Giriş
(11)

Çok büyük miras kalanlar

Filinta61
Var mi aranizda , ya da etrafinizda. Ve bununla baş etme durumları nasildi. Iyiye mi gitti kotüye mi?
Var mi aranizda , ya da etrafinizda. Ve bununla baş etme durumları nasildi. Iyiye mi gitti kotüye mi?
0
Filinta61
(10.06.21)
Ahahahha kötüye gitti.

Üç tane akrabama çok büyük miraslar kaldı.

Birisi şizofreniydi elindekini avucundakini ya o yedi ya da bi şekilde elinden aldılar.

Diğeri paranın ne kadar çabuk biteceğini düşünmeden harcadı sattı sattı yedi. Şimdi nereyi satsam diyor. En son bodrum açıklarındaki adalarını satmaya çalışıyorlardı.

Bir diğeri de kumar oynadı. Özel uçaklarla kumarhaneler bunu almaya gelip özel hizmetlerle oynatıyordu.


He bi tane daha var. O da en son küba dan kadın getirtiyordu bacağında puro sarsın diye.


Çok büyük mirası iyi değerlendiren görmedim. Daha az ölçekli iyi mirasları katlayanlar gördüm ama.
0
tessera
(10.06.21)
bizim iş yerinde birine babasından 8 ev, 2 dükkan filan kaldı. şu an oturduğu ev de müteahhite verilecek. ankaranın muhtelif yerlerinde arsaları da var.


geçen veraset için tapuya gitti. tapu dairesinin içindeyken alıcı buldular arsalarına. ha çok ortaklıydı, büyük para gelmedi ama şans işte. para parayı çekiyor sanırım.

gayet de iyi idare ediyor adam. evlerini kiraya verdi. bir ikisini sattı.
0
elorelia
(10.06.21)
Benim dediğim miraslar elorelia nın dediklerinin birkaç on katıdır belki daha fazladır.

@elorelia nin dedigi boyutta olanlar iyi idare edilebiliyor.
0
tessera
(10.06.21)
etrafımdaki insalarda genelde sonu iyi gitmiyor.

işin iyi gitme ihtimali, kalacak mirasın kazanıldığı işyerinde çalışan çocuklarda yükseliyor. yani aile şirketinde çalışıyorsa, paranın değerini biliyorlar.
0
co2s2
(10.06.21)
Define bulan ailesi vefat edince tüm para çocuklara kaldı. Bu çocuklar kalan para ile mekanlar aldılar, işler kurdular. Küçük bi şehrin sayılı zenginlerinden oldular.
0
zimbirik
(10.06.21)
open.spotify.com

Immanuel Tolstoyevski'nin güzel bir podcasti var bu konuda.
0
phonex
(10.06.21)
geçenlerde bir paylaşım gördüm:
"1000 lira yönetmeden 10bini, 10bini yönetmeden 100bini yönetemezsin" diyordu.

Gerçekten de bir anda büyük meblağlar elde eden insanlar bunu savurganca değerlendiriyor çok iyi bir finansal bilinci yoksa.

Hani şakası yapılır ya hayal kurarken bile ruhum fakir diye. İşte vizyonu dar insanlar miraslarını da böyle değerlendiriyor.
0
anten
(10.06.21)
Teyzemin eşine inanılmaz büyük miras kaldı. Boğaz’da yalılar, Almanya’da evler falan.. aşırı dindar biri olduğu için verasete gitmedi, mirası kabul etmedi. Ben kendim kazanır kendi kazandığımla geçinirim fazlasına ihtiyacım yok bizi bozar dedi. Boyacılık yapıyor. Evlerinde hala odun sobası yanıyor. Kuzenlerim bu duruma deliriyor tabi:(
0
suicides underground
(10.06.21)
bana 9-10 milyon tutarında dükkanlar kaldı.
ayda 25-30 bin civarında kira getiriyor.
sadece kirasını yiyip hiçbir şekilde satmayı düşünmüyorum..
bu iyimidir kötümüdür siz değerlendirin.
0
aslindasorunumpsikolojik
(10.06.21)
@aslindasorunumpsikolojik : "parayı yemek" çok hoş görünüyor ama gayrimenkulün kirası yıllar geçtikçe enflasyon karşısında eriyecek. daha doğrusu eski/yaşlı mülkün kirası , yeni mülklere göre daha düşük olacak. bu yüzden mevcut mülklere tadilat yapmak ve hatta yeni mülk almak (ya da eldekileri satıp daha yeni mülkler almak) gerekir bence.
0
co2s2
(10.06.21)
@co2s2 cevabını okuyunca aklıma geldi. 2-3 hafta evvel burada bir arkadaşın kentsel dönüşümü için sorduğu bir soruyu cevaplamıştık. müteahhite verecek parası olmadığından eski m2'den 30m2 daha ufalacağından bahsediyordu. bende kendisine kısaca -ev sahibi olmanın yeterli olmadığını, ev sahibi iseniz bile evinizin bir ömrü olduğundan kenara kira atar gibi bir miktar para atılması gerektiğinden, bu miktarı hem tadilat hem de ilerde bina ömrünü tamamladığında kentsel dönüşümü için kullanılabileceğinden- bahsetmiştim.

@aslindasorunumpsikolojik adlı yazar, ilerde kenara para atmazsa dükkanının m2 ufaltabilir, binanın ömrü onu gömecek kadarsa benden sonrakilerin sorunu olsun banane diyerek kiraları bugün yiyebilir. :)
0
phonex
(10.06.21)
(11)

miras bırakmayan büyükleri suçlamalı mıyız?

duyurukullanıcısı
iki dededen de toplu iğne bile gelmedi. birisi almancı diğeri köy ağası olmasına rağmen güzel güzel yemişler gezmişler helal olsun.bize kalmadığı gibi kendi çocuklarına da bir şey kalmadı. dayı, hala, amca falan filan.bunu gören dayı, hala, amca falan filan da kendi çocuklarına bir şey bırakmayacak
iki dededen de toplu iğne bile gelmedi. birisi almancı diğeri köy ağası olmasına rağmen güzel güzel yemişler gezmişler helal olsun.

bize kalmadığı gibi kendi çocuklarına da bir şey kalmadı. dayı, hala, amca falan filan.

bunu gören dayı, hala, amca falan filan da kendi çocuklarına bir şey bırakmayacak anlaşılan.

herkes kendi hayatını yaşar kendi birikimini yapar. ben kimse için çalışıp biriktirmek zorunda değilim. en fazla liseye kadar okuturum sonra kendi başının çaresine baksın bir birey olarak mı?

hayatımızın bir bölümünü de gelecek nesilin bizden daha iyi şartlarda yaşamasına harcamak lazım mı?
0
duyurukullanıcısı
(10.06.21)
miras olayı aslında büyük bir haksızlık, fırsat eşitsizliğinin en büyük sebebi.

sırf dedesi zengin diye iyi kurumlarda iyi eğitimleri almak, tatiller, evler arabalar ve diğer tüm avantajlar vs.

işin bu yanından bakınca miraz konusu sonraki nesil için haksızlık aslında. ve kimse torununa veya çocuğuna miras bırakmak zorunda değil, eğer ortalama bir ömür yaşadıysa ve imkanı dahilinde çocuklarına iyi fırsatlar oluşturduysa, eğitim vs gibi. sonrasında kendi başlarının çaresine baksınlar diyebilir gayet haklı bir bakış açısı bence.

örneğin çalıştığım şirketin sahibi ile bu konuyu konuştuk daha önce. iki çocuğu var. ben hayatta olduğum sürece onların en iyi fırsatlarda en iyi eğitimleri almalarına çalışırım. sonrasında da aç kalmayacakları kadar küçük bir şeyler bırakırım. geri kalan mirasımı çocuklarıma bırakmam dedi. onlar da benim gibi sıfırdan başlasın gerekirse, ben onlara kendi babamın bana verdiğinden çok daha fazla imkan veriyorum hatta dedi.

bence bu bakış açısı son derece mantıklı.
0
reanarchy
(10.06.21)
Tek basina takilip herseyi yiyorsan bir sikinti yok, boyle takilanlari gordum. 2-3 sene once tanistigim bir eleman bekar, bok gibi parasi var ve 50 yasina girmeden emekli olup dunyayi gezmek istiyor. Bence bitiremezsin dedim, hepsini catir catir yiyecem geride bir dolar birakmam dedi. Ben hala kendisini beni evlat edinmesi konusunda ikna etmeye calisiyorum, kismet :)

Benden sonrasi tufan kafasiyla yasayanlar evlenip coluk cocuk isine girmemeli, oldukten sonra arkada biraktiklarinin ne yapacaklarini da biraz hesaplaman lazim. Kendimi sirf coluk cocuk ben geberdikten sonra rahat etsin diye asiri kisitlamam, ama onun gelecegini de dusunmem lazim.

Firsat esitsizligi falan denmis, dunya adil bir yer degil zaten, oyle oldugunu ya da miras birakilmadiginda oyle olacagini dusunmek asiri utopik.. Yahu birakilan mirasi falan gectim, bir eleman taniyorum adamin buyuk dedesi turkiye'de ust duzey politikaciymis, adam oleli 40 sene olmus hala ekmegini yiyor.
0
cooperr
(10.06.21)
yani eğer çocuğunun eğitim hayatına vs yatırım yaptıysa gerisini yemek kendi hakkı oluyor bir nevi.
0
elorelia
(10.06.21)
@reanarchy'in dediğine ek olarak sanırım Bill Gates bu konuyla ilgili özel bir vasiyet yazdığı söylenmişti bir ara, çocuklarım ben öldükten sonra öyle çalışmadan lokmaya konmasınlar gibisinden.

Düşününce yıllarca it gibi çalışmış bir babanın evladının, baba öldükten sonra ebeveynlerinin bıraktığı mirası yemesi çok ilginç bir durum gerçekten, hem kızıyorsun hem hak veriyorsun. Ama iki ucu boklu değnek tam olarak, eğer miras bir haksa mesela ölen adamın tüm varlıkları eşine kalıyor ama o adamı doğuran, büyüten asıl ceremesini çeken annesine bir toplu iğne kadar kalan yok.

Miras çok karmaşık ve çetrefilli bir konu, sanırım toplumlar miras konusunda bir türlü orta yolu bulamıyorlar, nereye çeksen oraya gidiyor, adam ölüyor hesabında milyonlarca lira para var çocuklarına ve eşine kalıyor çocuklar hazır gelen parayı çarçur ederken yaşıtları sırf kendilerine miras kalmadığı için it gibi çalışmak zorunda.

Bana kalırsa devletler mirasın değerlendirilmesinde kontrol sahibi olmalı, babadan, anneden miras kalan paranın, malın, mülkün öyle kişinin kendi zevklerine göre kullanılmasını denetlemeli, atan bu parayı kazanırken kıçını yırttı öyle kafana göre yiyip bitiremezsin sen de çalış ben sana kontrollü şekilde vereceğim parayı, malı mülkü demeli.
0
solo
(10.06.21)
elorelia +1
Sizden sonraki nesle olan en büyük sorumluluğunuz iyi ve düzgün insan yetiştirmek, imkânınız ölçüsünde en iyi eğitimi almasını sağlamak. Bu illa ki "reşit olduğu an tanımam, baksın başının çaresine" değil ama kazandığını gönlünce harcamak da hakları.
0
kobuzchu kiz
(10.06.21)
burada iyi eğitim denilen şey tabi çok muallak

adam mahallenin lisesine göndermiş bir de en ucuz üniye göndermiş kısaca çocukla ilgilenmemiş, sallamamış laf olmasın diye başından sağmış sonra ben ona gerekli eğitimi sağladım diye köşesine çekilebiliyor.

yani x eğitim seviyesine herkes iyi eğitim diyebilir.
0
🌸duyurukullanıcısı
(10.06.21)
Ayni muhabbetler bizde de var.
Yok egitime gomduk duzgun okullara soktuk vs...

Ulan ulkede egitim para mi getiriyor?
Sen cocugu en iyi lisede en iyi universitede okut cikinca 3bin tl ile basliyor. Hadi 10binle baslasin.

Ev alayim araba alayim diyene kadar 15 sene geciyor.
Ailemin oturdugu semtten ev alabilmem icin 500 sene falan calismam lazim, yine de yetisemem cunku o arada ev yine artiyor.
Onlar nasil ev alabilmis, o donem bu kadar zor degilmis.
Ayni sartlara denk gelmedik ki.

Hayatta bir garantisi olmadigin icin mudurune atarlanamiyorsun, dandik islerde calismak zorunda kaliyorsun, risk alamiyorsun.

Egitim birakmak yerine 1 tane dandik ev biraksan, adama 10 sene hediye ediyorsun.

Bill gates de 10 milyon dolar birakti. Malina devlet cokecegi icin o kadarini ayirip gerisini vakifa kacirdi.
Amerikali zenginler genelde cocuga birakamiyor.
0
divit
(10.06.21)
Thomas piketty kapital kitabında bunu baya işliyor ve sonuç olarak miras regüle edilmezse zengin ve fakir arasındaki makas sonsuza doğru gidecek diyor.

Kendi açımdan bakınca, toplumların da gelişmesi için harcamak yerine çocuklarımın benden bir adım daha ileri gidebilmesi için ne kadar kaynak ayırmam gerekiyorsa ayırıp, kalanını gönlümce harcamalıyım.

Çünkü her ne kadar sıfırdan başladığımızı düşünsek de, hiçbirimiz ebeveynlerimizin başladığı yerden başlamadık.

Ayrıca bu düşüncemin esin kaynağı olan John adams 1780’de bunu daha epik bir şekilde söylemiş zaten

“ben politika ve savaşı öğrenmeliyim ki, çocuklarımın sanayi ve ticareti öğrenme özgürlükleri olsun. çocuklarım sanayi ve ticareti öğrenmeliler ki onların çocukları sanat, edebiyat ve (felsefeyi) öğrenme şansına sahip olsunlar."
0
okumakserbestbegenmeksart
(10.06.21)
Miras olayını sürekli kötülüyor insanlar. Anlamıyorum.

O zaman atasından dedesinden gelen yakışıklılık ve güzellik de haksızlık.

Kimisi güzellik geni bırakır kimi zeka. Kimi de bunlar bende yok çalışayım çocuğuma bunu bırakayım der.


Mirasta sıkıntı yok arkadaşlar aşırı zenginleşmede sıkıntı var. Zenginden iyi vergi alınmaması miras bırakmanın haksız olduğu anlamına gelmez.


Adam akıllı vergilendirme talep edilsin sıkıntı yok.

Her nesil öncekini geçecek diye de bir şey yok. Her soyda bir yiyiyci çıkar.
0
tessera
(10.06.21)
Miras konusu karmaşık bir konu hakikaten. Çocuklarımıza bırakacağımız en önemli şeyin düzgün bir eğitim (sadece okuldan gelen değil) ve dürüstlük olduğunu düşünüyorum. Öte yandan çalışıp birikim yapıyorum ben. Bazı maddi şeyleri çocuklarıma bırakabilme düşüncesini çok güzel buluyorum. Ben annemden kalan takıları büyük bir sevgiyle takıyorum, kızlarım da taksınlar benimkileri. Ya da kızlarıma bir ev bırakabilme düşüncesi de mutlu ediyor beni.
Öte yandan insan ne zaman öleceğini bilemiyor. Yaşlandığımda onlara en azından maddi açıdan yük olmadan yaşamak isterim. O "her kuruşunu gezmeye harcayacak" kafalara hayretle bakıyorum. Çevremde çocuksuz olup birikimlerini Türk Eğitim Vakfına ya da Darüşafaka'ya bağışlayıp vefat eden insanlar var. Onların yeğenleri vs. bir gün olsun ilgilenmemişler ve sonrasında vakfa dava açıyorlar. Bunun gerçekten çirkin buluyorum.
0
SiyamkedisiZorro
(10.06.21)
lazım mı değil mi bilmiyorum ama, birileri yapıp öbürleri yapmıyorsa yapanların çocukları avantajlı konuma geçer. Mesela burada görüyoruz üç beş evim var kirasıyla yaşayabiliyorum diyor adam, sen mecbur çalışmak zorundayken o kişi hayatını ne yöne götürmek istediğine karar verip daha rahat hareket edebilir mesela.
0
nhk ni youkosu
(10.06.21)
(10)

Kendinizi sevgiliniz için yetersiz hissettiğiniz oldu mu hiç?

kedimedi
Böyle durumlarda bu hissi yok etmek için neler yapıyorsunuz?Kısaca kendi durumunu açıklayayım:Zaman zaman kendimi entelektüel açıdan yetersiz hissediyorum sevgilime göre. Onun bana söylediği, hissettirdiği bir şey olmadı veya yetersiz olduğumu anladığım belli bir şey yaşamadık. Sadece onun entelektü
Böyle durumlarda bu hissi yok etmek için neler yapıyorsunuz?

Kısaca kendi durumunu açıklayayım:

Zaman zaman kendimi entelektüel açıdan yetersiz hissediyorum sevgilime göre. Onun bana söylediği, hissettirdiği bir şey olmadı veya yetersiz olduğumu anladığım belli bir şey yaşamadık. Sadece onun entelektüel yönünü iyi biliyorum, ki çok da hoşuma gidiyor böyle biri olması, ama zaman zaman kendimi fazlasıyla yetersiz hissediyorum ve nedense ona kendimi kanıtlama isteği duyuyorum içimde. Bunlara anlam veremesem de hissettiklerim beni rahatsız ediyor ve hırçınlaştırıyor.

Normalde hiç öyle biri değilimdir aslında ama özgüvensizlik mi oluyor bu ya da kendini sevmemek denebilir mi? Ne düşünülebilir bu hislerin sebebi olarak?

Soruyu muhtemelen sileceğim ama önerilerinizi duymak isterim, gece gece aniden geldi bu his ve kendimi çok da iyi hissetmiyorum.
0
kedimedi
(10.06.21)
Olmadı ama senin gibi hisseden birden fazla sevgilim oldu. Sorsan onlar da senin gibi bunu hissettirecek bir şey yapmadı derler ama şöyle bir geri bakınca -kasten yapmasam da- insanlara kendini yetersiz hissettirme potansiyelim olduğunu görüyorum.

Bu tabii tek taraflı değil, senin özgüven problemlerin varsa tek suçu karşıya atmak olmaz ama biraz da karşı tarafla ilgili bir durum bence.
0
Jux
(10.06.21)
Sadece şunu diyebilirim karşı tarafın gözüne girmek için sakın ilginizi hiç çekmemiş ya da çekmeyecek konulara merak salmayın sırf o biliyor ya da ilgileniyor diye. Bazı şeylerin eksiklik olduğunu nereden çıkardınız sizin ilginizi çekmemiştir, ya da merakınız olmamıştır. Zorlamayın. Neyseniz o olun derim. Daha önceki ilişkimde yaşadım bunu. Ayrılırken Bergman çok sıkıcı demişti. Yalandan çok güzel diyormuş hep. Umarım anlatabilmişimdir.
0
olaylar olaylar
(10.06.21)
Valla olmadı hiç. Zaten şu entellik kavramı da bana çok itici bir kavram gibi geliyor. Bir kişinin sahip olduğu bilgiler, fikirler hep ilgi alanına göre şekillenir. Bir kişinin ilgi alanı benim ilgi alanımdan farklıysa ve ilgi alanında bişeyler biliyorsa onu direkt entelektüel olarak niteleme de saçma.

Olay cidden bişeylere ilgi duyma meselesi. O çok şey biliyor, ben çok bilmiyorum şeklinde bilgiyi kıyaslama da saçma. Mesela Dotadan 50 hero bilmek de bilgidir, "Abu çi çi" şarkısının sözlerini ezbere bilmek de bilgidir. Yani mesele sahip olunan bilgiyse öyle ya da böyle bilgiye sahibiz. Yok o bilgiyi bişekil değerli/önemli olarak görme ise bu sefer de klasik "kime göre/neye göre" olayı çıkıyor ortaya. Yani bir abu ci ci şarkısını ezbere bilmek niye pink floyd şarkısını ezbere bilmekten daha önemsiz olsun ki.

Kısaca, herkes her şeyi bilecek diye bişey olmadığı gibi bişeyler bilen ya da bildiğini düşünen kişiyi de abartmaya gerek yok.
0
j r r tolkien hayrani
(10.06.21)
Son olarak bir şeyler biliyor olmak kişiyi entelektüel yapmaz, tavır önemlidir.
0
olaylar olaylar
(10.06.21)
Kendini kanıtlama isteği çok sağlıklı bir istek değil. Yani bunun bir hırs haline gelmesi tehlikeli olabilir. Önemli olan birlikte olunan, konuşulan zamanlarda ortak bir konuda uzun uzun konuşabilmek. Konunun ne olduğunun önemi yok bence. Teletubbies köyünün ne kadar küçük olduğuna dair bir konu bile olabilir. Eğer ortaklaşa saatlerce konuşabileceğiniz bu gibi konular yoksa sevgilinin ilgi alanlarından, senin de ilgini çekebilecek bir konuda bir şeyler öğrenip, bilemediğin, anlamadığın yerlerde onun fikrini almak için sohbet açman onun da hoşuna gidecektir.

Biz erkekler iyi bildiğimiz ya da bildiğimizi düşündüğümüz konularda uzun uzun konuşmayı severiz. En azından ben öyleyim. İlgi duyduğum alanlarda biri konu açarsa saatlerce konuşabilirim.
0
himmet dayi
(10.06.21)
Önemli olan bir konuya ilgili olmak. Bu konuda okumalar yapıyor olmak, araştırmalar yapıyor olmak, vaktini dizi, film, sosyal medya ile dopamin bağımlısı olup boş boş öldürmemek.

ama senin de bir ilgi alanın varsa bu konuda bilgilerin varsa ve buna rağmen kendini buşekilde hissediyorsan o zaman ya biraz özgüven problemin var ya da o kişi karşısındakini yetersiz hissettirmeye biraz yakın biri.

Kimin söylediğini hatırlamadığım şu çözü çok severim:

Her konu hakkında bir şey, bir konu hakkında her şeyi bilmek gerekli.
0
zimbirik
(10.06.21)
Yetersiz hissettiğim değil de hissettirildiğim oldu. Üstte bir arkadaşın da bahsettiği gibi genel kültür kısmı haricinde geri kalan entelektüel birikim ilgi alanlarına göre şekilleniyor. Örneğin eski sevgililerimin çoğunun sosyal ve duygusal zekası çok zayıf, mekanik, matematiksel zekası çok yüksekti. Çünkü benim sosyal bilimlere onların ise teknik bilimlere daha fazla ilgisi vardı. Bu olağan bir durum ancak işin içine kibir ve ego girince sıkıntı yaşıyordum. Bu nedenle fiziksel görünüş, zeka, entelektüel birikimden önce insanlarla mütevazı olup olmamalarına göre ilişki kuruyorum. Alçakgönüllü insanlar kültürel birikimi benden yüksek olsa da beni yetersiz hissettirmedi, bunu nasıl bilmezsin demek yerine bilmediğim şeyleri öğretti. Ben de ona onun bilmediklerini öğrettim. Bu durumu arada 5-6 yaştan daha fazla yaş farkı olduğunda yaşıyorum bu arada yalnızca. Aynı jenerasyon olsak da örneğin y kuşağı, 80lerde doğmuş biriyle 90larda doğmuş birinin anlaşması da kolay olmuyor. Kısacası önemli olan karşılıklı uyum sağlayabilmek bence.
0
Josephine.
(10.06.21)
Bir şeyleri az az bilmek benim özelliğimdir. Ancak ben ne kadar çok şey bilindiği ya da bi konuda ne kadar derinlemesine bilgi sahibi olduğuyla ilgilenmiyorum.


Ben kişinin konular ve görüşler, geçmiş-günümü-gelecek bağlamında bu bilgilerinden nasıl sentezler çıkarıyor onunla ilgileniyorum.

Yoksa bilmem ne viskisinin tarihi ya da şu teoremin önemi beni bağlamaz.

Kalkıp bana şu viski bu coğrafyanın kaderini değiştirdi sonrasında japonya ya götürdüler ve şu an orda bunun sayesinde yeni bir kültür oluştu. Bunun da şu şu etkisi her yerde görüldü gibi bir çıkarım yapıyorsa ki bu yazdığımı şu an salladım, bu ilginç geliyor.

Saçma da olsa nöronlarındaki farklı bi bağlantı ile farklı bi çözümleme yapması ilginç. Herkesin twitter da yaptığı çözümlemeler gibi şeyler de hoş değil. Özgün ve farklı bi bağıntı, bağlantı bulması gerçekten bi entelektüel birikim ister.
0
tessera
(10.06.21)
Evet özgüvensizlik de denir, kendini sevmemek de denir. Fakat sorun entelektüel olarak yeterli olup olmamanız değil. Tabii ki sizin entelektüeli nasıl tanımladığınızla da ilgili bu, ben sadece herhangi bir özelliğinin sizden üstün olduğunu düşündüğünüz sevgiliniz tarafından onaylanma ihtiyacına değineceğim. Her insan bazı konularda güçlü bazı konularda zayıftır. Muhtemelen sizin de sevgilinize göre daha iyi olduğunuz konular vardır. Ve ikinizin de önem verdiği konularda fikirleriniz, davranışlarınız birbirinizle uyumlu olmuş ki bir aradasınız. Yani neticede bir denklik durumu var ve zaten sevgiliniz size yetersiz hissettirmemiş. Sizin bunu kendi kendinize düşünmeniz bana kendinizi değersizleştirmeye çalıştığınızı dşündürdü. Bunu bilinçli yapmıyor olabilirsiniz ama çocukluğunuzda hissettiğiniz bir duyguysa bu yetersizlik duygusu, sizin için "en bilinen ve güvenli gelen" duygu olur. Farkında olmasanız bile kendinizi yetersiz hissedeceğiniz ortamlara sokar, yanında yetersiz hissedeceğiniz insanlarla birlikte olursunuz. Bunu siz memnun olmasanız bile kendi kendinize yaşatırsınız. Maddi imkanlarınız el veriyorsa terapi almak çok iyi olur. Ya da daha kısa vadeli bir çözüm olarak "entelektüel olmanın sizin için önemi nedir? Sevgiliniz için önemi nedir? Bu yüzden onu kaybetmekten mi korkuyorsunuz? Olduğunuz halinizle sevilmeyeceğinizi düşünüyor o yüzden onaylanmayı mı istiyorsunuz?" gibi soruları dşünebilirsiniz.
0
remeddy
(12.06.21)
genel olarak "yetersiz" hissettigim olmadi ama fazla savruk, daginik, rasgele vs hissettigim oldu. bir de alakasiz olarak fazla fakir hissettigim oldu. bunlar hep kisa donem seyler, o yuzden boyle hissettim ama yurudu iliski seklinde bir sey diyemiyorum.
0
hot potato
(12.06.21)
(4)

Olduğu gibi görünmeli mi

kiriko
Arkadaşlar diyelim ki olduğun gibi göründün sevilmeyen beğenilmeyen birçok özelliğin var.Bu durumda kişi bunları göstermemeli farklı davranmalı değil m?Siz ne düşünüyorsunuz
Arkadaşlar diyelim ki olduğun gibi göründün sevilmeyen beğenilmeyen birçok özelliğin var.Bu durumda kişi bunları göstermemeli farklı davranmalı değil m?Siz ne düşünüyorsunuz
0
kiriko
(06.06.21)
Hayır. Niye olduğumdan başkası gibi davranayım?

Beğenilmeyen özelliklerim anormal değilse, benden rahatsız olan insanlarla vakit geçirmem. Eğer anormal bir özellik ise ve bunun farkına varırsam bu özelliğimi değiştirmeye çalışırım. Atıyorum gevezeyimdir, boş konuşuyorumdur, çok yüksek sesle konuşuyorumdur, çok kısık sesle konuşuyorumdur vs. vs.

Ama birileri beni beğensin diye farklı davranmam. Farklı davranın da akıl sağlığından şüphe ederim.
0
himmet dayi
(06.06.21)
Toplumda kabul gören, çevresi olan bir birey olmak istiyorsan bazı aşırı davranışları törpülemek gerekiyor. Mesela her şeyi her yerde söyleyen patavatsız insanlar, kendini "ben dürüstüm abi hiç bir şeyi saklamıyorum" diyerek savunurlar, ama aslında sosyal zekası düşük, her doğrunun her yerde söylenmeyeceğini bilmeyen bireylerdir. Şimdi bu adam kendini düzeltmezse toplumda tutunamaz, haklı olarak dışlanır.

Dolayısıyla evet ilişki kuramayacağın bir noktaya gelen aşırı davranışlar varsa bunun farkına varıp düzeltmekte fayda var diye düşünüyorum ben. Kendini düzeltmeyen de vardır, ona da saygı duyarım, ama nerede nasıl davranacağını bilmeyen insanlarla pek bir araya gelmem.
0
roket adam
(06.06.21)
Herkes gostermek istedigi kadarini gostermeli karsiya.

Herkese farkliyiz. Bir yazi okumustum, herkesin birden cok kisiligi vardir diye. Siz nasil ailenizle konustugunuzda farkli, arkadaslarinizla farkli, sevgilinizle farkliysaniz her sevgilinize de baska bir siz tanitabilirsiniz. Yalan soyleyin saklayin demiyorum. Sizin iyi ozellikleriniz bilmesini isteyebilirsiniz. Kendinizi gostermek istediginiz acidan tanimlayabilkrsiniz.

Yalan soyleyin demiyorum. Kendinizi karsidakinin gozunde tamamen ciplak birakmak zorunda da degilsiniz diyorum.
0
tessera
(06.06.21)
Canımın istediği zaman canımın istediği kişiye canımın istediği şekilde davranırım, hepsi de benim.
0
Arkabi08
(07.06.21)
(13)

türkiye'de neden yabancı okullar var?

ardt
türkiye'de (aslında sanırım sadece istanbul'da) amerikan okulları var mı bilmiyorum ama bir sürü alman ve fransız liseleri var (en çok da fransız, sürüyle).bu okullar dini misyonerlik okulları mı? öyleyse, misyonerliği bırakmak zorunda kaldıktan sonra neden varlıklarına devam etmişler?bunların varol
türkiye'de (aslında sanırım sadece istanbul'da) amerikan okulları var mı bilmiyorum ama bir sürü alman ve fransız liseleri var (en çok da fransız, sürüyle).

bu okullar dini misyonerlik okulları mı? öyleyse, misyonerliği bırakmak zorunda kaldıktan sonra neden varlıklarına devam etmişler?

bunların varolma sebebi osmanlı'nın bir zamanlar sömürgemsi bir devlet olmasından mı kaynaklanıyor? öyleyse, bu okulların ülkemizde bulunması bizim için bir utanç kaynağı değil mi?

sorumsu bir cümle: herhalde almanya, fransa, ispanya gibi yerlerde başka ülkelerin okulları bulunmuyordur?
0
ardt
(06.06.21)
Pek çok ülkenin pek çok ülkede okulları var.

Evet misyonerlik amacı var ancak utanç kaynağı da değil.

Bu ülkenin en eski Amerikan okullarından biri Tarsus’ta.

Bunlar üşkenin zenginliği olarak görülmeli. Şunu da kabul etmek gerekiyor bu ülkede cidd bir entelektüel baskınlığı var kolej mezunlarının. Bu da kötü demek değil.

Türkiye’nin de başka ülkelerde okulları var aynı şekilde.

Ayrıca bizimkiler de misyoner okulları.
0
tessera
(06.06.21)
@tessera: "Pek çok ülkenin pek çok ülkede okulları var."

gelişmiş ülkelerin, gelişmiş ülkelerde okulları var mı?

milliyetçi bir insan değilim ama bir fransız lisesinde, fransa'nın kültürünü ve değerlerini, önemli kişiliklerini bizim türk çocuklara öğretmek bana oldukça saçma geliyor. sanki biz medeniyet görmemişiz de fransızlar bizi medeniyetle tanıştırıyormuş gibi geliyor.
0
🌸ardt
(06.06.21)
saçma geliyorsa gönderme çocuğunu o okula, öğrenmesin? ben almanca okudum okulu ss subayı olmadım.
0
nahtoderfahrung
(06.06.21)
tessera +1

Hollanda ve Almanya'da Amerikan okulları var örneğin. Google'da bulabilirsiniz detaylarını.
0
fotrsapka
(06.06.21)
Gelismis ulkelerde de var.
Los angeles'ta, berlin'de fransiz liseleri var.

