Giriş
(3)

anneye doğum günü hediyesi

goodenuff
annemin doğum günü yaklaşıyor. kendisi 55 yaşında, bütün gün evde olan bir kadın. kendisine uzun zamandır bir hediye almadım açıkçası, öneriniz var mıdır? yani öyle kıyafet gibi şeylerle pek alakası yok çünkü sokağa çok çıkmayan bir insan. ayrıca takı falan takmıyor. bakım ürünleri de aynı şekilde.
annemin doğum günü yaklaşıyor. kendisi 55 yaşında, bütün gün evde olan bir kadın. kendisine uzun zamandır bir hediye almadım açıkçası, öneriniz var mıdır? yani öyle kıyafet gibi şeylerle pek alakası yok çünkü sokağa çok çıkmayan bir insan. ayrıca takı falan takmıyor. bakım ürünleri de aynı şekilde. klasik kendi halinde yalnız bir kadın diyelim. hasta olan anneanneme baktığından dolayı. anneler günü de bir şekilde boş geçti. ufakta olsa bir şey almak istiyorum açıkçası. teşekkürler.

ne yapmalıyım, almalıyım?
0
goodenuff
(27.05.20)
bornoz seti veya elektrikli diş fırçası gibi kişisel bir şey olabilir belki. ilgisi varsa sayılarla boyama tablolarından alınabilir.
0
ruz
(27.05.20)
hep evdeyse , karaca ya da porlanddan kahve çay bardak seti olabilir
onun dısında pijama takımı ya da bornoz takımı olabilir

biraz ağzını arayın her annenn fırsat ya da maddiyat edeniyle alamadığı bir sey vardır
canım anneler :)
0
blackgirl00
(27.05.20)
Ben yıllar önce aynı yaştaki anneme ipad almıştım. Nasıl kullanıldığını ve çeşitli sosyal medya hesaplarını öğretmiştim. Yıllar geçti hala iyi ki almışsın der.
0
ruhen hastayim ben
(27.05.20)
(9)

PMS dönemi kilo alıyorsunuz? -ödem-

kırmızıayakkabılıgargamel
Merhaba, Bir süredir diyet yapıyordum ve kilo vermiştim. Buraya kadar her şey güzel. Bir gün bi de baktım tartıda 1.5 kilo fazlayım, bazen ikiye çıkıyor. Daha önce kilomu kontrol etmediğim için tartıda böyle bir duruma ilk kez tanık oluyorum tartı üzerinden. Moraller bozuk, motivasyon düşüyor. PMS
Merhaba,

Bir süredir diyet yapıyordum ve kilo vermiştim. Buraya kadar her şey güzel.

Bir gün bi de baktım tartıda 1.5 kilo fazlayım, bazen ikiye çıkıyor. Daha önce kilomu kontrol etmediğim için tartıda böyle bir duruma ilk kez tanık oluyorum tartı üzerinden. Moraller bozuk, motivasyon düşüyor.

PMS dönemindeyim bu dönemde 2 kilo fazlalık normal mi?
Siz de böyle oluyor musunuz? Kaç kilo alıyorsunuz mesela?
0
kırmızıayakkabılıgargamel
(27.05.20)
normal, odem o. ostrojen hormonuyla cosuyor beden
pms in bitmesiyle gidiyor, kilo ne kadar fazlaysa odemde o kadar fazla olur.
bol suya devam
0
cairo
(27.05.20)
Hiç fark etmedim açıkcası. Ama pms dönemlerinde kendimi şişko hissederim her zaman. Demek sebebi buymuş. 53 kiloyum.
0
ruhen hastayim ben
(27.05.20)
Normal tabii ki odem tutuyorsunuz cunku. Regl donemi bitmesiyle bitiyor bu odem durumu da. 1 kilo civari oynuyor benimki. Bol bol su icin. Gunde bir-iki bardak yesil cay tuketin. Cok tuzlu, sekerli de yemeyin mumkunse.
0
fraise
(27.05.20)
Normal. duzenli beslenen spor yapan biriyim regl oldugumda veya yaklaştığında tartılmam 1-2 kilo arasi fazla çıkarım çünkü. Ödemden dolayi arkadaslarin dediği gibi.
0
sanguine mcqaer
(27.05.20)
Regl öncesi 3 gün ve regl sonrası 3 günde tartı sonuçları doğru çıkmayacaktır, bilginize
0
gergedan
(27.05.20)
3 günü onden yedik 5-6 pms 3 günüde sondan gitti ayın yarısı, kadın olmaz zor iş bee.
0
cairo
(27.05.20)
Regl öncesi ve sonrası için özellikle tartılmadım, hesabını da tutmadım açıkçası ama o dönem kendimi şişkin hissediyorum.

2 kilo fazlalık da normal ama bence.
0
Amaranta ursula
(27.05.20)
ben balon gibi şişiyorum. bildiğin göbek yapıyorum o yüzden çok normal.
0
tuborg yesili
(27.05.20)
Odem normal bende de oluyo. O donem karbonhidrat yemeyip proteinle ve bol su yesil cay vs ile gecirmek gerekiyor.
0
hindistan cevizi
(27.05.20)
(9)

KPSS kolay bir sınav değil mi?

sys coyg
Kolaylık göreceli tabii ki ama çıkmış sorulara göz gezdirdim, gözlemlediğim kadarıyla üniversite sınavıyla kıyaslanacak düzeyde bir sınav ve bu sınava insanlar lisans eğitimini bitirdikten sonra giriyor. Yanlış bilmiyorsam herkes kendi okuduğu alanın sorularını çözüyor bir de. Mesela bir öğretmenin
Kolaylık göreceli tabii ki ama çıkmış sorulara göz gezdirdim, gözlemlediğim kadarıyla üniversite sınavıyla kıyaslanacak düzeyde bir sınav ve bu sınava insanlar lisans eğitimini bitirdikten sonra giriyor. Yanlış bilmiyorsam herkes kendi okuduğu alanın sorularını çözüyor bir de. Mesela bir öğretmenin dört sene eğitim görüp kendi alanıyla alakalı bana göre pek de zor sayılmayacak soruları çözememesi abes değil mi?

Teşekkürler.
0
sys coyg
(27.05.20)
Tüm sorular aynı zorlukta değil. Belirleyici sorular var. Bunları çözebilenler iyi sıralarda dereceye girebiliyor.
0
himmet dayi
(27.05.20)
Benim girdiğim sene alan sınavı sonrasında 5soruyu yanlış yanıtlayan dershane hocası vardı.
Bilmekten öte bu çelişkili soruları yapmak gerekiyor.
0
coca cola
(27.05.20)
Kolay olmasına kolay evet, ancak bana kalırsa bu sınavın en önemli sorunu zaman yönetimi.
herkes temel kısma girdikten sonra alanına göre ikinci hatta dil gibi üçüncü sınava giriyor.
0
foolrules
(27.05.20)
değil. oldukça zor, ezbere dayalı sorular. biliyorsan yapıyorsun bilmiyorsan yapamıyorsun bu kadar. öyle yorumlanacak sorular yok pek. tarihte atıyorum "x padişahın kaç çocuğu vardı?" tarzında sorular var. sadece deli gibi ezberleyen yapabilir yani.
kpss'den 90+ puanlar alıp memur olanlara hayret ediyorum. bu kadar iyiysen zaten çok iyi üni bölümleri kazanabilirsin ne işin var ki memuriyetle?
0
yazar yazmaz yazan yazar
(27.05.20)
Yazar yazmaz +1

İnsan bildiğini yapıyor ama bilmesi mümkün olmayan ezber soruları yapamiyor. Belirleyici sorular da onlar. Son senelerde iyice abarttilar bu durumu.
0
elorelia
(27.05.20)
Zeka ölçen bir sınav değil. Çalışan yapıyor. Çalışmayan yapamıyor. ALES gibi değil yani. Zekasına güvenen genelde gg.

Ve mühendis adam ne bileyim avukat adam bir yaştan sonra coğrafya çalışıyor. Odaklanmak kolay değil.
0
westblack
(27.05.20)
70 hadi 80 puan almak için zor değil. ama daha üstü puan almak istiyorsan gerçekten zor. diğer arkadaşlarında bahsettiği gibi saçma sapan ezber soruları var.
0
belkider
(27.05.20)
Hem kolay hem zor. Bana göre kpss yıllarca çalışıp atanılmayacak derecede zor bir sınav değil. Ama çalışmadan da tek seferde yüksek puan alınabilecek kolay bir sınav da değil. İddia ediyorum ales kpss’den çok çok daha kolay bir sınav. Çünkü içinde ezbere dair hiçbir şey yok. Paragrafı okuyorsun, işaretliyorsun. Matematikte de mat1 soruyorlar, hepsi kek. Çalışmadan girdiğim ales’ten sözelde 89 sayısalda 87 almıştım. Siz düşünün.

90 üstü alıp da memur olanlara yapılan eleştiriyi de saçma buluyorum. Herkes az maaştan, çok çalışmaktan, patron sömürüsünden şikayetçiyken -öğretmenlik için konuşuyorum- memur adamın böyle sorunları olmuyor. Özel sektörde çok az insan ciddi paralar kazanabiliyor ama bir o kadar da tükeniyor. Öğretmen ise 14.30’da mesaisini bitirip, çoğunluğun aldığı maaşın 2-3 katını alıyor. Bu yüzden puanlar 90’a dayanmış durumda. Batı’da istediği yere atanmış, yeni mezun bir öğretmen olarak işimi aşkla yapıyorum. Çünkü hem para kazanıyorum hem de 14.30’dan sonra tüm günüm bana kalıyor. Ne istersem onu yapıyorum.
0
ruhen hastayim ben
(27.05.20)
öyle bakmayla olacak iş değil dostum. al çıkmış bir yılın sorularını süreyi de sınav süresi olarak ayarla otur başına bak bakalım kaç net çıkıyor puan hesaplama sitesinden de puanı hesapla. lisans mühendislik iibflilerin de 90+ puanlarla bile açıkta kalabildiğini garanti olması açısından min 95 almaları gerektiğini düşün. 95 üzeri alabildiysen helal olsun
0
papuayenigine02561
(27.05.20)
(12)

Kıyafet etiketleri hakkında ne düşünüyorsunuz?

fragile lady
Üst kıyafetlerin ense kısmında, alt kıyafetlerin ise arka kısmında yer alan marka etiketleri hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce bir marka için etiket gerekli mi? Gerekliyse nerede yer alması sizi minimum seviyede rahatsız eder?Ben etiketlerden nefret ediyorum ve cildimi çok rahatsız ettikleri için ge
Üst kıyafetlerin ense kısmında, alt kıyafetlerin ise arka kısmında yer alan marka etiketleri hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce bir marka için etiket gerekli mi? Gerekliyse nerede yer alması sizi minimum seviyede rahatsız eder?

Ben etiketlerden nefret ediyorum ve cildimi çok rahatsız ettikleri için genelde etiketleri kesiyorum. Diktiğim kıyafetlerin içine markamı bir şekilde yerleştirmek istiyorum ama ideal yolunu bulamadım. Kıyafete şu şekilde çengelli iğneyle iliştirilip kolayca kurtulabilinen bir etiket hakkında ne düşünürsünüz?

www.bidolubaski.com
0
fragile lady
(26.05.20)
Bazı markalarınki rahatsız ediyor, onları ben de kesiyorum. Belki alternatif olarak etiketi tamamen dikilmiş bir şekilde ekleyebilirsiniz. Yani sadece yakaya dikilmiş olmayıp etiketin tabanı da tişörte dikilebilir
0
ats
(26.05.20)
Bazı tshirtlerin etiket yerinde baskı oluyor. En rahatı onlar.
0
ruhen hastayim ben
(26.05.20)
bazıları gereğinden çok fazla uzun ve kalın.seda sayan programına fax gelmiş gibi.
0
since1907
(26.05.20)
Decathlon un kendi markası olan bazı kıyafetlerde etiket direkt kıyafete değil de, kıyafet ile aynı kumaşa dikiliyor. Yani etiket kumaşa, etiketin bağlı olduğu kumaş kıyafete dikili oluyor. Anlatabildim mi bilmiyorum ama bu şekilde yapabilirsiniz.
0
inheritance
(26.05.20)
Etiketleri ben de kesiyorum genellikle. Kumaşa basılmış ve dört tarafı dikilmiş etiketler var, onlar en şahanesi.

Şöyle: imgur.com

Edit: Çengelli iğneli etiket de olumlu, onu da seviyorum.
Reedit: Çengelli iğneli etiket güzel tasarımlıysa, üstünde çirkin çirkin fiyat falan yazmıyorsa kitap ayracı olarak sakladığım da oluyor.
0
kobuzchu kiz
(26.05.20)
bir kıyafet alırken en önemli kriterlerimden. beğendiğim bir kıyafette eğer kolayca sökülemeyecek bir etiket varsa (doğrudan kıyafete dikilmiş ve koparma yeri yoksa) almıyorum. benim için satınalma kriteri.
0
coder6006
(26.05.20)
Kobuzchu kızın soyledigi etiket en nefret ettiğim etiket türü. Sökülemiyor. Ben her türlü etiketi sokerim. Hatta bu şekilde bir çok kıyafeti delmişligim bile var :(((

Çengelli iğne güzel fikir. Ya da Decathlon kıyafetlerinde direkt kıyafet kumaşina değil de kumaşa eklenmiş ekstra bir kumaş parçasına etiket dikildiğini gördüm. Etiketle ile kıyafet arasında aynı türden bir kumaş parçası yani. Doğal olarak o kumaşı kesiyorsun ve etiket kalintisi kalmıyor.
0
elorelia
(26.05.20)
decathlon sistemi çok güzel evet.

tişörtün etiket dikili olması gereken yerine, tişört ile aynı kumaştan ufacık bi parça dikiyolar, etiketi de onun üstüne dikiyolar, kesmesi çok kolay oluyor.
0
hem şişko hem deli
(27.05.20)
Beni delirten. Aldığım her giysi de bunları sökmem lazım. Kefince o kalan kısmı bile rahatsız ediyor. Bazı tişörlerdeki etiketler o kadar güçlü ki sökerken giysi de yırtılıyor. Ör: lcw
0
grid
(27.05.20)
ben ense etiketine değil de yandaki uzun destansı etiketlere gıcık oluyorum, onları kesiyorum.

ama bir tercihim olacaksa ensede baskı şeklinde markayı, bedeni ve modelin özel bir adı varsa görmek isterim.
0
kullanıcı adı
(27.05.20)
konuyu hortlatıyorum ama, yukarıda dediğim sisteme örnek buldum: www.reddit.com
0
inheritance
(09.07.20)
mağaza etiketi bazen üründen daha değerliymiş gibi hissettiriyor. %70 indirim yazınca gözümüz dönüyor, ürünü gerçekten beğenip beğenmediğimizi bile sorgulayamıyoruz o an. indirimli etiket görünce mantık devre dışı kalıyor resmen.
dgs.com.tr
0
nıç
(30.07.25)
(12)

Evde yaptığınız basit kokteyller var mı?

six packsiz
Sangria ve mojito tarzı bir şeyler deneyeceğim ama sizin de bildiğiniz ferah tarihler var mı? İstanbuldan adanaya göreve geldim ve bu sıcaklarda buzzz gibi kokteyl arayışına girdim malum.Votka, şarap veya tekila içeren kokteyller olursa sevinirim. diğer içkilerden mevcut değil elimde :/
Sangria ve mojito tarzı bir şeyler deneyeceğim ama sizin de bildiğiniz ferah tarihler var mı? İstanbuldan adanaya göreve geldim ve bu sıcaklarda buzzz gibi kokteyl arayışına girdim malum.
Votka, şarap veya tekila içeren kokteyller olursa sevinirim. diğer içkilerden mevcut değil elimde :/
0
six packsiz
(26.05.20)
Kokteyl denir mi bilmiyorum ama sokak köpeği zamanlarımda etil alkolle yaptığım bir karışım geldi aklıma. Sonradan kafam yerine gelince tabii Smirnoff ile yapmaya başladım daha güzel oldu, ben kendi tarifime göre yazayım siz alkol oranını kendinize göre ayarlayın.

Malzemeler: Votka, ananas suyu (en ucuz olanlarından; Lucy marka A101'de satılan), portakal, limon ve buz. Portakalın kabuğunu elma soyar gibi soyalım ve bardağın içine yerleştirelim, daha sonra bir yarım limonun suyunu bardağın içine sıkalım. Daha sonra bardağın yarısına kadar gelecek şekilde votka koyalım, geri kalan kısmına da ucuz ananas suyumuzu buz ilavesini taşırmayacak kadar ekleyelim. En son da buzu ilave edelim, dilerseniz parçalanmış şekilde ekleyebilirsiniz. Ben kütle halinde koymayı seviyorum.

Dikkat: Etil alkolle denemeyin, deneyecek kadar kendini bilmezler de etil koyduğu kadar su da ekleyip karışımı seyrelterek denesin ki midesini delmesin. Kör olma ihtimali ise her zaman mevcut.
0
vedatchilipeppers
(26.05.20)
mümkünse etil alkol gibi olaylara hiçbir şekilde karışmasın kimse :d
bunu 1 lt cam şişeye yapıp dolapta bekletsem ara ara içsem tadı bozar mı sence?
0
🌸six packsiz
(26.05.20)
En populer 50 kokteyl tarifi icin:
makemeacocktail.com
0
ascii255
(26.05.20)
@six packsiz,

Sanmıyorum tadının bozulacağını ancak üç dört günü geçecekse ben olsam portakalı denklemden çıkarırdım.
0
vedatchilipeppers
(26.05.20)
yok yok 4 güne tüketirim
0
🌸six packsiz
(26.05.20)
Klasik votka, limon suyu, maden suyu, buz karışımı yapıyorum ben. Hazırlanışı kolay. Hem de şekerli olmuyor.
0
ruhen hastayim ben
(26.05.20)
Smirnoff green apple + taze limon suyu + perrier (diğer maden sularının tadı tuzlu geliyor) +buz (elindeki votka sade ise yeşil elma dilimi koyabilirsin)
Buna alternatif olarak buzlu bardağa, nar suyu (1/3) + portakal suyu (1/3) + votka (bardağa saydığım sıra ile koyuyorum renk geçişi oluyor)
Eğer evdeki şarap beyaz şarap ise ve evde şeftali varsa: bellini
0
irene
(26.05.20)
blood mary cok severim cok basit. herkes yapabilri. youtubede tarifi var.
0
sizofren06
(26.05.20)
ruhen hastayim ben'inki votka yerine cinle daha güzel oluyor bence. yarım limonunu suyunu kullanıyorum bi de hazır limon suyu vs. değil yani.

bir de malibu + süt + kahve + buz bu tatlı oluyor tabii biraz. evde bu ikisini yapıyorum kolay oluyor.
0
tepedeki psychedelic adam
(26.05.20)
Old fashioned.
0
logisticsmanager
(26.05.20)
Ben genel bir ekleme yapmak istiyorum.

Portakal suyu olan kokteyl tariflerini greyfurt suyuyla yapınca bence daha güzel oluyor. Portakalın o tatlılığı hoşuna gitmiyorsa (mesela cin-portakal içeren kokteyller bence hem cinin o hafif tatlımsı havasından hem de portakalın tatlılığından aşırı bayık oluyor) greyfurtlu dene.
0
buff
(26.05.20)
Adam elinde olan içkilerden kokteyl önerileri istemiş. Burada old fashioned, cin-tonik, malibu ile öneriler.
Öncelikle elinizde spirit olmasına rağmen yardımcı malzemeler yok, yani her türlü likör, bitter vs. Margarita, frozen margarita mükemmel olurdu bu sıcaklarda tekila, limon ya da lime suyu tamam ama cointreau (portakal likörü) yok. White russian’ı sıcaklarda çok severim, votka, süt tamam ama kahve likörü de lazım. Yani bir kaç çeşit likör alırsanız güzel kokteyl önerileri yapabilirim. Şu an elinizde bulunan malzemelerle ancak mixed drink tarzı kokteyller olur.
Caipiroska
2 ölçü votka
4 çay kaşığı pudra şekeri
1 tane dilimlenmiş lime (misket limonu)

Salty dog
1,5 ölçü votka
3 ölçü greyfurt suyu
Çeyrek çay kaşığı tuz

Screwdriver
Yarım ölçü votka
1,5 ölçü portakal suyu

Votka tonik
1 ölçü votka
1 ölçü tonik
Bir iki damla lime suyu ve dilimi (bu ölçüyü votkanın iyiyse uygulayın, eğer kaliteli bir votka değilse tonik miktarı biraz daha arttırılabilir)

Sangria yaparken ise 1 şişe şaraba, bir bardak taze sıkılmış portakal suyu ve iki bardak fanta ilave ediyorum ben.bolca elma, portakal ve limon dilimleri. Ama buzdolabında bekletirken az tutmayın meyvelerin tadı şaraba çok geçmiyor öyle olunca.

