Giriş
(12)

Psikolojinizi nasıl sağlam tutuyorsunuz ?

ismim ibrahim
aralık ayı içinde ailemden covid sebebiyle vefat edenler oldu. sevgilimle ayrıldık, sonra barışmak istedim reddedildim. pandemi başından beri iş gereği tüm gün evdeyim ve bomboşum. sadece maaş alıyorum ama çalışmıyorum. bugün kendimi "ulan aslında bugün deprem olsa da ölsem çok koymaz ya" derken bul
aralık ayı içinde ailemden covid sebebiyle vefat edenler oldu. sevgilimle ayrıldık, sonra barışmak istedim reddedildim. pandemi başından beri iş gereği tüm gün evdeyim ve bomboşum. sadece maaş alıyorum ama çalışmıyorum. bugün kendimi "ulan aslında bugün deprem olsa da ölsem çok koymaz ya" derken buldum. siz nasıl sağlam duruyorsunuz ?
0
ismim ibrahim
(01.01.21)
Benim psikolojim olumsuz şeylerden etkilenmeme gibi bir özelliğe sahip, kovid olup hastanede yattığımda bile fm falan oynayıp Messiye sayırıyodum gelmiyor takıma die. Yani özellikle bişey yapmıyorum, doğal olarak yüklenen bir yazılım heralde. Eskiden ''ulan bi insan hiç mi üzülmez bişeye be'' derdim ama şimdi süper bir özellik olduğunu düşünüyorum. Marttan bu yana ful evdeyim bahçe hariç sokağa adım atmadım, hatta bu durumun süper olduğunu düşünüyorum, millet vallahi ( e normal olarak) kafayı yicek sağa sola çıkamıyor , sosyalleşemiyor die. maşallah bende tık yok
0
paramolacak
(01.01.21)
ekstra bir çaba sarfetmiyorum, çünkü bir şey değişeceğini sanmıyorum. bombok gidiyor işte.
0
2021
(01.01.21)
terapi alıyorum, çok memnunum.
eve spor yapabileceğim bir alan kurdum.
yabancı dil öğrenmeye çalışıyorum.
sevdiğim yiyeceklerle kendimi şımartıyorum.
gezi planları falan yapıyorum.
0
jimjim
(01.01.21)
Kaçış edebiyatı... Fantastik, bilim kurgu ve bestseller aksiyon kitapları okuyorum sürekli
0
aslil
(01.01.21)
tutmuyorum :')
0
synesthesia
(01.01.21)
Hayatımda olumsuz tek bir şey olmasa bile kendini düşük, melankolik hisseden biriyim. Benim kötü hissetmem için kötü şeylerin olmasina gerek yok. Hatta öncesinde kendimi o kadar yoruyorum ki, başıma kötü bir şey geldiğinde üzülecek halim kalmıyor. Gayet metanetli hatta duygusuz karşılıyorum. Mutsuzluğumun nedenlerini aramakla geçiyor günlerim. Hatta geçen bir kitap aldım, 17. yüzyılın başında yazılmış, melankolinin çeşitleri, tedavi yöntemleri üzerine. Yaşadığım geçmez iç sıkıntına anlam vermeye uğraşarak bir gün tüm bunları arkamda bırakacağım umuduyla işime gücüme devam edebilir hale getiriyorum kendimi. Bir de spor yapıyorum.
0
epistemic_regress
(01.01.21)
Beni de çok etkiledi 2020, ağlıyorum arada, geçiyor :)

Gülüp geçeceksin, hayatı fazla ciddiye almamak gerektiğini öğretti 2020.

Kendini şımart. Canın ne istiyorsa onu yap. Tek başıma yaşıyorum ama büyük bir yıl başı ağacı süsledim, moralimi çok düzeltti, eve güzel eşyalar aldım, kıyafet aldım, arkadaşlarıma ve aileme hediyeler aldım.
0
stewie
(01.01.21)
Hayattayım. Hayatta olduğum sürece mücadeleye devam ediyorum, oturup depresif arabesk takılmanın kimseye faydası yok. Kendime yapacak şeyler meşgaleler bulup vakit geçiriyorum.
0
roket adam
(01.01.21)
bol bol meditasyon. yabanci hocalarin budist ve meditasyon uzerine online derslerine katiliyorum surekli. bir yandan almanca ogrenmeye calisiyorum.
0
JohnOakley
(01.01.21)
bi an duyuruyu ben yazdım sandım.

dediğiniz psikolojiyi 2019da yaşamıştım. o günlerden beri sağlam tutmuyorum psikolojimi, tutamıyorum.
0
oekuklu
(01.01.21)
Kabullenerek :)

Bir ara çok ağlıyodum :/

Şimdi artık elimden bir şey gelmiyorsa sorgulamayı bıraktım.
Yapabileceğim bir şeyler varsa onlara odaklanıyorum.
Yaşadığım üzücü tecrübeler için “keşke olmasaydı ama oldu bir kere” diye düşünüp kabullenmeye çalışıyorum.
İnsanız sonuçta, elimizden gelenler de sınırlı, kendime karşı artık daha şefkatli olmaya çalışıyorum.


O güzel şarkının da dediği gibi;

Hayat şarap gibidir, keder de var neşe de :)

Böyle düşününce biraz daha rahatlıyorum.
0
elma
(01.01.21)
Klasik psikanalizden bir örnek vermek istiyorum.
Üretmek, çalışmak ve sevmek.

Nesne/obje bağlamında üretmeyi örneğin hobilerinizle uğraşmayı, çalışmayı bir rutini kırmayı (örn. serbest yürüyüşler...), sevmeyi ise yine sevgi nesnesi oluşturarak ona anlamlar yükleyip ilgilenmek olarak düşünebiliriz.

Pandemi ile ilgili yapılan bir çalışmanın makalesini okuduğumda aslında şu detayı bilmek ve anlamak bir nebze radikal bir görüş geliştirmemize olanak sağlıyor: Bu bize/size has olan bir durum değil. Durumu kabullenerek (global bir işsizlik/eve kapanma vd.) mevcut duruma biraz daha kolay adapte olabiliriz.

Tabii her şeyin başında insan ilişkilerini iyi tutarak sosyalleşmek (uzaktan da olsa) gerçeklik algısını canlı tutmamız adına oldukça yararlı olacaktır.
0
Lir Psikoloji
(04.01.21)
(3)

Ne izliyorsunuz yılbaşında

condom kurşunu
Bize kaldı ve şokopop izledik yeni yıla girdik ne izlesek ya aklımıza bir şey gelmedi. Mücbirle girdik yeni yıla ama pek keyif vermiyor gibi. Başka ne izlenebilir
Bize kaldı ve şokopop izledik yeni yıla girdik ne izlesek ya aklımıza bir şey gelmedi. Mücbirle girdik yeni yıla ama pek keyif vermiyor gibi. Başka ne izlenebilir
0
condom kurşunu
(01.01.21)
Star da ibo şova baktım. Girdim yatağa Bülent ersoy uzun hava dinledim. 2021 in ilk masturbasyonunu icra eder 2021 in ilk gusl abdestini alır sabah 2021 in ilk iş günü ile hayata kaldığı yerden devam ederim.
0
allah yazdiysa bozsun
(01.01.21)
ntvde selami şahin konseri izliyrdum ama kopuyor yayın kapadım.
0
omonia
(01.01.21)
ata demirer izledim, çok keyifliydi.
0
roket adam
(01.01.21)
(5)

e-ticarette

etna
satıcının, gelen siparişleri sadece haftada 2 gün (cuma-cumartesi) kargo yapabiliyor olması bir handikap mıdır? mesela ürünü alacak olan kişi pazartesi günü siparişi verdiğinde onun cuma günü kargoya verileceğini bilirse almaktan vazgeçer mi? (satıcının avantajı işini iyi yapan, sözünde duran ve rak
satıcının, gelen siparişleri sadece haftada 2 gün (cuma-cumartesi) kargo yapabiliyor olması bir handikap mıdır? mesela ürünü alacak olan kişi pazartesi günü siparişi verdiğinde onun cuma günü kargoya verileceğini bilirse almaktan vazgeçer mi? (satıcının avantajı işini iyi yapan, sözünde duran ve rakiplerine göre oldukça iyi fiyat avantajı)
siz böyle alışveriş yapar mısınız?
bu şekilde çalışan satıcılar var mı?
0
etna
(31.12.20)
ürünün kendisinin ne olduğu da esas olarak önemli. mesela hediyelik bir eşyaysa muhtemelen 2-3 gün içinde ihtiyacım olan bir şeydir. Tamir tadilatla ilgili bir ürünse o ürüne acil ihtiyacım olabilir. çiçek saksısı alıyorsam 10 gün sonra gelse de olur.
0
fucking machine in my head
(31.12.20)
haftasonu kargo olacagi icin kargoda da bekler, o yuzden tercih etmem oncelikle ve ozellikle. fiyati cok uygun vb olursa bir ihtimal

not: her seyini netten alan biriyim :)
0
sweetoffice
(31.12.20)
Çok acil olmayan bir ürün için yapılabilir ama yine de ilk tercih olmaz bence. Bence doğru bir strateji değil.
0
elorelia
(31.12.20)
Hayir maalesef. Odemeyi hemen yapiyorsam o kargo mumkun olan en erken zamanda yola cikmali. Bunun mumkun olmayani icin sadece gece vaktini onda da kargo subesinin kapali olmasini 1 aldim. Yoksa yani mumkunse isinlasin.

Bunun tek istisnasi cok cok ozel el yapimi birsey olmasidir. O zaman yapim suresi dahil beklerim.
0
2oda1salon
(31.12.20)
Bir sürü insan sırf kargosu çabuk gelsin diye amazon prime'a ayda 8 lira ödüyor, hepsiburada express'e kargo başına 15 lira ödüyor. Çabuk gelsin diye para ödemeye hazır müşteriler yani.

Geç gönderip tercih edilmeyi bekliyorsan ya çokkk iyi fiyat vereceksin, ya da hiç bi yerde olmayan bi ürün falan olacak. Onun geldisi gittisi dağıtımı vs bir sürü süreç olacak çünkü.
0
roket adam
(31.12.20)
(8)

araba yan aynası kırıldı

reanarchy
Öncelikle selamlar, saygılar herkese.bu sabah işe gelirken ufak bir kaza atlattım. park halindeyken bir araç fazla yakından geçmek istedi sanırım sol yan aynama çarptı ve aynanın plastik çerçevesi kırıldı.servis yaklaşık 2000 tl masraf çıkarıyor, aynanın komple değişmesi gerektiğini söylüyorlar. sad
Öncelikle selamlar, saygılar herkese.

bu sabah işe gelirken ufak bir kaza atlattım. park halindeyken bir araç fazla yakından geçmek istedi sanırım sol yan aynama çarptı ve aynanın plastik çerçevesi kırıldı.

servis yaklaşık 2000 tl masraf çıkarıyor, aynanın komple değişmesi gerektiğini söylüyorlar. sadece çerçeveyi değiştirme şansımız var mıdır acaba?

araç 2017 model peugeot 3008 bu arada.

ikinci bir sorum da, tutanak vs işleri için.

öncelikle e5 yanyolda meydana geldi. marketten bir şey almak için aracımın %90'ını kaldırıma çıkardım. sadece tekerler aşağıda. ayrıca aynı şeritte duraklama yapan önümde arkamda falan bir sürü araç olmasına rağmen ben yine de kaldırıma çıktım ne olur ne olmaz diye. bu arkadaş da uykulu falan mıydı artık bilmiyorum. kendi aynası da kırıldı benim aynam da kırıldı.

şimdi, niyetim kendi aramızda çözmek, sadece çerçeveyi değiştirsin yeter. iş sigortaya intikal ederse; çarptığımız anki fotoğraflar yok. vurduktan sonra 20 m ötede durdu araç. ben kendi aracımı yerimde, onunkini de 20m ötede durduğu yerde fotoğraflarım. ruhsatı, ehliyeti, plakası vs her şeyi mevcut. acaba trafik nasıl sonuçlanır?

teşekkürler.
0
reanarchy
(30.12.20)
gecmis olsun, bu durumlarda yaralanma falan yoksa ilk yapılacak şey araç fotograflarinin çekilmesi ve tutanagin iki surucu de oradayken doldurulması. tutanak doldurulduktan sonra kendi aranızda çözmeyi konuşabilirsiniz. park yapılmaz tabelası var mi o yolda? mesela öyle bir tabela varsa kusur bölüştürülecektir. kusur tamamen karşıya yüklenirse sizi bağlayan bir durum yok, butun masraflar karşı tarafın sigortasından karsilanacaktir ama sizin de tramer kaydınıza aracınızla ilgili bu ücret islenir.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(30.12.20)
Geçmiş olsun. Araç satışları 2020'de aşırı düştüğü için servis geçirmeye çalışmış. Sadece kapağı kırılan aynanın tamamı niye değişsin ki? O kapaklar sonradan takılabilir. Ancak gövde renginde ise aynı renk bulamayabilirsin. Bir kaportacıya gidersen o kapağı gövde rengine boyar aracın renk koduna göre.
0
himmet dayi
(30.12.20)
Sadece kapak ise 500-600 tl orjinali, ama ayna gövdesinde kırık çatlak olmadığına emin olun.

Nasılsa karşı tarafın sigortası ödeyecek diye de özel serviste hasar kaydının yükselmesine izin vermeyin.

İsraf hem de, sadece kapaksa komple neden değişilsin?

Geçmiş olsun.
0
John Bloor
(30.12.20)
Servis fazla der. Geçen yaz, benim aracın depo kilidi bozuldu 1600 tl dedi servis . Sanayiye gidip 250 tl parça, 50 tl işçilikle 300 tl ye hallettim.
0
komando kani var bende
(30.12.20)
çarptığı andaki fotolar olmasına gerek yok. olay sonrasında, trafiği de meşgul etmeden foto çekmek önemli. ileride durmuş geride durmuş fark etmez. sonuçta adam çarparken ilerliyordu ve bir yerde durması gerekiyordu.

servis ne diyorsa o. adamlar pazarlık yapmaz genel olarak. aynanın iç aksamında problem yoksa , yan sanayi bir kapakla (varsa) değişim neden olmasın? internetten 3008 yan ayna dış kapak vs gibisinden aratın biraz, çıkar karşınıza.
0
co2s2
(30.12.20)
Geçmiş olsun.
Aynanın tüm fonksiyonlarını (ısıtma,yönlendirme,kör nokta,varsa açılıp kapanma özelliği) kontrol ettiniz ve sadece kapaksa sıkıntı,İkitelli sanayideki çıkmacılardan aracınızla aynı renk kapak bulup alıp taktırabilirsiniz.
Geçen hafta trafik çekicisi, arkadaşın aracının ayna kapağını ve ayna camını kırdı, bu şekilde halletti arkadaşım kaskosu olmasına rağmen.
0
arenas
(30.12.20)
Aynen, arenas'ın dediği gibi sadece kapak kırıldı demeden önce tüm fonksiyonlarını bi deneyin derim. İçinde aynayı yönlendiren zımbırtı o kadar basit bi mekanizma ki rüzgar esse kırılabiliyor. Muhtemelen sadece ayna kapağı değildir.
0
roket adam
(30.12.20)
aynayı düğmeden kapatmayı, aşağı yukarı sağa sola ayarlarını denedim. kontağı kapatınca otomatik kapanmayı denedim. hepsi çalışıyor.
0
🌸reanarchy
(30.12.20)
(11)

Macbook gerçekten pratik mi?

but that was just a dream
Merhaba,1 ay kadar önce macbook pro satın aldım. Aradığım bir şeyi bulmakta, geçişlerde, bir sayfayı kapatmada ve özellikle makale okurken zorlanıyorum. Bir cümlenin altını çizmek için yukarıya gitmek zorunda kalmak can sıkıcı oluyor. Alışamadım sanırım. Alışırsam daha pratik olduğunu anlayacak mıyı
Merhaba,

1 ay kadar önce macbook pro satın aldım. Aradığım bir şeyi bulmakta, geçişlerde, bir sayfayı kapatmada ve özellikle makale okurken zorlanıyorum. Bir cümlenin altını çizmek için yukarıya gitmek zorunda kalmak can sıkıcı oluyor. Alışamadım sanırım. Alışırsam daha pratik olduğunu anlayacak mıyım? Bir de bugün iphone kulaklığını dahi takamadığımı farkettim. Usb'yi biliyordum da bunu beklemiyordum. Dönüştürücü mü almak lazım?

Teşekkürler
0
but that was just a dream
(30.12.20)
öncelikle alışırsın. sonra diğerleri zor gelir ama kaydırma yönünü değiştirebilirsin. sistem tercihlerinden.
0
helenart
(30.12.20)
İlk olarak iphone kulaklığını takamaman macbook ile ilgili değil. Hiçbir Mac ya da PC'ye takılmıyor. Sadece lightning girişli cihazlara (iphone, ipad) takılabilir.

Ben 6 yıldır Macbook ve PC'yi beraber kullanıyorum. Bence mac OS, Windows'a göre daha pratik değil. Windows bana daha pratik geliyor.
Sebeplerini sıralayayım:
1. Windows'ta pencere kapatma butonu sağ üst köşede. Tam olarak köşede yani. O yüzden fare imlecini hızlı bir şekilde sağ üste çekip tek tıkla ya da sol üste çekip çift tıkla pencereyi anında kapatabiliyoruz. Mac OS'te butonun tam üstüne basmak gerekiyor, o da pratikliği öldürüyor. Ayrıca o butondan kapatsak bile ille ki menüden Çık yapmamız lazım ya da Cmd + Q yapmamız lazım ki çalışan uygulama tamamen kapansın.

2. 'Masaüstünü göster' için illa ki touchpad'den bir jest yapmak gerekiyor. Windows'ta sağ alta hızlıca çek ve tıkla.

3. Pencere boyutlandırmak için Mac OS'te Magnet diye bir uygulamaya para vermek gerekiyor. Ancak o zaman windows gibi oluyor (sağa, sola dayayınca ekranın yarısını, yukarı dayayınca tamamını kaplıyor falan). Para vermek istemezsen daha az işlevli ücretsiz muadili Spectacle yüklemek lazım. O da sadece klavye kombinasyonları ile aynı işlemleri yapıyor.

4. Her programın mac versiyonu yok. Bu da pratikliğe olumsuz anlamda etki edebiliyor.

Görüldüğü gibi ufak tefek şeyler. Ama ben 'Mac OS, Windows'tan daha pratik' demezdim. Eğer illa biri daha pratik diyeceksek Windows daha pratiktir.

Hee, bu nedenle Windows daha mı iyidir? Tabii ki hayır. 6 yıldır macbook kullanıyorum demiştim. 1 kere bile formata ihtiyaç duymadım. Hala çok stabil çalışıyor. Windows olsa şimdiye kadar 3-4 kere format atardım muhtemelen. Çünkü Windows hem çok çabuk şişiyor, hem de dış tehditlere karşı hala çok savunmasız. Mac'te en azından virüs bulaştı derdi yok. Ek olarak program kurmak/kaldırmak mac'te çok basit. Windows'ta da basit ama mac os gibi değil.

Özetle: Klavye kombinasyonlarına alışmaya çalışırsan mac daha pratik gelmeye başlayacak ve bir süre sonra alışacaksın. Örneğin MS Word'de bir cümlenin altını çizmek için yukarı çıkmak yerime cmd + U yaparsan zırt diye altı çizilir. Bu windows'ta da geçerli bu arada (Ctrl + U). Programdan çıkmak için cmd + Q, pencereyi/sekmeyi kapatmak için Cmd + W gibi kombinasyonlara alıştıktan sonra fareye ya da trackpad'e bile ihtiyaç duymuyorsun.
0
himmet dayi
(30.12.20)
İşte ben de tam da bu yüzden macbooktan vazgeçtim. Pratik değil ve her opsiyon ayrı bir dert. Yaygın teknolojilerle hep bir uyumsuzluk. Windows 10 yüklü hızlı bir bilgisayara geçtim ve huzura erdim
0
limonlu eksi
(30.12.20)
yaygin kaninin aksine, windows'da is ve islem yapma suresi mac'den daha kisadir. hele ofis uygulamalarinda windows office kullaniyorsan mac'de iskence.
0
buenosdias
(30.12.20)
Bu pratikliklerin kralini mac’te yapabiliyorsunuz. mesela launchpad diye bir olay var mac’te pek kimsenin kullandigini gormedim. spotlight kullanmayi biraktim neredeyse onun sayesinde.

mac iyidir iyidir. biraz hizli kullanan insan izleyip feyz alsan yeter.
0
alperz
(30.12.20)
mac windowstan pratik degil bence de. ama alışılıyor merak etmeyin. ben çok sık kullandigimdan bir iki haftada alışmıştım. siz de duzenli kullanirsaniz çok yakinda alisirsiniz. hem sonra iki sistemde de ceylan gibi sekebiliyorsunuz, hoş bi esneklik.
0
hazen
(30.12.20)
windows'tan mac'e geçmek çok zor. bir dolu alışkanlığınızdan vazgeçmeniz ve yeni bazı şeyler öğrenmeniz gerekiyor.

masaüstünü göstermek için F11 ya da fn + F11 yapmanız gerekiyor.

pencere boyutlandırmak için : yeşilin üstüne biraz basılı tutunca ekranı sol yarıya koy, ekranı sağ yarıya koy gibisinden seçenekler çıkıyor. bana yeterli geliyor. (magnet ya da spectacle yok)
0
co2s2
(30.12.20)
Bence kisisel tercih biraz da. Ben de macbook pro almistim, alisamadim sattim. Benim bilgisayari pat diye kapatip satmaya karar verdigim nokta usb bellek kullanamayacagimi ogrendigim an olmustu. Macos icin formatlanmis usb kullanacakmisim. Onceden icinde verilerim olan usbyi takiyorum, okumuyor milyon dolarlik alet. Yeter dedim sattim ertesi gun. Cunku ugrasmamin bi anlami yok. Windowsta yapamadigim herhangi bisey yok.
0
icim urperiyor
(30.12.20)
Alışmadığınız için öyle geliyor diye düşünüyorum. IT sektöründeyim, mac kadar kullanım kolaylığı sağlayan, elim kolum olan bir işletim sistemi yok. Windows'da düne kadar PDF bile açamıyordunuz ek bi yazılım olmadan, bunda işe yarayacak her şey built-in geliyor.

Sadece alışmak, alışmaya çalışmak ve kurcalamak lazım. Eğer kısayolları kullanmazsan mac gayet yavaş olabilir senin için, ama mesela cmd + space'in ya da spaces'in verdiği konfor ve hızı hiç bir şey vermiyor bana.
0
roket adam
(30.12.20)
mesela icim urperiyor’un dedigi usb meselesinin aynisi windows’ta da var.

windows da mac usb’lerini okumuyor. sen mac’ten sasma hocam. uc bes aya windows’a “bu ne yeaaa” demeye baslarsin.
0
alperz
(30.12.20)
Çare dell xps, ultrabook aleminin efendisidir. Maci de surface i de havada kara tokatlar.
0
wiekannich
(31.12.20)
(3)

Sizce yanlış mı yapıyorum? (Yatırım mevzuları)

hede hodo
Ev alma düşüncesiyle 7.10 lardan dolarımı bozdurmuştum. Yaklaşık 200 bin civarıydı.Sonra vazgeçtim. Parayı biraz vadelide filan tuttum.Sonrasında ise 100 bin civarı 470’den 100 bin civarı da 450’den gram altın almıştım.500 530 olduğunda da daha çıkar diye bozdurmamıştım.Şu an para oraya sabitlendi.
Ev alma düşüncesiyle 7.10 lardan dolarımı bozdurmuştum. Yaklaşık 200 bin civarıydı.
Sonra vazgeçtim. Parayı biraz vadelide filan tuttum.
Sonrasında ise 100 bin civarı 470’den 100 bin civarı da 450’den gram altın almıştım.
500 530 olduğunda da daha çıkar diye bozdurmamıştım.
Şu an para oraya sabitlendi. Çıkmasını bekliyorum ama kısa vade de pek olacak gibime gelmiyor.
Aklıma mesela 50 bin bozdurup kısa Vadeli al sat yapmak filan geliyor. Ama ona da emin değilim.
Siz böyle bir durumda ne yapardınız?
0
hede hodo
(30.12.20)
şu an avrupa birliği kurtarma paketi açıkladı, amerika'da aynı yolda ilerliyo ki biden meclisten geçirebilirse olabildiğince büyük bi paket açıklamak istiyo. yani her iki para birimi de parasal genişlemeye gidecek. bollaşan döviz'in borsa, bitcoin, altın, gümüş gibi sınırlı bulunan yatırımlara yönelmesi bekleniyo. e hali hazırda biz de cari açık veriyoruz ve tabi bide 2-3 ay içerisinde ab ve abd yaptırımları anlaşma sağlanamazsa söz konusu olabilir... kişisel görüşüm 1-2 ay daha döviz bizdeki faiz dolayısıyla ve genişleme abd tarafından ilan edilene kadar bu seyirde ilerler ancak cari açığın sürmesi ve %21'lik asgari ücret zamının işverene yansıtılması dolayısıyla oluşacak enflasyondan dolayı abd'de ki parasal genişlemede açıklanıp piyasa tarafından satın alındıktan sonra başta altın ve para basmayan ülkelerin para birimleri olmak üzere tümü tekrar atağa kalkacak diye düşünüyorum. tabi 1-2 ay sonra mb faizi 3-5 puan daha artırırsa veya hiç sanmıyorum ama bi reform yapmaya karar verirlerse bu kur böyle sürer.

özetlemek gerekirse şu an ekonomi bi adamın iki dudağının arasında. yapacağın şey tamamen şans... bu ülkede kumar sevilmez ama baktığında ülkenin kendisi rulet masası :)

nasıl ama bi dünya laf ettim ama aslında bi şey söylememiş oldum. adam artık vatandaş olarak bizi de kendine benzetti. :)
0
johnnie w lker
(30.12.20)
Elindeki para öyle acayip farklar yaratacak bi para değil. Yerinde olsam parayı altın ya da dolarda bırakır, gün içinde hiç bunlara kafa yormaz işime odaklanırdım. Kısa vadeli al sat eğer pek bilgin de yoksa (yani asıl işin bu değilse) acayip yorucu yıpratıcı ve sinir bozucu bir şey.
0
roket adam
(30.12.20)
şu an mevduat faizi fena değil. usd bir süre yatay kalacak gibi gözüküyor. kısa vadeli bağlayabilirsin.
0
nuisance
(30.12.20)
(2)

Aydınlatma Tavsiyesi Hk

ManikD
Selam Romalılar,Şimdi bir aydınlatma çözümü ihtiyacım var. Masa lambası kullanıyorum. Çalışırken kağıdın üzerine yansıtıyorum, akşam pc de çalışırken göz yormasın diye duvara çeviriyorum, zoom yaparken suratıma çevirip ışık işini çözmeye çalışıyorum.Şimdi sorunum şu lamba yakında kullanımda noktasa
Selam Romalılar,

Şimdi bir aydınlatma çözümü ihtiyacım var. Masa lambası kullanıyorum. Çalışırken kağıdın üzerine yansıtıyorum, akşam pc de çalışırken göz yormasın diye duvara çeviriyorum, zoom yaparken suratıma çevirip ışık işini çözmeye çalışıyorum.

Şimdi sorunum şu lamba yakında kullanımda noktasal bir alana ışık veriyor. Bunu çözmek için masa lambasına bir a4 kağıt tarak ışığın yayılmasını sağlıyorum.

Peki kendinden böyle çözümü olan masa lambaları var mı? Yani masa lambasının ilgili yerine ben led lamba takayım, sonra bir kapağı olsun lambanın ve onu kapatayım. Bu sayede ışık noktasal bir yere değil daha yayılarak yansısın. Beni a4 çilesinden kurtarsın. Hue play gibi aslında istediğim şey. Malum onun içinde dahili ledleri var, ama beyaz bir plastik tabaka olduğundan o ışığı yayıyor. Ama hue play benim için işlevsiz kalıyor diğer konularda.

