Giriş
(9)

Şu An Biraz Birikmiş Paranız Olsa Ne Yaparsınız?

pantepember
Mesela 50 bin TL.
Mesela 50 bin TL.
0
pantepember
(06.07.21)
O kadar param var zaten, faizde duruyor cok da yuksek bir para degil, 5000 euro ediyor mu?
0
howfaristhesky
(06.07.21)
hiçbir şey. 50 bin tl ile hiçbir şey yapılmaz.
0
jelly bear
(06.07.21)
Mevduat'a koyarım, ne emmeye ne gömmeye diye tabi ettiğimiz bir meblağ.
0
paramolacak
(06.07.21)
%40 BTC
%40 ETHEREUM
%20 CHAINLINK alıp cüzdanıma çekerim. 6 ay sonra kar almaya başlarım.
0
ehti
(06.07.21)
Guzel bi tatil.
0
brkylmz
(06.07.21)
Olabildiğince borç ödeyip yükümü azaltırım.
0
1bir1bir1
(06.07.21)
Valla bu tür sorular bende garip duygular uyandırıyor. Önceden direkt parayı döviz karşılığına çevirip ona göre cevap verirdim ve "o paraya bişey olmaz", "o da para mı" tarzı olurdu cevaplarım ancak işin bir de diğer yönü var maalesef. Yani maaşları baz alıp düşününce de oldukça büyük bir para gibi geliyor insana bu meblağlar.

Atıyorum ortalama 5 bin maaşı olan biri her ay maaşının yarısını bir kenara atsa bu para 20 aylık bir birikimin sonucu, o yüzden iyi para etmesi gerekir. Ancak pratikte maalesef öyle olmuyor ve bu da cidden üzücü bir durum. O yüzden böyle "o da para mı" tarzı cevaplar bir yerde de sanki küçümseme gibi geliyor. Ne bileyim ben gelip 2 yıl bişeyleri zar zor biriktirip daha sonra da o para eriyip gitmesin diye tavsiye duymak istesem ve biri bana gelip "o para hiçbir sey" dese sinirlenirim. Tamam onu diyen adam da haklı ve o paranın pek bişey ifade etmemesi de onun suçu değil ancak yine de insana o cevabı duymak garip geliyor.

Neyse, sanırım gereğinden fazla uzattım yine. Ben sanırım o parayla döviz alırdım en azından paramin her geçen gün eriyip gitmesini izlemek istemezdim.
0
j r r tolkien hayrani
(06.07.21)
%50 btc, %50 eth
0
cooperr
(07.07.21)
Bu parayı bilerek biriktirmedim. Epey zamandır minimal bir hayat yaşıyorum. Eskiden olduğu kadar alışveriş yapmıyorum - giyim, ev eşyası vb. Sanırım biriken bu paranın en büyük nedeni bu. Yaklaşık bu kadar da okul için harcamama rağmen.

Soruyu sorarken detay vermedim, çünki sorunun daha genel olmasını istedim. Herkes kendi sorusuna cevap verebiliyor böyle olunca. =]

Bu arada, yıllar önce 100 TL'lik BTC almıştım. Az önce kontrol ettim, 1400 TL olmuş =0
0
🌸pantepember
(07.07.21)
(6)

150.000 UI D vitaminini bir kerede içsem olur mu?

ya ben lan neyse
doktor günde 20 damla dedi.1 kerede içsem bir şey olur mu? D vitamini eksikliği var bende.300.000 ampülleri içiyorlar ama bunun içinde başka maddeler de varmış:Yardımcı maddeler:Disodyum hidrojen fosfat, susuz 9 mg/1 mlPolioksil 35 kastor yağı 20 mg/1 mlSukroz 250 mg/1 ml
doktor günde 20 damla dedi.

1 kerede içsem bir şey olur mu? D vitamini eksikliği var bende.

300.000 ampülleri içiyorlar ama bunun içinde başka maddeler de varmış:

Yardımcı maddeler:
Disodyum hidrojen fosfat, susuz 9 mg/1 ml
Polioksil 35 kastor yağı 20 mg/1 ml
Sukroz 250 mg/1 ml
0
ya ben lan neyse
(06.07.21)
doktorum bana 50.000 ui devit'i direkt içebilirsin demişti ama 150.000 ui bilemedim. sen yine de doktorun dediği gibi iç boşuna organlarını yorma.
0
false pretension
(06.07.21)
300.000lik ampulü içiyordum ben. 2-3 kere içtim hatta bir şey olmadı.

haftalık ama onlar.
0
jelly bear
(06.07.21)
içilir mi?
0
🌸ya ben lan neyse
(06.07.21)
Devit-3 ampul ise içilir. Ben 300'lüğünü içtim, kaçtır içiyorum. Devit-3 ampul değilse bilmiyorum.
0
1bir1bir1
(06.07.21)
Böbreklere zarar verebiliyor. Doktorların verdiği dozlar genelde güvenli limanlar oluyor, ne öldürüyor ne güldürüyor. Tahlil sonucuna göre belki bir anda o kadarı içmenize gerek yoktur.

50000 iu olanı d vitamini 20 ve altıysa bir haftada tüketmeyi öneriyor endokrin doktoru. Ampül yüksek doz olduğu için pek verilmiyor artık diye biliyorum.
Doktor değilim, d vitamini kullanıcısıyım
0
epitaf
(07.07.21)
d vitamini eksiligim var, olmasi gereken degerin 1/4u seviyesindeyim.
doktorun onerdigi takfiye gunde 5000 (5 damla)
0
cooperr
(07.07.21)
(2)

İzmir Psikiyatrist/Psikolog Tavsiyesi

Omelas'ı Terk Eden Köylü
Merhaba,Babam için major depresyon tedavisi konusunda Psikiyatrist/Psikolog arıyoruz. Emekli olduktan sonra eve kapandı, ağlama krizlerine giriyor, dışarı çıkamıyor herkesin ona baktığını düşünüyor, bütün gün uyuyor. Daha önce Dokuz Eylül'de bir süre yatarak tedavi gördü. Şuan öyle bir durumdaki içt
Merhaba,

Babam için major depresyon tedavisi konusunda Psikiyatrist/Psikolog arıyoruz. Emekli olduktan sonra eve kapandı, ağlama krizlerine giriyor, dışarı çıkamıyor herkesin ona baktığını düşünüyor, bütün gün uyuyor. Daha önce Dokuz Eylül'de bir süre yatarak tedavi gördü. Şuan öyle bir durumdaki içtiği ilaçlardan sonra kelimelere dili dönmüyor hale geldi. Bazı durumlarda prof,doç vs hocaların daha iyi yaklaşımları olduğunu duyduk ancak bildiğimiz biri yok. Her türlü doktor, akademisyen, psikolog, alternatif tedavi tavsiyelerinize açığım.
0
Omelas'ı Terk Eden Köylü
(06.07.21)
Psikoloğa değil muhakkak psikiyatra gidin, çok ileri yaşta olmayan ama genç de olmayan bir prof seçin üniversiteden. Özel gidin. Psikolog olmaz şu noktada.

Bir de alternatif tedavi demişsiniz, Barış Muslu'nun neuroformat isimli tekniğini tavsiye ederim. Teknik birçok psikoterapi yöntemlerinin çeşitli fikirlerle bir araya getirilmiş ve zaman içinde rafineleşmiş hali, eft gibi, nlp gibi, hikaye ve yüzleşme teknikleri gibi teknikler kullanılıyor. Bilimselin dışında değil yani. Lütfen onu bir araştırın, instagramda @barismusluofficial ve @neuroformat hesaplarında bulabilirsiniz.

Bir de lütfen taze toprağa bassın olabildiğince sık olacak şekilde. Güneşe çıksın, temiz hava alsın, yürüsün. Şekerli ve unlu gıdadan uzaklaşsın. Bunları kesin ve net yapın lütfen, sıkıntının en az %25'inden sırf bu dediklerimle kurtulur, ki bence bu oran aslında %50.

Bir de üzerine çok fazla gitmeyin, kendi içinde bazı dertleri olabilir, kendisi baş edebilir bence, ama doğaya teması mutlaka sağlayın, güneşle beraber uyanıp gece uykusunu almasını da sağlayın. Çok geçmiş olsun.
0
1bir1bir1
(06.07.21)
Uzm. Dr. Serdar Baysal
ben tüm travmalarımı rahatça anlatıyorum bu adama. yaklaşımı nazik ve ustaca. tavsiye ederim.
0
hasmetizm 2046
(07.07.21)
(4)

boşanma masrafları

dnzbrs
iki taraf da anlaşmış olsun, boşanacaklar. masrafları ne kadar oluyor? avukat şart değildir heralde, değil mi? en fazla birkaç yüz lira mahkeme masrafı olur diye tahmin ediyorum. öyle mi?edit: boşanmıyorum, zaten evli de değilim. boşanmak çok masraflıymış gibi konuşuluyor da hep, merak ettim anlaşın
iki taraf da anlaşmış olsun, boşanacaklar. masrafları ne kadar oluyor? avukat şart değildir heralde, değil mi? en fazla birkaç yüz lira mahkeme masrafı olur diye tahmin ediyorum. öyle mi?

edit: boşanmıyorum, zaten evli de değilim. boşanmak çok masraflıymış gibi konuşuluyor da hep, merak ettim anlaşınca da o kadar tutacak ne var diye.
0
dnzbrs
(05.07.21)
Öyle.
Tüm söylediklerin doğru.
0
Mirket
(05.07.21)
Boşanmanın tüm sonuçları üzerinde tarafların anlaşması ve bunu mahkemeye sunacakları protokolle netlemeleri gerekiyor. Mahkeme aşamasında ya da ileride ortaya çıkabilecek sorunları baştan önlemek amacıyla avukatla çalışmanızda fayda var.

Avukatla çalışmazsanız yalnızca mahkeme harçlarını ödersiniz çok fazla tutmayacaktır.
0
manuelka
(05.07.21)
Sadece mahkeme süreci 400 lira bile değil. Ama mal paylaşımı borç paylaşımı nafaka vs meseleleri asıl sorun. Ve boşandıktan itibaren evden ayrılan nerede kalacak nasıl yaşayacak eşya alacak mı vs var. Maddi imkanları dar olanlar için büyük sorun evet.
0
1bir1bir1
(05.07.21)
Avukat ile çalışılmazsa ve anlaşmalı şekilde boşanma yapılıyorsa mahkemeye önce harç-masraf veriliyor ortalama 400 tl.
Mahkeme bittikten sonra belli bir oranı kesilip yatıran tarafa iade ediliyor yanlış bilmiyorsam 350 tl civarında (emin değilim) bir iade oluyor..
0
catamenia
(05.07.21)
(17)

Lohusa depresyonu şımarıklık mıdır?

neil manke
evetse neden, hayırsa neden açıklarsak sevinirim.
evetse neden, hayırsa neden açıklarsak sevinirim.
0
neil manke
(03.07.21)
neden şımarıklık olsun, bunu doğuran kadınlar cevaplasın ama empati kurduğumda belki dünyada en mutlu şeylerden biri diğer tarafta bilinmezlik değişim kaygılar, bunun yanında fizyolojik değişimler, hem zihinsel hem hormonlar sebepli duygular çatışması, insan breakdownlar yaşamayıp depresyona girmesin de napsın
0
freebird5406_2
(03.07.21)
Bence değil. Yakınen ablamdan biliyorum. Etrafta bulunan yakın uzak herkesin her şeye müdahale etmesi, çok biliyormuş gibi çocuk her ağladığında, aç bu yedir, acaba sütün mü yetmiyor tarzında konuşması, kadının altına girmiş olduğu sorumluluk, dinlenmeden uyumadan geçen günler, acaba doyuyor mu gazı mı var gerçekten yetemiyor muyum gibi düşünceler, emzirirken göğsü yara olduysa çektiği acılar vs. derken gerçekten zor bir süreç. Eğer bu süreci depresyonsuz atlatan varsa gerçekten helal olsun. He şımarıklığa çevirip bu durumu kullanan var mıdır? Olabilir, bir şey diyemem.
0
hrvl
(03.07.21)
Çok hassas bir canlıya bakmak onu iyi bir insan olarak yetiştirme sorumlulugunda olmalısın
Ben erkek olarak bile lohusa depresyonuna girerdim baba olsam
0
howfaristhesky
(03.07.21)
değildir ama lohusa depresyonunun şımarıklık olup olmadığını düşünmek şımarıklıktır bence. neden değil olduğu konusu freebird+1
0
Mossy
(03.07.21)
Mossy +1
Ayrıca depresyonun herhangi bir türü şımarıklık değildir.
0
amugochi
(03.07.21)
ben hormonlardan kaynaklı olduğunu ve insanın elinde olmadığını düşünüyorum
0
iwillsee
(03.07.21)
Hayır değil. Çocuğum 2 yaşına girecek, anlam veremediğim değersizlik, kaygı, endişe, hüzün halinden yeni yeni çıkabiliyorum. Şımarık bir insan değilim, bu süreçte de şımarıklık yapmadım, ama depresifim. Değişen hormonlar, yaşam tarzı ve sorumluluklara karşılık psikolojik bir denge arayış hali bence. Kimisi 40 günde buluyor dengeyi, kimisi 2 senede.
0
curukturpkokusu
(03.07.21)
Degildir.
Bir daha asla degistiremeyecegin, geri veremeyecegin, iptal edemeyecegin bir varlik hayatina giriyor. Artik hicbir sey eskisi gibi olmayacak. Buyuk bir sorumluluk. Agir bir degisim.
0
brkylmz
(03.07.21)
Içinden bir canlı çıkıyor. Böyle kollu, ayaklı bir canlı. Bu bile başlı başına travmatik. Bu travmayı atlatamayanlar zaten direkt psikoz haline giriyor. Bebegini kabul etmeme, halüsinasyon vs. Bence hamilelik, doğum, sonrası hassas ruhlar için bütünüyle atlatması çok zor süreçler.
0
velvetmorning
(03.07.21)
Hayır, değil.
Yukarıda yeteri kadar nedenleri anlatılmış.
Hele de destek yerine köstek olan yakınları ve kılını bile kıpırdatmayan, şımarıklık olarak gören bir kocası varsa, vay o lohusanın haline.
0
pro9it9is9
(03.07.21)
mossy +1
0
candide
(03.07.21)
Gebeyken kadının vücudundaki vitamin mineral doku vs reservinin bir kısmı bebeği beslemek için, bir kısmı da bebeğe ait dokuları oluşturmak için kullanılır. Yani kadın doğum yaptığında birçok eksiklikle başbaşa kalır. Önce gebelikle sonra doğumla birlikte birçok hormonal değişiklik yaşayan kadın bir de o eksikliklerle birlikte depresyona girebilir, çok doğaldır. Bunu bilip de bunun ardına sığınabilen kadın çok yüksek ihtimalle beceremeyecektir, doğuran kadınlar depresyona girebilirler ama şeytanlaşamazlar, herkesi kendiniz gibi bellemeyin.
0
1bir1bir1
(03.07.21)
doğum yapmış biri olarak yanıtlayayım, değil. duygular hormanlar nedeniyle öyle bir boyuta ulaşıyor ki kontrol edilemiyor, ben edemedim. zamanla geçti ama korkunçtu. ben o sıra eşimle ayrılık ve başka zorluklar da yaşamıştım, onların da etkisi olabilir tabii, prenses gibi yatıp şımarmak isterdim, o da tüm doğum yapmış kadınların hakkı bence (şu an bunları da klavyeye uzanmaya çalışan 11 aylık bir bebekle mücadele ederek yazıyorum)
0
deartheodosia
(03.07.21)
iki-üç ay boyunca saat kur ve her üç saatte bir uyan. Başka bir şey yapma, sadece uyan, sonra tekrar uyu. Yalnızca bu sebepten bile depresyona girersin.
Bir de bu üçer saatlik aralarda başka işler yapmaya çalışmayı dene, arada hiç uyumadan diğer üç saate geç filan. Hakikaten zor.
0
burfak
(05.07.21)
hayır
cevap basit: hormonlar

hormonlar duygu durumunu değiştiren en önemli (hatta tek) şey olmasaydı bile doğum yapmak başlı başına depresyona elverişli bir olay. içinden insan çıkıyor. olmayan bir varlık önce oluyor sonra içinden çıkıyor.
0
rewlack
(05.07.21)
Ben bunu ilk çocuğumu doğurduktan 5 ay sonra yaşadım. İlk 3 ay manyak pompalanmış hormonlar sayesinde ilnsan bir şekilde ayakta kalıp atlatıyor ama ondan sonra sistem bir anda çöküyor. Sebep uykusuzluk, stres; sütüm yetti / yetmedi, çevreden , akrabalardan gelen binbir türlü yorum ve karşılaştırma, bazen ebeveynler arası iş paylaşımının getirdiği hem bedeni yorgunluk hem de insanın haksızlığa isyanı vs. vs. Bir de bunu "şımarıklık" olarak tanımlamak üzerine tüy dikmek valla.
Dediğim gibi ilk çocuğumdu, neyi nasıl yapacağımı tam bilmiyordum (ilkler hep öyle olur zaten), kesintisiz 6 saat uyku uyuyamamak beni çok yormuştu, üstelik annem çok yardımcıydı bana ama mesela kvalide bu yardım konusunda çok laf söylüyordu. Ben de dolduruşa gelip örneğin hafta sonları annemi mümkün olduğunca karıştırmamaya çalıştım, sonuçta sinirli, bağırıp çağıran biri haline dönüştüm. Buna halden anlamaz bir işyeri yöneticisini de ekleyin. Huniyi geçiriyordum kafama. Hala daha o dönemi ürpertiyle hatırlarım.
Şükür buna uyanıp kendimi tekrar anneciğimin ellerine bıraktım, eşim eve gelince zaten yardım ediyordu ama bunun dışında annesini dizginlemeyi de başardı, öyle öyle atlattım.
0
SiyamkedisiZorro
(05.07.21)
lohusa depresyonu dediğiniz şey hormonların anormal derecede dalgalanmasından ortaya çıkıyor bu nasıl şımarıklık olabilir? ayrıca bebeğin doğumundan sonra yaşanan şeyler her ama her anne için çok zor bir süreç insanın depresyona girmesi an meselesi
0
iwillsee
(05.04.22)
(6)

Psikiyatri ilaçları nasıl bırakılmalı

mertozkoy
5mg rexapin / olanzopin lullandım 1 ay boyunca. Artık bırakmak istiyorum ama hoca Online görüşmeyi kabul etmiyor. Yurtdısındayım2.5 mg a geçsem 1 hafa, sonra öylece birakabilir miyim ?Nasıl bırakılmalı bu meret?
5mg rexapin / olanzopin lullandım 1 ay boyunca. Artık bırakmak istiyorum ama hoca Online görüşmeyi kabul etmiyor. Yurtdısındayım

2.5 mg a geçsem 1 hafa, sonra öylece birakabilir miyim ?

Nasıl bırakılmalı bu meret?
0
mertozkoy
(24.06.21)
Evet dediğiniz gibi 1 hafta yarım sonra tamamen kesebilirsiniz çekilme belirtilerini azaltmak için yine de mide bulantısı baş ağrısı iç daralması uykusuzluk iştahsızlık gibi belirtler olabilir max. 1 ay sürer.
0
but that was just a dream
(24.06.21)
Bu tur ilaclar 1 ay kullanmayla fayda saglamaz. Ama ille de biramak istiyorsan 2 hafta yarim ic, sonra da 1 hafta boyunca bir gun ic, bir gun icme, sonra da tamamen birak.
0
hlot
(24.06.21)
Bu arada bir antipsikotik kullanıyor olduğunuz için bu belirtiler biraz daha fazla olabilir, yine de takibinizi yapan hekimle iletişime geçip bıraksanız daha iyi, umarım kolay atlatırsınız.
0
but that was just a dream
(24.06.21)
İyi hissediyorum su anda eskisi gibi. Aşırı anksiyete vardı 1 ay önce sanırım akut bir durumdu. Hayatımda ilk kez kullandım psikiyatrik ilaç ve daha fazlada kullanmak istemiyorum. Çok kilo aldırdılar bana ayrıca

Psikoterapi ile devam etmek istiyorum bundsn sonraki süreçte
0
🌸mertozkoy
(24.06.21)
Rexapin basit bir ilaç değil
Bipolar bozuklukta depakin/lityum la kullanılıyor

Doz düşeceksen 1aya yay

Belli dönemlerde kullanmak kontrolü ele almayı sağlıyor
0
bir soru sorcam
(25.06.21)
1 hafta yetmeyebilir, ben sadece ssri grubu ilaçlarla muhatap olduğum için onlara aşinayım ama onlarda bile 1 hafta çok kısa bir zaman, sizin ilaçlar farklı grubun ilaçları ve çok daha ağır olabilirler. Bu durumda ilaçları kesme işinin 6 aya belki daha uzun zamana yayılması gerekebilir. Mutlaka doktorla konuşun, icabında konuşuncaya kadar içmeye devam edin. En sağlıklı yol budur.
0
1bir1bir1
(25.06.21)
(4)

Prozac zedprex sorusu

elastigirl
Prozac şurup bittiği için muadili zedprex verilmişti 10 mg dı önerilen yine aynı gramajca mi kullanılacak doktora ulaşamadım daha önce denyimleyen var mı 2 kaşık ediyor
Prozac şurup bittiği için muadili zedprex verilmişti 10 mg dı önerilen yine aynı gramajca mi kullanılacak doktora ulaşamadım daha önce denyimleyen var mı 2 kaşık ediyor
0
elastigirl
(22.06.21)
Prozac şurup daha çok başlangıç ya da bitiriş cümlesi olarak kullanılıyor tedavide. Tedavi yeni başladıysa aynı dozda devam edin şimdilik, doktora ulaşıncaya kadar çok fazla zaman geçmez, sorun oluşturmaz yani. Bitirme aşamasındaysanız da evet yine aynı gramajı kullanın ama doktora bir an önce ulaşmaya çalışın, yani çok acil hareket edinden ziyade doktora ulaşmayı çok ertelemeyin anlamında söylüyorum. Çünkü önemli olan ilacın etkilerini sile sile bırakmak.
0
1bir1bir1
(22.06.21)
Başlıyorum ama sorumu net ifade edemedim sanki prozac olmadığı için zedprex verildi bana ikisi aynı dozda kullanılabilir mi muadil diye soru bu.
0
🌸elastigirl
(22.06.21)
Eğer eczanede kalmadığı için verildiyse aynı dozdur çok yüksek ihtimal. Ama prozac'ın şurup formu kaldırıldı da onun için verildiyse bilmiyorum, aslında bilgilendirilmiş olmanız lazımdı. Yarın eczaneye sorun isterseniz, telefon açsanız hallolur.
0
1bir1bir1
(22.06.21)
Sağolun
0
🌸elastigirl
(22.06.21)
(8)

kadınlara soru - gümüş takı alerjisi

1bir1bir1
SelamKulaklarımda gümüş küpelere karşı fazla bir hassasiyet var, alerji olabileceğini düşünüyorum. Yara olmuyor ama küpe taktığımda çok acıyor ve çıkardığım zaman küpeleri taktığımız delikler hemen doluyor, bir dahaki küpe takışımda müthiş zorlanıyorum, her seferinde kulaklarımı yeniden deliyormuşum
Selam

Kulaklarımda gümüş küpelere karşı fazla bir hassasiyet var, alerji olabileceğini düşünüyorum. Yara olmuyor ama küpe taktığımda çok acıyor ve çıkardığım zaman küpeleri taktığımız delikler hemen doluyor, bir dahaki küpe takışımda müthiş zorlanıyorum, her seferinde kulaklarımı yeniden deliyormuşum gibi oluyor.

