[]

maç için yunanistan'a gitmek istesem vize alabilir miyim?

eh zamanında trajik bir polonya anım olduğu için çok ürkeğim vize konusunda, bilenlere sorayım istedim.

niyetim şu: panathinaikos'un bir euroleague maçına gitmek. devletten öğrenim kredisi alıyorum haliyle öğrenciyim, aynı zamanda bu kredinin yaklaşık iki katı kadar kazandıran devamlı bir işim var. yani miktar az ama düzenli.

ben 2 günlük hostel/otel rezervasyonu, uçak ve maç biletleri, öğrenci belgesi, son 6 ayın banka hesap dökümü, "maç izleyip döncem, baklava best greek food" yazılı bir dilekçe vs. sunsam verirler mi bana vize? beni tedirgin eden şey şu: ayda 1000 lira bile kazanmıyorum. yani banka hesabına bakınca "bu ne la fakir bu" demelerinden çekiniyorum.

ayrıca telif şeysiyle çalışıyorum, yani firmaya bağlı değilim. "bu bizim çalışanımızdır" ya da o tarz bir yazı alma şansım yok. fikir satıyom ben oraya. yarın satmaktan da vazgeçebilirim yani, sadece sözleşmemiz var bunun dışında birbirimizi iplemiyoz hiç.

telefonumu falan da satıcam yakın zamanda yani böyle bi şansım olabilir, çok da muhteşem olur biliyo musunuz? verirler mi, yavşayayım mı ne dersiniz?

 
komşuya vize almış, konu hakkında bilgisi olan bir tane adam yok mu şimdi koca duyuruda?


  • pescador  (01.11.14 09:38:02) 
alırsın.


  • icemint  (01.11.14 12:06:53) 
@icemint ciddi soruyom, niye trollük yapıyosun şimdi?


  • pescador  (01.11.14 12:18:08) 
trollemedim ya bu şartlarda alırsın gibi görünüyor vizeyi.


  • icemint  (01.11.14 12:27:48) 
[]

amca bu paraya hangi bilgisayar olur?

arkadaşım için soruyorum. eski bilgisayarından gelen 770 lira var. bütçe bunun dışında çok oynayamaz. maksimum 850 diyelim hadi. çok beklentisi yok. dizi-film izlerken, herhangi bir işle uğraşırken kasmasın abuk subuk sorun çıkarmasın yeterli. yani aslında bu fiyata alınabilecek en sağlam laptop'ı arıyor kendisi.

ne önerirsiniz? dediğim gibi oyun oynatsın, ekranı devasa olsun, yemek yapsın gibi istekler yok. fiyatına göre kaliteli bi şeyler olsun yeterli.


 
  • lancelot du lac  (31.10.14 17:35:14) 
1 2 hafta donanımhaber sıcak fırsatları takip edin.
i5li ve intel hd4000 ekran kartlı bir sey duser mutlaka.
core2duo alınmaz.
  • partizan  (31.10.14 17:40:41) 
  • kosun lan mevzu var  (31.10.14 17:44:13) 
valla sırf dizi izleyip internette dolanacaksa belki de ikinci el bir tablet falan alsa daha iyi olur?


  • chavezding  (31.10.14 17:44:13 ~ 17:44:44) 
@partizan
850 tl'ye i5li bişey düşüyorsa ben de alayım.

  • lancelot du lac  (31.10.14 17:48:48) 
harbiden ha 850 liraya i5 li laptop alınıyorsa alır iki gün sonra 1000 liraya satarım kısa günün karı amk


  • kosun lan mevzu var  (31.10.14 17:49:59 ~ 17:50:13) 
donanımhaberden i5'li bişeyler rahat alır.


  • optum kib bye  (31.10.14 18:22:06) 
dH Sıcak Fırsatları buralarda duymak güzel :)


  • cunupkral  (31.10.14 18:47:25) 
[]

bir adet vitamin ve çay sorusu

1) berbat beslendiğim ve uyuduğum için sanırım vücudun ihtiyaç duyduğu her şeyde eksiğim var. kolay yoldan çeşitli vitaminleri nasıl alabilirim? yani hap olur, meyve olur ne bileyim beynim ve sinir sistemim çökmek üzere artık hissediyorum, bunu nasıl toparlayabilirim? beslenmeyi düzene sokmaya çalışıyorum ama kısa vadede de bünyeyi coşturacak bir şey lazım yine de. çok eksiğin var diyorlar. özellikle sürekli yorgunluk, zihin bulanıklığı, olduğu yerde mal gibi kalma şeklinde semptomlar nedeniyle ciddi miktarda B vitamini eksikliği var diye düşündüm, bilmiyorum katılacak mısın kaan.

2) yine saydığım sebeplerden ötürü benim sindirim sistemim, bağırsaklarım falan da bozuk. internette "peppermint tea"nin sindirim ve gaz konusunda vücuda çok iyi geldiğini okudum. koştum şu doğadan'ın naneli-ıhlamurlu sallama çaylarından aldım. her akşam şekersiz bir tane yuvarlasam bundan uzun vadede iyi gelir mi? yoksa zararlı mı bu çaylar? fabrikasyon ürün sonuçta, bilmiyorum gerçekten bitkisel mi faydalı mı yoksa uzun vadede kanser mi yapıyo.

allah aşkına aktara git demeyin, raftaki çayı zor buluyom aktardan nane falan alamam hiç :(

 
ben de 1deki semptomlar var öncelikle gidip mideye baktırcam çünkü mide ağrısı çekmesek de h.pylori olabiliyormuş ve bu da b12 emilimini vs etkiliyor.

öncelikle doktora git yani, vitamin alsan da boşa içiyor olmazsın en azından.
  • neferkitty  (31.10.14 14:13:30 ~ 14:15:44) 
hatta bence sende olma ihtimali çok yüksek, sindirim problemi çekmen onun habercisi olabilir.


  • neferkitty  (31.10.14 14:15:17 ~ 14:15:27) 
@neferkitty, doğrudur ama her şeyin emilimini mi etkiliyor o lanet h.pylori? benim şu an hayatta olmam dahi mucize sanırım. sana şöyle söyleyeyim, 3 gün 8-12 arası yaşayıp 12-8 arası uyusam, kola veya şeker tüketmeyip düzgün beslensem, kahvaltı falan etsem çok daha farklı hissediyorum.

yani vücudu doğru çalıştırdığım zaman pek sıkıntı yok aslında. ama korkunç. son 3 yılda yediğim sebze, meyve sayısı bir elin parmaklarını geçmez. maddeler yüzünden şeklim şemalim kaydı neferkitty. istiyorum ben bu vitaminleri.

bende zaten peptik ülser var. teşhisi koyulabilen hastalıklarımdan birisidir, kendisiyle gurur duyuyorum. bu dediğini de not ettim.

ulan millet ölmeden önce yapılacak 100 şey diye şekil şükül kovalar biz dahiliyeye gitmek için 99 sebep çıkarıyoruz pf
  • pescador  (31.10.14 14:16:13 ~ 14:17:33) 
[]

tepe nautilus'taki carrefour'a metrodan direkt geçiş var mı?

ayrılıkçeşmesi istasyonu içerisinden direkt carrefour'a çıkılabiliyor mu? yoksa istasyondan çıkıp nautilus'a yürümek mi lazım?




 
Kapısının önündeki merdivenden çıkıp çok az yürüyorsun.


  • ufukcel  (31.10.14 07:37:24) 
[]

amatör bir lige katılmak, düzenli spor yapmak istiyorum. mümkün mü?

iyi masa tenisi ve basketbol oynar(d)ım. sakatlığım dolayısıyla zaten bu planım 2016'ya sarkacak, 2015'i gödü toparlamakla ve bol bol çalışmakla geçirmem lazım.

ben istiyorum ki haftada bir maç ve birkaç antrenman yapabileceğim bir takım olsun, işte ligimiz falan olsun maçlara çıkalım vs. mümkün mü böyle bir şey? hiçbir zaman profesyonelleşmedim, boy anlamında da bayağı güdük kaldım sayılır (1.78) ama amatör organizasyonlar için her türlü giderim var sanırım basketbolda. aynı şekilde masa tenisi de olabilir. futbolda kötüyüm, oynadığımdan da keyif alamıyorum.

var mı bu tarz devamlı etkinlik bildiğiniz? abi profesyonel olmadım diye bi' play-off heyecanı yaşamadan ölmek istemiyom ben ya. nike kafa bandım bile var çok güzel gard oynarım deli no-look pass atarım, peki bunları nerde yapabilirim?

alternatifler arasında boks da var aslında ama boks kursuna her ay 130-150 lira küsür para vermek lazım. açıkçası yıllar boyu sürdürebileceğim bir tempo değil.

 
aklıma sadece streetball turnuvaları falan geliyor. basket o kadar leri bi spor değil.
bana sorarsan bi üni takımına yaman, küreğe başla.

  • namus ninjası  (30.10.14 20:07:07) 
[]

özlemek ve sevmenin cinsellikle ilişkisi üzerine yazı/bilgi/geyik

yıllardır merak ettiğim ama hakkında doyurucu bilgiye ulaşamadığım bir konu. duyuruya sordum mu hatırlamıyorum. soru aslında gayet basit: heteroseksüel bir erkeğin, yıllar boyunca bir kadına özlem duymasında libido/testosteron/cinsellikle alakalı herhangi bir hormon hangi seviyede önemlidir? aynı şey kadınlar için de sorulabilir.

örneğin bir şey yapılsa, cinsel istek bıçakla kesilmiş gibi sıfıra inse... bu durumda herif zamanla "amaan" deyip kadını düşünmekten vazgeçer mi? başkalarına duyulan istek, hatta onlarla yabılan seks alışverişi dahi özlemi dindirmiyor.

bu o kadar saçma bir hal ki, bence duygusal yaklaşılabilecek, kestirilip atılabilecek bir şey değil. kendim için demiyorum bunu, milyonlarca adam var eski sevgilisini ya da platoniğini falan yıllarca unutamayan özleyen.

neden oluyor bu? şunu engelleyecek, hormonlarla oynayacak bir ilaç yok mu? var. e bunlar için neden yapmıyorlar hiç? ne bileyim "pipilemin hormonu salgılandıkça insan eski sevgilisini özler, bu ilaç da o hormonun saçını başını yolar ayol" diye bi abla çıksa ilaç yapsa olmuyo mu?

bununla ilgili yazgı çizgi geyik var mı gerizekalıya anlatır gibi anlatan? yani neden özlüyoruz, neden ihtiyaç hissediyoruz, neden oluyor bağzı şeyler? özetle bunu merak ediyorum. bu konu hakkında ingilizce olur türkçe olur açıklayıcı, öğretici, basit dille yazılmış şeyler okumak isterim. ama arama özürlüyüm, kendim bulamıyorum. bir yardımcı olsanız, olmaz mı?

 
Kesinlikle hormonlar ile ilgisni olduğunu söylebilirim ama tam açıklayamam. Şöyleki her ay adet dönemlerinde veya öncesinde bambaşka oluyorum, sürekli platoniği hatırlamalar, içimden gelen sevgi patlamaları,aramak istemek, şefkat duymak ama bu isteklerin temelinde de tamamen cinsellik yatmıyor tabi. Saçma bi özlem hali.. Kendime şaşırıyorum. Bu dönem geçince pek fazla hatırlamıyorum o insanı. Salgılanan hormonlarla ilgili bişi sanırım, çok garip.


  • Lola90  (30.10.14 15:23:19) 
bu söylediğini de kapsayan bir şeyler okudum yakın zamanlarda. insan bir şeye karşı bir duygu hissediyor ya hani, bunu belirli bir süre sürekli olarak hissederse beyin o şekilde hissetmeyi ezberliyor ve aslında hissetmemiş olsan bile beynin seni, beni kandırıp öyle hissediyor-muşsun gibi hissetmene neden olabiliyor.

bu yüzden diyelim testesteron hormonununu kestin, bir süre sonra daha öyle hissetmeye devam edersin. o bir sürenin ne kadar olacağı ise bir çok değişkene bağlı. özet olarak evet öyle bir şey yapılabilir ama kimse eski sevgilisini unutmak için hormonlarla oynamak gibi tehlikeli bir işe girmez diye düşünüyorum. onun yerine mutluluk hormonu salgılatacak şeylere girişiyor herkes.
  • dahili meddah  (30.10.14 15:24:44) 
beyin bilinç altında üremeye en yatkın karşı cinsi onaylıyor ve aşık oluyorsun. dersen hormonları bastıran ilaçlar ki aşk acısı çekene doktorun antidepresan yazmasının bir sebebide budur, o zamanda çok sağlıklı birisi olunamıyor.


  • gokhan atestepe  (30.10.14 16:33:16) 
Aslında güzel olur evet tecavüzcü şakirtlerin kökünü kuruturduk kızına tecavüz eden adam var bu ülkede.
Diğer yandan da soyunun devam etmesi için gereken hormon bunlar içgüdüsel olarak tüm canlılar üreme isteği ile yaşarlar.

  • bluebey  (30.10.14 16:37:58 ~ 16:39:43) 
Olaya biraz nasıl olurdu diye bakarsak, yani dünyada cinselliğin yok olduğunu varsayarsak bence şu an yaşadığımız düzen baya bi değişirdi.
Düşünün ki sevişme diye bi aktivite yok, kimse bunu aklına dahi getirmiyor, istemiyor.
Ne erkek kadınla, ne de kadın erkekle uğraşırdı. Evlilik müessesi biterdi. Ortama kız girince değişen muhabbet değişmezdi. Habitatlarımız değişirdi. Tecavüz, taciz diye bişey tanımlanmazdı. Kimse kendini birine beğendirme isteği olmadığı için moda falan da biterdi. Daha az kişi gitar çalardı falan vs.. Hatta bunu ilk çağlarda düşünürsek yani fiziksel kuvvetin en önemli şey olduğu zamanlarda, kadınların nesli bile tükenenilirdi, ya da köleleştirilebilirdi.
Cinsellik üreme içgüdümüzün sonucu hatta ta kendisi, iyi ki var tabi. Duygular bence sonradan öğrenilen şeyler, özlem, sevgi. Hepsinin başında yani bir erkeğin akranı bir kadını özlemesinde, sevmesinde, istemesinde hep bu var.
Erich fromm un sevme sanatı adlı bi kitabı var. Bilimsel olmasa da olaya farklı bir bakış açısı kazandırabilir.

Çoğu hormonun tek bir görevi yok. Kaş yaparken göz çıkarma şansı daha fazla. Oynamasan daha iyi:)
  • ilkot  (30.10.14 16:39:24) 
[]

euroleague ve eurocup hakkında yazıp çizen dergi falan yok mu türkiye'de?

DİVOŞINı FEEL edebileceğimiz, turnuvalar ve takımlar hakkında yazıp çizen güzel kokulu kuşe kağıda ya da internet üzerinden yayın yapan dergi biliyor musunuz acaba? basketbolu severim ederim ama bayağıdır uzak kaldım. bu sene digiturkplay'den euroleague'i izliyorum. eurocup'ta da karşıyaka'yla ploieşti'yi takip etmeye çalışıyorum. ama gelin görün ki takımların genel kalitesi, turnuvaların kalitesi vs. bu konularda pek fikrim yok. şöyle kapsamlı bilgilendiren, güzel makaleler ve analizler yayınlayan basketbolseverler yok mu?




 
dergi vs pek takip etmiyorum o yüzden soruna cevap olmayabilir ama linç etmeyecekseniz ntvspor'un euroleague programı güzel. denk geldikçe bakıyorum arada. maç özetleri, genel takım değerlendirmeleri falan fena değil. yalnız ihsan bayülken var mıydı bu programda hatırlamıyorum. varsa izleme hiç, adamı basketboldan soğutuyor la adam. bi sus ihsan abi gözünü seviyim.


  • lionel andres  (30.10.14 15:04:08) 
@lionel andres, hidayet'in devreye girmesi lazım :(


  • pescador  (30.10.14 15:06:27) 
hido ölmüş ağlayanı yok. fener'e kapak atmaya çalışıyo şu aralar, umarım bizim sığır yönetim yemez. seneye ntvspor'da tırt maçları yorumlarken izleriz gibime geliyor.


  • lionel andres  (30.10.14 15:15:30) 
[]

arkadaşlar efsane şarkı söylemiyo muyum gerçekten

canım sıkıldı da the weeping song'un başını söyliyim dedim, bi dizede sapıttım VÖÖÖÖEEEEPİNG dedim onu görmezden gelelim lütfen. bi de normalde şarkıyı seviyosanız dinlemeyin sfjsjfksl

muhteşem ötesi deyil mi, siz ne diyosunuz,

vocaroo.com

her dizeden önce HIEE diye nefes sesi falan çıkmış, mikrofon dandik olduğu için bam güm çok ses olmuş sabahtan beri gülüyorum siz de gülün dedim.

bu da şarkının kendisi,

www.youtube.com

 
yapma demiyorum hobi olarak yine yap.


  • oshamahue  (30.10.14 12:50:21) 
nick cave nick cave olalı böyle zulüm görmedi! blixa bargeld da, bad seeds'i senin yüzünden bıraktı!

ama fikir güzel kardeş... sağlık olsun.
  • mermize  (30.10.14 12:51:16) 
@sözlük emeklisi, abi evet işte, this is a weeping song in which to weep! o yüzden!


  • pescador  (30.10.14 12:58:58) 
Çok merak ettim ama iş yerindeyim, akşam dinleyeceğim ve detaylı yorum yapacağım. Sakın sileyim deme!


  • osurdum  (30.10.14 13:00:46) 
Sanki içinden söylemişsin de ben bardak dayayıp dinlemişim gibi oldum.


  • johan sebastian  (30.10.14 13:02:33 ~ 13:03:15) 
kulağım ayrı eve çıktı.


  • fallthepieces  (30.10.14 13:07:17) 
şarkıyı dinlerrken ben > i.imgur.com :)


  • bomcu onurun bomu  (30.10.14 13:08:13) 
boğazını bi temizlesen çözülecek aslında her sey.

sunu dene bi de: www.youtube.com
  • ufukcel  (30.10.14 13:09:30) 
hobi olarak da söyleme :(
kedim uyuyordu o bile uyandı urefdsk

  • sta  (30.10.14 13:15:59) 
özgüveninin kaynağını çok merak ettim.


  • kuzey li  (30.10.14 13:25:46) 
@kuzey li, sanatçı kişiliğimden geliyor... yorumları önemsemiyorum çünkü buradaki köylülerin sanattan anlamadığını zaten biliyorum..... o kadar mı kötü ya ajsfhasjak


  • pescador  (30.10.14 13:30:57) 
Ben de isyerindeyim, silme aksam dinlerim.


  • delifaruk  (30.10.14 14:13:22) 
ben bu ağır eleştirileri biraz da şarkının bilinmemesine, muhtemelen dinlenmemiş olmasına bağlıyorum... söylediğim yerde iki kişinin diyaloğu var. haliyle oralarda farklı ses çıkarmaya çalıştım. şarkıyı dinlemeyen, müziği bilmeyen birisi "ohahaha bu ne lan 50 farklı tonda söylüyo mal" diyebilir. aslında bence çok iyi...


  • pescador  (30.10.14 14:35:12) 
[]

sadece 500 veya 600 liracık lazım. bankalar en az 1000 veriyor. ne yapcaz?

bi iş için bana 500-600 lira civarında para lazım. 500 alırsam 12 ay vadeli, ayda 50 tl taksit falan götürürüm problem değil. öğrenciyim, 300 tl kyk kredim var. aynı zamanda çalışıyorum ama firmayla bağım yok, telif ödemesi alıyorum. dolayısıyla maaş bordrosu ya da şirketten yazı alma işi sıkıntı. maaşımın yattığı hesabın dökümünü falan gösterebilirim sanırım.

bissürü belge istemeyecek, harçlık niyetine şöyle avcuma 600 lirayı koyup "her ay %1,10 faizle ödersin canısı :))" diyecek bir banka yok mu? tefeci mefeci kesinlikle düşünmüyorum, zaten tefeci 500 liraya gtüyle güler sanırım.

nasıl halledebiliriz bu işi?

 
en.wikipedia.org

yurtdisinda boyle bir sey var, ama turkiye'de var mi bilemiyorum. bir bak bakalim.

is icin dedigin is kurucan is fikri falan mi, yoksa halletmen gereken bir sey mi?
  • gerard  (30.10.14 07:35:51 ~ 07:36:34) 
@gerard, yok hayır halletmem gereken bir şey. uzun vadede 50 lira ödeyebilirim ama tek seferde bırak 600'ü 100 lira verecek durumda bile değilim. o yüzden benim çok işime gelir.

şimdi araştırırken iş bankası'nın (ki benim hesabım var orda, bütün girenimi çıkanımı görüyorlar, güzel) varmış kredisi onu gördüm. bi' sorayım bakayım çok belge ıvır-zıvır istemeden verecekler mi acaba. belgelenebilir gelir olarak kyk kredimi göstercem, komik olcak. e ama gelir sonuçta, 300 lira az para mı. aa.
  • pescador  (30.10.14 07:39:20) 
yahu amma faiz ödeme meraklısı adammışsın.


  • icemint  (30.10.14 07:43:10) 
@icemint, her şekilde ödüyorum zaten, neden bana daha rahat geleni varken başka türlü ödeyeyim mi? DİS İZ BİZNIS. hepsi gelir belgesi istiyor zaten. alt tarafı 500 lira para istiyoruz ya 500 ay vadeyle öf.


  • pescador  (30.10.14 07:44:52) 
anlamazdan geliyorsun.


  • icemint  (30.10.14 07:58:24) 
Ice mint kredi kartini kullan alisveris yap demek istemis heralde.sanalpazar vs kullanilabilir bu tarz bi durum icin. Hatta faizsiz naki avans veriyorlardi bir ara iyi arastirmak lazim.


  • terlikli cita  (30.10.14 08:04:21) 
Eksi hesap acsinlar bankamatigin varsa.


  • prompter  (30.10.14 08:09:09) 
ben bu durumlar için esnek hesap (yapı kredi'deki ismi bu, diğer bankalarda da başka isimlerle mevcut) tanımlattım, ordan hesabı eksiye düşürüp işimi görüp kafaya göre kapatıyorum, ona göre de faiz ödüyorum. çok yüksek bir şey değil.
bir de bir ara hepsiburada'dan kredi kartına taksitle altın alıp kargoyla geldiği gün bozdurup kredi kartına borç ödeyenler vardı. pek yoklar artık onlar, altın artık kredi kartıyla satılmıyor falan olabilir..

  • balporsugu  (30.10.14 08:12:47) 
parafly kredi kartında nakit avans var gayette uygun bir oranda 6 taksite kadar para çekebiliyorsun.