Fransa'da yaşadığım şehirde Amerikan lisesi var.
Kısacası tahmininiz yanlış.
0
logisticsmanager
(06.06.21)
fisna.org Kuzey Amerika kıtasındaki Fransız okulları
www.internationalschoolparent.com Birleşik Krallık'taki Fransız liseleri
www.completefrance.com Fransa'daki uluslararası okullar
en.wikipedia.org/wiki/Category:British_international_schools_in_Germany Almanya'daki İngiliz okulları
vesaire vesaire.

Gelişmiş ülkelerin gelişmiş ülkelerde okulları var evet, aşağılık kompleksi yapılacak bir mevzu değil.

Edit: Wiki linki tuhaf çıktı, alternatif olarak Almanya'daki uluslararası okullar linki:
www.expatica.com
0
kobuzchu kiz
(06.06.21)
Hemen hemen her yerde italyan fransız okulları var.

Mesela diplomatlar ve benzeri işlerdeki insanlar çocuklarını fransız okullarına yollar. Neden derseniz birkaç nedeni var. Birincisi bakalorya veriyorlar ki her yerde lise eğitimi geçerli olsun diye. İkincisi her ülkede o eğitim aynı seviyede ya da yakın seviyede. Ülke değiştirmek zorunda kaldıklarında çocuklarınon problem yaşamasını önlüyor. Tabi bi de uluslar arası ilişkiler dünyasında fransızca değerli bir dil, statü gibi biraz da.

Her ülkenin her yerde yok ama çoğu gelişmiş ülkenin çok fazla yerde var.
0
tessera
(06.06.21)
Fransizlar cok eski.
misyonerlik amacli acilmistir italyadan fransaya falan gecmistir.
Misyonerlik deyince osmanliyi batirmak icin degil kendi aralarindaki kavgadan da dolayi var. Papayla falan kavgalari barismalari vs.. cok degisik tarihleri vardir.
Bundan cikanlar turkcu falan olur fransizlardan nefret eder.
Mezunlardan cogu elci konsolos falan olurdu eskiden.

Amerika okullari sonradan acilmis, 1. Dunya savasi oncesi osmaliyi parcalamak icin.
Savastan sonra cogu kapatilmis.

Kalanlar amerikan aski pompalar. Ogrenciler amerikayi cok sever.

Aha bunlar yabanci o zaman dusmandir diye tek potaya koymamak lazim hepsinin amaci kulturu falan farkli.

Zaten kanunlari yonetmelikleri falan ayri, tarih dersini gidip yabanci dilde vermeleri yasak falan.
0
divit
(06.06.21)
Şu anda en iyi eğitimi bu okullar veriyor. Adam devşirme kısmı bence de var. Aileler genellikle de yurt dışına gidiş olanağı için çocuklarını gönderiyor.
Rahatsız olan göndermez.
Yerli ve milli okullarımız var ne de olsa.
0
pro9it9is9
(06.06.21)
Bu arada eski derken gercekten eski, istanbul'un fethinden daha once acmislar okulu.
0
divit
(06.06.21)
Türkiye'nin de yurt dışında okulları var. Hatta kurulduğu zaman cumhurbaskani ziyaret ediyor. Umarım Türkiye'ye de başka ülkelerin iyi okulları gelir, Türkiye de iyi okullar açar. Örneğin Japonya bir lise açıp iyi bir mühendislik dersi verebilir.
0
howfaristhesky
(06.06.21)
Yabanci okul mezunuyum.
Hic de o ulkenin degerlerini, onemli kisiliklerini, tarihini filan ogrenmedik.
Turk dili ve edebiyati dersimiz vardi, tarih ve cografya da turkceydi ve turk müfredatina goreydi. Milli guvenlik dersimiz de vardi, ordudan emekli birisi geliyordu hatta.

Alman dili ve edebiyati dersimiz vardi, okulun asil diliydi sonucta. orada tabi ki onlarin onemli yazarlarini, edebi donemlerini vs ogrendik, bunda yanlis bir sey gormuyorum.
Matematik, fizik gibi derslerde konular turk mufredatindan farkliydi, o yuzden yurtdisina hazirladiklari bir gercek. Turkiye’de okumayi isteyen öss’ye iyi hazirlayan, son senesinde raporla okula gitmeyecegi yerli ve milli bir okula gitmeli zaten, bu okullar bunun icin yanlis yerler ama mezunlarinin cogu da turkiye’nin en iyi universitelerine girmeyi basarabiliyorlar her seye ragmen.

Gelismis ulkelerin gelismis ulkelerde okullari var, evet.
0
kuehles blondes
(06.06.21)
Okullar kültür emperyalizminin önemli bir parçasıdır. Mesela ispanyollar da esmer, türkler de. Ama ispanyollar bundan gocunmuyor hatta avrupa'da oldukça yakışıklı / güzel bulunurken, türkler kendilerini sarışın ve renkli gözlü yapmak için deliriyor.

Acaba neden?

Batı ülkeleri birbirilerinin sınırları içinde okullar açıyorlar. Almanya fransa'da, fransa amerika'da. Ama bu daha çok kültürel bir dayanışmanın ve ekonomik işbirliklerinin bir parçası. Bir diğer amaç da o ülkede kendi çıkarlarına uyacak insanlar da yetiştirmek. ATıyorum abd'deki fransız şirketlerinin ihtiyaç duyduğu insan kaynağını yetiştirmek de bu okulların misyonu. Tabii yine kendi içlerinde ufak istihbarat faaliyetleri de yürütüyorlardır bu okulları paravan olarak kullanarak.

Ama dediğim gibi batı ülkelerinin birbirleri içinde okul açması daha çok kültürel dayanışmanın bir parçası.

Asıl mevzu, batı ülkelerinin gelişmekte olan ülkelerde açtıkları okullar. Özellikle 18-20 yüzyılda bu okulların bir çoğu misyonerlik ve emperyalist faaliyetler için kuruldu.

Bu tarz faaliyetlere yumuşak güç denir. Elbette kimse gelip de öğrencilere hadi ülkenizden nefret edin demiyor. Tam tersine, okulu kuran ülke kendi değerlerini sevdirmeye ve sempati toplama gayretinde oluyor. Kitle iletişim kuramlarında fikir ekme gibi bir teori vardır. Muazzam bir yöntemdir. Sempati toplayarak, telkinlerle ya da farklı tekniklerle insanların bir fikri benimsemesini sağlarsınız. Örneğin batı medeniyetinin üstünlüğünü orta okul çağında aldığınız çocuklar üniversiteye gelene kadar tatlı tatlı benimsetebilirsiniz. Burada bahsettiğim teknik ya da ekonomik üstünlük değil.

Mesela Osmanlı'nın son dönemlerinde, cumhuriyet döneminin neredeyse tamamında batılı insan tipi epey yüceltilmiştir. İnsanlar bir alman, fransız, ingiliz karşısında kendini daha yetersiz hissediyor. Güzellik algımız bile böyle şekillenmiş. Ülkenin yarısının sarışın renkli gözlü olmak istemesi tuhaf değil mi? Yukarıda bahsettiğim gibi, ispanyollar bizimle benzer fiziksel özelliklere sahip olmalarına rağmen bundan gocunmuyorlar. Çünkü bizim kadar kültürel emperyalizme maruz kalmadılar.

Bunda osmanlı entelektüellerinin ve ilk dönem cumhuriyet entelektüellerinin önemli bölümünün dönemin yabancı okullarında okumuş olmasının etkisi büyük bence. 1. dünya savaşı'ndan sonra ülkedeki tüm gazetecilerin, yazarların, bürokratların okudukları lisenin bağlı olduğu ülkenin mandasına girmeyi savunması tesadüf olmasa gerek.

Dediğim gibi kimse bu insanlara gidip de "bizim için çalışın" demiyor. Ama propaganda öyle güçlü bir silah ki, insanlar farkında olmadan kendilerine dayatılan düşünceyi büyük bir istekle kendi fikirleri gibi benimseyebiliyorlar.

Fransız okullarından mezun çok arkadaşım var. Birçoğu farkında olmadan fransızlara benzemeye çalışıyor. "parissienne" görünmeye çalışıyorlar. Tarif etmesi çok garip bir psikoloji bu. ama ne demek istediğimi anlatabildiğimi sanıyorum. Sürekli "ben fransız kültürüyle büyüdüm" imasında bulunuyor çünkü o kültürü daha üstün görüyor bilinçaltında. gibi gibi...

Ha türkiye de bunu yapıyor farklı ülkelerde okullar açarak elbette. JAponlar da... Ama batı medeniyeti daha yayılmacı bir politika izlediği için bu daha ilginç noktalara varabiliyor.

Bu arada "yeni kültürler tanımaktan ne çıkar" algısı da gelişmekte olan ülkelere öğretilen bir tavır. Elbette yeni kültürlere açık olmak çok değerli. Ama siz fransa'da
müfredatının türkler tarafından belirlendiği, türk kültürünün baskın olduğu bir okul açabilir misiniz bir düşünün:) Bir türk olarak okul açabilirsiniz. Ama türk kültürünün baskın olduğu bir okul fransa'da türkiye'deki fransız okullarından daha fazla baskı görür.

Şu bir gerçek ki, milliyetçiliğin ve patriotismin modası geçti anlayışı sadece nedense gelişmekte olan ülkelerde oldukça yaygın. Batı medeniyeti kendi sınırları içinde son derece patritotic, milliyetçi ve muhafazakar olabiliyor. Yabancı dil öğrenmek için bizim kadar gereksinim duymuyorlar mesela.
0
anten
(07.06.21)
(6)

Kız arkadaşa elbise almaca

neysene
Kız arkadaşıma hediye olarak elbise alacağım ama içime sinen modeller bulamadım. Aslında bir kadın gözüyle bakılsa ve tavsiye sunulsa güzel olur.Açık renk ya da cırtlak tonlar olmayan tercihen dizin az üstünde biten, göğüs dekoltesi hiç olmayan ya da az (yakalı düğmeli de olabilir) 21 ve civarı yaş
Kız arkadaşıma hediye olarak elbise alacağım ama içime sinen modeller bulamadım. Aslında bir kadın gözüyle bakılsa ve tavsiye sunulsa güzel olur.

Açık renk ya da cırtlak tonlar olmayan tercihen dizin az üstünde biten, göğüs dekoltesi hiç olmayan ya da az (yakalı düğmeli de olabilir) 21 ve civarı yaş için uygun casual giyinen, spor giyim sevmeyen) 1.65 boy ve biraz balık etli bir vücuda sahip. Ben us polo assn elbiselerini kızlara çok yakıştırdığım için ondan alayım dedim ama spor durduğu için beğenmedi.

Kendisi yurtdışında olduğu için onun beğenip alabileceği şeyi “bunu mu istiyorsun” deyip almak hediye kültürüne ters geliyor benim için. Bu yüzden bu kriterlere uygun, beğendiğiniz, aldım çogzelmiş dediğiniz örnekler varsa benimle paylaşır mısınız?
0
neysene
(02.06.21)
mavi, oxxo, ipekyol ve mango bakabilirsiniz
0
ala09
(02.06.21)
Zara bakın, sevme garantili. Bir kadın olarak burdan alınan bir şeyi beğenme oranım çok daha yüksek olurdu.

Oxxo güzel gıbı duruyor ama rahat bazen fazla salaş tarzlar oluyor. Mavi spor üniv gençliği.
İpekyol kadınsı ve moda dıye sacma elbiseleri olabiliyor. Mango elbıselerde her ruha hitap eden var. Ama doğru seçimi yaparken zorlanabilirsiniz.

Zara aynı elbise de genelde daha çok çizginin karışımı oluyor. Kombınlemek giymek kendine uygun tarza burundurmek daha kolay
0
mobydick
(02.06.21)
Forever New, İpekyol, Yargıcı ve Beymen’e de bakabilirsiniz.
0
feliss
(02.06.21)
Perspective
0
tessera
(02.06.21)
Mango ya da mudo’ya bakın bence. Bir süredir elbise için hm ve zara yeterli gelmiyor bana.
0
somethinginthewayshemoves
(02.06.21)
Bu siteye bir bak derim hem uygun fiyatlı hemde kaliteli elbiseleri var www.missrouge.com.tr
0
melihyldz
(09.01.25)
(5)

Üroloji - Penis Sorunu

mythralioz
Öncelikle merhaba,30 yaşındayım 1 ay kadar önce kızarkadaşımla ilişki esnasında peniste zorlanma oldu kıtırtı hissettim. Ertesi gün de tam ereksiyon olamadan yine bir miktar zorladım. Ertesi günden itibaren penis küçüldü ve en küçük halinde kaldı 5 gün boyunca istek falan da kayboldu. Hissetmiyordum
Öncelikle merhaba,
30 yaşındayım 1 ay kadar önce kızarkadaşımla ilişki esnasında peniste zorlanma oldu kıtırtı hissettim. Ertesi gün de tam ereksiyon olamadan yine bir miktar zorladım. Ertesi günden itibaren penis küçüldü ve en küçük halinde kaldı 5 gün boyunca istek falan da kayboldu. Hissetmiyordum penisi de. 3 ayrı ürologa gittim. Pek ilgilenmediler devlet hastanesinde kırılma (fraktür) den şüphelendim. Ama öyle şekil bozukluğu ya da aşırı bir ağrı acı olmadı renk değişimi vs. Gittiğim son ürolog ünv hastanesinde asistan gibi bir hekimdi o dinledi beni. İnik halde ultrason ile baktı biraz sorun yok gibi dedi. 5 mg 14'lü cialis al bi tane kullan dedi. Hareket olursa bırak olmazsa 14 gün kullan. Aldığımın akşamı sevgilim ile konuşurken birden hareketlendi normal hissetmeye başladım. 20 gün kadar böyle devam etti normal hissediyordum. Ama sabah ereksiyonları eskisi gibi değildi. 20 günün sonunda yine başa sardık yine küçücük oldu ve kalkmamaya başladı. Ben de kalan cialisleri düzenli her gün 1 tane kullanayım dedim. 10 günlüğüne de sevgilimin olduğu şehre yanına gittim. İlacı alınca ara ara uyarılmalar ile birlikte sertleşti a a hisseditordum ben kontrol edemiyordum yapay bir sertleşme. Hatta ilişkiye bile girdim bir kaç kez. Son günler ayrıldık kalan ilaçları bitirmeye çalışıyorum ama yine en baştaki gibi küçüldü ve hiç bir hareket yok. En küçük halinde öylece duruyor. Kalıcı bir durum olmasından endişe ediyorum artık. Arkadaşlarım ve sevgilim psikolojiktir diyor ama bence içerden bişey koptu yırtıldı ya da bilmiyorum fiziksel bir sorun olmuş gibi hissediyorum. Acı ağrı yok ama çok kötü hissediyorum. Aklım hep orada. Bu arada ilk gittiğimde hormon testi de yapmışlardı en başta 374 çıkmıştı. Biraz kilom var 180 boy 112 kg. Şeker ya da kolesterol birazcık yüksekti onların etkisi mi var bilmiyorum. Ne yapsam nereye derdimi anlatsm bilemedim başına gelen ya da bir yol gösterebilecek biri var mı?
0
mythralioz
(01.06.21)
Doktor degilim ama anatomiden ve ereksiyon sisteminden anladigim seylere gore: sorunun hakkaten psikolojik. kafayi takmissin ondan oluyor. ultrasonla bakmislar, fraktur vs. yok. acin agrin morarman vs yok. daha da onemlisi ilac destegiyle de olsa iliskiye girecek kadar erekte olabilmissin yani penis tabanli bir bozukluk yok. agir bir fraktur falan olsa zaten erekte kalamazdin. geriye isin psikolojisi kaliyor. gecmis olsun.
0
robokot
(01.06.21)
Sağolasın hocam umarım öyledir. Normalde de takıntılı bir insanımdır şimdi de sorunlarım var barınma, gelecek kaygısı vs. Ama bu penisin böyle yapması ilk kez başıma geliyor. Kafayı takıyorum kafayı taktıkça o da hareket etmiyor böyle bir döngüye giriyorum. Birinin yanıt vermesine bile ihtiyacım vardı 1 cevabı görünce o kadar mutlu oldum ki. Sağol allah ne muradın varsa versin.
0
🌸mythralioz
(01.06.21)
neden aniden oldu bilemiyorum fakat psikolojik olmasinin yanisira fazla kilo, hareketsiz yasam da dolasim sistemini ve dolayli olarak cinsel yasami etkiler. aldiginiz ilacin etken maddesi kuvvetle muhtemel dolasim sistemini yonlendiriyordur. ayrica beslenme de onemli. cok faktor var da sizinki fiziksel gibi durmuyor.
0
ateistanbul
(01.06.21)
Kadınım ancak küçük bir öneride bulunabilirim.

Bacak kasları testosteron üretimini artıyor. Mesela sıkı bi bisiklet ya da koşu sonrası ereksiyon olma kolaylaşıp daha net bi ereksiyon sağlıyor. Hatta rocky filminde der women are bad for legs diye.

Bacaklarınızı ekstra çalıştırmayı deneyebilirsiniz.

Bir de bu kadınların regl kaygısına çok benziyor. Regl olamadım, sıkıntı mı var diye stres yaparız. Sonra stres regl düzenini daha da bozar ve regl daha da gecikir.
Sizde de durum budur belki.

Ayrıca sonuçta penis düşündüğünüzden daha sağlam bir uzuv. Ağrı ya da sızı gibi bir şey yoksa fiziksel bi hasar belki gerçekten yoktur ya da çok azdır. Bi de o kadar kan damarı ve sinir yoğunluğu olan bi yerde sıkıntı fiziksel olsa bence kesin hissederdiniz.
0
tessera
(01.06.21)
Yanıtlarınız için çok teşekkür ederim birinin yanıtlaması bile çok iyi hissettirdi.
Sabah hafif hareketlenme oldu ama 1 ay öncesi gibi değil epey nazlı ve istemsiz. Yine de bir gelişmedir. En azından aklım sürekli orada değildi daha normal hissettim. Böyle böyle normalleşip düzelir umarım.
0
🌸mythralioz
(01.06.21)
(2)

Fransızca diyalog

dissendium
Şu videoda 23:06'da sürücünün söylediği kelime ne?https://youtu.be/bcuFnL6Dm3w?t=1385Bir de 22:25'de başlayan konuşmada özet olarak ne konuşuluyor?https://youtu.be/bcuFnL6Dm3w?t=1345Videolar ilgili zamanlara ayarlı. Bilgi veren olursa teşekkür ederim.
Şu videoda 23:06'da sürücünün söylediği kelime ne?

youtu.be

Bir de 22:25'de başlayan konuşmada özet olarak ne konuşuluyor?

youtu.be

Videolar ilgili zamanlara ayarlı. Bilgi veren olursa teşekkür ederim.
0
dissendium
(30.05.21)
23:06 : "ça marche" = "peki, oldu o zaman" gibi bir anlamı var bu kalıbın

22:25 :

Kadın: o alana mi girmem gerekiyor, nereye girecem?
Adam: girmeye gerek yok, şöyle bir manevra yapsan daha kolay olur
Kadın: bir daha tekrarlar mısınız, nasıl bir manevra yapmam gerekiyor
Adam: şöyle öne doğru gidip dönüş yapabilirsin
Kadın: doğru, akıllıca, peki o zaman
0
yarey
(30.05.21)
Ben de ilkini yazmaya gelmiştim devamını çok anlamamıştım.


Ayrıca ekseriyetle Fransa’ya göçen ailelerin çocukları neden bu kadar ağır bir aksanla konuşuyor hiç anlamıyorum. Paris’in göbeğinden gelenler bile böyle konuşuyor, sanırsın ki hepsi gettoda zenci.
0
tessera
(30.05.21)
(22)

yurt disinda mutlu olamadigim icin vicdan azabi cekiyorum

bagirir bu raylar o sahte o kart duzene
evet dostlar, üzgün veya mutsuz degilim ama mutlu da degilim. konuyu biraz acayim.disaridan bakinca herkesin cok yasamak isteyecegi bir sehirde ve muhitte yasayip, cogu insanin yapmayi dileyecegi bir isi yapiyorum ama hayata karsi inanilmaz nötrüm. sosyal medyada turk timeline'ina bakip insanlarin y
evet dostlar, üzgün veya mutsuz degilim ama mutlu da degilim. konuyu biraz acayim.

disaridan bakinca herkesin cok yasamak isteyecegi bir sehirde ve muhitte yasayip, cogu insanin yapmayi dileyecegi bir isi yapiyorum ama hayata karsi inanilmaz nötrüm. sosyal medyada turk timeline'ina bakip insanlarin yurt disi hayallerini, isteklerini görünce veya yurt disina cikmis insanlarin mutlulugunu gorunce kendime kendime "ulan sen neden mutlu degilsin, ne buyuk sorunun var hayatta" diyorum ve kendime kiziyorum.

zamaninda okuyup calistigim yere birkac yillik turkiye arasindan sonra sirketin istegiyle geri geldim. dilini biliyorum, egitimim bu ulkeden, ortami biliyorum, tanidiklarim var ama icimde hicbir ekstra sevinc yok. turkiyede nasil yasiyorduysam ayni duygularla yasiyorum. diger insanlar gibi ne guzel iyi bir ulkede yasiyoruz diyemiyorum.

insanlarin avrupada cekilmis herhangi bir sokagin fotografina verdikleri tepkileri gorunce sasirip, insanlar senin bu hayatina ne kadar ozlem duyuyor ama sen sifir neşe ile oturuyorsun diyorum kendi kendime ve yasadigim hayata karsi nankörlük yapiyormusum gibi hissediyorum.

es dostun bir kismini turkiyeden taniyorum, bir kismi da bu ulkenin insani ama hicbir türk'e bu konuyu acamadim. nedense biraz cekindim bu konuyu konusmayi. belki onlar da benle ayni duygulari paylasiyor ama emin olamiyorum.

birkac haftadir dikkat ediyorum. is sonrasi veya hafta sonlari yaptigim aktiviteler ve bulusmalar bir gorevmis gibi gelmeye basladi. inzivaya cekilip kendi kendime evde kafa dinlemeyi istemem sanki yasadigim hayata nankorluk gibi geliyor.

evet, kazanc olarak daha iyi durumda oluyorsun. her ne kadar turkiyeden gorundugu kadar olmasa da maddi olarak rahatliyorsun. evet, sehirler guzel ve planli. evet, insanlarin hepsi olmasa da cogu daha duzgun. evet, daha huzurlu vs. fakat bunlarin hicbiri beni daha neşeli kilmadi.

gecenlerde turkiyeden yeni gelmis (sanirim okumak icin) ve bana bir konuyu danismak isteyen iki gencle tanistirdilar. nasil mutlular, nasil yuzleri guluyor anlatamam. ben de onlaro oyle gorunce mutlu oldum ama modumun onlar kadar yuksek olamamasina kizip durdum sonrasinda.

bu soruyu acma nedenim de aslinda yurt disinda en azindan bir 5 yili devirmis arkadaslarin ne hissettigini ogrenmek. ben calisan sinifa mensup bi insan olarak yine calisan kesimden, orta sinif arkadaslarin duygularini merak ediyorum.
0
bagirir bu raylar o sahte o kart duzene
(27.05.21)
10 seneye yakın okul+iş milano. şu an geri istanbul.
Şehir ülke insanı mutlu etmeye yeten şeyler olmadığı gibi mutsuzluk sebebi de değil aslında.

dünyanın en klasik sorusu bu, "sen hayatta ne yapmak istiyorsun? istediğin, sana iyi gelecek şey nedir?" cevabını ucundan yakala ve peşinden koş. her gün 7/24 mutlu olunamayacağını kabullen, kabullenmeyi kabullen ve içinde bulunduğun anda dur ve sana iyi geleni fark etmeye çalış.
her akşam yastığa kafayı koyduğumda kurduğum hayali milano'da gerçekleştiremeyeceğimi görüp istanbul'a döndüm. döndüğümün 3. senesi hayalin yarısı gerçekleşti. acelenin, telaşın, kendini yiyip bitirmenin gram faydası yok, akısına bırakıp sana iyi gelen şeyleri hatırla, hayal kur. kıstasın ayda ne kazandığın değil ayda kaliteli geçirebildiğin zaman olsun.

sıkma canını, yaşadığı yerden bağımsız insan aynı insan, senin de mutsuz olma memnun olmama hakkın var.
atalet-erteleme gelmeden sana ilham verecek beynini besleyecek bir şeyler bulmaya bak.

sevgiler
0
nwnd
(27.05.21)
kendini neden seninle benzer şartlarda olmayan insanlarla karşılaştırıyorsun ki...
0
heeresgruppe
(27.05.21)
Yurtdisina hic cikmadim ancak izin verirseniz cevaplamak istiyorum.

Bilgisayar muhendisiyim ve iyi bir devlet okulundan mezunum, su anda da yuksek lisansima devam ediyorum.

Etrafimdaki hemen hemen herkes yurtdisina tasindi ya da tasinma hayali kuruyor. Yurtdisi sihirli degnekmis gibi davraniyor insanlar. Giden insanlar da sanki orda en ufak bir zorluk cekmiyormus her sey muhtesemmis gibi anlatiyor ve davraniyor.

Yurtdisina gitmek bir nevi hayatin instagram versiyonu gibi. Nasil orda kimse kotu anini paylasmiyorsa gidenler de onu yapmiyor. Cok asiri minnettar olmaniz gereken dunya nimetiymis gibi davraniliyor disardan.


Ben her seyde oldugu gibi bunu da abartili buluyorum. Siz herhangi bir sahip oldugunuz sey yuzunden, millet buna gipta ediyor diye cok sukretmeliyim, %200 mutlu olmaliyim hissi yasamak zorunda degilsiniz.

Size ozenen insanlara da ozenen milyonlar var ona bakilirsa.

Olayin sehirden ziyade kendinizle ilgili oldugunu dusunmeniz gerekiyor. Kendinizi mutlu ve tatmin olmus hissedebileceginiz yollar arayin. Bu da illa spor ya da hobi ile ilgili olmak zorunda da degil. Belki bir ogrenciye burs verirsiniz belki alaninizdaki birilerine mentorluk saglarsiniz. Bambaska seyler de olabilir ama kendiniz aramali ve bulmalisiniz. Basakasinin onerdigi sizi tam anlamiyla tatmin etmez.
0
tessera
(27.05.21)
Yurtdisina geldigim icin mutluyum da bir yerden sonra geciyor yani ne yapacagim her gün Fransa'da yasadigima dua ederek kalkacak değilim. Belli yerden sonra rutin, normal hayat olmasi kadar normal birşey yok.

Yani ben de ilk geldiğimde oha ne güzel falan oldum ama artik alistim yani. Tamam maas guzel, yeme icme kaliteli, insanlar iyi ama polyanna gibi de dolasamayiz :) 5. Seneye giriyorum bir kac aya. Her Türkiye'ye gidince geri dönesim geliyor hemen o kadar daralıyorum.
0
logisticsmanager
(27.05.21)
Gecen bir yerde okumustum, "yurtidisina gidince arka fon degisiyor sadece, sen yine ayni sensin"

Not: 3 sene yurtdisinda yasadim.
0
brkylmz
(27.05.21)
4 yildir almanyadayim. bende hemen hemen benzer duygular icersindeyim. vicdan azabi cekmiyorum da buraya hicbizaman ait olamayacagimdan sanki bosuna burda zamanimi harciyormusum gibi geliyor. daha yeni izinden geldim türkiyeden. sanki hep orda rahat yasabilmek icin bu zamanimi feda ediyormusum gibi geliyor.

türkiyede az paraya calistigim üzüldügüm seyler olmamis gibi sebepsiz bir özlem duygusu oluyor.
galiba tipik bir almanci olma yolunda ilerliyorum.
0
vhs kaseti
(27.05.21)
Devlet okulundan koleje gecmis gibi oluyorsun, okul yine okul hergun derse giriyorsun.
Mutlu olmak zor bence.
0
divit
(27.05.21)
olay biraz nerde olduğun değil kimle/kimlerle olduğunda bence. ben de iki sene atinada çok mutsuz yaşadım, sonra ankaraya taşındım çok mutlu bir sene yaşadım.
0
sipsiyah
(27.05.21)
sikinti yasadigin hayatta veya kisiliginde degil, sikinti kendini baskasiyla karsilastirmanda. kendini degistirmene veya kafandan bir seyi silmene gerek yok. baglarini koparmana da gerek yok. kafana gore takil iste. evde durmak istiyorsan da evde dur, 'ben olsam hep gezerdim' diyen de ciksin gelsin kendisi gezsin. hem sanane baskasinin ne yaptigindan/yapacagindan, onlara ne senin ne yaptigindan?

ben de hic hazzetmiyorum turkiye'de yasayan cogu kisiyle konusmayi. resmen insani yurtdisinda yasadigi icin suclu hissettiriyolar. sanki hayat bi orda zor amk. biz burda yattigimiz yerden para kazaniyoruz sanki. evet refah duzeyi yuksek, zaten o yuzden geldik ama napayim yani benim sucum mu? kimle konussam 'oh lan kurtuldun valla, oh lan ne guzel istesen ferrari alirsin orada araba ucuz, oh valla ne guzel is hayati cok kolay' diye diye insani konusmaktan sogutuyolar. hic takmican.
0
icim urperiyor
(27.05.21)
20 seneyi devirdim.

Yurtdisi luks bir restaurant gibi. Dekor super, servis harika, tabak canak masa duzeni inanilmaz. Bir yemek soyluyorsun geliyor tabak harika hazirlanmis. Sonra bir catal aliyorsun tadi bombok.

Turkiye'de esnaf lokantasi, iceri korkarak girersin bazen saga sola dokunmak istemezsin. Onune bir yemek koyarlar goruntu olarak birseye benzemez, catallar bardaklar kirlidir vs. Sonra bir tadina bakarsin soka girersin.

Uzun sure disarida yasamayanin anlayabilecegi mevzular degil bunlar. Obur taraftan ne olursa olsun cikmak isteyenleri de anliyorum. Ama ciktikdan sonra iluzyon 3-5 sene icinde dagiliyor, bu da bir gercek.
0
cooperr
(27.05.21)
Maddi olarak rahatlamak, düzenli şehir evet güzel şeyler ve ilk akla gelenler de Türkiye’den kaçış furyası o kadar basit değil. Siz ne kadardır yurtdışındasınız bilmiyorum Göz göre göre her gün daha kötüye uyanmak çok yıpratıcı, gelecek kaygısı sadece maddi yönlü değil. Sorunların her zaman üstünün örtülmesi, hukuksuzluk, eskiden eğitimin, görgünün, yeteneğin getirdiği bütün avantajların yerini kaotik bir düzene bırakması... Boğulmak üzere hissediyor gençler o yüzden bu kadar büyük bir olay. Siz kendi düzeninizde bu hissiyata elbette uzaksınız o yüzden aşırı gelmesi çok doğal ama işte normal koşullarda değiliz. Aslında dediğiniz gibi sıradan bir Avrupa şehri fotoğrafına delirmek saçma.
Ha sizin haftasonu aktivitenizle bunun ne alakası olabilir? Orada durum kişisel bence. Evinizde oturun, dışarı çıkın kime ne? Bence bu mutsuzluk meselesini kendi şartlarınızda değerlendirin, cevabı yurtdışındaki çevreniz, yaşadıklarınız çerçevesinde arayın. Türkiye’nin olağanüstü şartları, bunalımı sizi yanlış yönlendirir.
0
not dark yet
(27.05.21)
8-9 aydir yurtdisindayim, oncesinde istanbul'da rahatim yerindeydi. Burda da rahatim yerinde. Farkettim ki icinde olmasam bile turkiye gundemi beni etkiliyor. Artik dolar arttiginda "napicaz yau" demiyorum belki ama yine uzuluyorum. Yasama kalitesi/gelir acisindan filan belki yurtdisi daha rahat ama kopamadim ben henuz turkiyeden. Kopabilecegimi de sanmiyorum. 5 haftalik tatilimin en az 2 haftasini turkiyede geciririm herhalde bundan sonra da.
0
fakyoras
(27.05.21)
ben olayin mantigini anlamadim.

yurtdisinda oldugun icin mi mutsuzsun? turkiye'de daha mi mutlu olacagini dusunuyorsun? yazdiklarindan anladigim kadariyla cevabin "hayir" - ayni hissediyorsun.

o zaman mutsuzlugunla yurtdisinda olmanin alakasi nedir onu cozemedim. hayattan tad alamiyorsun, belli ki bir cesit depresyondasin. nerede olursan ol bu problem cozulmedikce boyle hissedeceksin sonucta. butun meselenin yurtdisiyla alakasini anlamadim ozetle.

acaba "turkiye'de mutsuzum, yurtdisina gidersem mutlu olurum" diye dusunup gittin de hayal kirikligina mi ugradin? o zaman biraz daha anlasilir, ama problemin kaynagini degistirmiyor: bir cesit depresyon icindesin demek ki. bir profesyonelle gorusursen yardimci olur bence.
0
robokot
(27.05.21)
Bulundunuz yerde kök salamamissiniz.

