Giriş
(1)

beylikdüzü'ne yakın temel ingilizce eğitimi

patates baskı
Romalılararkadaşımın beylikdüzü'ne yakın temel ingilizce eğitimi alabileceği fiyatı makul olan ingilizce kursu arıyoruz.Neresini tavsiye edersiniz.
Romalılar
arkadaşımın beylikdüzü'ne yakın temel ingilizce eğitimi alabileceği fiyatı makul olan ingilizce kursu arıyoruz.Neresini tavsiye edersiniz.
0
patates baskı
(14.10.14)
beylikdüzü'nde Wall Street şubesi var ama işinize yarar mı bilemem.
0
sopiro
(14.10.14)
(21)

Kadınlara Soru: Kimi tercih edersiniz ?

tarihsel bulgular isiginda sevisen adam
Merhaba. Bir çalışmam için veri topluyorum. Elimizde iki tane eş adayı var. Bunların ikisi de 30'lu yaşların başlarında ve siz bu iki erkekten birini tercih edip evleneceksiniz.1. erkek:Üniversite mezunu. Orta halli bir ailenin oğlu. Banka ya da bakanlık tarzı bir yerde çalışıyor ve ortalama bir gel
Merhaba. Bir çalışmam için veri topluyorum. Elimizde iki tane eş adayı var. Bunların ikisi de 30'lu yaşların başlarında ve siz bu iki erkekten birini tercih edip evleneceksiniz.

1. erkek:

Üniversite mezunu. Orta halli bir ailenin oğlu. Banka ya da bakanlık tarzı bir yerde çalışıyor ve ortalama bir geliri var.. Apartman dairesinde yaşıyor. Mütevazi bir arabası var. Güçlü, düzgün bir fiziği var ve oldukça yakışıklı. Yıllık izinlerinde bazen yazlığa, bazense tatil köylerine gidiyor. Boş zamanlarında spor yapıyor, sinemaya gidiyor. Çok iyi anlaşıyorsunuz, sizi güldürüyor ve ona karşı bir zaafınız var.

2. erkek:

Üniversite mezunu. Aileden şirketi var. Nezih bir semtte müstakil evi ve lüks arabası var. Çok çarpıcı bir fiziği yok ve diğer erkek kadar da yakışıklı değil. İş için yurt dışı seyehatleri yapıyor, sizi de götürüyor. Boş zamanlarında golf oynuyor, tiyatroya gidiyor. Size değer veriyor ve maddi-manevi destekliyor. Onunla da iyi anlaşıyorsunuz ama ilk erkekle olan tutku yok aranızda. Saygı ve sevgi var.

Bu iki erkekten birini tercih ettiğiniz takdirde en geç üç ay içinde evleneceksiniz. Tercihiniz hangisi olurdu ?

Lütfen samimi olun. Gözlerinizi kapayın, her iki seçeneği de hayal edin kafanızda sonra cevap verin.
0
tarihsel bulgular isiginda sevisen adam
(14.10.14)
1.
0
proculianus
(14.10.14)
herkes 1 diyecek ama sonra gidip 2'yle evlenecek.
0
ludovico
(14.10.14)
Kafama "Seçmelisin" diye silah dayadılarsa 1. Özgür irade ile seçiyorsam, hiç biri.
0
aychovsky
(14.10.14)
Bir tercih durumu olduğuna göre ya bu iki kişiyle birden görüşüyorum ya da ikisinden de bir şekilde haberim var. Biriyle görüşürken diğerini de görmeyi istiyorsam demek ki ikisiyle de evlenmeye, bağlanmaya değecek kadar yoğun bir ilişkim yok.
Cevabım hiçbiri olur. İkisiyle de çok ciddi olmayacak şekilde görüşmeye devam edebilirim, ya da ikisini de bırakıp üçüncü ve tek bir kişi bulana kadar beklerim.
0
sopiro
(14.10.14)
Erkeğim, sağlıklı empati kuramadığımdan cevap veremiyorum ama tecrübelerime dayanarak %82.768'lik bir kısmın gidip 2'yi seçeceğini düşünüyorum.
0
kimlanbu
(14.10.14)
2
0
waterhardeningsteel
(14.10.14)
Aslında zor bir soru ama kişisel nüanslar ortaya çıkar gibi görünüyor.
Kişisel olarak özgüvene, kendini geliştirmeye, sağlıklı derecede hırsa ve pozitif hayat bakışına çok büyük zaafım var.
Sadece yazılanları okuyarak ilk tercihim 1. kişi olurdu, ancak bu kişide hiç bir kendini geliştirme, gelecek hırsı vs. göremezsem(bkz.Ne uzar ne kısalır)ve negatife kapılmaya çok eğilimliyse ve 2.de sağlıklı bir gelecek hırsı ve pozitif yaşam bakışı varsa, 2.yi seçerdim.
0
afush
(14.10.14)
2
0
rayde
(14.10.14)
1. tabiisi
0
balkupucuk
(14.10.14)
kadın değilim ama özlü bir sözümüzü mevzuyla alakadar olduğunu düşünerek paylaşıp çekip gidiyorum:

"kıroyum ama para bende"

boşuna söylenmiş olmamalı bence bu.
0
kuul
(14.10.14)
samimi olarak yanıtlarsam, ne 1 ne 2 olabiliyorum:(
0
yalnux
(14.10.14)
1
0
biyik
(14.10.14)
bu konuya bir fıkra ile cevap vereyim.

Güzeller güzeli eleni'yi ailesinden, dimitri ile yorgo ister. Dimitri fakir ama yakışıklı genç güçlü bir balıkçıdır. Yorgo ise yaşlı çocuksuz ama çok zengin bir adamdır.

Ailesi seçmeyi eleniye bırakır. uzun süre düşündükten sonra eleni dimitriyi seçer.

bir süre sonra çevredeki kadınlar eleniye sorar, nasıl mutlu musun, dimitri çok fakir verdiğin bu karardan ötürü pişman mısın der.
Eleni cevap verir, gündüzleri bazen, geceleri asla diye.

1.yi çok vurgulamışsın, fakat TC standartlarında pek uygun değil, sadece çok hırslı olanlar bu iki seçim arasında 2yi seçer.
0
efrasiyab87
(14.10.14)
2
0
hayir bu koyden olsam nolcak
(14.10.14)
çok para ve çok yakışıklılık arasında seçim yapın desen daha kestirme olurdu. çok güzel olmadığım müddetçe çok yakışıklı erkek karşısında komplekse girerim o yüzden 2.
0
mfa
(15.10.14)
1. benim, soruları alayım?
0
sana guluyorum sadece
(15.10.14)
zaafım varsa aşığım. elbette aşık olduğum erkekle evlenirim. yani 1
0
derz dolgusu
(15.10.14)
kesin 1..
2. bi yerden sonra rusyaya tek başına gitmeye başlar iş için..
0
gunduzdusukizi
(17.10.14)
ya 2de olan 1de de var. evse ev, arabaysa araba hem eli yüzü de daha düzgün. nedir bu lüks düşkünlüğü allah aşkına?
0
zenc
(17.10.14)
Tutku şart. Oldukça da yakışıklıymış, e tahsili de var. Araba falan mühim değil ben 1i alırım arkadaş.
0
teoridefeminist pratiktegeysa
(17.10.14)
1 varken sen 2.yi de potaya soktuysan hiç düşünme git 2yle evlen dostum.
0
difdiringi
(17.10.14)
(16)

iş için kendi telefonunuzu kullanıyor musunuz?

isminivermekistemeyensuser
Merhaba,işim gereği bir çok kişi ile muhattap oluyorum. tabi iş telefonum var ama sabit hat. tabi bu muhattap olduğum kişiler de cep telefonumu istiyor sürekli. yaklaşık bir 100 kişiye vermiişimdir şimdiye kadar. telefon olup olmadık yerde zamanda bir şey sormak için çalıyor.geçenlerde bir kaç kişi
Merhaba,

işim gereği bir çok kişi ile muhattap oluyorum. tabi iş telefonum var ama sabit hat. tabi bu muhattap olduğum kişiler de cep telefonumu istiyor sürekli. yaklaşık bir 100 kişiye vermiişimdir şimdiye kadar. telefon olup olmadık yerde zamanda bir şey sormak için çalıyor.
geçenlerde bir kaç kişi isteyince sadece sabiti verdim cebi vermedim ama laf ediyorlar.
siz olsanız napardınız? pazar akşamı telefonum çalmasın istiyorum. böyle vermeye devam edersem de sürekli çalan bi telefonum olacak yakında.
siz ne yapıorsunuz?
0
isminivermekistemeyensuser
(14.10.14)
masa telefonunu bile söktüm hehe
0
divit
(14.10.14)
(bkz: mesai dışında iletişim araçlarını kullanmama hakkı)

bize de gelmesi dileğiyle.

vermeyin numarayı, çalmasın telefon.
0
devilred
(14.10.14)
ben iş telefonum dışında tek alternatifin kişisel cep telefonum olduğunu, onu da vermeyi tercih etmediğimi söylüyorum doğrudan.
0
sopiro
(14.10.14)
ben hiç vermiyodum numaramı ama saolsun şirket içinde farklı departmanlar benim numaramı verıyolardı müşteriye. iş ile alakalı arayan numaraları firma ayırt etmeksizin engelliyodum. daha sonra şirket hattı verdiler mecbur bakmak zorunda kaldım :)
0
spirit crusher
(14.10.14)
@sopiro +1 veya ikinci bir hat, pazarları kapatı tutulacak şekilde.
0
grgn
(14.10.14)
çok rahatsız ediyorsa, başka bir numara ve dandik bir telefon edinip o numarayı verebilirsiniz, bu telefonu da istemediğiniz zamanlarda açmazsınız mesela.

ya da daha az rahatsız ediyorsa, telefonunuz çaldığında önemsemeyebilirsiniz, arayan numaraya bakıp sessize alıp geçmek gibi.

sonuç olarak sinir bozucu olduğu kesin. aynı durumu yaşıyorum sizden daha az olsa da, elimden geldiğince numaramı vermemeye çalışıyorum ama gidiyor bazen bir şekilde. ikinci bir telefonla falan da uğraşamadığımdan, çözümüm açmamak olmak durumunda kalıyor.

mesai dışında iletişim araçlarını kullanmama hakkına erişim dileğine özlemle katılıyor, özel numarayı inatla vermemeyi ve "cep telefonum kendi kişisel numaram olduğu için paylaşmıyorum" demenin de bir hak ve seçenek olarak kalabileceğini belirterek uzaklaşıyorum, en kötü arkanızdan laf ederler de onu da takmaya değmiyor genelde çoğu durumda.. (son cümleyi toplayamadım, düşük oldu, affola.)
0
nimberjack
(14.10.14)
başlarda vermiyordum. sonra iş arkadaşlarım ben ofiste olmayınca verdikleri için ip koptu. bu durumda gidip yeni bir hat aldım. eski hattım iş telefonu gibi olacak yeni hattım ise özel olacaktı. iş yerinde sadece oda arkadaşıma özel hattın numarasını verdim. ama yine işe yaramadı, herkes öğrendi numarayı. bu sefer ofistekiler iş hattım kapalı olunca özelden aramaya başladı. ya da ben iş hattını evde unuttum, özel hattan aradım falan. yine olmadı yani. şimdi iki hattım var ve ikisi birden çalıyor. bence durumu kabullen ve direnme.
0
sheridans
(14.10.14)
asla
0
tdl
(14.10.14)
kişisel numaramı asla vermem. acil durumlar için falan vardır sadece. şirket hattı vermiyorlarken kişisel no vermem ve şirket hattım olmadığı için böyle yaptığımı söylerim.
şirket hattı verdiklerinde ise sadece kendi seçtiğim kişilere numaramı veririm. kartımda cep telefonu yazmaz şirket hattı olmasına rağmen.
ben onay vermeden birine şirket hattı dahil iletişim no mu verirlerse de önce uyarı anlamadıysa işten çıkartma dahil o veren kişiye her türlü baskıyı uygularım.
0
ozdek
(14.10.14)
aynı durumu bankada çalışırken yaşadım.
masa telefonumu veriyordum ancak neredeyse tüm gün dışarıdaydım. sekreter falan da yok. diğer arkadaşlar da kendi yoğunluklarından masa telefonunu çekip açamıyorlar. saat 4 gibi şubeye gelir, cevapsız arama kaydını bilgisayardan açar, teker teker geri dönerdim. cep telefonumu isteyenlere telefonun şahsi olduğunu, iş için paylaşmadığımı söylerdim ama "sanki her gün seni arıcaz. işimiz düşünce arıcaz alt tarafı" gibi abuk cevaplar alıyordum.

sonrasında eski bir cep telefonu ve faturasız cep telefonu hattı alarak sorunu çözmeye çalıştım. o numara tahminimden de hızlı bir şekilde herkese yayıldı ve bu sefer telefon, telefon bankacılığı gibi çalışmaya başlamıştı. millet sürekli beni arayıp hesap bakiyesi gibi kişisel bilgilerine kadar bilgi talep ediyordu.
bir iki müşteriye özellikle belirttim; bu tarz bilgilerin güvenlik kontrollerinden sonra paylaşılabileceğini, müşteri hizmetleri hattını aramaları gerektiğini. "ben dolandırıcı mıyım?"a getirerek kapadılar suratıma!!!

en sonunda sesli mesaj ayarladım cep telefonuna "lütfen mesai saatleri içinde 02241234567 numaralı telefonu arayın diye. o telefonu da kapattım.

kısacası işinin niteliğine göre tercihini yapabilirsin. müşteriyi doyurmak mümkün değildir. bu yüzden sınırlarını iyi belirlemelisin. yoksa iş hayatını bırakıp şahsi hayatını sömürmeye başlarlar!!!
gerçekten böyle bir ihtiyaç varsa iş yerin iş telefonu tahsis etsin. mesai saatleri harici o telefonu kapatırsın olur biter...
0
cliquot
(14.10.14)
ben veriyom valla. hatta email imzamda bile yazıyor sanırım. öyle çok arayan olmuyor ama.
0
dafuq
(14.10.14)
İşimin gereği olarak samimiyeti kurduğumuz ya da ofis dışındayken de haberleşmemiz gereken insanlar oluyor, bu sebeple numaramı veriyorum. Ama akşam 18:30'dan sonra ve hafta sonları arasalar bile kesinlikle açmıyorum. Adam Cuma akşamı 8'de arıyor, ben ona Pazartesi günü dönüyorum; üzgünüm. Böyle böyle öğrendiler zaten açmadığımı ve artık öyle vakitlerde aramıyolar haha :D
0
pandispanya
(14.10.14)
biraz mobil çalıştığım için ve devlet babanın işleri yürüsün diye vermek zorundayım. çift hat taşı, akşam hattı kapat olayı geçerli değil çünkü akşam ulaşılması gereken durum olabiliyor.
0
arandur
(14.10.14)
Kullanıyorum. İşteki herkes zaten her zaman arayabiliyor. Öğrencilerimin hepsine vermiyorum ama birlikte çalıştığım öğrencilerde var telefonum. Geceyarısı "Biz bunu yapamadık" diye arayanı olur, eski mezunların gece 3'te Amerika'dan "Şunun e-kitap olanı sizde var mıydı" diye arayanı olur. Sadece uyku arasında duymadıklarımı açmıyorum. Zaten bölümdeki herkesin durumu az çok aynı. Evimde öğrenci kaldığı bile olur.
0
aychovsky
(14.10.14)
@arandur, cevap-nick uyumu :p
0
pandispanya
(14.10.14)
kişisel numaramı vermem,hem ofisde dahilim var hemde şirket hattım var ,işim gereği günde hatırı sayılır bir telefon görüşmesi yapıp, bir okadar da mail cevaplıyorum, tabii ki buna hafta sonu ve akşamlar da dahil
0
john
(14.10.14)
(4)

Önerebileceğiniz Diş Hastanesi

dungangadunganga
Şişli'deyim. Öğleden sonra dişçi'ye gitmem gerekiyor. Daha önce gittiğiniz, doktorundan, muayenesinden vs. memnun kaldığınız bir yer var mı? İlla Şişli olsun demiyorum.
Şişli'deyim. Öğleden sonra dişçi'ye gitmem gerekiyor. Daha önce gittiğiniz, doktorundan, muayenesinden vs. memnun kaldığınız bir yer var mı? İlla Şişli olsun demiyorum.
0
dungangadunganga
(13.10.14)
Caddebostan, medicana diş
0
sopiro
(13.10.14)
taksimde özel citydent var ben baya memnun kaldım.
0
kobretti
(13.10.14)
çapa'da üçkök

www.uckok.com.tr
0
merhum
(13.10.14)
Cem Alanya var Beşiktaş'ta. Benim dişçim ve çok memnunum. Fiyatları semte göre makul, eli filan çok iyi.
0
theodor
(13.10.14)
(6)

bir yazım sorusu

kupigometa
''karakterlerin zayıf bir anlarında'' mı olmalı ''karakterlerin zayıf bir anında'' mı?bana 2. si daha doğru geldi. sizce?
''karakterlerin zayıf bir anlarında'' mı olmalı ''karakterlerin zayıf bir anında'' mı?

bana 2. si daha doğru geldi. sizce?
0
kupigometa
(10.10.14)
olm 13 kere bakılmış. bi cevap yok mu?
0
🌸kupigometa
(10.10.14)
ikisi de kötü duruyor, belki daha iyi anlatılabilir. ikincisi daha iyi yine de. internet kullanıcılarına açık olsaydı microfiction daha iyi cevap verebilirdi.
0
lemmiwinks
(10.10.14)
haklısın açarken dikkat ederim ;)
0
🌸kupigometa
(10.10.14)
"karakterlerin zayıf bir anlarında" dediğinizde her karakterin ayrı ayrı zayıf bir anından bahsedildiğini anlıyorum ben. "karakterlerin zayıf bir anında" dediğinizde de hepsinin bir arada olduğu gibi veya hepsi için aynı anı kastetmişsiniz gibi anlıyorum.
0
sopiro
(10.10.14)
"karakterlerin zayıf bir anında"
0
teknikekip
(10.10.14)
sopiro +1
0
tiny penny
(10.10.14)
(9)

yurt dışında nasıl üniversite okunur ?

proletarier aller lander vereinigt euch
soru çok genel. eminim hepimizin aklının bir köşesinde vardır ve eminim bilgi sahibi olan kişiler de vardır. öncelikli olarak avrupa ülkeleri olmak üzere kendi bölümümü veya muadili sayılabilecek bölümleri nasıl oralara gidip okuyabiliriz ? tabii para da ayrı mesele, burs falan alabilmek mümkün mü y
soru çok genel. eminim hepimizin aklının bir köşesinde vardır ve eminim bilgi sahibi olan kişiler de vardır. öncelikli olarak avrupa ülkeleri olmak üzere kendi bölümümü veya muadili sayılabilecek bölümleri nasıl oralara gidip okuyabiliriz ? tabii para da ayrı mesele, burs falan alabilmek mümkün mü yani başarı bursu falan öyle bir şey için ne gerekiyor. az soru sordum siz bildiğiniz her türlü ufak bilgiyi paylaşırsanız çok güzel olur eminim pek çok kişinin işine yarar.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(09.10.14)
Almanya için daad burs veriyor diye duymuştum, bi ara baya araştırdım da master için, yalan oldu sonra.

(Bkz: daad)
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(09.10.14)
bildigim kadariyla almanya ve isvicredeki devlet okullarina giderseniz cok cuzi miktarlara okuyabilirsiniz.
okullar bazen burs veriyor, her okul icin tek tek arastirmak gerekir.
amerika universite'de basari bursu cok veren bir ulke.
ingiltere'de burs bulmak cok daha zor.
doktora icin gitmeyi dusunebilirsiniz, doktora pozisyonlari ozellikle zengin avrupa ulkelerinde iyi maasi olan bir is.
okula basvurunu yapip kabul edildikten sonra okuma vizenin cikmamasi dusuk ihtimal zaten, onemli olan okula kabul edilmek. bunun icin de iyi bir cv, iyi notlar ve dil sart.

tabi cok daha spesifik sorulara cevap vermek daha kolay olur.
0
gerard
(09.10.14)
Ingilizce yeterli mi? Yani mesela anadili ing. Olmayan bir ulkede ing. Egitim veren okullar var mi bunlari tercih ederim cunku ikinci bir dili egitim alabilecek seviyede ogrenmektense. Doktora degil lisans icin dusunuyorum ben. Lisans icin cv gerekmez sanirim di mi tek aranan sey not mudur nedir ? Yani spesifik olmak gerekirse nelere dikkat etmek gerekir.
0
🌸proletarier aller lander vereinigt euch
(09.10.14)
mumkun tabi. lisans programlari genelde ingilizce oluyor zaten. ben de yakin zamanda isvicre'de ingilizce lisans dusunuyorum mesela.
her ulkede cok fazla olmuyor ama ararsan bulursun. isvicre'de cok var. almanya'da biraz var. fransa'yi falan pek bilmiyorum.

lisans icin de cv gerekir. universiteye girmenle birlikte CV artik seninle her yere gelir, bundan kacis yok. basvurdugun her yere, her pozisyona CV lazim bundan sonra. lisans icin CV, cover letter, hocalarindan referans ve notlarini gormek istiycekler. tabi bir de ingilizce egitim gormediysen ingilizce yeterlilik sinavlari (TOEFL, IELTS gibi) sonuclarini isteyecekler.

hangi bolumde lisans ariyorsun?
0
gerard
(09.10.14)
Fransa'da İngilizce eğitim yok hemen hemen o yüzden minimum bir Fransızca seviyesi lazım.
0
fransızkalanadam
(09.10.14)
yurt dışında üniversite dediğiniz zaman çok dallı budaklı bir alana giriş yapıyor olduğunuz anlamına gelir. Zira yurtdışı çok geniş bir kavram ve sizin bulabilecekleriniz ile sizden beklenenler her ülkeye, bölgeye, eyalete, üniversiteye vs göre değişir.

Bir kere öncelikle mesela Amerika'daki üniversitelerden kavul alabilmek için kendinizi iyi satabilmeniz gerekiyor. Eğer, sizi diğerlerinden üstün kılan çeşitli özellikleriniz yoksa kabul almayı, hele hele burssuz olmaz diyorsanız kesinlikle unutmanız gerekir. Eğer bursa ihtiyacınız olmayacaksa işiniz nispeten daha kolay.

Her okulun beklentileri farklı olmakla birlikte, genelde dil testi, SAT gibi genel bir bilgi testi, eğer IB, AP gibi uluslararası bir müfredat okumadıysanız aldığınız dersleri gösterir transkriptler, çeşitli sayılarda deneme yazıları (neden biz? Neden bu bölüm? gibi klişe şeylerin yanında birkaç konu verip onun hakkında yazmanızı da isteyebilirler, "kendinizi başarılı hissettiğiniz bir an" vs gibi), referans mektupları, ailenizin maddi durmunu gösterir belgeler ve CV isterler. CV'nizde okumak istediğiniz bölüme dair çeşitli çalışmalar, projeler vs de yaptığınızın görünmesi artı puan kazandırır. Burada okulun kendi ihtiyaçları da devreye girer, misal siz sayısal yönü çok güçlü birisinizdir, ama okula başvuran öğrencilerin çoğu böyledir zaten, fakat siz ayrıca eskrim de yapıyorsanız ve onların bu tarz ilginç spor çalışmalarına yönelen öğrenci sayısı azsa siz pekala da başkalarını eleyecek konuma gelebilirsiniz. Saçma bir örnek oldu ama hiç karşılaşılmaz diyemeyiz. Bu belgelerinizin hepsi okulların Admission Office'lerinde görevliler tarafından incelenir, tartışılır, ve kabul edilir ya da edilmez, buna göre de size koşullu ya da koşulsuz teklif gelir.

Ufak tefek bazı değişiklikler olmakla birlikte anahatlarıyla yapılması gerekenler bunlardır.

Kaldı ki, çeşitli ülkelerde örneğin Almanya'daki ve birkaç Avrupa ülkesindeki üniversitelerden bazıları, Türkiye'de bir üniversiteye yerleşmiş olmanız koşulunu arar ve bunu sağladıktan sonra işlemlerinizin gerisi nispeten kolaylaşır.

