Giriş
(4)

Altınlari nerde tutuyorsunuz?

sapere aude
Eldeki altınları fiziki olarak yatırabilecegimiz, fiziki olarak da çekebilecegimiz bir banka var mı? Veya çekmek istediğimizde nakit veren ama düşük kurdan bozmayan bir banka?Teşekkürler
Eldeki altınları fiziki olarak yatırabilecegimiz, fiziki olarak da çekebilecegimiz bir banka var mı? Veya çekmek istediğimizde nakit veren ama düşük kurdan bozmayan bir banka?

Teşekkürler
0
sapere aude
(08.10.25)
banka kasasında.
0
mikahakkinen
(08.10.25)
Fiziki altınları bozup hesabınıza yatırmada sorun yok, iş fiziki çekime gelince ek ücretler devreye giriyor. Mesela Kuveyt Türk'ün altın veren ATM'leri var, günde en fazla 2gram çekebilirsiniz %4 komisyon alıyormuş.

IAR diye bir uygulama var, IAR yani altın rafinerisinin kendi platformu. Burada 24 saat uygun kur var, altını fiziki isterim diyorsanız anlaşmalı yerlerden fiziki altını alabiliyorsunuz ama bunun için de yüksek bir ücret isteniyor
0
lamborcini
(08.10.25)
banka kasasında tutuyoruz
0
aquarium
(08.10.25)
altın sertifikası diye bişiy çıkmıştı bi ara ona baktınız mı
0
Sadece soruyorum
(08.10.25)
(20)

Duyuru'ya ilk duyurunuzu ne zaman yapmışsınız? :)

gadlemler
Benim 2011 - 14 yıl olmuş, duygulandım...Ne duyurularım olmuştu zamanında, bir kısmını sildim. 2010 ların başlarında az dertleşmedim insanlarla. Reklam bile vermişliğim var. İyi ki varsın duyuru!
Benim 2011 - 14 yıl olmuş, duygulandım...Ne duyurularım olmuştu zamanında, bir kısmını sildim. 2010 ların başlarında az dertleşmedim insanlarla. Reklam bile vermişliğim var. İyi ki varsın duyuru!
0
gadlemler
(23.09.25)
Siteye ne zaman üye olduğumuz gözüküyor mu?
İlk duyurularımı silmişim.
Ama 13 bin küsür kez girmişim oha
0
benaslindayohum
(23.09.25)
2008
0
lemmiwinks
(23.09.25)
2009

14 yasindayken lol.
0
sonsuz
(23.09.25)
2009 görünüyor ama 2001 de yazar olmuştum ve 2 kere atıldım. eski nicklerimi de hatırlayamadım.
0
ground
(23.09.25)
2001
0
Shepard
(23.09.25)
2008
0
rentts
(23.09.25)
2014 sanırım
0
gabe h coud
(23.09.25)
Eylül 2012 imiş. Dövmeci sormuşum ama dövme yaptırdım mı tabi ki hayır hahahaha
0
peki madem
(23.09.25)
@Bir sıcak el uzanır tutmasam olmaz senin gerçek kimlini biliyorum. Yalan atma 1999'da bu sike yoktu
0
Shepard
(23.09.25)
Şu an 'gözüken' ilk cevap verdiğim duyuru şubat 2013 ama öncesi de var eminim. Kendi açtığım duyuruyu bilmiyorum çünkü hepsini silmiştim bi ara. Şu an en eski gözüken 2015 ama kendi açtıklarım da daha eskiler vardı :)
0
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(23.09.25)
Nisan 2014 diye gözüküyor. İlk cevabım da ilk duyurum da. Tabii daha önce duyuru açtıysam ya da bir şey yazdıysam bile göremiyorum. Ya silinmiştir ya da silmişimdir.
0
nawar
(23.09.25)
2013-2014 tür benim de. Hayatımın en darkweb zamanlarında böyle bir yeri keşfetmiş olmak sürpriz olmadı.
0
sekizdokuzon
(23.09.25)
2013 ama 2019 gibi aldatılınca bütün eski duyurularımı tribe girip silmiştim o zamanki kız arkadaşım da buradaydı diye :3
0
ananiyimioguz
(24.09.25)
2008
0
unalub
(24.09.25)
2012
0
aquarium
(24.09.25)
2012. o zamanlar henüz çaylak olduğum için ekşi yazarlığımla duyuru hesabı açamamıştım.
sonra o çaylak hesabım onaylandı da üstüne bir de eski sevgilim tarafından çalındı :D:D hatta ilk duyurum bu konu hakkındaydı, hesabı nasıl kapattırabilirim temalı bir şeydi. silmişim sanırım o duyuruyu.
0
nolmus yani
(24.09.25)
2008 imis.

kanit: (git: 27777)
0
supergirl
(24.09.25)
2007
vay be
0
ermanen
(24.09.25)
(git: 322381)

2011
0
dedim dedim de kime dedim
(24.09.25)
2009
0
duster
(24.09.25)
(14)

Tek başına Prag

fraise
Daha önce iyi bildiğim ülkelerde / şehirlerde yalnız başıma tatil yapmışlığım var ama Prag'ı hiç bilmiyorum. Ekim sonunda, bir kadın olarak iki günlüğüne gitsem nasıl olur? Merkezi bir otelde kalsam, gece çok geç saate kalmasam; güvenilir midir? Ne gibi sorunlarla karşılaşabilirim? Açıkçası tek kal
Daha önce iyi bildiğim ülkelerde / şehirlerde yalnız başıma tatil yapmışlığım var ama Prag'ı hiç bilmiyorum. Ekim sonunda, bir kadın olarak iki günlüğüne gitsem nasıl olur? Merkezi bir otelde kalsam, gece çok geç saate kalmasam; güvenilir midir? Ne gibi sorunlarla karşılaşabilirim?

Açıkçası tek kalmayı da çok severim ama güvenlikten çekiniyorum. Belki buradaki cevaplardan cesaret alabilirim diye düşündüm.

Herkese şimdiden çok teşekkür ederim.
0
fraise
(22.09.25)
Prag ya bu. Afganistan degil.
Abartilacak herhangi bir sey yok. Bu soruyu sormak bile garip.
Türkiye‘nin hali ortadayken prag‘a gidilir mi diye sormak cidden garip.

Seneler önce tek gittim. Tek tehlike dondurmama saldiran arilardi.
0
sonsuz
(22.09.25)
Tek başına gitmiş biri olarak, gidilir. Bir sorunla karşılaşmazsınız. Güvenilir şehirler arasında.
0
hain kostokk
(22.09.25)
Sonsuz, Türkiye'de yaşamıyorum zaten; fazlaca güvenli bir Avrupa ülkesindeyim.
0
🌸fraise
(22.09.25)
Prag iyidir güvenlidir ya, yıllar önce üniversitede bi arkadaşımla kız başımıza (!) gitmiştik, hatta hostelde kalmıştık ve gayet de iyi geçmişti :) Güzel bence, git tadını çıkar. Hatta benim de tekrar gidesim var, şimdi senden ilham aldım bak.
0
bloodymoon
(22.09.25)
cek cumhuriyeti de son derece güvenli bir avrupa ülkesi abla.
bil bakalim soru sordugun platformdakilerin cogu nerede yasiyor? cok da güvenli olmayan bir avrupa ülkesinde :)
0
sonsuz
(22.09.25)
honest guide diye biri var youtube'da, onun prag videolarini gitmeden izlemeni siddetle tavsiye ederim. www.youtube.com
adam resmen pelerinsiz süper kahraman.

bence solo gidebilirsin elbette ama nerede para degistirebilirsin, hangi restoranlar turist tuzagi, nerede kalmamali gibi videolari izleyerek gezi öncesi biraz hazirlanmak can sikintisinin ve gereksiz para kaybinin ciddi anlamda önüne gecer.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(22.09.25)
Tek başıma gittiğim ilk şehirdir Prag. İlk 2018 senesinde gittimişti, ikinciye 2024'te. Bu sene de gidebilirim üçüncüye.

Gece 12'te otel dönmüşlüğüm var Strip Bardan çıkıp.

Honest guide diye biri var youtube'da, onun prag videolarini gitmeden siddetle tavsiye ederim. +1
0
put it in your appropriate place
(22.09.25)
Geçen arkadaşımın pragda otelde saatlerinin çalındığını farketti ve hiçbir işlem yapılmadı. Tabii turist olmasinin etkisi var mi onu bilmiyorum, ya da sigorta vs, otelin değerli eşya kapsamı vb. vatandas olsaydi muamele farkli olurdu belki. Oldu mu oluyor da bu tür şeyler de bir yere gitmeye engel mi, zannetmiyorum.

Güvensiz bilinen bir ülkede de başına hiç acayip olaylar gelmemiş birilerini bulabilirsin, ama iste istisnalar kaideler meselesi bu güvenlik işleri.
0
encokbenisevinnolur
(22.09.25)
Hiç sorun yaşayacağını zannetmiyorum. Çok keyifli bir şehir. Hatta aşırı kıskandım şu an :D iyi eğlenceler gitmeye karar verirseniz.
0
lüzumsuz adam
(23.09.25)
Gidilir muhtemelen.

Honest Guide + 1
0
kumandanim
(23.09.25)
amsterdam, paris, barcelona, roma gibi şehirlerde kalabilen insanların prag, budapeşte, krakow gibi yerlerde güvenlikten çekinmesi beni şaşırtıyor. benim arkadaşlarım da var böyle, 3 kez amsterdam’a gitmiş ama doğu avrupa’da güvenlik zaafiyeti olduğuna dair reelsler bulup bana atıyor, gülüp geçiyorum. çok az göçmen nüfusu olan, göçmenlerin de genelde expatlar olduğu, sakinlerinin genelde kendi halinde insanlar olduğu gayet huzurlu ülkeler, şehirler bunlar. polonya’nın 8 şehrini gezdim, prag, budapeşte hakeza, hiçbirinde güvenlik endişesi yaşamadım.

şu eleman aslen hollandalı ama avrupayı geziyor (kız arkadaşı türk), adam üstüne basa basa avrupa’nın en güvenli ülkeleri olarak ab üyesi olan doğu avrupa ve baltık ülkelerini gösteriyor:

www.instagram.com
0
phoarbix
(23.09.25)
Dogu Avrupa her zaman Bati Avrupa'dan daha guvenilirdir.Insanlarin halen Bati Avrupa'yi daha guvenilir sanmasina sasiriyorum.Tek cekinceniz soguk hava ve kaziklamaya calisan bazi doviz burolari olsun.DOviz bozduracaksaniz bozduracaginiz yeri iyi arastirin
0
turkuaz
(23.09.25)
Girisken olmayan, kendi halinde, etliye sutluye karismaz bir arkadasim son birkac yildir pragda. Ailesi de gece bi yere ciksa elli kere arayan insanlardi dune kadar. Onlar da memnun. Bence guvenlidir :)
0
Kittie
(23.09.25)
Bence de hiç sıkıntı olmaz, çok da keyifli olur. Kız kıza gitmiştik geç saatlerde bile hiç sıkıntı yaşamadık. merkezde konaklarsınız sıkıntı olmaz.
0
aquarium
(24.09.25)
(19)

sizin icin hayranlik veya saygi duyulacak insan kriteri nedir?

buenosdias
zeki olmasi?iyi kalpli olmasi?vizyoner olmasi? orneklerle aciklarsaniz sevinirim. tesekkurler.
zeki olmasi?
iyi kalpli olmasi?
vizyoner olmasi?

orneklerle aciklarsaniz sevinirim.

tesekkurler.
0
buenosdias
(01.10.24)
sokakta gördüğü -isterse anadan doğma çıplak olsun- birine banane deyip kendi işine bakan insana büyük saygı duyarım. güvenirim.

çıplaklıktan rahatsız olan insan olmamış insandır, sıkıntılı insandır. bunca yıllık hayatımda tecrübe ettiğim bir gerçek bu.
0
yurtsuz john
(01.10.24)
zeki insanlara her zaman hayranlık ve saygı duymuşumdur ama iyi kalpli olmadığını bir şekilde öğrenmişsem geri kalan hiçbir vasfı benim için artık önem arz etmiyor.

ama bir de sadece BAZI zamanlar sığ insanlara da saygı duyuyorum; keşke onlar gibi hayata siyah-beyaz diye ikiye ayırıp bakabilseydim, hayatı daha kolay görürdüm. mesela fanatik taraftarlar, fanatik anti x'ler filan ne güzel kafaya sahipler.
0
m e b
(01.10.24)
bence herkes kendinde eksik hissettiği veya olmasını istediği kritere hayran oluyor/saygı duyuyor.
çok sübjektif olacak ama heyecanlı, evhamlı ve endişeli birisi olarak sakin, ayakları yere basan ve iş bitirici insanlara-elbette bunları saygı çerçevesinde yapanlara hayranım.
0
birnevibahar
(01.10.24)
Bir konu hakkında bilgisi yok ise bilmiyorum diyebilen insanlara saygı duyuyorum.
0
peki madem
(01.10.24)
Basmakalip dusuncelerin esiri olmayan, ufku acik, saygili, toplum olma bilincinin farkinda olan kisilerdir.

Ilk madde ozelinde Sevan Nisanyan diyorum, "saygili" kriterinden kaldi, cunku burada karisinin basindan asagi bok doktugu iddia edilen birine "saygili" dersem hos olmaz.

Ornek olarak video atayim, adamin bilimle bir derdi falan olmasina gerek yok ancak bugun gelinen noktayla ilgili guzel yorum yapmis bence: www.youtube.com
0
mbond
(01.10.24)
Bazı insanların çok dengeli bir karakteri var. Nasıl anlatılır bilmiyorum, asalet deyince çok burnu havada duruyor; samimi deyince de çok cana yakın duruyor. İkisi de değil. İnsanlarla mesafesini kibar bir şekilde koruyabiliyorlar. Zevkleri var, ilgilendikleri şeyler var. Spesifik bir konuda derin bilgi sahibiler. Fevri davranmıyorlar. Böyle insanları görünce hemen kanım ısınıyor.
0
akhenaten
(01.10.24)
Bilgi derinliği fazla, farkındalığı yüksek, hitabet gücü olan ve Türkçeyi iyi kullanan, doğaya ve insana saygılı, toplum içinde yaşamayı tüm kurum ve kuramlarıyla sindirmiş, temiz ve bakımlı, gösterişten uzak hatta minimalist, kibar

Aklıma gelenler bunlar.

Tek bir kriter yok ki, hepsi masanın ayakları gibi, biri olmazsa bütün olmaz.
0
Mirket
(01.10.24)
Dövüşmen guzum, duruş ve entelektüel bilgi seviyesi.
0
ananiyimioguz
(01.10.24)
Çok kriter var aslında.

Yaşam hakkına saygı gösteren, hayvan, doğa sevgisi olan, sürekli tüketmeyen, ihtiyacından fazlasını almayan, emeğe saygılı, insanları dış görünüşe göre değerlendirmeyen, sömürmeyen, her koşulda nezaketini kaybetmeyen, temizliğe dikkat eden, kendini geliştiren insanlara saygı duyuyorum. Dediğim gibi daha çok kriter var aklıma gelirse ekleme yaparım.
0
rock n roll
(01.10.24)
Zengin olan
0
lapaz
(01.10.24)
saygılı insana saygı duyarım
0
abelardo
(01.10.24)
Saygılı insan+1
0
kumandanim
(01.10.24)
Çok kriter var mutlaka, çoğu da olması gereken şeyler ama özellikle şu dönemde mahremiyetine özen gösteren insanları ayrı seviyorum sanırım. Belki dünyanın en güzel yerlerinde yaşıyor, en güzel yerlerini geziyor, işinde çok başarılı, ilişkisinde çok mutlu ama çok çok az görüyoruz bunu mesela. Görgülü, sade yaşayan, görünür olmakla bir derdi olmayan insanlara daha yakın hissediyor ve saygı duyuyorum.
0
aquarium
(01.10.24)
fallout dizisindeki the ghoul karakteri gibi.

birincisi asiri zeki.
ikincisi kötülük ne cok iyi biliyor ama uygulamiyor. yalnizca karsidaki kötülük yapmak icin aksiyona gectiginde karsidakini yok ediyor. bu cok alfa bir durum bence.

bunu her duruma uygulayabilirsin.
0
robert bosch
(01.10.24)
geveze yazar +1
0
yurtsuz john
(01.10.24)
aklıma direkt Caner Eler geldi. İnanılmaz genel kültür seviyesi, işini severek yapması, saygılı ve resmi bir üslubu olması ama yeri geldi mi gevşek davranması, yaşadığı hastalığa ve engelli kalmasına rağmen bunu ne kendine dert edinmesi ne de "bakın ben engelliyim" edebiyatı yaparak bundan kendine avantaj çıkarmaya çalışması gibi sebeplerle çok saygı duyduğum biri.

Genel olarak genel kültürü yüksek kişilere saygı duyuyorum. Mesleğinde çok iyi ama mesleği dışında iki kelime laf edemeyecek kişilere de saygım çok az. Ha bi de hayatta en büyük önceliği kariyer ve para olan kişilere de saygım yok. Arada keyif p*zevenkliği yapmayan kişileri sevmem. Çok çalışkan insanlara da sinir olurum :d
0
nundu
(01.10.24)
Doğru olanı yapması. Yani bu yol zor olan yol olsa bile veya zarar görme ihtimali yüzünden endiseden gece uykuları kaçsa bile sabah kalkınca zor ama doğru olani yapması
0
aslagülümseyenbirkediyegüvenme
(01.10.24)
Zeka, bilgi, vizyonerlik falan umrumda değil.

Entelektüel birikim elde ettikçe ukalalaşan, saygısız, snob tipler beş para etmez mesela gözümde. İstediği kadar bilgili olsun. Cahilin ve okumuşun saygısızlığına eşit ölçüde katlanamam. Kesinlikle anlayış ve saygı benim için önceliktir.
0
kakaolu kremali biskuvi
(01.10.24)
gün içinde o kadar ahlaksızlık görüyoruz ve bu çok normalleşmiş durumda. insanların huyları yaşam tarzları bu olmuş. bazen ben de mi öyleyim diye sorguluyorum. saygı duyulacak insanın önce ahlaklı biri olması gerekiyor. çok sevilen biri olmasın saygılı olmasın ama önce bize lazım olana saygı duyuyorum. kimse kimseye iyi olmak herkeze saygılı olmak zorunda değil.
0
mikahakkinen
(01.10.24)
(5)

Palamut'ta limon tadı?

ananiyimioguz
Duyurunun balık gurlarına ufak bir sorum var.Geçenlerde ilk defa palamut alıp ızgara yaptık. Tadına da bayıldık ama balıkta böyle limon sıkılmış gibi bir tat vardı etinde.Ve aksi gibi bu daha çok hoşumuza gitti sdfksgAma internette bununla ilgili hiç bir şey bulamadım.Chat gpt palamutta böyle bir ta
Duyurunun balık gurlarına ufak bir sorum var.

Geçenlerde ilk defa palamut alıp ızgara yaptık. Tadına da bayıldık ama balıkta böyle limon sıkılmış gibi bir tat vardı etinde.

Ve aksi gibi bu daha çok hoşumuza gitti sdfksg

Ama internette bununla ilgili hiç bir şey bulamadım.

Chat gpt palamutta böyle bir tat olması normal değildir saklama koşullarıyla ilgili olabilir diyor.

İnternette de palamut çok pişirilmez diyor. Ama pişirilirse ne olur demiyor ben biraz çok pişirmiş olabilirim. Acaba öyle yapınca birşey mi açığa çıkıyor?

Balığı yerken aldığım balıkçıyı aradım, abi normal o ortasında bilmemne var limonlu gibi mayhoş bir tat çıkıyor dedi.. Biz de geçen yedik öyleydi dedi. Şuan mevsimi olduğu için besin değerlerinin omega 3 ünün falan en yüksek olduğu zaman dedi, o yüzdendir dedi.

Ama ben hala ikna olmadım çünkü dediğim gibi bununla ilgili google da bişey çıkmıyor. Balıkta herhangi bir kokma, kötü bir tat falan yoktu. Sadece bariz bir şekilde mayhoş bir tadı vardı, limonlu gibiydi. Bir daha oradan almayayım mı yoksa normal mi ne diyorsunuz?
0
ananiyimioguz
(24.09.24)
palamut yerine size tombik vermiş olabilirler. tadı söylediğiniz gibi ekşidir
0
obscure
(24.09.24)
hmm olabilir balıkçılar bu hileyi yapabiliyormuş tombik daha ucuz diye palamut diye satılabiliyormuş..

ancak ben balığı çizgili hatırlıyorum ya tombikte çizgiler olmazmış.

önünden geçerken bakıcam tekrar.
0
🌸ananiyimioguz
(24.09.24)
uskumru yerine de kolyoz verirler. bilmedik yerden bilmediğini belli ederek almamak lazım.
en iyisi balığı carfur veya metrodan kendin seçerek almak.
0
my fault
(24.09.24)
Geçen hafta bizim yediğimiz de öyle limonlu gibiydi ama güzeldi. sebebini bilmiyorum
0
aquarium
(24.09.24)
Dün balıktan bir yarım artmış hanım dolaba kaldırmış baktım şimdi derisine de bu tombik değil ya siyah çizgileri var.

Dönemsel diyelim o zaman ne diyeyim bilemedim.
0
🌸ananiyimioguz
(24.09.24)
(17)

Viyana mı Prag mı?

kumlupara
Merhaba, ekimde eşimle birlikte Budapaşte'ye gideceğiz. 20 ekim varış, 27 ekim dönüş şeklinde. Budapeşte'yi gezip, ardından Viyanave Prag'da yapalım diyoruz ama çok sıkışacağı için sadece Viyana ya da Prag 'tan birini yapalım diyoruz. Sizin önerileriniz ne olur? Budapeşte sonrası hangi şehri de göre
Merhaba, ekimde eşimle birlikte Budapaşte'ye gideceğiz. 20 ekim varış, 27 ekim dönüş şeklinde. Budapeşte'yi gezip, ardından Viyanave Prag'da yapalım diyoruz ama çok sıkışacağı için sadece Viyana ya da Prag 'tan birini yapalım diyoruz.

Sizin önerileriniz ne olur? Budapeşte sonrası hangi şehri de görelim? Bir de airbnb önerisi olan var mı acaba? Daha önce kalıp da memnun olduğunuz bir yeri paylaşabilirsiniz.
0
kumlupara
(09.09.24)
Viyana
0
jülsezar
(09.09.24)
Ben de viyana diyorum
0
kullanicadi
(09.09.24)
Viyana
0
but that was just a dream
(09.09.24)
ben prag diyorum. viyana soğuk ve sıkıcı bir şehir. müzeleri çok iyi, o kadar. herhangi bir sokağı, almanya ya da avusturya’daki herhangi bir sokaktan farksız. prag’ın başka hiçbir şehirde göremeyeceğiniz çok daha özel bir dokusu var. insanda adım başı fotoğraf çekme isteği uyandırıyor.
0
sir gawain
(09.09.24)
Prag diyorum.
0
oekuklu
(09.09.24)
haziranda prag - viyana - budapeşte yapmış biri olarak benim tercihim prag. daha sakin, sokaklarda yürümesi, binalar arasında kaybolması daha zevkli, hafif sovyet hafif ortaçağ mimarili. yemek seçeneği yok sadece.

vereceğim cevap aslında sizin ne beklediğinize göre değişir. alışveriş yapalım, müze gezelim, kalabalığın içinde kaybolalım derseniz de viyanayı tavsiye ederim.
0
trajikomix
(09.09.24)
Ben de Prag diyorum. Viyana için uzun bir zaman ayırıp müze, konser, etkinlik planlayıp gitmek daha güzel olacaktır.
0
aquarium
(09.09.24)
Ben de gönül rahatlığıyla ve özlemle Prag diyorum.

Tango Argentino adında bir dans atölyesi içindeydi kaldığımız oda, Stepanska caddesi üzerinde.
Şansımıza tatil dönemiydi boştu atölye. Konumu da oldukça iyi.
0
lüzumsuz adam
(09.09.24)
Prag +1
Budapeste cok guzel ve buyuk bir sehir, ozellikle muzeleri gezmek isterseniz ve parlamento, biraz zaman alacaktir. sonrasinda prag, hem minik hem cok guzel iyi gelecektir. aksam disari da cikarsiniz.

viyana'nin havasinin ekimde ne olacagi belli olmaz, mayis haziran daha guzel aylar viyana icin. ayrica gelmeden mutlaka konser/opera biletleri alirsiniz, sarap baglarina gidersiniz, tuna'ya ya da gole girersiniz vs vs. viyana'ya budapeste gibi bir tik daha fazla gun ayirirsiniz.
0
kassiopeia
(09.09.24)
viyana prag'dan daha güzel bir sehir, ancak daha pahali. prag icin 2 gün yeterli, viyana'ya haftalar yetmez.

7 günlük bir tatil oldugu icin tavsiyem 2 gün budapeste, 5 gün viyana olur.
0
kimi raikkonen
(09.09.24)
Sokak ağırlıklı gezecekseniz Prag, müzeler için Viyana.
0
Mistyimage
(09.09.24)
İkisi de çok güzel ama biri tercih edilecekse Prag.
0
kumandanim
(09.09.24)
Prag.

Viyana benim için beklentimin altında kalmıştı.
0
put it in your appropriate place
(09.09.24)
budapeşteyi boşverin vşyana prag'ta takılın
0
adivar
(09.09.24)
viyana. budapeste viyana arasi yakin prag uzakti galiba.

prag-berlin yaparsiniz daha sonra. viyana'daki müzeler cok güzeldi gezip görmek lazim ama 4 günden fazla sürecek bir sehir de degil.
0
robert bosch
(09.09.24)
Viyana demeyeni taşlarlar.
Hotel Deutschmeister. Merkeze de yakın.
0
kedidir o kedi
(09.09.24)
Bence 1 gece viyana 2 gece prag
0
sen supersin
(11.09.24)
(9)

Ahraz kelimesini biliyor muydunuz?

speedy
Twitter'da mac tartisan ergenlerden duydum, ogrendim bu kelimeyi. Hadi uni'de kitap okumuslugum azalmisti da lise, ortaokulda acayip kitap kurduydum ben ya nasil kacmis anlamadim. Siz biliyor muydunuz, duymus muydunuz?
Twitter'da mac tartisan ergenlerden duydum, ogrendim bu kelimeyi. Hadi uni'de kitap okumuslugum azalmisti da lise, ortaokulda acayip kitap kurduydum ben ya nasil kacmis anlamadim. Siz biliyor muydunuz, duymus muydunuz?
0
speedy
(15.12.23)
evet anlamı sağır dilsiz demek ama anlamı genelde aptal düşük zekalı sanılarak kullanılıyor
0
freebird5406_2
(15.12.23)
Bundan yirmi yıl önce daha sık kullanılan bir sözcüktü. Otuz yıl önce tv'de de sık sık duyabilirdiniz. Sanırım bazı kelimeleri belli sosyokültürel çevreler ve zamanlar içinde yoğun kullanıyorlar. Böyle bir araştırma yapılsa fena olmazmış.
0
kalemdefter
(15.12.23)
Twitter jargonunda çok kullanılan bir kelime evet. Özellikle son 3-4 senedir çok geçiyor twitterda. Aptaldan ziyade daha çok kendini bilmez ya da ne yaptığını bilmez anlamında kullanılıyor. Twitter'da kullanmayı sevdiğim sözcük benim de
0
nundu
(15.12.23)
ahraz, samıt arada kullanırım.
0
tolgan
(15.12.23)
Kalemdefterin dediğini gibi eskiden gayet normal, herkes bilir kullanırdı. Sağır dilsiz demek. Bizim oralarda aptal almasında kullanılmazdı. Yazık ahraz derlerdi bir kaçtan mahallede vardı ben çocukken.
0
saturn
(15.12.23)
rahmetli babaannem cok kullanirdi
0
foster
(15.12.23)
Ben de kendimi bildim bileli biliyorum bu kelimeyi. Anne, babaanne vb çevremden duymuşumdur kesin.
0
wilhelmwasmuss
(15.12.23)
biliyordum, Twitter'dan bağımsız
0
aquarium
(15.12.23)
Evet ortaokuldan beri bilirim, yas:37
0
mirty
(15.12.23)
(5)

İzmir yol tarifi

bir is icin lazim
Merhaba. Manavkuyu,Çamkıran civarından Behçet Uz Çocuk Hastalıkları Hastanesi'ne toplu taşıma ile en kolay nasıl gidebilirim acaba?
Merhaba. Manavkuyu,Çamkıran civarından Behçet Uz Çocuk Hastalıkları Hastanesi'ne toplu taşıma ile en kolay nasıl gidebilirim acaba?
0
bir is icin lazim
(22.09.23)
Google maps’ten bakın, otobüs ya da otobüs+tramvay seçeneğiniz var.
0
orient blue
(22.09.23)
@orient blue teşekkür ederim. Baktım. Ama zihnimde net bir şey oluşmadı açıkçası, emin olamadım. o yüzden sordum. İlk kez gideceğim, toplu taşımada temassız kart kullanabiliyor muyum, yoksa toplu taşımaya özgü kart mı almam lazım?
0
🌸bir is icin lazim
(22.09.23)
izban harici taşımalarda temassız geçiyor. vapurdan emin değilim.
0
nolmus yani
(22.09.23)
Çamkıran durağından 963e binip Alsancak garda inip hemen ordan tramvaya geçerek Atatürk lisesi durağında inebilirsiniz.
0
aquarium
(22.09.23)
Moovit den de bakabilirsin
0
kondansator
(22.09.23)
(1)

Nasıl istinafa basvurabilirim?

sonhakan
Bariz hakaret yüzünden hakaret davası açmıştım. Takipsizlik kararı verildi. Kendim istinaf mahkemesine vermek istiyorum. Avukat gerekli mi? Örnek istinaf dilekçesi var mı? Tesekkur ederim.
Bariz hakaret yüzünden hakaret davası açmıştım. Takipsizlik kararı verildi. Kendim istinaf mahkemesine vermek istiyorum. Avukat gerekli mi? Örnek istinaf dilekçesi var mı? Tesekkur ederim.
0
sonhakan
(29.04.23)
Dava değil suç duyurusunda bulunmuşsunuz savcı da dava açmaya gerek görmeyip takipsiz bırakmış. Takipsizlik için istinafa gidilmez. İtiraz hakkı var sadece. Süresi içinde itiraz edebilirsiniz.
0
aquarium
(29.04.23)
(24)

İş yemeği / eve geç gelen partner

crinix
5 senelik bir ilişki içindeyim. Son 2 yıldır da birlikte yaşıyoruz. Evimizi, hayatımızı ikimiz de ailelerden destek almadan birlikte kurduk, okullarımızdan birlikte mezun olduk, iş aradık değiştirdik, birbirimizin tam anlamıyla iyi ve kötü gününde hep yanındaydık.Sevgilim mezun olup kıdemli bir mima
5 senelik bir ilişki içindeyim. Son 2 yıldır da birlikte yaşıyoruz. Evimizi, hayatımızı ikimiz de ailelerden destek almadan birlikte kurduk, okullarımızdan birlikte mezun olduk, iş aradık değiştirdik, birbirimizin tam anlamıyla iyi ve kötü gününde hep yanındaydık.

Sevgilim mezun olup kıdemli bir mimarla ortak olup bir mimarlık ofisinde çalışmaya başladı.
1-2 ayda bir müşterileri ile birlikte içkili akşam yemeğine çıkıyorlar. Bu akşamlarda eve gelme saati belli olmuyor. Birkaç kez gece 2-3 gibi, sabaha karşı geldiği bile oldu. Baskıcı, maço bir tip değilim ancak bu beni çok rahatsız ediyor. Hem benimle geçirebileceği zamanı bu şekilde dışarıda geçirmesi, hem bir dönüş saati olmaması, hem de yemekteki herkesin karşı cins olması, bundan mutsuz olduğumu belirtmeme rağmen çözülmemesi bende travma oldu. Defalarca kez kavga ettik, özür diledi vs. vs. Pek bir şey değişmedi.
Önceden haber ver gecikeceksen diyorum, bildirdiği tek şey "gecikeceği" ve bunun ona istediği saatte eve dönme hakkı verdiğini düşünüyor.

Bu da yetmezmiş gibi bir de iş günleri, saatleri dışında da birlikte çalıştığı mimarla yazışıyor whatsapp'tan.

Geldiğimiz noktada, "ben böyle mutluyum, o yemeklerde mutluyum çünkü saygın biriyim, mimar X hanımım" diyor. "Onlarla A, B, C gibi senin ilgilenmediğin konuları konuşup paylaşabiliyorum." diyor.
Ben onun ilgi alanlarını paylaşmıyormuşum, benim mutlu hatırladığım eski anılarımızda bile onun çok mutsuz olduğu zamanlar varmış (eski yazışmalardan, mektuplardan örnekler gösteriyor), sen bana şunu demiştin, bana bunu yapmıştın, vs. vs.
Onu boğuyormuşum, sıkıyormuşum, benim yüzümden eve gelmek dahi istemiyormuş, onunla onun ilgi alanlarını, müzik zevkini paylaşmıyormuşum, vs. vs.

Geçmişte tabii ki de hatalarım oldu ancak onları kabul edip düzeltmek için elimden geleni yaptım.

Tüm bunlara rağmen yakın zamanda dahi hem iyi günde mutluluğu hem de kötü günde üzüntülerimi paylaşmıştı.
Kafamı karıştıran nokta da bu.
Artıları eksileri tartmaya çalışıyorum.

Kağıt üstünde evli olmasak da, biz her şeyde birbirimizin diğer yarısıydık, ve geldiğimiz nokta bu.
Siz ne düşünürsünüz?
0
crinix
(03.03.23)
Partnerin sosyal sınıf atladığı için seni maddi manevi yetersiz görüyor olabilir. Ne demek bu? Artık daha çok kazanıyor. Daha çok kazandığı için daha seçkin insanlarla takılıyor.
0
elitoangelito
(03.03.23)
"Onu boğuyormuşum, sıkıyormuşum, benim yüzümden eve gelmek dahi istemiyormuş, onunla onun ilgi alanlarını, müzik zevkini paylaşmıyormuşum, vs. vs."

yanlış anlama ama sal beni artık diyor sana. ancak bunu kendi yapmaya cesareti yok. bu yaptıkları da içgüdüsel olarak seni kışkırtarak ayrılık sebebinin sen olmasını sağlamak ve kendi vicdanını rahatlatmak.
0
orpheus
(03.03.23)
bu ilişkiyi ters yüz etsek erkek iş toplantılarına kalsa, iş için yurtdışına seyahat etmesi gerekse bunlar kadının hep hoş görmesi gereken şeyler olacakken tersi olduğunda sıkıntı çıkıyor.
ben yazdıklarınızda sizin de alınganlık yaptığınız şeyler olduğunu düşündüm çünkü açık açık yukarıda yazdığınız şeyleri söyleyen biri ilişkide de kalmaz, ayrılırdı bence.
0
deartheodosia
(03.03.23)
Karşı cinsle yemeğe göndermekten ve onlarla mesajlaşmasından korktuğunuz biriyle niye birliktesiniz? Bence özgüven probleminizi çözün.

Ne demek benimle geçireceği zamanı onlarla geçiriyor? 5 yıldır birliktesiniz zaten. Aynı evde yaşıyorsunuz. Bu insanın hiç kendi alanı olmasın mı? Okurken ben de boğuldum sıkıldım valla. En son böyle hissettiğimde işim olmadığı halde boş boş okulda oturup eve gitmeyi geciktiriyordum. Ne acı bir şey.
0
ruhen hastayim ben
(03.03.23)
ruhen hastayım’ın yazdığını ben de yazıcaktım da üşendim sonra. birliktesiniz diye 7/24 birlikte vakit geçirmek istemek çok yorucu ve manasız.
0
deartheodosia
(03.03.23)
O ilişki bitmiş kardeşim. Ortak noktamız yok olanlar da bitti demiş. Senin yüzünden eve gelmek istemiyormuş daha ne desin?
0
rodeocu
(03.03.23)
ilişkinin vadesi dolmuş, ayrıl coco.
0
candide
(03.03.23)
Bazen insanlar farkli yonlere dogru buyuyebilirler, bu cok dogal ve normal bir sey. Bu surecte yakinligi surdurmek caba gerektirir. Biriyle omur boyu birlikte olmak 40 cenazeye katilmaktir gibi bir laf vardi. Insanlar degisir, kendini yeniden dogurur hep. Siz degisime direniyor, degisimden korkuyor ve fark etmeden karsinizdakini boguyor olabilir misiniz?
Ayrica Iliskiniz kafanizdaki sinirli kadin erkek rollerine uymadigi icin alisma surecinde olabilirsiniz, bunyeniz gelisime direniyor olabilir.

Bana yazdiklarinizim bazilari pek inandirici gelmedi, ama dogruysa bile sikintili olan kisim 5 yillik bir iliskide ayda bir iki gidilen yemeklerde bile hala 'ihmal ediliyor' rolune giren biri, karsi taraf icin cok yorucu. Ayrica esimiz/sevgilimiz tum ihtiyaclarimizi karsilamaz, karsilamamali, herkesin nefes alacagi, farkli deneyimleri paylasabilecegi alanlara ihtiyaci var. Bu bizleri ve iliskiyi zengin ve saglikli tutan bir durumdur.
Iliskinizin durumunu bilemem ama kendinizle ilgili neden 5 yildir sizinle olan birinin zaman zaman yemege cikmasi, kendine bir alan yaratmaya calismasi, saglikli yetiskin deneyimleri sizi bu kadar rahatsiz ediyor, kadin erkek iliskisi ile ilgili sinirlayici gorusleriniz neler, neden ciddi bir ozguven problemi yasiyorsunuz bunlari dusunmek hem simdiki hem de gelecekteki iliskileriniz icin faydali olabilir.
0
kassiopeia
(03.03.23)
Yazdiklarinizi okuyunca ben partnerinizi cok hakli buldum. Bu etkinlikler ona kendisini onemli ve saygin hissettiren, hayatinin sizinle paylasamadigi paylasmasina da gerek olmayan bir tarafini destekleyen ve kendisini iyi hissettiren bir firsat sunuyor. Size "o erkeklerin bana olan ilgisi hosuma gidiyor" demiyor ki, "flort etmekten besleniyorum" falan demiyor yani, "keyif aliyorum, iyi hissediyorum" diyor. Siz de diyorsunuz ki "benimle gecirebilirdi o zamani". Hayat "sevgilimizle gecirdigimiz zaman vs geri kalan her sey" degil ki yani, bir yandan hayatimizi surdurup bir yandan da sevgilimizi dahil edecegiz bu duruma. Ona bakarsaniz doktora gitmek de sizinle gecirebilecegi zaman, gitmesin mi doktora?

O kadar yazmissiniz ama siz bu iliskide sevgilinize ne katiyorsunuz ondan bahsetmemissiniz. "Zor zamanda destek olduk" e guzel de gecti o zamanlar. O da size destek olmus, siz ona. Tamam bir donem destek olduk diye sonsuza dek kendini gelistirmese de, artik sevmesek de, mutlu olmasak da biriyle birlikte mi olalim sonsuza dek? Birlikte guzel zamanlariniz olmus, ama o degismis, ben bunu anliyorum. Degismek kotu bir sey olmak zorunda degil.

Size cok net beni boguyorsun, seninle bir sey paylasamiyorum demis. SIz sordunuz mu mesela, ne yaparsam iliskimizi resetleyebiliriz, benden beklentin ne, benimle su x aktiviteyi denemek ister misin, ben sunu yapmak istiyorum gel birlikte yapalim, bana herhangi bir websitesi, sosyal medya hesabi veya kitap falan onerebilir misin senin konularini biraz daha ogreneyim, vs.

Ayrica bazi beklentiler de yeniden gozden gecirilebilir. Mesela sevgiliniz is yemegine gittiginde gece ikide doner, diye bir fikir birligine varabilirsiniz. (keza siz de) BOylece her defasinda aksam sekizden sonra gec kaldi, niye gec kaldi diye dusuneceginize saat ikiden sonra gec kaldigini dusunmeye baslarsiniz, planlarinizi ona gore yaparsiniz. Sevgiliniz cerrah olsaydi ameliyattayken attiginiz mesaja cevap vermediginde "kimbilir ne yapiyor" diye dusunmezdiniz, farkli durumlar farkli dinamikler gerektirir.

Ha sorunuz "siz ne dusunurdunuz" - ben sevgilimin bana kibarca ben ayrilmak istiyorum dedigini dusunurdum.
0
sopiro
(03.03.23)
Okurken sinirlendim. Kendine başka ev bulup çık. Açıklama bile yapma. Sana saygı duymayan birine saygı duyup açıklama yapmana gerek yok. Bunu en kısa sürede yap.
0
dissendium
(03.03.23)
Bırak karşı cinsle yemeğe çıkmayı, iş yerinde doğru dürüst ortak paylaşımı olmayan insanlar bile whatsapp grupları maskesi altında deli gibi flörtleşiyor. Evli insanlar da buna dahil üstelik.

Şu “kişisel özgürlük alanı, karşı cinsle muhatabiyeti beni ilgilendirmez, özgürlük vs.” gibi zırvalarla dolu pembe dünyanızdan çıkın! Ya da çıkmayıp böyle sonuçlarıyla muhatap olun.

Partnerinizi şahsen itham etmiyorum. Ama karşı cinsle bir şekilde sürekli iletişim içinde olup “etkileşim” içinde olmamak İMKANSIZDIR! İNSAN DOĞASINA AYKIRIDIR! AKSİNİ SÖYLEYEN DE SAHTEKARDIR VE KENDİ HAYATINDA AYNI ŞEYLERİ GİZLİ GİZLİ DEFALARCA YAŞAMIŞTIR.

Elbette ilişki içerisinde insanlar özgür olmalı. Ama o özgürlük, bu özgürlük değil.

Adam/kadın duyuruda hiç görmediği insanla flörtleşiyor aylarca, çeşitli şekillerde; sen kalkmış sabaha karşı eve dönen, “iş yemeği” adı altında bunu maskeleyen insanı rasyonelize etmeye çalışıyorsun.

Hayallerle yaşayanı gerçekler ne yapar bilirsin!
0
duchess jessamine
(03.03.23)
anlattığınız detaylarda çok net "gaslighting" de var. size alttan alta suçlu taraf olduğunuzu hissettirmiş çoktan. "düzeltmek için elden geleni yapmak" bu biraz zamanın da gerektirdiği bir şey. herkes bir şekilde değişiyor. kendinizde bir sorun aramayı bırakın, başarabilirseniz. ama artık durum hassaslaşmış. bu kadar sallamayayım deseniz de alttan alta aranızdakiler kafanızda mesele olmaya devam edecek. bence konuşmanın dahi anlamı yok. çünkü yine suçlanacaksınız. hele bir şeyleri anlatmayı asla denemeyin, anlaşılmayacaksınız. ya sallamayıp keyfinize bakacaksınız ya da ayrılacaksınız.
0
the man with no name
(03.03.23)
eninde sonunda canın yanacak. olabilecekleri yazmıyorum. temiz temiz ayrıl. insanların bu yanını aslında ilişki başında bile görüyoruz ama görmezden geliyoruz.
0
gabe h coud
(03.03.23)
hanım diyince kendini bir şey sanan eziğin teki. tekmeyi bas kendi yoluna git.
0
Hallegadola
(03.03.23)
Sabaha kadar hangi toplantı sürüyormuş ya. Sal bu işi. Bitmiş bu olay
0
jackyr
(03.03.23)
İş yemeği neden sabaha karşı bitiyor ki? Partneriniz X hanım olmaktan önce müşterileriyle arasındaki ilişkinin sınırlarını belirleyebilen pozisyonda olmayı öğrenmeli bence. iş yemeğine tabi ki çıkılır ama sabaha karşı nedir yani. Sizinle geçirebileceği zamanı onlarla geçiriyor gibi düşünmeyin, ayrı bir alanı olması güzel ve önemli. Ama müşterileriyle geçirdiği zaman size göre makul bir zaman değilse bu durumda tercih sizin. Siz aynı şeyi yapsanız ne tepki verecek, özel alan diyebilecek mi o önemli. Durum size uymuyorsa ayrılırsınız.

