Giriş
(17)

gerçekten insanlar 90'lar - 2000'lerin ortalarına kadar daha mı mutluydu?

borat
ne zaman 90'lardan eski bir video,reklam,fotoğraf görsem insanlar hep gözüme daha farklı daha mutlu gözüküyor.deniz bile daha farklı geliyor renkleriyle.acaba gerçekten böyle bir düşünce sadece ben de mi var merak ediyorum.belki o dönemler çocukluk zamanım olduğu için böyle bir düşünceye kapılıyor
ne zaman 90'lardan eski bir video,reklam,fotoğraf görsem insanlar hep gözüme daha farklı daha mutlu gözüküyor.deniz bile daha farklı geliyor renkleriyle.acaba gerçekten böyle bir düşünce sadece ben de mi var merak ediyorum.belki o dönemler çocukluk zamanım olduğu için böyle bir düşünceye kapılıyor olabilirim belki bazılarının en zor zamanları bu dönemler olabilir ama gerçekten o zaman 30 yaşında olsam daha mutlu hissederdim gibi geliyor.
0
borat
(31.07.20)
mutluluk değilde insanların dertleri başkaydı

90lar 2000lerde eu'ya girdik girecez kafasındaydık

bugün vize ofisleri bile kapalı.
0
duyurukullanıcısı
(31.07.20)
Evet, ne yazıkki kesinlikle doğru.
Dertler tabiiki vardı ama şimdikilerle kıyaslanınca ne kadar küçük/basitmiş.
İnsanlar daha huzurluydu, major ülke problemleri yoktu, kutuplaşma azdı ya da yoktu. Alım gücü yüksekti. Birbirini sevmeyen insanlar, kitleler bile şu ana nazaran kim biriktirmiyordu. He he diyip geçiliyordu.

Sizin nesil için de avantaj daha erken yurt dışına gitmek olur belki.
0
rewlack
(31.07.20)
Bizim mahallede musluklardan şu akmiyordu, iki günde bir tanker gelirdi. Yollarda asfalt yoktu, çamura bata çıka eve şu taşırdik. Annem geceleri elinde baltayla fare kovalardi. Dertlerimiz daha farklıydı ama daha az değildi. Kesinlikle özlemiyorum o zamanları. Hülya Avşar, İbrahim Tatlıses gibi tipler TV de program yapardı düzenli ya. Ozlenecek bir tarafı yok gerçekten.
0
epistemic_regress
(31.07.20)
Boyle seylerin analizi fotograftan yapilmaz. Ayrica Turk insani mi kastettigin, dunyadan mi bahsediyorsun yoksa?Neyse insandan insana degisir bu, misal cocuklugum kotu gectigi icin o zamanlardan guzel bahsedemem ben. En mutlu oldugum donem 2005 - 2015 arasiydi.
0
bahele
(31.07.20)
Kutuplaşma az değildi bu arada. Madımak katliamından sonra Alevi olduğumuz için komşular bizle selamı sabahı kesmişti. Her gün şehit haberi duyardık TV de.
0
epistemic_regress
(31.07.20)
Çok farklı değildi. Sadece sosyal medya yoktu.
0
pass
(31.07.20)
Sovyetler dağıldıktan sonra ABD tarafından kültürel kanallarla yaratılan umutlu bir dünya havası vardı. Temeli budur, soğuk savaşın son bulması. Tabi ikinci Körfez savaşı ile bu dönem son buldu.
0
eksisozlukokuryazari
(31.07.20)
nerede yaşadığınıza göre değişebilir belki ama genel olarak rewlack+1.

bugünler asla sonradan güzel olarak hatırlanacak zamanlar değil.
her şeyden önce, bugün herhangi bir şeyin ruhu yok.
o zamanlarla şimdinin arasındaki en büyük fark bu.
bu kadar kalitesiz ve avam bir ortam da yoktu, insanlar da öyle değildi.
toplumun seviye olarak nispeten daha düşük olan kesimi de düzgündü.
en azından çoğunluğu böyleydi.
0
blatta hiberna
(31.07.20)
Ben açıkçası bir teraziye koyarsak ilerleme kaydetmediğimizi düşünüyorum.

Sadece yönetici kısmı artık doğrudan seviye düşük kitleye hitap ettikleri için bu kitle daha öne çıkmaya başladı.

Yoksa eskiden de hiç de toplumu yansıtmayan bir kitle öne çıkıyordu. (Mesela bugün eski bir reklam gördüm, bayramda ikram için verilecek likör reklamı) yani gerçek türkiye o da değil bu da değil.

Yoksa kalitesiz ortam o zamanlar da vardı. Kaliteli ortam da o zamanlar vardı.

Eskiden de her gün şehit haberleri gelir, hep aynı mevzular tartışıp dururdu (sadece tartışmayı yöneten kesim görüşü daha farklıydı) şimdi de aynı şey.

Değişen tek şey teknolojinin kolaylaştırdıklarının kattığı ilerlemeler (özellikle altyapı ve ev elektroniği)
0
kindarfil
(31.07.20)
insanlar daha özgürdü, bence güzel zamanlardı, geri gelmesini isterim. ayrıca asfalt, fare, balta falan yoktu, olan yerde yine vardır emin olun. mıcırlı yol suların kesilmesi vs fakirlikle ilgili 90-2000lerle değil.
0
semitika
(31.07.20)
Rewlack +1

Dertler yine vardı ama böyle değildi.
Kalitesiz ortam yine vardı ama kaliteli ortam daha kaliteliydi.
Aynı şey insanlar için de geçerli. Vasatlar, kötüler vs yine vardı tabiiki ama iyi eğitimli, görgülü, nazik, entelektüel açıdan hem nitelik hem nicelik açısından büyük fark var.
Bir de hem sosyal hem ekonomik anlamda birşeyin karşılığını alabiliyordun. Çok çalışınca iyi eğitime ulaşabiliyordun, iş yerinde nispeten daha iyi alıyordun emeğinin karşılığını.

İyileşen şeyler de var ama totale vurunca ve dünyayla kıyaslayınca tam bir fiyasko türkiye için.
0
jimjim
(01.08.20)
Ben buna asla katılmıyorum. Her zaman için bir üçüncü dünya ülkesiydi Türkiye. Bu yaşanan ilüzyon, sadece şu anki boktan vaziyetten dolayı geçmişi yüceltmekten ibaret. Yani Tv'de dansöz oynatılabiliyor diye o dönemleri modern falan sanıyoruz. Halbuki beyaz Torosları, faili meçhulleri, madımak'ı unutuyoruz.

Yoksa sadece 32. Gün arşivini izlemek bile 90'ların matah bir zaman dilimi olmadığını anlamak için yeterli.
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(01.08.20)
ayniydi. ekonimi de gene rezildi.
ben her halti hatirliyorum.
bir is yerine 20 tane amele lazimdi mesela. 4 otobus isci gelmisti bizi ise alin diye 4 otobus. adamlar otobus tutmus sirketin onune gelmisti.
rusvet desen girtlaga kadar batmis durumda. hicbir is yapamiyorsun.

devletin hicbir yapisi 1-2 senede bitmiyor. seneden senede hakedis veriliyor devam ettiriliyor 5-10 sene surerdi yapilar.

komsuluklar daha fazla idi. o baska da. bir cacik yok.
0
turbo sadık
(01.08.20)
Teknolojik olarak günümüzle mukayese edilmez ama yaşam biçimi olarak bence daha güzeldi..

Sokaklarda sabahtan akşama kadar misket, gazoz kapağı (biz öyle diyorduk), basketbol, futbol oynar, tüftüfle kağıttan yaptığımız külahları üfleyerek fırlatma gibi envaye çeşit oyun oynar bir de üstüne gece karanlığında saklambaç oynardık. komşuların bahçelere dalardık. Günümüzde bir çocuğun sokakta cep telefonsuz akşama kadar oyun oynaması kafayı yeme sebebidir herhalde ailesi için..

Devlet okullarında gayet kaliteli eğitim verilirdi, özel okul diye bir kavram yoktu (ya da ben çevremden hiç duymadım) anadolu lisesinde, fen lisesinde daha da nitelikli eğitim verilirdi. 19 mayısları, 23 nisanları stadlarda kutlardık.. özellikle 19 mayısa hazırlık süreci çok keyifli olurdu..

Tv'de rahmetli kemal sunalın bol eşşşoleşşek laflı filmleri dönerdi ama ahlakımız bozulmazdı.. vs vs vs..

İnsanın yaşadığı koşullara göre değişir ama ben çok şükür mutlu bir ailede büyüdüm ve çevremde de mutlu insanlar vardı

ben özlüyorum geçmişi
0
Oscar
(01.08.20)
yeni nesil son yirmi seneyi türkiyenin normali zannediyor ama o iş öyle değil. bence en büyük fark insanımızın eskiden cahilliğinin farkında olmasaydı. bilgisizliğini bilir ona göre konuşurdu ya da konuşmazdı. şimdi cahillik prim yapıyor. cahil özgüveni diye birşey oluştu. hadsiz, bilgisiz, cahil yığınlar oluşturdular.
0
hepbiarayisicinde
(01.08.20)
geçmişin daha mutlu gözükmesinin sebebi tamamen psikolojik bence. Her konuda böyledir, sözlük eskiden daha güzeldi, eski müzikler daha iyiydi falan filan, örnekler çoğaltılır. Ülkenin de eskiden daha güzel gözükmesinin birinci sebebi o bence.

Onun dışında bakarsak da bu ülke hiçbir zaman öyle çok güzel bir ülke olmadı. Her zaman ekonomik ve sosyal problemleri olan bir ülkeydi, bundan sonra da öyle olur. hükümet de değişse öyle çok efsane değişimler olacağını sanmıyorum, aynı hukuk problemleri falan devam eder.
0
icerden cikan adam
(01.08.20)
İnsan psikolojisi geçmişi genelde daha pozitif olarak hatırlama egilimindedir. 90li yıllarda da faili meçhul cinayetlerı, madımak olaylarını, uğur mumcuya yapılan suikastlar gibi suikastlari konuşuyordu bu ülke. Ekonomi de öyle ahım şahım değildi. Babam hep 'türkiye hep böyleydi kızım. İnsanlar hep gecim sıkıntısı çekerdi, siyasi gerginlik hep vardı. 70lerin sonlatonda güpegündüz çocuklar yollarda oldurulurdu' der. Bence de öyle. Bu ülkenin hiçbir zaman 'iyi bir dönemi' olmadı.

Egitim vs konusunda da Anadoludaki o kötü şartların 90li yıllarda nasıl olduğunu bilmeden konuşmamak gerek. Kadın cinayetleri, çocuk tecavüzleri yeni artmış gibi konusuluyor mesela hep. Halbuki o zamanlar da aynıydı, insanlar kendi cevrelerinde yoksa haberdar olmuyordu. Şu anin çok daha kötü olduğunu düşünüyoruz zira şu anı yaşıyoruz. Ayrıca şu anda bilgiye çok çabuk erisiyoruz. 90larda bir nebze daha kapalıydı her şey.
0
fraise
(01.08.20)
(3)

Kediyi koltuktan uzak tutmak için sprey vb. ürünler

faati
Bir yavru kedimiz var ve sürekli koltukları tırmalama eğiliminde. Onu koltuklardan uzak tutacak bir sprey ya da benzeri bir ürün kullanıp memnun kalan var mı?Tırmalama tahtası var, yine tırmalayabileceği oyun kutusu da var ve her ikisiyle de oynuyor ama geceleri koltuğu tırmalıyor. Ne yapabilirim?
Bir yavru kedimiz var ve sürekli koltukları tırmalama eğiliminde. Onu koltuklardan uzak tutacak bir sprey ya da benzeri bir ürün kullanıp memnun kalan var mı?

Tırmalama tahtası var, yine tırmalayabileceği oyun kutusu da var ve her ikisiyle de oynuyor ama geceleri koltuğu tırmalıyor. Ne yapabilirim?
0
faati
(31.07.20)
Karabiber işe yarayabilir.
0
GoodMorningTeacher
(31.07.20)
mNDlin LİMON portakala kokusunu sevmezler
0
gameofannen
(31.07.20)
kedilerin tırmalama alışkanlıkları sadece tırnak törpülemek için değil.
bunu koku bırakmak ve alan belirlemek için de yapıyorlar.
o yüzden tırmalama tahtası olsa da, koltuğa da yönelmek istemesi içgüdüsel bir şey.
abd'de falan bunun için üretilmiş çift taraflı bantlar var.
yani koltuğu tırmalamaya çalıştığında, bant gibi yapışıyor patisi ve rahatsız olduğu için tırmalamıyor.
alabilirseniz, imkanınız varsa onlardan alabilirsiniz.
mesela:
www.amazon.com

ya da mesela kedi uzaklaştırıcı spreyler oluyor bu tip durumlar için.
o da bir çözüm olabilir.
0
blatta hiberna
(31.07.20)
(12)

ilkeleriniz var mi?

durgunfoton
varsa ne?uygulamadiginizda, kötü bir sey oluyor mu?cok mesleki seylerden bahsetmiyorum. gundelik hayat seyleri.mesela arkadaslarimla, para konularina girmemek gibi bir ilkem vardi, bi arkadasim rica ettigi icin havale yaptim, kendi kartimla yabanci banka hesabimdan. parayi benim turk banka hesabima
varsa ne?
uygulamadiginizda, kötü bir sey oluyor mu?
cok mesleki seylerden bahsetmiyorum. gundelik hayat seyleri.

mesela arkadaslarimla, para konularina girmemek gibi bir ilkem vardi, bi arkadasim rica ettigi icin havale yaptim, kendi kartimla yabanci banka hesabimdan.
parayi benim turk banka hesabima gondermisti, fakat banka biraz kesmis, ben de haber verdim, sonra ogrendim ki bankayi arayip kesintinin sebebini sormus. kestigi cok az bir miktar ama ben havale yapamayacagim icin kusurati tamamla demistim. Tr de olmadigim icin benim tamamlama sansim yok.

simdi cok sinir oldum, rica ederken -yok kesinti olursa ben oderim, hic onemli degil vs. vs. . Inanmayip bankayi aramis 3 kurus icin. mide bulantisi sebebi.
0
durgunfoton
(30.07.20)
1- Paragöz, Cimri insan ile arkadaşlık etmem.
2- Gözünü makam mevki bürümüş kadın ile ilişkiye başlamam
3- Zor zamanlar geçirdiğimi bildiği halde arayıp sormayan insanların listesini tutar ölselerde dahi su vermem, silerim.
0
paramolacak
(30.07.20)
akrabalarımla ortak olmam.
hatta normalde de biriyle ortak olma ihtimalim çok çok düşük ama akrabayla asla olmam.

parasını ödemeden hatır gönülle kimseye herhangi bir iş yaptırmam.
0
blatta hiberna
(30.07.20)
Ailemle uzun yola çıkmamak gibi bir ilkem vardı ama bu bayramda taviz vericem bu ilkeden.
0
epistemic_regress
(30.07.20)
Benim hayatimi iyilestiren birkac ilke var, bir kere bozsam krizlere girerim seklinde degil, ancak hep olumlu yanlarini gordum:

Kopegimi bir iki kisi disinda kimseye emanet etmem.

Her zaman nakit odeme yaparim, gittikce zorlassa da. (Iskandinavya´da, sadece kredi kartinin ya da app. ile odemenin gectigi yerlerden cikip, baska yer aramisligim var. Türkiye´de de son yillarda biraz komik oluyor nakit paranin ameleliligini yapmak, ama olsun.)

Taksitle asla alisveris yapmam, param varsa alirim, yoksa almam. ilk maasimi aldigimdan beri taksitlerin o dipsiz kuyusuna hic girmedim.

Kibarlik olsun diye bana sunulan bir seyi yiyip icmem. Herhalde en cok yarari olan ilkem bu. Zor olsa da ogrendim "hayir!" demeyi. Bu sayede kac sabahimi bas agrisiz gecirdim kim bilir...
0
buf-e kür
(30.07.20)
Arkdaşınız nasıl bir yöntem kullanarak para gönderdi bilmiyorum ama uygulama üzerinden ise zaten ne kadar kesinti olacağı gösterilir bankanın programında. Bunu göre göre bile bile özür dileme ve telafi etme gibi ayaklara girdiyse,
- önemli değil,
- lafı mı olur,
- aramızda sorun olmaz.. gibi şeyler söylemeyin noksanı tamamlamasını isyeyin .

benim ilkelerimden biri ise borç verdiysem, arkadaş geri ödediğinde yok kalsın, sonra verirsin gibi saçmalıklara girmem kolay kolay.
sonuçta para herkese lazım.
ikram, hibe , borç , bağış ... gibi şeylerin anlamı bellidir karıştırmamak lazım .
Diğer ilke ise borcu olabildiğince en kısa zamanda
ödemektir. Her şeyi maaş gününe sarkıtmak gevşekliğin bir gösyergesi .
0
Erva
(30.07.20)
Kesinlikle yalan söylemem. Bana yalan söylenildiğini fark ettiğim anda da yalan söyleyen kişiyi affetsem bile asla eskisi kadar güvenemiyorum.
0
icomefromanatolia
(30.07.20)
- Konuşma esnasında karşımdakinin sözünü kesmem, "ııı, şey, aynen" kelimelerini/sözlerini kullanmam. Sözümün kesilmesine müsade etmem. Günlük konuşmada araya garip İngilizce deyimler katmam. Bu kadar kötü seviyede Türkçe konuşuluyor olması (başta en üst seviye eğitimliler arasında olmak üzere) beni hem ciddi anlamda rahatsız ediyor, hem de üzüyor.

- Yemek yerken telefonum çalarsa açmam, bittikten sonra dönüş yaparım. Biriyle buluştuğumda gereksiz yere telefonda zaman harcamam.

- Her ay az ya da çok mutlaka finansal varlık satın alırım.
0
Lethe
(30.07.20)
şöyle bi düşününce çok şey çıktı yav. kendimi leş gibi, kendini beğenmiş biri gibi hissettim.

-bekletilmekten nefret ederim önceden planlanmış bir buluşma durumu varsa.

-abi yanımda nakit yok kartımda evde kalmış ya diyerek ufak ufak para kitleyen insanlardan nefret ederim, bu olabilir tabii de 2 gün içinde falan öndersin en geç. mobil bankacılıkla 3 saniye falan sürer.

-nasıl bir yalan olursa olsun ufacık bir yalan veya sallama bir şey söyleyen kişiye bir daha en ufak şeyde güvenmem. karpuzun dışı yeşil içi kırmızı olur dese bile.

-karşılıklı konuştuğum kişi ben bir şeyler anlatırken sağa sola bakıp insanları kesiyorsa sürekli veya telefonuna bakıyorsa ayar olurum. ki bu genel olarak hiç sevmediğim bir insan huyu zaten ben konuşmuyor dahi olsam veya bir iletişim olmasa da ortada o an.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(30.07.20)
Evli bir kadınla ya da biriyle en ufak medeni ilişkisi olan bir kadınla ilgili 3. kişiyi rahatsız edecek en ufak bir davranışta bile bulunmam.

İnsanların gelirlerini ve varlıklarını, ilişki ve çocuk planlarını sormam.

Başkasına ait olan bir mal veya para (eğer korumam gerekmiyorsa) benim nezdimde bir A4 kağıdından farksızdır.
0
pass
(30.07.20)
Uzun saçli(poposuna kadar) ve turbanli kizlarla arkadas olamamiyorum, ilke gibi oldu zamanla.

En dindar. En Ataturkcu, en en oldugundan bahseden insanlardan kaciyorum.

Isyerinde baskasinin dedikodusunu yapan insana karsi cok dikkatli davranir, firsatini bulursam aciga çıkarırım

Onun sevgilisi bana bakiyo diyen insanla arkadasligimi bitiririm universitede cok duydugum biseydi.
0
Coma
(31.07.20)
1. kimseyle ortak is yapmam. ya tek basima ya da hic.
2. arkadaslarimla is yapmam, para konularina asla girmem.
3. tanimadigim insanlarla din ya da siyaset konusmam.
4. kimseye borc vermem, sevdigim biriyse bagis yaparim, hibe ederim.
5. kimseden borc almam.
6. aramama donmeyen birini asla 2. kez aramam.
7. kimsenin arkasindan kosmam.
8. asagilik kompleksi olan birini yakin cevreme sokmam.
9. bitti diye uzulmem, oldu diye sevinirim.

simdi yazinca farkettim baya gicik biriymisim ben :)
0
ehti
(31.07.20)
1- Paragöz, Cimri insan ile arkadaşlık etmem.
2- Gözünü para bürümüş, romantik ilişkiye başlama şartı olarak kadının çalışmasını şart koşan paragöz erkekle ilişkiye başlamam.
3- Zor zamanlar geçirdiğimi bildiği halde arayıp sormayan insanların listesini tutar ölselerde dahi su vermem, silerim.
4- Borç vermem
0
semitika
(31.07.20)
(9)

ayrılık işleri

passion rules the game
3 ay önce falan tanışmıştık. 1 ay işte gezdik tozduk vs ilişkiye başladık.ben biraz kapana kısılmış ve baskı altında hissediyordum, geçer sandım ama geçmedi.işte memleketine gitti sonra 1 aylığına, başlarda konuşuyorduk ama bir süre sonra ben yazmadım, o da yazmadı. 2 haftadır falan konuşmuyoruz.böy
3 ay önce falan tanışmıştık. 1 ay işte gezdik tozduk vs ilişkiye başladık.
ben biraz kapana kısılmış ve baskı altında hissediyordum, geçer sandım ama geçmedi.
işte memleketine gitti sonra 1 aylığına, başlarda konuşuyorduk ama bir süre sonra ben yazmadım, o da yazmadı. 2 haftadır falan konuşmuyoruz.

böyle bitmesi de üzüyor, normal bir şekilde noktalamak istiyorum ama iş uzarsa diye de korkuyorum. böyle olması da üzüyor tabii bir anda.

ne yapsam, ne etsem? en azından bir özür mesajı yazmak istiyorum ama hiç de uzatasım yok.

danke.
0
passion rules the game
(30.07.20)
Bitmiş işte. Tertemiz bir sonuç. Keşke biten her ilişki böyle sulh içinde bitse de insanlar üzülmese.

Gerçi rahat batınca insana bir şekilde kendini üzüyor. Acaba ne yapsam ne etsem de bitmiş, olmayacak, mutsuz edecek bir ilişkiyi küllerinden yeniden doğursam da hayatları berbat etsem diyor.
0
pass
(30.07.20)
yani bitti diye konuşmadık işte. fiilen bitti de...
işleri daha kötü mü yapar emin olamadım mesaj atmak
0
🌸passion rules the game
(30.07.20)
Şöyle düşün. Sinemaya gitmişsin. Film izlemişsin. Mısır yemişsin. Filmden çıkmışsın. Eve gitmişsin. Diyorsun ki “‘film bitti’ yazısını görmedim ben bi daha AVM’ye gidip film bitti yazısını görmeden rahat edemem”
0
pass
(30.07.20)
Bu söylediklerini ona da söyleyip bitirmek daha şık olur. Belirsizlik, ilişkide iyi birşey değildir. Empati yapın biraz.
0
Arthur Dayne
(30.07.20)
Karşı tarafın size nedenini sormaması da ilginç. En son konuşmanızda bir tartışma veya kavga mı oldu, yoksa normal bir konuşmanın üstüne mi gerçekleşti?

Gerçi çok fark etmez, bence neresinden bakarsanız bakın çok saygısızca bir davranış. Bence insan, hiçbir insan ilişkisinde görünmez oluyormuş gibi davranmamalı. Sonuçta yetişkin insanlarız, yaşadıklarımız nasıl görünürse bundan sonra yaşamak istemediklerimiz de görünür olmalı. Kararlarımızın arkasında durmalıyız. Karşımızda bizim gibi bir insan var.

İşlerin karışacağına dair korkunuz nedir ve neyi gözetiyorsunuz bilemem ama bence insan her şeyden önce kendisine saygısı için doğruyu yapmalı. Burada söylendiği gibi, bir ilişkiyi tertemiz ya da sulh içinde bitirmek böyle bir şey değil. Birini üzmemek böyle bir şey hiç değil.

Asıl pürüzlü olan, asıl insanların kafasında kurmasına sebep olan bu tip belirsiz, sessiz tutumlar. Net ve açıklayıcı olmak her şeyin doğal döngüsünde tamamlanmasını sağlar. Şurada cümle kurarken bile noktasını koyuyoruz ki cümlenin bittiği anlaşılsın.
0
yalnizligin muthis saltanati
(30.07.20)
Karşı tarafta sizi merak etse arardı bence. 2 hafta uzun bir süre. Devam etsin de istiyorsanız aramayın derim.
0
meraklitursucu
(30.07.20)
yalnizligin muthis saltanati +1
ama karşı tarafın size bir şey sormaması ilginç değil.
ben olsam ben de peşinde koşup "ne oldu? ne oldu?" diye sormam.
insan ne olduğunu elbette hisseder ama bu kararı verenin bildirmesi, konuşması gerekir.

ilişkilerde "closure" yani bir şekilde nokta koymak önemli.
ucu açık kaldığında herkes ne olduğunu anlasa da aslında ortada bir şeyler yarım kalmış oluyor.
0
blatta hiberna
(30.07.20)
Friends'te Joey'nin bu durum için bir önerisi vardı: Man up and never call her back.
0
epistemic_regress
(30.07.20)
erkek tarafı sen misin?
cinsellik yaşandı mı?

ikisi de evetse klasik aşık olmadığı için topuklayan erkek vakası.
ama eğer ikisi de evet değilse bile üzücü, hiçbir ilişki türü böyle bitmemeli.
0
semitika
(30.07.20)
(8)

İsmini bilen kedi

stejerners
Kedinin ismini 3-4 kere çağırdığımda kedi uyuduğu odadan kalkıp geliyor. Bir de konuşarak geliyor;) Sizin kedi de öyle mi?
Kedinin ismini 3-4 kere çağırdığımda kedi uyuduğu odadan kalkıp geliyor. Bir de konuşarak geliyor;) Sizin kedi de öyle mi?
0
stejerners
(29.07.20)
benimkilerin hepsi hem kendi isimlerini, hem de anladığım kadarıyla birbirlerinin isimlerini biliyorlar.
0
blatta hiberna
(29.07.20)
Evet tabi, ismini bilmeyen kedi de mi var :)
0
crown
(29.07.20)
evet ayrıca mama su falan da biliyorlar
0
yuvarlanantencereninkapagi
(29.07.20)
Adını söylerken bir de bir yerlerden yemek kokusu alıyorsa koşarak ve konuşarak geliyor.
Yanımızda uyuklarken adını söyleyince kuyruğunu hafif hafif oynatarak tepki veriyor.
Hayırı anlıyor, daha bugün eşim bana "hayır" dedi bir şey için, kedi yanımızdaydı ve söylene söylene arkasını döndü gitti :(
Birkaç kere de bana MAMAAA diye bağırarak koşmuşluğu var.
0
kobuzchu kiz
(29.07.20)
Bilebilir ama aynı vurgu ve ses yüksekliğiyle başka bir kelime söylediğinizde de geliyor mu?
0
slow like honey
(29.07.20)
@slow like honey hayır gelmiyor. Üstelik adını söylediğimde direkt yüzüme bakıyor. Başka şey ile seslendiğimde bakmıyor bile. Deneme yaptım. Psikolijideki Pavlov gibi tepkisel koşullamayla kediye öğrettim. Mama verdim pekiştireç olarak ;)
0
🌸stejerners
(29.07.20)
Bizimki de 3 aylıktan beri bilir ismini. O yanımızda uyurken seslenmeden cümle içinde 'tesla' geçse bile kulakları kıpırdar, sonra da gözünü açıp bakar. Bunun dışında 'gel, sisttt, mama ve hayir' kelimelerini de biliyor. Arkadaşlarımız kedi değil bu köpek galiba diye dalga geçiyor da bebekliginden beri ben surekli konuşuyorum onunla uzun uzun. Ödül maması vs de ise yariyor.
0
fraise
(30.07.20)
Benim ikisi de biliyor ismini. Bir tanesi seslenince dönüp bakıyor, tepki veriyor ama çok nadiren kalkıp geliyor. Diğeri arka odadan falan bile olsa koşarak ve konuşarak geliyor. Bu ikinci bahsettiğim inanılmaz konuşkan bir kedi zaten, hiç susmuyor gibi bir şey! Hatta şey düşünüyorum, aslında baya bizim dilimizi çözmüş vaziyette ve anlamlı şeyler de söylüyor ama dili dönmediği için mauvv, miyavv falan diye çıkıyor onlar :)
0
Thredith
(30.07.20)
(5)

Kuş kişisiyle bayram gezmesi

banane yaaaa
Selamlar kuş sever ekşici kardaşlarım.Alexander papağanımla kuşadasına yazlığa gitsek ordan sahillere aksak sonra da bayramda el öpmeyr gitsek...Papağan bu duruma adaptasyon sorunu yaşar mı?
Selamlar kuş sever ekşici kardaşlarım.
Alexander papağanımla kuşadasına yazlığa gitsek ordan sahillere aksak sonra da bayramda el öpmeyr gitsek...
Papağan bu duruma adaptasyon sorunu yaşar mı?
0
banane yaaaa
(29.07.20)
daha önce sahillere akıp, el öpmeye giden bir papağan olmadığı için bu sorunun cevabini yaşadıktan sonra sen tecrübe edebilirsin anca.
0
rockman002
(29.07.20)
Papağanlar garip,strese giren hayvanlar.sistemlerinin değişmesini çok sevmiyorlar.daha iyi bilen,uzmanlarına mutlaka sormak lazım ama ben ilk papağan aldığımda siyah örtüyle bana teslim edilmişti bende gideceğim yere kadar onu açmamıştım.yol boyunca miyavlamıştı.örtüyü açana kadar bana papağan diye kedi mi gömdüler acaba diye düşünmüştüm.meğerse durduğu yerdeki yavru kedilerin sesini ezberlemiş.öyle miyavlayan bir papağandı.

