Giriş
(6)

güzel donmuş midye nereden bulunur?

floydian
file'nin kendi markası olan midye içi almıştım ama çook ağırdı. yani kızarttım, midye dolma gibi yaptım vs ama ı ıh çok ağır kokuyordu. başka nereden güzel midye içi bulabilirim deniz suyu içiyormuşum gibi kokmayan?
file'nin kendi markası olan midye içi almıştım ama çook ağırdı. yani kızarttım, midye dolma gibi yaptım vs ama ı ıh çok ağır kokuyordu. başka nereden güzel midye içi bulabilirim deniz suyu içiyormuşum gibi kokmayan?
0
floydian
(24.10.21)
Midyesini hiç denemedik ama balikye.com'dan aldığımız her şeyi beğenmiştik, midye içi de varmış.
0
kobuzchu kiz
(24.10.21)
burası sadece istanbul içi gönderiyormuş belirtmeyi unutmuşum ankara içi :(
0
🌸floydian
(24.10.21)
metro market?
0
duster
(25.10.21)
Carrefour gurme'lerde açık satılıyor. Kürekle alıp tarttırıyorsun. Denemedim ama şans verilebilir. Fiyatı da normaldi.
0
chicha_v2
(25.10.21)
o ağır kokunun gitmesi için bir kaç su yıkayıp sodada bekletin.
0
fosforlu cevriye
(25.10.21)
yıkayıp sodada bekletin diyecektim. denmiş.

midye için metro'ya bakın, deniz ürünleri gayet iyi oluyor.
0
co2s2
(25.10.21)
(4)

Yün çorapların verdiği tüy

Filinta61
Yün çorap gelmisti kışin giymelik. Makineye attim bi yikansin diye.Diger buyün coraplari tüy yapmiş. Sinir oldum. Nasil temizlenecek digerleri. Yun coraplari attim. Diger coraplari tekrar makimeye attim. Tüyden nefret ederim.Nasi temizlenir mi. Yokksa coraplari aticam.
Yün çorap gelmisti kışin giymelik. Makineye attim bi yikansin diye.

Diger buyün coraplari tüy yapmiş. Sinir oldum. Nasil temizlenecek digerleri. Yun coraplari attim. Diger coraplari tekrar makimeye attim. Tüyden nefret ederim.

Nasi temizlenir mi. Yokksa coraplari aticam.
0
Filinta61
(24.10.21)
Kurutma makinesi temizliyor
0
old possum
(24.10.21)
Bir de kedi köpek tüylerini toplayan yapışkanlı rollon lar işe yarar.
0
old possum
(24.10.21)
Hiçbir şey bulamazsan koli bandı ile topla tüyleri.
0
chicha_v2
(24.10.21)
Üsttekilere ek olarak koltuklardan kedi kılı temizlemek için pudrasız (pudralı varsa yıkayıp kurutabilirsin) latex eldiveni kullanıyorlar işe yaraması gerek diye düşünüyorum (Bildiğin giyip parmaklarını sürtüyorsun)

Ama en temizi bant.
0
eatpraylaw
(24.10.21)
(4)

Doğa yürüyüşlerinde vahşi hayvan saldırısına önlem

admiral
Ne yapılabilir sizce? Her hayvan için kovucu bir cihaz var mıdır?
Ne yapılabilir sizce? Her hayvan için kovucu bir cihaz var mıdır?
0
admiral
(21.10.21)
Ayilar icin spreyler var. Digerleri icin de ise yarayacagini dusunuyorum. Kurusiki bir silah sprey kadar birbirinize yakinlasmanizi onler sanirim. Tabi hayvan size dalmayi kafaya koyduysa kurusiki silah pek ise yaramayacaktir.
0
tezek
(21.10.21)
Yavrulu hayvana denk gelmedikçe o senden korkuyor sen ondan korkuyorsun herkes başka tarafa gidiyor.

Hayvana tehdit unsuru olup da kendini korumasını veya saldırmasını sağlamaya gerek yok bence.

O kadar kamp, yürüyüş yaptık yıllardır dağda, yaylada, ne arabanın ne insanın olduğu yerlerde izler harici vahşi hayvana rastlamadık onu da belirteyim.
0
chicha_v2
(21.10.21)
Çantanıza ya da belinize bir çan takın ve yürürken sürekli ses çıkarın, sizi duyan hayvan sizden uzaklaşacaktır.

Süpriz çıkabilecek alanlara girmeyin, sık çalılık, içi arkası gözükmeyen otluk alan vs.

Gözünüzün görebildiği açıklıkta başınıza bir iş gelme olasılığı çok çok düşük.

Ne olur ne olmaz bir kamp bıçağı bulundurmakta fayda var her zaman.
0
John Bloor
(21.10.21)
nerede yürüyorsun buna bağlı. yürüyüş öncesi bölgenin köylülerine ve özellikle avcılarına gittiğin rotadaki vahsi hayvanları sorabilirsin. muhtemelen risk yoktur. türkiyede ayı ve yaban domuzu dışında sana saldıracak hayvan yok. bu ikisi de aşırı aç ya da tavrusu yanında değilse senden uzak duracaktır.
0
orpheus
(21.10.21)
(7)

Nissan micra

epitaf
Bir araç sorusu da benden gelsin. Aslında duyurudaki i20 sorusuna cevap olarak yazacaktım ama kriterleri varmış arkadaşın o yüzden yeni soru açtım. Ne düşünürsünüz bu araç hakkında?https://www.sahibinden.com/ilan/vasita-otomobil-nissan-barem-auto-2016-model-tam-otomatik-match-boyasiz-bordo-963630237
Bir araç sorusu da benden gelsin. Aslında duyurudaki i20 sorusuna cevap olarak yazacaktım ama kriterleri varmış arkadaşın o yüzden yeni soru açtım. Ne düşünürsünüz bu araç hakkında?

www.sahibinden.com
0
epitaf
(20.10.21)
Reno motor var bunlarda, 1.2 motor yokuşta ağlıyor uzun yolda yoruyor. 80k km yapmış 5 senede az değil. Micralar 2009dan sonra zaten micra olmaktan çıktı. Tavsiye etmem şahsi fikrim.
0
Raymalifalitiko
(20.10.21)
2012-2020 yılları arasında Micra kullandım. Alınır. 1.2 Motor, 80 beygirdi galiba. Hafif araç. Kayınpederin deyimiyle sinek gibi. Uzun yolda çok rahat değil. Ama şehir içinde ideal.

İlandaki araç da uygun görünüyor.
0
nickini vermek istemeyen uye
(21.10.21)
Micralar belli kmden sonra hata veren ve sanayi ile arkadas yapan araclar malesef. Bu arac 90 bin yol yapmis, siz bunu aldiktan sonra emin olun ki bikac ayda bir sanayiye gideceksiniz. Ayrica arac kullanirken teneke hissi veriyor adeta. Uzun yolda zaten konforlu degil, sehir icinde de cok guvenli hissettirdigi soylenemez.
Tiplerini cok begenmeme ragmen, ben bu sebeplerden eledim seceneklerimden.
0
Pufpuf
(21.10.21)
2009dan sonra bozdu +1
0
killerbee
(21.10.21)
Çok yakıyor.

Şehir içi kullanılırsa daha çok yakacak, şehir dışı kullansan biraz daha az yakar ama çok yorar bu sefer de.
0
chicha_v2
(21.10.21)
150-160k seviyesine çok daha iyi araçlar var.
0
orpheus
(21.10.21)
Elimizde 25-30 adet var demişler. Filo aracı ise ağlatmışlardır onu. Gerçi hiç micra filo aracı görmedim ama sorgulamakta fayda var.
0
robin one persie
(21.10.21)
(5)

Altus çamaşır makinesi kullanan var mı?

pardus
Altus marka çamaşır makinesi (9123X Model) almayı düşünüyorum. özelliklerine detaylı baktım ve benim ihtiyacımı karşılıyor gibi gözüküyor. fiyat olarakta 3700₺. Ancak bu markayı daha önce hiç kullanmadım. doğrudan kullanan kişilere sormak isterim, tavsiye edermisiniz altus marka çamaşır makinesi? y
Altus marka çamaşır makinesi (9123X Model) almayı düşünüyorum. özelliklerine detaylı baktım ve benim ihtiyacımı karşılıyor gibi gözüküyor. fiyat olarakta 3700₺.
Ancak bu markayı daha önce hiç kullanmadım. doğrudan kullanan kişilere sormak isterim, tavsiye edermisiniz altus marka çamaşır makinesi? yoksa farklı markalara mı bakmalıyım?
0
pardus
(20.10.21)
yaklaşık 7 yıl önce en düşük seviyede bir modelini almıştım. bir sorun yok hala çalışıyor.
0
sanal uyku
(20.10.21)
ben kullanmıştım önceden. gayet iyi çalışıyordu. hiç sıkıntı yaşamadım.
0
erenderk
(20.10.21)
altus, arçelik fabrikalarında üretiliyor. bende çamaşır bulaşık ve buzdolabı var. bir sene dolmadı ama sorun yaşamadım
0
wampex
(20.10.21)
Eşimin öğrenciyken aldığı çamaşır makinesini evlendik hala kullanıyoruz. Toplamda 6-7 sene olmuştur alınalı gayet memnunuz. Hiç arıza da yapmadı bugüne kadar maşallah diyelim.
0
chicha_v2
(21.10.21)
Arçelik'in ekonomik ürün gamındaki markası, büyük markalar piyasadaki ucuz markalarla yarışmak için kendi fiyatını düşürmez de yeni bir marka çıkartır ya hani.

Çoğu zaman hiç bir kalite farkı da olmaz, sadece marka değişiktir. Vestel'de bu markanın adı Regal, Arçelik'te Altus.

Aynı şey gıdada ve bir çok sektörde de var.
0
John Bloor
(21.10.21)
(8)

Maaş zamları belli oldu mu

condom kurşunu
En azından konuşulmaya başlanmıştır. Çevremde birkaç şirket yıl ortasında zam verip ocakta tekrar yapacağız falan diyor. Bizimkiler uyuyor gerçi de sizinkiler ne durmda?
En azından konuşulmaya başlanmıştır. Çevremde birkaç şirket yıl ortasında zam verip ocakta tekrar yapacağız falan diyor. Bizimkiler uyuyor gerçi de sizinkiler ne durmda?
0
condom kurşunu
(19.10.21)
Bizde konusulmuyor ama ocak zammi allahin emri cunku sene ortasinda zam olacak denirken bir anda olmayacak karari alindi. Maaslar eridi haliyle
0
floydian
(19.10.21)
Bizde maaş zamları yılda bir kez nisanda yapılıyor, brüt maaş üzerinden hesaplanuyor.

nisan 2021: %16,8
ekim 2021: %28,79

ama hala enflasyona yenik düşmüş durumda maalesef.
0
roket adam
(20.10.21)
Ekim sonunda düşünüyoruz. %15.
Nisan’da %15-20 daha.
0
gabe h coud
(20.10.21)
normalde yılda 1 kere ve ocak ayında zam alıyorduk. bu sene ilk kez yıl içinde ekstra zam yaptılar maaşlar eridiği için. eylül ayında %18 gibi bir şey yapıldı. bu zam yapılırken bize söylenen, ocak ayında bu oranın altında olmayacağı yönündeydi. net oran aralık ayında belli olurmuş.
0
ilgeru
(20.10.21)
Biz konuştuk. Yılbaşında %30 düşünüyoruz dediler, ben %40 istiyordum.

Ama şirket o kadar kötü durumda ki hiç umudum yok açıkçası.
0
plutongezegendegilmi
(20.10.21)
Bizde yılda bir kere ve Nisan'da yapılıyor zamlar. Ocak'tan Nisan'a kadar olan farkı da veriyorlar ilk maaşta.

Performansa göre bir yüzde veriliyor ama ortalama %15'ten fazla vereceklerini sanmıyorum. Geçen Nisan %11 gibi bir şey almıştım, üzücü tabi.

Maaşlar net ama eriyor böyle olunca. Bakalım ne olacak.
0
chicha_v2
(20.10.21)
Bu oranlar doğruysa vay bizim şirketin haline 4-5 yıldır %7-8 gibi zamlar alabildik. Bu sene de en iyi ihtimal öyle olacak. Sirket bu arada Türkiyenin önde gelen kurumlarından birisi.
0
skoylu
(20.10.21)
maaşlar yıllardır gevşek bir şekilde dolara sabitlenmiş durumda. çok acayip bir hareketlenme olmazsa, 3-4 ayda bir kur güncellenmesi yapıyoruz. şirketin geliri de dolar olduğu için en doğrusu bu şekilde oluyor.
0
co2s2
(20.10.21)
(21)

akp'li dayılar haklı mı?

yazar yazmaz yazan yazar
öncelikle "dayı" diyerek sempatikleştirmek zorunda kaldığım için üzgünüm. çünkü başka türlü açsam duyuru silinirdi.ekonomi bu kadar kötüyse (kötü değil berbat) halk çok fakirleşmişse bu kadar araba nasıl geziyor yollarda? dünyanın en basit ara sokağında bile park edecek yer yok. tüm otoparklar tıklı
öncelikle "dayı" diyerek sempatikleştirmek zorunda kaldığım için üzgünüm. çünkü başka türlü açsam duyuru silinirdi.

ekonomi bu kadar kötüyse (kötü değil berbat) halk çok fakirleşmişse bu kadar araba nasıl geziyor yollarda? dünyanın en basit ara sokağında bile park edecek yer yok. tüm otoparklar tıklım tıklım. 50binlik araba olmuş 250bin lira ama hâlâ patır patır satılıyor.

kahvecilere gitsen aynı şekilde 3 fırtlık kahve 20 liradan başlıyor ve kasada kuyruk var o kahve bir gecede 40 liraya çıksa o kuyruğun yine olacağına adım gibi eminim. çoğu da öğrenci bu arada.

bu nasıl olabiliyor? günübirlik mi yaşıyor insanlar? bugün buldun bugün ye mi diyorlar? herkesin bir ek geliri, babadan kalma arsası mı var nedir yani fiyatlar ne kadar artarsa artsın bu kalabalıkların azalmama sebebi?
0
yazar yazmaz yazan yazar
(18.10.21)
sığ düşünme ile alakalı.

ekonomi, ortalıkta bukadar çok arabanın olması, park edecek yerlerin olmaması ya da kahvecilerde sıraların olmasına göre iyi ya da kötü olarak beirlenmiyor. o yüzden cevap aslında burada gizli.

hangi ortama girerseniz o ortama göre kriterlerle karşılaşırsınız. parası olmayan kimseyi kahvecide göremezsiniz, tıpkı kahvecinin kapısından çıktıktan sonra karşılaştığınız ya da gördüğünüz insanların ancak %1'inin kahvecide olması gibi. Aynı şekilde, parkı, bahçesi çevre düzenlemesi olmayan bir şehirde daracık sokaklarda iki üç arababının bile tüm sokağı kaplaması gibi.
Ya da 15 yaşında 250 bin km üstü arabasına neden insanlar 100 bin liradan fazl istiyor sence? Ekonomi iyi olduğu için mi? Eli bol da ancak malı mı kıymetli sadece? Eskiden neden böyle değildi?

eskiden aldığın bir hizmeti aynı kalitede aynı fiyata alabiliyor musun bunu sorgulayarak başlamalısın sorularına.
0
foolrules
(18.10.21)
arabasi olmayanlar ne olacak?
siraya girmeyenler ne olacak?
akpli dayi gibi bakarsan akpli dayi gibi gorursun
0
nibba
(18.10.21)
İstanbul veya Ankara gibi bir büyük şehirde yaşıyorsan bunun en önemli sebebi şu yanılgı: Şehirler çok kalabalık ve çok fakir olduğu gibi çok da zengin var.

Akp'nin zengin ettiği kesim de hiç azımsanacak seviyede değil. Birileri fakirleşirken onların cebindeki parayla zengin oldular ve son model BMW'lere, Range'lere, Porsche'lere biniyorlar.

Orta sınıf (kaldığı kadarıyla) da lan üç günlük dünya biriktiriyorum biriktiriyorum ne ev ne araba alabiliyorum moduna giriyor bence ve gerekirse o zengin hayatını yaşıyormuş gibi yapmak için borçlanıyor. Bir hafta Bodrum'da tatil yapıp senenin geri kalanını kredi kartlarına çalışan çok insan var.

Bir de araba özelinde artık millet arabayı yatırım aracı olarak gördüğü için anasının altınını, babasınının birikmişini falan toplayıp krediyle vs. alıyor arabayı üç ay geçmeden o yılki maaşından artıracağından fazlasına satıyor. Sonra başka araba alıyor, onu satıyor. Önceden öğretmenler falan yapardı bunu artık eline biraz para geçen herkes al-satçı oldu. Devlet de sağ olsun bunları göt etmiyor yönetim anlayışıyla fiyatları yukarı tırmandırmaya devam ediyor. Daha bugün sıfır arabalara %15 civarı zam gelecek haberi vardı kurdan dolayı. İkinci eller de değerlenecek bu durumda örneğin.
0
chicha_v2
(18.10.21)
haklılık payın var; ama şöyle bir durum da var. o arabaları alanlar, kahvecileri dolduranlar da fiyatlardan şikayetçi. tam tersini düşünelim. arabaların hiç satılmadığı, kahvecilerin bomboş kaldığı bir durum olması için ülkede kıtlık olması yada afganistan gibi olmamız lazım. benim için kriter araba yada cafe değil. yurtdışına çıkabilmek, rahatça tatil yapabilmek, istediğin şeyi alabilmektir.
0
buenosdias
(18.10.21)
yüzdeci kesim geldi. aramızda kim her gün kahveye 20 lira veriyor? çoğu ayda 3-4 kere kahve içiyor. kim her ay tatile gidiyor? bir yıl önceden erken rezervasyon yaptırıp yılda 1 hafta tatile gidip bütün yıl ödüyor insanlar. ayda 3-4 kere kahve alanlar bile kahvecileri kalabalık yapabiliyor. yılda 1 hafta tatil yapanlar kısıtlı tatil mekanlarında yoğunluk yaratıyor. şimdi git datça'ya bak, insan göremezsin. ülkede çalışanların yarısından fazlası asgari ücret kazanıyor. 2800 lira kazanıp da 250 bin liralık araç almıyor tabii. hangi araçlar hangi yolda geziyor? istanbul'dan tüm ülkenin geneline yorum yapılamaz. istanbul'da ülkenin tüm araç sayısının yarısı var. son bir kaç senede yoldaki araçların modellerine bakarsan hep yerinde sayıyor eskiye göre çok daha az yeni model araç var.

orta kesim için, 30-50 bine aldığı araç 100-150 bin oluyor. o zaman maaşı 3-4 bin şimdi 7-8 bin, 100 bin kredi çekiyor 250 bine yeni aracını alıyor.

evini 2012-2015'te 200 bine almış. şimdi oradan 3 bin kira alıyor. vaktinde mallananlar bu zamanları daha az kayıpla atlatıyor.

ben 2007'de ilk işe girdiğimde 2 bin lira maaş alıyordum. 10 maaşımla araba alabiliyordum. iphone bir maaş ediyordu. şimdi aynı yerde yeni işe girenler 3-4 bin alıyor, 10 aylık maaşlarıyla toros bile alamazlar.

en yoğun dönemde bodrum'a 1 milyon insan gidiyor, e hepsi bu işte. sen de ben de oradayız temmuz'daki bayram tatilinde.
0
gabe h coud
(18.10.21)
ben akademisyenim, eşim öğretmen. ikimiz de devlet memuruyuz, ek gelirlerimizle birlikte ülke şartlarına göre iyi kazanıyoruz. pandemiden önce her yaz 15 gün yurtdışında tatil yapıp, tüm ihtiyaçlarımızı hiç düşünmeden satın alıp, dışarıda her keyfimiz istediğinde arkadaşlarımızla bira içmeye gidiyorduk. ki o zamanlar da ekonomik daralma başlamıştı. ona rağmen 3 sene önce ayda 6 bin tl kenara koyabiliyorduk.

şimdi ne oldu? 200 bin tl kadar biriktirebilmiştik 3-3 buçuk senede. araba fiyatları fırladı. çocuk yapmak istediğimiz için arabaya ihtiyacımız olacaktı. arabalar her ay 10-15 bin tl zamlanıyor, fakat biz her ay 10-15 bin tl kenara koyamıyorduk. sonunda tüm altını, dövizi satıp, acil durumlar için kenara 3-5 bir şey ayırıp, kredi çekip araba aldık. 4 ay önceydi bu. şu an sarı siteye koymaya kalksak, satın aldığımız fiyattan 40 bin tl daha fazla yazacağız (diğer ilanlardaki emsal fiyatlara göre).

peki kenara 6-7 bin tl koymaya devam edebiliyor muyuz? işte burada koca bir kahkaha atabilirim. 3 sene önce 6 bin tl koyabiliyorsak, şu an en azından bir 8-9 bin tl'yi bulmuş olmalıydı kenara attığımız para resmi enflasyona göre. en son ne zaman arkadaşlarımızla buluşup dışarıda bira içtik, hatırlamıyorum. en fazla ikimiz gidip birer tane içip kalkmışızdır. kimse arayıp dışarı çıkalım demiyor bile, evlerde takılıyoruz bir araya gelirsek de :) ayakkabı mont alırken eskiden düşünmezken (aşırı pahalı markalardan satın almıyorduk zaten), şimdi ortalama ürünler için 3 defa düşünüp alıyoruz. market harcamamız 3 katına çıktı. aylık 1900 tl kredinin üzerine 2500 tl arttıracağız diye göbeğimiz çatlıyor.

siz bir de esnafa sorun, gelen giden sayısı aynı mı pandemi öncesine göre diye. ya da gelenler aynı parayı bırakıyorlar mı kalkarken acaba? kadıköy'ün ortasındaki avm'de mağazaların 3'te 1'i boş, baya dükkanı kapatıp gitmişler. kadıköy diyorum. yukarıda biri inditex gömlekler 400 tl olmuş, hala satıyor diyor. napsın herkes pazardan mı giyinsin? çıplak mı gezsin? inditex dediğiniz nedir ki? o sizin gördüğünüz insanlar da mekânda iki kahve içmese, 1 tişört almasa ülkeyi kapatıp gidelim zaten.
0
gmzo
(18.10.21)
önceki cevaplar +1

"bu nasıl olabiliyor? günübirlik mi yaşıyor insanlar?" sadece bu kısma cevaben yazacağım, evet. çünkü yıllarca çalışsam da aldığım maaşı hiç hiç hiç harcamadan biriktirsem de bir mülkiyet sahibi olamayacağımı düşünüyorum. belirsiz bir geleceğe yatırım yapmaktansa yaşadığım şu anı keyifli geçirmek istiyorum. tamamen şahsi bir durum tabii.
0
south park in kapusonlu uyesi
(18.10.21)
nüfus fazlalığı (biri almasa/gitmese öbürü alıyor) ve aile desteği bunu yaratıyor. Çevremde birkaç arkadaşım evlendi, aileleri + kredi desteğiyle ev aldılar mesela. Kendi maaşlarıyla almaları imkansızdı ama şu an bu şişen piyasada bile ev alabildiler. Arz az olduğundan onlar ev alarak ev fiyatlarının daha da artmasına katkıda bulunmuş oldular mesela.

Ben yıllardır direnip araba almıyordum, artık "ya şimdi alıcam ya da ömür boyu alamayacağım galiba" kafasına geldim. Şu an alabileceğim araba da 150-200 bin lira civarı bişey ha. Patır patır satılmasının sebebi bendeki bu düşünce, eskiden "eskiyen şey ucuzlar ikinci el alırız" kafasındayken artık "almadığın her gün zarardasın, alabiliyorsan anında al" kafasına geldik. Babam anlatırdı eskiden de enflasyon bu şekildeymiş herhalde.

Kahveci örneği, e bugün gitmedin yarın 50 lira olacak o kahve? Gençliğimizi yaşayalım biriktirip ne yapacağız diyor o gençler. Mesela biz zamanında euro 2,5 lirayken Avrupa'ya gidip gezebildik, şimdiki gençler onu da yapamıyor oturup Beşiktaşta kahve içiyor ne yapsın.
0
nhk ni youkosu
(18.10.21)
Ülkede ekonomik sıkıntı var mi yok mu diye bakmak istersek bir şehir bir ilçe "burada araba var o zaman sıkıntı yok" ya da "kahveciler dolu o zaman nerede sıkıntı" acayip sığ bir düşünce olur.
Bir kere Türkiye kişi başı araç sayısında baya geride bir ülke. Bu veri eski de olsa hadi 20 sıra atlasın;
www.nationmaster.com

Benim ailemde bir araç vardı ben okurken.
Benim şu an yaşadığım ülkede iş arkadaşlarım çocuklarına araba lease ediyor okurken rahat gitsin diye.

Buna ek olarak kahveci dediğiniz yeri doldurmak o kadar da zor değil. Kahve şu an alkolden daha ucuz ve 20 lira kahve alıp bir kaç saat gecirebilirsiniz; çünkü ülkede kahveci/avm dışında yer kalmadi. Yeşil alan yok, tenis alani yok, park yok hiçbir şey yok. Insanların yapabileceği şey bu. Hobi desen binlerce lira.

Ekonomik kriz var mi diye bakmak gerekirse hane borçlanması, kredi kartı borçları, ozel/devlet kredi oranlari vs bir sürü şey var. Böyle gözlemler hiçbir şey aciklamaz anca AKP'li dayılar arasinda ya da günlerde falan konusulur.
0
logisticsmanager
(18.10.21)
Ekonominin psikolojik boyutuna da bakmak lazım. Tüketici psikolojisi, alım gücü ve yaşam standartları kapsamında da düşünmek lazım.

