[]

hırçınlaşan kedi yavrusu

kendisi pazar günü 7 aylık olacak. 2 aylıkken eve aldık o zamanlar da çok hırçındı ama zaman içinde bize alıştıkça sakinleşmişti. sürekli biz uyurken üzerimize atlayıp ellerimizi ayaklarımızı ısırırdı ama son 3 aydır hiç böyle bir durum olmamıştı yanımıza yatar koyniş koyniş uyurduk kızımla. geçen hafta kızgınlık dönemi geçtiğinden beri çok hırçın. sürekli üzerimize atlayıp ısırıyor. öyle ki evde odadan odaya yürürken bile kolumuza atlayıp el ve ayaklarıyla sımsıkı tutunup ısırıp kaçıyor.

özellikle iki gündür eşim gittikten sonra resmen delirip beni parçalıyor. normalde düşkün olduğu bendim ama bu aralar hep onunla uyuyup onunla oynuyor. bugün eşim gidip kapıyı kapattıktan sonra yatağa geri döndüm seslendim ve direkt yüzüme atladı çok korktum zarar verecek diye. sonrasında yine kollarıma ayaklarıma saldırıp var gücüyle ısırmaya başladı. sarılıp sakinleştirmeye uğraştım ama duracak gibi değildi, ceza için kullandığımız sprey şişeyle su sıktım aylar sonra yeniden.

bana kızmasını gerektirecek hiç bir hareketim olmadı bu arada, eskiye nazaran evde normalden daha bile çok kaldım hatta. genelde çalışma saatlerim uzayıp da daha çok yalnız kaldığı dönemlerde biraz daha saldırgan olurdu ancak o da oyunla karışık yapardı böyle direkt atlama şeklinde değil. kesinlikle vurmadım, bağırmadım, maması suyu her daim dolu şekilde önünde, kapları tertemiz, kumu tertemiz.

evin genel durumuna göre tek farkı sürekli tezgahı, yerleri yaladığı için kimyasal temizlik malzemeleri yerine sirkeli suyla temizliğe yönelmem oldu. kedilerin limon ve sirke kokusundan çok hoşlanmadıklarını biliyorum ama zaten temizlik sonrası evi havalandırıyorum koku da kalmıyo geride. yine de tek şüphelendiğim şey bu kokuyu sevmeyip temizliği ben yaptığım için de bana düşman olması.

sebep evdeki koku değişimi olabilir mi yoksa başka bir sebebi mi vardır? varsa da ne olabilir, sakinleştirmek için ben nasıl davranmalıyım, ne yapmalıyım?

cevaplar için şimdiden teşekkürler

 
Kızgınlık dönemine giriyor. Yaşını doldursun kısırlaştırın, geçer.


  • SiyamkedisiZorro  (12.11.15 09:45:00) 
kokuyla bu hale gelmeleri mümkün değil. bence de kısırlaştırılması gerekiyor 1-2 ay sonra.


  • piremses  (12.11.15 09:51:25) 
kısırlaştırmaya tümüyle karşı olmakla birlikte, sizin başka türlü birlikte yaşama şansınız kalmamış görünüyor, kızgınlık için ilacını verin olmazsa kısırlaştırmayı düşünün


  • Big bada bum bum  (12.11.15 18:32:20) 
[]

ekolojik temizlik deliliği

astım hastası ve alerjik bünye sahibi bir kişi olarak her temizlik seansı benim fenalaşıp eşimin bana kaşık kaşık yoğurt yedirmesiyle bitiyor çünkü kadın anamın genleri çamaşır suyu değmeyen yerin temizlenmediği hususunda direniyor. maske takarak yapıyor olsam bile ciddi şekilde tıkanıp nefes alamıyorum. hem kendime, hem de doğaya bu kimyasallarla bu kadar zarar verdiğim yeter diyerek ekolojik temizlik peşine düştüm.

domol kullanmayı çok istedim ancak yakınımda rossman yok ve online alışveriş seçeneği de mevcut olmadığı için diğer seçeneklere yöneldim öncelikle loc ve beyaz sirke edindim. sirkeyi spreyli şişede sulandırıp mutfak tezgahı, lavabo vs temizliğinde kullanacağım. yüzey temizliği için loc düşünüyorum. camlar için de beyaz sirke çok iyi diye duydum. hatta çamaşır yumuşatıcısı ve bulaşık parlatıcısı olarak da beyaz sirkeye abanmayı düşünüyorum ancak tedarik sıkıntısı çok. aylardır arıyorum bi yerde bulduğum son 4 şişeyi aldım o da ne kadar süre idare eder bilemiyorum. migros, a101, carrefour nerede bulduysam talan ettim, mahalle arası yerel bi markette bulabildim sadece. karbonat, limon tuzu, sirke üçlüsüyle halletmeye çalışacağım çoğu yeri.

hadi diğer yerleri bi şekilde hallettik diyelim ama tuvalet için frosch'un limonlu tuvalet temizleyicisi falan yetmez gibi geliyo bana. o çamaşır suyu genzimi yakmadıkça o mikroplar ölmez fikri zihnime çakılmış. tamam temizlendi diyip içim rahat ayrılamıyorum çünkü normalde çamaşır suyu, asprin ve cifle ayrı ayrı temizleyen bi ruh hastasıyım. okb'ye ramak kalmış gibi hissediyorum artık.

internette araştırdığımda evde karbonat, limon tuzu ve su karıştırarak yapılan tabletleri atıp köpürünce sifonu çekerek temizleyebilirsiniz demişler ama o da sadece iç kısmını temizleyecek üst kısımlara kadar köpük ulaşmayacak sonuçta. direkt sifonun içine atsam orda köpürtüp sifonu çeksem diye düşündüm ama iç aksam plastik, erirse falan kaş yapayım derken göz çıkartmaktan korkuyorum.

bazı sitelerde de boraks kullanarak evde deterjan vs yapmayı anlatmış ancak karbonat gibi bulaşıklarda kalıntı kalsa bile zararı dokunur mu, vücuda zararı var mı gibi soruların cevabını bilen varsa onlardan da yanıt bekliyorum.

sizler ev temizliğinde neler kullanıyorsunuz? frosch ve domol'un kullanıp memnun kaldığınız/kalmadığınız ürünlerini de söylerseniz alışveriş listesi yaparken ona göre eleme yapabilirim.

mesela frosch deterjanlarını ve badem sütlü yumuşatıcısını merak ediyorum ancak pek yoruma da rastlamadım. kullanan varsa yorumları duymaktan memnun olurum.

şimdiden teşekkürler

 
şunlara bir bakın derim, komşumuz kullanıyordu memnun sanırım:

www.ekoorganik.com
  • peggy  (03.11.15 15:12:53 ~ 15:13:22) 
[]

dişi kedi 15 günde bir kızgınlık dönemine girer mi?

tecrübeli dişi kedi sahiplerinin bilgilerine ihtiyacım var. benim sabırsız kızım daha 5 aylık olduğu gün kızgınlık dönemine girdi, 15 ekimde. 3 gün evde mırıl mırıl gezmeler, ayaklara sürtünmeler, sevmeye kalkışınca götü kaldırmalar, ilgi bulamayınca bağırmalar derken 3-4 gün böyle sürüp sonra normale döndü. daha yeni 15 gün geçmişken dün yine aynı şeyleri yapmaya başladı. sevgisinden boğulacağız artık evde. ayaklarımızın dibine serilip göbek açmalar, sevdirmek için delirmeler, ufak inlemeler derken biz de gerildik daha yeni atlatmamış mıydık diye. neyse ki var gücüyle bağırıp komşuları rahatsız etme gibi bi durum olmadı şimdiye kadar, umarım olmaz da.

ilk defa yaşadığım şeyler bunlar, inanılmaz cahilim. merak ettiğim şey kızgınlık dönemi uzun bi süreçtir de 15 gün öncesi başlangıç arada sönme safhası bu da bitiş safhası gibi bişey mi, yoksa bu kız böyle kısa aralıklarla habire kızışacak mı? veterinerimiz 9-10 aylık olmadan kısırlaştırma taraftarı değil, mecburen beklemek zorundayız. canının yanmadığını biliyorum ama bazen öyle sesler çıkarıyor ki sanki ağrısı sızısı var da ağlıyomuş gibi geliyor. bolca sevip oynatarak ilgisini dağıtmaya çalışmaktan başka yapabileceğimiz bişey var mı?

cevap veren arkadaşlara şimdiden teşekkürler

 
dişim kedim senede belirgin 4-5 kere kızgınlık dönemine giriyor. şu sıralar biraz hafif bir şekilde atlatıyor ama bazen çok ağır geçiyor, hap vermek zorunda kalıyoruz.

15 günde bir girmez, bir yanlışlık var.
  • kimlanbu  (03.11.15 09:55:19) 
15 günde 1 girer. bizimki de girdiği zaman öyle giriyor. ilk giriyor sonra 10-15 gün sonra bi daha sonra bi kaç ay olmuyor sonra bikaç ay sonra yine başlıyor. kısırlaştırmak lazım.


  • sta  (03.11.15 10:02:25) 
tıpkısının aynısı bizimkinde de mevcut. üstelik 4,5 aylıkken başladı. tam 15 gün arayla 2 seans yaşadı, ikisi de 3'er gün sürdü. önümüzdeki haftasonu yenisi olacak mı diye beklemedeyim.


  • zakk  (03.11.15 11:46:36) 
[]

sürekli görüşmek isteyen arkadaşlarınızdan bunalıyor musunuz?

benim pek sosyal çevrem yoktur, bir arkadaşlar ve bir kuzenler grubum var sadece. ancak eşimin 5 6 farklı arkadaş çevresi var. benim aksime aşırı sosyal bi insandır. arkadaş çevresinde de çok sevilir. iş saatlerimiz çok yoğun olmadığı için eşimle akşamları ve haftasonları rahatça vakit geçirebiliyoruz. arkadaş çevresi genelde bekarlardan oluştuğundan o haftaiçi akşam arkadaşlarıyla takılır, haftasonu da başbaşa vakit geçirirdik.

bu yaz itibariyle arkadaşlarının hemen hepsi kuduruk gibi evlendi ve şu an tüm evli çiftler bizimle görüşmek için çıldırmaktalar. evde sürekli telefon çalıyor, hadi şuraya gidelim, hadi size gidelim, hadi bize gelin vs. bi süredir farkettik ki artık evimizde başbaşa oturamaz olmuşuz. sürekli birileri bize sormadan bizi bi planın içine dahil edip son anda haber veriyor hadi şuraya gidiyoruz diye. müsait değiliz, yorgunuz vs dediğimiz zaman da alternatif planlarla darlamaya devam ediyorlar, hayırdan anlamıyorlar. en sonunda habersiz gelip oturuyolar eve. keşke gelmeden arasaydınız deyince de "arasak yokuz derdiniz ama ehehe" diyorlar. "aman nolcak canım biz yabancı mıyız ev dağınık olsa ne" gibi cevaplar veriyorlar.

resmen ağız tadıyla bütün haftasonu evden çıkmadan filmler, diziler izlemeyi özledim. son zamanlarda sürekli dışardayız çünkü. daha 2 haftalık evli insanlar bile görüşelim diye çıldırıyorlar, sinir geliyor bana artık.

bana göre pazar günleri evde dinlenilir, banyo yapılır, temizlik yapılır, çamaşır yıkanır, ütü yapılır, hafta içine yemek yapılıp stoklanır. alışmışım bu şekilde geçirmeye. bu aşırı sosyallik yüzünden ütüler birikti dağ gibi oldu, çamaşırlar kaldı, temizliği yalapşap yapabiliyoruz leş gibi olduk artık. yemek işini de haftaiçi işten gelince aceleye getirmeye başladık. yaşam kalitemizin düştüğünü hissediyorum. elalemi memnun etmek için kendi düzenimden feragat etmekten sıkıldım.

dün en sonunda 5-6 teklifi geri çevirdik oh evimiz güzel yuvamız diye miskinleşmişken çat kapı geldi bi çift "hadi gidiyoruuz sizi almaya geldiiik ehe ehe" diye. lan daha balayından geçen hafta geldiniz hemen mi sıkıldınız birbirinizden, bu nedir arkadaş! bi evde yatırmadılar haftalardır!

şimdiden bi başka arkadaşı da haftaya cumartesiyi bağlamış "cumartesi bizdesiniz planınızı ona göre yapın ben anlamam" diye. bu kadarı da saygısızlık değil mi? ben mi aşırı tepki veriyorum. eşim de daraldı artık hayır deyip ciddiye alınmamaktan. numaraları değiştirelim, evi barkı satıp kaçalım demeye başladık. insan tatil gününde işe gittiğinden daha çok yorulur mu ya?

sizde de var mı böyle laftan anlamayan arkadaşlar? varsa nasıl başa çıkıyorsunuz? bizim aklımıza son çare telefonları kapatıp çalan kapıyı açmamak geliyor.

 
Valla bizim eve habersiz gelmek gibi bir kafa olmaz, bildiğin kalp kırarım. Biz bu kadar popüler değiliz elbette ama bir yerde bir bira içmek dışındaki planlar nerdeyse 2-3 hafta öncesinden yapılır, pek böyle olmaz.


  • whoosie  (26.10.15 09:46:28) 
Bunlar bildigin yuzsuzmus kalp kirsan nolcak.
Olu taklidi yapin. Ozellikle beklediğiniz biri yoksa calan kapilari acmayin. Telefonlara çıkmayın. Bi sure sonra sıkılır birakirlar heralde.

Ayy nefret ettiğim insan turu hayirdan ya da ozel hayattan anlamayan. Okurken daral geldi. Allah kolaylik versin.
  • rayde  (26.10.15 09:48:09) 
ne güzel arkadaşlarınız var ya bence kıymetini bilin


  • sta  (26.10.15 09:48:46) 
abi seni cok iyi anliyorum da bence yine de kalp kirmamaya calisin. onun yerine yalan soyleyin, mesela çöreklenen tarafa onlarin tanimadigi birine soz verdiginizi soyleyin. eve yuzsuzce dalana birazdan kaynimin enistesinin kucuk yegeninin kizi gelecek diyin. bir yere gidelim derlerse biz o gun italydayiz amk diyin. cunku kalplerini kirarsaniz bu sefer durdukcyere siz euclu olacaksiniz. beyaz yalanlar sikin. veya yone nirgun zorla bi yere gittiginizde veya eve damladiklarinda surat yapin. gulmeyin. az konusun. bisey sorarlarsa canim sikkin deyin vs.


  • beyteper canavari  (26.10.15 09:55:40) 
ünide bu şekil davranmaya çalışan kendini bilmez arkadaşlarım olmuştu. ki o zaman bekarım, tek yaşıyorum falan. o zaman bile sınırları çizmiştim

yalnız bence siz hayırı tam hayır olarak söymeiyorsunuz. hadi 1-2 çift yüzsüz de hepsi mi öyle?
  • la noix  (26.10.15 09:58:04) 
yani bana kalsa kapi önüne koymaktan beter ederdim de yapma öyle. sonra gün gelir, ararsin. nazik bir sekilde sivisin. haftasonu aile ziyareti, yakinlarda bir yerler, ayri plan yapmaya baslayin, dahil etmeden(!), bir noktadan sonra seyreklesecektir. seyreklesmek zorunda yani.


  • aynadakiyabanci  (26.10.15 10:07:48) 
bi süre buluşmalara gitmezseniz anlarlar. ama başta "hayır" deyip de sonradan ısrar üstüne gidiyorsanız "hayır"ınızı ciddiye almamaları doğal.


  • ambrosia  (26.10.15 10:16:20) 
sen ve eşin spor salonuna veya dans kursuna yazılmış gibi yapın :) sorunca da bu akşam gym programımız var şu akşam dans dersimiz var deyip sallarsınız.


  • mr.goodcat  (26.10.15 12:04:19) 
eve cat kapi gelmek nedir ya?
mr goodcatin dedigi gibi yapabilirsiniz.

"ileride arasiniz" felan demisler de boyle suursuzlari aramazsin merak etme.

aradiklarinda acikca diyor musunuz "biz basbasa vakit gecirmek istiyoruz, hafta ici birbiribimizi goremiyoruz" diye?

simdi bu kadar yilisik ve samimi tipler esinizden yuz bulmus sanki, esinizin biraz bozuk atmasi lazim yukarida yazdigim sekilde.
  • chaotic good  (26.10.15 12:17:38 ~ 12:17:58) 
en az 3 arkadaşımı kapıdan çevirmişliğim var habersiz veya istemediğim anda geldiği için.

hiçbir zaman hayatıma bu kadar "aslında bu benim hayatım" modunda girilmesine müsade etmedim, hatırladığım kadarıyla.
  • felsefeye duyarli insan  (26.10.15 12:19:42) 
okuyunca kendi arkadaşlarıma şükrettim, bu ne yahu.

kapı çalınca açmayın, evde yokmuş taklidi yapın.
  • peggy  (26.10.15 12:42:16) 
Bence çok güzel bir olay, demek ki çevrenizde seviliyorsunuz. Arkadaşlarınızın sizi kullanmadığını varsayıyorum. Bazıları vardır, hesaba el attırmaz, eğer öyleyseniz hesabı 2 sefer ödemeyin, sizi bir daha çağırmazlar : )

Diğer türlü, çat kapı gelebilecek arkadaşları bellidir insanın. Eğer bu kategoride değilse, bir bahaneyle gönderin. İçeri almayın. Bir daha ki gelişte arayın, arasaydınız söylerdik deyin.

Bence ütü falan çok dert etmeyin. Gelen arkadaşlarınızı da alın, imece usülü işleri yapın. Çat kapı gelebilecek yakınlıkta biri evde bulaşıkta yıkar, ütü de yapar : )
  • kartallar yuksek ucar  (30.03.16 15:51:40) 
Hayir, beni bunaltacak kadar bana duskun kimse yok.
Cagirdiklarinda gitmeyin, "yorgunum, israr etme" ya da "esimle program yaptik" falan diyin.
Haber vermeden eve gelmek de cok abarti..
  • stavro  (30.03.16 16:41:11) 
[]

beraber yarınki misafire menü hazırlayalım mı :)

yeni evlenen kuzenim ve eşi ilk defa yemeğe gelecekler bize. daha önce bir kez nişanlıyken gelmişlerdi ama o son dakika planı olduğu için çok ayaküstü olmuştu. evlendikten sonra da 3-4 defa çaya geldiler. ilk defa yemeğe gelecekler. kuzenimle biz her hafta görüşüyoruz ancak eşi yoğun çalıştığı için ailecek bir araya gelmemiz pek mümkün olmuyo. bunu sağlayabilmişken güzel bi yemek hazırlamak istiyorum.

çok resmi bişey olmadığı için çeşit çeşit yemekler hazırlamama gerek yok. çok basit durmayan ama hazırlaması çok da vakit almayan bi menüye ihtiyacım var. köri soslu tavuk ve kremali makarna düşündüm fakat hem basit kalır gibi geldi vazgeçtim.

çorba mercimek ya da domates yapayım diyorum. ortaya güzel bi karışık salata. tatlı olarak da çikolatalı mus ya da bardakta bisküvi ve pudingle yapılan tarzda bi tatlı düşünüyorum. bunlar karar verdiklerim. ana yemek ne yapsam bunu bilemedim.

hadi bana fikirler verin ^_^

 
ortada bir yerlerde ara sıcak tadında karides güveç olsun bence. hazırlaması kolay ama öyle sık yenmeyen ilgi çekici bir şey gibi geliyor bana.


  • prodeq  (23.10.15 11:25:54) 
bu akşam da bize kuzenler geliyor. tarhana çorbası, tavuk sote, fırında patates, salata düşündük biz.


  • inheritance  (23.10.15 11:26:59) 
domates çorbası.
mantarlı tavuk sote.
salata.
kedi dili ile yapılan tatlılar.
Ekstra patates püresi olur. karides güveç güzel seviyorsa.
rakı şarap bira varsa haydari.
  • nedendir bilinmez  (23.10.15 11:36:36) 
tatlı hafif kaçmış bence.
şerbetli bi tatlı daha iyi olurdu.

  • manuel mandalina  (23.10.15 11:44:08) 
@manuel mandalina onlar gelirken şerbetli tatlı getirecekler, ben de yanına sütlü hafif bi tatlı bulunsun diye onu basite kaçtım


  • kakamelsokoban  (23.10.15 11:59:09) 
öyleyse onların getirdiği tatlının yanına maraş dondurması koysana.
ikinci ve de çikolatalı bi tatlı fazla olur bence.

  • manuel mandalina  (23.10.15 12:09:04) 
ana yemek olarak lazanya ya da kuşbaşılı beğendi olabilir.
ya da dana şinitzel (ama bunu kasaptan kocaman açılmış dana etleri alıp kendiniz yaparsanız güzel olur)

  • red g  (23.10.15 12:57:46 ~ 12:58:28) 
corba olarak mantar corbasi yapin derim ben, kesinlikle cok lezzetli oluyor. hem de kolay yapiliyor. domates, mercimek gibi klasik de degil.


yemek icin krem peynirin dedigi tavuk da olabilir, lazanya da. tavuk olursa yanina sebzeli pilav yapin, bir de salata. kedi biskuvili, pudingli tatli. cok guzel olur.


lazanya olursa zaten salata yeter. sonrasinda da guzel bir tiramisu yaptiniz mi italyan gecesi yasarsiniz :)
  • fraise  (23.10.15 13:10:44) 
basit vs diye düşünmeyip neyi güzel yapıyorsanız onu yapın bence. kuru lezzetsiz bir şey çıkarma riskine karşı.

onun dışında hünkar beğendi kolay ve lezzetli olur. yanında da bir iki çeşit tercih ettiğiniz meze olabilir.
  • patiska  (23.10.15 13:18:23) 
[]

beyaz sirke nereden bulunur?

temizlikte kullanmak için beyaz sirke alıyorum bulduğum zaman litre litre alıcam eve. migrosta var a101de var dediler baktım ikisinde de bulamadım. internette de arattığımda ancak kullanım önerileri falan çıkıyo. nereden temin edebilirim bilen var mı?




 
Migros'a bakmışsın ama ben de Migros'ta gördüm. Hatta "Bu nasıl sirkeymiş amk" demiştim birkaç gün önce.


  • angelus  (22.10.15 11:12:43) 
metro'da gördüm geçen gün. 1 litrelikti. fersan marka. bulunduğun şehirde metro varsa oraya bak. günlük kart veriyorlar. onunla alırsın. carrefourda da görmüştüm galiba.


  • sutlu nescafe  (22.10.15 11:18:33 ~ 11:19:43) 
dün a101 de gördüm, hatta ilgimi çekmişti sirkeyle temizlik mi yapılır ya ne alaka demiştim kendi kendime. üzerinde direkt temizlik sirkesi yazıyor.


  • prezarlatif  (22.10.15 11:22:14) 
bizim markette gördüydü ben.
şu toptancı gibi çalışanlar hani.

  • kargn  (22.10.15 11:47:04 ~ 11:47:17) 
[]

aynı kitabın farklı yayınevlerinde farklı sayfa sayısı olması

heidi'yi almak istiyorum. araştırırken bir sürü farklı yayınevinden çıkmış olduğunu gördüm. diğerlerini eleyip 2 yayınevi arasında kararsız kaldım. biri elips yayınlarının, karton kapak ve 235 sayfa. diğeri epsilon yayınları, kalın kapak ve 205 sayfa. kitap boyutları arasında çok fark yok ancak epsilonun kitap boyutu daha fazla olmasına rağmen sayfa sayısı daha az.

bunun sebebi farklı tercümelerde bazı yerlerin kırpılma, eksik çevrilme ihtimali mi yoksa içerik aynıdır da yazı boyutu, kenar boşlukları vs yüzünden mi 30 sayfalık bi fark mevcut?

gönlüm kalın kapak olandan yana ama içerik farkı varsa ona göre değerlendiririm.

ha derseniz en iyisi şu yayınevininki, onu tercih ederim. önerilere de açığım.

 
Sayfa sayısında ki fark içindeki sayfa mizanpajından kaynaklıdır. (yazı fontu, font büyüklüğü, boşlukları vs).


  • arockm  (15.10.15 14:08:26) 
mizanpaj yanında tabii ki çevirmen farkı da vardır.