Özetle siz böyle bir masa lambası biliyor musunuz? Gördünüz mü? Yada tavsiyeniz ne olur?
0
ManikD
(29.12.20)
öyle masa lambaları var mı bilmiyorum fakat biz çekimlerde şu tür, kelvini + filtreleri + ışık gücü ayarlanabilir yarı profesyonel ışıklar kullanıyoruz.
www.sahibinden.com
0
ankarakecisi
(29.12.20)
Hocam senin ilacın kıskaçlı bir tripod üzerine takılmış Ulanzi VL49. Video ışığı olarak geçiyor. En ucuz çözümün bu olur.
0
roket adam
(29.12.20)
(7)

ilk araç için 0 km mi ikinci el mi

condom kurşunu
yani kişinin 0 km araç alabilecek parası var, ama acemiliğini atmak için 2.el mi almalı yoksa nasıl olsa birkaç ay sonra aldığı fiyatın baya bir üstüne satabileceği için 0 km'yi mi alması daha mantıklıdır?
yani kişinin 0 km araç alabilecek parası var, ama acemiliğini atmak için 2.el mi almalı yoksa nasıl olsa birkaç ay sonra aldığı fiyatın baya bir üstüne satabileceği için 0 km'yi mi alması daha mantıklıdır?
0
condom kurşunu
(29.12.20)
0
0
jamswety
(29.12.20)
yılsonu kampanyalarından sıfır km alsın.
0
drystedb efficacious
(29.12.20)
Bu sene yalan oldu. Ocak-şubat gibi kampamya olmaz mı ki :/
0
🌸condom kurşunu
(29.12.20)
Acemi ise ikinci el vurup kırsa da içinin acımayacağı bir şey alsın.
Zamanında bana sıfır alma kaza yaparsan üzülürsün diyenleri dinlemedim. 18 yaşında ehliyeti yeni almış olmanın verdiği heyecan ve acemi çocuk halimle o hatayı yaptım.
Araba sonuçta nüfusumuza geçirmiyoruz, her zaman satılıp yenisi alınır ama acemiliği atmak için içinizi yakmayacak bir şey bakın bence.
İyi şoför olmak için sadece arabayı iyi kullanmak yetmiyor. Trafiği de öğrenmeniz alışmanız lazım.
0
battal gemalmaz
(29.12.20)
acemilik olsa da olmasa da sıfır alma taraftarı değilim normalde, fakat son zamanlarda piyasada araç bulunamaması vb. sebeplerden ikinci ellerin fiyatları da almış başını gitmiş.
ben olsam düşük kilometrede, çok pahalı olmayan bir araç alırdım.
0
gkhncnzdgn
(29.12.20)
Sıfır alsın tabii ki, acemi adam bi de sanayicilerle kanka mı olacak?
0
roket adam
(29.12.20)
Vallaha acemi dedigimiz ne yapacak frenle gazi karistirip dükkana mi girecek bu kadar mi acemi?
Benim de ilk arabam sifirdi hic de sıkıntı yasamadim, bir kere park önünde arac varken tam balkon altinda bir garip beton mu ne varmis, ona park yerinden cikarken carpmistim baska da olmadi.

Açıkçası Türkiye'de ikinci el cok sikinti, cok dikkatli almak lazım. Ben misal su an yaşadığım ülkede ikinci el de alırım çünkü hem yasa olarak korunuyorsun hem de belli galeri gibi yerler ya da direkt otomobil bayileri arabayi satarken 2yila kadar garanti veriyor. Bu kafa rahatlığı demek, Türkiye'de varsa böyle ikinci el de alabilirsiniz.
0
logisticsmanager
(29.12.20)
(9)

ev almaya nasil cesaret ettiniz?

the end of time
merhaba, sorum ev almak icin kredi cekmeyi ve 20+ yil borc odemeyi goze alanlara. nasil cesaret ettiniz? kiraya verdiginiz ile krediye odediginiz para arasinda nasil bir fark var? (aylik olarak kiraya x verip, krediye 2x vermek gibi)ev aldiktan sonra yasam standardiniz degisti mi? diger giderleriniz
merhaba,

sorum ev almak icin kredi cekmeyi ve 20+ yil borc odemeyi goze alanlara.

nasil cesaret ettiniz?
kiraya verdiginiz ile krediye odediginiz para arasinda nasil bir fark var? (aylik olarak kiraya x verip, krediye 2x vermek gibi)
ev aldiktan sonra yasam standardiniz degisti mi? diger giderlerinizden kismak durumunda kaldiniz mi?

omrumuzun sonuna kadar kira odemek istemiyoruz, ancak kredi cekip 30 sene onu odemek de korkutucu geliyor. bana ev sahibi olmak ile ilgili guzel seyler soylerseniz cok sevinirim.

tesekkurler simdiden.
0
the end of time
(28.12.20)
kredi maksimum 5 yıl ödenmeli. bu bütçeye göre bir ev bakın.
0
jelly bear
(28.12.20)
20 sene kirada oturanlara, evden çıkmak zorunda kalanlara, duvarına çivi çakamayanlara sorarak motive olabilirsiniz :p
0
ala09
(28.12.20)
Ev sahiplerinin attıkları kazıklar motive etti. Kiralık ev bakarken ki yaşadıklarım kararımda etkili oldu. Zaten kredi ödemesem uzun yıllar kira ödeyeceğim. Belli ön ödeme yapıp kredi çektik. Kiranın nerdeyse iki katı kredi ödedim ilk başlarsa. Ama aradaki makas her geçen yıl kapandı. Şimdi ev kirası daha çok. İlk 2 yıl zorlandık şimdi iyiki almışım diyorum. Ev sahibi derdi yok.
0
intihar etsem de kendime gelsem
(28.12.20)
ben alırken max 10 yıl kredi veriyorlardı, ondan sorunun hedef kitlesinde değilim, ama 10 yıllık kredi için yanıtlayayım.

elime toplu para geçmişti. biraz da biriktirip ev alayım dedim. bir yandan ev ararken bir yandan da para biriktirdim. acelem yoktu zaten. bir anda denk geldi, yapıştrdım. cesaret edilmeyecek bir şey yoktu yani özel sektördeyim ama işim devlet memurluğu gibi garanti. evi aldığımda ev fiyatları ve faizler de düşüktü.

700 tl kira ödüyordum, 1300 tl kredi ödemeye başladım. ilk başlarda zordu ama 1-2 seneye toparladım. güzel tarafı hala 1300 ödüyor olmak :) en büyük zorluğu büyük evden sonra küçük eve alışmak oldu, ilk taşındığımda sürekli bir yerlere çarpıyordum.

son olarak, ödeniyor bitiyor. benim 70 taksit bitti, 50 kaldı. barınma parasını her türlü ödeyeceksin zaten, böyle ödediğin para boşa da gitmiyor. değiştirmek istediğin zaman satarsın elinde para olur.
0
pati
(28.12.20)
kirada oturuyordum. birikmişim de vardı. faiz oranları düşmeden önce ev sahibiyle pazarlık yaptım, şansa o ara faizler de düştü baya. 4 senelik krediyle ev sahibi oldum.

eğer bir gün ödeyemeyecek olursam evi satar kredi borcunu kapatırım, kalan parayı köşeye atar aile evinde kalırım. ki bu ihtimalde evin satış fiyatı alış fiyatının üstünde oluyor
0
oekuklu
(28.12.20)
Yılbaşında 10 yıllık kredi çektim. 15 de çekerdim lazım olsa, kartı da sayarsak 3 ayrı krediyle aldım evi. Birkaç sebebi var:

1) TR enflasyonu çok yüksek, kredi faizleri hükümet eliyle düşük tutuluyor. Karlı bir faiz oranı yakaladım (0.99). Elimde peşinat yeterli değildi üstüne ihtiyaç kredisi çektim, hatta düşün o kadar param kalmadı ki vergiyi kredi kartıyla ödedim taksitlendirdim.
2) İşsiz kalırsam ne olacak sorusunu düşündüm, işsiz kalırsam kirayı da ödeyemeceğim sonuçta. Değişen bir şey yok.
3) Bir süre kirada oturdum, dünyanın en boktan şeylerinden biri. Durup dururken evi satar, çık der, zam ister, kafana göre eve çivi çakamazsın, tam bir istim üstünde olma durumu. Zaten oturduğum ev satıldıktan sonra buna karar verdim. Tek yere borçlanmak (banka), bir sürü adamın nazıyla uğraşmaktan daha kolay.
4) Çok sıkışırsam satarım ya da kiralarım diye düşünüyorum. Ölene kadar aynı yerde yaşamicam sonuçta. Ama her halükarda kiracı olmaktan daha kolay işim.

Zaten bu sene korona başlamıştı, o yüzden çok bi harcamamız yoktu. Ama evet yaşam standardım kısıldı tabii, ciddi feragat ettim (ciddi derken lükslerimden feragat ettim yani) Lakin ihtiyaç kredisinin üçte biri bitti, aylık 1800 lira vergi taksidi de bu ay bitti. Farklı kredilerim de yakında kapanacak, üstüne bi de zam aldım mı eski moduma yaklaşırım. Kira gerçekten sokağa para atmakla eşdeğer, en azından para biriktiriyorum diye düşünüyorum.

Ev alırken 10 yıllık projeksiyon yapmıştım, ev yıllık %1, %3, %5 değerlenirse ne olur diye bakmıştım. %5'lik değerleme projeksiyonunda 6. sene değerlemesine daha 1. yılda ulaştı zaten. Yüksek enflasyon işte.
0
roket adam
(28.12.20)
2 yil ortadogu`da calistim.
0
camussar
(28.12.20)
bi kere 20 30 sene kredi diye bişey yok keşke olsa. 15 sene maksimum. 15 senelik çektim. eğer peşinatın varsa ve yaşadığın şehirde kalıcıysan yani bi düzenin varsa direk almalısın.
baya cesaret ettim çok da iyi yaptım 2 seneye zaten kiradan ucuza geliyo. kendi evinde oturmak mükemmel bişey. kira derdin ev sahibi derdin ama evin duvarlarını da çok delmeyeyim derdin yok. yaşam standardım yükseldi tabiki kendi evimde oturuyorum :) beni ömrünü kirada geçirenler anlar.

@ala09 evet o kişi benim. ev alın :)
0
entropik
(28.12.20)
Bir akşam ekşi sözlükte takılırken konut kredılerının faizlerinin düştüğü başlığına girdim, ne kadar düşmüş olabilir ki diye düşünüp halkbanktan hesaplama yapayım bakayım dedim, deyiş o deyiş ertesi gün gidip evi aldım. İstanbulda kirada oturuyorum, memleketten yatırımlık 1+1 alıp kiraya verdim, 5 yıl vade ile çektim krediyi. Yarısını ben yarısını kiracı ödüyor aylık taksidin. Yarın öbürgün satıyorum deyip aldığım para ile çeker yurt dışına giderim o para beni 1 sene yaşatır. Ya da bıktım lan istanbuldan diyip memlekete dönüp asgari ücretle iş bulsam bile kiradan aldığım parayıda üstüne koyduğumda istanbulda ortalama bir beyaz yakalı ile eş oranda bir gelirim olur.
0
paramolacak
(29.12.20)
(2)

internet bağlantı sorunu

nonik
merhabalar,internet servis sağlayıcımız Turknet. birkaç hafta öncesine kadar ufak tefek kopukluklar haricinde bir problem yaşamıyorduk. bir süredir de laptopların bağlantısında sorun yaşamamamıza rağmen televizyon, playstation ve cep telefonlarından wifi bağlantısı sağlayamıyoruz.bugün turk telekom
merhabalar,

internet servis sağlayıcımız Turknet. birkaç hafta öncesine kadar ufak tefek kopukluklar haricinde bir problem yaşamıyorduk. bir süredir de laptopların bağlantısında sorun yaşamamamıza rağmen televizyon, playstation ve cep telefonlarından wifi bağlantısı sağlayamıyoruz.

bugün turk telekom hattımızı kontrol etmiş fiziksel olarak, arayıp hattın verilerinin gayet güzel olduğunu ama veri akışı göremediklerini söylediler. ben de laptoptan aktif bağlantımın olduğunu ancak diğer aletlerden bağlanamadığımızı anlatmaya çalıştım; bana modemde problem olabileceğini söylediler. hatta laptoptan da başka internete bağlısınızdır falan dedi adam. yahu kendi modemime bağlıyım işte. sorun modemde olsa ona da bağlanamamam gerekmez mi? mesafe problemi de yok tv gayet modemin dibinde.

sorun ne olabilir?
0
nonik
(28.12.20)
Laptoplar bağlanabiliyorsa sorun turk.net'te ya da telekomda değil. Modemle ilgili bir sıkıntı olabilir gerçekten de. Modemi sıfırlamayı deneyebilirsin, olmadı eski bir modelse direkt yenisini almak da gerekebilir.
0
roket adam
(28.12.20)
modem de problem.
0
jamswety
(28.12.20)
(8)

amazon alışveriş deneyimi

bnmzz
- Bu siteyle ilgili çok olumlu şeyler okuyordum ama son zamanlarda baya olumsuz yorumlarda görmeye başladım. Özellikle kullanılmış mal satılması durumu çokça var gibi. Bunun nedeni iade aldıkları ürünü tekrar satıyorlar. Mesela portakal sıkacagı adam temizlemden iade etmiş ve bildiğin lekeli halde k
- Bu siteyle ilgili çok olumlu şeyler okuyordum ama son zamanlarda baya olumsuz yorumlarda görmeye başladım. Özellikle kullanılmış mal satılması durumu çokça var gibi. Bunun nedeni iade aldıkları ürünü tekrar satıyorlar.

Mesela portakal sıkacagı adam temizlemden iade etmiş ve bildiğin lekeli halde kullanıldığı belli şekilde kargolamışlar . Yorumlarda denk gelince almaktan vaz geçtim.

-Kendi alışverişimde de benzer durum yaşadım , üstünde üniversite demirbaşıdır yazısı yapıştırılmış ürünü yolladılar . Ve adam içindeki ürünü de değiştirmiş galiba başka bir şey vardı içinde . İade ettim geri sıkıntıda çıkmadı ama zaman kaybı sonuçta

- Şimdi 7bin tl civarı piyasası olan bir ürünü çok ucuza koymuşlar. Ve 10 gündür elim gidiyor almıyorum. Ama her gün fiyatı düşüyor :) Ellerinde tek kalan sıkıntılı ürünleri tekrar uygun fiyattan koyuyor olabilirler mi? Yorumlarda 7-8 sene öncesi yabancı kullanıcıların yorumları çıkıyor.
Deneyimi olan duyumu olan var mı satış politikaları hakkında? Üründe sıkıntı olduğunu fark edemeyebilirim , gözle görünür bir sıkıntısı yoksa. Sonuçta sıfır diye alıyorum ama bildiğin 2. el almış olacağım gibi düşündürüyor.

Şu anki almayı düşünme nedenim 2. el fiyatından biraz ucuza garantili almış olacağım. Ve üründen 1 tane var o nedenle düşük galiba fiyatı. Yada dediğim gibi sıkıntılı iade edilip duran bir ürün.
0
bnmzz
(28.12.20)
Satıcının amazon olduğu ürünlerden tercih ediyorum hiç bir sorun yaşamadım. Geçenlerde 10000 mah belkin marka powerbank’i 60 liraya almıştım. Sıkıntısız geldi. Haa daha önce kullanılıp kullanılmadığını powerbankte anlayamam neticede ama bi sorunum yok.
0
kaderimse np
(28.12.20)
amazon turkiye les bir yer. dogru durust irtibat no'su yok. hersey yolundaysa sikinti yok; ama birseyler ters gidince ugras dur.

diger bir konu da avm gibi bir yer dusun. magazalar var. magazalarin bozuk, kirik urunler satmasini avm engelleyebilir mi? hayir. adam cok dusuk puan alinca kapatip yeni isimle yeni magaza acabiliyor./
0
buenosdias
(28.12.20)
geçenlerde hanıma braun satin 7 saç düzleştiricisi aldım. 562,00 TL / 6 taksit.
diğer sitelerde 523,00 - 530,00 TL arasında idi. ama satıcı da amazon olduğu için fazla vereyim nasılsa adamlar sağlam dedim. çünkü hiç sorun yaşamamıştım. prime üyeliği de olunca aldım geçtim. ertesi gün kargoda hasarlı paket açıklamasıyla geri gitmiş ürün. ben ürünü dahi görmedim. iade işlemi yapmışlar sorup sormadan. hiç göndermediklerini düşünüyorum. ama orası muamma. parayı iade ettiler etmesine de banka yüzünden 6 ayda taksit taksit alacağım 562 lirayı :) olan kartın limitine oldu. çok sıkıntı değil belki ama; kartımda limit olmasa ya da daha pahalı bir şey almış olsam fena mağduriyet yaşayacaktım.

o yüzden 7 bin - 5 bin tl civarında alacağın ürün için eğer böyle bir şey yaparlarsa ve taksitle almışsan kart limiti bakımından sıkıntı yaşarsın. son ürünse riske girme. ama taksit düşünmüyorsan iade edersin, iade konusunda sıkıntı çıkarmıyorlar.

bu arada daha önce aldığım ürünlerde 2.el'lik bir durumla karşılaşmadım.
0
Improbable
(28.12.20)
Satıcısı amazon olan ürünlerde iade olayı çok kolay, müşteri hizmetleri ile konuşmak da oldukça basit. Bir risk varsa bile (ki ben hiç denk gelmedim), tak diye iade edebiliyorsun. Ayda 10 sipariş veriyorum (5 liralık çöp torbası bile dahil buna), 3-4 kez iade etmek zorunda kaldım, ne müşteri hizmetleriyle konuşurken bekledim, ne de zorluk çıkardılar.

Amazon olmayan bir ürün de iade ettim, açıkçası bir problem yaşamadım. Ama tabii yaşayan var mıdır onu bilmiyorum.
0
roket adam
(28.12.20)
İade etmede sıkıntı olmuyor zaten ama arkadaş da demiş kredi kartı limiti doluyor.
Ellerindeki bozuk yada çalışmayan ürünü fiyatı düşürüp satmaya çalışıyorlar gibi geliyor artık bana, ön yargı oluştu. Fiyatı çok uygun olduğu için bir kez daha deneyecek gibiyim. Satıcı Amazon.com.tr , diğer ilanlarda da aynıydı.
0
🌸bnmzz
(28.12.20)
bahsedilen taksitli iade işlemi amazon'a özgü bişey değil bu arada, hepsiburada da yaşadım aynı şeyi.
0
Jux
(28.12.20)
taksitli işlemler iadeleri taksit taksit gözükse bile tamamının limiti açılıyor kredi kartında.
isterseniz bi kontrol edin limitlerinizi.
0
nuisance
(28.12.20)
Bahsettiğim ürünü aldım biraz geç gelmesi dışında bir sıkıntı yaşamadım (8 günde geldi -Ankara). Sıfır kutusunda geldi.
0
🌸bnmzz
(05.01.21)
(8)

Enjektör Temizleyici - Dizel

Novice
Serviste parça olmadığı için mazot filtresi değiştirilmedi. 15 bin bakımı yerine gecikmeli olarak 20-25 arası değişen filtre çok soruna yol açar mı? Araç 30 binde.Parça gelene kadar bu sıvıyı (Technolit 900 453) alın tam depoya ekleyin dediler fakat ürün sitesinde çeyrek depoya uygulanır yazıyor.İnt
Serviste parça olmadığı için mazot filtresi değiştirilmedi. 15 bin bakımı yerine gecikmeli olarak 20-25 arası değişen filtre çok soruna yol açar mı? Araç 30 binde.

Parça gelene kadar bu sıvıyı (Technolit 900 453) alın tam depoya ekleyin dediler fakat ürün sitesinde çeyrek depoya uygulanır yazıyor.

İnternette çeyrek depoya ekle, depoyu doldur karışsın diyen de var. Kullanımı tam olarak nasıl?

Ve sizce bu ürünler güvenilir mi? Kullanan var mı?
0
Novice
(28.12.20)
O tarz ürünleri kullanmayın. 30.000 km de ne enjektör temizleyicisi? Araç 30.000 km de diyorsunuz. Servis sipariş oluştursun, 1 hafta içinde gelir. Atla deve değil ki bu mazot filtesi gibi bir kritik parça. Tamam serviste o an stokta olmayabilir ama siparişle getirtilebilir.
0
Arthur Dayne
(28.12.20)
tırstım ben. bu nasıl bir servis ki hem mazot filtresi yok hem de falanca ürünü kullan deyip o ürün ellerinde yok? yetkili servis mi bu?
0
sutlu nescafe
(28.12.20)
1. Yakıta karıştırılan kimyasalları KESİNLİKLE kullanmayın mazot pompasına zarar verebilirsiniz. İlla depo, enjektör temizliği falan yaptıracaksanız BOSCH veya SIEMENS'in özel servisleri var buralarda yaptırabilirsiniz.

2. Mazot filtresi kolay kolay sorun çıkarmaz bir sonraki bakımda değiştirebilirsiniz hatta çok uzun süre değiştirmeden kullanabilirsiniz bir şey olmaz. En fazla çıkarabileceği problem arabanın çekişinde düşme olur.

3. Dizel yakıt sistemleri dayanıklıdır kolay kolay arıza çıkarmaz ama arıza çıkarsa da maliyetli olur.

4.Türkiye'de akaryakıt belli bir standartta dilediğiniz akaryakıt istasyonundan akaryakıt alıp kullanabilirsiniz yeter ki yakıt katkılarını KESİNLİKLE kullanmayın.
0
berkan11
(28.12.20)
Yakıta da yağa da hiç bir zaman hiç bir şey karıştırmayın.

30 binde arabanın mazot filtresi değişmedi diye dünya durmaz, sıkıntı yok.

Hele ki bi önceki bakımda 15 binde değiştiyse hiç gerek yok, sıkıntı yapmayın.

En kötü senaryoyu söylüyorum, kaçak göçek dandik mazot alırsınız, pislikten filtre tıkanır, araba mazotu düzgün çekememeye başlar. Filtreyi değiştirir devam edersiniz.
0
John Bloor
(28.12.20)
Hangi özel servise gittin bilmiyorum ama bi daha gitme. Aracın acayip egzotik bir şey değilse mazot filtresi max bi iki günde gelir, adamlar sana katkı satmaya çalışıyor.
0
roket adam
(28.12.20)
Araç Dacia Sandero. Filtre gümrükten geçmemiş, hiç bir serviste bulamazsınız falan diyorlar. 6 ay gelmez falan..
0
🌸Novice
(28.12.20)
Oto sanayide bir iki oto parçacı gez bulursun, sadece o modele özel bir filtre değildir %99. Üniversal bir modeldir ve sandero dahil bir çok modele uyumludur.

Ama önemi yok, bir dahaki bakımda değişirsin, yakıta bir şey katma.
0
John Bloor
(28.12.20)
istanbul'daysan yeni sahrada oto ozan var. ona bi sormanı öneririm.
0
sutlu nescafe
(28.12.20)
(5)

linked-in premium neden bu kadar pahali?

damba
ben mi yanlis goruyorum, yoksa cidden bunun ucreti 420 tl civarinda mi? inanamiyorum. bi kac insan kaynaklarindan insana mesaj atmak istiyordum, bedeli bu mu olacakti? :( bunun kampanyasi vs yok mu?is bulma surecini hizlandiriyor mu?
ben mi yanlis goruyorum, yoksa cidden bunun ucreti 420 tl civarinda mi? inanamiyorum. bi kac insan kaynaklarindan insana mesaj atmak istiyordum, bedeli bu mu olacakti? :( bunun kampanyasi vs yok mu?
is bulma surecini hizlandiriyor mu?
0
damba
(28.12.20)
linkedin premium'u genelde kurumsal olarak iş yapmak için kullanıyorlar. bundan dolayı yüksek fiyatı sanırım.
0
reanarchy
(28.12.20)
ekleyi seçince davet gönderirken not da yazabiliyorsunuz galiba.
0
geçerkenugradım
(28.12.20)
Tekel çünkü adamlar.
0
roket adam
(28.12.20)
tekel
0
baldur2
(28.12.20)
evet connection olarak ekleyip, bağlantı isteğine meramınızı yazabilirsiniz. daha önce yapmadıysanız premium hesap 1 ay deneme seçeneği ile aktif edebilirsiniz bu arada. sadece bir sanal kart oluşturun limiti olmasın, onu ekleyin ve hesabınızı aktive edin.
0
kobretti
(28.12.20)
(9)

uzaktan çalışırken pazar günü de çalışma konusu

roket adam
selamlar arkadaşlar, global bi firmanın tr şubesinde bir terfi sonucu farklı ülkeler için remote çalışmaya başladım. lakin ortadoğu ve afrika bölgelerinde bazı ülkeler cuma-cumartesi tatil yapıyor, bazıları cumartesi-pazar. bu şartlar altında 6 gün çalışacağım gibi görünüyor. bunun maaşa yansıması n
selamlar arkadaşlar, global bi firmanın tr şubesinde bir terfi sonucu farklı ülkeler için remote çalışmaya başladım. lakin ortadoğu ve afrika bölgelerinde bazı ülkeler cuma-cumartesi tatil yapıyor, bazıları cumartesi-pazar. bu şartlar altında 6 gün çalışacağım gibi görünüyor. bunun maaşa yansıması nasıl olmalıdır?

zam dönemini mi beklemeliyim, yoksa direkt tatil günü çalıştığım süreyi talep mi etmem lazım?
iş kanunu bu konuda tam olarak ne diyor?
pazar günü çalışma, tr'de normal çalışma süresi olarak mı geçiyor yoksa tatil olduğu için ek tarife mi uygulanıyor?

yani tr şartlarına göre haftada 5 gün çalışıp aylık 1000 lira alan bi adam, pazar da çalışmaya başladığında ne almalı?
0
roket adam
(27.12.20)
5 günde toplam çalışma saatin ne kadar molalar hariç? Haftada 45 saatin altındaysa, 45e kadar olan sürenin fazla çalışma ücreti ödenmek zorunda değil ama aştığı anda kanunen ödemek zorundalar.
Şirketin fazla çalışma ücreti ödeme politikası vardır, durumu belirt onlar hesaplayacaklardır. Normalde haftalık tatil gününde yapılan ekstra çalışma 1e 2 oranında ödenmeli. Günlüğün 500 liraysa pazar çalıştığın için 1000 alman gerekir. Ama dediğim gibi, haftalık çalışma saatine göre bunun hesabı değişebilir.
0
Jux
(27.12.20)
Peki bu "toplam çalışma saati" içerisinde "idle time" dedikleri iş beklediğin süre de dahil mi, yoksa etkin olarak raporlanan süre mi baz alınıyor?

Yani atıyorum çağrı merkezindesin, bilgisayar başında oturup çağrı beklediğin süre çalışma süresine dahil mi, yoksa sadece müşteriyle konuşma süren mi dahil?
0
🌸roket adam
(27.12.20)
Eşim uluslararası bir firmada saat farkı olmayan bir sektörde çalışıyor. Dünya yuvarlak.. Pandemi öncesi işi yoğundu. İşten eve geldiğinde de aksilik çıkınca müdahale etmesi gerekebiliyordu. 9 aydır evden çalışıyor. İşi minimum akşam 8’e sarkıyor. Bunun haricinde anlık mail gelebiliyor. Hatta telefon da geliyor gecenin bir vakti.. beterin beteri var anlayacağın :/
0
silah taciri
(27.12.20)
"Yani atıyorum çağrı merkezindesin, bilgisayar başında oturup çağrı beklediğin süre çalışma süresine dahil mi, yoksa sadece müşteriyle konuşma süren mi dahil?"