Derdiniz, anlattiginiz kadariyla bu.

Insan iliskileri ictenlikli, samimi olacak. Oylesine kurulan arkadasliklarin tabii ki sosyallesmek adina bir onemi var. Ancak samimi olacaginiz, icerisindeyken cok rahat hissedeceginiz bir sosyal cevreye ihtiyaciniz var.

Avrupa´dayim, 5 yili da devirdim.

Surekli ilerlemek, kendimi gelistirmek amaciyla gelmistim, bir dakika bile "durmaktan" inanilmaz rahatsiz oluyordum. Sonunda istedigim ulkeye gelmistim, hicbir seyi geciktiremezdim. En kucuk sorunda da demoralize oluyordum. Kendimi bu yaris psikolojisinden cikartmam zamanimi aldi.

Burada her anim mutlu mesut gecmek zorunda degil. Karsilastirma yapmiyorum, surekli karsilastirma yapmaktan yoruldum. Benimle yakin tarihlerde baska sehirlere gocen arkadaslarimda da durum bu. Biz burada bir hayat kurduk. "Türkiye´de olsam simdi nasil olurdum?" sorusu sadece ve sadece yipratici.

Yasadigim ulkenin vatandasi da oldum. Burada bir hayat kurdum. Ve bu hayattaki sorunlar sadece benimle ilgili. Yasadigim yerin firsatlarindan, islerin ve hayatin kolayligindan memnunum. Bunlar minumum, bunlar standart. Insanca yasamanin minumum gereklilikleri saglaniyor diye ben niye neseleneyim?

Türkiye ormanindan cikinca, evet, ilk sene ben de cok neseli ve enerjiktim. Survivor modundan ciktiktan sonra normale dondum. Avrupa´dan anlasilacak sey cennet degil, sadece insani standartlari saglamis yer olmali.
0
buf-e kür
(27.05.21)
biraz beklentiyle alakalı bir problem var burada. ben 1 sene yaşadım daha önceden, giden, kalan ve dönen de çok arkadaşım var. yurtdışında yaşamak kendi evinde yaşamaya göre çok daha büyük ve sürprizlere açık bir challenge. zaten bu kadar çok göz önünde olmasının sebebi de bu, gidenlerin çoğu "acımadı ki" modunda "biz aşırı memnunuz, 1 liraya 10 kilo et alıyoruz" diyor ancak işin duygusal yönünde hissettikleri sakatlıkları anlatmıyorlar. dolayısıyla bir kere kesinlikle yalnız değilsin, sadece işin bu noktası konuşulmuyor. özellikle psikolojik açıdan gurbet gerçekten zor, bunun vizyonla falan da alakası yok. bunu amerikaya giden alman da yaşıyor, japonyadan avrupaya taşınan japon da. 40 milletten sadece biz bunu ayıplıyoruz, halbuki gavur homesickness diye terim bile üretmiş.

ikincisi, o uzak ülkede bir yabancı olarak kendi evini özlemen çok ama çok normal. kendine haksızlık etme kesinlikle. farklı çıkış yolları ararsın, denemeler yaparsın, ama işin sonunda ben trde 3 kuruş daha az kazanırım ama kendi çöplüğümde yaşarım dersen bu ayıplanacak bir şey değil, aksine çok normal bir şey. ben şahsen böyle düşünüyorum 1 senelik tecrübemin sonunda, ve o zamanlar kalma imkanım olduğu halde kalmadığım için de genel olarak çok memnunum, iyi ki de öyle yapmışım. her ne olursa olsun yabancılar şubesiyle uğraşmamak, kendimi anlatmak zorunda kalmamak, önyargılarla uğraşmamak, arkadaşlarına ve aileme yakın olmak, ailemden biri hasta olduğunda koşabilmek, kendi anadilimi konuşabilmek (ki 2 dili çok iyi seviyede biliyorum) bunların hepsi benim için paradan çok ama çok daha önemliydi, o yüzden mutluyum. zorlukları var evet, cool bir şey de değil, ama belki de bu iş sana göre değildir? yani öyle bi zaman gelir ki lan keşke istanbulda olsaydım da gidip çöplükte bira içseydim ama yanımda şu arkadaşım olsaydı dersin, işte o önemli bi detay. biraz makina olmak, duygusuz olmak lazım yani, fazla düşünmemek lazım.
0
roket adam
(27.05.21)
herkes farklı. Kimi insan arkadaş ilişkilerini veya ailesini özlüyor dönüyor mesela. Mutsuzsan dönmeyi de değerlendir tabii FAKAT tek söylemek istediğim bir şey var, lütfen mümkünse oranın vatandaşlığını almaya çalış (zaten 5+ yıldır oradasın sanırım), B planın ve garantin olarak dön Türkiye'ye. Çünkü burada işler iyi gitmiyor, belediyenin verdiği Gri pasaportlarla insan kaçakçılığı falan yapılıyor öyle düşün. Ben Türk pasaportunun hiçbir değeri kalmadığını ve ileride en ufak vize için bile çok zorlanacağımızı düşünüyorum. Gitmişken elin boş dönme.

Bu arada gördüğüm çoğu arkadaşım ilk 2-3 yıl içinde çok alışıp(başta zorlanıp) sonra "ya Türkiye'de bunu nasıl yapmışız çılgınlık" moduna giriyorlar. Good for them.
0
nhk ni youkosu
(27.05.21)
Merhaba,

Çok uzun süre sayılmaz ama bir yıl yurt dışında yaşayıp yaklaşık 4 ay önce geri döndüm. Kalıcı olmasam da bir yıl daha kalma imkanım vardı ama dönmeyi tercih ettim.

Benim gördüğüm kadarıyla sizin durumunuz o yurt dışına imrenip "kaçarcasına" Türkiye'den gidenler gibi değil. Yani sizin gitme motivasyonunuz muhtemelen o "Süper bir ülkeye geldik. Türkiye'den kurtulduk" diyenler kadar yüksek değilmiş. O nedenle böyle düşünmeniz oldukça normal geliyor bana. Sizinkisi iş için ülke değiştirmek gibi olmuş.

Ben de görece güzel bir ülke ve şehirde yaşadım. İşim buradakine göre oldukça hafifti. Büyük bir şehirdi ama doğası güzel, sessiz sakin bir yerdi. Ama inanın kendimi bu kadar güvensiz hissettiğim bir yer daha olmamıştı. Silahlı soygun ve ölümler çok yüksekti. Akşam hava kararmadan eve girmeye özen gösteriyordum. Markete giderken sürekli etrafı kolluyordum. Her şey mükemmel olmuyor maalesef. Bununla birlikte pandemi sebebiyle sosyal ortamım da olmadı. Ben de döndüm. Dönünce de "Biz, sen orada kalırsın artık diye düşünüyorduk." dediler hep. Öyle bir imaj var hep. Bu anlattıklarımı duysalar inanmazlar. :)
0
shatskikh
(27.05.21)
Bence genel olarak hissettiklerinizin yaşadığınız ülkeyle bir alakası yok. Biraz orta yaş bunalımına girip hayatı anlamlandırma noktasında zorluk çekiyorsunuz gibi gördüm yazınızdan.

Gelişmiş ülkeler sihirli bir şekilde sizin psikolojinizi düzeltecek, size hayat sevinci verecek diye bir şey yok bana göre. Size rahat ve mutlu bir hayat yaşamanıza yardımcı olacak şeyler veriyor sadece.

Türkiye'de zaten hayatın default zorluklarına ek olarak her geçen gün oldukça kötüye giden şeyler var. Insanlar önünü göremiyorlar. Düşünün orta sınıf görülen iyi eğitimli bir kişi, kıçı kırık ikinci el bir araba alabilmek için yıllarca çalışmak zorunda kalıyor. Fazla uzatmaya gerek yok ama buna benzer bir sürü olumsuzluk var siz de biliyorsunuz zaten. O yüzden insanların size imrenmeleri, daha mutlu olduğunuzu düşünmeleri normal.
0
synthetic a priori
(28.05.21)
Buna aslında kişilik ya da karakter diyoruz. Depresyonda olduğunu düşünmüyorum. Bir şeye nankörlük ettiğin de yok Neyden keyif alıyorsan ona devam.
0
velvetmorning
(28.05.21)
1 ay kadar falan once bir instagram reels izledim ve jeton tam manasiyla dustu: mutluluk depresyon gibi bir uc noktadir. her zaman mutlu olamazsin, aranan duygu tatmin olmaktir (being content)..

Bunun ustune epey bir dusundum cunku hayatindan genel olarak tatmin olan bir insan olarak bu deliler gibi mutlu olma kismi beni hep zorluyordu. Boyle bir baski var uzerimizde cunku ve bu bizi oldugumuzdan farkli olmak icin zorluyor. Yani evden ise isten eve rutiniyle gayet iyi gecinen bir insanim, kalabaliklarda olmak, arka planda istemedigim muziklere maruz kalmak (ki mutlulugun tanimini yapamam ama gercek bir mutsuzluk sebebidir benim icin), small talk dedikleri nane mutlu etmiyor beni ama cizilen portre o. bunun bir gereklilik olmadigini anladim o videoyla.
0
2oda1salon
(28.05.21)
Mutlu ya da mutsuz olmanın fonla değil insanın kendisi ile alakası var. Ama mutlu/mutsuz bir insanın tr'de mi mutlu/mutuz olması daha güzeldir yoksa insan hayatına değer verilen bir yerde mi diye sorarsan 2ncisini seçerim. Tr'nin kötü yanlarını kimi kesin her gün tadıyor, kimisi her gün tv'den izliyor, kimisi ise hayatında 1-2 defa yaşıyor. Fakat herkes etkileniyor. Bu gerçekliği denklemden çıkarırsan sen senle başbaşa kalıyorsun. Mutlu olmak oradan sonra sana kalmış durumda.
0
twelfth
(28.05.21)
Twelfth +1000

Soyledigi sey cok dogru. Kucuk cocuguyla yasayan bekar bir anne olarak, kendi can ve mal guvenligim icin ekstradan endiselenmek durumunda degilim. Turkiye'ye gelmemek icin en buyuk sebeplerimden birisidir bu. Erkeksiniz anlamayabilirsiniz bu durumu ama boyle bir rahatlik var.

Ekonomik olarak enflasyondu oynak fiyatlardi gecim icin endiselenmek durumunda degilim. 8. seneye giriyorum burada, tupgaz fiyatlari artmadi aksine geldigim zamankinden daha dusuk (buyuk bir rezerv bulunmustu geldigim sene onun etkisi oldu deniyor), bakliyat, sebze ve meyve yetisebilme bolluguna gore fiyati artar ve azalir. bu da 8 senedir hemen hemen ayni fiyatlarla olur. Bol zamaninda ne kadara dusecek, kit doneminde ne kadara yukselecek kafamda belli ve 8 senedir degismedi. 8 senedir degisen yeni sivi yag fiyati oldu. Oradaki artista tek yon sehir ici toplu tasima ucretine tekabul ediyor (2 lolipop parasi). Fiyatlarin artmamasina o kadar alismisim ki cok geldi bana.

bu tip artilar var

u
0
2oda1salon
(28.05.21)
(27)

Anneniz/babanız/eşiniz bir ayda sizin 30-40 katınız para kazansa

ms brownstone
Ve size keyfinize bakmanızı, çalışmanıza gerek olmadığını söylese yine de çalışır mıydınız? Yoksa başkasından para almayı kabul edip işinizden ayrılır mıydınız? Bu soru silinecek muhtemelen ama fikirlerinizi merak ediyorum. İstifa ederim diyenler hayatlarına nasıl ve ne yaparak devam ederlerdi onu d
Ve size keyfinize bakmanızı, çalışmanıza gerek olmadığını söylese yine de çalışır mıydınız? Yoksa başkasından para almayı kabul edip işinizden ayrılır mıydınız?

Bu soru silinecek muhtemelen ama fikirlerinizi merak ediyorum. İstifa ederim diyenler hayatlarına nasıl ve ne yaparak devam ederlerdi onu da yazarlarsa iyi olur.
0
ms brownstone
(26.05.21)
Maddi olarak başkasına bağımlı olmayı asla istemem. Ne kadar yakınım olursa olsun, ne kadar fazla kazanırsa kazansın maddi bağımsızlığım çok önemli.

Yaptığım işi seviyorum. Sevmiyor olsam, söz konusu kişi istediğim işi yapmam için sermaye sağlasa, mevcut işimi bırakıp ona geçebilirim. Ama maddi olarak bağımlı hale gelmeyi asla kabul etmem.
0
gmzo
(26.05.21)
Birden derlerse 'hayirdir ne is' derim. Oyle bir anda bu kadar gelen aylik para kuskulandirir beni. Yok hep oyle oldugunu varsayiyorsak da ben yine de kendimi garantiye almaya calisirdim. Yani tamam, aylik bana bir miktar veriyorlardir da bu hep boyle mi gidecek? 5-10 sene sonra pasa gonulleri oyle istedigi icin vermeyi kesseler ben ne yapacam?

O yuzden direkt onlara bel baglamam.
0
j r r tolkien hayrani
(26.05.21)
Çalışırdım. Ya da Bana müstakil ev yapacak kadar para ver ben yolumu bulurum derdim. İşi bırakır mıydım bilmiyorum.

Uzun vadeli sürekli para almak, maaşa bağlanmak gibi şeyler kabul edilmez şeylerdir. Tek seferde büyük para koparıp yoluna bakmak en doğrusudur. Benzeri bi durumda olduğum oldu iyi bilirim o psikolojiyi
0
avatar is back
(26.05.21)
Keyif alacağım işte çalışırdım ya da kendim bir şeyler yapmaya çalışırdım. Şu andakinden daha cesaretli davranırdım herhalde.
0
jazzabel
(26.05.21)
Master+doktora+post doc yaparım sonra çalışırım. Bana burs verilmiş gibi olur.

Bunları yapmaktan vazgeçersem de işten çıkmam. Ne münasebet ben evcil hayvan gibi bakılma fikrinden hoşlanmıyorum.

Bi sıkıntısı yoksa insan neden çalışmayıp eş eline baksın ki.
0
tessera
(26.05.21)
Çalışmam, vaktimi yeteri kadar kiraladım zaten patrona bundan sonra kendim için kullanırım. 30-40 kat diyoruz ağabeyler uyanın, asgari ücret bile kazansanız deli para yapıyor ki burada en düşük maaş alan min 20 bin dolar kazanıyor. Ne çalışıcam
0
paramolacak
(26.05.21)
Okul üstüne okul okurdum agahshs bu da nasıl tanımlamaksa :)
0
somethinginthewayshemoves
(26.05.21)
Hobi olarak yapabileceğim az buçuk da para kazanalabileceğim bir işi yapardım. Atölye açardım mesela.
0
olaylar olaylar
(26.05.21)
Okula falan imkani yok donmem.

Calismaya devam ederim, cok daha fazla risk alirim totom rahatta oldugu icin. Bende ayni seviyeye gelmeye calisirim. En kotu batarim, sifirdan tekrar baslarim.
0
cooperr
(26.05.21)
30-40 katı kazanıyorsa, babam rahmi koç herhalde. çalışmam, dünyayı gezerdim. ayda bir babacım para bitti, para gönder derdim. o da göndermez, gir bir işe çalış derdi. koç ailesi böyle, geleneklerine bağlı. tamam, o zaman güler sabancı olsun. o iyi.
0
stewie
(26.05.21)
Annem veya babamsa çalışmam ama eşimse çalışırım. Ne olur ne olmaz :)
0
Gradient_tabanlı_mor
(26.05.21)
Çalışırdım ama aynı işte çalışmazdım, daha fazla risk alabileceğim işlere girişirdim. Kendimi tatmin etmek üzere yani, kafama göre merak ettiğim işler kurardım.
0
roket adam
(26.05.21)
30-40 kattan bahsediyoruz, 3-4 kattan değil. 30-40 kata çalışılmaz.
0
sanal uyku
(26.05.21)
kendimi çok yormayacak şekilde bir yardım kuruluşunda çalışırdım.
0
rose parks
(26.05.21)
çalışırım ama hobi olarak. kazandığım parayı da ölümüne ezmek için kazanırım. yani başkasından aldığım parayı borsaya bitcoine gömemem ama kendi kazandığım kısmı gömerim.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(26.05.21)
anne baba ayrı eş ayrı, eş olayı sıkıntı, para üzerinden bi süre sonra hakimiyet kurma olayı başlar, kim olursa olsun başlar, beklentiler değişir. iş çirkinleşir yani. yorumlardaki bi tavsiyeye +1; her ihtimalde daha az kazanacağım daha rahat bi işe geçerdim.
0
sipsiyah
(26.05.21)
Çalışmazdım. Asla. Kat'a. Son derece erkek ve mağrur halimle söylüyorum bunu. Mutlaka bir iş kurar, ne yapar eder hayatıma bir başkası adına çalışmayacak şekilde devam ederdim. Her yeni yaşımda dünyaya sadece bir kez geldiğimi iliklerime kadar daha çok hissediyorum. Ne iş yaptığın, kime çalıştığın, üretkenlik anlamında ortaya koyduğun bu gerçeği ne yoğunlukta hissedeceğini direkt olarak etkiler ama nihayetinde şu masada her gün ömrümün 8 saatini benimle hiçbir alakası olmayan şeylerle geçirmenin anlamsızlığı değişmiyor. Hatta "işini seviyor olmak" söylemi bile dünyadaki varlığıma, bağımsız ve hür oluşuma ihanet gibi geliyor. İşini sevmeyen, nefret eden birinin sitemi gibi görünmesin söylediklerim. Yeterince boş vaktim var, işim kolay.

ek : anne/baba durumu için bu yazdığım.
0
IncredibleMau
(27.05.21)
legal şekilde kazandığını varsayıyorum.

evli olduğum senaryoda, anne babam dese kabul etmem

eşim derse çalışmaya devam edebilirdim ya da işi tamamen bırakmak yerine daha şahsi bir çalışma düzeni oluşturabilirdim. üretiyor/para kazanıyor olmayı sonlandırmanın bünyeye iyi geleceğini düşünmüyorum.

ya da gider para yuzunden alamadığım eğitimleri alır, yurtdısında yüksek vs yapardım.
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(27.05.21)
Niye calisayim ya salak miyim milletle deadlinelarla sinir stresle ugrasmaya devam edeyim. Isten ayrilim gider gezerim, seramik atolyesi falan açar takilirim. Patronlara kolelik yapacagima sevdigim bir seylere harcarim enerji ve vaktimi, bunun sonucunda gene gelir getirecek bi is yapiyor olsam bile elaleme para kazandirmak icin kendi hayatimdan verdigim bir is olmaz en azından.
0
passive aggressive
(27.05.21)
ben iyice düşündüm taşındım, başkası için çalışmaya asla devam etmem. çalışmana gerek yok dese annem/eşim/babam o saniye patronumu arar kusura bakma ben artık çalışmak istemiyorum derim. gerçekten şu hayattan beklentim sıfıra çok yakın, dolayısıyla sadece beni mutlu edecek şeyler yaparım. giderim bir barınakta part-time gönüllü olurum, aşçılık kursuna yazılırım, resim yaparım, ne bileyim normalde mesai saatleri olacak saatlerde gider ormanda ağaca kuşa bakarım.

böyle bir fırsat verilse beni tatmin ettiği sürece bu fırsatı kullanırım, tatmin etmediği noktada da kendi yoluma odaklanırım. çalışmak istesem iş bulur çalışırım, bir işten istifa etmek sonsuza kadar işsiz kalacağım anlamına gelmiyor ki. teklifi niye kabul etmiyim, teklif müthiş, keşke olsa.
0
evde liyakat kalmamis
(27.05.21)
sabahtan öğlene kadar çalışırdım, sonrasında da hobilerime zaman ayırırdım bolca gezerdim
yarın diyet olarak karşıma bişi çıkması söz konusuysa iş değişir
0
firemanjonny
(27.05.21)
bu imkanlarla daha rahat riske girer dener kazanmaya çalışırdım tutturursan zaten sen de kazanan biri olursun
0
seyyar satıcı
(27.05.21)
ben bunu yaşıyorum. babam da eşim de benim yıllık kazanacağım parayı bir ayda kazanıyor.
işimi çok seviyorum, gelirimle kendim kısa sürede alamayacağım evimi arabamı babam almıştı, kazandığım parayı yalnızca kendi gezmeme, ev geçindirmeme harcıyordum.
evlendikten sonra da durum değişmedi. senin paran benim param meselesi olmadı. gerek büyüdüğüm ailede, gerek kurduğum ailede senin paran benim param meselesi yoktu. illa kendi yaptığın işten kazanmaksa para, şu an yaptığım meslekte ilerledikçe zaten kazancım artacak. belli olan bir durum bu.
ama benim yaşam tarzımda bir değişiklik olmadı.
hep üretimin içinde olan bir insandım, hala daha öyleyim, öyle olmaya da devam edeceğim.
yalnızca hayat standardım olduğu seviyeyi hiç değiştirmedi. büyüdüğüm evde nasıl yaşadıysam, tek başıma yaşarken de öyleydim, evlendikten sonra da aynı şekilde olmaya devam ettim.

istifa etsem tüm gün evde ne yapacağım? yerine dolduracak bir şeyler bulsam, belki yaptığım iş fazla yorarsa veya devlet yerine özelin bana daha avantajlı olacağı bir seçeneğim olursa belki istifayı düşünürüm ama yine çalışmak için işimi bırakmış olurum. bu da pek bir değişiklik yapmıyor zaten. :)

üretmeyen, sabah uyandığında bir amacı olmayan bir insan bir süre sonra sıkılır, saracak bir yer arar. o nedenle bir amaç lazım, kimininkisi çalışma olur, kimininkisi sabahları spor salonu, sauna, alışveriş vs olur.
hayat amacı lazım.
0
ananotherlife
(27.05.21)
calistigim iste mutlu olsaydim sanirim devam ederdim ama ayrildim. esimin maasi benim 4-5 katim. gerci kendisi de ayrildi isten mutlu olmadigi icin. simdi ikimiz de issiz ve mutluyuz :)
0
bir varmis bir yokmus
(27.05.21)
anne, babam derse kabul etmem; ancak eşim, gel evinin erkeği ol. parayı dert etme, ben sana veririm derse, ev erkeği olmayı kabul etmem 1,04314 nano saniye sürer!
0
pangea
(27.05.21)
Valla emekliliğim gelmiş zaten. Keşke dese eşim böyle bir şey. Öyle rahat ederim ki muhtemelen bu rahatlıkla daha fazla iş fırsatı çıkar karşıma.
0
SiyamkedisiZorro
(27.05.21)
Bu durumun 2 olumsuz tarafı var;

1-Bağımlı oluyorsun
2-Belirsizlik, 5 sene 10 sene sonra ortada kalma ihtimalin var

Böyle bir imkanım varsa, bununla yaşamak değil de bunu kullanıp kendi yolumu bulmak isterim.
0
alfred
(27.05.21)
(9)

Bugün sigarayı bırakayım mı

mg3929
Artık son bikaç aydır sigaradan nefret etmeye başladım. Artık zevk bile almıyorum sigara içmekten. Sabah ilk yaptığım şey sigara.Dün gece uyurken madem oruç tutup gün boyu içmiyorum akşam iftardan sonra da içmiyim dedim. Yarım paket var kırıp atacağım elim gitmiyor :/ nasıl bırakılır bu
Artık son bikaç aydır sigaradan nefret etmeye başladım. Artık zevk bile almıyorum sigara içmekten. Sabah ilk yaptığım şey sigara.
Dün gece uyurken madem oruç tutup gün boyu içmiyorum akşam iftardan sonra da içmiyim dedim. Yarım paket var kırıp atacağım elim gitmiyor :/ nasıl bırakılır bu
0
mg3929
(13.04.21)
Kesinlikle bırak.

Ciğeri onu bunu geçtim herkesin vücudunun içi kendini ilgilendirir. Ancak çok kötü kokuyor sigara içen insanlar. Kendileri bunu almıyor. İçenler evimde koltuktan oturduktan sonra kalkınca tütün tablası gibi kokuyor koltuk. Küllük gibi değil de sanki beklemiş yapış yapış tütün gibi.

Bundan kurtulursunuz.

Sağlık kısmı zaten bilinen bir şey. Ancak insan sigara içen arkadaşına kötü kokuyorsun diyemediğinden içenler bunu çok duymuyor.
0
tessera
(13.04.21)
Hazir bahane bulmusken, birak gitsin bence :) Yaparsin, aslansin, kaplansin :)
0
e mice
(13.04.21)
Bu noktaya gelmişken bırak bence de. Sigara gerçekten iğrenç bir şey.
0
roket adam
(13.04.21)
bırakın +1

nikotin bandıyla bırakmaya çalışın. yarım paketi de hemen çöpe atın. bu paket bitsin bırakayım düşüncesi sigarayı beyne ödül olarak işlemeye devam ettiği için doğru olmuyor.
0
amugochi
(13.04.21)
Hiç durmayın bırakın kendinize yapacağınız en büyük iyiliklerden olur. Kardeşim de bırakmaya karar verip sigara bırakma hattını aramış sağlık bakanlığının. Ücretsiz ilaç gönderiyorlarmış. Bir arayın isterseniz
0
eatpraylaw
(13.04.21)
belki bin gündür, belki daha da uzun süredir her gün sigara içtiğini varsayıyorum. sigarayı bıraktığında zorluk çekeceğin taş çatlasın 10 gün seni bekliyor. sonrası kolay. kaldı ki bu 10 gün de gün geçtikçe kolaylaşacak.

hiçbirimiz 10 gün boyunca bir şeye dayanamayacak kadar güçsüz değiliz. oruç bile daha uzun. hem ramazan insanın nefsini birçok konuda terbiye etmesi için güzel bir fırsat. bence tam zamanı.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(13.04.21)
bu aşamadaysanız bence bırakmaya hazırsınız demektir. ancak kokudan tiksinmek, sigaradan nefret etmek tek başına bırakmanızda yeterli değildir.
bunlar sadece bir başlangıçtır ama bu duygunun kaybolacağını bilin. öyle anlar gelecek ki gidip sigara almanıza bir adım kalacaktır. bu sizin ne kadar fizyolojik olarak nikotine bağımlı olduğunuzla ilgilidir.
direkt bırakmak bende zor olmuştu. günde teke düşürdüm ben ama o da çok riskli ikiye üçe beşe çıkabilir her an. nikotin bandı vs. deneyebilirsiniz özellikle iftardan sonra bantlar işinize yarar.
sigara bağımlılığı yalnızca psikolojik değildir; dolayısıyla güçlü iradem yok deyip mücadeleyi bırakmayınız.
yardım almayı da deneyebilirsiniz.
yolunuz açık olsun umarım başarırsınız benim 5 yıl oldu her gün şükrediyorum. bağımlılığın her türlüsünden Allah bizleri korusun
0
windymimas
(13.04.21)
Paketi şu an hemen kırın ve ne olursa olsun bir nefes dahi almayın. 1 nefes alırsanız en az 1 yıl daha içersiniz. Kendinize sürekli ben sigara içmeyen birisiyim diyin ve bu kimliğe bürünmeye çalışın. Kolay gelsin.
0
but that was just a dream
(13.04.21)
bırakmayın.
sigara içmenin zevki başka. ayrıca mrna aşılarla kanserinde aşısı 1-2 seneye çıkacak, artık kanser tehlikeside yok varsayabilirsiniz.
zevk almıyorsanız yeniden zevk almak için marka değiştirebilirsiniz.
düzenli seks yapan erkek birisi olduğunuzu varsayıyorum. ömür boyu seks yapmayacaksın ama ömrün 20 sene uzayacak deseler kabul edermisiniz ? oda zevk, buda zevk.
0
aslindasorunumpsikolojik
(14.04.21)
(5)

Sahur için imsak mi güneş mi

mezarkabul
Hangisine göre sahuru bitiriyoruz?
Hangisine göre sahuru bitiriyoruz?
0
mezarkabul
(13.04.21)
İmsak
0
jelly bear
(13.04.21)
ekstra bilgi güneşten 15 dk öncesine kadar da namazı kılabilirsin.
0
al basmadan donu var
(13.04.21)
Diyanet'in veya başka birinin saat göstergesini kullanmıyorum. Gözlerimi kullanıyorum. "Gece bitti aydınlık başlıyor" dedirten renklenmeyi gördüğümde yemeyi kesip niyetleniyorum. Yoksa "güneş" denen saatte gökyüzü bembeyaz masmavi filan oluyor. Halbuki ölçü Kuran'da açıkça verilmiştir, karanlık aydınlıktan ayrılıncaya kadar ye iç, akşam hava kararıncaya kadar orucunu tut der. Ölçü budur.
0
1bir1bir1
(13.04.21)
trgydl
(13.04.21)
Ben inanmam ama ananemin dediğini yazem. Kendisi 90 küsurdu 2 yıl önce göçtü.

İğneye iplik geçirebilene kadar yenir derdi.
0
tessera
(13.04.21)
(4)

Yanlışlıkla kimlik numarası paylaşmak

dissendium
Bir siteyi resmî site zannedip yanlışlıkla kimlik numaramı girdim. Sorgulama ekranı gibi bir sayfaydı. Bilgi karşı tarafta depolanmış mıdır? Bir sorun olur mu? Sadece kimlik numarasıyla neler yapabilir kötü niyetli kişiler?
Bir siteyi resmî site zannedip yanlışlıkla kimlik numaramı girdim. Sorgulama ekranı gibi bir sayfaydı. Bilgi karşı tarafta depolanmış mıdır? Bir sorun olur mu? Sadece kimlik numarasıyla neler yapabilir kötü niyetli kişiler?
0
dissendium
(12.04.21)
90 ve daha önce doğumluysan zaten kimlik numaran dolaşımda. Değilsen de kaydedilmiş olabilir. Çok büyük bir sıkıntı yok. Çok zor değil bulmak zaten.
0
tessera
(12.04.21)
Kimlik bilgilerimizi ele geçirmeyen firma kalmadığı için artık ben dert etmiyorum
0
anladespina
(12.04.21)
Yukardakiler +1
Ayrıca iş yerindeki panolarda, iş gruplarında vs her yerde uluorta dolaşıp ulaşılabilir olduğu için gizliliği mi kalmış ki diyorum. İnternet siteleri, kargoları saymıyorum bile
0
epitaf
(12.04.21)
ben de yukardakiler +1 demek istemiyorum ama oyle yani. tckno bu kadar gizli bir bilgi olsaydi RTE'ninki ortamlarda bulunabiliyor olmazdi.

yalniz ahahah bunu yazdiktan sonra bi bakayim dedim karsima cikanlar:
www.cumhuriyet.com.tr

sozkuktekine de mahkeme ugramis sdhjfghj eksisozluk.com
0
yoggi
(12.04.21)
(6)

büyük firmalar interneti nasıl alıyor?

tabudeviren
mesela arçelik, siemens, bosch, ford gibi firmalar..download, upload hızları nasıldır? ne kullanırlar?
mesela arçelik, siemens, bosch, ford gibi firmalar..
download, upload hızları nasıldır? ne kullanırlar?
0
tabudeviren
(12.04.21)
(bkz: leased line) muhtemelen.
0
orient blue
(12.04.21)
metro ethernet?
0
sutlu nescafe
(12.04.21)
Önceliklendirerek alıyorlardır. Onlar bizler ki best effort şeklinde bi anlaşma yapmaz.

Siz 20mgbitlik bi faturaya imza attığınızda dağıtıcı size en iyi 20 veririrm ara ara bu düşebilir şeklinde söz verir.

Bu tarz firmalar mesela İMKB direkt bir hattı satın almış gibi muamele görür. Onun hızı hep en iyide olmalıdır. Sizin bizim gibi bir ödeme değil tbi yaptıkları.

