Netflix'e wifi ile baglanamiyorum. Wifiyi kapatinca sorun yok ama wifiyi acinca internet baglantisi yok falan diyor. Wifide hic bir sorun yok. Netflix'te oluyor sadece. Agi unutturup tekrar baglandim. Modemi kapatip actim. Netflix'i silip tekrar yukledim ama olmuyor..

Cep Şubesinden ödeme yapmaya çalışıyorum ama şöyle harfler var kabul etmiyor. Diğer fişlere bakıyorum sayılar var. Nasıl ödeme yapacağımı bilemedim.

2018011001Vzz0000009

Benim google docs'da yaptığım bir değişikliği tabloyu oluşturan kişi sonradan görebiliyor mu? Şu kişi şunu değiştirdi diye

Ben akşamları freelance çalışıyorum. Dikkatimi toplayıp başlasam 1,5 saat sürecek işimi telefonla ya da saçmasapan sitelere bakmakla harcadığım için 3 saatte bitmiyor, dikkatimi veremiyorum. Yok mudur böyle bi program vs ya telefonu acil durumlar dışında kullanamasam en azından. Kapatmak çare olmuyor kullanamamam lazım. Şu an yazı yazmam lazım ben gerçek kesit izliyorum :(
Sarı bıyık forever. Kaleci saçlı adam <3

Herkese yeniden merhaba,
Bundan 1,5 sene önce Gökhan Özen'e duyuru aracılığıyla ulaşmıştık.
Hilal için bi video çekmişti hatırlar mısınız bilmem.(git: 1074958)
Şu an durum gerçekten çok daha ciddi.
Geçen sefer o duyuruyu açtığımda Hilal'in elinde cilt kanseri vardı ve radyoterapi görüyordu. Morali bozuktu ve halsizdi.
Şu an ise sağ elinde tekrar yara çıkmış. Her zamanki yaralarından sanmışlar ama uzun süre iyileşmeyince tekrar doktora gitmişler. 20 gün randevu bekleme, 20 gün biyopsi bekleme sonucunda ortaya çıkmış ki yine cilt kanseri üstelik bu sefer çok ilerlemiş. "Radyoterapi vakit kaybı olur. Ya sen ya elin" demiş doktor. "Çünkü eline müdahale etmezsek vücuduna da yayılır" demişler. Birkaç doktor daha aynı şeyi demiş ve muhtemelen Hilal'in elini kesecekler.
Hilal'in küçücük bir dünyası var. Eli kesilirse tek elle internete rahatça girme şansı yok ki vaktinin %90'ı burada geçiyor. Yemeğini tek başına yediğine şükrederdi bunu da yapamayacak ve morali çok bozuk.
Biliyorum, çok zor ama bir şekilde Gökhan Özen'i ona götürmeliyiz. Video çektiğinde söz vermişti geleceğim o güne kadar sen şarkılarımı söylemeye devam et, gelince şarkıları beraber söyleyeceğiz diye (Hilal'in Gökhan Özen şarkısını söylediği bir video atmıştım ona).
Hilal bu ameliyata dayanabilir mi, ameliyattan sonra iyileşme süreci nasıl olur hiç bilmiyorum. Her şey muamma. Onu mutlu etmek istiyorum sadece.
Keşke Gökhan Özen'i ikna etsek Hilal'e gitmeye.
Yapabilir miyiz bilmiyorum. Ben yine mail attım.
Hep beraber denesek mi? Yardım eder misiniz?
Duyuru lütfen üstte kalsın...

Laptopu kapatamıyorum. Ne denediysem olmadı. Başlat/Kapat da olmuyor. Güç düğmesi de. Güç seçeneklerinden seçtim basınca ne olacağını yine olmuyor. Yeniden başlat da işe yaramıyor. Ctrl alt del de çalışmıyor. Format atmadan nasıl çözebilirim bu sorunu ya :(
Bilgisayarda normalde parola var kapağını kapatıp açınca parola da sormuyor parola sor seçili olduğu halde