Daha sonra babaannemin papağanını da bu şekilde seyahat ettirdik.bunların strese girmesi fena kendilerini yoluyorlar biliyorsun.toparlamaları uzun sürüyor.
0
duptıs
(29.07.20)
ben kargamı alıp gidecektim ama öldü. bana olur gibi geliyor. yani ben kuş olsam çok sevinirdim. hem gezip görme hem aile ziyareti. mis.

edit: duptısın yorumunu okuduktan sonra bilemedim.
0
cosmicgadin
(29.07.20)
büyük ihtimalle strese girer.
en azından sadece yazlığa götürüp getirin.
o da uzun süre kalacaksanız.
yani oraya götürdükten sonra devamlı dolaştırmayın hayvanı, hırpalanır.
0
blatta hiberna
(29.07.20)
Mecbursaniz arabada direkt klima ve ruzgara maruz birakmayin, uzerini ortmek ise yariyor ama cok karanlik olup tunekten dusme ihtimalinde geri cikamiyoar, sersemliyorlar tabi yolda 1-2 gune toparliyorlar.. Kafese su koymayi onermiyor kuscular dokulup akacagi icin molalarda su verip octiginden emin olun..
0
eja
(29.07.20)
(6)

Brut parfüm kokusu nasıl?

insomniac
Kalıcılık açısından iyi midir?
Kalıcılık açısından iyi midir?
0
insomniac
(29.07.20)
Nerden aldığına bağlı
0
pass
(29.07.20)
nasıl yani? online alacağım
0
🌸insomniac
(29.07.20)
koku güzel...
kalıcılığını bilmem.
0
blatta hiberna
(29.07.20)
Koku ağır tam bir kış kokusu ve çok erkeksi. Kalıcı değil ama maalesef bence
0
biseysorucam
(29.07.20)
Eski brütler daha kalıcı idi. Şimdikiler brütümsü
0
infernalcadre
(29.07.20)
berber parfumu. nostalji seviyorsan veya yasliysan kullanabilirsin. ben bir donem kullanmistim simdi hicbir guc bana kullandiramaz. cok agir geliyor.
0
buenosdias
(29.07.20)
(6)

Hangi sabun, duş için?

Cesario
1)Klasik Dovehttps://www.migros.com.tr/dove-cream-bar-original-100-g-p-1c6df462)La petithttps://www.migros.com.tr/le-petit-marseillais-kalip-sabun-sut-200-g-p-1be6ed5BONUS: Eşek sütlü sabunhttps://www.migros.com.tr/olivos-esek-sutu-sabunu-180-g-p-1c7c711Arkadaşlar parfümsüz, kokusuz bir şey lazım. G
1)Klasik Dove
www.migros.com.tr

2)La petit
www.migros.com.tr

BONUS: Eşek sütlü sabun
www.migros.com.tr

Arkadaşlar parfümsüz, kokusuz bir şey lazım. Genital bölge için kullanılacak duşta.

Bunlar cildi kurutma, tahriş ya da egzema yapar mı?
0
Cesario
(28.07.20)
iclerinden olivos'u tercih ederdim
0
sweetoffice
(28.07.20)
la petit'den memnunum, sabunları ve duş jelleri güzel oluyor.
sorduğunuz durum için eşek sütlü daha uygun gibi ama genital bölge için yine de hiçbiri uygun olmaz bence ph açısından.
kokusuz genital bölge jelleri ya da sabunları falan var, öyle bir şey baksanız?
0
blatta hiberna
(28.07.20)
Dove tüm vücut icin iyidir aslinda.
0
chitosan
(28.07.20)
Dalan dalan dalan.

Zeytinyağlı, torba içinde satılan Dalan sabunlardan alın.
0
derleme
(28.07.20)
Sebamed feminine intimate wash
0
pass
(28.07.20)
El yapımı Dalan sabun kullanıyorum.

Ama Dove da iyi bir sabun, hiç sorun yaşamadım
0
ofkeyle kalkanin yerine oturan yazar
(28.07.20)
(8)

kurutma makinesi kırıştırması, küçültmesi

yazar yazmaz yazan yazar
sizin makineler de böyle mi? aynı pantolonun 1 bacağı ütülü gibi diğer bacağı 10 saat ütülense düzelmez gibi çıkıyor mesela. bazı tişörtlerim 1 beden küçüldü ilk kurutmada. sürekli böyle küçülerek devam mı edecek?gömlek atmaya korkuyorum. ne yapmam lazım böyle sorunlarınız olmuyo mu kurutmada?
sizin makineler de böyle mi? aynı pantolonun 1 bacağı ütülü gibi diğer bacağı 10 saat ütülense düzelmez gibi çıkıyor mesela. bazı tişörtlerim 1 beden küçüldü ilk kurutmada. sürekli böyle küçülerek devam mı edecek?
gömlek atmaya korkuyorum.

ne yapmam lazım böyle sorunlarınız olmuyo mu kurutmada?
0
yazar yazmaz yazan yazar
(27.07.20)
Kırışıklığa yorumum yok
ama keten kesin çeker.

30-40 dereceden yukarı yıkanıyorsa risk oldukça artıyor. Makinenin suçu yok, kaçta yıka dersen onda yıkıyor.
0
lcha
(27.07.20)
Kırışma için tam kuruluğu seçmezseniz Samsung mesela benim makinem 1 saatlik program nemli çıkartıyor hafif kırışma problemi yaşamıyorum ama asmaya zamanınız yoksa kırışmaya çare yok bildiğim..
Küçülme için de 40 derecede yıkanan her eşyayı kurutuyorum sıkıntı çıkmadı ama yünlü vs atmayın onlar iki beden çekiyor.
0
cilekli pasta
(27.07.20)
Biz yorgan yikama modunda yikiyoruz. Uzun suruyor ama cekme, islak cikma vs karsilasmadik (arcelik)
0
brkylmz
(27.07.20)
benim makine hoover, ütü ayarında da, dolap ayarında da kırışma olmuyor.
çekme de olmuyor ama doğru programı seçmeniz lazım çekme olmaması için.
0
blatta hiberna
(27.07.20)
bende çekme yapmadı. normal çamaşırları dolap kuruluğu + modunda, havlu nevresim gibilerini ekstra kuruluk modunda kurutuyorum. makineden çıkınca katlamazsam kırışıklık olmuyor ama beklerse kırışabiliyor. makine arçelik.
0
inheritance
(27.07.20)
Yikama + kurutma makinasi var. Asmaya zamanimiz yok tam kuruluk istiyoruz dersek kirisma kacinilmaz. Aski kurulugu secerseniz hafif islak cikar ama cok kolay utulenir.

Tek basina kurutma yapan makinalarda %25 civari dolulukta kirisma yapmadigini gormustum.
0
cleric
(27.07.20)
gömlekleri atayım mı atmayayım mı çok korkuyorum ya? :/
0
🌸yazar yazmaz yazan yazar
(27.07.20)
Ben atıyorum. Gömlekleri ütü kuruluğu programında atıyorum. Hafif nemli çıkıyor. Çıktıktan sonra ütüleyip asıyorum. Küçülme olmadı şimdiye dek.
0
inheritance
(28.07.20)
(13)

Dyson kullananlar

super kahraman olsaydim baba olurdum
Aslında dyson diye sınırlamak istemiyorum ama araştırmaların sonucu hep dyson’a çıkıyor.Evde uzun tüylü kedi var. Ev her gün silinip süpürülüyor ama koltuklar, tv sehpası, masa, sandalyeler vs aklınıza gelebilecek her yer tüy. Koltuğa yapışan uzun tüyleri pratikçe alabileceğim bir süpürge arıyorum.
Aslında dyson diye sınırlamak istemiyorum ama araştırmaların sonucu hep dyson’a çıkıyor.
Evde uzun tüylü kedi var. Ev her gün silinip süpürülüyor ama koltuklar, tv sehpası, masa, sandalyeler vs aklınıza gelebilecek her yer tüy. Koltuğa yapışan uzun tüyleri pratikçe alabileceğim bir süpürge arıyorum. Dyson bu işin duayeni. Diğer markaların görece daha uygun el süpürgelerinin yorumlarını okuduğumda çekiş gücünün az olduğundan, özellikle hayvan sahiplerinin tüyleri almadığından yana şikayet ettiklerini okudum.

Özellikle evde hayvan besleyenlerden el süpürgesi tavsiyelerini rica edeceğim.
0
super kahraman olsaydim baba olurdum
(26.07.20)
Hayvan tüylerini hali ve koltuktan toplamak için süpürge değil de başka bir şey tavsiye edeceğim.

Nalburlarda satılan siyah lastikli cekcek ler var ya. Hani fayans gibi yerlerden suyu çekmek için kullanılan. Onu alın, koltuğa halıya bir iki sürün öyle bir topluyor ki tüyleri, arkadaşımda gördüğümde inanamamıştım.
0
kisa
(26.07.20)
5 kedim var.
kedilerimle ıssız adaya düşecek olsam, alacağım üç şeyden biri dyson v8 olur, öyle söyleyeyim.
0
blatta hiberna
(26.07.20)
@blatta
Ben de bi süredir v8 e bakıyorum. Ağırlığı nasıl? Bütün ev için kullanınca kol ağrıtır mı? Dayanıklı bi malzeme mi? Açıkçası o kadar para verdikten sonra parçalarının çat diye kırılmasını istemem.
0
🌸super kahraman olsaydim baba olurdum
(26.07.20)
yani, dyson bu, malzeme kalitesi çok iyi tabii ki, zaten öyle olmasa herkes isyan eder o kadar para verdikten sonra.
sadece borusu kolay çiziliyor, ona dikkat etmeniz lazım.
yani o turuncu olan kısım.
onun da işleve bir etkisi yok zaten.

ilk 2-3 kullanımda tuşuna sürekli basarak kullanmak biraz tuhaf geldi, parmağım ağrır gibi oldu.
ama şu anda hiç sorun yaşamıyorum, çok alıştım.
içi dolduğunda bazen motor kısmı ağırlaşabiliyor ama yani öyle mühim bir ağırlık yok bence.

haftada bir gündelikçi geliyor, su hazneli makineyle iş yapıyor.
ben de haftanın her günü neredeyse bütün evi ve çalışma odamdaki kanepeyi, bilgisayar koltuğunu falan dyson'la süpürüyorum, öyle yorgunluk yapmıyor yani ağırlık nedeniyle.

kaç ay oldu bilmiyorum ama makine çok sık kullanılıyor evde.
performansında herhangi bir düşüş, azalma olmadı.
yalnız şarjı 1 saate yakın gidiyor.
yani bunu gündelikçinin yaptığı temizlik tarzı temizlikte kullanamazsınız.
her gün kendi kendinize süpürürken, koltuk, yastık, kanepe süpürürken, misafir gelmeden ortalık temizlensin diye falan gibi amaçlarla süpürebilirsiniz.
saatlerce çalıştıramıyorsunuz yani.
ama bütün evi süpürüp, sonra vileda falan gibi bir şey yapıyorsanız, onun için de uygun.

ben büyükçe bir 3+1 evin 1+1'lik alanını (kanepesi koltuğu dahil), antreyi, koridoru falan rahatça süpürüyorum o şarj süresi boyunca.
zaten çekişi falan o kadar iyi ki, koltuk üzerinde ileri geri süpürmenize bile gerek yok, tek yöne çekince bütün tüyler gidiyor.
o yüzden normalde debelendiğiniz kadar debelenmiyorsunuz kanepe koltuk süpürürken.
0
blatta hiberna
(26.07.20)
@Blatta,

Süper, tam aradığım şey.
Aslında benim zaten normal elektrikli süpürgem Türkiyede şu an satışı olmayan çok iyi bi marka. Çook memnunum kendisinden. Nazar değmesin :)
Ama işte kablolu, ağır bi makine. Her gün onu çıkarıp koltuk vs süpüremem. Zaten koltuk vs için yedek başlıkları da yok. Haliyle banyonun yerini süpürdüğüm başlığı koltuklara süremiyorum.

Bu sebeplerden ve tüylerden dolayı pratik ve iş görür bir şey arayışındayım. V8 konusunda çok açıklayıcı oldu yazdıkların çok teşekkürler.
0
🌸super kahraman olsaydim baba olurdum
(26.07.20)
rica ederim.
o zaman tam aradığınız makine gerçekten.
benim de aynı sorunum vardı.
su filtreli koca makineyle her gün iş yapmak çok zor.
bir de bunun beş tane falan farklı başlığı var.
toz alma ve koltuk süpürme başlığından çok memnunum.
toz alma, koltuk süpürme, fayans/parke gibi zeminler, halı, yastıkların arası falan için ince bir başlık var mesela.
başlıkları da hem direkt elinizde tuttuğunuz motorlu üniteye, hem de boru ucuna takabiliyorsunuz.
o açıdan da çok kullanışlı oluyor.
0
blatta hiberna
(26.07.20)
Süper, tekrar teşekkürler yanıtlar için. V8 konusunda iyice netleştim artık. :)
0
🌸super kahraman olsaydim baba olurdum
(26.07.20)
bu cihazların alamet-i farikası ucundaki o silindir sünger ve emiş gücü. dyson bunu ilk yapanlardan. ben de beko'nun aleti var sadece dediğiniz gibi halı koltuk vs gibi yerler için kullanıyorum. gayet memnunum bayağı da ucuza almıştım. yerler için de xiaomi robot kullanıyorum.

dyson'ın silindir sünger olarak küçük aparatı da var o büyük avantaj fakat beko'da bu yok koca aleti komple kaldırıp koltuk üzerinde gezdiriyorum.

beko ve arçelik için fikriniz olsun diye yazdım.
0
bisorumvargaliba
(27.07.20)
Biz de iki kediyle Electrolux ESPC74SWT ile çok mutluyuz.

Evi istisnasız her gün süpürüyoruz ve turbo başlıklı veya başlıksız mis gibi oluyor yerler (parke) ve koltuklar.

Dyson çok pahalı gelmişti özellikle animal pro modelleri daha da pahalı. Miele baktım epey bi süre (C3 cat&dog) o da zam yiye yiye Dyson fiyatına çıktı. Memnun kalmazsam başka makine alırım diyerek üçte biri fiyatına Electrolux aldım ve mutluyum, tavsiye ederim.
0
chicha_v2
(27.07.20)
6 yıldır dyson v6 kullanıyorum, gücü yetersiz falan değil bence büyük süpürgeyi hiç kullanmıyoruz. Yeter ki uygun başlığı kullanın.
0
ananiyimioguz
(27.07.20)
@Chicha

Sizin önerdiğiniz kablolu yer süpürgesi. Benim zaten öyle bi süpürgem var ve çekim gücü çok iyi. Yalnız kablolu ve ağır bir makine olduğu için koltuk vs süpürmek için pratik değil.
0
🌸super kahraman olsaydim baba olurdum
(27.07.20)
2013 yilindan beri dyson sarjli kullaniyorum, modelini bilemiyorum ama baya eski yani. 2 kedi var, hala tas gibi. Bu sene bir pil problemi yasadik (max modunda calisamiyordu sadece normal modu calisiyordu), yeni pil taktik gene canavar gibi. Borunun ya da basligin cizilmesi disinda kirilma falan olmadi.
Dyson candir.
0
65 derece
(27.07.20)
Animal basliginin olmasi gerekiyor sadece (fotograflarda kanepe ve araba koltugunun supuruldugu)
0
65 derece
(27.07.20)
(8)

dubleks teras katlı evde ne tarz sorunlar olabilir

la mort heureuse
merhabalar, kira arayışındayken dubleks bir ev buldum. çatı katında yatak odası var sadece, bir de terası var. bina 8 yıllık. gayet temiz gözüküyor ama bu tarz evlerde ne tarz sorunlar olabilir. bir de ev bakmaya gittiğimizde nelere dikkat etmeliyiz?
merhabalar, kira arayışındayken dubleks bir ev buldum. çatı katında yatak odası var sadece, bir de terası var. bina 8 yıllık. gayet temiz gözüküyor ama bu tarz evlerde ne tarz sorunlar olabilir. bir de ev bakmaya gittiğimizde nelere dikkat etmeliyiz?
0
la mort heureuse
(25.07.20)
benim de aklımın bir köşesinde var teraslı çatı katı evler ama kime sorsam yazın çok sıcak kışın çok soğuk olur diyor. ısı geçirgenliğinin ara katlara göre daha fazla olması mantıklı ama hiç mi oturulmaz, o teras keyfi için hiç mi değmez bilemiyorum. muhtemelen o dairede daha önce oturan harici kimsenin bilmesi de mümkün değil çünkü binanın yalıtımına göre de değişiyordur.
0
Bruce
(25.07.20)
Çatı yalıtımı yoksa tavandaki kuşların sesi olabilir. Rüzgar vurabilir. Önceki kiracı ile konuşmayı isteyebilirsiniz. Kediniz varsa da çok dikkatli olun.
0
kaset
(25.07.20)
benim eski ev öyleydi.
çatı kışın soğuk olmuyordu ama yazın aşırı sıcak oluyordu.
ayrıca izolasyon ne kadar iyi olursa olsun çok yağmurlu, fırtınalı havalarda bir yerden bir şeyler sızabiliyor.

bir de terasın şekline ve yönüne göre, yine çok fırtınalı, rüzgarlı, yağışlı havalarda içeriye su girebiliyor.
evin inşaatının çok iyi olması lazım, sizin de iyi bakmanız ve hiçbir şeyini ihmal etmemeniz lazım.
mesela bir kere, terasın giderine uçuşan yapraklar ve dallar girmiş.
biz de evde yoktuk.
eve geldiğimizde teras bileğimize kadar suyla dolmuştu.
dolayısıyla ufak çaplı bir su baskını oldu kapıyı açınca tabii.

ne zaman yağmur yağdığında evde olmasam "eyvah, ev ne durumda acaba?" falan diye düşünüyordum bir ara.
bunlar olabiliyor yani.
0
blatta hiberna
(25.07.20)
kışı da yazı da daha çok hissedersin.
çatı yalıtımı yoksa rutubet hatta su sızıntısı olabilir.
yağmur yağdığında gürültü olur.
terası devamlı yıkaman gerekir, kiri tozu bitmez.
0
sir gawain
(25.07.20)
Aynı tip evde oturuyorum. Tamamen binanın kalitesine bağlı. Hiç sorun çıkmayadabilir. Çıkan sorun genelde su akıtması oluyor. Yönetici sen olursan apartmanın da parası varsa hemen müdahale edersin yoksa çekilecek dert değil. Para toplanmaz kiracı olduğun için cebinden vermezsin ev sahibi iplemez. Sen rezil olursun. Aynı zamanda yönetici de olacaksan tut evi. Ben yöneticiyim mesela sorun olunca anında müdahale ediyorum.
sıcak soğuk konusuna gelince eve bakmaya gittiğinde üst kat cehennem gibiyse kışın da soğuk olur. Kombi dandikse üst kata düzgün sıcak su basmaz ısıtamazsın da.
0
x571
(25.07.20)
terasi eve alinan kosu bandi, meyve suyu sikacagi gibi dusun. oyle her gun zevkle, tutkuyla kullanmayacaksin yani.
0
baldur2
(25.07.20)
Oturduğum ev dubleks. Kışın soğuk yazın feci sıcak üst kat,üstelik hergun teras yıkamak zor geldiği için pek kullandığımızı söyleyemem çünkü çatının bütün pisliği hergun terasa iniyor. Alt katta ki balkonu kullanıyoruz.

Iki katta kullanıldığı için in çık yoruyor bir süre sonra. Yatili misafir gelince sadece rahatlığını anlıyorum. Onun dışında bir artısı yok bana göre.

Ilk yıl çatıdan sızma oldu ama hemen müdahele etti ev sahibi, kıyamadı ilk yıl sıfır ev olduğu için.

Çatıda gezen kuşları dinlemek rahat etmezse sıkıntı yok. Oluklardan akan suları uykunda dinleyebirsin.

Eşim home ofis çalıştığı için yine taşınacak olsam yine dubleks tercih ederdim.
0
brnbrs
(26.07.20)
Ailem 8 senedir bu tarz 1 evde yaşıyor. Ev yazlık Ege ilçelerinden birinde. Biri 60 biri 30 m2 2 terası var ve Mayıs ayından Ekim sonuna kadar teras haricinde 1 yer kullanılmıyor evde. Terasa 1 mini buzdolabı, 1 mutfak lavabosu, tabak çatal benzeri mutfak malzemelerini koyacağınız 1 dolap, bulaşık makinesi ve 1 salıncak koyup keyfini çıkarın. Gündüzleri kullanabilmek için 1 noktaya kadar üstünü kapatmanız gerekiyor tabi.
0
materyalist imam
(26.07.20)
(5)

Banka Tavsiye, Kredi Kartı Öneri?

relaxol
Garanti BBVA ve QNB Finans Bank kullanıyorum aktif olarak.Bütün Altın ve Döviz hesaplarım Garanti BBVA'da.Kredi kartı olarak Amex Platinum ve Miles&Smiles kullanıyorum yıllardır. 5 aydır da Shop&Fly.Pek bir memnun olmamaya başladım. Ne kampanya, ne düzgün mil veriyorlar. Her şeye de ücret kesmeye ba
Garanti BBVA ve QNB Finans Bank kullanıyorum aktif olarak.

Bütün Altın ve Döviz hesaplarım Garanti BBVA'da.

Kredi kartı olarak Amex Platinum ve Miles&Smiles kullanıyorum yıllardır. 5 aydır da Shop&Fly.

Pek bir memnun olmamaya başladım. Ne kampanya, ne düzgün mil veriyorlar. Her şeye de ücret kesmeye başladılar... QNB'nin de her yerde ATM'si yok. Enpara'da kullanmak istemiyorum, dijital bankacılığa henüz alışamadım. Pek sıcak bakmıyorum. Bir bankanın bana vereceği çok şey olsun istiyorum. Puan, mil vb...

Tavsiyeniz ne olur? Hem vadesiz hesaplarımı, kişisel hesaplarımı taşıyacağım bir banka arıyorum. Hemde kredi kartlarımı aktaracağım.

ATM ağı çok önemli, kredi kartı her yerde avantaj sağlaması vb.

Yapı Kredi diyor herkes ama siz ne dersiniz?

Bu vadesiz hesaplardan alınan, hesap işletim ücretini Yapı Kredi almıyor değil mi?

İş Bank Maximiles ve Yapı Kredi Adios arasında kaldım
0
relaxol
(25.07.20)
Valla ben yapı kredi kullandığım için değil ama bu aralar burada sorulduğunda genel cevap yapı kredi oluyor.
0
duptıs
(25.07.20)
Enpara'ya bi bakın derim, biçok şeyi çok mantıklı
0
neynep
(25.07.20)
ben banka olarak enpara ve yapı kredi kullanıyorum.
kredi kartı olarak bonus ve hsbc advantage da var.
bonus'tan ve genel olarak garanti'den ben de memnun değilim ama business kart olduğu için cesaret edip kapatamıyorum.

yapı kredi hesap işletim ücreti alıyor, almaması için yıllık paketlerinden satın almak gerekiyor.
o yüzden günlük işlemlerim, ödemelerim falan için enpara'yı bulunduruyorum.
ama yatırım, döviz/altın alma-satma, kredi vb. işlemlerimin hepsi yapı kredi'de.

yapı kredi "düzgün" bir banka.
ciddiyetsizlik ve mantıksızlık olmaması, bir öyle, bir böyle denmemesi benim için önemli.
sürpriz yaşatmıyorlar yani.
0
blatta hiberna
(25.07.20)
bankacılık sektörünün "lale devri" bitti. özellikle son 2 yıldır çoğu banka merkez desteğiyle ayakta duruyor. erdoğan açık açık bankaları kredileri geri çağırırsanız canınıza okurum diye bir laf etmişti geçen sene. ciddi tehdit altındalar. bu yüzden öyle hiçbir banka için çok avantajlı bir kart olacağını şahsen düşünmüyorum. kullandığınız kartlar yeterli ayrıca sanki. mil istiyorsanız miles&smiles, puan istiyorsanız garanti bonus zaten var. daha ne yapsınlar? garantinin atm sıklığı da iyidir.

not: enpara genel olarak iyi vadesiz ve vadeli hesaplar için ama kredi kartını çok önermem.
0
ala09
(25.07.20)
Parafly
0
Mistyimage
(26.07.20)
(13)

yalnız yaşamayı başarabiliyor musunuz

bagirir bu raylar o sahte o kart duzene
duygusal ve sosyal anlamda kimseye ihtiyac duymadan kalabilmeyi basarmak istemez miydiniz? bunu basaraniniz var mi?sosyal hayvan oldugumuzdan yola cikarak birilerine ihtiyac duyuyor olmamiz (insanlar arasindaki is bolumunu bunun disinda tutuyorum, duygusal bakimdan konusuyorum) bizim acziyetimiz deg
duygusal ve sosyal anlamda kimseye ihtiyac duymadan kalabilmeyi basarmak istemez miydiniz? bunu basaraniniz var mi?

sosyal hayvan oldugumuzdan yola cikarak birilerine ihtiyac duyuyor olmamiz (insanlar arasindaki is bolumunu bunun disinda tutuyorum, duygusal bakimdan konusuyorum) bizim acziyetimiz degil mi?
0
bagirir bu raylar o sahte o kart duzene
(24.07.20)
" Başka birisine kendime yetemediğim için bağlanıyorsam, karşımdaki kadın ya da erkek benim için bir cankurtaran olabilir belki ama aramızdaki bağ sevgi bağı olamaz. Çelişkili gibi görünse de yalnız kalabilme yeteneği sevebilme yeteneğinin tek koşuludur." - Erich Fromm
0
neynep
(24.07.20)
Abartıyorum bile, inziva asosyallik değil bu, dışarı çıkıyorsun arkadaşlarını eve davet ediyorsun fakat günün sonunda evinde kafanı dinliyorsun

Arkadaşın bugün sana uğrayabilir miyim diye mesaj atıyor bazen ona bugün evde tek kalmak vakit geçirmek istiyorum diye cevap verebilme lüksüm oluyor, başka bir gün buluşuluyor vs
0
freebird5406_2
(24.07.20)
biriyle ilişki ihtiyaçtan doğmamalı zaten.
insan kendine yetebildikten sonra başka birine ihtiyacı olmadığı halde onunla oluyorsa asıl o zaman orada gerçek duygular var demektir.
sağlıklı ilişki ancak öyle yaşanabilir zaten.

kendinizle iyi bir ilişkiniz varsa, ihtiyaç duymamayı başarabiliyorsunuz.
başarılacak bir şey de değil bu gerçi.
öyle bir hâliniz oluyor diyelim.
0
blatta hiberna
(24.07.20)
Asla
0
pass
(24.07.20)
İsterdim fakat bu mümkün olmayan bir şey. Nereden bakarsanız bakın insanın insana ihtiyacı var, elbette ki rastgele birine değil.Yalnız yaşamak, övünülecek, başarı sayılacak bir durum değil maalesef.
0
alfred
(25.07.20)
param olmadığı için başaramıyorum param olsaydı başarırdım.
0
nahtoderfahrung
(25.07.20)
Kendisiyle arkadas olamayan insanlar bunu basaramaz genelde. Daha once 2 3 sene yalniz yasadim. Gayet guzeldi. Asosyal de degilim.
0
karlmarx
(25.07.20)
yıllardır başarıyorum, çok güzel :)
0
pati
(25.07.20)
yillarca basardim dunyanin en huzurlu seylerinden biri bence. asosyal miyim bilmiyorum ama zaten sadece birkac insana hayatimda yer vermeyi seviyor ve tercih ediyorum. kendiyle anlasamayan birinin baska kimseyle saglikli sekilde anlasabilecegini dusunmuyorum.
0
in vino veritas
(25.07.20)
yasam kalitesini arttirdigi kesin.
0
baldur2
(25.07.20)
bulaşıklar olmasa eyi
0
Techsavvy
(25.07.20)
başkasına ihtiyaç duymanın dereceleri var. toplumdan izole yaşamak insan psikolojisi için iyi değil. birinin sizi düşünüyor olması güzel bir his. böylece psikolojik olarak da daha güvende hissedersiniz ve yaşamınızda daha başarılı biri olursunuz. "kimseye ihtiyacım yok" yanlış bir bakış açısı.
0
bohr atom modeli
(25.07.20)
yıldız tilbe demişti galiba:
"hepinizden nefret ediyorum ama tek başınayken canım sıkılıyor."
nedense bu sözü hatırladım :)
0
insirahsuresinesesi
(25.07.20)
(5)

Eve yardimci çağırmaya başladınız mı?

fraise
Ben marttan beri çağırmiyorum ama iki hafta sonra tekrar eve döneceğim. Muhtemelen detaylıca bir temizlik gerekecek. Hem yoruluyorum hem de zamanım pek olmayacak açıkçası, detay temizlik ile vakit harcamak istemiyorum.İki haftada bir tekrar çağırmaya başlasam mi diye düşünüyorum, bir yandan da çekin
Ben marttan beri çağırmiyorum ama iki hafta sonra tekrar eve döneceğim. Muhtemelen detaylıca bir temizlik gerekecek. Hem yoruluyorum hem de zamanım pek olmayacak açıkçası, detay temizlik ile vakit harcamak istemiyorum.