Eğer konuya dair hiçbir fikriniz yoksa profesyonel danışmanlarla çalışmanız iyi olabilir. Kolay gelsin.
0
sopiro
(09.10.14)
paran varsa her türlü gidersin. yoksa eğer, çok başarılı olup evropalıların isteyebileceği bir adam olman gerekir. ben bunları çok araştırıp hepsinde başarısız olduğum için çok karamsar konuşacağım ama sen bana bakma yine de.

almanya'da çok cüzi rakamlarla okuyabilirsin demişler ama avrupa'nın genelinde zaten harç masrafı falan az. polonyalı kız arkadaşım var iken oraya gitmeye niyetlendiğim dönemde çoook araştırmıştım bunu. hem almanya hem polonya için. wroclaw, lodz, poznan, heidelberg, düsseldorf, leipzig ve birkaç şehir daha. oradaki tüm okullara anlattım durumumu. yani "ben kaçıcam" demedim de işte yabancı dilciyim, ingilizcem sağlam, ingilizce veya almanca lisans eğitimime orada başlamak istiyorum, ne yapmam gerekiyor yol gösterir misiniz, gelsem nerde kalırım beni istiyo musunuz ha geliyim mi diye sordum.

fiyatlar aslında gayet makul. heinrich heine (düsseldorf) mesela benim baktığım zaman (3 sene önce) dönem başına 250€ harç alıyordu. okulun kendi yurdu vardı. aylık 700-800€ civarına çok rahat olmasa da düzgün yaşayabileceğimi söylemişlerdi. bölümle ilgili detayları hatırlamıyorum ama eğer dil sınavına girmen gerekiyorsa onun kursu da var. yani adamlar sana "okuyabilmek için almanca bilmen şart" diyorsa eğer, 6 ay almanca kursu da verebiliyor örneğin.

vize alırken bankada teminat olarak gösterebileceğin 100-120 bin lira varsa, her ay 3 bin liraya yakın para gönderebilecekse ailen (çalışma işi ilk sene çok düşük ihtimal hem de riskli zaten, bi' sene dışardan gelen parayla yaşamak daha mantıklı) avrupa'nın çoğu ülkesine gidebilirsin.

okuyabileceğin bölümler, okumak için ne yapman gerektiği vs. okuldan okula farklılık gösterebilir. onları okulla konuşarak öğrenebilirsin. babamın parası olsaydı şu an iü'de italyanca değil heinrich heine'de ingilizce okuyor olurdum ama babamı skiyim affedersin.

çok zor değil yani aslında avrupa'da okumak paran varsa. imkanın varsa n'olur sen git abi. 18 yaşında 40 tane türkçe sorusunda 15 doğru yapıp senede 20 bin lira vererek vakıf üniversitesinde okuyan tipleri görünce çıldırıyorum ben. lan o paraya nerelerde okursun. ama işte bu herifler kendi dillerini bilmedikleri, ana baba desteği olmadan ayakta bile duramadığı için götleri yemiyor avrupa'ya falan çıkmaya.

sen akıllı adamsın, paran da varsa arkana bakmadan kaç. öyle çok zengin olmana da gerek yok, hali vakti yerinde borcu olmayan memur aileleri bile gönderebiliyor çocuklarını avrupa'ya. ama işte bizimkiler borçtan harçtan burnunu çıkaramadığı için gidemedik biz.

***

yapman gerekenler nelerdir o konuda çok bilgi veremiyorum çünkü dediğim gibi, okuldan okula bile çok fark ediyor bunlar. ama paran varsa okuldan kabul almak falan kolay. en fazla ne isterler senden, dil bilmeni. onun için de dediğim gibi çoğu okulun kendi kursu olur. yarım dönem orda takılırsın, sınavı geçersen sonraki dönem okula başlarsın vs.

danışmanların da çoğu hiçbir halta yaramaz, sadece paranı alırlar. diyorum ya benim sadece param yoktu. olsa hiç danışman manışman uğraşmadan bavulumu toplayıp gidecektim.
0
pescador
(09.10.14)
@fransızkalanadam sen fransız lisesinde okumuştun di mi ? ben olsam valla ne yapar eder fransızcam varsa giderdim.

sağolun valla arkadaşlar saatlerce belki günlerce araştırmadan kurtardınız ve kafamda bir şeyler oturdu. para konusu ne yazık ki pek öyle rahat değil yani ayda 2-3 bin tl gönderebilirler belki evet ama bir anda yaşam standartları deli gibi düşer ben bunu yapamam onlara. vize için bankada teminat için para gerekir mi bilmiyorum yeşil pasaport olduğu için belki bir ondan yırtabilirim. bir de erasmus diye bir zamazingo var ama gördüğüm kadarıyla insanların gidip bir süre takılıp içip sıçıp geldiği bir olaydan ibaret gibi kalıcı bir şey değil gibi yani pek. ne bileyim kafam karışık bilgisizim araştırıyorum işte ama pescador'un dediği gibi. para olsa hayat ne güzel. ayrıca hakkaten afedersin skik özel üniversitelere o kadar para bayılıp da hala türkiye'de mal mal dolanan tiplere de uyuz oluyorum ki şahsen her gün görüyorum bu tiplerden bir sürü. ulan...
0
🌸proletarier aller lander vereinigt euch
(09.10.14)
abi yeşil pasaport muhtemelen bir şeyi değiştirmez çünkü eğitim amaçlı gidiyorsun, bildiğim kadarıyla vize tipi falan farklı oluyor. gezmeye gidersen çok rahat, kimse "sen kimsin la" diye sormaz. ama orada yaşayacağın için her türlü yine benden istedikleri belgeyi de isterler senden. zaten tek sorun vize. okuldan kabul almak çocuk oyuncağı. alırsın. ama o kabul kağıdıyla sonra gidip vize alman lazım. orada yaşayabileceğini ispatlamazsan, istersen 10 tane kabul kağıdın olsun vermiyor oçlar. o yüzden her ay 2-3 bin lira gönderebilseler bile yeterli değil, "bankaya bi 100-150 koyun, size bi şey olursa bu çocuğun orada kullanabileceği bi para olsun" diyolar. ki o paraya da dokunamıyosunuz zaten, süresini bilmiyorum tam olarak. yani öyle yatırırız çekeriz durumu da yok.

normalde 2-3 bin lirayla yaşardın da şimdi euro da hayvan gibi yükseldi, onu düşünmek lazım. nispeten ucuz ülkelerde yine yaşanır ama. 3 bin lira bin küsür euro ediyor şu an. evet çok rahat olmaz ama 1000€'yla öğrenci olarak almanya'da da, italya'da da, polonya'da da yaşanır sanırım. yurtlar murtlar 200€ civarında olmalı.

erasmus dediğin gibi, geçici bir mevzu. değişim programı. gidip bir veya iki dönemi başka bir ülkede okuyorsun. ama bunun için tabii okulunun erasmus anlaşması olmalı, senin sınavı falan geçip gitmeye hak kazanman gerek vesaire. yine de eleme o ihtimali. oradayken belki bi şekilde kontak montak ayarlayıp devamında orda kalmaya çalışabilirsin. ya da yüksek lisans için geri dönmek istersen daha kolay olabilir vesaire. hiç değilse 6 ya da 12 ayın dışarda geçmiş olur, o arada ışid mışid gelirse sığınma başvurusu da yaparsın. ben 10 gün bile olsa çıkmak istiyorum artık.
0
pescador
(09.10.14)
(6)

İspanyolca öğrenmelik basit online kaynak

esas itibariyle
selamlar,i amyou areseviyesinden tense'leri bitirecek kadar düzenli bir şekilde ispanyolca öğrenebileceğim basit anlatımlı bir internet sitesi arıyorum.açıklamalar türkçe, fransızca veya ingilizce olabilir.daha önce 2 sene boyunca ispanyolca dersleri aldığım için kendi kendime bakarak belli bir sevi
selamlar,

i am
you are

seviyesinden tense'leri bitirecek kadar düzenli bir şekilde ispanyolca öğrenebileceğim basit anlatımlı bir internet sitesi arıyorum.

açıklamalar türkçe, fransızca veya ingilizce olabilir.

daha önce 2 sene boyunca ispanyolca dersleri aldığım için kendi kendime bakarak belli bir seviyeye gelebilirim diye umuyorum.

soft kaynak önerisi olan var mı?
0
esas itibariyle
(09.10.14)
pimsleur
0
sopiro
(09.10.14)
duolingo'yu seviyorum ben
0
soso
(09.10.14)
bulursan fluenz
yoksa duolingo+pimsleur+ güzel bir gramer kitabı

fluenz'i çok övüyorlar, amazon'daki yorumlar da iyi.
0
Sarix
(09.10.14)
fluenz'i duymamıştım hiç, şimdi baktım da övüyorlar hakikaten. ancak kelime konusunda zayıfmış. daha çok yavaş ve sağlam ilerleyen bir yapıda sanırım kendisi. gramer için diğer hepsinden daha etkili olduğu söyleniyor.

dolayısıyla kelime için duolingo, gramer için de fluenz mantıklı olabilir. aynı zamanda michel thomas var tabii, ona da bakabilirsin.
0
soso
(09.10.14)
0'dan öğrenmek için değil de her kur bittiğinde tekrar veya pekiştirme için notesinspanish.com'un podcast'lerini öneririm. Ben diye bir İngiliz adam ve Marina adında İspanyol bir kadın var, evli bunlar. İlk seviye için Marina ağırlıklı olarak İspanyolca konuşuyor, diyaloglar hariç Ben de Marina'nın söylediklerini uzun uzun İngilizce açıklıyor. Orta seviyeden itibaren sadece İspanyolca konuşuyorlar. Marina süper İspanyol aksanı öğretirken, Ben de yabancı olduğu için yavaş konuşuyor ve söyledikleri daha anlaşılır oluyor. Ayrıca Skype üzerinden konuşma dersleri de veriyorlar.
0
aychovsky
(09.10.14)
duolingo'yla başladım en basitinden. sıkıcı görünmüyor. zamanla diğer önerilere de bakacağım.
0
🌸esas itibariyle
(09.10.14)
(8)

Valiz önerisi

andy kaufman
Merhaba 2 gün sonra için plan dışı bir seyehat çıktı. ancak bir valiz almak istiyorum. Tek kişi için, kabin boy olmayan daha büyük bir valiz almak istiyorum. Ancak internetten sipariş veremem. Kaliteli olsun ama gereksiz pahalı da olmasın istiyorum. Nereden alayım ne alayım sizce? Not: Samsonite la
Merhaba 2 gün sonra için plan dışı bir seyehat çıktı. ancak bir valiz almak istiyorum. Tek kişi için, kabin boy olmayan daha büyük bir valiz almak istiyorum. Ancak internetten sipariş veremem. Kaliteli olsun ama gereksiz pahalı da olmasın istiyorum. Nereden alayım ne alayım sizce?


Not: Samsonite lar var 500 Tl den başlıyor. Gereksiz mi?
0
andy kaufman
(08.10.14)
ataşehir mmm migros. valizlerde %40 indirim var, markası decent.
0
cek
(08.10.14)
milyoncularda 30-40-50'ye boy boy var. Üstelik pazarlığa açıklar.
samsoniteye 500 vermek gereksiz.
Orta bişey olsun derseniz David Jones'un çantaları var 150-200 arası değişir. Kozyatağındaki metro markette indirim vardı. Orda da özellikle eminent marka çantaları dayanıklılık açısından tavsiye ederim.
0
emininsel
(08.10.14)
Watsonstan aldım ben, gayet iyi.
0
sopiro
(08.10.14)
ben en son carrefour'dan aldım valizimi; genelde carrefourlarda koskoca bir valiz reyonu oluyor. orta boy bir şeyi 70 ya da 80 liraya almıştım geçen sene.

migrostakiler de güzel.
0
pokerface
(08.10.14)
sık seyahate çıkan biri için samsonite gereksiz değil. yıllarca bir sürü bavul patlattım en son paraya kıydım samsonite aldım, sapasağlam duruyor yıllardır.
0
cedex
(08.10.14)
kullanacaksanız samsonite alın. 7 yıl boyunca dağ tepe kullandım. taş gibi. içime kendimi koyar sağa sola gönderirim, o derece. havalimanında bagaj alımında patlak patlak çin bavullarının yanında hummer gibi. çeşit çeşit boyutu var.
0
dodger
(08.10.14)
samsonite kullanmadim bilmem ama pahalisi da ucuzu da 5-6 yolculuk sonrasi kalici hasar almis oluyor.
ozet: pahaliya kacmak gereksiz gibi.
0
manimani
(08.10.14)
bavullarınızı nasıl kullanıyorsunuz yav? :D 7 yıl önce 350tl'ye almıştım ben. ilk günkü gibi.
0
dodger
(08.10.14)
(3)

Why did you did that mi why did you do that mi?

orhan tv
Bunu neden yaptığını da söylemeliydin derkene "why did you do that "mi diyecez yoksa "why did you did it" mi? İkincisi çok didli oluyor. Alışkın değilim o kadar did e sanki yanlış mış gibi geliyor.
Bunu neden yaptığını da söylemeliydin derkene "why did you do that "mi diyecez yoksa "why did you did it" mi? İkincisi çok didli oluyor. Alışkın değilim o kadar did e sanki yanlış mış gibi geliyor.
0
orhan tv
(07.10.14)
başlıktaki birincinizle yazınızdaki birinciniz farklı
ama
"bunu neden yaptığını söylemeliydin" diyorsanız "why you did that/it vs" uygun olur, yani "you should have told why you did it."

"bunu neden yaptın?" diyorsanız "why did you do it?"
0
sopiro
(07.10.14)
simple past tense'de sadece olumlu ve soru olmayan cümlelerde did kullanılmaz ve fiilin 2. hali kullanılır. örneğin; you played football.

diğer kullanımları;

you didn't play football.
did you play football?
didn't you play football?
0
novemba
(07.10.14)
soyle olursa boyle olur oyle olursa boyle oluru ezberlemekten ziyade sunu aklinizda tutun yeter, simple past ta bir kere bir seyi cektin mi digerlerini cekmene gerek yok. did dedin ya soruda diger do'yu did yapmican do kalacak.

novemba'nin dedigine ek olaraktan vurgu yapilmak istenirse did kullanilir mesela olumlu cumlede. you did pay for my tickets right? meselam, odedin dimi lan benim biletin parasini demek. ama ingilizcenin baslarindayken vurguya murguya girmeyin tabi kafa karistirmayayim.
0
babamasoliimbananickaldirsin
(07.10.14)
(1)

4 nikah 1 cenaze replik

in vino veritas
hayatımda ilk kez izledim bu filmi. sonuna doğru ise dumur oldum. hugh grant'ın bir repliği inanılmaz tanıdık geliyor, nerden bilmiyorum. repliğin es'lerine varana kadar ezbere biliyorum orijinal seslendirmesiyle. nerden biliyor olabilirim bu repliği düşündüm, googleladım ama bulamadım, ünlü bir şey
hayatımda ilk kez izledim bu filmi. sonuna doğru ise dumur oldum. hugh grant'ın bir repliği inanılmaz tanıdık geliyor, nerden bilmiyorum. repliğin es'lerine varana kadar ezbere biliyorum orijinal seslendirmesiyle. nerden biliyor olabilirim bu repliği düşündüm, googleladım ama bulamadım, ünlü bir şeylerde daha kullanıldı mı acaba? aşağıdaki link 111:50 sn itibariyle 112:10'a kadar olan kısım. e filmin sonu olduğu için haliyle spoiler, fyi.

720pizle.com

bi buldurun çatlıycam.
0
in vino veritas
(07.10.14)
Ben filmi çok severim fakat aklıma buna gönderme yapan başka hiçbir film vs gelmedi. Bence yüksek ihtimalle, Hugh Grant'ın başka bir filmini falan hatırlıyorsunuzdur, zira buradaki karakteri ve konuşma tarzı, vurguları vs neredeyse bütün filmlerinde aynı.

Ayrıca bu alıntı görüp geçtiğiniz bir yerde (pinterest, instagram, facebook status vs) kullanıldıysa, belki bir nevi false memory yaratmışsınızdır ezbere biliyormuş gibi.
0
sopiro
(07.10.14)
(7)

kindle muamması

greatviolinist
kindle almak istiyorum Bi tane vardı eskiden artık yok. Şimdi ışıklı modelini almak istiyorum. arkadan ışık gelsin dokunmatik olsun hangi modelini önerirsiniz
kindle almak istiyorum Bi tane vardı eskiden artık yok. Şimdi ışıklı modelini almak istiyorum. arkadan ışık gelsin dokunmatik olsun hangi modelini önerirsiniz
0
greatviolinist
(06.10.14)
paperwhite 2.
2 olsun ama.
0
cedex
(06.10.14)
Işık arkadan gelmiyor yalnız önden geliyor, özel yapan bu zaten. Paperwhite 2.
0
i was made for you
(06.10.14)
cahilliğimden soruyorum. ışık nereye, nasıl geliyor?
0
mea maxima culpa
(06.10.14)
2.bp.blogspot.com

ışığı şu şekilde önden
0
godsparticle
(06.10.14)
yeni voyage diye bir modeli cıktı, sayfa değiştirmek için oynatıyorsunuz sadece. ama başka bir numarası yok galiba, birazcık daha küçük sanırım.
Paperwhite.
0
sopiro
(06.10.14)
tizi reftar olanin payine dagmen dolasir
(06.10.14)
seytan ayrintida gizlidir
(07.10.14)
(7)

amazon'dan parayla ebook almak enayilik mi

medievalman
sacma gelebilir ama para vermezsem okumam gibi geliyor, hem de direk kindle'a iniyor.parayla ebook almak cok mu anlamsiz bir hareket?
sacma gelebilir ama para vermezsem okumam gibi geliyor, hem de direk kindle'a iniyor.
parayla ebook almak cok mu anlamsiz bir hareket?
0
medievalman
(06.10.14)
ben alıyorum valla
0
argent dawn
(06.10.14)
Neden anlamsız olsun ben de alıyorum. Cebimde param olduktan sonra yazara destek olmak güzel hadise. Ama fiyatların aşırı pahalı olduğu bir gerçek. Türkiye'de olduğu gibi dünyada da basılı kitap fiyatı ile neredeyse aynı oluyor digital versiyonu.
0
onexey
(06.10.14)
İnternette istediğim kitabı bulamazsam alırım, şu ana kadar bulamadığım olmadı. Ama kesinlikle enayilik değil.
0
i was made for you
(06.10.14)
kindle'daki bütün kitaplarımı amazon'dan parasını ödeyerek veya üyelik sisteminde ödünç alarak okuyorum. Bence normal bir hareket.
0
sopiro
(06.10.14)
aldigin seyin parasini vermek niye enayilik olsun? dijital medya olmasi bir seyi degistirmiyor.
0
fortisvita
(06.10.14)
Enayilik. Kitap dediğin şeyden yazarı değil basımevi para kazanır. Ebook için bir lira bile masraf yapılmazken 8-10 lira en düşüğünden para alınır. Bence e kitaba para vermek gerçekten büyük mallık. Ekşi sözlük meritokrasi türkçe kitaplar için iyi bir kaynak. Yabancı kaynak zaten elini sallasan deyiyor bir yerlerden.

Edit:Basımevi yazmışım dalgınlıkla dikimevi olacaktı.
0
orhan tv
(06.10.14)
Basımeviyle yayınevinin farkını bile bilmeyenlere bakmayın. Hiç de enayilik değil. Mal da değilsiniz. Ayrıca kitaptan yazar da kazanır. İngilizce kitaplar söz konusu olduğunda yazar, hakkını Türkiye'den daha çok alır hem.
0
microfiction
(06.10.14)
(6)

Polonyalı arkadaşa İstanbul'da iş

loveinaflipbook
Selamlar, Leh bir arkadaşım var, zamanında erasmus stajı için gelmiş, bir süre İstanbul'da, daha sonra da yine bir süre Ankara'da çalışmış/yaşamış. Bu "bir süreler" ayrı ayrı 9 ay civarı oluyor.Şimdi kendisi Polonya'da, iş arıyor. Buraları özlediğini söyledi geçen gün, çalışmak için yine gelebilirim
Selamlar,

Leh bir arkadaşım var, zamanında erasmus stajı için gelmiş, bir süre İstanbul'da, daha sonra da yine bir süre Ankara'da çalışmış/yaşamış. Bu "bir süreler" ayrı ayrı 9 ay civarı oluyor.

Şimdi kendisi Polonya'da, iş arıyor. Buraları özlediğini söyledi geçen gün, çalışmak için yine gelebilirim dedi. Ben de belki bir iş buluruz dedim. Türkçe'si çatpat var, kursa gitmiş. Coğrafya bölümü mezunu, yüksek lisansı da var ama onun alanını bilmiyorum.

Nasıl bir yerde çalışabilir bu insan? Mesela Polonya kültür öerkezi var mı burda? Varsa öyle bir yer olur mu? Daha daha nereleri olur, nasıl yerler olur dersiniz?
0
loveinaflipbook
(06.10.14)
Burdayken dershane öğretmenliği yaptı hep, sanırsam farklı bişeyler yapmak istiyor artık. O iş yine en son seçenek olarak akılda ama :)
0
🌸loveinaflipbook
(06.10.14)
olmaz değil ama zor. hele ki çalışma izni mevzusunu getirdikleri noktadan sonra daha da zor.
0
matematik koyu
(06.10.14)
Çok zor.
Anadilinin ve eğitiminin ingilizce olmaması ve ingilizce öğretmenliği sertifikası olmaması öğretmen olarak çalışma izni almasını imkansız hale getiriyor.

Nisan 2014'ten itibaren artık yabancıların türkiyede yasal olarak eğitim sektöründe işe girmesi çok zor.

Not: altta yazan cevaba cevap olarak yazıyorum bu notu, türkiye'de çalışma izni birey bazlı değil kurum bazlı alınıyor. yani iş bulmadan çalışma izni alamazsınız.
0
sopiro
(06.10.14)
çalışma izni var mı?
yoksa ve kadınsa kaçak olarak bebek/çocuk bakıcısı olabilir.
ingilizce/polakça özel ders verebilir.
0
jimjim
(06.10.14)
kaçak olarak çalışmak bir seçenek mi allah aşkınıza? çalıştıran kuruma en az 7000 TL cezası var, kişi de sınırdışı ediliyor.

yoksa evet, dandik bir dil kursunda iş bulur tabii.
0
sopiro
(06.10.14)
aiesec'e başvursun. çok yüksek ihtimalle iş bulurlar.
0
lesmiserables
(06.10.14)
(6)

ekşi duyuru vize işleri

tikican
Selam sevgili duyuru gençliğiSizlere bi sürü güzel soru soracağım,Gitmek istediğim süre: 15 kasıma kadar 10 günü aşmayacak bir boşluğum olacak. İş durumum: Üniversite yeni bitti şu an işim yok ancak ekim sonunda devlet tarafından atamam olacak.doktorumŞimdi sorun 1 şu: kendi üzerimde mal varlığım ba
Selam sevgili duyuru gençliği

Sizlere bi sürü güzel soru soracağım,
Gitmek istediğim süre: 15 kasıma kadar 10 günü aşmayacak bir boşluğum olacak.
İş durumum: Üniversite yeni bitti şu an işim yok ancak ekim sonunda devlet tarafından atamam olacak.doktorum
Şimdi sorun 1 şu: kendi üzerimde mal varlığım bankada para araba ruhsatı var ama ben işsiz görünüyorum.hala babamdan sponsorlu mu gitmeliyim
İkinci sorum en hızlı hangisi çıkar schengen mi usa mi
3.sorum ben bu vizeleri uzun süreli almak istiyorum. Nasıl bir yol izleyeyim

Bana yardımcı olacak aracı kurumsanız veya bilgiliyseniz özelden de konuşabiliriz detayları.
Şimdiden teşekkürler ahali.
0
tikican
(02.10.14)
işin yokken uzun süreli vize zor olur
uzun süreli vize veren de amerika oluyor genelde, schengen ülkeri 1-3 ay civarı veriyorlar

çalışmadığın için vize evraklarında ne diyorsa o (babandan sponsorsa sponsor)
0
la noix
(02.10.14)
ilk defa alıyorsan turistik amaçlı seyahatte schengen uzun vermeleri çok zor. 10 günlük çıkar ancak.

abd uzun süreli veriyor ama onların da vize işleri daha uzun sürüyor diye biliyorum.

babadan sponsorlu.
0
kafkef
(02.10.14)
Amerika vizesi hem uzun süreli oluyor hem de daha kısa sürede cıkar sanıyorum.
Randevu aldıgınız ve gidip görüşmeyi yaptıgınız gün içinde alıyorsunuz zaten vizeyi.pasaportunuzu vize işlenmiş haliyle de 3-4 güne adresinize gönderiyorlar.
bir hafta içinde bir güne randevu bulabilirseniz 10 güne elinizde olur pasaportunuz.
10 senelik veriyorlar genelde.
ben otel rezervasyonu ve uçak biletim haricinde hiçbir belge vermedim,sıkıntı da olmadı,hemen aldım vizemi.

schengenle ilgili bilgim yok.
0
demoniclewinsky
(02.10.14)
daha önceden iki schengen iki kez de ingiltere vizesi aldım. italya 6 ay vermişti. macaristan 2 hafta. o yüzden uzun süre veren schengen ülkesi tercihim olacak.
0
🌸tikican
(02.10.14)
Ben ingiltere vizesine başvurduğumda başvuruma bir not ekleyip işim gereği dil pratiği yapmak, kültüre aşina olmak vs gibi sebeplerden tatillerimi ingilterede geçirmeyi tercih ettiğimi dolayısıyla seyahat bilgilerim kısa olmasına rağmen vize isteğimin uzun olmasının bir mantığı olduğunu açıklamıştım. Yani saçma bir hareketti yaptığım ama, bir yıl başvurum olmasına rağmen iki yıllık vize verdiler.

