Merhabalar sevgili duyuru ahalisi,
almanyanın saarbrücken şehrine staj için gelmiş ve sabah 9 akşam 4 çalışmaktayım.
elimizde bir bisiklet, boş haftasonu tatilleri ve 2-3 bin euro para var.
nereye gideyim nereyi gezeyim? Ufak planlar yaparsanız çok mutlu olurum.
arkadaş edinip sosyalleşmelik önerileriniz nelerdir?


not:almanca bilmiyorum, ingilizcem maalesef pek iyi değil derdim onu geliştirmek(özetle derdimi anlatabiliyorum ama siyaset konuşamıyorum)

edit: yurtdışında ingilizce geliştirmek için önerileriniz nelerdir?
edit2: eylül 1 e kadar burdayım

Yaz günü hastalanmayı becerdim. Dün geceden beri burnum tıkalı, boğazlarım yırtılırcasına ağrıyor ve üşüme var. Antibiyotik kullanmayı hiç sevmiyorum genelde geçmesini beklerim. Kendi kendine geçmesini beklemek zararlı mıdır?
Grip/nezle bunların farkı nedir?

evet, soru başlıktaki gibi.
acaba, sesini o kadar çok sevdiğiniz ve sahip olmak istediğiniz biri var mı? ünlü veya değil, herhangi biri de olabilir. ciddi anlamda "keşke o sese ben sahip olsaydım" diye imrendiğiniz biri varsa o kim?

ben iki isim vereceğim:
günyol bakoğlu (beko reklamlarındaki ses aynı zamanda) ve justin timberlake.

not: kadın olsaydım beyoncé'nin sesi olurdu.
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com

Mesela hiç tahmin etmedğiniz birinin dindar olduğuna şahit oldunuz mu hiç? Mesela bir kız arkadasım ( piercingli ,değişik kiyafetler giyen biri ) dini ritüelleri namaz oruç kuranı sıkı uygulayan biriymiş açıkcası sasırmıstık tabi çok şekilci biri değilim :/ yanlıs anlamayın siz de hiç gördünüz mü?

ben başlıyım bari

sabah 7 den 9 a kahvaltı
9-16.30 mesai

17.00 19.00 uyku

19 21.30 akşam yemeğiyle film izleme

21.30 01.30 oyun internet

haftasonu
çamaşır bulaşık alışveriş şu bu derken akşam oluyo..

normalde beleşçiyim

nasıl olduğunu bilmeden 1 hafta deneme premium oluverdim.

ama hiç fark görmedim la ben bunda. bi reklam yok işte o kadar.

ne iş?

neleri atladım ki bunda ben?

Tercih döneminin olduğu günlerde gençlerin telaşını görüp tekrar düşüncelere daldım. Çoğu kişi okuduğu bölümden, şehirden veya kampüsten memnun olmayacak. Çünkü öğrencisinin tam olarak mutlu olduğu, gelecek vadeden üniversite sayısı belli.

Ben hep İzmir'de okumak istedim. Ege'de büyüdüm, sınav için çalıştım, sıkıntıya girdim herkes gibi. Ne var ki Buca'dayım. Bölümü isteyerek yazdım fakat o semt aklıma geldikçe bunalıyorum. Sokakları dar, kaldırımı olmayan, hiçbir sanatsal aktivitesi olmayan, insanlarının görgüsüz, ülkedeki modifiye şahin nüfusunun yarısının içinde bulunduğu, trafiği İstanbul ile yarışan bir semt burası.

Yaşım 20. Oradaki ortamı tanımak, çevreye aşina olmak için hazırlık okudum, önümde 4 yıl var.
Fakat buradan zevk alamıyorum. Hiçbir öğrenci mutlu değil, bu yıl dışarıda duyduğum şeylerin yarısı "sıkıldım" lafı.

Okuduğum ve hala okumayı istediğim bölüm işletme. Yabancı dilim oldukça iyi, hedefim bir şekilde yurtdışında yaşamak. Çocukluğumdan beri bu böyleydi ve akıcı şekilde İngilizce konuşabilmek çok eskiden önceliğim oldu.

