sgk çıkış bildirgesinin verilmesi için 10 günlük süre var.

mayıs ayında işten çıkmanız e devletteki hizmet dökümüne haziran sonunda yansır. primi haziran sonunda göreceksiniz.

Üstteki arkadaş +1. Sgk'da hiç kaydım yok, enparada 27bin varken, akbanktan da 55 bin tl limitli kredi kartı aldım geçen ay

@enivicivokke @senolll Bende aynı şeyleri düşündüm ama gelgelelim eskiden evet öyle yapılabiliyormuş ama artık BDDK yönetmeliği kapsamında gelire göre vermek zorundaymış bankalar.

o yazı da iş görebilir, barkodlu işe giriş bildirgesini de götürsün o da işe yarar.

ikisi arasında hemen hemen hiç bir fark yok, genel girişten alabilirsiniz

Etkinliğe göre değişiyor sahne önünün genişliği ama ben hiç görmedim genel girişin başladığı yerin dikkat çekici derecede kötü olduğunu. Hatta biraz erken gidersen genel girişin önünde yer bulabilirsin, sahne önü dolmazsa çok rahat konser izlersin önün boş oluyor.

Bi sey halisi degil. İpliğiyle ilgili. Ayni olay bazi dosemelik kumaslarda da olur.

İpliği ne peki?

Bu dümdüz makinede dokunmuş sıradan bir halı. desenleri sadece el dokuması halılara benziyor diye kafa karışıklığı oldu sanırım.

Herhangi bir şey mi iddia ettim ki kafam karışmış olsun? Ne olduğunu soruyorum?

Makine halısı

Hukukcu degilim de senin sorumlulugun olmayan, altina imzani atmadigin bir uygulamadan suclu bulunmazsin bence.

Aslında mali müşavir bi arkadaşıma da sordum, yapamazlar da eğer vergi kaçırsalar dahi senlik bi durum söz konusu değil dedi ama bilemiyorum..

pratikte bir şey çıkmaz, endişelenme. çok zorlama bir kararla işin ticari büyüklüğüyle orantılı harcama yapılmadığı için vergi ziyaı iddia edilebilir ama risk bile yok burada benim gördüğüm.

kilinclaw.com.tr

imza yetkiniz var mı? varsa yetkinizin sınırları ölçüsünde attığınız her imzadan sorumlusunuz.
imza sirkülerinde nelere yetkiniz olduğuna iyi bakın.

imza yetkiniz yoksa bir şey olmaz.

çoğu firma böyle kurulmuyor mu zaten, sorun nerede anlamadım. mesela x holding, araç kiralama firması, ekipman kiralama, personel kiralama amaçlı ik firması kurar..vs

Burada sıkıntı yazdığınızdan anladığım kadarı ile Alman şirketinde çalışan kişinin taşeronun kazancına ortak olması. Taşeronun biri bu oluşumu fark edip de çalışanı Alman firmaya ihbar ederse muhtemelen Alman firma sizden mal almayı keser, çalışanı da işten çıkartır. Bu da sizin firmayı muhtemelen batırır ama IK müdürü olarak özel bir risk altında değilsiniz.

Aynen öyle. Alaman firma bunlar bizim paramızı yüksek gider gösterip olması gerekenden çok alıyorlar diyebilir.
İkinci çekincem ise çalıştığım şirket vergiden baya bi kısıyor neredeyse KDV hariç vergi ödemiyor. Rakamlar da biraz yüksek yan.

Gayet normal. İş böyle yapılır. Korkacak birşey yok. Sen gözünü aç bu abilerle daha sıkı ol birşeyler kapmaya çalış. Yürür gidersin sen de. Mevzuata fln ters bir durum yok. Ahlaki olarak da terslik yok.

Ahlaki olarak terslik var tabii. Çok basit bir sorunun cevabı bunu ortaya çıkartır, Alman firması bu firmanın karından kendi çalışanının pay alacağını bilse sıkıntı olur mu, olmaz mı? B"ir sürü firma bunu yapıyor, işler böyle yürür" demek bunu ahlaklı yapmıyor.

oda kahvaltı fiyatları ordan başlıyor pansiyonlarda, herşey dahil zor.

bu yıl mümkün olmaz ama 2023 tatili için 2022nin eylül-ekiminde erken rezervasyonlar açıldığında güzel fiyatlar yakalayabilirsiniz.

bölge belirtmeden zor. çanakkaleden başla mersine kadar deniz kum güneş tatil bölgesi.

Grand Miramor Hotel
kemer.

emekli maaşı çalışanın primlerinin hangi tutarlar üzerinden yatırıldığıına göre hesaplanır.

prim ne kadar ?

tavan ve taban 2022 bilen var mi?

en düşük emekli maaşı 2500 tl. tavan yatırılan prim günene ve prim tutarlarına bağlı,15.000 emekli maaşı alan da var.

uyg.sgk.gov.tr

m giyer. markasına göre s bile olabilir.

M

Asla L değil, genel olarak M olur ama denildiği gibi markaya ve kalıba göre S de olabilir.

Bol kalıp modelde S rahat olabileceği gibi, dar kalıp bir model (skinny mi deniyor?) M tam oturabilir vucuda.

m bile büyük gelebilir.

169 boy 72 kg olarak S giyiyorum, M bol geliyor.

Small genelde.

small giyer

S ve M arası gidip gelir. Her tişörtün kalıbı aynı olmadığından bazı S'ler iyi oturur, çok yakışır. Hafif bol seviliyorsa M de iyi gider, sadece boyu uzun gelebilir, onu da giyip denemek lazım.

slim fit m yada normal s beden giyebilir vücuduna göre.

yaşım 33.

erkek arkadaşımla birlikte yaşıyorum 7 senedir. biz liseden sınıf arkadaşı olduğumuz ve ilişkimizin öncesinde de çok yakın arkadaş olduğumuz için birbirimizin ailelerini tanıyoruz.
ilişkimiz başladığında da aileler bizi kabul ettiler, ben ailemle daha sık görüşüyorum, memlekete gittiğimde sadece kendi ailemle görüşürüm, erkek arkadaşımın ailesi orda olduğumu bildiği halde beni aramaz /benimle görüşmeyi beklemezler.

ikimizde ailelerine çok düşkün insanlar olmadığımız için böyle ama. ailesine düşkün insanlarla bu ilişkinin kurulabileceğini sanmıyorum maalesef.

14 yıldır beraber ve 5 yıldır evliyiz. Ailelerle tanışıyoruz ama ikimiz de ailelerimize düşkün olmadığımız için tanışmanın/tanıştırmanın ötesine geçmedik. Açıkçası kim ne düşünüyor hakkımızda pek bilmiyorum ama ben ailemin yanına eşim olmadan gidip kalıyorum bazı tatillerde mesela. O da keza öyle. Aileler bir şey diyecek olsa açık açık söylerim sizi ilgilendirmez diye. Mesele biraz çiftin hemfikir olması ve kafaca birlikte hareket etmesi. Bir de aileyi karşına almaktan korkmamak sanırım.

ben giderken sormuştum aynısını, kullanılamıyordu.

bana ücretsiz izin de kullandırmadılar. çıkış - giriş yaptırdılar.

Yıllık izin istediğin zaman istediğin şekilde kullanmak üzere hakkın. Kullanabilirsin, neden emsal uygulamaya vs ihtiyaç duyuyorsun?

Kullanamazsın. Emsal uygulama diyen arkadaş yanlış bilgi veriyor. ASKERLİK SÜRESİNCE SGK’YA PRİM YATIRILAMAZ. Dolayısıyla yıllık izin kullanamazsın. Ya ücretsiz izin ya da giriş çıkış.

Kullanamazsın +500

sylr +1

sgk primi yatamayacağı için kullanamazsın

alt dallara randevu almayı deneyin ama büyük ihtimalle sistem izin vermeyecek. önce düz ortopediye gidip, doktor gerekli görürse alt dallar için randevu alabilirsiniz diyecek.

diğer polikliniklerde de aynı durum var. örneğin nefroloji için önce dahiliyenin sevk etmesi gerekiyor.

özellikli bölümlere sevk olmadan gidemiyorsunuz, önce genel bir bölüme gidip ordan sevk almanız lazım

@inheritance @benaslinda tıbbi onkoloji, gastroenteroloji gibi değil uyarı vermiyor. bunlara sistemden randevu alınabiliyor. ortopedi randevularının içinde.

randevuları görebildiğinize göre alabilirsiniz. psikiyatride de var mesela; genel psikiyatri, anksiyete, depresyon vb. şeklinde.

1- çok iyi bir yazılımcı
2- merkez bankası teftiş ya da yazılım
3- işbank teftiş
4- uluslararası şirketlerin junior manager tarzı pozisyonları

büyük yabancı şirketlerin görece daha küçük türkiye ofisinde çalışıp dolar/euro üzerinden maaş alanlar var. danışmanlık, pazarlama, yazılım alanlarında olma ihtimali var.

bir çok işte alınabilir.

satış, pazarlama, proje yöneticiliği vs. çok işte alınır yani. çevremdeki herkes de bu maaşın artı-eksi 5000tl civarında çalışıyor.

bizim ofis özelinde bakarsak 11kişinin 8'si bu rakamın üzerinde alıyor ama genel olarak baktığınızda istanbul'da çalışanların %5'i bile değildir bu maaşın üzerinde alan.

hangi işler bu maaşı alır? para kazanan bir şirkette, para kazanılan ürünün/hizmetin para kazanılabilir olmasını sağlayan ve bugün istifa ettiğinde yarın yerine yenisini getiremeyeceğiniz insanlar kazanır bu maaşı.