Bu konunun çözümü nedir? Altın ve bakır küpede de yaklaşık aynı şeyler oluyor, problemim ne olabilir, ciddi ciddi doktora gitmeli miyim bunun için?

Sizin bir çözümünüz var mı?
0
1bir1bir1
(22.06.21)
Ben sadece altın takabiliyorum bu yüzden. Çözüm bulamadım.
0
somethinginthewayshemoves
(22.06.21)
Nikel alerjisi olabilir.
0
divit
(22.06.21)
Çelik denediniz mi?
0
hedep
(22.06.21)
Çelik küpe +1. Küçük halka küpe alırsanız gece çıkarmanıza gerek kalmadan uzun süre kullanabilirsiniz. Welch'te bolca model var. 700-1500 arası bütçe ile 14 ayar altın halka küpe de alabilirsiniz.
0
zihua
(22.06.21)
Çelik küpe nasıldır hiç bilmiyorum, aşırı klasik ve enteresan bir dişil olduğum için takıyla da fazla aram yok ama heves edince böyle canım acıyor diye hevesim kırıldı zaten.

İyi kalite çelik küpe nasıl ayırt edilir bilgi verebilirseniz çok sevinirim.
0
🌸1bir1bir1
(22.06.21)
Çelik kalitesi ayırt etme konusunda bilgim yok. Welch'te öyle bir sorun yaşayacağınızı sanmıyorum. Daha önce aldığım küpenin alerji yapmadığını söyleyebilirim. Çoğu AVM'de satış standı oluyor, görüp beğenerek alın. Gold rengin tonunu sevmedim demezsiniz böylece. (Gümüş ürünleri de var, çelik istediğinizi vurgulayın.)

Yatarken batan, sürekli kullanımı mümkün olmayan küpeleri çıkarınca kulak deliği kapanabiliyor. Bu yüzden bir tane de halka küpe almanızı öneririm.
0
zihua
(22.06.21)
Çok teşekkürler, bakacağım.
0
🌸1bir1bir1
(22.06.21)
Bir yakınım küpelerin demir kısmına oje sürüp yalıtım sağlıyordu alerjisini önlüyordu
0
laputa
(23.06.21)
(2)

kedimiz bayıldı

roket adam
3-4 sene önce kadar sahiplenmiştik, 6 yaşında, epilepsi geçmişi olduğu söyleniyordu ama bizde hiç nöbet geçirmemişti. kan değerleri vs hepsi normal daha geçen tahlil yaptırdık.değişen şey şu oldu: robot süpürge aldık, bugün onu çalıştırdık ona baya atarlandı. sonra da bi yere gidip saklanmış, yaş ma
3-4 sene önce kadar sahiplenmiştik, 6 yaşında, epilepsi geçmişi olduğu söyleniyordu ama bizde hiç nöbet geçirmemişti. kan değerleri vs hepsi normal daha geçen tahlil yaptırdık.

değişen şey şu oldu: robot süpürge aldık, bugün onu çalıştırdık ona baya atarlandı. sonra da bi yere gidip saklanmış, yaş mama çıkarınca ortaya çıktı ama birden yere uzandı. gözleri açık, ip gibi olmuştu ama hiç bir şekilde tepki vermiyordu, hızlı ve derin nefes alıyordu. 1-2 dk sonra kendine geldi, hiç bir şey olmamış gibi yaşamına devam etti.

normal bir şey midir, özellikle epilepsi geçmişi olan bir kedi için? başına gelen var mı, endişelenmeli miyiz?
0
roket adam
(22.06.21)
geçmiş olsun. kediler gerçekten enteresan canlılar. herhangi küçük bir değişim veya yenilik onların dünyasında çok köklü ve radikal bir değişim olarak algılanıp strese sokabiliyor. sizin durumda da robot süpürge kedinizin epilepsisini vs tetiklemiş olabilir. bence veterinere sorun bu konuyu.
0
makarnavodka
(22.06.21)
Strese girmiş işte, epilepside de insanlar çok gerildiklerinde çok üzüldüklerinde atak geçirirler, kedinizde de robota karşı büyük bir gerilim oluşmuş, onun için geçirmiş bu atağı. Yine de veteriner hekime sorun evet. Ama büyük streslere girdikçe bu ataklar tekrarlayacaktır.
0
1bir1bir1
(22.06.21)
(5)

Zaman kavramı

naksidil
Zaman sizin için ne ifade ediyor. Zamanımız bize mi ait yoksa zamanın köşesi miyiz? Biraz felsefe yapalım. Zaman kavramı bugünlerde çok kafamı kurcalıyor. Zaman mı bizi yönetiyor yoksa biz mi zamanı yönetiyoruz?
Zaman sizin için ne ifade ediyor. Zamanımız bize mi ait yoksa zamanın köşesi miyiz? Biraz felsefe yapalım. Zaman kavramı bugünlerde çok kafamı kurcalıyor. Zaman mı bizi yönetiyor yoksa biz mi zamanı yönetiyoruz?
0
naksidil
(20.06.21)
ya tam olarak bu soruyla mı ilgili bilmiyorum bazen aklıma şu geliyor: aslında ölüyüm ve geçmişimi yaşıyorum. ya da bunlar hayata dair hatırladıklarım. sonuçta öldükten sonrası sonsuz bir karanlık, öldüğünden haberin yok. yani aslında öldüm de haberim yok mu falan gibi.

ya da şöyle bir düşünce oluyor: 31 yıllık hayatımda iki kere ölümün köşesinden döndüm. O anlarda aslında öldüm ama bu ölmediğim evrende hayatıma devam ediyormuşum gibi hissediyorum.

onun haricinde zamanın dördüncü boyut olduğuna dair açıklamalara yani lineer değil şöyle böyle, aklım almıyor ne kadar çabalasam da.
0
sec guard
(20.06.21)
*köşesi değil kölesi
0
🌸naksidil
(20.06.21)
zaman fiziki bir nesnedir. üstünde deney yapılabilen, extrem koşullarda esneyebilen fiziki bir olgudur.
insan olarak zaman boyutunda hepimiz sabit hızla ileliyoruz. bir günümüz 24 saat.
bu 24 saat benimde diyebilirsin, 24 saat içine hapsoldukda diyebilirsin, senin psikolojik durumunla ilgili bir durum.
tek gerçek zamanı verimli kullanmamız gerekmesi.
0
aslindasorunumpsikolojik
(20.06.21)
Biz zamanı nasıl yönetebiliriz ki? Yönetmek demek istediğini yaptırmak demektir, yani oturup zamanın gidişatını değiştirebilirsen hızlandırıp yavaşlatırsan vs bişekil kontrol etmiş olursun. Şu klasik "zaman yönetimi" olayları da aslında zamanı yönetmekten ziyade zaman akıp giderken bişekilde onun bize pek zarar vermemesi, ondan birazcık faydalanmaya çalışmayı amaçlıyor. Dolayısıyla zamanın efendisi falan değiliz.

Zamanın kölesi de değiliz. Sadece zaman kavramının tutsağı gibi bişeyiz. Mesela benim en çok zorlandığım şey zamanın olmadığı bir evren hayal etmek. Bu noktada beynim error veriyor, ilerleyemiyorum çünkü her şey zamana göre kodlanmış bizim zihnimizde.
0
j r r tolkien hayrani
(20.06.21)
Zaman yok şu an var. O da tamamen bize ait bir şey. Yani zamanın efendisi ama aynı zamanda çocuğuyuz. Ne halt ettiysek onun getirilerini yaşıyoruz yani.
0
1bir1bir1
(21.06.21)
(12)

Evin girişinde paspas mı? Yoksa ayakkabıyı çıkarıp girmek mi?

gmzo
Soracağım soru çok garip gelebilir :)Önceki evimiz en üst kattı, kapının önüne ayakkabılık koymuştuk ve ayakkabımız dışarıda kalıyordu. Her şey temizdi.Şimdi ara kattayız, genişce bir giriş holümüz var. Kapının dışına ve içine ayrı ayrı paspas koyup ayakkabıyı içeride mi çıkarmalı, yoksa kapıda ayak
Soracağım soru çok garip gelebilir :)

Önceki evimiz en üst kattı, kapının önüne ayakkabılık koymuştuk ve ayakkabımız dışarıda kalıyordu. Her şey temizdi.

Şimdi ara kattayız, genişce bir giriş holümüz var. Kapının dışına ve içine ayrı ayrı paspas koyup ayakkabıyı içeride mi çıkarmalı, yoksa kapıda ayakkabıyı çıkarıp elimizde içeri mi taşımalı? Siz nasıl yapıyorsunuz?
0
gmzo
(13.05.21)
İçeride geniş bir alan varsa dışarıda çıkarıp elde içeri koymak için bir neden göremiyorum. Direkt ayakkabılarla eve girmek gibi bir fantezim var çünkü
0
olaylar olaylar
(13.05.21)
Ben de ayakkabı ile girmek ve kapı önünde oyalanmamak istiyorum ama hijyen konusunda endişelerim var.
0
🌸gmzo
(13.05.21)
küçüklüğümde ailemle ve sonrasında kendi hayatımda yaşadığım birden fazla farklı yerde ve kat kombinasyonlırının hiçbirinde ayakkabıyı dışarıda çıkarıp dışarıda bırakmadım.

içerde çıkarılır ayakkabılık da içerdedir. dışarda kesin paspas olur hatta içerde de olur şu an öyle mesela.

yani kendi yaptığım bu. doğrusu bu anlamında değil.
0
AlsterWasser
(13.05.21)
Eskiden paspas üstüne cikariyorduk ama pandemi başladığından beri dışardaki paspasa silip sonrasına elimize alıp içeriye giriyoruz.
0
fraise
(13.05.21)
AlsterWasser +1

kapının dışında zaten ayakkabıyı çıkartma şeklinden bağımsız olarak paspas her zaman olur, olmalı.
0
blatta hiberna
(13.05.21)
Galiba bir şeyler yanlış anlaşıldı :D

Kapının dışında tabii paspas olur, ben asıl içerisini soruyorum.

Eski evimizde daireler katta tek ve en üst kat olduğumuz için kapı önü bize özeldi, dolayısıyla günlük ayakkabılarımız dışarıdaki raf şeklinde ayakkabılıktaydı. Paspas da vardı dışarıda. Yoksa birden fazla dairenin paylaştığı holde tabii ki ayakkabılık olmaz.

Evin içerisine ayakkabı ile giriyor musunuz, giriyorsanız düzenlemeniz nasıl asıl soru bu.
0
🌸gmzo
(13.05.21)
ben dışarıda çıkartıp içeriye elimde taşıyorum genelde. Dışarıda paspas var içeride yok.

Güvenilir bi apartmanda yaşıyorsam kapı dışında da bırakıyorum.

içeri ayakkabıyla girip içeride çıkarma fikri tuhaf geldi

edit: bu arada ayakkabılık çok yer kaplayan bi şey değil ya. güvenilir bir apartmansa ayakkabılık da olabilir kapı yanında. Biz zemin katta otururken de vardı (terlik falan koyuyoduk genelde), şimdi en üst katta oturuyoruz şimdi de var.
0
nundu
(13.05.21)
Kesinlikle dışarıda çıkarmaya devam. İlla içeri alınacaksa elinizde alın içeri. Öbür türlü yeminle önüne geçilmez oluyor bak hiç tavsiye etmem.
0
1bir1bir1
(14.05.21)
Ayakkabılığı kapıya yakın koyun
0
coca cola
(14.05.21)
Dışarıda çıkartmalı tabi ki. Eve getirdiğimiz mikropları düşünsenize..
0
suicides underground
(14.05.21)
Ayakkabı dışarının pisliğiyle beraber dışarıda çıkarılır ve içeride hemen kapının yanında olan ayakkabılığa yerleştirilir.

Ara katlarda geçisi rahatsız edecek ayakkabılık ve yerde ayakkabı bırakılmaz.

Evin içine, yerlerde yuvarlandığımız :) huzur bulduğumuz, kafamızı koyduğumuz kırlentimizin, yastığımızın değdiği yerlere ayakkabının kiri, tozu, pisliği taşınmaz.

Temizlik ve hijyen konulu dersimiz bitti, teneffüse çıkabilirsiniz :))
0
epitaf
(14.05.21)
kapı dışında bırakmıyorum çünkü apartmanı kokutuyor o ayakkabılar. zaten dışarda ayakkabı bırakmak yasak sitemizde. içeride paspas da yok. dışarıda çıkartıp içerideki ayakkabılığa alıyorum, ilk covid çıktığı dönem balkona gazete atmıştım onun üstüne koyuyordum havalansın diye.
0
rayde
(14.05.21)
(7)

nefesim daralıyor

batlegolas
her şey çok fazla değil mi ya? ülke gündemi çok kalabalık. günde 5245 tane olay, açıklama, karar, yasak... ekonomi rezil bir halde. dolar, euro çoştu. hiçbir şey alamıyoruz. halk olarak battık. çok zor hayatlar yaşıyoruz. intihar eden insanlar var.çok fazla ya, bunalıyorum.3 yıldır tatil yapmıyorum.
her şey çok fazla değil mi ya? ülke gündemi çok kalabalık. günde 5245 tane olay, açıklama, karar, yasak... ekonomi rezil bir halde. dolar, euro çoştu. hiçbir şey alamıyoruz. halk olarak battık. çok zor hayatlar yaşıyoruz. intihar eden insanlar var.

çok fazla ya, bunalıyorum.

3 yıldır tatil yapmıyorum. sağlığım kötüleşti. maddi durumum kötüleşti. işimle ilgili acayip büyük bir travma yaşadım. şu sıralar onun etkisi hala sürüyor. iş konusunda şanssızım. aile konusunda şanssızım. aşkta da şanssızım. parada tam şanssızım.

özel en ufak bir şey alamıyorum. kolye bile alamıyorum ya. giderlerimi karşılayabiliyorum sadece. bu beni çok etkiliyor. kendimi çok kötü hissettiriyor. çok bunalıyorum. psikoloğa gidemiyorum çok pahalı. antidepresanım var ama yetmiyor işte terapi lazım. kedime zor yetişiyorum. bir de o hastalandı iyileşti. dertlerim hep üst üste geliyor. annem olmasa zaten asla istanbul'da yaşayamazdım.


çok daralıyorum çok. çok fazla şey oluyor. ben yetişemiyorum. kendi sorunlarımı toparlamaya yetişemiyorum. bir de üstüne ülke problemleri. cidden çok fazla. sorunlar çok kalabalık. her şey üst üste geliyor. her şey çok fazla.

bu nasıl devam edecek böyle? nasıl düzelecek?
0
batlegolas
(13.05.21)
Çok haklısın. Çoooookkk haklısın.

Ben de 18 yıldır tatile gitmedim. Yaş 39. 2 erkek kardeşim var biri evli çocuklu ve işsiz diğeri 25 yaşında ve işsiz, ikisi de iş bulamıyor bir tek ben çalışıyorum. Herkese yetişecem diye kredi üstüne kredi çekiyorum ama bunlar keyfi şeyler değil işte napıcan, mecburen yapıyoruz.

Sevgili arkadaşım sıkıntında çok haklısın ve bunları sen bu hale getirmedin. Tek tek biz yapmış değiliz bunları. Evvelki nesiller yaptı ve temizlemesi bize düşüyor evet, dünyanın en saçma gerçeği bu. Ama bu böyle, eğer biz bişey yapmazsak gelecek nesillere karşı en büyük sorumluluk bizde olacak, öncekilerde değil...

Sevgili arkadaşım gerçekten çok haklısın ama sen bir insansın ve bu ülkenin, bu dünyanın sana çok ihtiyacı var. İyi olmak bile hayata ve insanlığa bir pozitif katkıdır. İyi ol lütfen. Bak sana iki şahane kitap:

1. David Burns'ün İyi Hissetmek kitabı
2. Doğan Cüceloğlu'nun İçimizdeki Çocuk isimli kitabı

Bu ikisini uygulaya uygulaya oku, mutlaka yap. İnan ki psikoterapiye gitme ihtiyacın %80 azalacak. Daha konuşacak birini bulamazsan gel bana de ki arkadaş çok bunaldım beni bi dinle de, dökül dökülebildiğin kadar, sayende bari iyi bir işe yarayayım ben de. Hm? Ben bütün samimiyetimle varım. Çok haklısın, ama bitecek bu günler üzülme.
0
1bir1bir1
(13.05.21)
Kitapları sana şahsen bayram hediyesi etmek isterim, kabul edersen.
0
1bir1bir1
(13.05.21)
cevaplarınız için çok teşekkürler.

@gabe h coud - öyle gerçekten. ne yapıp ne edip bu ülkeden gitmeli. alanımda para var ama çok değil. hem beklemem gerekiyor deneyim kazanmam için. sancılı bir süreç olacak maddi açıdan. kendi kendimi geçindirebilene kadar işkence.

@1bir1bir1 - ayy sizin de durumunuz fenaymış. herkes böyle cidden ya. bir arkadaşım var o hariç herkes böyle çevremde. o arkadaşım her konuda oldukça şanslı. insan imreniyor. kitap önerileri için çok teşekkürler. yalnız o konuda şu sıralar hiç iyi dğeilim. en son 3 ay önce kitap okudum. şu sıralar hiç okumak gelmiyor içimden. boşuna almayayım sizden çok teşekkür ederim ince teklifiniz için. ama keyfim biraz daha düzeldiğinde, biraz enerji geldiğinde okuyacağım. kitapların ismini arkadaşlarıma yazdım bile. alalım okuyalım diye.
0
🌸batlegolas
(13.05.21)
Çok iyi ettin, yine de enerjinin gelmesini beklemek enerjinin gelmemesine sebep oluyor, bir abla tavsiyesi olup yıllardır tecrübe etmekteyimdir. Kendini zorlayacan kuzum, imkan bulduğun an dışarı çıkıcan yok bulamadın evde ip atlayacan takla atacan bişey yapacan. Yoksa enerji gelmediği gibi, vücut enerji toplama düşüncesiyle daha da ağırlaşıyor (evet kilo almaktan bahsediyorum) ve harekete geçmek daha da zorlaşıyor. Hareket etmeye etmeye bu sefer kaslar gevşiyor zayıflıyor ve tuvalete gitmek bile acı verir hale geliniyor. Depresyonu büyük bir sivrisinek gibi düşün ve kovala onu başından. İcabında peşine düş ve öldür. Yoksa geçmiyor ablacım, genç yaşta hastalık sahibi olunuyor...
0
1bir1bir1
(13.05.21)
Ben geçmişi bir ibret alanı olarak hatırlamayı tercih ediyorum.

1 odada sığıntı olarak 6 yıl yaşadık annem ve iki kardeşimle. Annem ekonominin şahlandığı dönemlerde akşam pazar dağılırken milletin elindeki paranın belki de onda birine pazarına çıktı. Ben fırınlardan ıskarta/bayat etmek aldım.

Hatta babamız da bir depresyon sonucu intihar ederek ayrıldı aramızdan.

Şu an 4 kişi standarta yakın bir hayata kavuşmuş durumdayız çok şükür. Ama annem pes etse ve bize destek olmasa, kardeşimle ben ders çalışmayı bıraksak şu an ne kardeşim avukat ne de ben akademik personel olabilirdim.

Kendimden örnek vererek bak benim yaralarım daha derin demek değil amacım. Eğer öyle hissettirdiysem özür dilerim. Sadece hayatına giren olumsuzlukların yarın karşılaşmamaya karşı kendi geliştireceğin reflekslerle savuracağın şeyler olduğunu, yaşamın tecrübelerle dolu olduğunu, ölürken bile yaşamadığımız milyonlarca tecrübe olacağını, aynı suda iki defa yıkanamayacağımızı bilmeni isterim.

Şu an yaralar alıyorsun. Hayatta kaldığın sürece yaralar seni daha da güçlendiriyor.