Gözüm şu sıralar Ege Üniversitesi'nde. Orada Amerikan kültürü ve edebiyatı okuyan arkadaşlarım var, bölüm hakkında da çok yorum okudum. Tam istediğim gibi bir yer. Yeri güzel, kampüs hayatı var, kültürel olarak doyum alabileceğim bir yer.
Çevremdeki çoğu insan bu yabancı dilin varken üstüne işletme okuman büyük avantaj diyor.

Sizce ne yapayım? Yaşıtlarım, büyüklerim istediğiniz yorumu yapabilirsiniz.

güneş doğduktan sonra uyuyamıyorum, güneşlik pek işe yaramıyor oda yine aydınlık oluyor. ne tür bir perde alabilirim ki.
www.koctas.com.tr
mesela bu da geçirir mi yine aynı şekilde ışığı, öğrenci evi için çok da pahalılarmış ya

www.eksiduyuru.com

teneffüsteyim, aklıma bişey geldi. sonraki hafta için de ben kendime program yapıp, gelmek istemediğim günlere de "gelmicem" yazıp vereyim mi ellerine? asfsdfad

ek$ibition, bir ekşi sözlük yan ürünüdür. eğer ekşi sözlük yazarıysanız giriş için buraya tıklayabilirsiniz.

Buraya tıkladıktan sonra herhangi bir ilerleme olmuyor...

ya her hafta emrivaki yapıp "hocam haftaya böyle geliyoruz" diyip bi program sıkıştırıyorlar elime. haftanın 3 günü sabah 9 akşam 9 çalışacak şekilde, haftada 6 gün. diğer günler de öyle o fazla çalışmayı telafi edelim diye bir şey yok, yine normal saati kakalıyorlar. adam her hafta bir bahane buluyor, yok tekne su almış, yok foçaya gitmem lazım, bilmemkimin doğum günü ben bugün gelmicem vs vs artık dayanamıyorum.

az önce yine bir program tutuşturdu elime ve ben 1 hafta boyunca haftaya ptesi çalışmıyorum diye düşünürken (çünkü kendileri öyle diyip duruyordu, geri kalan günler çalışıyorum diye) o güne de sabah 9 akşam 9 koymuşlar.

dediğim gibi hayır deme şansım yok. başka iş bulma şansım yok, zaten eylülde bağlasalar da durmayacağım burda.

ama çok sinirliyim, sinirimden ağlamak üzereyim. yarım saate sonra derse gireceğim şimdi söylediler bana, sinirden başım dönüyor resmen. bir de pazartesiye yoktan ders planı yaratmam lazım, nasıl yetişecekse. bir de dalga geçer gibi "sen yaparsın yaa zaten hep derse giriyorsun" diyor.

diyorum ki bu insanlara bir kötülük yapayım, başka bir şey gelmiyor çünkü elimden. artık bunu bile düşünür oldum. napayım ben ya bana bi fikir verin. daha önceden de sorunlar vardı, yine burda paylaştım ama dediğim gibi, hiçbir şekilde açık kapı bırakmıyorlar artık bana. emrivaki yaptıkları günlere "doktordan randevum var" diyorum, "randevu saatinde gidip telrar gelirsin o zaman" diyorlar.

edit: farkındayım benim iş-patron nefreti duyurularım cocodancer'ın sevgilisiyle ilgili duyurularıyla yarışır hale geldi ama dayanamıyorum, paylaşabileceğim de kimse yok.

edit 2: he bir de şimdi sordum, o zaman bir sonraki haftasonu boş değil mi diye, "boş boş ya konuşurz onu" diye geçiştirdi ve gitti. net bir şey yok yani. il dışında olacağım falan desem bu kez neye güvenerek öyle plan yaptın biz sana kesin bir şey demiyoruz ki diyecekler.

