Giriş
(10)

Japonya robot işinde ileriyken neden yerinde saydı?

parka
s.b.
s.b.
0
parka
(11.10.24)
Abi robot işi dediğin Asimo gibi şeylerse bunların günümüzde oyuncaktan öte bir yararlılığı yok ama endüstriyel robot alanında yine güzel ürünler çıkarıyorlar Yaskawa gibi Kawasaki şirketlerle ama son dönemde Avrupalılar, özellikle Almanya İsviçre gibi ülkeler daha önde sanırım.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(11.10.24)
Kaleci +1
Endüstriyel robot/otomatizasyon vs konularında hala çok iyiler ama Avrupa da baya iyi ki en ünlüsü abb galiba şu an piyasada bu işte.
0
logisticsmanager
(11.10.24)
Hocam Asimov'u neden bugünle karşılaştırıyorsunuz. Zamanında bir robotun iki ayak üstünde yürümesi, merdiven çıkması büyük olaydı. Sorduğum şey o noktadan fazla ileri gidemediler insansı/hareketli robotlar konusunda.
Endüstriyel robotları bilemem.
0
🌸parka
(11.10.24)
Tamam hocam o dönem için büyük olaydı ama şu an bir önemi yok denendi bitti, mevcut teknoloji de henüz Jetgiller ya da Blade Runner seviyesinde bir atılıma izin vermediği için o alan ilerlemiyor/ilerleyemez, o eşik teknolojik olarak aşılırsa bi 200 sene sonra yine bazı atılımlar olabilir.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(11.10.24)
sanırım soru boston dynmaics ya da dün akşamki elon musk'ın tanıtınımındaki taş-kağıt-makas oynayıp insanlara içecek dağıtan robotlar japonlar tarafından neden geliştirmedi şeklinde.

bana abd'den çıkan bu eylemler biraz populist gibi geliyor.
japonlar bu yarışta hiç de geride değil gibi.
edition.cnn.com

bunun gibi bir çok haber var.
0
biseysorcaktim
(11.10.24)
ben robot gelıstırsem ılk olarak fabrıkada bısey ureten robotlardan basardım
cunku ekonomıye katkı serı uretım vs.

japonyanın kafası animelerde kaldı heralde alakasız seyler yapıyorlar yok garson robot falan.

laf sokacaklar ıcın koruma kalkanı acayım. haberlerde vs gormedım hanı fabrıka ıcın robot kastıklarını falan hep boyle cocuksu oyuncaklar yada hızmetcı garson robot yaptıklarını gordum o bakımdan bu yorumu yaptım
0
Zetnikov
(11.10.24)
japonların son 20 yılda teknolojide yavaşladığını bende düşünüyorum, azalan nüfüs, azalan doğurganlık, ülkenin pahalılaşması bunlarda etmen olabilir, aynı şey ingiltere içinde geçerli. teknoloji 90lı yıllarda japonya iken, şimdi çin, taywan gibi. sony mesela dünyanın en iyi şirketi olabilirdi, herkesden önce tüketici elektroniği yaptı, zirvedeydi ama şimdi çok altlarda.
0
ravenudon
(11.10.24)
@Kaleci +1

@zetnikov Türkiye'deki fabrikalar dahil otomotiv sektöründe (belki ABD hariç hemen hemen her yerde) Japon robotiği çalışıyor. Yani robot derken üretim bandı üzerinde tabii. Yoksa Asimov ya da Boston Dynamics gibi robotlar değil. Gerçi onlar belirli başlı iş alanları dışında yaygın değil. Carrefour'da reyon kontrolü yapan robot var. Sipariş alan robotlar var. Henüz o seviyedeler.
0
nawar
(11.10.24)
Sadece robot olarak bakmamak lazım.

Japonya inovasyonu neden durdurdu diye yazdığınızda bütün popüler aitelerde bununla alakalı başlıklar göreceksiniz.bunlarda da geriatriden başlayıp,çalışma yüküne vs bir sürü düşünce göreceksiniz.japonya da görülen bir düşüş var ama asıl olay çin in çok büyümesi.sadece 2000 yılından bu yana bakarsanız patent üretiminde listelerde bile olmayan çin,şu anda patent sayısında dünya lideri,peşine amerika ve japonya geliyor.onların hızlı büyümesi ve üretimi japonya bir şey yapmıyormuş algısı yaratıyor.

70 li yıllardan itibaren popüler son kullanıcı elektronik üretiminde japonya ön plana çıkan japonya artık yeterli kar marjını çin yüzünden yakalayamıyor.göz önünde çok ğrünleri olmadığı içinde sanki geriliyormuş hissi yaratıyor.arka planda eskisi kadar hızlı olmasada varlığını sürdürüyor.
0
duptıs
(11.10.24)
Soylemeyi unuttum belgesellerde vs goruyorum japonyada genc nufus sorunu var diye baya bagiriyorlardi yabancilarida sevmiyorlar ne yapacaklar merak konusu
0
Zetnikov
(12.10.24)
(5)

Yurtdışı Apple Garanti Süreci

kondansator
selamlar, ipad araştırıyorum, avrupada tr ye göre 80-85 euro gibi bir fiyat avantajı sağlıyordu. ancak garanti konusunda kafam karıştı. şansa da geçen haftalarda kardeşimin ipadi bozuldu ve garantiden yaptırdılar. şöyle bir açıklamaya denk geldim: "Tüketiciler için çok ciddi bir avantaj olan uygulam
selamlar, ipad araştırıyorum, avrupada tr ye göre 80-85 euro gibi bir fiyat avantajı sağlıyordu. ancak garanti konusunda kafam karıştı. şansa da geçen haftalarda kardeşimin ipadi bozuldu ve garantiden yaptırdılar.

şöyle bir açıklamaya denk geldim: "Tüketiciler için çok ciddi bir avantaj olan uygulama, yurt dışı satın alımlarında geçerli değil. Üstelik sadece 1 yıllık ek avantajı değil, cihazın satış sonrası garantili hizmetlerinden de hiç yararlanamadıkları için 2 yıllık garanti süresinin tamamını kaybediyorlar.” dedi."

siz olsanız bu fiyat farkı için garanti eksikliğini kabul edermiydiniz
0
kondansator
(02.10.24)
iPad 2’den beri iPad kullanıyorum, düz kullanıcıyım, hiç servise ihtiyacım olmadı bugüne kadar, çevremde de duymadım. Yani genel olarak Apple ürünleri servis ihtiyacı pek duymuyor desek yanlış olmaz herhalde. Fakat aradaki yaklaşık 3000 lira büyük bir para değil. Ben olsam Türkiye’den taksitle alır kafam rahat kullanırdım.
0
orient blue
(02.10.24)
bence değmez ama şu ana kadar aldığım apple ürünlerinde de hiç garantiye işim düşmedi. şahsen o riski alırdım sanırım ama başkasına tavsiye edip vebale girmem. telefon gibi yarı yarıya fiyat farkı olsa neyse ama bahsettiğiniz tutar muhtemelen %10 civarı ancak fark eder.
0
mustafakesekci
(02.10.24)
ben ederdim. full apple ekosistemindeyim, ipad'in ekranında beyaz bir nokta belirdi sonra minik bir alana dönüştü. garanti kapsamında değişti mesela. garanti bitince yine aynısı oldu ve elimde patladı maalesef. demem o ki ürün tamir masrafları o kadar yüksek ki o farka değer.
0
eisberg
(02.10.24)
selam, sim kart olmayan modeller için fark yüksek değil, türkiyeden alınanda 2 yıl garanti var, yurtdışından alınanların 1 yıl garantisi var, türkiye de garanti geçerli olsa bile türkiyeden almanı tavsiye ederim.
0
ravenudon
(02.10.24)
yurtdisindan alinan iPad'lerin hepsi 1 yil Apple garantisi altindadir. servise gidememe sorunu yok. Sim karti olan bir modelse, servise girebilmesi icin imei kaydi olmasi lazim ki bu da TR'nin kostugu bir sart, Apple'in degil.

2 yil garanti Turkiye'den alinanlarda oluyor.
0
supergirl
(02.10.24)
(14)

mouse bozulma sıklığı

panamera
selamlar, hep logitech kullanageldim. nedense 2-3 yıl civarında sol tuş kafasına göre takılmaya başlıyor. dosya taşırken veya bir nesneyi sürüklerken kendiliğinden bırakma problemi yaşıyorum genelde. biraz fazla kullanıyorum (oyun yok; grafik tasarım, yazı vb amaçlı kullanıyorum) ama yine de 2-3 yıl
selamlar, hep logitech kullanageldim. nedense 2-3 yıl civarında sol tuş kafasına göre takılmaya başlıyor. dosya taşırken veya bir nesneyi sürüklerken kendiliğinden bırakma problemi yaşıyorum genelde. biraz fazla kullanıyorum (oyun yok; grafik tasarım, yazı vb amaçlı kullanıyorum) ama yine de 2-3 yıl biraz erken değil mi? sizin de benzer şikayetiniz oluyor mu?
0
panamera
(26.09.24)
benim de genelde 2-3 yılda bir bozulurdu, mx master 3 aldım, uzun zamandır kullanıyorum şimdi hatırlamadım ama 4 sene olmuş gibi geliyor.
0
ravenudon
(26.09.24)
2017de mx anywhere 2 aldım 7 sene doldu hiç bir problemi yok. Haftanin 5 günü ortalama 8 saati kullanıldı
0
Mcfly
(26.09.24)
Belki 15 senedir logitech m185 seri mouse kullanıyorum. Tabii tek bir mouse değil. Hepsinin max 3 senede tekerlek tuşu basmamaya başlıyor. Sayfa içinde gezinirken, yeni sekme açarken, sekme kaparken vs çok kullanıyorum tekerlek tuşunu. Sol tuş problemi yaşamadım hiç mesela ben de. m185 hesaplı ve ergonomik geliyor bana o yüzden senede bir de alsam koymaz yani. Mouse performansının belirleyici olacağı bir oyun da oynamıyorum. İşimi görüyor.
0
nundu
(26.09.24)
logitech m185 9 senede bozuldu benim:) sadece ışığı biraz erken bozulmuştu. 2-3 sene biraz erken olmuş.
0
nothing in my way
(26.09.24)
@nothing in my way

eski üretimler baya dayanıyodu da son üç senede iki tane eskittim ya bunlarda da kalite düşüşü oldu sanırım :( ortalamaya vurunca üç senede bir oluyor gibi hesapladım kafamdan ama saymadım da şimdi kaç mouse eskittim kaç senede diye :D
0
nundu
(26.09.24)
Cok yogun kullanmadigimi belirteyim, evde kullandigim mouse epey dayaniyor, 5-10 sene diyelim. Ofiste kullandigim mouse 5-6 ay gibi kisa surede bozuldu, benim hatam da olabilir, en az birkac kez yere dusurdum.
0
mbond
(26.09.24)
ben de 3. logitech'i aldim 5 senede. ilkini ilk sene icinde bozuldugu icin onlar degistirdi. ikincinin ömrü de sadece 2.5 sene oldu. simdikini 1.5 yildir kullaniyorum ama bir daha logitech almayi düsünmüyorum. cok hizli bozuluyor.
0
alice in potatoland
(26.09.24)
Logitech mouse u 10 yıldır kullanıyorum, babam dandik marka mouselar alıp her sene bozardı, sağlam oluyor diye ona da logitech aldım, her sene bir logitech bozuyor artık nasıl yapıyor bilmiyorum

Benim mouse hala çalışıyor logitech m185
0
grimavi
(26.09.24)
Logitech kullanıyorum ve memnunum. Çok uzun süre dayanıyor.
0
ferenc
(26.09.24)
5-6 senede bir değiştiriyorum tuşu bozuluyor.
0
ananiyimioguz
(26.09.24)
şirketin it ıvır zıvırlarını ben alıyorum :)

son üç senedir logitech kesinlikle çok bozdu buna katılıyorum. eski kalitesi ile alakası yok. 5 - 6 sene çalışan klavye mouse'lar vardı. onlar bozuldukça aynı model yenisi ile aldık onlar max 1-2 sene dayanıyor.

baktık o tarafta kalite gitmiş, sessiz tıklı modellere yöneldik. daha üst seri hesapta ve daha pahalı. fakat onlar daha kötü çıktı. 4 tane aldım denemek için üçü de 6-8 ay dayandı.

şimdi yine deneme amaçlı a4 tech aldım kendim kullanıyorum acayip memnunum. dayanıklılığı da iyiyse değiştireceğim. bu marka ile.
0
delidir yakalayin
(26.09.24)
son 20+ senedir logitech kullaniyorum.
5-6 senede bir bozuldugu icin degil sikildigim icin degistiriyorum, ya da laptop cantasindan dusuyor kaybediyorum.

2 senede bir bozuyorsan sende bir sikinti var derim.
0
cooperr
(26.09.24)
15 yıldır logitech trackbalları kullanıyorum, (çünkü ülkede başka trackball yok) 6. yılda bir halt oluyor aletlere çalışmıyor. bunun tıklama sayısı sınırlı olan çipleri varmış meğer içlerinde, atıyorum 100 bin tıklamadan sonra çalışmıyormuş. redditte çinden çip getirip yenileyenler ve aynı mausu yıllarca kullananlar vardı.
0
titanyum22
(26.09.24)
Logitech MX Vertical kullaniyorum. Carpal tunnel nedeni ile ergonomik sebeplerle aldim. Bence pahali bir urun. 5. yilda bahsettiginiz gibi belirtiler basladi.

Bir buton basili iken birakabiliyor. Switchleri bozulmus artik. Aynisindan yeni bir tane daha aldim ama buton da satin aldim orijinal Omron marka. Bozulan mouse'un switchlerini de degistirecegim. Sadece buton yuzunden atilamayacak bir urun bence.
0
nop
(27.09.24)
(4)

Na seviyesini yükseltmek

bir soru sorcam
tuz dışında nasıl yükselir
tuz dışında nasıl yükselir
0
bir soru sorcam
(22.09.24)
Na sodyum yani tuzun ana bileseni dolayisiyla tuzla yukselir tabii. Tuz disinda yukseltebilecek seyler de yine tuzlu olan seyler. Mesela cekirdek, soya sosu, tursu vs. Maden suyu ile de yukselebilir. Ayrica sodyum atilimi (bazi ilaclarla mesela) nedenli bir dusukluk varsa atilimi azaltmaya calismak da sodyumu yukseltir. Cok su icmek de sodyumu dusurecegi icin su kisitlamasi da sodyumu yukseltebilir. Daha detayli sebep ve sonuc arastirmak icin bu durumun tibbi adi olan hiponatremi diye aratip arastirabilirsiniz
0
gibicibicis
(22.09.24)
Ev ortamında başka türlü yükselmez.

Hastane ortamında bile hiponatremi durumunda oral tuz tedavisi uyguluyorlar.

Durum ciddiyse %3 NaCl içeren hipertonik serum bağlıyorlar (normal serumlar izotonik, %0.9 NaCl içeriyor) ama kontrollü şekilde çok yavaş verilmesi gerekiyor, aksi takdirde beyin ödemine sebep oluyor.

Yani sodyum düşüklüğünüz varsa ve bu sizi hastanelik edecek düzeyde değilse tuz yiyin.
0
kibritsuyu
(22.09.24)
kullandığım bir ilacın (depakin) yan etkisi sonucu alt sınırda kalıyor kan seviyesinde
extra tuz tüketiyorum, et, balık, ıspanak, havuçta da varmış google'a göre
0
🌸bir soru sorcam
(22.09.24)
marulda sodyum vardır, gömün gitsin.
0
ravenudon
(23.09.24)
(5)

Audi A3 Navigasyon

twelfth
Bayi, alacağım Audi A3'e navigasyon ekleneceğini söyledi. Audi'lerdeki navigasyon nasıldır? Kullanan bilen var mıdır? Yandex gibi kaliteli midir? (Carplay kullandığım için Apple Maps kullanıyorum ve memnun değilim.)
Bayi, alacağım Audi A3'e navigasyon ekleneceğini söyledi. Audi'lerdeki navigasyon nasıldır? Kullanan bilen var mıdır? Yandex gibi kaliteli midir? (Carplay kullandığım için Apple Maps kullanıyorum ve memnun değilim.)
0
twelfth
(20.09.24)
apple maps beğenmiyorsan bunu hiç beğenmezsin. ekran yansıtma varsa google maps kullan bence
0
etna
(20.09.24)
carplay kullanıyorsan yandex de kullanabilirsin, madem o kadar kaliteli niye apple maps kullanıyorsun ki.
0
ravenudon
(20.09.24)
Tomtom falan yüklenir bahsettikleri budur, trafiği dikkate alsın falan düşük ihtimal ama mesela ben bazen google maps'in trafik var olsa da olmasa da saçmaladğı durumlarda araba navigasyonuna bir bakıyorum.

Mesela maps genelde kuzey marmaradan falan verir bir çok yol tarifini trafik olmasa da, sebebi diğer yollarda beklenmedik trafik olabilirdir, bu offline navigasyon ile diğer yolları da görürsünüz. Bir de kavşaklardaki yol tarifi benim arabanın daha iyi oluyor, hangi şeritten nasıl ayrılacağını gösteriyor
0
atom karincanin torunu
(20.09.24)
@ravenudon aracımda car play var. telefonum iphone. telefonu takar takmaz embedded olarak apple play çalışıyor. google maps ve yandex çalıştırmak için özellikle o app'i seçmek adres girmek vs gerekiyor.
0
🌸twelfth
(20.09.24)
apple maps'ı silip yalnızca google maps tutarak varsayılan maps uygulamasını google maps yapabilirsiniz. bu sayede carplay'e bağlanınca da google maps otomatik olarak acılır.
0
ayin yazari
(20.09.24)
(3)

Tenisin evrimi

piranase
Profesyonel tenis ile ilgili;1.son 15 seneye bakıldığında maçların seyir zevki azaldı mı yoksa arttı mı?2.tamamen baseline'a dönük maçları eğlenceli buluyor musunuz3.Güce dayalı mı tekniğe dayalı mı oyun stili daha eğlenceli?4.Eskiye göre rekabet artı mı?5.Double maçları izliyor musunuz?6.Favori oyu
Profesyonel tenis ile ilgili;
1.son 15 seneye bakıldığında maçların seyir zevki azaldı mı yoksa arttı mı?
2.tamamen baseline'a dönük maçları eğlenceli buluyor musunuz
3.Güce dayalı mı tekniğe dayalı mı oyun stili daha eğlenceli?
4.Eskiye göre rekabet artı mı?
5.Double maçları izliyor musunuz?
6.Favori oyuncunuz kim?

teşekkürler
0
piranase
(08.09.24)
1- 15 sene öncesine dair fikrim yok.
2- hayır. yalnızca baseline maçları aşırı sıkıcı.
3- teknik.
4- hayır.
5- hayır
6- all time federer, şu an alcaraz.
0
ilgeru
(08.09.24)
1) Nadal ve Federer'in sahneden çekilmesi pek yaramadı. Djoko'yu zaten hiç sevmem o yüzden pek izlemiyorum artık. Alcaraz dışında pek tutunan da olmuyor

2) Arada bir fileye gitmek lazım

3) Nadalcıyım ama spor teknik için izlenir ya

4) Djoko da sahneden çekilince erkekler tenisi ne aşamaya gelecek merak ediyorum, Alcaraz dominasyon kurabilir ya da son 10 senedeki kadınlar tenisi gibi olabilir.

5) Hiç izlemedim

6) Nadal. Şu ankilerden Djoko'yla oynayan kimse o
0
nundu
(08.09.24)
1.son 25 seneye baktığımda maçların seyir zevki azaldı
2.olabilir
3.ikiside
4.hayır
5.hayır
6.federer

daha dün gece erkekler finalini izledim, gerçekten 5-10 puan dışında sıkıcıydı.
90 ların sonundan 2005' e kadar daha rekabetçiydi. sonra federer, nadal, joko arasında geçti, 20 yılı kapattılar, kendi aralarındaki maçlar süper olsada genel olarak rekabeti bitirdiler.
0
ravenudon
(09.09.24)
(32)

Eşim annelik yapamaz mı?

amusan
Eşime evlenmeden önce çocuk istemediğimi net şekilde söylemiştim ve bu konuda anlaşmıştık. Evlilikten iki ay sonra eşim bir sağlık sıkıntısından kaynaklı ileride anne olma şansını kaybedebilir durumu ortaya çıktı ve çocuk istiyor. İletişim sorunlarımız var anlaşamıyoruz ama esas çocuk istememem yüzü
Eşime evlenmeden önce çocuk istemediğimi net şekilde söylemiştim ve bu konuda anlaşmıştık. Evlilikten iki ay sonra eşim bir sağlık sıkıntısından kaynaklı ileride anne olma şansını kaybedebilir durumu ortaya çıktı ve çocuk istiyor. İletişim sorunlarımız var anlaşamıyoruz ama esas çocuk istememem yüzünden ayrıyız.

Boşanmamamız için evlilikteki tartışma konularımızı çözmemiz sonrasında benim çocuk istemem gerekiyor. İçimde hiçbir zaman çocuk sahibi olma hevesi olmamışken o oluşmalı. Bir yandan kafamda eşimin anne olmasıyla ilgili soru işaretleri var.

Düzenli tertipli bir insan değil. İş yapmayı seven bir insan değilim diyor. Her zorlukta desteğe ihtiyacı oluyor, kendi çabalamak yerine ailesinden yardım istiyor, psikolojik olarak çöküyor ve panik oluyor. Sürekli birinin onu kaldırması toparlaması gerekiyor. Ben o teselliyi veremiyorum onu sakinleştiremiyorum o üzülünce allak bullak oluyorum ve bu da benim çözemediğim bir sorun.
Bize bebek doğduktan sonraki süreçte uzun süre destek verebilecek bir ebeveynimiz yok, yardımcı olacak birini tutacak maddi gücümüz yok ve evimiz de bebek geldiği durumda çok küçük kalacak taşınmamız gerekecek.
Üzerine boşanma konusu ortaya çıktığında ailem çocuk sahibi olmamı istemelerine rağmen o annelik yapamaz çok zorlanır dedi bu da kafamda soru işareti oluşturuyor.

Bu kadar kafama takılan şey olması çocuk olduğu durumda da boşanma ihtimalimizin yüksek olduğunu düşündürüyor. O zaman o kadar uyarıya ve sinyale rağmen emin olmadan o yola çıktığıma pişman olacağım. Çocuğun da annesi babası ayrı olduğu bir hayatı olacak.

Sizce çok mu olumsuz düşünüyorum ve haksızlık mı ediyorum?
0
amusan
(05.09.24)
Olması gerektiği gibi gerçekçi düşünüyorsun

Zaten çocuk istemiyorsun, eşini de hem karakter hem psikoloji yönünden tanıyorsun, ekonomi yönünden yardımcı gibi şeyleri karşılayamayacağınızı görüyorsun

Çocuk meselesi evlilikteki en temel konulardan biri, isteyeni de istemeyeni de suçlayamayız ama bu evliliğin bitmesi daha hayırlı üçünüz için de
0
grimavi
(05.09.24)
büyük ihtimalle çocuk olsada olmasa da boşanırsınız.
0
ravenudon
(05.09.24)
Uzun vadede bu sorunlar maalesef sürecektir ayrıca eşinizin sağlık sorunları ileride çocuk sahibi olmasına engel olacaksa ve su anda buna sahip olacakken sizden kaynaklı bunu sağlayamazsa sonraki süreçte size hayatı daha da katlanılmaz hale getirebilir, bu noktada sizin çocuk istemediğinizi yeniden ileri sürerek anlaşmalı boşanmayı teklif edebilirsiniz böylelikle hem siz hem de eşiniz herhangi bir kısıtlama altında yaşamak zorunda kalmaz
0
apocalipy
(05.09.24)
Esinin daha baslamamis anneligiyle ilgili ortada fol yok yumurta yokken sacma sapan konusmana gerek yok.
Senin istememen yeterli baska bahaneye gerek yok.
Karisinin hakkinda ailesinin ileri geri konusmasina izin veren bir erkek baba olmamali asil.

Yarin bir gün bebek bezi nasil degistiriliyor anne yhaaa diyip sonra kadina yüklenirsin.
0
robert bosch
(05.09.24)
Vakit kaybetmeden boşan hocam çocuk falan düşünme bile. Çocuğa yazık olur.
0
pavlis
(05.09.24)
Senin çocuk istememen boşanmanız için yeterli. +1 Ayrıca daha ortada hamilelik bile yokken karının anneliği hakkında ailenin bu şekilde ileri geri konuşması ve senin bunu normal karşılaman, sonraki zamanlarda kadının başına gelecekleri belli ediyor zaten. İkiniz için, hatta nedense ailen için de sizin boşanmanız en doğrusu.
0
moonie
(05.09.24)
şöyle düşün, çocuk varken mi boşanmak çocuksuz boşanmak mı? iki türlü de boşanacaksınız gibi duruyor. çocuk olduğunda iletişimini hiçbir türlü koparamayacaksın ve sorunlar da katlanarak artacak (hamileyken ayrılmış biri olarak yorumladım).
0
deartheodosia
(05.09.24)
@Robert @monnie
Ailem benim de çocuk olduğunda ona yeterli desteği veremeyeceğimi de söylüyorlar. Çok soğukkanlı bir insan olmadığımı ben de biliyorum ve dedikleri şeyler hep ihtimaller. Amaç eşimi eleştirip beni övmek değil ileride yaşanabilecek şeyler. Konu boşanmaya gelene kadar ailem hiçbir konudan haberdar değildi konuşmadı ama konu çocuk olunca çevreye neden çocuk istemiyorum bende ne sorun var sorgusuna girdim. Öyle olunca da yorumlar ortaya çıktı.
0
🌸amusan
(05.09.24)
@amusan, evine dön cocugum. kizin basini yakma daha fazla. sen evlenmemissin. ona da mi hazir degildin? :) ona nasil izin vermis her seyi en iyi bilen ailen?
0
robert bosch
(05.09.24)
siz çocuk sahibi olmak mı istemiyorsunuz, yoksa çocuğun eşinizden olmasını mı istemiyorsunuz bir karar verin?

bu kadar lafın üzerine, aslında eşinizi kafanızdaki "anne" tanımına uygun görmüyor ve bu sebeple ondan çocuğunuz olsun istemiyorsunuz gibi geldi. bunu ona dürüstçe söylememiş ve kolaya kaçarak yalan söylemişsiniz. eşiniz de belki samimi olmadığınızı anlamış, belki de zamanla çocuk fikrine alışabileceğinizi düşünmüş olmalı ki sizinle evlenmek istemiş.

bu haliyle samimi olmadan başladığınız evlilikte hatanızın farkına varmanız iyi olmuş.

yaşınızı bilmiyorum ama haddim olmayarak tavsiyem ailenizi iç ilişkilerinize dahil etmeyin. zira aile torun istedi diye çocuk yapılmayacağı gibi, yine aile torun istemedi diye de çocuk yapmaktan vazgeçilmemeli.
0
tnz
(05.09.24)
Çocuk rızkıyla gelir derler. Evliliğinizin bir meyvesinin olması çok iyidir. Hayatınıza bir anlam katar. Yoksa ilerleyen yaşlarda hiç bir amaç olmadan ölümü beklersiniz. Ayrıca bir bakmışsınız o bebek evliliğinize renk katmış. Hiç belli olmaz. Peşin hükümlü olmayın. Bebeğe de bakarsınız alışırsınız merak etmeyin.
0
messor
(05.09.24)
Her şekilde ikinizden karı koca da olmaz, anne baba da olmaz. Zaten herkes bunları olacak diye bir şey yok. Boşanmak sizin için en hayırlısı bence.
0
inawen
(05.09.24)
yukardakiler+1

benim anlamadigim siz cocuk yapmayip bosansaniz bu kadinin ya hemen gebelik ya da hic gibi durumu varsa ne ara hamile kalacak? acilen ayrilin
0
ala09
(05.09.24)
Sizin çocuk istememeniz boşanmanız için yeterli +1
Ve çocuk olsa da boşanacaksınız gibi duruyor +1

"Eşim istiyor" diye, "rızkıyla gelir" diye, "yapalım da alışırız nasıl olsa" diye çocuk yapılmaz bence. Toksik aileler, sağlıksız ilişkiler, çocuğun okul parasını kazanıcam derken evde çocuğuyla vakit geçiremeyen babalar (ve o babaların ihmal edilmiş çocukları) böyle böyle ortaya çıkıyor.
0
kobuzchu kiz
(05.09.24)
@tnz
Çocuk sahibi olmak istemiyorum ve flört döneminde eşime anne olma hayalin varsa mani olmak istemem diyerek söyledim. O da tamam sen istemiyorsan yapmayız demişti.
Son durumda ben hala çocuk istemiyorum üzerine ek soru işaretleri var. Eşime ve danıştuğım terapiste göre evliliğimizin iyi gittiği durumda çocuk isteyebilirmişim.

