Giriş
(5)

ingilize basit bir soru?

beyinter
why your sister is so happy?why is your sister so happy?bu iki cümle yapısal olarak doğru mu ve çevirileri nedir?
why your sister is so happy?
why is your sister so happy?

bu iki cümle yapısal olarak doğru mu ve çevirileri nedir?
0
beyinter
(07.12.21)
İkincisi soru ilki devam edecek olan bir cümlenin öznesi

İkincisi: neden kız kardeşin bu kadar mutlu?
İlki: kız kardeşinin bu kadar mutlu olmasının sebebi
0
but that was just a dream
(07.12.21)
bu halleriyle ilki cümle değil. ikincisi bir cümle.

ilkini şöyle kullanabiliriz:

can you tell me why your sister is so happy?

ikincisini doğrudan yazdığınız gibi kullanabilirsiniz.
0
co2s2
(07.12.21)
>> anahtar sözcük "noun clauses" daha detaylı incelemek istiyorsanız.
0
kucukne
(07.12.21)
Günlük kullanım için ikisi de doğru, ikincisi daha kurallı.

İkisi de kız kardeşin neden sinirli olduğunu soruyor ancak kimi duygu durumlarında farklı nüanslar verip, biri diğerine göre daha doğal durabilir. Birinci cümle "neden senin kız kardeşin hep bu kadar mutlu olmak zorunda, çok tuhaf biri değil mi?" gibi bir anlam içerebilir mesela, ancak ikinci cümle "neden kız kardeşin bugün bu kadar mutlu, bir şey mi oldu?" anlamını daha düzgün karşılar.

Kurallı olmayan her cümle yanlıştır demek konuşma dilini hesaba katmamak olur, bu açıdan ikisi de doğru.
0
akhenaten
(07.12.21)
ikisinde de aynı soruyu, kız kardeşin neden bu kadar mutlu? sorusunu soruyorsak, ikincisi doğru. ilkinde "is" cümlede hiç olmazsa daha doğru, konuşma dilinde buradaki is yutulabilir, ya da göçmenlerin kullanımına benzetilebilir. ama yeri öyle sonda olmaz. ignorant, ignorant! derler adama.
0
gabe h coud
(07.12.21)
(5)

iceriyi gostermeyen cam filmi

2oda1salon
boyle birsey var mi? varsa adi nedir? kucuk bir alana bakan bir pencereye yapmak istiyorum. perdeleri kapatinca karanlik oluyor.
boyle birsey var mi? varsa adi nedir? kucuk bir alana bakan bir pencereye yapmak istiyorum. perdeleri kapatinca karanlik oluyor.
0
2oda1salon
(07.12.21)
Dışarısı içerisinden daha aydınlıksa var tabi. Hatta genelde cam filmi bu işe yarıyor. Tabelacı - reklamcılarda çok çeşitlileri var.
0
nedendir bilinmez
(07.12.21)
var ama iki problemi var benim hatırladığım.

1- içeriye ciddi anlamda daha az ışık giriyor.
2- özellikle hava karardıktan sonra içeride ışık açıksa dışarıdan içeriyi kabak gibi görüyorsunuz. (nedendir bilinmez'in demek istediği de bu sanırım) yani içerisi dışarıdan daha aydınlıksa işe yaramıyor.
0
co2s2
(07.12.21)
Ben küçük bir alanda şunu kullandım: "Cam Kumlama Folyosu - Buzlu Cam Filmi" www.trendyol.com

Alıp o alana kendiniz uygulayabilirsiniz.
0
teknikekip
(07.12.21)
aynalı cam filmi. yine tam ışık almaz ama.
0
dr doofenshmirtz
(07.12.21)
buzlu cam filmi işinizi çözer mi bilmiyorum ama bir bakın.

oracal firmasının ürünleri kalitelidir, tabelacıların çoğunda bulabilirsiniz.

internette de çok var ama kalitesi konusunda bilgim yok.
0
killerbee
(07.12.21)
(1)

Excel hakkında

infernalcadre
Eskiden openoffice kullanıyordum. Orada yaptığım bazı şeyleri excelde yapamıyorum.Mesela;1-Openoffice de bi liste tutuyordum. Listenin altında elma armut vs yazardım. Böylece üstte "e" ye bastığımda elma otomatik çıkardı. Excelde çıkmıyor. Listenin üstüne yazarsam çıkıyor ancak.2-Openoffice de baskı
Eskiden openoffice kullanıyordum. Orada yaptığım bazı şeyleri excelde yapamıyorum.

Mesela;

1-Openoffice de bi liste tutuyordum. Listenin altında elma armut vs yazardım. Böylece üstte "e" ye bastığımda elma otomatik çıkardı. Excelde çıkmıyor. Listenin üstüne yazarsam çıkıyor ancak.

2-Openoffice de baskı ön izlemede eğer oluşturduğum liste sayfaya sığmıyorsa, sağ altta bulunan + ve - ile bunu küçültüp büyültebiliyordum. Böylece tek sayfaya sığdırıyordum. Excelde bunu bulamadım.
0
infernalcadre
(07.12.21)
excel bu ikisini de yapar. ama liste hazırlarken arada boşluk kalırsa yapmaz. bir ihtimal sıfırdan hazırlanmamış listede de yapmayabilir gibime geldi.. sığdırma meselesi model model değişebileceği için emin değilim ama + ve -'den ziyade, bir yüzde olması lazım yazdırma sayfasında. onu %100'den aşağı doğru indirin. bir yerde sığacaktır. bir de daha yazdırma kısmına gitmeden tablonun üzerinde yazdırma alanlarını belirlemeniz iyi olur.
0
co2s2
(07.12.21)
(4)

Hgs mi ogs mi? Hangisi/nasıl?

alisamadim
Merhaba herkese.Yeni araç aldım(ilk aracim)Köprü ve ücretli yollardan geçmem için hgs veya ogs almam lazım.İkisi arasındaki farklar nedir? Bunları işten izin almadan kolayca alabilmenin bir yolu var mıdır?
Merhaba herkese.

Yeni araç aldım(ilk aracim)

Köprü ve ücretli yollardan geçmem için hgs veya ogs almam lazım.
İkisi arasındaki farklar nedir? Bunları işten izin almadan kolayca alabilmenin bir yolu var mıdır?
0
alisamadim
(06.12.21)
Artık ogs yok gibi bişey.

Hgs almak daha kolay büyük bankaların online bankacılığından başvurabiliyorsun. Cama takmasan da oluyor plakadan okuyor diyorlar. Ama ben taktım nolur nolmaz diye.
0
nuevo
(06.12.21)
orient blue
(06.12.21)
öncelikle aracınız hayırlı olsun. hgs ile ogs arasında pratikte çok da bir fark kalmadı. çoğunluk gişede ikisiyle aynı yerden geçiyorsunuz. hgs'nin depozitosu yok. zaten ogs bulamayabilirsiniz. bankanızın internet şubesine girin oradan sipariş edin.
0
co2s2
(06.12.21)
hgs al. online bankadan başvurursun. etiketi arabaya takmak zorunlu değil.
0
sutlu nescafe
(06.12.21)
(1)

İşe giriş sağlık raporu

penceredengorunenmorbina
İşe girişte sağlık raporu istediler ancak parantez içinde “akciğer filmi küçük boyutta” yazıyor. İki özel kurumla konuştum bunun ne olduğunu anlamadılar. Birisi de onu sadece verem dispanseri veriyor dedi. Konu hakkında bilgisi olan var mı?
İşe girişte sağlık raporu istediler ancak parantez içinde “akciğer filmi küçük boyutta” yazıyor. İki özel kurumla konuştum bunun ne olduğunu anlamadılar. Birisi de onu sadece verem dispanseri veriyor dedi. Konu hakkında bilgisi olan var mı?
0
penceredengorunenmorbina
(06.12.21)
küçük boyutta dediği dosyaya koyabilmek için a4 kadar falan film istiyorlar.
0
co2s2
(06.12.21)
(6)

Saç kesme makinasi önerebilir misiniz?

Kronikkötümser
Selamlar,Uzun zamandır kullandığım saç kesme makinam hakkın rahmetine kavuştu, genel olarak saçımı sıfıra vuruyorum, internette baktım ancak hemen hemen hepsi '' saç ve sakal şekillendirici'' olarak geçiyor. Bu şekillendirici demelerinin nedeni makinaların gerçekten saç kesmediği için mi ? yoksa gen
Selamlar,

Uzun zamandır kullandığım saç kesme makinam hakkın rahmetine kavuştu, genel olarak saçımı sıfıra vuruyorum, internette baktım ancak hemen hemen hepsi '' saç ve sakal şekillendirici'' olarak geçiyor. Bu şekillendirici demelerinin nedeni makinaların gerçekten saç kesmediği için mi ? yoksa genel bir isim mi emin olamadım.

Varsa önerebileceğiniz iyi makineler sevinirim.

Maksimum 600-650 tl ye kadar bir bütçem var.

Sevgiler
0
Kronikkötümser
(03.12.21)
www.hepsiburada.com

Kablolu bir wahl ya da moser iş görür
0
freebird5406_2
(03.12.21)
moser 1400

1999da aldım o zamandan beri saçımı kendim keserim, her kullanışta yağlamak ve ara sıra vidasını söküp temizlemek dışında hiç bişey yapmadım. zaten içinde son derece basit bir sistem var, motor ve metal tarak öyle teknoloji harikası bişey değil.

aynısını berber arkadaşım kullanıyordu, ucundaki metal tarağı biletmişti, sıfır sakal traşı yapıyordu da ben elletmedim.

çok sahtesi olduğunu biliyorum ona göre güvendiğin yerden al.

tabi bu 220 volt makina, banyoda ıslakl mıslak kullanma, terliksiz de yere basma kullanırken, ne olur ne olmaz.
0
killerbee
(03.12.21)
saçınızı sıfıra vuruyorsanız moser 1400 alın geçin. evladiyelik makine
0
co2s2
(03.12.21)
moser 1400
0
all girls dream
(03.12.21)
moser 1400 ama fonex kozmetikten alacaksınız. diğerleri çakma. bu adamlar tek resmi distribütör. bende philipste var son modeli mg7720. sakal için hassasiyeti daha iyi ama saç konusunda moser kadar iyi değil. moser daha sessiz bu arada philipsten.
0
xrated
(03.12.21)
Wahl home pro aldım acayip ısınıyor, iade ettim. Bi tras oldum terden öldüm. Ben powertec tavsiye ediyorum. Moser eski tip makineleri çok ağır, el yoruyor.
0
Topalordek
(03.12.21)
(6)

Mekanik klavye önerisi

tchuck
selamlar,mekanik klavye almak istiyorum. oyun için de, kendi işlerim için de kullanmayı planlıyorum.estetik görünümü biraz öenmli benim açımdan.https://www.hepsiburada.com/keychron-k2-hot-swappable-kablosuz-mekanik-klavye-bluetooth-5-1-rgb-gateron-brown-switch-version-2-p-HBCV00000FGY2J?magaza=Conne
selamlar,

mekanik klavye almak istiyorum. oyun için de, kendi işlerim için de kullanmayı planlıyorum.

estetik görünümü biraz öenmli benim açımdan.
www.hepsiburada.com

keychron'lara bakıyorum. ama kararsız kaldım bir yandan.

razer'lara baktığımda onlar da çok cafcaflı geliyor.

biraz estetik görünmesini tercih ediyorum aslında.

keychron k3 ultra slim'ler çok hoşuma gidiyor ama onlar da türkiye'de yok sanırım.

bütçe de maksimum bu seviyelerde olacak şekilde ne önerirsiniz?
0
tchuck
(03.12.21)
www.amazon.com

şunun tr'ye gelişi var
0
duyurukullanıcısı
(03.12.21)
klavyeye 2000 lira vermek bana çok fazla geldi. tabii logitech'in bile düzgün bir klavye-fare setini aldığınızda 1000 lira para veriyorsunuz artık

klavye güzelmiş bu arada
0
co2s2
(03.12.21)
@duyurukullanıcısı, çok sağol iyiymiş bu mevzu da ya.

k4'ü gördüm orda da, numpadi olması daha mı iyi olur acaba
0
🌸tchuck
(03.12.21)
kbdfans.com

Uğraşırsan kendi klavyeni yapmak da bir opsiyon. Bana uğraşılacak iş gibi gelmiyor ama arkadaşların hepsi kendi klavyesini kendisi yaptığı için bahsedeyim dedim, meraklısını saran bi hobi gibi.

Hem de işte keypad lazım olursa yapıp takarsın yanına.
0
plutongezegendegilmi
(03.12.21)
Her gören klavyeyi soruyor.
ibb.co

xtrfy.com

Görüntü önemli dediğin için verdim.
Varmilo modelleri daha da ufak ve daha güzel olabiliyor. Ama pahalılar.
0
bana kedicik derdi
(03.12.21)
keychron k2 kullaniyorum. macbook icin cok guzel bir klavye. sarji uzun gidiyor ve tasarimi cok guzel.

ancak yuksek bir klavye, eger bilek probleminiz varsa slim almanizi oneririm. bir arkadasim iade etti cunku bu sebepten.

ben inanilmaz memnunum. bu arada 90 dolar klavye amerikadan birine getirebilirseniz. 2000 nedir ya vallahi yazik gunah.
0
antikadimag
(04.12.21)
(1)

Eski modemi Access point olarak kullanabilir miyim?

FeryatBen
Ana modem olarak Zyxel VMG3312-B10B kullanıyorum. Evimde 10 cihaz olduğu için yetersiz kalmaya başladı. Bende eski modem Airties Air 5342'yi ana modeme tanıtarak kullanmaya başladım. Her iki modeme de 5 cihaz bağladım. Şu an sorunsuz kullanıyorum. Uzun vade de işime yarar mı yoksa gidip access point
Ana modem olarak Zyxel VMG3312-B10B kullanıyorum. Evimde 10 cihaz olduğu için yetersiz kalmaya başladı. Bende eski modem Airties Air 5342'yi ana modeme tanıtarak kullanmaya başladım. Her iki modeme de 5 cihaz bağladım. Şu an sorunsuz kullanıyorum. Uzun vade de işime yarar mı yoksa gidip access point mi almalıyım veya router mı?
0
FeryatBen
(03.12.21)
çoğu modemi access point olarak kullanmak mümkün oluyor . kaldı ki anladığım kadarıyla zaten siz bu şekilde kullanıyorsunuz. performans olarak bir gol yemezsiniz. biz yıllarca -hem de şirkette- böyle kullandık.

ama sadece bir sıkıntı oluyor. iki access point'in kablosuz ağları birbirinden farklı olduğu için , bir cihaz birinden birine geçerken problem olabiliyor. böyle bir durumda mesh network kurabilen bir sisteme geçmekte fayda var.
0
co2s2
(03.12.21)
(3)

celik cezveli türk kahvesi makinesi

pilav
türk kahvesi makinesi önerileri istiyorum. beklentilerim:+ kahvesi köpüklü ve lezzetli olsun+ cezvesi plastik olmasin+ tek seferde 2 fincanlik kahve yapmasi yeterli+ fiyati uygun olsun+ piyasada bulunmasi kolay olsunsu tanki olmasa olur, jet hizinda olmasa olur, cok sessiz olmasa da olur.
türk kahvesi makinesi önerileri istiyorum.
beklentilerim:
+ kahvesi köpüklü ve lezzetli olsun
+ cezvesi plastik olmasin
+ tek seferde 2 fincanlik kahve yapmasi yeterli
+ fiyati uygun olsun
+ piyasada bulunmasi kolay olsun

su tanki olmasa olur, jet hizinda olmasa olur, cok sessiz olmasa da olur.
0
pilav
(03.12.21)
insanlar sürekli olarak farklı farklı makineleri övüp duruyorlar ama nedense ben bu işin orijinali olduğu için ve yıllardır değişik evlerde ofislerde kullandığım için arçelik telve'den farklı bir ürün almazdım herhalde.

ama bir öneri olarak hepsiburada gibi bir sitede en çok satılan ürüne göre listeleyip en tepedeki ürünler arasından bir seçim yapmak mantıklı olabilir.
0
co2s2
(03.12.21)
arçeliğin tekli ve haznesiz olanı işini görür
0
bir soru sorcam
(03.12.21)
Arzum Okka Minio kullanıyorum ben, memnunum.
uygun fiyat konusunda bir şey diyemem, her geçen gün değişiyor.
0
admin
(03.12.21)
(7)

Instagram Reklam Algoritması?

dreamnesiac
Selamlar,Çok aktif Instagram kullanıcısı değilim, şirket hesaplarını takip ettiğim ayrı bir hesabım vardı, aylar yıllar sonra girdim. Tam olarak neyi baz alıyor bilmiyorum ama nokta atışı ilgilmi çekebilecek şeyleri göstermeye başlamış geçen zamanda:- Dijital Pazarlama eğitimi: Bununla ilgili takip
Selamlar,

Çok aktif Instagram kullanıcısı değilim, şirket hesaplarını takip ettiğim ayrı bir hesabım vardı, aylar yıllar sonra girdim. Tam olarak neyi baz alıyor bilmiyorum ama nokta atışı ilgilmi çekebilecek şeyleri göstermeye başlamış geçen zamanda:

- Dijital Pazarlama eğitimi: Bununla ilgili takip ettiğim hesap yok, yakın zamanda diğer hesabımdan bir eğitime üye oldum sadece form doldurarak. Çok yoğun şekilde Google'da arıyorum konuyu, tonla da mail listesine üyeyim.

- Yapay zeka, data vb: Seminer dinliyorum arada Linkedin üzerinden, çok fazla şey okuyup arıyorum. Bunlarla ilgili tek hesap takip etmiyorum ama Instagram'da

- Adobe: Yakın zamanda şirket için ürün aldık, eğitim aradım her yerde. Başka ürün reklamı geldi. Takip etmiyorum yine.

- Hava temizleyici filtresi: Birkaç ay önce cihazı aldığım markadan tam da cihaza uygun reklam görmeye başladım. Markayı da cihazı da takip etmiyorum.

Aklıma geldikçe örnek ekleyebilirim.
Yani takip edilen hesaplara göre öneri getiriyorlar desem bunlarla ilgili hesap takip etmiyorum dediğim gibi.

Nasıl çalışıyor buradaki "Targeting"? "Search triggered" bir mekanizma mı var?