Onu boğduğunuz sıktığınız konusunu bilemeyiz. Orada hatanız varsa siz de bunu düzeltmeye çalışabilirsiniz. Diğer taraftan partneriniz sizinle sorunları çözmekten ziyade doğrudan sizi hatalarınızla suçlamaya girmiş gibi. Geçmişle suçlamak vs. biraz üste çıkma çabasıdır genelde. O yemekleri neden sevdiğini bile sizin ona hissettirmediklriniz üzerinden açıklamış. Karşılıklı düzeltilebilir bir şeyler ama iki tarafın da istemesi lazım. bence tadı kaçmış ve şimdi bitmese de yakında bitecek bir ilişki.
0
aquarium
(03.03.23)
duchess jessamine, bu iddiana göre tüm çalışanlar aldatıyor :) ya öyle şeyler yazıyorsunuz ki tüm insanları töhmet altında bırakıyorsunuz. ne alaka cidden? o zaman bir partner/eşimiz olduktan sonra hiç karşı cinsle konuşmayalım, iş yapmayalım, bir arada bulunmayalım… bence anahtar şu: flört etmek isteyen fırsat oluşturup herkesle flört eder/aldatır, istemeyen de hangi durumda olursa olsun kendini korur/geride tutar, aldatmaz.
0
deartheodosia
(03.03.23)
Para kazanmaya başlayınca insanların değişmesi çok komik gelmiştir bana hep. Bir de ünvan sahibi olunca statüsünün değiştiğini zannedenler. Sorunlarınız standart ve çok türk işi sadece roller değişmiş. Hikaye biraz serin geldi bana. Güvenin ve saygın sarsılmış gibi hikayenden anlaşılan bu. Kadın açıkça söylemiş bazı ihtiyaçlarımı karşılayamıyorsun, ben de başkalarından karşılıyorum diye. Elini taşın altına koy ortak bir çözüm bulun. Yoksa fazla sürmez bardağın taşması
0
hasmetizm 2046
(03.03.23)
ben de iliskilerde kisisel alan birakilmasindan yanayim. birakmayanla devam edemiyorum. ama o ozgurluk, bu ozgurluk degil +1

insanlar "modern" veya "avrupai" neyse adi iste gozukmek icin abartili seylere goz yumar hale geldiler. oysa avrupali biri de sunu sacmalik gorur.

ustelik rahatsizligini belirtmissin ve ona ragmen devam ediyor kadin. ne oldum delisi olmus biraz da. cok itici geldi bana o acidan da. mimar x hanim falan lol

o sozleri soylediginde, o kavgalar ciktiginda zaten ayrilmaliydin. 5 sene nedir ki. hic beklenmedik insanlar 25 yil sonra hic yere ayriliyorlar. iste o ayriliklar disariya "hic" gozukuyor.
ayril daha neyi dusunuyorsun yani. kadin ayrilan taraf olmak da istemiyor gibi geldi bana. hem onu hem kendini rahat birakmis olursun ayrilinca.
0
Kittie
(03.03.23)
bir yerde okumuştum, hayatınızdaki insanla çok badireler atlatmış, çok fedakarlıklar yapmış olabilirsiniz.

ancak biriniz diğerinden önce bir statü atladığında ve değiştiğinde, yanındaki kişi olarak siz ona hep o eski ezikliği, fakirliği, tecrübesizliği veya acizliği -artık yerine negatif ne koyarsanız fark etmez-, bunları hatırlatıyormuş. Yani sizin onu tüm o geçmişinizle bilip sevmeniz, kabul etmeniz bir anlam ifade etmiyor da onu sanki hep güçlü olarak tanıyıp bilenlerin olduğu ortam onu daha çok tatmin ediyor. bence çok suni bir mastürbasyon ama işte ne yaparsın..

neyse işte o yüzden de yeni girdiği ortamında kalmayı veya o ortamdaki kişilerle olmayı tercih ediyorlarmış. umarız bi aldatma falan olmasın o daha travmatik olur.

buradan tek kurtarış yolu sizin onun hipergamisini tekrar tetiklemeniz olabilir. onu merak etmeyin, darlamayın, başka bir şey ile meşgul olun, yeni arkadaşlar edinin, yeni bir uzmanlık edinin veya işinizde uzmanlaşın.

bir şekilde sizde hayranlık uyandıran bir şeyler yaratın. maddi olabilir, sosyal olabilir veya görünüşle ilgili de olabilir.

bu da bir şeyleri değiştirmez ise geçmişler olsun başta korkunc gelebilir ama ben de çok uzun yıllarımı bir insanla paylaşmış olsam da uzun birlikteliklerde insanlar değişiyor. siz de değişmiş olabilirdiniz. mevcut durumunuza uygun bir partner bulmak daha sağlıklı olacaktır.
0
ananiyimioguz
(03.03.23)
Sevgilinizin bir iki ayda bir iş arkadaşları ile yemeğe çıkması, eğlenmeye gitmesi neden problem oluyor?
Benim partnerim bunu problem etse benim de gözüme tüm negatif konular batmaya başlardı.

O kadar normal bir şeye takılmışsınız ki itmişsiniz kızı kendinizden. Tahminime göre de bu baskıcılığı biraz fazla abarttığınız için karşı taraf artık negatif görmeye başlamış tavırlarınızı.

Yani o kadar abzürt ki düşünceniz diyecek söz bulamıyorum. 1-2 ayda bir olan gece eğlenmesi de problem yapılmaz be kardeşim.
Bir de mesela yazdıklarınız arasında bazı çok saçma şeyler var mesela “ benimle geçirebileceği zamanı bu şekilde dışarıda geçirmesi” demişsiniz. Ayda bir olan buluşma için böyle düşünmek çok hastalıklı bir durum.
Ayrıca mesajlaşıyor demişsiniz, a değil b kişisi de olabilir mesajlaştığı. Arkadaşı olmuş artık, arkadaşıyla muhabbet ediyor yani ne var. İnternette gezmesinden bir farkı yok.
0
zimbirik
(03.03.23)
Ayrıl coco,
Öyle iş yemeği mi olurmuş gündüzün suyu mu çıkmış.
Herkesin kabul ettiği sınırlar farklıdır tabi ama ben ciddi ilişki içinde bunlara sorun çıkarırım.
sınır nerede olacak olmayacaksa niye ilişki var ortada sorumluluk niye var diye düşünürüm
0
kararsızataletfilozofu
(03.03.23)
Cinsiyet farketmez, saat ikiye kadar iş yemeği olmaz.
0
Coma
(03.03.23)
ben de genel kani itibariyle 'hobi ve zevklere dem vurma'(bahane uretimi), "mimar x hn" (hor gorme), ve iliskinin bittigi yonunde anladim. ozellikle 'seninle paylasamadiklarimi onlarla paylasabiliyorum' net bir kiskirtma.
0
kobretti
(08.03.23)
(5)

asliye hukuk mahkemesi kararına uyap üzerinden itiraz

teritori
selam,mahkeme kararına bir itiraz dilekçesi hazırladım. dilekçeyi savcı bir yakınım ile hazırladım çok yardımı oldu ama bir daha uyap'tan nasıl göndereceğimi soracak yüzüm de kalmadı.uyap üzerinde ilgili dava dosyasını seçip evrak gönderme ekranından hangi seçeneği seçeceğiz itiraz ederken.itiraz di
selam,

mahkeme kararına bir itiraz dilekçesi hazırladım. dilekçeyi savcı bir yakınım ile hazırladım çok yardımı oldu ama bir daha uyap'tan nasıl göndereceğimi soracak yüzüm de kalmadı.

uyap üzerinde ilgili dava dosyasını seçip evrak gönderme ekranından hangi seçeneği seçeceğiz itiraz ederken.
itiraz dilekçesi mi
istinaf başvuru dilekçesi mi?

duruşma kararında "istinaf yasa yolu açık olmak üzere..." ifadesi var.
0
teritori
(20.02.23)
istinafa başvuruyorsunuz, o yüzden istinaf başvuru dilekçesi adı altında göndermeniz lazım
0
lamentoftheperishingroses
(20.02.23)
E imza ya da mobil imzanız yoksa gönderemezsiniz
0
Mistyimage
(20.02.23)
istinaf diye seçeceksiniz ama e imza lazım. O yoksa adliyeden göndermeniz gerekir.
0
aquarium
(20.02.23)
teşekkürler.
e-imzam da mobil imzam da var.
e-imzalı olarak gönderdim.

teşekkürler.
0
🌸teritori
(20.02.23)
Gönderdiniz de istinaf başvuru harcı, istinaf karar harcı ve istinaf avansını yatırdınız mı? Yatırmadıysanız yatırın.
0
Smithsonian
(20.02.23)
(3)

Deprem - Miras sorusu

camussar
Halami kaybettik, babaannem enkazdan cikti. Babam ve amcam var ve bir halam.1kaybettigimiz Halamin varligi yasal olarak nasil paylastirilir?2 hersey babaanneme kalsin istiyorum. Babam ve diger halam sorun etmez. Amcamdan emin degilim. Ne yapmam lazim. Mumkun mu?3 devlet ne kadar kesinti yaparTesekku
Halami kaybettik, babaannem enkazdan cikti. Babam ve amcam var ve bir halam.
1kaybettigimiz Halamin varligi yasal olarak nasil paylastirilir?
2 hersey babaanneme kalsin istiyorum. Babam ve diger halam sorun etmez. Amcamdan emin degilim. Ne yapmam lazim. Mumkun mu?
3 devlet ne kadar kesinti yapar
Tesekkurler
0
camussar
(19.02.23)
hocam çocuğu yoksa anne babasına kalır, anne babadan biri de vefat etmişse, ona düşecek hisse diğer mirasçılarına pay edilir.
0
rumeli beylerbeyi
(19.02.23)
Cocuk yok. Baba yok..
0
🌸camussar
(19.02.23)
Bu sizin talebinizle olabilecek bir şey değil. Amcanızın yasal olarak hakkı var. Babaanneniz mirasın yarısını alır. Diğer yarısı da dedeniz ölmüş olduğundan babanız amcanız ve halanıza paylaştırılır. Kardeşler kendi arasında anlaşabilir.
0
aquarium
(20.02.23)
(9)

Neden sevilmiyorum?

istambul
İçinde olduğum arkadaş gruplarının hepsinde yalnız olan tek kişi benim. Son 1 yılda iki denemem oldu ikisi de başarısız. Zaten kendimi bildim bileli yalnızım, birkaç kısa dönem dışında. Bilmiyorum ki nasıl anlatayım, olmuyor işte. Okuldan iş yerinden veya yeni tanıştığın birinden arkadaşın arkadaşın
İçinde olduğum arkadaş gruplarının hepsinde yalnız olan tek kişi benim. Son 1 yılda iki denemem oldu ikisi de başarısız. Zaten kendimi bildim bileli yalnızım, birkaç kısa dönem dışında. Bilmiyorum ki nasıl anlatayım, olmuyor işte. Okuldan iş yerinden veya yeni tanıştığın birinden arkadaşın arkadaşından twitterdan instagramdan şurdan burdan bi şey bi muhabbet bi elektrik bi kaynaşma olmaz mı, olmuyor. Her içki içtiğimde bu "olmuyor işte" durumunu hatırlayıp sessizce ağlarken buluyorum kendimi. Yalnızlığı ezikliği beğenilmezliği iletişim kuramazlığı karşı cinsi etkileyemezliği hayatı yaşayamamış olmayı her şeyi kabûllendim. Ok. Ama bunlara alışsa da insan yine de sakin kafayla bu problemi düşünmeden edemiyor. Kafamdan çıkmıyor.

Tanımadan, kişiliğini tarzını falan bilmeden bi şey söylemek zordur, zaten 'garanti tavsiye' de beklemiyorum. Ama merak ediyorum, bi arkadaşınız bunları yaşasa kendisine ne önerirdiniz?

Fikir vermesi için kendimden bahsedeyim biraz. Yaş 28. En son 4 sene önce ilişkim oldu. Tipim ortalama bi tip işte ama majör bi çirkinlik de yok. Para pul işlerine girmiyorum zaten o tarz önceliği olan insanlar olmuyor çevremde. Saygınlık maygınlık desen iyi bi üniversitede yüksek lisans yapıyorum, işim de normal masabaşı bi iş. Yetenek sıfıra yakın, sanat spor becerileri hak getire, sadece sosyal bilimler ve siyaset mevzusu. Onda da bilgimi insanlara yansıtacak bi hitabetim yok. Hepsinden önemli bilgi: Sosyal anksiyete bozukluğu var bende. Çekingenim.
0
istambul
(18.02.23)
Gelmiş geçmiş en kötü insanı düşünün. “O”nu bile seven ne çok kişi var di mi :)

Sizce gerçekten sevilmiyor olabilir misiniz? Bu düşüncenizi yanlışlamak isterseniz eğer birçok madde bulabilirsiniz. Sizi hiç tanımıyorum ama en basitinden 4 yıl önce bir ilişkiniz olmuş. Yüzeysel olarak bu bile yanlışlıyor.

Eğer cidden sosyal anlamda eksikliğiniz olduğunu düşünüyorsanız konunun üzerine gitmeden onu çözemezsiniz. Tabii önce teşhis almanız lazım. Bunun için de terapi düşünebilirsiniz.
0
ruhen hastayim ben
(18.02.23)
cevabınız son cümlenizde saklı.
0
candide
(18.02.23)
Bence hemen havlu atmayın ya, orta yaşta ben de sap takılıyorum. Bir arkadaşım var. Aşırı sosyal bir kadın. Bulunduğum şehrin yarısı onu tanıyordur. 41 yaşında evlendi. Bazen olmayınca olmuyor. Şehir değiştiriyorsun, ülke değiştiriyorsun yine olmuyor. Başkalarına bakıyorsun, instagramdan selam yazıp tanışıyor, evleniyor. Kısmet...

edit: Verdiğim cevabı konu açan kişi moral bozucu diye beğenmemiş. Sevgili bulmanın kesin bir tarifi olsaydı zaten kimse yalnız kalmazdı. Bu alınganlıkla değil sevgili arkadaş bile bulamamanız çok normal.
0
Kahvedesu
(19.02.23)
Bir an ben mi yazdım diye kontrol ettim, benzer şeyler hissediyorum bende aynı durumdayım.
Fark olarak yaş geçmeye başladı ve çekingenlik umursamazlıktan dolayı azaldı.
Fakat gelgelelim yeni birileriyle tanışmak için ortak bir aktivitede bulunmak gerektiğini düşünüyorum spor, kurs, etkinlik, mekan, okul…
Ama olmuyorsada kendini geliştirecek kendi başınada iyi zaman geçirip mutlu olabilmelisin.

Sevilme ve sevme kısmı ise önce kendini sev başkaları bazen sever bazen sevmez menfaatlerine göre duygudurumlarına göre değişir.
Sevilmemeyi yalnızlığı bende istemesemde umursamıyorum yoluma devam ediyorum.
Elimden geleni yapıyorum geri kalan artık şans.

Pek tavsiye olmadı ama aynı sorunları yaşayıp aynı şeyleri düşünen bir çok kişi var.
0
kararsızataletfilozofu
(19.02.23)
Sosyal ankisyete. Ozeti bu. Bu sorun devam ettikce yalnizlik sorunun da devam edecek.
0
Samuray
(19.02.23)
sosyal anksiyetenin tedavisi mümkün. terapi ve ilaç desteği ile üzerine gitmeni tavsiye ederim. en azından kontrol altına alınabilen bir seviyeye getirebilirsin ki bu da sana sosyal hayatında fazlasıyla yeterli olur.

farklı çevrelere girmeye çalış bence. hep benzer karakterde insanların olduğu ortamlarda bulunuyorsun gibi geldi. hobin yok eyvallah ama ilgini çeken aktiviteler falan da mı yok hiç? bir seramik kursuna yazıl, ne bileyim gönüllü ekiplere katıl falan. daha çeşitli insanlar görmüş olursun, hem de bu tarz etkinlikler sosyal fobinin üzerine gitmene de yardımcı olur.

üçüncü olarak da dating app kullanıyor musun? kullanmıyorsan kullan mutlaka. özellikle çekingen kişiler için bulunmaz nimet.
0
knight of cydonia
(19.02.23)
Muhtemelen sevilmiyor degil, siz sevilmedigize inandiginiz icin bunu destekleyen/onaylayan durumlar yaratiyorsunuz ve evet son cumleniz durumu ozetliyor. Ama kesinlikle halledilemeyecek sorun degil bu, uzerine gidip isin icinden cikacaksiniz, baska yolu yok, cunku daha kaliteli bir yasami hak ediyorsunuz. Bu sadece iliski yasamak anlaminda degil, boyle hissederek yasamak zorunda degilsiniz.
0
kassiopeia
(19.02.23)
Yalnızlık ve sevilmeme çok bağlantılı olmayabilir. Herkes herkesi çok sevdiği için görüşmüyor. Özellikle bir yaştan sonra maksimum 1-2 yakın arkadaş yetiyor. Gerisi çok da sevip bayıldığımız insanlar olmayabiliyor. Mutlaka sevilmiş ya da seviliyorsunuzdur yani. Mesele sosyalleşmek.

Sosyal gruplar klişedir ama işe yarar. Ama düzenli takip etmek gerekir. şu günlerde yardım grupları çok fazla örneğin. Belediyeler bile sosyalleşme aracı şu an. Kitap toplantıları, yürüyüş klüpleri genelde düzenlidir. Bazı sosyal ortamlara girip çıkınca öyle insanlar görürsünüz ki kendi yeteneklerinizi fark edersiniz. Ben iyiymişim dersiniz. Çekinmeyin o yüzden. İyi taraflarınıza odaklanın sürekli.

Bir de insanlara ne katıyorum diye bakılabilir. Yaşadığınız yerin çok güzel mekanlarını biliyorsunuzdur atıyorum, sohbetiniz güzeldir. Hiçbir şey katmıyor olamazsınız. Bunlar geliştirilebilir. insanlar karşı tarafın işi gücü arabası çevresi için bile birbiriyle görüşebiliyor malesef. İlişkiler menfaate çok yatkın. O nedenle sevilmiyorum diye bakmamak lazım.
0
aquarium
(19.02.23)
oradaydım. senelerce aynı şeyden şikayet ettim, sonuç 0. yalnızlığa bir kere düşersen çıkmak zor bununda nedeni yalnızlıktan şikayet etmek, yalnızlığını gidermekten daha kolay. kendine bahane bulmak o kadar kolay ki, boyum kısa, boyum uzun, şişmanım, zayıfım, güzelim, çirkinim vs.

yalnızlığın 2 nedeni var, birincisi sosyal iletişim; buradaki sosyal iletişim naber nasılsın ile başlar, sonra muhabbet sohbet açılır gider.

ikincisi kendini ya çok değersiz yada çok değerli görüyorsundur. birisi muhabbet arasında hakaret amaçlı değil de konunun özü olarak malsın olm sen dese buna alınıyorsan kendini çok önemli görüyorsun, buna evet haklısın diyorsan kendini çok değersiz görüyorsun. bunun bir ortası olmalı.

yalnız insanlar her şeyden şikayet eder, yalnızlıktan eder, bana salak dedi diye eder, buluşacaktık geç geldi diye şikayet eder, eder de eder. kimse mızmız şikayet edenlerden hoşlanmaz. şikayet etme.

muhabbet ederken söylenenlere çok takmamak lazım, anlattıkları hikayelerde senin etik/ahlak anlayışına uygun şeyler yoksa bu da ne biçim insanmış dememek lazım o kişinin hayatını sen yaşamadın.

sosyal aksiyete dediğin şey ise aslında aslında söylemek istediğini/yapmak istediğini yaptığında karşılaşacağın tepkiyi bilememen, ben söyliyim hiç bişi olmuyo, en fazla seninle bir daha konuşmaz muhattap almaz. 8 milyar insan var. geriye çok kişi kalıyor :)
0
selam
(24.02.23)
(1)

Kamulaştırma uzlaşması

dunden beri dimdik
Bu uzlaşma toplantısında pazarlık mı ediliyor yoksa teklifimiz şu kabul ediyorsan et yoksa sen bilirsin deyip bitiriyorlar mı olayı?
Bu uzlaşma toplantısında pazarlık mı ediliyor yoksa teklifimiz şu kabul ediyorsan et yoksa sen bilirsin deyip bitiriyorlar mı olayı?
0
dunden beri dimdik
(16.12.22)
Genelde önünüze bir tutanak koyarlar üstünde rakam çoktan yazıyordur. Kabul eder ya da etmez ona göre imzalarsınız. Pazarlık yapılmaz, bedel zaten düşük teklif edilir. Genelde kabul edilmez dava yolu ile yükseltilir. Kabul edilmeyeceğini düşündüklerinden direkt rakamı yazar geçerler.
0
aquarium
(16.12.22)
(61)

2023 hedefleriniz neler ?

sassot
Kişisel gelişim olarak, finansal olarak ya da genel olarak hedeflerinizi belirlediniz mi ? Ne hedefiniz var ?
Kişisel gelişim olarak, finansal olarak ya da genel olarak hedeflerinizi belirlediniz mi ? Ne hedefiniz var ?
0
sassot
(03.12.22)
Yds Almanca'dan 70 80 arası bir puan almak ve iş görüşmesinde fena değil denecek kadar konuşabilmek.
0
dissendium
(03.12.22)
kilo verir ve mental sağlığımı toparlarsam memnun olurum, ötesinde bi beklentim veya hedefim yok
0
mark greg sputnik
(03.12.22)
iş hedefi, yeni bir departman kurmam gerekiyor. şirketimin karlılık ve kar hedefini tutturmam lazım. teşvik alacağız ilk defa, o da önemli bir hedef.

kişisel finans durumu, Ocak’ta 1,5 milyon retention bonus alıyorum. Mart’ta da benzer bir tutar yıllık prim. klasik yatırımların dışında bir girişim kurmak istiyorum.

Eşimin ailesi zengin. Uluslararası iş yapıyorlar. Türkiye’de, başka ülkelerde fabrikaları var. Onlarda bir takım gelişmeler olacak. Bir jenerasyon işi gücü bırakıyor. Bırakmak istiyor. Yeni jenerasyonda yaşlar küçük ya da iş bilen kimse yok. Para yiyorlar, geziyorlar, ilgileri yok. Benim liderlik yapmamı bekliyorlar.
0
gabe h coud
(04.12.22)
- bir şirket var son aşamada olduğum, oraya girersem çok para kazanacağım bir kariyer sıçraması olacak. onu bekliyorum girersem min 3 sene çalışmak gibi bir hedefim var. giremezsek başka bir değişiklik düşüneceğim.
- ibiza ve amsterdama gitmek istiyorum
- bir ara çocuk yapacağız 2023’te inş uğraştırmadan olur
- bel ağrısını çözmek için düzenli spor yapmam lazım
0
roket adam
(04.12.22)
Yatak odama ayna almak
Sakal uzatmak
Şan kursu almak
0
Bruce
(04.12.22)
is degistirip teknoloji sektorune gecmek
sevebilecegim bir kadin bulmak
bmw almak
0
antikadimag
(04.12.22)
Gittiğim destinasyonları anlamlı biçimde ilerletmek.

- Kuzeyde Amsterdam'in ötesine
- Batıda Brüksel'in ötesine
- Güneyde Kaş/Antalya'nın ötesine
- Doğuda Mardın'in ötesine
0
put it in your appropriate place
(04.12.22)
oscp edinmek
ielts'den yüksek bir puan almak
taşınmak
yatırım yapmak
en az bir yazılım dilini iyi bilmek.
0
rakicandir
(10.12.22)
Tr den sg olmak.
0
lapaz
(10.12.22)
kiracıyı çıkarıp kendi evime taşınmak, 15 kilo vermek, sakal uzatmak, hayatta kalmak.
0
zgrydn
(10.12.22)
Hedef olmadan yasamak. Oksimoron gibi oldu.
0
ermanen
(10.12.22)
TRden ayrılmak
0
euteamo
(10.12.22)
Hükümet gitsin ilk hedef, tayin 2. Hedef, çocuk biraz büyüsün,yeşil pasaport gelsin.
0
mikahakkinen
(10.12.22)
işi gücü bırakıp trader olmak.
0
lazpalle
(10.12.22)
Omzuma rağmen spora yeniden başladım. Eski günlere dönemem ama olduğu kadar deyip devam etmek istiyorum.

Yeni kitap almamayı becerip kütüphanemde okunmamış kitap bırakmama kararındayım ama almama işini nasıl beceririm, bilmiyorum.

Kafa dengi birini bulursam ülkeyi ikinci bir tur gezmek niyetindeyim.

Merkeze taşınacağım, site hayatı bana göre değil, kapıdan çıkınca kendimi çarşıda bulayım istiyorum.

Yatırımlarımda daha agresif olacağım.

Bakalım.
0
Mirket
(10.12.22)
- Tezimi savunmuş olmak
- Almanca'da B1 seviyesine ulaşmak
- Fikir aşamasında olan küçük girişimlerime başlamış olmak
- Almanya veya civarındaki bir şirketten mesleğimle ilgili bir pozisyonda kabul almak
- Alt göbeğimi eritmek
- Biraz daha sosyal olmak
0
hadi ya la
(10.12.22)
Geçinebilmek
0
balpolen
(10.12.22)
Portekiz'de bahçeli bir ev almak. Bankadan öğrendiğim kadarıyla böyle bir ev alacak kadar kredi imkanım olmasına rağmen vatandaşı olmadığım için %30-40 arası peşinatı 2023 yılında biriktirebilmem hiç mümkün görünmüyor.

Görüştüğüm bir hanımefendi var, her şey yolunda giderse hiç uzatmadan direkt nikahı basıp evlenmeyi düşünüyorum. Hali vakti yerinde görünüyor, sırt sırta verirsek güdemeyeceğimiz insan yok.

Ailemin türkiye'de kalan üyelerini de ya yaşadığım yere ya da almanya/hollanda taraflarına bir şekilde getirip türkiye gündeminden komple kopmak istiyorum. mümkün mü? kısmen.

Yıllardır saz çalmayı öğreneceğim diyorum ama bunun lafını ettikçe gerçekleşmiyor. 2023'te sazı elime alıp bir yerden başlamayı düşünüyorum.

Hayatımda hiç gününü, saatlerini planlayan biri olmadım. Akıp giden zamanı hayretle izlemek yerine hayranlık duyduğum "akşam 9-11 gibi biraz kitap okuyup dil çalıştım" diyebilen insanlar biri olmak istiyorum. telefonuma uyku saati alarmı kurdum, küçük küçük başladım buna.

biraz daha bakımlı bir erkek olmak istiyorum. ne bileyim biraz yanık ten, pürüzsüz bir cilt falan.. geçen ay bir iki krem aldım ama nereme süreceğimi bilmiyorum. belki biraz youtube videosu izler bu konuya biraz eğilirim.

bu yaza formda gireceğim dediğim her kış üzerine 2-3 kilo daha koyuyorum. kemerde istediğim deliği tutturamayınca güne çok agresif başlıyorum. herkesin haleti ruhiyesi için o çanta doldurulacka, o gyme gidilecek.
0
IncredibleMau
(10.12.22)
Memur olarak mutlu olabileceğim bir yere atanmak
Artık kurulu bir düzenimin olması
Düzenli olarak spora gitmek
Yeni insanlarla tanışmak
0
kararsızataletfilozofu
(10.12.22)
-Kilo hedefim 77-80 kilo bandına kadar inmek
-Ailedeki bazı vefatlar sebebiyle bazı hisseli gayrimenkuller var, bunlardan bazılarını kendi elimde toplamak. Zira biraz karışık, değelendiremiyoruz. Artık "şunun şu kadarına karşı bunun bu kadarı" diye bazılarını devredip devralma suretiyle ailenin hepsinin iyi kötü değerlendirebileceği bir hale sokmak.
-Bir dil daha öğrenmek. Son 1 senedir Endonezce öğreniyorum. Grameri baya kolay, hiç çekim falan yok. Bu 1 sene sonunda eh halim ne kötü ne şahane.
-İş...doğrusu içinde bulunduğum sektörü değiştirmek istiyorum ama 45'inden sonra çok zor. Artık çıkartılana kadar buradayız, anlaşılıyor.
0
d max
(10.12.22)
-Kisin triathlon, wetsuit aldim
-Daha dusuk maasli bir ise daha az calismak kosuluyla gecmek
-tekne almak
-yazmaya basladigim kitabi bitirmek
-duzenli spora devam
-yeni bir ulkeye tasinan kardesimin hayata tutunmasina destek olmak
-destek verdigim 2 vakif var, onlara daha cok zaman ayirmak
-uyesi oldugum partinin lokal toplantilarina katilmaya baslamak
-ned olmak.
0
camussar
(11.12.22)
YDS İngilizceden 85 almak
Yıl sonuna doğru evlilik teklifi yapmak
Yıl sonuna kadar yapmayı düşündüğüm ticaretten 200k ₺ kazanmak
Green card çıkarsa ülkeden gitmek.
Green card çıkmasa da ülkeden gitmenin yollarını aramak
Alkolü tamamen bırakmak
Almancamı geliştirmek
Rusçamı da geliştirmek.
0
dakota
(11.12.22)
İngilizce'mi geliştirmek,
3-5 kilo zayıflamak,
Doğru kızı bulabilmek,
Elime biraz para geçerse araba modelimi yükseltmeye çalışmak
0
birmilyonunvarmi
(11.12.22)
1 - ingilizcemi geliştirmek
2- askerlik işini 35 yaşına kadar ertelemek
3- finansal özgürlük noktasında şansımın yaver gitmesi ve iyi kazanmak.


başka da yok şuan.
0
hayati cozemeyen adam
(11.12.22)
hedeften ziyade kafamdakiler:

finansal duzenimi gelistirmek
pick-up almak
cnc almak
bag bahce isleriyle ugrasmak
0
idexo
(11.12.22)
öncelikle kendi ve bütün ailem için sağlık sorunu olmayan bir yıl.
yazın düğünüm var bu süreci sıkıntısız atlatmak.
aracımı değiştirmek.
evimin eksiklerini tamamlamak.
yıl boyunca sporu bırakmayıp belli bir aşamaya gelmek.
0
biravekahve
(11.12.22)
Bir arkadaş edinsem iyi olur. Hiç arkadaşım yok.
0
baba553
(12.12.22)
yeni girdigim iste hedefleri kasima kadar tutturmak
hanima duzgun bir is bulmak
yan is olarak emlakcilik kursunu bitirip bir firma ile anlasmak
bulabilirsem temiz bir e30 almak
oglanla ukulele kursuna baslamak
10kg vermek
0
cooperr
(12.12.22)
40 kilo vermek
bir daha asla arkadaş edinmemek
0
nolmus yani
(12.12.22)
araba kullanmayi ogrenmek.
0
baldur2
(12.12.22)
2023 büyük yıl ya. Hemen ankete girişeyim:

- Doktora bitecek. Bitmezse atılıyorum zaten. Tez çoktan yazıldı, problem yok. Günü bekleniyor. Hoca kıllık etmese zaten 2 sene önce bitmiş olacaktı da Türkiye işte ne diyeyim.
- YDS'den puan almam lazım. Enayi gibi dil tazminatı almıyorum ne zamandır. Akmasa da damlar.
- IELTS'ten de puan almam lazım yurt dışı başvuruları için. Konuşmam sıkıntılıydı, onu da yurt dışında hallettim. Döner dönmez gireceğim bakalım. 8.5 alsam zil takar oynarım. 8 alsam ona da sevinirim. 7.5 ve altı biraz üzer. Muhtemelen tekrar girerim ama bakacağız.
- En büyük hedefim Almanca meselesi. Bu yıl epey öğrendim ama ciddi ciddi C1 sertifikasına kasmam gerek. Yıl sonuna kadar almaya alırım da alana kadar başvurular için çok geç kalmış olabilirim.
- Evet başvuru deyip duruyorum. Valla ben yapabilirsem gideceğim. Türkiye bitti benim için. Avrupa'da geçirdiğim 1 yıldan sonra hiç kuşkum kalmadı. Yalnız alan itibarıyla zor iş. İş bulup gidemem. Allah'tan ikinci diploma var da o diplomanın master programına kapağı atıp yerleşmek mesele. Sonra doktoralı dönerci olarak biraz sıkıntı çeker, ileride çoluk çocuğa gülerek anlatırım. Bu iş olsun diye şimdiden çok uğraşıp emek verdim, temellerini attım. Gerisi kısmet.
- Six-pack yaşlarım geçiyor artık. Formum şu an hiç fena değil ama birkaç ay sıkı çalışma ister yine de. Bu yıl vakit bulabilirsem ahir ömrümde kendimi öyle de bir görmek istiyorum. Bir şeye yarayacağından değil de heves işte. Hep Hollywood.
- Valla iki saat salsa yaptım, tadı damağımda kaldı. Çok isterim azıcık öğrenmeyi ama zaman olmayacak gibi. Yine eşek gibi çalışmak beni bekler.

Bakalım yıl sonunda neler olmuş olacak.
0
yere dusup kirilan sarap kadehi
(12.12.22)
sağlıklı beslenmek
düzenli spor yapmak
düzenli cilt bakımı yapmak
eski enerjime dönmek
tezimi yazıp bitirmiş olmak
doğum günümde yurtdışında olmak
minicik bir ihtimalde olsa araba almak
kitap okumaya daha çok vakit ayırabilmek
mental sağlığımı korumak
0
dedim ben sana
(12.12.22)
Sevgili bulmak ve yurtdışına tatile gitmek
Sci yayin yapmak
Ev almayi cok isterdim
Sonbahar gibi uzakdoguya gitmek
Eski bir arkadaşımla barismak
0
bugunolmadiamayarinkesinolacak
(12.12.22)
Evlenmek istiyorum artık hayırlısıyla.
İtalyada balayı.
Huzurlu olmak..
İyi bir aşçı olmak bir sürü yemek tarifi öğrenmek.
0
Hallegadola
(12.12.22)
enflasyona yenik düşmemek.
0
ezkaza
(12.12.22)
-Kafayı düzeltmek öncelikle,
-Müzik prodüksiyon öğrenip geliştirmek (başladım buna),
-Spora tekrar başlamak,
-Yeniden evde yemek düzenine geçmek,
-Daha az alkol ve sigara tüketmek,
-Hayatımdaki gereksizleri temizlemek
0
veritaslibertas
(13.12.22)
fransizcayi b2-c1 seviyesine getirmek
sirkette forecasting departmanini kurmak
maasi 2 katina cikarmak
aile ve kendimin mental ve fiziksel olarak saglikli olmasi
0
monicapp
(13.12.22)
-Sporu alışkanlık haline getirip bırakmamak.
-Kilo vermek.
-İhtiyaç dışı alışverişe son vermek.
-Yabancı dil öğrenmeye geri dönmek, bu sefer bırakmamak ve daha çok çalışmak.
-Yıl bitene kadar bir yurtdışı tatili.
-Sağlıksız yiyecekleri azaltarak bitirmek.
0
mutekebbir
(13.12.22)
Bu sitede bu kadar kilo problemi olan insan olmasına şaşırdım biraz, 2023 hedefimi Ekşi Duyuru Dombililer Kampı kurup herkese kilo verdirmek olarak güncelledim.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(13.12.22)
enflasyonu %20' ye cekmek :)

motorsiklet almak istiyorum ama ulkedeki trafik beni korkutuyor o yuzden vazgectim. su anda bir hedefim yok.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(13.12.22)
Ben kafa dinlicem hayırlısıyla.
0
plutongezegendegilmi
(13.12.22)
-akil sagligimi toparlamak
-kariyer anlaminda daha guvenli bir pozisyona gelmek
-cokca kitap okumak
-meslegimle ilgili yeni seyler ogrenmek, kendimi gelistirmek
-ehliyet sinavini gecmek
-belki kendim icin degil bu degil; ama ailemin mutlu olmasi elbet.
0
ubi dubium ibi libertas
(13.12.22)
-Yasadigim ulkenin vatandasligini almak
- evlenmek
-tasinmak
-is yerinden uzun sureli izin almak
- ek gelir elde edecek ve beni heyecanlandiracak bir ugras bulmak
0
kassiopeia
(14.12.22)
akıcı şekilde ingilizce konuşmak, daha fit olmak ve finansal olarak da sadece BATMAMAK :)
0
alaimisema
(14.12.22)
iki basit planım var.

-daha fazla yeni insan tanımak.
-yaza fiziksel olarak bomba gibi fişşşek gibi girmek.
0
vaveylababa
(14.12.22)
Ikinci motoru almak, ccie wireless sertifikasini almak, bebege bakici bulmak :)
0
mirty
(14.12.22)
Uzun zamandır yapamadığım yurtdışı tatili olabilir
0
thor44
(14.12.22)
Aylardır hem tam zamanlı çalışıyorum hem tez yazıyorum, çok yoruldum. Dinlenmek, kendime çevreme zaman ayırmak istiyorum.
0
archmage mahmut
(14.12.22)
- evin ekstra borclarini bitirmek
- yeni arabanin ek borclarini bitirmek
- para biriktirebilmek
- insallah bir bebek sahibi olmak
- yeteri kadar para biriktirebildiysem(kredisiz bi sekilde) kendi isimi kurmak icin kücük adimlari atmaya baslamak.
0
c1b2k3
(14.12.22)
- patent dosyalarımın yazımını bitirip başvurularını yapmak
- yelkenli eğitimine ileri seviyede devam etmek
0
orpheus
(14.12.22)
istifa etmek (yaptım)
sigarayı bırakmak (yaptım)
yeni bir yetenek / meslek kazanmak (yarım devam ettireceğim)
sosyal medya hesaplarını geliştirmek / genişletmek (devam ediyor)

ne demişler, bugünün işini yarına bırakma :)
0
charbiel
(14.12.22)
hükümet değişsin o bana yeter .
0
camene87
(14.12.22)
-Tezimi teslim edip yuksek lisansimi bitirmek.
-Duzgun bir ev bulup, tasinma, yerlesme islerini halletmek, yeni sehre ve ulkeye adaptasyon saglamak.
-Kedimi sapasaglam bir sekilde yanima getirmek.
-Yuksek lisans sonrasinda kariyerimi ne yonde cizmek istedigimi netlestirmek ve uygun adimlari atmak.
-ingilizcem cok koreldi, tez bitince biraz ona yogunlasmak istiyorum.
-Spor istikrarimi yakaladim, bu rutini bozmak istemiyorum.
-Terapiye baslamak ve devam ettirmek.

Bakinca gozume cok gorundu simdi ama yapabilirim umarim hepsini.
0
fraise
(16.12.22)
yeni taşındığım ülkeye tamamen uyum sağlamak.
ingilizce'yi upper seviyesine getirmek.
keyif alabileceğim bir işte çalışmak.
fitness'a tekrardan başlamak.
yeni insanlarla tanışmak , dostluk kurmak.
hoş bir irish kızı ile tanışıp evlenmek(kısmet içerir)
0
bu adam olmamis
(16.12.22)
-Kilo vermek
-Borçları bitirmek
-İngilizceyi ilerletmek
-Tezle uğraştığım için bu yıl güzel bir tatil yapamadım, en azından yurt içinde bol gezmeli tatil yapmak
0
mey17
(16.12.22)
şu akıl hastanesinden kurtulmak.
0
avianthem
(16.12.22)
Ironman tamamlamak
0
abi bi dizi buldum on numara
(16.12.22)
-Her seferinde aksilik çıkan bir seyahat planım var bu yıl artık gerçekleştirmek istşyorum
-İşlerimde potansiyelimi yeteri kadar kullanmadığımı düşünüyorum, daha yoğun çalışmam lazım
-Trafik korkusunu ortadan kaldırmak
-Bir de Farklı bir iş planım var onu hayata geçirirsem şaşırtıcı ve güzel olabilir
-düzenli terapi de güzel olur
0
aquarium
(16.12.22)
guzel anket, hemen yerimizi alalim :)

* belirli sureli is sozlesmemin suresiz olarak yenilenmesi icin gereken performansi gosterebilmek

* her ay gelirimin %25'i kadar tasarruf yapabilmek ve portfoyumu enflasyon ustu getiri saglayacak sekilde duzenleyebilmek

* 15 kitap okumak

* italyanca C1 sertifikasi almak

* her gun yoga yapmak + haftada en az 2 gun baska bir antrenman yapmak

* bu seneye gore daha cok sosyallesmek

hadi hayirlisi :)
0
inspired by a true story
(16.12.22)
Borçlarımı bitirmek demeye geldim :)))
0
photo85
(16.12.22)
öncelikle bir e92 coupe almak, ilk hedef bu. Yıl ortasına kadar olursa tadından yenmez. İkinci olarak düzenli spora devam edip vücudu eski haline getirmek, bütün emekler uçtu gitti resmen. Son olarak da yıl sonunda bir terfi daha alıp ülke çapında bir pozisyon almak, ki bir ihtimal türkiye dışında, italya olsun allaaam.

büdüt: italyanca öğrenmek!
0
obaa
(17.12.22)
(6)

avukatlık asgari dava ücreti

hayvan gibi yazar
tapu iptal ve tescil davası için 2022 için ücreti nasıl öğrenebiliriz?baronun yayınladığı liste karma karışık. aile mahkemesi içinde bilgi yok maalesef.daha doğrusu 19 bin küsür yazıyor o kısmı anladım ve ödemesinde sorun yok malın değerinin %15 i yazıyor. 1 milyon liralık dosya olsa 150 bin lira mı
tapu iptal ve tescil davası için 2022 için ücreti nasıl öğrenebiliriz?

baronun yayınladığı liste karma karışık. aile mahkemesi içinde bilgi yok maalesef.

daha doğrusu 19 bin küsür yazıyor o kısmı anladım ve ödemesinde sorun yok malın değerinin %15 i yazıyor. 1 milyon liralık dosya olsa 150 bin lira mı ödeyeceğiz?
0
hayvan gibi yazar
(12.02.22)
Evet %15 anlaştıysanız o kadar ödeyeceksiniz.
0
aquarium
(12.02.22)
peki davayı kazandık diyelim yani haklı çıktık bu ödediğim 150 bini nereden alacağım? dava sonucu haklı çıkıp haksız çıkan yüzünden malımın %15 ini kaybediyorsam bu haksızlığı gidermenin yolu nedir? tekrar dava açmak mı?(cidden soruyorum çünkü haklı çıktığım dava da haksız çıkan yüzünden neden 150 bin lira ödüyorum aklım almıyor)
0
🌸hayvan gibi yazar
(12.02.22)
Siz bir emek kiralıyorsunuz ve kiraladığınız emeğin bedelini ödüyorsunuz. Avukata para ödemek istemezseniz kendi davanızı yürütmeniz gerekir.
0
apocalipy
(12.02.22)
avukata verdiğiniz parayı karşı taraftan herhangi bir şekilde talep edemiyorsunuz. dava da açamazsınız tazminata da sokamazsınız.

haklı olduğunuzdan emin ve kesin kazanacağınızı düşünüyorsanız kendiniz takip edeceksiniz davayı.
0
kljgslsdkjsd
(12.02.22)
Avukat dava sonucunda para değerininin %25 ine kadar pay alabilir. Bunun sebebi sizin emeği karşılığında ona bu ödemeyi yapmayı vaad etmenizdir. Avukat ayrıca davayı kazanırsa emeğinin karşılığı olarak karşı taraftan da “karşı vekalet ücreti” alır. Bu da davayı kazandığı için elde ettiği bir hak ediştir.

Siz davanız için emek gösteren avukatınıza ödeme yaparsınız. Ancak bunu haksız çıkan tarafa rücu edemezsiniz. Mantıken avukat tutmak zorunlu değil. Karşı taraf neden bu borca katlansın?

en çok karşılaştığımız soru şu, neden hem karşı taraftan hem de bizden alıyorsunuz.. aslında sebebini yukarda da yazdım. Birisi davayı kazandığımız için hak ettiğimiz para, diğeri de emeğimiİn karşılığı. Bu karşılığı çok bulanlar işini avukatsız yürütüp çoğu zaman işler birbirine girince çok pişman oluyorlar. O yüzden bu emeği hafife almamak lazım.

Aslında avukatın hem sonuçtan yüzdelik dilim alması hem de karşıdan ücret alması sizler için daha iyi. Çünkü bu parayı işin sonunda almazsa başında almak zorunda kalacak. İşin başında aldığı meblağ aslında çok düşük. Siz farkında değilsiniz. Eğer sonunda alınan bu ücretler olmasaydı avukatla anlaşma safhasında tonla para dökmek zorunda kalırdınız. Avukatların parayı cebe indirip sonrasında davayla ilgilenmeme durumları da çok daha fazla yaşanır hale gelirdi. (Şahsi kanaatim.)
0
adwokat
(12.02.22)
Ben avukatin aldigi parada degilim ki sadece davaya konu olan servetimin en az %15 ini davayi kazanip hakli cikmam durumunda vermemi emreden bir kanun var bunu yapmazsa disiplin cezasi yiyen bir avukat. Zorla bu kanuna uyun deniyor uyuyoruz. Hakli cikiyoruz ve karsi taraf haksiz ciktigi halde 2o bin ben hakli ciktigim halde 150 bin lira odemis oluyorum. Ve bu parayida maddi tazminat davasina konu edemiyorum. Bunun neresi adalet? Avukatlar olarak uzerinize alinmayin sadece size soruyorum hakli olanin haksiz olandan 7 kat daha fazla zararda olmasinin mantigi var mi?
0
🌸hayvan gibi yazar
(12.02.22)
(34)

Boyuna yemek yapıyoruz

kanepeee
Biraz dertleşmek için yazıyorum. Erkeğim, evliyim. Eşimle ikimiz de çalışıyoruz. Dışarıda yemek yemeyi hem ekonomik hem de pandemik sebeplerle minimuma indirdik. Eşim sabahları menemen, peynirli omlet, değişik sandviçler falan yapıyor. Akşamları, illa ki çorba, yanına bir ana yemek (mesela patlıcan
Biraz dertleşmek için yazıyorum.

Erkeğim, evliyim. Eşimle ikimiz de çalışıyoruz. Dışarıda yemek yemeyi hem ekonomik hem de pandemik sebeplerle minimuma indirdik.

Eşim sabahları menemen, peynirli omlet, değişik sandviçler falan yapıyor. Akşamları, illa ki çorba, yanına bir ana yemek (mesela patlıcan musakka), salata/cacık yapıyor. Ana yemek bazen birkaç aşamadan oluşuyor, önce etleri haşlamak, sonra bir yerde beşamel sos hazırlamak, sonra bunları beraberce fırına vermek gibi. Yemekten sonra bir portakal, kuruyemiş falan da koyuyor. Çok yemiyor, azar azar hepsinden. Yemekleri de az yapıyor zaten. Maksimum iki günlük.

Geçen eve kuşbaşılı pide siparişi verdik, kağıdında yemek istemedi, tabağa koyduk. Turşu çıkarmamı ve çatal bıçak getirmemi de rica etti.

Yemek işlerinde benden yardım istiyor. Yüzde 25 ben yardım ediyorum, şu gibi konularda:
- Ekmekleri tost makinesinde ısıtmak
- Çorbayı karıştırmak
- Patlıcan soymak
- Salata malzemeleri doğramak
- Limon sıkmak
- Ceviz kırmak
- Elma + portakal soyup doğramak
- Tezgahı silip bulaşıkları makineye dizmek

Gördüğünüz gibi pek bir şey de yapmıyorum. Ama bunların bazılarını da gereksiz görüyorum.

