Giriş
(9)

bitirmekle iyi mi yaptım emin değilim

infirmary blues
yaklaşık dört sene önce, üniversite son sınıfta hoşlandığımı söylediğim bir kız vardı. karşılık olarak ilişki düşünmediğini söyledi, öyle kalmıştı. iki ay önce tasadüfi şekilde bir arkadaş vasıtası ile tekrardan iletişim kurduk. fakat ayrı şehirlerdeydik. şehirlerimiz arasındaki mesafe yaklaşık üç s
yaklaşık dört sene önce, üniversite son sınıfta hoşlandığımı söylediğim bir kız vardı. karşılık olarak ilişki düşünmediğini söyledi, öyle kalmıştı. iki ay önce tasadüfi şekilde bir arkadaş vasıtası ile tekrardan iletişim kurduk. fakat ayrı şehirlerdeydik. şehirlerimiz arasındaki mesafe yaklaşık üç saat. neyse mesajlaşma telefon trafiği başladı. baya ortak zevklerimiz olduğunu fark ettik, damak tadımız benziyor. izlediğimiz filmler vesaire bir çok ortak ilgi alanımız var. ciddi bir yolda ilerleriz diye düşünceler vardı ikimizde de.

bu arada ikimiz de kendi yaşadığımız şehirlerde yüksek lisans yapıp bir yandan da çalışıyoruz. baya yoğunuz gün içerisinde. sonuncusu üç gün önce olmak üzere, iki kere görüştük, yaşadığı şehre gittim. buluşmalar çok güzeldi, samimiydik. sarılmalar, yakınlaşmalar. fakat problemler aslında telefon iletişiminde başladı.

ben biraz daha sıcak kanlıyım kendisine göre. çok sık mesajlaşmıyorduk fakat akşamları mesela 20 dk kadar araşıyorduk uyumadan önce. ilk haftalarda daha bir neşeliydi ses tonu konuşurken, birbirimizi tanımaya çalışmak vesaire. bol gülümsemeli geçiyordu. hatta beni daha tanımıyorsun çok komik/neşeliyim falan diyordu. fakat son iki haftadır, “naber, nasılsın, günün nasıldı” minvalinde çok keyifsiz konuşmalar olmaya başladı. ses tonunda hiç cıvıltı neşe yok neredeyse. buna ek olarak, ben konuşmayınca telefonda sessizlik oluyordu. susuyorum o da susuyor. sonra hadi uyuyalım moduna giriyor. hiç konu açayım, muhabbet olsun diye bir olayı yok. haliyle telefon kapanınca keyfim kaçmaya başladı. ikinci son buluşmadan sonra düzelir, bir hediye alayım, hoşuna gider daha da renkleniriz diye düşünüyordum fakat değişen bir şey olmadı.

bardağı taşıran nokta da, dün yaşandı. ateşlendim salgından, hastaneye gittim eve geldim vesaire dinleniyorum. aradı akşam geçmiş olsun dedi. sonra hani bir tık samimi içten bi şeyler der diye bekledim. işiyle ilgili bi şeyler anlattı, yine çok donuk/tutuk bir sesle. hastayken de yansıtmasam da ilgili, candan bir şekilde yanımda olmasını beklerdim açıkçası. bir süre sessizlik oldu, tamam sen de hastasın dinlen deyip kapattı telefonu.

ben de hiç tartışmaya, neden böyle oluyor sorularına girmeden, on dakika sonra ben uzak mesafe ilişkisi yapamıyorum dedim. her şey için teşekkür ettim. o da teşekkür etmiş ve ilişkiyi bitirmiş olduk.

şimdi neden buluşmalarda daha samimisin ama telefonda böyle renksizsin vesaire gibi sorular sormanın saçma olduğunu, bunun pazarlığının yapılamayacağını düşünüp hiç uzatmadım, hem çocukça da olurdu. ilgisi azaldı diye düşünüyorum. insan sevdiği biriyle daha neşeli konuşur diye düşünüyorum. ya da karakteri böyledir bilmiyorum. ama öyle olsa, ilk haftalardaki cıvıl cıvıl neşeli halleri vardı. bir yandan da çok güzeldi kendisi. yüzü kaşı gözü. tam istediğim bir kadın tipi. hem de bazı konulara bakış açısı. bu saatten sonra gerçi bitti ama öyle bir iç dökmek istedim, hem de zihnim inanılmaz karıştı. bu tip durumlarda ne yapılmalı hiç bilmiyorum.
0
infirmary blues
(15.12.22)
şu veya bu nedenle heyecanı azalmış hocam. çok kafaya takacak bir durum yok. güzel bir şekilde bitirmişsin.
0
lazpalle
(15.12.22)
Geçmişten gelen yakınlık yoksa onu direkt uzak ilişki ile kurmak zor. Bir de burada zaten karşıdaki kişi sizin farkedip bitirmenizi beklemiş gibi. iyi olmuş, next...
0
lcha
(15.12.22)
Iyi yapmissiniz. Ben o hatayi cok yaptim, cok uzun bir gecmisim olmayan insanlarla sizin sacma ve cocukca dediginiz pazarliklara girmisligim var (bknz önceki duyuru, daha resmi sekilde sevgili olamadigim insana zor zamanimda bana sicak davranmadigi icin sitem ettim falan). Hic bir tanesinde karsi taraftan samimi ve dürüst bir yanit almadim. "Ya evet haklisin, o konuya biraz daha özen göstereyim" ya da "Kusura bakma, ben heyecanimi kaybettim, artik devam etmeyelim" diyen biri cikmadi. Bir insanin davranislari da bir cesit iletisimdir ve bu iletisimden kendinizce cikarimlar yapabilirsiniz, bunu tekrardan sözlü bir iletisime cevirmek sart degil. Bitirin ve tekrar kontakt kurmayin. Zihin karisikligi da normal, zamanla berraklasacak zihniniz.

Son olarak da sunu söyleyeyim, cok güzeldi demissiniz. Cok güzel kadinlarla bunu cok yasadim. Cevrelerinden cok fazla ilgi görmeleri bu yasananlarda bir rol oynuyor gibi düsünüyorum ama kanitlayamam.
0
polopan
(15.12.22)
kadınlar çoğu zaman günlük birşeyler anlatabileceği birini arıyorlar. yani aslında senden hoşlanmıyor ama o gün ve her gün yaşadığı şeyleri anlatabilecek kimsesi de yok. millet bayılmış bunu dinlemekten. o sebeple eğer biri hoşlanırsa ondan hatunda ihtiyacını gidermek için konuşuyor. erkek de "aaa benle konuşuyor demek ki hoşlantı var" diye düşünüyor. halbuki "one talk stand" yani

o ayrımı yapamadığı sürece erkek burada bildiğin bir tool. ha peluş ayınla konuşmuşsun haa hoşlandığını sandığın hatun ile.

zor mevzular.
0
duyurukullanıcısı
(15.12.22)
Benched
0
Deathrow
(15.12.22)
doğru olanı yapmışsınız. belli ki soğumuş, ilgisini kaybetmiş. bu tip durumlarda konuşmanın sorgulamanın sonucu değiştireceğine inanmıyorum. farkına vardığında bitirmek en iyisi.
0
juliette
(15.12.22)
Yanlış yapmışsın. Sonuçta ilişki daha yeni. Buluştukça daha çok bağlanabilirdiniz. Kendi kendine beklentiye girip ani kararla ilişkiyi bitirmişsin. 1 2 aylık ilişkiden 1 yıllık yakınlık beklemen hata. Renksizsin demek saçma değil. Belki hastadır, bir sorunu vardır, yorgundur. Asıl sorman gereken şeye saçma demişsin. Bir de beğendiğin biriymiş. Baştan sona hata.
0
dissendium
(15.12.22)
@dissendium gibi düşünüyorum. kolay kolay anlaşabileceğim birini bulamadığımdan böyle düşünüyor olabilirim.

bir de şu var, farklı şehirlerde olduğunuzdan gelecek görememiş, umutsuzluktan böyle olmuş olabilir. belki de tam konuşulması gereken zaman bitirmişsiniz.
0
cevahir
(15.12.22)
ilişkilerde yazılı olmayan bir kural vardır: uzak mesafe ilişkilerinde biri diğerinin yanına taşınmadığı sürece bitmeye mahkumdur.
0
rakicandir
(16.12.22)
(5)

hatalı park cezası

cevahir
hatalı park ettiğim için arabayı çekmişlerdi. arabayı teslim alırken çekiciye ödedim, sonra bir de cezayı ödedim. bugün de eve tebligat geldi. normal mi bu? ne yapmak lazım bu durumda?
hatalı park ettiğim için arabayı çekmişlerdi. arabayı teslim alırken çekiciye ödedim, sonra bir de cezayı ödedim. bugün de eve tebligat geldi. normal mi bu? ne yapmak lazım bu durumda?
0
cevahir
(13.12.22)
teslim alırken makbuzla mı ücret aldılar yoksa "abi borcun şu kadar" muhabetti mi döndü? bana ikincisi olmuştu "sana vereceğime devlete öderim" deyip çıkmıştım. anladınız mevzuyu.
0
KidLazer
(13.12.22)
@cevahir

Cezayı ödedim diyorsunuz da ne cezası ödediniz? Elinizde makbuz var mı? Çünkü Arabanın çekildiği yerde park cezası ödenmiyor orada polis yok. Otopark orası.
0
respect
(13.12.22)
Araba çekilince birkaç kalem ödeme yapılıyor. Çekme ücreti, park ücreti, trafik cezası. Muhtemelen çekiciye ilk ikisini ödediniz
0
kaptan memo
(13.12.22)
kaptan memo+1
3 cezasan ikisini odemissinizdir
0
ala09
(13.12.22)
tamam arabayı alırken 3 cezadan ikisini ödedim. yani park ücreti ve çekici ücreti olmalı. sonra da beyanlı bir şekilde hatalı park ettiğim için ceza ödedim. peki eve gelen tebligat ne oluyor onu anlayamadım. bu kadarı da fazla değil mi :)
0
🌸cevahir
(13.12.22)
(3)

Tüp mide ameliyatı hk

les yeux blanches
Selamlar arkadaşlar.Uzun zamandır olmayı düşünüyorum ama bir türlü karar veremedimBizim apartmanda bile 3 kişi oldu ve müthiş zayıfladılar.İçimizde bu operasyonu yaptırıp iyiki olmuşum veya çok pişmanım diyen var mı?
Selamlar arkadaşlar.
Uzun zamandır olmayı düşünüyorum ama bir türlü karar veremedim
Bizim apartmanda bile 3 kişi oldu ve müthiş zayıfladılar.

İçimizde bu operasyonu yaptırıp iyiki olmuşum veya çok pişmanım diyen var mı?
0
les yeux blanches
(03.09.22)
annem oldu 6-7 yıl önce, iyi ki olmuşum dedi ama şu anda eski kilosuna döndü.

ben 3 yıl önce oldum. iyi ki olmuşum diyorum. bir an bile pişman olmadım. hala da katı gıdayla sıvı içmemek gibi şeylere dikkat ederim.
0
cevahir
(03.09.22)
Önemli olan ameliyat sonrası yeme alışkanlıkları değiştirebilmek.

Yedikleri izle dikkat etmediğimiz sürece eski haline döneceksiniz.
0
kaiserr76
(03.09.22)
İlk 3 gun pişmanlık, sonrasi daha büyük pişmanlık. Ama bunun sebebi 'neden senelerce bekledim ki?' sorusu.
0
duster
(03.09.22)
(7)

Örnek aldığınız kişiler

dissendium
Giyim tarzı, davranış, karakter olarak Türk ya da yabancı kimleri kendinize örnek alıyorsunuz, takip ediyorsunuz? Cinsiyet yazarsanız iyi olur.Ben erkeğim. Hiç benzemesem de Kıvanç Tatlıtuğ'u örnek alıyorum biraz.Hemcinsiniz olmak zorunda değil. Erkek olup bir kadını da örnek alabilirsiniz. Yani bu
Giyim tarzı, davranış, karakter olarak Türk ya da yabancı kimleri kendinize örnek alıyorsunuz, takip ediyorsunuz? Cinsiyet yazarsanız iyi olur.

Ben erkeğim. Hiç benzemesem de Kıvanç Tatlıtuğ'u örnek alıyorum biraz.

Hemcinsiniz olmak zorunda değil. Erkek olup bir kadını da örnek alabilirsiniz. Yani bu da bir cevap olur.

Bir de örnek aldığınız kişinin neyini örnek alıyorsunuz? Şu oyuncu gibi gözlük takıp gezince kendimi iyi hissediyorum gibi şeyler demenizi bekliyorum.

Teşekkür ederim.
0
dissendium
(23.08.22)
Matt Damon, Ben Affleck, Daniel Craig, bazen de suits dizisindeki tarzlar.
0
gabe h coud
(23.08.22)
Erkeğim, Zenci gibi old-school giyinmeyi çok seviyorum.
0
olaylar olaylar
(24.08.22)
Betül Mardin. Onun gibi yaşlanmak isterdim.
0
cevahir
(24.08.22)
Kronik "The Sopranos izleyince gelen altın takı takma isteği" rahatsızlığına yakalandım. Altın saat, bileklik, kolye takmamam icin zor tutuyorlar. Tony Soprano sen bana neler ettin.
cache.mrporter.com
30/M
0
uvcray
(24.08.22)
Rahmi Koç. hem iş zekası hem de tarz olarak.
0
since1907
(24.08.22)
Örnek aldigim kimse yok. Johnny Depp'in tarzına bayılıyorum ama.
0
stavro
(24.08.22)
erkek. giyiniş olarak kimse. karakter olarak polat alemdar. ilk 97 bölüm. gülüyorsunuz ama bi izleyin.
0
ya ben lan neyse
(24.08.22)
(8)

Sütyen tavsiyesi

balpolen
Kizlar uzun sure dayanan, dagilmayan, biraz da iri gogusluler icin sutyen tavsiyeniz var midir? Ben nbb nin bir modelini kullaniyordum ve senelerce dayandi diyebilirim. Sanirim suan uretimden kalkmis, kullandigim modeli de linkleyecegim. Tavsiyelerinizi bekliyorumhttps://ty.gl/oltsogo10h
Kizlar uzun sure dayanan, dagilmayan, biraz da iri gogusluler icin sutyen tavsiyeniz var midir? Ben nbb nin bir modelini kullaniyordum ve senelerce dayandi diyebilirim. Sanirim suan uretimden kalkmis, kullandigim modeli de linkleyecegim. Tavsiyelerinizi bekliyorum

ty.gl
0
balpolen
(26.03.22)
Kom kesinlikle tavsiye ederim. Çok kaliteli.
0
naksidil
(26.03.22)
Bir zamanlar la senza vardı ah ah. En dayanıklısı o idi
Pentiyi çok uzun ömürlü bulmuyorum ama el mahkum
Pahalı olsa da oyshoya bi şans verilebilir
0
photo85
(26.03.22)
Suwen
0
megalomaniac
(26.03.22)
M&S —kadın değilim ama buradan hediye alınca hep teşekkür aldım. Ah keşke önceden alsaymışımlar duydum.
0
kaptankedi
(26.03.22)
penti lotus iyi ama cok cabuk bozuluyor formu yikaninca. oysho iri goguse gore degil.

m&s cok acayip. Baska bi sey kullanamaz oldum ben. Yok gibi. Sutyen olayini cozmusler.

intimissimi de iyi, ama onlara cok ozenli davrandigim icin de bozulmamis olabilirler.
0
gayda
(26.03.22)
Marks&spencer ve kom
0
asteriks
(26.03.22)
penti Light Bra Dolgusuz Sütyen. herhalde bi 10 yıldır sadece bunu kullanıyorum. yok gibi tenimin bir parçası gibi oluyor adeta. macera aradığım zamanlar oldu lotus falan giyince inanılmaz daralıyorum.
0
cevahir
(26.03.22)
M&s net. Penti küçük göğüslüler için yii olsa da büyükler için cok kullanışsız.
0
regina phalange
(27.03.22)
(4)

samsung note tablet pil sorunu

cevahir
Merhaba,elimde 5-6 yıllık bir tablet var. baya güçlü bir modeliydi diye hatırlıyorum. çok uzun sürede şarj oluyor ve şarjı çabuk bitiyor.e-kitap okumak ve not almak için kullanmak istiyorum. adam olur mu? bir öneriniz var mı?
Merhaba,

elimde 5-6 yıllık bir tablet var. baya güçlü bir modeliydi diye hatırlıyorum.

çok uzun sürede şarj oluyor ve şarjı çabuk bitiyor.

e-kitap okumak ve not almak için kullanmak istiyorum. adam olur mu? bir öneriniz var mı?
0
cevahir
(09.07.21)
Batarya serviste bile en ucuz parça, sorup fiyat alın, e kitap okursunuz
0
freebird5406_2
(09.07.21)
Bende 10 yıllık note tablet var. Sarji bir günü çıkarıyor. Siz format denediniz mi? Ya da custom rom, tabii batarya da mefta olmuş olabilir
0
nucleon
(09.07.21)
@nucleon format çözüm olmadı. pili 2 saat bile gitmiyor sadece okuma yaparken. custom rom nedir bilmiyorum faydası olabilir mi?

servis falan o kadar anlamadığım işler ki... yetkili servise mi götürmeli acaba? sonuçta garantisi falan yok herhangi bi yerde pili değiştirilir mi?
0
🌸cevahir
(09.07.21)
Note 2014 mü?
Serviste zor bulunabilir pili,
@nucleon +1
bende de note 2014 var, odin ile resmi android 5.1i yüklemiştim baya toparladı pil süresi. şarj konusunda iyi bir yeni kablo alın, şarj aleti de iyi olmalı, 8000mah pil olduğuna her türlü uzun sürüyor ama şarj olması tabi.
0
atom karincanin torunu
(09.07.21)
(2)

boyun mr raporu yorumu

cevahir
merhabalar,değil fizik tedaviye başlamak bu rapor sonucunu görüşmek üzere bile doktora gidemeyeceğim gibi görünüyor. hemanjiyom falan yazıyor acil bir durum var mı?Servikal lordoz düzleşmiştir. Diskler dejeneredir. Disk yükseklikleri azalmıştır. Servikal vertebra korpus yükseklikleri, konfigürasyonl
merhabalar,

değil fizik tedaviye başlamak bu rapor sonucunu görüşmek üzere bile doktora gidemeyeceğim gibi görünüyor. hemanjiyom falan yazıyor acil bir durum var mı?


Servikal lordoz düzleşmiştir. Diskler dejeneredir. Disk yükseklikleri azalmıştır. Servikal vertebra korpus yükseklikleri, konfigürasyonları, dizilimleri doğaldır. C3-C4 diskinde bulging mevcuttur. C4-C5 diski sol paramedian herniasyon göstermekte olup dorsal sivrileşme ile beraber kord ön bölümüne indentasyon yapmaktadır. C5-C6 diski sol posterolateral herniasyon göstermekte olup dorsal sivrileşme ile beraber kord sol ön bölümüne ve sol C6 köküne bası yapmaktadır. C6-C7 diskinde bulging mevcuttur. C6 korpusunda milimetrik boyutta T1 sekansında hipointens, T2 sekansında hiperintens alan mevcuttur (atipik hemanjiom?). Spinal kord normal form ve intensitede izlenmiştir. Atlantoaksiyal eklem ilişkisi korunmuştur. Kranioservikal bileşke anomalisi saptanmadı. C3-C4 diskinde bulging mevcuttur. C4-C5 diski sol paramedian herniasyon göstermekte olup dorsal sivrileşme ile beraber kord ön bölümüne indentasyon yapmaktadır. C5-C6 diski sol posterolateral herniasyon göstermekte olup dorsal sivrileşme ile beraber kord sol ön bölümüne ve sol C6 köküne bası yapmaktadır. C6-C7 diskinde bulging mevcuttur.
0
cevahir
(02.10.20)
Çok sayıda boyun fıtığı var.
Hemanjiyom milimetrik boyutta olduğundan şu anda sorun yaratmaz. İleride yeniden MR cekilip karşılaştırılır.
Acil bir durum yok.
Kollarda güç kaybı varsa boyun fıtıkları o zaman acil sayılır. Bunun dışında acil bir şey yok.
0
pro9it9is9
(02.10.20)
çok teşekkür ediyorum.
0
🌸cevahir
(02.10.20)
(13)

istenmeyen hamilelik

charlotte blanc
bi kızarkadaşım ayrıldığı erkek arkadaşından hamile kalmış olabilir. test yapmış 2 çizgi çıkmış. bu akşam da gebelik testi için hastaneye gidecek. arkadaşa nasıl destek olabiliriz ? bir de kötü haber çıkmasını beklyiiruz. bu haber sonrası eldeki seçenekler nedir ? kürtaj yapabiliyor mu yoksa doğurup
bi kızarkadaşım ayrıldığı erkek arkadaşından hamile kalmış olabilir. test yapmış 2 çizgi çıkmış. bu akşam da gebelik testi için hastaneye gidecek.

arkadaşa nasıl destek olabiliriz ?

bir de kötü haber çıkmasını beklyiiruz. bu haber sonrası eldeki seçenekler nedir ? kürtaj yapabiliyor mu yoksa doğurup evlatlık mı vermek zorunda ?

istanbul türkiye.
0
charlotte blanc
(11.01.19)
belli bir aydan sonra kürtaj yapamıyor yanlış hatırlamıyosam 10 hafta(2,5 ay), henüz yeniyse aldırabilir bence.
0
nahtoderfahrung
(11.01.19)
kürtaj tamamiyle yasaklandı diye hatırlıyorum.
0
🌸charlotte blanc
(11.01.19)
Doğurup evlatlık vermek zorunda falan değil. Yasal süre içerisinde (10 hafta) aldırabilir.
0
cevahir
(11.01.19)
kürtaj meselesine verdiğiniz cevaplar için sağolun. bu yasal süre içindeki kürtajı devlet hastanelerinde olabilir mi ssklı ise ? veya özel hastanede ne kadar bir masraf ile karşılarşır ? duygusal destek açısından önerebileğceğiniz şeyler var mı ?
0
🌸charlotte blanc
(11.01.19)
Kürtajı devlet hastaneleri yapmıyor, özel hastaneler bile yanaşmıyor parasıyla. Ancak yaparım diyen ve özel muayenehanesi olan jinekologlar yapar.