  • wrayburn  (30.10.14 08:38:59) 
kerdi kartından nakit avans.


  • fallthepieces  (30.10.14 08:41:03) 
bankalar en az 1000 lira vermez. istediğini verirler. kredi kartın varsa nakit avans ya da taksitli nakit avans çekebilirsin...


  • cliquot  (30.10.14 09:14:52) 
[]

doktor bu durumda ne yapar diyorsunuz?

ben bir ay kadar önce "iki saat aç kalsam düşüp bayılıyom" şikayetiyle gittiğimde kan testi istemişlerdi. yaptırdım. eh devlet hastanesi olduğu için daha sonra göstermek üzere başka bir doktora randevu aldım acelesi yok diyerek, hem "duyuruya sorarık" dedim. ama o sonuç kağıdını bulamıyorum koyduğum yerde.

elimde tüm değerler mevcut. yani neyim ne kadarmış, normali ne kadarmış vs. kağıtta yazdığı gibi yazıyor. duyuruya sormuştum çünkü.

ben kadına bunu izah etsem, kendi yazdığım kağıdı versem buna güvenerek bana ilaç veya muayene uygular mı/önerir mi? yoksa çok gerizekalısın keşke ölsen deyip kendisi de kan testi mi ister?

bu tip aslında cevabının çok basit olduğunu düşündüğüm ama sonucunu bir türlü kestiremediğim abuk subuk sorularımı çok seviyom işin açığı. yarına uyanmak için mükemmel bir merak unsuru. kimisi "hmm öyle mi cnm, hmmm bak sende şu varmış, hmmm" deyip ilaç yazabilir. kimisi "kendini de kaybetseydin gerizekalı???" diyebilir. belki. çok garip. herkes farklı farklı. çok ilginç gerçekten.

 
özel olsa belki bi nebze yardımcı olurlar ama devlette sie diyebilirler.


  • allanpoe  (29.10.14 18:24:55) 
Tc kimlikle onu yeniden cikarttirabilirsin. Hatta doktor bilgisayardan bile bakabiliyor. Garanti olsun dersen, sonucu aldigin birimden/memurdan tekrar çıktı alabilirsin.


  • mandalina kokusu  (29.10.14 18:32:07) 
aynı devlet hastanesine giderseniz zaten tahlil sonuçlarınız bilgisayarda çıkar. yani tahlil kağıdını çoğu zaman bekleyip fiziken elime almadan, doğrudan gidiyorum. bilgisayardan bakıyorlar tahlil sonucuna.


  • alice practice  (29.10.14 18:32:29) 
bir de ne demek istediğini anlasak belki faydalı bir cevap verebilirdik. öyle karışık şeyler anlatmışsın ki.


  • mea maxima culpa  (29.10.14 18:32:33) 
:D
doktor böyle bir durumda yeni tahlil istemezse, yazacağı ilaçları alma, tavsiyeleri dinleme derim.
istememe ihtimalini daha yüksek görüyorum ama.

bu arada, işin açığı ben de :)
  • icemint  (29.10.14 18:34:02) 
bir doktorun elinle yazıp götürdüğün kağıda bakıp ona göre birşeyler yapacağını düşünüyor musun gerçekten?

tahlil sonucu kayıtlıdır bilgisayarda, tekrar gidip alabilirsin aynı yerden. ve ek bilgi; sonuç göstermek için ayrıca randevuya gerek yok, sonuçlar çıkınca direk gidip gösterebilirsin..
  • calzoncillos  (29.10.14 18:35:55) 
başka hastanenin tetkiğine bile güvenilmiyor artık. değil ki senin elde yazdığın tahlil sonucu. bir de 1 ay olmuş...

tetkik yenilenir hocam %90
  • siradisi00  (29.10.14 18:48:09) 
arkadaşlar çok güzel demişsiniz de bu tahliller zaten 2 günden önce çıkmıyor, sonucu alıp nereye gidip göstereyim hemen?

bir de doktor falan farklı ya, dedim belki çıkmaz bilgisayardan baktığında. ama çıkar herhalde. neyse. çıkmazsa da söylerim. bakılmasını istediğim başka şeyler de var zaten, hepsine birlikte bakıversinler.
  • pescador  (29.10.14 19:45:20) 
[]

türkiye voleybol ligi skorlarını anlık takip edebileceğimiz site?

var mı acaba? federasyonun sitesinde var mı canlı takip şeysi? benim için gelmiş geçmiş en iyi, en süper canlı skor servisi canliskor.com'dur. onlar bile sadece maç sonucu veriyor türkiye'de erkekler için.

ya da televizyonda var mı, ücretsiz kanalda? bugünkü beşiktaş-palandöken ve fener-ibb maçları lazım.


 
merak eden ilgilenen vardır belki ekliyim ben: federasyonun sitesinde maç saatinde çıkıyor canlı takip zımbırtısı. güzel de bayağı.


  • pescador  (29.10.14 12:31:21) 
[]

kahvaltıda ne yiyorsunuz? ne yenir, ne yiyelim?

geçen yıldan beri sürekli haşlanmış yumurta yiyorum, nefret eder oldum artık. çok tatsız tuzsuz, çirkin bir şey gibi geliyor. bir de onu yiyip insan içine çıkmak ayrı sıkıntı, sucuk yemekten farkı yok benim gözümde.

kahvaltıda hem sağlıklı, hem ucuz, hem hazırlaması kolay neler tüketilebilir? mümkün olduğunca az ekmekle? doyurucu şöyle oturup ayı gibi yiyelim? peynir zeytin domates tamam onlar otomatik geliyor. yanına ne yapalım ama? menemen, yumurta demeyin. başka şeyler. onları da yaparız arada. ama başka ne olabilir?


 
yulaf ezmesi iyidir. tavada sütle beraber 1-2 parça kuru meyve, biraz ceviz ufala kaynat.


  • bugunku antremanda goz dolduran futbolcu  (29.10.14 10:19:47) 
daha çok peynir, başka çeşit peynirler, lor.


  • icemint  (29.10.14 10:20:09) 
limonlu bir çay eşliğinde peynir, domates, salatalık, zeytin bi de simit yanına.

not: yulaf ezmesi kadar iğrenç bir şey yok.
  • nick konusunda kararsizim  (29.10.14 10:24:29 ~ 10:25:00) 
Yumurta pişirme şeklini değiştirebilirsin. Tereyağı ile omlet falan yapabilirsin, efendime söyleyeyim buna benzer şeyleri deneyerek yeni tatlar keşfedebilirsin. Yumurtayı illa haşlayıp yemek zorunda değilsin.


  • angelus  (29.10.14 10:25:15) 
yulaf+sut, tavada lapa yapip icine meyve falan atabilirsin
musli+sut
smoothie icebilirsin
krep yapabilirsin ama ekmek istemiyorsan bu da karbonhidrat sonucta. tam bugday undan yapiyorum ben kreplerimi de.
ayni sekilde pancake
veya corba ic. illa kahvaltida kahvalti edilicek diye bir sey yok. mercimek corbasi, ezogelin, yogurt corbasi. bunlar tam kahvaltilik bence.

yumurta sevmiyorum diyorsun da ben 2 gunde bir yumurta yiyorum ve bu aralar cok bos vaktim oldugu icin evdeki herkese cesit cesit yeni yumurta tarifleri hazirliyorum. bugun mesela tam bugday krep arasina cirpilmis yumurta koydum, uzerine avakado, uzeerine kasar peynir, sonra krebi sar firina ver kasar eriyene kadar. mis gibi oldu :) boyle degisik seyler deneyebilirsin.

veya mesela yumurtanin beyazini boyle kati kopuk gibi olana kadar ayri cirp, icine sarisini ekle karistir. beyaz peynir de koy, minik bir kapta firina ver. pofidik kek gibi bir sey oluyor.
  • gerard  (29.10.14 10:25:21) 
Klasik kahvaltidan biktigimizda krep, corn flakes, gozleme/pacanga boregi, mercimek corbasi, ev yapimi kek, yaninda süt gibi alternatiflere yoneliyoruz biz evde.


  • mavi istiridye  (29.10.14 10:25:32) 
Ben pankek yapıyorum çoğu zaman güzel oluyor ama yapması biraz zahmetli, bir yumurta değil. Yufkayı açıp içine sosis koyup yuvarlıyorum sonra bıçakla parmak kalınlığında kesip kürdan saplayıp kızartınca çogzel oluyor bu da, sosis falan yiyorsanız tavsiye ederim. Tost yapabilirsiniz kaşarla, ekmekli ama doyurucu sonuçta hem de güzel. Nesfit falan yiyorum bazen bu da bi seçenek. Katmer, kaymak vs. de yeriz biz ama sana tavsiye etmiyorum onları şimdi bulamazsın güzelini :)


  • ekaterina  (29.10.14 10:28:31) 
sen çok şey istiyorsun kardeşim bu bir. sağlıklı-ucuz-hazırlaması kolay... bu nasıl bir kombinasyondur yahu. senin ilacın daha önce de başka bir duyuru aracılığıyla önerdiğim Tortilla de Verduras paleocafe.org

NOT: tarifteki gibi yaparsan resimdeki aynen oluyor, ayı gibi ye, nasıl istersen öyle ye, yarısını yiyebilirsen -yanında başka bir şey olmasa da- tebrik etmek isterim. cidden acayip doyurucu.
  • candanag  (29.10.14 10:45:45) 
her gün yapamasam da yulaf ezmesi, fındık, badem, kuru üzüm ve muz dilimleyip üzerine soya sütü (sade veya çikolatalı) döküyorum. isteğe göre pekmez veya bal da ekleyebilirsiniz. hem baya sağlıklı hem de doyuruyor.


  • nathanieltroy  (29.10.14 10:54:49) 
bu çok hoş; www.businessinsider.com


  • hellojack  (29.10.14 11:00:37) 
bak söylemeyi unutmuşum kahvaltıda sadece çay ve zeytin olacak, yanına usta ellerde pişirilmiş ciğer olacak (ocakbaşından bahsetmiyorum, tavada da oluyor bu meret) istediğin kadar, sabah sabah kaliteli proteinin dibine vurmuş olursun:) çatalınla iki ciğerden bir çaydan alıyorsun, dünya varmış diyorsun.


  • candanag  (29.10.14 11:03:27) 
çok ucuz değil ama alternatif olarak Wasa'nın krakerlerini ekmek yerine kullanaiblirsiniz, değişik çeşitleri var ve üzerine krem peynirimsi şeyler sürünce çok güzel oluyorlar, bi de tok tutuyorlar acaip.

örneğin şu:
www.wasa.com

en kalorisizi de şu (mayasız falan bu mesela):
www.wasa.com

en son migroslarda indirimde 4 lira falanlardı, normalde 6 lira civarındalar sanırım. ama içinde 20 tane falan oluyor paketin, 1 tanesi bile tutuyor mesela kısacık atıştırmalık için ama 4 tane falanla bayaa doyuruyor. üstünü türlü çeşitli peynirlerle donatıp donatıp yenebilir.

edit: şakir'e çay yok muamelesi görmüş gibi hissettim kendimi, bu kadar tiklenmiş cevap arasında.
  • nimberjack  (29.10.14 11:18:52 ~ 12:00:54) 
yumurtayı menüden çıkarmak hata olur, hem besleyci hem ekonomik çünkü.

yumurtayı değişik şekillerde alabilirsin.
hazırlaması en kolay omlet, pankek türü şeyler olur.

haşlanmış yumurtayı çılbırımsı yapınca ağır koku bırakmıyor. yumurtayı dörde böl üzerine yoğurt, kekik, biraz zeytinyağı gezdir. bayılacaksın.

kuru meyve (kayısı, erik, incir..), ceviz, fındık badem gibi yağlı tohumlar çok ekonomik değil ama çok sağlıklı.
yeşillik( maydonoz roka) hem ekonomik, hem kahvaltıda alınması gereken besinler.
  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (29.10.14 11:26:51) 
[]

her gün 2 litre su içmek zorunda mıyım? içemiyom?

son 2-3 yıldır hem şekerli beslendiğim hem de su ihtiyacımı meşrubattan karşıladığım, eh hareketsiz de olduğum için berbat bir döngüye girdim. her yaptığım daha çok su ihtiyacına neden olsa da, su ihtiyacımı bile şekerle karşıladığım için haftada 1-2 bardak su içer oldum.

son kan testinde kreatinin ve ürik asit seviyesi bayağı yüksek çıktı. ya da düşük. emin değilim. hangisi kötüyse, susuzluktan kaynaklanıyorsa.

şimdi ben diyorum ki her gün 2 litre su içeyim, hiç değilse vücut su almış olsun. onu halledelim bari. ama içemiyorum. en fazla yarım litre. gerisi gelmiyor. midem falan bulanıyor.

napıcaz bu işi? yürüsem koşsam terlesem güzel susarım ama onu da ayağım sakat diye yapamıyorum işte. şınav çektim demin bissürü yok amk, mıy mıy küçük çocuk gibi iki yudum içebiliyorum anca.

bunu içmesek olmuyo mu şimdi? nasıl içebilirim ben her gün koskoca 2 litre su? olm çok saçma ya. ayda 60 litre su mu içilir, 7 milyar insan var?

 
ben normal bir gunde 4, spor yaptigim gunlerde 6 litreye kadar su iciyorum. ama hep boyle degildim. eskiden ben de gunde 2 bardak su icerdim. sonra surekli masamda 2 litrelik bi su sisesi bulundurmaya basladim. ders calisirken falan sikildikca elim siseye gitmeye basladi. bu yuzden su tuketimim yavas yavas artti simdi boyle cilgin gibi su iciyorum. he bu kadar cok icmek de iyi degil sanirim ama iciyorum iste.

demem o ki yudum yudum icerek de 2 litre bitirebilirsin, ben 4 bitiriyorum :) hep masanda dursun o sise, aklina geldikce 1 yudum al yeter zorlama kendini. bu sekilde artar yavas yavas su tuketimin.
  • gerard  (29.10.14 09:56:49) 
Ekstra su atmadığında içmen gereken miktar 1,5 2 arası zaten. Koşsan terlesen daha fazla içmen gerekiyor. Al eline şişeyi yudum yudum iç. Bir dikişte yarım litre su içmeyi bekleme.

ek: ben içine bazen tarçın çubuğu bazen limon dilimi bazen her bi' türlü meyve atıp içiyorum. Aromalı oluyor. Dene istersen. Diffused water diyor ecnebiler.
  • ay nov kung fu  (29.10.14 09:59:57 ~ 10:01:13) 
içme :)


  • mea maxima culpa  (29.10.14 10:00:16) 
@piotrsuss, meşrubatı tümden kesemedim ama dönem dönem ara veriyorum. bu ara mesela hiç içmiyorum. dediğin gibi yemeklerle su içmeye gayret ediyorum. ama yok yani taş çatlasın yarım litre. gerisi gitmiyor. öğüre öğüre belki bir litreye tamamlarım. yeme bozukluğu veya ona benzer bir şeyim de yok. çok sinir oluyorum. suya o konuda ben de kırgınım.

@mea, ahaha ya içmem lazım ama. keşke içmeden olsa. beynim çalışmıyo artık.
  • pescador  (29.10.14 10:01:25 ~ 10:02:01) 
limon sık
çubuk tarçın beklet
ılık iç
şişe taşı
gözünün önünde büyük bardak suyun olsun devamlı
yudum yudum iç +1
alışana kadar saatli iç yani yarım saatte bir iç o 2 yudumu mesela.
  • icemint  (29.10.14 10:03:57) 
Mecbursun içeceksin, vücudun suya ihtiyacı var. Vücut suyla çalışıyor, vücudun tüm fonksiyonları suyla çalışıyor. Arabaya 20 liralık benzin koyarsan İstanbul'dan Ankara'ya gidebilir misin? Gidemezsin. Sen de susuz gidemezsin. Su içmeyince organların çalışmıyor zira; kandaki oksijen taşınmıyor, böbreklerin filtreleme yapamıyor, su-elektrolit dengen bozuluyor, şişmanlıyorsun. Dahası dehidrasyona giriyorsun ölüyorsun. Olmuyor yani öyle. Yanında su bulundur gördükçe iç. Alışırsın.


  • angelus  (29.10.14 10:05:39) 
@angelus, peki canım istemese de içmek zorunda mıyım? yani ben gün içinde hiç hareket etmedim diyelim, canım da hiiiiç su içmek istemiyor. yarım litre içsem olmaz mı? illa 1.5 litre şart mı en azından? madem öyle, vücut neden su istemiyor? acıkınca yemek istiyoruz mesela. su ihtiyacı olduğunda neden "su ver" demiyor? demiyorsa, neden lazım? çok karışık işler.


  • pescador  (29.10.14 10:07:30) 
su ver diyor da sen vücudunun isteklerini dinlemeyi, anlamayı bilmediğin için farkında değilsin.


  • icemint  (29.10.14 10:10:41) 
Ürik asit seviyen zirve yapmış, nasıl istemiyor vücudun.


  • angelus  (29.10.14 10:11:04) 
@angelus, yok istemiyor derken şey yani, benim canım su içmek istemiyor. koşunca mesela susarsın. ya da saatlerce su içmediğin zaman "dur lan su içeyim" dersin. bir şekilde kendini hissettirir yani. bende o hiç yok. en son ne zaman susadım hatırlamıyorum bile. hiç aklıma gelmiyor. vücut susuzluktan kırılıyor ama "su ver" demiyor. bunu anlamıyorum.

@icemint, yav her yerim bozuk ben nasıl anlayayım şimdi neyin ne istediğini? en son beynime oksijen gitmiyor diye sigarayı da bıraktım işte. yav kardeşim bu pescador size ne etti diye diye dolanıyom ortalıkta.
  • pescador  (29.10.14 10:12:49) 
ya hacı 2 litre suyu bi anda dikmek zorunda da değilsin ki. nasıl miden bulanıyo anlamadım. günde takribi 16 saat uyanık oluyorsun. birer saat arayla bi çay bardağı içsen bile 1.5 litre eder. ufak ufak iç işte. saatte bir bi çay bardağı su içemiyorum da deme yani?


  • bugunku antremanda goz dolduran futbolcu  (29.10.14 10:14:31) 
CO2 salınımı hakkı her ülke için belirlidir. Türkiye sanayileşmiş bir ülke olmadığı için payına düşen CO2 salınımından azını yapar. Bu farkı satabiliyorsun, Almanya bizden CO2 salınımı hakkı satın alır mesela. Suda da böyle olsa, senin hakkını da satın alırdım, içmeyenin suyunu içerler kanka.


  • [silinmiş]  (29.10.14 10:15:24) 
evet bak cevaplari okuyunca aklima geldi. benim kiz kardesim suyun tadini sevmiyorum der hep (ne demekse artik). o su icebilmek icin sabah kalkinca koca bir surahi suyun icine salatalik ve nane yapragi atardi, butun gun kamisla surahinden icerdi. bunun yerine limon atabilirsin, meyve atabilirsin. sonra butun gun bu suyu icersin, tadi belki daha cok hosuna gider.

yemeklerle de mesrubat yerine soda icmeyi dene su icemiyorsan. sekerli mesrubattan iyidir.
  • gerard  (29.10.14 10:17:26) 
2-3 hafta zorlanacaksın, sonra alışkanlıkların değişecek. bunlar normal gelmeye başlayacak.

2 litreyi bir anda içmen gerekmiyor. uyanık kaldığın zamanları hesapla, saatte bir bardak iç işte. abartma sen de.

1 bardak su içebilirsin herhalde.
  • mea maxima culpa  (29.10.14 10:54:07) 
kelimesi kelimesine katılıyorum sana ben de aynı senin gibiyim. gerçi sen haftada yarım litre demişsin. ben günde yarım litreden fazla içemiyorum. ancak spor yaparken sınırlarımı zorlayacağım da bir litreye çıkacak o miktar.

şimdi sorunu arkadaşıma da okudum, aynı anda da mıy mıy su içmeye çalışıyorum. o da bana şarkı söylüyor:

"zorlama güzelim zorlama. kendiliğinden olmalı"

valla çözüm şu: zoorlaya zorlaya içeceksin. bazen nefesimi tutup falan içiyorum hemen bitsin diye.

@douche, ben su hakkımı bedava veririm sana. zaten sevmiyorum..
  • kırmızıkaşekaban  (29.10.14 11:50:16) 
[]

psikologla konuştuklarımız aramızda mı kalıyor? polise ispitlese falan?

bunun yasası prosedürü şeysi falan nasıl acaba? yani atıyorum ben kadına desem ki hocam ot satıyorum, sürekli gerginim paranoyağım falan. gidip bunu polise söyleyebilir mi? tut ki söyledi diyelim, psikologdan aldığı bilgiye dayanarak polisin beni tutuklama yetkisi var mı?

"her şey gizli kalmalı" demeyin. oldu da kalmadı diyelim. bu durumda ben kendimi koruyabiliyo muyum kanun önünde? yoksa psikoloğun insafına mı kaldık?


 
kanıt olmadığı sürece bu ihbar sayılmaz. eğer hasta doktor gizliliğini ihlal ettiyse sağlam tazminat cezası yer.


  • andy kaufman  (28.10.14 18:45:05) 
surada uzun uzun yazmıslar: www.nolo.com


benim bildiğim kadarıyla da kisi kendine veya bir baskasına zarar verdiğini söylüyorsa ya da zarar vereceğini söylüyorsa bunu ilgili birimlere söylemekle yükümlü. çok derdin varsa gider pedere günah çıkartırsın sonuçta. filmlerde öyle yapıyorlar. psikolog da robot değil.
  • ufukcel  (28.10.14 18:48:49) 
hacı biz eğitim fakültesinde az biraz psikoloji neyin gördük. orada psikolojik danışmanın ilkelerinden biriydi "kendine ya da başkalarına zarar verme" durumlarında ispiler.


  • ya ben lan neyse  (28.10.14 18:51:30) 
ohoo her şeyi ispitliyodur o zaman, insan zaten ya kendisine ya başkasına zarar verir. gerçi mesela domatese zarar versen sıkıntı olmaz herhalde.


  • pescador  (28.10.14 18:53:11) 
Madde kullanımını sallamaz kim uğraşacak, cinayet planlarıda hayal ürünüdür yapacak kişi anlatmaz. Aklımada başka polislik bir durum gelmedi. Yasal olarak kimse uğraşmaz herhalde böyle birşeyle.