İki haftada bir tekrar çağırmaya başlasam mi diye düşünüyorum, bir yandan da çekiniyorum. Siz çağırmaya başladınız mı? Basladiysaniz nasıl onlemler aliyorsunuz? Teşekkür ederim şimdiden herkese.
0
fraise
(23.07.20)
Biz ayda bir alırdık martın ilk haftası almıştık en son. Kendi aradı zordayım diye 10 gün önce gel dedik. Temiz yıkanmış kıyafet çıkarttı çantasından maskesini taktı gün boyu o şekilde çalıştı.
Babanneme daha sık geliyordu yaşlı diye. Ona da kadını tamamen kestik yengem gidiyor maskesiyle silip süpürüyor evi.
0
cilekli pasta
(23.07.20)
üç yıldır haftada bir geliyordu benimki.
mart ayından beri ilk defa geçen ay iki kere çağırdım.
başka bir eve gitmediğini, evde karantinada oturduğunu ve çok titiz olduğunu bildiğim için çağırdım.
önümüzdeki haftadan itibaren haftada bir gelmeye devam edecek çünkü artık bu sıcakta iş falan yapamıyorum, evimin düzeni bozuldu.
öyle olunca da strese giriyorum.

zaten eve geldiğinde de çok burun buruna olmuyoruz.
başka evlere gitmeye başladığını bilsem belki çağırmazdım ama gitmediğini bildiğim için çok sorun olacağını sanmıyorum.
0
blatta hiberna
(23.07.20)
Hayır hatta iş yerindeki stajyerlere dahi gelmeyin dedik
0
photo85
(23.07.20)
Ben çağıırdım geöen hafta, önceden de çok düzenli almıyordum ama ev benim halledebileceğimin ötesine geçmişti artık.
0
physcos physcos
(23.07.20)
haftada bir çağırdığımız yardımcımızı artık çağırmıyoruz. çünkü dükyanı kapattım ve artık evdeyim ve işsizim. eşim işe gidiyor ben evdeyim. haftada 2 kez süpürge açıyarım + siliyorum + aydı 1 kez ince temizlik yapıyorum. ev erkeği oldum sanırım :-)
0
ankarakecisi
(24.07.20)
(6)

Saksıda yetiştirdiğiniz domatesler için...

msb
Özel bi sırrınız var mı "dibine döküyorum accayip canlanıyor" gibi...
Özel bi sırrınız var mı "dibine döküyorum accayip canlanıyor" gibi...
0
msb
(23.07.20)
yumurta haşladığın suyu dök, işe yarıyor.
0
sir gawain
(23.07.20)
yumurta kabuğu iyi geliyor diyorlar
0
reanarchy
(23.07.20)
toprağına balık kılçığı gömerler fosfor içeriğinden ötürü, genel olarak işe yarar
0
engelbert humperdinck
(23.07.20)
bir gece boyunca içinde 4-5 diş sarımsak beklemiş, aspirinli su.
yumurta kabuğu, muz kabuğu, sigara izmariti/külü, doğum kontrol hapı, haşlanmış yumurtanın suyu, soğan kabuğu, elma kabuğu.
hepsinin farklı etkileri var, hepsi bir şekilde fayda gösteriyor.
0
blatta hiberna
(23.07.20)
organik tüm atıklarını robottan geçir ve dibine dök.
0
ankarakecisi
(24.07.20)
Tavsiyelerdeki ivir zivirlar kurt yapabilir.
0
Coma
(24.07.20)
(2)

kadıköy'de gümüşçü

lamentoftheperishingroses
selamlar,gümüş yüzüklerimi altın kaplama yaptırmak istiyorum. istanbul kadıköy'de bu işi iyi ve uygun fiyata yapan, güvenilir bir yer biliyor musunuz?
selamlar,

gümüş yüzüklerimi altın kaplama yaptırmak istiyorum. istanbul kadıköy'de bu işi iyi ve uygun fiyata yapan, güvenilir bir yer biliyor musunuz?
0
lamentoftheperishingroses
(23.07.20)
bagdat caddesi'nde kazim kulan pasaji vardir.
saskinbakkal'da m&s'in yani, boyner'in karsisi hemen.
o pasajda gümüscüler, gümüs taki tamiri yapan dükkanlar falan var.
ya da bir sonraki isiklarda, ziraat bankasi'nin caprazinda yan yana mine ve melek gümüs vardir.
ama onlar biraz kazik olabilir, once pasaja bakin.
0
blatta hiberna
(23.07.20)
Oflular pasaji. Altiyolda.
0
i-pek
(23.07.20)
(35)

Hayatınız boyunca kaç kere aşık oldunuz?

osssy
Ve yaşınız kaç?
Ve yaşınız kaç?
0
osssy
(22.07.20)
4, 28.
0
kedili bisiler
(22.07.20)
2, 29
0
ruby elixir
(22.07.20)
0, 22
0
cauldronwizard
(22.07.20)
1, 23
0
ruhen hastayim ben
(22.07.20)
3, 31
0
buff
(22.07.20)
1, 35
0
levpontryagin
(22.07.20)
0
0
Bruce
(22.07.20)
4, 29
0
prole
(22.07.20)
1, 29
0
hayirsiz
(22.07.20)
0, 33
0
epistemic_regress
(22.07.20)
34, farkı göremiyorum. ya hepsine aşık oldum ya hiçbirine aşık olmadım.

"abi onu hissediyorsun anlarsın ya" diyenlerden nasıl anlaşıldığını açıklamalarını rica edebilirim.
0
celeron 300a
(22.07.20)
1,22 keşke olmasaydım.
0
northern eagle
(22.07.20)
2, 24

Aşık olduğumu sanmama ise hiç girmeyelim. 4-5 vardır çok rahat.
0
aguen
(22.07.20)
3, 29.
0
ma ya
(22.07.20)
2, 27
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(22.07.20)
“Ve yaşınız kaç” kısmını görmediğim için herkes küsüratlı cevap vermiş sandım ahahah

4 - 29
0
megalomaniac
(22.07.20)
1, 27
0
sabenburak
(23.07.20)
4 28
0
zimbirik
(23.07.20)
2, 35

bir kere de olur gibi oldum ama olamadım gibi de oldu.
0
blatta hiberna
(23.07.20)
askin, asik olunacak kisiyi istemek, hep onu dusunmek ve arzulamak olmadigini biliyorum. ask, hissetmek de degildir. bu seyler hep ask olarak kabul gormus seylerdir. filmler, kitaplar bunun uzerine yazildi. ancak ask, bu degil.
bu sebeple, yerlesik ask tanimina gore ben hic asik olmadim. "asik olmak" terimine de suphe ile yaklasiyorum.

yasim 24
0
Leonardo~Da~Vinci
(23.07.20)
3, 38
0
euteamo
(23.07.20)
0, 24

Bir kere aşık oldum sandım, değilmiş meğer sonradan anladım. Ama insan sürecin içindeyken anlamıyor:)
0
kostüm çok güzel prenses misiniz
(23.07.20)
1, 23
0
tabirimekruh
(23.07.20)
2/31

30'dan sonra da artmaz diye düşünüyorum.
0
the coon
(23.07.20)
4 kere (hepsi 14 22 yas arasi). 31 yasindayim.
0
hot potato
(23.07.20)
0-30
0
baldur2
(23.07.20)
1, 30
0
elektr10
(23.07.20)
2, 45
0
synax
(23.07.20)
çocukluk aşkları da sayılacak mı?

liseden itibaren sayıyorum.

lisede 1, üniversitede 1 ve üniversite sonrasında 1 olmak üzere

3 ile noktaladım aşk hayatımı. 32 yaşındayım ayrıca.
0
reanarchy
(23.07.20)
2,30
0
takunyali kokos
(23.07.20)
Sıfırcıların anneleri katı ya da soğuk mu hep? Bir ilişkisi vardır belki.
0
🌸osssy
(23.07.20)
1.02
0
zencipanda
(24.07.20)
3 kere. 24 yaşındayım.

2 kere de aşık olduğumu sandım ama 2-3 hafta sonra unutunca anladım ki değilmişim :d
0
batlegolas
(24.07.20)
1, 27
0
landho
(24.07.20)
3, 32.
0
nickini degistiren yazar
(24.07.20)
(2)

kanaviçe

Pertev nail
merhaba, hediye olarak kanaviçe seti almak istiyorum. daha önce hiç kullanmadım, alacağım kişinin hoşuna gideceğini düşünüyorum. yeni başlayan biri için nereden, hangi set alınmalı? teşekkürler.
merhaba, hediye olarak kanaviçe seti almak istiyorum. daha önce hiç kullanmadım, alacağım kişinin hoşuna gideceğini düşünüyorum. yeni başlayan biri için nereden, hangi set alınmalı? teşekkürler.
0
Pertev nail
(22.07.20)
ben bunu almistim www.hobimelya.com hem fiyat olarak en uygunu, hem de icerik olarak gerekenlerin hepsi var.
0
pide
(22.07.20)
www.goblen.com

ne ararsanız burada bulursunuz.
0
blatta hiberna
(22.07.20)
(15)

acilmayan telefonu caldirma adabi

in vino veritas
ailem ve samimi arkadaslarim disindaki insanlari aradigimda 3 kere caldiktan sonra acilmiyorsa kapatiyorum, o kisinin beni geri aramasini bekliyorum. gormuyorsa duymuyorsa 100 kere de calsa fark etmeyecek gibi geliyor. siz nasil yapiyorsunuz? var mi bunun bi gorgu kurali?
ailem ve samimi arkadaslarim disindaki insanlari aradigimda 3 kere caldiktan sonra acilmiyorsa kapatiyorum, o kisinin beni geri aramasini bekliyorum. gormuyorsa duymuyorsa 100 kere de calsa fark etmeyecek gibi geliyor. siz nasil yapiyorsunuz? var mi bunun bi gorgu kurali?
0
in vino veritas
(22.07.20)
sesli mesaj komutunu duyana kadar caldiriyorum. niye ayip olsun ki. hayir orada degilse zaten acamaz, kac kere caldirdigini nerden bilecek de senin gosterdigin adabi anlamis olacak?
0
baldur2
(22.07.20)
Ben de 3 kere falan çaldırıyorum. Açıkçası uzun çaldırmak anlamsız geliyor. Ofiste bazen arkadaşlar telefonlarını masalarında bırakıp bir yerlere gittiklerinde o telefonun uzun uzun çalması, sonra çağrı düştükten sonra diğer tarafın tekrar arayıp çaldırması... Deli ediyor.
0
salihdt
(22.07.20)
ailem ve arkadaşlarım dahil 3 defadan fazla çaldırmıyorum ben de. Bazen gördüğümüz halde açamadığımız oluyor çünkü, sessiz bile olsa açamazken telefonun çalmaya devam etmesi insanı geriyor.
0
aquarium
(22.07.20)
benim eski telefonu aradıklarında arayan çalma sesini duyarken benim telde tık yoktu. 2-3 defa çalma sesi geldikten sonra benim telefon çalmaya başlıyordu. araştırdım çoğu eski android telefonların kronik sorunuymuş.

haberin olsun sen telefon çalıyor açsınlar diye beklerken karşı tarafın telefonu daha çalmaya başlamadan sen kapatabilisin. uzun çaldırmanın bir sakıncası yok. açmayacak adam açmıyor zaten.
0
paudi
(22.07.20)
Ben 4 veya 5 sefer çaldırıyorum çünkü duymayabilir, çantasından çıkarana kadar kazı çalışması yapması gerekebilir, başka odadaysa yetişmek için koşabilir vs.
0
megalomaniac
(22.07.20)
3 kere çaldırıyorum. zaten ulaşabilecek seviyede müsait ise açar. değilse çaldırmanın manası yok uzun uzun.
0
fezagezgini_4
(22.07.20)
Üçü geçince zaten sıkılmaya başlıyorum en fazla üç.
0
angelus
(22.07.20)
müsait değilsem ve arandığımı gördüğüm halde açamıyorsam telefonumun uzun uzun ve sürekli çalmasından rahatsız olduğum için ben de genelde 3-4 kere çaldırır kapatırım.
ancak çok yakın arkadaşlarımı falan aradığımda açılana kadar çaldırırım.
onu da her zaman yapmam.

bir işim olduğu için "birazdan ararım" diye düşünüp o an cevap vermiyorum mesela.
ama telefon sürekli çalınca "acil bir şey mi var?" duygusuna kapılıyorum.
o an işimi yarım bırakıp telefonu açtığımda öylesine bir şeyse, "birazdan arayacağım" diye kapatmak bazen çok sinir ediyor beni.
boşuna dikkatim dağılıyor çalışırken falan.
"nasılsa bir çağrı düşüyor" demek doğru değil bence yani.
0
blatta hiberna
(22.07.20)
Aynı senin gibiyim ve şık olanın bu olduğunu düşünüyorum.açmazsa ısrar etmeyip acil bir şeyse mesaj atıyorum,.

Telefonumu keyfi açan birisiyim.birileriyle konuşurken,bir şey okurken,oyun oynarken kısacası başka bir işim varsa telefon ekranına veya tablete bakıp kim olduğunu görüyorum.titreşimde olduğu için kendi haline bırakıyorum.eğer telefonunu uzun uzun çaldıran biriyse ona dönüş yaptığımda direk çok çaldırmamasını söylüyorum.acil bir durumsa mesaj at diyorum.aynı durumu tekrarlarsa blokluyorum.
0
duptıs
(22.07.20)
Ben de dörtten fazla çaldırmam; bir tek annemi bayağı uzun uzun arıyorum çünkü telefonu bulup açması o kadar sürüyor zaten.

Beni aradiklarinda bunun ile ilgili bir sorunum yoktur ama; arandiktan sonra kaç kre çaldığının önemi yok benim için.
0
fraise
(22.07.20)
3 bana çok kısa geliyor, genelde bana gelen aramaları düşününce 3 seferde kesin açamazdım.

öte yandan telefonunu iş için çok sık kullanan insanlar mesela ofis ortamında telefon önünde, çaldığı gibi ekrana bakıp ilk çalışta açabiliyorlar,

sanırım insanların işlerine göre de değişebilir bu 3 5 olayı.
0
hem şişko hem deli
(22.07.20)
Sonuna kadar çaldırırım. 8-9’dan sonra falan kapanıyor sanırım.
0
sta
(22.07.20)
65 yaşına kadar olanları ararken 3-4; 65 yaş üstü ararken mümkün olan en uzun.
65 yaş altı tekrar aramam aramasını beklerim. 65 yaş üstü 1-2 saat geçti ise tekrar ararım.
0
helenart
(22.07.20)
Herkese 3. Aile merak edildiği için sonuna kadar.
0
gayda
(22.07.20)
3 kere çaldırım, elim artık kapat tuşuna gider, basmadan önce bir iki saniye daha beklerim, 4üncü çalmış olur zaten, kapatırım.

ailem de öyle yapar, bir kaçı dışında arkadaşlarım da.

bu işin kuralı olarak 4 defa biliyorum ben. biri oturup kural koymuş mu etmiş mi bilmem ama ben çevremde 4 kere çaldırıp kapatmaktır evla olanı.

açmadıysa mesaj atarım ardından, şu sebeple aramıştım diye.
0
biseysorcaktim
(22.07.20)
(11)

Yaptığı yanlışın farkında olmayan insanı yanlıştan döndürmek ama nasıl?

skzr
Akran bir (kadın) kuzenim nişanlandı. Bu kuzenimin babası yani amcam biz bebekken vefat etmiş. Hâliyle önce kendisine sonra bize emanet birisi bu kuzen. Söz konusu çocukla (nişanlısı) istenme öncesinde bir iki saatliğine dışarıda görüştük. Ölçtüm, biçtim, kendi çapımda çocuğu araştırdım. Hem kendi g
Akran bir (kadın) kuzenim nişanlandı. Bu kuzenimin babası yani amcam biz bebekken vefat etmiş. Hâliyle önce kendisine sonra bize emanet birisi bu kuzen.
Söz konusu çocukla (nişanlısı) istenme öncesinde bir iki saatliğine dışarıda görüştük. Ölçtüm, biçtim, kendi çapımda çocuğu araştırdım. Hem kendi gözlemim (çocuk bildiğiniz en piç erkekten daha piç birisi) hem de hakkında edindiğim bilgiler çocuğun hiç mi hiç güven vermeyen bir tip olduğu aşikâr. Kuzenimle de bir akşam oturup enine boyuna konuştum. İleride yüksek ihtimalle olabilecek şeylerden bahsettim ama pek umursamadı ve onunla evleneceğini dile getirdi. Bu yanlışı ne olurda ileride büyük acılar yaşamadan bunun önüne geçebilirim? Unutmadan dile getireyim. Kuzen dediğime bakmayın benim için canımdan öte birisi, o sebeple "aman boşver, kendisi bilir" tarzı cevaplar vermeyin.

Kısaca ne yapmalı da bu kızı vazgeçirmeli?
0
skzr
(21.07.20)
hocam bi iki uyarı sonrası bu iş sizi aşar. daha fazlası doğru olmaz. bırakın hataları da kendisi yapsın. yoksa ileride sizi suçlar ilişkim vardı yaşatmadınız vs. ilerde sizin yanınıza üzülerek gelmez diye ummaktan başka çare yok.

edit:yoksa iş çok ciddi yerlere (küslük gibi) gidebliyor ve her iki taraf için de daha yıpratıcı süre. oluyor. iş inada da binebilir. o yüzden de bırakacağı varsa da bırakmayabilir. :( zor ama yapacak gerçekten bi şey yok. (benzer olaylara şahit olmuş birisiyim)
0
lata
(21.07.20)
@lata hocam doğru söylüyorsunuz ama göz göre göre uçuruma doğru gidiyor. Ve çocuk hakkında öğrendiğim en hafif şey daha evvel ki sevgililerinden aldatma sebepleri yüzünden ayrılmış. Çocuk benimle dışarıda otururken bile gözü gelen geçen kadınların üzerindeydi. Kalkıp ağzına sağlam bir yumruk indirecektim ki kuzenimin üzülme ihtimali sebebiyle kendimi kontrol ettim.
0
🌸skzr
(21.07.20)
Tam da bugün yoğun olarak entry girilen bir başlık, aklıma geldi:

eksisozluk.com
0
Avoiding The Puddle
(21.07.20)
Sakın adama gidip "üzersen bozuşuruz" vs deme. Haddini aşmış olursun. Çok ayıp bir hareket bence. Haklıysan da haksız olursun.

Sen yapman gerekeni bence fazladan yapmışsın. Bundan sorması seni ilgilendirmiyor. Vicdanın rahat olmalı bence.
0
saturn
(21.07.20)
@avoiding the puddle hocam zaten son yaşanılan kadın cinayetlerinden ötürü iyice korkup, kuzenim için endişeleniyorum. Saç teline zarar gelsin istemiyorum, işte bu sebeple buraya soruyorum.

@jrr Tolkien hayranı hocam geceler boyu düşünüyorum ne yapsam ne etsem diye. Bir çıkış yolu bulamadım. Gidip o çocuğu dövsem bu sefer kuzenim üzülecek, konuşsam eminim ki gidip bizim kuzene beni tehdit etti diyecek.
0
🌸skzr
(21.07.20)
@saturn benim sorumu bir başkası sorsaydı eminim ki bende sizin gibi bir cevap verirdim. Ama işte o iş insanın kendisinde olduğu zaman öyle olmuyormuş hocam. Babasız büyümesini geçtim biz beraber büyüdük onunla. O sebeple ekstra üzerine titriyor insan.
0
🌸skzr
(21.07.20)
yapmanız gerekeni yapmışsınız.
gerisi sizi aşar maalesef.
duygunuzu anlıyorum ama bu konuya müdahale etmek haddinizi aşmak olur.
kendi seçmiş, kendi beğenmiş.
insanlar kendi tercihleriyle yaşıyor.
saygı duymak mecburiyetindesiniz.
bu kadar göz göre göre olduğunda bunu yapmak zor ama gerekirse o acıyı yaşayacak kuzeniniz.

bu arada tabii bilemeyiz.
belki de kocası tarafından devamlı aldatılan ama adamla evli kalıp keyfine bakan onca kadından biri olacak.
belki aldatıldığından haberdar bile olmayıp boy boy çocuk yapacak.
belki çok kötü şekilde boşanacak.
belki mutsuz bir evliliği sürdürecek yıllarca.
yani bunların hepsi bir seçenek, çok daha farklı şeyler de olabilir.

kaldı ki, bu kadar "leş" bir insansa kuzeninizin yanında da yapıyordur bir sürü şey.
ama bunları fark etmiyorsa ya da fark edip düzeltebileceğini düşünüyorsa, bunlar kuzeninizin öğrenmesi gereken konular demek ki.
yaşayacak, kendi görecek.
ya da dediğim gibi, belki görmeyecek.

vazgeçiremezsiniz.
hatta böyle davranmaya devam ederseniz daha çok direnç oluşturursunuz.

sevginizi anlıyorum ama kuzeninizin üstüne titreyecek bir konumda değilsiniz.
kedi yavrusu değil ki bu.
zaten bu tip şeyler deneyimsizlikten geliyor başa.
üstüne titremeyeceksiniz ki kendi öğrenecek bazı şeyleri.
bazı deneyimler büyük olur, bazıları küçük.
yapılacak bir şey yok.
siz yanında olun, yarın öbür gün adam bir halt yediğinde "ben demiştim" demeyin, arkasında olduğunuzu hissettirin yeter.
yapabileceğiniz en önemli şey bu zaten.
0
blatta hiberna
(21.07.20)
dövseniz de bir şey değişmeyecek ki. ayrıca ne yapsanız vazgeçmeyecek. kafaya koymuş bi kere.

bence kuzeninizi daha fazla vazgeçirmeye çalışmayın. bu sefer ileride ufak tefek bir şey olursa sizden saklayabilir.
0
fezagezgini_4
(21.07.20)
Söz konusu çocukla (nişanlısı) istenme öncesinde bir iki saatliğine dışarıda görüştük. 

Bunca zamandır görüştüğü adamla isteme öncesinde mi tanıştınız? Sonra mı aklınıza geldi bu kim diye tanımak, araştırmak. Eğer bu şekildeyse olan biten, sizin öyle hiç samimi bir ilişkiniz yok demektir. Emanet olarak gördüğünüz akrabanız, biriyle bir ilişki yaşıyor, aylarca görüşüyor, sizin aklınıza iş anca yüzük takmaya gelince kim bu diye bakmak geliyor.

Tek yapacağınız şey bu adamla oturup konuşmak olur. Bu kızı sahipsiz sanma arkasında biz varız diyebilirsiniz.
0
GoodMorningTeacher
(21.07.20)
@goodmorningteacher hocam öyle değil. Kuzen ve nişanlısı benim yaşadığım şehirden farklı bir şehirde yaşıyor. Üniversite son sınıftan arkadaşlar. Ve iki ay içinde sevgili olup, evlenme teklifi vs muhabbeti oluyor. Yani çocukla tanışma fırsatımız ancak isteme gününden üç gün önce olabildi. Zaten kendi annesiyle bile o zaman tanıştırdı nişanlısını.
0
🌸skzr
(21.07.20)
@Acream hocam sanırım yukarıda yazdığımı gözden kaçırdınız.


Hocam öyle değil. Kuzen ve nişanlısı benim yaşadığım şehirden farklı bir şehirde yaşıyor. Üniversite son sınıftan arkadaşlar. Ve iki ay içinde sevgili olup, evlenme teklifi vs muhabbeti oluyor. Yani çocukla tanışma fırsatımız ancak isteme gününden üç gün önce olabildi. Zaten kendi annesiyle bile o zaman tanıştırdı nişanlısını.
0
🌸skzr
(21.07.20)
(9)

diyeti bozmuş olur muyum?

everythingok
94 kilodayım. yaklaşık 20 gündür düzenli yiyorum ve günde en az 13000 adım atıyorum. 15-20 dk koşu bandı vs. kafaya taktım 77-78 falan olucam yani orjinal kilom. az önce arkadaş starbucks'dan aldığı bomba mıdır ne boktur onu verdi, yedim hem de daha kahvaltı yapmadım. :((( full çikolata. böyle zaman
94 kilodayım. yaklaşık 20 gündür düzenli yiyorum ve günde en az 13000 adım atıyorum. 15-20 dk koşu bandı vs. kafaya taktım 77-78 falan olucam yani orjinal kilom. az önce arkadaş starbucks'dan aldığı bomba mıdır ne boktur onu verdi, yedim hem de daha kahvaltı yapmadım. :((( full çikolata. böyle zamanlarda hayır demeyi öğrenmem lazım. bozmuş olur muyum?
0
everythingok
(21.07.20)
bozup bozmaman neyi değiştirir ki? kaldığın yerden devam edebilirsin diyetine.
0
elorelia
(21.07.20)
arada bir olur öyle, takılmayın.
kaldığınız yerden bir şey olmamış gibi devam edin.
0
blatta hiberna
(21.07.20)
taş çatlasın 500 kaloridir, öğünlerinde meyve varsa bugün yeme, karbonhidrat kaynağını biraz daha kısıtla ve 13 bin değil 15 bin adım at, psikolojik rahatlama ile yoluna devam et. Bu tür şeyleri canın çekiyor ve diyet sebebiyle yiyemiyorsan haftada bir öğün kendini ödüllendir bu tür boş kalorilerle, pek bişey kaybetmezsin.
0
candanag
(21.07.20)
arada kendinizi ödüllendirmezseniz bi süre sonra pes edersiniz. o yüzden üzülmeyin. diğer yediklerinizi azaltırsınız ya da biraz fazla yürürsünüz.
afiyet olsun :)
0
matilda
(21.07.20)
Kalori sayarsan gün içinde kendine böyle şeylere yer açabilirsin. Yediğin şeylerin kalorilerini hesapla. Ne kadar kalori alman gerektiğini hesapla. Bu şekilde istersen her gün bomba falan ye. Elbette sağlıklı olacağı iddiasında değilim ama kilo verir misin? Verirsin.
0
hitokiri kenshin
(21.07.20)
elorelia +1

hayatım boyunca diyetin katı, delinemez kurallara sahip bir şey olduğunu düşündüm. zaten içimde aşırı disiplinli ve öz kontrolü yüksek bir nazi sorgu subayı yaşadığından o katı beslenme düzenine alışmam da zor olmamıştı.

müthiş sağlıklı beslenecem, aşırı sağlıklı, en sağlıklı, kusursuz, hatasız diye diye aylarca ağzıma "sağlıksız" tek lokma bir şey girmedi. bak tek lokma diyorum. aylarca.

sonra o baklavalı, fit, kasların kabak gibi göründüğü vücuda kavuştum. zannediyordum ki o vücuda kavuşunca, "ulan aylarca işkence çektim ama bak şimdi buna kavuşunca aşırı mutlu oldum heyoo çok mutluyum" diyecektim.

hiç öyle bir şey olmadı. zaten o aylarca kendimi kısıtlamamın vermiş olduğu psikolojik stres bence çok sağlıksız bir şey. sağlıklı beslenmeyi sadece ve sadece belirli şeyleri yemek, canının yemek istediği ama sağlıksız olduğu söylenen şeylerin tadına bile bakmamak şeklinde algılamak çok yanlış bir şeymiş. yaşayarak öğrendim.

şimdi o baklavalı, hatları aşırı net belli olan kaslı vücudum yok. kaslar var yani hala, spora devam ettiğim için ama minik bir yağ tabakası var üstünde.

fakar psikolojim? psikolojimdeki gelişmeyi iyileşmeyi tarif edebilecek herhangi bir kelime yok.

ben sağlıklı beslenirken de kalori sayan biri değildim ama işte makroları hesap ederdim. bugün 11.3 grm eksik protein aldım, ay aman 2.1 gr fazla şeker yemiş olacam en iyisi bunu yemeyeyim diye diye hayatıma ekstradan çok büyük stres yüklemiştim. zayıflamak, o bize ideal diye dayatılan yunan tanrısı vücuduna sahip olmak hiç de beni mutlu etmedi. çünkü itiraf etmek gerekirse kendim öyle olmak istediğim için değil de millet öyle olmamızı bekliyor diye olmuştum. sanki öyle vücudu olmayan erkek eksik erkekmiş gibi ahahah.