Son olarak kendini gündemden soyutlayabildiğin kadar soyutlamanı öneririm.
0
armagan abanuz
(13.05.21)
çok detay vermediğin için anlattığın kadarıyla bir tavsiye vereyim: ülkeyi boşver, haberleri izleme, bunları kafana takma.

yapman gereken tamamen, baştan sona a'dan z'ye kendi hayatına odaklanmak. bulunduğun durumu nasıl iyileştirebileceğine bakacaksın onun dışındaki her şey (özellikle siyaset) fasa fiso.
0
roket adam
(13.05.21)
Yalnız terapiye gittiğinde cebinde parayla çıkmış olmayacaksın o seanstan. Daha somut ve getirisi yüksek şeylerle ilgilenmen şart.
0
Avoiding The Puddle
(16.05.21)
(15)

online bağış yapacağım ama

rose parks
hangi kuruma yapsam kararsız kaldım, güvenilir neler var?
hangi kuruma yapsam kararsız kaldım, güvenilir neler var?
0
rose parks
(13.05.21)
Darüşşafaka olabilir.
0
himmet dayi
(13.05.21)
ÇYDD, darüşşafaka, lösev
0
sydney
(13.05.21)
Maddi sıkıntısı olan arkadaşlarına öğrencilere yap. Uzaklara gitme. Borçtan harçtan göz açamayanlara destek ol.
0
1bir1bir1
(13.05.21)
Darüşşafaka
0
paramolacak
(13.05.21)
Nesin Vakfı
0
atom karincanin torunu
(13.05.21)
Nesin Vakfına para yardımı yapmak yerine ihtiyaç listelerinden bir şeyleri online alıp direkt adreslerine göndererek de yardım edebilirsiniz.
0
kobuzchu kiz
(13.05.21)
darüşşafaka düzenli bağışçısıyım.

onun haricinde tev de olabilir. (türk eğitim vakfı)
0
avianthem
(13.05.21)
Ben de darussafaka'ya yapiyorum, guveniyorum.
0
invictae
(13.05.21)
Ziçev diye bir vakıf var Twitter'da takip ediyordum. Zihinsel engelli çocuklar için. Bana güvenilir güzel bir kurum gibi geldi.
0
havadakarada
(13.05.21)
Alikev
0
noxell
(13.05.21)
Tanıdık doğuda çalışan öğretmen arkadaşlarım var(hakkarı, ağrı vs.) ve uzaktan eğitim dolayısıyla öğrencilerin tablet sıkıntıları var. Tablet alsan süper olur bir öğrenciye :)

Böyle bir tanıdık varsa onlar üzerinden de halledebilirsin tabi.
0
westblack
(13.05.21)
Darüşşafaka +6
0
put it in your appropriate place
(13.05.21)
acikacik.org


Buraya girip şefaf hesap paylaşımı yapan stkları görebilirsiniz. Teyit etmek için güzel bir araç.
0
kullanıcıadımbuolsun
(14.05.21)
kaçuv
0
evimin paspasi
(14.05.21)
(8)

yalancı negatif covid testi ihtimali

anlztrk
Şiddetli öksürük, ateş, baş ağrısı, burun akıntısı/hapşırık gibi şikâyetlerim var. Pazartesi PCR testi yaptırdım, negatif çıktı. Şikâyetler artınca bugün de yaptırdım, yine negatif. Tomografi sonucum temiz. Aşı olmamış bir 70+, iki 55+ kişiyle yaşıyorum. Negatif sonuçlara ne kadar güvenmeliyim?
Şiddetli öksürük, ateş, baş ağrısı, burun akıntısı/hapşırık gibi şikâyetlerim var. Pazartesi PCR testi yaptırdım, negatif çıktı. Şikâyetler artınca bugün de yaptırdım, yine negatif. Tomografi sonucum temiz. Aşı olmamış bir 70+, iki 55+ kişiyle yaşıyorum. Negatif sonuçlara ne kadar güvenmeliyim?
0
anlztrk
(13.05.21)
Güvenme hocam, tedbirli ol. Yani bu tip vakaların olduğu bilimsel olarak da rapor edilmiş bu sebeple elinden geldiği kadar dikkat et.
0
giovanne
(13.05.21)
Pozitiflik yüzde elli.
0
pro9it9is9
(13.05.21)
Gripsin, zorla bela alma başına. Gripsin yani en fazla bronşitin vardır belki.
0
1bir1bir1
(13.05.21)
Tomografi cektirmissin ve temiz cikmissin daha niye endiseleniyorsun ki :)

Mutasyonlar pcr da gozukmeyebiliyormus ama tomografi kesin sonuc veriyor diye soylemisti haberlere cikan hekim guruhu :)
0
e mice
(13.05.21)
Genelde tomografide de bir şey yoksa negatiftir deniliyor. İki kere de negatif cikmis. Bence çok paniğe kapılmadan dinlenip normal bir soğuk algınlığı gibi kendinize bakın. Şu dönem mevsim geçişi de olduğu için soğuk algınlığı olması ihtimali de hiç küçük degil.
0
fraise
(13.05.21)
Bildigim kadariyla hapsirik ve akinti zaten korona belirtisi degil normal gripsin belli ki.
0
c1b2k3
(14.05.21)
Grip olmusa benziyorsunuz. Ates vs diyince oyle dusundum soguk alginligindan ziyade.
Kendinizi izole edin, dinlenin, yeri gelirse ates dusurucu vs alirsiniz.
0
kuehles blondes
(14.05.21)
Annem ve kardesimde de burun akıntısı ve hapsurma vardı, ilk üç dört gün negatif, sonra pozitif çıktılar, grip de olabilirsiniz tabi ama dikkatli olun, geçmiş olsun.
0
bitse de gitsek
(14.05.21)
(6)

hacılar, şeyhler, tekkelerin modası geçecek mi

roket adam
şimdi düşünüyorum şu anda bir sürü grubun aşırı mübarek kabul ettiği malum hacı hocaların bir kısmı zaten ölmüş, bir kısmı da cidden yaşlı. bugün mesela Abdülkadir geylani'ye millet niye bu kadar tapıyor diye okuyordum, türlü türlü mucizesi varmış adamın onlara göre, ama mucizeler hep adam gençken,
şimdi düşünüyorum şu anda bir sürü grubun aşırı mübarek kabul ettiği malum hacı hocaların bir kısmı zaten ölmüş, bir kısmı da cidden yaşlı. bugün mesela Abdülkadir geylani'ye millet niye bu kadar tapıyor diye okuyordum, türlü türlü mucizesi varmış adamın onlara göre, ama mucizeler hep adam gençken, bundan 50-70 yıl önce falan. dolayısıyla tabii kanıtlama şansı yok.

şimdi düşünüyorum bu adamlar öldükten sonra, mesela 1990 doğumlu biri abi benim böyle mucizelerim var diyemez çünkü teknoloji çağındayız, millet çıkar göster diyebilir. dolayısıyla bu tarz irrasyonel tapınışların modası geçer mi sizce? yoksa insanoğlu zayıftır ve her zaman bir dal arar, o dal da bazen bu şeyhler olur mu diyebiliriz?
0
roket adam
(12.05.21)
aslında bunlar eskiden bu kadar popüler değildi. 1923-2000 yılı arası dönemde şeyhçilik falan yoktu bu kadar. mevcut iktidarla ilgili. bunlar eğitim sisteminde bile çocuklara anlatılıyor şimdi.

eski türkiye ortamına dönülürse hepsi unutulur.
0
mj23
(12.05.21)
Geçmez geçmeyecek.
Şekil değiştirir belki ya da eskiye inanmaya devam ederler.
Bilmem kimin soyundan geliyor bu zat derler olur biter.
Düz dünyaya inananlar var roket ne diyorsun.
0
kisa
(12.05.21)
Aslında bu teknoloji olayının onların zararına değil yararına da olabileceğini düşünüyorum. Şimdi oturup photoshop, efekt vs kasıp aksine yepyeni mucizeler oluşturup milleti kandirabilirler. Eskiden bu böyle kolay değildi, şimdi mucize bekleyen adama saçma sapan bir video servis edip inandirabilirler.

Bunun dışında insanoğlu evet gerçekten zayıf ve manipülasyona, beynin yıkanmasına çok müsait. Ölüm gibi bir gerçek olduğu sürece -ki her zaman olacak- dinler, şeyhler vs de olacak çünkü insan yok olup gitme düşüncesini kabul etmek istemiyor.
0
j r r tolkien hayrani
(12.05.21)
Abdülkadir Geylani ve "bundan 50-70 yıl önce" mi? Bu kısmı anlayamadım, taaa 1000 yıl önce yaşamış biri çünkü...

Sorunun cevabı şu:

Sorun şeyhler tekkecilik tarikatçılık değil, çünkü bu yapıların hiçbiri ilk ortaya çıktığında bugünkü halinde değildi, tıpkı din gibi. Her şey bir ihtiyaçtan kaynaklanır, dünyanın en baba gerçeği, her yere uygularsan önüne her kapıyı açar.

Sorun insanların kafalarına göre her şeyi tanrılaştırmaları ve fena halde çıkarcı davranacak kadar kötü yetiştirilmeleri. Saygı anlayışları çok kötü. Sevgi anlayışları çok hastalıklı. Hür kafalarla yetişmiyorlar. Düşünmeyi bilmeyen analar babalar tarafından yetiştirildiklerinden düşünmek diye bir şey olduğundan haberleri yok. Şekilciliğin şahikası bile yetmiyor onlara. Sorun bunlar. Sorun yetiştirilme.

Yoksa bu bahsettiğin yapıların hepsi, aynen dediğim gibi o günün ve ortamım ihtiyaçları doğrultusunda kendiliğinden oluşmuş şeyler. Her şey iyilikle oluşur, onu kirleten ve kötü hale getiren insandır. Bıçakla elma kesmek veya insan kesmek seçimi örneğindeki gibi.
0
1bir1bir1
(13.05.21)
Söylemey unuttum. Bunlardan kurtulunmaz, daha doğrusu bunlardan değil insanın bu sorunlarından kurtulunmaz. Ne zaman ki insana insan değeri verilen bir kültür oluşturup bu değerleri yaşatır ve bunu en birinci kırmızı çizgi haline getiririz, anca o zaman kurtulmaya başlarız bu sorundan. Yok eğitime bilgiye insan olmanın çeşitli hallerine sevgiye saygıya ve samimiyete değer vermezsek bu iş aynen böyle hatta daha da kötüleşerek devam eder.
0
1bir1bir1
(13.05.21)
Hacılar şeyhler tekke ler İslam'dan çok apayrı bir yapı veya oluşumlar değil.
Hani bizler gözümüzü maddi anlamda hep bakan, genel müdür, ceo gibi konumlara dikeriz ya, işte manevi anlamda makamı dereceleri yüksek olan insanlar vardır. Mucize değil Kerametleri olur (Mucizeyi peygamberler gösterir.)

Devlet dediğimiz aygıtı biz her zaman diğer kendisine bağlı kurumlarla tanırız biliriz oysa devletin kuruluşunda, yeni yerlerin fethinde ise işte kendisini ömrü boyunca dine adayan bu insanlar dualarıyla vardır. Yine Selçuklu da Osmanlı'da her daim böyledir.
İstanbul'un fethi sadece top atışlarıyla mümkün olmadı. Manevi fatihi Akşemseddindir. Hayatını araştırabilirsiniz.
Bir müslüman asla şahsa tapmaz ibadet etmez.
Ama dualarda istiğase tevessül olarak adları söylenir saygı ve sevgi gösterilir. Allah celle celaluhu'n da sevdiği bir kul olarak bilinirler.

Teknoloji çağında olsakta İslam kanunlarıyla hala geçerli.
Yabancı insanlar da araştırıyor ve İslam'ı kabul ediyorlar.
Ozaman anlıyoruz ki coğrafya kaderdir derken nasibi unutuyoruz.

Bir de şuna dikkatinizi çekmek isterim ki malum bir çok müslüman ülke var. İşte tekkeyi,şeyhi,dervişi,kerameti, hadisleri (kısmen ya da tamamen) vs. kabul etmeyenin yönetiminde her daim batı özellikle söz sahibi olmuştur.

İran mı? Şu yaşanan son olaylarda sesi çıkıyor mu Filistinliler için.
İsrail'le belli yerlerde ortaktırlar.
Suudi Arabistan mı? İpleri Abd elinde olduğu için sesi asla çıkmaz.
Tuhaf olan Abd zaten kendi halkını unutmuş bir şekilde yıllardır İsrail için uğraşır durur.

Gerçek anlamda yaşanan bir İslam karşısında hiç beklenmedik yerden bile itiraf gelebilir. Mesela
Ayasofya'nın açılışından sonra konuşan yunan papaz (sadece ilk birinci dakikasını dinleyebilirsiniz)
streamable.com

Tabi bir de özellikle dini kavramları farklı anlamlandırma söz konusu ülkemizde.
Din ve şeriat manaları aynıdır.
Ama şeriat kelimesi özellikle maalesef asma ve kesme, kan dökme ile birlikte aynı manaya kasıtlı olarak getirilmiştir. Ve yıllardır örnek olarakta Suudi Arabistan, İran ve Afganistan'dan bazı görüntülerle tekrar tekrar insanların aklına kazınmıştır bu yeni anlamlandırma.
Daha eskiden "millet " kelimesi de din ile aynı anlamda kullanılırdı.
Kaynaklara bakılabilir.
Yine mesela bu topraklarda milliyetçilik kelimesi kullanan kesim başka ulusalcılık kelimesini kullanan başka kesim.

Konu uzun.Ama soruya gelirsek kıyamete kadar sürecektir insanoğlunun bu ikili mücadelesi.
Yine ilerideki zamanda olacakları bildiren bir çok dini kaynak var.

İrrasyonel bir moda söz konusu değil. İman etme söz konusu.
Farklı internet gruplarında ise dikkatimi çeken şey, dini irrasyonel bulduğu için ondan uzak duranların, astrolojiye ve mitolojiye özellikle yunan mitolojisine rağbet etmeleridir.
Sadece bir hobi olarak nitelendirmek mümkün değil çünkü onların tercihine bırakılsa
Din mi mitoloji mi? diye, herhalde mitolojiyi seçenlerin oranı yüksek çıkar. Din ise bu topraklarda araştırmadan çoğu kez kan dökmek olarak algılandığı ölçüde biliniyor.
Karşıtı bile olunsa dini, samimi olarak araştıran nadirdir.
Ama mitoloji her zaman bazı batı yanlıları tarafından ilgi alanı olabiliyor. Karısı olan tanrı, yarı insan yarı at varlıklar, diğer tanrılar arası gerilimler savaşlar irrasyonel görülmüyor nedense.

Yeniden ilk manasıyla yorumlanacak çok kelime ve kurum var.
Dolayısıyla bu kadar yanlış bilgi ve algı içerisinde "din" kelimesinin hurafe kelimesi ile eş değer görülmesi çok zor olmuyor.
0
Erva
(13.05.21)
(7)

Filtresiz bira seviyor musunuz?

Jux
Pazarlama stratejileri gereği 3-4 senede bir alternatif üretiyor biracılar ve bunu her yerde pazarlıyorlar. Bir süredir da filtresiz biralar revaçta. Siz filtresiz bira seviyor musunuz? İnsanlar sevdi mi genel olarak, merak ettim. Ben aç karna bira içmeyi sevdiğim için tok biraları seviyorum, mesela
Pazarlama stratejileri gereği 3-4 senede bir alternatif üretiyor biracılar ve bunu her yerde pazarlıyorlar. Bir süredir da filtresiz biralar revaçta. Siz filtresiz bira seviyor musunuz? İnsanlar sevdi mi genel olarak, merak ettim.

Ben aç karna bira içmeyi sevdiğim için tok biraları seviyorum, mesela buğday biraları. Bu yüzden filtresizleri de seviyorum. Sizin tercih sebebiniz nedir?
0
Jux
(12.05.21)
Daha yogun maya tadi oldugu icin, bence yemeklerde guzel gidiyor. Filtre edilmemesi govde katiyor sonucta biraya. Daha yogun, daha karakteristik oluyor.

"Likir likir" ve hafif bir sey icmek istiyorsam (vin de soif gibi) filtre edilmis biralari tercih ediyorum.

(Bu arada bugday biralarinin da filtre edilmisleri ve filtresizleri var.)
0
buf-e kür
(12.05.21)
Bomonti filtresize bayılırım mesela.
0
1bir1bir1
(12.05.21)
Ben en çok filtresiz biraları seviyorum, özellikle de dediğiniz gibi filtresiz buğday biralarını. Tatları, aromaları daha yoğun oluyor. Hani derler ya yediğimi içtiğimi anlıyorum diye işte tam olarak o zevki veriyor bana.

3-4 senede bir üretiliyor, pazarlanıyor demişsiniz. Dünya genelinde bilmiyorum ama Türkiye için konuşursak yerli markalardaki filtresiz biraları kendi klasmanlarında zayıf buluyorum. Mesela bomonti filtresiz çok popüler, ben de alıp içiyorum zaman zaman ama tam anlamıyla filtresiz bira tadını vermiyor bence.
0
burka
(12.05.21)
Hiç sevmiyorum. Miller bile daha güzel bira bence.
0
teritori
(12.05.21)
Bomonti filtresiz bayadır piyasayı domine ediyo ya öyle 3-4 senelik bi olay değil sanki.

Dışarıda en çok içtiğim bira olabilir kendisi. Çok severim güzel
0
nundu
(12.05.21)
sanirim haftada 10+ kutu bira iciyorumdur ama filtreli, filtresiz ayrimini bilmiyorum. anladigim kadariyla turkiye'de farkli markalar farkli seriler cikartiyorlar sik sik. ben londra'da efes'in bi arastirmasina katildim, burada da Mediterranean bira diye bir sey yapmaya calistilar, olmadi.

bugday birasi, alkolsuz, stout, 1000 cesit IPA, lager ivir zivir cok bira var ama ayni biranin filtrelisi, filtresizi, maltlisi, maltsizi, yok oyle demlenmisi vs hic gormedim. ornek: www.sainsburys.co.uk
0
try again fail again fail better
(12.05.21)
Bomonti filtresizi ilk 7-8 sene önce içmiştim. O gün bugündür severek içtiğim tek yerli bira. Mesela almanların filtresiz birası Kellerbier ama fermantasyon sıcaklığı vs başka farkları da var.
0
reactionic
(12.05.21)
(6)

Genetik olarak boğazda gıcık

vatanperver
Babam konuşurken hemen 20-30 saniye sonra sesi kısılıp inceliyor, sonra birkaç defa öksürüyor falan boğazındaki gıcığı temizliyor, sonra normal sesiyle konuşmaya devam edebiliyor. Tabi kısa bir süre sonra yine öyle oluyor.Bende de olmaya başladı. Genetik mi bu, çözümü var mı?
Babam konuşurken hemen 20-30 saniye sonra sesi kısılıp inceliyor, sonra birkaç defa öksürüyor falan boğazındaki gıcığı temizliyor, sonra normal sesiyle konuşmaya devam edebiliyor. Tabi kısa bir süre sonra yine öyle oluyor.

Bende de olmaya başladı. Genetik mi bu, çözümü var mı?
0
vatanperver
(11.05.21)
bildigimden degil ama geri akinti/geniz akintisi olabilir. bende de hastayken falan cok oluyor ama geniz yapisiyla mi alakali bilmiyorum
0
gonzo opera
(11.05.21)
Kulak kiri de gıcık ve öksürük yapabiliyor bazen.
0
peki madem
(11.05.21)
Önce mutlaka doktora her türlü tetkiki yaptırın ama hiçbir sorun çıkmazsa beynin bir travmaya karşı geliştirdiği bir savunma mekanizması olabiliyor bu tarz şeyler.
0
1bir1bir1
(11.05.21)
Alerjiden dolayı oluşmuş olabilir gibi geldi bana. aynı durumu ben de ara ara yaşıyorum.
0
legolasin son oku
(11.05.21)
genetik değil geniz akıntınız var. sebebi allerjiye veya hafif bir inflamasyon olabilir. ben benimkini uygun bir probiyotik kullanarak tedavi edebildim.
0
orpheus
(12.05.21)
Sinüzit kaynaklı olabilir
0
westblack
(12.05.21)
(5)

Herkes fetvacıdır gibi bir ayet var mıydı

Peerless
Kuran'da herkes kendi fetvasini verebilir gibi bir şey var mıydı ya yoksa hadis miydi. Böyle bir şey hatırlıyorum ama bulamıyorum Google'da.
Kuran'da herkes kendi fetvasini verebilir gibi bir şey var mıydı ya yoksa hadis miydi. Böyle bir şey hatırlıyorum ama bulamıyorum Google'da.
0
Peerless
(11.05.21)
Böyle kısıtlı olarak arama yapmak zor. Çünkü ihtimal çok fazla. Yine bağlam ve hangi nedenle geçtiğini de bilmek lazım.
Ondan ayrı olarak kaynaklarda kendine analayışına, aklına göre fetva veren kimseler için tehlike içeren uyarılar vardır kaynaklarda.