örnek veriyorum. kaynak ustasının yerine yarın yenisi gelir ama kaynakla yapılan hizmeti / ürünü dizayn eden mühendisin yerine yarın birini bulamıyorsanız, o mühendis bu parayı rahat rahat kazanır.

Kendi çalıştığım kurumda terfilerini zaman kaybetmeden alan ios/android developer, iş analisti, dba admin 28 yaşında 25k dolaylarında kazanıyor.

Yazılımcı geliyor akla ilk. Doktor da rahat alır ama sanırım doktor olmadığından eminsin :)

yurtdışına iş yapan küçük şirketler, herkesin ismini bildiği marka değeri çok yüksek şirketlere göre x2 x3 kat fazla maaş verir.

güzel bir şirkette güzel bir iş yapan, planlamacı da alır, ik cı da alır, satın almacı da alır vs vs.. pozisyonun illa teknik olmasına gerek yok.

Anangilin ev merkezi bi yerde değilse, bahçeli falansa tozlanma daha az olur. 1+1 ev cadde üzeri falansa camı açar açmaz toz dolar.

kumaş olan yerlerde çok toz oluyor benim gözlemim. mutfakta mesela hiç olmuyor bizim, banyoda ve benim odamda çok oluyor çünkü çamaşır asarken falan havalanıyor hep tüyler. ya da halıdan geliyor. banyoda da havlular olduğu için.

mesela evden 2 hafta gidince hiç toz olmuyor geldiğimde, ama ben evdeysem sürekli bir sirkülasyon olduğu için hep tozlanıyor.

Gereksiz eşya varsa at. Çok eşya çok toz demek.

Yaşadığın semtin hava kirliliği böyle anlaşılıyor işte. Ben de Şişli'deyken ev sürekli toz olurdu ama yeni taşındığım yer daha ufak bir yer ve o kadar toz olmuyor. Yakınlarda inşaat çoksa mesela o da yapar. Sineklik gibi pencereye takılacak ve ev havalanırken içeri toz girmeyecek bir teknoloji icad edilene kadar çekeceğiz bunu ne yazık ki.

Ev eskisehirde ise yapacak cok bir sey yok :)

Hava temizleme cihazları kısmen de olsa tozlanmayı önlüyor.

evin lokasyonu ve bulunduğu kat çok çok önemli.

çare az eşya + robot süpürge.

Dyson'lari arastirabilirsiniz, cilgin emis gucleri var, kablosuz olanlarin bile.

Kablosuz olanlar buyuk rahatlik, sarji uzun giden modellerinden alirsaniz (V10 ve uzeri) rahat edebilirsiniz.

Dyson+robot süpürge.

Miele c3 cat&dog. Dyson'in büyüsüne kapılmayın. Miele ürünlerini 20-30 yıl nasıl kullanılır kafa patlatarak üretiyor. Mutlaka turbo başlıklı model olacak. Fiyati uygun diye başlıksız almayın.

sizin ilacınız dyson.

evde habire hapşıran bir annem vardı. dyson kablosuz süpürge + robot süpürge kombinasyonu ile sıfıra indi.

Electrolux Pure C9 tavsiye ederim.

dyson + robot u kullanıyorum. dyson v15 (v8 de iş görür) robotum da roborock s5 max.

alerjik rinitim var, 2 yıldır hiç hapşurmadım. çok memnunum.

nilfisk alma, o kadar söyleyeyim.

Miele'nin toz torbalı modellerini öneririm, Miele C3 Cat&Dog olabilir. Daha uygun fiyatlı olarak Electrolux PD82-ALRGT olabilir.

allianz üzmez. önemeli olan poliçenizin neleri kapsadığı.

bir de özel sağlık sigortaları ilk defa yapılacaksa önceden geçirdiğiniz hastalıklar kapsam dışı kalıyor, bunun hesabını iyi yapmanız lazım.

İlk defa özel sağlık yapacağın için beyan edilecek hastalıklara ve sonrasına dikkat etmek gerekir. Poliçeyi yaptırırken bekleme süreleri de önemli. Allianz Anadolu mapfre acıbadem bunlar hemen hemen her yerde geçen ve en büyük oyuncular.

Allianz ve acıbadem sigorta iyidir.
Hastane de Acıbadem iyidir ama en son geçen sene alerji doktorumuzun muayenesi 1000 liradan sigorta onayına sunuluyordu. Şimdi 2000 olmuştur herhalde. Sigorta poliçeniz %20 hasta katılımlı olsa 400 lira muayene parası demek.
Bunu iki noktaya dikkat etmeniz için yazdım. İlki sigorta limiti yüksek olmalı ki iki hastalıkta bitmesin. İkincisi de sigorta yaptırınca da iyi hastanelerde yine iyi para vermeniz gerekiyor.

Önce gitmek isteyeceğiniz hastaneyi belirleyin. Sonra o hastaneyle anlaşması olan sigorta şirketleri arasında seçim yaparsınız.

Her sigorta şirketinin her özel hastane ile anlaşması yok.

SGK sigortalı iseniz, Tamamlayıcı sağlık sigortası yaptırın.

Geçmişten gelen hastalıklarınızın sigorta kapsamı dışında olduğunu bilin.

allianz iyidir. tüm aile baya tuzlu tutar özel sağlıkta iyi bir sigortacı danışmanla çalışmanı tavsiye ederim..

anadolu yakasında isen messaj at yönlendireyim.

olur ya ege geç ısınıyor

su biraz soğuk olur ama girilir

sıcaklık 40 derece iken bile ege denizi buz gölü gibi olduğu için donarsın muhtemelen.

Geçen sene 1 mayısta girmiştim.
Torba mevkiinde
Ben girebilmiştim ama çocuk sokamadık çok soğuk geldi

Normalde bile biraz soğuk oluyor illa yüzeceğim dersen yüzülür ama ben yüzmem mesela o kadar soğukta suya girmeyi sevmiyorum.

Açıkçası bir 10-20 sene öncesine göre daha sıcak ege. eskiden buz gibi dediğim ve 5 dakika kalamadığım tüm denizlere şimdi girdiğimde aa soğukmuş diyorum ama çıkmıyorum.

çok soğuk olur evet. soğuk sevmiyorsanız hiç denemeyin derim.

Ben Bodrum’da yaşarken Ortakent’te giriyorduk biz. Ilık oluyordu.

2016’da. Yazmayı unutmuşum.

bir kere dikili'de 29 ekimde denize girmiştim. 5 dakika dayanamamıştım. mevsim farklı olsa da zaman olarak benzer olduğu için yazmak istedim.

genel olarak da ege denizi soğuk olduğu için ben pek keyif alamazsınız derim.

ilk şirketten ayrılınca bes durur ama hesap kapanmaz, sizden para istemezler.

otomatik bes devlet tarafından zorunlu, muhasebeci nasıl yatırmak istemedi anlayamadım, garanti emeklilik sizden ödeme talep edemez, şirketlerin çalışan işe girdiğinde ilk ücretinden bes kesintisi yapması şirketler için zorunlu, çalışanlar için öyle bir zounluluk yok, dilediğiniz zaman istediğiniz bes poliçesini sonlandırabilirsiniz

robot süpürge + dyson süpürge + hava temizleyici ile 2 yıldır 1 gün bile hapşurmadım. ilaçlar kesin çözüm değil maalesef. çok geçmiş olsun

Ben yıllardır levmont 10 mg tablete ek olarak hergün sabah akşam rinoclenil burun spreyi kullanıyorum. Bulunduğum şehre göre polenlerin coştuğu nisan mayısta göz için de damla ekleniyor.
Yani herkeste aynı şiddette ve herkeste ilacın etkisi aynı olmuyor. Doğrudan (veya önce dahiliye üzerinden) allerji bölümünü deneyin.

açık kalp ameliyatı.

aort anevrizması da olabilir

Kalp demeye geldim.

Etrafımda açık kalp ameliyatı olan çok insan var. Hiçbirinde göbek deliğine kadar inen kesi görmedim. Hepsinde köprücük kemiklerinin arasından başlıyor göğüslerin bittiği yere kdar iniyor. Öyle Göbek kısmına inen hiç görmedim.

Tekrar ediyorum bunlar benim etrafımdaki kalp ameliyatlılar.

Kalp ameliyatı değildir
Aort anevrizması olma ihtimali yüksek

dümdüz mü izi? karaciğer donörü oldum, iki göğüs arasından göbek deliğine doğru inerek sola doğru devam eden bir ameliyat izim var J şeklinde. karın bölgesinde ve uzun bir kesi ise mutlaka büyük bir ameliyat geçirmiştir.

tabi ki mümkün. özel bir hizmet, paranız varsa alırsınız.

allianz üzmez.

Firma bazında tavsiye veremem bazı kamu kurumlarının hali hazırda anlaşma yaptığı tamamlayıcı sağlık sigorta şirketleri olabiliyor. Öncelikle kurumunuzun her hangi bir şirketle anlaşması var mı onu soruşturun. Nihayetinde mecburi bir işlem olmadığı için siz talep etmediyseniz yapılmaz. O yüzden böyle bir anlaşma olup sizin henüz duymamış olma ihtimaliniz var.

Niye tamamlayıcı sağlık sigortası değil de özel sağlık sigortası düşünüyorsunuz?

@Mirket

Tamamlayıcı sağlık sigortası denen şeyden haberim olmadığı için... :) konuyu iyice öğrenmem lazım...