Teşekkürler
0
dreamnesiac
(03.12.21)
Facebook'taki hareketlerinizden, WhatsApp'taki mesajlarinizdan ve girdiginiz siteler eger Facebook Pixel kurdularsa o sayede sizi siniflandirmistir.
0
sertac akin
(03.12.21)
gidip mağazadan yüzüklerin efendisi serisi aldım. google'da aratmadım hiç.
eşimle sık sık konuştum ama yüzüklerin efendisiyle ilgili. instagram'da karşıma sürekli yüzüklerin efendisi film kesitleri çıkıyor. sayfa reklamları, ürün reklamları çıkıyor (instagram sayfası olan yüzüklerin efendisi ürünleri satan firmalar)
0
matilda
(03.12.21)
italyadaki arkadaşım bana pianodaki yeni parçasını gönderdi whatsapp üzerinden

instagram'a bir girdim piano reklamı
0
duyurukullanıcısı
(03.12.21)
Dinlendiğini henüz farketmedin galiba? Klavyen ve mikrofonun takip altında. İnstagram ve facebook seni büyük bir dikkatle dinler, kullandığın kelimelerden yola çıkarak reklamı dayar. Aynı şey Google içinde geçerli fakat insta ve face arsız bir şekilde dinler, engel olamazsın. Reklamcılık bakımından çok isabetli bir mecra bence.
0
unlztrk
(03.12.21)
meta dediğimiz bir reklam firması. instagram - whatsapp - facebook gibi mecralar da reklam verecekleri kişileri bulmak/ayrıştırmak için ortaya attıkları "yem"ler.
0
co2s2
(03.12.21)
takip ettiğin kişilere göre göstermiyor sadece orası kesin. ya sadece şunu düşünsek bile işin içinden çıkarız aslında. whatsapp bedava bir uygulama. hiç bir şekilde reklam vs. içermiyor. hiç bir zaman da içermedi. reklam geliri edinemediğine göre herhangi bir geliri de olmaması gerekir, aksine bu kadar kişinin datasını tuttuğuna göre server maliyetleri, geliştirme maaliyetleri var.

ne biçim bir iş biçimi değil mi? whatsapp'dan sağa sola yaydığınız datalar (yazışma, ses, görüntü ıvır zıvır. )instagram'da facebook'da kullanılıyor. instagramdaki yaydığınız datalar da diğerlerinde... böyle bir sistem yani. mesajlarınız isteseniz de istemeseniz de botlar tarafından taratılıyor, yaş cinsiyet dini inanç yaşadığınız yer vs. her şey ile birleştirilip sizin bir profiliniz oluşturuluyor. kanımca öyle bir profil ki bu kendimizden bile iyi tanıyorlar bizi. siz doğa yürüyüşlerini sevmiyorum ve asla sevmem diyorsunuz örneğin. ama istatistiklere göre bilmem kimin romanını okuyan, 30 yaşlarında, erkek, mahmutya şehrinde yaşayan ve kamilya'ya gitmiş, şu şu markalardan alışveriş yapmış ve şuralara gitmiş insanlarla bir araya gelme sıklığı şu kadar olan insanların hiking sevme oranı yüksek. size getiriyor hiking ayakkabılarının reklamlarını. bir süre zorluyor. zorlamaktan kastım çeşitli kombinlerle deniyor. en sevdiğiniz sanatçının altına koyuyor, üstüne koyuyor. tüm bunları yaparken sizin her türlü verinizi de kaydediyor. sadece üzerine tıklamaktan bahsetmiyorum. aşağı doğru kaydırırken onun olduğu bölümde kaç saniye kaldığınıza bile bakıyor. tüm bu bilgileri farklı şekillerde deneye deneye size özgün bir profil çıkarıyor. telefonunuza gelen bildirimler bile bu tarz algoritmalara bağlı. telefonunuzu bıraktığınız gibi sizin ilginizi çekecek bir arkadaşınızın yeni paylaştığı resminin bildirimini gönderiyor ki dönüp tekrar bakın. bakmadınız mı? başka bir şey deniyor. olmadı mı ? başka bir şey daha. bence 21. yüzyılın devrimi. önümüzdeki 100 yılı şekillendirecek buluş...

tüm bu bilgilere de big data diyoruz. ne kadarı legal, ne kadarı illegal, ne kadarı etik, ne kadarı değil henüz daha 10-15 senelik mevzu olduğu için her şey gri. ileride illa ki çizgiler çekilecektir ve şu anda da çekilmeye çalışılıyor ama neler olur bilinmez.

işin garip yanı savaşa girerseniz kazanmanız da imkansız. siz sadece kendi beyninizle sentezlediğiniz bilgiler üzerinden savaşmaya çalışıyorsunuz, karşınızdaki makine sizin hiç bir yaptığınızı unutmayan ve aynı şekilde 5 milyar kişinin de yaptıklarının hiç birini unutmayan bir database'e sahip ve bunu kullanarak size karşı duruyor. biz insanlar her ne kadar aksini iddia etsek de her alanda sınıflandırılabilir varlıklarız. kadınlar pembeyi sever, erkekler maviyi. pembeyi sevmeyen kadınlar turuncuyu sever, onu da mı sevmedi kırmızıyı sever gibi gibi. bu istatistiklerin 5 milyar insan üzerinden her an tutulduğunu düşünün. ne biçim bir bilgi dağarcığı olabilir adamların ellerinde :) savaşmanın da çok bir anlamı yok zaten. optimize olup kalıcı biçimde kalacak hayatımızda artık yapacak bir şey yok. sizin lehinize olan yerleri de oluyor, aleyhinize de .


ticari bir instagram hesabım var benim örneğin. reklam vereceğim. bana bildiğin insanları satıyor instagram. şu şu yaş aralığında, şu şehirlerde yaşayan, şunlarla ilgilenen, şöyle olan böyle olan, daha önce benden alışveriş yapmış insan profiline yakın insanlara bu reklamı göster diyorum. al sana 1000 dolar, bunun karşılığında 1 hafta boyunca elinde 100 bin insanın ilgisini satın alıyorum diyorum. satıyor.


bu alanda artık uçmuş gitmiş iki büyük firma var. birincisi meta yani eski adıyla facebook, diğeri de google. bunlar birbirleriyle veri paylaşıyorlar mıdır bilmiyorum. gözlemim meta'nın daha iyi bir bot yazdığı yönünde. google'da oldukça iyi ve hatta muhtemelen daha fazla veriye sahip ama ibre yavaş yavaş meta tarafına kayıyor.

durum bu :)


not: bununla alakalı çok güzel bir belgesel vardı netflixte geçenlerde izlemiştim. eski instagram mühendisleri ile falan röpörtajlar da içeriyordu. gayet açıklayıcı bir şekilde aslında düşündüğümüzden çok daha ileride olduklarını görebiliyorsunuz o belgeselde.
0
syozkn
(03.12.21)
işin uzmanı insanlardan destek almak gereken alandır.
bkz: dipays.com
0
ForzAras
(14.02.25)
(5)

Depremi Hissetmemek Binaya Güvenmek için Yeterli mi

materyalist imam
Selamlar,Bugün deprem olmuş İzmir'de. 3 ay önce taşındığım 50 yıllık üstelik Karşıyaka'daki evimde olası bir depremde perte çıkmam İnş diye düşünürüm arada.Sabah 7'de olan deprem Karşıyaka'da baya hissedilmiș, millet uykudan uyanmış yataktan fırlamış falan ben bu saatte yeni öğrendim. Home office ol
Selamlar,

Bugün deprem olmuş İzmir'de. 3 ay önce taşındığım 50 yıllık üstelik Karşıyaka'daki evimde olası bir depremde perte çıkmam İnş diye düşünürüm arada.

Sabah 7'de olan deprem Karşıyaka'da baya hissedilmiș, millet uykudan uyanmış yataktan fırlamış falan ben bu saatte yeni öğrendim. Home office olduğum için 7.45'te kalkıp kahvaltımı falan yaptım çalışıyorum dümdüz, arkadaş yazmazsa hiç haberim olmayacaktı.

Özetle, 5.3 büyüklüğündeki bu depremi her ne kadar uyuyor da olsam hissetmemiș olmam bina sağlamlığı açısından umut verici midir? (öyle assiri ağır 1 uykum yok, ilk alarm+m çalmaya başladığı gibi uyanırım)
0
materyalist imam
(30.11.21)
tabi ki yeterli degil. o bina yapilirken uygulanan deprem yonetmeligi ile simdilerde uygulanan deprem yonetmeligi farkli, dask prim carpani olarak da binanin hangi yillar arasinda yapildigi onemli. depreme dayanikli diyebilmemiz icin elimizde bilimsel veri olmasi gerek.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(30.11.21)
japonlar'ın yaptıkları binalara bakıyorum, fıldır fıldır oynuyor deprem sırasında ama yıkılmıyor. kaldı ki mantık olarak da koca binanın rijid bir yapıda olması bana çok da mantıklı gelmedi.
0
co2s2
(30.11.21)
deprem hissetmekle bina sağlamlığı arasında bir ilgi yok. çok güçlü bir binada hissedebilirsin ya da çok zayıf bir binanın zemin katındasındır hissetmeyebilirsin. o yüzden bence umut etmek yerine mümkün olduğunca yeni yapılmış bir binaya geçmeye çalış derim. 50 yıl tarihi eser denebilecek bir süre.
0
roket adam
(30.11.21)
belki zemin sağlamlığı olarak iyidir ama binanın belli oranda sallanması da iyi diyorlar hatta bazı yeni binalarda raylı sistem falan var. Bir video izlemiştim, atıyorum 1 kat ve salınabilen 18 katlı bina dayanıklı, ama hareket edemeyip kırılan 4 katlı bina daha sıkıntılı diyorlardı. Çok düz mantık düşünülecek şeyler değil yani.
0
nhk ni youkosu
(30.11.21)
zemin +1 deprem noktası bana yakın olmasına rağmen oturduğum kesimde kimse depremi hissetmemiş.
0
false pretension
(30.11.21)
(10)

MacBook cahilliği

hede hodo
Cahillik diyorum. Şu yüzden.Bundan 3 4 ay önce ucuz yakalayıp MacBook Air almıştım. Almamdaki amaç da Excel kullanırım, dizi film izlerim vs şeklindeydi.Şimdi geldim eve. Açtım PC yi :) inanılmaz güzel. Bayıldım.Ama çalıştırınca kala kaldım. Şimdi bazı sorularım var.1- office paralı gözüküyor. Numbe
Cahillik diyorum. Şu yüzden.
Bundan 3 4 ay önce ucuz yakalayıp MacBook Air almıştım. Almamdaki amaç da Excel kullanırım, dizi film izlerim vs şeklindeydi.
Şimdi geldim eve. Açtım PC yi :) inanılmaz güzel. Bayıldım.
Ama çalıştırınca kala kaldım. Şimdi bazı sorularım var.
1- office paralı gözüküyor. Numbers kullansam aynı Excel tadını alabilir miyim? Siz kullanıyor musunuz?
2-mause olayı. Alışmanız vaktinizi aldı mı? Sanki karışık gibi.
3-bayıla bayıla hangi oyunu oyunu oynuyorsunuz? Steam’den mi indiriyorsunuz?
4-genel tavsiyeleriniz nedir?
0
hede hodo
(30.11.21)
1 bilmiyorum
2 herşeye 2 günde alışırsın tamamen, tabi bilmediğin şeyleri googlelamak zorunda kalacaksın bir müddet.
3 cs go dan tut da war thunders'a kadar bir sürü oyun seçeneği var, steam indirip oradaki mac oyunlarına göz atabilirsin, pc oyunlarının yüzde 70 i mac de çalışıyor.
4 genel tavsiyem

video için vlc indir

winzip winrar için keka indir.

adblocker indir

5 senedir mac kullanıyorum, virüs programı kurma ihtiyacım olmadı, ha demo programlarda arattığımda mulaka ufak şeyler çıkıyor da windows gibi değil yani.

mac daha çok bir iş makinası , kepçe, traktör gibi, kontağı çeviriyorsun çalışıyor. 3 sene sonra da çalışıyor 5 sene sonra da.
0
killerbee
(30.11.21)
1. excel aşmış bir program. yerini tutmaz. ama numbers'ın olayı excel'de yapabildiğin en kritik şeyleri daha kolay şekilde yapmak. işini görür.
2. almadı. os'den dolayı çok iyi mouse tecrübesi sunuyor
3. oynamıyorum.
4. youtube'dan macbook videoları izle. insanlar neler yapmış, neler yapılabilir öğren.
0
buenosdias
(30.11.21)
1- excel kullanmaktan kastınız nedir? sadece basit tablolar yapmaksa, numbers bazı şeyleri daha kolay yapıyor ama kompleks işleri bilmiyorum , o kadar kullanmadım. ama genel olarak da kullanan görmedim .. yine de internetten bire iki video izleyin, bir iki yazı okuyun, belki de ihtiyaçlarınızı fazla fazla karşılıyordur.

2- karışık değil, 1-2 gün içerisinde alışacağınızı düşünüyorum. ama 1-2-3-4 parmakla hangi hareketlerde neler yapabildiğinizi öğrenin. daha kolay hale geliyor.

3- oyun oynamıyorum.

4- birden fazla masaüstü nasıl kullanılır, öğrenin. mümkün olduğu sürece macos'un kendi programlarını kullanıın. iphone'unuz da varsa bu kadar kolay bir entegrasyonun ne kadar işe yaradığına şaşıracaksınız. hatta telefonda ya da laptopta ekrana bakıp ben bunu ne zaman buraya yazdım falan diyeceksiniz. bu anlamda belki de numbers ve pages kullanmanız telefonda da devam etmeniz anlamında çok pratik olabilir.
0
co2s2
(30.11.21)
crackli office kullanıyorum ben. onun harici uğraşmak istemiyorsan online google docs kullanabilirsin ücretsiz.

touchpad efsane. asla kablosuz mouse kullanmıyorum. alışınca her şeyi çok hızlı yapıyorsun. tavsiyem mouse hızını fulle ve gesture'lara alış. 2-3-4 parmak olayları.
0
jelly bear
(30.11.21)
1 Office windows'da da paralıydı siz farkında değildiniz sanırım. Win'de nasıl para vermediyseniz mac'de de vermeme opsiyonunuz var.

2 Track pad alışmaya çalışın bence zira mac'in olayı o. Ben yıllarca macbook kullandıktan sonra bu sene mac mini aldım ve listeye ilk eklediğim şey magic trackpad oldu zira o olmadan alet mac gibi değil tam.

3 Oyun mevzusu kısıtlı biraz online araştırmanız gerekiyor macos destekli oyunlar diye, ben zaten genellikle indie oyun sevdiğimden ve konsolcu olduğumdan çok bozmuyor beni.

4 genel tavsiyem windows alışkanlıklarınızı sürdürmeye çalışmayın, chrome kurup canını sıkmayın aletin mesela :D azıcık macos ekosistemine alışmaya çalışın.
0
hedep
(30.11.21)
1-Office ürünleri artık üyelik moduyla çalışıyor. Aylık 40-50 TL galiba. Google Office ürünleri de işinizi görür. Birçok ücretsiz ofis alternatifi var. Ama bazen özellikle excel'in makro vs konularında dert oluyor.

2-Herhangi bir mouse da kullanabilirsiniz. Mac mouse'unu ben sevmiyorum.

3-Steam'de mac oyunları var. Çoğu oyun artık hybrid. Air'de oyun oynanır ama çok üstün bir beklentiniz olmasın.

4-Tekrar pc'ye geç:) Şaka şaka, mac'in küçük tüyolarını ve kendine özgü avantajlarını iyi öğrenin, çoklu masaüstü gibi.
0
anten
(30.11.21)
1- ben de office 365 falan indirmedim. numbers, pages, keynote falan isimi goruyor. en cok powerpoint muadili keynote kullaniyorum gerci.

2- trackpad cok muthis bi sey. en cok eli acarak desktop gosterme, tam sayfa pencereler arasi gecis, browserda geri gitme, 4 tane parmagi asagi kaydirarak ayni uygulamanin diger pencerelerini gosterme, 4 tane parmagi yukari kaydirarak acik butun pencereleri gorme gibi gesture'lari kullaniyorum.

3- steam'de bi seyler var ama indirip oynamadim hic.

4- safari'yi severim bi kac extension icin brave yuklemek zorunda kaldim. karisik gorusler var, biraz da pil omrunu azaltti gibi hissediyorum ama emin olamadim.

command+space ile acilan spotlight da cok iyi bir uygulama, her seyi yapiyor. hesap makinesinden tut birim cevirmeye, bilgisayarda dosya aramaktan google aramasi yapmaya her sey var.

1clipboard: windows muadili ditto, kopya pasta yaptigin seyleri ezberliyor.

spectacle: pencereleri tam ekran yapar, saga sola kaydirir, ekrani boler falan.

iterm: terminal kullaniyorsan bu en iyisi. oh my zsh ile beraber.

karabiner-elements: fn ile ctrl'nin yerini degistirmek icin kullaniyorum. caps lock'a da ctrl'yi atadim. normalde klavye ayarlarindan fn'yi ctrl gibi kullan ayari var ama bu sefer de fn kayboluyor. kullandigim bir programda F5-F6-F7 lazim oldugu icin karabiner'le degistirmek zorunda kaldim.
0
chezidek
(30.11.21)
1- office her ortamda paralı trial olanını kullanabilirsiniz. ben genelde google docs kullandığım için local ortamda word/excel ihtiyacı çekmiyorum. google'da docs diye aratırsanız tüm office ihtiyaçlarınızı oradan karşılayabilirsiniz. illa office istiyorsanız 4'e link bıraktım.

2- toplamda 40-50 saat kullanım süresini gördüğünüzde mouse pad'e alışacaksınız.

3-bir ara windows yokken football manager oynardım. civ 5 oynadığım da oldu. windows yüklü pc aldıktan sonra mac'te oyun oynamayı bıraktım. steamde oyun filtrelerken mac os seçeneğini seçince çok fazla oyun olduğunu göreceksiniz.

4- gerekli uygulamalar için önerebileceğim site:
www.macbed.com

safari çok güzel ama ben windows pc'de firefox kullandığım için firefox kullanıyorum.
macte arama yaparken cmd+space kullanmaya alışın, çok pratik.
şarj olayına dikkat edin, boşu boşuna batarya ömrünü yemeyin. masada kullanırken kablosunu takın.
0
golgi aygıtı
(30.11.21)
1- office için herkes söylemiş zaten, malum ortamlardan windozda yaptığınız gibi edinip kullanabilirsiniz. numbers bir yere kadar işinizi görür. görmezse, ücretsiz alternatif olarak çok çok iyi. eğer sofistike hesap tablosu işleriniz varsa malum ortamlardan edinip kırmak gibi şeyler uğraşmak yerine libre office'e şans verin. excel dosyalarıyla da uyumlu çalışır.

eğer çok karışık bir iş değilse genelde numbers ya da google spreadsheets kullanıyorum. tabloyu kullandığım insan da Mac kullanıyorsa, Numbers'ta yapıp iCloud üzerinden paylaşabiliyorum.

powerpoint alternatifi olan keynote ise birkaç gömlek daha iyi olabilir. sunum işiniz varsa çok seveceğinizi düşünüyorum.

2- trackpad alışması zaman alabilen ama mouse'tan çok daha pratik bir araç. bir parça kendinize zaman verin.

3- steam oyunları yeterli geliyor.

4- macOS tips&tricks gibi yazı ve videolara az da olsa vakit ayırın. kısa yolları vesaire öğrenin, hayatınız çok kolaylaşır ve başka işletim sistemlerinde hamallık yapıyormuşum dersiniz.

tarayıcı olarak safari kullanın, pil ömrünü baltalamaz. adblocker olarak better kullanıyorum memnunum. alternatif tarayıcı olarak firefox çok iyi. adblocker olarak ublock:origin.

iPhone ya da iPad kullanıyorsanız bilgisayarla nasıl entegre çalıştığını öğrenin. mesele telefonunuz çaldığında, bilgisayardan cevaplayabilirsiniz. ya da telefonda kopyaladığınız bir şeyi, bilgisayarda yapıştırabilirsiniz. telefondan bir şeyleri airdrop ile bilgisayara hızlıca gönderebilirsiniz.
0
kaptankedi
(30.11.21)
Welcome to the Apple eco system

1- hayret nasil kimse soylememis. Google docs varken ben baska hicbir seye ihtiyac duymuyorum. senkronize oluyor olmasi da bir arti, yarin oburgun parali yapsalar gene alirim sanki. Microsoft 365 hesabim da var sirkette lanet olsun boyle bir agirlik yok (isim agirlikli excelde)

2- trackpade alisirsiniz ama mouse da kullanabilirsiniz yani. ben kullaniyorum arada hala.

3- oyun oynamiyorum hic, bilmiyorum.

4- genel tavsiyem, aklina bir sey takilirsa burada sor. burada hatiri sayilir bir miktarda apple kullanicisi var.


eger iPhone'ununuz varsa continuity denen seye bayilacaksiniz. birinde kopyalayip otekinde yapistirabilmek, telefonu bilgisayardan cevaplamak vb harika seyler. yoksa da yakinda alirsiniz zaten.
0
yoggi
(30.11.21)
(3)

şarjlı diş fırçası - başlık sorusu

newsman
bende oral-b vitality var. buna farklı modelin başlığını taksam olur mu? yoksa her modelin başlığı ve handle'ı kendine has mı oluyor?
bende oral-b vitality var. buna farklı modelin başlığını taksam olur mu? yoksa her modelin başlığı ve handle'ı kendine has mı oluyor?
0
newsman
(30.11.21)
başlıklar hepsine uyuyor. marka oral-b olsun yeter
0
jelly bear
(30.11.21)
oral-b'nin neredeyse her modeline her başlık oluyor .. bakın "neredeyse" dedim. uyumlu olmayan bir kaç modeli var ama marketlerde websitelerinde hiç karşıma çıkmadı. ama gördüğüm kadarıyla zaten tipinden anlarsınız aynı olmadığını.
0
co2s2
(30.11.21)
olaya bak yahu, ayni soruyu ben sormustum vaktiyle uymayabilir demislerdi :D ben de olaya cahil oldugum icin nasil arayacagimi bilememistim. sonra aldim ve ogrendim ki oluyor.

pilli haric hepsi uyumlu. buradan asagi kaydirarak gorebilirsiniz

www.oralb.com.tr
0
yoggi
(30.11.21)
(10)

mart'ta doğacak bebek için oto koltuğunu şimdiden almalı mı?

gmzo
normalde ocak-şubat gibi alma niyetindeydik ama, malum döviz fırladı, ocak'ta çok artar mı fiyatlar? geçen haftaki artış henüz yansımadı gibi, takip ediyorum da. maxi-cosi'nin isofixli modellerinden alacağız.
normalde ocak-şubat gibi alma niyetindeydik ama, malum döviz fırladı, ocak'ta çok artar mı fiyatlar? geçen haftaki artış henüz yansımadı gibi, takip ediyorum da. maxi-cosi'nin isofixli modellerinden alacağız.
0
gmzo
(29.11.21)
Bence eşofman altını da şimdiden alın. Hatta okul kaydını da şimdiden peşinat öderek yaptırın, nasıl olsa fiyatı artacak.
0
bana kedicik derdi
(29.11.21)
alacağınız markadan, modelden eminseniz alın bence.
0
blatta hiberna
(29.11.21)
kesinlikle alın, hatta buharlı pişiricisini, hava nemlendiricisini, ihtiyacınız olacaksa kamerasını da alın.
0
entropik
(29.11.21)
ben ilaçları bile 3 er 4 er kutu alıyorum, yüzde 36 zam gelecekmiş.
0
killerbee
(29.11.21)
eger evde yer varsa kaliteli bebek bezlerini de boy boy almaya baslayabilirsiniz. zamanla bebek bezindeki artisa kendiniz bile sok olacaksiniz :)
0
duyulmasi gerektigi kadar
(29.11.21)
o fiyatlara alınmaz.
bence ikinci el satış sitelerine bakabilirsiniz.
letgo da oto koltuğu diye aratırsanız 100-TL ye bile bulabilirsiniz.
0
ankarakecisi
(29.11.21)
bence kesinlikle almalısınız. Hatta model bile önereyim.