İleride de çocuk istememe durumumda onun vaktini çalmış olmamak için hadi çift olarak toparlamaya çalışalım demeden önce kendi fikrimi netleştirmeye çalışıyorum.

Ailemi dahil etmek istemezdim. Sorunlu bir durum olduğunu biliyorum. Bir anda biz çocuk yapmayı kabul etmezsem boşanacakmışız deyince onların yorum yapmasına da engel olamadım. Keşke daha karar size ait şeklinde bir yorumda bulursalardı ama çocuk yaparsanız pişman olursunuz gibi bir yorum ilişkiye onları çok müdahil etti.
0
🌸amusan
(05.09.24)
rızkıyla gelir... rızkı belki bok gibi bir hayattır. rızkıyla gelir lafına hiç güvenmeyin.
çocuk olsa da olmasa da boşanma ihtimaliniz çok yüksek. bu arada titanic kemancısı' nın söylediği de gözden kaçmamalı.
0
kisa
(05.09.24)
Önceki duyuruda da yazmıştım kadını bir sal Allah aşkına. Senin yüzünden çocuksuz kalacak.

Karısının anneliğine laf ettiren kocadan da olmaz zaten.
Ayrıca tembel veya psikolojik olarak zayıf diye niye anne olamasın ya. Ben de anne olmadan önce çok tembel ve hiç iş sevmez biriydim, salondaki bardaği mutfağa götürmeye üşenirdim. şimdi tüm gece uyumuyorum bir kez bile şikayet etmedim.
0
kaptan maydanoz
(05.09.24)
Çocuk sahibi olmak, yav bi yapalım bakalım becerebiliyor muyuz, kervan yolda düzülür denecek bir şey değil. Bundan 30 sene öncesinin ekonomik koşullarında çocuk büyütmek o kadar da mesele olmayabilirdi ama mevcut koşullarda bu kararı verirken çok iyi düşünmek gerekiyor.

Öyle bir doğursun hele belki de süfer anne olacak ne belli denecek durum yok. oyun mu bu, olmazsa ne yapacaksın? çocuk rızkıyla gelir falan, böyle aptalca beylik laflara güvenip çocuk yapılmaz.

Kaldı ki çocuk istemiyorsunuz ve bu konuda el sıkışmışsınız. Bundan sonraki süreçte çocuk yapmazsanız bunun için tüm evliliğiniz boyunca suçlanacaksınız. Bir şekilde çocuk yaparsanız da sizin zaten çocuk istemediğiniz karşılaştığınız her zorlukta önünüze konacak.

Dünyada sadece tek kadın eşiniz tek erkek de siz değilsiniz. Eşiniz çocuk istiyor ve siz istemiyorsanız, bundan da eminseniz bir çocuğun hayatını mahvetmeden boşanıp mutlu olabileceğiniz evlilikler yapın. Hem siz hem eşiniz daha mutlu seçimler yapabilirsiniz. Eğer isteklerinize ve ilkelerinize aykırı davranırsınız, hem siz, hem eşiniz hem de doğacak çocuk bu durumun getirdiği sorunlarla hayatınız boyunca uğraşacaksınız.
0
thracia
(05.09.24)
@titanic kemancısı
Doktordan kendim duydum 9-10 ay içinde çocuk yapmazsa yapabilmesi için ameliyat olması gerekecek. Ameliyat korkusu olduğu için o ihtimal iptal. Konunun gerçekliği hakkında şüphem yok. Kitle yıllarca çok az büyürken bir anda hızlı şekilde büyüyünce bu tablo ortaya çıkmış. Bunu öngörememiş.
0
🌸amusan
(05.09.24)
Ya ne yardan ne serden durumu seninki.
Çocuk mu istemiyorsun? Yoksa bu kadınla bir çocuk yapmak/aile kurmak istemiyorsun bunu konuşalım önce.

Fol yok yumurta yokken (kötü anne olacağına dair ispatlı bir kanıt) eşinle ilgili böyle endişelere kapışmışsın ama senin kök ailenle kendi özel hayatını bu şekilde konuşman kanıtlı bir kötü davranış.

Siz kendi tercihinizi daha önce dile getirmiş olduğunuz için haklısınız. Eşiniz de başta okey dediyse şu an doktordan duyduğu şey neden onu etikiledi? Bu neden onun/sizin gündeminiz şu an?

Ha eğer vazgeçtiyse de anlaşılmayacak bi durum değil, ayrılırsınız.
0
rewlack
(05.09.24)
sadece sizi dinleyerek eşiniz hakkında doğru yanlış evet hayır diyemeyiz ancak anlattıklarınız ışığında durumunuz çözülecek gibi değil her türlü ayrılık yolu görünüyor maalesef
0
basond
(05.09.24)
çocuk rıskıyla gelir -1 o eskidendi şimdi kendimize zor bakıyorken çocuk üstüne tüy dikmek olur.

- çocuk istemiyorsunuz

- hem siz hem aileniz kızı ezikleyip duruyorsunuz. bu da varsa bile potansiyelini çıkarmada yetersiz kalıyor. kız iyice batağa batıyor mental olarak. üstüne bir de bu durumda çocuk yapmasın zaten.

- çocuk olsa tam anlamıyla destek olamayacağınızı düşünüyorsunuz. kaldı ki eşinize bile tam anlamıyla olamayacığını düşünüyorsunuz. bence burada asıl ezik ve güçsüz sizsiniz çünkü hem pısırık bir eş seçmişsiniz hem de onu küçük görüp duruyorsunuz. hem ona kol kanat geremiyorsunuz hem de çocuk olsa bakamam diyorsunuz. ben de başta böyle hatalar yaptım, dönülebilir, ayrılın. kendinizin güçlü yanlarına odaklanın, daha güçlü kadın tercihleri yapın. tabi fazla da yapmayın bu sefer de siz eziliyorsunuz :D orta yolu bulmak lazım.

- kadıncağız çocuk istiyorsa sizinle olması hata olur bırakın ayrılın medeni bir şekilde o da kendini değerli hissettirebilecek bir eş bulsun ve ondan çocuk yapsın mutlu mesut yaşasınlar
0
ananiyimioguz
(05.09.24)
Çocuk evliliği bir yere kadar kurtarır, sizin durumunuzda çocuk yapmayı geçtim, evli kalmak bile çok zor. Sakın, sakın, sakın...
0
kimlanbu
(05.09.24)
Anladığım, ikiniz de daha çocuksunuz. Olay bu gibi.
0
encokbenisevinnolur
(05.09.24)
Bence çocuk yapmayın zaten iletişim sorunlarınız varsa anlaşamıyorsanız çok yanlış bir karar olacak bu.
ailenizin size "o annelik yapamaz" demesi çok irrite edici. Bu yorumdan sonra asla objektif kalamıyor ve eşinize üzülüyorum sadece.
0
Kediyi üzdün
(05.09.24)
sen zaten çocuk istememe konusunda netsin ve eşinin de annelik yapamayacağını düşünüyorsun. iletişim sorunlarınız var ve anlaşamıyorsunuz. e bu durumda herkes yoluna baksın.
0
elorelia
(05.09.24)
esim bok gibi bir insan diye duyuru acsan da olurmus yani. ailen de sahaneymis, üstlerine vazife gibi ilk firsatta el kizina bir tekme de biz atalim demisler. aslinda cocuk olursa biz bakmayiz demek istemisler de bunu derken esini ezme firsatini da kacirmamislar. tipik babanne-dede ikilisi.
bence de hemen bosanin. esin icin en iyisi olur. en azindan kadin sansi daha iyi kisilerde dener.
terapiste o kadar para dökmeyin. cogunun amaci sorunlari cözmek degil, bosanmayi geciktirerek daha cok para yolmak. duyuru ahalisi resmen hemfikir bu duyuruda, örnegine az rastlanir bir an.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(05.09.24)
antinatalist bir insanım ama boşanman gerektiğini ve eşinin anne olma hakkı olduğunu düşünüyorum. becerip beceremeteceği kendi sorunu. en son anne olacak insanlar bile anne olurken senin kalkıp da dağınık ve sorumsuz diye kadına anne olamaz demen çok saçma ve haksız. boşanman gerek.
0
titanyum22
(05.09.24)
Ben dahil hiç kimsenin bu kadar ciddi bir konuda sana akıl vermesine müsade etme. Eğer maddi ve manevi hazır değilseniz asla çocuk yapmayın. Onun mutlu bir çocukluk grçirme hakkını elinden almanız çok acımasızca. İyi bir evlat yetiştirmede ilk adım sizin eşinize ve onun size olan sevgi ve merhametiniz ile mümkün. Şu an bu ortam oluşmamış ise hiç bir şeyi acrleye getirmeyin. Annelik yapıp yapamayacağı çok öznel yorumlamalar. Kimse annelik kavramını yoruma açamaz. Yaşayan bilir. Bunu bir baba olarak söylüyorum. Siz babalık yapabilrcek misiniz? Evet ise bu konu neyi kapsıyor? Bence çocuktan öte sizin birbirinize olan eş ilişkinizi gözden geçirmeniz ve bunu iyileştirecek iseniz bu noktada adımlar atmanız gerekiyor.
0
bugisme
(05.09.24)
iki acayip nokta var:

1) "Eşime evlenmeden önce çocuk istemediğimi net şekilde söylemiştim ve bu konuda anlaşmıştık. Evlilikten iki ay sonra eşim bir sağlık sıkıntısından kaynaklı ileride anne olma şansını kaybedebilir durumu ortaya çıktı ve çocuk istiyor."

- zaten baştan çocuk yapmama üzerine anlaşmışsınız. sağlık sıkıntısı sebebiyle ileride çocuk yapamama ihtimali ortaya çıkınca eşin neden çocuk yapmak istiyor? zaten başta kabul ettiği durum "çocuk yapmama" durumu? eşin burada haksızlık etmiş sana.

"ileride çocuk yapamıyor muyum, e güzel, ben de zaten çocuk yapmak istemiyordum, eşimle bu konuda anlaşarak evlenmiştik" demesi gerekirdi.

2) "ailem çocuk sahibi olmamı istemelerine rağmen o annelik yapamaz çok zorlanır dedi."

sen de bir ailesin.
büyüdüğün ailenin böyle yorum yapması ve senin ve eşinin hayatını etkileyebilmesi. üzüldüm kadına. ama kadın haksız burada.

----

evlilik sözleşmesi sayılabilecek durumu eşin bozmuş. başta seninle çocuk yapmamak üzere evlenmişken seni çocuk yapmaya zorlaması olmaz. başkalarının etkisi altında kalmadan, başkalarının eşin hakkında yapacağı yorumlara aldırmadan, sen çocuk istiyor musun istemiyor musun? istemiyorsan ayrıl, bari zaman kaybetmesin.
0
tabudeviren
(05.09.24)
duyurunuzdaki "eşime evlenmeden önce çocuk istemediğimi net şekilde söylemiştim" kısmı nedense herkesçe kabul görmüş. ancak bunu söyleyip sonradan çocuk sahibi olup iyi ki çocuk sahibi olmuşum diyen insanlar var ve bunların sayısı azımsanmayacak düzeyde (belki bu oran benim ve çevremdekilerin yaşıyla da alakalı olabilir).

sizin eşinizle olan iletişiminiz nasıldı, bunu ne şekilde ifade ettiniz, eşiniz gerçekten bunu anlatmak istediğiniz şekilde anladı mı kısımları bence yoruma açık. belki eşinize sorsak "ileride çocuk isteyebileceğinin sinyallerini bana vermişti", "fikrini değiştireceği izlenimine kapıldım" diyebilir.

bu arada hala daha bir yandan çocuk istemiyorum derken diğer yandan ailem, terapistim ileride çocuk isteyebilirsin dedi, galiba isteyebilirim diyorsunuz. sizin bu arada kalmışlığınız sebebiyle eşiniz de söylediklerinizi farklı yorumlamış olabilir.

o yüzden "ben söylemiştim" diyerek konuyu çarpıtıyorsunuz gibi geliyor. soru basit. eşiniz sizin de katkınızla bir bebek dünyaya getirmek istiyor. geleceği boş verin ve hiç kimsenin etkisinde kalmadan söyleyin siz bugün ne istiyorsunuz? kolaya kaçmayın. terapistinize, ailenize, bir başkasına sormayın. bu sorunun cevabına göre de kararınızı verin.
0
tnz
(05.09.24)
Sen eşini sevsen ve gram değer verseydin eşini burada kötüler gibi konu açmazdın bu bir. Bir insan becerikli veya beceriksiz olabilir ama bu durum onu iyi veya kötü bir anne olacağını ifade etmez. Bak burayı iyi anla. Bu senin ne haddine ayrıca.

İki, ananı babanı da karıştırmışsın mevzuya bir de oldukça gereksiz ve karınızı yeren bir yorum yapmışlar. Onlara ne?
Boşanın bırakın o da rahatlasın bu narsistten kurtulduğu için sevinsin.

Bana şımarık bir çocuk gibi geldin üzgünüm
0
Hallegadola
(08.09.24)
(7)

Valiz fiyatları neden bu kadar uçuk?

mikahakkinen
Samsonite'ın en uygun model valizi 10 bin tlden başlıyor. Çok değişik lüks markaların valizleride çok uçuk fiyat mesela ortalam bir yatak fiyatı 10bin 30bin bandında. Neden valiz fiyatları bu kadar uçuk?
Samsonite'ın en uygun model valizi 10 bin tlden başlıyor. Çok değişik lüks markaların valizleride çok uçuk fiyat mesela ortalam bir yatak fiyatı 10bin 30bin bandında. Neden valiz fiyatları bu kadar uçuk?
0
mikahakkinen
(22.08.24)
Samsonite kesinlikle alma pişmanlıktır.
Daha ilk seyahatimde tekeri kırıldı.
0
rentts
(22.08.24)
İstanbuldaysan Eminönü Mercan yokuşuna git, tam adres veremeyeceğim ama orada yerel üreticilerin mağazaları var biz birinden beğenip 3lü set + 1 büyük daha almıştık. O dönem Boynerde tek valiz 3000 falandı biz 4 valizi 3000 küsura almıştık. Kaç kere yurtdışı uçuşunda kullandık bi problem yok mesela. Bir aksamı bozulsa bi gittiğimde gider tamir ettirir veya o parçayı alırım üreticisi orası :)
0
nhk ni youkosu
(22.08.24)
samsonite çok güzel valiz
0
alp9900
(22.08.24)
Bana kalırsa Samsonite ya maddi durumu iyi olan birine, ya da valizi çok kullanan ama valizin kırılma tehditi olmadığı durumlarda alınır. Mesela Havaş otobüsündesiniz, Samsonite valiziniz bagaj koluna denk geldi ve kapattılar çat diye kırıldı, üzer. Örneklerini gördüm. Sıradan bir ikame bagaj teklif ederler, uğraşılmaz da.

Zamanında 3'lü set, sert malzemeden valiz aldım. Harika değil, bir süre sonra tekerleri takılmaya falan da başladı ama makul bir süre iş gördü.

Soruya cevap vermemişim. Neden bu kadar pahalılar tam bilmiyorum. Tahminlerim, tasarım, arge, reklam, marka algısı, kalite vs diye düşünüyorum. Yurtdışında bariz daha ucuzsa, bir de Türkiye'deki niş ürün pazarının çılgınlığı.
0
mbond
(22.08.24)
eksisozluk.com

samsonite pişmanlıktır. Satış sonrası hizmeti yok desen yeri.

Türkiye'de zamanında YKM'de falan satılan, iyi kabin valizi üreten IT Luggage var. 10 yılı geçti ne tekeri ne başka bir yerinden sorun çıkartmadı bana. Türkiye pazarında hala satış yapıyorlar mı ama bilmiyorum.
0
stimpak
(23.08.24)
samsonite ın da kalitelisi ve ucuzu var, bazı serileri gerçekten çabuk bozuldu, ben bez valizlerin daha dayanıklı olduğunu gözlemledim.
0
ravenudon
(23.08.24)
valiz degil samsonite bakinca oyle olabilir. yani turkiye'de bir sekilde luks algisi olusmus markalara (luks olmasa bile) millet hucum ettigi icin o spesifik markalarin fiyatlari ucuk oluyor.

ote yandan 12-13 sene once dekatlon'dan aldigim markasiz valizi hala kullaniyorum mesela. ogrenciyken almistim, pahali bir sey almis olamam. markadan uzaklas yani.
0
hot potato
(23.08.24)
(7)

evde kan şekeri ölçümü diyabet hakkında fikir verir mi?

ferenc
bir kişinin diyabet hastası olup olmadığı evde kan şekeri ölçümü yoluyla belli olabilir mi?
bir kişinin diyabet hastası olup olmadığı evde kan şekeri ölçümü yoluyla belli olabilir mi?
0
ferenc
(08.08.24)
Diyabetten kastın Tip2/İnsülin direnci sanırım, gerekli ölçüm cihazları varsa açlık kan şekeri ölçümü ve tokluk kan şekeri ölçümü yapıp diyabet için gerekli referans aralığında olup olmadığına bakarak bir fikir sahibi olabilirsiniz.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(08.08.24)
Evet tip 2 için sormuştum.
0
🌸ferenc
(08.08.24)
O cihazlarla tanı konmaz. Tanı konduktan sonra ilaç dozunu ayarlamak için fikir verir. 3-5 eksik/fezla olması ilaç dozu için o kadar da önemli olmadığından biraz hatalı ölçmesi tıbben dert değil. Ama tanı koymak damgalamak gibi bir şey. O yüzden daha kesin cihazlarla su karar verilir.
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(08.08.24)
tanı zaten evde konmaz da fikir verir mi, evet hem de kralını verir.

ev tipi cihazlar son derece doğru ölçüm yapıyorlar. hastanede yatarken bile her gün şeker takibi yapılıyorsa hemşire gelip onunla ölçüyor, her sefer damardan tüple kan alıp laboratuvara yollamıyor. demek ki sonuçları güvenilir.

diyebet demek açlık glukozunun 125 üzeri olamsı demek. ama ölçtün 130 çıktı, hemen paniğe gerek yok. her gün aç karnına aynı saatte ölçüyorsun, baktın hep 125 üzeri veya o civarda çıkıyor, hemen dahiliyeden randevu alıyorsun, açlık ve tokluk glukozunuza, açlık insülinine, hba1c ismi verilen üç aylık şeker durumuna bakıp diyabet olup olmadığınıza karar veriyor ve ilacınızı planlıyor.

ha ölçtün ölçtün hep 70-90 civarı çıkıyor, paniğe gerek yok, dahiliyeye de genel kontrole gidersin sadece.
0
kibritsuyu
(08.08.24)
açken mi ölçmek daha doğru tokken mi?
0
🌸ferenc
(08.08.24)
takip yapacaksan sabah en az az 8 saatlik açlıkla ölçmen gerekli.

tokluk ölçeceksen ağzına ilk lokmayı attıktansonra saate bakıp tam 2 saat sonra ölçeceksin. ama açlık ile tokluk arasındaki analizi doktor yapar.

fikir edinmek için her gün, ya da günaşırı sabah açken ölçüp kaydedebilirsin. büyük oranda fikir verecektir.
0
kibritsuyu
(08.08.24)
tip 2 için inisülüne de bakmak gerekiyor sanırım. en iyisi doktora gitmek.
0
ravenudon
(09.08.24)
(9)

Djokovic mi Federer mi Nadal mı?

dolantindr
Arkadaşlar günaydın. Şimdi ben en iyi tenisçi ya da başarılı diye baktım ama net bir bilgi bulamadım. Ya da karşılaştırılacak kriterler farklilasinca öne çıkan isim de değişiyor sanırım. Bu üç isimden en iyisi kimdir? Tenis dünyasının bir numarası kimdir?
Arkadaşlar günaydın. Şimdi ben en iyi tenisçi ya da başarılı diye baktım ama net bir bilgi bulamadım. Ya da karşılaştırılacak kriterler farklilasinca öne çıkan isim de değişiyor sanırım. Bu üç isimden en iyisi kimdir? Tenis dünyasının bir numarası kimdir?
0
dolantindr
(17.07.24)
benim için net federer.

nadal, federer yaşlanınca yenmişti.
nadal zayıflayınca djo ortaya çıktı.
0
baldan kaymak
(17.07.24)
Federer gençken de Nadal Federer'i yeniyodu ya. Zaten Federer'in Antisi olarak çıkmıştı.

Ben Nadalcıyım ama bu sorunun objektif bir cevabı yok bence. Yani sayısal olarak Djoko'nun grand slam ve master sayısı daha fazla ama zirvesine çıktığı dönem diğer ikisinin düşüşüne denk gelen ve piyasada başka tenisçi olmadığı dönem.
0
nundu
(17.07.24)
Sadece istatistik olarak bakınca Djokovic ama ortada Messi Ronaldo tartışmasından bile daha girift bir karşılaştırma var.
Her birinin diğerine karşı goat olmasını sağlayacak bir iki özelliği var ve buna diğerleri itiraz etmez. O yüzden tartışmasız ve objektif bir en iyi yok bunların arasında.
Recency bias yüzünden djokovic diyenlerin sayısı arttı, ondan önce nadal aynı sebepten önde götürüyordu. Federer ise baktığında aralarında en elegan ve eski usul tenisçi ama başarı olarak nadal ve djoker sonradan gelip üstünlük sağladığı için geride gibi gözüküyor. Halbuki o da zamanının çıta belirleyeniydi.

Sabaha kadar sürer yani bu tartışma, hepsi için elle tutulur bir goat argümanı var.
0
Bruce
(17.07.24)
bu üçünden "en iyisi" diye bir şey yoktur. tamamen kişiye bağlı. bu yüzden bunlara "big three" deniyor. en büyük şanssızlıkları diğer ikisinin olması yoksa üçü de tek başına bu sporun uzak ara en iyisi olabilirdi :)

bu tartışmanın net bir galibi yok, olamaz da. kim hangisinin oyununu seviyorsa ona "en iyisi" diyor.
0
ilgeru
(17.07.24)
bu tür tartışmalar genel olarak kişilerin en iyi olduğu zamanlara göre yarıştırılıyor. böyle bakıldığı zaman tabi yine kişiye göre değişir ama bir 4-5 yıl var ki; federer sanki herkesten önde.
mesela bazı vuruş haraketleri vardır, ders niteliğindedir, bu da o kişinin iyi oyuncu olduğunu gösterir (burda da federer açık ara önde), çok şampiyonluğu olmasa bile (boris becker gibi)
şahşi sıralamam - federer, nadal, sampras, djokoviç
0
ravenudon
(17.07.24)
Sorunun cevabını aslında vermişsin. Senin de dediğin gibi karşılaştırılacak kriterler farklılaşınca isimler değişir.

Sorduğun "En iyi" tanımını yaparsan cevap vermek çok kolay olur. Nedir en iyi? en uzun süre 1 numarada kalmak mı, en çok grand slam kazanmak mı, en çok maç kazanıp en az kaybetmek mi?

Tüm bunlar sayısal olarak cevaplarını hemen bulabileceğin çok kolay sorular. Ama en iyi tanımını farklı şekilde yaparsan isimler değişir. Örneğin 13 roland garros şampiyonluğu, bundan sonra tekrarlanması pek de mümkün olmayan bir başarı. Ya da novak'ın ulaştığı grand slam şampiyonluğu sayısını bir daha görür müyüz emin değilim.

Kişisel olarak benim bir numaram Federer. Kusursuz bir teknik, bir sporcudan ziyade bir sanatçı. İzlemekten en çok keyif aldığım sporcu. İki numara ise Nadal. İlk bakışta sadece güce dayalıymış gibi duran ve bu oyunla 30'unu göremez dediğim adam 30 dan sonra 8 grand slam 2 kez de gs finali yapmış, 30 dan sonra oyununu değiştirmiş, mental olarak neredeyse kırılmaz bir canavar. Ve tabii ki 3. sırada Novak, makina adam. İçlerinde mental olarak belki de nadala rağmen en güçlü kişi. Ondaki mental gücün çeyreği Federer'de olsa tenis dünyası bambaşka olabilirdi.
0
thracia
(17.07.24)
İstatistik, kupa sayısı olarak bakarsan djokovic
Sporculuk olarak nadal
Asalet olarak federer
Ben federerciyim
0
etna
(17.07.24)
rakamlar turnuvalar rekorlar yönünden bakarsak bence djoker en büyük. tüm rekorları altüst etti. bu yağında hala GS lerde final oynayabiliyor. 20'lik elemanları silip atıyor. tecrübesiyle.

ama tenisin en büyüğü dersek bence açık ara federer başka bir seviyede. oyunu çok klas duruşu vs herşeyi ayrı. bir maç izlemeye gitse oynayanlardan daha çok alkış alıyuor ilgi çekiyor.

bence üçü de iyi ben üçünü de severek takip ettim ediyorum. ama benim en iyi tenisçi sıralamam şu şekilde

1- steffi graf
2- federer
3- nadal
4- djoker
0
exlibris
(17.07.24)
Yorumlarınız çok güzel. Teşekkürler. Genel olarak benim anladığım, en iyiden kasıt olarak, teniste iz bırakan oyuncu anlaşılıyor, istatistiklerden bağımsız olarak. Bu anlamda da Federer öne çıkıyor gördüğüm kadarıyla.
0
🌸dolantindr
(17.07.24)
(9)

tenise başlamak istiyorum

nathanieltroy
selamlar. hiç spor yapmayan biri olarak en azından hafta sonları bir şey yapmak istiyorum. tenis ezelden beri çok eğlenceli geliyor ama ilk kez oynama isteği oluştu. fakat biraz korkuyorum. çünkü yapabilir miyim bilmiyorum. ben genel olarak toptan falan korkan biriyim, sanki vururken topu tutturamaz
selamlar. hiç spor yapmayan biri olarak en azından hafta sonları bir şey yapmak istiyorum. tenis ezelden beri çok eğlenceli geliyor ama ilk kez oynama isteği oluştu. fakat biraz korkuyorum. çünkü yapabilir miyim bilmiyorum. ben genel olarak toptan falan korkan biriyim, sanki vururken topu tutturamazmışım falan gibi geliyor :) belki çoğu yeni başlayan için öyledir zaten ama sormak istediğim şu: tenis herkesin iyi kötü öğrenebileceği bir spor mudur? bi yandan kolay gibi bi yandan da başlayınca zor olurmuş gibi görünüyor. en azından bi arkadaşımla hafta sonları düzgün oynayabilecek seviyeye gelebilir miyim çok zorlanmadan? kişisel yeteneklerin de etken olduğunun farkındayım tabii, herkes için farklıdır mutlaka ama ortalama biri için soruyorum.
0
nathanieltroy
(15.07.24)
Tenis ciddi kondisyon ister söyleyim.
0
numlock
(15.07.24)
Bir süredir tam olarak aynı kafadayım.
Ama kendime çok güvenmediğim için tenis değil de squash kararı aldım.
Hatta az önce decathlona gidip squash raketi ve topu aldım.

Bence tenisten çok daha iyi, birine ihtiyacın yok bir kere, yanında arkadaşın olmasa bile tek başına yapabilirsin. Bence bunlar avantaj.
Bir de benim amacım öyle profesyonel devam etmek falan değil hayatıma hareket katsın diye heves ettim.
0
mutekebbir
(15.07.24)
Tutuş, vuruş tekniklerinin (kendi kendine değil, ders alarak) çok iyi öğrenilmesi gereken,
Çok iyi ısınmanın ihmal edilmemesi gereken (gerçi bu her spor için geçerli ama teniste daha önemli)
(Bence ) belirli bir yaştan sonra heves edilmemesi gereken bir spor.

Genellikle elit kesimin tercih ettiği, sosyalleşmenin çok kolay olduğu kaliteli insanlarla tanışmanın yolu. Güzel bir spor.