  • gokhan atestepe  (28.10.14 18:53:19) 
[]

ateş edince tüfekten düşen şeyler ne?

ya hani ateş edince böyle kolu falan çekiyolar ya trink trunk diye bi şey düşüyo yere. ya da mitralyözde mesela ateş ederken bi taraftan da patır patır yere dökülüyo. ne o? mermi mi? öyleyse, niye? bi tane karşıya atarken bi tane de niye yere düşsün ki? ne o, niye düşüyo? güzel güzel açıklayabilecek olan var mı?

bahsettiğim şey tam olarak şurda var,

www.youtube.com

(41. saniye)

 
boş kovan


  • ack3000  (28.10.14 17:18:22) 
Askere gitmeden bilmen lazım bunu. Kovan. İçindeki kurşun ateşlenip namludan çıkıyor, boş kovanı da dışarı atıyorsun. Tüfekteki trink trunk diye çektiğin şey de kurma kolu veya tüfeğine göre boşaltma kolu.


  • hiko seijuro  (28.10.14 17:18:23) 
Mermi kovanı diyorlar, o sanırım.


  • pavlis  (28.10.14 17:18:25) 
iyi de mermi kovanı ne? olayın mantığı ne? işleyişi ne? mermiyi niye ateş edilirken fırlayan bi kovanın içine koyuyolar? direkt mermi sktir olup gitse tümden olmaz mı? anlamadığım o. mermi kovanı dendiğini çok duydum, aklıma gelmedi sorarken.

bu mekanizmanın özel bi esprisi var mı onu merak ediyorum daha ziyade.

@hiko, şimdi daha iyi anlıyorum yrrağımın kurma kolu küfrünü. meğer silahtan dolayıymış. ben de diyorum ne kadar zorlama bi küfür.
  • pescador  (28.10.14 17:18:53 ~ 17:20:29) 
o aslında bir kabuk. içinde barut var silahın içindeki mekanizma tetiğe bastığın zaman gidip o kovanlı merminin arkasına vuruyor barut patlıyor bu şekilde ve mermi de uçup gidiyor. büyük ihtimalle eksikler veya yanlışlar vardır ama bilen biri gelip düzeltir belki.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (28.10.14 17:21:18) 
ben kovanını yarı yolda bırakmayan, tetiğe basınca direkt neyi var neyi yok toplayıp giden şerefli mermi istiyorum. o tarz bir silah yok mu? yapılmış tüm silahlar aynı mantıkla mı çalışır? yani "mermi" dediğimiz şey kovansız olmaz mı?

bu arada donut canavarı, dunkin donuts'tan 6'lı kutu donut söyledim demin. senin için yicem hepsini. ben kendim bıraktım şekeri.

***

o değil de soru cidden çok saçma olmuş ya kusura bakmayın. ama kovansız mermi olmuyor mu gerçekten merak ediyorum onu.
  • pescador  (28.10.14 17:23:28 ~ 17:24:04) 
kovansiz mermi atan silahlarda mevcut fakat hala deney asamasindalar.

en.wikipedia.org

www.youtube.com
  • latios  (28.10.14 17:26:41 ~ 17:28:09) 
şimdi mermi dediğimiz şey 2 kısımdan oluşur diyelim. ön kısımdaki o ucu sivri kısım çekirdektir birde silindirik uzun kısım vardır oda kovandır. o kovanın içerisi barut doludur. merminin en arkasında yuvarlak mavi renkli bir şey vardır işte biz tetiği çektiğimizde içersindeki mekanizma o merminin mavi noktasına aniden iğne gibi bişey vuruverir ve içersindeki barut yanar. bu yanmanın etkisiyle içerde yüksek bir basınç oluşur. bu basınçtan dolayı çekirdek dayanamaz ve o kovanda sıkıştığı yerden kurtuluverir. o sivri kısım gider hedefe geriye o boş silindirik kısım kalır onuda sniperda geriye çekerek yerinden dışarı çıkarırsın. tabancalarda bu çıkarma işlemi otomatiktir sağa doğru boş kovan fırlar.

imgim.com

kabaca anlattım.
  • aat bh  (28.10.14 17:33:35) 
o fırlayıp giden mermi çekirdeği. mermi çekirdeğinin takılı olduğu bir parça var, içi barut bolu. orası da mermi kovanı. bu ikisi birbirine takılı, tek parça gibi görünür.

tetiği çektiğinde iğne gibi bir şey mermi kovanının götüne vurur ve içerideki barutu ateşler. barut patlayınca oluşan basınçla mermi çekirdeği ayrılıp silahtan fırlar. e ateş ettik, içinde barut olan kovan hala silahın içinde duruyor. onu çıkarmak lazım. işte kurma kolunu çekince o kovan dışarı atılır. kurma kolunu yeniden itince de silahı içindeki mekanizma aşağıdaki şarjörde dizili olan mermilerden bir tanesini daha alıp silahın içine koyar ve atışa hazır hale getirir.

otomatik ve yarı otomatik olarak tabir edilen silahlarda bu kurma kolu çekip bırakma işine gerek yoktur. barut patlayınca mermi çekirdeği ileri doğru fırlarken silahı da geriye doğru ittirir. bu geri ittirme gücünden yararlanmak için silahın içindeki mekanizmaya bir yay konur. silah patlama gücüyle geri teperken aynen kurma kolunu çekmiş gibi içerideki mekanizmayı geriye iter, bu arada kovan atılır. yay demiştik. o yay da mekanizmayı tekrar ileri iter, o sırada da yeni mermi şarjörden alınıp namluya sürülür. o yüzden otomatik ve yarı otomatik silahlarda şarjörü taktıktan sonra silahı atışa hazır hale getirmek için kurma kolu bir kez çekilip bırakılır. ilk mermiyi kendin sürersin, sonrakileri ateş ettikçe kendi sürer. kovanı atar, yeni mermiyi alır.
  • kibritsuyu  (28.10.14 17:41:33 ~ 17:43:26) 
Uzaya fırlatılan uzay mekiklerini düşünün. Atmosferden çıkana kadar başka bir mekiğin sırtında gidiyor; daha sonra o parça ana mekikten ayrılıp denize düşüyor, ana mekik de kendi yoluna devam ediyor. Bu şekilde ne oluyor? Ana mekik ateşleme anında kullanılan patlayıcı yakıtı kendi bünyesinde değil de sırtına bindiği diğer mekiğe kitleyip kendisine yük olacak fazla yakıtın depo inşasından kurtulmuş oluyor. Mekik ne kadar hafifse o kadar iyi. Mermi ve kovan ilişkisi de buna benzer bir ilişki.


  • angelus  (28.10.14 17:42:53) 
Eski tüfeklerde olur ya, önce barutu koyarsın sonra mermiyi, onlar senin istediğin gibi sanırım.


  • inheritance  (28.10.14 17:53:53) 
Senin istediğin tufekler amerikan ic savaşında kullaniliyodu.bilye atanlar.


  • prompter  (28.10.14 18:25:56) 
hatta av fiseklerinde tekrar doldurma bile var.

eski ve işi bilen avcilar kendi fişeğini kendi doldurur.
  • cokilgincvesesgetirecekbirnickarayanadam  (28.10.14 19:25:25) 
ben askerde ateş ederkene kovanların yandan patır patır fışkırdığını görünce, 'ulan ya bunnar kafamıza değerse? savaş kötü bişey lan!' sonucuna vardıydım.


  • compadrito  (29.10.14 04:37:55) 
[]

tek bir şarkıyla meşhur olmuş gruplar?

yani tek şarkıyla meşhur olmuş demeyelim de... anladınız siz. the cranberries mesela. belki başka çok güzel şarkıları da vardır pek dinlemedim ben ama zombie'yi bilmeyen yok mesela. bu tarz gruplar/şarkılar soruyorum. kim var bildiğiniz böyle?

kim kay var mesela yine lila lila lilla vardı bi' ara. böyle böyle.


 
  • tepedeki psychedelic adam  (28.10.14 16:11:14) 
lorde diye avustralyali kiz var ya. royals'la cok meshur oldu, sonraki sarkilarindan hic biri o kadar populer olmadi sanki. gerci daha yeni cikti bu kiz, belki surdurur populerligini.


  • gerard  (28.10.14 16:11:23) 
Cranberries bayağı bayağı ünlüydü, bir sürü şarkısı listelerdeydi. Hiçbiri Zombie kadar yükselmedi, o ayrı. Los del Rio, Macarena ile çıktı, devamını görmedim hiç.


  • aychovsky  (28.10.14 16:14:39) 
tillahı için;

www.youtube.com
  • papillon7  (28.10.14 16:20:33) 
ricky martin meshur oldugunda ben cok kucuktum de tek bir sarkisini hatirliyorum simdi. o da mi cabuk parlayip sondu acaba?


  • gerard  (28.10.14 16:25:45) 
las ketchup - asereje


  • yarey  (28.10.14 16:33:44) 
80ler synth popunun neredeyse tümü.
Ha ben full diskografilerini dinlerim o ayrı.

  • namus ninjası  (28.10.14 16:58:29) 
benim için;
Blur-Song 2

  • Skey295  (28.10.14 17:15:57) 
No doubt - don't speak.
Güzel şarkıları var ama en çok bu meşhur oldu.

  • inheritance  (28.10.14 17:33:42) 
The rasmus- in the shadows
plain white t's-hey there delilah
bi de çilekeş vardı mesela 2005-2006 donemi bi patladı sonra yok oldu.
  • mtfbwy  (28.10.14 17:47:39) 
Ram jam- black betty
Mungo jerry- in the summertime

  • sckxyss  (28.10.14 18:14:39) 
Grup mu arıyorsun illa?

Microsoft'la popüler olan Lenka var mesela. "Everything at Once" diye bi' şarkısı vardı.

Zaz var. Türkiye'ye falan geldi de hep bizim o hayatı instagram filtresinden görüp mor etek giyen Fransız aşığı ama aynı zamanda otantik hatun ve onun kankası Berkecan tarafından sevildiği için.
  • g man  (28.10.14 18:24:46) 
[]

oyunların yağ gibi akmasını sağlamak için ne lazım?

nasıl ifade edeceğimi tam bilmiyorum aslında bunu. profesyonel dota maçı izlemiş olanlar anlayabilir belki. bakın twitch'te yayın fena değil ama dailymotion'da çok daha iyi. yani nasıl desem, akıyor işte. hareketler falan çok daha hmmm gavurlar smooth diyo ya öyle.

bu fps'yle mi alakalı sadece? ben daha akıcı bir görüntü istiyorum diyelim. arttırmam gereken şey fps di mi? onun için en önemli olan şey ne peki, ekran kartı mı? başka bi şey var mı?

dota'da en düşük ayarla bile oynasam 60fps. en yüksekte de öyle. anlamadım gitti. yakalayamıyom o akıcı oyunu. şimdi de sorun yok, yani hiç takılma etme yok gayet normal. güzel. ama ben daha hızlı aksın istiyorum.

 
fps 60da sabitse v-sync açık olabilir, daha yüksek fps alacağınızı düşünüyorsanız ayarlardan kapatmayı deneyebilirsiniz. biraz daha akıcıymış gibi olabilir. aslında monitörünüz 60hz yenileme yaptığı için daha fazla detay göremezsiniz. öte yandan fpsniz yoğun anlarda 60ın altına düşüyor olabilir, o zaman ekran kartınızı ya da işlemcinizi güncellemeniz fayda edebilir.


  • talemon  (28.10.14 15:29:19) 
Dikey senkronizasyon ayarını kapat. Hem delay yapar hem de kare sayısını düşürür. Ekran kartından da ayarları performans olarak ayarla.
Keşke bilgisayar özelliklerini yazsaydın.

  • cetoxim  (28.10.14 15:50:53) 
@cetoxim, ya dandik bi şey sayılır. bu bilgisayarda zaten sanmıyorum bahsettiğim tarzda oynama şansım olduğunu. merak ettiğimden sordum.


  • pescador  (28.10.14 15:52:04) 
[]

"mono" hangi hastalık oluyor ingilizcede?

ya bi' yerde bir soru sordum da, adam ısrarla AYNISI KAYNIMDA DA VAR, bende mono vardı yazmış. mono hangi hastalık oluyor ingilizcede? şikayetler de sürekli uykulu olma, zihnin devamlı bulanık olması, yer-zaman şeysinin zayıflaması vs.




 
  • bugunku antremanda goz dolduran futbolcu  (27.10.14 23:12:11) 
[]

istanbul'da bulgar gofreti nerede bulabilirim? (caps eklendi)

başka bir başlıkta görünce aklıma geldi şimdi. morena yazılmış gerçi orda ama ben moreni'ydi diye hatırlıyorum. kraft'ın şu kırmızılı gofreti. onu istanbul'da bulabileceğim bir yer yok mu? abi gofret ötesi bi şey o, süper. şimdi dikkatli besleniyom ya ayda bir cheat day yapçam, o gün 20 tane falan birden gömcem. kaldı 29 gün. nerde bu güzel moreniler, tatlı moreniler? illa bulgaristan'dan mı getirtmemiz lazım? getiren arkadaşım benimle ilişkisini ikinci katip düzeyine indirdi, gönlünü almak için ben de kapitülasyon mu vereyim ona ne yapayım?

seksi fotoğrafı için: www.bgonlineshop.com


 
ulker cikolatali gofret bu iste, poser'lik yapacan illa


  • hjarteblod  (26.10.14 21:47:38 ~ 21:48:05) 
değil


  • pescador  (26.10.14 21:50:10) 
Bazı semtlerde göçmen konutları var, avcılar, kağıthane gibi. Oradaki küçük bakkalarda bulgaristan ürünleri ve bu gofretler satılıyor. Yine aynı semtlerde hafta sonu kurulan pazarlarda da satılıyor.


  • strangerinhere  (26.10.14 21:50:44 ~ 21:51:53) 
moreni bu, çorlu'lu burgaz'lı olanlar pek bilirler. bunun için avcılar'daki pazara gidebilirsin eğer ki aynı yerde kuruluyorsa, çarşamba günleri sanırım belediye'nin arkasındaki caddelerde vardı. olmadı git çorlu'ya kap bir koli pazarcı dayılardan, epey gider o.


  • oxygene  (28.10.14 17:18:40) 
[]

tümör, kist vs. nasıl fark ediliyor?

özellikle beyindekileri merak ediyorum. illa MR'da falan mı çıkıyor bunlar? ne bileyim birisi ensemize paaat diye yapıştırdı mesela, "aaa sende tümör olabilir" diyemiyor mu? bu tip şeyleri görebilmek için düzenli olarak check-up mı yaptırmalıyız? ona verecek 600 liramız yoksa allaha mı emanetiz? nasıl oluyor?




 
tömür ya da kistine göre değişiyor durumlar.
eğer senin günlük yaşantında senin rutinini etkileyecek bir semptom varsa şikayet ile gittiğinde yapılan tetkikler sonucu ortaya çıkıyor.
ama uzun süre hiçbir şikayet oluşturmuyorsa, ele gelmiyorsa vs ya tesadüfi ortaya çıkar ya da şikayet oluncaya kadar ilerler (tümör için) ya da olduğu gibi kalır.
  • neferkitty  (25.10.14 22:20:33) 
direkt mr istemiyorlar. önce bt isteniyor. mr daha sağlıklı olduğu halde durum böyle, niye bilmiyorum.

check-up yaptırın mutlaka en azından kan, gaita ve idrar tahlili olarak. röntgen ve tomografi ise şikayetiniz olmadıkça, doktor talep etmedikçe çektirmeyin çünkü boş yere radyasyon almış olursunuz ve bu da kanser riskinizi yükseltir.

bir yeriniz ağrıdığı vakit, kendinizde bir anormallik hissettiğiniz vakit doktora gitmeyi ihmal etmedikçe allah'a emanet değilsiniz.
  • m e l t e m  (25.10.14 22:30:02) 
@m e l t e m, ya ben geçen seneye kadar hiç böyle kuruntuları olan birisi değildim. hastalık hastalarına biraz garip gözle bakardım hatta, abarttıklarını düşünürdüm. ama bir şey için gidiyorum hastaneye 20 farklı sorun çıkıyor. son günlerde dengede durmakta bile güçlük çekiyorum, 5-6 saatten fazla ayık kalamıyorum. acayip korkmaya başladım. doktora bu şikayetlerimi de söyleyeceğim ama muhtemelen bunlarla ilgilenmeyecek bile. asıl şikayetim daha farklı çünkü. devlet hastanesi doktorlarında öyle bir refleks var. öncelikli şikayetini dinledikten sonra "I DON'T CARE" diyerek dans etmeye başlıyorlar, ilk şikayetten sonra anlattıkların kimsenin umrunda olmuyor.


  • pescador  (25.10.14 22:34:01) 
aslında devlet hastanesi doktorları çok iyidir. daha doğrusu fakülte hastanesi doktorları.

cerrahpaşa'ya, çapa'ya gidebilirsin. hastane şartları kötü ama hekimler iyi.
  • m e l t e m  (25.10.14 23:05:21 ~ 23:07:18) 
[]

internet sizce de göçtü mü?

dün geceden beri korkunç yavaş. kafasına göre gidip geliyor falan. kastamonu ben. kadıköy/ttnet.

sizde nasıl durum, var mı bir anormallik? cumartesi cumartesi şimdi tam maç günü olacak iş değil. olmaz.


 
kartal superonline sorun yok


  • icemint  (25.10.14 09:31:28) 
Kadıköy uydunet normal


  • sutlu nescafe  (25.10.14 10:16:20) 
[]

sebze yemem lazım. ne yiyeyim? hazırlaması kolay falan

sağlığım iyice kötüleşti dostlar. artık bol bol sebze yiyip su içmem lazım. yoksa 30'u göremezmişim. beni brokoli, ıspanak kurtaracakmış. az malzemeyle kolayca hazırlanabilen kolay bir yemek/yemekler önerir misiniz? a 101'de olsun mesela malzemeleri? diğer market çok uzak, üşeniyorum gitmeye zaten moralim bozuk...

mesela bamyayı çok severim ama ben yapamam ki bamya mamya, pişiremem yani beceremem. basit yemeklerle gireyim, sonra bamya da yaparız.

olm sebze ne ya :(

 
mikrodalga var mı sende?


  • mea maxima culpa  (24.10.14 23:40:20) 
hacı buharlı sebze pişiricisi alsana. buharla pişir brokoliyi şunu bunu, sonra ızgara etle falan göm.

bi de green smoothie tariflerine bak. ben sağlıklı beslenme manyağı biri olarak yeşil yapraklı sebzelerin tadından nefret ettiğim için çözümü green smoothie olayında buldum. mesela bi blenderda muz, ıspanak yaprağı, marul, maydonoz falan karıştırıyosun. yemyeşil bi içecek oluyo ama içtiğinde ilginç bi şekilde sadece muzun tadı baskın oluyor. kesinlikle tavsiye ederim. her gün içiyorum bi bardak.
  • bugunku antremanda goz dolduran futbolcu  (24.10.14 23:40:36) 
Çok var öyle. İlk aklıma gelen ince dilimler halinde doğranıp kızartılmış patlıcanın üzerine yumurta.


  • cetoxim  (24.10.14 23:40:50) 
abi bamya yapaman sen gec onu, ugrasman yani. o yüzden brokoli + yogurt gom gomebildigin kadar.

onun disinda taze fasulye yapmak da cok zor degil, ama ben ugrasmam meselam, yemem gerekiyorsa gidip bir lokantada yiyorum sebze yemegi. onun disinda brokoli arti yogurt.
  • vedat chili peppers  (24.10.14 23:41:45) 
@mea, vardı en son, olması lazım.

@bagdf, süpermiş abi bunlar. muhakkak bakacağım. şu an benim için biraz pahalı kaçıyor ama 3 gün dışardan yemezsem parası çıkar zaten sanırım :)

@cetoxim, abi sağlıklı beslenme diyom sen patlıcan kızartma diyon.

@vedat, you underestimate my power...
  • pescador  (24.10.14 23:42:31 ~ 23:42:57) 
çeşitli sebzeleri güzelcene temizleyip doğruyorsun. nemli bir şekilde kapaklı borcama koyuyorsun. ortalama 8-10 dakika pişiriyorsun. (içindeki sebzelere, kabın doluluğuna göre ve de fırınına göre artık 1-2 pişirme sonra öğrenirsin kararını) sebzeler haşlanıyor.

sonra tuz, limon, sızma zeytinyağı. buna da üşenilmez artık.
  • mea maxima culpa  (24.10.14 23:46:06 ~ 23:47:51) 
makarnaya krema yerine karnabahar püresi, brokoli püresi falan kat. çok güzel oluyor.


  • april12th  (24.10.14 23:48:34) 
ya yok her türlü hepsine üşenilir de, yapmak zorundayım. bacağımı kolumu kescekler yakında yoksa. daha vedat'la boks moks yapçaz ben düz yolda yürüyemiyorum. toparlamam şart.


  • pescador  (24.10.14 23:49:11) 
yapması en zahmetsiz sebze yemekleri patates, kabak, kereviz, karnabahar. bunları at salçalı sıcak suya haşlansın. bunlar çok şey değil.


  • habes papaz  (24.10.14 23:49:21) 
chow mein yapın!
kabak
havuç
yeşil soğan
mantar

bunları soteliyoruz. bi yandan da noodle haşlanıyor. sonra soya sosuyla birlikte noodle ve sotelediğimiz sebzeleri ekliyoruz. ta daaa. mis gibi sağlıklı yemek
  • allanpoe  (24.10.14 23:49:59) 
Sarımsaklı yoğurdu neyin üstüne dökersen güzel oluyor. Haşlanmış karnabahar brokoli bu şekilde iyi gidiyor. Ayrıca kabağı falan hiç pişirmeden yoğurdun içine rendelersen baharatla muhteşem bir tat oluyor. Burada ana unsur yoğurt. Ben uzun süredir bu şekilde besleniyorum, başka türlü yenmiyorlar artık.


  • angelus  (24.10.14 23:52:02) 
[]

sabah metro 1.10 değil de 0.55 lira alıyor?

3-4 kez dikkatimi çekti. bazı sabahlar metro 1 değil de 0.55 alıyor. metro bindiğim ilk toplu taşıma aracı ve aktarma yapılmış olma ihtimali yok. yani acıbadem'deyim ben işte, bu acıbadem durağından bindiğimde dürülüt diye 55 kuruş alıyor sadece.

her gün böyle değil. bu sabah tam aldı mesela. bug falan mı bu yoksa normal mi? 0.55 aldığında ne yazıyor, AKTARMA mı yazıyor ÖĞRENCİ falan mı yazıyor ona hiç dikkat etmedim.

