Brene Brown'in Daring Greatly kitabinda bunu acikladigi bir bolum vardi. O da birine atif yapiyordu, bunu arastiran birileri vardi ama asil calisma sahibinin adini unuttum.
Yaris kelimesi biraz sikintili bir kelime. Ingilizcedeki contest ve competition'in ikisi de yaris diye cevrilebilir ama arada ince farklar var. Ilki contest'in kisa sureli, tek seferlik, genellikle bir odulu olan bir yaris olmasi; competition'in uzun sureli, hirs ve rekabet duygusunu barindiran bir yapisinin olmasi. Brene Brown'in yaptigi alintiya gore dogada ayni turler icinde contest vardir, farkli turler icinde competition vardir. Ornegin, kedi yavrulari buyurken birbirleri ile gureserek, bogusarak oynarlar ya da bir kedi kuyrugunu kovalar. Bu tek seferlik bir yarismadir ve kazanmak/kaybetmek cok da onemli degildir, onemli olan buyumek, keyif almak falandir. Ancak, aslan ile geyik bir competition halindedir; yenilen ya yemek olacak ya da ac kalacaktir. Dolayisiyla, iki tarafa da patlayacak olan sonuclari vardir ve birisi mutlaka daha iyi olmak zorundadir. Insana uyarlarsak, komsuyla aksam yemegi sonrasi bir tavla atmak ve yenerek tavlayi koltugunun altina vermek bir contest'tir ama hirs yaparak "Mahallenin en iyi tavlacisi ben olacagim, tavla denince ben akla gelecegim, bu konuda bana gelecekler" competition'dir. contest'te iki taraf olsa bile bir daha iyi/en iyi karsilastirmasi yoktur, competition daha iyi/en iyi uzerine kurulur.
Ayni kitapta dendigine gore contest yapicidir, kazanan/kaybeden olsa bile iki tarafi da gelistirir, bir seyler ogretebilir, eglencelidir. Competition ise yikicidir; bir tarafi iyilestirirken diger tarafi kotulestirir. Bu nedenle competition'in diger cevirisi olan rekabet sozcugunu kullanmak daha iyi bir tanim olabilir sanirim. Oyun oynarken hirslanip oyunun zevkinin icine eden ve insanin icinde ya "Kazansa da bitse artik" ya da "Eline vereyim su oyunu" duygusu yaratan arkadas yarisi rekabete cevirmis olur. Yaristan hoslanan herkes rekabetci olmaz, bircok kisi is rekabete bindiginde "Zevki kacti" diye birakir. Kendimi disarida birakayim, kendimi ben degerlendirecek degilim ama tanidigim bircok insan contest'ten zevk alirken, cok az insanda rekabetcilik gordum.
Rekabetcinin veya ukalanin da sadece "Ben cok iyiyim" diyeni ya da sadece kendini oyle goreni var; bir de daha fenasi "Ben cok iyiyim ama sen kotusun" diye de seni skalaya oturtmaya calisani var. Bir arkadasim ukala ve rekabetcidir ama kendini overken ve rekabete tutarken seni de batirmaz; "Ben harikayim ama sen de bir o kadar iyisin" havasi vardir.
Burada bahsettigimiz herkesi rakip olarak goren, kendini daha iyi/en iyi olarak konumlandirmaya calisan insanlar sanirim. Benim bir is arkadasim bu sekilde. Normalde gulup gecerim ama bu kisiyle surekli dipdibeyiz, surekli birlikte calismak zorundayiz ve surekli rekabetle ilgili yorumlarini dinlemek zorundayim. Ayni projedeyiz, birlikte calissak dupduzgun is cikaracagiz ama bunun kendini gosterme, iyi olma, milleti sollayip gecme sevdasi nedeniyle her toplantimiz "Sen mi daha iyi yaptin, ben mi daha iyi yaptim" alt metniyle geciyor. ir de sadece isle ilgili de degil. "Sen bugun 1 kisiyle tanistin ama ben 5 kisiyle tanistim. Benim daha cok arkadasim var, cunku ben sosyalim", "Ben cok guzel is/hayat dengesi kuruyorum ama sen dun yorulmustun, cunku senin dengen o kadar iyi degil" gibi alenen hayat karsilastirmasi yaptigi da oluyor. Gecenlerde biri buna "Ne kadar cocuk ruhlusun" demis, "Insanlar sana olgun degilsin demek istemis diyor ama ne kadar gencsin, genclerin halinden anliyorsun , hayat dolusun demek istedi bence. Yanlis yorumluyor, bardagin bos tarafindan bakiyor insanlar. Neden insanlar benim gibi olumlu degil" dedi. Her seferinde de icimden "Ya sabir" veya "La havle ve la kuvvete" diyerek, ona yirmiye otuza kadar sayarak, "Cocuk o, cocukla cocuk olma. Birak, durumundan keyif alsin" diye telkinlerde bulunarak delirmiyorum. Birkac ay once "Evet ya beybisi, sen supersin, keske senin gibi olsam, keske dunya senin gibi olsa ve tum dunya seni ornek alsa" gibi abartili bir sey soyledim. Boyle soyleyince bir mutlu oldu, o gun cok guzel bir isbirligi yaptik. Sonra bir iki iltifat daha ettim, o zaman yardimlasmaya iyice acik hale geldi. Ben de gorur gormez, daha o konusmaya baslamadan once iltifati basiyorum ki icinin sisi indikten sonra calisabilelim. Birkac aydir da ise yariyor ama ara ara fenalik geldigi de oluyor. "
Peki peki anladik" yontemiyle idare etmeye calisiyorum.