Tekilayı margarita haricinde pek tüketmiyorum ama tekila ile mix yapınca en güzel sonucu veren içecekler; ananas suyu, portakal suyu ve greyfurt suyu.
0
astrid
(26.05.20)
(2)

Yemeksepeti yeni adres ekleme

etna
Yeni adres ekle diyorum ama hep var olan adresi değiştiriyor. Bu aralar çok sık seyahat ettiğim için bütün adreslerin kalmasını istiyorum.
Yeni adres ekle diyorum ama hep var olan adresi değiştiriyor. Bu aralar çok sık seyahat ettiğim için bütün adreslerin kalmasını istiyorum.
0
etna
(25.05.20)
bende denedim yeni ekliyor. adres başlığını farklı girmeyi denediniz mi?
0
jelly bear
(25.05.20)
4 adres kayıtlı. Sorunsuz yeni kayıt yapabiliyorum.
0
ruhen hastayim ben
(25.05.20)
(14)

Tanışmak için Facebooktan mesaj atılır mı?

insomniac
Arkadaş önerilerinde görünen bir kadın cidden hoşuma gitti. Merhaba desem nasıl olur sizce?
Arkadaş önerilerinde görünen bir kadın cidden hoşuma gitti. Merhaba desem nasıl olur sizce?
0
insomniac
(25.05.20)
Ekleriz o zaman gider
0
🌸insomniac
(25.05.20)
Eklemeyip yazmayıp ne yapacaksın ki?
O da seni görür beğenir mesaj atar diye mi umacaksin.
At da olmasın
0
kisa
(25.05.20)
Hep aplikasyon dating için değil miydi?
Yürüyedur yiğido.
0
neymis
(25.05.20)
bana yazıldığında cevap falan vermiyordum açıkçası. şimdi evlendim, bilmeden hala atıyorlar yine cevap vermiyorum.
ama bekar olsam, sevgilim vs olmasa bana mesaj atan kişi tip olarak hoşuma gitse, nasıl biriymiş bakayım diye cevap verirdim herhalde. sonuçta eşimle yonja'da tanışıp evlendim :D
0
matilda
(25.05.20)
Cevap verebilir, mesajı görmeyebilir, görüp takmayabilir, fbook vardır ama aktif kullanmıyordur o yüzden ciddiye almayabilir falan bir sürü şey. Deneyip görürsün ancak
0
aquarium
(25.05.20)
yaz gitsin dönerse senindir.
0
tabudeviren
(25.05.20)
Facebooktan o sekil gelen mesajlar genelde fark edilmiyor, fark edilse de acikcasi cok buyuk bir kismimiz icin varos bir hareket olarak düşünüldügu icin cevaplanmiyor. Ama sansinizi denemekten zarar gelmez sanirim.
0
red g
(25.05.20)
bence de varoş bir hareket ama diğer türlü 70 lerin görücü usulünü yaşamak gerekecek
0
🌸insomniac
(25.05.20)
Şansını dene ama şunu da unutma. Yakışıklı bile olsa tanımadığı birisine “selam” “merhaba” yazan adamların pek bir şansı olmuyor. Özellikte facebookta.
0
ruhen hastayim ben
(25.05.20)
bence önce ekle. kabul ederse yürürsün.
0
jelly bear
(25.05.20)
Ortak üye olduğunuz Facebook grubu falan var mı? Ya da profilinde dikkat çeken bi şey? Hani x mekanından bir fotoğraf falan, ben de o mekandaydım şunu öutlaka deneyin, profilinize denk geldim selam vermeden geçemedim vs gibi daha dikkat çekici bi mesaj olabilir. Herhangi bir merhabaya dönmezdim sanırım ben.
0
bir nick var benden iceri
(25.05.20)
turk insaninda facebook kukkanma sikligi epey dustu yalniz. Mesaj atsan bile aylar sonra gorebilir karsindaki
0
hehehe
(26.05.20)
isim soy isim aradığında instagramda çıkıyorsa oradan yaz.
0
Sonsuzluk ve Bir Gün
(26.05.20)
atılmaz mı
kızlar neyle eğleniyor sanıyorsun
0
bir soru sorcam
(26.05.20)
(14)

Zekice kitaplar

ats
Merhaba, iyi bayramlar. Okuduğunuz en zekice yazılmış romanlardan örnek verebilir misiniz? I, robot’u okurken böyle düşünmüştüm mesela. İnternetteki listelere baktım, sizin okuduğunuz önerileri merak ediyorum. Şimdiden teşekkürler
Merhaba, iyi bayramlar. Okuduğunuz en zekice yazılmış romanlardan örnek verebilir misiniz? I, robot’u okurken böyle düşünmüştüm mesela. İnternetteki listelere baktım, sizin okuduğunuz önerileri merak ediyorum. Şimdiden teşekkürler
0
ats
(25.05.20)
K.Vonnegut-Slaughterhouse 5 ve sanırım diğer kitapları da öyle (daha henüz okumadım)

Bilim-Kurgular zaten genelde o hissiyatı veriyor.iyi yazılmış kitapların hepsi zekice bence klasikler dahil. pek anlamadım aslında soruyu ama tarz olarak yukarda yazdığım ilginç idi o yüzden bunu örnek verdim.
0
AlsterWasser
(25.05.20)
Maymunlar Gezegeni
0
cemallamec
(25.05.20)
Ted Dekker - Oyun iyiydi bayağı

En kötüsü ise Markus Zusak - Hiç Kimse Sıradan Değildir.
0
matilda
(25.05.20)
Androidler elektrikli koyun düşler mi?
Vakıf serisi
Körlük
0
zihua
(25.05.20)
ikinci cümlenize gelmeden bile aklıma Asimov'un robot serisi geldi aklıma. (bkz: #62133925) farklı gezegenler, hepsinin farklı sosyolojik yapıları, insan robot ilişkisinin ve hatta robot psikikolojisinin irdelendiği muhteşem kitaplar.
imparatorluk ve vakıf serisi de güzeldir.

dune serisi siyaset, din, dünyadaki su sıkıntısı olasılığı gibi konularda ufuk açan metaforlar içeriyor.

philip k. dick kitapları genelde çok iyi bir bilimkurgu fikri, o kadar da iyi olmayan bir sona bağlayarak bitse de çok orijinaldir. Androidler Elektrikli Koyun Düşler mi (blade runner'ın orijini olan kitap), sondan bir önceki gerçek kitaplarını bilhassa tavsiye ederim.

Arthur c. clarke'ın 2001 a space odyssey ve devam kitapları da farklı uzay aracı ve yabancı gezegen tasvirleriyle şaheserdir.

genel olarak bilim kurgu kitap tavsiyeleri oldu ama aklıma gelen olursa eklerim.
0
unalub
(25.05.20)
Jose Saramago - Körlük
Kartal Koltuğu - Carlos Fuentes
Jose Saramago - Görmek
Dostoyevski - Suç ve Ceza
Tolstoy - Anna Karenina
Tolstoy - Savaş ve Barış
0
levpontryagin
(25.05.20)
dune serisi ve vakıf serisi demeye geldim.
bir de tom clancy özellikle jack ryan serisini beğenirim.
0
ozdek
(25.05.20)
J.R.R Tolkien ve Ursula K. Le Guin’in bütün kitapları müthiş bir hayal dünyası ve zekanın ürünleri.
0
astrid
(25.05.20)
Karamazov Kardeşler. Özellikle mahkeme sahnesinde kim ne derse ikna oluyordum.
0
ruhen hastayim ben
(25.05.20)
Yukarıdaki bütün bilimkurgu önerilerine +1
Ayrıca Madde 22.
0
kobuzchu kiz
(25.05.20)
Şibumi
Papillon
0
gurur
(25.05.20)
Tatar Çölü
0
kaset
(26.05.20)
kafka dava
0
durgunfoton
(26.05.20)
Zekiceden kasıt nedir bilmiyorum ancak Saatleri Ayarlama Enstitüsü beni çok etkiledi. Biraz ağdalı bir dili var ancak psikolojik tahliller, kurgu, felsefi düşünce bir bütün halinde satır aralarından öyle güzel sızıyor ki, gerek monologlarda gerek diyaloglarda öylesine kendini gösteriyor ki bu harmanın muhteşemliği karşısında şaşıp kalıyor insan. Yazarlarda gözlem yeteneği ve bunu okura aktarmak zaten olması gereken bir şey ancak bunu ahenkle ve kıvamında yapabilmek üst düzey bir sanatsal zeka örneği kanımca.
0
vedatchilipeppers
(26.05.20)
(7)

Dark dizisiyle ilgili bir detay (Mikkel/Michael)

Berck
Merhaba, bir detayın mantığını çözemedim. Hikayenin başladığı 1. bölümde görüldüğü üzere 2019 yılındalar, peki o sırada Ulrich-Katharina çiftinin çocuğu olan küçük Mikkel ile onun büyüklük hali olan Hannah'ın eşi Michael nasıl 2019'da "aynı zaman diliminde" ve "farklı karakterler olarak" hayat süreb
Merhaba, bir detayın mantığını çözemedim.

Hikayenin başladığı 1. bölümde görüldüğü üzere 2019 yılındalar, peki o sırada Ulrich-Katharina çiftinin çocuğu olan küçük Mikkel ile onun büyüklük hali olan Hannah'ın eşi Michael nasıl 2019'da "aynı zaman diliminde" ve "farklı karakterler olarak" hayat sürebiliyorlar?
0
Berck
(25.05.20)
sorunuzu doğru anladıysam küçük olan mikkel yeni döngüde, diğeri bir öncekinde, geçmişe gitmiş büyümüş ve bugüne yetişkin olarak gelmiş. sürekli bir döngü oluyor belirli aralıklarla ve her döngüde mikkel geçmişe gidiyor.
0
pide
(25.05.20)
Aslında mikkel ve michael aynı döngüdeki iki farklı insan. 2019’daki mikkel daha büyümediği için 2019’daki michael’le aynı kişidir diyemeyiz. 2019’daki michael’in küçük hali olan mikkel çoktan yaşadı tüm olayları ve bugünkü michael halini aldı.
0
ruhen hastayim ben
(25.05.20)
Dizinin zaman kavramıyla ilgili çok kafa yorma bence. Bizim bildiğimiz bir zaman kavramı yok. Aynı anda aynı kişinin farklı zamandaki halleri aynı yerde bulunabiliyor.

Dizinin kaçıncı bölümüne geldin bilmiyorum o yüzden spoiler vermek istemem ama mikkel olayından çok daha 'saçma' bir paradoks var dizide. kaçıncı bölümü izledin en son?
0
himmet dayi
(25.05.20)
benim de kafam karışıyor. yani ikisi aynı "varlık" değil mi ? paralel evren gibi mi düşünmemiz lazım. aslında teorik olarak bu döngünün bir 0 noktası olması gerekmiyor mu ?

ilk döngüde mikkel doğuyor, onun alnını işaretledik diyelim, o geçmişe döndü, sonrayıllar geçerken büyüdü işaret alında var michael oldu büyüdü. sonra tekrar mikkel doğdu, işaretsiz. böyle gidince mantıklı.

o zaman orada da şu çıkıyor, döngü işleri başlamadan, ilk mikkel doğdu o zaman 2019 yılında michael olmaması lazım, çünkü mikkel daha dönmedi yanlış mı düşünüyorum ?

yani bu yılların yaşanması tarih çizgisi üzerinde değil mi ?

@himmet dayı dizinin sonlarında kini diyorsan o paradoksu da merak ediyorum :D :D
0
fezagezgini
(25.05.20)
@himmet dayi 1. sezon 5. bölümü yeni bitirdim.
0
🌸Berck
(25.05.20)
O zaman şimdilik bi şey söylemeyeyim. İkinci sezon da bittiğinde sphbet ederiz istersen. O olay solda sıfır kalacak.
0
himmet dayi
(25.05.20)
@fezagezgini

dizinin sonuyla ilgili özel mesaj attım. buradan yazarsam ayıp olur.

zaman doğrusal değil. sorun da burada. zaman döngüsel ve sıfır noktası yok. zaman akışını bir daireye benzetebiliriz. daireni bir bağlangıç noktası var mı? yok. dark'ta zaman da biraz öyle. ilginç olan bir döngü tamamlandığında yıl tekrar 2019'a dönmüyor, sürekli devam ediyor.

şunu belirteyim; gerçek hayatta zamanda geçmişe gitmek mümkün değil. neden sonuç ilişkisine aykırı. o yüzden gerçek dünya gibi düşünmeden izlemek gerekiyor diziyi.

şöyle düşünelim: örneğin bir olay düşünelim. bundan 5 yıl önce arkadaşınız kendi gözüne lazer tuttu ve 5 yıl sonra kör oldu diyelim :) bunu engellemek için zamanda 5 yıl geriye gidip arkadaşınızın elinden lazeri alırsanız ne olacak? arkadaşınız 5 yıl sonra kör olmayacak.

e tamam da, siz neden zamanda 5 yıl geriye gittiniz? arkadaşınız kör olduğu için. ama engel olduysanız arkadaşınız hiç kör olmayacak. yani sizin geçmişe gitmeniz için hiçbir sebep yok. peki niye ordasınız?
0
himmet dayi
(25.05.20)
(7)

Kıl, tüy, epilasyon işinden anlayanlar

x571
MerhabalarTüm vücuttaki tüyleri aldırmak gibi bir düşüncem var. Mümkün mü? En etkiliydi iğneli epilasyon dediler.bu işi yapan, yaptıran var mı ne dersiniz?
Merhabalar

Tüm vücuttaki tüyleri aldırmak gibi bir düşüncem var. Mümkün mü? En etkiliydi iğneli epilasyon dediler.
bu işi yapan, yaptıran var mı ne dersiniz?
0
x571
(25.05.20)
evet en etkilisi iğneli epilasyon. ama çok acılı bir süreçtir. her kıl köküne elektrik verilir. imkanım oldukça yaptırıyorum ben. ama erkekseniz kıllarınız nispeten daha çok ve daha kalındır. genelde kalın olanlar lazerle bir elden geçiriliyor. çünkü iğneli kalın olanları direkt yok etmez önce inceltir. o süreçte bu acıyı çekmektense önce bir lazer yaptırmak daha iyi olabilir.
0
pide
(25.05.20)
Evet erkeğim. Tüm vücuda lazer yapıyorlar mı? Bu merkezlerde neye dikkat etmem lâzım? Her köşe başında varlar.
0
🌸x571
(25.05.20)
Önce lazerle azaltıp sonra iğneliyle devam etmek daha mantıklı. Zaten iğneliyi zor bölgelere tavsiye ediyorlar, bıyık gibi ya da bikini bölgesinde lazer sonrası kalan inatçı tüyler gibi. İğnelide dakika başı para ödersiniz on binlerce lira gider iğneli için. Lazerle bütün bölgeler büyük ölçüde bitiyor zaten, tatmin olmadığınız bölgelere de iki üç seans iğneliye gittiniz mi tamamdır.
0
bir nick var benden iceri
(25.05.20)
lazer konusunda pek bir bilgim yok, iğneli için de internette araştırarak buldum. dakika başı ücret alındığı için elinin hızlı olması önemliydi benim için. şehir bilgisi paylaşırsanız öneride bulunanlar da olur. bu arada bir nick var benden iceri'yi düzeltmek isterim, keşke iki üç seansta bitse :) kıl kökünün evresine bağlı olarak çok daha uzun sürüyor bu süreç.
0
pide
(25.05.20)
İğneli değil alexandrite lazer isteyeceksin. Ne derlerse desinler alternatif bakma.
Yüzüne de ondan sırtına bacağına da ondan yaptıracaksın.
Güneşlenmyecek bir süre bakım kremlerine falan dikkat edeceksin özellikle ilk seanslar.

Kızlar kıllı erkeklerden hoşlanmıyor arkadaşlar bu söylenmeyen bir sırdır. Kıllarınız en azından avrupa standartlarına gelene kadar lazer yaptırın.
0
rewlack
(25.05.20)
Erkeksen iğneli yaptırmana gerek yok çünkü kılların siyah ve serttir zaten. Boşuna daha çok para harcama. Hem zamandan da tasarruf olur.
0
ruhen hastayim ben
(25.05.20)
Gideceğim yerde bir yetkinlik belgesi yada onun gibi bir şey aramam lâzım mı? İşini iyi yaptığını yafa standartları karşıladığını nasıl öğrenirim?
0
🌸x571
(25.05.20)
(7)

eski arkadaşlar

bir soru sorcam
araya fiziksel mesafe girmesi yüzünden arayı açtığınız arkadaşlarınızla arayı açmaya devam ediyor musunuz yoksa aklınıza geldikçe arayıp konuşur musunuzbenim aklıma geliyor 2-3 günde bir, sonra arasam buluşamıycaz etmiycez, eskisi gibi samimi olmayacak deyip vazgeçiyorum
araya fiziksel mesafe girmesi yüzünden arayı açtığınız arkadaşlarınızla arayı açmaya devam ediyor musunuz yoksa aklınıza geldikçe arayıp konuşur musunuz

benim aklıma geliyor 2-3 günde bir, sonra arasam buluşamıycaz etmiycez, eskisi gibi samimi olmayacak deyip vazgeçiyorum
0
bir soru sorcam
(24.05.20)
Üniversitedeki tek arkadaşımla koptuk mesafe yüzünden. Yazışma araları uzamaya basladi, sonra bir baktım bir seneyi bile geçmişti son konuşma uzerinden. Ki epey de yakındık. İki taraf da adım atmayinca koptuk maalesef. Zaten mesafe girince o kopukluktan sonra normal bir ilişki kalmıyor, ne yazacağım ki diye düşünüyor insan. Ama şimdiki aklım olsa yazardım, kopmak istemezdim çünkü.
0
elorelia
(24.05.20)
Ben de arayıp sormuyorum açıkcası canıma minnet. Girdiğim yeni çevremden arkadaşlar ediniyorum. Çevrem değişirse onları da aramam.
0
ruhen hastayim ben
(24.05.20)
Lisedeki en yakın arkadaşımla bazen 6 ay konuşmadığımız oluyor ama kaldığımız yerden devam edebiliyoruz. En son 3-4 ay önce atlayıp yanına gittim, martta da o buraya geldi vs. değişiyor insandan insana.

Ya da geçen yıl sonunda zamanında çok değer verdiğim ama koptuğum insanların birkaçına ulaştım, şu an muhabbetimiz iyi olanlar var. Güzel şey bence.
0
aguen
(24.05.20)
sosyal medyadan takip ediyor musunuz
0
🌸bir soru sorcam
(24.05.20)
Ne arkadaşı? Boş işler bunlar. Lisede falan olur, oluyor ama yaş ilerleyip ev-çoluk çocuk olunca önemini yitiriyor. Dertlerin başka oluyor.
0
x571
(25.05.20)
Arayıp konuşurum. Zaten çok geniş bir sosyal çevrem yok. Olanları da kaybetmek istemem açıkçası.
0
maxim gorki
(25.05.20)
evet aramak lazımmış muhabbet her türlü yürüyor
0
🌸bir soru sorcam
(04.06.20)
(1)

saç-sakal stili önerisi

diffarentiationation
saçımı 3 aydır hiç kestirmedim. sakalımı düzeltiyorum sadece. faulleri 1'e vuruyorum, çeneye doğru uzuyor sakal. faulün üstten başladığı yeri çizgi şeklinde sıfıra vursam, uzun ve kısa yerler ve saç-sakal birbirinden o çizgiyle ayrılsa nasıl bir imaj çizerim?https://i.hizliresim.com/vXq5IW.jpgbu şek
saçımı 3 aydır hiç kestirmedim. sakalımı düzeltiyorum sadece. faulleri 1'e vuruyorum, çeneye doğru uzuyor sakal. faulün üstten başladığı yeri çizgi şeklinde sıfıra vursam, uzun ve kısa yerler ve saç-sakal birbirinden o çizgiyle ayrılsa nasıl bir imaj çizerim?

i.hizliresim.com
bu şekilde ama çizdiğim yerin üst tarafı daha uzun bende, kulağın arkasına alıyorum.
0
diffarentiationation
(24.05.20)
Gözümde canlandıramadım. Model yakışıklı ama şu uzunluktaki sakal şeriatçı izlenimi de veriyor.
0
ruhen hastayim ben
(24.05.20)
(17)

Ne sıklıkla paketli abur cubur yersiniz/içersiniz?

KUCO
soru başlıkta.
soru başlıkta.
0
KUCO
(22.05.20)
hergün.
0
candide
(22.05.20)
sadece yeni bir ürün çıktığında denemek için alıyorum. ama önceden brian fantana gibiydim.
0
MtKrt
(22.05.20)
Eskiden wuhuu. Şimdi ayda 1 belki 1 paket cips. Hem sağlığına hem de bütçene dost.
0
medre
(22.05.20)
şu an kola içiyorum
0
yuvarlanantencereninkapagi
(22.05.20)
Neredeyse her gün, genel olarak son 10 yıldaki saglikli beslenme, çiya tohumunu yemece, şekere eroin muamelesi yapmaca populer akimindan uzagim zaten. (Kilom normal)
0
pofudukayi
(22.05.20)
Yurtdisina ilk geldigimde denemek icin cok tüketiyordum, tukete tükete ogrendim artik. Son 1 yil falan heralde ayda 1 tane anca; o da genelde pringles yeni tadi geldiyse, hindistan cevizli yeni ürün gorduysem, başka ülkelerden gelen yeni seyler varsa ya da barilla kurabiyelerinin yenisi geldiyse.
0
logisticsmanager
(22.05.20)
Uzun zamandır yemiyorum. Eskiden cipsi çok fazla tüketirdim ama bir yıldır onu da yemiyorum. Gazlı içecekleri ancak dışardaysam içiyorum eve almıyorum. Ayda yılda bir canım bir şey çekerse alıyorum ama. Genel olarak tüketmiyorum.
0
ruhen hastayim ben
(22.05.20)
eskiden her gündü. sonrasında işlenmiş şekeri ve diğer abur cuburları bıraktım, 1 yıl olmuştu. ama bu karantina döneminde sürekli evde olduğumuz için tekrar başladım. her gün yiyorum. tek eğlencemiz yemek sdfjk...
0
noxell
(22.05.20)
1 ay öncesine kadar her gündü. Hatta gun icinde abur cuburla beslendigim cok oluyodu. Kilo alinca bıraktım 1 aydir sifir paketli urun.
0
hindistan cevizi
(22.05.20)
karataydan beri bıraktım
ambalajları okumak yeterli oluyor almamak için
0
bir soru sorcam
(22.05.20)
tuhaf bir şekilde @tolkien +1
0
giovanne
(22.05.20)
salgın öncesi neredeyse hiç yemezdim dur bira cips keyfi yapayım diye cips alıp öyle haftalarca durduğu olurdu hatta ama şu an durum çok kötü neredeyse her gün yiyorum çer çöp bi şeyler.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(22.05.20)
askerde yemiştim en son, kantinde en sağlıklı ürünler paketli ürünlerdi. aylar geçti üstünden, ama çikolata alıyorum ayda bir. o abur cubur sayılıyorsa bilemem.
0
aziz dostum jack
(22.05.20)
Çocukluğumdan beri çubuk kraker favorimdir. Aklıma geldikçe sık sık yerim.
0
bitchesaintshit
(22.05.20)
karantina öncesi ayda bir belki yiyordum, şu an ise her gün jelibon, cips, kola...
0
no ne na hayır
(23.05.20)
Içecek hiç almam. Bisküvi ayda 1 falan belki, o da cayin yaninda canim isterse.cips ne zaman aldım hatırlamam bile, hiç canım da çekmez. Çikolata o da ayda 1-2 dir.
0
brnbrs
(23.05.20)
normalde sıfır, çok nadir iş yerinde çikolata. yiyecek doğru düzgün abur cubur yok ki piyasada; canım çekmiyor hiçbirini ki tatlı sever bir insanım. karantina başında 2-3 hafta "dur lan madem evdeyiz biraz junk yiyeyim ben de" dedim ama sonra baktım ucu kaçıyor ipin, bıraktım. canın çekmese de ağız alışkanlığı löp löp gmüyorsun. son 2-3 haftadır yemiyordum hiç, bugün bayram hatırına haribo çekirdek cips kolay aldım, film izleyip gömücem hepsini <3
0
Bruce
(23.05.20)
(2)

Sokağa çıkma yasağında genel cerrahi randevusuna gitmek

Gururbey
Arkadaşlar merhaba. Genel cerrahiden randevu aldım yarına ama taksiler çalışmıyor sanırım. Peki ben yürüyerek çıksam yola durdursalar hastaneye gitmenin sakıncası var mı. Ceza yememek için napmak lazım
Arkadaşlar merhaba. Genel cerrahiden randevu aldım yarına ama taksiler çalışmıyor sanırım. Peki ben yürüyerek çıksam yola durdursalar hastaneye gitmenin sakıncası var mı. Ceza yememek için napmak lazım
0
Gururbey
(22.05.20)
Hastaneniz size sms ile kod gönderiyor. Taksiler çalışmıyor. Belirli saat aralıklarına otobüs koymuşlar ama seferlerin arasında saatler var. Ben hastanenin önünde doktor almak için bekleyen bir taksiden rica etmiştim. On dakikada hızlıca eve attı. Yoksa saatlerce otobüs bekleyecektim.
0
ruhen hastayim ben
(22.05.20)
saat 10 ile 16:00 arası(yarın biraz daha geniş bir süre olabilir), maskeni taktıktan sonra, 20 yaş altı veya 65 yaş üstü olmadıktan sonra yürüyerek gitmek kaydıyla polis kesinlikle ilgilenmiyor, kafasını çevirip bakmıyor yani.

geçen 20 km yürüdüm 4 5 defa polis çevirmesine denk geldim, tabi araçları çevirip izin kağıdı soruyolardı, yayalarla işleri yok yani.
0
hem şişko hem deli
(22.05.20)
(8)

Sokağa çıkma yasağında dışarı çıkmam gerek

tarden
Ceza yemeden nasıl çıkabilirim? Yasal olarak nasıl izin alabilirim? İzmirdeyim buca tarafına gidicem, belli yerlerde mi bekliyorlardır?
Ceza yemeden nasıl çıkabilirim? Yasal olarak nasıl izin alabilirim? İzmirdeyim buca tarafına gidicem, belli yerlerde mi bekliyorlardır?
0
tarden
(22.05.20)
155'i arayıp izin aldı arkadaşım. izin almadan çıkma, boşu boşuna ceza yeme, polisi arayıp geçerli bir neden söyleyip izin al.

not: yine de bi araştır, arkadaşım 1-1 buçuk ay önce hafta sonu bu şekilde çıkmıştı belki değişmiştir. veya 155'i arayıp sor, sizden mi alıcam diye.
0
nathanieltroy
(22.05.20)
Ben sokağa çıkma yasağında hastaneden randevum olduğu için çıkmıştım. Kimse durdurmadı. Durdursa bile hastane göstermem için sms kodu yollamıştı. O gün aklıma hep hastaneden ücretsiz randevu alsa millet sonra da hastaneye gitmese ceza da almaz diye geçirmiştim.
0
ruhen hastayim ben
(22.05.20)
Geçen pazar yasak günü görevliydim, çıkışta arabayla gezerek pınarbaşı-bornova-alsancak-karabağlar yaptım ve bir tane çevirme gönderdim.
0
kanlakarisikyagmur
(22.05.20)
Bugün gitsen keşke. Bayramda 81 ilde de yasak olunca bu defa daha ciddiye alırlar gibi.
0
superfluid
(22.05.20)
Araba ile gitmen gereken bir yer değilse, eline al bi ekmek yürü sjdj
0
valarmurgulis
(22.05.20)
@valarmurg, haklısın iki saat yürüme mesafesi artık öyle yapacam :/ sağol
0
🌸tarden
(22.05.20)
Kızılay a kan bağışı yapacağım de.
0
luluki
(23.05.20)
ekmeğe gerek yok, tekrar kullanılabilir market torbası al eline bez olanlardan.

ben görüyorum herkesin elinde var bi tane, adam koşuya çıkmış altında tayt üstünde tişört, elinde bez bim torbası, polis durdurursa markete gidiyorum diyecek hahaha
0
hem şişko hem deli
(23.05.20)
(2)

Şişli-Kadıköy nakliye.

ateslizenci
Selamlar. Şişli'den Kadıköy'e birkaç parça eşya taşıyacağım. Bir buzdolabı, bir çamaşır makinesi, bi oturma grubu, bir setüstü ocak ve yolluk. İnternetten bulduğum nakliye şirketlerini arıyorum istisnasız hepsi 800 TL fiyat veriyor. Bu normal bir miktar mı? Geçen yaz İzmir'den Kadıköy'e bütün evi 15
Selamlar. Şişli'den Kadıköy'e birkaç parça eşya taşıyacağım. Bir buzdolabı, bir çamaşır makinesi, bi oturma grubu, bir setüstü ocak ve yolluk. İnternetten bulduğum nakliye şirketlerini arıyorum istisnasız hepsi 800 TL fiyat veriyor. Bu normal bir miktar mı? Geçen yaz İzmir'den Kadıköy'e bütün evi 1500 liraya taşıttım. Nedir bu işin usulü acaba?