Kapının anahtarını kilitte çevirebilmenin ne büyük bir nimet olduğunu insana öğreten tenisçi dirseği hastalığının çok kolay kapılabileceği bir spor.
0
Mirket
(15.07.24)
42 yaşında tenise başlamış biri olarak söyliyim mutlaka sizin seviyenizde birileri olacak ve onlarla oynayacaksınız, sonuçta şampiyon olmak için gitmiyorsunuz spor için gidiyorsunuz ve bence yapılabilecek en mantıklı seçeneklerden biri. korkmanız gereksiz, bi şort bi spor ayakkabı çok da pahalı bir spor değil.
0
ravenudon
(15.07.24)
Pilates dersinden, pt dersinden daha uygun. 2 sene yaptım. Tavsiye ederim.
0
gabe h coud
(15.07.24)
yaparsınız. bir hocadan ders almanız gerek. paketler genelde 10 saat oluyor. tam hatırlamıyorum ama 5-6 dersten sonra kendi seviyemdeki arkadaşlar ile oynamaya başlamıştım. partner bulmak biraz sıkıntı olabiliyor. bunun için de bu işi size yakın bir kulupte başlayarak çözebilirsiniz. kulupte hocalar ders verir ayrıca başlangıçta raket vs de almanıza gerek kalmaz. sonra hoca ile beraber size uygun bir raket seçersiniz.
0
surprise
(16.07.24)
bu yastan sonra bir Nadal olmayacaksin zaten. Öyle teknigi cok iyiymis falan takma kafaya. Ders al dendigi gibi, biraz teknikleri, vuruslari ögren, raket secimini ögren, kondisyon kazan. Bir sene sonra da istersen dersleri birakir kendine bir partner bulur haftasonlari zevkine mac yaparsiniz.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(16.07.24)
İçinden bile geçersin hocam , az kendine güven ya.

İmkan varsa özel ders , yoksa belediyelerin kursu bile olur. (Belediyelerin kursları kalabalık oluyor biraz) ; varsa etrafınızda 8-12 ders arası özel ders veren biri , işinizi görür. Ben özel dersin de 4lü gruplar halinde alınması taraftarıyım gerçi , pahalıya gelmesin.

Gelişiminiz olacak , her türlü öğrenirsiniz. Ancak tenis ayakkabısı almanızı tavsiye ederim.
0
ketcapli dondurma
(23.07.24)
ben koşu bandında ya da dışarda bir yerlerde dümdüz koşmaktan nefret ediyorum. kondisyon ve fitlik kazanmak için böyle sağlam fiziksel aktivite yaptıracak bir oyun lazım diye düşünürek başlamak istedim. bir arkadaşla gittik direkt oynamaya başladık o daha önceden oynamış bir dönem yetenekli de birisi, benim ilkti. maalesef sizin dediğiniz gibi oldu topu tutturamadım bazen, tutturduğumda da auta attım genelde. öyle olunca pek zevkli olmadı o yüzden bir daha gitmedim ama belki hocadan ders almaya gitsem daha farklı olurdu bilemiyorum. ben masa tenisinde de hiç iyi değilimdir bu arada gözlemlediğim kadarıyla masa tenisinde iyi olanlar bunda da yetenekli oluyor. bilardo, dart, bowling gibi isabet gerektiren sporlarda fena değilimdir aslında çok iyi olmasam da kötü de değilim ortalamayım diyeyim onlarla alakası yokmuş demek ki.

enteresan şekilde çok iyi servis atıyordum yalnız duran toplara iyi vuruyorum diye şakasını yaptım ama karşıdan gelince sıkıntı oluyordu.
0
semaforo de medianoche
(23.07.24)
(43)

Bir anda çocuk yapmak isteyen eş ve boşanma kararı

balllooon
Merhaba herkese, 3 aylık evli erkeğim. Eşimle 1.5 yıl önce tanışıp 3 ay önce evlendik. Bunun öncesinde 1 aylık arkadaşlık var. Birbirimizi tanımak için fırsat bulacak kadar birlikte vakit geçirdik diye düşünüyordum. Aile ve çocukluk öykümüz birbirine çok yakındı. Evlilikten çok önce çocuk istemediği
Merhaba herkese,
3 aylık evli erkeğim. Eşimle 1.5 yıl önce tanışıp 3 ay önce evlendik. Bunun öncesinde 1 aylık arkadaşlık var. Birbirimizi tanımak için fırsat bulacak kadar birlikte vakit geçirdik diye düşünüyordum. Aile ve çocukluk öykümüz birbirine çok yakındı. Evlilikten çok önce çocuk istemediğimi ve belki çok ilerde isteme ihtimalim olabileceğini ve kendisi istiyorsa ona mani olmak istemeyeceğimi söyledim. O da ben istemiyorsam benimle çocuksuz bir hayat geçirebileceğini söyledi.

Ben mantıkla hareket eden bir insanken o sevgisini de siniri de çok uçlarda yaşayan, tamamen duygularıyla hareket eden, çok kaygılı şüpheci biriydi. Sanırım bu da bizi yakınlaştırdı. Belli sabit tartışma konularımız olsa da aynı evi paylaşınca kaygılarının yersiz olduğunu anlayacağını düşünüyordu ve ben de buna inanıyordum. Sevgisinden ve dürüstlüğünden fazlasıyla emindim ve kendim de aşıktım. onunla bir hayat yaşamak istediğimden emin olduğum için evlenme teklif ettim ve evlendik.

Evlilikte çok tartışmalar olsa da çift terapisi alarak düzeltme yoluna girdik. Tam iyiye gittiğimiz dönemde yani 1 hafta önce vücudundaki miyomların ağrı yapması sonucu 1 yıl içinde çocuk sahibi olmazsa bir daha hamile kalabilme ihtimalinin zayıf olduğunu öğrendi. Burdan sonra başka bir insana dönüştü. Haberi aldığında boşanmak zorunda kalmaktan korktuğunu söyledi. "Aile dediğin en az 3 kişiden oluşur. Ben çocukken bile hep anne olmak isterdim. Anne olmak benim için çok önemli. Anne olamazsam içimdeki pişmanlık, mutsuzluk hiç geçmez" gibi şeyler söyledi. Ben çocuk istemiyorum biliyorsun deyince "Böyle bir durumda yanımda olmayacaksan bir daha olmana gerek yok" gibi şeyler söyledi. Kabaca boşanma resti gibi konuşmalar geçti. En son ailelere bu boşanma konusunu söyledik. Ben, terapist ve aileler bu konuyu rafa kaldırıp evlilikte mutlu bir süreç yaşamadan bu konuyu düşünmememiz konusunda hemfikirdik ama eşim sürekli ağlamaklı bir şekilde oturmaya başladı. Sürekli çocuk yapabilmek için ihtimalleri düşünmeye başladı. Hem benim hiç olmadığım bir senaryoya hazır değil hem de çocuğu hayatının amacı olarak görüyor.

Ben de bu stresli dönemde çok kilo verdim ve rahatsızlandım o yüzden bir süre uzak kalalım dedim kabul etti. Şimdi ne yapacağım bilmiyorum. Sürekli bir ağlama hissi var. Evi beraber dizdik herşey onu hatırlatıyor. Şehrin belli yerlerini onunla defalarca gezdik otobüslerde yolda hep ağlıyorum. Çocuk konusunda geri adım atsa tekrar bir araya gelmek isterim ama o da zor gibi.

Ben bunu nasıl atlatabilirim bilmiyorum. Tavsiyeler, yorumlar vs herşeye açığım.
0
balllooon
(15.07.24)
Bence yeni bir doktora gidip 1 yıl içinde hamile kalma mevzusunu gerçekten zayıf olup olmadığı hususunu netleştirin ve ona göre yol alın. Tamam eşinizle çocuk konusunda konuştunuz ama bir anda böyle bir kapının kapanacak olma ihtimali strese soktu demek ki. Ayrıca bu durumlar kadınlarda biraz da hormonal olduğu için net bir cevabı yok. Böyle bir hale girmiş sizinki de.
0
dedeminhirkasi
(15.07.24)
3 aylik evlilikte 3 yillik olay yasamissiniz.

cocuk konusunda farkli düsünmek bosanmak icin gayet iyi bir neden.
bosanan herkes sevmedigi icin bosanmiyor, hayatlari amaclari farkli oldugun icin de bosanmak saglikli bir durum.

bosanma meselesine aileleri karistirmak hata olmus. önce bosanip sonra haber vermeniz daha saglikli olurdu. süreci uzattiniz ve daha acili hala getirdiniz büyük ihtimalle. her kafadan bir ses cikacak.
0
robert bosch
(15.07.24)
@respect
Birlikte yaşamak ve hayatın devamını birlikte planlayacağımız için evleniyoruz sanıyordum. Eşimin "evlenelim ama çocuk yapmayı düşünmüyorum" dediğimde tamam demeden ileride isteme ihtimalini düşünerek hareket etmesi gerekmez miydi?
Ben keşke baştan hayallerini tam anlatsaydın hiç ilerleyip bu kadar acılı bir sürece girmezdik görüşündeyim.
0
🌸balllooon
(15.07.24)
@robert bosch
Evet o büyük hata oldu ama çok sıkışmıştım ve birilerine anlatıp ben mi abartıyorum veya bu şekilde bir reste üzülmem normal değil mi şeklinde bir cevap arayışındaydım. Her kafadan bir ses çıkmıyor aileler zaten sürekli tartışma olan bir evlilikte çocuk düşünülmemeli şeklinde düşünüyor.
0
🌸balllooon
(15.07.24)
Bir anda ciddi bir yol ayrımına gelince eşinizin ayarları bozulmuş. Bir de anlamadığım şey çocuk istiyor ama illa sizden mi olsun diye diretiyor yoksa bir an önce ayrılalım ben yeniden başkasıyla evlenip ondan çocuk mu yapayım diyor? İkincisiyse saçmaymış. Birini bulacak da sevecek de çocuğuna baba olacak kişiden bu stresli ruh halinde çocuk sahibi olacak da?

Kaçırdığım bir şey var ya da eşiniz de ne istediğini bilmiyor.

Bir de sizin çocuk istememe sebebiniz ezbere bir istek mi yoksa çok geçerli sebepleriniz mi var? Tanıdığım bazı kişiler de yıllarca çocuk istemiyorum asla diye gezdiler şimdi çocuk tuvaletteyken bile yanından ayrılmıyorlar.
0
brkylmz
(15.07.24)
@dedeminhirkasi
Evet hormonal birşey olduğu için bunu istemesine kızmıyorum. Her saniye bir sayacın çalıştığından bahsedip o üzüntüyle yaşayarak kendini de yıpratıyor.
0
🌸balllooon
(15.07.24)
@respect

Türkiye'de evlenmeden resmi olarak çift olduğun kabul edilmiyor. Herhangi bir hukuki hakkın olmuyor, yani sokaktan geçen A ve B kişisinden farkın yok istersen 30 sene birlikte yaşa. İnsanlara "Çocuk istemiyorsanız niye evleniyorsunuz" demek ve bu konudaki kendi düşüncelerini genel geçer kabul görmüş yasalar gibi dayatmak çok saygısızca ve yakışıksız. Kullanıcı adını kendine hayat ilkesi edinmeni ve başkalarına "respect" göstermeni temenni ederim.


soruya cevap olarak, zor bir durum ama bence de başka jinekologlara gidip iyice net sonuç edinin. Olmazsa boşanmayı düşünebilirsiniz
0
nundu
(15.07.24)
evlenen herkes cocuk icin evlenmek zorunda degil, ben buna katilmiyorum. gidin sevgili olarak ayni evde yasayin da herkes icin ayni degil. ayrica iyi gun var kotu gun var, basiniza bir sey geldiginde, hastane kapisinda 'sevgiliyiz, on yildir birlikte yasiyoruz' demeniz bir seye yaramiyor, ornegin sadece ailenin bilmesi gereken bilgileri, ya da ailenin almasi gereken kararlari alamiyorsunuz mesela. ona en yakin insansiniz ve o anda hicbir hukmunuz kalmiyor. dolayisiyla ben 'seviyorum, birlikte bir yasam gecirmek istiyorum ve evlenecegim ama cocuk istemiyorum' kararini gayet anliyorum.
ayrica cocuk yapmak icin evlenmeye de gerek yok mesela, bir de bu durum var bence. dolayisiyla evlilik ile cocuk karari, bence, dogrudan birbiriyle bagli degil.
bosanan herkes sevmedigi icin bosanmiyor +1 ve @robert'e fazlasiyla katiliyorum. ozellikle turk kulturunde aileler arkadaslar isin icine girince gercekten sacma bir hale geliyor olay. gerekirse terapist esliginde bu sureci yonetip bir karar vermeniz daha saglikli.
bunu su anda atlatabilmenizin bir yolu yok, once onu kabul etmek lazim. ne karar verirseniz verin zaman gerekiyor. ayrica bu tur kararlarin dogrusu ya da yanlisi da yok, o anda ihtiyaclariniz neyse ve yasam nasil gelisiyorsa genellikle o sekilde aliniyor kararlar. yani illa en dogru karari verecegim ve bu karar omrum boyunca ayni dogrulukta olacak seklinde de dusunmeyin. fikirlerimiz, dogrularimiz yanlislarimiz degisebilir, gelisebilir. yasamin kendinisi bir devinim zaten. boyle dusunmek kendi uzerinizde yarattiginiz baskiyi azaltabilir. yasam zaten siyah beyaz degil, grilerle dolu. su anda ihtiyaclariniz neler, hayat nasil bir surec sunuyor, sakin ve yavas hareket edin. ikiniz de olayin sicakligi ile bir karar almayin, buna bosanmak da cocuk yapmak da dahil.
0
kassiopeia
(15.07.24)
@brkylmz
Çocukla ilgili hevesim hiç olmadı. Çocuk sahibi olmanın sorumluluğu bana hep korkutucu geldi. İyi bir aile yaşamı ve çocukluk dönemi de yaşamadım. Herhangi bir sorun veya gerginlik beni çok korkutur. Çocuk zaten dünyanın en geri dönülmez kararı. Benim genlerimi taşıyan bir canlıyı dünyaya getirmek ve onu iyi bir birey olarak yetiştirmek bana heyecanlı gelmiyor.

Bir de eşim de ben de soğukkanlı değiliz. O çok çabuk şekilde en kötü ihtimali düşünür ve dünyası başına yıkılır onu öyle görünce ben de çok kötü etkilenirim. Ben moralman düşsem o belki kaldırabilir ama o sürekli düşüyor ve ben kaldıramıyorum.
0
🌸balllooon
(15.07.24)
@edmond honda
o tarz bir yorum sürpriz değil önceden konuştuğumda çocuk yapmayacaksan niye evleniyorsun diyen yakın arkadaşım da oldu. Her fikri duymak lazım :)
0
🌸balllooon
(15.07.24)
@kassiopeia
evet bir anda köprüleri yakmak istemiyorum. O kadar hayal kurmuşken bunun bu kadar hızlı şekilde yok olmasını nasıl atlatacağım onu bilmiyorum.
0
🌸balllooon
(15.07.24)
@brkylmz
Eşim gerekirse başkasından yapmayı veya sperm bankasını da dile getirdiği için kötü bir noktaya gittik. Çocuğum olsa ben de severim bunu biliyorum ama çocuğun sorumluluğunu taşıyacak bir psikolojim yok. Hele ki kendimiz sürekli sürpriz tartışmalarla boğuşurken.
0
🌸balllooon
(15.07.24)
anladım hocam. uzaktan ahkam kesmek istemem ama eşiniz fevri bir kararla kendi hayatını karartabilir şu an, birinin onu sakinleştirmesi lazım. miyom ameliyetı sonrası çocuk sahibi olan çok kişi var. yaygın bir durum miyom. 50 tane çeşidi var ve artık kapalı ameliyetla bile kolayca çözülebiliyor. öncelikle başka doktorlarla da görüşüp olay hakkında tam bilgi sahibi olun. (acıbadem maslak canan genim ve aynı hastanedeki bi prof hocası var. gerekirse randevu alıp ikisiyle durumu masaya yatırın)

ve evet şu an yapacağınız en büyük hata çocuk yapmak olur. çocuk yuva kurtaran bir şey değil; aksine sağlam temelleri olan aileler tarafından yapılması gereken bir 'şey'. diğer türlüsü daha büyük bir yıkım oluyor genelde.
0
brkylmz
(15.07.24)
Yahu çocuk marketten domates alır gibi yapılacak bir şey mi? O market olmazsa şuradan alırım. Hele ki bir kadın diyor bu lafı. Senden olmazsa başkasından yaparım demek bana normal gelmedi ustad. Sizin sorununuz çocuk değil gibi. Bir kadın sevdiği adamdan çocuk yapmak ister hadi erkekler daha odun bu konuda tamam ama senden olmazsa bir başkasından yaparım bunu anlamadım valla ben.
0
dedeminhirkasi
(15.07.24)
@thetruenorthstrongandfree
olayın dışında olunca öyle de içindeyken sevgi öyle hızlı bitmiyormuş ve karar çabucak verilmiyormuş :( .
0
🌸balllooon
(15.07.24)
@arbre
Evet seçenekler bunlar ama risk alarak çocuk yapmak vs risk alarak boşanmak diye bakarsak boşanmak daha kabul edilebilir gibi geliyor ama karar vermek zor. Sonuçta anlaşabildiği kesin olmayan bir çift hamilelikte de ciddi gerginlik yaşayıp pişman olabilir.
0
🌸balllooon
(15.07.24)
@brkylmz
Aslında o alanda çok iyi olan iki doktora gittik. Sıkıntı şurda eşim sağlıkla ilgili travmalar sebebiyle ameliyat olamıyor çoğu muayeneyi bile zor oluyor. Çocuk olursa onun için dayanabilirim diyor. Ondan da emin değiliz tabii zamanı gelince krize dönebilir.
0
🌸balllooon
(15.07.24)
@brkylmz
Kapalı ameliyat ile çözülemeyeceği kesin gibi.
0
🌸balllooon
(15.07.24)
@dedeminhirkasi
bahsettiğim herşeyi uç noktalarda yaşama konusu bu tarz cümleler yaratıyor işte. Çocuğu o kadar çok istiyor ki benimle olmayacaksa başka bir yol arayacak kadar takıntı yapmış durumda. Konunun hormonal bir tarafı da olduğu için kınamıyorum ama bunları duymak üzücü oluyor.
0
🌸balllooon
(15.07.24)
arbre +1

Çok benzer durumda kalmıştım geçen sene. Çocuk istemiyordum veya istiyordum ama hemen istemiyordum, doktorlar çocuğun olmayacak diyordu. Son şansın diyordu. Zaten tek yumurtalığım alınmıştı.
Çok çaresiz hissettim kendimi yani hangi kararı verirsem vereyim pişman olacağım diye düşünüyordum. Of baya kötüydü yani.
Şu an 8 aylık hamileyim :) ve doğru kararı verdiğimi düşünüyorum. Bir insan ömür boyu asla anne/baba olmak istemiyorum diyemiyorsa böyle bir durumda çocuk yapmalı. Yoksa onun pişmanlığı daha büyük olur.

Ki sen ilk başlarda çok net konuşmayıp ileride belki isterim vs demişsin. Daha kesin ve net konuşsan belki evlenmezdi seninle. Ona da yazık.
Şimdi sana tamam çocuk yapmayalım dese 10 sene sonra artık anne olma şansını tamamen kaybetmişken başka başka sebeplerden boşanıp sen başkasıyla çocuk yapsan bu senaryoda kadının hayatı kararır. Ki böyle bir tanıdığım var. Çiftlerden birinin çocuğu olmuyor diye diğeri kabullenip uzun seneler bekledi sonra adam aldatıp boşandı kadın boşu boşuna anne olacağı seneleri kaybetti.

Netice olarak kadına hak veriyorum. Çocuk hiç istemiyorsan boşan, kadına haksızlık etme ama en ufak bir ihtimali varsa da yap çocuk. Başta korkunç geliyor ama şu an çocuğum olacak diye heyecandan duramıyorum ben iyi ki yaptım :)
0
kaptan maydanoz
(15.07.24)
@nundu
şuan kafasında sadece miyomun büyümesini geciktirici veya küçültücü tedaviler var ki çocuk şansı yok olmasın. Aynı anda beni de kaybetmek istemiyor ve seviyor inanıyorum ama konu biraz sadece ben istediğim için çocuk yap gibi bir mevzuya gitmiş oldu.
0
🌸balllooon
(15.07.24)
@kaptan maydanoz
Bu konuda ileride düşüncem ne olur bilemem şeklinde söylemiştim. Üzerine 1 yıl boyunca konusu geçtiğinde istemediğimi belirtmiştim. Ben ona ilk sorduğumda çocuk sahibi olma ihtimaline mani olmak istemem diye sormuştum. Hala daha çocuk sahibi olması öncelikliyse boşanma konusunda zorluk çıkarmam. Günaşırı tartışma ve gerginlik olan evlilikte çocuk yapıp onun da boşanma sonrası sorun yaşamasını istemem.
0
🌸balllooon
(15.07.24)
Karşınızdaki insandan emin olsaydınız çocuk konusuna olumlu bakardınız. Asla çocuk istemiyorum, çocuklardan nefret ediyorum vs. demiyorsunuz çünkü. Her insanın az ya da çok yaşadığı duyguları yaşayıp, bir kere bile olsa hissettiği şeyleri yazmışsınız.
Siz eşinizden emin değilsiniz. Anladığım kadarıyla da haksız da değilsiniz. Çocuk dünyaya gelirse bir daha ayrılamazsınız bu arada. Boşanmaktan vs. bahsetmiyorum. Eşinizle o çocuk olduğu sürece iletişim kurmak zorundasınız bu birincisi. Eşiniz çok büyük bir yardım alıp, farklı bir insana dönüşmeyecekse de o çocuğun tüm ağır sorumluluğu sizde olacak bu da ikincisi.
Eşiniz gerçekten zor bir olay yaşıyor, umarım en kısa zamanda en hafif şekilde atlatıp daha iyi olur. Ama karşınızdaki insan farklı olsaydı eminim ki çocuk konusunda farklı düşünürdünüz. Kendinize fazla yüklenmeyin.
0
mrvln
(15.07.24)
daha dün eski kız arkadaşımı reddettim. en çekindiğim konu bu benim de.

tavsiye verebilecek durumda değilim ben. kararı kendiniz vermelisiniz.

ben olsam ihtimalleri kesinleştirirdim. gerçekten olamayacaksa ve 1 yılı varsa ve onu seviyorsam yapardım. nereden bilebilirim ki; hiç bilmediğim bir deneyimin bana kötü geleceğini? gerekirse gider terapi alırdım. psikoloğa görünürdüm. sorunun bende olup olmadığını da netleştirdikten sonra kesin bir adım atardım.
0
baldan kaymak
(15.07.24)
Birbirinizi yeterince tanımamışsınız hocam. Partnerini travma anlarında ne tepki verdiğini bilecek kadar tanımak lazım. Bir de insanların beyanlarından çok yaptıklarına bakmak lazım. Probleminiz çocuk mevzsu değil. Kişiliğinin değişmesi, söylediği sözünün arkasında durmak istememesi. Keşke orta yolu bulunacak bir şey olsaymış ama kategorik şeylerde orta yol olmaz. Yolları ayırmak gerek.

Çocuk konusunda geri adım atsa ve bir araya gelseniz tekrar, yine de 1 sene sonra "senin yüzünden çocuk sahibi olamadım, sen istemiyorsun diye o hakkımı çöpe attım ben. hayatımda en çok istediğim şeydi. Senin yüzünden hiç anne olamayacağım" deme ihtimali çok yüksek. Şu anda söyledikleri, bir miktar o zaman yapacaklarının habercisi. Söylememe gerek yoktur, böyle anlarda senin haklı olman hiçbir işe yaramıyor. Ona geçmişteki sözlerini hatırlatıp tutarlılık talep etmek de boş. Alamayacaksın o tutarlılığı. Yıpratıp biteceğine, yıpratmadan bitsin.

Çocuk için dediğin gibi, evlilik de hayatın amacı değil. İnsan birbirini sevmenin evlilik için yeterli olduğunu sanıyor. Fakat Gerçek bu değil.
0
nejdet c
(15.07.24)
@ mrvln a katılıyorum. Ben ilişkim olmadığı zamanlar özellikle de yeni ilişkiden çıktıysam "yok abi ne ilişkisi ya" diye takılıyordum hatta görüştüğüm kadınlara da istemediğimi söylüyordum, ona göre görüşüyorsa görüşüyordu.

fakat sonra eşim karşıma çıktı. dedim ki bu kadın taşı sıksa suyunu çıkarır, fabrikadan çıkma gibi diğer kadınlara da benzemiyor. hayatımda ilk defa evlilik kararı kaldım.

belli özelliklere tav olmasaydım hala ilişki düşünmüyordum. o yüzden karşındaki insan düşüncelerini değiştirebiliyor. çocuk konusunda da "ya ben ölsem gitsem bile eşim bakabilir tek başına" gibi bir güven olsa bence bu kadar diretmezdiniz. demek ki bir şeyler tam sağlanmamış.

çünkü konu sadece sizin hazır hissetmemeniz olsa, karşı tarafın hatrı için bir şekilde düşünceler değiştirilebilirdi. Belki zaten kafanızda eşinizle ilgili bazı acabalar, korkular var. üstüne de bu son dönemde yaptıkları sizi iyice korkuttu. belki çocuk düşünmeme konusunda ne kadar haklı olduğunuzu falan düşünüyorsunuz.

öte yandan eşinizin tarafından bakarsak, zaten çocuk isteniliyor, sizi de seviyor, sizden olmasını istiyor... mu? orası biraz gri kaldı bende. konu sanki senden olmazsa başkasından yaparıma kadar gelmiş. yani derdi sizden olmasından çok çocuk olması gibi duruyor. gerçi o tıbbı haberin sonucunda çoğu insan mantıksız davranabilir şimdi çok da eleştirmeyelim eşinizi ama...

açıkçası ben evlilik meraklısı veya çocuk meraklısı bir insanla yapamazdım.
saçma sapan bir takıntısı var. ya doktor deseydi ki bırakın 1 yılı şuandan itibaren çocuğunuz olmaz artık, geçmiş olsun... o zaman ne olacaktı? intihar mı edecekti? Tıbbı bir sorun olsun olmasın ölene kadar çocuğu olmadan yaşayan insanlar var. Çok da absürt bir şey değil. Millet kendine vakit ayırıyor, gezmeye tozmaya ayırıyor vaktini.

o yüzden bence önce şu çocuk ile ilgili olan takıntıyı çözmekte fayda var.

olmuyorsa yolları ayırmakta fayda var.

eşim mesela hiç çocuk istemiyor. ölürüm de yapmam demiyor ama genel olarak istememiş hiç oldu olalı. Ben de ileride olsa güzel olur diye bakan taraftayım. Şu an hiç çocuk yapmamak konusunda da birbirimizi ikna edebiliriz, birimiz çocuk yapmak isterse de yapmak konusunda ikna edebiliriz. Çünkü ben bu tarz büyük düşünceleri önemsiyorum. Tek başıma yaşamıyorum ki bu hayatı.

Öte yandan size gelirsek, çok fazla "ya aslında olsun istemiyorduk da yanlışlıkla oldu işte" diye çocuk yapan baba duydum ve genellikle çocuk büyüdükçe, yıllar geçtikte, o ilk günkü pişmanlık yerini sevgiye bırakıyor.

