DİYELİM Kİ baba ölüm doseginde, mal mülk var, 3 kardessiniz.

Guvenir miydiniz kardeslerinize oyle bir durumda?





*sizin nasıl davranacağınızı anlamaya çalısıyorum, role play bir nevi, kalıplaşmıs cumlelerle gelmeyiniz*

Person of interest çok methedildi ne dersiniz ayrıca başka o bak şu da süper izle kesin diyeceklerinizi yardırın..

Ne düşünüyorsunuz? :)misal şu gibi çil yapısı, qadiniq.net

Yani güzellik sevgililik gibi konularda önyargınız vs var mı?

arkadaşlar selam,

bugüne özel büyük indirim varmış, teknolojiye aşina olanlara sorum, fiyatlar gerçekten düşük mü?

yoksa ana fiyatı yüksek gösterip indirim var diyerekten keriz silkeleme operasyonu mu?

neden bu kadar çok, alıp yesem zararlı mıdır? çok olmasından işkillendim de?

Kullanıyorsanız hangi jenerasyon?
Müzik dinleme haricinde başka neler yapıyorsunuz?
iPod Touch Harici başka bir iOS cihazınız (iPhone, iPad) var mı?
Teşekkürler.

somut kriterlere göre değil de algınıza göre soruyorum. örneğin benim gözümde boğaziçi, odtü, itü, koç, ytü vs. top class diyebileceğim kategoridedir. bu ytü ile boğaziçi aynı demek değil yalnız, anlamışsınızdır siz uzatmayayım.

ya da kısaca "şu, şu, şu üniversiteler ile aynı klasmanda" diyebilirsiniz.

PS4,laptop ve Digitürk bağlamak için bir monitör bakıyorum.
(32 inch Full HD, dahili hoparlör var)
TV ler monitörlere göre daha pahalı ama smart özelliği vs var tabi.
Ama ben HDMI ile Digitürk,laptop ve PS4 bağlayacağım için smart tv almama gerek yok sadece monitör bana yeter diye düşünüyorum.

Bu arada denemedim ama HDMI ile Laptop'u ve Digitürk'ü monitöre bağlayacağımı varsayıyorum.

Yanılıyormuyum?TV almamakla birşey kaçırıyormuyum..
"Eğer monitör alırsan TV almazsan şöle yapamazsın" diyeceğiniz birşey var mı?

Görüşlerini ileten herkese teşekkür ederim.

takım elbise içine giyilenden bahsediyorum. nasıl sizce?
dün fatih terim'de de gördüm.
cdn.ntvspor.net

merhabalar. üniversite bitince ailemin yanına bursa'ya geri döndüm. istanbul'da da çok sosyal bi insan değildim; ama canım sıkılınca konsere, tiyatroya vs. gidiyordum. bursa'da da böyle imkanlar var; ama çok kısıtlı. ya burda da arkadaşlarım falan var; ama hep aynı insanlarla takılmaktan sıkıldım, bi yandan da sosyalleşmek için kurs falan araştırıyorum. soru biraz şey olacak ama siz neler yapıyorsunuz bursa'da ? :d

hayvanlara bakiyosun depresyondaysa yemeden kesiliyor.
bizde niye kimisi daha cok yemek yiyor depresyondayken?

Tikler sabaha geliyor.

1) shop.adidas.com.tr

2) shop.adidas.com.tr

3) shop.adidas.com.tr

4) shop.adidas.com.tr

5) shop.adidas.com.tr

Durumu olduğu gibi yazıyorum, azıcık uzun olacak ama içimi dökmezsem cidden kafayı yiyeceğim. Çok saçma biliyorum gerizekalıyım ama içim yanıyo abi.

Şimdi bu "hayvanın başkanı"yla biz aslında 6 senelik arkadaşız. Her zor zamanımda bir alo dediğimde yardımıma koşmuştur. İstanbulda üniversite okurken taşınacağım zaman hep gelip arabasıyla taşımıştır eşyalarımı. Ben başka bir şehre ailemin yanına gitmiştim bir kaç sene boyunca ne zaman istanbula bir işim olsa hep o çözmüştür. Yani aslında adamın kralıdır, şimdi arkasından sallıyormuşum gibi olmasın, iyiliğine iyidir.

Neyse geçtiğimiz nisan ayında ben istanbulda çalışırken yine taşınma durumum oldu ve ben yine onu aradım. Kardo dedim malum konu ya rica etsem.. Ne ricası saçmalama gelirim tabi dedi ve yine işimi halletti.