şimdi aşırı mutlu, huzurlu bir hayatım var. yanlış anlaşılma olmasın her gün tatlı havuzunda yüzen birine dönüşmedim. lokma lokma, öğün öğün saymıyorum ama yediğim her 100 öğünden 80'inde zararlı bir şey yemiyorumdur. tamamen hayatımın geri kalanı boyunca kendimi kasmadan, zorlamadan, strese sokmadan devam edebileceğim bir şey bu. yıllardır da aynı kilodayım. 1.72 boy 70 kiloda sabitledim. çok sağlıklı bir kilo benim için. her şeyin ötesinde psikolojik olarak çok sağlıklı kilo.

canım özellikle o sağlıksız dediğim şeylerden çekmiyorsa oturup yemiyorum. ama ne bileyim arkadaşlarla dışarıya çıktık, gurme hamburgerciye gidip, hamburger siparişi verip ekmeklerini bırakıp sadece etini yemek gibi mallıklar yapmıyorum. o hamburgeri tadını çıkararark yiyorum. zaten taş çatlasın ayda 2 defa falan yiyorum yani bunun için de pişmanlık, suçluluk hissetmiyorum.


siz de kilo verirken bence sadece sağlıklı şeyler yemek zorunda değilsiniz. canınız istedi pizza falan mı yediniz. o öğünden sonra eski beslenmenize aynen devam edin. o pizzayı da keyfini çıkara çıkara yiyin.

sadece biyolojik değil psikolojik sağlığınızı da düşünün derim ben.

ben yandım eller yanmasın tadında bir abi tavsiyesi sadece benimki :)
0
levpontryagin
(21.07.20)
@levpontryagin mükemmel yazmışşsın, klavyene sağlık. tam olrak istediğim şey bu, kesinlikle. ben de hep şöyle düşünüyorum; zaten normal zamanlarda neredeyse 3 öğünde de ekmek, şeker vs yiyordum. buna rağmen 5-6 yılda patlayacak kadar kilo almadım. çok şükür kötü bi hastalığa da yakalanmadım. şimdi düz mantık yarı yarıya iyileştirsem zaten yine mesafe katetmiş olurum?
0
🌸everythingok
(21.07.20)
eğer hamurlu/unlu şeyleri, abur cuburu, şekerli içecekleri, tatlıları çok tükettiğiniz bir beslenme şekliniz varsa bunları azaltmak sağlık için çok önemli. evet keşke bu tadı çok güzel olan abur cuburları yiyip hiç zarar görmesek ama bunları yiyip kilo almayan insanlar bile aslında zarar görüyorlar bu yiyeceklerden fakat günümüz toplumunda zayıf=sağlıklı denklemine sarıldığımız için onları sağlıklı sanıyoruz.

fakat bu saydığım şeyleri zaten arada bir tüketiyorsanız -bence- çok büyük değişiklikler yapmanıza gerek yok. sağlıklı vücut sadece %10-12 yağ oranındaki vücut değil. %17 yağ oranıyla da çok sağlıklı bir vücudunuz olabilir.

ha bu arada şunu da belirteyim yazdığım şeyler kişisel şeyler tabii. ben %10 yağ oranına inince o aynada gördüğüm vücut bana ekstradan bir mutluluk getirmedi çünkü benim aradığım şey değilmiş. başkası için gerçekten çok büyük mutluluk kaynağı olabilir o vücut, o zaman onlar o yağ oranı için mücadele versin bunda bence yanlış bir şey yok.


ben bu işin profesyoneli değilim. size tavsiye vermek, ahkam kesmek haddime değil, o çapta, kalibrede bir insan değilim.

ben sadece kendi maceramı anlatabilirim. ibret ya da örnek alabilirsiniz. ben arada, ayda 1 ya da iki defa arkadaşlarımla çıkıp patates kızartması, bira yapmaktan müthiş keyif alıyorum. üstüne de belki bir abidik gubidik tatlı. bu dediğim şeyi ayda 2 defa yapmak bana o %10 yağ oranlı baklavalı vücuda sahip olmaktan belki 1000 kat fazla mutluluk veriyor. sizi hangisi daha çok mutlu ediyorsa bence onu yapın.

ama dediğim gibi beni sağlıksız şeyler yemek mutlu ediyor deyip sürekli sağlıksız şeyleri de yemeyin. onların sağlıksız olduğunu, sadece arada bir yenecek şeyler olduğunu aklınızdan çıkarmayın, gerisi kendisi geliyor bence.
0
levpontryagin
(21.07.20)
hayır demeyi öğrenmeden diyete başlama bence
0
lcha
(21.07.20)
(10)

Köpek meselesi

allah yazdiysa bozsun
Canım burnumda. Sinirlerim iyice gerildi. 30 yıldır aynı evde oturuyorum. Kimsenin tavuğuna kis demisligim yok. Apartmana yeni biri taşındı. Sokak köpekten geçilmiyor. Bu saatlerde eve geliyorum. Har har başıma toplanıyorlar. Sinirlerime hakim olamıyorum artık. Fare şehrinden başka çözüm gelmiyor ak
Canım burnumda. Sinirlerim iyice gerildi. 30 yıldır aynı evde oturuyorum. Kimsenin tavuğuna kis demisligim yok. Apartmana yeni biri taşındı. Sokak köpekten geçilmiyor. Bu saatlerde eve geliyorum. Har har başıma toplanıyorlar. Sinirlerime hakim olamıyorum artık. Fare şehrinden başka çözüm gelmiyor aklıma. Ellerim titriyor. Belediyeye şikayet ise yarar mı deneyeyim mi? Katil olucam artık.
0
allah yazdiysa bozsun
(20.07.20)
apartmana taşınan kişiyle köpeklerin ilgisi nedir?
biraz daha açıklarsanız sorun daha iyi anlaşılabilir sanırım.
0
blatta hiberna
(20.07.20)
Kendisi köpek besliyor. Çevredeki tüm köpekler de bunun köpeğinin yanında yamacında dolanıyor.
0
🌸allah yazdiysa bozsun
(20.07.20)
yeni komşu köpekleri besliyor anladığım kadarıyla. manyak gibi köpekleri zehirlemeye falan kalkma sakın.

belediyeyi ara ve şikayet et.
0
theseachange
(20.07.20)
yasalara göre sokak hayvanlarının beslenmesine engel olamazsınız.
belediye de kısırlaştırıp aldığı yere bırakır.

hayvanlar saldırmadığı sürece bir şey yapamazsınız yani.
zaten neden yapmanız gerektiğini de anlamadım.

sokağın biraz ilerisinde beslemesini rica edin komşunuzdan.
ama köpekler kendilerini besleyen insanı korumak ve ona yakın olmak amacıyla izini sürerler.
yani besleyen kişi de bir şey yapamaz.
0
blatta hiberna
(20.07.20)
Ne koklamasi azizim saldırmaya geliyor. Havlaya Havlaya ısırmaya geliyorlar. Ya manyak değilim tabi ama hala titriyorum sinirden. Bir aydır yorgun argın isten gelip sokak köpekleri ile çatışmaya girmek sinir bırakmadı. Bugün baya kufretmisim. Kendimi kaybettim artık. Kadın çoluk çocuğun arasında. Rezil oldum ona da asabim bozuldu. Belediyeye şikayet ettim şimdi.
0
🌸allah yazdiysa bozsun
(20.07.20)
havlayarak ısırmaya gelmezler.
alanlarını korumak için havlayıp tehdit ederler.
yapacağınız şey konuşup, 1-2 parça mama vermek.
dost olduğunuz anlaşılırsa sorun çıkartmazlar.

bu kadar "savaşılacak" bir şey yok ortada yani.
onları besleyen insanı ve alanlarını korumak istiyorlar.
0
blatta hiberna
(20.07.20)
Bu arada sinsi gibi yanıma yaklaştı bugün. Hirlamaya başlayınca küfür etmeye başladım.
0
🌸allah yazdiysa bozsun
(20.07.20)
blatta hiberna + 1

küfretmek köpeğin yanınızdan uzaklaşmasını sağlamaz.

zehirlemek ise nasıl hastalıklı bir düşünce şeklidir anlamıyorum. ben komşunuzun yerinde olsam sizi şikayet ederim.

30 yıldır aynı yerde yaşamanız orada sadece sizin isteğinize uygun bir hayat sürüleceği anlamına gelmez. herhangi bir sokakta yürürken köpeklerle karşılaşabilirsiniz, her sokak için mi şikayet kaydı açtıracaksınız?
0
neskafefincanindaturkkahvesi
(20.07.20)
korkunu yen, yaşam hakkı sadece sana ait değil.
0
orpheus
(21.07.20)
valla hocam burada yazan arkadaşlar haklı olsa da, eğer saldırgan tavırlar sergiliyorlarsa direkt belediyeye haber verin. düzenli beslediğim sokak köpeği bile bazen bana karşı saldırgan tavırlar sergileyebiliyor. bütün gün yorgun argın çalışıp eve döndüğünüz zamanlarda her akşam bunun gerginliğini yaşamak istemezsiniz.
0
bigcaptain
(21.07.20)
(12)

2 günlük 20000 kredi çeksem zararım ne kadar olur

bedrozan
Merhabalar arkadaşlar.3 gün sonra bir yerden yüksek miktar param gelecek. Ancak bana yarın için 20000 TL lazım. Enparadan 20000 TL anında kredi çeksem hesabıma alsam, 2 gün sonra Lara hesabıma geldiğinde o krediyi kapatmak istediğimde zararım ne kadar olur tahmini ? Hani hesaba muhtemelen tam 20bin
Merhabalar arkadaşlar.
3 gün sonra bir yerden yüksek miktar param gelecek. Ancak bana yarın için 20000 TL lazım. Enparadan 20000 TL anında kredi çeksem hesabıma alsam, 2 gün sonra Lara hesabıma geldiğinde o krediyi kapatmak istediğimde zararım ne kadar olur tahmini ? Hani hesaba muhtemelen tam 20bin geçmez, orası sorun değil sadece merak ettiğim 2 günlük bankanın parayı işletme meblağı ne kadar olur?

Ona göre kredi kullanip kullanmayacağım. Bankacı arkadaşlar yaşarsa çok sevinirim.

İlginize çok teşekkür ederim. İyi gubler.
0
bedrozan
(20.07.20)
259 tl zarar edersiniz
0
janavarorion
(20.07.20)
2 gün için 259 TL doğru mudur?
0
🌸bedrozan
(20.07.20)
14 gün içerisinde vazgeçme hakkın var. zararın olmaz.
0
helenart
(20.07.20)
Enparanın mevduat sayfasından hesaplama yapıldığında çıkan rakam bu :) 21 tl sigorta ücreti , 238 tl 1 aylık kredi için faiz tutarı. :) maksimum ödeyeceğin rakam bu olacaktır.
0
janavarorion
(20.07.20)
14 gün içinde cayma hakkınız var, zararınız olmaz. +1
0
blatta hiberna
(20.07.20)
Bu parayı kullansam da zararım olmaz doğru mudur? Hani 2 gün hesaptan çıkacak neticede ? 2 gün sonra yerine koyacağım ?
0
🌸bedrozan
(20.07.20)
14 gün içerisindeki cayma hakkı para hesaptan hiç hareket etmediyse geçerli değil mi? ben mi yanlış biliyorum? eğer öyleyse parayı kullandığın an cayma hakkın yanabilir. onun haricinde tek taksit seçersen enparada 19.978,87 eline geçer 20.237,60 ödersin. yani total maliyeti 258,73 tl olur.
0
canercuxy
(20.07.20)
bankayı arayıp cayma hakkıyla ilgili bilgi almanız daha doğru ama bildiğim kadarıyla önemli olan yerine koymak.

edit:
canercuxy doğru biliyor olabilir, yani paranın hareket edip etmediğine bakma ihtimalleri var, o yüzden siz en iyisi müşterisi olduğunuz bankadan bilgi alın.
0
blatta hiberna
(20.07.20)
paranın hareketi ile cayma hakkı arasında bir ilişki yok. cayma hakkı 14 gün. cayma hakkı kullanırken parayı tam olarak iade etmelisiniz. hatta işlem bitince yapılmış olan hayat sigortası varsa onun da parası iade ediliyor.

daha önce bu işlemi bir kaç kere denedim. aynen iade oldu. hatta bir seferinde sırf faiz indiği için iade edip geri çekmiştim. :)
0
helenart
(20.07.20)
Bende garantiden kredi kullanmıştım bir süre (buradan anladığım kadarıyla 14 gün) boyunca kredi sayfasında "vazgeç" butonu vardı.
0
etna
(20.07.20)
Kredi çekip 14 gün vazgeçerseniz findeks puanı önemli ölçüde düşüyor biliyorum.
0
Fritz-X
(20.07.20)
Böyle olsa enparadan çek 20.ooo tl at günlük faize 13 gün günlük faiz al sonra vazgeç. Ayrıca bu şekilde aile bireylerinin er birine hesap aç oran orantının güzelliklerinden faydalanan :)
Dipnot: günlük faiz pek bir şey vermez ama bizim insanınız uçan sineğin yağını süzer meselesi :)
0
creedwar
(21.07.20)
(8)

Ben şimdi bunu ne yapayım

minikbrowni
-Gönül İşi değildir.Benim bir sınıf arkadaşım var. Kendisi ne zaman sevgili yapsa beni instgramdan takipten çıkarıyor. Fakat Bu sevgililik uzun sürmüyor ve ayrılıyorlar. Ayrılınca tekrar ekliyor. Sonra sevgili yapınca tekrar siliyor. Bu böyle sonsuz döngüde devam ediyor. Bende saf gibi hep kabul edi
-Gönül İşi değildir.

Benim bir sınıf arkadaşım var. Kendisi ne zaman sevgili yapsa beni instgramdan takipten çıkarıyor. Fakat Bu sevgililik uzun sürmüyor ve ayrılıyorlar. Ayrılınca tekrar ekliyor. Sonra sevgili yapınca tekrar siliyor. Bu böyle sonsuz döngüde devam ediyor. Bende saf gibi hep kabul ediyorum.

Bizim okul bitti arada, yani bir daha görüşeceğimi sanmıyorum. Zaten eklediğinde de öyle pek görüşmüyoruz ancak foto paylaşırsak beğeniyoruz karşılıklı o kadar.

Seçenekler:
1- İstek gönderdiyse madem kabul et sende takip et dursun köşede
2- İsteğini kabul et ama sen takip etme
3- İsteğini kabul etme
4- Engelle

Hangisini yapayım ?
0
minikbrowni
(20.07.20)
Literatürdeki kezbanın tam olarak karşılığı bu kız sanırım. Engelle tabiki, niye uğraşıyorsun.
0
synthetic a priori
(20.07.20)
tabi ki 4.
0
lazpalle
(20.07.20)
"Senin oyuncağın mıyım ekleyip çıkartıyorsun bu yaptığın salakça bir şey bu zeka düşüklüğü yüzünden seni engelliyorum canın cehenneme" yaz yolla.
0
bahoho
(20.07.20)
Engel
0
all girls dream
(20.07.20)
engelllll
0
lcha
(20.07.20)
olum bu hayat mı lan... bildiğin seni kendine instagram beğenme/yorum yapma amelesi olarak kullanıyor. sevgilisi olunca kazara bir şey yazarsın beğenirsin diye çıkarıyor.

ben olsam engellemem. isteğini de kabul etmem. beklesin öyle kenarda.
0
tabudeviren
(20.07.20)
ben olsam ben de kenarda bekletirim, engellemem.
tepkisizlik her zaman en iyi tepkidir böyle durumlarda.
0
blatta hiberna
(20.07.20)
Kenarda bekletmek +1

Onun için efor bile harcama derim.
0
kostüm çok güzel prenses misiniz
(20.07.20)
(8)

Uçakta ikram vermemek fırsatçılık değil mi?

işimdeyim gücümdeyim
Her şey serbest, ikram verince korona bulaşacakmış.Bak sen.Bu korona millete iyi bahane oldu ha.İşlerine yarayan ne varsa "ama koronaaa :("Kardeşim tatile gitti geçen Antalya'ya.Servis otobüslerini kaldırmışlar, bir kişi özel shuttle 180 TL.Ama koronaaaa :(
Her şey serbest, ikram verince korona bulaşacakmış.
Bak sen.
Bu korona millete iyi bahane oldu ha.
İşlerine yarayan ne varsa "ama koronaaa :("

Kardeşim tatile gitti geçen Antalya'ya.
Servis otobüslerini kaldırmışlar, bir kişi özel shuttle 180 TL.

Ama koronaaaa :(
0
işimdeyim gücümdeyim
(20.07.20)
Valla haklısın.

Pegasus parayla satmaya devam ederken corona yok THY dağıtırken var. Ben de bu sistemi anlamadım hocam.

Ha bu arada bence ne su ne yiyecek dağıtılmasın, maske takmayan bi dolu tip var uçakta. O maskeyi çenesine indiren, hostes gelirken ağzını kapatıp sonra burnunu açıkta bırakarak uçuşu tamamlayan konuşurken maskesini açan vs vs. O nedenle bi de yemek iyice riski artırıyor. Ama parayla satarken oluyorsa ya da normalde de o ağzı burnu kapatmayı beceremiyorlarsa, tamamen fırsatçılık yapıyorlar o ayrı.
0
lcha
(20.07.20)
Katılıyorum. Fırsatçılık.
0
himmet dayi
(20.07.20)
fırsatçılık etkisi var muhakkak ama şu şekilde de düşünülebilir. herkese sandviç içecek dağıttığınız zaman, yemeyecek kişi sayısı azdır. herkes aynı anda bir şey yiyip içmeye başladığında, toplu halde maskeler inecek tükrük parçacık vb saçılımı artacaktır.
0
fezagezgini_4
(20.07.20)
fezagezgini_4 +1

bence esas sorun pegasus'un hala ücretli yiyecek içecek satışı yapıyor olması, thy'nin ya da başka hava yollarının ikramlarını durdurması değil.
0
knight of cydonia
(20.07.20)
fezagezgini_4 +1
0
blatta hiberna
(20.07.20)
Yani size bu koronada hala ucma imkani sunuyorlar dusuk ucretle, (thy yurtici ucuslari zararina yapiyor su an kar etmiyor) ikram mi ariyorsunuz ustune?
0
ala09
(20.07.20)
@ala09 özelden de aynı cevabı göndermiş olman büyük incelik görmeyebilirdim bunu.

Soruya cevap: Uçak firmaları kar etmiyor olsalar o uçakları kaldırmazlardı, halka hizmet amaçlı çalışmıyorlar. Tek yön 350 TL bilet karşılığı uçuruyor, kabin memuru ve pilotların maaşından kesiyorlar.
100 sandviçle karlarına kar kattıklarını düşünmüyorum. Ayrıca "hak aramak" burda başlar.

Corona döneminde Pegasus'un sandviçi paralı satmasına engel yoksa, THY'nin de ücretsiz yiyecek dağıtma hizmetine devam etmesinde engel yok diyoruz burda.
0
lcha
(20.07.20)
- üstlerinden sorumluluk atmaya çalışıyorlar. bence doğrusunu yapıyorlar. hastalığının yayılmaması için ellerinden geleni yapsınlar bence. pegasus'un hala bir şeyler satıyor olması saçma. Uçağa binenlerin koronalı olup olmadığını kimse bilmiyor.
- adamlar ciddi zarar etti, zararlarını kapatmaya çalışıyorlar.
0
co2s2
(20.07.20)
(5)

Kedi ile 750 km otomobil yolculuğu

oz suser
Merhabalar,Kediyle bu hafta sonu ilk defa yaklaşık 750 km otomobil yolculuğu yapacağım.Akşamdan yemeğini kesmek ve yol boyunca kafesinde tutmak dışında yapmam gereken bir şey var mı?edit: - kedi ile ilk uzun yol deneyimimiz olacak. nasıl davranacağını işin açığı bilmiyorum. veterinere gidip gelirken
Merhabalar,

Kediyle bu hafta sonu ilk defa yaklaşık 750 km otomobil yolculuğu yapacağım.
Akşamdan yemeğini kesmek ve yol boyunca kafesinde tutmak dışında yapmam gereken bir şey var mı?

edit:
- kedi ile ilk uzun yol deneyimimiz olacak. nasıl davranacağını işin açığı bilmiyorum. veterinere gidip gelirken kutusunda oturuyor sakin sakin. yaklaşık 20-25 dakikalık bir yolculuktan bahsediyorum.
- normalde ben arabanın içine salacaktım, veteriner kesinlikle salma. panik yaparsa saçma sapan yerlere girebilir dedi.
- kutunun altına çocukların alt açma bezi var. onlardan sermeyi düşünüyordum.

susuzluk konusunu hiç düşünmemiştim. yaş mama ile hem açlık hem de susuzluğunu gidermeyi deneyeceğim.

teşekkürler cevaplar için
0
oz suser
(20.07.20)
susuz kalmamasına dikkat etmelisiniz.
ayrıca çok iyi hava almalı.
muhtemelen panikleyip korkacaktır, o yüzden nefes alma sıkıntısı çekmemesi lazım.
yol boyunca muhakkak konuşup ilgilenin, sevin.

veterinere sorun, aşırı strese girmemesi için bir ilaç vermesi daha iyi olabilir.
0
blatta hiberna
(20.07.20)
Peki çişini nereye yapacak ? İlk önce 750km boyunca box'ında tutabileceğine inanıyorsan ya kedin iran kedisi gibi vur ensesine al lokmasını tarzı çok uysal bir kedi ya da çok iyimsersin.

Hayvan gidene kadar kafesin içinde ağlar, kafese işer, altına havlu vs sermediysen üstüne ve arabaya gelir. Tasmasını yanında bulundurup nasıl kendin için ihtiyaç molası veriyorsan arada hayvanı tasmasıyla indirip çişini/kakasını yapmasına izin vermen lazım. Tasmasız indirme kaçarsa çok tatsız olur.

Ayrıca hayvanı alıştıktan sonra arabaya salmanı öneririm, o kendisine en rahat yeri bulur, kucağına gelir, ön konsola yerleşir, korkarsa paspaslara iner vs.

Mutlaka saat başı susadı mı diye bir yokla, havalar sıcak.
0
kimlanbu
(20.07.20)
bir de, arabada ön koltuklarla arka koltuklar arasında kalan yere bir kum kutusu koyabilirsiniz.
bence de arabada serbest bırakmak doğru olur ama klima çarpabilir, direkt üstüne esmemeli.
dikkat etmek lazım.
0
blatta hiberna
(20.07.20)
Daha once kediyle yolculuk yaptiniz mi, yolculuga karsi huyu suyu nasil? Bendeki bir kedi cok merakli ve hosuna gidiyorken bir tanesi cami azicik aralayinca korkudan kakasini yapti. O yuzden ilk defa yapacaksaniz hazirlikli olmak lazim her duruma. Veterinerle konusup belki sakinlestirici bir sey alabilirsiniz. Susuz kalmamasi lazim ayrica evet. Ayrica cis icin de yolculukta kullanilabilecek pedler filan var sanirim, ondan da edinmek fena olmaz.
0
gibicibicis
(20.07.20)
kutusunun tabanına hastalar için çiş pedleri var, onlardan serin. ve her mola verdiğinizde onu da cıkarın kutusu ile. hava alsın. ayrıca her molada ıslak mama verin. hem yemek hem de su ihtiyacı için yeterli olacaktır.
ben gecen hafta 500 km yaptım kedimle, hiç sorun yaşamadım bu şekilde.
0
lapetite
(20.07.20)
(5)

Kedimi bayramda pansiyona bırakacağım

sacrilegious
Bayramda mecburen ailemin yanına gitmem gerekiyor 2,5 yaşındaki erkek(kısır) kedimi evinde ücret karşılığı hayvan bakan birine emanet edeceğim ilk kez. Kendimi şimdiden çok kötü hissediyorum. Ama başka seçeneğim yok. Gideceği evde kendisi dışında 2 köpek ve 2 kedi daha olacak sanırım. Bulunduğum şeh
Bayramda mecburen ailemin yanına gitmem gerekiyor 2,5 yaşındaki erkek(kısır) kedimi evinde ücret karşılığı hayvan bakan birine emanet edeceğim ilk kez. Kendimi şimdiden çok kötü hissediyorum. Ama başka seçeneğim yok. Gideceği evde kendisi dışında 2 köpek ve 2 kedi daha olacak sanırım. Bulunduğum şehir için çok araştırdım ama kafeste veya kafesimsi odalarda bakan yerler dışında bir tek burayı bulabildim. Normal bir ev odasında olacak, balkonu olacak vs. En azından gelen geçeni izler diye düşündüm.

Sorum şu:
Bu süreci(6 gün) en az hasarla atlatması için ne yapabilirim? Siz hiç kedinizi bıraktınız mı? Çok üzülüyorlar mı? :(

Teşekkürler.
0
sacrilegious
(19.07.20)
altı gün çok uzun değil, hiç uğrayıp mamasını ve suyunu tazeleyecek, biraz onunla zaman geçirebilecek bir arkadaşınız ya da tanıdığınız yok mu?
siz de düşünmüşsünüzdür ama yine de sorayım dedim çünkü eğer varsa başka yerde kalmasından çok daha tercih edilir olur.

bir de, yabancı yerde asla açık balkona ve pencereye ya da dışarı çıkmasına izin vermeyin.
yani bunu yapmayacağından emin olduğunuz bir yere bırakın.
kendi evinizde bile dikkat etmeniz lazım ama yabancı yerde strese girip evine dönmeye falan çalışabilir.
0
blatta hiberna
(19.07.20)
Rica edebileceğim kimse yok maalesef bayram olduğu için herkes bir yerlere gidiyor.
0
🌸sacrilegious
(19.07.20)
Siz öyle yapın diye demiyorum ama 6 gün 2 kedisini tepeleme mamalar, sular ve bir kaç temiz tuvalet/kum ile yalnız bırakan bir akrabam vardı. Yani iyi mi ediyor kötü mü ediyor onu bilemem ama kedilere vahim şeyler olmuyordu en azından onu biliyorum.

Çok evham yapmayınız, ekstra aksi bir hayvan değilse takılır işte biraz kızar size geçer.
0
hedep
(19.07.20)
Rica etmek değilde ücrete mukabil bakabilirler belki kendi evinizde. Malum okullar kapalı komşunun lise/üniversite okuyan çocuğu vs gibi.

Ben açıkçası hem evinde kalmayıp hem de köpekle aynı ortamda olmaya nasıl tepki verir kestiremiyorum. armut vs. gibi sitelerden ilan açabilirsiniz buarada.
0
neskafefincanindaturkkahvesi
(20.07.20)
1-Hangi şehirdesiniz?
2-kedinizi yanınızda götürme şansınız yok mu?
0
super kahraman olsaydim baba olurdum
(20.07.20)
(16)

kıyafete çok para veren kişiler

lawyerk34
100 -150 kişilik bir şirketin sahibinin giydiği tshirt 1000 TL veüzerindeki saat 50 bin euro kemeri 6-7 bin TL ve üzerindeki tüm kıyafetleri en az 7 -8 bin bandında.Bunu da konusurken bana giydiğini ve bu giyim sebebinin de bulunduğum ortamda param var izlenimi vermek istediğini söyledi.Mantıklı mı
100 -150 kişilik bir şirketin sahibinin giydiği tshirt 1000 TL ve
üzerindeki saat 50 bin euro kemeri 6-7 bin TL ve üzerindeki tüm kıyafetleri en az 7 -8 bin bandında.
Bunu da konusurken bana giydiğini ve bu giyim sebebinin de bulunduğum ortamda param var izlenimi vermek istediğini söyledi.

Mantıklı mı ? Siz ne düsünüyorsunuz ? Bir t-shirte 1000 TL verir misiniz ?
0
lawyerk34
(19.07.20)
Param olsa anasını bile ağlatırım
0
giovanne
(19.07.20)
param olsa veririm +1
0
fezagezgini_4
(19.07.20)
Param olsa veririm. Şimdi bile o kadar param olmadığı halde her şeyin iyisini ve doğal olarak pahalısını almaya çalışıyorum.

tişört için değil ama belli başlı markaların sweatleri olsun, pantları olsun, hatta eşofmanları bile olsun, özellikle ayakkabıları daha estetik, tasarımları daha iyi oluyor.
0
eazy
(19.07.20)
bazı ürünlerde verdiğin her liradan sonra aldığın kalite hiç artmazken kazıklanma oranın artıyor sadece.

tshirt bunlardan biri.

saat zaten fetiş unsuru hiçbir şekilde mantıklı açıklamaya gerek yok, bi tür aksesuar sonuçta ona para yönüyle bakmak anlamsız. 50k euro nedir bazısına göre çerez parasıdır, trekking'e giderken taktığı saatin parasıdır.

kemer de kaliteli bir şeyse 6-7 bin olabilir. tabii ki 300 liralık kemerden 20 kat daha kaliteli demek değil bu da algı meselesi ama verilir.

sonuna kadar haklı, adam patron. param var izlenimi vermezse şirketine de güven kalmaz kendisine de. piyasa böyle.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(19.07.20)
proletarier son paragrafta sebebini özetlemiş
“sonuna kadar haklı, adam patron. param var izlenimi vermezse şirketine de güven kalmaz kendisine de. piyasa böyle.”

Eşim aynen böyle idi. Evlendiğimizde ütü yaparken ödüm kopardı.. Bir tane defacto montu vardı acil almış arkadaşları dalga geçiyordu hatta bilmem kaç binlik iş yap bunu giy hahaha diyerek.
Kendim için çanta ve mücevhere para vermeye acımam ama tshirt pantolon vs için para paçamdan aksa dört haneli rakamlara çıkmam. Çanta senelerce kullanılır mücevher toruna da saklanır ama bir tahirt kaç sene gidecek de bütçe ayırayım mantığındayım.
0
cilekli pasta
(19.07.20)
bir tişörte vermem belki ama bir çantaya, ayakkabıya veya başka bir şeye veririm.
daha fazlasını da veririm.

yahu bin lira dediğiniz ne ki artık?
eskiden leblebi çekirdek gibi spor ayakkabı alırdık, şimdi bir adidas ya da nike ayakkabı 600-700 lira zaten.
bir de şirket sahibi, parası pulu olan adamdan söz ediyoruz.
mantıklı tabii ki.
konu "bir x'e şu kadar para vermek" değil, konu zevkli ve kaliteli giyinmek.
0
blatta hiberna
(19.07.20)
100 kişilik sirket sahibiyse bi tshirt için 1000 tl gayet normaldir ama zengin izlenimi vermek vs sacma geldi
0
all girls dream
(19.07.20)
Saçmalığın daniskası.
0
lüzumsuz adam
(19.07.20)
eğer ortama üstünde iş yapıyorsan bakın iş yapıyorsan diyorum. buna mecbursunuz hayatta kalmak için.

ben inşaatçıyım beton alırken mecburen çek ile çalışıyoruz. o kadar nakti zınk diye çıkartmak pek akıl işi ve olanaklı değil.

insanlarda parası var bizi zorlamaz izlenimi yaratmak zorundasınız.

sene 2015 bolu izzet baysalın kütüphanesini yapıyoruz. o zamanlar altımda renault fluence var.

beton firmasına gittim. beton üzerinden pazarlık yapıp çekin vadesini bağlayacağım. 90 günlük çekler ile.

santralden içeri girdim. saçma sapan bi adam karşıladı. biz nakit çalışıyoruz dedi kesti attı. biraderde de o zamanlar 730 long var. onu aldım gittim. kapıda karşıladılar betonu 120 günlük vadeli çek ile aldım iş bitene kadar.

arabaya dünya kadar para vermek cidden insana kötü hissettiriyor ama bu tür şeyler senin vitrinin.

dandik arabaya bininde anaa batıyor mu ne ayak bu bindiği arabaya bak diyorlar. ya da taşeronun audi'ye binerken sen superb'e bindiğinden sana taşeron audiye biniyor sen skodaya diyorlar. bilmiyor hangi araba daha iyi daha kötü superb a3'ten her anlamda daha iyi sadece dış görünüme bakıyorlar adam birisi audi birisi skoda diyor.

velhasıl zengin göründükçe yolun açılır. ya allah aşkına d100'de bile böyle. citroen ile sol şeritten gitmeye çalışında 5 milyon defa öndekine selektör yapıyorum da kenara çekiliyorlar. şimdi jaguar var yeni. sol şeritten giderken daha bir kere olsun selektör yaptığımı bilmiyorum aynasından beni gören kendiliğinden sağa geçiyor. sokak başlarından diğer tüm arabalar bana öncelik veriyor.

insanlar şekilci olduğu müddetçe zengin görünmek size artı sağlar hem de çok iyi bir avantaj. paranın satın alabileceği artılardan.
0
turbo sadık
(19.07.20)
1k civarı şeyler mantıklı. şirketini temsil eden birisinin ortalama giyinmesi absürt durabilir. ancak 50k saat veya bir kemere 6-7k vermek saçmalık bence.
0
axl
(19.07.20)
param olsa içinden geçerim +1
0
birfincankahvedahaisteyenadam
(19.07.20)
8-9 bin lira maaş alan biri bir t-shirt'e 100 lira rahat verir. 9000'den hesaplasak, günlük 300 lira yapar. Günlüğün üçte biri.

