Giriş
(4)

estetikle güzel olanlar neden küçümseniyor?

cilekli krep
bir insan doğuştan güzel olduğunda hiçbir çaba sarf etmeksizin güzel oluyor. güzelliğin takdir edilmesi zaten ayrı mesele ama neden bir insanın estetik yaptırdığını duyduğunda insanlar bi değişik tepki veriyor. ortada takdir edilecek bir durum varsa kadın en azından para vermiş acı çekmiş ya da bece
bir insan doğuştan güzel olduğunda hiçbir çaba sarf etmeksizin güzel oluyor. güzelliğin takdir edilmesi zaten ayrı mesele ama neden bir insanın estetik yaptırdığını duyduğunda insanlar bi değişik tepki veriyor. ortada takdir edilecek bir durum varsa kadın en azından para vermiş acı çekmiş ya da becermiş güzel bir makyaj yapmış güzel olmuş. nedir bu makyajsız estetiksiz güzel övgüsü?

bahsettiğim şey estetikli görünümü beğenmeyen insanlar değil. güzel bulduğu bir insanın estetikli olduğunu öğrenince bir miktar küçümseme ya da artık takdir etmeme durumu.
0
cilekli krep
(20.12.17)
Estetik yapay durmayip guzel de gösteriyorsa kotu bir sey degil. Herkes Allah vergisi guzel olacak diye bir sey yok.
0
i m sick tired
(20.12.17)
estetikle herkes güzel olur önemli olan hiçbir şey yapmadan güzel olmak diye düşünüyor olabilirler.
0
sta
(20.12.17)
çünkü ilkel dürtüler genetik güzelliğin peşinde. estetikle gelen güzellikle aldatılmışlık hissine uğruyor bünye.
0
preldzic
(20.12.17)
insanın olduğu şeyi kabullenmeyip çeşitli zahmetlere girmesi o kişinin kendine olan güveni ve samimiyetiyle ilgili belirli bir fikir uyandırıyor bende. bir insanın sırf "güzel" görünmek için bunca zahmeti göze alması estetik özelinde o belirli fikrin keskinleşmesine sebep oluyor. bahsettiğim şey sadece "dayatılan güzellik algısı" şikayeti değil, insanların kendilerini oldukları gibi kabul edemiyor olması.

ancak küçümsüyor değilim, zaten ne haddime. olay güzelliğin nasıl kazanıldığı değil benim nazarımda, güzelliği kazanmaya çalışmanın ve bu amaç uğruna ödenen bedelin kendisi. bu dünya'da her şey güzel olmak zorunda değil ve insanların bununla baş edemiyor olmasını saçma buluyorum.

öte yandan @preldzic +1, "güzelin" evrimsel etkisi soyu kaliteli devam ettirme olduğundan o estetikli kısım tamamen aldatmaca gelecek. tatlı yapmak için aldığın şekerin aslında un çıkması nasıl işine yaramazsa bilinçaltında estetikli de benzer etkiyi yaratıyor.
0
Bruce
(20.12.17)
(9)

vize için şehirlerarası seyahat belgesi

estranged
idata italya vizesine başvurdum geçenlerde, eksik evrak olarak şehirlerarası seyahatinizi neyle yapacaksınız onu belirtmemişsiniz diye aradılar.normalde flixbus düşünmüştük ama ücretsiz rezervasyon seçeneği bulamadım. bu naylon rezervasyonu nasıl hallediyoruz?
idata italya vizesine başvurdum geçenlerde, eksik evrak olarak şehirlerarası seyahatinizi neyle yapacaksınız onu belirtmemişsiniz diye aradılar.
normalde flixbus düşünmüştük ama ücretsiz rezervasyon seçeneği bulamadım. bu naylon rezervasyonu nasıl hallediyoruz?
0
estranged
(20.12.17)
uçak biletlerine bak, ekonomi sınıflarına değil de en pahalısına bakarsan onlarda rezervasyon seçeneği çıkıyor bazı havayollarında.
0
Bruce
(20.12.17)
en pahalıyı gösterirsem de şüphe uyandırır ya gösterdiğim parayla uyumlu olsun.
0
🌸estranged
(20.12.17)
Trenle yapacağını beyan et.
0
kompisko
(20.12.17)
trainitali sitesinden ucuzdan bir bilet al. göster ben öle verdim.
0
mikahakkinen
(20.12.17)
Ben ayni sehirde kalacagim diyodum, tum rezervasyonu ayni sehirde yapiyodum :D
0
kuehles blondes
(20.12.17)
trenitalia flixbustan da pahalı gördüm. anladığım kadarıyla ücretsiz rezervasyon yapamayacağım.
0
🌸estranged
(20.12.17)
İlgili seyahat için biletleri alsanız ya? Hem zaman geçtikçe pahalılanır belki.
0
saygilarefendim
(20.12.17)
almayı da düşünüyorum ancak hala net olmayan planlar var. net bir saate bağlı kalmaktansa biraz esnek olmak istedim. ancak bu gidişle alacağım gibi görünüyor.
0
🌸estranged
(20.12.17)
FlixBus'tan al, iptal edince kredi yüklüyorlar, başka bilet alıyorsun. Paran yanmıyor.
0
Lim5
(20.12.17)
(10)

Şimdi bu, bitcoin balon olsa mesela

mete kudur
Selam ben bilal. Ekonomiye de bi' giriş yapayım diyorum.Bu bitcoin'in patlaması nasıl olabiliyor, yani elinde bu paraya sahip olan adamların elinden çıkartması mı lazım ? Yani bitcoin patlayacak diyenlerin temel argümanı bitcoin sahipleri bu sanal paralarını dolara çevirecek ve bitcoinin değeri düşe
Selam ben bilal. Ekonomiye de bi' giriş yapayım diyorum.

Bu bitcoin'in patlaması nasıl olabiliyor, yani elinde bu paraya sahip olan adamların elinden çıkartması mı lazım ? Yani bitcoin patlayacak diyenlerin temel argümanı bitcoin sahipleri bu sanal paralarını dolara çevirecek ve bitcoinin değeri düşecek diye mi, yoksa başka bi' legal illegal durumumu olabilir ?
0
mete kudur
(20.12.17)
Harika soru, silme lütfen, takipteyim. Bir çok kez yüzde 10-15 bandında inip çıktı ama bu sefer insanlar alım fırsatı bu diye yüklendi ve yükseldi. Ben de merak ediyorum bunu bu yüzden.
0
basubadelmevt
(20.12.17)
temel olarak şöyle sorun kendinize; bitcoin'i değerli yapan ne?

bir bitcoin'in güncel olarak 16 bin dolar etmesi, birilerinin bir yerde ona 16 bin dolar ödemeye razı olması sebebiyledir.

dolayısıyla, bir gün eğer çıkıp da elinizdeki bitcoin'i 16 bin dolardan satmaya çalışıp satamazsanız, 15'e indirip, 10'a çekip yine de satamazsanız balon patladı denir.

yani insanların btc'ye inancını yitirmesi gerekir. bu herhangi bir sebeple olabilir. devletlerin ortak karar alıp çok ciddi yaptırımlar getirmesiyle olabilir, sistemin çok geniş kapsamlı hack'lenmesiyle olabilir, ya da başka bir kripto paranın btc'yi ezmesiyle olabilir. ya da en basitinden, insanların gerçekten bu parayı kullanabileceği bir yer olmadığına kitleler halinde ikna olmasıyla olabilir.
0
captainobvious
(20.12.17)
Benim anlamadığım kısmı da bu zaten; ''kaç bin milyar milyon yok'' olmayacak birileri bu değiş tokuştan çok kazancak diğerleri beklentilerini kaybedecek değil mi yani ? herkesin kazanması gibi bir sistem beklendiği için mi bu balon patlar diyorlar.

ben bu ''refah'' kısmını da anlamıyorum, sisteme erken giren çok kazandı keza bu adamlar illa bu parayı el değiştirecekler. şimdi problem burada paranın yaygın olmayışı mı ? yani bu bir ticaret olduğu için paranın büyük kısmı görece birkaç kişinin elinde, bu adamlar çıkarsa diğerleri de panikten çıkar o zaman batar diye mi çekiniliyor ?
0
🌸mete kudur
(20.12.17)
bandista'nın çok güzel bi sözü var konu ile ilgili. "kaybeden yoksa, kazanılmaz para"
0
obscures
(20.12.17)
mete kudur bir noktayı kaçırıyorsun, bandista da yanılıyor.

şöyle düşünün. 200 bin liraya çok güzel bir araba aldınız. sabah 200.000 TL varken, şimdi ise bir araban var. peki, arabayı almış eve dönerken kaza yapsanız ve araç perte çıksa, 200.000 tl nereye gider? siz kaybettiniz, ama bir kazanan yok. bunun gibi.

ya da, satmak için domates aldın ve çürüdü. yine fazladan bir kazanan yok. ya da btc aldın ve fiyatı düştü. sana btc'yi, ya da domatesi satan kişi elindeki varlığa karşılık senden bir bedel istedi, sen de verdin. bandista'nın inandığı gibi bir kandırma yok çünkü alım-satım gerçekleşirken ikiniz de değerin o olduğuna inanıyordunuz.

ek: ters taraftan bakarsak da şöyle denilebilir; elimde bir vazo vardı, tipi güzel diye salonumda tutuyordum. sonra bir gün beni ziyarete geldiniz, ve vazonun vitrininize çok yakışacağını düşünüp benden 100 liraya satın almak istediniz. ben de "100 lira, hiç fena değil" diye sattım. çünkü benim için ederi 100 liradan azdı, belki 50 liraya almıştım örneğin.

sonra, salonunuzda vazoyu sergilerken, antikacı bir arkadaşınız geldi ve "oha bu nerden baksan üç milyon yıllık vazo, en az yüz bin lira eder" dedi. oracıkta sattınız antikacı arkadaşa. belki o başka birine 500 bine satacak, ama orası onu ilgilendirir. siz 99.900 tl kazandınız. bense 50 lira kazanmıştım.
0
captainobvious
(20.12.17)
bitcoin'in patlaması için blockchain sisteminin kökten değişmesi ya da bitmesi lazım, yoksa bitcoin sadece talep yükseldi arttı, düşünce patlayacak denebilecek basitlikte bir olay değil.

kripto para bitcoin ile başlamadı, bitcoin ile bitmeyecek; gelecekte kesinlikle hayatımıza girecek bir para şekli bu. önünde durmak mantıksız, o yüzden yasaklamalar olsa bile geçici olacak. internetin önünde duramazsınız, dünyanın 2 ayrı noktasında birbiriyle iletişimde kalan son 2 kişi bile kalsa durdurulamaz. insanlar bu basitliği anlayamıyor, o yüzden çok karışık bir şey gibi geliyor ve anlamadığı için "öcü" gözüyle bakıyor.

ortada tamamen speküle edilmiş bir para birimi yok. evet şimdiki değeri böyle ancak bunun azalması bitcoin'in bitmesiyle değil, aksine daha çok kullanılmaya başlamasıyla sağlanacak. büyük dalgalanmalar olacak evet, muhtemelen şu anda bu yüksek seviyeden alanlar çok uzun süre beklerse patlayacaklar ancak bitcoin yok olmayacak, reel seviyelere inecek sadece.

bu sürenin ne kadar süreceği çok belirsiz, çin-rusya ikilisi yasallaştırır da ekmeğini yemeye başlarsa amerika takip etmeden bırakmaz; bi tarafın yakınlaşması bu süreci hızlandırır. yasaklama işine girişeceklerini sanmıyorum büyüklerin, dediğim gibi bu ancak bir süreliğine engellemiş olur.
0
Bruce
(20.12.17)
@sour, Ne banka demişim ne bypass demişim, nereden çıkardın ki o kısmı? Ben geçerli olmasından bahsettim, nasıl ki her ülkenin kendi para birimi var, ülke sınırlarını tanımayan internet dünyasının da kendi para birimi olacak(ya da birden fazla) . Bankanın, gerçek paranın yerine geçecek diye bir durum yok, olabilecek en büyük atılım atm'den nakit yatırıp bitcoin almak olur. Çok yanlış anlamışsın o kısmı.

Bitcoin en köklü kripto para ve hacmi bu kadar büyümüş olduğu için kripto para=bitcoin olarak yorumladım. Gelecekte yerine başka bir tanesi gelebilir, ne olacağını görmek için kripto para ile işlem yapmanın yaygınlaşması gerekiyor. Bu yaygınlaşma sırasında o arz-talep dengesi de sağlanmış olacak.
0
Bruce
(20.12.17)
Yok hükmünden çıkması demek legalleşmesi demek zaten, illegal bi şekilde nasıl kullanıma sokabilir ülke? O düzenlemeleri yapmasından bahsediyorum işte.

Ülkenin merkez bankasının tanıması demek yasallaşması, bankaların bitcoin kabul etmesi demek, hepsiburada.ru'dan bitcoin ile ürün almak demek; neyi anlamadın tam olarak? Ülkenin bitcoinle ne kadar iç içe olmak istediğiyle alakalı olarak ülkenin atabileceği herhangi bir adımdan bahsediyorum, ne olduğunun bir önemi yok.
0
Bruce
(20.12.17)
@Sour, bitcoin bankayı tümüyle bypass edemez çünkü mevcut şartlarda manavdan bitcoin ile alışveriş yapamazsın. bitcoin ile alışveriş yapabileceğin alanlar var diye kısıtlama yapabilir bir ülke, ya da isterse her yerde geçiyor da diyebilir. ülkenin ne istediğiyle alakalı.

bitcoin kullanılıyor diye banka işlevsiz kalmayacak, bitcoini gerçek paraya dönüştürmek isteyenler bankaya bitcoin satmak zorunda kalacak. bankaların kontrolün olmadığı bir para karşılığında gerçek para satmak istememesi durumu yaşanıyor şu anda, insanların "olmaz" dediği en büyük nokta bu. ben de diyorum ki bankalar kendilerine "bitcoin ver para al" demek isteyen insan sayısı artacak ki bu sulara girmek isteyecekler. Belki de kendi rezervleri olacak, nasıl bir model benimseyecekler bilemiyoruz ancak bir yolunu bulmaları zor olmaz. kendi şartlarını sunacak, kuralları kendi alanları için belirleyecekler. "bitcoin ver hizmet al" noktasında bankanın işi yok ancak hiçbir zaman her ödemeyi bitcoin ile yapamayacağın için bankaya muhtaç kalacaksın. adamın 300 bin dolarlık bitcoin'i var ama bunu gerçek paraya dönüştüremiyor ne anladım ben o zenginlikten tartışmasının biteceği nokta bu işte, bankalar hiçbir zaman tümüyle bypass olmayacak.
0
Bruce
(20.12.17)
abi ben ekonomist miyim model getireceğim, benim sorumluluğum mu bu? bitcoin'in gelmesindeki engel benim model sunamıyor olmam mı? 1 tane satoshim dahi yok, neyin romantizmini yapayım?

bankalar bitcoin kullanmak isterlerse kendilerine uyan bir model geliştirebilirler pek ala diyorum, anlaması neden zor? fizik kuralı mı ki bu illa bilimsel olarak aksini kanıtlamam lazım? sana uçuk gelen kısımlarını yazarsın, neden olmayacağını söylersin, sonuçlarını zamanla görürüz. neden bu ofansiflik anlamadım valla, çok enteresan.
0
Bruce
(20.12.17)
(15)

kurumsal şirket çalışanlarına soru

Bruce
yıllık izinlerinizi hak ediş tarihinizden itibaren 1 yıl içinde kullanmanız için herhangi bir baskı ya da telkine maruz kalıyor musunuz? örneğin 1 ocak girişli bir personelseniz size aralık ayı içerisinde "şu kadar gün yıllık izniniz kalmış, ocak'a kadar kullanınız" gibilerinden bir şey söyleniyor m
yıllık izinlerinizi hak ediş tarihinizden itibaren 1 yıl içinde kullanmanız için herhangi bir baskı ya da telkine maruz kalıyor musunuz? örneğin 1 ocak girişli bir personelseniz size aralık ayı içerisinde "şu kadar gün yıllık izniniz kalmış, ocak'a kadar kullanınız" gibilerinden bir şey söyleniyor mu? yoksa "benim birikmiş 20-30 günüm var, ses etmiyorlar" mı dersiniz?

kurumsaldan kastım illa koç-sabancı holdingleri değil tabii, "ben bizim manavda çalışıyom kafama esince çıkıyom abi" demeyin diye böyle söyledim. yani bu yıllık izin gibi işlerin mevzuata göre yapıldığı, kitaba uygun hareket eden kalabalık şirketlerden bahsediyorum.
0
Bruce
(20.12.17)
bizde de öyle bir geyik var. yasa mı çıkmış neymiş. geçen sene izinleri biriktiremezsiniz, kullanacaksınız dediler. birkaç arkadaş zorla 1 haftalık tatillerini 2 hafta yaptı hatta eski izinlerini bitirmek için. ama şimdi pek muhabbeti dönmüyor. illa 1 yılda bitirin demiyorlar yani. sadece çok biriktirmemizi istemiyorlar anladığım kadarıyla. şirkette 300-400 gün izni olan kafayı yemiş müdürler var, bu saatten sonra onlara bir yaptırım uygulayamıyorlar ama gelecekte de onlardan olmasın diye şimdiden fazla izinleri olanları erittiler işte.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(20.12.17)
bizim bankada da öyle, bitirmek gerekiyormuş izinleri.
0
contavolta
(20.12.17)
Valla devlet kurumsal sayılır mı bilmiyorum ama bizde de öyle. 2 yıl kullanilmayan izinler yanıyor ve yil sonu kullan diye söyleniyor müdürler tarafından
0
graupel
(20.12.17)
ekibine bağlı bazı ekipler (müdürlükler) diğer yıla sarkmasına izin vermiyor kullan diye zorluyor, bizim ekipte ise zorlama yok devrediyor kullanmaz isen.
0
basond
(20.12.17)
shut down denilen dönem var ve şirket kapalı zorunlu izne çıkılıyor
0
bordeaux
(20.12.17)
Birincisi izin biriktiginde SSK teftiş ederse şirkete ceza yazıyor çalışan dinlenmeden sürekli çalışıyor diye. İkincisi şirket mali olarak bu izin günlerinin parasını kullanilmadikca bir kenara ayırması gerekiyor. Üçüncüsü çalışan işten ayrılırsa bu izin günlerini brüt üzerinden ödüyor. Onun için çoğu yerde buna dikkat edilir
0
seyyar satıcı
(20.12.17)
Şirketler bunu maliyet olarak görüyor ve izin ücreti karşılığı ayırdığı için kullandırtmayı tercih ediyor. Yasal olarak bir zorunluluk yok ama, izin silinmez.
0
kumulatifvergimatrahi
(20.12.17)
holdingde çalışıyorum öyle bi uygulama yok.

bi önceki şirketim yarı kurumsal bir yerdi 50 gün yıllık izni olanlar vardı
0
kablelvuku
(20.12.17)
@kumulatifvergimatrahi, iş kanununda bu konuda bir boşluk var aslında, dediğin gibi "1 yıl içerisinde kullanılmayan yıllık izinler silinir" gibi bir madde yok ancak kullanılmasına yönelik uyarılar var. @seyyar satıcı'nın dediği gibi denetimde ya da iş kazası geçiren bir personelin davasında "personeli dinlendirdin mi" diye bakıyorlar.

bir taraftan çoğunluk kullandırıyor gibi görünüyor ama ben çok duydum @istanbul kanatlarimin altinda'nın dediği gibi günlerce yıllık izni birikenleri; merak ettim burada durumlar nasıl diye. iş kanunu hak edilen yıllık ücretli izinlerin kullanılmadığı takdirde silinmeyeceğini açıkça belirtiyor. kamu'da durum farklı o yüzden @graupel sana yardımcı olamayacağız ancak özelde çalışanlar için buradan da dile getirelim, kullanılmayan yıllık izinleriniz silinmiyor kesinlikle. yine de 1 sene içerisinde kullanın ki sorun çıkmasın. yok ben yakında işten çıkacağım diyorsanız o zaman beklenebilir gerçi...
0
🌸Bruce
(20.12.17)
IK'dan surekli mail geliyor izinleri kullanmamiz icin. Sonraki seneye sadece 5 gununu aktarabiliyoruz, o kadar telkine ragmen kullanmazsan yaniyor yani izinler.
0
crown
(20.12.17)
bankacıyım. 4 yıllık personelim ve şu anda 30 gün izin hakkım var. Bu izin baskısı genelde emekliliği yaklaşmış, ya da 10-15 yıllık personele uygulanıyor. çünkü ciddi bir maliyet bu. 20 yıl sonunda personel tak diye çıkabilir işten. Bu yüzden genel müdürlük özellikle müdür, müdür yardımcılarına baskı yapıyor izne çıkın diye
0
silah taciri
(20.12.17)
27 gün sınırı var bizde de. şu anda 28 günüm var benim ik yalvarıyor tatile çık diye.
0
argent dawn
(20.12.17)
Senede bir izinlerinizi kullanın diye mail gelir İK'dan. Herkes yav he he deyip geçer. 300 gün izni olan adam var şirkette. Bırak izinleri zorla kullandırmayı, iki haftadan fazla izne çıkmaya kalksan işler güçler diye ağlamaya başlıyorlar zaten. Bir seferinde İK'dan gelen izinlerinizin tamamını sene içinde kullanın maili üzerine "aa ne hoş, ben de şöyle iki aylığına bi güney amerikaya gitsem diyordum" deyince,karşıdan gak guk dışında bir ses duyamamıştım.
0
sarap dumani
(20.12.17)
insan kaynaklarıyım 200 çalışan var. benden önce kimse tutmamış yıllık izinler, bi kısmıyla el sıkışıp mutabık kaldık, bir kısmıyla anlaşma yaptık izinlerin bir kısmını ödedik, artık biriktirmeden yıllık izinler kullanılıyor, yöneticiler ekiplerinin yıllık izin yüklerini takip edip fazla olanları izne gönderiyorlar.

şirkete maddi bir yük olması yanısıra çalışanların izne çıkartılması gerekiyor isg açısından. atıyorum bir iş kazası olsa, konu mahkemelik olsa , sen bu adamı izne çıkartmamışsın, izne çıkmamış olmak dikkat dağınıklığı yapar işveren hatalıdır" fln a kadar konu gelebiliyor. bir de bu açısı var.
0
benaslinda
(20.12.17)
Hayır öyle bir şeyle hiç karşılaşmadım.
0
roket adam
(20.12.17)
(16)

Patronunu Seven Var mı?

fragile lady
Bu, gerçekten merak ettiğim bir soru. Aramızda patronunu seven, özleyen, iş dışında da görüşen veya iletişimde kalan var mı acaba?
Bu, gerçekten merak ettiğim bir soru. Aramızda patronunu seven, özleyen, iş dışında da görüşen veya iletişimde kalan var mı acaba?
0
fragile lady
(19.12.17)
Staj yaptigim yerdeki patronla konusuyoruz hala arada linkedinden. Amazonda lead oldu.

Onun disinda hic patron sirketinde calismadim, eski mudurumu de cok severdim. Onunla da konusuyoruz ara sira
0
fakyoras
(19.12.17)
patronumu ve iş arkadaşlarımı çok seviyorum, iş dışında görüşelim deseler güle oynaya giderim.
0
evde liyakat kalmamis
(19.12.17)
Is disinda gorusmuyoruz ama patronu severim. Bazen muhabbet ederiz is yerinde, vizyonu olan bir adam muhabbeti sariyor.

Eski calistigim yerlerden birinde de patrona hem gicik olur hem severdim. Bazen cok giciklasiyordu ama genel olarak severdim. Is disinda da gorusurduk, cok guzel vakitler gecirdik. Vefat etti allah rahmet eylesin.
0
stavro
(19.12.17)
Patronuma en son kafa atacakken tuttular beni. Sonra iş degistirdim. Şimdiki işyerinde patron yok. Yönetim kurulu var. Müdürüm de kankam zaten.

Patronlar sevilmez.
0
kablelvuku
(19.12.17)
ilk patronumla 20 yıldır aralıksız görüşüyorum , telefonla iletişimimiz hiç kopmadı .ben izmir'de çalışmaya onun yanında başlamıştım , istanbul'a taşındıktan sonra her çalıştığım toptancıda ilk patronum benim en önemli müşterim oldu yıllardır ürün satıyorum . sohbet için de telefonla ararım izmir'e her gittiğimde ziyaretine giderim.hala aynı sektörde aynı işi yapıyor yanında çalışan elemanlara benden gururla bahsederek tanıştırıyor .çok seviyorum onu .
ondan başka çalıştığım yerlerde patronlarımdan hiçbirini sevmedim ve hatta birini mahkemeye vererek paramı alabildim .
izmir insanı başka oluyor . istanbul kurtlar sofrası
0
devilone
(19.12.17)
iki iş yapıyorum. birinde patronla işe giriş dışında irtibatım olmadı, editörle çalışıyorum. diğerinde ise muhatap olduğum tek kişi patron. iki patronu da, editörü de çok seviyorum. ha kızdığım, sinirlendiğim tabii ki oluyor ama işin parçası yani bu insan anasına, çocuğuna da kızıyor sonuçta. kendimi bu açıdan çok ama çok şanslı hissediyorum. ilk işteki patronum kardeşiymişim gibi davranır bana. editör her konuda anlayışlıdır. ilk başladığımda çok destek olmuştu, ben bir hata yaptığımda kafayı yerdim utancımdan, "sakin ol knk" diye yatıştırırdı. çok iyi ve uyumlu biri.

diğer patronum da "sizi de yapacağınız işi de skiyim!11!" diye bütün diğer çalışanların arasında arıza çıkardığım halde beni işe tekrar almayı kabul etti, o kadar söylüyorum jsfjsk. kafasına estiğinde yemek ısmarlar, anlatırsam derdimi dinler vs. zaten arkadaşım diyebilirim.
0
der meister
(19.12.17)
bizde patron yok, yani var da çok üst kademelerde bir yerde. kendisiyle tanışmıyoruz. müdürüm var. ben çok seviyorum müdürümü, mükemmel bir adam. iş haricinde günlük konularda da çok iyi anlaşıyoruz ve hep konuşuruz. iş konusunda ise o panik oluyor bazen, yetiştiremeyeceğiz diye. ben ise çok genişim hallederiz diyorum sakinleştiriyorum :) bazen gelir "bu aralar yoğunuz akşam mesai yapalım" der, 10'a kadar oturur çalışırım hiç gocunmam. "cumartesi mesai yapalım" der, işim yoksa hiç sorun etmem. işim varsa da olmaz derim, o zaman da o sorun etmez. böyle rahat bir ilişkimiz var.

benden 12-13 yaş büyük, evli falan. dolayısıyla dışarıda öyle takılmıyoruz. ama aynı mahallede oturuyoruz ve görüşelim dese görüşmek isterdim. ya da moda sahilde falan karşılaşsak oturur geyik yapardık kesin.

bir de bundan önceki departmanımdaki müdürüm var, açıkçası şimdiki müdürüm mü yoksa o mu daha iyi bilemiyorum ikisi de çok muhabbetli insanlar. hayat sadece iş değil ve ikisi de bunun farkındalar.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(19.12.17)
Bizimkiler iki ortak, birini seviyorum birini sevmiyorum.
İş dışında görüşen derken, izin günlerinde değil ama bazen toplanıp işten sonra bir yerlere gidip yemek yiyip bir şeyler içiyoruz.
Bir kere izin günümde de arayıp "senin sevdiğin tantuniciye gidiyoruz" diyerek aldıkları oldu :)
0
mutekebbir
(19.12.17)
iş dışında da görüşüyoruz, arada sıkıntı olur arar bize danışır. bu kişisel bir sorunu olduğunda da olabiliyor. severim o yüzden.
0
cabiday
(19.12.17)
Sadece bir müdürümle görüşürüz hala. Gerçekten çok iyi bir yöneticiydi. Diğer patron ve müdürlerimle görüşmem gereksiz insandılar çoğu.
0
curukturpkokusu
(19.12.17)
Mevcut patronla işim yok ama şirkete ve rahmetli kurucusuna saygım büyük, sevgim mevcut
0
shenergy
(19.12.17)
işveren tarafında big boss'ları(3 tane ortak) ayda yılda bir görüyoruz, hatta 1 tanesini 2 senedir görmedim. gelince kapıdan selam veriyor gidiyor ykb olan, ön iliklemekle kalıyorum; öyle bir bağım yok yani.
operasyon tarafında big boss'u görmemin imkanı yok zaten, en fazla emea patronu geliyor senede 1-2 defa, onunla iki kadeh tokuşturmuşluğum vardır en fazla.

önceki genel müdür ile çok iyiydim, yabancı olduğu için çalışma izniydi oryantasyondu derken samimi olmuştuk baya; yemeğe falan çıkarırdı, istanbul'u gezdiriyordum arada. geçen sene dubai operasyonuna geçti, sosyal medya üzerinden iletişimdeyiz.

işveren vekilinden nefret ediyorum, hastalıklı paranoyak yalancı bir dede. gm gittiğinden beri tüm yetki onda, ancak imza işleri için yanına gidiyorum. kimseyi sevmeyen uyuz bir tip zaten, muhabbet falan açmıyorum.

birim müdürüm kaypağın teki ama muhabbeti güzel, ortak noktalarımız var baya. her gün saatlerce beraberiz zaten, ne kadar sevsem de görüşmem. iş arkadaşlarım da öyle, ancak özel bir plan yaparsak buluşuyor konuşuyorum; onun haricinde bari mesai dışında görmeyeyim duymayayım yani, öeh.

Eski iş yerinden patronum ethem sancak, bişey demeyeyim gg olmasın; sözlüğe bakıyor burayı da görür mazallah sfjfgfj.
0
Bruce
(20.12.17)
kendisi benimle iletişim kurmuyor. sebebini merak etmediğim için sormuyorum.
0
rakicandir
(20.12.17)
Eski şirketimdeki müdürümle 5 kişilik geyiğin döndüğü bir whatsap grubundayız kendisi çok sevilesi bir kadın iş dışında da hep görüşürüz. Şimdiki iş yerimde de patronla baya iyiyiz seviyorum da iyi bir insan ama iş dışında görüşmem çünkü kıslanç bir eşe sahip.
0
eksi sozlugun tatli insani
(20.12.17)
Ben de hiç nefret etmedim açıkçası, patronunu sevmeyerek nasıl o işyerinde çalışabiliyorsunuz anlayamıyorum. Çok zor olmuyor mu?

İş görüşmesi yaparken önce yöneticimle anlaşabiliyor muyum onu tahlil etmeye çalışırım sırf bu yüzden.
0
roket adam
(20.12.17)
stajdaki patronum on numara adamdı. abd'li olmasının ve işin de abd'de olmasının etkisi büyük.

meslek kurasına tabi yedek subay olarak görev yaptım. şube müdürümü patronum olarak nitelendirebilirim. sivilde olsa adına çalışmak isterdim. çok severdim binbaşımı. türk sivil piyasasında o kadar hoş adamlar yok be.
0
rain when i die
(20.12.17)
(2)

Şaraptan Anlayanlar Bir Bakarlar mı

bos gezenin bos ustasi
https://i.hizliresim.com/jQZnyW.jpgBu iki şarabı deneyeceğim az sonra. Zaten ufak şişelerde aldım deneme amaçlı. Cabernet Shiraz karışımı sanırım biri.Öbürünü hiç bilmiyorum. Küçüğü %13 alkol, Fransız.Büyüğü İtalyan %12 alkol. Nasıl şaraplardır bunlar yorumları merak ediyorum.
i.hizliresim.com

Bu iki şarabı deneyeceğim az sonra. Zaten ufak şişelerde aldım deneme amaçlı.

Cabernet Shiraz karışımı sanırım biri.

Öbürünü hiç bilmiyorum.

Küçüğü %13 alkol, Fransız.

Büyüğü İtalyan %12 alkol.

Nasıl şaraplardır bunlar yorumları merak ediyorum.
0
bos gezenin bos ustasi
(19.12.17)
valpolicella amarone olsa kesinlikle onu önerirdim ancak classico'su çok özellikli bir şarap değil. makarnayla, pizzayla güzel gider.

chenet nispeten daha popüler bir şarap, ben içmedim hiç ama güzel olduğunu duymuştum.
0
Bruce
(19.12.17)
chenet ortalama bir sarap pek bir ozelligi yok. organik olanini denemedim ama sadece cabernet olan bence hic lezzetli degildi. bunun yani sira bugune kadar organik olup da begendigim bir sarap olmadi.
0
lifeframe
(19.12.17)
(33)

bizde chritsmas yok diye

dedi ayca
Bizde chritsmas yok diye üzülüyor musunuz? Lütfen dini tartışma ortamına çevirmeden cevap verin masumane soruma.Sizi bilmem ama senelerce göre izleye imrenmeye başladım (başladım dediğim 5-6 senedir fiili olarak üzülüyorum) :( Ne olurdu hot coco'muzu yapıp 1 hafta evimizde yünlü kırmızı çoraplarla o
Bizde chritsmas yok diye üzülüyor musunuz? Lütfen dini tartışma ortamına çevirmeden cevap verin masumane soruma.

Sizi bilmem ama senelerce göre izleye imrenmeye başladım (başladım dediğim 5-6 senedir fiili olarak üzülüyorum) :( Ne olurdu hot coco'muzu yapıp 1 hafta evimizde yünlü kırmızı çoraplarla otursak, sevgilimizle, ailemizle yemekler yapsak, güzel Christmas şarkıları dinlesek?