Tamamlayıcı sağlık sigortası, Devlet sigortalıların özel hastane işlemlerinde alınan farklar için düşünülmüş bir sigorta şekli.
Masrafın bir kısmını zaten devlet ödediği için TSS'nda primler epey düşük oluyor.
Siz bence TSS yaptırın.
Öncelikle bulunduğunuz bölgede gitmek isteyebileceğiniz özel sağlık kuruluşlarının listesini çıkarın.
Her sigorta şirketinin her özel sağlık kuruluşuyla anlaşması yok. Sizin hastanelerle anlaşması olmayan sigorta şirketlerini böylelikle elemiş olursunuz.
Sonra,
Sigorta şirketlerinin sigorta paketleri var.
Örneğin, yılda 5 ayakta tedavi ve tüm yatarak tedaviler paketi,
veya,
Sadece yatarak tedaviler paketi,
+ doğum paketi
+ diş paketi
+ yılda bir check up paketi. vs
Böyle paketlerden size en uygun olanını ve o paketi sunan sigorta şirketini seçin.

Bir ince nokta şudur. Hiçbir sigorta şirketi, doğumdan gelen veya sigortalanmadan önce başlayan rahatsızlıkları kapsam içine almaz.

Her özel hastanede TSS geçmediğinden (mesela Acıbadem) benim tavsiyem :
Ayaktan tedavi için TSS ,
+ Yatarak tedavi için de en ucuz paketli Özel sağlık sigortası

yeni işyerin kümülatif vergi matrahını bir önceki işyerinin kümülatif vergi matrahından devam ettirirse karşılaşmazsın. devam ettirmez, kvm'ını sıfırlarsa, vergini beyan etmen gerekir.

Onu nasıl anlıyoruz?

eski işyen ayrılırken kümüle vergi matrahımızı bildiren bir yazı istiyoruz.
o yazıyı yeni işyerine veriyoruz, diyoruz ki bunu devam ettirin.

bu şekilde. başka bir yolu mümkün değil.

Suphelendigin yerden ilk bordronu iste.
Sifirdan baslattiysa kabak gibi yazar. Iste o zaman gecmis olsun.

Yazı yerine bordromu aldım orda yazıyor değil mi? Kesilen gelir vergisi de görünüyor

yeni işyerin, eski işyerinde kazandığın parayı kuruşu kuruşuna bilir bu durumda.
Vergisini ona göre ayarlamak için bilmek zorundalar,
Bilgine,

Yanlış yonlendirmek gibi olmasın ama ben onemsemedim, iki senedir problem olmadı.

peki beni kaldığım yerden devam ettirin dediğimde anlaştığım net maaşın düşmesi gibi bir durum söz konusu oluyor mu?

net maaş ile anlaştıysanız net düşmez, vergi diliminizi devam ettirseler de ettirmeseler de siz aynı parayı alırsınız. o yüzden devam ettirilmesi mantıklı.

nasıl sürdürülüyor --> 50 liralık bir parçayı takmak için 1000 lira istemek dolandırıcılık değil çünkü. öyle olsaydı ülkede açık oto servisi kalmazdı :) dolandırıcılık başka bir şey.

50 liralık parçayı kendin takabiliyorsan 0 tlye takarsın.
araştırma yapıp daha ucuza takacak adam bulabiliyorsan yine 1000 lira ödemezsin.
ama ilk gördüğün adama kombiyi ve cüzdanı teslim edersen adamın çektiği rakamı ödemen gerekir bu kadar basit. bizim milletimiz üşengeç, tamir tespit parası da ödemez. üç kombici çağırıp arıza tespit için 100'er lira ateşlese, üçünün yalan söyleyip söylemediğini anlayacak, ama bunu kimse yapmaz trde.

Cunku insanlar dolandirilmak istiyor, bu bir ihtiyac ve devlet bunu engelleyemez.

Arkadasima karti yanmis demis, bi kahve ismarla yapayim dedim.
Zaten haftada bir gorusup kahve iciyoruz 1 adim fazla gidip halledicez.

Tamam falan dedi.
Adama 1000 tl vermis yaptirmis :)

Alt tarafi 30 kurusluk parca degistiriyor.
Para verince seviniyorlar herhalde.

eğer 50 liralık parçayı takıp işçilik olarak 750-950 lira aldıysa dolandırıcılık değil bence. arz-talep meselesi. ama 50 liralık parça değişecekken, bilmemne kartı yanmış diyerek 1000 lira daha ekliyorsa, bu dolandırıcılık. bu tarz işlerde eşe dosta sormadan iş yapmıyorum. tanıdık usta buluyorum, hatta bana ustayı öneren kişiye de önceden arattırıyorum "co2s2 çok yakın bir arkadaşımdır, işini düzgün bir şekilde halledin" dedirtiyorum. az pahalı olduğunu bilsem bile, düzgün iş yapan ustayı tekrar tekrar arıyorum. en azından net kazıklanmıyorum.

dolandırıcılık bu değil + 1

yapabiliyorsanız kendiniz yapın. yapamıyorsanız eğer o işin fiyatını o işi kim yapacaksa o belirleyecek. serbest piyasa.

50 liralık parçayı 1000 liraya takmak dolandırıcılık değil, takabiliyorsan sen tak, takamıyorsan o parayı verceksin bu genel olarak her sektör için geçerli. Dolandırıcılık çok farklı bir şey.

Abi serbest piyasa falan da el işçiliğine 1000 lira istemek dolandırıcılık yapmış kadar olmaktır. 200 iste 300 iste tamam da bu adam benim hizmetime muhtaç diye düşünülerek bu kadarı da olmaz. Öncesinde iyi bir araştırma yapmak, en vicdanlısını çağırmak lazım yani.

bu tarz beyaz esya tamiratı işlerinde ( oto tamir için de geçerli yazacaklarım, sözlükte tamirci dolandırıcılıkları vb. baslıklarda yazar.) asıl dolandırıcılık bir parçanın bozuk oldugunu iddia edip, neredeyse makinanın kendisi kadar para isteyip sizi parçanın komple yenisiyle değişimine ikna etme mevzusu. size sıfır ya da baska bir yerden cıkma parçayı takıp( sıfır fiyatına), sizin makinanın parçasını da alıp yine 2. el bir yere okutma durumları sıkca oluyor.
yoksa yapacagı iş için 300 yerine 1000 tl istemesi durumunda, sektörel olarak her iş kolunda su işe maksimum istenebilecek tutar şudur gibi bir yasanın bizde oldugunu sanmıyorum ya da birçok yasa gibi uygulanmıyor olabilir. kimse 500 lira için 3 sene sürecek bir dava ile uğraşmak istemiyor olabilir vs vs.
o yüzden bizde de bu işler, Amerika'da olduğu gibi, kendi aletini edevatını alıp her türlü tamirat, tadilat vs işini kendin yapa evriliyor. cunkü bizdeki mevzuda olay sadece para da değil, parasını verip yine yukarıda bahsettiğim bir dolandırılma hadisesi yaşama ihtimaliniz yüksek.
ya düzgün bir usta bulup ona sıkı sıkı sarılacaksınız ya da kendiniz yapmayı öğreneceksiniz.youtube derya deniz bu tarz konularda.

fatih bank izleyin youtubedan birçok örnek var haklı olduğunuza dair, ve o kolay yolu gösteriyor tamir vs için

Burada dolandırıcılık değildir diyenlerin pek çoğu da eve usta çağırırken dolandırılma korkusu yaşıyordur eminim :)

Ama bana kalırsa durumu tam olarak doğru ifade etmemişsiniz. 50 Liralık parçayı takmak için 1000 Lira istemesi, cihazın durumunu, yapılacak işi, süreci vb açık bir şekilde anlattığı takdirde dolandırıcılık değildir.

Fakat sırf fanındaki tozlanma sebebiyle traktör gibi ses çıkartan bir cihazın fanının komple değişmesi gerektiğini söyleyerek, hem parça fiyatından kar eden, hem de işçiliği abartıp bir de oradan vuran dolandırıcılarla dolu olduğunu biliyoruz ortalığın. El kadar filtresi tıkanmış kombinin anakartının değişmesi gerektiğini söyleyen ustalar var. Siz işten ne kadar az anlar görünürseniz de yiyeceğiniz kazık o denli büyük olur. Bu ülkedeki esnaf/servis vb takımının %90'ının dolandırıcı olduğunu hepimiz biliyoruz.

Fakat şu bilgi çağında bu konularla ilgili az-çok bilgi edinemiyorsak bizim de payımız var bunda.

www.youtube.com

Şu kanalın videolarını izlerseniz kombidir petektir basit tamiratlardır genel bir fikriniz olur. Ayrıca adam epey eğlenceli anlatıyor.

SGK?

e devlet

e devlette sigorta giriş bildirgelerini görülebieceği bir yer var.

hizmet dökümü değil, oraya 1,5 ay sonra düşer.

sgk işe giriş diye aratın çıkacaktır.

İsterse %0 yapar. Bunu engelleyen bir yasa yok.

İşveren bunu yapabilir anca işçi için bu haklı fesih sebebidir. Bu durumu gerekçe göstererek tüm haklarını alıp çıkabilir.

haklı fesih sebebi değildir, işveren dilediği gibi zam yapabilir.

sözleşmede aksi bir durum yoksa (%99 yoktur) işterse %0 yapar. işverenlerin zam yapma zorunluluğu yoktur. sadeece asgari ücretin altında ücret veremezler.

Tazminatın kuş kadar birikir.
5 sene sonra seni işten çıkarmak istediklerinde eline 5 adet asgari ücret geçer.

Sigortani kendin yatirabilir misin peki?

Ayrıca işten ayrılmak istediğinde içeride iznin varsa onun ücreti de asgari ücret hesabından yapılır.

Hayır olmaz. İşverenin yatırması lazım.