Bebeğin hayatına son verme kararı çok zor olsa da bu şekilde dünyaya getirmek de büyük haksızlık olur.

Çok geçmeden davranın.
0
John Bloor
(11.01.19)
Bu çok garip bir mevzu. Kanunen 10 haftaya kadar kürtaj serbest. Fakat devlet hastaneleri ve bazı özel hastaneler, kanunen böyle bir hakları olmamasına rağmen, kürtaj yapmayı reddediyorlar. Ya da bilerek yasal süreyi geciktirmek için uğraşıyorlar. Böyle birkaç olaya şahit oldum. Bazıları evli olup, baba adayının da izin şartını arıyor. Bazısı yine de yapmıyor.

Testlerin yanılma ihtimali var. Ama genelde bu yanılma tersi yönde oluyor. Yani hamileyken hamile değil gösterdiği oluyor genelde. Diğeri de olabiliyor ama daha düşük ihtimal.

İstemiyorsa eğer, doğurup evlat edinmeye gelmemeli iş.

Ekleme: Hamilelik sürecinin bir kısmında, oluşan canlı için bebek demek mümkün değil. Ortadaki şey ilk başlarda bir hücre sadece. Canlı mı? Evet canlı. Ama kişiden bağımsız bir canlı değil. Saç gibi bir şey. Yani bu aşamadayken yapılan kürtajda, birini öldürmek yok ortada. Saçı kesince saçımızı öldürmüş olmuyoruz.
0
windowsguvenlikduvari
(11.01.19)
Çok can sıkıcı bulduğum bir şey var ama internette devlet hastanesinde yapılan gebelik testi sonucunun e-nabıza yansıtıldığını ve ebeveynlerin öğrenebileceğini (belki dolaylı yoldan aile hekimi ile) okumuştum. Aile durumuna bağlı olarak testi özel hastanede yaptırmak isteyebilir. Sanırım özelde doktorlara durumu açıklayınca gizli tutma şansı olabiliyormuş. Doğruluğunu bilemiyorum, deneyimlemedim. Gerekli olduğunu düşünüyorsanız araştırmanızı tavsiye ederim.
0
kozmosta bir nokta
(11.01.19)
""Bu çok garip bir mevzu. Kanunen 10 haftaya kadar kürtaj serbest. Fakat devlet hastaneleri ve bazı özel hastaneler, kanunen böyle bir hakları olmamasına rağmen, kürtaj yapmayı reddediyorlar. ""

doktorların bazıları küreteajı birisini öldürmekle eş görüyor v eyapmak istemiyor. hiç kimse ya da kurum bunu yapacaksın diye zorlayamaz.
0
alicandan
(11.01.19)
Var öyle doktorlar doğru. Garip olan da bu zaten. Kişinin kanunen var olan hakkı için doktorun dini veya toplumsal algılayışlara göre, yapmıyorum demek zaten garip olan. Çünkü bir gün bir başkası çıkıp, pankreası almayı, yaratılan bedene zarar görme olarak görüyorum diyebilir. Bu yüzden doktorun bunu deme hakkı olmamalı. Yeri geliyor riskli gebelik için bile kürtajı reddediyor doktor. Halbuki tüzüğe göre bunu yapamaması lazım. Ama yapıyor.
0
windowsguvenlikduvari
(11.01.19)
eğer bir kürtaj yapılma durumu olursa lütfen ama lütfen eli yüzü düzgün bir yerde yaptırın.

gerekirse aranızda para toplayın. hatta gerekirse biz aramızda para toplayalım.

şu an onun fındık fıstık boyutundaki bir cenin olduğunu da hatırlatmakta yarar var. o bir canlı değil o bir insan değil. duygusal yaklaşmasın duruma. elbet kendi karar verecektir buna ama sadece kendi hayatı değil mesele erkek arkadaşının hayatı da değil. eğer o cenin büyür ve bir insan olarak doğarsa ona da yazık değil mi?
0
kljgslsdkjsd
(11.01.19)
2.5 aya kadar kadın reşit ise, kadının rızasıyla sonlandırılabilir.

2.5 aydan sonra kurul kararı gerektirir

sgk kapsamında yapılır, ama yapmıyorlar. binbir türlü nedeni var. ayrıca sgk kapsamında yapılanlar veritabanına işleniyor ve her yerde karşınıza çıkabiliyor.

sgk kapsamı dışında özel hastanelerde yapılabiliyor. onda da giriş kaydı sgk kapsamı dışına alınarak gerçekleştiriliyor ki devletin kayıtlarına geçip de hem hastaya hem hasteneye hem de hekime sıkıntı olmasın.

özel hastanelerde normal şartlarda 3.000 tl civarında bir masrafı var.

her koşulda birçok formun rıza verildiğine dair imzalanması gerekiyor.
0
elestirman
(11.01.19)
yargılamak istemiyorum ama korunmamışlar mı? Geri çekilme yöntemini uygulayıp bu başına gelmemiştir umarım. Ayrıca adetinde hiç düzensizlik yaşamamış mı? Geçmiş olsun. İnşallah kendine zarar gelmeden kurtulur.
0
erkeğim
(11.01.19)
Kürtaj yaptırabilirse prezervatif, yaptıramazsa bebek bezi sponsoru olarak destekleyebilirim arkadaşı.

Evlatlık mevlatlık ne biçim bi laf, şakadır umarım.

Hiç üzülmedim, umarım kürtaj olur. Böyle bi anneye sahip olmamalı bi insan.
0
Delay Fuze
(11.01.19)
(9)

Hepsiburada dan alınan bozuk çıkan mikrodalga fırın

nop
Cumartesi teslim ettiler. Hiç Isıtmıyor.Direkt iade edemez miyim yasal olarak 14 gün olmadığı için? Ille de servis/tamir uğraşmam mı gerekli?Açıp "kullandığınız" için iade olmuyor dediler.Bir bardak suyu bile ısıtmıyor. Isıtma fonksiyonu bildiğin bozuk. Yapabileceğim bir şey yok mu?
Cumartesi teslim ettiler. Hiç Isıtmıyor.
Direkt iade edemez miyim yasal olarak 14 gün olmadığı için? Ille de servis/tamir uğraşmam mı gerekli?

Açıp "kullandığınız" için iade olmuyor dediler.

Bir bardak suyu bile ısıtmıyor. Isıtma fonksiyonu bildiğin bozuk. Yapabileceğim bir şey yok mu?
0
nop
(24.09.18)
iade olmuyor olabilir ama yenisi ile değiştirmek zorundalar. teknosa'dan aldığımız televizyonda renk sorunu varmış, dedik gelin bakın ilk açıldığında göremedik ama zamanla farkettik. aldılar bozuğu, 1 hafta içinde yenisini getirdiler. diretin bence, ne demek bozuk mal satmak...
0
mor.inek
(24.09.18)
Açıp kullandığın için iade olmuyor.
0
kablelvuku
(24.09.18)
iade yapabilirsiniz. gizli ayıp olduğu için kullanmadan görmeniz mümkün değil
0
ground
(24.09.18)
iade yaparsın
0
kingcyrax
(24.09.18)
doğrudan iade yaparsın.

sorarlarsa arızalı çıktı falan deme. koyacağım rafa uyar sandım uymadı hiç kullanmadan iade ediyorum, yerine yerleştiremedim de. bir sıkıntı olmaz.
0
babilbaligi
(24.09.18)
Yeni kanuna göre ürün satın alındıktan sonra 6 ay içinde arızalanırsa onun satıldığında da ayıplı olduğu kabul ediliyor. Bu durumda sizin seçimlik haklarınız oluyor: iade etme, yenisini talep etme, arızanın giderilmesini isteme gibi. Bu durumdan yararlanabilirsiniz. İşlerine gelmediği için savuşturmaya çalışıyorlar. Tavsiyem, google dan falan inceleyin, eksiksiz başvurun.
0
cevahir
(24.09.18)
www.hepsiburada.com

şuradan bi bak istersen
0
yuto
(24.09.18)
satıcısı ''hepsiburada'' olarak gözükmeyen ürünleri almamak lazım. umarım mağduriyetiniz giderilir.
0
biravekahve
(24.09.18)
hb dan tost makinesi almıştım ve kapakları üstüste düzgün gelmiyor ve takılıyordu. aynen iade ettim, sıkıntı olmadı. orijinal kutusu ile aldığın şekilde iade edersen sorun çıkmaması lazım. satıcı hepsiburada mı? ayrıca elektronik ürünlerde cayma süreci 14 gün, gerekirse tüketici hakem heyetine başvurabilirsiniz.
0
vampir akrep
(25.09.18)
(9)

Boyner internet alisverisi

brnbrs
Ağustos un 4 ünde 8-9 parça ürün siparis verdim 2-7 gün arasında ulaşacağı mesajı geldi.Bir kaç gün sonra 1 kargo geldi içinde 3 ürün. Diğerleri tedarik sürecinde diye yine mesaj geldi.sonra 2. Kargo geldi bu sefer tek ürün yine bir mesaj ayin 12 sinde ürünler tedarik aşamasında diye.Bunlar olmayan
Ağustos un 4 ünde 8-9 parça ürün siparis verdim 2-7 gün arasında ulaşacağı mesajı geldi.
Bir kaç gün sonra 1 kargo geldi içinde 3 ürün. Diğerleri tedarik sürecinde diye yine mesaj geldi.sonra 2. Kargo geldi bu sefer tek ürün yine bir mesaj ayin 12 sinde ürünler tedarik aşamasında diye.

Bunlar olmayan malı mı satıyor, yoksa her birini bir magazadan mı topluyorlar?
zaten vakit çok geçti. Asıl beklediğim üründe gelmedi.

Başına böyle olay gelen oldu mu? Müşteri Hizmetleri nimi arasam? Bayram geldi kargo yok.
0
brnbrs
(15.08.18)
boyner bazı ürünlerde stoklu çalışmaz ve başka firmadan talep edip size gönderir. o yüzden uzamıştır.
0
iddaaci
(15.08.18)
Trendyol bana yapmıştı depoda bulunmayabilir ürün elindekini en hızlı göndermek için parçalara bölüyor.
0
robernarkha
(15.08.18)
Aynı şey benimde başıma geldi 11 tane ürün sipariş etmiştim 4 tanesi geldi diğerleri gelmedi yaklaşık bir on gün geçmesine rağmen bende kalanını iptal etttirdim. Gönderdikleri dört üründen birinin etiketi olmadığı içinde iade almadılar.
0
mikmik
(15.08.18)
28 temmuzda verdiğim iki ürün halen tedarik aşamasında. Şu sıralar boynerden alışveriş yapmayın yaptırmayın. akılları başlarına gelince tekrar değerlendirirsiniz.
0
mr.goodcat
(15.08.18)
İki kere alışveriş yaptım ikisinde de pişman oldum. Birinde çok istediğim bir ürünü inatla beklememe rağmen kendileri iptal edip indirimi de bozdular. Diğerinde giyilip cebinde para unutulmuş bir kot gönderdiler.
0
cevahir
(15.08.18)
Boynerle ilgili ıkı haftadır baya bu tarz şey okuyorum. Var bi sıkıntıları belli ki
0
condom kurşunu
(15.08.18)
Şimdi yine mesaj geldi bir kısmını yolluyoruz diye.resmen işkence. Bu da son olsun bir daha almam.
0
🌸brnbrs
(15.08.18)
@acemi bir çok siteden alışveriş yaptım ama hiç biri böyle parça parça gondermedi.o yüzden garip geldi ve sordum.
0
🌸brnbrs
(15.08.18)
Boynerden yeni alisveris yaptim depoyu yeniliyoruz bu yuzden parca parca gecikmeli gelebilir uyarisi veriyo zaten
0
sen nasıl bir insansın
(16.08.18)
(13)

0.01 tllik borç için icraya verilir miyim?

pastörizesüt
3 ay önce taşındım uydunetten internetimi iptal ettirdim iki tane fatura çıktı onları ödedim buraya kadar hiç bir sıkıntı yok. O ödediğim ikinci faturadan birini 1 gün geciktirmişim bana gecikme faizi koymuşlar 0.01 tl diye utanmadan bir de buna fatura çıkarmışlar mesaj geldi son ödeme tarihi şudur
3 ay önce taşındım uydunetten internetimi iptal ettirdim iki tane fatura çıktı onları ödedim buraya kadar hiç bir sıkıntı yok. O ödediğim ikinci faturadan birini 1 gün geciktirmişim bana gecikme faizi koymuşlar 0.01 tl diye utanmadan bir de buna fatura çıkarmışlar mesaj geldi son ödeme tarihi şudur diye. Müşteri hizmetlerini aradım fatura kesildiği için yapcak bir şey yok ödemeniz lazım dediler. Ben bunu ödemicem bu sıcakta 1 kuruşluk fatura ödemek için gitmeyeceğim dedim ama ödemeniz lazım dedi ödemicem yaptırımı ne olcak dedim, avukata vermeye kadar gidebilir dedi gerçekten inadımdan gidip ödemicem ben bu faturayı başıma ne gelir mal varlığıma el konulur mu :D
0
pastörizesüt
(15.08.18)
Ama inadiniz cok anlamsiz. Tahakkuk etmis bir borc bu. Odemeniz lazim. Yoktan yere 700-1000 arasi avukat masrafi odersiniz.
0
deveyi diken adamin ta kendisi
(15.08.18)
1000 katına çıksa 1 lira ödersin aga sıkıntı yapma.
ayrıca bu sıcakta x lira için fatura ödemeye gidemem demek de biraz şımarıklık olmuş.
naparsan yap, müşteri temsilcisine neden özel sıkıntılarından bahsediyorsun ki?
0
işimdeyim gücümdeyim
(15.08.18)
Yahu söyle müşteri numaranı internet şubesinden ödeyim ben. 1 kuruş için gerek yok böyle strese falan :).
0
Abdurrahman
(15.08.18)
1000 katına çıksa 1 lira ödersin durumu değil. Avukat parası ödetiyorlar. Gereksiz işte.
0
ihanet kac kisilik
(15.08.18)
Ben de ödeyebilirim hahaa. Verilirsin icraya.
0
ırene adler
(15.08.18)
İnternetten ödense öderim zaten, kapatılmış üyelik için internetten ödenmiyor. Ne kadar çok kraldan çok kralcı varmış burda bence müşteriye 1 kuruşluk fatura çıkarmak asıl şımarıklık
0
🌸pastörizesüt
(15.08.18)
Yahu ne kralı kralcısı, adamlar saçma bir şey yapmışlar (ki bence muhasebe işinde 1 kuruş bile önemlidir, ciddi sıkıntılar yaşatabilir) sen de onlardan daha saçma tribe girmişsin. Bu saatten sonra ben adamların yerinde olsam icraya verir avukat parasını da ödetirim sana :D. Hanginiz hukuki olarak haklıysa o kazansın ne diyim ben sana.
0
Abdurrahman
(15.08.18)
@abdurrahman onların yaptığının saçma olduğunu kabul ediyorsan tamam :D ben zaten olay çok saçma olduğu için böyle tribe girdim

@acemi tam olarak düşündüğüm şey buydu atıyorum 50 kuruşun altına fatura çıkmasın diye kodlanamaz mı diye. bence ayıp böyle fatura çıkarmak dalga geçer gibi
0
🌸pastörizesüt
(15.08.18)
@pastörizesüt: hayır kodlanamaz. her gelir/giderin kapanması gerekir.
ayrıca bunun kralcılıkla alakası yok, o faturayı ödemen gerekir. dediğim gibi adamların muhasebe hesaplarını kapatmaları gerekiyor.

ayrıca eğer ödemez ve inat edersen avukata kadar gider işe ve ciddi bir para ödemek zorunda kalabilirsin.

seneler önce hsbc, seneler öncesinden kalan 1 ytl borcum için aramıştı. utana sıkıla ödemezseniz avukata devretmek zorunda kalacaz, lütfen ödeyin demişti.
0
teritori
(15.08.18)
Peki onlar para üstü verecek mi acaba :)
0
cevahir
(15.08.18)
verebilirler.

verirlerse 450 gibi bir vekalet ücreti ekler avukat.

450,01 i ağlayarak verirsin (umarım olmaz)

bunla da bitmez, icra dairesi de bir 100 ekler.

olur 550. (yorumsuz). sonrasında avukat paracıklarınla n11.com'dan parfüm alır. O parfüm havada dağılırken kamera zoom out yapar ve hayatın anlamsızlığına aynı şekilde vurgu yapar.
0
binder dandet
(15.08.18)
arkadaşlar yazmış avukat masrafı çıkar boşa müsait bir zamanında git 5 kuruş olarak öde tabi.
0
basond
(15.08.18)
ziraat beni buna benzer ( 20 kuruş) bi borç için çok yormuştu. 2 aylık gecikmede 30 lira faiz ödedim. düşün artık gerisini.
0
bir sevgi faresi jamal
(15.08.18)
(7)

Ozel hastane fatura sorunu

turuncujelibondanhazzetmeyensarijelibon
Selamlar.Cuma gunu esim medical park hastanesinde anjiyo oldu ve 2 stent takildi. 1 gece hastanede kaldik, ctesi taburcu olduk. Cikista odeme yaparken 3 bin tl borcumuz oldugu soylendi. Odememizi yaptik, kredi karti slibimizi aldik. Tahmin edilecegi gibi hastane herhangi bir odeme belgesi ya da fat
Selamlar.
Cuma gunu esim medical park hastanesinde anjiyo oldu ve 2 stent takildi. 1 gece hastanede kaldik, ctesi taburcu olduk. Cikista odeme yaparken 3 bin tl borcumuz oldugu soylendi. Odememizi yaptik, kredi karti slibimizi aldik. Tahmin edilecegi gibi hastane herhangi bir odeme belgesi ya da fatura vermedi. Gorevliden ayrintili fatura istedigimi soyledim. Soracagini soyledi. Lutfen sorun dedim.
Hastaneden ayrilirken de, kullanilan malzemeler ve yapilan islemlerin faturalandirilacagi, mail adresimize yollanacagi ya da bizim alabilecegimiz soylendi. Ama bunu pek yemedim acikcasi. Su anda da odedigimiz miktarin fazlaligi vs durumundan degil, yapilan onca islemin toplanip da kusuratsiz tak diye 3bin tl etmesinden biraz iskillendim.
Hastaneye gidecegim ve muhtemelen yine fatura vermemeye calisacaklar. Bu konuda biraz okudum ama yine de bi sorayim dedim. Nasil bi yol izlesek??
0
turuncujelibondanhazzetmeyensarijelibon
(13.08.18)
Evet, kesinlikle çok küsüratlı sayılar çıkıyor gerçek faturalarda, kuruşuna kadar. Sadece ayrıntıı fatura değil, epikriz ve ameliyat raporu, yspışan bütün tetkik ve muayenelerin sonuçlarının bir kopyası vs gibi herşeyi isteyebilirsiniz, özel sigortalar bunların karşılığında ödeme yapıyor. Vermek zorundalar, fakat süre sınırını bilmiyorum, cimer veya sağlık Bakanlığı na danışabilirsiniz, bir de hastanelerde hasta hakları birimi var. Orası da şikayetleri resmi oşarak almakla yükümlü.
0
mavicorap
(13.08.18)
ben olsam hastanedeyken il sağlık müdürlüğünü ve sağlık bakanlığını arardım. o fatura sizin hakkınızı aramada kullanacağınız en büyük delil. zaten vermek istememe sebepleri de bu.
0
giovanne
(13.08.18)
Ben bu sebepten artık faturayı almadan ödemeyi yapmamaya başladım basit kan tahlili vs işlerde bile. 184 var sağlık bakanlığının danışma hattı, faturayı vermiyoruz derlerse onların gözünün önünde şu an şu şu hastanedeyim şu işlemler yapıldı 3.000TL ödedim ama hastane fatura vermeyi reddediyor diye. Bi şey çıkacağından değil belki ama rahatsız olsunlar.
0
10032007
(13.08.18)
hocam medical park e-fatura gönderiyor. muhtemelen bugün e-posta ile gelmiş olur.

zaten yazacakları rakamlar sallamasyon da olsa tutar tamamsa yapacak fazla bir şey yok.

geçmiş olsun.
0
babilbaligi
(13.08.18)
Normalde odemeyi yapmam ama orada esimin durumunu gozetip hareket etmek zorunda kaldim. Ki onlar da bu mecburiyet durumundan faydalaniyor herhalde.
0
🌸turuncujelibondanhazzetmeyensarijelibon
(13.08.18)
Medicalpark da aynı şeyi yaşadım. E fatura dediler göndermediler. E ben ayrıntılı döküm de istiyorum. Ayrıca e fatura neymiş karşında şahıs var kes faturayı ver.