Bu arada yeni taşındığım yer onun evine yakındı o yüzden arada araşıyorduk akşamları çay içiyorduk falan. Hatta ben ona kardo ne zaman arasam koşuyosun sağol valla dediğimde, kızım senin ailen yok burada, arkadaş olarak boynumuzun borcu sana yardımcı olmak diyordu kurban olduğumun salağı :..( (hayır ağlamıyorum şu an)

Gel zaman git zaman bu akşam buluşmaları sıklaşmaya ve her akşam görüşmeye başladık. Ben ailemi özlediğim zaman beni teyzesine götürüyordu, teyzesinin anaçlığı, kuzenlerinin kafa dengi olması falan bana baya iyi geliyordu. Teyzesi, kuzenleri falanda bizi birbirimize yakıştırıyorlar, sevgili olsanıza siz diyorlardı ama ikimizde yok be ne alaka arkadaşız valla diyorduk. Harbiden de arkadaştık.

Aradan zaman geçti biz ne olduğunu anlamadan 10 temmuzda sevgili olduk. Çokta iyi olduk. Her şey çok güzeldi. İkimizde şaşırıyorduk hislerimize, cidden birbirimize çok değer veriyor, çok seviyorduk. Birimiz aç olsa diğerimizin boğazından lokma geçmeyecek kadar (burada harbiden ciddiyim)..

Sonra onun isteğiyle eylülde annelerimizi tanıştırdık, ben her ne kadar erken desem de, zaten 6 yıldır arkadaşız erken merken değil dedi. Sevdiler birbirlerini, tam kafa dengi çıktılar.

Tabi arada sırada tartışıyorduk ama öyle büyük şeyler değildi. Ekimde nişanlanmaya karar verdik. Kıyafetlerimize kadar sipariş verdik, ama bir akşam benimle konuşmak istediğini söyledi.

Son bir haftada biraz fazla tartıştığımızı ve benim bazı davranışlarımdan dolayı nişan olayını ertelemek istediğini söyledi. Anlattığına göre, sofradan kalkarken tabağını da kaldırır mısın demem, bir tartışmamızın ardından gömleğimi ütülesene dediğinde kendin ütüle demem gibi şeyler kafasında soru işaretleri oluşmasına neden olmuş.

Tamam dedim nişanlanmayalım hatta ayrılalım. Ulan nasıl fena oldum anlatamam ciğerim söküldü resmen o an ayrılalım demekten başka bir şey aklıma gelmedi, çünkü söylediği şeyler çok mantıksız geldi. Ben ayrılmak istemiyorum sadece bir süre görüşmeyelim dedi.

Bir hafta görüşmedik. Sonra ben dayanamadım aradım. ne yapıyoruz bu olanlar çok saçma diye. Görüşmeye başladık. Nişan olayından hiç bahsetmedik, ailelere de işlerimizi ayarlayamadık dedik. Tabi ki ben çok kırgındım, görüşmeye başlayalım diyen ben olmama rağmen yinede kırgınlığım bir süre geçmedi. Her tartışmada nişanı erteleyelim dediğin için bu ilişkiyi zedeleyen sensin dedim ona. Ki hala da öyle olduğunu düşünüyorum.

Sonrasında aramız baya düzeldi yine birbirimiz için geberme modlarına girdik. Ya aramızdaki sevgiyi nasıl anlatayım bilemiyorum. Şu güldür güldürde karısına çok aşık adam vardıya hani karısı damperli gamyooon dediğinde karısına deli gibi sarılan adam varya, işte onun gibi deliydik birbirimize. Her tartışmadan sonra hayvan gibi sarılırdık birbirimize.

Sonra bir kere daha büyük tartışma yaşadık yine bir süre görüşmeyelim dedi. Nefret ediyordum öyle demesinden. Bana bir saat ulaşamayınca ortalığı velveleye veren adam nasıl beni bir hafta aramaz diyordum, aklım almıyordu. Ve bir haftanın ardından yine ben aradım. Uzun uzun konuştuk, seni benden başka bu kadar sevecek birini biliyosan git dedim. Sana çok kızgınım bir haftadır sana sarılamadım, öpemedim, kokunu içime çekemedim. Bir daha buna neden olma dedi bana.