Eğer bütçenize uygunsa Maxi-cosi axxisfix almanızı tavsiye ederim. 360 derece dönebiliyor.

Bebeklerde belli bir kilo ya da boya kadar geriye dönük gitmesi öneriliyor. kafaları daha ağır olduğundan kaza anında omurilik zedelenmesi riskinden dolayı.

Önerdiğim koltukta o şekilde o kilo ya da boya gelince öne dönük kullanıyorsunuz koltuğu. yaklaşık 4 aylıktan 4 yaşa kadar kullanılıyor. Aslında 61 cm'den 105 cm'e kadar. Her iki yana dönebildiğinden çocuğu arabaya indirip, bindirmekte çok kolay oluyor.

Biz hala kullanıyoruz. Yakında kullanamıycaz diye bir yenisini şimdiden aldım ben. dolar kurları daha tam olarak yansımadı gerçekten.
0
Dr_Stat
(29.11.21)
@duyulmasi gerektiği kadar, öneri için teşekkürler fakat ebek doğmadan bez stoklamak pek mantıklı değil benim anladığım, en kalitelisi, en pahalısı bile kimi bebeklere uyum sağlayamayabiliyor / alerji yapabiliyor ve marka değiştirmek zorunda kalıyorsunuz.

@ankarakecisi çok iyi tanıdığım, güvendiğim birisi olmadıkça oto koltuğunu ikinci el almam. güvenli değil, güvenlik ürününde ucuza kaçmanın anlamı yok.
0
🌸gmzo
(29.11.21)
evet şimdiden alın. ben geç aldım, mecbur zamlı aldım.

bebek bezi al diyeni sakın dinlemeyin, bezi siz değil bebeğiniz seçiyor.
0
trajikomix
(29.11.21)
alacağınız oto koltuğu ya da diğer ekipmanların / malzemelerin doların fırlamasından önceki fiyatlarını kontrol etmeden almayın. dolar fırladı hemen alalım derseniz, belki de zaten fırlamış fiyattan alacaksınız.

diğer marka modellere ve hatta mağazalara bakarsanız, belki daha fiyatı fırlamamış olanları bulabilirsiniz.
0
co2s2
(29.11.21)
(1)

Arçelik kahve makinesi

sacrilegious
Kahve fincanlarım sanırım normalden büyük. 1.5 fincan ölçüsünde gibi düşünebiliriz. Ofis tipi kahve makinesi var, suyu hazneden otomatik çekiyor. Bin fincana bassam az, iki fincana bassam çok geliyor. fincanıma uygun su miktarını ayarlayabilmemin bir yolu olmalı ama ne?Yurdum mühendisleri bunu düşün
Kahve fincanlarım sanırım normalden büyük. 1.5 fincan ölçüsünde gibi düşünebiliriz. Ofis tipi kahve makinesi var, suyu hazneden otomatik çekiyor. Bin fincana bassam az, iki fincana bassam çok geliyor. fincanıma uygun su miktarını ayarlayabilmemin bir yolu olmalı ama ne?

Yurdum mühendisleri bunu düşünmüşlerdir çünkü. Bilen söylesin lütfen...

Teşekkürler.
0
sacrilegious
(24.11.21)
yenilerde ya da hepsinde var mı bilmiyorum ama en eski tip çiftli arçelik telve'lerin sağ tarafta bir ayar var.

cdn.dsmcdn.com

bu fotoda sağ tarafta su haznesinin üzerinde yuvarlak şey. su miktarı ayarı bu. yenilerinde var mı yok mu bilmiyorum, ama modele özel kullanım kılavuzuna bakmanızda fayda var. böyle bir ayar olmasa bile, elektronik olarak tuşlara belli bir sırayla basarak bir ayar yapılıyor olabilir.

evdeki tekli telve'de de benzer bir problemimiz var. hanımla kahve yaparken ğç fincan aynı anda yapma düğmesine basıyoruz, iki fincana pay ediyoruz.
0
co2s2
(24.11.21)
(1)

Passolig bilet devredince tekrar bilet alınabiliyor mu?

dergus
Arkadaşlar Galatasaray Marsilya maçı için bilet aldım ama devredip başka bir tribünden almak istiyorum. Bunun bir sınırı limiti falan var mı? Varolan hakkımızı da yakmayalim.
Arkadaşlar Galatasaray Marsilya maçı için bilet aldım ama devredip başka bir tribünden almak istiyorum. Bunun bir sınırı limiti falan var mı? Varolan hakkımızı da yakmayalim.
0
dergus
(24.11.21)
sınırını bilmiyorum ama en azından bir kereliğine yapmak mümkün. geçen yıllarda kombinem varken (fenerbahçe stadı için konuşuyorum) daha iyi bir yerdeki arkadaşların yanına geçmek için ilk önce kendi kombinemi birine devrediyordum, sonrasında da arkadaşlar bana kombine devrediyordu.
0
co2s2
(24.11.21)
(5)

Bir kuruma mail

basubadelmevt
Bir kuruma ıslak imzalı bir mail atmam gerekiyor. Nasıl yapabilirim bunu? Evden çıkamıyorum bir süre. Telefonda camscanner var. Bir türlü kafam basmadı. Maili nerede yazıp sonra ıslak imzalı olarak göndereyim?
Bir kuruma ıslak imzalı bir mail atmam gerekiyor. Nasıl yapabilirim bunu? Evden çıkamıyorum bir süre. Telefonda camscanner var. Bir türlü kafam basmadı.

Maili nerede yazıp sonra ıslak imzalı olarak göndereyim?
0
basubadelmevt
(24.11.21)
Islak imza kalemle atılmış imzadır, mail ile ıslak imzalı dosya gönderilmez. Islak imzalı bir belgenin scan edilmiş halini istemişlerdir belki?
0
whoosie
(24.11.21)
Islak imzalı belgeyi istiyorlarsa bunu posta yoluyla göndermeniz lazım. Islak imzalı belgenin taranmış halini istiyorlarsa Microsoft Lens uygulaması ile belgeyi taratıp PDF olarak gönderebilirsiniz. Ancak nihayetinde orijinal belgeyi de isteyeceklerdir.
0
himmet dayi
(24.11.21)
Islak dediği heralde imzalı belgedir diye dusunuyorum. E-posta yoluyla gönderilecek.

Dilekçe olarak gönderilecek.

Mailin altına bir imza yerleştirsem olur sanırım.
0
🌸basubadelmevt
(24.11.21)
Islak imza öyle bir şey değil. Sen dilekçeyi elde yazacaksın. Üzerine tükenmez ya da pilot kalem ile imza atıp o belgenin fotoğrafını çekip göndereceksin. Mailin altında atılan imza ıslak imza olmaz.
0
himmet dayi
(24.11.21)
ıslak imza sadece ve sadece zarfın içinde posta ile gönderilir. ıslak imza dediğiniz, bir kağıda kalemle ve kendi elinizle attığınız imzadır. bunun fotokopisini çektiğinizde artık ıslak imza değildir. telefonla ya da bir tarayıcı ile taradığınızda artık ıslak imza değildir.

benim tahminim, yazdığınız bir yazının altında tarama da olsa sizin imzanızı görmek istiyorlardır.

evde yazıcınız olmadığını varsayıyorum. yazıyı word'de yazın. imzanızı da herhangi bir boş kağıda atın, camscanner'la tarayın, taradığınız imzayı word dosyasında imza olması gereken yere koyun (sağından solun kırpmanız, resmi küçültmeniz gerekecektir)
0
co2s2
(24.11.21)
(3)

Valiz önerisi

zimbirik
Kırılmaz, darbelere karşı dayanıklı abs olması önceğimiz. Samsonite falan 5000 tl olduğu için daha ucuz alternatifi var mı diye bakıyoruz. Kaliteli ama daha uygun marka öneriniz var mı? 15 sene önce 200 liraya aldığım abs valiz senelik 50 - 70 uçak yolculuğunu kaldırdı. Hala taş gibi. Lütfen “abs kı
Kırılmaz, darbelere karşı dayanıklı abs olması önceğimiz. Samsonite falan 5000 tl olduğu için daha ucuz alternatifi var mı diye bakıyoruz. Kaliteli ama daha uygun marka öneriniz var mı?

15 sene önce 200 liraya aldığım abs valiz senelik 50 - 70 uçak yolculuğunu kaldırdı. Hala taş gibi. Lütfen “abs kırılır” demeye gelmeyin.

Önerilerinizi yazarken senede kaç kere kullandığınızı ve kaç senedir kullandığınızı da söyler misiniz?
0
zimbirik
(24.11.21)
Nasa U.S. aldım ben Boyner’den. Memnunum.
0
auroraaurora
(24.11.21)
tesadüfen saçma sapan bir dükkandan eminent marka valiz almıştım. çok memnun kalmıştım, sonrasında türkiye'de bulamadım. gittim londra'dan bir tane daha aldım. bulabilirseniz alın, ucuz ve çok kaliteli.
0
co2s2
(24.11.21)
ççs memnun kalarak kullandim 30 ucak yolculugu yapmisizdir minimum. bir kere cezayir havayollarinda bavul kaynoldu aktarmalar vs yaptigimda cizilmis sekilde elime aldim ama kirilma yasanmadi cizikler de havayolundqn kaynakli cunku o tarihe kadar da kac kez pegasusla kullandim. ayni urunu arkadasim aldi onda cizilme hic olmadi
0
ala09
(24.11.21)
(7)

İphone sadece bildirimleri sessize alma

i am a legal alien
Merhaba, bu ayarı bulamadım. Zil sesi hariç ses çalmasın istiyorum. Sessiz modu açınca aramalarda sessize alınıyor ve alarmlar çalmıyor. Sessiz moddan çıkarınca bildirim sesi geliyor. Bir ortasını bulamadım. Sessiz moddan çıkarıp bu bildirim seslerini teker teker mi kapatmak gerekiyor. Hadi kapattık
Merhaba, bu ayarı bulamadım. Zil sesi hariç ses çalmasın istiyorum. Sessiz modu açınca aramalarda sessize alınıyor ve alarmlar çalmıyor. Sessiz moddan çıkarınca bildirim sesi geliyor. Bir ortasını bulamadım. Sessiz moddan çıkarıp bu bildirim seslerini teker teker mi kapatmak gerekiyor. Hadi kapattık diyelim bu sefer sessiz modda değilken ekran alıntısı sesi vs geliyor. Googleda arattım ama çözüm bulamadım. Bu kadar basit bir şeyin olmamasına ihtimal vermiyorum. :( Var mıdır bir yolu? Çok teşekkürler.
0
i am a legal alien
(24.11.21)
sessiz modda alarm çalar yanlışınız var. telefonu 7/24 sessiz kullanıyorum.
0
jelly bear
(24.11.21)
@jelly bear harici uygulama yükledim alarm için. O yüzden olabilir.
0
🌸i am a legal alien
(24.11.21)
Oyle bi ayar yok cunku
0
floydian
(24.11.21)
Öyle bir ayar yok +1
0
himmet dayi
(24.11.21)
rahatsız etmeme modunu açarsınız. istisna telefon numaraları olarak da bütün adres defterini gösterirsiniz. sadece kayıtlı kişilerin aramalarının sesleri duyulur. kayıtlı olmayan numaralardan gelen aramalar, app'lerin bildirimleri, mesajlar vs ses yapamaz.
0
co2s2
(24.11.21)
ayarlar bildirimler kismindan hepsine tek tek girip sesi kapatsaniz? Phone yani telefon uygulamasinda acik kalsa? denediniz mi bunu?
0
yoggi
(24.11.21)
Hem bildirimleri tek tek kapadım hem de co2s2'nin dediğini yaptım. Bildirimlerin sesi kapandı ama sistem sesleri devam ediyor ekran görüntüsü alma sesi, app storedan uygulama indirirken ki ses gibi. Neyse bunu da sessiz modda hallederim. Çok teşekkürler herkese
0
🌸i am a legal alien
(24.11.21)
(8)

yabancı kiracı

bir soru sorcam
genelde ticaretle uğraşıyorlardüzenli ödeme yapabileceğini kanıtlar nasıl bir belge istenirbaşka neye dikkat etmek gerekir
genelde ticaretle uğraşıyorlar

düzenli ödeme yapabileceğini kanıtlar nasıl bir belge istenir
başka neye dikkat etmek gerekir
0
bir soru sorcam
(24.11.21)
kontrati yillik yapin ve tahliye taahhutnamesini de imzalatin en basta. bunu yani sira da kapora bedelini yuksek tutun derim.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(24.11.21)
boş bir evimiz var, memur kefil istedik, kimse bulamıyor. emlakçı da bu devirde kimse kimseye kefil olmaz diyor.
0
co2s2
(24.11.21)
Bir müvekkilimiz Suriye uyruklu bir aileye ev kiralamış. Sonra birkaç ay kirayı aksatınca tahliye talepli icra takibi başlattık, biz takibi başlatınca evi kendileri boşalttı, kontratı imzalayan kiracının kimlik bilgileriyle başlattık takibi ancak Türkiye'de menkul/gayrimenkul edinmemişler, banka hesapları yok, zaten daha sonrasında da söylenen doğruysa Türkiye'den de ayrılmışlar... Kısacası ödemezler ise icra yolu ile tahsil etme ihtimaliniz düşük oluyor...
0
arpaci kumrusu
(24.11.21)
hem yabancı hem de ticaretle uğraşıyor yani bordrolu değil.
daha sakat bi profil olamaz herhalde :)
0
nuisance
(24.11.21)
devlet memuru yabancı bulamayız herhalde :)

ödemezse ya da çıkmazsa zararı geri almak daha zor arpaci kumrusu'nun dediği gibi
0
🌸bir soru sorcam
(24.11.21)
Yıllık peşin almadığınız sürece riskli. Ben olsam kesinlikle bu adama ev falan vermem.
0
roket adam
(24.11.21)
devlet memuru değil ama en azından beyaz yaka bordrolu olabilir ;)
0
nuisance
(24.11.21)
Müvekkillerim adına kira sözleşmelerini hazırlıyorum her türlü durumds 4 aylık peşin depozito, sözleşmeye kira aksaması durumunda 3 ay içinde usulünde sözleşmenin haklı feshini kabul maddesi ve de tabiki usulünde alınmış tahliye taahhütnamesi. Böylelikle 1 ay kirayı ödemezse tahliye işlemlerine başlar zararsız işi halledersiniz. Sozlesmenizi kırtasiyeden aldığınız matbu kira sözleşmesi ile yapmayın derim bir hukukçuya hazırlatmakta fayda var ki başınız sonrasında ağrımasın.
0
apocalipy
(25.11.21)
(4)

ses dosyasını metne çevirmek istiyoruz.

füt
birkaç site buldum, onların süre kısıtlaması var. bizdeki ses dosyası 2buçuk saat sürüyor (150 dk)bildiğiniz bir site var mı?
birkaç site buldum, onların süre kısıtlaması var. bizdeki ses dosyası 2buçuk saat sürüyor (150 dk)

bildiğiniz bir site var mı?
0
füt
(23.11.21)
bionluk gibi sitelere parasını verip yaptırabilirsin.
ya da 150dkyı sitelerin süresine böl. birkaç seferde yap.
0
sutlu nescafe
(23.11.21)
bu soru çokça soruldu, aratıp verilen cevaplara bakabilirsiniz.

www.eksiduyuru.com
0
do you remember me
(23.11.21)
do you remember me +1

geçen hafta vardı benzet duyuru, ses kaydını yazıya çeviren diye aratabilirsiniz.
0
dreamnesiac
(23.11.21)
hiç bir şey yapamazsanız , açın google docs'u falan, yanında da başka bir bilgisayardan yüksek sesli bir şekilde açın dosyayı, o şekilde dikte edilsin.
0
co2s2
(23.11.21)
(6)

Kaportadan keçeli kalem lekesi nasıl çıkar?

grgn
Piçin biri arabanın kaportasına keçeli kalemle yazı yazmış. Boyaya zarar vermeden nasıl çıkarabilirim bunu? Polish daha da yaydırabilir diye düşündüm.
Piçin biri arabanın kaportasına keçeli kalemle yazı yazmış. Boyaya zarar vermeden nasıl çıkarabilirim bunu? Polish daha da yaydırabilir diye düşündüm.
0
grgn
(23.11.21)
pasta denemedin mi hala?
0
reanarchy
(23.11.21)
Pasta Verniği inceltir, hatta yanlış uygulanırsa boyaya da zarar verebilir. Öncelikle izopropil alkolü biraz sulandırıp pamukla ucundan silmeyi deneyin.
0
orient blue
(23.11.21)
Wd-40 kaportaya zarar verir mi bir bakın. Ben arabadan tükenmez kalem izini en son wd-40 ile çıkardım.
0
prole
(23.11.21)
Alkolle çıkartılabilir mürekkep lekesi, alkolün zararı yok boyaya.
0
bana kedicik derdi
(23.11.21)
ıslak mendille deneyin. olmadı kolonya ile deneyin. çıkması lazım
0
co2s2
(23.11.21)
arabanın kapı cebinde falan illa bi dezenfektan, kolonya, alkollü bir şey vardır bu devirde. azıcık döküp ovala, hemen çıkar. alkol boyaya da zarar vermez.
0
kibritsuyu
(23.11.21)
(8)

Araba Alırken Para Nasıl Ödeniyor?

depresif çocuk
Diyelim ki birisiyle anlaştık, arabayı alırken satın alma süreci en güvenli şekilde nasıl yapılıyor?
Diyelim ki birisiyle anlaştık, arabayı alırken satın alma süreci en güvenli şekilde nasıl yapılıyor?
0
depresif çocuk
(22.11.21)
Bankaların cüzzi para karşılığı alım satıma aracılık ettiği sistemleri var artık.

Misal: www.isbank.com.tr
0
chicha_v2
(22.11.21)
Islem sirasinda calisan soruyor paranizi aldiniz mi diye. Satan kisi evet diyor ve islemler tamamlaniyor. Chicanin gonderdigi olay guzelmis.
0
floydian
(22.11.21)
Bunu ben de soruyordum araba almadan once insanlara ama o kadar insan hepsi araba almis bir şekilde, bana net bir sekilde anlatamıyorlardi olayı. Ulan kendin alirken nasil aldin arkadas paranı nasil güvence altina altin diyorum bir cevap alamıyordum.

Aslinda noterde yapilan islemde hicbir sikinti yok. Yani ben mi saticiya guvenmek zorunda kalacam satici mi bana guvenmek zorunda kalacak durumu yok.
Satan adama satis icin kagidi imzalatiyor noter. Sen de o asamaya gelindiğinde parayı gonderiyorsun.
Satici parayı almadan kagidi neden imzalasin ki ya parayi gondermezsem diye soracaksin. Bu noktada noter adama imzalatiyor ama kagit noterde, henuz ruhsati basmamis oluyor. Dolasiyla arabayi satti adam ama araba hala sende degil, parayı göndermezsen adam arabayi kaybetmeyecek.
Bu nokta garabti noktasi iste. Sen bu noktada parayı artik gönderebilirsin. Daha sonra adama paranızı aldiniz mi diye sozlu olarak soracak ve teyit alacak. Sen parayı göndermis isen adam evet diyecek ve ruhsat basılıp sana teslim edilecek. Eger gondermemissen de adam almadim diyecek ve ruhsat basilmayacak, adam da garantide. Sen de o noktada parayı gönderebilirsin cunku imza atildi ve araba artik noterde, sana ruhsat basip teslim edebilecek durumda noter.