Masada oturup çağrı beklediğin süre de çalışma süresi. İsterse hiç çağru gelmesin, sen orada bekliyorsan, çalışıyor kabul edilirsin.
0
sorularimicinfeykhesap
(27.12.20)
türk iş kanununda idle time için bir çalışma öngörüsü yok. saatlik ücretle çalıştırılıyor olursun en fazla, onda da sözleşmendeki özel durum geçerli olur. sözleşmende bahsettiğin gibi bir durum için ücret hesabı ayrıca yapılmadıysa idle time çalışma süresine dahil edilir. çağrı merkezlerinde bahsettiğin gibi bir uygulama yok mesela, eğer agent çok idle kalıyorsa işçi çıkarılır, çağrı hacmi daha küçük bir grup tarafından alınır ki idle kalınmasın.
sadece belirlenen mola saatleri düşülür haftalık çalışma saatinden. 7,5 saate kadar olan çalışma için yarım saat mola zorunludur, fazlası için 1 saat. günlük çalışma saati hesabına dahil edilmez bu mola süreleri. 9-18 çalışan birinin günlük çalışma saati genelde 8 fiili çalışma ve 1 saat mola olur. haftada 5 günden 40 saatlik bir çalışma saati çıkar ortaya.

pazarları gün içerisinde bölüm bölüm iş düşüyor anladığım kadarıyla, onu mu sormak istedin? eğer işveren senden tüm gün çalışmana gerek yok diyorsa -tabii bu durumda sen işe her zaman hazır olmayacağını, istedikleri maili anında yanıtlayamayacağını belirtmelisin- fiili işle meşgul olduğun zamanların hesabı yapılır. bu da yine işverene bağlı. pdks ya da benzeri bir sistemden login oluyorsan iş için login olp bitince logout olarak fiili çalışmanı kayda geçirebilirsin. öyle bir şey yoksa ve bu süreyi senin kendi hesabına bırakıyorlarsa bir kronometre tutarsın, dakika hesabı yaparsın. sonra toplamı kaç saat yapıyorsa saatlik ücret hesabına göre hesaplanır.
0
Jux
(27.12.20)
Çok teşekkürler cevaplar için. Idle time öyleyse benim senaryomda uygulanabilir değil çünkü consultant gibi saat bazında ücretlendirilmiyoruz bizim senaryoda. O zaman adamın 6. çalışma gününü de dahil edecek şekilde ücretlendirme yapması lazım gibi görünüyor.
0
🌸roket adam
(27.12.20)
4857 no'lu kanuna göre "sürekli bir işte", "belirsiz süreli iş sözleşmesiyle", "tam zamanlı ve uzaktan çalışma" konumunda olduğunuzu varsayıyorum.

Bu bağlamda kanundaki :

fazla çalışma
fazla sürelerle çalışma

telafi çalışması
denkleştirme

resmi tatil

gibi kavramları inceleyin.

Bu durum uzun sürecekse bence iş hukuku konusunda deneyimli birisinden bilgi alın. Çünkü hem ücret hem de sosyal haklardaki kaybınız uzun vadede artabilir.
0
qaram
(27.12.20)
6 gun calisma kendi kendinize cikarim yapilarak ulasilacak bir sonuc degil.COk major bir degisiklik.Yoneticiniz yada IK'niz size bildirsin, siz neden kesfetmeye calisiyorsunuz.
0
turkuaz
(27.12.20)
IK, yöneticim ve türkiye finans işlerinden sorumlu kişiler 3 farklı ülkede yaşayan 3 farklı kişi. IK ve yöneticime hazırlıksız gidersem boş yapmış olurum, türkiye finansçısı da klasik bir türko olduğu için bi şekilde işi başından sallamak için binbir bahane uydurur. O yüzden haklarını bilerek yöneticiye gitmek çok önemli. Yardımcı olan arkadaşlara teşekkür ederim.
0
🌸roket adam
(27.12.20)
(7)

hangi evde kalsam?

damba
1.seçenek:isyerime 10 dakika, eski bir binada,kagithane'de (kadin basima kagithane'de kalmaktan biraz korkuyorum) Sultan Selim Caddesi üzerinde, merkezi bir yer yani600 tl, tek bir oda, salon yok evde, tek basima kalacagim, diger ev uyeleri memlekette.2.secenek:-isyerime 20 dakika gozukuyor trafiksi
1.seçenek:
isyerime 10 dakika,
eski bir binada,
kagithane'de (kadin basima kagithane'de kalmaktan biraz korkuyorum) Sultan Selim Caddesi üzerinde, merkezi bir yer yani
600 tl,
tek bir oda, salon yok evde, tek basima kalacagim, diger ev uyeleri memlekette.

2.secenek:
-isyerime 20 dakika gozukuyor trafiksiz, (levent'ten fatih'e gidicem ozel --arabayla, trafikle 30 dk olsa?:()
-en yakin arkadasimla ayni evde kalicam,
arkadasim 2 hafta online, 2 hafta evden calisacak, yani virus getirme ihtimali dusuk ama yine de tek yasamaktan riskli,
900 tl,
ev cok guzel ve salonu var.

sizce trafige ve ucretine ragmen tek basima kalmaktansa, yakin arkadasimla, guzel bir evde kalma secenegini degerlendirmeli miyim?
0
damba
(27.12.20)
arkadaşınla anlaşıyorsan 2. seçenek daha iyi gibi görünüyor. kağıthane'nin dandik bölgeleri gerçekten zor olabilir bir kadın için, kiraya da bakılırsa iyi bir yer ya da bölge olma ihtimali yok.
0
roket adam
(27.12.20)
ben olsam 2.seçeneği seçerdim.
0
suicides underground
(27.12.20)
2
0
kisa
(27.12.20)
@roket adam Kağıthane’de işlek bi caddede ama evin eski olduğu için kapı güvenliği vs olduğunu sanmıyorum :(
0
🌸damba
(27.12.20)
Deprem varken eski evde kalmazdım. Parası ne olursa olsun sağlam evi tercih ederdim.
0
sta
(27.12.20)
dediğin muhit, nezihlikte istanbul ortalamasında.
ha bir de hırsızlık demişsin, ona teminat veremem. ama diğer eve hırsız giremeceyeği garanti mi. kapıyı pencereyi sağlama alırsan sen evdeyken girmez büyük olasılıkla, evde olmadığın zamanları kolluyor ve buluyorlar genellikle.
0
esref
(27.12.20)
şöyle bi yürüyünce düşündüm, 2.yi seç
ilk ev, ev değil oda, boğar hem de çok eski, çok yorar
0
esref
(27.12.20)
(3)

Amazon prime kargo

freebird5406_2
Aylık 8 liraya amazon video prime'a üye olduğumuzda amazon.com.tr den yaptığımız her alışverişte kargo ücretsiz mi, yoksa belli aylık kotası mı var ?
Aylık 8 liraya amazon video prime'a üye olduğumuzda amazon.com.tr den yaptığımız her alışverişte kargo ücretsiz mi, yoksa belli aylık kotası mı var ?
0
freebird5406_2
(26.12.20)
Ücretsiz. 5 tl'lik şeyi bile kargo ücretsiz alabilirsin.
0
roket adam
(26.12.20)
Evet ücretsiz, kota yok. Normalde de 50 tl üzeri herşey kargo ücretsiz zaten
0
Unde bach canim
(26.12.20)
Kota yok, sınırsız. 8 liraya bunu yapabilmeleri takdire şayan.
0
halitkin
(27.12.20)
(3)

ipad pro için şarj kablosu

panamera
Merhaba, orijinal kablo 199 tl; elim gitmiyor bir türlü 199 lira vermeye; muadil iyi bir marka var mı? (usbc to usb)
Merhaba, orijinal kablo 199 tl; elim gitmiyor bir türlü 199 lira vermeye; muadil iyi bir marka var mı? (usbc to usb)
0
panamera
(26.12.20)
Ttec kullandım bir süre, işimi gördü.
0
roket adam
(26.12.20)
Baseus aldım amazondan,2 mt olanı. type-c to type-c.
0
arenas
(26.12.20)
ucu paslansa da varsa ugreen diyorum.
0
Fatih_BaKeR
(27.12.20)
(2)

Otomobilden anlamayan birisi ikinci el otomobil alırken bayiiden mi almalı?

clark sehir
Arkadaşlar merhaba.Başlıkta yazdığım gibi sorum net. Malum ikinci el piyasasında dolandırıcılık, araçlar hakkında hatalı bilgiler, al-sattan ötürü hangi arabanın nasıl olduğunun bilinemez hale gelmesi gibi sebepler düşünüldüğünde, benim gibi otomobilden anlamayan fakat otomobil almak isteyen birinin
Arkadaşlar merhaba.

Başlıkta yazdığım gibi sorum net. Malum ikinci el piyasasında dolandırıcılık, araçlar hakkında hatalı bilgiler, al-sattan ötürü hangi arabanın nasıl olduğunun bilinemez hale gelmesi gibi sebepler düşünüldüğünde, benim gibi otomobilden anlamayan fakat otomobil almak isteyen birinin 2. el alırken yetkili bayiilerden alması daha mı iyi olur? Bu konuda ne düşünürsünüz? Yetkili bayiiden alınca karşıda muhattap bulunduğu için daha mı kolay olur her şey, arabalar daha mı sağlam ve düzgün olur? Yorumlarınızı ve benzer tecrübelerden geçen arkadaşların fikirlerini bekliyorum.
0
clark sehir
(26.12.20)
karşında gerekirse dava açarım diye tehdit edebileceğin bi kurumsal yapı olması ile, ne olduğunu kim olduğunu bilmediğin iki üç tane adamın olması arasında ciddi fark var tabii. ancak kurumsal bayilerden alınan (dod) gibi araçların da fiyatı daha yüksek oluyor maalesef.
0
roket adam
(26.12.20)
kurumsal yapıdan elbet alabilirsin ancak normal ederinin 10-15 bin üzerine alman söz konusu olabilir. kendi alacağın 2. el araç çok çok kötü çıkmazsa 10-15 bine zaten motor ölü bile olsa sorunu çözdürürsün.

bütçe ve ihtiyacını olan aracı söylersen yardımcı olmaya çalışabilirim.
0
johnnie w lker
(26.12.20)
(11)

Nişan/düğün alışverisi kazıklanmak

Topalordek
Merhaba, nişan arifesindeyim nerden alışveriş yapsak esnaf kazıklıyor, tanıdık diye gittiğimiz yer bile kazıklayor. Duyardım ama bu kadar tahmin etmezdim, size de denk geldi mi böyle, oldu mu ilginç yaşadığınız şeyler? Ne alsam kazıklıyor adamlar moralim bozuldu ya :) netten alınacak şeyde değil ki
Merhaba, nişan arifesindeyim nerden alışveriş yapsak esnaf kazıklıyor, tanıdık diye gittiğimiz yer bile kazıklayor. Duyardım ama bu kadar tahmin etmezdim, size de denk geldi mi böyle, oldu mu ilginç yaşadığınız şeyler? Ne alsam kazıklıyor adamlar moralim bozuldu ya :) netten alınacak şeyde değil ki çoğu.
0
Topalordek
(25.12.20)
Çeyiz işleriyle uğraşmayı sevdiğini belli edersen her gittiğiniz yerde saçma sapan setleri 2-3 katına kakalarlar maalesef. Yaşanmış olaylar.

Ne istediğinize emin olarak gidip, pazarlık yapıp, gerekirse almayıp çıkacaksınız. Bunu yaparken de yanınızda kesinlikle anne, baba, kaynana falan olmayacak. Özellikle anneler varsa çok dandik şeylere en az 2-3 katı para ödersiniz, satıcılar "ayıp olmasın" kelimesini kullandığı anda iş bitiyor :)
0
roket adam
(25.12.20)
ilişkideki bu işlere kafası basan kimse o yapsın pazarlığı. yani dominant bi figur olsun satıcı karşısında ikileme düşmeyin kendi aranızda.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(25.12.20)
önce o malın ederini bileceksiniz. sonra:

almayıp çıkar gibi yapmak. +1
0
iddaaci
(25.12.20)
@iddaaci nın dediği gibi,
Önce keşif, sonra taarruz.
0
Erva
(25.12.20)
@roket adam +1 ayrıca çikolata tepsisi gibi şeylerin parçalarını ayrı yerlerden alıp birleştirebilirsiniz. Bazı şeyleri bu tarz nasıl ucuza getirebileceğinizi düşünürseniz birkaç alternatif çıkar.

Yaşadığınız yerde küçük dükkanlar varsa onlardan alışveriş edin, kaliteli ürünler de getiriyorlar (çamaşır vb.). Bu tarz ufak yerlerden bazı şeyleri alarak destek de olabilirsiniz. www.nahil.com.tr Buraya ufak lavanta kesesi yaptırmıştık özel gün için, ısmarlama yapıyorlar.

Biliyorum dikkatlisinizdir ama çok kişinin evde toplanması bu aralar çok riskli, en azından aşılanma sonrasını beklemenizi öneririm. Binde 1 bile risk olsa onu almaya değmez. Hayırlı olsun.
0
kaset
(25.12.20)
Kaziklandiginiza emin misiniz? Hayat cok pahalandi son donemde. Pazara gitsem kaziklandim hissine kapilmadan edemiyorum. Tum tezgahlarda fiyatlar yazdigi halde ve ayni olsa bile.
0
Kirmizibavul
(25.12.20)
Bohça alışverişi mi kaziklandığınız?
Gidin iki nişanlı incik cıncık şeyleri Eminönü'nden alın. Bilmiyorsanız anneler liste versin. Ay biz dandik alırız anlamayız moduna girmeyin geze geze öğrenirsiniz.
Harici şeylerin hepsini internetten alabilirsiniz. Yüzük tepsisinden dökme çikolataya hepsi internette var.
0
cilekli pasta
(25.12.20)
internetten neyi alamadığınızı merak ettim :) çikolata şeker çiçek başka ne yapılıyor nişanda hhhh
0
ala09
(25.12.20)
Toplu cevap vereyim herkese teşekkürler öncelikle :)
Nişanda 10 kişi olacağız iki aile arasında, kısa sürecek. Internetten alacağımız şeyleri tasarım vs beğenmezsek diye korktuk birde kargo süresi malum, nişanı sağlık sebepleri ile erkene aldık. Kazık yediğimiz şeyler atıyorum nişan tepsisi, nişanda yapılan masa süsü eşyaları, çikolata. Mesela bir esnafla Instagram dm den çakma hesapla fiyat sordum nişan setine bir fiyat verdi, arkadaşla laflarken arkadaşım ben orayı tanıyorum adama sorayım dedi, adam demiş eşyaları alın ücreti sonra hallederiz, arkadaşım çok yakın birisi esnafta bunun akrabası neyse ödemeye gittim adam aynı fiyatı aldı benden. Arkadaşımda yanımda tabiki bisey diyemedim dükkan kalabalık. Adam bide laf döküyor ikram yaptık şu hediyemiz şu şöyle bu böyle.
0
🌸Topalordek
(26.12.20)
olm ni$anda sen boyle paniklediysen dugunu yapisin yok.

Her turlu dudukleyecekler, kacisin yok, hepimiz bir sekilde duduklendik, cok fazla kafaya takmamak lazim :)
0
cooperr
(26.12.20)
nişan tepsisi, nişan süsü, ıvır zıvır şeylere tabii ki de ederinin çok üzerinde para ödeyeceksiniz, buna alışın derim :) zorunlu bir şey olmadığından, lüks olduğundan adamlar yapıştırıyor fiyat saçma sapan rakamlar istiyorlar, bu işin kaçarı yok maalesef.

buzdolabı falan alırken kazık yeme ihtimalinizi düşürme şansınız var ama nişan tepsisi, süs, çikolata falan bunlar direkt en çok para kazandıran itemler.
0
roket adam
(26.12.20)
(9)

ofislere dönüş

aziz dostum jack
ne zaman tekrar ofislere dönülür? aşı geldi muhabbetleri de başladı. 1-2 aya dönülür mü?bununla ilgili şirketleriniz planlama yaptı mı? beklentiler ne yönde?
ne zaman tekrar ofislere dönülür? aşı geldi muhabbetleri de başladı. 1-2 aya dönülür mü?

bununla ilgili şirketleriniz planlama yaptı mı? beklentiler ne yönde?
0
aziz dostum jack
(25.12.20)
bizim ofis 12 mart'da kapandi sonra eylul'de %25 kapasite ile acildi kasim'da amac %50 kapasiteye gecmekti, %5 bile dolmadi (gonullu basvurular arasindan). 2021 mart'a %25 hedefi koydu yine ama bir yandan ofifse gitmeyi tamamen gonulluye gecirme plani var.
0
try again fail again fail better
(25.12.20)
mart'a kadar bir aksiyon beklemeyin
0
duyurukullanıcısı
(25.12.20)
kardeşimin çalıştığı şirket mayıs'ta evden çalışmaya dönmüştü, haziran gibi geri döndü ve hala 5 gün gidiyorlar. (taksi parasını karşılıyor ama, birlikte birkaç kişi)

bir arkadaşım da 2 haftada 1 tam hafta gidiyor. Aslında çalışanlar şu an bile çalışıyor.
0
rodriguez2
(25.12.20)
En erken haziran temmuz bence
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(25.12.20)
bizimkiler bıraktı bunun üzerine düşünmeyi çünkü yukarıda söylendiği gibi hiç uymadı yapılan planlar. şu anda kimse bir daha ofise dönmeyecekmiş gibi çalışıyor; artık ne zaman işler yoluna girerse o zaman döneriz.
0
Jux
(25.12.20)
ben 1.5 yıl bekliyorum. yani 2020 mart - 2021 ağustos
0
ShadowOfMoon
(25.12.20)
Bizde de en son haziran 2021 lafı geçti ama herhangi bir plan yok.
0
peki madem
(25.12.20)
2021 Eylül'ü bulacak gibi görünüyor.
0
roket adam
(25.12.20)
Bizde tarih konuşulmuyor. Herkes aktif olarak aşı olabildiğinde tarih belirleyeceğiz dediler.
0
jazzabel
(25.12.20)
(2)

Youtube'da Bein Sports'dan telife girebilecek kisa bir goruntu paylassam

speedy
Youtube hesabim toptan kapanmaz degil mi? Sadece ilgili video silinir?
Youtube hesabim toptan kapanmaz degil mi? Sadece ilgili video silinir?
0
speedy
(25.12.20)
Daha önceden de bu tarz hareketler yaptıysan hesabın kapatılabilir.
0
roket adam
(25.12.20)
Oha upload eder etmez saniyesinde

This video contains copyrighted material. As a result, it has been blocked worldwide.

dedi
yayinlamadi bile videoyu. Teknoloji amma gelismis abi, bu nedir ya?
0
🌸speedy
(26.12.20)
(47)

Milyonlarca dolarlik hastaliklar.

müptezel dostoyevski
Devletin tek bir kisi icin milyonlarca dolar ilac parasi odemesi dogru mu?Bu sahislar iyilesse bile dunyada gozle gorulur bir degisiklik yaratma ihtimalleri sifir olmasa bile sifira yakin.Hayirseverlerin bagis yapmasindan bahsetmiyorumOzgur iradeleri.Sosyal devlet olmak zorunda miyiz sizce?Sakin cal
Devletin tek bir kisi icin milyonlarca dolar ilac parasi odemesi dogru mu?
Bu sahislar iyilesse bile dunyada gozle gorulur bir degisiklik yaratma ihtimalleri sifir olmasa bile sifira yakin.
Hayirseverlerin bagis yapmasindan bahsetmiyorum
Ozgur iradeleri.
Sosyal devlet olmak zorunda miyiz sizce?
Sakin calacaklarina boyle kullanilsin demeyin
Bambaska konular.
Daha yetiskin bile olmamis cocuklar icin milyonlarca dolar ilac parasi odemesini devletin destekliyor musunuz?
0
müptezel dostoyevski
(25.12.20)
tek bir çocuk dediğiniz çocuk sizin çocuğunuz, kardeşiniz hatta yalnızca akrabanız olsaydı bu soruya vereceğiniz cevabı tekrar düşünün bence. tek bir çocuk nasılsa yenisini yaparım diye mi düşünürdünüz acaba?
0
amugochi
(25.12.20)
bence devletin varoluş amacı budur zaten. bana lazım olduğunda işimi yapmayacaksa ben ona neden bağlı kalayım? saçma sapan iş adamlarına vergi indirimi/muafiyeti yapacaklarına keşke hep ihtiyaç sahiplerine yada tedavi olabilecek hastalara dağıtsalar paraları.

insanı yaşat ki devlet yaşasın.
0
trajikomix
(25.12.20)
amugochi- cevabi dusundum basligi acmadan tabi. devletin bu isleme zorunlulugu olmadigina kanaat getirdim. devlet ayri, hayirseverlerin yardimci olmasi ayri olay. vergilerin tek bir cocugun milyonlarca dolarlik ilac parasi icin kullanilmasi gerektigini dusunmuyorum sonuc olarak, kaanaatim bu yonde oldu

trajikomix - hukumetler degisebilir bu durum da degisir, bunu sadece su an ki hukumet icin ele almayalim, kesin olmamakla beraber abd de sosyal devlet anlayisi olmadigina yonelik cokca yazi goruyoruz, ozel saglik sigortan olsa bile belli noktalarda destek sagliyor, abd bu noktada tek bir kisi icin milyonlarca dolar odemeyip hata mi ediyor? bana kalirsa yaptiklari bir hata yok ortada.

potansiyeli ve yetenegi cok yuksek bir cocuk kesfedilir, onun icin 100 milyon dolar harcanir, dunyayi degistirecegi tahmin ediliyordur, ama hicbir yetenegi daha ortaya cikmamis birileri icin, tum halkin vergisini riske atmak, akil alir gibi gelmiyor
0
🌸müptezel dostoyevski
(25.12.20)
Anlayamadım ben, devlet hayrına mı yapıyor? Net ve brüt maaşınız arasındaki farkı bir karşılaştırın. İşçi/memur her ay kötü günler için zaten devlete ödeme yapıyor.
0
kojonotsuki
(25.12.20)
kojonotsuki - zaten buna yonelik hastane ihtiyaclarini karsiliyor devlet, milyon dolarlik ilaclari listesine almiyor. almamakla iyi de yapiyor bana kalirsa. ama surekli instagram ve twitterda buna yonelik algi operasyonu yapiliyor, devlet bu ilaclari listesine alsin diye. devlet bir hayir kurumu mudur? halkin vergisini referandum yapmadan kafasina gore dagitabilir mi?

referanduma gidilip, bir birey icin maksimum hastane saglik harcamalari ust limiti ne kadar olmalidir? gibi bir toplum gorusu alinmak zorunda degil midir ya da ekonomistlerden bu yonde feedback alip karar vermesi gerekmez mi, seffaf ve dogruluk adina.

ben xxxx birim vergi odemisken x birim vergi odeyen biri benim milyonlarca kat daha fazla oranimda saglik harcamasi yapma hakkini nasil kazanabilir? esitlik ilkesine uygun mudur, bence toplum olarak duygusal bakiyoruz bu konuya gibi geliyor
0
🌸müptezel dostoyevski
(25.12.20)
her insanın yaşama hakkı vardır, gerçekten aşırı temel bir haktan bahsediyoruz. bakış açınız ableism'e kayıyor. herhangi bir sağlık problemi olmayan çocuğa bile devlet eliyle bir sürü sağlık ödemesi yapılıyordur mesela. bu çocuk ilerde sizin tabirinizle "potansiyeli ve geleceği" olmayan bir insan olacaksa bu para da mı boşuna gitmiş oluyor? samimi bir meraktan soruyorum gerçekten bakış açınızı anlamak için yanlış anlamayın. o zaman bu devlet neden var? (hükümet değil, devlet)

@ala09 size de bir sorum olacak. hadi bu hastalık gerçekten de öyle oluyor diyelim. dünyaya ne annesini, ne babasını, ne onların akrabalığını ne de hastalığını seçerek gelen hasta çocuğun bir kuruş bile almayı hak etmeyecek günahı nedir bu noktada?
0
amugochi
(25.12.20)
Milyon dolarlık ilaçlar, nadir görülen hastalıklar için. Toplam bütçe içindeki yeri minimal.
Bir de, sigortanın mantığı zaten budur, riskin dağıtımı. Milyonlarca insan milyarlarca tl prim öder, kimi doğru düzgün sağlık harcaması yapmadan yaşar gider, başka biri kronik hastalığa yakalanır uzun yıllar tedavi/ilaç harcaması oluşturur.
Sosyal devlet olmak da budur zaten. Aksi, devlet bu iştem neredeyse tamamen elini çeksin, sgk primi almasın, özel sağlık sigortası sistemine geçilsin, ödediğin prim kadar risk kapsamı geniş olsun demek.

Bu konu hakkında değerlendirme yaparken, bakkal hesabı yapmak yerine, sağlık ekonomisi, geri ödeme, nadir hastalıklar gibi konular hakkında bilgi sahibi olup sonra değerlendirme yapmak daha iyi olur.
0
efx
(25.12.20)
Sağlık bir insan hakkıdır ve bu hak, diğer tüm haklar gibi yüzlerce yıllık toplumsal mücadeleler sonucu kazanılmıştır. Bir insanın sağlık hakkına erişebilmesi için illa dünya üzerinde gözle görülür bir değişim yaratma ihtimali olması gerekmez. Sadece insan olması yeterli. Bu tedavilerin neden milyon dolar maliyeti olduğunu sorgularsan daha doğru bir kapı açmış olursun kendine. Hak ve özgürlükler oylamaya tabi değildir, referandumla emeklilik de kaldırılsın mesela, olur mu? Olur dersen şaşırmam tabi.

Hoş xxx vergi ödeyenin x ödeyenden daha fazla sağlık hakkı olduğunu düşünen birine laf anlatmanın beyhude olduğunu düşünüyorum ama umut biz x vergi ödeyenlerin ekmeği işte.

Yurttaşlık kavramı ve bilinci öyle bir erozyona uğradı ki son yıllarda, devleti yönetenlerin ve büyük burjuvazinin hayalini kurduğu ama açıktan diyemediği ne varsa onları dile getiren "ortalama vatandaş" her yerde peydah olmaya başladı.
0
temasettin
(25.12.20)
bakanlığın tek bir kişi için, gerek ameliyat olur gerek tedavi olur milyonlarca lira harcaması doğru. sistemin temel mantığı bu zaten.

ama soruyu sma hastaları için soruyorsan, orada durmak lazım. bakanlık bu konuda resmi olmayan açıklamalar da, ödeme kapsamına almayı çok istiyoruz ama ilaç şirketleri hastaları çok manipüle ediyor, bir çok çocukta ilaçlar yaş kilo vs'den dolayı etki etmediği halde umut vadediyorlar, ve bazı tedavi yöntemleri de faydasız demişti.

bunun gibi bazı nadir ve milyon dolarlık ilaçlarda dönüyor maalesef bu manipülasyon durumu.
0
avatar is back
(25.12.20)
Evet, devlet ödemeli. Kişilerin yaşam hakkı “zenginlerin” vicdanına bırakılmamalı. Ancak devlet önleyici sağlık hizmetlerine de yatırım yapmalı. Nüfus planlamasının din dışı bulunup askıya alındığı, akraba evliliklerinin sözümona din alimleri tarafından özendirildiği bir ülkede yaşıyoruz maalesef.
0
auroraaurora
(25.12.20)
efx- sosyal devlet anlayisini halk benimsemek zorunda mi peki? evet bu ulke vatandasiyiz, ama ileride medeni bir duruma gelirse bu ulke, halkin goruslerine gore sekillenmesi gerektigini dusunuyorum bircok harcama kaleminin. egemenligimiz noktasinda kusku yaratmayacak tum konular, seffaflik ile halkla paylasilmali.
ama sosyal devlet analyisini benimsemene saygi duyuyorum tabi ki
0
🌸müptezel dostoyevski
(25.12.20)
amugochi - devlet vatandaslari icin var, osmanli zihniyeti gibi, halk sefalet icinde olsun, devlet ayatka kalsin dusuncesinde degilim. halkimiz refah icinde olmali. egemenligimizi korumali, muasir medeniyetler seviyesinde tutmali. ama toplumun dusuncesini kaideye almali.
sosyal devlet anlayisini benimsemek zorunda degil diye dusunuyorum bu halk.
bu konuyu sizce vakiflara devredemez mi? bircok hayir sever bu vakiflari yonetiyor, halihazirda.
0
🌸müptezel dostoyevski
(25.12.20)
r evolution - evet guzel cevap, teknolojiye ve bilime yapilacak her turlu yatirimi destekliyorum.
0
🌸müptezel dostoyevski
(25.12.20)
avatar is back - icinde milyon dolar ilac ucreti olan her hastaligi katiyorum konuya, devlet baskidan oturu mecburen ekliyor cogu ilaci. dediginiz durumlar ayri konular tabi, ilac sirketleri kazanc elde etmek icin, yasama umudu pazarliyor.
0
🌸müptezel dostoyevski
(25.12.20)
auroraaurora , sunu soracagim, neden destek olmak istemedigim biri icin, vergilerimden o kisiye para gitmesini kabul etmek zorundayim ? medeni bir ulkede her sey seffaf ve halkin onayi alinarak yapilmaz mi? devletin sosyal devlet anlayisi yarin degisebilir, bu degisimi istiyorum, destek olacagim.
dediginiz nufus planlamasi konusunda destekliyorum sizi, nufus planlamasi sart.
0
🌸müptezel dostoyevski
(25.12.20)
şu anki devlet yapımızda diğer israflar bitsin sağlık karşılansın evet. Çünkü devlet sürekli alıyor, bize verebildiği nadir şeylerden biri sağlık. (güvenlik bile veremiyor diyebiliriz bak)

Bence vermemesi de makul ama o zaman çalışma hayatında ve aldığımız her üründen bu kadar vergi alınmamalı, herkes paşa paşa özel sigortasını yaptırmalı, yaptırmayan da ölür veya çok borçlanır. Bu sisteme geçersek herkes kendi bacağından asılır ama Türkiye'nin bu düzene gelmesi imkansız gibi (en azından bizim ömrümüz içinde).
0
nhk ni youkosu
(25.12.20)
Türkiye’de sosyal devlet yok ki. O ilaçların ücretinin karşılanması da popülizm sadece. Sizin zihniyetiniz hakim zaten, merak etmeyin. Güvenlik hariç, o da şüpheli, ücretini ödemediğim hiçbir hizmet almıyorum ben bu devletten. Bordroma bakınca hafakanlar basıyor.
0
auroraaurora
(25.12.20)
yani sizin bakış açınıza göre amerika gibi sağlık harcamaları özel sağlık sigortaları kapsamında olmalı, devlet eliyle yönetilmemeli gibi anladım ben. bu durumda devletin benim maaşımdan aldığı vergiyi bana geri vermesi lazım.

devlet buna yanaşmaz, bizden aldığı vergiler oraya harcadıkları paranın yanında gerçekten bir hiç kalıyor. asıl bu vergiler kimin cebine gidiyor onu sorgulamak gerekiyor.
0
bigcaptain
(25.12.20)
Ben de müptezel dostoyevski gibi düşünüyorum. Tedavi kararı farklı sosyal statüler göz önünde bulunularak verilmeli. Geçende 4 çocuğunun 2'si sma hastası olan birinin bir çocuk daha doğurup onun da sma hastası olması gibi bir durum vardı mesela. Bilimsel ve genetik olarak o çiftin belli bir riski varsa ve bu riski aileler üstleniyorsa devletin böyle bir durumda milyonlarca doları 2 çocuğu kurtarmak bile değil daha rahat yaşatmak için harcaması bana adil gelmiyor.