Osmanlı Tarihi'ne ilgim var ancak bir türlü istediğim gibi bir kitap bulamadım. Ansiklopedi gibi değil de olaylarıyla vs anlatan kitaplara ihtiyacım var. Öbür türlü sıkıcı oluyor.
Bir de böyle adetlerini, saray adabını vs okumayı da çok seviyorum. Böyle kitaplar bilen varsa (Ayşe Osmanoğlu'nun Babam Sultan Abdülhamid gibi) onları da okumak isterim.
Tavsiyelerinizi bekliyorum :)

Bizim bi ev sahibimiz var kendisi Almanya'da. Apartmandaki tadilat olaylarinda vs asla para verdirtmiyor. Verecekseniz de kendi cebinizden verin benim kiramdan kesemezsiniz diyor. Bu nedenle de apartmandakiler bizi mahkemeye verecekmis, evden cikarttiracaklarmis. Boyle bir sey mumkun mu? Biz bu evde oturmasak bile, ev bos olsa bile ev sahibinin bu giderleri karsilamasi gerekmiyor mu?

Merhaba,
Bize bir çek geldi. Tacir yazıyor türünde. Çek bize ciro edilmemiş arkasında çeki bize gönderen firmanın kaşesi var. Bu çeke biz mi kaşe imza yapacağız?

Popüler şarkılar istemiyoruz kesinlikle. Eskilere götürsün bizi. Bizim bile doğmadığımız yıllara. Özdemir Erdoğan- Bana Ellerini Ver'i düşündük. Sizce nasıl olur? Başka öneriniz varsa alırız.
Çok mutluyum :')

Arkadaşlar selam,
2-3 gündür ağzımda garip bi his var. Sanki su içmemişim ve ağzım kurumuş gibi ama su içince bu hissin geçmesi lazım normalde. Birkaç gündür yapmadığım şey kalmadı. Bol bol su içtim, yoğurt yedim, kola içtim, dondurma yedim. Yok bu his gitmiyo arkadaşlar kafayı yicem. Ağzımda biraz tükürük biriktirince bu his biraz azalıyo. Ne yapsam geçer ya da sebebi nedir bilmiyorum. Az su içen birisi de değilim. Böyle bişey yaşayan var mı?

Şimdi şöyle bi durum var. Seneye evlenicem ama Temmuz'da izin alamıyor müstakbel eşim. Ağustos sonu Eylül başı demişler :(
Bir ihtimal deneyeceğiz Kurban bayramıyla yıllık izni birleştirmeyi ama bayram tatilinde düğün yapamayız zaten o yüzden 1 eylül olacak sanırım düğün de. 3 eylül'de balayına çıksak çok mu soğuk olur Bodrum? Sezon bitmiş mi olur? Barlar, discolar kapanmış mı olur? Taa 17 sene önce gittim Bodrum'a en son. En sıcak Bodrum mu olur o aylarda yoksa başka nereye gidilir Türkiye'de?
Bilenler bi cevap verebilirse.
Not: 17 Eylül'de açılacakmış okullar. Issızlığını yorumlamaya yardımcı olur belki.
Teşekkürler.

sanırım seneye evlenicem.
düğünde farklı bir şey yapmak istiyorum. gerçi çok da farklı bir şey sayılmaz. sevgilimle (o zaman eşim olacak tabii) yürüyeceğiz, ilk dansı yapacağız babam da ayakta bekleyecek bu arada bizim geleceğimiz yerde. dans bittikten sonra o beni babama teslim edecek ve babamla dans edeceğiz.
eşimle yapacağım dans vals olur diye düşünüyoruz. böyle döne döne dans ederiz çok zorlanmayız. ama babamla ne dansı edebiliriz. romantik bi dans olmaz sanırım. gelinlikle yapabileceğim dans ne olabilir? babama kalsa tango yapalım diyor. gelinlikle tango :D
bir de böyle 2 ders almak istiyoruz. dans konusunda pek iyi değiliz. en azından biraz hareket öğrensek yeter. düğün dansı kursu veren yerler var fakat sizin bildiğiniz yer var mı ve dans önerileri?
şehir istanbul.