:/
0
sopiro
(02.10.14)
Kendi işimle ilgili belgelerle uğraşmamak için her zaman babamdan sponsorlu gidiyorum. İyalya 6 ay veriyor.
0
suicides underground
(02.10.14)
(6)

"Bana sorun ile degil cozum ile gelin" diyen modeller.

delifaruk
Kliselesmis bu cumleyi dun bir kez daha duyduk isyerinde. Yahu bu cumle bir tek bana mi sacma geliyor? Ne demek cozum ile gelin? Biz sorunu getiririz, sen de cozersin. Farkedilen tum sorunlara cozumleri de varsa bu insanlarin, yoneticiye ne ihtiyaclari var? Ben her sorunu cozuyorsam isi her sorunu c
Kliselesmis bu cumleyi dun bir kez daha duyduk isyerinde. Yahu bu cumle bir tek bana mi sacma geliyor? Ne demek cozum ile gelin? Biz sorunu getiririz, sen de cozersin. Farkedilen tum sorunlara cozumleri de varsa bu insanlarin, yoneticiye ne ihtiyaclari var? Ben her sorunu cozuyorsam isi her sorunu cozmek olan birine ne ihtiyac var? Sana "sorun" sunulur, eger bu gercekten bir sorun ise cozersin, degil ise bunun sorun olmadiginin farkedilmesini saglarsin.
Patron/mudur/sef olmadan once bu cumleyi mi ezberletiyorlar? :) Sacma bir bakis acisi degil mi bu?
0
delifaruk
(02.10.14)
"Yönetim kabiliyetim yok" dese işinden olur. Onun yerine bunu söylüyor, sen anla.
0
arnold schwarzeneger
(02.10.14)
bazı durumlarda bu cümleyi söyleyen haklı olabiliyor. işini yapmayan adam gidip kendi işini müdürüne yaptırmaya çalışabiliyor. bazen insiyatif alıp çözümler üretmek gerekiyor.
0
fallthepieces
(02.10.14)
Bir şeyin sorun olduğu belirtildiğinde haliyle onun yerine beklentinin ne olduğunu biliyor olmak gerekir ki sorun çözülsün. Yani X kötü, bir problem, tamam, ne olsun istiyoruz onun yerine, ne olduğunda/olmadığında durum daha iyi olacak? Ne bekliyorsun benden? Bunu söyle en azından, gibi bir şey?
0
sopiro
(02.10.14)
bunu söyleyen kişi yönetici ise ağır saçmalıyordur. operatörden ya da junior staff'tan çözüm beklenmez. en fazla, sorunu doğru tanımlaması, aktarması beklenir. bundan fazlası olmaz demiyorum elbette. fakat olursa, ekstra bir performans demektir.
0
nereye bu gidis
(02.10.14)
Amaaan, ne biçim laf bu.

İki olasılık var. İlki kimse söyleyen, yönetemiyor ortalığı. İkincisi ise ona da bir milyon iş veriyorlar ve yöneticilik dışında bir yetki devri sıkıntısı var, işi acil bundan istiyorlar, bundan dolayı yapması gerekenlerden oldukça sapıp dağıtıyor ve bu yüzden de altındaki herkesi ayrı ayrı idare edemiyor. Ben ikinciye oynuyorum şimdilik; bir süre part-time danışmanlık yaptığım zaman bu ikinci tipten çok gördüm. Kişiyi kendi işine bıraksan mis gibi yönetecek de iş tanımı belirsizliği ve yönetim baskısından memur gibi çalışıyor, sonra yönetici kimliği siliniyor kişinin.

Demek istediği "Tamam, sorun var. Anladık ama ben sizin birimin ne iş yaptığını bile unuttum şu anda. Sorunun kaynağını araştırsak anlayacağım da, ona da zaman yok, kendi ne yaptığımı unuttum zaten. Bana "Sorun şu, şunun yapılması gerek" diye gelin. Ben de onu yapayım ya da üstlere ileteyim".

Saçma bakış açısından ziyade aslında doğru ve katılımcı bir bakış açısının, birçok stratejik yönetim eksikliği sonucu joker cümle olarak ortaya atılmış ve laf söyledi balkabağı gibi bir hali. Çünkü sorun olan kısmın aynı zamanda yapıcı bir çözüm önerisi de olmalı, daha doğrusu olmalı değil de, olabilir. İşin içindeki kişi kimse, o kişi müdürden daha iyi bilir o iş için ne yapılması gerektiğini. Bütün gün içinde olan o. Müdür sadece çözüm bulmana yardımcı olup, o bulunan çözümün altındakinin geri kalanlarıyla çelişip çelişmediğini, ne kadar şirket stratejisi, vb. ıvır zıvır ile uyup uymadığına bakar. Sonra da kendi bir çözüm önerisi geliştirip karar verir.

Türkiye'de pek görmüyoruz ama şirketlerde hiyerarşinin azaltılarak, karar verme ve inisiyatif alma yaklaşımı aslında bir anlamda ulaşılacak kutup yıldızı gibi ve bunu uygulayan örnekler de var. Çalışanın sorumluluk kadar inisiyatif alması da beklenir. Ama tabii ki sizinki böyle bir örnek değil. Aynı "esnek çalışma saatleri"nin çalışmanın verimine göre ayarlanmaması demek olmayıp "Akşam fazla mesaiye kalacaksın bol bol" demek olduğu gibi.

Analistlik gibi bir işse ve atıyorum sorun "Bizim veritabanı oradakilerinin verilerini almıyor" gibi bir şeylerde de, kişi ilk anda bir şey söyleyemez haliyle. Ama gerçekten şu lafı da demesin.
0
aychovsky
(02.10.14)
çözüm sunsan 'işime karışma' diyecek insanlar da aynı kişiler. o yüzden boşver sallama.
0
seksen9
(02.10.14)
(14)

Çanta nasıl?

Lola90
Linkteki çanta nasıl sizce? 24 yaşında bi kadın için.http://www.matras.com/urun/030BB-15243024_DERi-CAPRAZ-CANTA.html
Linkteki çanta nasıl sizce? 24 yaşında bi kadın için.

www.matras.com
0
Lola90
(30.09.14)
Cok agir. 24 yas kadina gitmez.
0
delifaruk
(30.09.14)
rezalet
0
neferkitty
(30.09.14)
Bayıldım, harika. Deri olmasa alırdım. Yaşına da gayet uygun. Kaç yaşında kadın takacak allahaşkına bu çantayı, 70 mi?
0
buff
(30.09.14)
Bana da ağır gibi gözüktü. İçine kitap sığacak boyutta olsa (3 cm daha geniş mesela) fonksiyonelliği için tamam derdim ama böyle amaçsız arada kalmış.
0
Lim5
(30.09.14)
ben beğendim ama boyutuna göre gerçek deri olsa bile pahalı geldi.
0
tuborg yesili
(30.09.14)
hala cantasi degil mi bu ?
0
brkylmz
(30.09.14)
yani tarz, zevk vs vs ama bu çanta genç bi kadını değil 55 yaşında saçlarını kısacık kestirmiş, fıtı fıtı indirimden havlu terlik kapmaya giderken terler içinde kalmış bir teyzeyi çağrıştırıyor bende. :(
0
mayaa
(30.09.14)
ben 30 yaş halimle bile takmam bu çantayı
0
sta
(30.09.14)
yaşına uygun degıl
0
cekirdekabugu
(30.09.14)
Bence modeli güzel (bkz. cambridge satchel bag) ama siyah değil, taba rengi bu çantalarda daha güzel duruyor ve daha kullanışlı oluyor.
0
sopiro
(30.09.14)
bence güzel. bana ağır gibi falan gözükmedi. al derim.
0
april12th
(30.09.14)
babaanne cantasi.
0
fortisvita
(30.09.14)
kötü yea
0
alaimisema
(01.10.14)
Gayet şık. Ben de bugün ona benzer bir çanta taktım.
0
teoridefeminist pratiktegeysa
(01.10.14)
(2)

özel ders vermek için

megafon
üni. son sınıf öğrencisiyim. sen benoadan iki öğrencim vardı ama mezun oldular. 4-5 ay etüt tecrübem de var ayrıyeten.ortaokul ve lise öğrencilerine ders vermek istiyorum tekrar. hangi siteye ilan vereyim? paralı falan da olabilir ama öğrencilerin uğradığı bir site olsun.bizzat gidip sen benoanın ön
üni. son sınıf öğrencisiyim. sen benoadan iki öğrencim vardı ama mezun oldular. 4-5 ay etüt tecrübem de var ayrıyeten.

ortaokul ve lise öğrencilerine ders vermek istiyorum tekrar. hangi siteye ilan vereyim? paralı falan da olabilir ama öğrencilerin uğradığı bir site olsun.

bizzat gidip sen benoanın önüne falan sticker mı yapıştırsam? ya da böyle zengin öğrencilerin uğradığı mekanları bilen var mı?

bir el atın vurguncular
0
megafon
(30.09.14)
Starbucks'ın veya ilan panosu olan başka cafelerin panolarına kartınızı bırakabilirsiniz.
0
sopiro
(30.09.14)
Özelders.com
0
mutlusismankedi2015
(30.09.14)
(8)

bu kettle'a güvenilir mi?

konskenkova
ucuz tek kişilik bir şey alacağım. geçen şöyle bir şey gördüm.(git: http://urun.gittigidiyor.com/ev-elektronigi/gondol-su-isiticisi-elektrikli-kettle-supreme-124038794)çok plastik geliyor bu da bana. elektrik aksamı elimde kalacakmış gibi. sizce nasıl?
ucuz tek kişilik bir şey alacağım. geçen şöyle bir şey gördüm.

(git: urun.gittigidiyor.com)

çok plastik geliyor bu da bana. elektrik aksamı elimde kalacakmış gibi. sizce nasıl?
0
konskenkova
(28.09.14)
gondol ne olm, erir gider bu
0
hjarteblod
(28.09.14)
5 liraya ketıl olur mu olmaz mı diye düşünüp öyle karar verin.
0
nun
(28.09.14)
türk kahvesi için kullanılıyor sanırım onlar? hatta annemler "sürtük" derdi o makinaya, zira kaynamaya başladığı anda hareket ederek dolanıyor fişten çekene kadar.
Adam gibi bir kettle alsanız en azından sapıtmasıyla uğraşmazsınız, uzun avdede daha karlı olur.
0
sopiro
(28.09.14)
teknolojik alet şans işi diyeceğim ama bunu teknolojik aletten sayamıyorum asajsdj.
neyse bunlardan yurtta kalırken çok kullanmıştık bi tanesi iki yıl canavar gibi çalışırken bi diğeri ikinci kullanışımızda bozulmuştu. zaten 4-5 liralık maldan hayır gelmez, yurtta falan kalmıyorsan(yani yakalanma riski yoksa) biraz daha büyükçe bi kettle al ya da şu cezve tipinde olanlardan al en azından iş görsün.
0
bokmuhendisi
(28.09.14)
askerdeyken kullanmıstım. kısa ömürlü olurlar.
0
all girls dream
(28.09.14)
cam kettle kullanıyorum ben, sinbo da çok iyi marka değil ama en azından yıllardır piyasada olan ve biraz da olsa garantisi işleyen bir marka. gizli rezistanslı olduğundan da tek fincan suyu sorunsuz kaynatıyorum mesela. cam da sanırım mümkün olan en sağlıklı kettledır. bir yere vurup kırmazsan kırılmaz.
0
ucan spagetticanavari
(28.09.14)
Ustune 20 30 lira ekle yarim litrelik celiklerden al hem uzun omurlu olur hem de isini gorur. Benim oyle arzum marka vardi yurttayken kullaniyodum.
0
rayde
(28.09.14)
Arçelik'in seyahat tipi kettleini almıştım ben küçükçe birşeydi. Geçen sene 15 20 gibi bir fiyata almıştım. Uyguna bulursan öyle birşey de alabilirsin.
0
kedishh
(29.09.14)
(6)

istanbul hakkında kitap

razvan rat
istanbul'un semtleri, yapıları, tarihi eserleri hakkında bilgi veren geniş kapsamlı bir kitap öneriniz var mı?
istanbul'un semtleri, yapıları, tarihi eserleri hakkında bilgi veren geniş kapsamlı bir kitap öneriniz var mı?
0
razvan rat
(28.09.14)
yazarını hatırlayamıyorum ama istanbul'un xleri, yleri diye seri kitaplar var.
Misal "İstanbul'un Yalıları", "Istanbul'un Camileri" vs
0
sopiro
(28.09.14)
Orhan Pamuk, İstanbul. Hatıralar ve Şehir altbaşlığıyla. Çok geniş kapsamlı değil, ama sevebilirsiniz.
0
mutlusismankedi2015
(28.09.14)
Murat belge istanbul gezi rehberi iyidir.

Resat ekrem kocu istanbul ansiklopedisi
0
cizgilipijama
(29.09.14)
Strolling through stamboul- john freely
0
piszenci
(29.09.14)
aydın boysan'ın şöyle bir kitabı var.
www.idefix.com
0
kuzey li
(29.09.14)
İstediğinizin bu olmadığını bile bile yine de şunu yazasım geldi:

www.ykykultur.com.tr

Böyle ne güzel, bizim bildiğimiz İstanbul yıllar evvel nasılmış diye kapsamlı bir kitabın üzerine okuyabilirsiniz.
0
wish i could find a way to disappear
(29.09.14)
(15)

kolay gelsinin ingilizcesi

hayir anlatamadim ki sana
?
?
0
hayir anlatamadim ki sana
(28.09.14)
may it be easy
0
exlibris
(28.09.14)
good luck
0
razvan rat
(28.09.14)
yok
0
atmaca.ged
(28.09.14)
good luck+1
0
april12th
(28.09.14)
ahh ah kanayan yaram, tam karşılayan bir şey yok
0
peki madem
(28.09.14)
take it easy
0
mancinik
(28.09.14)
take it easy dersen döverler :D
0
air
(28.09.14)
minik donut canavarı +1 haha :)

ciddi cevap veriyorum şimdi. good luck en iyi karsilayan :)
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(28.09.14)
Tam karşılığı "may it be easy" dir. Bazı kaynaklarda "more power to you" şeklinde de geçer ama o deyim daha çok iyi bir iş başarmış kişinin o iyi işi devam ettirmesi için söylenir, tam kolay gelsin değildir.
0
once
(28.09.14)
may the easiness be with you, this day, and always. amen. ingilisce ne garip dil aq 2 kelimelik seye bak bir suru sey soyletiyorlar.

ciddili cevap: yok ingilizcesi. good luck demisler de biz cigerciden cikarkene ustaya deriz kolay gelsin hayirli isler aggbi diye. aynisini amariga'da hot dog cuya de kolay gelsin niyetine good luck. ne good luck i amina koyim diye dusunmez mi adam? bence dusunur.
0
babamasoliimbananickaldirsin
(28.09.14)
ben "have a nice day" diyorum çalışan işçiler falan görünce.
0
sen git ben geliyorum
(28.09.14)
karşılığı yok.

Ofis arkadaşınız falan bazen sizi çalışırken görürse "don't work too hard!" falan diye laf söyler ama duvarcı ustasının yanından geçerken de "don't work too hard" demezsiniz.

Onun bunun işine karışmak, laf söylemek, birşeyler dilemek daha çok bizim kültürümüze has bir şey. Dengi diye ne söylerseniz söyleyin eğreti duracaktır.
0
sopiro
(28.09.14)
easy comin easy go :P
0
delifaruk
(28.09.14)
yok
0
ottoschmit
(29.09.14)
take it easy denir bazen.
0
e a p
(06.10.14)
(7)

İngilizce öğretmenleri neden ilk ders sadece ingilizce konuşur?

delicevat
soru başlıkta olup şöyle açıklama yapabilirim. bundan 26 sene önce ben ortaokula başladığımda ingilizce öğretmenim ilk ders tek kelime türkçe konuşmamış, hepimiz "oha, çüş, napcaz" filan demiştik.ama bikaç ders sonra herşey normale dönmüştü.Şimdi oğlum 4. sınıfa başladığındada aynı şey olmuş.Nedir b
soru başlıkta olup şöyle açıklama yapabilirim. bundan 26 sene önce ben ortaokula başladığımda ingilizce öğretmenim ilk ders tek kelime türkçe konuşmamış, hepimiz "oha, çüş, napcaz" filan demiştik.ama bikaç ders sonra herşey normale dönmüştü.Şimdi oğlum 4. sınıfa başladığındada aynı şey olmuş.Nedir bu bir tür korkutma taktiği mi?öğretmen adaylarına okulda öğretilen bişey mi?
0
delicevat
(28.09.14)
Aslında olması gereken öğretmenin her ders sürekli ingilizce konuşmasıdır. Böylece çocuklar zamanla alışırlar, anlamaya başlarlar. İngilizcenin yoğun olduğu bir ortam yaratmak buradaki amaç. Sizin öğretmenleriniz de ilk dersler idealist olarak böyle başlayıp daha sonra işn kolayına kaçmış olabilirler veya (sizin için söylemiyorum) sınıfın genel durumu böyle bir yoğnluğu kaldıramayacak gibiyse vazgeçmiş olabilirler.
0
duma duma dum
(28.09.14)
ben de orta hazırlıktayken 2-3 ingilizce öğretmenimiz vardı ve hepsi sürekli ingilizce konuştu. orta bire geçince matematik ve fen derslerini de ingilizce görmeye başladık, yabancı öğretmenlerle muhabbet de edebiliyorduk. hazırlıktayken rüyalarımı bile ingilizce görüyordum.
eğer oğlunuzun öğretmeni bunu devam ettirebilirse süper olur.
0
lily briscoe
(28.09.14)
Hayır değil, genelde ilk başlarda öyle bir heves oluyor. Bir şekilde anlaşırız, zamanla onlarda konuşur diyorsun ama uzun süre ve sabır gerektiren bir yöntem olduğu için genelde öğretmen ana dile geri döner. Çocukların çoğu sana uzaylı gibi baktıkça tadı kalmıyor zaten kendi kendine konuşmanın.
0
strangerinhere
(28.09.14)
ey gidin anadolu lisesini 7 sene okumuş efsane nesil eeey.

bizde hoca altyazı geçmişti.
0
namus ninjası
(28.09.14)
Ideal olanı sürekli öyle devam etmeleri zaten.
Konular ilerleyip komplike hale geldikçe onun için yapmanız gereken açıklamayı basit bir dille yapmak, yani zor bir konuyu basitçe açıklamak zaten genel olarak kazanılması zor bir beceri olduğundan, Türkçe açıklamayı tercih edebilirler, ya da İngilizce ve basit olarak yapsalar dahi sınıfın düzeyi ya da dinamikleri uygun olmayabilir. Sanırım...
0
sopiro
(28.09.14)
ögrencilerin ögrenme aliskanliklarini kirmak cok zor, hic ders yapamayacagina, mecburen türkce ye dönüyor bir süre sonra. özel okullarda dönmüyorlar ama orasi başka memleket.
0
atmaca.ged
(28.09.14)
11 sene oncesi aklima geldi :)))

Adamlarin turkce konustugunu baya bi sure duymadik, koridorda falan da ingilizce konustururlardi..

bi de bizim okulda fen grubu ve matematik grubu hocalari da ingilizce ders islerdi lisede, parabol polinom solv dis prablimla da gitmiyor ki, dili mi coziym fonksiyonu mu, hayatimin en zor okul gunleriydi lise hazirlik ve 1. Sinif.

sonra otomata bagladik, haftasonu bi etkinlik vardi, bizim okuldan degil baska bi ingilizce hocasi geldi, sakir sakir turkce anlatmisti, cok net hatirliyorum bu ne yaa ne anlatiyo bu kivamindaydik hepimiz.
Olmasi gerekenin bizim hocalar olduguna kani olmustuk.

bi de , biz bizim hazirlik hocalarina sir derdik :)))).
O zaman hic tuhaf degildi , simdi hatirladikca yerlere kapaniyorum, hayir yani sen ki bozkirin egitim neferi, sir nedir ya :))
tanisirken oyle demislerdi, bize sir diyceksiniz diye.
0
cecilia
(28.09.14)
(8)

doktor yazısı okumaca

niye ama
aslında sadece mevcuttur ve uygun görülmüştür dediği semptomatik tedavi ne onları kesinleştirsek yeter :) tabi hepsini okuyup yazmak isteyenlere de şimdiden teşekkürler.
aslında sadece mevcuttur ve uygun görülmüştür dediği semptomatik tedavi ne onları kesinleştirsek yeter :) tabi hepsini okuyup yazmak isteyenlere de şimdiden teşekkürler.
0
niye ama
(26.09.14)
ben mevcuttur ve uygun görülmüştür'ü bile anlamadım, kolay gelsin :)
0
Demet
(26.09.14)
küfür etmiş bile olabilir ya...

bişeyin yetersizliği gelişmişi okudum ben de.. ha gayret tek tek birleştirebiliriz
0
defnex
(26.09.14)
hastanın yapılan muayenesi sonrasında..... hastanın incelenmiş özgeçmşinde... aksesuar noviküler eksizyonu snrasında geçirilmiş....revizyon? ...bişey bişey ile semptomatik tedavi yapılması uygun görülmüştür.

vay anasını..
0
sopiro
(26.09.14)
hastanın yapılan muayenesi sonucu tibialis posterior ... ... gelişmiş pes planovalgus deformitesi mevcuttur. ... incelenmiş, ... aksesuar naviküler ... sonrasında ... ... ... mevcuttur.

hastanın ... ile semptomatik tedavi yapılması uygundur.

ancak bu kadar çözebildim.
0
Lim5
(26.09.14)
hastanın yapılan muayenesi sonrasında tibialis posterior yetersizliği zemininde gelişmiş pes planovalgus deformitesi mevcuttur. hastanın incelenmiş özgeçmişinde aksesuar naviküler eksizyonu sonrasında geçirilmiş remisyon? ??? mevcuttur.

hastanın ortotik ile semptomatik tedavi yapılması uygundur.
0
bass solo take one
(26.09.14)
hastanın yapılan muayenesi sonrası tibialis posterior yetersizliği zemininde gelişmiş pes planovalgus deformitesi mevcuttur. hastanın (?) incelenmiş özgeçmişinde aksesuar navikuler eksizyonu sonrasında geçirilmiş remisyon hikayesi mevcuttur.

laterale (?) ortotik (?) ile semptomatik tedavisi yapılması uygun görülmüştür.