Aradım ben de 184 ü anında cevap vermiyorlar. Şikayeti alıp başka biri alıyor bu sürede hastanede bekleyecek halim yok. Sonuçta aradı 184, maliyeye ve sgk ya şikayet edin dedi.

En iyisi böyle yerlerden uzak durmak sanırım. Geçmiş olsun.
0
cevahir
(13.08.18)
Hastaneden detaylı faturayı aldıktan sonra SGK'nın özel hastaneler bölümüne götürün. Eğer aldıkları ücret fazla ise size geri ödeyeceklerdir.
0
112 hayat kurtarır
(13.08.18)
(12)

Ödünç araba yüzünden arada kalmak

cevahir
Merhabalar,Memlekete gidince arkadaşın arabasını ödünç aldık. Küçük bir ilçe zaten araba kiralayacak ortam yoktu, gerek de kalmaz diye düşünmüştük. Bu durum kendisinin istanbul tatillerinde bizden araba istemesine sebep oldu.Bu sefer 4 gün diye aldı, 1 hafta oldu ses çıkmadı. Tamam bize lazım olmaz
Merhabalar,

Memlekete gidince arkadaşın arabasını ödünç aldık. Küçük bir ilçe zaten araba kiralayacak ortam yoktu, gerek de kalmaz diye düşünmüştük. Bu durum kendisinin istanbul tatillerinde bizden araba istemesine sebep oldu.

Bu sefer 4 gün diye aldı, 1 hafta oldu ses çıkmadı. Tamam bize lazım olmaz kullan dedik de insan bir arayıp sormaz mı işim uzadı sıkıntı yok değil mi falan diye.

Eşimin de hamile olduğunu biliyor bu arada. Aramış akşama arabayı getirecek sizi de görmüş oluruz diyor. Eşim midesi bulanıyor her şeyden, elini bir şeye süremiyor. Üstüne bir de onları bırakmam gerekecek geri.

Kırmak da istemediğim, sevdiğim bir arkadaşım ama eşimle de sorun yaşıyoruz bu konuda çünkü o araba emanet vermeye karşı.

Siz arabanızı emanet veriyor musunuz? Bu durumdan nasıl çıkabilirim sizce?
0
cevahir
(03.08.18)
eksisozluk.com

hala emanet araba vermeyi düşünüyor musun?
0
mrjones
(03.08.18)
Araba kiralayamayacağım bir yerde arkadaşınkini almak durumunda kaldım, şimdi istanbul’dasın kardeşim git bir yerden kirala diyemiyorum.
0
🌸cevahir
(03.08.18)
Bunun tek çözümü durumu net bir şekilde ifade etmek. Kırıcı konuşmanıza gerek yok ama net olun.

Ek: Kitap dahi ödünç vermekten imtina ediyorum.
0
monogram
(03.08.18)
Araba emanet verilmez de alınmaz da. Verip düşman olmaktansa vermeyip düşman olmayı tercih ederim. Araba, avrat, silah üçlemesiyle cevabımı sonlandırıyorum.
0
datnet
(03.08.18)
Arabam yok. Ama başkasının arabasını ödünç almaktan bile uzak dururum. Vereceğimi de sanmıyorum. Sizin durumda arkadaşınızın 4 gün diye alıp ses seda çıkmadan 1 haftadır kullanıyor olması. Bence ses çıkarmayın yakın arkadaşsanız bozulmasın. Bir daha böyle bir şey isterse o zaman bir bahane uydurursunuz vermezsiniz.
0
thewhitewolf
(03.08.18)
Bu ilk ve son olsun. Bir daha ne alın ne verin.
0
a darkness coming
(03.08.18)
ne gerek var ki? ne araba emanet alınmalı ne de verilmeli. istanbul gibi bi yerde iyi güveniyorsunuz yani.
0
elorelia
(03.08.18)
siz de almayın , ödünç araba da vermeyin.
0
mysql34
(03.08.18)
Ya sonucta sizde almissiniz o imkani vermissiniz karsiya. Ben seninkini kullandim sen benimkini kullanma olmaz.
0
dedim dedim de kime dedim
(03.08.18)
Benim de bazı kişilere hayır diyememe hastalığım olduğu için veriyorum, son 1 haftada şehir dışından gelen arkadaşıma 4-5 kere verdim arabamı, gün boyu onda kalıyor araba, kemer takmıyor, kasislerden hızlı geçiyor, kırmızıda geçiyor hatta.

Eşiyle işleri olduğu için verdim ama o her fırsatta istemeye başladı, tek başına süreceği zaman bile istiyor.
Ben 27 yaşıma kadar toplu taşıma kullandım, kimseden araç istemedim ama bazi insanlar çok rahat. Anlamiyorum.
0
dapda
(03.08.18)
Olm şu sosyal konularda kadınları dinlemeyi bir öğrenemediniz gitti. Bırakın bu konularda kararları kadınlara, biliyorlar işte doğruyu.

Araba emanet almaktansa, 18 saat yolu kendi arabamla gitmeyi tercih ederim. Araba emanet alınmaz, verilmez. Arabanı al, arkadaşını bırakma, uğurla gönder.
0
babilbaligi
(03.08.18)
Eşi hamile birinden araba ödünç istemek düşüncesizlik zaten.
O adamdan hayır gelmez.

Süre uzayınca haber vermeli miydi? Mutlaka.

Genel olarak araba zorda kalınmayınca (keyif için) ödünç alınmamalı veya verilmemeli diye düşünüyorum.
O kadar ihtiyacı varsa zahmet edip araba alsın. Borca harca girip, aldıktan sonra da fedakarlıklar yapıp vergisini bakımını parçasını ödeyen adam enayi mi?
0
burfak
(03.08.18)
(12)

Bu acı geçecek mi gerçekten?

ms brownstone
Köpeğimizi kaybettik. Daha doğrusu 5 gün olmuş o bu dünyadan gideli ama ben tatilde olduğum için benden gizlemişler. Ben dün öğrendim ve dünden beri hayatımın en büyük acısını yaşıyorum. Bir an olsun aklımdan çıkmıyor, sürekli anılarımız geliyor aklıma. 4 yaşında ve bildiğimiz hiçbir sağlık sorunu o
Köpeğimizi kaybettik. Daha doğrusu 5 gün olmuş o bu dünyadan gideli ama ben tatilde olduğum için benden gizlemişler. Ben dün öğrendim ve dünden beri hayatımın en büyük acısını yaşıyorum. Bir an olsun aklımdan çıkmıyor, sürekli anılarımız geliyor aklıma. 4 yaşında ve bildiğimiz hiçbir sağlık sorunu olmayan bir köpekti. Bir sabah annem yanına gitmiş ve cansız bedeniyle karşılaşmış. Ailemdeki herkesten bile çok seviyordum sanırım onu. Bir gün öleceğini düşünüp uzun uzun ağladığım çok olmuştu ama bu kadar erken olabileceği hiçbir zaman gelmemişti aklıma.

2 gündür hayatımın en zor anlarını yaşıyorum. O gülen yüzünü, top oynayışını, bizi uzun süre görmedikten sonra zorla patilerini avcumuza uzatışını ve daha bir sürü şeyi düşündükçe bir şeyler oturuyor içime. 2 gündür sanki evde yatmayı sevdiği yerlerden birinden başını uzatıp yanımıza gelecekmiş gibi geliyor. Hala inanamıyorum bir daha asla göremeyeceğime. İçim acıyor, düşündükçe canım yanıyor.

Eminim bu acıyı tecrübe edenler olmuştur aramızda. Geçiyor mu gerçekten zamanla bu? Nasıl alışıyor insan böyle güzel bir dostun yokluğuna? Biz bütün aile kahrolmuşken nasıl alışacağız şimdi bir daha onu göremeyecek olmaya?
0
ms brownstone
(02.07.18)
Zaman her şeyin ilacıdır. Unutmayacaksınız ama kabulleneceksiniz. Hafifleyecek. 4 yıllık köpeğinizi değil 40 yıllık annenizi de kaybetseniz bir süre sonra yasınızı yaşayıp hayatınıza devam edeceksiniz. Allah hepinize uzun ömürler versin.
0
Lim5
(02.07.18)
Mart ayında köpeğimizi kısırlaştırma ameliyatında kaybettik. Vicdan azabımız hiç geçmiyor, en azından siz sebep olmamışsınız ölümüne. İlk haftalar aylar zaman geçmeyecek sizin için, her lafın sonu köpeğinize bağlanacak. Ama evet, zaman herşeyin ilacı, hayata devam etmek ve mutlu olmak zorundayız, başka türlü yaşanmıyor. Biz sokak hayvanlarına her zamankinden daha fazla yardım ederek, onlara yuva bularak iyileştiriyoruz kendimizi, belki size de iyi gelir.
0
hipopotamus
(02.07.18)
başınız sağolsun çok zor bir durum gerçekten zaman şuanda olduğundan yavaş akıyor sizin için ama geçecek gerçekten zaman her şeyin ilacı :(
0
mysql34
(02.07.18)
başınız sağ olsun. çok zor ama inanın ki geçiyor. şimdi acınızı yaşayacaksınız ama elbet hafifleyecek.

yuvaya muhtaç olan çok hayvan var. biz yıllar içerisinde toplam dört kedimizi kaybettik, hepsinin ardından tekrar kedi sahiplendik. yardıma ihtiyacı olan bir cana kucak açmak kadar iyileştirici bir şey olabileceğine inanmıyorum. kaybettiğiniz yavrunuzun anısına ve yaşayamadığı hayatına hürmeten başka bir garibanı mutlu etmek en büyük teselli bence.
0
bir garip melek
(02.07.18)
Geçiyor. Çok zor oluyor gerçekten. Bana babamdan bile zor gelmişti. İnsanları çoğu zaman bir hastalıktan kaybediyoruz. Ama evcil hayvanlar genelde arkada pek çok soru bırakıp gidiyorlar. Ve bazen bizim ihmalimizle sebep olduğumuz durumlar olabiliyor. O yüzden bana çok zor gelmişti. Zamanla daha katlanılabilir oluyor. Başınız sağolsun.
0
cevahir
(02.07.18)
Başınız sağ olsun öncelikle. Gerçekten çok zor bir durum aile bireyini kaybetmek gibi. En zoru da çoğu insanın bunu anlamaması ve önemsiz görmesi.
Ben de yaşadım Ara ara benim de aklıma geliyor ve çok üzülüyorum ama arkadaşların da dediği gibi zaman her şeyi telafi ediyor.
0
lantel
(02.07.18)
Herkese uyar mi bilmem ama benim icin en sabit çaresi: yeni bir yavru sahiplenmek.
0
robokot
(02.07.18)
kesinlikle yeni bir yavru sahiplenin.
0
ladyinblack
(02.07.18)
Ben de köpeğimi kaybettiğimde 4 yaşındaydı, hipopotamus gibi kısırlaştırma ameliyatı sonrasında, 14 yıl oldu, bir kere boşluğu hiç dolmuyor, her gün her dakika olmasa da hala özlüyorum onu ama ilk günlerin acısı tabi ki hafifliyor, ilk zamanlarda nasılsın sorusuna cevap veremez haldeydim, beraber gittiğimiz parkta ağlaya ağlaya yürüyüş yapıyordum, suçluluk duygusu da vardı, hoş her ölümde insan suçlu olmasın, olmasın suçluluk hissediyor, bir kaç ay sonra sokakta sevdiğim bir köpek elimi ısırdı, hatta parçaladı diyebilirim, dikiş atılırken titreye titreye ağladığımı hatırlıyorum hatta doktor böyle devam edersen parmaklarını birbirine dikeceğim demişti:) Her şeyin ilacı kesinlikle zaman, kaybettiklerini unutmadan ama boşlukları ile birlikte yaşamaya alışıyor insan zamanla. Başınız sağolsun.

Bu arada ben tekrar köpek sahiplenmedim, köpeği ölür ölmez hemen tekrar sahiplenenleri de çok gördüm, benim gibileri de, size nasıl uyuyorsa.
0
(02.07.18)
Allah sabır versin. sırf bu acıyı yaşamamk için evcil hayvan beslemeyi bıraktım. hayvanım ölünce yıkılıyorum ben de.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(02.07.18)
Çok büyük bir acı, sizi anlıyorum. Ama ona sahip olabileceği en güzel hayatı bağışlamışsınız, nice yavrular var yolda eziliyor da öldüğünden kimsenin haberi bile olmadan yok olup gidiyolar. Siz bu yavruyu dünya gibi bir cehennemden kurtarmış, insan görünümlü şeytanlardan ve her türlü kötülükten korumuşsunuz. Öbür dünyaya inanıyorsanız, orada birlikte en güzel günlerinizi yaşamaya devam edeceksiniz. Ve bu köpeğe verdiğiniz güzellikler, iyilikler size huzur olarak geri dönecek.

Şimdi, kurtarmanızı bekleyen ve sizin sevginize merhametinize ihtiyacı olan binlerce kardeşi var o yavrunun. Bir tanesini daha sahiplenip ömrünü güzel geçirmesine vesile olma imkanınız varsa, hiçbir şey size bundan daha iyi hissettiremez.
0
megalomaniac
(02.07.18)
köpeklerin bu kadar üzülünecek yaratıklar olduğunu "DÜŞÜNMÜYORUM."

siz de onun sadece bir hayvan olduğunu, kendi varlığının dahi farkında olmadığını, geride bir aile ya da eser bırakmadığını düşünürseniz acınız hafifleyecektir.

faşistliğe gerek yok. düşüncemi ve acınızı geçirme yöntemimi söyledim. beğenmeyen alınmaz, olur biter. (silinen yorumum üzerine bunu söylüyorum)
0
ya ben lan neyse
(05.07.18)
(4)

hayvanların beyni kaç gb

kosun lan mevzu var
örneğin bir kediyi ele alalım;kedi dostlarımız gittiği bir evi ne kadar süre boyunca görünce zihnine yerleştiriyor, bir insanı ne kadar sürede tanımaya başlıyor. kaç ay veya kaç yıl hafızada tutup, yeniden hatırlama imkanına sahipler?kuşlar veya balıklar için de cevaplayabilirsinizteorik bilgiler de
örneğin bir kediyi ele alalım;

kedi dostlarımız gittiği bir evi ne kadar süre boyunca görünce zihnine yerleştiriyor, bir insanı ne kadar sürede tanımaya başlıyor.

kaç ay veya kaç yıl hafızada tutup, yeniden hatırlama imkanına sahipler?

kuşlar veya balıklar için de cevaplayabilirsiniz

teorik bilgiler değil evdeki ev hayvanlarınızdan örnek verirseniz sevinirim.

teşekkürler,
0
kosun lan mevzu var
(25.06.18)
Kedi beslemedim ama köpeğim beni 1 sene sonra gördüğünde yanıma eskisi gibi atlamış, kıpır kıpırdı ve özlediğini çok bariz belli etmişti. Benim onu özlediğim gibi o da unutmamış demek ki.
0
Erensq06
(25.06.18)
teorik vermeyin demissin ama bulunsun. kopekler 150-250 kelime arasi anlayabiliyorlar. 10-15 kisiyi tanimlabiliyorlar. en akillilari 2-2.5 yasindaki insan zekasina denk geliyordu.
0
jedilance
(25.06.18)
6 Ay görmediği insanını hatırlayıp tanıyan muhabbet kuşu görmüşlüğüm vardır.
0
oguz altun
(25.06.18)
Bizim büyük kedi kızın tam bir gerizekalı olduğunu düşünüyorum ben de. Aralık bir kapıyı ittirip giremiyor, tırnağı bir yere takılınca geri çekemeyip bağırıyor, sinirleniyor falan.

Küçük kız aksine çok zeki bence bir kedi için. Birkaç komutumu anlıyor, çağırınca ne yapıyor olursa olsun geliyor, tv de belgesel izliyor, evden uzaktaysam görüntülü görüşme yaparken telefona gelip bakıyor, yan tarafa geçmesin diye koyduğum eşyayı kaldırdığımı hemen fark ediyor (büyük bunu da anlamıyor), ilacını sürmem gerektiğini kendi hatırlatıyor ve sürerken sakince bekliyor, bize oyun oynamayı öğretiyor (bir ipi kendine oyuncak yaptı nasıl atmamızı istediğini söylenenek bir şekilde yaptırıyor).
0
cevahir
(26.06.18)
(1)

Sokağa atılacak yavru kediler - ÇOK ACİL

pax in virtute
Merhabalar. Oturduğumuz sitede bir anne bahçemizde yavruladı 5 tane çok güzel yavrusu oldu 2 ayı aşkın süredir besledik büyüttük ancak sitede gezmeye başladılar ve sanırım insanlar şikayet etmiş ve site yönetimi bugün toplamaya kalkmış. Eşim hemen müdahale etmiş bize biraz süre verin diye. Bizim evi
Merhabalar. Oturduğumuz sitede bir anne bahçemizde yavruladı 5 tane çok güzel yavrusu oldu 2 ayı aşkın süredir besledik büyüttük ancak sitede gezmeye başladılar ve sanırım insanlar şikayet etmiş ve site yönetimi bugün toplamaya kalkmış. Eşim hemen müdahale etmiş bize biraz süre verin diye. Bizim evimizde zaten 3 kedimiz var ve yeni bir bebeğimiz oldu. O yüzden evde tutma şansımız yok yavruları. Bir iki güne ev bulamazsak nereye atacaklarını bile bilmiyoruz bu çocukları. Geçici kalıcı birileri yok mudur birer ikişer alsa? Bir el atın be!
0
pax in virtute
(25.06.18)
Sorunuza bir çözümüm yok. Sizi anlıyorum demeye ve bu zihniyetteki insanlara nefretimi kusmaya geldim.

Bizde de her sene aynı hikaye. Binbir emekle büyütüyoruz yavruları, birer birer yok oluyorlar. İnsanlar neden rahatsız oluyorlar, neden her şeyi kendilerine hak görüyorlar anlamıyorum.

Önümüzdeki yıl anneye de yavrulara da yardım etmemeye karar verdim. Biz yardım ettikçe insanların daha çok dikkatini çekip, bizim yüzümüzden düşman kazandıklarını düşünmeye başladım artık. Ben bu zihniyetle baş edemiyorum :(
0
cevahir
(25.06.18)
(2)

Marmara İletişim komple taşındı mı şimdi?

efreet sultan
Geçen ay veda organizasyonu yapmışlardı. Kepenk indirdiler mi komple? Transkript ve öğrenci belgesini Göztepe'den mi alacağım? Marmara İletişim'in telefonları hiç çalmıyor.Bilgisi olan var mı?
Geçen ay veda organizasyonu yapmışlardı. Kepenk indirdiler mi komple? Transkript ve öğrenci belgesini Göztepe'den mi alacağım? Marmara İletişim'in telefonları hiç çalmıyor.

Bilgisi olan var mı?
0
efreet sultan
(18.06.18)
Temmuz sonuna kadar buradayız demişlerdi en son güvenliğe sorduğumda. geçen hafta da bütünlemeler vardı okulda.
0
cevahir
(18.06.18)
daha geçen hafta gidip diplomasını alanlar oldu. veda organizasyonu değil de, pilav gününde buluşalm gibiydi o aslında. bildiğim kadarıyla yazın ordalar
0
euphrat
(18.06.18)
(11)

Dün gündem olup bugün hayatını kaybeden yavru köpek

ms brownstone
Ben bunu atlatamıyorum ya. 2 gündür aklıma geldikçe ağlıyorum. O masum bakışları gözümün önünden gitmiyor hiç. Bu boktan ülkede hayvana şiddetin her türlüsünü gördük ama bu denli içim acımamıştı galiba daha önceki o iğrenç olaylarda bile. Dünyadan bihaber el kadar bir bebeğin 4 bacağının kesilmesi,
Ben bunu atlatamıyorum ya. 2 gündür aklıma geldikçe ağlıyorum. O masum bakışları gözümün önünden gitmiyor hiç. Bu boktan ülkede hayvana şiddetin her türlüsünü gördük ama bu denli içim acımamıştı galiba daha önceki o iğrenç olaylarda bile. Dünyadan bihaber el kadar bir bebeğin 4 bacağının kesilmesi, yaşadığı o acı aklımdan çıkmıyor bir türlü. Gece rüyama da girdi, gerçekten delirecek gibi hissediyorum o bebeğin o anları gözümde canlandıkça.

