ben de uzunca bir süre arkadaşlarımla bunu tartışmıştım. duolingo ya da benzer programların bizim gibiler için çözüme yönelik olmadığı kanısındaydım, çok karşı çıkmışlardı. öncelikle bunun için örnek teşkil etmişsin. teşekkür ederim.
şimdi dil öğrenmek için, hangi dili öğreneceksek(her dilin ki farklı) o dilin teknik gelişimine hakim olmak gerekiyormuş. yine bunu da tartışmıştık ve bu konuda beni ikna ettiler.
o fikre göre ingilizcenin yapısı algoritmik ilerliyor. yani, üçgenin en alt basamağı dil bilgisi değil. türkçenin aksine kelime de değil. şöyleymiş
temel kelimeler
grammer
maruz kalmak
en zor kısmı maruz kalmak, o sonra ki adım ama, siz büyük ihtiamalle 1000 kelime filan biliyorsunuzdur ezbere, bunun üzerine herhangi bir ingilizce grammer kitabı ve bir tane de türkçe kitabı almanız yeterli olacak, en azından benim fikrim.
şimdi bu iki dilin dilbilgisi pek benzerlik göstermiyor ama türkçe dilbisinden isim nedir, fiil nedir, sıfat nedir'in temel kavramlarına kavramak gerekiyor.
yani atıyorum sıfatla zarfın arasında ki farkı bilmeniz gerekiyor, burası önemli. yani kavramları kendi dilinizde bi' öğrenin. kolay birşey zaten.
sonra da ingilizce dilbilgisi kitabını baştan bitirin. çoğu seviye seviyedir ama seviye seviye olmayanlarında bile 1-2 haftada temiz intermediate düzeye gelirsiniz. yani kendinizi verirseniz eğer şöyle bi' 15-20 gün içinde o dilin temel mantığı hakkında bi' fikriniz olur.
intermediate dedikleri seviyeden sonra ise, amacınıza göre dağılmanız gerekiyor. yani dili ne için istiyorsunuz ?
turistik aktivite mi
dili kullanabilir olduğuna dair bi' belge almak için mi ? (bu toefl filan işte)
yoksa entelektüel haz için mi ( bu internetin bile %30 küsürü ingilizce, hele ki ilim bilim kaynaklarına en kolay ulaşım safi bunlardan oluşuyor.) gibi gibi
işte amacınıza karar vermenizden sonrası teknik, ilmi bilgi oluyor. Ama onda da kullanacağınız kaynak değişse de genel olarak
alanınıza göre kelime ezberleme(yazı okuma(kitap makale v.s), yazma(yazı yayınlama ve test çözme) ve konuşma(bunların arasında ulaşılabilirlik bakımından en kolayı konuşma) ve cümle yapısına vakıf olmak kalıyor.
ya bi' de zaten intermediate'dan sonra alanınıza geçtiğinizde, işte neyin üzerine yoğunlaşacaksanız o konuda tonla kaynak var oradan sonrasında bu işin itliğini puştluğunu gösteren birsürü eser var. onlara geçiyorsunuz onlar sizi alıp götürüyor.
-ki anadili ingilizce olanlar gibi ingilizce konuşmak diye birşey mümkün değil. çünkü beyin(algıyı) kelimelerle düşünüyor. yani bir dilin anadiliniz olması için düşünce yapınızın değişmesi gerekiyor o da imkansız. en fazla ana dil
gibi ingilizce konuşabilirsiniz -ki onda da illa bi'
maruz kalmanız lazım.
son söylediklerim aklınızı bulandırmasın, silsileyi takip edince insanın kendisine yeteceği kadarına ayıkabiliyorsunuz. umarım motivasyonunuz bir yerde kırılmaz, çünkü bu dil gibi, araştırma yetkinliği gibi konularda temel disiplin motivasyon.