  • tepedeki psychedelic adam  (15.10.15 14:14:29) 
[]

kursa gitmem lazım ama hiç gidesim yok :(

kariyerim açısından yeni bir başlangıç olacak alanımdan alakasız bi kursa yazıldım. yakın zamanda görevde yükselme sınavında istediğim yere geçemediğim için alternatif bi kariyer hedefi belirledim kendime. o gazla gittim kayıt oldum. bugün tanışma varmış. sonrasında da haftada 3 akşam 18.00-21.30 arası ders olacakmış aralık sonuna kadar.

ilk başta bi yerden başlamak lazım dedim girdim işin içine ama zaten 17.00de işten çıkıp koştura koştura kursa gidicem dinlenemeden. yolda yorulmak bi tarafa kafam iş yoğunluğunu atamadan ne kadar dersleri anlayabilirim bilmiyorum. kaldı ki bu kurs bittiğinde en az 2-3 kursa daha gidip en az 2 senemi bu işe yatırmam lazım.

daha açık anlatmak gerekirse işyerinde sonraki unvan değişikliği sınavında programcı kadrosuna geçmek için sıfırdan programlama öğrenip java, c++ vs bunları su gibi bilmem gerekiyo. 2 sene de muhtemelen iyimser bi rakam. 3-4 senemi bağlamadan yapabilir miyim bilmiyorum.

işyerinde zaten çok yoğunum, o yorgunlukla kurstan çıkıp eve gidişim 22.30 olacak en iyi ihtimalle. o kadar gözümde büyüyo ki. daha bu kursa gitmek için bile kendimi ikna etmem gerekti, sonrasında devamını getirebilir miyim bilmiyorum. yaş zaten 28, bu yaştan sonra uğraşmaya değer mi? kurum sınavında zaten sorular nereden çıkacak belli değil. geçen sınavda tamamen java sormuşlar, bu senekinde c++ çıkmış sadece. bi önceki sınavda da pascal ve basic karışık sormuşlar diye duydum ama tam emin değilim. ne soracaklarını bile bilmeden neye çalışabilirim ki? boşa kürek çekiyorum gibi geliyo şu an.

ayrıca, bilgisayar programcılığı, internet programcılığı ve web tasarımı kurslarına gitsem programlama dillerinden hangilerini ne kadar öğrenebilirim? hangisinin konularına neler dahildir onu bile tam bilmiyorum.

ayrıca evde daha 5 aylık kedimiz var. zaten günde 8 saat yalnız bırakıyoken şimdi bu sürenin 14-15 saate çıkması da iyice canımı sıkıyo. normalde eşim erken evde olur ama aksi gibi onun da mesaiye kaldığı döneme denk geldi kurs, yılbaşından sonra o da erken gelmeye başlayacak fakat 3 ay o kediciği yalnızlığa mahkum etmenin vicdan azabı da var içimde.

vazgeçmenin bi tık uzağındayım. hadi bi gaz verin de gideyim bişeyler öğreneyim ben.

 
kediler yalnız kalma işini köpekler kadar takmıyor. hatta bazıları mutlu bile oluyor. eğer evde oyalanacağı yeter sayıda oyuncak/eşya yoksa onu sağlarsınız, kafanıza göre takılırsınız. olabildiğince dikkatini celbedecek sayıda eşyayı evin ortasına yığıp öyle gidin işe sabahları. oyalanır o.

kurs konusunda da, madem bi plan yapıldı, bir takım kararlar alındı, kariyer gibi hayatı birincil derecede etkileyen bir konuda en azından, aldığınız kararın arkasında durmaya bakın. belirttiğiniz sürede yazılım öğrenilir mi öğrenilmez ayrı bir soru. gider bi dener bakarsınız, ondan sonra karar verirsiniz doğru bir şey mi yapıyorum ben diye. ama daha tanışma toplantısına bile gitmeden "bu olmayacak gibi yea" demek çok doğru değil gibi.
  • cevap botu  (05.10.15 14:38:26) 
[]

kedide ağız kokusu

evdeki minik prenses artık 5 buçuk aylık ve dişlerinin dipleri hafif kanlanmış düşmesi yakındır. dişlerinin verdiği huzursuzlukla çok fazla ısırıp canımızı yaksa da geçici bi durum deyip sineye çekiyoruz. fakat sineye çekmekte zorlandığımız bi sorun var ki, tatlı ufaklığın ağzı ceset yemiş gibi kokuyo! tükürüğü de kokuyo hatta. bi yerimizi yaladığında gidip yıkamazsak kokudan duramıyoruz.

işin en kötü tarafı da gece koyniş koyniş uyuyoruz ailemize katıldığından beri. göğsüme yatar alnını yanağıma yaslar ağız ağıza uyuruz resmen. diş meselesi çıkana kadar bu durumdan çok memnun olsam da dün gece baktım yanında durulacak gibi değil ceset yemiş gibi kokuyo ağzı. kucağımdan indirip yanıma yatırdım suratı diğer tarafa dönük olarak, uyanıp farkedince de küstü, kızdı, ısırdı, pati vurup vurup gitti 2-3 saat gelmedi hiç durmaksızın koştu evin içinde. sonra yorulunca geldi yine ağzımda uyudu :(

bu koku işini hafifletecek bir yiyecek, ilaç falan var mı bildiğiniz? yoksa dişler değişinceye kadar çekecek miyiz?

 
@krem peynir parazit aşısını 2 hafta önce yeniledik, veteriner demişti zaten dişlerin dökülmesi yakındır koku yapar korkmayın diye. ama bu kadar ağır kokacağını düşünmediğimiz için ilacı var mı diye sormak aklımıza gelmedi :)


  • kakamelsokoban  (30.09.15 12:03:34) 
mamasini degistirmeyi deneseniz?


  • chaotic good  (30.09.15 12:14:12) 
@chaotic good evet bunu deneyeyim ilk olarak, tamamen geçirmese bile hafifletse yeter.


  • kakamelsokoban  (30.09.15 12:36:32) 
büyüyünce gecer


  • difdiringi  (30.09.15 12:46:07) 
kediler küsmez. biz kustugunu dusunuruz bazen ama kusmezler. bir de yataga alistirmayin simdiden sonra demisti dersiniz. hazir agzi kokarken yollamissiniz alistiron yalniz uyutmaya.


  • beyteper canavari  (30.09.15 18:41:02) 
[]

değişik miyavlayan kedi

normalde kızdırsak bile sesi çıkmayan 5 aylık dişi kedim son 1 haftadır eve geldiğimizde ya da evden giderken gördüğünde çok yüksek ve ince sesle uzun uzun miyavlamaya başladı. anahtarın kapıya değme sesini duyduğu anda başlıyo ağıt yakar gibi sesini perde perde yükseltiyo bi de. gün içinde de kendisine bişey söyleyince mırrrt mırrrt diye sesler çıkarıyo. daha net tepkiler vermeye başladı artık. eve geliş gidiş saatlerimiz aynı, uzun süre yalnız kaldığı için kızıyo desem daha bile az yalnız kalıyo eskiye göre. bi de aşırı bi kudurukluk var. ele avuca sığmıyo. eskiden de hareketliydi ama artık geceleri saatlerce durmaksızın koşuyo evde.

önce kızgınlığa mı giriyo acaba bu miyavlamaların sebebi o olabilir mi dedim ama kuzucuk daha 2 kiloyu bile tamamlayamadı. 2 buçuk kilo olmadan kızgınlığa girecek kadar olgunlaşamaz demişti bi veteriner. ona güvenerek yok değildir diyorum zaten daha yerlerde sürtünmeler popoyu kaldırıp gezmeler falan da yok ama 9 ayı geçince kısırlaştırmaya götürcez. 9 aya ne kadar yakınken olursa o kadar iyi. bağıra bağıra apartmanı ayağa kaldıracak diye çok korkuyorum.

bi de ilk geldiği zaman hiç öyle huyları yokken son 1 buçuk aydır uyurken boynumu emmeye başladı. kızgınlığa gircek yakında derken iyice bebekleşti. usul usul yaklaşıp sabaha kadar emiyo sabah kalktığımda boynumda morlukla uyanıyorum. işyerinde de bakıp gülüp duruyolar kedi yaptı diyorum hee kedidir kedi asdjfg tepkileri alıyorum.

bu bilgiler ışığında,

soru 1- bu miyavlamalar koşturmalar kızgınlığın yolda olduğunun habercisi mi yoksa büyüdükçe olan normal hareketler mi?

soru 2- miniği beni emmekten nasıl vazgeçirebilirim? elimi, kolumu, parmağımı emmeye yönlendirmek işe yaramadı ille de boynuma dalıyo.

 
1.kızgınlığa erken dönemde giren kedilerde oluyor (duymuştum)

2.emme olayına da bir çözüm yok, o öyle devam edecek. bizim kedi neredeyse 2 yaşında ve bırakmıyor. o da çok küçükken annesinden ayrılan, yeterli derecede anne sütü kullanmayan kedilerde olurmuş (veterinerimizin söylemesine göre) canın acımasın diye tırnaklarını kesebilirsin zira patilerini de kullanıyorlar bunu yaparken.
  • makarnacanavari  (17.09.15 15:10:43) 
@makarnacanavarı bizim dana küçük de ayrılmadı annesi mahalledeki bi dükkana doğurmuştu 2 aylığa kadar hep annesiyleydi sonrasında da 1 ay kadar gün içinde 1 kere götürdüm emmesine izin verdim baktım annesi telef oluyo hepsiyle birden uğraşmaması için diye 3 ayı dolunca bıraktırdım. tırnakları neyse kesiyorum da dili aynı zımpara :) yalayınca çok canımı yakıyo


  • kakamelsokoban  (17.09.15 15:14:00) 
benim en kucuk kizim 6-7 aylikken ve yine 2 kilo degilken kizginliga girmisti. yerlerde yuvarlanmaya da basladi mi? kumru sesi gibi mi o "mirrt"?

ha, bahsettigim kedi de hunharca el emiyor. 1 yasini gecti de... aramizdaki mesafeyi artirarak unutturacagimi zannediyorum...
  • e haliyle  (17.09.15 15:31:09 ~ 15:32:43) 
@e haliyle evet aynı kumru gibi ses çıkarıyo, normalden fazla sokuluyo bi de bize. normalde severken en fazla on dakikadan sonra kaçar giderdi şimdi kendini zorla sevdiriyo nerdeyse. boşta el kol gördü mü gidiyo kafasını bedenini sürtüyo üzerimize yatıp sıkı sıkı tutuyo falan. kızgınlık is kaming dimi :(


  • kakamelsokoban  (17.09.15 15:40:07) 
kizginlik cok yakinda... daha popo havada garip hareketler de yapacak. sonra ilcenin butun kedileri sizin bahceye toplanacak. :p


  • e haliyle  (17.09.15 16:01:18) 
@e haliyle eyvahlar olsun :) küçük kızım büyüyor ^_^


  • kakamelsokoban  (17.09.15 16:12:21) 
[]

digiturk iptal çilesi

digiturk üyeliğimi sözleşme bitimi nedeniyle iptal etmek istiyorum. 3 gündür aralıksız 4739999'a faks çekmeme rağmen hiç bir şekilde iletilmiyo. baktım faksla işi çözemiycem ben de mektup adresine dilekçe ve nüfus kağıdı fotokopimi göndererek çözeyim dedim çünkü yakınımda (fatih) elden teslim edebileceğim teknik servis de bulunmuyo.

yanlış hatırlamıyosam mektupta karşı tarafın teslim aldığına dair bana bilgi verilebiliyodu. adını bilmiyorum ama postaneye gittiğimde ulaştı bilgisini vermelerini istiycem ki digiturk yine ulaşmadı diye bahane uyduramasın.

sizce uzakta da olsa teknik servise gidip elden de belgeleri teslim etmeli miyim yoksa güzide ptt teşkilatımıza teslim etmem yeterli olur mu?

söz konusu digiturk olunca mektubu elden götürmeyi bile düşünmedim değil gerçi...

ps: yakın zamanda iptal edip çözüme kavuşan arkadaşlar varsa fikirlerini de alabilirim.

 
Umudunu kirmak gibi olmasin ama ben en son reciver'i teknik serviste dukkanin ortasina firlatip kurtulmustum. Ondan onceki sureci soylemeye gerek yok heralde.

Gecen gun de yeni uyelik icin aradilar. Yok su bedava bu bedava diye. Iptal prosudurunuz degismedigi surece para da verseniz uye olmayacagim deyip kapattim.
  • brkylmz  (17.09.15 10:05:24) 
dostum ben digitürke mail atıp hallettim. önce btk'da şikayet açtım ama bi etkisi oldu mu bilmiyorum.


  • check minus  (17.09.15 11:34:07) 
@check minus aynı yolları ben de izleyeyim hallolur umarım


  • kakamelsokoban  (17.09.15 11:35:17) 
[]

dertleşelim mi?

evrene acayip atarlıyım bugün. aybaşında inanılmaz güzel bi tatilden döndük çok güzel dinlenmişken moral depolamışken geldiğimizin ertesi günü eşimin ailesi saçma sapan şeyler yaparak ne moral ne dinlenmişlik bıraktı. onlarla mücadele etcez diye taş taşımıştan beter yorulduk. zaten ruhsal yorgunluk çöktü üstüme, 9 günlük tatil söylentileri dolaşmaya başlayınca tamam dedim bu 9 gün evden çıkmayız dinleniriz.

şimdi öğrendim ki tatil de idari olmuş. bizim müdür zaten manyak. koca bina ve ek bina kapanıp gidiyo. tek bizim müdürlük aman bişey olur diye her odadan iki kişi bırakıyo idari izinde. hadi yarım gün olunca neyse de 2 buçuk gün millet yatarken gelmek zoruma gidiyo. çünkü bizim oda zaten 2 kişi. iş yoğunluğu dağlar kadar. bari bi gün birimiz bi gün birimiz gelelim dedik onu da kabul ettiremedik. eşim izinli olcak üstelik yatacak 9 gün, adamı evde bırakıp ben gitmek zorunda kalıcam sinir içindeyim.

ağustos sonu işyerinin görevde yükselme sınavına girmiştik. sorulara baktığımda 2 yanlışım vardı. kazanıp kazanmamam çok ince bi çizgiydi ancak işi bilen az kişiden biri olduğum için sonradan tercih edilen ben olacaktım muhtemelen. şimdi sonuçlar açıklandı ve ben gördüm ki umduğum puandan 10 puan daha düşük gelmiş. muhtemelen kodlarken kaydırdım. elime sıçayım diyorum şimdi. göz göre göre kaçırdım istediğim pozisyonu. üstelik bilmesem, sınav kötü geçse eyvallah derdim şimdi bana amir olarak kim gelecek nasıl biri olacak stresi şimdiden bastı ya ters biri gelirse diye.

bombok geçiyo günüm. utanmasam oturup ağlıycam iç sıkıntısından. sizde durumlar nedir? gününüz nasıl geçiyo? umarım moraliniz benden iyidir.

 
işyerinde belirsizlik var bir ekip istemediğimiz bir yere gönderilecek 14 kişiden 9 u gidecek kimler gidecek belli değil.Herhangi bir hak kaybı vs olmayacak ama gönderildiğimiz lokasyon istemediğimiz bir lokasyon. Günlerdir iç sıkıntısından ruhum daraldı,

Hayırlısı diyorum.
  • basond  (16.09.15 13:09:39) 
İş yerinde çalıştığım ekip 3 kişilik. Önümüzdeki hafta yetişmesi gereken ciddi işler ve iş yoğunluğumuz var. 1 kişi izin alıyor biliyordum. 2 gün önce öğrendim ki diğeri de izin almış.

Tek başıma eşşek gibi çalışıcam. Bir de dalga geçer gibi "ay çok yoğunuz" "ay şu hafta bitmeden şunu da bitirelim mi" diye bana iş paslıyorlar. Hakikaten deliricem.
  • lcha  (16.09.15 13:41:38) 
dün dışarıda sıcaktan leş gibi terledim, gece de eve saat 2 gibi gelebildiğim için dayanamayıp yatağa devrildim. sabah kalktım duş almak için, baktım su buz gibi akıyor. dedim heralde hava basıncı düştü, ayarladım onu kapalı gözlerle. ama su hala buz. tekrar gittim kombiye, bu sefer ekrandaki hata mesajını gördüm; F.28 / gaz gelmiyor. allah allah dedim ne alaka. sonra ev arkadaşım dedi ya dün gaz saatini değiştirmişler, kapıya kağıt bırakmışlar, ondandır belki. gittim baktım hakkaten vanayı kapatmışlar. açtım vanayı, geri geldim kombinin yanına, kapadım açtım kombiyi, yine aynı. sonra o kağıda baktım, arkasında ilk gaz açılırken ne yapılması gerektiği talimatı varmış. ocağı, açıcaz, bi yakıcaz, havadan dolayı ilk bi sönecek, sonra tekrar yakıcaz vs vs. anlatıldığı gibi yaptım aynen. tamam dedim artık duşa, servise geç kalıcam yoksa (daha köpeği çıkarmam gerek). gittim kombinin yanına, kapadım açtım tekrar, lan yine aynı. kapa-aç, kapa-aç, kapa-aç, düzelmiyor. sonra saate bir baktım, servisin gelmesine 3 dk kalmış zaten, yarım saati heba etmişim... küfürler ederek vazgeçtim. gittim deodorant ve parfüm bastım üzerime, giyindim, köpeği bi çıkardım 2-3dk, sonra çıktım servise. araca bindiğimde 10dk gecikmiştim, allahtan bekliyorlar, bırakıp gitmemişler.

bir telekonferans vardı bugün saat 11-12 arası. başka bir acil durumla uğraşırken o toplantının 30dksını kaçırdığımı farkettim. acil durum da kafa yoran cinsten bişeydi, neyse allahtan sadece 30dk telekonferans çekip çıkacağım diye avuttum kendimi. o telekonferans da 50 dk uzadı, 12:50'de çıktım beynim akmış bir vaziyette. hala kendime gelemedim...

şu anda insanlardan kaçmaya çalışıyorum. akşam olsun eve gidince şu gaz sorununu çözüp bir duş alacağım ilk önce.
  • loveinaflipbook  (16.09.15 13:47:22) 
evde yatıyorum :)

canını sıkma diyen psikolog gibi olacak ama küçük şeylerle mutlu olmayı denemek lazım. haftaya evden çok uzaklaşmazsınız, alışveriş yaparsınız, tembellik yaparsınız moraliniz düzelir.
  • [silinmiş]  (16.09.15 14:02:48) 
Simdi tum bunlar sana cok can sikici geliyor ve kafana takiyosun, icin icini kemiriyo. Kim gelicek basima, neden boyle oldu falan. Emin ol ki gereksiz ne kadar ayrinti varsa ben de takiyorum. Ayni senin gibi. Ust komsuyla karsilasiyorum kapida, cocugun tipini begenmiyorum, ay diyorum bu cok hoppa zippa bisey, ses yapar falan, ona takiyorum. Halbuki ne belli. Tatil biraz handikap olmus evet. Ama ozel sektor, avantajlari kadar dezavantajlari da var. Hicbiri moral bozucak, uzucek seyler degil. Takma lutfen. Bosuna uzuldugumuzle kaliyoruz.


  • balpolen  (16.09.15 14:49:16) 
dertler dertler..
allah sağlık sıhhat versin gerisi boş

  • eksimeksi  (16.09.15 16:36:55) 
her resmi tatilde, her cumartesi çalışıyorum,eşim tail. akşam sekizde eve gidiyorum, eşim altıda geliyor.
sürekli birşeyler yapmaya yetiştirmeye yetişmeye çalışıyorum. hersaniye birşeylr yapıp yetiştirmek ten çok sıkıldım. bu iş temposu yuzunden kötü enerjmi herkese yansıtıyorum. kaşlarımı aldırıcam mesela ama ben çıkınca kuaförler kapalı oluyo . nasıl olayım işte. böyle şeyler.

  • gulsum  (16.09.15 17:32:34) 
[]

kediye kontil mamaya katılıp verilir mi?

apartmanda takılan 3 4 tane kediye iç parazit için kontil vermek istiyorum. bazen eve alıp benimkiyle oynatıyorum çünkü, birbirlerine bulaştırırlar mı emin olamadığımdan önlem almak istedim.

sabah aç karnına olması lazım diye tek tek yakalayıp şırıngayla ağızlarına sıkmaya çalıştım ama beceremedim korktular benden sevdirmediler de bütün akşam. onun yerine sabah bi yemek kaşığı yaş mamanın içine yarımşar cc karıştırıp yedirsem olur mu? hap da yutturamam çünkü daha şurubu içiremiyorum :/

bi sıkıntı ya da işe yaramama durumu olur mu yemeğe karıştırıp yedirincee?

 
ilaçlı mamayı yemez, kokusunu alıyor yerse büyük başarı.


  • neferkitty  (08.09.15 10:42:30) 
@neferkitty ama sağlıkları açısından sıkıntı yaratmaz değil mi yerlerse? kaş yapayım derken göz çıkarmıyım bi de


  • kakamelsokoban  (08.09.15 10:44:36) 
Ben geçenlerde yaş mamanın içine 1cc kadar Azro (üst-alt solunum yolu enfeksiyonu için antibiyotik) karıştırıp yedirdim. Yalnız bir yemek kaşığından fazlaydı benim verdiğim mama. 100 gramlık poşedin yarısı kadarını kullanıyordum. İlacın kokusunu da fazlasıyla bastırıyordu. Bir kaşık mama ilacın kokusunu bastırmayabilir.

İlacı verdiğim kedi de şu an çok iyi durumda.
  • sesee  (08.09.15 11:35:09 ~ 11:36:19) 
Yemeğe karıştırınca bir sıkıntı, etkisinde azalma, dokunma vb bir şey olmaz. Ben sosisin içine gömüyorum hap olarak alıp.

Babam ağzını açıp boğazına kadar parmakla itiyor. o.O
  • kaymaktutmayansicaksut  (08.09.15 11:55:34) 
[]

acil! bu arkadaşa ne tavsiye versem?

öğlen arkadaşım aradı. bi süredir ev arıyolardı ama oturacakları semte karar veremiyolar. şu an kirada kızın doğduğundan beri oturduğu semtteler ve kızın ailesi de orada hepsi aynı semt içinde. çocuğun ise ailesi başka şehirde ve bekarken oturduğu semtte pek görüşmedikleri bi akrabaları ve arkadaşları var yalnızca. iki semt arası da yaklaşık 2 saat istanbul trafiğiyle.

arkadaşın kocası ille de kendi oturduğu semtte ev tutmak için inat ediyomuş. arkadaşım hamile kalmayı planladığı için doğum yaptığında bebeğini bırakabileceği birden fazla kişi olduğundan şu an kirada oturdukları semtten ayrılmak istemiyo. annemin işi olsa teyzeme bırakırım, onun da işi olsa yengelerim var hepsi el bebek gül bebek büyütürler diyo.

kendi arabaları yok, kocasının oturduğu semtte de çocuğu bırakabilecekleri biri yok. ayrıca işyerlerine de çok ters. her gün ben 3 saat erken kalkıp 2 saat yol gidip çocuğu bırakıp oradan 1 saat daha yol gidip işe ulaşmam lazım ben bunu senelerce nasıl yapayım diyo haklı olarak. eşi zaten genelde şehir dışında oluyo, o yokken çocuk hastalansa ben kadın başıma nasıl uğraşırım böyle en azından bi telefonla gelecek akrabalar var burada diyo.

bu şekilde aynen kocasına da anlatmış ama adam koymuş kafaya haklı bi sebep bulamayınca hakaret etmeye başlamış en sonunda da siktir git o zaman demiş kapamış telefonu. arkadaşım geri aramış neden böyle yapıyosun mantıklı şeyler söylüyorum şu an, orada oturmamız için hiç bi sebep yok vs. diye anlatmış ama kocası beğenmiş orada bi ev ben görüşmeye gidiyorum o evi alcaz taşıncaz demiş. kız da ben her gün bu tempoyu çekemem bi dur düşün deyince çekme o zaman ben gidiyorum canın isterse demiş kapatmış telefonu yüzüne.

yakın zamanda çok önemsiz bi sebepten dolayı tartışmaya başlamışlar, kız kendini anlatmaya çalışırken kıza yine sokak ortasında bağırmış sus, sus diyorum sana konuşup duruyosun diye. bu ilk olmadı, eminim son da olmıycak diyo. ağlayıp durdu konuşurken. ne diyeceğimi de bilemedim. bence arkadaşım sonuna kadar haklı ama kocasının ağzından dinlemedikçe adil yargılayamam tabii ki kafamda ama arayıp ne iş de diyemem kendi anlatmadıkça. kocasıyla o samimiyetim yok çünkü.