Bir sorum da yok galiba aslında. Bu saatte nöbette tek başıma ağlarken buraya yazmak istedim. Hiç mi mutlu olmayacak bu hayvanlar bu ülkede? Ne yapıp ne etmemiz lazım bizim? Hiç mi yok çözüm önerisi Allah aşkına ya? Nereye kadar gidecek böyle?
0
ms brownstone
(15.06.18)
Bir gün. Hayvanlara yapılanlar, hayvanların sevilmeden aç susuz yaşamaları yüzünden, bunlara karşı koyamadığımdan ötürü intihar edicem. Bunu çok ciddi söylüyorum. Dayanamıyorum. Kaldıramıyorum.
0
brad pitt
(15.06.18)
Aynı şekilde hissediyorum. Nasıl dayanıyorum bilmiyorum. Kalbim eziliyor. Çaresizim, gerçekten çok çaresizim. Tek umudum hayvan hakları yasasının çıkması, sapanla kuş vuran çocuklara kadar herkesin çok büyük cezalar alacağı bir yasa.
0
mutlusismankedi2015
(15.06.18)
Baska insanlarin hayvanlara kotuluklerini her zaman engeleyemeyiz ama biz kendimiz hayvanlara iskenceyi en aza indirebiliriz.

abolisyonistveganhareket.org
0
Traveller
(15.06.18)
İzlemedim. Bunu atlatabileceğimi sanmıyorum.
0
cevahir
(15.06.18)
Twitterda o masumdan dolayı #HayvanaSiddetSuctur hashtagı açıldı oraya da yazmak isteyeniniz olur
Bu zalimliği yapanı ihbar edene para ödülü verilecek bir de sanırım..
Yaşasın cehennem.
0
esmeralda
(15.06.18)
Benim de gördüğümden beri içime taş oturdu sahiden. Videoyu izlemedim, tek bir resmini gördüm sadece yavrunun. Aklımdan çıkmıyor diyebilirim. Doğada canlılara bu kadar zarar veren bizden başka tur yok maalesef.

Ülkemiz için de konuşursak bireysel örgütlenme bir yere kadar ise yarıyor; yasalarla hayvan hakları güvence altına alınmalı.
0
fraise
(15.06.18)
Canlı canlı bir insanın elleri de kesildi. Konuşan, karşı koyabilen bir varlığa böyle bir şey yapabilen insanlar hayvana da yapar. İnsanlar mutlu mu, bir değeri var mı ki hayvanların olsun? Ben bu tür insanların rehabilite edilemeyeceğini düşünüyorum. Keşke hayvanı keseceğine kendini kesseydi, en azından bir pislik azalırdı.
0
marla is in my head
(15.06.18)
sözlükte gördüm çok defa ama tıklamaya korktum.

sanırım iyi yapmışım.
0
Photographer
(16.06.18)
izlemedim, haberi de gördüm. ne olduğunu biliyorum ama okumadım. sözlükte ilgili başlıklara da bakmadım. ben doydum sanırım.
0
runagain
(16.06.18)
Homo sapiens bu dünyadan yok olunca değil, homo sapiens'ten daha üstün bir varlık yerini alınca aynı eziyetleri etmeye başladığı gün anlayacaklar.
0
perfectum
(16.06.18)
Dün haberim yoktu benim, bugün Facebook’ta resimlerini görünce dağıldım. Video varmış sanırım; kaldırabileceğimi sanmıyorum. Fotoğraf gözümün önüne gelince bile zor bakabiliyorum.

Birkaç sene önce evin civarlarında yürürken önümde liseli iki genç vardı. Muhabbet ede ede gidiyorlardı. Kaldırımla evlerin arasına da belediye ağaç dikmiş. Yeni yeni fidanlar filizleniyordu. Yürürken gencin biri eğildi, fidanlardan birini kırdı. İçimden “E niye böyle bir ihtiyaç hissetti ki” derken, orada bize doğru yürüyen yaşlıca bir kadın “Oğlum, niye kırdın şimdi, ne anladın” diye sordu. Kıran çocuk “Hiiiiç, öyle duruyordu, kırdım” dedi. Yanındaki teyzeye çıkıştı “Sana mı hesap verecek kırarken” diye. Sonra da iyice dayılaşmaya başladı ve “Kadın olmayacaktın ki sen”e kadar getirdi. Sonra aray biz ve çevredekiler girince çocuklar terslene terslene gittiler.

Tabii, fidanın canıyla köpeğin canı, acısı, ızdırabı arasında ne kadar fark var; hiç düşünmeden ve durduk yere bulduğuna zarar veren birileri var. Yani, yapan “Ehehe, ne biçim oldu” diye mi yapmıştır, hiç düşünmeden mi yapmıştır; hayal bile edemiyorum. Böyle bir insanın nasıl bir hayatı olduğunu, çevresince ya da ailesince nasıl bilindiğini merak ediyorum. Bir insan bu noktaya nasıl gelebilir, merak ediyorum. Çocukken mahallede bazı çocuklar kedilerin kuyruklarını birbirine bağlarlardı, onlar mı büyüyünce böyle oluyor?

İnsanlar kan davası için, siyasi ve dini görüşleri için birbirlerini öldürüyor ve bu nefrreti onaylamasam da anlayabiliyorum. Kurban kesimi yine zor, belli bir amacı var ama bebecik bir köpeği insan niye kesmek ister, neden buna ihtiyaç duyar, nesinden zevk alır ya da hangi duyguyu tatmin eder, neden böyle bir dürtü hisseder insan.

Freakonomics diye bir kitap vardı. Orada silahlanmadan ve Amerika’daki yaklaşık 50 küsur yıl önceki saldırılardan bahsedyordu. Silah yasalarıyla ilgili geçmiş gelişmeler pek etkili olmamış ama uzun dönemde etkisi olan en önemli iyileştiricinin kürtaj olduğu ortaya çıkmıştı. Makalenin de kaynağını vermişlerdi. Bakıldığında bu vahşileşmenin istenmeyen, annenin başına kalan ya da mutsuz ailelerde yetişen; bu yüzden de çocukluk ve gelişme dönemi çok sorunlu geçmiş kişilerde veya onların ana-babalarında çok daha fazla görüldüğü gözlemlenmiş. Kürtaj yasasının çıkmasıyla uzun vadede büyük yol kat edilmesini sağlamış. Amacım kürtaj tartışması çıkarmak değil de, baktığın zaman derdim, kürtaj yasası zaten var da, doğum kontrolünün nasıl olacağını bilmeyen milyon insan var. Ötesinde, sıkıntının, kutuplaşmanın, düşmanlığın yoğun olduğu bir ülkedeyiz ve çocukların cici cici yetişmesi çok zor. Herkes manyaklaşmıyor ama ruh halini yanda akıl sağlığını düzgün tutmak zor. Eğitim sistemi benim çocukluğumdan beri düşmanlık üzerine yapılandırılmış, öncesini bilemem. Psikologların bir oda sahibi olması bu açıdan önemli. 80-90’larda TRT vergi kaçırmayı önlemek için fiş/fatura alımını “Bir alışveriş, bir fiş” reklamları yapmıştı ve fiş alımı o dönem bir miktar patlamıştı. Şu anda psikoloğa deli doktoru olarak bakan çok insan var; “Bir alışveriş, bir fiş” gibi kamu spotlarıyla önyargılar silinmeye çalışılsa ve aslolarak da eğitimle de üzerine düşülse uzun vadede böyle şeyler işemyarar gibi geliyor.
0
aychovsky
(16.06.18)
(1)

Atılacak/ verilik monitörünüz var mı?

marowak
Merhaba. Konuyu biraz utanarak açıyorum kusuruma bakmayın. Dün yıllardır kullandığım monitörüm bozuldu. Bilgisayarı neredeyse hiç kullanmıyorum ama arada tabi lazım oluyor. Evde kullanmadığınız, çöpe atmayı düşündüğünüz monitörünüz var mı İstanbulda? Tüplü olsa da olur, görüntü verse yeter. Yalnız t
Merhaba. Konuyu biraz utanarak açıyorum kusuruma bakmayın. Dün yıllardır kullandığım monitörüm bozuldu. Bilgisayarı neredeyse hiç kullanmıyorum ama arada tabi lazım oluyor. Evde kullanmadığınız, çöpe atmayı düşündüğünüz monitörünüz var mı İstanbulda? Tüplü olsa da olur, görüntü verse yeter. Yalnız tüplü ise taşıma zorluğundan dolayı kadıköy kartal metrosu durağına yakın yerlerden alabilirim.
0
marowak
(13.06.18)
Bende var bir monitör ama kaç sene oldu denemedim durup dururken bozulmamıştır herhalde. Tüplü de değil bakıp haber veririm.
0
cevahir
(13.06.18)
(12)

sade düz t-shirt arıyorum.

kapi
sade düz üzerinde baskı olmayan t-shirt arıyorum ama bulamıyorum. 30 yaşından sonra üzerimde kedili hard me fuck tshirtlerle dolaşmak istemiyorum. nereden bulabilirim?
sade düz üzerinde baskı olmayan t-shirt arıyorum ama bulamıyorum. 30 yaşından sonra üzerimde kedili hard me fuck tshirtlerle dolaşmak istemiyorum. nereden bulabilirim?
0
kapi
(13.06.18)
Kotonun oluyor düz renk tişörtleri. Kaft da satıyor sanırım ama biraz tuzlu fiyatlar.
0
necron
(13.06.18)
koton, defacto vb.
0
kaybeden adam
(13.06.18)
H&M de gayet uygundu basic tisortler.
0
lata
(13.06.18)
Her markada var nasıl bulamıyorsunuz anlamadım. Para çoksa Lacoste, değilse Zara, hiç yoksa Mudo vs.
0
i was made for you
(13.06.18)
decathlon
0
orpheus
(13.06.18)
Dechatlon kesinlikle
0
kisa
(13.06.18)
oxxo
0
cevahir
(13.06.18)
Erkekseniz kesinlikle H&M.
0
pike
(13.06.18)
Dekatlondan tanesi 14 liraya aliyom ben.
0
yukselen gunes evi
(13.06.18)
H&m ama sanırım bu markanın bi kaliteli bi de kalitesiz ürünleri var. Biri daha pahalı hehe. Ona dikkat et
0
selamun aleykum kitty
(13.06.18)
kaft iyidir. "hard me fuck" kadar güzel baskılı tshirtleri olmasa da baskılılarına da bakın derim.
0
Apocalypse
(13.06.18)
Herkes yazmış zaten de Koton, Defacto, Colin's gibi mağazalarda bulabilirsiniz. Göremezseniz beyzik tişört diye sorun.
0
taktikmaktikyokbambambam
(13.06.18)
(4)

15 günde bozulan makine nasıl iade edilir

cevahir
İnternetten aldığım kahve makinasını mağazaya götürdüm, onarım istemiyorum ücret iadesi yapın diye de yazdım. Ben öyle dememişim gibi mağazaya göndermişler teslim alın diyorlar. Mağazaya gidince satılabilir durumdaysa iade yaparlarmış. Ne yapılır bu durumda?
İnternetten aldığım kahve makinasını mağazaya götürdüm, onarım istemiyorum ücret iadesi yapın diye de yazdım. Ben öyle dememişim gibi mağazaya göndermişler teslim alın diyorlar. Mağazaya gidince satılabilir durumdaysa iade yaparlarmış. Ne yapılır bu durumda?
0
cevahir
(12.06.18)
30 gün içerisinde geri verdiğinize dair kanıt var mı elinizde? eğer varsa ücret iadesi alabilirsiniz, her yolu zorlayın.

kanun için de sizin konunuz "ayıplı mal" kısmına giriyor, öyle aratın.
0
sanal uyku
(12.06.18)
Kanuna vakıfım elimde iade istediğime dair belge de var.

Onların derdi de o belgeyi alıp ondan sonra iade yapmak.

Ben talebimi söylemişim zaten iade yapmayıp onardıklarına göre iyi niyetli görünmüyor zaten de direk hakem heyetine mi gitmeliyim ne yapmalıyım bir tek servis fişi yeterli mi ondan emin olamadım.

Ürünü kesinlikle teslim almamalıyım diye düşünüyorum ama ?
0
🌸cevahir
(12.06.18)
ben olsam ürünle ilgili herhangi bir aciliyetim yoksa giderdim. eğer çok acil değilse mağazayı mümkün olduğunca zorlayın, hatta büyük bir yerse daha üst konumdakileri de zorlayın, yine olmuyorsa hakem heyetine gidin bence.
belli ki mağaza biraz çirkef, elinizdeki belgeleri kaybetmemeye bakın.
0
sanal uyku
(12.06.18)
alo 175 diye bi tüketici danışma hattı varmış. bi arayıp sor istersen en net bilgiyi onlar verir gibi geldi.

hatta görüşürsen sonucu bize de bildir ne yapmak gerekiyomuş, şu tüketici hakları konusunda çok fazla bilgi kirliliği var ne yazık ki.
0
yuto
(13.06.18)
(3)

İnsülin direnci testi neden farklı?

cevahir
İyi geceler,Şimdiye kadar gittiğim hastanede insülin direnci teşhisini 1 saat arayla alınan üç kan örneğinden sonra koyardı endokrinologum. Bu sefer acıbadem de dahiliyeye gittim. Bir kez kan aldılar aç mıyım tok muyum sormadan, aç gitmiştim, sonuçlara göre insülin direnci yok görünüyor. Test mi gel
İyi geceler,

Şimdiye kadar gittiğim hastanede insülin direnci teşhisini 1 saat arayla alınan üç kan örneğinden sonra koyardı endokrinologum. Bu sefer acıbadem de dahiliyeye gittim. Bir kez kan aldılar aç mıyım tok muyum sormadan, aç gitmiştim, sonuçlara göre insülin direnci yok görünüyor. Test mi gelişti, ben mi iyileştim, (üstüne kilo aldım bu arada) yoksa bu ayrıntılı bir test değil miydi kafam karıştı. Bu işten anlayan varsa bilgi verir misiniz?
0
cevahir
(09.06.18)
insülin direnci, (açlık kan şekeri x açlık insülini) / 405 formülü ile hesaplanıyor zaten.

1 saat arayla yapılan muhtemelen indülin direnci testi değil, ogtt (oral glikoz tolerans testi) olsa gerek. şu canan karatay'ın şiddetle karşı çıktığı şeker yüklemesi testi. onda da bir açken alınıyor, sonra şekerli su içirip birer saat arayla tekrar bakılıyor. o başka bir test.
0
kibritsuyu
(09.06.18)
Yok şekerli suyla değil yemek yedikten sonra iki kez daha alınıyor.
0
🌸cevahir
(09.06.18)
ilkinde şeker ölçümlerine bakarak, ikincisinde doğrudan kendi testine bakarak test yapmışlardır. hangisinin daha güvenli olduğu konusunda ikisini de savunan çok...
0
babilbaligi
(09.06.18)
(2)

kağıthane vera residence

captainobvious
burayı bilen/yaşayan var mı acaba? yaşanır mı güzel bir yer mi ne diyorsunuz?
burayı bilen/yaşayan var mı acaba? yaşanır mı güzel bir yer mi ne diyorsunuz?
0
captainobvious
(07.06.18)
gurultu, toz, trafik, ses, havasizlik.
0
x daemon
(07.06.18)
Benim de hoşuma gitmişti lokasyon olarak. Civardaki esnaftan tanıdıklarım vardı zemininin sağlam olmadığını, tavsiye etmediklerini söylediler. Çok ciddi bir arayışım yoktu zaten üstünde durmadım. Uzun süre de boş kalması dikkatimi çekti. Sağlam bilgim yok ama aklınızda olsun istedim.
0
cevahir
(07.06.18)
(6)

öpülmek

neynep
kediler öpülmeyi bir sevgi ifadesi olarak algılıyor mu? öyle anlıyorsa çok saçma değil mi? zaten insanlık olarak nasıl alıştık, bu şekli kim buldu merak ediyorum
kediler öpülmeyi bir sevgi ifadesi olarak algılıyor mu? öyle anlıyorsa çok saçma değil mi? zaten insanlık olarak nasıl alıştık, bu şekli kim buldu merak ediyorum
0
neynep
(07.06.18)
emin değilim ama anlıyorlar diye düşünüyorum. benimkiler özellikle gelip dudaklarıma sürtünüyorlar, öptükçe daha da sürtünüyorlar.
0
veritaslibertas
(07.06.18)
bence anlıyor. kendi kedimi öperken ağzımı kafasına bastırıyorum öylece bekliyor, normalde doğası gereği başka bir canlının kafasına ağzıyla bastırmasına izin vereceğini sanmıyorum.
0
makarnavodka
(07.06.18)
ben bazen tüm vücudunu kucağımda sıkıp morç diye öpüyorum kafasından, hem sabrediyor gibi (hareketli ve sıkılgan genel olarak) hem gözlerini kısa kısa bakıyor, " biliyorum, seviyorsun" der gibi sanki. ama çok saçma. bence aksiyonu değil de hissi anlıyor - ama mesela aksiyon çok saçma - kafayla ağızla ona yaklaşıyoruz, ve kaçmıyor
0
🌸neynep
(07.06.18)
the lion whisperer izleyin youtube'da aslanlarda öpülmeyi anlıyor ve bekliyorlar
0
eja
(07.06.18)
Bence anlıyorlar. Hatta ben onu öptükten sonra benimkinin küçük hafif bir ısırışı vardır ben de onun öpüş şeklinin bu olduğunu düşünüyorum.
0
cevahir
(07.06.18)
Bence kesfedilmesi anlik olmustir insanlik icin. Biyolojik bir sey sonucta opulmenin yarattigi tepki.
0
stavro
(07.06.18)
(5)

2 aydır evde internet yok

cevahir
Selamlar,Bizim sokaktaki yeni yapılan binanın önünde türk telekom çalışma yaptıktan sonra bizde internet gitti. Dsl ve dolayısıyla internet ışığı sabitlenmiyor. Arıza kayıtları oluşturduk, defalarca gidip geldiler. Birinde eve girip modeme baktılar yarım saatte gelir dediler. Gerçekten de modeme bak
Selamlar,

Bizim sokaktaki yeni yapılan binanın önünde türk telekom çalışma yaptıktan sonra bizde internet gitti. Dsl ve dolayısıyla internet ışığı sabitlenmiyor. Arıza kayıtları oluşturduk, defalarca gidip geldiler. Birinde eve girip modeme baktılar yarım saatte gelir dediler. Gerçekten de modeme bakınca hallolmuş gibi görünüyordu. İnternete giremeyince tekrar kayıt oluşturdum ve dsl ışığı yine gitti.

Apartmanın girişinden ölçüyorlar internet varmış. Sorun bizim kablodaymış. Bu sorunlara bakan ekip farklıymış. Tamam gelin bakın diyorum randevu alıyorum gelen giden yok. Adam artık boşuna kayıt oluşturmayın yine ben gelicem diyor, elektrikçi çağırın kabloları yenilesin diyor. Elektrikçiyle görüşüyorum kendileri çözemedikleri bir şey olunca öyle yapıyorlar yine de istersen yenileriz diyor. Onların çalışmasından sonra giden internet için neden kablo yenilemem gerekiyor anlamıyorum. Artık bu sorunla ilgili bir şey düşünmek de istemiyorum zaten.

Bu işlerden anlayan varsa ben ne yapayım fikir verir misiniz?
0
cevahir
(29.05.18)
isten anlayan bi elektrikci cagirin. sizin apartmandaki ankastreye kadar internet geliyor mu ona bi baksin. daha sonra sizin daireye cikan hatta baglanti var mi ona baksin. daha sonra da sizin daireye cikip eve gelen kabloda internet var mi ona baksin.

eger ki ankastrenize kadar internet geliyorsa evet sizin kablolamada bir sikinti olabilir.

gelgelelim tam da calisma yaptiklari donem internetinizin gitmesi de tesaduf olamaz, kesin bi bok yemislerdir.
0
brkylmz
(29.05.18)
teknik arıza raporu denilen bir şey var. siz bu raporu alıyorsunuz. ve iptal ediyorsunuz hiç bir yülkümlkülüğü olmadan.

iptal etmek istemezseniz türk telekom merkezlerine gidin durumunuzu anlatın. gelip yapsınlar. büyük ihtimal kablolarınızda da sorun yok. ttnet kutusu varsa bina girişinde orada bir sorun olabilir.
0
iddaaci
(29.05.18)
@iddaacı bu raporu nerden, nasıl alabilirim?

Gelen arkadaş ölçüm yapıyor, bina girişinde, bizim hatta internet olduğunu söylüyor.
0
🌸cevahir
(29.05.18)
Kablonuzda sorun yok, sallıyorlar.

Çok ısrar ederlerse modemi alın elinize inin ankastrenin yenına, hangisi benim kablo lan göster bağlıyacağım modemi internet varsa bundan sonrasını ben hallederim diyin.

Hatta bazen kablolarda etiket filan oluyor, sizin kablonuz belli ise dediğimi deneyip kendinizden emin olun.

Modem için elektriği de yanınızda götüreceğiniz küçük bir UPS ya da elektrik panosundan vs alabilirsiniz anlıyorsanız.