Son 2-3 yılda alım gücünde ve yaşam standartlarında düşüş olmayan kaç kişi var?
Benim çevremdeki gözlemim herkesin alım gücü de yaşam standartları da az ya da çok düştü. Tabii ki benim çevremdeki gözlemim bilimsel ve geçerli bir veri değil ama işin bir de bu kısmı var demek istiyorum.

Yaşam standardından kastım sadece et, peynir almak değil. Her sosyoekonomik, sosyokültürel kesimin kendine göre bir yaşam standardı var.

Farklı açıdan bakalım; daha üst sosyoekonomik kesimden aklıma gelen, çevremde de ya aynısı ya benzerini gördüğüm birkaç örnek:

Her ay yurt dışına tatile giden adam onu yılda 2-3'e düşürdü.
Audi'ye binen adam şu an Toyota'ya biniyor.
Teknesi, yazlığı olan adam satmak zorunda kaldı.
İkinci fabrikasını kuracak olan sanayici vazgeçti.
Çocuğunu özel okula gönderen aldı, devlet okuluna verdi.
En pahalı özel okula gönderen alıp daha ucuzuna verdi.
Her hafta sonu dışarıda rakı-balık yapan ayda 1'e düşürdü.
x şirketinden genel müdür olarak emekli olan adam freelance danışmanlığa başladı.

Örnekler daha da artırılabilir.

Bu örneklere bakınca amaaan derde bak da diyebilirsiniz ama hayatı boyunca bolluk ve lüks içinde, para derdi olmadan yaşayan bir insanın o hayatını tamamen kaybetmesi de bir travma.

Ekonomik ve kültürel seviyeden bağımsız olarak ne olursa olsun hayat standardını kaybetmenin insanda farkında olsa da olmasa da travma yarattığını düşünüyorum. Ve bu çabuk alışılabilen, hemen uyum sağlanabilen bir travma da değil bence. İnsanlar ucundan kıyısından eski hayat standartlarını devam ettirmeye çalışıyorlar. Kaybettiklerini kabul etmek veya görmek istemiyorlar. En basitinden onun için deli gibi faiz oranları ile kredi çekip tatile çıkıyorlar.
0
la lykia
(18.10.21)
Okyanustan bir bardak su doldurup, " ee hani bunda balina yok?" demeye benziyor bu bakış açısı.

Büyük şehirlerdeki alışveriş merkezlerinin bulunduğu semtlere bakarak ülkenin ekonomik durumu hakkında çıkarım yapmanın bundan hiçbir farkı yok.

Herhalde ekonomik kriz dendiğinde ortamın "i'm lagend" filmindeki gibi olmasını, böyle post apocaliptic, nükleer savaş sonrası madmax ortamı falan olmasını bekliyordunuz. Ancak o zaman ikna olunacak kriz olduğuna sanırım.

Ülkenin %40'ından fazlası asgari ücretle geçinmeye çalışıyor. Eğer bir çıkarım yapılacaksa buyrun buz gibi bir istatistik. E o zaman nasıl herkesin altında gıcır gıcır arabalar dediğinizi duyar gibiyim. Bir kaldırsanız mı kafanızı acaba biraz daha yukarı doğru? Yaşadığınız şehrin kenar mahallelerine doğru bir bakın isterseniz orada da latte'lerini almak için kuyruk bekleyen insanlar görebilecek misiniz? Akşam üzerine doğru semt pazarlarına bir inin isterseniz. Karşılaştığınız insanlara bir sorun, nasıl alıyorsunuz bu arabaları diye.

Bu ülke sadece sizin gittiğinizde gözünüze çarpan yerlerden ibaret değil. Yoksulluğun, fakirliğin en sert yaşandığı semtlere zaten sizin yolunuz düşmüyor diye o yoksulluk yaşanmıyor sanıyorsunuz. Bu ülke sizin tahayyül ettiğinizden çok daha büyük bir yer, hatırlatmak isterim. Bir de böyle düşünün.
0
thracia
(18.10.21)
ekonomi kötüleştikçe orta sınıf azalır, alt ve üst sınıf artar. bu cümlem üzerine düşünün.
0
candide
(18.10.21)
akp'li dayılar dünya gerçeklerinden kopmuş durumdalar.

evde pazardan alınmış bir demlikle çay demlediğinde keyfi yerine geliyor adamın. çıkıp güzel bir yerde iki çay içmeyi kendine hak görmüyor.

ayağımızı yerden kessin yeter mantığıyla araba alıyor (alabilirse). doblo gayet yeterli geliyor. almanya'daki muadili station passat'a biniyor, ama türkiye'deki akp'li dayı bunu kendine hak görmüyor.

ayda yılda bir tavuk alınca et yedik diyor. kırmızı eti kendisine hak görmüyor. öyle bir bilinç yok.

pazardan kıyafet alıyor, gidip düzgün bir alışveriş yapmayı kendine hak görmüyor.
0
co2s2
(18.10.21)
çok ciddi bir nüfus (20 milyondan fazla insan yani) ufacık bir alanda (istanbul) sıkışmış durumda. istanbul dediysem de şile de istanbul çatalca da, oralar değil, bildiğin e5 hattında belçika'dan, hollanda'dan fazla insan yaşıyor. bu kadar insan arasında zengini de var tabii ki. zengini de çok daha fazla zengin. mutlaka kasada kuyruk olacak, mutlaka trafik olacak. zaten 50 araba arka arkaya gelse istanbul'un her yerinde trafik kilitlenir, e 50 arabayı da arka arkaya getirirsin koskoca türkiyede yani. artı üstüne bir de gelen göçmen, turist kalabalığı var, deli gibi para eziyorlar orada burada. e tabii ki kalabalık olacak.

bu arada ciddi bir fomo etkisi de var. şu an devlet en ufak bir kampanya yapsa gider dişimden tırnağımdan artırır arabamı yeniler, bir ev daha alırım. aç kalırım belki ama yaparım bunu. neden, devlet orta sınıftan topladığı vergilerle piyasa koşullarının tersine aşırı avantajlı şekilde para dağıtıyor. bu şartlar altında maaşını ipotek ettirip ev araba almayan adam ekside kalıyor. devlet senden çalıp, kredi kullananları besliyor yani.
0
roket adam
(18.10.21)
ya ben de şunu anlayamıyorum mesela. toplumun her kesimi aynı oranda tasarruf etmek zorunda mı? yukarıda da dedim, kriz beni bir asgari ücretli kadar etkilemiyor. belki 5 tane değil ama 3 tane inditex ürünü almaya devam edeceğim. yılda 5 kere değil 2 kere yurtdışına çıkacağım. iphone'umu 2 sene değil 3 sene kullanacağım. ee, ne şimdi ülkede genel bir kriz yok mu demek bu? benim gibi insanların varlığı; herkes rahat, refah seviyede, sıkıntı yok anlamına mı geliyor? herkes kendine göre tasarruf yapıyor, benim de tasarrufum bu. uygun bir şey arayışında olmak zorunda değilim, benim keseme uygun. peki ya geri kalanlar?

üstelik tüketim çılgınlığının bir sebebi de para biriktirerek yapılabilecek hiç bir şey kalmaması. adama kazak alma diyorsun ayda 200 lira biriktirsin. hadi 2 bin tl de kenara koysun. yılda yaptı 25 bin tl. kendine bir iphone alır anca. onun dışında para biriktirip, tasarruf yapıp ne alacak bu adam? eskisi gibi değil ki 6 ay kendini kasıp araba peşinatı yapasın. z kuşağı da vuruyor kendini tatile, ne yapsın adam. kardeşim benden daha kalifiye bir çalışan, aramızda 6 yaş var, benim kariyerimin başlangıcındaki fırsatları, ekonomik durumu hayal bile edebilecek durumda değil. hep tasarruf et diyordum ona da. artık gez diyorum. ayda 2 bin tl biriktirsen ne olacak.

ekonomiyi anlamaya çalışmak istiyorsanız zenginlerden değil, kenar mahallelerdeki ailelerden başlamanız gerekiyor. restoranları değil, mahalleleri analiz edin. o zaman daha net bir tablo çıkıyor ortaya. ortalama insanı o zaman görüyorsunuz. yoksa 2 milyon adamın yaşadığı mahallede 30 kişi kapasiteli bir restoran dolmuş diye bir analiz sağlıklı olmaz. önemli olan 2 milyon haftada kaç kere et yiyebiliyor? insanlar ekmek, makarna yiye yiye aptallaştılar resmen, yazık günah.
0
roket adam
(18.10.21)
@roket adam +1

Mesela birkaç sene önce filtre kahve makinesi alırken, Delonghi'nin en iyilerinden birini almıştık, bozulduğunda gittik Carrefour'dan kampanyalı en basic Philips makineyi aldık birkaç ay önce. Bu görüşe göre krizin kabul görmesi için illa ki Sinbo kettle ile su kaynatıp ne idüğü belirsiz Nescafe 3ü 1 arada içiyor olmamız lazım.

Öte yandan lise son sınıf kızı için dershane parası toparlayamayan akrabam var. Kendi işleri de pandemi sebebiyle oldukça sıkışık olmasına rağmen sevgili babam destek oldu da, çocuk geleceğe dair hayal kurmaya devam edebiliyor bir nebze. Yoksa hayal kurma hakkı bile olmayacaktı, bence bundan ağır kriz olamaz.
0
gmzo
(18.10.21)
bahsettiğiniz fakir, kenar mahalleli kesimin %99'u akpli ama o iş nasıl oluyor o zaman?

yani ekonomik krizi iliklerine kadar hissedenler akp'li, teğet geçenler akp'li değil. tamtersi olması gerekmiyo mu? neden böyle bu ülke ya:(
0
🌸yazar yazmaz yazan yazar
(18.10.21)
öncelikle türkiyede nüfusuna oranla düşük seviyede araç satılıyor. medya avrupa'da 6.7. sıradayız diye övünüyor ama nüfusu hiç söylemiyor. türkiye eğer avrupalı sayılacaksa almanya ile birlikte avrupanın en kalabalık ülkesi ancak almanyada 6 kat daha fazla araç satılıyor. örneğin aşağıda verdiğim linkte görüleceği üzere bizim nüfusumuzdan çok daha az sayıdaki ülkeler bile bizi geçmiş durumda.

(git: www.aa.com.tr)

(git: eksisozluk.com)

peki kim alıyor bu araçları? aslında büyük oranda araç alanlar değişmiyor bana göre. zaten halihazırda otomobili olan insanlar araç değişimi yapıyor.. eşine, oğluna kızına araç alabilen kaç aile vardır ki? trafiğin olması veya parklarda çok araç varmış gibi görünmesi de otopark sıkıntısı ve yanlış planlamadan dolayı bir ilüzyon sadece.

şunu da belirtmek isterim ki ülkeler geçmiş yıllara göre değil o anki dünya sıralamasına göre değerlendirilmeli. türkiyede gençler akp öncesi de dünyada ne popülerse o ürüne sahipti zaten.. örneğin yaşı yetenler hatırlar herkeste bir walkman vardı ya da levis pantolon satışı revaçtaydı vs.
0
jepa
(18.10.21)
karapara aklama ekonomiyi ayakta tutuyor, hepimiz neoliberal sistemdeyiz olmayan parayı harcıyoruz. tamamen subkektif yazdım ekonomist değilim.

toplumun orta üst ve üst zengin kesimi etkilenmiyor çünkü bu adamlar zaten her halükarda para kazanbiliyor ve mal varlıkları var. ancak orta alt alt kesim gayet fakirleşti. peynir alırken sebze alırken artık daha da fazla düşünüyor insanlar. akpli dayılar için bir şey değişmiyor, bu dönemde mal varlığı edindikleri için akp döneminde hep böyle olacak sanıyorlar.
0
mikahakkinen
(18.10.21)
Bence bu ülke bu yönetimi dibine kadar hak ediyor. Ülkedeki gelir dağılımı belli ekonomi böyle gittiği sürece de trafikte araç sayısının azalması gerekmiyor hatta ekonomi böyle giderse araç sayısı artabilir bile. Ekonomide kişi başına düşen gelirin artması da araç sayısını artması anlamına gelmeyebilir önemli olan gelirin dağılımıdır ve bu ülke ile birlikte dünyada da gelir dağılımı felakete doğru gidiyor.
0
bartholomew87
(18.10.21)
ekonominin iyiligi bunlara endekslenemez ki.

haftada 1 cikip kahve icen ogrenciler var ama, biriktirdigi parayla yurtdisina tatile gidebilecek veya araba alabilecek ogrenciler var mi? veya 2-3 kursa yazilip kendini gelistirme imkani olan? yok. ekonomisi iyi olan ulkelerde bunlar var.

luks araba olayini ben de anlamiyorum, benim butun sulalem senelerdir hep ikinci el b en fazla c sinifi arabaya biner. yani cidden kimler nasil aliyor bu arabalari bilmiyorum. bana cogunlugu ak parti yandasi gibi geliyor. 5 bin nufuslu ilcede 1500 oyla secilen belediye baskani, kendi kayinbiraderine 1.5 milyonluk ihale verdi diye cikti gecenlerde. 1.5 milyonu bulan afedersin anadolu comari gidip bi bmw cekiyor tabi altina.

asil bakilmasi gereken orta ve alt sinifin ne kadar et yedigi, ne kadar tatil yaptigi, araba ve elektronigin ne kadar ulasilabilir oldugu, haftada kac saat calistigi, ne kadar kendini gelistirdigi-kitap okudugu vs. asil zenginlik budur.
0
icim urperiyor
(18.10.21)
(12)

gece yağmurda araba sürerken yolu göremedim

ayseee
ilk defa arabayla gece yola çıktım bir saat önce yoğun yağmurun altında kaldık arkadaşımla. sileceklerimi çalıştırdım ancak gerçekten yolculuğun yarısında yolu göremedim. cam buğulanmasın diye klimayı full açtık ancak ben yolu hiç görmedim, silecekler çalıştıktan sonra 1 saniye önüm açılıyor sonra c
ilk defa arabayla gece yola çıktım bir saat önce yoğun yağmurun altında kaldık arkadaşımla. sileceklerimi çalıştırdım ancak gerçekten yolculuğun yarısında yolu göremedim. cam buğulanmasın diye klimayı full açtık ancak ben yolu hiç görmedim, silecekler çalıştıktan sonra 1 saniye önüm açılıyor sonra camda iz/buğu kalıyor ve önümü görememiyorum. yoluda ortalayamadım. bu normal mi ilk gece için? arkadaşım sileceklerimi beğenmedi değiştirmeliyim sizce? arabayı park ettim koşarak eve kaçtım stresten resmen :)
0
ayseee
(15.10.21)
'Bu normal mi?' demişsiniz. Yolu göremeden yola devam etmek normal değil. Sağa, emniyetli bir yere çekip, yağmurun şiddetini azaltmasını beklemeliydiniz.
Kaloriferi çalıştırıp yönünü camlara verirseniz veya camları hafif aralarsanız buğuyu önlerdiniz.
Silecek camdan geçtiği ilk anda cam tertemiz oluyorsa silecekleri değiştirmeye gerek yok. Tertemizden kastımın içinde buğu yok. buğu içerden olan bir şey, sileceklerle alakasız.
0
Mirket
(16.10.21)
Aynısı bana da oldu. Az önce eve geldim. Ben de sağa çekip beklemek isterdim ama gece 12'de D100 karayolunda sağa çekip bitmek bilmeyen yağmurun dinmesini beklemek katliama sebep olabilir. Mümkün mertebe yavaş ve temkinli sağ şeridi tutup geldim. Camda saçma sapan kar gibi leke vardı, öyle cam ısıtma ya da pencere açma da iş görmedi. Yolun büyük kısmında şeritleri bile göremeden öndeki aracı takip ettim. Ama anladığım kadarıyla herkes bu durumdaydı çünkü genel olarak trafik yavaş akıyordu ve insanlar şerit kaçırıyordu. Yarın cama su kaydırıcı sprey falan bakacağım. Ben daha önce gece yağmurlu yolda kullandım ama İstanbul trafiği değildi. Çok fazla ışığın bir de yerden yansımasıyla birlikte görüşü oldukça azalttığını ama bunun normal durum olduğunu düşünüyorum. İstanbul trafiğinde gece yağmurunda araç kullanmış arkadaşların desteğini ben de bekliyorum.
0
prole
(16.10.21)
Emniyetli bir yere çekip beklemek mümkün değilse, iki şerit çizgisini ortalamaya çalışmak, bu da mümkün değilse bir aracın peşine mesafeli takılmak iyidir. Mesafeli olmalıdır çünkü yakın olursanız hem farınızla öndeki aracç sürücüsünü rahatsız edersiniz ve hem de öndeki aracın sıçrattığı çamurlu suya maruz kalırsınız.
0
Mirket
(16.10.21)
araç ne bilmiyorum ancak analog sistem araçlarda içerdeki havayı cama verme ve dışarıdaki havayı verme seçeneği var. içerideki havayı verirsen sürekli buğu yapmaya devam eder. havayı dışarıdan al seçeneğiyle kullanacaksınız; buğuyu hemen temizler. yeni dijitallerde de vardır illaki bu seçenek. yani durumunuz normal değil. klima/kalorifer kullanımında hata var.
0
adivar
(16.10.21)
buğunun sileceklerle bir ilgisi yok.
0
adivar
(16.10.21)
Yolu görememe sebebin cam buğusu mu yoksa yağmur suyu mu?
Silecek hiç çalışmasa bile yolu bir miktar görürsün. Özellikle de uzunları yaktığında. Evet karşında veya önünde araç yoksa uzunları yakmalısın böyle durumlarda.

Cam buğulanmasını önlemek için havalandırma ayarından buğu önlemeyi (düz, alt vs ayarları var) seçmen gerekiyor.

Sileceklerin kötüyse değiştirirsin zaten ucuz bir şey ama kötü silecek bile yolu görmene büyük engel olamaz.
0
bana kedicik derdi
(16.10.21)
Buğu için hava yönlendirmesini cama (yukarı işareti, ya da aşağıda verdiğim linkteki ambleme) çevirin. Manuel ya da dijital farketmez, yön yukarı/cama olmalı.

Çok buğulu ise fanı en hızlı seviyede açın, buğu giderildikçe hızı düşürebilirsiniz, çok kafa ütüler çünkü.

Isı çok önemli değil, motor soğuksa bile buğu çözülür hızlı havayla. Isı ayarını konforunuza göre ayarlayabilirsiniz. Sıcak olması işlemi hızlandırır, buğu çözülünce ısıyı düşürüp bunalmayı engelelyebilirsiniz.

Silecek meselesine gelince, silecekler genelde 3-4 kademe olur.

1. kademe ya fasılalı açılır kapanır (3 sn'de bir mesela) ya da arabada yağmur sensörü varsa yağmur yoğunluğuna göre çalışır.

2. kademe sürekli belirli bir hız

3. kademe daha hızlı

4. kademe en hızlı (varsa)

Yani siz yağmur yoğun yağınca kademeyi en hızlıya getirdiğiniz halde mi yolu göremediniz? (aşırı yoğun yağışlarda olabiliyor bazen, ama dün böyle bir yağış yoktu sanki)

Ya da 1. kademe, yani yağmur sensörü ayarında mı kolu bıraktınız da silecekten randıman alamadınız?

Yağmurlu avalarda görüş oldukça azalır, aydınlatma ve yol çizgileri çok önemli. Diğer araçlar da varsa çok korkacak bir şey yok, önünüz ve yanınızdakileri hizalarsanız kendinize.

Ama başka aracın olmadığı ve çizgisiz orman/dağ/köy yolları tehlikelidir yağmurda.
0
John Bloor
(16.10.21)
Arabaya rüzgarlık taktır. yağmur yağdığında çok hafif camı indir buğu olmaz.
0
komando kani var bende
(16.10.21)
@John Bloor +1
aşırı sağanak yağmurda buğudan bağımsız görüş mesafesi zaten çok kısalır, silecekler son kademe de çalışsa dahi yağmurun hızına yetişemeyebilir.
Bu gibi durumlarda yol görünmeyecek gibiyse müsait bir alana çekip beklemek yoksa dörtlüleri yakıp düşük hızda gitmek gerekir, şerit ve önde ki araçları takip etmekte önemlidir.
0
sealth
(16.10.21)
Dün ben de benzer bir yağmura yakalandım ve aynalarda çok su biriktiği için yan aynalarımdan verim alamadım. Sonra müsait bir yerde bezle sildim aynadaki su damlacıklarını da rahatladım. Su itici sprey veya sıvılar var cama, kaportaya veya aynalara uygulayabilirsin. Ben alacağım şahsen.

Buğu için de klimanın ayarlarını öğrenmelisin.

Yeni araba kullanıyorsan arabanı çok iyi tanı. Daha önceki soruların da basit ama önemli şeylerdi kendine veya başkasına zarar verme.
0
chicha_v2
(16.10.21)
Silecekleri son kademeye alıp sis farlarını açtığında görüş mesafesinin uzadığını görebilirsin. Onun dışında arabaya yeni mi eski mi bilmiyorum ama 2. el araçsa ve klima sistemi uzun süre içerideki havayı döndürme modunda çalışmışsa araç camları daha yoğun şekilde buğu tutar, bunu hayvan gibi buğulanan minibüs camlarında görebilirsin. O nedenle bir süre dışarıdaki havayı alacak şekilde çalıştır havalandırmayı.
0
Zaman Tamircisi
(16.10.21)
Yazmayı unutmuşum, kesinlikle arka cam rezistansını da aç. Hem arka camın da buğulanmaz hem de birçok arabada aynalarda da resiztans var.

@chicha_v2'nin dediği durumda aynadaki resistans yağmur damlalarını da buharlaştırır aynayı kuruturdu.
0
John Bloor
(16.10.21)
(13)

Bunlar daha iyi günlerimiz mi?

msb
Yoksa en kötü günümüz böyle, daha ne kadar kötü olabilir mi?
Yoksa en kötü günümüz böyle, daha ne kadar kötü olabilir mi?
0
msb
(15.10.21)
Dibin dibi vardır
0
sta
(15.10.21)
Bundan daha kötüsü olamaz dediğimiz her olayda daha kötüsü oldu. Dolar için de aynısı geçerli, ekonomi için de, özgürlük için de, toplumsal eşitsizlik için de. Daima kötüye gitti hepsi.

O yüzden daha kötüye gideceğini öngörmek en mantıklı tahmin olacaktır.
0
Bruce
(15.10.21)
elbette hocam. Verilerin olumlu yönde değişmesi için hangi emareli görüyorsunuz? hiç. Peki ya olumsuz yönde.. onlarca sebep. Milli geliri her sene öncesine göre geriye giden bir ülkede yaşıyorsunuz.
0
biravekahve
(15.10.21)
cok net bunlar daha iyi gunler
0
Kittie
(15.10.21)
"dibe vurmadan ziplayamazsin"
0
cooperr
(15.10.21)
birkaç sene daha kötü geçecek, sonra ufak ufak düzelmeye başlayacağız.
0
rose parks
(15.10.21)
Bugün Abdullah Kiğılı'nın bir röportajını seyrettim, doların 14 tl olduğundan, üzerinden çok geçmeden /2021'de) 1 doların tam 680TL olduğu kriz döneminden bahsediyordu (repo dönemi). Şok olup bunun bize hiç uzak olmadığını dehşet içerisinde fark ettim.
0
silverleaf
(15.10.21)
@silverleaf videonun link'ini paylaşman mümkün mü?
0
🌸msb
(15.10.21)
Kigilinin anlattigi donem doviz bu kadar kotu degildi.

65 kuruslardan 1,3 lira oldu 6 sifir atilmis haliyle dusunursek.
Tabi bi anda her sey 2 katina cikti ama maaslar da 2 katina cikiyordu her sene.

2018'de dolar 3 liradan 8 liraya firladi. Benim maasa %3 zam aldim o sene.
0
divit
(15.10.21)
en son dörtlü süt 32 küsur tl'ye satılıyor haberini gördüm. bilemiyorum dibe mi yaklaştık yoksa dahası var mı? fena ama orası kesin.
0
evimin paspasi
(16.10.21)
Sorunun cevabını bilmiyorum ama dipteysek de daha iyi günler kötüsü gelecekse de öyle olduğumuzu hissetmememiz için medyada reklamlarda politikada her şey var. Ve durumu asıl berbat yapan şey de bu, bugünü ve bu ayı halledelim, halledebiliyorsak iyi diyebilme konforunun kucağında olmak genelde daha tercih edilen.

Demek istediğim, ölümü görüp sitmayla idare etmeye mecbur kalmak, hissetmek. Sıtmaya razı olmak o kadar yaygın olmasa bile sitmayla idare edelim de kanser olmayalım diyerek kendini kandırmak epey yaygın.
0
encokbenisevinnolur
(16.10.21)
y kuşağının yaşadığı tek kriz 15 temmuzdu, daha bir sürü kriz yaşayacağız.
0
mikahakkinen
(16.10.21)
Ben de inanılmaz bir karamsarlık içindeyim ve maalesef bunlar iyi günlerimiz.

Bu adamlar gidici olsa bile bıraktıkları enkazın toparlanması yıllar alacak.

Su krizi, kıtlık kapıda. Demografik yapı falan gitti Suriyeliler ve Afganlarla beraber yaşamaya devam edersek 10-15 seneye bizden daha çok ve başımıza bela olacaklar.