Sizin tanıdığınız şehir içi taşıma yapan birileri var mı? Bir kamyonetle her şey hallolur gibi.

teşekkürler.
0
ateslizenci
(22.05.20)
Normal fiyat.
0
angelus
(22.05.20)
Bu yılın başında yatak, dolap, ocak, fırın, buzdolabı, çamaşır, bulaşık m 600tlye taşıttım istanbul içi. Numarasını aradım ama bulamadım maalesef. 800 liradan indirim yaptırmaya bakın, şu dönemde iş olmadığı için belki kaybetmek istemezler.
0
ruhen hastayim ben
(22.05.20)
(5)

Devlet memuru parti üyesi olabilir mi?

Fusha
Google'da aramadım çünkü bazı şeyler kağıt üzerinde farklı pratikte farklı olabiliyor. Örnek vermeye gerek yok ama devlet memuru şapka takmak zorunda kağıt üzerinde.
Google'da aramadım çünkü bazı şeyler kağıt üzerinde farklı pratikte farklı olabiliyor. Örnek vermeye gerek yok ama devlet memuru şapka takmak zorunda kağıt üzerinde.
0
Fusha
(22.05.20)
doğrudan işten atılma sebebi
0
ihb
(22.05.20)
Şimdi önce şunu söyleyeyim: Ne milletvekili adayı profesörler tanıdım, ne fiilen parti çalışması yürüten memurlar gördüm ama şöyle bir şey var:

657 sayılı Kanun’un 7. maddesinde; devlet memurlarının siyasi partiye üye olamayacakları, herhangi bir siyasi parti, kişi veya zümrenin yararını veya zararını hedef tutan bir davranışta bulunamayacakları, görevlerini yerine getirirlerken dil, ırk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep gibi ayırım yapamayacakları, hiçbir şekilde siyasi ve ideolojik amaçlı beyanda ve eylemde bulunamayacakları ve bu eylemlere katılamayacakları belirtilmiş; 125. maddesinin birinci fıkrasının (D) bendinin (o) alt bendinde de “Herhangi bir siyasi parti yararına veya zararına fiilen faaliyette bulunmak” kademe ilerlemesinin durdurulması cezasını gerektiren fiiller arasında sayılmıştır.
0
prole
(22.05.20)
devlette işçi pozisyonunda çalışanlar olabilir, diğerleri olamaz.
0
anarsika
(22.05.20)
Olamaz. Ama partinin sendikasına üye olunabiliyor.
0
ruhen hastayim ben
(22.05.20)
@duster, parti sempatizanı olmakla parti üyesi olmak farklı şeylerdir.
0
kraltaci
(22.05.20)
(3)

Alnınızdaki damarlar sert mi?

KUCO
rica etsem tırnaklarınızla yoklar mısınız kemik kıvamında sert kılcal damarlar elinize geliyor mu?zira benim alın damarlarım resmen sert...
rica etsem tırnaklarınızla yoklar mısınız kemik kıvamında sert kılcal damarlar elinize geliyor mu?

zira benim alın damarlarım resmen sert...
0
KUCO
(21.05.20)
Hayır damar hissetmiyorum.
0
ruhen hastayim ben
(22.05.20)
şakaklarımdakiler ele geliyor
0
yuvarlanantencereninkapagi
(23.05.20)
şakak + 1
0
aziz dostum jack
(23.05.20)
(9)

Normalleşme Süreci...

msb
Bana fena halde riskli geliyor.Yaklasik 2 aydir evden calisiyorduk. Haziran basindan itibaren ofiste calismaya basliyoruz ama bana çok riskli geliyor ofiste calisan onlarca kisi, her biri ayri lokasyonlardan otobus metro artik allah ne verdiyse virus toplayip getirecek.Salgini su ana kadar alinan on
Bana fena halde riskli geliyor.

Yaklasik 2 aydir evden calisiyorduk. Haziran basindan itibaren ofiste calismaya basliyoruz ama bana çok riskli geliyor ofiste calisan onlarca kisi, her biri ayri lokasyonlardan otobus metro artik allah ne verdiyse virus toplayip getirecek.

Salgini su ana kadar alinan onlemlerle vb epey bi dizginledik gibi ama normallesme denen surecle birlikte ciddi bi patlama olacagini dusunuyorum.

Bu süreçte aceleci davranan sirketler de ilk atese atlayanlar olacak sanki.

Siz ne dusunuyorsunuz?
0
msb
(21.05.20)
Bizim iş yeri de aynı. Hatta, 27mayısta yani bayram sonrası ilk gün bir grup iş yerinden çalışmaya dönecek. Şaka gibi gelşyor bana bazen düşününce. Bu kadar zaman kendimi korudum izloe ettim, şimdi tüm çabam boşa gidecekmiş gibi gelşyor.
0
sorularimicinfeykhesap
(21.05.20)
Aceleci davrandığımızı düşünüyorum ben de. Öğretmenim okullar eylülde açılacak ama o bile erkenmiş gibi geliyor. Daha ortada aşı yok ilaç yok. Tamamen ekonomi yüzünden bu kadar acele ediyoruz.
0
ruhen hastayim ben
(22.05.20)
Yahu ne erkeni geç bile. Vaka dediğimiz şey sıfırlanmayacak hiçbir zaman. Aşı beklenir mi normalleşmek için? Amerika da aktif vaka 1 milyon şu anda. Adamlar bile başladı normalleşmeye. Çin değiliz biz. Özgürlüğümüz var
0
oldumusimdi
(22.05.20)
eşimin şirketi(fabrika) ilk günden beri olabildiğince üretime devam ediyor. o gerizekalılarda bile ciddi bir problem çıkmadıysa sizin ki gibi gerçekten önlem alan şirkette sorun çıkacağını düşünmüyorum. baktığınız zaman ölüm oranları çok düşük, bu da insanları umursamazlığa itiyor.
0
dirildimde geldim
(22.05.20)
valla bizim şirket gerçekten şirkette olması gerekmeyen kimseyi şirkete gelmeye zorlamayacağız dedi geçen. o yüzden evet acelecisiniz.
0
argent dawn
(22.05.20)
Sanırım erken.

Benim şirket kısa çalışma ödeneğine geçmişti 1 Nisan'da. Bunun süresi 3 ay. Şimdilik 1 Temmuz'da iş başı yapacağız ama yine de belli olmaz.

Kuzenim yazdı bugün Whatsapp'dan. Haziranı da home office yapacaklarmış.
0
put it in your appropriate place
(22.05.20)
Evet erken. Ev arkadaşım ABD Li ve her gün takip ediyor ülkesini haliyle ailesi orada ve oradaki bilim insanları normalleşme için erken demesine rağmen Trump’ın inadı üzerine normalleştiğini çünkü halka vadettikleri paraları dağıtamadıklarını ve çoğu insanın aç kaldığını söyledi bugün. Türkiye için de bilim kurulu erken dedi diye biliyorum ama bizzat okumadım birilerinden duydum. Sonumuz hayrolsun
0
guitarissimo
(22.05.20)
Aşı, ilaç yokken kaç ay gidecek böyle? Sürdürülebilir bir durum değil bu durum. Mecburen normalleşme olacak ve virüs bulaşmaya devam edecek. Yapmaya çalıştıkları ise vaka sayısını kontrol altında tutmaya çalışmak. Zaten aşı vs bulunana kadar enfekte oluruz.
0
fikox
(22.05.20)
Sadece bizim ülkemize özgü değil ki; tüm dünyada durum böyle. Geçen gün arkadaşlarım haziran ayında spor salonları açılacak diye whatsapp grubunda saatlerce tartıstilar; isvicre'de açılalı bir hafta oluyor, Avrupanın çoğu ülkesinde de durum böyle. En son ayın 25inde italya'da da açılacağını gonderdigimde aa tamam filan dediler. Sonuçta size kimse zorla spor salonuna gidin demiyor.

Okul için de durum aynı. Bizde yine eylüle kadar kapalı ama şu anda açık olan bir sürü ülke var. Bu çocukları aşı bulunana kadar evde tutmayı düşünmek pek mantıklı bir hareket değil.

Evet, virüs var ve tehlikeli ama bu işin bir de ekonomik boyutu var ki türkiye bu konuda Avrupa ülkelerinden kat be kat daha fazla etkileniyor. Virüsten etkilenmeyen insanlar ekonomik koşullar yüzünden türlü türlü sorunlar yaşıyor.

Şunu da söylemek isterim aşının bulunup bulunmayacagı, bulunsa bile ne kadar etkili olacağı kesin değil. Vakaları tüm ülkelerde sıfırlama ihtimaliniz de yok. Şu durumda insanlar biraz daha bilinclendigi için koruma yöntemleriyle bir şekilde yeni normale dönülmesi gerekiyor. Aksi durumda daha farkli felaketler bizi bekliyor olacak. He mümkün olduğunda yine dışarıya çıkmamak, minimum insanla temas kurmak, maskesiz asla çıkmamak vs gibi maksimum önlemler tabii ki alınmalı. Onun dışında zaten bundan sonra yayılım olmaz, virüs bitti diye düşünmüyor kimse. Virüs bundan sonra hep bizim aramızda.
0
fraise
(22.05.20)
(7)

Istanbul'da oturulacak semtler

ala09
Zevkimle butcemin cikginlar gibi bogustugu o guzel yerdeyiz.Sevgilim kurtkoy'de ben ortakoy'de calisiyorumKiralik dairede 2+1 2000 gecmemek uzere hangi semtte beraber oturmamiz makuldur artik karar veremiyorum hem cok secenek varmis gibi hem hic yok.anadolu yakasinda yasadim hep ve yillardir avrupa
Zevkimle butcemin cikginlar gibi bogustugu o guzel yerdeyiz.Sevgilim kurtkoy'de ben ortakoy'de calisiyorum
Kiralik dairede 2+1 2000 gecmemek uzere hangi semtte beraber oturmamiz makuldur artik karar veremiyorum hem cok secenek varmis gibi hem hic yok.anadolu yakasinda yasadim hep ve yillardir avrupa yakasina toplu tasima kullanmaktan iflahim kesilmis durumda.siz nereyi tercih ederdiniz artilari eksileri ile?
0
ala09
(21.05.20)
Bursa'ya taşının. 3+1 165mt2 şehrin göbeğindeki dubleks dairemin 2 senelik kredi ödemesi aylık 5k. 5 yıla çıkardığınızda sizin bütçenizi de karşılar. 2k kira ödemesi gerçek olamayacak kadar kötü.
0
dirildimde geldim
(21.05.20)
Üsküdar’da Zeynep Kamil civarı bütçenize uygun fakat eski daireler bulabilirsiniz. 2.250 civarında da yeni daireler var. Salacak’tan daha kolay yürünür bir tık daha pahalıdır. Sevgiliniz Marmaray ile Pendik taraflarına gidip oradan aktarma yapabilir. Siz de motorla Beşiktaş’a geçip öyle gidebilirsiniz.

Ortaköy’de de yeni yapı çok çok az, eski daireler o fiyata kiralanabilir. Fakat Kurtköy’e Ortaköy’den her gün gidip gelmek çekilir mi bilemem. Otomobil kullanmayacaksanız, Ünalan gibi Kadıköy metrosuyla bağlantılı veya Üsküdar metro hattı üzerindeki semtlere bakabilirsiniz.
0
rodin salata
(22.05.20)
Kadıköy olur gibi.o metro kullanır sen ne kullanırsın bilemiyorum.
0
guitarissimo
(22.05.20)
Beşiktaş’tan ortaköy’e bir otobüsle gidersin. Kız arkadaşın ise önce vapurla üsküdar’a geçmeli. Oradan da marmaray ile pendik’e gidebilir. Gerçi bir otobüse daha binmesi gerekebilir kurtköy için. Ben olsam kız arkadaşımı değiştirirdim :(
0
ruhen hastayim ben
(22.05.20)
Yeldeğirmeni olabilir. Marmaray ile direk Pendik üzerinden ulaşabiliyor mu? Sen de Üsküdar ve Ortaköy yaparsın.
0
kaset
(22.05.20)
@rodin salata ilk dusuncem unalandi kesinlikle, guvenli bir yer olup olmadigina emin degildim arastiracagim

@ruhen hastayim ben hafif kirildim cunku bu iliskideki kiz arkadas ben oluyorum jdjdjxjs

tesekkurler arkadaslar
0
🌸ala09
(22.05.20)
Eğer yeni daire olsun fakat 1+1 de olur derseniz Fikirtepe E-5 yanındaki rezidanslar da bütçenize uygun olur.

Yeldeğirmeni (Rasimpaşa) çok güzel bir mahalle. Evler uygun fiyatlı, Kadıköy merkeze, rıhtıma, eğer biraz daha yukarılardan tutarsanız Marmaray ve metrobüse de yakın. Ama eski tabii.

Ben olsam, tarama yaparken bina yaşını 10’dan küçük işaretleyip, iki tarafa da görece orta nokta olacak şekide, metro hattında yapılmış yeni apartman arardım.
Rezidansın da kendine has bazı problemleri var, ev tipleri, aidat vs.

Yine belirttiğiniz fiyata 2+1, E-5 yakını Örnek Mah, Yenisahra, İçerenköy olabilir. Maltepe İdealtepe size yakın olmasa da göz atılabilir.
0
rodin salata
(22.05.20)
(5)

türkçe sorusu - kelime aklıma gelmiyor!

semenderr
tüm dikkatini vermek anlamına gelen bir kelime vardı, neydi o?
tüm dikkatini vermek anlamına gelen bir kelime vardı, neydi o?
0
semenderr
(21.05.20)
@cosmicstring, odaklanmak benim de aklıma geldi ama bu değil. daha keskin bir kelimeydi.
0
🌸semenderr
(21.05.20)
pürdikkat
0
tantunizade murat efendi
(21.05.20)
Dikkatini yoğunlaştırmak?
0
ruhen hastayim ben
(21.05.20)
Dikkat kesilmek
0
mevsimler
(21.05.20)
Konsantre olmak

Hocam 4 cevabı da tiklemişsin hangisi doğru :))
0
senolll
(21.05.20)
(7)

kac yasindan once evlenmis / anne baba olmus kisilere

bagirir bu raylar o sahte o kart duzene
erken evlenmiserken anne/baba olmus diyorsunuzevet, kisiden kisiye gore degisir ama belli bir yastan once de kisinin kim olduguna bakmaksizin erken / gec diyenler var bu konuda. sizin fikriniz nedir?
erken evlenmis
erken anne/baba olmus diyorsunuz

evet, kisiden kisiye gore degisir ama belli bir yastan once de kisinin kim olduguna bakmaksizin erken / gec diyenler var bu konuda. sizin fikriniz nedir?
0
bagirir bu raylar o sahte o kart duzene
(20.05.20)
evlilik <25

çocuk <30
0
fezagezgini
(20.05.20)
erken evlenmis

e: <30
k: <25

erken anne/baba olmus

e: <27
k: <22
0
tabudeviren
(20.05.20)
Kadın için evlilik < 30
Erkek için < 35

Çocuklu kısmı şimdiye kadar hiç düşünmemiştim.
0
ruhen hastayim ben
(20.05.20)
evlilik için de çocuk için de 25 ve daha az ise.
0
tabirimekruh
(20.05.20)
iki cins için de 25'ten küçük erken evlilik
çocuk da 25'ten küçük erken
0
anais
(20.05.20)
evlilik 30
cocuk 32
0
golgi aygıtı
(21.05.20)
Evlilik 28 çocuk 30
0
sta
(22.05.20)
(4)

İstanbul'da 2 aylık kiralık ev

godknows
Merhaba EkşiDuyuru kullanıcıları, bu yaz Pendik tarafında staj yapacağım ve kalacak yere ihtiyacım var. Sahibinden gibi siteleri inceledim ancak ilanlar hiç güven verici durmuyor. Daha önce kısa dönemli (1-2 ay) eşyalı ev kiralayan oldu mu? Kiraladıysanız nasıl bir yol izlediniz?
Merhaba EkşiDuyuru kullanıcıları, bu yaz Pendik tarafında staj yapacağım ve kalacak yere ihtiyacım var. Sahibinden gibi siteleri inceledim ancak ilanlar hiç güven verici durmuyor. Daha önce kısa dönemli (1-2 ay) eşyalı ev kiralayan oldu mu? Kiraladıysanız nasıl bir yol izlediniz?
0
godknows
(20.05.20)
nasıl bir güvence istiyorsunuz? gündelik ev sektörünün gelişimi aşağı yukarı pavyonların gelişimiyle aynı ülkemizde. yani nasıl bir atılım yapalım kurumsal yapı mı istiyorsunuz?

bir emlakçı bulun genelde onlar yapar bu işleri. bilindik ve dükkanı olan birisiyse rezil de olmazsınız. telefonda konuşur anlaşırsınız.
0
ozdek
(20.05.20)
ben bu durumu öğrenci yurdu gibi bir yer kiralayarak çözdüm. yaz dönemi olduğundan da öyle yerlerde yer bulunabilir. fakat bir ev kirası kira çıkarıyorlar.

ayrıca pandemiden dolayı özellikle kadıköy gibi ev paylaşımının yaygın olduğu bölgelerde ev arkadaşlıklarının bayağısı işten çıkarmalar dolayısı ile bozuldu, facebook gruplarından rahatlıkla 1-2 ay eve ortak olabilirsin bence (pendikte nerede olduğunu belirtmemişsin, metroya ya da marmaraya yakın bir yer olduğunu varsayıyorum.
0
denizgonen
(20.05.20)
Pendikte eşyalı daire çok zor bulunuyor. Emlakçıya direkt böyle anlatırsanız yardımcı olur.
0
ruhen hastayim ben
(20.05.20)
Airbnb??
Ya da daha büyük bi konfor isteyip az para veririm diyorsanız kamu misafirhanelerine bakın . uzun dönem konaklamada indirim olur belki.
0
jimjim
(20.05.20)
(11)

Duş alma sıklığı

valarmurgulis
Corona döneminde duş alma sıklığınız azaldı mı?Ben hiç dışarı çıkmadığım için azalttım. Sizde durumlar nedir? Azalma var ise kaçtan kaça düştünüz haftalık bazda?
Corona döneminde duş alma sıklığınız azaldı mı?
Ben hiç dışarı çıkmadığım için azalttım. Sizde durumlar nedir? Azalma var ise kaçtan kaça düştünüz haftalık bazda?
0
valarmurgulis
(19.05.20)
eeah normalde kışın iki günde birdi, yazın her gün. korona olunca dışarı daha az çıktığım için 3-4 günde bir olmaya başladı. fakat havalar ısınınca tekrar günde bire döndüm.
0
aziz dostum jack
(19.05.20)
Değişmedi. Yine her gün duş alıyorum. Çünkü her gün spor yapıyorum. Spor yapmadığım nadir günlerde de bunaldığım için yine duş alıyorum. Kendimi iyi ve temiz hissetmek moral oluyor.
0
ruhen hastayim ben
(19.05.20)
Şu ara günde 2-3 normalde 1
0
garavel
(19.05.20)
benimde azaldı, normal bir hayat sürememekten, corona vb, psikolojimin depresif bir hal alması olarak düşünüyorum.

normalde en az 1 defa duş alırım, sıcaklarda 2 bazen sırf serinlemek aamcıyla 4 5 defa ama temizlik olarak söyledim yukarıdakini.
0
hem şişko hem deli
(19.05.20)
Maksimum 2 günde bir ki 2 günün sonunda kendimi lağımdan çıkmış gibi hissediyorum. Normalde de her gün alırdım, şu anda da genelde öyle gidiyor.
3-4 gün nasıl dayanıyorsunuz lan...
0
anatomik
(19.05.20)
normalde her gün alırım, şuan kokana kadar bekliyorum.
0
owaki
(19.05.20)
Benim değişmedi, her gün almaya devam ediyorum. Güne başlarken iyi geliyor. Önceki alışkanlıklarımı olabildiğince değiştirmemeye çalışıyorum.
0
fotrsapka
(19.05.20)
kışın dahi her gün işten dönünce duş alırdım, şu aralar 2 günde 1'e düşürdüm; ama korona dolayısıyla değil. kafa derim çok kurumaya başlamıştı, toparlansın diye azalttım.
0
chezidek
(19.05.20)
Aynen normalde her gun alirdim şimdi 2-3 günde bir
0
Tam1Hi0n3
(19.05.20)
2 günde bir, coronadan önce de bu şekildeydi. hava soğukken ve corona varken bi ara 3 günde bire dönmüştüm
0
ayin yazari
(19.05.20)
pek değişmedi.
0
jimjim
(19.05.20)
(15)

2 ay sonra erken seçim yapılsa oy kullanmaya gidermisiniz ?

aslindasorunumpsikolojik
ben 1,5 aydır evde karantinada olduğum için gitmeme ihtimalim yüksek.oy vermeye gitmeyecek muhalifler yüzünden akp %2 fazla oy alabilir düşünüyorum.
ben 1,5 aydır evde karantinada olduğum için gitmeme ihtimalim yüksek.
oy vermeye gitmeyecek muhalifler yüzünden akp %2 fazla oy alabilir düşünüyorum.
0
aslindasorunumpsikolojik
(19.05.20)
zarfla mühür ellenecek bir tek. eldiveni maskeyi takar giderim. çıkarken de eldiveni çöpe atar dezenfektanımı sıkarım yine. bitti gitti.
0
candide
(19.05.20)
Ülkenin yarısından fazlası dışarıda şu an. Oy kullanmaya bile gitmeyecek kadar abartmayın bu karantina işini.
0
elorelia
(19.05.20)
oh be nihayet duyuruda birisi kral çıplak dedi
sokağa çıkın bakın ülkenin yarısı dışarda ve sayılar azalıyor. artık abartmasak mı daha fazla
0
dafuq
(19.05.20)
İki elim kanda olsa giderim.
0
Fusha
(19.05.20)
İki elim kanda da olsa giderim +1
0
ruhen hastayim ben
(19.05.20)
gerekirse temiz odada giydiğim lab tulumunu giyer giderim ama gider veririm oyumu.
0
superfluid
(19.05.20)
iki elim kanda olsa giderim +1
0
blatta hiberna
(19.05.20)
seyahat yasağı kalkmazsa gidemem, ikamet adresimde değilim çünkü, oy atmak için de seyahat belgesi vb almak için uğraşamam. çünkü gidersem geri gelemem, hastam var burada. o riski alamam.
0
hem şişko hem deli
(19.05.20)
analize bak analize, zizek agliyor su an..
profesyonel yardim almaya ihtiyacin var gibi duruyor cidden.