Sacma sapan bi hal aldi. windows 95 kullaniyor gibi hissediyorum. sizde de oyle mi?

aha boyle i.imgur.com

Yarin kpss var ve sinava girecegim yer en az iki saatlik uzaklikta. Kaç soru çözecegim daha onceki kpss ile ayni mi? kitapcigin ne kadari ile ilgilenecegimi gerçekten bilmiyorum biri tarif edebilir mi. Oruclu oruclu o yolu gitmek gozumde buyuyor matematikte ve cografyada soru kaçırmam çünkü matematigi ales cografyayi da ciddi derecede hobi edindigimden dolayi biliyorum hic deneme cozmedim fakat besyocu arkadasima bir ay kadar tek tek soru cozdum. Bu cografya ve matematik bilgisi beni her sinavda kurtarmistir. Anayasam fena değil. Turkce zaten Allah'in emri. Sizce sınava gitmeli miyim? (Atanmak icin muhendislerde baraj var mi)

Tavam var, yağ biber vb. hazır.

Ne kadar süre, nasıl ateşte pişirmek iyidir? Az pişince zehirliyor (tavugumu medium-rare istiyorum lutfen!), çok pişince ise kuruyor duman çıkyıor etrafından. Ateşi mi çok yüksek tutuyorum acaba?

Teşekkürler şimdiden.

ilk defa ryanair ile gidiyorum. az önce web sitesini okudum 10 kiloyu aşmamak kaydıyla kabin bagajı + küçük çanta ekstra ücrete tabi değil diyor ama uçakta yanıma oturan kız 8 olduğunu söylemişti kafam karıştı.
bir de online check in yaptım biniş kartını kendim bastırdım kiloyu aşmadım başka dikkat etmem gereken bir şey var mı?

Selamlar,
Girne'de kalacak bir yere ihtiyacım var, 2 gecelik. hotel fiyatları uçmuş 450 TL diyolar. daha uygun bi yer bilen var mıdır? hem düzgün olsun biraz hem de en fazlaaa 300 TL olsun.

Şimdiden teşekkürler

birkaç gün öncesine kadar memur ana-babanın çocuğu olarak onların üzerinden sağlık hizmetlerimi alabiliyordum ama yaşım sebebiyle artık alamıyorum; lakin hala öğrenciyim.

öğrenci olduğum için benzer şekilde sağlık hizmeti almaya devam edebilir miyim?

edemiyorsam benim için en uygun olan yöntem nedir biliyor musunuz? yeşil kart çıkarmam gerektiğini söyleyenler oldu. bu konuda tecrübeli birileri var mı?

yaşınız kaç ? en yaşlımız kim ?

İş yerinde bir kız var. İlk günden beri hoşlanıyorum. Küçük ataklar da yaptım ama pek anlaşılamadığım için geri çekildim.
e
Lanet olsun hala da hoşlanıyorum. Ama artık muhabbet etmiyorum. Kısa cevaplar veriyorum filan.

Tersi gibi şimdi de kız "Saçın güzel olmuş." "Senin yazılarını çok beğeniyorum" filan diyor. Ben göz göze bile gelmek istemiyorum.

Sevgilisi var mı, birinden hoşlanıyor mu onu bile bilmiyorum hala.

Ya bana yol gösterin artık lütfen.

2 aylığına. ev boş kalacak. giderken neleri kontrol etmek lazım?

ilk defa gönül işiyle alakalı bir duyuru açıyorum, kafam o kadar karışık ki..

6 senelik ilişkim 3 sene önce bitti, kazık yedim ve ilişki bitti. 3 senedir yalnızım; 2 sene yaralarımı sarmakla geçti. 1 yıldır artık hayatımda biri olsun istiyorum, başımı omzuna yaslayabileceğim, bana destek olacak biri istiyorum ama yok, bir türlü olamadı.