Avrupa'da her şey daha güzel de olmayacak yani olası savaşlar, göçler falan derken ortalık karışacak bence ilerde. Biz o zaman belki daha dayanıklı oluruz pembe götlü Avrupalılar şok içinde bizim yıllardır çektiğimiz şeyleri yaşamaya başlayınca bilemiyorum.
0
chicha_v2
(16.10.21)
(9)

Hisseyi satınca yükselmesi

mg3929
6 aydır taşıdığım hisseyi %11 karla sattım. Sinirlendim artık psikolojim bozuldu doların uçmasından ve sattım ben de. Ben sattıktan sonra gitmeye başladı :( 1 kez daha anlık sinirle satıp aynı şeyi yaşadım. Aylardır beklediğiniz hisse siz satınca artmaya başlarsa üzülür müsünüz yoksa abartıyor muyum
6 aydır taşıdığım hisseyi %11 karla sattım. Sinirlendim artık psikolojim bozuldu doların uçmasından ve sattım ben de. Ben sattıktan sonra gitmeye başladı :( 1 kez daha anlık sinirle satıp aynı şeyi yaşadım. Aylardır beklediğiniz hisse siz satınca artmaya başlarsa üzülür müsünüz yoksa abartıyor muyum :/
0
mg3929
(15.10.21)
üzülürsün normal. takma ama, hırs yaparsan kaybedersin.
0
veritaslibertas
(15.10.21)
benim sattığım coin ertesi gün sadece 24 saatte %1000 arttı :) eğer çok dandik bir şey almadıysanız sabırlı olun, sırası gelir.
0
candide
(15.10.21)
Yatırım konusunda bu tür şeylere takılmak kaybettirir, tavsiyem belli bir yatırım çerçevesi (Mesela getiri, süre ya da bunların karışımı bazlı) belirleyip olağanüstü haller dışında bundan sapmayın, çerçeveniz dışında kalan gelişmeleri de kafaya takmayın.
0
salihdt
(15.10.21)
bu tip islerde tum duygular zarar verici

hirsta, pismanlikta, mutlulukta, uzuntude

duygular isin icine girince mantigin karar verme surecindeki payi azaliyor
0
foster
(15.10.21)
Bunlar hep ne istediği bilmeyip duygusal olarak hareket etmekten kaynaklanıyor.
0
Zaman Tamircisi
(15.10.21)
1 senedir durmadan dusen hisseyi gecen gun %55 kayipla sattim, %10 kar etsem baya sevinirdim herhalde. baya sanslisin..
0
cooperr
(15.10.21)
salihdt +1
dip-tepe seviyelerinizi belirleyin, altı ve üstü için üzülmeyin bence de.
her türlü yatırımda tepe noktasını yakalamak imkansıza yakındır denir hep.
0
la lykia
(15.10.21)
Solaniumu sattıktan sonra birkaç gün içinde 5x yaptı. Çok da şeetmemek lazım
0
birmilyonunvarmi
(15.10.21)
Ben de yaşıyorum aynı durumu artık alıştım. Satarken de eşime söylüyorum bak satacağım kesin çıkacak diye ve öyle de oluyor.
Dün sarky sattım mesela %3-5 karla, sonra üstüne bir %6 falan yaptı :)

Oluyor yani duygusal davranmayın, önünüze bakın.
0
chicha_v2
(16.10.21)
(6)

Araç tavsiyesi 250-300bin arası

Zeth
Toyota proace city 2021 model en dolusu liste fiyatı 284 bin.Bunu mu alalım yoksa hacı o paraya o alınır mı, bence ikinci el şuna bak mı dersiniz?Otomobil tavsiyeleri c+ veya d sınıfı olursa ve 5-6 yaşından büyük olmazsa çok makbule geçer. 2021 Doblo trekking mi alsam 200 küsüre. Kafam çok karışık d
Toyota proace city 2021 model en dolusu liste fiyatı 284 bin.

Bunu mu alalım yoksa hacı o paraya o alınır mı, bence ikinci el şuna bak mı dersiniz?

Otomobil tavsiyeleri c+ veya d sınıfı olursa ve 5-6 yaşından büyük olmazsa çok makbule geçer.

2021 Doblo trekking mi alsam 200 küsüre. Kafam çok karışık dostlar. Yardımcı olun Odin aşkına.
0
Zeth
(13.10.21)
Proace; eğer citroen berlingo, opel combo, Peugeot rifter, toyota proace arasinda hangisi daha ucuzsa onu alin. Hepsi ayni araba.

Ben seviyorum bu araclari ama en çok berlingo, sonra rifter.
0
logisticsmanager
(13.10.21)
Ben de berlingocuyum. Bir de rifter'ın bakır rengi çok yakışıklı ama nereden bulacaksın.

Sorun şu ki berlingonun paket sınıflandırma sistemi biraz saçma. Bir de toyota'nın 220v priz, hud ekran zımbırtıları var. otomatik kendi kendine park falan özellikleri açık. grubun diğer araçlarında açık değil. daha doğrusu en son baktığımda yoktu.

Yine diğer araçlardan farklı olarak 5 yıl garantili.
0
🌸Zeth
(13.10.21)
Ben de Rifter almanın ucundan geçen biri olarak Proace neden olmasın diyorum.

Cip değiller ama yüksekler ve bagaj hacimleri çok çok tatminkar. Yeni nesil motor ve şanzumanlarıyla yakıt tüketimleri ve performansları iyi. Öyle doblolu enişte hissiyatı vermiyorlar yani bence alabilirsin.
0
chicha_v2
(13.10.21)
Nisan ayında benzer bir seçim yaptık. Üstüne 100 koyup Eski corolla yı mı yenilesek yoksa 200 koyup suv(3008 veya nispete daha dolu c5 aircross) mu alsak ikilemindeydik.
Yurt dışı fiyatlarına baktık, vereceğimiz vergilere baktık bir de biraz hor kullanıyoruz onu da işin içine kattık, elimiz gitmedi suvlara.
O sırada da bayide rifterı gördük beğendik, araştırdık aldık.
Proace daha yeni çıkmıştı ve full paket fiyatı 280 di, rifter gt + ek donanım 245 ti o yüzden tercih etmedik.
Proace in rifter a göre tek dezavantajı tipi bence onun dışında garanti, servis ve donanım olarak daha üstün.
0
sedolima
(13.10.21)
Proace alma diyen yok yani. Pekala hazır sizi bulmuşken,bu arka sıra koltukların dikliği rahatsız edici diyorlar, değil diyorlar. Konsensuz oluşmadı sanırım. Sizin fikriniz nedir ?
0
🌸Zeth
(13.10.21)
Arkadaki metal seperatörü çıkarttık hemen teslimde, o şekilde 2cm kadar daha geri geliyor koltuklar.
Bu pozisyonda kimseye anormal dik gelmedi 1000 km’lik yolculuklar yaptık, şehir içi baya kullanıldı.
C ve D segmenti kadar rahat değil belki ama arka koltukların ayrı oluşu, genel araba genişliği, camların açılıyor oluşu, cam tavan bence bu eksikliği telafi ediyor.
0
sedolima
(13.10.21)
(8)

halifleks yaptirmak?

buenosdias
internet'e baktim kimse yaptirmayin diyor. bence gayet guzel duruyor. neden yaptirmamaliyiz? sizce bu elestriler mantikli mi?
internet'e baktim kimse yaptirmayin diyor. bence gayet guzel duruyor. neden yaptirmamaliyiz? sizce bu elestriler mantikli mi?
0
buenosdias
(13.10.21)
temizliği zor, mikrop yuvasına dönecek bir süre sonra.
0
orient blue
(13.10.21)
Çok toz tutar temizleyemezsin sağlıklı değil
0
mg3929
(13.10.21)
Evet mantıklı.

Toza alerjiniz yoksa bile sürekli toz tutan ve yıkaması kurutması dert olan bir şeyi serdirmezdim ben olsam.
0
chicha_v2
(13.10.21)
leş gibi.
kalitesiz malzeme.
yıkatamamak.
hijyenik değil.
0
rewlack
(13.10.21)
valla kim ne derse desin ben seviyorum. bi de halı yıkama makinesi çözerim mis gibi olur. maviye çalan gri renkli bir şey var kafamda. hem sesi hem ısıyı yalıtır ayrıca. ev alırsak yaptırırım.
0
Improbable
(13.10.21)
eskiden memleketimizde statu semboluymus, muhtemelen geliri yuksek kisiler yaptirirmis, "evi duvardan duvara hali kapli" derlerdi

sonde rece gereksiz ve hijyenden uzak bir sey hali kaplama. tavsiye etmiyorum.
0
exlibris
(13.10.21)
eger sehirde, merkezi bir yerde oturuyorsaniz asla derim.

evinizi bir hafta hic temizlemeyin sonra islak mendile kolonya dokup birkac ayakalti olan yeri silin, ne kadar kir cikacagini gorun.

iste o kir halinin ipliklerinin icine isleyecek.

evde hali yikama makineniz olsa bile 2-3 gunde bir yikayacak kadar zamaniniz, sabriniz ve enerjiniz var mi? yikamadiginiz zaman kirler yerlesecek.

yikadiktan sonra kurumasini beklemek de ayri dert.

alerjisi olmayan insanda bile alerji yaratabilecek bir sey bence.

biz pandemi surecinde salondaki haliyi bile kaldirdik temizlik kolay olsun diye. nasil olsa gelen giden de yok. evde haliyi kilimi gectim paspas bile yok su an.

cocuklugumda (90li yillarda) hem odamda hem salonda vardi evde. nasil oturuyormusuz aklim almiyor simdi.
0
la lykia
(13.10.21)
90'lar teknolojisi. kötü görüntü kötü koku.
0
ayseee
(13.10.21)
(6)

Kadife pantolonlara geçtiniz mi?

naksidil
S.b. Daha erken mi yoksa? Havalar biraz daha mı soğusa?
S.b. Daha erken mi yoksa? Havalar biraz daha mı soğusa?
0
naksidil
(10.10.21)
Çocuğa giydirmeye başladım. Kendim kar havasında giyiyorum.
0
cilekli pasta
(10.10.21)
Hahah sen bakma arkadaşlara ben giydim bugün.

Otuzların çok başındayım, öyle 50 yaşında da değilim :)
0
chicha_v2
(10.10.21)
ben yırtık kot giyiyorum hala :)
0
dreamnesiac
(10.10.21)
Bende yırtık kot giyiyorum
0
rapisa
(11.10.21)
kadifeyi sevmediğim için değil, üşümediğüm için
0
rapisa
(11.10.21)
Kadife gözenekli bir kumaş türü dokuma olarak, yani pantolonu giyip dışarıda dolaşırken rüzgar esse içine işler gerçi daha soğuk kuvvetli rüzgarlar başlamadı ama kadife sıcak tutmaz dışarıda üşütür
0
freebird5406_2
(11.10.21)
(15)

Trafikte polemiğe giriyor musunuz?

2027
Arkadaşlar Merhaba, Aslında sb ama bir soru daha sorayım. Trafikte inatlaşmaktan, zıtlaşmaktan nasıl koruruz kendimizi? Psikologlar belki aydınlatır ama direksiyonda niye agresifleşiyoruz? Hiçbir faydası olmayan bu meretten nasıl kurtulabiliriz?
Arkadaşlar Merhaba,
Aslında sb ama bir soru daha sorayım. Trafikte inatlaşmaktan, zıtlaşmaktan nasıl koruruz kendimizi? Psikologlar belki aydınlatır ama direksiyonda niye agresifleşiyoruz? Hiçbir faydası olmayan bu meretten nasıl kurtulabiliriz?
0
2027
(06.10.21)
Trafikte agresifleşmenin temel nedenlerinden biri özgürlüğüm kısıtlanıyor duygusu, arananın birinin gelip önüne ççat diye kırması gibi. Ulaşacağın yere gidiş süreni 1 dakika bile değiştirmeyecek şeylere sinirlenmek, tartışmaya girmek veya bir kaza ihtimali sana çok daha fazla zaman veya başka şeyler kaybettirebilir. Bu düşünceyle hareket edince ne kadar anlamsız hareketler olduğunu görüyorsun.
0
ludwig boltzmann
(06.10.21)
Ben sesli kitap dinlediğim zaman insanlar canımı sıkmıyor trafikte. Tavsiye ederim.
0
beni sen öldürme
(06.10.21)
biraz insanın karakter yapısıyla da ilgili bir şey sanırım. ben trafikte ne yaşarsam yaşayayım eğer geçip gidersem on saniye sonra unutacağımı bilerek araba kullanıyorum. eğer durup tartışırsam hem bir yere varamayacağım hem de daha çok geç kalacağım.
0
rahip janick
(06.10.21)
Normal hayatımda çok sakin, çok uyumlu bir insan olmama rağmen trafikte tetikte ve her an birilerine kızıp söylenecek bir insana dönüşüyorum. Uzun zaman üzerine düşündükten ve kendi davranışlarımı analiz ettikten sonra ("normalde bu kadar sinirli bir insan değilim, bana ne oluyor") şunu fark ettim: Beni sinirlendiren şey, özgürlüğüm kısıtlanıyor duygusu değil, aptal yerine konulma duygusu. Türkiye'de trafikte herkesin "kendisi daha akıllı"ymış gibi davranması, kurallara uyanların zekalarının davranışlar aracılığıyla küçümsenmesi. Herkesin en akıllı kendisiymiş gibi kuralları eğip bükmeye çalışması.
0
silverleaf
(06.10.21)
silverleaf +1
kuralları hiçe sayıp, kurallara uyanların önüne en akıllı kendisiymiş gibi geçip hakkını gasp edenlere sinir oluyorum. korna polemiğine giriyorum. fena küfür ediyorum (arkada kızım varsa hariç) bazen de gülüp geçiyorum ama genelde küfür ve korna polemiğine girerim. bi gün sadece trafik kurallarına değil hayati kurallara da riayet etmeyen birisi gelip kurşunu basabilir düşüncesi de yok değil kafamın içinde ama katlanamıyorum abi daralıyorum, kabullenemiyorum.

şerit ihlalleri, en sağ şeritten bi anda sola dönmeye çalışmalar. bi yere döneceksin, karşı yoldan gelenin sinyal vermediğini görünce bekliyosun düz gidecek diye (hızlı da geliyor) bi bakmışsın çat dönüyor falan. yani anlamıyorum ya niye böyle. ben giriyorum arkadaş.. haksızlığa tahammül edemiyorum. yapı olarak her yerde böyleyim, banka sırası, market sırası vs.. bi şekilde yanlış yapıldığını belirtme gereği duyuyorum. arkada kızım varken daha sakinim, onu babasız bırakmama düşüncesiyle biraz da törpülemiş sayılırım bu polemikleri ama istemesem de oluyor, engel olamıyorum.

bundan kurtulmanın yolu bence yine bizimle alakalı, sabah trafiğinde mesela bazı araçlara yol verip bi teşekkür hareketi almak daha pozitif başlatıyor güne. böyle başlarsam geri kalan her şey benim kontrolüm altındaymış gibi geliyor ve daha sakin oluyorum. ama dk 1 gol 1 bomboş yolda antin kuntin hareketlere maruz kalarak başlarsam herkes öyleymiş gibi geliyor ve öyle devam ediyor.
0
Improbable
(06.10.21)
karşıdakinin cebinde bıçak var gibi düşün. biraz daha uzatırsan aileni bir daha göremeyeceksin çünkü öleceksin.

hiç değmez. on dakika geç kal. gerçekten insan gibi tartışılmaz bile kimseyle herkes o kadar sinirli ki aslında olmadıkları kişiliklere bürünüyorlar. çok sinirlenince bazı insanların gözü bir şey görmüyor ama maalesef birini öldürmek bazen çok anlık bir şey. o yüzden görmezden gelip tamam geç sen haklısın diye kapatmak lazım.

bir gün bu tarz kişiler zaten kendileri gibi biriyle karşılaşıyor, onlar onların dersini veriyor.
0
bohr atom modeli
(06.10.21)
Kimseyle tartışmam, kornaya basmam. Herkese yol veririm, böylece benim de yolum daha rahat açılır.

İnsanlar agresif, bazıları piskopat, bazıları sosyopat. Silahı mı var, bıçağı mı var?

Sopayla inip kafaya vursa ölür müsün sakat mı kalırsın belli değil. Sen ona vursan yaralansa mahkeme mahkeme anlat derdini Marko Paşa'ya.

Önünüze kıran, kural çiğneyen, agresif davranan adam normal medeni bir adam değildir zaten.

Böyle adamla tartışılır mı?
0
John Bloor
(06.10.21)
Eşimi de kardeşimi de kimseyle tartışılmayacağına ikna etmeye çalışıyorum.
Hiç aklımdan çıkmayan bir video var, adam ailesi ile arabada, farklı bir araçtaki iki maganda hareket halindeyken adama silah çekiyorlar, yol verme kavgası ile ilgili. Bir yandan jandarmaya dert anlatıp bir yandan kaçmaya çalışıyordu insanlar. Gerçekten millet psikopat, kimin silahı, kimin bıçağı, kimin jopu var bilmiyoruz.
Canımızı sokakta bulmadık, mümkün mertebe kimseyle muhattap olmamak lazım.
Daha bir hafta önce dedem yaşında adam 25 yaşında kardeşimin sağından solundan önüne geçmeye çalışıyordu, salak salak triplere, kendini ispat çabasına giriyor insanlar direksiyona geçince.
Mümkün olduğunda önüne bakıp yoluna devam etmek lazım.
0
hrvl
(06.10.21)
bu durum aslında o günkü ruh halimizle ilgili. düşün mutlu ve huzurlusun, güzel bir akşam yemeğine gidiyorsun. trafikte önüne kıran adama sinirlenir misin ? tam tersi kredi borçların birikmiş üstüne beklemediğin bir masaf çıkmış, işler de kötü gidiyor bu senaryoda önüne biri kırınca ne olur ?
0
orpheus
(06.10.21)
Girmememem lazım ama giriyorum.

Eşim pek hoşlanmıyor bu durumdan. Onu germemek için daha dikkatli olacağım diyorum, direksiyona geçince yine gözüm kararıyor. Bazen de sadece gülüyorum, Allah'ından bul diyorum, küfür ediyorum.
0
chicha_v2
(06.10.21)
trafikte kurallara uysam da uymasam da başka insanların olduğunun farkında bile değilim. Aslında farkındayım ama yoklarmış gibi yapıyorum. Bu bana kızanı daha da kızdırıyor aslında biliyorum ama muhatap olmak hiç istemiyorum tanımadığım bir davarla.
yani o kadar muhatap olmuyorum ki adamı sinirlendirecek bir şey yapsam da adamın bana kızma yada artislik yapma şansı olmuyor. çok genişim,hiç bir şey umrumda değil. adamlar zorla etrafımı sarsa araç camı kırılana kadar müzik dinlemeye devam edebilirim.arabamın kaskosu var ,ertesi gün ikame aracım gelir servise girer arabam, cebimden para çıkmaz.
bir araç istediği kadar korna çalsın telefonla konuşuyorum siklemeden yada müzik açıp şarkıya eşlik ediyorum kafamı bile çevirmiyorum ilgili araçlara.
hele akan trafikte adam gelip bir şey söylemeye çalışsa, öyle sorular soruyorum ki el hareketleri ile adamın kafası karışıyor basıyor gidiyor. mesela adam dıt dıt korna çalıyor ben ona bakmak zorunda kalırsam arabasının egzozudan su akıttığını işaret ediyorum yada bagaj kapağı açık galiba anlamına gelecek hareket yapıyorum . ağız dolusu küfür eden birisi olmuştu bir kere, gülerek şampiyon galatasaray diyerek dıt dıt korna çalıp basıp gitmiştim . adama adres te sorabilirsiniz tercih sizin .
insanlar size hakaret ederlerse ve siz artık önlemleriniz ile kaçamayıp maruz kalıyorsanız gülerek işaret parmak yapıp sen işini bilirsin sana helal olsun diye bağırın, bravo hoca iyi işti deyin ardından Süleyman abiye çok selam diye ekleyin.
trafiğe bu uçuk kafayla çıkamıyorsanız bir gün zor durumlara düşersiniz
0
taylor durden
(06.10.21)
Ben polemiğe girmeyi gerektirecek hatalar yapanların insan olmadığını, bir çeşit alt tür olduğunu düşünüyorum. Nasılsa kızsam da anlayamaz, neden kızıp da kendimi de sinirli bir ruh haline sokayım?
0
marla is in my head
(06.10.21)
+1 @taylor durden

tanimadigim insanlari gercekten insanlarmis gibi kabul etmiyorum baya uzuuun senelerdir. yoksa yasanmazdi zaten bu dunyada.

tanimadigim alakam olmayan insanlar oyunlardaki NPC benim icin, beni sinirlendirme ihtimalleri pek yok.
0
robokot
(06.10.21)
Bu kitle psikolojisiyle alakalı bir durum.
Şimdi memleketteki çoğu insan birçok alanda haksızlığa uğradığını hissediyor. İş yerinde, okulda, evde, aile arasında... Genelde sorunlarımızı konuşarak çözemediğimiz sürekli imalarda bulunduğumuz için derdimizi de anlatamıyoruz.

Trafikte işler değişiyor. Karşındakiyle aranda bir bağ olmayınca (seni işten kovamaz, boşayamaz, küsemez) burada korkusuzca tüm birikmiş isyanını kusuyor insanlar.

Ama gerek yok. Yani trafikte zorla yol isteyene verin gitsin. Yana yakıla yanımdan geçen kekoların çoğunu 10 dk sonra sıkışık trafikte 2 araba önümde görüyorum zaten. Ortalama 20-30 km ile seyreden bir trafikte büyük şehirlerde ne kazanabilirsin?

Ha ama yandan kaynak yapanlara gıcığım var o ayrı.
0
anten
(06.10.21)
Pek küfürlü konuşan birisi değilim. Trafikte çok küfür ediyorum. Epey bir çirkinleşiyorum. Ama asla cam açmam, kornaya basmam. Arabanın içinde kendi kendime küfürümü eder sinirimi atmaya çalışırım.

İnatlaşmak ve zıtlaşmak çok tehlikeli. Trafikteki diğer tüm unsurların sizi öldürmeye çalıştığını düşünerek hareket etmek yerinde olur (bunu trafiğin doğal akışı için de düşünebilirsiniz, yalnızca kavgalar için değil)
0
pispinti
(06.10.21)
(7)

Araba vs

data
Merhabalar Ben araç aldım kendime ama çok kullanmıyorum sanki boşuna mı aldım der gibiyim?! İşe servisle gidip geliyorum, haftasonu işe gideceksem kendi aracımla gidiyorum. Onun dışında haftasonu dışarı çıktığımda kullanmak istiyorum, İstanbul trafiğinde de haftasonu araç kullanmak çok büyük eziyet
Merhabalar

Ben araç aldım kendime ama çok kullanmıyorum sanki boşuna mı aldım der gibiyim?!

İşe servisle gidip geliyorum, haftasonu işe gideceksem kendi aracımla gidiyorum.
Onun dışında haftasonu dışarı çıktığımda kullanmak istiyorum, İstanbul trafiğinde de haftasonu araç kullanmak çok büyük eziyet ve de yolda vakit kaybediyorum.

Sevgilim yok, arkadaşlarım da uzakta.
Hafta içi akşam eve geldiğimde aynı semtte bir kahve içmeye çıkayım diyip de aracımı öyle kullanıyorum.

Usta şoför değilim, acemiyim belirteyim bu arada.

Her gün servisle işe gidip gelenler, siz de benim gibi aracı boşuna aldım gibi düşünüyor musunuz?

Teşekkürler, iyi akşamlar
0
data
(04.10.21)
türkiye'de maalesef araba bir yatırım aracı. hiçbir şey olmazsa 1 sene sonra sattığınızda kar edersiniz/paranızı korursunuz. ayrıca acemiymişsiniz haftada 2-3 gün bile kullansanız bu acemiliğinizi atmaya yeter. bence sırf acemilik atmanız için bile güzel bir seçim olmuş. hafta sonu istanbul içi geziler için benim taktiğim sabah 8'de evden çıkıp öğleden sonra 2 gibi dönmek. genelde gaz kesmeden gidip gaz kesmeden dönüyorum bu saatlerde.
0
golgi aygıtı
(04.10.21)
durduğu yerde değerlendiği için “boşa aldım.” demezdim asla.
0
avianthem
(04.10.21)
Ben de senin durumundayım ve boşa aldığımı düşünmüyorum kesinlikle.

Eşim de ben de evden çalışıyoruz. İstanbul'da merkezi yerde oturuyoruz yürüyerek veya toplu taşıma ile her işimizi halledebiliyoruz.

Ama bir ihtiyaç olunca veya hafta sonu bir yerlere kaçmak için bile olsa kapıda arabanın olduğunu bilmek rahatlatıyor. Bir de yatırım ve değer kazanma mevzusu var arkadaşlar bahsetmiş zaten o sebepten de araba boşa masraf değil maalesef. Onca giderine rağmen mantıklı bir yatırım haline geliyor.
0
chicha_v2
(05.10.21)
Ortalama bi sürücü ol ve sat, uzun suredir araba kullaniyorum zorunluluktan imkanim olsa satar ve yatirim yaparım.
0
m orak
(05.10.21)
Ben de sizin gibiyim ama lüks de olsa ihtiyaç aslında. Bütçeni zorlamıyorsa satmamak daha iyi ne zaman lazım olcagı belli olmuyor. Haftaiçi hiç kullanmıyorum sadece haftasonu ve tatillerde kullanıyorum ama biyere gitmem gerekti çat gidebiliyosun uzak o guzel birşey.
0
solenkol
(05.10.21)
ailen yanındaysa onları bi yerlere götürebilirsin. yoksa hafta sonları için yakınlardan başlayarak gezi planları yapabilirsin. cumartesi-pazar sabahları trafik yoğun olmuyor.
0
xrated
(05.10.21)
Araba bir yatırım aracı mı? Öyle olsa sizce yatırımcılar borsa & fon diye uğraşacağına kaçırır mı bu fırsatı? Alır 100'er 100'er bir sene sonra satar.

Enflasyona bağlı fiyat artışlarını kâr zannedecek kadar finansal okuryazarlığı zayıf bir ülkeyiz.

Şöyle anlatayım. B sınıfı 2010 model bir araç mesela. Geçen sene temmuz ayında 80000 idi. Şu anda aynı aracın satış fiyatı 100000. Arada 20000 fark var.

Ama geçen sene temmuzda dolar 6,98.