Ben tek başıma kahvaltı ederken hiç tabak çıkarmadan zeytin peynir tabağından 3 zeytin bir dilim peynir yiyorum, iki dilim de ekmek. Zeytin çekirdeğini direkt çöpe atıyorum. Daha da acıkırsam corn-flakes falan yerim. Kuruyemiş istediğimde kuruyemiş kavanozuna elimi daldırıp bir avuç alıyorum. Öğrenciyken nohut yemeği + pilav yapıp 4 gün yerdim. Elmayı da ısırarak yerdim.

Yine bir akşam yemeği sonrasında yoruldum da size yazayım dedim.

Sizde durumlar nasıl? Bizimkinde bir anormallik var mı?
0
kanepeee
(09.01.22)
Kadıncağız eve medeniyet getirmiş. Sabah öğle akşam birbirinden güzel yemekler yapıyor ama yaranamıyor erkeğine.

Bunları yapmasa ne diyecektiniz? Kadın size bir şey yaptırmıyormuş bile doğru dürüst. Bu bazı erkekleri anlamak mümkün değil. Eşinize, o siz mutlu olun evde sıcak yemek pişsin diye uğraştığı emeğe, arifliğine acıdım. Allah onun yardımcısı olsun.
0
Hallegadola
(09.01.22)
+1 halle
Bazen uzuluyorum sirf evlenmek insan bunu kendine yapar mi.
Nutellayida catak bicak kirletmemek icin parmaklayin bence.
0
eja
(09.01.22)
Haneke nin 7. kıta filmini anımsattı. Evlilik böyle bir şey değil mi zaten.
0
olaylar olaylar
(09.01.22)
tek başına olunca ben de minimum eforla kahvaltı yaparım. bulaşık çıkarmam. runner kullanmam. hafta sonu sevgiliyle kahvaltı yapacağımızda özeniyoruz ve çok zevkli buluyorum. şık bir masa kurmak, birbirini tamamlamak, güzel bir his. ben kenarda durmam, hatta çoğu mutfak işini ben daha iyi yaparım. bu iş sürekli olsaydı, iş günü mesela, benim de bir yerde canımı sıkardı. o yüzden, hak veriyorum.
0
gabe h coud
(09.01.22)
@hallegadola +1

Bazı kadınlar dünyaya çile çekmeye geliyor galiba.
İkiniz de çalışıyormuşsunuz, bence iş paylaşımınız adil değil. Daha çok iş yapmaya çalışın.
0
kaptan maydanoz
(09.01.22)
Senin kafanı anlıyorum ama Halle+1
Zor olsa da bırak yorul fazladan.
0
kisa
(09.01.22)
@hallegadola +1

Tek yaşıyorum ve kendime olan saygımdan insan içinde nasıl yiyorsam öyle yiyorum. Bir de ortadan alıp yemek, çekirdeği direkt çöpe doğru fırlatmak/atmak çok iştah kaçırıcı şeyler.
0
ruhen hastayim ben
(09.01.22)
yüzde 25 yardım ediyorum dediğin de yüzde 5 bile değil fakat senin alışkanlıkların olmaması sebebiyle sana iş gibi geliyor, halbuki saydıkların ne ki, hiçbiri de yorucu değil, seninki alışkanlıktan gelen genişlik ehli keyiflik :)
0
freebird5406_2
(09.01.22)
hallegadola +1

ama diğer yandan, siz de bu işe bir şekilde iştirak ettiğiniz için yorulmakta haklısınız.
yaptığınız iş az ama mutfağa girilince iş yapmasanız da işin tamamı bitmeden mutfaktan çıkamıyorsunuz.

bence burada yapılması gereken şey, hafta sonundan ya da vakit bulunan bir akşam fazladan 1-2 saat ayırıp iki günlük değil de, 3-4 günlük yemek yapmak.

artık tupperware ya da kilitli kaplar sayesinde yemekler uzun süre dayanıyor.
yani fazladan 3-4 çeşit daha yapılır, dolapta durur, yeneceği zaman ısıtma faslı olur sadece.
cacığı ve çorbayı bile tupperware'in sıvı yiyecek saklama kaplarına koyuyorum.
böylece 3-4 gün, hatta bazen daha bile uzun (buzdolabınız iyiyse) hazırlamama gerek olmuyor.
refika'nın çalışanlar için kavanozda pratik yemek hazırlama videoları var mesela, onlara bakın.

günü gününe yemek yapmak yorucu, daha pratik olmak lazım.
o zaman siz de daha az yorulursunuz, o da daha az yorulur, orta yolda buluşmuş olursunuz.

bu arada bulaşığı makineye dizmek ortalama 5 dakikalık falan bir iş, yani artık kadının pideyi tabakta yemesine de laf etmeyin.
0
blatta hiberna
(09.01.22)
Diğer yazarlara kısmen katılmıyorum, geçmişte herkesle yaşadığım genelde yabancı dizilerdeki gibi tv karşısında yedik; ya da yemek yapsak bile tv karşısında kucakta değil sehpa üzerinde yedik vs. vs.

Tabii ara sıra ekstra bir yemek yapıldığında masada yemenin tüm kurallarına uyarak çok çatallı çok bıçaklı yemek yediğimiz de oldu ama nadir dediğim gibi. Daha pragmatik bakıyorum ben, zaten zamanımız limitli bir de aslında yapmamız çok gerekmeyen şeylere bu kadar zaman harcamalı mıyız?



Yine de eşiniz hep böyleymiş kişisel tercihine ben saygı duyuyorum. Sizin de kendisiyle konuşup ya kabullenmeniz ya orta noktada buluşmanız gerekiyor.


edit: hiç evlenmedim, şu an hatta single'ım ama bence dinamiklerin değişmemesi gerekiyor.
0
aguen
(09.01.22)
Bir yanlış anlaşılmayı düzeltmek istiyorum, ben bunların hiçbirini beklemiyorum ve istemiyorum. Bana biraz işgüzarlık gibi geliyor onca tabak kirletmek (özellikle pide mevzusunda). Zaten eşim tamamen kendi isteğiyle yapıyor, ben evde yokken de en güzel sofrayı kendisine kuruyor.

Bu arada bulaşıkları makineye dizmeden önce lavaboda hepsini sudan geçiriyoruz, üzerine cif sıkıyoruz. Öyle olmazsa olmuyormuş.

Ayrıca elmayı ısırarak yiyince daha lezzetli oluyor bence.
0
🌸kanepeee
(09.01.22)
@hallegadola +1

3-4 yıldır yalnız yaşıyorum. Eşinizin kıymetini bilin derim. Ne güzel uğraşıyormuş. Siz de az ucundan tutuverin.
0
reactionic
(09.01.22)
yani ben de karsi tarafa bi uzuldum ne olursa olsun emegi gormezden gelen bi haliniz var AMA; gercekten yemege bu jadar duskun olmamak guzel olur muydu? evet. ben cok duskun biriyim, sofraciyim. her gun baska tabak seciyorum siparis de gelse ayrica tabakliyorum vs. eski erkek arkadasim yemek yemese de yasayan biriydi. asla damak tadi da yoktu aksam yemeginde bira icer doyardi. bu muthis kolaylikti benim icin. ben istiyorsam evet ondan daha fazla emek harcardim ama onun yemegi onemsememe huyu bana da gecmisti. bence bazen yememeyi siz deneyebilirsiniz yani sofra kurmayalim de ilgisizligini belirt. o kadar da acikamazsin ya bazen yogunluktan ogun atlanabilir. kahvaltida cay peynir zeytin yerine bi tatli tikistirir kahveyle de idare edebilir insan. gabe 'in dedigi gibi bi haftasonu olur kahvalti hazirlanir ama her gun her gun yapilmasi... ben arkadaslarimin evinde goruyodum aksam yemekleri tatlilar hamur isleri vs sabahtan aksama kadar mutfakta oturulur. bizde de oyle seyler yok muthis enerji ve zaman kaybi. diyet miyet de ne bileyim sandvic hazirlayin burda is size duser bence. asilayabilirsiniz her gun yapmak zorunda olmadiginizi
0
ala09
(09.01.22)
birader sen kaşınıyorsun :)

yenge daha napsın sana. sen mağara adamı gibi yaşamaya devam etmek istiyorsun demek ki
0
dafuq
(09.01.22)
Dünyanın en güzel derdi bu olabilir. Çok ciddiyim.
0
mezarkabul
(09.01.22)
Eşiniz de çalışıyorsa neden yükün %75’ini ona yüklediğinizi anlayamadım. Asıl sorulması gereken soru bu. Anlattıkların arasında gereksiz gelen tek şey bulaşık makinasına koymadan önce ciflemek, bu biraz abartı. Ama dışarıdan gelen yemeğe bile özeniyor eşiniz insan gibi tabakla yiyin istemiş, ne mutlu size yani. bence mutlu olmanız lazım. özene özene yaşayan bir insanla berabersiniz yani, yoksa size 5 gün nohut pilav dayasa belli ki şikayet edecek bir yapınız yok, ona rağmen uğraşıp emek veriyor yani.
0
roket adam
(09.01.22)
Ben eşimin emeklerine kesinlikle saygı gösteriyorum ve yemeklere çok yardım ediyorum. Ama benim için bir noktadan sonra yemekle bunca uğraşmak çok farketmiyor.

Ben kasaptan köfte alalım diyorum, o kıyma alalım evde yapayım diyor. Kasabın köftesinin oranları güzel değilmiş, maydanozu soğanı ekmeği o daha iyi ayarlıyormuş. Bence ikisinin tadı aynı bu arada. E ama köftenin soğanını ben doğruyorum.

Terbiyeli çorba ile terbiyesizini ayırt edemiyorum ama ona da ayrı bir tava kirleniyor. "bunu direkt tencereye döksek" diyorum, "asla olmaz tadı çok kötü olur" diyor.
0
🌸kanepeee
(09.01.22)
eşinize günlük olarak “ellerine sağlık, ellerin dert görmesin, yprulmuşsundur az sırtını ovaliyim mi?” gibi şeyler deyin. bu arada derdiniz şu: o bu kadar özenli davranırken siz kendinizi sorumlu ve yetersiz hissediyorsunuz. bunu eşinizle konuşun. yemek konusunda olmasa da siz de farklı konularda onun işime yarıyorsunuzdur. yaramanızı isteyip de siz üşengeçlik ettiğinizde de kavga ediyorsunuzdur zaten.
ha kendisine şunu da sorun: Bu kadar uğraşmaktan kendisi memnun mu? Memnunsa sorun yok ama sorf size yaranmak için ya da aileden böyle gçrüp böyle devam ettirmezse yetersiz bi eş olacağını düşündüğü için yapıyorsa “boş ver bebeğim yapmaman sorun değil, ben seni yemek yapıyosun diye sevmiyorum sen her halinle yeterlisin” deyin. o da rahat eder siz de edersiniz.
0
inanna
(09.01.22)
hocam kadın yemek konusunda zevk ve damak tadı sahibi sende bunlar yok hepsi aynı ve gereksiz geliyor, herkes anlayacak damak tadı olacak diye bir şey yok ama anlamadığın noktalar var işte :D
0
freebird5406_2
(09.01.22)
@hallegadola +1

Eşinize üzüldüm gerçekten. Ne hayatlar var...
0
himmet dayi
(09.01.22)
elmayı siz ısırarak yemeyi seviyorsanız siz ısırarak yiyin, kendisi keserek yesin.

eğer buna müdahale ediyorsa o zaman sorun büyük ve başka demektir.


edit:
bu arada bulaşık makinesine koyulan bulaşığı sudan geçirmek bile su israfı.
kaliteli deterjan kullanırsanız zaten buna gerek yok.
hadi bazen gerekli diyelim ama cif sıkmak falan çok lüzumsuz.
böyle bir şey yaptırıyorsa tabak saymakta haklısınız.
0
blatta hiberna
(09.01.22)
Benim bir sandviç yaparken bile aynı bıçağı hem peynire hem tereyağına vs sokmadığımı ve en az 3-4 bıçak kirlettiğimi görseniz "manyak galiba" diye uzaklaşırsınız kesin.

Bulaşıkları su ve cifle temizlemek dışında (gereksiz su israfı) eşinize -ve @hallegadola'ya- katılıyorum ben de.
0
kobuzchu kiz
(09.01.22)
Ben de eşiniz gibiydim. Sonra baktım karşı taraf sürekli yapmasan da olur, dışarıdan yiyelim, bulaşık çıkıyor, vb. modunda. Zamanla benim de düzgün yemek yapma hevesim kırıldı. Zaten işten koştur koştur eşimden önce gelmeye çalışıp yemek yapıyordum. Şu anda bıraktım. Kendisi 1 senede 1 beden kilo aldı, artık göbeği var. Evde yemek pişmiyor. Ben akşam yemeği yemiyorum, kendisi pide/dürüm türevleri tüketiyor.
0
marla is in my head
(09.01.22)
Valla usengecin halinden sanirim usengec biri anlar. O yuzden senin durumunu tamamiyla anliyorum. Esinin yaptigi teoride guzel bisey gibi gozukebilir ancak direkt olarak olayi domine edip senin isteklerini gormezden geliyor. Bu haliyle bence de sikinti var.

Kendi istiyor diye surekli olarak seni de kendi istedigine zorlamasi guzel bisey degil. Sen nasil ki onun isteklerine gore hareket edip yardimci oluyorsan arada o da senin isteklerini dikkate alip ona gore hareket edebilmeli. Diger durumda yapilan sey guzel gibi gozukse bile direkt olarak seni etkisiz eleman kildigi icin bu duruma bir tepki gosterebilirsin. Mesela disaridan pide siparis ettiyseniz ve o kagidinda yemek istemiyorsa kendi payini gidip tabaga koyabilirdi ancak tamamini tabaga koymayabilirdi.

Neyse, ikili iliski bazinda dusunursek evet bir sikinti var ortada. Senin isteklerin direkt gozardi edildigi icin huzursuz olman normal bence. Bunu esinle konusup cozmelisin.
0
j r r tolkien hayrani
(09.01.22)
Bence sorun var. Siz sonuçta bunları talep ediyor değilsiniz. O sebeple az bile yardım ediyorsun, her şeyi kadına yüklemişsin gibi eleştirilere hiç katılmadım. Kimse akşam işten gelip saatlerini mutfakta harcamak zorunda değil. Eşiniz de değil ama o öyle tercih ediyor demek ki. Herkes istediği tarzda Yesin demek de olmaz.

Şöyle olabilir, sağlıklı lezzetli ev yemekleri yemek güzel oluyor ama bunu her gün yapmak beni yoruyor, sen de yorulma belirli günlerde böyle yapalım, diğer günler daha pratik yollar bulalım diyebilirsiniz. Hayır böyle olacak diye diretirse de kendisi bilir. Biraz kendi tercihlerinizi de ortaya koyun. O tabakta değil bu tabakta yemek istiyorum, ekstra servise ihtiyacım yok sen kendine al istersen gibi. Sen böyle uğraştıkça ben kötü hissediyorum ama senin kadar uğraşmak zorunda da hissetmiyorum açıkçası diyebilirsiniz. O halinden mutluysa sorun yok.
0
aquarium
(09.01.22)
Usengecin halinden usengec anlar +1

Gotu basi 1 elma yiycez diye 4 tabak, 2 catal kirletip sonra iki saat bunlari yikamanin luzumu yok.

Ha hanim da bir salarsa pir salar ama soyliyim.

Bi ara temizlik konusunda boyle bi tartisma yasamistik. Evden 1 hafta elini etegini cekti, evi gormen lazim :)

Velhasili bazi seylerin degerini kaybedince anliyorsun. Orta yolu bulmak lazim.
0
brkylmz
(10.01.22)
Esiniz belli ki gorgulu bir kadin. Bu tur seyler aileden gelir, aileden ne gorursen sen de onu uygularsin.
0
oscar
(10.01.22)
Yazik kiza. Erkegin kalbine giden yol midesi, el oglu pilavina bakar vs geyikleriyle zehirlemisler kizi. Yorgun argin isten gelip her aksam yemekle ugrasilacak kadar uzun degil hayat. Rahat ol, kasma bu kadar de. Aksamlari hafif yemek lazim, kilo yapar falan diye gir hic olmadi.
0
speedy
(10.01.22)
Ortada bir sikinti yok bence. Gereksiz ariza cikarmayin. Millet nelerle ugrasiyor, "esim yemek yapiyor arada ben de yardim ediyorum" diye bir sorun olamaz.
0
hot potato
(10.01.22)
Yahu cehennem gibi hayat, gelen cevaplara bak :)

Ortada dayatilan bir hayat var, ama medeniyet gelmis, kadin ugrasmislar havada ucuyor. Kadin kendisi icin ugrassin adami bi salsin o zaman guzel kardesim. Birakin adam elmayi isirarak yesin medeniyetin bunla ne ilgisi var? Pideyi kutusunda yesin, bunun icin tabak catal bicak kirletmenin ozen gostermekle ne alakasi var? O kadar tantana arasinda iki gunde degil de, bazen 3 gunde yemek pissin. Bazi sabahlar aceleyle edilsin kahvalti ne var yani?

Hayat musterekse herkesin istedigi biraz olacak guzel kardesim, yok ne guzel hanimin var biz cok yalniziz, yemek yapanimiz yok falan bunlar gereksiz dert yanmalar. Acikca esiniz fazla takintili, ben de oyleyim yer yer ama bunu sevgilime esime dostuma dayatmam, dayatamam.

Bulasiklari akitmadan makinaya koymam, ama sabun surmedi diye kimseye de hayati zindan etmem. Asgari kosullarda uzlasilabilir.

Medeniyet asil asgari kosullarda uzlasabilmektir. Tabak catal kullanip her seye ozen gostermek degil.
0
bosver nicki
(10.01.22)
Yani eger evde yemek olmadiginda falan sikayet ediyor olsaydiniz veya kilo aliyorum muhakkak duzgun yemek yemeliyim o zaman bariz haksiz olurdunuz. Simdi az haksizsiniz bence. Esiniz bunlari dayatiyorsa, istedigi gibi yapmadiginizda surat asiyor, hatir gonul koyuyorsa o da haksiz.

Kuruyemis kavanozuna elinizi daldirmak falan biraz gorgusuz seyler sanki gerci. Ayrica limon sikmayi bir is olarak saymaniz da yetiskin bir insan icin cok cok komik, tam memnun etmenin mumkun olmadigi erkekler gibi konusmussunuz.

Insanlar bazen bir iyilik dayattiklarinda sirf iyi bir sey oldugu icin bunun kabul edilmesi gerektigini dusunuyorlar. Bazi kisiler icin bu 'yardimci olan, detay dusunen kisi olmak' cok onemli, karakterleri oyle sekillenmis. Misal, yakin zamanda kardesim cocugunun dogumgununu annemin evinde yapacakti. Ozellikle dekorasyona ve yemeklere karismamasini, kendisinin aklinda bir plan oldugunu soyledi. Annem yine de gitti susleri asti, yemekleri yapti vs. Sorsaniz iyilik, onlara kolaylik olsun diye yapilmis bir sey. Ama aslinda gereksiz bir dayatma ve karsinizdaki kisinin tecrubesini etkileyen bir karar.

Sizin probleminiz de konusarak rahatlikla cozulebilecek bir sey bence ama aklinizda olsun, bu konuda bir degisiklik etmek istemek bir daha sonsuza dek yemek, saglikli beslenme, kilo verme vs gibi seylerden sikayet etme hakkinizdan feragat etmek demek. Hem o hem o olmaz zira.

Aklima gelen cozumler:
- Meal prep denen hadise: sebze dograyacaksaniz, limon sikacaksaniz, salata yapacaksaniz falan bunlari bir pazar gunu iki saatte yapip hafta boyunca rahat edebilirsiniz. Ben de salatayi mesela cok fazla yapip hava almayan kavanoz veya buzdolabi posetinde sakliyorum dolapta. Sosunu vs sonradan koyuyorum yiyecegim zaman.

- Haftanin gunlerine yemek atamak: Misal pazartesileri makarna gunudur, sali carsamba saglikli ev yemegi gunudur, persembe kahvalti gunudur, cuma disaridan soylenir gibi seyler. Boylece bir kismini onceden hazirlayip bir kismini o an yapip is yukunuzu duzenleyebilirsiniz.

- Slow cooker edinebilirsiniz: turkcede buna ne deniyor bilmiyorum. Bende bu arkadaslardan var, sabah evden cikarken et sebze vs icine atiyorum, yaklasik 7-8 saatte kendi kendine pisiriyor ben isteyken. Boylece et haslamak, et suyu yapmak, sebze yemekleri veya corbalar gibi seyler isten sonraki kisa ve yorgun zamanlarda hizla yapilmasi gereken seyler olmaktan cikar, eve geldiginizde yemeklerinizin buyuk kismi hazir olur.

- "Ben bunu boyle yemek istemiyorum canim, sagol, yorulma bosuna. Isirarak yiycem elmayi. Optum.' deyin yani. Buna da bozuluyorsa problem.
0
sopiro
(10.01.22)
Yemeklerin uzun sürede olması sizin çok acıkmanıza sebep olduğu için fazlaca acikip canınız sıkılıyor olabilir mi?

Bir de eşiniz öğretmen mi?

Eşinize birkaç hobi bulursanız bu günlerinizi özleyebilirsiniz bile.
0
buffy de vampir sayılır
(10.01.22)
Sevgilim de sizin eşiniz gibi çok düzenlidir bu konularda. Aynı sizin gibi düşünüyorum. Fakat tek farkla bunları şikayet etmeyerek severek yapıyorum. Hatta çoğu zaman öğle yemeğini kendim hazırlayıp iş yerine bıraktığım oluyor öğlen birlikte yiyoruz vs. Bulaşık konusunda sonuna kadar haklısın. Ayrıca ev işlerinde yemekten sonra vs 1-2 güzel söz söyleyip gönlünü alabilirsin. Belli ki bu konuda yavaş yavaş eşinize söyleneceksiniz hiç söylenmeyin.

Bazen iş yapmaktan kaçmak istediğim zaman markete diye kaçıyorum ya da tuvalete diye koşup oyalanıyorum:))
0
Boris
(10.01.22)
mutfakta zaman geçirmeyi sevmiyorsun sanırım ama ortak zevkler önemli tabi zorla da olmaz
zaten sıkılırsın

o mutfakla ilgilenirken sen temizlik çamaşır vs. uğraşabilirsin daha çok hoşuna gidiyorsa
zaman daha verimli kullanılmış olur

ikiniz de çalıştığınız için
anormallik* sende, eşin beraber vakit geçirmek istiyor hoşuna giden bir iş yaparken

edit*: tarafsız yazamadım çünkü yemek benim de kırmızı çizgim

bulaşıkları ciflemek filan bilimsel değil, her açıdan zararlı
cif değildir ya onla lavabo, wc filan ovuluyor
0
bir soru sorcam
(10.01.22)
(15)

Kız arkadaşın arabasının benzin&otopark ücretini ödemek?

burakinho
Şu an bende araba yok, mevcut kız arkadaşımın ise var.Haftasonları arabasıyla şehiriçinde yemeğe, içmeye bir yerlere gidiyoruz...Beraber zaman geçirmekte olduğumuz esnalarda arabasına benzin alırken, bazı zamanlar ödeme için ben hamle yapmalı mıyım? Nezaket gereği zaten normal olanı da bu mudur? Öde
Şu an bende araba yok, mevcut kız arkadaşımın ise var.

Haftasonları arabasıyla şehiriçinde yemeğe, içmeye bir yerlere gidiyoruz...

Beraber zaman geçirmekte olduğumuz esnalarda arabasına benzin alırken, bazı zamanlar ödeme için ben hamle yapmalı mıyım? Nezaket gereği zaten normal olanı da bu mudur? Ödeme hamlesi yaparsam "Araba benim canım, sağol. Hiç gerek yok." gibi hamlemden memnun olmayacak türde bir şeyler de diyebilir mi?

Veya mesela arabayı otoparka bırakıyoruz, otoparktan çıkacağımızda ödeme kısmını benim halletmem doğru olan mıdır?

Ben sevgililik ilişkisi yürütme konusunda fazla yaşam deneyimi olan biri değilim. O yüzden de kafamda bazı detaylarda boğulup kalıyorum, nasıl davranmamın uygun olacağını kestiremiyorum...
0
burakinho
(07.08.21)
aracını kullanıyoruz geziyoruz eğleniyoruz çok güzel ama bu masrafı eşit olarak ben de karşılamak istiyorum de, nasıl olacağını kararlaştırırsınız, sırayla mı ödersiniz ortak bir kasa mı oluşturursunuz birlikte karar verin daha pratik çözüm neyse denersiniz
0
freebird5406_2
(07.08.21)
Öder misiniz ödemez misiniz bilmiyorum ama sürekli arabayla gidiyorsanız bir yerlere hiç hamle yapmamak ayıp bence. Sadece sevgililik müessesesinden değil. Ben arkadaşlarımla arabayla çıkınca zaten onları alma, otopark bulma stresini yaşıyorum bir de onlar hiç ellerini ceplerine atmayınca baya bozuluyorum.
0
mysticriver
(07.08.21)
Arkadaşlar arasında da sürekli arabayla gezme halinde bu hamle yapılır. Sevgiliyle mutlaka yapılmalı bence.
0
aquarium
(07.08.21)
Valla sanki samimi olunmayan bir iş arkadaşıyla falan yaşanan durum gibi aktarılmış olay. Samimi şekilde konuşamadığın, hareket edemediğin bir ilişkinin olması çok ilginç geliyor bana.

Neyse, kafanda detayda boğulmaya gerek yok, rahatsızsan yap bişeyler. Otur @free'nin dediği gibi konuş ya da git sen öde direkt. Hamlenden memnun olmazsa sen de bişey yapmamaktan rahatsız olduğunu söylersin orta yolu bulursunuz.
0
j r r tolkien hayrani
(07.08.21)
şahsen uzun yol harici yapmadım bunu yapmam da heralde. ama teklif edilebilir. otopark parası verilir mesela. arada dur ben depoyu doldurayım diyebilirsin.
0
jelly bear
(07.08.21)
sen fikrini belirt o olmaz derse de yemekleri öde.

gerçi benim arabam olsa ve içinde ben olduğum müddetçe kimseye benzin parası ödetmem. ben zaten gidiyorum seni de yanımda götürüyorum.
0
blue eyes white dragon
(07.08.21)
Ya bunun için bi plan yapmaya gerek yok ki, ödeme yapılan sırada sen önce davran sen uzat kartı veya parayı.
0
Kahir ekseriyet
(07.08.21)
ara sıra değil, seninle birlikte iken bu masrafları direk senin ödemen lazım.
0
nuisance
(07.08.21)
bu bence sevgililer arasında konuşulacak mesele değil. örneğin arabayı almak için otoparka girerken görevli senin taraftan gelirse ya da ödeme yapılan kulübeye sen daha yakın konumdaysan (içeri doğru yürürken yani) hemen ödeyiverirsin biter gider.

yakıt ise daha yüklü olacağı için kabul edilmemesi daha olası ama tabi ki teklif et, ters tepecek bir şey de yok, en fazla kabul etmez. öyle olursa da pinti imajı vermemek için tabi ki yemeği vs. ödemen güzel olur.

yalnız her seferinde de göze sokar gibi yapmak abes olur otopark sponsoru gibi.
0
infernal majesty
(07.08.21)
bana benzin muhabbeti iğrenç geliyor. ciddi bir uzun yol değilse biri ortak/destek olmayı teklif ettiğinde bile rahatsız oluyorum. gittiğiniz yerdeki hesabı siz ödersiniz olur biter. böyle durumlarda kabaca fitleşmek daha makul. diğer türlü benzin/otopark parası gibi ince hesaplar muhabbeti hoş olmayan yerlere götürür.
0
bruges
(07.08.21)
Benzini kabul etmeyebilir ama otoparkta direkt sen muhattap olabilirsin
0
all girls dream
(07.08.21)
universitede surekli ben yoldan alan, hafta sonlari da genelde birlikte takildigim arkadasa bile "dur, bu sefer benden olsun" diyordum benzincide adam kapiya yaklasinca. aksi takdirde yuk oluyorsuj bence karsi tarafa.
bunun konusma hesaplamasini yapmana bile gerek yok. direkt cikar parayi ver yani.
0
Kittie
(07.08.21)
maddi olarak bir dengesizlik olduğunu düşünüyorsan dışarıda hesap ödeme kısmında sen daha fazla "atik" ol. bir şekilde bölüşmek güzel ama bu işin matematiğe dönüşme ihtimali yok ve hoş durmuyor. Benzini bilmem ama duruma göre aracı sen alabilirsin herhalde. Benzini ödemeye kalksan "hayırdır ya" diyebilir ama "sen kim oluyorsun yahu" da demeyecektir herhalde. nazikçe geri çevirir diye düşünüyorum. Bunları düşünüyor olman yeterli bence hödük olmadığın sürece.
0
sparkle kiddle
(07.08.21)
Bence ortak bütçe hesaplamak falan hiç hoş olmaz. Yorumların çoğuna katılıyorum kibarca sen de başka bir şey ödeyebilirsin veya sevgiliyle yakınsın sonuçta atıyorum durumunun sıkışık olduğunu bildiğin zamanlarda benzin için hep birlikte kullanıyoruz ben boş durmak istemiyorum diyebilirsin. Oturup hesabını kitabını konuşmak beni çok irrite ediyor. Sevgiliyle olabilir ama özellikle arkadaşta en sevmedigim şey. Üniversitede arkadaş grubumuzda bir kişinin arabası vardı ve gruptan bir diğeri hep bi yere gidildiginde veya sadece onu goturdugunde hemen şey derdi x ben sana ne kadar tuttuysa vericem benzini. Aaa vermezsem olmaz. Biz de yemeğiyle filan hallederdik o da ekstra bi yere götürürse yani sadece kendi şahsi işimiz için arabayla bi yere birakirsa. Ama bu kız hep lafını ederdi bizim yanimizda da ben ödeyeceğim diye. Bence asiri itici bi hareket ödüyorsan da nazikçe öde. Hepimizin gideceği kafeye okula aynı evden giderken de benzine ortak olmak saçma bence. Ki kizin benzinini babasi dolduruyordu zaten saçma değil mi biraz bana da cevap vermek isteyen olursa :) aklıma geldi konu acilmisken:)
0
ddenizz
(07.08.21)
Arabayı kızcağızın elinden alma da ne yaparsan yap. (Bazı arkadaşlar, "ödemen bir tuhaf olur, sen sürüp fulle" filan gibi şeyler önermiş).
Benzin önermekte ne var ki, benim kızkardeşlerim bile arada ödemeye kalkışır, kabul etmem o ayrı. Otopark parasını ise siz ödeseniz daha şık olur bence. Ona sormaya gerek yok, direkt hamle yapın otoparkçıya.
0
firez
(08.08.21)
(5)

"Bugün yazar mı acaba" beklentisini kafamdan nasıl silip atabilirim?

jonas
selamlar, 10 gün önce kız arkadaşımla ayrıldıktan sonra tüm iletişimimizi kestik. lakin benim kafamda her gün kati surette engel olamadığım bir şekilde "bugün whatsapp'tan mesaj atar mı acaba" düşünceleri dönüyor."kendin at o zaman" demeyin çünkü ayrılığı isteyen taraf ben değildim, kendisiydi. dola
selamlar, 10 gün önce kız arkadaşımla ayrıldıktan sonra tüm iletişimimizi kestik. lakin benim kafamda her gün kati surette engel olamadığım bir şekilde "bugün whatsapp'tan mesaj atar mı acaba" düşünceleri dönüyor.

"kendin at o zaman" demeyin çünkü ayrılığı isteyen taraf ben değildim, kendisiydi. dolayısıyla gururum izin vermez ve ben ona daha mesaj atamam. kaç gündür kendisinden keşke bir özlediğini belli eden mesaj gelse, "naber" dese, aramız yeniden ısınsa ve yeniden başlasak diye hiç hoşlanmadığım ama engel de olamadığım bir beklentim var. whatsapp'tan onu engellemek de istemiyorum çünkü ayıp olacak öyle de. o da beni engellemiş falan değil zaten.

bilemiyorum ne yapacağımı. her gün kafamda dönüp duran bu beklentiden kurtulmak istiyorum. ama nasıl? var mı önerileriniz?
0
jonas
(23.07.21)
Bu sorun 4 yolla çözülür. Seç beğen al.
Zamana bırakmak
Yeni hobi ve ortam edinmek
Yeni birini bulmak
Ona tekrar yazıp onu degersizlestirmek.
Çünkü onu değil onla yaşadığın şeyleri özlüyorsun bir yerden sonra.
Kolay gelsin.
0
musmus
(23.07.21)
Valla hocam bence gercek manada kendine karşı dürüst olarak başla daha sonrasında da kabullen. Mesela şu yazdığın "whatsapptan engellemek istemiyorum çünkü ayıp olacak" kısmı bence tam olarak öyle değil. Yani bana göre onu whatsapptan engellememenin sebebi ayıp olacağından falan değil, onun engellendiğini farkedip yazacağı varsa da yazmamasina sebep olma ya da yazdığında mesajın sana ulaşmaması ihtimallerinden korkuyor olman esas sebep. Bu neden önemli? Çünkü bence olayları bu şekilde kafanda yanlış resmettikce çözüm bulman zorlaşacak.

Çözüm da direkt "WhatsApptan engelle" şeklinde değil bu arada. Demek istediğim o sadece küçük bir örnekti ama düşünme şeklin böyle devam ederse atıyorum doğum günü 2 ay sonraysa "doğum gününü kutlamamak ayıp olur şimdi" diye düşünüp o 2 ay süresince hem gerçeği kabullenmeyi engellersin hem de atacağın o mesajın bişeyleri değiştirecegi beklentisi falan olur.

Yani kısaca yapma öyle şeyler, kabullenip önüne bak.
0
j r r tolkien hayrani
(23.07.21)
Yazacağı varsa muhtemelen sen kafandan attığın an yazar. Böyle düşünmeye devam ettiğin sürece o mesajın gelme ihtimali bence çok düşük. Bir şekilde oyala kendini, kafanı meşgul et, arkadaşlarınla sık vakit geçir. engelleme ama bildirimleri sessize al mesela. Gözün telefona gitmesin yani. Sen bekleme, gelirse sürpriz olsun. Ama gelmeme ihtimalini kabullenip yoluna devam etmen lazım.
0
aquarium
(23.07.21)
Karşı taraf bitirince eli kolu bağlanıyor insanın malesef, bir seneyi geçsede bekliyorsun ama olmayacağınıda biliyorsun alışıyorsun bir köşede aklında kalıyor. Kendine işine hedeflerine enerjini vermeye çalışıp yeni insanlarla tanışarak hayatına yeni bir yön verebilirsin. Olur da mesaj gelirse süpriz olur beklememek lazım ama.
0
kararsızataletfilozofu
(24.07.21)
Atmaz aga hatun tatilde. Next hemen.
0
Deathrow
(24.07.21)
(3)

Eperde.com'dan alisveris

proletarier aller lander vereinigt euch
Yapan var mi? Memnun kaldiniz mi? Fazla ucuz geldi de ondan.
Yapan var mi? Memnun kaldiniz mi? Fazla ucuz geldi de ondan.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(18.07.21)
Ben kalın renkli fon perde almıştım bir kez. Memnun kaldım kumaşı rengi falan beklediğimden daha iyiydi. Sipariş de hızlıydı.
0
aquarium
(18.07.21)
Ben fon perdelerimi aldim cok memnun kaldim
0
bradshaw
(18.07.21)
Stor perde almıştım mutfağa. Ölçüleri düzgün alıp verirseniz sorun yaşamazsınız.
0
Arthur Dayne
(18.07.21)
(28)

Söyleyin kaçınız ?

AlsterWasser
sevdiği işi yapıyor ?cidden sevdiğin işi yapıyorsunuz yani böyle severek uyanıyorsunuz falan. imkansız. inanmıyorum. ama yine de söyleyin siz daha da hasetleneyim işime geliyor.
sevdiği işi yapıyor ?

cidden sevdiğin işi yapıyorsunuz yani böyle severek uyanıyorsunuz falan.

imkansız. inanmıyorum. ama yine de söyleyin siz daha da hasetleneyim işime geliyor.
0
AlsterWasser
(07.07.21)
Yüzde 70 oranında seviyorum, kabul olur mu hocam ?
0
paramolacak
(07.07.21)
Ben!

ABD'de Türkçe öğretiyorum. Bu alanda yüksek lisansim. Burada da doktora yapıyorum. Esnaf bir ailenin çocuğuyum. Yasitlarim 90'larda okuldan kaçıp top oynarken ders çalıştım. Anadolu lisesinde okudum. Sonra devlet üniversitesinde okudum. İlk yıl burs alamadım çok sorun yaşadım, ikinci yıl tekrar başvurdum burs aldım. Lisede son iki yıl sabah 7 akşam 8 okul ve dersanede zaman geçirdim. Başarılı olduğum için de dersaneye para vermedim. Herkes gibi ortalama bir zekam var ama çalışkanım. Zekaniz ve paranız çok değilse, çalışmak zorundasınız, yoksa şikayet etmeyin.
0
howfaristhesky
(07.07.21)
çok seviyorum. sabah öf pöflesem de iş başında düzeliyor.
0
ya ben lan neyse
(07.07.21)
kendi işi olmadığı halde sabah severek giden bence cindir. yok yani sanmıyorum. müthiş para almam falan lazım anca öyle.
0
phiphi
(07.07.21)
Valla ben iş tanımının getirdiği zorunluluk ve dayatma olayını sevmiyorum dolayısıyla da severek uyanma gibi bir durumum falan yok. Alarmla uyanmak zorunda kaldığım her gün istisnasız küfür ederim.

Yaptığım şeyden zevk alıyorum mu? Alıyorum ancak işte onu böyle saçma sapan standartlara oturtulması ve başkalarını zengin etmek için uğraşıyor olmam canımı sıkıyor.
0
j r r tolkien hayrani
(07.07.21)
Ben seviyorum abi su saatte kod yaziyorum.
dun sabah 6'ya kadar yazdim 2 saat uyudum 8'de mesaiye basladim. Kimse de bana demedi calis diye.

Ama firsatim olsa calismam, isi sevmekle calismak ayni degil ki.

Araba surmek gibi surmesi iyi, ama soforluk kotu.
0
divit
(07.07.21)
seviyorum diyemem ama sevmiyorum da değil.. çalışma arkadaşlarım süper ama bayağı kıyak ortamımız var :D çekilir kılıyor diyeyim.
0
theseachange
(07.07.21)
İşim çok bomba da yeterince para kazanamıyorum hala :D
0
hedep
(07.07.21)
Ben seviyorum valla
0
aquarium
(07.07.21)
Ayda birkaç bin lira daha kazansam çok severim işi. Aslında şu anda da seviyorum ama hayatımı komple düze cikaracak maddi gelirim olmadığı için canım sıkılıyor arada.
0
dre mithatoğlu
(07.07.21)
Yaptığım şeyi seviyorum ama bunu belirli mesai saatleri içinde içinde, deadline yetiştirmeye ve müşteri memnun etmeye çalışarak yapmayı sevmiyorum. Şirket, çalışma arkadaşlarım ve yönetici tarafından rahat bırakılmış olmak olmasa devam edemezdim burada.
0
Jux
(07.07.21)
Severek yapıyorum.
0
ruhen hastayim ben
(07.07.21)
meslegimi seviyorum da, severek icra edebilecegim bir sirket bulamadim. :/
0
batlegolas
(07.07.21)
Severek uyanmak için sevdiği işi yapmak yeterli sebep değil ki. Severek yaptığın işi birlikte yaptığın insanların onu ne kadar çok kirlettiği ortamdaysan asla huzur bulamazsın mesela. Ayrıca mutlu uyanmanın tek kriteri bunlar da değil. Ekonomik şartlardan güvenlik alanına, ülkece yaşanan psikolojik kaostan ailevi ve özel hayata kadar milyom tane etken var.

Evet sevdiğim işi yapıyorum ama Severek yapmamı engelleyenler, bunu kendilerine en doğal hak görenler, müdahale edince en pislik entrikalar çevirenler var.
0
1bir1bir1
(07.07.21)
İşimi seviyorum. Hem bedava araba ve bedava yakıtla geziyorum, hemde sevdiğim satışçılık işini yapıyorum. %90 diyeyim, %10, ayda çok fazla km yapmaktan kırıyorum.
0
etna
(07.07.21)
Ben de işini severek yapanlardanım. Zor ve yorucu tarafları tabi ki var ama keyif aldığım işi yapıyorum.
0
fotrsapka
(07.07.21)
Mesleğim fena değil. Ama beni mutlu edecek sektöre geçiş yapmam lazım.

Mesleğimi yüzde %60 seviyorum.

Sevdiğim bi sektörde çalışırsam bu oranı yukarı taşıyabilirim. Ama şuan bankacılık sektöründeyim iş tatmini %30 falan.
0
zimbirik
(07.07.21)
@howfaristhesky hayatım aynı şekilde geçti hep inekledim dershanelere hep burslu gittim her okulumu dereceyle bitirdim, kpssde de derece yaptım üstelik. ama şu an iş var ama var sadece. zerre sevmiyorum. şimdiki aklım olsa ylsy kasardım kpss kasacağıma kimse de akıl vermedi.
0
Hallegadola
(07.07.21)
Sevmek zorunda olduğum işi yapıyorum diyebilirim.

Yıllarca hiç alakam olmayan bir sektörde aşırı yoğun şartlarda çalıştım.
Şu an en azından okulunu okuduğum işi yapıyorum ve görece daha insani şartlarda çalışıyorum.
İşten çıkarken şöyle bir işte çalışsam ne güzel olur dediğim işi yapıyorum tam olarak.
Bu da herhalde özellikle bizim ülkemizde gerçekten bir lüks. Bu yüzden nankörlük etmek istemiyorum.

Mesleği sevmek başka bir durum ya zamanında daha çalışkan olup, daha bir okulda daha iyi bir bölümde okuyup daha çok seveceğim bir işi yapabilir miydim, yapardım, ben tembelliği seçmişim şimdi bunu ödüyorum.
Bu yüzden şikayet etmeye hakkım yok diye düşünüyorum.
0
mutekebbir
(07.07.21)
iş iyi de parası az, pandemi falan.
0
duyurukullanıcısı
(07.07.21)
asker gibi çalıştığım bir işte çalışıyordum 1.5 yıl öncesine dek. tüm getirilerine rağmen işi sevmediğim için işini sevenler kendilerini kandırıyor gibi geliyordu bana da aynı sizin gibi. bastım istifayı, 1 sene yattım. kafaya koydum sadece sevdiğim işi yapacağım diye iş aramaya başladım sonra. başvurduğum ilk yer oldu. iyi ki de olmuş. artık sevdiğim ne kelime, hayalimdeki işi yapıyorum. hani burada soruyorlar ya şu kadar paranız olsa ne iş yaparsınız, hala çalışır mısınız vs, trilyonlarım da olsa hala yapacağım işi yapıyorum artık. 2 durumu da dibine kadar yaşamış biri olarak biliyorum ki insanın sevdiği işi yapması kadar hayatını dengeye oturtan, kişiye huzur veren bir şey daha yok.
0
dnzbrs
(07.07.21)
Sinema ve Televizyon mezunuyum. MSA Profesyonel Aşçılık sertifikam var. Her ikisini de mesleki anlamda tecrübe ettim. Şu an ilginç bir şekilde lojistik sektöründe çalışıyorum. Artık sevmek sevmemek olarak değil de vazife olarak değerlendiriyorum. İş haricindeki hayatımı güzelleştirme peşindeyim.
0
lüzumsuz adam
(07.07.21)
risk management alanında head seviyesinde yöneticiyim. normalde işimi çok seviyorum. fakat işin kendisini seviyorum. üstümdeki kişi ile uğraşmak, etraftaki gerçekte iş yapmayan ama hep şikayet eden veya light konuları yönettiği halde daha fazla önem verilen kişilerle aynı organizasyon içinde olmak beni içten içe öldürüyor.
0
twelfth
(08.07.21)
10+ senedir sevdiğim işi yapıyorum çok şükür.
0
SiyamkedisiZorro
(08.07.21)
öğretmenim hiç severek yapmıyorum işimi.
sevdiğim işte başarılı olursam ileride istifa etmeyi düşünüyorum.
0
kendi dugunune gitmeyen kamber
(08.07.21)
iki yıldır sevmediğim işi yapıyorum. hedefim 5-10 sene içinde sevdiğim bir alana geçebilmek. iş sonuçta sevilir mi bilmiyorum
0
pasifik beyaz surmeli yunus
(09.07.21)
sevdiğim işi yapıyorum. sıkıntı insanlarda. insanları sevmiyorum.
0
timmie
(09.07.21)
Ben +1
0
basond
(11.07.21)
(5)

Elmali tariflerinize talibim

balpolen
Bugun cok yogun kullandim burayi. Elmali tart, kurabiye, kek ve galette disinda baska neler yapilabilir elmali?Tesekkurlerrr
Bugun cok yogun kullandim burayi. Elmali tart, kurabiye, kek ve galette disinda baska neler yapilabilir elmali?

Tesekkurlerrr
0
balpolen
(28.06.21)
Elma tatlısı.
0
pro9it9is9
(28.06.21)
Elmaları ince ince dilimleyip fırında cips yapabilirsiniz.
0
ruhen hastayim ben
(28.06.21)
apple crumble. bi nevi tart gerçi ama çok lezzetli oluyor. bu sıcakta yanına dondurma şart.
0
anthemis nobilis
(28.06.21)
Biraz kışlık ama crumble +1 çok pratik
0
aquarium
(28.06.21)
Apfel strudel
0
rockinside
(29.06.21)
(11)

uzun süreli, mutlu evliliklere denk geliyor musunuz?

cosmicgadin
En az 15-20 yıllık evli, birbirini görmekten, vakit geçirmekten keyif alan, mutlu çiftler var mı etrafınızda? Bunlar nasıl karakterler? Ve nasıl bir ilişkideler? Duygular sizce bir süre sonra kaçınılmaz olarak daha çok sevgi, saygı, minnet benzeri duygular mı?
En az 15-20 yıllık evli, birbirini görmekten, vakit geçirmekten keyif alan, mutlu çiftler var mı etrafınızda? Bunlar nasıl karakterler? Ve nasıl bir ilişkideler? Duygular sizce bir süre sonra kaçınılmaz olarak daha çok sevgi, saygı, minnet benzeri duygular mı?
0
cosmicgadin
(04.06.21)
Arkadasim var 12 yillik evli ikisi de muhendis acayip mutlular, cocuklari da var.