"yok yav yanlış görmüşsündür" demeyin, eminim 55 kuruş aldığından. dediğim gibi, aktarma olma ihtimali yok. sabah 6'da falan biniyorum zaten metroya ben, ne ara aktarma yapcam.

 
anadolu yakasındaki metro yarım basım alıyo zaten hatta 1.10 aldıysa bi hata vardır


  • mula  (24.10.14 14:23:21) 
o metro yarı yarıya alıyor zaten. yani öğrenciyse 55 kuruş tamsan 1.1 . bi gün öyle bi gün böyle olması pek mümkün değil. ben de biniyorum her gün o metroya. %50 indirimli yazar alette.


  • tepedeki psychedelic adam  (24.10.14 14:23:42) 
bugün 1.10 aldı ama sanki ya? almamış mıdır? hem neden yarım ücretli ki bu, üvey evlat mıyız biz?


  • pescador  (24.10.14 14:26:24) 
adam o kadar fakir ki "eminim 55 kuruş aldığından" diyor. benim yurekli kardesim be, cefakar kardesim.


  • hjarteblod  (24.10.14 14:31:14) 
O hat tam acildigi zaman pendik.e kadar olacak ya o zaman tam almaya baslayacak.


  • c1b2k3  (24.10.14 14:44:08) 
[]

özel sağlık sigortası pahalı mı? yaptırayım mı? yardım edin plz

psikiyatristim beni psikoloğa yönlendirdi. kendisinin ücreti de pek fahiş. başka bir yere geçmeyi ya da tedaviye ara vermeyi falan düşünmüyorum/istemiyorum. ihtiyacım var buna. ama aylık gelirimin neredeyse %30'unu, bir öğrenci olarak, psikologla 1 saat konuşmak için veremem. olsa vereyim, ama yok.

ben özel sağlık sigortası yaptırsam, ne bileyim mesela allianz'a gidip desem ki gardaş ben özel hastanede psikoloğa gidiyorum, her seferinde çok para vermek istemiyorum... nası bi şey yaparlar?

yani rakamları sallıyorum, ben ayda iki psikolog bir psikiyatrist görüşmesi şeyapmak durumundayım, bunların toplam maliyeti bana 350 lira olsun. ben özel sağlık sigortası yaptırdığımda daha az ödüyor muyum? bir sene falan gitmem lazım kafadan. bunu ben demiyorum doktor diyor. nasıl oluyo bu işler?

öğrenciyim, sosyal güvencem yok. yani var galiba, bu SGK şeyi var ya, gelir beyanı yapıyosun da devlet beleş şeyapıyo... ondan var. devlet hastaneleri beleş bana. ama özelde o hiç geçmiyomuş, sigortalı gibi değil de direkt şerefsiz gibi tüm parayı alıyolar.

 
sigorta firmasına gidip benim şu rahatsızlığım var derseniz onu kapsam dışı bırakırlar, boşuna sigorta yaptırmış olursunuz.

ilk sigorta yaptırdığınızda 5-6 ay sizi izlerler. sürekli belirli bir rahatsızlıkta muayene olup tetkik yaptırırsanız sizi belirtmediğiniz müzmin bir rahatsızlığınız olduğu gerekçesiyle tekrar sigorta etmeyebilirleri kapsam dışı bırakabilirler veya duruma göre dava edip harcamaları geri isteyebilirler.

sgk nın geçtiği başka bir özel hastane bakabilirsiniz. ya da bazı hastanelerin bazı grup poliçelerine %10, %20 gibi indirimleri olabiliyor. misal anadolu hayat emeklilik %10 indirim yapıyordur, ya da money club indirimi vardır gibi. Bu tarz şeylere yönelebilirsiniz belki?

öğrenciyseniz belki okulun revirinde böyle bir psikiyatri servisi vardır, oraya bakabilirsiniz?
  • zenlaid  (24.10.14 14:52:34) 
[]

en sevdiğiniz film müzikleri?

çok meşhur filmler de olabilirler fark etmez, titanic olmasın sadece jshfjsk. link versenize dinliyim. forrest gump, matrix ve frank de olmasın. zaten dinlediğimden diyorum bunları, sevmediğimden değil.




 
ben şu şarkıyı çok seviyorum ama hala bulamadım sahibini :))

www.youtube.com
  • neferkitty  (23.10.14 21:18:44) 
(bkz: gelmiş geçmiş en iyi soundtrack albümleri/@tepedeki psychedelic adam)

bi de barry lyndon diyim ama zilyon tane sayılabilir tabii.
  • tepedeki psychedelic adam  (23.10.14 21:18:47 ~ 21:19:36) 
www.youtube.com save the last dance filminden.

www.youtube.com ma mere filminden.
  • elorelia  (23.10.14 21:19:22) 
@neferkitty, k'naan :)

www.youtube.com
  • pescador  (23.10.14 21:19:31) 
En sevdiğim; www.youtube.com


  • mutekebbir  (23.10.14 21:21:02) 
Tabisi en güzeli Submarine soundtrack ( alex turner bebeğim )

www.youtube.com
  • shejia  (23.10.14 21:22:19 ~ 21:23:24) 
  • innerbliss  (23.10.14 21:23:01) 
  • anil  (23.10.14 21:23:58) 
We Own It (Fast & Furious) - 2 Chains ft. Wiz Khalifa
Taxi (1998), Akhenaton - www.youtube.com
Die Fremde - www.youtube.com
Im Juli - www.youtube.com
  • heritage  (23.10.14 21:24:09) 
www.youtube.com
hastası olup o gazla çalıcam ben bunu diyerek keman almışlığım var.

çalamadı.
:)
  • lambada  (23.10.14 21:24:31) 
Spider-Man 2 theme: www.youtube.com
Ana haberlerin vazgeçilmezi Van Helsing theme :D www.youtube.com

(aklıma geldikçe editleyeceğim, bunlar en sevdiklerim değil ama hoşuma gidenler. En sevdiğim olarak sürekli Matrix 1-2-3'ün müziklerini dinliyorum ama yazma demişsin :)
  • rodriguez2  (23.10.14 21:25:04 ~ 21:26:58) 
  • hjarteblod  (23.10.14 21:26:32) 
leon- shape of my heart youtu.be


  • exlibris  (23.10.14 21:33:05) 
The Thin Red Line www.youtube.com


  • candanag  (23.10.14 21:34:44) 
  • e_rsin  (23.10.14 21:34:54) 
  • icimdekibiri  (23.10.14 22:29:57) 
25th hour: www.youtube.com


  • bir garip melek  (23.10.14 22:37:09) 
dizide oluyorsa
www.youtube.com

zil sesim aynı zamanda
  • bluebey  (23.10.14 22:44:52) 
Django'dan freedom
m.youtube.com

  • kaptan memo  (23.10.14 23:05:41) 
Yann Tiersen ile Gustavo Santaolalla çok hoşuma gidiyor benim. Gustavo bu İnarritu filmlerinin müziklerini yapan adam.

www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com

Yann Tiersen (amelie değil)

www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com

Bonus:

www.youtube.com
www.youtube.com
  • MouseP  (24.10.14 03:47:24) 
[]

özel hastanede istenen MR'ı orada çekilmek zorunda mıyım?

ben özel hastanede nöroloğa gittim diyelim, bel MR'ı istedi. ben bunu o hastanede çektirmek zorunda mıyım? haseki'ye gidip randevu alsam mesela devlette beleşe çektirsem olmaz mı? prosedür nedir nasıl işler?




 
sana reçete verdiyse istediğin hastanede çektirirsin. ama devlette uzun süre beklemen gerekebilir. ultrason için cerrahpaşa aralık sonunda gel randevu verelim dedi. ocakta mı verir di şubatta mı martta mı allah bilir.


  • sutlu nescafe  (23.10.14 19:46:09) 
daha önce haseki'de hem MR hem EMG çekildim. ikisinde de ortalama bekleme süresinin 3 ay olduğunu söylemelerine rağmen bana 2 veya 3 gün sonrasına verdiler. gişedeki hanımefendiler mi bana bayıldı bilmiyorum ama "acil" diye not falan da düşülmemişti. ilginç.


  • pescador  (23.10.14 19:47:09 ~ 19:47:28) 
o zaman git dene. denemekten zarar gelmez. ama önce orada çalışan doktordan randevu alıp gitmen lazım. o doktorda mr yazmayabilir.


  • sutlu nescafe  (23.10.14 19:49:01) 
haseki'deki doktora gidebilecek olsam neden özele gideyim ki başta? benim merak ettiğim şu: ben A özel hastanesine gitsem ve buradaki doktor bana MR yazsa, ben o reçeteyle gidip haseki'de MR çekilebilir miyim? yoksa haseki'de de bir doktordan almam mı gerekir MR şeysi?


  • pescador  (23.10.14 19:53:07) 
hasekideki doktorun mr istemesi lazım orada çektirebilmen için. özeldeki reçete ile gidersen çekmezler. haseki doktoru sisteme girecek, mr randevusu verenler görecek bilgisayardan.


  • sutlu nescafe  (23.10.14 19:54:32 ~ 19:55:12) 
allah belanı versin haseki :(


  • pescador  (23.10.14 19:56:29) 
gittiğin özel hastane ile haseki arasında anlaşma varsa özeldeki doktorun yaptığı istekle haseki'de normal şekilde çektirebilirsin. anlaşma yoksa da yine özeldeki doktorun yaptığı istek ile bu sefer ücretini ödeyerek çektirebilirsin. eğer senin durumun 2.deki gibiyse haseki'de bir doktora mr isteği yaptırarak ücret ödemekten kurtulabilirsin.

bir tarafın özel olması ile alakalı değil bu arada durum. iki devlet ya da üniversite hastanesi arasında da uygulama aynı şekilde..
  • calzoncillos  (23.10.14 20:09:25) 
eğer anlaşmaları yoksa, özelde verilen reçeteyle devlet hastanesinde para ödeyerek yine MR çekilebilirim değil mi, doğru anladım? peki o ücret neye göre belirleniyor? atıyorum haseki'de değil de kartal'da çekilsem daha farklı olabilir mi fiyat? sosyal güvencem yok, gelir beyanında bulunduğum ve öğrenci olduğum için SGK kapsamındayım sanırım. devlet hastanelerinde beş kuruş ödemiyorum ama özelde bu SGK geçerli olmuyor, tam ücret ödüyorum.

tek seferlik özele gidebilirim ama MR isteyeceğinden eminim, orada çektirmekten de çok korkuyorum açıkçası büyük masraf benim için. devlet hastanesinde de 2-3 günden önce zaten randevu alamıyosun. pii.
  • pescador  (23.10.14 20:13:41) 
gidip randevuları çok yoğun olmayan bir yerdeki nöroloji bölümüne muayene olarak ondan mr istetmen lazım bedava olması için. haseki de doludur. bir haftada randevu veren devlet hastaneleri var ama istanbul'da hangileri boştur bilmiyorum. izmir'de olsan bizim okul seneye temmuz'a verirken bozyaka, karşıyaka aynı hafta içinde mr günü veriyor. radyoloji dal merkezleri de var 100-150 civarına çekiyorlar özel hastane daha pahalı söylediyse aklında bulunsun. en ucuzu yine devlette bir doktora gidip derdini anlatman olur.

edit: muayene randevusu alamıyorum diyorsan hastaneye göre değişmekle birlikte sabahın köründe sıra alabilirsin randevusuz.
  • Lim5  (23.10.14 20:21:29 ~ 20:22:58) 
sosyal güvenceyle ilgili kısmı anlamadım. 25 yaşından küçük ve öğrenciysen güvencen var demektir -ki devlet hastanesinde ödeme yapmıyorum demişsin, demek provizyon alınabiliyor.

devlet hastanelerindeki muayene ve tetkik ücretleri sut'ta belirlenmiştir, hastaneler arasında fark olmaması lazım. internette biraz arayınca listesine ulaşılabiliyor..
  • calzoncillos  (23.10.14 20:48:35) 
[]

deneysel müzik mi diyosunuz, taşla tüfekle müzik yapan gruplar?

var mı bildiğiniz? kendi yaptıkları enstrümanlarla ya da tenekelerle falan işte böyle o tarz müzik yapan? ama böyle keko gibi değil. gerçekten şarkı olacak. sözlü, müzikli. ama o müzik farklı enstrümanlardan veya şeylerden çıkan seslerle yapılmış olacak.

örnek olarak şunu gösterebilirim,

www.youtube.com

mis gibi şarkı ama burda kendilerine ait birkaç enstrüman var mesela adı sanı olmayan, kendi yaptıkları. bu tarz bi şey varsa bildiğiniz onları soruyorum. yoksa çata çuta oraya buraya vurarak ritm tutmayı biz de biliyoz.

 
pek taş sopa sayılmaz ama şöle bişi var;

www.youtube.com

(bkz: steve'n'seagulls)
  • spirit crusher  (23.10.14 20:47:25) 
[]

michael schumacher ve jules bianchi ne durumda son olarak?

schumi gözünü açmıştı, iyileşecekti. terapiye falan başlanmıştı sanırım. şu an ne durumda bir bilgi var mı? ben bulamadım. yani ne aşamada? yürüyebiliyor mu, konuşabiliyor mu, ne oluyor ne yapıyor adam? bundan sonra ne kadar toparlayabilecek?

aynı şekilde jules bianchi ne durumda? hala komada mı?


 
son durumu bu.
www.babakus.com

  • jamswety  (23.10.14 18:12:28) 
[]

uykusuzluk & kafanın sürekli dumanlı olması - aklımı kaçırmak üzereyim

daha önce de bununla ilgili bir duyuru açmıştım, işte tiroid ve vitamin hakkında yazdı duyurucular sağolsunlar. henüz doktora gitme fırsatım olmadı, en erken pazartesi gidebileceğim. yalnız mevcut durumum o kadar saçma ki sormadan edemiyorum.

az önce uyandım. uykumu aldım. abi yok. akşam avrupa ligi maçları var mesela. gruplara bakıyorum. maçlara bakıyorum. maç yorumlarına bakıyorum. nasıl desem, algılamakta güçlük çekiyorum. kafama oturmuyor taşlar. fiziksel olarak bitkin sayılmam aslında. ama zihinsel anlamda o kadar çökmüş durumdayım ki vücudumu taşımak da sırf bu yüzden zor geliyor.

10-15 gündür böyleyim, anlamıyorum. daha önce de bu tarz şeyler yaşamıştım ama hiç bu kadar ağır olmadı. antidepresan kullanıyorum normalde, son dönemde uyku düzenim yüzünden bazı dozları kaçırdığım oldu... onun etkisi bu kadar ağır olabilir mi? kendisi hafif, şeker gibi sevimli, yan etkisine dahi rastlamadığım bir ilaç. 1 aydan fazla oldu başlayalı.

uykumu düzene sokmaya çalışıyorum ama okul ve iş saatlerim yüzünden böyle bir şey imkansız. yani muhakkak bir gece sadece 3 saat uykuyla durmam falan gerekebiliyor. dışarda 10 saat geçirdikten sonra eve dönünce gece 11-12'ye kadar da dayanamıyorum, kafayı vurup uyuyorum akşam 7 gibi. sonra yine bozuluyor haliyle.

la noliy? okuduğumu anlamıyorum resmen, eziyet oldu yaşamak. yani tiroid ve vitamin evet muhtemelen etkili olabilir ama bu çok ağır oldu ya, pat diye birden çıkar mı böyle bi şey?

 
Malesef soruna cevabım yok ama bana da geliyor arada bir öyle. Bugün çok kötüydüm mesela. Sabah kalktım, evden çıkmam 1 saate yakın sürdü. İki çorabımı çıkarmam arasında bile bir süre zarfı oluyor. Kafam yerinde değil sanki ama bir ağırlık var. Mal mal bakıyorum etrafıma. Tam dediğin gibi, vücudumu taşımak zor geliyor.

Geldim yattım 1 saat, şimdi biraz daha iyiyim. Bana uykudan gibi geldi. Sabah yine aynı hatayı yaptım. Saat 2'de yatıp 7'de kalktım. Uykumu gayet iyi almıştım, oturdum elimi yüzümü yıkadım falan ama sonra dönüp 2 saat daha yattım. Sonra zar zor uyandım ve bomboş bir gün geçirdim, ne dersten bir şey anladım ne başka bir şeyden.
  • aguilas negras  (23.10.14 19:38:15) 
@cigerdelen, antidepresan hafif bile geliyor diyebilirim. 20 gün falan kullandım onu, sorun olmadı. ki ondan kaynaklansa, dozu kaçırdığım için sorun ortadan kalkardı diye tahmin ediyorum... tam açıklamasını bilemiyorum ama bu ilaç çabuk etki gösteren, etkisini de çabuk yitiren türdenmiş. yani 2 gün kullanmadığım zaman vücuttan atılıyor diye yorumladım ben, haliyle yan etkileri de (varsa eğer) azalır sanki.

pazartesi sabahı 7-10 arası çalışmam gerekiyor ama 8-15 arası dersim var, öyle diyeyim. gece çalışıp sabah okula gidiyorum, eve gelince de yatıyorum. 15-16 saat uyuyup salı sabahı uyanıyorum. çarşamba yine benzer bir terane... olmuyor. normal yaşayamıyorum. ben 8-12 arası yaşamak, 12-8 arası uyumak istiyorum. ama imkanı yok. gün ortasında veya sabahın köründe uyumam gerekiyor. işim serbest sayılır ama çalışma saatlerini daha fazla esnetemem, eh okulu hiç değiştiremem... işin kötü tarafı bizim program 4 sene boyunca böyle, tüm dönemlerde benzer. napcam bilmiyorum.
  • pescador  (23.10.14 19:40:45 ~ 19:41:20) 
[]

bir sayfa kaç dakikada okunur?

standart a4 sayfası. metin anlaşılması gayet kolay, normal bi' yazı. dili ağır olmayan bir hikaye düşünün. güzel güzel paragraflarına ayrılmış falan, kitaptaki gibi.

böyle bir sayfayı ne kadar sürede okursunuz? çok saçma görünebilir soru ama benim açımdan önemli hehe.


 
2 dakikaya yakın. daha az ama yakın.


  • namus ninjası  (23.10.14 17:33:12) 
max. 30-45 saniye arası herhalde bahsettiğin içerikteyse.


  • Sskywalkeremre  (23.10.14 17:42:15) 
Dikkatim dağılmazsa 2 dakikada okurum gibi geliyor. Önemliyse çok eve gidince deniycem.


  • bugunku antremanda goz dolduran futbolcu  (23.10.14 17:42:48) 
@bagdf, yok abi sağol, o kadar değil. yani şöyle söyleyeyim, yarın psikiyatriste göstereceğim bir kısmını. aldığım duyumlara göre psikiyatristler bu tip yazılara şöyle bir göz gezdirirmiş sadece. ben gerekirse seans zamanından yiyin ama bunu baştan sona okuyun diyeceğim. o yüzden merak ettim. gidip önüne 10 sayfa koymak da istemiyorum. 3 ya da 4 olacak. 10 dakikada okur umarım. gözümün önünde okusun istiyorum. hem külfet olmasın şimdi eve gidip de benim yazımı okumaz kadın. yüz yüzeyken okusun hem bi tepkisini ölçiyim.


  • pescador  (23.10.14 17:51:38) 
koy buraya bir örnek, yazalım okuyup.


  • sen git ben geliyorum  (23.10.14 17:55:25) 
buna benzer bir örnek bulamam sanırım, kendi okutacağım şeyi de koyamam maalesef. bayağı özel şey var içinde. gerçi anlaması kolay dedim ama pek kolay da değil ya, paragraf süren cümleler var. 2,5 dakika desek?


  • pescador  (23.10.14 17:57:07) 
Ben genelde 1.5 dakikada okuyorum. Ama bu kişiden kişiye göre değişir tabii


  • secilmis uye  (23.10.14 19:10:40 ~ 19:11:00) 
hızlı okuma kursu almış birisi için 30 saniye falan


  • reavelyn  (23.10.14 19:18:42) 
sesli okumada yaklaşık 2 dakika. sessiz sana kalmış, ortalama 1 diyelim.


  • klassno  (23.10.14 19:30:30) 
[]

her atm dolar kabul eder mi? atm'ye dolar yatırsam, tl olarak çeksem?

ya para çekmek için şubeye uğramam gerekecek ama orası ters kalıyor. 50 dolar var bende, onu atm'den kendi hesabıma yatırsam otomatik olarak türk lirasına çevirir mi? yatırsam, sonra geri çeksem falan?

daha önce yapmıştım aynı şeyi ama istiklal'deki atm'lerde yapmıştım. her atm'de var mı o özellik bilmiyorum. iş bankası'nda vadesiz hesabım var. oraya yatırıcam. yanlış hatırlamıyorsam önceki denememde "kardeş dolar yatırdın da, türk lirasına çevirmem lazım bunu" demişti. tamam dediydim. sonra da o yatanı çektiydim geri.

atm de yolumun üstünde değil ama bankaya gitmeye kıyasla çok daha kolay olacak. o yüzden kesin bilgisi olan vardır belki diye buraya sorayım dedim.

 
İş bankası diyo ki:

*Para yatırılabilen ve bozuk para ödeyebilen Bankamatiklerimizden USD, EUR ve GBP cinsinde efektif bozdurma işlemi yapılabilmektedir.​

Yani bozuk para verebilen atm olcak.

www.isbank.com.tr
  • bugunku antremanda goz dolduran futbolcu  (23.10.14 08:19:41) 
döviz bozmayı tıklayıp arama yap bakalım senin bankamatik listeli mi => www.isbank.com.tr


  • icemint  (23.10.14 08:46:08) 
ı ıh, yok. o zaman sen bana şunu de aysmint, şubeler 9'da açılıyor di mi? ziraat şubesi. hepsi aynıdır gerçi bankaların herhalde? buçuk mu, 9 mu? nette 9 demişler ama eski bilgi.


  • pescador  (23.10.14 08:50:06) 
şubesine göre de değişebiliyor o.


  • icemint  (23.10.14 08:57:01) 
neyse ya, kadıköy merkezdeki atm'de döviz bozma varmış. teeee bahariye'ye kadar çıkmaktan iyidir. nerden baksan yarım saat kazandırır. oleleyo.


  • pescador  (23.10.14 08:58:45) 
bankaya göre, atmye göre değişir. bankanın internet sitesine bak yazıyordur orada. atmnin üzerindeki işaretlerden de anlaşılır.