Bu testi yapmadan kablo tesisatını yenilemeyin.
0
John Bloor
(30.05.18)
twitter dan paul doany e yaz ikigüne çözüyorlar.

aynısını yaşadım. dediğim adam türktelekomun ceo su. hemen çözdü.
0
antik depresan
(30.05.18)
(4)

ceket ilikleme - kadınlar için

cevahir
resmi bir ortamda, yani erkeklerin ceketlerini iliklemesinin mecburi olduğu bir durumda kadınlar da ceketlerini iliklemeli midir? şapkada olduğu gibi kadın-erkek fark eder mi? düğmesiz bir ceket böyle bir ortamda spor mu kaçar? şansımın çok az olduğu bir ortamda 5 dakika giymek için 300-500 tl verme
resmi bir ortamda, yani erkeklerin ceketlerini iliklemesinin mecburi olduğu bir durumda kadınlar da ceketlerini iliklemeli midir? şapkada olduğu gibi kadın-erkek fark eder mi? düğmesiz bir ceket böyle bir ortamda spor mu kaçar? şansımın çok az olduğu bir ortamda 5 dakika giymek için 300-500 tl vermek istemiyorum bir cekete ve düğmesiz ceket de içime sinmiyor :(
0
cevahir
(28.11.17)
Ben ilikli ceket görüntüsünü el pençe divan durmak olarak algılıyor ve karakter törpüleyici bir imaj yarattığını düşünüyorum.
0
kaymaktutmayansicaksut
(28.11.17)
bürokrasi erkeklerin uymakla yükümlü olduğu kurallar bütünüdür.CİNSİYETÇİ DEĞİLİM KESİNLİKLE BEN SOSYETE BÖYLE.Suçluycaksanız o üstlerinizi suçlayın.ONLAR CİNSİYETÇİ.

eğer sizin de üstleriniz varsa alın derim ben ki daha sonra yine ihtiyacınız olacak
0
regardless of what they say
(28.11.17)
aslında burada keyfiyetten değil de protokol kurallarından bahsetmek istemiştim. bu nedenle gerektiğinde ceket iliklenmeli, en azından ilikleniyormuş gibi yapılmalı bence. bunun el pençe divan durmak olmadığını, makamlara saygıdan yapıldığını düşünüyorum.

@bb başka ne olabilir? etek-elbise direk karşılarında oturacağımdan tercih etmiyorum.
0
🌸cevahir
(28.11.17)
biriyle tanışırken, el sıkışırken ilikli olmalı. bir toplantı odasına girerken, ne bileyim bir sunuma *başlarken* ilikli olmalı. bana düzgün geleni bu şekilde, isteyen karaktersizlik veya el-pençe görmekte özgür.

iliklemek makama değil insana saygıyla ilgili bir davranış. sizin öğretmenleriniz sabah sınıfa günaydın derken ceketlerini iliklemiyor muydu bilmiyorum.

kadınlarda nasıl pek bilmiyorum açıkçası ama "karakter törpüleme" falan görünce duramadım.
0
celeron 300a
(28.11.17)
(25)

90 ya da daha önce doğmuş olanlar

blue eyes white dragon
dün malum sözlükte bir teog başlığı vardı, güldük eğlendik neyse. 2000'lerin başında bunun adının lgs olduğunu hatırlıyorum, sözlükten de iki arkadaş evet doğru liselere giriş sınavıydı falan dedi. wiki'ye baktım orada da 2005 yılında adı değişip Orta Öğretim Kurumları Seçme ve Yerleştirme Sınavı ol
dün malum sözlükte bir teog başlığı vardı, güldük eğlendik neyse.

2000'lerin başında bunun adının lgs olduğunu hatırlıyorum, sözlükten de iki arkadaş evet doğru liselere giriş sınavıydı falan dedi. wiki'ye baktım orada da 2005 yılında adı değişip Orta Öğretim Kurumları Seçme ve Yerleştirme Sınavı olmuş yazıyor. ekşi'ye baktım orada da 2004 yılında ismi değişip Orta Öğretim Kurumları Seçme ve Yerleştirme Sınavı diyen var.

haber sitelerinde görüyorum ki da 2003 yılında da 2002 yılında da ismi Orta Öğretim Kurumları Seçme ve Yerleştirme Sınavı imiş.

aslında ismi hep Orta Öğretim Kurumları Seçme ve Yerleştirme Sınavı'ydı da biz mi buna liselere giriş sınavı diyorduk?

2002 haberi: www.yenisafak.com
2003 haberi: arsiv.ntv.com.tr

derdime sövecek arkadaşları da kabul ediyorum ama böyle içimde kaldı merak ettim.

2003 yılındaki soruları bile buldum yani. yegitek.meb.gov.tr orada da aslında ORTA ÖĞRETİM KURUMLARI ÖĞRENCİ SEÇME VE YERLEŞTİRME SINAVI diye geçiyor.
0
blue eyes white dragon
(26.04.17)
2004'de ben lgs'ye girdim. Yani evet lgs deniyordu. Lgs birincisi açıklanıyordu, oöksys gibi bişey demiyodu kimse. Sonra lise sistemi değişti, sınav sistemi de değişti ve heralde bu sebeple yeni bir isim bulmak durumunda kaldılar.
0
klar
(26.04.17)
2003te girdim, herkes lgs diyordu ama resmi adı neydi bilmiyorum.

ayrıca soruları görüp nostalji yaptım. yanlış yaptığım soruları buldum hatta. gene yanlış yaptım.
0
ron dennis
(26.04.17)
2006da oks oldu kesin bilgi
0
qazedcsrfvtyhngujmkol
(26.04.17)
2002 - lgs
0
orange coffee
(26.04.17)
1993 - Anadolu Liseleri Sınavı (İlkokul 5'te girilen)
1996 - Fen Liseleri Sınavı (Orta 3'te girilen)

1997 ya da 1998'de 8 yıllık eğitime geçildi ve bunlar kalktı. Kısa adı var mıydı hatırlamıyorum ama kullanılmazdı.
0
aychovsky
(26.04.17)
Liselere giriş için sınav mı vardı :D en yakın liseye gidiyorduk veya şimdiki gibi öyle şatafatlı sınavlar yoktu diye hatırlıyorum.

Öğretmen lisesi, Anadolu lisesi, fen lisesi, meslek liseleri vardı bi de ama onlara giriş nasıldı hatırlamıyorum.
0
gneral
(26.04.17)
Ha bi de süper lise falan diyorlardı ama o da fen lisesiydi sanırım, Di mi?
0
gneral
(26.04.17)
89lu kuzenim 2003te lgsye girdi diye hatırlıyorum, netim. anadolu öğretmen lisesini kazanmıştı çapayı hatta
yok adı lgsydi kesin hatırlıyorum liselere giriş sınavı hatta 1 hafta önce de özel okullar sınavı vardı. birkaç yıl sonra 2005-2006da falan oks olmuştu
0
limoncello
(26.04.17)
aychovsky'nin dediği gibi ayrı ayrı oluyordu bunlar. ilaveten meslek liseleri için de ayrı sınav vardı diye hatırlıyorum.
lazpalle 85'li yıllardan bildirdi...
0
lazpalle
(26.04.17)
Fen Lisesi'ne sınavla giriliyoedu ve hazırlık yoktu fen liselerinde.

Süper liselere ise ortaokuldaki ortalama not sırası ile alıyorlardı. Süper liselerin iyisi ve kötüsü vardı. Genelde fen lisesini kazanamayan veya uzakta bir fen lisesi kazanıp girmek istemeyenler başvururdu. Süper liselerin hazırlık sınıfı vardı, 4 yıldı. Dolayısıyla Anadolu Liselerinde okuyanlar süper liselere gitmezdi. Zaten hazırlık okumuş olurlardı ve ortaokul+liseyi aynı okulda okurlardı fen lisesi sınavını kazanmazlarsa.

8 yıllık eğitimle süper liseler Anadolu liselerine çevrildi. 98'den sonra süper lise kalmadı. O yıllarda ortaokul ve liseler ayrıldığı için Anadolu liseleri de Fen liseleri de lise için öğrenci almaya başladılar ve sınavın adı OKS oldu.

lazpalle haklı, Meslek Lisesi Sınavı ayrıydı.
0
aychovsky
(26.04.17)
İlk okuldan sonra girilen Anadolu Lisesi sınavları vardı. Orta okuldan sonra da meslek lisesi sınavları vardı diye hatırlıyorum. Turizm otelcilik lisesi, denizcilik lisesi vs gibi meslek liselerine bu sınavlar ile giriliyordu. Yine söylendiği gibi orta okul puanlarına göre de süper liselere giriliyordu.

Anadolu öğretmen liselerinin de ayrı bir sınavı vardı sanki diye hatırlıyorum.

Ulan kredili sistem, ömrümüzü yedin...
0
thracia
(26.04.17)
@aychovsky hatırladığım kadarıyla 8 yıllık zorunlu eğitimle yani ilk ve ortaokulun birleşmesiyle süper liseler anadolu lisesine çevrilmedi o çook çoook daha sonra oldu. hazırlık olayının kalkıp bütün liselerin 4 yıla çıkmasından sonra.
2000li yılların başı olarak bahsedilen tarihlerde fen lisesi, anadolu öğretmen lisesi ve anadolu liselerine lgs dene liselere geçiş sınavıyla girilirdi, bu sınavlarla herhangi bahsi geçen okul türlerinden birini kazanamayanlardan not ortalaması yeterli olanlar süper lise adı verilen yabancı dil ağırlıklı yani hazırlık eğitimi verilen liselere gider, not ortalaması yetersiz olanlar da düz lise adı verilen yabancı dil-hazırlık eğitimi olmayan liselere giderdi, o da 3 yıl sürerdi.

robert, avusturya lisesi, alman lisesi, fransız liseleri vs. gibi özel okullarsa lgsden 1 hafta önce yapılan özel okullar sınavına girerek kazanılırdı.

edit: 8 yıllık eğitime geçildikten sonra da adı oks olmadı.0 2005-2006da falan bayağı sonra yani
0
limoncello
(26.04.17)
süper lise, düz lise farkı olarak da. tek bir lise vardı bu liseler normal liseydi, ama aynı lisenin yabancı dil ağırlıklı süper bölümü vardı 4yıllık 1 yılı hazırlık, düz olanlardaysa hazırlık yoktu 3 yıllıktı
0
limoncello
(26.04.17)
Limoncello, Hemen oldu o değişim, çünkü o dönem ben süper lisedeydim. 2. sınıftayken Anadolu'ya çevrildik. Bir sonraki öğrenciler aınavla geldi. Sondan bir önceki nesilim.

OKS adı farklı olabilir, benim yakaladığım o oldu. Ben girdiğimde, 96'da Fen Lisesi sınavı idi.
0
aychovsky
(26.04.17)
@aychovsky belki sizin okula özel bir durum olmuştur bilemiyorum ama o dönemleri çok iyi hatırladığım için söylüyorum; sizin okulda öyle olsa bile türkiye genelinde bütün süper-düz vs. liselerin anadolu lisesine çevrilmesi 98den itibaren olmadı.

o dönemler normalde liseler 3 yıldı ama hazırlık eğitimi verilen okullarla hazırlık+3 yıl şeklindeydi. sonra hazırlık kalkıp bütün okullar 4 yıl olunca bütün diğer liseleri de anadolu lisesi yaptılar çünkü anadolu liselerinin olayı zaten 1 yıl hazırlık eğitimiydi, o da kalkınca ve müfredat değişince hepsini anadolu yaptılar

www.milliyet.com.tr
bu linkte verilen haberde 2010dan itibaren kademeli olarak başlatılıp 2013te bütün genel liselerin(düz-süper farkı yok) anadolu lisesine dönüştüğünü söylüyor.
0
limoncello
(26.04.17)
Hazırlıklar kalkıp liseler dört yıl olduğunda ben üniversitedeydim, en erken 2001-2002 olması gerek. Düz lise o döneme kadar 3, süpwr lise 4 yıldı ama İzmir'de süper lise kalmamıştı 1998 sonrası. 1-2 sene sonrasında benim kuzenim liseye girecekken birkaç öne çıkan düz liseyi apar topar süper lise yapmışlardı yeniden. Belki yöreyle ilgili bir durumdur. Ama o süper liseler açılana kadar eski süperler hep Anadolu yapılmıştı, 1-2 sene kadar da süpersiz kalmıştık ama yıllarından tam net emin değilim. Zaten o eski süperlerden İzmir'de 6-7 tane vardı, hepimiz dersanelerden oradan buradan her süperden bir 5-10 kişi biliyorduk.
0
aychovsky
(26.04.17)
en son oks'ye girenlerdenim, 2008 yılında oldu. (kesin bilgi)

oks tek sınavdı, ondan sonra 6,7 ve 8'de yapılan başka bir sınav geldi.
0
Apocalypse
(26.04.17)
lgs 97den itibaren uygulanmaya başlanmış
şimdi araştırdım en son 99da ilkokuldan sonra olan sınavla öğrenci alınmış. hürriyette yazıyordu.

2005 yılına kadar lgs olarak devam etmiş sınav, sonra 2005te oks olup 2007den itibaren adı sbs olmuş.
Hafızamızı tazeleyecek olursak ;1997 yılında uygulanmaya başlanan Liselere Geçiş Sınavı’ndan (LGS), ile başlayan sınav sistemi 2005’de değiştirilerek Ortaöğretim Kurumları Sınavı’na (OKS) dönüştürüldü. Sonra MEB OKS’de bazı değişikliklere gitti ve İlköğretim Başarı Puanı (İBP) ilk kez uygulanmaya başlandı. 2008’de ise OKS son kez uygulanıp o dönem 6. ve 7. sınıfta olanlar sene sonunda Seviye Belirleme Sınavı’na (SBS) girdi. Sonra her sene yapılan SBS’den vazgeçildi. Tekli SBS sistemine geçildi. Bu sistem iki yıl uygulandı. Son olarak SBS’nin de bu yıl son kez yapılacağı açıklanarak merkezi yazılılardan oluşan yeni bir sisteme geçildi. Yeni sistem üçlü SBS sisteminin kısmen de olsa özelliklerini taşıyor.
Yani özetle;
1997:LGS tek sınav :sadece 8. Sınıflara yapılıyordu
2005: OKS tek sınav: sadece 8. Sınıflara yapılıyordu.
2008: SBS Üç sınav: 6.7.8. sınıflara yapılıyordu.
2010 :SBS tek sınav :8. Sınıflara yapılıyordu.
2013: TEOG: Merkezi yazılılar.(6.7.8 sınıflarda her dönem 6 sınav toplam 36 sınav) yapılacak.
Milli Eğitim Bakanlığı'nca hazırlanan yeni ortaöğretime geçiş sisteminde, 2013-2014 eğitim öğretim yılından başlayarak 6 temel ders için 8. sınıfta öğretmenleri tarafından dönemsel olarak yapılan sınavlardan bir tanesi merkezi gerçekleştirilecek.
kaynak: eğitim tercihi.com hayati oktay
0
limoncello
(26.04.17)
2006 da oks oldu ilk magdurlarından biriyimdir ordan biliyorum
0
bendensin
(26.04.17)
@konuşma ben konuşuyorum en son 86lılar girdi diye yazmıştım emin olmadığım için silmiştim
bu linkte de öyle yazıyor eksisozluk.com
bazen 1 yıl erken geç başlayanlar da olabiliyor belki kuzeninde öyle bir durum olabilir, yani yanlış hesaplamış da olabilirsin sıkıntı yok

edit: gerçi 87liler de girdi diyen de var benim de kafam karıştı, dediğin gibi de olabilir 86-87 çok bi fark yok ya:)
0
limoncello
(26.04.17)
benimki buydu
yegitek.meb.gov.tr
0
otonomo
(26.04.17)
@aychovsky
tüm süper liseler anadolu lisesi yapılmamıştı o dönem. bizim buradan örnek vermem gerekirse kabataş ve korkmaz yiğit süper liseydi. kabataş'ı anadolu lisesi yapmışlardı, ama korkmaz yiğit süper lise olarak devam etmişti. benim arkadaşlarımdan biri 99'da sınavla kabataş'a girmişti, bir arkadaşımsa istediği yeri kazanamayıp okul puanıyla korkmaz yiğit'e gitmişti.

bir de anadolu lisesi sınavı ve kolej sınavına ek olarak devlet parasız yatılı sınavı vardı ilkokul döneminde. ama çok kişi rağbet etmezdi. bizim öğretmen beni yanına çağırıp "siz garibansınız sen de başarılı bir çocuksun yazdıralım seni sınava" minvalinde bir şey söylemişti, öyle girmiştim. üç ayda bir para alırdın. ya da uzak okullarda öğrenim görenlerin ücretsiz yatılı kalabilme imkanı olurdu.

ilkokulda girilen sınavla kolej veya anadolu lisesi kazananlar okullarından memnun değilse ortaokul sonrası da sınava girebiliyorlardı. bizim okula ortaokul sonrası kolejlerden gelenler de olmuştu. hazırlık sınavını geçenler lise 1'den başlıyordu, geçemeyenler tekrar hazırlık okuyorlardı.

özel okullar sınavının ben de daha zor olduğunu hatırlıyorum.

soruya çok cevap üretemedim ama yukarıda yazılanların üstüne bildiklerimi eklemek istedim.
0
misterturist
(26.04.17)
Cevaplara şöyle bir baktım ama göremedim. Benim girdiğim yıl kitapçığın üzerinde "oölökgs" falan gibi uzun ve çirkin bir kısaltma yazıyordu diye hatırlıyorum ama şimdi çıkaramadım.
0
cevahir
(26.04.17)
öncelikle yorum yazan herkese teşekkür ederim. ortada ufak bir bilgi kirliliği de var gibi.

2003'te ilköğretimden mezun oldum. o sene, liseler 3 yıl, süper liseler 4 yıldı. anadolu liseleri kaç yıldı hatırlamıyorum. sınavı yapan giderdi yapamayan da ortaalama yüksek ise süper liseye giderdi. onu da beceremeyen ya düz liseye, ya da mesleki liselere giderdi.

ben 2006 mezunuyum liseden. ben lise 3 iken lise 2'ler değil de birinci sınıflara vurdu 4 yıl. yani 2005 girişliler 4 yıl lise okudu.(düz lise için diyorum)

**************************

her şeyi iyi güzel tartıştık ama lgs dediğimiz hatta beraber girdiğimiz 2003 yılındaki bu sınavın kitapçığında liselere giriş sınavı yazmıyor, internet sitelerinde de öyle yazmıyor. aslında adı başka bir şeydi de biz herhalde kısa ve öz olsun diye lgs diyorduk ortaya çıkıyor herhalde?
0
🌸blue eyes white dragon
(26.04.17)
düz lise: 3 yıl
süper lise: hazırlık+3 yıl toplamda 4 yıl
anadolu, anadolu öğret. liseleri: hazırlık+3 yıl toplamda 4 yıl
fen liseleri bizim zamanımızda 3 yıldı ama ben önceki nesil sayılırım, yani bu 2000'in başları 2003 yılında ona da 1 sene hazırlık eklenmiş olabilir, sanki 4 sene okudular onlar da diye hatırlıyorum yani hazırlık + 3 yıl toplamda 4 yıl.

sınavın adı lgsydi ya belki kitapçıkta öyle yazmıyor ama hatta dönemin sınava hazırlık kitaplarında hep lgsye hazırlık şeklinde yazardı, yani öğrencilerin uydurduğu bir şey değildi, sonra adını ortaöğretim kurumları öğrenci seçme ve yerleştirme sınavı yaptılar hatta kısaltmasını okösys saçma bir şey oldu söylenmesi zor olduğu için ortaöğretim kurumları sınavı (oks) şekline çevirdiler.
0
limoncello
(26.04.17)
(2)

ibb fatih veteriner

cevahir
kedimi kısırlaştırmak istiyorum ve fiyatı uygun bir alternatif olarak burayı buldum ama acabalarım var. daha önce orada kısırlaştırma yaptıran varsa içimi rahatlatmak için tecrübelerinizi okumak isterim.
kedimi kısırlaştırmak istiyorum ve fiyatı uygun bir alternatif olarak burayı buldum ama acabalarım var. daha önce orada kısırlaştırma yaptıran varsa içimi rahatlatmak için tecrübelerinizi okumak isterim.
0
cevahir
(22.04.17)
çok memnun olurum.

size de şimdiden geçmiş olsun umarım kolayca atlatır.
0
🌸cevahir
(22.04.17)
Ben aşı yaptırdım köpeğimi, memnun kaldım.
0
6 yasimdan beri metal dinliyorum
(22.04.17)
(9)

Kitap okuyup anlamak

Depik
temel psikoloji kitapları okumaktan hoşlanıyorum. Kitabı okurken, okuduğumu anlıyorum lakin kitap bittikten sonra ne okudun deseniz 2-3 dakika anca konuşurum öyle çok fazla bir şey söyleyemem. Hele üstünden ay geçsin ne okuduğumu zor hatırlarım. Size de oluyor mu yoksa ben mi malım?
temel psikoloji kitapları okumaktan hoşlanıyorum. Kitabı okurken, okuduğumu anlıyorum lakin kitap bittikten sonra ne okudun deseniz 2-3 dakika anca konuşurum öyle çok fazla bir şey söyleyemem. Hele üstünden ay geçsin ne okuduğumu zor hatırlarım. Size de oluyor mu yoksa ben mi malım?
0
Depik
(22.04.17)
Ben de tam aynı şeyi düşünüyordum. Kitap bittiğinde başını çoktan unutmuş oluyordum. Başını geçtim, son 10 sayfadan öncesi iptal bende. Bir de hızlı okursam, bir gecede falan bitirdiğim bir kitapsa, piii, 1 hafta sonra kitabın konusunu bile unutmuş oluyorum. Bazen 'Ben bunu lisede okumuştum' diyorum ama konusu, herhangi bir karakter falan kesinlikle yok. Bülbülü Öldürmek çok güzel kitaptı diye hatırlıyorum ama ne anlattığını ve konunun ne olduğunu zerre hatırlamıyorum örneğin. Geçen gün biri 'Irkçılıkla ilgili' dedi, 'Valla mı' dedim. Okumamış insanla birim.