Barıştık ama ben hep "bir süre görüşmeyelim" dememesi konusunda onu uyardım. Defalarca en nefret ettiğim şeyin bu olduğunu anlatmaya çalıştım.Ne olursa olsun konuşarak çözelim diye defalarca tekrar ettim. Söz verdi bir daha söylemeyeceğim dedi.

Bu arada bir gün ben ona bir sebepten trip yapıyordum. Bir de başım çok ağrıyordu, o yüzden oturduğumuz yerden erken kalkıp eve gitmek istediğimi söyledim. Beni eve bırakırken yüzümü ellerinin arasına alıp, sen normalde benim yanımdan erken kalkmak istemezsin ne oluyor dedi bana. Yok bi şey dedim. Bak dedi eğer benden ayrılmak falan istiyorsan bil ki bu benim sonum olur, bir daha da toparlanamam dedi. Ondan ayrılmak istediğimi falan sandı galiba. Sonraki bir kaç gün nasıl iyi nasıl iyi bir dediğimi iki etmiyor falan. Hatta mart sonunda nişanlanmak için karar aldık, annesi annemi aradı tarih kararlaştırdılar falan.

Temmuzda da düğün yapalım diye konuştuk. Beyaz eşya baktık, ev baktık, uzun uzun ev mi alalım kiraya mı çıkalım diye konuştuk. Bu olaylar bir aydan fazla sürdü böyle. her şey çok güzeldi (tadı damağımda kaldı:...( Yılbaşında ne yapalım diye konuşurken, extrem bir şey yapmayalım ben yılbaşında sana evlenme teklif edicem dedi. İnternetten yüzük bile baktık. Burada şunu belirtmek isterim ki hiç bir zaman bir şey istemedim. Her şeyin en ölçülüsü en bütçesine uygun olanı konusunda ben ısrarcı oldum. Hatta tektaş için ucuz yollu bir şey almasını istedim, çünkü maddi değeri değil manevi değeri yeterdi bana ve zaten zor durumda satmaya kalksan beş para etmiyordu.

Ama yılbaşında bana evlenme teklifi etmedi. Sormadım neden diye, parası olmadığından dolayı etmemesi imkansızdı, hemde zaten ucuz bir şey alacağız diye kararlaştırmıştık.

Sonra 2017 nin ertesi günü çalıştığım tiyatro battı. İşsiz kaldım. Oyunlarımız iptal oldu. Bir iki yere bakındım ama sezon ortasında oyuncu arayan tiyatro bulmam imkansız diye mecburen sezon sonuna kadar mersindeki ailemin yanına gitmeye karar verdim. Hem de nişan, düğün hazırlıkları için iyi oldu diye bile düşündüm. Konuştuk ağlaştık, karar verdik. Nasıl olsa haziranda evlendiğimizde dönücem diye avuttuk kendimizi.

Ben 10 ocak a bilet aldım. Mersine geldim. Geldiğimin ilk üç günü çok kötü geçti. Hem işsizlik, hem tiyatrodan sahneden sezon sonuna kadar ayrı kalacak olmak hem de ve en büyüğü ondan ayrı kalacak olmak düşüncesi o kadar etkiledi ki beni. Telefonda biraz tartıştık ve ben bir şey sormak istediğimi söyledim. Yaklaşık 6 ay ayrı kalacağız, neden ufakta olsa bir yüzük takıp, ne olur ne olmaz simgesel de olsa bizi bağlamadın dedim. Tektaş değil sadece istedim ki herkes bilsin benim bir sevgilim var.

Bana verdiği cevap: Ne yazık ki yapamıyorum dedi. Çok istiyorum ama senin bazı davranışların aklıma geldikçe sana evlenme teklifi edemiyorum dedi. Kendimi sıkışmış hissediyorum sanki temmuzda evlenmek zorundaymışız gibi hissediyorum dedi.

Elim ayağım buz kesti. Nasıl ya dedim, sen değil miydin beni terk edersen bu benim sonum olur diyen adam. Ki kaldı ki evlenme olayını ortaya atan sen, uzatmayıp en kısa zamanda evlenelim diyen sen, ailelerin bir an önce tanışmasını isteyen sen, Her fırsatta evlenip evimizde yemek yiyip film izlesek keşke diyen sen. Evlilik olayı aklımda bile yokken aklıma sokan sen. Şimdi bu ne demek dedim.

Ve ne dedi sizce.."Bir süre görüşmeyelim".