"Söylemediğim sözü, hadis olarak bildiren veya Kur’anı kendi reyi [görüşü] ile tefsir eden, Cehennemde azap görecektir. [Tirmizi]"

gibi..
0
Erva
(11.05.21)
Bağlam, kendi aklınızı kullanın, sürekli birilerine tabii olma meraklısı olmayin gibi bir şeydi.
0
🌸Peerless
(11.05.21)
Kendi fetvasını vermek değil de kendi çalıştığı kadarı vardır diye ayetler vardı. Fetva vermekle ilgili hiç denk gelmedim. Ama şu da var: "senin dinin sana benim dinim bana".
0
1bir1bir1
(11.05.21)
Herkes kendinin muftisidir diye geçiyordu sanırım. Ya da hafızam beni yanıltıyor.
0
🌸Peerless
(11.05.21)
Şüpheye düştüğünü yerde vicdanınıza sorun tarzı hadis vardi
0
seyyar satıcı
(12.05.21)
(5)

Hastane yanlış röntgen vermiş

rose parks
Diş röntgeni çektirmiştim. Telefonla aradım, illa hastaneye gelip almanız gerek dediler. Neyse gittim aldım. Daha sonra başka bir dişçiye gittim. Meğer başka birinin röntgeniymiş. Röntgen de cd şeklindeydi, pc'ye takıp bakamadığım için fark etmedim yani. Ne yapayım şimdi? Çok mühim değildi, iş işten
Diş röntgeni çektirmiştim. Telefonla aradım, illa hastaneye gelip almanız gerek dediler. Neyse gittim aldım. Daha sonra başka bir dişçiye gittim. Meğer başka birinin röntgeniymiş. Röntgen de cd şeklindeydi, pc'ye takıp bakamadığım için fark etmedim yani. Ne yapayım şimdi? Çok mühim değildi, iş işten geçti ama tekrar hastaneye gidip de siz bana başkasının röntgenini vermişsiniz demek istemiyorum, daha doğrusu üşeniyorum.
0
rose parks
(11.05.21)
Hastane yönetimine mail at böyle bişey yaşandı de. Haberleri olsun. Hiç ses çıkarmamazlık etme yani.
0
1bir1bir1
(11.05.21)
Git ve çekinmeden dişini göster:) Kendi röntgenini iste onlardan.
Ya diğer kişi için mühimse?
0
Erva
(11.05.21)
Mail atsinlar, yanlis yollamislar sonucta
0
kuehles blondes
(11.05.21)
özel bi hastanede mr sonuçlarını e nabız üzerinden görebiliyordum. belki sizde de mevcuttur
0
sttc
(11.05.21)
E nabız +1
0
suicides underground
(11.05.21)
(12)

kızılay'a kan bağışı hakkında ne düşünüyorsunuz?

neoluyokardesimnebutantantana
para bağışı yapılmayacağını çok net öğrendik ama kan vermek hakkındaki düşünceleriniz nedir?
para bağışı yapılmayacağını çok net öğrendik ama kan vermek hakkındaki düşünceleriniz nedir?
0
neoluyokardesimnebutantantana
(11.05.21)
Leş kargası olsalar ven de ölsem yine kanımı vermem.
0
1bir1bir1
(11.05.21)
kanları satmadilar mi bunlar
0
all girls dream
(11.05.21)
Daha önce Kızılay’da çalışmış birisi olarak Kızılay’a yalnızca iki konuda destek verebiliyorum gönül rahatlığıyla. Birisi kan diğeri de doğal afet.
0
but that was just a dream
(11.05.21)
Günahımı bağışlamam. Malum partinin arka bahçesi olmuş durumdalar.
0
angina pektoris
(11.05.21)
Verdim, seve seve tekrar veririm.
Kan cok onemli, kizilay gibi merkezi bir kan bankasi olmasi cok onemli.
0
kuehles blondes
(11.05.21)
Bilmeden bol keseden sallamanın anlamı yok. Yakın zamanda kanser olan arkadaşım için kızılaydan bol miktarda kan yardımı alabildik, ki bu sayede kemoterapinin ikinci dozuna geçilebildi. O yüzden kan bağışı yapılabileceğini düşünüyorum.
0
kojonotsuki
(11.05.21)
üst edit: kan verme motivasyonunuz varsa kızılay olmasada diğer kurumlara mutlaka verin. doğum esnasında eşime gecenin dördünde başka merkezden araçla kan getirip verdiler. o an kan olmasa öldü gitti kadın işte. bu kadar acil bir ihtiyaç.doğum gibi kanseri var, trafik kazası var, diğer hastalar var, varoğlu var.

bazı özel hastaneler ve üniversite hastaneleri kan bağışı alabiliyor.
kızılaya vermezseniz onlara verebilirsiniz.
kendi adıma kızılaya 20-30 defa vermişimdir.
4-5 senedir hiçbir kuruma kan vermedim. pandemi girdi araya zaten evden çıkamıyoruz.
kızılayada vermem, üşenmesem özel hastaneye veririm ama.

kızılay kanı satmıyor. alınan her kan üstünde hepatit/aids gibi önemli testler yapılıyor. o testlerin maliyetini alıyor sadece, belkide zarar ediyor bile olabilir. kanı satmasına takmayın yani.

ama kanları bekletip siyasilere öncelikli vermesi gibi her pislik beklenir.
0
aslindasorunumpsikolojik
(11.05.21)
Şu kan satma olayını çıkaran ve yayılmasını sağlayan insanların cahilliği yüzünden çok insanin hayatı tehlikeye giriyor. Ne yazık ki kimse başına gelmeden bilemiyor kanın önemini. İnşallah bilmezler fakat artık şunu yapmasin insanlar. Sen vermiyorsan insanları engelleme. Dolaylı olarak kan verme mefhumunu ticaret gibi gösteriyorsunuz.

Soruya cevap; veriyorum, öneriyorum, önemsiyorum. Sadece kan değil plazma bağışı da yapalım. Ek olarak sadece 2 tüp kan ile herhangi bir Kızılay merkezinden kök hücre gönüllüsü olabilir ve kök hücre bankasına kayıt olabilirsiniz. Size hiç bir zararı yok. Kan verir gibi kanınızdan kök hücre toplanıyor ve belki de bir hayat kurtariyorsunuz.
0
mekaniker
(12.05.21)
universitedeyken duzenli kan bagiscisiydim. hatta kan vererek kurtardiginiz hayatlar adina dogum gununuzu kutlariz falan diye mesaj atarlardi.

imkanim olsa gene verirdim herhalde. kan onemli. hem bagiscinin sagligini da olumlu anlamda etkiliyor.
0
chezidek
(12.05.21)
eskiden düzenli bağışçıydım, zaten sms ile de hatırlatıyorlardı. Fakat siyasi duruşlarını çok güzel gösterdiler, yapılan bağışların elalemin otelinden çıktığı falan oldu. Kendilerine günahımı bile bağışlamam. 3 senedir kan vermiyorum kendilerine.
0
denizgonen
(12.05.21)
but that was just a dream +1

Kızılay kan ve doğal afet konusunda Türkiye'de işini layığıyla yapan tek kurumdur. İçeriden sayılabilecek biri olarak söylüyorum ben de bunu.
0
jacque
(12.05.21)
Öso ve türevlerine kan verildiğinden beri ben vermiyorum. Yahu bunlar yıllar önce okullarda kızılay için bağış zarfı dağıtılırken para vermedikleri için övünüyorlardı. Yok arkadaş yok kb.
0
biravekahve
(12.05.21)
(5)

popo kılları en sağlıklı şekilde nasıl alınır?

outis2
merhaba, yakın zamanda ameliyat olacağım için bölgeyi temizlemek istiyorum.en az tahrişle nasıl alınmalı? tüy dökücü aklıma gelşyor ama sonrasında sert çıkmasın veya o bölgeye uygun mudur acaba?
merhaba, yakın zamanda ameliyat olacağım için bölgeyi temizlemek istiyorum.
en az tahrişle nasıl alınmalı? tüy dökücü aklıma gelşyor ama sonrasında sert çıkmasın veya o bölgeye uygun mudur acaba?
0
outis2
(11.05.21)
Popo kılları alınmaz. Gereken yeri cerrahın yanındakiler gerektiği kadar tıraş ederler.
0
1bir1bir1
(11.05.21)
Ameliyat öncesi seni rahatsız ediyorsa elektrikli tıraş makinesi ile al geç.
0
prole
(11.05.21)
tüy dökücü uygun olur bir sorun olmaz
0
onkiloversemtamamım
(11.05.21)
tuy dokucu on tarafi yakar. ameliyat olacaginiza gore arka tarafta da problem var. tuy dokucu onermem.

tiras makinesi ile trimlemek yeter.
0
yoggi
(11.05.21)
hemşireler traş ediyor.
bacağımdan yağ bezesi alınırken hemşireler traş etti.
0
aslindasorunumpsikolojik
(11.05.21)
(2)

Aras kargo geyiği nedir?

rentts
Bazı insta postlarının altına “aynen kardeşim aras kargo” yazıyolar ve en fazla beğenilen yorum oluyor.Bu geyiğin kaynağı nedir?
Bazı insta postlarının altına “aynen kardeşim aras kargo” yazıyolar ve en fazla beğenilen yorum oluyor.
Bu geyiğin kaynağı nedir?
0
rentts
(11.05.21)
Bence "aq" yeeine "ak" yazmamak için lafı uzatıyolar. Bunu mevzubahis şirket yaptırıyor mu yaptırmıyor mu bilemiyorum.
0
1bir1bir1
(11.05.21)
Polis kapıya baskına gelince kargocu taklidi yapıyormuş durumundan bahsediliyor burada. Siyasi şakaların falan altına yazılır genelde.

m.youtube.com
0
mg3929
(11.05.21)
(6)

Adet gecikmesi 2 ay olur mu ( sadece kadınlar için)

grid
Son bir senedir adetim hep geçikiyor. Gitgide süresi artıyor. İlk başta bir hafta gibi gecikmelerle başladı. Sonralar 40 gün 50 gün 60 güne kadar çıktı. Bu süreçte ilk başlarda dontara gittim. Bir şey çıkmadı. Sonraları da gittim bir şey çıkmadı. Tahliller vsnormal çıkıyor. Ultrason görüntülerinde b
Son bir senedir adetim hep geçikiyor. Gitgide süresi artıyor. İlk başta bir hafta gibi gecikmelerle başladı. Sonralar 40 gün 50 gün 60 güne kadar çıktı. Bu süreçte ilk başlarda dontara gittim. Bir şey çıkmadı. Sonraları da gittim bir şey çıkmadı. Tahliller vsnormal çıkıyor. Ultrason görüntülerinde bir şey göremiyorlar. Ne yapabilirim başka?
0
grid
(11.05.21)
selamlar,
acaba prolaktininize baktılar mı? bende de aynı problem vardı prolaktinim yüksek çıktı. ilaç kullanınca düzene giriyor. ilacı bırakıp prolaktin yükselince yine aynı. hipofiz bezine mi ne baktırmak gerekiyormuş sanırım ama benim kandan falan çıktı. prolaktininize bakıldıysa değeri nedir acaba?
0
matilda
(11.05.21)
merhabalar,
oncelikle klasik olacak ama stres cok etkili oluyor.

bunun disinda hipofiz beziyle alakali durumlar olabilir matilda'nin dedigi gibi.

fsh, lh, prolaktin, testesteron, progesteron, estradiol filan bakilmali; pcos yok mu acaba? gorunce aklima hep bu geliyor.

istanbul'da misiniz bilmem ama serhat sakiz diye cok iyi bir jinekolog var; onu oneririm.
0
nefertarii
(11.05.21)
Özellikle sonradan başladığı için mutlaka bir nedeni olmalı. LH bakıldı mı? Yaşınızı bilmemekle beraber reglin giderek azalması menopoz belirtisi de olabilir. LH seviyesi hem menopoza ne kadar yakın olduğunuzu gösterir, hem de PCOS varsa onun göstergesi olabilir.
0
kobuzchu kiz
(11.05.21)
Son tahlil sonuçlarımı yazıyorum
Tsh 1.54
Serbet t4 0.9
Prolaktin 10.43
Lh 3.38
Estradiol 150
Bata hcg 0.0
Total testesteron 30
Progesteron 5.73
Fsh 4.58
Dhea so4. 117
0
🌸grid
(11.05.21)
bir arkadaşımın adeti 9 ay gecikmişti, üstelik bir bebe falan da doğmadı bu gecikmenin sonucunda :/
o da sürekli doktora gidiyordu ama bir sonuç alamıyordu. ne yapabilirsin kısmında hiçbir bilgim yok ama yalnız olmadığını bil istedim ^^
0
serbest gezen koala
(11.05.21)
Endokrinolojiye gidicen yine bişey çıkmazsa psikoloğa, o da olmadı psikiyatriye, o da olmazsa bana gelcen.
0
1bir1bir1
(11.05.21)
(2)

Kitap yazarken kişilerden izin alınmalı mı

Filinta61
Selamlar.Mesela ben kendi hayatimin kitabini yazacagim diyelim. Bu kitabin icindeki kisilerde gercek kisiler olacagindan dolayi, bu kisilerden izin almak mi gerekiyir. Misal eski sevgili, okuldaki ogretmen, arkadas falan filan. Yani izin almak gerekirse cok zor is, almamak ayri bir sıkıntı. Bu nasil
Selamlar.

Mesela ben kendi hayatimin kitabini yazacagim diyelim. Bu kitabin icindeki kisilerde gercek kisiler olacagindan dolayi, bu kisilerden izin almak mi gerekiyir. Misal eski sevgili, okuldaki ogretmen, arkadas falan filan.

Yani izin almak gerekirse cok zor is, almamak ayri bir sıkıntı.

Bu nasil cozuluyor.?
0
Filinta61
(11.05.21)
Herkesi kendisi olarak yansıtmamakla çözülüyor. Adı değiştiriliyor, ne bileyim, yaşadığı yeri veya yaşı veya mesleği gibi birçok parametreler değiştirilerek yansıtılıyor. Yoksa evet herkesten tek tek noter onaylı izin alınması gerekir. Mutlaka.
0
1bir1bir1
(11.05.21)
www.hurriyet.com.tr
İzinli röportajlı kitaplarda bile dert.
0
kobuzchu kiz
(11.05.21)
(7)

Meditasyon yapanlara birkaç soru

Mossy
Meditasyon yapmaya yeni başladım ve biraz tekniğe ihtiyacım var sanırım. Yaptığım şey şu, bağdaş kuruyorum ya da uzanıyorum bir mat üzerinde. Burundan nefes alıp ağızdan veriyorum. Nefesime odaklanıyorum. Seslere ve düşüncelere karşı koymamaya çalışıyorum. Aklımı bir düşünce meşgul edecek olursa bun
Meditasyon yapmaya yeni başladım ve biraz tekniğe ihtiyacım var sanırım.

Yaptığım şey şu, bağdaş kuruyorum ya da uzanıyorum bir mat üzerinde. Burundan nefes alıp ağızdan veriyorum. Nefesime odaklanıyorum. Seslere ve düşüncelere karşı koymamaya çalışıyorum. Aklımı bir düşünce meşgul edecek olursa bunun farkına varıp uzaklaştırmaya çalışıyorum ve tekrar nefese dönüyorum. Bazen de bir ışığın baştan ayağa bedenimde süzüldüğünü düşünmek ki bu beni ilginç bir sekilde aşırı rahatlatıyor.

Bu teknik doğru ve verimli mi ve bunun dışında siz ne şekilde meditasyon yapıyorsunuz?

Diğer sorum ne zamandır yapıyorsunuz ve ciddi bir faydası oldu mu hayatınıza? Benim başlama sebebim o kadar yoğun stress ve kaygı hissediyorum ki artık bunu kontrol edemiyorum. Bir de dikkat sorunlarım...

Aslında yeni başlayan birine verebileceğiniz her tavsiyeye de açığım. Teşekkürler.
0
Mossy
(10.05.21)
Meditopia diye bir program var; onu yükleyip ucretsiz olarak başlangıç derslerine katılabilirsiniz. Sizin yaptığınız dışında Farklı farklı yöntemleri anlatıyorlar.

Ben dönem dönem ara versem de iki yıldır yapıyorum; bana iyi geliyor.
0
fraise
(10.05.21)
iki sene olacak bunun dışında stresli iş hayatı içindekileri de sayarsak beş sene.

Meditasyonlarda tavsiye değil de sizin bedeninize iyi geleni siz bulacaksınız. Öğretilere sahip olan yolculukta olay tamamen sizle alakalı. Aslında meditasyonları yapmadan önce bazı pratikler var, bunlar da kişinin kendi yolculuğu. Keşfede keşfede. Ne zaman bu işlere girenleri görsem, pratikte zorlandığıydı. Yani beden direnç gösteriyor. Bu kırılma noktası aslında...

Bazı ufak denemeler var isterseniz konuşuruz.
0
evimin paspasi
(10.05.21)
Ağzından vermene gerek yok burnundan verebilirsin yine. Psikoloğun bana yaptırdığı meditasyonlardan biliyorum.
0
1bir1bir1
(10.05.21)
(bkz: psikolog hasan arslan)

Youtube'da çok güzel meditasyonları var. Ben de kendisinden psikolojik destek aldım, birebir tecrübem var yani. O meditasyonlara rahatlıkla erişebilirsin ve çok iyi gelecektir.
0
1bir1bir1
(10.05.21)
Merhabalar, ben 4-5 senedir meditasyon yapıyorum, bu süre içinde tam sayısını unuttum ama oldukça fazla inziva yapma şansım oldu. Tibetli hocalar, japon zen ustalari ve japon ustalardan el almış bir sürü Amerikalı ve Avrupalı hoca ile çalışma fırsatım oldu. Son yıllarda rahatlıkla binlerce saatimi meditasyona ayırdım diyebilirim.

Ben de kaygı ve anksiyete bozukluğu dolayısıyla başladım meditasyona. Eski sevgilim cok ot ve stres kaynaklı psikoza girince bu stres otla birayla çözülmüyor, çalışan ve insani dibe sürüklemeye bir şey olabilir mi bu acaba diye başlamıştım.

Meditasyona asıl önemli nokta, düşünceleri, düşüncelerin sana sattigi hikayeleri ve bunların uyandırdığı duygulari bırakmayı öğrenmek, en azından başlangıçta. Bedensel rahatlama, relax olma, ve nefes odaklı olmayı beraber yapmayı deneyin. Mesela ilk başta sadece nefesin farkında olun, nefes alıyorum, veriyorum, alıyorum veriyorum. Sonra, nefes verirken bedenin de farkında olun, bedenin her yerindeki hisleri deneyimleyin. Sonra, her nefeste, vucuttaki gergin yerleri rahatlatmaya çalışın. Bunu gözler açık yapın, nefesi burunda değil, göbekte hissedin, göbekten nefes alın. Rahatlayınca uyumayın, ayık kalın.

Biz buradaki yönlendirme ile çalışıyoruz genelde

Zazen Instruction by Shodo Harada Roshi. It is part of his book: "The Path to Bodhidharma: the teachings of Shodo Harada Roshi", translated by Priscilla Daichi Storandt, Tuttle Publishing, 2000 (pp 52-67) still-breathing.net

Burada da aynı japin usta videoda anlatıyor

youtu.be

Eğer ilginizi çekerse, Facebook'ta grubumuza katılın, "bir damla zen İstanbul"

Başlangıç için İstanbul'da Vajracaksu meditasyon dersleri veriyor, başlangıç için iyidir. vajracaksu2 at gmail nokta com

Ankara'da uzun yıllarca Tibetli ustalarla çalışmış birisi var, o da çok deneyimli birisi,
tibet-bon.blogspot.com

Bir sorunuz olursa Facebook grubunun jir watsap grubu da var, oraya yazabilirsiniz, bana telefonunuzu yollarsanız eklerim. Veya bana özelden yazabilirsiniz.
0
JohnOakley
(11.05.21)
Farkli meditasyon sekilleri var. Bir tanesini secip guzel bir kaynak bulup ondan ilerleyebilirsin. Kaynaklar disindaki cogu bilgi kulaktan dolma. Strese faydasi olur ama stresi gecirmek icin yapilacak sey bana daha cok stres kaynagi ile hesaplasmak gibi geliyor.
0
dunal
(11.05.21)
YouTube da nrg8 kanalında büyülü şifa ormanı diye bir müzik var onu varsa kulaklıkla yoksa hoparlörden dinlemizi tavsiye ederim
0
rapisa
(13.05.21)
(10)

Saç beyazlamasının stresle direkt ilişkisi var mı?

rojhat
Ben 30 yaşındayım. İşsizim çok uzun zamandır. Öğrenciliğimde de pesimist bir mizacım vardı ve maalesef çok istememe karşın değiştiremiyorum. Son yıllarda stres yapacak çok fazla şey yaşadım, zaten çocukluktan depresif biriydim. Annemle babamın yaşı yüksek ama halen saçları tam beyaz değil, babamın 4
Ben 30 yaşındayım. İşsizim çok uzun zamandır. Öğrenciliğimde de pesimist bir mizacım vardı ve maalesef çok istememe karşın değiştiremiyorum. Son yıllarda stres yapacak çok fazla şey yaşadım, zaten çocukluktan depresif biriydim. Annemle babamın yaşı yüksek ama halen saçları tam beyaz değil, babamın 40'lı yaşlardaki fotoğraflarına bakıyorum onda da saçları simsiyah. Benim yanlardaki beyazlama çoğalmaya başladı bile, bu stresten mi?
0
rojhat
(10.05.21)
Var.
0
j r r tolkien hayrani
(10.05.21)
Var. 26 yaşımdayım ve aynı anlattığın gibi biriyim. Çocukluğumdan beri depresyondayım sanki. Saçlarımda beyazlar çıkmaya başladı son 1 2 yılda. Ki en mutsuz olduğum dönem hayatım boyu. Azıcıklar ama varlar :(
0
Mossy
(10.05.21)
bence evet. bi dönem çok stresli bi işte çalışırken aniden beyazlar doldu yanlarda. işten ayrıldım, üzerinden 10 sene geçti. hala aynı beyazlar duruyor. artmadı.
0
sttc
(10.05.21)
Bence var. Babam hastaneye yatmadan bir gün önce çekilmiş fotoğrafım var saçlarım simsiyah, babam yatıştan 13 gün sonra vefat ettiğinde saçlarım nine gibi beyazdı. Hala da öyle.

Büyük amcam gençken trafik kazasında vefat ettiğinde babaannemin saçları bir gecede beyazlamış. Bu gerçek.
0
suicides underground
(10.05.21)
Var.
0
hayirsiz
(10.05.21)
Var. Bilimsel bir kitapta okumustum, asiri ve ani stres bilmem ne hormonunu etkileyerek pigmentleri olduruyormus. "Saclari bir gecede beyazladi" efsanesi gercek olabiliyormus yani.

Ne hormonu oldugunu simdi hatirlayamayacagim, zaten lise biyolojide de cok zor ezberlemistim bu hormon isimleri ve gorevlerini :(
0
invictae
(10.05.21)
Arabesk diye film vardı bilenler bilir, Şener Şen ile Müjde Ar başrollerdeydi. Leyla ile Mecnun'un fena halde sulandırılmış haliydi konu olarak. Orada da mesela Şener Şen'in saçları 1 gecede bembeyaz olmuştu ki bunun çok örnekleri de var. Doğan Cüceloğlu'nun saçları 6 ayda bembeyaz olmuş mesela üzüntüden. Var yani.
0
1bir1bir1
(10.05.21)
Maalesef var. Beraber çalıştığımız bir arkadaşım, babasının kanser olduğunu öğrenince bir hafta geçmeden saçında hiç olmayan beyazlar çıktı.

Aklıma bir örnek daha geldi, geçmişte Tacikistan'dan gelmiş biriyle çalışmıştım. Adam gençlik fotoğraflarını göstermiş arkasından da iç savaşın ardından çekilen pasaport fotoğrafını göstermişti, arada sadece birkaç yıl geçmiş olmasına rağmen saçları bembeyaz hale gelmiş. İç savaş sırasında bayağı bir yakınını kaybetmiş.