Psikolog olan ve sosyoloji yüksek lisanslı bir arkadaşım var, onunla konuşmuştum bu durumu. Dedi ki 'Hatırlamana gerek yok. Şu an hatırlamıyorsun ama o içine işlemiştir. Filmler, kitaplar senin aslında başkasının gözünden gördüğün tecrübeler ve bilgilerdir. Ne olduğunu hatırlamasan bile beynin onu 'Böyle bir olay yaşandı' diye kaydeder. Dolayısıyla, oradan süzdüğün tecrübe seninle yaşıyordur zaten. Bir kitaptaki bilgi de lazım olduğunda aklına gelir. Sanki hissetmiş gibi bilirsin'. O yüzden çok da sallamıyorum hatırlamamayı artık.
0
aychovsky
(22.04.17)
Ayço +1
Buna kitapların yanısıra filmleri de ekleyebilirim.
0
manuel mandalina
(22.04.17)
kitap bitince aklında kalanları yazmak etkili bir yöntem. geri dönüp o yazdıklarını, bi de kitapta altını çizdiğin kısımları okuyunca belli bir süre sonra, kitapla ilgili diğer ayrıntılar da zihninde canlanıyor
0
vacigok
(22.04.17)
+1 öyle bende de. Onun için altını çiziyorum. Tekrar okuyorum.
0
Pleiades
(22.04.17)
Ben tam olarak bu sorundan dolayı okuduğum kitapların özetlerini yazmak içim bir defter aldım kendime. Okuduğum her kitapla ilgili 1 sayfa kadar bir şeyler karalıyorum bitirince. Özeti, neler hissettirdiği, hakkında neler düşündüğüm, hoşuma giden alıntılar vs. Unutur gibi olursam açıp o sayfaya bir bakıyorum, o zaman geri geliyor. Öneririm.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(22.04.17)
Çok güzel bir soru sormuşsun bence. Tekrar yapmazsan hatırlayamazsın, bu zihinsel bir gerçek. Okurken sende yarattığı içsel değişiklikler de olacaktır, bunlar için tekrara pek gerek olmaz. Hatırlamanı gerektirecek ve can alıcı bilgileri kısa kısa not düşebilirsin okurken. Kitap bitince yazmak mantıklı olmaz çünkü anlatılan noktaların aklına gelmesi imkansız, çok ilginç ve önemli olanlar hariç.
0
hümanist tabutçu
(22.04.17)
aynisi bende de oluyor. kitaplar ve filmlerde. kitabi okudugumu veya filmi izledigimi hatirliyorum ama konusunu sorsan bisey anlatamam. bazi filmler oluyor ki filmin yarisina geldikten sonra ben galiba bu filmi izlemistim diyorum.

sonrasinda aklimda kalan tek sey begenip begenmedigim oluyor, onu unutmuyorum.

bazi insanlar kare kare hatirliyor kitaplari filmleri. ben ki hafizam cok iyidir diye gecinirim, tek bir kare bile hatirlamayinca kendime sinir oluyorum. sonra da "bunlarin hepsini beynimde tutsam baska seyleri hatirlamaya yer kalmaz ondan unutmam iyi bisey" diye kendimi avutuyorum.
0
in vino veritas
(22.04.17)
ben de böyleyim ve tezimi bu şekilde savunamayacağımdan yüksek lisansı bırakmayı düşünüyorum.
0
cevahir
(22.04.17)
+1
Aynı durumdayım. Ara ara youtube'da okuduğum kitapların özetleri varsa bulup özet anlatımları izliyorum. faydası oluyor. Çok nadirde altını çizdiklerimi tekrar okuyorum. daha iyi hatırlamak için bir ara bende yöntem aramıştım, bir kere öğrenip ömür billah unutmayan insanların kullandığı bir yöntem buldum; feymann technique. biraz zahmetli ama denemek isterseniz burada anlatımı mevcut;
www.youtube.com
0
elvan abeyiylegezse
(22.04.17)
(10)

Karbonhidrat beyin

cevahir
Biraz sağlıklı bir şeyler yiyeyim diyorum yeşillik alıyorum ama sanki bana yeterince temizlenmiyormuş gibi geliyor. Et alıyorum, ne olduğundan, temizliğinden emin değilim. Sizce de en yenilecek şey hamur değil mi? Ya da bakliyatlar? Yoksa aşırı karbonhidrat tüketiminden sağlıklı düşünemiyor muyum?
Biraz sağlıklı bir şeyler yiyeyim diyorum yeşillik alıyorum ama sanki bana yeterince temizlenmiyormuş gibi geliyor. Et alıyorum, ne olduğundan, temizliğinden emin değilim. Sizce de en yenilecek şey hamur değil mi? Ya da bakliyatlar?

Yoksa aşırı karbonhidrat tüketiminden sağlıklı düşünemiyor muyum?
0
cevahir
(03.09.16)
hamur =değildir bakliyat. hamur hamurdur ve zararlıdır.
0
dieselsingle2
(03.09.16)
eğer hamurun temizliğinden şüphe duymuyorsan aşırı karbonhidrat tüketiminden sağlıklı düşünemiyorsun.

edit: vereceğim cevapları buff vermiş :)
0
evde liyakat kalmamis
(03.09.16)
@evde liyakat kalmamış
Hamur neden temiz değil?
0
🌸cevahir
(03.09.16)
Hayır değil. Bakliyatın nasıl yapıldığını, ne koşullarda üretildiğini nereden biliyorsun? Deli gibi zirai ilaç kullanılıyor bakliyat üretiminde de. Hamur dediğin şey undan yumurtadan yapılıyor. Endüstriyel yumurta üretiminin durumu malum. Un desen hangi buğdaydan yapıldı, yapıldığı yer temiz miydi? Belki hamamböcekleriyle birlikte öğütüyorlar, farkına bile varmıyorsun içindeki böceklerin ezildikleri için.

Sebze için organik pazarları, köylü pazarlarını tercih edebilirsin. Direkt köylüden tavuk, yumurta vs alabilirsin. Market olarak da migros denetim ve seçicilik konusunda daha iyi diye biliyorum. Et için de aynı şekilde Migros'un daha güvenilir olduğu söylenebilir.
0
buff
(03.09.16)
Köylüler eskisi kadar masum değil. İçerden biri olarak bunu demek istedim. Saygılar.
0
bir ileti paylastim
(03.09.16)
Haha. Un fabrikası gezmen lazım. Buğday ambarlarının çatısı delik deşik, yağmur suyu girer, çimlenir onlar hep. Fareler cirit atar. Üstünde tuvalete girdiği ayakkabı ile dolaşır çalışan köylü işçiler. Yüklemeyi zaten kepçeyle falan yapıyorlar. Full hijyen yani aferim Karb a devam
0
hasmetizm 2046
(03.09.16)
yeşilliği yıkadıktan sonra bir süre sirkeli suda beklet sonra durulamadan kullan. durulasan da olur o kadar farketmez. iyice temizlenir. mikroskopla bile bakabilirsin istersen.

bir de raad ol, vesveseyle aldığın hangi gıda olursa olsun vücudun ondan yararlanamaz. zararlı bişeyler aldım muamelesi yapar. temiz gıda da alsan faydası değil zararı olur.

evet köylüyü ben de çok tercih etmiyorum. ancak bilinçli olduğunu biliyorsam o zman ondan ürün alıyorum. şu ortamda yapılabilecek en güvenli şey ürün kontrolü yapan firmalardan alışveriş etmek. mesela migros bu konuda garanti veriyorum diyor. iç yüzünü bilemeyiz tabii ama aksi kanıtlandığında başına gelecekleri bilir. en azından ilaç kalıntısı olmayan ürün aldığını düşünebilirsin.
izmir'de ziraat fakültesinin üretimleri var. belki senin yaşadığın yerlerde de vardır bu türlü yerler.

tavuğa yüklenme, hatta hiç girme. gezen tavuk olursa ne ala. tavukta antibiyotik konusu ayyuk boyutta. gersini güvenilen firmalardan al güzelce yıka, meyveyi sebzeyi sirkeli suda bekletip ye.
mümkün olduğunca hazır gıda tüketme yani koruyucu madde içerenlerden uzak kal. arada az az olusa da vesvese yapma. vücudumuz harika bir fabrika. sistem güzel çalışıyor. zararlıları temizliyor atıyor. olumsuz düşünmiycen yalnız. o zaman yanlış emirler gönderiyorsun sistem şaşırıyor sapıtmaya başlıyor. vesvese yok.

yaşadığın yerde ne yetişiyorsa, ataların nelerle beslenmişlerse aynen devam. metobolizma onlara alışkın olduğu için ne yapacağını bilir. sırf hamur, sebze temizlenmiyor et temizleniyor diye pusulasını şaşırtma yeter.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(03.09.16)
Bide migros çok övüldü şuan bu duyuruda. Zeytinyağı saf çıkmayan o değil mi? Motor yağı falan çıktı ya bakanlıktan açıklama duruyordur hala sitesinde. Hani kontrol? Hikaye. Ucuz olanı alıp pahalıya bize satıyor işte. Türk insanının güvenilirlik anlayışı ne kadar tanındığı ile alakalı. Bilinen marka iyi diye bişey yok. Açık un daha sağlıklıdır.
0
hasmetizm 2046
(03.09.16)
migros yağını duymadım, verde yağları tağşiş yapmış en son açıklanan.

hasmetizim 2046, haklısın valla, öyle gibi oldu. sebzede benim bildiğim ilaç artığı güvencesi veren tek firma olduğu için onu yazdım. yine de emin olamayız tabii.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(03.09.16)
annem ve babam ziraat mühendisiydi. onlarla beraber çocukken köy köy, bağ bahçe gezdim. fırınlar nasıl onu da bilirim. un ortamı kadar pis bir ortam hayatımda görmedim.
0
jangbogo
(03.09.16)
(15)

odtü işletme vs. boğaziçi işletme

taha1907
evet bu sorunun cevabı kesinlikle boğaziçi.bu konuda eminim ki herkes hemfikirdir.şimdi size neler olduğunu anlatıcağım. ben 3 sene önce odtü işletmeye girdim. ama sınavda sıçtığım için odtü oldu yoksa herkes benden boğaziçi bekliyordu. hazırlığı 1 sene de zar zor geçtim. bu arada dgs ile girdim. ya
evet bu sorunun cevabı kesinlikle boğaziçi.bu konuda eminim ki herkes hemfikirdir.
şimdi size neler olduğunu anlatıcağım. ben 3 sene önce odtü işletmeye girdim. ama sınavda sıçtığım için odtü oldu yoksa herkes benden boğaziçi bekliyordu. hazırlığı 1 sene de zar zor geçtim. bu arada dgs ile girdim. yani 4-5 sene önce benden bırak odtü işletmeyi kocaeli işletme bile beklemiyordu, bu çocuk okumaz diyorlardı.:)
daha sonra 1. sınıfa geçtim ama 1. sınıfı 2 kere okudum ortalamadan dolayı sonunda haziranda 2. sınıfa geçtim. bide yazın 2 tane ders aldım 2 side aa geldi çok şükür :) yani odtü de artık dersten kalsam bile sene uzamıcak.

gelelim öbür soruna. dgs yi bilenler bilir, baya kolay sınavdır. ben de içimde boğaziçi olduğu için hep her sene girerim. ama ilk sene puan kırıldı diğer sene de güzel geçmeediği için olmuyordu hiç birşey. bu sene lanet olsum ki tekrar girdim ve herkesin aksine sınavım mükkemmel geçti ! muhtemelen derece yapacağım ve boğaziçi işletme gelecek. ama acaip pişmanım :(
1) boğaziçine geçersem muhtemelen hazırlık sınavını geçemiyeceğim çünkü ingilizcem o kadar iyi değil odtü de bile ucu ucuna geçtim.
2) benim yaşım artık 23 ben hazırlık okumyak istemiyorum !! bırakın hazırlık okumayı 1 sınava bağlı sene uzayacak ve uzamayacak stresini bile çekmek istemiyorum çünkü bu yaşıma kadar çok stres yaşadım bu sınav olaylarından.
3) odtü de artık sistemi çözdüm sınıf tekrarı olması çok çok zor ve aksine ortalamamı yükseltip erasmus bile olabilir.
4) fakat boğaziçini kazanıp gitmemek bana çok koyacak belki senelerce pişmanlık hissedeceğim ama mantıklı düşününce odtü de kalmak daha iyi olcak gibi.

şimdi siz benim yerimde olsanız napardınız ?
keşke sınava girmeseydim ya, hatta önceki gün deli gibi içip 4-5 saatlik uykuyla sınava girdim hiç bu kadarını tahmin etmemiştim :(
lütfen bana odtüde kalmam için gaz verin yoksa 2-3 senemi boğaziçi uğruna yakacağım :(

artık CV'me boğaziçini kazandığım ekranın SS'ni koyarım hahaha
0
taha1907
(24.08.16)
skip ad :)

geçme madem kal, alnına tabanca dayamıyolar ya?
0
littlejack
(24.08.16)
Tamam boğaziçi daha iyi ama odtü de boru değil yani. Bence riske etme,eğer ortalamanı yükseltebileceğine inanıyorsan boğaziçine mastera başvurursun. Hatta odtüde exchange programı dahilinde 1 dönem boğaziçinda okuma imkanı vardı diye hatırlıyorum,ico sayfasından bi bak ona bence.
Ha ama kafaya çok taktıysan,çok pişman olacağını düşünüyorsan,o zaman git boğaziçine. Toefla veya ieltse girip (ve iyi bir skorla tabiki) hazırlığı atlayabilirsin sanırım.
0
archery
(24.08.16)
5-10 yıl sonra "ulan gitseydik nolurdu acaba ya" diyecek misin, bu önemli bence. boğaziçi hep içinde ukde kalacak gibi geldi bana yazdıklarından, maddi olarak sıkıntı olmayacaksa 2-3 yıl insan hayatında çook uzun bir zaman dilimi değil
0
tejeve
(24.08.16)
bana 5 sene önce sen odtü de okuyacaksın deseler ben h.... laan derdim. şimdi şımarıklık olmasın çok şükür odtü de okuyorum.
normalde 2-3 yılı hiç sıkıntı etmem ama normal dönemimde kilere göre zaten 3 sene kaybım oldu :( bu olmasa hiç düşünmezdim zaten.
0
🌸taha1907
(24.08.16)
yatay geçiş de olsa ingilizce yeterlilik sınavına girmeni istiyorlar. toefl için malesef zamanım kısıtlı. maksimum 2 haftaya açıklanacak herşey.
0
🌸taha1907
(24.08.16)
ingilizcen kötü ise geliştirmek için bir nedenin olur işte. işletme mezunu olup zehir gibi ingilizce bilmek zorundasın sonuçta. ayrıca yaşın daha genç. boğaziçi ile kendine 'meydan okumuş' olup kendini geliştireceksin, bence git.
0
kassiopeia
(24.08.16)
maalesef oda olmuyor, odtüden kaydı sildirmek zorundayım.
0
🌸taha1907
(24.08.16)
E ne güzel iste ingilizcen mezun olduğunda odtudekinden daha iyi olacak. İşine yaramayacak mi ingilizce?
0
comandante cat guevara
(24.08.16)
yarıyacak tabi ki ama bunu şuanda da sene kaybetmeden geliştirebilirim.
0
🌸taha1907
(24.08.16)
kesinlikle boğaziçi bunu kız arkadaşı odtü işletmede ve hergün odtüye gidip gelen birisi olarak söylüyorum dikkate al
0
cibiliyetsiz adam
(24.08.16)
kuzenim boğaziçi'nde okurken onu ziyarete gidiyordum.
açık konuşacağım: gerek atmosferi, gerekse de öğrenci kalitesiyle gerçekten yok TR'de Boğaziçi gibi bir üniversite!
doğruya, doğru.
bence BOUN'a gitmelisin.
0
pangea
(24.08.16)
ben boğaziçi, arkadaşım odtü mezunu. aynı bölüm. 5 yıldır gözlemlediklerime göre odtü'deki eğitim boun'dan kat ve kat daha iyi. evet, aşırı zorluyorlar ama gerçekten çok birikimli bir şekilde ayrılıyorsun. öte yandan sosyal açıdan ve okulun ismi açısından boğaziçi'nde daha özgürsün. daha çok fırsatın oluyor, ufkun daha açık. odtü'deki insanların çoğunun devlette çalışmayı yere göğe sığdıramadıklarını gördüm. çünkü ankara ortamı. boğaziçi insanı daha çok özel sektöre yönlendiriyor ve işletme okuyacaksan bu açıdan daha iyi tabi. yine diğer yandan odtülü odtüllüyü daha çok kolluyor.

herkes boğaziçi ortamı falan demiş de ben odtü'nün ortamını daha çok sevmiştim.

boğaziçi'ni isteme nedeninin sırf ukte olduğunu düşünüyorum. özel sektör hırsın varsa her iki okulda da çok iyi yerlere gelebilirsin. boğaziçi'nin aman aman bir şeyi yok bana sorarsan. düzenli aralıklarla birbirimize ego tatmini yapıyoruz işte. en nihayetinde mezun olunca bebek bezi falan pazarlıyoruz, bu neyin havası 5 yıldır çözemedim.

ama farklı şeyler yapmak istiyorsan; çevre edinmek, nokta atışı insanlarla tanışmak istiyorsan boğaziçi ismi kesinlikle daha çok kapı açar. yaşını falan da takma.

you decide.
0
rivulet
(24.08.16)
28 yaşındayım. Boğaziçi ne dgs ile girdim ve bu yıl hazırlık okudum. Şimdi okulu bırakmam gerektiği için çok üzgünüm. Boun dan başka Ankara ve İstanbul'da 5 farklı okulda okuma Fırsatım oldu. Boun bir başka.
0
cevahir
(24.08.16)
Boğaziçiliyim. Hazırlık sınavının abartıldığı kadar zor olduğunu düşünmüyorum. Hazırlık okumama rağmen nerdeyse hiç derslere gitmeyip 2 ay kadar sınava çalışarak geçmiştim ki ingilizcem pek iyi durumda değil gibiydi. Daha önce hazırlık okumuş biri en azından gramere hakimdir ki geriye listening ve reading pratiği yapıp vocabulary geliştirmek kalıyor. Ayrıca baba parası yemeyeceksen iyi olmayan bir ingilizceyle işletme mezunu olarak yapılabilecek çok iyi şeyler yoktur diye tahmin ediyorum. Hem hazırlık okusan bile muhtemelen bölümde saydıracağın dersler olacak, ordan telafi edersin.
0
aioniotita
(25.08.16)
Resmi 27 gayriresmi 28 yaşında bir Boğaziçi işletme mezunu olarak boğaziçi işletmeyi tavsiye ederim. Asıl pişmanlığı üniversitede düzgün ingilizce öğrenemediğin için yaşayacaksın, bu yüzden boğaziçi ne gelip biraz kas, Proficiency yi geç ve işletmeden nnnneffffrrreeeeetttt eden beni bile işletme sevdalısı haline getiren bölümü bitir. Odtüde sistemi çözdüysen bizde de çözersin.
0
molla leon zelig macmanus el ayyar kutal
(30.08.16)
(8)

ev almak hk.

therevo
2500 lira maaş, bir sene sonra 2700 lira olacak 1500-1600 kredi ödenip ev alınır mı? evliyim 2 ay sonra kızımız olacak biraz fikir lazım sadece? ( eşim en az bir sene evde sonra da 1-2 sene kadar calısıp ev icin borc alacagımız para icin calısma gibi dusuncemiz var ) ( ankara )( özellikle evli arka
2500 lira maaş, bir sene sonra 2700 lira olacak 1500-1600 kredi ödenip ev alınır mı? evliyim 2 ay sonra kızımız olacak biraz fikir lazım sadece? ( eşim en az bir sene evde sonra da 1-2 sene kadar calısıp ev icin borc alacagımız para icin calısma gibi dusuncemiz var ) ( ankara )
( özellikle evli arkadaslar yorum yaparsa, giderleri minimuma cekme sorun degil )
0
therevo
(24.08.16)
merhaba

şu an kira ödüyorsanız eğer ev almak mantıklı olabilir. çünkü 800 en az kira verdiğinizi düşünürsek onun yerine ilk yıl 1500 ödeyecek şekilde krediyle ev alınabilir. eğer kiranız daha düşük veya kira ödemiyorsanız bebeğinizin en az 1 yaşına gelmesini bekleyin bence. ben olsam öyle yapardım. 2 ay sonra doğum olacaksa ve tam o sırada krediye girme mevzusu çok riskli gibi. sosyal risk yani. bir şey olacağından değil de sosyal risk yani. neden böyle bir riske katlanasınız? bir yıl sonrası çok daha az kazançlı kılacak fark nedir sizi?

hem evi aldıktan 2 değil 1 sene sonra eşiniz çalışmaya başlayacak olur. giderleri minimuma indirip yaşayacağınız süre 1 yıla düşmüş olur.

kolaylıklar dilerim. umarım çok sağlıklı, tatlı mı tatlı bebeğinizle upuzun ve mutlu hayat yaşarsınız.
0
karlmarx
(24.08.16)
sana herkes şurada ne güzel cevaplar verdi.
www.eksiduyuru.com

hala 2500 maaşla 1600 lira kredi mi ödesem diyorsun.