çok da olaya dahil olmak istemiyorum yarın bi gün bunlar barışınca ben sanki araya fitne sokmuş gibi kalmak istemiyorum ama arkadaşım gerçekten bu saygısızlığı, terbiyesizliği hakedecek biri değil. dünya tatlısı, sakin, nazik bi kız. o sustukça kocası da alışmış işine gelmedikçe bağırarak, hakaret ederek sindiriyo kızı. kavga zamanları dışında çok mutluyum ama kavgalar da gittikçe artıyo artık ben bu huzursuzluğu yaşamak için evlenmedim saygı bile görmediğim bi evliliği neden sürdüreyim diyo. sonuna kadar haklı ama haklısın bence boşan demek olmaz.

ne desem de sakinleşse? yanıma geliyo şu an. 1 saate falan burada olucak. ne yapıyım ne diyim? bi akıl verin nolur ya çok gerildim şu an.

 
ne denir bilemedim ama olaylar sakinlesince bu adamdan cocuk yapmayi iyice bi dusunsun derim.


  • chaotic good  (27.08.15 13:56:58) 
Ben olsan boşan derdim.
Neden böyle mutsuz, huzursuz, saygısız bir hayat sürsün ki? İnsan neden evlenir? sevdiğin insanla mutlu huzurlu bir hayatı paylaşmak için.
Söyle kocasıyla konuşsun, bu hakaretler kavgalar sona ersin desin. ciddiyetini belli etsin konuşurken. Olmuyorsa da boşansın. Hiçbir evlilik mükemmel değildir ama hiçbir insan da sadece evli kalmak, yuvasını dağıtmış olmamak için böyle hakaretli, kavga gürültülü bir evliliği hak etmez.
  • innerbliss  (27.08.15 14:01:54) 
evi falan geçtim de sakın bir de çocuk yapıp bir cana daha eziyet etmesinler. insan sevdiği kadına, eşine rahatça siktir git diyebiliyorsa, sokağın ortasında aşağılabiliyorsa evliliğin de pek önemi kalmamış. evden önce eşine odaklansın. zira adam hödüğün teki çıkmış.

edit: adama hödük dediğime kızan biri olmuş aşağılarda. olayın benzerlerini yaşadığım için adamın hödük olduğuna neredeyse eminim. bana laf yetiştireceğine iki cümle daha etseydi bari.
  • ufukcel  (27.08.15 14:03:42 ~ 15:01:12) 
Ayrıca adam belli ki kızı ailesinden uzağa götürmeyi istiyor ki kız ailesinden kolayca destek bulamasın ihtiyacı olduğunda, uzak olsunlar, kendini kocasına muhtaç hissetsin.


  • innerbliss  (27.08.15 14:06:40) 
Arkadaşına boşan deme. Şüphesiz ki aklı mantığı olan biriyse senin sözünle boşanmaya karar vermez. Kendi kararını verdiyse o ayrı. O zaman desteklersin.

eşinin söylediği semte gitsinler. Eğer tek derdi aileden uzak kalmamaksa, gitsin oraya. Eşi şehir dışında olunca, gider ailesinde kalır eğer yalnız kalmak istemiyorsa.

Çocuk düşünmek için erken. Belli ki daha oturmamış ilişki. Bir aptallık edip doğurmaya kalkmasın. Bence ayrılacaklar ama eğer ayrılmazlarsa ve toparlarlarsa zaten hamile kaldıklarında "aileme yakın bir yere mi geçsek" diyerek ikna edebilir. Çevremde çok örneğini gördüm.
  • lcha  (27.08.15 14:07:46 ~ 14:08:23) 
Gerilme. tavsiye vermek zorunda da hissetme. Anla dinle, mantikli onerilerin yoksa zorla bir oneri getirme. Kendi hayatlari kendi kararlari. Belki gercekten bu stresi beraber asamayacaklardir, Boyle bir durumda ayrilmalari daha iyi olur fakat bunlarin farkina kendilerinin varip uygun bir cozum getirmeleri lazim.

Tam da senin dedigin gibi adamin tarafini dinleyemedigimiz icin adam haksiz demek olmaz. Ama senin duyup da anlattigin kadariyla kadin da gayet mantikli dusunuyor.

Ayrica kadinin su anda once kendisini dinleyecek birine ihtiyaci var. Sana icini dokerken ayni zamanda bazi seylerin farkina varabilir. Eger senden tavsiye istiyorsa durumlarinin sana nasil gorundugunu soylemekten ileri gitmesen senin icin daha iyi. Bu tarz durumlar yol ayrimi gibi oluyor: ya anlasip biri digerinin dedigine uyacak ya da ayrilmis olacaklar. ikisi de yaptiklarinin sonucuna razi olmak zorunda kalacaklar yani.

edit: adami dinlemeden yargilayanlar, hoduk diyenler tam olarak yargisiz infaz edenler oluyor. Kadin elbette kendi fikirlerini savunacak ama adami yargilamak icin bu kadar erken davranmamak lazim. Bir ihtimal kadinin akrabalariyla adamin arasi iyi degildir, belki de zaten bugune kadar surekli adamla kadinin arasina girmislerdir, kadini surekli yonlendiriyor olabilirler ve adam da kadinin akrabalarinin kuklasiyla birlikte olmaktan bezmistir. Bunu adama sormadan yargilayan hoduklere guvenmemek lazim. Kadinin anlattigini tamamen dogru kabul etmek biraz saflik oluyor. Ama napalim toplum dedigimiz suru hep boyle calisiyor bir yerde bir "kurban" gorunce "yuce gonuller" hemen "savunuyorlar". Sen suruye uyma mantigi elden birakma.
  • idexo  (27.08.15 14:10:04 ~ 14:32:39) 
her hangi bir şey yapmaya telkin etmek ne sizin ne de bir başkasının haddine. sadece rahat olmasını ve içini dökmesini sağlamalısınız. adamın tavırları her ne kadar yanlış da olsa bunu onun da ağzından dinlemek gerekiyor. en azından sizin düşünceleriniz netleşir.


  • uuth  (27.08.15 14:11:20 ~ 14:11:53) 
[]

kuru mama yer yemez kusan kedi

evdeki ufaklığa yaklaşık 1 aydır bonacibo mama veriyorum. etraftan övgüleri fazlasıyla duyduğum için denemek istedim, kedicik de çok sevdi. bonacibo geleli yaş mama sırnaşmaları da kalmadı hatta çok sevdi deli gibi yiyo. kutunun üzerinde yazandan fazla da vermiyorum genelde ama bazen eve geç geleceksek kabını biraz daha fazla dolduruyorum ki işimiz uzar da gecikirsek aç kalmasın akşama da kabında mama kalsın.

geçen hafta şehir dışı yolculuğa gitmem gerekti. valizimi hazırlarken gideceğimi anladı sanırım valizin içinden çıkmadı. ben çıkarttıkça o girdi yattı. en son işimi bitirip valizi kapattığımda bütün gece üstünde yattı. sabah kalktığımda odanın girişindeki halıya kusmuştu. ama herhangi bir köpük, iltihap vs yoktu yalnızca kuru mama yemiş ve hiç çiğnememiş bütün bütün yutmuş, bir de su içmiş onları da olduğu gibi çıkarmış. gittiğim gün bütün odalarda beni aramış ve sonrasında da aynı şekilde mama kabını çok kısa sürede bitirip üstüne su içip yatağıma ve yatağın yanındaki halıya kusmuş. eşime bikaç gün kuru mama yerine sulu yemek vermesini söyledim, benim olmadığım 2 gün de eşimin hazırladığı yemeklerden yemiş ve o günden beri yeniden kusmamıştı. ben 2 gün sonra geldiğimde yeniden kuru mamaya döndük.

yarın da tatile çıkıyoruz yine valiz hazırladık aynı gitmeyin sırnaşmalarını yeniden yaşadık, yine valizin üzerinde yattı. bu sabah da her gün yaşanan sabah oyunundan sonra koşarak gitti yine mama kabını hızlıca yedi suyunu içti. koşarak geldi ve bu sefer yatağın yanındaki komodinin üstüne ve yanındaki halıya kustu. temizlerken baktım yine çiğnememiş bile bütün bütün yutmuş bütün kuru mamaları

bakıyorum haline kesinlikle halsizlik, ağız kokusu, ishal vs bir şeyi yok aksine canavar gibi koşturup atlayıp duruyo evde. bu kusma durumları da ortaya valiz çıkmadıkça hiç olmadı.

bu durum gidişimizi anladığından verdiği bi psikolojik tepki mi, yoksa ortada bi sorun var da veterinere götürmeli miyim emin olamadım. aşıları tam ve yeni bitti zaten, iç dış parazit de yeni yapıldı. dediğim gibi hiç bir şekilde hastalık belirtisi yok neşesi, enerjisi yerinde.

benzer şeyler yaşayan var mı aranızda?

 
cevap veriyorum ya da vermişsiniz:

"oyunundan sonra koşarak gitti yine mama kabını hızlıca yedi suyunu içti."

%87,96 hızlı yemeye bağlı bir durum. her bavul hazırlamanızda yemeği yeme hızı da artıyor mudur acaba?
  • unique hint kumasi  (27.08.15 09:11:06) 
@unique normalde mama kabı hep yerinde ve gün boyu içinde mama oluyo bu yüzden kafası rahat gidip gelip gördükçe azar azar yiyo ama bu tatile hazırlık süreçlerinde hep tamamen bitirdi kabı. sonra da midede tutamadı zaten :/


  • kakamelsokoban  (27.08.15 09:18:33) 
%36 protein %16 yağ içeriyormuş baktım da. Baldo Pirinç (16%), Mısır, Rafine Tavuk Yağı, Bezelye...
hakikaten nasıl veriyorsunuz bu mamaları anlamıyorum. hiç mi araştırmaz hayvan sahiplenen bir insan?
neyse çok da yüklenmeyeyim; en çok satılan piyasa mamalarına göre biraz daha iyi gibi.
  • tiny penny  (27.08.15 10:04:44) 
Bizimki de bir iki kez aynı hareketi yaptı evde yalnız kaldığında. Etrafta biz olmayınca mama bitecek zannedip panik olduğunu düşünüyordum ama senin yazdıklarını okuyunca strese bağlı bir mide problemi de olabilir.


  • zombi  (27.08.15 10:07:05) 
benim köpeğim yavruyken mamayı birden bitirirdi sonra da mama yedim diye sevinçten kudurur oradan oraya koşar hoplar zıplar sonra da kusardı. Hala da mama yedikten hemen sonra oynamama onunla.
Mama kabının içine tenis topu gibi bir şey koyun ki mamayı yavaş yesin. bakalım değişecek mi durum.

  • innerbliss  (27.08.15 11:46:18) 
[]

ps3 hediye etme sorusu

eşim konsol oyunlarını inanılmaz seviyo. ben çok anlamıyorum ama o tam anlamıyla deli. onu en mutlu edecek hediyenin de ps3 olduğunu biliyorum ancak bütçemiz evlilik borçları nedeniyle önümüzdeki sene de dahil olmak üzere bi hayli kısıtlı olacak.

bu sebepten 2. el ve kırık bi ps3 aramaktayım uygun fiyata. online oynamamak çok dert değil maksat oyun için de ekstra bütçe ayırmak zorunda kalmayalım ayıramayız çünkü.

okuduğum kadarıyla kırık cihazlara 5-10 lira verip dışarıda oyun yükletebiliyomuşuz. konuya uzak olduğum için yakınlarda bunu yapan yer var mıdır bilmiyorum o yüzden multiman kurulu bi cihaz alıp ya da cihaza multiman kurdurup kendimiz istediğimiz oyunu indirip oynayabileceğimiz hale getirmek istiyorum.

ekşide de forumlarda da multiman kullanımıyla ilgili çok bilgi bulamadım. sizce kırık bi konsol alıp bakırköyden vs gidip topluca oyun yükletmek mi daha mantıklı yoksa multiman kurup kendi istediklerimi yüklemek mi? multimanın kullanımına dair bilgim az olduğundan torrentle mi indircez programın içinde kendi download bölümü mü var hiç bilmiyorum bilenler anlatırsa süper olur.

ikincisi de 2. el kırık ps3 multimanli veya multimansiz ortalama ne kadar eder? hangi fiyat aralığında bulduğumda alayım mesela. oyun hediyesi olmasa da olur sadece konsol ve 2 kol işimi görür. nedir bunun piyasa değeri?

son soru, almak için nereleri takip edeyim? sahibinden.com mu yoksa satış için ayrıca forumlar vs.ler varsa yazarsanız sevinirim.

 
aslında bir seçeneğiniz daha var. multiman kurulu veya kurulmaya müsait kırılabilir cihazlar fiyatları baya pahalı olduğundan çok daha ucuza 500 gb kırılamayan süper slim bi cihaz alıp, oyunları donanımhaber kardeşlikten 20 30 tl karşılığında dijital alıp indirmek. zaten bi insan aynı anda onlarca oyunu genelde oynamadığı için oyun bitirdikçe de takaslayıp başka oyunlara geçiş yapabilir.

ben şahsen 4 den önce 3 kullanıyordum ve cihazım kırılabilir değildi. ama hiç oyun problemi yaşamadım. çok yükasek meblağlar da bayılmadım hiç bir zaman. tabi tercih meselesi. elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışırım bu konuda
  • baharat  (20.08.15 10:59:06) 
elimde kırık değilde kırılabilir çift kollu cihaz var uygun fiyata vereceğim 650 düşürdüm kim isterse ona vereceğim. kırıkları 750-800-900 arası satıyorlar. kutulu cihaz tabiri caize kız gibi makine

edit:5 adette oyun var onlarda istenirse 700 liraya bırakılır.
killzone 3
nfs hot pursuit
fifa 11-12-13
  • protrek  (20.08.15 11:13:29 ~ 11:18:58) 
@protrek seninki on numaraymış ama teknoloji cahili taraf ben olduğum için kendim kırdırma işlemlerini halletmem gerekir onu da beceremem muhtemelen. bana hazır kırılmış kutudan çıkarınca istediği oyunu yükleyeceği bi cihaz lazım. soran bi arkadaş daha vardı ona yolluyorum ilanını.


  • kakamelsokoban  (20.08.15 11:28:30) 
[]

ACİL! şu alete zımba nereden dolduruluyor

fotodaki zımbadan var ofiste. bir sürü sayfa çıktı var onunla zımbalayıp acilen göndermem lazım ama telleri bitmiş. yeni telleri takıcam da neresini açıp nasıl koyucam bulamadım. ofiste de yalnızım soracak kimse yok. bilen var mı acilen tarif etse halletsem.




 
Öneri 1: Siyah kolu indirip (yani zemine paralel hale getirip) sonra sola doğru itmeyi ya da sağa doğru çekmeyi dene.

Öneri 2: *muhtemelen doğru olan bu* Aletin bize göre solda kalan metalik kısmını sağ yana doğru bastırırsan içinden uzayan bişey çıkacak. oraya tel doldurup, o boruyu yeniden içeri iteceksin.
  • pandispanya  (18.08.15 14:43:58 ~ 14:47:12) 
olmadı öyle pandispanya :(


  • kakamelsokoban  (18.08.15 14:46:50) 
İkinci yöntem de olmadı mı?


  • pandispanya  (18.08.15 14:47:32) 
Siyah kolu indirmene gerek yok zımba doldururken.
Görselin solunda kalan metal ucu çek, zımba haznesi orada.
Bende de aynı ürün var.
Açılmıyorsa bozuk olabilir, sıkışmış olabilir. Biraz zorlamaya çalış.
  • dessy  (18.08.15 14:48:52) 
zorlayınca açıldı şimdi çok teşekkürler :)


  • kakamelsokoban  (18.08.15 14:51:09) 
[]

önce ısrarla kalmaya çağırıp sonra yokuş yapan arkadaş

haftasonu kurum sınavı var şehirdışında. normalde çok çok samimi olduğum hatta nikah şahidi olan arkadaşım da birlikte gideriz annemde kalırız hem erken gider geç döneriz bikaç gün de vakit geçirmiş oluruz hiç arama otel falan dedi. annesiyle ablasını da tanıyorum çok seviyoruz birbirimizi. birebir onlarla da konuşurum arar hatırlarını sorarım sohbet ederim. aynı okulda sınava giriyoruz ve annesiyle ablasının oturduğu ev de sınava gireceğimiz okula çok yakın. arkadaşım da 1 seneden fazla zamandır doğum izninde olduğu için evlerimiz yakın olsa da çok sık görüşemiyoruz fırsatı değerlendiririz diye tamam dedim. arkadaşım kızına annesi bakarken ders çalışmak için 1 ay kadar önce gitti. bana da dediği sınavdan birkaç gün önce gel sınavdan sonraki hafta beraber döneriz 10 gün falan birlikte tatil yapmış oluruz. önce bakarız konuşuruz deyip net bişey söylemedim ama sonrasında ısrar edip hadi gel, lütfen gel bak çok eğlenicez söz veriyorum sınav stresi falan kalmıcak deyince süper dedim seve seve kabul ettim.

sınava 1 hafta kala aynı hafta büyük ablasının da geleceğini ikimizle birden ilgilenmesinin zor olacağını zaten kızının da huysuz olduğunu söyleyip istersen sınavdan 1 gün önce falan gel sana da sıkıntı olmasın dedi, ok dedim bileti değiştirdim.

ertesi gün aradı sınavdan sonraki hafta kuzeninin düğünü olduğunu ve onun düğün hazırlıklarına yardım etmesi gerektiğini söyledi. istersen kal birlikte yardım ederiz ama sıkılırsın bence dedi. bunu ben zaten düğün dernek sevmediğim kendim bile nikah yapıp evlendiğim için demiş olması da mümkün ama sanki bana yokuş yapıyomuş gibi geldi. tamam o zaman dedim ben dönüş biletini de değiştireyim sınav çıkışı giderim.

sınav çıkışı gitme olayına da tamam demişti. abisinin ve eniştesinin de arabası olduğunu bizi sınava birinin bırakıp yanımızda bekleyeceğini söyledi. dedim tamam o zaman ben de çantamı arabada bırakırım dönüşte okuldan otogara geçerim dönerim eve. bu konuda da anlaştık.

bugün de bizi birinin arabayla bırakabilmesinin kesin olmadığını, sınava gireceğimiz gün de düğünlerinin olduğunu o yüzden taksiyle gitmemiz gerekebileceğini söyledi. öyle olursa çantamı eşyalarımı sınav salonuna sokamam, emanet bırakabileceğim bi yer de var mı yok mu bilemediğimden yanıma alamayacağım. okulla otogar 10 dakika bile yokken boşu boşuna eve dönüp eşyalarımı alıp tekrar otogara gitmem gerekecek. bu kadar vakit kaybetmek istemiyorum açıkçası.

başka kalacak yerlerim de var. eşimin teyzesi de aynı şehirde yaşıyo. en olmadı otel pansiyon bi yerde de kalabilirim. planda sorun çıktı diye her söylediğinde teyzemde kalabilirim hiç sorun değil dedim her seferinde olur mu öyle şey zaten aynı okula gitcez birlikte kalırız zaten çok mahcup oldum lütfen 2 gecelik de olsa birlikte vakit geçirelim dedi tamam dedim.

ben her anını planlı yaşayan insanım. bi yere gitmeden saat saat programımı netleştiririm nerde incem nasıl gitcem nerde yatcam kaçta kalkcam vs. insanlara bağlı olmayı da çok sevmem bunu arkadaşım da biliyo. buna rağmen sağolsun davet etti eyvallah da elimi kolumu da bağladı bi yandan ne kendi planlarımı yapabilmem için bırakıyo ne de kendisi tam anlamıyla yardımcı oluyo. her değişen plana kendimi adapte ediyorum bu sefer tekrar bişeyler değişiyo şimdiden fazlasıyla gerildim sanki yokuş yapıyomuş gibi düşünmeye başladım. daha on gün önce sana şurda yemek yedircem, burayı gezdircem diye heyecanlı heyecanlı konuşan kız şimdi nerdeyse bi gün içinde sınava sokup paketleyip yollayacak beni.

bunlara rağmen eşimin teyzesinde kalmayı tercih etsem trip atmış gibi olacak aramız bozulacak diye korkuyorum. öte yandan bu gireceğim sınav da fazlasıyla önemli benim için. rahat kalamıycam, uyuyamıycam adım gibi eminim. şu an niyeyse gidersem fazlasıyla rahatsızlık verecekmişim gibi hissediyorum çünkü. kafama takıp sınavımın kötü geçme ihtimali var.

siz olsanız ne yapardınız? bu kadar az zaman kala planları bu kadar değiştirdiği için başka yerde mi kalırdınız yoksa baştan söz verdiğiniz için huzursuz olacağınızı bilmenize rağmen gider miydiniz?

 
ben olsam hiç düşünmem kalacak yer ararım. son dakika yine bir plan değiştirip sizi ortada bırakırsa sıkıntı yaşarsınız. o andan sonra otel, pansiyon da bulamayabilirsiniz. "sınavdan önce biraz hazırlanmak, kafamı dinlemek istiyorum" dersiniz arkadaşınıza. geleceğinizi etkileyecek bir sınavsa kalbinin kırılmasını ikinci plana koyun bence.


  • animalman  (18.08.15 09:44:06) 
ben olsam otelde kalırdım. akraba yanı pek sevmem zaten. arkadaşın da abartmış bence biraz. otelde kal kafan rahat olsun.


  • justice  (18.08.15 09:44:33) 
kesinlikle otelde kalırdım. kafam rahat olurdu. sınav bu adı üstünde, gelecekle ilgili bir şey. bu konuda insanlara bağlı olmamaya devam etmeniz daha hayırlı. her an her şey olabilir.


  • uuth  (18.08.15 10:09:26) 
Arkadaşın kedinin fareyle oynaması gibi oynayıp durmuş seninle. Şahsen arkadaşıma söz verdiğim için kendi planlarımı gözden geçirir yine de ona mahcup olmamaya çalışırdım. Senin mübarek coşmuş da coşmuş.

Ben olsam kesinlikle bir otel ayarlar otelde kalırdım. Kimsenin oyuncağı olmana lüzum yok, burada durup düşünmesi gereken biri varsa o da arkadaşın. Lütfen bir otel bul kendine.
  • teoridefeminist pratiktegeysa  (18.08.15 10:12:34) 
Arkadaşında kalma, eşinin teyzesinde rahat edeceksen kal, yoksa otel pansiyon tarzı bir yerde kal. Huzursuz olma boşu boşuna, bu kalma olaylarında ben çok tedirgin oluyorum en temizi yakın akraba ( abla, kardeş, teyze evi gibi) evi yoksa parasını verip otel, pansiyon gibi yerlerde kalmak. Bir daha o şehirde işin olduğunda da hiç girme bu işlere ben ayarladım dersin, samimiyetle de alakası yok, planını başkasına göre yapmak zorunda değilsin.


  • elikası  (18.08.15 10:20:48) 
otelde kal hiç gerek yok akraba arkadaş dramasına. arkadaşına da söyle ben planlı yaşıyorum bu kadar değiştirmem diye onu da salla


  • efrasiyab87  (18.08.15 10:32:51) 
Otelde kalın bence. Arkadaşların dedikleeine aynen Katılıyorum, önemli bir sınavınız var ve rahat olmak istemeniz çok normal. Ama Arkadaşa yine de ayıp olmasın derseniz "çok yoğunsun o yoğunlukta rahatsız ederim diye içime sinmedi otel ayarladım" vs diyebilirsiniz


  • yildirimeda  (18.08.15 14:59:16) 
o kizda kalmam.net!
ne kadar sabirliymissiniz yalniz bravo. hamileyken kadinlarda bi dengesizlik oluyor da arkadasiniz artik dogurmus bitmis, bu kadar suursuz olmamasi lazim.

bir bahane uydurup pansiyonda kalin.
  • jimicik  (18.08.15 15:07:52) 
[]

sevdiceğe not bırakmalık şiirler

cuma günü iş sebebiyle birkaç günlüğüne şehir dışına gitmem gerekiyo ve tek gecelik arkadaşlarda kalmalar dışında eşimle ilk uzun ayrı kalışımız olucak. biraz da fazla düşkünüz birbirimize. kızlar-erkekler gecesi yaptığımızda bile 3-4 kere konuşuruz özleriz çok. üstelik bu sefer çok yoğun bi tempoda olucam telefona ancak akşamdan akşama bakabilicem. bu gidişimden önce ufak tefek notlar şiirler yazayım çekmecelerine vs bırakayım mesela işe giderken çorap çekmecesini açsın notu görsün sevinsin istiyorum. aradığım 3-5 tane 2-4 dizelik romantik şiirler. daha uzun da olabilir maksat okuduğunda beni yanında hissetmesi, özlediğimi bilmesi. normal şartlarda günler öncesinden araştırır bulurdum ancak işyerinde inanılmaz bi yoğunluk var işimi kolaylaştırırsanız inanılmaz mutlu olurum.

hadi herkes bildiği romantik şiirleri yazsın :) hazıra konma diyenler için göstereceği kaynaklar da kabulüm.

yardımcı olanlara şimdiden teşekkürler

 
Çok arabesk bir şey geliyor :)

Gözlerim gözlerimden başkasını unuttu
Sen yoksan o yokluktur, senden öncesi yoktu.