Yani aracın temmuz 2020 fiyatı: 11,460 dolar
Aynı aracın ekim 2021 fiyatı: 11,286 dolar

Gördüğünüz gibi TL olarak fiyatı artmış olsa bile, dolar bazında değer kaybetmiş. Çünkü araba eskiyen ve zamanla değeri kaybolan bir şey. Kaldı ki bir otomobilin vergi, muayene, sigorta, kasko, bakım, otopark gibi giderleri de var. Bunlar çoğu zaman hesaba katılmıyor.

Fiyat artışının sebebi enflasyon. Yani geçen seneki 1 TL'nin bu sene 1 TL'den daha az şey alabilmesi.

O yüzden aman diyeyim buna bir yatırım gözüyle bakmadan önce iki kere düşünmek lazım:)

Gelelim meseleye. Araba & ulaşım bir ihtiyaçtır.

Ben de haftaiçi çok kullanmıyorum. Haftasonları araçla çıkıyorum. Trafiğe kalmamak için de tüm gezme tozma işlerimi erken saatlerde bitiriyorum.

İnanın taksi ya da toplu taşıma ile ulaşım genelde daha fazla vakit kaybettiriyor. Haftasonu taksi bulmak en az 15-20 dakika. aynı trafikte bekliyorsunuz vs.

Ciddi bir masraf yükü yoksa, bütçeye uygun bir otomobil temel ihtiyaç. Az da kullansan kullandığın alanlarda zaten ikame edilmesi zor. En basitinden bir alışverişe gittiğinde "bunları eve nasıl götüreceğim" derdinin olmaması bile faydasını göstermeye yetiyor.

Ya da acil bir yere ulaşman gerekti, mesela bir yakının hastalandı...

Bütçeni zorlamıyorsa, masrafı çok değilse otomobil dursun evin önünde.

İlla kullanmak istiyorsanız haftasonları yaşadığınız yere yakın rotalara çıkın arada.
0
anten
(05.10.21)
(16)

Pahalı ama öyle gözükmeyen araç

ırene adler
>>> Bir senaryo düşünelim. Orta halli kendi halinde takılan bir insan, bir anda zenginleşiyor. İyi bir araba sürmek istiyor fakat bu zenginleşme durumunu eş-dost farketmesin istiyor. Mercedes, BMW ve bu arabaların daha üstündeki markaları eliyor direkt bu yüzden. Öyle bir araç olacak ki iyi bir araç
>>> Bir senaryo düşünelim. Orta halli kendi halinde takılan bir insan, bir anda zenginleşiyor. İyi bir araba sürmek istiyor fakat bu zenginleşme durumunu eş-dost farketmesin istiyor. Mercedes, BMW ve bu arabaların daha üstündeki markaları eliyor direkt bu yüzden. Öyle bir araç olacak ki iyi bir araç kullanıyorum hissini sonuna kadar verecek ama zenginleşmeyi de belli etmeyecek. Mesela bu durumdaki biri için orta halli bir markadan bir araç seçip, en üst donanımlı halini almak mantıklı olur mu? Neler olabilir? Kompakt SUV tarzı şeylere de sıcak bakıyor. Büyük SUV yine çok dikkat çeker ve zaten istemiyor. Öneriler nelerdir? Volkswagen T-ROC mesela, en donanımlı haliyle nasıl olur? Volvo XC40 en üst donanımlı hali de uygun olabilir gibi.

Peugeot 508 ne dersiniz?
0
ırene adler
(04.10.21)
Subaru.
0
Zaman Tamircisi
(04.10.21)
Benim de ilk aklıma gelen Subarı XV oldu.

T-ROC güzel ama ben Tiguan'ı tercih ederdim. Tiguan da zengin arabası değil Tuareg mesela zengin arabası. O olmaz.
0
himmet dayi
(04.10.21)
Superb
0
cilekli pasta
(04.10.21)
Volvo
0
primetime
(04.10.21)
Fakiri zengin zengini fakir gösteren passat ya da onun platform kardeşi superb olabilir. Kodiaq derdim ama o da çok heybetli. T-roc b segmenti olduğu için o kadar zengin adama gitmez.

Son olarak Citroën C5 aircross da marka algısından dolayı tercih edilebilir.
0
signore
(04.10.21)
Skoda Kodiak
0
trajikomix
(04.10.21)
Passat’ı passat yapan şey, 90’larda hem Avrupa’da hem tr’de özellikle fabrikatörlerin, iş insanlarının en çok yöneldiği model olmasıydı. Çok klasik ve sıradan görünümünün yanında oldukça lüks donanımları da ekleyebiliyordunuz. Mesela 90’larda süspansiyonlardan koltuklara kadar opsiyon yapılabilen modeldi. Boş paketi düz vatandaş arabasıyken dolu paketi alındığında mercedes e class muadili olabiliyordu.

Günümüzde opsiyonlar bu kadar geniş mi bilmiyorum ama passat direkt senin dediğin amaçla popülerleşen bir modeldi. Önüne atlayanın borç istediği, işçi haklarının zirve yaptığı, sürekli zam istenen dönemlerde bunlardan kaçışın yollarındaydı.

Bunların haricinde mazda 6, alfa romeo’lar düşünülebilir ama bir passat,superb lüksü alınmayabilir.

Ha bir de bunun zirvesi var lexus. Özellikle 1-2 eski kasaları çok eski ve kötü araçmış izlenimi verirken premium hissini dibine kadar yaşatıyor. 2019-2020 kasalarına da baktım onlar da standart görünüyormuş gerçi. Oysa eş değerleri bmw mercedeslerin üst segmentleri
0
avatar is back
(04.10.21)
infinitiler bir seçenek ama hyundai'nin genesis diye bir modeli var. dehşet bi araç.
0
killerbee
(05.10.21)
Superb
0
owaki
(05.10.21)
508 GT Line.

Passat'tan daha keyifli bir araç kesinlikle. 508'i olana çok zengin demem fakir hiç demem. Kararında bir araba o bakımdan da.
0
chicha_v2
(05.10.21)
araba alıcak kişinin hali hazırda arabası var mı onu satıp mı alıcak, varsa ederi ne kadar bunlar önemli yoksa veya hali hazırda epey eski bir arabaya biniyorsa her türlü fark edilir parayı bulma durumu. yani şu an araba satmadan 0 araba alabilen birine her türlü hayırdır piyango mu tutturdun denir yani araba fiyatlarından haberi yok mu kimsenin? bir de suvlar falan yazılmış gıcır gıcır suvu arkadaşının altında görüp de hayırdır demiycek adamın kafasını penetre edeyim.

eğer satmadan veya ucuz araba satıp araba alınıcaksa mutlaka hatchbacke yönelmek lazım daha gösterişsiz olması için (o kadar da düşmem denirse skoda'yla dikkat çekeceğine efendi gibi bmwsini mersosunu alsın takılsın rahat rahat). fena olmayan bir fiyata gidecek arabası varsa da suv değil sedana yönelmesi lazım, toyota ideal bir marka olabilir her durumda (tüm dünyada orta sınıf arabası olarak geçer) veya yazılan diğer sedan arabalar ama passat hariç. passat ülkemizde adı çıkmış bir araba daha fazla dikkat çeker diğerlerinden.
0
semaforo de medianoche
(05.10.21)
Ben olsam pick-up alırdım. Ford veya Mitsubishi. Sonra da arkasını kapatırım.
0
beni sen öldürme
(05.10.21)
xc40 alıp zenginleşmemiş diye gözükmek için araba piyasasından epey bi uzak olmak lazım ama subaru'ların bu kadar pahalı oldugunu anca arabalar ile ilgili birisi anlar, bu yüzden ben de subaru diyorum.

t-roc ile xc40 aynı kıyaslamak da biraz yanlış.
0
liberal
(05.10.21)
Subaru forester ya da xv.

Veyahut mazda’nın suv modelleri
0
goklerdengelenkarar
(05.10.21)
Türk insanı için SUV ya da SUV görünümlü araçlar="Oooooo jip almış köşeyi dönmüş" demek. İstersen 2000 model toyota rav4 al yine böyle.

O yüzden SUV'yi direkt elerdim.

BMW, MERCEDES, AUDI, VOLVO direkt "aha bu parayı bulmuş" dedirtecek markalar.

Bu konuda uzak doğulular genelde başarılıdır. Bütçeyi bilmiyorum ama lexus mesela az dikkat çeken ama inanılmaz lüks bir otomobildir.

Genelde orta sınıf markaların amiral gemisi saydığı araçlara ya da bu markaların üst sınıf için ürettiği markalara yönelirdim. Mesela Lexus Toyota'nın üst sınıf için ürettiği bir marka.

Citroen'in DS Motors'u var. Ama bunlar da SUV genelde ve dikkat çeker:) Sedan da getiriyorlar gerçi.

Infiniti de güzel bir seçenek ama bu araçlar da aşırı lüks durabilir.

Ben olsam Skoda Superb'e bir bakardım. Araç oldukça iyi. Hatta bazı yönleriyle passat'tan bile başarılı yeni modelleri... Ama tüm bunlara rağmen mutevazı da bir hali var. Üstelik soran olursa "skoda ya..." der geçersin:)

Bir diğer seçenek mazda 6... Kırmızısını almadığınız sürece dikkat çekmez:) Ama kırmızısı da BMW 3'le yanyana dursa daha albenili araç.

Insignia da fena bir alternatif olmayabilir.

Lüks bir pick up da alınabilir. ama işte ülkemizde 4X4 hissi veren her araç zengin arabasıdır. İstersen hyundai tucson al... Ona bile "ooooo" der akrabalar.

En ilginç önerim Renault Talisman olur. Aşırı düz bir araç ama hiç fena değil. Öndeki Renault logosu kafadan tüm servetinden bir 0 eksiltiyor.
0
anten
(05.10.21)
anten +1 güzel özetlemiş
0
038576
(07.10.21)
(8)

mahalle bakkalı market

hknty
1 saat önce elimde market poşeti eve geliyordum. geçerken orada bir tekel bayii-bakkal vardı. ben geçip giderken adam arkamdan belli belirsiz "şerefsiz" dedi. bana mı dedi bilmiyorum ama akşam 9.30 falan zaten. o sırada sokakta kimse yoktu. başkasına deme ihtimali yok. elimdeki poşeti görünce dedi s
1 saat önce elimde market poşeti eve geliyordum. geçerken orada bir tekel bayii-bakkal vardı. ben geçip giderken adam arkamdan belli belirsiz "şerefsiz" dedi. bana mı dedi bilmiyorum ama akşam 9.30 falan zaten. o sırada sokakta kimse yoktu. başkasına deme ihtimali yok. elimdeki poşeti görünce dedi sanırım. duymamazlıktan geldim. hava karanlık, görünmüyorum ve yüzümde maske vardı. kim olsa aynı şeyi söyleyecekti o yüzden kişisel algılamadım ama sinirlendim yine de. son zamanlarda çok fazla sıkıldım bu ülkedeki insanların had bilmezliğinden ve kabalığından. bu tiplere bir noktada had bildirmek gerekiyor diye düşünüyorum. sırf bu tavırlarından dolayı esnaftan alışveriş yapmıyorum zaten. neyse tamamen yasal bir şekilde, herhangi bir suça bulaşmadan bu esnafa gecenin üçünde haddini bildireyim mi bir şekilde? kendinden alışveriş yapmıyor diye insanlara bu şekilde hakaret etmesinin yanına kalmasını istemiyorum. şimdi diyebilirsiniz sana dememiştir belki ama başka kimse yoktu.
0
hknty
(30.09.21)
Maliyeye falan şikayet edebilirsin en fazla.

Başka napacaksın, başına dert alırsın. Bireysel protestonu yapıyormuşsun işte.

Ben sürekli gittiğim bakkal kargomu almak istemeyince hayvan gibi yokuş olan yolu inip çıktım iki yıl başka bakkala gittim en acil zamanda bile. El değiştirdiğini bile kaç ay sonra öğrendim.
0
chicha_v2
(30.09.21)
Yuzde 99 sana dememistir
0
floydian
(30.09.21)
@chicha maliyeye ne için şikayet edebilirim ve ne yaparlar? kimliğim açıklanır mı? mesela cimer açıklıyormuş galiba.
0
🌸hknty
(30.09.21)
2021 yılında marketten alışveriş yaptığı için müşteriye sataşan bakkal kaldı mı ya? 2000'li yıllarda kalmış galiba arkadaş. Bence geçmiş gitmiş. Bir daha net bir şekilde bir şey dediğini duyarsan sorarsın.
0
dissendium
(30.09.21)
içini rahatlatıcaksa google haritalarda yardır gitsin. hatta mesaj at hep beraber saydıralım.

bizim burda da bi manav var mesela gideni sevsinler dedim, yüzüne de söyledim. asla gitmiyorum ..... ..... (buraya küfür yazdım) google haritalara falan yazdım ama bu mahallede kim girip bakıcak. en güzeli herkese gitmeyin demek.
0
scudman1
(01.10.21)
hahahah boşversene, ne diye uğraşasın ki? çevredeki tek insan sensin diye üstüne alınmışsın bence. adam o sırada belki telefonuna baktı, aklına başka bir şey geldi, öyle kendi kendine söylendi falan. şuan adama ne yapsam da canını sıksam diye düşünene kadar şerefsiz'i duyduğun an kafanı o tarafa çevirseydin de lafın tam olarak kime söylendiğini öğrenseydin daha iyi olurdu.

özet: lafın sana söylendiğinden emin değilsin, kafana takma boşver.
0
isveperver
(01.10.21)
Belki telefondaydı ya da içerideki arkadaşı ile konuşuyodu. Sana demiş olma ihtimali oldukça düşük
0
zimbirik
(01.10.21)
sana neden desin ki hem tekelci tekelde markette olan ürünler olmaz ki.
0
sizofren06
(01.10.21)
(15)

Telefon hat ödemeleriniz

dissendium
Belki iyi fırsatlar vardır diye bilgi edinmek için soruyorum. Telefon hat ödemeniz aylık ne kadar?Ben Turkcell'liyim yıllardır. 50 TL'ye her yöne 1000 dakika, 1000 SMS, 6 GB internet paketi alıyorum. Askerde Türk Telekom kullanmıştım. O fena değildi.Hat adı/Faturalı ya da faturasız/Özellikler/Aylık
Belki iyi fırsatlar vardır diye bilgi edinmek için soruyorum. Telefon hat ödemeniz aylık ne kadar?

Ben Turkcell'liyim yıllardır. 50 TL'ye her yöne 1000 dakika, 1000 SMS, 6 GB internet paketi alıyorum. Askerde Türk Telekom kullanmıştım. O fena değildi.

Hat adı/Faturalı ya da faturasız/Özellikler/Aylık ödeme

şeklinde paylaşırsanız güzel olur. Teşekkür ederim.
0
dissendium
(30.09.21)
faturalı/telekom/ 20 gb-1000 dk-1000 sms
30 tl

bundan önce 15 gb'a 20 tl ödüyodum

(bunlar kişiye özel oluyor, daha ucuza ve daha pahalıya kullananlar var)
0
jelly bear
(30.09.21)
Türk telekom
1000 dk 1000 sms 12 gb internet
35.70 lira vergi dahil
0
metos
(30.09.21)
faturasız bimcell. 23 tl 750 dk/sms 4 gb internet. artı haftalık sil süğürden ne gelirse
0
fff02561
(30.09.21)
1500 dk, 12 gb, 250 sms, 50 tl

Vodafone
0
birmilyonunvarmi
(30.09.21)
Vodafone/faturalı/her şey sınırsız/173 TL

Zamanında iş gereği otellerde konaklarken internet de lazım oluyor diye 30 gb'lık pakete geçmiştim. Sonra arayıp 3-5 lira farkla bunu teklif ettiler, limitsiz redli sanırım tarifenin adı, ben de kabul ettim.

Artık pek ihtiyacım kalmadı da düşünmeden kullanmaya alıştım o yüzden indiremedim de.
0
infernal majesty
(30.09.21)
1000 dk, 1000 sms, 15 gb internet 29 tl.

Türk Telekom selfy'e geçmiştim, 8 gb paket 32 ödüyordum. Sonra tekliflerde interneti 15 gb yapalım mı abi dedi, böyle bir şey çıktı ortaya.
0
chicha_v2
(30.09.21)
faturalı

teknosacell

35 gb, 1000 dk, 1000 sms 75 tl
0
burayanickyazilacak
(30.09.21)
turkcell faturalı 10gb net 750dk sms söylemeye gerek yok zaten 2021 yılındayız :)

39 tl idi. önümüzdeki ay taahhüt bitiyor. hazırkarta dönüp şunu alıcam:

www.turkcell.com.tr

peşin ödeniyor ama aylığa vurunca 6gb netli 25 tlye geliyor.
0
mr.goodcat
(30.09.21)
Bimcell 42lira 750dakika 750sms 20gb internet
0
dedim ben sana
(01.10.21)
Turkcell, 58 tl, 1000 dk. Birkac yuz sms, 15 gb internet.
0
floydian
(01.10.21)
Vodafone Limitsiz Redli Silver Paket
15.00 GB hotspot
her yone ve 23 Vodafone ulkesi yonune sinirsiz dakika&sms&internet
132 TL

infernal majesty +1
pandemi oncesi surekli is seyahatim oluyordu, 30 gb paketteydim, az farkla bunu teklif ettiler, birkac ay once gectim.
0
la lykia
(01.10.21)
faturasiz/turkcell/gulumseten 14gb 1000dk 70₺

GB bazen artiriyorum 90 lirayi gecmemistir
0
ala09
(01.10.21)
vodafone limitsiz redli 173 tl
pandemi başlayınca bu tarifeye geçmiştim uzaktan çalıştığım için internet günde neredeyse 15 saat açık ve gayet hızlı . memnunum .
0
devilone
(01.10.21)
Turkcell bir tek beni öpüyor anladığım kadarıyla.

Turkcell Faturalı / 15GB / 2000dk (Turkcellilerle sınırsızmış) / Dergilik, Bip mip bir şeyler: 110TL/ay
0
pispinti
(01.10.21)
Valla o değil de en az ödeyen ben miyim şimdi:D

Bimcell
750 dk/ 750 SMS/ 5 GB
23 lira.

Ha bir de 3 lira telsiz kullanım ücreti var.
Ek: faturasız.
0
Amaranta ursula
(01.10.21)
(6)

devlet hastanelerinden göz için randevu alınamıyor mu?

silver apple
mhrs de avrupa yakası için randevu yok diyor. hepsi dolu mu?
mhrs de avrupa yakası için randevu yok diyor. hepsi dolu mu?
0
silver apple
(30.09.21)
pratikte evet, alınamıyor.
0
zgrydn
(30.09.21)
tam 16:00'da girmeniz lazım.
0
hlot
(30.09.21)
Hiçbir randevu alınamıyor desek yeridir.

Günlerdir cildiye bakıyorum ben de yok.
0
chicha_v2
(30.09.21)
Randevu defteri ok denecek kadar az hatta yok
0
basond
(01.10.21)
taşradayım, özel hastane göz polikilinikleri hep dolu.
0
mikahakkinen
(01.10.21)
Pandemi öncesinde bile gözde böyle bir yoğunluk vardı ve randevu zor bulunuyordu, şimdi hiç bulunmuyordur herhalde.
0
hair freak
(01.10.21)
(7)

garantisi devam eden araba ile etmeyen araba arasındaki farklar

ayseee
2.el bir araba alacağımda. 2017-2019 arası bakıyorum. 2017'lerin 5 yıl garantisi bitiyor bir kaç ay sonra..garantisi devam eden araba ile devam etmeyen araba arasında çok büyük bir fark mı oluyor bilginiz var mıdır?
2.el bir araba alacağımda. 2017-2019 arası bakıyorum. 2017'lerin 5 yıl garantisi bitiyor bir kaç ay sonra..

garantisi devam eden araba ile devam etmeyen araba arasında çok büyük bir fark mı oluyor bilginiz var mıdır?
0
ayseee
(29.09.21)
Araba garantisi çok önemli bişey değil. Garanti sadece kendi imalat hatalarını karşılıyor. O hatalar da zaten arabaların yüzde 99.99'unda çıkmıyor.
0
etna
(29.09.21)
Büyük fark yoktur.
Garantisi devam eden araçtan yetkili servisler kazık fiyatlara yıllık periyodik bakım masrafı çıkarıyor faturada.
Sıfır aracın 3 yıllık garantisinden sonra 3 yaş üstü araçlar için de yetkili servislerde (durun! son bir kaç kazık kaldı gibisinden) kampanyalar yapılır.
İsim vermeyeyim az önce de baktım inanıyorum ki periyodik bakımda araçtaki tüm uygulamaların masrafı müşterinin ödediği fiyatın üçte birine yakındır. Maalesef piyasa bu.

Sanayideki ya da ara sokaktaki tanımadığımız bilmediğimiz herhangi bir kazım usta görece daha insaflı olabilir bu konularda.

Garanti, elektronik cihaz ya da araç sahiplerinin bozulma,arıza oluşması gibi kaygılarını semptomatik olarak asgariye indirir ve bu psikolojik olarak hissedilir.
Kullanıcı bunun da ücretini en başından ödemiştir ama bundan haberi de olmayabilir.

Tavsiyem, fiyat uygunluğu açısından ve mümkünse sahibini de tanıdığınız 2017-16 model araçlara bakın. Çünkü eşya gerçekten sahibine benzer.
0
Erva
(29.09.21)
Sorunun cevabi araca gore degisir.

Honda Civic alacaksan git garantisiz 5 yasinda al, iyi bakilmis ise kazasi yok ise buyuk problem cikartarak basini yakmak olasiligi cok dusuk. Yok S class Mercedes aliyorsan, 5 yasinda, dusuk kmli ve kazasiz olsa bile araci garantisiz almak buyuk risk olur.

Garantisiz arac alarak her turlu zar atiyorsun, altindan kalkamayacagin risklere girmemek lazim. Premium aracta ben garanti taraftariyim. Evet periodik bakima olmasi gerektiginden fazla para veriyorum ama en ufak arizada anahtari birakirim, ikame bir arac verirler yoluma devam ederim, arabami teslim alirken de bes kurus vermem.
0
cooperr
(29.09.21)
Yetkili servis evet geçiriyor ama en ufak bir şeyde ben de onları arayıp derdimi anlatıyorum, gerekiyorsa yaptırıyorum. İçime sinmezse bir daha götürüp bir daha yaptırıyorum. Bir kuruş para ödemeden çıkıp geliyorum sonra da.

Kafan rahat oluyor sonuç olarak. Ben mutluyum garantili araç aldığım için.
0
chicha_v2
(29.09.21)
araba garantisi dediğin şey 21. yüzyılın en büyük keriz avı. garantin olsa hatta problem fabrika çıkışlı olsa bile kullanıcı hatası deyip parayı senden alıyorlar. garanti dediğin şey ufak tefek ( civata parası, tel sıkıştırma, yağ ekleme...) masrafları karşılar sadece. garantiye verdiğin paranın ASLA karşılığı yoktur.

ancak yıllar süren mahkemeler sonucu az da olsa bişeyler alabilirsin. Avrupai işler bunlar. bize çooook uzak.
0
halk
(30.09.21)
Arabamın garantisi devam ediyor hatalı akü nedeni ile aküyü sıfır akü ile değiştirdiler 3 sene sonra ha devam ediyor ise etsin garanti ama etmemesi büyük olay değil takılma o yaştaki arabalarda ha dedikleri gibi fabrika çıkışı bişey değilse sana girer zaten o sıkıntı
0
basond
(30.09.21)
garanti iyidir ama sırf garantili diye arabaya 10bin lira fazla vermek mantıklı olmayabilir.
0
co2s2
(30.09.21)
(7)

Edirne'de ciğerci tavsiyesi

prole
Yarın Edirne'ye gidiyoruz. En iyi ciğeri nerede yiyebiliriz?
Yarın Edirne'ye gidiyoruz. En iyi ciğeri nerede yiyebiliriz?
0
prole
(28.09.21)
Alipaşa Köfte ve Ciğer çok iyidir. yarım porsiyon da köfteden deneyin derim. burdan kalktıktan sonra tatlı konağında hayrabolu tatlısı da yiyin mutlaka. iyi geziler.
0
golgi aygıtı
(28.09.21)
Sırasıyla;
1. Aydın Ciğer
2. Ciğerci Niyazi
3. Kazım Usta
0
petekpare
(28.09.21)
edirneliyim
bence niyazi
0
superb
(28.09.21)
En meşhur Aydın ama kapısında sıra beklemeye değecek kadar fark var mı emin olamıyorum. Sıra yoksa olabilir.

Onun dışında Niyazi ve Akgünler olabilir.