Farklı şirketlerin vergi kaçırıyor olması bambaşka bir konu - onlar vergi kaçırmasa da artan parayla yapılabilecek yine binlerce şey bulunabilir zaten genetik sorunu olduğu belli olan bir ailenin bile bile lades dediği yeni çocukları tedavi etmektense. Toplum olarak bu riski herkes karşılamak zorunda mı?

Zaten bu sma konusunun kesinlikle ilginç şekilde birden gündeme geldiğini düşünüyorum, yani böyle bi hastalık mı yoktu, ilacı mı yoktu bilmiyorum ama acayip karlı bi iş gerçekten.

Edit: yine başka bir örnekle mesela sigara içenlerin ya da alkoliklerin kanser masrafını toplumun geneli ödemek zorunda olmamalı. Bunlar bile bile alınan riskler, ben sağlıklı yaşamaya çalışan biri olarak neden sorumsuz yaşayan insanların masrafını üstlenmeliyim? Ha amenna adamın başına hiç önleyemeyeceği bir şey gelir, o konuda tabii ki devlet baba yardım elini uzatacak. Ama bile bile lades dedin mi orada bence dürüst vergi verenlerin hakkı yeniliyor.
0
roket adam
(25.12.20)
Aynı mantıkla asker polis de olmasın? Savunma sanayi de olmasın? Ne yani teröristler gelip sınırda 3 4 kişiyi öldürecek diye milyonlarca dolarlık harcama yapılıyor? Ne olur biri sokakta seni kurşunlasa? Amaaan güvenlik de neymiş... devletin amacı insanların güvenliğini, sağlığını korumak ve insanı yaşatmak degil midir? Devlet it köpek tayfasına para yedirirken milyar dolarlık vergilerini silerken sesi cikmayan insanlar sma hastarina harcanacak paraya laf ediyor. Burada sizi kastetmiyorum, yalnız değilsiniz. ayni kafada cok sahis var ne yazik ki.
0
sen de git sen de unut
(25.12.20)
Ulusal güvenlik ile bireylerin güvenliği ayrı şeyler. Sınır sorunu bir ulusal güvenlik sorunudur, bireysel bir durum yok yani ortada. Keza sokakta milletin birbirini vurması da bireysel bir sorundan ziyade toplumsal güvenliği tehdit ediyor.

Keza ite köpeğe para yedirilmesini de kimse savunmuyor. Ancak ite köpeğe para yedirilmese bile, artan parayla tüm risklerin farkında olarak halen 3. çocuğu sma hastası olan bir çifte milyon dolar yatırılmasını mantıksız buluyorum. Bir milyon dolar ile bir sürü fakire iş fırsatı doğurabilirsiniz mesela, ya da doğum kontrol kampanyası yapılabilir.

Türkiye'nin bu durumda olmasının sebebi biraz da "aşırı sosyal devlet" olma kasıntısı maalesef, burada böyle bir kaynak yok bu kadar basit. Mesela devlet toki eliyle ucuz konut yapıyor, ucuz konutu alan dar gelirli istanbulda yaşamaya devam ediyor, dar gelirli olduğu için aç kalıyor, bu sefer halk ekmek yoluyla ucuz ekmek veriyorsun, bu sefer iş bulamıyor memur ve belediye kadrolarını şişirip bir sürü insana boş yere para veriyorsun. Bu bir döngü yani. Halbuki toki olmasa, istanbulda yaşayacak kadar para kazanamayan adam başka yerde yaşayacaktı, ne bu kadar darlık olacaktı, ne bu kadar sosyal yardım gerekecekti. Tarım yapması gereken adam köyünde tarım yapacaktı, şehirde iş yapması gereken şehirde yaşayacaktı. Devletin serbest piyasaya çomak soktuğu her alan ekonomiyi alt üst ediyor kısacası. Ben tam liberalizmi desteklemiyorum (sağlık tarafı amerika gibi oluyor çünkü) ama sağlık hizmetlerinin %100 devlet tarafından finanse edildiği bir sistem de türkiyede olduğu gibi özel hastane ve ilaç şirketlerini aşırı zengin yapmana rağmen, sağlıksız bir halk yaratıyor. Para boşa gidiyor kısacası.
0
roket adam
(25.12.20)
Devlet sevmem, ama sağlık için devlet tarafından para harcanmasına/toplanmasına genel olarak karşı değilim (eğitimin devlet tekelinde olmasına karşıyım mesela), hele çocuğa harcanmasına hiç karşı değilim. 80 yaşındaki adam 3 yıl yaşasın diye milyon liralar harcanıyor, çocuğun en azından büyüyüp çalışıp kendini amorti etme ihtimali var.

Onun haricinde bu "fine-tuning" çabası çok riskli. Yani devlet olarak ya ayrım gözetmeden herkesi karşılarsın ya da kimseyi karşılamazsın. İşin içine potansiyel, genetik, zeka şu bu karıştırdığın zaman o iş yarın öbür gün "kürt/alevi çocuklarını tedavi etmeyelim, zaten vatana millete hayırlı olmayacaklar" noktasına iki günde gelir. Kaldı ki potansiyel ölçülecekse bile kim ölçecek? Bunun otoritesini başkasına niye bırakayım?

Aynı şey sigara/alkol tüketimi için de geçerli. Kanser riskinin çoğu genetik, ailesinde kanser geçmişi olanların çocuk yapmasını yasaklayalım, yaparlarsa da "riski biliyordunuz, sizin sorununuz" diyip yardım etmeyelim. Olacak şey değil. Yani olur da nasyonal sosyalist olmamız lazım onun için, olmasak daha iyi bence. Kaldı ki bunun beslenmesi var, hava kalitesi var, milletin götüne analiz cihazı takıp "kızartma yemeseydin sen de, damarlarının yağlanması senin suçun" diyemeyeceğimiz için pratikte de anlamsız bir istek bu.

Onun haricinde bence teoride en güzeli ilaç şirketlerinin, özel hastanelerin çok ağır denetlendiği, ama devlete bağlı olmadığı bir model. Ama onda da adamların senden çok parası oluyor, devleti satın alıyor, kabak yine sana patlıyor, çözemiyorsun. Teorisi güzel de pratiği tatsız.
0
plutongezegendegilmi
(25.12.20)
Plutongezegeni, kesinlikle haklısın. Zaten şu an ideal dünyadan bahsediyoruz. Ancak bir noktada çok hemfikir değilim - bazı genetik hastalıkların riski gerçekten siyah ve beyaz denebilecek kadar net bir şekilde tespit edilebiliyor. Hem toplum sağlığı, hem kısıtlı kaynakların kötüye kullanılmaması açısından bence genetik hastalıklarda bu konuşulabilir. Lakin tabii sigara ve alkol konusu çok ekstrem örnekler, dediğin gibi onları tam olarak belirlemek çok zor.

Mesela bi örnek vereyim, amerika'da bazı sigorta şirketleri abonelerine ücretsiz akıllı saat (apple watch tarzı) veriyor. Gönüllü olarak veri paylaşırsan ve spor yaptığın, aktif bir yaşam sürdüğün tespit edilirse daha düşük sigorta primi ödüyorsun riskin düştüğü için. Aynısı araç kaskosunda da oluyor, bir cihaz yardımıyla araba sürüş profilini çıkartıp, agresif kullanıyorsan çok, sakin kullanıyorsan az prim ödemeni sağlayabiliyorlar ve bu çok mantıklı. Bir birey olarak da %100 desteklerim bunu yani. Bu fine-tuning işini piyasaya bırakıp, devlet mekanizması ile denetleyebilirsen sonuçlar süper çıkabilir. Amma velakin pratikte türkiye gibi bi ülkede bunu yapmak mümkün değil çünkü "sosyal yardımlar" ile yaşayan onlarca milyon "oy" var bu ülkede, yani devlet eliyle dilenci yapılmış milyonlar var maalesef.
0
roket adam
(25.12.20)
roket adam- "sosyal yardımlar" ile yaşayan onlarca milyon "oy" var bu ülkede, yani devlet eliyle dilenci yapılmış milyonlar var maalesef.

mis gibi cevap gercekten cogu duruma.
0
🌸müptezel dostoyevski
(25.12.20)
@müptezel dostoyevski zaten sgk, ilaç vs yapılan harcamaları paylaşıyor, gdp'ye kıyasla, gelişmiş bir çok ülkeye kıyasla sağlığa az oranda kaynak aktarılıyor. Ülkenin önemli bir kısmının işsiz, asgari ücretle geçinen insanlar olduğunu düşündüğünde, halka gidip "artık sağlık güvencesi vermeyelim, sağlık sistemini tamamen özelleştirelim" diye sorarsan alacağın cevabın ne olacağını tahmin edersin sanırım.
Artık tüm vatandaşlara belirli bir miktar vatandaşlık maaşının verilmesinin tartışıldığı bir dünyada, sağlık harcamalarının toplam gdp'nin %4.7'sini oluşturduğu Türkiye'nin sağlıkla ve bütçeyle ilgili en önemli konusu bu diyen varsa bir zahmet vizyonunu genişletsin.
0
efx
(25.12.20)
Bahsettiginiz heralde zolgensma.

Bir kere burada sunu atlıyor olabilirsiniz; sosyal devlet olan ülkelerde bu hastaligin bir tedavisi kesinlikle karsilanmali, tedavisi karsilanmayan hastalik sosyal devlete aykırı.

Yalniz şöyle bir olay var; zolgensma pahalı ama spinraza (devletler tarafindan karsilanan) hayat sonuna kadar kullaniliyor, cocuk sürekli hastaneye gidiyor (masraf), ilk yil 600bin dolar kadar sonra her yıl 300bin dolar civari.

Simdi böyle hesaplayinca zolgensma daha ucuza geliyor.

Fransa'da bu zolgensma doktor onay verirse karsilaniyor. Ki tahminim EU yakında alım gücü olayiyla fiyatini falan iyice düşürür.

Neyse, devletin ben bu tedaviyi karşılaşılamiyorum ölün banane demesi kadar saçma bir şey olamaz.
Ha tabi Türkiye'de zolgensma karşilanmasini görmek çok zor bence. Böyle insanlari millete dilenmeye yöneltmek varken.
0
logisticsmanager
(25.12.20)
"Bu sahislar iyilesse bile dunyada gozle gorulur bir degisiklik yaratma ihtimalleri sifir olmasa bile sifira yakin."

"potansiyeli ve yetenegi cok yuksek bir cocuk kesfedilir, onun icin 100 milyon dolar harcanir, dunyayi degistirecegi tahmin ediliyordur, ama hicbir yetenegi daha ortaya cikmamis birileri icin, tum halkin vergisini riske atmak, akil alir gibi gelmiyor"

Kimin yaşayıp kimin yaşamayacağına karar vermek istiyorsunuz yani? Yani devlet bakacak "Lan salak sen daha üniversiteyi kazanamamışsın sen yaşama, sen kazanmışsın da 5 sene olmuş hala bitirememişsin senden de bir bok olmaz, sen de yaşama. Sen zeki çocuğum gel yaşa bakayım."

Bu faşistliğe giriyor olabilir ama emin değilim.

Bir de yani 8 milyar insandan kaç kişi dünyayı değiştirmiş? Hitler'i çocukken çok zeki olarak algılarsak ne yapacağız mesela?

Bakış açını değiştirmen lazım. İnsanlığın amacı evreni fethetmek için her şeyi yapmak olsaydı o zaman bütün insanlık uğruna bu amaç için çalışırdık. Bütün kaynaklarımızı bu amaç için harcardık. Dolayısıyla ayak bağı(!) olacak, kaynaklarımızı sömürecek(!) insanları öldürürdük(!) en kısa zamanda evreni fethetmeye çalışırdık.

Ama bizim böyle bir amacımız yok (belki 2-3 kişinin vardır). Amacımız bu dünyada mutlu mesut yaşamak. Her insanın da yaşama hakkı var. Bütün sözleşmelerde bu hak güvence altına alınmıştır. Kimin yaşayıp kimin yaşamayacağına karar veremezsin.

Bir de eğer iş buralara gelirse sistem daha da karmaşıklaşır. Mesela bütün gün götünün üstünde oturup internete yorum yazan insanlara devlet ağrı kesici bile vermez. Salaklara ekstra salaklık vergisi koyar. Zekilere ise her şey bedava olur vs. vs.

Güzel distopya romanı olur bundan he.
0
ardt
(25.12.20)
j r r tolkien hayrani , cevabniz guzel, iyi bakis acisi, ama devletin olmama olayini halk bireysel sekilde kapatamaz, guvenlik vb cok fazla detay var, devletin olmamasi imkansiz duruyor gunumuz sartlarinda, dunyadaki herkesin iyi niyetli, kotulugun olmadigi vb bir durum olmali ki devletler ortadan kalksin, ki bu da hayal gibi
0
🌸müptezel dostoyevski
(25.12.20)
ardt, vergilerimin nerelerde harcanagi noktasinda soz hakki sahibi olmak istemem fasistlik mi? zorunda miyim sizce buna? bize baski yapmis olmuyor musunuz sizce, bi degerlendirmenizi rica ediyorum, bana zorla, odedigin vergi bu kisilere gidecek demis oluyorsunuz su an, istemiyorum ki bunu
0
🌸müptezel dostoyevski
(25.12.20)
logisticsmanager , neden olamaz ki, devlet saglik sektorunde soz sahibi olmak zorunda mi? ya da sosyal devlet olmak zorunda miyiz sizce? abd, sosyal devlet degil ornek olarak
0
🌸müptezel dostoyevski
(25.12.20)
efx, sizce her birey vergisinin nerelerde harcandigini gormek istemekte ozgur degil mi? ben bu noktalarda hizmet almak istemeyip, baskasinin da benim vergimden bu noktada destek almasini istemiyorsam, bu fona param gitsin istemedigimde bu ozgurluge sahip neden olamiyim sizce, halki buna zorlamak dogru mu
0
🌸müptezel dostoyevski
(25.12.20)
"ardt, vergilerimin nerelerde harcanagi noktasinda soz hakki sahibi olmak istemem fasistlik mi?"

Ofansif olmak istemiyorum aslinda ama daha yumusak ifade etmem mumkun degil: eger kimin yasayip kimin yasamayacagina karar vermek istiyorsan ve de kisilerin zekasina bakarak buna karar veriyorsan, kusura bakma ama evet bu fasistligin âlâsıdır. Bakis acini degistirmen lazim acilen.

Yoksa senin fikrine gore şoyle yapmamiz lazim: Vatandaslar IQ derecesine gore vergi versinler. IQ azaldikca vergi artsin. Toplanan vergiler de belli bir IQ'nun ustundeki, yani dunyayi degistirme ihtimali olan kisilere verilsin.

Senin mantigini oturttugumuz zaman gelecek duzenlemelerden sadece biri bu.

Oyle "para benim, nasil harcayacagima ben karar veririm" demekle olmuyor. "Bu cocuk benim" deyip cocugumu öldürebilir miyim ben mesela?
0
ardt
(25.12.20)
bence ikinizin orta noktası şu şekilde bulunabilir: müptezel arkadaşımız ben devletin sağladığı sağlık hizmetlerinden faydalanmayacağım kardeşim, bunun parasını da ödemiyorum diyebiliyor olmalı. böylece şuna buna yardım ediyorum demek zorunda kalmaz, kendi başının çaresine bakar. bunun bir light versiyonu avrupa ülkelerinde (bkz: kirchensteuer) olarak yapılıyor, hristiyan değilsen adam senden kilise vergisi almıyor mesela, bunun gibi seçimler yapılabiliyor olmalı "en azından".

keza emeklilik konusu da aynı şekilde, ben kendim birikim yapabilecek finansal okur yazarlık ve zekaya sahibim kardeşim, devlet bana maaş falan bağlamasın benden sgk primi de kesmesin diyebilsem, eminim ki devletin bana ayıracağı dandik emekli maaşından çok daha yüksek bir para ile emekli olurum. ama şu anda böyle bir seçim sunulamıyor, çünkü devlet kendi ayağına sıkmış olacak, devlet politikası şu anda tamamen "iyi kazanan" beyaz yakalıların sırtından, dar gelirlileri sürdürülemeyecek şekilde sübvanse etmek üzerinden yürüyor. bize bu imkanı tanısa paramın diyanete, tokiye falan gitmesine imkan verir miyim?

ancak bunlar dışında, atıyorum gelir vergisi, kdv vesaire bunların nereye harcanacağı konusunda maalesef o kadar granüler bir seçim şansı sunmak realistik görünmüyor.
0
roket adam
(25.12.20)
"sağlık hizmetlerinden faydalanmayacağım kardeşim, bunun parasını da ödemiyorum diyebiliyor olmalı"

Yani şu durumda x kisisi, devletin ufacik bir parcasi. Devlet iyi almiyorum senden vergi dese, bunun bir karsiligi yok. Yani sistemden tek tek kisiler halinde cikamazsin. Devlet, senin hastanelere giden parani hesaplayip o parayi sana iade edemez.

Kilise ve vergi konusunu bilmiyorum ama orada da cok ozgur bir secim yoktur. Eger hristiyan olarak geciyorsan otomatikman vergi sistemine dahil oluyorsundur ya da sistemde hristiyan gozukmuyorsan dahil olmuyorsundur. Belki hristiyan olup da parasinin kiliselere gitmesini istemeyenler var, bu da olabilir. Kaldi ki o insanlar hala kilisenin kararlarinda soz sahibi olamiyor mesela. Soz sahibi olacak kisileri cok dolayli yoldan seciyorlar.

Bir not: nazilerin sakatlari ve beyin ozurlulerini katletmesinin konumuzla alakasini dusununuz.
0
ardt
(25.12.20)
"Nasil cikamiyor? Turkiyede bile oluyordu bu durum, mesela bireysel emeklilik sistemi vardi. Herkes direkt dahil edilmisti ancak sonradan isteyen cikabiliyordu yani cok zor degil o sistemden cikmak."

Hayir, onu biliyorum tabii ki ama benim kastettigim, benim cebimden cikip da hastane yapimina, saglik calisanlarina giden paranin bana iade edilmesi gibi bir sey yok. Boyle bir sey de gelmeyecek.

"Yani olumlu anlamda gorus bildirrmek bile o yonde bir karar vermeye calisma demek oluyor. 'Bu durumdaki herkes tedavi olsun, kisi secilmezsin' desen bile yine bisekilde 'kimin yasayip yasamayacagina' karar vermeye calismis oluyorsun."

Hocam iste sen burada lafi carpitiyorsun. Evet, belki devletin yasasinda "herkesin tedavisini karsilama zorunlulugu" diye bir sey yazmiyor ama arkadasin bahsettigi ornekte buna sen karar vermis oluyorsun. Arkadas diyor ki, atiyorum mesela bir odada 3 kisi var ölüm doseginde, ayni ilacla duzelecek bunlar ama bu ilaclarin her biri 100 milyon. Devletin kasasinda da bolca para var ama sen odaya giriyorsun ve diyorsun ki "salak olan 2 kisiye bu ilactan vermeyin, sadece zeki olani yasatin"

İste burada kimin yasayip kimin yasamadigina tam olarak sen karar vermia oluyorsun.
0
ardt
(26.12.20)
Ben kimseye kendi goruslerimi empoze etmeyw calismiyorum.

Sozum meclisten disari ama mesela nazileri, onlarin goruslerinden caydirmaya calissam bu da mi fasizme girecek?
0
ardt
(26.12.20)
"Onu gectim klasik 'denize dusse x i mi Y yi mi kurtarirsin' sorusunda bile o secimi yapiyorsun bisekilde"

Orada bir tanesini kurtarabiliyorsun ama. İkisini kurtarman mumkun olmadigi icin o mu bu mu diye soruyor. Bizim olayda ise devletin yeteri kadar parasi var ama "hayir, bu parayi salaklari kurtarmak icin harcamayalim" diyorsun.

Bu ustteki lafi gonul rahatligiyla telaffuz edebilecek biri icin de dusuncelerimi belirttim.
0
ardt
(26.12.20)
ardt - olayimin fasistlik ile uzaktan yakindan alakasi yok ki, fasistlik olgusu bambaska bir sey, yukaridaki arkadas acikladigi icin ekstradan tekrar aciklama yapmayacagim, demagoji yapilacak bir konu degil benimkisi, sadece ozgurluk noktasinda ozgur olma, kazandigim parayi kendim yonetme istegim var, ve bunu istemiyorum diye, toplum tarafindan, senin demin yaptigin gibi, yeterli para var ve bunu niye harcamiyoruz, bir cocugun olmesine goz mu yumacaksin, tepkisi yemis oluyorum, bu bir cocuk iki cocuk olayi degil.

ben gelecegi degistirme olayini sundan dolayi belirttim, gelecegi goruyor olsak, o cocuk dunyayi degistirecek cocuk olsa, harcama yaparsin. ama zaten kimin gelecegi degistirecegini bilme imkanimiz yok. iq su cocukken cok yuksek cikmis insanlar ileride toplumu degistirecek olaylar yapiyor diye bi garanti yok.

ama tabi ki, yetenekleri cok bariz olan kisilere, ozel imtiyazlar taninmali. ama bu imtiyazlarin icerisine, torpil karismamali. kendi cocugunu o imtiyazlarin icine sokacak insanlar olmamali.benim isteklerim gunumuz sartlarinda biraz imkansiza kacabiliyor, bundan dolayi cok yalin sekilde, parami istedigim sekilde kullanma ozgurlugune bagladim olayi.

benim param, ben secmeliyim, devlet veya hukumet, bize bu ozgurlugu getirmeli. umarim bu ozgurluge kavusuruz ileride.
0
🌸müptezel dostoyevski
(26.12.20)
j r r tolkien hayrani - bireysellik ve devlet konusunda durum su, devlet olmadigi zaman, yerine baska otoriye koyabiliriz ya da koymayabiliriz. koymadigimizi farzedelim. 5 milyon nufuslu bir ulkeyiz, dunyada diger ulkeler olmaya devam ederken, biz ulke olmaktan vazgecersek nasil bir sey ile karsi karsiya kalacagiz ? 1 gecede bu duzenin degisme imkani yok, sinirlari nasil koruyacagiz ? ornek veriyorum 5 milyon kisi her konuda fikir belirtme ozgurlugune sahip olalim

gunde milyonlarca karar vermemiz gereken sey olacak, 5 milyon kisi surekli olarak fikir belirtemez

ama bizim goruslerimize en yakin kisileri sectigimizde hukumet partileri oluyor.

buna devlet veya hukumet demeyelim.

ama fikirlerimize en yakin kisileri secmis oluyoruz.

sonucta bize en yakin kisiler, idareyi saglasin diye isbirligi yapiyoruz

dunyada tamamen ulkeler ve sinirlar kalkacak derseniz, bu noktada uyusabiliriz, sinirlara inanmiyorum, iyi veya kotuye inaniyorum.

keske tum toplumlar baris icinde yasasak

olay biraz karisiyor bu konuda.

isteklerim var, ama bu isteklerimin pratige donusmesi cok zor.

devlet ortadan kalkinca, direkt bireysel kalicaz diye bi durumda yok tabi.

ama sonucta adina devlet demesek bile bi mekanizma olusacak.

5 milyon nufuslu bir ulke, ulke olmaktan vazgecti, kabile sistemi diyecegim bir sisteme gecti diyelim, ahmet isimli sahis bos gordugu butun topraklara ev dikmeye kalkti, dunya benim dedi, topraklar hepimize ait dedi, herkes bos buldugu yeri sahiplensin dedi ornegin, ben sizin kabilenize de katilmiyorum dedi, otoritenizi tanimiyorum dedi, burada sinirlari nasil cizebiliriz ki ?

o zaman sen kendi uzerinde bir guc istiyorsun, durum oyle diyebilirsin, ama sanirim mutlak bir gucun olmasi gerekiyor duzen saglanmasi adina. bu mutlak gucun, seffaf, liyakata uygun, durust ve guvenilir olmasini istiyorum. lakin bir toplumu yonetmekte tamamen durust sekilde olamiyor, karisik biraz durum. basit gormuyorum acikcasi, biraz konu allanip budaklaniyor, konu konuyu aciyor.

su an ki sartlara gore istegime gelirsek, devlet duzenine karsi degilim, ama devlet bireyler icin var, ama bireylere ozgurluk tanimlamasi yapmali. devletin kisitlamalari maksimum duzeyde degil, toplumu ayakta tutacagi kadar olmali. radikallikten uzak olmali ve toplumun genel cikarlari icin calismali.

maksimum ozgurluk ve maksimum secim imkani tanimlamasi yapmali.
0
🌸müptezel dostoyevski
(26.12.20)
"that escalated quickly" diyorum ama @muptezel; devlet sosyal devlet olmak zorunda değil, ben sosyal devlet açısından konusuyorum.
Açıkçası su an Fransa gibi sosyal devletin üstlerinde olan bir yerde mutluyum, disten göz doktoruna hepsi karsilaniyor. Issiz kalirsam 3 yila kadar maas var, covid dönemi yüzde 100 maas karsilamasi yapildi vs.

Bunlari devlet yapmak zorunda değil ama sosyal devlet yapmak zorunda.

Siz temel liberal devlet diyorsunuz; evet devletin polis gibi temel güvenlik dışında hicbir şeyle ugrasmamasi lazım. Misal ev sahibi seni evden mi atacak? Kendi sorunun. Ama Fransa'da misal seni kışın evden atamaz.
Işveren istedigini isten atar. Fransa'da atamaz.
Devlet sagligi karsilamaz, hele 1 milyon euroluk ilaci. Fransa'da karsilar.
Devlet vergi az alir (ki Amerika'da vergiler az değil), Fransa'da daha fazla alir.