Eleman devamli aldatiyor ama kadini bilmiyorum.
0
divit
(04.06.21)
Benim üniversiteden hocam var. 50 yaşında falan vardır. Gezmeyi, yemek yemeyi falan çok seviyorlar. Maddi durumları falan da çok iyi. Kızı New York'da okudu. Sürekli bi yerlerden foto atıyorlar tatillerde. Yani öyle bir yaşamda mutsuz olmak çok da mümkün değil gibi.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(04.06.21)
ben uzun senelerdir beraber olup hala sevgili gibi olan çift görmedim hiç. ya asker arkadaşı gibi oluyorlar ya da mutsuz.
0
levybroo
(04.06.21)
Sadakat. İnsan vakit geçtikçe daha fazla mı talepleri oluyor ya da gençken gözü mü kör oluyor çözemiyorum. Sanırım karakterle ilgili. Uzun ilişki iki tarafın karakteriyle ilgili. Belki de hoşgörü, sınırsız bağlılık. Sınırsız bağlanmak ne kadar zor? Cidden zor mu
0
bigbadabum
(04.06.21)
Valla ben kısa süreli mutlu evliliğe de denk gelmiyorum
0
aquarium
(04.06.21)
var. çok nadir ama. çoğu ilişki mutsuzluğa mahkum gibi görünüyor. o mutsuz insanlar da "canım cicim aylarınız geçsin de göreyim sizi:):):):)" veya "aman diyim evlenmeyin" tarzı garip propagandalar yapıyorlar. onlar zavallı diye herkes zavallı olmak zorunda değil. ama dediğim gibi, çok az denk geliyorum gerçekten birbirini seven mutlu çiftlere. mutluluktan kastım da her günün güllük gülistanlık geçmesi değil bu arada. her ilişkide zorluklar olur tabii ki.
0
aweamadeus
(04.06.21)
Annem ve babam 38 yıldır evli. Tabi onlara sormak lazım ama çok mutlu görünüyorlar. Bana sorarsanız hala birbirlerine aşıklar. Karakter olarak ikisi de karşısındakini dinleyen tipler, yani üste çıkmak için saçmasapan konuştuklarına şahit olmadım hiç. Tartışıyorlar ama konuşup anlaşıyorlar bir şekilde. Tartışıkları şey de "sen şöylesin böylesin" gibi suçlama değil de doğrudan sorun ile ilgili oluyor. Ayrıca kıskanç değiller. İkisi de kendine zaman ayırıyor, boş zamanlarında kendi arkadaşlarıyla takılıyor.
0
fotrsapka
(04.06.21)
var. 70'li yaşlarına yaklaştılar, ellerinde büyüdüm diyebilirim neredeyse ve şu yaşıma kadar birbirlerine ters bir söz söylediklerini bile duymadım. çok kibar insanlar ama dışarıdan bu kadar sempatik görünmelerinde sanırım kadın tarafının payı büyük - gerçekten dünya tatlısı ve iyisi, "ne bakıyon" deyip kavga çıkarabilecek tarzdaki birini bile yumuşatabilecek kadar klas bir insan. ben çocukken evlerinde gittiğimde bile huzurlu hissederdim (kendi ailemde ciddi bir sorun olmamasına rağmen) ve çocuk aklımla bile derdim yani, "buradaki insanlar gerçekten mutlu" diye. yaşım 30 olacak neredeyse, fikrim hala değişmedi :)

yalnız açıkçası ben bu "evlilik mutsuz eder" görüşüne de katılmıyorum. bugün mutsuz olan, evliliğine söven insanların çoğu ayrılsa emin olun ertesi gün eşini özler ve ister. belki tamamen alışkanlıktan, belki tamamen sevgisiz bir şekilde olur ama yine de ister. birlikte yıllar geçirmek, bir ilişki inşa etmek kolay iş değil. ayrıca kusura bakmayın ama çoğumuz da tırt insanlarız, evlenmeyince çok daha dolu ve süper hayatlar yaşayacakmışız gibi davranıyor bazıları. bana tuhaf geliyor. sanki çok mutlu olacaklarmış da evli oldukları için mutsuzlarmış gibi... değişik. tabii kişiden kişiye değişir bu, bazı insanlar gerçekten yanlış evlilik yapıyor ve evlenmese daha mutlu yaşayacak gibi oluyor.

bunu niye yazdım? "uzun süreli mutlu evlilik"ten çok dışarıdan mutsuz görünen ama bittiğinde tarafları çok daha üzücü bir hayata iten birliktelikleri daha sık gördüğüm için. bence aynı evde yaşadığın, hayatını paylaştığın bir insanı daima aynı tutkuyla sevmek mümkün değil. tabii ki yeri gelecek "ulan bu ne biçim insanmış" bile diyeceksin. gelgelelim çok ciddi veya temel problemler yoksa bir arada 15-20 yıl geçirmiş insanlar ayrıldıklarında daha mutlu olmuyorlar. en azından şahsi gözlemim bu yönde. YÜCE RABBIM her insanın gönlüne göre, nasıl mutlu olacaklarsa öyle versin.
0
der meister
(04.06.21)
Benim annem babam 27 yıldır evli. Baya anlaşıyolar. Annem hiç üste çıkan bi tip değil. Babam baskın ilişkide. Annem de daha çok kabullenici olunca anlaşıyolar, birbirlerinin dilinden anlıyolar. Liseli aşıklar gibi değiller ama anlaşıyolar. Tabi tartışma oluyor ama annem küsüyor o durumlarda, kavga çıkarmıyo. Sonradan geri barışıyolar.
0
turuncu tonlarda
(04.06.21)
Gördüm annemin halası ve eniştesi. Ama şöyle bir şey var, onları herkes severdi. Zaten aşırı iyi insanlardı. Karı koca öğretmenlerdi. Enişte zaten aşırı ünlü bir kimya öğretmeniydi Samsun’da. Herkese yardım etmişlerdi karı koca. Annemle babamın da evlenmesine ön ayak olmuşlar. Çok sıkıntı da çektiler. En son enişte mide kanseri oldu. O tonton göbekli hoş sohbet adam eridi 40 kiloyla vefat etti. Bir yıl geçmeden hala da vefat etti. Birbirlerini çok seviyorlardı aşk evliliğiydi zaten uzaktan akraba olsalar da. Ölümüne de dayanamadı kocasının peşinden gitti. Halen daha onları atakumda evlerinde hayal ediyorum ben. Hiç ölmemişler gibi. Çok minnoşlar halen daha. Duygulandım.
0
Arkabi08
(04.06.21)
31 yıllık evli olan annem ve babam. Bence 15 yıldan sonra daha iyi anlaşmaya başladılar. Birbirlerini seviyorlar, düşünüyorlar. Ayrı hiç kalamıyorlar. Çoğu zaman yeni evlenmiş gibi takılırlar sarılıp film izleme, el ele yürüyüşe çıkma, başbaşa yemek vs.
Nadiren tartışırlar onda da annemin sitem etmesi babamın susması şeklinde oluyor. Annem baskın bir karakter ve yaş olarak da babamdan büyük. Babam da çocuk ruhlu bir insan. Tamamliyorlar bence birbirlerini.
0
Benyinegulerim
(05.06.21)
(25)

Yalnız tatile çıkmak

les yeux blanches
Aşağıda bir yazar yazınca aklıma geldi benimde.Erkek veya kadın bağımsız olarak, tek başına tatile gidilir mi?İnsanın canı sıkılmaz mı bir süre sonra?Mesela ben yalnızlığı seven biriyim ama tatile gidersem sıkılırmışım gibi geliyor nedense.Sizin düşünceleriniz neler?
Aşağıda bir yazar yazınca aklıma geldi benimde.
Erkek veya kadın bağımsız olarak, tek başına tatile gidilir mi?
İnsanın canı sıkılmaz mı bir süre sonra?
Mesela ben yalnızlığı seven biriyim ama tatile gidersem sıkılırmışım gibi geliyor nedense.

Sizin düşünceleriniz neler?
0
les yeux blanches
(03.06.21)
Kişiden kişiye değişen bir şey. Genel bir yorum yapılmaz ki böyle bir konuda.

Ben gitmem tek başıma. 2. gün sıkılırım. Ama tek başına çok eğleneceğini bildiğim arkadaşlarım da var.
0
himmet dayi
(03.06.21)
cok gittim tek basima yurt disi seyahatine. cok guzeldir cok severim, hic sıkıldığım olmadi yalniz basima yaptigim tatillerde.
0
in vino veritas
(03.06.21)
ne bekleyerek gittiğin önemli.
sabah istediğin saatte kalk, istediğin zaman yemek ye, istediğin zaman plaja git. iki kulaç at gel tak kulaklığını, soğuk biranı içerken denizi izle, insanları izle. sonra yat kestir biraz, kalk yüz iyice yorul gel bi bira daha çekerek kitap oku. güneş güzel mi batıyor, bekle batana kadar. ya da git yemek ye, akşama bir daha in plaja, bu sefer farklı playlist, mehtaba karşı düşüncelere dal.

kendinden sıkılmayan insan için tek başına tatil nimettir. ben her sene tek yapmam. bazen zaman olur 2 kere çıkarım, birinde yalnız birinde arkadaş-sevgili ile. ikisinin de yeri ayrı.
0
Jux
(03.06.21)
Yalnızlığı seven, yalnız yaşayan biri olarak tatile yalnız gitmezdim. Tatil işi bana çok angarya geliyor. Ancak sevdiğim biri varsa katlanabilirim.
0
ruhen hastayim ben
(03.06.21)
Yurtdisina gitmistim tek basima 15 gunlugune, guzeldi baya. Yurtici olsa sıkılırdım sanirim.
0
fakyoras
(03.06.21)
@jux
İşte o rutin insanı sıkmaz mı bir kaç gün sonra?
15 günlük tatile çıksam acaba konuşacak birilerini arar mıyım diye düşünüyorum.
Gerçi sıkılırsa insan geri döner.
Ulen zaman var maddi imkan var gidecek insanım yok, acaip bir çıkmaz
0
🌸les yeux blanches
(03.06.21)
@les yeux blanches, hayatında ilk defa mı 15 gün yalnız kalacaksın? tatilde değilken tecrübe etmediysen böyle bir durumu, tatilde de etme. çünkü yalnız kalmaya ihtiyaç duyan insan kalır, bu vakte kadar kalmadıysan demek ki yalnız kalmamak adına bir şeyler yapma ihtiyacı duyuyorsun. ki normal bir şey bu aslında, sadece tercih meselesi.
illa deneyimlemek istiyorsan 15 gün gitme 5 gün git.
0
Jux
(04.06.21)
hayattan keyif alan biriyseniz, tek başına da güzel olur. ben de acabalarla yaşardım bir zamanlar ama bazen insana iyi geliyor.
0
evimin paspasi
(04.06.21)
@jux
Aksine yalnızlığı çok severim, 12 yıldır yalnız yaşıyorum ve kimseye ihtiyaç duymuyorum ama sanki tatilde farklı olurmuş gibime geliyor.
Mesela buradayken eve yemek söylüyorum evde yiyorum, dışarı fazla çıkmıyorum sosyal aktivitelere fln
Ama iş tatil olunca dışarı çık herkes topluluk halindeyken sen ezikler gibi tek başına yemek ye, iç.
Plajda da öyle herkes en az 2 kişi ama sen tek başına.
Ne biliyim tuhaf geliyor.
0
🌸les yeux blanches
(04.06.21)
ayrica tatillerde de insanlarla tanisilabiliyor. yani sadece karsi cinsten bahsetmiyorum. bir keresinde venedik'te banka oturmus haritayi inceliyor, gidecegim yerleri isaretliyordum. yanima 50li yaslarda bir teyze oturdu amerikaliymis bir universitede profesormus. guzel bir sohbet etmistik sonrasinda da bir muzeye girip beraber gezmis cikista vedalasmistik. oyle anlik arkadasliklar bile kurulabiliyor yani. tum ihtimallere, surprizlere acik bir durum.
0
in vino veritas
(04.06.21)
Hocam erkek olmama rağmen yanıma tanışmak için hemcinsim gelse kıllanırım, yol veririm hemen. Burası Türkiye
0
🌸les yeux blanches
(04.06.21)
Ben severim tek başıma bir yerlere gitmeyi. Birilerine göre plan yapmak pek sevdiğim bişey değil, esasen plan yapmak sevdiğim bişey değil. Başkalarıyla gidince muhakkak bir planları oluyor, o plana katılsan bir dert katılmasan bir dert. Ben plan yapmadığım için istediğim gibi geçirebiliyorum ki o da çok hoşuma gidiyor.
0
j r r tolkien hayrani
(04.06.21)
Evet beklenti çok önemli. Bir keresinde bir kız arkadaşımla tatile çıkacağız diye karar vermiştim, kız son anda ekmişti, ben de tek giderim demiştim, çok fena moral bozucu olmuştu. Ama tek başıma iş seyahatlerine falan çıkıyorum tek takılıyorum insanlarla tanışıyor(dum) o zamanlar keyifli oluyor.
0
roket adam
(04.06.21)
yalnız tatillerimden her zaman daha mutlu döndüm. hatta artık başkasıyla tatil yapmak eziyet gibi geliyor. bence muhteşem bişey.
0
dedim ben sana
(04.06.21)
12 yildir yalniz yasiyorsun ama simdiye kadar tatile hep birileriyle mi gittin? Ama simdi gidecek kimse yok, kimseyle denk getiremedin?

Yalnizligindan sikayetciysen yalniz tatil de izdirap gelir. Bence tatil dedigin kalabalik, sen sakrak bir seydir. Herkesin tatil anlayisi farkli olabilir.

Biz guneyde tatil yaparken yabanci kizin biri bizim gruna dahil olmustu. Yani insan tek basina tatile de ciksa bir gruba dahil olmak istiyor ama bunu ayni milletten bir gruba yapsaniz pek hos karsilanmayabilir, yabancilara yaparsaniz daha rahat olur muhtemelen.
0
hlot
(04.06.21)
harika.
0
baldur2
(04.06.21)
gidilir
sıkılmaz
0
bay b
(04.06.21)
Tek başına plajda veya restoranda olmaya ezik gibi demişsiniz ya, kendinize bir sorun bakalım böyle düşünen siz misiniz yoksa çoğunluk mu? o kdar ıvır zıvır gereksiz kodlamayla dolduruluyoruz ki çocukluğumuzdan itibaren, bunlardan biri olabilir. Siz de çoğunluk gibi düşünüyorsanız gitmeyin, iç buhranlar yaşarsınız burnunuzdan gelir. Cevabınız çoğunluğun bunu eziklik gördüğü yönündeyse kendinize yeni bir soru sorun, çoğunluğun ne düşündüğü umurumda mı, ne kadar umurumda, umurumda olmalı mı? Cevabınız evetse gitmeyin o yalnız tatile zaten. Cevabınız hayırsa dedim ben sana +1. Arkadaşlarla gitmeyi de severim ama tek başıma denizde olmanın, özgürce plan yapabilmenin, müze-sokak-cafe vb. gezmenin verdiği huzur bana çok iyi geliyor. resetlenmiş pırıl pırıl dönüyorum evime.
0
Phoebe
(04.06.21)
Cok sevdigin birisiyle birlikte bir sey yapmak ne kadar keyifliyse tek basina yapmak da bir o kadar oyle. Ne 1 eksik ne 1 fazla. Ayni oranda. Bu ikisi cocuklarim gibi, birbirinden ayiramam.

Yalniz yemek = asker arkadaslariyla yemek

yalniz motosiklet turu = kafa dengi grup turu

Yalniz tatil = degerli bir insanla tatil.

Esit hepsi. Esit ve farkli. Biri armutsa digeri buyuk armut degil, elma anca.
0
onemoremile
(04.06.21)
Sanırım hiç tek başıma tatile gitmedim ama gittiğim tatillerde, gezilerde en çok aklımda yer eden, beni en etkilemiş anlar hep tek başıma olduğum zamanlar, insan sanki daha bir tadına varıyor her şeyin o nedenle bana tek başına tatil fikri hep çok hoş gelmiştir.

Zamanını yanındakilerle paylaşmak da çok zevkli, hele de frekansının tuttuğu insanlarla birlikteysen ama tek başına değilken yanındakilerin zevk ve isteklerine göre hareket ediyorsun, aynı şekilde onlar da seninkilere uyuyor, aklındaki ideal olandan biraz uzaklaşabiliyorsun zaman zaman.

Can sıkıntısı benim aklıma bile gelmez, nesi sıkıcı olabilir ki, değişik bir yerdesin, ya dinleniyorsun, ya merak ettiğin yerleri görüyorsun, zaten en anlayamadığım kişiler herhangi bir yer için burası 3 günde biter, ben orada 2 günde sıkılırım diyen kişilerdir, 40 yıllık İstanbulluyum, burada sevdiğim yerlerden 40 yıldır sıkılmadım, 3 günde yeni tanıdığım şehirden mi sıkılacağım..
0
(04.06.21)
gidilir tabi. ama bundan önce tek başına bir şeyler yapmakla ya da yalnızlıkla ilgili sorunları çözmüş olmak gerekebilir. Sıkılmak ayrı mesele, birileri ile gidince de insan sıkılabilir. Kötü hissetmek asıl problem. Kendini ezik gibi hissetmek, buruk hissetmek gibi şeyler olacaksa öyle gidilmez tabi. Onun dışında gayet güzel olay.
0
aquarium
(04.06.21)
yeni insanlarla rahatça tanışabileceğin, yerine göre tek takılabileceğin bir yere gidebilirsin.

Türkiye'de bu dediğim zor. Bir erkek olarak herhangi bir arkadaş grubuna ya da ortama dahil olman zor olur. Mekanlara girip çıkarken seni alırlar almazlar vs.

Bir kadın olarak bunu yapsan yine zor. O daha da garip karşılanabilir. Tek başına rahat edememe ihtimalin çok yüksek.

Güvenilir bir avrupa ülkesinde çok daha rahat oluyor böyle şeyler.
yemek yediğin mekanda insanlarla sohbet edersin, seni severlerse "hadi biz şuraya buraya gidiyoruz gel" diye davet ederler falan.
0
anten
(04.06.21)
Ben hep tek başıma giderim mesela. Birisi ile tatile gitmek, sürekli beraber olmak da bana angarya geliyor. Kendim gidince istediğim zaman istediğimi yapıyorum.
0
peki madem
(04.06.21)
Normalde yalnız takılmayı sevdiğinizi söylemişsiniz ama yalnız tatile gidecek cesareti de toplayamıyorsunuz ilginç.

Aktiviteli bir tatil planı yapabilirsiniz. mesela bir gün sahil 1 gün dalı, 1 gün sahil 2 gün rüzgar förfü, 1 gün sahil 1 gün gezilecek yerleri gezme gibi.

Sıcak davranıp tanışan insanlardan da kıllanmayın. Bu çok normal. Ben çok fazla yapamıyorum ama yapabilenlere çok özeniyorum. Aramızdan birileri bu şekilde sosyal olmasa evde tek başına oturan insan sayısı çoook artardı. O yüzden tanışma , sohbet tekliflerini geri çevirmeyin.
0
zimbirik
(04.06.21)
Yurtdışı gezilerine yalnız gittim müthiş. Şimdilik bekarım. Bekar olduğum sürece her daim tek gideceğim.

Yurtiçi bir şey diyemem.
0
put it in your appropriate place
(04.06.21)
(10)

meze çeşitleri

elma
pratik, kolay hazırlanabilen, şu güzel olur diyebileceğiniz meze ya da salata çeşitleri önerebilir misiniz?teşekkürler :)
pratik, kolay hazırlanabilen, şu güzel olur diyebileceğiniz meze ya da salata çeşitleri önerebilir misiniz?

teşekkürler :)
0
elma
(01.06.21)
humus
haydari
mayonezli kereviz salatası
muhammara
tahinli piyaz
arnavut ciğeri
tarator
babagannuş
0
hooiken
(01.06.21)
pancar salatası yapabilirsiniz.

kırmızı pancarları haşladıktan sonra ince tarafıyla rendeleyin ve yoğurtla karıştırın. ben ekstra bir şey koymuyorum ancak ceviz vs kullananlar var, pratik ve lezzetli oluyor. pancarın tatlı olmasına dikkat edin :)
0
Pertev nail
(01.06.21)
Havuç tarator, Girit ezme ve Haydari favorilerim. Üçü de kolay yapılıyor.
0
etna
(01.06.21)
Cevizli kabak
0
aquarium
(01.06.21)
Hazır közlenmiş patlıcana tahin, zeytinyağı, limon, kimyon, sumak (arzuya göre) ekleyerek birkaç dakika içinde harika bir meze yapabilirsiniz.
0
tingen
(02.06.21)
-kereviz salatası (kesinlikle tavsiye ederim favorim)
-makarna salatası
-kaşarlı mantar
0
susannah delgado
(02.06.21)
Mısırlı semizotu.
Mısırı baharatlarla (kırmızı toz biber, karabiber, pulbiber benim tercih ettiklerim) zeytinyağında kavuruyorsun, semizotunu ayıklayıp bir adet de salatalık doğruyorsun, tuzlayıp yoğurtlayıp (sarımsak opsiyonel kokuya karışmam) en üstüne mısırı döküyorsun.
Çokk güzel oluyor, mısırla semizotu alakasız gelmişti ilk dendiğimde ama gerçekten güzel.
0
somethinginthewayshemoves
(02.06.21)
Deniz börülcesi - Haşla, süz, dikenlerini ayıkla, sirke, limon, zeytinyağı, tuz, biber, bitti.

Brokoli salatası - Aynı
0
Mirket
(02.06.21)
erikli veya çağlalı kuru cacık.
0
irene
(02.06.21)
+1 deniz börülcesi (uğraştırıyor biraz ama değer kesinlikle)

atom (süzme ypğurt üstüne tavada zeytinyağlı ya da tereyağlı kırmızı pul biber ve sarımsak sosu döküyoruz)

semizotu salatası (otları ayıklayıp üstüne limon suyu sarımsak rendesi o kadar )
0
windymimas
(02.06.21)
(17)

Özel Yazışmaların Şirket Tarafından Okunması Hakkında

ultranil07
Geçtiğimiz hafta Microsoft Teams üzerinde yaptığım bir özel yazışmada bağlı bulunduğum yönetici hakkında eleştirel yorumda (küfür, hakaret kesinlikle yok) bulunduğum gerekçesiyle sözlü uyarı aldım. Bana bu uyarıyı yapan yönetici de üstüne basa basa özel yazışmalarımızın da okunduğunu söyledi ve buna
Geçtiğimiz hafta Microsoft Teams üzerinde yaptığım bir özel yazışmada bağlı bulunduğum yönetici hakkında eleştirel yorumda (küfür, hakaret kesinlikle yok) bulunduğum gerekçesiyle sözlü uyarı aldım. Bana bu uyarıyı yapan yönetici de üstüne basa basa özel yazışmalarımızın da okunduğunu söyledi ve buna birkaç iş arkadaşım da şahit oldu. Yapılanın hukuksuzluk olduğunu ve hiçbir söylediğim için özür dilemeyeceğimi belirtip istedikleri takdirde inisiyatif kullanabileceklerini ancak bu durumda benim de işin peşini hukuken bırakmayacağımı ifade ettim. Hukukçu ya da konuyla ilgili bilgi sahibi kullanıcılardan öğrenmek istediğim şu: İşverenin çalışanın özel yazışmalarını okuyup bunu aleyhte delil olarak kullanması kanunen bir hak mı, değil ise bunun cezai müeyyidesi nedir?

Şimdiden teşekkür ederim.
0
ultranil07
(30.05.21)
bilgisayar şirket bilgisayarıysa hakkı var demişti türk yargısı.
o nedenle şirket bilgisayarında kişisel hiçbir iş yapılmaması önerilir.
0
sutlu nescafe
(30.05.21)
Adamlar haklı. Okuyabilirler. Şahsi platformlarınızı kullanmanız daha iyi olabilir.

Ama bir şeyi merak ediyorum. Niye pardon deyip geçmek varken; hukuksuz bu özür de dilemem. İsterseniz insiyatif kullanın(sanki senin iznin gerekiyormuş gibi isterseniz demişsin.) gibi ifadeler ve üstüne peşini bırakmam demenin sebebi nedir? Hukuksal olarak bilmediğin bir konuymuş hem de.
0
Amory Lorch
(30.05.21)
okunduğuna dair önceden bilgilendirmediyseniz haklı nedenle fesih + kvkk şikayet yapılabilir.
0
karsiyakaliyiz
(30.05.21)
okunduğunu size bildirmiş ve onayınızı almış olmaları lazım. sözleşmenizde falan bir yerlerde illa ki yazıyordur. yazmıyorsa karsiyakaliyiz +1
0
levybroo
(30.05.21)
Evet, böyle bir bildirim yapılmadı tarafımıza. Hatta bu olay şirket içinde ses getirince "madem olay ayyuka çıktı, evet özel yazışmalarınız da okunuyor" gibi bir açıklamada bulundular.

@Amory Lorch, evet hukuksal boyutuna hakim olmadığım bir konu. Olayın sıcaklığı ile dile getirilmiş sözlerdi tabii ki ve KVKK kapsamında haklarının olmadığını düşünüp "pardon" deyip geçemedim. "Pardon" demenin bir anlamının da olmadığını düşündüm.
0
🌸ultranil07
(30.05.21)
İş yerinin donanım ve yazılımlarını kullanırsanız özel yazışmalarınızı okuma hakları var. İş bilgisayarı falan değilse zaten hacklemişler demektir.
0
lancelot du lac
(30.05.21)
Bilgi güvenliği alanında çalışıyorum. Hukuksuzluk değil. Lancelot-du-lac'ın belirttiği gibi iş bilgisayarı - iş interneti - iş ağı (buna işle ilgili teams gibi cloud hesapları da dahil) bunlardan biri kullanıldığı sürece kişisel yazışmalarınız da dahil her şeyi takip edebilirler.
0
roket adam
(30.05.21)
Hala 2010 tarihli yargıtay kararı veriliyor. O köprünün altından çok sular geçti. Anayasa mahkemesinin kararları çok açık: önceden işçinin onayını almalısın, bu bir. Onay alsan bile denetlerken bazı koşullara uymalısın, bu iki. Bunlara uymazsan insan hakları ihlaline sebep olursun, bu da 3.

Okumak isteyenler için yakın tarihli aym kararını bırakıyorum buraya. İhlali gerçekleştirenin de avukatlık bürosu olduğunun da altını çizeyim :)

www.resmigazete.gov.tr
0
kojonotsuki
(30.05.21)
Olay işyerinin bilgisayarından yazıştıysan işveren haklıdır kadar basit değil. Bu konuda AİHM kararı da var. Bu işlemin yapılabilmesi için Birçok kriter belirlenmiş. İşçiye önceden bildirmek, çok haklı bir sebebin olması, doğrudan özel yazışmaların denetlenmesine gelene kadar başka bir denetim yolu geliştirmek gibi bazı hususlar var. İşyeri bilgisayarını kullanmak işvereni tek başına haklı göstermiyor yani. Bir sıkıntı olursa hukuki yollara başvurun bence.
0
aquarium
(30.05.21)
okuyamaz. hukuki olarak hakknızı arayabilirsiniz
0
konsomatrix
(31.05.21)
Yanıtlarınız için hepinize teşekkür ederim.
0
🌸ultranil07
(31.05.21)
İş ile özel'i keskin çizgilerle ayırmak lazım.

Arkadaşlarınıza iş mailinden yazmayın, görüşmeyin. Özel mailiniz ile irtibat kurun.


.
0
kartallar yuksek ucar
(31.05.21)
şikayet gelmiş olmasın
gıybet taraması mı yapıyor koskca şirket
0
bir soru sorcam
(31.05.21)
Bana da eleştirel yorumunuzu yaptığınız kişilerden birinin ihbarı olabilir gibi geliyor. Sorsanız hiçbiri "ben yaptım" demez ama tahminim bu bilgiyi kendisine haber verenler olmuştur. Böyle eleştirileri özel yazışmalarınızda bile iş arkadaşlarınızla yapmayın. Sözlü olarak istediğinizi söylersiniz ama yazılı kısmı sıkıntılı...
0
SiyamkedisiZorro
(31.05.21)
@bir soru sorcam,

@SiyamkedisiZorro,

Hayır bir ihbar söz konusu değil. Özel yazışma yaptığım arkadaşım bir gün önce yine söz konusu yönetici yüzünden istifasını sunmuş biri. Kendisi dışında bu yazışmaya tanıklık etmiş biri yok. Kaldı ki yönetici Teams yazışmalarının belli bir süzgeçten geçtiğini açıkça söyledi.
0
🌸ultranil07
(31.05.21)
müdür stalklıyor
0
bir soru sorcam
(31.05.21)
@bir soru sorcam;

içeriden mi bildiriyorsun?
0
🌸ultranil07
(31.05.21)
(5)

İcraya online yoldan başvurabilir miyim

comp
Alacağım var. Elimde alacağıma dair tutanaklar da var. İcra dairesine(adalet sarayında) gitmeden, online yoldan başvurmam mümkün müGitmek mesele çünki.Gugılladım, pek bir şey bulamadım bu konuda.
Alacağım var. Elimde alacağıma dair tutanaklar da var.
İcra dairesine(adalet sarayında) gitmeden, online yoldan başvurmam mümkün mü
Gitmek mesele çünki.
Gugılladım, pek bir şey bulamadım bu konuda.
0
comp
(16.05.21)
uyap vatandaşa e-devlet şifresiyle giriş yap, bak bakalım yapılıyor mu
0
antihero
(16.05.21)
E-imza olmadan mümkün değil
0
aquarium
(16.05.21)
UYAP vatandaş üzerinden e imza yoluyla yapabilirsiniz. Ama siz yaparsanız muhtemelen yanlış yapacaksınız.

O halde Better call saul
0
dre mithatoğlu
(16.05.21)
elektronik imzanız varsa vatandas uyap'tan takip başlatabilirsiniz, harç ve masrafları da icra dairesinin hesabına yatırabilirsiniz. ama bulunduğunuz şehre/ilçeye göre değişmekle birlikte icra takipleri eğer halen fizikî dosya üzerinden yürütülüyorsa bir de o evrakların çıktılarını götürüp teslim etmeniz gerekir. Diğer türlü kendileri dosya hazırlamıyorlar, telefonla da ulaşmak kolay olmuyor. ayrıca icra takibi icra dairesinin kendiliğinden yürüteceği bir dosya olmadığı için devamlı takip edip taleplerde bulunmanız gerekiyor. tüm usul işlemlerini doğru yapsanız dahi sürekli adliyeye gitmeden kısa sürede çözebileceğinizi sanmıyorum.
0
hidskjalf
(16.05.21)
En ucuzu 12 tl ye turcell ya da Türk telekom mobil imza ile. İşin bitince istersen iptal edersin.
0
Mistyimage
(17.05.21)
(2)

arsa/arazi miras işlerinden anlayan hukukçular

kibritsuyu
100 yıl önce vefat etmiş büyük büyük dededen kalan ve 125 kişinin mirasçısı olduğu bir arsa var. veraset ilamı çıkarılması için payların belirlendiği bilirkişi raporunda şöyle bir ifade var:"Miras bırakan, ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi, cilt no:..., hane no:..., bsn:...’de kayıtlı ... ve ...’de
100 yıl önce vefat etmiş büyük büyük dededen kalan ve 125 kişinin mirasçısı olduğu bir arsa var. veraset ilamı çıkarılması için payların belirlendiği bilirkişi raporunda şöyle bir ifade var:

"Miras bırakan, ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi, cilt no:..., hane no:..., bsn:...’de kayıtlı ... ve ...’den olma 01.07.1845 doğumlu ... T.C. kimlik no.lu ...’in 29.07.1921 tarihinde öldüğünden mirası;

A. Feraiz ve Medeni Kanun hükümleri gereğince Emlakte 7.741.440 pay,
B. 21 Şubat 1328 tarihli Son Tevsii İntikal Kanunu ve Medeni Kanun gereğince Arazide 1.935.360 pay itibar olunarak..."

"emlakte" dediği nedir, "arazide" dediği nedir?

yani bu 125 kişi içinde bilirkişi raporuna göre emlakte 15.120 payı, arazide 30.240 payı olan bir kişiye arsanın ne kadarı düşüyor?

emlakte'ye göre 15.120/7.741.440 = % 0,2 yapıyor
arazide'ye göre 30.240/1.935.360 = % 1.5 yapıyor

velhasıl nedir bu emlakte, arazide mevzusu? hangisine göre düşecek?
0
kibritsuyu
(05.05.21)
Bu fark o dönemin miras taksiminde kullandığı ayrımla alakalı. Basitçe anlatmak gerekirse mirasın bir kısmına İntikal kanunu, bir kısmına feraiz hükümleri uygulanıyor. Bilirkişi raporunda da öyle demiş zaten. Bu fark da malın elde ediliş biçimine göre değişiyor. Mesela o dönem devlet tarafından sağlanan araziye intikal kanunu uygulanıyor. Feraiz ve intikal hükümleri arasında paylaşım farklılıkları var. Atıyorum birinde toruna pay verilmiyor diğerinde veriliyor. Birinde eşe pay verilmiyor diğerinde veriliyor ya da oranları değişiyor gibi. O yüzden rakamlar değişiyor.
0
aquarium
(05.05.21)
teşekkürler.

peki sonuç olarak bu arsadan emlakte 15.120, arazide 30.240 payı olan kişiye ne düşüyor? yani bu arsa atıyorum 1 milyon liraya satılırsa adama kaç para gelir?
0
🌸kibritsuyu
(06.05.21)
(6)

Yazıcı tavsiyesi

malwethiel
Merhaba, işyerinde kullanmak için yazıcı fotokopi tarayıcı özellikli bir cihaz arıyorum. Epson l3151 ya l3160 düşünüyorum ama tavsiyeniz varsa alırım.
Merhaba, işyerinde kullanmak için yazıcı fotokopi tarayıcı özellikli bir cihaz arıyorum. Epson l3151 ya l3160 düşünüyorum ama tavsiyeniz varsa alırım.
0
malwethiel
(24.04.21)
Merhaba, macbook ile uyumluluktan dolayı epson l3151 aldık ve çok memnunuz. Tavsiye ederim.
0
Weeze3r
(24.04.21)
cift tarafli baski elzem mi? gonderdiginiz modellerde yok cunku. onun disinda eger elzem ise cift tarafli baskinin manual gibi amele bir ozellige tabi olmamasina dikkat edin derim.

yerinizde olsam siyah beyaz 3-in-1 brother lazer yazici alirdim. ben bunu almayip epson l5190 aldim ve sirf cift tarafli baskinin manuel olmasi yuzunden pismanim acikcasi...
0
nefertarii
(24.04.21)
Çift taraflı senede bir iki belki lazım olur belki. Manuel yapmaya alışığım zaten, brother bakayım yine de teşekkür ederim.
0
🌸malwethiel
(24.04.21)
İşyeri için lazer daha mantıklı bence

www.hepsiburada.com
0
aquarium
(24.04.21)
ek olarak airprint gibi ozelliklerinin olmasina da dikkat edebilirsiniz.
0
nefertarii
(24.04.21)
Xerox b215 aldım çok memnunuz.
0
karsiyakaliyiz
(25.04.21)
(11)

Hanımlar hangisi günlük kullanıma uygun ve güzel sizce?

yazar yazmaz yazan yazar
https://www.zara.com/tr/tr/jakarli-%C3%A7apraz-bluz-p08545075.html?v1=80831137&v2=1718168https://www.zara.com/tr/tr/i%CC%87%C5%9Flemeli%CC%87-g%C3%B6mlek-p03440042.html?v1=85901114&v2=1718181https://www.zara.com/tr/tr/kontrast-elbi%CC%87se-p09598056.html?v1=104467241&v2=1718163
0
yazar yazmaz yazan yazar
(31.03.21)
2
0
rose parks
(31.03.21)
hediye olacak değil mi :)))) ya ben beğenmedim hiç birini. yani kötü değiller ancak hediyelik woooaw değiller. ilki zaten kimono sabahlık. ikincisi nispeten en iyisi. üçüncüsü de biçimsiz.

şöyle göz ucu ile baktım ve şunu beğendim zaradan.
www.zara.coṁ-keten-tulum-p02704501.html?v1=97107377&v2=1718163

linki düzeltemedim ama ürün şu
static.zara.net
0
elorelia
(31.03.21)
2-3
0
esinikaybetmiscorap.
(31.03.21)
hiçbiri
0
aquarium
(31.03.21)
hepsi kötü.
0
rewlack
(31.03.21)
Hepsi kötü ve aşırı pahalı
0
Hallegadola
(31.03.21)
aralarından en (tek) güzeli 2 ama o paraya değmez.
0
nonik
(31.03.21)
robot süpürge alıyorum olmaz diyosunuz, kıyafet alıyorum çirkin diyosunuz ne alacam ben eşime ya? :))

2'yi alıyorum ben de en çok onu sevdim. beğenmezse değiştirir. nefret ediyorum artık şu hediye muhabbetinden.

teşekkürler yorumlar için.
0
🌸yazar yazmaz yazan yazar
(31.03.21)
İlla birini seçmek zorundaysak 2.
Ama ben asla giymem bunları, dolabıma da sokmam.
0
megalomaniac
(31.03.21)
3 çok cool
0
hakyememyemekyerim
(31.03.21)
Ben 3 diyorum, fiyatı dışında baya beğendim.
0
kedimedi
(31.03.21)
(2)

İkea peluş oyuncak yıkama

hrvl
Merhabalar. Bir arkadaşımın çocuğuna Ikea’dan peluş oyuncak aldım. Üzerinde 40 derecede makinede yıkanabilir yazıyor. Yıkayıp öyle vereyim istiyorum, çocuk direkt oynayabilsin diye. Daha önce kullanan, yıkayan var mı? Köpek aldım bu arada. Yıkayınca tüyleri falan kötü olur mu? Narin programda yıkarı
Merhabalar. Bir arkadaşımın çocuğuna Ikea’dan peluş oyuncak aldım. Üzerinde 40 derecede makinede yıkanabilir yazıyor. Yıkayıp öyle vereyim istiyorum, çocuk direkt oynayabilsin diye. Daha önce kullanan, yıkayan var mı? Köpek aldım bu arada. Yıkayınca tüyleri falan kötü olur mu? Narin programda yıkarım, yumuşatıcı falan koyarım bol bol dedim. Kaç devirde sıkma yaptırsam ki? Deneyimi olanlar bir yazıverse müteşekkir olurum.

www.ikea.com.tr
0
hrvl
(23.03.21)
hediyeyi yıkayıp vermek bana saçma geldi, bence siz verin onlar istiyorsa yıkasın. Belki bozulmaz ama yeni gibi de görünmez yıkayınca sanki.
0
aquarium
(23.03.21)
Yıkamadan verin, yeni gibi görünmez +1
0
kobuzchu kiz
(23.03.21)
(3)

İzmir Apple servisi

black mamba
Hangi yetkili servis güvenilirdir? Macbook u götürcem. Nereye götüreyim?
Hangi yetkili servis güvenilirdir? Macbook u götürcem. Nereye götüreyim?
0
black mamba
(15.03.21)
ben Zentech'ten memnun kalmıştım.
0
invictae
(15.03.21)
Egemek güvenlidir.
0
himmet dayi
(15.03.21)
egemek
0
aquarium
(15.03.21)
(1)

Hukuki soru, farklı davadaki bkişi raporu

Olric
Dava konuları aynı fakat tarafları farklı iki dava için taraflardan biri davalardan birinde alınan bilirkişi raporunun lehine olan kısımlarını diğer davaya sunuyor. Bununla ilgili karar baktım ama göremedim. Bu mümkün mü yoksa hükme esas alınamaz şeklinde bir karara denk gelen var mı?
Dava konuları aynı fakat tarafları farklı iki dava için taraflardan biri davalardan birinde alınan bilirkişi raporunun lehine olan kısımlarını diğer davaya sunuyor. Bununla ilgili karar baktım ama göremedim. Bu mümkün mü yoksa hükme esas alınamaz şeklinde bir karara denk gelen var mı?
0
Olric
(18.02.21)
Neden mümkün olmasın ki? Birebir hükme esas alınmaz belki ama gayet kullanılabilir bence. Davanın konusuna göre de değişir ama rapora itiraz ederken bilirkişilere fikir verici nitelikte olması için ya da direkt emsal olarak sunulabilir.
0
aquarium
(18.02.21)
(9)

Tek başınıza otel tatili yaptınız mı?

ms brownstone
Her şey dahil bir otelde tamamen dinlenmekten, yiyip içip havuza ya da denize girmekten ibaret bir tatil için soruyorum. Hiç böyle bir tatile tek başınıza çıktınız mı? Özellikle şimdiki gibi yaz sezonu dışında yapan oldu mu merak ediyorum. Yapan olduysa eğer nasıl geçti tek başınıza? Sıkıldınız mı y
Her şey dahil bir otelde tamamen dinlenmekten, yiyip içip havuza ya da denize girmekten ibaret bir tatil için soruyorum. Hiç böyle bir tatile tek başınıza çıktınız mı? Özellikle şimdiki gibi yaz sezonu dışında yapan oldu mu merak ediyorum. Yapan olduysa eğer nasıl geçti tek başınıza? Sıkıldınız mı yoksa iyi mi geldi size?
0
ms brownstone
(07.02.21)
Rimini’de ölü sezonda bi otelin balayı suitinde tek başıma kaldım harikaydı.
0
suicides underground
(07.02.21)
gerçekten çok ihtiyacım olan dönemde değil, nispeten daha rahat olduğum bir zaman aralığında yapma fırsatı bularak gerçekleştirdiğim için beklediğim verimi alamamıştım. ancak yine de tek başına vakit geçirmeyi seven biri olarak, bol bol okudum, müzik dinledim, yattım ve içtim tabii. :)

her ne kadar normal tatil anlayışım bu olmasa da, iş yükünden kafayı yemek üzere olduğum, hem fiziken hem zihnen çok yorulduğum bir dönemde tekrar yapma niyetim var.
0
brena
(07.02.21)
Tek basima yurt icinde / disinda bir yerlere gittim, oldukca guzeldi ancak her sey dahil otelde acayip sıkılır insan. Hele hele yaz sezonu disinda kimse de olmazsa daha kotu olur
0
fakyoras
(07.02.21)
Aman diyim depresyona girersiniz, tek basina tatil hareketli sehirlerde iyi gider. Londra, Milano, Paris ordan oraya gezersiniz, zamanin nasil gectigini anlamazsiniz. Sozlukte "otel odası yalnızlığı" basligi 114 sayfa olmus, bu kadar insan goygoy yapmis olamaz:) Hele kovid doneminde tatil kadar gereksiz para israfi bir sey yok kanimca.
0
neverletyougodown
(07.02.21)
İhtiyaca ve ruh haline göre değişir. Biraz uzaklaşıp kafamı dinlemek istediğim bir zamanda yapmıştım. Kış sezonunda nehir kenarı yazlık bir yere gittim. Kimse yoktu Çok iyi gelmişti.
0
aquarium
(07.02.21)
Yapmadım ama yaparım yani sıkılmam ben.
0
naksidil
(07.02.21)
5 günlük marmaris tatili yaptım bu yaz. açıkçası hiç keyif almadım, tatil tek başına olmuyor kesinlikle. zaten maskeyle tatil ne kadar keyifli olabilir ki:)
0
nothing in my way
(07.02.21)
aquairum +1 ihtiyaca ve ruh haline, kişilik özelliklerine göre gerçekten değişir.

bana çok çekici geliyor mesela şu anda düşününce, kısa süreliğine yapmak isterdim. bu türden yapmadım ama tek başıma tatil yaptım, tek başıma sakin bir yerlerde gidip kalmışlığım da var, çok severim. ama bu her şey dahilde bu şekilde takılma, her şeyi salma, gündelik hiçbir şeyi dert etmeme, yeme içme yatma yuvarlanma fikri de çok çekici geliyor bazen.

bazısı tek başına kafede oturup bir çay bile içemez, o yüzden kişiden kişiye çok değişir gerçekten.
0
nimberjack
(07.02.21)
Yaptım, hiç daha önce yapmadığım bir şekilde aynı sorudaki gibi uhd otelde hiçbir şey yapmadan ve gezmeden 3-4 gün geçirdim. Yeni boşanmıştım ve Kıbrıs'a gittim. Tek başıma ilk defa casino'ya bile gidip 300 lira kazandım :) Normalde hiç tarzım değil ama yiyip içip yüzmek dışında hiçbir şey yapmamak o zaman iyi geldi. Tekrar sanmıyorum, tek tatil yapıyorum ama gidip geziyorum orada burada.
0
whoosie
(08.02.21)
(84)

I'm back! :)

pandispanya
Selamlar herkeseee, çok uzun zaman oldu :)) Çok zamandır aklımdaydınız ama bir türlü ilk adımı atamıyordum. Bugün o gün millet! :DÖncelikle güzel dileklerle başlayayım. Umarım tanıdığım/tanımadığım herkes bu uzun süre zarfında iyi ve mutlu kalabilmiştir. Özellikle içinde bulunduğumuz ekstra garip dö
Selamlar herkeseee, çok uzun zaman oldu :)) Çok zamandır aklımdaydınız ama bir türlü ilk adımı atamıyordum. Bugün o gün millet! :D

Öncelikle güzel dileklerle başlayayım. Umarım tanıdığım/tanımadığım herkes bu uzun süre zarfında iyi ve mutlu kalabilmiştir. Özellikle içinde bulunduğumuz ekstra garip dönemde hepinize sağlık, geçim kolaylığı ve yaşam motivasyonu diliyorum can ı gönülden.