eğer ortotik ise ayağın güçlendirilmesi için yapılan işlemlere ortotik deniyormuş. ayağı dışa doğru ortopedik aletlerle destekleyecekler galiba.
0
montauq
(26.09.14)
son karar (herkese teşekkürler)
hastanın yapılan muayenesi sonrasında tibialis posterior yetersizliği zemininde gelişmiş Pes plano valgus deformitesi mevcuttur. Hastanın incelenen özgeçmişinde aksesuar naviküler eksizyonu sonrasında gelişmiş revizyon hikayesi mevcuttur.

hastada ortotik ile semptomatik tedavi yapılması uygundur.
0
🌸niye ama
(26.09.14)
bildiğiniz düztabanlık alsında da işte sonrasında olaylar olaylar :)
0
🌸niye ama
(26.09.14)
(10)

sivilce izi geçirmece

mula
mayın tarlası olan yüze napmalı? dermatologa gidicem ama size de bi sorim dedim.
mayın tarlası olan yüze napmalı? dermatologa gidicem ama size de bi sorim dedim.
0
mula
(26.09.14)
Clinedolxy tarzı bi jel verirse kullanma ben de fayda etmedi. O uzun süren tedavi şart. 6 aylık hap sanırım.
0
aydogank
(26.09.14)
dermatoloğa git. boşver diğer safsataları. yıllardır uğraşırım hiç bi boka yaramadı o suyu bu kabuğu şu yağı vs. Ha bak loreal'in skin perfection serisi var. O cildin renk dengesni harbiden sağlıyor. Ama mayın tarlası gibi dediğin için muhtemelen rouctanne mı ne öyle bi ilaç var onu verir doktor.
0
chavez s venezuela
(26.09.14)
kimyasal peeling ama kaliteli bir yerde
0
female demon
(26.09.14)
bepanten için faydalı diyorlar. elma sirkesini de ben öneriyorum. gerçi benimkiler iz diil lekeydi.
0
yarmasimo
(26.09.14)
yatmadan taze dilim limon,kuruyup cildi gerginleştirdikten sonra yıkamadan nemlendirici. haftada bir gün 1 ya da 2 dilim avokadoyu ezip buğday yağı ile karıştırarak 1-2 saat maske.bugün öğrendiğim bir tarif.
0
haminneymbn
(26.09.14)
yaşınız itibari ileyse çok çok da fazla bir şey geçirmiyor yani o dönemi yaşamak gerekiyor. temiz tutmak, nemlendirmek tek elinizden gelen şey olur dermatologa gitmeden. giderseniz de, genelde roaccutane veriyorlar, bazen eğer iltihaplı sivilceleriniz varsa yüzünüze sürmeniz gereken bir pomad veriyorlar. Uzun vadede geçiyorb üyük ölçüde. Doktora gidin siz, bilmemne suyu, bişey damlası falan sürmeden.
0
sopiro
(26.09.14)
doktorun söylediklerini buraya da yazar mısın?

yüzü sürekli sabunla yıkamak, yağlı yemek yememek, bol bol su içmek filan diyebilir onların hiçbirisi bende işe yaramıyor.
0
nodrap
(26.09.14)
@nodrap ben birkaç ay önce de gittim sivilceler yüzünden. peeling yapma sabun sürme dedi hiçbir zaman sabun önermiyordu zaten. effaclar yüz yıkama jeli verdi. kızartma ve yağlı yemediğimi bildiği için ekstra bi krem vermedi. evvelden nadixa ve isotrexin diye bir krem vermişti zaten. ama sivilcelerim gittikçe arttı ben de sıktım hep son günlerde pek sivilce çıkmıyor; ama izler baki kaldı.
0
🌸mula
(26.09.14)
Sivilce yok sadece iz sorunu varsa dermaroller'ı bi araştır.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(26.09.14)
eğer sivilce yoksa bas tca peelingi geç bro et etkili yöntemdir. ama uyguladıktan sonra cilde bakmak lazım, ilk bir hafta soyulana kadar falan. bende ergenlikten kalma bir doğu anadolu haritası vardı. doa tca aldım beybi face olacam ben yakında çok şukela bir şey.

kimyasalpeelingnedir.blogspot.com.tr
0
biturluaklagelmeyenadam
(28.09.14)
(13)

duvarları ne renge boyayayım?

lily briscoe
merhaba duyurunun vahe kılıçarslanları, salonum aynen şuradakine benziyor:http://stowed.files.wordpress.com/2014/04/rug-foreground-armchair.jpgtek farkı parkelerimin çok açık renk olması. buradaki gibi ikea'dan billy beyaz kitaplık, koyu kızıl kahve koltuk ve aynı ikea kilim var. beyaz perdeler var
merhaba duyurunun vahe kılıçarslanları,
salonum aynen şuradakine benziyor:
stowed.files.wordpress.com

tek farkı parkelerimin çok açık renk olması.
buradaki gibi ikea'dan billy beyaz kitaplık, koyu kızıl kahve koltuk ve aynı ikea kilim var. beyaz perdeler var ek olarak. camlar geniş bol ışık alıyor. salon geniş değil kutu gibi.

duvarları beyaz düşünüyordum, bu eleman da beyaz yapmış. ama çok sıkıcı değil mi? başka bir renk olur mu bu tarz bir eşya kombinasyonuna?
0
lily briscoe
(24.09.14)
gri/mor/leylak karışımı gibi bir renk var, hiç yardımcı olmadığımın farkındayım ama, camın olduğu duvarı o renge boyayıp diğerlerini beyaz bırakabilirsiniz belki.
0
sopiro
(24.09.14)
Koyu renkten kaçınmazsan, acı yeşil gibi bir renk çok güzel olur. Ama küçük odayı daha da küçük gösterebilir.
0
buff
(24.09.14)
@sopiro
camın olduğu duvarda sadece 2 tane sütun var, camların altında da radyatör. camlar oldukça geniş boyanacak pek alan yok.
bahsettiğiniz şu mauve denen renk mi acaba?
ja-kids.eshop.t-online.de
0
🌸lily briscoe
(24.09.14)
çok fazla renk var. ben olsam beyaz boyardım aynı burası gibi. beyazı sıkıcı bulmuyorum ben ya, hiç beyaz ev yok ki. illa yok kum beji, yok şampanya sarısı, yok işte arkadaş alınmasın da leylak gri bilmemne karışımı antin kuntin renklere boyuyolar odaları. en güzel verimi, ışığı beyazdan alırsın aslında ama hastane gibi olur diye düşünüyor insanlar oysa alakası yok. içerdeki eşyalarla belli zaten oranın hastane olmadığı, aha şekil bir a :)

mimarım bu arada, ama dış mimar hehe. ama biz de renk dersi alıyoz proje yapıyoz yani.
0
shiranai
(24.09.14)
@buff
güzel bir öneri ama eski evimde de bir duvarı koyu yeşile boyamıştım, onu tekrar etmek istemiyorum :)
0
🌸lily briscoe
(24.09.14)
marshall "ıslak kum" ya da "kum beji".. illa farklı olacağım diye kasmanın bir manası yok. renklerde klişe diye birşey olmaz.. mekana ve zevkine ne yakışıyorsa o doğru olandır.
0
danny keane
(24.09.14)
Yerler de açık renkse uçuk bir lila olabilir.

şöyle ya da bunun biraz daha az koyusu: 2.bp.blogspot.com

TEKRAR EDIT:

Şu örneklerdeki gibi

1) housetohome.media.ipcdigital.co.uk

2) housetohome.media.ipcdigital.co.uk

3) www.goodhousekeeping.com
0
pandispanya
(24.09.14)
@pandispanya
en çok 2. linki beğendim hem renk hem dekor olarak ama lila biraz acayip kaçmaz mı kahve koltuk ve koyu kırmızılı kilimle? bilemedim pek. @shiranai'in dediği gibi çok renk var zaten, fazla olur gibi geldi
0
🌸lily briscoe
(24.09.14)
pandispanyanın verdiği örneklerde fazla renk yok. sen de o kilimi değil düz bir halıyı kullanacaksın bak bu renklere ancak diğer türlü mantıklı değil. benje.
0
shiranai
(24.09.14)
3.bp.blogspot.com
Şurdaki 21 S 3 ya da 32 S 53 nasıl? ya da 26 S 1'in biraz daha açığı?
Gerçi yeşil hiç istemiyorsan bunlar da olmaz.
0
buff
(24.09.14)
@buff
21 S 3 kum beji denen renk di mi?
benim gözüm bi de 15 S 3'e takıldı. onun açığı fena olmaz sanki.
önceki evde 30 S'nin daha canlı bir tonu vardı o yüzden yeşili eliyorum.
çok sağol
0
🌸lily briscoe
(24.09.14)
@lily o dediğin bana biraz fazla kahverengi geldi. Pek hoşlanmadım.
Yeşile alternatif olarak hardal benzeri renklere de bakabilirsin. Ordaki 4 S 2'nin biraz açığı gibi.
0
buff
(24.09.14)
evet, hatta onun biraz daha koyusu diyordum ben.
0
sopiro
(24.09.14)
(7)

Karışık bir durum

hasanli
Benim bir tane kuzenim var kendisi 19 yaşında, Dubai doğumlu Türk vatandaşı. Bunların ailesi geçen sene Türkiye ye temelli taşındılar. Kuzenim Dubai de 11.sınıfı bitirip geldi buraya daha liseden mezun olamadı yani. Çocuğun Türkçesi çok kırık yani Türkçeyi çok az konuşabiliyor, Türkçe okuma, yazması
Benim bir tane kuzenim var kendisi 19 yaşında, Dubai doğumlu Türk vatandaşı. Bunların ailesi geçen sene Türkiye ye temelli taşındılar. Kuzenim Dubai de 11.sınıfı bitirip geldi buraya daha liseden mezun olamadı yani. Çocuğun Türkçesi çok kırık yani Türkçeyi çok az konuşabiliyor, Türkçe okuma, yazması yok. Dubai de ingilizce eğitim almış. Şimdi bunun durumunda olan birisinin ne yapması lazım? Lise mezunu olmadığı için haliyle hiçbir Üniversitenin bunu kabul edeceğini sanmıyorum, Türkiye de Lise 4 den okumaya devam etsede TÜrkçesi çok kötü derslerden kalır o da olmaz. Çocuk 7 aydır boşta kaldı, bizde ne yapcağımızı düşünüp duruyoruz. Herhangi bir Üniversitenin hazırlık kursuna ne bileyim ya da hazırlık bölümüne girme şansı var mı? Ya da ne yapması lazım Türkiye de okuması için? Toefl ı var çocuğun bu arada. Görüşlerinizi bekliyorum...
0
hasanli
(23.09.14)
türkiye'de ingilizce eğitim veren bir kurum bakın. özel okullarla görüşün. başka türlü devlet okullarında durumu zor.
0
thracian
(23.09.14)
ingilizce eğitim veren özel okul +1

lise tabii buradaki özel okuldan kasıt. önce liseyi bitirsin.
0
devilred
(23.09.14)
universiteye nasil girecek lise diplomasi olmadan?

uluslararasi okullar var konsolosluklarda vs calisanlarin cocuklarinin gittigi onlara gidebilir mi onu arastirsinlar, onun disinda amerikan liseleri vs. ingilzice egitim veren bir suru lise var dendigi gibi
0
babamasoliimbananickaldirsin
(23.09.14)
uluslararasi egitim sistemine dahil okula kayit olacak ama zaten ailesi dusunmustur, oyle cocugu dusunmeden hareket etmez anne baba, sen merak etme.
0
mavicorap
(23.09.14)
hangi liseler var ingilizce eğitim veren? birde fiyatları ne durumdadır?
0
🌸hasanli
(23.09.14)
ankarada PEISG (pakistan embassy international study group) var mesela, birleşmiş milletler gibi okul. Eğitim ingilizce. istanbulda da vardır belki böyle bir şey, odtü kolej ve bilkent Lisesi de ingilizce eğitim veriyor. bu tip yerlere bakın derim istanbulda vardır illa ki.
0
harekatamiri
(23.09.14)
MEF'in var.
0
sopiro
(23.09.14)
(3)

yüksek lisans ders kitapları

defansif orta saha
iyi akşamlar. The Physiological Basis of Physical Education and Athleticsböyle bir kitap arıyorum. bu tip kitapları hangi sitelerden bulabilirim?nadirkitap.com da yok.
iyi akşamlar. The Physiological Basis of Physical Education and Athletics
böyle bir kitap arıyorum. bu tip kitapları hangi sitelerden bulabilirim?
nadirkitap.com da yok.
0
defansif orta saha
(23.09.14)
pandora kitapevine mutlaka ulaşın. onlar satıyor olabilir. getirebilirler de. siz de amazon üstünden alabilirsiniz elbette.
0
iddaaci
(23.09.14)
betterworldbooks diye bir site var, yeni ve iyi konumda kullanılmış kitap (textbook da dahil) satıyorlar fakat dünyanın her yerine shipping ücretsiz.
0
sopiro
(23.09.14)
Pandora +1
0
kaffle
(23.09.14)
(1)

SAT

reavelyn
Buna gireyim istedim şimdi. Şu an biraz başım ağrıdığından araştırıp bulmaya mecalim yok aranızda hayırsever birisi varsa sorularımı cevaplandırdığında beni çok mutlu edecek:1-) nasıl bir sınav? rahat konuşan/yazan/okuduğunu anlayan birisi için zorlukları nedir?2-) nasıl hazırlanmalı?3-) kaç puan ya
Buna gireyim istedim şimdi. Şu an biraz başım ağrıdığından araştırıp bulmaya mecalim yok aranızda hayırsever birisi varsa sorularımı cevaplandırdığında beni çok mutlu edecek:

1-) nasıl bir sınav? rahat konuşan/yazan/okuduğunu anlayan birisi için zorlukları nedir?

2-) nasıl hazırlanmalı?

3-) kaç puan yapmamız lazım (Puan skalasından biraz bahsederseniz iyi olur)

4-) sat ve sat subject test olayı ne biraz aydınlatır mısınız?
0
reavelyn
(23.09.14)
SAT super score sistemiyle işleyen bir sınav. Bu şu demek, üç bölümü var ve sınava defalarca girip en yüksek puanlı olan kısımları sunabilirsiniz. Critical Reading, Math ve Writing şeklinde bölümleri var fakat yakın zamanda güncellenerek değişecek, ne kadar değişecek bilmiyorum. Her bölüm 800 puan üstünden, totalde 2400 yapmak mümkün yani en fazla.

İngilizceniz çok güçlü değilse zorlanabilirsiniz, zira özellikle zor kelimeleriyle bilinen bir sınav.

Almanız gereken puan başvuracağınız üniversitenin beklentilerine göre değişir. Türkiye'de neredeyse hiç işinize yaramaz tabii, Amerikan veya genel olarak overseas üniversiteleri için düşünüyorsanız girmelisiniz.

Nasıl hazırlanmalı ve subject test detaylarını da yazardım fakat çok yorgunum şu an, benim anlatacağım her şeye internetten de ulaşabilirsiniz. Kolay gelsin
0
sopiro
(23.09.14)
(1)

Uluslararası ilişkiler - medya & iletişim sistemleri yeni mezunu ne yapsın?

hohhoyytt
Merhaba duyuru sakinleri.Yeni bir ''işsizlik'' temalı soru değil bu. Canınızı sıkmayacağım yani. Sadece 17 senelik öğrencilik hayatı yeni bitmiş ve eğer ölmezse en az 40 sene çalışma hayatında olacak bir vatandaş olarak fikir danışmak istedim, o yüzden kaleme (klavyeye?) alıyorum bu metni.Bilgi üniv
Merhaba duyuru sakinleri.

Yeni bir ''işsizlik'' temalı soru değil bu. Canınızı sıkmayacağım yani. Sadece 17 senelik öğrencilik hayatı yeni bitmiş ve eğer ölmezse en az 40 sene çalışma hayatında olacak bir vatandaş olarak fikir danışmak istedim, o yüzden kaleme (klavyeye?) alıyorum bu metni.

Bilgi üniversitesi'nde uluslararası ilişkiler okudum, ve medya & iletişim sistemleri'yle çift yaptım. (biliyorum, biraz sikko bölümler). Üniversite hayatını profesyonel açıdan çok çok zengin geçirdiğim söylenemez. Bir dış ticaret firmasında ve habertürk'te staj harici bir şey yapmadım. Ha bir de Paris'e erasmus'a gittim, eğer bu sayılırsa. Sanırım tek artım yabancı dillerim, ingilizce, fransızca ve yunancayı çok iyi, italyanca'yı da yazışacak kadar biliyorum. Aslında bu noktaya kadar, ''eee iyi ya, bu çocuk bir şekilde tutturur, yolunu bulur'' fikri gelişmiş olabilir, ama önemli bir sorunumuz var ki ben gay'im. Ve bu maalesef dışarıdan belli oluyor.

Şimdi bu profile sahip bir gence, hangi sektörler iyi gider? Hangileri benim eşcinselliğimi daha az dert edip, başımı belaya sokmaz? (mobbing'tir, kovulmadır, vs…).

Mesela aranızda gay arkadaşı olan varsa, onlar ne iş yapıyorlar? Potansiyellerini gerçekleştirebildiler mi? Hangi sektörde olanlar daha mutlu?

Herkese çok teşekkürler!
0
hohhoyytt
(23.09.14)
Gay olmanızla bir ilişki kurmadım bu cevabımda ama markaların PR çalışmalarını yürüten Image vs gibi şirketlerin, medya sorumlusu, medya iletişim uzmanı vs gibi pozisyonları oluyor, her sorumluya markalar veriliyor ve onların ürün lansmanları, hangi gazetelerde dergilerde haberlerinin yayınlandığı, hangi ünlülerin ya da bloggerların kullandığı, yazdığı vs gibi her şey, yani ürünün türkiyedeki piyasası size ait oluyor. Yoğun bir iş ama hem çeviri gerektiriyor, yurtdışından gelen konukları ağırlamayı gerektiriyor, kuvvetli insan ilişkileri ve basın yayın tecrübesi gerektiriyor falan. Belki hoşunuza gider.
0
sopiro
(23.09.14)
(2)

bir öğretmenin yüksek lisans yapması ?

ramazanali
iyi akşamlar arkadaşlar..yeni atandım öğretmen olarak ama hedefim üniversiteye girmek bi şekilde.yabancı dil sorunum var onu çözersem inşallah yüksek lisans sonrasında doktora düşünüyorum. hem öğretmenlik hem master zor mu olur sizce? tecrübeliler ya da bu yoldan geçenler ışık tutarsa bütün tavsiyel
iyi akşamlar arkadaşlar..
yeni atandım öğretmen olarak ama hedefim üniversiteye girmek bi şekilde.yabancı dil sorunum var onu çözersem inşallah yüksek lisans sonrasında doktora düşünüyorum. hem öğretmenlik hem master zor mu olur sizce? tecrübeliler ya da bu yoldan geçenler ışık tutarsa bütün tavsiyelere ve bilgilere açığım
0
ramazanali
(23.09.14)
haftalık ders yükünüz, branşınız, yüksek lisans yapacağınız alan, üniversitenizin yeri, çalıştığınız okulun sizden ne kadar ekstra iş istediği (hafta sonları, okul sonrası aktiviteleri, veli toplantıları, tnaıtım günleri, seminerler vs), öğrencilerinize ne kadar ödev ve sınav verdiğiniz (yönetmelik değişti ve artık 10 gün içinde okunup anons edilmesi gerek) gibi detaylara bağlı olarak değişecektir bu sorunun cevabı.
0
sopiro
(23.09.14)
ölmeyen tek yatırımi kendinize yaptığınız yatırımdır. hevesiniz varken direkt girin. zor olur ama kesinlikle değer. sonunda akademik kariyer niyetiniz olmasa dahi acısıyla tatlısıyla kişiye çok şey katan bir süreç olduğunu düşünüyorum lisansüstü çalışmaların.
0
manuel mandalina
(23.09.14)
(2)

ingilizce site önerisi

kablelvuku
ingilizcemi geliştirmek istiyorum bunun için de ilgi çekici konular üzerine yazılmış makaleler okumak istiyorum. ya da o tarz şeyler. siz direkt yazın ben içlerinden seçeyim. kısaca sizin takip ettiğiniz ingilizce siteler nereler ?
ingilizcemi geliştirmek istiyorum bunun için de ilgi çekici konular üzerine yazılmış makaleler okumak istiyorum. ya da o tarz şeyler. siz direkt yazın ben içlerinden seçeyim. kısaca sizin takip ettiğiniz ingilizce siteler nereler ?
0
kablelvuku
(22.09.14)
İlgilendiğiniz konularda bloglar araştırabilirsiniz belki?
0
sopiro
(22.09.14)
uzunuzunilgi
(22.09.14)
(8)

güven

calzoncillos
bi arkadaşınız var diyelim. kalacak yeri olmadığı için rica etti, evinize aldınız(tek yaşıyodunuz zaten). ayrı bi oda verdiniiz, evinizin yedek anahtarını verdiniz. hiç eşyası da olmadığından size ait olan ne varsa (kıyafet-ayakkabı-bilgisayar-parfüm) kullanabileceğini söylediniz.empatiyi yaptıysak
bi arkadaşınız var diyelim. kalacak yeri olmadığı için rica etti, evinize aldınız(tek yaşıyodunuz zaten). ayrı bi oda verdiniiz, evinizin yedek anahtarını verdiniz. hiç eşyası da olmadığından size ait olan ne varsa (kıyafet-ayakkabı-bilgisayar-parfüm) kullanabileceğini söylediniz.
empatiyi yaptıysak olaya geçiyorum.

aradan bi kaç gün geçti, iyi gidiyor her şey. sonra 'burası uzak oluyor ben başka birinin yanına geçmeyi düşünüyorum' dedi. ben de 'iyi' dedim. ertesi gün de biriyle ev arkadaşlığı için mesajlaştık duyuru üzerinden.

dün akşam eve geldim. kız bilgisayar başında ev eşyası mı ne bakıyodu. zaten sabahtan ev aramaya gitmişti. ben de tuttu heralde diye düşündüm. sonra faturaları ödemek için bilgisayara geçtim. o da tableti aldı. sohbet ediyoruz tabi bu arada.

sonra duyuruya girdim baktım mesajlarımdan biri(ev arkadaşlığı için görüştüğüm kişiyle olan) okunmuş. allah allah sevgilim mi okudu acaba dedim sordum, şifremi bilmiyomuş zaten o okumamış.

e işkillendim ben, tabletten geçmişe bakayım dedim hepsini silmiş. -o sırada yatmaya gitti arkadaş-.
bi de bilgisayardan geçmişe bakayım dedim facebook mesajlarım okunmuş. yine iyi niyetimi kullanarak belki de yanlışlıkla olmuştur (malum ↓'a basınca iniyor ya), kendi facebooku kapalıydı eski mesajlarımızı okumak için girmiştir falan dedim. ama en son kendisiyle olan mesajları okuduktan sonra sevgilimle olan mesajları tekrar okumuş.

dellendim tabi. e şimdi kızı ortada bırakasım yok ama baya soğudum kendisinden. evimi emanet ediyorum kıza. tamam gizlim saklım yok da ne hakla sevgilimle mesajlarımı okuyo anlamadım.

bildiğiniz şoktayım şimdi. kıza ne diyeceğimi de bilmiyorum. çık git desem gidecek yeri yok. mesajlarımı okumuşun desem kesin bi bahane bulur ama açıklama dinleyesim yok.
eşyalarımı hiç emanet edesim yok.
başına kakmak için demiyorum ama dolabımdaki kıyafetlerimin yarısını bile onun odasına koydum rahat rahat istediğini alsın giysin diye.

ne yapmak lazım?
0
calzoncillos
(22.09.14)
şimdi kızın yaptığı doğru değil tabi ama meraklanıp okumak diye bir durum var yani... tutamamıştır kendisini belki. :/

gerçi empati yaptığımızda aynı şey benim başıma gelse kızın ağzına sıçardım o ayrı :d o yüzden tedbiri elden bırakmayıp her platformun, her cihazın güvenliğini sağlamakta fayda var ki böyle meraklı arkadaşlara pabuç bırakmayalım.

ek:

biraz sakinleşip, kıza eğlenerek laf çarpıt. bence eğlenceli olabilir. bir konudan bahset örnek sevgilinle ilgili bir konudan bahsederken sen zaten biliyorsun ya hani falan diye alttan alta laflar sok. o sırada kızın tepkisini, yüz ifadesini falan ölçüp bir nevi sosyal deney yap. bu beni eğlendirebilirdi...
0
tek terk
(22.09.14)
yapmaması gerekir tabi ama meraklanmıştır hacım. bu kadar işkillenecektin, bilgisayarda yeni bir kullanıcı açıp vereydin.
bilirsin röntgenlemek, gizliye ulaşma çabası bizim milletin ortak özelliği. sende yapmışsındır bende yapmışımdır.
0
etna
(22.09.14)
Olur öyle merak. Okuduğu şeyleri sana karşı kullanmadikça merakını suçlayamazsın. Bi daha güvenme ama kızı ortada da bırakma bunun için.
0
harzem
(22.09.14)
siz birilerinin bilgisayarına girdiğinizde mesajlarını mı okuyosunuz yani?

yalanlık bi durum yok hayatım boyunca yapmadım. yapmam da. lisede sınıfta bi günlük bulduğumda okumadan ertesi gün getirdim(hoş kız okumadığıma şaşırmıştı sonradan tekrar kaybedince keşke sen bulsaydın yine demişti.) sevgilimin bile haberi olmadan mesajlarını okumam. meraklı biri değilim zaten de saygı denen bişey vardır.

size iyilik eden kişiye böyle mi davranırsınız?
0
🌸calzoncillos
(22.09.14)
O mesajlar sizin özeliniz ve siz izin vermediğiniz sürece hiçbir bahaneyle okumaması gerekir. Ben hayatta okumazdım. Anlamayacağınızı bilsem bile okumazdım. "dayanamamak diye bir şey var" gibi bir açıklama kabul edilemez. Yetişkin bir insanın böyle bir bahanesi olmamalı bence.