  • inheritance  (23.10.14 09:42:56) 
[]

okuldaki hiçbir erkekle muhatap olmayan güzel kız grubu? wtf?

neredeyse 2 ay oldu okul açılalı. bölümde böyle "uuu beybi" dedirten 4-5 tane kız var. ama böyle süslü püslü, umut sarıkaya karikatüründeki tikilerden değil. hoş insanlara benziyo hepsi. ne bileyim bi şey dediğin zaman mesela öküz gibi davranmıyolar, kezo değiller kesinlikle. şirinler yani, samimiler. güleryüzlüler.

ama bugün yine fark ettim, bu kızlar kendi aralarında takılıyo hep. derste mecburi birkaç diyalog haricinde yanlarında bi tane erkek görmedim. bazen 2-2-1 düzeninde geziyolar, bazen 3-1-1 oluyo falan ama yani hiçbi kızın yanında erkek olmuyo.

ilk günlerde tamam anlarım da 2 ay oldu lan. hani işte çok güzeller, erkekler yaklaşmaktan çekiniyo falan desem değil. bissürü piç var, her ortamda var sonuçta o adamlar. ayrıca kızlar da öyle burnu havada tipler değil dediğim gibi, ben bile yaklaşıp selam verebiliyom.

ilerde noluyo bu kızlar? yani ilerde noluyo dediğim, okul içerisinde. çok ilginç yav. sanki özellikle erkeklerle araları olmasın istiyolarmış gibi. gerçekten garip.

 
sevgilileri vardır banko. okul dışı falan. net.


  • fransızkalanadam  (22.10.14 18:35:35) 
abi iyi de "aman herkes beni sikecek" kafasında kızlar değil. ben yanaşıp konuştuğumda falan sohbet ediyolar gayet, gülüyolar ediyolar. sevgilisi var diye erkekle muhatap olmayan tipler genelde öküz gibi oluyor, sağına soluna bile bakmıyor, selam almıyor vs. bunlar öyle değiller. yanlarına gelen olursa çok kibar davranıyolar, çok asiller aq.

"e sen sor" diyeceksiniz de ben de samimi değilim yani, öyle merhaba merhaba. şimdi gidip sizin etrafınızda neden hiç erkek olmuyo diyemem.
  • pescador  (22.10.14 18:37:35 ~ 18:38:25) 
belki derslerinde çok başarılı olmak istiyorlardır? üniversitede sevgili işi sakat. dengeyi kaçırabiliyorsun.

benim de öyle bir grup arkadaşım vardı. bir tanesi liderliğinde tüm projelere birlikte girip, sınavlara birlikte çalışırlardı, liseyi devam ettiriyorlar.
  • [silinmiş]  (22.10.14 18:40:26) 
yau eşcinsel olunca erkeklerle konuşulmuyo mu? ne bileyim herkes çıkıyo sigara içiyo mesela. la bi tane adam da mı bunların yanında içmez, sohbete dahil olmaz? ha bak çocukların biri gitse hiç şeyapmıcaklar. dediğim gibi çok şahaneler öyle böyle değil canısılarım. ama çok garip lan. yani bi tane mi erkek arkadaş edinmezsin 2 ay boyunca hiç değilse selamlaştığın, naberleştiğin? abov.

@douchebag, cevaplar içinde en mantıklısı bu. ama dersten oflayıp puflayarak erken çıktıkları da oluyor. çok inek tipler de değiller. geç giriyolar, erken çıkıyolar, derste kahve mahve içiyolar, arka taraflarda oturuyolar. ne güzellermiş lan aslında keşke YAVŞA > TÜMÜNÜ SEÇ butonu olsaydı
  • pescador  (22.10.14 18:40:43 ~ 18:42:07) 
Bu kızlardan bir tanesi güzel ve/ya aşırı zeki, diğerleri onun yancısıdır bence. :) Gidip muhabbet kur. Ders sınav ayağına. Ne bileyim, biz öyle yapardık.

"Ben bile yaklaşıp selam verebiliyorum" ne demek ayrıca. Bi an kendimin 10 seneki halim zannettim. Ne bunlar tanrıça mı?
  • maxim gorki  (22.10.14 21:18:20) 
@maxim gorki, yok ya onların tanrıçalığından değil. gözde büyütmemek lazım. ben kendim fazla asosyal bi' tipim o yüzden diyorum. onlar bir şey olduğundan değil yani. dışardan bakan birisi benim de aşırı artist, soğuk bir tip olduğumu düşünebilir ama özümde sığır gibi adamım. sırf güzel ya da soğuk diye çekinmem kimseden. kendi yapım böyle ama.


  • pescador  (23.10.14 02:59:27) 
hehe inanmazsın ama o kızlardan biri bendim işte. o okul sevgilisiz biter, yanlarına da kimse yaklaşmaz o kızların. belirsiz de olsa mesafeli bir duruşları vardır çünkü tahminen. üniversite bittikten sonra kaç sınıf arkadaşımdan "ben aslında seninle ilgileniyordum/senden hoşlanıyordum" cümlelerini duyduğumu söylesem şaşarsın.


  • devilred  (23.10.14 03:18:45) 
şimdi buraya kimsenin hatta belki senin bile düşünmediğin hatta belki bir an düşünmeye yeltenip vazgeçtiğin düşünceyi dillendiricem. hepsi seni yatağa atıp kurutmak istiyor olmasınlar ?


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (23.10.14 03:19:10) 
@proletarier, ondan zaten eminim yaaaa, ben istemediğim için yanaşmıyorum.....


  • pescador  (23.10.14 03:21:05) 
@pescador, aynı benim üniversite halimsin yani. :) Valla bu hayatta başarılı olmak için insanda Acun Ilıcalı özgüveni olcak. Yarın sırnaşık, belki senin yarın bile olmayacak sığ bir adam gelir o kızları kapar öyle bakar kalırsın. Benim üniversite hayatımın özeti budur çünkü.

Git kızlarla konuş, muhabbet kur. Bakarsın olumlu tepki verirler ordan yürürsün. Hiçbir şey olmasa tecrübe olur, bir dahakine daha başarılı olursun. Çünkü bu sadece kız meselesi de değil. Hayatında ne yapacağın ile ilgili de bir konu. Chester Karrass'ın bir lafı var: "In business as in life, you don’t get what you deserve, you get what you negotiate." Bir şeye ilgin varsa onu belli etceksin, kendine özgüvenin olcak. Yoksa benim gibi 18 yaşında yapman gerekeni 25inden sonra yapmaya çalışırsın, çok zor duruma düşersin. Abi olarak tavsiyem budur.
  • maxim gorki  (23.10.14 11:12:01 ~ 11:12:52) 
@maxim gorki'nin dediklerine katılmıyor değilim. ne kızlarla ne adamlar cıkıyor. ayrıca emin ol bu durum fazla uzun sürmez, kısa sürede hepsi birileriyle ilişkiye baslarlar. özellikle eğer aralarından birinin ilişkisi olursa, domino efekti gibi baslar.


  • fransızkalanadam  (23.10.14 11:26:44) 
iyi de benim bunlara yurumek gibi bir derdim yok ki, sadece tavirlarinin sebebini merak ettim garip geldigi icin. yoksa zaten karsilarinda kendimden geciyor degilim, muhabbet ediyorum ara sira. ben kapsam napcam kizi ertesi gun terk ediyolar zaten, enerji kaybi hep


  • pescador  (23.10.14 15:25:14) 
[]

istanbul'da yabancı maçları izleyebileceğimiz bi kafe bar neyin yok mu?

spor çok önemli değil ama zaten futbol ya da basketbol olur olsa olsa, başka sporların yayınını yapacak yer yoktur sanırım. büyük maçlardan bahsetmiyorum. atıyorum lyon-montpellier maçını veya genoa-sampdoria derbisini şöyle biramızı içip battisimizi yiyerek izleyebileceğimiz bi tane mekan yok mu memlekette?

böyle yerlere genelde takımın taraftarı turistler geliyor. benim için hem sosyal aktivite olur hem de aynı heyecanı paylaştığım insanlarla muhabbet etme fırsatım falan olur çok sevimli.

hem işim hem hobim gereği sabah akşam maç izleyen bi tipim zaten. fransa'da skik bi derbi beni bir hafta öncesinden heyecanlandırıyor. ama bunu bırakın başkalarını, internetten izlemek bile zor.

arkadaşım sıkı sligo taraftarıdır mesela. 2 sene önce mi ne, final haftalarına yakın, önemli bi maç vardı. irish pub'a soralım dedik belki onlar verir. adamlar tersledi resmen. hala sinirliyim o yüzden mesela acayip uyuz olmuştum.

yok mu böyle ortamlar?

 
gülhanenin orda pub var yıllardır içimde uktedir pubın adını bilmiyorum ama bariz belli bi yer


  • murtazaaaaaa  (21.10.14 20:22:24) 
ya sahi oraya sormak lazım, benim de aklımda vardı orası. yarın okuldan dönerken yürüyeyim de oraya sorayım ben. ama adamların camında o kadaaar fazla maç yazıyor ki ben yayınladıklarını sanmıyorum. yani 10-15 tane televizyonlarının olması lazım. garip.


  • pescador  (21.10.14 20:44:52) 
orada aynı anda listeledikleri tüm maçları veriyorlar.alt kattada maçları var.
port shield oldu artık orası.iki yüz metre ilerde çalışıyorum.

  • arafa  (21.10.14 21:18:01) 
[]

internette konuşurken mi daha rahatsınız yoksa yüz yüze mi?

ben özellikle sözlük, duyuru gibi ortamların insanlar hakkında çok fikir verdiğini düşünüyorum. o yüzden, bu yıla kadar internet üzerinden ilişkilere çok daha fazla güvenirdim. ama son zamanlarda mimik ve tepki eksikliğinden dolayı, internette yazışırken kendimi çok rahatsız hissetmeye başladım. mal gibi davrandığımı hissediyorum. yüz yüzeyken yüz ifadenle, elinle kolunla her şeyi gösterebiliyorsun çünkü. eskisinden bile asosyal olmama rağmen yüz yüze iletişimi daha cazip bulmam çok garip geliyor.

sizde nasıl durum? mesela buradan konuşurken mi daha rahat davranırsınız yoksa yüz yüze mi?


 
net de daha rahat elbette


  • gazozailacatmauzmani  (21.10.14 00:43:26) 
eğer birşey açılayacaksam yüz yüze daha rahatım. çünkü yazarken düzgün cümle kuramıyorum.


  • allanpoe  (21.10.14 00:45:27) 
yüzyüzeyken daha iyi olmasının bence tek sebebi mimiklerinle yapacağın bir espriyi veya geyiği yazarak yapamıyorsun. karşı tarafta anlamıyor mal gibi bi diyalog gerçekleşiyor sonra.


  • bruceandwayne  (21.10.14 00:46:03) 
Yüz yüze daha rahat. Nette mimik yok jest yok el kol hareketleriyle anlatacağınız konuyu destekleme yok göz teması yok. Bi sik yok yani. Bir şey anlatana kadar kırk takla atıyor insan.


  • angelus  (21.10.14 00:48:21) 
Duruma göre değişiyor hacı gel sohbet edelim burdan desen 2 cümleyi bir araya getiremem, ama bana yalnızlığın tanımını yaparmısın desen, roman yazarım yüzüne karşı tek cümle kuramam.


  • gokhan atestepe  (21.10.14 00:48:41) 
Konuştuğum kişiye bağlı olarak genelde yazışarak konuşmayı tercih ederim. Yüz yüze konuşmak, hatta telefonla konuşmak bana göre değil. Zorunda olmasam ağzıma açmayacağım bütün gün. Hep asosyallik işte...


  • aguilas negras  (21.10.14 00:50:33) 
yüz yüze. birebir dokunmalı mimikli iletişim gibisi var mı yav.


  • dove falconhand  (21.10.14 00:51:06) 
internette daha rahatım.
hatta öyle ki twitter'da falan edindiğim arkadaşlar beni görseler gerçekte eminim hayalkırıklığına uğrarlar. gerçek hayatta çok çekingenim mesela.

  • bir fincan kahve ile film izlemek  (21.10.14 00:54:46) 
yüz yüze elbette. mimik kullanan, kelimelerde vurgu yapan, gözün içine bakan bir insanımdır.

nette yazdıklarımı beni tanımayan biri okurken kim bilir nasıl anlıyor, kim bilir kafasında nasıl canlandırıyor cümlemi diye düşünüyorum hep.

çok ciddi ve sert mizaçlı biri olduğum düşünülüyordur herhalde.
  • m e l t e m  (21.10.14 00:55:40 ~ 01:10:25) 
yüz yüze konuşmak tercihimdir. en rahatsız olduğumdan en rahat olduğuma sıralama yaparsak telefon, internet ve yüz yüze olur bu sıralama. telefonda hiç tanımadığım insanlarla konuşmaktan nefret ediyorum.


  • devilred  (21.10.14 00:56:46) 
eşit


  • gördüğünüze inanın  (21.10.14 00:57:17) 
yüz yüze soramayacağım şeyleri internette soruyorum, aldığım cevaplardan sonra o konuyu yüz yüze çok daha rahat konuşuyorum.

normal konuşmayı kast ediyorsak ikisi de aynı. yüz yüze konuşurken gerilmem, rahatça konuşurum.

fakat şimdiye kadar tüm kadınlarla (yattıklarımla da, sevgililerimle de falan) hep internetten tanıştığım için yazışarak bazı şeyleri sormak çok daha rahat oluyor tabii. örnek vermeyeyim şimdi.
  • yirmisantim  (21.10.14 01:23:37) 
bugüne dek kimsenin yüzüne söyleyemeceğim hiçbişi olmadı bu yüzden dibine kadar rahatım hocam. burda y.rraga y.rrak diyosak yüzyüze de aynını söylüyorum.


  • Solem  (21.10.14 01:25:57) 
tanimadigim insanlarla bir tek burasi vasitasiyla konusuyorum internet uzerinden. bundan onceki nick'imle agzimdan ciktigi gibi yaziyordum da bu nick'imle yazmaya basladigimdan beri cok dusunerek yaziyorum niyeyse.

tanidiklarimla cok bir fark olmuyor. anliyorlar nerede ciddiyim, nerede degilim. zaten mimiksiz, zipcikti cafer gibi adamim pek bir sey degismiyor onlar icin. arkadaslar arasindaki lakabim da yine mimiksiz olusumla ilgili.

yalniz duygusal konularda konusacaksam, yazida daha rahat oluyorum.

benim de kullanilan sozlerle ilgili benzer bir soru geliyor aklima. bazen boyle "oh mis", "cogzel" filan goruyorum. acaba bunu konusma dilinde de kullaniyorlar midir diye dusunuyorum.

@m e l t e m evet, sert biri gibi duruyorsunuz buradan.
  • John Finn  (21.10.14 02:03:11 ~ 02:06:07) 
normal bir insanla konuşurken yüz yüze tabiki, ama türkiye genelinde yüz yüze konuşurken gerçekten bir şey anlatabileceğin ya da tartışıyorsanız bunu düzgünce yapıp sonuca ulaşabileceğiniz kişiler çooook az olduğundan internet üzerinden daha iyi.

tabi bir de karşı taraf da sıklıkla saçma sapan şeyleri mantıklı sanarak söyleyen ya da laf olsun diye konuşan kişiler olduğundan yüz yüze bir anda kesip atmak biraz daha zor oluyor konuşmayı. o açıdan da internet daha iyi.
he ben yüz yüze de yav hee he diyip geçiyorum saçmalayan adamı, ama herkes yapamıyor da bunu.
  • ucan spagetticanavari  (21.10.14 02:25:36 ~ 02:27:37) 
Yazarken daha rahatım, yüz yüze de çok büyük bir fark yok. Burun farkı diyelim. Zaten ben burada yazarken kendi kendime mimik de kullanıyorum. Telefonda ise gerile gerile bir hal oluyorum, konuşamıyorum bile.

Ama şu da var, yazarken bir yandan düşünebiliyorum. Konuşurken aynı anda düşünemiyorum. Başka birinin varlığı beyni devre dışına çıkarabiliyor. Yoksa yüz yüze konuşurken "Bır bır konuşma da iki düşüneyim" dediğim çoktur.
  • aychovsky  (21.10.14 08:04:12 ~ 08:07:08) 
Yazmaktan nefret ettiğim için yüz yüze.


  • arnold schwarzeneger  (21.10.14 09:18:26) 
beni de tanısanız seversiniz aslında, internette çok gıcık bir profilim, mizacım var, farkındayım. yüzyüze daha rahatım, konuşunca ha zeki, mantıklı adammış lan, diyen çok oluyor.


  • [silinmiş]  (21.10.14 09:22:48) 
internette veya telefonda(yazışma olarak) cok daha rahatım. yüz yüze daha sıkıntı benim için.hele hele erkek değilde kızsa bas basa kalmak korkutucu eğer 10 dakikadan fazla sürecekse çünkü muhabbetimden sıkılıcak diye korkuyorum bir an önce sıvışmaya çalışıyorum. ama sanal olunca cok rahat oluyor muhabbet akıyor yani.


  • fransızkalanadam  (21.10.14 09:36:03) 
[]

sürekli uykuluyum, çok fazla uyumaya başladım

dönem dönem oluyor bu. hep böyle değilim. 10-15 gün falan sürüyor. sonra 2-3 aylığına geçiyor. sonra hop tekrar. uyku düzeninin bozuk olması sürekli yorgunluk ve uykusuzluk problemine neden olur evet ama benimki aşırı biraz.

şöyle söyleyeyim akşam 10'da uyandım ve şu an gözlerimi açık tutmakta zorlanıyorum. 7-8 saat uyumuştum halbuki nerdeyse. şimdi yatsam, sabah 10'a kadar camış gibi uyurum. korkunç bir bitkinlik. yürüyecek mecalim yok.

kan testi falan da yaptırdım, sınıra yakın olsa da normal çıktı diyabet şeysi. yani bu derece bitkinliğe neden olacak bi kan şekeri sorunum yok. başka neye baktırmalı?

dönemsel bu bi de yani neye göre gelip gittiğini çözebilmiş değilim çok garip. aktif olmam gereken bi döneme denk gelirse yan bastığımın resmidir. hiçbi şey yapamıyom abi. sıfır aktivite.

 
mevsim geçişlerinde olabilir mi?


  • kaffle  (21.10.14 00:32:17) 
tiroidlerine de bir baktir. oda yapar.


  • intimate  (21.10.14 00:33:08) 
@kaffle, etkisini arttırmış olabilir ama sürekli var bu hal. 1-2 ayda bir gelir yani. senede 5-6 kez bu dönemi yaşıyorum. daha farklı bir şey olsa gerek.


  • pescador  (21.10.14 00:36:13) 
B12'ye baktır.
Şeker hastasıyım, yani zaten vücudum normal bir insandan daha çabuk yoruluyor.
Geçen yıl özellikle bir dönem bu kat kat fazlaydı. Yaptırdığım testlerde B12'min düşük olduğu çıktı ve doktor Dodex isimli ilacı verdi.
Düzenli kullanmadım aslında ama yine de fark edilebilir derecede büyük etkisi oldu.

Ayrıca Benexol B12 diye bir ilaç var. Onu da kullandım 1 ay kadar. Onun pek etkisini görmedim ama kullanan birçok kişi etkisini gördüğünü söylüyor.

Verdiğim her iki ilacı da ekşi'den aratıp yorumlara bakarsan daha iyi anlarsın demek istediklerimi.

Ama sana tavsiyem direkt gidip dediğim ilaçları almaya kalkışma, önce doktora gidip B12 testi yaptır. Gerçi zaten Dodex'i reçetesiz alamıyorsun, alsan da reçetesiz yaptıramıyorsun. Benexol B12'yi herhangi bir eczaneden reçetesiz de alabilirsin ama Dodex çok daha etkili ondan. O yüzden doktora gidip baktır, gerek duyarsa direkt Dodex verir, keyfine bakarsın.
  • korsan dilenci  (21.10.14 00:37:03) 
[]

hak ettiği değeri görmeyen çok güzel şehirler?

ya hani nereye gitmek istersin dediklerinde herkes londra, new york, budapeşte, floransa, amsterdam vs. der ya... sizin görmeyi çok istediğiniz, bu tip sorularda zinhar cevap olarak söylenmeyen hangi şehirler var?

benim aklıma ilk olarak sibiu geldi mesela. tam bir ortaçağ şöleni. ormanı dağı tepesi transilvanya havası ölürüm romanyam. sizin var mı böyle özel canısılarınız?


 
reykjavik'i çok merak ediyorum, volkanik molkanik olaylar, buz gibi, kutbun dibinde bi şehir. ilginç olsa gerek.

sonra pripyat'ı görmeden ölürsem valla küserim. o atmosfere tanıklık etmek olağanüstü olmalı.

gezmiş olduklarımın içinde de çok underrated olan cenevre, vilnius ve hamburg diyorum. vilnius'un brugge'den geri kalır yanı yok mesela ortaçağ şehri olmakta, artısı var hatta gece hayatı falan da harikadır ama filmi var diye brugge daha çok ilgi çeker. hamburg ve cenevre zaten akıl almaz şehirler. bir şehirde bir tane çirkin sokak, estetik olmayan bina olmaz mı arkadaş? ciddiyim yok. sanat eseri gibi şehirler ikisi de.
  • bugunku antremanda goz dolduran futbolcu  (20.10.14 23:39:26 ~ 23:39:42) 
yozgat


  • fuel oil  (20.10.14 23:39:56) 
sanki sibiu'ya gitti pezevenk


  • hjarteblod  (20.10.14 23:43:32) 
"nereye gitmek istersin dediklerinde" yazdım başta itovlit, gitmiş olsam sibiu'ya gitmek istiyorum mu derim


  • pescador  (20.10.14 23:49:28 ~ 23:49:45) 
mardin, gaziantep


  • siradisi00  (21.10.14 00:13:37) 
Katmandu'ya deli gibi gitmek istiyorum. Ara sira nepal ucak bilet fiyatlarina bakar ordan gezi rotami falan cikaririm. Insallah bir gun gidecegim.


  • herseyi birakip gitmek istiyorum  (21.10.14 00:40:48) 
Amalfi kıyılarını komple gezmek istiyorum.
Tanca'ya gitmek istiyorum.
Kutup ışıklarını görmek istiyorum.
Transilvanya, İzlanda +1
  • Lim5  (21.10.14 00:46:34) 
glasgow


  • bir fincan kahve ile film izlemek  (21.10.14 00:53:07) 
Mekke


  • fiber  (21.10.14 00:55:00) 
delft, konstanz.


  • ben de  (21.10.14 01:01:40) 
Granada. gerçekten çok güzel bir şehir.


  • zvonimir  (21.10.14 01:12:17) 
berlin ve hamburg.
evet ünlüler ama mesela paris kadar amsterdam kadar ünlü değiller. Fakat gerek eğlence hayatı, gerek içinde yaşayanlar, gerek şehirlerin dinamikleri, gerekse fiziki yapıları olarak parise de amsterdama da budapeşteye de on milyon basar. avrupanın güneyinden kuzeyine bir sürü ülke/şehir gördüm, hiçbirini bu iki şehri sevdiğim kadar sevemedim.