Parayı da banka kanalıyla gonderiyorsun zaten, kayitli ve kanitlanabilecek islem. Adam oldu da parayı almadim dese bile sende kanit var.
0
stavro
(22.11.21)
bankaların güvenli transfer yöntemlerini kullanın + noterde evraklar hazırlanırken araç üzerinde herhangi bir satışa engel borç-haciz-rehin vs olup olmadığı kontrol edilir. yoksa işlem devam eder ve satışa hazır hale getirilir ancak bu aşamadan sonra parayı gönderin.

bir önemli konu da parayı sadece ruhsat sahibinin hesabına, açıklamasına aracın bilgilerini yazarak gönderin. benim hesapta kredi borcu var, dayıma-enişteme yollayalım türü teklifleri asla kabul etmeyin.
0
orpheus
(22.11.21)
Mistyimage
(22.11.21)
bu tarz uc kagıtlar genelde noter anında donmez. ya noterden once doner ya da noterde satıcı/ruhsat sahıbı farklı gıbı olup siz parayi farkli bir isme gonderirseniz olur. yani noterde adamın tüm kimlik bilgileri ortada iken parayi alayim noterden kacayim biraz macera olur. tabi ki bunun icin iki tarafi da koruyan bankacılık sistemlerini de kullanabilirsiniz. bir ara takas bank diye uygulama vardi. hala var mi bilmiyorum.
0
helenart
(23.11.21)
Biz noterdeyken işlemler yapılmaya başlandı. Noterdeki memur para alış verişinizi yapabilirsiniz dedi. Parayı gönderdik. Hesaba geçince para hesaba geçti dedik notere. O da işlemleri tamamladı.
0
hrvl
(23.11.21)
co2s2
(23.11.21)
(8)

magsafe tamiri

tute
macbook'un magsafe'i kablosu kopmuştu yeni aldım. sonra yeni aldığımın da kablosu koptu yeni aldım tekrar. bunu dikkatli kullanıyorum. ancak eskileri de köşede duruyordu öyle. yeni aklıma geldi. bunların sadece kabloları kopuk. yeni kablo alıp taksam kullanılır. 709 lira sıfırı. satarım 2. el olarak
macbook'un magsafe'i kablosu kopmuştu yeni aldım. sonra yeni aldığımın da kablosu koptu yeni aldım tekrar. bunu dikkatli kullanıyorum. ancak eskileri de köşede duruyordu öyle. yeni aklıma geldi. bunların sadece kabloları kopuk. yeni kablo alıp taksam kullanılır. 709 lira sıfırı. satarım 2. el olarak. duruyor boş boş. baktım youtube'tan deneyim diyorum. tamir eden var mı magsafe kablosu?
0
tute
(12.11.21)
tamir edilmemesi için herhangi bir sebep görmüyorum.
0
co2s2
(12.11.21)
ben 2 defa ettim. aynı cihazın iki defa kablosunu değiştim yani. Orijinal kablo bulmak zor burada ben ebay'dan alıyordum PayPal kullanarak.
0
giovanne
(12.11.21)
Ben de tamir etmiştim, orjinal değildi ama bir sorun çıkarmadı, önemli olan adaptör kısmının orjinalliği.
Bu arada tamir sonrası adaptör kısmında ufak çentikler vb kalıyor, elden geçtiği belli oluyor bilgine.
0
sedolima
(12.11.21)
Adaptöre yakın kısmından koptuysa basit bir işlem 4'ten fazla tamir ettim o şekilde bozuk macbook adaptörü.
0
hedep
(12.11.21)
bir tanesini açtım ama içinde yapışkan varmış sanırım açarken zorlandım. ısı tabancasıyla ısıtmak gerekiyor mu? tekrar nasıl birleştirdiniz? sanırım bir yapıştırıcı gerekiyor.
0
🌸tute
(12.11.21)
Tabancaya gerek yok hafif zorlama ile açılıyor. İçindeki o beyaz şeyi kazıyıp epoksi ile tekrar yapıştırmanız lazım iş bittikten sonra.

O kablonun geçtiği yumuşak plastik parçanın da içini matkap / dremel ile oyup tekrar kullanabilir hale getirmeniz lazım.
0
hedep
(12.11.21)
tr.ifixit.com

Ben hafif kanırtacak açmıştım ince tornavida veya sağlam metal bir şeyle.
Kapatırken de Japonı belli noktalara uyguladım.
0
sedolima
(12.11.21)
Allah herhangi bir Apple cihazı tamir edecek insana sabır versin. Piyasada en tamirci bezdiren cihazlar kendilerine ait; bir politika olarak ürünlerini tamir edilmesin diye üretiyorlar. Yani belki tamir edersiniz de, satılabilir kondüsyonda olur mu bilemiyorum.
0
salihdt
(12.11.21)
(5)

excel

tabii lan manyak mısın
bir hücrede formül var ama aynı zamanda hücreye veri girişi yapılması gerekiyor. formül şu: =EĞER([@KOD]=0;"";5) 5 yazan yer sürekli olarak değişecek. istediğim şey veri girişi olmasına rağmen soldaki formülün kalıcı olması. değer girilse de formülün içinin değişmesi formülün hücrede kalması da diye
bir hücrede formül var ama aynı zamanda hücreye veri girişi yapılması gerekiyor. formül şu: =EĞER([@KOD]=0;"";5) 5 yazan yer sürekli olarak değişecek. istediğim şey veri girişi olmasına rağmen soldaki formülün kalıcı olması. değer girilse de formülün içinin değişmesi formülün hücrede kalması da diyebiliriz. bunu nasıl yapabilirim?
0
tabii lan manyak mısın
(12.11.21)
Fonksiyonla öyle bir şey yapamazsınız. vba ile karmaşık bir kontrol sistemi ile yapılabilir. Eğer hücre boşşa şunu yaz eğer hücre doluysa al bunu yaz gibi. Her değişiklikte de çalışması gerekir ki çok sağlıklı olacağını düşünmüyorum.

Yardımcı bir kolon kullanması en doğru yol gibi. Manuel olarak girilen veriler için yardımcı bir kolon olacak. Diğer datadaki kolon ise formüllü olacak.
0
bagcivan
(12.11.21)
5 yazan yeri başka bir hücreye referanslayıp o hücrede 5'i değiştirin. Burdaki formül sabit kalmalı. Başka türlü yapamazsınız.
0
do you remember me
(12.11.21)
Farklı hücreye referans vermen lazım +1

F4 ile konunun hiç alakası yok. F4 formülü aşağıya çektiğinde formül içindeki hücreler otomatik değişmesin diye senin yerine $ koyar hücre referansına.
0
himmet dayi
(12.11.21)
bu mevzuyu daha önce ben de düşünmüştüm ama hücre içinde hücre oluşturmak gibi bir şey oluyor en nihayetinde. ee zaten elimizde güzel çalışan 2 boyutlu bir hücre sistemi var. bunu durduk yere 3 boyutlu hale getirmenin bir anlamı var mı?

benim bir çok excel dosyam, saklanmış bir dolu satır sütun içerir. iki sebepten : 1- bir hücreye kompleks bir formül yazmak yerine, küçük küçük yazıyorum. elleçlemesi daha kolay oluyor. 2- bazı formülleri bilmediğim için , küçük küçük formüller yazıp, kulağı tersten göstermek gerekebiliyor.
0
co2s2
(12.11.21)
5 yazan yere başka bir hücrenin adresini yaz, atıyorum X30 yaz mesela. değer gireceğin zaman değeri formüllü hücreye değil, X30'a yaz.
0
kibritsuyu
(12.11.21)
(7)

bu micromanagement midir?

logisticsmanager
uzun oldu simdiden uyari.simdi yil sonu degerlendirmelerinde uc calisandan birisi iyi niyetli micromanagement yaptigimi soylemis. bunu kendisiyle bir kac kere daha konustuk yil icinde, bazilarini ona anlattim bazilarinda da boyle birsey oldugu konusunda anlasamadik.ornekler;bazi mailleri onun yerine
uzun oldu simdiden uyari.
simdi yil sonu degerlendirmelerinde uc calisandan birisi iyi niyetli micromanagement yaptigimi soylemis. bunu kendisiyle bir kac kere daha konustuk yil icinde, bazilarini ona anlattim bazilarinda da boyle birsey oldugu konusunda anlasamadik.

ornekler;
bazi mailleri onun yerine atiyorum==> normal calisanlar 4-5 arasi kapatiyor. biz mudurler genelde 6-7 oncesi kapatmiyoruz (ben hatta gece bile yaziyorum bazen eger gun icinde bir sebepten erken kapattiysam) birkac kere yarin ya da bir iki gun icinde konteyner ile yollanacak urunu hava kargo yapalim dedi mudur, calisanlar ciktiktan sonra. ben de maili direkt tedarikciye attim, bu calisan da cc'de. cunku belki de konteyner ile yollanmak icin limana yollandi bile, bilemiyorum.
ona gore benim ertesi sabahi bekleyip ona soyleyip onun atmasi lazim ama bu bana direkt sacmalik geliyor. tedarik zincirindeyiz, zaten asya ile aramizda saatler var.
birkac kere de benim cevap vermem gereken bir seye direkt cevap verdim ama ona gore benim ona soylemem, onun da tedarikciye yazmasi lazimmis.

gecen de gece mail atmama takildi, stresleniyormus ben gece mail atinca ama arkadas gece kimseye is yapin demiyorum, aksam erken kapattiysam gece maillera yetisiyorum yatmadan. daha bir kere acil bir sey yazmadim gece ama tek bu calisan streslenmis gece mail atinca.


haftada bir gun herkesin ve kendimin portfolyosunu acip garip bir sey var mi diye bakiyorum. misal gecmis donemde kalmis bir siparis, fazla/az kabul yapilmis siparis, haftalar once acilmis ama hala tedarikci onayi girilmemis siparis vs vs. bunun sebebi de benim n+1 ve n+2 ayni dosyayi kendi analizleri icin kullaniyor ve onlar boyle seyleri bulunca bana soruyorlar, sonucta bana da haftada bir gun kontrol et dediler. kimseye kendi portfolyosu icin "bu niye boyle, su niye boyle" sormuyorum (varsa da cok nadir olur, bir sorum vardir). genelde attigim email "fyi su siparis 3 hafta oncesinin onay tarihine ait ama hala yola cikmamis" diyorum. siparis listesinde 10 kusur bin sira var, insan arada gormeyebiliyor o kadar bilgi icinde (ben de gormuyorum bazen, excel tablosu sonucta) diger iki calisan "tesekkur ederim bakayim" diyor, bu calisan ise "ona ben normalde yarin bakacaktim" diyor.
bu noktada esim calisanin onun isini duzgun yapmadigini dusundugumu soyledi ama ben kendisine zaten bunu kac kere acikladim, herkesin portfolyosuna bakiyorum, herkese sadece bilgi maili atiyorum vs diye.

bana calisanin bu dedigi abarti geldi. cunku bir adet calisanimi micromanagement yapmak zorunda kaldim (sirket tarafindan zorunlu, kotu performans sonrasi), her emailinde cc'de olmak zorundaydim, cogu mailini yollamadan bana soruyordu falan. o noktayi birakali 1 sene oldu ama hala bana bir email atmadan soruyor, teams uzerinden ariyor bunu yapacagim ne dersin ya da belli raporlama yaparken bana da diyor bak sonuc x buldum, sence dogru mu falan diye.
ben de cok ciddi micromanagement olan yerlerde calistim hem fransa'da hem turkiye'de, birinde resmen mudur her sabah onaylanan siparislerimize tek tek bakardi, sorardi neden bu acildi vs diye. ayda bir de yanina oturtup tek tek portfolyomuza bakardi, safety stock levellerimiza, stok levellarina falan bakardi. aciklama isterdi cogu sey icin.

neyse yani bunlari gordukce ben harbiden micromanagement gormekte zorlaniyorum ki malesef sirkette de biraz bu kultur var; yani benim kendi mudurlerim operasyona katiliyor cogu zaman, e onlar bana gelip "su raporu hazirlarken x'in portfolyosunda sunu gordum, bir bakar misin x ile neden boyle" diyince ben de x ile beraber bakmak durumunda kaliyorum. gun gelir de mudurlerimin yerine gecersem bu sistemi belki degistiririm de yani birazcik da isleyis bu su an, ben junior manager olarak bunu yikacak da degilim.

siz ne diyorsunuz? junior olarak kendimi gelistirmek istiyorum ve bu tarz seylere acigim ki baska bir kac onerisi de oldu onlari mantikli buldum ama bu management olayinda ortayi bulamiyoruz bu calisanla.
0
logisticsmanager
(12.11.21)
Valla iş beklemez. Önünüze düşen acil gördüğünüz bir şeyi yapıp takibi için elemanınızı cc'ye koymanız bana micromanagement gibi gelmedi. Haftalık genel bir bakış bana işin içinde bir yönetici olduğunuzu gösteriyor, bir tür güvenlik ağı (safety net) işlemidir bu.
Bana kendi yöneticilerinin micro management yaptığı şikayetiyle gelen kişilere baktığımda bir kısmının hakikaten düşük performanslı ve takibe muhtaç kişiler olduğunu görüyorum. Örnek; diyor ki her yaptığım işe burnunu sokuyor, kendisi okumadan duyuru çıkamıyorum. Hakikaten micro management bu, ama yine bakıyorum bu arkadaşın daha önce çıktığı duyurularda bin türlü yazım yanlışı, dilbilgisi hatası var (üstelik Türkçe yazılmış metinler bunlar). Kurumsal format kullanılmamış, bir tanesinde eski format kulanılmış. E ne yapacak yönetici? Ya "kusura bakma" deyip baştan bir şans vermeden yollarını ayıracak, ya da bir süre böyle gidecek.
Ancak şöyle de bir durum var tabii; çalışan kendi işlerine detaylı bakıldığını düşündüğü an panik yapabilir ve bu daha fazla hata yapmasına sebep olabilir. Bunu da yaşadım. Bir değer analizi yapmak gerekecek böyle bir durumda.
Rutin yaptığınız kontrolleri çalışanlarınıza öncesinde haber verin, "ben her hafta salı günü bir önceki haftanın listesi üzerinden geçip üzerinden geçilmesi gerekenleri sizlerle paylaşıyorum. Bunlarla ilgili bana dönmenizi bekliyorum / beklemiyorum" diye. Aynı şekilde akşam atılan emailler için de geçerli bu. Gün içinde bazen o kadar yoğun oluyorum ki bana gelen emaillere ancak mesai saatinden sonra bakabiliyorum. İsterseniz elektronik olarak email gönderimini ertesi gün sabah saatine ayarlayabiliyorsunuz. Bunu bir düşünün derim.
0
SiyamkedisiZorro
(12.11.21)
Öncelikle konuyu sizin tarafınızdan dinliyoruz, siz micromanagement yaptığınızı düşünmüyorsunuz ve haliyle yazdığınız örnekler de bunu destekler nitelikte. Karşı tarafın belki farklı örnekleri vardır. Sağlıklı olanı kendisiyle konuşmak.

1 - Eğer bir iş, bir kişiye delege edildiyse ve özellikle de 3. parti iletişimini bu kişi yürütüyorsa araya girilmemeli diye düşünüyorum. İşinizi, sektörünüzü derinlemesine bilmiyorum ancak ben işten çıktıktan sonra müdürüm normalde benim yaptığım işlere devam ederse iki şey hissederim
a) Bir şeyleri eksik yapıyorum
b) Çalışmam gerekenden az çalışıyorum

2 - Pozisyon gereği bir şeyleri kontrol etmeniz gerekebilir, bu çok doğal. Mail atmanız da bu kişiyi rahatsız ediyorsa farklı bir sisteme geçebilirsiniz. Mesela o Excel sayfasında bir kaç ekstra kolon olur; orada en son aksiyonun ne olduğu, bir sonraki aksiyonun ne zaman kimin tarafından alınacağı vb. belirtilir. Hatta basit bir formülle o tarih geçtiğinde ilgili satırın farklı renkte gözükmesi vb. sağlanır. Ya da başka bir çözüm olarak mail atılmaz da her hafta kısa bir statü toplantısı yapılır, herkes sorun yaşadığı, bekleyen vb. siparişlerini anlatı; herkes bilir, çözüm üretir vb. Böylece siz bir şeyleri dikte etmemiş olursunuz

3 - Gece mail atma olayı da aslında ilk konuya bağlanıyor. Bence bu konuda çalışan haklı. Bir kişiye mesai saatleri dışında; gece, haftasonu, resmi tatillerde vb. mail atıyorsanız o ister istemez karşı tarafta sıkıntı yaratıyor. Özellikle de yoğun çalışılıyorsa insanların akşamları ya da haftasonunda iş düşünmeden hayatlarını yaşamak istemeleri normal. Bu noktada konu yine aynı noktaya geliyor: "Müdürüm bu saatte çalışıyor; ben evdeyim, ya yapmam gereken şeyleri yapmadım ya da çalışmam gerekenden az çalışıyorum"; bunun çok da bir çözümü yok sanırım. Eğer mesai saatleri dışında gönderdiğiniz mailler her halukarda iş gününde dikkate alınacaksa, göndermeyin, yazdıysanız bile taslak olarak kalsın. Ama o mailin o saatte gitmesi gerekiyorsa, normalde o maili göndermesi gereken insan da siz değilseniz, şirket kültürünün ya da yapısının değişmesi lazım.
0
salihdt
(12.11.21)
salihdt +1
lojistik sektöründe hiç çalışmadım, önceliklerini bilmiyorum ama gece 22:30'da bir e-mail görmek beni irrite ediyor her türlü.
o saatte çalışmak zorundaymışım hissi yaratır.
cumartesi gece 3'te mail atan bir yöneticim olmuştu mesela. aciliyeti olmayan bir konu için. garip buluyorum.
kendim geç saatte mail atarken de "delay delivery" yapıyorum.
ama sizde işler durma noktasına geliyordur o mail atılmazsa, o zaman bu durumu önceden söylersiniz çalışanlarınıza, hem beklentileri yönetmiş olursunuz, hem de iş aksamaz, micromanagement hissi de yaratmaz.

diğer konunun da dozu önemli bence. ben micromanagement'tan her işin içinde son kararı vermeyi isteyip ille bu olacak diye direten yöneticiyi anlarım, bazı konularda tam bilgisi olmasa bile işler tam istediği şekilde yapılsın isteyen. bi de üstüne yakın tarihli desdline'lar verip "do it do it!!" yaparsa tadından yenmez.

ps. tarzanca için özür. mobildeyim hızlı yazdım
0
dreamnesiac
(12.11.21)
Çalışan haklı.

En başta eleman "micromanagement yaptığını düşünüyorum" dediğinde "hayır yapmıyorum" diye itiraz edip bunu ispatlamaya / açıklamaya falan çalışman tartışmayı baştan kaybettiriyor. Yönetici yönettiği kişilerle münakaşaya girmez, sorunu anlayıp çözer. Çünkü bu durumdan rahatsız olan karşıdaki zaten, sen değilsin, defansif pozisyona girmek yapabileceğin en kötü şey. Hem sorunu çözmüyorsun, hem de ekibin saygısını kaybediyorsun.

Doğrusu @salihdt'nin de dediği gibi elemanın şikayetçi olduğu noktalarda alternatif üretmek. İşte excel'de tablo aç, maili istiyorsan yine at ama elemana sabah iletilsin vs. "Biz neler neler gördük, şımarık bunlar" tutumu tatsız ve iyi bir yönetici olmanı engeller.

Bir ek nokta da "şirket kültürü bu, yapcak bişey yok" olayı hatalı. Şu dandik linkedin postları gibi olacak ama "yönetici/lider" muhabbeti yani, kendisi inisiyatif alamayıp üstü ne diyorsa onu uygulayacak insanların yönetici olmaması lazım, düz memuriyet bu. Ben böyle birinin altına çalışmak istemezdim, kendim de şu an bunun tam tersi yönde yöneticilik yapmaya çalışıyorum. Çünkü sorun çözmeyecek, yeni bir şeyler yapmayacak, kendi başıma karar vermeyeceksem ne yöneticiliği yapıyorum ki?

Ha mesela ben de çalışanın yazdığı her kodu satır satır inceleyip, gerektiği yerde düzeltmesi için yazıyorum ona. Bu mesela micromanagement değil, eğitim bu aşamada. Ama 6 ay sonra hala aynı şeyi yapıyor olursam micromanagement olur. Senin çalışan da şirkette yeniyse ya da junior'sa falan dersin "bi süre böyle, sonra tabi böyle olmayacak" diye.
0
plutongezegendegilmi
(12.11.21)
micromanagement konusu hassas bir konu. basit bir şekilde "şunu yapınca micromanagement olur" gibisinden özetlemek mümkün değil çünkü uzun aylar yıllar boyunca biriken bir hadise. hem de iki tarafı da dinlemek lazım.

kaldı ki bazı konularda, bazı işyerlerinde micromanagement yapılması gerekebiliyor. micromanagement'ın kötü bir şey olduğunu düşünmüyorum. sadece bazı durumlarda daha verimsiz olduğunu ve uzun dönemde çalışanın gelişimini engellediğini söylemek mümkün. eğer çalışan gelişiminin engellendiğini düşünüyorsa, kendini daha özgür hissedeceği başka bir işyerinde iş bakabilir. tabii bir yandan da hatayı kendinde de araması gerekiyor. mesela ben şahsen detayları fazla aktarmayan, sonuç odaklı raporlar-yazılar hazırlayan birisiyim, patron da bu sebeple daha fazla muhatap oluyor benimle. şirket dışı yazışmalarımda (özellikle üst seviye) genelde cc'de kimse olmaz, böyle olunca da, patron pek hakim olamıyor ayrıntılara. ama öte yandan sürekli her mail'ine cc'de tüm şirketi koyan, tüm yazılarında bol bol ayrıntı ekleyen birisi, patronla daha az muhatap oluyor.
0
co2s2
(12.11.21)
gece mail atmakla ilgili kısmın micromanagement olduğuna katılmıyorum. herkesin verimli olduğu saatler farklı, eğer gece cevap verme yükümlülüğü yoksa o zaman istediğin kadar mail atabilirsin. adamın uykusu tutmamıştır iş yapası tutmuştur mail atar ne var bunda yani.

ama diğer kısımlarda senin adamların yapması gereken işi sen yapıyormuşsun gibi geldi. bu hoş değil. evet iş hızlı çözülüyor belki ama doğru değil. işi birine teslim ettiysen o yapacak. aciliyeti varsa mesaiye o kalacak. sürekli çalışanlarının eksiklerini kovalayan bir yönetici profilinin mm olmasa bile doğru olduğunu düşünmüyorum. yönetici dediğin yöneticilik yapar, sen o işine odaklan. haftada bir gün denetleme yapmakta sorun yok ama onun da adını koy, net bir şekilde denetliyorum de. ama bir daha çalışanının atması gereken maili sen atma, iş gecikse bile bu çalışan üstünde stres oluşturur, aşırı saçma ve türk işi bir hareket yani. "bak sen uyuyorsun ama ben yöneticin olarak senin işini de yapıyorum ve çalışıyorum" gibi bi mesaj veriyor bence ve aşırı amatörce.
0
roket adam
(12.11.21)
@roket adam malesef o mesaiye kal falan dediklerin bu ülkede yapilamaz. Haftada 37 saat calisan calisana "aksam 6da toplanti var" dersen kabul etmez. O zaman daha ciddi olay cikar. Ki dedigim gibi ortada bir is yok, bir anda ortaya cikan bir şey.
Yoneticiyle aksam taleplere bakarken ciddi stok sorunu olacağını gördük, tedarikci yarin yola mal cikaracagim demis ama konteyner ile. Bizim bunu kacirma sansimiz yok ve cin ile aramızda 7 saat var. Belki sabah ise başladığimiz zaman fabrikadan yollanmis bile olacak. Haliyle böyle saçma sapan bir riski alacak degiliz. Calisan da aksam 4-4.30 sonrasi calismak zorunda değil. Ki Türk isi diyorsun ama zaten "hemen su maili atip yarin yola cikacak ürünleri hava kargo yapalim" diyen müdür Fransız :)
Bir de benim kendi müdürlerim birşey gördükleri zaman çalışanın sabah gelmesini beklemeden, acilse, direkt email atıyorlar çünkü tedarikci zaten ic tedarikci hepimiz ayni firmanin calisaniyiz, en sonunda ceomuz ayni. Haliyle arada temsil sorunu da yok. Tedarik zincirindeyiz ve böyle "ya o maili ben atmalıydim" gibi şeyleri oldukça saçma buluyorum. Bazen iki saat deadline oluyor.