Bence direkt söyleyin. Yaptığının kabul edilemez olduğunu iletin kendisine. Çünkü burada iyi niyet de yok, yani size kendisi gelip "arkadaşım bak ben böyle bir hata yaptım, çok özür dilerim" falan dese, beeeeelki anlayış gösterilebilir.

Eğer bu sebepten evinizden göndermek içinize sinmiyorsa da ben olsaydım yaptığını onaylamadığımı, kendisine güvenmekte zorlanacağımı o yüzden ileriki dönemde arkadaşlğınıza daha büyük zarar gelmemesi için bu geçiş dönemini hızlandırmamızda fayda olduğunu söylerdim.

Hadi evle ilgili olanları okudu diyelim, sevgilinizle olanları niye okumuş yani, neresinden baksanız saçmalık.
0
sopiro
(22.09.14)
"hayat dandik insanlarla uğraşılmayacak kadar kısa" ve "kalp kırmanın kimseye faydası yok" sözlerinin her ikisini de yol gösterici kabul edip rahatsızlığını söyle.
Sebebini söylemeyip durup dururken soğuk davranmaya başlaman pek samimi bir hareket olmaz.

Söyle rahatsız olduğunu.
0
michael_knight
(22.09.14)
olur oyle ne demek amina koyim ya. ben de cevaplari okuyunca sinirlendim. oha amina koyim hic mi saygi kalmadi lan.

bizim milletimiz sicak kanli arkadasliklar vicik vicik eyvallah da bu cok bambaska bir sey. bu kadar saygisiz olunmaz aq.

cok alakasiz gereksiz bir bilgi olacak ama bildigim kadariyla amerika'da baskasinin postasini acmak federal suc mesela. bunun ondan bi farki oldugunu dusunmuyorum. ozel hayat diye bir sey var lan acip mesajlarini okumak nedir.

yuzlesin direk. ya da once tek terk in dedigi gibi sosyal deney yapin guzel olabilir.
0
babamasoliimbananickaldirsin
(22.09.14)
ben evden atardim. sen evde yokken butun cekmecelerini de karistirir
0
earthsea
(22.09.14)
(5)

lise sorumluluk sınavları yazları yapılmıyor mu?

tolga asp
kardeşim geçen dönem bir dersten sorumlu geçmişti, sınavı ise bir sonraki yaz olması lazım değil mi? cuma günü bir duyuru yapıyorlar, pazartesi günü sorumluluk sınavı var. haydiiii, çocuk 3 günde bütün konulara nasıl çalışsın, son gün haber verilir mi? duyunca elim ayağım titredi, aynı şehirde olsak
kardeşim geçen dönem bir dersten sorumlu geçmişti, sınavı ise bir sonraki yaz olması lazım değil mi? cuma günü bir duyuru yapıyorlar, pazartesi günü sorumluluk sınavı var. haydiiii, çocuk 3 günde bütün konulara nasıl çalışsın, son gün haber verilir mi? duyunca elim ayağım titredi, aynı şehirde olsak okula gidip görüşecektim. sonuçta önemli bir sınav, daha erkenden haber vermeleri gerekmez mi?

okulu silahla basıp hocaları yaralamama gerek var mı?
0
tolga asp
(21.09.14)
Okul açılınca yapılıyor, arkadaşlarım girerdi her sene başı ordan hatırlıyorum. Sistem o şekilde ama normal sınavları en az 2 hafta önceden belirtmeleri gerekiyor belki bu da öyledir. Bilemiyorum emin değilim.
0
reavelyn
(21.09.14)
benim zamanımda da bir sonraki yaz yapılıyordu, çok değil 6-7 yıl öncesinden bahsediyorum.
0
🌸tolga asp
(21.09.14)
yok ya kaldıktan sonra yapılıyor hemen. ha 3 gün önceden duyurmaları dangalaklık ama keşke kardeşin de biraz kovalasaydı hocam bu sınavlar ne zaman yapılıyor genellikle falan gibisine fikri olurdu önceden.
0
xenophobe
(21.09.14)
bizim lisede 3 defa yapıldığını hatırlıyorum. okul kapanınca haziranda, hazirandakini geçemeyenler için ya okul açılmadan hemen önce ya da okul açılınca, onu da geçemeyenler için sömstrdan hemen sonra.

bir ders yüzünden 3üne de girmiştim ne saçma günlerdi vaybe.

ya bir de kardeşinizi bilmiyorum tabii ama sınavın tarihi 1 ay önceden bilinseydi kardeşiniz düzenli olarak çalışacak mıydı? 3 gün önceden çalışmaya başlasa şükretmek lazım bence. 3 gün de gayet yeterli olur diye düşünüyorum bir lise dersi için. bu son yorumu kardeşinizi yargılamak; küçümsemek için değil, lise hayatı bütlerle geçmiş bir sorumsuz olarak yapıyorum. ben asla 1 ay önceden çalışmaya başlamazdım yani.
0
okuyamıyom ben ya
(21.09.14)
bir öğretmen olarak şu sondaki okulu silahla basma yorumunuz üstüne, kardeşiniz biraz size çekmişse zaten çok dert etmesin derim.

Gelin görün ki, cevabı biliyorum. Ağustos ayında, yönetmelik değiştiği için sorumluluk sınavlarının eylül ayının üçüncü haftasından sonra yapılacağı yayınlanmıştı. Kardeşiniz azıcık takip edip, düzenli çalışmaya başlasaydı, bilirdi ve sorun etmezdi.
0
sopiro
(21.09.14)
(6)

Ölümünüzle alakalı aileye bırakılacak mektup

ermoo
Sevdiğiniz bir hobi vs. yapıyorsunuz ve riskli olduğunu da biliyorsunuz. Örnek vereyim dağcılık, su altı sporları, ralli gibi.Ailenize olur da ölümünüzden sonra onları teskin edici, sevdiğinizi bildiren tarz bi mektup bırakmayı düşünür müsünüz? Bu mektupta ne yazarsınız ve bu mektubu ne şekilde onla
Sevdiğiniz bir hobi vs. yapıyorsunuz ve riskli olduğunu da biliyorsunuz. Örnek vereyim dağcılık, su altı sporları, ralli gibi.

Ailenize olur da ölümünüzden sonra onları teskin edici, sevdiğinizi bildiren tarz bi mektup bırakmayı düşünür müsünüz? Bu mektupta ne yazarsınız ve bu mektubu ne şekilde onlara ulaştırırsınız?
0
ermoo
(20.09.14)
Bırakmam. Mektuba yazma ihtiyacım olan bir şey varsa onlara söylerim, en azından güzel bir anı bırakmış olurum. (sizi şöyle seviyorum, böyle süpersiniz vs.)

Hukuki işlemleri de avukatımla hallederim. Bu önemli bir detay bence, yakın zamanda benzer bir tecrübe yaşadım ve malınızla mülkünüzle yatırımlarınızla ilgili net bir yapılacaklar listesi bırakmamak herkes için çok sorun çıkarıyor diye düşünüyorum.
0
sopiro
(20.09.14)
geçen hafta sonu az kalsın bi virajı alamayıp uçurumdan bisiklet ile son sürat uçuyordum.

şimdi bunu okuyunca hatbiden iyi fikir olaiblir gibi geldi. ama benim mentalite olarak hep olumluya odaklanma yöntemimi delip insanı kaygıya itermi diye de düşünmeden edemedim bak şimdi.

yöntem olarakda bir arkadaşa emanet edilebilir sanırım bu mektup vb.
0
mayhemdemon
(20.09.14)
@mayhemdemon

Ben de seni okuyunca ölümü kabullenmişim gibi hissetmişim kendimi zannettim. (Bu garip bi cümle oldu)

Ben bırakmam yada bırakmayacağım ancak aile bireylerinden bir kaç tanesine ''başıma kötü bir şey gelirse de üzülmem'' demiştim. bu yeter herhalde.
0
🌸ermoo
(20.09.14)
@ermoo

evet evet ya. fazla kasmaya gerek yok. olumluya odaklanıp her zaman dikkatli olmak gerek. sonuçta aileden yapıtğın işin risklerin farkındadır senin gibi.
0
mayhemdemon
(20.09.14)
asla birakmam. kendini o insanin yerine koy.

eger sevdigim birinin basina birsey gelirse de ondan bana bir mektup kalsa, daha beter uzuurdum herhalde. Dusunsene mektupta "ben oldum ama uzulmeyin. hayat devam ediyor. sizi cok seviyorum" falan yaziyor.

not: Allah korusun
0
earthsea
(20.09.14)
sevdigim hobiler hep tehlikeli oldugu icin o mektup isini hep dusunmusumdur. evet yazacagim, birakacagim. yazmadan olmezsem tabi.

mektupta her aile bireyine ayri ayri yazarim bir seyler. ana tema carpe diem olabilir ajhsdasdasd.

ne sekilde ulastiracagima karar vermedim, yanlislikla ortaya cikip bir sey yokken ortada okumalarini istemem. malim mulkum hic bir seyim olmadigi icin avukat araciligiyla vasiyetname gibi yapmak da mantikli gelmedi daha ogrenciyim. ilerde oyle yapabilirim.
0
babamasoliimbananickaldirsin
(20.09.14)
(7)

hiç görüşmeden uzak mesafe ilişkisi

baldur2
kaç sene sürmüştür? kendi deneyimleriniz veya çevrenizden duyduklarınıza göre söyleyebilir misiniz?hiç görüşmeden derken mesela 2 sene bekledikten sonra görüşebiliyor mesela. o bekleme süresinin uzunluğunu soruyorum.
kaç sene sürmüştür? kendi deneyimleriniz veya çevrenizden duyduklarınıza göre söyleyebilir misiniz?

hiç görüşmeden derken mesela 2 sene bekledikten sonra görüşebiliyor mesela. o bekleme süresinin uzunluğunu soruyorum.
0
baldur2
(20.09.14)
Benim bir tane 7, bir tane de 9 ayım var.

Bir arkadaşımın 3 yıl ama 3-4 ayda bir birkaç gün görüşürlerdi.
0
aychovsky
(20.09.14)
ilk tanıştığımız süre içerisindeki birkaç saati saymazsak 1 sene görüşmemişliğimiz var.
0
lesmiserables
(20.09.14)
12-18 yaş arası ilişkilerimin tamamı uzak mesafeydi. bir tanesiyle 1. yılın sonunda görüşebilmiştik, 6-7 ay sonra ayrıldık. birkaç tanesi de yine 1.5 sene kadar sürdü. ama benim daha başka sevgililerim de olmuştu amk. aldattım mı ne yaptım, 12-17 yaş arasına bu rakamlarla 3-4'ten fazla sevgili sığmıyor.

ama bu saatten sonra böyle bir şeye tahammülüm yok. şimdi de asosyal, yalnız adamım ama 20 yaşındayım artık. o zaman küçüktük. 16'yken umursamıyorsun. sevgilim ya da ben zorunlu bir sebepten dolayı, geçici olarak ayrılmadığımız sürece uzak mesafe ilişkisine zinhar yanaşmam. saçmalık.
0
pescador
(20.09.14)
Benim bi arkadaşın 5-6 yıl sürmüştü. Hastalıklıydı sanrm ikisi de. Elemanın yaşı ayrıldıklarında 33
0
rnks
(20.09.14)
tanışma-iki sene ara-görüşme-bir buçuk sene ara-görüşme-dört sene ara-görüşme -sonra her birkaç aya bir görüşme

bu şekilde bildiğim var.
0
sopiro
(20.09.14)
2011 şubatından beri yürüten tanıdığım bi çift var. Ama bence son derece sağlıksız. Ama birlikteler mi, birlikteler. Sanırım mutlular da bilemeyeceğim.
0
mutlusismankedi2015
(20.09.14)
tescillimarka
(20.09.14)
(23)

En Son Ne Zaman Bir Şeyi İlk Kez Yaptınız?

nezaretten taharet
Ve evet, o şey neydi?
Ve evet, o şey neydi?
0
nezaretten taharet
(19.09.14)
ilk kez uçağa bindim. 10 gün önce.
ilk kez süt dilimi yedim 30 dakika önce.
0
baldur2
(19.09.14)
geçen ay ilk kez kahve yaptım. bir kahvecide yarı zamanlı işe başladım da geçen ay, ordaki her şey benim için yeniydi.
0
nickimin hakkini veremedim
(19.09.14)
Motosikletle tek teker geçen hafta. Tahmin ettiğimden zor ve tehlikeliymiş...
0
kilimanjaro
(19.09.14)
3 gün evvel.

İnternetten aldığım datayı SQLite kullanarak telefon hafızasında bir veritabanına koydum.
0
Vicy89
(19.09.14)
valla söyleyemem gerçekten. ama bence mutlaka her zaman ilk kez yaptığın bir şeyler de vardır. önemli olan ilk kez yaptıktan sonra ne sıklıkla yapmaya devam ettiğin olabilir.
0
yirmisantim
(19.09.14)
dün ilk defa filtre kahve yaptım.
0
nilmiye
(19.09.14)
yumuşatıcı aldım bugün çamaşırlarım mis koktu mis neden daha önce almamışım ki.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(19.09.14)
2 gün önce minibüste kavga ettim. pisman değilim. baya rahatlatıyormus.
0
ufukcel
(19.09.14)
dün ilk kez kitap okuyarak sıçtım.
enteresandı.
0
naberabi
(19.09.14)
yaklaşık 15 gün önce takriben 29 yıllık hayatımda ilk defa tanımadığım bir adamla birlikte yaşamaya (ev arkadaşı) başladım.
0
nwnd
(19.09.14)
ilk kez bir kahvecide kahve içtim. yaklaşık 6 saat önce.
ilk kez sigortalı bir işte çalışacağım. yaklaşık 14 saat sonra.
0
kutukcu
(19.09.14)
ailemden ilk defa uzak kaldım. pazar günü.
0
canercuxy
(19.09.14)
bugün ilk kez kendi paramla mobilya aldım.
0
en lüzumlusundan feyizli bir abiniz
(19.09.14)
salı günü ilk kez kan verdim. yani tahlil için vermem gerekti, damardan şırıngayla ilk kez vermiş oldum öylelikle. ayrıca, ilk kez karşı cinsten birine konser şeysi teklifinde bulundum aynı gün. reddetti ama, istemiyorum dedi. sonra ilk kez böyle ilginç bir şekilde kalbim kırılmış oldu.

(einstürzende neubauten'e bilet bulamazsanız aklınızda bulunsun, bende fazladan var)
0
pescador
(19.09.14)
bir kaç hafta önce ilk kez yoğurtlu semizotu salatası yedim.
0
livaneli kadir
(19.09.14)
dün ilk kez yağmurun altında şemsiyesiz şekilde bir yere sığınmadan ve kaçmadan yürüdüm. yağmurdan bıktım artık. eve gittiğimde abartmıyorum duşa girmiş gibiydim.
0
things
(19.09.14)
geçen pazar ilk kez galata kulesine çıktım. daha önce çıkmadığıma pişman oldum.
0
bass solo take one
(19.09.14)
ilk kez, kendime büyük bir hedef koyup hayatımın yönünü değiştirdim. normalde olsa en minimize olanı düşünürdüm ve kendime inanmazdım. Mühendis olacağım inş
0
bluebey
(19.09.14)
Salı günü ilk kez lens taktım. Hala takma-sökme kısmı hatrı sayılır zaman alıyor.
0
aychovsky
(20.09.14)
başıma ilk kez gelen bişiy, yaptığım diyil yapamadığım aslında:

yakın zamanda tanışmayı istediğim biri (arkadaşımın babası) dün gece vefat etti.
0
tedirginlik hucresi
(20.09.14)
2 gün önce 2 yaşındaki kızım ilk kez beşiktaş dedi daha doğrusu beşkaşk dedi. sonra birlikte ilk kez beşkaşk'ımıza tezavrat yaptık.

sonra maç biterken b.ktan bi gol yedik, "kızım bunca senedir benim çektiğimi çekme, boşver beşiktaşı, sen en iyisi annenin takımını (cincon) tut" dedim. o yine beşkaşk dedi.
0
yemrem
(20.09.14)
ilk kez zorunda kalmadan, durum öyle gerektirdiği için falan olmadan, kendi isteğim ve planlamamla samimi iş arkadaşlarımdan bir grubu evime davet ettim. İçkiler, atıştırmalık bir şeyler falan hazırladım. Çok da eğlendik, sohbet ettik, yani "ay ayıp olmasın diye mi geldiler" diye düşündürmediler hiç.

geçen haftasonu.
0
sopiro
(20.09.14)
Birkac ay once ben de ilk kez cenazeye katildim.
Gecen haziranda evimden daha once hic uzaklasmadigim kadar uzaklastim. (Mesafe olarak)
Dun aksam ilk defa havaalanina ozel araba ile gittim. Daha once ticari taksi vs. ile gidiyordum hep.
2 gun once ilk defa isyerinde sinirlenip kufurumsu birsey soyledim yuksek sesle. (Kufur degilde argo diyebilirim)
0
delifaruk
(20.09.14)
(2)

İngiliz Metro İstasyonu Tabelası şeklinde amblemi olan İngilizce Kursu

geologo del estrecho
Bir ara amblemi İngiliz Metro İstasyonu İşareti şeklinde olan bir İngilizce Kursu vardı.Adını bir türlü hatırlayamıyorum. Bilen arkadaşlar kursun adını lütfen söylesinler.
Bir ara amblemi İngiliz Metro İstasyonu İşareti şeklinde olan bir İngilizce Kursu vardı.
Adını bir türlü hatırlayamıyorum. Bilen arkadaşlar kursun adını lütfen söylesinler.
0
geologo del estrecho
(26.08.14)
bank street
hala var?
0
sopiro
(26.08.14)
@sopiro sağ ol. bir çok isim kombinasyonu yaptık adı bir türlü aklımıza gelmedi. teşekkür ederim.
0
🌸geologo del estrecho
(26.08.14)
(53)

Annelik duygusu

dessy
Bu dünyaya çocuk getirmek istememek, hatta sırf bu yüzden bir kadının yaşayabileceği o güzel duygulardan fedakarlık etmek aptallık mı? Böyle bir kadının Türk aile yapısında mutlu olabilme şansı nedir? Hemcinslerim, sizin orada durumlar ne alemde?Let the discussion begin.Edit: lütfen cevap verirken c
Bu dünyaya çocuk getirmek istememek, hatta sırf bu yüzden bir kadının yaşayabileceği o güzel duygulardan fedakarlık etmek aptallık mı? Böyle bir kadının Türk aile yapısında mutlu olabilme şansı nedir?

Hemcinslerim, sizin orada durumlar ne alemde?

Let the discussion begin.

Edit: lütfen cevap verirken cinsiyet de belirtir misiniz?
0
dessy
(18.07.14)
aptallıktır. net.

erkeğim.
0
dafuq
(18.07.14)
getir ne olcak. dünyada 7 milyar insan var. öyle yada böyle yaşasın gitsin.
0
kelepir
(18.07.14)
ben de istemiyorum çocuk. çocuk doğurmak bencilliktir. bu kadar kötü bir dünyada yaşarken hiç günahsız, masum bir varlığa bu kötülükleri yaşattırmak bencillik. insanlar sadece güzel şeyler düşünerek çocuk yapıyor. en kötü ihtimalleri düşünmek zorundasın.
0
rock n roll
(18.07.14)
Böyle bir kadının Türk aile yapısında mutlu olma şansı keşke olsaydı ama yok sanırım. Evlenmemek, evlenmek istememek, evli olup çocuk sahibi olmak istememek nedense aileler bunu hakaret gibi görüyorlar ve mutlaka bunlar olmalıymış gibi davranıyorlar. Benim yaşadığım hayattan daha iyi bir hayat yaşayamayacaksa o çocuğu dünyaya getirmemek kadın olarak benim en büyük hakkım değil mi?

Bazılarına göre olmaz öyle şey.
Aptallık değil, buna da kimse karar veremez senden başka. Sen doğuracaksın sen bakacaksın sen fedakarlık edeceksin, hatta belki doğururken öleceksin kimbilir? O çocuğa bir şey olduğunda en büyük acıyı sen çekeceksin. Kimsenin buna Aptallık demek gibi bir hakkı yok.
0
amelie poulain
(18.07.14)
Sen öldüğünde o cocuk senin acını çekecek. Ölürken kendi acısını çekecek. Hayat ona kimbilir ne sıkıntılar getirecek. Bence dogurmamak cok akıllı bir davranış.