Annemin tek hayali ben evlendikten sonra (ki sanırım seneye Temmuz'da evleniyorum) İzmir'e taşınmak ve İzmir'de tek bir akrabamız yok. Babamı alıp gidecek. Birbirimize çok düşkünüz ama kadının tek hayali bu. Resmen bunun için yaşıyor ama ben annemsiz nasıl duracağım? Haftada bir de olsa giderdim İstanbul'da kalsa. Şimdi yılda bir kez belki görebileceğim. Aklıma geldikçe içim daralıyor. Onun ölümü beni en çok korkutan şey ve o sadece İzmir'e gitmeyi hayal ediyor. Orada mutlu olur biliyorum. Ama hasretine nasıl dayanırım bilmiyorum :(
Biliyorum, annesini kaybetmiş herkes keşke yaşasaydı da başka şehirde olsaydı diyordur. Yaptığım nankörlük onu da biliyorum.
Annemin astımı var. İzmir sıcak. Ya kötüleşirse :(
Annesi uzakta yaşayanlar, nasıl dayanıyorsunuz :(

böyle kısacık şiirleri okumayı seviyorum.
uzun değil de 4 mısra bile olur.
sizin sevdiğiniz şiirler ne? hadi mesainin bitmesine az bi zaman kala şiirlenelim.

Ya ben arkadaş kalmayı bırakın -zaten topu topu 4 eski sevgilim var- hiç biriyle selamlaşmıyorum bile. Yolda görsem kafamı çeviriyorum. 1-2 denk geldik. Görmezden geliyorum yani onlar da öyle. Kötü de ayrılmadık sonradan mı oluyor ne oluyor? Siz nasıl eski sevgililerinizle arkadaş kalıp güzel güzel geçiniyorsunuz arkadaşlar?

Merhaba,
Hafta sonu 2 kişi bisiklet kiralayıp gezmek istiyoruz. Daha önce hiç yapmadık.
İstanbul-Avrupa yakasında nerede bisiklet kiralayabilir ve gezebiliriz?
Avrupa yakası olmaz diyorsanız Anadolu yakası da olur ama önceliğimiz Avrupa yakası.

Arkadaşlar baştan söyleyeyim evet ben de derdimi sikeyim.
Gündüz ofiste geç yemek yediğim için akşamları eve gelip yemek yemek istemiyorum. Vermem gereken 3 kilo var. Daha rahat veririm böyle diye düşünerek yemiyorum ama içimden bi ses de diyo ki "Annen ne güzel yemek yapmış işte ye. Bi gün gelicek keşke annem hayatta olsaydı da yaptığı yemekten yeseydim." diyeceksin diyo. Ve karnım gram aç değil. Öyle yemeğe düşkün biri de değilim. Sadece içten içe vicdan azabı çekiyorum. Bu tarz şeyler hep başıma geliyo. Biriyle kavga edecek gibi oluyorum ve "Salak mısın? Bi gün o ölürse keşke onu kırmasaydım o gün diyeceksin. Sus." diyorum. Tabii bu hep olmuyo. Bazen de umursamıyorum ama açıkçası böyle şeyler yaşamaktan sıkıldım. Genellikle annem üzerinden oluyo. Bazen dışarı çıkalım diyo yok yaa falan diyorum. Sonra içimden yine aynı ses. :(
Benim sorunum ne ya? Valla kafayı yiyeceğim sonunda..

Google'ladım ama ne yapacağımı tam anlamadım.
Bankacılık ve Sigortacılık bölümündeyim. 2014'te falan girdim galiba tam bilmiyorum :(
Sınavlara bile girmiyorum ve bölüm değiştirmek istiyorum.
Bu sene YGS'ye girdim. 244 aldım yani tercih yapabilirim. Ama kaydımı ne zaman sildirmem gerekiyor. Tercih yapsam kayıt dönemi gidip sildirsem yeterli mi?
Ne yapmam lazım bilen birileri yazabilir mi?