Aynı mantıkla gidersek, cebine aylık 90bin lira giren biri t-shirt'e 1000 lira rahat verir. 90bin dediğin 13-14bin dolar para yapıyor. Normal.
0
synesthesia
(20.07.20)
Hadi arabadan filan etkileniyorsunuz da tisortten etkilenmek neyin nesi? '1000 liralik tisorte bak wow' diyecek birini gercek hayatta tanidigimi sanmiyorum.
0
dunal
(20.07.20)
tisortun 1000 liralik oldugunu nasil anliyorsunuz ki?
0
baldur2
(20.07.20)
100-150 kisilik sirket kucuk bir sirket degil, boyle bir sirketi ayakta tutabilen adam tr gibi sekilin ciddi onemli oldugu bir ulkede 50bin dolara saat de takar, 500bin dolarlik arac ile de gezer. is almaya devam etmek icin ne gerekiyorsa onu yapiyordur. ben olsam bende aynisini yapardim, mutevaziligin de asirisi kotu.
0
cooperr
(20.07.20)
Memurluk veya düşük ücrete beyaz yakalılık yapanlar vermem demiş.

100 kişiye sadece maaş vermek en düşük ortalamadan 500.000 aylık para dağıtmak oluyor. Çoğu arkadaş hayatı boyunca o parayı 1-2 defa görebiliyor. O yüzden normal anlaşılabilir.

Paran varsa ve üstünde göstermiyorsan ne iş alabilirsin ne saygı görürsün.

Nasrettin hoca 600 yıl önce ye kürküm ye demiş, hala muhabbetini döndürmeye gerek yok
0
KaraSakall
(20.07.20)
(6)

Tepki vermeli mi, görmezden mi gelmeli?

makarnacanavari
Merhaba arkadaşlar,2 yaşında bir çocuğum var. Aynı bahçeyi paylaştığımız bir de yaşıtı bir çocuk var. Sorun bu çocuğun annesi.Şöyle ki;Oğlumu sünnet ettirmediğimi, kendi tercihine bıraktığımı, onun bedeniyle ilgili böylesine karar vermek istemediğimi belirttim, konu açılınca... Aaa sünnetsiz misin s
Merhaba arkadaşlar,

2 yaşında bir çocuğum var. Aynı bahçeyi paylaştığımız bir de yaşıtı bir çocuk var. Sorun bu çocuğun annesi.

Şöyle ki;

Oğlumu sünnet ettirmediğimi, kendi tercihine bıraktığımı, onun bedeniyle ilgili böylesine karar vermek istemediğimi belirttim, konu açılınca... Aaa sünnetsiz misin sen diye eğlendi çocukla. Bir şey demedim.

Sonra bugün, oğlumun scooterına annesi ve küçük çocuk birden atladı 'hadi bakalım' diye. Benim oğlan izin alır vs böyle şeyleri de sevmez. Tepki verdi haliyle. Normalde arkadaşlarıyla paylaşır ama arkadaşları da kendi becerileri doğrultusunda izin alırlar vs.

Sonra bu kadın yine 'aaa arkadaşlık yapmayı öğren bıdı bıdı' konuştu. Kibarca 'pek hoşlanmadı galiba, biraz sonra verir' dedim. 'ay bizim komşular da psikologa falan götürdü alıştılar' dedi. 2 yaşta normal böyle şeyler dedim yine kibarca. Ama sinir oldum, kadının tutumuna.

Belli ki zaman zaman görüşmek durumunda kalacağız. Bahaneler üretip görüşmemek bana pek uygun değil ama tartışma yaratmak da istemiyorum, asıl sebebi belirtip.

Bazı annelerde ne yazık ki diğer çocuklara karşı bu tarz zorba hareketler var.

Yani bu durumda ben kadına neden görüşmek istemediğimin gerçek sebebini belirtsem çok da anlayacak bir tip değil. Tepeden gördüğümü falan düşüneceltir ama alakası yok. Yalandan bahaneler de üretmek pek benim tarzım değil.

Ne desem ne yapsam bilemedim.
Bir parça akıl istiyorum.
0
makarnacanavari
(19.07.20)
Ben olsam benim çocuğumun x konusunda daha farklı bir yaklasimi oldugunu söylerdim. Mesela mülkiyetle ilgili paylaşımlarda izin almayı öğrettik derdim. Belli ki laf sokmaya calisiyor. Çaçaron biriyse ve mücadele etmek istemezseniz sonraki 2-3 tacizini de muhatap olmayarak icinde bırakabilirsiniz. Bir sure sonra kendisi de vazgeçer.
0
pass
(19.07.20)
oğlunu sünnet ettirmediğini söyleyerek iyi bir şey yapmamışsın bence. belli ki karşındaki insanlar aşırı cahil ve kapasitesi düşük tipler ama nereden bilebilirdin ki. büyük ihtimal rahat vermeyecekler bundan sonra. mümkün mertebe iletişimi minimumda tutarak uzaklaşmalarını sağlayabilirsiniz zamanla.
0
theseachange
(19.07.20)
siz gereksiz bir diyaloga girmişsiniz. benim zamanımda sünnet geç yaptırılıyordu. arkadaşlarım ilkokul 3-4-5 gibi olmuşlardı hep, iyi hatırlıyorum çünkü ünlü sünnetçiler vardı ve her biri değişik hikayelerini anlatır dururdu. ben de ilkokul 5 yazında olmuştum. karşı tarafı tanımıyorsanız ve öyle denyo şeyler söyleyip çocuğun aklını karıştıracağını kestiremiyorsanız, 2 yaşında çocuk için sünnet oldu mu olmadı mı muhabbetini, "sonra ettireceğiz" diyip keseceksiniz. 2 yaşında çocuğa sünnetsiz demek nedir ya, ben 11-12 yaşımda olmuşum.
0
malheiros
(19.07.20)
çok ciddi bir kültür farkı gördüm arada. yorumların hepsi boş. kırmadan, kırılmadan anlaşmanız mümkün değil. muhattap olmayın.
aksi halde her cümleniz sünnet meselesine verilecek tepki gibi olacak. yani suç sizde, anlamayacak birine kendinizi anlatmanın ne mantığı var ki? hele ki Türkiye gibi bir yerde, hele ki sünnet gibi bir "errrkek oldu" mevzusu ile alakalı.

not: sünnet konusundaki düşüncelerinizi doğru buluyorum.
0
han20
(20.07.20)
Sert yapmalısın.
0
arnold schwarzeneger
(20.07.20)
gereksiz bilgi vermişsiniz en başta.

bence de sert yapmalısınız +1
0
blatta hiberna
(20.07.20)
(5)

Pms i çok şiddetli yaşamak başka türlü bir rahatsızlığın belirtisi mi?

epistemic_regress
Yalnızca düzenli spor yaparsam sıkıntısız geçiriyorum bu dönemi. Bazen bir hafta önce başlıyor, her anlamda darmadağın oluyorum. Bu kadar şiddetli yaşıyor olmam başka bir rahatsızlığa işaret eder mi?
Yalnızca düzenli spor yaparsam sıkıntısız geçiriyorum bu dönemi. Bazen bir hafta önce başlıyor, her anlamda darmadağın oluyorum. Bu kadar şiddetli yaşıyor olmam başka bir rahatsızlığa işaret eder mi?
0
epistemic_regress
(18.07.20)
Jinekolojik muayene olmanızda fayda var bence. Bazen kistler veya hormonal bozukluklar neden olabiliyor buna. Ama hepsi normal olsa da böyle devam edebilir.
Bence yeterince çalışmıyorlar jinekoloji alanında. Bunların çoktan çözülmüş olması gerekirdi, şu zamanda yüz nakli yapılıyor yahu...
0
megalomaniac
(18.07.20)
pms zaten pre-mens syndrome demek, yani regl öncesi yaşanan "dönem" böyle tanımlanıyor.
ama bunun daha ilerisi pdb var (Premenstrüel Disforik Bozukluk).

illa bir tanıya da ihtiyaç olmak zorunda değil.
çünkü pms'e de pdb'ye de bir çözüm sunamıyor hiçbir doktor.
evening primrose oil kullandım, o biraz iyi geliyor diye.
fakat bu sefer ayın genelindeki rahatlığı regl öncesi süreçte yaşamam gerekirken, bütün ay pms döneminde gibi yaşadım.

ben de aynı anlattığınız gibiyim, çok sorun yaşıyorum.
aşırı uykulu oluyorum, uykum derinleşiyor, kendimi kaldıramıyorum.
iştahım anlamsızca artıyor.
hem fiziksel, hem duygusal olarak çok hassaslaşıyorum.
normalde bir şeyin başından saatlerce kalkmayabilecek kadar iyi odaklanabilen biriyken, kafamı toplayıp bir saat bile doğru düzgün düşünemiyorum, bütün deadlineları kaçırıyorum.
düşüncelerim çok değişiyor.
ve daha bir sürü şey.

regl döneminizde bir aksama, gecikme vb. olmadıkça başka bir şeye fiziksel olarak işaret edeceğini sanmıyorum ama bir baktırın tabii.
0
blatta hiberna
(18.07.20)
@megalomiac +1

Sizinki bambaska bisi olabilir ama yakin bi arkadasima endometriosis teshisi kondu. Aslinda Cok yaygin bir hastalikmis ancak Ben daha once duymamistim. Arkadasim su anda tedavi icin dogum kontrol hapi kullaniyor.
0
euteamo
(18.07.20)
Ben de aynı durumdayım, pcos'um var ama onunla direkt alakalı değil. 30'uma yaklaştıkça şiddeti arttı bende.

Tamamen kurtulmak zor ama bana yardımcı olan şeyler:
1. Döngümü takip edip bu tarihlere önemli deadline'ları, seyahatleri, vs. denk getirmemeye çalışmak. Eşimi tarih yaklaşınca uyarmak. Bu tarihlerde kendime karşı daha affedici olmak, mümkünse daha az çalışmak.
2. Yoga ve meditasyon. Bu ikisiyle birlikte farkındalık, kötü düşüncelere sürğklendiğimde (çoğunlukla) fark edip, düşüncemi seyrini değiştirebiliyorum artık.
3. Bu dönemde uyku düzenim çok etkilenebiliyor, gece uyuyamıyorum, uyuyup gecenin bir yarısı uyanıyorum ve tekrar dalamıyorum, vs. Bu da tabii ertesi günü çekilmez hale getiriyor. Buna çözüm olarak magnezyum takviyesi kullanıyorum, sadece pms döneminde ve regl'in ilk 1-2 gününde.
4. Kafeini azaltmak (normalde günde 2, pms döneminde günde 1) ve düzgün beslenmek. Canım özellikle bu dönemde saçma sapan şeyler yemek istiyor ama direnip, kuruyemişle, fıstık ezmesiyle filan geçiştirince sonunda daha iyi hissediyorum. Cipslere, paketli gıdalara dalarsam sonu daha kötü oluyor. Aynısı alkol için de geçerli, PMS döneminde alkol almıyorum.

Megalomaniac kesinlikle haklı, bu alandaki çalışmalar doğum kontrol hapı bulununca bırakılmış gibi,çünkü ciddi bir gelir elde edebilecekleri bir alan değil. Kadınlar olarak bu konuda baskı oluşturmamız gerekiyor aslında, biz çektik, sonraki nesiller çekmesin en azından. Her ay bir haftamı yarı fonksiyonel bir insan olarak geçirmek zorunda kalıyorum.
0
gmzo
(18.07.20)
PMS'te magnezyum hapına başlayın ve adetinizi başlayınca kesin. Magnezyum doğal kas gevşetici olduğu için işe yarıyor. www.medikalakademi.com.tr
0
kaset
(18.07.20)
(1)

yavru köpek tuvalet eğitimi

evilliances
Merhabalar.Barınaktan 3 gün kadar önce sahiplendiğim bir arkadaşım var. Şimdilik tabii biraz alışmaya çalışıyor, hala biraz çekingen ve stresli. Kendisi ilk aşılarını yeni oldu daha 1.5 aylık kadar. Başta alan kısıtlaması ve pedler işe yaramış gibi duruyordu, yerlerini öğrendi ancak tam yetişemiyord
Merhabalar.
Barınaktan 3 gün kadar önce sahiplendiğim bir arkadaşım var. Şimdilik tabii biraz alışmaya çalışıyor, hala biraz çekingen ve stresli. Kendisi ilk aşılarını yeni oldu daha 1.5 aylık kadar. Başta alan kısıtlaması ve pedler işe yaramış gibi duruyordu, yerlerini öğrendi ancak tam yetişemiyordu. Bugün biraz daha problemli geçti, özellikle biraz su içtikten sonra bulduğu ilk müsait yere çişini yapıyor.Tuvalet eğitimi için önerileriniz varsa çok sevinirim. Teşekkürler.
0
evilliances
(17.07.20)
daha çok küçük, bir ay sonra falan bile daha iyi anlamaya başlar bazı şeyleri.
önce evin içinde çiş yapacağı bir alanı olduğunu anlamalı, sonra dışarıya alışacak.

biraz gözlemlerseniz günün hangi saatlerinde, su içtikten ne kadar sonra çiş yaptığı gibi detaylara hakim olursunuz.
ya da çişini veya kakasını yapmadan önce etrafı koklama, aranma halinden anlarsınız bir derdinin olduğunu.
o zaman alıp pedine götürün, üzerine koyun.
çıkmak istediğinde alıp yine koyun.
dışarıya çiş yaptığında 1-2 damlasını pede damlatın, koku da yardımcı olur.
çok fazla kızmamaya çalışın çünkü hem daha çok bebek hem de belki travması vardır.
arada bir böyle daha düşük performanslı olduğu günler olması normal, zamanla alışacaktır.
hayvanlar da yattığı yerin yanına çiş-kaka yapmayı sevmezler.
yani kendine özel bir yer olması onun da ihtiyaç duyduğu bir şey, bir şekilde alışır.

dışarıya alıştırırken de bir geçiş süreci olacak.
bizimki uzun süre dışarıdayken çişini tutup, eve gelince gidip yerine yapıyordu alışma döneminde.
öyle öyle öğrenecek.
bu arada "çiş" ve "kaka" kelimelerini çok kullanın.
bir süre sonra "çişin var mı?" falan dediğinizde anlayacaktır, ona göre tepki verecektir.
0
blatta hiberna
(17.07.20)
(2)

Hsbc kredi karti puan harcama

invictae
HSBC’nin Advantage kredi kartinda epey puan birikmis ama harcayacak yer bulamiyorum :d Guncel olarak hangi web sitelerinde bu puanlari kullanabiliriz, bilen var mi?
HSBC’nin Advantage kredi kartinda epey puan birikmis ama harcayacak yer bulamiyorum :d

Guncel olarak hangi web sitelerinde bu puanlari kullanabiliriz, bilen var mi?
0
invictae
(17.07.20)
hsbc'nin vadesiz taksit yaptığı, geçerli olduğu her yerde kullanabilirsiniz.
boyner ve tchibo geldi aklıma ilk olarak.
0
blatta hiberna
(17.07.20)
Evet Boyner’de gomdum hepsini, tesekkurler :)))
0
🌸invictae
(22.07.20)
(12)

Evde soğuk kahve yapan dostlar!

bir fincan kahve ile film izlemek
Nasıl yapıyorsunuz? Yazsanız ya tarif, gecem serinlesin:) Türk kahvesi mi kullanmalı, filtre kahve mi (gerçi evde şu an filtre kahvem yok) veya granül kahve mi?Tercihen sade, dışarıda içtiğimiz ice americano tadına yakın bir kahve tutturmak istiyorum.Teşekkürler
Nasıl yapıyorsunuz? Yazsanız ya tarif, gecem serinlesin:)

Türk kahvesi mi kullanmalı, filtre kahve mi (gerçi evde şu an filtre kahvem yok) veya granül kahve mi?

Tercihen sade, dışarıda içtiğimiz ice americano tadına yakın bir kahve tutturmak istiyorum.

Teşekkürler
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(16.07.20)
Buz örgütücü ile buzları kırıp Bardağa dolduruyorum, sütü koyuyorum, makinadan espresso katıyorum, üzerine 1-2 çay kaşığı şurup ekliyorum, hem köpüklü hem soğuk, mis
0
her giriste sifresini unutan adam
(16.07.20)
Süper tarif veriyorum.
Şişeye 1 ölçü filtre kahve 8 ölçü su. Ağzı kapat dolaba koy 36 saat sonra çıkar önce süt süzgeci ya da tikbentle süz sonra filtre kahve filtresi ile süz. Buzla servis yap istersen süt ekle
.
Afiyetler olsun, beğenirsen de, denedim cogzel oldu diye mesaj atarsan güzel. Olur :)
0
kisa
(16.07.20)
kahveyi kaynatıp 36 saat bekletirsen çöpe dökmen gerekir çünkü o artık bir kahve değil uzaylı olmuştur.

filtre kahveni sıcak hazırla, ağzına kadar buz dolu bardağın üzerine dök. istersen süt, şeker veya şurup ekle. geçmiş olsun.

starbucks'ta böyle yapıyorlar filtre kahveden.
0
bohr atom modeli
(16.07.20)
Kaynatıp değil ya,
Demlemeden toz halindeki çekilmiş kahveyi soğuk suya koyup dolaba koyacak.

Soğuk demlenmis kahve.
0
kisa
(16.07.20)
nescafeyi soğuk sütle karıştırıp içiyordum. başka türlü kahveyle denemedim.
0
sutlu nescafe
(16.07.20)
1 ölçü French press için çekilmiş kahveye 16 ölçü su. 8 ölçü ile de yapabilirsiniz ama o zaman içerken sulandırmak gerekiyor. 1 gün bekletin, sonrasında süzüp soğuk için.
0
inheritance
(16.07.20)
Ben ölçü kullanmıyorum.
Her zaman içtiğim Nescafe classic'i çeyrek çay bardağı sıcak suyla içine şeker de koyarak eritiyorum. Sonra bunu blendera koyup içine buz, süt ve çok az Nutella koyup karıştırıyorum. Köpüklü köpüklü mis
0
etna
(16.07.20)
Mokapotla iki shot espresso yapıyorum, biraz da soğuk su ekleyip bir bardak buzun üstüne döküyorum. Teknik olarak iced americano yaptığımı düşünüp o niyetle içiyorum.
0
wish i could find a way to disappear
(17.07.20)
En önemli şey SEK Barista süt kullanmalısın, tadını acayip değiştiriyor.
0
kimlanbu
(17.07.20)
Ben su bardağına tepeleme buz doldurup üstüne espresso çekiyorum 2 shot. Sade ve starbucks’takinden daha güzel ice americano oluyor.

Cold brew için kahveyi suyun içinde bekletmek yerine çok soğuk suyu kahvenin içinden damla damla geçirmek daha yumuşak sonuç veriyor ama bunu yapan sistemler çok pahalı. Evde yapmak için biraz DIY gerekiyor. Yarım litrelik su şişesini dondurup sonra üzerine incecik delikli bir kapak takıyoruz, donmuş suyun yavaş yavaş erirken aeropress nesnesine koyduğumuz filtre kağıdı ve ince çekilmiş kahve sisteminden geçip altta termosa akmasını sağlıyoruz. İdeal koşullarda en az 12 saat sürüyor bu. Şahane cold brew oluyor.

Günler sonra edit: Çok pahalı dediğim cold brew sistemini 250 lira civarına aldım, gözümde büyüttüğüm kadar pahalı değilmiş.
0
kobuzchu kiz
(17.07.20)
www.n11.com

muhteşem icat, yangında kurtarılacaklardan.
0
blatta hiberna
(17.07.20)
Ne çok ne güzel tavsiyeler geldi. Hepinize teşekkürler:)
0
🌸bir fincan kahve ile film izlemek
(18.07.20)
(22)

Nazara inanır mısınız?

solo
Merhaba sevgili cinci ve hurafeci dostlar.Normal şartlarda nazara inanan birisi değilim, her şeyin bilimsel bir dayanağı olduğuna inanırım ancak başıma gelenler artık öylesine bir noktaya vardı ki neredeyse nazarı gözlerimle görmeye başlayacağım.Yaptığım işle ilgili en ufak olumlu bir şeyler söylese
Merhaba sevgili cinci ve hurafeci dostlar.

Normal şartlarda nazara inanan birisi değilim, her şeyin bilimsel bir dayanağı olduğuna inanırım ancak başıma gelenler artık öylesine bir noktaya vardı ki neredeyse nazarı gözlerimle görmeye başlayacağım.

Yaptığım işle ilgili en ufak olumlu bir şeyler söylesem o iş ters gidiyor, bir şey alıyorum çok öven oluyor hoop aldığım şeyin başına bir şey geliyor, beklediğim bir haber oluyor haber geliyor sevinip bir iki kişiye söylüyorum hoop telefon geliyor olmadı o iş vazgeçti kişi deniyor.

Neredeyse her gün benzer şeyleri yaşıyorum öyle haftada / ayda olan bir şey değil neredeyse her gün oluyor bu.

Sizin nazara bakış açınız nedir?
0
solo
(16.07.20)
Tam olarak yazdığınız gibi hatta bazen daha kötüsü. Ailede kimse bir iş iyi yata kötü sonuçlanmadan konuşmaz.
0
pudra
(16.07.20)
İnanmıyorum bence çok aceleci davranıyorsunuz(ben de öyleyimdir :D) bu tür hurafelere inanmayın, nazar konusu sanırım şamanizm'e dayanıyor.
Dediğim yaşadağınız olaylar ise rastlantıdan ibaret çok anlam yüklememek lazım.
0
mcgrain
(16.07.20)
Sevdiğim şeyleri paylaşmayı hiç sevmem sırf bu nedenle.insanlar kıskanıp negatif bir düşünce ile bloklayabiliyorlar.sonuç olaraka evet inanıyorum.
0
çılgındünya
(16.07.20)
inanıyorum tabii ki.

ayrıca o kadar da bilimsel olmayan bir şey değil bu.
insanın enerjisi ve manyetik alanı etkileniyor bir şekilde.
diğerleriyle etkileşim içindeyiz yani.
şamanizme dayanıyor diye anlamı olmamak zorunda değil ki.
0
blatta hiberna
(16.07.20)
inanıyorum.
aynen dediğiniz gibi sonuçlanmadan anlattığım neredeyse her şey sıkıntıya giriyor. bir de ben anlatmayı çok severim. kendimi tutmaya çalışıyorum artık.
0
ruby elixir
(16.07.20)
net inanıyorum enerjisinden çok emin olmadığım insanlara, netleşmeyen işlerimi anlatmam mesela :)
0
takunyali kokos
(16.07.20)
Anında nazar değdirmişliğim var, o yüzden inanıyorum.
Kuzenimin eski retro çok güzel bi televizyonnu vardı, çok begendiğimi söyledikten 2 dakika sonra çocuğu koştururken çarpıp kırılmıştı. Korkuyorum beğendiğim şeyi söylemeye
0
coca cola
(16.07.20)
nazar deveyi kazana, insanı mezara sokar derler büyükler. Başıma gelenlerden sonra kesinlikle inanıyorum. Dikkat etmekte fayda var.
0
kraldan cok kralci
(16.07.20)
@mcgrain, acelecilik elbette sorun bunda hem fikiriz ama acelecilikle ilgili olmayan şeyler de var mesela yakın zamanda çok değerli bir alet gelip gören kişilere anlattıktan bir kaç gün sonra yandı.

Evimize gelen misafirlerle sohbet esnasında misafirler evi övdü şöyle yeri güzel böyle açısı güzel şöyle esiyor.

Şimdi evin içinde pişiyoruz, 5. kattayız her yerinden karınca çıktı, hemen evin önünde inşaat başladı evi her gün silmemize rağmen tozdan illallah ettik, her gün tesisatının bir yerleri patlıyor, daha sayamadığım bir sürü sorun oluştu.

Yani demek istediğim henüz olmamış olaylarla ilgili değil mevcut elimizdekileri de birileri överse hemen arkasından o şeyde bir sıkıntı yaşıyoruz.
0
🌸solo
(16.07.20)
inanırım
0
aquarium
(16.07.20)
inanıyorum evet, birçok kez yaşadım. birilerinin nazarı beni duman etti.

ama bir şey fark ettim, ben nazar değdirebiliyorum hatta kendime bile :D
0
tabudeviren
(16.07.20)
inanıyorum. çokça da örneklerini yaşadım. ve buna riayet edersem de başıma işi gelmiyor çok şükür. daha 1 ay önce başıma geleni anlatayım.
stanley fatmax 5 mt'lik metrem vardı. ömür boyu garantili 3 mt'reye kadar kırılmadan açabiliyorsun inanılmaz bi mıknatısı hassasiyeti falan var.
gören herkes çıldırıyor. kontrolünden ustasına.
ben de elimden hiçbir şey düşürmem kolay kolay. örneğin telefonlarımı kılıfsız ekran koruyucusuz kullanırım daha da düşürüp çizmişliğim kırmışlığım yok. ben o metreyi elime aldım. 18 mt'den düşürdüm. kırılmadı, 27 tonluk demir tırının altında kaldı bir şey olmadı. bunların hepsi 1 haftada oluyor he.
en son kontrolün teki ya bu ne güzel bunu ben alayım dedi. ceks dedim. demez olaydım. adam vrf'den yerin ölçüsüne bakarken o esnada. metreyi çeliğinden koparttı. ulan metre çeliğinden kopar mı?
metre 5 mt ölçüğü yer 3.40 ve başardı.
bebeğe ineğe ve arıya çok çabuk nazar değer derler ona artık siz stanley metreyi de ekleyin ehueheh. daha iyi bir şey kullanmam dekor metre ile devamkee.
gerçi milletin ağzı da durmuyor. nazar olmasın diye dandik arabaya binersin kesin batıyor işleri kötü sattı nakte çevirdi derler. iyi araba alırsın. ooo yandaş voleyi vurdu derler.
göz mühim. maşallahı ağızdan eksik etmemek lazım.
0
turbo sadık
(16.07.20)
İnanıyorum açıkçası. Bir gün bir yerde yaptığım işle alakalı güzel sözler söylenmişti vs, akşamına felaket hasta oldum. Yoktan yere mide bulantısı, titreme vs yaşadım.
0
black holes in the sky
(16.07.20)
inanmıyorum.