Kimler gitti kimler kaldı pek bilemiyorum ama beni hatırlayıp merak edenler için bir özet geçeyim. Ben kısa tutmaya çalışacağım ama çok söz de veremiyorum :D Durumu olmayanlar şimdiden kusuruma bakmasın :))

Geride bıraktığım 5 senenin neredeyse her saniyesi kabus gibiydi diyebilirim. Güzel şeyler de oldu yalan yok ama geneli gerçekten kalitesiz bir yeşilçam filminin saçma sapan bir bollywood versiyonu gibiydi. Daha fazlası olmaz herhalde artık dedikçe her şey üst üste gelmeye devam etti :D Son 5 senem bir film olsaydı ilk 10 dakikasında çıkmıştım, öyle bir şey :D

Belki hatırlayanlar vardır tiroid problemlerim vardı. Öncelikle tiroide bağlı gelişen başka bir rahatsızlık sebebiyle minnoş gözlerimi kaybettim :D Çok şükür hala görüyorum ama şekilleri ve boyutları değişip büyüyüp yuvarlaklaştılar :D Sonra ameliyat geçirip tiroid problemimden kurtuldum ama gözler yadigar kaldı :D

Sonra evlendim ve Bodrum'a taşınıp ufak bi cafe/pub açtım. Sanırım buraya kadar bilenler biliyordu. Bodrum'un ve evliliğimizin ilk 6 ayı tek kelimeyle mü-kem-mel-di. İstanbul'da yaşarken benim de eşimin de güzel işlerimiz ve güzel maaşlarımız vardı. Çok şükür yiyip içip gezmemize hatta balta girmemiş ormanlardaki orangutanlara bile yardım etmemize rağmen paramız artıyordu ve biz de biriktiriyorduk :D Ne güzel zamanlarmış. Önce düğünümüze, ev eşyalarımıza bir yatırım olur diye biriktiriyorduk. Bu hastalıktan sonra ben dedim ki düğünü eşyayı boşverelim, dünyayı gezelim. Beğendiğimiz yerde kalabilmenin imkanlarını araştıralım ve yerleşelim. Şimdiki eşim, o zamanki erkek arkadaşım da iflah olmaz bir kurumsal kimlikti ve bu maceralara pek yanaşmıyordu. Bana dedi ki "son kez müdür pozisyonlu başvurularımı yapayım 15Ocak'a kadar geri dönüş olmazsa dünyayı gezelim. Eğer istediğim işlerden birine kabul edilirsem kariyer yapmak istiyorum" :D Naif planlar. Dedim hay hay. Gayet adaletli bir bakış açısı. Ama tabii onun işine çok ihtimal vermediğim için ben dünya gezisi rotasını oluşturmaya başladım :D Derken boş zamanlarında sahibinden.com'da hiçbir zaman almayacağı tekneleri, motorları ya da dükkanları gezen her Türk genci gibi biz de hiç aklımızda yokken Bodrum'da bi dükkan bulup tutmaya karar verdik. Tarih 31 Aralık 2015. Dedim ki yeter ki İstanbul'dan gidelim de bir işimiz olduktan sonra dünyayı sonra da gezebiliriz. NAAAH gezersin! :D 15 gün sonra başvurduğu işlerden olumlu geri dönüş alan eşim için de benim için de artık hayat başka bir yola savurmuştu bizi çoktan. Sonra işte şipşak düğün dernek, işlerden istifa, dükkanı kurmaca derken kendimizi burada işletmeci olarak bulduk.

Normalde kendi paramız dükkanı tutmaya ve düzeltmeye; aşçı, barmen vs tutmaya yetiyordu ama kocacıııım yine her Türk gencinin hayali olan "liseden arkadaşlarıyla ileride bir bar açma" hayaline tutunarak, çocukluk arkadaşını ve eşini de bize ortak etti. İlk FAIL! Ta daaa :D İlk 6 aya dönelim, mükemmeldi dedik. Çocukluğumuz ve ilk gençliğimiz berbat geçmiş olduğundan "Hayatımızda ilk defa mutlu ve huzurluyuz" diye düşündük. Ortağımızın eşi "ben mükemmel bir aşçıyım, sana her şeyi öğretirim" dediği; ve onun kocası da "ben mükemmel bir barmenim" dediği için bir süre insanlara pişmemiş pirinç yedirdik ve bara gelip cin tonik isteyenlere bira verdik. Ona rağmen mutlu, çözüm odaklı ve iyimserdik. Her şeyi zamanla, çalışkanlığımızla, dürüstlüğümüzle, gençliğimizle çözeceğimize inanıyorduk. Bu arada ben 25, eşim 27 yaşındaydık.

6.ayımızda babam bir cinsel istismar iftirası sonucu tutuklandı. Huzurla uyuduğumuz bir gecenin sabahına birçok yalan haber ve ölüm tehditleriyle uyandık. Bana göre bu mümkün olamazdı ama yine de beşer şaşar diyerek apar topar İstanbul'a gidip babamla yüzleştim. Kafamdaki plan çok netti. Eğer bu şerefsizliği yapmışsa, ölmüş kabul edip yoluma devam edecektim. Yapmamışsa yolumuz uzun ve sancılıydı. Babam olanlardan, hakkında söylenenlerden, tehditlerden, gazete ve televizyonlarda dönen yalan haberlerden habersiz, masum ve şaşkındı. Avukatlar tuttum, onun varolan borçlarını ödedim, dükkanını araştırmaya gelmeleri için aylarca kirasını ödedim, tüm masraflarını üstlendim kısaca. Hakkında ortaya atılan tüm iddiaların aksi kanıtlanmasına rağmen, iftirayı atanlar söyledikleri şeyleri geri çekmelerine rağmen, polis raporları bizden yana olmasına rağmen, bilir kişi raporları bizden yana olmasına rağmen, tanık beyanlarının tümü bizden yana olmasına rağmen, görüntülü kayıtlar, fotoğraf ve videolarla da birçok şeyi desteklememize rağmen; her celse değişen hakim ve savcılar, karşı tarafın medya ve belediyeyle olan yakın ilişkileri; dosyayı açıp okumadan karar veren sözde yetkililer sebebiyle dosyamız okunmadan, hiçbir delil değerlendirilmeden babam 25 yıl hapis cezası aldı. Günde 15-16 saat kafede çalışarak, her hafta İstanbul'a gidip geldim. Düğünden gelen tüm takı ve paraları bu iş için harcadım, yetmedi krediler çektim (sağolsun eşim inanılmaz destekledi), yine de başaramadım. Hukuki sürecin devamı çok uzun ama yıllar boyunca tüm sosyal mecralardan taciz edilmeye devam ettim. Esasında duyuruyu bırakmam bu olaya dayanıyor.

Biz bilim ışığında, akılla mantıkla sunulan kanıtlarla kendimizi bozmadan süreci ilerletelim, vicdanımız rahat, kanıtlarımız tam, nasılsa birileri okuyup bu konuyu aklına mantığına sığdıramayacak dedik ama ne yazık ki kurunun yanında yaş da yandı ve dosya hiçbir zaman okunmadı. Sonra yargıtay cezayı 17 seneye düşürdü. Şu an anayasa mahkemesindeyiz. Hala bekliyor ve mücadele ediyoruz, bakalım.

Bu süreçten birkaç ay sonra ortaklar da tüm yaşadıklarımızı bilmelerine rağmen, girerken koydukları paranın 2,5 katını talep ederek ayrılmak istediler. Toplamda 9-10 ay beraber çalışmıştık. Dedik ki madem kardeş dediğimiz insanlar 9 ayın sonunda, tüm sıkıntılarımıza rağmen bu şekilde ayrılarak böyle bir para talep ediyorlar; verelim. Dükkan bi marka filan olmadı, daha sandalyelerde minder yok :D 5 sene öncenin parasıyla 45bin tl istiyorlar şaka gibi :D Yine kredi çektik. Onlara istedikleri rakamı ödedik ve ayrıldılar. Sonradan öğrendik ki "İstanbul'dan varlıklı arkadaşlarımız geliyor, işi kurup sonra ayrılıp para alıcaz" diye yapmışlar zaten planlarını :D Fail 2! :D Varlıklı olsaydık keşke gerçekten. Aynı parayı bölüşüyorduk; bu herif kumar oynayıp bütün parayı kaybedip devamlı ailesinden destekle yaşıyordu. Bizse hem kendimize, hem baktığımız hayvanların tüm giderlerine (sokaktaki 20 kedi, 5 köpek filan, kısırlaştırmalar, mamalar, aşılar:D), hem babamın giderlerine, hem benim her hafta İstanbul'a gidip gelmeme yettiriyorduk. Kendi kıçı kırık motorumuzu bile onlara vermiştik, işe kolay gidip gelsinler diye izinli günlerimizde, yaz gününde Bodrum'da yeni evli çift olarak evde oturuyorduk aracımız ve paramız olmadığından :D Neyse, öyle ayrıldılar. Sonra biz dükkanda ikimiz kaldık eşimle.

Benim İstanbul süreci ayda 1-2'ye düşmüştü. Dükkanı toparlamaya çalışıyorduk. Buradan da gelenler oldu bu arada :D Sağolsunlar, yolunuz düşerse hepinizi bekleriz :D

Bi 6 ay da böyle geçti. Borç ve kredi yükümüz çok ağır geldiğinden dükkana yeni bir çalışan almadan her şeyi kendimiz yaptık. Mutfağa ben, bara eşim geçti. Sabahlara kadar çalıştık, denedik, alışverişi de kendimiz yaptık, tuvaleti de kendimiz temizledik, servisi de biz yaptık, hazırlığı da, müziği de, bulaşığı da... Aklınıza ne gelirse, gece gündüz çalışıp, hiç es vermeden kendimizi babamı kurtarmaya ve borç ödemeye adadık. Bir yandan da hizmet sektöründe her ne kadar sabah güne yeni bir tehditle, hakaretle, kötü haber veren bir telefonla uyanmış olursan ol, insanlara gülümsemek ve onları eğlendirmek zorunda olmanın psikolojik yükü de ekleniyordu ama yine de güçlüydük. Sonraaa tam yeniden hayata karşı umutlanacakken eşimin babasının akciğer kanseri olduğunu öğrendik. Bu sefer de o süreç başladı.

Önce Eskişehir, İzmir, Ankara, İstanbul vb yerlerde çeşitli profesör ve hastane arama süreçleri, sonra tedavi süreci başladı. Kayınpederim bu dönemde artık çalışamaz duruma geldiği için onun ailesinin masraflarını da biz üstlendik. (İkinci eşinden 20 yaşında bir oğlu ve 8 yaşında kızı vardı).

Gece yarısına kadar çalışıyorduk, dükkanı kapatınca eşim Marmaris'e gidip babasını alıp İzmir'e götürüp kemoterapiyi bekleyip, yeniden Marmaris'e gidip babasını bırakıp, Bodrum'a dönüyor ve çalışmaya devam ediyordu. Bazı zamanlar 10-15 gün dükkanı tek başıma açıp kapattığım oldu. O dönünce ben aynı matematikle İstanbul'a gidip, babamı görüp, avukatlarla görüşüp aynı gün geri dönüp gece çalışmaya devam ediyordum. Kayınpederlerin mutfak alışverişi, çocuğun okul giderleri vb destekçileriydik.

Sanırım gençliğin verdiği güçle gerçekten her düştüğümüzde daha güçlü kalktık hep ayağa. Biraz da enayilik. Ama çok şükür artık iş yeri azıcık daha profesyonel olmaya ve para kazandırmaya başlamıştı. Ne duruyoruz o zaman helva yapalım dedik. Eşimin, son 5 senedir odasından hiç çıkmamış 20 yaşındaki kardeşine iş verelim, onu hayata hazırlayalım dedik. Bak bak :D:D Fail 3'ün zemini geliyo :D Bu çocukcağız da 15 yaşında liseyi bırakmış, işte 5 senedir odasından çıkmıyor, eli bir iş tutmuyor, akşam okulunun borcu biriktiği için okula devam edemiyor filan. Marmaris'ten geldi, bize taşındı. İlk etapta 6 ay kadar birlikte yaşadık ve çalıştık. Çok şükür, iki kelimeyi yan yana getirmeye utanan çocuk açıldı, özgüvenlendi; barı, kahveyi, mutfağı öğrendi; para kazandı. Biz kazandığı paradan ayrı olarak okulunun geçmiş borçlarını ve yeni gelen taksitlerini ödedik, cep telefonunu aldık, üst baş alışverişini yaptık ve sezon sonunda bir sonraki yaza da görüşmek üzere vedalaştık.

Bu arada kayınpederim de kanseri atlattı, güzel bir kutlama yaptık; derken çok kısa bir zamanda nüksetti ve yukarıda anlattığım süreç yeniden başladı. Sonra da tam her şey yeniden iyi gidiyorken kendisini aniden kaybettik.

Bu arada ben devamlı mahkemelere gidiyorum, her celse büyük umutlarla gidip aşağılanarak dönüyorum, yeniden televizyonlarda, gazetelerde dönüyoruz filan çok zor. Kayınpederimin hastaneye kaldırıldığı haberini duyar duymaz dükkanı kapatıp yola çıktık. Yolda eşim arabayı süremeyeceğini söyleyip yanımızda da bir büyük olsun diye annesini çağırdı. Kayınvalidemle gittik Marmaris'e ama kayınvalidem kayınpederin eski eşi. Validenin de 25 senelik yeni eşi var. Bütün hikayelerin üstünden 25 yıl geçmiş ama kadıncağız insanlık yaptı bize.

Biz Marmaris'e giderken, babayı kaybettiğimizin haberi geldi. Yıkıldık. Neyse gittik, gerekli işlemleri hallettik ve 24 saat geçmeden Bodrum'a geri döndük. Günlerden Pazar. Pazartesi günü benim babamın İstanbul'da mahkemesi var. Salı günü ise eşimin babası yine İstanbul'da defnedilecek. Pazartesi sabahı 6.30'da uçağımız var diyelim.

Kayınvalidemi evine bıraktık, eşim de üvey babasının yanına çıktı, sarılıp teselli ettiler birbirlerini. Aksi bir şey yok gibiydi. Biz de eve geldik. Aramız 15dk. Eşim artık ağlayabilirim dedi. Kahve yaptım, içerken telefon çaldı. Telefonda sadece kayınvalidemin çığlıkları geliyordu "yapma, vurma, yeter" gibi :( Eşim "annemi dövüyo" dedi. Valla yalın ayak arabaya nasıl atladık, nasıl gittik oralar bende yok. 4-5 dk içinde oradaydık. Yolda jandarmayı aradık, biz içeri bi girdik ki kadını 40 dk darp etmiş şerefsiz. Kıskançlık sebebiyle ve alkol problemi bahanesiyle. Kadıncağızın ayakta duracak gücü yok, her yerden kanlar süzülüyor, bir yandan şoktan mıdır nedir "o çok iyi bir insan, onu polise vermeyin" diye yalvarıyor :/ Allah'ım son 3 sene kesin kabustu diyorum artık. Birazdan uyanacağım, uyanmam lazım yani. Daha babayı kaybedeli 24 saat geçmedi, bu nedir.

Üvey kayınpeder daya atmaktan yorulmuş sandalyeye oturmuş, oturduğu yerden kayınvalideye ve eşime ve hatta daha vefatının üzerinden 1 gün bile geçmeyen babasına küfürler hakaretler ediyor. Eşim önce üvey babayı dövdü, sonra jandarmalar müdahale etti. Ve de yanlış bi hareket yaparsa artık onu da nezarete atacaklarını söyledikleri için başına bir şey gelmesin diye kalanında da ben dövdüm. Bir yandan eşim sinir krizi geçiriyor, bir yandan herif kayınpedere küfrediyor, bir yandan kayınvalide "o çok iyi bir insan, onu götürmeyin" diyor, jandarma ultimatom veriyor asjdha o ara ben de yerlere düşürüp tekmeledim adamı, bi de suratını yumrukladım :/ Yaşadığımız her şeyin içinde vicdanım bi tek bazen buna sızlıyor. Hala utanıyorum yaptığım şeyden. Ama yine olsa yine yapardım...

İstanbul uçağının kalkmasına 4-5 saat var, günlerdir uykusuzuz, kayınpederi kaybetmişiz, kayınvalide öldüresiye dövülmüş, sabahında babamın mahkemesi var, ertesi gün cenazemiz var ve sabaha kadar hastane, karakol vs dolaşıyoruz. İşin kötüsü kayınvalidem de hastanede yaralarını saklıyor, karakolda hayır dövmedi diye yalan söylüyor, inanılmaz bir şey yaşıyoruz.

Uçağa birkaç saat kala, güvendiğimiz bir ablamızı kayınvalidemin yanına yerleştirdik ve biz gelene kadar buradan ayrılma dedik. Sonra gittik, babam bu sefer kesin çıkıyor dediğimiz mahkeme de g.tümüze girdi. Ertesi gün de cenaze... Sonra Bodrum'a döndük.

Kayınvalideye gittik, uzaklaştırma çıkarıldı, tehditler alıyor adamdan ama bize söylemiyor. Jandarmaya da söylemiyor öyle bekliyor ve adamı koruyor. Yanına koyduğumuz abla vardı ya bize o anlatıyor gelen mesajları. Bu arada bi de eşimin anneannesi var, alzheimer hastası, kayınvalidemlerle yaşıyordu. Bizim gittiğimiz o bir haftada her geçen gün kadının hareketleri kısıtlanıyor, birkaç gün sonrasında da tamamen felç geçirmiş gibi oldu. Hop yine hastaneler, meğer herif bunun kafasına telefon fırlatmış annemi dövdüğü gün. Anneanne de o günden beri ufak ufak beyin kanaması geçiriyormuş. 85 yaşında kadın. Masada kalabilir denerek ameliyata alındı. Daha kayınpederin yasını tutamadan yine hastane süreci. Bu arada çalışmaya devam ediyoruz. Ben dükkanda kalıyorum, eşim anneannesinin yanında hastanede. Neyse ki ameliyat başarılı geçti ama bu olaydan sonra anneanne tamamen yatağa bağımlı hale geldi...

Tekrar bahar geldi, kardeşimin erkek kardeşini geçen sene söz verdiğimiz gibi yeniden yanımıza aldık. Bu arada maddi anlamda götü biraz doğrulttuğumuz için bir arkadaş daha bizimle çalışmaya başlamıştı. Toplamda 4 kişi olduk dükkanda. Derken bu sefer eşimin üvey annesi tutturdu ben de Bodrum'a taşınacağım diye. Yapma etme dedik, buralar pahalı, küçük kız babasını yeni kaybetti, okul ve çevre değişikliği iyi gelmeyebilir filan. Yok dedi taşınacam. Ok dedik o zaman yakınımıza taşın ki tanıdıklarımızı kullanarak sana iş bulabilelim. Okul çıkışında kızı alabilelim filan. Evler bulduk, gönderdik, bak sakın bize sormadan ev tutma çünkü burada yeni gelenleri çok kazıklıyorlar, arada bir tanıdık buluruz, bize farklı davranırlar dedik. Dedik de dedik. Fail vol. 45764
Anaaa bi baktık kadın bize haber vermeden bize oldukça uzak bi yerde, oldukça yüksek fiyatlı bi ev tutmuş. Bize tuttuktan sonra haber veriyo. Hayırlısı dedik, belki kadın 50 yaşından sonra özgür kalmak istiyor hayatında ilk kez. Saygı duyalım. Duyduk da.

Biz erkek kardeşe hayat yolu çizmeye odaklıyız. Bu sezonun sonunda lise bitince MSA'ya gönderelim, masraflarını da biz üstlenelim, eli artık iş tutuyor, mesleği de olsun planları yapıyoruz. Annesi dedi ki ben bayramın 1. günü taşınıyorum. Yardıma gelir misiniz...

Bilenler biliyor, tatil yöresinde bayram günü hizmet sektöründeki yoğunluğu. Bütün kış beklediğimiz gün gelmiş. Kadın o gün taşınacak. Hay hay babamızın emaneti. Erkek kardeş yine bizimle yaşıyor bu arada. Eşim dedi ki "yarın şu saatte uyanıyoruz, bu saatte evden çıkıp, şu saatte anneni taşıyoruz, akşam da bu saatte dükkana dönüyoruz rezervasyonlar full". Ok, sabah oldu, kardeşi uyandırıyoruz uyanmıyor. Belki 10-15 defa uyandırdık. Evden çıkma saati geldi geçiyor, eşim de kendi başına çıktı, üvey anneyi taşımaya gitti. Yarım saat sonra kardeşi uyandı, abisini sordu, anlattım. Tamam deyip evden çıktı. Gidiş o gidiş :D Yukarıda fail 3 zemini olarak anlatmıştım ya :D Cebine henüz çalışmadan verdiğimiz maaşını da koyup kaçtı herif akdljhsa :D Bayram günü dükkanda iki kişi de kaldık mı :D Arıyoruz açmıyor filan sonra arkadaşları haber verdi, Türkiye turuna çıkmış lkdsjla :D Neyse biz bütün yazı güç bela 3 kişi hallettik ama sezon ortasında yeni eleman da bulamadığımız için iflahımız s.kildi afedersiniz.

Bu arada babadan 400.000tl filan borç kaldı dahgsd kafamız çok karışık ama üvey anne abuk subuk harcamalar yapıyor, atıyorum 6 tane kahvaltı tabağına 1.000 tl veriyor, saçma sapan bir elbiseye 900tl veriyor. Sonra param bitti diye bizden destek istiyor, veriyoruz; evden kaçan kardeşin okul taksidi diye para istiyor, veriyoruz filan saçma sapan bir durum :D Küçük kız için yine okul ve üst baş harcamaları, onu gezdirip yedirip içirmeler, helali hoş olsun, tüm hikayeler içindeki en masum kişi kendisi...
Abi 6 ay sonra, kadın dedi ki ben Bodrum'da yapamıyorum, burası çok pahalı, kız okuldan eve geliyor tek başına, ev sahibi beni dolandırıyor vs. Be amk, biz 6 ay önce bunları söyledik zaten sana. Peki ne yapalım? Ben tekrar Marmaris'e taşınacağım, bana nakliyeci ayarlayın. Bi de bilmem ne kadar para. Ok. Bunları da yaptık.

En son benim doğum günümden önceki akşam saat 9'da eşimi arıyor. Sabah 8'de taşınıyorum, yardıma gelebilir misin diye. Ben de kendimce yasta olduğum için senelerdir doğum günü kutlamamışım; o sene Antalya'dan annemler ananemler geliyor, dükkanda müdavim müşteri ve arkadaşlarla kutlama yapacağız. Eşim de durumu izah ediyor, evde 4 kişi misafirimiz var, yarın kızın doğumgünü, dükkanda organizasyon var vs. derken telefon suratına kapanıyor :D Kapanış o kapanış :D Bi daha ulaşamadık. Taşınıp bizi sildi hayatından. Küçük kızı da taşınmadan iki hafta önce Marmaris'e yollamıştı zaten. Veda bile ettirmeden :D

Bu arada eşimin annesi adamdan ayrılma arifesindeydi ya, o da yanında bir erkeğin eksikliğini hissetmesin filan diye ona da maddi manevi yardımcı oluyoruz. Gece 5'te dükkanı kapatıp, sabah 7'de eşim kapı montajına gidip, birkaç saat sonra dükkanı açıp 15 saat aralıksız çalışıyor filan öyle bir şey.
Ama annesi yalnız kalma kısmını kabullenemeyip adamla tekrar barıştı. Çok boktan hissettik.

Aileden yediğimiz bu son kazıklardan sonra bizim psikolojimiz baya gitti bitti. Çok garip oldu. Peki dedik, öldürülmek istiyorsan artık senin kararın ama madem kocan yanında o zaman bizden maddi manevi bir desteğe gerek kalmadı diye blöf yaptık. Yeniden birleşme denemeleri 1 ay sürdü. Ama o 1 ayda çektiğimizi Allah biliyor. Her gece evlerini gözetledik kavga var mı, kötü bir şey var mı diye. Her uykudan kabusla uyandık.

1 ayın sonunda herif yine içip sıçmaya başlayınca anne nihayet uyandı ve adamı kovdu. Bu sefer de onun bozulan psikolojisiyle yaptığı işler batmaya başladı. Bir yandan yatalak annesine bakıp bi yandan çalışmaya çalışıyordu ama başaramadı. Dedik ki bu böyle olmaz, hiçbir şey yapmasan aylık giderin (dükkanın masrafı, ev kirası, bakıcı parası, çalışan maaşı vs) 20.000TL. Gel bizimle yaşa, dükkanını da kapat, tüm masraflarından kurtul.
Böylelikle kayınvalide bize taşındı. Bu arada 2+1 evde 2 kedi, 1 köpek, 1 kayınvalide, 1 yatalak anneanne bir de biziz ashdkajsdh :D Bu şekilde 7 ay kadar birlikte yaşadık. Zaten melek gibi insanlar, başımın üstünde yerleri. Ama bu sayede kadıncağız son 1 iş daha yapıp, ufak tefek borç kapatıp, cebine de bir miktar parasını koyabildi. Geçtiğimiz Mayıs ayında onu Antalya'da ufak bir köye taşıdık. Şimdi tarım yapıyor, annesiyle emekli maaşlarıyla tatlıca geçiniyorlar.

Anam ne uzun oldu :D Aralarda bi sürü şey daha var onları geçiyorum artık. Tam yine her şeyi yoluna koyduk, artık bi Avrupa yapabiliriz derken bu sefer de pandemiler çıktı işte oralar zaten malum. Dolar euro da öyle :D Bu bir senenin yaklaşık 6 ayında kapalıydık. Bu aradaaa yaş da 30 oldu :D

Sonuç, işler ve dükkan genel olarak gayet güzel oturdu. Bu yaz dükkanda çalışan nihayet 5 kişiydik. Küçük kız kardeş Darüşşafaka'yı kazandı :,) Annesi telefonlarımızı açmadığı için görüşemiyorduk, geçtiğimiz aylarda ona güzel bi telefon hediye ettik kendisine ait, artık rahatça görüşebiliyoruz :)

Borçlar bitti sayılır; yeniden borca girmeden kendi birikimimizden harcayabiliyoruz en azından pandemi sürecinde. Kendimizden çokça ödün vererek belki bir güzel ev ve araba parasını havaya üfledik ama vicdanlarımız rahat diye bakıyorum.

Geçenlerde eşimin annesi ufak bir kanser tehlikesi atlattı, ameliyatı için Antalya'ya gittik, anneanneye ben baktım, eşim de annesinin yanında durdu mesela. Annem de bize yardıma geldi kayınvalidelere. Sonra hep beraber benim Anneannemlere gittik. Yetişemiyorlarmış perdelerini yıkadık, yemeklerini yaptık :) Dedem kalp krizi geçirmişti, onu bi daha göremem diye çok korkuyordum, onu gördüm. Ailenin kalan kısmıyla mutlu zamanlar geçirebilmek çok değerli bence. Nolur size değer verenlere sıkı sıkı sarılın. Küsseniz barışın.

Şimdi de benim annem tiroid kanseri oldu sanırım. Pazartesi günü belli olacak, bakalım. Özet olamadı ama özetle benim de duyuruya ara verme sebeplerim böyle şeylerdi.

Şu sıralar artık daha fazla vakit ayırmaya çalışacağım. Umarım başarabilirim. Bana ulaşamayan mesajlarınız olduysa hepinizden özür dilerim.

Hatırlayanlara bol sevgiler, ve bir de kapanış fotoğrafı gönderirim :))

İlk kedimi sahiplenmeden önce duyuruya sormuştum. Herkes sende kalsın lütfen sokağa bırakma demişti. Buradan aldığım en güzel cevaptı. Çünkü tüm bu boktan süreçlerde hiçbir terapi, hiçbir ilaç olmadan, hayata tutunmamı sağlayan en güzel şeydi kendisi. Sonra sorunlar arttıkça, evdeki terapicilerin sayısı da arttı asdhajga :D Teşekkür ederim tekrardan. Onlardan bi hatıra bırakıyorum buraya.

Sorularınız varsa sorun, umarım modlar silmez :p Sağlıcakla kalın.

Sevgiler.
0
pandispanya
(30.01.21)
Çok üzgünüm ben de bunu amaçlamamıştım ama başlayınca çok uzun sürdü 4,5 senenin özeti :D Bazı yerler çok detaylı olmuş ama beynim sulanınca geri dönüp silemedim de kaldı öyle artık hayırlısı :))
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
korkunç, nutkum tutuldu. çok çok geçmiş olsun babana.
! gördünüz mü millete nasıl iftira atılıyor. nasıl hayatlar karartılıyor. ahh ah
kötünün kötüsü bi haber ama yalnız değilsiniz
www.hurriyet.com.tr iftira 2009
www.hurriyet.com.tr iftira 2018
www.hurriyet.com.tr iftira 2021

ileri okuma:
false accusation of rape
0
esref
(31.01.21)
@esref çok teşekkür ederim. Başımıza gelenlerden sonra duyduğumuz, okuduğumuz her şeyi önce sorgulama konusunda çok hassas olduk. Bu konu bu ülkenin en iğrenç gerçeklerinden birisi olmasına rağmen, hiçbir suç işlemeden mağdur olan da çok insan var maalesef. İşini düzgün yapan kurum yok denecek kadar az. Suçlu elini kolunu sallayarak dışarıda, suçsuz içeride olabiliyor. Teşekkür ederim tekrar.
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
Allahım film gibi! Geçmiş olsun gerçekten ve hoş geldin :)
0
mor oje
(31.01.21)
Çok teşekkür ederim, çok hoş buldum :)
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
ben seni hayal meyal hatırlıyorum. çok uzun süre olmuştur gerçekten ama. tüm yazdıklarını da okudum okurken de kolum uyuştu bu kadar olay nasıl üst üste gelir diye hayatı sorguladım. allah güç kuvvet versin ve yardımcınız olsun demekten başka da elimden bi şey gelmiyor. gerçekten çok zor şeyler yaşamışsınız.
0
lata
(31.01.21)
Bende burada çok aktif olamadan da oldukça eskiyim ve pandispanya yi hatırlıyorum. Söyleyeceğim tek şey; Helal olsun size... Hoşgeldin.
0
primetime
(31.01.21)
sen dağ gibi bir insansın. kocan da öyle. ve evet, Allah dağına göre kar veriyor.
biliyorum, dağ olmayı ben istemedim ki diyeceksin. benim de istemediklerim oldu. nasip.

ayrıca rahmetlinin mekanı cennet olsun.
0
esref
(31.01.21)
@lata, çok teşekkürler, yazdıklarınız ne kadar değerli bilemezsiniz, sağolun, hepimize güç kuvvet diliyorum :)

@prime time, hoşbuldum, çok teşekkür ederim <3 :)

@esref, insanlar ne zorluklar yaşıyor, bizimki de dert mi diye düşünüyorum aslında. her şeye rağmen şükür. Bazı çok keskin hatlarımızı törpüledi, önem sıralamalarımız değişti, alabildiklerimizi alıp yola devam etmek gerekiyor, hayat işte. Güzel sözleriniz ve temenniniz için çok teşekkürler, çok sağolun gerçekten :)
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
vay be, ne dönüş ama :D
hepsini okudum, daha önce de bu nicki duyuruda görmüştüm, hatta isminin geçtiği/arandığın zamanlar da oldu.
gerçekten helal olsun. okurken kaç kere dedim "oha lan MtKrt, buraya kadar kaç kere intihar ederdin?!".
yaşanabilecek her kötü olayı yaşayıp atlatmışsınız. bundan sonrası önünüz umarım aydınlık olur. hoş, olmasa da siz üstesinden gelirsiniz:D
tekrar hoşgeldiniz.
ve bol şans.
0
MtKrt
(31.01.21)
hahahasjkdhakj kahkaha attım valla çok sağolun ya. ben de sizin isminizi hatırlıyorum, o zaman artık moderasyonlarda görüşürüz :p Çok teşekkürler gerçekten, intiharlık bir şey yok, nasılsa kendiliğimizden ölücez bi gün, daha bölüm sonu canavarı çok :D hoşbuldum.
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
woaw film gibi okudum. ne kadar güçlüsünüz...
bodrumu çok severim. mekanınız nerede adı nedir bir uğrarım :)
0
omonia
(31.01.21)
tamamını okudum. inanılmaz şeyler atlatmışsınız. çok çok geçmiş olsun.
yıllar sonra yeni bir dönüş yaptığım için nick yeni olsa da çok net hatırlıyorum ben seni :) bundan sonra her şey daha güzel olur umarım sizin için.
iyi ki geldin, hoş geldin!
0
juliette
(31.01.21)
Acilen dünya turuna çıkın ;) kaç kaç kaç kaç
Şaka bir yana geçmiş olsun...
0
intihar etsem de kendime gelsem
(31.01.21)
@omonia, çoook sevinirim, biz Yalıkavak'tayız, mesaj atıyorum ismini :D

@juliette, ya çok çok teşekkür ederim. çok mutlu oluyorum, hepimiz için kabul olsun bu dilekler :)) çok sağol, hoşbulduk! :)

@intihar.. asdhaha dünya buna hazır mı bilemiyorum benim şansımla başedemeyebilir :/ :D Çok teşekkürler.
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
ben hatırlıyorum.
eskilerden şöyle 3-4 yıl önceden.

hoşgeldin.
0
alt4y
(31.01.21)
Tanımıyorum ama geçmiş olsun.
0
dissendium
(31.01.21)
Aa hatirliyorum seni, o kadar oldu mu diye baktim da son duyuru uzerinden 5 sene gecmis. cok cok gecmis olsun. Sonunda toparlayabilmenize cok sevindim.

Mekanin adini ben de isterim :)
0
fakyoras
(31.01.21)
Müthiş hikaye, çoğu filmde bu kadar aksiyon olmuyor. Süper kahraman olsa çoktan kostümünü çıkarıp emekliye ayrılmıştı. Çok iyi bir iş başarmışsınız, umarım güzel günler gelmiştir ve hiç geçmez.
0
alfred
(31.01.21)
@alt4y, tanıdık isimler görmek çok hoş :) hoşbuldum.

@dissendium, çok teşekkürler :)

@fakyoras, çok iyi hatırlıyorum seni de, çok teşekkürler :) gönderiyorum hemen :d

@alfred, çok sağolun, güzel dilekler hepimiz için gerçek olur umarım.
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
vay be... senin nickini çok net hatırlıyorum. 4-5 sene geçmiş en son yazdığından beri
neler neler yaşamışsın saygı duydum. karıştırmıyorsam sanki ifşalardan birinde eşinizle açık alanda bi fotonuz vardı ya da o aycovskimiydi bi dk...:/ hee bi de duyuru kızları buluşmaları yapılıyordu orda da vardın sen sanki :)
0
mr.brown
(31.01.21)
@mr. brown yok, eşli fotoğraf benim değildi, kimindi hatırlamıyorum ama yine de helal valla :D kızlar buluşmaları düzenliyorduk doğru :D güzel zamanlardı. sizi de hatırlıyorum. çok teşekkür ederim.

not: tekrar düşündüm, fotoğraf benim de olabilir emin değilim :D
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
Hiç konuşmadık sanırım ama ben çok iyi hatırlıyorum sizi. Hatta Bodrum’a taşınmadan önce Bodrum ve mekan açmakla falan ilgili duyurularınızı çok net hatırlıyorum. Hoşgeldiniz :))

Yaşadıklarınız okuyana bile çok zor gelirken 5 sene bunlara dayanmanız ve hala pozitif kalabilmeniz gerçekten olağanüstü. Umarım annenizin hastalığı kanser değildir de bu kadar şeyden sonra güzel bir haber alırsınız pazartesi günü.

Bu arada mekanınınız adını ben de isterim. Hatta yemin ederim zamanında burda açtığınız duyurulardan beri merak ediyordum :D Yazarsanız Bodrum’a gelince uğramayı çok isterim :)
0
ms brownstone
(31.01.21)
süreçten haberim yoktu ama hatırlıyorum elbette.
hastalıklar ve başa gelenler nedeniyle gelmiş geçmiş olsun diyebiliyorum ancak.

hoş geldin.
0
blatta hiberna
(31.01.21)
Ya okuduğunuza inanamıyoruum :D Ben bile ne yazmışım diye dönüp okuyamadım, çok teşekkür ederim, kim okuyacak diyordum, öyle içimi dökmüştüm, çok sağolun gerçekten :,)

@ms brownstone, hoşbuldum, hemen gönderiyorum, iyi dilekleriniz için çok teşekkür ederim, umarım bundan sonrası güzel olur. Görüşmek dileğiyle :))

@blatta hiberna, tanıdık isimler çok güzel geliyor, hoşbuldum, çok teşekkür ederim :)
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
zaman ne çabuk geçiyor, hatırlıyorum seni. aktif kullanıyordun duyuruyu :)

o değil de film gibi geçmiş 5 yıl.
0
kaptan maydanoz
(31.01.21)
hayret ve hayranlıkla okudum. türlü zorlukların içinden geçerken iyilik yapmaktan da geri durmamışsınız, ailenin her bireyine yetişmişsiniz. helal olsun vallahi. ailenizle güzel günler görmenizi dilerim. duyurunun epeydir kullanıcısı olmama rağmen pek girmezdim o sebeple sizi bilmiyordum, ama geri dönmenize memnun oldum, kendinize çok iyi bakın..
0
denizince
(31.01.21)
ækaptan maydanoz, ben de seni hatırlıyorum, hihi :) evet inanılmaz hızlı geçmiş zaman :) yani normal şartlar altında insanların başına daha ileriki yaşlarda gelen ya da bazısı hiç gelmeyecek sıkıntıların hepsi peşpeşe all in one şeklinde geldi gibi oldu. sağlık olsun ne diyeyim, beterin beteri var.

@denizince, ben de çok memnun oldum, çok teşekkürler, sevgiler :)
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
Merhaba. Sizin kadar eski değilim o yüzden hatırlamıyorum sizi. Ama hoş geldiniz. Ne badireler atlatmışsınız. Çok geçmiş olsun. Umarım bundan sonra üst üste mutlu haberler alırsınız :)
0
black holes in the sky
(31.01.21)
allah askina ozet gec kanka :D
0
baldur2
(31.01.21)
@black holes, çok teşekkür ederim, tanışmış olduk, sevgiler :)

@baldur, özet geçiyorum :D 5 yıla yakındır, ölümler, hapisler, hastalıklar, tehdit, kan, göz yaşı, açlık, sefalet, hıyanet, sel, susuzluk, toprak kayması vb sebeplerle yoktum, sular biraz duruldu, geri döndüm, hoşbuldum :D
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
e hadi, şimdi sıra güzel günlerde. hoşgeldin yeniden.
0
antihero
(31.01.21)
Ben 2013-2014 gibi aranıza katıldığım icin nickinizi cok net hatırlıyorum. 19 yaslarinda falandim. Ama kisisel olarak pek tanımıyordum. Duyurarinizi falan da hatırlamıyorum yani ama duyuruda popüler birisi olduğunuzu biliyordum. Hatta gözüm mözüm kaydı diyorsunuz ama simdilerde pek olmasa bile siz gittikten sonra buralarda yapılan ifşalarda, duyurunun en güzel kizi tartismalari ortaya çıkıyordu ve oralarda halen adinizi gördüğümü hatırlıyorum. Eger bu animsamam yanlis değilse, kendinize hakaret etmeyin bence. Çünkü ifsalarda gayet iddiali arkadaslar vardi :D

Benim nickimi belki gormus olabilirsiniz. Gecen senelerde ufak bir travma yaşayınca tüm duyurularimi sildim bir süre uzak kaldım. Toparlayınca ve guzel bir iliskiye, guzel bir ise başlayınca geri döndüm. Benim süreç biraz kisa sürdü şanslıydım. Sildigim 1000e yakın duyuruya yanıyorum. Bir suru guzel data vardi. Basond uyarmisti yapma etme dedi ama dinlemedim. O an iyi gelmişti ama sinirimi beni duyuruya sokan kisiden cikaramadigim icin duyurudan çıkarmıştım sdhfjg Neyse sonra güçlenip asiyorsunuz, hem datalar da belki cok onemli değildir, dunya icin kucuktur de.. benim icin büyük bir sey gibi hissetmisimdir :) (yok oyle bedavadan dert dinletmek siz de bizi dinleyin diyomusum shfjf) Neyse kisa kestim ben tamam. Sizinkinin yaninda devede kulak.

Yazıya gelirsek, okurken hikayede gecen hemen her kahramanı nasıl boğasım geldi anlatamam. Suan gulerek anlatmaniz bir miktar çoğumuzu rahatlatsa da gerek sizi kullanan insanlara gerekse sizin eşinizle olan polyanaciliginiza ve iyi kalpliligine sinirlenmeden edemedik bence ona eminim :D

Fakat böyle olmadan da güçlü duracak enerjiyi, azmi ve motivasyonu sağlayamaya bilirdiniz orası da ayrı bir konu.

Ölüm ve hastaliklara cok uzuldum, basiniz sag olsun. Insanlik olarak çoğumuzun asamadigi tek sey şu ölüm ve hastalıklar bence. Hayatin akışında olsa da kimse hazirlikli değil.

Olaylara donersek, ne yazık ki akraba da olsa arkadas da olsa yolunacak insan ariyor herkes. Ben hep dedemin veya babamin insanlar tarafından nasil kullanildiklarinin geçtiği hikayelerle büyüdüm. Dinlemeseydim benim de basima cok sey gelebilirdi. Cunku asiri iyi niyetli, herkese çabuk guvenen ve yardımsever bir insanim. Bu karakteristik bir özellik sanirim, doğuştan geliyor pek yapacak bir sey yok ama dikkatli oluyorum işte. Normalde "ya şimdi laf ederler arkamdan şöyle derler" diyerek yaptigim fedakarliklari biraz olsun azalttim yani. Cok da umrumda değil kimin ne düşündüğünü. Bisey diyecek olan yapsan da diyor yapmasan da.

Anlattiklarinizdan sonra, 5 parasiz 1995te Londra'ya gidip, sefaletler cekip, simdi zincir markalara rakip olacak büyüklükte bir coffee shop/restaurant açmış amcamın, davranislarinin altinda yatan sebepleri anladigimi düşünüyorum. Çünkü anlam veremiyorduk. Cok konusmadigimiz icin hikayesini de cok bilmiyorduk. Gecen senelerde yanina gittigimde de davranislarina anlam vermemistim cunku. Melek gibi bir insan ama kimseye kesinlikle güvenmiyor. Çok şüpheci. Cafeyi kesinlikle kimseye emanet etmiyor. Ise alimlarda 40 kere dusunuyor, arastiriyor. Kendini fakir gibi gösteriyor. (Cevreye de ailesine de.) Öyle giyiniyor. Bankada milyon poundlari olduğuna eminim. 400 poundluk arabayla geziyor ama.

Tabi bu biraz isin hastalikli boyutu sanki ama adam orada hala tek basina. Sanirim boyle davranmak zorunda. Sizin gibi seyler mi yasadi yoksa boyle yapmazsa basina bunlarin geleceğinin farkinda mi bilmiyorum. Ama ben kisa hayat hikayenizden cok guzel dersler aldim. Kotu biri olmayacagim tabii ki. Cunku 3-5 kurus ugruna onurunu da serefini de satan, sagdan soldan uckagitcilikla indirdikleri paralarla kendilerini zeki zanneden insanlarin mutlu olabilecegine inanmiyorum ben. Gecici mutluluklar onlarınki. Onlara verilecek en büyük cevabi her dusus veya tokezlemede daha güçlü kalkarak vermissiniz zaten. Bu hikayenin sonunda da iyiler kazanmis gibi duruyor, sevindik. Umarim daha güzel yerlere gelir, daha büyük mutluluklar yaşarsınız.

Cafe ismini biz de istiyoruz, muhakkak geliriz!!

Bu arada durumları buraya anlatsaniz da kesinlikle her türlü yardim gelirdi fakat kendi basiniza mucadele edip cogu zorluğun ustesinden gelmeniz de ayri takdire şayan. İlk defa simdi duyuyoruz. Cogu eski duyurucu bireylerin saskinlikla okuduguna eminim.

Tekrar gecmis olsun, hos geldiniz ^^
0
ananiyimioguz
(31.01.21)
Gerçekten hoşgeldiniz. Ne bitmez bir heyecan, okurken hem çok sinirlendim size yapılanlara hem de çok duygulandım sabrınıza, iyi niyetinize. Karşınıza bundan sonra iyi insanlar çıkar inşallah. Keşke arkadaşım olsaydınız, öyle ısındım size ve eşinize.
0
curukturpkokusu
(31.01.21)
@antihero, çok çok teşekkür ederim :)

@ananiyimioguz, ben de seni çok iyi hatırlıyorum, yanılıyor olabilirim ama sanki ilişki tavsiyeleri üzerine gelişen bir sohbetimiz vardı ve yaşına rağmen olgun bir insan olduğunu düşünüyordum. Eğer doğru hatırlıyorsam, görüyorum ki yıllar senden bu anlamda hiçbir şey eksiltmediği gibi, üstüne eklemiş. Ne büyük bir kazanım. Öncelikle zaman ayırıp okuduğun ve bu kadar emek vererek yazdığın için çok teşekkür ederim gerçekten. Çok şaşkınım. Çok teşekkürler.