Hayatımda her şey tamam bir Christmas eksik gibi konuşuyorum ama olsun güzel olabilirdi. Belki bir gün doya doya Christmas'layabileceğim bir yerde yaşarım :(
0
dedi ayca
(19.12.17)
hiç üzülmüyorum ya ne yalan söyliyim, aşırı önemli bişiy değil. ama olsa sevinirdim çünkü sonu güzel bi yemekle biten anlamsız şaklabanlıkları çok severim.
0
evde liyakat kalmamis
(19.12.17)
Üzülmüyorum ama imreniyorum. O sıcak ortamın ki, hele bir de dışarıda lapa lapa kar yağıyorsa, güzel şarkılar eşliğinde zevkini çıkarmak istiyorum ben de.
0
simderun
(19.12.17)
üzülmüyorum ama avrupa'da kasım sonundan aralık sonuna kadar süren şenlik havasına imreniyorum. daha geçen arkadaşla bunun konuşmasını yaptık. adamlar eğlenmeyi biliyor. biz bayramlarımızı bile neşeli bir ortamda geçiremiyoruz. hep stres karmaşa. Weihnachtsmarkt kültürü bence muhteşem bir şey.
0
burya
(19.12.17)
Hayır
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(19.12.17)
eh ramazan ya da kurbanda atlayıp tatile giden zihniyet x-mas'ta da biryerlere tatile giderdi diye düşünüyorum.

imrenmek yerine elindekileri değerlendirebilirsin.

not olarak da ateistim ancak bayramlar aileyle/sevdiklerinle değerlendirilmeli diye düşünüyorum.
0
hosein
(19.12.17)
Keske bizde de olsa :)
0
chitosan
(19.12.17)
Üçaylar var bizde. Daha uzun :)

Şaka la şaka... gülmenin mutlu olmanın uğursuzluk getirdiğine, günah olduğuna inanan toplumdan ne bekliyon.
0
insomnia
(19.12.17)
yooo
0
elorelia
(19.12.17)
Valla benim çok daha büyük ve önemli dertlerim var şimdi kırmızı don dert edemicem.
0
yaren
(19.12.17)
Yoo üzülmüyorum. Yılbaşı, bayram vs de sevmiyorum zaten. Grinch gibi, moodkiller gibi takılırdım christmas olsa.
0
kobuzchu kiz
(19.12.17)
1 hafta 10 gün tatil yapamadığımıza üzülüyorum
0
dafuq
(19.12.17)
Bizim kültürümüzde eğlenme yok. Dini kökeni ne olursa olsun adamlar her bayramı insanı hale getirip günümüz dünyasına adapte etmiş. Misal kurban bayramı hala bin yıl önceki gibi kutlanıyor, deforme edip herkesin inek kılığına girdiği Halloween tadında bir şey olması lazımdı. Biz hala köylü gibi sokakta inek devirmeye falan çalışıyoruz.

Evet üzülüyorum.
0
doxanikee
(19.12.17)
Türkiye’deki yabancılarla bir kere tam olarak yaşadım christmas’ı ve ondan sonra hep diyorum keşke bizde de olsa diye.
0
catch the arrow
(19.12.17)
ortadoğu coğrafyası oldukça neşesiz bir bölge. Bunun sebepleri de yok değil, savaş burada hiç bitmedi. Geçim sıkıntısı (toplumun büyük kesiminde) hiç bitmedi. bunun yanında eğlenmek ekonomik olduğu kadar biraz da kültür işi. İnsan parasız eğlenemez demiyorum ama; insanın neşesini, eğlenme isteğini baltalayan sıkıntıları varken, eğlenmek zor oluyor.

x-mas istemez miydim? çok isterdim.
0
rahip janick
(19.12.17)
ben üzülüyorum. normalde kronolojik olayları sevmem ama etkinlik olarak hoşuma gidiyor. keşke bizde de olsa.
0
giovanne
(19.12.17)
İsveç'in %80'i agnostik ateist falan. Kısaca adamların zerre alakası yok hristiyanlıkla. Ama burda noel neredeyse bir ay boyunca kutlanıyor çünkü o kara kış başka türlü geçmiyor. E ben de kutluyorum, çam ağacı aldım süsledim. Christmas birası, christmas kolası, Christmas keki şarabı vs götürüyorum evde. Olayın dini hiçbir boyutu yok, kültür olarak gelenek olarak bakılıyor ve Christmas şarkıları, filmleri falan gayet güzel.

Bizim bayramlarla karşılaştırmak istemiyorum çünkü bizim insanımız bilmiyor eğlenmeyi, iyi vakit geçirmeyi malesef.
0
bos gezenin bos ustasi
(19.12.17)
İçerik ve eğlence olarak cadılar bayramı ya da meksikalıların ölüler günü daha eğlenceli görünüyor, bunlara benzer karadenizde rumlardan kalma kalandar geceleri/kutlamaları var bu da içerik olarak zayıf kalıyor.

Yani isterdim böyle eğlenceli şeyler olsun
0
freebird5406_2
(19.12.17)
olayı biz eğlenmeyi bilmiyoruz noktasında ele alırsak bizim eğlenmekten önce farklı ihtiyaçlarımız olduğu için böyle görünüyor. toplum olarak refah seviyesine ulaşamadığımız için bizim bayramlarımız karın doyurmak odaklı geçiyor, geçim derdim olan insanın kafasına kukuleta taktırıp o pırt pırtlardan üfletmek çok zor. kurban kesip et yiyor, baklava yapıp tatlı yiyoruz. aşure de böyle, kandil simidi de böyle. aç insanların eğlenmekten başka dertleri oluyor yani.

soruya cevap vermek gerekirse;
@kobuzchu kiz +1
0
Bruce
(19.12.17)
Olaydı iyiydi tabii, tüm dünya ile aynı anda tatlı bir telaşa girerdik falan, ama yok diye de üzülmüyorum pek. Zaten artık resmi olmasa da Christmas tadında geçiyor Aralık ayı.
0
i m cool with that
(19.12.17)
ben üzülmüyorum. bizde kavurmamızı yapıp sıcak pilavın yanında mutlu huzurlu ailemizle oturabiliriz. yani ne yönden baktığına bağlı. sırf yurtdışında yapılıyor diye özenilen şeyler bence christmas ruhu falan hikaye. anamın koynunda baklava yemek şahane !!!

böyle böyle bizim bayramlarımızı küçümsediğimiz önemsiz bulduğumuz için içi boşaldı resmen kimsenin kimseyi aramadığı herkesin tatile gittiği değişik bişeye dönüşmeye başladı.
0
ferrarimizolaydisatardik
(19.12.17)
Kutluyor olsak bile ulkede kriskis spirit kalmamis olurdu ama guzel bi krismis spiritle tabii isterdim. Sirf adet gelenek olarak tabii dini boyutu sebebiyle deyil
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(19.12.17)
Evde tek başına izlediğimiz için imreniyoruz evet. Christmas o film çünkü. Karlı yemekli aileli falan.
0
brad pitt
(19.12.17)
@hosein +1 Aklıma bile gelmez.
0
mslny
(19.12.17)
Sokaktaki korolar Silent Night'i söylerlerdi evde eggnog içip ördek tüketirdik
0
Sandman
(19.12.17)
İmrenmek yerine elindekileri değerlendirebilirsin+1

Valla çalıştığım şirket yurtdışı kökenli, zaten tatilimsi oluyor o dönemler. Kış zamanını evdeysek tchibo görünümünde geçirmeyi seviyorum. Chistmas ile ilgisi yok. Şeker ve Kurban bayramında da normalde kek pişmeyen evde kekler, kurabiyeler ev gezmeleri oluyor. Yaz zamanı biraz daha zor oluyordu, mevsim normalleştikçe kutlamalar güzelleşiyor.
0
SiyamkedisiZorro
(19.12.17)
Üzülmüyorum.
Bu tarz günlerden genel olarak hoşlanmam.
Belli başlı şeyler var o özel zamanlara ait onları severim.

Mesela Ramazan'ın en sevdiğim yanı pidedir. Ramazan pidesine bayılırım.
Kandillerdi kutlamam ama kandil simidini çok severim.
Mevlüt menüsüne aşığım mesela yeri gelmişken onu da söyleyeyim (tavuk pilav + ayran+ baklava).
Chritsmas umurumda bile değil ama ağaç süslemek en büyük hobilerimden biri.

Neyse çok uzattım kobuzchu kiz +1 diyorum kısaca.
0
mutekebbir
(19.12.17)
ya sen bayramlıklarını giyip evde kös kös oturmadın mı? aynısı işte.
0
dedim dedim de kime dedim
(19.12.17)
festivus for rest of us
0
ravenudon
(19.12.17)
Noel yok diye üzülmüyorum fakat bir Noel çarşısının dahi kurulamıyor olmasına üzülüyorum. Yabancı bir arkadaş sormuştu (agnostikti) İstanbul'da Hristiyan eşraf nereye kuruyor Noel çarşısını gideyim bir gezeyim diye, cevap verememiştim. O zamana kadar da düşünmemiştim. Yani bu şehir Ayasofya'ya, en meşhur kiliselerden birine (yapılış amacı ile) ev sahipliği yapıyor ve 20. yüzyıla kadar Hristiyan nüfusu hep daha fazla olmuş bir şehir nihayetinde. Beni üzen şey, geriye kalan Hristiyan nüfusun bir çarşı dahi kuramaması, hadi diyelim ki kurdular pinhan şekilde, düzenli ve duyurarak yapamamaları. (Otellerde yapılanlar sayılmaz, bu iş sokakta oluyor.)
0
testis agrisi
(19.12.17)
Yok, üzülmüyorum. İnançsızım.

Biz eğlenmeyi bilmiyoruz diyen arkadaşlara katılıyorum. Batılılar müslüman, biz hristiyan olsaydık, onlar yine dini bayramları, özel günleri bir şekilde festivale, görsel şölene, eğlenceye cevirirlerdi. Biz de bu sefer müslümanlar ramazanı 1 ay boyunca çok güzel yaşıyorlar, festivaller müthiş oluyor der, biz de olmamasına üzülüyor musunuz diye sorardık kendi aramızda.
0
battal gemalmaz
(19.12.17)
Hayır ama Hristiyanların da kutlayabilmesini isterdim. Gerçi alışveriş merkezleri, reklamlar vs hep Noel temasında hazırlanıyor da yeterli değil sanırım.

@Hosein +1 diyorum ama daha da genişletmek isterim. Bizim bayramlarda yurt dışına/şehir dışına gidip tatil yapanlar bunun nesine özlem duyuyorlar acaba, çok merak ediyorum. Belki İslam ile ilgisi olduğu içindir. Bir de kendi kültürümüzü unutuyoruz. Mesela annemler anlatıyordu, Hidrellez zamanında yumurtaları boyuyorlarmış soğan kabukları ile. Ben çok isterdim bu kültür devam etsin. Nevruz da kıymeti bilinmeyen değerlerden. Ama olsun Noel daha güzel, tıpkı Halloween gibi, baby shower gibi. Çünkü Orta Doğu ürünü değil bunlar. Hz İsa da İngiliz idi bu arada.
0
m e b
(19.12.17)
Bayramlarda tatile gidenlerin noele imrenmesini ikiyuzluluk olarak goruyorum. Adamlar baska ulkede de olsalar, asiri sosyal, asiri asi, asiri seyahat eden insanlar da olsalar noelde evlerine gidiyorlar. Aileleriyle bir araya gelip evde yemek yiyorlar, hediyelesiyorlar. Bu kadar aslinda.
Noel pazariysa her yerde yok zaten, genel olarak orta avrupa'da var. diger taraflarda olanlar turizm pastasindan pay alinabilmek icin acilmis olanlar.

Bu arada noel tatili bir hafta degil, 3-4 gun filan. Bir de tabi ki her yerde kar yagmiyor ahsjsj mesela avustralya'da da noel kutlaniyor ama orada yaz. Ya da arjantin vs.
0
kuehles blondes
(19.12.17)
hollywood'un pompaladığı yün kazak, şömine ve kar yağışıyla christmas ruhunu aramıyor değilim. ama hayat filmlerdeki gibi değil ne yazık ki.
0
bir sevgi faresi jamal
(19.12.17)
(17)

tuvaletinizi yapmadan önce sifonu çekiyor musunuz?

Bruce
bizim ofislerde 2-3 kişi var böyle, klozette çişini yapmadan önce sifonu çekiyor. bunun mantığı nedir, yapan var mı? kaka yapıyor olsa mantığını anlarım, sesi duyulmasın, koku yapmasın falan; çiş için düşünemedim bir sebep.sebebini bilmiyorum ancak onca suyun israfını haklı çıkartacak bir şey olduğu
bizim ofislerde 2-3 kişi var böyle, klozette çişini yapmadan önce sifonu çekiyor. bunun mantığı nedir, yapan var mı? kaka yapıyor olsa mantığını anlarım, sesi duyulmasın, koku yapmasın falan; çiş için düşünemedim bir sebep.

sebebini bilmiyorum ancak onca suyun israfını haklı çıkartacak bir şey olduğunu düşünmüyorum diye kendi gıcıklık notumu da düşeyim.
0
Bruce
(19.12.17)
pis buluyordur belki de tuvaleti. bazen dönüp bakmıyor çoğu kişi. ikinci kez sifon çekilmesi gerektiği durumlar olabiliyor. bi kez sifona basıp gittiği için hala kirli kalmış oluyor. sonradan giren farkediyor tabi. o yüzden olabilir.
0
dedim ben sana
(19.12.17)
önceki pis bırakmış desem sonradan giren de çilek dökmeyecek üstüne. bence çok saçma.
0
elorelia
(19.12.17)
@dedim ben sana, bizim tuvaletlerin boklu kaldığını hiç görmedim ama böyle olsa bile en fazla 30 saniye sonra basacaksın, ne kadar dayanılmaz olabilir ki.
0
🌸Bruce
(19.12.17)
çiş sesi gelmesin diyedir.
0
boyalı kuş
(19.12.17)
Umumi tuvaletlerde evet, evde hayır.
0
elikası
(19.12.17)
Dışarıda çekerim kesin
Evde hayır
0
benaslindayohum
(19.12.17)
sifonun çalışıp çalışmadığını kontrol etmek için çektiğim de oluyor.

çiş yapıp 350 tane kağıt atıp ya da kakadan sonra sifonun çalışmadığını farkedip arkamdan küfrettirmek istemem.
0
dedi ayca
(19.12.17)
Cekerim. Doktor demisti cek diye. Hastalik vs riskini azaltmak icin.
0
rusyalı kozmonot
(19.12.17)
işyerinde ben de çekiyorum. tuvalet pis oluyor ve hastalık riski olabilir.
0
cedex
(19.12.17)
çirkin bir durum yoksa çekmiyorum ki zaten çok sıkışmadıysam kötü bir tuvalete asla girmem. ayrıca umumi tuvalette oturmadan evvel sifon çeksek tüm bakteriler uçuşup götümüze yapışmaz mı? yapışır bence.
0
evde liyakat kalmamis
(19.12.17)
@evde liyakat.
E sen o pis suya tuvaletini yaparken oradaki bakterileri hareket geçiriyor senin idrarın? Her türlü daha pis yani
0
benaslindayohum
(19.12.17)
@benaslindayohum abi detay konuşup pisleşmek istemiyorum fakat tuvaletten her çıkanın sifonu çekmiş olduğu genel kabulüyle yazdım yukardakini. bence zaten sifon çekilmişken ikinciyi çekmeye gerek yok özetle.
0
evde liyakat kalmamis
(19.12.17)
Sesi bastırsın diye yapıyorlar.
Çiş sesi utanılacak bir şey mi?
0
kayranin kedisi
(19.12.17)
çekin.. su akıyor mu diye kontrol amaçlı..
0
stanley weber
(19.12.17)
ev dışarısı fark etmez çekerim. ama tam çekmem. yani ufaktan bi su aksın ortam ıslansın diye. tam çekmek israf tabii. sebebine gelince ıslak alana yapılan tuvalet iş bittikten sonra tekrar sifon çekince tam temiz oluyor. amaç temiz bırakmak yani. herkese tavsiye ederim.
0
vassal
(19.12.17)
Adam çekmediyse önceden şap şup her düşüşte totoya birşey sıçrar diye çekilmesi mantıklı bence
0
Uncle Sam
(19.12.17)
Tıkanma ihtimalini azaltmak için olabilir.
0
kodadiirem
(19.12.17)
(19)

sözlükte kaç kişi engellediniz?

shenergy
705 falan benimki.
705 falan benimki.
0
shenergy
(19.12.17)
931. Son dönemde referanslı link paylaşanlar yüzünden iyice arttı.
0
catch the arrow
(19.12.17)
7
0
duyond
(19.12.17)
0
0
sutlu nescafe
(19.12.17)
141 engellenmiş.
0
nice tnetennba
(19.12.17)
144 görünüyor, çok fazla zaman geçirmediğim hâlde. Engellemek bir nebze sorunu çözüyor da, keşke başlıklarını engelleme özelliği de çalışsa.
0
tel tokasini duzelten samuray
(19.12.17)
0
0
bubiruyaolmali
(19.12.17)
28 engelli 6 tane başlıkları engellenmiş.

çok mecbur kalmadıkça engellemiyorum ama lord
eddard stark gibi insanları kaosa sürükleyen tiplere direk engeli basıyorum.açtığı başlığa da
entry girmiyorum
0
follow rivers
(19.12.17)
Önceki yazarlığımda da 0, şimdikinde de 0. Çok aptalca yazanlar veya bilerek yanlış başlık açanlar çok sinirlendiriyor beni ama kimseyi engellemedim.
0
m e b
(19.12.17)
0
0
sta
(19.12.17)
0
0
all girls dream
(19.12.17)
Sıfır.
0
ms brownstone
(19.12.17)
782
0
monsieur turti
(19.12.17)
139. 68 tane de başlık.
0
unifeel
(19.12.17)
70
0
sanquis
(19.12.17)
546
0
marjinalolamayaninsan
(19.12.17)
1027. bilgi alabileceği başlığa "yeşillendirin" yazanlar, bitcoin ref'çisi ezikler, futbol başlıklarında sadece provokasyon yapmaya çalışan "koyduk mu" gerzekleri (takım ayırt etmeksizin) vs. hepsine basıp geçiyorum. sansür yanlısı bir insan değilim ve aslında yaptığımı sevmiyorum ama "bu zeka düzeyinde bir insanın yazdığından fayda gelmez" diye düşünerek onların yazdıklarıyla vakit kaybetmemek adına böyle bir şey yaptım.
0
der meister
(19.12.17)
4000 küsür
0
kay adams
(19.12.17)
1622 kişi.
der meister +1, troll'ler ve hakaretçi küfürbazlarla birlikte özellikle son 2-3 yıldır yazar olmuş ve tanım yapma zahmetinde bulunmayan, sözlüğü twitter gibi kullanan, noktalama-imladan bihaber, saygısız ve at gözlüklü yazarları gördüğüm yerde engelliyorum. aslında tek entry'den yargılamıyorum insanları, entry gözüme batıyorsa diğer entry'lerine ve yazarın başlığına bakıyorum. genelde o entry'den anlamış oluyorum, "hmm bunu troll eklemeyeyim" diye vazgeçtiğim çok az oluyor.

bir süre sonra şunu fark ettim, gündem olan tartışma içerikli başlıkların büyük bir kısmının ilk entry'sini göremiyorum. sözlüğün içinde bulunduğu bok çukurunda gitmesini sağlayan lokomotiflerin aslında bu niteliksiz kullanıcılar olduğuna o zaman ikna oldum, o yüzden kimse "kendi kendilerine yaziyürler işte tahammülsüz herif" demesin.

yetmiyor tabii ki, hangi birini engelleyeceksin. rastgele okumayı bıraktım o yüzden sözlüğü, merak ettiğim şeylerin başlığına bakıyorum çoğu zaman; zaten bilgi içermeye müsait başlıklarda pek olmuyor bu tipler.
0
Bruce
(19.12.17)
0
0
alt4y
(19.12.17)
(21)

Ufku İki Katına Çıkaran Eserler

fragile lady
Ufkunuzu iki katına çıkardığını düşündüğünüz ve düşünsel anlamda bir eşiği aşmanıza vesile olan sanat eserleri var mıdır? Varsa nelerdir? Şiir, roman, öykü, film, dizi, müzik, kitap, resim, heykel; her şey olur.Benim için Black Mirror dizisi, Saramago'nun Körlük kitabı, Tanpınar'ın Saatleri Ayarlama
Ufkunuzu iki katına çıkardığını düşündüğünüz ve düşünsel anlamda bir eşiği aşmanıza vesile olan sanat eserleri var mıdır? Varsa nelerdir? Şiir, roman, öykü, film, dizi, müzik, kitap, resim, heykel; her şey olur.

Benim için Black Mirror dizisi, Saramago'nun Körlük kitabı, Tanpınar'ın Saatleri Ayarlama Enstitüsü kitabı, Nazım'ın Don Kişot şiiri ufuk açıcı. Sizde neler var?
0
fragile lady
(18.12.17)
puslu kıtalar atlası
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(18.12.17)
Tüfek, Mikrop ve Çelik
0
simderun
(18.12.17)
orijinal twilight zone dizisi. özellikle eye of the beholder bölümü.

kitaplar ->
george orwell - 1984, paris ve londra'da beş parasız
daniel goleman - duygusal zeka
dino buzzati - tatar çölü

edit : tolstoy - insan ne ile yaşar ?
aklıma gelirse yazacağım daha.
0
EasyTiger
(18.12.17)
Mr.Nobody
Benzerleri var ancak en iyilerinden bence.
0
uyusam iyi olur
(18.12.17)
Schindler list



Tarih sümerlerde baslar
Tüfek mikrop ve çelik
Hakkaride bir mevsim
0
kablelvuku
(18.12.17)
- Bach, Tocatta ve Fug
- Mozart, Requiem - Lacrimosa
- Yuval Noah Harari, Hayvanlardan Tanrılara - Sapiens
- İhsan Oktay Anar, Puslu Kıtalar Atlası
- Ömer Hayyam'a ait olan/olduğu iddia edilen rubailer
- Dizi olarak Death Note(Anime olan)
- Film olarak Amadeus, V For Vendetta
0
kodadiirem
(18.12.17)
Ince Memed. Hayata bakisimi sekillendiren en onemli seylerdendir.
0
rusyalı kozmonot
(18.12.17)
Tehlikeli Oyunlar - Oğuz Atay
Denemeler - Montaigne
Det Sjunde Inseglet - Ingmar Bergman
Captain Fantastic - Matt Ross
Ayasofya
0
g man
(18.12.17)
Dante - Divina Commedia
John Fowles - The Magus
Marx&Engels - Das Manifest der Kommunistischen Partei

Requiem For A Dream
Goodbye Lenin
Tepenin Ardı
Mr.Nobody
0
mutekebbir
(18.12.17)
İzninizle takip edeceğim. Bir de eskilerden İnsan Nasıl İnsan Oldu, Tüfek mikrop ve çelik kitaplarını ekleyeyim. Ali Demirsoyun son imparatora öğütler , viktor frankl- insanın anlam arayışı, geoffrey miller - tüketimin evrimi de bazı konulara bakış açımı değiştiren kitaplardır, ufkumu iki katına çıkarmasa da.
0
curukturpkokusu
(18.12.17)
dante-la divina commedia +1
john milton-paradise lost, üzerine alexander pope-the rape of the lock ve diğer eserleri.

tür değiştirirsek dune serisi.
0
Bruce
(18.12.17)
Dawkins: (bkz: the selfish gene)
Nietzsche: (bkz: zur genealogie der moral)
Nietzsche: (bkz: jenseits von gut und böse)
Peck: (bkz: the road less traveled)
Freire: (bkz: Pedagogia do Oprimido)

Black Mirror'un ilk birkaç bölümdeki anlamlı eleştirilerden sonra hızla popülist sosyal adalet bekçiliğine geçtiğini düşünüyorum. Bunda yazarlardan başka prodüktörlerin de etkisi olabilir. Neden böyle değiştiklerini araştırmadım. Zira hızla soğumuştum.
0
idexo
(18.12.17)
Hepsini anlarım da bir müzik ya da şarkı nasıl insanın ufkunu iki katına çıkarır ki?
0
siyah giyen adam
(18.12.17)
İnsan Olmak - Engin Geçtan
0
inawen
(18.12.17)
franz kafka - dava
franz kafka - şato
hermann Hesse - bozkırkurdu
oğuz atay - tutunamayanlar
peyami safa - yalnızız
latife tekin kitapları

müzik preisner - yann tiersen - anouar brahem

sinema haneke filmleri, decaloglar...
0
adivar
(19.12.17)
Tüfek mikrop ve çelik
Dawkins'in bütün kitapları
0
chaoslord
(19.12.17)
Sinema ve diğer alanlarda örnek vermediğim hatırlatıldı. Listemi biraz daha genişleteyim.

Kynodontas, Antichrist, The Lobster, Being There, Dogville, The Truman Show, Back to the Future ve elbette ki Matrix serisi başlıca ufuk açan filmler listemde yer alıyor.

Black Mirror'a ek olarak birkaç dizi daha önermek istiyorum; %3, The Handmaid's Tale, Humans, Utopia, House of Cards, The Good Place, Rick&Morty.

Birkaç belgesel önereyim; abstract, the mask you live in, the truth about alcohol

Anime veya animasyon: Death Note, Gantz:0

Resim; Bosch'un eserleri şahane, Marcel Duchamp ufuk açıcı (sanat demişken sanat 101 kitabı muhteşem)
0
🌸fragile lady
(19.12.17)
Anime Manga vs seviyorsan efsanevi seri: Berserk

Tek kelimeyle: '''derin'''

Bu serinin tek kusuru: Yazarı/Çizeri biraz tembel, hikayeyi bitirmiyor.

Death Note izleyeli yıllar oluyor... L öldükten sonra Death Note da sıkıyor. Sırf politik doğruculuk için olmadık U dönüşünü yaptırıyorlar karakterlere...

Lobster = Sağlam.

Ben şimdi şu filmi merak ediyorum: www.youtube.com

İzlemediysen Nuri Bilge Ceylan'ın filmlerini mutlaka tavsiye ediyorum.
Şu ikisi zaten ustalık eseri
Bir Zamanlar Anadolu'da: www.imdb.com
Kış Uykusu: www.imdb.com

Yine izlemediysen şuradaki animasyonları her yaşta tavsiye ederim: www.nytimes.com

Bunların ufuk açmaktan ziyade kaliteli yapım olduğunu düşünüyorum.
0
idexo
(19.12.17)
nuri bilge ceylan bir zamanlar anadolu'da bence de onun sinemasının zirvesi. reha erdem sineması son birkaç yılda çektikleri hariç ufuk açıcı.

Jean-Pierre Jeunet ilk filmleri(amelie öncesi) bugüne kadar izlediklerimin çoğu çöpmüş duygusunu uyandırmıştı. sinemayı onla sevdim.

türkçe müzik için redd grubu vs.

bu soruyu sileyim deme sakın :)
0
adivar
(19.12.17)
türk şiiri için kişisel beğenim m.youtube.com

tarihsel süreci içerisinde ise orhan veli'nin türk şiirini rayından çıkardığı kitabe-i seng-i mezar şiiri ufuk açıcı.
0
adivar
(19.12.17)
Modern hayat sorgulaması üzerine Into the Wild ve Captain Fantastic filmleri;

Jorgen Leth'in Perfect Human isimli kısa filmi ve Lars von Trier ile birlikte yaptıkları The Five Obstructions filmi,

Life of Brian filmi.

Birkaç kitap; John Berger - Görme Biçimleri
Gündüz Vassaf - Cehenneme Övgü
Orhan Pamuk - Kara Kitap
Aristoteles - Poetika
Erich Fromm - Sevme Sanatı
Stanislavski - Bir Aktör Hazırlanıyor
Tanrının Doğum Günü - Burak Özdemir

Tiyatro oyunu; Boris Vian - İmparatorluk Kuranlar yahut Şümürz

Dizi; Mr Robot, Inside no 9, Six Feet Under

Instagram'daki humans of new york hesabı: www.instagram.com
0
🌸fragile lady
(20.12.17)
(25)

Cevap verirken duyuruyu kimin açtığı önemli mi sizin için?

Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
Hiç sevmediğim tipler var, bakıyorum o açtıysa cevap vermiyorum, öyle de gıcığım.Siz de yapıyor musunuz böyle gıcıklıklar?
Hiç sevmediğim tipler var, bakıyorum o açtıysa cevap vermiyorum, öyle de gıcığım.
Siz de yapıyor musunuz böyle gıcıklıklar?
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(18.12.17)
Beslemedigim bir iki troll var o kadar.
0
AlsterWasser
(18.12.17)
Sığır bir tip var bir tek ona cevap vermiyorum, habire İngilizce soruları soruyor bir de.
0
i was made for you
(18.12.17)
çoğunlukla kim açmış bakmam.
hoşuma giden ya da gitmeyen şeyler olunca bakıyorum, bakmıyorum değil, ama 1 gün bile kalmıyor aklımda, unutuyorum... işte bunlar hep omega3 eksikliği, yoksa b12'miydi?.. bak bunu da unutmuşum.
0
late viper
(18.12.17)
ahhaah :D hiç bakmam bodoslama yazarım :)
0
part time pollyanna
(18.12.17)
Kim açtı başlığı , kimler yorum yaptı vs hiç bakmayan bir tek ben mi varım? Yorumum / cevabım varsa yazıyorum hiç bakmadan
0
kullanıcı adını aktif edemeyen insan
(18.12.17)
Kısaca önemsiz. Maksat yardımcı olabilmek.
0
simderun
(18.12.17)
önemli tabii, düşmanlarım var.
0
fragile lady
(18.12.17)
Problemli birkaç tip var onlara cevap vermiyorum genelde.
0
all girls dream
(18.12.17)
Birkaç kişi var benim de sorusunu bile okumadığım.
0
gsgsgsgsgsgsgsgs
(18.12.17)
der meister görünce gözüm istemsizce bir engelle butonu arıyor mesela. bu kadar gereksiz sorular soran, soracağı şeyi bu kadar uzatan başka bir kullanıcı yoktur herhalde.
0
catch the arrow
(18.12.17)
late viper + 1
Hayır, hiç bakmıyorum. Bazen yazdıktan sonra bakıyorum ya da artık tarzını tanıdığım biri varsa “Aaa şu mu” diye bakıyorum, o kadarcık. Baksam da unutuyorum zaten.
Troll sorusu bile olsa cevap veririm ya da cevapları okurum. Günü geliyor, en saçma şeyden bile aklıma bir fikir getrebiliyor. Bir de her şey insanlar için; hiçbir şey olmayacak kadar saçma gelmiyor bana.
0
aychovsky
(18.12.17)
troller ve birkaç zıpçıktının yazdıkları hariç soru ilgimi çekiyorsa cevap veririm.
0
burya
(18.12.17)
Değil. Biliyorsam ya da fikrim sorulduysa cevaplarım.
0
m e b
(18.12.17)
Genelde kullanılan takma adın niteliği duyurunun da başlığının kalitesi anlamına geliyor benim için. İstisna olarak duyuru sahibi samimi cümleler içeren bir duyuru açtı ise cevap veriyorum.
Bir çok kez başkaları tarafından troll olarak etiketlenmeme rağmen kimseye troll olarak bakmam. Yaşanan gerilimleri de fazla uzatmam.
0
1adam
(18.12.17)
oldukça önemli. troll'lere ve troll gibi görünmeyen ama troll olduğunu düşündüklerime cevap vermemeye çalışıyorum. bazı tipler var yarı zamanlı troll, kafalarına estikçe trollük yapıyorlar salak saçma. onların ciddi sorularına yine çoğu zaman cevap vermiyorum. hele ki direkt, elle tutulur cevabı olan bir soruysa, ben doğru cevabı biliyorsam ve doğru cevap başkalarından gelmediyse "ohh bak cevap vermedim işi görülmedi zuhaha" diye kendimce o kişiye ceza vermiş oluyorum.

EMEK HARCIYORUM BEN O CEVABA SEN ÖNCE BENİM CEVABIMI HAK ET PAÇOZ!
0
Bruce
(18.12.17)
Benim için değil; ama cevap vermeden önce nick'inin üzerine tıklayıp önceki duyurularına bakıyorum. Sürekli gönül işi soranlara, troll'leyenlere ya da ağırlıklı olarak gayrıciddi duyurular açanlara yanıt vermiyorum.

10 yıldır Sözlük'te ve Duyuru'dayım kimseyle düşmanlığım yok, bir iki tane kişiyle muhabbet edip tanış olmuşluğum var o kadar. Onun haricinde zaten kimsenin nick'ini aklımda tutamıyorum.
0
g man
(18.12.17)
Yok yav mesaj yoluyla anlaşamamış bile olsam o mu açtı diye aramam konuyu bilmem daha önemli :)
0
vasilias
(18.12.17)
uyuz olduğum birkaç kişi var, onların duyurusu olduğunu gördüğümde yazmıyorum ama dikkatimden kaçıp yanıtladığım da oluyor.
0
pinkpeony
(18.12.17)
hepinizi cok sevdigim icin hic bakmiyorum
0
imnotsureabout
(18.12.17)
Pek değil. Zira buradan öyle çok sohbet ettiğim veya tanıştığım birileri yok. Troll gibi gelen 1-2 kişi ve cevaplarıma tik vermemiş kişilerin duyurularına bir daha cevap vermeden önce temkinli yaklaştığım doğrudur ama.
0
skooma
(18.12.17)
Kimin kim olduğunu unutuyorum ben
0
jazzabel
(18.12.17)
genelde açanın ismine bakmıyorum.
0
dilemma of subscribtionability
(21.12.17)
burada buna kimsenin dikkat ettiğine inanmıyorum.
0
bruceandwayne
(21.12.17)
hayır yapmıyorum.
0
kablelvuku
(21.12.17)
sanaldaki nicklere takacak kadar geri zekalı değilim.
0
for day to break
(21.12.17)
(3)

uygun fiyata ssd

legolas_21
youtube'da videolarını izleyince cok begendim ssd'yi. kullanım amacım dosya transferleri, 20+ gb oyun setupları kurmak (fitgirl repack, kaoskrew vs.)..öğrenciyim halen. 200 lira koyabilirim. Ne önerirsiniz? Aliexpress'ten istetmek mantıklı olur mu?
youtube'da videolarını izleyince cok begendim ssd'yi. kullanım amacım dosya transferleri, 20+ gb oyun setupları kurmak (fitgirl repack, kaoskrew vs.)..

öğrenciyim halen. 200 lira koyabilirim. Ne önerirsiniz?