Özellikle Cumartesi yarım gün falan çalışanlar nasıl yapıyor ya. Zor olmuyo mu temizlik yemek vs yetiştirmek. Evlilikle ilgili en çok endişelendiren şey bu :(

Bir arkadasim yeni dogum yapti. Cocugunun fotografini surekli bu sekilde paylasiyor. Cildiriyorum gorunce. Ya paylasmak zorunda degilsin, paylasma. Bu ne? Bir de Whatsapp'tan paylasiyor. Yani listesindeki insanlara diyor ki "Siz igrenc, kem gozlu insanlarsiniz. Benim bir tanecik evladima nazar degdirirsiniz. O yuzden boyle paylasiyorum." Bu konuda siz ne dusunuyorsunuz?

Merhaba,
Benim ön dişlerimden biri (zaten iki tane var haliyle ) maalesef diğerinden daha kısa ve bi tık önde. Önde olması çok sorun değil belli olmuyor dikkatle bakmayınca ama şu uzun olması cidden sinirimi bozuyor. Törpülüyorlar ya öyle yaptırsam zararı çok olur mu? Bi de ortalama ne kadardır bu işlem. Ağrı falan olur mu?

Şehir: İstanbul

1 ay sonra 2 senesini dolduracak bir iphone 6 telefonum var.
son birkaç gündür şarjı çabuk bitiyor.
bu sabah şarjdan çıkarttım şarjı %35 oldu. normalde eve gidince şarjı %45-50 kalırdı ki 19:30 da eve varıyorum.
az önce bilgisayara taktım %35 iken birden %21 oldu. şu an şarj ediyor
bataryası mı ölüyor ne oluyor?
garantiye verip beklemek istemiyorum bataryayı değiştirmeye kalksam ne kadar öderim?

Bionluk üzerinden iş gönderiyor bana. Her hafta liste atıyor. Ben liste bitince bionluktan teslim ediyorum. Kabul ediyor yeni liste atıyor. Geçen haftanın listesi perşembe bitti. Perşembe teslim ettim. Yeni teklif gönderdim liste göndermesi için. Hala göndermedi. Aslında iyi oluyor. Tatil yapmış oldum. 3 gündür girmemiş bionluk'a ama bildirim ve mail gidiyor sonuçta. Ne yapsam, mesaj atsam mı?
Normal hayat olarak da psikolojik olarak sıkıntılıyım 1-2 gündür. uğraşmak istemiyorum. Göndermemiş olması iyi geliyor ama niye yazmadın vs demeye hakkı olur mu sonuçta Ağustos'tan beridir yazı yazıyorum adama ve bir yazıyla ilgili sorun vardı. Perşembe sabah konuştuk son yazıyı yazıyorum dedim ve teslim ettim. (sorun ondan kaynaklanıyordu. aynı konuyu 2 kez göndermiş.) sonra da tekrar yazmadım yeni konu gönderin falan diye.

derdini s.keyim demeyin. cidden hem yazmak istemiyorum hem de sorumluluk hissediyorum ama sonuçta site onun sitesi bu sorumluluğu onun düşünmesi gerekmiyor mu?

Ağdaki çok önemli bir dosyada "Dosya biçimi veya dosya uzantısı geçerli olmadığından dosyayı açamıyor." bu uyarıyı veriyor ve dosya hiç bir şekilde açılmıyor. Onarmayı falan da denedim ama olmadı. Resmen ölüm kalım meselesi. Benim suçum olan bir durum değil ama çözülemezse çok uğraşacağız bütün verilerimiz gitti

bi bilgisi olan var mı :(

normalde mesaimiz 9 iken tamamen keyfi olarak 8'e çekmeye çalışıyor.
sözleşmemiz vs yok. 8'e çekerse bu haklı fesihe girer mi?

Şimdi diyelim 100+KDV fatura kestik. %18 kdv ile. 118 yapıyor. Müşteri de 118 ödüyor. Biz devlete bunun ne kadarını veriyoruz? 18 TL mi yoksa daha fazla mı?

Oturup yapsam 30 dakika sürecek işim var. Günlerdir erteliyorum. Nasıl yapıcam şu an sanki 30 saat sürecek gibi hissediyorum. Motivasyon sıfır :(

Yeniden ben, yeniden bi Hilal duyurusu:)
Arkadaşlar belki hatırlayanınız vardır bundan yaklaşık 1 sene önce Gökhan Özen'in Epidermolizis Bülloza hastası Hilal'e bi video atması için duyurunun gücünü kullandık ve 8-9 günde başardık. Şimdi yine size ihtiyacımız var ama bu sefer çok daha kolay bir şey için. Şu an sadece hayal gücüne ve yaratıcılığa ihtiyacımız var.