Şahıs şirketin varsa bağkur yatırabiliyordun en son

işten çıkarılırsan işsizlik maaşını asgari ücret üzerinden alırsın.
+ tazminat, yıllık izin vs. herşey asgariden hesaplanır.

20lerde ya da 30ların başında emeklilik çok uzak geliyor ama bir noktadan sonra yaklaştığını anlıyorsun.
o gün pişman olmamak için sigortanın asgariden yatmaması lazım.

İşten çıkarılır ve tazminatlarını alamazsan dava açar tanık bulursun asgariden almazsın o kısımları geç. Ana işveren gerçek ücretinden tazminatını ödedi diyelim, dava açmak zorunda kalmadın. Emeklilikte sorun olur, primlerin eksik kalır.

Amerikadangelsin.com falan vardı sanki

glocalzone var.

kanadadaniste var ama gümrük yasaklı ürünleri yollamıyorlar.

Teklif mektubu hemen, iş sözleşmesi işe başlanılan gün ya da takip eden günlerde imzalanır. Sorun yaşama ihtimali olmakla birlikte düşük olasılıklı. Ama örnekleri yok değil.

@himmet dayi cevap için teşekkür ederim. Teklifi imzalamadım mail olarak ilettiler mailden kabul ettiğimi yazdım. Bu bir ön anlaşma oluyor değil mi?

Herhangi bir bağlayıcılığı olmaz. İş sözleşmesini imzalasanız da bir bağlayıcılığı olmaz. Yani iş sözleşmesinde çok büyük ihtimalle deneme süresi belirlenmiştir. Deneme süresi içinde ihbarsız ve gerekçe sunmadan sözleşmeyi feshedebilir her iki taraf da. O yüzden ön anlaşma olmuş, tam anlaşma olmuş pek bir önemli yok.

Bu kadar evham yapılacak bir mesele değil. Firma kötü niyetli değilse ya da olağanüstü bir durum yaşanmadığı sürece sizi yarı yolda bırakmazlar.

himmet dayı + 1 evhamlanmaya gerek yok, işe başladığınız hafta imzalarsınız tahminen. bir de iş sözleşmesi illa yazılı olacak diye bir zorunluluk da yok.

obur tarafa imza atmadan istifa etmem, yoksa ters koseye yatma ihtimalin var.
teklifi verenlere imza attiktan 1 ay sonra baslayabilirim, imzayi bekliyorum diye haber ver.

İstifa etmeden önce öbür tarafa imza atsan da bir önemi yok, söylendiği gibi deneme süresi vardır yüksek olasılıkla ve 2 ay içinde herhangi bir sebepten çıkışı verebilirler.

Her an iptal olabilir şüphesini veren yerle başlanmaz zaten, basit saçma bir iş olmadığı veya saçma bir işveren olmadığı sürece aşırı ihtiyatlı davranmak gereksiz. Aksi durumlar mevcutsa da en baştan o işe girmeye çalışmak hatalı.

@bruce yok çok kurumsal bir yer aslında, şüpheli bir durum olmadı ama ben çok heveslendiğim için biraz korktum :)

Cevaplar için çok teşekkür ederim.

devlet hastaneleri yapıyorlar istediğinizde.

2 yıl önce medikal park’ta 500 tl’ye yaptırmıştım. Bir açıklama yapmanıza gerek yoktu.

Aile hekiminiz ya da jinekologunuz ketem'e yönlendirirse oralarda da yapılıyor, zaten yaşa göre değişen aralıklarla birkaç yılda bir düzenli yapılması önerildiği için yaptırabilirsiniz, sorun olmaz.

bakırköy Kızılay. geçen sene uygundu. bu sene muayene, test vs 300-350 arası olur.

Tuhaf bir alternatif ama aliexpressten almış kardeşim İngilizce oyunlar. Biz hep neotroydan aldık. Bir kez letgodan rusça oyun aldık komik bir şekilde. Facebookta da board game gruplarında ikinci el satışlar oluyor ama nokta atışı istediğinizi bulamayabilirsiniz. Terraforming marsı geçen sene neotroyda 400 tl idi şimdi ne kadardır bilemiyorum tabii kıyaslamak isterseniz diye yazdım.

facebook da "board game takas ve satış" ve 1board game sales- turkey" isimli 2 grup var, biz oynadığımız çoğu oyunu oradan alıyoruz, takas ediyoruz.

gruplar çok aktif, istediğiniz oyunları bulabilirsiniz.

freelance olarak evden çalışan ama fatura kesmesi gereken, şirketi fason kuran, şahıs şirketi motokuryelik gibi ofise ihtiyaç duymayan vs vs. örnekler artırılablir.

bu tip işlerle meşgulseniz ve şirket kurmanız gerekiyorsa yer gösterme zorunluluğu olması sebebiyle sanal ofis denen bu tip yerleri tercih ediyorlar. ofise kira vermekten kurtuluyorsun.

bu ve benzeri meslekleri yapan insanlar şirketleri biraz büyüyünce toplantı yapması veya ekibi ile ortak çalışması gerektiğinde de bu tür yerleri tercih ediyor. eğer buraya vereceğin kira ve risk, bir ofis tutmaktan daha ucuza gelecekse tercih ediliyor.

ihtiyaca binaen son derece faydalı bir sektör.

böyle bir yerde tertip edilen online pazarlama eğitimine katılmıştım, ortam oldukça iyiydi. rahat, nezih, şık.. yani benzeri bir toplantı yada eğitim için bir mekana ihtiyacım olsa bu yerleri kullanmak isterim.

bir süre kolektifte çalışıp sonra kendi ofisimize geçtik.

yeni kurulan bir şirket için çok mantıklıi, keyifli bir çalışma ortamı ve ciddi bir networking sağlıyor.
kira dışında birşeyden sorumlu olmuyorsunuzi temizlik yapılıyor, elektrik vs.. sürekli sıcak çay/kahve var. biz kendi ofisimize geçtik idari işler için birinin uğraşması gerekiyor çaycı /temizlikçi vs.. lazım oluyor.

vodka gibi bir şeyse aromasız %40+ alkollü bişeyse bozulmamıştır. Açılmamış bir de.

alkole bişey olmaz

yüksek alkolde herhangi bir yaşam formu yaşayamadığı için bozulmada olmuyor sanırım.

öyle demişsiniz de açar açmaz tamamını tüketmeyeceğiz, sakat bir durum yaratmaz mı bu?

yaratmaz, bizim evde 30 yıldır açık viski, cin şişeleri vs. var hiç bir şey olmuyor

Oo mastika :)

Bulgar arkadaşa soruyorum şimdi harflerin anlamını, editlerim.

edit: topic hortlatılmış ama şişe açılmamış olabilir, o yüzden editlerim.

edit2: sordum hiç bişey anlamadım diyor. evde bulunan aşağıdaki 2 görseldekini 2 hafta önce yarıladık bişey olmadı.

www.hizliresim.com

www.hizliresim.com

Sokağa dokulmeli normalde halk ama alıştı millet.

Bu dalga 2018'den beri geliyordu ve zamlar 4 yıldır devam ediyordu. Hayata pahalılığı bu hale gelene kadar kimse ses etmedi, umursamadı. Son 6-8 aydır insanlar şikayet etmeye başladı. Sonucun böyle olması kaçınılmazdı.

Zamlar geldikçe geldi. İnsanlar almaya devam etti. Çip krizine rağmen araba fiyatları ortada. Kapış kapış gidiyor. 2 yıl önce 300.000 eden eve 1 milyon ödeyip "LAN NE 1 MİLYONU" demiyor kimse. Ödeyip geçiyor. Anca hayıflandığıyla kalıyor. Ama herkes bunu yapınca yeni eşik milyon liralar oluyor.

İnsanlar gerçekten itiraz edip satın almamaya başlarsa zamlar durabilir ancak.

edit: temel ihtiyaçlar istisnai bu değerlendirmede. onda bile tüketimin düşmesi gerekir ki fiyatlar dengelensin.

Türkiye'de artık ucuz bir şey yok ya pahalı ya da çok pahalı, eskiden pahalı ürünlerin ucuz muadili olurdu artık çok pahalı ürünlerin pahalı muadilleri var ve bunun bir çözümü yok, bu kabulleniş insanları delirmekten koruyor sanırım psikolojik olarak hemen adapte oluyoruz.

alıştı hocam millet. sokağa çıkmak eşittir terörist olarak görülüyor artık ülkede. öyle kolay kolay sokağa falan çıkılmaz zamlardan.

yoğurt örneği vermişsiniz, yumurta, peynir de çok pahalı. yarım kilo lor bile 15 lira.

evde yemek yapılıyorsa yağ kullanıyor yağ da çok pahalı.

ülke öyle bir noktada ki, 2 askeri ücretli kirada oturan bir ailenin 2 çocuk okutma şansı yok gibi bir şey. bu yüzden zaten çoluk çocuklar cemaatlerin, hocaların yurtlarında kalıyor yeri geliyor taciz ediliyor yeri geliyor intihar ediyorlar.

tüm bunların yanında da ülkenin kaymak kesmi lüks restorantları doldurmaya, lüks arabaları almaya devam ediyorlar. mesela borusan'ın yaptığı açıklamaya bakalım

"Tüm modellerimiz için aynı durum geçerli. Bizim stratejimiz de bunun üzerine kurulu. Yüksek donanımlı BMW satışlarında Türkiye, 44 ülke arasında birinci.”

Bir taraf var, içeceği sütü, yiyeceği ekmeğin fiyatını düşünüyor. Bir taraf da full araç alma peşinde.

ve evet nisan en zor ay olacak. tekstil ve gıda da daha yüksek zamlar bekliyorum.