Ümit Yaşar Oğuzcan

Tamamına buradan ulaşabilirsiniz: www.siir-defteri.com
  • pike  (17.08.15 10:42:28) 
[]

win10 kapanmama sorunu

pc üzerinden outlook için kurduğum tüm mail adreslerini bi şekilde kullanıcı hesabı olarak eklemiş. her açışımda farklı bi mail adresiyle oturum açıp onun şifresini soruyor. girip açınca hemen yerel oturuma geçiş yap diyorum yeniden giriş yaptırıyo. işim bitip kapatmaya uğraştığımdaysa ekran kararıyo sistem kapanıyo ancak pc kapanmıyo. denedim belki güncellemedir bitince laptop güç ışığı söner diye ama sönmedi.

soru 1: bu hesapları kaldırmaya uğraştım admin olarak görünen hesap sürekli değişiyo. hangi hesapla giriş yaptırdıysa o hesap o oturumda admin olarak görünüyo ve kaldırmama izin vermiyo. ama oturumlar arası geçiş yapabileceğim bi yer de çıkmıyo girişte. yani onunla değil şununla giriş yap diyemiyorum. esas istediğim mail adresimle değil de sadece bi oturum adı ve şifreyle girmek

soru 2: yerel oturuma geçiş yapınca kayıtlı oturum arka planda açık kaldığından kapanmıyo olabilir mi? öyleyse oturumlar arası geçiş nasıl yapabilirim?

soru 3: daimi olarak yerel oturumla giriş yapmak istiyorum mail adresimle oturum açmak istemiyorum. bunun hesaplar dışında bi ayarı var mı?

 
bu geri zekalı sorun windows 98'lerde de olurdu ve o zamanlar çözümü bios güncellemeydi. türkçe kaynaklardan bir yere varamayabilirsin. yabancı ortamlardan sorununu arattır.

forums.windowscentral.com

burada mesela güç ayarlarına baktın mı diyor.

www.eightforums.com

burada win 8 için sormuşlar. faydası olabilir.
  • 2006  (17.08.15 10:46:11) 
[]

aliexpresste satılan the balm ürünleri

makyaj fırçası alayım derken bir sürü bilindik marka ürünler çıktı çok ucuza. ama en şaşırdığım the balm'ın nude dude, nude tude, meet matte, time balm, hot mama, sexy mama gibi normalde çok pahalı olduğunu bildiğim ürünlerin 5-6 dolara olmasıydı. sonra özellikle arattım fiyat aralıkları hep bu. hepsini birden oradan getirtsek burdan tek birinin fiyatına anca denk geliyo.

bu upucuz olanlar çakması mı yoksa bizdeki deli vergiler olmasa burada da satılacağı fiyat bunlara yakın mı olurdu? kutusu falan aynı hiç bi farkı yok arkadaştakiyle resimleri karşılaştırdık hiç bi farklılık bulamadık. kullanmasam bile sırf görüntü için alasım geldi kutularına bayılıyorum zaten de düğünden düğüne makyaj yaptığım için o paraları vermek istemiyorum.

%90 çakmadır da replika denen yine nispeten kaliteli malzemeden yapılanlardan mı yoksa sürdüğün yerde kanser yapan dandiklerden mi acaba? var mı bunlardan getirtip kullanan?

son soru: instagramda deli gibi satışları varmış mac, naked, the balm falan 20-25 liraya. onlar da muhtemelen bunları alıp satıyolardır dimi 1. kalite replika falan hikaye

 
hevesinizi kırmak istemem fakat; makyaj malzemeleri gümrük'te geçmiyor diye biliyorum.


  • teknikekip  (14.08.15 13:10:01) 
The balm zaten Turkiyede cok pahali degil. Sitesinde 20dolar olan sey burada da 20 lira. Aliexpresstekilerin orijinal oldugunu dusunmuyorum. Cok alisveris yapiyorum ama hic kozmetik almadim gerci bu nedenle. Nakedlar falan pazarda da satiliyor bu arada tabi ki cakma ivinde ne var belli degil. Bosver:)


  • Domuz  (14.08.15 13:15:23) 
ya bir rimelin 1. kalite replikası nasıl olabilir, birisi balmdan formülü mü çalmış getirmiş noolmuş yani, geçeceksiniz onu. Bu ürünlerin hepsi sahte ve Çin'de üretiliyor. Balm kalitesini beklemeyin yani ayrıca @teknikekip+1 kozmetik gelmiyor. Ayrıca bunları Türkiye fiyatlarıyla kıyaslamayın mesela Sexy Mama Balm'ın kendi sitesinde bile 20 dolar, yani üreticisi 20 dolara satarken 5 dolara satılmaz deyip ekrana "tüüü, sahteciler sizii" diye tükürebilirsin :D


  • ekaterina  (14.08.15 13:15:57) 
[]

french press yokken filtre kahve yapmak

izin dönüşü mis gibi tazecik kahve alıp geldim işyerine, filtre kahvemi de yaparım ooh değmeyin keyfime derken öğrendim ki mal iş arkadaşlarımdan biri french press.i ödünç almış ve kırmış. ben gelmeden de o izne çıktı ne yenisini almış koymuş, ne haber vermiş öylece kaldım işyerinde kahvesiz. deli gibi de canım istiyo, çekilmiş kahve masadan buram buram koktukça kin doluyorum o gerizekalıya kırdığı için, kırdığı halde yenisini almadığı ya da ben alayım diye bana haber vermediği için.

her neyse işyerinde başka french press yok ama işyerinde makine olmamasına rağmen kağıt filtlerden var niye bilmiyorum. bardağın üstüne filtreyi yerleştirsem içine kahveyi koysam üstünden sıcak suyu döksem falan olmaz mı bu şekilde? ya da bu elimdekilerle bi şekilde o kahveyi nasıl içerim ben? kahve diye aklımı oynatcam içmem lazım bi şekilde.


 
son paragrafdaki gibi yapabilirsiniz. ben imkanlar kısıtlı olduğu zaman ara ara yapıyorum. bir yerde çakma chemex oluyor.


  • streak  (13.08.15 13:50:27) 
Büyükçe bir kapta kahveyle sıcak suyu karıştır. Zaten çöküyor bekleyince. Bardağa yavaş yavaş dökünce kaçan parça olursa, onlar da içerken dipte kalıyor.


  • arnold schwarzeneger  (13.08.15 13:51:57) 
Ya benim bir arkadaşım kahveyi suyla karıştırıp birlikte kaynatıyor. Gayet güzel oluyor türk kahvesi gibi nerdeyse :)


  • hophophoba  (13.08.15 13:59:14) 
@hophop onu da denemek lazım ama şu an elimde sadece ketıl var onun da içine kahve atıp kaynatırsam olay çıkar sanırım odada :) ama evde deniycem merak ettim


  • kakamelsokoban  (13.08.15 14:08:46) 
suyla karıştır, az beklet sonra filtreden geçirip başka bir bardağa aktar, 2-3 kez daha yap aynı işlemi.


  • tiny penny  (13.08.15 14:42:52) 
hophophoba'nın tarifine kovboy kahvesi de deniyor. denemek lazım bir ara.

www.wikihow.com
  • inheritance  (13.08.15 14:43:47) 
nasıl oldu?


  • streak  (13.08.15 15:56:41) 
@streak çok rezil diyemem ama tabii french press gibi güzel aromasını rengini vermedi 1 liraya satılan otomat kahvelerine benzedi tadı ama hiç yoktan iyidir dedim içtim :)


  • kakamelsokoban  (13.08.15 16:04:15) 
son paragrafta söylediğin zaten hemen hemen pour over denilen yöntem. bazı starbuckslarda yapıyorlar. ben çok beğenmiştim. yalnız suyun sıcaklığını iyi ayarlaman önemli diğer taraftan sabırla dökülmeli su.
www.starbucks.com.tr

  • jacksor  (13.08.15 16:05:11) 
@jacksor aaa ben normal hızlı hızlı döktüm demek ki yavaşça ince ince döksem güzel olurmuş. bi dahakine de onu denerim :)


  • kakamelsokoban  (13.08.15 16:29:49) 
[]

aşırı makyaj sonrası kaşınan gözlere çözüm

yakın arkadaşların 3 gün 3 gece 3 ilde süren kına-düğün şölenleri neticesinde normalde günlük olarak bile makyaj yapmayan ben o kaosta gaza gelip her gün yeniden makyaj yaptırdım. üstelik de düğünlük makyaj. porselen dediler ama sanmıyorum 50tl.nin porselen makyaja yeteceğini :/ 2 düğün zaten küçük illerin daha da küçük ilçelerindeydi çok kaliteli bişey beklemedim ama herkes saça makyaja abanınca ben renksiz kalmıyım istedim.

her neyse netice itibariyle günün en hafif makyajını yaptırmış olsam da cildim alışkın olmadığından feci reaksiyon verdi. gözlerim kaşınmaktan uyku uyutmadı. ellerimi gözlerimden çekemiyorum resmen. özellikle göz pınarlarımın olduğu bölgeyi kaşımaktan yara yaptım artık. her akşam makyajımı güzelce çıkardım temizledim bebe şampuanıyla da gözlerimin içine kadar yıkadım ama bu kaşıntı beni öldürecek. şimdi de işyerindeyim bi sürü evrakla tozlu dosyalarla uğraşıyorum mikrop kaptırıp arpacık falan çıkartıcam diye ödüm kopuyo.

napsam da bu kaşıntı geçse. kolonyayı basıvericem yoksa. kör olurum falan ama yakarsa kaşıntısı geçer belki.

dip not: hiç bi kuafördeki ürünler bilinmedik dandik markalar değildi. aşırı kötü bi ürün kullanmadım yani.

 
göz makyajını makyaj temizleyivcisi ile değil bebe şampuanı ile köpürte köpürte çıkar duşta.


  • shotgunwoman  (10.08.15 13:23:04) 
eczaneden bir göz damlası al bence. biraz rahatlatır diye tahmin ediyorum.


  • peggy  (10.08.15 13:26:22) 
@şatgan yaptım yaptım ufak şişenin çeyreğini bitirdim nerdeyse kaşındıkça yıkaya yıkaya ama geçmiyo :(

@peggy göz damlası iyi fikir onu deneyeyim
  • kakamelsokoban  (10.08.15 13:28:27) 
bence olay alışkın olmamak veya dandik marka meselesi değil, şahsen hayatta kuaförde makyaj yaptırmam. sebebi de kesinlikle hijyenik olmaması. o ürünler, fırçalar ne zamandır orada ve sana gelene kadar kaç kişiye kullanıldı bir düşün. kendi makyaj malzemelerini bile başkalarıyla paylaşmamalısın. hele göz makyajı için kullanılan ürünlerden mikrop kapmış olman çok olası. bebe şampuanı dediğin de masum bir şampuan türü değil gayet zararlı kimyasalla dolu, gözlerine sürme.

lütfen bir göz doktoruna görün de ne olduğuna baksın ve uygun ilacı versin.
  • lily briscoe  (10.08.15 13:32:04) 
blefaro gibi bi kirpik şampuanı kullan. gozunü elleme. bir süre makyajtan uzak dur.


  • bordeaux  (10.08.15 14:07:57) 
Kuafördeki ürünler isterse en alasından kaliteli ürün olsun kimbilir kaç kişininin üzerinde kullanılıyor onlar, mikrop kapmışsın büyük ihtimal. Bir daha bu tarz bir işe bulaşacaksan en azından kendi rimelini, göz kalemini ve makyaj fırçalarını götür, kirpiklerden ve gözün içine sürülen kalemlerden çok mikrop bulaşıyor bunlar özerl eşya, kimseyle paylaşmamak lazım. Eczaneden suni göz yaşı damlası ya da patanol tarzı bir alerji damlası al o büyük ölçüde rahatlatır gözlerini. Bir de bir süre makyaj yapma. Kirpiklerini temiz tut.


  • elikası  (10.08.15 15:14:50) 
[]

rumeli fenerinde kahvaltı mekanları

pazar günü araba kiraladık bi güzel gezelim diye düşündük. garipçe dedik önce ama overrated dediler rumeli fenerini önerdiler bize de mantıklı geldi ancak hiç gitmedik görmedik oraları. bilen arkadaşların tavsiyelerine ihtiyacımız var? kahvaltı nedene yapılır, kaça patlar? şurayı da mutlaka gezin dediğiniz civar yerleri var mı? sabah çıkıp akşam dönecek kadar vakit harcanır mı? şurada mutlaka şunu yiyin dediğiniz bi yer var mı?




 
Emirgan kahvaltı, rumelifeneri rakı+balık yapılabilir.
Zaten 3-5 mekan var fenerde, gitmeden sorarsın fix menü var mı vs.
Kaliteleri birbirine yakın.
  • cakabo  (06.08.15 14:57:43) 
pazar günü gideceğiniz için bol bol sıra beklersiniz.
üstelik bir de dönüş vakti trafik tamamen kilitlendiği için saatleriniz heba olacak. şimdiden geçmiş olsun.

  • bira sisesi kapagi  (06.08.15 16:25:53) 
Menekse bahcesi.
4 yildir mudavimiyim. Kaca patladigi konusunda pek bir fikrim olmamasina ragmen en abarttigimizi gunlerde bile (karides, kalamar, midye, menemen abur cubur acgozluluguyle) kisi basi 30 tl civarinda gelir gibi dusunuyorum.

  • godless frog  (06.08.15 16:27:50) 
[]

win10 türkçe yapma

dün sonunda 8.1den kurtulup 10a yükselttim. 8.1 pc üzerinde kurulu gelmişti, sinir olmamın en büyük sebebi de türkçe dil seçeneğini seçtiğimizde yarısı türkçe yarısı ingilizce asimile bi halde kalmasıydı. dil sıkıntısından kurtulurum diye büyük umutlarla yükselttim ancak şimdi de tamamen ingilizce oldu.

upgrade ile single language kuruldu. dil seçeneklerinden türkçeyi seçince 2 tane yazı paketi indirmeye çalışıp indiremedi. biri handwriting diğerini hatırlayamıyorum. bunları indiremediği için mi türkçe olamadı yoksa single language yalnızca ingilizce olarak mı kullanılıyo bunu anlayamadım. kurulumu da tamamen ingilizce oldu. hata kodu paylaşan arkadaşlar vardı skrinşatlarda bir şey oldu falan yazıyodu mesela demek ki türkçe de olabiliyo olması lazım. benimki neden olmuyo delircem artık!

sorunsuz şekilde tamamen türkçe kullanmama yardımcı olacak arkadaşları bekliyorum. çünkü ben <3 türkçe, güzel anadilimiz, harika lisanımız.

 
Aşağıdaki adresten özgün Türkçe Windows 10 Single Language'i indirin, temiz bir kurulum yapın, hepsi düzelir.

forums.mydigitallife.info(Turkish-T%C3%BCrk%C3%A7e)-x86-amp-x64-Original-ISO-s-from-MSDN
  • cok sey hakkinda az sey bilen adam  (05.08.15 09:49:42) 
Link bozuk çıkmış, buyrun düzgünü:

tinyurl.com
  • cok sey hakkinda az sey bilen adam  (05.08.15 09:51:09) 
[]

pazar günü günübirlik denize girmelik yerler

küçük bi araştırma sonucu uzaktan yakına listeye şunları ekledim
iğneada (3 saat)
kıyıköy (2 saat 20 dk)
yalıköy (1 saat 40 dk) google maps tahmini trafiksiz süreler bunlar

derdimiz çok kalabalık bi yer olmasın, -bu yüzden kilyos, ağva ve şileyi eledim- apaçi kaynamasın kafa dinleyelim güzelce yüzelim, eğlenelim gelelim.

hangisini önerirsiniz?

yeni önerilere de açığım hatta ne kadar yakın o kadar iyi

 
yalıköy öneririm ama yüzmeyi iyi bilmeniz gerekir hemen derinleşiyor ve diptende denize çekiyor.
he birde arabasız gitmeyi denemeyin öho'larda canınız çıkar.

  • lprytk  (31.07.15 13:44:10) 
pazar günü kıyıköy çok kalabalık oluyor, istanbulun yarısı orada. şu an saraydayım pazar günü marketlerde et tavuk bulamıyoruz günü birlikçiler resmen saraydaki eti bitiriyor.
denizi çok dalgalı.
apaçisini bilmem ben gece deniz kenarında yıldız izlemeye gidiyorum:)
  • kuzey li  (31.07.15 13:51:43) 
yalıköy harikadır biz ailecek hep oraya gideriz.sadece biraz dalgalıdır ama sakin apaçisiz bi yer emin ol ama araba şart oraya gitmek için @lprytk katılıyorum


  • neda22  (31.07.15 14:00:22 ~ 14:01:41) 
[]

droncit aşı vs kontil

selam arkadaşlar. bir dünya tatlısı olan 3 buçuk aylık kedimizin dün itibariyle yıllık aşıları tamamlandı. karma 1, karma 2, lösemi ve kuduz aşısı oldu. 22 haziranda da iç parazit aşısı ve dış parazit damlası yapıldı. ben parazit aşısını 2 ayda bir sanıyodum ama veteriner 22 ağustosa gün vermiş 2 ay arası olmuş acaba kafası karıştı da yanlış mı verdi yoksa yavru olunca daha mı sık yapılıyo emin olamadım. telefon etmeye de üşeniyorum bilen vardır diye size sorayım dedim.

bi de vet bize hem çok uzak, taksiyle git gel yapmak gerekiyo bi de üstüne aşı, ilaç masrafları binince yükümüzü bi hayli zorluyo açıkçası.

dediğim gibi tüm aşıları tam, asla çiğ bişey vermiyoruz. yalnızca kuru mama, arada bir yaş mama, zaman zaman yoğurt ve 1-2 lokmayı geçmeyecek şekilde sulu yemeklerin suyuna ekmeğin içini batırıp yediriyoruz. dışarıya çıkmıyo, başka kedilerle de birarada bulunmuyo.

yine de 2 ayda bir droncit aşı yaptırmak şart mı, yoksa bu şartlarda uygun dozda kontil ile de parazitle mücadele edebilir miyiz?

bi de vet droncit için kist aşısı dedi yani kedi tüyünü yutunca insanlarda kist oluşmasına sebep olan bakterinin oluşmasını engelliyo dedi. kontil bunu da engeller mi? koyun koyuna yatıyoruz çünkü, sarmaş dolaş haldeyiz bütün gece.

 
kontil hayvandaki iç paraziti döker size bir etkisi olmaz diye biliyorum.


  • 65 derece  (30.07.15 16:46:33) 
paraziter ilaçlar parazitlerin yumurtalarına etki ETMEZ. erişkinleri öldürür. parazitlerin yaşam çemberi de 30-45 gün arasında değişiklik gösterir. 30 gün, 60 gün 45 gün gibi periyodik uygulamalarla sürekli olarak erişkinler öldürülür. sistemde kalan yumurtalar da bir sonraki döneme erişkin olduklarında öldürülmek üzere kalır. 30-60-45 neyse rutininiz, o zaman geldiğinde yeni parazitler ölür, eğer oluşmuş yumurta varsa bir sonraki döneme kalır. böylece parazitler kontrol altında tutulur ve enfeksiyon yapmaları önlenir.

bu paragrafran ne anlıyoruz?
1- Parazit ilaçları aşı değildir koruyuculuğu yoktur. kist aşısı millet anlasın diye düdük makarnasının tekinin çıkardığı bir laftır. parazit ilacı uygulamadır.
2- parazit sayısı asla 0 olmaz. her zaman vardır. kontrol altında tutmak gerekir. hastalık yapmaması orada olmadığı anlamına gelmez. size yumurtaların geçmeyeceği anlamına gelmez.

dışarıda gezerken bir su birikintisine basıp ayak tabanınız ile sudaki parazit yumurtalarını kediye taşımayacağınızın garantisini de verin unutmadan.

kontil meselesi: kontil ekinekok parazitine karşı ETKİSİZ bir insan parazit ilacıdır. hayvanlarda da kullanılabilir. tadı güzeldir (muzlu); askaritlere, tenyalara falan etkilidir. anlayacağınız yetersizdir. sizin ilacınız praziquantel yani droncit. hatta bağzı durumlarda o da yetersizdir. bağzı parazitler için piperazin, albendazol, fenbendazol, ivermectin falan da gerekebilir...
  • unique hint kumasi  (30.07.15 18:35:56) 
@unique hint kumasi bu durumda kediye parazit ilacı ne kadar sıklıkta yapılmalı her ay mı?

bir de bulaşıcılığın başlama sürecinin 3 ayı bulduğunu okumuştum o doğru mu peki?

bir de kist ile kasıt kist hidatik ise o köpekten bulaşmıyor mu? benim okuduğum kaynaklarda hep köpek olarak yazıyordu.

Edit: tipleri farklıymış

The only form of Echinococcus transmissable by cats is that causing alveolar echinococcus. Hydatid disease is another form of Echinococcus, but this form is only transmitted by dogs.
  • neferkitty  (30.07.15 18:39:25 ~ 18:48:18) 
en az 1 ay en fazla 2 ay arasında rutin belirleyin o rutinde devam edin. ama tedavi değil kontrol altında tutmak. tedavi diye bir seçenek yok daha doğrusu anlamsız.

bulaşıcılık için süre yalan. burada olay ne kadar yumurta olduğu ve parazitin patojenitesi... bağğzı parazitler 10 yumurta ile sizi hasta ederken bağğzısı için binlerce gerekir.

hayvanda parazit varsa ve erişkin sayısı fazla, patojenite yüksek, attığı yumurta fazlaysa sizi ya da diğer canlıyı 1 haftada da hasta eder... erişkin sayısı azdır, atılan yumurta azdır, patojenite düşüktür 10 sene geçer hiçbir şey olmaz...

özetle önlemini alın gerisini düşünmeyin..
  • unique hint kumasi  (30.07.15 18:48:04) 
peki kedinin dışkısında kurt gözükür mü paraziti varsa?

hiçbir şey gözükmüyor ben baktığımda ancak mikroskobik inceleme ile gözükür?

Cevaplar için teşekkürler bu arada

ya bir de hazır yetkili birisini bulmuşken bir kaç soru daha sormam lazım asdad

bu Echinococcus alveolaris için kedilerin fare yemesi ile geçiyor demiş, hiç sokak görmemiş ve doğumundan itibaren evde bakılan bir kedide bu yine olabilir mi?
  • neferkitty  (30.07.15 18:49:11 ~ 18:54:37) 
parazit ilacı uygulandıktan sonra susam tanesi şeklinde, çok ince spagetti makarna şeklinde gözlenebilir. hatta ben yavru bir terrierin boyu kadar parazit çıkardığını görmüştüm.

kesin tanı semptomların yanında dışkı muayenesi ile yapılıyor. çeşitli yöntemler mevcut yüzdürme, süzme falan.. orada yumurtayı görürlerse parazit %100 var demek. ama yumurtayı görmemek parazit %100 yok demek değil maalesef. -çok zor bir iş yumurtayı görebilmek ve iyi tecrübe istiyor- yine semptomlar üzerinden tedavi gerekiyorsa yapılmalı...

ecinococ olayında da evde lağım faresi beslemiyorsanız çok düşük ihtimal. kediniz için ekinekok riski dışardan sizin taşımanız. ölü fare, dışkısı vs ile gelen yumurtaları sizin ona taşımanız. kedilerde ecinococcus gördüm ama tür ayrımına hiç gitmedim, gideni de görmedim... (Türkiye'de araştırmalar haricinde gidecek kimse de yoktur.)
  • unique hint kumasi  (30.07.15 19:07:44) 
hocam bir de son bir soru daha soracağım:

şimdi ben geçen hafta bir kaç kara sinek öldürdüğümde içlerinde hep larva taşıdıklarını gördüm, internetten de baktım bu sinekler dışkıya filan konup ekinokok taşıyabiliyormuş.

kedim önceden 1-2 kez sinek yemişti,onlardan ekinokok bulaşma ihtimali olabilir mi? o sineklerin içindeki larvalar da parazit yapıyor mu?

düzenli parazit ilaçlaması yapsak da sinek yemesin değil mi?
  • neferkitty  (30.07.15 19:10:30 ~ 19:31:30) 
[]

05326963452 sazan.avi mi gerçek mi?

bikaç hafta önce bana telefon geldi, anket yapmak istediklerini söylediler işim gücüm de yoktu olru dedim. önce medeni halimi sordu, evli olduğumu öğrenince mesleğimizi, aylık ortalama gelirimizi, nerede oturduğumuzu falan sordular zaten 4-5 soru sorup kapattı. dün de yeniden arayıp yapılan anket sonucunda ister bodrumdaki otellerinde, ister kütahyadaki termal tesislerinde kullanmak üzere 3 gün 3 gece konaklama ve tesislerde katıldığımız aktivite ücretleri onlardan, yol ve yemek bizden olacak şekilde tatil kazandınız dedi. kazandığımıza dair rezervasyon evraklarını almak için de ataşehirdeki ofislerine gitmemiz gerekiyomuş.