Hilal, hiç okula gidemedi hastalığı yüzünden. Okuma yazmayı evde annesi, babası ve öğretmen komşusu öğretti. Ama o hep okudu, araştırdı. Hayali, kendi hayatını ve yaşadıklarını anlattığı, insanlara hastalığını anlattığı bir kitap yazmak ve Türkiye'de engelleri olan bir genç kızın hissettiklerini anlatmak, içini dökebilmek ve farkındalık oluşturmaktı. Hilal, bunu da başardı (Buradan Hale Bayrak'a bu vesileyle tekrar teşekkürler.) ve kitabını yazdı ancak şimdi de kitabı için isim bulmamız gerekiyor.

Hastalığı, derisinin çok çok narin olması sebebiyle Kelebek hastalığı olarak biliniyor. Zaten bu hastalar da genellikle kendilerine "Kelebek" diyorlar. Hilal, kitabının isminde "Kelebek" sözcüğünün geçmesini istiyor. Kelebeğin Dünyası gibi bir isim yerine dikkat çekebilecek ve ilgi uyandıracak bir isim arıyoruz ve bir de eğer mümkünse kitabın kapağı ile ilgili fikir de verebilirsiniz. Kapağa ne koyalım :)

Destekleriniz için teşekkürler. Hilal hala sürekli videoyu izliyor. Onun mutluluğunu sağlayan, mesaj atan, hiç bir şey yapamasa da dua eden ve destek olan herkese bu vesileyle bir kez daha teşekkürler. Cansınız.
Duyuruyu üstte tutabilirsek belki daha çok kişi görüp öneride bulunur. Tutamazsak da duyurunun canı sağ olsun.
Her cevap "tik"lenecektir.
Sevgiler...

Dolandırıcılık yapan biri hakkında bi yazı paylaşmışlar.
Ama şey diyor bizi ararsanız tcsini,adresini ve aile fertlerinin numaralarını paylaşabiliriz. Bu suç değil mi?

www.baskethane.com.tr

Şimdi benim laptop sehpam var yatağın üstüne koyup çalışıyorum sırtımı da yatak başlığına normal uyurken kullandığım yastığı dik koyup yaslanıyorum ama belim boşta kalıyor ve 1 saat bile otursam aşırı sırtım ağrıyo. ne yapsam bu sırt ağrısını geçirebilirim? ortopedik sırt şeyleri işe yarar mı? önerisi olan?

Ben sağlayamıyorum. Öfke kontrolüm sıfır ve kendimi tutamıyorum. Normalde sakin bi insanımdır ama bi kıvılcım yetiyor bazen sinirlenmeme. Ya resmen çıldırıyorum elime adam verseler öldürebilirim. Geçen google da arama yaparken boyutlandırma yapamadım görsellerde diye sinir krizi geçirdim resmen. Sıktı artık bu durum

ve deseki 10 senedir önemli neler oldu? neyi kaçırdım dese gündemle ilgili neleri söylersiniz?

Karakterinde yani tip, para vs dışında. Nasıl bi kişisel özelliği olsun istersiniz özellikle. Yani soyut şeylerden bahsediyorum.
Ben mesela zeki olsun isterim. Benden çok şey bilsin, zeki olsun. Boş muhabbet olmuyor hep bir şeyler öğreniyorum.

"karşı cins" demenin homofobik bir söylem olduğunu farkettim ve başlığı"İlişki yaşayacağınız kişide" olarak değiştirdim.