Yani korktuğunuz kadar kötü olmayabilir. Ama siz çocuktan ziyade eşinizden tam emin değilseniz yazıldığı gibi... orasını bilemem.
0
ananiyimioguz
(15.07.24)
Çocuk isteyemeyen biri olarak yazıyorum. Bu durumu terapist ile konuşmalısınız. Çünkü bu kararınızın da nedenleri var ve çoğu zaman travmalara dayanıyor. Belki travmalarınızı aşabilirseniz gönül rahatlığı ile çocuk yapabilir ve sevdiğiniz insandan ayrılmak zorunda kalmayabilirsiniz. Eşiniz de siz de çok haklısınız ne yazık ki.
0
ruhen hastayim ben
(15.07.24)
bence sen bir adım at ve çocuk iste, sandığınız kadar zor bir şey değil. bir daha düşündüm de siz bu kadar kısa zamanda bu kadar sorun yaşadıysanız bu ilişki yürümez, bence ayrılın.
0
ravenudon
(15.07.24)
@ananiyimioguz ve @mrvln
önceki yorumlar da genel olarak doğru olmakla birlikte özet olarak sizin yazdığınız şeyi yaşıyorum. Benim ailemde ve çevremde hep kadınlar güçlüydü tek başına herşeyi hallederdi paniğe kapılmazdı düşmezdi. Ben hep annem bu kadar zor geçen bir hayatta nasıl çıldırmadı diye düşünmüşümdür. Babalar görev verilirse yapardı yani anneler o kadar güçlüydü ama babalar da eşi üzülüyor diye kafayı yiyen tipler değildi. Yani düşününce biz benim kafamdaki anne baba profiline uyamıyoruz o yüzden çocuk ihtimali imkansız geliyor.
Yazdığınızı okuyunca çocuk isteseydim eşimle evlenmezdim diye düşündüğüm anı hatırladım. O da çocuk istemediği için onunla evlenmekten şüphe etmemiştim. Yoksa böyle anne mi olur ben zor topluyorum beni kim toplayacak diye düşünmüştüm.


Teşekkür ederim herkese. Gerçekten bir terapi seansı gibi iyi geldi.
0
🌸balllooon
(15.07.24)
yani isin icine zaman kisiti girince psikolojisini degistirmis ve "ya sansimi kaybedersem?" dusuncesine yenilmis gibi duruyor. oncelikli hedefiniz iyilesmesi olmali ve belki sure kisitinizi ortadan kaldirmak icin bir seyler yapmak mantikli olabilir. esinizi bir seyleri kacirmama psikolojisinden cikarmak icin, yumurta dondurmak mesela bir opsiyon olabilir. yumurtalar hazirda dururken acele etmem lazim dusuncesinden cikmis olur en azindan, tedavisine bakar. siz de kendinize cift olarak biraz zaman kazanmis olursunuz hem. bu surecte belki cocuk konusuna bakis aciniz da degisir cunku zaten asla istemediginizi dusunmuyormussunuz. ki bu cok anlasilabilir bir sey.

cocuk kesinlikle isteyerek sahip olunmasi gereken bir sey, evliligi kurtarmaz aksine bitirir. saglam temelli bir iliski yoksa gercekten gecmis olsun yani. psikolojisi kaldirmayacak insan kesinlikle kalkismamali. ama esinizin ilk adimi bir seyleri kacirmama psikolojisinden cikmak ve tedavisine odaklanmak olmali kesinlikle. her sey yoluna girdiginde hala isteyip istemediginizi anlamak icin bolca vaktiniz olacak zaten.
0
in vino veritas
(15.07.24)
@ruhen hastayim ben ve @ravenudon
kendi eksiklerimizi giderip çocuk konusunu tekrar konuşma konusunda adım atacağım. Kestirip atmak istemiyorum. Onunla mutlu bir gelecek ihtimali %1 olsa bile denemeye değer.
0
🌸balllooon
(15.07.24)
Ben bu olayda hanım kızdan yanayım.

Her kadın anne olmak ister. İçgüdüsel bir olay bu. Saygı duymak lazım. Olayı anlatırken kullandığın cümlelerden anladığım kadarıyla bir kapı kapamak olayı yok. Üstünkörü konuşmuşsunuz. Ben seninle ancak çocuk yapmamak şartıyla evlenirim diye bir cümle kurulmadıysa kadın kişisinin şu anki ruh haline ve talebine saygı duyulmalı diye düşünüyorum.

Ha uzlaşıldı ve çocuk oldu diyelim. Bu evlilik yürür mü? O da muamma.

Başı sonu düşünülmeden, evliliğin ne olduğu, karşı tarafa ne fedakarlıklar yapıp karşıdan neler beklenileceği düşünülmeden yapılmış bir evlilik.

Hiçbir şey düşünülmeden yapıldığı için de incir çekirdeğini doldurmaz sorunlarla daha 1,5'uncu yılda debelenirken, kocaman bir sorun çıkması da ilginç olmuş.

Pardon yaa 1,5 yıl da değilmiş, 3 aymış.
0
Mirket
(15.07.24)
tavsiyemi dinlemeni istiyorum kesinlikle yol yakınken dön bende 2 yıllık tanışma 4 yıllık evlilik.ve son dönemde çocuk isteyen biri tarafından hem iftiraya hemde boşanmak zorunda kaldım ayni sizin gibi bizimde kısa zaman içinde çok hızlı ve büyük sorunlar yaşandı bugün çocuk meselesi yarın başka inat o nedenle ne kadar hatıra eşya vs desende zarar kes uygula ve boşan yoksa büyük pişmanlıkların arkası kesilmeyecek
0
hhhh99
(15.07.24)
Bir kadın için çocuk yapamama ihtimalinin oluşmasının ne anlama geldiğini anlayamamışsınız. Sanki bu konuyu, eşinizin bu haber karşısındaki psikolojisini hiç düşünmemişsiniz gibi geldi. En çocuk istemeyecek kadın bile böyle bir haber aldığında ani bir şekilde fikir değiştirebilir, fevri olarak çocuk isteyebilir. Bekar, ilişkisi olmayan kadınlar bile regl olamadığında, regli geciktiğinde “ya ileride çocuk yapamazsam” korkusu yaşayabiliyor. Kadınlığın biyolojisinde olan bir şey bu. Ergenlikten beri vücudunuz her ay sizi çocuk yapmaya hazır hale getiriyor, aklınız reddetse bile bedeninizde bunun inkar edilemeyecek bir tarafı var. Ben maalesef eşinizi haklı buldum… Bir erkek olarak çocuk istemiyorum diyebilmek kolay ama bir kadının (kendi rızası dışında) çocuk sahibi olabileceği tek şansın elinden alınması ve üstelik böyle bir muamele ile karşılaşmak korkunç bir şey…
0
silverleaf
(15.07.24)
@silverleaf
kötü bir muamelede bulunduğumu sanmıyorum. Boşanmak zorunda kalacağım veya sprem bankası gibi seçenekleri değerlendirme cümlesi duyunca sinirli bir halde kaldım o da normal geliyor hala düşününce.

@Mirket
ben gerçekten evlilikten beklentilerimizi, hayallerimizi konuştuğumuzu sanıyordum. Sık görüşüyor ve ilişkilere dair birçok şeyi konuşuyorduk. Tartışma çıkan şeyler bana göre incir çekirdeğini doldurmayacak şeyler olsa da karşı taraf için korkularını tetikleyen birşey olabiliyor. Çocuk konusundan önce de birçok tartışmada ayrılalım boşanalım cümlesi duydum ama yine de mutlu olabileceğimize inancım vardı.
0
🌸balllooon
(15.07.24)
Çocuktan nefret eden kendini asla ebeveyn olarak görmek istemeyen biri değilsiniz. Eğer şuan çocuk için olumsuz bakıyorsanız eşiniz hakkında soru işaretleri var demek bence.
Çocuk çok ama çok büyük bir sorumluluk ve eşinden gerçekten emin olmak gerekiyor.

Ben eşimden emin olmadan çocuk sahibi oldum. Allah da belamı verdi tek başına büyütürken anam ağlıyor en kısa böyle ifade edebilirim.

Aldığı tanı sebebi ile eşinizin düşüncesinin değişmesi normal ama bu birbirinizi kırma dökme hakkı vermiyor ne size ne ona. Birbirinizin gelecekten beklentileri uyuşmuyor ise boşanmaktan doğal şey yok. Sakin sakin kırmadan dökmeden düşünerek karar verin.
0
cilekli pasta
(15.07.24)
Evliliğinizde başka sorunlar da varmış; daha çok yeni bir evlilik aynı zamanda. Tüm bunlar olurken, eşinizin bu ani haberle dengesi şaşmış olabilir. Bu anlaşılır.

Fakat sağlam bir zemini olmayan evlilikte, üstüne bir de çocuk gelince işler iyice sarpa sarıyor. Çocuk çok büyük bir sorumluluk, istemeden de o topa girmek hiç doğru değil. Ne olacağı belli değil. Üstelik hiç yaşanmasın tabii ama çocuğun sağlık problemi/ bakıma muhtaç vs olduğu bir durumda herkesin hayatı bir anda değişiyor.

Evlilik için çocuk şart mı? Asla değil. Türkiye'de "çocuk yapmayacaksaniz niye evleniyrosunuz?" Argümanı gerçekçi değil zira evlenmediginiz durumda dış kapının, dış mandalı oluyorsunuz. İki kişilik aile olur mu? Bal gibi olur fakat buna iki kişinin de gönüllü olması gerekiyor. Aynı şekilde çocuk için de iki taraf da gönüllü olmalı. Sırf biri istiyor diye ya da onu mutlu etmek için çocuk yapmayın.


Velhasıl önce diğer sorunlarınızı çözüp sonra bu konuya odaklanmalisiniz bence. Eşiniz bunu hiç istemiyorsa, o zaman boşanmak da dünyanın sonu değil. Herkes boşanıyor.
0
fraise
(15.07.24)
Bu arada olayi esime anlattim. ( Iletisimi artirmak adina artik bireysel dedikodularimdan uzaklasip hanimciliga agirlik vermeye basladim shdfj :( )

Hic aklima gelmemisti dedi ki, eşi şimdiki kendi korkusunun dışında, ileride olur da eşi de cocuk isterse, verebilecek bir pozisyonda olamayacagi icin eşi zaten benden sogur, uzaklasir, baska kadinlara gider veya bosanir gibi de dusunuyor olabilir dedi.

Boyle bakinca da yine eşiniz hakli dedim. Ama bunu soylerdi gerci yazmamis oyle bisey dedim. Bilmiyoruz yani esiniz bunu da dusundu mu ama bana mantikli geldi. Yani ileride onu eksik görürseniz ne olacak zaten simdiden goruyorsunuz. Belki aileniz arkadaslariniz vs. bir laf getirecek kulaginiza falan. Bir kadin bunu da düşünüyor olabilir.

Ote yandan hala sizin acinizdan dusundugumde sirf boyle bir sey oldu diye mecburen cocuk yapmak da bana cok mantikli gelmiyor. Iki ucu şey yani umarim ortak bir kararla cozerseniz.

Ve ben bu arada ben de eski kiz arkadaslarimi cok eksik gordugum oldu. Ama insan istedikten sonra gucsuz yanlarini gelistirebiliyor. Kaldi ki annelik icgudusel olarak otomatikmen belli skiller getirebilir. Yani maymunlar bile bakiyor afadersiniz en mıymıy en hassas en sakar en beceriksiz kadın bile bir sekilde cocuk bakabilirmis gibi geliyor.

Siz kendi sorunlarinizi cozduyseniz, bir sekilde birlikte yasamak istiyorsaniz biraz sıcak bakmakta da fayda olabilir.

Ama mantiginiza hislerinize oturtmadan bence sakin mecburiyetten falan yapmayin yani kedi kopek sahiplenmiyorsunuz ki. Kaldi ki o bile bence deneme yanilmayla yapilmamasi gereken bisey.
0
ananiyimioguz
(15.07.24)
ben şu cümleye takıldım
"Ben mantıkla hareket eden bir insanken o sevgisini de siniri de çok uçlarda yaşayan, tamamen duygularıyla hareket eden, çok kaygılı şüpheci biriydi. Sanırım bu da bizi yakınlaştırdı."

bu nasıl bir yakınlaştırıcı sebep böyle anlamadım. çocukça bir şey. böyle ilişki olmaz. birbirinize hiç uyumlu değilsiniz, zaten hep kavga ediyor, çift terapisine gidiyorsunuz. çocuk isteği tek sebep değil. siz zaten uyumsuzsunuz.
0
abelardo
(15.07.24)
@abelardo
Cümleleri düzenlerken yanlış yere yapıştırmışım.

"Aile ve çocukluk öykümüz birbirine çok yakındı.Sanırım bu da bizi yakınlaştırdı."

Olacaktı orası. Böyle çok tutarsız olmuş.
0
🌸balllooon
(16.07.24)
Bence boşanmanız şu açıdan mantıksız. Şimdi boşansanız eşiniz gidip hemen evlenip çocuk yapacağı ve sevebileceği birini bulabilecek mi bir sene içinde? Bu akla, mantığa ve sevgiye ters bir durum. Eğer zaten bu tıynette biriyse onu kaybetmeniz sizin için daha hayırlı olur. Öyle biri değilse zaten gene çocuk sahibi olamayacak ve bir de üstüne sizi kaybedecek. Kendisine bu şekilde açıklarsanız belki mantıklı tek yol olduğunu görür.
0
inawen
(16.07.24)
Ben de kadın tarafı olarak şu an çocuk istemiyorum ne zaman isterim ya da ister miyim bilmiyorum ona göre evlenme isteğini düşün dedim erkek arkadaşıma o da her kararıma saygı duyacağını söyledi ama bugün doktorumdan aynı şeyi duysam koşa koşa gidip çocuk yapalım diyebilirmişim gibi hissettim.

Bir şeyi tercihle yapmakla zorundalıkla yapmak arasındaki farkın bünyede yarattığı stres, duygu değişimleri vs hepsi evliliğinizin kısa ömründe sizi bulmuş.

Haddim olmayarak evliliğiniz için çabalamaya hazır olmanız çok takdir edilesi. Umarım eşiniz de bu çabanızı görüp kıymetini anlayacak biridir de en az hasarla uzlaşırsınız.

En büyük pay size düşüyor, bu denge ilişkisinde sizin sağduyunuz ve fevri olmayan yanınız sayesinde çözebilirsiniz.

Son olarak değinmeden geçemeyeceğim ama @nundu +1. İnsanlara evlilik = çocuk denklemini hangi kafalarla yazar ki birisi. çok garip.
0
Kediyi üzdün
(16.07.24)
eşin muhtemelen istemiyorum dedi ama ben onu her türlü ikna ederim diye düşünerek evlendi. ama sonra ikna süresi konusunda bi sürpriz yaşadı.

şu aşamada kadın çocuk istiyor mu evet. vakti kısıtlı mı, evet.

sen çocuk istiyor musun istemiyor musun? bence bu o kadar muallakta kalınacak bi durum değil.

çocuk asla istemiyorsun, ileride de istemezsin. o zaman herkes kendi yoluna.
şu an istemiyorsun, ileride istiyorsun. e bu şartlar altında beklemenin manası yok, çocuğu yaparsın.

aslında seçenekler belli. oyalanmanın bir manası yok. ha sen evliliğinden emin değilsen zaten o yola girme. bence asıl sorun burada. ikinizin de aileden kaynaklı problemleri var, bu da evliliğe yansımış. 3 aylık evlilikte hangi sorunu aşamadınız da terapiye gittiniz mesela? daha cicim aylarındasınız. bu dönemde aşamadığınız problemler varsa evlilik çok sağlam temelli değildir ki bu durumda zaten çocuk yapmanın manası yok.

bence bi evliliği ve kendi isteklerini gözden geçir.
0
elorelia
(16.07.24)
(5)

Özerhisar ayran neden marketlerde satılmıyor?

respect
Almak istesek nerden alabiliriz?
Almak istesek nerden alabiliriz?
0
respect
(11.07.24)
ilk boldy'de gördüm. sonra carrefour'da da gördüm.
0
neira
(11.07.24)
file marketten aldım geçen
0
tolgan
(11.07.24)
macrocenter’da da oluyor.
0
orient blue
(11.07.24)
5m migroslarda da var
0
benaslinda
(12.07.24)
özhan markette ve karşısındaki kasapta da var.
0
ravenudon
(12.07.24)
(17)

Gibi

rock n roll
İzliyor musunuz? Exxen yok bende. Burada yayınlanıyormuş herhalde. Aslında tam benlik bir dizi. Instagram'da gibi sayfalarını takip ediyorum çok komik bence. Siz ne düşünüyorsunuz?
İzliyor musunuz? Exxen yok bende. Burada yayınlanıyormuş herhalde. Aslında tam benlik bir dizi. Instagram'da gibi sayfalarını takip ediyorum çok komik bence. Siz ne düşünüyorsunuz?
0
rock n roll
(05.07.24)
Feyyaz'ın yaptığı 'absürt ayrıntıda gizlidir' mizahını seviyorsan gibi'yi de seversin. Diyaloglarını, Yılmaz'ın çıkışlarını, İlkkan'ın tabansiz özgüvenini, Ersoy'un feminen hallerini ve yeri gelince hepsinin ağzının payını vermesini çok seviyorum ben. Ama spiral gibi yani, uzadıkça kendi içine çöken bir hali var. Bölümleri üst üste izleyince canım sıkıldı, biraz ara verdim.
0
sekizdokuzon
(05.07.24)
Bir ee ayık kafayla izlenmediginde iki kat keyifli oluyor, belki üç :p
0
sekizdokuzon
(05.07.24)
esasen gibi'yi genel değerlendirdiğimde hiç komik bulmuyorum. şöyle ki, evet parça parça diyaloglardan kesit aldığında komik, çok komik. ama bölümün geri kalanıyla birlikte değerlendirildiğinde bazı bölümleri çok üzücü. birçok bölümünde ağlamışımdır. hayatın gerçeklerini baya yüzünüze vuran, sizi düşündüren bir dizi. komedi dizisi olarak değil, bu yönüyle izliyorum ben. bazen de bu yönüyle izleyemiyorum.
0
birnevibahar
(05.07.24)
bence komik ve dahası samimi. olay örgüleri de güzel. izlemeye değiyor, boşa vakit harcamış gibi hissetmiyorum.
0
MtKrt
(05.07.24)
dizi iyi ama kesitlerdeki gibi çok komik bir dizi değil. yer yer güldürüyor. izlenir tabi
0
paintov
(05.07.24)
izliyorum. bence eğlenceli.
0
bir ileti paylastim
(05.07.24)
ilk bölümün youtube'da olması lazım. kokoriç bölümü. izleyip karar verin.

bölümler arası göndermeler olsa da her biri bağımsız bir konuyu işliyor. en az 10 tane müthiş bölüm var. izlemeye değer.
0
brkylmz
(05.07.24)
2-3 sezon gayet iyi gitti -tabi bazen sıkıcı bölümler oluyordu arada- fakat sonra beni inanılmaz bayamaya başladı. Sanırım şu ölen-olmek üzere olan kızın üzerinde kuru pasta yedikleri bölümden sonraki bölümler.

İlk 3 sezonda müthiş bölümler vardı bu arada bence izlemeye değer kesinlikle. (4. sezon sonrasında da vardır belki benim modum düşmüştür)
0
makbur
(05.07.24)
Çok gerçekçi ve çok saçma. Bu tabi baya komik bi durum yaratıyo. Ama gerçek hayatında o saçmalıkları yapan kişiysen o zaman dizideki komiklikler sana geçmeyebilir.
0
zimbirik
(05.07.24)
@brkylmz; zaten ilk bölümü izledikten sonra bu dizi tam benim dizim demiştim. Merak edip YouTube dan izleyince ölüyordum gülmekten :))
0
🌸rock n roll
(05.07.24)
Exxen'in olması şart değil dizipal'de var tüm bölümler. Ben de 4.sezondayim yemek yerken izliyorum. Seviyorum ben de ama @8910 gibi üst üste izleyince bayık bir hal aldı. Ben de ara verip the Bear'in 2.sezonuna geçtim.
0
Amaranta ursula
(05.07.24)
eşimle birlikte keyifle izliyoruz. bazen tekrar izlediğimiz bile oluyor. mesela şu an "sokak röportajı" izleyesim geldi :)
0
Improbable
(05.07.24)
cok severekten eglenerekten izliyorum
0
ala09
(05.07.24)
İnanılmaz eğlenerek izliyorum. Kaliteli ve izlemesi oldukça keyifli.
0
but that was just a dream
(06.07.24)
İlk 4 sezonu geçen sene turkcell platinumdan aldığım 1 aylık reklamsız üyelik koduyla izlemiştim. Senede 1 kez alma hakkım vardı. Bu sene yine gelmişti kodu yine aldım son sezonu da o şekilde izleyeceğim.

exxen'e 1 kuruş para vermeden çözüyorum işi :D

cevabım da belli olmuş oldu aslında :) Evet izlenir süper iş.
0
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(06.07.24)
aziz kedinin dahil oldugu herhangi birseyin bana komik gelme olasiligi olmadigi icin beni sarmadi.
0
cooperr
(06.07.24)
izlesem belki severim gibi geliyor ama exxen üyeliği için uğraşamam, beş kuruş bile olsa vermem, o yüzden yıllardır izlemiyorum. prens güzel ordan devam :)
0
ravenudon
(15.07.24)
(16)

Artık Düğünlerde Takı Takmak Anlamsızlaşmadı Mı?

french lover
Yakın arkadaşım evleniyor. Ancak tüm yaptıkları gereksiz bir gösteriş gibi gelmeye başladı. En görkemli düğün salonunda, her şey dahil düğün. Bütün mobilyalar hazır ve en kalitelisinden. Her detay düşünülmüş, daha anlatamayacağım her türlü şımarıklığa para harcanmış, nasıl olsa bir kez evleniyoruz d
Yakın arkadaşım evleniyor. Ancak tüm yaptıkları gereksiz bir gösteriş gibi gelmeye başladı. En görkemli düğün salonunda, her şey dahil düğün. Bütün mobilyalar hazır ve en kalitelisinden. Her detay düşünülmüş, daha anlatamayacağım her türlü şımarıklığa para harcanmış, nasıl olsa bir kez evleniyoruz diye. Ev desen en güzel semtten. Düğünde eşiyle yapacakları dans için bile önceden 1 aylık kursa gitmeye başladılar. Düğün sonrası yurtdışı tatili hazır.

Eskiden evlenenlerin yükünü azaltmak adına takı takardık, şimdi ise iki kişinin şımarıklıkları için para ödüyormuşuz gibi geliyor.
0
french lover
(04.07.24)
şımarıklık ne alaka öyle istemişler öyle olmuş. sizden para talep eden yok sonuçta bu süreçte. evliliği gün gibi düşünmek lazım. sırası gelince herkesin eline toplu para geçiyor. siz de çeyrek takıp çeyrek almak istiyorsanız bu zincire katılabilirsiniz. yok almak istemiyorum diyorsanız da almayın.
0
jelly bear
(04.07.24)
"Eskiden evlenenlerin yükünü azaltmak adına takı takardık, şimdi ise iki kişinin şımarıklıkları için para ödüyormuşuz gibi geliyor."

yok yav, ben yük azaltma veya anlamlı işlere harcanması için değil, yardım olarak takı takıyorum. geri dönmesini de beklemiyorum. maksat evlenenlere yardım olsun.

verdiğim parayı/takıyı nasıl harcayacakları kendilerini ilgilendirir. isterse hepsiyle tabak alıp kırabilirler :)
0
tabudeviren
(04.07.24)
Nasıl evlenseler, oynasalar, tatil yapsalar hoşunuza giderdi ve altınınızı gönül rahatlığıyla takardınız?
Biraz acı çekiyor olsalar, evlilik süreci kavga ve kaos ile geçse, çok borç yaptık balayına gitmeyeceğiz, deseler, evi ikinci el düzdük deseler size daha gösterişsiz mi gelirdi, normal mi kabul ederdiniz?
Yeni evlenen iki insanın şımarıyor olması sizi sinirli mi hissettirdi? Bu sorulara içten cebap verirseniz (bana değil kendinize) rahatsızlık sebebinizi de fark etmiş olursunuz. Hissettiğiniz şey yüzünüze yansır. Gitmeyin daha iyi düğüne.
0
hasmetizm 2046
(04.07.24)
ben zengin, hali vakti yerinde arkadaşlarıma zaten takmıyorum. ufak bi hediye alıyorum, işin geyiğini yaptıklarında da "siktir lan firavundan çok paran var" diyorum.
0
hops
(04.07.24)
Cevaplara bak, hınç dolu. Anladım ki duyuru gerçek hayatta acı çeken loserların insanlara sataşıp onları aşağıya çekerek acılarını dindirdikleri bir platforma dönüşmüş.
0
🌸french lover
(04.07.24)
Eger durum anlattigin gibiyse öyle insanlarin dügününe de gitmene gerek yok. Ben olsam gitmezdim, degil bir sey takmak.
0
Yourcousinmarvinberry
(04.07.24)
@french - katılıyorum,
@hops +1

hiç gerek yok, zaten böyle düğünlere olabildiğince gitmemeye çalışıyorum.
0
ravenudon
(04.07.24)
Haha. Özelden ergen küfürleri etmişsin bana. Loser kanka aynen. Sorularıma cevap verecek cesareti bulursan loser kavramını sonuna kadar yaşadığını fark edersin.
0
hasmetizm 2046
(04.07.24)
"gerçek hayatta acı çeken loserların insanlara sataşıp onları aşağıya çekerek acılarını dindirdikleri"
Soruyu sorarkenki bakış açın da bu çerçevede yorumlanabilir yalnız, tepkiyi de o yüzden almışsın bence.

"Zengin" düğününe ben de sembolik bir destek yapıyorum.
Bir de, önceden planlanınca tahmin edilenden daha ucuza geliyor bu düğün işleri. Sırf buna bakarak şımarıklık demek doğru değil.
0
Bruce
(04.07.24)
yeni verdiğin bilgiye göre benden 6 kat fazla kazanıyormuşsun en az. 300 k falan alıyorsun demek ki. iyi para olmakla birlikte benim için bir şey ifade etmiyor. tespit yapmayı sevmem normalde, insanlar kendi fark etsin isterim ama senin için yapayım. senin durumuna haset duymak, kıskanmak deniyor. mutluluğu kıskandığın çok açık görülüyor. negatif eleştiriye kapalı olman da mutsuz ve öfkeli ruh halinde olduğunun bir göstergesi. benden 6 kat fazla kazandığın para sana mutluluk vermiyorsa sakinleş ve kendine bir bak. hayatını birleştiren iki mutlu insan için neden bu kadar olumsuz düşünüyorum ve yorum yapıyorum diye. küçük bir çocuk gibi bağırıp çağırman seni sadece anlık olarak rahatlatır. kendine bir iyilik yapıp benden 6 kat fazla kazandığın para ile en iyi yardımı alabilirsin. günün güzel geçsin öfkeli kardeşim.
0
hasmetizm 2046
(04.07.24)
Sizinle aynı fikirde olmayanlara takı da takmıyorsunuz tik de atmıyorsunuz :)

Düğüne davet edildiyseniz, durumunuz varsa takınızı takacaksınız. Başka insanların harcamalarını, kararlarını bu kadar irdelemeyin.
0
michael_knight
(04.07.24)
Uçmuşlar. Hiç gerek yok.
Oranlara bakın daha uzun evlilikler az mazraflı ve eğitim seviyesi düşük olanlarla devam ediyor.

Sakat düşünce şu :
- e bir kez evleniyoruz.
Bir kez olsun öyle bir günde uçmamak lazım.
Ardından boşanmanın kılıfı da hazır :
Medeni bir şekilde boşandık.

Peki madem, medeni şekilde evliliği sürdürmeye engel olan neydi ?
0
diyecevaplandı
(04.07.24)
"artık düğünlerde takı takmak anlamsızlaşmadı mı?": Hayır anlamsızlaşmadı. Bir sürü saçma adetimiz var ama evlenen insanlara altın vererek yardımcı olmak güzel adetlerimizden. sizin örneğinizde evlenen çift zengin. dolayısıyla yardım değil gücü nispetinde insanlar hediyelerini verirler, törende yer alırlar. genel olarak düğünlerden nefret etsem de bu geleneği destekliyorum.

"en görkemli düğün salonunda, her şey dahil düğün": imkanları varken en güzelini yapmak istemişler. neden rahatsızlık veriyor?

"bütün mobilyalar hazır ve en kalitelisinden": kim istemez en kaliteli mobilyalara sahip olmayı? ev kuruyorlar ve en güzelini almışlar. sorun nedir?

"her detay düşünülmüş, daha anlatamayacağım her türlü şımarıklığa para harcanmış": her detayın düşünülmüş olması harika bir şey. şımarıklık diye tabir ettikleriniz nedir tabii bilemiyoruz ama şu ana kadar yazdıklarınız bir fikir oluşturdu haliyle (şımarıklık olmadıklarına dair)

"ev desen en güzel semtten": yani? problem?

"düğünde eşiyle yapacakları dans için bile 1 aylık kursa gitmeye başladılar": bu törene verdikleri önemi gösteriyor. ama size bu da batmış tabii.

