Bence çok güzel bir minimalizme giriş yoluna doğru yönelmişsiniz, burdan devam edin derim.
Bazı kaynaklar olarak The Minimalists veya Zenhabits gibi bloglara bakabilir ve bu blog sahiplerinin kitaplarını okuyabilirsiniz.
Minimalizm "bir şeyi yerinde sevmek" diye bir kavramdan bahseder. "Aa ne güzel saatmiş ya, süper bir fikir" deyip geçebilmeyi öğrenmemiz gerekiyor, güzel olan her şeye sahip olmak zorunda değiliz.
Ben bir şeyi satın almadan önce ne sıklıkla kullanacağımı, fonksiyon vs görünüş kıstasımı, ödediğim paranın kullanım sıklığıma göre ederini vs düşünüyorum. Misal bir saate 1500 lira verilir mi diye düşününce, her gün takabilir miyimİ; takım elbise veya daha şık bir elbiseyle vs yine uyar mı, hassas özellikleri yüzünden sürekli sakınmam gerekecek mi, sadece belirli bir aktivitede mi kullanabilirim, gerçekten beğendim mi, vs bunları sorgularım. 1500 lira benim için büyük bir para değilse de sorgularım.
Ha çok sevdiğiniz ve düzenli yaptığınız bir spor olduğu için kayak takımı alacaksınızdır, yukarıdaki soruların hiçbirinin cevabı yoktur. Ama ona verilir, çünkü o uzun vadeli ve kullanıldığı kısa sürelerde bile hakkını veren bir yatırımdır. Falan filan.
İhtiyaç belirlemede de "buna ne sıklıkta ihtiyacım var?, bunu başka bir şeyle telafi edebilir miyim?, ödünç alabileceğim bir şey mi?, üç ay/beş ay/bir sene sonra da kullanıyor olur muyum?, buna üç ay/beş ay/bir sene önce de ihtiyacım oldu mu?, bu şeyi kullanmak için her gün kiralamam gerekseydi ne kadar ödemeye razı olurdum?" gibi sorular sorabilirsiniz.
0