Tabii boyunun +175 olması ve fazla göbeğinin olmaması kaydıyla.
Bana çok çekici geliyo nedense :(

Annem astım hastası ve kalbi sürekli dakikada 98-100 atıyor. Tansiyonu ise normal yükselme ya da düşüş yok. En fazla 13 oluyor. Ama korkuyorum bu kadar fazla atmasına. Kardiyolojide randevu bulamadım. Dahiliyeye randevu aldım. Dahiliye anlar mı? Sonuçta kalp hastası falan değildi ve sebebini bilmiyoruz. Çok uzun zamandır bu şekildeymiş. Yorulunca falan böyle artıyor.
Var mı sizin çevrenizde kalbi bu kadar hızlı atan. İnternetten baktım kalp krizi geçirme riski çok fazlaymış korkuyorum:(

Çok kısa olduğunun farkındayım. İmla hatalarım olabilir. Paragrafı bölmediğimin de farkındayım gözlerinizi rahatsız edersem özür dilerim. Word'ü açtım ve sıkıntıdan yazı tiplerini kurcalarken bi yazı tipi hoşuma gitti. Bir şeyler yazayım dedim ortaya bu çıktı. Nasıl devam ederim ne yazarım bilmiyorum. Böyle bir öykü ya da roman girişi olsa ilginizi çeker miydi? Devam etmeli miyim sizce ışık var gibi mi? Olumlu-olumsuz her şeyi yazabilirsiniz. Karakterlerin ismini bile koymadım henüz :)

"Onunla ilk kez Üsküdar-Beşiktaş motorunda karşılaştım. Elinde “Masumiyet Müzesi” kitabı vardı. Kitabın arasında altın sarısı püskülleri olan, rüzgardan sallanan bir ayraç olduğunu görebiliyordum. Bu ayraçtan, kitabın bitmesine yaklaşık 50-60 sayfa kaldığı izlenimine kapıldım. Gergin gibi görünüyordu. Sağ elinin parmaklarını kitaba hızlıca dokunduruyordu. Tırnaklarında koyu mavi ojeler vardı. Orta parmağında ise siyah bir eklem yüzüğü takılıydı. Elleri o kadar küçüktü ki biraz zorlasa eklem yüzüğü parmağına tam olacak gibiydi. Saçları açık kahverengi, gözleri ise elaydı. Yüzünde çok hafif bir makyaj vardı. Montunun sol cebinden beyaz bir kulaklık aşağıya doğru iyice sarkıyordu, düşecek gibiydi. Onu izlediğimin farkında değildi. Ben de zaten çok fark ettirmeden bakıyordum. Koyu kahverengi kazağının ayrıntılarını seyrediyordum gizlice. Hava çok soğuk değildi ama biraz serindi. Ellerinin üşüdüğünü hissedebiliyordum. Yine de aşağıya inip, içeriye girmek istemiyor gibiydi. Denize ise hiç bakmıyordu. Kitabın arka kapağını ilgisizce okudu. İskeleye yanaşmıştık ama hiç inmek istemiyordum. Yere koyduğu karton alışveriş poşetlerini sol eline, kitabını ise sağ eline aldı. Aniden ayağı kalktı ve yürümeye başladı. Cebinden sarkan kulaklık bu ani kalkışın ve yürümenin ardından yere düştü. O, farkında değildi. Ben ise bu düşüşten hoşlanmıştım. Sanki etrafımdaki herkes o kulaklığı ona vermek için benimle yarışıyormuş gibi hissettiğimden koşup kulaklığı yerden aldım. Onu korkutmadan peşinden koşup o tam iskeleye indiğinde omuzuna dokundum. Upuzun saçları elime değdi. Saçlarının yumuşaklığını hissedebiliyordum. Böyle bir şeyi hiç beklemiyormuş gibi ürktü, arkasına dönüp bana baktı. Ben de hemen “Kulaklığınızı düşürdünüz.” dedim. “Ah, farkında değilim, teşekkür ederim.” dedi. Elini uzattı ve kulaklığı aldı. Elleri gerçekten çok üşümüştü. Soğukluğunu net bir şekilde fark ettim. "

Benim patron mesaj attı yarın gelme çok kar var dinlen diye (13:30'a kadar çalışıyorum Cumartesi günleri. Bazen minnoşluğu tutuyor böyle.) Bu haftanın tek olumlu olayı buydu zaten. Siz neler yapıyosunuz?