"düğünden sonrası yurt dışı tatili hazır": yani? gitmesinler mi?

siz gerçekten "yakın" arkadaş mısınız? yakını bırakın bu kişiyi gerçekten arkadaşınız olarak görüyor musunuz? hiç sanmıyorum.
0
pispinti
(04.07.24)
hayir.
0
robert bosch
(04.07.24)
@tabudeviren +1

Fakat sana da katılıyorum, bu kadar rahat harcamalar yapılmış bir düğüne/evliliğe şahsen maddi durumumu zora sokup da altın götürerek destek olmam. Madem maddeten rahatlar, bize de (çağırmışlarsa) en güzel günlerinde alkıl tutmak düşer. Altın beklentisiyle çağırıldığımı düşünüyorsam gitmem.
0
muhayyer divan
(04.07.24)
Hiç bu açıdan düsünmemistim. Haklısın bence.
0
osssy
(04.07.24)
(2)

House of the dragon’un gideri var mı

condom kurşunu
Hazır 2.sezonu da gelmişken ilk sezona başlasak mı diyoruz ama got gibi akıcı mıdır nasıldır tam bilemedik. Tavsiye eder misiniz?
Hazır 2.sezonu da gelmişken ilk sezona başlasak mı diyoruz ama got gibi akıcı mıdır nasıldır tam bilemedik. Tavsiye eder misiniz?
0
condom kurşunu
(23.06.24)
GoT'dan 1-2 seviye daha düşük bir yapım ama kesinlikle izlenilmeli bence. gerçekten çok kaliteli. GoT kıyas için biraz acımasız bir rakip çünkü tarihin en iyilerinden biri.

GoT izleyen biri için izlemesi keyifli bence.
0
ilgeru
(23.06.24)
got' ı çok seven, tarihini araştıran, tüm hikayeyi merak edip inceleyen biri olarak çok izlemesen de olur diyorum, belki hepsi bitince seri izlemek daha iyi olur, haftada bir acayip bayıyor.
0
ravenudon
(15.07.24)
(9)

Dexter sürükleyici bir dizi mi?

kahver
Selamlar. Mesela biraz hızlı şeyleri seven bi arkadaşımla izlemeyi düşünüyoruz. midhunter pek sarmamıştı ona. Hani ben izlerim de, arkadaşım daha böyle hareketli, hızlı ilerleyen şeyleri seviyor. Dexter'ı çok seviyor herkes de, bu anlattığım profilde birisi, ilk bölümü açtığımızda şey der mi "sarmad
Selamlar. Mesela biraz hızlı şeyleri seven bi arkadaşımla izlemeyi düşünüyoruz. midhunter pek sarmamıştı ona. Hani ben izlerim de, arkadaşım daha böyle hareketli, hızlı ilerleyen şeyleri seviyor. Dexter'ı çok seviyor herkes de, bu anlattığım profilde birisi, ilk bölümü açtığımızda şey der mi "sarmadı". yani ilk bölüm önemli. o yüzden sorayım dedim.
0
kahver
(06.06.24)
Çok
0
numlock
(06.06.24)
tabi ki acayip sürükleyici zaten ilk bölümü izle bırakamazsın.
0
sizofren06
(06.06.24)
Sürükleyici. Dediğin gibi hızlı ilerliyor ve her bölümde bir aksiyon var. Dolayısıyla sıkılmıyorsun.
Ancak kült bir dizi bekleme yani. İzlemesi keyifli ancak mükemmel diyebileceğim bir yapım değil.
0
nuevo
(06.06.24)
10/10 dizi.
0
gabe h coud
(06.06.24)
abartıldığı kadar değil ama güzel ve sürükleyici.
0
nic cage
(06.06.24)
Mindhunter sevmeyenle muhatap olmam (:

Dexter orijinal seri iyidir. Onun da psikolojik yönü var. Gerilim var.
0
anon1m
(06.06.24)
dexter için 3-5 bölüm dayanın sonrası akar gider.
0
ravenudon
(15.07.24)
sürükleyici.
0
komando kani var bende
(15.07.24)
Dexter iyidir
0
basond
(15.07.24)
(6)

Hani kalıcıydı bu parfüm?

büyük engizisyoncu
Dior Homme EDT aldım geçenlerde çok beğenerek. Sephora'dan aldım bu arada orjinal.Intense daha yoğun biliyorum ama EDT hoşuma gitti.Her yerde bu parfümün çok kalıcı olduğu falan söylenmiş, hatta fragrantica'da bile kalıcılık puanı yüksek.E ben sıkınca niye kalıcı olmuyor bu parfüm? Burun körleşmesi
Dior Homme EDT aldım geçenlerde çok beğenerek. Sephora'dan aldım bu arada orjinal.
Intense daha yoğun biliyorum ama EDT hoşuma gitti.
Her yerde bu parfümün çok kalıcı olduğu falan söylenmiş, hatta fragrantica'da bile kalıcılık puanı yüksek.

E ben sıkınca niye kalıcı olmuyor bu parfüm? Burun körleşmesi falan da yaşamadığıma eminim çünkü ara ara yanımdaki arkadaşlara sorup test ediyorum (bahsettiğim arkadaşlar da burun körleşmesi yaşayacak kadar sürekli yanımda değil).
Sabah çıkarken 5 fıs falan sıkıyorum.
4-5 saat sonra 3-4 fıs daha sıkıyorum. Yetmiyor 2-3 saat sonra bir tur daha sıkıyorum.
Ama internette bahsedilen "3-4 saat sonra bile kol mesafesine rahatlıkla yayılıyor" durumunu kesinlikle yaşamıyorum.

E hani kalıcıydı bu parfüm? Genelde kıyafete sıkıyorum (omuz yaka civarına), birer fıs da kulak arkasına sıkıyorum.

Sabah çıkarken 5 fıs yerine 10 fıs mı sıkayım? Bu sefer de sinek ilacı gibi gezerim ortalıkta muhtemelen.
0
büyük engizisyoncu
(03.06.24)
Malesef her parfüm her kişide aynı olmaz. Bu sebepten parfümü almadan sıkıp bakmak daha ideal.

Dior homme sahibiyim ve sizin beklediginiz kadar değil yani.

Misal dior homme edp de benim tenimde hiç işe yaramadi ama dior parfum hayvan gibi kaliciydi. Çok değişiyor.
0
logisticsmanager
(03.06.24)
Orjinalliğinden ve yorumların edp versiyonu için yazılmadığından eminseniz cevabı kendiniz vermişsiniz aslında. Parfüm kıyafete sıkılmaz teninizdeki sıcak noktalara sıkmanız gerekir. Teee orta çağdan beri bunun adabı boyun, bilek ve dirsek içlerine ~30cm mesafeden sıkmak.

Parfümün tene teması kokunun kendisini de doğrudan etkiliyor. Zaten parfümü seçerken de teninizde denemeniz şart. Kumaşa parfüm sıkmayın.
0
akhenaten
(03.06.24)
Valla parfüm konusunda bilgisine güvendiğim kişiler hep kıyafete sıkılması gerektiğini çünkü tene sıkılınca ter kokusu vs ile karışıp kötü bir hal alacağını söylüyorlar hep. İlla tene sıkılacaksa da dediğiniz gibi kulak arkası, ense, kol içi gibi yerlere sıkılması gerektiğini söylüyorlar.
Ama zaten dediğim gibi 2 fıs kıyafete (omuzlar ve yakaya doğru) sıkıyorsam, birer fıs da mutlaka kulak arkalarına sıkıyorum zaten. Yine de yorumlardaki o kalıcılığı yakalayamadım bir türlü.
Ayrıca EDT versiyonu için yapılıyor bu yorumlar eminim.
0
🌸büyük engizisyoncu
(03.06.24)
kalici diyenler parfum banyosu yapiyormus, bana sirtini donup "sirtima da sik" denilince ogrendim. 5 fis yetmiyor vazelin mazelin hak getire
0
ala09
(03.06.24)
Üşenmedim sırf bu yüzden girip parfümün fragrantica yorumlarına baktım. Orda da insanlar ortalama 4-5 fısın 3-4 saat sonra bile kol mesafesinde alınabildiğini yazmışlar.
0
🌸büyük engizisyoncu
(03.06.24)
2009 yılında D&G the One parfüm almıştım havaalanından, bir sıkıyordum, 2 gün sonra bile herkes ne güzel kokuyor diyordu, geçen ay yine yurtdışından aldım, 2 saat sonra kokmuyor(çok azalıyor).
yani demem o ki firmalar eski parfümlerin kalitesini düşürüyor bence.

ps. her zaman EDP alıyorum.
0
ravenudon
(04.06.24)
(5)

yesil pasaportla yurtdisina cikarken neleri soruyorlar - neler yapmali

fakyoras
selam, bir arkadasimin yesil pasaportu(ailesinden degil de kendi uzerine) var ve hayatinda ilk kez yurtdisina cikacakmis gidis donus ucak bileti ve otel disinda neler gerekiyor ki sinirda sorun yasamasin?sigorta da yaptirmasi gerekir sanirim. tesekkurler,
selam,

bir arkadasimin yesil pasaportu(ailesinden degil de kendi uzerine) var ve hayatinda ilk kez yurtdisina cikacakmis

gidis donus ucak bileti ve otel disinda neler gerekiyor ki sinirda sorun yasamasin?

sigorta da yaptirmasi gerekir sanirim.

tesekkurler,
0
fakyoras
(03.06.24)
başka bişey gerekmiyor, onları da zaten herkese her şartta sormuyorlar, cebinde kaç para var nakit mi getirdin kredi kartı mı diye sorarlar maks

sigorta ucuz zaten
0
jülsezar
(03.06.24)
pasaport ile ilgili bir şey soracaklarını sanmıyorum, bir belge de gerekmiyor.
0
ravenudon
(03.06.24)
facebook'da yeşil pasaportlular diye bir grup var. orada epey bilgi var, mesajları tarasın yararlı olur.

sigorta yaptırırsa iyi olur, ayrıca gitmeden harcı bankadan online ödeyebiliyor. 3 kişi çıkıyorlarsa 3 kişi ayrı ayrı tckimlik girerek ödeyebilir. havalimanında uğraşmasın.

bir de otel rezervasyon bilgileri telefon veya çıktı üzerinde giriş polisine gösterilebilir.
0
fistikthecat
(03.06.24)
sıfır şey gerekiyor. ancak bazen pasaport kontrolde niye geldin, ne kadar kalıcaksın soruları oluyor. en son bir kaç ay önce almanya'ya tek gittiğimde bana sordular. otel ve uçak evraklarını telefona kaydetmiştim zaten gösterdim ve geçtim. 10 defa da bir kere oldu bu.
0
scudman1
(03.06.24)
yakın zamanda 3 kez yeşilimle çıktım. gidiş geliş uçak bileti ve otel rezervasyonunun basılı hali dışında, kalınacak süreye doğru oranlı nakit para da yanında bulunması iyi oluyor.
0
jeanluc
(04.06.24)
(7)

Chopper motorlar daha mı güvenli?

veritaslibertas
Aşağıda motor sorusunu görünce aklıma geldi. Motosiklet almaktan hep çekindim ama araba alamayacağım bari bir motor mu alsam diyorum. Chopper'lar diğer modellere göre daha mı güvenli? Kaza olaylarından korktuğum için hiç bulaşmadım şimdiye kadar.
Aşağıda motor sorusunu görünce aklıma geldi. Motosiklet almaktan hep çekindim ama araba alamayacağım bari bir motor mu alsam diyorum.
Chopper'lar diğer modellere göre daha mı güvenli? Kaza olaylarından korktuğum için hiç bulaşmadım şimdiye kadar.
0
veritaslibertas
(16.04.24)
bu konuda akademik bir çalışma var mı bilmiyorum ama varsa da muhtemelen motosikletin tasarımından ziyade kullanıcı profiline göre bir çıkarım yapmıştır diye tahmin ediyorum.

neticede bu da 2 teker, bir asfalt motoruyla ya da enduro ile temel seviyede benzeşiyor fakat ağırlığı, ağırlık merkezi, manevra kabiliyeti, çevikliği, motorunun gücü diğer tiplere nazaran farklı aktarması (güç, tork, devir farklılıkları) gibi birçok faktör ve bu faktörler sebebiyle de kullanım tarzınızı zorunlu olarak etkilemesi sebebiyle “daha güvenli” denebilir bence.

örneğin 100 beygirlik 650cc bir asfalt motoru ile uçup kaçabilirsiniz belki ama 60 beygir fakat 1000cc bir chopper ile aynı çabuklukta hareket edemezsiniz, üretim maksadı aynı değil çünkü. motor sizi amiyane tabirle “apaçilik” yapmaktan alıkoyacağı için daha güvenli sürüşler yapabilirsiniz. işin özü sürücüde bitiyor.

yalnız şu da var; chopper ile tabii ki a noktasından b noktasına gidersiniz fakat şehir içi ulaşım için bir scooter ya da çıplak motor rahatlığında gidemezsiniz. oturuş pozisyonu, hantal oluşu gibi bazı hususlar sebebiyle ben olsam araba alternatifi olarak düşünmezdim. kaliteli bir scooter, doğru ekipman ve eğitim ile chopper’dan daha ucuz, konforlu, çabuk ve muhtemelen güvenli gidersiniz.
0
orient blue
(16.04.24)
motorcu bir arkadaşım chopper kullananların çok daha az kaza yaptığını söylemişti, amaçları hız vb olmadığından olsa gerek.
0
ravenudon
(16.04.24)
motor türünün güvenliğe bir artısı yok. güvenliği etkileyen faktör hız ve sürüş stili. yani bir super sport alıp bunu makul hızlarda sürer ve kontrollü gidersen bence chopperdan daha güvenlidir. çok daha atiktir ve daha kısa mesafede frenleyebilir. ama pratikte bunlara ihtiyaç olmayacak stratejide sürüş yapmak hedef.

yeni başlayacaklar için scooter-maxi scooter göreceli olarak daha güvenli. kafa karıştıracak vites-fren kombinasyonları olmadığı için sürüşe odaklanabilirsin. düşme anında bir chopper vs gibi bacağının altta kalma riski de yok.
0
orpheus
(16.04.24)
Kullanan ile ilgili, cruiser(chopper) motorların çatalın öne açısı geniş olduğundan fren ve viraj kabiliyeti düşüktür. Çatal ne kadar dik inerse viraj, fren kabiliyeti artar spor motorlarda olduğu gibi.
0
mirty
(16.04.24)
yeni başlayacaksanız scooter ile başlamanızı tavsiye ederim. sürüşü kolay, otomatik vites, manevra kabiliyeti iyi. chopperlarda otomatik vites var mı bilmiyorum ama vitesli motor yeni başlayan birini zorlayabilir belki. ben scooterdan sonra vitesli racing motora geçtim, pişmanım. ilk fırsatta satıp dönüş yapacağım.
0
mustafakesekci
(16.04.24)
Kaza yapmaktan korkuyorsan ve İstanbul gibi büyük bir şehrin içinde motor kullanmayı düşünüyorsan, tipten bağımsız olarak hiçbir motora binme bence. Trafikte chopper da scooter da büyük risk altında. Yok bu işe baş koydum, her türlü emniyet ekipmanını kullanırım, bütün eğitimleri de alırım diyorsan, bence endurolar sürüş pozisyonu açısından daha güvenli olabilirler. Polislerin ve motorlu acil durum ekiplerinin çoğu da enduro kullanıyor zaten.
0
kaptan memo
(16.04.24)
chopper motorlar ile aralardan girmek, ani hızlanmak, kayakçılar gibi slalom yapmak gibi şeyler biraz daha zor, manevra kabileyetleri diğer motorlardan daha düşük, boyutu daha uzun, dolayısı ile biraz daha araba gibi kullanılıyor. virajları araba gibi alıyorsunuz, (2.5 metre boy var, daha ufak arabalar var )

orien blue'nun dediği gibi yapısı gereği size o kadar izin vermiyor.

bende sizin gibi düşündüğüm için baya bir bakınmıştım, 35 yaşımda ilk aracımı chopper motorda karar kıldım (hiç araç kullanmamış biri olarak, reflekslerim 20 yaşındaki gibi değil sonuçta), zevkime de uygun oldu, 10 dakika geç gideyim ama manzaranın tadını çıkartayım bunu seviyorum.

araç alternatifi olarak da uygun bence. evet bir scooter gibi aralara giremiyorsunuz, sağın sağı, solun solu gibi yerlere girip gidemiyorsunuz ama çok da problem değil, araba ile 2.5 saatte gidilen yere 1.15 dakika gidiyorum, diğer arkadaşlar 10 dakika/15 dakika önce varıyorlar. onlar daha çok kaza yaparken bende bişi yok.

90 bin km yaptım çoğu şehir içi, (10/15 yıllık motorlarda bile o kadar km yapan pek yok) her gün işe gidip gel şeklinde günlük 68km. bir kazam var, o da karşı taraftan kaynaklı kurtarmaya çalıştım ama olmadı.

kazalar genellikle iki tarafında hatalı davranması nedeni ile oluyor. siz dikkatli (üstüruplu) olursanız karşı tarafın hatasını tolere edebilirsiniz.

ilk bir kaç ay bütün herkes hata yapıyor gibi geliyor herkes hatalı bir tek sen doğrusun gibi ama öyle değil, biraz acemilikten biraz heyecandan öyle geliyor zamanla alışılıyor.

güvenli sürüş teknikleri var, güvenlik balonu diye tabir edilen şeyler var, biraz paranızı bu tür şeylere de ayırırsanız kafanız daha rahat oluyor. ben eğitim almadım ama alan arkadaşlardan öğrendiğim şeyleri kullanıyorum.

o sıkıntılarda genelde araç kullanan apaçiler nedeni ile oluyor. size nerede ise dokunacak kadar yakından sollamak vs gibi.

bu arada yine güvenli bir chopper almak isterseniz iyi paralar. çin malı çok güzel görünen ama yolu tutmayan dur desen duramayan, bas desen basamayan, yokuşa 90 la girip ortasında 70'e düştüğünüz bir motor alırsanız riskiniz çok artıyor, hangi tür motor olursa olsun. zira arkadan gelen araç sizin motorun çekmediğini hesaplayamıyor bi bakıyorsun 150 metre gerideki araç dibinize kadar gelmiş, adamında bir suçu yok.

mealen iyi bir chopper alın alacaksınız.

genelde yüksek cc başlanmaz ama ben 150cc regal raptor'dan (1 sene sonrasında) 1300cc yamaha midnight star'a geçtim, hep şehir içi işe git gel için kullandığımdan dolayı da zorlanmadım sonuçta şehir içi trafiği belli gidebileceğin hız belli o kurallara uyulduğunda pek problem yok, emniyet şeridinden gidiyorsun diye 150 km ile gitmek zorunda değilsin, tabelada ne yazıyorsa o hızla git hatta daha yavaş git, tüm araçlar solda 2 km hızla giderken sen 15km hızla gittiğinde zaten herkesi sollamış oluyorsun, o araçlarda bekleyenlerden daha çabuk varacaksın.

birde şu var, şehir içinde çok hızlı kullanmak ile normal kullanmak arasında zamansal olarak elde edilen kar alınan riske göre çok düşük.

örn: 60 km limitli yerde 120 ile gidince zaman yarıya düşmüyor en fazla 15 dakika fark ediyor zira yol dümdüz değil, virajlar var, ışıklar var, tümsekler var var oğlu var. ancak alınan risk 2 katına çıkıyor, hiç mantıklı gelmiyor bana bu. o hıza çıkmak için daha fazla benzin yakıyorsun, durmak için daha fazla balata ve diskinden yiyorsun sonra yine ışıkta 30 saniye bekliyorsun ee iki ışık arasını 1 dakikada gitsen ne olur 35 saniyede gitsen ne olur yine bekliyorsun yine bekliyorsun.
0
selam
(16.04.24)
(12)

Bursa'da nerede iskender yiyeyim

aguen
Merhaba duyuru,Yarin Bursa'da olacagiz da sevgili kisisi oruc tutuyor, tercihen rezervasyon yaptirabilecegimiz, iftarda uzmeyecek nereler vardir.
Merhaba duyuru,

Yarin Bursa'da olacagiz da sevgili kisisi oruc tutuyor, tercihen rezervasyon yaptirabilecegimiz, iftarda uzmeyecek nereler vardir.
0
aguen
(14.03.24)
winston insani
(14.03.24)
Tabii ki mavi kapili meshur iskender’de. <3
Cemal cemil ustayi hic sevmedim ben, seveni var tabii
0
mor oje
(14.03.24)
Botanik park İskender
0
piotr
(14.03.24)
mavi kapılı meşhur iskender = bursanın en büyük kazığı

uludağ kebapçısı çok güzel, orada yiyebilirsiniz. ya da kayhan çarşısında pideli köfte yiyebilirsiniz. ben pideli köfteyi tercih ederim.
0
mustafakesekci
(14.03.24)
haydaaaa iskenderoglu'nda yenmiyor muydu konak vs olan
0
ala09
(14.03.24)
Cemal cemil usta, uludag olan. Ayni yer yani. Iskender degil kalin kesilmis et resmen. Fiyat olarak da hic de az degil. Meshur iskender mavi kapili olan her daim number one.

Ek olarak pideli kofte de iyi fikir evet. Cantik da cok guzel ama iftar yemegi icin az gelir. Yemek ustune ulku pastanesinden marsal pastasi veya tarihi abdal firininda tahanli.
0
mor oje
(14.03.24)
Kebapçı İskender, soru mu bu?
0
doharkoman
(14.03.24)
hepsi kazıkcı ve hizmeti kötü mekanlar.
ramazandan nasıl olur bilmiyorum ama popüler mekanlarda sıra beklersin, hemen ye kalk muamelesi yaparlar.
fiyatlar da kol gibidir.
0
nuisance2
(14.03.24)
daha bugün konuştuk, mavi kapılı yer ve cemal cemil hem kazık, hem de eski lezzeti yok, kayhan köftecisi diye bir yer var, balkan köfteleri yapıyor, oraya gidin lezzeti yaşayın.
0
ravenudon
(14.03.24)
illa iskender yemek istiyorsanız başka bir şey ama .
O fiyatı verene kadar, gider Uludağ yolunda mis gibi manzaralı yerde, lezzetli sucuk, et köfte vb. yersiniz.
yer aile işletmesidir, isim de dolubaba et mangal.
0
Rao
(14.03.24)
kebapçı tamer
0
mhm
(14.03.24)
Herkese tesekkurler, bi tur mavi kapılıda bi tur kebapçı iskender'de yedik. ikisi de iyiydi bence.

O degil de cantık olayını iskenderden daha çok sevdim ben :D
0
🌸aguen
(18.03.24)
(5)

Skoda kaç maaş ikramiye verdi?

michael_knight
Geçen yıl 25 bu yıl 29 maaş ikramiye verdiğini söyleyen bir haber var. Bu işin aslı farklıdır bir şey midir?Ayda 50 bin TL maaş alan her çalışanına 1,5 milyon TL ikramiye vermemiştir di mi?
Geçen yıl 25 bu yıl 29 maaş ikramiye verdiğini söyleyen bir haber var.
Bu işin aslı farklıdır bir şey midir?
Ayda 50 bin TL maaş alan her çalışanına 1,5 milyon TL ikramiye vermemiştir di mi?
0
michael_knight
(05.03.24)
Muhtemelen eski zamsız maaşıyla vermiştir ikramiyeyi. Bir de maaşların düşük oldugu yazıyor sözlükte.
0
regina phalange
(06.03.24)
hocam konuyla alakalı değil ama "vermemeiştir dimi" deyince aklıma şurdaki film sahnesi geldi. paylaşmak istedim. affet :)

youtu.be
0
jepa
(06.03.24)
@regina phalange

Hocam maaş asgari ücret olsa bile 29 ikramiye mükemmel bir rakam değil mi?
0
metal69
(06.03.24)
verilen prim maaşın bürütünden hesaplanıyor, devlet %30 kadar vergiyi yapıştırıyor, kafadan 20 maaşa iniyor.
0
ravenudon
(06.03.24)
Araç satışı işinde çalışanların çoğuna prim usulü yatar maaş, baz maaş vardır + prim vardır, satışlardan, servisten genel cirodan falan, bir satışcı şu anda 40-50k kazanıyor diye maaşı o olmuyor, atıyor belki baz maaşı 22bin + primlerle bu para oluyor, ikramiye de genelde o baz üzerinden olur, yaptığı şey kesinlikle küçük bir şey değil yine büyük güzel bir şey ama detayı da böyledir sanırım
0
atom karincanin torunu
(06.03.24)
(15)

İnce ayak bileği

Amaranta ursula
Iyiyakşamlaar herkeseİnce bilekler hakkında ne düşünüyorsunuz? El olur ayak olur. Neden sexi kabul edilir? Kalça ve meme gibi doğurganlık ile bağını da bulamadık. Sadece kadında mi sexidir? Erkekte de sexi bulan yok mu mesela? Kabartma tozu keki nasıl kabartır?Cevaplar için çok teşekkür ederim şimdi
Iyiyakşamlaar herkese

İnce bilekler hakkında ne düşünüyorsunuz? El olur ayak olur. Neden sexi kabul edilir? Kalça ve meme gibi doğurganlık ile bağını da bulamadık. Sadece kadında mi sexidir? Erkekte de sexi bulan yok mu mesela? Kabartma tozu keki nasıl kabartır?

Cevaplar için çok teşekkür ederim şimdiden.
0
Amaranta ursula
(27.02.24)
Bence kötü görünen bir şey ince bilek. Erkekler nesine bu kadar ayılıp bayılıyor anlayabilmiş değilim ben de.
0
yazdonumu
(27.02.24)
tek başına seksi değil ama narin bir şey olduğu için "petite" kızların güzelliğini, seksiliğini pekiştiren bir şey.

fetish olarak diyorsan, ben de anlamıyorum.
0
gabe h coud
(27.02.24)
İnce ayak bilekleri göze hoş geliyor. En azından benim gözüme hoş geliyor. Seksi olarak görülen her şeyin ille de doğurganlıkla bir bağı olmasına gerek yok bence. Bir kadının ince parmaklı eli de bana güzel geliyor mesela. Kadınlar genel olarak güzel varlıklar.
0
pispinti
(27.02.24)
Ne kadar ince olduğuna bağlı. Kalın bilek seksi değil. Ya kilo ile ilişkili ya da erkeksi geliyor sanırım. Üstüne düşünmedim. Haliyle kalanı seksi yapıyor. Yoksa ince bacak ve kalın bacak karşılaştırmasında seksi ya de değil denilenin Doğu Asyalı seviyesi ince bacağın da kilolu kalın bacağın olmaması gibi. Üst ve alt sınırlar var.
0
nawar
(27.02.24)
Bu arada bir kadın olarak benim gözüme de hoş geliyor kadında ya da erkekte olsun fark etmiyor. Sadece neden hoş geldigini anlayamadık:/
0
🌸Amaranta ursula
(27.02.24)
Sexiliğin tanımı veya sınırı var mı?
Saçma şeyler de sexi gelebilir takılmayalım
0
Cezcez
(27.02.24)
Şöyle olabilir. Hani dans ve hareketlere hep bir esnekliğin estetiği var. Bunun ile kodlanmış olabilir ya da yine aynı şekilde. Dediğim gibi feminen olması da onu erkek için çekici yapıyor. Küçük ayak ve el konusu da. Tabii bunun dışında kesin mitolojik göndermeli açıklaması da vardır :p
0
nawar
(27.02.24)
İnce bilekler hakkında ne düşünüyorsunuz?

> hiçbir şey düşünmüyorum. ona gelene kadar neler var.

ince bilekliyle de çıkarım, kalın bilekliyle de çıkarım..

karikaturkutur.wordpress.com
0
tabudeviren
(27.02.24)
Tamamen çağın güzellik algısı ve dayatmalarından ötürü olduğunu düşünüyorum.

Ben de ince bilek severim. Narin el severim. Küçük ayak severim. Ama neden, açıklayamıyorum.

1000 yıl önce yaşasaydım belki de gürbüz, iri kadınlardan hoşlanacaktım. İşte anadolu kadını bee taşı sıksa suyunu çıkarır diyecektim.