Aynisini benim müdürüm icin de zamaninda bana dedi kiz. Zamaninda bir konu için o müdüre sorarmis, müdür ona cevaplarmis o da ic tedarikciye soylermis. Simdi covid dönemi bu sorudan o kadar cok geldi ki zaman kazanmak için müdür direkt tedarikciye cevapları. Kıza göre bu kötü ama bir bakima kendisini cevaplayamayacagi ve her hafta önümüze gelen bir soruda zaman kazaniyoruz.
Bilmiyorum kendi açımdan böyle şeyleri hic umursamadigim için de olabilir.
0
🌸logisticsmanager
(12.11.21)
(7)

moka pot kullananlar

Wakatakakage
Makine espressosuyla çok farkı var mı? Filtre kahve veya türk kahvesi gibi veya daha kötü bir kahve çıkacaksa almasam iyi olur. Kıyaslayabilir misiniz?
Makine espressosuyla çok farkı var mı? Filtre kahve veya türk kahvesi gibi veya daha kötü bir kahve çıkacaksa almasam iyi olur. Kıyaslayabilir misiniz?
0
Wakatakakage
(12.11.21)
evet çok fark var. daha kötü kahve diye bir şey yok bence her demleme kendince güzel.
0
floydian
(12.11.21)
@floydian alıp uğraşmaya değmez mi sence? Türk kahvesine devam mı edeyim?
0
🌸Wakatakakage
(12.11.21)
uğraşacak bir şey yok aslında. açık kavrum çekirdek ile çok güzel sonuç veriyor hatta bence. türk kahvesi benim için mehmet efendi o anlamda da farklı tatlar verir bence. 80-90 lira falan 2-3 cup moka potlar. bi denenir bence.
0
floydian
(12.11.21)
Makine espressosu ile filtre kahve arası bir kıvamda oluyor genelde. Bizim evde şu anda espresso makinesi yok (3 tane eskittik) Bu yoklukta latte vs. espresso bazlı içecekler için güzel iş görüyor. Ama sade shot olarak içilecekse şayet, kesinlikle makine espressosunun yerini tutmuyor.
0
yadigar
(12.11.21)
cok basit ve basitligine gore yeteri kadar lezzetli.
0
baldur2
(12.11.21)
Bence çok net daha kötü. Suyu önceden ısıtmakla uğraşıp yapılırsa daha iyi oluyormuş (diyorlar) ama dümdüz moka potta yapılan kahve yanıp acılaşıyor. Su ekleyeyim americano yapayım deseniz bile o yanık acı tat kaybolmuyor.
0
kobuzchu kiz
(12.11.21)
@floydian +1 : her kahve hazırlama yöntemi kendince güzel.

illa bir yere konumlandırmak istersek, kıvam anlamında espresso ile filtre kahve arasında bir yerde ama tad olarak espressoya daha yakın bence. ama hazırlama kolaylığı düşünüldüğünde, çok pratik ve gayet lezzetli. yoksa bana göre pour-over en lezzetli kahveyi veriyor ama her defasında o kadar uğraşmak zulüm oluyor. bir de pour-over ya da french press gibi bazı yöntemlerde kahvenin hazırlanması esnasında su soğuyor doğal olarak. ben de sıcak kahve seviyorum. mokapot ile kaynama sıcaklığında kahven oluyor.
0
co2s2
(12.11.21)
(6)

Telif

Selektivite
MerhabaTam olarak istediğim net bilgilere ulaşamadığım için buraya da sormak istedim.Popüler olan şeyler/eserler (diziler, kitaplar, oyunlar vs.) ile ilgili posterler, oyuncaklar, el emeği ürünler ya da benzer üretimler yapılıp satılıyor.Ticari amaçla üretilip satıldığı için, telif hakkından dolayı
Merhaba

Tam olarak istediğim net bilgilere ulaşamadığım için buraya da sormak istedim.


Popüler olan şeyler/eserler (diziler, kitaplar, oyunlar vs.) ile ilgili posterler, oyuncaklar, el emeği ürünler ya da benzer üretimler yapılıp satılıyor.
Ticari amaçla üretilip satıldığı için, telif hakkından dolayı sorun oluşturma ihtimali çok yüksek değil mi? Bu iş yasal olarak nasıl yapılır? Cevaplar için şimdiden teşekkürler.
0
Selektivite
(12.11.21)
1. Evet
2. Firmalardan lisans alarak.
0
etna
(12.11.21)
@etha Herkesin yapıyor olması, doğru olduğu anlamına gelmiyor. Firma olarak calismayanlara da mutlaka bir şekilde ulaşılmalı yani. Teşekkür ederim.
0
🌸Selektivite
(12.11.21)
Evet bir ara radarlarına girersiniz.
lisans anlaşması yapılarak (ilgili şirketler sana lisans vermeyebilir)
0
yeninesiltupcu
(12.11.21)
posterler için kimsenin laf edeceğini sanmıyorum , sonuçta bedavaya adamların reklamını yapmış oluyorsunuz ama oyuncak ya da el emeği ürünler kısmına girdiğiniz zaman, telif işin içine girer.
0
co2s2
(12.11.21)
@co2s2 posterler konusu sadece sizin tahmininiz öyle değil mi?
0
🌸Selektivite
(16.11.21)
evet sadece benim tahminim. sağda solda film afişi vs satılıyor, kimsenin telif ödediğini sanmıyorum.
0
co2s2
(23.11.21)
(1)

internet sayfasında fiyat değişince haber veren eklenti?

asırlardır yandaş bir süredir çağdaş
chrome'da var mı böyle bir şey?
chrome'da var mı böyle bir şey?
0
asırlardır yandaş bir süredir çağdaş
(11.11.21)
spydrop diye bir eklenti var. buna bir bakın derim ama sadece desteklenen bazı websitelerini takip ediyor. eğer desteklenmeyen bir websitesinde rakam değişikliklerini takip etmek istiyorsanız visualping gibi bir websitesinden yardım alabilirsiniz.
0
co2s2
(12.11.21)
(3)

Borsadaki şirketlerin hepsinin mali tablolarını tek bir excelde?

Trafalgar
Borsadaki şirketlerin hepsinin üç yıllık mali tablolarını tek bir excelde indirebileceğim bir kaynak var mı?
Borsadaki şirketlerin hepsinin üç yıllık mali tablolarını tek bir excelde indirebileceğim bir kaynak var mı?
0
Trafalgar
(11.11.21)
datastore.borsaistanbul.com

bu adresi biraz kurcalayın, bir şeyler çıkar.
0
co2s2
(11.11.21)
@co2s2 iyiymiş aslında ama 2009 yılına kadar var. bana son üç yıl lazım.
0
🌸Trafalgar
(11.11.21)
baktım şimdi tekrar. son 3 yıl gayet de var.
0
co2s2
(12.11.21)
(7)

Tek yaşıyan annem için güvenlik önlemleri

jacque
Evlendiğim için annem artık tek başına yaşayacak. Bir sitenin birinci katında oturuyor ama sitede güvenlik vs. yok. Dış kapısına güvenlik kamerası, kapıya da alarm taktırayım diyorum. Ayrıca eve de bir biber gazı ve bir şok cihazı alayım diyorum. Sorularım:1) Sadece bizim kapıyı görecek şekilde apar
Evlendiğim için annem artık tek başına yaşayacak. Bir sitenin birinci katında oturuyor ama sitede güvenlik vs. yok. Dış kapısına güvenlik kamerası, kapıya da alarm taktırayım diyorum. Ayrıca eve de bir biber gazı ve bir şok cihazı alayım diyorum. Sorularım:

1) Sadece bizim kapıyı görecek şekilde apartman koridoruna güvenlik kamerası takmam yasal mı? Herhangi bir problemle karşılaşır mıyım?
2) Bu kamerayı taksam kim izleyecek, nasıl olacak pek de bilmiyorum. Acaba direkt bu işi yapan şirketlerle mi görüşsem?
3) Başka neler yapabilirim?
0
jacque
(11.11.21)
İç taraf kapı girişine wifi kamera takabilirsin. Uzaktan kontrolle 360 derece dönebilen modelleri var. Fiyatlar da uygun 350 civarın orta halli bir sey alırsın. Kurulumu kendin halledebilirsin
0
metos
(11.11.21)
Biber gazı almanızı önermem, kapalı alanda çok hızlı yayılıyor, kullanmak zorunda kalırsa anneniz de en az karşısındaki insan kadar etkilenecek.

Pronet gibi güvenlik şirketlerinden birine abone olsanız daire kapısının üstüne kocaman bir zımbırtı taktıkları için caydırıcı da olur.

Pencereler için de pilli, ucuz alarmlar var, pencere açılınca baya yüksek sesle ötüyor. Pratik olabilir.
0
kobuzchu kiz
(11.11.21)
Düşmeyi algılayan akıllı saat olabilir. Düşme algıladığında acil durum kişilerine bilgi gidebilir.
0
jazzabel
(11.11.21)
öncelikle pronet gibi güvenlik firmaları ile görüşmenizi öneririm. annenize ya da size ulaşamadıklarında doğrudan polise haber veriyorlar ve ellerinde de değişik değişik cihazlar var. pencere dedektörü, hareket dedektörü, kamera, hatta gaz dedektörü vs var. kafanız çok rahat olur. gelirler tüm kurulumu kendileri yapar ve tüm takibi kendileri yapar. oturmuş sistemleri var.

eğer pronet gibi bir firma ile çalışmayacaksanız, o zaman kamera ve diğer dedektörleri kendiniz takmanız da mümkün .. önerim aynı marka üzerinden , tek program ile kontrol edebileceğiniz bir sistem almanız. aynı marka olmasa bile, aynı sistem üzerinden (örneğin tuaya) devam edin. ben 100 lira gibi bir fiyata tuaya destekli kapı-pencere dedektörü almıştım. doğrudan wifi'a bağlanıyor ve kapı açıldığında saniyesinde uyarı veriyor. ekstra bir ana parça istememesi nedeniyle mantıklı gelmişti.

kapı dışına kamera koymak konusunda, tüm apartman sakinleri olmasa bile en azından kattaki komşularınızla konuşmakta fayda var.
0
co2s2
(11.11.21)
adı site demek ki bunun. güvenlik kamerası geçtim siteyi her apartmana gerekli artık.apartman yöneticisi ile görüşülüp bir güvenlik kamerası acil konulabilir atla deve değil sonuçta.
evde internet varsa bir ip kamerası konularak anneni telefonundan bilgisayarından izleyebilir kayıt da alabilirsin. çoğu harekete duyarlı. saat ayarı yapıyorsun mesela gece 1 de hareket olursa bana bildir diyorsun telefonun da, alarm la kamera uygulaması devreye giriyor izliyorsun.
ha uğraşamam diyorsan PRONET ve ya KALE GÜVENLİK bunlara da kolu kaptırdın mı kurtulman zor bunu da düşün derim.
0
jamswety
(11.11.21)
Şayominin komple alarm seti var ek parcalar falan da ekliyorsun.

Uyelikli alarm sistemleri cok tehlikeli, abonelige girince cikamiyorsun.
eve hirsiz girse daha az maddi zarar veriyor.
0
divit
(11.11.21)
Kapısında alarm, kamera falan hırsızlar için caydırıcı olduğu gibi cezbedici de olabilir. Bu kadar önlem alınmışsa içeride kimbilir neler vardır diye aklina karpuz kabuğu düşmesin sonra?

Bina girişine kamera, kapı dedektörü veya iceriye hareket sensörü düşünülebilir. Giris kat dediniz. Camlara darbe sensörü de takabiliyorlar bilginiz olsun.
0
Kirmizibavul
(12.11.21)
(15)

Manuel araba pişmanlık olur mu?

2027
Arkadaşlar merhaba, 15+ yıldır manuel araba kullanıyorum. Bu aralar yeni araç bakıyorum. Arkadaşlar mutlaka otomatik olsun diyor ama bilemedim manuelin sürüş zevki bir başka bana göre kimilerine eziyet/angarya gelse bile. Evet hali hazırda araba zaten yok ama manuel denk gelirse göz ardı mı edeyim y
Arkadaşlar merhaba,
15+ yıldır manuel araba kullanıyorum. Bu aralar yeni araç bakıyorum. Arkadaşlar mutlaka otomatik olsun diyor ama bilemedim manuelin sürüş zevki bir başka bana göre kimilerine eziyet/angarya gelse bile. Evet hali hazırda araba zaten yok ama manuel denk gelirse göz ardı mı edeyim yoksa tercih edersem pişmanlık duyar mıyım bilemedim. Siz ne düşünüyorsunuz? Düşündüğüm araba yeni megane 4 bu arada.
0
2027
(10.11.21)
Zevke bir şey diyemem ancak ben kendi adıma imkanım varsa, İstanbul'da kullanacaksam otomatikte kalmak için elimden geleni yaparım
0
kisa
(10.11.21)
İstanbul'da yaşamıyorsan, ne bileyim her gün işe gidip gelmiyorsan veya akan bir trafikte kullanıyorsan manuel de kullanılır. Mutlaka otomatik olsun diyenler sürekli durup kalkılan trafiklerde kullanıyorlar.

Manueller daha ucuz ve sıfır bulma olasılığın daha yüksek sanıyorum, o yüzden sana normal geliyorsa al geç. (tabii ki otomatik daha rahat ama)
0
nhk ni youkosu
(10.11.21)
manueli niye göz ardı edesin ki. 15 yıldan uzun süredir manuel kullanıyorsan usta şoförsün demektir. manuel kullanmaya devam et bir sorun yaşamıyorsan.
0
dafuq
(10.11.21)
Otomatik CVT degilse alinir, teknoloji cok gelisti.

Ben de manuelciyim ama artik bu devirde keyif icin kullanacagim spor bir araci manuel alirim, otomatikten sasmam.
0
cooperr
(10.11.21)
@cooperr, Türkiye'de ucuz otomatiklerin en düzgünleri CVT. Öyle diyim :D Otomatikleştirilmiş manueller (AMT) en ucuz, sonra cvt'ler satılıyor ki en uzun ömürlü diye övülenler bunlar(Renault falan da öyle olmalı), sonra Alman grubuyla DSG vb. geliyor.
0
nhk ni youkosu
(10.11.21)
MX-5 falan alınacaksa bu "manuelin keyfi ayrı hacım" muhabbetini anlıyorum ama Megane için angarya.

Honda veya Toyota alacaksam CVT de alırım şahsen.
0
yürümeyin
(10.11.21)
otomatik alın geçin. şehir içinde de, şehir dışında da rahat araba kullanın. ne gerek var hamallığa.
0
co2s2
(10.11.21)
ilerde satarken zorlanırsınız herkes otomatıge dondu.
0
sizofren06
(10.11.21)
Merhabalar, hangi şehirdesin bilmiyorum ama sık sık trafiğe girdiğin bir şehirdeysen manuel üzer hocam.

Bende standardın biraz üstü güçte manuel araç var, haftada bir şehir içi kullanıyorum, ara ara da uzun yolda kullanıyorum o yüzden keyifli mesela ama İstanbul trafiğinde her gün işe gidip geliyor olsam başlarım manueline der satardım.
0
chicha_v2
(10.11.21)
tork konvertörlü ya da cvt alabiliyosan al. yoksa manuel. zaten kullanabiliyormuşsun. ayrıca fiyat avantajı da var.
0
xrated
(10.11.21)
manuel araba ile her gün 100 km yapıyorum hayattan soğudum resmen. ben de otomatik arıyorum şu süreçte
0
kablelvuku
(10.11.21)
Manuelin keyfi başka diyorsan manuel al hocam.
Bu akşam istanbul’da 6 km lik yolu 1,5 aaatte aldım. Otomatik vites ile.
Kullanmam ön koşuluyla Bedava hediye edilse istanbul’da manuel vitesli aracı reddederdim. 17 yıllık sürücüyüm.
Bu yüzden bu soru çok subjektif, kendin karar vereceksin.
0
dadasalon
(10.11.21)
manuel arabam var. dsg'ye güvenmediğim için manuel almıştım. uyurken hergün tanrıya dua ediyorum bana otomatik bir araba vermesi için.
0
elitoangelito
(10.11.21)
Mutlaka otomatik olsun diyenler kendilrine gore düşünüyor, sana gore mutlaka otomatik olmali mi bunu sor kendine.
Yani arac kullanmaya yeni basliyor olsan tamam da 15yillik surucusun, ben sahsen gelip sorsan sana akil vermezdim bu konuda, mutlaka otomatik olsun neye göre soyleniyor bilemedim.
Yukarıda arkadasin dediği gibi subjektif konu bu.

2.el alacaksam km de cok dusuk değilse alacagim arabada, otomatik bakmazdim ben. Otomatigin ariza vermesinden tirsarim ben. He sifira yakin arac alacaksindir o zaman dusunulebilir.

Bunun dışında kendim icin konusacak olursam otomatik arac kullandığımda beni biraz huzursuz ediyor surus hissi. Tamam ayaklar rahat ama nasıl hizlanacagima ben değil araba karar veriyor gibi oluyor nasıl anlatayim.
Şahsen ben cok iyi hizli calisan ve gecisleri hissettirmeyen iyi bir otomatik şanzımana sahip arac alamayacaksam otomatik almazdim. Bana kalkista sollamada vs sikinti yasatacak otomatik beni kanser eder. Bu yuzden manuel arac kullanıyorum zaten. Iyi bir otomatik sanzimana sahip araclar butcemi asiyordu. Otomatik sanzimandan otomatik şanzımana da fark var yani. Bazi otomatikler kanser. Uzun zamandır mabuel kullanıyorsan senin icin de böyle olacaktir bazisi.
Bu dediklerimi kendin için de dusun mesela.

Kafana yatan butcene uyan bir otomatik araba olursa bir yerden temin edebiliyrsan biraz denemen cok iyi olur. Ona gore karar verirsin.