Aliexpress'ten istetmek mantıklı olur mu?
0
legolas_21
(18.12.17)
amazon.de'de uygun fiyatlı ssd'ler vardı, bir bak istersen.
0
yalnux
(18.12.17)
200 liraya 120 gb alabilirsin sanırım
0
atom karincanin torunu
(18.12.17)
en ucuz şunu bulabildim 235 lira, 120 gb'tan aşağısı seni kurtarmaz zaten.
www.epttavm.com

normalde amazon'dan indirim zamanları ucuza bulunuyordu ama kur uçunca o iş de yattı.
0
Bruce
(18.12.17)
(3)

Harcamaları Alt Alta Toplayan Kaydeden App

bos gezenin bos ustasi
Var mı böyle bir android uygulaması? Çok basit biçimde ben rakamı gireceğim alt alta, aylık harcamalarımı mesela. O toplayacak altta toplam verecek falan?
Var mı böyle bir android uygulaması? Çok basit biçimde ben rakamı gireceğim alt alta, aylık harcamalarımı mesela. O toplayacak altta toplam verecek falan?
0
bos gezenin bos ustasi
(18.12.17)
excel.
0
dedim ben sana
(18.12.17)
Bruce
(18.12.17)
play.google.com bunun ios'unu kullanıyorum, memnunum.
0
kobuzchu kiz
(18.12.17)
(11)

Berlin'de başıma gelenler

apolitikherif
Selamlar. 3 gündür berlindeydim. her gün istisnasız 7 euroluk günlük bilet alıp defalarca kez tren kullandım. Bir kere bile kontrol olmadı.3.günün sonunda sadece 50 eurom kalmıştı. Onu da çaldırdım. (Bu da başka başlığın konusu, neyse.)Bu sabah otobüsüm vardı. Biletimi çok önceden almıştım. Ancak be
Selamlar. 3 gündür berlindeydim.
her gün istisnasız 7 euroluk günlük bilet alıp defalarca kez tren kullandım. Bir kere bile kontrol olmadı.
3.günün sonunda sadece 50 eurom kalmıştı. Onu da çaldırdım. (Bu da başka başlığın konusu, neyse.)

Bu sabah otobüsüm vardı. Biletimi çok önceden almıştım. Ancak beni otobüse götürecek tren için bilet alacak param yoktu. Kaç defa berlinde trene bindim kontrol olmadı, bunda da olmaz diyip biletsiz bindim. İneceğim durağa 1 durak kala kontrolcüler biniverdi.
Adamlara durumu izah ettim. Pasaportumu istediler. Türk olduğumu anlayınca türkçe konuşmaya başladılar. Onlar da türktü ve halden anladılar. Sağ olsunlar iyi yolculuklar dileyip uğurladılar.

Şimdi benim merak ettiğim şu,

orada kontrolcü bir türk değil de alman olsaydı ne olurdu? Cebim cüzdanım bomboş. Benden nasıl 50-60 euroluk ceza alacaktı? Rehin falan mı tutacaklardı veya cezayı pasaportuma mı işleyeceklerdi?
O ceza ödenmeyince ne olacaktı?
0
apolitikherif
(18.12.17)
Almanya'da değil ama Paris'te geldi aynı şey başıma. Ben bildiğin günlerce -ahlaksızca- biletsiz bindim metrolara. Nasıl olsa kontrol olmuyor mantığıyla. bir gün yakalandım, adam para istedi, param olduğu halde vermek istemedim, 70-80 euro istediler. kredi kartı ile de çekeriz falan dediler ben iyice vermemeye direndim. sonra tehdit etti polis gelecek falan, gelsin dedim.

en son pasaportuma ceza ceza yazdı yolladı beni. sonra o pasaportla başka yerlere falan gittim bir sorun çıkmadı.
0
giovanne
(18.12.17)
bu işin "raconu" param yok diyip pasaporta yazdırmak. tabii asıl racon biletsiz binmemek de, unutarak da olabilir diyelim biz. pasaporta işlenince genelde giovanne'nin dediği gibi oluyor. sanıyorum bir kere cezanın buradaki adresine tebliğ edildiğini söyleyen biri vardı facebook'ta ama tam emin olamadım.
0
Bruce
(18.12.17)
italya'da başıma geldi. birinde okula gidiyordum. zabıta (policia municipale) bindi otobüse. pasaportum yanımda değildi. kimlikten ismimi yanlış yazdı ceza makbuzuna. adresi kafasından salladı. hiç bir geçerliliği yoktu cezanın yani. bitti gitti.

ardından salerno'dan napoli'ye gidecektik erasmus'un son günü. bölgesel tren yoktu o saatte. biz bölgesel tren bileti aldık buna rağmen. atladık daha uzun menzilli ve pahalı (fakat hızlı olmayan) trene. bilet kontrolcüsü bindi. dedi "sizin biletiniz yok gençler" biraz ağladık "yanlış bilet aldık bak uçağı kaçıracağız." falan. en sonunda "ya sizinle mi uğraşacağım. ne halt ederseniz edin." bakışı yaptı da kurtulduk.

erasmus boyunca her zaman pasaportum evimde çekmecemde durdu sınır değiştirmeler haricinde. bir sıkıntısını da yaşamadım.
0
rain when i die
(18.12.17)
berlinde kontrolculer genelde turktur. eger turk olmasaydi senin adina ceza yazacakti ama odemeyince hicbirsey olmayacakti. genelde turistler odemezse birsey olmuyor. ama berlinde ikamet edenler odemek durumunda, cunku hic alakasiz bir sekilde o borc onune cikabilir. ornegin banka kredisi cekerken vs. red alabilir ama neden red oldugunu bilemeyebilir. Ya da o borc avukata verilebilir, 50 euro olan bor avukat parasi ile 1000 euroyu bulabilir. Kucuk de olsa boyle ihtimal olmasina karsi almanyada ikamet edenlerin odemesi iyi olur. ama turist olunca problem olma ihtimali cok cok dusuyor ama yine de odemekte yarar var. gun gelir vize departmaninda biri dur bi bakayim bunun yedigi herhangi bir ceza var mi diye berlin BVG ye sorarsa 50 euro icin basin agrir, vize vermemek icin kendine neden bulur.
0
emrahday
(18.12.17)
Emrahday+1
Ayrıca kontrolcülerin sana herhangi bir fiziki müdahale ya da alıkoyma gibi hakları da yok. Çeker gidersin indirdikleri durakta en fazla.
0
boklu yumurta
(18.12.17)
geçen bununla ilgili bir haber vardı. amerikalı bir çift yanlış bilet almış ceplerinde para da yokmuş. atm'ye kadar beraber gitmişler. parayı almışlar bunlardan. abd'li çift polis falan çağırmış hatta çünkü kontrolcüler sivil giyimliymiş vs.

normalde turistlere sadece ceza yazılıyor diye biliyorum. ama olağanüstü durumlarda parayı hemen de alabiliyorlarmış. prosedür şu şekildeymiş:

A Deutsche Bahn spokesperson told The Local that “normally our employees give passengers who travel without tickets a demand of payment which must be met within a 14-day period. Payment of an increased demand for compensation in cash is only demanded in exceptional circumstances.”

bu da haberin linki:
www.thelocal.de
0
burya
(18.12.17)
nakit ister, eger yok dersen pasaporta yazar.

"simdi sana ceza yazsam bi yaptirimi yok, buyrun bu gece nezarete" versiyonu da vardir bunun. o anki pislik yapma istegiyle orantili yani.
0
brkylmz
(18.12.17)
@boklu yumurta çeker gidersin derken? Almanya özelinde bilgim yok açıkçası. Ama bir çok ülkede bu adamlar resmi devlet memuru statüsünde yani isterse gel bakalım diyip alıp tıkar seni nezarethaneye. İngiltere’de British Transport Police diye özel birim var, sırf toplu taşımadaki olaylarla ilgilenen. İtalya’da biz grup olarak 4-5 dakika yüzünden ceza yedik biletin süresi 100 dakika mı neymiş , adama o kadar yalvardık yakardık dinlemedi. Bir arkadaşımızın yanında kimlik, pasaport hiçbir şey yokmuş. Bildiğin polise götürüyorlardı. İtalyan profesör aranıp, 10-15 dakika konuşturulup ikna edildi, ama ceza konusunda geri adım atmadılar.
0
speedy
(18.12.17)
@brkylmz Onu Berlin'de yapamıyorlar. Polisi çağırmaları gerek kontrolcülerin, ki sen onlar polisi çağırana kadar kaçıp gidersin zaten.
0
noluyo yaa
(18.12.17)
@speedy, Almanya'yı genel olarak bilmiyorum, eyalete göre değişiyordur büyük ihtimal, ama Berlin'de seni zorla alıkoyma yetkileri yok, fiziksel olarak seni tutamazlar. Tek yetkileri seni yakalamaları için polis çağırmak.

Bu gözler çok koşarak kaçan insan gördü kontrolcülerden, kontrolcü de öyle arkasından bakıyordu.
0
noluyo yaa
(18.12.17)
@Noluyo yaa , aynen öyle
0
boklu yumurta
(18.12.17)
(6)

hakiki deri erkek cüzdan önerisi

icim urperiyor
cirt cirtli cuzdanima elveda demenin zamani geldi de gecti. var mi marka öneriniz? fiyat/performans önemli. kanguru derisi olmasina gerek yok.
cirt cirtli cuzdanima elveda demenin zamani geldi de gecti. var mi marka öneriniz? fiyat/performans önemli. kanguru derisi olmasina gerek yok.
0
icim urperiyor
(18.12.17)
Daykmandan alma da. Hemen pert oluyor
0
Delay Fuze
(18.12.17)
Hotiç iyidir.
0
i was made for you
(18.12.17)
Matraş da başarılı ama nerelerde satılıyor bilmiyorum.
0
Aman Sen de
(18.12.17)
Fossil e bak. Boyner’de çok çeşiti oluyor.
0
kumulatifvergimatrahi
(18.12.17)
ben de sormmuştum.
eksiduyu.ru

ben çok gözlü, dik formatta bakıyordum, tergan aldım memnunum. matraş kullanmadım ama istediğim gibi bir model bulsam matraş alacaktım.
0
Bruce
(18.12.17)
Eminönü'nden Beyazıt'a doğru çıkarken Mercan olarak bilinen bölgede solda bir cadde vardır. Av bayilerinin, asker polis malzemesi satanların olduğu bir cadde.

O caddeden içeri girip ilerle ileride sağda bir cüdan ve kemer toptancısı var. Ortalama 40-50 TL fiyatlara taş gibi cüzdanlar var.

Yolun düşerse bir bak, cüzdanda benim için fiyatı mühim değil fakat istediğim özellik ve boyutlarda cüzdanı hiç bir yerde bulamayıp burada bulmuştum.
0
John Bloor
(18.12.17)
(8)

Bu ne şimdi ?

titiraprap
! Dikkat ilişkimsi bir durum içerir :Şimdi benim bir arkadaşım var, kadın kişisi. bir erkek kişisiyle hafif flörtümsü durumları var. adamın bir de eski esinden cocugu var. cocuk bundan resim dersi almak istemiş. kızında mali durumu bozuk. gelir olur diye kabul etti. cumartesi pazar toplam 6-7 saatin
! Dikkat ilişkimsi bir durum içerir :

Şimdi benim bir arkadaşım var, kadın kişisi. bir erkek kişisiyle hafif flörtümsü durumları var. adamın bir de eski esinden cocugu var. cocuk bundan resim dersi almak istemiş. kızında mali durumu bozuk. gelir olur diye kabul etti. cumartesi pazar toplam 6-7 saatini falan cocuga harcadı. adam teşekkür edip gitmiş. paradan maradan bahsetmemiş. Gıcık olmuş durumdayız olayı anlamadık.



* tam flört değil, birkaç kere dışarı çıkmışlar.
0
titiraprap
(17.12.17)
Flört ettiği adamdan para mı alacaktı? Etik anlamında söylemiyorum, ben biriyle flört etsem, onunla para meselesine girmem hiç.
0
mor oje
(17.12.17)
Arada flört durumu varken para mevzusu geçmez, hem belki adam yemek, kahve filan ısmarlamayı düşündü sonrası için, tabii 6-7 saat çok uzun süre, sıkılmamış mı arkadaşın ? Bir daha ders teklifi gelirse zamanım yok der geçer gider.
0
elikası
(17.12.17)
Bu insan özel resim dersi veriyorsa para karşılığında, gelen flörtünün çocuğu da olsa kendisi de olsa o ders parası alınır.
Böyle saçma şey mi olur.
Emek var ortada.
Teklif etmemek de nedir?
Çok sinirlendim.
Adam pinti galiba.
6 saat diyelim iki güne bölünce bir günde 3 saat mi bırakmış ders için düşüncesizliğe bak.
Ben olsam görüşmem bir daha.
Bilen birini bulmuşken çocuğun dersini bedavaya getirmiş resmen.

Ya da hatun dışarıdaki buluşmalarda hesaba yanaşmıyorsa o da böyle kurtarmaya çalışmış olabilir yalnız.
0
mutekebbir
(18.12.17)
Flörtten para alınmaz
0
fragile lady
(18.12.17)
Saçmalamayın, ortada emek var hak var.

Burada sorun ders öncesi para meselesinin konuşulup anlaşılmamış olması. Arkadaşın ders sonrası elemanın gönlünden ne koparsa vermesini mi bekliyordu? Eleman otomatikman yakınlaştığı kişinin kendisine karşılıksız iyilik yaptığını varsaymış ki normal. Bu tarz ilişkilerde para konusunu açmak sıkıntılıdır.
0
cleric
(18.12.17)
Flortten bal gibi para alinir. Teklif etmemis olmasi dupeduz ayilik, baska bir sey degil.
0
rusyalı kozmonot
(18.12.17)
sorulması lazım idi açık açık. bir yerde emek ve zaman harcanıyor. isterse yıllanmış sevgilisi olsun, nezaketen sorulması gerekli diye düşünüyorum. adam hödük.
0
bruceandwayne
(18.12.17)
beyler bayanlar kesin söyleyin bak flörtten para alınmıyorsa ben bütün psikologlarla, efenime söyleyeyim bütün bevliyecilerle falan çıkayım. iyi iş lan valla, flört ayağına bedavaya getiririz...

asıl flört ettiğin insana verilir, yani vermek teklif edilir; almak istemezse onun bileceği iş. nasıl bi hödüklük lan bu, ne oldu flört ettin diye üzerine mi aldın.

iş özel ders boyutunda değilse, tek seferlik bir ricaysa iş başka. ama adam demişse "özel ders" diye, o zaman o parayı vermek teklif edilir. bana edilse ben almam mesela, "olur mu yhaa kaz gelicek yerden tavuk esirgenmez :))))))) " derim ama orası başka. tam flört olsun ya da olmasın, anlaşma "ders" üzerineyse adam hödüklük yapmış.
0
Bruce
(18.12.17)
(30)

İstanbul'un sizin için anlamı nedir?

ms brownstone
Soru başlıkta. İstanbul'a dair istediğiniz şeyi yazabilirsiniz.
Soru başlıkta.
İstanbul'a dair istediğiniz şeyi yazabilirsiniz.
0
ms brownstone
(17.12.17)
Eskiden bu sehirin merkezi Turkiye'nin ender Avrupali sehirlerinden biriydi. Istiklal Caddesi, Besiktas, Gumussuyu insaniyle mimarisiyle Avrupa'dan farkli degildi. Simdi Istanbul'un bir anlami kalmadi cunku her yerini Orta Dogululastirdilar.
0
Traveller
(17.12.17)
tek kelimeyle ozetlemek gerekirse, comaristan
0
mayeskuel
(17.12.17)
iş kapısı
0
goodyes
(17.12.17)
1- Memleket. Seviyor muyum? Hayır. Çünkü max. 15 senedir burada olan insanlar Bizans döneminden beri buradaymış tavırlarına büründü.

"Sen değil... Baban, deden, onun babası..." diyene terlikle girerim. Adem'e kadar varak istiyorsanız ayrı.

2- Samimiyetsizlik. Anadolu yakasındaki birkaç mahalle dışında komşuluk geleneğini sürdüren pek yer kalmadı. Üst katında oturan aileyi aylar sonra görünce içten içe "Bu kim lan?" triplerine girip dışından güler yüz ile hal hatır soran, arkasını dönünce de hakkında bildiği tek şey üst katında oturması olan insanın arkasından desteksizce atıp tutan varlıklar türedi. Yahu sen kimsin?

3- Düzensizlik. Her yer her yerde.

4- Kıyamet simülasyonu. Yoğun saatlerde bir yerden bir yere gitmeye çalışmak yeterli. İster özel araç ile ister toplu taşıma ile. Her türlü afakanlar basıyor.

5- İhanet. Devlet büyükleri şehre ihanet ettiklerini itiraf ediyor ama asıl ihanet şehrin sakinlerinden geliyor. Çevre vergisi veriyorum bir işe yarasın kafasında olup yere çöpünü atanlar, çevre düzenlemesinden sonra kaldırımlara montelenmiş babaları söküp aracını kaldırıma park edenler, iş işten geçtikten sonra sesini çıkartanlar, yapılanı bozup daha sonra bizle kimse ilgilenmiyor diye zırlamalar...

6- Benim için en önemlisi ve sonuncusu ise NEFESSİZLİK. Nefes alamıyorum. Hala kömür yakan var, bitmek bilmeyen egzoz dumanı var, sanayi var, havalimanları var... Meteorolojik etkiler yüzünden yükselemeyen kirleticiler her sabah, öğlen, akşam ciğerlerimize doluyor. Canını seven gelmesin, imkanı olan da gitsin. Bu nefessizliği 5. maddeye de tutuşturabiliriz. İnsan eliyle yapıldı her şey.

Tüm bu yağmalamalara, zararlara rağmen hala çıkıp da İstanbul'un şurası güzel, burası tarih kokuyor, orası böyle şeker, şöyle tatlı diyen varsa sağır ve kördür. Ya da zengindir, bilemiyorum. Tarih koklamak istiyorsanız metro inşaatlarını ziyaret edin. En çok tarih oralardan fışkırıyor artık.
0
desdenova34
(17.12.17)
evim, mahallem.
0
yuto
(17.12.17)
canım şehir. Çok seviyorum.
0
eazy
(17.12.17)
ömrümün 6 senesini geçirdiğim ancak bugün yanından geçmeyeceğim şehir.
gerek güvenlik kaygıları gerekse aşırı inşaatlaşma. 2002-2008 yılları arasında istanbul'daydım. istanbul'un can çekiştiği ancak yine de direndiği dönemdi. bugün bakıyorum da çoktan meftah olmuş.
0
burya
(17.12.17)
"memleket" değil ama "ev" .

içindeki her şeyini trafiğini, pisliğini, insanlarını bile seviyorum. başka yerde yaşayabilirim ama yaşamak istemiyorum.

içinde istediğim her şeye erişim imkanı var, bu erişim imkanı için de ödenmesi gereken bedeller var. trafik, pahalı hayat, daha küçük evde yaşamak vs..

istanbulda yaşamak bir hesap işi, ne alıp ne verdiğini biliyorsan ve senin için güzel bir alışveriş oluyorsa burada yaşamak güzel.

istanbula bok atıp atıp hala burada kalan insanları anlamıyorum. (mecburi kalanlar hariç)
0
benaslinda
(17.12.17)
ilk gittiğimde açık hava müzesi demiştim,mest olmuştum gezerken. en son geçtiğimiz yaz gittim,koşarak döndüm. hala büyüleyici bir şehir ama aynı zamanda kaotik.
0
denef
(17.12.17)
Doğduğum günden beri maalesef içinde yaşadığım iğrenç şehir. Nefret ediyorum her köşesinden, sağdan soldan gelip de burasını babasının ahırı gibi kullanandan, herkeste olan "istanbulluyuz yhaa .s" tribinden ve istanbul romantizminden. Burayı seven adamın 3 gram aklı yoktur. Karmaşası, kirliliği, kültür mozaiği dedikleri şeyin kültür kusmuğu olmasından başka bir şeyi olmaması. Her yönüyle çok fazla çirkin. El mecbur katlanıyorum ama beni de ruhumu da çok yoruyor. Türkiye için de farklı düşünmüyorum gerçi ama istanbul daha bir kötü. Bir gün kurtulacağım umarım temelli <3
0
dedi ayca
(17.12.17)
18-22 yaş arasını geçirdiğim için bende yeri ayrıdır, şüphesiz çok güzel şeyler de yaşadım orada ama ne yazık ki daima aşırı kalabalık ve pis, insan yaşamına uygun olmayan lanet bir bok çukuru olarak hatırlayacağım genel anlamda. spesifik anılar dışında istanbul'a dair hiçbir düşüncem olumlu değil.

ben "ankara'yı çok sevdim" diye bas bas bağırınca insanlar şaşırıyor biraz haklı olarak. "lan ne pis hayatın varmış, iyi ki bi taşındın aq susmak bilmiyosun" diyorlar. ama bu basit değişikliğin beni mental olarak ne kadar etkilediğini (olumlu anlamda) kelimelerle anlatamam.

şehir değiştirmek insana bu kadar mı iyi gelir, her şeyi kökünden bu kadar mı hızlı zamanda çat diye değiştirir? ankaramın gözünü seveyim be heheyt.
0
der meister
(17.12.17)
benim için ayrıca bir anlamı yok, mevcut hayat standardımı ve hayat tarzımı en rahat şekilde yaşayabileceğim ülkedeki tek şehir olduğu için "uğff iğrençç" triplerine girmeden yaşayabiliyorum. 8 senedir buradayım, bana istediklerimi veriyor. metropol hayatı isteyen biri olarak, dünyanın diğer megakentlerinde de benzer sorunlar olduğunu da bildiğimden, hem her şey önümde olsun hem de sakin sessiz über medeni olsun gibi beklentilerim yok.
0
Bruce
(17.12.17)
gittikçe bozulan şehir.
0
pinkpeony
(17.12.17)
en son 4 yıl önce, konser için gittim. onun dışında bir konser bir de abimin askerlik mevzuları için uğramıştım. hayatımın hiçbir kısmında istanbul'a gitmeyi ya da orada yaşamayı düşünmüyorum. benim için fazlasıyla kalabalık, pahalı bir yer.
0
nice tnetennba
(17.12.17)
istanbul cok guzel ya. cok seviyorum sehri, trafigine ragmen, insanlarina ragmen, santiyelerine ragmen cok seviyorum. uzak kalabilme surem 15 gun, 15gunun sonunda delicesine ozluyorum, burnum sizliyor. bir sureligine tatile gitsem de ayni, birkac ayligina yurtdisina gitsem de ayni.

cok fazla aliskanligim var istanbul'a dair. ozellikle bunlari gerceklestirmeyi cok seviyorum. ornegin aliskanliklarimdan biri eminonunde dolanip bir seyler yaptiktan sonra en son sadirvanlardan birinde su icmekti. o sadirvanin kaldirildigini gordugumde gozlerim dolmustu, gozum kapali gitmistim halbuki oraya. kafami kaldirip baktigimda yerinde yeller estigini gordugumde aglayacak hale gelmistim. not: sonraki gidisimde yerine koymuslardi :)

calisma hayatina basladiktan sonra hafif uzaklastim istanbul'dan. eskiden her hafta yaptigim rituellerimi artik ayda bir anca yapabiliyorum ama o ayda bir o kadar guzel geliyor ki. dunyanin en mutlu insani oluyorum.

trafikte cok sinirleniyorum, disarda insanlara sinirleniyorum, santiye gordukce tepem atiyor ama artilariyla eksilerini yan yana yazinca artilar hala cok onde.

bir sonra yasamak istedigim sehir olarak biraz daha az nufuslu, daha rahat bir yer bakiyorum :) bir de onu deneyimleyebilmek icin.
0
fakyoras
(17.12.17)
Bir anlamı yok. Diğer şehirlerden farkı da yok. Aile büyükleri burada diye burdayım. Zaten bir süre sonra da olmam.

Trafik, gürültü, kirlilik, güven sorunu vb. şeyler yeterince kötü olan bir yer olduğu için artık 10-15 sene önceki halinden de eser kalmadı.
0
baldan kaymak
(17.12.17)
Ankara'da 11 yıl yaşadım. İstanbul'da sadece 3 aydır yaşıyorum. Ankara'da ailemin evi de güzel bir muhitteydi, İstanbul'da kendi evim de (bana göre) güzel bir yerde. Çalışmak, iş kurmak, okumak, gezmek, eğlenmek için İstanbul daha hoş bir yer. Çok kalabalık, hafta sonu oturacak yer bulamıyorum dışarı çıkınca. O kısmı kötü tabii de İstanbul'da ortalama üstü bir yerde yaşayan birinin buraya bok çukuru, pis it köpek şehir filan demesi garip. Nesi pahalı bir de anlamıyorum. Toplu taşıma, taksi, gece hayatı filan Ankara'dan iyi durumda öncelikle. Kiralar pahalı ama, evet. Geri kalan her şeyin her gelire sahip adama göre ayrı versiyonu sunulabiliyor zaten. Gayet güzel bence. Gereksiz İstanbul romantikleri olduğu gibi gereksiz anti-İstanbulcular da var. Ailem de burada olsa Türkiye'de yaşayacak daha iyi bir yer aramam açıkçası. Sabit maaşlı bir yerde çalışmam gerekmeyecek kadar zengin olursam bir gün belki Bodrum.
0
jack of hearts
(17.12.17)
Benim icin anlami tr'de yasayabilecegim tek sehir olmasi. Etraf keko dolu, trafik var falan filan ama yasayabilecgim en iyi yer yine burasi ulkede.
Ne bugun ne de bundan sonra baska bir sehre tasinmayi dusunmuyorum.
@bruce benim yerime tam olarak ozetlemis aslinda. Aynisi diyorum.
0
stavro
(17.12.17)
Ruhuma iyi gelmeyen ama içinde yaşarken bile çok özlediğim şehir. Sürekli kendimi sinirlenmiş ve İstanbul nefreti kusarken buluyorum ama bi yandan da korunabilmiş, eskisi gibi kalabilmiş yerlerini çok beğeniyorum ve çok seviyorum.

Herkesin yazdığı gibi trafiği, pisliği, kalabalığı, içinde yaşayan medeniyetten uzak insanları hiç çekilmiyor ama vapurla karşıya geçerken Galata Kulesi'ni, Ayasofya'yı ve Sultanahmet Camii'ni her gördüğümde kendimi çok şanslı hissediyorum, böyle mükemmel bir manzaraya bu kadar kolay ulaşabildiğim için ama kafamı çevirip de pavyon ışıkları ile boğaz köprüsünü ya da Mecdiyeköy'de yükselmiş çirkin binaları görünce ruhum daralıyor.

Sanırım hem romantik hem de antiistanbulcu denilen kitleye dahil oluyorum ama ruhuma gerçekten iyi gelmiyor bu şehir ve en kısa zamanda buradan kurtulabilmeyi diliyorum kendi adıma.
0
(17.12.17)
Gezmeyi çok seviyorum İstanbul'u
0
mutlusismankedi2015
(17.12.17)
Trafik ve kalabalık problemleri yüzünden yaşanacak şehir değil ama gezilecek, keşfedilecek rüya gibi bir şehir.
0
simderun
(17.12.17)
@acemi, araba kullanmayı bırakırsan saydığın dertlerden kurtulursun. öyle top mop semtlerde oturmaya da gerek yok, şişli-beşiktaş'ın merkezinde oturunca istanbul'un kaydadeğer yerlerine çoğu yerine 1 saat içinde, en uzağa 2 saatte ulaşabiliyorsun, haliyle arabaya gerek kalmıyor. uzağa gidecekem araba kiralıyorum, parkmış trafik çilesiymiş çekmiyorum. herkes dediğim gibi yaparsa trafik çilesi de kalmayacak ortada zaten...
metronun nimetlerini kullanın mesela, toplu taşıma deyince akla metrobüs gelmesine gerek yok.

sürekli dışarıda yemezsen o pahalılık da etkilemez seni ayrıca.
0
Bruce
(17.12.17)
gitmek istediğimde gidemediğim, kalmak istediğimde de kalamayacağımı düşündüğüm bir değişik şehir. burada doğdum büyüdüm, başka herhangi bir şehirde (bir tanesi hariç) bir ay bile kalmışlığım yok belki, o yüzden buradan başka bir yerde nasıl yaşanır onu da bilmiyorum. ama buradaki de yaşamak mı onu da bilmiyorum. trafik sorununu azalttığım için eskisine göre çok daha mutluyum, biraz daha seviyorum. gün içinde minik minik seviyorum da ömrümü böyle mi geçirmek istiyorum bilmiyorum.
img.discogs.com:strip_icc():format(jpeg):mode_rgb():quality(90)/discogs-images/R-4482467-1366131679-8967.png.jpg
0
haykorsamdunyaya
(17.12.17)
Benim için anlamı; hayat. Hangi ülkeye, şehire, tatile gitsem ne kadar mutlu olursam olayım en fazla 15 gün sonra özlüyorum. Ömrüm bu şehirde geçti ama halâ Köprüden geçerken hayranlıkla bakıyorum, gecesi ayrı güzel, gündüzü ayrı. Ben şanslılardanım, 15 yaşıma kadar Küçükyalı'da yaşadım, tüm mahallenin birbirini tanıdığı, tüm çocukların arkadaş olduğu, kötü insanların azınlıkta olduğu bir semtti. sonra da İstanbul’un un bir ucuna merkeze göre daha sakin bir semtine geldim. İşim olduğunda şehir içine gidiyorum ve zamanları ayarladığım için metrobüsle de trafikte kalmıyorum. Oldu ki istanbul'dan başka yerde yaşamak zorunda kalırsam o zaman bile hiç olmazsa bir mevsimi istanbulda geçirmek isterim. Sevmeyenler giderse çok mutlu olacağız bu arada, zulmetiniz basıyor, asık yüzleriniz.

"Ah benim karmaşıklığı-huzursuzluğu içinde kendine has güveni ve onca çirkinliğin içinde sonsuz güzelliği olan canım İstanbulum; tüm deliliğine rağmen her şeyiyle sevilen, bir türlü vazgeçilemeyen sevgili gibisin."
0
mslny
(17.12.17)
İstanbul bundan 7-8 yıl önceye kadar bile güzel sayılabilecek bir şehirdi. Bana göre bu şehrin batmasının en büyük nedeni inşaat sektörü. Ülkedeki mimarlar o kadar vizyonsuz ki, Osmanlının kaç yüz yıl önce yaptığı sarayları örnek almak yerine hiçbir sıfatı ve anlamı bulunmayan binaların şehrin ortasında büyümesine izin veriyorlar. Şehrin bir standardı olsa kalabalık da sorun oluşturmaz ama gerek alt yapı gerek üst yapı olarak İstanbul kesinlikle bir Avrupa şehri değil. O potansiyel vardı ama o potansiyeli yok ettiler. Zaten gelecek depremde kendi kıyametini yaşayacak. Ben seviyorum bu şehri. İleride güzel bir ilçesine taşınma fikrim de var.
0
dissendium
(17.12.17)
deprem!
0
mehmed resad
(17.12.17)
Ha evet, @dissendium gibi düşünüyorum onu unutmuşum. Mimari konusunda berbatız, nasıl o muhteşem eserlerden bu sıradanlığa dönüştüler ve böyle de kabul ettirdiler anlamak mümkün değil. Estetik yok, hayâl gücü yok, sadece oldu bittiye getirmek ve düz duvar var.
0
mslny
(17.12.17)
İstanbul'da restorana 100 mü vermek! Vov. İyi paraymış. Ankara, İzmir, Bursa gibi şehirlerde restoranlar 20 lira üstündeki harcamaları ücretlendirmiyor çünkü. Meh.. Fuzuli konuştum ironi yapayım derken. Kısaca Türkiye'deki tüm büyük şehirler farksız bu konuda. Doğma büyüme İstanbullular öbür şehirlerden daha farklı beklenti içinde olabilir tabii ama yanılıyorlar açıkçası. Mesela restoran, yemek, alkol vs. Ankara Tunalı'da neyse, Beşiktaş'ta da o. Arjantin neyse, Nişantaşı o. Bütçene göre bir yere gidebilmen için yeterince alternatif sunuyor İstanbul en azından. İstanbul'un güzelliği kaliteli yer oranının öbür şehirlerden yüksek oluşu sanki. Ankara Oran, Bilkent, ODTÜ, Çayyolu vesaire çıkar aradan, gayet standart bir Anadolu şehri olarak kalıyor geriye. İstanbul'da çok fazla sayıda kurtarılmış bölge var öbür şehirlere kıyasla. Bir de "bana göre" güzel şu yüzden dedim.. İşe 15 dakikada gidiyor, eve 20 dakikada dönüyorum. Evden spora 5 dakikada gidiyorum. Tarabya, Beşiktaş gibi zaman geçirmekten keyif aldığım yerlere yarım saatin altında ulaşıyorum. Tüm arkadaşlarım da bana yakın yerlerde oturuyor. Misafir edip ziyaret edebiliyorum sık sık. Araba kullanmayı zaten sevmediğim için toplu taşıma büyük rahatlık sunuyor bana. Stüdyo daireye Ankara'da ortalama bir yerdeki 4+1'e verilen kirayı vermek zorunda kalıyorum ama bu zaten kabul ettiğim bir kazıktı gelmeden önce. Kira cidden üzücü derecede pahalı Türkiye'nin geri kalanına göre. Ama değer mi? Kimine göre değmez, bana göre değiyor.
0
jack of hearts
(17.12.17)
Ömür törpüsü.

Evden çıktığında yürüyerek Sahile, Boğaza inemiyorsanız İstanbul'da yaşamıyorsunuz bana göre.