Yani çok sıkmayın kendinizi stres bayağı kötü etkiliyor insanı.
0
Anthony McCarten
(11.05.21)
Venim yaşım 36 %70 beyaz. 24 yaşımdan sonra hızla beyazladı. Bence hem hemde stres etkili. Ayrıca saç boyaları bilhassa saç rengini açma işlemi süreci hızlandırıyor. Sadece beyazlarım var diye 15-20 tane beyaz için boyatmayın. Yaşadığımız üzücü olaylar neticesinde vücudumuz tepki veriyor bu kişiden kişiye değişebilir kimisi egzama, saç kıran, saç beyazlaması, kanser, bel ağrısı aklınıza gelebilecek bütün hastalıkların anası üzüntü diyebilirim
0
rapisa
(13.05.21)
Hem stres hemde genetik etkili yazacaktım yanlış olmuş
0
rapisa
(13.05.21)
(2)

Kulak Kaşıntısı / Hangi Doktora Gideyim?

daddy
Büyük ihtimal egzama. Sizce KKB'ye mi gideyim cildiyeye mi?
Büyük ihtimal egzama. Sizce KKB'ye mi gideyim cildiyeye mi?
0
daddy
(10.05.21)
Kbb. Zira muhtemelen alerjik. Kulak içi kulaklık kullanıyorsan ona alerji geliştirmiş bile olabilirsin bahar alerjisinin yanında.
0
1bir1bir1
(10.05.21)
Aynı problemle cildiyeye gitmiştim, KBB'ye gitmemi söylemişti, KBB bakıp, bir krem vermişti ve bu kaşıntının benim 'hayat arkadaşım' olduğunu, sıkıntılı zamanlarımda yeniden karşılaşabileceğimi söylemişti,biraz dediği gibi oldu, ilk gittiğimde doktorun verdiği ilaçlar mucize gibi işe yaramıştı ama son zamanlarda, ki sıkıntılı zamanlar geçirmekteyim, kulak kaşıntısından çıldıracağım.
0
(10.05.21)
(7)

Karabugday unu eksi mayali ekmek

balpolen
Bunun kokusu bir garip. Daha once dikkatimi cekmemisti, plastigimsi bir kokusu var. Sizler neye benzettiniz karabugday unu kokusunu.Bizim aldigimiz unun kokusu mu baska bir sey mi emin olamadik
Bunun kokusu bir garip. Daha once dikkatimi cekmemisti, plastigimsi bir kokusu var. Sizler neye benzettiniz karabugday unu kokusunu.
Bizim aldigimiz unun kokusu mu baska bir sey mi emin olamadik
0
balpolen
(10.05.21)
Bence aldigin tat eksi mayali ekmekten dolayidir. Yani karabugdaysiz eksi mayali ekmekten de ayni tadi alabilirsin.

Ha ben mi? Ben zaten eksi mayali ekmekler ile buyudugum icin bana normal ekmek her zaman yavan ve tatsiz gelir.
0
Filinta61
(10.05.21)
Ekşi maya gerçekten acaip kokar, karabuğdayı hiç bilmiyorum ama ekşi mayanın kokusundan rahatsız olmuş olabilirsin.
0
1bir1bir1
(10.05.21)
Eksi maya kokusu degil bu, onu biliyorum, bu daha once almadigim bir koku. Plastigimsi
0
🌸balpolen
(10.05.21)
Karabuğday aslında buğday türü değil. Bu yüzden çok başka ve kendine has bir tadı var. Hangi maya ile yaparsanız yapın bu tad baskın oluyor.
Karakılçık buğdayı denen çok eski bir buğday türü var. Bundan yapılmış ekmekleri tavsiye ederim.

www.teofarm.com

seferihisar.bel.tr
0
faithless
(10.05.21)
karabuğdayın tadı bir acayiptir. ben salatasını yapmıştım bir keresinde, tadı da kokusu da hoşuma gitmemişti. sağlıklı olmasa yenecek bir şey değil pek.
0
sir gawain
(10.05.21)
Farkli bir kokusu oldugunu duymustum ama iste neye benziyor o koku, tarif edebilecek olan var mi?
0
🌸balpolen
(10.05.21)
Arkadaslar guncelleme yapayim o plastigimsi dedigim koku karabugdayin kendi kokusuymus. Evde karabugday vardi, sonradan aklima geldi, kavonozu actigim anda buram buram ayni koku yayildi.
0
🌸balpolen
(10.05.21)
(3)

Yaşlılar ve Yaşlanma Üzerine Dernek

ashleybon
Yaşlılar ve yaşlanma üzerine çalışan STK ya da dernek olarak neler var? Önemli projeler yapmaları tercih sebebidir. Şimdiden teşekkürler
Yaşlılar ve yaşlanma üzerine çalışan STK ya da dernek olarak neler var? Önemli projeler yapmaları tercih sebebidir. Şimdiden teşekkürler
0
ashleybon
(09.05.21)
Antalya'da bir üniversitenin tıp fakültesinin bir birimi vardı. Geriatri miydi bi ismi vardı onun.
0
1bir1bir1
(09.05.21)
Gerontoloji

youtu.be

Burada var.
0
1bir1bir1
(09.05.21)
Bütün tıp fakültelerinin ve devlet hastanelerinin geriatri birimi var :)
Fakat onların işi sağlık, STK değiller.

Yaşlı hakları derneği var, neler yapıyorlar bilmiyorum.
0
kobuzchu kiz
(09.05.21)
(3)

covid19 geçirenlerde akciğer hasarı kalıcı mı?

la lykia
yani örneğin diyelim ki mart 2020'de hastalığı geçirmiş birinde şu an tomografi çekilse o dönemde oluşmuş bir hasar olduysa çıkar mı?yoksa oluşan hasar aylar içinde geçiyor ve akciğer eski haline dönüyor mu?
yani örneğin diyelim ki mart 2020'de hastalığı geçirmiş birinde şu an tomografi çekilse o dönemde oluşmuş bir hasar olduysa çıkar mı?

yoksa oluşan hasar aylar içinde geçiyor ve akciğer eski haline dönüyor mu?
0
la lykia
(09.05.21)
Doktorum zaman içinde akciğerlerin kendini onaracağını söylemişti.
0
ruhen hastayim ben
(09.05.21)
24 kasım 2020'de hastaneye yattım 1 aralık 2020'de taburcu oldum, hâlâ ara ara nefes darlığı, fazla yorgunluk ve sıkça unutkanlık, kopukluk yaşıyorum.
0
1bir1bir1
(09.05.21)
arkadaşım 7 sene önce sigarayı bırakmış.
doktor tomografi yada röntgene bakıp 7 sene önce sigarayı bırakmışın dedi.
sigaranın hasarı bile kısa sürede gitmiyor,
kovid hasarının kolayca slineceğini sanmam. bekleyip göreceğiz.
zaten önceliğim hasar kaç senede geçerden ziyade kovidden ölmemek.
0
aslindasorunumpsikolojik
(10.05.21)
(3)

Covid yemekten bulaşmayıp elimizi ağzımıza götürünce nasıl bulaşıyor?

eksisozlukokuryazari
Trollük gibi bir aracım yok ve bu konular konuşulalı çok oldu biliyorum ama ben bundaki mantığı hala anlayamadım. Dışarıdan söylediğim yemeği piştikten sonra kutusuna koymadan üstüne öksürürse sayın ustamız, bu bir risk değil midir? Ama kapı kolunu tutarsak ve elimizi yüzümüze sürersek risk var me
Trollük gibi bir aracım yok ve bu konular konuşulalı çok oldu biliyorum ama ben bundaki mantığı hala anlayamadım. Dışarıdan söylediğim yemeği piştikten sonra kutusuna koymadan üstüne öksürürse sayın ustamız, bu bir risk değil midir? Ama kapı kolunu tutarsak ve elimizi yüzümüze sürersek risk var mesela.
0
eksisozlukokuryazari
(09.05.21)
İşte aslında öyle bir şey yok. Cansızda virüs aktif olmadığı için cansızdan canlıya geçmez, bulaşamaz, hareket edemez çünkü. Ha süpürüp alırım bende aktive olur deniyorsa hiç yaşamayalım o zaman. İnsandan insana bile birbirinin ağzının içine girilmedikçe geçmeyen virüs cansızdan cansıza nasıl geçecek ben de hâlâ anlamıyorum.
0
1bir1bir1
(09.05.21)
yemekten bulaşmadığını kim söyledi?
0
rose parks
(09.05.21)
@rose parks, birçok araştırma, birçok uzman

soru için de, yüzeylerden bulaşma ihtimalinin çok düşük olduğu söyleniyor. binde birlik ihtimal için hayatı zehir etmeye gerek yok.
0
sabenburak
(09.05.21)
(1)

şu kekikle zahter yapılır mı?

proletarier aller lander vereinigt euch
canım çekiyordu bir süredir önüme böyle bir şey düşünce alsam mı acaba dedim ama zahter kekiği daha iri yapraklı oluyordu bununla olur mu sizce?edit: salamuradan bahsediyorum, tuz limon ve zeytinyağında bekletilen. https://scontent.fesb10-1.fna.fbcdn.net/v/t1.6435-9/183077174_1786223958223411_675949
canım çekiyordu bir süredir önüme böyle bir şey düşünce alsam mı acaba dedim ama zahter kekiği daha iri yapraklı oluyordu bununla olur mu sizce?

edit: salamuradan bahsediyorum, tuz limon ve zeytinyağında bekletilen.

scontent.fesb10-1.fna.fbcdn.net
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(08.05.21)
Zaten zahter dağ kekiğinin diğer adı değil miydi?
0
1bir1bir1
(08.05.21)
(8)

haftaya, seneye, (peki aya ne denir?)

architects creed
`haftaya `sonraki haftayı, `seneye `sonraki seneyi işaret ediyor. sonraki ayı ne işaret ediyor? böyle bir kelime var mıydı?
haftaya sonraki haftayı, seneye sonraki seneyi işaret ediyor. sonraki ayı ne işaret ediyor? böyle bir kelime var mıydı?
0
architects creed
(08.05.21)
Ay sonu, ay başı ve önümüzdeki ay gibi 3 kullanımı var.
0
rastinon
(08.05.21)
tek kelime yok benim bildiğim. en kısa öbür ay diyoruz.
0
bohr atom modeli
(08.05.21)
"aydaya" desek olur mu bundan sonra? daha iyi fikri olan varsa...
0
🌸architects creed
(08.05.21)
Gelecek ay diyoruz bir de.

Gelcekay olur, gecekay oluyor... aydaya biraz bebek kelimesi gibi durdu...
0
1bir1bir1
(08.05.21)
öbüray tek kelime olsun kanun teklifini meclise ileteceğim.
0
bohr atom modeli
(08.05.21)
"aya" demememiz için bir sebep var mı? Bu şekilde kullanmamızın önündeki engel nedir?
0
kibritsuyu
(08.05.21)
"bir aya" diyebiliyoruz bence gayet.
0
kobuzchu kiz
(08.05.21)
Önümüzdeki ay, sonraki ay
0
inheritance
(08.05.21)
(16)

Hamile eşim aşı olmalı mı?

bugisme
7 aylık eşime aşı çıktı ama çok kararsız. Çevremizdeki hamile arkadaşları yaptırmadılar, Bana göre çocuğun antikorlu olması adına ve eşimin doğum öncesi ve sonrası covid belasından kafası rahat olması adına yaptırması mantıklı geliyor, ama ısrarcı olamıyorum.Sizin çevrenizde var mı benzer durumda o
7 aylık eşime aşı çıktı ama çok kararsız. Çevremizdeki hamile arkadaşları yaptırmadılar, Bana göre çocuğun antikorlu olması adına ve eşimin doğum öncesi ve sonrası covid belasından kafası rahat olması adına yaptırması mantıklı geliyor, ama ısrarcı olamıyorum.

Sizin çevrenizde var mı benzer durumda olanlar? ne yaptılar?
0
bugisme
(07.05.21)
bugün hollanda meydası şunu konuşuyordu, hamile kadınların hamile olmayanlara göre covid durumunda yoğun bakıma girme riski 2,5 kat. solunum cihazına bağlanan bazı kadınların bebeklerine baskıyı azaltmak için sezeryan yapılmış.

özet olarak hamile kadınlara aşılamada öncelik isteniyor.

burdan çıkarım yaparak hamile kadınların aşılanması bir ihtiyaçmış gibi görüyorum.
0
sttc
(08.05.21)
Ablama altıncı aydan sonra olmasını tavsiye etmiş doktoru.
0
elorelia
(08.05.21)
Hamilelerde yoğun bakım ve ölüm haberlerini okudukça çok uzuluyorum. bence çıktıysa yaptırsın.
0
fraise
(08.05.21)
Bence yaptırımasın. Uzun vadedeki aonuçları yan etkileri vs bilinmeyen bir şey. Belki bebeği geri dönülmez zararlar görecek, anne geri dönülmez zararlar görecek. Şu anda konfor alanınızın dışına çıkmanız gerçekten çok gereksiz bir maceraperestlik ve çok büyük tehlikesi var. Yaptırmayın.
0
1bir1bir1
(08.05.21)
Yaptırmayın. Sağlık temelli değil de ölüm korkusu temelli tedavi anlayışı yayıldı maalesef.
Dünya tarihinde böyle (sözde) ilacı zorla dayatma diye bir şey yok.

Artık ölümleri sürekli gösterip sıtmaya değil aşıya razı ediliyor dünya. bunları konuşan çok nadir kimse var ülkemizde ve dünyada.
0
Erva
(08.05.21)
eşim 6 aylık hamile ona yaptırdık önce tereddüt etmiştik sonradan korona olma ihtimali daha çok ürküttü. biontech yaptırdık bir sıkıntı olmadı.
0
eipcack
(08.05.21)
Ben bilimsel bir otorite değilim ama bilimsel otorite olan kişilerin illa ki bununla ilgili sözleri vardır ve muhtemelen yapılmasını tavsiye ediyorlardır.

Bırakın şu büyük oyunu gördümcüleri.
Ben de yaptırdım, geçen gün büyük oyunu gördümcü biri "lütfen bol bol su içip vücudundan at" dedi.
Aşı karşıtı olanların zeka seviyeleri üç aşağı beş yukarı böyle. Su içerek vücuttan aşı atılacağını düşünen bir güruhun sözüne ne kadar itibar edilir, orasını siz düşünün.
0
anatomik
(08.05.21)
Amerika'da doktorasini bitirmek üzere olan (ya da bitirmis ve çalışıyor olabilir) moleküler biyoloji ve genetik mezunu hamile arkadasim biontek oldu. Kesinlikle olunmasi gerektigini anlatmaya calisiyordu emziren 2 arkadasima.
0
abuzer
(08.05.21)
Akli basinda herkes oluyor etrafimdaki. Asi olmayanlarin mantikli tek bir aciklamalari, kayda deger bilimsel aciklamalari yok. Madem asi bu kadar zararli gidin arastirin ortaya koyun guzel kardesim.

Neymis cok az insan bunu konusuyormus, tumuyle zirvalik oldugu icin olabilir mi acaba?

Ustelik gecmiste vuruldugumuz asilarin toplum ve insan sagligina faydasi bu kadar bariz ortadayken, resmen toplum sagligiyla oynayan bu insanlarin en temelinde cezalandirilmali bile gerekli.
0
bosver nicki
(08.05.21)
Kadın Doğum doktorunuza danışın. Ayrıca Amerika'daki arkadaşımın hamile eşi biontech oldu.

Konfor alanı ne ayrıca. Ölüm olabilir ucunda ne konforundan bahsediyorsunuz?
0
robin one persie
(08.05.21)
Hayatta en hakiki mürşit ilimdir fendir ;)
Tercihleriniz sizi ilgilendirir ama bilim bu işin doğruluğunu söylüyor.

Hata payı olur, herkese iyi geleceğinin garantisi olmaz. Ama genel istatistiklere bakarak bunu yaptırmanın doğru olduğu görülebilir ki zaten ilaç tedavi vs böyle ilerler.

Ben İlk doz aşıyı oldum ve hastalığımi hastanede atlattım. İlk dozu olmasam daha ağır geçirme ihtimalim büyüktü. Ucundan döndüm.
0
kisa
(08.05.21)
Ben de su an ikinci kez hamileyim. Evden calisma gibi bir avantajim var ve pandeminin basindan beri evdeyim. Ilk hamileligimde asiri saglikli beslendim ve agri kesici bile kullanmadim. Simdi bu hamileligimde de aynisini yapmaya gayret ediyorum. Asiya karsi degilim ama agri kesici bile kullanmazken asi olmayi dusunemiyorum. Ote yandan burda yazan arkadaslar gibi ben de Amerika'da ozellikle bir cok hamile saglikcinin asi oldugunu okudum. Yine de bu cok yeni hayatimiza giren bir asi ve henuz sonuclari tam da ortaya konmadi. Elbette gelistirilmis ve etkinligi ispatlanmis bir asiya karsi degilim ama hersey o kadar yeni ki, insan bu durumda cok tereddut ediyor, hele de bir can tasirken. Ben evden cikmadigim icin risk oranim cok dusuk o yuzden olmayacagim ama surekli disarda calisiyor olsaydim boyle dusunmeyebilirdim heralde.
0
BeeMyGuest
(08.05.21)
@kisa
Hangi aşıyı oldunuz? Sinovac mı?
0
neysene
(08.05.21)
Biontech
0
kisa
(08.05.21)
Merhaba, 7.5 aylık gebeyim. Biontec ile ilk doz aşımı oldum. Bayaa çok araştırdık, ben karar vermeden hemen önce amerikada 35.000 gebeye uygulanan mrna aşıları ve sonuçlarını içeren bir makale yayınlandı. Ona bi bakabilirsiniz.
0
physcos physcos
(09.05.21)
imkan olsa covid yoğun bakım servisinde sadece 5 dk geçirseniz ne ile karşı karşıya olduğunuzu tam olarak anlayabilseniz keşke.
cahil cühela 2-3 kişi yaptırmadı diye önce riske attığınız şey kendi hayatınız ve henüz doğmamış biricik yavrunuz aslında.
0
ada meltemi
(09.05.21)
(11)

Sevgiliyle içmelik şarap önerisi

anladespina
Merhaba. İkimiz de alkole alışkın değiliz. İlk kez alkollü içecek içeceğiz desek yeridir. Alkol oranı ve tadı ağır olmayan, keyifli içim sunabilecek öneriniz var mı? Teşekkürler.
Merhaba. İkimiz de alkole alışkın değiliz. İlk kez alkollü içecek içeceğiz desek yeridir. Alkol oranı ve tadı ağır olmayan, keyifli içim sunabilecek öneriniz var mı? Teşekkürler.
0
anladespina
(07.05.21)
Bence meyveli (narlı, ahududulu) deneyin
0
elorelia
(07.05.21)
Roze ya da blush da deneyebilirsiniz. Casal Mendes güzeldir. Yanında çilek, hafif tatlı şeyler güzel gider. Tadının yumuşaklığıyla gaza gelmeyin, normal şarap gibi çarpabilir.
0
kobuzchu kiz
(07.05.21)
Bence Prosecco veya karadut şarabını mutlaka deneyin.
0
lesfeuxdartifice
(07.05.21)
Dandik diyorlar ama benim su gibi içebildiğim marka buzbağ. Deneyebilirsiniz.
0
ruhen hastayim ben
(07.05.21)
Bence şarap içmeyin. Bira olur votka olur... şarapla başlamış biri olarak hâlâ alışamadım sevemedim... rakı bile daha güzel.
0
1bir1bir1
(08.05.21)
migrosta satılan leyla marka şarap size iyi gelecek
0
delicevat
(08.05.21)
beyaz şaraplardan sav blanc riesling grigio ya da kırmızılardan pinot noir merlot falan başlangıç için iyi olur. meyveli şaraplar da çok güzel oluyor meyve suyu gibi neredeyse. bir de tatlı şampanyalardan moscato içmiştim onun da tadı çok güzeldi. şaraptan pek anlamıyorum ama bunlar kolay içilir genelde.

amaç ille de tadı acı olmasın falansa light bira alın ya da şekerli kokteyllere falan bakın ama bira bence evde oturup sevgiliyle içilecek bir şey değil. en azından sevgili konseptiyle içki içilecekse.
0
bohr atom modeli
(08.05.21)
Sauvignon blanc is. Muthis.
0
baldur2
(08.05.21)
Migros Leyla Rose :))
0
yeni ve işsiz
(08.05.21)
kavaklıdere inci damlası veya pembe köpük smooth bubble. migroslarda mevcut tadı çok hafif bi şarap.
0
rayde
(08.05.21)
şarap yerine baileys alın bence. soğuk kahveyle içersiniz. içine de buz kırıkları. miss. tadını sevmeme ihtimaliniz de kalmaz böylece.
0
antihero
(08.05.21)
(6)

Diyabetik tatlı önerisi bekliyorum

trablon
Bende gizli şeler var ve sanırım sınırı aşmak üzere.Ama tatlıları çok seviyorum.Diabetik reçeller koska,seyidoğlu gibi ürünler var ama bunlar uygun mu tüketmeye?Diabetik tatlı önerilerinizi bekliyorum.
Bende gizli şeler var ve sanırım sınırı aşmak üzere.

Ama tatlıları çok seviyorum.

Diabetik reçeller koska,seyidoğlu gibi ürünler var ama bunlar uygun mu tüketmeye?

Diabetik tatlı önerilerinizi bekliyorum.
0
trablon
(07.05.21)
Diabetik tatlı dediğin şeylerin hepsinin içinde yapay tatlandırıcı var ve yapay tatlandırıcılar şekerden daha çok zarar veriyor, çünkü lezzet sinyaliyle beyin "yüklü bir enerji geliyor" diyerek yine pankreasa emir veriyor li insülin üretsin. Yani insülin metabolizmasının hayrına çalışmıyor o iş. Onun için diabetik tatlıdan ziyade doğal gıdalarla tatlı yapıp yemek daha kârlı olur. Un, şeker, bazen yağ kullanmadan güzel tatlılar yapılır, en azından unun şekerin yağın vs yükünü almazsın, meyvenin kendi şekerini kullanırsın, onu da ölçülü yersen sıkıntı çıkmaz.