cevap: giderim
0
hehehe
(19.05.20)
Giderim tabii ki. Erken seçim yapilacagi yok da velhasıl yapıldı; ülkenin yarısı her gün ise gidiyor, çalışıyor zaten; yani disardalar. Ben de karantinadayim da böyle zaruri bir durumda çıkarım her türlü. Hayatimizin sonuna kadar evde kalmayacağız.
0
fraise
(19.05.20)
İki elim kanda olsa giderim artı 1
0
eazy
(19.05.20)
ben de giderim.vicdanım rahat etmez oy vermezsem hem de oy vermeyi seviyorum
0
neoluyokardesimnebutantantana
(19.05.20)
sürekli işe gittim oy kullanmaya da giderim
0
basond
(19.05.20)
bence kronik hastalar haricinde gitmeyecek olan cok cok az kisi olur.
0
baldur2
(19.05.20)
İki elim kanda olmadığı sürece giderim.
0
alfred
(19.05.20)
(6)

çizim yaparak para kazanmak

vacigok
merhaba. uzun süredir resim çiziyorum, bir süredir ise amatörce dijital çizimler, illüstrasyonlar yapıyorum. resim, illüstrasyon konusunda yalnızca türkiye'de bile çok iyi isimler varken oldukça zor gözüküyor ama; sizce bu alanda amatör düzeyde birisinin para kazanma ihtimali var mıdır? hangi yollar
merhaba. uzun süredir resim çiziyorum, bir süredir ise amatörce dijital çizimler, illüstrasyonlar yapıyorum. resim, illüstrasyon konusunda yalnızca türkiye'de bile çok iyi isimler varken oldukça zor gözüküyor ama; sizce bu alanda amatör düzeyde birisinin para kazanma ihtimali var mıdır? hangi yollara başvurmalı, neler yapmalıdır bunun için? bir de bu işlerle uğraşanlar varsa eğer ayrıca belirtebilirlerse çizimlerimle ilgili fikir almayı da çok isterim.
0
vacigok
(17.05.20)
stok sitelerinde eps olarak çizip satabilirsin veya jpg olarak ilüstrasyon yapıp satabilirsin.

vektör olarak yaparsan şu avantajı olur ileri doğru, çizdiğin vektörleri after effects içine atıp anime etmen kolay olur.
0
hem şişko hem deli
(17.05.20)
Küçük oyun stüdyoları için karakter, mekan tasarımı gibi Concept Art çizip satabilirsiniz
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(17.05.20)
ben geçen instagramdan doğru düzgün işler diye bir sayfanın paylaşımlarına baktım ve hoşuma gitti. işte fotoğrafı atıyorsun karşı tarafa. çizime uygun ise ok diyip parayı yolladım. benim yeğen ile dedesinin bir resmini suluboya tarzda yapıp yolladı. çerçeveli.
gayet de iş yapan bir arkadaş gördüğüm kadarıyla. siparişlere yetişemiyordu.
dogruduzgunisler.com
0
tolgan
(17.05.20)
Instagram Art By Burcu hesabı çizimlerinş çok güzel tanıtıyor. Ayrıca tişört vs yapabilirsiniz.
0
kaset
(18.05.20)
Bez çanta, tshirt de düşünülebilir. Bir de ebru vatansever gibi ayakkabı da boyayabilirsin.
0
ruhen hastayim ben
(18.05.20)
cooperr
(18.05.20)
(6)

Kendimi bildim bileli

dunal
"Kendimi bildim bileli" dediginizde sizin icin bu tarih kac yasinizdan itibaren basliyor?
"Kendimi bildim bileli" dediginizde sizin icin bu tarih kac yasinizdan itibaren basliyor?
0
dunal
(17.05.20)
4 yaşımı hatırlıyorum kardeşimin eve hastaneden gelişini ona oyuncaklar yapmamı falan hatırlıyorum yani 4 ve sonrası benim için
0
basond
(17.05.20)
okula başlamadan öncesini pek hatırlamıyorum ben, kesik kesik. okula başlamamı baz alabilirim ben bu ifade için. 6 yaş yani.
0
aydonno
(17.05.20)
3
0
sadegazoz
(17.05.20)
4 ve sonrası
0
ruhen hastayim ben
(17.05.20)
Valla benim için cidden kafamın çalışmaya başladığı, kisiligimin oturduğu, yani yaptigimin sorumluluğunu halen alabilecegim zamana gonderme yapar ki 20-21 yaş. Ama hatirladigim zamana gonderme yapacak olursa 4-5.
0
prole
(17.05.20)
Benim için söz ettiğim duruma göre değişiyor bu.

Kendimi bildim bileli gitar çalıyorum; 10 yaş.
Kendimi bildim bileli yemek yapıyorum; 15 yaş.
Kendimi bildim bileli çalışıyorum; 18 yaş.
Kendimi bildim bileli kuzenimle geçinemiyorum; 3-4 yaş.

Fakat daha genel bir yanıt vermek gerekirse 6-7 yaştan itibaren pek çok anımı net biçimde hatırlıyorum. Bir ikinci yanıt da bu olabilir.
0
chihirovekohaku
(17.05.20)
(3)

youtube daki nobody: yorumunun anlamadı nedir?

hopp
mesela iki kişi var yorumdanobody: x: bla bla yazmıslar, direk cumleyi yazmaktan farkı ne anlamadım.bir de tek kişi var videoda bazen tek basına konusuyor ona da yazmıslar kimseden bahsetmıyorken.tam olarak anlamı nedir?
mesela iki kişi var yorumda

nobody:

x: bla bla

yazmıslar, direk cumleyi yazmaktan farkı ne anlamadım.

bir de tek kişi var videoda bazen tek basına konusuyor ona da yazmıslar kimseden bahsetmıyorken.

tam olarak anlamı nedir?
0
hopp
(17.05.20)
gereği yokken bir şeyi abartı şekilde yapmak.

ya da bir internet femoneni ile bütünleşmiş bir söz/eylemin vurgusunu yapmak.
0
AlsterWasser
(17.05.20)
Yani sürekli aynı şeyi tekrarlıyor. Kimse ona o konu hakkında bir şey demese bile. Durup dururken diyor.
0
ruhen hastayim ben
(17.05.20)
Youtube yorumlarında bazı klişeler çıkıyor ve defalarca dönüyor. Bu yorum da artık o kadar çok kullanılıyor ki, girdiğim her videonun altında onlarca kez görüyorum.

Genellikle saçma sapan şekilde kullanılıyor sırf like alabilmek için ama gerçek kullanılışı bi şeyi çok sık söyleyen youtuberlar için. Yani artık kimse bi şey demese de, kimse sormasa da onu tekrar ediyor anlamında.
0
nundu
(17.05.20)
(6)

Pilates matı alırken neye dikkat etmeliyim?

damba
Merhaba, Evde pilates yapıyorum ve mata ihtiyacım var. Matların fiyatı 15 TL’den 300 TL’lere çıkıyor, şaşırdım. Ne özellikleri bunların fiyatlarını bu şekilde oynatıyor? Ben 50-60 TL’ye bir şey alayım diyordum, 90 TL’lik almasam ne kaybederim? Önereceğiniz mat var mı bu arada? (300 TL olmasın lütfen
Merhaba,

Evde pilates yapıyorum ve mata ihtiyacım var. Matların fiyatı 15 TL’den 300 TL’lere çıkıyor, şaşırdım. Ne özellikleri bunların fiyatlarını bu şekilde oynatıyor? Ben 50-60 TL’ye bir şey alayım diyordum, 90 TL’lik almasam ne kaybederim?

Önereceğiniz mat var mı bu arada? (300 TL olmasın lütfen:))
0
damba
(16.05.20)
Selam,
kalın olması önemli rahat edebilmen için gerisi boş. 15mm olanlara bak en ucuzunu al. hepsinin fiyatı gökyüzüne çıkmış gerçi ama araştır. ravel-delta bunlar iyi markalar.
0
dereotu
(16.05.20)
Kalın olması +1
0
curukturpkokusu
(17.05.20)
6 yıl önce hepsiburadadan deltanın kalın matlarından birini almıştım. Fiyatını hatırlamıyorum ama çok makul bir fiyattı. Bugün dahi sporumu o matın üzerinde yaptım. Makul fiyatlı bir delta almanı öneririm.
0
ruhen hastayim ben
(17.05.20)
@ruhen hastasıyım
Makul fiyattan kastınız nedir hocam? Mat fiyatları almış başını gitmiş, sanırım korona günleri dolayısıyla evde spor yaptığımızı bilen fırsatçılar yüzünden.
0
🌸damba
(17.05.20)
@damba, şu anda piyasa hakkında bir bilgim yok ancak 50-60 lira gibi bir fiyattan alınabilir. 300 lira vermek çok elzem değil.
0
ruhen hastayim ben
(17.05.20)
Tek dikkat etmen gereken matknkk kalın olması. Bem bulabildiğim en kalını aldım iyi ki öyle yapmışım diyorum herseferinde.
0
mobydick
(17.05.20)
(7)

Geçmişte yaşamayan var mı?

ya ben lan neyse
sürekli geçmişi düşünüp özlem duyanların depresyonda olduğu söylenir ya."ben hiç geçmişte yaşamıyorum, özlemiyorum." diyenler ne halde? çok mu mutlusunuz? nasıl bir his merak ediyorum.
sürekli geçmişi düşünüp özlem duyanların depresyonda olduğu söylenir ya.

"ben hiç geçmişte yaşamıyorum, özlemiyorum." diyenler ne halde? çok mu mutlusunuz? nasıl bir his merak ediyorum.
0
ya ben lan neyse
(16.05.20)
Valla ben geçmişte yaşamıyorum, özlemiyorum da. Ama bunu yaptığım(ya da yapmadığım mı deseydim bilemedim) için ekstra mutlu da değilim. Normalim yani.
0
Amaranta ursula
(16.05.20)
geçmişi özlemiyorum, geçmişte yaşamıyorum da. mutlu muyum onu da bilmiyorum ama mutsuz olmadığımı biliyorum. geçmişe sürekli özlem duyan arkadaşlarım oldu, burada onlar üzerinden analiz kasmayacam ama hepsinin ortak özelliği hedefi hayali olmayan bişeyler üretmeyen insanlar olmalarıydı. adam haliyle eskiyi sorumluluğu olmayan yılları özlüyor. aslında özlem de değil bu bir çeşit rahatı arama dürtüsü.
0
avatar is back
(16.05.20)
hahaha özlemiyorum çünkü geçmişimde özlenecek bi şey yok..
0
mehmed resad
(16.05.20)
Normal hissediyorum +1 bir de geçmişi bir bütün olarak değil de parçalı düşünüyorum. Mesela kalabalık bir arkadaş grubuna sahip olduğum sürekli gülüp eğlendiğim günleri aklıma gelince özlüyorum tabii ki. Ama bu aklıma nadir gelir. Bunun depresyonla alakası olduğunu düşünmüyorum.
0
ruhen hastayim ben
(17.05.20)
ben geçmişe özlem duymuyorum cünkü korkunçtu. geçmişi düşünüp depresyona girmiştim. depresyondan çıktım ama hala geçmişim beni üzüyor ve mutsuz ediyor.

ben geleceği de çok düşünüyorum, hiç umutlu da değilim.

hiç mutlu değilim ya ben.
0
batlegolas
(17.05.20)
Gecmisi hic ozlemiyorum su an da mutlu degilim. Gelecegi de düşünmüyorum. Anlik mutsuzlugumu yasiyorum.
0
instant crush
(17.05.20)
geçmişi özlemek, geçmişte yaşamak değil belki ama geçmişin sende yaşaması var.
0
tabudeviren
(17.05.20)
(4)

Depozito savaşlarında ne yapmalı?

Piukh
2 yıldır oturduğum daireden çıkma durumum var. Zamanında 1500 lira depozito vermiştim ve yine bile bile vazgeçiyorum galiba.Öncelikle kendisi saygısız ve güvenilmez bir insan, eve girerken ufak tefek kalmış eşyaları aldırıp, temizleteceğini söylemişti ama sonradan binbir türlü bahane ile geçiştirdi
2 yıldır oturduğum daireden çıkma durumum var. Zamanında 1500 lira depozito vermiştim ve yine bile bile vazgeçiyorum galiba.

Öncelikle kendisi saygısız ve güvenilmez bir insan, eve girerken ufak tefek kalmış eşyaları aldırıp, temizleteceğini söylemişti ama sonradan binbir türlü bahane ile geçiştirdi ve tabii ki emlakçı karışmadı. Daha sonra da hiçbir konu için kendilerini aramadım, sadece zam için konuştuk.

Bugüne kadar 2 evden çıktım ve aldığım gibi bırakmama rağmen birinden depozitomu alabildim, diğeri sözde bahaneler ile oyalayıp yatırmadı ve 4. defa aramaktan utanarak lanet edip bıraktım.

Benim kendime yakıştırdığım: evden çıkmadan 1 ay önce ev sahibine haber vereyim ve kiramı da yatırayım, çıkarken gelip baksın, aldığım gibi teslim ettiğim için depozitomu versin ve ayrılalım. Ama bu yine olmayacak. Çıkacağım ay kirayı yatırmıyorum demek de hiç hoş bir hareket değil.

Boyaya saysın diyebileceğim bir durumu bile yok şu evin ama sırf kendime yakıştıramıyorum diye resmen enayi gibi parayı veriyorum. Siz ne yapıyorsunuz?
0
Piukh
(16.05.20)
böyle durumda yapacağınız şu: evden çıkıyorum önümüzdeki ay depozitodan düşerseniz diyip adam eve baktığında evde gerçekten maddi bir zarar varsa parasını vermek yoksa da devam etmek. bunu bana ev sahibim teklif etmişti bir de. hakkınızı arayın yoksa daha çok depozito kaybedersiniz.
0
sting
(16.05.20)
Ben ocakta son ay kirayı vermemeyi teklif etmiştim ve ev sahibim kabul etmişti. Üstüne evi temiz bıraktığım için de arayıp teşekkür etmişti. Bunda ayıp bir durum yok.
0
ruhen hastayim ben
(16.05.20)
en baştan yine alamayacağım dersen alamazsın.

çıktığım hiç bir ev ve ofiste depozitoyu bırakmadım, bıraktırmadım. bir ay önce haber verildiyse son ayın kirasını yatırmayıp, anahtar teslimi için emlakçıyı değil ev sahibini çağırıp, bak kardeşim her yere denir. gerçekten bişey varsa yaptırılır.
0
scudman1
(16.05.20)
Çok büyük ihtimalle depozito içeride kalıyor. Bunun için de ben şöyle bir yöntem geliştirdim kendimce

Evden çıkacağımı önceden haber vermiyorum. Emlakçı eve gelip gitmesin diye. Sonra da evden çıkacağım zaman ben çıkıyorum deyip depoziti bırakıp çıkıyorum.
0
kickboxer
(16.05.20)
(14)

anneniz babaniz nasil evlenmis ve simdiki durumlari

bagirir bu raylar o sahte o kart duzene
birbirleriyle sevgili olduktan sonra mi, gorucu usulu tanisip bir iki gorusmeden sonra mi, uzaktan akrabalik iliskileriyle kucuk yerlerde hemen birbirleriyle evlendirilmeleri ile mi? nasil evlenmisler ve sizce evlilik nasil gidiyor / gitti? geriye donup baktiklarinda birbirlerini bir hata olarak gor
birbirleriyle sevgili olduktan sonra mi, gorucu usulu tanisip bir iki gorusmeden sonra mi, uzaktan akrabalik iliskileriyle kucuk yerlerde hemen birbirleriyle evlendirilmeleri ile mi? nasil evlenmisler ve sizce evlilik nasil gidiyor / gitti? geriye donup baktiklarinda birbirlerini bir hata olarak goruyorlar midir? ya da belli etmeseler de birbirleriyle olmadan yapamazlar mi? ya da cok guzel bir iliskileri mi var? evet, buyrun sohbete.
0
bagirir bu raylar o sahte o kart duzene
(15.05.20)
sevgililermis 4 yil nisanlilik sonrasi da evlenmisler. hep didisirler ama oyle kavga gurultu gibi degil sitcom tadinda genelde :) gecenlerde annem bi keresinde 1 haftaligina anneannemin yanina gitmis babam evde tek kalmis. annemi arayip ne zaman geliyosun artik kör oldum eve dön filan diyormus :) ask sevgi biter mi bilmem de galiba bitmiyor :)
0
in vino veritas
(15.05.20)
Bizimkiler uzaktan akrabalık ilişkileri ile küçük yerde görücü usulü evlenmişler. Evlilikleri de normal bir evlilik. Ayrılığı boşanmayı ikisi de düşünmez istemez. Didişmeler oluyor tabi ama birbirleri olmadan yapamazlar sanırım.
0
Amaranta ursula
(15.05.20)
Annemin tarafı dönemine göre oldukça ileri görüşlü insanlarmış. Bütün kardeşler kendi istedikleri sevgilileri ile evlenmiş. Ama gel gör ki bütün kardeşler ayrı bir fiyasko eş seçiminde. Boşananlar neyse de, evli kalanlar da mutlu değiller. Annemse boşananlar arasında. Çok samimi söylemek istiyorum kadın tam bir hata bombası aşk hayatında. Kendi de kabul ediyor. Bence güzel bir evlilik hayatı görücülüğe de aşka da bağlı değil, kişilere bağlı.
0
kedili bisiler
(15.05.20)
babamın kuzeni annemin karşı komşuyla evleniyor. babam gidip gelirken görüyor annemi istiyor. annem çok güzel bir kadın babam ortalama bi tip, annemin çok talibi olduğu için kötü kalkıkmış biraz kimseye yüz vermiyormuş, babası da dedem için "babasını tanırım iyi adamdır" diyip babamla evlenmesini istemiş. babam o zamanlar(78) istiklalde takım elbiseyle dolaşan tayfadan, çevresi falan da geniş, sevilen sayılan bir insan; annemin gözünü boyamış evlenmişler. sonra istanbul'dan memlekete dönmüşler annem şaşırmış üzülmüş, sonra evinin kadını olmuş.

babamı annemden başka kimse çekemezdi muhtemelen, çok zor bir adam. anama üzülüyorum keşke başkasıyla evlenseydi de daha rahat bir hayatı olsaydı diye. ama annem bunu hissettirecek hiçbir şey yapmadı bunca sene, babama bağırdığını bile hatırlamam; hep alttan almış. tanıdığım en iyi kalpli, kaprissiz, iyiliksever insan. babam da annemi çok sever ve değerini bilir ve her fırsatta söyler. ama mizacı bozuk işte, istemeden yormuş kadını. arada hatunov falan diye takılıyor gelmiş kaç yaşına. biz slav kadın şakası yapsak çükümüzden asar tavana.
0
Bruce
(16.05.20)
Dayımla babam arkadaşımız, babam annemi bir düğünde dayımın yanında görmüş, dayima "Kızkardeşine talibim" demiş. Annem de o sıralar aşk acısı çekiyormuş, babam yakışıklı adam, "İyi bari bu olsun" demiş. Evlilikleri baştan aşağı fail bana göre ama yıllar içinde kendilerine has disfonksiyonel bir iletişim şekli geliştirdiler. Sürekli kavga gürültü, hir gür olur, birbirlerinden sürekli sikayet ederler ama babamın daha iyi bir şansı olabilecegini düşünsem de annemin kimseyle çok büyük bir huzur, mutluluk yasayabilecegini düşünmüyorum. Yani bence bu hikayede yanan babam olmuş, tabii biz çocuklarindan sonra.
0
epistemic_regress
(16.05.20)
Arkadasmis*
0
epistemic_regress
(16.05.20)
annemin işyeri arkadaşı babamın üniversiteden arkadaşıymış. bunların arasını yapıyor ve annemin başını yakıyor :) annemin hiç sevgilisi olmamış, anneannem sürekli evlen başıma kaldın diyormuş (yaş 24-25). o da eytere beaa diyip hızlı bir flörtün ardından babamla evlenmiş bi sene içinde. babamı evlendikten sonra tanımış. ben 6 aylıkken boşanmaya çalışmış, sonra babam vazgeçirmiş. çok çekti babamdan, ama biz küçüğüz diye boşanmadı. anneannem de destek çıkmadı. en küçük kardeşim üniversitedeyken tekrar boşanma girişimi oldu, avukata gitti. babam tüm sülaleye ağlayıp telefon edip bi şekilde yine vazgeçirdi. sonrasında babam korkudan normalleşti sanırım, yaşlılığın da etkisi var. şimdi daha iyiler. en azından eskiye göre.
0
pide
(16.05.20)
Annem ve babam tanıştıklarında annem nişanlıymış. Babam askerden dönünce kendisine gösterilen hiçbir kızı beğenmemiş ama annemi görünce beğenmiş. Nasıl olmuş bilmiyorum ama annem nişanlısından “aptal aptal konuştuğu için” ayrılmış. Sonra babamla evlenmiş. Şu an 38 yıllık evliler. Babam bu süreçte annemi aldattı, kadının tüm potansiyelini sömürdü. İkisi bir araya gelip çok kötü ebeveynler oldular. Ama anne baba diye seviyoruz işte. Yaşlandıkça daha tonton oldular sadece.
0
ruhen hastayim ben
(16.05.20)
annem çok katı 2 erkek kardeş ve babasıyla büyüdüğünden. hiç erkeklerle muhabbeti olamazmış. zaten liseden sonra da okutmamışlar.