Ben hayattan beklentimi sıfırladım. 27 yaşındayım bir de henüz. "Dur daha yolun başındasın" denebilir ama bu ülke asla düzelmez ve burada kaldığım için acı çekiyorum. Pahalılık falan da umrumda değil açıkçası. "Nasıl olsa hayat kuramayacağım" gözüyle bakıyorum.

TL kazanıp euro bölgesi pahalılığı çekiyoruz resmen.

geçtiğimiz ay sürekli pahalılıktan bahsetmemek ve artık indirimli ürün kovalamak istemediğim için 1 yıllık deodarant, pet, detarjan, yumuşatıcı, yağ, un, şeker vs.. alışverişi yaptım. elimden toplu bir para çıktı ama sürekli sürekli daha pahaşlı hale gelmesi aklımı çok meşgul eder oldu.

ya dün manava girmemek için dışardan söyledik sırf fiyatları görüp sinirlenmeyelim diye.

bundan uc yil once 600 tl ye iki alisveris sepeti doldurmustuk markette
kasiyer yuh demisti, ne yapacaksiniz bu kadar seyi diye
ev yeni dolap bombostu, ilk alisveristi, unutmuyorum

simdi 600 liralik alisveris iki poset anca ediyor
hele bide et sut yumurta gibi gorece pahali seyler alinca durum daha kotu

gecen bi balik yiyelim dedik, fiyatlar muhtesem :D
uc tarafi denizlerle cevrili ulkede balik yiyemiyoruz, saka gibi

Delirtiyor tabii ama bence insanlar şikayet ediyor ve tepkili artık, millet alıştı durumu yok. Gidecekler artık bu belli oldu (gitmeden de hiçbir şey düzelmeyecek çünkü ekonomik değil politik bir mesele ile karşı karşıyayız) ama ne zaman ve nasıl gidecekler? Muhalefetin seçim için çok sert bastırması gerekiyor. En son kaybedecekleri zaman neler yapmışlardı hatırlayın. Bu süreç ne kadar hızlı ve az zararla geçerse o kadar iyi. Biz bir şekilde market alışverişimizi yaparız da daha fazla uçuruma sürüklenmekten korkuyorum.

Türkiye'de bireysellik yok. Herkes birbirinin sırtından geçiniyor. O yüzden tepki gösteren yok bu pahalılığa.

Hiçbir şey yapamayan çift maaş olmak için evleniyor. 2-3 de çocuk yapıp çalıştırıyor tamam işte.

2 senedir market alışverişini online yaptığım için farkedebilme şansım oluyor. Aldıklarım hemen hemen aynı şeyler düzenli olarak. İlk aylarda max ayda 1000 ile bol bol alırken şimdi ayda 2500e çıkıyorum aldığım şeylerin kalitesini düşürdüğüm halde. Küçük çocuğum olduğu için bazı şeylerden ödün veremiyoruz ama kısabileceklerimi kısıyorum.

sadece market degil her seyin fiyati ucmus durumda; ofis icin alisveris yapayim dedim 2-3 ay once aldiklarimin en az 2-3 kati olmus her sey. market icinde kayitli olarak duruyor zaten, onda da her baktigimda fiyatlar artmis durumda. elektrik,su filan faturalar desen onlar da oyle. yani sadece market degil her seyin fiyatlari insani delirtecek sekilde artmis durumda

Şu an işçi ve kurye eylemleri grevleri var her yerde, mesela evrensel gazetesi bunu haritalandırmış
www.evrensel.net

Fakat çoğu beyaz yakalıya göre bu geçim derdi eylemleri "amele işi" bulunuyor

Twitter en azından bilgi sahibi olmak adına bu açıdan aktif, zaten bir iki hesap takip edince diğerlerinden de haberdar olursunuz

nasıl delirtmesin ki. kesinlikle sokaklara dökülmemiz lazım ama olmuyor bir türlü. "ne olacak bunun sonu böyle" çok klasik ama hep sormamız gereken soru. cidden benim de en çok merak ettiğim soru bu. nasıl son bulacağını çok merak ediyorum. gerçek bir kriz olsa bunları yaşar mıyız acaba. ölmüyor, sürünüyoruz resmen.

Y jenerasyonunun yasi biraz buyuk olanlari 94 krizini cocukken gordu. Geri kalani da 1999-2001 buhraninda kasarlandi.

Kisaca alisik insanlar.

Deliren yeni jenerasyon. Biz coktan delirmistik zaten.

1 paket 180gr kuruyemiş 62 tl !

delirtmiyor olmasının nedeni bir nebze olsun "tuzu kuru" kesimde olmak. ancak kısıtlı bütçelerle yaşayan insanlar için cidden üzgünüm.

darkrocq + 1

ben bugün 1 şampuan 1 sıvı sabun aldım, 100 tl civarı tuttu.

Delirmek değil bu “akıllanmak”(!) ama “uslanmak” anlamında.

Ne zaman dert yanan olsa “abi buraya da siyaset bulaştırmayın” diyen kitlenin konforu dayanılmaz boyutta bozuldu. Ve bu kitle siyasey yapmadan bununla nasıl başa çıkabileceğini bilmiyor. O yüzden isyan etmek yerine deliriyor.

Bugün bu kitle haberlerde x’le mücadele diye kutsal herhangi bir kavramla ilgili haber görse yine sınıfını (ezilen, işçi, emekçi, yoksul vs) unutur. sınıf bilinci yok.

Yoksul insanlar ölür, büyütülmez. Bir fabrika batar, ülkemiz nasıl kalkınacak, ülke kalkınsın ki hepimiz kalkınalım der. Güçsüzü dert etmez, güçlüyü eder.

Fırsat bulsa kendi de %100 zam yapar.

O duygusal, vicdanlı, merhametli, dayanışmacı, filmlerde bile yardımsever görünce gözleri dolan yönünü bir yere evriltemez bizim güzel toplumumuz. O kanallar kopuk.

Böyleyken biz daha çok deliririz…

benim nesil bence çok alıştı. bence biz hiç refahın tadını çıkarmadık. 94'lüyüm, belki 85'li falan olsam en azından araba almış, ev kredisi ödüyor olabilirdim şu an aylık 3k falan ama tam mezun olduk ekonomi serbest düşüş sürecine girdi. ha düzeldi ha düzelecek dedik daha da kötü oldu.

mesela ben part time çalışıyordum öğrenciyken fena da para kazanmıyordum. dedim ki bir sene okulu uzatayım hem ortalamam yükselir hem de şu ekonomik darboğaz çözülür zaten fena para kazanmıyorum full time işe girsem şu ekonomide azıcık fazlasını alıp daha yoğun çalışacağım. büyük hataydı. 2018'e kadar olan şeyler vardı tabii ama 2018 sonrası ben daha net hissetmeye başladım.

şu an arabası olan(bu bir kriter benim için çünkü araba = hayat kalitesine önemli katkı) bütün arkadaşlarım öğrenciyken ailesi aldığı için veya sonrasında aile desteğiyle aldığı için var. market fiyatlarına gelecek olursam, tek yaşayan biri olarak market alışverişi yapmak iyice zorlaştı çünkü ölçeklendiremiyorum ev ekonomimi. mesela 5'li paket bozulabilen x ürünü çok uygun olduğu halde alamıyorum çünkü çöpe gidecek yarısı. tek kişilik yemek yapmak çok zor. hayatıma da yansıyor bu durum, max 2 ay işsiz kalsam aç kalırım böyle bir dünya olabilir mi ya. İngiltere'de yaşıtım Doncaster denen UK'in en rezil şehirlerinden birinde asgari ücret ile detached house'da yaşayıp benzin fiyatlarından şikayet edebiliyor.

mesela zamları da ön göremiyorsun artık. annem tv alacaktı. 2 senede yüzde yüz elli en az zam gelmiş tv'lere. alayım yine zamlanır dedi, içimden "yok ya artık daha ne zam gelecek" dedim ama al bence de dedim. iyi ki almış. yine zam geldi çünkü.

fiyat algısı denen bir şey kalmadı en kötüsü de o. evdeki stoklar bitiyor mesela her alışveriş bir dayak yemiş hissi yaratıyor. bulaşık makinesi tabletlerim bitince nolacak bakalım asıl.

martta ne zammı gelecekmiş market ürünlerine mi?

Biberin kilosu 29 tl.
Söyleyeceklerim bu kadar

darkrocq +1

iş kıyafeti olarak aratın, bir sürü yapan yer var.

İşmont ve Yds ‘ye bakmanı öneririm

tarzınızı bilmiyorum ama aşağıda birkaç link attım üzerinize. hemen hemen tüm online alışveriş sitelerinden kategori ile sorgulayabilirsiniz.

www.mediamarkt.com.tr

www.hepsiburada.com

www.decathlon.com.tr

(git: www.samsonite.com.tr)

www.vans.com.tr

vans in çantalarını çok seviyoruz biz, hem kocaman değil, hem laptop gözü var.

bu bence zeytinyağı

zeytinyağı veya ev yapımı birşeye benziyor.

Sanki üzerinde lio yazıyor. Lio zeytinyağı şişesi olabilir.

www.google.com

ahsdhas bu net zeytinyağı.

rengi buna yakın içki absinthe var ama zor bulunur. zaten tadı da bok gibi, zeytinyağı daha makbule geçer :)

nane likorü de olabilir, belki kivi likörü de olabilir ama ev yapımı fln.

Sahiden zeytinyağı ya bu :D Hiç mi tadına bakan falan olmadı? Şişeyi çok beğendiyseniz yağı başka yere aktarıp içini iyice yıkadıktan sonra piyasada bulduğunuz en ucuz viskiyi doldurup verin istediğinize, kimse anlamaz içindekinin hangi marka olduğunu.