Mesela bir problem oldu ve internette toplu yavaşlık oldu. O durumda da öncelik İMKB nindir. En son size gelir internet.

Kast sistemini satın almış gibi düşünebilirsiniz basitçe.
0
tessera
(12.04.21)
büyük firmanın ne kadar büyük olduğuna bağlı. mesela gerçekten büyük bir firma ve verileri kesinlikle çok değerliyse, direkt hat satın alır.

direkt hat derken fiziki olarak bir hattan söz ediyorum. servis sağlayıcının çalışanları gelir, binanın önüne çukuru açar ve binadan direkt santrale giden bir hat bağlarlar. genelde altın kablolar ile döşenir. sabit yüksek hızda ve dışarıdan sızılması imkansız bir hat çekilir. (tabii manyağın birinin çukuru metrelerce kazıp bağlantıya müdahale etmediğini varsayıyoruz)

genelde bankaların kullandığı sistem bu şekilde.
0
elestirman
(12.04.21)
@elestirman
Kaynak var mı? Fiberoptik varken altın kablo mu döşüyorlarmış?
0
orient blue
(12.04.21)
altın kısmı uydurma
gerisi doğru
fiber çekiliyor
0
summatinyourteeth
(12.04.21)
(6)

akp montrö ile niye oynuyor?

roket adam
siyaseti yakın zamanlarda pek takip edemedim. bu montrö'dan çıkıyoruz muhabbeti nedir? montrö'yü fethedince elimize tam olarak ne geçecek?
siyaseti yakın zamanlarda pek takip edemedim. bu montrö'dan çıkıyoruz muhabbeti nedir? montrö'yü fethedince elimize tam olarak ne geçecek?
0
roket adam
(05.04.21)
neverletyougodown
(05.04.21)
www.gazeteduvar.com.tr://t.co/JdHvM0a97H

Böyle ayrıntılı bir köşe yazısı var.

Tabi çok doğru yanlış diyemem ama eğey uğraşılmış bi yazı belli ki.
0
tessera
(05.04.21)
Uluslararası sözleşmeler akp'nin diplomasi becerisinin çok ötesinde işler. akp ne istiyor'dan ziyade abd ne istiyor diye sormak lazım bence. akp'nin bu işteki tek çıkarı kanal istanbul'dan elde edilecek muhtemel rant, biden'ı mutlu edip koltuğunu bir süre daha altında tutmak gibi görünüyor.

normal şartlarda şu yazdıklarıma -miş eki getirir kıraathane siyaseti yapmazdım ama 15 temmuz sonrası akp iyice kabuğuna çekildi, ülkeyi bakkal hesabıyla yönetir hale geldi. bakkal hesabını ben de yapabildiğime göre ben niye fikir üretmeyeyim?
0
IncredibleMau
(05.04.21)
amerikan uçak gemileri karadenize girebilsin diye.. muhtemelen anlaşmalar çoktan yapılmıştır. içeride saddamvari aşağılık bir diktatörlükle varlığını sağlama alma karşılığında amerikan/israil emperyalizminin planlarında truva atı görevi ve tsk nın taşeronlaştırılması.
0
ghostinthemech
(05.04.21)
herkes abd istedi diye diyor. aksine rusya istedi diye oluyor.

dış politikada abd değil rusya tarafındayız. putin biden atışmasında bile putini destekledi erdoğan. türkiye çok uzun süredir (davostan bu yana) abd'den uzaklaşığ rusya'ya yakınlaştı. dış politika bu şekilde okunmuyorsa yanlış yapılıyor.

mevcut siyaset abd ve batının onaylayacağı bir şekil değil, bunu ancak rusya ve çin onaylar zaten yaşanan her olay bunun örneği.

keşke batı ile ittifakımızı bozmasak.
0
dafuq
(05.04.21)
@dafuq youtu.be
0
neverletyougodown
(05.04.21)
(9)

espri mi değil mi anlayamamak

Tochinoshin
27, erkek, 185 cm, spor yapıyorum, kaslar belli oluyor. Tip olarak ortalamanın üzerinde olduğumu samimi tanıdıkların düşüncelerinden dolayı biliyorum.Sürekli karşılaşıyorum bununla. Bir ortamda veya karşılıklı ilişkilerimde kızlar sürekli bir yerime takıyor, şunu değiştir, saçını kısalt, sakalını şö
27, erkek, 185 cm, spor yapıyorum, kaslar belli oluyor. Tip olarak ortalamanın üzerinde olduğumu samimi tanıdıkların düşüncelerinden dolayı biliyorum.

Sürekli karşılaşıyorum bununla. Bir ortamda veya karşılıklı ilişkilerimde kızlar sürekli bir yerime takıyor, şunu değiştir, saçını kısalt, sakalını şöyle yap, ayakkabıyı olmamış, pantolonun yakışmamış, şöyle poz ver diyorlar, beni bozuyorlar yani.

Ben bunların ciddi olup olmadığını anlayamıyorum. Diğer insanları geçtim, sevgilimin bile dış görünüşle alakalı hiçbir şeyine karışmayan bir insanım. En yakınım bile ne giyiyor, nasıl poz veriyor hiç umrumda olmaz gerçekten görmem bile.

Kızlar bana böyle deyince ben şaka yaptıklarını düşünmek istiyorum ve gülüp geçiyorum ama sıkmaya başladı artık. Ben bunların çirkinliklerine, giyimlerine laf etsem aynaya bakamazlar bir daha, çirkinlikten kırılıyorlar. Ortamı fena bozarım yani ciddiye alıp konuşursam.

Ne yapsam da sustursam bunları?
0
Tochinoshin
(25.02.21)
Bi potansiyel gormusler sende ve en iyisini ortaya cikarmaya calisiyorlar. Kadinlar yapar bunu. Sakin bozayim deme kendin kucuk duruma dusersin.
0
msb
(25.02.21)
bi sebebi yok ya klasik yurdum boş insanı. sana çok denk gelmiş sadece.
0
Anjelik
(25.02.21)
Hacı etrafını daha çok bir şeyler başarmış insanlarla doldur. Böyle gitmez.
0
m3mphis
(25.02.21)
Aynaya bakmayan insanlar başkalarına haddinden fazla bakıyor. Yurdum insanı +1
0
ruhen hastayim ben
(25.02.21)
Yorum yapmalarına müsade etmeyeceksiniz. Eğer kendiniz hakkında yorum yapılmasından hoşnut değilseniz, müsade etmeyin. Karşınızdaki kişi ağzını açtı baktınız yorum gelecek, haddini aştığını hissettirin ya da yorum yaptığında konuyu kapatın. Belliki çevrenizdeki insanlar sizden çekinmiyorlar, diledikleri gibi konuşuyorlar.

Benim anladığım bu yorumları pek kibarca yapmıyorlar yani size "Ya X saçlarını şöyle tarasan, şöyle kestirsen çok yakışır" demiyorlar. Böyle demiş olsalar, karşınızdaki belki haklı olabilir diye düşünürsünüz. Ama siz rahatsız olmuşsunuz. Rahatsız olduysanız ağızlarının payını verin yoksa bu hep böyle devam eder.
0
GoodMorningTeacher
(26.02.21)
@msb'ye katılıyorum kızlar bunu çok samimi kız kankalarına da yapar ve yapıyorlar da. Bana da sürekli yapardı 1 2 arkadaşım (ve beni fiziksel anlamda beğenen insanlardı). Biri bin türlü ısrarla saçımı kızıla boyamam için beni ikna etmişti mesela (halbuki ona ne dersiniz ama kız takmıştı benim bu saç renginde olmam gerektiğine) ve boyadım, hayatımda yaptığım en iyi şeylerden biri oldu :D giydiğim giysiden gittiğim yere kadar neden öyle yaptın neden bunu giydin diye sorular sorardı.

Haaa bu kişiler gerçekten işsiz insanlar, o da bir gerçek. Zaten iletişimim de yok artık. Ama size karşı bir kötü niyet olduğunu sanmıyorum. Hakikaten daja iyi olmanız için birer öneri olma ihtimali yüksek. Moral bozmayın, laf da sokmayın kimseye bence.
0
Mossy
(26.02.21)
Kızlar kızlara da bunu çok yapıyor diğerlerinin de söylediği gibi. Yalnız bana anlattıklarınızdan şöyle geldi: Ortamda dış görünüşü iyi olan biri olunca, bu kişi ulaşılmaz ise onu beğenmiyormuş gibi görünmek için de bazen insanlar aynı davranışta bulunabiliyorlar. Yani dış görünüşün iyi, yakışıklısın, ama bak ben seni beğenmiyorum ve eleştiriyorum demek için yapıyor olabilirler sırf. Hareketlerinden zaten salladıklarını anlayabilirsiniz. İkileme düşmeniz bundan kaynaklanıyor bence. Biraz ergenlik emaresi kısacası. Bence kafanıza çok takmayın. He diyip geçmek de güzel bir seçenek. Ortada ciddi bir şey olduğunu düşünmüyorum, ego savaşına yenik düşüyor da olabilirler.
0
sivilceli ergen
(26.02.21)
İnsanlar ne iyi niyeyli cevaplamışlar.

Genelde insanlar çevrelerinde kendilerinden iyi görünümlü biri varsa onu kendi seviyelerinde hissetmek için karşı tarafta bir sıkıntı varmış gibi şeyler söylemeyi sever.

Benim bedenim benim kararım de. Kadınların kendilerinde kullanmayı sevdiği bir cümle. Üzerine bir şey diyebileceklerini hiç sanmam.


Daha poxitif insanlar bulmaya çalışın. Siz de hep böyle pasif agresif ya da sürekli eleştirel kişileri buluyor olabilirsiniz.
0
tessera
(26.02.21)
Aşağılık kompleksinden kaynaklanan yansıtma. Takma kafaya, bu tipler eğitilmezdir.
0
rldofiui
(27.02.21)
(5)

Yurt dışından ne getirip satabilirim ?

soulmate
Merhabalar ,Her hafta kendi aracımla (caravelle) Bulgaristan ve Romanya ya gidip geliyorum oradan ne getirip satabilirim ? Fikirlerinize ihtiyacım var tşk.saygılar
Merhabalar ,Her hafta kendi aracımla (caravelle) Bulgaristan ve Romanya ya gidip geliyorum oradan ne getirip satabilirim ? Fikirlerinize ihtiyacım var tşk.saygılar
0
soulmate
(25.02.21)
Oyun konsolu
0
tessera
(25.02.21)
Buradan ya da farklı forumlardan sipariş alıp onları getirebilirsin. Sipariş usulü çalışmak en temizi.
0
roket adam
(25.02.21)
Bulgarian Rose içeren kaliteli kozmetik ürünleri. Burada kozmetik çok pahalı.

www.google.com.tr
0
old possum
(25.02.21)
@old possum + 1

Bulgaristan'da çok güzel banyo tuzları vardı güllü falan, burada yok doğru düzgün, olanlar da çok pahalı.
0
plutongezegendegilmi
(25.02.21)
Oyun konsolu ps 5 diye düşünüyorum fakat Romanya ve Bulgaristan da şuan piyasa da yok diye biliyorum ,

sipariş alması mantıklı evet araştıraym nasıl yapabilirim diye, ara ara buradan ilan açma olabilir yada başka nasıl bi yol izleyebilirim ?

Kozmetik ürünlerine çok uzağım onu da araştıracağım burada hızlı giden ürünler nedir diye tşk başka önerisi olan varsa bekliyorum aklıma puro geldi mesela ne diyorsunuz
0
🌸soulmate
(25.02.21)
(29)

ilk kez öpüştüğünüz kişi

neverguesser
ama not edeyim, öyle yanaktan ya da naif şekilde değil, gayet tutkulu bir şekilde ilk kez dudağından öptüğünüz kişi şu an nerede, ne yapıyor? evlendi mi? stalk'luyor musunuz? buyrun sohbete
ama not edeyim, öyle yanaktan ya da naif şekilde değil, gayet tutkulu bir şekilde ilk kez dudağından öptüğünüz kişi şu an nerede, ne yapıyor? evlendi mi? stalk'luyor musunuz? buyrun sohbete
0
neverguesser
(21.02.21)
belçika'da yaşarken hollandalı bir kızla evlenmişti, singapur'da yaşıyorlardı, en son konuştuğumuzda (bir sene önce) amerika'ya taşınma planları vardı. herhalde amerika'da yaşıyorlardır şimdi. stalklamıyorum, zaten sosyal medya kullanmıyoruz. çok sevdiğim bir dostumdur hala, araya o kadar mesafe fln girince iletişimimiz koptu bayağı ama şimdi arasa/arasam araya hiç mesafe ve zaman girmemiş gibi yine dostça uzun uzun konuşuruz.
0
pati
(21.02.21)
hatırlamıyorum bile.
0
roket adam
(21.02.21)
Bu duyuruyu okuyunca “haa öyle biri de vardı evet” dedim.
0
ruhen hastayim ben
(21.02.21)
Yurt disinda. Evlenmedi ama stalklamiyorum.
0
kenarortay
(21.02.21)
Hala beraberiz ama arada uzun süreli bir ayrılık oldu. Sonra bir yerde denk geldik tekrar barıştık.
0
jazzabel
(21.02.21)
hafızamı baya bi zorladım ama kim olduğunu hatırlamıyorum. hatırlasaydım stalklamazdım da. ama şu an bu yazıyı okuyunca aklıma gelir instadan tivitırdan bakabilirdim.
0
golgi aygıtı
(21.02.21)
Bi daha hiç görmedim. Hiçbir fikrim yok. Zaten normalde beğenmeyeceğim biriydi,, sarhoşken öpülmüştüm:(
0
i ve been mistreated
(21.02.21)
Instagram'da ekli ama aktif bir iletişimimiz yok. Arada paylaştığım fotoğrafları beğeniyor diye çıkarmıyorum heheh
0
Jux
(21.02.21)
@i ve been mistreated +1
0
peki madem
(21.02.21)
Hala dost kaldığımız için bir dostumu stalklıyor gibi arada stalklıyorum tabii ki ;)
Evlenmedi ama tutkulu şekilde başkasını öpüyor.
0
eksi sozlugun tatli insani
(21.02.21)
facebook listemde.
ilk eklediğimde (ya da o mu eklemişti, hatırlayamadım) arada bir haberleşiyorduk ama aktif iletişimimiz yok şu anda.
herhangi bir flört falan gibi değil, eski arkadaş gibi bir sohbetimiz vardı zaten.
zamanında çok yakın arkadaştık, 1-2 ay çıkmıştık ama olmayınca ayrılıp arkadaşlığa devam etmiştik.
işin içinde seks olmayınca, o yaşlarda oluyordu öyle şeyler tabii.

çok da sevdiğim bir insandır.
profesyonel fotoğrafçı, evli değil, stalklamıyorum.
0
blatta hiberna
(21.02.21)
evli, iki çocuğu var.

ben stalklamıyorum çünkü umurumda bile değil nerede olup ne yaptığı.
ama iki yıl kadar önce abim wp'dan ablalarıyla birlikte birkaç fotoğrafını attı. (nereden, niye bulmuş bilmiyorum allah'ın işsizi) başta tanıyamadım, o hatırlatınca şok oldum.

sonra dikkatle bakınca fark ettim ki neredeyse hiç değişmemiş. yani bizim türk kadınında tipik olan iki çocuğu yapınca godzilla'ya dönme sendromundan mustarip değil. çökmemiş, iyi görünüyordu.

zaten daha 16 yaşında bile fiziği muhteşemdi. o anlamda onun gibi birini daha "öpmedim".
0
filteria
(21.02.21)
en son hangi üniversitede ve hangi bölümde okuduğunu öğrenmiştim. benimkiyle çok benzerdi. ama iletişim kurmadım. şimdi mezun olmuş olmalı. ne yaptığına dair hiçbir fikrim yok.
0
isabella was a ginger
(21.02.21)
adını hatırlayamıyorum
hatırlasam stalklamak isterdim
0
superb
(21.02.21)
sosyal medya kullanmıyor. belki evlenmiştir bilmiyorum. sosyal medyası olsa bakardım ama.
0
jelly bear
(21.02.21)
Kendisi şu an brezilya'da zaten brezilyalı yüksek lisansını bitirmiştir varsayıyorum. Belki doktora yapıyordur arada sırada paylaştığı sunum fotoğraflarını görüyorum :)
0
anarsika
(21.02.21)
Baska bir sehire tasindi. En son tutkuyla optugu kisi kiskandigi icin beni facebook'tan silmisti gecen sene :D beni neden kiskandigina dair hicbir fikrim yok. İnstagramda duruyor, orda gormedi herhalde yeni maniti :D aktif bir iletisimimiz yok. Ayrildiktan sonraki ilk yillarda vardi. Pek stalklamiyorum.
0
invictae
(21.02.21)
kendisiyle evlendim, eşim olurlar.
0
pccopath
(21.02.21)
hiçbir fikrim yok, stalklamak adetim değil :D
0
superfluid
(21.02.21)
Korkunc tipsiz ve ne alaka dediğim bir kızla nişanlanmıştı en son, belki evlenmiştir ama çok da önemli biri değildi 1 2 ay flört ettiğim biriydi o yüzden stalklamıyorum, arkadaşlardan duyup bakmıştım o zamanlar
0
Mossy
(22.02.21)
Uyuşturucudan beyni akmış şekilde sağda solda dolanıyor. Belki uüksek dozdan ölmüştür. Stalklama adetim yok insanları. Olsa da bakmazdım. Haline üzülüyorum.
0
tessera
(22.02.21)
Stalklamıyorum ama bir iki denk gelmiştim, tıp okuyor hala. İkimiz de yetişkin bireyler olarak arkadaş devam edecektik ama sevgilim çok sıcak bakmadı bu fikre, isteklerine saygı duydum ben de. Yarım senedir falan konuşmadım kendisiyle.

Çok ekstra biri olacağını düşünmüyorum, uzmanlığını alır; hobi olarak müzik yapmaya devam eder vs. öyle yaşar. Çok heyecan aramıyordu zaten. Umarım mutludur ¯\_(ツ)_/¯
0
aguen
(22.02.21)
bilmiyorum. stalklamıyorum
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(22.02.21)
açık konuşayım yıllar önce belki 5-6 sene olmuştur aklıma gelmişti, sosyal medyada aradım stalk için ama bulamamıştım. 2019 da fake hesabından beni eklemiş. belli belirsiz bir profil fotosu koymuş. başta anlamadım sonra whatsapp verdi, biraz muhabbet ettik. 2. evliliğini yapmış, türkiye'ye gelince haber ver buluşalım dedi, biliyorum buluşursak takılırız da ama evli olduğu için içimden gelmedi. arada estikçe 2-3 ayda bir bakıyorum instadan, hatta şuan aklıma gelince bile açıp baktım :D
0
ada meltemi
(22.02.21)
benimle birlikteyken "öyle şey olur mu yahu o benim ilkokul arkadaşım!11!!!!!111!!!" dediği kişiyle evli şu an. :))))))))))))))))

çok umrumda değil de, sağlam travmalarımdan biri olduğu için arada açıp bakıyorum ne durumda diye.
0
piremses
(22.02.21)
Kendisi minor sozluk celebritysi idi, birakti. Simdi bir Avrupa ulkesinde calisiyor.

Stalk ata sporum.
0
cleric
(24.02.21)
kendisi benim arkadaşım hatta beni bir arkadaşıyla bile tanıştırmaya çalıştı. zaten geçmiş 18 sene. Baya ünlü bir ressam.
0
guitarissimo
(26.02.21)
amerikanın bir eyaletinde doktora yapıyor en son 1000 dolardan az bir paraya aldığı 20 senelik arabayı satıyordu.

40 yılda bir stalklıyorum.

öpüşeli 9 sene geçmiştir.

kesin sevgilisi vardır şu an.
0
rain when i die
(26.02.21)
ilk öpüştüğüm bir escorttu, çinliydi, malezyada kuala lumpurda otel odasında öpmüştüm.
sevgili olarak ilk öptüğüm kız, biz beraberken zayıfladı, baya zayıfladı, daş oldu.
Beni bıraktı baya kıro bir herifle evlendi.
7 8 sene önce instagramda denk gelmişti, kocası buna butik açmış (kız bilg. mühendisiydi)
0
summatinyourteeth
(26.02.21)
(15)

Tarhana corbasi icerken yaninda yogurt yemek

kuehles blondes
Merak ettim. Tarhana corbasi yerken yaninda yogurt/beyaz peynir gibi gorece eksi urunler tuketiyor musunuz? Ben cok seviyorum nedense.
Merak ettim.

Tarhana corbasi yerken yaninda yogurt/beyaz peynir gibi gorece eksi urunler tuketiyor musunuz?

Ben cok seviyorum nedense.
0
kuehles blondes
(18.02.21)
ben tüketmiyorum ama tarhanın içine beyaz peynir koyan, içine yoğurt koyup karıştıran çok insan gördüm, genel olarak öyle seviliyor.
0
killerbee
(18.02.21)
Ben gorece eksi degil de salatalik tursusu gibi direkt eksi yiyorum :D
0
invictae
(18.02.21)
Biz yanına ekşi değil.. tarhanayı direkt ekşi yapıyoruz :) Hatta ekşi ve hafif acılı olmayan tarhana daha içmedim :)
0
superfluid
(18.02.21)
Tarhana + yoğurt ikilisine bayılırım ama peynir denememiştim, bi şans vereyim merak ettim
0
i think therefore i am
(18.02.21)
tarhananın içine çömlek peyniri ufalayıp yufka ekmekle yemek, yaşasın içimdeki iç anadolulu!
0
Phoebe
(18.02.21)
Evet, çorbanın içine peynir atıyorum
0
scholes
(18.02.21)
yemek yapmaya üşendiğim zaman tarhana çorbası yapar, yanında beyaz peynir ve galetayla tüketirim. mükemmel bir üşeniyorum yemeği, yalnız değilsin.
0
evde liyakat kalmamis
(18.02.21)
Tarhanayı zaten bazı yörelerde yoğurtla tutarlar. Tadı yakışır bence de.
0
SiyamkedisiZorro
(18.02.21)
Beyaz peynirle birlikte çok severim
0
megalomaniac
(18.02.21)
Tarhana corbasini yogurtlu yapiyoruz, hayatimin yaklasik 25 sene sonrasinda ilk is yerinde yogurtsuz tarhana icmistim.. Denemelisiniz kestirmemek lazim ama yogurdu
0
eja
(18.02.21)
lezzetli bi acı biber turşusunun suyundan damak tadınıza uyacak kadar bir miktarını çorbaya eklerseniz de çok güzel oluyor.
0
kalifiye balta sapi
(18.02.21)
Ben de yoğurtlu ve peynir eşlikçili tarhanayı ilk defa duydum

Tarhana + turşu seviyorum, acı biber, salatalık, lahana, fasulye, domates ne varsa
0
freebird5406_2
(18.02.21)
Tarhana zaten ekşi olur. Tarhananın yanında ekşi şeyler yendiğini ilk defa duydum.

Kaldı ki yoğurt ve beyaz peynir ekşi değil?
0
sakurasou
(18.02.21)
İlk defa duydum. Bizimkiler tarhanayı zaten yoğurtla yaptığı için de çok garip geldi, yoğurtsuz tarhana da mı varmış?

Beyaz peynir güzel fikir ama, bi denicem.
0
plutongezegendegilmi
(19.02.21)
Bizde çekişçe zeytin tüketilir.
0
tessera
(19.02.21)
(8)

Giriş Kat Bahçeyi Eve Katmak? Mümkün mü?

deneme
Merhaba,Sorum başlıkta, İzmir şehir merkezinde bir binanın giriş katındaki evimde ekstra bir odaya ihtiyacım var, acaba teknik olarak mümkün mü bahçenin bir bölümünü oda olarak daireye katmak?
Merhaba,

Sorum başlıkta, İzmir şehir merkezinde bir binanın giriş katındaki evimde ekstra bir odaya ihtiyacım var, acaba teknik olarak mümkün mü bahçenin bir bölümünü oda olarak daireye katmak?
0
deneme
(18.02.21)
Bahçe ortak alan diye geçiyor. Mümkün değil.
0
Take it away honey
(18.02.21)
Yasal olarak mümkün olsa yapılırdı zaten. Her arsanın binaya izin verilen yüzdesi değilir. Semte sokağa göre değişen bir şey bu. Yasal olarak bunu yapmak isterseniz ya tadilat için yeni proje çizdireceksiniz ya da başka yollar bulacaksınız. Sonra proje onaylanırsa yaparsınız. Diğer türlü yapacağınız her şey kaçak olur. İhbar halinde yıkılır ya da ceza ödersiniz. Mesela son zamanlarda Bodrum belediyesi hiç acımıyor. Kaçakları öatır çutut yıkıyor.

Yıkım maliyetli olduğundan onu da size yükleyebilirler.

Komşularınız olay çıkartmıcaksa kaçak yaparsınız ama benim dediğim gibi kitaba uyduracaksanız proje çizdirmek ve ruhsat aldırmak filan düşündüğünüz gideri çok çok katlar.
0
tessera
(18.02.21)
eşimin ailesinin site içinde mustakil evi var. kendi bahçelerine beton dökmüşler verandayı büyütebilmek için. belediye yıktırmış sonra :D kendi bahçeleri yani ortak alan değil.
0
elorelia
(18.02.21)
Kesinlikle kaçak yapmak gibi bir niyetim yok. Bu alanda sıfır bilgi sahibi olduğum için sordum. Bu bahçe binanın arka tarafında kalıyor, tamamen kapalı, izole bir alan. bahçeye tek giriş bizim evden, tapuda da bizim eve dahildir diye düşünüyorum ama emin değilim.

Bu proje çizdirme ve onaylatma işi 20m2 bir alan için ne kadara mal olur sizce?
0
🌸deneme
(18.02.21)
metrekare olarak sizin eve dahil değildir. bahçe bu, kapalı alan değil ki? kaldı ki büyük ihtimalle arsaya yapılacak maksimum oturma alanlı bina yapılmıştır, yasal olarak böyle bir şey yapma hakkınız yoktur.
0
co2s2
(18.02.21)
Teknik olarak mümkün
Yasal olarak değil

Eğer daireye katar ve şikayet yerseniz olaylar olaylar...
0
mucoaga
(18.02.21)
babam ilk evimizde bu dediğini yapmştı. tüm apartandan izin aldı önce, sonra belediyeden yasal izinler alındıktan sonra ekleme yaptık. 20 sene kadar önce oldu bu olay. o zaman çok maliyetli olmamıştı.
0
ada meltemi
(18.02.21)
incitirler adamı. yapmayın.
0
faaip de oiad
(18.02.21)
(13)

Türkiye'de en çok nerenin doğasını beğeniyorsunuz?

cosmicgadin
Sb.
Sb.
0
cosmicgadin
(02.02.21)
doğu karadeniz.
0
mikahakkinen
(02.02.21)
Ege/Dardanel
0
heritage
(02.02.21)
Ege
0
invictae
(02.02.21)
batı karadeniz
0
Sonsuzluk ve Bir Gün
(02.02.21)
Batı karadeniz.
0
allah yazdiysa bozsun
(02.02.21)
Kaş çevresinden Kuşadası’na kadar.
0
megalomaniac
(02.02.21)
Güney marmara.
0
plutongezegendegilmi
(02.02.21)
Ege
0
black holes in the sky
(02.02.21)
Şavşat

Kırklareli

Muğla
0
tessera
(02.02.21)
Datça :)
0
esinikaybetmiscorap.
(02.02.21)
ege genel.
muğlanın ilçeleri datça, milas vb.
0
rewlack
(02.02.21)
doğa değil de ben düzlük seviyorum. yaşadığım yer uzunca bi ova olmalı. bisikletimi alıp saatlerce sürebilmeli veya yürüyebilmeliyim. düz arazisi olan şehirler engebeli arazilere oranla güneşi bile daha fazla görür ve günü daha uzun yaşar.
0
johnnie w lker
(02.02.21)
Datça +1
0
since1907
(03.02.21)
(10)

elbiseye çorap uydurma

kakamelsokoban
selam arkadaşlar. açık pembe, açık mavi, mint yeşili ve lila rengi elbiselerim var tam kışlık gibi değil de sonbaharlık gibi almıştım. istanbula hala kış gelmediği için uzun kabanla giyiyorum işe giderken. ama tam kış gelmese de hava yine de serin oluyor ince ten renği çorapla giyemiyorum bunları. k
selam arkadaşlar.

açık pembe, açık mavi, mint yeşili ve lila rengi elbiselerim var tam kışlık gibi değil de sonbaharlık gibi almıştım. istanbula hala kış gelmediği için uzun kabanla giyiyorum işe giderken. ama tam kış gelmese de hava yine de serin oluyor ince ten renği çorapla giyemiyorum bunları. kalın siyah çorapla da abes duruyor hiç yakışmıyor diye geçen hafta gittim pentiden açık sahra 70 den külotlu çorap aldım dün elbisenin altına giydim. altına da kısa çizme giymiştim evdeyken kendime çok bakmadan çıktım ama sonra işyerinde boy aynasında farkettim ki o da çok güzel görünmüyor. bir de parlak çorap hem bacakları kalın gösteriyor, hem de zarif durmuyor. arkadaşlarım akşama kadar babaanne gelmiş diye dalga geçtiler bir daha giyemem onu artık :)

siz açık renk elbiselerle hangi kalın çorapları giyiyorsunuz? kombin uzmanlarının yardımlarına ihtiyacım var. çok da üşüyor bacaklarım, gerçekten 15 20 den çoraplarla yürüyemiyorum kışın.

yardımcı olanlara şimdiden teşekkürler.
0
kakamelsokoban
(06.01.21)
Beyaz olur hepsinin altına. Anime karakteri gibi olur. Ben severim açıkçası. Krem ten çorapları sevmiyorum.

İsterseniz hepsinin altına sur ton sur gibi düşünüp birer ton açık ya da koyularını alabilirsiniz. Ben kış da dahil çorapsız giyerim elbiselerimi. Bacaklarım üşümez.
0
tessera
(06.01.21)
penti yok gibi bronz olabilir
0
delidiyorum
(06.01.21)
beyaz+1

Ama beyaz çorap giydiğim bir dönemde denyo bir arkadaşım bu ne yeaaa lise çocuğu musun demişti, sinir olmuştum. Böyle birine denk gelirseniz hevesiniz kırılmasın, bence beyaz çorap gayet sevimli duruyor pastel renkte kıyafetlerle.

Ekleme: Bak gelmiş antibeyazcılar.
0
buff
(06.01.21)
Beyaz giyme çünkü 20 yaşın üstünde hiç bir bireye yakışmıyor. Siyah bile daha iyi.
0
kaptan maydanoz
(06.01.21)
O renklerin farkli tonlarinda corap alabilirsiniz sanki, bi kac tom koyusu filan. Mint yesiline acik yesil gibi. Elbiseler tek renkse daha kolay desenliyse deneye deneye bulursunuz ama beyaz yapmqyqcaksani isiniz zor.
0
red g
(06.01.21)
Arkadaşlar da iş yerinde çalışanlar da bi zahmet milletin çorabına da karışmasın. Hadsizce. Sorulmayan şeyle ilgili fikir beyan edilmez. Öğrensin artık insanlar.

Beyaz çorap her yaşa yakışır. İnsan kendine yakıltırsın, giyince mutlu olsun yeter.

Lütfen insanların kıyafetinizle ilgili söylediği olumsuz şeyleri duymayın, sormadık sana filan diyin geçiştirin. Bu kadar dışa bağımlı yaşanmaz.

Çorabımızı da mı seçemicez yahu.
0
tessera
(06.01.21)
Ton sur ton mu ne denşyor ya ondan yapsanız. Elbiselerin renginin bikaç ton koyusu olacak şekilde.
0
yazdonumu
(06.01.21)
Sanki bunların altına antrasit olabilir gibi:

www.penti.com

bu hem ince hem yine de 40den belki buna bakılabilir.

kül rengi gibi renkler gidebilir:
www.penti.com

yani bence siyahtansa grilere açık grilere bakılabilir bu renklerin altına, renkler pastelse böyle pastelimsi griler neden olmasın sanki.
0
nimberjack
(06.01.21)
çorabımızı mı da seçemicez diyorsun. peki erkekler de fosforlu turuncu takım elbise ile işe gitsin?

imho, beyaz çorap olmaz bu elbiselere.
0
stewie
(06.01.21)
Stewie e gitsin zaten.