çok güzel bir kadın olduğundan sürekli istemeye gelirlermiş. erkek kardeşleri küfürler eşliğinde isteyenleri kovarlarmış :),

annemin, abilerinin dayaklarının ve babasının otoriterliğinin canına tak ettiği bir zamanda, alt komşusu olan babam, anneannemin de ayarlamasıyla dayımlar evde yokken. hızlıca annemi isteyivermiş. birkaç kez pastahanede buluşup limonata içtikten sonra evlenmişler. yani bir nevi evdeki boktan ortamdan kurtulmak için babama aşık olmasa bile evlenmeyi tercih etmiş.

sonrası boktan bir hayat, babam anneme yıllarca it gibi davrandı, 3 çocuk oldu, sürekli boşanmayı düşündü ama cebinde parası ve gidecek babası olmadığı için 18 sene evliliğin ardından ancak emekli olduktan sonra boşanabildi. boşandıktan sonra da yüzü gülmedi 1 emekli maaşıyla 3 çocuk okutmaya çalışıp eve peynir, zeytin alamadığını, beni fırınlara yollayıp bayat ekmek varmı diye sordurduğunu hatırlarım. inanılmaz utanırdım, bu yüzden de anneme çocuk aklımla çok kızardım

şimdi annem 60 yaşında, sağlığı yok, zor yürüyor, kıymet bilmeyen oğullarının kahrını çekiyor. ara ara gözleri yaşlı yakalıyorum. hayatının bittiğinden bahsediyor. hayat böyle işte ezip geçiyor.

babam yeniden evlendi. bu evlilikten bir tane engelli çocuğu doğdu. mutlu mu değil mi bilmiyorum.
0
egokalp
(16.05.20)
Yaşadıkları Şehrin iyi ailelerinin çocukları. Okuyup iş sahibi olup 30 gibi evlenmişler. Çok sakin be hatta asosyal bi yaşantıları var. Birbirlerine hala siz diye hitap ediyorlar. Kavga tartışma çok nadirdir. Uyumlu bir çift bence.
0
i ve been mistreated
(16.05.20)
babam annemi çok sevmiş.
annem o zamanlar başka birine aşık olduğu ve onunla çıktığı için babama yüz vermemiş önce.
sonra erkek arkadaşından ayrılmış, bakmış ki babam da peşinde pervane, iyi o zaman demiş.
babamın peşinde koşması ve çıkmaları falan filan dört yıl sürmüş, sonra babam askere gidip gelince evlenmişler.
hemen ben olmuşum, hatta temellerim nişanlılık dönemlerindeyken atılmış.
ben üç yaşındayken boşanmışlar.

babam çok sevmiş ama bence annem sevmemiş.
sonradan bunu kendisi de söyledi.
"babanı değil de, beni sevmesini sevdim." demişti.

babam hem annemi sevmeye devam ederek, hem ona düşman olup kin güderek mutsuz bir adam oldu, sonradan bir sürü kız arkadaşı oldu, 2 kere daha evlendi, bir kardeşim de oldu hatta.
şu anda tek başına yaşıyor, bir kız arkadaşı var, arada bir kendini toparlıyor ama alkol problemi var.
annem vefat edince biraz daha çöktü sanki son 2-3 yıldır.

annem babamdan boşandıktan 1,5 yıl sonra başkasıyla evlendi, 25 yıl evli kaldı, boşandı.
hiç mutlu olamadı.
annemin zaten babasıyla sorunları varmış, yani sevme ve sevilme dengesi sorunluydu.
ama babamın annemin hayatının en büyük hayal kırıklığı olduğunu düşünüyorum.
annem belki ben doğduğum için bu kadar sert düşünmedi hiçbir zaman.
sonrasındaki seçimlerini nasıl yanlış etkilediğini ancak 50'sinden sonra görebildi, onu da ne kadar net görebildi bilemiyorum.

ikisinin de kendi ailelerinden gelen sorunları vardı zaten, hem birbirleriyle, hem başkalarıyla ilişkilerinde başarısız oldular.
0
blatta hiberna
(16.05.20)
@blatta, babana üzüldüm. annen niye öyle yapmış:(

Bizimkiler arkadaşları aracılığıyla tanışmış. Ben üniversiteye gidene kadar hep kavgalıydılar. Senin akraban, benim akrabam diye hep tartışırlardı. Bir komşumuz gelip ayırırdı.Çok üzülürdüm. Aynı ev içinde babam annemle 8 ay konuşmadı.

Şimdi hiç akraba yok, biz de uzaktayız. 60lı yaşlardan sonra liseli gibiler. Erotik muhabbetler falan. İlginç. Başlarına vurdu galiba.
0
banacevaplazım
(16.05.20)
@bana cevap lazım:

babam annemi sevmiş demek babam annemi mutlu etmiş demek değil ama.
elde edince, elde edinceye kadar yaşadıklarının intikamını almakla karışık, "artık benim dediğim olur" gibi bir kafada hareket edince, işler gitmesi gerektiği gibi gitmemiş tabii.
yani kin güden, intikamcı, hükmetme meraklısı bir karaktere sahip maalesef.
ne kendini, ne çocuklarını, ne başkasını mutlu edebiliyor.
o yüzden hayal kırıklığı diyorum zaten.
ama annem de yanlış yerde yanlış şeyi aramış tabii.
0
blatta hiberna
(16.05.20)
Annem hastanede çalışırken babamın arkadaşı ameliyat oluyor, ona geçmiş olsuna geldiklerinde annemle karşılaşıyorlar. sonra babam anneme sarmış, sürekli hastalık bahanesiyle gelip görüyormuş vs. sonunda annem de yüz verince 1 sene içinde evlenmişler (21-26)

Arada hırgür oluyor, ben bunun hayatlarına heyecan kattığını düşünüyorum artık. Çünkü birbirlerinden ayrı da yapamıyorlar ve her zaman birbirlerine kızdıkları zamanlarda bile çok sevgiyle bahsederler. "Baban şöyle böyle ama bakma iyi adam" "Annen de iyi kadındır" filan gibi.. Anneme hiç pişman oldu mu diye sordum birkez, "yine olsa yine babanla evlenirdim" dedi.
0
lcha
(16.05.20)
(17)

türk evlerinde neden duvar kağıdı kullanılmıyor?

Bruce
şu belarus'taki kelepir daireyi görünce aklıma geldi.https://re.kufar.by/vi/99792767amerikan filmlerini izlerken, özellikle suburb evlerinde, dikkatimi çeker hep; biz neden duvar kağıdı kullanmayız diye. bize gelmemiş bir moda olduğu için mi, yoksa başka bir sebebi var mıdır? bu konuda yorumlarınızı
şu belarus'taki kelepir daireyi görünce aklıma geldi.
re.kufar.by

amerikan filmlerini izlerken, özellikle suburb evlerinde, dikkatimi çeker hep; biz neden duvar kağıdı kullanmayız diye. bize gelmemiş bir moda olduğu için mi, yoksa başka bir sebebi var mıdır? bu konuda yorumlarınızı merak ettim.

bi de yerden duvarın yarısına kadar gelen ahşap kaplama geleneği var mesela, yine amerikan suburb evlerinde oluyor; o da dekoratif bir hareket katıyor bence duvara.

acaba amerikanın ahşap evlerini örtmek daha kolay diye mi kullanıyorlar bunu? bizde sıva üstü boya atınca gerek kalmadığını mı düşünmemişler?
0
Bruce
(15.05.20)
günümüzde duvar kağıdı ökküz gibi pahalı malzeme çünkü. zarar gördü mü onarmak da zor, hatta imkansız. uygulaması da zahmetli.

bu dairedeki duvar kağıtları 80'lerin sonunda demode oldu gitti, eskiden vardı. bizim ev de aynen böyleydi hatta.

alçıyı vurup saten boyayla boyamak hem daha ucuz, hem de yıkıntı döküntü durumunda onarmak çok kolay.
0
kibritsuyu
(15.05.20)
kullanılıyor ve çoğunlukla çok çirkin oluyor bu linkteki gibi. ankarada yeni evlerde duvarın 1 tanesini yarısını falan kaplıyorlar daha da çirkinleşiyor
0
glamdr1ng
(15.05.20)
ben çocukken kullanıyorduk ama buyuyunce ailem artık hep boya yaptırmaya başladı. bize gelmemiş değil de geçmiş gitmiş bir moda sanırım
0
carpenic
(15.05.20)
İnşaatların dandik olmasından ötürü olabilir. Benim evin duvarları, zemini yasyamuk. Zemine parke bile yaptıramadık yamukluk yüzünden, önce düzelttirip sonra üstüne yaptırmamız gerekti.
0
plutongezegendegilmi
(15.05.20)
totomdan sallamaya geldim açılın.

duvar kağıdı temizlik anlamında vs daha rahat ve dikkatli kullanılırsa daha uzun süre temiz bir görüntü sağlıyor boyaya göre ayrıca yedek bulunursa onarımı da çok zor değil çünkü boyadaki gibi ton farkı olmuyor sorunlu yere yeni boya vurulduğunda oluşan ancaaaak aşırı maliyetli bir şey bu meret. bu amarikanlar genelde malum uzun ev kredileri ödeyerek yıllarca hatta ömür boyu aynı yerde yaşıyorlar daha çok. türkiye'de bu durum daha az bana kalırsa, bence ortalama bir türk ailesi amarikan ailesine göre daha fazla ev değiştiriyor. bu da duvar kağıdının avantajını ortadan kaldırıyor.

yorumlarım bu kadar.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(15.05.20)
Annemler 90lı yıllarda kullanıyormuş. Biraz eski moda diye bakılıyor bence.
0
ruhen hastayim ben
(15.05.20)
Bir dönem evimin her duvarı kağıt kaplıydı ama sonrasında çarpma ve yırtılma olunca çok kötü oldu. Zor zar söküp boyaya döndük.
Bence gereksiz, bazı odaların tek duvarı belki olabilir.
0
brnbrs
(15.05.20)
eski evlerde var. Anneannemlerin eski evinde de vardı, İstanbul şişlide kaldığım öğrenci evimizde de. Yenileri pahalı diye yapmıyor olabilirler doğru.
0
nhk ni youkosu
(15.05.20)
duvar kağıdı yukarıda yazdıkları gibi pahalı bir şey.
hâlâ çok şık, güzel ve kalitelileri var yani duvar kağıdı o kadar da demode değil ve kullanılıyor ama imkânı olan, dekorasyona önem verip buna iyi bir bütçe ayırabilen insanlar tarafından tercih ediliyor daha çok.
mecburen öyle.

sizin anlatmaya çalıştığınız amerikan evlerindeki lambriler bence de çok güzeldir.
bir de bizdeki gibi olmayan geniş süpürgeliklerini de beğenirim.
bizde bir ara yerden tavana kadar lambri modası vardı ama o zaman da belli muhitlerde oluyordu.
yine pahalıydı, ama şimdiki kadar değil.

şu anda biraz demode oldu ama bu tip şeylerin demode olmasının nedeni malzeme pahalılığı ve kullanımın aşırı düşmesi bence.
malzeme pahalılığıyla gelen işçiliğin yok olması konusu da var.

kapı yaptırmak için kapı ustası buluyorsunuz, hazır amerikan kapı takmaktan başka şey bilmiyor.
çünkü artık amerikan kapıdan başka kapı yapıl(a)mıyor.

evin antresini, koridorunu lambri yaptırıp, buna uyumlu masif parke döşettiğiniz zaman ciddi para harcamanız gerekir.
yaptıran yok mu? var.
ama belli bir kesim.
artık ortalama evlerde böyle şeylerin yapılması çok zor.

masif, eski tip, bildiğimiz gerçek parke bile zor bulunur oldu neredeyse.
amerika'da en dandik prefabrik evlerin, kasabalardaki devlet dairelerinin bile ahşap malzemesi masif oluyor çoğunlukla.
çünkü orada ahşap malzeme ucuz.
dolayısıyla bizdeki gibi sentetiğe kaymalarına gerek olmuyor, görsellikten de ödün vermiyorlar.
0
blatta hiberna
(15.05.20)
bizde modası erken geçti.

ayrıca avrupada ev almak, satmak , yatırım yapmak vs bizdeki gibi değil.
insanlar ya çok geçici takılıyor ya da ömürlük ev alıyor. dekorasyon mantığı da o yüzden farklı.

ayrıca pasaklı bişey genelde, çok iyi fikir değil.
0
rewlack
(15.05.20)
90'ların sonu gibi, özellikle 2000'lerde kullanılıyordu hatta modaydı da ancak kullanışlı değildi, sonra modası da geçti. ayrıca hem pahalı hem de kolay yıpranıyor.
hele evde çocuk varsa muhakkak eklenti yerlerinden yırtıyor çocuklar onları.

bana göre saten boya hem daha güzel hem de daha kolay.
0
not sure if serious
(15.05.20)
çünkü modası geçti ve doğu avrupanın sıkıcı evlerini andırıyor.
0
ya ben lan neyse
(15.05.20)
çünkü duvar kağıdını allah kahretsin. evin bir odasını duvar kağıdıyla kaplayalım dedik üç gün anamız ağladı. bir de neredeyse 4 metre tavan. bir daha duvar kağıdı yapacağıma sıvası dökülmüş evde yaşarım daha iyi. benim gerekçem bu.

ülke: almanya. burada bayağı yaygın aslında. ya da benim bulunduğum evlerde öyleydi.
0
bohr atom modeli
(15.05.20)
Tekstil tabanlı duvar kağıtları daha pratikmiş. Takılması ve sökülmesi kolaymış. Kullanmadım sadece duydum.
0
komando kani var bende
(15.05.20)
80'lerin sonu ve 90'ların başında oturduğumuz evlerde hep duvar kağıdı vardı. 90'ların ortasında ev ararken emlakçılar hep evlerin "saten boya" olmasını övüyordu, biz de "vay canına, duvar kağıdı veya düz boya olmadığına göre bu bayağı iyi bir şeydir" diye etkilenmiştik. O noktadan sonra duvar kağıdı falan görmedim yeniden. Duvar kağıdı eski evlerle özdeşleştiriliyordu o dönemde sanki, bir daha da tercih edilmedi.
0
wish i could find a way to disappear
(16.05.20)
temizliği zor ve masraflı olduğu için. kağıt kirlenince değiştirmek yerine söküp boya çekiyorlar.
0
semitika
(16.05.20)
bakınız mesela örnek vereyim yukarıda yazdıklarıma.

şu anda kiracıyım. tuttuğum evin salonu tekstil gibi olan duvar kağıtlarından kaplı. evin geri kalanı alçı duvar, saten boya.

ben evi tutar tutmaz boyacı getirttim, iki kilo alçıyla kırılan, dökülen, delinen her yeri onardılar, 2-3 kova boyayla büyün evi tertemiz boyandı. işçilik dahil maksimum 1000 liraya ev mis gibi oldu. hatta taşınırken yepyeni boyanmış kirişe dolabı gemçirdiler, orası kırıldı. ben taşınmadan sonra saten alçıyla mis gibi onarıp zımparalayıp, artan boyayla da rötüş yaptım, mis gibi oldu. aylar sonra oğlan duvarı kalemle boyamış, sildim çıkmadı. artan boyayla boyadım üstünü, mis. hiç bozulmamış gibi.

ama salon? duvarın birinde önceki herifin astığı aynadan kalan ve silmekle çıkmayan sapsarı bir çerçeve izi. duvarlarda önceki herifin çaktığı çivi delikleri. fon perdelerini astıkları askıların delikleri, dış cepheye bakan duvarların içine de yalıtım için strafor döşenmiş, bir de oraya bir şey çarpmış göçmüş orası.

yani yedeği bile olsa yine neredeyse bütün salonun kağıtlarının sökülüp yeniden yapılması lazım ki tertemiz olsun. ne yaptık? bir şey yapamadık, öyle kullanıyoruz.

bir de kontrata da yazmışlar demirbaşlar kısmına, "salon ithal bilmemne duvar kağıdı" diye. üstüme de zimmetlemişler. sökeyim desem, kendi cebimden salonu da alçı ve boya yapayım desem onu da yapamam yani.

öyle saçma bir şey duvar kağıdı.
0
kibritsuyu
(16.05.20)
(7)

Aşık olma mekaniği

ya ben lan neyse
mümkünse bilimsel cevaplar arıyorum.hayatımda hiç karşı cinsle bir gönül ilişkim olmadı. (32e) sanırım kimseye de aşık olmadım. hiç ilgi duymadım yani o konulara. birkaç teklifi reddettim hepsi o kadar. tüm aşk serüvenim budur. aşk konusunda şu 3 konuyu merak ediyorum:1. ben aşık olmayı yıllardır il
mümkünse bilimsel cevaplar arıyorum.

hayatımda hiç karşı cinsle bir gönül ilişkim olmadı. (32e) sanırım kimseye de aşık olmadım. hiç ilgi duymadım yani o konulara. birkaç teklifi reddettim hepsi o kadar. tüm aşk serüvenim budur. aşk konusunda şu 3 konuyu merak ediyorum:

1. ben aşık olmayı yıllardır ilk görüşte olan bir şey sanıyordum. sanki herkesin bir ruh eşi var, onla karşılaşınca otomatik kilitleniliyor gibi. iki kişinin aynı anda birbirine aşık olması imkansıza yakınken bu kadar kişi nasıl "birbirine aşık" olarak geziyor ortalıkta? çiftlerden biri kendini şartlandırıyor mu? mantık evliliğinden falan bahsetmiyorum.

2. erkeklerde "aşık olunan kişiye karşı şehvet duyamama" diye bir olay vaki oluyor bazen değil mi? bu evrime aykırı değil mi? yani aşık olursun, şehvet duyarsın ve soyun ürer. acaba erkeklerdeki bu durumun sebebi nedir? yoksa bu anlattığım aşık olma hali aslında aşk falan değil midir? bu durumda olan arkadaşlarım olmuştu. bende de önceki yıllarda çok güzel bulduğum kadınlara karşı bu hiş oluşmuştu.

3. aşık olmanın nasıl bir kimyası var? insanı depresyona mı sürüklüyor yoksa psikiyatrik olarak bir bug durumu mu? depresyondan ziyade tam aksi aşırı mutluluğa mı sürüklüyor? burada da insanların neler hissettiğinden ziyade bilimsel-tıbbi bir cevap arıyorum.

dinlediğiniz için çok teşekkür ederim.
0
ya ben lan neyse
(14.05.20)
1. İlk görüşte olanı daha çok cinsel çekim bence, ilk görüşte aşık olduğunu iddia edenler de var tabii. Aşk karşıdakini tanıdıkça olan ve güçlenen bir şey.

2. O (yine bence) cinselliğe yaklaşımı sorunlu olan milletlere özgü bir şey. Nasıl ülkemizdeki kadınlar birsürü cinsel tabuyla büyüyorsa erkeklerde de aynı şey var. Seks kötü, seks ayıp olunca da "insan sevdiğini s.ker mi" çıkıyor ortaya.

3. pas.
0
kobuzchu kiz
(15.05.20)
bu soruların net cevabı olsaydı "aşık olmak" bu kadar abartılan bir şey olmazdı.

mesela birinci soru kişinin ne tarz bir sevgi ve ilgiye ihtiyaç duyduğu ile alakalı. aynı zamanda kendini ne kadar açtığı, neye zaafı olduğuyla da. ilk görüşte aşkın buna dönük zaafları olan insanların başına geldiğini söyleyebiliriz. ben insanlar hakkında kolay yargıya varmayan, herkese kolayca güvenemeyen biri olma zaafına sahibim(bak zaaf konusu bile ne kadar öznel, bazıları bunu zaaf değil kuvvet olarak görüyordur eminim). bu sebeple ilk görüşte aşık olmadım, sanmıyorum ki olayım.

ikinci sorunun cevabının aşkla uzaktan yakından alakası yok; tamamen ahlaki temele dayanıyor. bizde şehvet ayıp ve günah, aşk gibi pozitif bir duyguyu negatif nosyonlarla bağdaştırmamak için kendimizi kandırıyoruz. halbuki en iyi seks karşındakinin ruhunu da becerebildiğin zaman yaşanır. (hooop yine öznellik, bu söylediğime karşı çıkıp fikrini çatır çatır savunabilecek insanlar da çok var)

üçüncünün cevabına psikolojik olduğu kadar biyolojik cevap vermek de mümkün. feromon konusundan girip "aşk aslında insanın soyu devam ettirmek için gereken dna yapısını koku yoluyla seçen atalarımızdan kalan dürtünün medeniyetteki kılıfıdır" diye yorumlayabiliriz. öte yandan yukarıdaki zaaf konusunu, insanın sevgi ve ilgi ihtiyacını uhrevileştirerek dışa vurması olarak psikolojik açıdan da değerlendirebiliriz. yani burada da bir netlik yok.

aşk çok kişisel bir şey olduğu için bu kadar özel geliyor insanlara bence, hiçbir aşk tanımı bir diğerine benzemiyor. herkesin kendi aşkı var ve bu durum bir insana kendini en özel hissettiren şey. mesela bence aşk insanın kendini sevme ve sevdirmesinin en garanti yoludur. bu kendine haslığın en büyük kanıtı da şıpsevdi sakızlarıdır diyip konuyu kapatıyorum.
0
Bruce
(15.05.20)
1. ilk görüşte birbirine aşık olup da sevgili olan kişi sayısı az zaten. insanlar genelde dur şununla bir tanışayım deyip sevgili oluyorlar. yani ortads öyle büyük bir aşk olmuyor.

2. kadın olduğum için pas geçiyorum.

3. bu aslında kişiden kişiye değişiyor ama genel olarak dopamin, oksitosin vs değişimler oluyor, bağışıklık sisteminin güçlenmesinden tutun da kalp sağlığına kadar pek çok olumlu etkisi oluyor.
0
rose parks
(15.05.20)
aşk rasyonalizmle açıklanamaz.(lütfn bknz: rasyonalizm ve veya modernizm)
dolayısıyla bir mantığı ve "mekaniği" olamaz.

1.hayır, çünkü illa ilk görüşte olmak zorunda değil. ayrıca birden fazla ruh eşiniz de olabilir.
2.bu toplumsal cinsiyet ve muhafazakar toplumların demografisyle ilgili. bir çeşit baskıdan (yine rasyonalizme ve modernizme geliyoruz) ve kural, sınıflandırma aramaktan oluyor. aşkın her türlüsünün temelinde bilinç altında bazen cinsellikle bir bağ vardır. (bknz: freud veya freudu çok sevmeyenler için bknz: jung) buna anneye babaya maneviyata duyulan "aşk" da dahil.
3.kokainle aynı etkiyi yarattığına dair (beyindeki rezonansı) bir bilimsel çalışma var, sağda solda bulunabilir bi kaynak.bknz vermiyorum o yüzden :)
0
jimjim
(15.05.20)
Eski enerjim olsa uzun uzun yazardım ama kısaca şöyle. Aşk diye adlandırdığımız şey 3-4 yıllık bilemedin 5 yıllık ömrü olan bir duygu. Bunun nedeni ise soyumuzu devam ettirebilmek için yaptığımız yavrunun gereksinimlerini karşılamak için bize yeterli gelecek minimum yılın bu olması. Sanıldığı kadar romantik bir şey değil yani. Soyumuzun üremesi için evrimleşmiş bir duygu.
0
ruhen hastayim ben
(15.05.20)
Ben cevap veremem bu konulara fakat 303 filmi biraz cevap arıyor gibi. Aşkın ne kadarı kimyasal, bir ilişkiyi yürütmek için biraz kafaların da uyuşması gerekmez mi gibi tartışmalar var. Tavsiye ederim.
0
black holes in the sky
(15.05.20)
m.youtube.com Bu videoda kafanızdaki soruların bir çoğuna cevap bulabileceğinizi düşünüyorum. Biraz uzun ama izlemeye başlayınca su gibi geçecek. Ben Lacan’a yakın bir insan olarak Agah Bey’i ilk dinlediğimde bayılmıştım.

Kimseye aşık olmadım dediğiniz için de bu konuşmayı izlemenizi öneririm : m.youtube.com
Burada hem hiç aşık olmamak ne demek, hem aşk tanımı kişiden kişiye nasıl değişiyor onu anlatır.

İki konuşmasından birinde şehvet duygusundan da bahsediyor olması lazım. Bahsetmiyor ise kısaca üzerinden geçmiş olayım, toplumsal yapı ve ahlaki anlayışa geçmeden önce fallik dönemde başlar bu karmaşalar. 4 yaştan bahsediyorum. Daha ahlak kelimesini duymadığımız, toplumu algılayamadığımız bir dönem. Erkekler için karmaşık hatta. Siz erkek olduğunuz için o cinsiyetten örnek vereyim. Hem evdeki babanın hem de kendisinin aynı meme üzerinde hakkı vardır çünkü. Düne kadar kendisine ait olduğunu sandığı memenin başkasına ait olduğunu da bu dönemde fark eder. Bu dönem ile ilişkilidir gelecekteki aşk-şehvet ilişkileri.