çirkin biri olduğumu düşünmüyorum ama belki kısmetsizlik, belki şanssızlık bilemiyorum.. belki de sosyal çevre eksikliği.. işten eve, evden işe monoton bir hayatım var ve kimseyle tanışamıyorum. arkadaşım pek yok; aslında bir zamanlar vardı, ama bazısı vefasız çıktı, bazısının çıkarı varmış ondan arkadaşmış ben sonradan anladım, bazısını bilinçli canımı yakmaya çalıştığı için ben çıkardım. sonuç: yalnızım ve boğuluyor gibi bir his..

bu karmaşık düşünceler arasında birkaç ay önce bir arkadaşlık sitesine üye oldum. e-postama reklamı düşmüş, pek bir beklentim yoktu öylesine üye oldum. normal hayatta bile bir erkeğe zor ısınabilen ben, bir monitor arkasından bunun zor olacağını tabi ki de biliyordum.

beklediğim gibi de çıktı: "slm tanışabilirmiyiz", "meraba hayat nasıl gidiyor" mesajları inbox'ı doldurdu ve ben nefret ettim. birine ısınacak oldum, "haftasonları boş zamanlarımda karı kız kesiyorum" diye yazınca buz kestim ve hayalkırıklığına uğradım.

ama sonra başka biri mesaj attı, son derece düzgün cümleler, profilimde yazanlarla ilgili hafif esprili bir üslup.. ben de cevap yazdım.. ağırdan almak için, onun 1-2 paragraflık uzun mesajlarını 4-5 gün sonra 2-3 cümleyle cevaplıyordum. yüzyüze olsak uzun uzun sohbet edebiriz hissini veriyordu bana. yakışıklılık derseniz yakışıklı biri değil, ama hayat bana yakışıklılığın önemli olmadığını acı bir şekilde öğretti.

en son 1 ay önce bana çok uzun bir mesaj atmıştı, sonuna da sitem eder gibi "kıymetli vaktinizi almayım özlen hanım, sınavlarınızdan sonra kendinizi daha detaylı anlatmanızı bekliyoruz" yazmış.. bu arada o dönem yüksek lisans mülakatına hazırlanıyordum ve çok yoğun bir dönemimdi. cevap yazamadım. 15 gün önce bir mesaj daha yazmış: "ben hesabımı kapatabilirim" diyerek e-postasını yazmış..

şimdi konu şu ki ben bu kişiyle tanışmak isterim aslında ama korkularım var: sonuçta internet ortamından, arkadaşlık sitesinden tanışıyor olacağız, anlayacağınız hafife alınmak korkusu.. sonra beni beğenmezse, bir daha aramazsa ben bunu kafama çok takarım, aşırı üzülürüm. tamam çirkin sayılmam, ama işte başta belirttim şanssızım. son 1 sene o kadar çok, benimle ilgilenip ümit verip sonra bir daha beni aramayan erkekle karşılaştım ki ! ve hepsinde o kadar üzülüp yaralandım ki ! bu nedenden ötürü, 1 buluşmalık birşey olur diye çok korkuyorum.

bu konudaki düşüncelerinizi, yorumlarınızı merak ediyorum. siz olsaydınız ne yapardınız ? şimdiden vakit ayırıp yazan herkese teşekkür ederim.

eczane açtım, ilk nöbetim. millet anlatırdı da abartıyolar derdim.
amcanın teki geldi bize bildiğin hayat dersi veriyo hem de sağlıktan tut da sosyal yaşama kadar, ama kalkıp bana tv de saçma sapan sarımsak bilmem nesi bilmem ne balı satan adamları övüyo.
çok konusuyo ya , yaklaşık 40 dakikadır burda.
napsam ben buna ya? hala konusuyo, diğerleri için de öneri olur hem

selam


bugün farkettim ki ispiyon tuşu kaldırılmış bende, bugünkü değişikliklerle mi bi alakası var nedir, bilen varsa anlatsın hele.

dostlar günlerdir araştırıyorum soruşturuyorum ama hala kararsızım. öncelikle mf4 sıralamamı 30 binlerde isterken-beklerken 52 bin gibi çok uç bir sıralamam geldi. haliyle kafalar karıştı. maruzatıma geçiyorum:

hedefim istanbul üniversitesi elektrik-elektronik bölümüydü. ikinci öğretimini dahi tutturamıyorum lanet olsun.
kocaeli üniversitesi elektrik mühendisliğine kaydı kafam. ancak günler sonra ulaştığım sonuç şu ki: ben elektronik alanında çalışmak istiyorum, ilgi alanım bu yönde. bu sebeple kocaeli elektrikten de vazgeçmek üzereyim.
izmir katip çelebi üniversitesi elektrik elektronik mühendisliği var. ingilizce eğitim hem. ama yepyeni üniversite ve üniversite hayatı açısından pek memnun olmayacağımı düşündüm.
akdeniz üniversitesi elektrik elektronik mühendisliği var. istanbulda yaşadığım için mesafe bana sıkıntı olacak gibi geliyor. içime sinmedi bir türlü.
sakarya üniversitesi var o da pek içime sinmedi.