çocuk daha doğmadan böyle bir şeye girme abi. allah korusun ya çocukta ufak bir sorun çıkarsa, hani geçici bir şey bile olsa bir anda 4-5-10 bin hastaneye/hastalığa gidebilir. bu iyimser bile olabilir yani.

kısaca güzelce doğsun, bir kaç ay geçsin önünüzü görün. sonra karar verin.
0
kurnaz
(24.08.16)
2700-1500 = 1200 lira kalır, faturası, mutfak masrafı çıkartalım, 900 lira, ancak çocuğun bez parası eder gibi geldi bana, size bırakın yaşamayı nefes aldırmaz sanki. gerçi şimdi de kiraya ne kadar veriyorsunuz onu da bilmek lazım, oran aynı ise olabilir yok değilse gerek yok bence.
0
selam
(24.08.16)
Evli biri olarak şunları sıralayayım sana arkadaşım:
* Her ikiniz de çalışmadan olanaksız bu iş.
* Eğer ailelerden yardım alırsan, yine de ikiniz çalışırken almanı tavsiye ederim.
* Ailelerden yardım ben tercihen almak istemedim. Yapılan yardımın yüze vurulmasından zerre hoşlanmadığımdan, buna mahal bırakmadım.
* İkiniz çalışırken bile öyle bir ödeme planı yapın ki çocuk okula filan başlamadan büyük ölçüde evin borcu bitsin.
* Taksitlerin miktarını tercih et. Bu önemli. Bir an önce bitsin fikri güzel ama hayatın diğer şeylerinden kısacağın için bu yıpratabilir sizi. Ne bileyim tatilden, giyimden, gezmeden. İş, ev, uyku rutini dengeleri bozabilir.
* Temelden girersen daha ucuz olur. Kooperatif demedim. Şöyle 30 - 40 aya teslim edilecek yerler vardı Ankara'da, onları takip et.
* Evi al, çoluğun çocuğun ilerde rahat eder. Bundan 10 yıl sonra hala kira veriyor olabilirsin.
* Evi alınca kiraya verirsin, kirayı da kendi kiranı ödeyebilirsin. Bilmiyorum belki çalıştığın yerden alamayacaksın.
* Yakın vadede Ankara'dan taşınma olasılığın varsa, o olasılığın olduğu şehirden alabilirsin.
* Araban yoksa alma, cepten yer. Araban varsa, çocuğa çok lazım oluyor.
* Kredi kartına yüklenmeyin. 6 taksittten fazla taksitlendirmeyin.

Aklıma gelenler bunlar. Gönlünü rahat tut yine de olur. Kıt kanaat geçinenler ev alıyor, ben de şaşıyorum.
0
zagem
(24.08.16)
bu koşullarda ev almak çok büyük risk almak olur.
doğum sonrası ilk yıllar çok masraflı oluyor. bağışıklık sistemi oturmadığı için sık hastalanıyor, ateşleniyor, diş çıkarıyor ateşleniyor... taxi paraları bii dünya tutabiliyor.
bez masrafı o kadar ayyuk ki bebek hediyesi sorana tecrübeliler bebek bezi al diyor düşün.
çabuk büyüyor kıyafeti pabucu pijaması vs. masraf.
oldu eşin iş bulamadı?...
oldu senin işinde sıkıntı oldu?... memurum, işimi kaybetme riskim çok az diyebilirsin, oldu düştün ayağını kırdın vs birkaç ay rapor alacak durumun oldu maaşını kesintili alacaksın. olmasın tabii ama olanlar olsun diye olmuyor sonuçta.

ben yerinizde olsam ev almadan önce ev taksidi kadar miktarı en az bir yıl bir kenara atar sonra ona hiç dokunmadan ev alırdım. ödemeler sırasında da o rakama dokunmazdım. sağlık gibi gelirde eksilme veya kesilme gibi ters bir durum için yedekte tutardım.
evliyim.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(24.08.16)
900 tl ile ev geçinilmez.doğumda ve doğumdan sonra para lazım olacak. şu an için tavsiye etmem..
0
gotic
(24.08.16)
gram altin +1

alacağınız evin tutarına göre ödeyeceğiniz aylık taksit tutarı 2000 TL + olacaktır. önce alacağınız evin bedeli ve koyacağınız peşinatı düştükten sonra ödeyeceğiniz taksit tutarını araştırın.
0
Bysb
(24.08.16)
Ev almak her geçen gün daha zor oluyor. Bir sene geç ev almanın maliyeti de oldukça fazla. Şu an kirada oturuyorsanız neden olmasın diye düşünüyorum. Evliyim, geçen yıl ev almadığım için çok pişmanım, çocuksuzum.
0
cevahir
(25.08.16)
(4)

tipsizlik, karşı davranışlar-ayrımcılık ve moral bozukluğu üzerine

anonymice
Hani insan olgunlastıkca bazı şeyleri kabul eder ya, kendini yaralayan seyleri bile olsa. Şu anda o durumdayım. Ve size beni cok etkileyen bir sırrımı, aslında sır değil ama sinemde yare olan bir konuyu açmak istiyorum.Dostlar işin doğrusu kiloluyum, son 4 yılda muazzam kilo aldım çeşitli sebeplerd
Hani insan olgunlastıkca bazı şeyleri kabul eder ya, kendini yaralayan seyleri bile olsa. Şu anda o durumdayım. Ve size beni cok etkileyen bir sırrımı, aslında sır değil ama sinemde yare olan bir konuyu açmak istiyorum.


Dostlar işin doğrusu kiloluyum, son 4 yılda muazzam kilo aldım çeşitli sebeplerden. bu kilo tipimi oldukça bozuyor. Kilosuzken göz ucuyla bile bakmadığım umrumda olmayan kadınlar kilolu halimde bana kötü davranıyorlar.

ya hadi be diceksiniz, nasıl anladın.

Ulan bankaya gidiyorum, hanfendili manfendili konusuyorum bankodaki kıza,kızdan bi ufflar, mahkeme duvarı gibi surat çekiyorum. Geçen gün birtanesi al-imzala-ver tarzı konusmaya basladı kan beynime sıcradı, bağırdım bana sizli konusacaksın diye. sizli konusmaya basladı.

Olm amsterdama gidiyorum, patates kızartmacısındaki kızlar gülüyolar lan bana. :(((

Eski sevgilim 5 seneden beri ilk kez arıyor, naber nasılsından sonra cam acıyoruz, kamerada gülmeye baslıyor.

Bir tanıdığın arkadaşından hoslanır gibi oluyorum, haber geliyor ''kilo verse çok yakısıklı cocuk aslında'' diye.

Bisürü kızla bulusuyorum, ertesi gün hepsi arazi oluyor...

Ya kardeş tamam beğenmeyebilirsin, ama neden rencide?

olm sanki kilolu değiliz de acaip büyük günahlar suçlar işlemişiz. Tanrının lanetli yaratıklarıyız.

Bakın, tamam benim de aynı durumdaki kişilerden hoslanmadıgım oldu vefakat ben her zaman dogruyu soyleyıp senden hoslanmadım dedim ve o anda kesildi olay.



Diyeceksiniz ki bu durum ıcın bir sey yapmıyor musun? evet basladım yapmaya, kilo vermek ıcın cabalıyorum su anda. 1 haftada 2 kilo verdim. kararlılığım muazzam

Velhasılı kelam, kilolu insanlara iyi davranın. Bilin ki içlerindeki pürrleyen 12 kedi yavrusundan dolayı göbekleri var ^^

Soru da sorayım. Bu ayrımcılığı nasıl aşarız?
0
anonymice
(26.06.16)
ben o yazdıklarının birçoğunun senin kuruntun olduğunu düşünüyorum. senin psikolojin oldukça yıpranmış.

verdiğin örnekler çok absürt. kimse bir insana kilolu diye dalga geçecek şekilde ya da ne bileyim senin anlattığın şekilde alenen davranmaz.

kilolu isen sağlıksızsındır. bitti. hiç kimse sağlıksız insandan hoşlanmaz. ama kolay kolay kimse de dışalyıp hor görmez.

karşı cins seni beğenmez. doğanın, üremenin yasasına aykırı. bu konuda kimseyi eleştirmeye hakkın yok.

bu arada senin de kimseye benimle sizli konuşlacaksın diye "bağırmaya" hakkın yok. normal bir dille uyarmalı idin. bu da aslında senin sıkıntılı bir tip olduğunu gösteriyor.

belki, sende vaktinde kilosuzken o umursamadığın kadınlara, şu an sana yaptıklarını düşündüğün şekilde davranmışsındır?

zayıfla, geçer hepsi.
0
mahone
(26.06.16)
Bana da ilahi adalet gibi geldi.
0
cevahir
(26.06.16)
ilahi adaletin sadece işlenen bir suç için kullanıldığını bilmiyordum. bir suç için adli adaletten bahsedebiliriz zaten. sadece kısaca cevap vermek istemiştim.

eğer ki geçmişte kilolu bir kızla ilişkiniz olmadıysa, ve bu durum ilişkinizde sorun olmadıysa bilemiyorum. yalnız onun dışında duyurudan anladığım zamanında sizin de öyle davrandığınız.

siz açıkca gülmemişsinizdir belki ama erkeklerin "bacımsın" anlamına gelen davranışları, uçan kuşu kaçırmayan erkeklerimizle kıyaslanınca aşağılayıcı bir durum olabiliyor.
0
cevahir
(26.06.16)
Şişmanları sevmiyorum. Zayıfla sonra duyuru aç, o zaman cevap yazarım
0
hasmetizm 2046
(26.06.16)
(4)

yarın sokak kedisi sahipleneceğim, 1-2 sorum olacak

bedrozan
dün bir duyuru açmıştım bu konuyla alakalı, http://eksiduyu.ru/1090624 bugun kesin kararımı verdim yarın alacağım kedilerden birini. şimdi benim bu konuda hiç tecrübem yok, yarın 5 tane yavru kediyle başbaşa kalacağım ve birini seçeceğim. tam da bu konuda önerileriniz var mı acaba? bi tanesi ikizmiş
dün bir duyuru açmıştım bu konuyla alakalı,

eksiduyu.ru

bugun kesin kararımı verdim yarın alacağım kedilerden birini. şimdi benim bu konuda hiç tecrübem yok, yarın 5 tane yavru kediyle başbaşa kalacağım ve birini seçeceğim. tam da bu konuda önerileriniz var mı acaba? bi tanesi ikizmiş, ben sessiz sakin bişey olsun istiyorum. nasıl anlayabilirim onu ?

bu konuda vereceğiniz her öneriye açığım. ha bir de aşılar konusunda bilgi sahibi olan varsa bana kısaca yazabilri mi, o konuda da hiç bir bilgim yok.ama zamanla olacak. yavrular 7 haftalık, ne zaman aşı olması gerekiyor? kaç liradır bu aşılar? özel mesajla da yazabilirsiniz burdan da yazabilirsiniz.

şimdiden teşekkür ederim hepinize.
0
bedrozan
(18.06.16)
Biraz izlersen kendini belli eder. Biraz daha sakin, uyuşuk olan belli olur.
O değil de, kedi seni sahiplenecek.
0
Goddard
(18.06.16)
15 kedi besliyorum dışarıda. Bir tanesi hiçbir şey yiyemiyor, uyuşuk ve kendini toparlayamayacak haliyle ölüm eşiğine gelmişti.
Bir sene geçti aradan ve şimdi kapının önündeki bütün kedileri (beni kıskandığı için) kapının önünden kovalıyor, ağaçların tepesine çıkıyor.

Özet: Kedinin sağlık durumuna göre de değişebiliyor
0
rakicandir
(18.06.16)
Yavru kedi çok da sessiz sakin olmaz yalnız hazırlıklı olmanızı tavsiye ederim. Küçük bir çocuk gibi atlayacak zıplayacak şimdi o. Büyüyünce sakinleşiyorlar genelde.
0
cevahir
(18.06.16)
8 haftalık olduktan sonra aşılara başlanabilir.

ilk önce dış ve iç parazit yapılır. iç paraziti yavru kedilere ilaç şeklinde veriyorlar ve 3 gün arka arkaya veterinere götürmen lazım. iç dış parazit tedavisi toplamda 60 tl'dir.

parazit tedavisi tamamlandıktan 15 gün sonra ilk aşısı var. yavruyken önemli bu aşılar. 1 yaşını geçtikten sonra sadece kuduzu da yaptırsan olur da bebekken hepsi yapılmalı. toplamda 15 gün arayla 4 aşı yapılıyor ve her biri ortalama 60 tl.

yavru bir kedi sessiz sakin duruyorsa ya mutsuzdur ya da bir hastalığı vardır. keyfi yerinde bir yavrunun yerinde durmasına imkan yok. yani en sessizini de alsan güzel bakım, iyi beslenme ve yeni yuvasına alışması neticesinde terminatöre dönecektir. evdeki eşyalar konusunda hassassanız bir daha düşünün. koltukları tırmalıyor bu diye sokağa atılan çok kedi var da o yüzden dedim.
0
karasin
(19.06.16)
(2)

aşı+hapla geçmeyen parazit

cevahir
kızımızda bundan yaklaşık bir ay önce parazit olduğunu fark ettim. daha yeni sahiplenmiştik zaten. gittik aşılarını yaptırdık. hem aşı, hem de ağızdan tablet verdiler hatta. tam ben artık onun peşinde tuvalet analizi yapmayı birkaç gündür bırakmıştım ki dün gece parazit kusmuş :( dış parazitler de o
kızımızda bundan yaklaşık bir ay önce parazit olduğunu fark ettim. daha yeni sahiplenmiştik zaten. gittik aşılarını yaptırdık. hem aşı, hem de ağızdan tablet verdiler hatta. tam ben artık onun peşinde tuvalet analizi yapmayı birkaç gündür bırakmıştım ki dün gece parazit kusmuş :( dış parazitler de ortada yokken 2 günde her yerini sardı.

ilaçlar mı etkisiz yoksa daha kapsamlı bir tedavi mi gerekiyor acaba? normalde hiç değilse dış parazit için 3 ay koruyuculuğu ok mu? veterinerlik fakültesine mi götürsem? bütün gün sinek yakalayıp yiyor ondan mı oluyordur?
0
cevahir
(18.06.16)
Tamam kusması normal olan zaten, atıyor paraziti. Dış parazit ise damlaya rağmen görülebiliyor.
0
once
(18.06.16)
Neredeyse bir ay önce attı parazitleri sanki. Dışkısından ölü olarak çıkıyordu. Ama dün gece kustuğu canlıydı. Artık yenileri ürüyor gibi görünüyor :(
0
🌸cevahir
(18.06.16)
(6)

Kedi cinsleri

rnks
Kedi edinme niyetim var. Sırnaşık, sevecen,gelip kucağıma yatacak bi tür arıyorum. Hangisi uygundur ?Not: işin basit olmadığını biliyorum, sorumluluk kısmını iyi düşünüp tartacağım. Soruma cevap verirseniz sevinirim.
Kedi edinme niyetim var. Sırnaşık, sevecen,gelip kucağıma yatacak bi tür arıyorum. Hangisi uygundur ?
Not: işin basit olmadığını biliyorum, sorumluluk kısmını iyi düşünüp tartacağım. Soruma cevap verirseniz sevinirim.
0
rnks
(15.06.16)
Su kocaman kul rengi uzun tuylu olan yarma kediler var ya (cinsin adini bilmiyorum) ondan al nolur:)
0
stavro
(15.06.16)
Tekirden şaşma.2 tekirim var ve gayet sırnaşık sevecen şeyler
0
rakicandir
(15.06.16)
ben tekir kedi almanı öneririm, hem uzun yaşıyorlar hem de sana sıkıntı çıkarmazlar.

- barınaktan alarak

- sokakta halihazırda yaralı, zayıf bir hayvan varsa onu bulup tedavi ettirerek (hem cins kediden daha ucuza gelir hem bir hayvanın hayatını kurtarmış olursun, iki kere iyi.)

- facebook'taki sahiplendirme gruplarında ilanı olan kedilerden birini alarak. ben bol bol resim inceleyip birini seçerim dersen cins kediler de oluyor.

yukarıdaki üç seçenekten birini seçersen isteklerinin karşılanacağını garanti ederim. üç sene önce sokakta bir gözü kör olmuş bir kedi bulmuştuk babamla, çok yüksek olmayan bir meblağa ameliyat ettirdik. ikinci gözü de kör olacaktı yoksa, kurtuldu. eve geldi, düzeldi, hayvan peşimden ayrılmıyordu. omzumdan çıkan üçüncü bir kol gibiydi, birkaç hafta yapışık yaşadık. gece de devamlı boğazıma kıvrılıp uyuyordu, tam senin istediğin gibi. sahiplendirdim sonra.
0
hayirsiz
(15.06.16)
Sabirliysan tekir, kokossan persian, kendini garip hissediyosan siyam, dengeli hayatin varsa british shirthair, simariksan scottish, kicin yere degmiyosa american shorthair, rukussen chartreux cinsi, urban pioneer isen tiffanie, gocmen isen somali cinsi :D yalniz sayarken bildigin zevk aldim
0
chiper
(15.06.16)
Tekir kesinlikle. Sarmanlar -sarı tüylü olanlar- çok canavar çok hareketli hayatta sevdirmez. Onun dışında şu an gri bi tekirimiz var, boynuma patileriyle masaj yapıp emiklemekten boynumu morartıyor pezo, bi de koca totosuyla böğrüme yatıp beni nefessiz bırakmak en büyük hobisi.
Buna ek olarak dişiler biraz daha sakin oluyor, erkek kediler daha enerjik daha hareketli.
0
bir nick var benden iceri
(15.06.16)
sokaktaki kedilere karşı daha duyarlı olmanı tavsiye ederim. böylece bir gün karşılaşırsınız. elektrik mi desem nasıl koysam adını blmiyorum ama insan hissediyor, alıp eve götürmek istiyor...

özellikle de hasta ya da yarası varsa tedavi ettirirseniz size minnettar olduğundan mı bilemiyorum aranızda güzel bir bağ oluşuyor. iki kedimi de böyle sahiplendim, çok mutluyuz.
0
cevahir
(15.06.16)
(11)

tez yazmakta olan var mı?

passion rules the game
birbirimizi gaza getirelim. yoksa çok feci hayatım kayacak. böyle plan falan, şu kadar sayfa yazılacak bilmemne.motive edemiyorum kendimi. tam başlayacağım onlarca makaleyi görüp nasıl bitecek diyorum, başlayamıyorum. off.procrastinators, unite! (tomorrow)danke.
birbirimizi gaza getirelim. yoksa çok feci hayatım kayacak. böyle plan falan, şu kadar sayfa yazılacak bilmemne.

motive edemiyorum kendimi. tam başlayacağım onlarca makaleyi görüp nasıl bitecek diyorum, başlayamıyorum. off.

procrastinators, unite! (tomorrow)

danke.
0
passion rules the game
(07.06.16)
ben hayatimda iki kez sabahladim okul icin. ikisi de teslim gununden onceki iki gundu. 12.00 teslimin son saatiydi 11.55 gibi teslim edebilmistim :)

aklinda neler yazacagin bellidir zaten, ac klasik muzik, yardir gitsin. baslamazsan asla bitiremezsin.
0
fakyoras
(07.06.16)
Ben dersleri verdim tezi biraktim gibi oldu, sen bırakma :)
0
anily
(07.06.16)
kulaklığı takıp şunu loop'a alıp başlayın. kolay gelsin :)

www.youtube.com
0
sırtçantalı
(07.06.16)
Var, ben. Yüksek lisans tezi yazıyorum.

15 Ağustos'ta teslim. 2 buçuk ayım var, yazılacak 4 chapter var. 2 haftada 1 chapter bitiricem diye hesap yaptım. Son kalan bir haftada falan da son düzenlemeleri yaparım dedim. Bakalım ne düzeyde yalan olacak.
0
buff
(07.06.16)
yaparsınız genşler. hepsi olup bitiyor bi şekilde; geriye saçımızdaki beyazlarla, kaybolan yıllarla, yaşayamadığımız arsızlıklarla kalıyoruz..

@passion, panik bu işin zehiri. o makaleleri bi yere bırak hele.. şu klasörlerdeki makaleleri görüyo musun? i.hizliresim.com işte onlar benim 7 sene önce bitirdiğim yl.da yaralandığım makalelerden bazıları. tamamen farklı bi alanda devam etmeme rağmen bunları atmaya kıyamıyorum. ilişkinin boyutunu sen hesap et :s

makaleleri dök önüne, öncelik sırasına koy. bunun için harcayacağın vakte acıma, en gereklisi bu inan. sonra sıradan hızlı hızlı tarayarak alacaklarını al, word'e dök. sonra hepsini harmanla, makaleler konusunda olay bu. herşeye hakim olmak, hepsini çalışmana katmak gerçekçi bi düşünce değil zaten, mottomuz 'olduğu kadar, olmadığı kader..' :P hadi bakalım :)
0
manuel mandalina
(07.06.16)
Ben iki senedir süründürüyorum daha ortada tez önerisi yok, fikir bile yok :( biter, biter. hiç değilse başlamışsın.
0
cevahir
(07.06.16)
beni de alın aranıza beni de alın !

bu sefer söz yarın başlıyorum ^^

*************************************

Bir gün sonra edit : başlayamadı :/
0
qazaqwsx
(07.06.16)
Ders dönemim bitiyor yani ödevlerim bittiği için benim için bitti sayılır. Ve önümde tez için okumam gereken bir sürü şey var daha şimdiden. Nasıl yapalım?
0
mutlusismankedi2015
(08.06.16)
Okumak için optimum süre ve gerekli notların çıkartılması gün başına 2 makale olsa...ayda 60 az olabilir...program yapmak ne zormuş.