Canım istedi yahu. Aydın veya Niyazi'ye gideyim ben de :)
0
infernal majesty
(28.09.21)
Çiçek Tava Ciğer Salonu'nda yedik biz güzeldi.
0
chicha_v2
(28.09.21)
Edirneli olarak cevaplıyorum, Aydın'ın porsiyonu daha fazla ve domates soğan vs bittikçe getiriyorlar o yüzden talep çok ama lezzetli olan ciğer Niyazi de yenilir.
Kazım Usta Ve Ciğerci Kemal'de iyidir, Aydın ve Niyazi de yer yoksa.
0
ifsitifi
(28.09.21)
ciğerci niyazi'yi öneririz. yanına da cacık.
0
eagle is free
(29.09.21)
(4)

Reddi miras hakkında

ruhumm
Mahkemeden süresi dahilinde alınan kesinleşmiş reddi miras kararımız var. Fakat belirli aralıklarla kamu yada özel üçüncü kişiler borcun tahsili için tebligat yolluyor. Bu durumda tüm aile bireyleri panikle mahkemeye giderek davanın tarafı olmadığımıza dair dava açıyoruz (avukat yönlendirmesi bu şek
Mahkemeden süresi dahilinde alınan kesinleşmiş reddi miras kararımız var. Fakat belirli aralıklarla kamu yada özel üçüncü kişiler borcun tahsili için tebligat yolluyor.
Bu durumda tüm aile bireyleri panikle mahkemeye giderek davanın tarafı olmadığımıza dair dava açıyoruz (avukat yönlendirmesi bu şekilde )
Bu işin kökten çözümü var mıdır? Her seferinde mahkeme ve avukat masrafı zaman kaybı ve stres yaşıyoruz
0
ruhumm
(27.09.21)
Yolu yok
Ama dava açmaniza da gerek yok
Aynı yoldan geçmiş biri olarak her seferinde karari bir dilekçe ekinde mahkemeyse mahkemeye, icra daireleriyse oraya veriyorum.
Dava acilacak bir sey de yok doğrusu. Daha bugün tapu tescilinin bozulma davasına gönderdim bir örnek.
0
fempusay
(28.09.21)
borçlu olunan kurumlara reddi miras belgenizi gönderdiniz mi? zaten onların size açtığı bir dava var niye tekrar siz dava açıyorsunuz anlamadım. reddi miras olsa bile bankalar dava açıyor maalesef çünkü yasal bir itiraz süresi var. ya tutarsa yani. avukat da bu süre zarfında itiraz dilekçesi veriyor. her seferinde avukatınız ayrı ücret mi talep ediyor?
0
bana bir nick verin
(28.09.21)
Dava açmaya gerek yok. Yazı gönderen kurum ve şirketlere mahkeme kararını göndermeniz yeterli.
0
robin one persie
(28.09.21)
Avukatınızı bir gözden geçirin bence.

Belgeyi kuruma, ilgili mahkemeye iletmeniz yeterli olmalı, her seferinde karşı dava açmak da neymiş.
0
chicha_v2
(28.09.21)
(3)

Çalışma sandalyesi / koltuğu tavsiyesi

prole
Merhaba,Gördüğüm kadarıyla sitenin geçmişi uçmuş durumda. O yüzden geriye dönük arama yapamadım. Soru şu: Fiyatı uçuk olmamak kaydıyla (2000 lira civarına kadar), öncelikli olarak bilgisayar başında değil ama masa başında kitap okumak için kullanılacak, yükseklik ayarlı, kolçaklı, uzun saatler oturu
Merhaba,

Gördüğüm kadarıyla sitenin geçmişi uçmuş durumda. O yüzden geriye dönük arama yapamadım. Soru şu: Fiyatı uçuk olmamak kaydıyla (2000 lira civarına kadar), öncelikli olarak bilgisayar başında değil ama masa başında kitap okumak için kullanılacak, yükseklik ayarlı, kolçaklı, uzun saatler oturulabilecek, özellikle ayaklarımı masaya uzattığımda sırt kısmı geriye yatabilecek ve rahat bir okuma pozisyonu sağlayabilecek sandalye tavsiyesi arıyorum. Öyle boyun desteği falan olamsına gerek yok. Boyum 2 metre değil :) Tavsiyelerinizi paylaşabilirseniz çok sevinirim.

not: gelecekteki duyuru aramaları için olabilir ama lütfen 4bin, 10bin liralık nurus gibi, yurtdışında özel üretilen butik sandalyeler gibi öneriler olmazsa çok sevinirim. Hayallerimi süsleyecek değil, kısa zamanda altıma alabileceğim bir çalışma sandalyesi ile ilgileniyorum :)
0
prole
(22.09.21)
ikea markus
0
co2s2
(22.09.21)
Epey bir araştırıp sonunda şunu aldım: www.hepsiburada.com

Aşırı memnunum. Kalitesi oldukça iyi. Rahatlığı ise muazzam. aldıktan sonra IKEA'ya gidip benzer koltukları denedim. Rahatlık bakımından yanına yaklaşamadılar.
0
himmet dayi
(22.09.21)
Ben de @himmet dayi'nın önerdiğinin üzerinden yazıyorum, IKEA'daki en pahalısından da açık ara önde. Kolçakları ayarlanıyor bir kere sırf onun için elemiştim ben IKEA'yı. Bana göre aşağıda kalıyordu çünkü dayama yerleri.

Yaklaşık bir senedir kullanıyorum memnunum.
0
chicha_v2
(23.09.21)
(10)

içimi rahat rakı

duyurukullanıcısı
peder bey'lere sofra hazırlayacağım da içimi rahat rakı ne var?geçen tekirdağ gold seri aldım iyiydi ama pek emin olamadım.yılda 1-2 kere içerler o sebeple yumuşak olsun.
peder bey'lere sofra hazırlayacağım da içimi rahat rakı ne var?

geçen tekirdağ gold seri aldım iyiydi ama pek emin olamadım.

yılda 1-2 kere içerler o sebeple yumuşak olsun.
0
duyurukullanıcısı
(21.09.21)
Efe göbek rakısı
kulüp iyi diyorlar.
0
veritaslibertas
(21.09.21)
tekirdağ gold kingtir. bunun yanında efe yaş üzüm ve izmir yaş üzüm de iyidir.
0
burty
(21.09.21)
bana göre beylerbeyi göbek hem içimiyle, hem de sonrasıyla en mantıklı rakı.
0
co2s2
(21.09.21)
Distilasyon sayisi yuksek rakilarin icimi yumusaktir. Uzerinde kac kere distile edildigi yazar. Gobek rakilar oyledir mesela
0
balpolen
(21.09.21)
tekirdağ no10 ve Ala rakı
benim en yumuşak içimi olduğunu düşündüklerim.
0
erty_ksk
(21.09.21)
Yine Tekirdağ Gold alabilirsin.

Yeni Rakı Ala, Efe Gold da diğer alternatifler.
0
chicha_v2
(21.09.21)
beylerbeyi göbek +1
0
golgi aygıtı
(21.09.21)
beylerbeyi göbek
bkz. şeker misin be ?
0
denizmaniaherif
(21.09.21)
Beylerbeyi göbek alayım lütfen
0
lepetitprince
(21.09.21)
yeni rakı ustaların karışımı
0
since1907
(21.09.21)
(5)

Yüzücü gözlüğü önerisi

etfalmorgu
Her gün bir saat olmak üzere haftada üç gün havuzda antrenman amaçlı yüzen bir birey için önereceğiniz marka ve özelliklerde yüzücü gözlüğü var mıdır? En önemli olayı sızdırmaz olması
Her gün bir saat olmak üzere haftada üç gün havuzda antrenman amaçlı yüzen bir birey için önereceğiniz marka ve özelliklerde yüzücü gözlüğü var mıdır? En önemli olayı sızdırmaz olması
0
etfalmorgu
(20.09.21)
Decathlon un 25 liralık nabaiji gözlüğü fiyat performans

Çok rahat bir gözlük iki senedir sorunsuz kullanıyorum daha önce yüzme konusunda bilindik markaların gözlüklerini de kullandım ama bir şey olsa yine bundan alırım

www.decathlon.com.tr
0
freebird5406_2
(20.09.21)
ilk başta alışması zordur ama depar gözlüğü en iyisi. depar gözlüğü alın derim. lastikli modeller hem zamanla sorun yaratır hem de suda ani ve sert baş hareketlerinde gözünüzden çıkabilir. depar gözlüğünü denemeden almayın. ilk başta çok rahatsız edici gelecektir. sonrasında uzun yıllar kullanırsınız.
0
erty_ksk
(20.09.21)
Decathlon'daki 30-40 liraliklar +1 diyorum. Gozlerimdeki alerjiden oturu 3 yildir artik gozlukle yuzuyorum. O zamanlar 15 liraya mi ne almistim, valla bir damla su girmedi daha :)
0
invictae
(20.09.21)
Ben de tchibo'dan almıştım, gayet memnunum.

Hatta acımayıp çokça denizde de kullandım başına bir iş gelmedi.
0
chicha_v2
(21.09.21)
decathlon'daki 25 liralık gözlük +1000

100 küsur lira verdim, arena'nın nefis bir gözlüğünü aldım. ya su alır, ya buğu yapar, bi rahat yüzdürmedi aq. o kadar da dikkat ettim, içine dokunmadım, klorlu bırakmadım, yine de hem çizildi, hem buğulandı. 25 liralık gözlüğü al, bozuldukça at yenisini al. hiç de su kaçırdığını falan görmedim.
0
kibritsuyu
(22.10.21)
(2)

Lastikteki çivi onarımı

chicha_v2
Sağ arka lastikte de aynı sorun vardı geçen ay Muğla'da 30 liraya yaptırdım.Şu an İstanbul'dayım, fiyatlar yakın mıdır? 50 liradan fazla vermek istemiyorum açıkçası.
Sağ arka lastikte de aynı sorun vardı geçen ay Muğla'da 30 liraya yaptırdım.

Şu an İstanbul'dayım, fiyatlar yakın mıdır? 50 liradan fazla vermek istemiyorum açıkçası.
0
chicha_v2
(09.09.21)
40 tl falan ortalama
0
reanarchy
(09.09.21)
İki yere sordum, biri 40 tl biri 50 tl dedi.

Buraya da yazmış olayım.
0
🌸chicha_v2
(09.09.21)
(7)

Spor sirasinda mide bulantisi

catgroove
Asiri ham bir insan degilim, hafif tempoda haftada 6-7 km falan kosuyorum, bi o kadar bisiklete biniyorum, yoga tarzi egzersizleri de düzenli yapiyorum. Ama grup halinde yapilan kardiyo egzersizlerinde (crossfit, hiit vs.) cok midem bulaniyor, yarim saat icinde kusacak gibi oluyorum, grupta hic spor
Asiri ham bir insan degilim, hafif tempoda haftada 6-7 km falan kosuyorum, bi o kadar bisiklete biniyorum, yoga tarzi egzersizleri de düzenli yapiyorum. Ama grup halinde yapilan kardiyo egzersizlerinde (crossfit, hiit vs.) cok midem bulaniyor, yarim saat icinde kusacak gibi oluyorum, grupta hic spor yapmadigini bildigim insanlar bile bir sekil sürdürebiliyorlar, ben genelde son 15 dk'yi falan pas gecmek zorunda kaliyorum. Neden böyle? Ne yapmak gerekir?
0
catgroove
(08.09.21)
Nadiren de olsa bana da olduğu oluyor. Kan şekeriyle alakalı bence.
0
ruhen hastayim ben
(08.09.21)
Bende fit bi insanımdır bana da oluyor. Benim tansiyonum normalde düşüktür. Ben tansiyon düşmesi yaşadığımı düşünüyorum. Şöyle bi kaç dk durup sonra yavaştan tekrar başlarsam problem yaşamıyorum.

Sporlarımı aç yaptığım için kan şeleri ile de alakalı olabilir ama kendi deneyimime göre daha düşük bir ihtimal.
0
zimbirik
(08.09.21)
Ben böyle olunca yere yatıp ayaklarımı yukarıda kalacak şekilde bir kutuya yaslayarak bir üç beş dk dinleniyorum geçiyor.
0
zoghurt
(08.09.21)
yaşadığınız şeyi seneler önce o kadar şiddetli şekilde yaşadım ki tarifi mümkün değil. dediğiniz gibi kardiyo yaptıktan sonra yaklaşık 15 20 dakika süren, kusma isteği doğurmayan ama inanılmaz bir şiddette mide bulantısı yaşıyordum. artıdan haftanın 3 5 günü ciddi mide bulantısıyla uyanıyordum öğlene kadar geçiyordu. 1-2 doktordan sonra son doktorum ultrason önerdi ve ultrasında apandisit'im olduğu görüldü, tomografiyle de kesinleşti. tıbbi terimini unuttum fakat uzun süreli apandisit sonucu yağ dokusu oluşumu gibi bir şey olmuş bende seneler boyunca. çünkü o bulantı lise sonda hafif hafif başladı, üniversite 2. dönemde bezdirecek hale gelmişti, bu sayede keşfedildi.

yani sonuç olarak doktorlar hastalık tam olarak ben burdayım demeden pek bir şey bulamıyorlar ve ciddiye de almıyorlar. size önerim sadece bu bulantıyı normalleştirmeyin, zamana yayarak da olsa sebebini doktorlarla, ve araştırarak bulmaya çalışın. ultrason tomografi vs isterlerse reddetmeyin.
0
alkandor9449
(09.09.21)
hafif tempoda haftada 6-7 km kosmak iyi guzel de, crossfit falan bunlar ciddi kardio gerektiren aktiviteler, senin ciger yetmiyor buyuk ihtimal. bir diger neden de tok karnina spor yapmaya calismak olabilir, spordan once mideyi doldurma. spor sirasinda bol su ic.

1-2 ay gectikten sonra hala alismiyorsan o zaman bir doktora gorun baska bir sikinti olabilir..
0
cooperr
(09.09.21)
Ben de vücudumu zorladığımda bulantı oluyor spor sırasında veya sonrasında.

Maratonlarda falan da millet kusuyor yani çok büyük bir sorun değil bana kalırsa.
0
chicha_v2
(09.09.21)
Spora başlamadan önce şekerli bir şeyler ye (abartmamak kaydıyla) gofret olur, snickers olur (insülinini yükseltecek şeyler iki-üç ıssırık yeter.)
Spor esnasında su iç hatta suya limon ve çok az tuz ekle.
0
catamenia
(09.09.21)
(6)

Arabam çekildi uygulama doğru mu?

chicha_v2
Eşimle Acıbadem'e gidecektik, baktım herkes bırakmış arabayı ben de park ettim. 10 dk içinde gelip çekmişler aracı. Attığım bağlantıdaki 3008'in olduğu yerdeydim.İleride bir park yapılmaz tabelası var ama o tüm sokak için mi park yasağı olduğunu belirtiyor. Geride de olması gerekmez miydi?İtiraz ede
Eşimle Acıbadem'e gidecektik, baktım herkes bırakmış arabayı ben de park ettim. 10 dk içinde gelip çekmişler aracı. Attığım bağlantıdaki 3008'in olduğu yerdeydim.

İleride bir park yapılmaz tabelası var ama o tüm sokak için mi park yasağı olduğunu belirtiyor. Geride de olması gerekmez miydi?

İtiraz edebilir miyim buna?

www.google.com.tr!3m6!1e1!3m4!1sDJWKTzFb08I0b5y4dvuJOQ!2e0!7i16384!8i8192
0
chicha_v2
(06.09.21)
Sokağın başında bile olsa tabela var diye kabul ediyorlar. Bence haklı bir uygulama değil ama trafik mahkemelerini anlatmayayım şimdi burada….
0
her giriste sifresini unutan adam
(06.09.21)
Park yapılmaz tabelası bütün o yol/kaldırım boyu içindir.
İtiraz edebileceğin en ufak bi açık olsa ceza yazmazlardi zaten. Ayrıca savunman biraz komik olmuş, "herkes intihar ediyordu bende ettim" gibi olmuş.
Geçmiş olsun
0
etna
(06.09.21)
Sokak boyu pusuya yatmışlar zaten, geleni alıyorlar. Otopark da hemen sokağın başında bırakıp yeni kurbanı paketliyorlar.

Güzel düzenek kurmuşlar valla otopark doluydu ağzına kadar.

@etna Hahah sırayla herkesi çekiyorlarsa sorun yok ama ayrımcılık yaptıklarına dair yemin edebilirim ama kanıtlayamam.
0
🌸chicha_v2
(06.09.21)
Park tabelası tüm sokak için park yapılmaz manasına gelir. Geçmiş olsun.
0
roket adam
(06.09.21)
Yakinlarda yediemin otoparki varsa park yasagi olsun olmasin her turlu cekerler.
O bolgelere yanasmamak lazim.
Otoparka uzak noktaysa ihbar bile etsen kesinlikle gelmezler.

Tabi bu arada o tabela tum sokagi kapsiyor.

Araban hatchback'se ortalama bir arabaysa once seninkini cekerler.
Tekrar park et yine senden baslarlar :)
0
divit
(07.09.21)
O caddeyi neredeyse 20 yıldır kullanıyorum. Oradan çekirdek çitler gibi araç çekerler. Zaten dikkat ettiyseniz park eden araçların çoğunun içinde ya biri vardır ya da başında biri bekler. Polis gelirse "hemen gidiyoruz" veya "patron burda" demek için. Pek itiraz edilecek birşey yok, zaten direk çift şerit yolu teke indiriyorsunuz park ederek.

Ek: @divit'in söylediği gibi, çekilen araçların bırakıldığı otopark 400 metre geride zaten. Alıyor oraya bırakıp tekrar geliyor.
0
quaker
(07.09.21)
(6)

monitör önerisi verir misiniz?

my leave requests
kod yazılacak ve ofis işlerinde kullanılacak bir monitör arıyorum, 4-5 tane alacağız gibi görünüyor. ofiste ve evde kullanılacak. buna uygun önerileriniz varsa beklerim
kod yazılacak ve ofis işlerinde kullanılacak bir monitör arıyorum, 4-5 tane alacağız gibi görünüyor. ofiste ve evde kullanılacak. buna uygun önerileriniz varsa beklerim
0
my leave requests
(02.09.21)
dell ultrasharp serisini ofisler için tek geçerim.
0
roket adam
(02.09.21)
ofiste dell +1
0
cooperr
(02.09.21)
minimum 27" imkan el veriyorsa 32" dell ultrasharp +1. 27" ise belki 2k da olur ama 32" alinacaksa mutlaka 4k cozunurluk olmali.
0
crucio
(02.09.21)
LG 27GL83A bakabilirsiniz.

Amazon'da 3000 tl civarındaydı en son. 27 inç 2k mis gibi ekran. İki yazılımcıyız evde, iki tane var memnunuz.
0
chicha_v2
(02.09.21)
dell ultrasharp serisi için çok olumsuz yorumlar var arkadaşlar
0
🌸my leave requests
(02.09.21)
evde kullanıyorum memnunum. Özellikle 4k ve 10bit panel (8bit + frc tabii) olduğu için almıştım.

www.amazon.com.tr

90 derece dönebiliyor, kod yazanlar dikey de kullanıyor sanırım o açıdan avantajlı olabilir. 4k olması kimi yazılımda ölçekleme problemi yaratıyormuş ama ben pek sıkıntı yaşamadım.

edit: bu arada dell çok kullanıldığı için daha çok olumsuz yorum vardır tahminen. İlla sorunlu monitör anlamında olmayabilir yani.
0
nhk ni youkosu
(02.09.21)
(23)

Doktorlugun tercih olarak fiyat (bedel)/performans orani rezalet degil mi?

robokot
Hekimligi bir aşk olarak goren kisiler bir kenara (bunun azinlik oldugunu dusunuyorum) - "iyi bir gelecek" icin tip fakultelerini dolduran gencler genelde hayatlarinin nasil sekillenecegini biliyorlar mi? gecmis hikayesini, bugun gunluk yasantisi / temposu / sorumlulugu / yukumlulukleri ve bunlara k
Hekimligi bir aşk olarak goren kisiler bir kenara (bunun azinlik oldugunu dusunuyorum) - "iyi bir gelecek" icin tip fakultelerini dolduran gencler genelde hayatlarinin nasil sekillenecegini biliyorlar mi? gecmis hikayesini, bugun gunluk yasantisi / temposu / sorumlulugu / yukumlulukleri ve bunlara karsilik kazandiklari ortalama paraya baktigimda acimadigim bir doktor gormedim.

bu sadece turkiye'de de degil, yabanci doktorlarda da benzer seyler goruyorum ama turkiye hele ekstra kotu.

hayvan gibi calis, derece yap, kazan, sonra 6 sene egitim, son 3 senesi pratik ve hastanelerde ofisboy gibi gorulme, itilip kakilma, uzun saatler... sonra mecburi hizmet! kalk git yasadigin yerden duyanin bir ucuna butun hayatin askiya alinsin. uzmanlik istiyorsan hayvan gibi yine calis tekrar ki TUS veresin (hem de yks / öss all starlara karşı), hadi onu verdin tekrar egitim 3-6 sene - yas kemale eriyor bu arada ama hayatini yoluna koyamiyorsun neden? uzmanlik aldin yallah mecburi hizmete! yan dal yaptin, yallah mecburi hizmete... tum bunlardan sonra istedigin bir yerde yasayabilecegin de garanti degil.

hadi tum bunlari atlattin, 36 saat nobetler, ozellikle turkiye'de hastanelerde siddet - zor sartlarda calisma. hikayelerini dinledigim kadariyla yukarida bahsettigim tum bu surecte mobbingin allahini yiyorlar bir de, hiyerarsi cok kati. alt ust iliskileri cok belirgin. en dandik sirkette insan kaynaklarina gidilip olay yaratilacak seylerin 10 katina millet gikini cikarmiyor.

sistem seni turkiye'ye de bagliyor, cogu diger meslekli gibi baska ulkelere mobilitenin onunde diger mesleklere gore cetin engeller var.

bu kadar inanilmaz tempolarda gecen gunduzun olmadan calisiyorsun, kendini tehlikeye atiyorsun (en az 1 kere covid gecirmemis doktor kaldi mi?) aldigin maas hafif tecrubeli bir muhendis maasi bile degil bazen. rezillik degil mi ya? hekimlik aşkı olmayan, sadece buyuk umutlarla bu ise girmis "tip mi bilgisayar muhendisligi mi?" sorusu aklindan gecmis biri icin tam bir cehennem olmali. ki gosterilen cabayi alinan egitimi dusunelim, o kadar emegi en dandik meslege bile versen cok daha iyi para kazanirsin ve cok daha esnek bir hayat tarzin olur zaten. fiyat (bedel) performans orani cok dusuk bir tercih bence, yaniliyor muyum?

cevrenizde tercihlerini "tip olsun da neresi olursa olsun" diye dolduran gencler nasil bir hayatlari olacagini biliyorlar mi genelde? yoksa sadece tıp diye mi yaziyorlar? yoksa ben ortalama (dunyaya hekim olmak icin gelmis olmayan) bir doktorun hayatini yanlis mi yorumluyorum?
0
robokot
(01.09.21)
Statü var. Parası da kötü değil. İş garantisi de var.
0
roe
(01.09.21)
statü pek umursadigim bir sey degil sahsen, kimseye de doktor diye ozel bir sey hissedecek degilim ama anlayabilirim sanirim kimisi icin onemli oldugunu.

parasi kotu degil de... verdigin emege, ilerlemek icin yaptigin fedakarliklara ve gundelik calisma tempona bakinca da mi iyi parasi? bence degil ya hic. ben bir doktorun %10'i emek gostermemisimdir herhalde - ne lisede, ne universitede, ne sonrasinda. ne mecburi hizmete gittim, ne ekstra zorlu sinavlara calistim ne pandemide onlerde savastim... bir uzman doktordan daha cok kazaniyorum oturdugum yerde altimda donla - ama bu bana ozel degil. Bir doktorun %50'si emek gosterecek biri HERHANGI bir meslekte cok daha fazlasini kazanmaz mi kolayca? f/p kotu derken bundan bahsediyorum. tip doktoru olmayan biri icin 9 / 12 yil kicinin uzerinde sadece kitap karistirarak egitim bir doktora derecsi demek. statuyse o da statu: "dr. bilmemkim" bu insanlar benzer surede egitim + mecburi hizmetler ve stresli ortamda calisma, gunduzu gecesi belli olmayan bir hayat temposuyla cok az kazaniyorlar bence.
0
🌸robokot
(01.09.21)
Tıp fakültelerini genellikle ailelerinden uzakta, yatılı olarak fen lisesi okuyanlar tercih ediyorlar. Tercih değil aslında, bir zorunluluk, öğrencinin ailesinin durumu belli, kendi geleceğini sağlama alması lazım. Tıp, diş hekimliği, eczacılık, hemşirelik bölümlerini tercih ediyorlar onlar için geleceklerini sağlama alacakları bölümler bunlar. Garanti işe, garanti maaşa ihtiyaçları var. Bu ülkede hangi meslekler bu garantiye sağlıyor ya da sağlayacak?

Aslında tıp fakültelerinin durumu sizin yazdığınız gibi değil. Fakültedeki eğitimleri, sonraki stajları sizin yazdığınız gibi yorucu bir süreç değil. Evet sıkı bir çalışma, disiplin var, bunu özellikle öğrencilere baskılıyorlar, hatta bu baskı diş hekimliği bölümünde daha fazla. Ama insanla uygulamalı çalıştıkları için böyle bir sistem var. Bu sistem olmazsa, olmaz. Bu sistem tıp fakültelerinin taban puan sıralamasına göre de ne yazıkki esniyor. Zorunlu hizmetten de çok az doktor şikayet ediyor.

İnanılmaz fazla emek verip doktor oluyorlar, maaşları az konusuna katılmıyorum. Doktorlar uygulamalı bir sağlık eğitimi alıyorlar ve bunu uyguluyorlar. Ortalama bir tıp fakültesi mezunu için doktor maaşı normal. Meslek olarak bakarsak üreten, kendisini geliştiren doktor sayısı ülke geneline göre çok az. Elbette üreten, kendisini geliştiren, alanında en iyi olan doktor zaten hak ettiği maaşı kazanıyor. Ama bunun dışında kalanlar için maaş normal. -tabiki ekonomiye göre maaşları daha uygun olabilir, ama doktor oldukları için üreten, yapan meslek grupları ile aynı maaşı almaları mantıklı değil- Her mesleğin, bölümün kendi zorluğu var işte.

O alt üst ilişkisi, baskı ilk yıldan başlıyor yukarıda saydığım bölümlerde. Bir yerden sonra çok normalleşiyor olan biten. Birde sürekli olan bir durum değil. Bunun dengesini sağlıyorlar fakültelerde. Asistan öğrenciye kötüyse, profesör iyi davranıyor.
0
GoodMorningTeacher
(01.09.21)
Kesinlikle rezalet.
Statü yok.
Parası kötü.
Sadece işsiz kalmayacaklarını umuyorlar.
Nasıl bir bedel ödeyeceklerinin farkında değiller.
0
pro9it9is9
(01.09.21)
TIP mi bilgisayar muhendisligi mi ikileminde kalan kusura bakmasin da bu bedeli odeyecek.