çoğu kıyafetim polyester içerikli. spor giyimde polyester yaygındır. polyester sıcak tutar terletir.

Polyester içerikten nefret ediyorum. Spor dışında kullanmam. Rahatsız edici.

polyester candır. tüm sporcular polyaster giyer

Spor giyimde tabii ki polyester kullanılır ancak modelini, duruşunu beğendiğim günlük giysiler de polyester çıkarsa göz yumuyorum. Zaten uzun süre giymediğim için bir problem yaşamıyorum.

stresli bir işte çalışıyorum. sık terliyorum bu sebeple pamuklu kıyafetler giyiyorum. polyester beni inanılmaz boğuyor ve koltukaltı halkaları oluşturuyor hemen.. Evden içeri sokmam polyesteri.

bir miktar olması ürünün düzgün durmasını sağlıyor. çünkü %100 pamuk şeyler gün içinde hara gibi oluyor bollaşıyor ve kollar uzuyor falan. ama içinde bir miktar polyester olunca daha düzgün duruyor üstte. ama akrilik olmasın akrilik koku yapıyor koltuk altından :)

www.isaora.com
bu markanın bir çok ürünü polyester ve türevi mesela. Giydiğim en rahat giysiler. Önemli olan dokuması nasıl? Genel olarak kaliteyi ve rahatlığı dokuma belirler.

bende almıyorum polyester, acayip terletiyor, pamuklu keten vs.. alıyorum hep

%100 pamuk kazak sizi sıcak tutmaz. Yün veya kaşmir olması gerek içeriğinde sıcak tutması için. Kaşmir kullanıp on katına üretmektense polyester basıp maliyeti düşürüyorlar.

Abiyedir, spordur, su iticiliği olması için dış giysidir bunlarda polyester mecburi ama tenime değen ürünlerde mümkün mertebe tercih etmiyorum.

Pamuk, doğal ve geleneksel bir ürün olmasına rağmen sağlığımız için o kadar da iyi olmayabilir. Düşündüğünüz kadar iyi nefes almaz ve terlediğinizde de sıvının hızla buharlaşmasına izin vermez. Uzun süre ıslak kalır ve bu yüzden de hasta olursunuz.

Sizin aradığınız şey *yün* olabilir. Hem daha iyi nefes alır, hem de çok daha hızlı kurur ve uzun süre ıslak kalmamış olursunuz.

Polyestere gelince, polyester var, polyestercik var. Spor ürünleri ve iyi markaların ürünlerindeki polyester yünü taklit eder şekilde üretiliyor. Dokuma şekli sebebiyle de iyi nefes alıyorlar, terletmiyorlar. Olur da terlerseniz suyu çok hızlı dışarı atıp sizi kuru tutuyorlar. Bu şekliyle pamuktan daha sağlıklılar.

Psikolojik olarak polyester malzeme hala kafanıza yatmadıysa, belki M&S gibi markaların %50 yün %50 pamuk ürünlerini düşünebilirsiniz.

Yerine göre değişiyor. Mesela iç çamaşırı ve pijama gibi giyimlerde pamuklu tercih ederim. Polyesterle uyuyamam yakar beni. Ama gündüz kıyafetleri, gömlekler, bluzler, pantolonlarda sırf pamuklu olmayabiliyor. Mesela eşofman altında Polyester olmazsa aşırı sünüyor. %100 polyesteri de günlük hayatta pek tercih etmem, ya sporda ya da özel gün kıyafetinde falan ancak kullanırım.

Pandora veya Homer Kitabevi'nde olabilir gibi geldi ama emin olamadım.

goblin oyun kulübü'ne baktınız mı? monopoly vb mainstream kutu oyunlarının ingilizcelerini arıyorsanız tahminim yoktur ama çok güzel başka kutu oyunları var.

www.goblin-store.com

www.facebook.com
Bu grup epey hareketli, aradığınız oyunlara buradan da bakın.

kobuzchu nun yazdığı grubu yazacaktım, grup baya aktif, biz de zaman zaman al/sat veya takas yapıyoruz.

elimde GOT un ıngılızce board game i var. amazondan soylemıştım ıstersenız makul bır fıyata verebılırım. yer bostancı

ben de başkası adına soruyorum. mainstream oyunlar aranıyor aslında. yanıtlar için teşekkürler.

kimse ödemeyecek. işyeri ödemek zorunda değili, işyeri çalışmadığın günleri ücretinden düşüyor. sgk da diyor ki ben raporların 3. gününden itibaren olan kısmını öderim. işverenlik bir durum yok. sgk ödemiyor.

2 güne kadar rapor ücreti ödenmez. 2 günden sonrası da 2 gün eksik olacak şekilde ödenir. gerisi şirket inisiyatifine kalır. benim çalıştığım şirkette rapor 2 günden fazla ise sgk 2 günü yatırmadığı için biz çalışana 2 gün prim ekleriz mesela ama bu da sonradan gelmiş. önceden eklemiyorlarmış.

zorunda degil, isterse oder istemezse odemez. bir de kalan 5 gunun parasi da tam yatmaz, yatili olup olmamasina gore bir kismini oduyor sgk tamamini degil

Görev değişikliğini daha doğrusu iş sözleşmesindeki esaslı değişikliği (maaş azaltma, görev değişikliği, iş yeri değişikliği vs.) kabul etmeme hakkınız var. Bu durumda mevcut görevinize devam edersiniz. Bu değişikliği işveren yazılı olarak bildirmekle, işçi de 6 gün içerisinde yanıtlamakla sorumlu.

İşveren sizi işten çıkarır ise bu haksız feshe girer. Kıdem + ihbar tazminatına hak kazanırsınız. Eğer ihbar süresini çalıştıktan sonra çık derse ihbar tazminatı olmaz tabii. İşe iade davası da açıp feshin iptali kararı aldırabilirsiniz. Örneği var.

www.altas.av.tr

imzaladığınız görev tanımı su tesistalarını da kapsayacak şekilde hazırlandıysa tazminat hakkı doğmaz.

bilgisayar tamircisine su tesisatı tamiri mi yaptıracaklar? yoksa bilgisayar satın alma biriminden su tesisatı satın alma birimine mi gönderecekler?

yandaki kişinin hes koduyla giremezsiniz, tek tek kişi olarak kontrol ediliyor.

başkasınınkilerle de girenler var bazı yerlere

ilk defa duydum ve açıkcası bana çok saçma geldi.

Ben hiç kamera açmadan görüşmek isteyen yere de denk gelmedim.

İlk defa duydum da, ayıp yav. Dolandırıcılık resmen.

Bana böyle bir şey sorsalar önce azarlar, ikincide de muhabbeti keserdim muhtemelen.

Bunlardan kamera açmadan istiyorlarmış, öyle diyorlar. @mysticriver

kamera açmadan skype görüşmesi mi? telefonla konuşmaktan ne farkı var? bayağı saçma ve anlamsız.

ilk defa duydum ve mümkün değil yapmam.

Komikmiş :)

Bence önünüzde CV olsun, görüşmeye girin ve işi alın. Ondan sonra da bunu isteyen kişiyi konuşamadığı bir dildeki işle başbaşa bırakın :)

ilk defa duydum ve saçmalık. adam sana geçmişini yaptığın işleri kişiliğini falan soracak ne anlatacaksın?

ses farklılığı da var hem. saçmalık yahu. trip atan arkadaş ayrı gerizekalı.

Ilk kez duydum
Ben olsam yapmazdim. Etik degil. Kalifiye bir insan Ingilizce ogrenmek icin caba gostermeli.

yapmam, yapandan da haz etmem.

bu uygulamada nasıl mümkün olabilir ki? görüşmeyi baştan sona ingilizce konuşacak olan ikinci kişi mi götürecek yoksa tam ingilizce konuşulacağı zaman araya mı girecek? her iki durumda da saçma değil mi? ayrıca hadi girildi diyelim, yukarıda dendiği gibi kişisel sorulara ya da işle ilgili sorulara nasıl cevaplar verilecek?

rezil etme kendini bence.

ilk kez duydum. bilmiyorsa bilmiyordur gitsin öğrensin. nitelikli dolandırıcılık işine girer. asla böyle bir işe bulaşmazdım.

size böyle tepki gösterenler sonra twitterde kpss puanına rağmen atanamayanlarla ilgili torpile lanet okuyan, duyar kasan ikiyüzlüler.

kendi etik değerleriniz çerçevesinde davranarak en doğru olanı yapıyorsunuz. belki de geliştirilebilecek tek noktanız size böyle bir soruyu soracak ama daha önemlisi sonrasında carlayacak cüreti buldukları iletişim şeklinizi bir gözden geçirmek olabilir.

Hiç kusura bakmasınlar da İngilizce bilmeyen biri, hiç bir meslekte o kadar da kalifiye değildir. Bugün marangozlar dahi internetlerde dünyanın öbür ucunda ne gibi yeni yöntem var onu takip ediyorlar. Daha verimli, daha iyi iş çıkarmaya çalışıyorlar.

Doğrusunu yapmışsınız, ve böylelerine kesinlike prim vermemelisiniz.

Şahsen böyle bir talep hiç almadım, sanırım insanlar kabul etmeyeceğimi biliyorlar^^

İngilizcesinin yeterince akıcı olmadığını düşünen bir arkadaşıma hazırlanmasına yardım etmişliğim, prova etmişliğimiz var. Bunları normal buluyorum. Hepsi de işi aldılar :)

Bi anlık idare etseniz ne çıkarmış, saçma bir önerme. Uzaktan işe alım yapan bir çok işletme, içerdeki paydaşların da dinleyebilmesi için kayıt alıyor. 3 gün sonra bir yerde denk gelirsiniz, birisi sesinizi tanır vesaire. Basınıza bir sürü iş.