0532 696 34 52 nolu telefondan aradılar. telefonda truecaller kurulu ve adres izmir karşıyaka görünüyo. arayanın ismi de ayazlar turizm, ayarlar turizm, ayanlar turizm olabilir çünkü karakterler değişik çıkmış neticede 4. harf belirsiz.

belli bi çakallık var işin içinde de, acaba ataşehire gidince bize devremülk falan mı satmaya çalışcaklar, yoksa başımız belaya mı girecek ondan emin olamadım. telefonu netten arattığımda da başka bilgiye ulaşamadım. bi araştırayım diye şu an gelemem şehir dışındayım on gün kadar dedim. napıyım engelliyim mi arayan numarayı?

var mı başka aranan benim gibi?

 
Telefonda konuştuğunuz şartları içeren Yazılı bir belge iste gönderirse düşünebilirsin. Hem firma bilgilerini de daha rahat araştırırsın.


  • rhan  (27.07.15 14:00:55) 
olm sene olmuş 2015 hala bunlara inanmayın lütfen.
devremülk itelemeye çalışacaklar size.
yalan söliyolar alenen.
  • rentts  (27.07.15 14:13:18) 
bu devirde kim kime bedava birsey veriyor...? rezil olma kardesim!


  • menny  (27.07.15 14:17:07) 
Ne olacağını söyleyeyim. Teklif ettikleri şey hoşuna gitmeyecek ve kabul etmeyeceksin olan senin harcadığın zamana olacak. Hiç bulaşma.


  • turkuaz  (27.07.15 14:30:34) 
bunlar sana ya devremülk ya da bir devre tatil itelemeye calisacaklar. sistem cok pis isliyor. adamlar gerekirse seni asagliyor karinin colugunun cocugunun yaninda. biz az kalsin kurban gidiyorduk...fuck the system.


  • menny  (27.07.15 14:37:27) 
o tatili aldıktan sonra devremülk satmaya çalışacaklar


  • efrasiyab87  (27.07.15 14:44:41) 
[]

3 aylık kedicik biz yokken evde mi kalsa annemlerde mi?

yaklaşık 5 haftadır bizimle olan dünya tatlısı bi kızçemiz var. önümüzdeki aydan itibaren 6-8 ağustos arası, 20-25 ağustos arası ve 28 ağustos - 4 eylül arası evde olamayacağız. annemler bize çok yakın oturuyo, bu yüzden akşamları gittiğimizde kediciği de götürüyoruz ve annem babam kardeşim deli gibi seviyolar zaten. her gittiğimizde yepisyeni oyuncaklar, gurme yaş mamalar evde bekliyo oluyo. kedicik de eve de onlara da alıştı hemen, zaten çok sıcakkanlı bi minnak.

çok da uzun olmayan sürelerde peşpeşe evde olamıycaz, az daha büyük olsa hiç tereddüt etmem evde kalsın derim annemler her gün en az 1 kere gelir bakar zaten hiç düzenini bozmam ama çok küçük olduğu için biz yokken annemlere bıraksam kendini terkedilmiş gibi mi hisseder yoksa yalnız kalmaması daha mı iyi? çok kısa aralıklarla bi ev bi annemler gidip gelecek sorun olur mu ki? sürekli mekan değiştirmek psikolojisini bozar mı?


 
kedi yine evde kalsın, annen 2-3 günde bir kediyi kontrol etsin?


  • rahip janick  (21.07.15 15:59:42) 
bence annenlere götür, bir gecede alışıyorlar yeni eve ki zaten daha önce gittiği gördüğü bir yer, psikolojisini bozacağını hiç sanmam. 3 aylık kedi evde tek başına delirir altını üstüne getirir evin, oyun oynamaya çok ihtiyaçları oluyor o dönem ya da uyurken birini çok arıyorlar.


  • red g  (21.07.15 16:03:03) 
bence şu durumda ufaklığı annenize bırakın, bildiği yer olduğu için garipsemeyecektir. bir de küçük olduğundan oyuncudur, insan içinde olması daha iyi.


  • lily briscoe  (21.07.15 16:04:36) 
bence götürmeniz hem kedinin sosyalliği açısından hem de güvenliği açısından daha iyi olacaktır. hele de böyle bir imkanınız varken. özellikle yavru kediler çok sakar olabiliyor. aynı zamanda çok da meraklı oldukları için başına bir şey gelebilir.


  • cevahir  (21.07.15 16:08:01) 
zaten sürekli mekan değiştiriyormuş hayvan. her gün annene gidip geliyormuş ve bence bir sorun yok gibi gözüküyor. ben olsam evde yalnız bırakacağıma anneme bırakırım.


  • neira  (21.07.15 16:31:41) 
Sen 10 yaşında bir çocuksun ve her işini gerçekten kendin halledebildiğini düşün, ailen şehir dışına gitse, seni sen başarabiliyorsun diye yalnız bıraksalar, senin başına da gerçekten kötü bir şey gelecek olmasa yine de iyi olur mu? Şu açıdan söylüyorum: "yalnızlık kötüüüüü", sürekli olmaması gereken bir şey bence.


  • Sky Voyager  (21.07.15 17:55:26) 
[]

temizlik ürünleri tavsiyesi istiyorum

malum bayrama az kaldı. hazır yarın da evdeyken güzelce perdeleri, halıları ve koltuğu temizleyelim diyoruz. aslında halı ve koltuk temizliği için firma çağırmayı istiyodum ama oyalanıp vakti geçirince hepsi dolmuş mecburen elde halletmek gerekicek.

perdelerden tüller için sanırım kosla tül yıkama deterjanı ve tül parlatıcısı en iyi seçenek. yorumları hep iyiydi fake değilse. kullanıp da memnun kalmayan varsa yorumlarını beklerim. alternatif ürün seçeneklerine de açığım.

halı için de yine koslanın halı şampuanı varmış, pek yorum göremedim kullanan varsa bunun hakkında da bilgi alabilirim iyi mi kötü mü veya alternatif ürün için.

en zor kısmı koltuklar. keten kaplama beyaz renk üstüne çiçekli koltuklarımız var. camın önünde durdukları için iyice tozlandılar ve kol koyduğumuz yerler iyice kirlendi. kumaşa zarar vermeden bu koldukları güzelce beyazlatmam lazım. direkt veya karıştırarak kullanılacak ürün tavsiyelerine ihtiyacım var. akşam eve giderken alışverişimi yapıp sabahtan işe başlicam öğlene kadar biterse yarına kadar da ancak kurur diye düşünüyorum.

 
allahım delicesine özendim şu an temizlik planına. vaktim olsaydı ben de aynılarını yapardım fışır fışır oh.


  • bordeaux  (15.07.15 13:57:17) 
@bordeaux şimdi gördüm cevabını :) ah bide bittikten sonraki halimi görseydin başladığıma pişman oldum ben de öldüm yorgunluktan :))


  • kakamelsokoban  (21.07.15 16:09:35) 
[]

avşayı nasıl bilirsiniz?

bayram sonrası 3-4 günlüğüne avşaya gidelim diyoruz ama önceki senelerde gidenler çok denizanası var denizi çok kirlenmiş falan demişlerdi. hem ist.a yakın, hem fiyatlar makul diye cazip gelmeye başladı yakın zamanda giden var mı ne durumda denizi? hatta kalıp da memnun kaldığınız pansiyonlar varsa isimlerini de alabilirim.




 
istanbulun zeytinburnu tayfası orda. tek bildiğim bu


  • taha1907  (10.07.15 13:41:42) 
ada olarak biliriz. Tekirdağ'ın aydoğdu tayfası orada.


  • hasansabbah  (10.07.15 14:03:14) 
Artık baya apaçi var. Esenyurt, bağcılar tayfası falan hep keşfetmiş. Deniz anası bazı günler çok oluyor. Bazen de temiz. Kalacak yer ucuza bulursun. kendi evinin bir katını günlük kiralayan aileler var. Ben öyle tutmuştum. Evdeki yatak başına ücret alınıyor genelde. Anlaşırsınız az da pazarlık yaparsınız.


  • wertyu  (10.07.15 14:44:50) 
[]

sevdiceğin yemek nazı

dünyanın en saçma ama can sıkıcı problemini yazıcam şimdi. sevdicek kişisi yemek konusunda fazla nazlı. en basiti evde mikrodalga fırın varken yemekleri ille ocakta ısıttırır mikrodalganın ısıttığı yemek güzel olmuyomuş ona göre. o görmeden mikrodalgada ısıtıp masaya getirirsem bilmeden yiyo anlamıyo bile. ama gördüyse bu çok kurumuş ocakta ısıtsaydın keşke tadıyla yeseydik vs demeye başlıyo.

yaz gününde bile çorba içiyo ve çorbasının kaynar olması konusunda takıntılı. çorbayı da son dakikaya bırakıp o telaşeye katmayı sevmiyorum. işten gelince ilk işim çorbayı yapmak oluyo. yemeğe oturmaya yakın ısıtıp getiriyodum ille en son çorbayı yap ben çok kaynar içmeyi seviyorum diyo. bunu misafir varken de istiyo ama. kimse o kadar kaynar sevmiyo, insanlar iki saat çorbanın soğumasını bekliyo onun nazı yüzünden. ben de çareyi önceden diğerlerimizin kaselerine koyup onunkini iyice kaynatıp yemeden hemen önce sofraya getirmekte buldum. ama zaten misafir telaşı varken bi de onun kendine has isteklerde bulunmasına sinir oluyorum işimin üstüne iş katıyo diye. biz bizeyken yapsın eyvallah da hep özel muamele peşinde.

malum ramazan ayı oruç da tutuyoruz artık. zaten gün boyu aç durunca açlığa alışmış oluyoruz çok yemek yiyemiyoruz. tek derdimiz su içmek oluyo iki bardak su içince de yemek bile aramıyo gözümüz. bunu kendisi de biliyo. her akşam yarına çorbayla salatayla geçiştirelim ziyan oluyo yemekler demesine rağmen ertesi gün daha öğlen olmadan telefon edip akşama şunu yapalım şunu yiyelim demeye başlıyo. bak yiyemicez yazık günah diyorum, yapmaya üşeniyorum demiyosun da falan diyip üste çıkmaya çalışıyo. yav he he diyip malzeme alıp yapıyorum ben de suratını çekmemek için.

işin kötü tarafı işten gelince zaten gücüm kalmamış oluyo. yoğun çalışan insanım, gün içinde çok yoruluyorum. oruçlu da olunca iyice pilim bitiyo. işten gelince 1 saat kadar uyuyup öyle yemek hazırlamaya başlıyorum. fakat kendisi en basit yemeği bile zorlaştırmaya bayılıyo!

mesela dün biber dolması yapayım dedim zeytinyağlı, serin serin yeriz. normalde içini kavurup biberleri doldurup tencerede pişiriyorum ben, annemden de öyle gördüm. tutturdu önce biberleri yağda kızartalım, sonra tencerede pişirelim en son fırına atalım. ya dedim ben bi dolmayla bu kadar uğraşırsam yanına çorba, makarna, salata da istiyosun gel yardım et o zaman yetişmicek yoksa. kalmış iftara 1 saat hepsini son dakika beyan ediyo. en son tamam ben dolmayı hallederim sen ötekileri yap dedi, içeri gitmiş uyumuş ben de sonradan farkettim. iftara yarım saat kala artık kızartmalı yapamayız yetişmez sen bildiğin gibi yap dedi onu da bana kitledi sofrayı kurdu sadece. benim iki ayağımı bi pabuca soktu durduk yere.

bugün de iş çıkışı kediyi vet.e götürücez akşam 8 buçuğa doğru anca evde olcaz. dünden konuştuk buzlukta döner var gelirken lavaş alırız, döneri pişiririz yanına domates yeşillik turşu vs koyar dürüm yapar yeriz anca o yetişir iftara diye. dünden çorba da var zaten ikisi yeter dedik anlaştık.

az önce telefon etti diyo ki ben yanına pilav istiyorum dürümden vazgeçtim dürümle doymam. vakit az yetişmez zaten yorgun gelcez pilavı da yarın yersin dedim bisürü konuştu kedi için bi saat yol yürüyosun bana bi pilav yapmak mı zor geldi şimdi diye.

tek tek bakınca çok basit problemler ama hem iş yorgunluğu, hem orucun verdiği sinirle iyice gerilmeye başladım. kavgacı bi insan değilim çemkirmek istemiyorum o yüzden ama ben bişey demedikçe daha da sınırları zorlayıp üstüme geliyo gibi. dayanamayıp çıngar çıkarcam en sonunda.

ne yapiim, tatlı dille daha kaç kere anlatabilirim bilmiyorum. her iftardan sonra bak bi sürü şey istedin yine kaldı yemekler diyorum. evet yaa yarın az yapalım diyo ertesi gün yine aynı şeyleri yaşıyoruz. ben mi abartıyorum yoksa abartılacak bi durum mu çıkamadım işin içinden

edit: adamı iyice gömmüşüm gibi oldu normalde böyle değil, oruçluyken bu hale geldi. normalde yemeğe de temizliğe de yardım eder ama yeni yeni böyle huylar edindi.

edit 2: anne evinde hiç şımartılmadı üstelik. ısıtmaya üşendiğinden buzdolabındaki soğuk pilavın üstüne ketçap döküp yiyen adamdı ne ara masterchef oldu ben de anlamıyorum ipin ucu birden kaçtı.

 
fazla nazlı. o kadar yemek istiyorsan sen yap de. bu havada kaynar çorba mı içilir ayrıca. oruçluyum yapamıyorum, sende yardım ett falan de.


  • sutlu nescafe  (09.07.15 11:06:22) 
Bu adam 24 saat yemek mi düşünüyor allasen? bu ne?

Tamam akşama ne yemek yapılır diye düşünülür de biberin içine kadar hesap yapıyorsa allah yardımcın olsun. Abartmıyorsun.

Bir şey söylesen de değişmez bence, hem yardım etmiyor hem de anca direktif veriyor, en uyuz insan tipi.

Hayır bir de sen şu an evde bile değilsin gün içerisinde her gün arayıp yemek siparişi verecek aşamaya geliyorsa tutmasın bu adam oruç filan.
  • neferkitty  (09.07.15 11:06:27 ~ 11:15:52) 
tebrikler, bencil bir sevgiliniz var.


  • pokerface  (09.07.15 11:07:30) 
az ye de bir uşak tut diyebilirsin mesela. tatlı dille bir yere varamazsın.


  • tiny penny  (09.07.15 11:07:31) 
kendi yapsın sen niye yapıyorsun


  • rock n roll  (09.07.15 11:11:34) 
kusura bakma ama bu nasıl sevdicek? bu kadar meraklı ise kendi yapsın biraz da. ikiniz de çalışırken seni hizmetçi gibi kullanmasını dert etmiyosun da yemek seçmesini mi dert ediyosun?


  • elorelia  (09.07.15 11:12:30) 
sevdiceğin bi temiz dayak yesin kendine gelsin.

okurken içim şişti. peygamber sabrı var sende. bence sen de yorgunum de yat gitsin. bakalım iş başa düşünce karnı acıkınca ne yapacak
  • kullanicadi  (09.07.15 11:17:01) 
Bende de benzer bir sorunlu var. bütün yemekleri anne evindekiyle kıyaslar, yemeğin olmazsa olmaz malzemelerini eleştirir, bir de dediğin gibi aynı saatte eve gelmemize rağmen o salona ben mutfağa şeklinde görev dağılımı yapar. (evlilik nasıl bir şey merak edenler için söyleyeyim %80 de durum bu)
ben ara ara çıngar çıkarıyorum, çok yoruldum bugün sen gelmiyorsan mutfağa ben de yapmıyorum diyorum, dışarıdan söylüyor kuzu kuzu.
bencil diyen arkadaşa katılıyorum, onlar bencilse bizim de öyle olmamız lazım. ben lavaşlı istiyorum, başta öyle planladık şimdi değiştiremem canım çekti, sana da bir lokantaya uğrayıp bir porsiyon pilav paket yaptıralım dersen vazgeçip lavaşa dönebilir. ya da kediyi bir kişi götürsün diğeri evde kalıp pilav yapsın diyebilirsiniz.
off gerçekten okurken de düşünürken de daraldım, halini çok çok iyi anlıyorum.
  • Aman Sen de  (09.07.15 11:21:54) 
evet herkesin de yazdığı gibi normal değil. nasıl bir insan anlamadım. ayrıca kendi özelimde konuşursak hayatta en nefret ettiğim şey yemeğe bu kadar önem veren, sürekli aç ve yemek düşünen insanlardır. yani acıktı mı hayatta daha önemli şey yoktur onlar için. elleri ayakları titrer bir sinir bir uyuzluk. ağzına çarpacan böylelerinin.

neyse konuya dönünce, hayatınız ortak ve hizmetçisi değilsiniz. ben çalışıyorum eşim genellikle evde, ve ben yemek yapmıyorum. sevgiliyken de yapmazdım, evlenince de. bu benim görevim değil. bir kadının görevi erkeği beslemek olamaz. ortaklaşa bir şeyler hazırlanır. kimin vakti varsa o bir şeyler yapar. hele bir de bu şekilde naz yapsa o kaynar çorba onun kafasından aşağı iner. daha da dokunmam elimi sürmem ne yerse yer.

siz gerçekten aşırı iyi niyetliymişsiniz, ona rağmen bu muameleyi görmenize üzüldüm.

bir tek bu durum oruç öncesi de mi böyleydi onu merak ettim. eğer oruçlu ve çok acıkıyor diye böyleyse bir nebze sizin için sevineceğim ama adamın doğal hali buysa sadece yemekte değil birçok konuda sizin hayatınızı zorlaştıracak bir yapıda gibi gözüküyor.
  • kaputt  (09.07.15 11:21:58) 
abla sen onun hizmetçisi misin ya? ne istiyosa kendi yapsın. kim tahammül eder buna ya..


  • shotgunwoman  (09.07.15 11:23:00) 
bir de artık annelerimizin yaşadığı gibi bir hayat kalmadı. onlar sabahtan akşama evdelermiş, erkekler çalışırmış, haliyle anneler de ne pişireyim ne yapayım diye düşünüp yaparmış. artık bu yok ama. bunu bekleyen de daha çok bekler. sen sabahtan akşama kadar çalış yorul. bir de eve gel hizmetçilik yap.. yok öyle bir dünya. he tabii çamaşırı yıka as, ne bileyim bulaşık vs topla, bir iki atıştırmalık hazırla, evi arada bir sil süpür el mahkum yapıyoruz. ama bu abartılırsa ve senin asli görevin gibi algılanmaya başlarsa, senden bu beklenir olursa o zaman orada bir sorun var demektir. bunu kabul etme.


  • kaputt  (09.07.15 11:27:45) 
ha burada açlığa dayanamama, el ayak titremesi ya da sinirlilik hali bir sağlık problemi; açlık kan şekeri, şekere yatkınlık gibi ölçümler yaptırmalı bu durumdakiler.


  • Aman Sen de  (09.07.15 11:30:36) 
bana göre bir evlilikte hem erkek hem kadın çalışıyorsa, ev işleri (yemek, temizlik vs) ortak olmalı. erkek ev işlerine ortak olmak istemiyorsa yardımcı kadın tutulmalı. veya kadın isterse çalışmayı bırakabilir.
öyle hem dışarıda iş, hem evde iş olmaz. benim için bariz ayrılma nedeni.

ben asla yapamazdım bu kadarını. önce tatlı dille, olmadı sert dille konuşup yukarıda yazdıklarımı söylerdim. olmadı yemek yapmayı bırakıp ne yapıyorsan yap derdim. çekilmez bir dert.
  • peggy  (09.07.15 11:31:44) 
Bir noktada sertçe ayar vermeniz lazım. Çok şımarmış, annesi olmuşsunuz.


  • afush  (09.07.15 11:35:04) 
@aman sen de, haklısın bu da bir durum ama kastettiğim daha çok bencilliğin getirdiği bir telaş. yani sağlık sorunu olan değil de. yani dünyada bir tek kendi aç ve kendi yemeli herkes de o an onun yemesi için çabalamalı. sabahtan akşam ne yiyeceğini detayına kadar düşünmeli. ama şunu şunu yemezsem olmaz yani çünkü bıldırcın yumurtası benim asli besinim filan diye takılan manyaklar.
bunlarla ne dışarı çıkılır ne program yapılır, mümkünse uzak durmak gerek hayatının her alanında.

  • kaputt  (09.07.15 11:36:31) 
evlerinde kusursuz bir geyşa kesilen kadınların burada atıp tutması da çok grotesk.


  • devorgilla the gunslinger  (09.07.15 11:38:25) 
bu kadar naza, bu kadar şımarıklığa rağmen hala sabrediyosan ve verdiğin en büyük tepki buraya açılmaksa valla seni tebrik ederim. cidden ederim ama. ağır sabır varmış sende.
bak ben yemek yapmayı severim, sevgilim, eşim, misafirim vs olsun evde, işten de gelsem harala gürele yemek yaparım, ne söylenirim ne gocunurum ama bu davranış pek de hoş değil. biberleri önce kızart, sonra tencerede pişir, sonra da fırına at. yanına da çorba, makarna, salata yap falan dese kusura bakma vereceğim ilk cevap "yarak var yen mi?" olurdu. sonradan ben yaparım deyip uyumasını falan saymıyorum bile. onun için ayrıca bi küfür ederdim.

kedi için bi saat yol yürüyosun, bana bi pilav bile yapmaya eriniyosun demiş lan, paşama bak.. o kedinin hangi nazını çekiyosun ki bu kadar? sanki "hanım bugün wiskas alma proplan al, ama önce fritözde kızart, sonra dolaba koy soğusun, sonra tekrar ısıtıp üstüne de ciğer koyup nutella sür" mü diyo amk? (gerçi eşiniz kedi olsa kesin derdi, o ayrı akjsdf) kendi bokunu bile kendi hallediyo yavrucak.
  • reso aga  (09.07.15 11:41:36) 
Eşinizin annesi olma yolunda emin adımlarla ilerliyorsunuz hayırlı olsun.
Evliyim ve çok absürt yemekler yemek isterim, acıkınca sinirli agresif olurum.
İstediğim yemekleri kendim eşimin yardımıyla yaparım, zaman zaman bana bırak da derim. Bahsettiği durum sağlıklı bir durum gibi gözükmüyor. Bir erkek olarak daha dirençli olduğumuzu ve kadın tarafının daha çok yorulduğunu düşünürüm çalışma koşulları da göz önüne alındığında. Şöyle de bir örnek vereyim, bizim off günlerimiz zaman zaman farklı olur, eşim ya da ben evde olurum, diğerimiz çalıştığı gün, o zaman eve gittiğimde masanın hazır olmasını beklerim, o da bekler. Bahsettiğiniz tavırların düzelmesi nasıl sağlanır bilmiyorum açıkçası. İnşallah bu tek örnektir. Bunun devamı, hafta sonu ben arkadaşlarla takılıcam sen evi temizlersin, bana da don lazım onu da halletler de varsa sıkıntının büyüğüdür. Bir insanla evlenirken onun yanında yer almaya söz verirsiniz, onun kulu kölesi olmaya değil. Umarım her şey gönlünüzce ve güzel olur.
  • Amiral Bristol  (09.07.15 11:42:07) 
@kaputt anladım canım senin demek istediğini de diğeri de bir bilgi olarak dursun dedim ;)


  • Aman Sen de  (09.07.15 11:43:40) 
oha kızın açtığı başlıktan, şikayet ettiği kelimelere kadar hepsi tatlılık içeriyor lan, kendini tutuş tarzına hasta oldum, muhteşemsin. çemkirmekten ziyade iyi ve zamanlamalı bir laf sokuş herşeyi halledebilir.


  • kozm  (09.07.15 11:45:56) 
rock n roll +1

ayrıca evlilik bence böyle değil. olmamalı. ben de çalışıyorsam o da çalışıyorsa evde de iş bölümü olmalı. ben yemek yaparken o ayaklarını uzatıp tv izliyorsa belki ilk zamanlar kadınlar bunu seve seve yapar ama bir yerden sonra gıcık olmaya başlar. o da mutfakta yemek yapmalı. biri çorbayı yapıyorsa diğeri yemeği biri salata yapıyorsa diğeri tatlıyı yapmalı falan. temizlikte de biri odaları süpürüp siliyorsa biri de tuvaleti-banyoyu ovmalı. biri çamaşırları makinaya atıyorsa diğeri asmalı. bulaşık makinasını doldur boşalt bile aynı şekilde. ama ben bunu yaptım sen de bunu yap! gibi değil de eşler birbirine karşı vicdanlı ve merhametli olarak söylenmeden yapmalı bunu. evlilikleri en çok zedeleyen şey bence bu bencillik oluyor.
  • kakao  (09.07.15 12:11:07) 
Sadece ramazana ozgu bir durumsa ki oyle demissin bayrama az kaldi zaten idare ediver.