Boyle bir ikilemde kalinmamasi lazim. Bilgisayar muh mi elektrik elektronik muh mi ikilemi olsa anlarim ama boyle alakasiz bolumler arasinda nasil ikilemde kalinir

Soruya gelecek olursak ne kadar statu yok denilse de toplum nazarinda statusu en yuksek meslektir.
Sunu unutmayin.Bizim gibi toplumlarda hayata yenik baslayan kisilerin yirtmak icin egitim ve meslek secimi tek sanslari.Bu sanslarini kulanirken gencler mumkun oldukca garanti tercih yapmaya calisiyorlar.DOktorlugun zorlugunun herkes farkinda ancak doktorluk disinda bu gruptaki insanlar icin makus talihini tersine dondurebilecek garanti bir meslek yok.Is garanti, kazanc genel ortalamanin ustunde,statusu cok iyi. Tek kotu tarafi ortalamanin cok cok ustunde calismaniz bekleniyor.Insanlar calisirim ne olacak, baska sansim mi var kafasiyla bunu gormezden geliyor.

Zaten bu mantik yuzunden son donemde doktorlugu tercih eden gencler genelde kaymak tabakanin ailelerinden cikmiyor. Ya doktor anne babanin cocuklari yada sosyoekonomik durumu daha kotu ailelerin cocuklari oluyor genelde.Bu son kisim sahsi yorumumdur herhangi bir veriye dayanmiyor
0
turkuaz
(01.09.21)
Tıp eğitimi yukarıda söz edildiği gibi basit bir uygulamalı eğitim, "meslek lisesi" eğitimi değil. Ciddi bir mental çaba var temelinde.
Bu nedenle de vasıfsız işçi maaşı almaları (özellikle asistanların) hiç kabul edilebilir bir durum değil.
Oğlum bu yıl üniversite tercihi yaptı. Söylediği şu: anne, tıp okumanın bir mantığı var mı, yok. Bak, bir imza yüzünden ağır ceza mahkemelerinde sürünüyorsun. Bak, bir cerrahın parmakları kesildi, hayatı kaydı.
Hariçten gazel okumak kolay.
0
pro9it9is9
(01.09.21)
Valla bence de emek/getiri oranı çok düşük, ama manevi tatmini vardır diye düşünüyorum.

Yani bizim sektörde Google'da bile çalışsan temelde çöp (a.k.a reklam) satıyorsun. Sektörün büyük kısmı benzer şekilde çöp satmak üstüne. Okumuş etmiş o kadar insanın tek amacının "nasıl daha iyi çöp satarız, nasıl patronları daha zengin ederiz" olması baya trajik bişey aslında. Bankacılık, e-ticaret, sosyal medya, oyun, habercilik vs. vs. kullanıcıyı exploit etmek üstüne olmayan çok az iş kolu var. Ya da devlete, askere, istihbarata çalışıyorsun. Beni epey rahatsız eden bişey bu mesela.

Öbür tarafta ağrı kesici bile versen en azından birinin derdine derman oluyorsun. Tertemiz iş.

Ayrıca yurtdışına gitme olayı da çok zor değil gördüğüm kadarıyla. Bizim doktor arkadaşlardan baya giden oldu, gittikleri yerde daha iyi para + daha düzgün çalışma şartlarına sahipler. TR dışında makas o kadar da açık değil yani.
0
plutongezegendegilmi
(01.09.21)
Net rezalet.

Aynı puanı alan mühendis arkadaşlarım (makina-bilg-elektrik) yarısı yurtdışında kalanı aselsan tai de falan çalışıyor.
0
adventchant
(01.09.21)
sadece f/p olarak değerlendireceksek, kendini iyi donatmış onkoloji, onkolojik cerrahi, dermatoloji, gastroenteroloji, beyin cerrahi uzmanının f/p oranına yaklaşabilecek meslek bulunmuyor.
0
altinci nesil caylak
(01.09.21)
Eskiden (10+ yıl) doktorlar orantısız derecede çok kazanıyorlardı ve saygınlıkta zirveydi. Şu anda da iyi kazanıyorlar ama işte eskiden kazanılan tutarlar kadar olmadığı için tatmin etmiyor.

Tıp öğrencileri bölümlerine girdiği andan itibaren üniversitenin diğer bölümlerine nazaran el üstünde tutulur, hocaları keza öyle, üni bütçelerinin büyük bir kısmı üni. hastanelere ayrılır… e sonuçta bu el üstünde tutulan kişiler kendi deyimleri ile “ayak işi” yapmaya başlayınca memnuniyetsizlik doğuyor.

Bedel/fiyat endeksine de anca belli branşlar dahil edilebilir. Yoksa bir aile hekimi neyin bedel/fiyat endeksini yapabilir? Cerrahi branşlar desen anlarız da o da zaren tus’ta barajı geçen herkesin kazanabileceği bölümler halinde şu an. Çünkü hekimler diğer tüm insanlar gibi rahat/risksiz çok para kazanmak istiyor.
0
giovanne
(01.09.21)
- Sonsuza kadar maas ve is garantisi
- Yesil pasaport
- Yuksek maas(vali ile ayni neredeyse)
- Yilda minimum 20 gun izin
- okuldan sonra tek satir okumadan emekli olabilme imkani
- guclu meslek lobisi

Bundan daha iyi bir meslek olsa en yuksek puan onun olurdu.

Doktorlar da memnun olmasa istifa etme sanslari var.
E-ticaret yapabilirler, getir kuryesi olabilirler, yazilimci olabilirler.

Banka bile ayricalikli hizmet veriyor.
www.qnbfinansbank.com

Statu muhabbetine hic girmedik daha. kiz tavlamada avantaj, ev tutarken avantaj..
Akraba ve arkadaslarin gereksiz yalakaligi...
0
divit
(01.09.21)
TR için kesinlikle katılıyorum. Yurtdışını bilmiyorum ama türkiyede doktorluk şu anki maaşını değil 2 katını versen yapamayacağım bir şey. Zamanında burada anlatmıştım (bkz: #90534842) toplumun en eğitimli ve en zor yetiştirilen kesimi, en eğitimsiz kesiminin önüne yem gibi atılıyor resmen. Yemişim yeşil pasaportunu.
0
roket adam
(01.09.21)
Valla katılmakla katılmamak arasındayım.

Bizzat tanıdığım 3 doktor arkadaşımı örnek vereyim:
1- TUS'u da kazanıp okuyup dişini sıkıp, kendi muayenehanesini açıp 40 yaşına gelmeden ev-araba-villasını alıp oturan var
2- 6 yıllık eğitimi bitirip TUS yerine dil çalışıp yurtdışına taşınan var.
3- 6 sene okuyup TUS'a girmeyip, işyeri hekimliği yapıp, farklı iş yerlerini bağlayıp 1 ev 2 son model arabasını almış olan var.

Özetle, eşek gibi çalışıyorum ama bunların hiçbirini yapamıyorum. Çalışıp emek harcayıp sürünen doktor arkadaşım yok ama çalışıp emek harcayıp hala evi arabası olmayan diğer meslek sahibi arkadaşlarım var (kendimi de bu gruba dahil ederim) O nedenle doktorlara oturup ağlamak yerine, komple sisteme bakalım bence.
0
lcha
(01.09.21)
Maalesef öyle ya.

Her bir cümlene hak verdim okurken. Ben mühendisim, kardeşim doktor. Önceden de zordu arkadaşlarımdan biliyorum ama son yıllarda iyice zorlaştı.

Taşrada belki saygı duyuyordur hala insanlar ama büyük şehirde köpek gibi bakacaksın ukalalığıyla geliyorlar. Mağara adamı gibi muayene sırasında içeri dalıyorlar, usülden, konuşmaktan haberleri yok. En ufak bir şeyde doktora patlamak için bekliyorlar. Acile gelenlerin inanılmaz bir çoğunluğunun sorunu poliklinikte çözülebilecek, acil olmayan şeyler. Bir de onları eğlemek için uğraşıyorlar. Geçenlerde bir hasta sizce benim başım ağrıyor mu diye sormuş kardeşime :)

İş arkadaşları ve yöneticileri de hastalar ve yakınları gibi doktorlara kötü davranıyor. Mobbing almış başını gitmiş. Denildiği gibi okulda da öyle olduğu için çok anlamıyorlar ama özel sektörde onda biri yaşansa birkaç sene yiyecek tazminat kazanırsın. Hastane yönetimi sadece sayılarla ilgileniyor. Nöbet boyunca 200'den az hasta baktığında yavaşsın diyerek baskı yapıyorlar. Dakikada bir hasta bakmanı ve o hastaların başına bir şey gelmemesi lazım bu kez malpraktis derdi ile baş başasın. O zaman da hiçbir yöneticinin arkalarında duracağını sanmıyorum. Biz böyle bir şey demedik diyip kenara çekilecek tıynetteler çoğunlukla.

Yeri geliyor tüm günün yorgunluğunu bir teyzenin Allah razı olsun'u geçiriyordur ama uzman olsan dahi profil aynı. Ancak niş alanlarda çalışıp, kendini kanıtlayıp, özel muayenehanede muayene başına 400-500 tl aldığın noktada rahat edersin.

Aklı olan başka bölümlere gitsin bence. İyi kötü fakültede olan da ya gidecek ya kaderine razı gelecek.
0
chicha_v2
(01.09.21)
kesinlikle rezalet. ancak aşk, tutku,idealler dışında tıp yazan liseli genç profili orta direk veya altı ailelere mensuptur.
-anlaşılsın diye abartarak örnekliyorum- hiçbir sabancı durduk yerde bu kadar çile çekmez, çok kafalıysa bile gider en iyi okullarda ekonomi okur, işletme okur döner mis gibi kariyer yapar, yükselir maddi manevi tatmin olur. çünkü garantici olmasına gerek yokyur, sınıf atlama ihtiyacı hissetmez.

tıp doktorluğu neredeyse hala türkiye gibi genç ve zorluklardan gelerek kurulmuş bir ülke için hala saygın ve önemli bir meslek; hala eski dönemlerdeki koşullar hatırlanarak sınıfsal bir geçiş mesleği olarak görülüyor, görece daha çok kazandırdığına inanılıyor. büyük göçlerden önce bir süre daha böyle devam edecek. iyi doktorlar avrupaya gittiğinde, çığ gibi artan vakıf üniv.leri mezunları çoğaldığında tıp da pek çok meslek gibi itibar kaybedecektir buralarda.


son soruya dönecek olursak, yineliyorum o çocuklar galatasaray lisesinden, saint joseph'ten, istanbul erkekten falan mezun olmuyor genelde. yozgatın bir kasabasından mezun 17 yaşındaki çocuğun en büyük hayali hala tıp fakültesi hatta doğuda, taşrada falan bir tıp fakültesi bile büyük birşey. diğer türlü de hep çile olacak ona; tüm çevresinde zaten çileli ve üstelik karşılık alamamış bir kitleyi görerek büyüyor. ne istesin?

son derece haklısınız.
0
rewlack
(01.09.21)
Doktorun nerede çalıştığına bağlı.
Kendi muayenehanesindekiler 8 ayrı ev sahibi olabiliyor. Adamlar darphane gibi para basıyor.

Her mesleğin cilvesi var. İlk yıllarda çileyi çekip sonra tonla para kazanılacaksa asgari ücretle yaşayıp ölen insanların ülkesinde çok şanslılar bence
0
photo85
(01.09.21)
kötü niyetli art niyetli doktorlar olabilir, bence en saygı duyulması gereken hatta en saygı duyduğum meslek. adalet bak. çalışıyorum savcı hakime gram saygım yok. çünkü doktor kadar saygın olamıyorlar, makam mevki olarak kendilerini üst görseler de bence doktor daha saygın bir meslek. paradan puldan çok saygı hazzı daha önemli olabilir.
0
mikahakkinen
(01.09.21)
cevaplar icin tesekkurler arkadaslar. cok iyi kazanan kisilerden statu kazanan kisilerden ornekler verilmis, dogrudur onlar da vardir.

benim daha cok onemsedigim burada, "para kazanmak", "araba ev sahibi olmak" ile "hayatinin kontrolunun elinde olmasi", "gorece stressiz bir yasam" ve en onemlisi "elindekinin tadini cikarabilecegin zamaninin ve kafa rahatliginin olmasi" arasindaki baginti.
0
🌸robokot
(01.09.21)
Doktor ya da her meslekte yozgat'ın köyünden çıkanlar var. Robert Kolej, Galatasaray Lisesi mezunu doktor arkadaşlarım var. ÖSS birincisi doktor arkadaşım var.

Tercih meselesi. Doktorluk bu ülkede en prestijli mesleklerden ancak doktorların çalışma şartları kötü. Çok yoğunlar. O şekilde yaşamdan keyif almak zor. Ama bu kişiler hayatları boyunca sürekli disiplinli yaşamış insanlar. Herkes barlarda sabahlayacak diye bir şey yok. 3-5 yıldır instagram'da hava atılabilecek işler popüler oldu. Barista denilen garsonlar kasılıyor falan..

Çok yüksek puan alıp tıp seçmeyen biri mühendislik okusa yine özel sektörde çürüyecek. özel sektörden bıkıp Kpss kasarak kamuya geçmek isteyen çok mühendis var.
0
roe
(01.09.21)
Bence siz cok yanlis gelmissiniz.
0
balpolen
(01.09.21)
konudan bağımsız olarak, aradığınız sözcük ücret. ücret/performans oranı.
0
akhenaten
(01.09.21)
uzun vadede değil. türkiye'de doktor sayısı nüfusa oranla çok çok az. o yüzden kazançlar uzun süre düşmeyecek. hala ortalamanın çok üzerinde. belli başlı alanlara yönelirse de bir genel müdür kazancına ulaşır.

asistanlık sürecinde zaten odtü mezunu bir mühendis kadar para kazanıyorsun.

belki tek zorluğu asistanlıktaki uzun nöbetlerdir. bir de insanlarla muhattap olmayı sevmiyorsan o kadar insanla iç içe olmak sevilmeyince yapılmayacak şey değil. onun dışında avantajı çok.
0
black mamba
(01.09.21)
bugun debeye 1. siradan girmis su entry de bu soruyu sorarken toparlamaya calistigim dusuncelerimi ozetliyor: eksisozluk.com

...ki mecburi hizmet(ler)e deginmemis bile.

@akhenaten, tesekkurler ama yok, aradigim bir kelime yok. fiyat / performans standart bir kalip ya, sakayla karisik onu kullandim. yoksa fiyat tarafinda doktorun cektigi eziyetlerin toplami var.
0
🌸robokot
(04.09.21)
(7)

Evlilikte ödemeler

dissendium
Evli çiftler, kira, fatura, mutfak masrafı gibi ödemelerinizi nasıl paylaşıyorsunuz? Bir de çocuk olunca daha büyük bir eve geçtiniz mi?
Evli çiftler, kira, fatura, mutfak masrafı gibi ödemelerinizi nasıl paylaşıyorsunuz? Bir de çocuk olunca daha büyük bir eve geçtiniz mi?
0
dissendium
(30.08.21)
Ev kredisi, kira ve kredi kartlarini ödedikten sonra hangimizde daha cok para kaldiysa aidat, fatura ve mutfak giderlerini o ödüyor, daha da artarsa doviz ya da altina çevirip birbirimize haber veriyoruz. Cocuk olunca daha buyuk eve gecmemiz lazim cunku kedi de var.
0
passive aggressive
(30.08.21)
Biz paylaştık. Elektrik, internet eşimde. Su, doğalgaz bende. Aidatı da ben ödüyorum.

Alışverişleri de eksik oldukça hallediyoruz.

Dengeliyoruz bir şekilde.
0
chicha_v2
(30.08.21)
Maaşa göre oranlardım
0
bir soru sorcam
(30.08.21)
Bizde sabit giderleri eşim ödüyor. Evlendiğimiz ilk 2 sene çalışmadığım için bana belli bir miktar para veriyordu. Mutfak alışverişini falan ufak tefek şeyleri ve kendi harcamamı ordan yapıyordum. Sonra ben işe girince aynı düzen devam etti kira, faturalar, diğer giderler onda. Ben market alışverişini ve giyim kuşamı yapıyorum. Temel bir paylaşım yok, kim denk gelirse. Genelde benim maaşım artıyor, yaptığım birikimi de birkaç ayda bir ortak yatırım hesabımıza aktarıyorum. O da biriktirdiğini aktarıyor.
0
curukturpkokusu
(30.08.21)
Erkek tarafıyım. Evin tüm giderleri + kredi bana ait. Eşim kendi harcamalarına, tatillere etkinliklere vs ve birikimlerine vs çalışıyor(du) Çocuk henüz yok ama planlarken 3+1'e geçeceğiz, şu an 2+1'deyiz.
0
roket adam
(31.08.21)
erkeğim. tüm giderler bana ait. çocuk olunca daha büyük bir eve geçemedik henüz. ama geçmeyi düşünüyoruz
0
mermize
(31.08.21)
Tek bir hesap var. Maaş/para gelince eşit miktarda oraya para yatırılıyor her ay Evin sabit ödemeleri oradan otomatik ödeniyor. Hesaba bağlı bir kredi kartı bir de ek kartı var. Mutfak ve yaşam masraflarında bu kartlar kullanıliyor yine ortak hesaptan otomatik ödeniyor. Bunun dışında herkes kendi masrafından sorumlu. Yani parayla işimiz aybaşı ortak hesaba kendimize düşen payı yatırmak. Bu kadar.
0
velvetmorning
(31.08.21)
(7)

çöpe atılan iphone'un birisi tarafından açılmaya çalışılması

chezidek
bir arkadaşım aylardır çekmecede duran iphone 6s'inin bataryasının şişip telefonu komple ikiye ayırdığını görünce bir daha çalışmayacağını düşünüp öylece çöpe atmış. böyle dümdüz çöpe atacağından haberim olsa kırdırıp attırırdım ama bana bir şey söylemedi. şimdi de anlaşılan birisi batarya değiştiri
bir arkadaşım aylardır çekmecede duran iphone 6s'inin bataryasının şişip telefonu komple ikiye ayırdığını görünce bir daha çalışmayacağını düşünüp öylece çöpe atmış. böyle dümdüz çöpe atacağından haberim olsa kırdırıp attırırdım ama bana bir şey söylemedi.

şimdi de anlaşılan birisi batarya değiştirip şifreyi girmeye çalıştığı için "etkinleştirme kilidi X kişisinin aygıtında şifre istiyor" diye uyarı verdi diyor. azıcık panik olmuş, ben de çok anlamadığım için yardımcı olamadım. bir iki link bulup ilettim ama olmadı sanırım.

şimdi içindekileri uzaktan komple silmek için tam olarak ne yapması gerekiyor? find my iphone çalışmıyor diyor.

bir de kapalı olduğu halde bir şekilde bilgisayardan içindekilere erişilebilir miymiş diye soruyor?

teşekkürler.
0
chezidek
(30.08.21)
bildiğim kadarıyla uzaktan silmesine gerek yok, şifresiz erişim sağlanamaz. ancak başka bi hesap ile açılırsa veri kurtarma ile verilere erişim sağlanabilir. silse bile verilere erişim sağlanabilir. yani bulan kişinin azmi ve zamanına bağlı.
0
sttc
(30.08.21)
Bir şey olmaz çok büyük ihtimalle açamaz sıradan bir hırsız. Yedek parça olarak satar en kötü kartını vs.

Arkadaşınıza söyleyin elektronik aletleri çöpe atmasın. Tegv alıyor birçok aleti. Geri dönüştürüyorlar sonra.

tegv.org
0
chicha_v2
(30.08.21)
6s Çöpe atılır mı yahu. ekran ve pil değişip en kötü 1000 tlye satılabilir

şu an telefon kayıp modunda. tuş kilidi yok muydu. normalde tuş kilidini açamaz maille şifreyle uğraşamazdı. icolud mail adresini öğrenmiş onu kırmaya çalışıyor olabilirler
0
efruz
(30.08.21)
he ben de sordum da, ekrani kirikmis zaten. cok iyi basmiyodu, o yuzden bunu kenara koyup yeni telefon aldim dedi.

tus kilidi veya parmak izi varmistir herhalde. bugun e-devletten imei'sini bildirip calinti muamelesi yapmis, artik sonucunda ne olur bilmiyorum.
0
🌸chezidek
(30.08.21)
Cihazın faturası duruyorsa (onda IMEI yazar) bir umut Apple'a ulaşmaya çalışsın. Bir şeyler yapabilirler belki.
0
sumuklurakun
(31.08.21)
''şimdi de anlaşılan birisi batarya değiştirip şifreyi girmeye çalıştığı için "etkinleştirme kilidi X kişisinin aygıtında şifre istiyor" diye uyarı verdi diyor.''

bu kismi anlamadim. ne uyarisi? nerede gelmis? birisi o telefonu yanlis sifreyle acmaya calisirsa arkadasiniza herhangi bir sey gelmez. cok defa yanlis girince apple id kilitlenir vs vs.

uzaktan komple silmek icin telefonda find my iphone acik olmasi lazim. acik degilse zaten telefonu bulan kisi istedigi gibi kullanir. "find my iphone calismiyor" ne demek anlamadim. internete bagli olmadan calismaz elbette ama FMIP aciksa zaten bulan kisi ancak parcalarini kullanir. telefonu uzaktan silince FMIP calismaz.

arkadasiniz sms filan alabilir belki telefonunuzu bulduk diye, oyle bir sey geldiyse bu kadar panik yapan arkadasiniz kesin tiklayip unlock etmistir telefonu zaten.

pek bir sey olmaz gibi. ama arkadasiniz elektronigi alelade cope atmamasi gerektigini ogrenmistir umarim.

bu arada bunu da soyleyin belki akli basina gelir. sismis pilli iphone'lara degisik bir onarim sureci uygulanir. bazen cok uyguj fuyata cihaz yenilenir filan...

edit: ekran ile ilgili hicbir yorum yapmadim. "sismis pil" ayri bir kategoriye girer apple'da ve diger hasarlar gozardi edilebilir. kirk kere yazmak yerine 2 kere okusaniz daha iyi olacak gibi...
0
yoggi
(31.08.21)
bilmiyorum nereden geldigini, mail gelmistir herhalde.

icloud mu artik her neyse "kayip" olarak isaretlemis, e-devletten de imei'sini calinti olarak bildirmis.

ekrani kirik demistim bir onceki cevabimda. kirk kere tekrar ediyoruz ayni seyleri.
0
🌸chezidek
(31.08.21)
(9)

ilk araba olarak lüks bir araç almak mantıklı mı?

Transa
para sıkıntınızın olmadığını var sayarsak, hiç direksiyon tecrübesi olmamış birinin lüks bir araçla sürücülük hayatına başlaması yanlış mıdır? yoksa lüks araç tam aksine acemi şöförü kazalardan daha iyi koruyacağından, daha iyi bir tercih midir? (lüksten kastım bmw x3, audi q5 vs.)
para sıkıntınızın olmadığını var sayarsak, hiç direksiyon tecrübesi olmamış birinin lüks bir araçla sürücülük hayatına başlaması yanlış mıdır?

yoksa lüks araç tam aksine acemi şöförü kazalardan daha iyi koruyacağından, daha iyi bir tercih midir? (lüksten kastım bmw x3, audi q5 vs.)
0
Transa
(30.08.21)
imkanı varsa manuel vitesli kullansın bir süre 6 ay 1 yıl kadar. para sıkıntısı olsaydı lüks segmentle başlamayı önermezdim şahsen.

bunun yanı sıra saydığınız modeller büyük kasalar. hatchback ile giriş yapsın sonradan daha büyük kasalara geçebilir.
0
false pretension
(30.08.21)
Otomatik mercedesle basladim. Inanilmaz rahat. Ancak "vuracaklar, cizecekler, carparim vs" stresi cok.
0
nax
(30.08.21)
Nax +1

Lüks araba büyük rahatlık. Ama kaygılı oluyorsunuz.
0
jackyr
(30.08.21)
para gercekten dert degilse, yani sagi solu surtunce sikinti olmayacaksa neden olmasin. Ama bence de mesela q5 degil de q3 ile baslamali ve motoru guclu modeller yine tehlikeli olur.
0
reactionic
(30.08.21)
Ne kadar zengin olduğuna göre değişir. "Araba pert olsa da atarım çöpe yenisini alırım" diyorsan istersen ferrari al. Ama "Yani alıyorum ama vursam, kırsam da canım sıkılır" diyorsan normal bir otomatik ya da düz vites (keyfine bağlı) ikinci el bir araç alıp 1-2 sene sonra onu satıp zaten elimdeki parayla yeni lüks araç almak bana daha cazip gelirdi. Çünkü ben bile o kadar dikkat etmeme rağmen ufak tefek vurup kırdım alışana kadar.
0
prole
(30.08.21)
10 senelik ehliyetim var. Sürekli araç kullanmasam da hep işim düştükçe kiraladım. En düşük segmentten aa bu araç gelmiş dur deneyeyim diyerek orta-üst segmente kadar birçok aracı denedim. Arabayı kullanırken de park ettikten sonra da kafam hep rahattı.

İki ay önce 200 bin tl civarına bir araç aldık. Aklım hep arabada. Tüm birikimimiz gitmedi ama başına bir şey gelse üzülürüz. Arada kapıyı açarken çarpınca falan endişeleniyorum boya kalktı mı diye.

Bence ufak tefek sürtmeler, olası kazalar maddi manevi canını sıkmayacaksa lüks araçlar oldukça keyifli. Ben daha lüksünü alabilirdim, iyi ki almamışım diyorum.