Ben sosyal devlet tarafından yasiyorum, siz liberal devletin metro yapmaya bile katilmadigi, vatandasi herhangi bir sekilde isverene karsi falan korumadigi sistem istiyorsunuz, saygı duyarim.
0
logisticsmanager
(26.12.20)
'Birisi gelsin benim sorunumu cozsun, gucunu gostersin baskalarini korkutsun. Ben ona itaat edeyim o da beni korusun'

durum boyle degil

tak diye 1 gecede tum dunyada devletleti yikmak mumkun degil.

kendi icinde bulundugumuz toplumdaki mevcut kosullari, kademe kademe iyilestirip, en mutlak dogruyu deneme yanilma yontemiyle bulmaliyiz.

ben ortaya tek basima cikip tum dunyada sinirlar kalksin, devlet kalmasin, mutlu mesut yasayalim diye ortaya cikip kosturmaya kalksam, bir anlami olmaz.

ama icinde bulundugum toplumda, kisa surede gerceklestirebilecegim, ozgurluk adina yeniliklere yogunlasirsam bunu gerceklestirme imkanim var yasadigim surecte. olaya bu sekilde odaklaniyorum. siz ise genel bir hedefiniz var, olmasini istiyorsunuz, ama o hedefi gerceklestirme ihtimalimiz yok gibi, sadece soylemde kalma durumu daha yuksek degil mi sizce? hayal gibi biraz
0
🌸müptezel dostoyevski
(26.12.20)
j r r tolkien hayran, soylediklerinizi bir yerden yakalayip ele almak gerekiyor, aklinizdaki fikirleri faaliyete donusturmek adina bir cabaniz var mi bilmiyorum, burada fikir paylasiyoruz, muhabbet amacli

benim size sorum su olur, fikir yurutmemi istemiyorsaniz

Benim düşünceme göre ise en başından devlet şeklindeki bir yapının olması yanlış.

bu cumleye karsilik sizden uzun uzun, ulkemiz veya genel dunya adina, devletlerin yikilis surecini ele almanizi rica eder, bunu dinlemek isterdim, bir planiniz var mi,dusundunuz mu buna yonelik daha once, kendim fikir yurutmek yerine, direkt size sorayim, ama bunu eksi duyuru uzerinden konusmak biraz zor olacaktir muhtemelen, sizin bu surec ile alakali aklinizdaki her detayi ogrenmek gerek, milyonlarca milyarlarca sorulacak soru olacak bu buyuk surec ile alakali
0
🌸müptezel dostoyevski
(26.12.20)
Yalniz zolgensma tedavisinden ron swanson gibi libertarian yapiya nereden gelinmis. Devlet yikilsin yerine avm yapilsin.m!

Bence bu konunun devlet olmalı mi diye konusulmasi lazim, iyice konudan uzaklasilmis.

Gecenlerde komedyen yannis pappasin bir şovu vardi; para kazanamazken allahim obama care super lütfen bana yardim edin derdim, simdi para kazanirken baskan kim mi olacak? En az vergi alan, istedigin politikayi yürüt yeterki benden az vergi al diyorum derdi.
Bu da oyle. Ben su an Fransa'da ortalama maas alan biri olarak sosyal devlet haklarindan memnunum ama yilda 100-150 bin euro kazanmam yeni vergi dilimlerine girecegimden allah belasini versin böyle sistemin diyecegim :)
0
logisticsmanager
(26.12.20)
logisticsmanager , biraz degisti konular, ama tabi benim nihai sorum basliktaki konu

Neyse, devletin ben bu tedaviyi karşılaşılamiyorum ölün banane demesi kadar saçma bir şey olamaz.


boyle demissiniz, bunu sosyal devlet anlayisini benimsemis ulkeler icin soyluyorsunuz sanirim, ama bu anlayisi devlet bize dikte ediyor.

lakin referanduma gidilse bi dostun dedigi gibi, ulkenin cogu fakir oldugu icin, bu anlayisi kabul edicek muhtemelen.

al sana yeni bi referandum konusu daha

bireylerin vergilerinin nereye gidecegini secme ozgurlugu olmali mi?

bu referandumu da medya nasil lansederse ona gore sonuc sekillenicek.

ama objektif lansedilirse, yine ayni kitle, vergilerinin nereye gittigini secmek isteyecektir.

ama bu referandum da herkese bu ozgurlugu tanirsak, sizin cocuklarinizi tedavi edecegimiz fonlarimiz azalicak diye lansedilirse, yine ayni halk bu ozgurlugu istemeyip devlet denilen olgunun iradesine birakicak, olaylar guc kimdeyse ona gore sekilleniyor, karisiklasiyor.
0
🌸müptezel dostoyevski
(26.12.20)
ardt +1000
0
eksimeksi
(26.12.20)
mevcut türkiye şartlarında bu konuda bir referanduma zaten gidilemez. çünkü halkın büyük kısmının geliri yine devlet harcamalarına dayanıyor. ya memur, ya memur ailesi, ya devlet yatırımlarında çalışıyor, ya devlet iştiraklerinde çalışıyor, ya da gelirinin büyük kısmı devletten gelen şirketlerde çalışıyor. bu sorunun sorulabilmesi için gerekli sağlıklı ortam, ancak devletin piyasadan mümkün olduğunca çekildiği, ekonomiyi özel iştiraklerin ağırlıklı olarak yürüttüğü, ve insanların da ödedikleri verginin farkında olduğu (brüt maaş alıp vergiyi kendi ödediği gibi) bir ortamda gerçekleşebilir.

atıyorum Imamoğlu istanbulu kazandı evet ama bu başarıda "tapu sorunu çözülmesi", "halk ekmek", "suya zam yapmama" gibi kamu yararının aksine gerçekleşen bir çok propagandanın büyük etkisi var. yapmasın demiyorum ama halkın oy verirkenki kriterlerleri "özgürlük" falan değil, "ekmek" olduğu sürece böyle bir karar verme sürecinden bahsedilemez bence. şimdi sen bu adama sorsan diyecek ki halk ekmekten 1 tiye ekmek alıyordum noldu şimdi alamayacak mıyım diyecek. halbuki biz seni daha düşük vergilerle uno ekmek yiyecek bir gelir seviyesine çıkaracağınız dediğinde buna yanaşmayacak, havadan para indirim ve yardım gelmesine alışmış çünkü.
0
roket adam
(26.12.20)
tartışmayı okumadım ama kendi düşüncem türkiye gibi bir ülkede hayır, karşılamamalı. milyonlarca doları iyileşip iyileşmemesi belli olmayacak tek bir kaynağa bağlamak yerine binlerce başka çocuğun hayat standartları yükseltilebilir.
0
anais
(26.12.20)
(4)

150 bin tl bandında alınabilecek fiyat performans arabası

istebukadar
mümkünse sıfır olsun.otomatik olsun.biraz da az yaksın. konforlu olsun. içeriye ses alma aralığı yüksek olsun.bu şartları sağlayabilen:kia riofiat egeavar sanırım şuan itibariyle.başka önerisi olan var mı?
mümkünse sıfır olsun.
otomatik olsun.
biraz da az yaksın.
konforlu olsun. içeriye ses alma aralığı yüksek olsun.

bu şartları sağlayabilen:
kia rio
fiat egea
var sanırım şuan itibariyle.
başka önerisi olan var mı?
0
istebukadar
(24.12.20)
150 bin civarına otomatik deyince başka bir kriter belirlemek lüks oluyor maalesef. hyundai i10 liste fiyatı da o civarda olabilir belki, ama bulabilecek misiniz o önemli. listenin en uygun fiyatlı versiyonları pek kalmaz satıcıların ellerinde.
0
gkhncnzdgn
(24.12.20)
bu rakamlara aldığın otomatik sıfır araçlar turbo beslemesiz ve benzinli olacaktır. o yüzden yukarıdakileri alsan bile biraz da otomatik şanzuman olması dolayısıyla yakıt konusunda canını sıkabilir. belki 2. el cliolar beklentini karşılayabilir.
0
johnnie w lker
(24.12.20)
sıfır zor.

ikinci el önerim dizel 1.6 polo. elde kalmaz. 100bin km altı temiz bulursan kaçırmadan al.
0
false pretension
(24.12.20)
Sıfırı çok zor. İkinci el önerim: Citroen C4. Acayip az yakar, otomatiktir, konforu eh işte. Egea'dan falan iyi olduğu kesin.
0
roket adam
(24.12.20)
(5)

Aksiyon Kamera alalım ama hangisi?

qxgviper
Bir aksiyon kamera edinesim var ama bu cihazların özellikleri ve farklarına dair hiç bir bilgim yok. marka olarak tamam görüyoruz ediyoruz ama fiyatlar ortada. almışken paraya kıy gopro9 al mı? onun yerine şunu al diyeceğiniz bir model var mı?
Bir aksiyon kamera edinesim var ama bu cihazların özellikleri ve farklarına dair hiç bir bilgim yok.

marka olarak tamam görüyoruz ediyoruz ama fiyatlar ortada.
almışken paraya kıy gopro9 al mı? onun yerine şunu al diyeceğiniz bir model var mı?
0
qxgviper
(24.12.20)
profesyonel şeyler düşünmüyorsan, hobi olarak takılıp kendince videolar kurgulayacaksan
EKEN H9 işini rahatlıkla görecektir.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(24.12.20)
go pro 5 e para verene kadar sony rx0 veya rx0 mark II alınır.
0
killerbee
(24.12.20)
Bunun cevabını kendiniz vermelisiniz maalesef.

ne amaçla kullanılacak, videoları işleyecek misiniz? hangi yazılım ve donanımla işleyeceksiniz? hangi platformda paylaşacaksınız? kendiniz için mi çekiyorsunuz yoksa paylaşmak için mi? bitrate, dosya boyutu, sağlamlık, pil ömrü, plugin ve aksesuar zenginliği gibi tonla konu var.

yok ben kırk yılda bir arabanın ön camına takar eve geldiğimde de videoyu izleyip silerim diyorsanız tabii ki gopro 9 ya da sony rx'lere gerek yok. ikinci el bir gopro 4-5 ya da çinli muadiller işinizi görecektir. para dert değil diyorsanız gopro9/sony rx/insta360 serisi alınır, kafa rahat eder.
0
orient blue
(24.12.20)
koray birand incelemelerine de bakabilirsiniz :

m.youtube.com
0
qaram
(24.12.20)
Koray Birand incelemelerini izlemeni öneririm tabii ki. Buradaki ana kriter, cihazla ne yapacağın. Eğer bol hoplamalı zıplamalı bir iş yapacaksan, hero 9'un stabilizasyonu inanılmaz iyi. Yok böyle hoplamaya zıplamaya girmeyeceğim ama aksiyonum var dersen, hero 8 fazlasıyla işini görür. Yok aksiyonum da yok, ufak kamera olsun diye alıyorum dersen DJI Osmo Action gayet iyi ama görüş açısı dar biraz.

EKEN vs cihazlar izlenesi görüntüler vermiyorlar, özellikle stabilizasyonları gerçekten başarısız. Sony RX0 da hepsinden daha pahalı ve yine stabilizasyonu bu saydıklarımız kadar iyi değil (ama görüntü kalitesi hepsinden iyi o ayrı)

Yani ne yapacağına ve bütçene göre yukarıda saydıklarımdan birini tercih edebilirsin derim. Bu arada gopro alacaksan amerikadan getirtmeni öneririm zira burada 5 bine satılan hero 9 orada ıvır zıvırlarıyla 2700 lira falan.
0
roket adam
(24.12.20)
(10)

iş değiştirmeli mi değiştirmemeli mi?

yekkyea
Sevgili duyuru sakinleri, 6,5 yıldır ilk işyerim olan yabancı bir firmada iş güvenliği ve yalın üretimden sorumlu olarak çalışıyorum ve kafamı karıştıracak bir iş teklifi aldım. İş değiştirirsem;- çalışmak istediğim alanda (sadece yalın üretim) çalışma fırsatı,- zamsız maaşımın %15 üstü bir maaş,- d
Sevgili duyuru sakinleri, 6,5 yıldır ilk işyerim olan yabancı bir firmada iş güvenliği ve yalın üretimden sorumlu olarak çalışıyorum ve kafamı karıştıracak bir iş teklifi aldım. İş değiştirirsem;

- çalışmak istediğim alanda (sadece yalın üretim) çalışma fırsatı,
- zamsız maaşımın %15 üstü bir maaş,
- daha fazla yan hakka sahip olacağım

- mevcuttaki müdürümün terfi listesinde senin de adın var açıkçası gitmeni istemiyorum demesi
- 2020 yılı sonu zammı için zaten en az enflasyon alacağım.

Sorum şu ki bu bilgilere göre işi değiştirmeli mi değiştirmemeli mi? Yarın teklife geri dönüş yapmadan beni yeşillendirin.
0
yekkyea
(23.12.20)
yabancıyla devam et :-)
0
ankarakecisi
(23.12.20)
firmaların ikisi de yabancı. Mevcut olan amerikan, teklif veren fransız.
0
🌸yekkyea
(23.12.20)
Anlattıkların itibari ile gitmene neden olacak kadar iyi bir teklif verilmemiş. Enflasyonun bu derecede yüksek olduğu bir ülkede %15 fazla maaş için iş değiştirilmez bence.

Muhtemelen zam döneminde teklifte bulunan yer maaşta bir güncelleme de yapmaz.
0
denizgonen
(23.12.20)
"- mevcuttaki müdürümün terfi listesinde senin de adın var açıkçası gitmeni istemiyorum demesi"

mudurler bunu her zaman der. mudurun sana bunun icin cok net bir commitment ve timeline vermedikce inanma boyle seylere. kesin is degistir demiyorum ama inanma buna yani.
0
hot potato
(23.12.20)
Gün sonunda teklif icin revizyon istemek doğru olur mu peki? İcimden bi ses is değiştir konfor alanımı yıkıp mücadele et derken başka bir ses ise kaşınma mevcut şirkette sayılan sevilen birisin diyor. :S
0
🌸yekkyea
(23.12.20)
Ben olsam ben de gitmezdim, arada çok fark yok gibi görünüyor. yan hak olarak da araba falan değilse eğer genelde göz boyama oluyor. Teklifi revize etsinler.
0
roket adam
(24.12.20)
Bayram, tatil yardımı, yeni yılda hediye ceki vs gibi farklar var. Uzun süre ilk is yerinden ayrılmamış olacağım ve buradan başka yere gitmek istediğimde bu konu ayak bağı olacak endişem var. Bir yandan da teklifi veren firma cv de iyi bir etki yaratacaktır diye düşünüyorum. Dünden beri düşüne düşüne hambalaleyy hamballeeyyo oldu beynim.
0
🌸yekkyea
(24.12.20)
hiç öyle kurumsallı yerlerde çalışmadım ama mevcuttaki müdürünle pazarlık/blöf şansın var mı? "gitmek istemiyorum ama siz de en az bir %20 patlatmasanız mı?" gibi? terfinin maaşına, özlük haklarına falan ne kadar yansıyacağı ve ne kadar istediğin de önemli tabii.
0
harfitarif
(24.12.20)
İs teklifi geldiğini kendi müdürüme söylediğimde adımın terfi listesinde olduğunu ama Amerika’nın onay verip vermeyeceğine dair söz veremeyeceğini söyledi. Sanırım değişim istiyorum hayatımda önce teklif yapan firma ile görüşüp revizyon isteyeceğim yaparlarsa zaten giderim. Yapmazlarsa da artık hayırlısı der geçerim. Tüm dostlara teşekkürler
0
🌸yekkyea
(24.12.20)
Dostlar teklifte revize yapıldı %25'e döndü oran. Çarşı karıştı. :) arka planda ardına bakma yolcuu kader almaya geldi seni benden çalıyor. Destek olan herkese çok teşekkür ederim.
0
🌸yekkyea
(24.12.20)
(4)

covid-19 fazla (ek) ölümler üzerine

sting
Fazla (veya ek) ölümler, normal veya kriz dışı koşullar altında beklenenden daha fazla gerçekleşen ölümler anlamına geliyor öncelikle.Amerika Ek Ölümlerhttps://ibb.co/sKPfNMxAlmanya Ek Ölümlerhttps://ibb.co/7YvrVq0Finlandiya Ek Ölümlerhttps://ibb.co/xDLGqcGİspanya Ek Ölümlerhttps://ibb.co/vcTV1LgAyn
Fazla (veya ek) ölümler, normal veya kriz dışı koşullar altında beklenenden daha fazla gerçekleşen ölümler anlamına geliyor öncelikle.

Amerika Ek Ölümler
ibb.co

Almanya Ek Ölümler
ibb.co

Finlandiya Ek Ölümler
ibb.co

İspanya Ek Ölümler
ibb.co

Aynı veriye ourworldindata.org 'den ülke değiştirerek de ulaşabilirsiniz.

Şimdi grafiklere baktığımızda dikkat çeken ek ölüm noktası şu: Nasıl oluyor da ağır bir şekilde kısıtlama ve kapanmalar ilan edildiğinde ölümler birden artıyor? Bu virüs diyelim ki Çin'den t zamanda çıkmış olsun. Bu t zamandaki bulaşı yoğunluğunun değişikliği her ülke için farklı t+x zamanlarında olması gerekir. Yani kapanmalar ve kısıtlamalar ilan edilir edilmez nasıl oluyor da ülkelerin büyük çoğunluğunda ek ölümler olmaya başlıyor? Hepsinin farklı zamanlar da ek ölümleri yaşaması gerekmez miydi? Aynı anda ek ölümler başlaması ancak gökten zembille virüs parçacıklarının ülkelere dağıtılması ile bile olmaz işin içinde yüklerce parametre var. Ama kısıtlama, kapanma ve maske zorunluluğu getirmeyen Finlandiya gibi ülkelere baktığımızda ek ölüm olmadığı gibi hem geçtiğimiz senelerin ortalamasının, hem de geçtiğimizin senin bile altında kalıyor. (İstatiksel olarak geçen seneden fazla olması gerekirken bile)

Yoksa bağışıklık sistemimizin çok fazla tepki vermesi (sitokin fırtınası) yüzünden ölen hastalar gibi devletlerin de hastalığa karşı fazla tepki (kısıtlama, kapanma, maske) vermesinden dolayı mı insanlar ölüyor?

Covid-19'un 2019 yılından beri olduğunu söyleyen çok sayıda haber çıktı (www.ntv.com.tr) Acaba daha da geri gidebiliyor olsak ne çıkabilir? Düşünebiliyor musunuz Eylül 2019'dan beri hiçbir kısıtlama olmadan bu virüs yayılmış olsa insanlığın %60'ına bulaşması kaç ay sürerdi? ve bu virüs zaten aramızda ise neden şimdiye kadar ek ölüm olmaz iken tam da kısıtlamalar ile birlikte ek ölümler patladı?

ekleme 1:
2018'de 57.63
2019'da 58.39
2020'de ise projeksiyona göre* 59.23 milyon kişinin ölmesi beklenirken şuana kadar dünyada 57.685 milyon insan ölmüş**. e peki henüz daha projeksiyonun rakamlarına bile erişmemişken covid'den dolayı ölen 2 milyon insan nerededir? (ayrıca evde kaldığı için sağlık hizmetlerine erişemediği için ölen insanları da bilmiyoruz henüz.)

(*) ourworldindata.org
(**) www.worldometers.info
0
sting
(23.12.20)
her ülkenin durumu kendine özel. veriler birçok şekilde yorumlanabilir, ancak çıkarımların doğru olduğu anlamına gelmez. mesela;

amerika-ispanya

kısıtlama uygulamaları vatandaşlar tarafından yeteri kadar uyulmadığı için peak dönemde çok fazla ölüm veren ülkeler diyebiliriz. sağlık sistemleri de zayıf olduğu için yükü kaldıramadı, çöktü.

almanya'da ise karantiya uygulaması devlet tarafından daha sıkı zorlanmıştı ve vatandaşlar daha bilinçli davrandığı için peak döneminde hafif bir artış oldu. sağlık sistemi çökmedi.

finlandiya'da bir fark yok diyorsun ama kısıtlama, kapanma, maske zorunluluğu getirmeyen isveç'te peak dönemde ölümler çok net görülebiliyor. kısıtlama getirmemek bir çözüm değilmiş demek ki. finlandiya'nın durumu daha çok vatandaşların asosyal olması, toplaşma aktivetilerin azlığı ve insanların sıkış sıkış yerine geniş alanlarda yaşamaları ile alakalı. daha izole bir toplum olduğu için geç etkilenmiş olabilir.

niye kısıtlama başladı an ölümler zıplama yapıldı diye soruyorsan bence nedeni kısıtlama başladığında iş işten geçtiği için olabilir. zamanında kısıtlama yaparken o peak ölümleri göremiyorsun.
0
hayley williams ile evlenecek genc
(23.12.20)
öncelikle tr için bkz;
twitter.com

bizim iş yerinde çalışanların birinci derece yakınları ölünce bilgilendirme ve başsağlığı maili atılır bütün şirkete.
normalde haftada 2-3 tane gelen vefat mailleri son zamanlarda günde 2 defa gelmeye başladı.
0
nuisance
(23.12.20)
"devletlerin de hastalığa karşı fazla tepki (kısıtlama, kapanma, maske) vermesinden dolayı mı insanlar ölüyor?"

Uzman değilim ancak buna katılmıyorum. Bundan ziyade, devletlerin genelde yumurta kapıya dayanmadan önlem almaması yüzünden insanlar ölüyor. Örneğin son birkaç haftadır agresif bir izolasyon uygulanmasına rağmen ölüm sayısının bizde 250'nin altına düşmemesi, ondan önceki haftalardaki bulaşmanın inanılmaz seviyede olmasından, yani düğünlerin, tatillerin olduğu sezondan kaynaklanıyor. Birkaç hafta izin vermek bile salgının seyrini çok ciddi artırıyor, dolayısıyla onu durdurmak çok daha uzun sürüyor, diye yorumluyorum.
0
roket adam
(24.12.20)
bugun yogun bir kisitlama getirsen, bu kisitlamanin enfekte sayilarina olan etkisini yaklasik 2 hafta sonra, hastanelere yatma sayilarina olan etkisini 3 hafta sonra, olum sayilarina olan etkisini yaklasin 4-5 hafta sonra gorursun.

yani cok kati kisitlamalar uygulanmaya basladiginda olum sayilarinin asiri artmasinin nedeni zaten vaka sayilarinin o ana kadarki en yuksek noktada olmasi.

ayni sekilde kisitlama bitmesi sonrasi vakalar artarken, uzunca bir sure olum sayilari azalmaya devam ediyor. haftalar sonra tekrar artisa geciyor.
0
lamartin
(24.12.20)
(10)

Nabziniz kac cikiyor?

invictae
Akilli bilekligi otomatik olcmeye ayarladim. Sanirim yarim saatte bir olcuyor. Ortalamayi 70'ten asagi vermiyor. Gun icindeki max nabzim da 130- 140'larda. Spor yaparken filan da degil normal durup dururken. Normal mi? Bence pek degil... Sizin takibinizde kac cikiyor nabiz atim sayilariniz?
Akilli bilekligi otomatik olcmeye ayarladim. Sanirim yarim saatte bir olcuyor. Ortalamayi 70'ten asagi vermiyor. Gun icindeki max nabzim da 130- 140'larda. Spor yaparken filan da degil normal durup dururken.


Normal mi? Bence pek degil... Sizin takibinizde kac cikiyor nabiz atim sayilariniz?
0
invictae
(23.12.20)
60-150 arası dalgalanıyorum.
0
hayirsiz
(23.12.20)
Gün içinde 36-71

Dinlenirken 36-45

Spor yaparken 130-175
0
stewie
(23.12.20)
Benim ortalama 75-85 arasi gidip geliyor. Bu arada yukaridaki arkadaş 36 nabizdan bahsetmis. profesyonel bir ekiple yıllar boyu çalışan profesyonel bir sporcu degilse 36 nabiz normal degildir. Doktora görünmesini tavsiye ederim.
0
aslil
(23.12.20)
ben her dakika olcmesi uzerine ayarladim. dinlenirken 62 ortalamam. onun disinda minimum 37 gordum maksimum ise 180 civari
0
yoggi
(23.12.20)
60-70 genelde. 130-140 hiç normal değil.
0
candide
(23.12.20)
sigara içiyorsanız olabilir belki.
0
sinematikcrop
(23.12.20)
Ortalama 60-70 çıkıyor. Bence de bi terslik var hafif yoga yaparken bile 130'u bulmuyorum ben.
0
roket adam
(23.12.20)
Normalde hafif yokusu bile hizli cikmaya caissam hemen tikanirim. Sigara hic icmedim.

Bana da pek normal gelmedi.

İlerleyen zamanlarda bir kardiyolojiye gorunecegim (covid gecirdikten sonra gorunmek istedim) zaten, oraya referans olmasi icin otomatik olcumu actim hatta...
0
🌸invictae
(23.12.20)
Dinlenirken 59 diyor.
Gün içinde normal hali 60-70 arası.
Sporda en fazla 167 gördüm.
0
catch the arrow
(23.12.20)
Normal nabzım 90-110 arası. Spor yaparken hiç bakmadım, ama çok çabuk nefes nefese kalıyorum ve kalbim ağzımdan çıkacak gibi oluyor.
0
Hallegadola
(24.12.20)
(11)

Erkekler için kaliteli-orta denebilecek markalar neler?

marla is in my head
Maalesef eşim çok kötü giyiniyor ve yoğun çalıştığı için alışverişe zaman ayıramıyor. Düzgün kıyafetleri genelde benim hediye ettiğim kıyafetler oluyor. Ben de erkek markalarına hakim olmadığım için Tommy, Lacoste gibi markalara haddinden fazla para harcamış oluyorum. Fiyat olarak bu skalanın altınd
Maalesef eşim çok kötü giyiniyor ve yoğun çalıştığı için alışverişe zaman ayıramıyor. Düzgün kıyafetleri genelde benim hediye ettiğim kıyafetler oluyor. Ben de erkek markalarına hakim olmadığım için Tommy, Lacoste gibi markalara haddinden fazla para harcamış oluyorum. Fiyat olarak bu skalanın altında ama kumaş kalitesi (%100 polyester olmaması) ve kesimleri iyi olan hangi markalar var? Kışın genellikle triko kazak giyiyor. Smart casual tarzda 30'ların sonuna doğru bir beyefendi nerelerden kıyafet alıyor? Memnun kaldığınız yerler hangi mağazalar?
0
marla is in my head
(23.12.20)
Massimo Dutti
0
suicides underground
(23.12.20)
İndirim zamanı w collection
0
kisa
(23.12.20)
Massimo dutti, w collection, network, sarar, lufian, m&s,
Bisse.

Olay her şeyi ayni yerden almamak.
Misal m&s çoraplari iyi, lufian gömlekleri ve pantalonu güzel, sarar polo tişört aldim baya güzel, network gene gömlek, bisse kaliteyi bozmadiysa pahalı ama kaliteli.

Tek tavsiyem alacaginiz üründe kumaş bakarak alin. Network misal pahali marka ama bir sürü polyester kazağı var. Gömlekte bu islere girmezler ama kazak gibi ürünlerde cok fazla polyester oluyor dikkat etmek lazım.

Ayakkabi vs icin ben divarese diyorum.
0
logisticsmanager
(23.12.20)
Kip, Ramsey

edit: kot için mavi, jj
0
xrated
(23.12.20)
massimo dutti ve mango iyidir kumaş konusunda, pamuklu ve yün ağırlıklı genel olarak ürünleri,

ramsey, sarar, network, damat v.b yerel markaların ceketleri, dış giyim ürünleri iyidir ancak diğer triko tarzı ürünleri akrilik ve polyester ağırlıklıdır pek tavsiye etmem.

hemington kumaş ve çeşitlilik anlamında iyidir ancak diğer markalara göre bir tık daha yüksektir fiyatları.

tabi para problem değil dersen vakko da satılan gran sasso ve daniele fiesoli'nin ürünleri hem renk, desen ve kumaş kalitesi anlamında çok çok daha iyidir, outletlerine bakılabilir.

bir de kullanım açısından pamuklu şeyler al derim günlük kullanım için, yün,alpaka, kaşmir ürünler çok güzel olsalar da hassas elyaflar olduğu için makina da falan yıkamak olmuyor, kuru temizlemeye vermek gerekiyor bu da ek masraf oluyor.
0
sealth
(23.12.20)
Mudo ama indirimde, normalde fiyatlar pahalı, Zara Man'i de begeniyorum. Boyner'den de basic şeyleri alabilirsiniz.
0
kaset
(23.12.20)
Kışın smart casual kombin için triko Massimo Dutti, pantolon W Collection’a bakabilirsiniz.
0
cilekli pasta
(23.12.20)
koton a bir bakın derim
0
ankarakecisi
(23.12.20)
Damat (DS olmayan), Tween, Zara.
0
roket adam
(23.12.20)
Dockers. Camel active de derdim ama Türkiyeden çekildi.
0
temasettin
(24.12.20)
Banana Republic.
0
kaptankedi
(10.01.22)
(9)

Yeterli birikiminiz olsa hangi işi kurardınız?

dissendium
Soru başlıkta. Hangi işi kurmayı tercih ederdiniz ve neden?Seçenek çok. İmalat sektörü olabilir, hizmet sektörü olabilir.Teşekkür ederim cevaplar için.
Soru başlıkta. Hangi işi kurmayı tercih ederdiniz ve neden?