  • halitkin  (09.07.15 13:07:37) 
çok özür dilerim ama bahsettiğiniz kişinin erkek, sizinse kadın olduğunuz aklıma bile gelmedi yazının sonuna kadar.

bence buraya yazmanıza gerek yokmuş. insan sevdiği için her şeyi yapacağı gibi 5665472665415 çeşit yemek de yapar. belli ki siz de bu özveriye sahip bir insansınız zaten.

ama ne zaman ki ekşi duyurudan akıl isteyecek noktaya geldiğinizi fark ettiniz, anlayın ki o işin suyu çıkmış. edit'lerinizdeki rasyonalize etme çabalarınızla beraber tekrar değerlendirmenizi öneririm. gerçekten normalde böyle değil mi? gerçekten sadece oruç tuttuğu için mi oldu? gerçekten normalde başka türlü de şimdi mi bozuldu? gerçekten tek sorun bu mu? gerçekten başka şeylere sıçramadı mı? sıçramasından korkmuyor musunuz?

konuşmaya karar verirseniz kolaylıklar dilerim.
  • bir garip melek  (09.07.15 20:30:24) 
seni ev işlerini yaptırdığı kölesi gibi görüyor.

ikinizde çalışıyorsanız onun yemeğe temizliğe yardım etmemesi lazım, ikinizde çalışıyorsunuz iş bölümüyle ikinizde ev içinde görevleri olmalı, ev içinde yaptıkları lutuf gibi adlandırılmamalı.
  • kuzey li  (09.07.15 20:41:17) 
Ben kendimi nazlı sanıyordum, benim nazım sevgilinin nazının yanında ilk görüşte sevişmek gibi kaldı. Herkes söylemiş zaten, eğer bir şeyler istiyorsa elini taşın altına da biraz onun koyması gerek artık.

Bir yandan lieutenantmono'ya hak veriyorum. Eğer elini o da zaman zaman taşın altına koyuyorsa, eğer birbirinizi karşılıklı şımartıyorsanız; o da arada böyle şımarıversin gitsin. Ne olacak. Atıyorum, sen ona yemekler yaparsın, onun da uğraştığı başka şeyler vardır ve gül gibi geçinir gidersiniz. Ancak, yazıdan sinir harbi noktasına geldiğine inanıyorum. O yüzden bundan sonraki kısım, eğer kafanda "O da beni şımartıyor arada" konusunda tam tersi bir yerdeysen veya "Külkedisi oldum kendi evimde" diyorsan, çileden çıkmak üzereysen anlamlı olacak.

İki arkadaşım ile laflıyorduk. Biri dedi ki "Evlenmek istemiyorum, aynı evde yaşamak istemiyorum. Temizliği, yemeği gözümde büyüyor. Ben kendim için yapmıyorum ki bunların hiçbirini. O benden bekleyecek ama". Diğeri dedi ki "E çöp evde oturacak değilsiniz, aç billaç kalacak değilsiniz. Ortayı bulduktan sonra sorun ne?". İlk arkadaş evlendi, mutfaktan çıkmaz oldu. Diğeri "Ben seninkinin nazlı çocuk olduğunu nereden bileyim. Cinderella yaptık seni, evliliğe ikna edelim derken" demişti. Annem de bütün gün mutfakta, bütün gün yemeğin başında. Çalışırken de emekli iken de böyleydi. Anneme üzülsem bile 45 yıllık evlilikten sonra kuralları değiştiremiyoruz, dengeleri öyle kurmuşlar ve artık kimse durumdan şikayetçi değil. Ama yıl 2015, sizin birlikteliğiniz isterseniz bu denge ile kurulur, isterseniz başka bir denge ile kurulur. Ancak bu denge de yeni yeni oturmaya başlamış gibi. Bu içinize siniyorsa, bu denge kalır böyle. Doğruluğunda veya yanlışlığında değilim, her evin kendi dengesi var. Biz onu yargılayamayız aile içi şiddet olmadığı sürece. Kadın bunları yaparken tatmin olup kendini kadın gibi hissediyorsa, o onun bileceği iş.

Ramazan yüzünden böyle diyorsun da, Ramazan'dan sonra da buna alışırsa üstüne kalıverir bu görev. Becerebildiğin ve altından kalkabildiğin için yapışır sana en alasından bir görev, bir iş olarak ve muhtemelen o da düşünmez senin yorulduğunu. Düşünmez demeyelim de, sen patlamadan, ağlamadan, zırlamadan algılayamaz. Ne hissettiğini hissedemez. Görev diyorum çünkü artık "Yiğidim yesin, yiğidimin damağına erisin yemekler. Ben de mutlu olayım" noktasını geçeli birkaç bin kilometre olmuş; yiğidini boğazlayacak noktaya yakınlaşmışsın. Şu an onun gözünde "Sevdiceğim benim sevdiğim yemekleri yapıyor, az yoruluyor ama ben mutlu olunca, o da mutlu oluyor nasıl olsa. Ben de onda yardım etmek niyetindeyim ama Ramazan Ramazan çok yorgunum. Neyse artık, yarın yardım ederim"den ve yarın da aynı döngünün tekrarlanmasından ötesi olduğunu sanmıyorum. Şu anda çocuk gibi, eli kolu bağlı gibi. Niyetinin kötü olduğuna inanmıyorum ama nasıl ki biz çocukken annemiz bizi çektiğinde onu üzdüğümüzü anlamıyoruz, o da öyle gibi gibi. Tatlı dille olmuyorsa, evliliğin tadı tuzu olan kavgalar bugünler için var; birbirinizi boğazlayın diye değil de, bir noktada yeniden uzlaşılsın, bir tarafın rahatsız olduğu denge bozulsun ve yeni bir ortak denge kurulsun diye var. Ne istediğinizi ve sizin için nereye kadar zevk, nereden sonrasının "kullanılmak" olduğunu siz biliyorsunuz; o da bilsin. İçinizden çıngar çıkarmak geliyorsa, bırakın ve çıkarın. Kavga etmek sağlıksız bir şey değil ki! Ağlamak istiyorsanız ağlayın, çıngar çıkarmak istiyorsanız çıkarın, yasal olan her yoldan dökün içinizi. Böyle sadece size yazık değil ki, keskin sirke küpüne zarar. Belki size hak vermesi veya anlaması için böyle şeylere ihtiyacı var; belki de siz ona daha önce farkında olmadan bir şeyler yaptınız, onun hıncı böyle çıkıyor. Altından ne çıkacağını biz de bilmiyoruz ki. Bakalım neler çıkacak.
  • aychovsky  (09.07.15 21:10:09) 
[]

ps4 oyun durumları

selam duyurucu dostlarım...

eve ps4 alalım diyoruz ama oyun fiyatları konusunda çok bilgimiz yok. sanırım henüz kırılmışı çıkmadı ps4 dimi? yani torrentten beleşe indirip oynama gibi bi seçeneğimiz yok henüz diye biliyorum yanlışsam düzeltin.

peki beleş dışında atıyorum ben bi oyun aldım arkadaş da bi oyun aldı yükledik konsolun hafızada kayıtlı diyelim sonra biz bu oyunları değiştirip kendi konsolumuzda her ikisini de oynayabiliyo muyuz? yoksa orijinal cd olmadan oynanmıyo mu?

psn hesabı falan bişeyler duydum onda tam olarak nasıl oynanıyo? biri şifresini verip onun hesabından mı giriş yapıyoruz nedir tam durum?

steam'de indirimleri kovalayıp indirerek oynayabiliyoruz ama dimi?

bi de son soru oyun fiyatları doların durumuna göre güncellenip artıyo mu yoksa aşağı yukarı hep aynı fiyatlar mı?

cevaplayanlara şimdiden teşekkürler

 
Hocam sen alma ps4. Senin ihtiyacın ps3.
Bu kadar bilgisiz olup 1500 2000 lira para harcamaya değmez.

  • Rumble in the Jungle  (08.07.15 13:59:19) 
teker teker gidelim.

o eve ps4 alma bence de. ps3 çok daha uygun sizin için. ps3'ün de kırılmışını alırsan oyunların online özelliklerini kullanamazsın. kendi başına oynarsın. ps4 zaten kırılmadı. kırdırma kırılsa da.
o dediğin değiş tokuş en son 1 in 999999 atari kasetlerinde vardı. Dediğin gibi bir sistem olsa kimse oyun almaz. tek bir kodla milyonlarca kişi tam özellikleriyle kullanır her yazılımı.
psn hesabının şifresini biri vermiyor??? hesap açıp psn hesabı alıyorsun işte. buradan kutulu oyunun dışında oyun alışverişi, oyunların çeşitli eklentilerini vb satın alabilirsin. ayrıca bazı oyunlar online modda oynaman için aylık ödeme yapmanı şart koşuyor.
steam... ne desem bilemedim :/ indirimleri kovala tabii ki ama oyunun bilgisayarlarından başka bir yere gidemeyeceğini aklında tut. konsollar için bir çalışması yok steam'in.
oyun fiyatları için böyle bir genelleme yapamaz hiç kimse. fifa 16'nın ps4 için ön siparişi üç yüz küsür liraydı. oyunun popülaritesi, kur değişiklikleri, oyunun vaat ettiği yenilikler, hitap ettiği yerler vb. gibi birçok değişken var. fifa 15'i şimdi 70 liraya alabilirsin ama ilk çıktığında bunun en az iki katıydı fiyatı.

sonuç: ps3 al. hatta bir süre onu da alma. böyle almaya kalkarsan fena kazık yersin.
  • ufukcel  (08.07.15 14:16:07) 
verdiği cevaba bak. herkes anasından ps profesörü olarak mı doğuyor?

- maalesef ps4 kırılmadı henüz. ben de kırılmasını bekliyorum.
- konsolun hafızasına oyun kaydetmek diye bir şey yok o sadece kırık cihazlarda oluyor. oyun cdsi olması şart.
-psn hesabı online oynamak için gerekli. psn hesabı açıyorsun hepsi bu.
-steamden bilgisayarına oyun indirebilirsin, indirimleri kovalayabilirsin.
-dolar kuru değişiyor.
  • yazar yazmaz yazan yazar  (08.07.15 14:16:54 ~ 14:18:56) 
Aşağı yukarı benzer şeyleri özel mesajla belirttim arkadaşa. Yani bilgisiz olduğunu anladıklarında, sanayi esnafından beterdir bu tip ürünlerin satıcıları.
Senin istediğin şey, ps3.
Ama, shut up and take my money dusturu ile hareket edeceğim diyorsan, onu bilemem.
  • Rumble in the Jungle  (08.07.15 14:18:19) 
bakırköyde oyuncu var. psoyunu.com orda 250 tl lik oyun 140-150 tl arasında değişir.

ikinci el alırsan 65-85-100 tl ye güncel oyunları alabilirsin.

her oyunun kendi kategorisi var, aynı kategorideki oyunları 20 tl ye değiştirebilirsin.

ps3 e 150-180 tl ye aldığım oyunların hepsi çöp oldu, ps4 için bu şekilde ilerliyorum.

sorularına gelirsek; cd olmadan oyun çalışmaz, farklı zamanlarda oynayabilirsin.

psn ve steam kullanmıyorum ben,

oyun fiyatları tabiki etkileniyo ama oyun eskidikçe fiyat düşer, kolay kolay arttığını görmedim ben şahsen.
  • sotw  (08.07.15 14:21:31) 
arkadaşın steam'den kastı,ps store'da indirime giren online oyunlar olabilir.

hocam online oyun oynamam ben diyorsan, arkadaşların dediği gibi ps3 al, kırdır. bol bol oyna.
  • cliffburton  (08.07.15 14:51:14) 
@cliffburton aynen, demek istediğim ps store o zaman çünkü online oynayabilirsin burdan diye göstermişti arkadaşım ama aklımda steam diye kalmış


  • kakamelsokoban  (08.07.15 14:56:16) 
[]

lekeleri süper çıkaran çamaşır deterjanı

selam canımlar...

astımlı olduğum için toz deterjanların kokusu beni çok öksürtüyo. o yüzden her çamaşıra rengine göre perwoll, beyazlara da ekstra beyazlar için perwoll+çamaşır suyu kullanıyorum. ama gördüğüm kadarıyla perwoll reklamlardaki gibi renkleri soldurmadan yıkamayı bırakın lekeyi de olduğu gibi bırakıyo. rengini de gayet solduruyo üstelik.

artık kokusunu, öksürmeyi geçtim tek yıkamada mükemmel leke çıkaran çamaşır deterjanı tavsiyelerinize ihtiyacım var. siz neler kullanıyosunuz?beyaz için ayrı, renkli için ayrı mı yoksa tek deterjanla herşeyi yıkıyo musunuz? toz, sıvı, kapsül, tablet alayı kabulüm yeter ki leke çıkarsın.

 
deterjana ek olarak yine sıvı olan leke çıkarıcılar var, deterjanla beraber leke çıkartıcı kullanmalısınız.

www.google.com.tr
  • mea maxima culpa  (06.07.15 13:52:45 ~ 13:53:20) 
Perwoll'ü at gitsin.

Ariel Toz Dağ Esintisi
www.ariel.com.tr

ya da

Ariel Sıvı Kapsül
www.ariel.com.tr

bu ikisinin üstüne tanımam.
  • teknikekip  (06.07.15 14:01:23) 
ben beyazlari geceden makinaya atiyorum. on yikama gozune yarimsar cay bardagi kadar bimde satilan asprin bi de domastes camasir suyu koyuyorum. normal yikama gozune de persil veya ariel (hangisini almissam) beyazlar icin olan deterjandan koyuyorum. baslat diyip bi 3-5 tur cevirince makinayi kapatiorum. sabaha kadar oyle islaniyorlar. sabah kalkinca da tekrar calistiriyorum makinayi. kaldigi yerden yikamaya devam ediyor. bennnbeyaz cikiyor beyazlar.

renkliler icin henuz bir teknik gelisteremedim ama annem arielden sasmaz.
  • halanne  (06.07.15 14:43:21) 
[]

yüzünü yüzüme süren kedicik

selam kedici duyuru panpalarım...

yaklaşık 3 haftadır 11 haftalık bi kedicikle beraberiz. biz onu aşırı seviyoruz da bazı hareketlerine anlam veremiyorum. mesela sabah uyanır uyanmaz yanına gidiyorum kucağımda yatıyo, kendini sevdiriyo sonrasında yüzünü yüzüme yaklaştırıp iki patisiyle yanaklarımdan tutup burnumu yalıyo, yanaklarını yüzüme sürüyo, burnunu burnuma ağzıma sürüyo falan o kadar tatlı ki! fakat bu sevgi dolu sürünmelerin hemen akabinde de birden deliriyo patileriyle elimi kolumu yakalayıp ısırmaya, çekiştirmeye çalışıyo.

ben bu sürtünme mevzusunu sevgi gösterisi diye düşünüyorum ama sonrasındaki bu delirircesine oynama, çekiştirme durumu bişey istediği anlamına mı geliyo? maması, suyu hep hazır, tuvaleti hep temiz bu arada. ama sanki bişe için yalakalık yapıyo istediğini alamayınca da hırçınlaşıyo da ben mi anlamıyorum diye şüpheye düştüm.

var mı bilgisi olan?

 
oyun oynuyor :) benim dana 5 yaşına yaklaştı hala oyun oynarken ısırır, ön patileriyle sarılıp arka patileriyle tekmeler. yavrular kendi aralarında da böyle oyun oynarlar. seni çok benimsemiş bu arada. hiç bir sorun yok aynen devam :)


  • selci  (06.07.15 11:38:02 ~ 11:39:26) 
kedilerin tipik davranışları, fazla anlam yüklemeyin.
Önce gelir sürünürler sevgi gösterirler, sonra hiç beklemediğiniz bir anda dişlerini geçiriverirler.
Yavrular bunu oyun için yaparlar, zarar vermek amaçlı değil. Ablamın yavru kedisi de, oyun oynayacağız diye iğne gibi dişlerini elime ayağıma geçiriyor kerata. sonra da kucağa gelip gurr gurr keyif yapıyor.
Büyük kedilerin yapma nedeni ise genelde canlarının öyle istediğidir. öyle kabul edeceksiniz :)
Bonus: 9gag.com
  • innerbliss  (06.07.15 11:42:59 ~ 11:46:40) 
oyun oynuyor +3


  • mea maxima culpa  (06.07.15 14:34:18) 
@innerbliss öldüm burda gülmekten :) hazırlıksız yakalandım çınlattım ortalığı kahkahayla


  • kakamelsokoban  (06.07.15 15:02:36) 
[]

çalışırken canavar, iş dışında mükemmel olan amir

hazır olun deli gibi uzun yazı geliyo...

işyerindeki şefim dünyalar tatlısı bi adam. inanılmaz kibar, hoş sohbet, neşeli, şakacı vs. hepimize baba gibi davranıyo adeta. birimizin başı sıkışsa ilk o koşar, derdimizi dinler çözüm arar kısacası on numara bi insandır. sohbet ederken de deli gibi eğleniriz, çok hazırcevaptır gelir laf atar benim de ağzım az çok laf yapar çok güleriz birlikteyken.

ama çalışma esnasında bambaşka bi adam oluyo. 5 kişilik bi birimiz bi tek ben hatun kişi şef de dahil kalanlar erkek. içlerinden kıdemlileri benim. genel olarak da ben bu birim kurulduğunda işe başladım, şef de dahil diğerleri sonra geldi önceden başka bi şefle çalışıyodum. haliyle işleri en ince detayına kadar bilen benim.

yeni şefim inanılmaz takıntılı bi adam. mesela birime gelen tüm evrakların zımbaları sökülür tam onun istediği yerden yeniden zımbalanır. bu işin istisnası yoktur ille o zımbalar sökülüp yenilenecek. o öyle istiyomuş. bu en basit örnek işte daha çok var da genel olarak konuya hakim olun diye yazdım.

en çok yazı yazan benim, haliyle o yoğunlukta en çok hata yapan da benim. hataya da asla affı yok. herkesin içinde konuşup şakayla karışık laf sokar, rezil eder. hata dediğim de öyle büyük hatalar değil ya tarih yazarken rakam yanlış olmuştur, ya isim yazarken harf hatası yapmışımdır telafisi mümkün olmayan hatalar değil yani yeni çıktı alınıp ya da daksille düzeltilebilecek şeyler. en ufak bi hatada konuşur konuşur konuşur burnundan getirir. ben zaten eleştiriye açık bi insan değilim. hele ki böyle 4 kişinin içinde dalga konusu yapılmak sanmıyorum ki kimsenin hoşuna gitsin.

defalarca konuştum yapma böyle dedim, böyle beni hatadan uzaklaştırırım diye düşünüyosan vazgeç daha çok strese girip daha çok hata yapıyorum dedim. aman çok abartıyosun yabancı yok aramızda vs. dedi. evet yabancı yok ama yine de hoşlanmadığımı uzun uzun anlamtama rağmen aynı şeye devam ediyo. bugün de benim elimde 20 evrak varken diğerlerinin elinde 2şer evrak olmasına rağmen dün yazdığım bi yazıda virgül eksik kaldı diye 1000 sayfanın üzerinde tarama verdi ceza olarak. tarayıcımız da nuh nebiden kalma zaten çoklu tararken 10 sayfadan fazla koyamıyoruz azar azar tarıyoruz en az 1 saatimi makine başında kaybedicem. tararken elindeki yazılar nasıl hatasız yazacağını düşün bu arada dedi gülerek. diğerleri de sırıtıyo pis pis. o böyle yaptıkça diğer arkadaşlar da beni ciddiye almamaya başladı işin kötüsü.

taramayı yaptım bitirdim yazılarıma başlarken surat astım ister istemez. gördü beni bu sefer de "hee kakamel bugün kocasıyla kavga etmiş anlaşılan, suratından okunuyo" dedi geçerken gülüşüp durdular. surat asmamın sebebinin kendisi olabileceğini bile düşünmüyo öyle rahat.

az önce de evrakın eklerini yazarken avukatın kestiği serbest meslek makbuzunun 2 nüshasını 2 adet diye yazdım. meğer iki nüsha tek adet diye yazılması lazımmış çatlayana kadar güldü sen bunu nasıl bilmezsin hayret bişe ya hiç mi bişe öğretmediler sana vs. konuştu durdu. diğerlerine de anlata anlata gülüyo. sanki her gün serbest meslek makbuzu geçiyo elime nerden bilcem ben onu bi sürü sinirlendim kendimi yiyorum şu an. zaten bu mevzudan sonra buraya yazmaya karar verdim.

durduk yere yalancılıkla suçlaması var bi de. bana havale etmediği evrakların bende olduğunu inat ediyo neden vaktinde yazmadın diye fırça atıyo. bende yok olanları zaten sistemden görüp hemen yazıyorum diyorum ki gerçekten de bugüne kadar bana gelen evrakları 2. güne bile bırakmış değilim aynı gün yazarım o yoğunlukta kaynar unutulur diye korkumdan. ille de sana yolladım diye diretti. sistemden araştırınca evrakları diğer arkadaşa havale ettiğini gördü. bu sefer de "sen çok yoğunum diye sendeki evrakı ona yollamışın gibi geldi bana ama neyse" dedi. dedim öyle olsa sistemden benim yolladığım da görünürdü bak senin yolladığın tarih saat görünüyo zaten dedim. "neyse inanmadım ama inanmış gibi yapayım" dedi gülerek. göz göre göre suçsuz yere yalancılıkla itham ediyo

mahkemeden evrak gelmiş tebligat zarfıyla mahkeme kararı farklı kişilere ait, yanlış yollamışlar. onu gördü diyo demek ki orada da kakamel gibi aklı bi karış havada bi kız çocuk var ondan olmuş olabilir vs.

dediğim gibi bu yaptıkları ona yanlış gelmiyo anlatsam da farketmiyo. çalışma zamanları dışında muhabbeti süper, bana da kız çocuk der, içişleri bakanı der, patroniçe der zaman zaman da belirtir ben yokken buraların sahibi kakameldir saygıda kusur etmeyesiniz ona göre diye ama kendisi beni dalga konusu yaparak bu itibarı zedeliyo.

diğer arkadaşların üzerine bu kadar gitmiyo. ne iş yükleri benim kadar çok, ne de yedikleri azar. sorduğumda senden beklentimle onlardan beklentim bir değil. onlar goygoycu günü geçiriyo sen yarın önemli yerlere geliceksin iş hayatında daha çok manyaklarla muhattap olcaksın benimki seni onlara hazırlama süreci sadece diyo.

kendince iyi şeyler yaptığını düşünüyo ama benim için böyle değil. ne yapsam, başka ne şekilde konuşsam da bana böyle davranmasını bıraktırabilsem. asla aram bozulsun istemiyorum çünkü, tatlı tatlı konuşmam lazım.

 
valla çok seviyor olabilirsin kendisini tamam ama kusura bakma da adam baya baya zevzek. he tabi bu yorumu senin "bak böyle böyle yapma" diye güzelce belirtmiş olma ihtimaline karşı yapıyorum. bence sen de mesafe konusunda yanlışlar yapmışsın. meslek ne ki?


  • baharat  (02.07.15 11:08:22) 
@baharat kamu personeliyiz. şef genel olarak herkese karşı böyle fazla samimi. ama benimle samimiyeti daha fazla. babamı acil ameliyata aldıklarında ilk o gelmişti ben ne yapıcamı bilmeden mal gibi kalmışken bütün işlemleri o yaptırdı halletti sağolsun, ailemle de tanıştı. en kötü zamanımda böyle desteği olmuşken ters çıkamıyorum o yüzden.


  • kakamelsokoban  (02.07.15 11:14:29) 
katipsin sanırım ya da onun gibi bişey. yaşı da biraz büyük galiba abinin. dediğin gibi iyi biridir belki ama gerçekten can sıkıcı bi durum ya. bence gerçekten ama gerçekten ciddi olduğunu hissetmesi lazım bi konuşma yap. abi gönül koyucam konuşmam bidaha falan de ne bileyim. böyle çok canı sıkılır insanın. sen de farkındasındır ki işin yoğunluğundan çok ortam önemli.