Not: İstanbul
0
chicha_v2
(30.08.21)
Sürekli kullanınca birkaç aya zaten acemilik kalmayacak. Hadi en fazla bir sene sürsün. Sonra daha iyi araba isteyeceksin. O yüzden hiç uğraşmayıp paramın yettiği en güzel arabayı alırdım. Yine acemiliği atmak için manuel kullanmaya çalışmazdım.
0
bhhs
(30.08.21)
Kesinlikle yanlış değil. O acemiliğini dandik arabada atma olayı tam saçmalık. Sanki araba sağa sola çarparak öğreniliyor. İmkanın varsa güvenli, performanslı, arıza çıkarmayacak yeni bir araba al tertemiz onda öğren işte. Vuracaklar çarpacaklar stresi her zaman olacak zaten, çok normal bir şey bu. Kaskona vereceksin halledecekler bu kadar basit.
0
roket adam
(31.08.21)
para sikintisi yoksa cocuguna son model merso/bmw alanlar var. Yurtdisinda ben "yeni surucu" yapistirmali bentley de gordum, sonu yok.

ben acemiligi dandik arabalarla attim, cop kutusuna vurdum sinyal kirildi, kaldirima ciktim sis farini elime aldim. Bu tarz ufak tefek seyler canini sikmayacaksa alinir.
0
cooperr
(02.09.21)
(8)

ilk araba önerisi

henchman
Araba almayı düşünüyorum. Alırsam ilk arabam olacak. Ehliyetim var tabii ama pek tecrübem olduğu söylenemez. Hatchback ve otomatik vites olursa daha rahat ederim diye düşünüyorum. Çoğunlukla şehir içi kullanılacak. Arabayı sıfır alacağım. Buna göre, servisi vs. de üzmeyecek neler tavsiye edebilirsin
Araba almayı düşünüyorum. Alırsam ilk arabam olacak. Ehliyetim var tabii ama pek tecrübem olduğu söylenemez. Hatchback ve otomatik vites olursa daha rahat ederim diye düşünüyorum. Çoğunlukla şehir içi kullanılacak. Arabayı sıfır alacağım. Buna göre, servisi vs. de üzmeyecek neler tavsiye edebilirsiniz?

edit: ha bir de çok yakmasın tabii hehe
0
henchman
(30.08.21)
birazdan herkes clio, i20, corsa, yaris diyecek. 230 bin civarını gözden çıkardıysan baya seçenek var aslında.

Ben de aynı senin gibiyim ve hala karar veremedim, tabii biraz da parasızlıktan.
0
nhk ni youkosu
(30.08.21)
On ve arkada gorsel&isitsel uyari olmali ve geri gorus kamerasi olmali. Bu kamerada hem lastiklerin mevcut durumu hem de gidilecek hat gosterilmeli.
0
nax
(30.08.21)
clio, i20, corsa, yaris.
0
armagan abanuz
(30.08.21)
pispinti
(30.08.21)
dediklerine en çok uyan tesla model s var, öneririm.

hem hatchback
hem otomatik
hem az yakıyor (hiç yakmıyor. 100 km'de 9 tl elektrik yiyor)
hem servis maliyeti yok. (piller 8 yıl garantili)

aslında mercedes eqc çok daha mantıklı ama sen hem acemi hem hatchback istediğinden dolayı eqc'yi siliyorum.
0
avatar is back
(30.08.21)
Yaris 1.5 dream multidrive s
0
chicha_v2
(30.08.21)
Nissan micra
0
megalomaniac
(30.08.21)
Ben de ilk ve muhtemelen son arabam olarak Yaris'i düşünüyorum. Ama önümüzdeki sene Yaris platformunu kullanan yeni Aygo tanıtılacak. Duruma göre Aygo'yu da tercih edebilirim. Aygo gibi küçük arabalar Türkiye şartlarında pek güvenli olmayabilir.

Hem servisi üzmeyen hem de çok yakmayan başka alternatif pek yok. Honda Jazz Yaris'ten daha pratik ama sadece hybrid'i var.
0
yürümeyin
(31.08.21)
(11)

sürüş konforu en yüksek araç?

Stoneface
sürdükleriniz arasından hangisiydi? genel olarak düşündüğünüz hangisi?
sürdükleriniz arasından hangisiydi?

genel olarak düşündüğünüz hangisi?
0
Stoneface
(29.08.21)
2009 Volvo S60 ve S80
0
primetime
(29.08.21)
sürdüğüm, konforu en yüksek araç bmw 520.

en konforlu olduğunu düşündüğüm araç bmw alpina xb7 ve gls 600 www.youtube.com (bu videonun tamamı da burada www.youtube.com 9:50 sonrasında ki 10-15 saniyede fikir vermek açısından güzel 2 sahne)
0
avatar is back
(29.08.21)
Kullanmadım ama en konforlu sürüşü olduğunu düşündüğüm araç maserati quattroporte
0
exlibris
(29.08.21)
99 grand cherokee. O tatlı tatlı sallaması.. anlayamazsınız.
0
duster
(29.08.21)
W210, cbf1000
0
mirty
(29.08.21)
Herhangi bir SUV genel olarak bir çok d segment sedandan konforlu. Son yıllarda sırf bu yüzden tüm AB ve Abd'de SUV araçlar patlama yapıyor satışlarda. Kimse artık konfor için sedan araba almıyor. Yüksek araç, yüksek süspansiyon, inme binme rahatlığı, teknoloji sayesinde yol tutuşun da eski sedanlardan daha iyi olması vs. Konfor arıyorsan bütçenin yettiği ölçüde suv almalısın.
0
bana kedicik derdi
(29.08.21)
Mobildeyim edit yok:
Kendim 2012 Volvo V50 sahibiyim kütük gibi araba. Konfor kötü gerçi öyle takıntılarım yok. Geçende Kia'nın bir SUV'ına bindim bir arkadaşındı, 50 kat konforluydu. Daha öncesinde de xc90 ve cross-country v50 midir nedir ondan kullandım kısa sürelerle kiralık bunlar çok daha konforlu sedan araçlardan.
0
bana kedicik derdi
(29.08.21)
rolls royce/bentley gibi utopik markalari elersek mevzu konfor olunca havali suspansiyonlu bir mersonun eline kolay kolay hicbir bir marka su dokemez. Ozellikle S class ucan hali gibidir, insani bulutlarin ustunde hissettirir.
0
cooperr
(29.08.21)
Q5 Quadro, 2013.

suvda sevmem ama en rahat oydu.
0
helenart
(29.08.21)
C5 Aircross.

Daha üst segment araçlara bindim ama kullanmadım.

Mercedes veya BMW'nin D segmenti gayet rahattı mesela ama cipleri daha rahattır. 2010'ların başında Mercedes ML350'ye binmiştim, @cooperr'in dediği gibi uçan halı gibiydi :)
0
chicha_v2
(29.08.21)
Bmw 5.35 xdrive
0
photo85
(29.08.21)
(10)

gurbetçi akrabalarınız, eş-dostunuz ne iş yapıyor?

avatar is back
almanya başta olmak üzere avrupa'ya göçenler genellikle ne iş yapıyor oralarda? benim bir kaç tanıdıktan biri galerici, birinin telefon dükkanı var. bir de inşaat işleriyle uğraşan (müteahhit değil) var. sizin çevrenizdekiler ne iş yapıyor avrupa'da?
almanya başta olmak üzere avrupa'ya göçenler genellikle ne iş yapıyor oralarda?

benim bir kaç tanıdıktan biri galerici, birinin telefon dükkanı var. bir de inşaat işleriyle uğraşan (müteahhit değil) var.

sizin çevrenizdekiler ne iş yapıyor avrupa'da?
0
avatar is back
(28.08.21)
Biri bira fabrikasında müdür. Biri hemşire. Daha büyükler (dedemin kardeşleri) işçi emeklisi. Çocukları işçi değil.
0
dissendium
(28.08.21)
Kuzenim kendine erkek kuaförü açtı.

Arkadaşım kurye.
0
makarnacanavari
(28.08.21)
yolda görsem tanımayacağım amcaoğulları fransa'da inşaat işi yapıyormuş. müteahhitlik gibi. biri inş. mühendisi. orada doğmuşlar.

edit: teyze oğulları olacaktı.
0
ya ben lan neyse
(28.08.21)
Aa Fransa’ya işçi olarak giden babamın kuzenleri var. Orada doğan çocukları da okullar okudu psikolog falan oldular. Bir arkadaşım Malta’da grafik tasarımcı olarak gitti. Ben de daha fazla Afgan, Suriyeli gelmesi ile birlikte her şeyimizi satıp Almanya’ya meyhane açmaya mı gitsek diye düşünüyorum :)
0
makarnacanavari
(28.08.21)
Avrupa denmez belki ama bir saat kadar önce kendi arkadaşlarıyla Moskova da bulunan aktabamla konuştum. Granit/mermer temelli dış cephe işinde çalışıyorlar.
3 aylığına gitti ama şimdi de kendisine oturum izni almayı teklif ettiklerini söylüyordu. Sonrasında vatandaşlığa kadar uzayabiliyormuş süreç.
0
Erva
(28.08.21)
Almanya’da akrabalarım var. Dayım tır şöförü yengem emekli hemşire. Annemin amcasının oğlu ve eşi düğün salonu işletiyor.
0
Hallegadola
(29.08.21)
kuzenim evlenip gitti viyana'ya. kocası türklerin ağırlıklı olduğu bir şirkette çalışıyor, kuzenim de türk mahallesinde sadece türklerin çocuklarını gönderdiği muhafazakar bir anaokulu açtı ve iki türk arkadaşıyla o anaokulunu işletiyor.
0
vestasy
(29.08.21)
Ben kendim satin alma müdürüyum.
Bir akrabam fabrikada işçi.
Bir akrabam böyle anahtar vs yapan bir dükkanda çalışıyordu.

Kendi arkadaşlarımdan çoğu beyaz yaka.
Inşaatta çalışan da bir tanıdık var.
0
logisticsmanager
(29.08.21)
Ben almanyada 3. Kusak oluyorum ve makinistim almanya devlet demiryolarinda. Benim peder ise ögretmen, 2. Kusak da cok Nadir Olaf birsey
0
samiabi19
(29.08.21)
Halam 2000'lerin başında gitti eş kontenjanından. Enişte BMW fabrikasında çalışıyordu, sonra yedek parçacıya geçti. Halam da temizliğe gidiyor ev için kredi falan çektikten sonra.

Amcam da eş kontenjanından gitti, eşi kuaför. Kendisi de McDonald's'da çalışıyor.
0
chicha_v2
(29.08.21)
(1)

Ucakta pet tasimak icin çip zorunlu mu?

ala09
sb. Kediyi goturcez koltugun altinda gidecek sekilde cantasi. asilar tamam da çip?
sb. Kediyi goturcez koltugun altinda gidecek sekilde cantasi. asilar tamam da çip?
0
ala09
(26.08.21)
Bizim kedimizin çipi falan yok en son Nisan gibi her zamanki şekilde iki uçuş yaptık yurt içi.

Aşılarına vs. dikkat edin yeter. Bizim veteriner yaptığı aşının kaşesini basmayı unuttuğu için uçağı kaçırıyorduk az kalsın, çok büyük sıkıntı oldu.
0
chicha_v2
(26.08.21)
(5)

araba fiyatları gerçekten düştü mü?

kanasla intihar eden adam
sahibinden bakıyorum 2.el ama fiyatlar düşme yerine artmış gibi geliyor. baktığım arabalar clio,kia,pejo otomatik araçlar.
sahibinden bakıyorum 2.el ama fiyatlar düşme yerine artmış gibi geliyor. baktığım arabalar clio,kia,pejo otomatik araçlar.
0
kanasla intihar eden adam
(26.08.21)
tam tersi arttı.
0
roe
(26.08.21)
İkinci eller arttı anlamsız bir şekilde.

Fiyatı 250-330 civarı olan sıfır araçların vergi dilimi değiştiği için fiyatları düştü ama ya bayide bir iki tane vardı ya da hiç olmadılar.

Çok az şanslı kişi faydalandı bu indirimlerden kısacası. Şu an çip krizi hala çözülmüş değil ve arzda sıkıntılar devam edecek kışın da.

Toyota üretimi %40 azaltacaktı örneğin globalde. Sakarya fabrikası da Eylül ortasına kadar kapalı.
0
chicha_v2
(26.08.21)
10 bin tl civarı arttı.
0
scholes
(26.08.21)
Hayir dusmedi. OTV matrahı düzenlemesinden (OTV indirmi degil matrah düzenlemesi, indirim yapilmis gibi konuşulunca uyuz oluyorum) dolayi bir alt vergi dilimine giren araclar zaten bir miktar indirim yapilarak bir alt dilimden satılıyordu. Dolayısiyla degisiklik olmadı.

2.elde de zaten bir dusus beklenemezdi ve olmadi da.
0
stavro
(26.08.21)
ikinci elde takip ettiğim marka modellerde 5-10 bin liralık ucuzlama oldu, öncesinde uç fiyatlardan tutturana mantğında ilanlar çıkıyorlardı onlar kayboldu.

232 bin sınırından verilen arabalar pahalandı 290-320 arası arabalar ucuzlamış oldu ama ellerinde yok çoğu firmanın, üretim kısıtlı.

En mantıklı araç bence corolla idi ama ekime kadar üretim yok galiba o zamana kur oynarsa alıcıları üzer.

B sınıfı bakıyorsun sanırım, 208ler ucuzladı, 308 ucuzladı. Corsa ultimate ucuzladı, 2. ele direkt etkisi az oldu ama.
0
atom karincanin torunu
(27.08.21)
(3)

Güvenilir araç kiralama şirketi tavsiyesi olan var mı?

yakbenivatankurtulsun
Merhaba arkadaşlar, arkadaşımla araç kiralamamız gerekiyor, yarına 8 günlüğüne. Ancak, gerek ekşi sözlük'ten gerekse de diğer websitelerinden hangi şirketin yorumlarına baktıysam saydırmışlar, hiçbir şirketi beğenen yok, birkaç kişi dışında. Sizin tavsiye edebileceğiniz, güvenilir, sıkıntı çıkarmay
Merhaba arkadaşlar, arkadaşımla araç kiralamamız gerekiyor, yarına 8 günlüğüne. Ancak, gerek ekşi sözlük'ten gerekse de diğer websitelerinden hangi şirketin yorumlarına baktıysam saydırmışlar, hiçbir şirketi beğenen yok, birkaç kişi dışında. Sizin tavsiye edebileceğiniz, güvenilir, sıkıntı çıkarmayacak bir firma var mı? Tabi ki fiyatları aşırı fazla olmayan. Acil tavsiyelerinizi bekliyorum, şimdiden teşekkürler. Yer, Ankara.
0
yakbenivatankurtulsun
(26.08.21)
Ben de Enterprise önerebilirim.

Çeşitli operatörler veya bankalarla kampanyalarla %30-40 indirim falan da oluyordu.
0
chicha_v2
(26.08.21)
Enterprise +1
0
Uncle Sam
(26.08.21)
garenta
şimdilik hiç sorun yaşamadım.
0
liberal
(26.08.21)
(3)

Taksim ve Beyazıt'a yakın plajlar var mı?

havadakarada
Baktım en yakın Sarıyer görünüyor o da otobüsle 1 saat. Yok mu alternatif raha yakın için?
Baktım en yakın Sarıyer görünüyor o da otobüsle 1 saat. Yok mu alternatif raha yakın için?
0
havadakarada
(23.08.21)
yakın plaj yok. 10 dk mesafede sarayburnunda denize girenler var. istersen gir onlarla. macera olur :)
0
dafuq
(23.08.21)
Florya'da Güneş plajı vardı ama 10 yıl önce bile pis ve keko doluydu.

Şu an Afgan ve Suriyelilerin işgali altında o bölge, hiç tavsiye etmem. 1 saat yol çek Kilyos'taki x,y beach'lerden birine gir en azından kafan rahat olur, etrafta düzgün insanlar olur.
0
chicha_v2
(23.08.21)
güneydekilere gidilmez, çünkü kalabalık, pis ve keko dolu. kuzeydekiler de biraz uzak ama değer bence. sarıyerde kilyos, beykoz taraflarında elmasburnu, şile falan var. ama en iyisi kilyos, hem plajı güzel hem ağva, şile kadar uzak değil.
0
rose parks
(23.08.21)
(7)

kelebekler vadisi ve kabak koyu - 2

duyuru
böyle bi soru sormuştum şimdi ikincisi geldi. (git: 1489722)buralarda deniz nasıl? yani plajdan yürüyerek girebiliyoruz di mi? mesela kaş pek böyle değil gibi merdivenle filan inip doğrudan yüzmen gerekiyor filan. çabuk derinleşiyor mu? taş mı denizin içi, deniz ayakkabası gerekir mi?
böyle bi soru sormuştum şimdi ikincisi geldi. (git: 1489722)

buralarda deniz nasıl? yani plajdan yürüyerek girebiliyoruz di mi? mesela kaş pek böyle değil gibi merdivenle filan inip doğrudan yüzmen gerekiyor filan. çabuk derinleşiyor mu? taş mı denizin içi, deniz ayakkabası gerekir mi?
0
duyuru
(23.08.21)
Kelebekler vadisine yürüyerek giriş için ipli yerlerden tutunarak falan geçiyorsunuz, 2-3 sene önce ben gittiğimde 30dk civarı sürmüştü sanırım. Çabuk derinleşiyordu, taşlı mıydı hatırlamıyorum
0
Coyote
(23.08.21)
ipli yerler derken tepeden inmek için filan mı diyosun? yani zaten sahildeyken denize yürüyerek girmek için öyle bişeye ihtiyaç yoktur herhalde, ben onu soruyorum.
0
🌸duyuru
(23.08.21)
Evet evet tepeden aşağı inerken,yoksa sahilden denize girmekte bir sorun yok
0
Coyote
(23.08.21)
Kelebekler vadisi abartilmis bir balondur. Gitmenizi tavsiye bile etmem. Ayrica ici cok taşlık, taşı geçtim kayalık ve deniz kestanesi dolu. Biz son gittigimizde (gecen sene) aşırı dalga vardi, dalgalar resmen bizi kayalarin ustune ustune atti zor toparlandik beynimi patlatiyordum az kalsin. Ölüdeniz bu muymus diyordu annem :))
0
matilda
(23.08.21)
kabak koyu için konuşuyorum denize yürüyerek girebilirsiniz, sahil var. ama sanıyorum o bölgenin denizi birden derinleşebiliyor. ayrıca evet taşlık, ayakkabı şart değil ama alsanız iyi olur.
0
elorelia
(23.08.21)
öncekine de cevap vermiştim yine geldim :)

Kelebklerin sahilini bilmiyorum.

Kabakta geniş bir sahil şeridi var, senin kalacağın spottan inen patika yol bu geniş ve uzun sahile çıkıyor. Vadinin sonu düzlük. Düzlüğün sonu sahil gibi düşünebilirsin.

Sahili taş ve kum karışık, bölge bölge değişiyor. denize girdiğin noktadan sonrası hep taş, Ama taşlar keskin değil. Küçük yuvarlak çakıl taşları. basmaya engel taşlar değil. Ben deniz ayakkabısı kullanmıyorum orada.

Çabuk derinleşiyor diyebiliriz. her adımınız bir öncekinden daha derine götürüyor, bunu hissediyorsunuz. suyun başladığı yerden itibaren 2 3 mt de ayağınız yerden kesilir.

Denizi fena değil. Dalgalı olmadığında cam gibi bir su oluyor. Dalga çıkınca turkuaz renkli bir su oluyor. bi sene temmuzda gittiğimde hep dalgalıydı, başka bir sene haziranda ise hep durgundu deniz. Ama hangi pattern de dalga çıkıyor bilemiyorum.
0
zimbirik
(23.08.21)
Kelebekler vadisi taşlıktı hatırladığım kadarıyla, deniz ayakkabısı götürseniz iyi olur su da derindi ama temizdi.

Kabak koyunun yolu kötü, en son gittiğimde tek ve görece pahalı bir mekan vardı. Deniz de çok dalgalıydı, ben Karadeniz'de öyle dalga görmedim dövdü bizi resmen dalgalar ve toplamda yarım saat yüzmemişimdir iki günde. Asıl abartılmış balon Kabak bana kalırsa :)

Gençler rahatça "takılabildikleri" için seviyor bence. 30+ iseniz gitmeseniz de olur.
0
chicha_v2
(23.08.21)
(1)

iphone se (2. nesil) için powerbank

matjunhyu
şarjı çok hızlı tükettiği için powerbank almak istiyorum. apple store'dan da olabilir. tavsiyeleriniz için şimdiden teşekkürler.
şarjı çok hızlı tükettiği için powerbank almak istiyorum. apple store'dan da olabilir. tavsiyeleriniz için şimdiden teşekkürler.
0
matjunhyu
(22.08.21)
Ben şunu gördüm donanımhaber forumda alanlar memnundu, kendim henüz almadım listemde ama.

www.hepsiburada.com
0
chicha_v2
(23.08.21)
(7)

antepten baklava siparisi

oscar
nereden sipariz verelim ?
nereden sipariz verelim ?
0
oscar
(21.08.21)
Kesinlikle koçak
0
nucleon
(21.08.21)
tereddutsuz kocak
0
dedim ben sana
(21.08.21)
Koçak'tan söyledim. Memnun kaldık.
0
nawar
(21.08.21)
Koçak'a +12345
0
chicha_v2
(21.08.21)
ozel kuru ile kuru baklava arasindaki fark nedir peki ?

bir de ne soyleyelim illa ?
0
🌸oscar
(21.08.21)
şimdi koçak denmiş, çok popüler herkes bunu duyuyor biliyor. çelebioğulları'nı tavsiye ediyorum ben. antep'in en ünlü ailelerinden biriyle akrabalığımız var onlar sayesinde öğrendim. pişman olmazsınız.
0
xrated
(22.08.21)
@oscar normal baklavada fistik atilmadan once kaymak surulur, kuru baklavada kaymak olmaz.
0
catamenia
(22.08.21)
(11)

Polisler sehirlerarasi otobuslerde ne kontrolu yapiyor

proletarier aller lander vereinigt euch
Uzun zaman sonra otobuse bindim. 2 defa durdurulduk temiz 20-25 dk bekletildik birinde kimliklere hic bakmadilar digerinde ise sadece kimlik gosterdik 1 saniye o kadar. Ne yapiyor bu adamlar cok merak ettim
Uzun zaman sonra otobuse bindim. 2 defa durdurulduk temiz 20-25 dk bekletildik birinde kimliklere hic bakmadilar digerinde ise sadece kimlik gosterdik 1 saniye o kadar. Ne yapiyor bu adamlar cok merak ettim
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(20.08.21)
Polis devleti oynuyorlar. Önceden böyle şeyler yoktu, ne zaman bombalama eylemleri oldu, o vakit görüntü olsun diye bu işleri başlattılar.
0
conta
(20.08.21)
gbt
0
jelly bear
(20.08.21)
gbt kotalarını dolduruyorlar.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(20.08.21)
Polis devleti +1

Ayda 10 milyon gbt yapıp kaç kişi yakaladılar ki? Hatta bunu ölçtüklerini bile sanmıyorum çünkü amaç bi iş yapmak değil, "yapabiliyoruz ki yapıyoruz", "senin vaktinin hiçbir önemi yok, biz ne istersek o olur" demek.
0
plutongezegendegilmi
(20.08.21)
Tek tek kimlikleri toplayıp yarım saat yiyorlar mesaiden + gbt kotası doluyor.

Bir kez Sakarya-İstanbul arası önce Mehmetçik vakfında, peşinden ilerideki gişelerde durdurmuşlardı millet isyan edince bıraktılar sonra ikincisinde.
0
chicha_v2
(20.08.21)
varsa yoklama kaçacağı falan onları bulup kota dolduruyorlar işte nolacak.
kaç terörist gbt ile yakalnmış ki bugüne kadar. teröristsin eylem planlıyorsun ama otobüse binip gbt ile yakalanıyorsun. olacak o kadar skeci mi bu?
0
Whily
(20.08.21)
Otobüs kazalarından sonra şoförlerin belge ve çalışma saatlerini kontrol ediyor da olabilirler.
0
curukturpkokusu
(20.08.21)
takograf olabilir
0
veritaslibertas
(20.08.21)
Otobüs kazalarından sonra kontroller arttı +1
0
austra
(20.08.21)
Biz çarşamba günü turla Amasra’ya gittik her polis çevirmesinde durduk. Kazalardan sonra arttı dedi rehber
0
Hallegadola
(20.08.21)
Gbt olmasi icin kimlikleri almalari gerekmez mi? Butun yolcularin kimliklerine toplam bakma suresi 20 saniye falandir
0
🌸proletarier aller lander vereinigt euch
(20.08.21)
(6)

istanbul aydın rota sorusu?

olutaklidi
feribot ile topçulara geçip oradan izmir otoyoluna(o5) bağlanmayı düşünüyorum. gideceğim yere biraz erken varsam fena olmaz. yeni yolu bilemiyorum ama eski yolda radar avına çıkılmış durumdaysa (aniden 50ye düşen hız sınırları vs.) bana gelmez o yol. yakın zamanda giden gelen varsa iki yolun da duru
feribot ile topçulara geçip oradan izmir otoyoluna(o5) bağlanmayı düşünüyorum. gideceğim yere biraz erken varsam fena olmaz. yeni yolu bilemiyorum ama eski yolda radar avına çıkılmış durumdaysa (aniden 50ye düşen hız sınırları vs.) bana gelmez o yol. yakın zamanda giden gelen varsa iki yolun da durumları hakkında bilgi verebilir mi?

bir de, eski duyurulara baktım. benim yapacağımın aksine, genelde en optimum yol olarak osmangazi köprüsünden sonra ücretsiz yolları tavsiye etmiş kullanıcılar. ama navigasyondan bakıyorum feribottan indikten sonrası için paralı ve parasız yol arasında neredeyse 2 saat fark ediyor. siz hangi kombinasyonu tavsiye edersiniz?
0
olutaklidi
(19.08.21)
kopru kullancaksaniz bursaya kadar kullanin bence. kopruden sonrasi nispeten biraz daha ucuz.

topcular feribotu yerine pendik-yalova/yenikapi-yalova hizli feribotu tavsiye ederim.
0
do you remember me
(19.08.21)
cumartesi günü bursa'dan izmir'e beleş yoldan geldim. bir tane bile radar yoktu. izmir'den aydın'a sık sık giderim otobandan, orada hiç olmuyor zaten.
0
etna
(19.08.21)
@etna kaç saat sürdü bursa izmir arası?
0
🌸olutaklidi
(19.08.21)
Valla ben geçenlerde avrupa yakasından çıktım, körfezi dolandım parasız yollardan gittim, Didim'e kadar 11 saat sürdü. Yanımda annem vardı dönüşümlü gittik bir nebze çekilir oldu da tek olsam girerim osmangaziden, basar 6 saatte gelirim. 400tl falan tutuyor yol + köprü ücretleri. 100km yol kısalıyor ama biraz basınca hemen hemen aynı yakar uzun yola göre.