@solo verdiğiniz örnek üzerinden gidecek olursak, karıncalar birden peydah olmadı heralde orda. ya da inşaat zaten yapılacaktı. tesisat da malzeme ve işçilik ile ilgili. sizin sıkıntılar nazar için fazla somut. genelde daha soyut şeyler ve tesadüfler için insanlar söylüyor.

yeni aldığı kıyafeti arkadaşı fazla süzdü kıskandı, iki dk sonra kuş pisledi gibi.
çok yakışıklısın dedi bir akraba bayramda, ertesi gün hasta kalktı vs.

ben de şöyle bir şey anlatayım salona yeni eşya aldığımız zamanlar, ses duyduk annem teyzem evde, baktık masanın üzerinde göçük var, bulamadık nedeni başta, baktık avizeden elmas şekilli parça düşmüş durup dururken. annem nazar demeye başladı. teyzem daha fena. bence tamamen malzeme ve üretim ile ilgili. sonuçta her üretim kusursuz olmuyor. fabrikalarda 100% hatasız kalite standardı yok zaten. 10binde bir oluyordu belki o da bize denk geldi.

bir de insan bazı şeyleri, kendi istediği/inandığı şekilde yorumluyor, algıda seçicilik doğru tabir mi bilmiyorum.
0
fezagezgini_4
(16.07.20)
istesem nazara inanabilirdim. mesela gitar çaldığım videolarım vardı, bi gün canlı yayın yaptım, ertesi gün parmağım kırıldı. 3-4 aydır gitar çalamıyorum doğru düzgün. bir arkadaşım sana nazar değdi dedi. bense buna inanmamayı seçtim. ben bu parmağı bi öfke nöbetinde kırdım ve bu benim sorumluluğumda. bunu ben yaptım yani. suçu başkalarına atmak yerine kendimize dönüp bakmak en mantıklı ve faydalı yol. hayatta neye inanırsak o tezahür ediyor. o yüzden ben de tüm kontrolün benim elimde olduğuna inanmayı ve dışarıya daha fazla güç atfetmemeyi seçiyorum.

ama şu var, başka insanlardan etkileniyoruz. misal bi projemiz var ve bunu baltalayacak kötü niyetli arkadaşlar ya da kişiler var. onların bakış açısından ve enerjisinden etkilenmemek için onlardan bitakım şeyleri saklı tutmayı seçebilirim. çünkü enerjilerden şimdiye kadar çok çabuk etkilenen biri oldum.

demem o ki tüm güç içimizde. siz izin vermezseniz, auranızı çelik zırh gibi takınırsanız bişicik olmaz. ama korkarsanız nazar değecek diye, o zaman halden hale girmek zorunda kalırsınız. mesele kendimizi güçlü tutmakta diyor susuyorum. sevgiler.
0
durme
(16.07.20)
@durme, çok güzel anlatmışsın ama işte buna nazar denmiyor mu? hadi nazar demeyelim ismine zurna diyelim sonuçta aynı yola çıkıyor gibi anlattıkların?
0
🌸solo
(17.07.20)
@solo

parmak kırılması değil de, ikinci kısımda evet nazarı anlatmış.
0
fezagezgini_4
(17.07.20)
ben de hep tesadüf olduğuna inanmak istiyorum ama ne zaman mutlu olsam, başıma çok iyi bir şey gelse bu mutluluk kısa sürüyor. bu yüzden sevincimi hatta gerçekleşmesini istediğim planlarımı bile gizliyorum artık. bunla ilgili bir ted vidosu vardı, belki ilgilenirsiniz:)

www.ted.com
0
walser
(17.07.20)
@solo tamam adına nazar diyin isterseniz ama benim bahsettiğim tamamen metafizik bir şey değil. bir başkasının hayata bakışı bizi etkileyebilir, moralimizi bozabilir vs. yani siz izin vermedikçe hiçbir şey olmaz.

lakin güçlü hissetmiyorsanız, o zaman saklarsınız, belki batıl inançlar geliştirirsiniz bunu bertaraf etmek adına. misal nazar boncuğu. işe yarayabilir de zira siz inanıyorsunuz iyi geleceğine.
0
durme
(17.07.20)
ben inanmaktan ziyade kötüye gideceğini hissediyorum. Gaybı Allah bilir.
0
the last
(17.07.20)
inanıyorum. zaten olmasını istediğiniz şeyleri olana kadar başkaları ile paylaşmak pek önerilmez.
0
ruh i tibbiye
(17.07.20)
inanmak için sağlam argümanlı bir neden bulamıyorum. deneyselliği de yapılamıyor. başa kötü bir şey geldiğinde "nazar ettiler" yorumu yapılabilir. ama o yorum olmadığında da "başa bir şey gelmiş olması" değerinden bir şey kaybetmiyor. başınıza gelen şeylerin tek sebebi determinizm'dir. o kadar. yani öncül domino taşları devrilmiştir.

kendi deneyselliğini yap. yaptığın işle ilgili olumlu tüm şeyleri hiçbir zaman söyleme. bakalım kaç defa işe yarayacak bu.

belki de sen "çok fazla paylaşım yapmayı seviyor" da olabilirsin. yani "sana öyle geliyordur" belki.
0
matrix
(19.07.20)
(3)

Kadıköy'de Cafe Bar Önerisi (Happy Moon's Tarzı)

put it in your appropriate place
Kadıköy'de gidip rahat rahat oturmalık ve muhabbet etmeli hangi yerler var, Happy Moon's gibi? İlla yemek düşünmeye gerek yok. Hem içki içenleri hem içki içmeyip, kola ve benzerlerini tüketen, kızlı erkekli gidebilecek mekan pek bilmiyorum sanırım. Moda'da Black House var. Başka?
Kadıköy'de gidip rahat rahat oturmalık ve muhabbet etmeli hangi yerler var, Happy Moon's gibi? İlla yemek düşünmeye gerek yok. Hem içki içenleri hem içki içmeyip, kola ve benzerlerini tüketen, kızlı erkekli gidebilecek mekan pek bilmiyorum sanırım. Moda'da Black House var. Başka?
0
put it in your appropriate place
(16.07.20)
(bkz: dopamine coffee shop ) var işletmecilerinn de sözlük yazarı olduğu
0
orpheus
(16.07.20)
kadıköy happy moon's?
0
oz suser
(16.07.20)
big chefs olabilir, yeri güzel.
0
blatta hiberna
(16.07.20)
(8)

Kilo ve doğum kontrol hapları

Sakinolmamlazim
Merhaba,İki senedir Yasmin isimli doğum kontrol hapını kullanıyorum.Yediğime içtiğime çok dikkat ediyorum, sporumu aksatmiyorum. Gel gelelim bu ilaca başladığımdan beri 15 kilo aldım ve asla veremiyorum, sakatlığım sebebiyle de baleyi bıraktım bu ekstra 15 kilo beni mahvediyor.Bu ilaç kilo alıp verm
Merhaba,

İki senedir Yasmin isimli doğum kontrol hapını kullanıyorum.

Yediğime içtiğime çok dikkat ediyorum, sporumu aksatmiyorum.

Gel gelelim bu ilaca başladığımdan beri 15 kilo aldım ve asla veremiyorum, sakatlığım sebebiyle de baleyi bıraktım bu ekstra 15 kilo beni mahvediyor.

Bu ilaç kilo alıp vermemi zorlastirmis olabilir mi?
0
Sakinolmamlazim
(15.07.20)
Evet hormon hapları kilo dengesizlikleri ne, kilo almaya ve bazen de vermemeye yol açıyor.
0
hicbirseyebosunaiclenmeyenkadin
(15.07.20)
Zorlaştırmaya değil ama kilo almanıza etkisi olmuş olabilir. Bu ilacın kilo aldırdığına dair internette pek çok yorum mevcut, çevremde de kullanmaya başladıktan sonra kilo alanlar oldu. Ben yaklaşık bir yıl kullandım ama kilo almadım. Aynı şekilde Diane için de kilo aldırır diyenler vardı ama onda da kilo almadım. Genetik olarak zayıf ve ince yapılı olmamın bir etkisi olabilir.
0
ascendant
(15.07.20)
Benim kilo almaya da meyilli bir yapım var. Aklımdan geçirsem bile kilo alabilirim o derece :(
0
🌸Sakinolmamlazim
(15.07.20)
Yan etki olarak aldirabilir.
Doktorunuza danisin, belki baska bir hapa baslamanizi onerir ve ona gore recete yazar.
0
kuehles blondes
(15.07.20)
Aynen yan etkisi o. Özelikkle kalça ve basen etrafında toplanıyor. Ama aşırı aldırmaz. Yani kullanmaya başlamadan önce olanın 5-6kg fazlası olur max. 15kg biraz ciddi bi rakam. Acaba daha mı sık yedin?
0
superfluid
(15.07.20)
@superfluid ilaca başlamadan günde 3 öğün yerken, ilaca başladım günde ikiye düşürdüm.

Kalça, basen falan masallahim var :(

Ama iyi tarafı da sivilcelerim geçti
0
🌸Sakinolmamlazim
(15.07.20)
Prezervatif kullanın.bu haplar insanı mahvediyor.
0
luluki
(16.07.20)
doğum kontrol hapı sadece 3-5 kilo aldırmıyor, insanı şişiriyor resmen.
kesinlikle ondandır.
0
blatta hiberna
(16.07.20)
(14)

vahşi kediyle nasıl anlaşılır.

the man who fell to arcturus
selamlar. yeni eve taşındım ve evde 8 yaşında dişi bir kedi var. (ben erkeğim) kendisi insan sevmiyormuş, sevdiğin zaman pençeyi basıyormuş falan. dokundurtmuyormuş. evde o ve ben kalacağız. henüz iki gün geçirdik ve bir olayını görmedim. kendi kafasına göre takılıyor. bu kediye ellemediğim sürece b
selamlar. yeni eve taşındım ve evde 8 yaşında dişi bir kedi var. (ben erkeğim) kendisi insan sevmiyormuş, sevdiğin zaman pençeyi basıyormuş falan. dokundurtmuyormuş. evde o ve ben kalacağız. henüz iki gün geçirdik ve bir olayını görmedim. kendi kafasına göre takılıyor. bu kediye ellemediğim sürece bana saldırma ihtimali yine de var mı durup dururken? varsa nasıl davranmak gerek. yaşı da büyük olduğu için bana alışmakta zorluk çeker mi? ilk kedim bu arada.
sevvgiler.
0
the man who fell to arcturus
(15.07.20)
Abi ev sahibi kedi mi,ya da evin demirbaşı mı kedi.sahibi yok mu.sosyal deney gibi yazmışsın,ona şimdiye kadar bakan arkadaşa danışmak lazım,huyu suyu nedir diye.sadece sen pısma kediden,o senden pıssın.muhtemelen onun kraliyetine gelmişsin ama ipleride ona bırakma huzur vermez.
0
duptıs
(15.07.20)
kedinin sahibi olan kadının sevgilisi anlattı. kedi buna çok çektirmiş zamanında. onlar yurtdışına taşındılar. kedi de bu ev dışında yapamıyormuş. veterinere bile götüremiyorlarmış falan. kedi 8 yıldır bu evde.
0
🌸the man who fell to arcturus
(15.07.20)
Abi kahkahalar attım valla,ev sahibin kim,kedi))

At sahibine göre kişner diye bir söz vardır ya muhtemelen asıl sorunlu olan sahibiymiş sanki,kediyi mundar etmişler.zamana bırak ısının birbirinize.
0
duptıs
(15.07.20)
Bayağı ilgili bir çiftmiş gerçekten, bırakıp gitmişler. Neyse.

Arada sırada fazla yaklaşmadan halini hatrını sor, selam ver. Baktın olmuyor, yapacak bir şey yok. Kedinin çevresinde fazla dolanmazsın olur biter ama yinede dediğim gibi ilgiyi de bırakma(kediyi sıkmadan) Bakarsın yavaş yavaş alışır. Ekstradan psikopat bir kedi değilse durduk yere saldırmaz.
0
bitchesaintshit
(15.07.20)
kendi haline bırakın, yanaşmak için çaba harcamayın.
ama mesela arada bir böyle konserve mama falan alıp jest yapın.
olta şeklinde oyuncaklar var, sopayı siz tutuyorsunuz, ucundaki ipte oyuncak bağlı oluyor.
mesela o sosyalleşmek için iyi bir oyuncak.
ayrıca devamlı adını söyleyerek konuşun yani karşınızdaki anlayacakmış gibi konuşarak anlaşmaya çalışın.
bir süre sonra anlar.
belki hali hazırda anlıyor bile olabilir.

ama yavaş yavaş, acele etmeden.
kendiliğinden alışır size.
çaba harcarsanız rahatsız olur, yani sevmeye, kucağınıza almaya falan çalışmayın.
yaşının büyük olmasının olumsuz bir etkisi olmaz, hatta daha iyi yaşının büyük olması.
yavru kedi gibi hareketli, oraya buraya saldıran hali olmaz, karakteri oturmuş olur.
şu durumda siz ellemediğiniz ya da bir şekilde rahatsızlık vermediğiniz sürece durup dururken gelip saldırmaz.

ama "saldırma" konusunu da yanlış değerlendirmeyin, kediler siz severken sevilmekten sıkılınca da bir pati atabilen canlılar.
ya da mesela gelip "tık" diye dişlemesi (ısırmak demiyorum) sevgi gösterisidir.
ki daha o aşamaya gelmenize çok var zaten de, örnek veriyorum.

yani arada bir belki bir uyarı patisi, tırnağı falan yersiniz ama "saldırı" başka bir şey.
öyle sadece varlığınızı bile tehdit olarak algılayıp psikopatça saldıracak olsa şimdiye kadar saldırırdı zaten, ondan korkmayın yani.
0
blatta hiberna
(15.07.20)
kendi haline bırakırsan bir şey yapmaz.
0
ruby elixir
(15.07.20)
Cins mi tekir mi? Bence de sahipleriyle ilgili olabilir. Gönlünü çelecek ödül mamasıyla, yaş mamayla ısınma turları yapabilirsiniz. Durup dururken saldıracağını sanmıyorum sonuçta güvendiği ortamda, siz yabancısınız şu an:) eğer siz de onu severseniz mutlaka yoluna sokarsınız diye düşünüyorum.
0
kums
(15.07.20)
sokak kedisi ile british short-hair kırmasıymış kendisi.
0
🌸the man who fell to arcturus
(15.07.20)
Bırak o sana gelsin. Böyle terörist bir kedi vardı, aynı evde 3-4 gün takılınca (ve ben hiç ellemedim) en son kucağımda uyuyordu :)

Kediye sürekli dokunup mıncıklayıp bişeyler yaparsan tabii ısırır da tırmalar da. Bırak kendisi isterse gelip sürünsün sana. Ayrıca 8 yaş yaşlı biraz, eskisi kadar aksiyona girmez.
0
nhk ni youkosu
(15.07.20)
kitap arasında kalmış silgi tozu
(15.07.20)
Bende de aynı sorun var.
0
lenin benim amcam olur
(15.07.20)
iki gündür vukuat yoksa olmaz sonrasında da.

şimdilik dokunmayın o yanaşana kadar. b.short hairin özelliği mi bilmiyorum ama sevdirmekten hoşlanmadıklarını gördüm.

arada konuşun ama yumuşak sesle. beslerken vs.

ben kedimi koşulladım. yemek yerken özel bir ıslık çalıyorum. sokakta iken eve çağırmam gerektiğinde ıslığı duyunca mıırrk diye geliyor :)

eğlenmeye bakın kediyle. kendisi sürtünene kadar da dokunmazsınız. dokunma faslına geldiğinizde, önce elinizi koklatın, sonra dokunun.

ilişkiniz yavaş ilerleyecek gibi görünüyor ama kim bilir. birkaç ay sonra yatakta koyun koyuna fotoğraf paylaşabilirsiniz.
:)
0
janderzel zartanyan
(15.07.20)
Hastalik, tatil vs durumlarında ne yapacaksiniz?
0
elorelia
(15.07.20)
çocukla konuşur gibi sakin sakin konuşun onunla arada. sesinizi tanısın. zararsız olduğunuzu hissetsin. bi ara ödül maması vb bir şey ile elinizle beslemeyi deneyin. hemen sevmeyin güvende hissetsin önce..vakti gelince o bello eder zaten. ya bacağına sürtünür ya kucağına çıkar.
0
hasmetizm 2046
(16.07.20)
(3)

Sokak kedisini eve alıp bir süre sonra tekrar sokağa bırakmak

gokhanbulut
Merhaba,Hali hazırda iki tane kedim var, dün 2-3 aylık tek başına yaşayan 1500 gramlık dişi bir sokak kedisini (tekir) eve aldık, biraz beslensin büyüsün diye ama en fazla 1 ay bakabilirim, daha sonrasında onu sokağa tekrar bıraksam yaşayabilir mi? Yoksa hemen sokağa geri mi bırakayım? Dediğim gibi
Merhaba,

Hali hazırda iki tane kedim var, dün 2-3 aylık tek başına yaşayan 1500 gramlık dişi bir sokak kedisini (tekir) eve aldık, biraz beslensin büyüsün diye ama en fazla 1 ay bakabilirim, daha sonrasında onu sokağa tekrar bıraksam yaşayabilir mi? Yoksa hemen sokağa geri mi bırakayım? Dediğim gibi amacım biraz büyümesi, güçlenmesi. O yüzden eve aldım ama sürekli bakamam.

Not: Kedi sahiplendirme sayfalarına da ilan verdim ancak (muhtemelen cins olmadığından) tek bir dönüş bile olmadı.
0
gokhanbulut
(15.07.20)
ilan verebilirsin gayet güzel bir kedi. en azından şansını dene derim.
benim tavsiyem sokakta bakman. bırak apartmanın bahçesinde kalsın. yine oraya mama koy. bu sefer eve alışacak attığında da afallayacak. zaten minnacık :( bilemedim
0
neira
(15.07.20)
normal şartlarda yaşayabilir ama tekrar sokağa bırakacaksanız eve almayın.
boşuna üzülüp hırpalanmasın çünkü evden atıldığını düşünür, size de vicdan azabı olur.
kapıda falan bekler, içeri girmek ister.

hem de küçükmüş, zaten daha neyin ne olduğunu tam bilmiyor.
sokakta büyüsün ki sokakta yaşamayı da öğrensin, öyle büyüsün.
eve alışırsa bocalar.
zaten hep aynı çevrede beslerseniz sizi tanır, oralardan ayrılmaz.
0
blatta hiberna
(15.07.20)
Elbette yaşar ama Bahçeniz apartmanınız müsaitse eve almayın çünkü konfora alışacak. Eğer hasta olsaydı o zaman iyileşmesini beklemek şeklinde olurdu ama zayıflığı kapıda bakarak da halledebilirsiniz. Çok tatlıymış sıpa :)
0
kums
(15.07.20)
(23)

Ekrem imamoğlu’ndan memnun musunuz?

garavel
Sorum İstanbullulara, özellikle çevrenizde akpli olup imamoğluna verenler, ya da direkt chp’li olup verenler. Nedir şu an durum, memnun musunuz?
Sorum İstanbullulara, özellikle çevrenizde akpli olup imamoğluna verenler, ya da direkt chp’li olup verenler. Nedir şu an durum, memnun musunuz?
0
garavel
(14.07.20)
istanbulluyum ama yurt dışında yaşıyorum. icraatlarını takip ettiğim kadarıyla bence şu ana kadar başarılı. vaad ettiği çoğu şeyi yaptı (süt dağıtımı, atlar, şeffaflık, yağmur sularının tahliyesi, istihdam, aylık öğrenci akbilin fiyatını düşürmesi vs...). bence mecliste çoğunluk kendisinde olsaydı daha da iyi işler yapardı bu zamana kadar.

benim gözlemim bunlar tabii. istanbul'da yaşayanlar daha iyi anlatırlar.
0
elektr10
(14.07.20)
elektr10 +1
0
blatta hiberna
(14.07.20)
Yolları yaptığı zaman memnun olurum. Şu anda her çukurdan geçişimde kendisini anıyorum.
0
catch the arrow
(14.07.20)
Açıkçası nötrüm. Mansur Yavaş'ı kendisine tercih ederim.
0
ascendant
(14.07.20)
Memnunum, hizmet babında hayatıma dokunan iki hizmeti oldu, biri haftasonu 24 saat ulaşım, muazzam bir hizmet oldu, biri de metro entegre hatlarında metrodan aktarmanın ücretsiz olması küçük görünse de ince düşünülmüş bir güzellik bence.

Bunun dışında vakıflara paranın kesilmesi ve daha şeffaf bir yönetim anlayışı güzel bir şey, sosyal medyada gördüğüm kadarıyla yıllardır çözülmesi beklenen bazı sorunları çözüyor gibi görünüyor bu ona en büyük artı olacaktır.

Yol konusu heralde bu ülkede çözülemeyecek en büyük sorun :)
Memleketim çatalcanın bir köyü, köy yolları yanlış olmasın 1999 yada 2000 yılında köy hizmetleri tarafından asfaltlandı, çok küçüktüm ama nasıl bir iş yapıldığını hatırlıyorum, sonra yıllar boyunca bir çok yol kazıldı edildi, neredeyse tamamı gitmişti, sonra belediye tekrar asfaltladı yama yapmadan, belediyenin asfaltladığı yollar 2 sene çöktü çatladı bozuldu ama bir yol vardı 17-18 senedir duran köy hizmetleri tarafından yapılan, tek bir çukur bile yoktu desem abartmış olmam, yani yapılan iş kalitesiz, kalitelisi de muhtemelen çok maliyetli.

not: Bence Kadir Topbaş da kötü bir yönetici değildi ama AKP himayesi altında idi ve yolsuzluğa her türlü bulaşmak zorunda birisiydi, bağımsız bir yönetici olabilseydi kendisi istanbulu iyi bir noktaya taşıyabilirdi diye düşünüyorum.
0
atom karincanin torunu
(14.07.20)
Memnun olmamamız için adaletli bir şekilde değerlendirme yapmamız lazım.

Gelir kaynaklarının, toplanan yardım paralarının, yatırım kredilerinin yasal bir şekilde gasp edildiği,

Bazı yandaşların belediyenin icraatlerini kâh yağmur kanalizasyonuna kum torbası doldurarak, kâh otobüs seferleriyle ilgili mağduriyet yaratacak manipülasyonlar yaparak sabote ettiği (ki bunlar yakalananlar),

Medyanın desteğinin kesildiği ve tam tersine işi gücü bırakıp belediyeyle muhalefet ettikleri,

İlçe belediye başkanlarının bile tekere çomak soktuğu,

Geçmiş dönemlerden kalan kronik sorunların dalga geçerek sorumlusu olarak ilan edilen bir belediye yönetiminden bahsediyoruz.

Mansur Yavaş'la kıyaslama konusuna gelince... İmamoğlu, Mansur Yavaş gibi kendi başına bir 'güç' değil. Ayrıca Mansur Yavaş İmamoğlu gibi hükümetin hedefinde değil. İktidar en üstten en alta kadar direkt İmamoğlu'nu yıpratmaya çalışıyor.

İstanbul'u yönetmek Ankara'yı yönetmek gibi değil. 39 tane ilçe var. Elinizdeki kısıtlı kaynaklarla, sürekli zarar vermeye çalışanlarla ve devlet desteği olmadan, mafyatik güçler kullanmadan belediye yönetmeye çalışıyorsunuz.

Taksilerden şikayetçiyiz İstanbul'da ve bu konuda bin yıldır bir şey yapılamıyor. Belediye birazcık yetki kullanıp terbiye etmeye çalıştı, anında belediyenin elinden yetkilerini almaya çalışıyorlar. Bunu yapanlar taksi şoförünün çıkarıp cinsel organını göstermesine kadar gelen ileri giden şoförlerin taksicilik yapmasında sakınca görmeyen tipler. Yani çok detaya girmek istemiyorum ama olayların altında yatan başka şeyler var.

Belediye yanlışlıkla bir icraat, yenileme, değişiklik yapmaya kalksın anında yetkisi alınıyor, ödenekleri kesiliyor. Yani bu şartlarda kimseyi savunmadan ya da eleştirmeden, yorum yaparken adaletli olmak lazım.
0
pass
(14.07.20)
cok memnunum. daha buyuk mevkiilere gelmesini diliyorum.
0
ehti
(14.07.20)
cok memnunum umarim firsati olur da daha cok isler yapar.
0
in vino veritas
(14.07.20)
valla benim işime yarayan bir hizmeti olmadı açıkçası ama sadece vakıflara giden paraları kesmesi bile yeterli benim için. ama 65 yaş kartlarını ücretlendirebilirse hayatımın sonuna kadar oy veririm valla.

not: oyvermeyenspor
0
beyaz power ranger
(14.07.20)
topladığı paralara, çektiği kredilere el koymalar, kum çuvalları, iett şoförlerinin yaptıkları olmasa daha da memnun olurduk.
0
nahtoderfahrung
(14.07.20)
sürekli engellenmesine rağmen çok iyi şu ana kadar. etrafındaki iş bilmezleride ayıklarsa daha iyi yerlere gelebilir.
0
ayseee
(14.07.20)
Beylikduzu belediye başkanı olduğu dönemden beri memnunum; Büyükşehir Belediye Başkanı oldu, yine memnunum.

O kadar engellemeye rağmen elinden geleni hatta fazlasını yapıyor.
0
fraise
(14.07.20)
Her sabah metrobüs beklerken duraklardaki ekranlarda RTE'yi seyretmemek yaşam kalitemi arttırdı.
0
wish i could find a way to disappear
(14.07.20)
kadir topbaş'dan kesinlikle iyi.

daha iyi şeyler yapabilir ama adamla çok uğraşıyorlar.
0
duyurukullanıcısı
(14.07.20)
eskisinden iyi. vapurları 5 kuruş yapması, öğrenci indirimi çok güzeldi. onun dışında bana dokunan bir faydası olmadı. akp dışında kendisine rakip çıkacak, daha iyi vaatlerde bulunan biri olursa oy veririm ama. süper değil.
0
mehmed resad
(14.07.20)
son zamanlarda daha az konuşup daha çok iş yapıyor. medyatik değil eskisi kadar, güzel bir şey bence. böyle devam ederse daha çok oy alacaktır.
0
avianthem
(14.07.20)
En sevdiğim işi 24 saat ulaşımı açması oldu. Gerçekten gece eve dönerken çok zor ve sıkıntılı oluyordu. tek metroyla 20 dakikaya evdeyim. Taksilere 3 bira parası vermekten kurtulduk.

onun dışında bana başka yararlı şeyi olmadı ama malum partiye para aklamak için kurulan yandaş yerleri falan ortadan kaldırmasına ise koca bir kalp. Bu özel şehri baştan yaratacak hali yok adamın, bence o kadar engele, haine, trolle göre elinden geleni yapıyor. Ve yukarıda bir arkadaşın dediği gibi eskisi kadar medyatik değil, göze batmıyor. Bu medyatiklikten elini ayağını çekmesi iyi oldu.
0
eazy
(14.07.20)
Şu son metro parasına el koymaları büyük rezillikti, en büyük planladığı proje metro çünkü anladığım kadarıyla. hem görünür kısa vadeli hem de uzun vadeli planları iyi, en az 2 dönem kalır umarım ve bir sonraki dönem daha çok anlaşabileceği bir hükümetle çalışır. mevcut olan mafyanın yapmayacağı işler yapıyor.

Mansur Yavaş'la karşılaştırmayı da çok doğru bulmuyorum, aynı şartlarda değiller. İkisi de değerimiz, ikisine de ihtiyacımız var. Hükümet çevreleri sağolsun ikisini kapıştırmak için ellerinden geleni yapıyorlar, düşersek hata etmiş oluruz.
0
montreal
(14.07.20)
Mansur yavaş bu süreçte daha başarılı oldu bence.Seçim olsa İmamoğlunun aynı seviyede oy alabileceğini düşünmüyorum.Daha çok ses getiren işler yapmasını bekliyorum.Otogar olayı çok iyiydi ama metrolar konusunda plan ve projeler akp döneminde başlandığı için hazıra kondu algısı var ve bu algıyı kırmak kolay değil.Belki halk ekmeği 500 kuruş yapmak,akbili 1 tl seviyesine indirmek özellikle ekonomik düzeyi düşük sağ ağırlıklı partilerin hakim olduğu yerlerde daha çok katkı sağlar.
0
essoist
(14.07.20)
gayet memnunum. pişman değilim.
0
istanbul gecesi
(15.07.20)
"hak yemem, hakkimi da yedirtmem"


ozellikle cumlenin ikinci kisminin hakkini verdi su ana kadar.
0
baldur2
(15.07.20)
herşeyden önce samimi bir insan. genç, enerjik, hassas.
iyi bir insan.
seviyorum kendisini. başarılı da buluyorum.
0
alicandan
(15.07.20)
Ben İstanbullu değilim ama hemen yanıbaşında biri olarak kendisini, çizgisini fevkalade düzgün buluyorum. En çok da o kadar engellenmesine rağmen çabasına hayranım. Allah sağlık sıhhat versin kendisine.

Ayrıca Mansur Yavaş ile kıyası doğru bulmuyorum. Zira ikisine aynı derecede yaklaşmıyor hükümet.
İmamoğlundan ciddi korkuyorlar.