Neden beyaz olmasın ki.
0
tessera
(06.01.21)
(2)

Bu hangi programlama dili?

badiparmagi
C++ mı oluyor bu?https://www.codepile.net/pile/AYanr5PX
C++ mı oluyor bu?

www.codepile.net
0
badiparmagi
(08.12.20)
Declarekullanılan dil tanımıyorum.

Bildiğim kadarıyla c ya da c++ değil.

Java pyhton ve perl de değil.
0
tessera
(08.12.20)
Düz C sanırım
0
sttc
(08.12.20)
(5)

Ne oluyor şimdi sonu nereye varacak? Covid.

the real brad pitt
Selam. Kimse dillendirmiyor ama 2.kez covid olanlar var. Ağır da geçirenler var. Okuduğum tabi ama fake va benzemiyor. E şimdi buna göre insanlığın sonu mu geldi? Vücut bağışıklık kazanmıyor demek değil mi bu? Aşı da yalan heralde. Ne olacak? Daha bilgili yabancı güvenilir kaynakları inceleyen arkad
Selam.

Kimse dillendirmiyor ama 2.kez covid olanlar var. Ağır da geçirenler var. Okuduğum tabi ama fake va benzemiyor.

E şimdi buna göre insanlığın sonu mu geldi? Vücut bağışıklık kazanmıyor demek değil mi bu? Aşı da yalan heralde. Ne olacak?

Daha bilgili yabancı güvenilir kaynakları inceleyen arkadaşlar hekimler de vardır onlar daha net açıklar tabi ama ben bi çıkış göremiyorum.
0
the real brad pitt
(15.10.20)
Dünyada 40 milyon insan bu hastalığa yakalandı atlattı ya da öldü. Bu dediğiniz tekrar etme durumu şimdilik münferit. Bu dünyanın sonu geldi demek değil.

İnfluenza dünyada ne kadar zamandır var ve hala dünyanın sonu gelmedi.

Eğer ki bu çok fazla insanı öldürecekse de buna dayanıklı olan insanların soyu daha fazla devam edecek demektir. Yani evrimsel olarak zaten güçlü olan kalacak.
0
tessera
(15.10.20)
Veba salgını yıllarca sürdü Ortaçağ döneminde, 500 milyonluk dünya nüfusu varken 100 milyon insan öldü insanlığın sonu yine gelmedi, şimdi de gelmez herhalde. İnsan evrimi bi salgınla son bulacak olsaydı şimdiye kadar 50 defa falan tükenmemiz gerekirdi.
0
angelus
(15.10.20)
neredeyse 8 milyarız, kolay kolay sonumuz gelmez.
0
candide
(15.10.20)
Bu ureme hiziyla sonumuzun gelemecegini dusunmuyorum
0
nax
(15.10.20)
arkadaşlar çok ilginçtir ki, yazmak istediğim yazıyı ne buraya yapıştırıp gönderebiliyorum, ne mesajla atabiliyorum

www.abdpost.com

atacağım yazı bu yukarıda paylaşılanın sansürsüz ve çok daha detaylı olanıydı. niye atamadım gönderemedim çözemedim ya.
0
hem şişko hem deli
(15.10.20)
(15)

sizce hangi ev daha mantıklı?

Pertev nail
merhaba, iş yerime yakın kiralık daire arıyorum ve 2 ev beğendim. işyerim istinyepark'a çok yakın1. iş yerime 5 dk yürüme mesafesinde giriş kat 1+1. bina 3 katlı eski yapı ama dışına mantolama yapılmış. ev sahibi evi boyamamı istiyor depozitodan düşmeden. 1500 kira+1500 depozito+ boyama(yaklaşık 100
merhaba, iş yerime yakın kiralık daire arıyorum ve 2 ev beğendim. işyerim istinyepark'a çok yakın

1. iş yerime 5 dk yürüme mesafesinde giriş kat 1+1. bina 3 katlı eski yapı ama dışına mantolama yapılmış. ev sahibi evi boyamamı istiyor depozitodan düşmeden. 1500 kira+1500 depozito+ boyama(yaklaşık 1000 lira) aidat yok.

2. ayazağada işyerime iett ile yarım saat(takriben 10 durak+500m yürüme) mesafede site benzeri bir yerde ara kat 1+1. bu ev diğerine göre daha yeni ve temiz görünüyor. 1600 kira+1600 depozito+1600 emlakçı. aidatı çok düşük.

siz olsanız hangi evi tercih ederdiniz, neden?

işyerim yol yardımı yapacak ancak miktarını bilmiyorum.

teşekkürler.
0
Pertev nail
(04.10.20)
İlki cok eski degilse onu tercih ederdim, digeri de cok uzak mesafede olmasa bile o trafik delirtir adami.
0
(04.10.20)
isyerine yakin olan hangi semtte?
0
carpenic
(04.10.20)
Kesinlikle 2’yi tercih ederdim. En önemli sebep olarak ev sahibi, evi kiracıya boyatırım kafasında olan bir adamla (kadın?) anlaşmak kolay olmaz diye düşünürdüm. Diğer sebep ise giriş katta oturmak insanı kısıtlıyor. Diğer tarafta kafam daha rahat edermiş gibi hissettim bu yazdıklarınızdan.
0
but that was just a dream
(04.10.20)
@carpenic reşitpaşada.
0
🌸Pertev nail
(04.10.20)
1

Emlakciya vereceğime evi boyarım. Girerken biyadiginiz için çıkarken boyamazsiniz.
Evin işe yakınlığı çok önemli bence.
0
elorelia
(04.10.20)
ev sahibi size evi sifir boyali veriyorsa cikarken oyle istemesi normal degil mi? zaten ilk girerken boyatip boyatmamak size kalmis bence
0
carpenic
(04.10.20)
semtler arasinda fark var bence resitpasa
0
carpenic
(04.10.20)
ev sıfır boyalı değil, boyaya ihtiyacı var. ev sahibine depozitodan düşmeyi teklif ettim kabul etmedi.
0
🌸Pertev nail
(04.10.20)
Reşitpaşa Ayazağaya göre daha iyi bir semt. Sahile, emirgan korusuna yürüyerek gidebilme olanakları da cabası.
0
solenkol
(04.10.20)
Ayazağa iyi bir semt değil Reşitpaşa daha iyi
0
suicides underground
(04.10.20)
Cikarken boyatmazsiniz boylece,
Depozitodan dusulmez.
Ilk opsiyon iyi bence. Hem yakinmis da cok.
0
kuehles blondes
(04.10.20)
Resitpasayi tercih ederdim. Koruya yakin, sahile yakin ise de yuruyerek gitmek özellikle de pandemi süresinde buyuk nimet.
Cikarken boyatmazsiniz depozitoyu alabilirsiniz. Ama tabii sozlesmede netlestirin.
0
red g
(04.10.20)
Reşitpaşa. İşe yürüyerek gidip gelmek Istanbul gibi yerde büyük lüks.

Sabah yarım, akşam yarım en az 1 saat hayatınıza ilave zaman katıyor.

Boya talep etmesi çok garip değil, teslim ederken boyasız teslim edersiniz ve arkadaşların dediği gibi bunu sözleşmede netleştirin.
0
fever
(04.10.20)
Evi ile ilgilenmeyen, sen ilgilenince de ben para vermem diyen ev sahibinden uzak dur. Evi güzelse de dur. İlerde çok canını sıkar.
0
tessera
(04.10.20)
giris kat her zaman o kadar da kotu bir secenek degil. ben de giris katta yasadim, hemencecik markete, oraya buraya gitmek kolay oldugu icin usenmiyordum git gel yaparken, agaclar vs de dibimdeydi camlarin seviyordum o havasini. ama benim evim yeni bi yapiydi, sizin ev eskiyse:

-bocek sorunu olabilir. ozellikle o bolgelerde eski evlerde giris katlarda boyle sorunlar cikabiliyor. sizi ugrastirabilir.
-ev nisbeten karanlik olabilir, karanlik olmasi sebebiyle gunduz isik aciyordum ben ama siz iste olacaksiniz, hadi isik sizin icin sorun olmasin. ama butun gun gunes gormeyen ev soguk olur, size ekstra yakit masrafi cikabilir. evin gunes alma durumu nasil?
-hadi ev sahibi sizden boya istiyor, evi boyatmak adam akilli 1.000 tl'den asagi degil, o zaman depozito olarak 2.5000 tl istiyor gibi dusunun ama 1.000 tl size geri vermeyecek gibi.


evin is yerine yakin olmasi harika bir sey gercekten, hele ki trafigin oldugu bir sehirde ama ise yakin begendiginiz ev uzerine dusunmenizi tavsiye ederim.
0
damba
(04.10.20)
(3)

Evden çıkarken son kira

nop
Diyelim ayın birinden birine kira ödeniyor.Kiracı ev sahibi kendisi yerleşeceği için evi boşaltacak.Evi ayın birinde değil de 10'unda boşaltabiliyor olsun.Genel geçer kural nedir?Tüm ayın kirasını ödemesi miYoksa kaldığı gün oranında kira ödemesi mi?
Diyelim ayın birinden birine kira ödeniyor.
Kiracı ev sahibi kendisi yerleşeceği için evi boşaltacak.

Evi ayın birinde değil de 10'unda boşaltabiliyor olsun.

Genel geçer kural nedir?
Tüm ayın kirasını ödemesi mi
Yoksa kaldığı gün oranında kira ödemesi mi?
0
nop
(30.09.20)
oran arti 1.
0
baldur2
(30.09.20)
kaldığı gün oranı
0
prodeq
(30.09.20)
Ben vermedim depozitodan düşün kalan depozitoyu verirsiniz dedim. Hala vermedi. Ayın biri olsun bi daha rahatsız edicem.
0
tessera
(30.09.20)
(15)

Bir iş teklifi aldım

Unde bach canim
Mühendisim. Askerlikle birlikte yaklaşık bir seneyi geçik çalışmıyorum. 5 yıllık tecrübem varken 5.5k ya çalışıyordum. Şimdi 6 seneyi geçmiş bir tecrübem olmasına rağmen teklif edilen maaş 4.5k oldu. Eski işimden daha kötü çalışma şartları sunarlarken maaşın eski işime göre düşük olması iki durumu
Mühendisim. Askerlikle birlikte yaklaşık bir seneyi geçik çalışmıyorum. 5 yıllık tecrübem varken 5.5k ya çalışıyordum. Şimdi 6 seneyi geçmiş bir tecrübem olmasına rağmen teklif edilen maaş 4.5k oldu. Eski işimden daha kötü çalışma şartları sunarlarken maaşın eski işime göre düşük olması iki durumu ortaya çıkarttı. Bir yandan boş kalmaktan iyidir deyip kabul etmek istiyorum. Diğer yandan bu maaşı kabul ederek kendimi enayi yerine koydurmuş gibi hissedeceğimi düşünüyorum. Siz olsanız boş kalmak yerine işi kabul mü ederdiniz yoksa iş teklifi gelmese dahi bu maaşa çalışılmaz mı derdiniz? İş taşeron işi agi falan hak getire.

Not: sektör inşaat tabii ki. 6 yıldan fazladır mühendisim.
0
Unde bach canim
(28.08.20)
İnsaat sektöründe birçok kişi işsiz su an, ben kabul ederdim açıkçası.
0
purplee
(28.08.20)
ederdim,iş işte bulunur. belki size başka kapılar açar.

en kötü iş, işsizlikten iyidir.
0
benaslinda
(28.08.20)
Ben de sektoru dusununce kabul ederdim. Sonrasinda is aramaya devam ederdim bi alti ay bi yil calistiktan sonra. Cunku sirketler sana nedene bu kadar sure bos kaldin diye soracaklar ve buna takilacaklar. Sen bos kaldim demek yerine baska bi iste calisirsan sonrasi icin de iyi olur.
0
tessera
(28.08.20)
boş durmaktan iyidir der geçerdim. inşaat sektörünün ne olduğu ne olacağı belli değil zaten..
0
foolrules
(28.08.20)
Çalışsaydınız ve bu maaşı söyleselerdi çok rahat reddedilebilirdi. Ama şu anki durumunuzu bilmiyorum. gerçekten ihtiyacım varsa tabii kabul ederdim.
0
austenn
(28.08.20)
@austenn
Asgari ücretli standardındayım şu an.
0
🌸Unde bach canim
(28.08.20)
Eski durumunuzla kıyaslarsak tecrübeniz 6 olmadı o bir seneyi boşta geçirdiniz ve şuan çalışmıyorsunuz. Bu sebeple daha iyi bir teklif gelme ihtimali zaten azdı. Şartları kötü olmasa düşünmeden kabul ederdim ben.
İş sizi fiziksel/psikolojik yıpratmayacak sabah oflaya oflaya gideceğiniz bir iş değilse kabul edin bence. Hem çalışırken işverenler için daha pozitif bir etki hem de tecrübeniz artacak.
0
cilekli pasta
(28.08.20)
işler içine girince iyi kötü algısı değişebiliyor. gir baktın sarmadı 2-3 ay sabredip çıkarsın.
0
sarcophagus
(28.08.20)
bir meslektaşınız olarak üzüldüm.

ufukta başka iş yoksa kabul edin. taşeronda iyi eleman olmak her zaman bir artıdır. düşük maaşla çalıştığın için de başka yere geçmen nispeten daha kolay olur.

her zaman dediğim gibi bir sıfırdan büyüktür. 1>0. taksimetre işlesin.
0
ozdek
(28.08.20)
hic dusunme ve kabul et. ben de insaat sektorundeyim azcok biliyorum. kacirma derim.
0
turbo sadık
(28.08.20)
Kabul et burası Avrupa değil oturayım evde rahat is bakarım işlemiyor. Sektör de sıkıntılı hem.
0
Mcfly
(28.08.20)
1 yılı aşkın süre az zaman değil ben de kabul edin diyorum.
0
owaki
(28.08.20)
@çilekli pasta
Ben 5 yıllık mühendisken o parayla işe giriş yaptım. 1 seneden biraz süre sonra askere gittim. Sadece kıyas için bi detay verdim, ayrıntılara takılmayın.
0
🌸Unde bach canim
(28.08.20)
Şartları iyileştirip o maaşı 4700 yapılmasını yazdım, 2-3 saate yanıtımı vericem demiştim. Adam görüldü attı:)
0
🌸Unde bach canim
(28.08.20)
böyle durumlarda pazarlık yapacaksan daha net yazmanı öneririm.

5000 yazsaydın eğer artıracağı varsa o zaten deri 4750 veririm falan diye.

umarım gönlüne göre bir iş bulursun. yalnız o iş yerinde ölene kadar çalışacakmış gibi kendini demoralize etme. moralini yüksek tut. belki projedeki başka bir firmanın dikkatini çeker çok daha iyi bir teklif alırsın.
0
sarcophagus
(28.08.20)
(3)

2. Üniversite bilgisayar yazılım vb okumak

optimistbakunin
Selam. Iibfliyim ve hali hazirda yazilima ilgi duyuyorum. Yanlis tercih sonucu iibfliyim ve alanimda da yuksek gano, staj, parttime calismalara sahibim. Yani sanirim bundan sonra geri donmem zor gibi. Peki ikinci universite olarak sinavsiz buralari okumak mumkunmus. Ataturk unide bilgisayar programc
Selam. Iibfliyim ve hali hazirda yazilima ilgi duyuyorum. Yanlis tercih sonucu iibfliyim ve alanimda da yuksek gano, staj, parttime calismalara sahibim. Yani sanirim bundan sonra geri donmem zor gibi. Peki ikinci universite olarak sinavsiz buralari okumak mumkunmus. Ataturk unide bilgisayar programciligi var eskisehirde de web tasarim ve kodlama var ama eskisehirin dersleri falanda sevmedim. Her neyse siz ne dersiniz 2. Universite olarak bunlari okumali miyim? Baska nerede bilgisayar yazilim vs okuyabilirim? Okumam mantikli midir? Okuyacaksam nereyi tercih etmeliyim
Edit; evet uzaktan aciktan okuma su sınavsiz universite muhabbetti. Zaten baska bir bolum ogrencisiyim yazdigim gibi
0
optimistbakunin
(26.08.20)
2.uni olarqk derken acikogretim diyorsan bosuna okuma. Onun yerine udemy'den kurs alip portfolyonu gelistirmek daha degerli olur.

2.uni olarak 2 yillik diyorsan udemy daha mantikli.

2.uni olarak bu okullarda 4 sene okumayi dusunuyorsan ufemy daha mantikli.

Udemy yerine kendini gelistirebilecegin herhangi baska bir mecra da olur.
0
fakyoras
(26.08.20)
hic gerek yok. ayni soruyu ben sordum 1-2 ay once. sonra kursa yazildim arastirmar yaptim, megerse ne kadar cok okudugu ile alakasiz bu isi yapan varmis onu gordum. hem de basarili olmus insanlar.
zaten artik hepimiz biliyoruz ki umiversitenin bi anlami kalmadi. kimse bakmiyor bile okula ben ise girerken diplomami istemediler bile. yaptigim isleri zaten biliyordular. teklif geldi. son iki isimde de boyle oldu.
0
turbo sadık
(26.08.20)
Biz de bos yere üniversite sınavında iyi derece yapıp, iyi bir üniversitede bilgisayar mühendisliği okumuşuz. Tüm ekşi camiası olarak yazılımcı olalım, oldun bitsin. Sonra siz yarın memory leak e beden olun, algoritmasını üniversite bir öğrencisi seviyesinde geliştirin. Zaten yapay zeka dersini de udemy den alırsınız, yok back propagation da kimmiş.

Genel bir bilgi birikimi için düzenli bir programa sahip bölümü seçebilirsiniz. Size sadece udemy bir bakış açısı katamaz, katmıyor, her gün görüyoruz bunu.
0
tessera
(26.08.20)
(3)

bu şarkıda arkada çalan enstrüman nedir?

ala09
piyanoyu değil, fülüfülüfülü olan enstrümanı soruyorum. https://www.youtube.com/watch?v=J7O46j8IS0c
piyanoyu değil, fülüfülüfülü olan enstrümanı soruyorum.

www.youtube.com
0
ala09
(15.08.20)
Xylophone gibi geldi ama müzisyen arkadaşlar daha iyi bilir.
0
tessera
(15.08.20)
synthesizer olduğunu düşünüyorum.
0
foolrules
(15.08.20)
reason + midi klavye ile yapılamayacak iş yok. yeter ki ton yazmasını bil.
0
turbo sadık
(15.08.20)
(10)

Paramızı en güvenli nerede/nasıl saklarız?

niyeti bozuk http nesnesi
Banka harici.
Banka harici.
0
niyeti bozuk http nesnesi
(15.08.20)
Güzelce bir poşete koyup streç vs sararak paket yapın, aslında böyle paket yapınca içinde nem kalabilir, en güzeli sanırım gazete kağıdına sarmak.

Sonra evde uygun bir duvarı gerektiği kadar kırıp kesip, uygun boyutta bir çukur açıktan sonra parayı duvara koyup üstünü alçı sıva ile kapatın, zımparasını ve boyasını güzelce yapın yama belli olmasın.

Dalga geçmiyorum, evde para saklamanın en iyi yolu onu duvara ya da zemine gömmektir. Kolayca çıkarıp alacağınız bir zulayı hırsız mutlaka bulacaktır.

Hırsızın bulmasını istemiyorsanız, sizin de kolayca ulaşamayacağınız bir yere gömmelisiniz.
0
John Bloor
(15.08.20)
herkesin görebileceği ama anlamayacağı bir yer.

hırsızlar neden çekmece altları dahil kontrol ediyorlar? yatakları parçalıyorlar? çünkü biliyorlar..
0
janderzel zartanyan
(15.08.20)
hırsızlar dolaptaki yumurtaları bile yere atıyorlar içlerine koymuşlar mıdır diye.

@john bloor'un dediği yöntem mantıklı. duvarın hangi bir yerine bakacak, kıracak kadar ses yapacak.
0
fezagezgini_4
(15.08.20)
banknot olarak saklamak uzun vadede iyi degil cunku, nem hava sartlari paralari kuflendirebilir

en iyisi altina donusturup saklamak, bahceniz varsa bahcede gizli bir yere cukur acip saklamak olabilir

bu arada how much money do you have? www.youtube.com
0
exlibris
(15.08.20)
Bitcoin blokzinciri. (gizli anahtarı/şifresini çevrimdışı güvenli olarak saklamak kaydıyla)
0
Lethe
(15.08.20)
az para varsa şu yöntemler denenebilir. 05'20" deki kavanoz fena değil :-)
youtu.be
alttaki videoda 03'02" fena bir fikir değil
youtu.be

üstte böyle yöntemleri anlatan çok video var.

-mimar bir arkadaşımın önerisiydi. çok para varsa, bahçe kat ise zeminde bir parke kaldırılır, o yer kazılır, parke tekrar üzerine yerleştirilir, üzerine de halı kilim filan konulur. koltukların altı, yemek masasının altı bu iş için uygundur.

-aynı şey duvar için de geçerli. kullanmadığınız küçük tuvalet gibi yerde bir parke çıkartılır. duvar kazılır. değerli eşya, para konup, parke yerleştirilir, yapıştırılır. üzerine de duvar boyunca duvar kağıdı yapıştırılır.

- kalın perdenizin içine dikeceğiniz cep, ceplikler de (aynı kumaştan) işe yarıyor.

- feyk bir kalorifer peteğini duvara montajlayıp, içini kasa niyetine de kullanabilirsiniz.
0
ankarakecisi
(15.08.20)
Evin yanması durumunu düşündünüz mü hiç. Kurban bayramında hayvanlarını satan adamın evinde yangın çıkmıştı. Bi sonraki gün parayı kredisine yatıracak adamın bir buçuk milyondan fazla parası yanmıştı. Ben yangın ve su basmasından zarar göremeyeceği bi yer bulunmasından yanayım.
0
tessera
(15.08.20)
Aslında yöntemlerin hepsi için en güzeli altına çevirmek tabi ki. Yanmaz, çürümez, ıslanmaz, yer kaplamaz.
0
John Bloor
(15.08.20)
Altın iyi de dedektörde sinyal verir, bence banknot duvar içi biraz yüksekçe bir yer, yangından ve selden etkilenmeyecek şekilde sarılabilirse..
0
Kahir ekseriyet
(15.08.20)
Yasal iddaa hesabı açın, nesine.com oraya atın.
0
etki
(15.08.20)
(5)

ABD nasıl yaptırım uygulayabiliyor?

ahm1
https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-53786931Aslinda riza sarraf zamaninda da aklima takilmisti ama simdi sorabildim.İran'a sadece abd yaptirim yapiyor di mi? Uluslararasi bir anlasma yok bu konuda?E peki nasil boyle gemilere el koyabiliyor (israil'in filistin'e yaptigi gibi diyebilirsiniz ama
www.bbc.com

Aslinda riza sarraf zamaninda da aklima takilmisti ama simdi sorabildim.

İran'a sadece abd yaptirim yapiyor di mi? Uluslararasi bir anlasma yok bu konuda?

E peki nasil boyle gemilere el koyabiliyor (israil'in filistin'e yaptigi gibi diyebilirsiniz ama o daha farkli)? Aktarildigi kadariyla hicbir iranli yetkili de demiyor ki "sana ne kardesim, ben venezuela'ya petrol gonderiyorum, sen nasil karisiyorsun."

Yillarca bu ulkede iran'a yonelik yaptirimlari delmek icin degisik yollara basvuruldu di mi? E peki abd nasil her ulkenin bu kadar icine girebiliyor? Yoksa abd "kim delerse ona da yaptirim uygularim" mi diyor?

Sorular sorular....
0
ahm1
(15.08.20)
Dünyadaki tüm ticaret Dolar üzerinden dönüyor. Peki Dolar'ın sahibi kim ? Hangi ülkeyle hangi ülkenin ticaret yaptığı önemsiz aslında. Adamların parasını kullanıyorsun neticede.

"Biz borcumuzu bile kendi paramızlda ödediğimiz için paramızın değeri düşmez" diyen bir ülke Amerika.

Not Cevabım neden tiklenmemiş anlamadım. Diğer tiklenenlerinkinden bir farkı yoktu oysa ki.
0
Avoiding The Puddle
(15.08.20)
mastercard / visa / swift. Bu sistemlerin hepsi amerikada. Yani sen simdi evinden cikip bakkaldan bir sakiz aliyorsun ya, hah o sakizi kredi karti ile alirsan amerika ustunden donuyor islemler. swift yani tum uluslararasi para transferi sistemi de adamlarin elinde.

Simdi bu durumda adam at kosturuyor tabii
0
oscar
(15.08.20)
Olay adamların parasından ziyade ürünü.


Şöyle anlatayım; eğer sen bi şey üretiyorsan ve bu ürettiğin ürün içeriğinde Amerikan malı varsa Amerika sana karışır. Bunu da en başından Amerika’dan o malı alırken onaylıyorsun.

Yazılımsal olur donanımsal olur, fark etmez Amerika malının takibini yapar.


Her üründeki Amerikan malı oranı değişik, bunun da belli başlı oranları aralıkları var. Eğer o alan için belirlenenden daha az Amerikan ürünü varsa, amerikan takibine takılmaz eğer aynı ya da fazla orandaysa takılır. Takip dediğim ise düşündüğünüzden çok daha ciddi.

Amerika’da bu işleri takip eden üç ayrı kurum var.

Takip derken ne oluyor derseniz. Amerikan mallarını içeren malınızı satamayacağınız yerleri belirtir Amerika. Mesela bazı malları Rusya’ya satamazsınız, hiçbir malını Kuzey Kore’ye satamazsınız.

Diyelim satarsanız ne olur. Önceden yaptığınız anlaşmaya aykırı olur ve dava açılır hakkınızda. Çok ciddi bi tazminat ödersiniz, genelde şirketi batırcak kadar okuyor bu. Diyelim ki batmadınız, ödediğinizin en az bikaç katı bi parayı ipotek edersiniz ticarete devam için ve söz verirsiniz uyacağınıza.


Diyelim ki siz a şirketine sattınız malı, o da dedi ki şurda kullanıyorum ve şu taşeron firması bu işi yapıyor benim için. O taşeron firması alıp onu İran’ a götürürse siz yine ceza alıyorsunuz malın takibi yapmadığınız için.


Tim dünya işte böyle Amerika’ya domalıyor. Gücü ürününün çokluğundan ve onu koruyabilmesinden geliyor.
0
tessera
(15.08.20)
Sadece ABD değil tüm dünya uyguluyor. Birleşmiş Milletler'in İran'a yaptırım uygulanması yönünde bağlayıcı bir kararı var, yani BM'ye üye tüm devletler bu karara uymak, dolyısıyla ambargo uygulamak zorunda. Bunu en sıkı yapabilen ve denetleyebilen ülke de ABD çünkü banka ve finans ssistemi onun kontolünde.
0
halanne
(15.08.20)
Herkes banka ve finans diyor ancak ürün olmadan bunların bir anlamı yok. Amerika ürünlerimi vermem verdirtmem dediğinde piyasada kaç ürün kalacak. Kaç firma Amerika’dan donanım yazılım satın alıyor, kaç firmanın çipleri ya da küçük parçaları Amerikan üretimi. Karşısında belki Almanya ve Japonya ürünleri olabilir ama onların da belki Amerikan deneyimine tabi noktaları vardır. Sizin Amerika’yı üretim zincirinden komple çıkardığınızı düşünelim, dünyada ne kadar ürün kalır?


Onların elindeki en büyük güç bu. Finanstaki gücünü de bu veriyor onlara zaten. Çünkü her üründen para kazanıyorlar.
0
tessera
(15.08.20)
(15)

Neden ayrılmak istediğimi söyleyemiyorum?

:)
Beni çok seven biri var. 40 gün önce tanıştık. Herşey çok hızlı ilerledi, ikinci buluşmadan sonra beraberdik. Fakat anladım ki bizim birlikteliğimiz çeşitli sebeplerden yürümeyecek, içimden bir ses onu görünce sürekli "hayır" diyor. (Çok baskıcı, bazen paranoya derecesinde kıskanç, alıngan. Siyasi g
Beni çok seven biri var. 40 gün önce tanıştık. Herşey çok hızlı ilerledi, ikinci buluşmadan sonra beraberdik. Fakat anladım ki bizim birlikteliğimiz çeşitli sebeplerden yürümeyecek, içimden bir ses onu görünce sürekli "hayır" diyor. (Çok baskıcı, bazen paranoya derecesinde kıskanç, alıngan. Siyasi görüş olarak benim nefret ettiğim meşhur siyasetçiye hayran, ki benim hayran olduğum tek siyasetçi Atatürk, bunun tersi olan ve ülkenin bana göre boynuna çöken adama hayran. İçki seviyor, bence içince karakteri değişiyor. Içince 5 bira içiyor mesela, ben içki içmediğimden bu miktar normal mi bilmiyorum. Ne zaman içse kavga ediyoruz. Parasız ve iki kez boşanmış olmasını, bir kızı olmasını, benim hiç evlenmemiş olmamı saymıyorum, ayıp diye. )

Bana sürekli karıcığım diyor. Neden diyor anlamıyorum. Benden de ona "kocacığım" dememi istiyor. Hiç böyle birşey görmemiştim filmlerde filan gördüğüm için anlamlandıramıyorum. Hemen evlenmek istiyo nedense? Fakat işin komiği:

Ben neden ayrılmak istediğimi söyleyemiyorum, çekiniyorum.. Bana bunu sorsalar "söyle gitsin manyak mısın" derim ama ben yapamıyorum. Galiba bana bu kadar değer veren birini kaybetmek istemiyorum, sonra beni seven çıkmaz diye düşünüyorum galiba. Ama biliyorum ki yürümeyecek.

İmdat. Neler oluyor bana, işler iyice ciddiye binmeden nasıl çıkarım bu çukurdan.. Neden korkuyorum ki.
0
:)
(13.08.20)
Bu insanı lütfen gerinizde bırakın çünkü hızlı koşan atın b*Ku seyrek düşermiş, bende benzer biriyle birlikte oldum 4 sene boyunca tabi bekardı ama siyaset vs konularında da aynı sizin gibiydik ve bence siyaset filan aşılır bir şekilde belki ama kıskançlık kısıtlama devreye girerse sorun olabilir diye düşünüyorum, ki o bir kere evlenmiş ve siz evlenmemişsiniz, bilemiyorum, ama ben vazgeçerdim olmayacağını bir kez hissediyorsanız dinleyin ben 4 sene o sesi bastırdım en sonunda da evlilikten döndüm zaten, kısacası olmadı.
0
madurumdamadurum
(13.08.20)
Çok baskıcı ve paranoyak diyorsun ne kadar hızlı söylersen o kadar faydalı olur. Kibarca ve mesafeli bir şekilde kendini ifade et.

Sana bu kadar değer verdiğini umarım kıskançlığından vs düşünmemişsindir bu iyi bir sevme modeli değil ki. Bence iyi seven yoksa hiç seven olmasın daha iyi. Kıskanç paranoyak adamlardan kurtulmak çok zor olabiliyor zaman geçtikçe.
0
turkce konusan uzayli
(13.08.20)
bu soru trol di mi? lütfen öyle olsun. mide öz suyum ağzıma geldi. karıcığım ne ya ://

adamın seni sevdiği falan yok. gözünü seveyim kendine gel abla. kaç kurtar kendini.
0
rusalka
(13.08.20)
ay bana çok korkunç geldi bu tablo. her ilişkinin dinamiği farklıdır ama sizinki sağlıklı olarak değerlendirilebilecek bir şey değil.

ek olarak ben de onun tepkisinden içten içe tedirgin olduğunuzu düşünüyorum ki böyle birine karşı çok normal. onu suçlamadan ve uzun uzun laf anlatmaya çalışmadan ayrılın. sen böyle böyle yapıyorsun vs dediğinizde sizi ikna etmesi için ona açık bir kapı bırakmış olursunuz.
0
muslugubozukhayrat
(13.08.20)
problemli birisi, zaten siz de saymışsınız.

Problemleri daha da belirmeden hemen nikah kıymak istiyor ki kaçamayasınız.

Kendisinden hiç hoş bir his almadım, ayrılınca çirkinleşecek bir karakter gibi geldi.