Türk aile yapısında mutlu olur mu demissin, olmaz. Toplum baskısını takmayacak kadar ferah olursa durum başka tabi.
0
mandalina kokusu
(18.07.14)
ben de istemiyorum. ve getirmeyeceğim.
türk aile yapısındansa kendi iç dengemiz çok daha mühim.

dış çerçeveyi önemsemiyorum.
ama daha çekirdeğe baktığımda,
yani annemler ve dedemler açısından baktığımda: bir torun hasretleri var, nereden kaynaklanıyorsa...
kardeşim karşılar umarım bu hasretlerini diyorum.
0
icemint
(18.07.14)
değil bence, senin kendi hayatın içinden geldiği zaman zaten kararını verirsin ben erkeğim, iki tane ablam var biri evli diğeri evlenmedi, evli olan sadece çocuğu olduğu için mutlu sürekli onunla, iyi bir işi vardı çocuguma bakıcam diyip bıraktı eşiylede arası çok iyi değil sadece çocuk odaklı bir hayata döndü içten içe depresyonda. Evli olmayan da geziyo, sürekli bir aktivite peşinde mutlu gibi tam emin değilim, ikisinin yaşı da 30 üzerinde. bizimkiler ikisine de evlen ya da evlenme diye baskı yapmadılar hiç, durum bu şekilde...
0
mirty
(18.07.14)
yalnız olmadığımı bilmek çok güzel! çok çok güzel!
0
🌸dessy
(18.07.14)
bu tamamen senin seçimin neden aptallık olsun, türk aile yapısında da mutlu olursun bu seçimle yaşayıp gayet mutlu olan arkadaşlarım var
0
sirena
(18.07.14)
bence de bu tamamen senin kendi özgür seçimin. Türk aile yapısı konusuna pek girmek istemiyorum ama eşinin de senin de ortak kararınızda pek tabii çok doğal bişi. insanlar çocuk sahibi olmak için çok ciddi düşünce süreçlerinden geçmel bence. maddi olanaklar da çok iyi olmalı manevi olarak da hem anne hem de baba çok sağlam olmalı bence. aksi halde o çocuğa da yazık o çocugun yaşayacağı çevreye de yazık. ki annelik duygusu tabii ki güzeldir hoştur ama biraz fazla demogojisinin yapıldığını da düşünmüyor değilim. "anne ol da anlarsın" vs tarzı söylemler mesela bana çok saçma geliyor. ki ben anne olduktan sonra psikolojisi bozulan ama bunun hiç de farkında olmayan çok insan tanıyorum. sıkışık bir toplumda yaşadığımız için insanlar anne olunca kendilerini bunun üzerinden tanımlamaya ve burada şu an saymaya üşendiğim daha bir çok saçma psikolojik durumlara girebiliyor. sonrası ise mutsuz çocuklar, sorunlu insanlar. karakteri oturmuş, akli dengesi yerinde ve kişisel gelişimini tamamlamış kişiler anne olmalı bence. ha ben kendi açımdan konuşayım sürekli ölçüp biçiyorum ve ne yazık ki henüz yeterince gelişmiş olduğumu görmediğim için ne zaman buna hazır olurum onu bilemiyorum.

edit: kadın
0
patlamis misir
(18.07.14)
cevap verirken cinsiyet de belirtir misiniz? çok değişik oluyor böyle fikirleri okumak. benzer düşünceler kadınlarda mı baskın yoksa erkeklerde mi mesela merak ediyorum.
0
🌸dessy
(18.07.14)
neden aptallık olsun? sevmediğin ve istemediğin bir şeyi güzelmiş diye yapamazsın. türk aile yapısında mutlu olabilmesi zor ama. mutlu demeyelim de huzurlu. hiç tanımadığın biri dahi sana bebek yüzünden baskı yapabilir.

eğer çocuk istemeseydim (ki ben ileride istiyorum) bir tek ileride pişman olma olasılığımdan korkardım. 40lardan sonra çocuk için enerji ayırmak çok zor. gençken bile zor.
0
sayns
(18.07.14)
Ben aslında çok istiyorum bi çocuğum olmasını ama yapmayacağım sanırım. Kronik ve genetik geçişli hastalıklarım var benim. Genetik sicilim bozuk yani. Göz göre göre, benimle aynı zorlukları yaşayacağını bile bile, sırf ben çok istiyorum anne olmayı diye, kendi bencilliğimden dolayı dünyaya getirmek, çocuğuma haksızlık olur diye düşünüyorum. Çok istiyorum ama muhtemelen bu yüzden yapmayacağım.
0
istinyede bekle
(18.07.14)
herkes belli yaşlarda böyle konuşur, evlendikten sonra iyi ki yapmışım seni lan der. o yüzden boş muhabbet gibi geliyor bana bunlar biraz. tıpkı çoğumuzun çocukken ben büyüyünce evlenmeyeceğim, kızları sevmiyorum zaten falan demesi gibi.

çocuk şu kıytırık dünyaya tat getiren tek varlık. benim çocuğum yok ama çocuğu olup da şu cümleyi söylemeyen tek insan görmedim. ben erkek halimle böyle düşündüğüme göre böyle söyleyen kadınların direk kendini kandırdıklarına inanıyorum. yani istisnalar kaideyi bozmaz ama eline 6 aylık bebek verilip ay çok tatlııı demeyen kadına rastlamadım ben daha.

erkek.
0
fayfim
(18.07.14)
@fayfim ama mesele zaten bebekleri sevmeme meselesi değil ki. Burada şartlardan kaynaklı çocuk yapmama ya da çocuk yapmayı istememe durumunu konuşuyoruz. yoksa altı aylık bebeği evet kadınların büyük bir çoğunluğu eline aldığında ay çok tatlı der, tatlıdır da ancak bu o kadının çocuk yapmayı istediğini gösterir mi? hayır.
0
patlamis misir
(18.07.14)
evlenmemek ve çocuk sahibi olmamak bir eksiklikmiş, kusurmuş gibi davranıyor insanlar. bunu bende anlamlandıramıyorum. özellikle çocuk istemiyorum veya yeniden evlenmek istemiyorum diye bir durumum yok. ama illa ki evlenmeliyim ve çocuk sahibi olmalıyım gibi bir hissiyatımda yok. olursa, güzel olur, ama olmazsa da bunu kendimde bir mutsuzluk sebebi gibi algılamam ve eksiklikte hissetmem.

evli ve çocuklu arkadaşlarla görüştüğümde istisnasız hepsi yalnızken ( kadın-erkek farketmiyor ) ne kadar bunaldıklarından, evliliğin dezavantajlarından, çocuğun insanı ne kadar yorduğundan, en güzelini yaptığımdan, hayallerinin yarım kaldığından vesaire vesaire şikayet edip duruyorlar ama hakikaten ses tonlarında ki o karanlık ifade çok net. ne zaman sofraya oturuyoruz kalabalık bir şekilde, kafalar böyle hafif yan yatık, acıma ve şefkat karışımı sahte bir ses tonuyla, phoebecim artık sende bir hayat arkadaşı edinsen, çoluk çocuğa karışsan diyorlar. bazı anlarda kendimi zor tutuyorum, ikiyüzlüler daha 15 dakika önce başka konuşuyordunuz dememek için. demem o ki; evli ve çocuklu olanlar mutlu diye bir şart yok.

kesinlikle hafife aldığımdan değil ama anne olan kadınların yaşayacakları o güzel duygularında önemli bir kısmının öğretilmiş ve empoze edilmiş olduğunu düşünüyorum ben. özellikle bizim gibi doğu toplumlarında. türk erkek arkadaşlarım yabancı bir kadın ile evlendiğinde evin tüm işini üstüne yıkmak, çocuk doğunca işini bırakmasını beklemek gibi beklentileri yokken, aynı arkadaşımın ilk eşi olan türk kadına neler yaşattığını bizzat biliyorum. bu sosyal rollere mümkün mertebe yenilmemek lazım. tabii ki insanın enerjisinin düştüğü ve acaba dediği anlar oluyor, ama neden-sonuç ilişkilerini zihninizde doğru kurarsanız bu çok nadiren oluyor ve çabucak geçip gidiyor.

bir defa evlenip ayrıldım, bir defa da evliliğin eşiğinden döndüm, çocuksuzum, gayet de mutluyum, iç huzurum yerinde.
0
Phoebe
(18.07.14)
maalesef çocuk çok farklı amaçlara hitaben yapılabiliyor bu ülkede. "yaşlanınca bakacak birisi olsun"culardan, "evliliğimizi çocuk kurtaracak"çılara, "doğurganlığım bitmeden yapayım da, sonra pişman olurum"cular da dahil olmak üzere bir çok farklı sebepten çocuk yapıyorlar insanlar, esasen çocuk istemeseler bile. son grup biraz da, indirim bitmeden ihtiyacı olmasa bile kenarda dursun diye alakasız şeyler alanlara benziyor hatta...

bu yukarıdakiler bana göre benciller grubu. bir de hakkaten o sevgiyi yaşamak isteyenler var ama. bir çocuğa bakmanın tadı, onu büyütmenin, geliştiğini görmenin keyfi, çocuklarının da hakkaten donanımlı olması için çabalamalarıyla birleşince çok da güzel insanlar yetişebilir. ama nasıl bir dünyaya? onu da düşünmek lazım. dolayısıyla bir +/- tablosu oluşuyor bu tip insanların kafasında istemsiz. hangi taraf ağır basarsa onu yapıyorlar. istemeyenler de var, isteyenler de. ama yetişen düzgün insan sayısındaki azlığı göz önünde bulunduracak olursak, istemeyenler çoğunlukta gibi...

bir de "uğraşamam ben çocukla, ayak bağı resmen, ne işim var?"cılardan, "çocuk çok büyük sorumluluk, altından kalkamayız, yavrucak rezil kepaze olmasın sırf biz yapıyoruz diye"cilere kadar, direkt istemeyenler var.

bunların hepsi insanların kendi kararları, aile ile yakından uzaktan alakası yok. torun hasretiyle yanan ebeveynler de bana göre sadece sevmelik çocuk arıyolar, derdini çekmeden sevmelik... ortada dert olmadan sevmek en kolayı. onlar da bencil.

türk aile yapısında mutlu olmanın yolu da, kendinden başka kimsenin görüşüne bağlanmamak bana kalırsa. herkes istediğini söyleyebilir, sen hangisinin doğru olduğuna kendi gerçeklerinle karar verebiliyorsan hiç de huzurun bozulmaz. aynısı aileden gelen evlenme baskısı, okulu bitirme baskısı ve bilimum diğer baskılar için de geçerli :)

-erkekim
0
loveinaflipbook
(18.07.14)
fayfim; bebek seviyoruz ama doğurmak istemiyoruz. çocuk seven bir kadınım. 6 aylık bebek verseler bana çok tatlı da derim, öperim de, şebeklik de yaparım ona. ama doğurmak istemem.
0
rock n roll
(18.07.14)
cinsiyeeeeeeeeeeeeeeeeeeeet :)))

cinsiyet arkadaşlar!

phoebe çok güzel anlatmışsın, tebrikler.

ve fayfim, olay çocukları sevmemek değil. ben çocukları çok seviyorum. hatta isterdim ki bir çocuk yapabileyim. ergenlik yaşlarını da çok geçtim. ama ben hala böyle bir dünyaya bir çocuk getirmek istemiyorum. onun yerine terk edilmiş bir çocuğa bakmak istiyorum mesela.
0
🌸dessy
(18.07.14)
yaşayabileceğim en güzel duygulardan fedakarlık etmek falan diye düşünmüyorum bu konu hakkında, ne de olsa yaşadığım duyguların en güzelinin hangisi olduğuna karar verecek olan benim. (kadın tarafıyım) eşimle 10 senedir beraber 1 senedir de evliyiz. çocuk konusunda da aynı fikirlere sahibiz, olmayan bir şeyin eksikliğini hissetmiyoruz.

mutluyuz fakat insanların gevşek gevşek çocuk ne zaman, ne zaman çocuğunuzu sevicez çocuksuz hayat geçer mi pişman olursunuz vs. muhabbetlerinden kaçış yok ne yazık ki. lan çocuk doğursam çocuğu senin gibi denyoya değil göstermek, adını bile bilmesini istemem demek istediğim bir dünya var hayallerimde.
0
irbat
(18.07.14)
evet, kimse kimsenin görüşüne ve kararına karışamaz, doğru söylüyorsunuz da cosmicstring'in belirttiği de bir gerçek var ortada. hadi aileyi geçtim ama 'neslim devam etsin' düşüncesinin hakim olduğu bir toplumda yetişen hangi erkek bu karara saygı duyar?
0
🌸dessy
(18.07.14)
bence toplum oraya doğru gidiyor yavaş yavaş. 3 çocuk yapmanın salavat verildiği bu ülkede, çocuk yapmaktan iyice soğuyor bazı insanlar. dünyanın ve ülkenin gittiği yer malum. yukarıda saydığım bencil kesim dışındakiler de düşüncelerini çocuk yapmama üzerine fikslemeye başlıyorlar ciddi ciddi. o yüzden aslında belli bir süre sonra bu soru da ciddiyetini yitirecek bence toplumumuzda ve umuyorum kısa süre sonra...
0
loveinaflipbook
(18.07.14)
@fayfim
çocuk yapmayacağım. bahsettiğin yaşları ise geçeli çok oldu. çocukları da çok severim ayrıca. hatta fazlaca sevdiğim için yapmayacağım bile denebilir.
kıytırık hayata tat getirsin/getirecek diye çocuk yapılmasını çok çok yersiz buluyorum. bu açıdan baktığımızda onun da kıytırık bir hayatı olacak zira.

hem ilgiye muhtaç yeterince çocuk var zaten, dessynin de dediği gibi.
0
icemint
(18.07.14)
Evli ve iki çocuklu bir anneyim. Bu dünyaya çocuk getirmek isteyip istememek kişinin kendi hayat görüşü. "Masum varlığa kötülük yaşatmak..." bana fazlaca abartılmış bir tanım geldi. Ben evlatlarımla mutluyum. Ama mutlu olmayacağını düşünen varsa yapmasın zaten çocuk. O zaman hakikaten yazık çocuğa.

Türk aile yapısında böyle birinin mutlu olabilme şansı tamamen bu düşüncesini eşiyle - evlenmeden önce - net bir biçimde paylaşmasıyla mümkün. Karı-koca aynı görüşteyse diğerleri karışamaz.
0
SiyamkedisiZorro
(18.07.14)
Ben de hormonlarima yenik dusmezsem yapmayacagim. Her turlu mantiksiz, sacma geliyor. Dogacak cocugun sartlarin dusuk ve orta sinif icin giderek kotulestigi bir dunyada ve ulkede, bir suru riskten siyrilip mutlu ve saglikli bir yasam surmesi cok cok dusuk ihtimal. Yine orta sinif bi aile cocuk yaptigi an yasam standardi dusuyo, e cocugunki de. Manevi olarak da buyuk risk, hayatin geri donusu olmayan bi sekilde degisiyo, baska bi hayattan ve bireyden tamamen sorumlu oluyosun vs.

Neyse milyarlarca olumsuz nedene karsilik "yumuk yumuk ayaklariii" veya "yaslaninca bakar" diye cocuk yapmak bencilce bi delilik gibi geliyo bana. Ama bunu gel de ozellikle bu toplumdaki insanlara anlat. Boyle bi insanin mutlu olabilmesi oncelikle ayni kafa yapisi ve ayni kararliliktaki bi esi olmasina bagli, bu kadar kritik bi konuda esinizle catisirsaniz iliski de siz de cok yipranirsiniz. Ikinci olarak da insanlarin soyleyeceklerine hazirlikli olup onlari takmamayi ogrenmek gerekiyor, bicok konuda oldugu gibi.
0
saçdemeti
(18.07.14)
Çok insan var ve çok tüketiyoruz. Bu kadar insan yetmiyor gibi bi de çocuk yapmak düşüncesizlik bencillik gibi geliyor. Olur da evlenirsem ve çocuğumuz olsun istersek de ailesiz binlerce çocuk var yurtlarda, onlardan birini bebekken almak daha insanî geliyor. Elalem de "demek ki çocuğu olmuyor o yüzden evlat edindi" der muhtemelen. Bizde çocuk sahibi olamamanın alternatifi olarak görünüyor bu durum malesef. Çocuk yapabiliyor olsam da yapmayıp evlat edinmeyi seçmek isterim. Kadınım.
0
uepuey
(18.07.14)
Konuyla ilgili duyuru açmışlığım, uzun uzun yazmışlığım bile var.
eksiduyu.ru

Gerçi o günden sonra değişen şeyler oldu, "Belki bir gün isteyebilirim, bir gün ben de böyle şeyi ister miyim acaba" durumundayım; isteme umudum var.
0
aychovsky
(18.07.14)
bir de cinsiyetleri belirtseydiniz dadundan yenmezdi :(
0
🌸dessy
(18.07.14)
Merhaba,

30 yaş, kadın.

Ben de çocuk istemeyenlerdenim. Çok büyük fedakarlık ve riskli bir durum gibi geliyor o sebepten istemiyorum. Ama ben şanslıydım, eski eşim de çocuk istemiyordu dolayısyla ailelerden hiç baskı falan görmedik. Bazen densiz insanlar "artık sıra sizde", "aa çocuksuz olur mu, en azından kedi köpek alın" gibi aptalca fikirlerini dayatmaya çalışıyorlar ama zerre kadar umrumda olmadığı için alınmıyordum.

Oliver Burkeman'ın Help isimli kitabında bazı araştırmalar alıntılanmış ve çocuk sahibi olmanın insanın hayatına mutsuzluk getirdiği sonucu çıkmış bu araştırmalarda. Detaylarını hatırlamıyorum ama özetle bir süre sonra ebeveynlerin "eh yani, öyle çok da süper bir şey değil" dediklerinden bahsediliyordu.

Ha şunu da söyleyeyim, bir bebek görürsem bacağını falan ısırmaya da kalkarım yani, çocuklardan tiksinmiyorum, sadece benim olsunlar istemiyorum.
0
sopiro
(18.07.14)
30'umdan önce doğuracağımı zaten zannetmiyorum ama komple doğurmamak isterim açıkçası. bir sürü hayalim, bir sürü planım var ve farkındayım bu hayallerim 30 yaşını geçmeden gerçekleştirilebilecek şeyler değil. tüm bunları bir kenara bırakıp hayata bir kere geldiğimi bile bile neden çevre, aile gibi etkenlerin etisinde kalıp çocuk yapayım ulan ben? istemiyorum işte. tutturmuşlar bir çocuk çocuk. ya ben o çocuğu koleje yollayamazsam çıldırırım mesela. bir dediğini eksik edersem çıldırırım. ben ciddi sıkıntı içinde büyüdüm, ya ona aynı şeyleri ben yaşatırsam? düşüncesi bile tüylerimi ürpertiyor. onu rahat, konforlu ve izole bir ortamda büyütemeyeceksem neden doğuruyorum? ciddi takıntılıyım evet ama ben atacağı her adımı düşünüp balatayı sıyırcağım bir varlık istemiyorum. zaten savaşın eşiğindeyiz, kim öle kim kala, su kaynakları kuruyor su savaşları çıkacak bir de üstüne. iğrenç beton çevre. hastalıklar. biz sınırdayız siz farkında değilsiniz, bizim doğuracağımız nesil tamamen dış etmenlere bağlı sıkıntlar çekerek yaşayacak. bunun vebalini alıp da doğuranlara helal olsun diyorum. 19K
0
harekatamiri
(18.07.14)
çocuk sahibi olmadan önce şunları düşünmeli insanlar:
ben çocuğumu iyi bir evde, iyi bir semtte oturtabilecek miyim?
güzel kıyafetler giydirebilecek miyim?
sağlıklı besleyebilecek miyim?
resim kursuna, baleye, spora, kendini geliştirebileceği bir aktivite yaptırabilecek miyim?
iyi bir eğitim aldırabilecek miyim?
iyi bir anne/baba olabilecek miyim, yeterli miyim bu konuda?
çocuğum engelli olursa, yatalak olursa 70-80 yaşımda 30 yaşına gelmiş bir insanın bezini altından almaya gücüm olacak mı?
sorunlu bir çocuk olursa hayatımın sonuna kadar onun peşinden koşabilecek miyim?
ben ölürsem kim bakacak ona, suistimal ederler mi?
koruyabilecek miyim?
sapığın biri tebelleş olursa napıcam?
iş sahibi olabilecek mi?
dünyadaki kaynaklar yetmiyor insanları beslemeye, hormonlu, yapay besinlerle mi besleyim çocuğumu?
savaşlar var, insanlık bitti. bunlara rağmen kabul diyorsanız yapın.
0
rock n roll
(18.07.14)
Ne güzel. Yalnız olmadığımı bilmek çok güzel. Sanıyorum çoğumuz fikirleri yavaştan oturmuş yaşta olan insanlarız. Bir de çocuk sahibi olmak istemiyorum denildiğinde 'seni çılgııııın' tarzı bakışlar atan ve sözler sarf eden ama aslında kendi hayatlarında o ifade etmeye çalıştıkları çılgınlıkları kendileri yapan insanlar olmasa keşke. Halbuki ben normal bir kadın, normal bir insanım. Bazen enerji düşüyor işte.
0
🌸dessy
(18.07.14)
bir de olaya tersten bakmak lazım: ben doğmamış olsaydım...
gerçekten objektif düşünmeye çalışıyorum ve: çok da önemi yok.
ssg'nin kürtajla ilgili dediği "bundan gocunmazdım" lafı gibi oldu sanki ama samimi olarak böyle düşünüyorum.
dolayısı ile "yapmamak da bencilliktir" fikrine de katılmıyorum bu yüzden.
tartışılabilir elbette.
0
icemint
(18.07.14)
loveinaflipbook
(18.07.14)
bir çocuğun mutsuz olmasın diye yaşam hakkını elinden almak doğru mu? bırakın da mutlu olup olmayacağına yaşasın kendisi karar versin bence. ne bileyim annem ev hanımı babam öğretmen benim. bana öyle bir elim yağda bir elim balda bir hayat da sunamadılar. ellerinden geldiğince en iyi şartlarda yaşatmaya çalıştılar ama.

yine de onlar çocuğa istediği şartları sunamayız diye çocuk yapmasalardı ben var olmayacaktım şimdi. var olduğum için son derece mutluyum, hayatta mutsuz dahi olsam. büyük ihtimal siz de mutlusunuzdur. olası çocuklarıma da yaşam hakkını sunmak isterim yani. benim de onlara mükemmel bir yaşam sunamayacak olmama rağmen.

bunlara rağmen kızdığım bir nokta var, 3 kuruş maaşı olmayıp da 10 çocuk yapan tipler. sen yap rızkını allah verirciler. 1-2 çocuk yapmak insanlık hakkıdır herkesin ama 6 çocuk yapıp da para bulamayıp altıncı çocuğa bez alamadığın için altı pişik olup ağlıyorsa o çocuk seni allah kahretsin.
0
fayfim
(18.07.14)
fayfim, anacım, senin dediğin kürtaj gibi bir konuya giriyor ki onu burada değinmiyoruz. doğmamış bir çocuğun ve hatta döllenmemiş bir yumurtanın nasıl olur da yaşam hakkını elinden almış oluyoruz?
0
🌸dessy
(18.07.14)
🌸dessy
(18.07.14)
@fayfim
son yazdığına, sen yazmadan önce cevap vermiş olmuşum. :)
0
icemint
(18.07.14)
bence hiç çocuk yapmamakla kürtaj arasında felsefi olarak bakınca çok da bir fark yok. kürtajla alınan cenin yumurtayla spermin birleşmesiyle oluşuyor. sonuç odaklı baktığınız zaman birleşmesini engellemekle birleştikten 2 hafta sonra almak bana aynı gibi geliyor. ikisinde de olası bir çocuğunuza yaşam hakkı vermemiş oluyorsunuz. o ya da bu nedenle.

ikisi aynı şey demiyorum tabi ki. baktığım mantık örgüsünü açıklamaya çalışıyorum. nasıl ikisini aynı kefeye koyarsın demeyin şimdi.
0
fayfim
(18.07.14)
@fayfim o zaman senin dediğine göre her seviştiğimizde bir çocuk doğurmazsak felsefi açıdan yanlış mı yapıyor olacağız? birilerinin yaşama "hakkı"nı elinden alıyoruz diye.

bir de ben "bırakın da mutlu olup olmayacağına yaşasın kendisi karar versin bence." cümlesine anlam veremedim. mutsuz olduğuna karar verirse intihar mı edecek bu çocuk yani? o zaman ne olacak? kürtajdan ya da hiç çocuk yapmamaktan daha mı iyi oluyor bu?
0
loveinaflipbook
(18.07.14)
bir de, o bakış açısıyla bakarsak fayfim, kimsesiz çocukların kaderini de etkilemiş olmuyor muyuz çocuk doğurarak? sonuç odaklı bakacaksak madem doğurmadığı çocuk kadar evlat edinmek isteyen bir aile her can verdiği bir bebek için başka bir çocuğun hayatını karartmış olmuyor mu bir nevi? ve yine dediğin şekilde her aile en az bir çocuk doğursa, trilyonlarca insan bir anda üremiş olsa dünya'da tüm diğer kaynakların hayatına son vermiş olmuyor muyuz? sadece kendi bebeğimiz mi düşünülmesi gereken ve sorumluluğumuzdaki şey?
0
🌸dessy
(18.07.14)
"Aptallık değildir kesinlikle. Kendi seçimi, kararıdır.

Ama ben konuya sanırım biraz daha duygusal yaklaştığım için, mutlu olabilme şansı pek yoktur gibime geliyor. Çevremden de gözlemlediğim kadarıyla, özellikle kadınlar hayata karşı olumsuzluklarla karşılaştıkları zaman, çocukları için direnmeye çalışıyor. O ya da bu şekilde, ayakta durmanın, savaşmanın yollarını arıyorlar.