Falat günümüz dünyasında narinlik daha fazla estetiklik uyandırıyor. Aşırıya kaçılmadıkça tabi!
0
ananiyimioguz
(27.02.24)
ince ayak bileği seviyorum. erkek bileğine göre çok farklı görünüyor, o yüzden yükseliyorum. ayrıca ince ayak bileği ayağa dişil bir kıvrım veriyor.
0
benarrivo
(28.02.24)
ince ayak bilegi cok seksi bir sey. Guzel bacak, guzel ince ayak bilegi ve guzel ayak bir kombodur.Bunlardan biri olmadan digerleri de olmuyor.Kalin bilek erkeksi gozukuyor.
0
turkuaz
(29.02.24)
bu arada konudan bağımsız, kalın bileklilerin libidosunun daha yüksek olduğuna dair bir bilgi kalmış kafamda ne kadar doğru bilmiyorum.
0
ananiyimioguz
(29.02.24)
ince ayak bileklerini ben de güzel buluyorum. kendimce yanıtım, ince ayak bilekleri sağlıklı bir kardiyovasküler sistemi işaret ediyor olabilir. çeşitli damar ve romatizma hastalıklarının ayak bileklerinde şişkinlik olarak belirti verdiğini hatırlıyorum.
0
engelbert humperdinck
(29.02.24)
Kitabı ve dolayısıyla ismi yanlış hatırlıyor olabilirim ama Don Kişot sevgilisi Dulcinea'nın ne kadar alımlı, ne kadar seksi olduğunu anlatırken kadının bıyıklarından bahsediyordu.

Aynı şekilde 19. yüzyıl yazarları kadını överken ne kadar tombul olduğunu anlata anlata bitiremezler. Bir gram etin bin ayıbı örttüğüne dair atasözümüz bile var.

O dönemlerde öylesi popülermiş. Bu dönemde de bu. Mağara devrinden genlerimize kazınmış bir olay değil yani. İnce ayak bileği kadına zerafet, narinlik veriyor.

Ben de severim :)
0
Mirket
(29.02.24)
şahsen ince bilekleri ve ortalama üstü kalın bilekleri güzel bulmuyorum, ince bilek neden sevilir anlamam.
0
ravenudon
(29.02.24)
(13)

mc donalds vs burger king

avatar is back
tr'de bunlardan hangisi daha iyi? us'de mc çok daha popüler, uk'de de gördüğüm hatırladığım mc çok daha yaygın ve bilindik idi ancak özellikle uk'de burger king çok kaliteli idi. tr'de burger çok daha popüler. peki hangisi daha iyi?
tr'de bunlardan hangisi daha iyi? us'de mc çok daha popüler, uk'de de gördüğüm hatırladığım mc çok daha yaygın ve bilindik idi ancak özellikle uk'de burger king çok kaliteli idi.

tr'de burger çok daha popüler. peki hangisi daha iyi?
0
avatar is back
(27.02.24)
ikisi de leş olmakla birlikte mc donalds daha leş.
0
ravenudon
(27.02.24)
İkisi de leş. Hangisi ucuzsa o iyidir
0
ferenc
(27.02.24)
ikisini karşılaştırıyorsak TR'de Burger King daha iyi.
0
false pretension
(27.02.24)
Trde ikiside çöp +1
Ama burger king daha az leş +1
0
basond
(27.02.24)
Türkiye burger king mc Donald's a nazaran daha kaliteli bundan sanırım Tab gıdanın etkisi var. İkisinde popüler fakat hangisinin daha popüler olduğu konusunda bir fikrim yok.
0
doharkoman
(27.02.24)
Her ikisi de gayet kötü ama son birkaç yıldır McDonalds kalite olarak daha iyi geliyor bana. Eskiden uzun süre Burger King daha kaliteliydi.
Ticari olarak Burger King Türkiye'nin daha başarılı olduğunu okumuştum bir yerde ama doğruluğuna kefil olamam.
0
michael_knight
(27.02.24)
bk daha iyi. muhtemelen burgerler menüler falan bize daha çok hitap ediyor. bunda çok fazla şubeleşmiş olmasının etkisi de büyüktür. tr'nin neredeyse her yerinde birden çok şubesiyle bk varken mcd az görüyorum.
0
paintov
(27.02.24)
burger king bir tık daha iyi. mcdonalds'ta çocukluğumdaki tadı bir daha bulamadım, en son yediğimde baharatlı garip bir tadı vardı. eskisi kadar güzel değil.
0
nothing in my way
(27.02.24)
açık ara mc donalds daha iyi. zorda kalmadıkça bk yemem.
0
durbidakka
(27.02.24)
Benim için açık ara Mc Donalds daha iyi. Burger King'in bu kadar beğeniliyor olması çok enteresan geldi, bana kauçuk kemiriyor gibi geliyor Burger King yerken. İkisi de tabi ki leş ama Burger King daha leş gibi geliyor.
0
pianeta
(28.02.24)
paket servis için konuşacağım çünkü bir restoranına gidip yemeyeli 10 yıl olmuştur ikisini de.

pakette mc fersah fersah önde. farklı lokasyonlarda söylediğim mc'ler hep belli bir standartın üstünde geliyor sıcak patates, dökülmemiş içecek vs. burger'da ise hep bir aksilik oluyor patatesin bir hamur topu halinde pakete dökülmüş olması ise bir klasik.

mc'in sorunu menü çeşitliliği yok ve daha az kampanya yapıyor bk'ye göre.
0
a darkness coming
(28.02.24)
ikisi de çok kötü. mcdonalds'ın burgerler'i burger king'e göre daha kötüydü sanırım. uzun zamandır yemiyorum.

biraz daha verip iyi bir hamburgercide yemek çok daha iyi.
0
ermanen
(28.02.24)
Mc donalds kesinlikle. ama o bile subeye gore degisiyor+1

bir ara burgerdan alma gafletine dusmusum ayni boyleydi koftesi. su goruntu bile hala tuylerim urperiyo
gidadedektifi.com
0
ala09
(28.02.24)
(5)

lahmacun ve kuzu kulağı

inheritance
Barış Manço'nun `lahburger` şarkısında şöyle bir söz var:lahmacun lahmacundürüp dürüp sar kenarını tutma nazik salçalı lahmacunkuzu kulağıyla rokayı unutma limonlu ekşili lahmacun,eskiden lahmacunun yanında kuzu kulağı, roka mı veriliyordu? 37 yaşıma girmek üzereyim, kendimi bildim bileli marul, soğ
Barış Manço'nun lahburger şarkısında şöyle bir söz var:

lahmacun lahmacun
dürüp dürüp sar kenarını tutma nazik salçalı lahmacun
kuzu kulağıyla rokayı unutma limonlu ekşili lahmacun,


eskiden lahmacunun yanında kuzu kulağı, roka mı veriliyordu? 37 yaşıma girmek üzereyim, kendimi bildim bileli marul, soğan, domates, kırmızı lahana vs. verildiğini gördüm hep.
0
inheritance
(09.01.24)
ben kuzukulağını pazar tezgahı dışında da görmedim ki lahmacunun yaynında verildiğini hiç sanmıyorum. ama düşününce ekşili ekşili de fena olmaz.

bence üstat burada ballandırmak için biraz coşmuş. zira hamburger için de "biraz soğan biraz ketçap, salata malata hardal ketçap" diyor. yani şu son dönem butik hamburgercilerin karamelize soğan koyması dışında hamburgerin içinde ne soğan gördüm, ne salata gördüm, ne de hardal. en fazla bir yaprak kıvırcık konurdu.

zaten barış manço hamburgeri de çok ballandıramıyor. gençliğin sevgilisi, batıya açılan pencere falan diyor ancak. oysa lahmacun öyle mi, insanın canı çekiyor.

bu savaşın kazananı lahmacun'dur.
0
kibritsuyu
(09.01.24)
ben çocukken rokalı yediğim zamanları hatırlıyorum, evde kuzu kulağı olduğu zamanlar hep koyarız.
ayrıca o kırmızı lahana hiç yakışmıyor bence
0
ravenudon
(09.01.24)
Şunlarda vardı, kuzukulağı, roka, limon.

Yanında verilmezdi, içine koyar dürer kağıda sarar verirdi. Limonu sıkışı da şekilli olurdu :)

www.uludagsozluk.com
0
Mirket
(09.01.24)
rokayı çok gördüm ama kuzu kulağını gördüm mü emin değilim. salata içinde olabilir bu arada. salatanın üstünde hala yapraklı roka geliyor, ayrı da.
0
avatar is back
(09.01.24)
İzmir'de pide lahmacun yanında roka hep gelir. İstisnasız değil ama on mekandan dokuzu verir.
0
hedep
(09.01.24)
(3)

icloud kullanıyor musunuz?

0zlem
Bana pek güvenli gelmiyor var mı benim gibi düşünen?Yedeklemeyi itunes ile bilgisayara yapıyorum
Bana pek güvenli gelmiyor var mı benim gibi düşünen?

Yedeklemeyi itunes ile bilgisayara yapıyorum
0
0zlem
(09.01.24)
kullanıyorum. Güven konusunda kaygım yok. Ama şunun da farkındayım: sadece icloud değil, bu tarz sistemlerde her zaman hacklenme riski pek tabi mevcut.

Yedeklemeyi her seferinde itunes ile bilgisayara yapmak pratik ve sürdürülebilir gelmedi.
0
kojonotsuki
(09.01.24)
Ben çok çeşitli cihazım olduğu için (Windows, Mac, iOS, Android) OneDrive kullanıyorum, o da aynısının laciverdi zaten. Elbette bu sistemlerin hiçbiri %100 güvenli değil ve kaybolması teklif dahi edilemeyecek dosyalarım yedekte de duruyor (çocuğun fotoğrafları mesela). Ama emin olun, bilgisayarınızdan çok daha güvenli ve veri kaybına dayanıklı sistemler bunlar.

Hollywood yıldızıysanız ve keko gibi çıplak resimlerinizi iCloud'a atıyorsanız hikaye bambaşka bir yöne gidebiliyor ama düz kullanıcı için bulut tabanlı hizmetler hem veri yedekleme hem de cihazlar arası senkronizasyon açısından muazzam.
0
avianthem
(09.01.24)
onedrive ve icloud kullanıyorum, güvensiz olup da ne olacak, -benim dandik 3 - 5 resmimi kim ne yapsın- gözüyle baktığım için sorun olmuyor.
0
ravenudon
(09.01.24)
(4)

Mac’ten flash’a aldığım fotoğraflar windows bilgisayarda açılmıyor

invictae
Dosyalar bildiğimiz jpeg formatta olmasına rağmen win fotograf görüntüleyicisinde açamıyorum. Ne yapıcam? Çok acil çözüm lazım 20 gb iş çöp olacak, biterim.
Dosyalar bildiğimiz jpeg formatta olmasına rağmen win fotograf görüntüleyicisinde açamıyorum.
Ne yapıcam?
Çok acil çözüm lazım 20 gb iş çöp olacak, biterim.
0
invictae
(02.10.23)
dosya formatı hatası olabilir. öyleyse dosya formatını exfat'e dönüştürmen gerekebilir.
0
buenosdias
(02.10.23)
Macle ilgim olmadı hiç ama flash bellekte değil de dosyaları masaüstüne kopyalayın da açmayı deneyin
0
diyecevaplandı
(02.10.23)
Telefonunuz android ise bi çevirici ile usb'yi takıp dener misiniz ne alemde dosyalar android/linux dosya formatı konusunda yetenekliler.

Hiç evde yoklarsa recuva gibi bi recovery programı çalıştırmayı deneyebilirsiniz isim/exif olmasa da görselleri kurtarma ihtimali var.
0
hedep
(02.10.23)
dosyaları mac den buluta atın google drive gibi, windows a da ordan indirin
0
ravenudon
(03.10.23)
(13)

Saat seçimi sorusu

soft
İki saat beğendim, biri otomatik Seiko 5, diğeri quarz tissot prx. İkisini de 8 bin lira civarına alabiliyorum. Günlük hayatta, jean-gomlek-tshirtle takmak için hangisinin seçeyim sizce?https://www.seikowatches.com/tr-tr/products/5sports/srph23https://www.tissotwatches.com/tr-tr/t1374101104100.html
İki saat beğendim, biri otomatik Seiko 5, diğeri quarz tissot prx. İkisini de 8 bin lira civarına alabiliyorum. Günlük hayatta, jean-gomlek-tshirtle takmak için hangisinin seçeyim sizce?

www.seikowatches.com
www.tissotwatches.com
0
soft
(27.09.23)
1
0
gallienus
(27.09.23)
Bende bunların ikisi de var, seiko çok daha güzel (ve kaliteli) hocam.
0
plutongezegendegilmi
(27.09.23)
markaları kapatsak tissot un modeli daha güzel, tasarımı daha zamansız ve koyu mavi kadranı hoşuma gidiyor

bazı koleksiyonerler tissot'u koleksiyonluk saat markası saymıyor çok arada kalmış bir marka, bu modele de bir iki senedir insanlar acayip ilgi gösterdi
0
freebird5406_2
(27.09.23)
tissot daha güzel ama seiko otomatikmiş. bu sebeple seiko :D geçen erk koçak videosu izlerken gördüm. tek saatte indirim kodu var. oradan 7600e falan geliyor
0
glamdr1ng
(27.09.23)
Tissot, daha modern duruyor ve giyim tarzınıza daha çok yakışır gibi
0
babemsi
(27.09.23)
Tissot. Diğerinden açık ara farkla daha güzel görünüyor.
0
charbiel
(27.09.23)
Illa birini almak gerekiyorsa 2 diyorun.
0
hot potato
(28.09.23)
ilk saatiniz olacaksa swiss-made tercih sebebi, seiko kötüdür diye demiyorum.

ikisi arasından birini ben alacak olsam seiko'yu alırdım şu an.
0
gule gule
(28.09.23)
Seiko <3
0
nic cage
(28.09.23)
normalde tissot derdim de bu modeli sevmedim, seiko beyazı güzelmiş, kordon tırt ama.
0
ravenudon
(28.09.23)
1 diyorum,

kordonun kadrana baglandigi yer ikincideki gibi olan modelleri sevmedigim icin genisleyerek ya da daralarak gelen kordonlar bence hos degil
0
a perfect lie
(28.09.23)
bence ilki daha güzel.
0
bohr atom modeli
(28.09.23)
İlki daha güzel hocam bence de
0
overthinker
(01.10.23)
(10)

Macbook için kılıf gerekli mi sizce?

perfectlysplendid
Gereksiz mi?
Gereksiz mi?
0
perfectlysplendid
(27.09.23)
Kılıf derken bir yere taşırken içine koymak için mi yoksa telefona taktığımız kılıf gibi mi? Telefon kılıfı gibi olan ise sorduğunuz bana çok gereksiz geliyor.
0
irene
(27.09.23)
Şöyle bir sey kullanıyorum, çok memnunum. Hem farklı bir tarz katıyor, hem koruyor:

www.spigen.com.tr
0
crimson man
(27.09.23)
Şunu almıştım zamanında, biraz kullandım, sonra çıkardım duruyor öyle.
www.apple.comçin-incase-13-inç-sert-kapaklı-kılıf?fnode=b4abae02795c4b29e2943dcf986a75ab8be8a5019703ad578c2bd4cb496ee85937e3719bffbd2a1a5b3cecb451785d33bcea98c17e5d82952f8efac24126c0975f86c75a071552f8a79aefcbe94927a9bfb1b209359038d0dab2560be7caa809

Bir yerden bir yere taşırken zaten çantada taşıyorum. Kullanacağım zaman da zaten taşın toprağın üstünde kullanmıyorum, kolay kolay çizilmiyor. Çizilirse de ne yapayım artık kafasındayım. Benim aldığım kılıf piyasadaki en ince, en "yok gibi" kılıflardan biri olduğu halde yine de rahatsız ediyor beni.
0
gallienus
(27.09.23)
Ufak tefek cizikler oldu dis tarafinda benimkinin ama hicbir zaman tel kilifi gibi bir sey dusunmedim sahsen. Canta icinde veya tasima kilifi olarak zaten kullaniyorsunuzdur diye dusunuyorum. Bence gereksiz
0
mor oje
(27.09.23)
gerekli, seffaf plastikleri tavsiye ederim. Hem cok pahali degil hem de guzel koruyor.
0
cooperr
(27.09.23)
surekli bir yerlere tasimiyorsan gereksiz. ben sadece is bilgisayarimi tasiyorum (o da cizilmis falan onemi yok) ev bilgisayarim denelerdir yerinden kimildamadi.
0
hot potato
(27.09.23)
Hiç gerek yok. Çok ağırlaştırıyor, hantallaştırıyor aleti durduk yere.
0
plutongezegendegilmi
(27.09.23)
8 yıldır kullanıyorum hiç ihtyaç duymadım.
0
ravenudon
(28.09.23)
2 senedir case kullanıyorum. Siyah mat bir tane.

Cihaz hala ilk günkü gibi ne çizik var ne vuruk kırık.

Kalınlaştırdığını da düşünmüyorum. Yani illaki biraz oluyor ama hiç rahatsız etmedi zaten ince cihazlar.
0
ananiyimioguz
(28.09.23)
bence gerekli ama incase'den memnun değilim. başka kaliteli bi şey de bulamadım.
0
dilhun
(28.09.23)
(6)

29 Yaş

oylesine sordum
Henüz 29'una girmiş birisi olarak vakti olanlara iş-yaş-gelecek ile ilgili birkaç soru sorup, fikir almak istiyorum.Ben makine mühendisiyim. Mezun olalı 4 yıl oldu ancak bunun yarısından fazlası işsiz olarak geçti. Halen de geleceğe yönelik planlama yaptırabilecek doğru düzgün bir işim yok. KPSS'ye
Henüz 29'una girmiş birisi olarak vakti olanlara iş-yaş-gelecek ile ilgili birkaç soru sorup, fikir almak istiyorum.

Ben makine mühendisiyim. Mezun olalı 4 yıl oldu ancak bunun yarısından fazlası işsiz olarak geçti. Halen de geleceğe yönelik planlama yaptırabilecek doğru düzgün bir işim yok. KPSS'ye girdim 84'de kaldım. Atanmam biraz sürpriz olur.
Tüm bunlar haricinde yanlış meslek seçtiğimi mezun olduktan sonra anladım. Makine mühendisliği disiplini içerisinde ilgilendiği konuları seviyorum ancak çalışma ortamından (fabrikalar, atölyeler) nefret ediyorum. Satışçı olsam o dil/pazarlama kabiliyeti yok.

Uzun zamandır majör depresif bozukluk tedavisi de görüyorum. Yukarıdakilerin etkisiyle birlikte çoğu zaman artık yapacak bir şey kalmadığını, çıkmaz sokağa çoktan girdiğimi düşünüyorum.

Bir yandan da halen bir umut olabileceğini, yine sevdiğim, çalışma ortamının da daha uygun olduğunu düşündüğüm IT alanına atılsam mı diye düşünüyorum ancak bunun için üniversite eğitimi almaya mecalim kalmadı anca bildiklerimin üzerine ekleyeceğim kurslarla vs. belki olabilir.

Bunlar için geç mi ?
0
oylesine sordum
(21.09.23)
Sevdiğiniz ilgi duyduğunuz alana yoğunlaşın bence, geç değil. Çalışma ortamının ve iş arkadaşlarının çok etkisi var meslekte.
0
babemsi
(21.09.23)
29 yas ne hocam, allah askina. meslegimde 15.yilimi bitiriyorum, severek yapiyorum, ama bambaska bir okul okumayi dusunuyorum, daha onumde cok zaman var, bir 15-20 yil da baska meslek yapayim diye. depresyonunuz icin tedavi gorun mutlaka, terapist vs. artik ne uygunsa. depresyonda oldugunuz icin her sey siyah beyaz gozukuyor size, hayat gridir. her an her sey olabilir.
0
kassiopeia
(21.09.23)
29 gerçekten geç değil, fabrika, atölye çalışması her yerde aynı olmaz, bence bu konuya biraz daha şans verin, eninde sonunda sevdiğiniz bir yere denk gelirsiniz, ha gelmediniz bence iş yerini çok da sevmek gerekmiyor, iş bu akşam bitince gidiceksiniz, görev olarak görün, illa sevmeniz gerekmiyor.
0
ravenudon
(21.09.23)
bekarsan yurt dışına çık. makine türkiyenin en zor bölümü keşke sevdiğin işi seçseydin seni anlıyorum ben de yanlış meslek seçtim. geç yok bas git türkiyeden bu ülkede imamlar lise mezunları eğitimlilerden daha fazla para kazanıyor bu gelir adaletsizliği adamı üzüyor.
0
mikahakkinen
(21.09.23)
psikiyatrist + terapiste gidin. Çok faydasını görürsünüz. Yaşınız daha genç. Yapabileceğiniz pek çok şey var.
0
psmstc
(22.09.23)
Bence ülkede mesleğini severek yapan insan yok gibi bişey. Kime sorsam, abi bu iş yapılmaz ya bırakıcam olmuyor diyor. Ama herkes para kazanmak için çalışmaya mecbur. Yani mesleği sevmiyorum yapamıyorum, ortamları sevmiyorum diye düşünmeniz normal, ama size bir tek siz öyleymişsiniz gibi geliyor olabilir. Sanmayın ki insanlar sabah tık doğdu güneşim diye uyanıp heidi modunda işe gidiyor :D bizim ofiste bi kız var, avukatlığı çok sevdiğini söylüyor. Ama malın teki olduğu için ve verilen işi düzgün yapmadığı için ona iş vermiyor zaten patron, yani öylesine geliyo ofise, yüksek maaş da almıyo, öylesine duruşmalara falan giriyo. Yani işi seviyorum diyen insan aslında o işi gerçekten yapmıyor. Gerçekten sorumluluk almadığı için de çok sevdiğini iddia ediyor.

Demem o ki kendini asla yalnız hissetme. Mesleğinle ilgili bir eğitim almışsın, yapmak istemiyorsan elbette kendini zorlama ama önyargılı da olma bence, yukardaki arkadaşların dediği gibi ortam, arkadaşlar ve iş yoğunluğu insanın işe yaklaşımını ve motivasyonunu değiştirebiliyor. Yani öngargı oluşturmadan, iş yoğunluğu fazla olmayan bir yerlerde yavaştan başlayabilirsin, ya da kurslara falan gidebilirsin, mesaili bir işin olması psikolojik durumunu da olumlu etkileyecektir bence. Ben de bazı durumlardan dolayı 5-6 ay bi ara verdim çalışmadım, o ara cidden hiç iyi değilidm, yataktan çıkmıyordum sürekli ağlıyordum vs.

Booolll şanslar ve başarılar seninle olsun.
0
turuncu tonlarda
(22.09.23)
(1)

Bursa kültür sanat etkinlikleri

sanguine
Nereden takip edebilirim? Festival-sanat film gosterimleri, opera, özel tiyatro, sergi, değişik sanat galerileri arıyorum. Yani halkın kitle halinde katıldıgi ücretsiz şeyler değil. Hatta tam tersi sınırlı azınlığın katıldığı, ücretli eventler.Bursa'yi bilen birisi yardımcı olursa çok sevinirim
Nereden takip edebilirim? Festival-sanat film gosterimleri, opera, özel tiyatro, sergi, değişik sanat galerileri arıyorum. Yani halkın kitle halinde katıldıgi ücretsiz şeyler değil. Hatta tam tersi sınırlı azınlığın katıldığı, ücretli eventler.

Bursa'yi bilen birisi yardımcı olursa çok sevinirim
0
sanguine
(18.09.23)
biletinial.com ' a üye oldum, bursa ile ilgili konser, tiyatro vb etkinlikleri mail ile gönderiyor. aynı şekilde biletx de var ama biletix ne zamandır reklam yapmıyor.
0
ravenudon
(18.09.23)
(4)

Bu tesadüf mü? afrikadan sms gelmesi ve benim kargomun aynı zamanda olması

Zetnikov
konu şu arkadaşlar ben 15 gün önce aliexpress den ürün siparişi verdimkargo ptt ye yani semtime ulaştı 1-2 güne alacağım.ama bugün bana +220 afrika gambiyadan dolandırıcı sms attısms şu türkçe biçimde : paketin üzerinde ev numarası eksik oldugundan pakediniz teslim edilemedi lütfen güncelle (link ko
konu şu arkadaşlar ben 15 gün önce aliexpress den ürün siparişi verdim
kargo ptt ye yani semtime ulaştı 1-2 güne alacağım.
ama bugün bana +220 afrika gambiyadan dolandırıcı sms attı

sms şu türkçe biçimde : paketin üzerinde ev numarası eksik oldugundan pakediniz teslim edilemedi lütfen güncelle (link koymuş)

internette aynı sms alan birini buldum para istiyorlarmış kredi kartı vs.

sorum şu bu adam nasıl benim kargomla bu sms i aynı zamana denk getiriyor benim alışveriş yaptıgımı nasıl bilebilir?????
0
Zetnikov
(17.09.23)
Aynı olayın benzeri başıma geldi.
İki gün önce n11 den sipariş ettiğim ürünü beklerken o mesajı aldım.
Aptal gibi verdiği linki tıkladım.
İsim adres posta kodu telefon ve mail istiyordu. Ama sayfa tamamen PTT.gov.tr sayfası gibiydi. Aptal gibi doldurdum ve bir sonraki sayfa karşıma çıktı.
İkinci teslimat için 9 küsür parayı kartla ödeme sayfası.
Orada uyandım.
Bu konularda kül yutmam diyordum. İnsanın basireti bağlanabiliyor.

Not: Daha sonra paketi MNG kargo getirdi. N11'in sayfasında firmanın MNG kargoyla göndereceği de yazıyormuş. Sonradan gördüm. Sızıntı varsa PTT kargoyla alakasız yani.

@plutongezegendegilmi benim aldığım ürünün gümrükle de bir alakası yok.
0
Mirket
(17.09.23)
PTT'den ya da gümrükten birisi satıyor bilgileri işte.
0
plutongezegendegilmi
(17.09.23)
Akşam üzeri annemin telefonuna benzer mesaj geldi.
Yaşlı kadının kargo ile işi yok. Spam olarak geldi. Merak edip bakınca gördüm.
Ben operatörden kuşkulanıyorum.
Aileden üç kişinin telefonuyla Papara, Hepsiburada vs.ye üyelik mesajları geldi, gelmeye devam ediyor. Hepsi aynı operatöre kayıtlı.
Bir sürü yere şikayet ettik ama ilgilenen olmadı.
0
pro9it9is9
(17.09.23)
ben 5-6 aydır hiç bir alışveriş yapmadım aynı fake link bana da geldi. verileri ptt, gümrük, hepsiburada, herkes satmış-sızdırmış olabilir
0
ravenudon
(18.09.23)
(3)

expedia ile bilet aldınız mı ?

bluewhale
Bu bol aktarmalı uzakdoğu biletlerine güvenebilir miyim ? oman air ile ist-muskat- kuala lumpur oradan da malesya air ile kısa hat vietnam ama valiz falan bu hengamede kaybolur ie sıkıntı. pasaporta gir çık falan o naıl olur onu da bilmiyorum ama 200 dolar daha ucuz bulabildiğim bietlere gore.
Bu bol aktarmalı uzakdoğu biletlerine güvenebilir miyim ? oman air ile ist-muskat- kuala lumpur oradan da malesya air ile kısa hat vietnam ama valiz falan bu hengamede kaybolur ie sıkıntı. pasaporta gir çık falan o naıl olur onu da bilmiyorum ama 200 dolar daha ucuz bulabildiğim bietlere gore.
0
bluewhale
(17.09.23)
tek PNR kesilirse bilet valiz son noktadan alinir, gecikmelerde havayolu sirketi sorunlu olur, size uygun ucus otel vs.. ayarlamak zorunda olurlar

ki sanmiyorum tek PNR bilet olsun

diger turlu, yolcu sorumlulugunda aktarma

yani her seferinde, ineceginiz ulkeye ait transit vize sartlarina bakmaniz, valizinizi alip tekrar checkin yapmaniz lazim

birde dikkat edilmesi gereken terminal degisikligi var mi yok mu? terminal 1 e inen iik ucak dan sonra termial degistirip gider ucusa gidecekseniz transit vize degil normal vizeniz olmasi beklenir.

kisacasi 200 dolar icin sirt cantali dusuk butceli bir gezgin degilseniz bu riske degmez (bence)
0
cairo
(17.09.23)
10 yıl önce expedia kullanmıştım, uçuş - otel hiç bir sorun yaşamadım.
0
ravenudon
(18.09.23)
uzakdogu'ya baska turlu gidis mumkun degil zaten, ben de 3 aktarma yaptim, hic kaybolma olmadi. uzakdoguya dogru ve oradan milyonlarca insan trafigi var, yaptiklari isi biliyorlar, bilmek zorundalar. ayrica benim de havayolu kuala lumpur'da farkli olmasina ragmen tek PNR ile gelmisti, yani tek PNR olabilir, o zaman valizi hic almiyorsunuz. tek pnr degilse zaten tek tek ilgili havayolunun sayfasina yonlendiriyor. ama oman air mesela asya'da bir havayolu ile anlasmissa o zaman tek pnr oluyor ve valizi almiyorsunuz.
0
songforsomeone
(18.09.23)
(12)

750k max 800k araç tavsiyesi

haintospik
merhaba,bir bebek koltuğu ile arkaya 2 kişi rahatça sığacağı, bagajı geniş bir araç arıyoruz. bagajı geniş olması ve arkaya oto koltuk + 2 kişi ilk önceliğimiz. sonrasında teneke olmasın 2023 modele binmesek de olur. parçası bizi üzmesin bakımı az olsun bir arayışımız var. ne olabilir diye sormak is
merhaba,

bir bebek koltuğu ile arkaya 2 kişi rahatça sığacağı, bagajı geniş bir araç arıyoruz. bagajı geniş olması ve arkaya oto koltuk + 2 kişi ilk önceliğimiz.
sonrasında teneke olmasın 2023 modele binmesek de olur. parçası bizi üzmesin bakımı az olsun bir arayışımız var. ne olabilir diye sormak istedim çünkü fiyatlar çok uçmuş durumda.
al satı hızlı olmak zorunda değil eğer seversek aracı 10 sene bineriz muhtemelen :) benim önceki araca 11 sene binmiştim.