Herkes manuele lanet etmis ama isim geregi gunuj yarisi ofiste yarısında da trafikte kalabalik oluyorum, her gun rahat 4 saatim araba geciyor, bazen daha fazla ve arac manuel. Aksam eve donuste de yogun trafige maruz kalıyorum. Ben hic manuel arabaya boyle isyan ettigim olmadi şahsen. Tamam yoruyor biraz ama vay manuel omrumu yedi vay hayattan soğuttu noktasına gelmedim hic. Yani kisiye gore değişiyor iste. Ben baya manuelle yaşayabiliyorum. Otomatik de kullansam o eve dönüş yolu 1-1.5 saat surecek degisen pek bir sey yok. Sahsen benim sikinitim dur kalk dur kalk sikinti basmasi, saatlerce gitmek ve yolun bitmek bilmemesi, ayagimin ağrıması falan değil yani. Buna ragmen iyi bir otomatik (otomatik değil bak iyi bir otomatik diyorum) alma sansim oldugunda alabilirim, rahatlik rahatliktir. Sen de kendine sor iste benim manuelle aram nasıl diye, otomatige ihtiyacim var mi diye. Ona gore karar ver ama dedigim gibi adamakilli bir otomatik almak lazim otomatik alacaksan da.
0
stavro
(10.11.21)
type-r, z4 vs spor bir araba alıyorsan manuelde keyif olur. corolla-civis vs düz aile arabası için otomatik al geç, rahat edersin.
0
orpheus
(10.11.21)
(9)

şişme montuma makine yağı sürüldü

yazar yazmaz yazan yazar
aracı tamirciye götürmüştüm hiç farkında olmadım. montumun sırt kısmının her yerine yağ sürülmüş. nasıl çıkarabilirim bunu?
aracı tamirciye götürmüştüm hiç farkında olmadım. montumun sırt kısmının her yerine yağ sürülmüş. nasıl çıkarabilirim bunu?
0
yazar yazmaz yazan yazar
(10.11.21)
gres yağı ise fazlasını peçete meçete ile alıp, sonra bulaşık deterjanıyla kumaşa zarar vermeden yıka. ytd.
0
killerbee
(10.11.21)
Daha gerçekçi tarifler gelir ama sanki bulaşık deterjanları iyi bir yağ çözücülerdi. Montu yıkayamayacağımıza göre bulaşık deterjanlı bezle silinebilir belki.
0
John Bloor
(10.11.21)
oğlumun montuna geçen sene aynı şey olmuştu. tamircide lifte yaslanınca sırtı yağlandı. bulaşık deterjanı, leke çıkarıcı, alkol vs hiçbir şey kâr etmedi maalesef
0
d e j i n
(10.11.21)
Kuru temizlemelerin böyle zor lekeler için özel solüsyonları oluyor. Ben olsam direkt bi kuru temizlemeye gösterirdim
0
mg3929
(10.11.21)
kuru temizlemeye verin. Montların üstünde genelde su geçirmesin diye özel bir uygulama olur. Deterjan, sub vb ile yıkayınca bozulur onlar kuru temizleme çözer.
0
anten
(10.11.21)
deterjan, asperox, çamaşır makinesi her şeyi denedim çıkmadı. kuru temizlemeye versem 100 lira ister. mont zaten 300 lira.:(
0
🌸yazar yazmaz yazan yazar
(10.11.21)
eve aldığınız bulaşık deterjanları artık nemlendiricili bilmemneli oluyor, onlar bu konuda çok iyi değil. pril marka, standart mavi şişedeki deterjan çıkartması lazım. çıkmıyorsa istanbul - kurtköy taraflarındaysanız, gelin size bir kimyasal vereyim. çıkartmaması mümkün değil. anasını ağlatır.
0
co2s2
(10.11.21)
@co2s2 all purpose cleaner mi?
0
killerbee
(10.11.21)
@killerbee :

www.anmarkimya.com

farklı yerlerde farklı isimleri var ama biz genelde portakal ya da desolvit diyoruz. bu isimlerle aradığınızda internette bulamazsınız.
0
co2s2
(11.11.21)
(1)

Kooperatif hisse devri?

blackidom
Almak istediğimiz bir ev var. Kooperatif henüz feshedilmemiş, sitedeki ev sahiplerinin bazıları kooperatif hisse sahibi, bazısı ise değil. Ev sahibinden evi alırken kooperatif hissesini de devralmak (sanırım satılıyormuş?) mantıklı mıdır? Örneğin sitedeki bazı borçlar sadece kooperatif sahibine çıka
Almak istediğimiz bir ev var. Kooperatif henüz feshedilmemiş, sitedeki ev sahiplerinin bazıları kooperatif hisse sahibi, bazısı ise değil. Ev sahibinden evi alırken kooperatif hissesini de devralmak (sanırım satılıyormuş?) mantıklı mıdır? Örneğin sitedeki bazı borçlar sadece kooperatif sahibine çıkarken ev sahibine çıkmıyor. Özetle devralmak işe yarar/ yaramaz bilen var mıdır? Yoksa sadece evi alıp geçmek mi lazım?
Almak lazımsa, bu bedel neye göre göre belirlenir?
0
blackidom
(10.11.21)
eğer kooperatif sadece ve sadece bu evler için kurulduysa, satıcı zaten kooperatif hissesini de size vermek isteyecektir. kooperatifin amacını maksadını tam olarak öğrenmeden cevap vermek zor biraz.

ama evin tapusunu size verdikleri sürece kooperatif hissesini almanıza gerek yok bence.
0
co2s2
(10.11.21)
(6)

Iphone 13 Pro

alaimisema
Hiç apple ürünü kullanmamış biriyim. Uzun yıllardır xiaomi mi 6 kullanıyorum. Zamanına göre inanılmaz telefon 6 gb rami 128 gb hafızası var. Geçenlerde bi teknoloji mağazında iphone 13 proyu gördüm gerçekten görüntü olarak çok beğendim. Özelliklerine baktığımda da ilk defa apple efsane bir şey yapmı
Hiç apple ürünü kullanmamış biriyim.

Uzun yıllardır xiaomi mi 6 kullanıyorum. Zamanına göre inanılmaz telefon 6 gb rami 128 gb hafızası var. Geçenlerde bi teknoloji mağazında iphone 13 proyu gördüm gerçekten görüntü olarak çok beğendim. Özelliklerine baktığımda da ilk defa apple efsane bir şey yapmış diye düşünüyorum. Maddi konuyu bir kenara bırakırsak bu telefonu iyi bir android amiral gemisine tercih etmek mantıklı mı sizce? Xiaomi yeni amiral gemileri de 10-13k arası gibi duruyor zaten.

Edit: Telefonu kullanım amacım tamamen teknolojik merak. Özellikle tek beklendim uzun yıllar sağlamlığını koruması.
0
alaimisema
(09.11.21)
13 Pro piyasadaki en güçlü telefonlardan biri. Android amiral gemileriyle kıyaslandığında donanım olarak daha düşük seviyede oluyor genelde iPhone ama işletim sistemi ile o aradaki farkı kapatıyor. Piyasanın en iyisi diyemeyiz belki ama bazı alanlarda (video render gibi) açık ara önde olduğu bir gerçek. Apple dünyası güvenlik nedeniyle android'e göre daha kapalı oluyor. Özellikle veri transferi konusunda android kadar pratik değil çoğu zaman ama sağlamlık ve uzun yıllar kullanım bakımından bence rakipsiz.
0
himmet dayi
(09.11.21)
1 haftadır kullanıyorum iphone 13 pro. önceki telefonum iphone 6ydı. android kullanmadım hiç kıyas yapamam ama iphone almamın sebebi min 5 yıl kullanabiliyor olmak. 13 prodan da şu ana kadar çok memnunum.
0
tuborg yesili
(09.11.21)
iphone işlemcisi akıllı telefonlardaki en hızlı işlemci oluyor genelde son sürümü.

rami bir tık düşük oluyor mesela ama proların 6 gb rami var. ios cihazlar için fazlasıyla yeterli.
onun dışında donanım hususunda androidden bir eksiği yok. pili eksiktir ama onu da kapatır.
0
jelly bear
(09.11.21)
Muhakkak güzel telefondur ama ben eşime 12 Pro alırken beklentim daha yüksekti. Benim için o beklenti karşılanmadı. Onu görünce kendi telefonumu yenileyeceğim zaman iPhone düşüneceğimi sanmıyorum. Şu an Huawei P20 Pro var, iki buçuk yıldır kullanıyorum ve çok memnunum.

Xiaomi 11T Pro kendi sitesinde kampanyalı bir fiyattan satılıyordu. Bir kontrol etmenizi öneririm.
0
pispinti
(09.11.21)
Donanımları kağıt üzerinde kıyaslayarak düşük ya da yüksek diye nitelendirmek yanlış bir değerlendirme. Çünkü performansı etkileyen pek çok parametre var. Şöyle örnekliyeyim;

Diyelim ki ben bir android uygulaması geliştiricisiyim. Yaptığım uygulamayı hiçbir engele takılmadan markete koyabilir ve siz de telefonunuza indirip kullanmaya başlayabilirsiniz. Ancak ios işletim sisteminde uygulamanızın markete konabilmesi için pek çok kriteri yerine getirmeli ve uygulamanız gerçekten de optimize edilmiş olmalı, aksi takdirde yayınlanmaz.

Elbette optimize edilmiş uygulamaların işletim sistemine uyumu çok daha yüksek ve ihtiyacı olan işlemci gücü vs çok daha optimize edilmiş ve az olacaktır. Androidde ise böyle bir denetim olmadığı için çok daha yüksek işlemciler vs ye ihtiyacınız olacak.

Bunun avantajı olduğu kadar dezavantajları da var. ios iyi android kötü demiyorum sadece ihtiyaçların farklılığından ve optimize işletim sisteminden bahsediyorum.

Sorunuzun cevabı biraz da burada, uzun yıllar dayanır mı? Evet dayanır, ben hala iphone 6s kullanıyorum ve hala güncelleme alıyor, hala pil hariç hiçbir performans kaybı yok ki onu da değiştirdim muhtemelen minimum 1-1,5 sene daha arkama bakmadan kullanırım. bir telefonu performans kaybı olmadan 6-7 yıl kullanmak muazzam bir şey bence.
0
thracia
(09.11.21)
son model bir iphone, piyasadaki en iyi telefondur. yıllardır böyle olmuştur.

sonrasında da seneler ilerledikçe iphone ile aynı sene çıkan telefonlar yavaş yavaş dökülmeye başlar. 3-4 sene sonra iphone'lar hala canavar gibi çalışırken, samsung'lar falan darmaduman olur.
0
co2s2
(09.11.21)
(6)

Dövizle maaş veren şirketler neyi baz alıyor?

İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
Merhaba arkadaşlar,Dövizle maaş veren yabancı şirketler birini işe aldığında vereceği maaş miktarını neye göre belirliyor? Söz konusu pozisyonun TL cinsindeki piyasa karşılığını mı veriyor (mesela ortalama 5000-5500 TL verilen pozisyon için 600 USD mi verirler) yoksa o pozisyonun dünya genelinde USD
Merhaba arkadaşlar,

Dövizle maaş veren yabancı şirketler birini işe aldığında vereceği maaş miktarını neye göre belirliyor? Söz konusu pozisyonun TL cinsindeki piyasa karşılığını mı veriyor (mesela ortalama 5000-5500 TL verilen pozisyon için 600 USD mi verirler) yoksa o pozisyonun dünya genelinde USD cinsinden aldığı maaş mı? Bunu Türkiye'deki dövizle maaş verdiğini ilanda belirten yabancı şirketlere başvuru esnasında beklentimin ne olacağını belirlemek için soruyorum? Yardımcı olursanız sevinirim. Teşekkür ederim.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(09.11.21)
piyasa karsiliginin tlsini veriyolar ama brut oluyor tabi. kimisi direkt bordrolama sirketlerinden bordrolaniyor normal brut tl maas aliyor. kimisi sahis sirketi kurup fatura kesiyor, kimisi bunun ustune tesvikler aliyor. tamamen beraber calistigin kisinin legal gereksinimleri ve senin icin mantikli veya en masakkatsiz olani secmek sana kalmis oluyor. sirketlerin genelde bunun icin altyapisi mevcut oluyor ve genel yonlendirmeler size yapiliyor.
0
eksi sozlukte eksiyen adam
(09.11.21)
mobil edit: ha tabi bunlarin hepsi senin is icin yeteneklerine ve kendini pazarlama tekniklerine bagli.
0
eksi sozlukte eksiyen adam
(09.11.21)
600 usd veriyor, zam donemi de 50 usd falan yapiyorlar.

Dolar artip fark acilirsa tl'ye donuyorlar ya da sifir zam aliyorsun.
0
divit
(09.11.21)
2018'den beri türkiye'de ticari varlığı olan her şirket çalışanlarının maaşını TL olarak ödemek zorunda. TC vatandaşıysan, ve seni işe alan "ACME tic. ltd. sti." gibi bişeyse, TL ödemek zorundalar.

iş sözleşmesi "şu kadar TL" veya "şu kadar TL karşılığı [döviz]" diyebilir, "şu kadar [döviz]" diyemez. kur dönüştürülecekse yasa "maaşın yatacağı günkü kurdan hesaplanır" diyor diye biliyorum, genelde de bu şekilde veya o ayın ortalaması alınarak hesaplanır.

yabancı da olsa şirket burada benzer pozisyonların ne aldığını az çok bilir, yani "ya biz zaten en az 5000 USD veriyoduk" demezler. ama maaş konuşurken bu durumu avantajına kullanarak pazarlığı biraz yukarıdan açmak elbette mantıklı.
0
celeron 300a
(09.11.21)
bizim şirket direkt hesaba döviz olarak yatırıyor. şirketin iş dalına göre bu hala yapılabilir.
0
akiskan
(09.11.21)
yerli ya da yabancı bir şirketin, maaş verirken türkiye değil de, dünya ortalamalarını dikkate alması için çalışanın çok hızlı bir şekilde dünya çapında iş bulabiliyor olması lazım. (örnek veriyorum, gemi adamları ya da uçak pilotları) özellikle yabancı firmalar için bunun sebebi, türkiye'de iş yapmak istemelerinin sebebi maaşların düşük olması. sadece türkiye içinde iş yapmaktan bahsetmiyorum, global bir iş yapıyorsanız da aynı durum söz konusu. maaş düşük olmasa şirket neden gelsin buraya?

türkiye'de herkese türk lirası maaş verilmesi zorunluluğu tam olarak doğru değil. bu durumun bazı istisnaları var. (biraz muğlak bir konu olduğu için örnek vermek istemiyorum) ancak örneğin bizim şirkette bir kısım Türk personelin, Türkiye'de yaptıkları iş karşılığında hak ettikleri maaşı bir Türk bankasındaki hesaplarına dolar olarak yatırıyoruz. bir kısım personele dolar karşılığı Türk lirası yatırıyoruz. bir kısım personele de dümdüz Türk lirası veriyoruz.
0
co2s2
(09.11.21)
(5)

Uzun süren iş görüşmeleri

dissendium
Çalıştığınız işlerin kaçında iş görüşmeleri zamana yayılmıştı? Birinci görüşmeden kaç gün sonra olumlu yanıt aldınız? En uzun süren iş görüşmeniz nasıldı? Uzun süren ve olumsuz yanıt aldığınız iş görüşmeleri var mı? İş görüşmelerinde duruşunuz nasıl oluyor? Testleri, mülakatları ciddi şekilde mi yap
Çalıştığınız işlerin kaçında iş görüşmeleri zamana yayılmıştı? Birinci görüşmeden kaç gün sonra olumlu yanıt aldınız? En uzun süren iş görüşmeniz nasıldı? Uzun süren ve olumsuz yanıt aldığınız iş görüşmeleri var mı? İş görüşmelerinde duruşunuz nasıl oluyor? Testleri, mülakatları ciddi şekilde mi yapıyorsunuz ya da baştan sona rahat mı oluyorsunuz? Soru yağmuruna tuttum. Teşekkür ederim cevap vereceklere.
0
dissendium
(08.11.21)
çalışan olarak hiç iş görüşmesine girmedim. (yıllar yıllar önce, üniversite sonrasında bir tanıdığım yeni kurduğu şirkete beni çağırdı, ilk işimdi, resmi anlamda bir iş görüşmesi yapmamıştık. hala aynı yerde çalışıyorum) ama işveren olarak yıllardır iş görüşmelerine giriyorum.

ilk görüşmeden itibaren olumlu haber verene kadar yeri geldiğinde 1 ay kadar bile süre geçebiliyor. özellikle çalışan da bir yerde çalışıyorsa, bizim de o pozisyona acilen ihtiyacımız yoksa, bu iş biraz uzayabiliyor. olumsuz yanıt her zaman vermiyoruz. herkesi arayıp "olmadı" demek, çok zor iş.

karşımdakinin rahat olmasını, ben bir şey anlatırken gerekirse araya girip kendi tecrübelerinden bahsetmesini, hatta sorular sormasını isterim. iş görüşmesi tek taraflı bir şey değildir. ben karşımdakinin bizim şirket için uygun bir çalışan olduğunu anlamaya çalışırken, karşımdakinin de bizim şirketin ona uygun bir yer olup olmadığını anlamasını beklerim. bu yüzden rahat olmak lazım, bol bol soru sormak lazım. ama tabii rahatlıkla lakayıtlığı birbirine karıştırmamak lazım. şöyle düşünün, bir şirkette çalışırken x bir firma ile ortak bir iş yapmak için iş toplantısı yapıyorsunuz. iş görüşmesi de böyle bir şey. siz şirkete hizmet satıyorsunuz aslında.
0
co2s2
(08.11.21)
bugüne dek 3 işe başvurdum. ilki 1 ay, ikincisi 3 ay, üçüncüsü 2 haftaya yayıldı. ilk ikisi sınavlı mülakatlı çeşit çeşit testli bir sürü aşamadan oluşuyordu. sonuncusu yazılı değerlendirme ve grup mülakatından oluştu. yani uzun süren şey beni değerlendirme süreleri değil, değerlendirmelerin çok aşamalı olmasıydı. tüm aşamalarda rahattım, ama tabii ne yapıyorsam ciddiyetle yapıyordum. görüşmelerde de azıcık heyecanlı olmakla birlikte özgüvenli ve dikkatliydim. 3'ünde de işe girdim. hiçbirinde olumlu-olumsuz ne yanıt alacağımı düşünmedim. sanırım bunu düşünseydim çok da rahat olamazdım. olsa da olur olmasa da olur, olmazsa dünyanın sonu değil kafasında olmanın bir adım öne geçmemi sağladığını düşünüyorum.
0
erenderk
(08.11.21)
1 ay civarı süren bir süreç yaşadım. Toplamda 6 görüşme yapmıştım bazıları kısaydı 20 dakika falan sürmüştü. Mülakat konusu tamamen pozisyona ve şirkete verdiğim değere göre değişiyor açıkçası ama illaki bir gerginlik oluyor bende. Biraz da yapıyla alakalı tabi. Bu bahsettiğim süreçte teklif aldım. Aslında ilk başta burayı istiyordum ama hem süreç çok uzadığı için (6 görüşme nedir) benim baştaki isteğim azaldı hem de o ara başka bir yerden teklif almış olunca reddetmiştim.

Kendi yaşadıklarımdan ve arkadaşlardan duyduklarımdan yola çıkacak olursam şirket küçük veya pozisyon özelinde sizin cv niz çok çok güçlü değilse ortalama 3-4 görüşme kesin yapılıyor.
0
niyazi mısri
(08.11.21)
bizim sektörde 6-7 görüşme oluyor maalesef, 2 aydan aşağı biten görüşme olmadı. tüm mülakat ve testlere pro bir şekilde hazırlanıyorum, araştırmamı yapıyorum, sonra rahatmış bunları hep biliyormuşum gibi davranıyorum. basitçe kendimi karşımdakinin yerine koyup, beni neden almak isteyeceğini düşünüp, kendimi o kalıba sokuyorum. ilk görüşmede para konusunu netleştiririm bu arada ki boşuna vakit kaybı olmasın.
0
roket adam
(08.11.21)
Çok soru olduğu için genel bir özet yazayım:
Zamanında çok görüşmeye girdiğin için sayamıyorum :) Ama özellikle MT gibi toplu alımların yapıldığı süreçler daha uzun ve çok aşamalı. Bunun dışında bence işverenin aday havuzuna ve ihtiyacına göre değişiyor bu süre. Deneyimli aday arayıp süreci 6 ay süren yer biliyorum. Bunu mülakatta öğrensem belki çalışmak istemeyebilirim böyle bir şirketle, çünkü sahiden ne aradıklarını bilmiyor da olabilirler :) Kaç gün sonra olumlu yanıt alınacağı da görüşülen aday sayısına ve profiline göre değişir, 1 ay olduğu oldu mesela. Uzun süren ve olumsuz yanıt aldığım iş görüşmesi olduysa ya benim sorularımla onları darlamamdan ya da olumlu sonuçlanıp benim istemememden dolayı olumsuz sonuçlandı genelde.. Gerçi 1 tane 3-4 aşamayı geçip son 2 adaya kadar kaldığım bir şirket vardı şimdi düşününce süreçleri uzun ve olumsuz olan, onda da başka pozisyon teklif etmişlerdi daha sonra. Google ile mülakata girsem gerilirim tabii:) Şirkete göre değişir gerginlik rahatlık. Direktör mülakatına girip şirketi beğenmediğim için dalga geçtiğim de oldu :)

Hiç böyle paragrafsız ilgisiz cümleleri de birarada yazmamıştım :) Mobil sağolsun. Sonuç olarak bence mülakat uzunluğuyla direkt korelasyon yok, kısa geçenler daha olumsuza yakındır belki ama her uzun mülakat olumlu demek değil :) Sonlandırırlen "görüşmek üzere" demelerinin tekrar görüşecekleri anlamına gelmediği gibi :)
0
dreamnesiac
(09.11.21)
(3)

Bir şirkete ortak olmanın getirileri

monicapp
Geliri yüksek bir yere ortak olmanın ne gibi avantajları var? Bu durumu lehime nasıl kullanabilirim ?(Kredi puanı yükseliyor, vize alırken iş kolaylaşıyor gibi)
Geliri yüksek bir yere ortak olmanın ne gibi avantajları var? Bu durumu lehime nasıl kullanabilirim ?(Kredi puanı yükseliyor, vize alırken iş kolaylaşıyor gibi)
0
monicapp
(08.11.21)
kredi puanı ile alakası olmaz gibime geliyor, "benim böyle bir şirketim var" diye bankanın karşısına gittiğinizde, banka sizden şirketin banka hesaplarını taşımasını falan ister. ama şirketin genel olarak çalıştığı bankaya giderseniz "ben bu şirketin ortağıyım" diye, belki o zaman biraz daha pratik olabilir.. ama vize alırken faydası olur.
0
co2s2
(08.11.21)
eğer şirketin işleyişini, gelirini giderini takip etmeyecekseniz hiçbir yere ortak olmayın. hayatınız boyunca çalışsanız ödeyemeyeceğiniz borçlara da ortak olabileceğinizi unutmayın. öyle vizeymiş, krediymiş onları bir yere ortak olmadan da alırsınız merak etmeyin.
0
malheiros
(08.11.21)
@malheiros +1

Allah korusun, diğer ortaklar kötü niyetli ya da umursamaz ise, siz de hesap kitap vergi sgk ilgilenecek pozisyonda değilseniz;

ileride bir bakmışsınız milyarlarca lira vergi-sgk-çek-vs borcu kalmış üzerinize payınız kadar.
0
John Bloor
(09.11.21)
(7)

Banka hesabındaki para

basubadelmevt
Günaydınlar herkese, bir bankada hesabımız var. Bu hesabı tamamen 3. kişilerin erişimine kapatma durumu var mı? Bankada çalışanların insanların hesaplarına bakma yetkisi oldugunu biliyorum, bu yetkiyi maalesef suistimal edenler olabiliyor. Tamamen hesabım gizli olsun gibi bir secenek var mı?Ülke:Tür
Günaydınlar herkese, bir bankada hesabımız var. Bu hesabı tamamen 3. kişilerin erişimine kapatma durumu var mı?