Ne bileyim ya. Her şeyin üstüste gittiği, bütün olumsuzlukların çığ gibi üstüme ilerlediği zamanda; benim kanımdan, canımdan; tamamiyle benim olan bi canlının bana güç vereceğine inanıyorum. Onunla beraber büyümek, üzülmek, gülmek, ağlamak; bence çok başka bi duygudur. Dünyaya kafa tutabilirmişim gibime geliyor. :)

Tabii çocuk istemedi diye kesinlikle mutsuz olur, diye bir şey asla diyemem. Ama kendi görüşümce, dünyaya çocuk getirdiği için daha mutlu olur. Dünyada yaşanan kötü olaylara rağmen, kafamızı kaldırdığımızda güneşi, gökyüzünü, ayı, yıldızı görebiliyoruz. Yağmuru hissedebiliyoruz. Hayatı tanıyabilmemiz için kötü dostlar, yaralarımızı sarabilmemize vesile olan omzunda ağladığımız başlar var. Niye kendimden olacak birini tüm bu güzellikleri tatmaktan mahrum bırakayım ki?"

diye düşünüyorum ben. Beni bu duygusallık mahfedecek sanırım. :)

23, k.
0
barbara herhalde barbara manken olan
(18.07.14)
@fayfim e o zaman gebe kalabileceğimiz her an icraate geçmeliyiz senin mantığına göre. kadın ortalama 30'unda başlayıp 40 yaşına kadar senede bir doğum yapsa 10 çocuğu oluyor. doğal ve ideal olan bu mu sence?
0
uepuey
(18.07.14)
az çocuk yapmak ve çok çocuk yapmayı değil hiç çocuk yapmamakla çocuk yapmayı kıyaslıyorum. o yüzden nefes aldıkça çocuk yapmalıyız o zaman diye bir düşüncem tabi ki yok.

her aile ortalama 2 çocuk yaparsa insan soyu tükenmeye başlar. bir milletin nüfusunun sabit kalabilmesi için ortalama çocuk sayısının 2.3 mü ne olması gerekiyordu hatırladığım kadarıyla. o yüzden 2 çocuk yaparak dünya kaynaklarını tüketmiş olmazsınız merak etmeyin. sıkıntıyı 10 çocuk doğuranlar yaratıyor.
0
fayfim
(18.07.14)
çok hoşuma gitti, paylaşayım istedim => parenting.blogs.nytimes.com
0
🌸dessy
(18.07.14)
bu kadar pesimist olmak saçma bence. sonuçta o çocuğun sokukta dilenci olmasının ya da tam tersine iş dünyasında çok başarılı bir insan olmasının en büyük etkeni yetiştirilme tarzı ve imkanlar. eğer sen ona bu imkanları sunamayacaksan ve yetiştiremeyeceksen tabi ki çocuk doğurma bu konuda haklısın. ama iyi bir işin varsa ve güzel yetiştirebileceksen bence çocuk dünyadaki en güzel şey

erkekim, çocuğuma annelik yapacak kadını arıyorum duyrulur
0
GibsonRulesv2
(18.07.14)
Murathan Mungan'ın Yüksek Topuklar romanını öneririm :) Onun başkişisi Nermin de bizim gibi düşünüyor...

Çok çok affedersiniz ama s*kmişim Türk aile yapısını. Hayattaki tek "başarı"sı kedinin köpeğin de yapabildiği doğurmak eylemi olan insanlar bu aman çocuksuzsan eksiksin diyenler.
Tercih meselesi, isteyen yapar isteyen yapmaz. Mutlu da olabilir yapmayan, işi varsa gücü varsa hiiiç takmaz etraftaki mal sürüsünü.
0
mutlusismankedi2015
(18.07.14)
Cinsiyeti unutmuşum yahu, kadın.

Bir de yine hayattaki tek "başarı"sı çocuk yapmak olanların "annelil-babalık dünyanın en güzel şeyi" cümlesine kıl olanlardanım.
0
mutlusismankedi2015
(18.07.14)
Erkeğim
Ben çocuk isteyen bir insanım eşim şu anda istemiyor saygıyla karşılıyorum.
Sağlık sebebiyle yada başka bir sebeple çocuğunun olamaması olabilir sıkıntı değil. Ama ikimiz de çocuk isteyen insanlarız sadece zamanı bekliyoruz.

Bence hiç çocuk istememek kadının kendi kararı olabilir ancak çocuk isteyen bir insanla mutluluğu uzun sürmez. Karı koca ikisi de çocuk istemiyorlarsa ancak mutlu olabilirler.
0
basond
(18.07.14)
Yaşanabilir alanlar tükeniyor, hayatta kalmak için gerekli olan doğal kaynaklar tükeniyor, insan ırkı git gide daha kötü bir ırka dönüşüyor ama biz sırf üreme yeteneğimiz var diye kontrolsüz bir şekilde çoğalıyoruz. Ben üremenin tamamen durup insan ırkının yok olması taraftarıyım, umarım yediğimiz içtiğimiz hormonlu gıdalar böyle bir şeye neden olurlar. Erkek.
0
angelus
(18.07.14)
müstakbel çocuğumu otobüste kim taciz edecek, hangi sevgilisi çok üzecek, kapkaça uğrasa kaç ayda kendine gelecek, evliliği mutlu olacak mı, komşusu dedikodusunu yapacak mı, eltisi iftira atacak mı?

aslında başımıza gelme ihtimali olan kötü (!) olan o kadar çok şey var ki. hatta başımıza da gelmiştir çoğu.
duygusal olduğumuz için zayıfız. çabuk etkileniyoruz. ama bi o kadar da güçlüyüz. zekiyiz, vicdanlıyız, cesuruz.

dünya her zaman kötüydü. ve mutlu olan insanlar vardı. bu mutlu insanlar illa zengin, tüm dünyayı dolaşan, etrafında 40 hizmetçi olan insanlar değil ki.
sevdiği adama kavuşan bir kadın, yıllar sonra çocuğu olan bi çift, hayalindeki mesleği yapan biri, muhtaçların yüzlerini güldüren bi yardımsever, vatanı için savaşan bir asker, sınır tanımayan bir doktor, amacı uğruna ölen her hangi biri olabilir.

dünyada kötülük çok fazla, ama iyiler de var. onlar daha da azınlık olmamalı. aksine kötülüğün karşısında duracak daha çok insan olmalı.
sırf üzülmesin, sıkıntı çekmesin diye bu dünyanın ihtiyacı olan iyi insanları doğurmak istememek bencillik gibi geliyor bana.

ben çocuğuma önce diğer canlıların haklarını öğretmek isterim. öğrensin ki kimsenin canını yakmaya yeltenemesin bile. ve haksızlığın karşısında da dimdik dursun. gerekirse bu uğurda savaşsın. belki bi kaç kişinin iyiye dönmesi için yardımcı olsun. benim kızım gelse 'anne okula gitmedim kadın hakları yürüyüşüne katıldım' dese alnından öperim.
zaman zaman üzülecek, diğer insanların dertleriyle dertlenecek ama insan olmak da bu değil mi zaten? yeni doğan bebeğe kıyamadığından 'ağlamasın' diyebilir misin? yaşadığını, var olduğunu hissetmek için ağlamak lazım.

iyilik-kötülük savaşında daha çok iyi 'asker'e ihtiyaç var. eğer sizin doğrunuz kaçmak değil de savaşmaksa sizin yetiştirdiğiniz bilinçli çocuklar olacak bunlar.
ben çocuğuma kıyamam, benim çocuğum başkaları için yaşamasın diyosanız da kaygılarınızda haklısınız. o çocuk üzülecek, o çocuğun canı yanacak ama o çocuk belki bi gün tüm dünyayı değil ama birinin dünyasını değiştirecek.

yazdıklarım ütopik gelebilir, hatta çocuklarım oksijen israfı da olabilir. ama denemeye değer.

yorumları okumadım, sorunu yanlış anlamamışımdır umarım.
25 gadın.

yorumları okuduktan sonra gelen edit: kaygılarınızın çoğu başına gelmiş, çocukluğu fakirlikle geçmiş, hiç bi zaman istediği şey alınmamış, ataerkil ailede ve yobaz bi şehirde büyümüş, bahsettiğiniz hobileri üniversitede kendi imkanlarıyla yapmaya çalışmış, hatta istediği okula gidememiş biri olarak yazdım üsttekileri.
ama akşam sevgilimle sahilde iki çekirdek çitleyip sohbet etmek büyük keyif benim için, tartışan iki sevgiliyi barıştırmak büyük mutluluk, ilerde hayat kurtaracak olmak büyük haz.

yaşanan her sıkıntı insanı olgunlaştırır, tabiri caizse adam eder. parayla, seyahatle, ilgisi bile olmayan kurslara göndermekle mutlu insan daha doğrusu 'insan' yetiştirilmez. şu an beğenmediğimiz zengin aile çocuğu şımarık insanlar öyle yetiştirilmiş zaten.

sanırım kafamızdaki 'ideal insan' kavramları çok farklı. ben tüketici olarak değil üretici olarak mutluluk ve içsel tatmin yakalanabileceğini savunuyorum.

edit2: ne çok yazmışım, çocuğum benim kadar çok konuşmasın :)
0
seksen9
(19.07.14)
Beni cidden en iyi sen anladın parasite. Ben sadece bu düşünce ile ataerkil bir toplumda ne kadar mutlu olabileceğimi bilmiyorum. Durum yoklaması yapmak istedim ve yalnız olmadığımı gördüm, çok mutlu oldum :)
0
🌸dessy
(19.07.14)
ben bebeğimi o kadar çok seviyorum ki, bu boktan dünyaya gelmesin, olduğu yerde kalsın istiyorum

diyosun...

tutarlı, geçerli ve mantıklı.

böyle bir kadının Türk aile yapısında yoğun eleştirilere maruz kalma ihtimali çok yüksektir. ama o eleştirileri, ustalıkla ve sabırla savuşturabilir.

sadece şu ilk cümleyi söylemesi yeterli olur.

ama sana bişiy diyim mi? senin bebeğin olacak.
0
compadrito
(19.07.14)
(9)

düğününde gelinlik yerine elbise giyen var mı?

beyinaciklamasi
düğünden kastım işte nikah olacak fotoğraf çekimi yapılacak sonra yakın arkadaşlarla mekana gidilecek..istediğim gelinlik modelleri böyle tarlatansız tüllü salaş modeller olduğu için ve burada da pek tercih edilmediği için çok pahalı..onun yerine elbise giysem diyorum mesela şuna benzer bişi; http:/
düğünden kastım işte nikah olacak fotoğraf çekimi yapılacak sonra yakın arkadaşlarla mekana gidilecek..

istediğim gelinlik modelleri böyle tarlatansız tüllü salaş modeller olduğu için ve burada da pek tercih edilmediği için çok pahalı..

onun yerine elbise giysem diyorum mesela şuna benzer bişi; www.google.com.tr

gelinlik giymedim diye üzülür müyüm ileride?
0
beyinaciklamasi
(18.07.14)
Elbise fikri güzel, seçtiğiniz elbise dandik.
0
angelus
(18.07.14)
İstediğin gibi bir şeyi diktirebilirsin, model bul sonrasında bir kaç terzi ile görüş fiyat al. Gelinlik diye söylemene gerek yok, tarlatan filan olmayacağı için gelinlik kategorisine girmez zaten. Duvağı filan da hazır alırsın. İleride içinde uhde olarak kalmasın, insan kaç kere evlenir ?
0
elikası
(18.07.14)
e o linkteki de zaten son derece gelinlik benzeri bir şey benim gözümde.
ne giymek istiyorsanız onu giyiniz efendim.
ve mutluluklar :)
0
icemint
(18.07.14)
ablam.
gelinlik saçma bişey
0
rock n roll
(18.07.14)
sade bir kutlama ve nikah yapılıcaksa tarlatansız olması daha iyi değil mi?

gelinlik yerine elbise giyen iki kişi tanıyorum ama linktekinden ayrı olarak elbiseydi. renkleri beyaz/krem değildi falan. pişman olmadılar bildiğim şekliyle. birine gelinlikten çok yakışmıştı. gelinlik bazen daha kötü bile gösterebiliyor fotoğraflarda.
0
sayns
(18.07.14)
çok çok güzel bi elbise diktir gitsin.
0
exist is pretty
(18.07.14)
gelinlik giyeceksen bile tarlatan olmasın bence, çok rahatsız görünüyor.
0
kronik
(18.07.14)
Bir iki tanesi hariç hemen hemen sülalenin son 15-20 yılda evlenen nesli (gerçi sülalem kalabalık değil, o bir ikiyi çıkarınca 6-7 kişi kalıyor, onların da bir kısmı erkek) gelinlik yerine elbise giydi. Hatta, snowflake'in dediği gibi bir uçuk bir buz mavisi idi, zaten hatun da kızıldı. Karlar Kraliçesi gibi bir şey olmuştu. Bir diğeri kısa bir elbise giydi. Bir üst nesle çıkarsak annem, teyzem ve halam da gelinlik giymemişler. Galiba bizim sülalenin fitratında yok gelinlik. Benim de içimin gideceği bir şey değil.

Bence bu fikir çok güzel bir fikir. Bu elbise konusunda kararsız kaldım. İyi gibi de, gelinliğe çok yakın gibi de. Bana "Evet, elbise budur" dedirtmedi.
0
aychovsky
(18.07.14)
bir arkadaşım yaptı bunu. Hiç vicdan azabı yaşamadı.
Ben gelinlik giydim diye dertlendim sonradan, o kadar para verdik boşuna diye düşündüm.
Seçtiğiniz elbiseyi ben beğenmedim açıkçası ama bundan size ne tabii, onun da farkındayım. Bence elbise giyecekseniz, zamansız, zarif bir elbise giymeniz daha hoş olur, böylece yllar sonra sanki 90lı yıllardaki fotoğraflarımıza baktığımızda olduğu gibi "yarabbim aklımdan ne geçiyormuş acaba" demezsiniz.
0
sopiro
(18.07.14)
(4)

insanoğlunun işlediği en korkunç organize suçlar/vahşetler?

pescador
birim 731'den daha kötüsü var mı aklınıza gelen? atom bombası olabilir diye düşünüyorum hem doğaya verdiği zarar, hem ölü sayısı hem de geride çok çok sıkıntılı insanlar & nesiller bırakması nedeniyle ama ne bileyim benim gözümde hiçbiri birim 731'i geçemiyor.dünya tarihinde pek bilinmeyen, bundan d
birim 731'den daha kötüsü var mı aklınıza gelen? atom bombası olabilir diye düşünüyorum hem doğaya verdiği zarar, hem ölü sayısı hem de geride çok çok sıkıntılı insanlar & nesiller bırakması nedeniyle ama ne bileyim benim gözümde hiçbiri birim 731'i geçemiyor.

dünya tarihinde pek bilinmeyen, bundan daha feci şeyler var mı? gerçi daha ötesine nasıl geçilebilir onun bilmiyorum, insanın kaldırabileceği her şey yapılmış zaten.

***

tikler gecikecek, vay şerefsiz vermemiş demeyin.
0
pescador
(08.07.14)
baldur
(08.07.14)
tam olarak sorunuzun cevabı değil ama Phil Zİmbardo'nun Lucifer Effect diye bir kitabı var ve yapılan deneylere vs göndermeler de yapıp, kaynak göstererek "kötülük" kavramını araştırıyor. Bir çok farklı örnek var.
0
sopiro
(08.07.14)
Tek bir olay değil de, İngilizlerin Victoria çağında yaptıklarını toplarsak buradan Mars'a yol olur.

Aklıma bir de Rwanda Tutsi Soykırımı geldi.
0
aychovsky
(08.07.14)
- homo sapiens'in avrupa'ya göçü ve neanderthalleri kah asimile edik, kah katletmesi
- roma - kartaca savaşı ve sonrası
- haçlı seferleri
- cengizhan moğol seferleri
- timur seferleri
- hernan cortes ve aztekler
- ingiliz kolonileri - amerika -> kızılderililer
- afrika kaçırma ve köleleştirme, kölelik
- I. Dünya Savaşı mısır, osmanlı askerlerine
- Dresden bombardımanı
- Katyn ormanı katliamı
- stlalin'in ukrayna, kırım vb. katliamları
- ingilizlerin hindistan'daki katliamları
- vietnam ve portakal gazı
- kanlı elmas - afrika
- kuzey afrika, orta-doğu ve afganistan-pakistan-azerbaycan ile çevresinde amerika-rusya-ingiltere-fransa-italya-almanya vs.
- el-nusra, el kaide, öso, ışid

şimdilik aklıma gelenler.
0
nawar
(08.07.14)
(5)

ielts mi toefl mı?

dunden kalmis yemek
merhaba,ielts toefl hakkında sormak istediklerim var1) yurtdışında master için hangisi daha iyi olur sizce?2) amerikan ingilizcesi konuştuğum varsayılırsa bu iki sınavdan birini tercihimi etkilemeli mi?3) ielts akademik ve genel iki farklı sınav, acaba master için hangisi daha uygun olur?4) siz hang
merhaba,

ielts toefl hakkında sormak istediklerim var

1) yurtdışında master için hangisi daha iyi olur sizce?
2) amerikan ingilizcesi konuştuğum varsayılırsa bu iki sınavdan birini tercihimi etkilemeli mi?
3) ielts akademik ve genel iki farklı sınav, acaba master için hangisi daha uygun olur?
4) siz hangisini önerirsiniz yurtdışında 1 sene yaşayıp yalnızca ingilizce konuşmuş bir insana?

teşekkürler arkadaşlar.
0
dunden kalmis yemek
(08.07.14)
1- aynı
2-hayır
3-akademik almanı şart koşar zaten master programları.
4-ielts.
0
sen git ben geliyorum
(08.07.14)
ielts daha avantajlı diye duymuştum.
ikisine de girmeyi düşün istersen.
0
sonsuz sevgilerimle
(08.07.14)
Bazı okullar güvenlik endişeleri nedeniyle belirli sınavları tercih edebiliyor, özellikle toefl, özellikle IELTS gibi. Onu araştırabilirsini, ama %99 problem olmaz herhangi biri.

IELTS'ı master için kullanacaksanız zaten akademik almalısınız. Genel olan vatandaşlık vs gibi durumlarda kullanılıyor.

IELTS'in speaking testi bir insan karşısında yapılıyor, TOEFL'da bilgisayara konusup sesinizi kaydediyorsunuz. Bazı kişilere bu kendi kendine konuşma hali garip gelebiliyor. TOEFL'ın speaking bölümü biraz daha formul mantığında, bir fikir seçip onu savunup, örnek verip toparlamanız gerekiyor, zaten 45 sn falan konusuyorsunuz ama IELTS'teki insan faktörü de önemli.
0
sopiro
(08.07.14)
1) pek fark etmez ama özellikle gidilmesi planlanan ve bu iki sınavdan birini kabul etmeyen bir üniv varsa (pek yok aslında neredeyse hepsi her ikisini de kabul ediyor) önceden hangisini kabul edip etmediğini bilmek sonsuz fayda sağlar.
2)tçık. ielts ingilizceyi ne düzeyde konuştuğunu ölçer. hangi tarzda konuştuğunla ilgilenmez.
3)akademik. diğer ielts sınavı avustralya ya da ingiltereye göçmen olarak kabulunde işe yarar. ünivler sadece akademiği kabul eder (mantıklı olanı da bu zaten).
4)bu sonucu ne amaçla kullanacağına bağlı. bir ünivde yüksek /doktora kariyer yapmak istiyorsan ielts akademik, avustralya ya da ingiltereye gçömen olarak başvuracağım diyorsan ielts general (standart ielts sınavı bu sonundaki general eki korkutmasın. şu iki yıl içinde türkiyede yüksek filan yaparım belki diyorsan da toefl (yök ielts den hazzetmiyor. bir de türkiyede ielts sınavına gireceksen git adam gibi british councilden gir. idp diye avustralyalı bir şirket var onlardan uzak dur). işi için kullanırım diyorsan pek farketmez. özel sektör her ikisini de kabul eder.
0
tururo
(08.07.14)
Tesekkurler arkadaslar. Ielts beni bekler o zaman:)
0
🌸dunden kalmis yemek
(08.07.14)
(8)

kitaplarınızı fiziki ve sanal olarak nasıl düzenliyorsunuz?

nwnd
aşağıdaki teferruatı okumadan cevaplamak isteyenler için soru başlıkta.soruyu açmak gerekirse; elimizde 5 ayrı dilde kitap barındıran bir aile kütüphanesi var, çok geniş bir arşiv değil ama sistematiğe ihtiyacı var. şimdiye kadar hep yüzeysel düzenlemelerde kaldı. ne var ne yok ortaya çıksın istiyor
aşağıdaki teferruatı okumadan cevaplamak isteyenler için soru başlıkta.


soruyu açmak gerekirse; elimizde 5 ayrı dilde kitap barındıran bir aile kütüphanesi var, çok geniş bir arşiv değil ama sistematiğe ihtiyacı var. şimdiye kadar hep yüzeysel düzenlemelerde kaldı. ne var ne yok ortaya çıksın istiyorum aynı zamanda fiziksel olarak da düzene girsin istiyorum. hele benim kitaplar tam çorba, hem yersizlikten dağılmış durumdalar hem de hangisi bende hangisi aile evinde belli değil.

goodreads ile haşır neşirim ama daha çok kişisel kütüphaneye yönelik orası, açıkçası pek ısındığım da söylenemz kendisine. bir de herşeyin ortalıkta olması pek hoşuma gitmiyor (mal beyanı yapar gibi)

şimdilik excel'de var bişeyler ama onu derinleştirip tam adam etmeden başka kullanılabilecek bir mecra var mı bilmek istiyorum. (mümkünse sosyal zımbırtıları olmasın)

hadi programı netleştirdik bu sefer düzenleme kısmını kafamda oturtamıyorum. türe göre ayırdık diyelim sonra dillere göre ayırıp ayırmama durumu var, aynı yazarın hem türkçe hem de x dilinde kitapları var çünkü elimde. tam çorba olacaklar sanki ayırırsam.

bir de sanki hiç işim yokmuş gibi numaralandırayım diyorum, manyak mıyım neyim anlamadım.

siz nasıl bir yol izliyorsunuz?

teşekkürler
0
nwnd
(03.07.14)
Sanal ortamları kullanmıyorum da fiziki olarak türlere ayırıp aynı yazarın kitaplarını yanyana koyuyorum. Ama alfabetik düzene dikkat etmiyorum bunu yaparken. Dillere göre ayırmana gerek yok. Çok çok kitap varsa alfabetik yap işte. a ile başlayan soyaddan başla, o yazarın a ile başlayan kitabından başla vs vs.
0
buff
(03.07.14)
Fiziki olarak aynı yazarın kitaplarını yan yana getiriyorum. Bazen yazarlar yayınevini değiştiriyor, işte o zaman hepsine küfrediyorum. Misal Ahmet Ümit'in kitaplar Doğan Kitap'tan çıkıyordu, sonra Everest'e geçti. Everest'e geçince kitapların boyutu da değişti; İki yayınevi farklı formlarda kitap çıkarıyor. Haliyle Everest'ten çıkan kitabıyla Doğan Kitap'tan çıkan kitabını yan yana koyunca olmuyor simetrisi bozuluyor ama mecbur görmezden geliyorum.
0
angelus
(03.07.14)
dillere göre ayırıyorum. sonra aynı dildekileri kendi içinde türlere bölüyorum (şiir & roman vb). daha sonra kitabın ismine göre alfabetik sıra. aynı yazarın kitaplarını bir arada toplama lüzumu duymuyorum ama dil önemli benim için. rusça ile ispanyolca veya ingilizce aynı yerde durunca karışıyor haliyle.

ayrıca, ciltli eski basım kitaplarım çok olduğundan karton kapaklı ve bez ciltlileri ayrı raflarda tutuyorum. kapağı çok değişik, ebatça daha büyük, normal sınırları aşan bir boyutu varsa apayrı bir yere koyuyorum.
0
lesmiserables
(03.07.14)
@buff alfabetik sıralandığında daha sonra araya girebilecek kitaplar için yer bırakmak gerekiyor ve bir zaman sonra yeni gelen kitaplarla iş çığrından çıkabiliyor. 1 kitabı yerine yerleştirmek için birkaç rafla uğraşmışlığım var. eh her rafta da bol bol yer bırakıcak alan yok.
bir zaman sonra karışıyor. bir de kitapların boyları aynı olmayınca bu sefer raf eklenip daha çok şey yerleştirme imkanı varken abudik gubidik boşluklar oluşuyor. yer en iyi şekilde kullanılmamış oluyor. yoksa evet bence de alfabetik olmalı.
kabul ediyorum kıl bir insanım.