  • eskiden sizofrendim simdi iyiyiz  (21.10.14 01:50:45 ~ 01:51:44) 
Karlovy Vary ve bir de Brugge.
Aah ah, en yakın zamanda imkan olsa da bi daha gitsem ikisine de.

  • afush  (21.10.14 10:38:53) 
[]

istediğiniz mesleği mi yapıyorsunuz? eğitim sistemine toslamasanız...

... ne olmak isterdiniz? eğitim sistemimizin rezalet olduğuna inanıyorum ama bu duyurudaki amacım sisteme çamur atmak değil öncelikli olarak. gençliğinizde veya çocukluğunuzda istediğiniz yolda mı ilerliyorsunuz? eğer ilerlemiyorsanız, neden? ne istiyordunuz, ne oldu?

sizin hikayeniz nedir? kendiminkini yaziyim mesela,

ben pilot ve doktor olmayı acayip istedim. pilotluk zaten hep tutkum, öyle ki imkansızlıktan kendi kendine uçak olup, fütütütü yaparak koşan ve aklınca uçan gerzek bi çocuktum. ama gtüm sayısal okumaya yemedi 6-7 sene boyunca. temel matematiğin üzerine pilotluk eğitimi alacak olsaydım, benden ala pilot olmazdı eminim.

doktorluğu da benzer sebeplerden dolayı hiç düşünmedim bile. tıp fakültesine giden yolda 6-7 sene boyunca denklem çözmek istemediğim için doktor olma şansım yoktu hiç, hastalara sokcaktık herhalde x'leri y'leri. o kadar ilgiliyim ki, şu an mecburiyet durumu olursa birkaç tane ameliyatı yapıp en az 8-10 hastalığı doğru teşhis edebilirim diye düşünüyom.

şimdiki rotamdan memnun değil miyim? gayet memnunum. isteyerek yabancı dil okudum, şimdiki bölümümü de seviyorum. ama pilot olcaktım ben yav.

 
istediğim mesleği yapıyorum.

ama daha çok istediğim meslek(ler)de var. onlar biraz daha hayali. hayatımı 180 derece değiştirmem lazım.

mesela belgesel fotoğrafçısı olabilirdi.
veya Elasmobrankolog.
veya volkanolog...
  • ermanen  (20.10.14 23:03:10 ~ 23:07:23) 
zamanında hiçbir bilgim yokken şu an yaptığım işe başladım ve diyebilirim ki başka bir iş yapmam gerçekten zormuş. ballıyım bence.


  • bruceandwayne  (20.10.14 23:05:41) 
benim sorunum şu ki hiç istemediğim bir bölümde okudum ama okurken gayet keyif aldım. ama mezun olduktan sonra keşke başka bir bölümde okusaymışım diyorum yine de. şu anda mesleğimi yapmıyorum ve tamamen alakasız bir bölümde y. lisans yapıyorum ve halen ne yapmak istediğimin tam olarak bilincinde değilim. halen aklım çok karışık ve yıllar geçiyor. ölsem mi acaba :s

ayrıca 25 yaşındayım ve şimdiye kadar 3 farklı meslekle iştigal ettim. hiçbiri beni tatmin etmedi. önümdeki diğer alternatifleri de değerlendirince galiba hayatım boyunca profesyonel açıdan hiçbir zaman mutlu olamayacağım. bu bakımdan kendimi tam bir tutunamayan olarak görüyorum
  • razvan rat  (20.10.14 23:06:20 ~ 23:10:53) 
Ben de pilot olmak isterdim. Bu makul olani.
turkiye sartlarinda imkansiz olani ise astronot olmak ki ah nerde...
ne ki okuyorum? Isletme :/
Bankaci ev hanimi olurum yakinda.
  • rayde  (20.10.14 23:10:47) 
Ben eğitim sistemine toslamazsam istedigim mesleği yapıyor olacağım. Bugünkü sınavdan sonra o kadar umutlu konuşamıyorum.

Bir de Türkiye'de olmasaydım astronot olmak isterdim, robotikle yapay zekayla uğraşmak isterdim.
  • Lim5  (20.10.14 23:11:01) 
İstediğim mesleği yapmıyorum, istediğim bölümü de okumadım. Bu hem eğitim sistemi ile hem de benimle alakalı.

Öncelikle 17-18 yaşın meslek seçimi için çok erken olduğunu düşünüyorum. O dönemin bilinçsizliği ile kendime uygun olmayan alanlarda tercih yapmıştım, şimdi de cezasını çekiyorum. İkinci olarak da sistemle ilgili sıkıntılar büyük elbette, insanları sevdikleri, yeteneklerine göre olan meslek gruplarına yönlendirmek yerine puanı nereye yetiyorsa oraya sokan ya da en yüksek puanlarla belli başlı bölümlere/okullara yönlendiren bir sistem (sadece eğitim ve sınav sistemi değil bu, genel olarak toplumsal bir sistem) var.

Şimdiki aklım olsaydı peyzaj mimarlığı ya da restorasyon okurdum. Felsefe mezunuyum.
  • buff  (20.10.14 23:13:57 ~ 23:14:12) 
ben damacana bayisi olmak isterdim


  • divit  (20.10.14 23:15:09) 
hep hayalimdeki meslegi yapıyorum. sürekli de gelişiyorum.


  • fallthepieces  (20.10.14 23:16:37) 
istemediğim bir işi yapıyorum.
rutin olmayan bir iş yapmak isterdim.

  • seyduna6687  (20.10.14 23:22:16) 
istemediğim bir bölümde okuyordum. son sınıfta bıraktım :D tekrar sınava girdim ve hayalimdeki bölümdeyim... bu sene mezun oluyorum istediğim mesleği yapacağım.


  • tirt star  (20.10.14 23:23:15) 
istediğim mesleğe sahibim ama bu yetmez, o mesleği yapabilmek de gerekli. ne yazık ki işsizim.


  • devilred  (20.10.14 23:51:27) 
Bilinçsizce ve isteyip istemediğimi bilmediğim bir bölümle başladım Üniversiteye. 2 yıl sonra bölüm değiştim ama onun da pek sağlıklı nir karar olduğunu söyleyemem, eskisinden kurtulmak içindi. Şu an istediğim şeyi yapıyorum denilebilir, kısaca 3. Seferde artık ne istediğimi bildiğim için geç de olsa sevdiğim şeye yöneldim


  • april12th  (20.10.14 23:53:34) 
f1 pilotu olmak istiyordum, hem de mantıklı olabileceğim yaşlarda da. sonra makul olsun diye arkeolog olayım dedim ama onda da geçim sıkıntısı yaşarım dedim. meslek düşünmeden sınava girdim, istediğim bölümü ve okulu kazandım. şimdilerde ise geçen yıla kadar pek sıcak bakmadığım bir mesleği yapıyorum. normalde yapmazdım da tanıdıklar falan gelecekte iyi bir konuma gelebileceğim bir meslek, o yüzden kabul ettim.

isteklerini önündeki mantıklı seçeneklere göre şekillendiren biri olarak çok sıkıntı yaşadığımı söyleyemem bu konuda. gelgelelim, f1 pilotu olamamak içimde hep uktedir, öyle de kalacaktır.
  • baba jo  (20.10.14 23:53:51 ~ 23:55:19) 
ben çizgifilm yapımı animasyon falan o tarz bir şeyler okumak isterdim. benim zamanımda öyle bir bölüm yoktu zaten ama en azından grafik falan okuyabilirmişim. öyle böyle ucundan tutardım yine. lisede ne olduğunu bilmeden stop motion tekniğiyle videolar yapardım mesela. 28 yaşına geldim hala animasyonları çizgifilmleri ağzım açık izliyorum nasıl hoşuma gidiyor, kendi kendime videolar birleştiriyorum falan.

ben ne okudum? tercih yaparken kimse bana sormadı zaten de sayısal bölümündeydim, matematik ve fiziğim iyi notlarım yüksek diye makine okudum :/
  • yue  (21.10.14 00:04:52) 
1) arkeolog
2) meslek olarak extreme sporlardan birini veya motor sporlarından birini yapmak isterdim.

tıp okuyorum ama bu memnun olmadığım anlamına gelmesin. eğitim sistemine rağmen diğer seçeneklerime göre çok çok daha iyi olduğu için bunu tercih ettim.

*baba jo ile benzer hayalleri paylaşıyormuşuz.
  • bass solo take one  (21.10.14 00:12:54) 
istediğim mesleği yapabilmek için istemediğim ve alakam olmayan dersleri vermeye çalışıyorum.


  • icim urperiyor  (21.10.14 01:28:09) 
Hiçbiri. Hippi olmak istiyordum, hala da istiyorum.


  • materyalist imam  (21.10.14 01:32:11) 
istediğim mesleği yapmıyorum ama mesleğimi seviyorum.


  • kakao  (21.10.14 01:35:46) 
Bilgisayar mühendisliği okudum. Yazılımcıyım. Okula uğramadan mezun oldum diyebilirim. İşimi sevmem ama iyi yaparım. İşe ilk başladığımda 6 ayda maaşım 2,5 katına çıkmıştı. Ama oturup da üzerine 2 dakika kafa yormam paraya dönmeyecekse.

Ek iş olarak yaptığım personal training'den çok daha az kazanıyorum ama benim için tamamen zevk. Oturup saatlerce makalelere daldığım oluyor. Gittiğim salondaki personal trainer tayfası gelip benden akıl alır. Özel ders alan pro basketçiler benimle antrenman yapmak için önceden sözleşiyorlar vs. Ama gerçek bir PT eğitimi hiç almadım.

Velhasılı eğitim bir yere kadar. Asıl olay merak ve emek.
  • arnold schwarzeneger  (21.10.14 09:27:46) 
yazılımcı olmak istiyordum ben de eskiden. hatta bundan on sene önce, lise hazırlıktayken web sitesi işlerine girmiştim. baştan yazamasam da asp editlemeyi falan beceriyordum bayağı. hatta o yaşta kurduğum mp3 sitesi günlük 1500 tekil hit falan alıyordu. o döneme göre iyiydi ya bayağı. sonra derslerimi kötü etkiliyor diye evden bilgisayara yassah geldi. şimdi düşünüyorum da, engellemeyip destekleseler on yılda alıp yürümüştüm ben.

o iş engellenince, sonrasında avukat olmak istedim. ezilenlerin sesi olacaktım. ondan da arkadaşlarım yüzünden caydım. "avukat olamazsan bölüm mü var eşit ağırlıkta" diye diye girdiler kafama. sayısala geçince o hayal de suya düştü tabii. şimdi sorsalar hala isterim hukuk mezunu olup siyasi davalara girmeyi. neyse sayısalı seçince yine bilgisayara yöneldim ben o dönem ama bilgisayar mühendisliğine puanım yetmedi ilk sene. babam da bekleme bi sene diyince başka bi mühendisliğe girdim.

şu an direkt okuduğum bölümde çalışmıyorum ama istemiyorum da zaten. otomotiv sektörü iyi. buradan bi şekilde otomotiv mühendisliğinde mastera falan bağlarsam, sonunda istediği işe kavuşmuş biri olabilirim.
  • john lee hooker  (21.10.14 10:07:46 ~ 10:09:02) 
arkeoloji idi hayalim ufakken. sonra tarih ve psikolojiye dondu. yatkinligim ve ilgim de vardi bunlara aslinda. ama fakir zihniyeti iste hep insanin kafasinda bir "ac kalirsin oglum" mesaji yanip sonuyor. bu yuzden kafamiz basmamasina ragmen lisede fen sectik mal gibi. sonra da bogazici psikoloji, koc hukuk (ozel okula gitmezdim de ornek olarak) puaniyla ortalama bir yere girdik iste. ha ne oldu en nihayetinde yine ac kaldik, bari gonlumuzun sesini dinleyip ac kalsaymisiz. hem ac kalmak da koymuyor insana. motivasyonsuzluk, hedefsizlik filan koyuyor asil. belki ilgimiz olan bir sey okusaydik daha farkli bir yol cizerdik, hayata karsi motivasyonumuz da bundan farkli olurdu. gerci buradan konusmak kolay. bu ruhsuzlukla cok bir degisiklik olur muydu simdi bundan da emin olamadim.

su an yapmak istedigim sey gavuristanda tuvalet temizleme isi filan. hem kefaret hem de ulkeden kurtulma adina. islere karsi hirsim yoktu zaten, artik pek hevesim de kalmadi. ruya meslegim de yaban hayvanlariyla ilgilenebilecegim her gunun bir oncekiyle ayni oldugu bir meslek. makinistlik-kompartiman gorevlisi olmak filan da guzel isler gibi geliyor da buradaki trenler hayalimdeki yerden gecmiyor. butun bunlar olmayacak dualar ama hayal iste.

ulan insanin isteyip de yapamadigi sey astronotluk filan olur. bizimkine bak. tam lugzirim.
  • John Finn  (21.10.14 10:22:00 ~ 11:36:29) 
ben istediğim sevdiğim işi yapıyorum,
gemici olmak istemiştim ama uçakçı oldum iyi ki böyle olmuş.

  • basond  (21.10.14 21:34:40) 
[]

bu filmlerden hangisini izliyim şimdi?

gece 3'de yatıp sabah 7'de kalktım. uykuluyum ama düzenimi bozmamak için uyumayacağım. o yüzden coşturacak birini seçerseniz daha iyi olur benim için sanki. anlaması, takip etmesi kolay, sıkmayan, salağa anlatır gibi anlatan bi şey olsun. ama yine de seçim sizin tabii. "oha izlemedin mi" demeyin, izlemedim ki izlenmeyenler listemde duruyolar. aha,

v for vendetta
iyi kötü çirkin
12 angry men
les miserables
miracle in cell. no 7
persona
vivre sa vie
gegen die wand
barry lyndon
forrest gump

***

hangisi hı? tamamen buradaki fikirlere göre hareket edicem. 3 kişi vivre sa vie, 2 kişi barry lyndon derse vivre sa vie'yi izlicem mesela. ay lav yu.

 
izlemediysen v for vendetta ve forrest gump acilen izlenmeli.


  • cakabo  (20.10.14 13:47:33) 
forrest gump


  • seyduna6687  (20.10.14 13:47:40) 
kesinlikle "gegen die wand"
uyutmaz.

  • balik kraker  (20.10.14 13:48:34) 
gegen die wand mutlaka izlenmeli.


  • ileridemokrasi  (20.10.14 13:49:40) 
V for vendetta.


  • ekaterina  (20.10.14 13:51:21) 
bunları şimdi izleme ama mutlaka izle:
iyi kötü çirkin
12 angry men

bunları şimdi izle, anlaması takibi kolay, sıkmayan filmler:
forrest gump
v for vendetta (coşturur da)
  • m e l t e m  (20.10.14 13:52:11) 
muhteşemsiniz. 3 v for vendetta, 3 forrest gump, 2 gegen die wand oldu. hadi en azından bi öneri daha.


  • pescador  (20.10.14 13:52:53 ~ 13:53:07) 
forrest gump.


  • fraise  (20.10.14 13:54:27) 
forrest gump uyutur bence.
V

  • vazovski  (20.10.14 13:56:58) 
gegen die wand


  • cadi iren  (20.10.14 13:57:33) 
Forest akar gider tam aradığın film.


  • bugunku antremanda goz dolduran futbolcu  (20.10.14 13:58:54) 
12 angry men

ya da

les miserables :P
  • lesmiserables  (20.10.14 14:34:20 ~ 14:34:43) 
Dostum ozellikle belirtmissin "oha izlemedin mi" demeyin diye ama demek zorundayim kusura bakma. Oha izlemedin mi v for vendetta'yi? Bunu izledikten sonra bi ara forrest gump izlersin. Tom hanks babanin her filmi izlenir.


  • lionel andres  (20.10.14 14:41:44 ~ 14:42:37) 
ulan forrest gump bile sevişiyo, işe bak


  • pescador  (20.10.14 18:12:47) 
[]

basit bir italyanca sorusu

her şey iyi güzel de anlayamadığım bir şey var. şimdi biz birine "pardon birader kaç yaşındasın" derken TU için soruyorsak scusi, quanti anni HAI şeklinde soracağız di mi? scusA, quanti anni HAI diye sorarsak olmaz di mi?

yani scusate (scusarsi?) çekimi de kişiye uymak zorunda di mi? scusa, quanti anni ha diye sorarsak formal olur yani? ama scusi-ha veya scusa-hai şeklinde soramayız di mi?

şimdi, meselam çekim konusunu çok karıştırdılar. aralarında bi fark kaldı, o fargınan da çok güzel oldu.

 
Pardon bilader, kaç yaşındasın? = Scusi, quanti anni hai?
Pardon mösyö, kaç yaşındasınız? = Scusa, quanti anni ha?

Fiilin master hali "scusare". :D

Uymak zorunda. Başta böyle kurcalar bu çekimler, sonra oturur. Sen hele congiuntivo'ları gör, o zaman ağlıcan asıl. :D

Edit: Ben unutmuşum lan İtalyanca'yı. :p
  • faith no more  (19.10.14 22:13:57 ~ 23:41:50) 
ama internette falan hep şey demişler, kibarlık göstergesi olarak scusi kullanılır. ödevdeki örnekte de profesöre scusi falan demiş eleman. aklım şaştı. bizim zamanımızda profesörlerle senli benli olunmazdı :(


  • pescador  (19.10.14 22:16:32) 
Senelerdir italyadayım şunun ayrımına hala varamadım biliyo musun:) hocalara scusi diyoduk okulda. Ama mağazada çalışan müşteriye scusa diyo. Ben de çözemedim:)


  • suicides underground  (19.10.14 23:11:59) 
Scusare kullanırken imperativo olarak çekmelisiniz. -are fiilleri tu için a, Lei için i ile biter.

Yani panpanla konuşurken "Scusa" ya da "Scusami", hocanla konuşurken "Scusi" ya da "Mi scusi".
  • metalik  (19.10.14 23:18:00) 
metalik +1

scusi-mi scusi formal.
scusa-scusami informal.

italya'da yaşıyorum, arkadaşlarım scusa-scusami diyor, yolda bir şey soran veya yeni tanıştığım insanlar kibarlık için mi scusi diyorlar.
  • gizemlikovboydankacankertenkele  (19.10.14 23:36:29) 
[]

beşiktaş'ın stadı ne zaman tamamlanacak?

ulan galatasaraylıyım, beşiktaşlılardan çok ben heyecanlanıyorum yeni stat için. ne güzel de takım oldular şimdi bi ankara'ya gidiyolar bi olimpiyat'ta oynuyolar falan çok yazık oldu. ne zaman bitecek de futbol oynamaya müsait hale gelecek bu stat? önümüzdeki hafta netleşir mi?




 
Olimpiyat'ın zemini bir sonraki iç saha maçımıza hazır hale gelecek. Bu maçı dışarda oynamamız iyi oldu.


  • aguilas negras  (19.10.14 21:12:30) 
2015 ağustos öncesi tamamlanması mucize olur.


  • kamera motor  (19.10.14 21:12:57) 
Vodafone Arena'dan bahsediyorsan en erken nisan 2015. Ben Olimpiyat'ın zemininden bahsediyorsun sandım.


  • aguilas negras  (19.10.14 21:14:37) 
bu sezona yetişmesi gerçekten mucize, aylarca önünden geçip durdum ilerleyişi yavaştı geçen yaz boyunca, bir de kış geliyor işler biraz daha yavaşlar. bir dahaki sezona çatısız yetiştirirler diye umuyorum.


  • ernesto guevara  (19.10.14 21:30:50) 
[]

sevgili ve cinsellikli bi soru da ben sorcam

ya bi dönem geçmişti bu bende ama tekrar başladı. şöyle söyliyim ben 20 yaşında bir erkek olarak yaşıtlarımın falan bayağı gerisindeyim. ama derdim yarışmak değil zaten, istediğim gibi olsun gerisi mühim değil. tek bi kişiyle birlikte oldum ki o da ikimizin de unutmak istediği bi deneyimdi. başka bi kız 3 gün boyunca denediyse de beni ikna etmeyi başaramadı çünkü ilki yüzünden çekindim falan.

şimdi görüyorum böyle insanlar sevişiyo yani. itirazım yok, allah muhabbetlerini arttırsın. ama nasıl desem, benim o taraklarda bezim olmadı. istemedim değil. ama bana uygun değil. onu yapacak enerji, bitirici vuruş, patlayıcı güç vs. adına ne derseniz bende hiçbir zaman olmadı. önceliğim daima güzel, tek kişiyle yaşayabileceğim bir ilişki oldu. "HOŞ KARIYMIŞ, ÇAKARIM BEN BUNA" diyen adamları hayretle izledim hep.

ama şimdi mesela bi kızdan hoşlandığım zaman onun daha önce "bissürü" kişiyle sevişmiş olması, bu konuda benden çok daha rahat olması benim iyice geri çekilmeme neden oluyor. yani "ABLA BEN ANLAMAM O İŞLERDEN" deyip kalkasım geliyor.

şu an zaten birisi yok hayatımda ama olursa eğer muhtemelen sadece bu yüzden kaybetçem kızı, kendi kaprislerim ve eşekliğim yüzünden. ama napiyim lan. ben sığır gibi büyümüşken hoşlandığım kızın "haa hoş çocukmuş" deyip milletle tek gecelik ilişki yaşamış olması çok üzüyo beni. BİZDE NİYE YOK DİYOR.

nasıl aşıyoruz bunu? konuştuğum kız arkadaşlar, daha doğrusu bu konuda fikrini aldığım "ablalar" aşık olunca hepsi geçiyo, ooooo kız seninle öyle ilgilenir ki oooo diyolar ama ben inanmıyorum. olm millet sevişiyo, düşünsene şimdi sen bissürü sevişmişsin etmişsin, sonra bi çocuktan hoşlanmışsın ama herif 23 yaşına gelmiş bi kişiyle sevişmiş o deneyimini de hatırlamak dahi istemiyo. yatağa atmak için 3 ay falan uğraşman lazım, öyle bi tip. uğraşır mısın şimdi bununla? uğraşmazsın.

 
Kadınlar genelde bu tip durumlarda kendini çekici hissetmek için ısrarla seni sevişmeye zorlama yoluna gidiyor. Bir de Türk toplumundaki "seks kötüdür, seks isteyen erkek iğrenç ve abazandır" algısı en açık görüşlülerin bile genlerine kazınmış olduğu için seksle ilgilenmiyormuş gibi görünen erkeği çekici bulabiliyorlar ilginç bir şekilde. İlişkin olduktan sonra sen seks talep etmezsen kadın daha da çok üstüne gelecek yani. Sonra olaylar gelişir, bi bakmışsın hayvan gibi sevişiyosun falan.