Bankada çalışanların insanların hesaplarına bakma yetkisi oldugunu biliyorum, bu yetkiyi maalesef suistimal edenler olabiliyor. Tamamen hesabım gizli olsun gibi bir secenek var mı?

Ülke:Türkiye
0
basubadelmevt
(08.11.21)
Üç sene bankada çalıştım. Maalesef insanların mevduatları üzerinden mütemadiyen hoş olmayan konuşmalar yapılıyor. Çalıştığım dönemde bahsettiğiniz gibi bir uygulama ile karşılaşmadım. Banka personelinin yetkisi dahilinde mevduat hesaplarını görüntülemeye hakkı var.
0
ultranil07
(08.11.21)
Bankada çalışan arkadaştan duymuştum, özel müşteriler vardı bakamıyordu herkes. ama neye göre özel oluyordu ona bilmiyorum. misal ykb çalışanı ali koç'un hesabına bakamıyor, bir sorun olduğunda özel yetki geliyor. ama bu ali beye mi özel yoksa, aynı şirket çalışanlarına mı bakamıyor onu bilmiyorum.

ama size öyle bir hesap tanımlanabilir mi onu da şube müdür ile vs görüşmek gerekir heralde
0
ceketimi alip cikcam
(08.11.21)
ceketimi alip cikcam'ın bahsini ettiği durum banka çalışanlarının birbirlerinin hesaplarını görememeleri ile ilgili bir durum. Hiçbir çalışan kurum içinde çalışan herhangi birinin hesabını göremez. Yani Yapı Kredi Bankası'nda gişede çalışan biri yönetim kurulundaki bir çalışanın maaşını göremez. Aynısı yönetim kurulu için de geçerli. Müşteri hesapları için böyle bir kısıtlama sağlanabileceğini sanmıyorum.
0
ultranil07
(08.11.21)
Bal gibi bakılabiliyor. Hatta aralarında muhabbetini bile yapıyorlar. Bu sebeple büyük bir bankada müdür yardımcısı olan eniştem tüm varlığını binancede dolar olarak tutuyor
0
limonlu eksi
(08.11.21)
Evet yetki var ama sadece gerekli durumlarda görüntüleyebilirler kvk gereği. Aksi halde o bankanın teftiş kurulu tarafından yaptırım uygulanabilir.
0
dr drake ramoray
(08.11.21)
Tamamen hesabım gizli olsun seçeneği yok; bankaların farklı uygulamaları vardır ama benim bildiğim iki hesap gizliğiliği çeşidi vardı

1 - Personel hesapları
2 - Özel Bankacılık Şubesi müşterileri

Birincisi anlatılmış zaten, ikincisi ise yüksek tutarlı mevduatı olan insanlara sunulan bankacılık hizmetinin bir yan faydası.

Tabi bu arada şöyle bir şey var; tamamen gizlilik söz konusu olamıyor, zira mesela personal hesapları normal personel için gizli olsa da teftiş birimi bunları hala görebiliyor. Ya da özel bankacılık hesaplarında da ilgili şube personeli ve belli genel müdürlük birimleri bunları görebiliyor vb. gibi. Zaten aksi de (Her şeyin herkesten gizli olması) anlamsız olur zira bankada yürüyen bir sürü operasyonel süreç var; kişisel bilgiler, hesap hareketleri vb. personel tarafından o süreçlerin yürütülmesi için gerekli.
0
salihdt
(08.11.21)
@ultranil07 : eşim eski bankacı. çalışanlar birbirlerinin hesaplarını gayet de güzel görüyorlardı. ama çalışanlardan birisi diğer bir çalışanın hesabına girince, hesabına girilene uyarı gidiyordu. şu kimse hesabınıza girdi gibisinden.

bu arada bildiğim kadarıyla bazı çok çok özel müşteriler haricinde böyle bir uygulama yok. parayı nakit olarak banka kasasında ya da evde kasada tutmanızdan başka bir çözüm yok gibi. ya da bir arkadaşın ilettiği gibi kripto para borsalarında usdt falan tutabilirsiniz.
0
co2s2
(08.11.21)
(3)

Macbook pro

her giriste sifresini unutan adam
Alacağım.2020 ile 2021 modeli arasında 8 bin civarı bir fark var. Performans 2021 modelerde en az %70 daha iyi yazmışlar. Bu derece bir performans farkı var mi? Varsa 2020 modeli almak mantiksiz mi? Acaba yakin zamanda yeni bir mode cikacak mi? Yoksa 2020 m1 cip modeller zaten gayet ideal mi?
Alacağım.
2020 ile 2021 modeli arasında 8 bin civarı bir fark var. Performans 2021 modelerde en az %70 daha iyi yazmışlar. Bu derece bir performans farkı var mi? Varsa 2020 modeli almak mantiksiz mi? Acaba yakin zamanda yeni bir mode cikacak mi? Yoksa 2020 m1 cip modeller zaten gayet ideal mi?
0
her giriste sifresini unutan adam
(07.11.21)
Model değil de işlemci olarak bakalım olaya.

2020 mbp m1 işlemci var ve aktif soğutmalı.

2021 mpp'ler en son kasa dizaynına sahip m1 pro ya da m1 max işlemcili aletler.

Yapacağınız işe göre değişse de m1 mac'ler hayvan gibi güçlü aletler. 2020 mbp işimi görmez diyecek insan sayısı az. M1 pro ve max'lar ise işlem gücü olarak daha fazla çekirdek içeriyor ama asıl kat be kat farklı olduğu nokta gpu gücü. Aşırı fark var.

Bi de 21 lerde daha fazla port var mag safe geri geldi salak touch bar gitti, pil ömrü daha bile iyi (ki m1 mbp'nin zaten şaka gibiydi pil ömrü)

Dehşet cpu gpu gücüne ihtiyacınız yoksa 16 ram 512 ssd 20 mbp 10 sene işinizi görür.

Ha derseniz gpu lazım 32 64 ram lazım o zaman çare son seri.

20 mbp ve 21 mbp satın al tuşuna basın iki ayrı tab olarak işlemci konfigruasyonlarını karşılaştırın.

8 bin fark gibi de bakmamak lazım aslında zira stock mac almak yerine her zaman upgrade edilmiş mac mantıklı oluyor uzun ömürlülük adına.

8 ram 256 ssd yetecek mi m1 pro'da ya da diğerinde nasıl bir konfigurasyon seçeceksiniz o da önemli etken fiyatta.
0
hedep
(07.11.21)
Video ya da büyük boyutlu fotoğraf işlemek işiniz yoksa, eski seri M1 işlemcili MacBook Pro'lar işinizi görür.

Eğer bu işleri yapıyorsanız muhakkak yeni seri alın.
0
fever
(07.11.21)
gerçekten de çok fiyat farkı var. mevcut macbook'umu yenileyecektim ama bu kadar pahalı olunca yenilemeyeye karar verdim. sanki apple hala işlemci ile ilgili bir şeyleri yeni yeni çözüyormuş gibi bir his oluştu bende. çözmek derken, işlemcinin potansiyeli anlamında.
0
co2s2
(08.11.21)
(5)

Araba almalı mıyım?

thewhitewolf
Seneye evleneceğim, ailenin arabasını kullanıyorum şu an. Aile arabayı çok kullanmıyor, neredeyse hep bende. Şu an bi arabaya ihtiyacım olmasa da seneye olacak ve araba fiyatları uçup gidecek. Şimdi kredi çekip almak mantıklı mı?
Seneye evleneceğim, ailenin arabasını kullanıyorum şu an. Aile arabayı çok kullanmıyor, neredeyse hep bende. Şu an bi arabaya ihtiyacım olmasa da seneye olacak ve araba fiyatları uçup gidecek. Şimdi kredi çekip almak mantıklı mı?
0
thewhitewolf
(04.11.21)
ailen seneye arabayı sana verecekse alma
0
sizofren06
(04.11.21)
Evvela nişanlına da danış arabanın kredi borcuna girmek istiyor mu. Ok diyorsa aileni arabasız bırakmamak ve varsa kardeşlerle anlaşmazlık da çıkarmamak adına arabaların değerlendiği şu dönemde al derim.
0
cilekli pasta
(04.11.21)
bizim şirketten bir arkadaş , daha önceki işyerinde nasıl olsa şirket arabası var diye arabasını satmış. şimdi bizim şirkette araba alamıyor. çünkü satıp yeni arabanın belli bir kısmını karşılayacağı bir birikim yok.

bunu neden söyledim? kredi çekmek, sadece ihtiyaca yönelik yapılan bir şey değil. para biriktirmek için de gerekiyor.. durumunuz varsa alın derim.
0
co2s2
(04.11.21)
almazsanız pişman olursunuz. net.

burası türkiye, japonya ya da almanya değil.
0
xiii
(04.11.21)
araba al ocaktan sonra fiyatlar uçacak. şu an en iyi yatırım aracı.
0
mikahakkinen
(04.11.21)
(6)

norveçlinin avukat parası ile tehtid etmesi

duyurukullanıcısı
belalı bir norveçli var eskiden iş yaptığım adamın bana borcu var. sürekli erteliyor. sürekli. 6 ay sonra sonra bir 6 ay falan sonra bir 6ay falan böyle.norveç'te avukatlar ile görüştüm saatine 300euro+VAT+expenses istiyorlar. bir mail 4 saat. sadece dosyana bakmak en az 1000euro. mevzunun ne zaman
belalı bir norveçli var eskiden iş yaptığım adamın bana borcu var. sürekli erteliyor. sürekli. 6 ay sonra sonra bir 6 ay falan sonra bir 6ay falan böyle.

norveç'te avukatlar ile görüştüm saatine 300euro+VAT+expenses istiyorlar. bir mail 4 saat. sadece dosyana bakmak en az 1000euro. mevzunun ne zaman biteceği de belli değil diyorlar. karşı taraf ne kadar uzatırsa vs.

dolayısı ile ben bu yükün altına giremem adamda bunu biliyor.

geçen yine bastırdım adam beni avukat ücretleri ile tehdit etti. benim söylediğim şeyleri yapacaksın diye.

bunun yasal bir karşılığı olabilir mi? hem türkiye'de hem norveç'te?

türkiye'den bir kaç yaptırım uyguladım ama hava gazı. bir etkisi yok.
0
duyurukullanıcısı
(04.11.21)
ne borcu var ? resmi belgelere mi dayanir vb bilmeden cevap vermemiz imkansiz maalesef
0
sweetoffice
(04.11.21)
borcu şüpheye yer bırakmayacak şekilde kanıtlayabiliyor musunuz?

arada faturasız - belgesiz iş yaptınız mı bu adamla? her fatura karşılığı gelen giden para belli mi?

bir de ne kadar borç var? 1000 euro için değmez, 10bin euro için bir şey diyemem. 100bin euro için beklemeniz hata.
0
co2s2
(04.11.21)
borcu var baya,

firmanın tr çalışanıydım. bana, türkiye devletine, sektörden bir kaç kişiye daha borcu takıp kaçtı.

imzalı vize mektubunda dk bizim çalışandır yazısından oslo'da bunlar için çalışırken çekilmiş fotolara kadar her türlü belge var. adam zaten inkar etmiyor borcu öteliyor.
0
🌸duyurukullanıcısı
(04.11.21)
Avukatsiz icraya verilmiyor mu?
Bizim ulkede cat diye veriyorsun onlarda da vardir benzer seyler.
0
divit
(04.11.21)
Norveclilerin takildigi reddit sayfalarinda ya da forumlarda sor bu tarz seylere ayar olup bedava yapan bile olur
0
divit
(04.11.21)
Bizde dava açıldıktan sonra kaybeden taraf tüm mahkeme ve avukatlık ücretlerini öder hukukta mantıklı olan budur norveçte de geçerli bir durum olduğunu düşünüyorum.
0
apocalipy
(04.11.21)
(3)

vize

xiii
6 kasımda seyahat tarihi olan vizem hala gelmiş değil. 15 gün oldu. yarın teslim almazsam yanacak yıllık izin. yapabileceğim bir şey var mı?not: almanya
6 kasımda seyahat tarihi olan vizem hala gelmiş değil. 15 gün oldu. yarın teslim almazsam yanacak yıllık izin.

yapabileceğim bir şey var mı?

not: almanya
0
xiii
(04.11.21)
15gün önceden vizeye başvurmak biraz cesur hareket olmuş.

konsolosluğu ve/veya vize firmasını arayın. hatta gidin ofislerine sorun. sonuç alırsınız.
0
co2s2
(04.11.21)
almanya biraz yavaş vize konusunda.
0
aweamadeus
(04.11.21)
Bu konuyu ben de merak ediyorum ya, sürekli almanya vizesiyle ilgili sıkıntılı sorular açılıyor buraya; benim seyahatim fransa’ya 20 aralık’ta; 11 kasım’da randevum var. Umarım sorunsuz gider…
0
nefertarii
(04.11.21)
(15)

Kişilerden borç alınca rahat edebiliyor musunuz?

gmzo
4 ay önce araba almak için bir miktar (70k) kredi çekmeye karar verdik. Hesap kitap yaptık, 2 senede rahat rahat ödeyebiliriz, hiçbir şeyden de geri kalmayız dedik. Keşke kimseyle konuşmadan gidip çekseydik, aileler bir miktar biz yardımcı olalım, faiz ödememiş olursunuz, kendinizi sıkmadan istediği
4 ay önce araba almak için bir miktar (70k) kredi çekmeye karar verdik. Hesap kitap yaptık, 2 senede rahat rahat ödeyebiliriz, hiçbir şeyden de geri kalmayız dedik. Keşke kimseyle konuşmadan gidip çekseydik, aileler bir miktar biz yardımcı olalım, faiz ödememiş olursunuz, kendinizi sıkmadan istediğiniz zaman ödeyin diyerek üstteki rakamın yarısını verdiler (tamamını da verirlerdi de, pandemi vurdu işleri).

Yalnız bankaya iki senede yavaş yavaş ödeyecektik borcu, şimdi benim içim katiyen rahat etmiyor ve üst baş almadan, ek harcama yapmadan maksimum tasarrufla ailelere borcu bir an önce kapatasım var. Gidip keyfine 250 tl'lik bir şey alsam bile kötü hissediyorum. Neyse ki birkaç aya kapatmış oluruz gibi görünüyor. Yani uzun vadede yardımları dokunmuş oldu elbette ama kısa vadede hem kendimi, hem de eşimi çok sıkmış oldum.

Siz nasılsınız böyle durumlarda? Borcunuz varken rahat rahat gezer misiniz, lüks harcama yapar mısınız?

Galiba bundan sonra banka dışında kimseye borçlanmayacağım.
0
gmzo
(04.11.21)
Ben de rahat etmezdim. Önümüzdeki yıl maaşlar zamlandıktan sonra bi kredi daha çekip ailelere borcunuzu kapatıp, yine yavaş yavaş ödersiniz.
0
himmet dayi
(04.11.21)
ben de sizin gibiyim. ailelerden bile olsa para isteyemiyorum. verecekse karşılıksız versinler. yoksa her türlü kredi çekerim/çekerdim. benim kendi ailem de öyle kimseden borç para almadılar kredi çektiler kapattılar.
0
Hallegadola
(04.11.21)
fikri bile çok kötü geliyor, o yüzden hiç borcum olmadı bugüne dek. umarım bundan sonra da olmayacak.
0
erenderk
(04.11.21)
Durum sebeplere göre çok değişir. Sizin durumunuzda ben olsam diye konuşacak olursam, kendi adıma borcu almadan önce biz planımızı iki sene boyunca şu kadar miktarı bankaya ödeyecek şekilde yaptık, yardımcı olmak isterseniz seve seve kabul ederiz ama ödemeyi hızlandırmak da huzurumuzu kötü etkileyecektir diye açıklar, "bir an evvel bir geri dönüş olmayacağını" açıkça söylerdim. Eğer aile bu söz üzerine teklifini geri çekemeyecek tarzda bir yapıya sahipse geri çekilme hakkı vermek için tekliflerini kibarca reddederdim.

Bütün tasamı açıkça ortaya koyduktan sonra hala yardımcı olmak istiyorsalar ya da reddettiğim halde ikinci kere teklif ederlerse o zaman dert etmeden alırım. Beni rahatsız eden şey "adettendir" diye kendilerine de külfet olacak bir şeyin altına girdiklerini hissetmem olur kısaca. Yoksa ailelerinizin yardım tekliflerini geri çevirmeyin bence, böyle durumlarda anne babalar sırf yardım ettikleri için mutlu oluyorlar.
0
akhenaten
(04.11.21)
Kisilerden borc almam, bankaya giderim faizimi veririm kendi yagimda kavrulurum. Elime para gecerse oderim, gecmezse sallarim. Ritmi ben ayarlarim.

Sagdan soldan borc almak insanin toplum icindeki guvenirligini zedeliyor kesinlikle, zamaninda odesen bile.
0
cooperr
(04.11.21)
aile ise sıkıntı yok,

sen kendi çouğuna yardım etmez miydin?

kafanda bir ödeme planı çıkar ona göre öde.

rahat ol. böyle şeyleri kafana takarsan hiç bir şeyin tadı çıkmaz.

sana destek olan bir ailen olduğu için mutlu ol.
0
duyurukullanıcısı
(04.11.21)
Ben de biraz daha rahat düşünmeni tavsiye edeceğim. Arkadaş, akraba olsa bi derece ama o kişiler senin ailen. Aynı durumda onlar da olabilirdi, krediye faiz ödemesinler diye sen de destek olabilirdin. Bu çok normal bişi. Karşı taraftan bununla ilgili olumsuz bir tepki, laf sokma olmadığı sürece elin rahatladığında yavaş yavaş ödersin. Ailenden bu desteği alabildiğin için gerçekten şanslısın.
0
ırene adler
(04.11.21)
başkasından borç almaktan nefret ederim. gider paşa paşa bankadan borcumu alırım, 70 bin dediğine yazacağı faiz 5-6 bin olacak max zaten. özellikle ailedeki para muhabbetlerinden nefret ediyorum, yaptığım her hareket "bak borcu var ama geziyor tozuyor" diye insanların gözüne batar çünkü. ayrıca faiz ödemediğin sürece borç aldığın paranın aynısını ödemiş olmuyorsun, yani ailenden 70 bin alıp 1 sene sonra 70 bin tl olarak geri ödersen aslında 50 bin tl ödemiş gibi oluyorsun enflasyondan ötürü, ailemi bu duruma düşürmek zarar ettirmek de hoşuma gitmez.
0
roket adam
(04.11.21)
benzer durumdayım, yaz ayında araba alırken annemden borç aldık. sağolsun her zaman kendinizi sıkıştırmayın ne zaman eliniz bollaşırsa o zaman ödersiniz diyor ama içimiz rahat etmiyor. aylardır resmen yemiyoruz, içmiyoruz elde avuçta ne artarsa kenara atıyoruz niyetimiz yılbaşından önce bitirmek. bankaya borç bu kadar bunaltmıyor insanı, yakınlardan borç almak daha sıkıntı bana göre, manevi yükü daha fazla. borç yiğidin kamçısı diye boşa söylememişler. evladım istesin canımı veririm para ne ki diyorum, ama annemin de o parayı kolay kazanmadığını bildiğim için tek derdimiz bir an önce geri ödemek.
0
kakamelsokoban
(04.11.21)
Bir an duyuruyu ben mi yazdım acaba dedim :) aynı şekilde bir hafta önce, araç almak için 70 bin eksiğimizin 45 binini ailelerden aldık. Biz istemedik, faiz ödemeyin boşuna diyerek ısrar ettiler. Birebir aynı şeyi düşünüyorum, kredi çeksem aylık ödeyebileceğim tutarı belirler ona göre kendimi ayarlardım ama şimdi borçlu olduğumu biliyorum ve standart bir taksitim yok. Elimize geçen maksimum tutarı ödeyip borcumuzu kapatmak istiyoruz. Araba aldık ama ben çok gezip, keyfi harcamaktan kaçınıyorum, kesinlikle aileler böyle bir şey düşünmez bu arada. Bizden çok istediler araba almamızı, şöyle şöyle öderiz dediğimizde cümlelerimizi tamamlattırmadılar bile istediğiniz zaman ödeyin diye. Ama benim de içim rahat etmiyor. Her şeyden kısmaya çalışıyorum. Dediğin gibi 2 sene yerine belki 6 ayda kapatacağız borcumuzu ve belki 10 bin lira faiz ödemekten kurtulduk ama biraz huzursuz oluyor insan. Birebir aynı durumdayız yani, yalnız değilsin :)
0
hrvl
(04.11.21)
açıkçası araba vs almak için ailelerimizden yardım istemiyoruz ama alsam da bırak rahatsız olmayı, geri bile ödemezdim herhalde:D
0
co2s2
(04.11.21)
Aile arkadaş fark etmeksiniz geriliyorum.