Seçenek çok. İmalat sektörü olabilir, hizmet sektörü olabilir.

Teşekkür ederim cevaplar için.
0
dissendium
(23.12.20)
Aşırı birikimim de olsa hiç bir tecrübemin olmadığı işe girmem. Kendi yaptığım işi şirketleştirirdim yine.

Edit: it sektörü, daha özel olarak siber güvenlik üzerine çalışıyorum. bu alanda gördüğüm problemlere derman olacak bi startup kurulabilir.
0
roket adam
(23.12.20)
@roket adam, en az bir tane iş fikri söylerseniz ya da kendi işinizin alanını söylerseniz cevap olarak işime yarar.
0
🌸dissendium
(23.12.20)
Çok sağlam sermaye olsa lojistik sektörüne girerdim. Nakliye ve ambalaj ihtiyacı artacağı gibi bu sektörlerde iyi olmanın önemi de zamanla çok artacak. Ayrıca risk olarak çoğu sektörden daha az riskli.
0
istege bagli sigortasiz
(23.12.20)
En son transportcuma sinirlenip tir isine girmistim,hala buyuyerek devam ediyor.simdide enjeksiyonculara sinirlenip plastik enjeksiyon tesisi kurmaya basladim,yine sifir bilgi sifir alaka bir sektorun icine girdim.
0
duptıs
(23.12.20)
Oyun ya da BTES içerikleri.
0
heritage
(23.12.20)
Hocam buradaki yazilara gore olmaz. Ben yemekten anlarim restaurant kurarim digeri arabadan anlar sanayi dukkani açar. Bence bildiginiz yapabileceginiz is olabilir. Kosgeb tubitak tarim kredi vb hibelere desteklere kredilere bakın. Ab desteklerine bakin. Ithalat ihracat verilerine gore neyi yapmak ic pazarda neyi yapmak dis pazarda rekabet ettirir ekmek yedirir diye bakin. Şahsı goruslerim.
0
optimistbakunin
(23.12.20)
Direkt iş kurmak değil ama pasif gelir yaratabilecek şeyler yapardım. Yani çok büyümeyeceği belli olan, ama küçük bir kesimin sürekli kullanacağı tool'lar kasardım. pinboard.in gibi.
0
plutongezegendegilmi
(23.12.20)
@r evolution, bu soruda iş fikirlerini öğrenmek istedim. O parayla yapacağınız işin ne olduğunu soruyorum.
0
🌸dissendium
(23.12.20)
Hırdavat ithalatı.
İlgilenirsen haber ver
0
etna
(23.12.20)
(3)

500 bin liralık bütçeyle, İstanbul'da merkezi bir yerde ev alabilir miyim?

eurhka
2021'in ilk yarısında teslim edilecek bir proje mesela. Ön satışla alırsam 1+1 ya da 2+1 bir ev bulabilir miyim?Şu sıralar ev arayışında olup aklına yatan projeler bulanlar var mıdır acaba? Yatırım için değil, kendim yaşamayı düşünüyorum.İş yerim levent'te, o yüzden buralara yakın bir yerlere bakıyo
2021'in ilk yarısında teslim edilecek bir proje mesela.
Ön satışla alırsam 1+1 ya da 2+1 bir ev bulabilir miyim?

Şu sıralar ev arayışında olup aklına yatan projeler bulanlar var mıdır acaba? Yatırım için değil, kendim yaşamayı düşünüyorum.

İş yerim levent'te, o yüzden buralara yakın bir yerlere bakıyorum.
Teşekkür ederim.
0
eurhka
(23.12.20)
Projelerde 500binlik ev zor. Gayrettepe ve bomonti taraflarında bakmak da ne kadar sağlıklı bilemiyorum. Karşıda alternatifler var ama buralarda epey sınırlı.
0
Deathrow
(23.12.20)
Anadolu yakasından rahatlıkla bulabilirsin. Ataşehir tarafı kadıköy'e 20 dk falan, metro hattı üzerinde 500 bin civarına rahatlıkla 1+1 bulunur, 2+1 de zorlar. dumankaya ikon'a bakabilirsin mesela.
0
roket adam
(23.12.20)
Levent ve civarı çok zor. +30 yıllık zemin kat belki.
0
ruhen hastayim ben
(23.12.20)
(11)

masa-vida-montaj

zikardo
İkea dan aldığım skarsta masanın alt kısmına gene linkini aşağıda verdiğim signum kablo düzenleyiciyi monte ettim. Matkap yok nasıl delik açıcam diye düşünürken tornavidayla iki üç çevirdim sanki kumun içine sokmuşum gibi direkt girdi, masanın dış kaplaması sert, iç tarafı karton gibi bir malzeme sa
İkea dan aldığım skarsta masanın alt kısmına gene linkini aşağıda verdiğim signum kablo düzenleyiciyi monte ettim. Matkap yok nasıl delik açıcam diye düşünürken tornavidayla iki üç çevirdim sanki kumun içine sokmuşum gibi direkt girdi, masanın dış kaplaması sert, iç tarafı karton gibi bir malzeme sanırım.

Neyse dübeli-vidaları taktım monte ettim, kabloları rafın içine yerleştirken direk dübelle birlikte raf çıktı yerinden. Malzeme çok kof tutmuyor haliyle.

Şimdi bu delikleri ne yapmak lazım ki vidalar tutsun yerinden çıkmasın. Acaba japon yapıştırıcı alıp deliğe boca etsem sonra da dübeli tekrar yerine koysam tutar mı? var mı alternatif fikri olan, daha önce tecrübe eden?
J

www.ikea.com.tr

www.ikea.com.tr
0
zikardo
(23.12.20)
pembe veya beyaz tutkal ile doldurabilirsiniz sanırım. deliklerin de fotoğrafı olsaydı keşke.
0
reanarchy
(23.12.20)
Kağıt petek dolgulu MDF ve sunta. Bu fiyata sattıkları ürüne bak kağıtla doldurmuşlar. japonu boca et ben mutfak masası ayağını bu şekilde yaptım baya sağlam oldu. patex olursa daha iyi olur hemen soğutma spreyi ile sabitlersin.
0
xrated
(23.12.20)
mümkünse masayı ters çevir
deliklere karbonat dök
sonra dübeli yerleştir
japonu dök
beton gibi olur
0
kisa
(23.12.20)
Valla bence kesinlikle böyle bir şey yapma. Bu masaların dışı sert ama içi karton, iki gün sonra çat diye ortadan ikiye ayrılır, modifiyeye gelmiyor bunlar. Ne yaparsan yap düzgün bi şekilde tutmayacaktır.

Malzeme bu: www.youtube.com
0
roket adam
(23.12.20)
@roket adam

evet haklısın içi dandik ama sonuçta o rafa koyacağım hepi topu 2 tane laptop adaptörü bir üçlü priz, hepsini toplasan max 2 kg, o kadar yüke dayanır sanıyorum, zaten bu signum bu masalar için üretilmiş internette araştırdım bu şekilde kullanan bir sürü insan var, kimse düştü diye şikayet etmemiş, belki ben kabloyu yerleştirirken sert çekmesem gene çıkmayacaktı. japonla bir deneyelim bak nasıl olacak.

@kisa
karbonat neden? bir de bu karbonat hani marketlerde gıda reyonunda kabartma tozu vs birlikte satılan karbonat değil mi?
0
🌸zikardo
(23.12.20)
Alçıpan dubeli kullanabilirsin, böylece içi boş da olsa sert olan yüzeyi tutar dubeli.

Kelebek olan tip dubel alacaksın;

cdn.tekzen.com.tr
0
John Bloor
(23.12.20)
neden karbonat sorusunun cevabını ufak bir google aramasıyla buldum, çok ilginçmiş.
0
🌸zikardo
(23.12.20)
John bloor+1
Alcioan dubeli demeye geldim.
0
Kirmizibavul
(23.12.20)
Alçıpan dübeli aklıma gelmemişti çok mantıklı
0
kisa
(23.12.20)
üçlü priz çift taraflı bantla masanın altına yapıştırın, daha pratik olabilir. kalan kabloları da , cırtlarla ya da kablo spiralleri ile düzenleyin.
0
co2s2
(23.12.20)
masayı tanıtan vidyoda adamın oturduğu sandalyenin ismi nedir?
mmapi.ikea.com
0
esref
(23.12.20)
(11)

büyük kazık mı yedim?

birmilyonunvarmi
bugün sabah anahtarı içerde unutup dışarıda kaldım. çilingir çağırdım. adam 1 saat uğraştı açamadı. sonra bu böyle olmayacak kilidi kırmamız lazım dedi. kilidi kırdı. 2 tane kilit getirdi. Birisi alman malı hırsız korumalı falan dedi. diğeri ise bildiğimiz kilit. alman malı kilit + işçiliğe 300 lira
bugün sabah anahtarı içerde unutup dışarıda kaldım. çilingir çağırdım. adam 1 saat uğraştı açamadı. sonra bu böyle olmayacak kilidi kırmamız lazım dedi. kilidi kırdı. 2 tane kilit getirdi. Birisi alman malı hırsız korumalı falan dedi. diğeri ise bildiğimiz kilit. alman malı kilit + işçiliğe 300 lira para ödedim. çok sağlam kazık yemişim gibi hissediyorum. yaklaşık 2 saatlik bu süreç için ödediğim fiyat normal mi?
0
birmilyonunvarmi
(23.12.20)
normal.
0
rose parks
(23.12.20)
Hiçbir şey yapmasa da 100 lira alacaktı zaten
0
olaylar olaylar
(23.12.20)
Normal evet.
0
roket adam
(23.12.20)
Kilitli olmayan kapıyı 1 saate açamaması hayra alamet değil. Biraz lockpicking lawyer izleyip moralinizi bozabilirsiniz.
0
the coon
(23.12.20)
aynısı benim başıma geldi kilidi kırmadan sadece kredi kartıyla 15 dakikada falan açmıştım kapıyı.
0
reanarchy
(23.12.20)
Evet.
0
battal gemalmaz
(23.12.20)
fiyat normal, çilingirin kapıyı açamaması anormal.
0
pisiklet
(23.12.20)
Çok iyi fiyat boşver alman malı bi de
0
fempusay
(23.12.20)
@reanarchy daha önce eski evdeki kapıyı defalarca kez bende açmıştım. hatta komşular kapıda kaldığında beni çağırırdı ama bu yeni evin kapısı bayağı güvenlikli
0
🌸birmilyonunvarmi
(23.12.20)
300 TL bence gayet normal.

kapıyı açamaması anormal değil. bazı çok üst düzey kilitler için her çilingir yeterli gelmiyor.
0
co2s2
(23.12.20)
abartı bir ücret değil. için rahat olsun
0
d e j i n
(23.12.20)
(17)

500 bin lira paranız olsa kaç paralık araba alırsınız?

işimdeyim gücümdeyim
Diyelim ki bir yerden 500 bin lira para kazandınız. Bir daha bu parayı kazanma şansınız yok. Kredisini ödemeye devam ettiğiniz bir eviniz var.Kaç parasını arabaya ayırırsınız?Hangi arabayı alırsınız?Sıfır mı yoksa ikinci el mi alırsınız?Neden?
Diyelim ki bir yerden 500 bin lira para kazandınız. Bir daha bu parayı kazanma şansınız yok. Kredisini ödemeye devam ettiğiniz bir eviniz var.

Kaç parasını arabaya ayırırsınız?
Hangi arabayı alırsınız?
Sıfır mı yoksa ikinci el mi alırsınız?

Neden?
0
işimdeyim gücümdeyim
(23.12.20)
araba almak "zorundaysam" max. 150bin arabaya ayırırdım. gerisiyle yatırım yapardım.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(23.12.20)
Ehliyetim olmadığı için bu soruya cevap vermemin çok anlamsız olduğunun farkındayım ama ödenecek kredim varsa (yani borçtaysam) araba almazdım borcumu kapatırdım.
0
peki madem
(23.12.20)
Ben olsam sabit gelirime göre belirlerdim. Sonuçta masraf arabayı almakla bitmiyor. Ne kadar pahalı bir araba alırsanız sigortası, kaskosu, bakım-arıza masrafları da o kadar artıyor.
0
housedaki topal doktor
(23.12.20)
Ev kredisini kapatır kalanı ile araba alırdım. Krediye girme işini sevmiyorum. Ayrıca arabanın da sabit gideri olacak onu da gözönünde bulundurun.
0
cilekli pasta
(23.12.20)
Dsg şanzımanı olmayan, otomatik, benzinli B sınıfı bir otomobil alırdım 200.000 civarı, clio olabilir
0
freebird5406_2
(23.12.20)
100'e araba, 400 de krediye veya yeni bir ev alıp kiraya verirdim, gelenle de krediyi öderdim. hem evim hem arabam olurdu ve kafam rahatlardı.
0
rose parks
(23.12.20)
180k araba alırdım. Geri kalan para garantim olurdu. Neden 180? Çünku otomatik ve yeni model arabalar o fiyattan başlıyor.
0
Denton
(23.12.20)
Bi 500 de kredi çeker 1 milyonluk araç alırdım.
0
Kahir ekseriyet
(23.12.20)
Bu soruyu cevaplamak için yeterli veri yok. Topal doktorun dediği gibi genel gelirini de paylaşman lazım. 500 bine alınacak arabanın kaskosu yıllık 7-8 bin tl çıkacaktır, vergi, servis, lastik vs dedin mi aylık 1000 tl giderin var. Lüks arabanın masrafı da standart bir arabadan 2 kat falan daha yüksek oluyor.

Örnek veriyorum ayda 20 bin kazanıyorsam 500'ün tamamını arabaya basarım, sıfır alırım ikinci elle falan uğraşmam. Muhtemelen volvo xc40 alırdım. Ama ayda 5 bin kazanıyorsam alacağım araba taş çatlasın 200 bin tl olur.

Ha bir de araba almak zorunda değilsen, sırf yatırım olarak bakıyorsam hiç almam zaten, bildiğin dert ve masraf kapısı çünkü. Gider bi ev daha alırım o zaman istanbulun güzel semtlerinden.
0
roket adam
(23.12.20)
250 ile arac alip, kalan 250 ile yatirim (sepet) yaparim. 100'e otomobil alacaklar ne almayi dusunuyor merak ettim :D
0
tahtakafa
(23.12.20)
200e alırdım. sıfır alırdım.
0
jelly bear
(23.12.20)
Ben 300-400 daha kredi çekip 800-900 bine güzel bir araba alırdım.
0
giovanne
(23.12.20)
150 binlik araba alırdım diyoruz ama o araba da küçük beyaz en az 90bin km'de bir hatchback olacak. 200 ve üstü diyenlere kızamıyorum bu nedenle.
0
bussuru1
(23.12.20)
ev kredisini kapatırım. kalan paraya biraz ekler 2. el preminyum bir araç alırım. 2014 c180 vb. 350 bin
0
mikahakkinen
(23.12.20)
alacağım araba sıfır kilometre otomatik vites bir hatchback araba olurdu.
honda jazz, toyota yaris, opel corsa, ford fiesta gibi bir şey alırdım.

evin kredisini kapatırdım.
bir şeyler kalırsa yatırım yapardım.
0
tabudeviren
(23.12.20)
250 ye falan golf alırdım ben geri kalanı da bilmiyorum artık
0
garavel
(23.12.20)
koladan pepsiden çıkma 98 99 2000 model dizel kangoo alırdım ben. arabayla tek ilişkim bazen eşya taşımak zorunda olmam ve genelde de saçma sapan paralar ödüyorum bunun için.

çevrem de var. eksiğini gediğini herşeyini yaptırsam harcayacağım maksimum para 20 lira tabi öyle üstünden tır geçmiş değil, normal olarak yıpranmış eskimiş bi araç.

benim arkadaş 2500 iraya aldı muayene yok, motor şanzıman pert., arabayı görsen kırmızıymış güneş yanığından pembe olmuş, kapılarda blmemne pepsi yazıları sökülmüş ama güneş yanığından izleri kalmış, ne boya var ne sinyal, içi ahır gibiydi.çok dalga geçtiydim.

adam araç tamircisi zaten, bi topladı arabayı 10 lira para harcadı sanki fabrikadan yeni çıkmış gibi oldu oha dedim yani. parçaları çok ucuzmuş meğerse. zaten elektronik de yok, valla herşeyi sıfır koydu taktı eleman, motoru şanzımanı herşeyi de kendisi topladı, bi kaportacıya 1000 lira falan verdi komple kaporta boya, o da arkadaş ayağına. şimdi iyi de para veriyolar satmıyor. iki sıra koltuk ve bagajlı olan versiyon, arkayı karavan yapıcam diyor.

bir de yakmıyor araba inanılır gibi değil.
0
killerbee
(23.12.20)
(1)

youtube telif hakları

tabudeviren
bir videoda bir şarkının maksimum 20 saniyelik kısmını kullansam video silinir mi? uyarı alır mıyım?yoksa şarkının adı altta geçecek şekilde yayında kalmaya devam eder mi?
bir videoda bir şarkının maksimum 20 saniyelik kısmını kullansam video silinir mi? uyarı alır mıyım?

yoksa şarkının adı altta geçecek şekilde yayında kalmaya devam eder mi?
0
tabudeviren
(23.12.20)
Silinebilir, uyarı alabilirsin, monetize edemeyebilirsin veya reklam çıkar ve sana para yazmayabilir, ya da altta şarkı adı kalacak şekilde yayında kalabilir. Bunun bir garantisi yok maalesef. Copyright strike yememek için bundan kaçınmanı öneririm, zira belli bi sayıdan sonra hesabını çat diye kapatabiliyorlar.
0
roket adam
(23.12.20)
(14)

ebeveynleriniz birbirine sevgisini gösterir mi?

kestane gürgen palamut
çok saçma gelecek biliyorum ama bunu düşündüm geçen gün. anne babalarınız evde, yanınızda vs birbirlerine sevgilerini gösteren bir çift mi? kucaklaşma, yanak yanağa öpüşme, birbirine nazlanma vs. şahit olur musunuz? özellikle ebeveynleri 50 yaş üstü olanlar cevaplarsa sevinirim.
çok saçma gelecek biliyorum ama bunu düşündüm geçen gün. anne babalarınız evde, yanınızda vs birbirlerine sevgilerini gösteren bir çift mi? kucaklaşma, yanak yanağa öpüşme, birbirine nazlanma vs. şahit olur musunuz? özellikle ebeveynleri 50 yaş üstü olanlar cevaplarsa sevinirim.
0
kestane gürgen palamut
(23.12.20)
hayatım boyunca kavga ettiler biri 59 diğeri 58 yaşında
0
nahtoderfahrung
(23.12.20)
Bizim yanımızda birbirlerine sevgi gösterdiklerine hiç şahit olmadım sanırım. Ama kavga da etmemeye gayret ederler bizim yanımızda. Babam 60 annem 56.
0
Amaranta ursula
(23.12.20)
Kavga etmedikleri her günü kendime kar sayardım. Sevgi gösterdiklerini hiç görmedim.
0
irene
(23.12.20)
hayır.

anlaşamayan kardeş gibiler daha çok.
0
elorelia
(23.12.20)
Gösteriyorlar evet. Tam dediğin şeyler. Biri 61 diğeri 59 yaşında.
0
roket adam
(23.12.20)
Arada oluyor. Annem daha sert mizaçlı, Naz yapmayan, sarılmayı bile sevmeyen bir insan. Normalde de çok sıcakkanlıdır, neşelidir, tanıyan çok sever. Babam daha iyi sevgisini gösterme konusunda. Görücü usulü evlenmişler bu arada.

Ben annemin zıttıyım, ancak sevgilim hariç ten temasından el şakasından tokalaşmadan nefret ederim. Koronanın benim için tek iyi yanı tokalaşmamak öyle diyeyim. Ama ilerde ben çocuklarım varken eşimi öpmekten mıncırmaktan çekinmem, sevgiyi gören çocuklar daha mutlu.
0
Hallegadola
(23.12.20)
Evet sıklıkla iltifatlaşırlar. Birbirleriyle sizli bizli konuştukları da oluyor yarı şaka yarı ciddi. 57-66
0
i ve been mistreated
(23.12.20)
Evet gosterdikleri oluyor. Kavgalarini yalnizken ederler.
0
invictae
(23.12.20)
Yaşları 54 53. Evet arada sevgi gösteriyorlar. Babam daha çok fiziksel temasla veya sözle gösteriyor ama annem daha derin şekilde davranışlarıyla gösteriyor.

onları sarılmış TV izlerken gördüğümde mutlu olurum. Annem her sabah babamı öperek yolcu eder kapıdan. Bu hiç kavga etmiyorlar demek değil ama yine de mutlu bir çift bence. :)
0
kaptan maydanoz
(23.12.20)
evet. yaşları ilerledikçe artıyor bu
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(23.12.20)
70 yaşındaki babamın 65 yaşındaki anneme hatunov diye seslenip yemeklerini, emeklerini övmesi haricinde fiziksel bi sevgi gösterisi pek olmaz. Ama kavga ettiklerini bile hatırlamam doğru dürüst, seviyeli bi ilişkileri var. Genelde babam annemi başkalarına överek gösteriyor denebilir. Annem ise öper koklar.

Bazen ben yanlarına gidince evde şenlik havası oluşuyor keyifler yerindeyse, müzik açıp dans ettiriyorum onları heheh.
0
Jux
(23.12.20)
babam annemin saçını karıştırır sevgi gösterisi olarak.
annem genellikle sözleriyle gösterir.

62-56
0
muslugubozukhayrat
(23.12.20)
Belirttiğiniz tüm örnekler + tüm kavgaları
Şeffaf bir aileyiz demek :)
0
cilekli pasta
(23.12.20)
bir çok açıdan mükemmel bir soru sormuşsun, biraz psikoloji bilen biri, herhangi bir kişiyi bu soruya verdiği cevaba göre çok iyi analiz edebilir psikolojik açıdan çünkü sevmeyi, bağlanmayı vb. duygusallık içeren olguları anne-babanın birbirini sevme şeklinden alıyoruz, ebeveynlerimiz birbirine sevgisini göstermemişse biz de ileride partnerimiz-eşimizle olasılıkla bu konuda sıkıntı yaşayacağız.

birini gerçekten iyi tanımak istiyorsam bu soruyu sorulacak sorular arasında rahatlıkla ilk beşe alırım.
0
blue rebel motorcycle club
(24.12.20)
(4)

Bütçe ve Yatırım hesabı için TL mi yoksa USD mi baz alınmalı?

taqster
Merhaba, Gelir, gider, borç ve yatırım durumumu aylık takip ediyorum. Şimdilerde tekrar sıfırdan bir excel dosyası oluşturuyum diyorum. Karar veremediğim bir husus durumumu gözetlemek için TL mi yoksa USD mi baz almalıyım? TRY baz aldığımda kenardaki dövizi, bazı yatırımların USD bazlı fiyatlarını t
Merhaba,

Gelir, gider, borç ve yatırım durumumu aylık takip ediyorum. Şimdilerde tekrar sıfırdan bir excel dosyası oluşturuyum diyorum. Karar veremediğim bir husus durumumu gözetlemek için TL mi yoksa USD mi baz almalıyım?

TRY baz aldığımda kenardaki dövizi, bazı yatırımların USD bazlı fiyatlarını takip etmek için dosyayı her açtığımda manuel olarak TRY/USD bilgisi giriyorum ve yıl içinde gerçekte alım gücüm nasıl değişti hesaplamak çok güç oluyor. USD baz alsam nispeten stabil bir para birimim olacak ancak benim gelir ve giderim her ay farklı rakamlarla ifade edilecek yine hesap sıkıntısı oluyor.

Bu işin makul olanı nedir?
0
taqster
(23.12.20)
gelir gider ve borcun tl değil mi? o zaman tabloyu tl olarak yapmak daha mantıklı.

yatırım hesabının tablosunu tamamen ayır derim. ben o şekilde yapıyorum. yatırımın değer artışını gelir olarak kaydetmiyorum yani.
0
roket adam
(23.12.20)
her giriş satırına o günün USD-TL kurunu girebileceğiniz bir hücre bırakın. tüm çıktı hücrelerinde/satırlarında da hem USD , hem TL görünsün. çok da zor değil aslında. dosyayı oluştururken işi uzatır biraz ama kullanım sırasında ekstra bir yük getirmez.
0
co2s2
(23.12.20)
Cevaplar için teşekkürler.
Her girdiye kur eklemek mantıklı, tam olarak oturtamadım bazı şeyleri ama bakalım :)
0
🌸taqster
(23.12.20)
ben her ikisi açısından da tutmayı tercih ediyorum takip ettiğimde.

daha kolaylaştırmak için; google spreadsheet kullanıyorsan google'dan anlık data çeken =GOOGLEFINANCE("USDTRY") gibi bir formül kullanabilirsin sabit bir hücrede. o anki fiyatı bir yere sabitleyip ona göre güncel durumu görmek istersen de doğrudan oradan bakıp manuel girebilirsin mesela.
0
harfitarif
(23.12.20)
(3)

Siber Güvenlik Tezsiz Yüksek Lisans yapılır mı?

infernalcadre
Yani sormak istediğim zorlanır mıyım?Daha önce açıköğretimden web tasarım ve kodlama ve sosyal medya yöneticiliği bölümlerini bitirdimFakat bu konulara ilgim olmasına rağmen, pek bilgim yok. Bu bilgi azlığım sebebiyle (özellikle kod yazma yada programla dili konusunda) geçmekte zorlanır mıyım?Dersle
Yani sormak istediğim zorlanır mıyım?

Daha önce açıköğretimden web tasarım ve kodlama ve sosyal medya yöneticiliği bölümlerini bitirdim

Fakat bu konulara ilgim olmasına rağmen, pek bilgim yok.

Bu bilgi azlığım sebebiyle (özellikle kod yazma yada programla dili konusunda) geçmekte zorlanır mıyım?