Ya da şöyle düzelteyim, "bu şehir sadece yürüyerek Sahile, Boğaza inebiliyorsanız çekilmeye değer".
0
John Bloor
(18.12.17)
kargaşa, kaos, arap, iç anadolu ve kürtlerin doldurduğu kültürsüz türbanlı ordusu.
0
xu
(18.12.17)
(6)

bir keresinde ben de guzel cikmistim!!!111!!!1!

rahip janick
daha yakin tarihliedit: aaand it's gone!
daha yakin tarihli

edit: aaand it's gone!
0
rahip janick
(17.12.17)
Tam bir iyi aile çocuğu
0
bego
(17.12.17)
Dudakları saklamış sakal bıyık, prim yapar onlar saklama kenks.
0
Bruce
(17.12.17)
Saçlar uzunken çok daha iyi bence. Hatta keşke uzun saçlı erkekler o uzun saçlarını hiç kesmese.
0
ms brownstone
(17.12.17)
Evet güzel çıkmışsın.
0
md11
(17.12.17)
Hep aynı fotoğrafla ifşa olmaz ama. Girişte söylemediler mi?
0
yirmisantim
(17.12.17)
@yirmisantim, diğerlerini beğenmediler, çok üzüldüm, o yüzden...
0
🌸rahip janick
(17.12.17)
(9)

deniz havası eşliğinde kitap okunacak mekan önerisi

Bruce
avrupa yakasında(eminönü-sarıyer arası), ya deniz kenarında ya da tepede ama boğaz havasını alan, açık alanı olan, oturup uzun saatler kitap okuyabileceğim bir mekan arayışındayım. mekan aynı zamanda güzel kahve yapıyor olsa çoook çok makbule geçer ama o kadar da kısıtlamak istemiyorum sonuçları. pa
avrupa yakasında(eminönü-sarıyer arası), ya deniz kenarında ya da tepede ama boğaz havasını alan, açık alanı olan, oturup uzun saatler kitap okuyabileceğim bir mekan arayışındayım. mekan aynı zamanda güzel kahve yapıyor olsa çoook çok makbule geçer ama o kadar da kısıtlamak istemiyorum sonuçları.

park-bahçe ya da umumi alan da olur ama yakınlarda kahve satın alabileceğim bir yer olması lazım. teşekkürler...
0
Bruce
(16.12.17)
Beşiktaş iskelesinin yanındaki banklar soldan boğaz köprüsü sağdan kız kulesini görecek konumda fazlasıyla açık ve ferah alan olduğu için oldukça ideal ama banklarda yer var mıdır ya da herifin, kadının teki yanına oturup püfür püfür sigara içerek temiz havanın içine eder mi bilmiyorum.
0
siyah giyen adam
(16.12.17)
@siyah giyen adam, eder ediyor. zaten çok yakında kahve alabileceğim bir yer yok, illa yol geçmek lazım; yine de teşekkürler.
0
🌸Bruce
(16.12.17)
Baltalimanı kemik hastahanesinin içinde cafe var. Denize sıfır.
0
Tears of Devil
(16.12.17)
cok o taraflari bilmem ama bi eski reinanin ilersinde kurucesme parki vardi ortakoy sahilde. banklar var, manzarayi yatlar kapatiyor genelde. ama sakin bi yerdi. iste orda bufe tarzi bi yer vardi sanki ama cok da emin degilim. bi de gulhane parkinin sonunda bi yokus var, manzarasi cok guzel. eskiden kafe vardi orda kapandi. haliyle sandalye olmayabilir. bugun hava guzel diye geleni de cok olur ama o kadar yokusu cikabileceklerini sanmiyorum. alan biraz genis cunku. parkin icinde belediyenin tesisi var kahve icin.
0
pide
(16.12.17)
Bebek Starbucks avrupa’nın en iyilerinden biri olarak biliniyor. Ortaköy Starbucks’ın üst katında da havasını alamazsınız ama deniz, boğaz görürsünüz, ben genelde orayı tercih ediyorum. Eskiden camlar açılıyordu, içerisi deniz esintisiyle çok ferah oluyordu, şimdi kilit takmışlar niyeyse.
0
sopiro
(16.12.17)
buraya gel. yeniköyde spor kulübü derneği, emek cafe, yeniköy kahvesi dahil bir çok mekan mevcut. haftasonu bir tık kalabalık olabilir.
0
bruceandwayne
(16.12.17)
@sopiro, bebek starbucks'ta yer bulmak çok zor oluyor, normalde bu gibi durumlarda tercihim orası ama köşe kapmaca oynamaktan sıkıldım; hele ki bu mevsimde bu havada kesin çok kalabalık olur. teşekkür ederim...

soruya ek yapayım: bebek baylan'a giden var mı peki? pastane burası evet ama kahvaltı da diyor alkol de diyor, formatı çözemedim. şöyleyse işimi görür ancak uzun saat oturup sadece bişeyler içsem arada tatlı falan yesem uygunsuz olur mu mekana?
www.zomato.com

www.zomato.com
0
🌸Bruce
(16.12.17)
Baylan uymaz o konsepte
0
market_arabasıyla_terör_estiren_trafik_canava
(16.12.17)
emirgan’daki espresso lab olabilir. haftasonu gittiğimde hep çok sakin oluyor, koltuklar rahat, kahve de muhteşem.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(16.12.17)
(5)

Adidas kendi ayaginami sıkıyor?

duptıs
Senelerin adidas faniyim,yaz kis demeden baska ayakkabi giymezdim.arada baska marka ayakkabi aldiysamda hepsi husranla sonuclanmis gene adidasa donmustum.adamlar butun ayakkabilari benim icin uretiyorlardi sanki.giymeye kiyamayip sakladiklarim var o derece.Son 3-4 senedir magazaya gidiyorum mal mal
Senelerin adidas faniyim,yaz kis demeden baska ayakkabi giymezdim.arada baska marka ayakkabi aldiysamda hepsi husranla sonuclanmis gene adidasa donmustum.adamlar butun ayakkabilari benim icin uretiyorlardi sanki.giymeye kiyamayip sakladiklarim var o derece.

Son 3-4 senedir magazaya gidiyorum mal mal bakiyorum,bir kac tane deniyorum,yok abi.su kopuk gibi tabani cikardilar vuck vuck diye otuyor,sesini taniyorum artik avm de falan duyuyorum aha adidas geliyor diyorum,terrex falan direk tirrix guzel bir modeli yok,stan smithden hele superstardan gina geldi abi yeter originali batsin demeye basladim.o boost bu boost.birde fiyatlarda sasirdi inceden eskiden magazaya girdim mi turkiye icin konusuyorum en iyi ayakkabisi 100 dolara denkti,bunu 200 dolara cekti abiler.bugun gene girdim magazaya gene ayni sonuc.

Demin arkadas campers linki verdi aynindan siparis edince dustu aklima,adidasta mi sorun var yoksa ben mi degistim.

Sizde durum ne?
0
duptıs
(16.12.17)
Bundan 10 sene evvel 20'lerimin başında ayakkabı takıntısı vardı bende. Ucuzdu da ayakkabı denen şey o zamanlar. Doların 1,70 olduğu zaman 120 liraya adidas aldığımı bilirim. 100 dolar civarına adicolor superstar almıştım, 7 sene giydim düşün.

Samoa, Kobe 3, Duncan, Potential, Superstar, T-mac vs hatta Nike Cortez vs hepsi mükemmel modellerdi. Hepsini kullandım paramparça olana kadar. Son 5 senedir ayakkabı almıyorum bu tipte. Çünkü bokum gibiler. Çin'de falan üretip hayvan pahalıya iteliyorlar zengin bebelere. Maksimum 2 sene giyiyorsun en kralını da.
Nike, Adidas, Puma bu üçü boka sardı.

Dc sports, Vans falan giyiyorum spor lazımsa. Amerikan üretimi bir çoğu ve dağılıp gitmiyor. Rahat bir de o eski tip ayakkabılardan. Yeniler hoşuma gitmiyor.
0
bos gezenin bos ustasi
(16.12.17)
Adidas kendi ayakkabısına sıkıyor gibi.
0
[GODDARD]
(16.12.17)
Dolar arttigi icin Turkiye'ye bu ayakkabilar geliyor. ABD'de 40 dolara aldigim ucuz ayakkabi burada 200 lira ediyor. Turkiye'de 400 liraya ayakkabi satamazsin ama bir Amerikali ya fa Alman icin 80 Euro'luk ayakkabi pahali ayakkabi degildir ama burada vergisiyle 400 liraya gelir o ayakkabi yanu satilmaz. Dolar eskisi gibi 1.2 lira olsaydi 2010'daki gibi Adidas da guzel aykkabilarini getirirdi.
0
Traveller
(16.12.17)
Ben bu sene ilk defa adidas ayakkabı kullandım. Boostlu koşu ayakkabılarından aldım. Tek kelimeyle efsane. Daha önce niye denemedim dedim kendime.
Elimdeki eskiyince de bağcıksız modelinden alıcam. Koşu ayakkabısı konusunda çok iyiler bence. Diğer modelleri bilmiyorum.
0
peggy
(16.12.17)
kalitesine sağlamlığına bişey diyemem ama günlük spor ayakkabılarının hepsi çirkin. bir ara yeryüzündeki bütün günlük spor ayakkabıların hepsinin alt kısmı kocaman beyaz şeritle kaplıydı. yavaş yavaş diğer markalar vazgeçiyor bundan ama adidas geçmiyor. lütfen şu linke girip bakın, NİYE HEPSİNİN TABANI BEYAZ?!
shop.adidas.com.tr

sanıyorum son adidas ayakkabımı 2011'de aldım, o zamana kadar hep adidas giyerdim. nike'ta da bi cacık yok çoğu zaman, zorladım kendimi adidas alayım diye ama yok, beğenmiyorum bir tane bile. hmm şu olabilir diyorum, 500 lira çıkıyor.

muhtemelen pazar politikalarını değiştirdiler, biz fakir ülkeler çok umurlarında değil.
0
Bruce
(16.12.17)
(9)

Alkışlarlayaşıyorum'daki Saykodelik Abla Klibi

bos gezenin bos ustasi
Böyle abuk subuk grafikleri olan saçma sapan bir klip vardı alkislarlayasiyorum sitesinde. Bulgarca mı Gürcüce mi bilmiyorum böyle değişik kırmızılı bir sarışın abla vardı, epey de popüler bir videoydu, yorumlar falan baya efsaneydi. Hatırlayan var mı bulamadım.
Böyle abuk subuk grafikleri olan saçma sapan bir klip vardı alkislarlayasiyorum sitesinde. Bulgarca mı Gürcüce mi bilmiyorum böyle değişik kırmızılı bir sarışın abla vardı, epey de popüler bir videoydu, yorumlar falan baya efsaneydi. Hatırlayan var mı bulamadım.
0
bos gezenin bos ustasi
(16.12.17)
bu olur mu reyiz?

alkislarlayasiyorum.com
0
ya ben lan neyse
(16.12.17)
ya bir sebze ya da meyveye güzellemelerde bulunuyordu, ben azeri diye hatırlıyorum. biraz düşünürsem aklıma gelebilir.
0
Bruce
(16.12.17)
ya ben lan neyse
(16.12.17)
@ya ben lan neyse, aksjldas buydu evet.
0
Bruce
(16.12.17)
Bunlar değil malesef dostlar.
0
🌸bos gezenin bos ustasi
(16.12.17)
deli mayolu kız mı
www.youtube.com
alkislarlayasiyorum.com

rica ederim. çok izlersen beynin akar :)
0
uyusam iyi olur
(16.12.17)
@uyusam aynen bu ya helal olsun sağol:)
0
🌸bos gezenin bos ustasi
(16.12.17)
Ulan gece gece izliyorum kafayı yakıyor
0
🌸bos gezenin bos ustasi
(16.12.17)
yeşil nasim?
0
le jeune turc
(16.12.17)
(28)

bankacı olur musunuz?

kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
şubede klasik memur görevi. kafamda deli sorular.banka, iş bankası
şubede klasik memur görevi. kafamda deli sorular.

banka, iş bankası
0
kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
(15.12.17)
Olmam(mecbur değilsem)
0
cemiyetin ünlü siması
(15.12.17)
olurum neden olmayayım. mesai saati belli en azından. erken çıkıyolar. ben 7'de çıkıyordum asudasdf
0
nice tnetennba
(15.12.17)
olurum, girişin belli çıkışın belli, yatan maaş belli. ne zaman tatile gidiyosun o da belli. iş hayatın düzen içinde, kişisel hayatını da geri kalan zamanında istediğin gibi konumlandır, mis gibi iş. şimdiki aklım olsa bankacı olurdum.
0
evde liyakat kalmamis
(15.12.17)
Tanrı korusun......
0
binder dandet
(15.12.17)
yakın bir dostum yerim ben öyle sistemi deyip yıllanmış kariyerini çöpe atıp istifa etti. şu an buradan uzamanın yollarını arıyor. dışarıdan güzel olabilir, deneyimli birinden fikir almak daha doğru. girişle çıkışla bitmiyor olay.
0
bruceandwayne
(15.12.17)
diğer bankalarda olacağına burada ol, maaşı artacaktır sonuçta.
0
free bird
(15.12.17)
internette tüm bilgiler mutsuzluk,baskı,az maaş üzerine. bile bile mutsuzluğa kafa atmak istemiyorum. kendim istatistik okudum. iş bulamayınca zorda kalıp başvurdum ama bi anda sınavı geçip mülakatı geçip belge toplamaya gelince ne yapacağımı bilemedim.
0
🌸kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
(15.12.17)
olmak istemezdim.
0
pinkpeony
(15.12.17)
Çok yakın iki arkadaşım (karı kocalar) iş bankasında calisiyor. Kadın olan düz memur, erkek olan bu sene sınav ile yetkili oldu. İş bankası diğer bankalara göre daha devlet kafasında. Is garantileri var, maaş zamanı belli, özel sağlık sigortaları var, tatilleri iyi. Şubeden şubeye rahatlık ya da yoğunluk değişiyor fakat maaşları düşük, sahiden çok düşük. Yukselmeleri de sınavla mümkün oluyor ancak. O sınavı kazanamazsan yıllarca yerinde sayiyorsun. Evlerine giren toplam maaş benim yurtdisindan aldığım bursa denk geliyor nerdeyse ki ben türkiye standartlarindaki öğrencilere göre yüksek burs alıyor olsam da sonuçta hiç calismisligim yok.

Başka bir seçeneğim yoksa çalışırdım ama alternatif varsa önce onu denerdim.

Edit: şimdi okudum da zorda kalıp başvurdum demissiniz, dediğim gibi maaş düşüklüğü hariç imkanlar açısından kötü değil. O yüzden bence girip başlayın; 2 ya da 3 sene sonra yetkilılik sınava girmeye hak kazaniyorsunuz yanlış hatırlamıyorsam, severseniz sınava girip yukselirsiniz yoksa başka iş bakarsınız.
0
fraise
(15.12.17)
Kardeş,iş bankası çok saygın bir kurum.Başlangıç için çok çok iyi bir pozisyon denemez ama yükselme imkanların kendini gösterirsen olacaktır.Ben başla derim, işsiz durmaktan iyidir.
0
basubadelmevt
(15.12.17)
36 ay zorunlu çalışmak zorundayım. vazgeçersem çalışmadığım her ay*150 dolar cezası var. imzayı atmadan önce farklı fikirlere ihtiyacım var.
0
🌸kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
(15.12.17)
başka bir alternatifin yoksa, işe ihtiyacın varsa (ki var demekki bu soruyu sormuşsun) gayet de olunur.

bakma burada atıp tutanlara.

internette atıp tutanlara da bakma. kendi iç dünyası bok gibi olanlar, sanki herşey bok gibiymiş gibi yorum yapar. hangi bankacıya sorsan işten memnun değil. herkes kaçmanın yollarını arıyor. falan filan...

maaşın belli, çalışma saatin belli. iş bankasının şartları da ayrıca birçok bankaya göre çok iyi. iznin şaşmaz, tatilin şaşmaz. stres mi? evet stres. stressiz iş varsa söylesin o çok bok atanlar.
0
mahone
(15.12.17)
asla
0
neo
(15.12.17)
Mahone çok güzel söylemiş. Tekrarlamak istemedim ama aynı şeyleri söyleyecektim. Girin çalışın işsiz oturup ne yapacaksınız?
0
mutlusismankedi2015
(15.12.17)
Yeni mezunken bir sene iş bulamadığım için bankada çalışmaya başlamıştım. Evde oturmaktan iyidir. Çalışırken başvurmaya devam edersiniz. Sorun çıkarmadan, iyi niyetle ayrılınca tazminat konusunda da genelde uğraşmıyorlar. Şu ana kadar ayrılıp da tazminat ödeyen tanıdığım hiç olmadı.
0
boyalı kuş
(15.12.17)
Valla olunur, istenmese de olunur işsizlikten. Ben de Halkbank için girdim sınava mesela. Düz, banka memurluğu için.
0
m e b
(15.12.17)
Mobilim editleyemiyorum. Bankadan ayrıldıktan bir kaç ay sonra eski yöneticim beni çalıştığı firmaya önermişti. Bankadan ayrıldıktan sonra hiç görüşmememize rağmen hem de. Nereden ne çıkacağı belli olmuyor.
0
boyalı kuş
(15.12.17)
tabi, işe ihtiyacı olan girsin lakin burdaki düz adamların giriş belli çıkış belli, para da alıyoz hayat çok güzel tırıvırıları gerçeği yansıtmıyor. mobbingten tutta, fazla mesaiye kadar biton abuk durum mevcut. zorundaysan zaten katlanacaksın, yok değilsen zaten üçüncü dördüncü tercihin olur bu iş.
0
bruceandwayne
(15.12.17)
işsizsen tabii ki ol, işsizlikten iyidir ancak durumun vehametini 3 senelik sözleşme bile gösteriyor. adamlar o kadar emin ki bir süre sonra kaçacak duruma geleceğine, ne olur ne olmaz eşeği sağlam kazığa bağlıyorlar. bankayı geçtim, herhangi bir iş yerine sıfırdan başlayıp 3 sene aynı pozisyonda çalışmak bir başarısızlıktır. her zaman yükselme şansı olmaz ama o zaman da iş değiştirir maaşını arttırırsın. bu devirde kalmadı öyle 3-5 sene aynı şirkette çalışmak, hele ki başlangıç pozisyonları için. sorsan bankacılıkta kariyer var derler, 3 kuruşa sömürülmenin en kolay yolu aslında. yükselme hedefin varsa ya tanıdığın olacak ya da insanların üzerine basa basa yükseleceksin. denetçilik ve bankacılık kadar dışarıdan kurumsal görünen "vahşi" bir çalışma ortamı görmedim ben.

kendini bu mücadeleye hazır hissediyorsundur, azimlisindir; o zaman senin için "fırsat" haline bile dönüşebilir; sadece dışarıdan görüldüğü kadar "sağlıklı" bi ortamı olmadığını belirtmek lazım.
0
Bruce
(15.12.17)
@bruceandwayne görüşüne saygı duyuyorum, tartışma başlatma niyetinde değilim fakat düz adamlar? buraya yazanların çoğu bugün anket yapsak özel sektör çalışanı çıkar ve en az yarısı senin saydığından çok daha kötü koşullarda çalışıyordur eminim. ben daha özel sektörde çalışıp mobbing yaşamayan, stres çekmeyen, patronunun kaprisini yutmayan biriyle tanışmadım. üstelik cumartesi de çalışırsın, iş yoğun diye de çalışırsın, patronun canı sıkkındır çıkmana beş dakka kala iş kitler, sürpriz! yine çalışırsın. it gibi köpek gibi çalışırsın. hakkın olan yıllık izni rica minnet alır, hesabına yatacak parayı kuruşu kuruşuna hesaplarsın. kötü yanlarını sayacaksak kusura bakma, sade bankacılar değil tüm çalışanlar mağdur. beğenmeyip bok atmak değil, bir yerden tutunmak gerek.
0
evde liyakat kalmamis
(15.12.17)
@bruceandwayne düz adam he mi... mobbing sadece bankalarda mı var, dünyadan bihabersiniz. cumartesi yarım gün diye işe gidip full çalıştığım olmuştu. özel günlerde izin mizin hak getire. kimin koşulları daha kötü kıyaslamayın isterseniz. akşam 8'den önce evde olmuyordum.

istifa ettim tabii. kimse bol keseden sallamıyor.
0
nice tnetennba
(15.12.17)
köprüaltlarında yaşarım daha iyi.
0
khiron
(15.12.17)
@ elk fikrimce maaşı iyi, garanti iş, giriş çıkış saati belli gibi verilerle işe yaklaşan adam, üzgünüm ama esnaftan farksızdır. düz adam olmak kötü bir şey değil, eleştirdiğim şey bu verilerle sahip olunan işin iyi olduğunu düşünmek. değil işte. gördüğümü, duyduğumu söylüyorum. bende özel sektördeyim, şansınız ve azminiz varsa bu zor ve boktan dönemleri sabrederek aşıyorsunuz. adam yeni işe başlayacak, her şey çok güzel olacak deyip pembe bir tablo mu çizeyim anlamadım.

@nice dostum aynı taraftayız galiba ama sende bir heyecan var. bende bunun doğru olmadığını, ortamın dandik olduğunu ve zorunda ise çekmesi gerektiğini söylüyorum.
0
bruceandwayne
(15.12.17)
kimse işin en iyisi olduğunu düşünmüyor. eldeki seçenekler ve ülkedeki koşullara bakıldığında, diğerleri kadar rezalet olmayacağını söylüyoruz sadece. arada çok büyük fark var.
0
nice tnetennba
(15.12.17)
Ben 5 sene bankacılık yaptım geçen sene temelli istifa ettim. Kurtuldum.

Çevremde bankacı olup memnun olan Yok. Olması da mümkün değil.

Baskı, mobbing bitmiyor, bitmez. Bu da stres, mutsuzluk olarak geri dönüyor.

15-20 sene çalışıp müdür olsan üzerinde yine bölge müdürü var. Bölge müdürü olsan üzerinde müdür vs.. baskı üstten alta olduğu için mutlu olmanın yolu yok.

Ha iyi yönleri Yok mu ? Var.
Kurumsal firma. Maaşım yatar mı, SSK ödenir mi? Bayramda çağırırlar mı vs derdin Yok.

Ama artısı eksisine baktığın zaman kesinlikle önermem. Kız istemeye gidince oğlumuz bankacı lafı işe yarar belki ama yapılacak iş değil.
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(15.12.17)
Mobilden editleyemedim.

Aslında beklentilerle alakalı bu.
Sizin için önemli olan iş güvencesi, tatiller vs. İse bankaya kötü denmez.

Tu kaka bi iş değil. Ama bankada adamın ruhunu alıyorlar resmen . Mobbing özel sektörde var denmiş de bankadaki kadar düzenli ve insanı ruh hastası eden mobbing hiç bir iş kolundA Yok.

15 farklı ürünün satışını yükledikleri kıza 13 ünü tutturduğunda diğer ikisi için savunma istemişlerdi.

Bankaya girecekseniz aklınıza ilk şunu sokun : banka içinde kimseye güvenme kimseye sırtını dönme . Banka kadar dedikodu dönen birbirinin arkasından iş çeviren iki yüzlü insanları bulunduran başka yer yoktur.
Fikir alacağınız Kişiler bankada çalışmış kişiler olsun. Bankacılık yapmayan adamın diyeceği laf "gir çalış işsiz durmaktan iyidir" olacaktır.
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(15.12.17)
Kusursuz dostların dort ayagi vardir+1
Şubecilik yapılacak iş değil. Ben şubede olmamama rağmen bugün şu lafı duydum: “irene tam bir bankacı olmuşsun.” (Bu arada karşı taraf bunu hakaret amaçlı söyledi:) )
Daha iyi bir alternatif yok ise yapılır ama ömür geçmez. İnsanlar hasta oluyor.
0
irene
(16.12.17)
Ziraat bankasına güle oynaya girip şimdi depresyonda olan, kafasını duvarlara vuran iki arkadaşım var. Kaçış yolu arıyorlar. Bunu moral bozmak için söylemedim, içine girmeyi düşündüğünüz sistemin huzur dolu bir sistem olmadığını bir kez daha hatırlatmak için söyledim.

Ancaaak... Ülkenin koşulları belli. Ben de bir sosyal bilimci olarak içinde bulunduğunuz durumu tahmin edebiliyorum. İş Bankası'nda çalışmayayım deseniz, daha iyi bir alternatif bulmanız malesef zor şu piyasada. Maaş deseniz zaten giriş seviyesi her yerde aynı hemen hemen. Ya patron şirketinde mobbinge maruz kalıp düşük maaş alacaksınız ya da kurumsal bir şirkette. İçinde bulunduğunuz durumu değiştirmek için daha iyi bir alternatifiniz yoksa bence kaçırmayın bu işi. Elbette kötü yönleri çoktur ama bu kötülükler hemen hemen tüm kurumlarda, şirketlerde mevcut.

Dilerim pişman olmazsınız vereceğiniz karardan dolayı, şimdiden hayırlı olsun.
0
md11
(16.12.17)
(22)

kaç hayır'dan sonra artık o kişiye tekliflerle gitmiyorsunuz?

dedim dedim de kime dedim
normal bir gün normal bir arkadaşınızı gördünüz öyle yoğunluk falan yok kahve içelim mi dediniz? hayır dedi.belki işi vardır istemiyordur vs dedinizbaşka bir gün yemek saati yemek yiyelim mi dediniz? hayır dedi.belki toktur, yemek istemiyordur vsya aksam bi bira içerim mi? hayır.belki havasında deği
normal bir gün normal bir arkadaşınızı gördünüz öyle yoğunluk falan yok

kahve içelim mi dediniz? hayır dedi.
belki işi vardır istemiyordur vs dediniz

başka bir gün yemek saati yemek yiyelim mi dediniz? hayır dedi.
belki toktur, yemek istemiyordur vs

ya aksam bi bira içerim mi? hayır.
belki havasında değil şöyle böyle

beraber çalışmanız lazım, dediniz ki bugün şurada çalışalım mı? dediğiniz yerde hemen soldaki kafe. yok ben vazgeçtim falan dedi.
dediniz senin de, sana bi daha bir şey teklif edenin de, senle birşey yapanında...

bende ipler 3-4'te kopuyor ciddi olarak başka birşey sormuyorum o kişiye seri hayırlar almışsam. mesela bana sorsalar genellikle işimi bırakır bi 5dk ayırırım. eğer çok yoğunsam 20dk 1saat sonra yada yarın yapalım falan derim. hayır demem yani.

siz gemileri kaçıncı hayırda yakıyorsunuz?
0
dedim dedim de kime dedim
(15.12.17)
Iki
0
rahip janick
(15.12.17)
3 strike 1 out
dikkat, sabah linki ve hıncal uluç içerir: imgarsiv.sabah.com.tr
0
halanne
(15.12.17)
ilk rette tamamdır.

çünkü, herhangi bir hoşlanma durumu varsa ikinciye kendi teklif eder.
0
nice tnetennba
(15.12.17)
bir
0
eazy
(15.12.17)
üç.
0
false pretension
(15.12.17)
mazeretinin ne kadar geçerli olduğuyla alakalı. mazeretsiz hayır diyorsa, geçiştiriyorsa ya da kulağa mantıklı gelmediyse bir daha teklif etmem, geçerliyse bir kere daha ederim. çok geçerli mazereti olsa dahi 3.yü etmem.

böyle söyleyince tuhaf durdu, insanına-durumuna göre çok değişir ama ısrarcı bir insan değilim. işin kötüsü, ısrar etmek istesem dahi etmem, fazla gurur yapıyorum bazen.
0
Bruce
(15.12.17)
bunun standardı olamaz ki samimiyet seviyesine göre değişkenlik gösterir
0
regardless of what they say
(15.12.17)
Bir
0
catch the arrow
(15.12.17)
iki.
0
peon
(15.12.17)
24
0
Delay Fuze
(15.12.17)
bana kimse hayır demedi şimdiye dek ama herhalde ikinci hayırda elveda güzelim derim. yazar burada ne kadar fantastik bir arkadaş olduğundan bahsetti.
0
evde liyakat kalmamis
(15.12.17)
1
Çok değer verdiğim biriyse 2
0
Amaranta ursula
(15.12.17)
3-4 kez falan.
Ornek olay;Başka şehirdeki yakın biarkadaşımı uç dört defa davet ettim. Her defasında bi bahane buldu. En son ben de sunu söyledim, alinmaca gucenmece yok, ben artik gel demekten yoruldum bundan sonra asla gel demeyecegim evim sana her zaman açık gelmek istersen haber edersin.. boyle de bir anim var.
0
sen gibi
(15.12.17)
Tek hayır yeterli
0
cezzar dede
(15.12.17)
Insanlik hali, bir defa defa reddedebilir. Ikincisinde de reddederse altinda baska bir sey arayip ucuncuyu teklif etmem.
0
voyager 1
(15.12.17)
hayır demekle hayır diyip sebep belirtip ya da belirtmeden alternatif üretmek farklı şeyler.
düz hayırsa 1.
0
ghilleinthemist
(15.12.17)
2. insanları zorlamaya gerek yok.
0
cilekli krep
(16.12.17)
üçüncüsü zor oluyor benim için.
0
bruceandwayne
(16.12.17)
Bir. geçerli bir bahane ile reddettikten başka zaman görüşmeyi teklif etmiyorsa ısrara gerek olmadığını düşünüyorum.
0
road_tanker
(16.12.17)
Bir. Minnet eylememek lazım zaten seni önemsiyorsa geri döner yada sen ısrar ettikçe yapışkan ve uzak durulması gereken biri olursun.
Gerçi kadınlar değişik reddetseler bile ısrar seven ilgi manyakları var bence
0
kararsızataletfilozofu
(16.12.17)
bir, bilemedin iki. ama arada yaşanmışlık olan biriyse farklı.


(git:www.google.com.tr )

(git:www.google.com.tr )
0
runagain
(16.12.17)
ben baya empati gurusu olarak geziyormuşum ortalıkta millet ilk hayır'da kelleleri uçuruyormuş.
0
🌸dedim dedim de kime dedim
(16.12.17)
(15)

sporseverler acil yardım

congratulations
bir spor bar açıyoruz bugün yarın. barın alt tarafını soyunma odası dolapları gibi dizayn ettik. 20 tane dolap kapağı var. bu kapaklara ünlü sporcuların adını ve onlarla özdeşleşen numaraları vermek istiyoruz. örneğin 1-michael schumacher 46-valentino rossi 23-michael jordan vb gibi. futbol ve baske
bir spor bar açıyoruz bugün yarın. barın alt tarafını soyunma odası dolapları gibi dizayn ettik. 20 tane dolap kapağı var. bu kapaklara ünlü sporcuların adını ve onlarla özdeşleşen numaraları vermek istiyoruz. örneğin 1-michael schumacher 46-valentino rossi 23-michael jordan vb gibi. futbol ve basketbola çok ağırlık vermek istemiyoruz. diğer spor yayınlarına da ağırlık vereceğimiz için onlardan da olsun istiyoruz. önerilerinizi bekliyorum.

edit: arkadaşlar bireysel sporcularda numara olmadığı için onların rekorları vb. tarzı şeylerle temsil etme kararı aldık. örnek federer-19 (grand slam)
sebastian loeb 9 (wrc sayısı) gibi
0
congratulations
(15.12.17)
snooker - ronnie o sullivan
0
bizansa karsi memleket takimi
(15.12.17)
@bizansa karsi memleket takimi
osullivan'ın özdeşleştiği bir numara yok ki? takım sporları olması lazım. sadece isim yazmayacak
0
🌸congratulations
(15.12.17)
babe ruth - 3
formada ruth yazarmış.

jerry rice - 80
bu da sadece rice.

başka bilemedim ama "legendary xxx(spor adı) players" diye aratırsan çıkar bişeyler, buz hokeyi falan. öyle çok fazla çok yaygın takım sporu da yok başka zaten, ragbi olabilir belki.
0
Bruce
(15.12.17)
Küsuratlı ama sadece bu geldi aklıma:D
Usain bolt - 9.58
(100mt dünya rekoru)

Edit: veya federer'in kazandığı grand slam sayısı falan olur mu ki? roger federer - 19 mesela..

Edit 2: Veya yukarıda koşu deyince, en iyi maratonculardan birinin ismi ve 42 şeklinde olabilir mi?
(42k maraton mesafesi)

Eliud Kipchoge - 42 mesela.
Kipchoge koşu dünyasında herkesin tanıdığı bir isim, ben de çok seviyorum kendisini.
0
peggy
(15.12.17)
sinyor can bartu?

ilk avrupa kupası maçında oynamış türk futbolcu ve aynı zamanda da basketbolculuk yapmış efsane bir sporcu.

edit: naim süleymanoğlu. halil mutlu da kendi ağırlığının 3 katını kaldırmış bir adam sonuçta o da olabilir. 3 numara onundur bence:)

bu arada bar nerede açılacak?
0
hemsta
(15.12.17)
florence griffith joyner
0
naksidil
(15.12.17)
ne güzel bir fikirmiş bu böyle :) hayırlı olsun
0
vedderbaug
(15.12.17)
peRFect Roger Federer
tanrının numarası olmaz.
0
tiny penny
(15.12.17)
oncelikle congratulations!

sonra rahmetli naim suleymanoglu tabi ki, seul'de 190kg kaldirmisti, 190 olabilir.
0
jimicik
(15.12.17)
438 etap galibiyeti Eddie Merckx yam yam( The Cannibal ) lakaplı bisikletçi.

25 şampiyonluk Coline Mcrae WRC
0
mikahakkinen
(15.12.17)
nadya komanaçi,bridget bardot,taçsız kral pele,fenerbahçeli cemil.
0
eksimeksi
(15.12.17)
larry bird : 33
0
firemanjonny
(15.12.17)
jonny sins 31
0
egokalp
(15.12.17)
10 numarada hagi olmazsa olmaz
0
Delay Fuze
(15.12.17)
20- Kimi Räikkönen (20 gp birinciliği)
32- Fernando Alonso (32 gp birinciliği) (2 dünya şampiyonluğu var, 2 için de kullanabilirsiniz.)
3- Aryton Senna (3 dünya şampiyonluğu)
0
md11
(16.12.17)
(4)

Cevahirde yemek

basubadelmevt
Cevahirde nerde güzel yemek yiyebiliriz? Fast food vb'de olabilir. Butik hambugerci var mı? Ya da başka tavsiyeler?
Cevahirde nerde güzel yemek yiyebiliriz? Fast food vb'de olabilir. Butik hambugerci var mı? Ya da başka tavsiyeler?
0
basubadelmevt
(15.12.17)
West side falafel.
0
karamaleksey
(15.12.17)
kırkpınar iyidir, günaydın döner iyidir, butiğe yakın burger house var, en azından etin pişme derecesini seçebiliyorsun. lezzet olarak carl's jr'ı tercih ederim ama ben.
0
Bruce
(15.12.17)
Günaydın, Burger House, üst kattaki Çin lokantası arasında gidip geliyoruz biz oraya gittiğimizde.
0
chicha
(15.12.17)
carl's jr
0
dedimmidemedimmi
(15.12.17)
(7)

tekrar merhaba mı tekrardan merhaba mı?