Basond'u dinlemeyen yanar :D ama hiçbir şey için pişman olmaya gerek yok, belki ileride kullanabileceğin güzel bir tecrübe edinmişsindir, onca emek ve yaşanmışlığı silme kararınla. Bi dahakine belki bi yedek alırsın aksjd :D

Başıma bu hastalıklar gelmeden önce her gün aynaya bakıp ne kadar çirkinim diye ağlardım ashdhah :D Daha kaslı olmak için, daha az yağlı olmak için vs :D Sonrasında gözümü kabul etmem de zor oldu, zaman aldı, ama şu an artık gerçekten umrumda değil, kafam kopsa da üzülmem, öyle gezerim. Gerçek dert görmemektenmiş o dertler, biraz da ergenlik :D

Bizimle ilgili söylediğin her şeye katılıyorum. iyi niyetle enayilik arasında bir çizgi var. Biz biraz enayi davrandık belki. Babam dışında kendi ailemden pek bir sorun yaşamadım, genel olarak destek gördüm, belki kendi aileme yapmayacağımdan fazlasını eşimin ailesine yapmış olabilirim. Çünkü eşimin ailesiyle ilgili konularda karar verirkenki kriterim mantık değil vicdan oldu. "Ya benim yüzümden/benim etkimle yaptığımız ya da yapmadığımız bir şeyin sonucunda eşim mutsuz olursa/ vicdan azabı çekerse" diye düşünerek her şeyi fazlaca yapmak için çabalayıp onu da gaza getirdim. Açıkçası benim de etrafımda genelde kadınlar çok baskın karakterli ve karar mercii olduklarından, ben de kendime çocukluğumdan beri bunu tembihlemiştim: Kimsenin vicdan azabına sebep olma, kimsenin ailesiyle arasına girme, 50 sene sonra "senin yüzünden" diye başlayan kavgalara sebep olma, gibi... Benim kendime verdiğim dersin sonucunda fazlaca yıpranmış olduk ama en azından sevgi, saygı içinde, birlikte ve birlikte olmaktan mutluyuz. Kendi ailemle ilgili vereceğim kararlar beni bağlar ama başkasına kötü etki etmemeliyim diye düşünerek fazla verici davrandım. Bence doğru bir davranış olmayabilir ama pişman da değilim yine olsa yine yaparım. Bunun bedelleri oldu ama diğer türlü davransaydık onun da bedelleri olacaktı. En azından kabul etmeye razı olduğum bedelleri ödedim. Sonuç olarak bence vicdan rahatlığı; akıl ve ruh sağlığını korumanın en iyi yoluydu. Benim için en azından.

Aslında zeka, başkalarının tecrübelerinden de ders çıkarabilmeyi de kapsıyor. Tek sorun, çıkardığın tecrübelerin de hesaplanamayan birçok başka şeye gebe olacak olmasında :) Yine de içimden bir ses, senin bu konuda daha başarılı olacağını söylüyor :)

Dükkanın ismini yazacağım, yeniden çok teşekkür ederim, çok hoşbulduk :))

@r evolution, çok teşekkür ederim :D Dosyayı silip, silinenlerden de silmeyi umuyorum. Çok sağolun :))

@curukturpkokusu, bence iyi insanlar eninde sonunda birbirini buluyor. Biz bir şekilde genel olarak ailelerimizin hatalarının bedelini ödedik gibi oldu. Kendi seçtiğimiz çevremizde genel olarak şanslı olduğumuzu düşünüyorum, gerçekten hayatı pahasına kendisini bize siper eden arkadaşlarımız oldu. Bin yaşasınlar. Sizinle de arkadaş oluruz neden olmasın, merak etmeyin siper etmelik bölümü geçtik gibi :P :D Çok teşekkür ederim tekrardan güzel sözleriniz ve dileklerinize <3 :))
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
Sonuna kadar okudum (:
Hoşgeldiniz.. Mekanın adını ben de öğrenebilir miyim? Bu arada 3. Hata erkek kardeşin akıbeti noldu?
0
Ven
(31.01.21)
@ven ajdghsga ya çok tatlısınız hepiniz valla allah razı olsun yüzümü güldürdünüz:D
3. hata, önce bi iki ay değişik şehirlerdeki arkadaşlarında memleket turu yaptı. Sonra annesiyle yaşamaya başladı ama hem çalışmayıp hem evdeki herhangi bir işe de yardımcı olmadığı için onunla da anlaşamadılar. Şimdi varlıklı bi kız arkadaş bulmuş, İstanbul'a taşındı. Onunla e ticaret gibi bi işler yapıyorlar. :D iyi gibi, sağlığı keyfi yerinde bildiğim kadarıyla. mutfak ve bar becerileriyle göz dolduruyormuş :D duyuru dedikodu birimi gururla sundu ajksh :D
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
nickinizi hatırlıyorum :)

ne kabus ama! çok büyük geçmiş olsun hepsi geride kalmıştır umarım. mekanın adını ben de isterim bu ortak belamızı da def edince bir biranızı içeriz belki.

paticanlara selam.
0
Ufuk
(31.01.21)
Hafızam kötü oldugundan hatırlayamadım sizi.

Sabahın yedisinde bir solukta okudum. Direksiyon sınavından kaldım diye perişan haldeyim bir gündür. Kendi derdim inanılmaz manasız geliyor şu an.

Göz kısmını anlamadım. Görüşünüzde problem yok, sadece şekil olarak mi değiştiler? Olabiliyor mu öyle? Geçmiş olsun.

Maddi konularda fazlaca verici olmuşsunuz. Enayi demek istemiyorum, ayıptır, ama öyle gibi biraz. Sizin sorumluluğunuzda olmayan kişiler için sırf kan bağınız var diye bu kadar masraf yapmamalısınız. Üvey anne mesela çocuk dogururken size mi güvendi? Ne diye Kahraman olmaya çalışıyorsunuz ki? Tamam on sene sonra vicdanınız sizlamayacak ama siz de tekrar yirmili yaşlara dönemeyeceksiniz, giden gitmiş olacak. Kavga sebebi olmaktan bu kadar çekinmeyin. Yoksa daha çoook sömürülürsünüz. Bunca şeyin üstüne artık farklı bir konu olur ve hayır derseniz, eşiniz de bunun kavgasını ederse ona yuhh zaten.

Babanızın başına gelen iftira mi gerçekten? Umarım öyledir. Ben bu konuda kendi babama dahi güvenmem.

Her şey için geçmiş olsun. Umarım toparlarsınız.
0
elorelia
(31.01.21)
Ohaa 5 yıl mi olmuş :///
0
abuzer
(31.01.21)
Hoş geldin tekrar :)

Ben de çok net hatırlayanlardanım. Hatta buradan bi arkadaşla "duyuruda şu arkadaşlar vardı artık girmiyorlar" dedikodusu yaparken seni de saymıştık.

Yaşadıklarınız gerçekten film gibi. Ama siz de çok naifmişsiniz. Özellikle verdikleri paranın 2,5 katını isteyen dolandırıcı tiplere keşke istediklerini vermeseymişsiniz dedim içimden. Neyse artık olan olmuş. Zaten okudukça o parayı unutuyorsun.

Başınız sağ olsun, geçmiş olsun :/
Umarım artık bugün milat olur ve çok güzel şeyler sizi bekliyordur.
0
himmet dayi
(31.01.21)
ayrica dunya bu kadar iyi olmak icin fazlasiyla kotu bir yer. dark side'a gecme ama bu kadar da iyi olma :D
0
baldur2
(31.01.21)
Ben babada kaldım. SÖzlüğe falan taşıyın, twitterda yayın, esra erola çıkın, cimerden yazın. Gerçekten tecavüz edince salıveriyorlar, iftira atında tutukluyorlar. Bugün sizin babanız yarın bizim babamız, başkasının eşi, erkek kardeşi. Üzüldüm.
0
gelmeistemem
(31.01.21)
hoşgeldiin, kedileri öp, iti mıncır. bir mekanda müdavimler varsa orası olmuştur artık, sırtınız yere gelmez.
0
selam
(31.01.21)
hosgeldin. birebir hic tanismadik ama nickini hatirliyorum. butun bunlari su anda bu kadar rahat anlatabiliyor oldugun icin seni ve esini tebrik ederim. bu surecte bu kadar guclu kalabilmeniz harika. umarim bundan sonra hayatinizda her sey cok daha iyi olur!

daha guzel yarinlara, cheers.
0
eksi sozlukte eksiyen adam
(31.01.21)
welcome back
0
paranoyak kedi
(31.01.21)
ben de nickini hatırlıyorum. hatta sanıyorum birkaç defa mesajlaşmıştık farklı konularda.

her şey için gelmiş geçmiş olsun ve de hoş geldin diyelim o halde :)).
0
Phoebe
(31.01.21)
Duyuruyu aktif kullanmasam da bir süredir, nickinizi hatırlıyorum. 5 seneye ne hikayeler sığdırmışsınız valla helal olsun diyorum, eşiniz ve siz çok güçlüymüşsünüz. Mutlu yarınlara diyorum :)
0
birfincankahvedahaisteyenadam
(31.01.21)
@ufuk, onların da selamı var çok teşekkürler, birazdan mesaj atacağım, umarım birlikte kadeh kaldırabiliriz :)

@elorelia, ben seni hatırlıyoruuum :) ifşalarda da vardın, çok aktif kullanıyordun duyuruyu, ne güzel seni görmek de. Görüşümde de problem var aslında. Sürekli acı çekiyorum, bazen çift görüyorum, ilerlerse körlüğe kadar götürebilecek bir şey. İlerlemesi için de elimden geleni yaptım açıkçası ama o başka bir duyurunun konusu olsun :P

Söylediğin şeyler doğru, katılıyorum ama olanlar oldu bi kere, su akıp kendi yolunu biz iyi davranmaya çalışsak da yine buldu. Babamla ilgili olan kısımda, gerçekten anlattığım şekilde her şey. O kadar akla mantığa aykırı ki yıllar sonra üniversitede ders olarak okutulabilecek şekilde bir hukuksuzluk örneği sergilendi. Bazen keşke gerçek olsaydı, şimdiye kadar ne psikolojim, ne maddi manevi hayatımız bu kadar yıpranmazdı diye düşünürdüm. Birisini öldü kabul edip, hayatımdan silmek, bu geçirdiğimiz süreçten daha kolay olurdu. Hatta karşı tarafın yanında yer alıp, aldırabileceğim en yüksek cezayı aldırdığıma emin olmak isterdim. Bi de utanırdım ve bunu buraya bile yazmazdım, sonuçta nereden bilebilirsiniz :) Ne yazık ki suçsuz yere yatıyor.

@abuzer, valla dile kolay, 5 yıl olmuş :))

@himmet dayiiii, teşekkür ederim ben de seni hatırlıyorum, hayvanlarla ilgili güzel tavsiyeler veriyordun bi de aynı görüşte olmasak bile senin yazdıklarını okuduğumda "he himmet dayı geldi şimdi görüşüm değişecek kesin" diyordum :D Sizi görmek çok güzel, çok teşekkür ederim :))

@baldur, bir ara deneyeceğim dostum :d

@gelmeistemem, kesinlikle katılıyorum, bu geçirdiğimiz 5 sene, daha önce hiç karakolun yolunu bilmeyen, bu kadar olay kimlerin başına geliyor diye düşünen bana, 3. sayfa haberlerine düşmenin aslında pamuk ipliğine bağlı olduğunu gösterdi. Çok toy ve tek başımaydım, kimseyi tanımıyor, yol yordam bilmiyordum bu konularda. Diğer yandan da dosyayı okuyan, birbirinden bağımsız bütün eski savcı, hakim, avukat vs ne kadar uzman kişi varsa hep sakinleştirdiler. Hayatımızda gördüğümüz en saçma dosya, merak etmeyin bu celse çıkar, yok merak etmeyin toplumun lincine uğramamak için tutuyorlar (medyatik bi dosya olmuştu), merak etmeyin başına bir iş gelmesin diye tutuyorlar (devamlı tehdit alıyorduk) vs dedikçe inanıp sabrettim. Sonuçta geldiğimiz noktada da bu tarz baskı yapılabilecek bir noktada değiliz artık. Açıkçası hala inanıyorum, AYM'de çözülecek, orada çözülmezse İnsan Hakları Mahkemesi'nde çözülecek. Bu inancı taşıyorken, bi şeylerin benim yüzümden bok olmasından korkuyorum. Herkesten tek ricam, her haberi enine boyuna değerlendirmeden, boşlukları mantıkla doldurmadan linç uygulamamaları. Hayırlısı, bakalım, artık gelişmelerden haberdar ederim, çok teşekkürler :))

@selam, selam! :) çok teşekkürler, bebelerin de selamı varmış, görüşmek dileğiyle :)

@cesarioooo, vay be doğan büyüyor resmen :D evet bıraktığımda 22 yaşındaydın hatırlıyorum, çok sevindim seni gördüğüme :)

@e bana nick bırakmamışsınız: bu saydıklarının hepsi gitti mi ya? :( O kadar güzel isimler hatırlıyorum ki yazmaya başlasam iyice uzayacak. Ne kavgalar ne dövüşler :D Şimdi bakınca hepsi çok güzel ve değerli günlermiş, herkese selamlar :)) çok teşekkür ederim.

@eksi sozlukte eksiyen adam, ben de senin ismini hatırlıyorum, güzel dileklerin için çok teşekkürler, hepimizin hayatında dertler bir bir düzelebilir umarım, cheers! :)

@paranoyak kedi, çok hoşbuldum, teşekkürler :)

@phoebe, ben de seni hatırlıyorum hihi :) çok teşekkür ederim, hoşbuldum.

@birfincandahakahveisteyenadam, mutlu yarınlar hepimizin olsun, çok teşekkürler! :)
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
Ben de hatırlıyorum, çok çok geçmiş olsun :) zor günler geçirmişsiniz ama belki biraz da siz zorlaştırmışsınız. Problemlerin hiçbiri size ait değil çünkü ama gereksiz sahiplenmişsiniz. Belli şeyler yapılır tabi ama kardeşe, üvey anneye vesaire Her şeye okey demek zorunda da değildiniz. Bana enayilik ya da aşırı iyilikten ziyade aslında eşinizle “karşılıklı“ birbirinizin ailesini tolere etmişsiniz gibi geldi. Babanızın böyle bir olayı olmasa ve babanız için bir şeyleri feda etmeseniz onun ailesine karşı belki de bu kadar verici olmazdınız, en azından bu kadar vicdan yapmazdınız. Belki yine de yapardınız bilemeyiz tabi. Umarım bundan sonra kendi iki kişilik dünyanızın tadını çıkarırsınız biraz :)
0
aquarium
(31.01.21)
ben de seni hatırlıyorum ama o zaman duyuruda yatagants nickiyle yazıyordum, sözlük hesabı uçunca o da gitti.

Zor süreçler geçmiş, hoş geldin bundan sonrası aydınlık olur umarım.
0
hayaletimsi
(31.01.21)
@aquarium, o kadar doğru tespitler ki ne desem boş :) o kadar çaresiz zamanımda eşimden beklediğimden çok daha fazla destek gördüğüm için gerçekten sonrasında bunları ödemek istemiş de olabilirim. Haklısınız. Benim de en büyük dileğim bundan sonra 2 kişilik yaşayabilmek, ben de seni hatırlıyorum, hep böyle mantıklı tavsiyeler veriyordun :D Çok teşekkürler :))

@yatagants, geçmiş olsun sana da sen de hoşgelmişsin, sen de benim hatrımdasın, çok teşekkürler :))
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
yeniden hoşgeldin pandispanya. zor şeyler yaşamışsın ama çoğunu atlatmışsın, çok geçmiş olsun. babanın son durumunu yazmış mısın göremedim, tekrar okumaya enerjim kalmadı ama umarım o da atlatır kısa zamanda.

bu arada enişte de buralarda galiba, "bodrum'da mekan işletiyorum, sorularınızı alayım" diye soru açmıştı, "aa neresi, benüm bütün yazlarım bodrum'da geçiyor, tarif et gelelim" diye sordum, bilbo'yu tarif etti asdfsdaklja kocanmış meğer, aldım selamını.

modlar silmez derken? sen de zaten mod değil misin ya :)
0
kibritsuyu
(31.01.21)
@kibritsuyu, asjdhajk evet ben de senin selamını aldım :D babamın süreç devam ediyor, şimdi AYM aşamasındayız. Umut her geçen adımda tükenmiş gibi gözüküyor ama benim bi yerlerde işini doğru yapan insanların hala olduğuna dair inancım tam.

Valla ben yolu bu kadar Bodrum'a düşüp de bize hiç uğramayan bi seni gördüm, yani şey, göremedim :D Umarım bi gün yan yana kadeh tokuşturabiliriz.

Evet, modum ama modlar da modlara müdahale edemiyor mu modum? :) İnsafınıza sığındım, bundan sonraki duyurularımı daha dikkatli açacağım, bütün emekleriniz ve iyi niyetleriniz için çok teşekkür ederim :))
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
ya bu arada kızmazsanız, dün gece upuzuuun duyuruyu ve i'm back başlığını görünce okumadan önce nick'e baktım, cocodancer mı diye :)) sonrasında olaylar olaylar zaten..
0
denizince
(31.01.21)
@denizince, hahahah aaah cocodaner ya :D Dün bu duyuruyu yazıp gönderirken entity is too large diye bi uyarı aldım önce. İlk olarak düşündüm dedim ki "aaa duyuruya karakter sınırlaması gelmiş herhalde. ama daha önceden yoktu, cocodancer yazabiliyordu" diye geçti içimden :D Sonra baktım, yüklediğim fotoğrafın boyutu büyükmüş. :D Sanırım sonra başka nicklerle geldi. Umarım hayatta ve mutludur, selam olsun :D
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
Hoşgeldiniz, sizi çok iyi hatırlıyorum. İyi ki geldiniz çok güzel tavsiyeler verirdiniz gözlerim sizi arardı valla:)
0
medusa
(31.01.21)
Hatırladım sizi 2013'ten beri duyuruyu takip ederim. 5 sene önce İstabul'da bir plazada çalışıyordunuz ama mutsuz bir yaşamınız vardı. Plaza yaşamını pek sevmiyordunuz. O zaman duyuru açıp bu işleri eşimle bırakıp Ege'de bir kafe açacağız diyordun ama o zaman duyurudakiler uyarmıştı sizi "yapma etme bilmediğin bir işe girme"diye.
Baya ağır şeyler yaşamışsınız ama güçlü bir şekilde çıkmışsınız olaylardan. Hayırlısı olsun. Güzel günler dilerim.
0
komando kani var bende
(31.01.21)
Hatırlamaz olurmuyum ameliyatlarımız birbirine çok yakın zamanlardaydı. Sen yeşim hocaya, ben yusuf hocaya ameliyat olmuştum. Benim ki tiroid ca ydı. O dönem bana çok destek olmuştun. Benim ameliyat izim niye böyle, benim sesim niye kısıldı, kesin hep böyle kalacak, al işte yine beni buldu gibi vs şeylerle seni çok darlamıştım. O dönemde ameliyat sonrası fotoğraf falan da paylaşmıştık birbirimizle. Sonradan numaranı bir şekilde kaybettim.

Yaşadıklarını büyük üzüntüyle okudum. Bundan sonrası için iyi şeyler yaşamanı tüm kalbimle diliyorum. Sen ve sevdillerin mutluluk sağlık ve huzur içinde yaşayın. Babanın yaşadıkları da çok üzücü. İnşallah en kısa zamanda bu durumdan kurtulur. Anneciğine de çok çok geçmiş olsun.
0
nick konusunda kararsizim
(31.01.21)
Hoşgeldin tekrar, umarım annende korktuğunuz gibi bir şey çıkmaz. Görmeyeli Florance Nightingale olmuşsun. Kocanı da al kaç bence, okurken panikatak geçirdim.

Annenin bir rahatsızlığı yoktur umarım bu arada.
0
epistemic_regress
(31.01.21)
@medusa, selaaaam :) çok teşekkür ederim, çok hoşbuldum, ben de sizi hatırlıyorum, yeni cevaplarda görüşebilmek dileğiyle :))

@komando, vallahi şaşırıyorum, çok doğru hatırlıyorsunuz :D neredeen nereye :D güzel dilekleriniz için çok teşekkür ederim :))

@nick konusunda kararsızım, ya ben seni çok aradım ama nickini her defasında unuttumm! Bir ara mesajlaşmıştık buradan ama sonra yine benim başıma olmadık işler gelip girememiştim, bir sonraki girişimde de bütün mesajlar silinmişti askjdh :D Çok üzülmüştüm. Güzel dileklerin için çok çok teşekkür ederim. Beni hiç darlamamıştın, birbirimize destek olmaya çalışıyorduk :)) Umarım sen de sağlıklı ve mutlusundur. Benim yara izim tam olarak geçmedi bu arada :D

@epistemic_regress, çok teşekkür ederim umarım çıkmaz, çıkarsa da savaşmaya devam :) çok hoşbuldum, yeniden teşekkür ederim, sevgiler :))
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
Kedili duyurulardan hatırlıyorum ama gerçekten "oha 5 yıl mi olmuş" diye şok oldum.

Ne yalan söyleyeyim bana da çok çok güçlü ve pozitif bir insan izlenimi verdiniz. Herkes demiş zaten ben olsam ilk büyük sıkıntıda pes ederdim sanırım, belki ikincide.

Bundan sonraki hayatınız umarım huzurlu olur, annenizin de inşallah bir şeyi yoktur. Kocaman bir geçmiş olsun, uzaktan sarılıyorum ve tebrik ediyorum duruşunuz için
0
piremses
(31.01.21)
okudum ama simdi cevap yazmak icin scroll yapinca fark ettim ki bayaa uzunmus :D

ben de hatirliyorum seni, ifsalardan guzel bir kiz oldugun aklimda kalmis :) ama fekat 5 yil olmus mu, inanamadim.

ilk duyurumu 2008'de actigimi gorunce de sasirmistim.

hosgeldin tekrar. umarim tatsiz olaylar geride kalmistir.
0
supergirl
(31.01.21)
''Allah allah nerede ki bu pandispanya son zamanlarda hiç görmüyorum'' dediğim şey 5 senelik bir süreç miymiş?! Yuh :)

Her şey için çok geçmiş olsun.
Tekrar hoşgeldin ^^
0
megalomaniac
(31.01.21)
@piremses, yihuu seni de gördüm :) çok teşekkür ederim, güzel dileklerine, güzel sözlerine. sevgiler benden :))

@supergirl, çok teşekkür ederim, o ifşalar çok abartılmıştı, hakettiğimi düşünmüyorum. Zaman ne çabuk geçiyor gerçekten, size de güzellikler diliyorum, sevgiler :))

@megalomaniac, hahaha :D senin ismini gördüğüme de çok sevindim. hoşbuldum, çok teşekkür ederim :))
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
Pek iletişimimiz olmamıştı sanki ama senin nickini -ve cevap yazan kişilerin nicklerini de- görünce ekstra mutlu oldum. Tekrardan hoşgeldin :)
0
physcos physcos
(01.02.21)
hatırlıyorum :) hoşgeldin ve hatta, helal olsun :)
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(01.02.21)
Merhaba pandispanya, ben hatirlamadim, cok eski uyeligim ama 5 sene oncesinde pek aktif degildim.

Hatirlattigin cok onemli ve degerli bir sey icin tesekkur ederim. Aileyle fiziki uzaklik sart. Iyi ki de yapmisim, cok da guzel yapmisim.
0
buf-e kür
(01.02.21)
Sevgili pandispanya ne çok şey olmuş ^^ Neden okudum yazdığınız her şeyi hiç bilemiyorum üstelik işten çıkmama 5 dakika var ve yapmam gerekenler vardı ahhaha.. Bodrumu sever Atanlyada yaşarım. Bol şanslar dilerim hikayenin devamında. :)
0
denizmaniaherif
(01.02.21)
@physcos physcos, hoşbuldum, evet belki konuşamamış olabiliriz ama ben de nickinizi hatırlıyorum. Tüm nickler de çok güzel oldu sanki sadece bi hafta girememişim gibi :) çok teşekkürler :)

@kitap arasında kalmış silgi tozu, hoşgeldim, çok teşekkür ederiiim :))

@buf-e kür, işte başka tecrübelerden herkes farklı dersler çıkarabiliyor :D Verdiğiniz karardan ötürü mutlu olmanıza sevindim :))

@denizmaniaherif, hahaha çok üzgünüm çok vakit aldım :D yolunuz buralara düşerse uğrayın, çok teşekkür ederim :)
0
🌸pandispanya
(01.02.21)
Canım pandispanya’m <3 bir yandan gözlerim dolu dolu oldu okurken bir yandan sinirlerim hopladı. Neler yaşanmış ya gerçekten inanılmaz. Ne kadar da güçlüymüşsünüz gurur duydum sizinle.
0
sta
(03.02.21)
yaaa pandispanyaaaaa senin güzel yüreğini severim <3 çok aradı gözlerimiz seni, neler neler yaşamışsın meğer. benim sanırım duyuruya ilk katıldığım zamanlarda aktiftin pek severdim yazdıklarından seni :) yaşadıklarının hepsi geçmiş bitmiş olsun bundan sonrası çok daha güzel olsun inşallah sevgiler...
0
dedim ben sana
(04.02.21)
@sta & @dedimbensana, ya nasıl teşekkür etsem az. Çok sağolun gerçekten. Ben de burada olmayı çok özlemiştim. Paylaşmak da çok iyi geldi. Ne desem az. Güzel dilekleriniz karşısında ben de günlerdir duygu seli içerisindeyim :)) güzel günler hepimize gelsin. Sevgiler.
0
🌸pandispanya
(05.02.21)
emek veren her zaman kazanıyormuş hakkaten
0
bir soru sorcam
(08.02.21)
hoş geldin. umarım bundan sonra her şey güzel olur.

"Taşınıp bizi sildi"

sizin yap(a)madığınızı o yapmış ve bu sizin için de çok iyi olmuş bana göre.

"biz biraz enayi gibi davrandık belki"

maalesef. karşı taraf sadece kendisini düşünüyor, sizi bir güzel sömürüyorsa şahsen ben öyle birine yardım etmem, ne hali varsa görsün derim. herkesin yardımına, yardım istemeyenin bile yardımına koşmak (öldürülme tehlikesi olan anneyi hariç bırakıyorum tabii) çok fazla yorar insanı.

eşinizin çocukluk arkadaşının sizi satması sonrasında biraz arkadaşlıklara olan inancım azaldı ama sonrasında "bir sürü arkadaşımız hayatı pahasına bize siper oldu" demişsiniz. o güzel bir olaymış :)

biraz hızlı okudum. babanız hala hapiste sanırım? peki özel değilse bu iftira atan kişi neden iftira atmış?
0
hlot
(08.02.21)
@bi soru sorcam, hahah öyle diyelim fakir tesellisi olsun bizimki de :))

@hlot, uzunca anlatmıştım aslında ama cep telefonumun azizliğine uğradım ve tüm cevabım gönderemeden kayboldu :) bu yüzden yeniden yazmak için güç toplamayı bekledim. nihayet topladım :))

söylediğiniz şeyler çok doğru. Kesinlikle yardım talep etmeyen insanlara ısrarla yardım etmek yanlış. Yardım talep edenler de bir süre sonra mantık dışı taleplerde bulunmaya başlıyorsa orada da dur demek gerekli. Teoride hepsini her zaman biliyorduk ama pratiğe dökemedik maalesef :D Umarım ileride bu konuda biraz daha başarılı olabiliriz.

Evet babam hala cezaevinde. İftiranın sebebini gerçekten net olarak kestiremiyorum. Birkaç boyutu var. İftirayı atan kızın annesi, babama devamlı eşinden boşanmak istediğini, evlilikten çok sıkıldığını, sevildiğini hissetmediğini anlatıp babama yanlıyormuş. Babam da her fırsatta ikisi arasında böyle bir şeyin söz konusu olamayacağını dile getirmiş, kendi kız arkadaşıyla tanıştırmış, her fırsatta kadının eşi olacak adamı övmüş, aralarını yapmak için çabalamış vs. Buraları kadın da reddetmiyor. Kadın devamlı babama birikmiş parası olup olmadığını, malı mülkü olup olmadığını soruyor sohbetlerde. Diğer yandan bu ailenin ekonomik durumu kötü. Babam da durumu kötü olan 4-5 çocuğa aynı anda ders veriyor. Bazı dersler 1-2 sabit yetişkin de katılıyor. Ders verilen yer 8-10m2'lik bir alan. Bütün öğrenciler yanyana oturuyor. Zaten aynı zamanda malzeme satışı yapılan bir yer. Devamlı müşteri de var, hiç bir saniye boş kalmaz. Şikayetçi olan kız, eğer babama yakın olan sandalyede oturmazsa ağlayıp ortamı terk ediyor, yalvar yakar başka öğrenciyle yer değiştiriyorlar her defasında önde ve babamın yanında olmak için. Derste çekilmiş o kadar çok fotoğraf da var ki. Kız babama devamlı arkasından sarılıyor, şakalar komiklikler yapıyor vs. Bu fotoğrafların hiçbirinde de babamın bir teması yok. Öğrenci gelip arkasından elini atmış yani babama, son derece güven dolu bir ilişki gözüküyor.

Babam bu çocukların maddi durumu kötü ama çok yetenekli oldukları için, normalde verdiği fiyatın 5'te 1'ine filan veriyor dersleri. Gerçekten komik rakamlara. Hatta bu olaylar olmadan önce babam bu çocukların yaramazlığından çok şikayetçiydi, enerjimi emiyorlar diyordu. Ben de tartışmıştım babamla, sen deli misin günde kaç saatini 25 lira için tüketiyorsun diye. O da ileride iyi bir sanatçı olduklarında benim de bir katkım olmuş olsun, yoksa heba olacaklar demişti. İdealist bir adamdı maalesef. Sonunda g.tümüzde patladı.

Neyse uzatmayayım. Babam devamlı ailelerle tartışıyor bu çocukların yaramazlıkları yüzünden. Dersleri bitirmek istiyor. Çocuklar ağlıyor hocam bizi bırakmayın diye. Aileler de yalvarıyor bi şans daha verin diye. Böyle diye diye 3-5 defa tam bitme aşamasındayken zorla devam ettirdiler babamı. Bu arada şikayetçi olan kızın ailesi çocuğun yaptığı şeyleri satarak para kazanıyor. Mesela babamdan aldığı ders ve materyal 100 tl'ye malolduysa 500tl'ye başkasına satıyorlar gibi. Çocuğu fabrika gibi kullanıyorlar. Hatta çocuk babama arada şikayet ediyor "hocam annem sattığı şeylerden bana hiç para vermiyor" diye. Çocuklar derse gelmeyi sevdiği için devam etmek istiyorlar ama ailenin kaygısı da geçim kapısı olması.

Sonra kurs bitiyor, yaz tatili başlıyor. Bunlar köylerine dönüyorlar. Ertesi eğitim döneminde ilk olarak yine bu kız yine babama geliyor derslere devam etmek istediğini söylüyor. Babam bu sene yapamayacağım diyor. Yine ısrarla başlıyorlar. Derken son derste yine öncekilerle benzer sebeplerden babam önce kızı azarlıyor, sonra da annesi babamın sanatına hakaret edince annesiyle tartışıyor ve onları atölyesinden kovuyor. Bi daha buraya gelmeyin artık yeter başka kurs bulun diye gönderiyor. Hatta tartışmada kadının kocası da orada ve babama hak veriyor, adam babamdan özür dileyerek ayrılıyor, o da inkar etmedi bunu da mahkemede.

İşte ertesi gün babamı gelip tacizci diye alıyorlar. O gün bugündür babam yok. Babama bütün fotoğraflarda kendiliğinden sarılan çocuk, bir anda "ilk günden beri beni taciz etti, telefonundan devamlı porno izletiyordu" diyor. Bu arada 7-8 ay kursa güle oynaya gelip, ertesi sene de devam eden de kendisi. Annesi ücretsiz kurs bulup o kursa göndermek istediğinde kız "anne ben attan inip eşeğe binmem" diye ağlıyor herkesin gözü önünde askdjha. Babası olan adam belediyede en alt kademe çalışandı (tam görevini özellikle söylemiyorum), kadın da ev hanımıydı. Bu olaydan sonra yarattıkları o yalan mağduriyetle öyle büyük bir destek aldılar ki, herif milletvekili aday adayı oldu, kadın delege oldu filan öyle bir hikayeler :) Bütün kapılar açıldı sonuna kadar.

Bu arada demiştim ya, o 8m2 alanda ders alan 4-5 kişiler sabit diye. O kişilerden biri kızın kuzeni. Aynı süre yan yana ders alıyorlar ve çocuk hiç böyle bi olay görmediğini söylüyor. Çocuklarla aynı anda derse giren yetişkinler de aynı beyanı veriyor. Daha detaylı biçimde. Sonra avukatları "yalan söylüyorsunuz, çocuklar bu yetişkinleri hiç tanımazlar" dediler, bi dolu fotoğraf ve video verdik dosyaya. Çocukların o yetişkinlerle beraber ders aldıkları, kutlama yaptıkları... Ama hiçbiri dikkate alınmadı. Bu arada babamın telefonuna porno iddiası için ilk dakika el koyuyorlar zaten. Babam da diyor ki "bahsettiğiniz türden en ufak bi görüntü bulursanız, beni yargılamayın direkt idam edin" diye veriyor telefonu. Nitekim hem polis, hem de bilirkişi ayrı ayrı detaylı inceleme yapıyor ve ikisinin de raporu babamın lehine, çocuğun söylediği tarzda herhangi bir görüntü hiç olmamış telefonda. Yani ortadaki yalan gün gibi ortada. Ama bunu da değerlendirmedi mahkeme.

"Şu da tacize uğruyordu" dedikleri yetişkinler vardı. Onlar da mahkemeye gelip bu ülkede her gün sayısız tacize uğradıklarını ama bunu yapan kişinin hiçbir zaman benim babam olmadığını" söyledi sağolsun.

Bir tek bu alfa kızın en yakın arkadaşı olan, yine aynı sınıfta bunla ders alan diğer kız dedi ki "beni de taciz etmiş ben görmedim ama arkadaşım ayşe (diyelim) görmüş, öğretmen benim popoma elini sokmuş, şikayetçiyim" adshakd. O kızın ailesi kızlarının gerçekten tacize uğrayıp uğramadığını bilmek, hak aramak isteyen insanlardı mesela. Onlara kızmıyorum. Ama yani 1.80 boyunda bir yetişkin, herkesin içinde bir kızın pantolonundan içeri elini soksa, bunu o kızın farketmeyip arkadaşının ona sonradan haber vermesi mümkün mü... İçerideki diğer insanları geçtim. Sana yapılan şeyi sen farketmiyorsun da arkadaşın sana haber veriyor. Hiçbir yerde de yalnız kalınıp yalnız ders yapılmıyor bu arada. Bi tek bu esas kız ilk ifadesinde öyle bi yalan söylemişti. Ben de babama sormuştum, "yok kızım hiç tek başına ders yapmadık" demişti. Sonra kız mahkemede ifadeyi geri çekti, öyle bişey olmadı dedi. Off bunlar minik detaylar. Çok daha majör şeyleri atlıyorum sürece zarar verir mi bilmediğimden.

Mesela çocuk izlem merkezi diye bi yer var, oradaki uzaman 2 çocuğa da defalarca soruyor, "hiç vücudunuza kıyafetlerinizin içinden dokundu" mu diye, iki çocuk da birbirinden habersiz defalarca "hayır hiç öyle bişey olmadı" diyorlar. Sonra adli görüşme bitiyor, çocuklar aile ve avukatların yanına gidip sonra geri dönüp aslında söylemeyi unuttukları bişey olduğunu ve öğretmenin onlara kıyafetlerinin içinden de dokunduğunu ekletiyorlar rapora. Bu da raporda aynen böyle "adli görüşme sona erdikten sonra çocuklar aile ve avukatların yanına gidip döndükten sonra bıdı bıdı eklettiler" diye yazıyor. Sonra mahkemede bunu da geri aldılar "yok öyle bişey olmadı" diye.
Yani çocukların görüntülü ifade vermesinin bi amacı var. Görüntülü ifade bitip her şey kapandıktan sonra bunu rapora kim ve nasıl yazdırdı, bu raporu tutan kişi 50 kez bu soruya cevap almasına rağmen bunu nasıl sonradan rapora ekledi, mahkeme bu geçersiz rapora nasıl riayet etti, hadi etti diyelim, çocuklar sonradan yalan söylediklerini kabul edince neden bir şey değişmedi? Bir sürü bilinmez...

Neyse sonuca geleyim. Bu işlere ömrünü adamış bir profesör ve klinik psikolog bizim dosyamızı, çocukların beden dilini, sesini, mimiğini, verilen ifadeleri filan inceleyerek bi rapor sundular. Bu raporda söylenene göre, esas kız annesinin etkisi altında, ikinci kız da esas kızın etkisi altında yalan söylüyor. 15 sayfalık aşırı detaylı bir rapor. Ben bir cümleyle özetlemiş olayım.

Sebebini bilmiyorum, sonuç olarak belki başta bi ceza vermek istediler ama bir yerde kontrollerinden çıktı. Ardından gelen imtiyazlar, işlerin büyümesi ve yalancı çıkmaları durumunda ceza alma ihtimalleri sebebiyle geri adım da atamadılar. Düşüncem bu yönde.

Dosyayı okuyup isterlerse 200 sene ceza versinler ama okusunlar yeter ki. Bugüne kadar okunmadı maalesef. Hala son kararda bile geri çekilen ifadeler sanki yeni verilmiş gibi yazıyor. Tüm kararlar kopyala yapıştır şeklindeydi. İnanıyorum bir gün okuyacaklar.
0
🌸pandispanya
(11.02.21)
mahkeme heyeti oluşan kamuoyunun-birilerinin etkisi altında olabilir mi
0
esref
(11.02.21)
@esref, detay veremiyorum ama kesinlikle öyleydi. O dönem ne yazık ki gerçek olan birçok iğrenç olay peşpeşe oluyordu, hepimiz zaten artık patlama noktasındaydık. babam ne yazık ki bu gündemin içine düştü. ailelerden biri medya çalışanı, diğeri belediye ve bazı mezhepçilik işlerinin içinde olunca çok büyük bi kamuoyu oluştu ve finans programlarına kadar babam dönüyordu haberlerde.
0
🌸pandispanya
(11.02.21)
Off cok kotuymus ya. Kiz da butun ifadelerini geri aliyor da o porno ifadesini niye geri almiyor :(
0
hlot
(13.02.21)
@hlot, onu geri almasına gerek kalmadı zaten, yalan söylediği 2 ayrı inceleme ile, devletin kurumları ve kanalları ile kanıtlandı zaten...
0
🌸pandispanya
(13.02.21)
vay! uzun bir süredir çok aktif değilim ben de burada ama net hatırladığım kullanıcılardansınız.

bu kadar şeyi yaşadığınızı bilmek üzdü fakat bu kadar şeyin altından kalkabildiğinizi görmek bana gerçekten hayat motivasyonu oldu.

umarım bir daha ayağınıza taş değmez!

cafe ismini alabilirsem ben de mutlaka uğramak, yönlendirmek isterim.
0
bir ileti paylastim
(23.02.21)
@bir ileti paylaştim, ben de sizi net olarak hatırlıyorum :) eveet bazen dert dinlemek de dertlere bir nebze derman olabiliyor xD çok teşekkürler güzel dileklerinize. Kafenin ismini paylaşacağım :) Duyuruculara ömür boyu indirim var, mutlaka haberdar edin! :D
0
🌸pandispanya
(23.02.21)
Seninle tanıştığımız dönemden farklı bir kullanıcı adı kullandığım için şu an beni hatırlamayacaksın muhtemelen ama hem mesaj atıp kendimi tanıtacağım hem de mekanın ismini alacağım ki yazın gelelim :)
Ben seni çok iyi hatırlıyorum, saç rengini seçtiğimiz zamanları falan. Böyle uzun sarı/soğan kabuğu gibi bir saçın vardı çok güzel dalgaları olan. Keyfin de yerindeydi o zamanlar. Güzelliğine özenmiştim yalan yok. Geçtiğimiz haftalarda da duyurudan bir arkadaşımla oturup milletin duyurularıyla dalga geçerken senin cevabını gördük :D dedik aaa dönmüş, yoktu uzun zamandır falan... o zaman şöyle bir yorum yapmıştık “yea benim de öyle fıstık gibi hayatım olsa hayatta uğraşmam yani duyuru falan” şu konuşmadan ve önyargıdan utandım okuyunca, hepsini de okudum. Öncelikle babanın başına gelenler için çok üzgünüm, empati yapıyorum, anlattıkların benim mental sağlığımı geri dönüşsüz bozardı. Sen çok güçlüymüşsün. Başınız sağ olsun ayrıca ve umarım annenin sonuçları da iyi çıkacaktır. Gözlerine gelince, minnoş gözlerin daha da minnoş olmuştur eminim. Hayat bu, görme yetimizin ömür boyu bizde kalıp kalmayacağını da bilemeyiz. O yüzden “insan ancak yüreğiyle baktığı zaman doğruyu görebilir, gerçeğin mayası gözle görünmez.” Diyorum. Sen ve eşin duyduğum en güzel kalpli insanlardansınız. Umarım isteyen herkese böyle hayat arkadaşları nasip olur. Hoşgeldin canım.
0
irene
(23.02.21)
@irene, hay allah ya gerçekten gözlerim dolu dolu okudum. ne güzel yazmışsın :/ çok teşekkür ederim. bütün güzel düşünce ve dileklerine. hayat işte durduğu yerde durmuyor :D
aaaa ama o zaman güzel haberi de vereyim, annemin sonuçlarını daha birkaç gün önce alabildik, temiz çıktıııı :) bence de bir gün bir yerlerde yeniden güzel şeyler olacak. kimse umudunu kaybetmesin yuhuu :d

çok hoş buldum. gerçekten. tarif edemeyeceğim kadar çok teşekkür ederim... <3
0
🌸pandispanya
(24.02.21)
(14)

Yalnız yaşayanlar yemek olayı

black mamba
Her gün yemek yapıyor musunuz yoksa birkaç günlük mü yapıyorsunuz?Ne tarz yemekler yapıyorsunuz? Sebze yemekleri yapmak istiyorum ama zor geliyor.Spor yapan arkadaşlar her gün tavuk/kırmızı et pilav mı yiyorsunuz?
Her gün yemek yapıyor musunuz yoksa birkaç günlük mü yapıyorsunuz?

Ne tarz yemekler yapıyorsunuz? Sebze yemekleri yapmak istiyorum ama zor geliyor.

Spor yapan arkadaşlar her gün tavuk/kırmızı et pilav mı yiyorsunuz?
0
black mamba
(28.01.21)
bazen sadece o günlük bazen 2-3 günlük değişiyor. dün çorba yapmıştım mesela 3 gün yeter. ama çoğunlukla tek seferlik.
fasulye, patates, tavuk, bezelye, pilav, makarna vs.
0
jelly bear
(28.01.21)
yok be hergün yemek yapılır mı.
ben tek yaşarken bir tane ev yemeği yapan yer bulmuştum arada ordan yiyordum. arada da evde kahvaltılık şeyler yiyordum. arada da yemeksepetinden söylüyordum. yani araya karışık.
0
sizofren06
(28.01.21)
hem yalnız yaşayan hem de düzenli spor yapan biri olarak cevaplayayım. çok nadir de olsa pazar günleri birden fazla çeşit hazırladığım oluyor, ama onun dışında bir iki tencere yemek yapıp diğer günlerde de yeme olayını sevmiyorum. zaten artık tencere yemeği yiyemez oldum, salça sebze soğan karışımını düşünmek bile fenalık getiriyor.

o yüzden sebze yiyeceksem haşlama/ızgara/fırında yapıyorum, yine etimi de benzer şekillerde hazırlıyorum, salata zaten klasik ve kolay, anlık. karbonhidrat olarak genelde makarna, bulgur, karabuğday tüketiyorum. eh onu da günlük hazırlaması çok kolay. bakliyatı da haşlayıp salataya katarak yemeyi sevdiğimden ve onu da önceden haşlayıp buzluğa parça parça kaldırdığımdan yine tüketeceğim gün çıkarmış oluyorum. yalnızca meze tarzı şeyler hazırlamak istediğimde, örneğin nohuttan humus veya patlıcan közleme yapacağımda birkaç günlük hazırlıyorum, çünkü onu üst üste yemek baymıyor.

edit: sebze-et-karbonhidrat üçlüsü bakımından somut örnekler de vereyim dedim: mesela bir gün haşlanmış brokoli, yoğurt, makarna ve ızgara tavuk. bir başka gün közlenmiş patlıcan, köfte, bulgur, salata. veya ızgara veya fırında kabak+havuç+patates, yanına herhangi bir et çeşidi, pilav. kıymalı makarna ve bol yeşil salata. haşlanmış mercimek/nohut/maş veya siyah fasulyeli, bol lorlu salata, bu bazen tek başına bile yeter, ama isterseniz bir de çorba vs.
0
brena
(28.01.21)
Genelde her gün, ama sulu yemek yapacaksam iki günlük yapıyorum. Spor yaptığım için ya et, ya da etli yemek yapıyorum.
0
Mirket
(28.01.21)
ben tek çeşit yemekten hoşlanmayan biriyim, yani yanında illa bir meze, bir ıvır zıvır, zeytinyağlı ya da o tarz bir şey olacak.

o tip şeyleri 2-3 günlük yapıyorum.
dolapta muhakkak bir zeytinyağlı, yoğurtlu patlıcan ya da fava falan gibi bir şeyler, bir sebze yemeği tarzı ısıtılıp yenecek bir şey oluyor.
bulgur pilavı da bulundururum bazen ama bu aralar yemediğim için yapmıyorum.

böyle olunca bir et ya da köfte falan yapınca, yanında otomatikman 2-3 çeşit yemek de olmuş oluyor.
ya da zaman yoksa dolapta ısıtmaya uygun olan etli sebze/bakliyat yemeğini ısıtıp yiyorum.

yalnız mesela ben keto yapamadım bu yüzden.
bir yandan çalışırken bir yandan her öğün için özel olarak yemek hazırlamak beni çok zorladı.

bu aralar akşamları sadece çorba içiyorum, o yüzden o da işimi kolaylaştırdı.
3 günde bir falan yapıyorum, her akşam içiyorum.
0
blatta hiberna
(28.01.21)
yemek yapmayı sevmem. hiç uğraşmıyorum. ya dışarıdan söylüyorum ya da basit şeylerle geçiştiriyorum. basit şeyler: makarna, tavuk, hazır köfte/şinitzel/çorba, sabah akşam fark etmeksizin kahvaltı, salata vb.
0
hazen
(28.01.21)
genelde iki ya da üç günlük yapıyorum ben. eskiden aşırı uğraştırıcı yemekleri bir misafir gelince yapardım şimdi pandemi falan çok kişi gelmiyor diye bu güzel yemeklerden kendimi mahrum etmeyeyim dedim artık onları da yapıyorum kendime. her tarz yapıyorum yani. spor yapıyorum ama hep tavuk kırmızı et beslenmiyorum bazen sadece sebze vs. de oluyor.
0
turkce konusan uzayli
(28.01.21)
şu anda ailemle yaşıyorum pandemi dolayısıyla, fakat öncesinde yaklaşık 10 sene yalnız yaşadım, hiç yemek yapmadım. Öğlenleri zaten çalıştığım şirkette, akşam da duruma göre. Bazen arkadaşlarla buluşuyorduk oturduğumuz mekanda yiyordum, onun dışında esnaf lokantasında sulu yemek, ya da eve sipariş veriyordum.
0
zikardo
(28.01.21)
her gün yapmak ne kelime? her gün mutfak alışverişi yapıyorum. tavuk, kırmızı et, balık ve yumurtayı döndürüyorum sürekli. yanında da ya haşlanmış ya sote ya da çiğ sebze yiyorum. omad takıldığım için porsiyonum büyük tabi.

bugünkü menü şöyle: tavuk göğsü (1 kilo) kuşbaşı doğradım. sarımsak ve zeytinyağı ile soteledim. sonra karabiberi bastım üstüne. krema döktüm. bir limonun da kabuklarını soyup üstüne bıraktım. ağzı açık bir şekilde kısık ateşte pişti.

yanına da havuç ve kırmızı lahanadan oluşan salata. limonu da içine sıktım.
0
alperz
(28.01.21)
her öğün yapıyorum. aktif spor yaptığım için makro hesaplamak daha kolay oluyor öğünleri kendim yapınca.

sabah öğünü;
4 dilim ekmek,30 gr peynir,2 yumurta

öğle öğünü;
50 gr yulaf,1 ölc protein,150 ml süt,25 gr YF Ezmesi,120 gr muz,20 gr ceviz

akşam öğünü;
50 gr nohut,1 kaşık Zeytinyağı,200 gr pirinç,200 gr tavuk,30 gr tereyağ

yakşalık olarak 2600 kalori yapıyor bunlar. yanında yeşillik kemiriyorum ekstra olarak.

devamlı aynı yemeklerin etrafında döndüğüm için zor gelmiyor.
0
kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
(28.01.21)
kapaklı dökme tavada 2 kilo tavuk ızgara brokoli mantar domates vs atıp 2 günlük yemek pişiriyorum kaplara ayırıyorum. tavuk yemekten gıdaklayacam yakında. bazen buharda sebze pişiriyorum onlar da gidiyo bi süre.
0
nahtoderfahrung
(28.01.21)
Tek yaşayan ve spor yapan biri olarak genellikle her gün yapıyorum.

