oturup üzülmektense ben kendimce birkaç dakikalığına da olsa onları mutlu etmeye çalışıyorum. sonuçta devrim yapacak halim yok. e sisteme küfretmekle de bir şey değişmiyor. dolayısıyla mümkün olduğunca her gün bir yardıma muhtaç insana ufak bir çorba, sandviç falan alıp veriyorum. ha para vermiyorum, zira nereye gideceği belli değil. öte yandan hiçbir şey yapamıyorsam oturup birkaç dakika konuşuyorum, elini sıkıp hatrını soruyorum...vs. yani her ne kadar çok farklı şartlar altında yaşasak da o insanların benden farklı olmadığını, aynı yolun yolcusu olduğumuzu hissettirmeye çalışıyorum, gerçekten mutlu oluyorlar. her gün önünden geçtiğim bir dilenciyle selamlaşmak falan güzel şeyler. hepimiz aynı toplumun parçasıyız sonuçta (şu an almanya'dayım gerçi ama ülke fark etmez). tabii her dilenciye de yapılmaz bu. bir şekilde uzaktan anlıyor insan karşısındakinin nasıl biri olduğunu. tavsiye ederim, insan kendisini de iyi hissediyor.
0