3 için de şunu ayırt etmek lazım. “Aşık olmak” değil vücuttaki kimyayı değiştiren. Aşık olduğunuz kişi size aşık ise farklı bir kimya peydah olur aşık olmazsa farklı. Bunun sebebi de “tamamlanma” hissidir. Tamamlanma hissediyorsanız eğer mutlu olursunuz elbette. İnsanın arayışı budur. Nihayete kavuşma hissini yaşarsınız. Ama eğer karşınızdaki insandan sizi tamamlayamayacağına veya kendisinin sizle tamamlanmayacağına dair bir beyan alırsanız eğer -bu sözlü olmak zorunda da değil- bu noktada hayal kırıklığı veya karşılıksız aşk denilen hissi tecrübe etmiş olursunuz. O da sizi mutsuz eder.
Siz hiç aşkı karşılıksız kalıp da bu konu ile alakalı yine de mutlu olan insan gördünüz mü? İnsanın kendi, doğal yaşamının kendisine verdiği mutluluktan bahsetmiyorum ama onu düşünmeyin. X’i seviyorum ama o beni sevmiyor, benim x’e olan aşkım bile beni mutlu etmeye yeter demez kimse. İnsanın doğası bu değil çünkü. Attığımız her adım tamamlanma için. İnsanlara karşı da, nesnelere karşı da bu böyle. Bilimsel yaklaşımın tamamı için de Lacan okuyunuz :) soruların cevapları orada.
0
irene
(15.05.20)
(5)

istanbul'da ev bulmak... (lutfen yardim)

nefertarii
Merhaba iki tane secenek var; biri Selenium Residence (Yenibosna metro cikisi) ve Halicioglun'daki Okmeydani duragina yakin Baylassin Prime. Ust sinir 3000 ve yeni bina aradigim icin dogru duzgun bir sey bulamiyorum ya? Buralar guvenli midir? Selenium yasi 5-10 yil arasi; Baylassin Prime yeni bina.
Merhaba iki tane secenek var; biri Selenium Residence (Yenibosna metro cikisi) ve Halicioglun'daki Okmeydani duragina yakin Baylassin Prime. Ust sinir 3000 ve yeni bina aradigim icin dogru duzgun bir sey bulamiyorum ya? Buralar guvenli midir? Selenium yasi 5-10 yil arasi; Baylassin Prime yeni bina.

Bana bir sey onerin lutfen. Metrobuse yakin bir yer ariyorum; deprem korkusu yuzunden ne yapacagimi da bilmiyorum...
0
nefertarii
(13.05.20)
Metrobüs güzergahı sizin için tek kriterse diğer yerlere bakın derim ben. Aylık üç bin lira verecek olsam kesinlikle yenibosna veya halıcıoğlu’nda oturmazdım.
0
ruhen hastayim ben
(13.05.20)
Tamam ama bahsettigim su yeni bina ve metrobus guzergahi (is yerim yenibosna'da)+ ust sinir 3000+ deprem bolgesi olmasin...

boyle olunca da hemen bulunmuyor inanin. ya da ben aramayi bilmiyorum galiba?
0
🌸nefertarii
(13.05.20)
depremden korkuyorsanız ve metrobüs güzergahında bir yer arıyorsanız kriterlerinizi yenileyin. avrupa yakasında öyle bir yer yok. ancak anadolu yakasında acıbadem. olabilir.
ya da metrobüsten uzak bir yer seçeceksiniz. bu arada metrobüs, ulaşım için kesinlikle iyi bir tercih değildir.
0
tururo
(13.05.20)
Deprem öncelikli düşünüyorsanız TEM sınırdır. TEM'in güneyi kötü durumda. Allah göstermesin ama metrobüs hattı boydan boya tehlikeli. Metrobüsün güneyi ise çok riskli. Başakşehir ve metronun geçtiği diğer yerlere bakın. Olmazsa düşük katlı binalara yönelin. İstanbul'da ev aramak işkence. Kolay gelsin.
0
mehmettekin
(13.05.20)
Bence halkalı düşünebilirsin. Soyak olimpikent siteleri çok güvenli. 2+1 daireler de o civarlarda. Marmaray istasyonu yakın.yürüyerek gidemezsin ama minibüsle falan 10 dk. Belki daha da kısa.
0
makarnacanavari
(13.05.20)
(10)

Geçtiğimiz hafta sipariş verip kargosu eline ulaşan oldu mu ?

glavina
Sözlükte de kargo şirketleriyle ilgili bir başlık açılmış.Genel bir sorun mu yoksa benim şansım mı? Kargolar hafta sonu çalıştı mı? Çarşamba günü kargoya verilen siparişim 40-50 km mesafede kargo takipte hala yolda diye geçiyor. Kargo şirketi MNG bu arada.Müşteri temsilcisine zaten ulaşılamıyor. Çar
Sözlükte de kargo şirketleriyle ilgili bir başlık açılmış.Genel bir sorun mu yoksa benim şansım mı? Kargolar hafta sonu çalıştı mı? Çarşamba günü kargoya verilen siparişim 40-50 km mesafede kargo takipte hala yolda diye geçiyor. Kargo şirketi MNG bu arada.Müşteri temsilcisine zaten ulaşılamıyor. Çaresiz bekliyor muyuz?
0
glavina
(12.05.20)
Lens siparişi vermiştim. Bu sabah yurtiçi kargo kargoyu getirdi.

Ama bazı kargo şubelerinde yoğunluk olduğu söyleniyor. İki hafta önce gittigidiyor'dan verdiğimiz siparişi kargo şubesi yoğunluktan kabul etmiyor diye bir hafta geç kargoya verdiler.
0
GoodMorningTeacher
(12.05.20)
Perşembe günü pazartesi teslimatlı sipariş verdim. Bir iki saat gecikmeli geldi bugün.
0
ruhen hastayim ben
(12.05.20)
Kargolar depolardan çıkıyor da şubelerde aşırı yoğunluk ve kota olduğundan gönderimi sıkıntı. Neredeyse 24 saate kadar çalışan şubeler var. Eskisi gibi dün aldım sabah geldi devri bu dönemde yok gibi görünüyor.
0
bahoho
(12.05.20)
Teşekkürler cevaplar için, bana denk geldi herhalde çaresiz bekliyoruz.Birde hafta sonu sokağa çıkma yasağında kargo şirketleri çalışıyor mu bilginiz var mı ?
0
🌸glavina
(12.05.20)
evet çalışıyorlar. hatta pazar günü bile dağıtım yapanlar var. belki de hepsi yapıyordur bilmiyorum. kargo konusu tamamen muamma bu arada yani genellemek imkansız mahalle mahalle şube şube çok değişiyor.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(12.05.20)
Aras Kargo, adres eksik deyip getirmedi. Telefon numaranız yanlış vs. dedi. Telefonda görüştüğüm kişinin duraksamalarından söyleyebilirim yüzde yüz yalan söylüyorlardı. 3 gün bekleme süresi varmış kargonun, son gün arayıp gidip almak zorunda kaldım. Aras Kargo sıkıntı yaşadığım tek kargo şirketi. Zorunda kalmadıkça tercih etmiyorum.
0
black holes in the sky
(12.05.20)
mng siparişimi 2 haftada getirmedi. en son gittim kendim aldım.
0
jelly bear
(12.05.20)
@black holes 3 gün bekleme süresi gönderim şubesinde mi varış şubesinde mi? varış şubesine gelse gidip dağıtıma çıkmadan teslim alacağım. Henüz varış şubesine gelmemiş kargom bir de orada mı 3 gün bekleyecek?
0
🌸glavina
(12.05.20)
@jelly bear yapma ya. Şehirler arası yasak olmasa ben de gidip alacağım.
0
🌸glavina
(12.05.20)
dün sabah (pazartesi) şubeye teslim edilen, ankara > istanbul paketinin tahmini teslimine çarşamba demiş yurtiçi kargo. normalde 1 gün malum ankara'dan istanbul'a.

direk 2 gün süre vermeye başladılarsa sıkıntı vardır :/

bir de kargoyu gönderen arkadaş "özellikle sabah erken saatte vermeye çalıştım, bazen aynı gün işleme alamıyorlar her paketi" dedi. anlaşmalı göndericilerinden gezerek aldıkları paketleri de gönderici şubeye yığıp sırayla işleme alıyorlar muhtemelen.
0
savidan
(12.05.20)
(14)

25 yaşından sonra gelen ani damak tadı değişimi

altin yumurtlayan lavuk
Ani bir damak tadı değişikliği yaşayanınız oldu mu? Kahveden nefret ederdim. Tadı zehir gibi gelirdi şekerlisinin bile. En sağlam uzun çekim ekstra double shot americanocu oldum şimdi. bira'dan nefret ederdim. Hatta 5 sene önce ekşi duyuru'da biranın tadının iğrenç olduğu ve bunu seven adamların erk
Ani bir damak tadı değişikliği yaşayanınız oldu mu? Kahveden nefret ederdim. Tadı zehir gibi gelirdi şekerlisinin bile. En sağlam uzun çekim ekstra double shot americanocu oldum şimdi. bira'dan nefret ederdim. Hatta 5 sene önce ekşi duyuru'da biranın tadının iğrenç olduğu ve bunu seven adamların erkeklik rolü kestiğine iddia ederek tartışma çıkarmıştım. şimdi ise en sert tadı olan biralar favorim hala geldi ve gerçekten zevk alıyorum. bunların hepsi son 6 ay içerisinde aniden gelişti. normal bir değişim de değil. en acı ve uç tatlardan ciddi anlamda keyif almaya başladım.
0
altin yumurtlayan lavuk
(11.05.20)
dereotu, karabiber sevmeye başladım. eskiden yemekte soğan sevmezdim. hala pişmemiş sevmiyorum ama pişmiş karamalize, mangal soğana bayılıyorum.
karnabahar, brokoli sevmezdim şuan karantina günlerimin vazgeçilmezi.
Kırmızı şarap sever beyaz şaraptan nefret ederdim. şuan tam tersi.
iki sene önce kereviz sevmeye başladım.

Heralde yıllar içerisinde bir şeyleri sevmekten veya sevmemekten sıkılıyoruz. ya da damak zevkimiz olgunlaşıyor.

mesela çikolata biskuvi çok severken şu aralar bunları sevmiyorum. ağzım acı oluyor. gerçi buna ilişkin olaak artık o eski negrolar kalmadı tezim de mevcut.
0
fosforlu cevriye
(11.05.20)
turşucu oldum.
kahve olayına aynen katılıyorum.
0
wishmaythşngs
(11.05.20)
benim oldu öyle 2 3 defa

mesela ergenlik zamanlarında ciğer falan yemezdim, ergenlikten çıktıktan sonra acayip yemeye sevmeye başladım, peynirden ve süt ürünlerinden nefret ederdim , yaş ilerledikçe sevmeye başladım. böyle böyle bir sürü şey var.

yani eskiden ay o yenirmi falan dediğim, bakla, ıspanak, pırasa, karnıbahar vb vb şeyleri şimdi severek tüketiyorum
0
hem şişko hem deli
(11.05.20)
Eşim Türkiye'de ilk yıllarında;
Lahmacun
Baklava/şerbetli tatlı
Kahve

Sevmezdi.

Su an baklava fotosuna dibi dusuyor, sabahlari benle kahve içiyor bazen kendine türk kahvesi yapiyor ve geçen evde lahmacun yapti.
Kısacası olabilir böyle seyler. Ben de fransa'ya geldigimde peynirleri yiyemiyordum kokudan. Gecen esim ailesinin yanındayken bir sise sarap ve camemberti kendim bitirdim.
0
logisticsmanager
(11.05.20)
önceden tavuk ve birkaç bakliyat haricinde bir şey yemezdim. sebze, kırmızı et bilimum çorba çeşitleri beni kusturacak olurdu. şuan hepsini yiyorum. kabak, brokoli, karnıbahar favorilerim oldu.
0
lesmiserables
(11.05.20)
Kivi görünce ağzım yüzüm yamuluyordu. Beyaz şarabın yanında yiyince evden eksik etmez oldum.
0
ruhen hastayim ben
(11.05.20)
ben de kahve sevmezdim yaklaşık o yaşlarda sevmeye başladım. sebze o kadar da sevmezdim şimdi daha çok sebze seviyorum. bira, acı ve dereotu nefretim geçmedi ama.
0
Rudy Baylor
(11.05.20)
Mantarı sevmek çok radikal bir karardır benim için. Önceden evde piştiğinde arkadaşımda kalacak kadar tiksinirdim şimdi mantar diye ölüyorum.
0
guitarissimo
(11.05.20)
Patlıcan çok severdim sevmemeye başladım. Kereviz sevmezdim bayılmaya başladım. Mantar olmasa da olurdu bayılmaya başladım. Biraya da +1 sert olmasa da nefret ettiğim halde sonradan birden sevmeye başladım.
0
eatpraylaw
(11.05.20)
kahve kesinlikle, 25'e kadar icmedim sonra muptelasi oldum simdi yavas yavas birakmaya calisiyorum.

Asiri tatli severdim, acidan uzak dururdum. Simdi tatlilar zorluyor icimi bayiyor (kola ve benzeri mesrubatlar dahil), yemeklerde aci ariyorum.
0
cooperr
(11.05.20)
Erimiş kaşar, mozeralla disinda peynir yemezdim. Eskiden kokusundan ayni masaya oturmayacagim peynirleri simdi keyifle yiyorum.
0
pofudukayi
(11.05.20)
Hala yemediğim çoook fazla sebze var ama eskisine göre daha iyiyim. Brokoli, karnabahar, kabak, patlıcan falan çocukken hiç yemezdim, şimdi seviyorum, hele patlıcan en sevdiğim yemeklerin baş köşesinde.

Bulgur pilavını sevmezdim eskiden. Evde pirinç pilavı yerine bulgur pilavı çıktığında aşırı üzülüyordum. Şimdi bulgur pilavına aşığım aşık. Her akşam olsa yerim bayılıyorum.

Küçükken greyfurt hiç sevmezdim, son 4-5 senedir favori meyvem her kış yiyorum deli gibi. Kahve sütsüz asla içemezdim geçen seneye kadar. Son bi senedir sütlü kahve içenleri ezikliyorum öyle mi içilir o diye dhhshds

Ama hala daha pırasa, kereviz, ıspanak, enginar, bamya, bakla, taze fasulye ve bilimum ottan nefret ediyorum baya şiddetli derecede..
0
nundu
(11.05.20)
25 yaşlarında mı oldu bilmiyorum ama ben de sade soda içemezdim, hiç içemeyeceğim sanırdım. şimdi içiyorum keyifle
0
faik abi
(11.05.20)
ton balığı, eskiden cidden iğrenirdim şimdi salataya çok yakıştırıyorum.

kabak. çok gereksiz bir sebze olarak görüyodum şimdi evde sürekli bulunur.

keçi peyniri. inek hariç hiçbir peynir türünü sevmezken şu an hepsi benim bebeklerim oldu resmen.

maydanoz. asla sevmezdim, poğaçada varsa yemek istemezdim. bazen kaynatıp içiyorum, bazen kahvaltıda öyle yiyorum.

çikolata-çikolatalı tatlılar ise tam tersi. eskiden bayılırdım şimdi baya zorla özel günlerde yiyorum. yoksa hiç aramıyorum.
0
livaist
(11.05.20)
(7)

dövmesi olanlara anlamını inadına sormamak

kelepir
siz de yapıyor musunuz inadına gözünün içine baka aa bu dövmenin anlamını nedir diye sormayarak o büyük mesajı verme fırsatını ona vermediğiniz oluyor mu ?
siz de yapıyor musunuz inadına gözünün içine baka aa bu dövmenin anlamını nedir diye sormayarak o büyük mesajı verme fırsatını ona vermediğiniz oluyor mu ?
0
kelepir
(08.05.20)
Valla çok memnun oluyoruz aksine senin gibiler olunca.

Kimse açıklama yapmak için dövme yaptırmıyor çünkü.
0
AlsterWasser
(08.05.20)
dövme niye sorulur ki ortada çok ciddi samimiyet, aşırı tanıma arzusu yoksa?
0
not dark yet
(08.05.20)
Asıl dövmenin anlamı sorulunca tadım kaçıyor. Sanki hayatın anlamı oraya işlenmiş gibi merak ediyor çoğu tip. Sorulmasa daha mutlu ediyor.
0
ruhen hastayim ben
(08.05.20)
valla 7 dövmem var. her sorana farklı bir şey uyduruyorum. kimisinin anlamı özeldir kimisi anlamsızdır. sormamak normali zaten
0
hasmetizm 2046
(08.05.20)
üff ne kadar özelsin herkes ölüp bitiyor sana dövmelerinin anlamını söyleyebilmek için. yaptır kurtul sen de bu kadar özeniyorsan.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(08.05.20)
Teşekkürler ďövmelerin anlamını sormayanlara. Dusunsene ayni muhabbeti kac kisiyle yapiyorsun hem de her dovme icin ayri.
0
turkce konusan uzayli
(09.05.20)
Dövmeler hiç umrumda olmuyor. Sormuyorum.
0
pro9it9is9
(09.05.20)
(13)

Tek taş gereksiz, abartı bir şey değil mi?

gelmeistemem
Amaç başkalarıyla sidik yarıştırmak mı? Çok daha küçük renkli, değişik yüzükler var. Ne özelliği var?
Amaç başkalarıyla sidik yarıştırmak mı? Çok daha küçük renkli, değişik yüzükler var. Ne özelliği var?
0
gelmeistemem
(08.05.20)
Bir kadın olarak cevaplıyorum;
Bence hiçbir özelliği yok. Elması büyükmüş küçükmüş çok saçma. Sade bir safir yüzüğü tercih ederim kesinlikle.
0
sydney
(08.05.20)
evlenmenin ne özelliği varsa bunun da o özelliği var.
kabul görmüş, onaylanmış bir işaret. bir çeşit alameti farika.
0
jimjim
(08.05.20)
çiçekte aynı mantık değil mi ? bitkiyi öldürüyorsun. çürümesini izlesin diye sevdiğine veriyorsun. toplumsal şeyler çoğu, moda gibi düşünmek lazım, ama hanım kısmı bekliyor işte.
0
fezagezgini
(08.05.20)
Gereksiz ve abartı olmasının yanı sıra varoş da artık. Bim kasiyeri de takıyor doktora yapmış iş kadını da. Hele beş taş ve tek taşı üst üste takmış bir kadın görünce kafamdan direkt notunu veriyorum. Zamanında böyle bir yüzükle çıkagelen bir sevgilim olmuştu hala tüylerim ürperir.
0
ruhen hastayim ben
(08.05.20)
Cicek olayi da ayni sekilde ama tek tas kadar pahali degil. Safir denilen yuzukler daha kibar duruyor sanki. Buyuk tas saga sola takilir. Nasil rahat ediyorlar ilginc.

Evlenmek bu kadar masrafli olmamali.
0
🌸gelmeistemem
(08.05.20)
yenmeyen herşeye gereksiz dersek yaşamanın keyfi kalmaz. bütçen kadar toplumsal yasa örf adet ve gelenekleri yapmak zorundasın. ya da evlenmeyeceksin.
0
kelepir
(08.05.20)
kadın kişisiyim ve bence de çok saçma bir şey, çok çirkin. onun yerine kişinin zevkine göre renkli taşları olan orijinal tasarım yüzükler alınabilir.
0
theseachange
(08.05.20)
Gereksiz, abartı ve her şeyden önce Afrika'daki insanların kanı üzerinde bu yüzüklerin. Para verseler takmam, pırlantasız evlendim başıma bir şey gelmedi şükür.
0
gmzo
(08.05.20)
de beers nedir kimindir ne yapar ne yapmıstır araştırınız...

kısaca: minik minik işleye işleye ve arzı elinde tutarak şeffaf taş parçalarından milyarlar elde eden firmadır. ''tek taş'' de beers'ın eseridir. bir biğlinçaltı reklamcılık şaheseridir.
0
Techsavvy
(08.05.20)
Çevremde tek taş beş taş seven arkadaşlarım epey var. Seviyorlar, heyecanlanıyorlar, bazıları tek taşını kendi alıyor gerçekten, o derecede. Şimdi eğer müstakbel eşe alınacak bir şeyse bu ve eşinizin istediğini düşünüyorsanız bence alın. Diğer yüzükleri her zaman alabilirsiniz sonuçta. ( Şahsen benim var ama takmıyorum, anca düğüne falan. 5 liralık plastik yüzüğüm var onu daha çok seviyorum mesela )
Alırken de tavsiyem d olsun e olsun diye çok kasmayın. Büyüklüğü daha önemli, ilk anda büyüklüğü dikkat çekiyor.
Bu işler bütçe işi, paranız varsa geçim sıkıntınız yoksa sevdiğiniz birini ( her ne kadar sosyal platformlarda avam bir hareket olarak değerlendirilse de ) pırlanta alarak mutlu edebilecekseniz bence edin.
0
likorlu cikolata
(08.05.20)
Bence de gereksiz.
0
rock n roll
(08.05.20)
safir yüzük de bi çirkin geldi bana, şimdi çok yazılmış diye google'a baktım da.
0
snape i başından beri tanırım
(08.05.20)
ben safir diyerek şunları kastetmiştim www.craftpirlanta.com

Pırlanta diyor ama daha minik, zarif bence. Murat Övüç de pırlantalarıyla övünüyor. Artık baydı bu pırlanta, herkes bir yarış içinde.
0
🌸gelmeistemem
(09.05.20)
(12)

Antep’ten veya İstanbul dan en iyi baklava siparişi

oldumusimdi
KOÇAK söyledim taze geldi ama aşırı şekerliAz şekerli güzel bir yer arıyorum.İmam Çağdaş nasıldır
KOÇAK söyledim taze geldi ama aşırı şekerli
Az şekerli güzel bir yer arıyorum.
İmam Çağdaş nasıldır
0
oldumusimdi
(06.05.20)
Karaköy köşkeroğlu
Sakın güllü oğlu almayin aman ha
0
basond
(06.05.20)
İmam Çağdaş Koçak’tan daha kötü.
0
giovanne
(06.05.20)
Ben Gulluoglu disinda Istanbul'da satilan bir baklavayi begenemedim daha.Bir de bir gun bir ziyaretcim Anadolu yakasindan aldigi luks pakette bir baklava getirmisti.EN iyisi oydu.Gulluoglundan bile iyiydi ama adini unuttum.O istisna
0
turkuaz
(06.05.20)
Ayıntap
0
fikox
(06.05.20)
Seç baklavaları da güzel
0
nahtoderfahrung
(06.05.20)
heritage
(06.05.20)
seç
0
ikcı
(06.05.20)
İstanbul'da gaziburma'dan daha iyi baklava yok.
0
austra
(06.05.20)
sütlü nuriye daha hafiftir, onu sipariş ederseniz güzel güzel yersiniz
0
The_Lollok
(06.05.20)
Antep'te Elmacipazari Güllüoglu bize bayat baklavalari kaktirmisti. Koçak dışında Celebiogullari da gayet başarılıydı bir bak istersen.
0
karacigerim vur kadehlere
(06.05.20)
İstanbul-gaziburma, baklava ile pek aram yoktur ama burada yediklerim efsane. Asla baymıyor, taze ve malzemesi bol.
0
astrid
(06.05.20)
Gaziburma +1
0
ruhen hastayim ben
(06.05.20)
(11)

bu oda dizaynı hakkında düşünceleriniz neler?

avatar is back
https://hizliresim.com/evJCHCşunları düşünüyorum da haksız mıyım acaba? 1- deri koltuklar hem güzel değiller hem de kullanışsız duruyor. kaliteli duruyor ancak olmamış gibi. renkli kırlent olayı da hiç uymamış gibi2- tv yi utanmasalar tavana asacaklarmış onu da hiç beğenmedim. zaten küçücük bişey.3-
hizliresim.com

şunları düşünüyorum da haksız mıyım acaba?