Hala o ceketi, kravatı çıkardığı sahneyi izliyorum. Bana ilk kez böyle bir kazanma duygusu yaşattı. Galiba çok seviyorum ya :)
0
Kediyi üzdün
(15.07.20)
(13)

İstanbuldakiler üşüyor musunuz?

pudra
Hava 23 derece ama ciddi ciddi üşüyorum ben. Benimle mi alakalı yoksa bu sıcaklıklarda üşümek normal mi?
Hava 23 derece ama ciddi ciddi üşüyorum ben. Benimle mi alakalı yoksa bu sıcaklıklarda üşümek normal mi?
0
pudra
(14.07.20)
Ben hirka giyiyorum ve cok memnunum bu durumdan:)
0
(14.07.20)
kadıköy serin. şort ve tişört ile oturabiliyorum.
0
sutlu nescafe
(14.07.20)
Birkaç gündür serinlik var. İnce hırka giyiyorum ben de.
0
ascendant
(14.07.20)
Maalesef üşüyorum. 3 gündür polar giyiyorum. Motosiklette de üşüyorum. Gece pencere kapatıp yatıyorum. Temmuz ortasında olacak iş değil. Bezdim.
0
pass
(14.07.20)
Ben bugün keten ceket giydim işe giderken. Gece de üşüyorum gündüz de. Tekim sanıyordum, şu an moral oldu :)
0
irene
(14.07.20)
serin serin ferah ferah bana iyi geliyor
0
fezagezgini_4
(14.07.20)
üşümüyorum ama serin, evet.
1-2 gecedir serinlikte rahat rahat uyuyorum diye çok mutluyum.
inşallah biraz daha devam eder.
0
blatta hiberna
(14.07.20)
annem istanbul'da üşüyormuş. ben izmir'deyim, burası da serin, sabah işe giderken üşüyorum.
0
pati
(14.07.20)
Bir hafta önceki sıcaklardan misli misli iyi bence. O neydi yabışyabış :(
0
msb
(14.07.20)
Rüzgar çok. Evde plajdaymis gibi geziyorum, balkona çıkarken giyiniyorum. Pencereden çok rüzgar geliyor. Acinca soğuk kapayınca sıcak oluyor.
0
biseysorcaktim
(14.07.20)
en sevdiğim hava şekli, ne sıcak ne soğuk, ince bi battaniyleyle uyumak gibisi yok.
0
nahtoderfahrung
(14.07.20)
Geçen hafta İstanbul çok sıcaktı. Boğucu bir sıcak. Gecesi gündüzü sıcak. Kaç paraysa verelim geriye kalan 51 hafta da aynı şekilde sıcak olsun isterdim.
0
pass
(14.07.20)
gecen hafta sicaktan bayildim dustan cikar cikmaz yine terlemeye basliyirdum resmen. bence butun yaz boyle gecse hic sikayet etmem mutlu mesut yasarim. hatta yaz kis boyle olsa daha bile guzel olur mis gibi hava en sevdigimden :)
0
in vino veritas
(14.07.20)
(8)

Çok kedili evde kum temizliği

surprise
Arkadaşın evinde bir anne ve 2 aylık 3 yavru var. kumları temizlemek çok yorucu oluyor diyor, var mı buna pratik bir öneriniz?
Arkadaşın evinde bir anne ve 2 aylık 3 yavru var. kumları temizlemek çok yorucu oluyor diyor, var mı buna pratik bir öneriniz?
0
surprise
(13.07.20)
otomatik kedi tuvaletleri var, öyle bir şey kullanabilir. fiyatı biraz tuzlu olabilir ama değer.
0
avianthem
(13.07.20)
Kedi sayısını azaltarak. :)
Hatta van kedisi falansa birine talip olabilirim.
0
evlerdenirak
(14.07.20)
kediler dursun ama kısırlaştırılsınlar, kumun ekstra kokmaması için de gerekli, yeteri kadar kedi var sokakta barınamayıp ev arayan zaten. otomatik olanlar pahalı ama herkes memnun, yarı otomatikler var şunun gibi: (git: www.trendyol.com) başka çeşitler de var. araştırılabilir.
everclear pahalı ama uzun gidiyormuş, daha uygun fiyatlı aktif karbonlu kumlar denenebilir. bir de bazı mamalar, mesela bence golosi, dışkıyı kokutabiliyor. parazit önlemi alınmalı ishalden kaçınmak için.
bunlar denenebilir, çok aşırı bir durum olmadıkça günde maksimum 10-15 dakikasını alır.
0
not dark yet
(14.07.20)
Dark yet, iyi ve detaylı cevap vermiş. Tenk yu.
0
evlerdenirak
(14.07.20)
Şimdiki aklım olsa kediyi tuvalete yapmayı alıştırırdım. Benimki 16 yaşında artık çok geç...
0
SiyamkedisiZorro
(14.07.20)
Ben 1 anne 10 yavrunun 8 ay kumunu temizledim, böyle temizleyicilerden haberim yoktu çok yorucuydu tabii ama bu fiyatı veremezmişim zaten. 700 lira!
0
Cremisi
(14.07.20)
yavruların kendini temizlemeyi henüz daha yeni öğreniyor olması falan biraz sorun yaratır ama 3-4 aylık olduklarında öğrenmiş olurlar artık.
iki aylıklarken bazen kumu falan denkleyemiyorlar, kum kabına giremiyorlar, belki öyle sorunları da vardır.
onlar için bir ay kadar falan idare etmek dışında bir seçenek yok maalesef.

evde 4 kedi varsa, eve en azından iki büyük kum kabı gerekir.
kedi kumu temizlemede yapılan en büyük yanlışlardan biri kumu sürekli ve her gün temizlemek.
doğrusu, bir paket kumu alıp, kutuya olduğu gibi dökmek ve sonra kumu olduğu gibi değiştirmek.
çünkü sanıldığının aksine, kaka ya da çiş o kumda kaldığında koku yapmıyor.
onu kurcaladığınızda koku yapıyor.

kum temizleme küreğiyle topak haline gelmiş çişi ya da kakayı alırken çok dikkatli olsanız bile, ona yapışmış olan -en az- üç beş kum parçası o kuma düşüyor.
yani o "topağı" bir şekilde bozuyorsunuz ve küçücük de olsa bir parçası kuma geri karışıyor.
hatta birçok insan bir de o kürekle "eleme hareketi" yapıyor.
ve asıl kokuyu yapan bu zaten.
o elenip kuma düşen kum parçaları hali hazırda pis çünkü.

kumunu bol ve yeterli miktarda koyduğunuzda, hayvan onu kapatıyor.
evet belki öbür türlü orada kum topağı görmüyorsunuz ama pis kum parçaları bütün kuma dağılmış oluyor.
böylesi hijyenik açıdan da daha doğru.
çünkü kirlenmiş kum zaten topak oluyor ve kedi de ona basmıyor zaten.

kumun değişme zamanı da, kumda artık bu topaklar belirginleşmeye başladığında gelmiş olur zaten.
yani artık aşağıda yer kalmaz, üstlerde yer kalmış olur, o zaman olduğu gibi kum kabını boşaltıp tercihe göre yıkayıp ya da silip sonra yeni kum paketini olduğu gibi koymalısınız.
bu durumda yorucu olacak bir şey yok.

eğer illa "ben her gün çiş kaka kürekleyeceğim" diyorsanız, o zaman delikli olmayan bakliyat küreği gibi küreklerden alıp, topağı ve çevresindeki bir miktar kumu olduğu gibi atacaksınız.
0
blatta hiberna
(14.07.20)
(10)

Ev karşılaştırması

mg3929
Kozyatağı (bostancı metroya 1dk) (minibüs yolu 8dk) (marmaray 18dk)https://www.sahibinden.com/ilan/emlak-konut-kiralik-kozyatagi-bld.bloklarinda-2-plus1-y,giris-839865200/detayÜsküdar: (marmaray yürüme 10 12dk)https://www.sahibinden.com/ilan/emlak-konut-kiralik-uskudar-merkezde-belediye-karsisinda-2
Kozyatağı (bostancı metroya 1dk) (minibüs yolu 8dk) (marmaray 18dk)
www.sahibinden.com


Üsküdar: (marmaray yürüme 10 12dk)
www.sahibinden.com

Kiraları da 100tl daha ucuz düşünün ikisi için de. Hangisini seçersiniz? Ilk eve bakmıştım hoşuma gitmişti ama ikinci biraz daha merkezi geldi. Kozyatağındaki evin önünden servis var. Üsküdarda iskeleden toplu taşımaya binilecek iş için. İlki çok sessiz sakin bi muhit. Genel ortam düzgün görünüyor.



Daha çok sosyal hayat açısından düşünü
0
mg3929
(13.07.20)
Iki ilaniniz da kozyatagini gosteriyor
0
balpolen
(13.07.20)
Üsküdardaki evin linki yanlış sanırım.

Kozyatağı çok güzel bi yer ama evin bulunduğu konum bostancı/altıntepe civarı sanırım pek anlayamadım.

Üsküdardaki evin konumu önemli, yokuş mu, sahile ne kadar uzaklıkta vs. Sosyal açıdan bostancıdaki evi tercih ederdim ben, kadıköye metroyla ulaşımı olduğu için.
0
ngnrzgr
(13.07.20)
ben erenkoy'de oturuyorum marmaray'a çok yakın kısmında. açıkça söylemek gerekirse canlı sosyal yaşantıyı arıyorum. erenkoy'de bu durum yok. caddebostan'a iniyor ve kadıköy moda'ya gidiyoruz. bol bol bu şekilde gidip gelmeniz gerekebilir sosyal semtlere :)

bu sebeple üsküdar'ı seçer vapura atlar atlar bol bol avrupa yakasında takılırdım ve kadıköy'e de gidebilirdim.

botaş hattına yakın olmak guzel bir duygu. ama kozyatağı da düzenli bir bölgedir. araba yoksa üsküdar diyorum :)
0
picassoishere
(13.07.20)
kozyatağındaki ev central hospitalin orada, altıntepeyle alakası yok. bostancı metronun hemen dibi kozyatağına doğru olan kısmının. üsküdar linkini güncelledim.
0
🌸mg3929
(13.07.20)
Üsküdar'ı bilmiyorum. Ama Kozyatağı'ndaki evin birkaç sokak yakınında oturuyorum. Burası gayet güzel, yaşanılır, sakin bir semt. Buralarda hırsızlık gibi olaylar çok nadir yaşanılıyor. Gece dışarı çıkıp, eve dönerkende güvenlik açısından sorun yaşamazsınız. Toplu taşıma açısından avantajları var. Her köşede istediğiniz marketlere ulaşabilirsiniz. Sahile doğru, minibüs yolunda, Bağdat Caddesi'de yakın zaten buralarda güzel eğlenmelik mekanlar çokça var. Yakınında hem devlet hem özel hastaneler var.

Evin konumu tam Bostancı-Kozyatağı kesişiminde.
0
GoodMorningTeacher
(13.07.20)
üskudarda oturup pisman olan olmaz herhalde. ulasim acisindan basarili bi konum.yine kadikoye falan otobusle gidersiniz ama ben uskudari secerdum
0
ala09
(13.07.20)
Ek olarak Üsküdar'daki ev en üst katta. Çatıyla alakalı sorun yaşayabilirsiniz.
0
GoodMorningTeacher
(13.07.20)
Kozyatağı +1
0
since1907
(13.07.20)
kozyatağı'yla üsküdar kıyas kabul etmez bence.
tamam, belki bir erenköy, suadiye, caddebostan değil ama neticede kadıköy sınırları dahilinde.
kozyatağı +1
0
blatta hiberna
(13.07.20)
işe servisle gitmekten dolayısıyla kozyatağı derdim
0
essoist
(13.07.20)
(7)

kediyi aşırı aşılatmak

kaufman
kedimiz iki yaşında. annemler sürekli aşılatıyor. 45 günde bir gibi. bu kadar sıklıkla aşılatmak zaruri mi? hayvancağız telef oluyor aşıya gideceğini anlayınca. en son arabanın içinde çişini tutamamış uzun miyavlamalar sonrası oradan oraya işemiş götürülürken. veterinerde yaşadığı stres de cabası. s
kedimiz iki yaşında. annemler sürekli aşılatıyor. 45 günde bir gibi. bu kadar sıklıkla aşılatmak zaruri mi? hayvancağız telef oluyor aşıya gideceğini anlayınca. en son arabanın içinde çişini tutamamış uzun miyavlamalar sonrası oradan oraya işemiş götürülürken. veterinerde yaşadığı stres de cabası. sonrasında da küsüyormuş biraz hatta. bana da biraz sanki normalden çok götürülüyormuş gibi geldi. bu tabii ailemin evhamı değil de daha çok veterinerin telkini. nedir bu işin normali?
0
kaufman
(13.07.20)
söz konusu iç dış parazit ise bunları hap ve enseye uygulama şeklinde yapılabilir ve evde siz de yapabilirsiniz. ilaca göre değişiyor uygulama sıklığı 2 ayda bir yapılıyor bizimkine.
0
surprise
(13.07.20)
Aşı mı, parazit uygulaması mı? Parazit uygulamasıdır diye düşünüyorum.

Zaruri değil, ya aileniz çok bilgisiz yada veterinerleri hayvan düşmanı, paragöz, para kazanmak için hayvanın sağlığını ve ömrünü hiçe sayan biri.

Parazit uygulamaları için en erken 3 ayda bir iç dış yapılabilir. Dışarı çıkmıyorsa bu süre 6 aya kadar çıkabilir. Esasen iç parazit uygulaması bile normalde kaka numunesi incelenip parazit varsa yapılmalıdır. Ama veterinerler aman ne olacak vuralım düzenli diyip vururlar. Dış parazitte aynı şekilde hayvanın derisinde birşeyler varsa yapılmalıdır. Hayvan dışarı çıkmıyordur, veterinerler olsun ayakkabıdan gelir vs der korkutur yine sürekli yaptırmak isterler. Lütfen uyarın 45 gün abartı erken, hayvana yazık. Enaz 3-6 ayda bir yaptırın.

Aşı konusunda da yurtdışında yasal zorunluluk nedeniyle 3 yılda bir kuduz aşısının tekrarı yapılıyor. Birçok ülkede 1980'lerden bu yana ilk bağışıklık aşıları dışında yıllık aşı yapılmasının gereksiz olduğu düşünüldüğü için aşı yapılmıyor. Amerikan Veterinerler Birliğinin yanılmıyorsan 1980-90'larda bir yayını vardı buna yönelik. Özetle kedinizin de ilk aşıları düzenli yapıldıysa her yıl hayvana karma-kuduz-lösemi aşısı yaptırmak ticari kaygıdan başka bir işe yaramaz. Hayvanınızın da ömrüne, böbreklerine malolur.

İnsanlar olarak verem aşısını bebeklikten sonra her yıl olanımız var mı?
0
FAtE
(13.07.20)
dış parazit kışın üç ayda, yazın iki ayda bir yapılmalı.
o da eğer kedi dışarı çıkıyorsa.
evde oturan kediyse ona pek gerek bile yok ama insan paçasıyla falan eve kene-pire taşıyabilir diye yine de arada bir de olsa yaptırmak lazım.
iç parazit de 2-3 ayda bir yapılıyor aynı şekilde.
bunları veterinerden alıp siz evde de yapabilirsiniz +1
ama hap yutturmak falan gibi şeyler bazen evde daha zor olabiliyor.
eğer iyi huylu, sakin bir kedi değilse veterinere götürmek de gerekebilir yine.
ama 45 gün çok sık.
0
blatta hiberna
(13.07.20)
Fate’e katılıyorum. Birçok şeyde olduğu gibi aşı da piyasa diye düşünüyorum ki ev kedisinden bahsediyoruz burada, eve ayakkabıyla getirdiğin parazitle baş edemiyorsa başka problemleri vardır zaten.
0
humblebirth
(13.07.20)
Hiç evden çıkmayan kedime, 6 ayda bir iç-dış parazit uygulaması (hap yerine aşı tercih ediyoruz, çünkü hapı kusuyorlar) , yılda bir de karma aşı yaptırıyorum. Kaliteli mama ile besliyorum, şu an kendisi 5 yaşında ve hepimizden sağlıklı.
0
makarnavodka
(13.07.20)
45 günde bir ne aşısı o ya :(
Bizimkine 3 ayda bir iç parazit hapını evde kendimiz veriyoruz. Rutin aşıları için de 6 ayda bir, yılda bir gibi veteriner gelip evde yapıyor çünkü bizimkini taşıma kutusuna almak ve veterinere gitmek eziyet oluyor hepimize.
0
kobuzchu kiz
(13.07.20)
Evcil hayvanlarımız en çok bu bilgisiz veterinerlerden çekiyor. En çok parayı aşıdan kazandıkları için utanmasalar her gün yapalım aşıyı diyecekler. O dış parazit aşısı o kadar zararlı ki hayvanlar için. Ayrıca minimum 2 ayda bir yaptırılır zaten aşılar. Kedi için de buna gerek yok. Ben kedimi raw(çiğ) besliyorum ve 3-4 ayda bir iç parazit veriyoruz(vet tavsiyesiyle) ki o da önlem olsun diye dış paraziti yılda bir kere belki o da gerekirse. Yazık hayvana acil veteriner değiştirmenizi tavsiye ederim ve türkiye'deki veterinerlerin %95'inin bilgisiz ve paragöz olduğunu bilmenizi isterim.
0
waztp
(13.07.20)
(27)

Bugün bir erkek çocuğunuz olsa, ona hangi geleneksel ismi vermek isterdiniz

The Student
Dizelim ki oğlunuza geleneksel isim vermek zorundasınız. Bundan kastım, berkecan gibi modern isimleri koyamayacaksınız. Tercihiniz hangi eski isimlerden yana olurdu?
Dizelim ki oğlunuza geleneksel isim vermek zorundasınız. Bundan kastım, berkecan gibi modern isimleri koyamayacaksınız. Tercihiniz hangi eski isimlerden yana olurdu?
0
The Student
(12.07.20)
Tekin
0
ron dennis
(12.07.20)
Ömer. nedense bana hep çok oturaklı, çok adaletli ve çok becerikli bir kişinin ismi gibi geliyor hep.
0
etna
(12.07.20)
Selim
0
encokbenisevinnolur
(12.07.20)
Sinan olur mu?

En olmadi mehmet koyardim
0
exlibris
(12.07.20)
Yurtdisinda kullanisli bir geleneksel isim koyardim :D

Berke geleneksel falan degil, Mevcut berkelerin %99'u 50 yasinin altindadir.
0
hot potato
(12.07.20)
ebubekir sıddık
0
bohr atom modeli
(12.07.20)
kemal'i hep çok sempatik ve güzel bulmuşumdur. geleneksel, ağırbaşlı havası var. sanatçıya da gider, matematikçiye de. öte yandan zamanın koşullarına uyum sağlayabilecek kadar modern. kemal ismiyle clubber da olursun mesela, kimseye tuhaf gelmez.

belki başka isimler de vardır böyle benim aklıma gelmeyen ama kemal benim için bunun zirvesi komple ve kapsayıcı bir isim olması yönüyle.
0
alevli deniz sortu
(12.07.20)
Kubilay yada batu

Yaşasın turan, yaşasın ülkücü hareket!! :))
0
silah taciri
(12.07.20)
Ebubekir Sıddık +1
Veya Toprak, Deniz, Güneş, Rüzgar gibi doğaya dair isimler koymak isterdim.
Aslan da güzel isim.
Aslan beyyy!
0
megalomaniac
(12.07.20)
Mustafa
0
potsdamer
(12.07.20)
Cihan
0
bruges
(12.07.20)
Mustafa +1
Hem dini yonden, hem Mustafa Kemal'den
0
neverletyougodown
(12.07.20)
oğlum olursa adını demir koyarım.
ama o da yeterince geleneksel olmazsa, mustafa kemal'in kemal'i olurdu sanırım.

ebubekir sıddık'ın yeri ayrı +1
0
blatta hiberna
(12.07.20)
erdem
0
MtKrt
(12.07.20)
Barış her zaman koymak istediğim isim; geleneksel de bence, barış manço örneğini verirsek.

Daha da geleneksel derseniz Kemal ya da Cem olabilir. Cem'e geleneksel değil de denmez sanırım Cem Sultan tarihimizde mevcutken.
0
fraise
(12.07.20)
Çoğu isim Arapça ya da Farsça kökenli, benim ismim dahil, ben Türkçe kökenli isim koyarım. berk, hakan, kağan, altan, anıl gibi gibi
0
fezagezgini_4
(12.07.20)
Ugan.
0
obaa
(12.07.20)
Türkçe isim koyardım. Devin ismini seviyorum. Türkçede bir anlamı var. İngilizcede de aynı isim var ayrıca, yurt dışında da rahat olurdu.
0
howfaristhesky
(12.07.20)
aklımda isim yok ama geleneksel isimlerden ahmet mehmet gibi her üç kişiden birinin ismini koymazdım.
0
anais
(12.07.20)
tuna veya selim
0
xrated
(12.07.20)
cuci
0
ateistanbul
(12.07.20)
Nejat Necdet ve son favorim Selim :)
0
coca cola
(12.07.20)
Talha
0
kırmızıayakkabılıgargamel
(12.07.20)
Hakan
0
amateur
(12.07.20)
Oğlumun adı cengizhan, cengiz tanımına uyar herhalde.
0
antihero
(12.07.20)
Erdem veya kemal.
0
kibritsuyu
(13.07.20)
Ali
0
ruhen hastayim ben
(13.07.20)
(4)

kedi eğlemece (capsli)

pati
bu yumak: https://eksiup.com/p/ew404033fpd8ben teyzesiyim. annesi tatile çıktı, yumak'a ben bakıyorum.yumak çok hareketli, sürekli oyun istiyor. bir şey içerken geliyor bardağıma salça oluyor, sık sık ellerimi ısırmaya çalışıyor fln. ara ara kendini sevdiresi geliyor, kucağıma geliyor, mıncıklıyorum
bu yumak: eksiup.com

ben teyzesiyim. annesi tatile çıktı, yumak'a ben bakıyorum.

yumak çok hareketli, sürekli oyun istiyor. bir şey içerken geliyor bardağıma salça oluyor, sık sık ellerimi ısırmaya çalışıyor fln. ara ara kendini sevdiresi geliyor, kucağıma geliyor, mıncıklıyorum, mest oluyor <3

neyse, nasıl eğleyeyim ben yumak'ı? var mı kedi eğleme yöntemleriniz?
0
pati
(12.07.20)
Yumak alabilirsin oynasin xD
0
hot potato
(12.07.20)
oyuncak.
en kısa yolu folyo'dan top yapmak.
ya da bir ipin, yünün falan ucuna bir şey bağlayıp onunla oynatmak.
0
blatta hiberna
(12.07.20)
lazer de alabilirsin. bazı kediler hiç oynamaz ama bazıları da deli oluyor.
0
hem şişko hem deli
(12.07.20)
Topak kağıt yap önüne at oynasın veya kedi oltası. Yalniz kedi çok şirin duruyor.
0
Topalordek
(12.07.20)
(6)

Haftasonu sabah erken kalkmak

kuehles blondes
Haftaici zaten erken kalkiyoruz cogumuz is sebepli, o yuzden baslikta haftasonu dedim. Mesela bugun 5.30da kalktim, gecen haftalarda 6 civari kalkiyorum vs ama yapacak bir sey bulamayip geri uyumaya calisiyorum hep. Bu kadar erken kalkinca ne yapilir ki? Gun fazla uzun gelmiyor mu sonra? Yani aslind
Haftaici zaten erken kalkiyoruz cogumuz is sebepli, o yuzden baslikta haftasonu dedim.

Mesela bugun 5.30da kalktim, gecen haftalarda 6 civari kalkiyorum vs ama yapacak bir sey bulamayip geri uyumaya calisiyorum hep.

Bu kadar erken kalkinca ne yapilir ki? Gun fazla uzun gelmiyor mu sonra?
Yani aslinda evi toplamam ve isle ilgili bir sey yetistirmem lazim ama sabahin korunde bunlari yapasim gelmiyor.
IF yapiyorum, saat 10dan once yemiyorum, yani kahvalti yapmak da olmaz. Spor yapabilirim ama useniyorum.

Siz ne yapiyorsunuz?
0
kuehles blondes
(12.07.20)
Telefonla cıkcıkcık geziyorum böyle işte :)
0
coca cola
(12.07.20)
Ben de martıların ötmek yerine anırmayı tercih etmesi sebebiyle 5-6 arasında uyanıyorum. 6’dan önce yataktan çıkmamaya çalışıyorum. Psikolojik sınır sanırım benim için. Sonrasında ise ses çıkarmayacak ev işlerimi yapıyorum. Camı pencereyi açıyorum sonuna kadar, sabah esintisi ve ışığı eve gelsin diye. Ütü yapıyorum mesela, arkaya hafif bir müzik açıp. Mutfağı toparlıyorum. Bunları yaparken saat 8 oluyor, gidip süt alıyorum. Sütü kaynatıyorum. Bu esnada genelde bir film açıyorum. Film akabinde kahvaltı yapıyorum bu esnada süt soğumuş oluyor, yoğurt mayalıyorum. Yoğurt mayalanırken (yaklaşık 4 saat) evi temizliyorum. Ev temizliği bittiğinde de yemek yapıyorum. Bu düzen pazar günü olduysa en az 3 günlük yemek yapıyorum hafta içi de yemek için. Böyle olunca zaten gün bitmiş oluyor.

Bu hafta özelinde yoğurt yok. Öğlenden itibaren başka planlarım var çünkü. Sabah kalkınca okumam gereken şeyleri okudum. Şimdi kahvaltı yapacağım, ardından temizlik. Ve yetişirse iş için yapmam gereken şeyler var onları sıkıştıracağım araya evden çıkmadan.
Gün fazla uzun oluyor haklısın ama olması da lazım. Hafta içi her gün akşama kadar çalışınca evin tüm işi haftasonuna kalıyor. 1’de falan uyansam hiçbir işim yetişmez :(
0
irene
(12.07.20)
youtube'dan ders, podcast tarzi birkac seyi takip ediyorum bu aralar bos zamanimda (bazilari ogretici bazilari tamamen geyik) coursera'da bir ders takip ediyordum daha once. internette baska turlu de zaman oldurmek kolay. Evi toplamak her 3-4 gune bir en az 3-4 saat alan bir aktivite ustune. genelde 2 gune bir market alisverisi yapiyorum. Diger yaptigim seyler: is basvurulari, internette ev ilanlarina bakmak.

cok organize ve verimli olmadigim icin gun katiyen uzun gelmiyor. Ortalama bir haftada yapmak istediklerimin %60'ini falan yapiyorum.
0
hot potato
(12.07.20)
Ben kısa bir süre önce - evlere tıkıldığımız ve hayatın pat diye durduğu dönemin başlarında- çok kendimle kaldım ve bir liste yaptım. Şaka yollu başlayan liste, koca bir excel tablosuna dönüştü.
Basitçe, hayatımın geri kalanında kendim için sevdiklerim için neler yapmak istediğimi ya da nerede olmak istediğimi, ya da neleri bilmeden öğrenmeden ölmek istemediğimi ya da şu bu...içerikli, kendi içinde 2 ve 5 yıllık dönemleri olan bir paper çıktı ortaya.

Liste ise, bu amaçlar için şu anda ve burada adım adım neler yapmam gerektiğini içeriyor, 7 aylık dönemler halinde. Planlamam bir 15-20 gün aldı, işte sapmalar, alternatif yollar vs.. hesapları.

Hayretle, hayatın çok kısa olduğunu gördüm.İsteklerim ya da beklentilerim için eh bir gün kıçımı kaldırırım tabii ama önce şuna bir bakayım (insert oyalanma-zamanı boşa harcama araçları here)diyerek harcadığım zamanın çok olduğunu, geri alamayacağımı, kalan zamanın çok efektif kullanılması gerektiğini vs.. gördüm. (ölüm, hastalık ayrı tabii).
7 günü içeren gündelik akış oluşturdum. Nasıl korkmuşsam artık harcanmış zamana, iki aydır, kendimin bile şaşırdığı bir disiplinle uyguluyorum. Pazarlar da bu akışa dahil. Pazar günleri bir kaç saat ev temizliği-kişisel bakım dışında, şimdilik, işimle ilgili çalışma zamanı, bir takım dersler kurslar vs.. var.
0
latchet
(12.07.20)
sabah erken kalkmaya alışırsanız, ki alışmışsınız aslında ama erken kalkmaya alışmayı severseniz, vazgeçilemez bir şey oluyor o.
benim bazen işlerden dolayı uyku düzenim kayınca ve erken kalkamayınca kendimi kötü hissediyorum mesela.

o yüzden youtube'dan tv'de ya da online olarak takip etmekten hoşlandığım ve kaçırdığım programların, söyleşilerin vb. tekrarlarını ya da sabah haberlerini falan dinlerken mutfakta iş yapıyorum genelde.
genel olarak evde de iş yapıyorum, makineye çamaşır atmak falan gibi.
ama mutfaktaysam, saat 10'a 11'e kadar kaç günlük zeytinyağlı meytinyağlı, bir sürü yemek bitmiş oluyor.
sonradan işimi kolaylaştıracak şeyleri de hallediyorum.
işte salata malzemelerini yıkayıp saklama kaplarına ayırmak falan gibi.
sonra 3-4 gün sadece beşer dakika mutfak işim oluyor.

bunun dışında yatakta dizi ya da film falan izlenebilir.

normalde hava aydınlıkken bir şey izleyemeyen ben, son yıllarda sabahın çok erken saatlerinde yatakta ya da normal ekran önünde ya da laptop'ta (duruma göre) bir şeyler izlemekten hoşlanmaya başladım.

çiçekleriniz falan varsa, toprağıydı, gübresiydi, suyuydu, vitaminiydi, kuru yaprağını toplayayım, "acaba yerini mi sevmedi? şuradan alayım şuraya koyayım" falan derken de zaman geçiyor, o saatler için iyi bir aktivite oluyor.

spor yapmaya üşenseniz de kulaklığı takıp uzun uzun yürüyebilir, sahilde falan oturup müzik dinleyebilirsiniz belki.

bazen böyle saç maskesi, yüz maskesi falan gibi şeyler yapıp sonra uzun bir duş almak ya da diğer kişisel bakım konularına yönelmek de iyi oluyor.
gün içinde kargo geliyor, market sipariş getiriyor ya da ben giriyorum çıkıyorum falan derken fırsat bulamıyorum bazen.
akşamları da tembellik ediyorum, yorgun oluyorum, o yüzden böyle şeyler için de sabah saatleri daha verimli oluyor benim için.

ya da mesela merakınız olan bir konuyu okulunu okur gibi derinlemesine öğrenmek isterseniz, onun için de en verimli zaman.
ders izleyerek, dinleyerek ya da gereken şeyleri okuyarak falan 2-3 saati çok rahat geçirir, sonra güne kaldığı yerden devam edersiniz.
ben bu sayede hep merakım olan ama yüzeysel olarak bilgi sahibi olduğum birkaç konuyu iyi öğrendim mesela.
0
blatta hiberna
(12.07.20)
gerekenden erken kalkmak bence motivasyon işi. 05:30'da kalktığınızda yapacak bir şey bulamıyor ya da uyanık olmak istemiyorsanız o kadar erken kalkmaktansa genel bir düzen oturtmayı (örneğin her gün 7'de uyanmak gibi) deneyebilirsiniz. uyku düzene girince hem güne başlamak hem de günün geri kalanında enerji seviyesini yüksek tutmak daha kolay oluyor.

ben mesela sabahın köründe dikkatimi dağıtacak hiçbir şey yokken çalışmayı daha çok seviyorum, o yüzden bana sorarsanız 06-12 arası çalışmak veya günlük işleri halletmek, günün geri kalanında da fazla baş ağrısı yaşamadan devam etmek daha cazip geliyor ama eğer işim yoksa, uyandığımda bir şey yapma isteğim yoksa o saatte kalkmayı gereksiz buluyorum, zaten istemesem de yatağa geri dönüyorum böyle durumlarda.
0
alevli deniz sortu
(12.07.20)
(17)

Maskeyle sorunu olan var mı?