bir diğer seçenek ise seneye kalmak. çok sıkı çalışabileceğimi zannetmiyorum ama konuların tamamını zaten bildiğim için bir sene yayıla yayıla soru çözer hallederim diye düşünüyorum. eğer seneye kalırsam da hedeflerim:
marmara elektrik elektronik (24 bin)
yıldız teknik makine (24 bin)
İstanbul elektrik elektronik (34 bin)
bir de mühendislikle alakasız ancak yine ilgi alanıma girecek türden olan istanbul fizyoterapi (21 bin)

seneye mi kalınır, bu seçeneklerden birine mi gidilir birkaç yorum belki aydınlanmamı sağlar. uzun oldu ancak başka türlü nasıl anlatayım.

çok ufak bir ürün yollatacağım oradan; tirbüşon. hani olsun olsun ağırlığı 200grdır ufak bir paket.

neyse TNT 150 usd fiyat çekti! ben bunu en ucuz ama hızlı (10 günde elimde olmalı) hangi firma ile yollatabilirim?

Okuduğum bölümün staj zorunluluğu yok ama ben isteğe bağlı staj yapıyorum. Merak ettiğim şey şu: Stajım bittiğinde tıpkı zorunlu stajlarda olduğu gibi benim için de bir değerlendirme mektubu vs. yazacaklar mı? Yazacaksalar nereye vermem gerekiyor?
Daha önce gönüllü staj yapmış olan ya da bu konu hakkında bilgisi olan varsa yardımlarınızı bekliyorum.

bir elementin elekton sayısına bakarak mol sayısı ile birlikte kaç mol elektronu olduğunu ve ne kadar akım üretebileceğini falan nasıl hesaplıyorduk?

mesela 0.1 mol Ti elementinin elektron sayısı ve bir sistemde oluşturacağı akımı vs hesaplamak istiyorum..

genel olarak hiçbir yağı sevmiyorum, özellikle zeytinyağını sormamın sebebi faydası konusunda genel bir konsensus olması, kahvaltıda zeytinyağını yiyebileceğim kıvama nasıl getirebilirim, sadece limon sıksam hoşuma gitmiyor, başka nasıl karışımlar yapabilirim?

ps: laf açılmışken tereyağını da sorayım, o da geçen hafta time'a kapak oldu, tereyağını bal dışında nasıl yiyebilirim, ne ile yenir başka, ne ile güzel gider?

Dostlar şimdi doktora yapmak için eskiden belli başlı üniversitelerin web sitesinden duyuruları takip edip başvuruyorduk.
uzun adam sağ olsun ünv. sayısını 177'ye çıkardı. şimdi 3 günde bir 177 tane web sitesindeki duyurulardan doktora başvurusu mu takip etmek gerekiyor?

he bir de öyp doktora yerine geçiyor mu?

bu konuda bir web sitesi ya da portal var mıdır bana önerebileceğiniz?

1. amaç askerden kaçmak
2. tıp, işletme ve elektrik enerjisi üretim iletim dağıtımı mezunuyum. yani birçok bölüm bana uyar. zaten doktora olsun taştan olsun modundayım. madde 1de belirttiğim üzere.
3. ales 86 üds 82.5 yds 78

Tamamen okudunuz? Ya da var mı böyle tüm kitaplarını okuduğunuz yazarlar? Varsa da bir kitabını okuyup çok beğenip diğerlerini de okumalıyım diyerek mi okumaya başladınız? Sormamın sebebi şu: benim hiç öyle bir yazara takıntım olmadı, her yazardan bir kitap okuyayım derim de bir yazarın tüm kitaplarını okuyayım demedim hiç :(

çok fazla tek tipleşmedik mi, özellikle de sosyal medyada. kimin profiline girsem aynı paylaşımlar, aynı davranışlar, aynı gösteriş merakı. Ben mi yanılıyorum?