Ondan sonrasını hatırlamıyorum. O cümleyi duyduktan sonra açtım ağzımı yumdum gözümü. Bir ara şöyle bir şey söyledi bana, haftalar önce sana balık alalım da bir arkadaşımızda balık yapalım demiştim, sende olmaz demiştin. Onu hatırladıkça beni sevmediğini bana değer vermediğini düşündüm dedi. En son bas bas bağırarak telefonu kapattığımı ve başımı gidip musluğun altına soktuğumu hatırlıyorum.

(Balık yapalım dediği arkadaşımız kankamız ama iki çocuğu var ve o gün evine temizlikçi gelmişti, ayrıca evinde balık yapılmasından çok hoşnut değil. Mecburen dışarda yeriz ya diyerek geçiştirmiştim.)

Sonra ertesi gün hızımı alamadığım için birkaç kere aradım ama açmadı, mesaj attım cevap dahi vermedi. Bende numarasını sildim, instagramdan fotolarımızı kaldırdım. Facebooktan da sildim. 25 gündür de aramadı. Bende aramadım. En yakın arkadaşlarımızla bile görüşmemiş. Facebook ve İnstagramını kapatmış.

Gün içinde telefonumu doksan bin kere kontrol ediyorum.

İlk hafta annemde ablamda bekle biraz, o da insan biraz kafasını toplasın diyorlardı. Ama artık unut ve hayatına bak diyorlar. Ve en acısı da ailemde dahil herkes, şimdi bu kadar küçük olayları takan adam yarın öbür gün daha büyük şeyleri tolore edemez diyor.

Kimseyi takmıyorum ama ailemin, o çok sevdikleri adam için artık böyle düşünmeleri çok koyuyor. Ablam artık saygı duyulacak bir kişi değil benim gözümde dedikçe içim acıyor. Anlatamıyorum derdimi hayır diyorum o bu cümleleri hak etmiyor. Bilmiyorsunuz onun nasıl iyi biri olduğunu nasıl beni sevdiğini bilmiyorsunuz. Annem her şey ortada işte seven adam nasıl dayanır bu kadar zaman diyor. Cevap veremiyorum.

Harbiden lan. Geberesice nasıl dayanıyor. Cidden bitti mi yani. Bir ayrılık konuşması yapaydı bari. Belkide böylesi daha iyi ve evlenseydik her şey bombok olacaktı ama şu an kalbim de beynimde bunu kabul edemiyor.

Sabahlara kadar uyuyamıyorum. Sabahta uyuyamıyorum. Hiç uyuyamıyorum. Gözlerimin altı fethullah gülen gibi oldu. Sabaha kadar sigara içmekten dolayı muhtemelen ciğerlerim ilkokuldaki sigara içen/içmeyen fotolarındaki içen adamın ki gibi simsiyah oldu. Hiç bir yere sığamıyorum.

Bütün arkadaşlarım istanbulda. Böyle yüzyüze dert anlatacağım kimsede yok burda. Çiçeklerle konuşuyorum, yemin ederim dün patlıcanla konuştum. O çok severdi patlıcan.

Neyse biraz rahatladım içimi dökünce. Buraya kadar okuduysanız sağ olun. Bana bir akıl verin demiyorum ama merak ettiğim bir şey var. Bu kadar çabuk biter mi bu .mınakoduğumun aşkı!

kullaniyor musunuz? tavsiye eder misiniz? yararlari zararlari nedir? ve hangi marka modeli tavsiye edersiniz?

1- www.mizu.com
2- www.camper.com

bankanın it'sinde giyeceğim. smart casual giyim.

Hepiniz mi fitsiniz yahu? Yok mu aramızda zamanın pattis simdinin filintaları? Biraz motivasyon ihtiyacı hasıl oldu. Su kadar zamanda su kadar kilo vermistim, temelde şunları yapmıştım dediginiz süreçler oldu mu? Absürd örneklere bile açıgm.Cinsiyetle birlikte alırsam çok hoş olur.

merhaba herkese,

bu bot nasıldır? görünüşü?

eğer jack jones kullanmış olan varsa genel olarak dayanıklılığı?

erkekler ve kadınlar yorumlarında cinsiyet belirtmese de olur :))

www.jackjones.com

Enpara vadelide 16bin liram var. Hepsiyle dolar alayım mı?

itunes.apple.com

şu listedekileri indirmek istedim. itunes'ta açtım sağ tarafa indir yazısı geldi ama indirmiyor.

amacım windows sistemi olan laptop'a indirmek. yöntemi nedir bu işin?