Buzlukta her daim porsiyonlara ayrılmış kıyma ve tavuk oluyor. Köfte yaparsam fazladan yapıp dolapta saklıyorum. Onun dışında tavuk gibi şeylerin hazırlanması çok sürmüyor zaten. Bulgur gibi bir şey yapmışsam da iki gün yiyorum maksimum. Sebze ve bakliyat yemekleri de aynı şekilde.
0
ruhen hastayim ben
(28.01.21)
yapınca 2-3 gün gidecek şekilde yapıyorum. sebze et pilav bakliyat vs canım ne isterse yapıyorum. burada kritik nokta aynı yemeği 3 gün arka arkaya yiyebilecek misiniz. sebze yemeği aslında çok zor olmuyor, basit tariflerle yapılırsa diğer yemeklerden daha çok uğraştırmıyor. bi tek hamur işi yapmıyorum, o da bana zor geliyor.
0
serbest gezen koala
(29.01.21)
benim moduma göre değişiyor. bazen üst üste yemek yaptığım oluyor bazen de çok üşeniyorum. ama yaptıysam genelde 2 gün yetiyor. fırın yemeği yaptıysam mesela kocaman borcam tek başına o gün bitmiyor haliyle. ama özellikle birkaç gün yiyeyim diye fazla yapmıyorum, üst üste yemekten hoşlanmıyorum pek. onun dışında bazı akşamlar sırf dışardan yemeyeyim diye kahvaltı gibi geçiştiriyorum omlet çay tost falan.
0
aquarium
(29.01.21)
(20)

insanların fiziksel özelliklerini yüzlerine karşı eleştiriyor musunuz?

nonik
pandemi sürecinde biraz kilo aldım, evde sıkıntıdan kendime bakım kürleri falan da yapmadım - üşengeçliğimden. şirkete arada bir gidiyorum. her gittiğimde birileri "sen kilo mu aldın, aaa beyazların çıkmış, saçların fazla uzamış" diye konuşup duruyor. sivilcem çıksa "aa suratın sivilce dolmuş niye s
pandemi sürecinde biraz kilo aldım, evde sıkıntıdan kendime bakım kürleri falan da yapmadım - üşengeçliğimden. şirkete arada bir gidiyorum. her gittiğimde birileri "sen kilo mu aldın, aaa beyazların çıkmış, saçların fazla uzamış" diye konuşup duruyor. sivilcem çıksa "aa suratın sivilce dolmuş niye stres yaptın". en son bugün de biri "saçların neden bu kadar kötü olmuş bakım yapsana" deyince artık kendi içime içime patlayacak duruma geldim. pandemi var, kuaföre gitmiyorum, saçımın kendim evde kırıklarını alıyorum, temiz olmaktan başka illa da o bu bakımı yapayım diye uğraşmıyorum, e hareketsizlikten kilo aldım. ne yapayım?

bu ayıp değil mi ya, ben mi abartıyorum? ben kimseye gidip oran kötü buran kötü demem. ne bileyim belki zaten kafasına takıyordur, zaten üzülüyordur, en basiti banane yani zaten aynaya baksa görüyor kendi de.

çok samimi arkadaşlarınızı dışarıda tutarsanız (iyi niyetle uyarma ya da tavsiye verme vs. gibi hadi diyelim belki denir), siz böyle şeyleri söylemeyi normal buluyor musunuz? ben mi fazla alınganım?
0
nonik
(07.01.21)
Evet hadsizlik bu, insanlar fikirleri sorulmadan konuşmamaları gerektiğinin farkında değiller
0
freebird5406_2
(07.01.21)
Kilo konusu: psikolojik sorunlar nedeniyle değil ama hareket etmemekten kilo aldığını düşündüklerime şaka ve tavsiye yollu söylerim.

Geri kalan her şey aptal insan işi.
0
prole
(07.01.21)
Yaptıkları ayıp ve yanlış. İnsanların fiziksel özelliklerini asla dile getirmem, dile getireni de hiç hoş karşılamıyorum.
0
fotrsapka
(07.01.21)
bunlar küçükken aaa kepçe kulak, ooo şişko domates, ayı vb. gibi tabirleri arkadaşlarına söyleyen ve ailesi tarafından uyarılmayan, eğitilmeyen insanların büyümüş versiyonları. yıllarca saçların önü açılmış, bu yaşta nasıl döktün vs.. şeklinde sözlere maruz kaldım. ulen aynaya bakıyorum gayet var saçım, yapısı öyle napayım yani. niye bana bunu bir sorunmuş gibi söylüyorsunuz ki. 37 yaşına geldim hala şekil verebileceğim saçlarım mevcut kafatasımın üstünde. şimdi gidip bunu söyleyenlere baksam kel olmuşlardır. oldularsa olmuşlardır tabi ki banane de yani benim durumumdan da sanane işte. insanlarımız böyle eğitimsiz maalesef.

yakışıksız ve saçma, abartmıyorsun, alıngan da değilsin. içinde yaşadığımız toplum birbirinin hayatına müdahil olmaya çok hevesli bir toplum maalesef. kesinlikle normal değil. "ben böyle seviyorum/istiyorum" deyip sırıtıp geçeceksin böylelerine. samimi arkadaş zaten nerede ne konuşacağını bildiği için samimi arkadaştır, sınırları bilir.
0
Improbable
(07.01.21)
Ben de alinirim, ve kimseye fiziğiyle ilgili bir şey demem
0
yarey
(07.01.21)
Abartıyorsun. Fiziksel özelliklerinizi bu kadar kutsallaştırmayın. Kilo almışsan almışsındır. Beyazın çıkmışsa çıkmıştır. Bu ayıplanacak bir şey değil. Senin vücudun senin kararın.

Karşındaki sana bunu söyleyince kilo almış olmuyor musun. Benim saçım yok. Kel denmesi neden zoruma gitsin. Kelim işte. Hadsizlik değil bu. İnsanlar samimiyet ölçünüze göre sizinle diyalog kuruyor. Hehehe pis şişko tombili keltoş puhahaha diye geçilmediği sürece sorun yok.

Evet saldım bu ara deyip geçmek varken dünyanın en sığ muhabbet konusunu gurur meselesi haline getirmenin kapris ve eziklik olduğunu düşünüyorum.
0
pass
(07.01.21)
Abartılı bir negatif değişim olmadığı müddetçe ne dikkat eder ne de söylerim. Ben iltifatçılardanım, genelde olumlu şeyler söylerim özellikle kadınlara :) İnsanlar kendini iyi hissedince mutlu oluyorum.
0
msb
(07.01.21)
Bu terbiyesizlikten başka bir şey değil, insanlar sınırlarını bilmiyor. Burada bile eziklik ve kapris diyen olmuş, yok artık.
0
gmzo
(07.01.21)
karşımdakini incitmemek adına genelde olumsuz bir şey söylemem (işte dişinde maydanoz kalmış ya da terlemişsin biraz deodorantımı vereyim de sık falan derim max.) ama bana söylenmesinden rahatsız olmam pek. özellikle kilo aldıysam bunun söylenmesini tercih ederim çünkü bu beni kilo vermek için kamçılar :D
0
theseachange
(07.01.21)
@pass, zaten kilo aldım biliyorum, saçımın beyazladığını da görüyorum, istesem evde kendim de boyarım ama zaten takmıyorum saçımda beyaz olmasını. sorun benim bunu kafaya takıp takmamam değil ki. ha ben artık bir yerden sonra takmaya başladım o başka ama bence sorun insanların düşüncesiz olması. ya karşısındaki insan hassas bir dönemden geçiyorsa ya da karakter olarak hassassa, ilaç kullandığı için kilo alıyorsa ya da ne bileyim sırf ona kilo aldın dendiği için gidip kendini kusturarak bulimik olacak kadar zayıfsa.

ben zaten kendimle de dalga geçiyorum ama insanların bu şekilde konuşabilmesi garip geliyor. dediğin gibi "en sığ muhabbet konusu" olabilir. ayrıca samimiyet ölçüsüne göre de kurulmuyor bu muhabbet, samimi arkadaşlarım söylese ben de alınmam yapıcı alırım eleştiriyi ya da güler geçerim. ofiste karşılaştığım insanlar bunlar.
0
🌸nonik
(07.01.21)
ayıp tabi, abartmıyorsun bence. Böyle şeyler genelde söylemem kimseye, çünkü hem üzerime vazife değil hem de aynaya bakınca görüyordur zaten.

en fazla şu olabilir, çok sevdiğim çok yakın bir arkadaşım kilo verme işini abartmıştır ve artık yüzü çökmüştür hasta gibi görünmeye başlamıştır farkında değildir. o noktada iyiliği için bence daha fazla zayıflama gibi bir öneride bulunabilirim.
0
aquarium
(07.01.21)
Toplum olarak bu incelikleri kaybetmeseydik, insana bu değeri vermekten vazgeçmeseydik zaten şu an bu hallerde olmazdık. İncelik de bir gelişmişlik göstergesidir, zarafettir, iyiliktir.

Üzülme, boşver. İncelikli insanların çoğalmasını dileyelim sadece. Üzülme.
0
1bir1bir1
(07.01.21)
Hadsizlik bence de.
Başkasının her nevi özeli hakkında yorum yapma hakkını kendinde gören insan sayısı çok fazla ülkemizde.
Dedikoducudur aynı zamanda bu tipler.
0
auroraaurora
(07.01.21)
çok aptalca bi şey bu ya. ee napıym yani, bunu söyleyen kişinin istediği gibi olması için çaba mı sarfetmeliyim ya da bıçak altına mı yatmalıyım yani, maksatları ne bu tip insanların anlayamıyorum. sen de onu eleştirmeye başla, rahatsız hissettir bence. eminim ki bir sürü eksiği vardır.
0
deartheodosia
(07.01.21)
Turk insaninin small talktan anladigi bu iste:)
0
freedonia
(07.01.21)
ayıp tabii ki ama bizim insanımız böyle. anca yakın arkadaşlarıma oo kilo almışsın falan derim ama o da goygoy olsun diye. ne ayıp.
0
candide
(07.01.21)
Haklısınız şirket ortamında böyle ya. Ben pozitif bir şey görürsem söylüyorum sadece aa saçların ne güzel gibi. Diğer konularda samimi de olsam susarım. Karşı tarafın o konuyu açıp fikrimi sorması lazım.
0
jazzabel
(07.01.21)
evet insanlarin cogu aptal oldugundan kendi gozuyle gorebildigi biseyi senin fark etmemis olma ihtimalin varmis gibi davraniyor. hadsizlik ve aptallik olarak degerlendiriyorum bu tarz seyleri. sirf can sıkmak icin olumsuz konusan insanlarla mumkun oldukca iletisim kurmuyorum. iletisime mecbursam, olumsuz yorumlarinda israrci olanlari bozuyorum, ben daha can sıkıcı oluyorum boylece iletisimi kendi isteyerek sınırlamış oluyor o kisi benimle. 3 yasinda degilse herkesin gorebildigi seyleri kendisi o an kesfetmis gibi soylemek sacmaligin daniskasi. ama ne yazik ki insanimiz kendisine sorulmayan seyler hakkinda cok degerli (!) yorumlarindan karsisindakini mahrum birakmamak konusunda cok comert :s
0
in vino veritas
(07.01.21)
Benim çocukluktan beri çok fazla beyaz saçım var. Lisede bir gün yemekhane sırasında arkamda 2 çocuk özellikle bana duyurmaya çalışarak dalga geçmişlerdi “bu yaşta ne yaşadı acaba”, “çok mu dertli” falan diye ve o zaman çok üzüldüğümü hatırlıyorum. Şimdi böyle takmıyorum tabii ki ama hala gereksiz ve hadsizce geliyor birinin dış görünüşüyle ilgili yapılan yorumlar.
0
ms brownstone
(07.01.21)
Kesinlikle hayır.
0
hayirsiz
(07.01.21)
(21)

Kadınlara bir soru: Size alınan hediyenin maddi boyutunu önemser misiniz?

Berck
Malum, yılbaşı yaklaşıyor... Söz konusu olan şey özel gün hediyesiyse(sevgiliden), gerçekten "önemli olan düşünülüp bir hediye alınmış olması" mıdır, yoksa düşük fiyatlı bir hediye verildiğinde "ne ucuzcu ya" diye içinizden bir memnuniyetsizlik yaşar mısınız?
Malum, yılbaşı yaklaşıyor...

Söz konusu olan şey özel gün hediyesiyse(sevgiliden), gerçekten "önemli olan düşünülüp bir hediye alınmış olması" mıdır, yoksa düşük fiyatlı bir hediye verildiğinde "ne ucuzcu ya" diye içinizden bir memnuniyetsizlik yaşar mısınız?
0
Berck
(16.12.20)
Memnuniyetsizlik yaşamam. Maddi değerinden ziyade üzerine düşünülmüş hediye daha kıymetli bence. Aksine pahalı bir hediye rahatsız eder. Aldığım hediyeler içinde en çok sevdiklerimden biri minik bir tahta taraktı misal.
0
Amaranta ursula
(16.12.20)
Gitsin postaneye yılbaşı kartı atsın mesela. Benden mutlusu olmaz. Maddi boyutunu önemsemem. İfade ettiği bir şey yok çünkü.
0
a perfect lie
(16.12.20)
maddi boyutunu önemsemem. ama geçerken öylesine standart bişey (benim için özel bi anlamı olmayan kupa, tshirt vs ) aldıysa da hiç almasa daha iyiydi derim. yoksa parayla satın alınmasına bile gerek yok, kendi yaptığı,yazdığı bişey bile olabilir.

öte yandan gayet pahalı bişey alınca da yine hediyesine göre "vay öküz, görgüsüzlük yapıp bu hediyeyi almış" yerine "canım, benim için etiketini önemsememiş" diyebilirim.

düşünülüp alınan hediye ne? burada o önemli.
0
jimjim
(16.12.20)
önemsemem, pahalı hediyenin altında ezilmek istemem.
0
siyah gece
(16.12.20)
pahalı hediye olması çoğunlukla artıdır.
ama ucuz hediye eksi değildir.

önemli olan elbette düşünmesi ama çoğunlukla düşünmeden alıyorlar bu da bir gerçek.
jimjim+1
0
rewlack
(16.12.20)
Pahalı hediyenin altında ezilmek de dert sonuçta ama milyoncudan mutlu yıllar yazan kupa ile gelince al senin olsun demişliğim var :)
0
cilekli pasta
(16.12.20)
Eski işyerimde yılbaşı hediyeleşme çekilişi yapılırken tüm kadınlar ortaya konuşup ehihihi 100 liradan ucuz olmasın ehhihih şaka şaka ihihih yapmışlardı.

Öylesine bir yazasım geldi.
0
heidi'nin dedesi
(16.12.20)
hediyede önemsenmiş olmak beni çok daha fazla mutlu ediyor. hediyeyi de değerli yapan şey benim için özel düşünülmüş olması. maddi değerini pek önemseyemiyorum.
0
kaptan maydanoz
(16.12.20)
Tek beklentim ucuz ya da pahalı beğendiğim bir şey alması. Sevgilimle artık bu zahmetlere girmek istemediğimiz için düz hediye çeki alıp geçiyoruz. Maddi ya da manevi anlam sevmiyorum işleve bakıyorum daha çok.
0
jazzabel
(16.12.20)
ucuz olmasi beni ilgilendirmez ama dandiklik ve dusuncesiz, gecistirilmis bir hediyeden hoslanmam. almak icin alinmasi kotu yani.

mesela gecen bir arkadasim baska bir arkadasima kolye aldi internetten. urunu alan kisi kendi adresine istedi o bakti gordu sonra diger arkadasa kargoladi. bence bu hediye cok guzel oldu :)
0
ala09
(17.12.20)
jimjim +1

bence burada maddi boyut, yol yordamla doğru orantılı olmalı.
bir de şöyle bir gerçek var: "düşünmesi yeter" diye bir şey yok bence.
hayır, düşünmesi yetmez, doğru düzgün bir hediye beklerim.
ama buradaki ölçü ne?

maddi durumu çok iyiyse, bana da eften püften bir şey aldıysa baştan savma bir hediye gibi görürüm ve kendimi değersiz hissederim.
maddi değeri yüksek olup hiç benle alakası olmayan bir şey alırsa da "düşünmemiş bile, parayı bastırıp almış" derim.
ikisi de beni mutlu etmez bu durumda.

yani bunun bir ortası olmalı.
bu doğum günümde sevgili değil de akraba konumunda biriyle buna benzer bir şey yaşadım mesela.
doğru zamanda, doğru tarzda, karşıdakine hem konum, hem yaş, hem ruh olarak hitap eden bir hediye almak önemli.
bu bazen el yapımı bir şey de olabilir, bir çanta ya da ayakkabı da.
çok değişken.

bir de yılbaşlarında daha eğlenceye yönelik, ıvır zıvır hediyeler alınabilir.
doğum günleri daha özel bence.
0
blatta hiberna
(17.12.20)
Hayır yaşamam. Hatta hayatımda beni en çok mutlu eden hediye elime hiç geçmemiş olan hediyeydi. Çünkü beklemediğim bir anda beklemediğim birisinden gelmişti, kabul edememiştim. Düşünülmek güzel şey.
0
ruhen hastayim ben
(17.12.20)
Kadınlar yerine erkekler yazın oraya ve düşünün , genellemenin nasıl bir canavar olduğunu görün.
0
docrivers
(17.12.20)
önemli olan sevmem.. sevdikten sonra parası önemli değil. özenini hissetmezsem üzülürüm.
0
lcha
(17.12.20)
eşime evlilik yıldönümünde iphone 11 aldım. ağladı ama üzüntüden "buna niye bu kadar para verdieeeaaaağğğn" çekti halbu ki hayaliydi. yani benimki maddiyata bakıyo ama harcama yönünden sdsfsd
0
KidLazer
(17.12.20)
Bu biraz kişilerin ekonomik durumuyla yaşıyla falan da ilgili. Özel bir gün olmadan öylesine içinden gelip alınan bir şeyin maddi boyutunu önemsemem. Ama karşımda işinde gücünde maddi problemi olmayan biri varsa doğum günü gibi özel bir günde doğru düzgün kaliteli bir şey beklerim.

Sırf benim beğeneceğimi, bana yakışacağını düşünerek fiyatına değer diyerek alınan bir hediye de düşünülmüş ve değer verildiğini gösteren hediyedir bana göre. Pahalıysa manevi değeri yoktur, düşünülmemiştir diye bir şey yok. Onun dışında akılda tutulmuş, o kişiye dair özel hediyeler de manevi anlamda önemlidir, pahalı olup olmadığına bakılmaz.

Yılbaşı özel bir gün değildir, kupa, kitap falan her şey alınabilir.
0
aquarium
(17.12.20)
Pahalı hediyenin altında ezilmek istemem +1

Daha ileri giderek, hiç hediye alınmamasını tercih ederim.
0
peki madem
(17.12.20)
Hediyenin benim düşünuldüğümu gösterme gibi bir işlevi yok bende. bu hediye işi beni okadar rahatsız ediyor ki 18-19 yaşı civarı hediye alıp vermeyi kestim yetişkinlerle. Hediyeleşme alışverişe dönüyor, üstelik sahiden zaman ve emek kaybı, her sene cetrefilleşen bir mesele, ugraşmaya değmez. Hayatı zorlaştıran bir şey çok. Coçuk tanıdık varsa alıyorum hala kücük seyler, onlar da resim falan yaparsa kabul ediyorum. Onlar dışında hediye konusunda katıyım.Şu olabilir, geziyorsunuzdur bir şeye bakıyordur, ihtiyaç ya da istediği o anda sen ödersin, kendiliğinden gelişen bir şey olur biter. Şimdiki sevgiliden de bir tek sneakers kabul ediyorum. O da diğerleri eskidiyse. Şöyle bir bakıyor, bunlar daha eskimemis diyor geçiyor, yıprandıysa ayakkabılar bir çift alıyor. Hep de aynı model bir sürprizi de yok ama ona seviniyorum çok (*-*)
ay soruya da cevap vermemis gibi oldum. Cevab veriyorym: Karşımdakini ucuzvu dneilecek ya da hava atacağı bir koşulu ortadan kaldirarak durumu çözüyorum
0
velvetmorning
(17.12.20)
asla. hediyedir. düşünülmek güzel. :)
0
naksidil
(17.12.20)
beni düşünerek seveceğim bir hediyeyi alması her zaman artıdır. misal yılbaşı hediyesi bana parfüm almış ama çok istediğim ve tek sevdiğim parfüm oydu, çok bilindik high end bir marka olmamasına rağmen kur farkından dolayı epey pahalı olan bir parfümdü. ben fiyatından dolayı alamıyordum. başka pahalı parfüm alsa hoşuma gitmezdi, özellikle onu almış olması beni çok mutlu etti. yani demek istediğim kişiye özel ve onun sevdiği bir şeyse maddi değerinin pek bir önemi olmuyor (fotoğraf baskılı yastık vb şeyler hariç).
0
harekatamiri
(17.12.20)
Önemsemem. Pahalı olmaması tercih sebebi hatta. İnce görsün yeter.
0
gayda
(17.12.20)
(13)

hayatınızda mesleki anlamda istediğiniz soruyu sorabileceğiniz

duyurukullanıcısı
kaç kişi var?telefonu zart diye açıp pat diye sorup şap diye cevap alabildiğiniz?bende sıfır ya.
kaç kişi var?

telefonu zart diye açıp pat diye sorup şap diye cevap alabildiğiniz?

bende sıfır ya.
0
duyurukullanıcısı
(10.12.20)
iki elin parmağını geçmez. çoğu usta sınıfından. fayans ustası, motor/kaporta ustası gibi.
0
trajikomix
(10.12.20)
İngilizce, kimya, elektrik ,arapça, matematik, Fransızca , arıcılık, Osmanlıca türünden yardım alabileceğim kimseler ilk aklıma gelenler ve rehberimde kayıtlılar.
0
Erva
(10.12.20)
Mesleğin ne olduğuna bağlı olarak değişir. Yazılımcıyım, Google cevap vermese Stackoverflow veriyor. İnsana gerek kalmıyor çoğu zaman.
0
pass
(10.12.20)
Kendi mesleğimizle mi alakalı yoksa soru sorabildiğimiz meslek çeşitliliği mi? Kendi işimle ilgili bir sürü var, genel olarak acil durumlar için soru sorabileceğim farklı meslek grupları da yeterince var diyebilirim.
0
aquarium
(10.12.20)
1-2 kişi ama %90 onlar bana soruyor. başım sıkışsa arar sorarım da pek denk gelmedi.
0
stewie
(10.12.20)
Kendi isimle alakalı kimse yok. Herşeyi internetten araştırmak zorunda kalıyorum
0
spacevan
(10.12.20)
İște aradığım dert.

Sırf bu yüzden 30'umdan sonra yüksek lisans yapıyorum.
0
temasettin
(10.12.20)
kişi olarak da çok ama whatsapp grupları da var. orada soruyoruz bilenler başına gelenler cevaplıyor. mali müşavirim.
0
naksidil
(10.12.20)
Ustam var. 60 yıllık tecrübe hey yavrum hey:)
0
suicides underground
(10.12.20)
ben o sınıftayım kendi alanımda. ve bana "baba" diyen çömezler var :-)
0
ankarakecisi
(11.12.20)
reddit'te sorduğum hiçbir soru yanıtsız kalmadı. bu sayılırsa binlerce insan var.
0
hazen
(11.12.20)
vardır 10-15 kişi, hepsi farklı tarafını bilir her soruya tak diye cevap olmuyor bizim sektörde
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(11.12.20)
Kariyer anlaminda kimse yok, tavsiye veren oldu hatta birkac tanesini dinledim boka battim daha da kimseyi dinlemem, kendi bildigimi okuyorum.

Teknik sikinti icin telefonla ulasabildigim ve cok hizli cevap alabildigim bir tane arkadasim var. Sagolsun bana cok yarari oldu borcumu odeyemem.
0
cooperr
(11.12.20)
(7)

tespit tutanağını kim hazırlar?

gelmeistemem
Evimi su bastığını yazmıştım. Tespit tutanağını kim hazırlar? Sorun benden kaynaklı değilmiş. Bina giderin de sorun varmış. Kimse sorumluluğu üstüne almıyor. Ne yapacağım? Ben açtırsam da yukarıdaki ne atarsa yine tıkayacak. Mahkemeye gidip bilirkişi tespiti mi yaptırmalıyım? Hemen başvuruyla sıra g
Evimi su bastığını yazmıştım. Tespit tutanağını kim hazırlar? Sorun benden kaynaklı değilmiş. Bina giderin de sorun varmış. Kimse sorumluluğu üstüne almıyor. Ne yapacağım? Ben açtırsam da yukarıdaki ne atarsa yine tıkayacak. Mahkemeye gidip bilirkişi tespiti mi yaptırmalıyım? Hemen başvuruyla sıra geliyor mu?
0
gelmeistemem
(21.10.20)
bilirkişi öyle istemeyle gelmez. şikayetçi olman lazım. savcı veya hakim -emin değilim- uygun görürse bilirkişi atar, ki anlattığın durumda bilirkişi ataması çok normal. bilirkişi ücreti senden kesilir. dava sonucunda kazanırsan sana iade edilir, dava açtığın kişi veya şirket tarafından karşılanır.
0
burty
(21.10.20)
çok normal mi anormal mi?
0
🌸gelmeistemem
(21.10.20)
Apartman yöneticisini göreve çağırmalık durum, bence.
0
SiyamkedisiZorro
(21.10.20)
tespit davası açarsın, mahkeme acil durum olduğu için hemen bilirkişi ile gelir inceler. raporda kimin sorumlu olduğu belirlenir.
0
aquarium
(21.10.20)
1-ben belediyeyi aramıştım, gelip tutanak tutmuşlardı.
2-www.emlakgundemi.com.tr
0
ankara06
(21.10.20)
yönetici üstümdeki ama umrunda değil.
belediye de tutanak tutmazmış.
0
🌸gelmeistemem
(21.10.20)
öncelikle kendin de var olan zararları bir listeye dök. güzelce ayrıntılı belirt. sonra fotoğraflarını da çek. birkaç şahit bulup bu yazdığın listeye, fotolara imza attırırsan işin daha da kolaylaşır. mahkemeye öyle elin boş gitme. oradan bilirkişi gelene kadar evde zararlarda değişiklikler vs. olabilir hemen olmuyor öyle.

bence dediğimi yap, yöneticiye söyle bakın mahkemeye gideceğim aha işte kanıtlar, belgeler, şahitler. mahkeme masrafları, avukat masrafları filan size patlar de(bundan emin değilim ama sen koz olarak kullan) yapmazsa git mahkemeye.
0
alors
(21.10.20)
(20)

Mesleğinizi seviyor musunuz?

dissendium
Mesleğinizi tutkuyla seviyor musunuz? 2020 Nobel ödülleri açıklandı. 2020 Nobel Fizik Ödülü'nü kazananlardan biri neredeyse 90 yaşında. O yaşa kadar mesleğini yapmış ve sonunda çok saygın bir ödül kazanmış. Siz mesleğinizi hayatınızın sonuna kadar yapmayı düşünüyor musunuz? Kendi adıma konuşayım. Mü
Mesleğinizi tutkuyla seviyor musunuz? 2020 Nobel ödülleri açıklandı. 2020 Nobel Fizik Ödülü'nü kazananlardan biri neredeyse 90 yaşında. O yaşa kadar mesleğini yapmış ve sonunda çok saygın bir ödül kazanmış. Siz mesleğinizi hayatınızın sonuna kadar yapmayı düşünüyor musunuz? Kendi adıma konuşayım. Mühendisim. İsteyerek tercih ettim, okudum ama çok seviyorum da diyemem. Türkiye'de bilim yapmanın zor olduğunu düşünüyorum. Belki kimya okusaydım araştırma isteğim daha fazla olabilirdi. Sizin de şu anki mesleğiniz dışında hayatınızın sonuna kadar yapabileceğinizi düşündüğünüz bir meslek var mı?

İkinci sorum da şu. Emekli olduktan sonra üniversite okumak ister miydiniz? 60 yaşında emekli olduğunuzu düşünün. Gidip de ilginizin olduğu bir bölümü okur musunuz? Yine kendi adıma konuşayım. Ben arkeoloji okumak isterdim. Şansımız olduğu sürece istediklerimizi hayatımıza sıkıştırabileceğimizi düşünüyorum.
0
dissendium
(07.10.20)
Doktor olabilirdim ve çok başarılı olurdum. Şu anki mesleğimde 15. yılım, işimi yaparken çok rahatım ve insanları yönetirken zorlanmıyorum. Başka bir iş olsaydı yine başarılı olurdum. Mesleğimi seviyor muyum? Seviyorum, evet.

60 yaşından sonra okul çekilmez. Sıfırdan bir meslek ya da bilim alanına girmezdim. Teknemle koy koy gezerim. Dünyaya bir kere geliyorsun. 60 bitti tekrar 60 yaşında olmayacaksın.
0
stewie
(07.10.20)
@stewie, mallık ne alaka?
0
🌸dissendium
(07.10.20)
muhendisim, meslegi seviyorum ama simdiki aklim olsa kesin tip okurdum zira maddi olarak kesinlikle tatmin etmiyor. olene kadar farkli sekillerde sektorde devam ederim herhalde, erken emeklilik gibi bir planim yok zaten lotoyu vurmazsam imkani da yok.

okul dedigin bir noktadan sonra hamallik, tezin savunmasindan sonra kalemi kirdim, okul bittikten sonra senelerce kabus gordum. donmeyi hicbir sekilde dusunmuyorum.
0
cooperr
(07.10.20)
memnun değilim. mesleğimden nefret etmiyorum ama sevmiyorum da. zaten ömür boyu aynı mesleğe devam etmeyip bir noktada değişiklik yapmayı hedefliyorum.

o yaştan sonra okumak istemezdim. uysal birisi olduğumdan zamanında mühendislik isteğimde diretememiştim. hoş alanından bağımsız tanıdığım tüm mühendisler şikayetçi ama işte içinde kalıyor insanın. o yüzden yaştan bağımsız okumak isteyeni de anlayabiliyorum.
0
pink cadillac
(07.10.20)
60 ı geçtim ben normal üniversite okduğuma pişmanım. Bu ülkede okunmaz.
0
insomniac
(07.10.20)
Bu ülkede en zor şey okumak ve çalışmak. Paran varsa yaşamak güzel.

Bilen bilir iti mimarlık terkim. Şu ve elektrik ustalığı yapıyorum. Iyi para kazanıyorum. O kadar is geliyor ki telefonumu çoğu kez açmıyorum.

Yani çözüm okumakta değil. Uygu işi bulmakta. Mesela bizim mahalleye lastik tamircisi açıldı. Ne alana dedik. Adam hiç boş kalmıyor. Kısaca vizyon lazım.
0
luluki
(07.10.20)
Kimya mühendisiyim, mesleğimi çok seviyorum. Yine olsa yine seçerdim. Zaten istediğim tek bölümdü, öyle üniversite sınavına girip de puana göre seçmedim, çok önceden karar vermiştim. Çok bilim yapıyorum, ilim irfan yuvasında molekül tasarlıyorum fln değil kesinlikle, ama argeciyim ve az da olsa bilimle uğraşıyorum.

Ama, mesleğimi ne kadar sevsem de, @tolkien tam benim düşündüklerimi yazmış, +1 diyorum.
0
pati
(07.10.20)
Mesleğimi seviyorum. Ama para için zorunlu olarak yapınca işin tadı bazen biraz kaçıyor. Dolayısıyla hayatımın bir noktasında olur da param olur ve çalışmak zorunda kalmazsam mesleğimi daha keyifle yaparım diye düşünüyorum.

60'tan sonra üniversite okumam. Yani şu anki aklım olsa 10 sene önce de üniversite okumazdım, çünkü bir şey öğrenmekle üniversitenin çok bir alakası yok. Biraz network sağlıyor, biraz ilginç bir tecrübe, ama o kadar. Bir şey öğrenmek için üniversitenin faydadan çok zararı var şu an bence.
0
plutongezegendegilmi
(07.10.20)
Ben işimi seviyorum ama sonsuza kadar başkası için çalıştığım bir hayat düşünemiyorum. Hedefim hep kendimle alakalı, kendim için bir şeyler yapmak.

Okuldan nefret ediyorum ben. Gittim bir de yüksek lisans okudum tez döneminde dondurdum okulu nasıl bitecek bilmiyorum. Zaten kendimi bildim bileli tembel öğrenciyim okumak bana yaramıyor.
0
jazzabel
(07.10.20)
dün nobel fizik haberini görünce bu soruyu ben de kendime sordum.

ben de mühendisim ve mesleğimi seviyorum ancak bu tür bilimsel ödül almış kişileri vs. görünce yaptığım işin biraz fizik matematik bilen beyaz yakalıdan öteye geçemediğini de düşünmeden edemiyorum.

bu arada bu konu sadece türkiye ile sınırlı değil bence. yani görüyorum avrupa'daki mühendis arkadaşlarım da hemen hemen bizlerle aynı şekilde çalışıyorlar. buradaki esas neden, bilimin akademide yapılması ve ancak orada aktif şekilde gelişmesi.
0
makarnavodka
(07.10.20)
Ben işimi sevmiyorum, hiç de sevmedim. Avukatım, adliye gibi bir ortamda her gün söve söve iş yapmaya ve yaptırmaya çalışıyorum. Her gün iğrenç ötesi olaylara şahit oluyorum. Maddi bakımdan da kötü bir durumdayım. Kimseden emir ve talimat almadan serbest çalışacağım dedim, şimdi görüyorum ki tamamen bir yanılsamadan ibaretmiş bu düşüncem. Doğrudan veya dolaylı olarak yine birilerinden talimat alıyorsun her türlü; bu sistemin içinde böyle ilerliyor işler.

60 yaşında olsam, asla ama asla üniversite okumam. Öyle bir enerji ve motivasyon kalmadı bende. Gider bir ağacın altında kitap okurum kedi köpek severim.
0
vedatchilipeppers
(07.10.20)
Mesleğimi seviyorum. Hayat ne getirir bilinmez ama işimi severek yapıyorum. 60’ımdan sonra üniversite okumazdım. Bir konuya ilgi duymak ile o konuda akademik olarak bilgi edinmek farklı şeyler.
0
ruhen hastayim ben
(07.10.20)
Okuduğum bölümü (kimya müh + kimya) severek okumuştum ama yaptığım iş o değil. Biraz alakalı, o temelimi kullanıyorum ama aslında başka bir alan. Açıkçası işe aldılar diye girmiştim öyle gidiyorum yıllardır ama sevmiyorum işimi. Benim kafamın çalışma şekline uygun değil işin kendisi. Hayatımın sonuna kadar bu işi yaptığımı düşününce uykum kaçıyor. Benim için tek artısı fena para kazanmıyor olmam. Sonra diyorum ki vay arkadaş ne lüksün varmış da istediğin sevdiğin işi yapmak istiyorsun. Şu dünyada insanların ne kadarı bunu düşününebiliyor? Bilmem ki düşünmeli misin? Yoksa şükür edip işine mi bakmalısın?

Dünyanın şu düzeninde zaten hayatın sonuna kadar çalışacak meslek artık yok gibi görünüyor (ama ölene kadar çalışmak zorunda kalacağımız kesin). Her şey o kadar hızlı değişiyor ki.

60'ımdan sonra okur muydum bilmiyorum. Açıkçası okula gidersem öğrenmek için değil de bir iki insan göreyim, dışarı çıkmak için nedenim olsun diye olur. Yoksa içinde öğrenme isteği ve boş zaman varsa bir şekilde öğrenirsin diye düşünüyorum.
0
peki madem
(07.10.20)
İşi sevmiyorum ama iş dışı hayat standardımı da başka bir meslekle daha zor sağlardım. O açıdan çok şikayetim yok.
0
arnold schwarzeneger
(07.10.20)
Tutkuyla diyemem belki ama seviyorum mesleğimi. nefret ettiğim zamanlar da oluyor ama her alanda böyledir herhalde. Hayatımın sonuna kadar bu mesleği yapmayı geçtim hayatımın sonuna kadar çalışmak istemem zaten. ama çalışabildiğim sürece bu işi yapardım. İsteyerek okudum, yine olsa yine aynı bölümü okurdum. aklım bir yerde kalmadı. ama 60 yaşından sonra yeniden okula falan başlamam. okul pek sevdiğim bir şey değil.
0
aquarium
(07.10.20)
Bircok farkli bolum okudum ve bircok farkli firma ve sektörde calistim. Mevcut sistemde üniversite okumak da herhangi bir sirket bunyesinde meslek diye onume konan pozisyonlarda calismak da bana hicbir haz vermiyor artik. Zevkle yaptigimi kesfettigim bir aktivitede kendimi ilerletmek icin yeni bir diplomaya ihtiyacım olursa universiteye kayit olurum ama zaten o isi hakkiyla yapabilir hale geldiysem diplomaya da ihtiyac duymam muhtemelen.
0
passive aggressive
(07.10.20)
Evet seviyorum.
Şuan zevk alarak yapamıyor olsam da doktora bitince kadro bulabilirsem bir nebze olsun feraha kavuşacağımı düşünüyorum (umuyorum).
mühendislikte araştırma görevlisiyim.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(07.10.20)
ben sorunun ikinci kısmına cevap vereceğim, açıkçası şuan 60 yaşından sonra bana okul okutacak tutkularım yok. O iş ancak şöyle olur bence; misal burada yazıldığı gibi kişinin tutkusu arkeoloji, uzay, deniz bilimi vs vs olur ve o alana içine girmek için adam gider bir klube üye olur gibi akademiye kayıt olur, sonra orada network yapar.
Bunlar dışında şuan günümüzdeki mühendislik ve benzer bölümlerı sadece çarka dişli yani üretim bandına teknik eleman yetiştirmekten başka birşey yapmıyor.
Benim işletme/işletme yönetimi yüksek lisansım var iyi bir üniversiteden, bir ara doktora yapar mıyım diye düşündüm ama saçma geldi, her ne kadar akademiyi sevsem de işletme gibi bir alanda ilerlemenin tek amacı para kazanmak olurdu, ben zannetmiyorum ki normal bir insanın "iş/business" tutkusu olsun. şuan 20 yaşında olsam gider sanat tarihi yada deniz biyolojisi gibidir bölüm okuyup akademide kalırdım. Hele bir de yurt dışına kapağı atsan mükemmel keyifli olur sonra yapıştır kitap yaz makale yaz vs :)
0
bluewhale
(07.10.20)
İşimden nefret ediyorum. 60 yaşında emekli olabileceğimi de sanmıyorum sovyet eskisi ülkelerin yaşlıları gibi bizim nesil de o yaşlarda bimde kasiyerlik falan yapmak zorunda kalabilir emekli maaşı kuş kadar olacağı için.
0
nickimin hakkini veremedim
(07.10.20)
O yaşta kasiyerlik işi bile vermiyorlarki ülkemizde. Amerika bu konuda iyi ama bizde yaş ayrımcılığı var, hele 40 yaşından sonra işsiz kalın da görün gerçekleri, çoğu işyeri yaştan oturu sizi almıyor, çoğu ilan otuzbeş yaşı tavan yapmış, 35 yaşını asmamış diye sınır koyuyor ilanda.
0
rumpleteazer
(08.10.20)
(1)

Çok şekerli olmayan vişne reçeli

condom kurşunu
Nerden bulunur hangi markanınki böyledir?
Nerden bulunur hangi markanınki böyledir?
0
condom kurşunu
(05.10.20)
yenigün
0
aquarium
(05.10.20)
(6)

Hapisteki kisinin esiyle birlikte olabilmesi

speedy
https://eksisozluk.com/entry/69955717Bu olay dogru mu cidden?
eksisozluk.com
Bu olay dogru mu cidden?
0
speedy
(19.09.20)
Pembe oda olarak arayabilirsiniz. Ben de çok şaşırmıştım. Hatta biri eşini bıçaklamisti. Odaya meyve getirmişler, meyve bıçağı ile birlikte. Absürt.
0
elorelia
(19.09.20)
doğru..
0
jelly bear
(19.09.20)
evet doğru yıllardır var. gardiyan yakın arkadaşım çok anlatmıştı.
0
heidi'nin dedesi
(19.09.20)
Sedat Peker cezaevinde suçunu çekerken karısı hamile kalmıştı ;`)
0
since1907
(19.09.20)
Doğru ama bu kadar kolay değil. Her suç için de geçerli değil.
0
aquarium
(19.09.20)
prison break da mı izlemediniz. ben şaşırmadım açıkçası gayet normal.
0
papuayenigine02561
(20.09.20)
(34)

mutat kelimesini bilir misiniz ve kabaca yaşınız? hukukçu musunuz?

mobildeyim
merhaba. mutat kelimesini bilir misiniz? sanırım tahminen cümle içinde görsem falan değil ama. net bir şekilde bilir misiniz?bir de yaşınız kaç? bilip bilmemeniz buna göre anlam kazanacak. tam yaşınız da şart değil. 20-30 falan dilim de verebilirsiniz. yaşınızı söylemeyi istemiyorsanız söylemeyin am
merhaba. mutat kelimesini bilir misiniz? sanırım tahminen cümle içinde görsem falan değil ama. net bir şekilde bilir misiniz?

bir de yaşınız kaç? bilip bilmemeniz buna göre anlam kazanacak. tam yaşınız da şart değil. 20-30 falan dilim de verebilirsiniz. yaşınızı söylemeyi istemiyorsanız söylemeyin ama söylerseniz daha da iyi olur.

edit: HUKUKÇU MUSUNUZ? bunu da ilave edin lütfen. evet? hayır?
0
mobildeyim
(11.09.20)
33, bilmiyordum
0
lcha
(11.09.20)
32, bilmiyorum.
0
reanarchy
(11.09.20)
e,39, bilmiyordum
0
selam
(11.09.20)
27, bilmiyorum
0
aynenbencede
(11.09.20)
30+ Biliyorum
0
microfiction
(11.09.20)
biliyorum 40+
0
kaptan memo
(11.09.20)
38, biliyorum
0
efx
(11.09.20)
35 Bilmiyordum
0
cleric
(11.09.20)
26, bilmiyordum.
0
Amaranta ursula
(11.09.20)
Biliyorum, 28.