  • bugunku antremanda goz dolduran futbolcu  (19.10.14 18:48:43) 
@want2die, ne çeşit bir hormon bozukluğu? doktordan çıkmıyorum ki, vur bi de sen vur hadi bi de hormon bozukluğu çıksın ooh ne güzel.


  • pescador  (19.10.14 18:50:54 ~ 18:53:49) 
lan oğlum niye bunu takıyorsun anlamadım, bu devirde sevişmeyen yok zaten kabullen geç, sen demiyor musun bana kendin ol diye, eh sende kendin ol seni sen olduğun gibi (tecrübesiz sayılsakta bu devir için) kabul eden illa çıkar. tabii burada bana denilenleri birebir kopyalıyorum :P

ama istesen de istemesen de bu zamanlarda zaten 20'li yaslardan sonra bir şey yaşamamış birini bulamazsın. türkiye öyle sözlükte eleştirildiği kadar muhafazakar bir yer değil, sadece görünürde öyle.
  • fransızkalanadam  (19.10.14 18:55:21) 
@want2die, sakalım bıyığım var kılım tüyüm yerinde. cinsel anlamda ilgisiz de değilim kesinlikle. benimkisi psikolojik bir bariyer. istemiyor değilim. sadece bu fikirler beni geri çekiyor. gitmişken onun testini de yaptırırım tabii ama sorun olduğunu sanmıyorum.

@fransızkalanadam, abi yok sen çok karamsarsın. hala "el değmemiş" bissürü insan var ama benim derdim zaten daha önce başkasıyla sevişmemiş birini bulmak değil. benim gibi 20 yaşına arıza gelmiş bi kızdansa kafası rahat kızı tercih ederim. canımı sıkan şey bu "geri kalmışlık" hissi. sorun benimle alakalı, birinin beni kabul etmesinden ziyade. yoksa beni tabii ki kabul ederler olm güzel adamım aslında. ama kendi kendimi yiyom işte.

16'mızda sevişmediysek napalım kardeşim, çıplak tavla mı oynayalım şimdi sekssiz dostlarla bir araya gelip?
  • pescador  (19.10.14 18:55:49 ~ 18:57:47) 
şey kısmını anlıyorum ama, hani o geri kalmışlık hissini, özellikle bu işlerin su içmek gibi kolay olduğu ve hemen hemen herkesin sevgilisi, tonla eski sevgilisi olduğu bir ortamda bizim adam gibi nasiplenememiz. delirtici bir şey.

edit: oha bu kadar olur, sen daha cevabı vermeden geri kalmışlık hissiyle ilgili ek entry giriyordum. telepati mi yapıyoruz oğlum :D

ek ek not: haha oğlum bırak allah askına ne eli değmemiş lan en küçük ilçelede bile neler dönüyordur ortamın sakallı keçisi olma. ben 7 yıl yurt dışında yasadım hadi 2 yılı fas desen Avrupa sayılmaz 5 yıl Avrupa oluyor. Türkiye'nin geri kalır yanı yok.
  • fransızkalanadam  (19.10.14 18:57:29 ~ 19:00:39) 
ohoo 20 yaş ne ya? benim bir kaç tane arkadaşım var böyle, erkek *cem yılmaz stayla* adamlar hayatlarında bir kere sevişmişler, o da ya sarhoşken ve/veya parayla, yani "bakir kalmayayım" diye yapmışlar, hiçbiri de memnun değil hayatlarından edit: memnun değiller, derken, yani böyle bir ilişki yaşamış olmaktan memnun değiller. ha pollyanna mode: on şey diyorlar: ya en azından bakir değiliz, falan -evet bir kaç tane tanıyorum böyle, mühendislikle alakası cidden var mı bilmiyorum ama hepsi de mühendis 0_o - şimdilerde biri bir kızla çıkmaya başladı, başka bir duyuruya daha yazmıştım, kız aslında güzel, ama psikolojik sorunları var biraz sosyal hayatta, o yüzden böyle çıkar gibi olduğu ama çıkmadığı elemanlar var bir-iki tane -aslında bayağı da beğeneni varmış kızın da, neyse işte, çekingen yani, kendine güvensiz falan- bu çiftimiz gayet de güzel geçindiler yani, ne kızda öyle bir düşünce oldu, ne de erkekte. yani, bu biraz şans, kader kısfmet işi gibi duruyor :) bence sen kendini geri çekme, karşına biri çıkınca gerçekten de o tip çekinceleri aşacaksın. sen aşamasan karşındaki kişi -seni cidden seviyorsa- aşmana yardımcı olur zaten.

bu yukarıda bahsettiğim elemanlar 28-29 yaşında tipler. neredeyse 30'lar yani, öyle düşün. o yüzden çok kasma. kasa kasa bu yaşa kadar geliyorsun sonra 0_o ha tabi kimseye atlamaman da hoş bir davranış ki, herşeyi bırak, sağlık açısından iyi birşey -okb mode: on- karşına çıkan bir insandan hiçbir zaman yüzde yüz emin olamayacaksın zaten, onu bil. ama istatistiki olarak "ben bu kızla birlikte olabilirim" ihtimali yüksek bir kız görürsen, onunla bir şeyler yaşa, derim. zaten hiçbir zaman hiçbir şeyden emin olamazsın ki, quantum mekaniği izin vermez bir kere buna XD

kolay gessinnn.. bence yaparsın sen aslansın gaplansın! elektrink aldığın kıza yürü yani..
  • pasp  (19.10.14 19:02:28 ~ 19:03:42) 
Ben olsam ''olm çocuk beni çekici bulmuyo herhalde ya'' diye düşünürdüm açıkcası. Ama oturup durumunu açık açık anlattığında kimse de gerçekten senle ilgileniyorsa bunu problem edip de uzaklaşmaz. Hatta ben şahsen deneyimsiz olmasını tercih ederim. Vardır benim gibiler de.


  • shejia  (19.10.14 19:04:56) 
hacı ben soruyu çok anlamadım da erkekte nasıl ki azgını var senin gibisi var kadınlarda da öyle. 1 hafta sevişmeyince bile çıldıran kadınlar olduğu gibi senin tarzda takılan kadınlar da mevcut. yani hormon seviyene baktır tabi de skalası çok geniş zaten 8-50 arası mı ne. kimi için cinsellik ön plandadır kimi için sadece bir ayrıntıdır. ona göre kız bul işte.


  • gates  (19.10.14 19:05:04) 
seni çok iyi anlıyorum da bu kadar erken yaşta endişelenmen gereksiz kardeşim. 20yaşındasın deneyim az olması normal Türkiye'de :) senden çok kötüler var etrafta mesela ben yaş 28 oldu deneyim bir elin parmaklarını geçmiyor :) klinik vaka olduk :D


  • tirt star  (19.10.14 19:20:51) 
psikiyatriste gidiyorum. yeni başladık diyebilirim, bu konulara henüz girmedik. ama girsek bile, bunu başkasının yardımıyla nasıl aşacağımı bilmiyorum. yani psikolojik durumların mental hastalık olduğunun, tedavi edilebildiğinin farkındayım. ama bu psikolojik bariyeri mesleği doktorluk olan bir kadın bana nasıl kırdıracak onu bilmiyorum, o konuda karamsarım biraz. en fazla "oo aslansın olum sen yaparsın lan" der gibime geliyor, ki onu burda da diyorlar. çok garip bi konu.


  • pescador  (19.10.14 20:15:33 ~ 20:26:19) 
[]

alfa erkek nasıl oluyo? bu ney lan haha

bakın "nasıl alfa olunur" demiyorum. bu alfa kardeşlerimizin olayı ne onu merak ediyorum. şimdi sözlükte şu başlıktaki lavuğu görünce yine aklıma geldi: eksisozluk.com

troll olabilir belki ama cidden bu kafada adamlar var. herifin varlık amacı bu lavuğun deyişiyle "vajina sulandırmak" kjasfhasfjkal.

yav bu alfa olayı eski çağlarda kalmış bi şey değil mi? günümüzde de baskın karakterli, diğerlerine oranla öne çıkan adamlar falan tabii ki var. ama bu alfalık daha yüksek bi mertebe olmuyo mu? eskiden mesela herif odunla kafalarına vura vura çevresindeki herkesi affedersiniz skermiş galiba. e içinde bulunduğumuz dönemde pek çok farklı "güç" simgesi var. örneğin genç ve yahuşuhlu bir delikanlı patronunun eşini mukmuklayabiliyor ama daha sonra bu patron o çocuğun zigini koparttırabiliyor. şimdi burada güçlü olan, alfa olan, "vajinaları sulandıran" kim?

alfalık, gücün hayatta kalma ve güven vermeyle ölçüldüğü zamanda kalmış bir şey değil mi? evet aynı içgüdü şimdi de var. ama o zamana oranla çok daha pasif değil mi? yani bugün dev gibi, yumruğuyla adam öldüren biriyle birlikte olmanıza gerek yok örneğin güvende hissedebilmek için.

ne bu alfa geyiği?

 
  • halanne  (19.10.14 17:46:52) 
bir ortama girdiğinde cogu kızı etkileyen, onunla beraber olmak için kızların birbiriyle gizlice çekiştiği, istediği zaman kendine bir ''hatun'' ayarlayabilecek kapasitede adamlar kitlesi. kısacası bana göre kendimle karsılastırdıgım zaman cok cok sanslı ve özendiğim insan grubu.


  • fransızkalanadam  (19.10.14 17:49:52 ~ 17:50:13) 
Vurmak, kirmak, zikmek, zokmak degil bu alfalik. Kalabalik bir ortamda dikkatleri uzerine cekmek, otorite kurmak. Bu kalabalik grup erkek grubuysa daha carpici bir alfa ortaya cikar.


  • insanlik icin buyuk bir adim  (19.10.14 17:49:52) 
Kizlarin vajisini sulandiran kisi degildir alfa erkek. Bir grup icinde lider olan, on plana cikan kisidir. Ahmet mehmet ve hasan'in bulundugu arkadas grubundan bahsedilirken hasanlar deniyorsa bu grubun alfasi hasandir. Grupta planlamayi mehmet yapiyorsa alfa mehmettir. Konusmalari, tartismalari ahmet yonlendiriyorsa alfa ahmettir. Kadinla, kizla alakasi yok yani durumun.


  • insanlik icin buyuk bir adim  (19.10.14 17:52:12) 
e iyi de ahmet hayatını iki arkadaşıyla mı geçiriyor? istisnasız girdiği her ortamda mı göze batıyor bu herif? bana saçma gelen bu yani. noluyo adam BEN ALFAYIM LAN deyip kendini mi gösteriyor ortamda? baskın karakterli olmaya niye "alfalık" deniyor onu anlamadım.


  • pescador  (19.10.14 17:54:32) 
Mahalle macinda top sahibi olmadigi halde takima adam seciyorsa alfa erkek odur. Aksam disari cikildiginda bir kisi kalkiyorum ben dediginde o zaman evlere dagilalim sesleri yukseliyorsa alfa erkek kalkiyorum ben diyendir.


  • insanlik icin buyuk bir adim  (19.10.14 17:55:34) 
Ahmet'in pasif oldugu ortamlar da olabilir. O ortamda Ahmet'e alfa diyemeyiz. Alfalik olayi tamamiyle ozguvenle alakali bir sey. Yeni insanlarla tanisinca pisirik pisirik bir kosede oturuyorsan alfa degilsindir. Masada oturdugun yerden bile alfa olup olmadigin cikar ortaya.


  • insanlik icin buyuk bir adim  (19.10.14 17:57:40) 
ciddisin di mi bunları yazarken alfa kardeş? allah akıl fikir versin ne diyim. kafatasçıların bile kendilerine göre 10-20 sayfa süren açıklamaları oluyor. milletin oturuşu kalkışı, ortamdaki baskınlığı "alfalık"sa ADAMINA GÖRE ALFA ADAMINA GÖRE BETAYIZ BE KARDSM


  • pescador  (19.10.14 18:00:06) 
Ben alfa degilim, am sulandirmayi alfalik olarak gormedim, oturup arastirdim. Nat geo alfa temali belgesel cekmisti. Ayrica cesitli kaynak kitaplar da var. Insan en cok senin gibi cahillerden korkmali bence.


  • insanlik icin buyuk bir adim  (19.10.14 18:07:01) 
alfalığı am sulandırmak olarak gördüğümü söylemedim zaten, sen ama çok takılmışsın. zahmet edip verdiğim linkte yazılana baksaydın keşke, onu sordum çünkü.

belgesel izleyip çeşitli kaynaklardan araştırdıysan, "masada oturuş bile alfalığı gösterir" gibi açıklamalar yapmak yerine keşke onları verseydin biz kendimiz araştırsaydık.

bu konuda bilgili olmadığımı kabul ediyorum. ama 6 yaş seviyesinde argümanlarla konu açıklamaya çalışıp üstüne üstlük karşıdakini cahillikle suçlamak, "ben araştırdım yea" deyip bu kadar sığ cevaplar vermek benim açımdan kabul edilemez.

soru sorup cevabı beğenmeyen götlere de uyuz olurum ama şimdi yani sana ne diyeyim ki.
  • pescador  (19.10.14 18:10:25) 
@zetahead, bu mu yani harbi? :(

@insanlik icin buyuk bir adim, kusura bakma kardeş hata etmişiz. baştan desene "birader saçmasapan bi şey, çok basit" diye sen de.
  • pescador  (19.10.14 18:30:19) 
o kendi cümlelerini kurmaktan aciz lavuk aynen inci sözlükte sayfalarca analiz edilen olayı almış ısıtıp koymuş oraya.

ekşi sözlüğe "alfa" kavramı da ancak taklitçi bir beta tarafından getirilebilirdi.
  • take me rufee2  (19.10.14 19:52:07) 
[]

saatler geri alınınca?

26'sında, gece 4'te alacakmışız sanırım. komik gelebilir ama ben cidden şu an hesaplayamıyorum bunu, kafam basmıyor.

ben 6:20 gibi çıkıyorum evden. her yer karanlık oluyor. çok seviyorum o ortamı. hem dışarda bayağı insan da oluyor. ilginç yani.

şimdi saatleri geri alacağız ya... ben dışarı çıktığımda, şimdinin 7:20'sini mi görcem dışarda yoksa 5:20'sini mi? gerçekten idrak edemiyorum bunu, bulamıyorum. ahah.

 
tüh beee. çok kötü öyle. gerçi mantıklı tabii, gün ışığından yararlanmak için yapıyorlar bunu sonuçta. daha karanlık yapmazlar. şerefsizler.

abi mantık çok basit. ben de böyle düşündüm zaten. ama bu düşünceden yola çıkmama rağmen yapamadım. bug gibi bi şey. kafam almıyor bunu.
  • pescador  (19.10.14 05:26:53) 
saati geri alma islemi gercekte bulundugumuz saat dilimine geri donme islemidir. saatler ısıktan daha fazla yararlanmak icin ileri alinir. yani geri alindiginda fazla isiktan yararlanma suresi sona ermis olur. bu mevzu daha uzunda tartisilabilir ama sizi bir saat fazla uyuyup daha aydinlik bir ortamda gune merhaba diyeceksiniz.


  • helenart  (19.10.14 09:36:49) 
o gece saat 3:59 dan sonra 4:00 değil, tekrar 3:00 olacak saatler. problem, diyelim 3:30 da işiniz var, o sabah iki tane 3:30 olacak, hangisi derseniz ben işime gelen derim :) zaten o saatte geri alınmasının sebebi de o saatlerde en az iş olması. pazar sabahı 3:30 işi olana kolay gele.

akıllı telefonlar kendini buna göre kuruyor ama evde/kolda mekanik ya da akılsız bir saat yoksa, uyandığınızda gördüğünüz cep telefonu saatinin doğru olup olmadığını bilemeyeceksiniz. bu da o günün küçük bir sürprizi.
  • transall  (19.10.14 10:35:08 ~ 10:42:22) 
[]

pingime bakabileceğim online bir oyun arıyorum

dota'daki lag sorunu dota'dan mı yoksa bağlantıdan mı kaynaklı, hala çok emin değilim. eldeki tüm veriler dota'dan kaynaklı olduğunu söylese de, ben başka oyunlar da denemek istiyorum.

oyun içindeyken bir şekilde ping/ms değerini sürekli olarak görebileceğim bir online oyun önerir misiniz, deneyeyim? mümkünse küçük boyutlu bir şey olsun. steam üzerinden indirilebilirse şahane olur.

veya bu test için daha mantıklı veya makul, net sonuçları olan başka bir şey de önerebilirsiniz.

 
ping test yap onun yerine?


  • hjarteblod  (19.10.14 02:50:18) 
olm lag da ara ara giriyor ama. 45 dakika boyunca ping test mi yapayım? o tip testlerde normal pingim çıkıyor, olması gerektiği gibi. oyunu oynamam lazım ki lag olup olmadığını göreyim istiyorum.

"yauuu sen dediğimi yap" diyorsan nasıl yapıldığını da de hele. ben modeme falan ping atıyom.
  • pescador  (19.10.14 02:51:06) 
abi allah belasını versin işte avusturya sunucusunda minimum 43ms maksimum 57ms packet loss %0 görünüyor. gel gör ki ben 90ms'den aşağı olmuyorum oyunlarda. ve sürekli giren lag yüzünden 3500ms'i gördüğüm oluyor. ping testinde böyle çıkıyor işte.

ANASINI AVRADINI

direkt cmd'den avusturya sunucusuna ping attım. üç farklı sitede denedim. gerçi bir tanesi normalde 1mbps olan hızımı 11mbps gösterdi ama olsun. la bu ne ya.
  • pescador  (19.10.14 03:10:01 ~ 03:10:34) 
sağ alttaki steam ikonuna sağ tıkla servers tuşuna bas. ordan bir sürü oyunun serverlarına ait ping değerini görebilirsin.


  • disfori  (19.10.14 03:21:17) 
@disfori, hocam o tabloda dota 2 çıkmadı. team fortress falan var. ama 11 tane sunucu görünüyor ve en kötüsünde bile gecikme 85 diyor. ya 85ms canıma minnet, taş gibi oynuyorum 85'te. 110'a kadar yolu var hatta 130'a.


  • pescador  (19.10.14 03:29:05) 
dota'da çok yüksek ping var. ama sorunun bağlantıdan kaynaklandığını düşünmüyorum. bu yüzden ping testi yapabileceğim, mümkünse kolay indirilebilen başka bir oyun soruyorum. sorun pingi görebilmek değil yani, dota'da zaten görüyorum. ben istiyorum ki başka bir oyun oynayayım, orada da lag olacak mı onu göreyim.


  • pescador  (19.10.14 08:27:08) 
Problem ya sizde ya da bizim evde. Arkadaşlar evde 5 kişi girip hiç kasıntı olmadan oynayabiliyor.


  • cetoxim  (19.10.14 12:48:51) 
@cetoxim, aynı evde 4 kişinin sorunsuz oynayıp beşincinin lag'lı oynadığını biliyorum. bu tip veriler benim işime yaramıyor maalesef şu an. bana sorunun çözümü lazım. hatanın sebebi muhtemelen receiving uncompressed update from server şeysi. ama onun çözümü de hala yokmuş. şaka gibi. aq valve'i.


  • pescador  (19.10.14 17:18:22) 
[]

istanbul'dan çorlu'ya en ucuz nasıl gidilir?

otobos 17-18 lira en az. ayda iki kez 1 veya 2 günlüğüne gitmek istiyorum çorluspor'un maçları için. şu durumda mümkün değil ayda 100 küsür lira yol masrafı yapamam.

tren daha ucuzdu mesela ama YHT geyiği yüzünden onu da kaldırdılar sanırım, di mi? şöyle 9-10 liraya falan gidip gelemez miyiz bi şekilde? istanbul içinde nereden yola çıkacağım hiç önemli değil, acıbadem'deyim ama tuzla veya beylikdüzü'ne geçmek falan 1.5 liraya mal olur bana, sorun değil o kısmı.


 
blablacar.com.tr tarzı sitelere bi göz at. buzlu küvette uyanırsan sorumluluk kabul etmem ama.


  • northernsky  (17.10.14 19:48:49) 
yolyola ve blablacar'a bak birileri denk gelir belki. olmadı otostop.


  • tolga asp  (17.10.14 19:49:10) 
gidiş geliş toplamda 20 lira tutar. 5 lira yenibosna to silivri, 5 lira silivri to çorlu taksileri. tabi bu üç sene önceki fiyattı şimdi ne oldu o taksiler hiç bilmiyorum


  • Solem  (17.10.14 19:49:56) 
ben geçenlerde çerkezköy'den çorlu'ya 7 liraya gittim minibüsle, istanbul'dan 17-18 abartı bir rakam değil.

sağlam bahis kuponları verirsen, tavuğumu senden esirgemem çerkezköy-çorlu arası yol paranı ben karşılarım hehe:))
  • wilhelmwasmuss  (17.10.14 21:39:44 ~ 21:43:07) 
Biletleri firmanın internet sitesinden alabilirsin, daha uygun olur.


  • charlesbukowskiineksi  (17.10.14 21:44:28) 
en ucuz şeklini, metrobüs ile tüyap - 303 silivri - doblo'larla çorlu şeklinde yapıyorum ben. akbili beleş varsayıyoruz, silivri 4.5 TL(öğrenciye tabi), çorlu'ya da 10 TL (hatta yine öğrenciye 8). özetle minimum 12.5 TL'ye gidebilirsin, bu da gidiş dönüş 25 TL'ye tekabül eder. gayet makul bence.


  • oxygene  (26.10.14 15:33:32 ~ 15:34:18) 
adam level atlamtmış, saygılar.


  • charlesbukowskiineksi  (26.10.14 17:46:14) 
[]

diyabet hastası olunca tam olarak ne oluyor?

sorum çok saçma gelmiş olabilir ama ben "diyabet" hastalığının net sınırlarını bilmiyorum.

yarın fırsatım olmayacak, en erken pazartesi gidebilirim doktora tekrar. kan testi falan yaptırmıştım. glukoz seviyem üst sınıra çok yakın. 72-106 normal kabul edilen aralık. benim 103 çıktı. şimdi merak ettiklerim şunlar,

1) ben ne olursa "diyabet hastası" sayılıyorum? bu değer 106'nın üzerine çıkınca mı? şimdi mesela bana şekere dikkat et diyorlar, ne kadar dikkat etmem lazım? ne kadar şekerli şey tüketebilirim mesela?