18 yaşındaki kız kardeşim çok bariz ve aptalca yalanlar söylemeye başladı. ÖSS stresidir, psikoloji bozulmuştur falan diyoruz ama bokunu çıkardı. En basitinden, daha az önce mahallenin veletlerinin laptoplarını bilgisayarımın paylaşılanlar kısmında gördüm, gözümün önünde açtım ayarları, dedim paylaştın mı şifreyi, yok dedi, ama resmen vermiş millete şifreyi. Gösterdim, yalan söylüyorsun dedim, deli gibi bağıra çağıra üste çıkmaya çalıştı, en sonunda klasik aile tartışmasına döndü konu.

Geri adım atmıyor, kesinlikle yenilgi kabul etmiyor, asla hata kabul etmiyor, sürekli top çeviriyor tartışmalarda ve inanılmaz çirkefe vuruyor, böyle garip bi noktaya geldi. Artık psikolojik bi sıkıntıya dönmesinden korkmaya başladım. Babanın annenin kişiliğinde de var böyle az çok garip davranışlar. Kavgaların şiddeti git gide artıyor ve kavga nöbetleri sonrasında ertesi günü herkes kardeş kardeş geçinmeye devam ediyor, barışmak için de yüksek maddi değerli hediyeler alıyorlar (en son geçen gece hastaneye gidip sakinleştirici almak zorunda kaldı, öfke nöbeti geçiriyordu resmen, ertesi günü gidip macbook air aldılar kıza)

Ne bok yenir bu tarz bi durumda? Uğraşacak halim kalmadı yemin ediyorum. Onlar kavga edip 24 saat geçmeden kardeş oluyorlar benim hayatım minimum bi hafta sikiliyor. Ben kavga edebilen öfkelenen bi adam değilim, içimde patlıyor genelde, bu daha da büyük sıkıntı. Bi el atın. Duyuruyu sonra silersem bana kızmayın, malum kişisel bi konu.

diyelimki parayla pulla işiniz yok piyango çıktı. (bana çıkmadı, sakin olun) atıyorum 500 bin lira miras kaldı vs (bana kalmadı evet) tamamını istediğiniz gibi yardım için kullanabilirsiniz. nerede kullanırdınız?
ama parayı direkt bir yere bağışlamak değil. düşünüp bulmak lazım.
orman yaptırmaktan, kedi köpekler için barınak yaptırmaya... ne gelirse aklınıza efendim.

Merhabalar,

Yabancı bir kız arkadaşım var ve aslında yabancı olup olmamasının önemi olmamakla birlikte kendisine 'mahalle baskısı' konusunu izah edebilmem çok zor oluyor.

Karadeniz turu düşünüyoruz ama en son gittiğim karadeniz şehri rizeydi ve 6-7 yaşındayken gittim dolayısıyla hiç bir karadeniz şehri konusunda bilgim yok.

Trabzon, ordu, samsun, rize vs. kız arkadaşımın şortla, kısa kollu kıyafetle gezmesi halinde sorun yaşar mıyız? Yani buna laf atmak vs. dahil?

Nasıl bir ülkeyiz şu rezilliğe bakar mısınız şu soruyu sormak bile utanç verici aslında..

Biri ordulu, birisi de giresunlu iki arkadaşıma sorduğumda aldığım cevaplar şöyle oldu;

1) Turiste karışmazlar.
2) Kız arkadaşın gezer. Turist o sana bulasirlar. Kız mini etek giyiyo diye degil sen giydiriyosun diye (adamların mantığa bak).

Su an geri odemesine devam ettigim bir ihtiyac kredisi var, 5 ay daha odyecegim. Ayni bankadan, bu kredi devam ederken ikinci bir ihtiyac kredisi vekebilir miyim ? Benim kredi notumu nasol etkiler bu durum ? Bilgisi olan vari acaba ?