Nereden ulaşabilirim? Üye olmak istiyorum ama dizilere bakmam lazım. Benim izlediklerim Türkçe Altyazılı yoksa almam mantıksız çünkü.

Kolumu kaldırsam 10 saniye sonra feci bir ağrı giriyor. Eskiden 13 katı asansörsüz çıkabilen ben şimdi 3. katta ölüyorum (sigara kullanmıyorum.) Gerçekten kendimi pert gibi hissediyorum. Spor falan yapmıyorum ama zaten spor salonuna verecek param da yok :( Bu hantallığa bir son vermeliyim. Şınav mekik denedim ama o da ağır geldi :( 2. kattayız evin içinde koşamıyorum da.



edit: asansörsüz yazacağıma asansörlü yazmışım. aklım fikrim tembellikte :)

Ya ben üsküdar doğumluyum. Kimliğimde İslahiye yazıyor (Gaziantep) Bunu çok sonra farkettim. (Bir gün telefonda müşteri temsilcisi sorduğunda Üsküdar cevabına yanlış deyince) Şimdi tabii her yerde İslahiye olarak geçiyor. Ben bunu nasıl Üsküdar yapabilirim. İslahiye doğumlu olmak istemiyorum ve bir de her yerden düzeltmem mi gerekecek yoksa ben güncelleyince oralarda da güncellenir mi?

31.12 ye kestiğim faturayı kaybettim. Aslı gibidir yapıp gönderdim. Müşteri de Noter, bir sorun olur mu sizce?

Ben anlayamadim. Bu eski patronumuzundu ayrildi diye odemedik 31.12 idi son odeme tarihi ona ait birsey ama ne oldugunu anlayamadim. Odememiz gerekir mi illa?

Kalp hastası bi arkadaşım var 30 yaşında. Bu aralar nefes almakta zorlanıyodu. Sanki BAZEN nefes alırken ciğerime nefes gitmiyo tıkanıyorum diyodu. Doktora gitmiş astımı vs si olmadığı halde doktor astım spreyi vermiş. Bu normal bir şey mi? Yoksa başka doktora gitsin mi?

Google'ladım ama bir şey bulamadım.

Dogum gunu hediyesi olarak geldi ama bilemedim yagmurda karda giyilir mi?
Bundan ya da benzer modele sahip olan yazarsa cok sevinirim ya da bilen biri iste

i.hizliresim.com

Doğum günümü kutlar mısınıız? 1 yıl yaşlandım. Tek canla buraya kadar iyi geldim :)

Aslında sevmiyorum hiç 1 yıl daha yaşlanmayı ama doğum günü tebrikleri iyi geliyor :)

Not: 27 oldum. 30'a az kaldı. Ama yine de mutluyum niyeyse :))

Purevision HD 2 kullanıyordum 1 senedir. Bu sefer Biofinity almayı düşünüyorum. İkisini de kullanan var mı? Hangisi alınır?

ps: ikisinin çapı falan aynı.

Bugün geldi de bu bana nereye ne yazıcam anlamadım önceden üstünü çizip kaşe imza yolluyodum. Mutabığız da napıcam hiç anlamadım :(

Facebook'a eklemek istemediğim ama eklemek zorunda olduğum birini kabul ettim. Geçmiş gönderilerimin hiç birisini görmesini istemiyorum. Sadece listemde olsun yeter. "Tanıdıklar" diye bir kategori açtım buraya koydum onu şimdi geçmişteki gönderilerimi görmesini nasıl engellerim? Fotoğraflarım falan her şeyim dahil.

Masumiyet Müzesi'ni okumaya başladığımdan beri (bilmeyenlere not: "Hayatımın en mutlu anıymış, bilmiyordum." diye başlıyor.) hayatımın en mutlu anı hangisi ya diye düşünüp duruyorum.
Sanırım kedimi ilk gördüğüm andı. O kadar küçük ve tatlıydı ki içimin eriyip gittiğini hissetmiştim. Şimdi 3 yaşında ve duygularım değişmedi :)
Sizin hangisiydi?

Bu arada günaydın. "Hayatımın en mutlu anı" diyeceğiniz anı yaşamadıysanız da umarım bugün yaşarsınız :)