Verdikleri işin bitmemesi ya da tamamlama tarihinin normal mesai saatleri içinde yetişmeyecek olması yüzünden haftaiçi haftasonu evde çalışmak zorunda kalmayanlar var mı?

32 yaşında bir kadınım, aslında sevdiğim bir işim var, sevdiğim ailemle yaşıyorum. Ama acaip gerginim, hele iş yerinde en ufak bir olumsuzluk inanılmaz batıyor, sürekli kendimi sakin tutmaya çalışıyorum. Obez olmasam da kiloluyum ve evde kaldım, bu mu sebep diye düşünüyorum bazen. İnanç gereği evlilik öncesi cinsel ilişkiye karşıyım, bir arkadaşım "Yakında ölücen bi cinsel hayatın yok, kız kuruları hep klişe olarak sinirli olur zaten" dedi. (O da evlenemedi ama tavşan misali maşallah.) Ne yani, kısmet olmaz da hiç evlenemezsem, mahallenin histerik yaşlı teyzesine mi dönüşeceğim? Spor mu yapayım, tavsiyeleri bekliyorum :( İmdat

Hani şu 24 ay gibi bir süre taahhütle internet paketi, sms ve dakika içeren paketlerle birlikte bir telefon alındığında ücretlendirme nasıl yapılıyor? Her ay Kredi kartından mı çekiliyor yoksa senet mi imzalanıyor? Nasıl bir alışveriş oluyor acaba?

merhaba,

lynda'dan üyelik almayı düşündüm ama aylık 25 dolar fazla mı bilemedim.
teemtreehouse'a baktım, oradaki dersleri de beğenirim ancak o daha pahalı.
udemy'den ihtiyacım olan kursları alıyorum ama onları almak yerine lynda üyeliği daha ekonomik geliyor.

başka öneriniz var mı? aslında lynda'nın dersleri uygun görünüyor. bu eğitim siteleri gerçekten faydalı oluyor mu? youtube'dan, ya da torrent'ten indirerek bir şey öğrenmeyi pratik bulmuyorum. programlı ilerlemiyor ve boşuna zaman kaybı oluyor.

not:ingilizcem var, ancak altyazısı da olursa daha verimli oluyor. tek başına olunca bazı şeyleri kaçırabiliyorum. ilgilendiğim ve orta seviye bilgi sahibi konular öncelikli olarak c#, asp.net mvc, js ve benzeri framework'ler, html5, css. Bu başlıklarda dolgun bir bilgi biriikimine sahip olmak istiyorum.

Yamaç paraşütü veya benzer bir şekilde gökyüzünde bulutların içinden geçildiğinde bir şey hissedilir mi? Hisseden var mı ya da? Bulut dediğimiz olay neticede su damlacıkları ve hatta öğrendiğime göre buz kristalleri de barındırıyormuş.

Teşekkürler

bu kablo normalde en az 40tl civarı satılırken, burda nasıl oluyorda 9tl ye satılıyor, orjinal değilmidir acaba?
www.hepsiburada.com

Yurtdışından cep telefonu alıpta ilerleyen zamanlarda yazılımsal ya da donanımsal arıza çıkarıp keşke almasaydım dediğiniz bir telefonunuz oldu mu? Cevabınız evet ise almış olduğunuz telefonun modelini, verdiği arızayı, size çıkan masrafı ve arızayı yaptırıp yaptırmadığınızı yazabilir misiniz?

30 eylul'de tecil bitiyor.
Ya dandik bir okulda donemlik 3bin tl'den 3 donem tecili uzatabilirim
ya da 15 ağustos'a kadar işlem yapıp kasım celbiyle askere gidelibirim.

Sizce bir bucuk sene bekleyip bedelliyi bekleyeyim mi? Bu ara zor çıkar gibi geliyor o yuzden benim aklımda askere gitmek var.