İnstagram ve yutub'da çok çeşitli "fit" tatlı yapım videoları var. Huzurlu mutfak diye bir kanal çok yeni bir dondurma videosu paylaştı mesela.
0
1bir1bir1
(07.05.21)
diyabetik ve light urunler yerine kararinda gercek zararli tatlilar yemeyi tercih ediyorum

bu uydurma urunler hem seker ihtiva ediyor, hemde tadi kotu

bide dogal malzemelerden yapildigi iddia edilen tatlilar var. hurmayi rendeleyip pasta yapiyorlar vs.

icerigini hesaplasana yine yuzde seksen karbonhidrat. ustune bide hurmayi rendeleyince lifleride kopuyor. glisemik indeksi yukseliyor vs. muz, elma felan filan hepsi icin durum bu

bu tezgahlara dusmektense efendi gibi zararli ama gercek tatlilardan tuketiyorum. miktari kontrol etmeye calisiyorum

diyabetspor
0
foster
(07.05.21)
Hiç birinizin cevabını beğenmedim.

Şeker ilacı kullanmıyorum ben.öyle kafama göre yersem şekerli bişi fırlıyor.

Şelersiz tatlandırıcılı tatlılar lazım bana.
0
🌸trablon
(07.05.21)
babam şeker hastası, çok nadir madonun diabetik dondurmalarından ya da koskanın diabetik tahin helvasından yiyor. tabii porsiyonu ayarlamak şart.
0
muslugubozukhayrat
(07.05.21)
Fındık, fıstık seviyorsan:

1 yemek kaşığı fıstık ezmesi, 1 tatlı kaşığı istediğin toz veya sıvı tatlandırıcı (bende Takita marka stevia vardı onu kullandım ama değiştirmeyi düşünüyorum tadını beğenmedim pek), 100 ml kadar istediğin süt (indirimden şekersiz fındık sütü almıştım ben) ve son olarak bunların hepsini blenderdan geçirdikten sonra tadına baktığında beğenmediysen biraz daha tatlandırıcı. Bunları blenderda çekerken biraz da buz atarsan bu sıcak günlerde milkshake gibi oluyor.

Eğer meyve tüketiminde kendini kısıtlaman gerekmiyorsa:

Tencereye 1 küçük kutu süt (200 ml) ve 1 avuç kadar yulafı atıp kaynatmaya başla (yulafı biraz bol atarsan soğuduğunda kıvamı daha tok oluyor bence öylesi daha güzel). Süt kaynamaya başladığında 1 tane muzu parçalayıp içine at, eze eze karıştır (meyve seçimi sana kalmış ben muzlu seviyorum, diğer meyveler kıvamını nasıl etkiler bilmiyorum). Kıvam alıp toparlanmaya başlayınca ocağı kapat. Tatlandırıcıyı acımaması için ben bu noktada ekliyorum ama sen tercihine göre daha öncesinde atabilir veya hiç atmayabilirsin. Sevdiğin kuruyemişlerden ekleyebilirsin. Tercihine göre kakao ekleyebilirsin. Yüzde 70-80lik bitter çikolataların şeker oranı çok daha düşük oluyor normal çikolatalara göre, bundan dolayı yine tercihen bir iki kare atabilirsin. Son olarak, yüzeyinin kabuklanmaması için düz bir tabağa yayıp üzerini streç film ile kapat. Oda sıcaklığına geldiğinde buz dolabına at. Soğuduğunda güzel bir tatlı oluyor.
0
ganosh
(07.05.21)
Tatlandırıcılı tatlılar ishal yapacak seni. Yine söylüyorum, şekerden daha zararlı. Yapma şunu, meyve ve yanında peynir veya yoğurt veya kefirle ye, çok çok daha iyi.
0
1bir1bir1
(08.05.21)
(6)

kedi bakımı konusunda bir takım sorular

Gamsızız
merhabalar. şimdiye kadar bi hayvanın sorumluluğunu evime hiç taşımadım. çantamda her zaman mama taşırım, iş yerinin bahçesindeki kedileri her zaman beslerim (bu sorumluluk hemen hemen maddi manevi tamamen üzerimde), hatta bir ara bir kediyi iş yerindeki odamda besledim, inanılmaz güzel bir ilişkimi
merhabalar.
şimdiye kadar bi hayvanın sorumluluğunu evime hiç taşımadım. çantamda her zaman mama taşırım, iş yerinin bahçesindeki kedileri her zaman beslerim (bu sorumluluk hemen hemen maddi manevi tamamen üzerimde), hatta bir ara bir kediyi iş yerindeki odamda besledim, inanılmaz güzel bir ilişkimiz vardı ama evde bunu yapmak hep gözümü korkuttu. biraz da temizlik takıntımın etkisi vardı.

yakın zamanda arkadaşımın evine bir kedi ve yavruladı. şimdi canavar gibi 3 yavru var. hala emiyorlar, henüz 3 haftalıklar, anneleri gelip gidiyor ve anne çok yabani. o yokken arkadaşım ilgileniyor yavrularla, göz damlası falan gibi ihtiyaçlarını karşılıyor. şimdi de alışsınlar diye kum da koydu, yavrular keşfetti, oraya çıkıp tuvaletlerini yapıyorlar galiba ama arada altlarına serdiği çarşaflarda da dışkı izleri oluyor. dediğim gibi anne faktöründen dolayı tam gözetleyemiyor arkadaşım. kumda oluyor pislikler bi yandan (annenin yalamasına belki ihtiyaçları yoktur belki).

ben başlarda 1 tanesini sahiplenmeye karar verdim. sonra; "ya gündüzleri işte oluyorum, hayvana yazık eve tıkıcam, bi tane daha olursa birbirleriyle oynarlar" dedim 2 sini sahiplenmeye karar verdim. bugün de arkadaşım görüntülü arayıp izletti yavrukları, birbirlerinden ayırmaya kıyamıyorum, bir tanesini de ayrı tutmaya içim elvermedi ve 3 ünü sahiplenmek istiyorum.

maddi olarak çok zor olacak biliyorum ama kendimden kısarak bunu yapıcam, tuzu kuru biri değilim maalesef, maddi kısmı zorlayıcı ama dursun kenarda bu. ha bu konudaki tecrübeleri de dinlemek çok isterim.
tecrübelerini bana aktaracak insanları dinlemek istiyorum, karşılıklı diyalog esnasında sorularımı sorucam^^
0
Gamsızız
(06.05.21)
Bir hayvanla ev arkadaşı olmak demek, kafana göre seyyahate gidememek demektir. Bu hayvan eğer kedi ise, onu gittiği her yere fırt fırt görürememek demektir çünkü kediler barındıkları yerin değişmesiyle çok ağır depresyona girerler. Bunu sık sık yapmak ona açıkça zulmetmek olur.

Fakat şehir dışına gidersen ve evde 2-3 kedi varsa, onları evde boca taze mama su ve temiz kum bırakmak şartıyla 5 güne kadar (1 hafta diyemler var ama bana çok fazla geliyor, bence en fazla en fazla 5 gün) yalnız bırakıp gidebilir gelebilirsin.

Kedilerini evin bahçesine salacaksan kısırlaştırtma, kısılaştırtacaksan kesinlikle bahçeye sokağa vs salma. Kısırlaştırtmak içine sinmiyorsa bence kedi köpeği evde besleme, bunca yıldır kedi beslerim, hâlâ onları kısırlaştırtmak benim içimde çok büyük bir vicdan azabıdır, yaradır. Keşke doğalarını bozmadan bizim yaşayışımızı da bozmamalarını sağlayabileceğimiz bir çözüm olsaydı, son derece sağlıklı, firesiz sağlıklı bir çözüm.

3 kedi fazla gelebilir. Alerjin var mı yok mu bi bak, bazen evdeki tüy popülasyonundan aşırı bunalabilirsin, dyson v8 cinsi bişey alıp hiç değilse 2 günde bir süpürmek anca rahatlatıyor evin havasını.

Mama konusunda marka mamalara çok güvenme, sadece marka satıyorlar. Reflex kullanıyoruz biz mamada, fiyat politikasını canavarca yapmasaydı bonacibo ile devam ederdik ama kıl oldum şahsen. Spectrum diye başka bir mama var bunlar uygun ve marka mamalar kadar sağlıklı mamalar. Biz haftada 2 kez 800 gramlık bir konserve yaş mamayı 3'e bölüp veriyoruz. Arada yumurta çırpıyoruz, arada yediğimiz zaman tavuk etinden veriyoruz, kahvaltıda taze ekmek yemeyi sevenler var ondan veriyoruz 4-5 lokma. Böyle böyle gider.

Bebeklikleri süresince iri taneli bentonit ve kokusuz aromasız sapsade kum al. 9-10 aylıktan sonra ince taneli sade bentonit kuma geçersin. Koku aroma vs kesinlikle zararlı.

Kedi yıkanmaz, kedinin tüyleri kestirilmez, tırnakları bile kestirilmez aşırı zarar vermiyorsa. Onun için de evin 2-3 yerine kedi tırmalama şeysi koy. Youtube'da kedi tırmalama şeysi nasıl yapılır videoları var, kedi nanesi de koyuyorlar müthiş oluyor. Evi tırmalamamayı da kendin öğreticen çocuk gibi.

Onlarla ilgilenecek halin varsa yap. Çok seyahate gidiyom evde duramam diyorsan yapma. Olm bu kadar kediye param yetmez diyorsan yapma.
0
1bir1bir1
(06.05.21)
tek tek cevap vereyim.
taşımamam gerektiğini biliyorum. çok sık ya da uzun süreli seyahatlerim olmuyor, maksimum 1 hafta belki. ama ilgilenebilecek arkadaşlarım var yakınımda. gitmeden önlemlerimi alıp onlara emanet edebilirim.
evim bahçeli değil maalesef. ben de doğalarını bozmaktan haz etmiyorum ama kısırlaştırmak bir arada yaşayabilmek için şart görünüyor maalesef :S
aşırı alerjik bir bünyem yok ama ileride, maddi olarak toparlandığım zaman bir hava filtresi almak aklımın bir kenarında var. dyson v11 kullanıyorum, zaten biraz obsesif olduğum için her gün ev süpürüyorum, kediler olunca bu biraz daha artacak muhtemelen.

evim 3+1, yalnız yaşıyoırum. 1 odayı onlara tahsis edebilme lüksüm var, bu da pozitif bir durum.

mama konusundaki tavsiyeler önemli, ben sürekli alıyorum mama ama bunun sonuçlarını gözlemleyemiyorum, iş yerinin bahçesinde çok kedimiz var. reflex de satın almışlığım var. bu tavsiyeler benim için çok kıymetli o sebeple.

evde hiç kedi beslemediğim için kum konusu da benim için bir bilinmezlik içeriyor. koku, temizlik takıntım var, o sebeple kum çok önemli, buradaki tavsiyeler de altın değerinde ^^

kediyi de yıkamak fikrim yok, yıkanmaması gerektiğini biliyorum. tırnak konusu işte beni ürkütüyor. bazen kedilerin karakterleri çok hırçın olabiliyor, o konu ürkütüyor beni; ısırma, tırmalama gibi. eşyalarıma zarar versin istemem ama aman benim biricik koltuklarım gibi bir takıntım da yok. kaşıma tahtasına alışırlarsa ne ala. kesmeyi düşünüyordum tırnaklarını ama soru işareti vardı, şimdi bana ya da eve gelenlere zarar verme durumuna göre şekillenirim belki. gerçi şu sıra kesilmesi gerekiyor sanırım, birbirlerini yaralıyorlar sürekli :S

dediğim gibi gündüz evde olmamamdan mütevellit tek sahiplenmek istemedim. zaten eve geldiklerinde 1 hafta yıllık izin alıp birbirimize alışmak istiyorum.

kediler hakkında çok bilgili değilim. mesela kısırlaştırıldıklarında da kızgınlık dönemleri oluyor mu? dişleri ne zaman dökülür, çok sorun yaşar mıyız, ben bu duruma ne kadar dahil olmalıyım? ve sokak görmemeleri bir avantaj mı karakterleri konusunda? ısırma içgüdüleri olur mu yine de?
0
🌸Gamsızız
(06.05.21)
çoklu kedi tecrübem yok ama bir yakınım kesinlikle evde 2 kedi olmalı diyor ve hep öyle baktı. mama, kum falan bunlar basit şeyler halledilir. önemli olan bu sorumluluğa girebilmek ve ev şartlarının buna uygun olması. bence siz fiziki ve mental olarak hazırsınız. daha ufaklar biraz daha anneyi emsinler alırsınız yanınıza. benim tavsiyem gerçekten hayvansever paragöz olmayan bir veteriner bulmak önemli. gerisi gelir bence. mutluluklar. (tahminim: 1 oda belki sizin olur gerisi onların :)))
0
surprise
(06.05.21)
Kendimi bildim bileli kedilerim var. Madde madde özet geçicem:)

1- kaç yaşında olurlarsa olsunlar tuvaletlerini kuma yaparlar. Orda kuşkunuz olmasın. İki kedi olunda kumu sık sık temizlemek gerekir yoksa kokabiliyor.
2- ısırma işgüdüsü olup olmayacağını bilemezsiniz. Her kedinin karakteri farklı oluyor. Benim bir kedim bebekliğinden beri çok sakin, bir kenarda uyur mesela. Abisi var 9 yaşında düz duvara tırmanıyor baya vahşi gelene gidene saldırır. Huyları böyle:)
3- tırnakları kesebilirsiniz ama nasıl yapacağını vetden öğrenin.
4- aşı mutlaka yaptırmalısınız. Hiç dışarı çıkmıyor olabilirler ama siz dışarıdan mikrop getirebilirsiniz. 7 yaşında kedim balkondan gelen böcekten kan paraziti kapıp öldü mesela..
5- iyi bir mama seçmelisiniz. Ucuz mamalar tıpkı fast food gibi besin değeri düşük ancak bol tuzlu, tadı güzel mamalar oluyor.
6- kısırlaştırmalısınız çünkü dişi kediler kısırlaşmazsa meme kanseri riski oluyor. Erkek kedi kısırlaşmazsa da evde kokudan duramazsınız.
7- tüy konusunda takıntılı mısınız? Her kıyafetinizin kedi tüyü kaplı olmasına alışacaksınız:) koltuğa oturmadan önce rulolayacaksınız örneğin:) amaaaa dyson varsa hiç problem yok biz dyson almadan önce bok içinde yaşıyormuşuz heralde. Dyson aldık tüy problemi ortadan kalktı..
8- sofraya, mutfağa çıkması konusunda ne düşünüyorsunuz? Benim bir kedim sofrada çilek görse onu bile çıkıp yer ama diğer kedim sofrada pirzola olsa dönüp bakmaz mesela bu da bir huy:)
9- kedili olmanın en iyi yanına gelelim; bedava sevgi:) hele ki yalnız yaşarken yoldaş oluyorlar. Kedim olmasa ne yapardım bilmiyorum. En kötü zamanımda gelip kucağıma guruldaması her şeyi unutturuyor. Kedisiz bi eve gidince o ev bomboş gibihissediyorum.
10- nerede yaşıyorsunuz? Size gerçekten hayvansever ve paragöz olmayan vet tavsiye edebilirim.

Aklınıza gelen bir soru olursa buralardayım.
0
suicides underground
(06.05.21)
Temizlik takıntısı olan ve şu an bile her gün ev süpüren biri için bir anda üç kedi ile birden yaşamak yıkım olabilir. bana pek mantıklı gelmedi.
0
elorelia
(06.05.21)
4 kedi sahibiyim, 4. olan 4-5 ay önce katıldı aramıza. büyük üçlü 5 senedir beraberler.
evde 1 kedi olması ile 2 kedi olması arasında fark var ama 2den sonrasında emin olun bi fark yok o yüzden 3 kardeşi bir arada tutma kararınız çok güzel :)
maddi açıdan aşılarını iyi bi takvim düzenleyip sıraya koyarsanız veteriner masrafı bi anda çok fazla yüklenmez. şahsen mamalarını 10 kiloluk çuval alıyorum 2 aya yakım gidiyor. bir ay gereksiz harcamalarıma dikkat edip mamayı hallediyorum 2. ay kendime harcıyorum :D
kedilerimden birinin kardeşi sahiplendiğim evde camdan düşerek öldüğü için kedileri asla cama, balkona yaklaştırmıyorum o yüzden yaz ayları biraz ıstıraplı geçiyor benim için. odaya almasam yarım saat içinde kapıda ağlaşmaya başlıyorlar.
temizlik için robot süpürge gerçekten hayat kurtarıcı oldu benim için. her odada haznesi doluyor nerdeyse.
yukarıda da dendiği gibi tatile gitmek vs. çok sıkıntılı bi durum. 1 haftalık bi yere gitmek için anahtar bırakabileceğiniz biri olmalı mutlaka. şansıma kedisi olan komşum,yakında oturan arkadaşlarım var ama aklınız hep evde kalıyor :D
kedi için ısırır-ısırmaz şunu yapar bunu yapmaz demek çok zor. karakterleri çok ilginç. kedilerimden biri temas bağımlısıyken bi diğeri temastan kaçıyor mesela. veya biri tam bi attention whore'ken diğeri nazlı prenses :D ısırma işi için veteriner elinle oynatma elini oyuncak olarak görmesin diyordu aklınızda bulunsun.
çeşit çeşit kum var kedilerinizin hangisini sevdiğini deneme yanılma ile bulacaksınız ama genellikle bentonit kumlar tercih edilir. kokulu seçenekleri var, lindocat sabun kokulu kullanıyorum gayet memnunuz. kumu günlük temizlemeniz gerekiyor böylece koku sorunu falan da olmuyor.
kedileri kısırlaştırmanız gerek özellikle dişi-erkek karışıklarsa siz farkında olmadan çiftleşebilirler bi anda kendinizi torun sahibi olarak bulabilirsiniz. :D o yuzden kızgınlığa girmeden takip etmeniz gerekli.
koltukları, yatakları tırmalamamayı öğretmeniz gerekli kesinlikle. yukarıda da denmiş tırmalama tahtaları var.ben alıştırmadığım için koltuğumu tırmalama tahtası olarak kullanıyorlar sağ olsunlar, sonradan aldığım tahtaya kimse patisini sürmedi :')
başka bi şey olursa yardımcı olmaktan mutluluk duyarım.
musmutlu güzel, sağlıklı, bereketli günleriniz olsun kedilerinizle. :D
0
mtfbwy
(06.05.21)
(4)

ekran çiziktirmek ile ilgili 2 soru

1bir1bir1
Selam,1. Diyelim ki Samsun A52 aldım (düşünüyorum cidden) ama kalemle de kullanmak istiyorum, bi tane de akıllı telefon kalemi (bunların genel ismi nedir yahu) aldım. Bu kalemler note serisinin kalemleri gibi çeşitli işlevlere sahip olmazlar değil mi? Note'un kalemiyle arasında başka bi ilişki, bi b
Selam,

1. Diyelim ki Samsun A52 aldım (düşünüyorum cidden) ama kalemle de kullanmak istiyorum, bi tane de akıllı telefon kalemi (bunların genel ismi nedir yahu) aldım. Bu kalemler note serisinin kalemleri gibi çeşitli işlevlere sahip olmazlar değil mi? Note'un kalemiyle arasında başka bi ilişki, bi başka ambiyans falan oluyor sanırım? Yoksa yok öyle bişey, istediğin kalemle istediğin(ya da şu şu şu) telefonla çeşitli işlemler yapabilirsin diyo musunuz? Öyleyse o kalemleri nasıl bulacağımdır?

2. Hani youtube'daki çeşitli videolarda gördüğümüz bir şey var; kişi ekranın bir köşesinde kendi görünüyor ama ekranın çoğunda, o an anlattığı şeylere ait grafikler vs var veya o an bişeyler çiziyor siliyor yazıyor filan.

He işte o cihazlar nedir, bu konuda nasıl bilgi arayayım ne demem lazım goğul efendiye?
0
1bir1bir1
(06.05.21)
yazma cizme isleri icin ya Wacom ya Apple.

edit: stylus diye aratabilirsin ama soyledigim iki marka disindakilerin teknolojisi pek iyi degil. kullanislilik bakimindan soyluyorum. buyuk para harcarsan memnun kalmayabilirsin.
0
idexo
(06.05.21)
@idexo'cuğum,

marka değil de bu cihaz nedir ne değildir normal bildiğimiz tablet mi yoksa e-kitap okuyucular gibi bu videosa çiziktirmeye özel yapılmış cihazlar mı, bunların genel adı ne vs... bunları merak etmiştim.
0
🌸1bir1bir1
(06.05.21)
1) Iphone telefon ile Apple Pencil kullanılmıyor mesela. Kendim bizzat test ettim çalışmıyor. Kaleme uygun ekran teknolojisi normal ekran teknolojisinden farklı muhtemelen.

2) Onu yapanlar grafik tablet ile yapıyorlar
www.hepsiburada.com
0
Northern Mariner
(06.05.21)
1. sadece notlara falan yazabilirsin. note serisi kalemi gibi olmaz.

2. grafik tablet kullanıyorlar çoğunlukla.
0
lancelot du lac
(06.05.21)
(15)

avrupa vatandaşlığı alırken isim değiştirme

brakgn
farzedelim ki avrupa birliği ülkelerinin birinden vatandaşlık alıyorsunuz kökenleriniz sayesinde. çift vatandaşlığınız olacak. yeni kimliğinizi mevcut ad, soyadınızla mı yoksa yeni bir isimle mi alırsınız?kararınızın sebepleri ne olur?
farzedelim ki avrupa birliği ülkelerinin birinden vatandaşlık alıyorsunuz kökenleriniz sayesinde. çift vatandaşlığınız olacak. yeni kimliğinizi mevcut ad, soyadınızla mı yoksa yeni bir isimle mi alırsınız?

kararınızın sebepleri ne olur?
0
brakgn
(06.05.21)
Türkçe karakter varsa ismimde ki var, kendim için konuşuyorum, belki kendi ismime yakın bir şey bulurdum.