şöyle bir liste yaptım ama emin olamadım hangisi diye. liste dışında marka model önerilerinize açığım.
shbd.io
0
haintospik
(05.09.23)
bagaj + cocuk koltugu diyorsaniz bence sizin icin bicilmis kaftan scoda octavia.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(05.09.23)
focus un bagajı küçük hocam. o fiyata bulacağınız octavia'da ya 200k km falan ya da eski olur. bem Megane'e yönelirdim.
0
giovanne
(05.09.23)
Asx sorun çıkarmaz ama parça için servise gitmek gerekebilir kimi durumda. Bir de SUV'ların bagajı sedana kıyaslaküçük. Neden Corolla olmasın? Japon arabalarını genel olarak fiat ve pejo'ya tercih ederim. Bu araçların hepsinin iç hacmi geniş diye biliyorum.
0
prole
(05.09.23)
civic neden yok listede? sportage prins lpg li bulursanız o da olur.
0
ananiyimioguz
(05.09.23)
cocuk koltuğu yanına +2 kişi rahat sığacak doğru düzgün araç bulamazsınız.

o şekilde bildiğim bi c5 aircross var onun da fiyat yüksek.
0
nuisance
(05.09.23)
octavia'nın arkasına çocuk koltuğu koyunca 1 kişilik yer kalıyor. ama bagajı geniştir.

2008 küçük bir araba işinizi görmez. bu fiyat aralığında koltukla 2 kişi sığacak araba zor. o yüzden bagajı geniş octavia iyi bir seçenek
0
paintov
(05.09.23)
ford c max. devasa bagaj, geniş, ferah, üzmez
0
tolgan
(05.09.23)
Valla aynı durumdayız, arkadaşımda jeep wj vardı, yıllardır biner memnun. Gittim bende 2.7 crdsini aldım, bakımlısını tabii ki çok memnunum.
0
mirty
(05.09.23)
Toyota Avensis
0
Notts
(05.09.23)
pejo 508
0
gurur
(05.09.23)
@duyulmasi gerektigi kadar hocam ya çok yaşlı ya ağır hasarlı ya da çok yıpranmışlar var benim fiyat aralığımda.

@giovanne focus sw var hocam bitane iyi duruyor gibi bakalım. megane'lara bakacam.

@prole corolla'lar 1.33life var hep. üzer mi bilemedim yokuşlarda yük varken. yoksa taş gibi araç arkadaşımda vardı bir ara 1.6'sı.

@ananiyimioguz hocam octavia'daki durum burada da var. civic'lerin ya yaşı büyük ya yıpranmış ya da ağır hasarlı.

@mirty çok yaşlı be reis.
0
🌸haintospik
(06.09.23)
listede focus dizel otomatik gördüm, yapıştır gitsin.
0
ravenudon
(06.09.23)
(14)

cumartesi tam gün çalışır mısınız?

Aslan damat
merhaba,İş haftanın 6 günü ve çalışma saatleri 09:00-18:00 arası.Evinize en az 2 vesait tramvay+metrobüs veya 3 vesait olursa tramvay+metro+metro şeklinde. iş; mali işler, bütçe-raporlama. tüm gün dört duvar arasında geçecek bir iş. 6-12 ay kadar idare edebilecek paranız var kenarda.Bu şartlarda bir
merhaba,

İş haftanın 6 günü ve çalışma saatleri 09:00-18:00 arası.
Evinize en az 2 vesait tramvay+metrobüs veya 3 vesait olursa tramvay+metro+metro şeklinde. iş; mali işler, bütçe-raporlama. tüm gün dört duvar arasında geçecek bir iş.

6-12 ay kadar idare edebilecek paranız var kenarda.

Bu şartlarda bir işyerinde çalışır mısınız?

yaş; 38
0
Aslan damat
(04.09.23)
daha iyi bir is bulabileceksem baska yere bakarim. cumartesi detayi onemli degil.
0
buenosdias
(04.09.23)
cumartesi detayi benim icin en onemli sartlardan biri olurdu, insanin hayat kalitesini 3/4 dusuruyor bence. baska bir is bulabilecek durumum varsa calismam, ya da baslarim ama is bakmaya devam ederim. calisirken is daha kolay bulunuyor biraz dogru sanki.
0
kassiopeia
(04.09.23)
yeni mezun olduğumda hiç bakmadan gece gündüz çalışmıştım, ama şimdi 2 çocuk aile vb, çok zor, ama işşizsem çalışırım, çalışırken iş bulmak daha kolay.
0
ravenudon
(04.09.23)
hocam bence 2 şeyi göz önüne almak lazım karar verirken. birincisi maddi olarak karşılığını alacak mısınız düzgün bir şekilde, ikincisi de sizi geliştirecek ya da en azından cv'nize yazdığınızda size katkısı olacak bir iş mi? eğer bunlardan biri yoksa ben tercih etmezdim. hayatımın yaklaşık 2,5 yılında cumartesileri çalıştım ve pek çekilecek dert değil herkesin izin gününde çalışıyor olmak ve kendinize çok az kişisel zsaman bırakmak. ama eğer karşılığı buna değecekse düşünülebilir belki.
0
bu da mi nick degil
(04.09.23)
Yeni mezun oldugumda da böyle calismazdim cünkü genclik enerjisi de hizli bitiyor. Yas 38 demissiniz. Tecrübeniz var yani. Bence kabul etmeyin. Kölelik bu resmen. size ayda 150 bin lira para mi veriyor sanki bu is de haftada 54 saat calistiriyor sizi? yol karsilamiyor, bir sey yapmiyor.
Kabul et, yaninda is ara da demiyorum cünkü bu yogunlukla calisan insanin kafasi baska bir seye enerjisini yatirmayi kaldirmaz.

"bu da mi nick degil" güzel bir noktaya deginmis. eger cv icin cok iyi olacaksa ve maddi olarak cok iyi tatmin edecekse belki bir sene bu iste calismayi düsünürsünüz ama bir seneden sonra bir gün bile cekmeyin kahri. bu iki sarti da karsiliyorsa is, maksimum bir senenizi verin, alacaginizi alin ve ayrilin.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(04.09.23)
ben de @konuşma ben konuşuyorum gibi düşünüyorum, buraya başlarsam iş görüşmelerine gidecek dermanım kalmaz saplanıp kalırım gibi. şartları da çok iyi değil yol parası yok, gayrettepe gibi yerde günlük 120 lira yemek parası veren bir firma. oradan bile az çok belli ediyor bence kendini. reddediyorum arkadaşlar teşekkürler.
0
🌸Aslan damat
(04.09.23)
12 ay işsiz kaldığınız zaman başvurduğunuz yerlerin yaklaşımı da değişiyor. Ben olsam işi alıp bakınmaya öyle devam ederdim.

Kenarda duran paranız aradığınız işi bulana kadar değil, iş bulamadığınız zamanlar için durmalı. Aksi takdirde iş aramak için 6-12 ay sizi idare edebilecek bir miktarı harcamış oluyorsunuz, yeni gireceğiniz işi baya pahalıya getirmiş oluyorsunuz yani. Değer mi? Bence değmez.
0
akhenaten
(04.09.23)
Parası iyiyse pazar günü de çalışırım.
0
hayirsiz
(04.09.23)
Çalışmam.

Zamanimizi satiyoruz da nereye kadar satiyoruz. Yani cumartesi de calisirsaniz satacak zaman kalmiyor artik.
0
logisticsmanager
(04.09.23)
ben hep inat ettim . günde 8 saatten fazla çalıştıran yerle vardı her ghün yarım saat veya cumartesileri 2-3 saat gir medim ama başka iş bulabildim sonrasında.
0
ShadowOfMoon
(04.09.23)
Daha iyi bir is bulana kadar mecbur calisilacak. 6-12 ay yetebilecek paraya dokunmam, cok bir para degil.
0
hot potato
(04.09.23)
Kesinlikle çalışmam.
Hele de kenarda idare edecek param varsa birkac ay, asla girmem oraya.

Çünkü girersen baska ise girmesi zor olacak, bir bakmissin 2-3senedir oradasin. Her zaman bir tik iyisi vardır,bir sure disimi sikar daha iyi sartlarda bir yere girene kadar beklerim. Hayatin zehir olur valla.
0
stavro
(04.09.23)
çalışmam. tecrübe ettim ve saçma olduğunu gördüm.
0
yankee jumping
(05.09.23)
Asla. Tüm dandik kariyerimi iş yeri dışında daha çok vakit geçirmek üzerine kurdum. Mesailere gitmedim,. Terfi dilenip yükselmedim. Üç kuruş fazla kazanacağım diye ruhumu satmam.
0
hasmetizm
(05.09.23)
(6)

Monitör Sorusu

flo
https://www.teknosa.com/samsung-32-60hz-fhd-smart-monitor-beyaz-ls32bm501euxuf-p-110019927Bu cihazı bilgisayar monitörü olarak kullanabiliriz değil mi?Oyunlarda tatmin eder mi bizi acaba?Çok teşekkürler.
www.teknosa.com

Bu cihazı bilgisayar monitörü olarak kullanabiliriz değil mi?
Oyunlarda tatmin eder mi bizi acaba?

Çok teşekkürler.
0
flo
(04.09.23)
60 hz standart gibi. oyun için 120 öneriyorlar genelde.
0
jelly bear
(04.09.23)
bilgisayar monitörü olarak kullanabilirsiniz. ancak 60 hz olduğu için fps oyunları için tavsiye edilmez. önceleri çok dikkat etmezdim sonra bir gün 144 hz bir monitör gördüm ondan sonra monitör algım değişti.
0
bravoteam
(04.09.23)
60hz neyse de fullHD bana artık az geliyor, en az 2k olsa süper olur. (oyun için bahsetmiyorum)
0
ravenudon
(04.09.23)
Oyun oynayacaksanız bu monitör olmaz. En az 144 hz olmalı. Bir de tavsiyem daha canlı renkler için ips panel olmalı
0
limonlu eksi
(04.09.23)
32" kullanılacak mesafeye göre büyük gelebilir. Ekranda sağa sola bakmaktan başın döner.

tavisyem bir tık küçültüp IPS panel ve 144Hz ye geçiş yapman olur .

www.hepsiburada.com
0
janavarorion
(04.09.23)
Oyunlarda tazeleme hızı kadar önemli bir faktör de input lag. Televizyonlarda (çok güncel ve üst seviye OLED, Mini LED olanları saymazsak) input lag yüksek olur. Bunun anlamı mouse’u veya gamepad’i oynatırsınız ama hareketi gecikmeli görürsünüz gibi. Daha önce birkaç gün 1080p ve 60hz bir televizyonu monitör olarak kullanmam gerekti ve input lag yüzünden TV web browsing’de bile sinir etti beni, oyun oynamayı hiç saymıyorum.
0
phoarbix
(04.09.23)
(15)

Dizinizi kirmadan egilip yere dusen kalemi vs alabiliyor musunuz?

speedy
Ben alamiyorum da. Ya da egilince ellerinizle yere degebiliyor musunuz? Esneklik, atletik vucuda sahip olmakla alakalidir deyip geciyordum bunca sene. Hic sallamamistim. Doktorlar da soyluyor zaten dizlerinizi kirmadan egilip yerden bir sey almayin, belinizi incitirsiniz vs. Ama bir arkadas dedi al
Ben alamiyorum da. Ya da egilince ellerinizle yere degebiliyor musunuz? Esneklik, atletik vucuda sahip olmakla alakalidir deyip geciyordum bunca sene. Hic sallamamistim. Doktorlar da soyluyor zaten dizlerinizi kirmadan egilip yerden bir sey almayin, belinizi incitirsiniz vs. Ama bir arkadas dedi alabilmen lazim, nasil alamiyorsun, sen de problem var, bacaklarinda ya belinde problem olabilir, doktora git vs deyip korkuttu epey. Gerci diyen de cok bilgili biri degil isyerinde mavi yaka bir calisan. Dogru mu soyluyor?
0
speedy
(03.09.23)
Bazı insanlar esnektir bazıları değildir.
Göbeklilik, ileri yaş veya hareketsizlik ellerinizi diz kırmadan yere değdirmenize engeldir. Bunlar yoksa normalde değdiriyor olmalısınız. Ama değdiremiyorsanız da bu bir problem değil.
Isınmadan yapılırsa ve o şekilde bir şey kaldırmaya çalışılırsa zorlanırsa sakıncalı durumlar ortaya çıkabilir.

Yine de değdirmek istiyorsanız bir ay süreyle reformer pilatese gidin.
Büyük bir ihtimalle hallolur.
0
Mirket
(03.09.23)
valla bilmiyorum ama bence iyi bi şey değil. bel fıtığınız falan vardır farkında değilsinizdir, bi anda kitlenip kalırsınız. yapılabilir bi şey olsa da yapmamak lazım zaten.
0
nathanieltroy
(03.09.23)
Dizleri kırmadan yerden bir şeyi alabilmek artı gibi görünse de bu hareketi sürekli hale getirmek iyi değil. Çünkü doğrulurken bele fazladan yük biniyor. Ayrıca kilolu olmak burada daha kötü sonuçlar ortaya çıkarabilir.

Dizleri kırarak yerden bir şey almak daha iyi. hem dizlere, hem de bele binen yük daha dengeli oluyor diye biliyorum.
0
diyecevaplandı
(03.09.23)
Alamiyorum ve almama da gerek yok.
Bu gereksiz mobility/esneklik manyakliginin olayi. Mobility sorunu olan kişinin belli bir sorunu olur da yere düşen şeyi dizleri kirmadan alamamak böyle bir şey değil.

Arkadasiniza bilgi olsun; deadlift 5 tekrar 200, squat 5 tekrar 195 yapıyorum. Gördüğümüz üzere vücudumda bel ve bacaklarla alakalı bir sıkıntı yok.

Bosuna kafanıza takmayin. Dizleri kirmadan alinacak bir şey agirsa yükün bele binmesini saglar ve tabiki dizler kirarak kaldirmaktan cok daha risklidir.
0
logisticsmanager
(03.09.23)
Çocuklar rahatça yapıyor bunu, çocukluktan beri hiç bırakmadığım için ben de öyle. Avuç içlerimin tamamını dizimi kırmadan yere koyup öylece durabiliyorum.

Sizde bir anormallik yok, bir süre esnemek için egzersiz yaparsanız kısa sürede fark eder.
0
akhenaten
(03.09.23)
Alamayız çünkü omurgamızın böyle öne doğru eğilmek gibi bir vazifesi yok, dik konumdayken öne doğru eğilmen için lumbar bölgeni zorlamam gerekir o da fıtık yapar, başımıza bunlar gelmesin diye kalça eklemimiz ve dizlerimiz var, bu eklemleri tam açıklığıyla kullanmak bir yetenektir ama arkadaşının verdiği akıl büyük oranda cehalet kokuyor.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(03.09.23)
Yalnız bu tip bir esnekliğin faydasız ve hatta zararlı olduğunu iddia eden arkadaşlara katılmıyorum. Birçok spor dalının antremanında vücut elastikiyetini artırıcı hareketler yapılır ve gereklidir. Mesela yoga baştan sona bu tip elastikiyeti gerektirir. Elastik bir vücudun bek, boyun fıtığı olma ihtimali kütük gibi bir vücuttan çok daha azdır. yaşlanmaya bağlı eklem sorunlarının çıkma ihtimalini azaltır.

Durup durup bir anda ellerimi diz kırmadan yere değdireceğim demek elbette ki sakıncalıdır, ancak zaman içinde vücuda bu elastikiyeti kazandırmak her zaman iyidir.

Not: Yoga spor dalı değil. Oraya takılmayın.
0
Mirket
(03.09.23)
su an alamiyorum. 10-15 sene once ben de boyle cevremde anket yapmistim. ellerinizi ayaginiza degdirebiliyor musunuz diye. cok alakasiz kisilerin degdirebildigini gordum.

cok alakasizlardan bazilari: sisman arkadasim avcunun icini degdirebiliyordu (birkac sene once tup mide ameliyati oldu)
annem ve teyzem. ben zar zor degdirebilirken onlar hic zorlanmadan yapiyorlardi. hani ben 25 isem o zaman onlar 50+ idi.

yani bence ne kol uzunlugu, ne bacak kisaligi, ne zayiflik... tamamen esneklik olay.
0
supergirl
(03.09.23)
@mirket; arastirmalari birakiyorum.
europepmc.org

"Overall, the evidence suggests that increasing range of motion beyond function through stretching is not beneficial and can actually cause injury and decrease performance. These findings should be used to challenge common warm-up practices in athletics."

pubmed.ncbi.nlm.nih.gov

"This conjecture is supported by the literature, where strong evidence exists that stretching has no beneficial effect on injury prevention in these sports. If this point of view is used when examining research findings concerning stretching and injuries, the reasons for the contrasting findings in the literature are in many instances resolved."

Bir kişinin esnek olması onun sakatliklardan korunacağı anlamına gelmez. Böyle olmasaydi strech yapanlarin sakatligi daha az olur diye bilimsel veri olurdu ama tam tersi var.

Yoganin ise yaramasi sebebi esneklik değil bazı hareketlerde kaslari çalıştırmasi.

Elinizde esnek olanlar daha az sakatlanir ya da strech yapanlar daha az sakatlanir diye veri varsa yazın. Ama supergirl dediği gibi kilolu olup esnek olan da var kaslı olup olmayan da. Mobility denilen olay gereksiz konuşulan bir şey. Günlük hayatinizi ciddi etkileyen bir şey değilse kafa yormaya gerek yok.

Hayır insanlığın yarisindan fazlasi bir tane bile barfiks yapamaz haldeyken dizler kırmadan egilmenin bu kadar umursanmasi garip.
0
logisticsmanager
(04.09.23)
benim diz kapaklarıma anca ulaşıyor, bağdaş bile kuramıyorum, yerde oturamıyorum, beden dersinde taklayı bile zor atardım.
0
ravenudon
(04.09.23)
üç dört sene önceye kadar avuç içlerimi bile yere yapıştırabiliyordum ya da oturur pozisyonda ayak parmak ucuna dokunma hareketinde parmak uçlarımı geçip topuğa kadar dokunabiliyordum ki çok hımbıl bi kişiyim öyle atletik bir insan değilim sadece çocukluktan gelen bir esnekliğim var. Ama son yıllarda eskisi kadar rahat yapamıyorum. Muhtemelen masa başında hareketsiz süremin artışı, bu işlerin zirvesi olan 25 yaşını geçmem (yaşlıyım demiyorum da sporcu olsam prime dönemim geçmek üzere olurdu artık) gibi nedenlerden kaynaklanıyor. Çocukken bi iki ay jimnastik kursuna gitmiştim, ordaki hoca da demişti çok esnek ama çok güçsüz diye. Gerçekten güçle ilgili hiçbir şeyi yapamıyordum ama esneklik alanlarında iyiydim.

Ankilozan Spondilit gibi bazı romatolojik hastaların teşhisinde bel ekleminden ne kadar esneyebildiği ölçülüyor. Yani tamamen bir hareket kısıtlılığı olması da sağlıklı değil. Herkes dizlerini bükmeden ayaklarına dokunmalı demiyorum ama dokunabilmek zararlı bir şey değil. Sık yapılmadıktan sonra esnek bir vücuda sahip olmak faydalı bile denebilir (aşırı esnek olmak ayrı orda bağ doku hastalıkları devreye giriyor)
0
nundu
(04.09.23)
Bence biz "esneklik" kavramının ne olduğunu tam anlamıyoruz. Esneklik dizleri kırmadan olduğun yerde eğilip yerden bir şey almak değildir, esneklik "eklem" ve eklem çevresindeki kasların/tendonların hareket kabiliyetini arttırmaktır, bu aynı zamanda mobilite dediğimiz bir özelliktir. Yani sen omurganı bir şekilde öne doğru eğdiğinde ya da eğilmeye zorladığında bu omurgaya ya da omurgayı saran kas-iskelet sistemine esneklik kazandırmaz çünkü aslında onun esneyebileceği bir açıklık yoktur, senin omurgayı eğme hareketin aslında omurgayı oluşturan omurları açma hareketidir, bunun da sağlıklı olanı yapısı gereği kısıtlı hareket kabiliyeti olan bir parçayı esnek olacağım amacıyla zorlamamaktır, dediğim gibi esneklik dediğimiz özellik eklemlerin ve eklem çevresindeki kasların/tensonların hareket açıklığını yükseltmek için yapılır. Misal squat yaparken kimisi yere paralel olacak şekilde çöker kimisi de eklem aralığını geniştir "ass to gras" seviyesinde yere kadar iner, esneklik budur, burada diz eklemlerinine bağlı tendonları ve o tendonlara bağlı kasları esnetmiş olursun, hayatın akışında işine yarayacak esneklik de budur, omurgayı öne doğru bükmek bu anlamda işine yarar bir yetenek değildir, bu hareketi yaparak sadece omurları açıp kapatıyorsun, bu sizin herhangi bir işinize yarayacak özellik olamaz bilakis arızalı bir harekettir.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(04.09.23)
Yapabilirim ama asla yapmiyorum fitik olmamak icin. Mutlaka dizleri kirip egilin.

@mirket isimli arkadasa kesinlikle katilmiyorum. Bircok spor dalinda antrenman olarak yapiliyor olmasi sizin gunluk hayatta da bunu yapabileceginiz ve bir zarari olmayacagi anlamina gelmiyor. bu yanlis bir bakis acisi zaten.
Ve dizleri kirmadan egilmek tehlikeli bir hareketttir. Siz atlet degilsiniz.
0
stavro
(04.09.23)
kick boks hocam zamanında eğilemeyenin ya da bacaklarını açamayanın sırtına bindiğinden alabiliyorum fakat şimdi denedim bacaklarımı açma gerilemiş. sebebi de o döneme göre hareketin azalması, hareketsizlik de dolaylı olarak sıkıntı bana göre. ha bir şeyin var mı dersen yok.

bir yerde olması iyi, olmaması kötü olmayanlardan.
0
gule gule
(04.09.23)
Alabiliyorum.
0
Amaranta ursula
(04.09.23)
(2)

İmax Oppenheimer

olutaklidi
Bu filmi imaxde izlemek istiyorum ama marmarapark ya da akasya avm sinemalarının internet sitelerini kontrol ettiğimde seans bulamıyorum. Hafta içi gitmek istiyorum. Haberiniz var mı?
Bu filmi imaxde izlemek istiyorum ama marmarapark ya da akasya avm sinemalarının internet sitelerini kontrol ettiğimde seans bulamıyorum. Hafta içi gitmek istiyorum. Haberiniz var mı?
0
olutaklidi
(21.08.23)
Blue Beetle filmi oynuyor artık imax'te geç kaldınız. Normal bir salonda izleyebilirsiniz.
0
Cesario
(21.08.23)
imax de izlenecek kadar görsel yok zaten, abartı seslere de bence gerek yok. BOOM diye korkutan dandik korku filmleri gibi oluyor.
0
ravenudon
(22.08.23)
(7)

Ipad'ten kitap okunur mu?

roe
Pdf kitap atıp okumak kolay oluyor mu? Göz yorgunluğu vb açıdan
Pdf kitap atıp okumak kolay oluyor mu? Göz yorgunluğu vb açıdan
0
roe
(18.08.23)
Uzun uzadıya bir şey okunmuyor, ders çalışmak gibi şeyler için ideal. Ancak oturayım kendimi romana kaptırayım olmuyor, bir noktadan sonra o satırlar gözünüze batmaya başlıyor. Benim için öyle en azından.
0
akhenaten
(18.08.23)
moon reader tarzı program yüklerseniz sarı işık göz rahatlığı için özellikleri var yaklaşık 5 senedir telefondan tabletten okuyorum ppi değeri iyi bir telefon ile sorun olmuyor.
0
eja
(18.08.23)
Okunur ama Kindle veya kobo gibi kitap okuyucu ile daha az göz yorar. PDF değil de epub vb formatları daha iyi okutur bu okuyucular. Ben Kindle tercih ediyorum.

Benim okuduğum kitapları sadece PDF bulabildim diyorsanız o zaman iPad daha iyi başa çıkıyor.
0
unalub
(18.08.23)
ne ipad ne kindle hiç bi elektronik yerden kitap okuyamadım, çok uğraştım olmuyor, hala basılı kitap alıyorum, hatta kütük gibi yazılım kitaplarını bile basılı alıyorum.
0
ravenudon
(18.08.23)
Ben telefondan da okuyorum ama ekranı ayarladım siyah arkaplan üzeri açık renk yazı ile daha az göz yoruyor.
0
peki madem
(18.08.23)
Kendi kitap okuyucusu hiç fena değil aslında typeface, bacgkround ayarı falan mevcut. Pdf değil ama Epub atacaksınız içine pdf kitaplar ekseriyetle tarama oluyor, ascii bile olsa epub gibi rahat değiştirebiliyorsunuz formunu.

Epub atıp ışığı ortama göre güzel ayarlayıp bi de harfleri büyütürseniz (varsın 45 saniyede bir sayfa çevirmek olsun göz sağlınızdan önemli değil) okunuyor gayet.

Fakat bi arkadaşınızda kindle, kobo falan görürseniz çok net canınız ondan çekecek.

Ama ipad'dan epub kitap okunur artık ekran ışıkları da piksel yoğunluğu da can sıkacak düzeyi çoktan geçti.
0
hedep
(18.08.23)
Çok güzel okunuyor valla, ben baya uzun zamandır sadece ipad'den okuyorum pdf'leri diyebilirim. Üstelik elimde e-kitap okuyucu olmasına rağmen.

E-kitap okuyucunun yeri ayrı elbet fakat zamanla iki cihazı birden çantada taşımak zor geldiğinden ve iPad'den internet vs kullandığımdan pdf okuma serüvenim de ipad'e kaydı. Memnunum
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(19.08.23)
(2)

Bu ne hastalığı olabilir? (sindirim sistemi)

ya ben lan neyse
midemden yukarı sürekli bir baskı hissi var. ve afedersiniz sürekli bir geğirsem rahatlayacak gibiyim. hatta kendimi bunun için zorluyorum ama geğirsem bile rahatlatmıyor. bu his hiç geçmiyor. sırt üstü uzanırken bu his yüzde 90 azalıyor. bazen geğirme çok olursa sağ göğsümde acı hissediyorum. midem
midemden yukarı sürekli bir baskı hissi var. ve afedersiniz sürekli bir geğirsem rahatlayacak gibiyim. hatta kendimi bunun için zorluyorum ama geğirsem bile rahatlatmıyor. bu his hiç geçmiyor. sırt üstü uzanırken bu his yüzde 90 azalıyor.

bazen geğirme çok olursa sağ göğsümde acı hissediyorum. midemde sık sık ekşime hissi de oluyor. yemekle alakasız gibi. hep oluyor. 2 ay kadar önce safra taşı için ultrason normal çıkmıştı.

teşekkürler.
0
ya ben lan neyse
(14.08.23)
(bkz: reflü)
0
unique hint kumasi
(15.08.23)
helikobakter
0
ravenudon
(15.08.23)
(4)

Eski araçların kasaları daha mı sağlam?

harmanyeri
Merhabalar.. 2010 öncesi araçların kasalarının daha dayanıklı olduğunu duydum . Bunun bir aslı var mıdır, bilgi ve tecrübelerinizi paylaşma imkanınız olursa çok sevinirim.
Merhabalar..