  • baharat  (02.07.15 11:35:25) 
Benzer bir yöneticim vardı. İş dışında çok iyi, ama işte resmen ruhu değişiyordu adamın. Bu durumda ben de daha fazla hata yapar olmuştum, kendime güvenim azalmıştı vs. Başka bölüme geçince anladım ki olay benden değil ondan kaynaklanıyormuş. Adam hiç de iyi niyetli filan değil, kendinden başka bir hiyerarşi düzeni olmasın diye senin bilgiye dayalı hiyerarşini bilerek bozuyor. Kamuda böyle tiplerle nasıl başa çıkılır bilmiyorum. Sadece seni anlıyorum, Allah yardımcın olsun.


  • SiyamkedisiZorro  (02.07.15 11:56:12) 
[]

veterinere ne cevap versem

www.eksiduyuru.com linkteki bi önceki duyurumda anlattığım olaydan sonra veteriner odasına ve facebook üzerinden kliniğin sayfasında şikayetimi yaptıktan sonra veteriner hanım mesajla bana ulaşıp yaptığının yanlış olduğunu söyleyip özür diledi ve umarım telafi edebiliriz yazmış. en azından hatasını anlayıp düzeltmek için bi adımda bulundu diye mesajını cevapsız bırakmak istemiyorum ama ne yazacağımı da bilemiyorum. telafiden kasıt ne mesela sonraki aşı benden falan demiş olsa eyvallah da bunu da bilmeyince ne cevap versem bilemedim.

hadi bana akıl verin :)


 
Aşı ondan bile olsa ben şikayet ettiysem bir daha yüz yüze gelmeye çekinirdim açıkçası.
Telafilik bir durum yok, umarım bundan sonraki müşterilerinize daha iyi davranırsınız. yazabilirsin.
Veya sen bilirsin tabi benimki sadece fikir.
  • six packsiz  (30.06.15 10:54:50) 
bir süre sessiz kalmanız yerinde olacaktır.

"müşteri" demiş, ya...
  • e haliyle  (30.06.15 14:02:06) 
six +1
ben bir daha gitmezdim açıkçası. sanki özür dileyince yaptığı kabahat geçecekmiş, siz de şikayetinizi geri alacaksınız diye düşünmüş olabilir.
sonraki " müşterilerinize" daha iyi davranın demek daha uygun bence de.
  • 65 derece  (30.06.15 15:44:28) 
[]

editlendi: ilgisiz, duyarsız ve kazıkçı veteriner şikayet etme

dün 2 buçuk aylık kedimi ilk karma aşısını yaptırmak üzere veterinere götürdüm. normalde mükemmel bi veteriner hekimimiz var ancak eve biraz uzak. arabamız yok, kedicik de otobüste vs gidemiyo çok korkuyo yürüyerek gitmek de yarım saate yakın bi vakit alıyo. normalde kutudan korktuğu için bi şalı anakucağı gibi omzumdan dolayıp içine yatırıp geze dolaşa gidip geliyoduk ancak dün çok yorgun olduğum için kardeşimi arayıp eve yakın olan ve önceki kedimi de sürekli götürdüğüm veterinerden bilgi almasını istedim.

akşam iş çıkışı hem yorgunluk, hem de iftara misafirim olduğundan işlerimin çabuk bitmesi için kardeşimin görüştüğü veterinere gittim. biz gittiğimizde veteriner kadın telefonda konuşuyodu. içeri girdik ne bi hoş geldiniz dedi, ne buyrun oturun hemen ilgilenicem dedi yokmuşuz gibi davrandı adeta. doğum haritası mı, yıldız haritası mı ne çıkartıcakmış onunla ilgili yaklaşık 20-25 dk telefonla konuştu bize hiç tepki vermeden. sonunda dayanamadım çok sinirlendim, "rahatsız ediyosak biz çıkalım" dedim suratını ekşitti, telefondaki arkadaşına "canikom ben seni sonra arıycam müşteri geldi de hadi öptüm baay" dedi kapattı. kedinin aşı karnesini verdim gitti aşıyı aldı daha hayvan anakucağındayken dan diye yaptı döndü götünü gitti. ne bi kontrol, ne aşıyla ilgili bilgi hiç bişe söylemedi 65 lira dedi sadece. parayı ödedim, toplandık çıktık.

kardeşimi aradım bu kadına ne olmuş önceden ne iyi ne ilgiliydi şimdi yüzümüze bakmadı fiyatlar da uçmuş diye. kardeşim de karma aşıya 45tl normal ki deyince uyandım bizden fazla aldığını. laf sokunca hırsını almak için 65tl istedi sanırım. hadi kazıklaması neyse, daha da kapısından girmem zaten ama bizi orada yarım saate yakın bekletmesi, ilgilenmemesi, sanki işi bu değilmiş de zorla yapıyomuş gibi aşıyı kaba ve ruhsuz bi şekilde yapmasına çok sinirlendim.

internette baktım ama dilekçe ile şikayet dışında net bi bilgi bulamadım. telefonla şikayet edebileceğimiz bi hat, bi numara yok mu bildiğiniz?

kadını hem facebooktan hem veteriner odasına şikayet ettim bana facebooktan ulaşmış yaptığının yanlış olduğunu söylemiş özür dilemiş ve umarım telafi edebiliriz yazmış mesajının sonuna. ne cevap yazsam bilemedim cevapsız da bırakmak istemiyorum ne kadar kızsam da fazlasıyla kaba geliyo mesajı görüp de cevap atmamak. bi de telafiden kasıt ne onu yazsaymış ona göre cevap verirdim. ne desem sizce

 
Keşke vermeseydiniz para mara, sayıp sövseniz yeridir böyle insanlara.
Ekşiye başlık açıp kadını gömebilir, şikayetvar.com'da şikayet oluşturabilirsiniz.

  • six packsiz  (30.06.15 09:39:55) 
Türk Veteriner Hekimleri Birliği
tvhb.org.tr

Bulunduğunuz şehirde bulunan kişiyi arayıp bilgi alabilirsiniz.
tvhb.org.tr
  • teknikekip  (30.06.15 09:44:36) 
Fiş / Fatura verdi mi? Vermediyse şikayet hakkı doğar ancak kazıklamak ve nezaket kurallarına uymamak cezaya tabi değil. Ben olsam laf sokup aşıyı vurdurmadan çıkıp giderdim.


  • Tutkun  (30.06.15 10:19:44) 
"canikom ben seni sonra arıycam hadi öptüm baay" yaz..


  • reso aga  (30.06.15 10:53:29) 
[]

resimdeki dandik deniz ayakkabılarından arıyorum

şu resimdeki uyduruk deniz ayakkabılarından istanbul'da gidip alabileceğim bi dükkan var mı? deneyerek almak istiyorum olmazsa değiştirmekle uğraşmamak için.

eminönü beyazıt civarı olursa daha da süper olur


 
dün alışveriş yaparken migrosta gördüm aynısından. ama fiyatı hakkında bilgim yok.


  • all i know is pickle  (29.06.15 12:10:42) 
[]

devlet ve üni hastanesinde acillerin memur olmayana rapor vermemesi

haftasonu kızkardeşim rahatsızlandı işe gidemedi. eve yakın bi devlet hastanesinin aciline gittik muayeneye, işyeri ille de rapor istiyo diye muayene olduktan sonra rapor istemiş kamuda çalışmayana veremiyoruz demişler.

2 3 hafta kadar önce de eşim rahatsız olduğunda bi üniversite hastanesinin aciline muayeneye gitmiştik orada da aynı sebepten rapor vermediler yalnızca muayene edip ilaç yazıp gönderdiler.

işin kötüsü ikisinin de işyeri özel hastane raporlarını kabul etmiyo, ille de devlet hastanesi istiyo. devlet hastaneleri de size rapor yazmıyoruz diyo. eee bu insanlar nereden rapor alacak. haftaiçi olsa aile hekimine giderler oradan alırlar da pazar günü başka nereden rapor yazdırılabilir ki sizce de çok saçma bi uygulama değil mi bu?

 
Artık aile hekimleri de vermiyor, annem kamuda öğretmen ama alamıyor bir türlü. Araya tanıdık sokarsa falan. Doktorlara da üstten baskı yapmislar, hatta annemin bir arkadaşına rapor istiyorsanız sizi bakanlığa şikayet ederim diyen bile olmuş.


  • Lim5  (22.06.15 10:44:13) 
ben rapor almıştım, özelde çalışırken devlet hastahanesinden.

bir yanlışlık vardır.
  • livaneli kadir  (22.06.15 10:44:37 ~ 10:55:07) 
Artık rapor vermiyorlar evet. Sadece orada bulunduğunuza dair bir kağıt veriyorlar.

Aile hekimleri rapor veriyor ama her önüne gelene değil sanırım.
  • teknikekip  (22.06.15 10:53:13) 
ben kamudayım acilde banada vermediler çok tırsıyorlar.


  • mrthany  (22.06.15 11:29:34) 
cok sacma bi uygulama degil sonucta yuzde 90i yalan dolan.


  • baldur2  (22.06.15 12:13:28) 
[]

göze vuran baş ağrısı

sabahtan beri ağrıyo şu an zirve noktasına ulaştı. sol tarafımda sıkıntı yok ama sağ gözüm yaşarıyo gözkapağım ve göz çevresi de şişti sanki. görüşümü de bozdu iyice. elimde mendil görenler ağlıyorum sanıyo. yüzümün sağ yanına laf geçiremiyorum şu an. ofiste de yalnızım işlem için gelenler de çok bırakıp doktora gitme şansım yok işten çıkmadan. ağrı da katlanılamaz hale geldi iyice. çıkışa kadar dayanmak için ne yapabilirim. hafta başından beri uykusuzum, ağır bi uyku hali de geldi iyice, 2 dakka gözümü kapasam uykuya dalıcam gibi. hem ağrıyı geçircek, hem uykuyu açıcak önerilere ihtiyacım var...




 
pamuk yada peçeteyi çaya barırıp gözünüze tampon yapabilirsiniz. ofiste bulunabilecek malzemeler.


  • dedi kalabaligin icinden bir ses  (19.06.15 14:48:38) 
gecmis olsun migrenin var mi? isiga bakarken rahatsiz oluyor musun? mide bulanmasi var mi? ses ve gurultuden rahatsiz oluyor musun? bas agrisi gorme bozuklugu yapiyorsa muhtemelen migrendir bende de var migren o yuzden. Ben genelde panadol extra kullaninca geciyor eczanede satiliyor 5-10 tl bisey


  • hasanli  (19.06.15 15:08:03) 
@hasanlı eyvahlar olsun nurtopu gibi migrenim var anlaşılan dediklerinin hepsi var çünkü :( çıkışta eczaneden alayım kurtulayım ağrıdan


  • kakamelsokoban  (19.06.15 15:23:42) 
Migren olmayadabilir. Uykusuzluk başağrısı yapar. Tansiyon başağrısı genelde alında olur, alnın tek yanında da iki tarafında da görülebilir, boyun bölgesi gerilir.

Bu saydıklarınız diş ağrısından da olur. Dişin kendisi ağrımasa bile olur. Aylardır bazen sol gözümde ve alnımın sol tarafında ağrı vardı, aynı dediğiniz gibi ışığa karşı hassastım ağrı olduğu zaman. Aylar geçti, sol yanağımda diş etimde apse oldu. (Diş ağrısı yine yoktu). Dişimin kök kısmı enfeksiyon almış. Dişi çektirince geçti. İleride aynısı olursa bir diş doktoruna muayene olmanızı öneririm.

Ne yapabileceğine gelince, mümkünse gözlerinizi dinlendirin. 2 dakika bile azaltır. Göze çayı ben de öneriyorum. Kolonya varsa onu koklayın, yüzünüzü yıkayın. Sigara dumanı ve kafeinli içeceklerden uzak durun.
  • iamelf  (19.06.15 17:31:54 ~ 17:33:01) 
@iamelf muhtemelen uykusuzluktandı eve giderken serviste uyudum uyandığımda ağrı sızı kalmadı. bir hafta kadardır çok uykusuzdum vücut error verdi demek ki


  • kakamelsokoban  (22.06.15 11:16:31) 
[]

yavru kedi sahipleri beni bi teselli edebilir mi?

önceki duyurumda bahsettiğim miniğimde çok kalıyo aklım. dün gece yine saat 5te uyandı ve delirdi evin içinde. ısırılmadık, tırmalanmadık yerimiz kalmadı. salona bırakıp kapıyı kapadık evi ayağa kaldırdı bağıra bağıra. eşim sinirlendi geçti başka odaya kapıyı kapattı uyudu ben de kediyi yanıma alıp uyutmaya çalıştım ama bir saniye bile durmadı. tepki vermezsem vazgeçer belki dedim, o küçücük dişleriyle nasıl yaptıysa ısırıp bacağımı kanattı. uyku sersemi yeter diye bağırıp ileri ittim ayak ucumda yatsın diye peşinden üstüme atlayıp kolumu tırmaladı kanattı bu sefer. yanlış yaptığını anlasın diye hafifçe poposuna vurdum yapma dedim. kesinlikle canını yakacak kadar değil, yalnızca tepki verdiğimi anlasın istedim ama beni hiç umursamadı hala kolumu yakalayıp ısırmaya, tırmalamaya devam etti.

dün eşimle çok düşündük 2. kedi almaya cidden yerimiz yok bu ufaklığın kapları tuvaleti bile eğreti yerde duruyo evin darlığından. 2. kedi için ne mama kabı ne tuvalet koymaya yerimiz var.

internette çok araştırdım bu ısırma tırmalama huyundan vazgeçircek bişey bulamadım. bikaç yerde yapmasını istemediğiniz hareketi inatla yaparsa vazgeçirmek için spreyli şişeden su sıkın diyo. yapan ve vazgeçirebilen var mı bu yöntemle? kediciği iyice korkutup bize düşman etmek istemiyorum ama bu haliyle de uykuyu haram ediyo bize.

büyüdükçe vazgeçer mi kendiliğinden? üstüne gittikçe daha da mı körüklüyoruz acaba ısırıp tırmalamasını? sabredin geçecek diyebilirseniz ve bu gerçekten doğruysa çok sevinicem. kendiliğinden geçmezse de nasıl vazgeçirebilirim yardımınıza ihtiyacım var.

düşündükçe çok üzülüyorum haline, gün içinde yalnız kalıyo, yalnızlık çekiyo. 3 kardeşlerken birden yalnız kaldı hak veriyorum enerji patlamalarına. biz yetemiyomuşuz gibi hissediyorum sanki onu sokaktan alıp kardeşlerinden ayırarak kötülük yapmışım gibi geliyo, ağlıycam artık üzüntümden. düşündükçe gözlerim doluyo ama sokakta bıraksam çok daha zorlanıcaktı muhtemelen. yiyecek yemek bile bulamayacaktı, belki araba çarpacaktı diye düşünüp teselli bulmaya çalışıyorum.

düzelicek dimi hepsi, çok yalnızlık çekmiyodur dimi benim kuzucuğum :( ya da alışır dimi zamanla. oturdum ağlıyorum şu an ne yapacağımı bilemeden.

 
histeri krizlerine girmeye gerek yok...

benim piskopat kedim ayak parmağımı ısırarak uyandırıdı beni yavruyken...şöyle düşünün büyük ihtimalle siz evde yokken bütün gün yatıyor...siz gelince haliyle etkileşime girmeye çalışıyor...bu hareketleri normal...şu anda bir karakteri yok zaten maalesef zamanla oturucak..benim size tavsiyem sevip hadi yatalım modundan vazgeçip eve geldiğiniz de bir ip top oyuncak belki lazer ile onu iyice yormanız...eğer siz evdeyken uyumaya kalkarsa uyutmayın uyandırın oyun oynayın o zaman daha rahat geceler geçirirsiniz...

Kısaca evet zamanla düzelicek :)

Edit : Yoğurtta işe yarıyo az yoğurt yedirin 15 dk sonra bed time...
  • gkhT  (17.06.15 12:50:26 ~ 12:51:21) 
2. Bir kediye ayrı tuvalet ve mama kabına ihtiyacınız yok haberiniz olsun.


  • mutlusismankedi2015  (17.06.15 13:05:17) 
kediye bağırmadan tatlı tatlı tam bi bebek gibi sever ve konuşursan sakinleşir. ayrıca ısırıp tırmalicak tabi. bebek o daha. kollarınıza kolonya sürün. oyuncak alın bolca oynasın. yoğurun kediyi. yorulsun. uyur. bir de öyle popoya vurmaktan anlamıyorlar. sana ne yapıyorsa aynısını yap :)


  • makarnacanavari  (17.06.15 14:11:53) 
aynısı benim yavru kedimde de olmuştu. hiç durmuyordu sürekli ısırıp tırmalıyordu ve uyutmuyordu. sakinleştirebilmemiz için sevmemize bile izin vermiyordu. şuan 3 yaşında ve yaklaşık 2-2.5 senedir hiç durduk yerde saldırdığını görmedim. hatta kendi gelip sürünüyor kucağımıza çıkıyor sevin beni diyor. yani zamanla geçiyor.

edit: ayrıca su sıkmaydı, hafif de olsa vurmaydı falan bunlar kedileri daha da hırçınlaştıran şeyler. öğrenci evimde 3 tane kedim, istanbul'da 20-25 kedim var. çocukluk dönemleri diyebileceğimiz dönemlerini geçtiklerinde yani 7-8 aylık olduktan sonra yavaşça sakinleşiyorlar.
  • seyahat defterim  (17.06.15 15:10:46 ~ 15:23:42) 
ısırma huyu zamanla geçecek. yavru kediler hiperaktif olur. 1-1,5 sene sonra durulacak. sonrasında miskin miskin oturmaya başlayacak.

ısırdığı zaman kızdığınızı belli edin, ancak aşırı tepki göstermeyin. ensesinden tutun, burnuna fiske vurun ve kızın.

sizi tırmaladığında, canınızı acıttığında canınızın yandığını belli edin. gösterin ona. şimdi okurken size garip gelecek ama anlıyorlar canınızı yaktığını ve öğreniyorlar. kısa sürede sizinle oynarken tırnaklarını geri çekmeyi öğrenecek.

evet, anladığım kadarıyla üzerine çok düşüyorsunuz. siz tedirgin oldukça hayvan daha fazla tedirgin oluyor. rahatlayın o da rahatlasın.

öncelikle tırnaklarını kesin ki size zarar vermesin.

ikinci olarak kediyi gece delirmişken yatak odasına almanız iyi bir fikir değil. buna alıştırırsanız ömür boyu geceleri sizinle yatmak için delirecek.

gece delirmelerine karşı da bir şey yapmayın. o kendi kendine koştursun, bağırsın çağırsın enerjisini atsın. siz bir tepki göstermeyin. 1 hafta geçmeden alışır, o kadar delirmez.
  • mea maxima culpa  (18.06.15 02:29:52) 
yavru kedinin gün içinde kendi kendine koşturup biraz enerji atması için içinde zil olan toplar, tırmanabileceği yerler olması işe yarıyor. 2. kedi gereçekten kurtarıcı oluyor. ayrı tuvalete ihtiyaç yok genelde ama kedinin huyuna da bağlı.


  • madarch  (18.06.15 09:15:47) 
[]

gece uyumayan, gündüz yalnız kalan ve kum yiyen kedi yavrusu

resimdeki minnağı on gün kadar önce sahiplendik ancak hala annesini emdiğinden 2 aylık oluncaya kadar iş çıkışında alıp geceleri annesinin yanına bırakarak hem eve hem annesizliğe alıştırdık. dün gece ilk defa evde kaldı. inanılmaz oyuncu, hareketli bi kedi. bütün akşam oynadık, yorduk gece güzel uyusun diye. zaten bulduğu her şeyle oynuyo, bişey bulamazsa kuyruğuyla dalaşıyo. 11 gibi uyanmamacasına derin uykuya daldı, tekrar uyandırmaya kıyamadık. sabaha karşı 4.30 gibi tüm ayarsız enerjisiyle uyandı. eşimle yetemeyebiliriz diye kardeşim de bizde kaldı. hepimiz birer saat deli gibi koşturduk yorduk ve 8e doğru biz işe giderken sızdı koltukta. 10:00a doğru uyanmış ve uyandığından beri durmaksızın koşuyomuş evde.

gece yarısı uyanıp oynatmak zorunda kalmayalım diye 11 gibi uyuduğunda da uyandırıp biz yatana kadar yorsaydık (gece 1den önce yatmıyoruz bu arada) biz işe gitmeye yakın uyandığı bi uyku düzeni kurabilir miydik? giyinip hazırlanırken de koşturur oynatırız, biraz enerjisini atar biz yokken de uyur muydu? yoksa kafasına göre uyur uyanır biz ne yapsak fayda etmez mi?

kardeşim bugün izinli olduğu için onunla kalacak ama yarından itibaren biz işteyken 9 saat kadar yalnız kalmak zorunda. bir sürü oyuncağı var, suyu maması tam, kumu temiz sıkıntı yaşayacak bi şeyi yok ama aklım yine minnakta. çok yalnızlık çekmez değil mi :(

bi de bu kum yeme olayını napıcaz? gazete koysam bu sefer gazeteye şartlanıp gördüğü yerde tuvalet diye işemeye başlayacak. koymama şansım yok akşama kadar tutamaz. bu davranışı olup da vazgeçirebileniniz var mı?

fikirlerinize ihtiyacım var...

 
Ne tatlıymış bu böyle:)
daha genç tabi bu enerji bitmek tükenmek bilmez :) gece o uyanınca sizde uyanmayın sıkılıp uyuyacaktır. Başka türlü vazgeçeceğini sanmam, ayrıca bizimkinden biliyorum kediler sabaha doğru uyanıp miyavlamaya başlıyor.
Tabi bizimki dışarı gitmek için yapıyor bunu.
9 saat olayı çokmuş, biz dışarı saldığımızdan böyle bir sorun olmadı. Bu konuda ne yapılır bilmiyorum.
  • six packsiz  (16.06.15 11:02:12) 
kedilerin uyku saatini insan bebeği gibi ayarlayamazsınız sanırım. canı ne zaman isterse uyur ne zaman isterse evin içinde koşar :')


  • freya  (16.06.15 11:07:18) 
@six packsiz ah ben de çok isterdim eve tıkılıp kalmasın diye ama hem daha çok ufak hem de anacadde üzerinde oturuyoruz başına bişey gelir diye korkumdan dışarı bırakamam sanırım araba trafiği çok fazla çünkü :( mecbur evde oyalanmasını sağlayacak bişeyler bulmam lazım


  • kakamelsokoban  (16.06.15 11:08:11) 
@krem peynir klozet eğitimi aklımda dediğin gibi 4 aylık olduktan sonra alıştırmaya çalışıcam böylece kum yeme alışkanlığını ortadan kaldırmayı umuyorum. işin kötüsü kardeşleri de yiyomuş ilk defa onlarda gördüm böyle bi alışkanlık. iki kardeş olarak almayı biz de çok düşündük ama evim gerçekten çok küçük, eşyaları çifter çifter koyunca alan iyice daralıcak koşmaya bile mesafeleri kalamıycak diye vazgeçtik.


  • kakamelsokoban  (16.06.15 11:12:09) 
Siz sakın dışarı bırakmayın zaten biz engel olamadık, kısırlaştıramadık çok pişmanız burnu hastalıktan kurtulmuyor.
Zamanı gelince kısırlaştırın derim mutlaka, hem sağlığı için hemde bu gece uyanmalarını azaltabilir.

  • six packsiz  (16.06.15 11:37:45) 
kendi kedimden ilham alarak söylüyorum bence uyku konusunu çok büyütmüşsünüz bakıcı gibi bir de kardeş getirmişsiniz :) sizden önce ya da gece uyanması normal, böyle alıştırırsanız her dakika ilgilenmeye ilerde çok sıkıntı yaşarsınız. kendi kendine oyalanmayı öğrensin yalnız kalınca daha büyük sıkıntı çeker bu sefer.

bizim kedi istisnasız her sabah 4 gibi falan uyanır, bir iki saat oyun oynar koridorda toplarıyla sonra gelir ayak ucumuza yatar tekrar.

zaten yaş ilerledikçe o eski enerjisi kalmıyor günlük belli saatler oynatmanız yeterli bence. ikinci kedi konusuna krem peynire katılıyorum. keşke küçükken yanına bi kedi katsaydım daha çabuk alışırdı. şimdi neredeyse bir yaşında ikinci kediyi birbirlerini hırpalayacaklar diye korkumdan alamıyorum. benimkinin tek gözü kör bir de.

kum yeme meselesine gelince benimki de ara sıra yemişti. sonra araştırınca pek çok kedinin yaptığını gördüm. özellikle kumunu ilk koyduğum temiz halini yiyordu. sonra bende ondan gizli kum değiştirmeye başladım dikkatini çekip yemesin diye. sonra kendi kendine bıraktı.
  • yue  (16.06.15 11:50:56) 
yavru kedinin uyku düzeni sizinki gibi olmaz ama yorulduğunda daha güzel uyuduğu da bir gerçek :) uzunca bir sopanın ucuna misina, misinanın da ucuna ilgisini çekebilecek birşey bağlayın (bizimkinin ucuna kalın don lastiği gibi bişey bağlamıştık), olta gibi oturduğunuz yerden odanın bir o ucuna bir bu ucuna sallayın. peşinde koşmaktan yorulacaktır.