Şu da var, ismim Can ise değiştirmem, Abdülhey ise değiştiririm.
0
Hallegadola
(06.05.21)
aynı adım soyadım kalır ama bir de yabancı isim ekletirim. şekil olsun :d eğlenceli gelir böyle yapmak. bir mantığı yok. ha tabii daha rahat seslenmelerine de yarar. tamamen de farklı olmasın sanki iki farklı kişiymişim gibi. sosyal medya hesaplarım bankalarım falan karmakarışık olur. hatta belki kimliğe isim ekletmem de takma ad gibi kullanabilirim.
0
batlegolas
(06.05.21)
yeni bir isim & soyisimle (vatandasi olacagim ulkede kullanilan isimlerle) degistiririm. ne kadar asimile olsam o kadar iyi. tc kimliginden de pasaportundan da bir hayir gormedim bu zamana kadar, bizim sınır kapisindan disari ciktigin anda ikinci sinif vatandassin, ne diye muhafaza edeyim? hic isim olmaz. kate olurum nancy olurum oh kafam rahat :)
0
in vino veritas
(06.05.21)
mobilim editlemeye ugrasamadim, sanki bizim sınır kapisindan cikmayinca ikinci sinif vatandas degilmisiz gibi yazmisim komik olmus. turistler pcr'siz ulkeye girebilsin diye vatandasini 17 gun eve kapatan bir ulke bana ne katmis olabilir ahah :)
0
in vino veritas
(06.05.21)
@in vino veritas

aslında bir sonraki nesli de etkileyen bir durum. o yüzden biraz arada kalıyor insan. yani yarın bir gün çocuğunuz olduğunda onun da iki kimliği olacak. avrupa ülkelerinde okumak, çalışmak isterse türkçe bir soyad karşısına engel olarak çıkar mı bilemiyorum. yurt dışında yaşayan arkadaşlar daha somut değerlendireceklerdir.
0
🌸brakgn
(06.05.21)
bulundugu ulkeye gore degisir o sanki ama gidisatimiz turkce soyadin basimiza bela olacagini gosteriyor bence su an. ha bu duzen degisir (duzulen de tabii) daha medeni gunler goruruz, avrupa'da halihazirda surunmekte olan itibarimiz yeniden ayaklanir, o zaman bir farkimiz kalmaz helga'dan charlotte'tan. fakat iyimser tahminler bunlar, ufuk kapkaranlik bence.
0
in vino veritas
(06.05.21)
Kendimi hangi ülkenin halkına kültürüne ait hissediyorsam onun dilinden bir ad alırım.
0
1bir1bir1
(06.05.21)
Isim degistirme olanagim vardi ama tesekkurler almiyim dedim gectim. Hatta pasaportta dogum yerini sildirebiliyorsun, onu da red verdim, utanacak birsey yok.

Bu saatten sonra bizden bir John Miller cikmaz, kasmaya gerek yok kafasindayim. Adini degistirince mevzular cozulmuyor, keske o kadar kolay olsaydi.
0
cooperr
(06.05.21)
Değiştirmem. Yerdeniz'deki isim verme, bir şeyin ismini bilme hikayesinden etkilendiğimden midir nedir sonradan isim değiştirmek bana biraz garip geliyor.

Bir de değişik ad soyadlı olduğum için nereli olduğum pek anlaşılmıyor zaten. Türkçe karakterleri çıkarınca buradaki Türkçe konuşanlar bile anlamıyor. Taksiciyle kuryeyle vadanımız aslında çoh iye muhabbeti yapmama keyfi <3
0
bruce mclaren
(06.05.21)
Vatandasliktan cikarken degistirmedim, yanina yeni isim de eklemedim. Soyadimda ç harfi var, kimligimde o bile yaziyor acikcasi.
Bi ara dusunmustum yabanci ikinci bi isim mi eklesem diye de ben o kisi degilim ki. Cok yabanciladim dusunceyi ve sacma geldi. Beni ismim sebepli hor gorecek, ise almayacak vs birileriyle olmayi zaten istemiyorum, turnusol gibi bir sey. Halimden memnunum.
0
kuehles blondes
(06.05.21)
Kuehles blondes +1. Tamamen böyle düşündüm ve böyle yaptim. Hiç de sorun yaşamadım.
0
fraise
(06.05.21)
Valla ben kendimi gerçek hayatta başka bir isimle düşünemiyorum. Tabii bunun milliyetçilik, kök ile falan hiç alakası yok çünkü bana göre onların hepsi çok saçma.

Isim ise değişik bir olay. Hani Harry Potter daki "asa büyücüyü seçer" olayı gibi sanki isim gelip beni seçmiş gibi düşünüyorum. Ilginç.
0
j r r tolkien hayrani
(06.05.21)
Benim baba tarafı göçmen ve eski soyadlarını biliyoruz. Vatandaşlık alsam zaten o da benim soyadım diye alırdım. Öbür türlü uğraşmazdım çünkü türkiyedeki mal varlık, banka işleri vs şu anki ismimle. Üşenirim uğraşmaya.
0
jazzabel
(06.05.21)
Türkiye Cumhuriyeti devleti tarihindeki en zor soyadlardan birine sahibim. Bulgaristan vatandaşlığı kovalıyorum eğer olursa değiştirmek isterim.
0
wild honey suckle
(06.05.21)
Ben tam da anlattigin durumdayim.
Ornek olsun diye yaziroum. EU pasaportumda ALi Omer seklinde bir ismim varken TR'de ismim Ali Veli.Avrupada yasarken bunun cok zorluklarini cekiyorum.

-Turk ehliyetimdeki ismimle EU pasaportumdaki isim uyusmadigi icin Almanya Turk ehliyetimi ALman ehliyetine cevirmeyi kabul etmedi.Tum ehliyet cikartma islemlerini bastan yaptim.Maddi olarak giren cok oldu

-Almanyada adres kaydi islemlerinde buyuk zorluk yasadik.Anne-baba ve cocugu ALmanyada aile olarak bir adrese kaydederken cocugun dogum kagitlarindan, evlilik belgelerine kadar her seyi istiyorlar. Farkli dokumanlardaki birbiriyle eslesmeyen farkli isimler surecleri cok uzatti. Almanyada adres kaydi cok temel bir islemdir.Vaktinde ve dogru sekilde yapilmazsa gireceginiz vergi sinifindan cocugun alacagi cocuk parasina kadar bir suru seyi negatif anlamda tetikliyor.

-TR'deki diplomanizi Yurt disinda saydirmaniz gerektiginde her defasinda asiri fazla emek harcayacaksiniz.Fazladan tercume, isim denklik belgeleri,apostiller vs. vs.

-Ben bu karmasikliklar yuzunden yanimda surekli isim denkli belgeleri, formul A , formul B belgeleri ve tercumeleri ile gezmek zorunda kaliyorum.

- Tek ise yarayabilecek tarafi yasadisi bir sey yaparsaniz aciga cikma ihtimali daha zor olabilir.Ufak tefek yasadisiliklardan bahsediyorum.Ornegin TR'deki gelirinizin bir kismini ALmanya'dan saklayip daha az vergi odeme vb.Gerci bu ALmanya nezdinde ufak bir suc degil.

Tavsiyem ayni isim soyadi kombinasyonunu alin.
0
turkuaz
(06.05.21)
(8)

duş jeli bitmiş. şampuanla yıkansam

isimsiz uye
temizlik sağlar mı?
temizlik sağlar mı?
0
isimsiz uye
(05.05.21)
Sağlar
0
kisa
(05.05.21)
vücut kılların ahenkle dans bile eder.
0
himmet dayi
(05.05.21)
aynı şeyler zaten aslında. farklı şişelerde.
0
jelly bear
(05.05.21)
Yeni taşındığımız sırada, acil olarak sıvı el sabunu bile hem şampuan hem de duş jeli görevini görmüştü. Yani kullanılır.
0
pro9it9is9
(05.05.21)
Her turlu...
0
invictae
(06.05.21)
Sabunla yıkan ne şampuanı ya.
0
1bir1bir1
(06.05.21)
Sabun yok mu evde. Milletin bu duş jeli yüzünden cildi bozuk. İnsanın üzerinden kıyafet kayıyor durulanmıyor duş jeli. Nerede kaldı Gül kokulu beyaz hacı Şakir.
0
Hallegadola
(06.05.21)
Durulanmak sıkıntılı oluyor şampuanda. 'Durulandım' hissi bir türlü oluşmuyor.
0
Mirket
(06.05.21)
(5)

e-devlet mail adresi doğrulama

1bir1bir1
SelamlarE-devlette kullandığım mail adresime 14.07, 14.08, 14.10, 14.11 dakikalarında 4 tane mail gelmiş. Hepsinde de mail adresi doğrulama kodu var. Bundan anlıyorum ki biri e-devlet hesabıma girmeye çalışmış, şifre kırmaya çalışmış vs. Doğru mu anladım? Telefonumdaki e-devlet uygulamasından hesabı
Selamlar

E-devlette kullandığım mail adresime 14.07, 14.08, 14.10, 14.11 dakikalarında 4 tane mail gelmiş. Hepsinde de mail adresi doğrulama kodu var.

Bundan anlıyorum ki biri e-devlet hesabıma girmeye çalışmış, şifre kırmaya çalışmış vs. Doğru mu anladım? Telefonumdaki e-devlet uygulamasından hesabıma girersem aleyhime bir adım atmış olmayacağımı bilmiyorum, şu an ne olduğunu da tam olarak anlamış değilim, ne yapmalıyım?
0
1bir1bir1
(05.05.21)
Geçen gün aynısı oldu, mail adresime peş peşe iki tane e-posta doğrulama maili geldi. Dikkatsiz bir adaşım adresini yanlış yazmış diye düşündüm, sallamadım.
0
kobuzchu kiz
(05.05.21)
Bence girmeye çalışmamış.

Mesela ben kendi hesabımla giriş yapıyorum, sonra mail güncelle diyorum ve senin mail adresini giriyorum. Doğrulama kodu haliyle sana geliyor. Yani senin hesabına giren yok aslında.

Mesela [email protected] yerine sana ait olan [email protected] u yazıyor olabilirim.

Tabi güvenlik konusunda dikkat et sen yine de
0
infernalcadre
(05.05.21)
Mantıklı... içime sinmedi ama... her yerin şifrelerini değiştireyim mi napim?
0
🌸1bir1bir1
(05.05.21)
Bence bu olay yüzde yüz çalışma izni almaya çalışan kişilerin e-mail adreslerini yanlış yazmasıyla ilgili. Çalışma izni için sistemde e-mail adresinin olması gerekiyor. E-mail doğrulaması için şifre gönderiliyor. E-mail onaylanırsa çalışma izni için başvuru yapılabiliyor. Bir sorun olacağını düşünmüyorum. Çünkü zaten e-mail doğrulanamamış oluyor.
0
dissendium
(05.05.21)
@dissendium
@infernalcadre
@kobuzchu kiz

Teşekkür ederim...
0
🌸1bir1bir1
(05.05.21)
(21)

Yerli aşı çalışmalarına gönüllü olur muydunuz?

hayaletimsi
Az önce yerli aşı çalışmalarının herhangi birinde gönüllü olmak için bir form doldurdum. Bir an önce aşı olma isteğimin etkisi de var bunda. Siz olur muydunuz? ne düşünüyorsunuz?Ankara'da yaşayan arkadaşlar için şuradan doldurdum formu;https://ankarasehir.saglik.gov.tr/TR,522128/asi-calismasi-gonull
Az önce yerli aşı çalışmalarının herhangi birinde gönüllü olmak için bir form doldurdum. Bir an önce aşı olma isteğimin etkisi de var bunda. Siz olur muydunuz? ne düşünüyorsunuz?

Ankara'da yaşayan arkadaşlar için şuradan doldurdum formu;
ankarasehir.saglik.gov.tr

ps:
İlk erciyes üniversitesine mail atmıştım, bugün şöyle bir cevap geldi.

"Sayın xxx,



Aşı çalışması için gönüllü olarak katılmak istediğinizi belirtmişsiniz. Erciyes Üniversitesi Hakan Çetinsaya İyi Klinik Uygulama ve Araştırma Merkezimizde geliştirilen Covid-19 Faz -1 ve Faz- II aşı uygulama çalışması tamamlanmıştır. Faz –III çalışması Erciyes Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezinde ve farklı şehirlerde ki merkezlerde Mayıs ayında başlayacaktır. Bu konuda Sağlık Bakanlığının bilgilendirmelerini takip etmenizi öneririz. İlginize teşekkür eder, sağlıklı günler dileriz. "
0
hayaletimsi
(04.05.21)
Canımı sokakta bulmuş olsaydım Sağlık Bakanlığına güvenip gönüllü olurdum.
0
himmet dayi
(04.05.21)
Bilim insanlarına saygım sonsuz ama yönetim kısmına zerre güvenmediğim için kesinlikle gönüllü olmazdım.
0
whoosie
(04.05.21)
Olmam, olmak isteyen çıkar elbet.
0
infernalcadre
(04.05.21)
Katılırdım elbette. En kötü ihtimalle antikor üretmezsiniz totonuzda üçüncü gözünüz çıkmaz.
0
helena
(04.05.21)
bedavaya olmazdim.
0
hot potato
(04.05.21)
Olurdum, korkulacak bir yan yok. Sağlıkçıyım
0
sydney
(04.05.21)
Hayır, olmam. Niye olayım ki?

- Risk grubunda olsam ve aşıya erişimim olmasa "hiç yoktan iyidir" diyip belki olurdum. Ama 28 yaşındayım, evdeyim, hiç gerek yok.

- Aşı işinde çok para var şu an. Birileri 1 milyar dolar daha fazla kazanmak için "ya bu da böyle olsun" diyip erken basabilir aşıyı, denetimini yapanlara rüşvet verebilir. Ortada akıl almaz bir pasta var, o kadar paranın (ve rekabetin, zaman kısıtının) olduğu bir ortamda birilerine güvenmek kolay değil.

- Grip aşısı da olmuyorum mesela. Çok daha iyi bilinen ve denenmiş bir alan olmasına rağmen. Niye? Çünkü çok şükür düzgün çalışan bir bağışıklık sistemim var. Bu yeni aşı mevzusunda niye kimsenin bağışıklık sistemi yokmuş gibi davranıyoruz anlayabilmiş değilim.
0
plutongezegendegilmi
(04.05.21)
Olurdum, kafayı çalıştırıp ücreti mukabilinde kanal kanal gezer tecrübelerimi aktarırdım.
0
paramolacak
(04.05.21)
Hayır.

Başka nedenleri de var ama temel nedeni gerçekten aşılanmama engel olacak olması. Aşılama yapılacak da sonuçlar takip edilecek de kör kırılacak da... Yerli aşının işe yaramama ihtimali bir tarafa placebo grubunda da olabilirim. Yerli aşının neden olabileceği sağlık sorunları da cabası (üçüncü gözünüz çıkmaz diyen arkadaş AZ aşısının ne gibi sorunlara neden olduğunu pek takip etmemiş herhalde). Niye kendimi bu kadar sıkıntıya sokayım ki?
0
son feci skilacci
(04.05.21)
Kesinlikle olmam. Kim ne niyetle ne yapıyor belli degil güzel ülkemde.
0
lion de la Turquie
(04.05.21)
Yaptığımın doğru olup olmadığını tartışmak istemiyorum, bencilce gelebilir ama olmazdım.
0
megalomaniac
(05.05.21)
Kimsenin deneği olamam. Hele tepedekiler hâlâ gitmemişken katiyen.
0
1bir1bir1
(05.05.21)
Olmam, duyuru başlığını görür görmez aklıma şu geldi; aslında doğrudan bir ilişkisi yok ama benzer bir sonuç ortaya çıkabilir :

Birkaç sene önce ilköğretim okullarında süt dağıtılmıştı ve yanılmıyorsam son kullanma tarihi sebebiyle pek çok çocuk rahatsızlanmıştı. Hükümet hemen savunmaya geçti. Bülent Arınç "Çocukların süte hassasiyeti olmuş olabilir, 1 kereden birşey olmaz" benzeri bir açıklama yapmıştı...

Bu aşı durumunda da benzer bir durum ile karşılaşabiliriz. Bilimadamları ve tıp doktorlarımıza güvenmediğimden değil, ülke yöneticilerin mentalitesini bildiğimden. Farzedelim aşı geliştirildi ve özellikleri, olası yan etkileri bir raporla sunuldu. Virüse karşı amaçlanan hedefleri bir yana, potansiyel ciddi bir riskin altı çizildi. Sizce hükümet yetkilileri nasıl karar alırdı, ne yaparlardı ? İşte ben bu "ne yaparlardı" sorusunun cevabını tahmin ettiğim için hayır diyorum.

Süt dağıtım haberini de buldum, buyrun : www.cumhuriyet.com.tr
0
burka
(05.05.21)
jessica hyde olsaydim seve seve gönüllü olurdum.
0
evimin paspasi
(05.05.21)
Öncelikli grupta olmama rağmen aşı olmuyorum, gönüllü olmak katiyen istemem.
0
odiyus
(05.05.21)
Bu ulkede 13 yil boyunca sinav sorulari calindi. Cemaat-akp sinav sorularini calip, fem dersanelerinde dagittilar. O mevki, makamlarin cogunda liyakattan uzak hirsizlar oturuyor su an.
0
neverletyougodown
(05.05.21)
herkes aşı olabilmek için yarışırken ben istemiyorum çünkü ileride ne olacağını, hangi hastalıkların önünü açabileceğini bilmiyorum. bi yandan da hata mı yapıyorum diye içim içimi yiyor. hoş, aşı sırası da gelmedi gerçi. ama yerli aşı en baştan kaybediyor.
0
antihero
(05.05.21)
bu
ülkede
insanlara
radyasyonlu
çay
içirdiler.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(05.05.21)
bırak geliştirme aşamasında gönüllü denek olmayı, aşı çıktıktan sonra aşısını bile olmam.
0
halanne
(05.05.21)
Mustafa Varank olduysa ben de olurum, koca bakanı riske atacak değiller.
0
cowboy
(05.05.21)
Ben de tıp öğrencisiyim .kuagülasyon yapan covid aşısı türü üretimden kalktığı oldu.ben sinovac oldum.biontech gelirse rapel olarak olurum.bizim aşıyı eğer aşı olmamış olsam ve sıra çok varsa olurdum.40-50 yaş arası isem bekler biontech olurdum
0
birdposing
(05.05.21)
(4)

yasaklı günler yataktan çıkamıyorum

aeroknight
tek başımaykeb de aynıydı ailemin evine geldim yine aynı. uykumu alamıyorum alsam bile yataktan çıkmak istemiyorum. halbuki işe gitsem capcanlı biri oluyorım. yoksa köle mi oldum?
tek başımaykeb de aynıydı ailemin evine geldim yine aynı. uykumu alamıyorum alsam bile yataktan çıkmak istemiyorum. halbuki işe gitsem capcanlı biri oluyorım. yoksa köle mi oldum?
0
aeroknight
(04.05.21)
kafanıza ne takıyorsunuz?
anlatın çözelim.
0
brakgn
(04.05.21)
Yat dinlen iste ya ne guzel :) Keske biz de biraz keyfi dinlenebilsek :D
0
e mice
(04.05.21)
@brakgn Bir takım antidepresanlae ve concerta kullanıyorum. Borç verip geri alamadığım birisi var falan karışık olaylar ):
0
🌸aeroknight
(04.05.21)
Psikolojik sanırım. Pandemi başladığında ben 3 ay yataktan çıkmadım, uyudum. Alışamadın bence, alışınca geçiyor çünkü güçleniyorsun.
0
1bir1bir1
(04.05.21)
(6)

Oruc regli etkiler mi?

balpolen
Cok tuhaf gelebilir ama aklima baska bir sey gelmedi. Her ay duzenli olan reglim bu ay gecikti. Bugunle birlikte 1 hafta gecikmis olacakOruc ve karantinayla gelen hareketsizlik disinda bir degisiklik yok hayatimda, size de sormak istedimNot: Hamile degilim
Cok tuhaf gelebilir ama aklima baska bir sey gelmedi. Her ay duzenli olan reglim bu ay gecikti. Bugunle birlikte 1 hafta gecikmis olacak
Oruc ve karantinayla gelen hareketsizlik disinda bir degisiklik yok hayatimda, size de sormak istedim

Not: Hamile degilim
0
balpolen
(04.05.21)
1-2 gün olsa tamam da o kadar da etkilemez. Ben hep isterim, biraz gecikse de tamamlasam şu ayı diye ama hep de tam vaktinde gelir.
0
SiyamkedisiZorro
(04.05.21)
covid aşısı oldunuz mu? covid aşısı olanlarda gecikme/bozukluklar yaşanıyormuş.
0
itinayla bozuk kafa tamir edilir
(04.05.21)
Kisitlanmadan dolayi fark etmeden stres de yapmis olabilirsin kendi kendine. O daha cok etkili oluyor.
0
e mice
(04.05.21)
Aşi olmadim, stresli oldugum soylenebilir tabi ama en son bu kadar gecikme 10 sene once falan olmustur
0
🌸balpolen
(04.05.21)
etkilemez, denk gelmiştir.
0
rose parks
(04.05.21)
Her kadının senede 1 kere sebepsiz gecikmesi olurmuş, op. dr. Banu Çiftçi diyor. Muhtemelen hiçbir sebebi yoktur, çünkü aksine oruç şifadır, oruçtan olduğunu hiç sanmam.
0
1bir1bir1
(04.05.21)
(6)

video ve ses yükleyeceğim bir site kurmak

1bir1bir1
Selam Başlıktakini yapmak istiyorum ama bunun altyapısında herhalde normal sitelere göre çok daha büyük bir veritabanı olması lazım değil mi, depolama açısından. Bu veritabanı ve bu işin prosedürü nasıl elde edilir ne yapılmalı, yuğtub deyliyoğşın vs bu videoları kullanırken tabii telif hakkı mesele
Selam

Başlıktakini yapmak istiyorum ama bunun altyapısında herhalde normal sitelere göre çok daha büyük bir veritabanı olması lazım değil mi, depolama açısından. Bu veritabanı ve bu işin prosedürü nasıl elde edilir ne yapılmalı, yuğtub deyliyoğşın vs bu videoları kullanırken tabii telif hakkı meselesini de kendi prosedürlerince çözmüş oluyorlar değil mi, yeni bir site kursak olması gerekenler neler?
0
1bir1bir1
(04.05.21)
codecanyon.net

Buradan scripti alabilirsiniz,

hosting meselesi de bu iş için sanırım en iyisi anlık talebi karşılayabilmek için anında sistemde yükseltmeler yapabileceğiniz bir hosting firması olması gerekir.