Edit: hatta çok şaşırdım. Bilinmeyebileceğini hiç düşünmemiştim.
Mühendisim.
0
kaptan maydanoz
(11.09.20)
biliyorum 40+
0
naksidil
(11.09.20)
biliyorum ama hiç kullanmadım. 39
0
etna
(11.09.20)
bilmiyordum 38
0
euteamo
(11.09.20)
23, bilmiyordum.
0
ruhen hastayim ben
(11.09.20)
33, bilmiyorum.
0
pati
(11.09.20)
34 bilmiyordum ilk kez duydum.
0
in vino veritas
(11.09.20)
24 yaşındayım, tarih mezunuyum ve bu kelimeyi hiç duymadım. Osmanlıca derslerinde falan duyduysam da unutmuşum.
0
stronzo
(11.09.20)
Biliyorum 30.
Üniversitede öğrendim.
0
megalomaniac
(11.09.20)
35 yaşındayım, 14-15 yıldır biliyorum. avukatım ve biz "mutat değil mutad" olarak öğrendik, şimdi baktım tdkda mutat olarak yazılmış.
hukuk okumadan, mutat-mutad nedir bilecek kimseye rastlamadım.
0
de jure
(11.09.20)
bilmiyordum, yaş 25.

Hatta görünce u’yu kısa okudum.

@de jure
Türkçede sözcükler d ile bitmediği için en yakın sessel karşılığı olan t’ye dönüştürülüyor.
0
cum dederit dilectis suis somnum
(11.09.20)
Biliyorum 35
0
dilemma of subscribtionability
(11.09.20)
32, biliyorum.

de jure +1. Hukuk okuyan herkesin bu kelimeyi bildiğini varsayabilirsiniz.
0
wish i could find a way to disappear
(11.09.20)
28, biliyorum
0
kestane gürgen palamut
(11.09.20)
28, bilmiyordum.
0
plutongezegendegilmi
(11.09.20)
Mutant biliyorum, mutat bilmiyorum. 20-33
0
1837837
(11.09.20)
biliyorum, kullanmışlığım var. 27
0
aquarium
(11.09.20)
27, biliyorum.

tanpınar sık kullanıyor.
0
nickimin hakkini veremedim
(11.09.20)
25, biliyorum, hukukçu

mutad mesken şeklinde çok defalar kullandık
0
vedatchilipeppers
(11.09.20)
25, mutat kelimesi alışılmış anlamına gelmektedir. mutat mesken gibi. her zamanki, alışılmış olarak mesken edinilen yer anlamında kullanılır. hukukçuyum.
0
principlei
(11.09.20)
35, kelimeyi biliyorum (tanıyorum) ama anlamını bilmiyordum.
0
nimberjack
(11.09.20)
40+
"bilindik" demektir diye düşünüyordum. tdk'da alışılmış diye yazıyor. hayatımda hiç kullanmadım. hukukçu değilim.
0
panamera
(11.09.20)
Biliyorum, yaş 35,öğretmenim. Mütemadiyen kelimesinden aklına gelsin bundan sonra.
0
antihero
(11.09.20)
37, bilmiyorum. hukukcu degilim
universiteyi tr'de okumadim.
0
cooperr
(11.09.20)
27 biliyorum.

Babam latince, osmanlıca, farsca, arapca kelimeleri ve etimolojiyi çok sever. Zamanında para karşılığında sorardı. Ordan sanırım.

Hukukcu degilim.
0
jazzabel
(11.09.20)
(30)

3buçuk Yıllık İlişkinin Uzak Mesafeyle Sonlanması

parcaliham
İkimiz de 30'lu yaşlarımıza yakınız. 3buçuk yıllık bir ilişkimiz vardı. Kendisi yüksek lisansa avrupa'ya gidince araya uzak mesafe girdi. En nihayetinde, 'sana karşı sorumluluk hissediyorum ve geleceğimi yalnız planlamak istiyorum. açıkçası başkalarını da deneyimlemek istiyorum.' diyerek terk edildi
İkimiz de 30'lu yaşlarımıza yakınız. 3buçuk yıllık bir ilişkimiz vardı. Kendisi yüksek lisansa avrupa'ya gidince araya uzak mesafe girdi. En nihayetinde, 'sana karşı sorumluluk hissediyorum ve geleceğimi yalnız planlamak istiyorum. açıkçası başkalarını da deneyimlemek istiyorum.' diyerek terk edildim.

bu 3buçuk yıllık ilişkide 2 yıl aynı evde yaşadık. o ise bu sürecin onu domestik/daha içe kapalı hale getirdiğini, yurtdışında olunca bir daha yaşayamayacağını düşündüğü hayatını yaşamak istediğini söyledi.

elbette bazı sorunlarımız vardı. son 6 ayda başlayan güven sorunlarına (ben bir nedenden dolayı güvenmiyordum) onun sürekli 'güvenini kazanacağım, bana inan' demesi ile son buluyordu. Nihayetinde, 'ben seni ikna etmeye çalışırken, bir baktım ki aslında ben de ikna değilim.' dedi ve her adımında beni de düşünmek zorunda oluşundan yorulduğunu ve geleceğini yalnız planlamak istediğini söyledi.

bu kararın kendi kişiseline dair bir karar olduğu için elimden bir şey gelmeyeceğini hissediyorum. ısrara yönelik, iknaya yönelik her adımım onu daha da uzaklaştıracak gibi hissediyorum. kendisine açıkça, onu sevdiğimi, kendimden emin olduğumu ve bir şekilde düzeltilebilecek bir şey varsa ilişki için elimden geleni yapabileceğimi söyledim. o kadar.

ey dostlar, sizce bu işin geri dönüşü var mı?

kasım başında, daha önceden planladığım, onun ülkesine (şehrine trenle 2buçuk saat) 3 aylık bir programım var. eli mahkum gideceğim ve 3 ay kalacağım.

en mantıklı düşünce, onu geri kazanmak istiyorsam 2 ay sessizliğe bürünmek ve aynı ülkeye seyahat ettiğimde, ben geldim, müsait olduğunda görüşmek ister misin? demek ve o noktadaki durumu değerlendirmek olduğunu düşünüyorum.

ancak bu da sadece boşa ümitlenmekten öte olmayacağını içten içe hissediyorum. canım yanıyor.

not. ben erkeğim.
0
parcaliham
(04.09.20)
@üğpoıuy+1

Geri dönüşü yok. Ben olsam onun şehrine gidince bile asla geldim/ görüşelim demezdim. Boşa ümitlenme derim ben.
0
Amaranta ursula
(04.09.20)
Duyurunun sonuna gelene kadar bunu bir kadın yazmış diye düşünüyordum. Çünkü genelde erkekler bir deneyimleme meraklısı oluyorlar. O yüzden üğpo+1 (kızım bu nasıl nick, yazması çok Zormuş)

Kız arkadaşını dürüstlüğünden dolayı takdir ediyorum. Sende hiç soru işareti bırakmamış böylece. Sana da başkalarını deneyimlemeni tavsiye ederim. Kasım başında kız arkadaşın aklına bile gelmeyecek. Belki 3 ay da orada deneyimlersin.

Ben olsam geri kazanmaya çalışmaZdım. Sessizliğin onu uzaklaştırmamak için değil kafanı dinlemek için olsun.
0
irene
(04.09.20)
ey dostlar, sizce bu işin geri dönüşü var mı?
cümlesini okuyunca cinsiyetini anladım, yanılmamışım.

geri dönüşü yoktur kardeşim.
güzel güzel bitirmişsiniz. ikiniz de durumu kabul edip yolunuza devam edin.
0
jimjim
(04.09.20)
6,5 senelik ilişki 6sı long distance olarak devam etti. Güven mevzusundan değil, ama atalet mevzusundan dolayı ayrıldım, kadın tarafıyım. Erkek tarafı, ayrılığı 6 ay kadar kabullenemedi, hatta geldi belki bi yerden döner diye işi evlilik konusuna dahi getirdi.

Arada ciddi bir sevgi ve ilişki varken bu kararlar kolay verilmiyor. Geçmiş olsun, zorlamayın yolunuza bakın.
0
lcha
(04.09.20)
erkek tarafı olduğunu hemen anladım ben. Geri dönüş olmaz gibi, araya hem mesafe hem de mutlaka başkaları girecek gibi duruyor. Geri dönüş olsa bile bu senin tarafından olmamalı. Sana düşen bundan sonra sessiz kalıp hayatına devam etmek. Olursa ancak öyle olur. senin çabanla tekrar başlasanız bile sağlıklı olmaz o iş.
0
aquarium
(04.09.20)
Hiç ayak yapmamis, açık açık söylemiş derdini. Peşinden gitmenin manasi yok. Bırak.
0
elorelia
(04.09.20)
Bence hiç deneme artık. Kız açık açık boynuz takmak istemiyorum deyip ayrılmak istemiş. Sende yeni yollara sapmaya başla
0
bigcaptain
(04.09.20)
Bence imkanın varsa gitme. Gidersen haber etme. Açıkçası başta okuyunca ben de kadın tarafı sandım seni.
Gidip de haber verirsen anca kızın ortamında “peşimi bırakmıyor yha pff” “aynen kızım xd” tarzı muhabbetlere konu olursun. (Ne kadar elit bir kız olsa bile kız muhabbetleri bu tarzdır)

Gururlu dur, o oldurmaya çalışsın bir şey olacaksa bile.

He bir de, hiç arayıp sormazsan, takmazsan kısacası egosu zarara görür iletişime geçmeye çalışır.
0
bugun hava gunluk gureslik
(04.09.20)
Sen oraya gidene kadar o başkalarını "deneyimler". Bence geri dönüş olsa bile dönmemelisin.
0
dissendium
(04.09.20)
Ayrılığın geri dönüşü olmaz. Bunu kabullen. Uzak mesafe kadar saçma bir şey yok. Önüne bakıp sağlıklı ilişkiler yaşamalısın.
0
ruhen hastayim ben
(04.09.20)
Tekrar bir ilişki için deneme +1
Mümkünse gitme +1
Gidersen de haber etme +1

Kız ayrılmak istemiş ve açık açık söylemiş her şeyi. Zorlamanın anlamı yok. Siz de kendi hayatınıza bakın. Sizden olmayacakmış demek ki. Nasip.
0
Hallegadola
(04.09.20)
bir insan en sorunsuz şekilde böyle terk edilir. yazan herkese katılıyorum. geri dönüşü yok, olmasın da zaten. en az güveneceğin insan gözü dışarda ve gözü aç insan modelidir. o arkadaşımız da tam böyle biri. sen onu ne yapıp edip ikna etsen bile asla mutlu bir ilişkin olamaz. çünkü o deneyimleme arzusunu bitiremezsin. bir şekilde o dediklerini yapar, aldatılırsın. çünkü ilk fırsatta yaptığı şey bu.

ilişkiniz çok da sağlam bir temele dayanmıyormuş. o kişi hayatını yaşamak istiyor, sen de öyle yap. o 3 aylık tatilini de imkanın varsa iptal et. kendine çile çektirme boşuna. oralarda tribe girersin. o zamana kadar belki de unutursun bile tekrar aklına getirme. bu süreçte en zararlı düşünceler "aynı evde yaşadık bir sürü şey yaptık beraber hayatımdan 3.5 yıl verdim" gibi şeyler. şunun farkına var, o bu tarz şeylere değer vermemiş. sen de olan oldu diyip başkalarını deneyimle.
0
siyahliadam
(04.09.20)
Bu arada arkadaşlara ek olurda dönerse sakın affetme olur mu
0
olaylar olaylar
(04.09.20)
Geri dönüşü yok bence de.

Ayrıca şu cümleye maruz kalmayı allah kimseye nasip etmesin, be ne yav "açıkçası başkalarını da deneyimlemek istiyorum"

Şu cümlede de bir itiraf var sanki.....
0
austra
(05.09.20)
"açıkçası başkalarını da deneyimlemek istiyorum"

Bütün olayın özeti bu hocam, hiç detaylarda kaybolup, şöyle miydi acaba yoksa böyle miydi deme. Tipik Erasmus hikayesiymiş sizinkisi.
0
Avoiding The Puddle
(05.09.20)
Valla çok ilginç ama .. yukarıdaki herkes+1
0
primetime
(05.09.20)
Bir de şu var. Gerçekten size geri dönse, sizin içiniz rahat edecek mi, onu eskisi gibi kabul edebilecek misiniz? Bence siz de affetmeyebilirsiniz içerlerde bi yerde kalır sanki.

İçiniz yanıyor olması o kadar normal ki, senelerin ilişkisi. Sizde bir şeyler bitmeden bitmiş bi durum, e illa ki acı olacak. Acı çekmeniz demek, ona geri dönerseniz acı çekmezseniz demek değil. Ayrılıkta acı sağlıklı bir şey, onu kabullenin lütfen.

Hayırlısı olsun.
0
kırmızıayakkabılıgargamel
(05.09.20)
@üğpoıuy +1

Sana saygılı ve dürüst bir şekilde başka kişilerle de tecrübe edinmek istediğini söylemiş. Senin de dediğin gibi ayrılık sebebi onun kendisiyle ilgili olan bir istek ve ben olsam kararına saygı duyardım. Onun ülkesine gidince de mesaj at ama bence fazla beklentiye girme.
0
chitosan
(05.09.20)
belli ki hayatındaki en önemli şey herhangi bir sevgili bulmak ve onla yatakta uzanıp sevişmek gibi basit şeyler değil. kendisini çok iyi anlıyorum. hehehe.
0
bohr atom modeli
(05.09.20)
Öncelikle aşırı bencil bir hareket. Bir o kadar da dürüst. Hani milletini bilmesem şu hareketi bir Alman falan yaptı derim yani. O kadar ruhsuz. Hipergamiye yenilmişsin, ağzınla kuş tutsan da fayda etmez. Kazanamazsın. Kadın kişisi seni artık alt seviye görmeye başlamış, mesele onun yurtdışına gidebiliyor oluşu, senin ise Türkiyeye mahkum kalmış oluşun. Hatun başka aşklara yelken açıp deneyimlemek istemiş çok net. Üzülme. Yıllardır yurt dışında yaşayan biri olarak TR'den gelenlerde default hareket oluyor bu, sonrasını kişisel deneyimlerimle söyleyeyim. Aradığını yabancılarda bulamayınca (ilgisizlik, romantizm eksikliği, özel hissedememe) sonucu kadın kişisi bunalıma giriyor. Bu gözler bir gece bunalıma girip ex'ine yalvar yakar önce ist ordan adanaya uçup evinin önünde alkolü basıp ağlama krizlerine gireni gördü. Rahat ol, next'e bas babacım. Şuan dediğim gibi ağzınla kuş tutsan kurtaramazsın, he midesizsen ilerde yine döner mi diyecek kadar gevşeksen, o next'e daha kuvvetli bas hatun kişisi ilerde o dediğim moda girince beyni rewire edip fabrika ayarlarına dönünce seni arayacaktır.
0
wiekannich
(06.09.20)
bence kilit nokta domestik kelimesi. bu rolleri istemiyor. istememe hakkı baki, kimse de yargılayamaz bunu. size de dürüstçe ve en yalın şekliyle söylemiş. bence çok rasyonel ve ayakları yere basan bir karar vermiş ve bunu sizinle paylaşmış, başka gerekçeler uydurup sahte davranmamış.

kararına saygı duymalısınız.
0
Phoebe
(07.09.20)
erkek milleti ne hale geldi ya, yazık valla :)
0
dafuq
(07.09.20)
kritik kısım: "geleceğimi yalnız planlamak istiyorum. açıkçası başkalarını da deneyimlemek istiyorum"

dönerse senindir, dönmezse hiç senin olmamıştır..

How I met your mother'da lily dönmüştü.. ama reelde oyle olmayabiliyor da o işler.. sen bitmiş say hayatını yaşa...asla ve asla ve asla armaya iletişim kurmaya da çalışma..
0
orion
(07.09.20)
yazan herkese çok teşekkür ederim.

zor bir yas sürecine girdim.

her şey zamanla geçer diyerek kendimi teselli ediyorum.

sağolun.
0
🌸parcaliham
(22.09.20)
BİR BUÇUK YIL SONRA GELEN EDİT:
Bu süreçte ayrılıktan sonra neredeyse hiç temas kurmadık. Bir iki mesajına ve aramasına kibarca arkadaş olmayacağımızı hatırlatarak, mesafe koyarak cevapladım.

6 ay önce uzun bir mail: mutsuz olduğunu ve her gün uyandığında yarattığı enkazı hatırladığını ve bunu düşünmekten bir türlü kurtulamadığını söylüyor. Sıklıkla ağladığını vs. söylüyor. Maile cevap vermedim.

Bir hafta önce uzun bir mektup: halen bu enkazla boğuştuğunu ve ne yapacağını bilemediğini söylüyor. başkalarının ilişkileri tekrar toparlayabiliyoruz, bizim ilişkimiz neden bu kadar katı ve net, neden tekrar bir araya gelemiyoruz? gibi cümleleri var.

Bu mektubu da şimdilik cevaplamadım.

Bazen gece uyurken, neden tekrar olmasın? diyorum. Sonra hemen bu düşünceleri aklımdan uzaklaştırıyorum. Çok üzücü yine de her şey.

Önerileriniz varsa dinlemek isterim. Siz, sizi terk eden ve geri dönen kişiyle tekrar denediniz mi? Sonuçlar nasıl oldu?
0
🌸parcaliham
(31.12.21)
öncelikle üğpoıuy duyuruya dönmüş baya sevindim. (Sonradan gelen edit: Şimdi de üzüldüm çünkü eski başlığı hortlatmışsın)

Cevabım ise bu işin geri dönüşü yok. Başkalarını da denemek istiyorum lafı mideni kaldırmıyor mu? Orada sevgi kalmamış bitmiş gitmiş bak ben 11 yıllık ilişki deneyimiyle buradayım 3 kere affettim. (Sonradan gelen edit: Bilmeden burada cevabı vermişim demek ki ileri görüşlüyüm.) Şu saatten sonra sana dönerse bile sebebi "denediklerinde" tutunamamış olması. Sal dostum ne olursa olsun geçecek ve sen bir başkasını daha çok seveceksin.

Abi sakın yapma aklına da düşmüş neden olmasın diye madem. Ex den next olmuyor muhterem. Hani olanı elbet var ama onlar böyle sonlanmıyor. Çok üzgünüm ama oradan güzel bir şey çıkmaz sal gitsin.

Denedim, canımı yakmak istediğinde kucağında zıplatan erkeklerle kıyaslandım bu oldu. Meğersem 20 cm ve duvarda seviyormuş. Bunu söyleyen kadınla ben hastane hastane dolaşmıştım babası için, ölüm haberini aldığına babasının benim kucağımda yatıyordu.
0
guitarissimo
(31.12.21)
Yapma dostum. Gerekirse kafanı buz dolu kovaya yok, kendine gel. Senden ayrılıp kimlere gittiyse yine onlara gitsin. Sen ağlama duvarı değilsin. Sana zehri veriyor yavaş yavaş. Zaten 3,5 yıl kaybetmişsin. 6 ay da yas ile kaybetmişsin. Şu an önündeki yıllarda olabilecek güzel şeylerin önünü kapatıyorsun.

Bu arada ayrılma gerekçesinde "başkaları" olmasa tekrar dene derdim ama başkaları olaya karıştıysa tekrar denememelisin.
0
dissendium
(31.12.21)
"başkalarını deneyimlemek istiyorum" çınnnn çınnnn çınnnn.
ne zaman (ne niyetle olursa olsun) seni şu kadar özlediğini, arkandan öyle böyle ağlamadığını yazsa, üstteki cümle kafanda çınlasın.

deneyimlemek, domestik. kalsın.
0
comp
(31.12.21)
"Başkalarını deneyimlemek istiyorum" gibi bir laf edebilen birisi hiçbir zaman sevmemiştir. Hiç aklınızı karıştırmayın hayatınıza bakın. Yoksa yine üzülürsünüz.
0
gmzo
(31.12.21)
Erkekleri anlamak zor! Benim ev arkadaşım yabancı, nişanlı gibi bir şeydi. Çocuğa tekmeyi bastı, muhtemelen onun da derdi; başkalarını deneyimlemek. www.eksiduyuru.com

Ben yakından her şeye şahit oldum. Kurtulduğuna dua etmelisin! Bu tarz bir insana nasıl güvenebilirsin ki?
0
barguzhale
(31.12.21)
(38)

Kız ismi

proustun bir aski
Selam duyuru ailesi , 2 ay sonra kızımız doğacak hala bir isim belirleyemedik , kısa ve çok anlamsız olmayan isimler arıyoruz , seçenekler arasında inci , ipek , naz , ada Gibi isimler var .ama hiçbirisi içime sinmiyor tam olarak , var mı birÖneriniz , çocuğum olsa koyarım dediğiniz isim ??
Selam duyuru ailesi , 2 ay sonra kızımız doğacak hala bir isim belirleyemedik , kısa ve çok anlamsız olmayan isimler arıyoruz , seçenekler arasında
inci , ipek , naz , ada
Gibi isimler var .ama hiçbirisi içime sinmiyor tam olarak , var mı bir
Öneriniz , çocuğum olsa koyarım dediğiniz isim ??
0
proustun bir aski
(20.08.20)
Defne, doga, zeynep ilk 3’um
0
bradshaw
(20.08.20)
Pek kisa degil ama sevdigim bir isim; Melodi
0
harmonikhakaret
(20.08.20)
su olabilir mi, daha kısası yok.
0
habarbey
(20.08.20)
Bence absürt isimlere girmeye gerek yok açık ve net anlamı olsun, türkçe karakter olmasın maks 2 hece olsun, tek kelime olsun, duyunca yüzü gülümseten güzel anıları hatırlatan isimlerden olsun.

Deniz güzel, olur da isim babası olursam söyleyin mutlaka bi hediye alır gönderirim :)

bir de soyadınız önemli, adsoyad yanyana gelince saçma sapan yerlere varmasın konu, derin adını koyunca mesela soyadın da "kuyu"ysa
"Derin Kuyu" gibi
0
erty_ksk
(20.08.20)
@habarbey Su’lı ve nur’lu isimlere sıcak bakamıyorum,
@bradshaw 3 isimde ailemizde var
@erty_ksk deniz çok güzel ama eşim istemiyor sanırım onu da absürt isim olmasın diye uğraşıyoruz vallahi ;)
@harmonikhakaret melodi değişikmiş gerçekten
0
🌸proustun bir aski
(20.08.20)
Ece :)
Edit: kendi çocuğum olsa koyamam ama en güzel kız ismidir.
0
pati
(20.08.20)
öykü
beste
nehir
yonca
ekin
0
sir gawain
(20.08.20)
Deniz, Nehir, Nil, Yağmur, Defne çok güzel isimler bence. Sizin düşündüklerinizden Ada’yı beğendim sadece.
0
ms brownstone
(20.08.20)
esin
0
foolrules
(20.08.20)
Bilge
0
luluki
(20.08.20)
güneş, nil, eylül ve içinde ay geçen isimleri beğeniyorum ayzıt güzel geliyor. Ya da bir yıldızın ismi, ya da bir çiçek ismi koyabilirdim çocuğum olsa
0
Mossy
(20.08.20)
Mutlaka iki isim koyun, böylece ergenlikte ve yetişkinlikte kendisi için kullanacağı ismi seçme şansı olur.

Bu iki isim fonetik olarak birbirine uysun, hatta soy isimle de mutlaka uyumlu olsun.

Kimsede olmayan farklı bir isim bulalım diye abidik gubidik bir isim koymayın.

O bebeğin bir gün yetişkin olacağını unutmayın, hep bebek kalacakmış gibi isimler koymayın.

Verdiğiniz 4 isim de biribirine uygun, mesela;

inci naz
ipek naz
ipek inci
inci ada

gibi iki isimler olabilir, ama soy isimin de fonetiği önemli.
0
John Bloor
(20.08.20)
bir arkadaşımın ismi "nice". çok seviyorum. hem yurt dışında vs zorluk yaşamaz hem de böyle fonetiği güzel geliyor, akılda kalıcı. kıza kimse ikinci kez adını sormuyordu.
0
muslugubozukhayrat
(20.08.20)
biz de kiz isimlerine yogunlastigimiz donemde cok isim dusunduk bana en yakin gelenler sirasiyla ipek, melis ve gunes oldu. ipek sizin de dusunduklerinizin icindeymis melis de cok guzel bir isim diye dusunuyorum. gunes anlam ve fonetik olarak cok begendigim bir isim olsa da icerdigi ü ve ş'den dolayi mesafeliydim kendisine. sonra zaten erkek olacagini ogrenip kiz ismi dusunmeyi biraktik :) erkek ismi de bulabilmis degiliz gerci hala dusunuyoruz biz de bakalim :) cok tebrikler ayrica saglikla dogsunlar da alalim kucagimiza.
0
in vino veritas
(20.08.20)
Cevaplar için çok teşekkürler , defne veya nil koyabilirdik ama gerçekten çok fazla var . Çocuk okula başladığında 5 kişiden 3 ü defne veya nil olacak herhalde.eylül ‘ü çok seviyprım ama ekim’de doğacak diye eşimi ikna edemiyorum her şeye bir kılıf buluyor ;) ipek diyorum yok saten diyor , duru diyorum yok hacı şakir diyor
0
🌸proustun bir aski
(20.08.20)
@in vino veritas melis gerçekten güzel , erkek ismi daha zor bence de size de kolay gelsin , sağlıjla gelsinler , isimleriyle yaşasınlar ;)
0
🌸proustun bir aski
(20.08.20)
defne ya da yaprak
0
cccbehzatccc
(20.08.20)
cok tesekkurler evet cok zor gercekten :( umarim guzel, icimize sinen birer isim bulabiliriz hep birlikte :)
0
in vino veritas
(20.08.20)
İpek
Deniz
İnci
Neva
Neşe
Eda

Kısa ve anlamlı isimleri çok seviyorum. Kızımın ismi kesinlikle bunlardan biri olacak. Zeynep ama rica ederim koymayın. Melodi falan da sevmediğim insanlarda duyduğum için antipatik geliyor bana. Selin, Güliz, Sinem, Gülin isimlerini de severim ama bu isimli tanıdıklarım olduğu için düşünmüyorum. Yakın çevrede ve geçmişte tanıdığım isimleri tercih etmeme taraftarıyım.


edit: Gülru ismini de çok severim. Güllerin savaşı team.
edit 2: İki isim koymayın. İki isimli olup da memnun olan bir arkadaşım/tanıdığım yok. İsim insanın karakterini ve kaderini etkiliyor, buna inanıyorum hep. Sağlıcakla doğsun da büyüsün minnoş kızınız. :)
0
Hallegadola
(20.08.20)
ben kesin deniz koyardım çocuğumun ismini
0
aquarium
(20.08.20)
azize
ferah
ışık
gülce
0
kullanıcı adı
(20.08.20)
ela
duru
leyla
0
not dark yet
(20.08.20)
nil, mila, ışıl
0
reanarchy
(20.08.20)
Ece
Ama ilerde güzel kız olma ihtimali düşük kızlara da lütfen Ece ismini koymayalım.
0
etki
(20.08.20)
@etki'ye katılıyorum :)
0
pati
(20.08.20)
@etki sen de haklısın , annesi güzel o da güzel olur bence ;) ama bi arkadaşımız da kızına koydu o yüzden koymayı düşünmüyorum ece yi
0
🌸proustun bir aski
(20.08.20)
Cansu
Lale
Lal
Yeşim
Özge
Ezgi
Berna
Seda
Eda
Mine

Türkce karaktersiz olsun diye bir sey dusubmeyin, turkce karakter olmasa da o ismin yabanci isim oldugu anlasilacak, soyad da var hem.
Herkes biraz ugrastiktan sonra turkce karakterli ismi telaffuz edip yazabiliyor.
Benim turkiye’de soyadimi dogru soyleyebilen ve yazan yok ama yurtdisinda yasiyorum, herkes bir kez soyledikten sonra harika telaffuz ediyor ve dahi yazabiliyor
0
kuehles blondes
(20.08.20)
Defne ve Deniz olamayacaksa, Eda, Ada, Pınar ve Güneş diyorum.
0
legolasin son oku
(20.08.20)
Umay
0
neskafefincanindaturkkahvesi
(20.08.20)
Doğa
Asya
Beril

Çok sevdiğim isimler. Rahatlatıcı ve duru bir his veriyorlar bana. İsim seçmek zor iş, başarılar:)
0
kostüm çok güzel prenses misiniz
(20.08.20)
Ekin
Doga
Nisan
Ege
0
invictae
(20.08.20)
isim için fikir veremeyeceğim ama bizim eşimle yaptığımız taktiği anlatayım, belki sizin de kafanıza yatarsa bunu uygulayabilirsiniz isim seçerken.

önce eşlerden her biri belirli sayıda isim buluyor 10'ar 20'şer vs. daha sonra bunların hepsini küçük kağıtlara yazıyorsunuz, daha sonra doğuma kadar belirli günlerde bir masaya oturup bütün isimleri masaya yatırıyorsunuz, yine herkes belirli sayıda ismi listeden çıkarıyor mesela her seferinde 2'şer isim. ama ismi çıkarırken neden o isimleri istemediğini mantıklı bir şekilde belirtmek zorunda, en sona üzerinde hem fikir olduğunuz isim kalıyor. biz bu yöntemle belirledik bebeğimizin ismini. hem eğlenceliydi hem de isimler üzerinde düşünme fırsatınız oluyor işi sürece yayarak.

Allah analı babalı büyütsün, sağlıkla büyüsün inşallah. tebrikler...
0
benim de soyleyeceklerim var
(21.08.20)
Lila, Duru, İrem, Mavi, Rüya

:)
0
batlegolas
(21.08.20)
ben kizim olsa "su" koyacaktim kesin, hayirli olsun.
0
cooperr
(21.08.20)
Leyla, Bilge, Umay, Yekta, Rana
0
SiyamkedisiZorro
(21.08.20)
Ece , eda , ela , esra ,
0
atacaksinfinke
(21.08.20)
Farklı bir isim tavsiye ederim

Erva.
0
put it in your appropriate place
(21.08.20)
bizim oldu, inci koyduk adını :)
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(21.08.20)
(5)

izmirde napılır

ShadowOfMoon
istanbuldan karantidan kaçıp buraya geldim yıllık izinde.şimdi uzaktan çalışıyorum ve uzattıkça uzatıyorum istanbula o kaosa geri dönmemek için.5-6ya kadar kafelerde çalışıyorum laptopla.alsancakta starbucks tarzı yerlerde.önerileriniz varmı kafeler olarak mesela?sonrasında 2-3 arkadaşım var.hangisi
istanbuldan karantidan kaçıp buraya geldim yıllık izinde.şimdi uzaktan çalışıyorum ve uzattıkça uzatıyorum istanbula o kaosa geri dönmemek için.
5-6ya kadar kafelerde çalışıyorum laptopla.alsancakta starbucks tarzı yerlerde.

önerileriniz varmı kafeler olarak mesela?

sonrasında 2-3 arkadaşım var.hangisi müsaitse onla görüşüyorum da bu da canımı sıkmaya başladı.onlara muhtaç gibi hissetmeye başladım. onlar olmayınca bir yere gidemiyorum sadece karaca sinemaya gitmek gibi şeyler yapıyorum.

kafeye oturup kafe sahibiyle saatlerce samimiyet kurma gibi şeyler de yapıyorum.istanbulda pek yapmadığım şeyler.

hem mesaide çalışılacak kafe hem mesai sonrası yapılacak aktivite önerisi bekliyorum
0
ShadowOfMoon
(14.08.20)
bi vapura atlayıp karşıyakaya geçersen tam senlik bir kafe önerebilirim. bütüngün oturur çalışırsın bir yandan da gelen kafe sakinleriyle hoş muhabbet edip oyunlar oynayıp goygoy yapabilirisin. akşam mesai sonrası birileri illaki seni bostanlıya bira içmeye vs çağırır takılırsınız. çok kısa sürede onlarca kişiyle kaynaşabilirsin. ilgilenirsen yeşillendirebilirsin.
0
erty_ksk
(14.08.20)
olur geçerim internet ve elektrik varsa. öğle ara vaktimi kullanırım
0
🌸ShadowOfMoon
(14.08.20)
karşıyaka philia cafe veya pan kitabevi cafe önerebileceğim yerler şayet bilmiyorsanız.
0
Phoebe
(14.08.20)
Çalışmak için alsancak kabuk kitabevi, karşıyaka kafe bengisu, philia olabilir.

Mesai sonrası yapılabilecek çok bir şey yok aslında, izmiri bilmiyorsan gezilecek belli başlı yerlere gidip görebilirsin en fazla.
0
aquarium
(14.08.20)
hoşgeldiniz.

çalışmalık yer olarak;

alsancak'ta doğa kafe, yakın kitabevi, kabuk kitapevi'ni önerebilirim. hepsi de sakin ve çalışmaya uygun yerler. yine hepsinin hem açık hem de kapalı alanı mevcut.

mesai sonrası aktivite olarak;

aracınız varsa;

- karaburun'da dolungaz, iskele, incirli koy, boyabağ gibi koylara deniz için gidebilirsiniz. bir çok pansiyon ve kamp alanı var, isterseniz haftasonu için kalabilirsiniz de eğer imkanınız varsa. yine karaburun'da nergis kafe benim çok sevdiğim yerlerden. hem çalışma hem de serin havada keyifli vakit geçirmek için birebir. fiyatları da uygundur.

ayrıca karaburun'da tüplü dalış eğitimi veren yerler de var, ilginiz varsa en azından bir deneme dalışı yapmanızı tavsiye ederim.

- şirince'de nesin matematik köyü diye bir yer var; nesin vakfı tarafından kurulan muazzam bir yer. orada bazen kursiyer dışındaki misafirlere de konaklama şansı veriliyor eğer müsaitse. bir arayıp öncesinde sorabilirsiniz. bence insanın 2-3 gün kafa dinlemesi için daha güzel bir yer bulunmaz. günübirlik de gidip gelebilirsiniz elbette ama biraz mesafe uzak, ona göre kendinizi ayarların. şirince'yi ben pek sevmem ama seviyorsanız oraya da gidebilirsiniz.

- eski foça'yı da görmediyseniz görmenizi tavsiye ederim. çok fazla aktivitesi yok ama rakı balık yapabilir bir günü geçirebilirsiniz.

yukarıda saydıklarım şehre görece uzak yerler. aşağıdakiler ise şehir merkezi için önerilerim;

- kemeraltı'na girip aynı istanbul'da tahtakale sirkeci'de gezer gibi gezebilirsinizç her köşesi ayrı bir tarihle doludur. gastronomik anlamda bence şahane bir yer bu arada. çok güzel hanları var. bunlardan biri de abacıoğlu han , benim çok sevdiğim ve aslında çok da bilinmesini istemediğim bir yer. hanın içinde çeşitli mekanlar var ama hepsi güzel ve keyifli. her taraf taş olduğu için de oldukça serin. çalışmak için de müsait bir yer.

- karşıyaka bostanlı sahili de haftasonları çok kalabalık olsa da haftaiçi akşamları çok keyifli oluyor. biranızı/kahvenizi sandalyenizi alıp keyifle vakit geçirebilirsiniz. kordon'u maalesef artık önermiyorum. haddinden fazla kalabalık ve bence artık bir miktar tekinsiz bir yer.

- bisiklet sürmeyi seviyorsanız izmir bu anlamda çok iyi imkanlara sahip. inciraltı kent ormanı'ndan başlayıp sasalı doğal yaşam parkı'na kadar neredeyse kesintisiz ve büyük kısmı sahilden ilerleyen bisiklet yolu mevcut. bisikletiniz yoksa bisim'den kiralayıp gayet keyifli vakit geçirebilirsiniz.

bunlar şimdilik aklıma gelenler, yine sormak istediğiniz şeyler olursa yazmaktan çekinmeyin.
0
dahili meddah
(14.08.20)
(7)

Bu kimonolar günlük olarak da kullanılabilir mi?

aramızda kalsın
Plaj dışında kullanılsa garip durur mu?
Plaj dışında kullanılsa garip durur mu?
0
aramızda kalsın
(10.08.20)
Ben giyiyorum, seviyorum.
0
fotrsapka
(10.08.20)
Yillardir sokakta goruyorum az da olsa giyen. Guzel bence.
0
Kittie
(10.08.20)
bence çok şık duruyor. sokakta görsem çok beğenirdim. (erkeğim)
0
lata
(10.08.20)
kullanılır tabi
0
aquarium
(10.08.20)
Kullanılır ya ben de aldım bir tane
0
elorelia
(10.08.20)
Hep kullanırım, çok kullanışlı oluyor.
0
amelie poulain
(10.08.20)
Kullanılır.
0
joker hakki
(10.08.20)
(15)

hala kuaföre gitmeyen var mı

regina phalange
yeniden coşacak deniyor artık gitsem mi diye düşünüyorum.
yeniden coşacak deniyor artık gitsem mi diye düşünüyorum.
0
regina phalange
(08.08.20)
Evet, yeniden ve daha da fazla coşacak.
Bu arada,yasaklar gelmeden kuaför işini halletmek gerekiyor.
0
pro9it9is9
(08.08.20)
ne yasağı yav ülke iyice battı hele şimdi yasağın y'si gelmez

soruna gelecek olursak ben henüz gitmedim ve gitmeye de korkuyorum sakalı hallediyorum da saç sıkıntı hiçbir yere güvenmiyorum
0
inancsiz deve
(08.08.20)
ben. gitmeyi de düşünmüyorum. sakal sorun değil ama saçımı abuk subuk bi şekilde keserek idare ediyorum son altı aydır.
0
scudman1
(08.08.20)
Siz aşı olana kadar veya hastalığı geçirene kadar risk hiç azalmayacak. O yüzden önlemlerinizi alıp yapabilirsiniz ne istiyorsanız.
0
masseter
(08.08.20)
Ben

e 31
0
howfaristhesky
(08.08.20)
valla ben de inancsiz deve gibi dusunuyorum; son raddeye gelene kadar yasak filan gelmez zira ekonomik olarak iyice goctuk. ha vakalar artar mi? o bayram goruntulerinden sonra artmama ihtimali yok ama ne kadar artacagini da bilemeyiz kahin olmadigimiz icin. Bu risk bundan sonra hep olacak kisacasi.

kuafore henuz gitmedim, gelecek hafta artik mecburen gidecegim. Benim gittigim kuafor bayagi onlem almis giden arkadaslarimdan duydugum kadari ile. Bir arkadasim da acik havada sacini kesmesini rica etmis, kuaforun bahcesinde isini halletmis. Sizin de boyle bir imkaniniz varsa deneyebilirsiniz. guvendiginiz bir yere gidin tabii ki.
0
fraise
(08.08.20)
Ben gitmiyorum ama pandemi döneminde uzun saç hoşuma gitmeye başladığı için gitmiyorum, yoksa ayda iki kez saç tıraşı oluyorum illa ki giderdim ama ben de herhangi bir yasak geleceğini düşünmüyorum, vaka sayısına falan eskisi gibi dikkat etmiyoruz ama yine yüksek, hayat devam ediyor görüldüğü üzere, mevcut durumun 4-5 katı bir vaka sayısına ulaşmazsak bi yasak gelmez kanaatindeyim, bu şekilde gider gibi.
0
angelus
(08.08.20)
Her hafta kuaföre giderdim eskiden
Mart başından beri gitmiyorum aşı olmadan da gitmem
Hatun kişiyim
0
photo85
(08.08.20)
Ben de gitmiyorum.
0
Sonsuzluk ve Bir Gün
(08.08.20)
Ben hala gitmedim.
0
ms brownstone
(08.08.20)
Git Ya ne olabilir ben Mayıs ayından beri gidiyorum.
0
catch the arrow
(08.08.20)
Gitmedim hala. Evde kesebilme yöntemleri öğrendim. Göğüs hizasından omuz hizasına kadar kestim, güzel de oldu bence.
0
aramızda kalsın
(08.08.20)
Ben 2 kez gittim. Yine giderim önlemimi alıp.

Önlem: 1. Kulaktan değil boyundan bağlanan maske takmak
2. Evde risk grubunda biri var bahanesiyle berberden maske takmasını rica etmek
3. Randevulu gidip içeride beklemeyip en kısa sürede berberden çıkmak
4. Eve gelir gelmez bol köpüklü duş almak
0
le jeune turc
(08.08.20)
Bana biraz tuhaf geliyor açıkçası. Yani işe falan gitmeyen biri kendini koruyabilir ama her gün işe gidiyoruz, bir sürü insanla muhatap oluyoruz, toplu taşıma, dışarıda mecburi yemekler falan derken hala bir şeylerden uzak durmak başarı bence.

Ben kuaföre de, lazere de, ne bileyim tırnak yaptırmaya bile gittim. Marifet değil ama bir şeylerde normale dönen biri kuaföre gidebilir bence, ha hala evde izolasyona devam ediyorsundur o zaman hiç bozmaya gerek yok.
0
aquarium
(08.08.20)
aquarium +1. iş yerinde yurtdışından yeni gelen insanlarla iç içeyiz, birbirimizle zaten. sıcaklarda kimse maske de takamıyor. kuaföre gitsem ne gitmesem ne

eğer ki halihazırda kendinizi izolasyonda tutuyorsanız farklı tabi
0
oekuklu
(08.08.20)
(18)

yüzünüzü ne ile temizliyorsunuz?

rose parks
öneri üzerine la roche posay kullandım ama pek etki ettiğini düşünmüyorum, sivilce asla çıkmazken kullandıktan sonra çıkmaya başladı. 25 liralık neutrogena, garnier falan bile daha iyiydi bundan. yeni bir şeyler denemek istiyorum, siz neler kullanıyorsunuz? cilt tipim karma.
öneri üzerine la roche posay kullandım ama pek etki ettiğini düşünmüyorum, sivilce asla çıkmazken kullandıktan sonra çıkmaya başladı. 25 liralık neutrogena, garnier falan bile daha iyiydi bundan. yeni bir şeyler denemek istiyorum, siz neler kullanıyorsunuz? cilt tipim karma.
0
rose parks
(05.08.20)
Eşek sütü sabunu, çay ağacı yağı sabunu veya bıttım sabunu.
0
pati
(05.08.20)
Sadece su. Asla kimyasal bir şey sürmem. Nemlendirici de dahil.
0
sta
(05.08.20)
La roche posay effacler serisi ise bahsettiginiz; ilk kullandığınızda ekstra bir sivilcilenme yapıp cildi kusturabiliyor. Biraz daha kullanmaya devam edince düzeliyor. Ben yıllardır o seriyi kullanıyorum çok da memnunum ama sizin cildiniz ekstra hassas vs bir cilt ise, bilemiyorum.

Yine o ayarda bir marka isterseniz avene'e bakabilirsiniz, onu da kullanmisligim var. Biotherm de güzeldir.
0
fraise
(05.08.20)
Beyaz kil çok memnunum.
0
Tochinoshin
(05.08.20)
La roche posay effacler serisinden çok memnunum. Cildim çok hassas ve akneye meyilli, kullandığımdan beri gözle görünür bir azalma oldu.

bir şans daha verin derim, sivilceleriniz her çıktığında aktif akneye fucidin sürmenizi öneririm. leke bırakmadan kendiliğinden patlıyor ve iltihabını akıtıyor. antibiyotik krem. cildiyecim önermişti. bir de nadixa var benzer etkilerde bir antibiyorik krem.
0
apurucikipi
(05.08.20)
Ben de la roche kullaniyorum. Akneye egilimli, hassas cilt.
Bir suru urun denemisimdir, ucuzundan pahalisina. En iyisi (yani bu benim icin sivilce yapmayan demek) la roche cikti.

Bi de oneri: deneyimlerime dayanarak soyluyorum bi kere sivilce yapan urune asla devam etmem. La roche senin urunun degil demek ki
0
Kittie
(05.08.20)
Uriage ds (dermatite séborrhéique)
Bunun yüz temizlemesi (gel nettoyant) var bir de losyonu. Seboreik oldugu icin kullaniyorum, memnunum.
0
logisticsmanager
(05.08.20)
Ben avene kullanıyorum çok memnunum. İçerik kontrol etmek isterseniz sivilce, irritasyon yapıp yapmadığına dair bu siteyi öneririm: www.cosdna.com
0
jazzabel
(05.08.20)
Çeşme suyu
0
paramolacak
(05.08.20)
cosrx düşük ph'li temizleme jeli
0
yuvarlanantencereninkapagi
(05.08.20)
Benim de cildim karma ve sivilceye müsait. bioderma sensibio foaming gel kullanıyorum, gayet memnunum.

Daha önce la roche posay effacler'in yüz temizleme jelini kullanmıştım sivilceler için. Yaz için ideal, sivilcelerime de iyi gelmişti ama kışın cildimi kurutmuştu mesela. Cildi kurutan ürünler de yağ dengesini bozup tekrar sivilce sorununa yol açabiliyor dikkat.
0
yineiyisinoxford
(05.08.20)
Bioderma Sebium temizleme jeliyle gül suyu kullanıyorum. Gün aşırı kullanırsan faydası oluyor ama gözenekleri süper temizlemiyor.
0
epistemic_regress
(05.08.20)
Benim de karma. Kiehls beyaz killi arındırıcı ürününü kullanıyorum. Olağanüstü bir etkisi yok tabi ki ama memnunum ben. Çok derin temizliyor gibi hissediyorum ve asla kurutmuyor. Temizledikten sonra da Gül suyu kullanıyorum. Cildimde Herhangi bir sorun oluşmuyor.
0
aquarium
(05.08.20)
düz duru zeytinyağlı sabun. çok kurutuyor ama cildim yağlı, kullandığımdan beri iz bırakan sivilce çıkmıyor en azından, büyük büyük de çıkmıyor şükür ufak tefek arada. onun çözümü yok gibi.
0
garavel
(05.08.20)
Yves rocher sebo pure vegetal yüz temizleme jeli. Yüz temizleme ve siyah nokta için kullandığım en iyi ürün diyebilirim.
0
legolasin son oku
(06.08.20)
Ben de Cosrx Low pH Good Morning Gel kullanıyorum, her ortama uyum sağlayan bir ürün gibi.
0
wish i could find a way to disappear
(06.08.20)
Yüksek fiyatlı önerim dermalogica, memnunum.
Düşük fiyatlı ise la roche toleriane serisi
0
izninizolursatahtinizatalibim
(06.08.20)
moos
0
ateistanbul
(06.08.20)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.