Merhabalar,
Yurtdisinda calismaya baslayacagim, sirketim gidecegim yerde sigorta yapiyor, turkiyedeki saglik sigortasini yaptirmazsam cezasi filan varmis sanirim, bilen var mi? Kendimi bir yerde calisiyor gistermemi ve sigorta odememi soylediler ama cok pahali bir islem her ay 200-300 lira. Bilen eden var mi?

şimdi bizim şirket bayram tatilini tüm hafta olarak verecekmiş ve haftanın kalan 3 gününü yıllık iznimizden kesecek.

ben müdürüme dedim ki "bayramda tatile gitmem mümkün değil ve ilerideki tatil planımı gerçekleştirmek için bu 3 güne ihtiyacım var, mecburi olarak izin verilince tatil planımı iptal etmek zorunda kalıyorum."

adamın cevabı:" bedavadan 3 gün izin yapınca (bayram günleri olan pazartesi-salı-çarşamba) sesin çıkmıyor, şirket birleştirip 3 gün kesince ouuvv. isterlerse bayram tatilini bile vermezler, sana parasını veriyor isterse çalıştırır. isterse 29 ekim hariç tüm tatillerde çalıştırır. ama tatil yapıyorsun yine de isyan ediyorsun. nankörlük etmeyin, çok kötümsersin. sürekli negatif enerji yayıyorsun. bak şu firmada 1 mayıs'ta çalıştılar vs vs"

buradan konuşa konuşa konuyu cumhurbaşkanlığı seçimlerine, benim solculuğuma, anarşikliğime getirdi. oruç tutmayışıma da inceden dokundurarak bağladı.

bazı lafları beni kışkırtmak için, kendi de inanmadığı halde abartarak söylediğini biliyorum, öğrendim artık. ama sabır sabır bir yere kadar. bu şimdi orospu çocukluğu değil mi ya?

www.decathlon.com.tr

linkdeki gibi birşey arıyorum , decathlon bana çok uzak oraya gidemem şimdi. anadolu yakasında bulabileceğim bir yer var mı ?

deneyerek almak istiyorum ondan internetten sipariş vermedim.

televizyonda gözüme çarpmıştı anlayamadım açıkçası sorayım dedim.

şuradan da bakabiliriz öncelikle www.diyanet.gov.tr

şimdi 3 tane veri yazacağım buraya.
istanbul 3.26
kocaeli 3.25
adana 3.28

şimdi bu 3 ilden biri doğuda biri batıda diğeri de ortada birbirlerine göre kabaca.ama bu saatlerde coğrafi olarak ortada olan kocaeli matematiksel olarak ortada değil.batıda olan istanbul ortada.

yani demem o ki şu dizilimde nasıl bir mantık var?güneş doğudan geliyorsa mantıken önce adana sonra kocaeli sonra istanbul olması gerekmiyor mu?neyse güneşi falan filan da bir tarafa bırakalım şu sıralamanın mantığı nedir birisi anlatsın bana cidden çok merak ettim.neye göre hesaplanmış bu imsak.kaçırdığım çok basit bir şey mi var acaba?

umarım anlatabilmişimdir ne demek istediğimi...

uyuyabilirim kısa bir süre içerisinde kalktığımda tikler gelecek.

bu zımbırtıyı dışarıda akıllı telefondan bağlanıp kullanabiliyor muyuz, ücretli mi kullanıcı adı şifre almak gerekiyor mu?

Merhaba, diyelim ki Amsterdam'a gideceksiniz ama öncesinde de 4 günlük bir gezi planınız var, ne taraftan başlayıp amsterdam'a ulaşırsınız ? hangi yol ekonomik olur ?
Almanya üzerinden (köln, hamburg) geçmek mi hızlı bir şekilde yoksa önce paris'e gidip parisi turlayıp iki üç gün sonra amsterdam'a mı geçmek iyi ? yoksa belçika mı ? ne yapılsa yeridir. tavsiyelerinizi bekliyorum. bu işi bilen arkadaşlar bir bilgilendirebilirlerse memnun olurum.