2) diyabetin tedavisi falan var mı? nasıl oluyor? ilaç mı verirler? diyabet hastalarının kullandıkları ilaçlar yüzünden kilo veremediklerini duyarım, görürüm hep. metabolizmayı mı yavaşlatıyor bu ilaçlar? diyabetle mücadele eden bir etken maddecik aynı zamanda metabolizmayı falan mı yavaşlatıyor acaba, neden sadece diyabetlilerden duyuyorum bu şikayeti?

 
Pankreas insülin üretmeyince, ya da işe yaramayacak miktarda üretiyorsa diyabet oluyorsunuz.

Tedavisi yok dışarıdan insülin alıyorsunuz.
  • angelus  (17.10.14 00:37:07) 
OPS. yani diyabet olduğun zaman perde kapanıyor mu direkt? ömür boyu dışardan mı almamız gerekiyor?


  • pescador  (17.10.14 00:38:52 ~ 00:39:08) 
Eğer Tip-1 diyabetiniz varsa evet ömür boyu dışarıdan insülin alıyorsunuz. İnsülin kandaki şekerin seviyesini düşürüyor. Yani şekeri karaciğer ve kas dokularına sokup düşürüyor. Böyle bir şey olmadığında şekeriniz sürekli yüksek dolaşıyorsunuz. Bu da körlükten tutun da felce kadar birçok soruna neden oluyor. Tabii bu 2 günde olmuyor; yıllara yayılıyor.


  • angelus  (17.10.14 00:42:48) 
tip 1 diyabet çocukluk çağında ortaya çıkar, vücut insülin üretemez. hayat boyu insülinin dışarıdan verilmesi gerekir. pankreas nakli ve kök hücre çalışmaları da var.

tip 2 diyabet ise hücrelerin insüline direnciyle ortaya çıkar. yaşam tarzı tip 2 diyabetin ortaya çıkışını engelleyebilir veya hızlandırabilir. korunmak için haftada üç gün en az birer saat yürüyün, sağlıklı beslenin, tatlılardan uzak durun, katkı maddeli-kimyasal şeyleri kesinlikle yemeyin, kalbinizle sorununuz yoksa her gün bir fincan kahve için.

Ortaya çıktıktan sonra diyet, antidiyabetikler ve/veya insulinle kontrol altına alınır.

tip 2 diyabetin cerrahi olarak da tedavisi yapılabilir ancak bu kişilerin pankreaslarinin korunmuş olması, yeterli insülin rezervlerinin olması gerekir. ileal interpozisyon (ince bagirsagin son kısmının başa eklenmesi), oniki parmak bağırsağınin mideden ayrilmasi ve midenin fundus denen bölümünün çıkartılması ile insülin direncine ve açlığa sebep olan hormonların etkisi azaltılır, duyarlılığı arttıran glp-1 isimli hormonun etkisi artırılır. ameliyatın başarı oranı çeşitlilik gösterse de %80-%95 arası olduğu söylenmektedir.

Bunlar diabetes mellitus idi, diabetes insipidus adh hormonu ile ilgili. Vücudunuzda suyu tutamiyorsunuz.
  • Lim5  (17.10.14 00:44:36 ~ 11:38:17) 
aşağıda bir duyuruda okuduğum yemek alışkanlıklarını baştan aşağı değiştirmen gerektiği anlamına geliyor bu.

okurken dehşete düşmüştüm zaten :(

şu an diyabet olmasan bile yaklaşmışsın. bu kadar sağlıksız bir yaşama devam edersen sonun iyi olmayacak.

ne yazık ki hayat kalitesini düşüren bir hastalık bu diyabet.
  • mea maxima culpa  (17.10.14 00:45:53) 
peki hiç mi yemiycem şekerli bi şey? yani haftada bir falan da mı? neblim haftada bir bardak kola içsem, ara sıra pasta tatlı falan yesem? hiiiç mi?

yiyen nasıl yiyo? bende şu an diyabet yok... 3-4 ay bi sıkı "şeker diyeti"ne girip hiç yemesem. değerler normale döndükten sonra makul miktarlarda ara sıra tüketsem?

ya diyabet zaten kendisi kötü bi şey ama benim en büyük korkularımdan biridir körlük. büyük konuşmak gibi olmasın ama bir yerim tutmadığı, bir duyu organımı kaybettiğim gün intihar ederim gibime geliyor. ama kola mola da çok güzel be.

çevremdekiler genelde "iyi dayandın yine sen bu yaşa kadar" diyor mea. onlara kalsa bu düzenle şimdiye kadar çoktan obez olup hastalıktan ölmem lazımmış :/
  • pescador  (17.10.14 00:52:23 ~ 00:54:30) 
@truman az kaldı diyabet olabileceği için tebrik edeceksiniz arkadaşı.


  • mea maxima culpa  (17.10.14 00:53:34) 
@pescador şurada yanlış bilgi vermeyelim, doktor ne söyleyecek bakalım, ona göre hareket et.

ancak diyabet çıkmasa bile tehlikeli bir bölgedesin.

kola vb içecekler diyabet olmasa da çok zararlı. içindeki korkunç miktarda şeker insanın metabolizması ile oynuyor.
  • mea maxima culpa  (17.10.14 00:55:50) 
@Lim5 Af-ferim qız!!!! Aynen bööle devam et. Mezun oluncu da biyeriye gaybolma. Hasta oluncu sana gelecem.

Pescador - Ulan haywan herif!!!! Sana 'Kola içme, pizzaları bütün bütün gömme, kaldır şu koca götünü bilgisayarın başından da, iki satır yol yürü, kerane tatlısı da yeme, ev baqlavası da yeme, zinhar sigara içme' diye diye, klavyemin tuşlarında tüy bitti!!! Baban zavallı, ilaç satacak da, seni bu boya getirecek diye qamburu çıktı. 'Ben ziyan oldum, sen sakın ziyan olma' demiyo muyum sana?!? Şindi ayağın da sakat, ne bok yiycen? Nası koruycan gendini?!? Fıstık gibi bi gün geçirdiydim, içine sıçtın! Hadi ben yarın unuturum bunu. Ya sen?

Bak ne yazmışım şurda? (bkz: insülin direnci/@compadrito) Noktasına, virgülüne bile tokanmadan aynen kopyalıyom bi gısmını:

''goreceksiniz, 90'lilar ve 2000'lilerden yani 90'dan sonra doganlar arasindan morbid obez olan, metabolik sendroma yakalanan, pankreas kanserine, meme kanserine, diyabete yakalanan ne kadar cok kisi olacak. goreceksiniz, diyabet nasil patlayacak ve insanlar endokrinoloji polikliniklerinin onunde nasil kuyruga girecekler.

bu bir salgin ve cok saldirgan bir sekilde mucadele edilmesi gerekiyor. ben de kedileri cok severim. ben de kediciyim.

ama hicbiseyden haberi olmayan, 3 yasinda 5 yasindaki bebelere de yazik degil mi? kedi yavrusuna acidiginiz kadar acimiyo musunuz onnara? guya universite mezunu ama zir cahil anne babalarin elinde, fast food ve sekerli, misir suruplu icecek tuketerek buyuyolar. ıste bu nesilde diyabet, morbid obezite, metabolik sendrom ve pankreas kanseri patlamasi yasanacak, onumuzdeki 20-30 sene icinde.

bunun tedbirinin acilen alinmasi lazim.

bilgisayar, televizyon, akilli telefon, video oyunu, uzaktan kumanda, otomobil hepimizi cok hareketsiz hale getirdi.

1+1 2 degil de 5 ediyosa, ona sinerji diyoruz. hareketsizligin ve bu tur zehirli icecek ve yiyeceklerin sinerjik etkisi var.

bariatrik cerrahi icin masaya ameliyat masasina yatacak insanlar cogalacak.

diyabet, metabolik sendrom, pankreas kanseri, meme kanseri, felcler patlayacak.

bunnar nostradamus kehanetleri degil. gostere gostere geliyor. siz sahildesiniz, ben tepedeyim. tsunami dalgasini ben sizden daha once goruyorum.

tek farkimiz bu!''

***

Bak aslanım, şindi beni çoğiy dinne ve bu yazdıklarımı da bi yerde sakla. Sen şindi bi yol ayrımına geldin. Önünde iki yol var: Ya benim dediğim yolu seçecen, ya da, 38 yaşında baypas ameliyatı geçirecek kadar kalb hastası, 45 yaşında diyalize bağlanacak kadar böbrek hastası olacan. Lim5'in görsettiği resimlerdeki gibi ayakların olacak.

Şindi ilk yapacaan iş, bu durumun bi resmini çekecen. Düzen laboratuarını gugılla, adresini öğren, 11 saat oruçtan sonra git kan ver orda. Oruç dediysek, su içmek selbez. Başka herşey yasak! Şurda olsa, burda olsa, ora bek bahalı neyin diye gafamın etini yeme. Sen şindi diyabet adayısın ve bu durumun net resmi lâzım. Şu 3 teste bakılacak: Açlık kan şekeri, açlık insülini, Hemoglobin a1c (a bir ce diye okunuyo). Bu tahili sonuçlarını da ömrün boyunca saklayacan. Bu bir.

Sen şindi 86 kiloğ musun? Eğer 66 kiloğya düşersen, o diyabetin eline verirsin. Bu da iki. Acele etmene lüzum yok.
Ayağın sakat, yol yürüyemiyon, nası kiloğ vereceen? Ya yüzecen, ya da pisiklete binecen.
Porsiyonnarını sürekli olarak küçültecen. Zebaanan haywannar kimin kaavaltı edecen. Kaavaltıda, bal, reçel ve kavanozda satılan başka zehirler olmiycak. Çit yımırta, zeytin, tomatiş, hıyar, pinnir, 1 dilim de kepek ekmaa yiycen. Saat 11:30 gibi bi avuç badem veya fındık veya ceviz veya leblebi veya fıstık, bunun yanında bikaç tane günkurusu (kuru kayısı) veya kuru erik yiyecen. Saat 18 gibi de yapacan bunu. Üzümün yaşından da, kurusundan da uzak duracan. İncirin yaşından da kurusundan da uzak duracan. Muz yiyeceen zaman tamamını lüpletmeyecen. Yarısını sabah, yarısını akşam 5 gibi yiyecen.
Öğlen memur kimin yiycen. Ağşamınan da, fas faqir, fus fuqarâymışsın kimin yiycen.
Çayı da kaaveyi de şekersiz içecen. Zinhar datlandırıcı da kullanmıycan. Ayda 1 porsiyon kazandibi veya sütlaç veya iki dilim baqlavaynan nefsini köreltme hakkın var. Markette, zehirli içecek ve yiyceklerin olduğu koridora bile girmiycen. Allah etmiye, şişesini bile eline almiycan, buharını bile koklamıycan. Fast foodmuş, pizzaymış, bokmuş, püsürmüş, önlerinden bile geçmiyecen. 'Hadi la, birer Mc ısmalla da yiyek! diyen dallamanın yüzüne, anana küfretmiş kimin bakacan.
Yürüyemediğine göre, ya yüzecen, ya pedal çevirecen. Ekim 2015'de 8 kiloğ, Ekim 2016'da bi 8 kiloğ daha, Ekim 2017'de bi 4 kiloğ daha hesabınnan, toplam 20 kiloğ vermeyi hedefliycen. Sakın daha hızlı kiloğ veriyim deme!!!

Sakın öğün atlama!!! Kaavaltı kral kimin, öğlen memur kimin, ağşam fuhâre kimin. Ağşamınan çok için gıyılırsa, bol bol darçinni yoğurtnan meyve yi biraz. Darçin, sirke, yoğurt, badem, bunnarı bol bol yi.
Sende karanti D vitamini eksikliği de vardır, ömrün bingisarayın önünde geçtiğinden, güneş yüzü görmediğinden kelli.
Eczaneden ampul D vitamini al, elini kesmeden ampulü kır, içindekini, yarım dilim ekmaan üsütüne iycene boşalt, soğna da o ekmaa yi.
  • compadrito  (17.10.14 04:20:42 ~ 04:35:37) 
Beri bak! İnsülin direncim 2.51 çıktı diyin götün rahata ermesin!

Bu yaşa kadar sikertmişin o ficûdu zaati. Gafamın tasını daha fazla attırmadan,

11 saat oruçtan soğna Düzen'e git ve
75 gram şekerle oral glukoz tolerans testi yaptır.
Sıfırıncı, 60. ve 120. dakkalarda insülin de istiyom de.

En net resmi bu verecek. O tahlil sonucunu da ömrün boyunca kaybetme.
  • compadrito  (17.10.14 16:33:58) 
[]

bir oturuşta 5 bin kalori alan adamlar nasıl kaslı ve zayıf oluyor?

furious pete mesela. ayda 2 veya 3 kez mi yapıyor bu çılgınlığı? haftada bir ya da her gün yapsa şişmez mi? adam koca tepsi baklavayı yiyor bir oturuşta. spor yapıyor tamam da nasıl oluyor yahu, adam zayıf mayıf da değil yani kaslı bildiğin. o kadar şey yiyip nasıl kaslı olunuyo ki? 5 kiloluk nutella'yı yiyo mesela herif. çok acayip.




 
aldığından fazlasını yakarsan kilo almazsın. ben de böyleyim. ünlü değilim ama. iki güne bir, bir kavanoz nutella yiyorum :)


  • mahone  (17.10.14 00:26:16) 
tamam da abi günde 5 bin kaloriyi nasıl yakıyorsun? 2 bin zaten yetişkin erkeklerde gün içinde vücudun çalışmasından gidiyor galiba. 1 saat koşsan 150-200 kalori harcıyorsun. yüzsen hadi 300-400 olsun. bir günde 5 bin kalori nasıl yakacaksın?


  • pescador  (17.10.14 00:27:14) 
uzman değilim ama 5bin öyle aşırı bir kalori değil bildiğim kadarıyla. harcanabilir bir kalori diye biliyorum yani.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (17.10.14 00:28:00 ~ 00:28:14) 
valla michael phelps 12,000 kalori günde aldığı oluyor olimpiyat haftasında. yakmakla alakalı tamamen

edit:12.000 olacak elim birer tane yana kaymış 12 yerine 23 yapmış
  • ibomiu  (17.10.14 00:28:23 ~ 00:30:10) 
tamam bana mesela yakmak için yöntem söyleyin işte. ne yapıyor da 5 bin kalori yakıyor bir günde? hadi phelps insan değil, zaten sporcu herif yakıyor olsun. furious pete de çok spor yapıyor onu biliyorum ama ne yapıyor olabilir ki lan. yani ekstra 1-2 bin anlarım da 3 bin?

abi ben yemeye çok düşkünüm. ben de furious pete olmak istiyom. nasıl bi spor programı uygulamak lazım onun için?
  • pescador  (17.10.14 00:29:50) 
eğer şöyle düşünüyorsan yanlış.

"bir günde şu kadar fazla kalori aldım. hepsini yakmalıyım aynı günde."
  • mahone  (17.10.14 00:30:28) 
Ben hemen hemen 3 bin kalori alıyorum günlük. Tabii bir oturuşta almıyorum o kadar kaloriyi ama sağlıklı kaynaklardan alıyorsan ve harcayacak egzersizleri yapıyorsan büyük bir miktar değil 5 bin kalori. O baklava yeme kısmı işin hayvanlığı yalnız.


  • angelus  (17.10.14 00:34:17) 
ben de bir kere hesaplamıştım 2500-3000 kalori arası aldığımı. spor falan da yapmıyorum sağlıklı da beslendiğim söylenemez buna rağmen normal kilomun alt sınırındayım. madem böyleyim ben gidip biraz cips yiyeyim.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (17.10.14 00:39:24) 
tanımam etmem adamı, genel olarak konuşmak gerekirse belli düzeyde kas hacmine ulaşmışsa haftada bir o şekilde bir alım sıkıntı yaratmaz, muhtemelen metabolizma hızı da yüksektir, ama her gün alımda kısa bir süre sonra sıkıntılarını görmeye başlar.
EK: Muhtemelen önceki veya sonraki gün kalori alımını belirgin şekilde düşürüp dengeliyordur, cheat day dediklerinin baya baya sağlıksızı oluyor bu yaptığı. Diğer yandan önceki veya sonraki günü geçtim böyle bir gösteri için o gün içerisindeki geleneksel kalori aldığı kaynakları kısıtlıyor da olabilir.

  • candanag  (17.10.14 00:46:11 ~ 00:48:49) 
bi de şöyle bi şey var. 7000 kalori 1 kg'a eşit diyolaaa

www.hurriyet.com.tr
  • Kreuzberg  (17.10.14 00:58:43) 
herkesin metabolizması aynı değil.

ektomorf, mezomorf, endomorf araştır

vücut tiplerine göre de farklı beslenme şekilleri, farklı vücut geliştirme programları oluyor

adamların bunun hakkında kocaman kitap yazıyor
  • ermanen  (17.10.14 01:02:30) 
kaslı biri değilim. her gün en yağlısından yemekler yiyorum her gece alkol alıyorum sarhoş olana kadar, abur cubur gırla gidiyor ama zayıfım az göbeğim çıktı o kadar. yani bu durum biraz da metobolizmayla ilgili.


  • dimitri iskete  (17.10.14 01:09:43) 
Hocam yediğin her şeyi enerjiye çevirmiyor vücut. Hatta bunun yediğin yemeğin çokluğuna göre yüzde 10,20 arası bir şey olduğunu duymuştum. Yani bir kavanoz nutellayı yiyince hepsi direkt mala gitmiyor. Yüzde 10 u sindirilebiliyor geri kalan atılıyor. Üstüne bunlar sporcu adamlar. 5000 kalorilik bir öğünden 1000 kalori anca aldığını düşünürsen yakması da öyle zor değildir.


  • orhan tv  (17.10.14 01:23:10) 
Furious Pete sürekli öyle beslenmiyor. Vücudu aç tutup sonra abanıyor. Her gün 5000+ kalori alırsan kilo almak bir noktadan sonra kaçınılmaz. Tabii ki çok uzun soluklu egzersizle desteklenmezse.


  • arnold schwarzeneger  (17.10.14 08:54:18) 
1 saat çok çok yavaş koşman lazım (hatta yürüme) 150 kalori yakmak için

kadın olarak yarım saat orta tempo koşuda >200 kkal yakıyorum. kaldı ki sırf egzersizden dolayı koşmayı bıraktıktan sonra da kalori yakmaya devam ediyorum. profesyonel sporcuların hepsinin yoğun antreman dönemlerinde böyle über diyetleri olur. zannetmiyorum ki 365 gün 5bin kkal alsınlar

edit:bir de ne kadar kaslıysan bazal metabolizman o kdr hızlıdur
  • la noix  (17.10.14 09:13:27 ~ 09:14:54) 
[]

mehmet pişkin nasıl intihar etmiş?

ya adam şarabını içmiş şarkısını dinlemiş de sonra? nasıl intihar etmiş ki, kimse yazmamış? merak ediyorum ben böyle şeyleri. ne yapmış?




 
asmış kendisini. gazeteler hep yazdı.


  • bass solo take one  (16.10.14 23:46:38 ~ 23:46:53) 
asmış kendini, sanırım Radikal'de okudum.


  • doxanikee  (16.10.14 23:52:59) 
[]

bu müzik aletinin adı ne? vidyolu

arka taraftaki kazaklı NERDİSCH abinin çaldığını soruyorum. sondaki sesleri bidonla yaptıklarını biliyorum, o yüzden bu da kendi icatları bir enstrüman mı merak ettim. ne o abinin çaldığı şeyin adı?

otomatik olarak gitmesi lazım, gitmezse 2:02'ye gidiniz: www.youtube.com


 
kendi imalatları olan perküsyon aletlerini kullanıyorlarmış.
Çalan : N.U. Unruh
en.wikipedia.org
  • iron  (17.10.14 00:46:34) 
[]

oynadığınız en sayko, en deli bilgisayar oyunları? ben de oynuycam ha

bu ara canım böyle sapkınlıklı, vahşetlikli, abuklu subuklu oyunlar oynamak istiyor. ne bileyim seri katil olabiliriz. hastalarına işkence eden bir doktor olabiliriz. illa fiziksel şiddet içermesine gerek yok. ruhsal da olabilir. bu tarz gerçekten kapsamlı, oynayana kafayı yedirten, "la bu ne pislik şeymiş" dedirten oyun var mı hiç? bu sene çıkanları falan kaldırmayabilir bilgisayar, o yüzden 2006-2012 arası daha güzel olur sanki. ama fark etmez siz yapıştırın yine de.

tikler çok gecikebilir ama elbet gelecek.


 
Evil Genius diye bir oyun var.
Strateji oyunu aslında ama oyun evil olma üzerine kurulu.

  • cakabo  (16.10.14 15:22:19) 
Dead space

Pc versiyonu vardir muhakkak manhunt
  • greatviolinist  (16.10.14 15:22:32) 
Ingilizcen varsa sanitarium


  • greatviolinist  (16.10.14 15:22:55) 
dead space gece güzel olur


  • saksı  (16.10.14 15:25:18) 
sanitarium'a baktım da cidden şahane bir şeye benziyor. tam olarak bu tarzda istiyorum.

dead space daha ziyade korku oyunu sanki. ben yerimden zıplatacak, heyecanlandıracak oyun istemiyorum. içinde vahşet, pislik olsun istiyorum. dead space'te o da var diyosanız tamam oynarız, ayıp ediyosunuz. ne biliyim mesela işte birilerini kaçırıp eve kapatalım, sonra onlar stokholm sendromuynan bizi çok sevsin, kollarını bacaklarını koparalım yok mu öyle abuk subuk oyunlar?

son olarak rica edicem fantastikli yaratıklar olmasın... karakterin kendi kafasında kurduğu şeyler olabilir ama robotlu mobotlu bi şey olmasın. ya da robot olur lan tamam. ama böyle çok garip tipler olmasın.
  • pescador  (16.10.14 15:27:03 ~ 15:27:51) 
Sırasıyla System Shock 2, Bioshock, Bioshock 2 oynayın. Rahatsız edici tonla şey var hepsinde.
Manhunt serisi.
Cat Lady.
Condemned
I Have No Mouth and I Must Scream'e de bir bakarsın.
  • sesee  (16.10.14 15:34:26 ~ 16:46:41) 
Manhunt +1


  • an engineer  (16.10.14 15:36:50) 
Soldier of fortune vardı ama çok eskiler kaldı tabi.


  • zombi  (16.10.14 15:51:06) 
Borderland


  • devrin basbakani  (16.10.14 17:51:44) 
aradığın oyun bu sanırım: www.youtube.com

seneye çıkacakmış. fragmanı bile yeterli ne kadar sayko bir oyun olacağını göstermesi için.
  • newbie.  (17.10.14 22:07:36) 
amnesia a dark descent. adamın ağzına...


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (17.10.14 22:10:00 ~ 22:10:19) 
123456789   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.