Ben yl tezimi 2 ayda yazmıştım. Sanırım ona güveniyorum ama doktorada 6 ayda bir komite toplanıyor bir şey sunmak lazım. Öff ya. Günde 2 sayfa ilerlense olabilir mi ki bu? Herkes 2 sayfa yazsın :P
0
🌸passion rules the game
(08.06.16)
ben tezlerimi yazarken fotoğraf makinesini zoom mekanizması gibi çalışmıştım, sizin de belki işinize yarar.

önce allah ne verdiyse yazın, sonra üzerinden tekrar tekrar geçerek her geçişte biraz daha rafine edersiniz.

ve elbetteki başlamak bitirmenin yarısıdır.
0
maxc
(08.06.16)
Ben baslayip baslayip bitiremiyorum. YL tezi. Okuyorum not aliyorum. Sonra araya bir sey giriyor ya da ben tezin baska bir kismina odaklaniyorum. Daha once nerede kaldigimi unutup onceki bolume tekrar basliyorum. Okuya okuya konuya danismanimdan daha hakim hale geldim. Benim okuma not alma konusunda sikintim yok. O notlarimi toparlayamiyorum ama:( Temmuz'dan itibaren bosum. Aralik'a kadar biter mi sizce?
0
ganbatte
(08.06.16)
(4)

vergi borcu - limited şirket

cevahir
niyetlendik, tertemiz dürüst vatandaş olalım dedik. ödeyeceğiz de ne kadar borcumuz var? internetten öğrenemiyor muyuz? şöyle şirketin bütün borçları listelense? neymiş ne değilmiş bir incelesem?
niyetlendik, tertemiz dürüst vatandaş olalım dedik. ödeyeceğiz de ne kadar borcumuz var? internetten öğrenemiyor muyuz? şöyle şirketin bütün borçları listelense? neymiş ne değilmiş bir incelesem?
0
cevahir
(07.06.16)
Şirketlerde borç sorgulama yapmak için vergi dairesi şifresi olması gerekiyor.
0
murty
(07.06.16)
Peki link falan verebilir misiniz mümkünse? Şifremiz olabilir.
0
🌸cevahir
(07.06.16)
intvd.gib.gov.tr

buraya gir,
altta internet vergi dairesi var, ben ordn giriş yapıyorum şirketimin bilgileri ile
0
technicalte
(07.06.16)
intvrg.gib.gov.tr

Şu adresten kullanıcı girişi kısmından şifreniz varsa girebilirsiniz. Bir üstteki cevaptaki linkten artık borç sorgulama yapılamıyor.
0
murty
(07.06.16)
(25)

"kızım" saygısızca bir hitap mı?

hasmetizm 2046
Sinemaya, yemeğe, kahve içmeye gittiğim bir hatun var. Arada takılıp muhabbet ediyoruz falan. Dün geyik arasında kızım diye hitap ettim cümle sonunda yazışırken. "Kızım? Neyse..." Yazmış, kestim muhabbeti orada, bi daha konuşacağımı sanmıyorum. Ne diyorsunuz, ben mi öküzüm, bu kız mı kezban?
Sinemaya, yemeğe, kahve içmeye gittiğim bir hatun var. Arada takılıp muhabbet ediyoruz falan. Dün geyik arasında kızım diye hitap ettim cümle sonunda yazışırken.
"Kızım?
Neyse..."
Yazmış, kestim muhabbeti orada, bi daha konuşacağımı sanmıyorum. Ne diyorsunuz, ben mi öküzüm, bu kız mı kezban?
0
hasmetizm 2046
(07.06.16)
aranızdaki ilişkiyi sizin algiladiginiz gibi algılamayan biriymiş demek ki.
"yazmazsa kendi bilir" demeniz lazim.
0
for the record
(07.06.16)
bence siz okuzsunuz. bir kere kelime argo ve küçümseyici, yani samimiyet boyutunuz ne olursa olsun kendisi bu hitaptan hoşlanmayabilir. bunu da size ima etmiş işte. ya tercihine saygı duyarsınız, ya da gorusmezsiniz su noktada.
0
scars dont fade
(07.06.16)
Yok o kadar değil bence samimiyet var kızım hitabında ama çok laubali. For the recordla aynı fikirdeyim bakış açısı farklı olabilir arkadaşlığınıza. Kezbanlık bir durum yok yani eğer birlikte vakit geçirmekten keyif alıyorsanız bunun bozmaması lazım.
0
Aman Sen de
(07.06.16)
kız kezban
0
suicides underground
(07.06.16)
Yazma bırak ya. Millet kendini nimetten sayıyor iyice. Hiç ses etme iki gün sonra o sana yazar.
0
infernalcadre
(07.06.16)
hatun kadar kızım da çirkin bir ifade. kişilere nasıl hitap edeceğinizi sizin onlarla yakınlığınız değil onların bu yöndeki istekleri belirler.
0
dahili meddah
(07.06.16)
it depends! ikinizin arasinda, aranizdaki iletisime bakis acilarinizin farkli olmasindan kaynaklanmis benim anladigim. tek kelimeyle iletisimi kesebilecek seviyede gordugun arkadasliga zaten devam edemezsin ki zihnin izin vermez. sana normal gelen, ona gelmeyebilir ki gelmemis goruldugu uzere. o yuzden ne sen okuzsun ne de kiz kezban.
0
gokhlayeh
(07.06.16)
"Kızım" var, "kızım" var. İlk kez kızım'ın sevgili veya eşe söylendiğini eniştemden görmüştüm ve şok anıydı. Teyzemle eniştem arasında 13 yaş fark var ve eniştemin "kızım" demesini duyduğumda eniştem 79, teyzem 66 yaşındaydı. Bir yemekten sonra hep birlikte masayı kaldırdık; herkes dağılınca da teyzemle ben çay-tatlı, vb. işlerine başladık. Bir film mi başlamıştı televizyonda, ne. Teyzemle ben filmi kaçırıyorduk. Eniştem teyzeme "Kızım, bırak mutfağı da gel. Film kaçıyor" dedi. O kızım'ın öyle tatlı bir vurgusu vardı ki, aynı kızımın içinde bir yandan "çıtırım, lolitam" tarzı bir hayranlık, bir yandan baskınlık belirtisi hafif bir emir, bir yandan 80 yaşa rağmen tutku, bir yandan da teyzem filmi kaçırdığı için üzülme ve şefkat, bir yandan da sevgi akıyordu adamın dilinden. Öyle içten hitap o yaşta zor. Peşinden de teyzem hafif o anlık şımartıldığını belli eden, hafif cilveli, hafif de nazlı bir havayla eniştemin yanına oturdu.

Salonda ikisinin yanak yanağa resimleri var. Bir gün kuzenim kocasının yanağını öpünce "Hadi, eniştem de yengemi öpsün" lafı geçti, hepimiz de gaza gelince "Öp! Öp! Öp!" tezahüratları oldu. Eniştem dünden razı zaten, hemen yanağa hamle yaptı. Teyzem "Ay ay, istemem. Olmaz, ayıp!" dedi ama her halinden de "İstemem, yan cebime koy" okunuyordu; ilgi odağı olunca anında sevimli bir şımarıklılık ve naz geldi yüzüne. Eniştem de "Aaa, kızım, uzat o gül yanağını" deyince; teyzem sevinçten ağzı kulaklarına vara vara ama bir yandan da hala nazını koruyarak "Peki, madem" deyip uzatıverdi. Öyle "kızım"a can kurban!

Aynı "kızım"ı babam anneme söylese garip kaçar, çünkü annem babamdan 7 yaş büyük. Babam anneme söylese ve atıyorum ki "Kızım, sus" dese, "Ben seni ciddiye almıyorum" gibi bir vurgu olur. Hatta, vurguya göre, mahalle delikanlısının mahalledeki kızlara horozluk, baskınlık, üstünlük, söz geçirme çabaları gibi bir izlenim bile bırakabilir. Bazıları bunu kaldırır, bazıları kaldıramaz. "Farklı dünyaların insanıymışız" etkisi yaratabilir. balpolen'in dediği gibi ucuz ve itici olabilir.

Evet, kadınlar olarak böyle şeyleri analiz ederiz. Hatta doğal olarak, analiz ettiğimizin farkına bile varmadan analiz ederiz. İçten gelir. Bu "Her adımı bıncık bıncık ayıklıyoruz" demek değil.

Edit: Yazınca fark ettim; teyze-enişte kısmı life is drunk entry'si gibi olmuş ama yalan, uydurma veya çalıntı değil.
0
aychovsky
(07.06.16)
varoş hitabı.

Onun sana oğlum demesi gibi. Onun sana oğlum demesini sorun etmeyeceksen demeye devam et.

Edit : Kızın verdiği tepki saçma derecede soğuk muhtemelen sizden hoşlanmıyordur hatta iyi arkadaş olarak bile görmüyordur yoksa biraz dalga geçerdi sizinle tatlıya bağlanırdı olay en fazla.
0
Nox
(07.06.16)
bu kadar abartılacak bi şey yok, varoş hitabı falan değil. anlamadım hepiniz mi cambridge düşesisiniz... öte yandan hoşuna gitmemiş olsa bile tavrını çocuklar duymasındaki gönül gibi "kızım? nnnneyseah..." diye tripli tripli koyması çok salakça. bilirsiniz ki Gönül ve Meltem karakterleri yurdumuz modern batılı kadın kezbanlarının anasıdır.
0
ambrosia
(07.06.16)
Sen öküzsün, kelime ucuz.
0
balpolen
(07.06.16)
Gül gibi isim varken, kızım diye seslenmek niye. Kız kezban değil. Doğrusu diğer seçenek.
0
cabiday
(07.06.16)
süper saça bir hitap falan değil. Ben arkadaşlarıma, arkadaşlarımın kız arkadaşlarına falan diyorum arada.

Cambridge düşesi +1

edit: Arkadaş muhabbeti için tabii bu cevap.
0
naberabi
(07.06.16)
Kezban'ül Ala.
0
arnold schwarzeneger
(07.06.16)
Cambridge düşesi + 1

Kiz bahane ariyormus sogumaya, sana ilgi duysa ve o hitabi begenmese " kizim ne ya varos musun :p" diye espri bile kasabilirdi.
0
neferkitty
(07.06.16)
Konuşma dilinde ağızdan çıkar böyle hitaplar o çok sıkıntı değil ama yazarken bana biraz gereksiz geldi ama kızın verdiği tepki de çok kezbanca. Olaya "Kızım da neymiş ya çok öküzce" diyen insanların konuşurken kullandığı üç kelimeden biri amına koyim oluyor genelde. Bülent Ersoy gibi konuşmuyorlar pek.
0
angelus
(07.06.16)
Hiç hoşlanmadığım bir hitap şekli. Ben de aynı tepkiyi verirdim. Yalnız kız rahatsızlığını belli etmiş sadece. bence bu doğrultuda ilişkinizi sürdürebilirsiniz, neden böyle keskin sınırlar, kezbanlar, öküzler var anlayamıyorum.
0
cevahir
(07.06.16)
bence fazla alınganlık göstermiş
0
basond
(07.06.16)
Varoş hitabı. Kızların bir olayı abiğ abiğ diyerek anlatmasıyla aynı.
0
jazzabel
(07.06.16)
"Kızım" genellikle olmaz. Okul arkadaşına ya da 7-12 yaş aralığında sokakta oynadığın arkadaşına "kızım" diyebilirsin, o da sana "oğlum" der. Ancak bu şartlar altında ifadeler yanlış olmaz. Bir de konuşma dilinde eklenebilecek mimiklerle kurulan cümle daha yumuşayabilirken, yazı dilinde iç hiç olmaz.
Arada çıktığınız birine "kızım" demişseniz, kurduğunuz cümleye göre: "ne alaka, sen benden üstün mü sanıyorsun kendini" diye düşünebileceği gibi "ne alaka, fried zone'a mı alıyorsun beni" diye de düşünebilir.
Kısa cevap, kız kezban değil, sizin iletişim sorununuz var.
0
SiyamkedisiZorro
(07.06.16)
en yakın arkadaşımla birbirimize hitap şeklimiz böyle. o arada güzel kızım falan da der. gayet sevecen sevgi dolu bence. barzolaştıran tonlama. aychovsky nin dediği durum benim anne babamda da var. yaşıtlar ama babam kızım, yavrucuğum gibi hitaplarda bulunur anneme. her ikisi de durumdan memnun.
0
shotgunwoman
(07.06.16)
Pardon hanımefendi diyebilirdiniz Haşmet Bey. Takıldığın biriyse kopma hemen. Herkesin beğenmediği kelimeler var bu hayatta. Ben mesela kendimden küçük birinin bana adam yapıyor yeaaa demesine ayar olurum. Belki o da kızım kelimesini sadece babasından duymak istiyordur.
0
dissendium
(07.06.16)
yoo saygisizca değil. kız kendini friendzonelandi sanmistir.
0
madeleine elster
(07.06.16)
Kızım ifadesini oldum olası sevmiyorum. Bu şekilde bi hitap olursa da aynen konuştuğunuz kadınınki gibi bir tepki verirdim, ilave olarak hoşlanmadığımı belirtirdim yumuşak bir dille şahsen. Kişisel olarak hoşlanmıyorsa hoşlanmıyordur. "Kezbanlık" da değil bu ayrıca. Kimi -sizin tabirinize göre- "kezbanlar" bu ifadeden hoşlanıp sahiplenme ifadesi olarak görebiliyor, kimisi de görmüyor. Kadınları yalnızca kadın gibi görmeyin lütfen, insan gibi görün. Samimi olmadığınız bir erkek arkadaşınıza küfürlü hitap ettiğinizde hoşuna gitmeyip sizi tersliyorsa ve siz buna bir şey demiyorsanız, buna da bir şey diyemezsiniz. Takılınacak bir nokta değil.
Ayrıca öküzlük de değil bu, o insana o şekilde hitap etmemeniz gerektiğini öğrenmiş oldunuz. Bundan sonra da devam etmezsiniz bunu demeye. Görüşmeme bahanesi değil yani.
0
sefil
(07.06.16)
Kızım, kız diye hitap edilmesinden hiç hoşlanmam. Seviyesizlik olduğunu düşünüyorum.
0
of dream and drama
(07.06.16)
(6)

3 aylık kedicik biz yokken evde mi kalsa annemlerde mi?

kakamelsokoban
yaklaşık 5 haftadır bizimle olan dünya tatlısı bi kızçemiz var. önümüzdeki aydan itibaren 6-8 ağustos arası, 20-25 ağustos arası ve 28 ağustos - 4 eylül arası evde olamayacağız. annemler bize çok yakın oturuyo, bu yüzden akşamları gittiğimizde kediciği de götürüyoruz ve annem babam kardeşim deli gib
yaklaşık 5 haftadır bizimle olan dünya tatlısı bi kızçemiz var. önümüzdeki aydan itibaren 6-8 ağustos arası, 20-25 ağustos arası ve 28 ağustos - 4 eylül arası evde olamayacağız. annemler bize çok yakın oturuyo, bu yüzden akşamları gittiğimizde kediciği de götürüyoruz ve annem babam kardeşim deli gibi seviyolar zaten. her gittiğimizde yepisyeni oyuncaklar, gurme yaş mamalar evde bekliyo oluyo. kedicik de eve de onlara da alıştı hemen, zaten çok sıcakkanlı bi minnak.

çok da uzun olmayan sürelerde peşpeşe evde olamıycaz, az daha büyük olsa hiç tereddüt etmem evde kalsın derim annemler her gün en az 1 kere gelir bakar zaten hiç düzenini bozmam ama çok küçük olduğu için biz yokken annemlere bıraksam kendini terkedilmiş gibi mi hisseder yoksa yalnız kalmaması daha mı iyi? çok kısa aralıklarla bi ev bi annemler gidip gelecek sorun olur mu ki? sürekli mekan değiştirmek psikolojisini bozar mı?
0
kakamelsokoban
(21.07.15)
kedi yine evde kalsın, annen 2-3 günde bir kediyi kontrol etsin?
0
rahip janick
(21.07.15)
bence annenlere götür, bir gecede alışıyorlar yeni eve ki zaten daha önce gittiği gördüğü bir yer, psikolojisini bozacağını hiç sanmam. 3 aylık kedi evde tek başına delirir altını üstüne getirir evin, oyun oynamaya çok ihtiyaçları oluyor o dönem ya da uyurken birini çok arıyorlar.
0
red g
(21.07.15)
bence şu durumda ufaklığı annenize bırakın, bildiği yer olduğu için garipsemeyecektir. bir de küçük olduğundan oyuncudur, insan içinde olması daha iyi.
0
lily briscoe
(21.07.15)
bence götürmeniz hem kedinin sosyalliği açısından hem de güvenliği açısından daha iyi olacaktır. hele de böyle bir imkanınız varken. özellikle yavru kediler çok sakar olabiliyor. aynı zamanda çok da meraklı oldukları için başına bir şey gelebilir.
0
cevahir
(21.07.15)
zaten sürekli mekan değiştiriyormuş hayvan. her gün annene gidip geliyormuş ve bence bir sorun yok gibi gözüküyor. ben olsam evde yalnız bırakacağıma anneme bırakırım.
0
neira
(21.07.15)
Sen 10 yaşında bir çocuksun ve her işini gerçekten kendin halledebildiğini düşün, ailen şehir dışına gitse, seni sen başarabiliyorsun diye yalnız bıraksalar, senin başına da gerçekten kötü bir şey gelecek olmasa yine de iyi olur mu? Şu açıdan söylüyorum: "yalnızlık kötüüüüü", sürekli olmaması gereken bir şey bence.
0
Sky Voyager
(21.07.15)
(5)

erasmus evrakları

cevahir
selam arkadaşlarerasmus başvurumu tamamlamaya çalışıyorum yalnız karşı üniversite belgeleri upload etmemi bekliyor. burada geçen "identity card" ile tam olarak kastettikleri nedir? istanbulkart ı yüklesem olur mu :) komik olmak istemiyorum da..best regards,cevahir
selam arkadaşlar

erasmus başvurumu tamamlamaya çalışıyorum yalnız karşı üniversite belgeleri upload etmemi bekliyor. burada geçen "identity card" ile tam olarak kastettikleri nedir? istanbulkart ı yüklesem olur mu :) komik olmak istemiyorum da..

best regards,
cevahir
0
cevahir
(21.07.15)
olmaz. kimlik gerekir.
0
japon askeri
(21.07.15)
@japon askeri yani bildiğin bizim nüfus cüzdanı mı diyosun?
0
🌸cevahir
(21.07.15)
aynen.
0
japon askeri
(21.07.15)
animalman benden önce davranmış, aynısını söyleyip gidecektim. birader hüviyet mi kafa kağıdı mı desinlerdi, Yıl olmuş 95478985 hala..
0
feel the blanks
(22.07.15)
hali hazırda pasaportu da istemişken başka bir ülkenin kafa kağıdındansa mesela uluslararası geçerliliği olan bir öğrenci belgesini, (misal isic card) identity card olarak istemeleri bence daha makul.

ve ülkemizde hala istanbulkart ı bile kimlik olarak kullanabileceğini düşünenler varken identity card hakkında kültürel bir fark olabileceğini düşünmem de bana kalırsa hala çok makul.
0
🌸cevahir
(22.07.15)
(4)

Bazı duyguları hiç yaşamamısım ya

heyamo
şimdi dila hanım'a bakıyodum, konu nerde hiç haberim yok sadece aşk sahnelerine bakıyorum, cocuk az once kıza gözlerinde ucurum dedi, dilayla rıza bakısıp duruyor falan. ben 25imi bitirdim, aptal saptal bir ergenlik macerası dısında hiç böyle duygular yasamadım. lan oysa cok da iyi yasarmısım gibi g
şimdi dila hanım'a bakıyodum, konu nerde hiç haberim yok sadece aşk sahnelerine bakıyorum, cocuk az once kıza gözlerinde ucurum dedi, dilayla rıza bakısıp duruyor falan. ben 25imi bitirdim, aptal saptal bir ergenlik macerası dısında hiç böyle duygular yasamadım. lan oysa cok da iyi yasarmısım gibi geliyordu, böyle absurd romantik hallerim vardır:p
ama olmadı kısmet degilmiş demek ki, bu yasa kadar kendi kendime yazdım birilerine, sonra kendi kendime sogudum bana yazan oldu mu olmadı mı hiç haberim bile yok. aslında yapmacıklıklara hiç tahammulum yok, yani bişey olmus olsun diye içine girmem asla. ama bazen cok eksiklik hissediyorum, bu yastan sonra da bu tarz duyguları hakkıyla yasayamam gibi geliyor. şimdiden gencligimi bombos geçirip ziyan etmişim triplerinde beynim.
ne olur benim sonum? benim gibiler var mı aranızda?
0
heyamo
(14.12.12)
var.
0
roth
(14.12.12)
altın çağındasın. daha dur.
0
1 saat bende 50 dolar
(14.12.12)
var.
0
cevahir
(14.12.12)
kendini hiç yaşamıcam bunları tribine sokmaman lazım sadece..eğer olurda o moda girersen sonra doğal olsa bile o tarz anlar sana yapmacıkmış gibi gelir, geyiğe sarar bozarsın o anın büyüsünü..yaşla bi alakası yok ama o konuda rahat olabilirsin..
0
noctiluca
(15.12.12)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.