2. kedi konusuna kesinlikle katılıyorum.

sakın kumunu yemesin diye silika olanlardan koymayın, çok tehlikeli olur onu yemesi. acaba bir vitamin/mineral eksikliği var da ondan mı yiyor? veterinerine sorarsanız belki bir gıda desteği filan önerir.

çok tatlıymış bu arada, en güzel zamanları. büyüyünce hele de kısırlaştıktan sonra siz oynamak isteseniz bile yattığı yerden "maaav" yapıp tekrar uykuya dönebilir.
  • physcos physcos  (16.06.15 15:34:52) 
[]

babaya isviçre çakısı alma sorusu

sanırım en iyi marka victorinoxmuş. fiyat yelpazesi çok geniş. 50-75tl aralığında bişey arıyorum. babam tamirat işlerine bayılır, o yüzden kablo sıyırıcısı, tornavidası var diye aşağıda linkini verdiğim model işine yarar gibi. pense falan da olan modelini aradım ama bulamadım. başka bildiğiniz bu da iyidir dediğiniz modelleri var mı?

www.hepsiburada.com


 
hass o kablo sıyırıcı mıymış yahu :)) ben de ne işe yarar diyordum. sayende bir şey öğrendim.
Kadıköydeysen 50-75 TL arasına çok güzel bıçaklar var, victorinox da var hatta. Kadıköy çarşısına girersen bir sürü av malzemesi satan yer var zaten göreceksin.

  • safepassage  (15.06.15 10:06:07) 
d&r'larda bunların çok fazla modeli mevcut. penseli olanlarından da var. bence D&R'a gidip görerek modeli belirle derim.


  • hasansabbah  (15.06.15 10:06:36) 
  • inheritance  (15.06.15 10:20:22 ~ 10:21:30) 
victorinox icin verdigin fiyat araliginda bulabilecegin modeller sunlarin duz ve daha az aleti olanlar. Gerci doviz artisi ile fiyatlar artmistir belki. www.victorinox.com


  • oshamahue  (15.06.15 10:28:09) 
tamirat seviyorsa leatherman +1


  • whoosie  (15.06.15 10:32:50) 
wenger de iyi markadır, alternatif olarak bakabilirsin.

linkini paylaştığın victorinox'un aynısı var bende, ancak çok küçük, ufacık bir şey. ben pişman oldum aldıktan sonra.
  • peggy  (15.06.15 11:17:01) 
[]

yeşilköy istasyon cd. yakınlarında oturan var mı?

candostumpet.com

linkteki üründen almam lazım. istasyon cd. no:59 olarak görünüyo adres benim gelip alma şansım yok. bu üründen ellerinde var mı diye stok sormak için arıyorum telefona da bakmıyolar. önünden geçen, yakınında oturan varsa sevabına sorabilir mi gimborn pembe küçük boy katlanabilir pet taşıma kabı var mı?


 
ben varım. sorarım yarın


  • all girls dream  (12.06.15 08:37:50) 
[]

2 kişi 5-6 günlük ucuz yollu tatil

29 ağustos 6 eylül arası tarihlerde izinliyiz. ayvalık olur, didim olur, avşa olur, iğneada olur vs. yeri hiç farketmez. pansiyon ya da ev kiralayarak, yemesi, içmesi, kalması dahil iki kişi 1000 lira civarına mal olacak tatil yapılabilir mi? tek beklenti denizi temiz ve yüzülebilecek kadar sıcak olsun, sessiz sakin olsun, civarda yemesi içmesi uygun olan yerler olsun.

aslında erdek narlı böyle şeyler için tek adresimizdi ama önceki sene gittiğimizde deli bi rüzgar vardı kumlar mermi gibi sırtımıza inip durdukça rahatça ne güneşlenebildik ne kumsalda takılabildik. narlıya alternatif tatil yeri peşindeyim. gidip de memnun kaldığınız pansiyon, apart vs varsa isimlerini de alabilirim. şimdiden teşekkürler


 
olimpos'a git, olimpos'a... bungalov'larda kal, otostop çekerek gez.


  • dieselsingle2  (11.06.15 10:09:05) 
[]

yolda kitap okurken mide bulanması

eskiden hiç sorunsuz yapardım. bütün yolda kitap okurdum. 5 sene önce bu işe girince evle işyeri arası 15 dk civarı olduğundan yitirdim o alışkanlığı. artık yol çalışmalarından sebepli trafikte kalınca 1 saati buluyo eve gidebilmem diye yeniden başlayayım boş durmaktansa kitap okuyayım dedim. ilk zamanlar sıkıntı yok ama bi süre sonra inanılmaz mide bulantısı başlıyo. ben ki 16 saatlik otobüs yolculuğunda boleyn kızını bitirmiş insanım hiç ara vermeden okudum da bana mısın demedi ama serviste ya da başka bi araçta ne kadar denediysem artık öyle uzun uzun okuyamıyorum. on dakika okuduysam kusmamak için camı açıp derin derin nefesler almam gerekiyo. gözlerim bozuk astigmat ve miyop var ama eskiden de öyleydi. derecelerde ilerleme de yok tamamen aynı şartlardayım.

yolda çok canım sıkılıyo, kitap okurken midemin bulanmaması için ne yapabilirim?


 
müzik dinle?


  • safepassage  (09.06.15 09:11:05) 
@safepassage onu da denedim de müzikle çok uykum geliyo sızıp kalıyorum :) uyku düzenim zaten yok denecek kadar az onu da sarsıyorum böyle olunca.


  • kakamelsokoban  (09.06.15 09:15:26) 
kitabı okurken etrafı görmeni engelelyecek bir şey yapabilirsin mesela sağdan soldan yanından geçen şeyleri gözün algılarsa miden bulanır.

bende de oluyor. at gözlüğü gibi bir şey kullanabilirsin mesela :P
  • safepassage  (09.06.15 09:21:54) 
@safepassage ben yine de servistekileri tedirgin etmek yerine perdeyi kapatayım o daha iyi gibi :) akşam öyle deniyim bakalım


  • kakamelsokoban  (09.06.15 09:25:16) 
Bende kitabı göz hizama getirerek okumayı tercih ediyorum hatta bazen başımı dayayıp kitabı epey bi yukarı aldığımda oluyor. Elim biraz yoruluyor ama nası olsa iki tane var, yoruldukça el değiştiriyorum.


  • Tutesh  (09.06.15 10:02:41) 
- audiobook denedin mi? yani, kitabın seslendirilmiş hali. yoksa kendin de seslendirebilirsin, veya okula giden kuzeninden filan rica edersin hem o da heveslenmiş olur okumaya.
- parça parça okuyabilirsin. yani, biraz oku, pencereden dışarıyı seyret sonra biraz daha oku bir daha başını kaldır pencereden bak. hem okudukların üzerinde daha çok düşünürsün bu şekilde.
- son önerim biraz straightforward: kitabı al, yanına da poşet moşet al hazırlıklı ol. oku oku oku, kusacak gibi mi oldun, okumaya devam et, kusarsan da kus poşete, okumaya devam et sonra hem rahatlarsın belki de bu engeli bu şekilde tamamen aşarsın optik bişey değilse yani temelsiz bi şartlanmaysa. oku, kus neolcak dünyanın sonu değil ya, hem görmüş olursun sonraki aşamayı.
  • frkrkr  (09.06.15 10:35:26) 
Astigmat nedeniyle oluyor bu diye biliyorum


  • nucleon  (17.06.15 14:51:37) 
[]

istanbul'da uygun fiyatlı kedi aksesuarları

dünya tatlısı bi hanım kızı sahiplendik gün itibariyle. bugün acilen mamasını, kumunu aldım ama daha alıncak bi dünya şey var. kapalı kedi tuvaleti, tüy açma tarağı, pire tarağı, tırmalama tahtası, taşıma kutusu, yatağı, pire tasması, ense damlası, oyuncağı vs derken bi hayli masraf çıkıyo. petshoplara baktım da deli paralara denk geliyo hepsi birden. pazartesi eminönünde mısır çarşısının yanındaki sokağa bakacağım daha uygun fiyata bulurum belki diye. bunun dışında bunları edinebileceğim uygun fiyatlı dükkanlar ya da internet siteleri var mı? cevaplar için şimdiden teşekkürler




 
Aldığın şeylerin yarısı gereksiz. Tasma olarak normal tasma kullan bence, sürekli hayvanı zehirleme + bir de ense damlası diyorsun dışarı çıkmayacaksa gerek yok. Frontline adı. Pire tarağı ne hiçbir fikrim yok, bit olmasın? Pire tutunmaz ziplar gider. Öyle sürekli pirelenen bir şey değil. Yatak alma yatmiyorlar. İkeada tahta yatak var. Benim çok hoşuma gidiyor. Yatsa hemen alırım ama yatmaz. Tirmalama tahtası petshoplarda pazarlıkla 18-20 arasına alınabilir. Benimki pek hayranı değil ama arada gidiyor. Kapali tuvalet hepsiburada'da var. Kucukse korkabilir. O zamana kadar leğen kullanabilirsin. Buyukse sıkıntı değil. Oyuncak catnipli değilse özel olarak almana gerek yok. Her bulduğuyla oynar. Tüy açma tarağı yerine de furminator alsan daha hayırlı bir iş yapmış olursun.


  • Lim5  (06.06.15 23:52:34) 
[]

dişi kediye isim bulmaca

önceki duyurumda bahsi geçen kedinin yerinde durmakta olduğu bilgisini aldım ve kendisini gider gitmez eve alıp yarın da nüfusuma geçirmeyi planlıyorum. kumunu, mamasını, oyuncağını aldım öğlenden eve gidip yatağını yapıp eve yerleştircem. yarın da veterinere götürüp muayenesini aşısını yaptırcam.

peki bu güzelliğe ne isim koyalım ahali :) hadi hep birlikte bulalım


 
sultan olsun


  • kallesnikof  (05.06.15 16:32:56) 
Mazlum


  • redeath  (05.06.15 16:33:01) 
bostik


  • basond  (05.06.15 16:36:14) 
o değil de kedinin hala orada olmasına çok sevindim :):)
umarım birlikte pek mutlu bir hayatınız olur.

isim önerisini aklıma bir şey gelirse ekleyeceğim. ama kendim 5 yıldır isimsiz bir kediye sahip olduğum için pek de emin değilim :) eşim olsa mercan koy derdi:)
  • kaputt  (05.06.15 16:39:11) 
@kaputt çok teşekkürler inanılmaz bi heyecan içindeyim bi an önce eve gidip kavuşmak istiyorum :)


  • kakamelsokoban  (05.06.15 16:40:40) 
:)) valla kıskanmadım desem yalan olur.. çok da tatlı bu minnoş.
bizim büyük olan bir türlü başka kedi kabul etmiyor, 5 yavru geldi geçti geçen ay evden birini tutamadık onun yüzünden :)

  • kaputt  (05.06.15 16:44:20) 
Leyla


  • mutlusismankedi2015  (05.06.15 16:45:40) 
A'sı şapkalı olan Efla.


  • sesee  (05.06.15 16:50:27) 
Sesna, audrey, lilith


  • bahtiyar  (05.06.15 16:51:07) 
Nefertiti


  • gökhankaratur  (05.06.15 17:01:56) 
ŞEker Hanım
Bulut
Kiraz (kendi kızımın adı bak kimseye önermem ama bu sıpayı sevdim)
Şerbet Hanım
Goflet
Şiraz
KEje
  • aithra  (05.06.15 17:10:51) 
Erkekse tesla, disiyse mona lisa. Kendi kedim olsa direkt bunlardan birini koyacagim ama sahiplenemedim bir turlu :/


  • fraise  (05.06.15 17:26:48) 
ecrin hahhaha
yok yok
piril olabilir
yuki+1
goflet+1
  • jimicik  (05.06.15 17:33:00) 
bu tip tam bir KUKİ net


  • kahramanikarus  (05.06.15 17:52:46) 
püskevit


  • Hersheys  (05.06.15 17:53:49) 
çıtııııırrrrr, pıtırrrrr,


  • selam  (05.06.15 19:15:57) 
sushi
sasha

  • titiraprap  (05.06.15 19:20:31 ~ 21:07:37) 
Minnak olsun


  • dolmakalem  (05.06.15 20:43:43) 
[]

bizim olmaya gelen kedi yavrusu

dün gece yarısı apartmanda kedi sesi duyunca binanın kedilerinden birine bişey oldu sanıp kapıyı açmamla ufacık bi yavru daldı içeri. girdiği gibi de sanki evi bilirmiş gibi direkt salona girdi, koltuğa çıkıp yattı. muhtemelen en fazla 2 aylık bi dişi bebek. hemen karnını doyurduk, su verdik, sevdik, oynadık. üstü başı tertemiz. ya evden kaçtı ya da biri aldı bakmak zor gelince kapıya koydu. bizim binada da çok sayıda kedi olduğundan kokuyu takip edip gelmiş olabilir ama o minnacık haliyle tee 3. kata çıkıp özellikle bizim kapıda durum hemen içeri girmesi çok hoşuma gitti. bu bizim olmaya gelmiş resmen diye düşündük. evde yavru kedi için hiç bi hazırlığımız yoktu tuvalet problemi olmasın diye yine kapının önüne koydum yatarken. sokak kedisiyse annesi arıyosa bulma şansı olsun dedim ama sabah işe giderken yine girdi içeri. zor bela yine kapının önüne koydum dedim burdan ayrılma akşam görüşürüz.

kediyi sahiplenmeyi çok istiyorum fakat 13 sene koyun koyuna yattığım kedimi kaybedeli kısa zaman oldu ve onun yasını atlatamamışken üzerine gül koklamak gibi geliyo bu durum. bi de bi kedinin daha öldüğünü görmeye dayanamam diye de düşünüyorum. işin psikolojik boyutları çelişkide bırakıyo beni.

ayrıca evin içinde bütün gün bazen hafta sonları da dahil gündüz yalnız kalacak. evde kendine zarar verebileceği çok fazla şey var gibi, her baktığım yerde şurdan düşebilir, şunu düşürüp kırarsa bi yerine batabilir gibi geliyo, bu sefer işin vicdani boyutunu düşündükçe daralıyorum. ayrıca maddi olarak da şartlarımız günlük bakımına yetse de allah korusun büyük bi ameliyat vs geçirmesi gerekse karşılayacak gücümüz yok. öğrenci evinden hallice yaşıyoruz evlilik borçlarından ötürü. götümüze don alamazken böyle bi sorumluluğa girmek sorumsuzluk mu acaba diye düşünüyoruz.

önceki kedimi sahibi ölünce almıştık ve inanılmaz iyi eğitimliydi hiç sıkıntı yaşamadık onca sene içinde. ama bi yavruyu eğitecek kabiliyet ve sabra sahip miyim bilemiyorum da. eşimin evde ilk evcil hayvan tecrübesi olacak. ne kadar yardım edebilir bilemiyorum ama elinden geleni yapacağından eminim.

biz çok düşündük karar veremedik almakla ona iyilik mi kötülük mü yaparız diye, siz olsanız ne yaparsınız?

ek soru: daha önce beslediğim kedi erkekti, ailemde her evde evcil hayvan var fakat hepsi erkekti. dişi kedinin erkeğe göre daha zorluğu-kolaylığı neler var hiç bilmiyorum. dişi kedi sahiplerinden de fikir alabilirsem çok sevinirim.

edit: bahsi geçen prensesin fotolarını da ekledim :)

 
lanet olası yavruya bak lanet olasıca.
300 tl gibi bir parayı kısırlaştırılmasına harcarsınız, 4-5 ay sonra. hayvan ayağıyla gelmiş, buyur etmemek ayıptır.

  • kargn  (05.06.15 09:34:31) 
şimdi en şirin zamanlarıdır, bırakmak çok zor geliyor anlayabiliyorum.
fikir veremem ama çok güzel insanlarmışsınız demeye geldim.
sadece bunun üstüne bu kadar düşünmüş olmanız bile onun için iyi bir aile olacağınızı gösteriyor bence.
  • kahin ahtapot paul  (05.06.15 09:36:31) 
bence başınıza gelen olay çok ironik olmuş kedinizi yeni kaybetmişken, ben olsam asla bırakamazdım..

öncelikle 2 aylık kedi tam bir canavardır, öyle zarar görür, ameliyat parası filan hiç boşuna düşünmeyin. bizim kapımızın önüne geçtiğimiz aylarda bir anne yeni doğmuş 5 yavrusu ile geldi. ne yapacağımızı şaşırdık ve dayanamayıp eve aldık. dediğiniz gibi maddi olarak da hiç uygun değildik. ama işte kendi kendilerine büyüdüler:) hepsini yuvalandırdık. 2 aylıkken tam bir canavar olduklarını oradan biliyorum. neler yapmadılar ki.. nerelerden düştüler, birbirleriyle savaştılar. inanın bizim içimiz giderken onlar bir şey olmadan azmaya devam ettiler:) kediler akıllı hayvanlar, merak etmeyin kendilerine zarar verecek şeyden uzak dururlar, siz pencereyi açık bırakmayın, onun dışında o sağlıklı şekilde büyür.

dişi kedinin hiç sıkıntısı yoktur, hatta erkekten daha kolaydır. 6 aylık civarı kısırlaştırmanız gerekir. sonrası rahat. evde kalmalarında da bir sorun olmaz. ona bir iki oyuncak bırakırsınız o oynar sıkılmaz. eve gelince de siz oynarsınız ilgilenirsiniz. tuvaletini gösterin patisini burnunu kuma sürün o gider oraya yapar.

ne sıkıntısı olacak ki, eminim evinize hareket getirir, hazır kucağınıza kadar gelmişken bırakmayın bence:)

edit: kısırlaştırma 100 tl belediyede.
  • kaputt  (05.06.15 09:36:49 ~ 09:37:14) 
Hem dişi hem erkek kedi besledim. Dişi kedi daha kolaydı benim için. Hem kırıp dökmüyor hem evin içinde oradan oraya koşup durmuyor daha sakin. Kum eğitimi de içgüdüsel bu hayvanlarda bi kere kumlarının içine koyun hep gidip oraya yapıyolar zaten. Eğitimine çok zahmet harcamanıza gerek yok yani kedi bu, o sizi eğitir :)


  • rakidabalikolsa  (05.06.15 09:48:01) 
kapıya kadar gelmiş 2 kez içeri girmiş. umarım akşam bıraktığınız yerde bulursunuz, yoksa içimden bir ses bulamazsanız kendinizi suçlayacağınızı söylüyor.

eğitimini de çok düşünmeyin. tuvalet eğitimi verseniz yeter bence, ki o da kolay sanırım (bahçede 1 sefer kedi bakmışlığım var sadece, tam bilemiyorum). gazetemi getirsin, otur diyince otursun, yat deyince yatsın gibi şebeklikler yaptırılması hayvanlara bana komik geliyor.

3 erkek köpekten sonra bi dişi köpek aldık 10 sene önce. işyerinde olacaktı. babam o yüzden başta "ya dişi yapabilir mi" falan diye tereddüt etti ama "erkeklerden ne hayır gördük baba" diyerek dişiye ikna ettim (erkek köpeklerimiz hep çalındı, 2'sini yakaladık geri aldık. biri sonra kendisi kaçtı, biri pazar günleri kendine taş atanlara 2 kere saldırınca göndermek zorunda kaldık. o göndermek zorunda kaldığımızın ardından çok ağladım ama babam da haklıydı)

neyse sonuç olarak dişi köepk 10 yıldır bizle beraber. ne çalan oldu, ne belediye zehirleyebildi (tanımadıklarının verdiği yemeği yemiyo) bi de mahallenin erkek köpeklerini örgütleyip koruyo :D
  • la noix  (05.06.15 09:50:55) 
bi kiz bi oglan vardi evde. oglan ariza kiz melekti. bunlarin bebeleri oldu. kiz bebe tertemizdi, fit fit yalardi kendini. oglan bebe pis pis gezerdi. disi daha rahat olur bence.

bi de yani kapiya gelmis yahu! bu devirde insanin sevgilisi gelse yukari cikmiyor asagidan sesleniyor hadi diye.
  • jimicik  (05.06.15 09:55:00) 
valla çok net bi şekilde iyilik yaparsınız da umarım iki kere kapı önüne koyduğunuz ufacık yavruyu bulursunuz dönüşte.
ayrılma demişsiniz gerçi...

ben gerçekten anlayamıyorum. üzgünüm anlayamıyorum bu bahaneleri. psikolojik boyutlar falan aşıyor beni. sizi adeta seçmiş bir hayvanın hayatını kurtarmakla kurtarmamak arasında seçim yapacaksınız. aslında basit. üstelik bu bir kedi. dişi erkek nasıl bir fark bekliyorsunuz onu da anlamadım. hani köpek olsa daha ağır bir sorumluluk elbette.

neyse, kısırlaştırma 300 tl diyen arkadaş herhangi bir araştırma yapmamış sanırım bu konuda. yaptıysa da yeterince yapmamış. 100 tl belediyede aylar sonra yapılacak bir ameliyatın parası.

bilmiyorum döndüğünüzde bulursanız bakın bence.
  • sibertenik  (05.06.15 09:57:20 ~ 10:02:24) 
henüz olmamış olaylar için kaygı çekmeye gerek yok, belki de olmayacak bu saydıklarınız.
umarım akşama kadar orada kalır ve siz de eve alırsınız :D

Sizi iyileştirmeye gelmiş o.
Ayrıca snaırım 1 aylık falan, 2 aylık değil henüz. ama kuru mama yer gibi de duruyor.
Yavru kediler için yaş mama ve kuru mama alabilirsen az gramajlı, karıştırıp verebilirsin.

bi de, kum dert olacka gibiyse tüyo, evdeki gazeteleleri elinle şerit şerit yırt (ince uzun işte), sonra bunları bir leğene koy. kediler bunun da üzerine yapabiliyorlar, eğer çok sıkıştıysanız bunu deneyebilrisiniz.

bi de, kediler hemen eğitiliyorlar. diğer "yeni kedi / yavru kedi" başlıklarına bakarsan neler yapman gerektiğiyle ilgili genel noktalara değinildi, en azından ben değinmiştim.
Bebek kedi başka bir şeydir, hemen aşık olursun.
Eve de alışır hemen merak etme :)

edit: dişi kedi daha uysal demişler, yok öyle bir şey ! ..ya da benim kız defolu :D
Evdeki tek kuduruk o. Sinek için perdelere atlayıp tırnaklarıyla perdelere tutunuyor. PErdeler delik delik, sürekli dikiyoruz :)
Yani bu kedinin huyuyla alakalı, cinsiyetiyle değil pek.

bi de bizim kollektif bi bloğumuz var, kedilerle ilgili yazıyoruz. oradan:
sokakta yavru kedi buldum konulu: kedianasi.com
ev eşyaları ve kediler konulu: kedianasi.com
  • aithra  (05.06.15 10:05:03 ~ 10:09:48) 
camlara,balkona dikkat demeye geldim. küçükken denge durumları iyi olmuyo, bizimki 5 aylıkken balkondan düştü, kalçasını kırdı, iç kanama geçirdi... allahtan şimdi iyi ama veteriner parası belimizi bükmüştü o zaman için, 2000 liraya yakın ödedik diye hatırlıyorum.


  • physcos physcos  (05.06.15 10:06:37) 
ebru gündeş mi niye bU?


  • difdiringi  (05.06.15 10:13:43) 
ah bir de dünyalar güzeliymişşşş, bırakılır mı bu :)))


  • kaputt  (05.06.15 10:39:43) 
ehhehehe @difdiringi +1

alın anacım bişey olmaz. sizden daha iyisini mi bulacak? pek de güzelmiş şansınıza.
  • gkhncnzdgn  (05.06.15 10:52:47) 
kedi eve neşe atıyor yorumuna katılıyorum. babamı sadece kedi salak salak hareketler yaptığında gülerken görüyorum. bir de galatasaray derbi kazandığında arkadaşlarıyla dalga geçerken.


  • himmet dayi  (05.06.15 10:54:29) 
offf çipile bak yaaa. çok şanslısınız bence. eski kedinizin yasını tutarken kendiniz gidip yeni bi kedi alamazdınız isteseniz de. bu durumda kedinin sizi alması en mantıklısı olmuş.


  • elorelia  (05.06.15 11:13:44) 
123456   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.