Dersler;

TSBG-611 Kişisel ve Kurumsal Bilgi Güvenliği 3 Zorunlu
TSBG-612 Bilgisayar Olay Analizi ve Müdahale Teknikleri 3 Zorunlu
TSBG-613 Kritik Altyapılar ve Güvenliği 3 Zorunlu
TSBG-614 Siber Güvenlik ve Savunma Politikaları, Stratejileri ve Hukuku 3 Zorunlu
TSBG-615 Araştırma Yöntemleri 3 Zorunlu
TSBG-621 Adli Bilişim: Teknikler, Teknolojiler ve Yöntemler 3 Zorunlu
TSBG-622 Casus, Fidye, Vb. Yazılımlar ve Korunma Yöntemleri 3 Zorunlu
TSBG-623 Siber Güvenlik Operasyon Yönetimi 3 Zorunlu
TSBG-624 Güvenli Yazılım Geliştirme ve Yazılım Güvenliği 3 Zorunlu
TSBG-625 Siber Güvenlikte Güncel Tehditler (Apt, Iot, vb.) Korunma Yöntemleri 3 Zorunlu
TSBG-691 Dönem Projesi 0
0
infernalcadre
(22.12.20)
Zor bir tarafı yok çünkü tezsiz yüksek lisans programı denilen olayın baştan sona içi boş. Konular da gördüğüm kadarıyla ancak yüzeysel bilgi sunacaktır bu konularla ilgili. Bununla uğraşacağına, IT üzerine sertifikaları kovalasan daha faydalı olabilir (ccna, cissp vs gibi)
0
roket adam
(22.12.20)
Derslerin hiçbirinde kod yazmanı gerektirecek bir şey yok. En fazla "bu iş için X programı kullanılıyor, onun için de şu komutları kullanıyoruz" seviyesinde bir şeyler olur. Onda da 3-5 satır şey ezberlemen gerekir. O da zorlamaz bence.
0
plutongezegendegilmi
(23.12.20)
biraz geç bir cevap oldu belki ama söylemiş olayım, bu alanda çok büyük açık var. açık her sene daha da büyüyor.

bu bölüme ön ayak olan isim siber güvenlik derneği kurucusu ve aynı üniversitede bu dersleri veriyordu. derneğin faaliyetleri sonucu bu program açıldı.

tezsiz olduğuna kanmayın, buradaki diğer bölümlerden çıkma 3-4 tane dönem projesinin Tübitak'ın konferanslarında sunulduğunu gördüm.
0
teknopark
(30.06.21)
(10)

ofiste çalışırken vs evde çalışırken

aziz dostum jack
mesela,1- yemek alışkanlığınız değişti mi? sabah kahvaltı yapıyor musunuz artık?2- ofiste çalışırken normalde öğlen arasına çıkıp yemek yiyorsanız şimdi de aynı şekilde mi yapıyorsunuz?3- mesai saatlerinin bir önemi kaldı mı? önceden kaçta başlıyordu kaçta bitiyordu iş, şimdi düzeniniz nasıl?4- evde
mesela,

1- yemek alışkanlığınız değişti mi? sabah kahvaltı yapıyor musunuz artık?
2- ofiste çalışırken normalde öğlen arasına çıkıp yemek yiyorsanız şimdi de aynı şekilde mi yapıyorsunuz?
3- mesai saatlerinin bir önemi kaldı mı? önceden kaçta başlıyordu kaçta bitiyordu iş, şimdi düzeniniz nasıl?
4- evde çalışırken ara verip ekşi sözlük/youtube takılıyor musunuz?
0
aziz dostum jack
(22.12.20)
Hayır yapmıyordum yine yapmıyorum.
Yemeğe çok acil bir durum yoksa çıkardım şimdi yemeği ekran başında yemek zorunda kalıyorum.
Mesai saatleri esnedi diyebiliriz iyi taraflar da var kötü tarafları da. En azından mesai sonrası eve gitme çilesi bitti diye avunuyorum.
Evet yoksa kafayı yerim.
0
tuborg yesili
(22.12.20)
1- yapmıyordum, artık arada yapıyorum

2- öğlen dışarı çıkardım. Artık kahvaltı ve öğleni birleştiriyorum genelde. Olmazsa atıştırmalıklarla geçiştiriyorum

3- Önemi var hala. Ama sabahları daha geç başlıyorum artık, 10 gibi mesaimi başlatıyorum (9 normalde)

4- takılıyorum
0
kojonotsuki
(22.12.20)
1- zaten kahvaltı ediyordum simit peynir, şimdi güzel sofra kuruyorum
2- öğle yemeği yemiyorum, arada çok acıkırsam ufak bi tost yapıyorum
3- işimin mesaisi hep değişkendi, hala değişken. ama trafik, yol derdim olmadığı için yürüyüş, spor vs yapacak çok vakit kalıyor.
4- tabii ki takılıyorum. insan makina değil ki kesintisiz sürekli üretken olmak imkansız.
0
roket adam
(22.12.20)
1-Aynı. İşte de kahvaltı yapıyorduk, değişmedi.
2-Aynı. Öğle arası vaktinde işi bırakıyorum başka şeylerle uğraşıyorum. Yemek yemiyorum.
3-Kalmadı. Genellikle hep pc başındayım. Akşam da çalışıyorum, gece de, sabaha karşı da.
4-Evet. Hatta takip ediliyorsa sıctık. İş yerinin VPN'i falan açık çünkü. Neyse şimdiye kadar bir şey olmadıysa devam :)
0
ananiyimioguz
(22.12.20)
1- yapmıyordum yine yapmıyorum
2- ofiste çalışırken yemek ve kahveye 1,5 saatmiz gidiyordu. evdeyken aynı şekilde yapmıyorum bilgisayar başında geçiştiriyorum
3- öncedne bilgisayarı ofiste bırakabiliyordum. şimdi tatsız şekilde esnedi
4- çokça. ama işte de yapardım youtube olmasa da. şimdi de video vs izlemiyorum ama arada başka sitelere bakıyorum
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(22.12.20)
1- kahvaltı yapardım artık yapmıyorum
2- evet, skype da kendimi away e alıyorum bir saat boyunca asla telefon mail açmam. Toplantı falan koyuyorlar öğle arasına, yemek saatim diyip kaçıyorum valla.
3- 5ten sonra kimseye cevap vermiyorum. Ben zaten tek başıma çalışıyorum. Bana şunu yap bunu yap diye pek iş vermiyorlar her şeyimi kendim ayarlıyorum. Her zaman mesai yaparım ama kimseye cevap vermem. Bir kaç kişi haftasonu akşam 10da arıyordu, biraz sert bir şekilde uyardım bir daha aramadılar. Bunun tek istisnası yurtdışından gelen işler. Yurtdışında bir toplantı oluyor bana göre gece 2, e katılıyorum mecburen.
4- genelde takılmam, dikkatim dağılıyor elimdeki işi hemen bitirmezsem fenalık geçiriyorum çünkü sırada çok şey var.
0
jazzabel
(23.12.20)
1-önceden kahvaltım 2 adet poğaçaydı şimdi şahane anne kahvaltısı
2-şirkette 12-1 arası yemek saatiydi mutlaka yemeğe çıkardım, şimdi kahvaltı öğle yemeği birleşti gibi. 9-12 arası herhangi bir zamanda kahvaltı yapıyorum.
3-mesai önemli evet, ama duruma göre esneyebiliyor, çok yoğun olduğum zamanlar sabah 8:00-gece 24:00 çalıştığım da oldu, ama önemli bir iş/toplantı yoksa bazen 10:00 gibi uyandığım, akşam 16:00 gibi bilgisayarı kapattığım oluyor. normalde mesai 9:00-18:00
4-İş yoğunluğuna bağlı olarak nefes almadan çalıştığım, tuvalete bile gidemeden aralıksız 5 saat toplantı yaptığım oluyor. Bazen de hiç iş olmuyor sabahtan akşama kadar netflixte dizi seyrediyorum
0
zikardo
(23.12.20)
1- yapmazdım, artık yapıyorum.
2- öğle yemeği vardı, artık yok.
3- kaldı, daha az çalışıyorum genel olarak.
4- evet. ofiste de yapardım gerçi.
0
plutongezegendegilmi
(23.12.20)
1- evet degisti. ofiste en son sadece oglen yemegi yiyordum, evde de aksam yemegi. simdi evde gec kahvalti, sonra aksam yemegi. cok da degismemis aslinda. :)
2- bilgisayar basinda kahvalti ediyorum su an mesela. eksi sozluk, duyuru, twitter falan.
3- 8:30 - 17:30 genelde, biraz esneyebiliyor hem lehime hem aleyhime.
4- cok yogun olmadikca uzun uzun takiliyorum. yogunken cok az miktarda yine bakiyorum.
0
lemmiwinks
(23.12.20)
Ofiste öğünler arasında atıştırıyorum. Evdeysem akşam yemeğini 17.00 gibi yediğim için aralarda bir şey yemiyorum.
Öğün atlamıyorum iki durumda da.
Mesai saatim aynı. Evdeysem arada kestiriyorum, dizi izliyorum. Evet, keyfim yerinde.
0
auroraaurora
(23.12.20)
(6)

Üst kattaki komşunun gürültüsü

basingse
Arkadaşım(erkek, öğrenci, tek başına kalıyor) üst komşusundan gelen seslerden rahatsız olduğu için (küçük bir çocuk var ve sürekli zıplıyor, bağırıyor ya da duvarlara vuruyor) kapılarına gidip durumu anlattı. Kapıya çıkan kadın(küçük çocuğun annesi) durum hakkında bir şey yapamayacağını sert bir dil
Arkadaşım(erkek, öğrenci, tek başına kalıyor) üst komşusundan gelen seslerden rahatsız olduğu için (küçük bir çocuk var ve sürekli zıplıyor, bağırıyor ya da duvarlara vuruyor) kapılarına gidip durumu anlattı. Kapıya çıkan kadın(küçük çocuğun annesi) durum hakkında bir şey yapamayacağını sert bir dille belirtti. Bununla birlikte hastanede çalıştığına dair gereksiz bilgiler de sundu. Tam o sırada işten gelen eşi ise kapıda bekleyen ve şikayette bulunan birine rağmen olaya alaka göstermedi. Akabinde ise gürültüler yine de devam etti. Aradan geçen birkaç haftadan sonra evde ders çalıştığımız bir gün, arkadaşım aşırı gürültüden(bu arada gerçekten yukarıdan birileri sürekli vuruyor, çocuk bağırıyor ancak asla yapma dur anlamında sesler duymuyorduk) rahatsız olunca yukarı sandalyeyle hafifçe belli aralıklarla(ses arttıkça) vurdu. Bu gürültüleri yine de durdurmadı ve üzerine kadın kapıya geldi. Ben çıkmadım ama konuşmaları dinledim. Kadın yine kötü bir üslupla arkadaşıma söylendi. Ben bu çocuğu bir odaya tıkayamam, kilitleyemem, yaptığın çok zoruma gitti, ne yapayım bu çocuğu, çağıracaksan polis çağırırsın madem vb. tarzı söylemler. Halbuki bu durum arkadaşımın problemi değil. En başından beri tahammül istese ve kötü bir üslupla davranmasa daha hoşgörülü olunabilirdi. Bu kadının arkadaşımın öğrenci oluşundan, toplum açısından arkasında kimsenin durmayacağına inanmasından ve arkadaşımın herhangi bir hareketinde kendini toplumsal ya da hukuki olarak mağdur göstermenin kolay olacağını bildiğinden yaptığını düşünüyorum. Bu sebeple de ona; eğer kapına gelirse mutlaka telefonundan ses kaydını aç ve öyle konuş uyarısında bulundum. Cumartesi gününde beri ise yukarıda sürekli misafir var ve farklı çocuk sesleri ve gürültüler de eklendi. Polisi aramaktan çekincemiz hala var ancak yılmıyorlar da. Hem suçlu hem güçlüler, söylendikçe tepesine çıkıyorlar. Sizce durmaları ya da biraz korkmaları, saygı göstermeyeceklerini biliyorum ama çekinmelerini sağlayacak bir yol var mıdır?Finaller yaklaştıkça durum kızışıyor, apartmanda yönetici de yok bu arada garip bir yer. Ev sahibine haber verecek arkadaşım ancak onun da en fazla ne yapacağını bilmiyoruz.Yazarsanız çok sevinirim.En azından fikirlerinizi almış olurum, şimdiden çok teşekkürler.
0
basingse
(22.12.20)
konu o kadar yaygın ki, sadece iki tane sözlük başlığı bırakmaya geldim. genelde bu tür olaylarda çözüm elde etmek çok zor anladığım kadarıyla.

(bkz: üst kattan gelen koşan çocuk sesi)
(bkz: apartmanda çocuk beslemek yasaklansın)
0
nimberjack
(22.12.20)
Yüksek sesle müzik açıp kulak tıkacı kullanmak olabilir.
0
prizmatik
(22.12.20)
Apartman yaşamı böyle, yapabileceğin hiç bir şey yok. Polis de çağırsan durup dururken bi aileye ceza yazmazlar ki yazsalar bile bi kere susacak sonra yine bağıracak çocuk. Bir şey değişmez yani çocuklu apartman dairesinin sorunları bunlar.
0
roket adam
(22.12.20)
İnanın çocuktan ziyade bu tutum beni rahatsız ediyor, öğrenci nasıl olsa hiçbir şey yapamaz, ezdiği yanına kar kalıyor durumu. Belki caydırıcı bir şey bulurum diye düşündüm zira hoş görü ve medeni bir konuşma aksi yönde tepkime verdi
0
🌸basingse
(23.12.20)
sandalyeyle vurmaya devam. kapına gelirse de, ben bu sandalyeyi bir odaya tıkayamam, kilitleyemem, dersin
0
esref
(23.12.20)
benzer bir durumda arkadaşım çaresiz. üst katın ev sahibinin genç çocukları kalıyor ve insanlık dışı bir yaşam sürüyorlar gürültüden yana. gençlerin kendileriyle, ev sahibinin bizzat kendisiyle, apartman yönetimiyle ve bizzat kendi evinin sahibiyle konuşuldu, elde var sıfır.

çok üzgünüm ama çare taşınmak.

edit: bu esnada artık işi dalgaya vurunca şu videonun sonundaki mesele gelmişti aklımıza "bunu mu denesek?" diye, o derece çaresizlik: www.youtube.com
0
harfitarif
(23.12.20)
(3)

apartman boyama ve ücreti sorunu

Tochinoshin
Haziran, temmuz ve ağustos'ta çatı yenilemek için 17 dairelik apartmanda daire başı her ay 500 lira toplandı. Daha doğrusu çoğu kişi ödemedi hala, çatı yapıldı. Bugün de bir zarf içinde ödemediğiniz takdirde hukuki işlem başlatılacaktır yazmış yönetici. Ödemeyenler kararın verildiği toplantıya katı
Haziran, temmuz ve ağustos'ta çatı yenilemek için 17 dairelik apartmanda daire başı her ay 500 lira toplandı. Daha doğrusu çoğu kişi ödemedi hala, çatı yapıldı. Bugün de bir zarf içinde ödemediğiniz takdirde hukuki işlem başlatılacaktır yazmış yönetici.

Ödemeyenler kararın verildiği toplantıya katılmamış, herkes katılsa red çıkardı zaten. Biz hiçbir imza atmadık. Fatura istiyoruz, karar defteri istiyoruz göstermediler hala.

Bunlar muhtemelen işi ucuza yaptırıp pahalı gösterdiler, karar için de çok az imza atıldığını biliyoruz. Şuan biz ne yapabiliriz? Haklarımız neler ve ne tavsiye edersiniz?
0
Tochinoshin
(22.12.20)
Sizin itiraz etme hakkınız var, direkt mahkemeye verebilirsiniz yönetimi.
Tanıdık avukat vs. varsa o daha iyi bilir süreci. Ama siz her türlü mahkemeye verebiliyorsunuz.
0
esse classic
(22.12.20)
Eğer yönetici ile aranız bozuksa, denetçi vardır ona danışın ve alınan teklifleri, faturaları göstersin.

Ben de yöneticilik yaptım. Toplantıya gelmedikleri için az imza ile karar alındı diye bir şey olmaz. 1. toplantı yapılır eğer çoğunluk yoksa ertelenir ve 2. toplantı çoğunluk aranmadan yapılır. Eğer yönetim planında aksi bir madde yoksa, 2 kişi ile bile karar alabilir yönetici.

Yapabileceğiniz şey, eğer bu toplantı size gündemi ile birlikte tebliğ edilmediyse ve diğer toplantıya katılmamış çoğunluğa da tebliğ edilmediyse, siz haklısınız. Hukuki olarak ne yapabilirsiniz bilemem ama yönetici, falan dava mı edersiniz ne yaparsınız.

Fakat, herkese düzgün bir şekilde tebliğ edilmiş ama kat malikleri katılmamış veya vekil de göndermemiş veya atamamışlarsa yapabileceğiniz bir şey yok. O toplantıda yönetici size aldığı teklifleri veya çıkarttığı maliyetleri sunacaktı büyük ihtimalle.

Yöneticinin de kusura bakmayın ama işi zor, en üst kattakiler tavanımız küfleniyor diye ensesinde boza pişirecekler, yönetici bunu yaptırmak için toplantı konularına ekleyecek ama kimse gelemeyecek. Yönetici ne yapsın? Sonra arkasında küfür ediyorlar bir de çalışmıyor diye...
0
malheiros
(22.12.20)
Malheiros'un belirttiği gibi, eğer yönetici kafası çalışan bi tipse iki kez davet edildiğine dair gerekli kanıtları sunar, son toplantıda olan çoğunlukla karar aldık, gelmeyenler de kabul etmiş sayıldı der geçer. Bu tarz olaylarda tavsiyem böyle şeyler olmadan önce de yönetimde aktif olmanız. Çatı akıyorsa tüm apartmanın sorunudur sonuçta.
0
roket adam
(22.12.20)
(4)

iş bilgisayarı / takip

taha1907
selamlar, iş bilgisayarında vpn kurulu değil, bütün sitelere de girebiliyorum. hangi sitelere girdiğimi vs takip edebilirler mi ?
selamlar, iş bilgisayarında vpn kurulu değil, bütün sitelere de girebiliyorum. hangi sitelere girdiğimi vs takip edebilirler mi ?
0
taha1907
(22.12.20)
Bilgisayarınızda herhangi bir log management cihazının agent ı kurulu mu diye kontrol edebilirsiniz, kuruluysa loglanıyordur yani evet izleniyordur. 5651 yasasına göre loglanmanız gerekiyordur normalde ama bazı şirketler halen yeterli güvenlik önlemine sahip değil. o yüzden izlenmiyor da olabilirsiniz vpn kullanmıyorsanız.
0
camene87
(22.12.20)
Edebilirler. İsterlerse klavyeden hangi tuşa bastığını bile takip edebilirler.
0
himmet dayi
(22.12.20)
Daha önceden kurulmuş bazı log tutan programlarla olabilir.
0
Erva
(22.12.20)
Edebilirler, vpn'e bağlı olmana gerek yok izlenmen için.
0
roket adam
(22.12.20)
(6)

yatırım amaçlı ev

sayha
istanbulda tavsiye edebileceğiniz bölgeler var mı acaba? ileride değerlenme potansiyeli olan, deprem riski düşük.
istanbulda tavsiye edebileceğiniz bölgeler var mı acaba? ileride değerlenme potansiyeli olan, deprem riski düşük.
0
sayha
(22.12.20)
Ben olsam eve para vermezdim.
0
allah yazdiysa bozsun
(22.12.20)
İstanbul'da deprem riski düşük olan bir yer olduğunu düşünmüyorum
İstanbulda -5 kot dahi olsa her yer para eder
0
paramolacak
(22.12.20)
istanbul'un kuzeyi; kemerburgaz ve arnavutköy. deprem riski düşük, yeni binalar, değerlenme potansiyeli yüksek.
0
Sour
(22.12.20)
Ev alınmaz, ama Çekmeköy tarafından arsa alabilirsin.
0
malheiros
(22.12.20)
istanbul'un karadeniz kıyıları yapılaşmaya çok müsait. o bölgeye yapılan 4-5 şeritli otobanlar boşuna yapılmadı. istanbulda sağ ve sola genişleyecek pek alan kalmadığı için şehir yukarı doğru genişleyecek önümüzdeki 5-10 yılda.
0
roket adam
(22.12.20)
Halkalı Atakent
evin değeri 2 kat attı 4 senede
kira da 1 gün boş kalmadı, ilk aldığım fiyatı çıkarttı
0
summatinyourteeth
(22.12.20)
(12)

Sizin De Malınız Kıymetli Mi?

silah taciri
Yiyecek içecek mevzularında paylaşmayı severim ama başka konularda paylaşmayı sevmiyorum, başkasından da böyle bir beklentim olmuyor. Korkarım emanete bir şey olur diye.. Hem benim verdiklerim hem de aldıklarım. Böyle stres olduğum için bir talebim olmuyor acil bir durum söz konusu değilse. Mesela b
Yiyecek içecek mevzularında paylaşmayı severim ama başka konularda paylaşmayı sevmiyorum, başkasından da böyle bir beklentim olmuyor. Korkarım emanete bir şey olur diye.. Hem benim verdiklerim hem de aldıklarım. Böyle stres olduğum için bir talebim olmuyor acil bir durum söz konusu değilse. Mesela bir kuzen benim profesyonel makineyi istemiş. 12bin - 13bin değerinde bir alet. Buna bir şey olduktan sonra artık tartışsan ne olur, tartışmasan ne olur.. Versen bi türlü vermesen bi türlü..
0
silah taciri
(22.12.20)
deneyimler sonucu, kendime bir limit belirledim. çok candan olduğum dostlarım-akrabam dışında belirli bir miktarın üstünde değeri olan şeyleri ödünç vermiyorum. gerçi şu da var, kimse de istemiyor, o miktarda bir şeyi ödünç isteyip de riske atmak istemiyorlar.
böyle bir kötü tecrübesi olmayan kişiler sanırım daha rahat istiyor. bahsettiğiniz değerdeki bir fotoğraf makinesini de asla vermeyin, derim. bir şey olsa karşıdaki muhtemelen yenisini alamayacak. bir yerini çatlatsa özür dileyip geçecek ama siz her baktığınızda sinir olacaksınız. ne gerek var. 13 bin liralık şeyi vermediniz diye kimse de size cimri demez. buradan en önemli nokta sanırım "vermem banane" değil de, kibarca o makinenin sizin için önemli olduğunu belirtip kusura bakma ama veremem, demek sanırım.
0
lovemyself
(22.12.20)
yok valla katiyen vermem bilgisayardır, elektroniktir, enstrumandır, kolay alınmıyor kimse kusura bakmasın. kimseden de bişey istemem.

hele fotoğraf makinası, bi kere güneşe kaldı çek , at çöpe gitsin. sensöre dokun, lense dokun yine bi ton uğraş.

abi o seviyede bi makina istiyorsan kusura bakma da gidip alacaksın yani. alamıyorsan da telefonla çekmeye devam.

ha diğer alternatif gidip kiralasın.

zaten istemiş olayı ters, demek ki üçüncü kişi vasıtasıyla haber göndermiş.
0
killerbee
(22.12.20)
elimde ne vasa veririm.
0
co2s2
(22.12.20)
Annem babam kaedeşim hariç kimseye bir şeyimi vermem. Para istese veririm de eşyamı vermem bu da saçma ama böyle yani
0
hindistan cevizi
(22.12.20)
Valla ben genelde veriyorum ama pek isteyemiyorum nedense. Tek avantajı ben verdiğim için benim ihtiyacım olduğunda da herkesin çekinmeden çoğu şeyi vermesi.

Verirken tüm sorumluluk sana ait bak diyerek veriyorum ve arkasında duracak arkadaş veya akrabalara veriyorum. Malım o kadar kıymetli değil anlaşılan. Arabaymış, prof makinaymış, bilgisayarmış, alın kullanın lazımsa arkadaşlar, aile ne güne var. Şu ana kadar da bir pek bir sorun yaşamadım. Tek tük yaşadıklarım da çözüldü.

Ha iş artık insan kullanmaya girerse o zaman vermem tabii ki.
0
ananiyimioguz
(22.12.20)
Aslında kabahat bende.. aile arasındaki mevzularda fotoğraf olayını ben makineyle hallediyorum. İsteyen taraf profesyonel fotoğrafçılık konusunda bir şey bilmiyor, deneyim yok, makineyi de bilmiyorlar. Hayır, olmaz desem kötü oluyorum. Cihaza bir şey olsa ne yaparım düşünmek bile istemiyorum..
0
🌸silah taciri
(22.12.20)
Bende de var bu huy. millete çok yemek ısmarladım ayıptır söylemesi ama iş malımı paylaşmaya geldi mi değişik bir insana dönüşüyorum.geçen bir arkadaş telefonun şarjını istedi ertesi gün getiresiye kadar gözüme uyku girmedi. Cimri bir insan değilim ama bu insanların menfaatçiliğine, beleşçiliğine ve vurdumduymazlığına ayar oluyorum.
0
komando kani var bende
(22.12.20)
Zerre umursamam, ama tabiki samimiyetime bağlı. Aksine mutlu olurum, geçmişte tam tersiydim zamanla maddelere çok önem vermez bi boyuta evrildim.
0
wiekannich
(22.12.20)
Benim değerinden bağımsız olarak eşyam kıymetlidir. Paylaşıp geri gelmeyen oldu en küçük, en basit şey bile olsa sonra sana lazım olduğunda ve elinin altında olmadığında yaşadığın pişmanlık öğretiyor. Ben de mümkün mertebe vermiyorum eşyamı kimseye.
0
Kediyi üzdün
(22.12.20)
Eğer kuzenin senin kullandığı gibi kullanıyorsa makineyi, örneğin ne bileyim blog için foto çekme, stock foto çekme vb. ver. Ama footoğrafla hiç ilgili olmayıp, arkadaşının doğum gününde, nişanında öylesine fotoğraf çekmek için istiyorsa verme. Benim işim var makineyle de.
0
malheiros
(22.12.20)
eskiden cok kiymetli idi, sonra bir objeye cok deger verirsem objenin mutlaka basina birsey geldigini gordum. arabami arkadasa emanet ettim, pert oldu. Laptop emanet ettim calindi, kitap verdim kayboldu, vs.

Artik beni maddi olarak ciddi sikintiya sokacak seyleri vermiyorum. Verirsem de basina ne gelir diye dusunmuyorum, onemsizmis gibi davraniyorum, bir sekilde geri geliyor :)
0
cooperr
(22.12.20)
O kişinin yetkinliğine ve mali durumuna göre veriyorum ben de. Mesela araba kullanımına güvenmiyorsam arabayı vermem, ya da fotoğraf makinanım yenisini alacak durumu kesinlikle yoksa vermeye imtina ediyorum. ama genelde veriyorum yani, mal ya bu ölüm yok ucunda boşver. ancak geri isteme vs gibi durumlarla hiç karşılaşmadım, işi bitine getiriyorlar genelde

mala çok kıymet verince mutlaka bir şeyleri ıskalıyorsun, ya mala bir şey oluyor hayat sana öyle bi ders veriyor, ya da öyle bi şey oluyor ki lan yemişim malını keşke verseydim diyorsun. bana hep öyle olduğu için biraz da.
0
roket adam
(22.12.20)
(8)

Fiyatı düşen monitörü yeniden almak?

chicha_v2
Geçen hafta bir monitör aldım Amazon'dan 3660 tl'ye.Yeni yıl indirimlerinde ne var ne yok diye bakarken monitörün fiyatının 3290 tl'ye düştüğünü fark ettim.Sizce değiştirmeye değer mi? Amazon koşulsuz iade alıyor monitörü ama IPS panel biraz piyango olduğu için de macera aramayayım diyorum. Ne dersi
Geçen hafta bir monitör aldım Amazon'dan 3660 tl'ye.

Yeni yıl indirimlerinde ne var ne yok diye bakarken monitörün fiyatının 3290 tl'ye düştüğünü fark ettim.

Sizce değiştirmeye değer mi? Amazon koşulsuz iade alıyor monitörü ama IPS panel biraz piyango olduğu için de macera aramayayım diyorum. Ne dersiniz?

www.amazon.com.tr

Tekrar sipariş verdim, banka kampanyası ve amazon uygulamasına özel kodla beraber iyice uyguna geldi. Teşekkürler :)
0
chicha_v2
(22.12.20)
Bence alinir iyi bir indirim olmus
0
tahtakafa
(22.12.20)
aldığın açılmamış paketi eski ürünmüş gibi iade et. bu sayede kullanılmış ürünü iade alırlar almazlar endişesi yaşamazsın.
0
nuisance
(22.12.20)
@nuisance Böyle olur mu cidden? Barkod her üründe aynıdır herhalde de seri no'yu tutmuyorlar mı bir yerde?
0
🌸chicha_v2
(22.12.20)
nuisans'ın dediği gibi yapabilirsin, yapmışlığım var.
0
roket adam
(22.12.20)
@chicka_v2 seri numara tuttukları ürünler var(apple ürünleri, cep telefonları, televizyon v.s.) bunlarda yapamazsınız zaten, fakat mönitörde sorun olacağını düşünmüyorum.
bunu anlamak için gönderdikleri faturada ürün seri numarası var mı kontrol edebilirsiniz.

üstelik satıcı amazon, bir sorun yaşacağını sanmıyorum.
0
nuisance
(22.12.20)
Monitorunde sıkıntı yoksa riske girme bence.
0
prizmatik
(22.12.20)
%99 seri numarası takibi vardır. Yoksa çok komik olur zaten.

21 yy'da seri numara takibi olmayan ürün sayisi az hele monitör gibi elektronik üründe.