Bruce
yazı dili için konuşacak olursak hangisi doğru ya da ikisi de oluyorsa hangisi kulağa-göze daha hoş geliyor?teşekkürler...
yazı dili için konuşacak olursak hangisi doğru ya da ikisi de oluyorsa hangisi kulağa-göze daha hoş geliyor?
teşekkürler...
0
Bruce
(14.12.17)
tekrardan yanlis kullanim
0
pide
(14.12.17)
Bana ikisi de yanlış gelmekle beraber, "yeniden merhaba" deniyorsa "tekrardan" da denir diye düşünüyorum.

edit: www.tdk.gov.tr
tekrardan zaten hiç yokmuş :)
0
Aman Sen de
(14.12.17)
tekrardan yanlış +1
0
kobuzchu kiz
(14.12.17)
“Tekrar merhaba” hem kulaga hem de goze hos geliyor bence. Dogru kullaniminin da oyle oldugunu biliyorum ben.
0
lamira
(14.12.17)
+1


Tekrardan diye bir şey yok.
0
fever
(14.12.17)
Tekrardan diye bişey vardır ama cümledeki görevi açısından benim söylediğim şekilde yoktur olarak anlıycam izninizle. "3 tekrardan sonra hareketi bırakınız" oluyor çünkü. Bu şekilde kullanıldığı için ağzıma gelmiş olsa gerek, gereksiz bir pekiştirme...
0
🌸Bruce
(14.12.17)
Tekrar
0
taktikmaktikyokbambambam
(15.12.17)
(10)

Ofiste kullanmak için bluetooth hoparlör tavsiyesi

starborn
Selamlar,Kulaklık takmayı sevmiyorum. Odamdaki laptoptan müzik dinliyorum; ama laptopun hoparlörleri de oldukça kötü. Her taraf kablo olduğu için bluetooth bir hoparlör alayım istiyorum.Max 350 TL civarında, fiyat performans canavarı olan; sessiz sakin 5-6 m2'lik bir odada iş görebilecek iyi bir hop
Selamlar,

Kulaklık takmayı sevmiyorum. Odamdaki laptoptan müzik dinliyorum; ama laptopun hoparlörleri de oldukça kötü. Her taraf kablo olduğu için bluetooth bir hoparlör alayım istiyorum.

Max 350 TL civarında, fiyat performans canavarı olan; sessiz sakin 5-6 m2'lik bir odada iş görebilecek iyi bir hoparlör tavsiyeniz var mı?
0
starborn
(14.12.17)
sürekli sabit, masa üstünde duracaksa bluetooth olmasının tek getirisi kablosuzluk olur ama şarj etme olayı da bir sorun bence. sürekli dinliyorsan 2 günde 1 şarj etmen gerekir, 2 günde 1 kablo ile, tak çıkarla uğraşmaktansa şöyle bişey işini görür. bluetooth olanların pilleri de eskiyecek zamanla falan filan...
www.hepsiburada.com
0
Bruce
(14.12.17)
Erkek arkadaşıma d&r internet sitesinden Trust Urban Ziva aldım ışıklı mışıklı. Sesi iyi çıkartıyormuş gayet memnun ayrıca ucuz.
0
Tersidüzükilec
(14.12.17)
Jbl go isini rahat gorur
0
veritaslibertas
(14.12.17)
Fiyat performans canavarı istiyosan Jbl Go kullan, ben çok memnunum şahsen. Zaten işini görür. 350 tl vermeye gerek yok.
0
noluyo yaa
(14.12.17)
arkadaşlar cevaplar için çok teşekkürler. çoğu kişi şarj olayından bahsetmiş. bu benim de kafamda bir sıkıntıydı. hoparlörü sürekli güç kaynağına bağlı çalıştırmak istiyorum zira. bu yönden bir sıkıntı olur mu acaba?
0
🌸starborn
(14.12.17)
Bu işlerden çok da anlamam ama bence de 350 TL vermenize gerek yok. Ben daha yeni bundan aldım ve gayet memnunum: www.tchibo.com.tr
0
a day at the races
(14.12.17)
sürekli güç kaynağına takılı çalıştırılan pillerin ömrü daha az oluyor, hele ki çok kaliteli bir şey olmazsa pilsiz çalışmaz hale gelir, hatta komple cihaz bile bozulabilir(pilin entegrasyonuna da bağlı).
0
Bruce
(14.12.17)
@starborn, ben jbl go'yu haftada 1-2 şarj ediyorum en fazla. Rahat rahat götürüyo.
0
noluyo yaa
(14.12.17)
bluetooth almasan keşke, sonuçta sabit bir yerde duracak,
0
michael_knight
(15.12.17)
yanıtlar için çok teşekkürler. masamda çok fazla kablo var ve hoparlörü koysam kalabalık olacak. yanımdaki masada bi boşluk var oraya koyacağım. dolayısıyla kablosuz olması gerekiyor. jbl go biraz küçük olacak sanki. harman/kardon'un alengirli modelleri çok hoşuma gitse de sanırım mikado'nun jbl go'dan bi tık büyük bi modeli var onu alcam.
0
🌸starborn
(15.12.17)
(2)

Demirören Avm'nin sinema salonları çok mu küçük?

ms brownstone
İnternetten bilet bakıyorum ama gerçekten salonları o kadar küçük mü anlayamadım. 5 sıra görünüyor sadece salonda. Doğru değildir herhalde?
İnternetten bilet bakıyorum ama gerçekten salonları o kadar küçük mü anlayamadım. 5 sıra görünüyor sadece salonda. Doğru değildir herhalde?
0
ms brownstone
(14.12.17)
salon küçük ama perde ona göre orantılı, çok küçük gelmiyor ekran(bi mpx değil tabii). koltuklar çift kişilik deri, önündeki boşluklar da büyük, onun da etkisi var 5 sıra olmasına.
0
Bruce
(14.12.17)
perdeye göre yerleştirilmiş geniş, rahat koltuklar, koltuklar arası mesafe de güzel o yüzden öyle. pink sinemalarına gittiysen onlardan işte.
0
pamuk helvalar cebe
(14.12.17)
(3)

Chris Froome da dopingçi çıktı. Bisiklet severler buraya.

mikahakkinen
2017 tour de france ve vuelta kazananı chris froome da yasaklı madde "salbutamol"e izin verilen sınırın üstünde rastlanmış. beni şaşırtan bu kadar sakin bir adamın sakinliğinin altından bunların çıkması. adam edepli derken edepsiz çıktı ki bu durum 20 eylülde belliymiş ve the guardian gizli den habe
2017 tour de france ve vuelta kazananı chris froome da yasaklı madde "salbutamol"e izin verilen sınırın üstünde rastlanmış. beni şaşırtan bu kadar sakin bir adamın sakinliğinin altından bunların çıkması. adam edepli derken edepsiz çıktı ki bu durum 20 eylülde belliymiş ve the guardian gizli den haber yapacakken uci 15 dk önce açıklama yapıyor. yani denetleyenlerde bu işin içinde.

ronaldo ve messinin veyahut nba yıldızlarının doping yapmadığına inanmak bana çok saçma geliyor. sizce de öyle değil mi?

biz büyüdük ve kirlendi dünya.
0
mikahakkinen
(14.12.17)
dopingin takım sporlarında yapılması gereksiz riskli. o kadar riske girip doping yapıyorsun, olmayacak bir gol atıyorsun performansın süper ama son dakikada kalecin hata yapıyor gol yiyorsun; boşa gidiyor. hadi basketbolda bireysel performans daha etkili diyelim, futbol gibi çok oyunculu takım sporlarında yapmanın bir anlamı yok. anlamlı olması için sürekli kullanılması lazım; bu riski de kimse almaz. ronaldo ve messi'yi hem ispanya ligi hem uefa hem de fifa'nın kollaması lazım, açığa çıksa(ki çıkması çok kolay) skandal olacak bu hareketi niye yapsınlar? dopingi yapanın riski almasını anlarım da bu kuruluşların o riski almasının anlamı yok; ronaldo messi olmasa futbol izlenemeyecek değil neticede.
0
Bruce
(14.12.17)
Bisiklet camiasında yıllardır doping kullanılıyor. doping herkeste var, asıl mevzu artık dopingi kullanmak değil dozajını ayarlamak ve arkandaki şirketin gücü sayesinde bunu saklayabilmek.

öte yandan bisiklet camiasında sponsor gözüyle bakılınca adama verebileceğin hiç bir şey yok, koca froome'a abi biz sana sponsor olup forma hediye etçez dersen adam çok açık siktir git der (bu uç bir örnekti evet, ama 30k lık bisikletler falanlar filanlar da ulaşılmaz değiller). zira gelir düzeyleri çok yüksek pro sporcuların. bireysel sponsorların (takım onaylı bireysellerden bahsediyorum) yapıları artık doping sağlamak, kafa karıştırmak ve provokasyondan ibaret çünkü adamları adamları zorlayan tek şey başarı. yani neka büyük sponsor = oka büyük doping.
0
Tears of Devil
(14.12.17)
Kesinlikle haklısın. Bisiklet ve atletizm sporlarında yapılan doping kontrolü diğer spor branşlarına göre çok daha sıkı. Bence futbolda ve basketbolda bu iş çok daha fazla yapılıyor.
0
kaptan memo
(14.12.17)
(1)

mouse için kaymaz kauçuk

dalessandro
bi ton para verip enayi gibi zowie mouse aldık ama mouse ne zaman tutsam elimi terletip kayıyor tam olarak kavrayamıyorum. yanlarına kaymaz kauçuk takayım dedim ama internette satılmıyor. nerden bulabilirim?
bi ton para verip enayi gibi zowie mouse aldık ama mouse ne zaman tutsam elimi terletip kayıyor tam olarak kavrayamıyorum. yanlarına kaymaz kauçuk takayım dedim ama internette satılmıyor. nerden bulabilirim?
0
dalessandro
(14.12.17)
dandik bir mousepad alıp kaplamasını söküp fareye yapıştırabilirsin.
0
Bruce
(14.12.17)
(9)

sena şener vs. deniz tekin vs. kalben

Bruce
hangisi, neden? bir şarkıyla açıklayınız.
hangisi, neden? bir şarkıyla açıklayınız.
0
Bruce
(14.12.17)
Hepsi de çok kasınca bokunu çıkartıyor.
Ama sena Şeren kendi de tatlı ve olabildiğince düz söylediği zaman dinlemesi daha keyifli.
0
patty duke
(14.12.17)
www.youtube.com

Deniz. Seviyoruz. Çok şirin ki :)


Alternatif:

Gerçi bu versusa girmez ama ses olarak Gülce Duru hepsini döver.

www.youtube.com
0
AlsterWasser
(14.12.17)
@AlsterWasser, gülce duru "olmuş" bir sanatçı, bu hanımkızlarsa daha yolun başında, sıklet açısından değerlendiriyoruz.
0
🌸Bruce
(14.12.17)
kalben de deniz tekin de çok düz, heyecanlandırmayan seslere sahip. sena şener üstteki arkadaşın dediği gibi /bokunu çok çıkarmazsa/ çok güzel ve farklı sese ve yoruma sahip bence
0
blacksky
(14.12.17)
kalben'i şu meşhur cover'ıyla daha önce duymuştum ama diğer ikisine şimdi baktım deniz tekin'in tarzı, sesinin rengi hoşuma gitti.

dinlediğim şarkısı: gelir miyim
0
air
(14.12.17)
Sena şener, diğer ikisini sevemedim. Hele kalben çok tirt geliyor."sen istersin"
0
doxanikee
(14.12.17)
Sena şener.. Bak bana
0
chezsoi
(14.12.17)
Deniz tekin her türlü sollar ikisinide. Depozito, gelir miyim ve yıldızlar favori şarkılarım.
0
bigcaptain
(14.12.17)
çocukluğumdan beri müzikle uğraşıyorum, koloratür sopranoyum. son 2 senedir kendi bestelerimi yapıyorum ve onları tanıtmak için uğraşıyorum. şu aralar yerel radyolarda çalmaya başladı.

eğer beğenirseniz belki ekleyebilirsiniz. bu bana gerçekten çok destek olur ama daha önemlisi beğenilmiş ve benimsenmiş olmanı beni mutlu eder.

TÜR: ALTERNATİF/INDIE POP

Arin -(git: youtu.be)
Uzak - (git: youtu.be)
0
mirror of erised
(23.07.19)
(13)

Kulak Temizliği

lana del rey
Pamuklu çubuk kullanıyordum önceden ama zararlıymış, kiri en dipte biriktiriyormuş falan. Vakum ile temizlemek en doğrusu diyorlar. Evet dostlar siz nasıl yapıyorsunuz kulak temizliğinizi? Doğrusu nedir
Pamuklu çubuk kullanıyordum önceden ama zararlıymış, kiri en dipte biriktiriyormuş falan. Vakum ile temizlemek en doğrusu diyorlar. Evet dostlar siz nasıl yapıyorsunuz kulak temizliğinizi? Doğrusu nedir
0
lana del rey
(13.12.17)
çöp sıkıntı +1
5-6 ayda bir vakumlattırıyorum doktora.
0
basond
(13.12.17)
Çöp sıkıntı da birkaç defa tıkanmaktan kurtardım ben dikkatli bir şekilde. Bir keresinde kurtaramadım tıkandı baya gliserin falan damlatıp gittim doktora vakumlamıştı da baya rahatlamıştım.
0
voyager 1
(13.12.17)
doktor duşta sabunla ve çıkınca yumuşak bir peçeteyle ya da pamukla çevresini ve girişini temizle, ayrıca 5 damla gliserin damlatıp akmasını bekle ayda bir dedi.
0
Bruce
(13.12.17)
Doktorun bana söylediği hiçbir şekilde içini temizlememek. İçerideki tüyler zaten pisliği dışarı atarmış, biz temizliyoruz derken bu tüyleri bozuyormuşuz. Bir aydır hiçbir şekilde temizlemiyorum pislik bir durum oluşmadı. Bir daha da pamuk, çubuk, peçete sokmam.
0
catch the arrow
(13.12.17)
valla ben her sabah dustan sonra pamuklu cubukla temizliyorum. yoksa hayatta rahat edemiyorum. yillardir boyle bu. cok mu zarar vermisimdir ki ne olabilir?
0
imnotsureabout
(13.12.17)
Kulak pamuğu asla kullanmam.
Yani zararlı olduğunu duyduğumdan beri (uzun yıllardır).
Duşta yıkıyorum çıkınca peçeteyle kuruluyorum.
0
mutekebbir
(13.12.17)
Ben çöp ile temizliyorum yoğunluk hissettiğimde. Doktora kontrole gittiğimde kulakların tertemiz, hiçbir birikme yok demişti, yıllardır çöp kullandığım için dipte birikmiştir diye düşünmüştüm, hiçbir şey birikmemiş.
0
kaymaktutmayansicaksut
(13.12.17)
Disarida kalan kismini banyodan sonra peceteyle siliyorum. Iceriye dokunmuyorum. Kendi kendine kiri atiyor zaten. Duzenli kbb'ye giderim ama hic temizleme ihtiyaci hissetmedi daha.
0
rusyalı kozmonot
(13.12.17)
ben banyo sonraları tuvalet kağıdı ile temizliyorum.

1-2 sene önce doktora gitmiştim, bazen denilenleri anlamıyordum, normal miydi durum, anormal miydi, diyerek. %92 duyma oranım çıktı :) doktora da "acaba temizlesek mi" dedim, "yok" dedi, "bulaşık kiri" tabirini kullanıyorlarmış galiba, "kulağın temiz. bulaşık kiri bu. şimdi temizlesek birkaç saate yine böyle olacak" dedi.
0
ahm1
(13.12.17)
rusyalı kozmonot artı 1
kulak içine dokunmamak lazim kesinlikle
0
benaslindayohum
(13.12.17)
Ben hiç temizlemiyorum çünkü sürekli kaşınıp duruyor ve içinde ne var ne yoksa parmağıma geliyor. O kadar kaşınıyor ki doktora gittim noluyoz diye. O da hiç bileyin yok ve kulakların tertemiz dedi. Alerjik rinit var sanırım, sonuçları daha almadım. Yani temizlemiyorum. Çok lazım gelirse kulak kepçelerini gül suyuyla ıslanmış pamukla siliyorum.
0
yaren
(13.12.17)
Hiç temizlemeyenler, igrencsiniz.
Ben duşta yüzümü yıkarken kulak dışımı da yüz temizleme köpüğü ile yıkıyorum. Önce dışını havlu+peçete ile kuruluyorum, sonra içini peçete+kulak pamuğu ile temizliyorum. Arkadaşım doktor, bakmıştı tertemiz. Sorun yok.
0
soyut park
(14.12.17)
@soyut park

Kapitalizmin kölesi olmuşsun arkadaşım sırf kulak için kaç ürün kullanıyosun anca öyle mi temiz oluyo kulakların? Ay kıyamam benimkiler çok temissss ^^
0
yaren
(14.12.17)
(5)

neden bu kadar ölücüyüz

khiron
merhaba spartaküs'ün baldızları ve kayınçolarıelimde bir tane elektronik koleksiyon eşyası var. biraz niş bir ürün. ülkemizde ve dünyada milyonlarca insanın peşinde koştuğu, ihtiyaç duyduğu bir şey değil doğal olarak. bunu arayan, almak isteyen ne olduğunu bilerek arıyor, alıyor. neyse şimdi konumuz
merhaba spartaküs'ün baldızları ve kayınçoları
elimde bir tane elektronik koleksiyon eşyası var.
biraz niş bir ürün. ülkemizde ve dünyada milyonlarca insanın peşinde koştuğu, ihtiyaç duyduğu bir şey değil doğal olarak. bunu arayan, almak isteyen ne olduğunu bilerek arıyor, alıyor.
neyse şimdi konumuza gelelim.
aynı cihazın aynı/benzer kondisyonda olanlarının yurt dışı satış fiyatları vergisi, gümrüğü hariç 120$ ile başlıyor.
ben bu cihaza artık ilgimi kaybettiğim için ve evde de yeterince yığıntı olduğu için satayım dedim.
demez olaydım. keşke çiçin'e lan alayınızın amk diye dalıp çok güzel şişlenseydim de bunları yaşamaydım.
250 lira yazdım. detaylı fotoğraflarını ekledim, detaylı ayrıntılarını verdim.
haftada bir iki kişi arıyor, mesaj atıyor. içerikler şöyle;
100 olur mu?
cennet papağını ile takas olur mu?
x sitesindenden (%10 komisyon alıyor site) 150 liraya kargo dahil olur mu?
neden 250 başka yerde 100e gördüm. - git oradan al mk o zaman -
beğenmezsem iade edebilir miyim?
3 ay sonraya 500 çekim var çok sağlam uygun mu?
bebek yürüteci + üstü nakit.
bugün yarın holosko artı bir miktar para teklifi de gelecek sanıyorum.
lan niye böyle ya. herkeste olan, herkesin kullandığı bi şey satsam anlayacağım belki ama bebek yürüteci ne alaka aq ya kafayı yiyecem iki fazlalıktan kurtulucam diye.
en son gideyim çöpe atayım bari dedim sonra içime sinmedi yazık olacak onca tarihe diye vazgeçtim.
koleksiyon ürünü, her türlü yabancı piyasadan daha uygun. yerli piyasada zaten pek yok ama olanlarla da aynı seviyede.
hayır bi de satmıyorum iyi günler deyince niye diyorlar lan niyesi mi var bunun napıcam ben bebek yürütecini.
0
khiron
(13.12.17)
Ben benzer durumdaydim. Yurt disi fiyatindan satmak icin ilana koydum bir elektronik urunu (zaten hediye gelmisti), Turkiye fiyatindan %30 ucuza sifir satmama ragmen abuk subuk teklifler yagdi.

Ben de vazgectim satmaktan :)
0
crown
(13.12.17)
adam onu senden ucuza alıp üzerine kar koyarak satmanın peşinde, yoksa o kafadaki tiplerin dediğin kadar niş bir ürünle alakası ne olacak. üzülecek kafa takacak bir durum yok ortada, komisyonculuk kolay yoldan para kazanmak isteyen şark kurnazlarının ana geçim kaynağı bu memlekette. kulağını gözünü kapatıp ürünü cidden isteyecek birilerini bekleyebilirsin. satış esnasında alıcının ürünle cidden ilgili olduğunu anlayacak sorular sorabilir ya da o tarz ürünlere ait satış gruplarına bakabilirsin.
ürününe hitap ediyorsa şöyle bir grup var, alım-satım yaptım, cidden sadece amacına hizmet ediyor.
www.facebook.com
0
Bruce
(13.12.17)
harbiden millet feci yüzsüz lan. ben de "olmaz" dediğimde en sinir olduğum şey "niye" sorusu oluyor.

500'e koy "400 olmaz mı?" diye mesajlar geliyor. "demek 400'e koysam gidecek." diyorsun bu sefer "300 olmaz mı?" diye mesajlar geliyor.

adamın birine çok az kullanılmış çekyat sattım öğrenciyken. kabul etti, almaya geldi, önceden anlaşmışız facebook sayfasından olmuş-bitmiş... bu sefer kapıda başladı "-20 tl olur mu?" diye. o ara çok eşya satıyordum ve bunu diyen birkaç kişiyle daha karşılaştım.

bir de yine bu eşyayı almaya gelenlerden bazılarının "ikramın olur mu?" sorusunu önce "püsküğüt-çay falan istiyor herhalde." diye düşündüm ama onlar da indirim istiyormuş.

yahu ben öyle çok erdemli, übermensch bir insan değilim ama bir sende-bende yok böyle şeyler. millet ölücü amk.

edit: bazen eşya almaya gelenlere ufak-tefek sıfır eşyalar da veriyordum hediye babında, öküzlerin dediği "koy oraya" oluyordu. ne bir teşekkür, ne bir minnet...
0
ya ben lan neyse
(13.12.17)
bi de aynı çekyat'ı 2 farklı açıdan çekip koyduğum fotoğrafa "2'si mi 150?" diye mesajlar geliyodu hashahaha.
0
ya ben lan neyse
(13.12.17)
buzdolabı, çamaşır makinası, vestiyer; 4'ü tekli, biri 3'lü koltuk takımı, iki adet tek kişilik yatak, 3 çekmece iki kapaklı komodin, elektrikli soba, fırın, bir adet sofa, 3 adet tekli sandalye ve 4'lü sehpa için ikinci elcilerin verdiği fiyat: 150 tl!

sadece bir tekli koltuğu 125 tl'ye sattım. taş gibi; akşap işlemeli, kumaşı tertemiz... geri kalanların bir kısmını maltepe belediyesi gelip aldı. fırına netten biri talip oldu ona verdim. kalanları da inşaatçılar götürdü herhalde.

benden öce 3,5 yıl boş duran ev, ben içindeyken 3 ay olmadan kentsel dönüşüm nedeniyle yıkıma girdi. o arada ne eşyamı taşıyacak ev bulabildim ve ne de buna gücüm vardı.

ilanlara saçmasapan teklifler geliyordu hep. tek tek ya da toplu birçok defa kriz geçirmeme neden olan teklifler!..

görmezden geleceksin, sileceksin, engelleyeceksin, cevap vermeyeceksin.
0
runagain
(14.12.17)
(3)

Tramp mıramp ve ABD'deki pişmanlık?

ya ben lan neyse
Alabama seçimlerinden sonra aklıma geldi. ABD'lilerde bir pişmanlık var mı bu adamı seçtiler diye? oy vermeyenleri kastetmiyorum. bu adama oy verip şu anda pişmanlığını çok dile getirenler var mı mesela?edit: u olacaktı. böyle kalsın.
Alabama seçimlerinden sonra aklıma geldi. ABD'lilerde bir pişmanlık var mı bu adamı seçtiler diye? oy vermeyenleri kastetmiyorum. bu adama oy verip şu anda pişmanlığını çok dile getirenler var mı mesela?

edit: u olacaktı. böyle kalsın.
0
ya ben lan neyse
(13.12.17)
yok çünkü trump tayyip gibi yetmez ama evet'çilerden oy almadı, aldıysa da hillary'e olan gıcıklıklarından ötürüydü; trump'a güvendikleri için değil. güvenenlerin yüzünü karartacak bişey yapmadı, aksine şimdilik istedikleri gibi gidiyor. genelde öyle olur zaten, 1 sene daha böyle gider sonra yumuşar.
0
Bruce
(13.12.17)
Trump, beyaz amerikaliyi temsil ediyor ve savunuyor, yanisi beyaz amerikali seviyor ve memnun fakat fakir kesim ve siyahiler pek sevmiyor cunku icraatleri ters dusuyor fakirlerle.
0
purple rain
(13.12.17)
trump'ı "onaylayanlar'ın oranı seçildiğinde %45 idi, şu anda %36... yani oy verenlerin kabaca 5'te biri pişman olmuş gibi duruyor. projects.fivethirtyeight.com
0
507
(13.12.17)
(20)

bitcoin duyuruları

istanbul kanatlarimin altinda
selam! bitcoin ile ilgili bir sürü duyuru açılır oldu. sözlükte de bundan yakınanlar olmuş, "sözlüğü donanımhaber'e çevirdiniz" demişler. bence çok haklılar. burası da öyle oldu ve ben 5 duyurudan birinin bu konuyla ilgili olmasından rahatsızım açıkçası. hayır, sormakla da bitecek gibi değil ki. kim
selam!

bitcoin ile ilgili bir sürü duyuru açılır oldu. sözlükte de bundan yakınanlar olmuş, "sözlüğü donanımhaber'e çevirdiniz" demişler. bence çok haklılar. burası da öyle oldu ve ben 5 duyurudan birinin bu konuyla ilgili olmasından rahatsızım açıkçası. hayır, sormakla da bitecek gibi değil ki. kimse her şeyi tam olarak bilmiyor. herkesin kafasında soru işaretleri. bu sorular artarak devam edecek belli ki.

keşke bir düzenleme yapılsa. örneğin bu tarz duyurular modlar tarafından en altta bir yerlere taşınabilirler? veya en üstte tek bir "kripto paralar" başlığı açılır, sorusu olan oraya yazar?

başka önerisi olan? bu duyurulardan rahatsız olan? olmayan?

not. bitcoin ile ilgili sorunuz varsa burada değil bitcointalk.org 'ta sorun bence. yani ben öyle yapıyorum. bitcointalk; bitcoin'in uluslararası kabul görmüş forumu. türkçe bölümü de var. kullanıcıları genelde biraz ukala tipler olsa da bu işleri biliyorlar ve en basitten en zor sorunuza kadar yardımcı olmaya çalışıyorlar. inanın orada sorarsanız daha çabuk cevap alırsınız ve daha kesin bilgilere ulaşırsınız.

sevgiler ^^
0
istanbul kanatlarimin altinda
(13.12.17)
Eksi duyuru kurallari arasinda bitcoin sorusu sormayin yok ki? Insanlar istedigini sorar. Sabah gelip napiyosunuz diye soran insanla bitcoin sorusu soran arasinda bi fark yok.
0
kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
(13.12.17)
Burada ne soralım mesela? Ne istersiniz? Herkes istediği soruyu sorar, burası tek bir şeye bağlı bir site değil.

Soruya cevap rahatsız olmuyorum.
0
arockm
(13.12.17)
sorulmasın demedim, düzenlensin dedim.

@sl78 nereden sorabileceğini de yazdım zaten :)
0
🌸istanbul kanatlarimin altinda
(13.12.17)
neden bitcoin kullanan insanları sansürlemye çalışıyorsun? dolar sorunca iyi bitcoin sorunca auuuw!
0
eindaclub
(13.12.17)
@eindaclub dolar sorularından hiç rahatsız olmadım şimdiye kadar ama btc sorularından oluyorum, o yüzden auw.
0
🌸istanbul kanatlarimin altinda
(13.12.17)
Çok haklısın kardeşim. İnsanlar istiyor ki herkes linkleri ayağıma getirsin tıklayıp para kazanalım. 2 satır okumaz. Aynı şey e sigara için de geçerli. Bunun forumları var sayfalarca belge bilgi yazmış insanlar ama bakıyorsun, eleman 2 tık yapıp okumaktan eriniyor. Belki bende böyleyapmışım dır doğru mu değil. Beni de kınamak gerek.
0
gozu acik sevisen yahudi
(13.12.17)
Mükerrer duyuru olmadıkça insanların soru sormasını engelleyemeyiz duyuru kuralları dahilinde.

Evet bu sıralar çok fazla altcoin sorusu soruluyor. Bazıları cidden saçma..Öyle olunca insan bir "e yine mi?" tepkisi veriyor. Yalnız, arkadaşlar yeni bir şeyler duydu, öğrendi sonuçta heyecanlı vs. bu şu an bir trend yani. Azalarak biter yakında ya da bitmese de insanlar öğrenir, tecrübelenir bu kadar fazla duyuru sıklığı olmaz.

Yani bir trend uğruna yeni bir düzenlemeye gerek olduğunu düşünmüyorum.
0
AlsterWasser
(13.12.17)
Ahahah adam cevaplari tiklemiyor.cunku kendine karsi geldigimiz icin. Ilgilenmesem bile inadina bitcoin sorusu sorucam
0
kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
(13.12.17)
burasının her hype'a tepki verebilecek güncellikte bir site olduğunu düşünmüyorum, adı üstünde hype olduğu için geçip gidecek zaten, gerek olduğunu da düşünmüyorum.
0
Bruce
(13.12.17)
@kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
öncelikle; adam değil, kadın.
acaba cevabın soruma cevap olmadığı için tiklememiş olabilir miyim? bir düşün bakalım bunu biraz :)
tekar edicem çünkü bir kere söyleyince anlaşılmadı galiba. "sorulmasın" demedim, "düzenlensin" dedim.

sanırım @AlsterWasser ve @burce'un dediğinde haklılık payı var. belki de bu sorular zamanla artmayacaktır, aksine azalacaktır.
0
🌸istanbul kanatlarimin altinda
(13.12.17)
Sonuçta güzel bir öneri
Ayrıca duyurunun zenginlerini de topluca görğrüz
Ama şu an çok popüler zamanla azalacaktır
0
benaslindayohum
(13.12.17)
Düzenlense daha iyi olur
0
all girls dream
(13.12.17)
keyfi sebeplerle (görmöktön boktom) belli soru içeriklerinin sansürlenmesine, sınıflandırılmasına karşıyım.
0
zgrydn
(13.12.17)
İfşa değil ki bu, şu ara bir furya ve burası da bir soru-cevap sitesi olduğundan trendler değişiyor.

Seçim zamanı herkes seçimle ilgili soru soruyor, duyuru açıyor, uzun tartışmalar yapıyor. Konu Bitcoin olunca neden rahatsız ediyor ve düzenlemeye gidilmesi ihtiyacı duyuyorsunuz ki anlamadım. O zaman standart bir forum gibi /genel/spor/sağlık/konu dışı/gezi ve eğlence şeklinde kategoriler oluşturulsun compu gelip konu kilitlesin adsgfad
0
chicha
(13.12.17)
@sl78 ben mi anlatamıyorum? oysa üçüncü tekrar edişim ama, hay allah.

arkadaşım,
SORMASINLAR DEMİYORUM :D

bitcointalk'ı da öneri olarak yazdım. belki bilmeyen vardır diye. çünkü orada, burada olduğundan çok daha hızlı ve daha güvenilir cevaplar alacaklardır. ha istemeyen orada sormasın, burada sorsun, gitsin kızlarsoruyor'da sorsun, bana ne. benim derdim burada sorulduğu zaman gruplanması falandı ama ona da gerek olmadığını düşünüyorum artık. zamanla bu sorular azalacak muhtemelen birkaç arkadaşın dediği gibi.

ayrıca, eğer günde 98 adet adres sourusu soruluyor olsaydı emin ol benden önce başkaları derdi "bu ne yav" diye.

tik vermiş olmam ya da olmamam sizi sevdiğimle, sevmediğimle ya da fikirlerime karşı olup olmamanızla alakalı değil. tik vermediklerimin bana karşı cephe almasını istemem ama görüyorum ki öyle olmuş. neyse. soruma cevap olacak her türlü cevabı tikliyorum, kimi cevaplar gereksiz aşağılayıcı da olsa. bildiğim kadarıyla kural böyle.

dalga geçmeden, laf sokmadan, uğur gürsoy replikleriyle komik olmaya çalışmadan cevap verenlere gönülden teşekkürler :)
0
🌸istanbul kanatlarimin altinda
(13.12.17)
ben rahatsız olmuyorum ama düzenlenirse de fena olmaz. yakında azalarak biter diyenler olmuş ama kripto para meselesi bundan sonra hayatımızda azalmayacak, aksine her yerde duymaya başlayacağız. tam da bu yüzden öyle bir ayrı sekme açılabilir duyuruda. insanlar buna moda gözüyle falan bakıyor herhalde, öyle azalarak bitecek bir şey değil bu arkadaşlar şlkfkfsdfkl

yalnız her yerde bilal'e anlatır gibi nasıl altcoin alınacağını anlatan yazılar var. bu yazılara rağmen hala sürekli "x coin'ini nasıl alırım?" diye duyuru açıyorlar. iki satır okumayıp buradan hazır cevap bekleyen coincilere ben de biraz kırgınım.
0
dedimmidemedimmi
(13.12.17)
Çok saçma bitcoin soruları gerçekten can sıkıyor. Mesela, bitcoin nedir, nereden alınır gibi sorular. Bir google'lık işi var ama tabii yine de çok kızamıyorum çünkü bu insanların büyük çoğunluğu buradan alacağı bilgiyi daha güvenilir olacağını düşündüğü için her şeyi buradan soruyor olmalı.

Ama en azından "ara" butonunu bir kullanın aynı soruyu milyonuncu defa sormadan önce.

Bu kadar basit sorular için google var. Böyle detaylı bir konuyu tek bir kişinin bir cevabıyla öğrenebilmenin ne kadar saçma olduğunu bir düşünmek gerek.

Sorular, "blockchain ile ilgili basit anlatımlı makale söyler misiniz?" tarzı olsa ya da tek tek sormak yerine "bilgiye nereden erişebilirim?" şeklinde olsa o da olumlu. Gerçi bunlar da ekşi de bitcoin başlığında yazılmış.