Koşarak uzaklaşın, başınıza iş almayın derim.
0
tessera
(13.08.20)
Bi dünya efendi adam var, şu piçlerde ne buluyor bu kızlar anlamıyorum.
0
antihero
(13.08.20)
gidip boyle adamlari buluyorsunuz ondan sonra basiniza bin tane olay geliyor, tabi ki adamin yaptigi dogru degil ama sizde biraz akilli olun be kardesim, her tespih sallayani, her killi kekoyu kendinize sevgili yapip agliyorsunuz sonra burda
0
alttaraf
(13.08.20)
Yalnız adam piç erkek değil, bildiğin deli bu bence :D
0
eazy
(13.08.20)
bırak kimse seni sevmesin ne olacak? Sen kendini sev emin ol seni de seven çıkar.
0
guitarissimo
(13.08.20)
Elemanin verdigi kirmizi bayraklardan fular-sal felan yapar giyersin o kadar cok.

Kackackackac...
0
cleric
(14.08.20)
ego yapıyorsundur büyük ihtimal.

kafanda "ilişki bitirenlere" dair tanımların vardır. ayrılmak istediğini söylediğinde o insanlardan olacağını düşünüyor ve kendine bunu yakıştırmıyorsundur. (egon, senin en düzgün, en ideal halinde var olmak ister.) bir de sorumluluk alamama şeysi de vardır tabi.

yalnız karıcım ve kocacım fenaymış. ben ilişkilerimde aşkım kelimesini bile kullanmayı pek sevmiyorken o sıfatlar beni aştı şu anda. :)
0
matrix
(17.08.20)
"Bana sürekli karıcığım diyor. Neden diyor anlamıyorum. Benden de ona "kocacığım" dememi istiyor."

cidden imdat. neler oluyor sana?
0
in a world of magnets and miracles
(17.08.20)
bir de teknik yorum yapalım. adam tek kale maç oynuyor senin kalende. sen bi topu alabilsen, baskıyı durdurabilsen bir düşüneceksin şimdi ne yapmamız gerekiyor diye ama adam öyle baskı kurmuş ki kalende, senin tek yaptığın önüne gelen topu sallamasyon ileriye vurmak olmuş. sonra o topu alıp yine yükleniyor sana. düşünmeni engelliyor. hipnoz ediyor.
0
in a world of magnets and miracles
(17.08.20)
bağımlı kişilik falan olabilir misin acaba? Böyle birinin ilgisini kaybetmek istememek bana biraz patolojik geldi. adamın hiçbir olumlu yanı yok nereden tutsan elinde kalıyor umarım ayrılmak istediğin için zarar görmezsin bu kişiden. jet hızıyla bitir bence.
0
Mossy
(20.08.20)
inanılmaz. bir plazadan atılmayı ya da sokak ortasında dövülmeyi mi bekliyorsun? şu anlattığın profil tam olarak onu çağrıştırdı bana çünkü. ya bi de şu optimizmi anlamıyorum; ben bahsettiğin "figür"e hayran birini insan yerine koyup sümüğümü bile atmam. siz nasıl ilişkilere başlıyorsunuz...
0
piremses
(20.08.20)
(12)

Miras kalan arazi - duygusal anne -tavsiye ( hukuki yardim sorusu degil)

hindistan cevizi
Arkadaslar olay su dedemden bi arazi miras kaldi. Dayimlar, teyzemler, annem derken toplam 7 kisi mirasçı. Ortaklar arasi uyusmazlik var ortakligin giderilmesi davasi açilacak. Annem istiyo ki arsamin kensime ait kisminin tapusu olsun gidip duvar cekiyim orda bos dursun. Bi sey ekip bicmiycez, ev fi
Arkadaslar olay su dedemden bi arazi miras kaldi. Dayimlar, teyzemler, annem derken toplam 7 kisi mirasçı. Ortaklar arasi uyusmazlik var ortakligin giderilmesi davasi açilacak. Annem istiyo ki arsamin kensime ait kisminin tapusu olsun gidip duvar cekiyim orda bos dursun. Bi sey ekip bicmiycez, ev filan yapmiycaz cunku diger mirascilarla kavgaliyiz. Herkes birbiriyle kavgali. Anneme dusen payin ederi 30 bin lira. Annemin istedigi sekilde dava acsak duvar ordurtsek 15 20 bin cebimizden gidicek. Arsayi satmasini istiyoruz alici bir mirasci var. Cunku dedigim gibi ev yapma tarla gibi kullanma durumumuz yok akrabalar les gibi insanlar selam vermiyoruz gorsek birbirimize. Ama annem dedemden kalan son sey diye satmak istemiyor. Tamamen duygusal nedenle cebimizden 20 bin ciksin mi? Boyle bi paramiz da yok nakit. Belki birikimden bozdurulacak baska sey icin ayirdigimiz ya da kredi cekilecek. Bence sacma ama annemin kalbini de kirmak istemiyorum gunlerdir konuşuyoruz cok üzülüyor satilma fikrine. Ne yapmali ya :/ bu arada hukuki bilgi istemiyorum arkadaslar. Tesekkurler
0
hindistan cevizi
(09.08.20)
Miras annenin mirası. Hatıra kalmasını istiyorsa duvarı ördürürdüm ben. 20 bin ne ki annemin mutluluğunun yanında.
0
ruhen hastayim ben
(09.08.20)
Miras annemin mirasi tabii ki de avukatı benim ve les gibi akrabalarla ugrasiyorum. Adamlar tehdit ediyo hakaret ediyo onlarla muhattap olmaya değecek bi mal yok ortada. Ben tamamen kurtulmaya calisiyorum bu durumdan:/

Uzerine 20 bin de harcamak dünya sacmasi geliyo ya ama evet annem de mutlu olsun istiyorum kafam karisik
0
🌸hindistan cevizi
(09.08.20)
duvarı nereye ördürecek zeminde ? burası benim dediği yeri tam olarak nasıl belirleyecek? aralarında anlaşacaklar tamam orası senin olsun istediğin duvarı ördür diye ? kullanımda bu tarz zorluklarda çıkabilir bi düşünün derim, satın kurtulun bence.
0
birfincankahvedahaisteyenadam
(09.08.20)
İfraz olmadan duvar çekemez.
Ortalık böyleyse. Kimse. Bölmeylenugrasmaz
Yani yukarıdaki cevap gibi, duvar falan çekemez.

Bir şekilde durumu kabullenmesi lazım Malesef
0
kisa
(09.08.20)
@birfincankahve aralarında anlaşabilseler bu kadar dava vs durumu olmazdi ki ya anlasamiyoruz:/ bizi uzun bi hukuki surec bekliyor iste annemin istediginin olmasi icin.

Kullanim zorlugu degil yok konu hic kullanma plani yok annemin o arsayla duygusal bi bag kurdu babamdan kalan son sey diyo satilmasin bombos dursun diyo.
0
🌸hindistan cevizi
(09.08.20)
Annenizi haklı buldum. Pek çok akrabamın memlekette sembolik küçücük bir arazileri bile olsa çok mutlu olacaklarını biliyorum çünkü. Duygusal bir şey.
0
firez
(09.08.20)
devlet belli metrekare altında yerleri bölmüyordu hatırladığım akdarı ile o duvar ördürme işi sıkıntı olabilir
0
basond
(09.08.20)
@basond evet evet o da bambaska konu. Dedigim gibi cok uzunn bir hukuki surec. Hadi onu da gectim de olcum yapmaya giderken bile tehdit hakaretten islem yapamadik. 2 tane ruh hastasi dayım var orda yasayan. Kafama bi tas vursalar oldurebilirler. Ama annem yok o kadar da yapmazlar diyo :/
0
🌸hindistan cevizi
(09.08.20)
ben olsam o leş insanlarla olan tüm ilişiğimi kesip sevdiğim insanları sükun içinde anmayı tercih ederdim.
0
heavy smoker
(09.08.20)
Başka bir seçenek olarak pay satılıp, o parayla bir şey alınabilir hatıra kalacak. Dedemin ölümünden sonra satılan dairenin parasıyla babam iki tane cumhuriyet altını almış. Evlenirseniz birini sana birini kardeşine dedenden hatıra diye takacağım diyor. Böyle bir şey yaparsanız hem meseleden kurtulmuş hem de annenizi mutlu etmiş olursunuz bence.
0
evrim halkasi
(09.08.20)
Tarım arazisi ise ifraz edilemez, yani bölünemez, annenize ait müstakil bir parsel oluaşamaz özetle.

Ortaklığı giderme davası ile ya ortaklardan biri satın alır tüm hisseleri ya da 3. bir şahıs, bunu siz daha iyi biliyorsunuzdur.

Annenizin isteği pek gerçekci ve yere basan bir istek değil, onu kırmadan olmadığını/olamayacağını anlatın.

Parsel olarak bölünse bile böyle bir ortamdaki arsayı ne yapacaksınız duvar çekip? Yıkacaklar, kıracaklar, içeri girecekler.
0
John Bloor
(10.08.20)
Duvar çözümünü sonraya bırakabilirsiniz.

Bölünebilir bir tapu ise annenizi üzmeye gerek yok. acil duvar örülmeli diye bir şey yok.

Şimdilik sadece beton duvarlarını dikersiniz. Bir iki yıl sonra onların arasına tel çekersiniz. Tel deyip geçmeyin inanılmaz masraf.

Böyle olunca da 20 bin masraf size belki araya zaman girdiği için 25 bine çıkar ama hiç olmazsa borç almadan ve daha az sıkılarak ödersiniz.

Hem beton direkler dikilince duvarı geçip de biri bir şey yapamaz.
0
tessera
(10.08.20)
(16)

Bugün çok büyük bir hata yaptım ve çok fazla insana rezil oldum

ms brownstone
Benimle birlikte bir kişiyi daha rezil ettim yine çok fazla insana. Şu an çok kötü hissediyorum kendimi. Allah aşkına bir şey söyleyin :( Böyle çok kötü bir şey olunca, içimize çok büyük bir şey oturunca ne yapıyorduk? Nasıl sakinleşiyorduk?
Benimle birlikte bir kişiyi daha rezil ettim yine çok fazla insana. Şu an çok kötü hissediyorum kendimi. Allah aşkına bir şey söyleyin :( Böyle çok kötü bir şey olunca, içimize çok büyük bir şey oturunca ne yapıyorduk? Nasıl sakinleşiyorduk?
0
ms brownstone
(09.08.20)
eksiup.com

olmuşla ölmüşe çare yok...
0
pati
(09.08.20)
gün gelecek ne zaman yaşandığını, ne yaşandığını, nasıl olduğunu bile unutacaksın.
0
tabudeviren
(09.08.20)
Detay versen olmaz mı?
0
IncredibleMau
(09.08.20)
saka misin? Hocaefendi dedikleri adam tank soktu, kac tane sehit verdik kozmik odanin anahtari casuslara verildi, Allah affetsin deyip geziyor adamlar
0
speedy
(09.08.20)
@IncredibleMau; valla olayı hatırlamak ve anlatmak bile çok büyük bir rezillik :( Hiç dillendirmek istemiyorum :(
0
🌸ms brownstone
(09.08.20)
Haha, geçmiş olsun hocam. Ben böyle durumlarda başkalarına anlatıyorum, rahatlatıyor o beni.
0
plutongezegendegilmi
(09.08.20)
Haftaya unutursun. Başka meşguliyet ara kendine yalnız kalma. Odak noktanı değiştir film vs aç. Ama 1-2 gün o oturan şeyin etkisi geçmez. Zamanla hafifler.
0
fezagezgini_4
(09.08.20)
Hersey unutuluyor o an yaşandı bitti geçmişte kaldı
Şu an siz varsınız o olay geçmişte kaldı sizinle değil
0
photo85
(09.08.20)
Kimler kimler milyonların önünde rezil oluyor da umursamıyor sonra unutulup gidiyor be hocam. Seninki devede kulak kalır. Raad ol.
0
heidi'nin dedesi
(09.08.20)
Düğünde mi oldu?
0
Unde bach canim
(09.08.20)
genelde kimse bizi kendimizi yargıladığımız kadar sert yargılamaz ve günümüzde neredeyse herkes kısa süre içerisinde başkalarını bırakıp kendileriyle ilgilenmeye devam eder. sizin yaptığınız başarı da rezillik de büyük ihtimalle unutuldu bile. geçiniz.
0
absel
(10.08.20)
birine anlatın, biraz rahatlarsınız.
ya da olayın komik yanına odaklanmaya çalışın.
rezil olunan anlar genelde sonradan düşünüldüğünde komik oluyor.
hatta olay değil, sırf rezil olma hâli bile komik olabiliyor.
hatırladığınızda ömür boyu suratınızı buruştursanız da, bir yandan gülersiniz muhtemelen.
öyle ya da böyle ileride anlatacak hikâyeniz olmuş işte, boş verin.
0
blatta hiberna
(10.08.20)
Üç amcamın çocuğu olmadı. Bu amcamlardan birinin evindeydim. İkimiz de duş alıcaz diye tüm gün dolandık, yok o üşendi yok ben üşendim. En sonunda ben giriyorum dedim duşa girdim.

Çıktıktan sonra amcam yengeme seslendi "bak ne güzel üşenmedi kız girdi duşuna" dedi.

Ben de "ÜŞENENİN ÇOCUĞU OLMAZ"dedim.

Havada harfleri filan yakalamak istedim ama olmadı. Nasıl çıktı ağzımdan, amcamın yüzünde saniyenin belki onda biri bir bozulma geçti ama asla çaktırmadı. Ben de odadan çıkıp saçımı filan kurutmaya kaçtım.


Bunun kadar kötü değilse takmayın derim. En fazla sonra oturup gülersiniz.
0
tessera
(10.08.20)
yineden bunun tekrarlanan bir durum oldupunu anlayacaksak hangi şartlarda gerçekleşiyor diye düşünüp bir daha olmaması için ne yapmalı diye bakmak gerekebilir.
onun dışında anlık durumlar, gaflar için yapılacak bir şey yok. internette tonla epic fail videosu var. açın seyredin gülün.
0
not dark yet
(10.08.20)
utanç en güçlü insani duygulardan biri. okurken sebepsizce mutlu oldum. siz de olun xd
0
snape i başından beri tanırım
(10.08.20)
yil kac hatirlamiyorum. 95 falan herhalde.
abimle osurma yarisi yapiyoruz. skor tutuyoruz sen ondesin ben one gectim berabereyiz...
eve eski ulastirma bakani yeni milletvekili misafirlige gelecek bekliyoruz camdan bekliyorum ne zaman gelecekler diye. hazirlik yapiyoruz. abim de o esnada babama sekerligi getirmis mutfaktan babamin seslenmesi ile.
benim de gazim gelmis tutar miyim. geri kacmadan depar ata ata salona kostum abi abi yedim salon kapisindan bi kuvvetli abandim sirtimi donup iki biiiiiiiirrr diye bagirdim ellerim havada yuzumu salona dondum kiiiii herkes iceride bana bakiyor sonra abime.donduler abim de ne diyor bu mal bakisi atiyor etrafa. o gun astenosferi gordum hocam.
0
turbo sadık
(10.08.20)
(12)

Arabada kayınvalide mi önde oturmalı yoksa gelin mi?

fleur du mal
Arabayı damat sürüyor. Onun annesi mi önde oturmalı sizce, yoksa eşi/nişanlısı/sevgilisi mi?Geleneksel insanlar değiliz, nişanlım öne otur diyor ama ben öne oturunca kendimi saygısızlık yapmış gibi hissediyorum. Sizce ne olmalı?
Arabayı damat sürüyor. Onun annesi mi önde oturmalı sizce, yoksa eşi/nişanlısı/sevgilisi mi?

Geleneksel insanlar değiliz, nişanlım öne otur diyor ama ben öne oturunca kendimi saygısızlık yapmış gibi hissediyorum. Sizce ne olmalı?
0
fleur du mal
(07.08.20)
Bir keresinde beraber yaşadığım erkek arkadaşımın annesini bir yere bırakmamız gerekmişti. “İsterseniz öne geçin daha rahat” demiştim, kabul etmemişti. Arkası da aynı demişti. Dönüşte yine teklif etmiştim, yine kabul etmemişti. Bence olması gereken bu.
0
ruhen hastayim ben
(07.08.20)
arabayı anneme ya da hatuna veririm kendim arkaya geçerim.

not: erkekspor
0
hadsafhada
(07.08.20)
Görmemiş kişilerin bozulacağı bir olay bu. İnanılmaz saçma

Bence @ruhen in dediği doğru.
0
westblack
(07.08.20)
Gelin oturmalı tabii ki.
0
roket adam
(07.08.20)
ben ilk zamanlarda geriden gidiyordum bilerek ki kendisi gecsin nereye gecmek istiyorsa diye, hep arkaya gecti benimki oyle olunca ben de ozellikle gel buraya otur demedim, boyle sacma bi konuda trip yapacak biri degil zaten neyse ki. makul mantikli insanlar da bozulmaz buna ama yine de temkinli olmakta fayda var iyice taniyip huyunu ogrenene kadar, durup dururken araba koltugu yuzunden ara bozmaya degmez :)
0
in vino veritas
(07.08.20)
Eşimin ailesi hep arkada oturuyor. Daha nişanlı bile değilken de böyleydi yani beni sonradan aldiklari durumda dahi arkaya oturup geliyolarlardi. Şimdi de oyle. Ama bazen beraber ciktiysak teklif ederim.

Benimle ön koltuk kavgası eden kayınvalidem olsa düşüklüğe düşüklük ile cevap verir ben de ön koltuk kavgası yapardım sanırım :D

Ama kim çift ise o öne oturmalı. Örneğin eşimin kardeşi, sevgilisi ve ben olsak ben arkaya geçerim.
0
elorelia
(07.08.20)
saygısızlık yapmış gibi hissediyorsan gelenekselsin demek ki, daha nasil olsun. teknik olarak araba damat+senin malin. tercih ettigin yere oturabilmelisin geleneklerin boyundugundan siyrilip.
0
hot potato
(07.08.20)
bu durumun saygıyla da alakası yok, saygısızlıkla da. bizde hep kayınvalidem oturdu, zaten zor inip bindiği için rahat etsin derim. kendi annem babam olsa da öne oturmalarını isterim daha rahat edecekleri için. eğer öne oturmandan problem çıkartacak bir insansa zaten gözünün üstünde kaşın var diyerek yine problem çıkartır.
0
deartheodosia
(07.08.20)
Ben de öyle oluyordum. ama bu senin vicdanınla insanlığınla alakalı, saygısızlıkla ya da gelenekçi olmanla alakalı değil. Bence burda makul olan teklif etmek, belki 1-2 ısrar, kişi arkaya geçiyorsa aynı kafadasınız ve saygısızlık olarak görme bunu. Ama illa içine sinecekse arada ben bugün arkada gideceğim anne, siz önde anne oğul oturun diyebilirsin.
0
mobydick
(10.08.20)
Araba kimin?

Erkek arkadaşınsa önde oturulabilir ancak oğlanın babasının ve oğlan kullanıyorsa kesinlikle arkada oturulmalı. Bana, önde çok rahat değilim sen geç gibi bir şey denmedikçe önde oturmam.

Gene aynı şekilde, eğer araba babanınsa ver kardeşlerle beraber gidiliyorsa, kardeşlerden biri oturabilir ama bana derlerse ki sen geç, üstelemem otururum.

Ben böyle yapıyorum, doğrusu bu gibi geliyor bana.

Kimin malıysa araba ona göre.
0
tessera
(10.08.20)
vay arkadaş bizde de tam tersi oluyor, arka için kavga çıkıyor. arka hem daha az stressli hem de rahat geliyor. kafalar pırıl pırıl.

ama sanırım çiftler öne otursun anlayışı yüksek, eğer bu bir statü olayıysa eğer bence kayınvalide öne oturmalı. çiftlerin hem uzunda uzun seneleri var, hem de anneye saygı çok kıymetli.
0
mete kudur
(10.08.20)
Anne.

Gelin tarafıyım.
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(11.08.20)
(8)

Sıyırıyor muyum?

Karmaşıklık
İki haftadır veya daha uzun süredir sabahları ellerim birbirini tanımıyor. İkisi de başkasının veya yeni iki elmiş gibi hissediyorum. Başka geliyorlar. Sonra yüzümü yıkıyorum yüzüm görünüş olarak değil de ten olarak başkasının gibi. Duygusal taarruzlardan bahsetmiyorum ama tek başına bir şey değil b
İki haftadır veya daha uzun süredir sabahları ellerim birbirini tanımıyor. İkisi de başkasının veya yeni iki elmiş gibi hissediyorum. Başka geliyorlar. Sonra yüzümü yıkıyorum yüzüm görünüş olarak değil de ten olarak başkasının gibi. Duygusal taarruzlardan bahsetmiyorum ama tek başına bir şey değil bu durum.

Bu kez oluyor mu?
0
Karmaşıklık
(28.07.20)
Depersonalizasyon mu ki acaba?
0
coca cola
(28.07.20)
Üzücü olaylar, beklenmedik durumlarla karşılaştınız mı acaba yakın zamanda?

4 yıl önce art arda üzücü olaylar yaşadığım bir dönemde ben de benzer bir durum deneyimlemiştim. Bir psikoloğa uğramanızı öneririm <3
0
chihirovekohaku
(28.07.20)
Üzücü olaylar dediğimiz şey hayat benim için
0
🌸Karmaşıklık
(28.07.20)
Küçük Emrah his ettim
0
🌸Karmaşıklık
(28.07.20)
böyle bi rahatsızlık vardı adını unuttum. psikiyatriste giderseniz teşhis eder. geçmiş olsun.
0
ruby elixir
(28.07.20)
Size sosyal medya diyeti yazıyorum. Özellikle Ekşi Sözlük ve Twitter’dan uzak durmaya çalışacaksınız bu sürede. Kısa sürede değişimi farkedeceksiniz. 10 gün sonra kontrole gelin bir daha bakalım. Geçmiş olsun. Bu da reçeteniz. Karşıda parktan başlayın çimenlere basmaya.
0
pass
(28.07.20)
Kan şekerinize baktırın.
0
derleme
(28.07.20)
Bu soru medikal başlığının sorusu, gönül işlerinde ne işi var.

Prosopagnozi

Yüz tanıyamama hastalığı olarak geçiyor. Bu hastalığa sahipsiniz ya da değilsiniz teşhisini yapacak insan değilim ancak bir psikiyatra görünmenizi öneririm belki de bir nöroloğa.

Geçmiş olsun.
0
tessera
(28.07.20)
(15)

Turkiye'de escinsel evliligin yasalarca taninmasi

baldur2
bu pazar buna dair bir referandum yapilsa sizce yuzde kac evet yuzde kac hayir cikar?
bu pazar buna dair bir referandum yapilsa sizce yuzde kac evet yuzde kac hayir cikar?
0
baldur2
(16.07.20)
Biraz iyimser olarak yüzde 5 10 arası evet der.
0
senolll
(16.07.20)
@j r r 'ın aksine bence din elden gidiyor propagandası misliyle baskın gelir. zira eşcinsel evliliği hak olarak kabul görmenin oranı "sol" kesim içinde bile çok yüksek sayılmazken kalkıp sandığa gitmek için "bana ne faydası var amk" düşüncesini de yenmek lazım. yani teoride karşı olmasalar bile eyleme geçmek için ekstra bir motivasyonları olması gerekir eşcinsel eş dost vs. gibi.

hem biz türküz ana gayemiz kendi mutlu olmamız değil başasının da en az bizim kadar mutsuz olmasını sağlamaktır.
0
Ufuk
(16.07.20)
j r r tolkien hayrani

kanka turkler kadar secimlere katilim orani saglayan ulke az vardir dunyada.

yuzde 5 katilim biraz absurd olmus.
0
🌸baldur2
(16.07.20)
ben yuzde 25-30 evet cikar diyecektim ama ucmus muyum?
0
🌸baldur2
(16.07.20)
abi secime 2-3 gun olmasini falan niye katiyorsun, orasin isin varsayim kismi.

kimse propaganda yapmayacak, insanlarin bunu destekleme veya karsi cikma oranini merak ediyorum. referandum degil tum ulkeye anket yapilsa diyelim o zaman.
0
🌸baldur2
(16.07.20)
bugün bir sosyal deney izledim çocukları bir odada yalnız bırakıp bir hedefe arkaları dönük atış yapmaları isteniyor bir gruba hiç bir şey söylenmiyor onların neredeyse hepsi hile yapıyor. diğer gruba ise koltukta oturan hayali bir kahraman olduğunu söylüyorlar ve onların neredeyse hepsi kurala uyarak atış yapmaya çalışıyor.
bu deney yakalanmayacağını bilsen ya da kimse görmeyecekse suç işler misin gibi bir soruyu ölçüyor ancak diyeceğim o ki bu 'görünmez denetçiler' kimi zaman din kimi zaman toplum insanları belli bir kalıpta tutar.

tüm dış etkenlerden yalıtılmış bir ankette ne çıkacağını kestirmek imkansız. karar verme mekanizmalarında sosyalliğin çok etkisi var. mesela bu konularda ses çıkaran grupların içinde asansörde yiyişen dayıları göremezsin ama varlar.

ayrımcılık görmeyeceklerini bilseler belki daha açık olurlardı.
0
Ufuk
(16.07.20)
ben de maksumum %5 diyorum. halkin kendini "modern" diye tanimlayan kesimi bile aslinda son derece ortadogulu.
0
hot potato
(16.07.20)
%5 max. bu cok daha onden giden ulkelerde bile hala cozulebilmis bir mesele degil ki biz gundemi bir 50 sene geriden takip ediyoruz an itibariyle.
0
cooperr
(16.07.20)
şu ortamda böyle bir referandum yapılsa gitmem bile. onu geçtim, sonucunu dahi takip etmem. katılımın düşük olacağını düşünüyorum.
0
sutlu nescafe
(16.07.20)
%1 ya da %2

Kalan sayılar çok iyimser. Ülkede insanların bunu kabul edebilmesine imkan yok. Bu ülke öyle bi yer değil.
0
tessera
(16.07.20)
din elden gidiyor algısı her zaman diri tutuluyor bu ülkede. o nedenle yüzde 50'nin üstünde katılımla hayır oyu yüzde 85-90 olacaktır.
0
golgi aygıtı
(16.07.20)
%5 maksimum. eşcinsel ilişki içerisindeki adamlar bile hayır verir.

koronavirüsü hesaba katsak da katmasak da katılım olmayacağını söylemek komik. evde kalanlar bilmiyor olabilir ama herkes zaten sokakta şu an. kimi zorunluluktan çoğu ise keyfiyetten. ayrıca türkiye'de seçimler vatan millet sakarya ruhuyla yapılıyor. propagandaya falan bakmaksızın hayır grubu mezardan ölülerini kaldırıp getirir oy vermeye. evet verecek grupta ise insanların çoğu "seçimlerin bir şey değiştireceğine inanmıyorum abi yea", "sonuçlar önceden belli zaten" gibi bahanelerle sandığa bile gitmez.
0
hadsafhada
(16.07.20)
yüzde 30 falan alır.
0
sizofren06
(16.07.20)
Ben yüzde 15 - 20 arasında evet alabileceğini düşünüyorum. Zaman zaman Avrupa kaynaklı araştırmalarda tüm Avrupa ve Türkiye, Ermenistan, Gürcistan, Azerbaycan'da bu araştırmalar yapılıyor. Google'da bulursunuz. Türkiye için yüzde 20 kadar onay görmüştüm. Ancak aynı zamanda birçok eşcinsel in hayır diyeceğini de düşünüyorum.
0
howfaristhesky
(16.07.20)
15% max..
0
lycoxin
(16.07.20)
(6)

10 Küçük Zenci

ibozkurtapartmani
Bu tarzda bir kitap arıyorum arkadaşlar. Lütfen Ahmet Ümit veya Agatha Christie'nin diğer kitaplarını önermeyin. Daha iyi polisiye kitaplar da vardır ama ben bu kitaptaki gibi herkesin birbirinden şüphelendiği ve "Katil içimizden biri." temalı bir şey arıyorum. Bu tarzda film varsa o da olur.
Bu tarzda bir kitap arıyorum arkadaşlar. Lütfen Ahmet Ümit veya Agatha Christie'nin diğer kitaplarını önermeyin. Daha iyi polisiye kitaplar da vardır ama ben bu kitaptaki gibi herkesin birbirinden şüphelendiği ve "Katil içimizden biri." temalı bir şey arıyorum. Bu tarzda film varsa o da olur.
0
ibozkurtapartmani
(30.06.20)
valla dan brown kitapları güzel.
0
sizofren06
(30.06.20)
Rezervuar Köpekleri'nde de herkes ispiyoncu olduğu konusunda birinden şüpheleniyor. Bu da sayılır mı?
0
tessera
(30.06.20)
eğer böyle bir film arıyorsan identity filmi tam sana göre. katil kim?
bir de e katil diye bir film var o da öyle.
0
sizofren06
(30.06.20)
www.imdb.com

tam agatha cristie kitabı gibi bir film bu.
0
bohr atom modeli
(30.06.20)
şu yaşıma kadar okuduğum herhangi bir agatha christie romanında katili bulamadım. doğru tahminlerim olsa bile geçerli sebebiyle bulamadım. Aynı tadı alacağınız bir çok romanı var kendisinin. Ben bu romanı sonu itibrıyla testere (ilk bölüm) filmine benzetirim. Tahminimce izlemişsinizdir.
0
yarimdunya
(30.06.20)
www.imdb.com

bunu izleyebilirsin.

www.imdb.com

ya da bunu.
0
shadra
(17.08.20)
(4)

Hiç tatil yapmamış babamı Ege'de görülebilecek tarihi yerlere götürme?

winston insani
MerhabalarBabam hayatında hiç tatil (deniz tatili, gezip görme) yapmamış biri. Yüzme fln da bilmez, çiftçi olduğu için yazları da sürekli tarla işlerinde.Kendisi müzeleri, farklı kültürlere ait şeyleri ve tarihi yerleri çok sever.Öncelikle yüzme bilmediğinden, ve kalabalık yerlere götürmek istemediğ
Merhabalar

Babam hayatında hiç tatil (deniz tatili, gezip görme) yapmamış biri. Yüzme fln da bilmez, çiftçi olduğu için yazları da sürekli tarla işlerinde.

Kendisi müzeleri, farklı kültürlere ait şeyleri ve tarihi yerleri çok sever.

Öncelikle yüzme bilmediğinden, ve kalabalık yerlere götürmek istemediğimden bu covid nedeniyle, önümüzdeki hafta izin alıp 1 haftalığına şöyle bir gezelim görelim yapalım diyorum çok fazla akdenize' kadar inmeden.

Henüz bir plan yapamadım, Kırklareli'nden öyle aşağıya doğru inicez bakalım. Çanakkale'ye de kilitbahir'deki arabalu vapurla geçmemiz gerekiyor galiba. Tabi ama aklımda çanakkale şehitliği ve şehitler abidesi var.

Sizlerin de varsa şuraya gitse çok beğenir, şunu da görse çok beğenir dediğiniz yerler fikirlerinizi almak isterim. Max 5 günlük bir tur şeklinde düşünüyorum şimdilik.
0
winston insani
(24.06.20)
Çanakkale'den geçecekseniz Anzak Koyu'na da uğrayın mutlaka. (Tören falan da yokken zaten geçerken kısa mola verip, oraları görüp, bilgi tabelalarını okuyup devam edebileceğiniz bir yer.)
0
kobuzchu kiz
(24.06.20)
Altınoluk akçay oraları da sevebilir,bizimkiler seviyor.
0
chemnil
(24.06.20)
Canakkale de truva antik kentine gidebilirsiniz.

Efes antik kentine gidebilirsiniz. Meryem ana ya da gidebilirsiniz.

Yaninizda kesinlikle sapka ve gunes kremi olsun cunku antik kent gibi yerlerdeki mermerler cok gunes yansitir. Bol su , sapka ve krem kesin...
Muze kart cikartirsaniz rahat edersiniz bi de.

Mugla da bolca antik kent var mesela stratonikia cok guzel ve buyuk. Yatagan milas arasinda.

