kendi haline bırakın, yanaşmak için çaba harcamayın.
ama mesela arada bir böyle konserve mama falan alıp jest yapın.
olta şeklinde oyuncaklar var, sopayı siz tutuyorsunuz, ucundaki ipte oyuncak bağlı oluyor.
mesela o sosyalleşmek için iyi bir oyuncak.
ayrıca devamlı adını söyleyerek konuşun yani karşınızdaki anlayacakmış gibi konuşarak anlaşmaya çalışın.
bir süre sonra anlar.
belki hali hazırda anlıyor bile olabilir.
ama yavaş yavaş, acele etmeden.
kendiliğinden alışır size.
çaba harcarsanız rahatsız olur, yani sevmeye, kucağınıza almaya falan çalışmayın.
yaşının büyük olmasının olumsuz bir etkisi olmaz, hatta daha iyi yaşının büyük olması.
yavru kedi gibi hareketli, oraya buraya saldıran hali olmaz, karakteri oturmuş olur.
şu durumda siz ellemediğiniz ya da bir şekilde rahatsızlık vermediğiniz sürece durup dururken gelip saldırmaz.
ama "saldırma" konusunu da yanlış değerlendirmeyin, kediler siz severken sevilmekten sıkılınca da bir pati atabilen canlılar.
ya da mesela gelip "tık" diye dişlemesi (ısırmak demiyorum) sevgi gösterisidir.
ki daha o aşamaya gelmenize çok var zaten de, örnek veriyorum.
yani arada bir belki bir uyarı patisi, tırnağı falan yersiniz ama "saldırı" başka bir şey.
öyle sadece varlığınızı bile tehdit olarak algılayıp psikopatça saldıracak olsa şimdiye kadar saldırırdı zaten, ondan korkmayın yani.
0