Sormasınlar demiyorum, ama önce bir arama yapılsa zaten 10 sorunun 7'si sorulmayacak.
0
skooma
(13.12.17)
son dönemde duyuruya girdiğimde şu ikisi arasında gidip gelirken buluyorum kendimi
i.hizliresim.com

i.hizliresim.com
0
khiron
(13.12.17)
Sorulan soruların hiçbir teknik tarafı yok ki, bomboş sorular soruluyor.Oturup bir saat araştıran adam sormaz o soruları. Adam siteye girip duyuru açacağına soracağı soruyu googleda arasa cevabını bulacak.
0
Depik
(13.12.17)
insanların özgürce duyuru açabildiklerini sanıyordum, gündeme göre şekillenmesinde neden bir mahsur olsun. okumayın efenim.
0
firemanjonny
(13.12.17)
(28)

Bu yıl kaç kitap okudunuz?

AlsterWasser
asıl sb.Malum yıl bitiyor. Nasıldı ?neler okudunuz ? Okuma, öğrenme konusunda verimli geçti mi? Hangi alanlarda ağırlıklı kitap okudunuz?Sadece 2017 yılında okuduklarınız içinden bir tanesini seçseniz hangisini seçerdiniz?edit: 1 olur 41423242 olur, kim ne diyebilir? Bazen bir kitap çıkar karşına o
asıl sb.

Malum yıl bitiyor. Nasıldı ?neler okudunuz ? Okuma, öğrenme konusunda verimli geçti mi? Hangi alanlarda ağırlıklı kitap okudunuz?

Sadece 2017 yılında okuduklarınız içinden bir tanesini seçseniz hangisini seçerdiniz?


edit: 1 olur 41423242 olur, kim ne diyebilir? Bazen bir kitap çıkar karşına okuması aylarını alır okuduktan sonra hala bırakamazsın elinden..Bazen de tutamazsın kendini okudukça okursun bir sürü..Sayı sadece merak. Yoksa kimse hırs yapar gibi oturup saymıyor tabii ki..Ama sorulunca da geriye doğru cevap verilebilir haliyle..
0
AlsterWasser
(12.12.17)
Zeynep kaçar - Kabuk

19 kitap
0
kablelvuku
(12.12.17)
Şuan 16, elimdeki bitecek 1-2 güne(Portnoy'un Feryadı) 17 ile kapatırım sanıyorum seneyi.

Haziran ile Eylül arası sadece 1 tane okudum o aralık baya boşladım elime alasım yoktu.

2017'de okuduğum kitaplar arasında favorim Yaşama Uğraşı-Cesare Pavese.
0
ravenclaw
(12.12.17)
bu yılın ilk 6 ayında çalışmıyordum, o yüzden 40 dan fazla kitap okumuşumdur.

direk seçim yapamam ama;

grange - siyah kan
ahmet ümit - beyoğlu rapsodisi
betty mahmudi - kızım olmadan asla
zweig - satranç
balzac - eugenie grandet

bu yılki ilk beşim.
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(12.12.17)
Sayıyor musunuz okuduklarinizi?

Benim için bu yıl aklimda kalanlar

Vedat Türkali
Hasan Ali Toptaş

Oldu
0
lanetolasibeyaz
(12.12.17)
Bu yıl doğru düzgün okuma kitabı okumadım. Çerezlik şeyler okudum. 8-10 tane okumuşumdur. Kindle'a bakmam lazım. Şunu öneriyorum.

www.goodreads.com

Bilimsel metin olarak bu yıl okuduklarım boyuma yaklaştı. 6-7 bin sayfa var kesin var. Üzerini hesaplamak istemiyorum. Yıl bitmeden bir 600 sayfa daha gelecek. Toplam 10 bini bulur gibi geldi.
0
Lim5
(12.12.17)
@lanetolasibeyaz goodreads var çok güzel. Sen de gel.
0
kablelvuku
(12.12.17)
Bugün itibariyle 30. kitabı bitirdim, yenisine başladım. Goodreads bu konuda epey yardımcı oluyor, ne kadar okuduğunun hesabını tutabiliyorsun.
0
i m cool with that
(12.12.17)
Felaket kötü bir tercih olan "Araba Sevdası" 37. kitap olacak. Bir süre roman vb. okumak istemiyorum. Finansal Krizler tarihi yeni yılın ilk kitabı olur. En beğendiğim kitap "Huzursuzluğun Kitabı" oldu. Bunun dışında, Bilgeliğin Sarsılmazlığı Üzerine, Momo, Kırmızı ve Siyah, Gönüllü Kulluk Üz. Söylev, Peter Camenzind, İnsan Olmak, Katip Bartleby, Karmaşık Duygular, Demian, Matilda, Kör Baykuş, Olağanüstü Bir Gece ve Söylevler beğendiğim kitaplar.
0
harvey
(12.12.17)
Net bir şekilde sayabildiğim (instagram hesabım nedeniyle) 76 tane var, 1 Ocak'tan itibaren. İş için okuduğum romanları veya hesabını tutmadığım kitapları da sayarsak 90-95 civarıdır herhalde şimdiye kadar.

Bir tane seçmek zor olur, çünkü çok güzel şey okudum. Yakın geçmişte en beğendiklerimden biri Russell Brand'in bağımlılıklarımızdan nasıl kurtulabileceğimize dair kitabı "Recovery" oldu.

Yıl boyunca en beğendiklerimden bir başkası Amy Morin'in 13 Things Mentally Strong People Don't Do isimli kitabıydı.

Paul Auster'ın 4,3,2,1'i uzun süre beklediğim ve uzun sürede okuduğum için önemliydi.

En büyük hayal kırıklığı John Green'in son kitabı Turtles All The Way Down oldu sanırım, tam bir vakit kaybıydı.

Feminizm ana temasıydı yılın gibi görünüyor; Female Chauvinist Pigs ve I Call Myself a Feminist favorilerim oldu.

Yakın bir arkadaşımın kitabı Erotic Stories For Punjabi Widows yayınlanıp çok beğeni aldı, hazırlık, yazma, basılma zamanını vs bildiğimden çok önemliydi okumak.

Tamamen eğlencesine de Zoe Heller'ın Notes On A Scandal'ını okumuştum ve karakter gelişimine hayran kaldım.
0
sopiro
(12.12.17)
Goodreads e gore 37 okudum-okuyorum.
Mesleğim pek hakkında okuma yapmamı gerektirecek türden değil. İş anlaminda pek bi şey okuyarak ogrenmedim bu sebeple.
Bu yil eskiye nazaran farkli olarak tarih ve siyaset iceren kitaplara daha ağırlık vermisim.
Bu alanda ogrendigim fazlaca sey oldu.
Bir tane secmek cok zor ama huzursuzlugun kitabını bu yilin kitabi secebilirim sanirim.
Ama ercan kesal ve hasan ali toptas da fazlaca aklimda kalanlardan.
Bu yilin yenisi olarak da ala el asvani var. Oldukca begendim.
0
a perfect lie
(12.12.17)
başlığı okurken su içiyordum, allahtan cevapları suyum bittikten sonra okumaya başlamışım. Yoksa gitmişti ekran durduk yere.

Beklentim birazdan bir kahraman gelecek ve 300 diyecek yönünde; hadi bakalım. kırmayın beni.


öncelikle konu hakkındaki şu fikrimi beyan edeyim de, hani belki sizi biraz ferahlatır-rahatlatır. sonra soruyu yanıtlayayım;
kitap okumak yersiz yüceltiliyor. okurken beynin durumu hakkında konuşulabilir, ya da okuma eyleminin anından dolayı algıların durumu hakkında da.

Fakat kitap okuyan adam şöyledir böyledir kısmı, dünyada o kadar andaval olduğundan aralardından eh bari kitap okuyor kısmından kazanıyor.

kitap okumak dedikodu yapmaktan, şer işlerle ilgilenmekten ya da çekirdek çitlemekten daha faydalı olabilir. Ama hepsi bu. Neyse soruya dönelim;


(edit yaparak bu kısmı sildim, sadece seçtiğim kitap kalsın.)

seçtiğim kitap; adım adım matematik. gayet doyurucu ve besleyici. daha bitirmedim ama, bitirince haber veririm.


bunun dışında 12 ayda 50'ler 60'lar ohoooo; çok sevdiğim rıza sarrafın bir sözü var; ''milyar - milyon dolarlar havada uçuşuyor.''

Bi' gün Nasrettin hoca eve 2 kilo et getirmiş, hanımı da tembihlemiş. ''akşam için güzelce pişir bunları'' diye. hikaye bu ya; o gün de akşamüstü eve hanımın arkadaşları gelmiş. Bunlar oturmuşlar eti yiyip bitirmişler. Akşam olmuş, sofra kurulmuş, sofrada sadece çorba var; hoca sormuş, ''hanım'' demiş, ''et nerede'' hanımı da hocadan çekindiği için, ''kedi yedi'' diyivermiş. off hikaye böyle çok uzun, siz anladınız zaten.

o kadar okumuş adamlarsınız.


edit: sizin kadar okuyamadığım için utandım, okuduklarımı da sildim* . Yoksa bu neden sildi şimdi diye aklınıza başka birşey gelmesin.
0
mete kudur
(12.12.17)
Dostoyevski - Kumarbaz
Albert Camus - Düşüş
Balkagov - Köpek Kalbi
Stefan Zweig - Amok Koşucusu
Ahmet Hamdi Tanpınar - Saatleri Ayarlama Enstitüsü
Peyami Safa - Yalnızız
Peyami Safa - Matmazel Noraliya'nın Koltuğu
İhsan Oktay Anar - Amat
Franz Kafka - Şato
İskender Pala - Katre-i Matem
Khaled Hosseini - Bin Muhteşem Güneş
Sandy Tolan - Limon Ağacı
Chris Cleave - Küçük Arı
Rick Riordan - Perry Jackson ve Yunan Tanrıları.


Ayrım yapamıyorum ama zannedersem Amat olurdu aralarından seçeceğim kitap.
0
m e b
(12.12.17)
Bu yılki favorim die unendliche geschichte, niye bu kadar geç okudum diye hala pişmanım.

Kaç kitap okuduğumu yazmak istemiyorum, mete kızacak sonra.
0
Bruce
(12.12.17)
10 tane kadar okudum, kayda değer olan Daron Acemoğlu "Ulusların Düşüşü"
0
theconqueror
(12.12.17)
2015'te 52, 2016'da 50 kitap okumuştum. Goodreads'te bu sene hedefi düşürdüm 25'e. Şu an 29. kitabı okuyorum.

Bu sene kendimi kurgudan biraz uzaklaştırmaya çalıştım genel olarak. Usta ile Margarita ve Ruh Adam okurken en çok zevk aldığım kitaplardı.
0
efreet sultan
(12.12.17)
2015: 36
2016: 20
2017: 05
0
siyah giyen adam
(12.12.17)
Ben saymiyorum ama 20'yi gecmedigi kesin. Biz de isterdik 950 kitap okumak lakin insanlik disi sartlarda calisiyor idik.

Bende en cok iz birakan kitaplar Yasar Kemal Kendini Anlatiyor, Sapiens ve Bir Ceza Avukatinin Anilari oldu. Gerisini hatirlamiyorum bile.
0
rusyalı kozmonot
(12.12.17)
2 :'(

Albert Camus ~ Yabancı

Zülfü Livaneli ~ Huzursuzluk
0
since1907
(12.12.17)
İşler durgun olduğu için daha fazla vakit kaldı bana bu sene. 64 kitap okumuşum, genelde milli mücadele dönemi ve Atatürk hakkında oldu bu sene okumalarım. Goodreads olduğu için takibi kolay oluyor.
0
gozu acik sevisen yahudi
(13.12.17)
Doktora tezim nedeniyle fazlasıyla okudum, sayı vermem mümkün değil o yüzden.
Aralara da birkaç roman ve çocuk kitabı sığdırabildim.

En beğendiklerim:
Foucault'yu Sayıklamak - Patricia Duncker
Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği - Milan Kundera
Bir tane de gençlik kitabı: Bana Sesini Bırak - Neslihan Önderoğlu

Diğerleri çok akademik...
0
duyond
(13.12.17)
kindle'a göre dokuz. 4-5 tane de basılı okuyabildim. aralarında psikoloji ve bilimsel de var ama çoğu fantastik kurgu ve bilim kurgu. özellikle terry pratchett çok okudum. ölümünden sonra hep istiyordum ancak fırsatım oldu. bir de yalnızca yatarken üç beş sayfa uyur uyanık götürdüğüm iki harika kitap var ama bu kafayla anca seneye bu zamanlar biter onlar.

Sapiens ve Çıplak Maymun en beğendiklerimdi.
0
kaichi
(13.12.17)
0 ama bir sürü bilimsel yazı okudum internetten. kozmik anafor başta olmak üzere... onlar olmaz mı?

roman namına hiçbir şey okumadım.
0
ya ben lan neyse
(13.12.17)
Tam sayı veremeyeceğim, 10'dan fazla 15'ten az.

Bu yıl uzun bir aradan sonra ilk kez fantazya okudum! (Vuuhuuu!) Çok mutlu oldum. Sanırım 2011'den beri fantastik kurgu okumuyordum. Neil Gaiman'ın American Tanrıları 3 günde akıp gitmişti. Kolay okunabilir kitap bulmak ne güzel.

Onun haricinde uzun süredir istediğim; ama üşendiğim bir dalda okumaya geçtim: Antik Yunan & Roma Tarihi. Plutharkos'tan 4 kitap okudum. Paralel Hayatlar Serisi'nin Türkçeye basılmışlarını. Farklı yayınevlerinden. Bir yandan da Romalı generallerin savaşlarının yeniden canlandırılmalarını izledim. Ordu nasıl konuşlandı, ikmal hattı neredeydi, sağ ve sol cenahlar nelerden oluşuyordu, muharabe nasıl başladı şeklinde içerikleri çok kolay bulunca okuma şevkim de arttı.

Klasiklerden, daha evvel okumadığım ancak okumam gereken birkaç taneyi okudum. Hala azaltmam gereken bir adam boyu kitap var. (Sineklerin Tanrısı, Hayvan Çiftliği, Faust, vs)

Bir de booool bol hukuk kitabı ve kanun okudum, malum öğrencilik.

Ha bu arada klasiklerden elinizde fazla olan, elden çıkarma niyetinde olduğunuz kitap varsa göndermekten çekinmeyin. Kargoyu karşılayıp kitabınızı seve seve kabul edebilirim.

Edit: Söylemeyi unutmuşum! Bu senenin başında (Ocak ortalarında) Oğuz Atay'ın tüm kitaplarını bitirdim. Yani, daha evvelden okuduklarım elbette vardı; ama bazılarına ikinci/üçüncü okumayı yaptım, bazılarını da (Günlük, Bir Bilimadamının Romanı) ilk kez okudum. O yüzden sayıyı 10~15'ten, 15~20 aralığına çekiyorum :p
0
g man
(13.12.17)
47 tane yazıyor goodreads'te ama bunların içinde beğenmeyip sonunu getiremediklerim de var. mesela barış bıçakçı'dan seyrek yağmur, zaten incecikti yarısını geçtiğimi hatırlıyorum ama beğenmedim bıraktım. murat menteş'in bir kitabını okudum hiç beğenmedim bir daha okumam.



zorba, don quijote ve sonsuzluğun sonu bu seneki favorilerim.
0
nickimin hakkini veremedim
(13.12.17)
22 tane okumuşum. 23.yü göremeden yıl bitecek. Son 1 aydır hava erken kararıp geç aydınlanıyor. Servisteki gıcıklar da tepe ışıkları yaktırmıyor. Sadece yolda kitap okuyabilenler üzgün:(
0
soyut park
(13.12.17)
Şu an 36. kitabıma başlayacağım. Genelde siyasi kitaplar ve roman okudum.

Okuduğum kitaplarda ufkumu açan Thomas More - Ütopya, Jose Saramago - Görmek oldu. Okurken en çok zevk aldığım kitaplardan biri de Haruki Murakami - Haşlanmış Harikalar Diyarı ve Dünyanın Sonu idi.
0
tahin pekmez yoğurt
(13.12.17)
Nisan'a kadar sıfır, Nisan'dan beri 18.
En sevdiğim Amat oldu.
0
auroraaurora
(13.12.17)
tabletten kitap okuduğum için geçmiş butonuna tıklayınca uzun bir liste geliyor ama saymak istemedim bayağı okumuşum .
beğendiğim yazarların bütün kitaplarını okumak gibi bir saplantım var
ben soruya yazar isimleri ile yanıt vermek istiyorum
chuck palahniuk
nikos kazancakis
jerzy kosinski
umberto eco
0
devilone
(13.12.17)
(7)

Donanım Arızası, Tıkandım, Yardım Lazım.

jaaaccckkk
Selamlar, içinden çıkamadığımız bir arızamız var. Monitörde sürekli "No Signal" uyarısı alıyorum. Board ve GPU aldım yeni, sistemi kurduğumda bununla karşılaşıyorum. İşin ilginç tarafı eski sistemi de kursam aynı şey oluyor. Farklı PSU, Disk ve kablolar denendi, Ram'ler tek tek denendi. Farklı Monit
Selamlar, içinden çıkamadığımız bir arızamız var. Monitörde sürekli "No Signal" uyarısı alıyorum. Board ve GPU aldım yeni, sistemi kurduğumda bununla karşılaşıyorum.

İşin ilginç tarafı eski sistemi de kursam aynı şey oluyor.

Farklı PSU, Disk ve kablolar denendi, Ram'ler tek tek denendi. Farklı Monitör, hdmi ve dvi olmak üzere farklı kablolar denendi. Anakarta bios reset atıyoruz, hem jumperden denedik, hem de bios pilini çıkardık fayda etmedi. Sistemi temiz, antistatik ortamda masa üzerinde kurduk, yine değişmedi.

Değiştiremediğim bir tek cpu kaldı. ama cpu'yu çıkarıp öyle sistemi başlatıyorum yine aynı şey oluyor. her halükarda no signal.

Aşağıda parçaları göreceksiniz,

CPU: Amd Am3+ Fx6100

MB:
-------Yeni: Gigabyte GA-970A-DS3P(rev. 2.1);
-------Eski: Asus M5A7BL LE
GPU:
-------Yeni: MSI GTX 1050Tİ 4GB
-------Eski: Palit Ati Radeon HD4850 4GB

RAM: 4x2gb Corsair DDR3 1600mhz Ram
PSU: 500W HighPower
HDD: 512gb ve 2TB iki disk

-----------------

bahsetmediğim bir detay var;

CPU pinlerinde bir eğrilme oldu, 10 kadar pinde. Güzelce düzeltildi, kontrol edildi. Gözle görülür bir sorun kesinlikle yok. Sokete oturmasında da kesinlikle bir sorun yok. Yine de bundan olabilir mi? bilmiyorum.

Bu bilgiyi de özellikle başta vermedim. Düşünceleri etkilemesin istedim. Ama sanki başka ihtimal de kalmadı gibi.

Ne diyorsunuz cpu pinlerine? Olabilir mi? Ya da ne olabilir başka? Elimde işlemci yok am3+ soketli. olsa bir de onu deneyeceğim.
0
jaaaccckkk
(12.12.17)
monitörden başka bir pc vs'de görüntü alabiliyorsanız CPU'dan olabilir.
0
fakirpislik06
(12.12.17)
Pc çalışıyor mu peki? Yani anormal bir ses var mı? Cpu fanı si kapatana kadar çalışmasını sürdürüyor mu
0
goodman
(12.12.17)
Dostum o pinlerdeki eğrilik cpu yu sevmiştir muhtemelen. ikinci el bir am3 cpu bakıvercen artık.
0
binder dandet
(12.12.17)
hocam bende de aynı sey oldu
sıkıntı bios tamamen
anakart a780lm-m mi?
0
kingcyrax
(12.12.17)
@fakirpislik;

monitörlerde sorun yok.

@goodman

pc çalışıyor, her yere güç gidiyor. fanlar dönüyor. cpu fanı da ben kapatana kadar çalışıyor.

@ binder dandet

bugün akşam bir cpu bulup deneyeceğim, bakalım.

@kingcyrax

anakart farklı ama bios diye biri daha dedi. nasıl oldu sizin olay, nasıl çözdünüz?
0
🌸jaaaccckkk
(13.12.17)
işlemciyi değiştirip dene diyecektim, öyle dene o halde.
www.tomshardware.co.uk
forum.giga-byte.co.uk
0
Bruce
(13.12.17)
@bruce

rev. 1.0 versiyon kartlarda bu sorun görünmüş ama 2.1 lerde görünmemiş. bakalım, bugün farklı bir işlemci ile deneyeceğim. maalesef yine am3+ soket. eğer onda da çalışmaz ise bilemiyorum. bu arada eski anakartım ile de denediğimde aynı sonucu alıyorum.
0
🌸jaaaccckkk
(13.12.17)
(7)

e kitap okuyucu

saykotek
alma niyetiyle bir sürü şey okudum ama kafam iyice karıştı.kindle'ı çok övmüşler.sorum şu:taranmış tez ya da kitap pdf'leri ya da pdf olarak oluşturulmuş tez ve kitapları rahat okuyabilecek miyim ve de reklam olacak mı? son olarak hangi modeli kaç tl'ye nerden almak? teşekkürler.
alma niyetiyle bir sürü şey okudum ama kafam iyice karıştı.kindle'ı çok övmüşler.sorum şu:taranmış tez ya da kitap pdf'leri ya da pdf olarak oluşturulmuş tez ve kitapları rahat okuyabilecek miyim ve de reklam olacak mı? son olarak hangi modeli kaç tl'ye nerden almak? teşekkürler.
0
saykotek
(11.12.17)
Kindleda PDF okumasına okursun da çok verimli olmaz. Özellikle tez vs. gibi grafikli büyük PDFler hiç olmaz.

Sırf pdf okuyacaksan hiç Kindle alma.
0
AlsterWasser
(11.12.17)
pocket denen bir uygulama var, pdf'ti ekran görüntüsüydü kaydedilebiliyor bilgisayardan telefondan. kobo'larda da var bu uygulama, hesabı eşitleyince başka bir hesaptan kaydettiğin metne e okuyucudan ulaşabiliyorsun. bu açıdan akademik olarak daha faydalı kobo, ışıklı modeli aura alırsan işini rahat rahat görür. kindle'da bir de format değiştirmek falan var, kobo aura al derim ben.
0
Bruce
(11.12.17)
bende kindle pw2 var çok memnunum ama, kobo glo 2 çok iyi olmuş, sarı ışık olayı fln var, bence çok bitirici bi özellik.

bunu satsam kobo alırım
0
nucleon
(11.12.17)
yeni modelleri bilmiyorum ama kendi deneyimlerimden soyleyecek olursam, pdf icin e-reader alinmaz. tablete yonelmek daha mantikli olur. ama kitap okumak istiyorum epub mobi takilacagim derseniz kitap okuyucu tadindan yenmez.
0
pwnography
(12.12.17)
kobo gayet iyi ama pahalı. auro h20 kullanıyorum hiçbir sıkıntı yaşamadım pdf konusunda da. e-kitap okuyucu kullanacaksan zaten calibre diye bir programla içli dışlı olacaksın. kullanacağın cihazla ilgili bu program yorumlarına bak derim ben.

kobo öneririm ama pahalı bence.
0
eti cin
(12.12.17)
PDF için ReMarkable veya Sony Digital Paper gibi şeyler lazım. Kindle'da zor olur. Onları alacağına da bi iPad pro alabilirsin.
0
bartman
(12.12.17)
kindle türkiyede fiziki olarak bulup deneyemezsin ama henmen hemen aynısı kobo d&r'da satılıyor. açıkta gidip deneyebilirsin.

soruına gelince, en iyi versiyon epub olarak okursun. pdf de okuyor ve gayet sorunsuz. reklam yok.
0
eindaclub
(12.12.17)
(37)

Hangi sözlere çok sinir oluyorsunuz?

ya ben lan neyse
çok ama. öyle hafiften uyuz olmak değil.sıkıntı yokyardımcı olalımtersim pistirsen kimsin yaao da bombaymışbenimkiler
çok ama. öyle hafiften uyuz olmak değil.

sıkıntı yok
yardımcı olalım
tersim pistir
sen kimsin yaa
o da bombaymış

benimkiler
0
ya ben lan neyse
(11.12.17)
bu neyin kafası
kafan güzelmiş
kafa nereye biz oraya

kafaları rahat bırakalım istiyorum.
0
denef
(11.12.17)
Aynen
Çok x’sek demek ki
Öyle bir dünya yok
0
sopiro
(11.12.17)
Selamün Aleyküm

Allahın işi işte..

"...ya la?"

adamın dibi

adamsın.

adam ol

sen benim kim olduğumu biliyor musun?

sal gitsin

yürümek (dm'den yürümek, ordan yürümek burdan yürümek)

yükseldim ( örn: "ben şu kadına çok yükseldim" )
0
AlsterWasser
(11.12.17)
kardeşim
dostum
kardaş
gardaş
birader
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(11.12.17)
aynen
0
kablelvuku
(11.12.17)
genelde ekşi sözlük'te denk geldiğimde sinir olduğum bazı laflar var:

bilen bilir (biz bilmiyoruz, bizi ilgilendirmez o zaman)
son zamanlarda aldığım en iyi haber (bana ne)
tarihe not düşülsün (oha, mevzu da mesela yanlış ofsayt kararı falan)
0
bellbane
(11.12.17)
kısaltmalı yahut direkt olan tüm anneli babalı vs cinsellikli küfürler.
Daha karpuz kesecektik.
Sen kimsin!
Off çok güzelim akıllıyım yakışıklıyım şuyum muyum yaaa!
Çok yaşa.
Çomar, makarna, kömür gibi kelimeler içeren aşağılayıcı iğrenç tüm sözler.
0
mslny
(11.12.17)
Modum düştü/yükseldi.
0
ms brownstone
(11.12.17)
okey...
0
theseachange
(11.12.17)
aynen


ama o kadar çok duyuyorum ki arada ben de kullanıyor buluyorum kendimi
0
nucleon
(11.12.17)
Bir sıfat olarak "Delikanlı" (Çok delikanlı çocuktur, delikanlı sözler etti)
Bir övme sözcüğü olarak "Adam" (Adam gibi, adamdır, adamın dibi)
Bir hitap olarak "Kardeşim" (Kardeşim bakar mısın?)
Bir karşılık, tepki olarak "Aynen"
Bir açılış ifadesi olarak "Öncelikle" (Öncelikle teşekkür ederim, öncelikle şunu söylemek istiyorum)

Kifayetsiz zibidilerin haşmetmeab bizi kullanması. (Biz böyleyiz kardeş, bize neler ettiler de bana mısın demedik)

Kentsoylu kimselerin ağızlarında eğreti duran taşra sözcüklerini kullanarak kendilerini belalı, zorba, gözünü budaktan sakınmayan gibi göstermesinden de tiksiniyorum. Böyle söyleyince anlaşılmamış olabilir; ama hayatında tezek koklamamış beyaz yakalının birden cevvalleşip taşra argosuyla konuştuğunu düşünün. Genelde futbol konuşurken ya da trafikte seyahat halindeyken bu şekilde davranıyorlar.
0
g man
(11.12.17)
Terbiyemi bozamicam.
Senin seviyene inemem.
Senin icin hanimligimi/beyligimi bozamam.
Vb.

Bi git ya ahaha. Bunu oyle tipler soyluyor ki deli oluyorum.
0
thomaswantsmore
(11.12.17)
Aga
0
for day to break
(11.12.17)
"boş yapma" +1
senin o kabadayı ayaklarına pembe patik giydiririm diye seviyesine inesim geliyor söyleyenin.

bi de "o derece" antipatik.
0
Bruce
(11.12.17)
Kardeşim

Kardeşim

Kardeşim

Kardeşim

Kardeşim
0
Tyler89
(11.12.17)
- haddini bil
- had bilmek
- had bildirmek
0
amortisman
(11.12.17)
Bronz Madalya: "Aynen aynen"

Gümüş Madalya: "Adamsın"

Altın Madalya: "Şaka yapıyosun"


Dayım vefat etti diyorum, "şaka yapıyosun" diyor. Düşünmeden konuşmak ne kadar kötü, değil mi?
0
yirmisantim
(11.12.17)
Yukarıdakilerin bir çoğuna sinir oluyorum ama 1 numaram şu sanırım:

ÇOK X ANNECİM
0
Lim5
(12.12.17)
maksimum derecede değil ama aklıma ilk gelen şuydu:

"çok ponçiğim."
0
sanat guresi
(12.12.17)
kardeşim.
0
goodz
(12.12.17)
Hani,yani,aynen ayol..
0
vasilias
(12.12.17)
aynen kanki aynen
0
regardless of what they say
(12.12.17)
Aynen
Mod (canlı varlık için kullanıldığında)
Adam, adamsın, adamın dibi...
Hani
Türkçe sohbete sıkıştırılmış herhangi bir İngilizce sözcük
X kafasında olmak
Bayan
Kardeşim
Sözlükte ve burda p yerine b kullanılan sözcükler (örn: şimdi basacağım cevapla butonu)
0
grgn
(12.12.17)
FELAN. gözüm seğiriyor sinirden. filan ya da falan tamam ama felan ne? "falan filan feşmekan"ı duyduğumda ise zaten kendimi kaybedip bayılıyorum direkt.
0
der meister
(12.12.17)
cevapların çoğu +1

patlıyor, patlatırsın
..candır.

ok'dir, ok'dur, okeydir.

var daha bir kaç şey.
0
dahinnotha
(12.12.17)
- napıyosun?

sinir olmam nasıl cevap vericeğimi bilememekle ilgili. soranın, bilhassa da yüzyüzeyken buluşulduğundaki selamlaşma esnasındaysa bu katil olma sebebi. ben de işte az evvel yanağından öptüm/elini sıktım, şimdi de seninle konuşuyorum. diyelim telefondaysa banyodaydım da az evvel mastürbasyon yaptım cenabet gezmeyeyim dedim; gibi gıcık cevaplarla tanıdıklarımı bezdirdim. artık sormuyolar.

beni çok sinir eden bu soru/sözle ilgili, neyi amaçladığını bir türlü anlamamak, ikincisi de "nasılsın" sorusunun ikamesi olarak soruluyosa aslında iki sorunun kastının birbiriyle zerre kadar alakası olmaması. üçüncüsü de zaten beni tanıyan biri işimi gücümü rutinimi de biliyor demektir. e o zaman ne anlamı var. özel bir gelişme var mı kastediyosa soran kişi "kayda değer bir gelişme var mı" gibi bir soru sorabilir mesela daha anlaşılır olur.

yeni biriyle tanışıldığında daha da çıldırtıcı çünkü kendi klişelerim olan gıcık cevaplarımı verdiğimde terslemek gibi bir amacım olmadığını ifade edebilmek de ayrı bir işkenceye dönüşüyor.

bu kadar uzun uzun yazmamdan ne kadar dolduğum anlaşılmıştır, bu napıyosun sorusuna olan sinirim yüzünden diğer her şeye karşı da müsamahakar olabiliyorum öyle bir işe yarıyo ^^
0
dafaisss
(12.12.17)
Çok x’sek demek ki + 1
Nasıl x'iz belli değil (diil, vb.)
x stayla (Azalarak bitti gerçi)
Bir de 'İki satırlık adamları musallat ettik' tarzı çevreyi küçümseyici, kendini bir şey sanıcı ifadeler.

Söz değil ama c harfinin j, ş harfinin s gibi son 10-15 yılda türeyen garip Türkçeyi konuşanları yeniden 1. sınıfa yazdırasım geliyor. Harflerin doğru okunuşlarını öğrensinler. Maalesef, 25 yaş altındaki tiyatrocular bile böyle konuşuyor.

Bunun dışında, yukarıdakilerin çoğunu sevdiğimi fark ettim. Özellikle aynen'i seviyorum ben. Birine tastamam katıldığında söylenecek en güzel şey bence. +1 ile aynı şey.
0
aychovsky
(12.12.17)
Süper
İnanılmaz
Okey
Bullet journal setup
Bayan

Bunların hepsinin küpünü alalım lütfen. Bi de bizim müdürün konuş(ama)ma tarzını ekleyelim.
0
yaren
(12.12.17)
Gerçekten de yukarıda verilen cevapların neredeyse tamamına +1

Ama bilhassa bazılarını yeniden yazmak, biraz da eklemek istiyorum. Çoğunlukla sanal ortamlarda kullanılan ifadelere karşı ayrı bir gıcık oluyorum:
-... ya la?
Sadece bu ifadeyi yaygınlaştırdığı için bile nefret ediyorum Behzat Ç'den.

-Doğrudan Türkçe karşılığı olmasına rağmen ısrarla İngilizcesi kullanılan kelimeler, ifadeler. Özellikle de okay, yes ve lokasyon.

-"Bir tık daha x olabilirdi."
-Kardeşim.
-Birader (hatta bilader), sana diyorum!
-"Bana x ile gelmeyin, kalbinizi kırarım.", "At fav'a bekle", "X zamanında nasıl soktuysa acısı geçmemiş anlaşılan", "x'leri kudurttuğuna göre doğru hamle".
Özellikle Ekşi'de gördüğüm an eksiye abanıyorum.

-Hocam
-Harflere karışık basılarak yapılan gülme efekti
-Adamın hası/dibi
-Peder
-Türk filmlerinden alıntılanmış herhangi bir söz. Özellikle de "Şakir'e çay yok", "Saksıya fesleğen gibi oturturum anlamı da çıkar", "Peki, Zeki Müren de bizi görecek mi?" replikleri.
-Israrla yanlış telaffuz edilen kelimelerin bozuk halleri. Netekim, bilimum, espiri, miğde, morel gibi.

-Anam avradım olsun.
Bu kadar iğrenç bir yemin, söz verme veya tehdit etme cümlesi daha bilmiyorum sanırım.

-Bir isteğin var mı?

Yeryüzünün en boş sorusu. Halbuki iki taraf da biliyor ki bu söz öylesine deniyor.

Bunlar bir çırpıda aklıma gelenler. Daha çok var da telefondan yazarken zorlanıyorum.
0
m e b
(12.12.17)
@meb yazınca nasıl unuttum dedim, kesinlikle sesli veya yazılı " ...ya la" bitemedi arkadaş! Küfürleri dem,ştim ama bir de dediği gibi "anam avradım olsun" yemini. Bunu diyen insandan tiksinirim ve ciddi midem bulanır.
0
mslny
(12.12.17)
analı babalı küfürlü konuşanları direkt silerim hayatımdan.

direkt yerine direk diyenlere gıcığım!

muhatap yazamayanlara...

bir de şöyle bir kullanım çıktı: "..!" önce ünlem gelir, sonra iki nokta. ünlemle vurgulanmış üç noktadır o!