Lüks harcamayı bırak kendimi iyice sınırlarım, gezmeyi de tozmayı da unuturum gibime geliyor.

Bir keresinde çok yakın arkadaşımdan bir maaş kadar borç almıştım. Çocuğun en az 10-15 katı bankada parası vardı, ihtiyacı yoktu yani o paraya. Neyse o ara işten çıktım, birkaç parça ödemiştim ama askerlik girdi araya falan derken sürekli borcumu düşündüm durdum. Ailemin de durumu iyi değildi onlara da kapatın ben size öderim diyemedim. Sonrasında işe girer girmez ilk iki maaşımla kapattım borcumu.

Araba alırken de açıkçası bankaya borçlanmak daha mantıklı geliyor bana da. 5-10 bin faiz öder ailem de olsa kimseye sıkıntı vermem, kendimi sıkıntıya sokmam.

Şu an bir yıllık daha kredim var mesela ama iki şişe şarap alıyorum kendime. Anama babama borcum olsa almazdım :D
0
chicha_v2
(04.11.21)
iyi kafa hocam. öde kurtul kafandan çıksın. yani borçlu olmak iyi bir his değil ama devir böyle. bankalarla uğraşacağına aileden al ver daha makul. sıkın kendinizi birkaç ay kafanızı boşaltın değer.
0
fatihkkk
(04.11.21)
aileler dedigin esinle senin anne-babaniz diye anladim.
kimi anne-baba al der, sonra problem eder. benimkiler mesela hic almadim ama alsam geri bile odetmezler cok eminim.
yani bunu netlestirmek lazim, sen kendini bilirsin de esinin annesi-babasi nasildir durustce soylemeli.

anca size para verip zora duserlerse vicdan yapilir. yoksa kafaya takacak konu degil bence. oyle bi durumda da mecbur kredi cekip borcu kapatirsiniz.
0
Kittie
(04.11.21)
cok rahatsiz edici bir durum olsa gerek. hic borcum olmadi su ana kadar.

Bence kilit cumle su: ust bas almadan, ek harcama yapmadan maksimum tasarffula... yani oncesinde ek harcamalar yapip surekli ust bas mi aliyordunuz? bu kadar borca girip de ek harcama yapilmamali zaten. tatiller iptal, gereksiz alisveris (giyim, elektronik yenileme, eglence aktivitelerinin pek cogu vs) iptal.
0
Sour
(04.11.21)
(1)

Şöyle bir program var mı ? Android fotoğraf çekme klasörü ile ilgili

ceketimi alip cikcam
Uygulamaya girip oradan fotoğraf çektiğimde daha önceden belirlediğim klasöre fotoğraf kaydetmeye yarayan uygulama var mı acaba ?Bazen iş ile ilgili fotoğraf çekiyorum, her seferinde kayıt ettiğim klasörü değiştirmektense ( şuan onu da yapmıyorum tarihe göre bakıp fotoları ayıklıyorum) uygulama üzer
Uygulamaya girip oradan fotoğraf çektiğimde daha önceden belirlediğim klasöre fotoğraf kaydetmeye yarayan uygulama var mı acaba ?

Bazen iş ile ilgili fotoğraf çekiyorum, her seferinde kayıt ettiğim klasörü değiştirmektense ( şuan onu da yapmıyorum tarihe göre bakıp fotoları ayıklıyorum) uygulama üzerinden bunu yapabilirsem baya pratik olur. Çünkü o fotoğrafları daha sonra ayıklamam gerekiyor.

İtiraf edeyim henüz google amcaya sormadım

Teşekkürler
0
ceketimi alip cikcam
(03.11.21)
kesinlikle ama kesinlikle vardır. play store'a girin en çok indirilen fotograf çekme uygulamasını indirin, deneyin.
0
co2s2
(03.11.21)
(5)

iphone 6 sıfırlamak mümkün mü?

matrix
merhabalar,ofisten ayrılan personelin bıraktığı bazı telefonların icloud şifrelerine ulaşamadık. covid dalgasında biraz ihmalkarlığa denk gelmiş. insan kaynakları işini doğru yapmamış. şu durumda o telefonları kullanabilmek için sıfırlamamız gerekiyor ama icloud şifresine takılıyor. telefoncular bu
merhabalar,

ofisten ayrılan personelin bıraktığı bazı telefonların icloud şifrelerine ulaşamadık. covid dalgasında biraz ihmalkarlığa denk gelmiş. insan kaynakları işini doğru yapmamış.

şu durumda o telefonları kullanabilmek için sıfırlamamız gerekiyor ama icloud şifresine takılıyor.

telefoncular bu işi halledebiliyorlar mı bir tür arka kapı vs kullanarak? halledemiyorlarsa cidden dünyanın en sağlam güvenlik mevzusu olmuş olacak. :)

android telefonunun şifresini hatırlayamayan bir arkadaşım 50 tl vererek telefoncuya sıfırlatmıştı. ama iphone olunca kaldık böyle.
0
matrix
(03.11.21)
Telefoncuya iphone satmistim ve adam icloude sifresi yoksa almam ddmistim zorla hatirladim sifremi oyle sattim ki olay dogubankga geciyor. Onlar yapamiyorsa kimse yapamaz.
0
kuzey li
(03.11.21)
faturası varsa apple storeda yardımcı oluyolardı da.

kırılmaz yoksa güvenlik ihlali olur.
0
jelly bear
(03.11.21)
şifre yoksa tuğladan farksız at çöpe.
0
xrated
(03.11.21)
telefonu sıfırlarken icloud şifresine değil, ekran açarken girdiğiniz şifreye takılıyor olmanız lazım.

ayarlar - genel - sıfırla - tüm içerikleri ve ayarları sil

buradan denediğinizde telefonu icloud dahil her şeyleri komple sıfırlar. mağazadan aldığınız hale getirir.
0
co2s2
(03.11.21)
icloud hesabı şirket e-mail adresi mi ?
0
delidir yakalayin
(03.11.21)
(4)

Turistik hamam

kuehles blondes
Merhaba,Yöneticim ve takim arkadaslarim yurtdisindan istanbula gelmeye karar verdiler ve onlari gezdirmem gerekiyor. Hamama da gitmek istiyorlar. Benim gittigim hamam üsküdar’da mahalle arasinda alelade bir hamam oldugundan onlari goturemem. Bildiginiz guzel bir turistik hamam var mi? Cagalolglu ve
Merhaba,

Yöneticim ve takim arkadaslarim yurtdisindan istanbula gelmeye karar verdiler ve onlari gezdirmem gerekiyor. Hamama da gitmek istiyorlar. Benim gittigim hamam üsküdar’da mahalle arasinda alelade bir hamam oldugundan onlari goturemem.

Bildiginiz guzel bir turistik hamam var mi?
Cagalolglu ve Hurrem sultan hamami asiri pahali.


Galatasaray hamami ya da Beyoglu Aga hamami nasil?
Temiz, eski mimariyi korumus, asiri pahali olmayan hamamlar neresi? Giris + kese kopuk 300-350yu gecmezse iyi olur esasen.

Tavsiyeleriniz nelerdir??
0
kuehles blondes
(02.11.21)
karaköy civarı baya hamam vardı.

ben hiç gitmedim ama giden misafirlerim oldular.,
kılıç ali paşa konum itibariyle nispeten daha uygun yerde denebilir.
yeşildirek de ulaşımı kolay; karaköy-şişhane ara noktasında.
tarihi çeşme hamamı da oraya yakın ama hakkında bilgim yok.
kuledibi hamamını arkadaşım sevmiyordu.

bu saydığım dört hamam; aynı doğrultu üzerinde sayılır ve baya yakınlar.
kılıç ali içlerinde en iyisi diye biliyorum.
kılıç ali'nin de biraz ilerisinde cihangir'de firuzağa hamamı var diye biliyorum ama orası hakkında da tam fikrim yok. cihangir bölgesini karaköy-kabataş arasında bi noktaya tercih edersiniz belki diye söyledim.
0
barankovan
(02.11.21)
çemberlitaş veya galatasaray hamamlarını öneririm.
0
reanarchy
(02.11.21)
ben de kılıç ali paşa demeye gelmiştim ama fiyat olarak nasıl karşılaştırınca emin olamadım.
0
gmzo
(02.11.21)
çemberlitaş, cağaloğlu ya da galatasaray demeye geldim
0
co2s2
(02.11.21)
(6)

Cümleyi doğru mu çevirmişim? İngilizce bilenler bakabilir mi?

marsli gocmen
Cümle şu: "Acı çekmemek için hayatının kontrolünü eline almak isteyen bir insan ne kadar başarılı olabilir?"Şöyle çevirdim: "How successful can a person who wants to take control of his life in order not to suffer be?"Mantığım: How successful can a person be? + a person who wants to take control of
Cümle şu: "Acı çekmemek için hayatının kontrolünü eline almak isteyen bir insan ne kadar başarılı olabilir?"

Şöyle çevirdim: "How successful can a person who wants to take control of his life in order not to suffer be?"

Mantığım: How successful can a person be? + a person who wants to take control of his life in order not to suffer

ama gözüme tuhaf gözüktü

doğru mudur bu?

duyuru yanıt alınca kendini imha edecektir,
bu yüzden şimdiden yanıt verecek susere teşekkür ediyorum ^^
0
marsli gocmen
(01.11.21)
güzel çevirmişsin ama how succesful can a person" ile "be" yi bu kadar ayırmana gerek yok. "who" bağlacı "be" den sonra gelse de olur. ama illa edebiyat parçalayacağım, böleceğim diyorsan ana cümleye bağlanan kısmı virgüllerle ayır ki okuması kolay olsun.

he bu şekilde de olur ama henry james romanlarına benzer. uzun bir yazı yazarken takibi zor olur.
0
lesmiserables
(01.11.21)
İnsan yerine kisi de
0
fempusay
(01.11.21)
ben mot-a-mot ceviriye karsiyim yaw, oturmuyor. Yani biz anliyoruz da ne demek istedigini yabanci biri senin ne demeye calistigini anlamakta zorlanabilir.

Ben olsam surdan yururum, turevler cogaltilabilir:

Is success achievable for those who choose to take control of their lives in order not to suffer?
0
cooperr
(02.11.21)
Imagine a person who wants to take control of his life just not to suffer. How successful can that person be?

Gibi düşünüp bölmek daha anlaşılır göründü bana.
0
engelbert humperdinck
(02.11.21)
how would a person achieve to take control of his life in order not to suffer pain?
0
baldur2
(02.11.21)
neden illa tek cümle? bölün cümleyi ikiye üçe.

ingilizce ve türkçe'de nesne, yüklem, özne ve tümleç bunların hepsinin sıralaması değişik. o yüzden birebir çevirmek mümkün olmuyor her zaman.
0
co2s2
(02.11.21)
(6)

Bu ilandaki arabanın fiyatı normal mi ?

denizmaniaherif
Benim anlamadığım şey atıyorum son 10 yılda insanlar epey bir araba aldı. Epey bir araba da 2. ele çıktı. Bir kısım insan hala mutlu 10 yıl önce aldığı arabalarla ve 9 8 7 6 yıl önce diye gidersek mutluluk oranı arttığı için hala aynı arabalarıyla devam ediyor olmalarını düşünerek soruyorum... Neden
Benim anlamadığım şey atıyorum son 10 yılda insanlar epey bir araba aldı. Epey bir araba da 2. ele çıktı. Bir kısım insan hala mutlu 10 yıl önce aldığı arabalarla ve 9 8 7 6 yıl önce diye gidersek mutluluk oranı arttığı için hala aynı arabalarıyla devam ediyor olmalarını düşünerek soruyorum... Neden hala artıyor hem talep neden aşırı artıyor fiyatlar.. bunun matematiği nedir ?

sarı site ilanı : www.sahibinden.com

Arkadaşlar araba almaya ben 1 adım atıyorum her ay ama o benden 11 adım falan uzaklaşıyor.

149.000'e ağır hasar kayıtlı 2011 Polo satılıyor.

Ne oluyor ne bitiyor ya bu araba olaylarında ?
0
denizmaniaherif
(01.11.21)
çip krizi nedeniyle global olarak bir üretim darboğazı mevcut. dolayısıyla ülkeye sıfır araç gelmiyor. sıfır araç arzı az olduğu için talep de ikinci ele kaymış durumda. haliyle ikinci el fiyatları sıfır araca yaklaştı.

şöyle bir örnek vereyim. Geçenlerde arkadaşım bir araç aldı. 5 yaşında 50 bin km'de Kia Rio. 186 bin verdi. Aracın sıfırı 220 bin zaten. Ancak yetkili satıcılarda sıfır araç olmadığı için mecburen 5 yaşındaki araca o parayı verdi. Bu araca bu para verilmez diye düşünüp beklese bu kez döviz artışı nedeniyle sıfır araç gelse bile çok daha yüksek fiyatla gelecek. E ikinci el fiyatları da düşmüyor hiç. O yüzden mecbur kaldı gibi oldu.
0
himmet dayi
(01.11.21)
gelirin döviz artışı kadar artmazsa, araba almaktan her ay daha çok uzaklaşırsın. bunun için herkes aracını kredi ile alıyor. enflasyonun yüksek olduğu bir ülkede her şeyin fiyatı artar.
0
roket adam
(01.11.21)
himmet dayi +1

resmen saçmalık. piyasada araba yok diye herkes full çakallık yapıyor. işin kötüsü bu çakallık sarmalına siz de ayak uydurmak zorunda kalıyorsunuz.
0
co2s2
(01.11.21)
bir diğer neden de ülkede güvenli birikim aracı olmaması. Dolar euro altın tam bir muamma, 2 çıkıyor, 1 iniyor. Öngörülebilirlik yok. O yüzden bir açıdan kumar oynamak oluyor. Faize para koysan enflasyondan az getiriyor. Ev almak istesen evler olmuş 1 milyon. Öyle olunca cebinde 150, 250 bin olan vatandaş parası çarçur olmasın diye "araba alayım, dursun, satarım" diyor. Araba böyle bir spekülatif yatırım aracına dönüştüğü için de talep artıyor, fiyatlar artıyor. Yani dışarıdan araba da gelse fiyatlar bu istikrarsızlıkta artacaktı.
0
prole
(01.11.21)
Döviz kurları sağolsun sıfır fiyatları sürekli arttığı için ikinci ellerde aynı şekilde artış gösteriyor.

adam ikinci el arabasını ucuza verse sıfır araba alması neredeyse imkansız durumda.
0
bigcaptain
(01.11.21)
Himmet dayi +1 sektorun icinden bildiriyorum global anlamda kriz var bir cok firma mecburen siparislerini dusurdu tatil vermeye kadar durumu goturmek zorunda kalanlar var veya vardiya kapattilar.

Bunun uzerine birde eur dolar artisinin ongorulemezligi eklenince araba fiyatlari ucuyor.
0
kuzey li
(01.11.21)
(3)

İskeleler sadece teknesi olanlara mahsus yerler mi ?

joehigashi
Şöyle bir durum var. büyükçekmece mimarsinandaki limana hafta sonları lrf tekniği ile balık tutmaya kafa dinlemek için giderdim. Buraya gittiğimde de keyif aldığım bir işşi yaptığım için vaktin nasıl geçtiğini anlamaz çok güzel zaman geçirirdim. resmen meditasyon gibi gelirdi bana.Bir kaç ay önce bu
Şöyle bir durum var. büyükçekmece mimarsinandaki limana hafta sonları lrf tekniği ile balık tutmaya kafa dinlemek için giderdim. Buraya gittiğimde de keyif aldığım bir işşi yaptığım için vaktin nasıl geçtiğini anlamaz çok güzel zaman geçirirdim. resmen meditasyon gibi gelirdi bana.

Bir kaç ay önce burada teknesi olan şahıslar akü hırsızlığı oluyor gerekçesi ile kapıya otomatik bir sistem yaptırmış ve koskoca limana onlar harici kimse giremiyor. Resmen oyuncağı elinden alınmış bir çocuk gibi hissettim kendimi. Hem üzüldüm hemde sinirlendim.

Elbette bu insanların mallarının güvenliğini sağlamak hakları ama limanın yarısı burdaki teknelere, deniz taşıtlarına tahsis edildiyse yarısı da bomboş kalıyor burda balıkçı teknesi olanların bu tarz bir işlem yapma hakları var mı ? Çözüm buranın hiç bir zararı olmayan sıradan vatandaşa dahi kapatılması mı ?

Belediye'ye sordum biz bakmıyoruz diyor, kıyı emniyetine yazdım belediye bakar diyor. Allah için bu işlere kim bakıyor ? Cimer'e yazsam sonuç almam mümkün olur mu yoksa uğraşmaya değmez mi ?
0
joehigashi
(01.11.21)
Türkiye'nin kıyılarının yarısını gezmişimdir, çoğu yerde anlattığınız gibi kilitli oluyor artık maalesef :(

Sizin gittiğiniz tam olarak nasıl bir yer bilemiyorum ama tahminim şöyle bir detay oluyor genelde; bazı yerler marina gibi ücret alıyor ve hizmet veriyor. Örneğin su ve elektrik kutuları oluyor vs. Tekneler de ona göre yıllık bir para ödüyor. Hem özel tekneler hem ticariler oluyor.

Bazı yerlerde ise tekneler sadece bağlanıyor. Hiçbir hizmet yok, onların ücretleri sanırım daha ucuz ve daha çok balıkçılar için. Balıkçı barınağı diye de geçiyor olabilir.

Daha marinamsı yerlerde kilit oluyor genelde.

Ama onlara belediye bakıyor diye biliyorum. Belediye bakmıyorsa bir ihtimal bir balıkçı kooperatifi falan bakıyor olabilir belki.

Bunlar benim kulaktan dolma duyduklarım, kesin bilgi değil, fikir verir belki diye yazmak istedim.

Kesin olarak bildiğim şey ise; maaleser kıyılarımızda teknelerde hırsızlık devasa boyutlara ulaşmış durumda insan kaçakçılığı ve mülteci konularından dolayı. İnsanların teknesi çalınıyor, tekne Yunanistan'dan çıkıyor, insan kaçakçılığında kullanıldığı için sahibinin başı derde giriyor, derdini anlatana kadar uğraşıyor vs vs. İzmir'de babamın arkadaşlarının başına gelenlerden film çekilir, o kadar diyeyim :) Belki bu konulardan da korkmuşlardır.

Bir de aklıma geldi, çevrede bir bakkal, esnaf vs varsa belki belediye mi bakıyor onlar bilebilir.

Bir başka fikir de gidip çevrede ben buraya tekne bağlamak istiyorum, nereye başvuracağım diye soruşturabilirsiniz. Nereye başvuruluyorsa orası ilgileniyordur :)
0
la lykia
(01.11.21)
mimarsinan'daki limandan kastınız deniz otobüslerinin kalktığı liman mı? orasının aslında belediyeye bağlı olması gerekiyor ama bir balıkçı kooperatifi gibi bir şey de olabilir.

bu arada çoğunluk limanda, marinada bu tarz önlemler mevcut. adamlar da haklı. tekneler güvenlikleri zayıf şeyler, içlerine girmek çok kolay.
0
co2s2
(01.11.21)
@cos2s deniz otobusunun kalktigi yer degil ilersindeki teknelerin oldugu uzun limani kastediyorum. Bu gun belediyeye sordum ve dedigin gibi kooperatfe tahsis edildigi ve onlarinda hirsizlik olaylarini onlemek icin bu isi yaptigi soylendi.
0
🌸joehigashi
(01.11.21)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.