Bu arada çalışıyorum. Dondugumde is garanti değil. Aldığım tazminatta ev kirama gidecek. Evi kapatamıyorum

ayaklarımı ve kollarımı ısırıyorlar, kabuk bağlıyor ve inanılmaz kaşınıyor.

sinek değil. karınca olmadığından da eminim çünkü dün alakasız bi mağazanın soyunma kabinindeyken de ayağımdan ısırıldım. bugün de iş yerindeyken de kolumdan. bi iş arkadaşım da aynı durumdan muzdarip, doktor neyin ısırdığını anlamamış kaşıntı kremi vermiş.

erkek arkadaşım yatağında bişey olabilir dedi, çünkü geldiğinde o da ısırılmış ama yatağımda bişey olsaydı görürdüm, ve yatağımda olsa bile bu şeyler beni gittiğim yerde takip mi ediyor elbiseme tutunup? çok iğreniyorum ve çıldırıyorum, napmam lazım yardım edin lütfen.

ilk capste taze ısırıldığımda nasıl gözüktüğü belli oluyor kolumda. sinek gibi başlıyor ama sonradan kabuk bağlayıp mahvoluyor. bi de ev tozuna alerjim var.

Genel olarak İstanbul için soruyorum ama diğer şehirlerdeki arkadaşlar da cevap verebilir.

Şu an yeni bir eve taşınmayı düşünüyorum da bana düşecek olan kira bedeli maaşımın tam %30'u olacak, maaş da 2500-3000 arası diyelim. Tutacağımız ev bir yaşında ve bayağı büyük. Üstelik işime yürüyerek gidip geleceğim ve bu İstanbul için gerçekten büyük bir lüks bence.

%30 çok mu sizce? Siz ne kadarını kiraya gömüyorsunuz?

Teknosa'dan Apple ürünü alınır mı bilmiyorum ama muhtemelen stok eritmek için güzel bir fiyat var şu anda.

Early 2015 model 1.2 GHz işlemci 512 gb hard diskli Macbook retina modelini 4117 TL'ye satarken (space gray), bunun açık gri renklisini 4357 TL'ye satıyor.

Early 2016 serisine gelince, yani güncellenmiş ve pil süresi uzamış modelin 1.1 GHz işlemci, 256 GB'lık modeli 5199 TL. Bu ürün Apple'da 5300'ü geçti sanırım şu anda. 2015 modeliyle aynı speklerdeki yani 1.2 GHz işlemci, 512 GB hard diskli modelse Teknosa'da 6299 TL!.

Bu durumda eğer alınacaksa, Early 2015 alınır mı? Alınmazsa neden alınmaz? Duyurucu gençlik arasında çokça Apple dostu olduğunu bildiğim için bir de buraya sormak istedim.

Lütfen o paraya öküz alınır gibi şeylerle gelmeyin, alınmış öküzümüz var:)
Teşekkürler

Ben snapchatte bile bu kadar zorlanmadım. Kullanamıyorum bu uygulamayı.

Mesela dinlemek istediğim 5 şarkı var. Hepsi aynı albümde giriyorum albüme çal keke diyorum. Bi tane çalıyor sonra aynı tarz bi şarkı sokuyo araya. He demek ki bunun olayı bu diyorum. Bu 5 şarkıyı playliste koyuyorum playlisti çal diyorum yine başka şarkı geliyor. İleri geri sarma yok bi önceki şarkıya dönme yok. Para vermedim diye mi bunlar?

Kaç para ulan bi flüt diyorum alayım parası neyse onu yükseltmeyi de bulamadım. Nerden para veriliyo?

Yoksa spotify bu mudur bi şarkı senden bi şarkı benden mi mantığı? Öyleyse hiç para vermim. Gerçi verim desem nerden vereceğimi de bulamadım.

Aypon kullanıyorum. Şimdiden teşekkürler saygılar.

8 yaşında kaldığımız pansiyonun üst katındaydım ve o anı o kadar net hatırlıyorum ki, yola bakıp gelecek ile geçmiş arasında bir an kadar fark olduğunu dusunuyordum--sonrası flashforward- 18 yasımda, yine yoldan gecenlere bakarken 8 yasımda dusunduğum an geldi aklıma, çok garip dedim, duygusal ve duyusal olarak o anı o kadar iyi hissetmiştim ki, su anda 30 umda, yine yoldan geçen arabaları izliyorum ve bu iki ana çok yaklaştım. Sanki 8 -18 yaşımdaki halimin gözlerinden o anda bakabiliyorum dışarıya. çok garip bir his.

8-18 ve 30 yaşlarıma çapa attım sanırım ve o anları çok içselleştirdim.