Hiç gerek yok böyle şeylere.

ik cıyım, ben bile ilk defa duydum.

2 yıldır full remote işe alım yapıyoruz, ama bir bahaneyle lkamera açmayan adayla mutlak 2. görüşmeyi yapıp tekrarlarım, pc kamerası uygun değilse whastapp üzeirnden başlayalım dilerseniz hem birbirimizi görmüş oluruz, sonra pc ye geçebiliriz vs.. derim.

kalifiye bir insan ingilizce bilmiyorsa, görüştüğü pozisyon ingilizce gerektiryorsa, sandığı kadar kalifiye değildir + 1

çok saçma. kamera açmadan iş görüşmesi mi olurmuş. ayrıca yapmak istemediğin bir iş için hesap sorup sitem etmeleri iğrenç. salla gitsin.
kalifiye bir insanın ingilizce bilmemesi sorun olmamalı diye sana değil işe alacak kişiye söylesinler bence :)

Bir arkadaşım rica etse yapardim tas atıp yorulmiyacagim falan derdim ama benim özelliğim neymiş ki yapmıyormusum ya da şöyle yapsan ne çıkarmış vidi vidi yapsalar kesseler yapmam

kalifiye bir insanın ingilizce bilmemesi sorun olmamalı diye işe alım yapan firmaya söylesinler bu cümlenin muhatabı siz misiniz yav hahahaha

başıma daha önce böyle bir şey gelmedi, etik bulmuyorum ama çok yakın bir arkadaşımsa muhtemelen yaparım. etik kurallar karın doyurmuyor. işi aldıktan sonra yaşayacağı sorunları göze alıp böyle bir teklif sunuyorsa gerçekten gözünü karartmış der, yardımcı olurum. bunu yapacağım max 3-5 kişi vardır hayatımda, onlar da böyle tekliflerle gelecek insanlar değil.

Aşırı ayıp. Cambly öner, üye olsunlar 1 sene sonra kendileri katılır mülakatlarına.

Yani hadi kamera açmadılar, sesten de mi tanınmayacak?

En mümkün olanı,
çocuk uyuduğu sürece denilebilir.

evden de çalışsanız günde 8 saat iş ile ilgilenmeniz gerekecek, telefonlar, toplantılar, odak gerektiren işler olacak, bebek ile ilgilenecek başka kimse yoksa mümkün değil.

çok yakın bir arkadaşım evden çalışıyor, bebeği sabah karşı dairedeki annesine veriyor, aksi halde bebek anne varken başka birinde durmuyor zaten.

Benim şimdilik planım 4. ay sonrası dönmek evden çalışmaya. Ama 2. aydan sonra 1 hafta süreyle günde birkaç saat ilgilenmem gereken bir iş olacak. Daha önce doğum yapmış bir iş arkadaşım bebek çok hareketlenmeden önce-uyuduğu zamanlarda evden çalışmanın mümkün olduğunu söylemişti. Ama standart bir bebek düşünülünce tabii, kolik vs gibi durumlar olursa ne olur bilemiyorum. Sizin şansınız annenizin ve eşinizin destekleyecek olması. Bende bu imkanlar pek yok.

Tam sizin durumunuz değil ama bir iş arkadaşımın oğlu evden çalışmaya geçtiğimizde tam 1 yaşındaydı, bir de o zaman 10 yaşında olan bir oğlu daha var. Ablası bakmaya geliyordu çocuklara, o durumda bile gün içinde hiç çalışamadığından, ancak gece çocuklar uyuduğu zaman birkaç şey halledebildiğinden yakınıyordu. Çünkü anne evde olunca çocuklar ilgilensin istiyor.

Kadina ve ise bagli.

Ben kadin olsam ertesi gun donerim cunku benim isim tamamen mail'e dondu.
Toplanti ac, kamera ac olayi yok bizde.
Ama uzaktan calismayi anlamamis cok sirket var.
Sabah aksam ictima alan holdingler var.

Bebek dedigin en az 7 ay uyumadigi her an vikvik ilgi talep eden bir sey.
7 aydan sonra yurutecle oyuncakla kendi takilabiliyor.
Minimum bu olmali bence.

Ben de divitin tam tersine yorumda bulunayım. ilk 6 ay destekleyici unsurlarla rahatlıkla çalışabilir ancak devamında muhtemelen anne kokusu sebepli çocuğun bir şekilde anneyi arayacağı sebebiyle tam destek almanız gerekecektir. Bizim sıpa yürümeye başladı 4 aydır her fırsatta hanneğ hanneğ diye sandalyesine yapışıyor.

Ama bu divit ile yorumların ters düşmesinden de anlayacağınız üzere bu işin matematiği yok. Bebeğin standardı yok. Sonsuz ihtimaller serisi, hiçbir sorunu olmaz belki sizi rahat bırakır ancak memeyi bırakıp mamaya ya da yemeğe geçtiğiniz zaman size inanılmaz zorluk yaratabilir ve bir öğün için 2 3 saat vermeniz gerekebilir. Yemesi çok güzel olur ancak haylaz olur, ayaklandıktan sonra elini sokmadığı delik kalmaz gibi gibi.

Emzirecekseniz ilk 3 ay cok zor olur. Hatta baya zor.

6. Aydan sonra ek gida baslayinca biraz daha rahatlama basliyor.

Bakici var evde, esim de evden calisiyor. Verim yine dusuk ama idare edebiliyor. Annesi baksaydi calisamazdi. (Kadinlar anneleriyle ozellikle kurallar konusunda sikca kavga halinde gordugum kadariyla)

Diger bi arkadasimizin annesi bakiyor mesela, calissa bile kulagi hep bebekte.

Dedigim gibi, size, annenize, yaptiginiz ise bagli hepsi.

Ben 9 aylıkken işe döndüm üç hafta sonra pandemi var %100 eve dediler.
Emzirdiğim için çok zorlandım açıkcası bir yaşında ayaklanında kapıyı yumruklayıp anne meme diye evi yıkmaya başladı. Annemden kaçıp kaçıp benim kapımda yatıyordu. Kapıyı açsam işim aşırı dikkat isteyen ve bol toplantılı olduğu için bu sefer orada problem yaşıyordum.
Benim açımdan bakarsak geceyi defalarca kalkıp emzirerek geçirdikten sonra mesaiye başlamak beynimi parçalıyordu açıkcası.
İlk iki sene psikolojisine çok zarar verdiğimin farkındayım ama babasından fayda olmadığı için mecburdum devam ettim.
Şuan iki buçuk yaşında üçe yaklaştı, sabah uyanında illa beni istiyor bir sarılıp öpüyorum geri dönüyorum masama. Yürüteç felan zaten taş çatlasın yarım saat oyalar kemik gelişimine de zararlı zaten durmaz da. İpad vs desen zaten en baştan zarar.
Gündüz uykusundan daha uzun sürecek işler için 2 yaş diyorum ben.

1 yas bebesi annesi olarak diyebilirim ki 7-8 ayliktan sonra sizin evde oldugunuzu bildigi surece sizi rahat birakmayacaktir. yine de anne ve es destegiyle cok rahat edersiniz mutlaka ama bebegin ortamindan uzak bi noktada ve ayri bir odada calismaniz isinizi epey kolaylastirir. aktif bir telefon ve mail trafiginiz olacaksa bebekle ayni alanda calismaniz pek mumkun olmayacaktir ama eger belli donemlerde ise bakmali, maillere cevap vermeli ve az ya da hic telefonla gorusmeli sessiz sakin yapilabilecek bir isiniz varsa altindan kalkilabilecegini dusunuyorum. annenizin destegi kisa bir sure oyalar onu ama babasi siz calisirken full time destek olacaksa ve siz de emzirecekseniz sizi sadece meme icin arayacaktir. emzirmeyecekseniz ise surekli babasiyla birlikte oldugu surece bebegin de bu durumu pek sorun yapacagini sanmiyorum. cok kucuk oldugu donemde zaten yoklugunuzu cok hissedemeyecek, akli ermeye basladiktan sonrasinda da boyle alismis oldugu icin pek problem cikarmayacaktir diye dusunuyorum.

No. Deliklerini tikiyormus

Seçim sizin

Sudan başka birşey kullanmayın yazıyor kullanma kılavuzunda.

Sadece su koyun diyor. Ama ben ara sıra çamaşır suyu da ekliyorum :(

ben koydum. 6 ay sonra kapağı kendi kendine çatladı ve su akıtmaya başladı. sanırım o plastik malzeme yada yapışkan zarar gördüğü için tavsiye etmemişler. yoksa ben de sizin gibi düşünmüştüm. aman canım ikisi de akışkan nolcak demiştim ki kazın ayağı öyle değilmiş.

2 yıldır s5 max kullanıyorum, ben çamaşır suyu, yüzey temizleme suyu koyuyorum ilk gğünden beri, haznesine hiç bir şey olmadı mis gibi çalışıyor, yarım çay bardağı kadar çamaşır suyu üstüne su koyuyorum, hatta su bittikten sonra yeni bez takıp durulatıyorum ashdahsd.

haznesi çatladı demiş biri,bana hiç olmadı ama çatlarsa yeni hazne alırız o kadar pahalı bir şey değil.

Biz de yüzey temizleyici koyuyoruz bir buçuk senedir bir şey olmadı. Ama az koyuyoruz yani vileda kovasına döker gibi koymuyoruz, oranlı olmaya dikkat ediyoruz.