Sanırım bunun için çogu kişi aws kullanıyor.
0
liberal
(04.05.21)
Videoları sadece depolamak mı istiyorsunuz, yoksa birileri izleyecek mi? Kaç kişi izleyecek?

Eğer birileri (50-100 kişiden fazlası) izleyecekse, streaming işine gireceksiniz demektir. Kendiniz yapamazsınız ya da yaptıramazsınız muhtemelen, ciddi bir bütçe lazım bunun için.

Bu durumda en mantıklısı videoları youtube/vimeo gibi platformlara koymak, oradan sitenize embed etmek olur.

Eğer 3-5 kişi oturup izleyecekseniz depolama işi ucuz. Video depolamak için database kullanılmaz ama, object storage lazım. Tabi TR'deyseniz bunun upload'ı da hafiften problem, eğer site üzerinden yüklemek istiyorsanız orada da biraz iş var.

Tam olarak ne yapmak istediğinizi yazsanız aslında daha doğru cevaplar verebiliriz.
0
plutongezegendegilmi
(04.05.21)
Yapmak istediğim şey, beğenidir yorumdur vs kullanmadan (belki kendi çalma listelerini oluşturma ve "tekrar çal" bibi iki üç şey olabilir) insanların sadece videoyu veya sesi internetten dinleyecekleri/izleyecekleri ve linkini sosyal medyada paylaşabileceğim/gömebileceğim bir site oluşturmak. Kendi özel alanım için düşünebiliriz, mesela ben müthiş bir klasik müzik aşığıyım, veya herhangi bir bestecinin bestelerini çalışıyorum kendimce, bunu yutub gibi karşılıklı çıkara dayanan bir platformda değil de, tamamen hayrına yapacağım bir platformda paylaşmak istiyorum, yani meşhur devlere para kazandırmak istemiyorum. Gibi düşünelim.
0
🌸1bir1bir1
(04.05.21)
Anladım hocam. Şöyle bir cost hesabı yapayım size kabaca:

3-4 dakikalık 720p bir videonun ortalama 250MB yer kapladığını varsayalım.

Şurada amazon'un fiyatlandırmaları var: aws.amazon.com

100 GB depolamada 2,5$ para ödüyorsunuz kabaca. Yani sitenize yüklenen her 400 video için 2,5$, her 1000 video için (yuvarlıyorum) 5$ para ödemeniz lazım. Aylık.

100 GB video aktarımı için de 1$ para ödemeniz lazım. Yani depolanan her 1000 video 1 kere izlendiğinde 2,5$ da ona para ödüyorsunuz. 2 kere izlenirse 5$ vs. diye gidiyor. Bu da aylık. Her videonun ortalama 100 kez izleneceğini varsayalım, bu da 250 $ oluyor.

Çok kaba bir hesapla, 1000 videonun size maliyeti aylık 255$. Sunucu, database, alan adı vs. gibi diğer kalemleri katmadım henüz. Onların da 95$ tutacağını varsayıp (iyimser bir varsayım) yuvarlak hesap aylık 350$ diyelim.

Kullanıcıların ortalama kaç video yükleyeceği önemli. İşte instagram'da bu sayı çok yüksek mesela ama videolar kısa, sizin sistemde uzun video yükleniyor diye varsaydık biraz daha, dolayısıyla kullanıcı başına videonun daha düşük olacağını varsayabiliriz. Her kişi 2 video yüklese, 1000 video hesabından 500 kullanıcınız olacak. Bu da şu demek, her kullanıcının size maliyeti 0.7$, yani yaklaşık 5 TL olacak. 1000 kullanıcınız olsa aylık 5000 TL sunucu maliyetiniz var.

Eğer maliyetleri cebinizden karşılamayacaksanız, kullanıcı başına 5TL nasıl kazanacağınızı düşünmeniz lazım. Youtube'a bedavaya yüklemek varken, birileri "devlere para kazandırmamak için" size bu parayı öder mi? Veya niye ödesin? Bu soruların cevabını bulmak lazım.

Telif hakkı meselesi de biraz pis açıkçası. Normal şartlar altında sizin platformunuza "içerik kaldırma talebi" göndermeleri lazım. Sizin de makul bir süre içerisinde bu içeriği kaldırmanız gerekiyor. Ancak bazı çakal insanlar bu isteği göndermeden direkt dava açıp para koparmaya çalışıyorlar, bir şey çıkmaz ama avukat masrafları falan biraz uğraşmanız gerekir.

Ayrıca oturup kodları siz yazmayacaksanız bunun bir de development maliyeti var. Bence bu işe girmeden önce yapılacak en güzel şey @liberal'in gösterdiği gibi hazır bir script alıp fikri denemek olur. İlk 50-100 kullanıcınız için sizi idare eder muhtemelen. Baktınız fikir güzel, yürüyor, devamını ondan sonra düşünürsünüz.
0
plutongezegendegilmi
(04.05.21)
telif meselesi için ne düşündünüz acaba?
0
sutlu nescafe
(04.05.21)
@plutongezegendegilmi

1. O sorunun cevabı "kendini var etmek" ya da "varlığını sürdürmek", başka bir amacı yok. Amaç para kazanmak değil yani, o site kendi yağıyla kavrulabilse çok iyi olur.

2. Kullanıcı 1 kişi olacak o da site sahibi olarak benim. Yani uzmanlık üzerine kurulmuş bir site olacak, belki ileride kullanıcı sayısı artırılabilir ama kesinlikle kullanıcı olarak herkese açık bir pltaform düşünmüyorum.

@sutlu nescafe

Bilmiyorum işte onu size soruyorum.
0
🌸1bir1bir1
(04.05.21)
(2)

öfke patlaması

kutukcu
kendimi bildim bileli öfke kontrolüm yok. nadiren öfkelenen birisiyim ama bazen öfkelenince kendimden geçiyorum. kollarım, diyaframım, kaslarımda bir boşluk oluyor. kendimi iyice sıkıp, yatağı, koltuğu bitap düşene kadar yumruklamadan, derin nefes alıp tutup kendimi sıkmadan sinirim asla geçmiyor. k
kendimi bildim bileli öfke kontrolüm yok. nadiren öfkelenen birisiyim ama bazen öfkelenince kendimden geçiyorum. kollarım, diyaframım, kaslarımda bir boşluk oluyor. kendimi iyice sıkıp, yatağı, koltuğu bitap düşene kadar yumruklamadan, derin nefes alıp tutup kendimi sıkmadan sinirim asla geçmiyor. kendimde bir boşluk hissediyorum ve doldurmak için vücudumdaki tüm kasları sıkasım ve yorasım geliyor. genelde çevremdekilere, yakınımdakilere yansıtmıyorum kendi kendime oluyor hepsi.

aynı durumu yaşayan veya konu hakkında fikir verebilecek olan var mı acaba?
0
kutukcu
(04.05.21)
Ben de öfkelenen biriyim (eskiden çok zor öfkelenirdim ama şimdi çok daha kolaylaştı) ve kolay kolay geçmiyor öfkem. Ama şöyle bir sorun var, ben kaslarımda ve vücudumda oluşan enerji birikimini atamıyorum, yumruk sıkamıyorum bile. Psikoloğum bunu istemişti, yastık yumruklayacaksın her gün demişti ve ben babama olan öfkemi yastıktan çıkaracaktım ama ellerimi yumup yumruk yapamıyorum bile. Senin bu halin bence çok sağlıklı. Sakinleşmek için pandemide olmasaydık dışarı çık yürü koş derdim ama maalesef. Kötü bişey değil senin bu durumun. Sadece bu öfke patlamalarının kökenine inebilmek lazım. Muhtemelen birikim var.
0
1bir1bir1
(04.05.21)
Öfke patlaması yaşayan insanlarda derinde farklı problemler olduğu işçin genellikle psikoloğa gidip tedavi oluyorlar. Bu şekilde yaşamak yerine birkaç seans terapiye gitmenizde fayda var, net kötü bir şey ve içten içe size ve sağlığınıza zarar verir bu.
0
roket adam
(04.05.21)
(5)

20 yıl önce verilen borç

condom kurşunu
2 arkadaş arasında geçen bir hadise. Taraflar haricinde Herhangi bir şahit yok, borcu veren kişi aynı sene içinde vefat etti. Borçlu tarafın nerede çalıştığı bliniyor. Arayıp bize borcunuz vardı ödeyin dense yoo bizi m yöel br borcumuz yok dese herhang bir hak iddia edilemez değil mi?
2 arkadaş arasında geçen bir hadise. Taraflar haricinde Herhangi bir şahit yok, borcu veren kişi aynı sene içinde vefat etti. Borçlu tarafın nerede çalıştığı bliniyor. Arayıp bize borcunuz vardı ödeyin dense yoo bizi m yöel br borcumuz yok dese herhang bir hak iddia edilemez değil mi?
0
condom kurşunu
(04.05.21)
Büyük ihtimalle zaman aşımına uğramıştır. O yüzden yasal olarak bir hak iddia edileceğini pek düşünmüyorum. Ama yine de bir deneyin tabi.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(04.05.21)
Uzak akraban arasa 20 yıl önce baban 100 bin almıştı, onu geri istiyorum dese ne dersin?
Giden gitmiş, 20 yılda ihtiyaç olmamış. Bu saatten sonra geri gelmez.
Keşke yazılı bir şey olsa.
0
neymis
(04.05.21)
Bu tip durumlarda zamanaşımı 10 sene geçmiş olsun üzerine soğuk su içmek kalıyor
0
apocalipy
(04.05.21)
Verecek olan zaten zaten bu hakkı sahibine değilse varislerine iade edeyim diye düşünse zaten aradan 20 yıl geçmezdi. Hak, haktır.
O kişi de hala borçludur. Önemli bir meblağsa ayıbı vs. yok isteyin kendisinden.
0
Erva
(04.05.21)
Bir kenara yazılıp iki tarafın imzasıyla belgelenseydi hak iddia edilirdi ama şimdi edilemez. Hele ki borcu veren kişi vefat etmiş, bu konuda vasiyet cinsinden bir belirtisi bile yoksa maalesef talep edemezsiniz. Yani edersiniz de vermem derse yapacak bişeyiniz yok.
0
1bir1bir1
(04.05.21)
(5)

Lens Kullanımı

pccopath
Gençler selamlar,30 yılı aşkın bir süredir numarası karışık ve yüksek değerlerde gözlük kullanmaktayım. Yıllardır güneş ışınları da çok rahatsız ediyor. Yıllardır kullandığım rayban damla modeli haricinde gözümü rahatlatan, denemediğim güneş gözlüğü kalmadı sayılır (numaralılar, klipsliler da dahil)
Gençler selamlar,
30 yılı aşkın bir süredir numarası karışık ve yüksek değerlerde gözlük kullanmaktayım. Yıllardır güneş ışınları da çok rahatsız ediyor. Yıllardır kullandığım rayban damla modeli haricinde gözümü rahatlatan, denemediğim güneş gözlüğü kalmadı sayılır (numaralılar, klipsliler da dahil). bir gözlükçü arkadaş bu gözlüğün orjinal camdan ve kaplamalı olduğunu, numaralıların orjinal camdan olamayacağını (başka katkı maddeleri ile yapılan camlardan olacağını), dolayısıyla alacağın başka bir gözlüğün bu seviyede rahat görüş sunamayacağını söyledi.
Sözün özü, tavsiyesi lens oldu. Ancak yoğun arazi çalışması yürütüyorum. Bu durumda lens kullanımı nasıl olur (lazer yaptırırım diye daha önce hiç kullanmadım) ?
Kullanırsam eğer, nelere dikkat etmeliyim (canlı tavsiyeler lazım, google hastane sayfaları değil)?
şimdiden teşekkürler.
0
pccopath
(04.05.21)
yoğun arazi çalışmasından kasıt ne bilmiyorum ama bazı göze harbiden de lens olmuyor galiba. muayenelerde lens kullanımına engel bir durum çıkmıyor bende ama mesela ben farklı lensler denedim, bir türlü gün boyu rahat takılabildiğim bir lens bulamadım.

gözyaşı damlası falan da çok bi işe yaramıyor. denemeden bilmek zor. yanlış anlamayın arkadaşınıza bir şey demiyorum ama tavsiyesi çok da önemli değil bence. doktorların lens tavsiyeleri bile tutmayınca tutmuyor :/
0
savidan
(04.05.21)
Gözyaşı eksikliğin varsa lens kullanamazsın, 2 saatte pertin çıkar. Ayrıca göz tembelliğin varsa da lens yetmez. Bence kullanma. Lazer de olma. Cam işini iyi araştır derim.
0
1bir1bir1
(04.05.21)
toz toprak olan yerde lens gerçekten sıkıntı, ben takamyorum.
0
roket adam
(04.05.21)
Günlük lens öneririm, pek kimse bilmiyor
ya da pahalı olduğu icin tercih etmiyor
ama kesinlikle tavsiye ederim, sabah takıyorsunuz aksam atıyorsunuz
yarın yeni bir tane

hem daha iyi hava alıyor hem de gözdeki hissi yok gibi
0
blackgirl00
(04.05.21)
20 yıldır lens kullanıyorum, gözlük ile aynı kalitede göremediğim için gözlüğümü hiç takmıyorum. 5 yıldır günlük lens kullanıyorum. gözümde hiç hissetmiyorum bile. toz -topraktan lens hemen etkilenen bir şey değil. bir de lens alıp deneyebilirsiniz, bir kutu deneyin. doktora görünürseniz tabi iyi olur. lens sorun olursa gözlüğe dönersiniz.
0
nzessia
(04.05.21)
(4)

Sizce veteriner yanlış mi davrandi?

logisticsmanager
Geçenlerde iki aydir bizle olan barinaktan aldığımız kopegimizin ikinci defa götürdük. Ilkinde kadin vardi ve kisirlastirma dikislerini almisti, sifir problem geçti (bir iki dis gosterdi alinirken ama olur).Yalnız ikincide gecici veteriner vardi, 190 boyunda böyle ruhsuz görünüşlü adam. Kopek zaten
Geçenlerde iki aydir bizle olan barinaktan aldığımız kopegimizin ikinci defa götürdük. Ilkinde kadin vardi ve kisirlastirma dikislerini almisti, sifir problem geçti (bir iki dis gosterdi alinirken ama olur).

Yalnız ikincide gecici veteriner vardi, 190 boyunda böyle ruhsuz görünüşlü adam. Kopek zaten veterineri kac kere iyi sey icin gördü ki cok rahat olsun. Hayvan adsmi görünce havlamaya başladı, korku halinde. Dediği ilk şey;
"Bu reaksiyonu üstünde calismaniz lazim". Adamin merhaba, x beyden sonra dediği ilk şey. Hayvan kac aydir bizle falan yok yani.

Sonra iceride hayvani kendisine isitacak hiçbir sey yapmadi. Hayvana ilk dokunusu muayene icindi. Hayvan iyice tirsar haldeydi yani.

Bana göre; cok yanlis bir davranis gibi geldi. Heyecanli, korkan köpeği veteriner kisinin yatistirmasi mantikli değil mi? Vallah askerlikte doktor nasılsa ahanda ayni muamele vardi. Hatta askerde daha sevecenini gördüm.

Yoksa bana mi böyle geliyor ve adamin hali normal mi? Yani Türkiye'de de gittim veterinere. Veteriner köpeğimle kedimle hep bir konusurdu sonra baslardi falan. Hatta biraz ödül verirdi alissin diye.

Bilmiyorum ama onun yüzünden de olabilir; uzun boylum erkeklere falan reaktif halde biraz.
0
logisticsmanager
(03.05.21)
öyle düşünme veterinerin işi rehabilitasyon değil. orada muaynesini yapıp aşısı, iğnesi işini bitirip gidecek. her köpeğe, kediye kendimi sevdireyim aman biraz alışsın dersen günde bir hasta bakman lazım. kedi,köpekte muayne esnasında zor kullanmaya mecbur kalınıyor.ama hayvan çok sakindir veteriner acımasız davranır tabi bu saçma.
0
orpheus
(03.05.21)
Haklısın fazla önyargılı davranmış. Hekim değiştirmek en doğrusu olur.
0
1bir1bir1
(03.05.21)
@orpheus zor kullanmadi hic ya. Hayvan denilenleri yapti ama resmen adamdan korktu yani. Agresif havlama da degil odadan kacmaya calisma falandi hali.
Gecen basket oynayanlara havladi, birine ödül verdim. Susunca uzaktan atti yavas yavas yanina geldi. 1 dk sonra elinden mama yiyordu.
Bilmiyorum belki de normal veterinerden sonra garip geldi bana. Ki bir daha yedek veteriner var dediklerinde zaten kabul etmeyecegiz.
0
🌸logisticsmanager
(03.05.21)
Köpekler karşılarındaki kişinin yaklaşımındaki değişiklikleri çok çabuk farkedebiliyor, oturup uğraşılması gereken bir durum değil.. O anda köpeği sakinleştirmek ilerdeki muayeneler için de güven sağlar ki bir veterinerin hastasına bunu elinden geldiğince sağlaması lazım. Haklısınız.
0
not dark yet
(03.05.21)
(5)

"sevmek" kavramı

yuvarlanantencereninkapagi
dinlediğim bir podcastte kendini sevmekten bahsediyordu. aslında sevmek kavramını bildiğimizde kendimizi ya da bir başkasını sevmenin aynı oldugunu, bir baskasının ya da kendimizin sadece nesne oldugunu söylüyordu. sizce de böyle mi?bir de aynı podcastten sorular size:1- sevmek hayatınızda şu anki h
dinlediğim bir podcastte kendini sevmekten bahsediyordu. aslında sevmek kavramını bildiğimizde kendimizi ya da bir başkasını sevmenin aynı oldugunu, bir baskasının ya da kendimizin sadece nesne oldugunu söylüyordu. sizce de böyle mi?

bir de aynı podcastten sorular size:

1- sevmek hayatınızda şu anki haliyle nasıl var, sizin dünyanızda neye tekabül ediyor?
2- nasıl seviyor, nasıl seviliyorsunuz? sevilmek sizin için ne demek?
3- " iyi sevgi" sizin için ne demek?
0
yuvarlanantencereninkapagi
(03.05.21)
alfred
(03.05.21)
sevmek tabiki özne ile nesne arasındaki ilişki, karşılıklı olursa sevişmek oluyor. karşılıklı birbirini sevmek yani.

1- onun için iyi olanı yapmak + onunla beraber olmaktan zevk almak. bu ikisinin bir arada olduğu hal benim için. kendini sevmek için de aynı şey geçerli. kendini seviyorsan kendine sanki bakmakla yükümlü birine davranır gibi davranırsın. ama bunu tatlılıkla yaparsın. kendine zaman geçirmekten de hoşlanırsın.
2- tutkulu seviyorum. oyle sevilmeyi bekliyorum. hayranlıkla izlenmek twelfth'e bak ne kadar tatlı ne kadar karizmatik diye aşık olan kadınlarla tatlı ilişkilerim oluyor. ne yaparsam yapayım vazgeçilmezim hissi coşturuyor beni. tabiki gerçekçi bir beklenti değil ama doğam bu.
3- kendine zarar vermeyi onaylamayan sevgi iyi sevgidir. seviyorum ondan bırak mutlu olsun hali ise kötü sevgidir.
0
twelfth
(03.05.21)
Valla açıkçası bana şu klasik kişisel gelişim zirvalamalasi gibi geldi. Bence başkasini sevmek ile kendini sevmek arasında çok büyük fark var. Hani tamam, en temelde zaten hep kendini düşündüğün, kendini iyi hissettiğin için yapıyorsun ancak yapılan şeyler arasında dağlar kadar fark var.

Mesela başkasını seven kişi sırf onu kaybetmemek için türlü türlü saçmalıklara katlanabilir. Dediğim gibi en temelde o kişiyi kaybetmemek için yani dolayısıyla kaybetme hissini kendine yaşatmamak ve kendini sevdiğin için yapıyorsun bu şeyleri ancak işte kendine bişekilde iyi davranmama olayı da var. Yani bişekilde kendini yok sayarak/kendinden taviz vererek kendini seviyorsun.

Salt kendini sevme ise adı üstünde kendini sevmektir. Kendini hiçbir şekilde yok saymadan, kendini her türlü en temelde oturtmakla ilgilidir bence. Gördüğün gibi ikisi arasında fark var.

Onun dışında "gerçek X" ya da "aslında X" tarzı şeyler de her zaman için bizim saçma sapan beklentilerimizin ürünüdür. Sana göre "gerçek/aslında X" başka bişey olabilir, bana göre "gerçek X" başka bişey olabilir. Hal böyleyken, yani tanım kişiye göre değişkenlik gösteriyorken "gerçek" kavramınından nasıl bahsedebiliriz ki. Gerçek dediğin kişiye göre değişmeyen, sabit, katı bişey olmalı. Bak gerçekliği tanımlarken bile aynı şeyi yaptım. Ilginç.
0
j r r tolkien hayrani
(03.05.21)
Kendiyle Dost Olmak diye bir kitap var bu soruların cevabını burada bulabilirsin belki. Youtube'da Ceren Sungur da bu kitabı incelemişti oradan da izleyebilirsin gayet tatmin edici yanıtlar veriyor.
0
Mossy
(03.05.21)
Doğan Cüceloğlu'nun sevme anlayışı var, çok beğenirim ve gerçekten de doğrudur, o anlayış da senin dinlediğin şeydeki anlayışa uyar, kendine de başkasına da uygulayabilirsin.

Sevmek Doğan Cüceloğlu'na göre, onun kendi olmasını, kendi olarak var olmasını desteklemek, ona o istediği sürece onun iyiliği yönünde yardımcı olmak, onun kendi alanına ve varlığına saygılı davranmaktır. Yani "senin iyiliğin için" deyip deyip onun adına karar vermek onun adına hareket etmek sevgi filan değil. Videolarını izle istersen...
0
1bir1bir1
(03.05.21)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.