1- deri koltuklar hem güzel değiller hem de kullanışsız duruyor. kaliteli duruyor ancak olmamış gibi. renkli kırlent olayı da hiç uymamış gibi
2- tv yi utanmasalar tavana asacaklarmış onu da hiç beğenmedim. zaten küçücük bişey.
3- halı en kötüsü. arasına çok küçük taneli şeyler düşer, düşse çıkmaz gibi. temizliği zor olduğundan da hep kirli kalacakmış gibi duruyor.
4- perdeler uygun gibi, 2 seçeneğe de uyumlu halde duruyor

evle uzaktan yakından alakam yok aşağıda ki bi duyurunun fotosuna tıklayınca yan da gördüm, sormak paylaşmak istedim. istanbulda 1+0,1+1 de bu tip dizaynlı dairelerde oturan arkadaşarım var ve beğeniyorlar ama benim içimi daraltıyor.

düşüncelerinizi merak ettim
0
avatar is back
(05.05.20)
Umarım evi böyle düzenleyen insan duyuruda değildir de görüp üzülmez :(

- Ev değil de bekleme salonu gibi, özel doktor muayenehanesi falan.
- Halı çok fena. Halının yeri çok rahatsız etti. Daha küçük bir halıyı sehpanın altında ve ortada olsa daha güzel. Böyle: imgur.com
- Televizyon çok yüksek, bekleme salonu hissini pekiştiriyor.
- Koltuğun tek yanda kolçağı var ve çok alçak, yayılıp televizyon izlemeye kitap okumaya uygun değil, bekleme salonu hissini pekiştiriyor.
- Duvardaki sıra sıra küçük çerçeve, dekor diye konan şeyler, pencerede jaluzi... Hep kişiliksiz ve bekleme salonu hissini pekiştiriyor.
0
kobuzchu kiz
(05.05.20)
ilk bakışta bana da bekleme salonu gibi geldi.
0
Trafalgar
(05.05.20)
bekleme salonu +1
ev sıcaklığı yok.
0
candide
(05.05.20)
la mis gibi oda iste. Renk uyumunu harika tutturmus adam, boyasi parkesi, perdesi, koltugu, halisi. Renkli yastiklari da bilincli olarak secti, biraz fantazi yapayim, zitlik yaratayim diye dusundu buyuk ihtimal. Ben yastik renklerini de odaya uydururdum. Tv Kablosu cirkin duruyor, Tvyi asagiya indirilip kamufle edilenebilinir. Onun disinda sikinti yok.
0
freedonia
(05.05.20)
ortalama türk evine göre gayet başarılı. böyle bir odaya girdiğimde aklıma asla söylediğin detaylar gelmezdi. bitek tv alakasız duruyor, onun da yukarıda olması isteniyorsa duvardan geçirmek lazım kabloyu sistemi, çok zor. ama tv'nin göz hizasında olması lazım zaten, gereksiz yukardaı.

kendi kişisel tercihlerine göre kötü demişsin gibi geldi bana. yani kişi belki küçük taneli şeyler yemiyor veya çok güçlü makinesi olduğu için temizlemesi zor değil, belki de başkasına temizletiyor.

bekleme odasına katılabilirim ama bekleme odası gibi bir yaşam alanını bilerek tercih etmişse ve bu hoşuna gidiyorsa bu da dizaynı kötü yapmaz bence. renk tonları uydurulmuş sade ve şık bir oda olduğunu düşünüyorum.

ha, ben asssla böyle bir oturma odasında yaşayamam; orası ayrı. deri koltuk almazdım oturma odama.
0
Bruce
(05.05.20)
kobuchu kiz+1

halının boyu yanlış (çok büyük), perdelerin boyu kısa (hafif yeri süpürmeli), koltuğun ayakları çok kötü (yere direkt oturan bir kanepe olmalıydı, yatak bazası gibi durması pek iyi olmamış), duvarda asılı olan çerçeveler çok küçük ve yetersiz.

modern derken soğuk, sade derken eksik olmuş.

televizyon kablosu çok kötü.
duvara gömülmeli, gömülemiyorsa bir şekilde kamufle edilmeli, yine olmuyorsa tv duvara monte edilmemeli, tv sehpası tarzı bir şeye koyulmalı.

zemin ve duvar rengi de çok soğuk.
gri zemine siyah-gri bir dekorasyon daha da soğutmuş.

mesela kanepenin karşı köşesine benjamin ya da japon şemsiyesi tarzı büyükçe bir bitki, yan sehpa üzerine güzel bir abajur ya da benzer bir şey, duvara daha büyük 2-3 çerçeve ya da daha fazla yer kaplayan herhangi bir şey, daha uzun ve daha dökümlü bir perde, koltuk üzerine biraz daha dolu dolu duran ve daha büyükçe minderler biraz toparlardı.
0
blatta hiberna
(05.05.20)
Ben simetrik, minimal ama soğuk buldum.
0
fobfilm
(05.05.20)
Ruhsuz. Mobilyaciya gidilmiş, hangisi nasıl birbirine uyar seçilmiş ve duvardaki çerçeveler dahil hepsi birden aynı yerden alınıp çıkılmış.

Hiç kimse nasıl bir kanepede oturmak istediğini hayal edip pintereste dolaşmamış günlerce.. Duvara aşmak için küçük eserler biriktirmemisler. Bir seyahatten dönerken bir güzel şey getirmemişler. Hiç en yakınları ile evi nasıl dekore edeceklerini konuşmamışlar heyecanlı heyecanlı. Bir kitaplığın tam a nasıl olması gerektiği ile ilgili bir hülyaya dalmamışlar.

Yazık olmuş.
0
Sahikaa
(06.05.20)
televizyonun yüksekte olması dışında hiçbir sorun yok. halı da güzel kanepe de.
0
in a world of magnets and miracles
(06.05.20)
Bu tip yerleşimi sevsem de beğenmedim. Koltuk, perde, tv hepsi ucube gibi.
0
ruhen hastayim ben
(06.05.20)
arkadaşlara katılıyorum. tv çok yüksek, stand üstünde olmalıydı. köşede büyükçe bir yeşillik\ ağaç olmalıydı. duvara daha kişisel ve büyük tek veya asimetrik minimalist foto/resim olmalıydı, bir de güzel bir abajur olmalıydı, halı daha küçük olmalı ve koltuğa yapıştırılmamalıydı.
0
bugisme
(06.05.20)
(6)

ne yapayım lütfen yardım :(

dedi ayca
merhaba,sizlere son derece çetrefilli ve okuması uzun sürecek bir sorum var. yıllardır burada "başka bir ülkede yaşamak istiyorum, başka yerde nasıl iş bulurum?" gibi ağlanıyorum. bir yere başvurdum ve çeşitli görüşmelerden sonra kabul edildim. bu hemen herkesin bildiği "ilan açılacak önce o ülke iç
merhaba,

sizlere son derece çetrefilli ve okuması uzun sürecek bir sorum var.
yıllardır burada "başka bir ülkede yaşamak istiyorum, başka yerde nasıl iş bulurum?" gibi ağlanıyorum. bir yere başvurdum ve çeşitli görüşmelerden sonra kabul edildim. bu hemen herkesin bildiği "ilan açılacak önce o ülke içinde, orada yoksa eu içinde orada yoksa da 3. dünya ülkeleri içerisinde aranacak" aşamasına geldik. dosyam oranın "iş ve işçi bulma kurumu" benzeri bir yere gönderildi ve bilin bakalım ne oldu, PANDEMİ. :D

aradan 1 ay geçti, "tüm dünya can derdindeyken bu manyak kız ne diyor" demesinler diye sesimi çıkartmadım ama en son dayanamayıp mail attım. "benim iş durumu ne oldu, iş ve işçi bulma kurumuna yollamıştınız, onlar çalışmıyor mu ya da acaba işleme aldıkları için bitirmiş olabilirler mi?" diye, şirketin benimle ilgili fikirlerinin değişmediklerini söylediler ve kuruma ulaşarak sorgulayacaklardı durumu. şimdi biraz geriye gidiyorum,

şubat ayında benim onay aldığım doğrulandı ve biz pandemi olmasaydı şöyle bir plan yapmıştık, martın ikinci yarısında sözleşmem gelecek, mayısta sevgilimle evleneceğim ve aynı ay içinde vize için belgeleri toplayıp başvuracağım çünkü uzun süreli vizenin çıkması 90 günü bulabiliyor, şirket sahibiyle de ağustos diye el sıkışmıştık, sorun olmaz ve vizem çıkarsa da ağustos ayında çekip gidecektim. evlenip aile evlerimize dönecektik, ev mev çok kısa bir süre için gerekli değildi.

fakat pandemi oldu, sözleşmem gelmedi, belgelerimi toplayamıyorum.

tekrardan yazımın ilk kısmına dönüyorum, 15 gün önce öğrendim ki benim "case" onaylanmış, yani şu anda pandemi olmasa vizeme başvurup çekip gidebilecek durumdayım. ama sınırlar kapalı, apostil yaptıracak yer bile yok. biz de dedik ki evlenelim ve NORMAL ŞARTLARDA BİLE AĞUSTOSTA GİDECEKKEN ŞİMDİ BU KESİN İLERİYE ATAR o yüzden eve çıkalım ve gitme vaktim gelince de gideyim. bir yandan kendisi de eş durumundan yanıma gelecek ama o biraz daha arkadan gelecek, görev değişikliği olacak şirkette, bu değişiklikten sonra kayda değer bir süre -1 sene gibi- çalışmak istiyor. her neyse. şimdi biz öyle zengin ailelerin zengin çocukları değiliz. ben neredeyse asgari kadar kazanıyorum, ev kirası 1900, 360 da aidat var, ev eşyalı, sadece koltuk alacağız 2000'e, depozito cart curt derken birikmişimizi harcayacağız. biraz euro var kenarda, giderken onu koyup gideceğim cebime ama nişanlım için problem olabilir arkamdan. tüm bunların sonunda soracağım şey şu aslında, sizce biz eve çıkar harcamaları yapar da sonra her şey örneğin ağustosta normale döner ben de parayı harcadığımla kalır mıyım eylül ayında gidebilecek durumda olup? yoksa ocak şubata kadar yurt dışı çıkışları sıkıntıda olur da "iyi ki çıkmışız eve ya çok bir kaybımız olmadı, boş boş oturacaktık evlerimizde" der miyiz?

karmaşık anlatmış olabilirim :( soruları yanıtlayabilirim. tikler hemen gelecek.
0
dedi ayca
(03.05.20)
evlenip aile evlerinize donun ben ağustosta hayatin normale dönmüş olacagini düşünüyorum. hazırdaki paraya ben olsam dokunmaz yeni ülkedeki hayatımiza saklardım.
0
slalom
(03.05.20)
eve çıkmak şu durumda gereksiz masraf. tlnin değer kaybı da ortadayken birikmiş paraya dokunmazdım ben olsam.
0
pide
(03.05.20)
Asgari ücret kadar kazanıyorsan eve çıkmak cahillik olur. Sakla paranı.
0
ruhen hastayim ben
(03.05.20)
@ruhen asgarinin üstü ama öyle ahım şahım değil. Sevgilim benden daha fazla kazanıyor. Yani normal şartlarda 2lik bir eve çıkmak bizi zorlamazdı, şimdi de zorlamaz ama senelik sözleşme vs.derken mantıksız mı yoksa beklenenden uzun süre oturabilirsek değecek bir risk mi onu kestiremiyorum
0
🌸dedi ayca
(03.05.20)
eşyalı, depozito derdi olmayan bi eve çıkın. sözleşme yaparken durumu anlatın.
0
scudman1
(03.05.20)
@scudman1 bulduğumuz ev eşyalı, depozitosu var ama maalesef. Durumu anlatırsak kimse kısa süreli vermez ki. Ya depozitoyu bırakacağız içeride ya da seneyi doldurana kadar oturacak arkamdan.
0
🌸dedi ayca
(03.05.20)
(11)

Duyurusuna Gelen Cevapla Hayati Degisen Oldu mu?

brkylmz
Ulan biri bana soyle bir cevap yazmisti, hayatim kismen de olsa degisti dediginiz bir cevap yazildi mi?
Ulan biri bana soyle bir cevap yazmisti, hayatim kismen de olsa degisti dediginiz bir cevap yazildi mi?
0
brkylmz
(02.05.20)
Olmadı. Ama sorduğum soruyu okuyup anlamadan tamamen başka şeylere cevap veren çok oldu :) Kendileri sorup cevapladı yani :D
0
superfluid
(02.05.20)
Oldu. Bir gönül işi soruma birisi "of çok varoşsun ya sen" demişti. Sonra yazdım ben aklıma onu, bilendim bilendim ona. Aha şimdi o bi koltukta yatıyo ben bi koltukta.
0
kablelvuku
(02.05.20)
Çok zaman geçti, çok boktan bir günümde çok sıkıldım diye duyuru açtım, sonra sildim tabi. Ona istinaden birisi bir cevap yazdı, o geceyi atlatmami sağladı. Çok şey borçluyum kendisine.
0
kisa
(02.05.20)
hayatım değişmedi ama biraz önce eski sevgilimin netflix aile hesabına ortak olmaya devam etmekten kurtuldum :)
0
pati
(02.05.20)
6 ay kadar once skntli bir gonul meselem oldu, yazdim cizdim buralarda, sagolsun bazilari ciddiye aldi, deger verdi, ozelden epey yazdik cizdik dertlendik, dertlestik..
"insan insanin zehrini" alir derler, cok dogrudur,kimi zehrimi aldi, kimi bakis acisi verdi..
hayat degistirmesede bakis degistiren oluyor yani, az sey degildir zor zamanlarda..
okuyan varsa kendilerine selam ederim burdan:)
0
alttaraf
(02.05.20)
Olmadı.
0
ruhen hastayim ben
(02.05.20)
şimdi hatırlamıyorum ama illaki olmuştur. doğrudan olmasa da dolaylı olmuştur.

birçok duyuru ve cevap ufkumu genişletti, farklı bakış açıları kazanmamı sağladı, teknik bilgi kattı. bunu sadece kendi duyurularım ve gelen cevaplar için değil, bütün site için söylüyorum.
0
tabudeviren
(02.05.20)
Oldu.

İşsiz olduğum zaman çok sıkılıp bir duyuru açmıştım, o cevaplar sayesinde bambaşka bir bakış açısı geliştirdim.

Ama hala issizim eheh
0
Sakinolmamlazim
(03.05.20)
Olmadi ya. Muhtesem bi hayatim yok da ustekiler alinmasin ama o kadar da yikik bi hayatim yok.
0
hindistan cevizi
(03.05.20)
buradan aldığım bir cevapla hayatımı değiştirecek kadar kendimle ilgili dışarıdan gelen yorumlara açık biri değilim ama perspektif katan, başka açılardan bakmamı sağlayan cevap çok oldu. ama benim yazdığım bir cevap birinin hayatını olumlu manada değiştirsin isterdim.
0
Bruce
(03.05.20)
millet buradan evlenmiş. ben buluşkada görüp aşık olduğum kadını buldum, azıcık konuştuk en sonunda ben buyum diyerek instagram profilimi attım ve konuşma kesildi. onu bulabilmiş olmanın gazıyla galiba oluyor dedim olamadı.
0
guitarissimo
(03.05.20)
(2)

Fen liselerine öğretmen atamalari

thad castle
Fen liselerine ogretmenler nasil ataniyor? Sinav kalkti mi yoksa hala var mi?
Fen liselerine ogretmenler nasil ataniyor? Sinav kalkti mi yoksa hala var mi?
0
thad castle
(01.05.20)
tüm ortaöğretim kurumlarına eşit şekilde atama yapılıyor. Tek istisna proje okulları. Onlarda da müdür istediğini seçiyor. Fen liseleri, meslek liseleri gibi puan sistemine göre atama takvimine göre yapılıyor.Herhangi bir sınav olmuyor.
0
bugisme
(01.05.20)
Kalktı.
0
ruhen hastayim ben
(01.05.20)
(14)

İstanbul Yaşanacak Semt

sethplay
Selamlar,Çalıştığım yer ofisi kapattı ve artık evden çalışma modeline geçiyoruz tamamen. Levent'te çalışıyordum, evim Baltalima'nında. İş sektörüm de Levent civarında genelde. Artık işe gitme gibi durum olmadığından semt olarak yaşayabileceğim yerleri belirlemekte sıkıntı çekiyorum bütçe sebebiyle.B
Selamlar,

Çalıştığım yer ofisi kapattı ve artık evden çalışma modeline geçiyoruz tamamen. Levent'te çalışıyordum, evim Baltalima'nında. İş sektörüm de Levent civarında genelde. Artık işe gitme gibi durum olmadığından semt olarak yaşayabileceğim yerleri belirlemekte sıkıntı çekiyorum bütçe sebebiyle.

Bu doğrultuda maksimum 2.500 TL'lik bir kira bütçesi ile Dikilitaş ve Gayrettepe civarında ev baktım ancak Avrupa Yakası'nda oturulabilir bir ev 3k'dan başlıyor. Bu civarda diğer semtlerde de park sorunu var maalesef Çeliktepe vs gibi. Profil de çok değişiyor.

Anadolu Yakası'nda daha önce hiç yaşamadım ve bilmiyorum da. Ancak Maltepe e5 altı, hem metro hem de marmaray'a yakın olduğu için ideal geliyor. Sahil şeridi de çekiyor. İşe gitme gibi bir durum da olmadığından tamamen sizce Maltepe'ye mi odaklanmalıyım? Fiyatlar diğer semtlere göre nispeten uygun. Veya daha rahat yaşayabileceğim başka bir semt?

Teşekkürler.
0
sethplay
(28.04.20)
Maltepe de oturuyorum çok uzun zamandır. Bir sıkıntım yok doğrusu, son zamanlarda biraz daha kalabalıklasti tabi.
Maltepe ışıklardan Kadıköye, yüzevlere doğru her yer güzel ama cami dipleri değil. Aynı şekilde Kucukyali ya da bakabilirsiniz
0
kisa
(28.04.20)
Sarıyer veya arnavutköye bakın?
Arnavutköydeki eski bazı evler çok pahalı değil, deprem riski zemin açısından çok az olduğu için eski ev sorun olmayabilir.
Yenisahra, kozyatağı falan oralara bakın.
0
jimjim
(28.04.20)
yukarida biri icadiye 2+1 ev diyor 1450 diyor. cok iyi fiyat bence, oralari da severim sahsen

maltepe de daha iyidir bence surekli sosyallesen bir tip degilseniz. 10 sene once besiktas derdim simdi sessiz sakin yerler... kafa kaldirmiyor bir yastan sonra. hele hele evde calisacak olunca
0
yoggi
(28.04.20)
Come to kucukyali.
0
bradshaw
(28.04.20)
Ofise gidip gelmeden evden çalışarak 10 seneye yakın Ortaköy'de yaşadım. 3-4 dakikada Yıldız Parkı'nda veya sahilde olabilmek çok güzel bir histi :) Eğer İstanbul içinde git gel çok yapamayacaksanız, bağlantı yollarından birinin üzerinde oturmazsanız (Palanga'dan Dereboyu'na inen sokaklar vb.) ve düzgün komşulara denk gelirseniz Türkiye'de yaşamıyormuş gibi bir hayatınız olabilir.

Son 1 senede değişmediyse 3.000 TL altına ev bulmak mümkün.

Park meselesi çok önemliyse hiç uğraşmayın bence. Beşiktaş ve Ortaköy otoparklar olsa da arabalı hayata bence pek uygun değil.
0
bruce mclaren
(28.04.20)
benim işyerim akatlar'da evim de emirgan'da.
hemen hemen aynı lokasyonlarda sayılırız.
belki emirgan'da bulamazsınız ama 2500'e reşitpaşa taraflarında çok güzel evler bulabilirsiniz. her yere de yakın, metro uzak değil. hem muhitten de kopmamış olursunuz.
0
tekkisilikbirordu
(28.04.20)
erenköy suadiye arası tren yolu ile minibüs caddesi arasında kalan şeride bakabilirsiniz. sakin bir bölgedir.
0
orpheus
(29.04.20)
bahçelievlerde oturuyorum. şirinevler tarafı falan kötü ama bizim oturduğumuz taraf bayağı iyi çok seviyorum bahçelievleri. ben bahçelievler mah tarafındayım. siyavuşpaşa vs oralar da güzel bayağı hatta oralar daha iyi diyor eşim ama burası da çok güzel.
0
matilda
(29.04.20)
1+1 yetiyorsa küçükyalı'da çok iyi evler var 2300 civarına, bostancı'ya da bakabilirsiniz.
0
golgi aygıtı
(29.04.20)
dostum 2500 liraya kanlıcada deniz manzaralı bir evde yaşayabilirsin. marmaray, metro gibi olaylar zorunluluk değil tercihse, ben olsam öyle yapardım.
0
it aint hard to tell
(29.04.20)
Avrupa yakasında levent, ulus iyidir. Ailemle kalırken orada yaşıyordum. Ama 3 bine pahalı dediğiniz için burayı eledim. Ulusta oturulacak düzgün evler 5’ten başlar. Anadolu yakasında Ataşehir uygun bir semt. 2-2500’e güzel bir daire bulabilirsin. Şu an buradayım Köprüye çıkmak beş dakika arabayla. Kadıköy ayağının altında. Metro var. Ulaşım açısından güzel. Maltepe yerine daha tercih edilesi bence. Daha önce o civarlarda yaşamış biri olarak bir yere çıkmak işkence oluyordu merkezi yerlere uzak olması nedeniyle.
0
ruhen hastayim ben
(29.04.20)
bostancı-erenköy arasında kalan tüm semtler istanbulun en iyi semtleridir bana göre.yani kadıköyünn mahalleleri.

dahada ilerleyip maltepe ilçesin bütçe olarak daha düşüktür oranın da idealtepe mahallesi iyidir.
ayrıca anadolu yakasına taşınan bir daha avrupa yakasının yanından geçmez.
0
jamswety
(29.04.20)
acıbadem, koşuyolu taraflarına bakın.
0
obaa
(29.04.20)
Deprem için zemin çalışması var. Oraya bakın zemini düzgün yerlerde arayın. Ortaköy ün yokuştaki sırtları mesela çok güvenli ama ana caddesi dere komple.
0
tessera
(29.04.20)
(17)

Evlen baskısının sebebi nedir?

insomniac
Birinin evlenmesinin başkasına faydası ne?
Birinin evlenmesinin başkasına faydası ne?
0
insomniac
(25.04.20)
Söyleyen anne baba değilse boş muhabbet işte.
0
ruhen hastayim ben
(25.04.20)
Ana baba olsa faydası ne
0
🌸insomniac
(25.04.20)
Gözlemlediğim kadarıyla anne ve babalar evliliğin olumlu bir yanı olduğunu iddia etmekte ve çocuklarının da bu sözde güzel kurumdan faydalanmalarını, çoluğa çocuğa karışıp artık yerini bilmesini istemekteler.

Bir nevi çocuğu okutmak gibi düşün. Çocuk evlenince oh be bunu da hallettik diye rahatlıyorlar.
0
ruhen hastayim ben
(25.04.20)
imrenecekleri hayata sahip insan sayısı -1
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(25.04.20)
Hayır bir de evlendin anlaşamadın diyelim. Bir sürü masrafın parasını mı vereceksin, o durumda sıkıntı yaşayınca destek mi olacaksın.. koskoca bir hayır
0
🌸insomniac
(25.04.20)
sanırım amaç bireyi bi an önce düzenli hayata adapte etme baskısı. bu doğrudur demiyorum, tartışma götürür bence :) ama eski kuşaklar bu zihniyette sanırım.
0
superfluid
(25.04.20)
Anadolu insanı mantığı.
0
bahoho
(25.04.20)
Mesela ben 27 yaşındaki erkek kardeşimin evlenmesini istiyorum. Neden? Çünkü bekar bir insanla evli bir insanın yaşam tarzı bir yaştan sonra çok farklılaşıyor. Kimse üstüne alınmasın, siz böyle değilsinizdir, çevremdeki insanlardan yola çıkarak kişisel gözlemlerimi söylüyorum. Bekar olmak beraberinde çok fazla "özgürlüğü" getiriyor, bu özgürlük başta bireye müthiş bir mutluluk verirken bir süre sonra "mutsuzluğa" sebep oluyor. Evli olmak yüklediği sorumluluk sebebiyle mal-mülk edinme ve tasarruf konularında bireye motivasyon veriyor. Toplum sana farklı davranıyor ve daha çok güveniyor. Kaybedecek bir şeyin olduğu algısı oluşuyor toplumda ve bu yüzden topluma zarar verebilme ihtimalin herkesin gözünde çok azalıyor. Gece gece benim aklıma gelenler bunlar. Evlen baskısı bundan olabilir.
0
işimdeyim gücümdeyim
(25.04.20)
yalnız olmanın insanı delirteceğine ilişkin bir kanı var. (bence çok saçma) bu yüzden insanlar evlen de yalnız kalma delirceksen de karınla/kocanla delir bize musallat olma gibi davranıyor heralde.
0
fosforlu cevriye
(25.04.20)
+1 isimdeyim gucundeyim.
Bekarım kamuda çalışıyorum evlenenlerin farklı bir ortamı var hepsi muhafazakar geçinir ama ramazanda 1 kap yemek getirmez neden? bekarım çünkü. Yemeğe davet de edilmem evliler arasında böyle bir şey olmuyor. Hadi onu geç kendi kafalarında bir şey yapsan göze batar kendileri her boku yer ama normal görürler eşlerini aldatmak da dahildir buna. Bir sürü saçma sapan şey işte ha ama bu söylediğim şeyler tamamen çevreden gelen. Bunlari ben takmıyorum ama ben evlen diye tavsiyeyi yalnızlıktan kurtulman için verebilirim. Bir yaştan sonra çevremde kimse kalmayacak hale geldi maalesef. Dediğim gibi ortamları bile ayrılıyor onu geç tatile gitsen tek kalacaksın yemeğe çıksan tek. Tek sorunum bu benim.
0
Topalordek
(25.04.20)
Evlenmeden beraber yaşıyorsanız hem kız tarafı hem erkek tarafının "elalem ne der" baskısı. Çünkü toplumun ahlak ve ahlaksızlık algısı bozuk.
0
nabrukk
(25.04.20)
Çünkü özellikle bizim toplumda bireyden beklenenler, topluma tam olarak girebilmek, birey olduğunun onaylanması için yapman gereken şeyler var. Evlilik, esasında bireyi ilgilendiren bir şey olsa da, her konu hakkında söz hakkı sahibi olduğunu düşünen toplumumuz bu tercihinize saygı bile göstermiyor. Okulunu bitir, askere git, gel, iş bul, yuva kur, çocuk yetiştir ve bu döngüyü sürdür. Hepsi bu.