V15 aldık demeye geldim. Yani philips de birşey üretmiş sanırım ama fiyat bilgim yok.

evde 2 yıldır roborock s5 max var.

1 ekimde dyson v15 almışız 6999 tl ye :)

değmez. robota o kadar alışmışız ve gerçekten o kadar iyi toz alıyor ki, dysonu sadece ilk aldığımız ay haftada 1 hevesle kullandık, sadece yatak ve koltuk süpürmek için çok daha ucuz modellerden alınır.

valla satsam diye de düşünüyorum yeni fiyatı görünce :)

Son zamanlarda xiaomi'nin dik süpürgeleri çok popüler, bir arkadaşım da almış memnun. Şimdiye kadar xiaomiden ne aldıysam memnun olduğum için bu da iyidir diye düşünüyorum. Bir bakın isterseniz.

hocam süpürgeye inanılmaz anlam yüklemeye gerek yok. 3 aşağı 5 yukarı hepsinin teknolojisi benzer, bir motor var ve hava çekiyor, torbada ya da kapta tozları biriktiriyor. astım falan değilseniz bütçenize uyan ve tipini beğendiğiniz herhangi bir süpürgeyi alın gitsin. xiaomi'ninki güzel mesela, kullanan tüm arkadaşlarım çok memnun. biz Arçelik'in ucuz bi modeli + Xiaomi mop pro kullanıyoruz, fazla bile geliyor.

roidmi s2 aldim, xiaomi'nin alt markalarindan. ek olarak da robot supurge var vacuum mop pro. robot her sabah supuruyor dikey roidmi'yle de ben haftada bir aliyorum cok mutluyum. robotu komple iptal de edebilirim ama fena olmuyor roidmi'ye elimi surmesem de yerde toz kalmiyor en azindan o sayede.

evde kedim olsa belki dyson zorlardim ayi gibi tuy topluyor diye ama onun disinda sebep bulamiyorum, ozellikel bu fiyatlarda.

Dyson da kullaniyorum xiaominin dik süpürgesini de. Fark var mı ? Var fiyat farkına değer mi kesinlikle değmez.

Bu dyson kullananlar çete gibi madem bu kadar para verdim öveyim diye düşünüyor. Evet güzel alet ama daha uyguna olanlar da iş görüyor.

xiaomi dikey süpürge + mop pro vacuum kullanıyorum. dikey süpürgeyi 2 haftada bir kullanıyorum o da tek tük bölgeler için. dyson ile karşılaştırmalarını izle çok da bir farkları yok. hepsi yerdeki tozu çekiyor.

uçuk fiyattan kastınız ne bilmiyorum ama kurtuluş güzel.

Ben orada bir ev baktım, çok fena görünüyor, mahalleyi görünce topukladım. Şişli'de ancak Merkez-19 Mayıs-Fulya semtlerinde oturulur. Hadi daha uygun olsun dersen Halide Edip belki.

@flaneur, hah tam dediğiniz gibi 19 mayıs son derece güzel bir yer ama fiyatı da güzel. o kadar pahalı olmayan ama yine de güvenli ve bekar-seküler insanların oturabileceği yerleri kastetmiştim.

şişlide fulyaya da bakmayacaksınız, full yokuş ve hayvan gibi trafiği var, metroya ulaşmak ölüm.
şişlide bakabileceğiniz bölgeler, teşvikiye, kurtuluş, cumhuriyet, pangaltı, osmanbey, şişli merkez

12 yıldır gülbağda oturuyorum, bekar beyaz yakalıyım, erkek arkadaşım ile birlikte yaşıyorum, çok çok yokuş olmayan yerleri baya güzel.

Fulya'da yokus olmayan yer bulursan tavsiye ederim. (Ortaklar caddesi veya eski ali sami yen'in arkasi) 10 dakikada metro ve metrobuse yuruyerek ulasimin olur. Aracliysan fulya'ya giris cikista cok trafik oluyor yalniz.

daha ucuzu pek mümkün değil. şirketler toplu olarak teklif aldıkları için çok daha iyi poliçeyi daha düşük ücrete alıyor genelde.

özel sağlık sigortasının olayı zaten ameliyatlar :) her şey kalsın amelyiatları tutun.

kıytrrık bi safra kesesi ameliyatı 50k olmuş özelde.

kurumsal teklif her zaman daha ucuzdur.

aylık 200 lira kesinti, yılda 2400 çok iyi fiyat. teminatları çıkararak da olsa daha iyi teklif bulamazsınız.

Arka koltuğa otursan, sol kapıdan sağ kapıta bir örtü gibi bişeyi sıkıştırıp arkaya gersen fon için. Arabada olduğun anlaşılmasa, yapamaz mısın?

Hani karşı taraf "ulan görüşme saatini bile ayarlayamamış, arabada yakalanmış zamana, demek ki sorumlu ve dakik değil" diye düşünür mü acaba?

Ben çok girdim öyle görüşmeye. Çoğu yer takılmıyordu ama bozulan şirketler de vardı. Buna bozulacak şirkete ben girmem zaten.

ik cıyım, çok kişiyle arabada mülakat yaptım, sahada çalışan adam benimle görüşmek için izin mi alsın?

bence çok normal.

araba hareket halinde değilse garip karşılanmıyor genellikle. görüşmeden önce çok dikkat dağıtıcı bir açıda olmadığınızdan ve ekranın sürekli hareket etmediğinden emin olun sadece.

Ben de cok girdim arabada, buna takilan sirkete girme zaten.

Karşılanmaz ben yaptım, gayet anlaşılabilir bir yöntem. Hatta iş yerindekilerin dikkatini çekmesin diye yakındaki AVM'nin otoparkına gitmiştim:)

öncesinde haber verirsen daha iyi olur

görüştüm. gayet anlayışla karşıladılar, hiç öyle ters bi durum yaşanmadı.
cevap veren herkese teşekkürler.

az önce biri görüşmeye arabadan katıldı. Sürekli karşılaşıyoruz. Sorun edilecek bir durum değil

maalesef :(

İş sözleşmenizde deneme süresi var ise deneme süresi içinde iki taraf da sözleşmeyi ihbarsız feshedebilir. Bu durumda "bye" deseler maalesef tamam demek durumundasınız.

Bu yorumu 4857 sayılı iş kanununa tabi olduğunuzu varsayarak yapıyorum. araştırma görevlileri için farklı bir kanun geçerli ise yukarıdaki yorum geçerliliğini yitirebilir.

Yapacak çok bir şey yok gibi.
Fazla düşünme.
Bu arada 10 kişilik birim bir anda 3'e düşüyorsa bu eski asgari ücretten işverenin nasıl fayda gördüğü de ortada.

@himmet dayi deneme süresi yok, sözleşmeyi de 9.aya kadar imzaladım ve 9.ayda yenileyecektik.

öyleyse ihbar tazminat hakkı doğar 2 haftalık.

9. ayda yenileyecektik dediğinize göre belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışıyorsunuz.
işten çıkarılmanız halinde yüklü bir tazminata hak kazanırsınız.
googleda "belirli süreli iş sözleşmesinin işveren tarafından erken feshi" vs şeklinde arayın.
sözleşme feshedileceği zaman sizden imzalamanızı isteyecekleri evrakı bir avukata danışmadan imzalamayın.

olmaz daha herkes yeniden bütçe yapıyor, ocak sonuna doğru anca.

gecen sene 9 du ondan onceki sene 6... çık git demenin en kibar yolu.

zamlar ocak'ta belli olacak ama bize erken zam verdi patron geçen ay. %25 ama ocak'ta yeniden değerlendirilecek.

yıl içerisinde dokundukları için, yıl başında dokunmayacaklar gibi

ara zam vermiştik, nisan'da tekrar bakacağız. ara zamla beraber %30'a tamamlarız gibi gözüküyor.

Amacınız şirketin sağlam olup olmadığını anlamaksa kar edip etmediklerini sormaktansa nasıl fonlandıklarını, gelecek planlarını vb. sormak daha mantıklı. Ne tür bir şirketten bahsediyorsunuz bilmiyorum ama mesela yazılım startupları kar konusunda hassas olabiliyorlar, çok büyük bir kısmı uzun yıllar kar etmediği için bu tür soruları da pek sevmiyorlar. Zaten bu anlamda karlılıktan çok ne kadar fon toplayabildikleri önemli oluyor.

Sormak saçma çünkü kar etmeyen bir işletme ayakta duramaz. Ekibe yeni birini katacak durumu varsa elbet kar ediyordur, aksi oldukça istisnadır.

Şirkete ortak olmuyorsan sorman abes kaçar. Kaldı ki bu gizli bir bilgidir, sorsan bile cevap vermek istemezler.

sormak saçma değil bence sorulabilir.

@Bruce , benim eski işyerim 7 yıldır full zarar yazıyordu ama kapanmadı, çok uluslu bir şirket, sürekli yurtdışında para alarak döndürüyorlardı, patronlar tr yi sevdikleri için ülkeden çıkmadılar.

+ peki 10 yıl sonra kendinizi nerede görüyorsunuz?
- müdür olurum. firma olarak siz?

gibi bi etki bırakır :D

maaşları ödeyebilecek misiniz anlamında sormadım hiç.

ama onun haricinde özellikle startup ise sorarım, çünkü yaptığım işi baltalayacak şekilde nakit akışında patladık, şu projeyi yapacağız şeklinde bir şey gelsin istemiyorum.

hatta süre vs.. her şeyi konuşabiliyorsunuz.

tabii bu firmalar avrupa merkezliydi, Türkiye için farklı olabilir.