O yüzden kutu acma riskine girerler mi bilmiyorum açıkçası ama o kontrolu edip size sikinti cikarabilirler ürün degisimi yaparsaniz.
0
logisticsmanager
(22.12.20)
Eğer satıcı amazon ise hiç bi türlü bir riskin yok. Seri no kontrolü yapmıyorlar (dediğim gibi bizzat denenmiş olay), yaparlarsa da en fazla yanlış iade kabul etmiyoruz derler, sen de yeni aldığın ürünü geri alır, yeni ürün için olan fiyattan tekrar iade prosedürü başlatırsın. Sıkıntı olmaz yani, sadece uğraşmış olursun.
0
roket adam
(22.12.20)
(3)

Beats solo 3 wireless nasıl satılır?

soru icin geldim
Alan yok 2017 yılında 1600 liraya alındı. Bana lazım değil 700 liraya ilana koydum dönüp bakan bile yok. Gerçi insanlarda haklı pek gerekli bir alet değil. Takas bile kabul ediyorum bilgisayar ekran kartı,ram gibi parçalar olabilir ama ses seda yok malesef duruyor ilanda. Satabilme durumum nedir? Ne
Alan yok 2017 yılında 1600 liraya alındı. Bana lazım değil 700 liraya ilana koydum dönüp bakan bile yok. Gerçi insanlarda haklı pek gerekli bir alet değil. Takas bile kabul ediyorum bilgisayar ekran kartı,ram gibi parçalar olabilir ama ses seda yok malesef duruyor ilanda. Satabilme durumum nedir? Ne yapmam lazım?
0
soru icin geldim
(21.12.20)
yakın zamanda 900 civarına satıldı sıfırı o kulaklıkların. bir ara daha da düşmüştü. beats sevmem ama garanti hizmetleri gerçekten iyi, yenisiyle değiştiriyorlar vs. demek istediğim 200 lira daha verip kullanılmış ürün almak yerine garantili yenisini almayı tercih etmek mantıklı olur. fiyatı düşürün sahibindende çıkar birileri bence. takas illa ki çıkar nasıl çıkmamış hayret.
0
not dark yet
(22.12.20)
Biraz daha fiyat düşüp letgo'ya falan koyabilirsin, ama arkadaşın dediği gibi şu dönemde bi kulaklığa 700 lira verecek adam gider sıfır alır hijyen açısından. Şahsen ben ikinci el almazdım.
0
roket adam
(22.12.20)
Şu an yanılmıyorsam pazar fiyatı 900-950 lira arasında. En azından bu fiyatlara bulunabilir. Böyle bir dönemde herkes hijyene ekstra dikkat ettiği için de o fiyattan gitmesi zor. Tavsiyem fiyatı 500 bandına çekmeniz.
0
aynabugusu
(22.12.20)
(2)

Radyo yayını gibi YouTube podcast kayı ve telif sorunu Hakkında

paramolacak
Selamlar,haftada bir kendi kendime radyo programı yapar gibi podcast ler kaydedip yutuptan yayınlasam ve bu yayınlarda o hafta çıkan parçaları çalsam telif yeme ihtimalim yüzde kaçtır ? Birde bu açıklama kısmında lisanslayan kısmında vs o şarkıların bilgilerini girsem sorun olur mu sizce? Spoti de b
Selamlar,

haftada bir kendi kendime radyo programı yapar gibi podcast ler kaydedip yutuptan yayınlasam ve bu yayınlarda o hafta çıkan parçaları çalsam telif yeme ihtimalim yüzde kaçtır ? Birde bu açıklama kısmında lisanslayan kısmında vs o şarkıların bilgilerini girsem sorun olur mu sizce? Spoti de bi podcast dinliyorum mesela o çalıyor böyle sistemle yutup ücretsiz olduğu için yutuptan yana kullanıyorum tercihimi.
0
paramolacak
(21.12.20)
eğer hesabı monetize etmezseniz bir şey olmaz diye biliyorum. monetize ederseniz de sanıyorum tüm videodaki sesleri otomatik kaldırıyor.

benim yüklediğim videolar var, bazı parçaların albüm kapakları önünde parçalar çalıyor. youtube otomatik olarak sanatçının bilgilerini girdi ve youtube reklamları falan sanırım onlara gidiyor. yani kimse bana dava falan açmadı. yıllardır da yayında.
0
malheiros
(21.12.20)
Monetize etseniz de etmeseniz de, şikayet edilse de edilmese de copyright strike alabilir ve hesabınız kapatılabilir. Youtube algoritması, Unlisted olarak eklediğim bir radyo yayınındaki zor anlaşılır bir parçayı bile tespit edip "hoop birader" diyebilecek kadar gelişmiş bi algoritma. Dava açılmaz ama hesabınız kapatılır yani.
0
roket adam
(21.12.20)
(9)

Softshell Montunuz var mı

esref
tavsiye eder misiniz, artısı eksisi nedir, ne marka/model tavsiye edersiniz
tavsiye eder misiniz, artısı eksisi nedir, ne marka/model tavsiye edersiniz
0
esref
(21.12.20)
Var, rüzgar geçirmiyor, hafif, içine bir ince polar ya da triko ile kullanıyorsun bahar aylarında
0
freebird5406_2
(21.12.20)
Var, tavsiye ederim, decathlon'dan almıştım ben.

Rüzgar geçirmemesi süper bi olay. Ya @freebird'ün dediği gibi ya da kışın içime bunu giyip üstüne ince bi mont/hırka falan giyerek kullanıyorum ben, süper oluyor.
0
plutongezegendegilmi
(21.12.20)
www.morhipo.com
1 aydır kullanıyorum. çook memnunum.
alanya'da kışları kapişonluyla üşüyerek geçiren biriyim, özellikle bisiklet kullanırken.
rüzgar almıyor, su almıyor. motor sürerken de denedim gerçekten işe yarıyor.
gayet sıcak tutuyor ama çok soğuk bir yerdeyseniz içinin biraz daha polar gibi dolu olanı var. mavideki öyleydi. bu ince ve benim için tam ayarında.
0
MtKrt
(21.12.20)
softshell kullanmadım, almak istedim ama sonradan vazgeçtim. ( maddi sebepler, iyi bir şey alayım dedim.)

softshell, serin havalarda giyilebilen bir şey.

bunu kışın giy diyen insanlar, sıfırın altında sıcaklık görmeyen insanlar olabilir. o sebeple nerede yaşadığın önemli. bunu mont gibi kullanmak saçma olur yağmurlu ve soğuk bir şehirde yaşıyorsan.

gömlek+100'lük polar+550 dolum kaz tüyü içerikli mont ve GORE-TEX kabuk ile ancak sıcak durabiliyorum rakımın 2000 olduğu soğuk bir şehirde.

ne amaçla kullanacaksın burada asıl sorun.
0
blue eyes white dragon
(21.12.20)
decathlon'dan almıştım ben de bisiklet için, bence bi işe yaramıyor incecik bir şey.
0
roket adam
(21.12.20)
@blue İstanbulda giyeceğim. belki kısa mesafelerde motorsiklete binerim. softshellin polar katmanının ist. soğuğuna karşı koruyacağını düşünüyorum. istanbulun sağanak yağmurları daha çok sıkıntı veriyor. bendeki mont sıcak tutsa da suyu fiyuuvt diye kaydıramıyor

@pluton, @mtkrt, şapkası rüzgarda fitifit dalgalanıyor mu yoksa kalınca mı, bağcıklardan sıkmasan da sabit duruyor mu
0
🌸esref
(21.12.20)
@esref benimki şapkasızdı, bilmiyorum. Ayrıca şehir Ankara, o kadar rüzgar olmuyor.
0
plutongezegendegilmi
(21.12.20)
verdiğim linktekinin şapkası oldukça hafif ama naylon poşet gibi uçmuyor. isteğe bağlı takılıp çıkarılabiliyor da.
0
MtKrt
(22.12.20)
mont da var pantalon da. ikisini de kışın dağda giyiyorum. zaten genelde dağcılıkta kullanılan bir kumaş kendisi. yeni yeni gündelik giyime girmeye başladı.
0
argent dawn
(22.12.20)
(11)

Kadikoydeki rezidanslar

ala09
konum olarak bana mantikli gibi ama orada oturan eden var mi butcemi biraz zorlarim tutarsam. pismanlik yasamamak adina hangi yapi daha guzel ve kullanim alanlari genis(havuz gibi) veya en uygun fiyatlisi gibi avantajli olan gozunuze carpan oldu mu?
konum olarak bana mantikli gibi ama orada oturan eden var mi butcemi biraz zorlarim tutarsam. pismanlik yasamamak adina hangi yapi daha guzel ve kullanim alanlari genis(havuz gibi) veya en uygun fiyatlisi gibi avantajli olan gozunuze carpan oldu mu?
0
ala09
(20.12.20)
ben sadece şunu söyliyim. o rezidansların kira ücreti bazen uygun olabiliyor ama aidattan çok geçiriyorlar. aylık aidatı mutlaka sorun.
0
elektr10
(20.12.20)
Fikirtepedekilerden bahsediyorsaniz eger aidati mutlaka ogrenin +1. Ayrica Yüklenici firmalar iskan almamislar, isinma duzgun calismadigi halde cok yuksek gelen faturalar, cogu daire bos oldugu icin yuksek gelen aidatlar, düzgün calismayan guvenlik gibi sorunlari oldugunu duymustum.
0
65 derece
(20.12.20)
uzak dur, keriz avlıyorlar orda
0
nahtoderfahrung
(20.12.20)
fikirtepe evet :)

insaati bitmemis o yuzden imkan yok daireden baska diye okumustum cocuk parki bile sikintili diye. su ana kadar degisen bir sey oldu mu yorumlar eskiydi
0
🌸ala09
(20.12.20)
Kesinlikle uzak dur.
0
sckxyss
(20.12.20)
Cok tesekkurler ben de evlenince oturmak icin arastiriyorum :) guzel oldu
0
🌸ala09
(20.12.20)
Uzak durmanızı tavsiye ederim.
0
suicides underground
(20.12.20)
Uzak dur diyenler neden uzak dur diyor bilmiyorum ama projesine gore duzgun yerler var. Kentplus gibi ses yalitimi, ısınma sorunları gibi kronik sorunları bulunan yerler de bulursunuz, Concord gibi lokasyonu ve bina sakini profili bozuk projeler de, Nuhoğlu gibi daha düzgün projeler de. Nasıl bir yer aradiginiza bağlı olarak mesela Nuhoglu'nun 3 binasi arasında bile farklar olabilir. Arabanızın olup olmaması bile etken.
0
pass
(20.12.20)
Kentplus Kadıköy'den kesinlikle uzak durun. Diğerleri için yorum yapamayacağım.

(bkz: https://eksisozluk.com/kentplus-kadikoy-rezaleti--5515977)
(bkz: https://eksisozluk.com/kentplus-kadikoy-yonetim-rezaleti--6732252)
twitter.com
0
rachel
(21.12.20)
Otomobilin varsa güzel bir bölge fikirtepe, ama araban yoksa gerçekten güvenlik riski var hala.
0
roket adam
(21.12.20)
kadıköyde rezidans yok (henüz)
fikirtepe'de görmüşsünüzdür.
0
jimjim
(21.12.20)
(17)

götüren götürmemiş mi?

Pertev nail
merhaba, kafamı kurcalayan bir durumu sormak istiyorum.şu anda 40 yaş üzeri olan, geçmişte orta gelire sahip insanlar arsa, ev, araba falan alarak şu an maddi olarak çok iyi duruma geldiler. istanbul'da tüm arsalar doldu, herkesin arabası var, ev almak mümkün değil. son yıllarda işe başlamış, babada
merhaba, kafamı kurcalayan bir durumu sormak istiyorum.

şu anda 40 yaş üzeri olan, geçmişte orta gelire sahip insanlar arsa, ev, araba falan alarak şu an maddi olarak çok iyi duruma geldiler. istanbul'da tüm arsalar doldu, herkesin arabası var, ev almak mümkün değil. son yıllarda işe başlamış, babadan bir şey kalmayan gençler bitik durumda. bırakın evi düzgün bir araba dahi almaları en az 5 yıl yemeden içmeden çalışmakla mümkün.

velhasıl, alan almış, götüren götürmüş gibi geliyor bana. satın alma gücünün görece iyi olduğu zamanlar bir daha gelecek gibi durmuyor. reel ücretler yerlerde. ne yapsın bu gençler?
0
Pertev nail
(17.12.20)
valla yapacak bi şey yok.
aynen dediğiniz gibi.
yapacakları tek şey var aileboyu calısıp hayatları boyunca 1 ev sahibi olmak.
0
sizofren06
(17.12.20)
20 yıl öncede aynı muhabbet ediliyordu çok iyi hatırlıyorum. ama haklısın çok daha zorlaştı ve zorlaşyor.
0
intihar etsem de kendime gelsem
(17.12.20)
onların çocuklarına kalacak. ailesinde mal mülk olmayan bir şeye sahip olamaz.
0
Andrew
(17.12.20)
İş hayatına 2000'lerin başında atılmış olan insanları gözlemliyorum çevremde, çoğunun kafası çalışmıyor. Canavar gibi gençler iş arıyor ama.

Bi tanesi ile sıklıkla muhatap oluyorum, kesinlikle beynini kullanmaması gereken bir işten ekmeğini kazanmalıymış. Galerici tipi var. Ortalarda geziyor bi halt yapıyormuş gibi, tek küpesine tükürdüğüm. Neyse. Onlardan çok daha nitelikli insanlar şimdi iş arıyor velhasıl. Yani, katılıyorum.

KPSS'de bile, 73'ler, 75'lerle 2006'da atanan mimar, mühendis tanıyorum. Şimdi girenlerin 95'i garantilemesi gerekiyor atanabilmek için yazık ki.
0
gayda
(17.12.20)
dünyada yeni nesil için bi şey kalmadı. şanslı %1-2'lik kesim youtuber, influencer falan olup oradan yürüdü. %5-10 kadarı da gece gündüz çalışır, 10 parmağında marifet olur, zaten işkoliktir vs. o şekilde devam eder.

şu an dünyada teknik lise veya üniversite öğrenimi görüp de haftada 40 saat mesaiden sonra "ben yokum eyvallah" diyebilecek lükse sahip, fazla kazandığında ek mesai ücreti alabilen, kazandığı parayla ev-araba alma şansına sahip olan insan sayısı çok az.

durum türkiye'de ekstra kötü diğer yerlerde de çok iyi değil. geçen hollanda için bir tablo görmüştüm reddit'te. maaşlar yıllardır yerinde sayıyor ama enflasyon da düşük zaten, eyvallah iyi güzel ama atıyorum 10 yılda gelir %20 artmışsa aynı dönemde ev fiyatı %200 artmış, bu tarz acayip bir fark vardı.

biz aç karnımızı doyuramıyoruz daha ama dünyanın en gelişmiş ülkelerinde bile artık gençler mal mülk sahibi olmakta zorlanmaya başladı. kanada desen hepsine çinliler çöktü mesela.

parayı sahip eden grup her geçen gün biraz daha güçleniyor, dünyanın her yerinde zenginler daha da zengin olurken insanlar kitleler halinde fakirleşiyor ama neyse biz jeff bezos övmeye, elon musk yalamaya, "çalış senin de olur" zihniyetiyle hiçbir şeyi sorgulamadan yaşamaya devam edelim. kesin tembel olduğumuz için fakirizdir hepimiz.
0
der meister
(17.12.20)
son yıllarda işe başlamış -görece genç- bir insanın hayali, amacı neden ev araba almak olsunki? bunu da bi düşünmek gerek.

ne yapsınlar? göç edebilirler.
0
jimjim
(17.12.20)
''Götüren götürmüştür'' demek çok iddialı hemde haksız bir itham. Bu muhabbet 20 yıl öncede vardı daha eskidende de vardı. Ülkemizde maddi durumu kötü olanlar olduğu gibi maddi durumu çok iyi olan bir çok insanda var. Mesela tacirler, iş adamları, doktor, mühendis, mimar, avukat gibi görece gelir seviyesi yüksek kesimler mevcut. 1980'lerden itibaren Türkiye'de hızla artan orta sınıf var. Bunun haricinde ev fiyatları arzın talebi karşılayamamasından kaynaklı olarak yükseliyor. Merkezi yerlerdeki ev fiyatları artık şehirleşme ve rant dolayısıyla normal insanların alabileceği noktada değil. İstanbul için konuşmak gerekirse İstanbul'da 3 farklı gelir grubu var zengin, orta, fakir ve her sınıfın yaşadıkları semt, o semtlerdeki ev fiyatları, kiraları, temel tüketim ürünleri ve erzak fiyatları farklı.
0
berkan11
(17.12.20)
Ben tam 30 yaşındayım, sakın gösteriş gibi algılanmasın ama benim de evim (kredili tabii ki) arabam (kredisi bitmek üzere) var. İkisinde de ailemin tek kuruş bir katkısı yok. Yani halen mümkün bu tarz şeyler. Her ay çok az da olsa bir birikim yapmak, birikimleri değerlendirmek, sürekli kazancı artırmaya odaklanmak, kazancın agresif bi şekilde artabildiği sektörlere yoğunlaşmak, sonra da devletin dağıttığı negatif reel faizli keriz kredilerini yakalamak şeklinde bir formülüm var, şu ana kadar tıkır tıkır işliyor. Burada kilit nokta şu, cazip olan sektörler çok değişti. Mesela 80'lerde bankacılar, 90'lar ve 2000'lerde inşaatçılar çok kazanıyorken, şu anda bilişimciler nispeten daha rahat bir hayat yaşıyor. Bu rüzgarı da yakalamak önemli.

Ancak yeni nesil müthiş bir negatif propaganda ve "yapamazsınnnn" ile büyüyor ki böyle bir kariyeri hayal bile edemiyorlar şu anda. Ama bu ülkede dediğim gibi kalburüstü bir beyaz yaka sınıfı var ve ciddi paralar kazanabiliyorlar. Hatta internet sayesinde global pazardan iş almanın kolaylaşması ve döviz - tl dengesinin alt üst olması dolayısıyla çok düşük döviz rakamının bile türkiyede iyi bir hayat yaşamaya yetmesi bunu daha da cazip hale getirdi. 90'ların çocuklarının hayal edemeyeceği fırsatlar var şu anda elinizde. Ancak bunu ne bileyim yazılımla uğraşmak yerine ekşide siyaset tartışmak için kullandığımızdan fark edemiyoruz.
0
roket adam
(17.12.20)
Okul okumayıp erken yaşta iş hayatına atılarak bütün fırsatları zorlarsan belki götürme şansın olabilir.

Üniversite okudun ve ilk yılında kazanıp kalmadan bitirdin. Şansın çok iyi gitti hemen iş buldun diyelim. Yaş oluyor 23. Çok özel bir yeteneğin yoksa başlangıçta alacağın en iyi özek sektör maaşı 6-7 bin. Ayda 2 bin kenarı atsan yılda 24 bin yapar. Maaşın arttı ve 50 bin kenarı attın diyelim yine değişen bir şey yok. Bir ev bir araba yemeden içmeden 20 sene sürer en az.

Çevremde 30'larındaki bir doktorun hiçbir şeyi yok. Mühendislerin de aynı şekilde. Ama okumamış ve hayata erken atılmış olanlardan iyi durumda olanlar var
0
kickboxer
(17.12.20)
Kafasi yatirima birikime calisan insan okusa da okumasa da bir seyler sahibi olabiliyor. Burada kilit nokta tuketime ne kadar mesafeli yaklastigin. Kendi adima ortalamanin epeyce uzerinde kazaniyor olmama ragmen birikimmis yatirimmis hic o kafalarda olamadim. Kazandigini gunubirlik harcayanlardandim ama belki bi son 5-6 aydir bir seyler kafama dank etti, olgunlastim sanirim :) 3-5 kenara atiyorum, belki bi krediye vb girerim.
Bu arada alan aldi satan satti fikrine katilmiyorum, yatirimlik arsa hala var, yatirim olanaklari kolay kolay bitmez ama ozellikle yeni nesilde de ogrenilmis bi caresizlik yok degil. İnanmiyor olacagina.
0
msb
(18.12.20)
mesela kickboxer'ın hesabından gidelim. yılda 24k kenara attın, dolara bastın örneğin oldu sana yılda 35k. İki senede 70 bin etti. İki sene sonunda 70 bin üstüne devlet vergi indirimi yaptı ya da düşük faizli keriz kredisi çıkardı, azıcık borçlanıp 100 binlik araba aldın. 2 sene içinde araba oldu mu 200 bin. noldu, 4 senede 200 bin tl servet yaptın.

bu fırsatları yakalayamayan arkadaş ayda 2 bin tl kenara atsam ne olacak dedi, atsa bile 24*4 anca 96 bin kenara koyabildi, onu da evlilikti, gezmesiydi oydu buydu yemediyse. fırsatları değerlendiren vatandaş tam iki katı servete ulaştı. yani bu iş biraz bununla ilgili. ilk aracımı alırken 88 bin tl kredi çekip 134 bin tl'lik bir araç almıştım, 3 sene krediliydi. herkes manyak mısın olum dedi, şu an o aracın kullanılmış ikinci el hali 300 bine gidiyor, hadi 270 olsun. evet ödemek kolay değildi ama kredi faizlerini düşsen bile çok ciddi bi para birikmiş oldu. yeni mezun arkadaşlar bu sistemi biraz anlamakta zorlanıyorlar genel gördüğüm. bir de instagram jenerasyonunun getirdiği acayip bi tüketim hırsı da var tabii. tüm bunları alt alta yazınca, okuyabilenler ve iyi kötü kazanabilenler için dünyanın çok az yerinde olan acayip fırsatlar var bu ülkede. garip boşluklar var yani enteresan bi şekilde.
0
roket adam
(18.12.20)
fakat şu var, mesela yaşıtlarım ev araba aldı belki ama ben deli paralara bilgisayar, kamera, lens yatırımı yaptım. Cidden bilgisayar + kamera + lens'in biraz üstüne 2015'te araba alabilirdim ve o araba şimdi 250 bin falan, elimdekilerin değeri öyle değil :D Elimdekilerle o kadar kazanacak iş de yapamadım. Ama işim gereği bulundurmam da gereken şeyler. E n'apayım şimdi?

Ek olarak gençlerde öğrenilmiş çaresizlik var doğru, fakat ben üniversite okurken iyi bir laptop 2000-3000 liraydı, şimdi en az 8000 hatta daha fazla. Fakat o zaman ilk işe giren biri nasıl oluyorsa 1500-2000 alabiliyordu, şimdi 4000 teklif ederlerse iyi. "Bir şeyler yapabilmek için elde etmen gereken ekipmanlara" bile daha geç ulaşabiliyorsun.

Şu an öğretim görevlisiyim, valla benim 2010'da aldığım ve artık beğenmediğim kamerayı çocuklar sorup "hocam iyi mi iş görür mü" diye getiriyorlar. Çok kötü.

Maaşla çalışan biri de üst yerlere gelse 15-20 bin mi kazanacak mesela? O parayla bile şu an 300 bin olan arabayı, seneye 350 bin olunca alabilecek misin?

Bence gençler temel eğitimi aldıktan sonra para kazanabilecekleri e-ticaret, yazılım, 3d tasarım (bu hep atlanır mesela, mimar arkadaşlarım mimarlık işi bulamadı ama çatır çatır kanadaya 3d model satıyorlar) öğrenmeliler.

Ben 30 yaşında bunlara yeni uyanıyorum.
0
nhk ni youkosu
(18.12.20)
Bu her zaman konuşulur, 10 yıl önce de 20 yıl önce de 30 yıl önce de aynı şeyler konuşuldu durdu. Karamsar olan hep karamsardı, iş bitirici olan hep iş bitirdi. Yakın tarih için Levent Kırca parodileri, uzak tarih için yeşilçam filmlerine bakabilirsiniz.

Benim gençlere nacizane tavsiyelerim;

Aldığını şeylerin fiyatına bakmayacak birikime erişene kadar gereksiz alışveriş ve harcama yapmayın.

Alkol, sigara, gece hayatından da bütçeniz güçlenene kadar uzak durun.

Sürekli para emen, ölü yatırım gerektiren hobiler değil de, para kazandırmasa bile koyduğunuzu geri alabileceğiniz hobiler ile ilgilenin.

Üniversite bittiğinde sizi istihdam etmek isteyenlerin çokça olacağı bir üniversite bölümüne gitmeyecekseniz okul ile zaman kaybetmeyin.

Okumayı sevmiyorsanız, işe yarar bir bölüm kazanmadıysanız, sırf aileden uzaklaşıp üniversite gençliği hayatı yaşamak için okula gitmeyin.

Mutlaka ticareti deneyin, ticaret bilen bir tanıdık/yakın yanında takılın bir süre. O havayı koklayın, küçük de olsa bir sermaye bulup ticareti deneyin.

Eliniz yatkın ise bir ustalık konusunda kendinizi geliştirmeye çalışın, hatta üniversite okumayacaksanız hiç zaman kaybetmeyin ve karar verdiğiniz bir sektörde bir ustanın yanına girip işi öğrenin.

Birikim yapmayı küçümsemeyin, ben inşaatcıyım, bugüne kadar onlarca daire üretip sattım. Hemen hemen hepsini asgari ücretle çalışan ya da biraz üstü maaş alan insanlara sattım.
0
John Bloor
(18.12.20)
Götüren götürmemiş. O zaman da böyleydi şimdi de böyle. Sana bileciğin köyünden tarla almak mantıksız geliyorsa, onlara da senin şimdi tüh dediğin yatırımlar mantıksız gelirdi. Her zaman bir mücadele var, bu mücadelenin bir kazananı bir kaybedeni var. Bu sürekli olacak. Tek değişken zaman. Geri her şey aynı.
0
Frederick Co
(23.12.20)
bu tespitte baya bir haklılık var, "20 sene öncede böyle diyorlardı" diye yazanlar yanılıyor.
bununla ilgili kerim rota'nın nefis bir yazısı vardı, hatta sözlüğe düşmüştü okumayanlar mutlaka okusun derim;
www.paraanaliz.com

ben ilk işe başladığım 2010-2011 yıllarında 10+ yıl tecrübeli uzmanlar 5bin dolar karşılığı tl maaş alıyordu 5bin!
şimdi ben tecrübe olarak o seviyelere geldim buraya aldığım maaşı yazmayayım ama çok komik bi rakam dolar olarak.
hem TL değere karşı müthiş değer kaybetti, hem de özel sektörde maaşlar reel olarak azalıyor sürekli.
yeni işe başlayanları hiç düşünemiyorum bu durumda.
0
nuisance
(23.12.20)
Bu olay tamamen zamanı yakalamakla ilgili. Mesela çok daha önceye gidelim 70 li yıllarda gurbete gidenler kazandıklarını yine köylerinde tarım arazisi alarak değerlendirdiler. Çünkü bildikleri tek yatırım aracı buydu. Daha sonraki nesil metropollere aktı, fırsatçılık ve acımasızlık ve orman kanunları geçerli idi. Bazıları kazandı çoğu arada kayboldu gitti. Şu anda 40 yaş üzeri olanlar o kuşağın devamı beyaz yaka tabirinin ilk temsilcileri hatta. Çoğu ikini bir dil öğrenemedi böyle bir ihtiyaç duymadı. Bilgi bu kadar ulaşılabilir değildi. Mesleki anlamda tercihler dar ve bu coğrafya ile sınırlı idi.

Günümüzde standart olanın kazanma şansı çok az. Babadan dededen kalma meslekler ve uzmanlıklarla yırtmak kolay değil. Bir çok meslek aslında ölmek üzere olan zanaatlar gibi. Araba diye bir şey bulunmuşken dünyanın en iyi semercisi olmak için uğraşmamak lazım. Topraksız tarım çıkmışken iki dönüm tarladan ne kazanırım şeklinde düşünmemek lazım. Babadan dededen şanslı olmayanlar için biraz vizyon ve cesaret gerekli. Artık ortalama donanımda bir insan için kazanmak daha zor ama fırsatlarda eskisinden çok daha fazla.
0
istege bagli sigortasiz
(23.12.20)
türkiye'nin bu konudaki tek sıkıntısı herkesin başarıyı büyük şehirlerde yakalamaya çalışması. istanbul gibi bir şehrin nüfusu 16 milyon arkadaşlar yazıyla "on altı milyon".

100'bine araba alıp 200bine 2 sene sonra satmanız servet kazanmak değildir 100'bin aldığınızda 100bin+2sene'ye satmak demektir. bir şey kazandığınız yok sadece banka hesabınızdaki sayılar büyümüş oldu. hatta amortisman hesabı ve enflasyonu kattığınızda muhtemelen para kaybetmiş olabilirsiniz.
0
nahtoderfahrung
(23.12.20)
(3)

uzaktan yüksek lisans

bbb_1
selamlar,uzaktan yüksek lisans nasıl oluyor zor mu kolay mı, faydalı mı, faydasız mı?bilen birisi aydınlatabilir mi?
selamlar,

uzaktan yüksek lisans nasıl oluyor zor mu kolay mı, faydalı mı, faydasız mı?
bilen birisi aydınlatabilir mi?
0
bbb_1
(17.12.20)
Orta, faydasız (ek ödeme için işe yarıyorsa faydalı, memurlara filan)
0
infernalcadre
(17.12.20)
Kamu görevlisi iseniz veya bir evrakta görünmesi gerekiyorsa işinize yarayabilir.
0
murtiii
(17.12.20)
Internetten ders izlemeye konsantre olabiliyorsan (günde 3-4 saat falan) faydalı olabilir. Olamıyorsan hiç zorlama.
0
roket adam
(17.12.20)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.