30'a geldim, "Sevgilin yok mu senin?", "Sana birini bulalım da evlen.", "Mutsuzsun çünkü evli değilsin.", "Türkiye'yi gezeceğim diyorsun ama evlen, karınla gezersin." vs vs yorumlarından ve içi boş tespitlerden bıktım. Herkesin evlenmek zorunda olmadığını, bekar olarak da hayat sürülebileceğini ya da hayatı bir başkasıyla 7/24 paylaşmanın beni korkuttuğunu söylesem de çaresi yok, anlamıyorlar. Bana evlen diye baskı yapanların evliliklerine bakıyorum ve çok da mutlu olmadıklarını görüyorum. Sağa sola evlen diye baskı yaparak bir şekilde bu mutsuzluk dünyasına bir çift daha katma derdinler sanki.
0
m e b
(25.04.20)
cocuk yapmazsan yaslaninca sana kim bakacak mantigi var
0
hot potato
(25.04.20)
Yukarıdaki tüm cevapların özeti: İnsanlar normal olmayanı sevmez, normalin dışına çıkandan korkarlar. Norm evlenmek olduğu için de herkesten bunu beklerler.
0
kobuzchu kiz
(25.04.20)
Evlenmeyenleri toplumsal açıdan tehlike olarak görüyorlar. Hele bir de biraz rahat bir yaşam tarzı da varsa ufak bir kıskançlık eşliğinde tehlike olarak görüyorlar. Bence.
0
Esinsin
(25.04.20)
insanlar evlenmiyorsa bunda bir tuhaflık var diye düşünüyorlar. ya ayakları yere basmayan biri oluyor, dikiş tutturamamış, ya beklentileri çok yüksek, hayalperest, düzen kuramayan. sağlam pabuç değil ki evlenemedi düşüncesi var.
0
anais
(25.04.20)
Evlenme baskısı değil evlenme sakın baskısı içindeyim :D , ayrıca evlen baskısı abime uygulanıyor ve sebebi yerini bil artık al hayatını naparsan yap kafası var çoğunlukla biz ölcez gitcez bu cocugun bi ailesii olsun arkasında duranı olsun mantalitesi var. Farklı bi faydası yok vicdan işi ..
0
madurumdamadurum
(28.04.20)
(22)

son 3 erkek arkadaşımdan birini seçseydiniz?

disardayim
tam erkek arkadaşımdan ayrıldım bir kaç ons takılayım derken malum corona :(yalnızlıktan eski sevgililerimi düşünmeye başladım. arkadaşlarım arasında çok ciddi görüş ayrılığı var hangisinin daha iyi olduğuna dair. neredeyse verilen oylar eşit. şimdi sizlere soracağım hangisini seçerdiniz diye. merak
tam erkek arkadaşımdan ayrıldım bir kaç ons takılayım derken malum corona :(

yalnızlıktan eski sevgililerimi düşünmeye başladım. arkadaşlarım arasında çok ciddi görüş ayrılığı var hangisinin daha iyi olduğuna dair. neredeyse verilen oylar eşit.

şimdi sizlere soracağım hangisini seçerdiniz diye. merak ettim. oyun gibi düşünün yani :D


1. kişi

karizma 7/10 ( bir çok kişiye göre daha da yüksek ama bana değil)
seks 8/10
birlikte keyifli vakit 8/10
adamın zekası 3/10 ( ayrılık sebebim )
psikopatlık 1/10
ilişkideki entrika 1/10
adamın bana aşkı bence 6/10

2. kişi

karizma 9/10 (buna herkes bayılıyordu- son sevgilim dahil)
seks 5/10 ( ayrılma sebebim - aslında ilerde 7ye 8 e çıkabilirdi belki de )
birlikte keyifli vakit bazen 1/10 bazen 10/10 arası yok (2. ayrılık sebebi )
adamın zekası 10/10
psikopatlık 10/10
ilişkideki entrika ilişkinin başı 10/10 sonrası 1/10
adamın bana aşkı %100 10/10

son adamımız

karizma bazen 5/10 bazen 10/10 gidip geliyor
seks bazen 1/10 bazen 9/10
birlikte keyifli vakit 10/10 herzaman 10/10
adamın zekası 9/10
psikopatlık 9/10
entrika 10/10 full yalan aldatma ihanet gayrimeşru çocuk vs ama özellikle yalancının önde gideni ( ayrılık sebebi )
bana olan aşkı 9/10
0
disardayim
(21.04.20)
Sizin puanlar kac?
0
brkylmz
(21.04.20)
1

Psikopatlık yok, entrika yok, aşk idare eder. Diğerlerinde zeka var ama baksana onunla birlikte psikopatlık, entrika her şey var.

1 bas geç, temiz.
0
eazy
(21.04.20)
2.

Potansiyel var değerlenir gibi.

Sözlükteki en meşhur entryinden dolayı da bir coco vakası gibi geliyorsun ama neyse
0
okumakserbestbegenmeksart
(21.04.20)
benim entrika da 10/10 :(

1 numaranın düşük zekasına tahammül edemiyordum, edemem :(

2. numara resmen mucitti, aşırı yetenekli çok yetenekli ve elinden her şey gelen biri <3 <3 <3

3 numara ile olan ilişki çok masalsı, film olur. 2'den roman olur. 1 den bir bok çıkmaz
0
🌸disardayim
(21.04.20)
Hala mi aynı flört oyunları? On yılda ilişkilere yaklaşımının hiç olgunlaşmamış olması da ne bileyim.
0
deer hunter
(21.04.20)
Hepsi birbirinden kötü. Kötünün iyisini seçmem gerekirse düşük zekalı adamı psikopat bir kekoya tercih ederdim. Ama dediğim gibi mecburiyetten. Yoksa tüylerim ürperdi.
0
ruhen hastayim ben
(21.04.20)
puanlama çok iyi.

bence de 2

1 çok sakin sıkıcı bi tip gibi.
3 de sana fazla
0
asilyis
(21.04.20)
Entrikayı seviyormuşsun,3ü bırakma düş peşine.yalan rüzgarı gibi bir hayat yaşayın birlikte
0
astrid
(21.04.20)
en büyük hasarı 2 vermiş gibi, sanki daha farklı bir payeyi hakediyor...
0
inscrutable
(21.04.20)
Psikopatlık herkeste var bi nebze. 3. Güven verniyor, 1. Zekası ilgi çekmeli.
Ben 2. derdim .
0
damla sakızlı dondurma
(21.04.20)
2 tabii ki.
0
lata
(21.04.20)
ruhen hastayim ben +1.
Psikopatlik cok korkutucu, 2 ve 3'un asla oluru yok. Ucuncu sayfa haberlerine dusmektense yaptigim espriyi birkac kez aciklamayi tercih ederim.
0
pike
(21.04.20)
sence bu kişiler sana puan veriyor olsalardı böyle, kaç verirlerdi. Merakımdan soruyorum, oyun gibi :)
0
bobinhoo
(21.04.20)
1 - Zekasiz ama en azindan kötü bir insan degilmis.
0
chitosan
(21.04.20)
2 ve 3 psikopatmis 1in de zeka dusuk hicbirinden sevgili olmaz bunlarin. Yoklukta illa birini seçeceksen 1 diyorum sex puani istikrarlı ve yuksek.
0
hindistan cevizi
(21.04.20)
Bu kriterleri tam puanı alan arkadaşlar nasıl alıyor , psikopatlık 10 demişsiniz ben direk seri katil filan olmasa 10 vermezdim , zekada öyle tanıdığım en zeki insana 9 verirdim galiba 10 çok uçuk.

2 ve 3 seri katil olduğundan 1 numarayı seçerdim
0
bnmzz
(21.04.20)
Çok net 3.

1 sıkıcı, 2 yatakta kötü. İkisi de tolere edilebilir şeyler değil. 3ü kafanda doğru konumlandırırsan, 3 gün takılıp salma şeklinde, mis <3
0
galileo figaro magnifico o o o o
(21.04.20)
1 aşık değil.

2 seks (eğer bir sağlık sorunu yoksa) ve iyi vakit geçirme zamanla aşılabilir bence.

3 aldatıyor.

yani 1 ve 3'te devamlılık yok gibi. en fazla takılırsın işte. o nedenle 2 diyorum.
0
Sour
(21.04.20)
çok tanımlayamıyorm neden ama uzun zamandır bu kadar tiksinmemiştim. sonra entrylerini okudum nedenini anladım. Bence vizyonunu geniş tut üçünü de al.
0
guitarissimo
(22.04.20)
Beyinsiz biri nasıl karizmatik olur ben onu hayal edemediğim için birinci boş küme
İkinci bir tek sekste şey değilmiş. Onu da öğretirdin ne olacak. Tabi afedersin ufaktır ya da kalkmıyordur ona çok şey yapamazsın.
Üçüncü değişken onu daha tam olarak tanıyamadığın için bence. Böyle adamlarla bence sadece seks eylemek yeterli böyle aşk maşk boş işler. Sana aşık olsa ne fayda. Tabi farklı dünyalar...
0
Frederick Co
(22.04.20)
Daha da eskilere git
0
valentinov
(24.04.20)
Tabi ki 1.

Psikopatla hayat mı geçer allasan
0
noluyo yaa
(24.04.20)
(13)

Anne - Netflix

la traviata
Annelerinizin izlediği ve beğendiği netflix filmleri nelerdir? (Dizi olmasın)Dün 7. Koğuştaki Mucize'yi izleyince hoşuna gitti. Uzun zamandır da birlikte bişey izlememişiz, pandemi bahanesi oldu. Ara ara böyle film geceleri yapayım diyorum valide hanımla.Çok altyazı takip etmek istemiyor, öncelik Tü
Annelerinizin izlediği ve beğendiği netflix filmleri nelerdir? (Dizi olmasın)

Dün 7. Koğuştaki Mucize'yi izleyince hoşuna gitti. Uzun zamandır da birlikte bişey izlememişiz, pandemi bahanesi oldu. Ara ara böyle film geceleri yapayım diyorum valide hanımla.

Çok altyazı takip etmek istemiyor, öncelik Türk Filmi olsun ama yine de tavsiyeye açığım.
0
la traviata
(21.04.20)
Bizi hatirla
0
brkylmz
(21.04.20)
Aile Arasında ya bayilabilir.
0
deer hunter
(21.04.20)
Aile arasında'yı izlemiştik, unutmuşum söylemeyi.

Bizi Hatırla'ya bakayım.
0
🌸la traviata
(21.04.20)
Annem filmi var. Annelerin seveceği tarzda.
0
ruhen hastayim ben
(21.04.20)
Bizim için şampiyon gelecekti bu aralar o da çok güzel izlenir anneyle :) ayla, müslüm olabilir izlemediyseniz. Bir de Kelebekler’de çok eğlenmiştik biz ama her anne sevmeyebilir ona bi bakarsınız.
0
pegi
(21.04.20)
Eyvah eyvah
0
elorelia
(21.04.20)
kelebeğin rüyası, ekşi elmalar.
0
aziz dostum jack
(21.04.20)
ayla yi izlemis.
muslum u izlemez, zaten ben izledim.
kelebegin ruyasini da izledim.

annem filmine bakayim.
0
🌸la traviata
(21.04.20)
Aykut enişte
0
damla sakızlı dondurma
(21.04.20)
Bilindiği Side Türkçe dublajlı
0
baal
(21.04.20)
Blind Side*
0
baal
(21.04.20)
Rüzgarı dizginleyen çocuk-dublajlı
Film demişsiniz ama ben dizi de önermek istedim. Virgin river ve gilmore girls. İkisinin de dublajı var. Gilmore girlsde anneyle izlenmeyecek sahneler var ama ana tema anne kız ilişkileri olduğu için anneler bile görmezden gelebiliyor asdf
0
tulumba
(21.04.20)
Hedefim Sensin
Mucize
Unutursam Fısılda
0
joker the one
(21.04.20)
(17)

Evde İstenmeyen Arkadaşın Yatılı Kalma Talebi Nasıl Reddedilir?

depresif genc
Bir arkadaşım yaşadığım şehirde iş bulmuş, hiçbir planı yok, kalacak yeri ve parası da yok emrivaki bir şekilde aradı ve hiçbir çaresinin olmadığını, işi kabul ettiğini ve bir süreliğine kalacak yere ihtiyacı olduğunu söyledi. Ben de olmaz dedim, ısrar ediyor yalvarır derecesinde. Yarın geleceğini s
Bir arkadaşım yaşadığım şehirde iş bulmuş, hiçbir planı yok, kalacak yeri ve parası da yok emrivaki bir şekilde aradı ve hiçbir çaresinin olmadığını, işi kabul ettiğini ve bir süreliğine kalacak yere ihtiyacı olduğunu söyledi. Ben de olmaz dedim, ısrar ediyor yalvarır derecesinde. Yarın geleceğini söyledi.

Sorun şu ki aldığı maaş ile ev tutması imkansız, bende temelli kalıp kira vermemeyi koymuş kafasına. Şimdi buna nasıl davranılır? Hayır da diyemiyorum çünkü içinde bulunduğu durum çok zor ama başka birisiyle de yaşamam mümkün değil.
0
depresif genc
(20.04.20)
Sayın depresif genc.

Arkadaşında olsa hepimiz sınırları olan yaratıklarız. Hayır demek dunyanın en güzel şeyidir. Bir dene.

Hiç bir şey senin huzurundan değerli değil.
0
Techsavvy
(20.04.20)
Sana güvenerek mi kabul etmiş. Yok de geç.
0
ruhen hastayim ben
(20.04.20)
sevgilim bende kalıyor de.
0
sttc
(20.04.20)
bir de ısrar etmesi çok korkunç.
kesinlikle mümkün olmadığını dile getirin şartsız şurtsuz.
0
jimjim
(20.04.20)
hem emirvaki hem de kalıp kira vermemeyi kafasına koyduysa baya bir çıtayı yükseltmiş.

her şeyden önce korona var. siz izole misiniz bilmiyorum ama evde başka birinin olması 2x'e çıkarıyor riski.

techsavvy +1 arkadaşın üzülmesin diye sen kendini üzeceksin.

aldığı maaş ile ev tutması imkansız ise sizinle birlikte yıllarca kalmayı mı planlıyor.
0
fezagezgini
(20.04.20)
Nuri Bilge nin uzak filmini izletin
0
olaylar olaylar
(20.04.20)
kiraya ortak olacak olsa, iyi davranmış olsa vs. kendini toparlayana kadar bi süre kalsın derdim ama dediğin gibiyse bahane falan bulma. burda yazanları söyle.
0
durgunfoton
(20.04.20)
planlarını sormayı deneyebilirsiniz yani ne zaman ev tutacaksın, o maaş ile bu şehirde biraz zorlanmaz mısın gibi kibarından sorup sonrasında reddetseniz kendisi de farkına varır diye düşünüyorum. bu konuşmadan sonra kira sizin için problemse bu konuyu da ekleyip konuşabilirsiniz.

ben arkadaşımı tanıyorum hiçbiri işe yaramaz diyorsanız sevgilim/ailem bende kalacak demek en iyi bahane.
0
wonnka
(20.04.20)
"ben kendim zor geçiniyorum. hem işim çok yoğun oluyor, seninle ilgilenemem. ben yalnız yaşamaya alıştım, ailemden biri geldiğinde bile rahatsız oluyorum. seninle evimi paylaşamam. bir de zaten korona var, tek başıma daha az risk ile yaşıyorum. kusura bakma."

yolla gitsin.
0
batlegolas
(20.04.20)
Eğer kabul edersen onun istediğini yeni nickin,
depresif obsesif kompulsif genç olur haberin olsun.
0
Erva
(20.04.20)
hemen yakınlarında 2 kişiyi filan ara, ya da sevgilini kaynanaı filan. o tarihlerde gelip bir iki gün sizde kalsınlar. ev dolu dersin yalan söylememiş olursun.
0
etna
(20.04.20)
evet yasayabilirisn.

ona arkadasim diyorsan, zor zamaninda yaninda olmak senin gorevin. hayat iliskilerimiz uzerine kurulu. iliskiler de bencillik uzerine kurulamaz.

seni insanliga davet ediyorum.
0
Leonardo~Da~Vinci
(20.04.20)
İstediği kadar zor durumda olsun. Hayatında 1 kez olsun bir şeye karşı mücadele ver diren. %100 ahlaki olarak o haklı olsa bile onu eve sokma. Bu senin ilk zaferin olsun. Zira senin sende olduğunu varsaydığın şey vicdan değil, dümdüz korkaklık. Aman kalp kırmayayım diye kendi hayatından daha fazla vermene gerek yok. Ne olursa olsun önce sen (yazdıklarından karakter analizi yaptım).
Evet dersen;
1. Sana ortak olmaya çalışacak, yine evet dersen hiçbir zaman kira alamayacaksın
2. Evde huzurun kalmayacak.
3. Kız arkadaşını da eve yerleştirecek.
4. Gıda masrafları da sana kitlenecek.
5. Bu tip adamların çevresi de böyle olur bir anda bu tiplerle etrafın çevrelenecek.
6. Ki bu en önemlisi bence; hayır demeyi öğrenemediğin hayatın boktan olmaya devam edecek.

Hayır dersen;
1. Büyük bir beladan kurtulacaksın. Boş beleş bir insanı değerli hayatından uzaklaştıracaksın.
1. Vicdanın sızlayacak. Sonra anlayacaksın ki çok ama çok doğru bir karar vermişsin.

Not: Hiç sevmem bu tipleri. Hiç mi utanman yok senin ya. Benzerini ben de zamanında yaşadım.
0
rastinon
(20.04.20)
o çocuk o eve girer, 5 para vermez, bir daha da çıkmaz.

bu ne yüzsüzlük emrivaki bir şekilde geleceğini söylemek. Asla kabul etme, hayır de
0
KaraSakall
(20.04.20)
Çoğunluğun tersine kimsenin sahiden kötü durumda olmasa kalacak yer için yalvaracağını düşünmüyorum. Insanların hayatlarında çok kötü dönemleri olabiliyor, özellikle işsiz kalmak, sanırım başka şehirde de olsa iş bulabildiyse her şeyi göze alacak kadar ısrarcı olmayı gerektiriyor. Temelli kalmayı kafaya koyduğunu nasıl anladın bilmiyorum ancak belki de durum bu değildir. Sahiden çok zor durumdaysa bir hayat kurtaracak olabilirsin. Sende biraz kalır ve sonra kirata ortak olabileceği başka bir eve çıkar. Ilk etapta belki borçları vardır ve kiraya çikamayacak, paylaşamayacak kadar parası kalmayacaktır. Bir ay idare edersin, sonra kiraya ortak olabileceği bir yere çıkmasını saglarsın. Bana kalırsa. Arkadaşının durumuna üzüldüm.
0
velvetmorning
(21.04.20)
Eğer işi kabul etmeden arasa sorsa, akıl ve yardım istese bir iki ay toparlanana kadar yardımcı olunabilirdi.

Ama bu şekilde emri vaki yapan ve anlaşıldığı karakterde birisi ise, eve girse çıkmaz bir daha.

Vicdanlı biriysen ucuz bir otel bul ve bir aylık ödemesini yap, sonrasına karışma. Ya da yanına ev arkadaşı arayan birilerini bulun ve yine bir aylık masrafı siz verin.

Yardıme etmek istiyorsanız böyle yardım edin, diğer türlü huzursuz ve mutsuz olursunuz.
0
John Bloor
(21.04.20)
arkadaşlar usul esastan önce gelir.

adam ben işi buldum evim çok çok çaresizim geliyorum diye bir gün kala geleceğim diyor. bu öküzlüğü yapan adam yarın bir gün evden de çıkmaz.

Önce bir yoklarsın anlatırsın 1-2 ay diye bir süre verirsin, rica edersin filan falan.
0
KaraSakall
(21.04.20)
(9)

Lazer yaptirirken cekiniyor musunuz?

gelmeistemem
Makata kadar yaptiklarini okudum. Utanc verici degil mi? Bir de mikrop kapma riski yok mu?
Makata kadar yaptiklarini okudum. Utanc verici degil mi? Bir de mikrop kapma riski yok mu?
0
gelmeistemem
(20.04.20)
o bölgeye yaptırmadım ama yaptırsam çekinirdim. hele karşı cinsse.
0
jelly bear
(20.04.20)
hic olmuyorum, gunde onlarca hasta aliyorlar, sizden iyi ya da kotu yuzlercesini goruyorlar zaten. ayrica, kadinim, onda da aynisi var, nesinden rahatsiz olacagim.
mikrop kapma riski pek yok, dokunmuyor ve kan yok. kil kokunu lazer isini ile yakiyor.
0
kassiopeia
(20.04.20)
Hiç çekinmiyorum. Benzer şeyler ağdada da oluyor. Lazer ağdayla kıyaslanınca daha güvenli üstelik yani cilde bile değmiyor.
0
the beloved daughter
(20.04.20)
Hayır çekinmiyorum. Çekinecek bir vücudum yok.
0
ruhen hastayim ben
(20.04.20)
yabanci doktorun hemsirenin karsisinda dogum yapmaya utanmak gibi bir sey. parasini verdigim seyden niye utanayim.
0
hot potato
(20.04.20)
sağlık ve estetik hususlarında yapılan hiçbir işlemin ayıbı olmaz. yaptırın kızlar destekliyorum sizi, yaptırmayanları da uyarın. kılsız tüysüz ömür boyu rahatça gezin tozun.
0
yedek
(20.04.20)
Diode lazere gitmiştim mikrop kapma riski var tabiki sonuçta cildine başkasının da cildine değen bir alet temas ediyor.Utanma konusuna gelince çok saçma bence,herkes işini yapıyor işte
0
bbb_1
(20.04.20)
kimisi tene değiyor demiş kimisi değmiyor, hangisi doğru? bir de iç çamaşırsız mı yapıyorlar? ben utanıırım ya, korona günlerinde gitmeyeceğim de, araştırıyorum sadece.
0
🌸gelmeistemem
(21.04.20)
iki arkadaşım da ilk seferinde utanma çekinme durumları olduğunu, daha sonra bu hissin ortadan kalktığını söylemişti bana. herkeste olan organlar bunlar, kimseninki özel değil, ben anlamıyorum bu utanma işini ama bana söyleneni aktarayım dedim.
0
bruges
(21.04.20)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.