@angeus, simetri önemli değil o kadar. önemli olan alanı iyi kullanabilmek. eşek kadar basılan romanlara gıcığım :)

@lesmiserables dillere ayırmak bir yandan mantıklı geliyor aile üyeleri için. benim için sorun teşkil etmiyor pek o durum.

aradığını çabuk bulabilmek için geliştirdiğin bir taktik var mı? ben mesela x yazarının y kitabı ciltliydi diye hatırmam pek.
0
🌸nwnd
(03.07.14)
türlerine göre ayırıyorum. aynı türdekileri de aynı yazarları yan yana koyuyorum, bir de kitabın sırt görüntüsündeki renk uyumuna göre. manyağım biraz.
0
harekatamiri
(03.07.14)
@nwnd

genelde kitaplarımla çok haşır neşir olduğumdan alfabetik sıraya göre incelemeden de bulabiliyorum yerlerini. ama öyle olmasa bile zor olmuyor. ya ciltli kısımda alfabetik konumundadır, ya da karton kapaklı kısımdaki alfabetik sırasında.
0
lesmiserables
(03.07.14)
bir kütüphanede yabancı dilde, bir tanesinde türkçe. Her ikisinde de en sevdiklerim ayrı bir alanda olmakla birlikte fiction ve non-fictio olarak ayırıyorum. Bunları da yazar sırasına göre diziyorum.
0
sopiro
(03.07.14)
en basta türlerine göre ayirmistim ama görüntü olarak cok karisik geldi. yayinevlerine göre ayirdim. hepsini numaralandirip excel'de yazar, tür, yayinevi, alim tarihi vb bilgileriyle beraber listeledim.
0
kimse
(05.07.14)
(2)

Otizm Test

metehan01
Elbette ki otizm testi değil ama öyle geçiyor. Ben yapamadım yapabilecek olan var mı?Resmi kaydedip paint ile denemek en mantıklısıedit: yaptım diyenler için pics or it didnt happen :)
Elbette ki otizm testi değil ama öyle geçiyor. Ben yapamadım yapabilecek olan var mı?
Resmi kaydedip paint ile denemek en mantıklısı
edit: yaptım diyenler için pics or it didnt happen :)
0
metehan01
(02.07.14)
yaptım
0
sopiro
(02.07.14)
otistik ciktim, IQ testlerinde 169 rekorum.
0
she was my baby
(02.07.14)
(36)

Ömür boyu aynı yaşta kalacak olsanız ?

şibumi_
O yaş aralığı hangisi olsun isterdiniz ? 0-2, 4-8, 13-17, 18-22, 23-25, 25-30, 30-35, 35-45, 55-60 ?Bir de şu anki yaşınız ?
O yaş aralığı hangisi olsun isterdiniz ?

0-2, 4-8, 13-17, 18-22, 23-25, 25-30, 30-35, 35-45, 55-60 ?

Bir de şu anki yaşınız ?
0
şibumi_
(01.07.14)
25-30, şu anki yaşım.
0
sopiro
(01.07.14)
18 keske o yili ayni sekilde hep yasadaydim :)
0
brnbrs
(01.07.14)
4-8

en büyük sorumluluğum matematikten geçmekti, onu da yapamıyordum gerçi

24, erkek
0
GibsonRulesv2
(01.07.14)
Şu yaşımı sevdim ben, kalabilir. 30 Ama bir yandan da ileride öğreneceklerimi de çok merak ediyorum, ilerlese de olur.
0
aychovsky
(01.07.14)
fiziksel durumdan bahsediyorsak, 22 yaşında kalmak isterdim. yaş şu an 27.

akıl yaşını bilemiyorum. şu ana kadarki süreçten memnun değilim. 45-50 filan olabilir; ama bilemiyorum.
0
starborn
(01.07.14)
25-30
Şu anda 25 yaşındayım. Akıl yaşımdan da vücut yaşımdan da gayet memnunum tam şu halde.
0
buff
(01.07.14)
25-30 ya da 30-35 de olabilir.
27.
0
tepedeki psychedelic adam
(01.07.14)
30-35

27

para var, guc var, iyi kotu vakit var, tecrube var
daha nolsun
0
joelskellington
(01.07.14)
55-60. ömür boyu emekli stayla :) şimdiki yaş 34.
0
aeroflot
(01.07.14)
şu an 30 yaşındayım. 30'lu yaşlar çok güzel diyor herkes. 30-35 diyebilirim. gerçi, 30'dan sonrasını daha görmedim ama.
0
rock n roll
(01.07.14)
25-30 veya 30-35

tam 30 yaşımdayım, ikisi de uyar bana.
0
in pyjamas
(01.07.14)
42. tam olarak 42. sağlamasını da yaptım.
0
namus ninjası
(01.07.14)
28deyim ama hala çok şey öğreniyorum. çocuk gibi olmak istemiyorum. 30 iyidir.
0
mellifica
(01.07.14)
25-30

26 yaşımdayım hep 26 olarak kalsam keşke
0
neferkitty
(01.07.14)
23-25'te kalmak isterdim. Çünkü çok süper. Hem güçlü, hem bilgili, hem genç, hem güzel, hem de tecrübelisin. Of keşke olsa ya. Acayip gaza geldim :D

Şu an 24'üm.
0
pandispanya
(01.07.14)
30 yaşında kalmak isterim
Yaşım 30
0
basond
(01.07.14)
22 ne güzeldi aq
0
kamera motor
(01.07.14)
30
0
[silinmiş]
(01.07.14)
18. Her bokumu okuyarak öğrenebildiğim yaşlardı. Şimdi 120 defa okuyunca anca anlıyor gibi oluyorum. Beynim süngere döndü artık.
0
godsparticle
(01.07.14)
30-35 Arası

Yaş 30
0
Son Müzakereci
(01.07.14)
25-30
0
secilmis uye
(01.07.14)
40 lık olarak kesinlikle 30 diyorum.
0
jamswety
(01.07.14)
4-8

biz buyuduk ve kirlendi dunya.
0
aacayipsin
(01.07.14)
25-30
22k
0
uzunuzunilgi
(01.07.14)
13-17 olmasın da hepsi olur bana.

22 yaşındayım.
0
youshookmeallnightlong
(01.07.14)
yaş olarak olursa 30-33, yer ve zaman birlikteliği olursa, ankara'da olduğum zaman 20-25 arası.
0
yalnux
(01.07.14)
25-30

hatta 26.

yaşım 27.
0
amelie poulain
(01.07.14)
4 ay sonra 31 olacam :) bu aralık iyi sonrasını görmedik gerçi de sanmıyorum daha iyi olsun...
0
niye ama
(01.07.14)
24
0
nanelimonportakal
(01.07.14)
23-25. Yasim su an 25.
0
gogu delen adam
(01.07.14)
ben direkt 17 olsun ve orda kalayım isterdim. kendime güvenim tamdı. yaşım küçük sayılırdı ama yetişkin kadar özgürdüm neredeyse. hobilerim, arkadaşlarım, çok parlak görünen bir geleceğim falan vardı. hep öyle kalsa olurdu.

şu an 20'yim. tamam hala gencim ama yarrak gibi bi gencim, 3 sene önceki halimle uzaktan yakından alakam yok. şu an insanlarla iletişim kurmakta bile zorlanan, daha okula bile başlayamamış dangozun tekiyim.
0
pescador
(01.07.14)
30-35, 21
0
xenophobe
(01.07.14)
18-22 yaş arası iyidir orada kalayım.

29 yaşıma ha girdim ha giricem..
0
su olsam ates olsam
(01.07.14)
13-17
şuan 21.
0
geberix
(01.07.14)
22e

30-35
0
things
(01.07.14)
25-30
şu an 20.
0
çaykovski
(01.07.14)
(9)

Onur Yürüyüşü / Kuzen / Doğru mu yapıyorum?

mutekebbir
İyi geceler,bir süre önce 16 yaşındaki kuzenim kendisini onur yürüyüşüne götürmemi istedi fakat programım olduğu için gidemeyeceğimi söyledim fakat bugün programım iptal oldu ve ben yürüyüşe katılmayı düşünüyorum, kendisi öğrendi tabii bu durumu ve ben daha bir şey demeden çok mutlu oldu geleceği iç
İyi geceler,

bir süre önce 16 yaşındaki kuzenim kendisini onur yürüyüşüne götürmemi istedi fakat programım olduğu için gidemeyeceğimi söyledim fakat bugün programım iptal oldu ve ben yürüyüşe katılmayı düşünüyorum, kendisi öğrendi tabii bu durumu ve ben daha bir şey demeden çok mutlu oldu geleceği için..

Ben de annesine söylemesini bir şey olursa mesuliyet kabul etmeyeceğimi söyledim "anneme söylemeyelim, dır dır eder" dedi ve gerçekten eder.. Bu kız 16 yaşında ve biraz asi ruhlu, tabii ki annesinin gözünde hala ufacık, bu yüzden durum ortaya çıktığında muhatap alınacak kişi ben olacağım..
Daha önce gazdanadam festivaline giderken götürmüştüm, başka bir kuzenim facebookta birkaç bildirim görüp hemen halamı aramış "normal festival değil o, geziyle ilgili" vs. demiş, halam da eve gelince kızmıştı bana öyle bir şeyse neden götürüyorsun onu diye ben de "sana gazdanadam dedim anlamışsındır diye düşündüm, sen tamam dedin götürdüm, gizli mi yaptım" diyerek sıyrıldım işin içinden..
Halam tam bir cadıdır, genel olarak ailem bu konularda sıkıntılı..

Yarın önce başka bir yerde işim olduğu için oraya gidip oradan taksime geçeceğim kuzenimle birlikte çıkacağız tabii evden, ben de evdekilere bu sebeple söylemiyorum, benimkiler ses etmez de yanımda kuzenim var diye laf edebilirler (küçük vs.)

İçime dert olan konu şu: annesinin haberi yok, ben bu kıza yandaş olmakla doğru mu yapıyorum acaba? Bir yandan bu tür aktivitelere katılmasını istiyorum bir yandan da tedirginim..
Tedirginliğimin sebebi öğrenilmesi laf edilmesi değil, annesinin haberi yokken ona bu şekilde davranmam..
0
mutekebbir
(29.06.14)
Bence gonlun rahat olsun. Yani kizi ne bileyim acayip bir yere goturmuyorsun ki. Festival bunlar alti ustu.
0
burasi ne garip bir yer
(29.06.14)
Ben böyle ikilemlerde kaldığımda "En fazla ne olabilir ki" deyip devam ediyorum. Neticede büyük sorunlar da çıkabiliyor ama en azından içimde kalmıyor. Tavsiye ediyorum.
0
angelus
(29.06.14)
sorarlarsa en azından yanında sizin olduğunuzu, sıkıntılı bir durumda yanında olduğunuzu söyleyin.
siz olmasaydınız tek başına da gidebilirdi.
0
yalnux
(29.06.14)
bir şey çıkmaz orada. gönül rahatlığıyla götürün.
0
pazar gunu seni kilisede goremedim john
(29.06.14)
Annesinden "Taksim'e gitmek ve sinema/gezme vs yapmak için" izin alın. Sonra sorarlarsa, yolda gördük, yürüdük filan dersiniz en kötü.
0
pandispanya
(29.06.14)
yav alın götürün nolcak sanki senelerce hapis mi yatıcaksınız:)
0
justinho26
(29.06.14)
"bir şey olursa sorumluluk almam" diye bakıyorsanız götürmeyin. Bir şey olacağından değil de...
0
sopiro
(29.06.14)
Biraz olsun içim rahat etti sağolun..

pandispanya; bu çok iyi fikir hazır kitabını okuduğu ve gitmek istediği film de vizyondayken konuya hakim olmasının etkisiyle bunu kullanabiliriz, hafta içi annesi işteyken de gidiveririz sinemaya, teşekkürler..

sinsasaj; zaten bu kadar dert etmemdeki sebep bu, biri benim çocuğumu benden habersiz bakkala gönderse kızarım..

Sskywalkeremre; size söyleyecek bir şey bulamıyorum zaten bu kadar kin, nefret nedir anlamak mümkün değil..

sopiro; hayır, öyle düşünmüyorum annesinden izin alması için öyle söylemiştim ama yanaşmadı ona pek, ben de bir şey olacağını sanmıyorum ama ne olursa olsun yaşı benden küçük ve o sorumluluk her şekilde benim üzerimde olacak, çekindiğim olay bu değil..
0
🌸mutekebbir
(29.06.14)
Yürüyüş 5'te aslında film varsa gerçekten 3 seansına gidebilirsiniz :) annesine varışta 'film 4'te varmış' dersiniz, olur biter :) çocuğa da sadece anarşiklik değil, çifte eğlence olsun :p :)
0
pandispanya
(29.06.14)
(4)

either neither meselesi

kupigometa
http://www.dersimizingilizce.com/ingilizce-both-either-neither.htmlhttp://www.ilketkinlik.com/anasayfa/yazigoster/Either-Neither-Too-ve-So-Kullanimi-Konu-Anlatimihttp://www.ingilizceders.org/too-so-either-neither.htmlilk sitede ''ya o, ya o'' , ''ikisinden biri'' mantığında yazılmış.2. ve 3. sitede
www.dersimizingilizce.com

www.ilketkinlik.com

www.ingilizceders.org

ilk sitede ''ya o, ya o'' , ''ikisinden biri'' mantığında yazılmış.

2. ve 3. sitede ''ben yapamam o da yapamaz.'' , ''mutluyum, ben de.'' şeklinde konu anlatılmış. ilk site farklı.

Els gramer kitabında 2. ve 3. sitelerdeki gibi anlatılmış.

başka bir siteye giriyorum 1. linkteki gibi anlatmış.

kız arkadaşım yds de 1. linkteki gibi sorular var diyor.

nedir bu arkadaş? oturup gramer öğreneyim dedim kafamın için edildi.

nedir bunu doğrusu yardım edin. kafam bi milyon.
inglizce öğreten insanlar basit bir konuda bu kadar mı ayrışır?
0
kupigometa
(17.06.14)
Either
1) Either this or that - ya bu ya o
örnek: you will need to either call him or send him an email, but contact him!
2) Herhangi biri/ fark etmez/ ne olursa
örnek: - Do you think the boss will stay or leave?, - Ah well, either way, I'm not going to be too sad.
3) ben de -olumsuz cümlede
örnek: - I didn't do my homework. , - I didn't do it either.

Neither
1) ne bu ne o
örnek: Neither me nor bahattin...
2) hiçbiri
örnek: would you like soup or salad?, - Neither, I'm having ice cream.
3) ben de - olumsuz mana
örnek: I didn't do my homework!, -Me neither!
0
sopiro
(17.06.14)
3 er tane anlamları var demek ki. teşekkür ederim.
peki bu konunun yds bağlamında önemi nedir?
0
🌸kupigometa
(17.06.14)
YDS'yi hiç bilemiyorum malesef. Boşluk doldurma sorusu varsa orada çıkar muhtemelen, hatta hepsi de bir şık olarak çıkar yani cümleyi tamamlama ihtimali için either'ı da, neither'ı da, both'u da verirler ve sizin muhtemel anlamdan hangisi olduğunu bulmanız gerekir.

Mamafih söylediğim gibi, YDS'yi hiç bilemiyorum.
0
sopiro
(17.06.14)
tekrar teşekkür ederim. :))
0
🌸kupigometa
(17.06.14)
(4)

Komedi Filmi Tavsiye..

mutekebbir
Şöyle uyku açacak, insanı kendine getirip eğlendirecek bir film var mıdır bildiğiniz..Eğer çok iyiyse romantik komedi de olur ama komedi yanı daha ağırlıkta olması tercihimdir..Teşekkürler..
Şöyle uyku açacak, insanı kendine getirip eğlendirecek bir film var mıdır bildiğiniz..

Eğer çok iyiyse romantik komedi de olur ama komedi yanı daha ağırlıkta olması tercihimdir..

Teşekkürler..
0
mutekebbir
(17.06.14)
Öteki Kadın (Cameron Diaz) ?
0
sopiro
(17.06.14)
@sopiro; her yerde fragmanı var bulamadım, hep aynı isimde başka filmle karşılaşıyorum..
Fakat fragmanı sevdim, eğer benzer filmler varsa aklınızda bekliyorum, teşekkürler..
0
🌸mutekebbir
(17.06.14)
beholderrulez
(17.06.14)
geç mi kaldım bilmem ama zaz ekibinin herhangi bir filmi olabilir. airplane yada top secret komiktir baya. naked gun serisi ise klasik.
0
kurk mantolu kaporta
(18.06.14)
(2)

ingilizce rather kalıbı bu cümlede ne olarak kullanılmış

volkatina
Lily drives (or at least, has driven in the past) a Range Rover Vogue; the “entry-level” model *** with a still rather limiting price point of anywhere from £70,000. ***can alıcı bölüm yıldızlı olanbu bölümde rather ne anlamda kullanılmış arkadaşlar, ne demek istiyor tam olarak
Lily drives (or at least, has driven in the past) a Range Rover Vogue; the “entry-level” model *** with a still rather limiting price point of anywhere from £70,000. ***

can alıcı bölüm yıldızlı olan
bu bölümde rather ne anlamda kullanılmış arkadaşlar, ne demek istiyor tam olarak
0
volkatina
(12.06.14)
giris seviyesi olmasina ragmen yine de 70bin pound'dan asagida bulamazsiniz diyor.

"oldukca kisitlayan fiyat noktasi" diyerek kelime kelime cevirebiliriz. ama anlasilmasi gereken sey, range rover vogue'un "giris seviyesi" olmasina ragmen luks bir suv oldugu, fiyatinin da 70bin'den basladigi. yani cocugunu kessen 70bin'den asagida bulamazsin, seni kisitlayan sey budur demis.
0
osuruklu
(12.06.14)
bizim türkçe'den "nispeten, oldukça" gibi kelimeleri kullandığımız manada...
0
sopiro
(12.06.14)
(13)

converse rahat mi?

exlibris
asagids duyuruda gordum oradan aklima geldi. converse nin klasik modelleri chuck taylor galiba bez olanlar rahat midir? yuruyuste falan ayagi rahatsiz ediyor mu?bir de bilekli mi onerirsiniz bileksiz mi?
asagids duyuruda gordum oradan aklima geldi. converse nin klasik modelleri chuck taylor galiba bez olanlar rahat midir? yuruyuste falan ayagi rahatsiz ediyor mu?

bir de bilekli mi onerirsiniz bileksiz mi?
0
exlibris
(09.06.14)
Bilekli daha rahat, ama uzun sureli yuruyuslerde tabani acitiyor.
0
letheavendangered
(09.06.14)
rahat değil, hele yürüyüş için hiç değil.
0
bosver nicki
(09.06.14)
1 numara büyük alıp ortopedik taban koyuyorum ben. fazlasıyla rahatsız yoksa.
0
kayranin kedisi
(09.06.14)
bence rahat değil.
0
gates
(09.06.14)
rahatsızmış, öyle diyorlar. sağlık açısından da taban çökmesi, yayılması vs bir sürü arıza yapıyormuş. giymeyin diyolla.
0
kerbeee
(09.06.14)
eksisozluk.com

"38 saat giydim, ayaklarımın ırzına geçti. ikisinin de tabanları tamamen su topladı. yürüyemiyorum. bir daha uzun zaman bunu giyen top olsun."

aşırı rahatsız.
0
mutevazi
(09.06.14)
çak teylırlar rahatlık açısından en boktan konvers ayakkabılar. bende iki tane var. birisi bilekli, birisi bileksiz. ikisi de enkaz.
0
papillon7
(09.06.14)
afedersin ama bok gibi ayakkabi. 50tl etmez normalde ama millet aliyor iste.
0
crucio
(09.06.14)
Rahatsız, bir dönem spor yaparken kullanmıştım biraz koşayım dedim ayaklarım patlayacak gibi oldu; ama günlük kullanılabilir. olacaksa da bileksiz olsun güzel duruyorlar.
0
blues buzz
(09.06.14)
Hiç rahat değil, ayağınızı koruyan, tutan, destekleyen hiçbir yanı yok. Kalın kartonla yürüyormuşsunuz gibi.
0
sopiro
(09.06.14)
hiç rahat değil. new balance çok iyi bak. bok atıp duruyorlar sözlükte ama, cidden rahatlık diyorsan iyidir
0
earthangell
(09.06.14)
normal olarak dünyanın en rahatsız ayakkabıları listesine girer taban denilen şey yok fakat, ben nerdeyse her ayakakbıma jel tabanlık kullanıyorum bu şekilde olunca benim için çok rahat özellikle sıcak mevsimlerde mükemmel ayakkabı haline geliyor.
0
exodia
(09.06.14)
Lescon'un konversleri rahat, çok da şıklar ve 30'a alabiliyosun.
0
yarmasimo
(10.06.14)
(1)

CELTA ve DELTA sertifikası hakkında

acrazybittersweetsourthingcalledsalsa
Merhaba, CELTA ya da DELTA sertifikasına sahip olan yazarlara Bir kaç sorum olacak;1- CELTA sertifikası ile üniversitelerde yds, üds, toefl gibi sınav puanlarına sahip olmadan okutmanlık yapılabiliyor mu? 2- CELTA sertifikası almak için hangi kursu tavsiye edersiniz. Çünkü duyumlarıma göre bazı yerl
Merhaba,

CELTA ya da DELTA sertifikasına sahip olan yazarlara

Bir kaç sorum olacak;

1- CELTA sertifikası ile üniversitelerde yds, üds, toefl gibi sınav puanlarına sahip olmadan okutmanlık yapılabiliyor mu?

2- CELTA sertifikası almak için hangi kursu tavsiye edersiniz. Çünkü duyumlarıma göre bazı yerlerde verilen sertifika geçersiz sayılıyormuş ya da nitelik bakımından yetersiz görülüyormuş.

3- CELTA kurs süreci nasıl ilerliyor? duyumlarıma göre çok zor bir programmış.

Bana bu sertifikalar hakkında bilgi verebilecek sözlük yazarlarına şimdiden teşekkür ediyorum.
0
acrazybittersweetsourthingcalledsalsa
(05.06.14)
2- Türkiye'de ITI-Istanbul ya da British Side. Yurt dışında değişir.

3- Çok zor değil, daha önce o tarz hiçbir şey yapmadıysanız biraz zorlanırsınız tabii. Ama yoğun. Part time ya da full time olarak üç ila bir ay içinde bitirebilirsiniz.

1- CELTA'yı Türklerde saymıyorlar genelde. Üniversiteyi bilemeyeceğim ama liselerde CELTA'lı Türklere bakanlıktan onay çıkaramıyoruz. Branşı zaten İngilizce ile ilgili bir şey ise o zaman da CELTA'yı takmıyorlar zaten. DELTA'yı da çalıştığınız kurumun insafına göre Master olarak saydırabilirsiniz.

CELTA ya da DELTA deyip sadece CELTA sormuşsunuz, ikisinin bayağı farklı şeyler olduğunu hatırlatayım. Daha fazla sorunuz varsa sorabilirsiniz.
0
sopiro
(05.06.14)
(1)

Hostelde Çalışmak

blind cat
Merhaba,Bu yaz için kariyer planlarımı askıya alıp bir hostelde çalışmak istiyorum. Bu tip ilanlara nasıl/nereden ulaşabilirim? Bir fikri olan vardır umarım. Teşekkür ettim.
Merhaba,
Bu yaz için kariyer planlarımı askıya alıp bir hostelde çalışmak istiyorum. Bu tip ilanlara nasıl/nereden ulaşabilirim? Bir fikri olan vardır umarım. Teşekkür ettim.
0
blind cat
(05.06.14)
workaway diye bir web sitesi vardı, ücret vermiyorlar ya da sembolik bir şey veriyorlar ama konaklamanızı sağlıyorlar gibi..
0
sopiro
(05.06.14)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.