Sizin de başınıza hiç böyle bir şey geldi mi?

ve başlıkta da belirttiğim gibi zamanda hafızasal solucan delikleri (wormhole) açmanın olası olabileceğini düşünüyor musunuz? bunun psikolojideki adı nedir?


Son olarak bir william blake şiiriyle sonlandırmak istiyorum bu sorumu :

To see a World in a Grain of Sand
And a Heaven in a Wild Flower
Hold Infinity in the palm of your hand
And Eternity in an hour

Gerçekten mutlu musunuz
Hayatınızı beraber geçireceğiniz kişiyi bulmuş olmak nasıl bir duygu
Daha sakin daha mutlu daha huzurlu daha sevgi dolu musunuz?

Yoksa sadece mahalle baskısı, yalnız kalmamak, yuva kurmak kaygıları ile mi evlendiniz

Şimdi olsa bir 3 yıl daha beklerdim ne varmış sanki evlendik de mi diyorsunuz

Yoksa o benim hayatıma giren en güzel şey mi?

Gerçekten neler hissettiğinizi çok merak ediyorum.

etil alkolden mamul 80 derece kolonyadan bahsediyorum.

internette çok yazı var. "kolonya mikrobu öldürmez, hatta yüzeye daha çok yapıştırır..."

"80 derece kolonya mikropları öldürmez. Buna karşın 60 derece kolonyanın antibakteriyel etkisi vardır." ifadesi bile çok yerde geçiyor. aynen aratınca baya yer birbirinden c/p yapmış.

ben bu dezenfeksiyonla ilgili çok makale okudum. işin uzmanı değilim. okuduğum makalelerin hepsinde etil alkolun mikropları öldürdüğü söyleniyordu.

hatta yüzde 80 alkol oranı olan 80 derecelik kolonyalar yukarıdakinin aksine yüzde 60 lıklardan daha iyi görüyor bu işlemi.

ama niyeyse "kolonya mikrop öldürmez." yargısı var internette. hem de çok.

doğru mu? gerçekten öldürmüyor mu? benim hiç ama hiç inanasım gelmiyor.

bende bu küçüklüğümden beri var. işaret parmağımın ucuna bakarken yavaşça iki kaşımın ortasına yaklaştırınca ağrı gibi, gıdıklanma gibi bir şey oluyor. unutmuştum az önce arkadaşımın güneş gözlüğünü takayım dedim denemek için o zaman da oldu rahat edemedim. var mı sizde de bu?

Selam Tebernusler..

Ortalik cok karisik malium. faizler oynak, ama 180000 lik konut kredisi icin istanbulda gorusmemde fayda olabulecek bir sube onerecek birisi var mi ? Ya da istanbul olmasina gerek bile yok sanirim.. Bu islerin subeden subeye bile degistigini biliyorum, hedefler geregi. Olur da duyuru da, su an bunu okuyan bir bankaci bile cikabilir kimbilir :)

selamlar duyurunun moda ikonları,

önemli bir mülakat için çok gösterişli ve parlak kumaştan olmayan, şık bir takım elbise almak istiyorum. hiç takım elbisem yok, almışken iyi bir şey olsun istiyorum. ayakkabısından çorabına kadar, yeleğinden mendiline kadar baştan aşağı bir uyum için 1.500 lira verebilirim.

yaş 28, boy 1.75 kilo 70. vücudum iyi değil, duruşum falan bozuk, öyle geniş omuzlarım yok.

iyi olarak bildiğim markalar sarar, damat, ramsey, network. hangi marka nasıl bir sınıfta bilmiyorum. ne önerirsiniz ?

çok teşekkürler.

ekleme :

istediğim kumaş tipi (parlak olmayan derken) tam olarak şu şekilde, adını bilmiyorum özür :

www.massimodutti.com

işlenmiş şeker tüketmiyorum. sıfır. paketlenmiş meyve suları yalan o yüzden. kola gazoz vs de yalan.

yemeklerle beraber su dışında içebileceğim ne var? ayran da içemiyorum, rahatsız ediyor beni. yoğurt ve ayran dışındaki süt ürünlerinde bi sorunum yok ama.

ne içebilirim şu durumda?

xamarin kullanan var mı?

urun.n11.com

urun.n11.com

birinci ayakkabının turuncu kısımları çok sırıtır mı sizce? kahverengi olan çok mu basık durur? ve bunlardan hangisi hem koyu renk hem açık renk pantolunun altına uyum gösterir?

teşekkür ederim efenim şimdiden :)