Nasıl tutturdun ücretsizleri dersen de google maps'te rota seçerken, seçeneklerden ücretli yolları kullanma dedim.

Fazladan 300-400TL verip yolu 5 saat kısaltmak mı / kısaltmamak mı dersen.. orası sana kalmış. 400tl de 2 haftalık market alışverişi şimdi.. :D
0
ananiyimioguz
(19.08.21)
Ben Temmuz başı gibi Yenikapı-Bursa feribotuyla karşıya geçip oradan sonra hep eski yolla devam ettim. Artık Akhisar'ın içine de girmiyoruz, çevre yolu yapmışlar güzel olmuş.

Radar Balıkesir girişinde ve Susurluk taraflarında illa olurdu ama bu kez ben de rastlamadım. Daha önce 170 ile radara girdiğim için biraz daha temkinli gittim. Öyle bir anda 50 yazan yerde 50'ye falan düşmüyorum, düşsem arkadaki vurur yani saçma oluyor. Neyse İzmir Bornova'ya kadar çoğunlukla limitlerde geldim, Bornova'dan sonra Aydın'a eski yolu kullanmak akıl işi olmadığından otobana girdim ilk birkaç km trafik sonrası yine dip gazla devam ettim.

Osmangazi köprüsünü kendimce protesto ediyorum, yeni yolları da aynı şekilde. Araba kullanmayı seviyorum 2 saat geç gideyim sorun yok.
0
chicha_v2
(20.08.21)
Yeni gördüm soruyu, tam olarak bakmadım saate ama 3-3,5 saat filan sürdü. Bursa İzmir arası. Yol kalabalıktı.
0
etna
(22.08.21)
(25)

Yaris mi Polo mu?

anneboleyn
Ben arabadan anlamadığım için tipine bakınca Yaris'i çok beğeniyorum, Polo'yu beğenmiyorum eski model gibi geliyor ama çok öneriliyor. İstanbul'da şehiriçi kullanımda sizce hangisi daha çok memnun eder? 2021 modeller için soruyorum, ikisi de otomatik vites olacak şekilde.
Ben arabadan anlamadığım için tipine bakınca Yaris'i çok beğeniyorum, Polo'yu beğenmiyorum eski model gibi geliyor ama çok öneriliyor. İstanbul'da şehiriçi kullanımda sizce hangisi daha çok memnun eder? 2021 modeller için soruyorum, ikisi de otomatik vites olacak şekilde.
0
anneboleyn
(19.08.21)
polo bi tık daha konforlu ama bence gerek yok
0
jelly bear
(19.08.21)
Almam arabası daha konforlu olur, japon arabası daha dayanıklı olur. Alman parçalar pahalı, japon parçalar ucuz olur. Ama her ikisi de sıfır olacağı için çok da irdeleme birbirine çok benzeyen iki rahat araba.
0
burty
(19.08.21)
2021 model yaris beğenip polo beğenmemek değişikmiş ama zevkler tabi. ikisi de küçük arabalar okey ama yaris oyuncak gibi geliyor tasarımı bir tık, polo daha oturaklı sanki.

fiyat olarak hangisi avantajlıysa ona yönelin sadece tipine bakarak alacaksanız.
0
ayin yazari
(19.08.21)
Bence de yaris in tipi daha sirin ama arabada almanlarin farki hissediliyor. Daha yuksek fiyatina ragmen ben poloyu tercih ederdim.
0
balpolen
(19.08.21)
tok ses takıntın yoksa yaris bence
0
passion rules the game
(19.08.21)
Yeni polonun bir kere bagaji daha büyük (hatta klasinda lider bile olabilir) ve arka koltuklari da fena değil oturma pozisyonu olarak.
Ama yaris toyota. Kalite olarak her türlü alman arabasindan daha iyi. Hele bir de hybrid olsa tadindan yenmez. Yeni olan bana göre oldukça güzel dizayn edilmiş.

Açıkçası bagaj falan cok lazım değilse yaris güzel.
0
logisticsmanager
(19.08.21)
otomatik vites dediniz ve Toyota kazandı.

güncel durumu bilmiyorum ama son yıllarda vw otomatik viteslerde (DSG) çok sıkıntı yaşattı insanlara.
0
fever
(19.08.21)
Avrupa'da Yılın Otomobili Toyota Yaris oldu: www.ntv.com.tr

tok kapı sesi takıntınız yok ise, toyota dertsiz sıkıntısız bir araçtır. Özellikle arabadan anlamam diyorsanız bence cevabınız Yaris olmalı.
0
yeninesiltupcu
(19.08.21)
Bir Toyota modeli için bunu söyleyeceğimi hiç düşünmezdim ama yeni Yaris cidden çok güzel olmuş.

Ben de önümüzdeki sene hybrid'ini almayı düşünüyorum.

Polo'nun ön tasarımı üretim aşamasında hesap hatası yapmışlar gibi geliyor. Sanki yanlışlıkla kaput birkaç santim daha aşağı iniyor gibi.

Bir de, ülkeye göre değişir ama Yaris'te standart olarak gelen şeyler için Polo'da ekstra ücret ödemek gerekiyor.
0
yürümeyin
(19.08.21)
polo daha konforlu kesinlikle ama toyota donanım olarak vw grubunu aynı fiyat çerçevesinde geride bırakır.

birde benzinli otomatikte dsg ye göre toyota daha sorunsuz olabilir. dsg de sonuçta düzgün kullanırsanız sıkıntı olmaz. çevremde sorunsuz 3 dsg li araç var.

iç hacim olarak polo sınıfının en ufaklarından. gerek bagajı gerek diz mesafesi fln.

en önemlisi 2. elde polo açık ara ağır basar.

bi öneri polo yerine daha donaımlı ve daha ucuz vw yapımı fabia veya ibizada düşünebilirsiniz.

edit: polo, fabia, golf, octavia kullandım, hala octavia ve fabia var. yaris ve auris test sürüşü yaptım.
0
morcivert
(19.08.21)
Polo yu bilmiyorum ama yaris cok geniş bir araç. Ben toyotayi tercih ederdim
0
exlibris
(19.08.21)
Bu arada otomatik yeni gördüm o zaman bir +1 daha toyota.
Yalniz polo 351 litre bagaja sahip toyota 286lt.
Sinifin lideri 355 ile ibiza sonra toyota. Yaris baya baya düşük bagaj konusunda.
Gene cm olarak bakarsak polo yaristen uzun ve geniş.
Ama yaris bu kasada her türlü polodan güzel gözüküyor.
0
logisticsmanager
(19.08.21)
2 tane sıfır araç. sorun vs olmaz. toyota daha uzun seneler sorun yapmaz.

herkes konfor demiş ama toyota'nın son araçları yani 2021 modellerinde konfor konusuna bi el atmışlar. daha iyi. ben polodan nefret ediyorum. yaris alırdım heralde.

bir de polo 95 beygir, yaris 125 beygir
0
avatar is back
(20.08.21)
yaris çok küçük geliyor bana, bagajı neredeyse %25 daha ufak. içi de poloya göre daha demode görünüyor. genel olarak polo daha kaliteli geliyor malzeme olarak da. ikinci el olarak da polo satması alması çok daha kolay bir araç. o yüzden ben her halükarda polo alırdım bu karşılaştırmada. beygir olarak da yaris daha iyi gibi görünüyor ama cvt şanzıman zaten daha yüksek beygir gücünü yediği için performansa yansımıyor bu bg'nin yüksek olması, civic'de de mesela 182 beygirlik bir civic cvt yüzünden 150 beygirlik leon ile birebir benzer performans verebiliyor ancak.

yaris herkesin çok tatlı dediği ama kimsenin almak istemediği bir araç benim çevremde. incelemelere bakılırsa da en çok içine ses almasından şikayet edilmiş www.whatcar.com
0
roket adam
(20.08.21)
yaris yılın otomobili seçildi bu segmentte. Bence net.
Bu arada yeni kasası epey havalı duruyor.
Performansı da iyi duruyor izlediğmi videolarda.

Bu arada boyutuna takılmayın, yarislerin iç hacmi oldukça ferah. Arkada şaft tüneli vb olmadığı için cayır cayır.

Boyut olarak polo daha uzun olabilir ama toyota mühendisleri öyle ince çalışmışlarki aracın içi oldukça geniş hissettiriyor.

Bagaj b sınıfında hep sorun. Ama zaten ne taşıyorsun ki?
0
anten
(20.08.21)
Yaris veya dolu paket Corsa da düşünebilirsiniz.

Yaris vs Polo da , Yaris rulez
0
kleider
(20.08.21)
tamamen subjektif bir yorum. polo. sebebi daha sağlam. benim için en önemli kıstas.
0
mikahakkinen
(20.08.21)
Yaris iyidir, ben de senin gibi Polo sevmiyorum alacak olsam Yaris alırdım.

Eşimin kardeşinde var eski kasa Yaris var, hiç öyle dışarıdan gözüktüğü gibi değil. Arkada otururken bile diz mesafesi, baş-tavan aralığı tatmin edici düzeyde (184 boyum). Kullanırken de keyifli. Şehir içi dönüşler falan çok güzel, manevra kabiliyeti yüksek. Hybrit alırsan yakıt tüketimi de bayağı düşüyor şehir içi, cüzdan olarak da epey rahat edersin.
0
chicha_v2
(20.08.21)
Kesinlikle yaris.
0
piotr
(20.08.21)
yaris +1
0
duster
(20.08.21)
yaris daha güncel bir model. polo makyajlanacak.
0
nuisance
(20.08.21)
çok teşekkür ederim cevaplar için. ekstra soru ekleyeyim, citroen c3 mü yaris mi :)
0
🌸anneboleyn
(20.08.21)
Fransız arabaları ile Toyota çok farklı alanlarda, Fransız arabalarında özellik çoktur ama çok arıza yapar, en azından riski çoktur. Öte yandan Toyota'da böyle bir durum olasılığı çok daha düşüktür, üzmez.
0
yeninesiltupcu
(20.08.21)
Yine Yaris ahahah.

Hafta ortası Fiat, Opel, Citroen gezdik ben de ailenin testçisi olarak ilk arka koltuğa oturdum ve Citroen C4'te bile kafam tavanı sıyırıyordu, C3'e hiç bakmadık o yüzden.
0
chicha_v2
(20.08.21)
Ben de yine Yaris diyorum. Tercih edeceğim tek Citroen C1 olurdu muhtemelen. C1'i de Toyota ve PSA beraber üretti :)
0
yürümeyin
(20.08.21)
(20)

Bitcoinden 2013'e kadar haberi olup da almayan var mı?

ya ben lan neyse
en azından duymuş olup da almayanlar pişman mı?
en azından duymuş olup da almayanlar pişman mı?
0
ya ben lan neyse
(18.08.21)
Ben. Hem arkadaşımın da almasına mani olmuştum.
0
reactionic
(18.08.21)
ben, hala da almadım bana göre değil bence
0
basond
(18.08.21)
ben. hala da almadım. o zaman alacak param yoktu, şimdi ona ayıracak vaktim yok.
0
trajikomix
(18.08.21)
teknolojiyi takip ettiğim için duyuyordum biliyordum, o zamanlar üniversitedeydim cebimdeki 10 liranın bile gideceği yer belliydi temel ihtiyaçlar vs. ucu ucuna, elim rahat olsaydı sadece meraktan ve yeni bir şey olduğu için alırdım, bu muhabbeti de yapmayı sevmiyorum ama buraya yazdım :)
0
freebird5406_2
(18.08.21)
2013 gibi tanıştım. 2014-2015 yıllarında ufak ufak ticaret yapıyordum ve ripple, bitcoin alıp satıyordum. Daha sonra bıraktım. Pişman değilim ama tutsam iyiydi.
0
Depik
(18.08.21)
2012 yılında haberim vardı hatta dijital cüzdanım da vardı. tabiki belli üyelik ve anket vs davetiye görevlerini yerine getirmediğim için bitcoin kazanamamıştım bitcoin ile tanıştam sırf meraktan deep web black markt ne var ne yok derken türklerin kurduğu black markete kadar ugramıştım sonra ne mi oldu türk her yerde türktür misali sitede millet birbirini dolandırıyordu bende deep web işine fransız kalmayayım diye girmiştim açıkçası deep web'in balon ve abartılı olduğuna kanaat getirip ugraşmadım. taa o zamanlar black market vardı bitcoin geçiyordu
0
zanutsas
(18.08.21)
İlk kez 2013te duyduğumu hatırlıyorum. Ya da 2012. 2013'te Yurtdışına çıkarken arkadaşım Atatürk Dış Hatlarda bi bankanın(hangisi şu an hatırlamıyorum) atmsinden alınabildiğini söylemişti. Hatta alsam mı diye ikilemde kalmıştım.

zaman çok çabuk geçiyor.
0
2027
(18.08.21)
2015-2016 gibi oyun niyetiyle girdim. hiç satın almadım. reklam seyrettim, muslukları takip ettim. memnunum. keşke daha fazla üzerine düşseymişim.
0
sutlu nescafe
(18.08.21)
2007 gibi arkadaşım bahsetmişti. "Deep Web diye birsey var kanka, kiralık katil buluyormussun kanka. Ödemeyi de bitcoinle yapıyormuşsun kanka" şeklinde bahsetmişti. Pişman değilim. Zaten nasıl alınıyor bu bitcoin diye bir soru bile sormadım.
Ayrıca aynı arkadas 2007 yılında trivago tarzı bir site açmaktan bir de YouTube kanalı açmaktan bahsediyordu.
0
allah yazdiysa bozsun
(18.08.21)
ben 2012de alalım demiştim arkadaşa o da güvenmemişti. hep anlatır. o aralar 1 btc 120 lira mıydı 120 dolar mıydı neydi. dolar da 2 tl falan işte en fazla.
0
bass solo take one
(18.08.21)
Btc için konuşuyorum. O zamanlar bende çok vardı. Daha dogrusu o devirde kripto parayı bilen herkeste bol bol vardı ve yüzüne bakan yoktu. Unutmuyorum DeepWeb üzerinden bulduğum amerikalı bi elemandan MSN şifresini kıran bir program almıştım. Karşılıgında 2 btc istemişti. Ben de göndermiştim. O zaman 2 btc 30 dolar bile değildi. Üstelik TL şimdiki kadar dolar karşısında degersiz de değildi. O zaman ki sistem şimdiki kadar kullanışlı ve kolay değildi. Her zaman rahat ulaşamıyordun. Yani Sistemin şimdiki kadar stabilligi yoktu. Ha pişman mısınız derseniz o zamanın şartlarına göre düşünürsem değilim derdim. Düşünün cepte en son çıkan telefon olan iphone 5s vardı. İnternette sayfa açarken telefon ruhunu teslim ediyordu. Şimdi ki telefonlar bilgisayarlar ve binance. Her şey o kadar kolaylaştı ki
0
limonlu eksi
(18.08.21)
Benim haberim vardı da @freebird gibi öğrenciydim ve param ucu ucuna yetiyordu. 5-10 dolarlık bile alamadım. Ancak okulun sonuna doğru çalışmaya başlayınca 100 lira ile al-sat yapmaya başlamıştım.

Geçenlerde 2000 dolara yakın bir para olarak araba parasına kattım hepsini bozup.
0
chicha_v2
(18.08.21)
(bkz: bitcoin/@roket adam)

2013'te yazmışım bu entryi. almaya çalıştım o zaman ama rus sitelerinden falan alınıyordu, kredi kartıyla da almak çok zordu, o dönem almak dertti yani. pişman değilim çünkü alsam da birkaç katına çıktıktan sonra çar çur ederdim, gidip de 2021'e kadar beklemezdim muhtemelen :)
0
roket adam
(18.08.21)
ben 2016-17 gibi teze başladım BTC ile ilgili, sayesinde doktor oldum ama zengin olamadım :D
0
passion rules the game
(18.08.21)
ben 2013 sonlarında btcturk'ten almıstım, baya dip yaptı sonra. sonra btcturk işlemleri durduruyoruz diye mailler atmaya başladı ısrarla. bana kalsa bırakırdım ama paramı cekmem konusunda cok ısrarcı oldular:) o zamanlar 500 tl falan yapıyordu(2015 ya da 16 olmalı) şimdi hiç ellemesem dursa 30 litecoinim vardı. baktım 46bin yapıyor imiş
0
art vandaley
(18.08.21)
2milyon dogecoin'im vardi. 120 dolara mi ne satmistim. Hala arada bi cuzdana acip bakiyorum :)
0
brkylmz
(18.08.21)
ilk cüzdanımı 2013'de açtım. hatta bitcoin bile çıkartıyordum o zamanlarda fakat o zamanlarda çıkarması zor olduğu için bıraktım. ne aldım ne sattım.
0
false pretension
(18.08.21)
İlk duyduğumda 35$ civarındaydı, pişmanlığı düşün.
0
vampir akrep
(19.08.21)
24 agustos tarihinde btcturk'un kurucusu kerem tibuk bizim arkadaşlara sunum yapmıştı. Muhtemelen 110-120 doalr civarıydı. O sunuma gidemedim gitseydim muhtemelen 1.000 usd'lik yani 9 btc alırdım.

Zira o grupta borsacı arkadaşın önerisi ile 4 katı para kazanmıştım bir hisseden.

Bu da böyle bir anımdır :)

hatta o gruptan bir arkadaşla dahasonra buluşmuştuk ve 2.000 dolar oldu kaçtı gitti demişti.
0
liberal
(19.08.21)
hala çok erken değil mi? neden bu pişmanlık? düştükçe alın pozisyonları gençlique.
0
ehti
(19.08.21)
(3)

smart tv tavsiyesi

bialo czerwoni
bütçe max 5500 tl.philips ambilight düşünüyoruz. kullananlar varsa memnun mudur merak ediyoruz ?alternatiflere de açığız.
bütçe max 5500 tl.

philips ambilight düşünüyoruz. kullananlar varsa memnun mudur merak ediyoruz ?

alternatiflere de açığız.
0
bialo czerwoni
(18.08.21)
bende ambilight philip tv var, 2 seneye yakın oldu alalı.

Ambilight güzel ama tv den hiç memnun değilim, 4 kez servise gitti, en son panel değişti yine sorunlar devam ediyor. tüketici h.h ne başvuracağım deişim ya da iade için.

internette araştırırsanız zaten sorunlardan bahsediliyor. ben de araştırmıştım ama ambilight için sorunları görmezden gelmiştim, hata etmişim :)

bende bir de hue sistemleri var eve, biraz da o sebepten tercih etmiştim ama philips tv tpvision aslında, çinli bir şirket.
0
nucleon
(18.08.21)
4k lg var bizde memnunuz.

Eski bir model olduğu için modelini yazmıyorum. Akıllı kumanda çok kolaylaştırıyor özellikle tarayıcıyı vs. kullanırken.

Babamlarda Samsung var, görüntü vs. çok iyi mesela ama onda tarayıcı deneyimi berbat oluyor diğerine alıştıktan sonra.
0
chicha_v2
(18.08.21)
7 senedir philips ambilight 4k android tv kullanıyoruz. Bazı yazılımsal sıkıntılar yaşasak da görüntü kalitesi, kumandası (o zaman magic mouse özellikli klavyeli kumanda içinden çıkıyordu) ve ışıkları yüzünden nazı geçiyor.

1 sene önce bir akrabama 58inc olanından aldırdım. Siyah ekranda beyaz ışık hüzmeleri oluşması dışında bir sıkıntısı yok onlar memnun.

Yani panelde veya yazılımda bir sorunla karşılaşma ihtimaliniz, samsung ve lg ye göre falan yüksek gibi duruyor.

Ama ben garantiyle veya tüketici hakem heyeti ile uğraşırım derseniz alın.

Ben lazım olsa yine philips ambilight tv alırdım şahsen, ayrı bir dünya. Ha artık pek tv kullanmıyorum, kurlar yüzünden teknolojiden de soğudum o ayrı.
0
ananiyimioguz
(18.08.21)
(8)

Avrupaya kiralik araba ile gitmek mumkun mu?

robokot
Fizibilite olsun diye soruyorum.Diyelim ki ucak ile gitmek mumkun degil (ucaga binemeyecek durumda kedi / kopek vs. var, ve kargolanmak istenmeyen bagajlık esya). Diyelim Almanya'ya gidecegiz.Boyle uluslararasi agi olan kiralik araba sirketleri var mi? Istanbuldan alip Almanya'ya birakmak istiyorum
Fizibilite olsun diye soruyorum.

Diyelim ki ucak ile gitmek mumkun degil (ucaga binemeyecek durumda kedi / kopek vs. var, ve kargolanmak istenmeyen bagajlık esya). Diyelim Almanya'ya gidecegiz.

Boyle uluslararasi agi olan kiralik araba sirketleri var mi? Istanbuldan alip Almanya'ya birakmak istiyorum arabayi mesela.
0
robokot
(18.08.21)
yok ya belki eu icinde kiralarsan belllki vardir da turkiyeden yoktur
0
ala09
(18.08.21)
türkiyeden bildiğim yok da olsa bile ücreti aşırı fahiş olurdu muhtemelen. ankara istanbula bile tek yön ücreti 600 tl falan.
0
jelly bear
(18.08.21)
Hayır kiralama sözleşmelerinde de gördüm çokça firmanın sadece yurt içi kullanabilirsiniz.
0
chicha_v2
(18.08.21)
soruna cevap değil ama trabzondan alıp rize'de teslim etmek için kiralık aracı 500 lira hizmet bedeli talep etmişlerdi 3 ay önce en azından fiyat bahsi kafanda canlanır.

avrupa ise schengen sınırları içersinde çok sorun olmaz gibi. tr plakalı aracı yurtdışına çıkarmak için hayli masraf ve sınır kapılarında sigorta yapman gerekicek aynı zamanda sürekli gümrük ve polis çevirmesine ugrarsın.

en temizi yunanistan'dan kirala ab üyesi olduğu için schengen içinde uygulamalar aynıdır
0
zanutsas
(18.08.21)
aynı durum değil ama uzun dönem kiralık şirket araçları ile Bulgaristan'a gittik. Şirket bunun için özel bir yazı hazırlamıştı diye hazırlıyorum (çok detayına hakim değilim)
0
ludwig boltzmann
(18.08.21)
Türkiyedeki hemen hemen tüm uluslararası rent car firmalarından araç kiralamışlıgım var. Hepsinin sözleşmesinde koyu harflerle aracı yurtdışına çıkarmanın yasak oldugu yazar. Bence bu fikri kafanızdan silin.
0
limonlu eksi
(18.08.21)
Ruhsatı senin adına olmayan arabayı yurtdışına çıkaramazsın. Kiralık arabayı geçtim abinin, babanın ya da eşinin arabasını bile çıkartamazsın, anca sana vekalet verecekler bir sürü belge hazırlayacaksın falan o şekilde.
0
zikardo
(19.08.21)
Kısa dönem kiralama şirketlerinde arkadaşların yazdığı şartlar geçerli büyük oranda. Bir çok şirket, yasak der, zaten size araç sahibi olarak çıkış izni (vekalet) vermeleri gerektiğinden bu işlemi yapmazlar.

EU içerisinde de araç kiralamak istediğiniz zaman size hangi ülkelere gideceğinizi sorarlar. Örn. Almanya'da kiralayacaksanız, İtalya, veya Doğu Avrupa ülkelerine gidecekseniz size belli marka dışındaki araçları vermezler,.VW, Mercedes gibi marka araç kiralarsanız size, harita üzerinden "bu ülkelere gitmeyeceğimi teyit ederim" diye imza alırlar.

Gelelim uzun dönem kiralamaya. Uzun dönem kiralamalarda (filo kiralama şirketlerinde olanları diyorum) firma ile görüşülerek çıkış için vekaletname alınabiliyor.
Tabii ki yalnızca bu vekaletnamedeki kişiler tarafından yurtdışına çıkartılabiliyor.
Pratikte uygulayanları da biliyorum.
0
burfak
(19.08.21)
(5)

mozilla firefox için reklam engelleyen bir eklenti var mı kullandığınız?

pelovann
adblock yükledim fakat ücretliymiş o. ücretsiz güzel var mı bildiğiniz? teşekkürler şimdiden.
adblock yükledim fakat ücretliymiş o. ücretsiz güzel var mı bildiğiniz? teşekkürler şimdiden.
0
pelovann
(18.08.21)
ublock origin
0
pide
(18.08.21)
adguard
0
unabomber
(18.08.21)
Ublock origin +1
0
chicha_v2
(18.08.21)
adblock plus
adguard
ublock origin
disconnect
0
false pretension
(18.08.21)
ublock origin ve firefox'un built-in reklam engelleme ozelligini aktif kullaniyorum. bunlara ek uMatrix'de 3rd party sayfalarin yuklenmesini engelliyor. siz erisim matrisinden izin veriyorsunuz vs.
0
kobretti
(18.08.21)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.