Bodrum deniz muzesi var kalede. Ara ara bakimlar oluyor bi bakin acik mi diye.
0
tessera
(24.06.20)
sabah erken yola çıksanız, 2-3 saat sonra gelibolu yarımadasındasınız. önce orayı gezip oradan kilitbahir ya da eceabattan çanakkaleye geçin. çanakkale içinde meşhur ama tırt aynalı çarşıyı gezin. bence konaklamayı çanakkalede yapın,hme keyiflidir hem de ucuzdur.

sabah erken kalkıp truva. yeni açılan truva müzesi muhteşem, mutlaka götürün. truva antik kenti eh işte ama, zaten müze ile dip dibe. gitmişken görmeden dönmek olmaz.

oradan asos ve behramkale. asos antik kentine taşlı bir yoldan dik bir yokuşla yürüyerek çıkılıyor. babayı zorlar mı acaba? behramkalede sıcak dondurma yemeyi unutmayın.

üre'de (akçay) tahtakuşlar etnografya müzesi var, ilgisini çekebilir.

pergamonu sevecektir ama truva, asos derken fazla antik kent olabilir üst üste. ama teleferik vs de ilginç olabilir. pergamon yarım gün yer, oraya gitmişken kızılavlu ve asklepios da görülmeli tabi. sonra da altın kepçe'de köfte ve çığırtma yiyin.

pergamona girdiyseniz konaklamayı oralarda bir yerde yapacaksınız mecburen ya da az zorlayıp foça'ya ya da izmire atacaksınız kendinizi. izmir civarı efes, meryem ana zaten olmazsa olmaz.

babanın hoşuna gidiyorsa belki manisa/salihlide bir gece termal bir otelde kalınabilir.

izmirden sonra çeşme/alaçatı kalınmayacaksa da ya da denize girilmeyecekse görülmeli ki tatil yörelerinin şişirilmiş bir balon olduğu bir daha anlaşılsın.

antik kentleri gezerken önceden az biraz çalışıp gidin, yoksa bilmeden gezildiğinde hepsi sadece taş gibi geliyor.

ilginize göre sonradan editleriz.
0
halanne
(24.06.20)
(2)

Seroquel ve alternatifleri

sanguine
25 mg kullanıyorum arada uyku sorunu çektiğim zamanlar. Zaten en küçük dozajı bu. Ama o bile fazla geliyor, uyandıktan sonraki 2-3 saat acayip uyuşukluk yapıyor. 25 mg ikiye bölüp öyle aldığımda da hiç uyku yapmıyor. Ne kullansam bilemedim, 3 aydır evdeydim iş olmamasına rağmen sabah 9da kalkıp gece
25 mg kullanıyorum arada uyku sorunu çektiğim zamanlar. Zaten en küçük dozajı bu. Ama o bile fazla geliyor, uyandıktan sonraki 2-3 saat acayip uyuşukluk yapıyor. 25 mg ikiye bölüp öyle aldığımda da hiç uyku yapmıyor. Ne kullansam bilemedim, 3 aydır evdeydim iş olmamasına rağmen sabah 9da kalkıp gece 12-1de uyuyabiliyordum mis gibi. Işe başlayınca bütün dengem bombok oldu. Gece çok yorgun olmama rağmen bir türlü uyuyamıyorum. Seroquel yerine ne kullanayim ne yapayım?
0
sanguine
(18.06.20)
İlaci doktorunuz mu yazdi bilmiyorum ama seraquel bipolar ve sizofreni tedavisinde kullanilan bir antipsikotik, agir gelmesi cok normal. Uyku icin lutfen kullanmayin. Recetesiz uyku ilaclari var onun icin bile bir psikiyatriste danissaniz iyi olur, uykunuzu surekli ilaca bagladiginizda bir sure sonra ilacsiz uyumak guclesecektir. Uyku hijyeni ( odayi havalandirmak, ilik dus, uyku oncesi ekrandan uzaklasma, kitap okuma, gergin, rahatsiz edici ortamlardan uZaklasma, gec saat yemek yememe, cay kahveden gec saat uzak durma, kalp atislarini arttirqcak sporlari gec saat yapmama ama gun icinde bedeni yorma gibi) kurallarina uyun. Melisa ozlu bitkisel haplar var onlari deneyebilirsiniz.
0
red g
(18.06.20)
Seraquel recete edilmediyse kafaya gore alinacak hafif bir uyku hapi degildir. Uyusukluk ve kalpte carpintiya neden olur.

Genellikle sabah yasanan uyusuklugu azaltmak icin sabah icilecek enerji veren bir antidepresanla beraber icilir.


Kesinlikle kafaya gore icmeyin.
0
tessera
(18.06.20)
(5)

Diyabet habercisi mi bu durum

solo
Merhabalar,Son zamanlarda yoğun bir iş temposu ile çalışıyorum bir yandan da hiperaktif bir oğlumuz var o da bir hayli yoruyor bizi ama benim asıl sorunum özellikle kahvaltı ve yemeklerden sonra bildiğiniz bayılıyorum, bakın bayılıyorum derken gerçekten bir anda uzanıp uykuya dalıyorum bu dakika sür
Merhabalar,

Son zamanlarda yoğun bir iş temposu ile çalışıyorum bir yandan da hiperaktif bir oğlumuz var o da bir hayli yoruyor bizi ama benim asıl sorunum özellikle kahvaltı ve yemeklerden sonra bildiğiniz bayılıyorum, bakın bayılıyorum derken gerçekten bir anda uzanıp uykuya dalıyorum bu dakika sürmüyor ve en az yarım saat kendime gelemiyorum eğer o anda uyumazsam sersem gibi oluyorum bütün sistemim çöküyor.

Sabah uyanıyorum kahvaltıya oturuyorum kahvaltıdan 5-10 dakika sonra hoop tekrar uzanıyorum ve uyku haline geçiyorum.

Biraz araştırınca bu durumun diyabet hastalığının habercisi olduğu yönünde bilgilere ulaştım. Bu konuda hangi bölüme başvurmalıyım hangi doktor ilgileniyor bu durumla acaba?
0
solo
(15.06.20)
Olabilir. Dahiliyeye gidip tahlil yaptirirsaniz anlasilir. Ac gitmelisiniz tahlile.
0
sanguine mcqaer
(15.06.20)
Endokrinoloji yoksa dahiliye. İdrar ve ağız kokunuz takip edin aseton gibi keskin bir koku geliyor mu ? Şiddetli ağız kuruluğu veya çok su içme ihtiyacı hissi var mı takip edin doktora gidiş sürecinde.
0
synax
(15.06.20)
Yanlış biliyor olabilirim ancak endokrinoloji ve ramatoloji gibi üst alanlara kafanıza göre gidemiyorsunuz. Dahileyeden sonraki adım olduğu için önce dahiliyeye gidiyorsunuz o sizi ihtiyaç dahilindeyse yönlendiriyor.

Ayrıca çoğu devlet hastanesinde endokrinoloji doktoru da olmuyor. Zaten piyasada kaç tane var ki!
0
tessera
(15.06.20)
@tessera ; Yılların şeker hastası olarak bizde öyle biliyorduk , dahiliyede kanı ver , insülin yazdır devam et.

Öyle değilmiş endokrine gittim (özelde çok tavsiye edilen bir doktora) bütün tahlilleri aldı , insülini tek seferde kesti başka bir ilaca başlattı dozajı düşürdü ve taa taaaam yine şeker hastasıyım ama artık düzenli bir şekerim var ani iniş çıkış kalmadı , deli gibi tatlı krizleri bitti.

Endokrinoloji iyidir ,candır.
0
synax
(15.06.20)
Ozeldeyse direkt endokrine gidilebiliyor ama devlette once dahiliyeye gitmek gerekiyor @synax
0
sanguine mcqaer
(15.06.20)
(9)

kitap okuma hızınız ne kadar?

tabudeviren
günde kaç sayfa veya saat okursunuz?150 sayfalık standart ölçülerde bir kitabı ne kadar sürede bitirirsiniz?
günde kaç sayfa veya saat okursunuz?
150 sayfalık standart ölçülerde bir kitabı ne kadar sürede bitirirsiniz?
0
tabudeviren
(09.06.20)
Hızımı ölçmedim ama bir günde bitiririm normal şartlar altında.
0
vedatchilipeppers
(09.06.20)
tüm gün işim yok evdeysem ve konusu çekici bir roman okuyorsam 350-400 sayfa okurum, ancak konu bilgi edinmeye dönük vs ise daha yavaş ve sindirerek okurum.
0
nihavent
(09.06.20)
tamamen kitabın ne kadar akıcı olduğuna bağlı. sevdiysem, roman ve hikayeyse bir günde biter. saat bazında hiç hesaplamadım ama ortalamadan hızlı okuyorum. eğer kitap edebi bir metin değilse en az iki güne yaymaya çalışırım.
0
black holes in the sky
(09.06.20)
ben 1 haftada bitiririm.
0
paramolacak
(09.06.20)
Yıllar önce 1100+ sayfalık Harry Potter'ı bir günde, dev Otostopçunun Galaksi Rehberi beşi bir yerde baskısını bir haftada okumuştum. Şimdi okuyamıyorum, dikkatim dağılıyor. Ama 150 sayfalık kitap çok sararsa bir günde kolay biter.
0
kobuzchu kiz
(09.06.20)
ilgimi çekerse bir oturuşta 50-60 sayfa okuyabiliyorum. ortalama bir kitap için 20 sayfaya düşüyor.
ilgimi çekerse her gün okuyorum bu 50-60 sayfayı. ortalama bir kitap için 2 günde bir 20 sayfa diyebiliriz.

soruya bu ışıkta cevap verirsem 3 ile 15 gün arası diyelim.
0
Bruce
(09.06.20)
Çok ilgimi çektiyse 140 sayfasını bir günde okurum.

Kalan 10 sayfa bitmesin diye bir aya yayabilirim.
0
tessera
(09.06.20)
Beni rahatsiz edecek kadar hizli okuyorum. Zorla hizli okuma seminerlerine katildim dershane yuzunden. Sonra, üniversitede de alanim edebiyat olunca, haftada 2 bazen 3 kitap incelemesi yapmak, analiz yazmak zorundaydim, o hizi azaltamadim.

150 sayfayi ikinci gune birakmam normalde.

Benim amacim zevk icin okumaya yaklasmak, bunun bilincinde olarak okuma süremi uzatmaya calisiyorum birkac yildir.
0
buf-e kür
(09.06.20)
ben de buf-e kur'un aksine edebiyat ogrencisi olmama/cok okumam gerekmesine ragmen kagni hizinda okuyorum. hizli okursam tamamen bosa gidiyor, anlamiyorum. sindire sindire, bazi paragraflari tekrar okumam gerekiyor cunku bazen dikkatim dagiliyor. klasikleri dusunecek olursak 2 saatte 100-110 sayfa okuyorum galiba. oturuyorum, boyle sanki saatler gecmis gibi geliyor, dur su bolumu de okuyayim diye bayagi bayagi uzatiyorum... bir bakiyorum 80 sayfa okumusum lel. gafa yetmiyor.
0
der meister
(09.06.20)
(8)

Stand Mikser Gerekli Bir Şey mi?

jihat
Merhabalar,Bu aletler bir süredir ilgimizi çekiyor. Hali hazırda yurtdışından da döneceğim ve arada neredeyse 2 kat bir fiyat farkı var. Mesela Kenwood ya da KitchenAid (classic) burada 2000 tl civarı iken güzel ülkemde 4 bin - 5 bin tl arasında. Evimiz tabii ki bir pastahane değil :) 2 kişiyiz ve y
Merhabalar,

Bu aletler bir süredir ilgimizi çekiyor. Hali hazırda yurtdışından da döneceğim ve arada neredeyse 2 kat bir fiyat farkı var. Mesela Kenwood ya da KitchenAid (classic) burada 2000 tl civarı iken güzel ülkemde 4 bin - 5 bin tl arasında. Evimiz tabii ki bir pastahane değil :) 2 kişiyiz ve yaptığımız hamur işleri de genelde iki kişilik. Mutfak işlerine de oldukça meraklıyız.

Acaba diyoruz, alsak, katı meyve sıkacağı gibi bir köşede yatar mı? Yoksa az porsiyon için de olsa ve el mikserinin yapamadığı işleri vs. yapmakta başarılı mı?

Teşekkürler
0
jihat
(29.05.20)
Stand mikser güzel bir şey de mutlaka çalışma akımını kontrol edin, özellikle Amerika'daysanız. Kitchenaid alırsanız pişman olmazsınız muhtemelen.
0
whoosie
(29.05.20)
Yok, Almanya'dan döncem, bizimle aynı burada.
0
🌸jihat
(29.05.20)
tavsiye ederim. çok fonksiyonlu olanları tercih edin kıyma,rende vs vs. mutlaka bir şekilde kullanım ihtiyacı oluyor, bir köşede yatmıyor.
0
azazel13
(29.05.20)
Bizde var. İlla 30 kişiye yapmanız gerekmiyor. ben pratik buluyorum. Ben bir yanda başka kısımlarını hallederken hamurum karışmaya devam etmesini seviyorum.

Biz aldığımızda el mikserleri ile aralarında çok büyük bir fark yoktu. Hem rondo kısmı hem de kazanlı mikser kısmı olması cazip gelmişt.

Bosh aldık kesinlikle tavsiye ederim.
0
tessera
(29.05.20)
Evde bir kenarda kalmasın, zaten el mikserim var diye senelerdir iç çekip almıyordum. Şimdi evdeyiz, her gün ya bir kek ya bir ekmek yapılıyor mutlaka ve gözümüzü karartıp Kitchenaid aldık. Allahım o ne güzel bir şey. Kesin gerekli mi, tabii ki hayır. Ama haftada bir yapmak için bile olsa çok güzel. Bir de ekmek yaparken çok kullanışlı. Normal el mikseri ya da elle yoğurma ile hamuru o hale getirmek çok zor, ben yapamamıştım en azından. Temizliği kolay (katı meyve sıkacağını aldığım halde kullanamama sebebim).
0
SiyamkedisiZorro
(29.05.20)
Siyamkedisizorro +1
Yillarca direndim almamak icin. Sonra bir sekilde alindi ve Allahim bu ne guzel bir seymis tepkisini verdik biz de:))
Kitchen aid aldik, tavsiye ederim
0
65 derece
(29.05.20)
LIDL'dan oldukca ucuz bir model aldim. Son derece memnunuz.
0
erectrode
(29.05.20)
Bengi Kurtcebe bu videosunda genel bir değerlendirme yapmış, fikir vermesi adına iyi video. youtu.be
0
gap
(30.05.20)
(8)

Bu durumda ne yapardınız?

Sonsuzluk ve Bir Gün
şimdi diyelim ki başında yakın olduğunuzu düşündüğünüz bir arkadaş grubu var. Ancak sonradan diğerleri daha yakın oluyorlar. Ayrı whatsapp grubu kuruyorlar, içlerinden birinin bir daveti oluyor ve sizi çağırmıyor. Siz buraya kadar onların sizi istemediğini anlamıyorsunuz sonrasında dışarıda kaldığın
şimdi diyelim ki başında yakın olduğunuzu düşündüğünüz bir arkadaş grubu var. Ancak sonradan diğerleri daha yakın oluyorlar. Ayrı whatsapp grubu kuruyorlar, içlerinden birinin bir daveti oluyor ve sizi çağırmıyor. Siz buraya kadar onların sizi istemediğini anlamıyorsunuz sonrasında dışarıda kaldığınızı anlıyorsunuz ve uzaklaştığınızı düşünüyorsunuz. Ancak en başından beri sizden yardım istedikleri bir konu var. Sizde onlardan uzaklaştığınız halde devam ediyorlar. Bu yardım istekleri de tamamen onların sorumsuzluğundan kaynaklı olan bir şey ve başkalarından da yardım alabilirler ya da kendi başlarına yapabilirler ama siz bir kere alıştırdığınız için artık görev gibi oldu. Bu durumda artık benden bu konuda bir şey istememelerini nasıl söylemeliyim?
0
Sonsuzluk ve Bir Gün
(20.05.20)
yara bandını nasıl çekersin? ben cart diye çekerim.

eğer seni uzaklaştırdıklarını düşünüyorsan kibarca çok yoğunum artık bu işi yapamayacağım kusura bakmayın mesajı at gruba.

sonra senin dedikodun döner öteki grupta biraz ondan sonra unutur giderler.

meraktan soruyorum iş ya da okul arkadaşı grubu mu bu arkadaş grubu dediğiniz?
0
ozdek
(20.05.20)
bir anda yapma taraftarı değilim. önce ne yapacağını planla sonra adım gerçekleştir.
önce geç yazmaya/cevaplamaya başla. sonra da gruptan "çok yoğunum, takip edemiyorum, sessize almaktansa gruptan çıkayım, işler hafifleyince dönerim" diyip mesafeyi aç.
ya da o noktaya yakınsan hemen yap.
daha sonra dozu artırırsın. başka şeylerle meşgul ol. ve gerçekçi olalım; zaten kısa bir süre sonra tamamen kopmuş olacaksınız, bu ortamın kimseye ne bir faydası var ne de anlamı. o yüzden süründürmemek lazım. yolları ayır
0
MtKrt
(20.05.20)
istiyorsan yaparsın, istemiyorsan yapmazsın. doğrudan söyle, çok ince düşünme.
0
ebabil curnatasi
(20.05.20)
Ben çok dan dan söyleyen biriyim.

Yapmamı bekledikleri sürenin sonuna kadar beklerim. Ne oldu bizim iş dediklerinde de yeni kankalarınızla beraber yaparsınız artık. Madem çok da mikinizde değilim yeni işçi arı bulun derim.

İnsanlara direk sokup sokup çıkarıyorum lafı ben. Bana dert olacağına ona dert oluyor.
0
tessera
(20.05.20)
Dümdüz söyle.
0
funl
(20.05.20)
sen onların arkadaşlığına ne kadar muhtaçsın? asıl cevaplanması gereken soru bu. buna vereceğin yanıta göre ya gemileri yakarsın, ya da o grubun bir parçası olmak için ödün vermeye devam edersin. kendi ilkelerimi çiğnediğim bir iki kişi olmuştur bu hayatta, o bile insanın kendine olan saygı ve sevgisine zarar veriyor.
0
bugisme
(20.05.20)
Dürüst olmak gerekirse açıkça dışlanmışsın ama seni kullanmaktan da çekinmiyorlar. Kötülük bu. Ben kötülüğe iyilikle cevap vermem dersen o işi batır ya da hiç yapma ama bunu da onlara bildirme ki biraz sıkıntıya girsinler. Yok ben yapamam dersen güzelce siz yolunuza ben yoluma konuşması yapabilirsin ama muhtemelen seni suçlarlar üstüne gereksiz tartışma olur. Sessizce her yerden engellemek vs. de çözüm olabilir.
0
influx
(20.05.20)
Kaba bir şekilde değil ama açıkça söyle. ''Artık yapmak istemiyorum, bu işi bırakıyorum'' vb. olabilir. Kaba söylersen uzar gider bu mevzu bence.
0
wmeh
(20.05.20)
(21)

26 yaşındayım pilavda istikrar sağlayamıyorum

hjarteblod
bir yaptigim lapa oluyor digeri tas gibi oluyor. ustelik tariflerdeki sekilde yapiyorum direkt, en ufak fevrilik yok. 1'e 1.5 denedim 1'e 2 denedim sonuc degismiyor. dun 1 cay bardagi pirince 1.75 cay b. su koyarak yaptim tas gibi oldu. inanilmaz yani neden boyle oldu. sonra uzerine hafif su dokup d
bir yaptigim lapa oluyor digeri tas gibi oluyor. ustelik tariflerdeki sekilde yapiyorum direkt, en ufak fevrilik yok. 1'e 1.5 denedim 1'e 2 denedim sonuc degismiyor. dun 1 cay bardagi pirince 1.75 cay b. su koyarak yaptim tas gibi oldu. inanilmaz yani neden boyle oldu. sonra uzerine hafif su dokup demlenmeye biraktim lapa oldu bu sefer, ustune dibi tuttu.
en basta yagin uzerine pirinci attiktan sonra cok veya az mi kavuruyorum acaba, orda kriter nedir sicak suyu dokmeden onceki? tariflerde pirinc beyazlasincaya kadar yagda cevirin diyor. abla pirinc zaten beyaz. nolur yardimci olun.
0
hjarteblod
(18.05.20)
piştikten sonra dinlendirirken kapakla tencere arasına peçete sıkıştırıyordum ben, lapaysa lapalığını alıyor biraz, sertse de biraz yumuşatıyor.
bir de tuzu kavururken atmak da işi kolaylaştırıyor.
0
qerest
(18.05.20)
@qerest, cok tesekkurler ama bunlari da yapiyorum halihazirda :(
0
🌸hjarteblod
(18.05.20)
Pirincin cinsine gore eklenmesi gereken su miktari farkli olabiliyor. Mumkun oldugunca ayni pirinci kullanin.
0
kuehles blondes
(18.05.20)
pirinç kötüdür belki. yağı daha bol koymayı dene. suyu ekledikten sonra bi karıştırır ve hemen en kısık ateşe alırım ben kapağını kapatıp. byeaz dediği de şeffaf gibi sedef gibi oluyor onu diyordur.
0
hasmetizm 2046
(18.05.20)
pirinci önce kaynar tuzlu suda bekletmeniz lazım. 15-20 dk. sonra sudan geçirin.
0
kendi helvasını kavuran zombi
(18.05.20)
tam da tahmin ettiğim gibi kimse en önemli noktaya değinmemiş. pirinç pişerken asla ama asla dokunmayacaksın sıcak suyu döktün kapağı kapattın ya(kapağın da iyi kapanması önemli o da olumlu bir etki yaratıyor) o kapağı asla açmayacaksın. pilav pişti baktın su kalmamış hiç üzeri kuru kuru görünüyor kapattın ya altını bi 20 dk falan da öyle bekleyecek. bu şekilde hiç yıkamadığım veya suda bekletmediğim pirinç bile tane tane oluyor. bi tarif videosu yollarım adam çok güzel anlatıyor.

edit: yani ben pişirirken kapağı açtığına veya dinlemeden açıp karıştırdığına baya eminim lütfen göt etme.

edit 2: siyamkedisi zorro üşenmemiş çok güzel anlatmış bak öyle yaparsan kesin tutar. pilav düşük sıcaklıkta buharıyla pişen bir şey olmasa koskoca caponlar rice cooker'larının bütün olayının bunun üzerine kurmazdı. o yüzden kapağı istediğin kadar aç bak diyen dangalakları boşver.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(18.05.20)
çay bardağı ölçü bardağı olamaz, şaşırtır.

pirimin beyazlaşmasından kastı parlaması. hani estetik operasyonlarla yapılan beyaz dişler gibi düşün bunu.

yağı yeterli ölçüde ısıtıp yakmaman gerek.

suyu eklediğinde ateşi hemen kısma, su biraz çekilece kadar orta ateşte, su çekildi zaman altını kısıp devam et ve son olarak demleme için en az 15 dk ayır.
0
giovanne
(18.05.20)
Pilav şu aşamaları yaptığınız sürece kolay ve garantili bir yemektir. Pirinç cinsine göre tam tane tane olmayabilir ama lapa ve taş gibi arasında gidip gelmez sonuçları.

1- Öncelikle 1 defa soğuk suda yıkayın, sonra en az 15 dk. sıcak suda içine 1 tatlı kaşığı tuz atıp bekletin. sonra tekrar normal su ile nişastası kalmayana kadar yıkayın, suyu berrak çıksın

2- kenara alıp 15 dk dinlendirin, suyu iyice süzülsün

3- Tereyağında minimun 5 dk. kavurun sonra üzerine su koyun.

4- Koyduğunuz su sıcak olacak. 2 bardak pirince 3 bardak su koyuyorum ben. Bu orantıya göre ayarlayın. Dediğim gibi pirincin cinsi biraz fark ettirir ama dramatik bir fark değil.

5- Suyunu, tuzunu koyduktan sonra sadece bir defa karıştırıp kapağını kapatın (kapaktan bukar çıkmayacak, cam kapak olsun ki içini görün. Mümkünse yapışmaz tabanlı tencere kullanın.

6- 20 dakika sonra hazır olur. Bu zaman içinde kapağı açmayacaksınız. 20 dk sonra açtığınızda kapağa birikmiş suyun tekrar pilava düşmemesi lazım. Basit bir bilk hareketiyle kapağı ters çevirin.

7- Ocağı kapatın, kapaktaki suyu lavaboya dökün, tencerenin üzerine temiz bir mutfak örtüsü ya da havlusu koyun, kapağı onun üzerine kapatarak bir 10 dk dinlendirin.

8- sıcak su et veya tavuk suyu olursa lezzet artar tabii ki.
0
SiyamkedisiZorro
(18.05.20)
pirince eklediğin su fokurdamaya başlar başlamaz ocağı en kısığa alıyor musun?
0
nolmus yani
(18.05.20)
Dakika olayı da biraz muğlak, suyu yok gibi görünüp üstü delik delik olunca kapatıyorum ben. 10dkda oluyor. (Öncesinde 1 saate yakın ılık suda bekletince güzel oluyor. Bekletmezsen 1.5x değil 2x su koyman gerekiyor ama yine de iyi olmuyor bence)
0
nhk ni youkosu
(18.05.20)
Pirinci önce sıcak suda beklet 20 dakika kadar sonra kavur ve üstünü az geçecek kadar normal sıcaklıkta su koy. Pilavın altını da pilav suyunu tamamen çekince değil çekmek üzereyken kapat. Demlendirirken kapakla arasına kağıt havlu koy.
0
Sonsuzluk ve Bir Gün
(18.05.20)
www.youtube.com

başka adres arama.
0
Kresto
(18.05.20)
Kapağı defalarca açıp gerekirse su katıyorum ben. Bu kapağı asla açma diyen kabileye kulak asma. Su eklemen gerekirse çok az ekle. Pişirmeden önce pirinci sıcak suda bekletmeyi de unutma.
0
catch the arrow
(18.05.20)
beyazlaşıncaya kadar değil. yağı içine alan prinç biraz daha sanki şeffafmış gibi oluyor. o tozlu beyazlık gidiyor, yağlı bir sarılık geliyor.

Çok karıştırma.

koydun pirinci tabana düm düz yay. sonra üzerine koyduğunda su pirinci birazcık geçsin ama prinçler hala görünür kalsınlar suyla beraber. bu şekilde pişir. bir süre sonra açıp bak. olmadıyda çok az gezdirerek su koy.

tek yere koyma suyu, ve çok birden koyma
0
tessera
(18.05.20)
amatörler için pilav:

yağda kavur, fazla su koyma kısık ateşte pişsin. baktın cızırdamaya başlıyor suyu çekmiş demektir. kontrol et hala sertse biraz daha kaynar su ekle. olmadı yine. en son uygun kıvama gelince altını kapa. sonra kapağını aç buharı çıksın biraz. bu noktada tabii havlu falan da konabilir ama ben çok sıcak yiyemediğim için üstünü açıp öyle birkaç dakika bekletmeyi daha uygun görüyorum.

bu kadar basit. bu yöntemle odun talaşından bile pilav yaparsın.
0
bohr atom modeli
(18.05.20)
kavurlan pirincin beyazlaştığını ilk defa duydum. kavruğaln pirinç bi kere şeffaf, opak bir sarıya döner. bu aşamaya gelmeden önce suu koyma.
en başından başlayalım.

malzemeler:
cam kapaklı, yayvan ve yapışmaz yüzeyli tencere
kaliteli, taze ve baldo/osmancık/jasmin pirinç
pirinç/su oranını ayarlamak için bardak
tereyağ ve zeytinyağı
tuz

1. en az 3-4 saat parmağını yakacak derecede ama kaynar olmayan bol tuzlu sıcak suda pirinci ısla.

2. ıslanmış pirinci tencereye koymadan önce yıka fakat çitileme. yumuşak yumuşak hatta sadece üstünden bol su akıtarak yıka. sen mıncırdıkca zaten suyun içinde rehavete kapılmış pirinç taneleri iyice kendinden geçip kırılır ya da nişastasını salar.

3. tencerede bol tereyağ erit, az biraz da zeytinyağı ekle ki tereyağ yanmasın.

4. yıkanıp iyice süzülmüş pirinçleri at, opaklaşana kadar orta ateşte kavur. ben diyeyim 5 dakka, sen de 10 dakka. ne kadar iyi kavurursan o kadar güzel olur.

5. en az 3-4 saat beklemiş olduğu için 1/1,5 oranında kaynar suyu ilave et. yalnız yukarıda demişler, her pirincin istediği su oranı farklıdır. aynı markayı alırsan ilk birkaç seferden sonra bu oranı daha iyi ayarlarsın. profesyonel level'a geldiğinde pirincin üstünü bir parmak kalınlığında geçecek kadar su koymayı bile ayarlayabiliyorsun.

6. tuzunu ilave edip şöyle bir kere usulca karıştır ve kapağı kapat.

7. altını en kısık ateşe getir, bırak yavaş yavaş pişsin.

8. cam kapak olduğu için kapağı açmadan yani içindeki buharı kaçırmadan üstünden baktığında eskilerin göz göz olmuş dediği pirinç tanelerinin aralarında küçük küçük delikler oluşmaya başladıysa suyun bitmeye başlamış demektir. bu gözleri görünce kapağı kaldır, hafifçe kaşığın ucuyla en ortasından dibini kontrol et su var mı yok mu, bir de garanti olsun diye bir kaç tane ağzına atıp diriliğini kontrol et. hala diriyse mutlaka sıcak su ilave et. (pişmiş aşa soğuk su katılmaz)

9. pirinçler pişmişse altını kapat, çok yumuşakça bir kere döndür (karıştır). iki kat yaptığın kağıt havluyu üstüne ört, kapağını kapat. 10 dakika demlendir.

10. hala lapa olduysa daha da pilav yapma. şaka şaka, yapmaya devam et, hiç birimiz lapa yapmadan, kıtır kıtır pirinci pilav diye servis etmeden, dibini tutturmadan pilav yapmayı öğrenmedik. ben de 42 yaşındayım ama hala rafadan yumurta yapamam, her sabah denemeye devam.
0
halanne
(18.05.20)
Sonuç ne oldu?
0
tessera
(20.05.20)
@tessera, berbat oldu :d

belki tencerede sikinti vardir benim, teflon gibi benimki. celik tencerede denicem bi de basliktaki bikac tip'i daha deneyerek.
0
🌸hjarteblod
(20.05.20)
Berbati bi acsana ya nasil berbat oldu nasil berbat olabilir pilav ya :D

bi de kullandığın pirinç cinsi ne? osmancık bence en kolay pirinç. bu su-pirinç oranı pirinçten pirince değişir o yüzden biraz deneme yanılma yapman lazım ama zaten yaptım olmuyor diyorsun mutlaka bir şeye uymuyorsun burada. şimdi bir şey diycem de iyice kafanı karıştırmak istemiyorum, pişirme tekniğin doğru olursa pirinci yıkamadan kavurmadan da gayet tane tane pilav elde edebilirsin gözünü seveyim hallet şu işi.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(21.05.20)
geçen arkadaşın annesinden aldım tarifi

1.5 su bardağı pirinci tuzlu suda yarım saat bekletiyoruz esas nokta bu. yağda az kavurduğumuz suyunu süzdüğümüz pirinçlere 1.5 su bardağı sıcak su ekliyoruz. eğer suda bekletmeseydik 3 bardak su alırmış bu. sonra kapağı kapatıp kısık ateşte pişiriyoruz. en sonunda da altını kapatıp ağzına havlu kağıt sarıp demlenmeye bırakıyoruz
0
kablelvuku
(21.05.20)
@proletarier,

en son kotu oldugunda yaninda kavurma da yapmistim. o da yalan oldu pilav berbo olunca, ikisini birlikte yapmistim cunku. cok uzucu oldu. ya biraz sert kalmisti ama halbuki her sey usulune uygundu. mecbur biraz daha su koydum falan ama bi turlu normal bi hale burunemedi. alti ustu ortalama bi tavuk pilavcinin pilavina erismek istiyorum. icimde kaldi o yemek gittim etli pilav siparisi verdim sonra :(

yemin olsun burda tarif edildigi sekilde yapiyorum. zaten herkes ayni seyi yaziyor :d benim ya pirinc bozulmus bisi olmus, ya da tenceremde sikinti var. yayvan pilav tenceresi degil biraz uzun bi tencere benimki belki ondandir. pirincim de migros baldo pirinc. guzelce yikiyorum, suda bekletiyorum, suzuyorum, hafif kizmis yagli tencereye atiyor biraz kavurduktan sonra suyunu koyup kisik ateste goz goz olana dek birakiyorum, sonra altini kapatip havluluyorum. sorun ya bu kavurma asamasinda (cunku tariflerde net bisi soylemiyolar, videolarda da kesiyolar burayi niyeyse), ya tencerede ya pirincte. analitik yaklasarak bu denklemi sadelestirecegim. farkli bir pirinc, farkli bir tencere ve farkli surelerde kavurma deneyecegim. biraz uzun surecek ama sorunu anlamis olacagim nihayetinde.
0
🌸hjarteblod
(21.05.20)
(16)

En sevdiğiniz eşyanız nedir?

bugisme
kişisel veya ev eşyası?
kişisel veya ev eşyası?
0
bugisme
(14.05.20)
çok düşündüm de, her eşyamı eşit seviyorum galiba, seçemedim. hatırası olanları biraz daha çok seviyor olabilirim.
aslında duruma göre değişiyor. bazen yatağım oluyor, bazen ananemin aldığı yüzüğüm, bazen kadehlerim, özellikle kışın kombim...
0
pati
(14.05.20)
eşya sevme konsepti benlik değil pek ama sahip olduğum için mutlu olduğum el yapımı don kişot ve sanço panza heykelciklerim var, madrid'den almıştım.
0
Bruce
(14.05.20)
kulaklığım olabilir sanırım
0
Tam1Hi0n3
(14.05.20)
su şişelerimi ve saklama kaplarımı çok seviyorum.
0
Coma
(14.05.20)
kitaplık, lambader, mac, kindle
0
AlsterWasser
(14.05.20)
galiba telefonum :) dusundum baska bisey bulamadim :)
0
in vino veritas
(14.05.20)
Playstation 4
0
eazy
(14.05.20)
yangında kurtarmak isteyeceğim şeyler olarak düşündüm soruyu, liste uzun oldu.

ninemden kalan kurulup içine bozuk para atınca müzik çalan tahta bir kulübe şeklinde olan termometre.
üvey dedemin davul bagetleri, diğer iki dedemin plakları ve el radyosu .
annemin ördüğü battaniyeler ve işlediği goblenler.
annemle babamın evlenirken aldıkları dikdörtgen camlı büfe.
iki tablo.
normalde beyaz olan kısımları da kırmızı olan kırmızı deri converselerim.
bazı yüzüklerim.
yeni aldığım ajandam.
iki yıl önce aldığım bardaklarım.
0
blatta hiberna
(14.05.20)
ps4
0
alt4y
(14.05.20)
Telefonum
0
Sellim
(14.05.20)
Supurge
0
eja
(14.05.20)
Bilgisayarım.
0
hayirsiz
(14.05.20)
Hoperlörüm.