"aynen"e alıştık.

"la" bir dönem çok baymıştı, bitti gibi.

"olm" diye bir şey var, bazen de "oğlum"

"asdasdffsss" diye bir gülme efekti?

"kadim" kelimesinden tiksindirdiler!

"eyyyyy" diye başlayan höykürmelerden gına geldi!

"anladım" ne demek? bir şey söylüyorsun, önemli bir şey. söyleyecek iki kelime kapasitesi yok. "anladım" diyor sadece. aferin, bu da bir şey.

yine de çok katı değilim küfürler haricinde. ve tabii ki malum şahsın iğrenç hitabeti dışında! değiştiremeyeceğim şeyleri olduğu gibi kabullenmeye çalışıyorum hatta hoşuma bile gidiyor olabilir.
0
runagain
(12.12.17)
ejderya
0
eindaclub
(12.12.17)
Candır.
Amk, aq vb. ifadeler.
Aynen'e ne çok sinir olan varmış. Ben sık kullanırım. :)
0
auroraaurora
(12.12.17)
yaşıyorsun bu hayatı/seviyorsun bu hayatı.

bir de konuşurken sürekli "yani" kelimesi kullanıldığı zaman çok fazla dikkatim dağılıyor. karşımdakinin kelime dağarcığının yetersiz olduğunu görüp içeriği çok dikkate alamıyorum.
0
kayranin kedisi
(12.12.17)
poncik
milli birlik ve bütünlük
kardo
efso
0
gintare
(12.12.17)
aynen
0
nothing in my way
(12.12.17)
dostlar cevaplarınıza çok teşekkür ederim. hepsini dikkatle okudum.

ben "peki"yi unuttum eklemeyi. ahmet hakan ın bir bok bilmediğini belli ettiği ve programındaki iki lafından biri.

"peki"
0
🌸ya ben lan neyse
(13.12.17)
(10)

Ayasofya'nın ibadete açılmsası hakkında

apolitikherif
Ne düşünüyorsunuz?Benim bir yanım diyor ki, ülkede adım başı cami var ayasofya müze olarak kalsın.Diğer yanım diyor ki, ayasofya fethin simgesidir. Konstantinapolisin İstanbul oluşunun sembolüdür. İbadete açılması gerekir. Avrupa'da camiden kiliseye dönen yapılar mevcut, biz niye yapmayalım?Son zama
Ne düşünüyorsunuz?

Benim bir yanım diyor ki, ülkede adım başı cami var ayasofya müze olarak kalsın.
Diğer yanım diyor ki, ayasofya fethin simgesidir. Konstantinapolisin İstanbul oluşunun sembolüdür. İbadete açılması gerekir. Avrupa'da camiden kiliseye dönen yapılar mevcut, biz niye yapmayalım?

Son zamanlarda ikinci yanım ağır basıyor. Sizce ne olmalı, neden?
0
apolitikherif
(11.12.17)
her b**muz düzgün sıra buna geldi.
0
kimlanbu
(11.12.17)
Yıllardır söylerim. Ayasofya'yı cami yapmakta ısrar etmek aslında "fethin" kesinlikle gerçekleşmediğini gösterir. bu olay bana hep Ortadoğululara has bir özgüvensizlik gibi geliyor. Bu öyle bir şey ki, 500 değil 5000 yıl da geçse, İstanbul'un Müslüman Türkler tarafından ele geçirildiğine ikna olmayacak adamlar var Ayasofya cami olmadığı takdirde.

Valla tutup freudyen tespitler kasmak istemem; ama bir bakıma el değmemiş, kendisinden başkasının anılarını taşımayan partner arayan "erkeklik" düşüncesinin politik tezahürüdür Ayasofya'nın camiye döndürülmesindeki ısrar.

Düşünün ya, yüzlerce yıl geçmiş, adamlar hala "İstanbul bizim" diyemiyor gönül rahatlığıyla. Çünkü bilinç dışlarında yatan özgüvensizlik ele veriyor kendilerini. Biliyorlar ki layık değiller İstanbul'a.

Öte yandan ülkedeki bazı mütedeyyinlerin Fatih'i, kendi çarpık ahlak algılarına alet etmelerinden ise tiksiniyorum. Kazer-i Rum, onların sandığı gibi kafasına at gözlüğü takmış vizyonsuz bi' mürteci değildi. İskender'in, Sezar'ın, Agustus'un ardılıydı. Onun vizyonunun zekatını bile taşıyamayanlar kalkıp Ayasofya'da provokatif eylemler yapıyor ve sıradan halkın kafasını karıştırıyor.

Dünya'nın en büyük şehrini; alelade, önemsiz kalabalık bir şehir haline getirenler Ayasofya'yı kendileri gibi yapmak istiyor. Gri, değersiz, anlamsız; çünkü hem dinde hem de kültürel tarihinde var olan yağma duygusu onları buna itiyor.

Öte yandan Ayasofya'nın bir kuyruk acısı olarak gelmesi elbette ki yeni bir mesele değil. Karşısına en az onun kadar heybetli bir İslam şaheseri diktikten sonra bile Ayasofya'nın heybetiyle yaraşamadığını düşünüp yine onun için çığırtkanlık yapmaları bunun en güzel örneği.

Burada her birini 2'şer cümleyle açıkladığım her paragraf aslında başlı başına sayfalarca açıklamaya sahip. Konuyu kısa kesmek mümkün değil; ama özetle, Ayasofya'nın 21. yüzyılda ibadete açılması (cami olması değil bakın) dünyanın en ironik olayı olur. Hele ki bu Fetih Ruhu diye boyanırsa vay haline.

eksisozluk.com

eksisozluk.com
0
g man
(11.12.17)
istemem.
asli kilise olan bir yapiyi illa ki ibadete açmak gerekiyorsa, kilise olarak acilmalidir.

kaldi ki su anda muze olarak işlevini gayet güzel yerine getirmektedir.
0
for the record
(11.12.17)
Kendimi müslüman olarak tanımlamam ama bence açılsın. Batılılara cici gözükmek için müze olarak tutulması çok saçma. Açılsın millet gitsin namaz mı kılıyor ne yapıyorsa yapılsın. Böyle eziklik olamaz. Aynı konumda batılılar olsa ibadete açmayı bırak o yapıyı yerle bir ederdi.
0
catch the arrow
(11.12.17)
bilmemkaçyüz yıldır istanbul sende zaten, neyi kanıtlayacaksın ki? istanbul'da kiliseden camiye çevrilmiş onlarca yapı var, hepsinin kültür mirasına sıçılmış. zeyrek ve fenari isa mesela, ne hale gelmiş. zeyrek'i kim kaç kere gitti gördü mesela, nerede olduğunu da semtin adından tahmin edersiniz anca. mis gibi heybetli bi cami, al sana sembol. fatih camisini yapmak için oradaki mezarları da piç etmişler, o da gayet heybetli bir yapı, al sana sembol.
ya bi kere turistik açıdan düşün, bu saatten sonra ibadete açsan turist sayısı düşer oraya giren, ekonomik açıdan da zararlı.

yani yararı sıfır, zararı çok, hem kendine hem dünya mirasına.
0
Bruce
(11.12.17)
@g man +1

Ülkede cami mi kalmadi da ibadete aciliyor.
AKP'nin göz boyama siyaseti iste. Dikkati Reza'dan ve bakanlardan cekebilmek icin simdi de bununla milleti oyalarlar artik.
0
chitosan
(11.12.17)
Camii olarak ibadete açılmalı. İstanbul fethedildikten sonra bizlere öylece miras bırakıldı. Esas olan bu.
Şu an varsayalım ki elden (Allah celle celaluhu korusun) çıkacak olsa ele geçirenlerin müze olarak kullanacağını düşünmek büyük bir saflık olur.
0
1adam
(11.12.17)
kocamustafapaşa camii 6. yüzyılda yapılmış bir manastır iken fetihten sonra camiye dönüştürülmüştür örneğin. böyle yüzlece camii var bu ülkede.

ayasofya meselesi cumhuriyet dönemindeki dinci-laik çatışmasının sembolü oldu sadece. milletin duygularını manipüle etmek için siyasi olarak kullanılan bir konu.

ayasofya camii yapılsın diye kuduranlardan kaç tanesi camide namaz kılıyor acaba? abuk sabuk şeyler bunlar. lozan'ı da güncelleyecekmiş bizim reis.

allah akıl fikir versin, herkese :)
0
otonomo
(11.12.17)
cami olunca süleymaniye'nin başına gelenler gelecekse bırakın dokunmayın kalsın.

süleymaniye yi restore edicez diye tahrip ettiler bu çok dindar! vatandaşlar.
akustiğini bile bozdular.
0
herhaltibiliyoring
(11.12.17)
kiliseden camiye çevrilip halen kullanılan bir sürü yapı var. ayasofya, istanbul'da da tek örnek değil.

evet ülkede adım başı cami var, bence de eksik olsun. cami var ama hak yok, hukuk yok, adalet yok, eşitlik yok. özgürlük yok, düzen yok, kültür yok, görgü yok...

@g man'in bahsettiği "fethin şu kadar yüzüncü kutlamaları" bahsini ilber ortaylı da yazmıştı bir ara. ve "tamam, sakin fethettiniz. sizin artık, her yıl bunu kutlamayın" minvalinde bir şeyler yazmıştı.

siyasal islam ve onun tabanı olan tarikatler, cemaatler bu tür sembolleri çok sever. onlar için gelir ve oy kapısıdır.

bir yandan evet ben de bazen cami olsa diyorum ama şimdiki halinde de sıkıntı yok. bildiğim kadarıyla ibadete açık bir bölümü de var. çevresinde zaten ibadete yeteri kadar uygun camiler var. kaldı ki, ibadet etmek için camiye de ihtiyaç yok! işte bunlar hep güç, iktidar mücadelesi/gösterisi.

afrika'daki misyonerlerin, yerel halkı hıristiyanlığa çekmek için, halkın kutsal kabul ettiği kişileri aziz ilan ettiğini söylemişti murat belge. bizim eyüp sultan semti ile ilgili anlatılanlar da istanbul'a bir aidiyet sağlamak için kurulmuştur.

avrupa/batı da çok samimi değil, kabul. hala bir haçlılık ve özlerindeki inançlarının varlığını kanıtlayan eylem ve söylemleri bir gerçek.
0
runagain
(12.12.17)
(15)

bu mu bayıldığınız tarkan?

Bruce
bu ne ya?https://www.youtube.com/watch?v=ZKtNB9jiHV0adam bildiğin mustafa ceceli şarkısı yapmış, hala kaldı mı "megastar" diye bayılan buna?
bu ne ya?
www.youtube.com
adam bildiğin mustafa ceceli şarkısı yapmış, hala kaldı mı "megastar" diye bayılan buna?
0
Bruce
(11.12.17)
Son albüm tam bir rezalet. Resmen 15 saniyeden fazla dinleyemedim şarkıları. Hele bu şarkı: korkuuunnnçç
0
lcha
(11.12.17)
Tam bir gelin-damat dans şarkısı olmuş.
Tarkan'ın şarkılarını zaten dinlemezdim ama kendisini seviyorum. O yüzden pek bir şey değişmedi benim açımdan.
0
peggy
(11.12.17)
Söz: Günay Çoban Müzik: Serkan İzzet Özdoğan

Tarkan sadece söylemiş. Bunun içi suçlayabiliriz evet.
Haa Tarkan şeyimde mi? Hayır.
0
teknikekip
(11.12.17)
Eski "p*ç" Tarkan artık yok. Adamın yaşı ilerleyince böyle duygusal bi herif oldu çıktı. Ben eski şarkılarının hatırı için hala seviyorum.
0
dissendium
(11.12.17)
Aleyna tilki>Tarkan
0
doxanikee
(11.12.17)
@teknikekip, zorla söyletmediler diye tahmin ediyorum. "bu ne amk koskoca megastarım ben, böyle bir şarkıyı nasıl verirsiniz bana" diye ortalığı birbirine katması lazımdı.

@dissendium, bence kendi gelişimiyle değil müzik dinleyen kitlenin değişimiyle ilgili. rüzgara yön veren olmak yerine kapılıp giden olmayı seçmiş. cukkasına bakacak tabii ki, bunu kınamıyorum ama tarkan'ın bundan ayrı bir misyonu ve vizyonu olduğunu düşünerek bayılıyordu bunca insan, ki aralarında standart türk pop müziği dinleyicilerinden daha yüksek standartlara sahip olanlar da vardı. ben de dinlerim zaten eski şarkılarını, bu kadar düşmesi şaşırtıcı.
0
🌸Bruce
(11.12.17)
tarkan'ı baya seviyorum ama taa temmuz ayında ilk kez radyoda duymuştum bu şarkıyı ve mustafa ceceli sanmıştım gerçekten, benzetmeniz baya isabetli : D
0
nevrochaotica
(11.12.17)
tarkan dudu albumunden sonra silah zoruyla album yapiyor gibi.
0
baldur2
(11.12.17)
Son albümü tırt - aldığıma yanıyorum.
0
SiyamkedisiZorro
(11.12.17)
2018 yılının resmi düğün şarkısını yapmış. Kusana kadar duyarız yazın.
0
jazzabel
(11.12.17)
Gel gel hiç acımayacak'tan bu günlere. Tey yavrum tey
0
nickini degistiren yazar
(11.12.17)
@nickini degistiren yazar, o da dandik bi şarkıydı bence. düdüklü şarkısından itibaren düşüşte. baktım şimdi albümün adı da metamorfozmuş, negatif kafkaesk bir dönüşüm olmuş abimizinki.
0
🌸Bruce
(11.12.17)
Bu yaz birkaç düğüne katıldım, ve hepsinde bu şarkı ile dans ettiler. Sonra dedim o dans şarkısını indirilerim ya kiminmiş o diye; cevap kahkahalarla tarkan oldu.

ben ki tarkan dinlemem normalde. (mustafa ceceli de dinlemem vurmayın)

yani herkes o şarkı için çok şaşkın ama millet de ben de beğenmiştim. En azından bende şarkılar ambiyans eşliğinde aklımda kalıyor yani dinlediğim anda ona bi' klip çekiyorum kafamda ve bu şarkı için güzel hikayeleri var beynimin.

tarkan benim gözümde hiçbir zaman megastar olmamıştır, zaten samimiyetsiz bulurum kendisini ancak başarılı olduğu çok aşikar. Yani, bayılan kaldımı sorusunun cevabı evet, hala büyük bir hayranlık devam ediyor ona karşı ve o da bu süreci çok iyi yönetiyor/yönettiriyor artık hangisiyse.
0
mete kudur
(11.12.17)
Evet bayıldığım Tarkan bu, şarkının Tarkan'la ilgisi yok. Açıkçası Tarkan ın bir tek Cuppa şarkısından nefret ettim ve bir kez bile oturup baştan sona dinlemedim, sözleri Sezen Aksu'ya ait. Bu albümü almadım, ve malesef eski şarkılarının tadı olmadığını biliyorum. Bunu Tarkan a şu anlamda bağlamıyorum, artık şarkı sözü yazarı yok, duygu yok, aşk yok, mesafe yok, ayrılık acısı yok, eskisi gibi yoğun hiçbir şey yok. Ancak atarlı giderli yahut düğün dansı şarkısı var. Sezen Aksu, Aysel gürel, yıldız Tilbe vs aklınıza diğer gelen iyi şarkı sözü yazarları dahi son şarkıları hep kötü, hep ruhsuz, hep yazılmış olsun diye. Tarkan olmasını sağlayan sözlerin sahipleri bile bu haldeyken aklınca küçümsemek neden, ki kendine ait Gülümse kaderine gibi gayet iyi şarkıları da vardır. Yeniden yorumladığı Firuze ve hatasız kul olmaz harikaydı, hakeza sanat müziği albümü de. Keşke kendine yakışan şarkıları bulmadıkça albüm yapmasa, bir tane bulursa bir şarkı çıkartsa, yoksa bana eski şarkıları bir ömür yeter.
0
mslny
(11.12.17)
ben sevdim. sevdiğim için anlamlı geliyor, güzel geliyor bana bu şarkı.
0
runagain
(12.12.17)
(13)

odtü makine en alt tıp fakültesini 2'ye nasıl katlamış

mete kudur
üniversiteler ve kontenjanları konuşurken; odtü makine mühendisliğinin tıp fakültelerinden hala çok yüksek puanda olduğunu söyledi şimdi arkadaşım, ama ben piyasa dinamiklerinden yola çıkarak bunun pek mümkün olmadığını düşünüyordum.Meğer hakikaten öyleymiş, bunun temel sebepleri neler olabilir ? Pi
üniversiteler ve kontenjanları konuşurken; odtü makine mühendisliğinin tıp fakültelerinden hala çok yüksek puanda olduğunu söyledi şimdi arkadaşım, ama ben piyasa dinamiklerinden yola çıkarak bunun pek mümkün olmadığını düşünüyordum.

Meğer hakikaten öyleymiş, bunun temel sebepleri neler olabilir ?

Piyasayı ve o psikolojiyi bilen kişiler cevaplarsa sevinirim, yani sonuçta ''ee tabii, odtü'' diyecek arkadaşlara da birşey yapmıyoruz ama yine de aklınızla 3.parti ortamlarda dalga geçilmesine ön ayak olmak istemem.
0
mete kudur
(11.12.17)
“Ee tabii, odtu”

Tanidigim tum odtu makinacilar istedikleri alanda istedikleri sekilde kariyer yapabildi. Benim tanidiklarimin icinde akademide devam edenler alanlarinda sayili universiteleri hic zorlanmadan takir takir kazandi, okudu, tez calismalarinda oduller alip prestijli yayinlarla mezun oldu. Simdi cogu staj icin ozellikle odtu makina ogrencisi/mezunu tercih ediyor. Harika bir bag var donemleri arasinda. Idealizm de eklenince tum bunlarin ustune supersonik insanlar cikiyor bolumden.

Tanidigim tipcilara bakiyorum da istedigi alanda istedigi sekilde kariyer yapan gorece az. Yurtdisinda kariyer kovalayanlar hala sinavlar ve genelde avrupa tercih ettiklerinden dil ogrenimi icin calisiyor. En az alti yillik egitimin verdigi yorgunluk da var. Elbette memnunlar durumlarindan ama bir odtu makina degil mezun olduklari yer :p
0
lamira
(11.12.17)
Şimdi öncelikle ön elemeyi geçemediniz, onda bi' anlaşalım da; ''adam geldi, tanıdığım odtü makinacı bütün kişiler istediği alanda kariyer dedi hahahahah'' diye atıp tutacağız arkanızdan.

Onun haricinde, ya ikimizin sosyo-kültürel çevresi çok farklı; ya da benim odtü ve itüden mezun olup da bu mesleği icra ettiklerine şahitlik ettiklerim çok andaval insanlar.

Benim çevrem hakikaten başarısız insanlardan mı oluşuyor acaba, neyse.


Daha spesifik örneklerle gelmek lazım, yani; bütün odtü makinacılar denilirse eğer ben o yaklaşımı çat diye bozabiliyorum. istanbulda poposu ayazda donan kontrol ve uygulama mühendisleri var, antep de yapı imalatında gece 2 vardiyasında ayazda poşet kontrolü yapan var, ankarada proje ofisinde tatmin etmeyen ücretler alan var arabistandan dönüp de aynı iş görüşmesinde karşılaştığımız benden yaşça da büyük ülkede iş arayan adam var(eşi de varmış yine aynı durumda) ya da bizim tanıdığın ofisinde otogaz projesi çizen adam var. bunlar odtü ve itü mezunu insanlar, hatta bu tüpgazcılarla da yakında bi' tübitak projesi üzerine görüşmem gerekecek, onlara da bi' sorayım bu tıp durumunu.(ülkede tıp bitmiş şaka gibi)

Tıpçı yakın tanıdığım ise yok, zaten soruyu sorma noktam burada koptu. şimdi biz bu konuyu mühendis bir arkadaşla konuşmuştuk ve şöyleki onun tıpçı tanıdıkları var; 10k ücret bandını en kötüsü çok rahat aşıyor diyor. abisinin bir arkadaşı varmış okuldan -ki abisi 36 yaşında- 35 bin lira alıyormuş, biz eskiden manitaya gül alırken mesela kız 19 yaşındaysa 19 tane gül alır afili bi' not yazardık, bunun da patronu her yıla bin lira lan demiş diye eğlendik filan.

bunun eşi de doktormuş, yılda 1 taşınmaz alırlar diye de güldük.

Şimdi biz sohbete çalışma şartları ve maddi imkanlar açısından yaklaştığımız için, bu konuda tıp bize çok avantajlı gelmişti, hatta ve hatta biz köylü kafasıyla sohbete şöyle başlamıştık, ''abi bugün en baba mühendis kaç para alıyor ?'' sorusuna refleksle. çünkü o sohbetin öncesinde biz neden üniversite okuduk ömer koç neden okuduya kadar gittiğimiz için, meselede mesleki haz ya da kişisel tatmin olarak değil de, çevresel yaklaşımlar üzerinden ilerliyorduk. Ne boş insanlarız bu arada. neyse

bu yüzden bahsini ettiğin istedikleri alanda kariyer ne mesela, n'aptı bu arkadaşlar? aselsan bunlardan geçilmiyor, maaşları ve şartları ortada, tai'nin ortada havelsanın ortada. Ankaraya dair özelleri de konuşabiliriz zaten onlar bağırırcasına ortada.

bu dünyagöz hastahanesi var, ne kadar doğru yanlış bilmem de duyum bu anlatacağım; oradaki bi' göz cerrahının aylığı 100bine dayanıyormuş. ki bu eğer doğruysa( bu olmasa bile yukarıda anlattığım 35bin net doğru kesin bilgi ) -ki alalaede bir hastahanede doktor bunlar. benim maaşlı çalışıp da aylık 100k gelire sahip tanıdığım 1tane mühendis yok.

hatta tahmin ediyoruz şimdi, mesela türkiyede ki bi' kaç büyük projede üst kadroya bakıyoruz ve nacizane(uluslararası firmalar değil) diyoruz ki alsın alsın 30 alsın bu adamda. 40 alsın hadi -ki almıyordur. evini barkını altındaki arabayı biliyoruz adamların. bu opetin bi' yöneticisi vardı o adam hakkında mesela söylenti vardı ''35bin alıyormuş'' deniliyordu, yani 35 bin büyük bir rakam, adam yaşlı başlı bi' adam baya bi' zaman geçirmen gerekiyor sektörde.


haa tabi şimdi aklıma geldi, geçende benim kuzenim dedi; katarda sizin maaşlar 11bin dolardan başlıyor diye, onun komşusunun kızı gitmiş, bana sen neden gitmiyorsun dilin gelişir dedi; kalbini kırmak istemediğim için birşey demedim. dolar olmuş 4 lira, 11bin dolardan başlıyor diyor.

Lan ben yurtdışındaki ilanlara bakıyorum, adamlar beklenen ücreti ''10bin tl ve üstü'' kısmına kadar listeliyorlar. başlangıç diyor ücreti diyor 11bin dolar diyor.

Yani ya bizim ufkumuz ve çevremiz burada da yetersiz kaldı yine -vay arkadaş- ya da bi' değişik aksiyon var, illerin getirisi de olabilir diye biz düşünüyorduk ki sen dedin odtü makinacılar istedikleri şekilde kariyer sahibi.

Şu hava aydınlansın 1 tanesi istanbulda metro hattı zımbırtısında çalışıyor onu arayıp fırçalayacağım. Bütün beceriksizler benim çevremde mi toplanmış, bu nedir böyle.

edit: aklıma geldi, hatta neden tıp okumadık diye bi' sohbet anında ''biz köyde statü farkını anlayamadık doktorun çocuğu da aynı yerden gocuk alıyordu bizde aynı yerden gocuk alıyorduk'' diye bahsi geçti. yine bu sefer başka bi' köyde :) ''mimarlar aşağıda aç, sen de öğremen ol'' sözleri havada uçuşuyordu. tek çare tıp mış diye konuşuyorduk, hatta bi' ara sohbet 1.bölümden alan bu fizyoterapist mi ne var onun mezunu adam diyorki ben 2009 da 2600le girdim şimdikiler 2000 le giriyor. tıp öyle mi, beraber çay içtiğimiz bi' aile hekimi vardı, bu aile hekimliği için tus mus gerekmiyormuş, ücreti de kişi sayısı görev yaptığın konum gibi bazı şeylere bağlıymış, ona bağlı olarak 10bin alıyordu bu doktor arkadaşımız-bizden 2,3 yaş büyük. fotoğraf çekip geziyormuş :)

şimdi ben tecrübesiz mühendise 10bin veren bir yere ne şahit oldum ne de duydum. şu bizim katardaki 11bin dolar alan kuzenin komşusunun kızını saymazsak, o kızı da tr'de bi' denk getireceğim aklıma iyi geldi şimdi.
0
🌸mete kudur
(11.12.17)
Yurdumda uzun yıllardır devam eden bir mühendis fetişi var. Olacak olmayacak herkesi mühendis yapıyoruz, puanlar fırlıyor haliyle talepten. Öteki taraftan son geldiğimiz noktada tıp yazan çocuğun ensesinde tokadı patlatırım. Tıp bitti, köşeleri tutan yaşlı doktorlar bir süre daha iyi kazanmaya devam edecek ama yeni doktorlar hem sürünecek hem de hakettikleri parayı alamayacaklar.
0
cleric
(11.12.17)
tıp doktor olma arzusu olmayanların tercih ettiği bir bölüm değil genel olarak, hayali-amacı doktor olmak olan biri "anadolunun bağrı da olsa tıp okuycam" diyor genelde. ancak mühendislikte böyle bir idealizm durumu yok. sayısalcı bir öğrenci yüksek puan yaptıysa puanına yakın bir mühendisliği okumak ister ancak şehir-üniversite de önem kazanır. haliyle yüksek puanlı bir öğrencinin hedefi "en iyi okullar" oluyor, bu noktada da 2-3 seçenek kalıyor önünde. ya mühendislik dalını tercih edip bi tık aşağıyı seçicek ya da üst seviye okulu seçip dala pek bakmayacak. bu sebepten üst seviye okulların puanı uçmuş oluyor, zaten genel olarak "mühendislik" seçecek öğrenci sayısı daha fazla olduğu için rekabet de artıyor.
0
Bruce
(11.12.17)
aslında sorunun cevabı gerçekten "e tabii, odtü" ama açmak gerekiyor.

şöyle ki, öss taban puanını belirleyen kitle 17 yaşındaki bebeler olsa da, bu kişileri yönlendiren de bölümlerin uzun vadedeki başarısı, istikrarı, mezunlarının konumu gibi şeyler. genetik mühendisliği gibi bölümler saman alevi gibi parlayıp fos çıktıktan sonra puanları düşüyor. odtü makina gibi bölümler ise bu itibarını, kişiye verdiği kaliteli eğitimi, etiketi koruduğu sürece böyle bir risk yok.

insanların mutsuz, vizyonsuz olması da biraz puanın yüksekliğinden kaynaklanıyor. ne istediğini, ne olacağını bilerek bölüme giren adamın yanında "ya şurada tıp olmadı, burada elektronik olmadı bari odtü makinaya gireyim" adamları da var. bu kendileri ve bölüm için vizyon açısından şanssızlık olsa da, bir yandan da bölümün verdiği güvenin, etiketin kalitesinin işareti. böyle düşük motivasyonla gelen adam zaten bölümün zorluğundan da etkilenerek boşvermişliğe sürüklenebiliyor. eh, ne istediğini bilmeyen adamlara bir şey istetmek de odtü makinanın sorumluluğu değil.

bölümün eğitim kapsamı çok ağır, geniş olduğu için eleştiriliyor zaman zaman. unutulan nokta yine bölümün makina mühendisliği olduğu, bölümün kimseyi kontrolde, kompozitte, üretimde, termodinamikte, akışkanda uzmanlaştırma gibi bir iddiası, sorumluluğu yok. bunu isteyen kişi zaten teknik seçmelilerle ve lisansüstüyle istediğinden de fazlasını elde ediyor.

ben mesela, nickimden de bellidir, "foymuya biye gidicem odtü makinaya giyeyim" diye girdim. keko bir kız arkadaş mallığım yüzünden o hedefi daha lisanstayken neredeyse imkansız hale getirdim. bu yüzden etrafta "yaa adamlar f1e gidecem diye giriyo hidromekte buluyo kendini bu bölümün puanı nasıl yüksek olur" diye dolaşıyor muyum? dolaşmıyorum çünkü bunun bölümle alakası yok. mclaren'de aerodinamikte çalışan odtü makina mezunu olduğunu bilmesem, benden 1 yıl sonra mezun olan arkadaşım motogp'de çalışmasa kişisel vizyonuma bağlı olarak dolaşabilirdim. savunma sanayii işi de en yüksek maaşı onlar veriyor, çoğu kişi oraya gidiyor diye bir trend halinde. insanlar şehrini değiştirmeden, zaten en az 5 yılı ankarada geçirmiş oluyorlar, çok da zorlanmadan geçinip gidiyorlar. kişisel kararlar yine, bölüm kimseyi havelsana mecbur bırakmıyor. ben ne mi yapıyorum? hayatımın 1/3ten fazlasını odtü makinada geçirdikten sonra değişiklik isteyip yurtdışında doktoraya başladım tekrar. bulunduğum yer makina mühendisliğiyle son derece alakasız bir yer olmasına rağmen odtü makinada öğrendiklerim sayesinde yaptığım projeyi herhangi bir ek ders alma gereği duymadan rahat rahat sürdürüyorum.

bunun dışında mezunlarla ilgili örnekler için seçilen örnekler de örneği seçen kişinin içinde bulunduğu ruh halini, mental ortamı temsil ediyor gibi geliyor bana. özellikle akılla dalga geçilen 3. parti ortamlar nedense bana süper kompleksli bireylerden oluşuyor gibi geldi. yoksa odtü makinanın aman tadımız kaçmasın, kimse dalga geçmesin bizle diye bir problemi yok. bölümün sağlam kadrosu, geniş ve yeterince derin içeriği sürdükçe mezunları kişisel tercihlerine bağlı olarak istediklerini yapmaya devam edecek. bu da bölümün itibarını, dolayısıyla gelen öğrencilerin puanlarını yüksek tutacak.
0
ron dennis
(11.12.17)
''eee tabi odtü, harika onlar diyen için yaptığım küçük bir araştırma entryim var.

(bkz: #72188288)

keşke burada 1 aydan eski mesajlar silinmeseydi de odtü makine mezunu bir abiyi hatırlayıp biraz daha konuşabilseydim.
0
blue eyes white dragon
(11.12.17)
Türkiye'de en afili şirketlerde bile müdür koltuğunu tuttuğunuzda bile 25 bin tl brüt civarında takılıp kalıyorsunuz.TIP'ta daha çok kazanacağınız kesin ama soru şu: Bu kadar çalışmaya, ömrümü mesleğime adamaya hazır mıyım ? Mühendislik seçtiğinizde en zor üniversitede bile belirli bir zorluğu olsa bile bitiriyorsunuz sonrasında yoğunluk olarak kabul edilebilir mi iş-özel hayat dengesiyle hayata atılıyorsunuz ama TIP okuduğunuzda aynı zamanda mesleğinizle de evlenmek durumunda kalıyorsunuz.Bence insanların TIP yazarken temel korkusu bu.

Ben İTÜ mezunu bir mühendisim hep güzel yerlerde de çalıştım ama ileride çocuğumu Tıbbiye'ye yönlendirmeyi planlıyorum çünkü Türkiye'de montaj sanayii dışında gerçek bir sanayi yok.Sanayi olmayan yerde de Mühendislik olmaz
0
turkuaz
(11.12.17)
tıplar daha yüksek aslında. şırnak'ta vs okursandır anca o puanlar. o da bölümdeen değil şehirden.
0
danton
(11.12.17)
Tercih sırası tam bir felaket bence, sıralamaya göre meslek seçimi yapılması arkadaşların da söylediği gibi tam bir fiyasko. Meslek seçildikten sonra sıralamaya göre tercih yapılır.

Bende Yıldız mezunu bir mühendis olarak, çevremde aslında tıp eczacılık isteyip de puanı tutmadığı halde itü yada yildizda mühendis olmaya gelen arkadaşlarım vardı. Bu insanların maalesef başarılı olmasını bekleyemiyorum.

Aynı şekilde aslında mühendis olmak isteyip de aile yada rehber öğretmen ısrarı ile işte bu puan boşa gitmesin diye tıp eczacılık okuyan arkadaşlardan da maalesef pek umutlu değilim.

Bana rapor yazan doktorun, mühendis olduğumu öğrenince ben de mühendis olmak istemiştim demesi gözümün önünden gitmez. Bu adam nasıl başarılı olabilir ki şimdi?

Paraya gelince, Türkiye'de mühendislik içim üniversite bir etiket ODTÜ ile Gazi Üniversitesi aynı değil tabii ki. Ama tip fakültesi mezunu için hicbisi farketmiyor bana göre, idealist olmadıktan sonra 15bindeki tip da 300deki tıp aynı değerlendiriliyor bana göre
0
vhs kaseti
(11.12.17)
@danton, tabi aynı ildeki ezici çoğunlukla mühendislikten yüksek o konuda haklısınız ancak bizim beklentimiz hakkaride varsa tıp onun da herhangi bir mühendislik alanından yüksek puan ortalamasına sahip olmasıydı.

Ve zaten halihazırda en yüksek ve en alt puanlamaları değil de puan ortalamalarını merak edip konuşuyoruz.

@cleric seninle de aynı fikirde değilim pek, yani bütün meslekler bitti tıp da elbette bundan nasibini fazlasıyla almıştır, ama eskiden tıp'ın rakibi hukukmuş diyorlardı, şimdi hukukunun durumu ortada mesela. Öğretmenler atanamıyor, iibf mezunları bir işte tutunabilmek için birbirlerini kılıçtan geçiriyorlar. fen/edebiyat filan bunları hiç saymıyorum zaten; malumunuzdur.