Thredith
Benim var mesela. Taktığımda nefes almakta güçlük çekmeye başlıyorum ve anksiyete yapıyor. Sonrasında da gözlerim kızarıyor, yanıyor ve başım ağrıyor. Baş dönmesi yaşadığım da oluyor bazen. Zaten oksijeni azalttığı ve kendi karbondioksitimizi solumamıza neden olduğunu gösteren kaynaklar var: (git: h
Benim var mesela. Taktığımda nefes almakta güçlük çekmeye başlıyorum ve anksiyete yapıyor. Sonrasında da gözlerim kızarıyor, yanıyor ve başım ağrıyor. Baş dönmesi yaşadığım da oluyor bazen. Zaten oksijeni azalttığı ve kendi karbondioksitimizi solumamıza neden olduğunu gösteren kaynaklar var: (git: www.bitchute.com ). Takmak istemediğim için bu işkence aletini, dışarı bile çıkmıyorum doğru düzgün. Ekim'de üniversiteler açıldığında da devam ederse bu zorunluluk, okula bile gitmemeyi düşünüyorum hatta. Maske yerine siperlik takılabilir mi, onunla da ilgili net bir bilgi paylaşmamış sağolsun valilik. "Ağzınızı burnunuzu kapatın"ın ötesine geçmeyen bir bilgilendirme var. Bence açık alanda bile zorunlu hale getirilmesi tam bir insanlık dışı uygulama. Koruyup korumadığıyla ilgili de çelişkili bilgiler var zaten ki ben şahsen inanmıyorum koruyuculuğuna. Ne kadar devam edeceği de belli değil bu zorunluluğun ama bugün şöyle bir araştırdığımda 24 ay boyunca bile sürebileceğini söylemiş bilim kurulundan birileri! Ben ki hiç bir konuda depresyon yaşayan bir insan değilim normalde ama bu durum beni depresif bir hale getiriyor. 2 yıl daha sürekli maske takmak zorunda olma ihtimali nedir arkadaş!!

Sizde durumlar nasıl?

Not: Lütfen "maske karşıtı olduğun için malsın, salaksın, cahilsin" şeklinde yazacak olan maske fanatikleri bu sorudan uzak dursun bir zahmet.
0
Thredith
(11.07.20)
Siperlik ile maske aynı şey değil; siperlik agzi, burnu komple kapamiyor ki.

Ben de taktıktan bir süre sonra gözlerim yaniyor ve kulaklarım ağrıyor ama yapacak bir şey yok; hastalıktan korunmak için su anda maske, mesafe ve dezenfektan disinda başka bir çözüm yolu yok. Kaldı ki koruyup korumadıgi tartışmalı değil ki, koruyuculuğu herkes maske kullanıyorsa oldukça yüksek. Siz başkasını korumak için maske takıyorsunuz aslında. Sizi de karşıdaki kişi maske takmıyorsa %90 oranında korumasa da az bir oranda koruyor. İkiniz de maske takiyorsaniz koruyuculuk %90in üzerinde. Bu açıdan bakmak gerek.
0
fraise
(11.07.20)
Koranovirüslü kişi eğer takıyor sen takmıyorsan %70,
Koranalı takmıyor sen takıyorsan %30,
Her ikisi de takıyorsa %97 koruyor.
En son denilen buydu bilimsel olarak.
Açık havada ve kalabalık olmayan yerlerde çıkarabilirsiniz elinizi yüzününe değdirmeden bence.
0
coca cola
(11.07.20)
Ben su hastane tipi maskelerden taktim boyle rahatsız bir sey olamaz. Butun nefes gözlerime gidiyor, agiz tarafim surekli sicak/nemli.
Sonra sirket ve yaşadığım bölgenin valiligi ikiser adet penye maske yolladi da rahatladim. En az %60-70 daha az sikintili.
Ek olarak çalıştığım şirkette maske ile bir probleminiz varsa size bir test yapilabiliyormus maske kullaminiza karsi bir durum var mi diye, ona göre size başka çözüm buluyorlar.

Tabi burada sokakta maske takmak zorunlu değil o yüzden o kisma bir bir önerim yok :(
0
logisticsmanager
(11.07.20)
twitter.com

Sizin gibi düşünen birkaç duyuru kullanıcısı daha var, benzer eleştirilerle ilgili yine duyurular açılmıştı.

Maske takmanın hiçbir zararı yok. 3 katlı şuan kullandığımız basit maskeler, cerrahi maskeler, ffp1, ffp2, ffp3 tipindeki hiçbir maske insan sağlığına zarar vermez ki. Yani doğru şekilde üretilip, kullanılan maskelerin zarar verme ihtimali yok. Hastanelerde, fabrikalarda, madenlerde çok daha kalın ffp2 tipinde maskeler saatlerce kullanılıyor.

Maske kullanımının bu kadar tepki almasının nedeni zorunluluktan çok, bu yeni yaşam şartlarımızın bize ağır gelmesinden kaynaklanıyor. Toplum yeteri kadar doğru, sağlıklı şekilde bilgilendirilmedi. Asya ülkeleri maske takmaya çok daha çabuk alıştı. Çünkü zaten ülkelerinde gerek hava kirliliği, gerek alışkanlıkları, gerek daha önce hem kendi ülkelerinde hem komşu ülkelerinde salgın hastalıklar görüldüğü için alışkınlar. Buna birde toplumların ne kadar kurallara bağlı yaşadığı da etkili. Ne yazıkki Batı ülkelerinde aynı durum söz konusu olmadı.

Bana kalırsa kendiniz için doğru maskeyi almalısınız. Şuan günlük kullanım için satılan ve üretilen 1 liralık maskeler cerrahi maske değiller. Ocak-Mart aylarında satılan maskelerle hiç alakası yok. Kimi maske çok aşırı terletiyor, kimisi yokmuş gibi, kimisinin kumaşı çok sert karton gibi. Biraz deneme yanılma yaparak, belki desenli kumaş maskeleri alarak ya da kendi maskenizi yaparak maskeye alışabilirsiniz.

Ben maske takmaya, sosyal medyada Çin'deki salgın hastalıkla ilgili söylentiler çıkmaya başladığı sıralarda başlamıştım. Galiba şubat ayından beri maske ve dezenfektan ile salgının gerektiği şartlara uyum sağlamaya çalışıyorum. Psikolojik açıdan, ekonomik açıdan, sosyal açıdan zor bir süreç oldu benim için ama elimden geldikçe bu süreci kendim için kolaylaştırmaya çalışıyorum.
0
GoodMorningTeacher
(11.07.20)
Ben :( sabah 7.30’da takıp çıkıyorum evden. Akşam 6’da eve gelince çıkarıyorum. Kulaklarım artık acımıyor, bize verilen maske o anlamda iyi ama fark ediyorum ki maske yüzümdeyken ben burnumdan değil de ağzımdan nefes alıyorum. Sanırım yetersiz kalıyor nefes burnumdan alınca, bilinçsizce ağızdan almaya başlıyorum. O nemlilik hissi ve sıcak nefesin göze çıkması rahatsız edici. Bir süre sonra gözlerim yanıyor zaten. Ama yapacak bir şey yok. Nasıl maske yüzünden işe gitmemezlik yapmıyorsak, okula gitmemezlik de olmaz diye düşünüyorum. Dersler böyle bir şey için aksatılır mı?
0
irene
(11.07.20)
@GoodMorningTeacher

Verdiğiniz linkte; tek bir lafına bile inanmadığım, işi gücü bizi eninde sonunda aşılatmak olan ve bunun provası olarak da maske takmaya zorlayan M.Ceyhan "karbon monoksit" demiş. Bizim solumamız neticesinde oluşan şey karbon monoksit değil "karbon dioksit". Buradan da nasıl bir "bilim insanı" olduğunu anlayabiliriz. Onun kafası bacadan, egzozdan çıkan karbon monoksite gittiği için de öyle ekstrem ve alakasız bir örnek vermiş. Yersek!

Buyrun kendisi burada da (git: www.egepostasi.com ) "Sağlıklı olanların maske takması yanlış. Bu insanlar hasta değil ki. Bu kişilerin taktığı cerrahi maskeler tek kullanımlıktır, yüzde 30 engeller bulaşmayı. O kişide sağlıklı insanda virüs olması ihtimali zaten çok düşük. Ama bu maskeler virüsün kolaylıkla yerleşip yaşayabileceği materyallerdir." demiş. Ne kadar da tutarlı bir "profesör" cidden!

Ayrıca tabiki kendi karbon dioksitimizi solumaktan ve oksijen azlığından kaynaklanacak sorunlar bir anda çıkmıyor ortaya. Bunların uzun vadede kalp ve solunum yolu hastalıkları olarak baş göstermesi olası. Sözde covid'den kaçalım derken, bir kişiyi ömür boyu etkileyecek bu tip hastalık ihtimallerine karşı da hazırlıklı olmak lazım.
0
🌸Thredith
(11.07.20)
sizi rahatsız ettiği için koruduğuna inanmak istemiyorsunuz ya da ön yargı ile yaklaşıyorsunuz. ekstra solunum/kalp/ciğer sıkıntınız yoksa bir zararı yok bence. işi nedeni ile sürekli maske takmak zorunda olan insanlar var.

lafım size değil yeri gelmişken yazayım, bazı insanlarda maske üzerinden devrimcilik/yönetime başkaldırıcılık yapıyor çok komik geliyor.

hızlı yürüdüğüm için nabzım yükseliyor bazen, bir de evde otur otur, vücut dinamikliği kaybetmiş, hızlı nefes almaya başlıyorum havada sıcaksa rahatsız ediyor biraz burnu dışarı çıkarıyorum. onun dışında normal nefes alırken ya da serin ortamlarda bir rahatsızlığını hissetmedim.

siz de rahatsız olduğunuzda burnunuzu dışarı çıkarabilirsiniz.
0
fezagezgini_4
(11.07.20)
Zaten sıcak olan havada bir de maske yüzünden çıkamayan havanın gözlerime sıcak sıcak vurması çileden çıkartıyor ama o teli öyle bi büküyorum ki artık zanaatlar gibi, mümkün olduğunca hava geçirmeyecek bir şekilde burnumun ergonomisine göre ayarlıyorum o baya fark ettiriyor. Fakat yine de çok az hava çıkıyor böylece güneş gözlüğü buhulanma sorunu oluyor hep.

Bir de şu lastiğin kulağı sıkması hatta resmen tahriş etmesi durumu var ki ona da başka marka maskeler deneyerek Çözüm getirdim. Bazılarının lastiği çok daha kulak dostu.

Tek bi sorun var hava sıcak ve çok kısa bir süre sonra maskenin altı ıpıslak oluyor. Bir tek buna çare bulamadım.
0
jamiro
(11.07.20)
Normal maske takıyorum ben. Taktığımda nefes almakta çok zorlanıyorum. Nabzımın yükseldiğini hissediyorum. Geçen gün hava da sıcaktı kafamda damarların şiştiği hissettim desem yalan olmaz. Bir de gözlük takıyorum nefes alıp verdikçe sürekli buğulanıyor. Önümü göremiyorum neredeyse. O da zorluk çıkarıyor.

Tüm bunlara rağmen Sürekli takıyorum. Yapacak bir şey yok. Zorluyor beni
0
zugas
(11.07.20)
@Thredith

Bakış açınız çok yanlış. Üstelik yeteri kadar doğru bilgiye sahip değilsiniz. Elbette eleştiri, yorum yapabilirsiniz ama bana kalırsa bunları yapmadan önce doğru bilgiye ulaşın. Ondan sonra yorum ve eleştiri yapsanız daha sağlıklı olur.

Maske kulanımı sayısız sektörde var. Otomotiv, inşaat, madencilik, mermer üretim, kömür üretimi, taş ocakları her alanda çalışanlar saatlerce maskelerle iş yapıyorlar. Hastanelerde zaten doktorların saatlerce süren operasyonları oluyor. Doğru üretilmiş, doğru şekilde kullanılan maskelerin kişinin sağlığa zararı yok. Her şeyi geçtim, lösemi hastaları bu maskeyi kaç zaman takıyorlar. Ağır işlerde çalışıp, saatlerce maske takanlar var ki onların taktıkları ffp2 gibi çok kalın maskeler.

Mehmet Ceyhan'ın tweetini paylaşma nedenim maskenin zararı olmadığına dair, enfeksiyon hastalıkları üzerine eğitim almış, bu alanda gerçekten de uzmanlığı bulunan birinden bunu aktarmaktı. Sizin paylaştığınız paragraf bir televizyon programında bahsettikleri kesik kesik yazılmış. Aşağıya bu konuyla ilgili açıklamasını bırakıyorum:
youtu.be

Bu arada amacım, bak bu adam doğru konuşuyor ya da kendisini savunmak değil. Zaten bu açıklamaları mart 2020 tarihine ait. Marttan bu yana virüs ve salgınla ilgili çok daha fazla yeni veriye sahibiz. Ama adam kendisiyle çelişmiyor. Üstelik sürekli virüsün mutasyon geçirip kendiliğinden ortadan kaybolma, etkisini geçirme ihtimalinden bahsedip duruyordu. Yani sizin iddia ettiğiniz gibi eninde sonunda bizi aşılatma çabası yok.
0
GoodMorningTeacher
(11.07.20)
@GoodMorningTeacher

Aynı şekilde ben de size ana akım medya vasıtasıyla bizlere aktarılan konulara direkt ikna olmak yerine bazı karşıt görüş, öneri ve araştırmalar konusunda bilgi sahibi olmanızı öneriyorum. Araştırın ve okuyun lütfen.

Bahsettiğiniz maske kullanım alanlarının tamamı profesyonel sektörler. Zararı kanıtlanmış kimyasalların neden olacağı ve ölümcül olduğu kesinlik kazanan rahatsızlıklardan korunmak amaçlı kullanım mevcut. İnsanlar gönüllü olarak ve zaten bu bilinçle buna uyuyorlar. Günde 8 saat çalışıyorlarsa, 8 saatin tamamında da şu anda olduğu gibi maske takmıyorlar zaten. Covid kapsamlı maske kullanımı ise biz normal ve sıradan vatandaşa dayatılmış, hatta ucunda yüksek meblağlı cezası olan, zorunlu ve açık havada dahi oksijen alma özgürlüğümüzü kısıtlayan bir uygulama. Covid'in öldürücülüğü ve olumsuz etkileri de o sektörlerdeki toksik ve kanserojen kimyasallarla karşılaştırılamaz. Profesyonel kullanımla bunu karşılaştırmak mantıklı değil. Özellikle cerrahların kullanımıyla karşılaştırmak hiç ama hiç değil.
0
🌸Thredith
(11.07.20)
Benim çok sorunum var maskeyle. Maskeyle değil de aslında zorunlu olmasıyla zorum var. Maske taktığımda beni tek rahatsız eden şey dudağımın çevresinin, çenemin vs yüzümü yıkamış gibi terlemesi. Kalabalık yerlere, kapalı alanlara girdiğimde takacak bilinçte bi insanım, öyle ortamlara da çok girmiyorum zaten mümkünse. Ama kaldırımda yan yana yürüyüp geçtiğim insan suratıma aksırıp tıksırmadıktan sonra nasıl bulaşabilir? Biz bi saniye kaldırımda yan yana geliyoruz bulaşıyor da, kafeler restoranlarda insanlar oturuyor, bulaşmıyor mu bu? Tamaaaamen gaz alma amaçlı bi uygulama olduğunu düşünüyorum. Net. Tutarsızlık da sinir ediyor beni. Alemin enayisi bizmişiz gibi..
0
olutaklidi
(12.07.20)
Az önce yazdığım gibi, yeteri kadar doğru bilgiye sahip değilsiniz. Elbette eleştiri, yorum yapabilirsiniz ama bana kalırsa bunları yapmadan önce doğru bilgiye ulaşın. Ondan sonra yorum ve eleştiri yapsanız daha sağlıklı olur.

"Ayrıca tabiki kendi karbon dioksitimizi solumaktan ve oksijen azlığından kaynaklanacak sorunlar bir anda çıkmıyor ortaya. Bunların uzun vadede kalp ve solunum yolu hastalıkları olarak baş göstermesi olası. Sözde covid'den kaçalım derken, bir kişiyi ömür boyu etkileyecek bu tip hastalık ihtimallerine karşı da hazırlıklı olmak lazım."

Şu yazdığınız şey maske düzgün kullanıldığında mümkün değil. Maske kullanım alanlarından bahsetme nedenim, bu alanlarda kullanılan o kadar kalın, yüze tam oturan maskeler bir sağlık sorunu oluşturmazken, günlük kullanılan 1 liralık, cerrahi maske bile olmayan basit maskenin zararı olmaz.

1 liraya satışa sunulan maskeler çok basit maskeler. Cerrahi maske kalitesinde üretilmiyorlar. Ffp1,ffp2,ffp3 gibi yüze tam oturmuyor. Bu 1 liralık maskelerin şuan öncelikli amacı ağızdan çıkan damlacıklara karşı koruyuculuk sağlaması. Hem maskeyi takanı, hem de maskeyi takanın etrafındakileri koruyor.

Araştırıp okusanız da fikrinizin değişeceğine inanmıyorum. Çok katı, yanlış bakış açınız var. Bu şekilde hayatı kendinize zorlaştırıyorsunuz.
0
GoodMorningTeacher
(12.07.20)
@GoodMorningTeacher

Bence de sizin benim araştırıp okumadığım konusunda çok katı ve yanlış bir bakış açınız var :) Bu bakış açısına da nasıl vardığınızı anlayamadım gerçekten. Ayrıca olay sadece okuyup araştırmak da değil; mantığımı ve aklımı kullanıp, düşünüp, bana çelişkili gelen durumlarla ilgili de bazı sonuçlara varıyorum. Sonra okuduklarım, araştırdıklarım da bunları teyit ediyor zaten.

Maske düzgün kullanıldıktan sonra şu bahsettiğiniz hastalıklar söz konusu olmaz demişsiniz. Fakat benim bahsettiğim o hastalıkların maskenin düzgün kullanılmasıyla alakası yok ki! Maskeyi düzgün kullanmak, benim sanki hiç maske takmamışım gibi %100 oksijen almamı ve verdiğim karbondioksiti %100 dışarı atmamı sağlayacak mı? Eğer o maske benim oksijen ihtiyacımı %0,1 oranında dahi azaltıyor ve gereksiz karbondioksit solumama neden oluyorsa, zaten o hastalıklara zemin hazırlıyor demektir. Ama şimdi, ama 20 yıl sonra çıkacak bir hastalık zemini. Mesela kansere de anında yakalanmıyor insanlar ama yılların getirdiği birikim ve maruziyetler, ya da hasarlar buna neden oluyor.

Görünen o ki sizin beni, benim de sizi ikna etmem mümkün değil. O yüzden cevaplarınız için teşekkür ediyor ve iyi geceler diliyorum.
0
🌸Thredith
(12.07.20)
kimsenin günde 4 tane maske degistirdigine inanmadigim için ciddiye alamıyorum. yani bu konudaki alakasız mantıksız gidişat olmasa belki de, sokağa çıkma yasaklarının tuhafligi,insanların maske takma biçimi ya da kafede otururken takma zorunluluğu olmaması vb.

dediğiniz sorunu ben de yaşıyorum, madem ki zorunlu olmasa takmam diyorsunuz tesadüfen bir maske denk geldi; oval değil de dikdörtgen;sadece ağız burun kısmını kapatıyor çene vs. değil. bu tek kullanımlık olanlardan işte. öyle bir tür maske bulun. nefes alma vb. konusunda bir nebze daha rahat.

ben eşarp bagliyordum Western filmi haydutları gibi ^^ o da yasakmış deniliyor da o çok daha rahat.
0
encokbenisevinnolur
(12.07.20)
paco de lucia +1
gözlükle kullandığımda da burnuma doğru yerleştirdiğim için sorun yaşamıyorum.
sadece öğle sıcağında veya çok yürümem gerekirse falan terlettiği için (ki benim yüzüm çok terler normalde de) sıkıntı geliyor bir süre sonra.
0
blatta hiberna
(12.07.20)
bugün maske takın anarşistleri diye dolaşanlar çok değil 3-4 ay önce siz doktor musunuz ne maskesi çok tehlikeli siz takmayın diye dolaşıyordu. dsö dahil bunlara. n95 falan alanlarla dalga geçiyordu.
doktorlar 8 saat temmuz sıcağında sokakta mı ameliyat yapıyor bu nasıl argüman.
maske size bulaşmasını önlemiyor. rahatsızsan burnunu açıkta bırak demişler bi de niye taktırıyorsunuz o zaman bunu ne anlamı var burnu dışarıda bırakacaksak.
telli maske mi var piyasada? son kullanma tarihi geçeli asır olmuş ıslak mendillere lastik takıp maske diye satıyorlar eczanelerde.
0
Wasking
(17.07.20)
(9)

Kredi kart + banka tavsiye

undundund
Yaklaşık 20 yıldır Garanti ile çalışıyorum.Son zamanlarda pek haz etmemeye başladım. Yıllardır da Miles&Smiles gibi Mil biriktiren bir kart kullanıyorum. Hem bankadan, hem bu lanet karttan sıkıldım.Yeni bir banka arayışındayım. Siz ne kullanırsınız, ne önerirsiniz acaba?QNB, Miles&Smiles denedim kıs
Yaklaşık 20 yıldır Garanti ile çalışıyorum.

Son zamanlarda pek haz etmemeye başladım. Yıllardır da Miles&Smiles gibi Mil biriktiren bir kart kullanıyorum. Hem bankadan, hem bu lanet karttan sıkıldım.

Yeni bir banka arayışındayım. Siz ne kullanırsınız, ne önerirsiniz acaba?

QNB, Miles&Smiles denedim kısa süreli ama memnun kalmadım.

Altyapı güzelliği, teknoloji ve uygulama kalitesi, ATM bolluğu önemli tabii. Güzel mil/puan biriktirirse de tadından yenmez.

YapıKredi ve İş Bankası arasında kaldım ama siz ne önerirsiniz, ne kullanıyorsunuz acaba? Tavsiyeniz ne olur?

En yaygın kredi kartı ağı olan bir bankayı tercih etmek istiyorum aslında.
0
undundund
(11.07.20)
iş bankası'yla hiç çalışmadım.
yapı kredi'yi tavsiye ederim.
0
blatta hiberna
(11.07.20)
sevgili blatta hiberna, yapı kredi hesap işletim ücreti kesinti vs. yapmıyor galiba değil mi? adios mu kullanıyorsunuz

birde bütün yazarlara sormak isterim, kaç kredi kartı / banka kullanıyorsunuz acaba
0
🌸undundund
(11.07.20)
Yapı kredi tavsiye ederim. Türlü kampanyaları vs oluyor. Taksit vs imkanı oluyor. Hesap isletim ücreti geliyor ancak itiraz edince iptal ediyorlar. Yeni sözleşmelerde bu olmayabilir ama iyi araştırınız.
0
primetime
(11.07.20)
ykb iyidir.
0
since1907
(11.07.20)
primetime , sizin dediginiz hesap işletim ücreti mi? / yıllık kart aidatı mı?
0
🌸undundund
(11.07.20)
Ah pardon ya. Yıllık kart aidatı. Yanlış yazmışım kusura bakmayın.
0
primetime
(11.07.20)
Bir yapıkredide buradan gelsin.
0
duptıs
(11.07.20)
yapı kredi'den memnunum o konuda. 15+ yıldır kullanıyorum. hiç ufak çakallık yapmadılar.
0
orpheus
(11.07.20)
yapı kredi diyenler hep adios mu kullanıyor yoksa world mu acaba?
0
🌸undundund
(11.07.20)
(2)

Calvin klein ayakkabı

ırene adler
>>>Linkteki ayakkabı arıyorum. Sıfırını bulamadım hiç bir yerde, bu renk veya kahverengi olabilir.Ben bu ayakkabı nerden bulurum? Yurtiçi,yurtdışı farketmez. Türkiyeye gönderim yapan her yer olur. İkinci elleri var moda sitelerinde. Sıfır tercihim. Çok begeniyorum bu modeli.https://www.lidyana.com/c
>>>Linkteki ayakkabı arıyorum. Sıfırını bulamadım hiç bir yerde, bu renk veya kahverengi olabilir.

Ben bu ayakkabı nerden bulurum? Yurtiçi,yurtdışı farketmez. Türkiyeye gönderim yapan her yer olur. İkinci elleri var moda sitelerinde. Sıfır tercihim. Çok begeniyorum bu modeli.

www.lidyana.com
0
ırene adler
(11.07.20)
Marka park veya deriden e bakabilirsiniz
0
balpolen
(12.07.20)
ben bunu çok gördüm bir yerlerde yahu...
acaba nerelerde gördüm?

şimdi gönder'e basmadan bir baktım da, boyner'de kahverengisi var ama tabanı biraz daha kalınca ve birebir aynı modeli değil ama benzeri.
başka bir yerlerde de görmüş olmam lazım internette alışveriş falan yaparken.
hatırlarsam editleyeceğim.

edit:
görmüş olabileceğim yerlere baktım, yok.
hatta size ayakkabı bakarken kendime çanta aldım :)
ama bulamadım ben de.
sezonu falan bitti herhalde, çünkü her yerde vardı.
belki önümüzdeki sezon yeniden gelir.
0
blatta hiberna
(12.07.20)
(7)

Tenis raketinden anlamak

mobydick
https://www.wilson.com/en-us/tennis/rackets/ultra-100l-tennis-racketBu tenis raketine tr fiyati ile 1700 verilir mi?Bir de hoca dedi ki bu tarz bir üst raketler kordajsız gelir normalde, biz ona güzel bir kordaj takacağız vs vs. Doğruluk payı var mı ben bunu internetten alsam kordajsız mı gelecek?Dü
www.wilson.com

Bu tenis raketine tr fiyati ile 1700 verilir mi?

Bir de hoca dedi ki bu tarz bir üst raketler kordajsız gelir normalde, biz ona güzel bir kordaj takacağız vs vs. Doğruluk payı var mı ben bunu internetten alsam kordajsız mı gelecek?

Düzgün bir grip ve kordaj ile bu rakete tr fiyatı ile 1700 verir misiniz?

Ve de raketinize yurtdışından gelirken ufacık birşey olsa ezilse vs vs dedi. Kafamde deli sorular.

Siz olsanız ne yapardınız
0
mobydick
(11.07.20)
1700 lira verilebilir, o bütçenize kalmış bir şey.
ama bu raketi yurt dışından istemenize gerek yok ki, n11'de bile satılıyor.
kordajsız olduğu doğru, onu aldığınız yer de çeker.
fiyatı da yine aynı civarda, türkiye'den alın.
0
blatta hiberna
(11.07.20)
decathlon'dan babolat bakmanı tavsiye ederim. kordaj da çekerler.
0
diffarentiationation
(11.07.20)
sorudan anladğım kadarıyla tenise ve raketlere çok çok yakın değilsiniz. bu nedenle bu rakete 1700 tl vermenize gerek yok. benzer kalitede 500-600 tl'ye raket alın onları kullanın hem ne tarz bir raket kullanmak istediğinizi belirleyin sonra isterseniz geçersiniz.

üst sınıf raketler kordajsız gelir, kullanan tercihine ve oyun stiline göre kordaj alır çektirir.
0
biergarten
(11.07.20)
500-600 lük raketim var onu kullanıyorum 1 yıldır.

Sadece hoca ısrarla bunu almamı istiyor. Ben de üst sınıf raketler kordajsız vs bununla ilgili çok bilgim yok açıkçası.
0
🌸mobydick
(11.07.20)
Öncelikle rakete baktım. Orta seviye bir raket ve bu para verilmez. Yani ekstra bir özelliği yok, muhtemelen babolat pure drive serisine eşdeğer. 1400 lira etmez ayrıca.

Kordaj olayı da şöyle; prof raketlerde, standart gelen dandik kordajlar(evet hepsi idare ederden fazla değiller) yerine kendi oyun stiline, konforuna, balansına göre kordaj seçmen beklenir. Çok çeşitli hatta melez kordajlar dahi var. Çoğu naylondur fakat hayvan barsakından kordajlar da vardır mesela.

Bence hocanın raketini, ya da sizinkinden daha iyi raketleri kullanıp performans farkı görmeden raket değiştirmeyin, hayal kırıklığına neden olabilir. Raket bu işin %30u gibi bir fark yaratır ama iş oyuncuda biter. Ve herkesin rahat ettiği raket değişkenlik gösterebilir.

Muhtemelen şu raket ondan daha iyidir: www.samuraysport.com

Yani özetle salla hocayı
0
filipis
(11.07.20)
@filipis, çok teşekkür ederim.

Hocanın raketi 20 gr daha ağır olduğu için onu alamıyorum ama inanılmaz güzeldi.

Bununla değil ama 1400 lük şu raketle oynadım biraz fark etti. Güzeldi.
www.tenisshop.com

Hocanın bana önerdiği raketin mağaza linki de bu.
www.tenisshop.com
0
🌸mobydick
(12.07.20)
İlla alma niyetiniz varsa bence spx mağazalarından(internet mağazasından kontrol ederek) indirime giren bir babolat almanız. Wilsonla eşdeğer ürünler zaten.

Mesela; www.spx.com.tr
0
filipis
(14.07.20)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.