Marhall a parayı nasıl verdim bilmiyorum ama çok seviyorum.
0
tessera
(14.05.20)
kol saatim.
0
rose parks
(15.05.20)
telefonum. bozulunca yerini dolduracak benzer bir model olmadığı için üzülüyorum.
0
g7mor
(15.05.20)
Herkes ne kadar da romantik, dur bir kabalık yapayım;

Tabancam, aykırılık ya da espri olsun diye yazmadım. Düşününce en sevdiğim ve ilgilendiğim, üzerine düştüğüm eşyam tabancam.

İkincisi de laptopum olur, değerli bir laptop değil, hatta 7-8 senelik.
0
John Bloor
(15.05.20)
(10)

Kedi kulak kaşınması veteriner var mı?

Semi
Merhaba, 10 gün öncesinde sokakta 1.5 -2 aylık gözü iltihaplı yavru kedi vardı, belediyenin veterinerliğine götürdüm ilk bakımını yaparak iç-diş parazit aşısı yaptı. Göz iltihabı da iyileşti normale döndü. Dün akşamdan beri kulağını cok kaşıyor dışı kızardı. Bugün bepanthol krem sürdüm kızarıklık ka
Merhaba, 10 gün öncesinde sokakta 1.5 -2 aylık gözü iltihaplı yavru kedi vardı, belediyenin veterinerliğine götürdüm ilk bakımını yaparak iç-diş parazit aşısı yaptı. Göz iltihabı da iyileşti normale döndü. Dün akşamdan beri kulağını cok kaşıyor dışı kızardı. Bugün bepanthol krem sürdüm kızarıklık kaşıntı kremi. Sürekli değil ama dünden beri gözlemleyebildiğim kadar o kısmı sadece kaşıyor. Kulak uyuzu olma ihtimali nedir? Kulak içi akıntısı yok. Şu durumdalarda dışarı çıkmak istemediğim için evde ne yapabilirim diye bilgilerinizi danışmak istedim. Şimdiden teşekkür ediyorum. Fotoğraf linkini paylaşıyorum.

hizliresim.com
0
Semi
(14.05.20)
burdan bişey belli olmuyor ama mantar olma ihtimali var ve bu durumda da genelde tendürdiyot(batticon) sürmeniz tavsiye ediliyor. Eğer evde varsa bi kaç gün takiple sürebilirsiniz. Daha kötüye giderse hemen kesip veterinere götürmeniz gerekebilir. derisinde kocaman açıklıklar olacak kadar çok kaşımıştı kedim ve veteriner tavsiyesiyle günlük pansumanla iyileşmişti.
0
i am a legal alien
(14.05.20)
kulağın dışında bir şey gözükmüyor.
muhtemelen içeride.
kulak uyuzunda akıntı olmasına gerek yok. kulağın içine doğru bakın, hafif kahverengi, toz gibi görünen şeyler var mı kulakta?
0
artci sarsinti
(14.05.20)
Alerjisi de olabilir. Verdiğiniz mama ne. Belki sizin kalan yemeklerinizi filan karıştırıp yiyordur.
0
tessera
(14.05.20)
Cok teşekkürler, o kadar doğal beslemeye calısıyorum ki evde sebze pişirip tavuk veya ciğerle haftada 2 gün besliyorum, onun dışında Acana veriyorum. Bol su içiyor.
0
🌸Semi
(14.05.20)
Kulağın içinde nokta nokta kir gibi kahverengilikler var. Baticonu iç dış mı temizleyeyim?
0
🌸Semi
(14.05.20)
O zaman egzama değil. Muhtemelen kulak uyuzu ya da mantar.
Bir kaç gün boyunca sadece kulak kepçesinin içini batikonla silebilirsiniz.
Ama içine kulak çubuğu vs. sokmayın.
Sonrasında veterinere gitmeniz gerekecek.
0
artci sarsinti
(15.05.20)
Batikon semptomları geçirse bile gitmek gerekir mi?
0
🌸Semi
(15.05.20)
eğer geçerse götürmenize gerek yok.

ama kulak uyuzu ya da mantarsa batikonla geçeceğini sanıyorum zaten.
0
artci sarsinti
(16.05.20)
@artci sarsinti teşekkürler! Bugün cok daha iyi 2 kez batikon uyguladık kaşıntısı azaldı
0
🌸Semi
(16.05.20)
Yanlış yazmışım pardon düzeltemedim de:)
Kulak uyuzu ya da mantarsa batikonla geçeceğini sanmıyorum yazacaktım.

Ama azaldıysa demek ki kir vs olabilir, temizledikçe iyi geliyor.
0
artci sarsinti
(16.05.20)
(33)

evlenince yaşanılacak ev tercihi

yazar yazmaz yazan yazar
1. seçenek: ailemin üst katında (çatı katı) gayet geniş, ferah, harika bir terası olan, istediğiniz gibi iç dizaynını değiştirebileceğiniz, üzerine faturaları alma, depozito, emlakçı haracı ve kira derdi olmayan istediğiniz zaman son ses müzik, sinema keyfi yapabileceğiniz, yaz akşamları terasta püf
1. seçenek: ailemin üst katında (çatı katı) gayet geniş, ferah, harika bir terası olan, istediğiniz gibi iç dizaynını değiştirebileceğiniz, üzerine faturaları alma, depozito, emlakçı haracı ve kira derdi olmayan istediğiniz zaman son ses müzik, sinema keyfi yapabileceğiniz, yaz akşamları terasta püfür püfür şarap keyfi yapabileceğiniz ev. tek sıkıntısı (benim gördüğüm) sevişme seslerinizin alt katta ananızın babanızın kulağında çınlayacak olması.

2. seçenek: aynı semtte, hatta aynı mahallede, aileye uzak, depozito, fatura işlemleri, emlakçı haracı vereceğiniz, ne idüğü belirsiz komşu riskleri olan, kira olduğu için bir çivi dahi çakamayacağınız ve muhtemelen yabancı gibi evde yaşayacağınız, azıcık müziği açsan "birader bebek uyuyor" diye kapında bitme ihtimali olan alt komşulu ev. şayet bu ev tutulursa kira 1.seçenekteki evden gelecek. yani kira yok gibi düşünebilirsiniz.

sizin tercihiniz ne olurdu? cinsiyet belirtirseniz çok makbule geçer.

erkeğim.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(14.05.20)
2. E

son ses müzik ailemi de rahatsız etmeyecek mi ? niye son ses açayım. depozito fatura işlemleri bir kere uğraşılacak şeyler. komşu riski var, evet ona bir şey diyemem.
0
fezagezgini
(14.05.20)
Şimdilik 1 diyorum ortam kötü riske gerek yok, hem ekonomik hem de malum olaylar. Emlakci parasına en azından bir odanın yalıtımını arttırabilirsin. Fakat fırsatınız olursa aileden biraz uzak yere tasının derim, akla hayale gelmeyecek sorunlar çıkabilir bir de özlersiniz birbirinizi daha tatlı olur her şey.
0
monkey
(14.05.20)
İkisi de aynı semt, aynı mahalle. Ailemin yanı. Diğer kişinin ailesi de olur arada derin problem yoksa. Cinsiyet kadın.
0
gayda
(14.05.20)
aileye yakın olmaz.
tabiki2.
hiç mi kirada kalmadınız? bu kadar insan nasıl yaşıyor? dediğiniz şeylerin olmayacağı/daha az rastlanacağı semtleri tercih edin o zaman.

kadın.
0
rewlack
(14.05.20)
1'i denemek risksiz ve rahat. 2'yi hayatınızın her dönemi yaşayabilirsiniz.

ilk sene yurtta kalın. beğenmezseniz eşinizle eve çıkarsınız :D

erkeğim.

edit: yalnız 1'de annenizin evinize müdahalesi ortamı duman edebilir. dikkatli ve hazırlıklı olun, önlem alın :)
0
tabudeviren
(14.05.20)
2. k

özellikle yeni evli çift (iki tarafınki de fark etmez) aileyle altlı üstlü yaşamamalı.

depozito, fatura işlemleri bir gün +1
son ses müzik aileyi de rahatsız etmeyecek mi? +1

düzgün bir muhitse size özel olarak denk gelmesi dışında komşular genelde normal olur.
en kötü ihtimalle selam falan vermeyen tipler olabiliyorlar.
alt-üst dairede çocuk var mı, katta tek daire mi, değilse komşular kimdir nedir diye sorun, öyle tutun.

bir de bu "kira olduğu için bir çivi dahi çakamayacağınız ve yabancı gibi yaşayacağınız ev" kafasını da hiç anlamıyorum.
gayet güzel çivini de çakıyorsun, evin olarak da benimsiyorsun.
0
blatta hiberna
(14.05.20)
ahahah ne güzel anlatmışssınız. tabii ki ikinci seçenek. K.
0
sadakatsiz
(14.05.20)
kendi açınızdan öyle olabilir ama eşiniz nerede yaşamak istiyor önemli olan o. 7/24 kayınvalide, kayınpederle iletişim halinde olmak istemeyebilir. eve gelen giden, sizin nereye gittiğiniz vs hep gözlem altında olacak. kiracı durumundan daha fazla eleştiriyle karşılaşabilirsiniz, standart bir aile için konuşuyorum. 1'in avantajı bol olsada, ben 2'yi tercih ederdim.
0
anarsika
(14.05.20)
önceki ailenizin evinde kendi ailenizi var edemezsiniz.
üste para verseler de olmaz.

elbette 2.

ailesinin evi aynı şehirde, kendi kirada yaşayan kadın.
0
jimjim
(14.05.20)
çocuk düşünülüyorsa 1.E
düşünülmüyorsa 2.E
o çocuğa kim bakacak? kimse ahkam kesmesin. adres belli. çift çalışıyorsa büyükanne büyükbaba.
0
cliquot
(14.05.20)
asla 1.de kalmam. hele yeni evliyken.

milyonlarca insan kirada kaliyor. kirada kalmak yuksek hir risk degil. madem o evi satin, ailenize veya baskasina.

oradan gelecek paraya biras daha koyup icinizin rahat edecegi bir yerde ailelere yakin olmayan bir yerde ev alin.

2. secenekte harcanacak paralar gozunuzde buyuyor olabilir.

gayet de istediginiz gibi doser civi cakarsiniz. sanki herkes de kendi evini ic mimara verip tasarla bakalim diyor. alt tarafi tv monteler, saat asarsin.

tek sorun ailenin sevisme sesinizi duymasi olmayacak.

o kadar yakiniz oglum neden aksamlari bize yemege gelmiyorsunuz?? neden bizi evinize cagirmiyorsunuz? dun gece cok bagristiniz ne oldu anlatin??

catkapi gelmeler, surekli bir sey istemeler, kendi evinde rahatca sevisememek, ailenin haberi olmadan eve girip cikamamak...


Kadinim.
0
batlegolas
(14.05.20)
2
0
elorelia
(14.05.20)
Eslerinin anne babalarina tahammul edemeyenler olduklerinde miraslarini catir catir yiyorlar. Hatta bunun icin kavga bile ediyorlar. Insan anne, babasini hic sirtindan indirmese bile azdir.

Sevisme sesleriniz yabancilara gidecegine anne babaniza gitsin. Her halukarda 1.secenek. E.
0
Kirmizibavul
(14.05.20)
2.
1. De eve girip çıkan takip ediliyor, zamanla ortak kullanım daha fazla artıyor. Evliliğin başında iki aileden de uzak olmak lazım. Sizin gönlünüz 1den yana ama 1’i seçip pişman olan tanıdıklarım var.
0
damla sakızlı dondurma
(14.05.20)
Eşiniz karar versin. Net.
Ve sakın bu konuda kendisine baskı yapmayın. 5 sene sonra eğer isterseniz çatı katına yerleşirsiniz. O zamana kadar (umarım) kendi ailenizin temellerini atmış & sağlamlaştırmış olursunuz. Ailenin yanı başında oturmanın tek dezavantajı "sevişme sesleri" değil. Hatta zaten bu konu izolasyonla gayet çözülebilecek bir şey. Erkek kafası "ev ev üstüne kurulmaz" sözünü genelde yanlış anlıyor. El kızı anamla babamla geçinemezse zaten ..irsin gitsin diyenler çok büyük bir grup. Kendi ayaklarınızın üzerinde durun önce bir, sonra isterseniz yakına gelirsiniz.

Kadın
0
SiyamkedisiZorro
(14.05.20)
Siz birinciyi seçmek istiyorsunuz gibi görünüyor öyle anlatmişsınız eşiniz ne diyor bu işe?

Umarim evlendigimde kocamin ailesinin ust katinda yasamak zorunda kalmam. Kesinlikle ikinci seçeneği seçerim.

İkinci seçenek de bu kadar gözünde büyümesin evleniyorsun bu dediğin kira fatura depozito komşu olaylarını 19 yaşında yaşamaya başladım ben bunlar zor şeyler değil.

Kadın
0
turkce konusan uzayli
(14.05.20)
2
Kadın

Ananem hayatımız boyunca bizimle yaşadı ve asla aile ile ilgili şeylere karışmadı. Annen baban bilir dedi.

Kendi annem de dahil eşimin annesinin ananem gibi olacağını düşünmüyorum. Aileye yakın olmak iyi değil.

Siz sanırım ailenizin yanında kalmak istiyorsunuz, işler karışınca buraya ailem ve eşim arasında kaldım duyurusu açarsınız.
0
tessera
(14.05.20)
Kesinlikle 2.
Aksi halde her markete gittiğinizde, her gezmeye çıktığınızda onların haberi olacak, çağırsa mıydık diye düşüneceksiniz. Misafir geldiğinde de acaba onları da çağırmak gerekir mi diyeceksiniz. Anneniz yemek yaptığında hep getirmek isteyecek, almazsanız küsecek.
Aynı mahallede olun, yardıma ihtiyaçları olduğunda hemen koşup gidersiniz. Yemek yapar evinize çağırırsınız, akşam çaya gider sonra kalkıp evinize gelirsiniz. Ama aynı apartman asla.
0
megalomaniac
(14.05.20)
2. Seçenek.

1.'nin ne kadar cazip olduğu önemsiz.

Kadın
0
Sonsuzluk ve Bir Gün
(14.05.20)
2. K

Nedenini yazılanlarla benzer olacağından belirtmeme gerek yok sanırım.
0
bitse de gitsek
(14.05.20)
kesinlikle 1. e

eşinin ailesine tanımadan öcü muamelesi yapan kadınla da evlenilmez bu da 2. :)

gül gibi kafamın rahat olacağı evim varken neden kirada zorluk çekeyim? kiralanan eve uygun eşya alırsın sonra evden çıkarılırsın uğraş dur. evin varken kiraya çıkmak maddi manevi kayıptır. annen baban her şeye karışan manyak tipler değilse kesinlikle evinde otur.
0
Pertev nail
(14.05.20)
Aklını mı yedin arkadaşım. Erkek de olsan bunun olumsuzluklarını düşünüyor olman gerek. Dünyanın en iyi annesine de sahip olsan eşin hakkında muhakkak bir şeyler gözüne batacaktır. Bu da bir süre sonra eşine ve sana da yansımaya başlayacak. Çok yakın olmaya gerek yok ama seçeneklerden 2. diyorum, erkeğim.
0
mavi gri
(14.05.20)
kesinlikle bir degil. artik yeni bir aile kuruyorsunuz, ozel alan olusturmaniz sizin faydaniza
0
foster
(14.05.20)
dag dag ustunde olur ev ev ustunde olmaz demis eskiler. bi bildikleri vardir muhtemelen. yepyeni evliyken aileyle ic ice yasamak biraz rahatsiz edici olabilir. dunyanin en muthis insanlari bile olsalar bir arada yasamak sıkıntı yaratabilir. mutlaka daha rahat olacak pek cok yonden ama sorun olacak da cok yonu var biraz riskli bi durum. ben olsam tercih etmezdim mecbur degilsem. cinsiyet kadin.
0
in vino veritas
(14.05.20)
Önce 2 sonra duruma göre her zaman 1 geçme şansınız var zaten.

Kesinlikle 2.

Erkek.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(14.05.20)
çok zorda kalmadıkça 2. K
çocuk bile olsa aynı mahallede olacaksa 1.yi tercih etmem, kendi ailem bile olsa.
0
wendyangelamoiradarling
(14.05.20)
evlendikten sonra 1. tercih ederseniz dert etmeniz gereken en son şey sevişme sesleri olabilir.

anne-baba-siz-eşiniz hepiniz 4 bilinmeyenli denklemsiniz. anne nasıl bir kaynana, nasıl bir anne, ne kadar karışacak kıza, ev işleyişine, eve giren çıkana. baba da aynı şekil. siz ne kadar ana kuzusu bir tipsiniz. bunu eşinize nasıl yansıtacaksınız? eşiniz ailenizle ne derece geçinebiliyor olacak.

hepsi uyum içindeyse bile büyük ihtimal ilk 1 ya da 2 yılın ardından boşanma hakkında bilgi duyurunuzu girersiniz buraya.

aklı olan, evlenecekse 2'den şaşmaz.
0
elestirman
(14.05.20)
Abim evlendiğinde tam da aynı şartlardaydı. 1. seçenekle devam etti. Ben o zaman yaşça küçüktüm ama şunu kesin söyleyebilirim. Büyüklerinizin sağlığı için uzakta olun. Abim ve yengem tartıştıklarında anne-babam diken üstünde olurdu ve tabi ben de. Abim öfkeli biri olduğu için de anne babam yatak odalarının kapısını dahi kapatmadan, endişe içinde uyudular hep, ya tartışmaları büyürse diye.
Gelin-kaynana arasında huzursuzluk olmadı. Yıllar geçti boşanmaya karar verdiler. Yengem başka biriyle evlendi, abim başka biriyle evlenip gitti. Annemle babamın o zamandan beri daha rahat olduklarını fark etsem de huzursuz, endişeli halleri kalıcı oldu. Hatta annemin şu an yaşadığı sağlık sorunlarının bu durumla da ilişkili olduğuna inanıyorum.
Demem o ki, sadece kendiniz için değerlendirmeyin şartları. Siz bu süreci iyi yönetebilecek misiniz? Komşulara karşı sorumluluğunuzun çok daha fazlası gerekiyor aile yanında yaşayınca. Malum şartlarda, sağlıklı ve iletişime açık bir aile ve partnerle 1. seçenek iyi de olabilir. Ama değerlendirirken ailenizin sağlığını, huzurunu da en az kendi kuracağınız aile için düşündüğünüz kadar düşünmenizi tavsiye ederim.
0
dediysem dedim
(14.05.20)
burada aile olayına benim kadar mesafeli insan az bulursun gerçekten öyle aile de aile aman da ailemsiz asla tarzı bir insanı bırak 2 senede bir görsem fazlasıyla yetiyor.

bu bilgiyi verdikten sonra şunu söyleyeyim, aile var aile var. benim annem beni aşırı üstüme düşerek büyüttü hala da öyle o yüzden hayatta yakın bir yeri bırak aynı şehirde bile yaşamam amaaaa bazı aileler de hiç böyle değil karnım aç desen kalk yap der ki olması gereken de bu. şimdi eğer ki ailen benimki gibiyse büyük ihtimalle üstte de otursan aynı mahallede de otursan her türlü rahatsız ederler. olay biraz sizin mesafe koymanızda bitiyor. tabii senin hanım ne düşünüyor o en önemlisi. içine sinmiyorsa her şeyi siktir et uzakta bi ev bul. hatta 2. seçeneği de sitret mümkünse 3. seçenek olarak daha uzaklardan bi ev bul.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(14.05.20)
2 tabii ki.

ama yok 2 olmasın diyosanız, direkt aileyle yaşayıp 1. opsiyonun kirasını cebe atın. zira bir farkı yok.
0
lcha
(14.05.20)
Tabiki uzak olan
0
basond
(14.05.20)
1'in bir seçenek olarak düşünülmesini aklım almıyor.
eğer 3. seçenek şansı varsa 3, yoksa 2. sebeplerini yukarıda açıklamışlar, tekrar etmiyorum.

3. seçenek: başka semtte, iki tarafın ailesinden uzak bir yerde ..... devamı 2 ile aynı, ama ölmezsiniz merak etmeyin.

yazmadan duramayacağım, eşin de tek sıkıntının sevişme seslerinin aşağı gitmesi olduğunu mu düşünüyor? evetse emin misin, konuştunuz mu? ona da evetse ailenin evinde yaşayıp 1'deki evin kirasını alın, hem eşin de çalışmaz, evinin kadını olur. hem anneciğinin yemeklerini yemeye devam edersiniz, hem çocuğunuz olursa anneciğin bakar.

kadın.
0
pati
(14.05.20)
ben özgürlüğüme düşkünüm, kontrol sevmem. benim için 2.

halamlar, kuzenim bu şekilde, hiçbir özelleri yok. çok rahatsız edici. yani aile içini geçtim misafirliğe bi komşu gelse ya da uzak akraba evde olup biteni biliyor.

iyi yanları da var tabi ki. yemek yapanları, eve bakanları var.
ya da halamların yaşı ileri olduğu için alışverişleri vs. yapılıyor.
0
wishmaythşngs
(14.05.20)
(5)

7 yaşında youtuber olma hayali yaşayan yeğenim

ilkinci
Merhaba. Bir yeğenim var çok tatlı bir kız, 7 yaşında. Hayata çok farklı açılardan bakıp yaptığı yorumlarla bizleri şaşırtıyor. 4 yaşındayken hiç düşünmediğimiz açılardan resimler çizmişti. Üretkenliği çok iyiydi fakat son bir iki senedir ilgisi tablet oyunlarına ve youtube videolarına kaydı. şimdi
Merhaba. Bir yeğenim var çok tatlı bir kız, 7 yaşında. Hayata çok farklı açılardan bakıp yaptığı yorumlarla bizleri şaşırtıyor. 4 yaşındayken hiç düşünmediğimiz açılardan resimler çizmişti. Üretkenliği çok iyiydi fakat son bir iki senedir ilgisi tablet oyunlarına ve youtube videolarına kaydı. şimdi günlük hallerinden videolar çekiyor ve ailesi onun adına açılan youtube hesabına yüklüyor. ilk başta sevinsin diye yaptıkları bu şey yeğenim için başarı hedefi olmuş durumda. bugün bana sadece ünlü olmak istediğini söyledi. ünlü olmanın tek başına hedef olamayacağını anlatmak istedim fakat ilgisini çekmedi bile. tabiki ilgisini çekebilecek şekilde yapamadım bunu, öyle olsaydı en azından dinlerdi.

Eskiden resim çizer, herhangi bir nesne ile oyunlar oynar, el işi ürünler çıkarırdık. Daha doğrusu o çıkarır biz yardım ederdik. Bugün 4 saatlik sokağa çıkma serbestliğinden parka gittik. Zamanın yarısından çoğunu telefon oyunu oynayarak ve youtube videosu çekerek geçirdi. Akşamları survivor izlemek istiyor, takımlardan birini tutuyor. İki tane de izlediği dizi vardı ama isimlerini hatırlamıyorum.

Sizce bu durumda ne yapabiliriz? Nasıl daha kaliteli vakit geçirebiliriz? Mesela çocuk yaşta hızlı kitap okuma egzersizi yapmasını istiyorum. Birlikte olabilseydik yarışma yapıyoruz diye bazı şeyleri öğretebilirdim ona ama şu dönemde pek görüşemiyoruz. Vereceğiniz fikirleri ailesi uygulayabilir. Çocukla iletişim şeklinde yapabileceğimiz etkinliklere kadar her konuda fikrinizi öğrenmek isterim. Aklıma bişeyler daha gelirse editlerim belki burayı. Şimdiden teşekkürler..
0
ilkinci
(13.05.20)
Çocuk yaşta hızlı okuma egzersizi yaptırmayın lütfen. Okumayı seveceği varsa da sevmez çocuk.

Daha fazlasını çocuğu olanlar ya da eğitimciler söylesin, ben konuyla epey mesafeliyim.
0
kobuzchu kiz
(13.05.20)
Aileyle birlikte bir teknoloji kullanım anlaşması yapılması öneriliyor. Aslında bu sınırlama içeriyor ancak çocuğa tabi sınırlama demiyoruz. Ne kadar kullanılacak nasıl kullanılacak vs birlikte konuşulması çocuğun ikna edilmesi gerekiyor.

Aileyle farklı teknoloji içermeyen etkinlikler yapılabilir. Hızlı okuma bence de okumaktan soğutur. Normal okuma daha iyi olur. Masa oyunu yaşına uygun oyunlar. Resim yapma. Ailenin de bu süre zarfında çocukla teknolojiyi bırakması lazım tabi.

Teknoloji içermeyen etkinliklerden soğuduğunu ve sokağa cıkma izninde bile tabletiyle ilgilendiğini söylemişsiniz teknoloji bağımlılığı çok ciddi bir konu.

Bütün gün evdeyiz çocuğun böyle zaman geçirmesini şimdilik ne kadar değiştirebiliriz ben de bilmiyorum ancak bu süreç bittikten sonra gözlemlemenizi öneririm.

Pdr son sınıf öğrenciyim bunun üzerinde çalışıyoruz şu sıra.
0
turkce konusan uzayli
(13.05.20)
Aileyi değiştirin.

Tv'yi azaltsınlar, survivor izlemesinler beraber. Evdeki teknolojik ailetlerin sadece kullanılabileceği zaman ve yer olsun. Anne baba da buna uysun. Bence çocukların sosyal medyada olmaması lazım.

Aileye pedofili-hebephilia-Ephebophilia gibi hastalıklara sahip ne kadar çok insan dolaşıyor internette bunu bi hatırlatın.

Dünyada ne kadar çok çocuk pornosu olduğunu bilmiyor insanlar. Çocuklarınızın kendi halinde otururkenki videosu bile baştan çıkarıcı olabilir bu kişiler için.


Çocuk büyütmeyi ciddiye alın lütfen.
0
tessera
(13.05.20)
Aile o yaştaki çocuğa youtube hesabı açmakla hata etmiş maalesef.
Bu Youtube'da istismara da açık bir konu.

Kademe kademe ilgisini çekecek başka hobiler bulunabilir ve alıştırabilir. Eskiden yaptıklarını hatırlatacak yaşantılar sunulabilir (bak senle eskiden şöyle şeyler yapmıştık gibi)

Tabii durum devam ederse, bu bağımlılıktan kurtulması için bir çocuk psikoloğu ile görüşmek en doğrusu olur. Burada ne kadar yorum yapsak da bir uzman değiliz neticede. Önemli bir konu ve ilerleyen zamanda uzman yardımı gerekebilir.
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(13.05.20)
ekran süresi denen şeyi (tv, tablet, telefon, bilgisayar vb.) dikkate alsın ailesi. o yaşta çocuk için ekran süresi günde maksimum iki saattir. o da maksimum. ailesi kendi rahatlarından feragat edip çocuk ile vakit geçirecekler. tableti eline verip salmak olmaz.

kuzey avrupa'da bazı okullarda "media fasting" diye bir kavram var. türkçesi "ekran orucu" olabilir. her yıl, belli tarihlerde, çocuklar 2-3 hafta arasında bir süre boyunca tüm ekranlardan uzak duruyorlar. sadece ve sadece iletişim için telefon kullanabiliyorlar (arama mesaj atma vs. başka hiçbir şey yok). bunu eksiksiz başaran çocuklara sürenin sonunda okullar hediye veriyorlar. bazen bir yere gezi, bazen kitapçı için hediye kartı falan. ailelerin desteği ve onayıyla yapılıyor bu.

bunu deneyin çocuğunuz ile. bir şey yapma/alma sözü verin ve iki hafta uzak tutun her türlü ekrandan. başlangıç için iyi bir şey.
0
finveben
(13.05.20)
(5)

kediler ve kuduz

art vandaley
kedilerim evden cikmiyor diye kuduz asisi yaptirmamistim ama bu gece balkon kapisinin bozuk olmasindan sebep 1 saat kadar catida/balkonda kalmislar. gece olmasi sebebiyle etrafta bikac yarasa da goruyorum. bisey kapma riskleri var mi? yarin asi yaptirmali miyim? kurtarir mi
kedilerim evden cikmiyor diye kuduz asisi yaptirmamistim ama bu gece balkon kapisinin bozuk olmasindan sebep 1 saat kadar catida/balkonda kalmislar. gece olmasi sebebiyle etrafta bikac yarasa da goruyorum. bisey kapma riskleri var mi? yarin asi yaptirmali miyim? kurtarir mi
0
art vandaley
(11.05.20)
şu an öyle bir tehlike olsa sokak kedilerinde görülür öncelikle 1 saat çatıda kalan kedilerde değil. ve emin olun haberimiz olurdu.
0
not dark yet
(11.05.20)
Istanbul da bi bolge yakin zamana kadar kuduz karantinasindaydi ve kimse bilmiyordu. Oyle haberimiz olurdu durumu u geciniz. Haberi bulup ekleyecegim buraya.
0
tessera
(11.05.20)
Habere ornek.

www.google.com.tr
0
tessera
(11.05.20)
@tessera,

gönderdiğiniz linkteki konumun kırsal olduğunun farkındasınız değil mi?

kuduz artık şehirlerde bitirilmiş bir hastalık. 80 milyonluk ülkede senede bir kişi ya ölür ya ölmez. bu vaka da muhtemelen kırsal kesimde gerçekleşir.
0
antikadimag
(11.05.20)
E siz yarasanın uçan bi canlı olduğunun da farkındasınız umarım. Olay kırsal olması değil. Sanki her an şehirdeki her şeyden haberdarmışız gibi bi algı yanlış.

Velhasıl eğer bir gün uçak yolculuğunda kediyi yanınıza almak istiyorsanız yaptırmak zorundasınız. Haberiniz var mı bu durumdan bilmiyorum tabi.

Ben sadece kuduz yaptırıyorum diğerlerini yaptırmıyorum.
0
tessera
(11.05.20)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.