@ron dennis naçizane tavsiyem boş zamanlarınızda biraz paragraf çalışmalısınız, okuduğunu tam anlama konusunda ufak tefek eksiklikler hatalar var.

yine elde kalanlarda, özellikle fukara anadolu halkı için bi' tıp bir de mühendislik kalıyor. onda da mühendislik için artık tepe okullar ve tepe bölümler. çünkü piyasa bu mühendislik dallarına da çok doymuş, yakında onlarda birbir bu konuda önlemlerini almaya başlarlar. keza kontenjanları ve okul fırsatlarını mesnetsiz arttırdıkları için; eğitim durumu da yerlerde, hadi eğitim durumu kötü olsun önemli değil iyi bir ölçme sistemi ile yeterliliğe öyle ya da böyle kendi çabasıyla ulaşamayanları da sistemden çıkartma diyeceğim o da yok, aynı dersi 2 farklı okulda bambaşka şekilde bitirebilen insanlar var. Yani tıp ne olursa olsun, ''ben daha ölmedim'' diyebilecek 2 tutar daldan en güçlü olanı gibi görüyorum ben.

üç aşağı beş yukarı genel fikirler ortada, şu da ilginç hakikaten davranışsal yaklaşım da ölçülebilir bir şeymiş, çünkü beklentiye uygun gerçekleşiyor refleksler genelde.
eskiden meslek kısmında toplumsal olayları yönlendirme gibi şeyler gördükçe şaşırırdık şaşırmamalıymışız.
Cevaplar için bütün yanıtlayanlara tek tek teşekkür ederim. Genel olarak fikir edinmemize yardımcı oldu. iyi eğlenceler.

edit: @cleric şimdi tekrar aklıma geldi; ben öğrenciyken ankara siyasal diye bi' efsane vardı; oradan mezun arkadaşlarımız şimdi ofislerde 1800 liraya kosgeb'e proje yazarak hayatlarını sürdürüyorlar(sürdürenler var diyelim-daha doğru bir yaklaşım olsun). Yani tıp da bazı şeylerini kaybetmiştir elbette ama, bu ankara siyasal benim hatırladığım kadarıyla demirden leblebiydi.
0
🌸mete kudur
(11.12.17)
Sanirim benim cevrem genelde basarili kabul edilebilecek kisilerden olusuyor :) Saka bir yana, odtü makina mezunu arkadaslarimi simdi stalk'ladim da su pozisyondalar: bir ohio state graduate researcher, bir stanford postdoc, bir ucsd postdoc, bir tu dortmund phd student, ikisi dresden'de endustriyel pozisyonda, bir de roketsan. Bunlarin istedikleri kariyeri sectiklerini dusunerek yorum yapmistim, hala gecerli ilk cevabimda soylediklerim.

Tip mezunlarindan sadece iki tanesi akademik arastirma icinde, ikisi de phd yapiyor amerika'da. Diger tanidiklarim (hacettepe, ankara, cerrahpasa ve ege mezunlari) ya uzmanliklari ya da uzmanlik sinavini kazanmak icin calisiyorlar.

Her sey maddi kazanc degil bence. Universite sinavina hazirlanirken ortaokulda ve lisede tubitak olimpiyatcisi olmamim da etkisiyle hep arastirmaya yonelik alanlar oldu hedefim. Tercihlerimi yaparken neden hacettepe tip yazmadigim defalarca soruldu, defalarca aciklama yapmak zorunda kaldim tip doktoru olmanin hedefim olmadigina dair. Iyi ki secmemisim diyemem su anki pozisyonuma baktigimda ama secimlerimden mutlu oldugumu soyleyebilirim :) Bir hekimden daha az kazaniyorum ama istedigim isi istedigim sekilde yapiyorum ve hayattan aldigim zevki hicbir maddi kazanc bana veremezdi.

Kisaca, aslinda demek istedigim, bir kisinin hedefi makina muhendisligi ise odtü makina secebilecegi en iyi okullardan birisi turkiye icinde. Kontenjani su anda kac bilmiyorum ama 50 diye kabul edersek turkiye'de makina muhanedisligi okumak isteyen ilk 100 kisinin odtü makina'ya girebilecegini de soyleyebiliriz. Bahsi gecen tip fakulteleri muhtemelen artik 2000 kontenjandan sonra sira gelen okullar oldugu icin boyle bir sonuc dogmus olabilir.
0
lamira
(11.12.17)
ya biraz oldu ama benim odtü makine ve diğer mühendisliklere yerleşen arkadaşlarımdaki mantık şu şekildeydi,
hacı ilkokul, ortaokul, lise ankara'daydı.
üni de ankara'da olsun. nereye gidicez? odtü. o zaman yaz baştan aşağıya tüm bölümleri.
yani en azından benim arkadaşlarımın özellikle makine diye bir tercihi yoktu. o puan diliminde veterinerlik olsa onu da yazarlardı. adam zaten ankara gibi yerde güzel imkanlarda okumuş iyi puan yapmış. odtü'de o puan diliminde kaç bölüm varsa sıralıyordu hepsini.
0
dedim dedim de kime dedim
(11.12.17)
Her mesleğin bir dip maaşı var. Evet Tıp doktorlarının dip maaşı bir ODTÜ makine mezunundan yüksektir ama tıp zaten herkesin isteyebileceği bir branş değil ki.
ODTÜ'lü olmanın bir anhtar durumu var, ama onu kişisel özelliklerinizle beslemediğiniz müddetçe piyasada ederiniz olmaz. Ederi olmayan kişisel özelliklerdir bu arada, mezun olunan okul değil.
Aynı şey Boğaziçi mezunu için de geçerli. BOUN Bilgisayar mühendisliği (hakikaten bilmiyorum) Hacettepe Tıp arasındaki puan durumu nedir? Bir kişi sırf puanı daha yüksek diye tıp isterken mühendisliği, mühendislik isterken tıbbı yazabilir mi?
Son olarak özetleyeyim; içini kişisel özelliklerinizle doldurabildiğiniz müddetçe "ismi olan" okuldan mezun olmak piyasada her zaman daha fazla tutar.
0
SiyamkedisiZorro
(11.12.17)
(11)

Hangi filmde/dizide hangi karakteri oynamak isterdiniz?

iwasbornonamountainside
Size bu zamana kadar çekilmiş filmler/diziler arasında bir rolü oynayabilme hakkı verilseydi, bu hangi karakter olurdu ve neden?
Size bu zamana kadar çekilmiş filmler/diziler arasında bir rolü oynayabilme hakkı verilseydi, bu hangi karakter olurdu ve neden?
0
iwasbornonamountainside
(10.12.17)
Çocuklar duymasın'daki temizlikçi kadın.
0
doxanikee
(10.12.17)
Yabancı dizi Legends of tomorrow Heatwave

Yerli Kertenkele ziya hoca
0
Sandman
(10.12.17)
Randy Marsh - pics.me.me

Gerçek hayatta olamadım. İşte o yüzden böyle bir şans verseler Randy Marsh'ın kafasını yaşamak isterdim.

Hayranıyız. Bıyığına kurban olduğum..
0
AlsterWasser
(10.12.17)
Sicak saatler - cehennem cevdet
Yedi numara - vahit emmi
0
dilemma of subscribtionability
(10.12.17)
inglorious basterds'te christoph waltz'un canlandırdığı hans landa veya schindler's list'te ralph fiennes'in canlandırdığı amon göth. çünkü nazi atmığıyım. ikisi gördüğüm en karizmatik, en acayip, en şahane karakterler olabilir. amon göth'ün gerçek halinden bahsetmiyorum bu arada tabii ki, filmdeki halini söylüyorum.
0
der meister
(10.12.17)
The godfather-michael corleone
Leon-leon
Mystic river-jimmy
Kadin kokusu-albay
Kurtlar vadisi-mehmet karahanli
0
a summer day
(11.12.17)
scrubs carla
0
speranza
(11.12.17)
lost'un faraday'i. bunca dizi-film izledim, kendimi bu kadar özdeşleştirdiğim karakter yoktur. diziyi izlediğim dönemde hele, hepten öyle eziktim, tam benim la bu diyordum. oyunculuk yeteneğim yok ama o rolü iyi oynardım sanırım. kızıl sevdamız bile aynı <3
yeri gelmişken orospu charlotte'ı da anmak lazım.
0
Bruce
(11.12.17)
Desmond hume.
0
[GODDARD]
(11.12.17)
behzat ç.'de gittikleri pavyonda sürekli dans eden kepçe kulaklı minik amca.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(11.12.17)
The O.C.'deki Seth.

Spoiler___

4 sezon boyunca kimselere bulaşmadan, kaykaydı, yelkenliydi, çizgi romandı takılıp üstüne dizinin en güzel kızıyla çıkıyosun.

Spoiler___

Temiz.
0
onemoremile
(11.12.17)
(4)

powerbank soruları (xiaomi)

sanat guresi
elimdeki mi6'yla kullanmak için yine xiaomi marka bir powerbank arıyorum. 10000 mah versiyon 2 olacak gibi görünüyor. hepsiburada'da 75 lira civarı.1- nereden alayım? bazıları sahte çıkıyormuş...2- 10000 mah'lık bir powerbank, 3350'lik telefonu kaç kere şarj eder? 2? 2.5?
elimdeki mi6'yla kullanmak için yine xiaomi marka bir powerbank arıyorum. 10000 mah versiyon 2 olacak gibi görünüyor. hepsiburada'da 75 lira civarı.

1- nereden alayım? bazıları sahte çıkıyormuş...
2- 10000 mah'lık bir powerbank, 3350'lik telefonu kaç kere şarj eder? 2? 2.5?
0
sanat guresi
(10.12.17)
2 veya 2.5 kere. Başlangıçta 2.5 kez şarj eder ömrü azaldıkça 2'ye düşer. Bence teknoloji marketlerinden al gözün görerek.
0
yaren
(10.12.17)
www.hepsiburada.com
geçen ay bu satıcıdan aldım. ama fiyat o zaman 65'ti ve kargo bedavaydı. ürün orijinal geldi.
yok burdan almam diyorsan; kendi satıcın ile iletişime geç. ürün orijinallik bandrolü var mı sor. var derse kutunun üstündeki bandrolü sorgulatıyosun
0
soyut park
(11.12.17)
n11'de semers adlı satıcı orijinal xiaomi ürünleri satıyor.
0
Bruce
(11.12.17)
Ben sürekli muhteşempazar adlı n11 satıcısından alıyorum. Sıkıntı yok babamın oğlu değil. N11 100/15 çekim var alacaksan hesabımı veririm kullanırsın
0
protrek
(11.12.17)
(16)

bahşiş veriyor musunuz?

oddyseus
yemeği getiren elemana, berbere, restorana.bahşiş takıntım var benim. arkadaşlarım hep gereksiz buluyor ama genelde %20-25 e kadar bahşiş veriyorum. niyeyse kendimi zorunda gibi hissediyorum bazen de içimden geliyor. siz bahşişe karşı mısınız? zaten maaş alıyor ne para vericem diyenlerden misiniz?
yemeği getiren elemana, berbere, restorana.

bahşiş takıntım var benim. arkadaşlarım hep gereksiz buluyor ama genelde %20-25 e kadar bahşiş veriyorum. niyeyse kendimi zorunda gibi hissediyorum bazen de içimden geliyor. siz bahşişe karşı mısınız? zaten maaş alıyor ne para vericem diyenlerden misiniz?
0
oddyseus
(10.12.17)
duruma/hizmete/yere göre değişiyor.
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(10.12.17)
Hizmetten memnun kaldıysam tabiki veriyorum.
0
all girls dream
(10.12.17)
bir tek oto yıkamacılara veriyorum. o da alışkanlık oldu. bırakamadım :/
0
eksisozluk kullanici sozlesmesini okudum
(10.12.17)
Hizmetten memnun kaldiysam veriyorum. Kuafore veremiyorum bi tek :D sebebi yok
0
kuehles blondes
(10.12.17)
Eve kadar yiyecek-içecek getirenlere kesinlikle bahşiş veriyorum. Vermeden rahat edemiyorum.Tabiki maaş alıyorlar ama maaşları düşük.Esas olayları bahşiş. Minimum 3 tl olmak üzere, 10 tlye kadar bahşiş verebilirim.
0
basubadelmevt
(10.12.17)
Para ustu 1-2 tl ise kalsin diyorum sadece. Bahsis vermiyorum. Odunum herhalde. :(
0
thomaswantsmore
(10.12.17)
Hayatımda galiba 1-2 kere vermişimdir herhalde. Onlar da hani bahşiş denecek paranın en alt sınırında falandır. Memur çocukluğundan kalan alışkanlık herhalde.
0
doxanikee
(10.12.17)
henüz alışkanlık haline getiremedim ne yazık ki, aklıma geldikçe veriyorum.

bizim mahalle berberine çırak başlamış bitane, 13-14'lerinde tombik bir ergen. ben sıra bekliyordum, bi tane genç adama kesim sonrası bakım falan yaparken iltifatlar etti yakışmış gibilerinden, paltosunu tuttu uğurladı bir güzel. adam giderken teşekkür bile etmedi, ben de sitemkar bi şekilde yokladım çocuğu "insan bi teşekkür eder" diye. "canı sağ olsun abi, kafası bişeye takıktır belki, somurtuyordu geldiğinde, neşelensin istedim biraz ama işe yaramadı pek galiba" dedi gülümsedi. ulan dedim sana helal olsun çocuk, ne güzel düşünmüşsün. sonra benim saçımı yıkadı tıraştan sonra, "ustam da güzel kesmiş hani, yakıştı" dedi, halbuki 3'e vurdu şalksda. şebek işte, bi hoşuma gitti o tavırları, içimden gele gele verdim 20 lira(tıraş 30). yok abi bu çok dedi, taam lan 10'unu ver o zaman dedim.
demedim tabii, "hak ettin hak ettin" dedim, sıvaz attım omzuna, güldü mahcup bi şekilde, başıyla teşekkür etti. öyle sevgi kelebeği ponçik bi insan da değilim ama tüm bu tecrübe çok içimi ısıttı.(düşün yani, böyle sıradan bi insanlığa bile muhtacım alskşda)
hem veledin gönlünü eyledim hem de ben hoşnut kaldım. dedim "ulan bundan sonra daha sık
bahşiş vericem" diye. ertesi gün pizza çekti canım sipariş verdim, 34 tuttu, baktım cüzdanımda tam 35 lira nakit var. sırf o 1 lirayı bahşiş vermek için nakit söyledim. 1 lira çok bişey değil ama yine hoşuma gitti lan, vay ams dedim resmen parayla mutluluk satın alıyoruz.

o günden beri günde 100 liraya kadar bahşiş veriyorum, para bitti tabii, yarın kredi başvurusu yapıcam...
0
Bruce
(10.12.17)
El pasoda komşumuzun oğlu şef garson. Her gittiğimde beni karşılıyor selam veriyor ben istemesem de masaya kuruyemiş cips mısır getiriyor hesaba da yazmıyor bunları. Ben de her gittiğimde bahşiş bırakıyorum. Büyük ihtimalle ona gitmiyor kutuda birikiyor ama olsun.

Bir pizzacı var çok tonton 60 yaşında bir servis elemanı var her pizza getirisinde kendi kendime lan adamı bu yaşta çalıştıracak kadar zorda bırakan durum ne acaba diye düşünüyorum. Nakit söyleyip ben de üstü kalsın yapıyorum.

Onun dışında kimseye bahşiş vermiyorum. Ha yok hesap üstü 10 kuruş 50 kuruş geldiyse almıyorum o kadar.
0
kablelvuku
(10.12.17)
dünyanın tüm medeni ülkelerinde olduğu gibi hizmetten memnun kaldığım her şeyde %10 bahşiş bırakırım.
benzinimi doldurup camımı silen pompacıya bile 5 lira vermekten çekinmem.
insanlar gerçekten size hizmet etmek için çok zor şartlar altında çok zor işler yapıyor ama hakettikleri kadar kazanamıyorlar.
0
kjswbdlkjfdlkj
(10.12.17)
Hava yağmurluysa veriyorum. Bir de öğrenci olduğunu düşündüklerime veriyorum.
0
goodman
(10.12.17)
Iyi hizmet aldigim her mekanda bahsis veririm.bunda ilk meslegimin garsonluk olmasinin da payi var.dilenciye para vermem.yemege kahvaltiya genelde yuksek miktarda hesap oduyorum is hayatimin da etkisiyle.belli bir oran yok ama en az 2 en cok 10 tl bahsis veririm. Sadece ozel jestler ozel hizmetler aldigim yerlerde 50 tl ve uzeri bahsis veriyorum.
0
a summer day
(10.12.17)
Ben rahat edemiyorum ya veriyorum mutlaka yere göre az ya da çok değişir ama vermediğim çok azdır.
0
eksi sozlugun tatli insani
(10.12.17)
kendimi bildim bileli %10 veririm fiks.
0
hopp
(10.12.17)
Hizmetten memnun kaldıysam ara ara veriyorum evet, ama en çok valelere ve benzincilerdeki cam silen abilere bahşiş verdiğimi fark ettim.
0
roket adam
(10.12.17)
Veriyorum.

5-100 arası degisir
0
Crymeariver
(11.12.17)
(5)

ofislerin yazılı olmayan kuralları nelerdir

qazedcsrfvtyhngujmkol
mesela koridorda birini görünce nasıl selam verilir.
mesela koridorda birini görünce nasıl selam verilir.
0
qazedcsrfvtyhngujmkol
(10.12.17)
Selağmın aleyküm diye
0
Delay Fuze
(10.12.17)
naber?
kahve yapıcam ister misin?
napıyosun?

bizde bu şekil
0
vedatchilipeppers
(10.12.17)
Çok görmediğin farklı departmanlardan kişilerle karşılaşınca merhaba der gülümsersin. Yok ardında önünde gezen arkadaşlar olursa da takılırsın, şaka yaparsın ki gün geçsin, insanlar mutlu çalışsın.

Çok fazla yazılı olmayan kural yok aslında, yani var ama gündelik insan ilişkilerimizle aynı. Kimsenin etlisine sütlüsüne karışmamak, işini yapmak, net olmak bir de gülümsemek selam vermek vs. benim önemli gördüklerim.
0
va
(10.12.17)
Selam verme işinin yazılı olmayan ama belirli bir kuralı dahi var. "3 metre çapından geçen birine sesli, daha uzaktakilere jest ile selam vermelisindir" bunun teamülü mesela.

Çok dikkat ediliyor mu, hayır. Ama budur yani genel kabul edileni.
0
Bruce
(10.12.17)
medeni bi ofisse tam geçince sadece gülümseyip başını sallarsın.
ilkel bi yerse bel altına aniden mucık yapıp pis pis sırıtabilirsin.
0
mayeskuel
(10.12.17)
(5)

pencereden görünenler

neynep
sinek teli takılı pencere açık olsa, gündüz saatinde, içeride de ışık açılmamış olsa, tam karşı pencerede oturan biri (apartmanlar arası 30 metre filan) bu evin içini görüyor mudur?(yani siz bu özelliklere sahip karşı lokasyonu gördünüz mü?)
sinek teli takılı pencere açık olsa, gündüz saatinde, içeride de ışık açılmamış olsa, tam karşı pencerede oturan biri (apartmanlar arası 30 metre filan) bu evin içini görüyor mudur?

(yani siz bu özelliklere sahip karşı lokasyonu gördünüz mü?)
0
neynep
(10.12.17)
Çoğunlukla görünmez ama ışığın açısına göre görünebilir zamanlar da olur. Ayna camlarda bile ışığın açısına göre içeriyi gösterdiği zamanlar oluyor.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(10.12.17)
dikizlenen evin içine ayrıca güneş vurmuyorsa hayır, hele ki dikizlenenin yanmıyor onun ışığı yanıyorsa çok hayır. camın önüne gelip direkt görmeye çalışması lazım, o halde de fark edersin zaten.
0
Bruce
(10.12.17)
-silüet görünebilir belki bi de dimi en azından. peki jaluzi eklesek? (ama açık)

- güneş vurmuyor, ters ışık var. çok hayır'a inanmak istiyorum.
camın önüne gelemez, karşılıklı apartmanlarda 5.katlar.
0
🌸neynep
(10.12.17)
başlık çok oğuz atay romanı ismi gibi geldi niyeyse euheuhue

yok yahu imkansız bence. öyle gözünü dikip ayrıntılı bakmıyorsa mümkün değil gibime geliyor.
0
vedatchilipeppers
(10.12.17)
sineklik uzaktan bakınca görüşü iyice kapatıyor zaten, jaluziye gerek olduğunu sanmıyorum. benim arka odadan 20-25 metrelik direkt komşum var, oradan hesaplayıp anlatıyorum. şimdi gittim baktım mesela, odası karanlık, hiçbişey görünmüyor, perdesi açık. kendi evinin içerisi ışık açmayınca karanlık oluyorsa görünmüyordur zaten, gölgede kalıyor, karşı tarafın şartlarından bağımsız olarak karanlıktasın yani. ışık açmadan çok aydınlık bir odaysa görünebilir ama mesafe uzun, ters ışık da varmış karşı tarafa zaten.
0
Bruce
(10.12.17)
(7)

İndie- Alternatif Rock Grupları

bigcaptain
Herkese iyi akşamlarAmerikan dizilerini izlerken çok iyi indie ve alternatif rock grupları ile tanıştığımı farkettim. Moduma göre dinlerken keyif aldığım bir tür indie ve alternatif.şöyle az bilinen veya çok bilinen fark etmez önerebileceğiniz her türlü grup ve şarkıcıya ihtiyacım var.slowda olabili
Herkese iyi akşamlar
Amerikan dizilerini izlerken çok iyi indie ve alternatif rock grupları ile tanıştığımı farkettim. Moduma göre dinlerken keyif aldığım bir tür indie ve alternatif.

şöyle az bilinen veya çok bilinen fark etmez önerebileceğiniz her türlü grup ve şarkıcıya ihtiyacım var.

slowda olabilir hızlı da olabilir. yeter ki o alternatif tadı alabileyim.

şimdiden teşekkür ederim herkese :)

edit: The Coral Sea gibi gruplar önceliğimdir.
0
bigcaptain
(10.12.17)
Çok beğendiğim dört tanesi:
London Grammar
Foals
The Temper Trap
White Lies
0
cemiyetin ünlü siması
(10.12.17)
balthazar.
0
ravenclaw
(10.12.17)
indie denince aklıma gelen iki grup Death cab for cutie ve modest mouse. Beynime işlemişler. Bu ikisini çok seviyorum sayıyorum :)

London Grammar iyidir sahiden.

Ayrıca;
the hereafter
buffseeds
The Walkmen
wolf parade
the unicorns
0
eazy
(10.12.17)
muhtemelen biliyorsundur, yine de geceye şarkımı bırakayım ben :)
the xx (www.youtube.com
daughter (www.youtube.com
paulo natuni(www.youtube.com
nothing but thieves (www.youtube.com


(içlerinde favori gruplarım the xx ve nothing but thieves)
0
part time pollyanna
(10.12.17)
Other Lives
The Last Shadow Puppets
0
karamaleksey
(10.12.17)
Angus&julia stone
The shins
Kat frankie
Natalie merchant
The neighbourgood
0
solenkol
(10.12.17)
(9)

İnsanlara kötü enerji vermemek için ne yapılabilir ?

halen
Sahteden gülmeyi pek beceremiyorum bu yüzden çevreme negatif enerji saçıyorum ve bu durumdan çok rahatsızım. Nasıl anlamlandırdığım,baktığım elbette çok önemli ama mutluyken çevremi de mutlu etmeyi seven ve bunu başarabilen bir insanım. Mutsuzken de durum istemeden böyle gelişiyor ve uzun zamandır y
Sahteden gülmeyi pek beceremiyorum bu yüzden çevreme negatif enerji saçıyorum ve bu durumdan çok rahatsızım. Nasıl anlamlandırdığım,baktığım elbette çok önemli ama mutluyken çevremi de mutlu etmeyi seven ve bunu başarabilen bir insanım. Mutsuzken de durum istemeden böyle gelişiyor ve uzun zamandır yaşam enerjim ve motivasyonum çok düşük. Camüs'nün romanındaki Meursault gibiyim. Bu durumu değiştirmek dönüştürmek için okuyorum ama genelde felsefe üzerine okumalar oluyor. Düşünmekten fiziken yorulmayan fakat mental olarak yorgun ben için çıkmaz haline geliyor okumak da. Farkındalıkla bilgiyi içselleştirebilmem bunu pratikle perçinlemem ve düşük enerjim arasında sıkışıp kalıyorum. Eski günlerimi çok ama çok özledim. Saçmalardım hunharca ve bundan büyük haz duyardım. Espri yeteneğim bile öldü. Ciddi salak bir insana dönüşüverdim :) Çevrem de bundan nasipleniyor haliyle.

Buna benzer bir dönem geçiren oldu mu ? Neler önerirsiniz bu durumdan kurtulmak için? Ya da bunu kamufle etmenin yolları neler ?
0
halen
(10.12.17)
ben geçirdim, çokça. benzer şekilde okumalar yaptım. adler çok okudum. jung okudum. sirekt felsefeden çok psikanalitik okumalar yaptım aslında. güçlü altmetinli olduğuma inandığım filmleri izlemeye çalıştım. kendimi hep doldurmaya çabaladım yani bir şekilde. çoğunun kökeninde kendimi sevmemek ve beslemeye çalışmak vardı belki bilmiyorum. bir insana sunar gibi kendimş hazırlamak filan..(belki) acı olan şu ne zaman okumamaya başladım daha boş ama daha kaygısız oldum. aksiyon aldığım durumlara girmeye başladım. illa bana bir şey öğretmeyecek bomboş yazılar okuyup geçiyorum bazen. kafa dağıtan diziler izliyorum. kitap okuyacaksam absürd, gülmeceler okuyorum. bazen bu halim canımı sıkıyor ama önceki gibi çok depresif ve o klasikleşmiş varolmanın iç sıkıntısı blablasından daha az bunaltıyor.
0
blacksky
(10.12.17)
Sürekli gülücük atmaktan bahsetmiyorum. İnsanlara pozitif enerji verebilme yetisini tekrar nasıl kazanabilirim merak ettiğim. Yani aslında 2 3 senelik bir akış söz konusu. Bir yerde bir kaçak var diye düşünüyorum şimdi şimdi
0
🌸halen
(10.12.17)
+ aynı şekilde kendi iç bunalımımdan çok insanların karşısında enerjisiz olmak beni çok üzüyordu. şimdi açıkçası bazen gün içinde canım sıkkınken suratım asıksa kulaklığımı takıyorum misal ofiste ve kim ne düşünürse düşünsün diyorum. ertesi gün canlanırım, o zaman da muhabbet ederim diyorum. tabii bunalım haldeyken kendi keyfiyetime bağlı olan arkadaş görüşmelerine ara veriyorum.. mecburi durumlarda da dediğim gibi. ayrıca çooook uzun süredir asık surat haldeyseniz zaten evet bir şeyi değiştirmek gerek.. enstrüman çalmaya başlamak, dans öğrenmek, bir spor türüne başlamak. yığınla şey var aslında enerjiyi bir anda değiştiren, yükselten. adım atmak tek gereken..
0
blacksky
(10.12.17)
insanlara enerji vermek gibi bir misyonun olmadığı/olmaması gerektiği farkındalığını kazanarak işe başlayabilirsin. he yok benim modum düşükse çevremdeki insanlar bana tahammül etmez vs diyorsanız da çevrenizi değiştirin, öyle çevreden size bir fayda gelmez.
0
fakirpislik06
(10.12.17)
İnsanlar dediğim aslında ailem ve sevdiğim arkadaşlarım dostlarım. Ve onlara karşı, mutlu edemiyorsam bile kendi enerjime çekmeme,mutsuz etmeme sorumluluğu hissediyorum.
0
🌸halen
(10.12.17)
eskisi gibi olmayacak, hiçbir zaman "eskisi gibi" olmaz zaten; bu yükten kurtar bence kendini önce. belki de "büyüdün", kişiliğinin geçtiği eşiklerden biri de bu "durgunlaşma" halidir belki.

bunu neden söylüyorum, çünkü insanın iyi enerji verebilmesi için önce iyi hissetmesi gerekir. kendinle, içinde bulunduğun durumla barışırsan iç huzura kavuşursun, bu da iyi hissetmenin en temel şartı. ben de eskisi gibi değilim, insanlara iyi gelirdim. o zamanlar hayatın farkında değildim, hayatın farkına varınca, üzerine yaşanmışlıklar eklenince insan o "enerjiyi" kaybedebiliyor. şimdilerde etrafıma iyi enerji verebildiğim anlar kendimi rahat, özgür, huzurlu hissettiğim anlar oluyor. bu anların nasıl yaşayabileceğin seninle alakalı. örneğin sevdiğim hareketli müzikler dinleyince anlık olarak geliyor bana bu "enerji", ya da sevdiğim ve yanında rahat olabildiğim insanlarla beraberken.

kısacası kendini iyi hissettiren şeyleri bulmaya/yapmaya çalış. içim acısın ama başkalarına iyi enerji vereyim dersen yapmacık olursun bence, ya da kendini çoook iyi kandırabiliyor olman lazım.

hadi iyi enerji veremiyorum, bari kötüyü gizleyeyim diyorsan olumsuz konularda olabildiğince az konuşmaya çalış. ben mesela kendimle ilgili şeylerden bahsederken hep kötümserimdir, bu yüzden kendimle ilgili şeyleri, hayatımla ilgili havadisleri pek anlatmam kimseye. insanları dinlerim, anlattıkları şeylerden "olumlu" olabilecek şeyleri seçerim ve ona göre kısa kısa yorumlar yaparım. fikirlerimi tamamen açığa vurunca yine kötü enerji yayılıyor, o yüzden kontrollü sohbetler geliştirebilirsin. biraz içine kapanık oluyorsun ama en azından moral bozmamış, mod düşürmemiş oluyorsun.
0
Bruce
(10.12.17)
Önce kendine verdigin enerjiyi degistirmen gerekmez mi ? Yani duyuruyu direkt olarak nasil mutlu olabilirim, yaşam enerjimi nasil geri kazanabilirim diye sorsan daha dogru olurdu. Kendi enerjin düşükse evet dışariya da guzel bir enerji yansitman pek mumkun degil. Böyle kötü bir durumdaysan baskalarina yansittigin histen ziyade kendi hislerinle ilgilenmelisin bence. Kendi yasam enerjin gitmişken, motivasyonun düşmüşken baskalarina iyi gelme derdine düşmeni anlamsız buldum.
0
aquarium
(10.12.17)
faraday kafesi al abi.

Ben de öyleydim, eskiden şen şakrak bir adamdım. zamanla depresif ve huysuz oldum. şimdi yavaş yavaş eskisi gibi olmak için uğraşıyorum ve oluyor. yukarıda güzel bir espri bile yaptım, bence eskisi gibi olurum.
0
passion rules the game
(10.12.17)
İnsanlar buna hazır değilse onlara iyi enerji veremezsin asla sen be kadar iyi hissetsen bile. Ve herkesin de her günü aynı olmaz. Aşk acısı çeken birini evladının derdini çeken bir anneyi nasıl mutlu edebilirsin ki.
0
for day to break
(10.12.17)
(9)

ne saçma sorular Var ya

yarey
Siz de Bazen eksi duyuru'da dolasirken böyle diyo musunuz kendi Kendinize?Sizi ne tarz sorular gicik ediyor?Bir de sirf muhabbet olsun diye saçma sapan soru soran duyuru celebrity'lerine gicik kapiyorum nedense. Duyuru uzerinden osyallesmezse ölecek sankiBir de dunyanin sirrini cozmus gibi her duyur
Siz de Bazen eksi duyuru'da dolasirken böyle diyo musunuz kendi Kendinize?
Sizi ne tarz sorular gicik ediyor?

Bir de sirf muhabbet olsun diye saçma sapan soru soran duyuru celebrity'lerine gicik kapiyorum nedense. Duyuru uzerinden osyallesmezse ölecek sanki

Bir de dunyanin sirrini cozmus gibi her duyuruya cevap verenlere ne demeli?

Sizde durumlar nasıl?
0
yarey
(09.12.17)
Diyorum ama o kadar.
Diğer bahsettiğin şeyler hiç rahatsız etmiyor.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(09.12.17)
diyorum, tam da o duyurulardan biri bu.
0
ateistanbul
(09.12.17)
@ateistanbul: ooo çok pratik zekayiz :)
0
🌸yarey
(09.12.17)
böyle açık uçlu laf atmaları sevmiyorum ben direkt nick verin de bilelim.
0
elorelia
(09.12.17)
Tamam, not aldık. Bundan sonra senin kıstaslarına göre hareket edilir.

Duydunuz ulan! Akıllı olun! Şartlar, kıstaslar, kurallar sorunun içinde
0
silah taciri
(09.12.17)
öncelikle internete hoşgeldiniz.

sonra evet böyle saçma sapan sorular görüyorum, fakat diyorum ki herkesin derdi kendine büyük geliyor:

10 yaşındaki çocuk şeker derdinde, 25 yaşındaki çocuk sevişme derdinde, 35 yaşındaki çocuk evlenme derdinde...
herkes kendini tatmin etme derdinde.

'Bir de dunyanin sirrini cozmus gibi her duyuruya cevap verenlere ne demeli?'

(bkz: amlarına koyayım onların çok ayıp ediyorlar)

@elorelia'nın dediği gibi olayı somutlaştırıp hedef gösterirseniz sizin asıl derdinizi de anlarız, elimizden gelen olursa yaparız.
0
idexo
(09.12.17)
dünyanın sırrını çözenler vardır belki aramızda çünkü ben onlardan biriyim, problem?
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(09.12.17)
Kime ne bundan? İsteyen istediği soruya cevap yazar, istediği kadar soru sorar. Okumak istemeyen çeker gider. Ben birilerinin Duyuru'nun muhtarı gibi davranmasına uyuz oluyorum. Site sahibi dese neyse de sıradan bir kullanıcının sitedeki 500 kişiden sorumlu olduğunu hissederek böyle açıklamalar yapması komik.
0
dissendium
(09.12.17)
insanların saçma soru sorma hakları olduğuna katılıyorum, buna istinaden benim de o saçma sorulara saçma cevaplar yazma hakkımın baki olduğunu biliyorum. çoğunu görmezden gelebiliyorum ama "bu kadar da olmaz" dediklerime tatlış dokundurmalar yapıyorum bazen *-*
0
Bruce
(09.12.17)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.