2010 öncesi araçların kasalarının daha dayanıklı olduğunu duydum . Bunun bir aslı var mıdır, bilgi ve tecrübelerinizi paylaşma imkanınız olursa çok sevinirim.
0
harmanyeri
(14.08.23)
eski kasaların mukavemeti belki daha yüksektir fakat kaza anında bu güvenlik dezavantajına dönüşebilir

yeni araçlarda çarpma anında kaporta şekil değiştirerek enerjiyi sönümlüyor sürücünün kazayı daha güvenli atlatmasını sağlıyor

fakat 2010 lar çok yeni bu değişim bence 90 lardan sonra başladı

böyle bir mühendislik farkı var
0
freebird5406_2
(14.08.23)
kasa haricinde bozulmama olarak da öyle olabilir zira makineler komplike oldukça bozulma ihtimali olan parça sayısı artıyor. Eski manuel araçların çoğunun maşallahı var (babam hala 2001 Renault Laguna kullanıyor mesela) Bu beyaz eşyalarda falan da böyle 1990 yapımı Arçelik hala çalışırken 2010 yapımı X marka bozulabiliyor.
0
nhk ni youkosu
(14.08.23)
eskiden günümüze doğru geldikçe: sert dış kabuk, yumuşak iç kabuk > yumuşak dış kabuk, sert iç kabuk. büyük kazalarda elektronik önlemleri saymazsak hayatta tutan bu.
0
onemoremile
(15.08.23)
bir arabanın bir çok yerde ömrü 10 yıl olarak yapılıyor artık, insanlar avrupada çok sık araba değiştiriyor, eski araba kullanma yüzdesi az, bu yüzden boşuna 50 yıllık araba yapmıyorlar.
0
ravenudon
(15.08.23)
(12)

pompacılar neden depo atınca tam sayıya yuvarlamaya çalışır?

inheritance
depoyu tam dolduruyorum genelde. atıyorum 587 lira tuttu, pompacılar genelde 600 yapmaya çalışıyor. hatta bazı opetlerde pompaya bir fonksiyon eklemişler, bir düğmeye basınca 600 liraya kadar doldurmaya devam ediyor. nakit ödesem anlayacağım ama kredi kartı veya araç tanıma ile ödüyorum genelde.vard
depoyu tam dolduruyorum genelde. atıyorum 587 lira tuttu, pompacılar genelde 600 yapmaya çalışıyor. hatta bazı opetlerde pompaya bir fonksiyon eklemişler, bir düğmeye basınca 600 liraya kadar doldurmaya devam ediyor. nakit ödesem anlayacağım ama kredi kartı veya araç tanıma ile ödüyorum genelde.

vardiyaları bitince hesaplaması kolay olsun diye olduğunu tahmin ediyorum ama başka bir sebebi var mı?
0
inheritance
(26.07.23)
Obsesyon. Mis gibi 600 varken 587 nedir.
0
hasmetizm
(26.07.23)
Nakit ödeme zamanından kalma bir alışkanlık.
Kartla ödemede bir sıkıntı olmadığını algılama konusunda sıkıntı var.
0
Mirket
(26.07.23)
hala bir çok kişi nakit veriyor, onlarda da alışkanlık yapmıştır.
0
ravenudon
(26.07.23)
pompacı sizin kartla mı yoksa nakit mi ödeme yapacağınızı bilmiyor.
kasaya rahatlık olsun diye yuvarlıyor.
0
teritori
(26.07.23)
her gün gelen zamlardan gına gelince millet bir damlanın hesabını yapıyor, bu gözler deponun ağzına kadar dolsun diye pompanın ucunu dışarıda tutturan adamlar gördü.
0
solo
(26.07.23)
Valla ben özellikle söylüyorum dolunca tekrar basmayın kalsın öyle diye.

Eskiden 10-20 üstüne tamamlardı ama şimdi 580'lik depoyu 600'e değil 700'e tamamlaması işime gelmiyor. O an o kadar harcama yapmak istemiyorum yani.
0
chicha_v2
(26.07.23)
kartla ödeyeceğim zamanlarda çoğu zaman daha depo dolmamışken kartla ödeyeceğimi söyleyip içeri gidiyorum ama arada söylemden gittiğim olmuştur. ama son zamanlarda taşıt tanıma (opet anahtarlık) ile ödüyorum, pompacı nakit olmayacağını biliyor yani.

ben de atınca kalsın diyordum ama son dönemde zamlar gelmeden önce ucuza ne kadar alırsam kardır gözüyle bir şey demiyorum.
0
🌸inheritance
(26.07.23)
Ek bilgi pompa atınca ekletmeyin,kusma yapıyor ya da tahliyeden atıyor iki türlüsü de zarar
0
mirty
(26.07.23)
istasyon daha çok para kazndığı için
kartla bile ödense giriş yapmak kolay olsun diye
0
mantık
(26.07.23)
Yav eskisi gibi 1 kuruş 1 kuruş artmıyor ki. Bi kere sıksa 9 kuruş falan artıyor yine tam sayı tutmuyor. 600.07 falan olsa 600 mü alacaklar? Bilemiyorum altan. Herhalde her gün böyle böyle en az bir araç deposu kadar daha satış yapıyorlardır.
0
Tisatiaşer
(26.07.23)
Talimat alıyorlar tam sayıya yuvarlayın diye. Her gün yüzlerce araca 10 liralık yuvarlasalar ekstra kâr işte.
0
kukuleta
(26.07.23)
hiç kendiliğinden tam sayıya yuvarlamak isteyen pompacıya rastlamadım. tam tersine ben tam sayıya yuvarlatmaya çalışıyorum. eskiden kalma alışkanlık, biraz da obsesyon.

diğer araç lpg'li mesela. depo dolup darrrr diye ses çıkarmaya başlayınca elimi on off valfine koyup tam düz rakamda kapatmaya çalışıyorum.
0
kibritsuyu
(26.07.23)
(4)

Çekim kalitesi - GSM

tchuck
turk telekom kullanıyordum. istanbuldayken çok sorun değildi ama izmire geçtiğimden beri çoğu yerden düzgün çekmiyor. eşimin vodafone, fena değil onunki. turkcell nasıl çekim kalitesi olarak? hangisine geçeyim?koyudur, dağıdır, bayırıdır en iyisi hangisidir şuan?
turk telekom kullanıyordum. istanbuldayken çok sorun değildi ama izmire geçtiğimden beri çoğu yerden düzgün çekmiyor. eşimin vodafone, fena değil onunki. turkcell nasıl çekim kalitesi olarak? hangisine geçeyim?

koyudur, dağıdır, bayırıdır en iyisi hangisidir şuan?
0
tchuck
(17.07.23)
Turkcell daha iyi.
0
orient blue
(17.07.23)
vodafone malum, herkes köylerde bayırlarda iyi çekiyor diyor ama geçen bursanın hiç de ücra olmayan bir kaç köyünde hiç çekmedi.
0
ravenudon
(17.07.23)
Turkcell bu piyasaya ilk girdiği için en verimli frekansları kapatmış. Atıyorum vodafone ve tt'nin iki baz istasyonu ile kapsadığı alanı tek istasyon ile kapsayabiliyormuş o frekans sayesinde. O yüzden Türkiye'de istisna yerler hariç en iyi çeken Turkcell. Bunu tt'de çalışan mühendis birinden dinlemiştim
0
nundu
(17.07.23)
Kötünün iyisi Turkcell, ayrıca @nundu’nun dediği gibi devlet ihalelerinden en çok frekans tahsisi alan operatör Turkcell.
0
mrmlq
(17.07.23)
(8)

20.000 TLcik

gallienus
Şu an elimde 20.000 kadar para var (30.000 de olabilir). Acil ödeme yapacağım bir şey yok ama kredi kartı borcum var.Bu 20.000 lira kısa vadede en mantıklı nasıl değerlendirilir?Altın ya da dolar alayım mı mesela?Yalnız burdaki sıkıntı atıyorum 1-2 ay sonra bu parayı kullanmam gerekebilir (gerekmeye
Şu an elimde 20.000 kadar para var (30.000 de olabilir). Acil ödeme yapacağım bir şey yok ama kredi kartı borcum var.
Bu 20.000 lira kısa vadede en mantıklı nasıl değerlendirilir?
Altın ya da dolar alayım mı mesela?
Yalnız burdaki sıkıntı atıyorum 1-2 ay sonra bu parayı kullanmam gerekebilir (gerekmeyebilir de). Kullanmam gereken o gün gelene kadar para boş durmasın dersek, ne yapmak mantıklı olur?
Ya da hiç uğraşmayıp kredi kartı borcuna yatırayım, en azından sonraki dönem ekstreleri düşük mü gelsin? (ki sanırım yapılacak en saçma şey bu olur).

Ek: Eğer altın ya da dolar alınacaksa, fiziki olarak almakla mobil bankacılık üzerinden almak arasında fark olur mu?
0
gallienus
(17.07.23)
20 bin dediğin memurun bir aylık maaşı. Yatırım yapılacak miktar değil. Döviz alsan altın alsan mobil bankacılıktan alsan ne olacak? 40 bin lira mı olacak? Ya 20 bin 500 ölü ya 19 500
Öde borcunu gitsin.
0
etna
(17.07.23)
Ya borcunu öde ya da borsa
0
deer hunter
(17.07.23)
Amacım 20bini birkaç ayda 40bin yapmak değil tabi ki. Hesaptaki harcamaya hazır duracağına ufak bir meblağ da olsa bir yere bağlayayım, böylece hem harcamayayım hem de 300-500 ustune koyarsa da ne ala dıyorum.
0
🌸gallienus
(17.07.23)
Süre kısa ancak altın veya euro alınabilir.

Dolar sıkıntılı biraz, çünkü baskılanıyor ve ufak ufak çıkarılıyor.

Fiziki almakta fayda var, ileride piyasa ile resmi kur arasında makas oluşabilir. Ancak 2 ay sonra bozduracaksanız, uğraşılmaz. Bankadan da alabilirsiniz.

NOT: Tabii ki, yatırım tavsiyesi değildir! Sesli düşündüm sadece, para kaybederseniz, sövmeyin :)


.
0
kartallar yuksek ucar
(17.07.23)
kısa vadede kar getirecek borsa var, tabi kayıp da olabilir.
ben senin yerinde olsam fiziki olarak altın alırdım (banka alsatta çok komisyon alıyor)
0
ravenudon
(17.07.23)
Bende birazcık daha vardı, cuma günü dolar aldım.
0
cccbehzatccc
(17.07.23)
borç vadesine kadar fon al bence
sigara parası çıkar
0
çınarım
(17.07.23)
Gideceği yer belli olan parayı riskli yatırımlarda kullanmamalısınız. Yatırım için ayırdığınız parayı riskli yatırımda kullanmalısınız. Bu ciddi bir şey, insanlar böyle borç batağına giriyor, çok zor değil bu duruma girmek.

Borsa çok riskli bir yatırım, evet hisseler yükseliyor ama şimdi böyle bu. Yatırım yaptığınız hisse düşerse hali hazırda ödeyebildiğiniz borcu ödeyememeye değecek mi 2 ayda kazanacağınız? Dolar ve altın için de aynı şeyler geçerli.

Gideceği yer belli olan parayı ancak vadelide tutmak mantıklı. Şu sıralar bankalar %30larda hoşgeldin faizi veriyor. Vakıfbank %37 veriyor eğer hala öyleyse. 2 ayda 1.216 lira getiri demek, hiç olmamasından daha iyi üstüne borcunuzu da ödeyebilmeniz garanti.
0
akhenaten
(17.07.23)
(10)

Kredi çekip altın almak mantıklı mı ?

sassot
35 bin TL 36 ay vade 2 bin TL aylık ödeme kredi çıkıyor. 3.73 faizle.masrafı düştükten sonra şu an 20 gram altın alabiliyorum.2 bin TL, 1 sene sonra belki şimdi ki kadar değerli olmayacak. Kredi çekmezsem her ay 2 gram altın alabilirim ama fiyatı sabit kalmayacak tabi.
35 bin TL 36 ay vade 2 bin TL aylık ödeme kredi çıkıyor. 3.73 faizle.

masrafı düştükten sonra şu an 20 gram altın alabiliyorum.

2 bin TL, 1 sene sonra belki şimdi ki kadar değerli olmayacak.

Kredi çekmezsem her ay 2 gram altın alabilirim ama fiyatı sabit kalmayacak tabi.
0
sassot
(16.07.23)
Ben çok yüksek buldum faiz oranlarını. Ben cesaret edemezdim. 1.36 dan ve 1.70 kusurdan yaptım dediğinizi.
0
allah yazdiysa bozsun
(16.07.23)
mantıksız, borçla yatırım yapılmaz. Fiyatın ne olacağını kimse ön göremez. Uzun vadede düşecekse ya da çıkacaksa siz bunu düzenli yaptığınızda zaten ortalamanın altında kalacaksınız.

ayrıca altın 3 yıl önceki usd değerine daha yeni geldi, yani çok kazançlı bir yatırım aracı değil. Onun yerine hisse senedi, fon ya da fona dayalı besler yaparak enflasyona karşı paranızı uzun vadede daha iyi değerlendirebilirsiniz.
0
bu yolun yolcusu
(16.07.23)
değil.
0
gurur
(17.07.23)
35 bin lira ile altın almak mantıklı. ancak 35 lirayı 72 bin lira olarak ödemek mantıksız. altının gramının iki katına çıkması uzun zaman alacaktır.

mevcut durumda alacağınız altını 5-10 sene sonra bozdurmayacaksanız kredi işine girmeyin.
0
tantunisultansuleyman
(17.07.23)
O devir geçti maalesef. Taksit olarak ödeyeceğiniz tutarı, veya daha fazlasını ayırıp; her ay onunla altın alın.

NOT: yatırım tavsiyesi değildir.


.
0
kartallar yuksek ucar
(17.07.23)
Yukarıda yazıldığı gibi o geçti bence de...
Kredi kartıyla araba alan da aldı, altın da. Bundan sonra belirsizlil olacak bence
0
cccbehzatccc
(17.07.23)
faizi çok yüksek geldi, yine de dolar 6 ay içinde 40 olursa avantajlı olursun. 1 yıl sonra 40 kesin gibi. düşününce mantıklı aslında.
0
ravenudon
(17.07.23)
artık değil çünkü faziler çok yüksek. geçen sene mantıklıydı ve aldım
0
tchuck
(17.07.23)
bence karlı olur. enflasyonun altındaki ödemeler bedava. enflasyon bu yıl enag'a göre %100. benzer şekilde ilerlerse seneye altının değeri zaten 70 bin lira olacak. 36 ay içinde kar bile ettirecek.
0
hknty
(17.07.23)
Faiz çok yüksek, o faizi vereceğime aylık 2 gram kendim alırım. Gram fiyatı Oynasa da bu kadar koymaz
0
kirmizipilotkalem
(17.07.23)
(4)

Seyyanen zam

metal69
Ne demek bu tam olarak, mesela memura seyyanen verilen zam diyorlar. Cahile anlatır gibi anlatabilir misiniz?
Ne demek bu tam olarak, mesela memura seyyanen verilen zam diyorlar.

Cahile anlatır gibi anlatabilir misiniz?
0
metal69
(16.07.23)
Maaşın xzam oranı değil.
10.000 maaşlı da 80.000 maaşlı da aynı 10000 inseyyanen zam alsa, biri yüzde yüz diğeri ise yüzde 12.5 zam almış oluyor
0
kisa
(16.07.23)
Senin maaşın 10.000 lira
Benim maaşım 20.000 lira

%10 zam yapılırsa
Senin maaşın 11.000 lira yani 1.000 lira arttı.
Benim maaşım 22.000 lira yani 2.000 lira arttı.

1.500 lira seyyanen zam yapılsaydı
Senin maaşın da 1.500 lira artacaktı. Benim maaşım da 1.500 lira artacaktı.

Düşük gelir grubundan olanları korumak için bulunmuş bir yol.

@kisa'nın söylediğini biraz daha açmış oldum
0
Mirket
(16.07.23)
seyyanen kelime anlamı olarak eşit oranda demek. yani bu bağlamda karşılaştırılan diğer şeye kıyasen eşit miktarda anlamına geliyor.
0
lamentoftheperishingroses
(16.07.23)
Aslında seçim öncesi emekliye yapılan seyyanen zammın aslında zam olmadığı ortaya çıktı. şöyle; maaşı 7500 alınta olanlar 7500 e tamamlandı, bunu seyyanen olarak açıkladılar ama sadece farkı ödemeymiş, adamın maaşı 6000 ise 6000 + 1500 verildi, maaşı 6.000 olarak kaldı, bir kaç ay sonra maaşa zam geldiğinde 6000 üzerinden zam geldi, adamın maaşı yine 7500 oldu. şimdi memura verilen bu seyyanen zammın böyle olup olmadığı seneye yapılacak zam da belli olacak, çünkü bu ay normal maaşlar ayrı, 8 bin seyyanen zam dedikleri para ayrı yattı. edit. ek 8 bin daha yatmamış.
0
ravenudon
(17.07.23)
(7)

Bu insanlarla çalışmaya devam etmeli miyim?

sekizdokuzon
İse gireli bir ay oluyor ve işverenler yabancı olduğu için bir aydır hayatımda yapmadığım şeyleri (teklif almak, monoblock lavabo aramak, iş görüşmesi yapmak, zabitayla anlaşmak...) yardım edecegime söz verdiğim için, biraz da çaresizlikten (uzun bir işsizlik döneminden çıktım) yapıyorum. İse başlam
İse gireli bir ay oluyor ve işverenler yabancı olduğu için bir aydır hayatımda yapmadığım şeyleri (teklif almak, monoblock lavabo aramak, iş görüşmesi yapmak, zabitayla anlaşmak...) yardım edecegime söz verdiğim için, biraz da çaresizlikten (uzun bir işsizlik döneminden çıktım) yapıyorum. İse başlamadan önce bu tarz bir işte daha önce çalışmadığımi söylemiştim. Tolerans gösteririz dediler.

Ama bir ayın sonunda ben işten bayağı soğudum. Birincisi bu insanlar iyi niyete değer vermiyor3. En az parayla en iyi hizmeti almaya çalışıyorlar, alamayınca suçu türk mentalitesine, tembel, gevşek insanlar olmamıza bağlıyorlar. Sabahtan akşama kadar bu insanların türk insanı hakkındaki olumsuz değerlendirmelerini dinliyorum ama bu bir aylik süreçte işini en profesyonellikten uzak yapan bizim takım. Aradığım, ürün satın ya da hizmet satın almaya çalıştığım herkes işlerini lafı dolandirmadan, ellerinden geldiğince nitelikli ve hızlı tamamlarken bizim mekan sahipleri sürekli suçu başkalarına atıyor, mesajlara zamanında cevap vermiyor, kararları zamanında almıyor, insanlara kaba Saba davranarak nitelikli işgücünü kaçırıyor.


Bir işe gercekten ihtiyacım olduğu için dil bariyedir, kültür bariyedir diye bugüne kadar kendimi avuttum ama bugün farkettim ki bu adamlar kaba saba, kibirli, cimri ve kendilerini bizden fersah fersah üstün görüyor. Başta da dedigim gibi iyi niyete, güzel soze kıymet vermiyor.


Beni restaurant müdürü olarak işe aldılar ve en küçük bir sıkıntıda ihale bana kalacak gibi hissettirmeye başladılar. Bu insanlarla çalışmaya devam etmek için bana tek bir neden söyleyebilir misiniz? Benim o göremediğim olumlu gelişmeler gerçekleşebilir mi?


Teşekkürler
0
sekizdokuzon
(13.07.23)
hangi ülke?
0
sonsuz
(13.07.23)
Rusya
0
🌸sekizdokuzon
(13.07.23)
yeni iş bulana kadar bunlarla çalışmaya devam et bence, işsizken iş bulmak daha zor.
0
ravenudon
(14.07.23)
Idame edebilecek paran varsa bas istifayi bu strese degmez
0
mirty
(14.07.23)
"bugün farkettim ki bu adamlar kaba saba, kibirli, cimri ve kendilerini bizden fersah fersah üstün görüyor" muazzam bir aydınlanma. hayırlı olsun.
ruslar zaten...
bunu daha batıda bir yerde yapsan, daha makyajlı ve örtük olarak aynısıyla karşılaşacaktın. nazik nazik üstün göreceklerdi :d
0
mimo
(14.07.23)
orada kaldıkça daha işsiz kaldığın dönemden daha beter olacaksın. bence yol yakınken ayrıl. belki bu sefer hemen iş bulursun. umutsuz olma.
0
koela
(14.07.23)
ruslar bu muameleyi rusça konuşan diğer milletlere de yapıyorlar. ama sizinkiler bunun da ötesinde sscb zamanında kalmış, çok çalışmaktan dem vurup günlük kararları zamanında almaktan acizler. bunun aynısının naziği batıda olabilir, sorun orada zaten, ihtiyaç duyulan şey kibarlık. insanın bir iş gününde karşılaştığı kabalıkların bir üst sınırı olmalı, hizmet sektörü yapısı gereği talepkar, sözle de olsa yaptığın işi takdir edecek yönetici bunları çekilir kılabilir. itilip kakılmak normalleştirilecek bir olay değil. işin insan üzerindeki ezici mental etkisi varken bir de özverinin görmezden gelinmesi filan düpedüz hayvanlık. boş kaldıkça yeni iş bakın.
0
engelbert humperdinck
(14.07.23)
(3)

Belediyelerin maaş ödemelerinin kaynağı nedir?

roe
Belediye çalışanlarının maaşları devlet bütçesinden mi oluyor?
Belediye çalışanlarının maaşları devlet bütçesinden mi oluyor?
0
roe
(13.07.23)
iller bankası vergi gelirlerinin bir kısmını alır. 10 gün kadar iller bankasında bekler onlar da belediyelere dağıtır. en temel gelir bu, ama pek çok gelir de var.
0
fistikthecat
(13.07.23)
Hazineden pay da alirlar belediyeler
0
oscar
(14.07.23)
su faturaları, çevre vergileri, çöp vergileri vb de belediyeye gidiyor.
0
ravenudon
(14.07.23)
(4)

Bu şeker hastalığı anlamına mı geliyor?

marowak
Uzun zamandır yemek sonrası çok ciddi halsizlik çöküyor. Anneme de zamanında olmuş, doktora gidince şeker hastalığına yakınsın dikkat et demiş. Zaten sülalede şeker hastalığı var genetik olarak. Annem böyle diyince e nabızdaki tahlilleri inceleyeyim dedim. 2 ay önce epilepsi nöbeti geçirdiğimde acil
Uzun zamandır yemek sonrası çok ciddi halsizlik çöküyor. Anneme de zamanında olmuş, doktora gidince şeker hastalığına yakınsın dikkat et demiş. Zaten sülalede şeker hastalığı var genetik olarak. Annem böyle diyince e nabızdaki tahlilleri inceleyeyim dedim. 2 ay önce epilepsi nöbeti geçirdiğimde acile kaldırılmıştım, orada şöyle bir sonuç buldum. Bu ne demek bilen varsa yardımcı olabilir mi lütfen?

www.hizliresim.com
0
marowak
(13.07.23)
Ek olarak belki açlık durumuyla alakalıdır diye söylüyorum, bu tahlil öğleden sonra yapılmıştı ve o saate kadar hiçbir şey yememiştim. Doktor bana şeker ile ilgili bir şey söylemedi sanırım ama zaten epilepsi nöbetinden uyandığım için belki ben anlamadım. Şimdi dahiliye doktoruna randevuyu aldım 15 gün sonra gideceğim.
0
🌸marowak
(13.07.23)
şeker hastalığı kandaki şekerin hücrelere geçmemesi.
bu geçme işlemini vucutta inisulin hormonu yapıyor.
1- eğer pankreas az çalışırsa, az inisülün salgılar ve şeker hastası olursunuz. (genelde genetik)
2- çok yemek yerseniz, vucut her yemekten sonra çok inisülün salgılar, pankreas çok çalışır, yıllar sonra pankreas artık çalışmaz şeker hastası olursunuz.
spor yapmak ve diyet uygulamak en etkili yöntemlerdendir.

daha bir sürü şey var bu konuda, aç karnına şeker, aç karnına inüsilin, öğünlerdne sonra şeker ve inisülün vb, tek çözüm sağlıklı yaşam ve haraket.
0
ravenudon
(13.07.23)
açken bu değerdeyse evet şeker hastalığına yatkınsın. ama tabii ki doktora git aç karnına.
0
jelly bear
(13.07.23)
Bu kadar açlıkla bu glikoz seviyesi şeker başlangıcı olarak yorumlanabilir.

İlk yapmanız gereken, gece 12'den sonraki açlıkla sabah 9'da aynı tahlili (glikoz -açlık-) yinelemek. Ek olarak hemoglobin a1c değerinizi ölçtürmek. Sonuçlar yine referans değer dışında çıkarsa doktora görünmekte fayda var. Muhtemelen ilk etapta diyet/egzersiz ve hareketli yaşam ile çözersiniz. Ama bunun tip1'i tip2'si falan var. Teşhisi gekiminiz koysun.
0
yadigar
(13.07.23)
(14)

converse alsam mi

Kittie
1500-2000 arasi su an.eskiden 700-800 iken hayatta alinmaz ne oyle bez ayakkabi diyordum ama 1000den asagi da ayakkabi yok ki artik al gitsin diye dusunmeye basladim.kotun altina giymelik diye alicam.alma diyenler: ne alayim peki, hani 3000 ver ama sunu al diyeceginiz ne var?
1500-2000 arasi su an.
eskiden 700-800 iken hayatta alinmaz ne oyle bez ayakkabi diyordum ama 1000den asagi da ayakkabi yok ki artik al gitsin diye dusunmeye basladim.
kotun altina giymelik diye alicam.
alma diyenler: ne alayim peki, hani 3000 ver ama sunu al diyeceginiz ne var?
0
Kittie
(14.06.23)
mobil edit: alacagim diger sey converse ikamesi olmali. yani git nb bilmem kac al, nike runner bi seyler al olmasin.
0
🌸Kittie
(14.06.23)
Converse'e 2K vereceğime 2500'e Stan Smith alırım. En azından daha dayanıklı olur.
0
10032007
(14.06.23)
Başlıktaki soru için alma derim. Modası geçti.
0
dissendium
(14.06.23)
aaaal. converse almamak icin vans ve tommy den aldim vans'i giyiyorum surekli. bence her seyin altina converse, vans oluyor. yeni kalin tabanlilar degil ama, klasikler
0
ala09
(14.06.23)
ek olarak converse var diye almadim. degisiklik olsun vans shs
0
ala09
(14.06.23)
dediğin gibi bez ayakkabı converse. sağlam bir ayakkabın yoksa özellikle kot altına her şeyden önce stan smith+1.

tabii dersen var bunlar bende farklı farklı giyineyim converse 10 numara bir seçenek.

bunun yanında beymen online'dan bakabilirsin bir anda önüne bu tam benim modelim diyebileceğin sneakerslar çıkabiliyor.
0
gule gule
(14.06.23)
Converse kullanimi asiri rahat bir ayakkabi ama taban probleminiz varsa tavsiye etmem. Onun yerine ecco bakarim. Ozellikle st1 taban olanlarina bakarim.
0
65 derece
(14.06.23)
Bu paralar artık bir ayakkabı için o kadar normal hale geldi ki düşündükçe delirecek gibi oluyorum.
Converse'i model olarak çok genç işi olarak kodlamışım kafama sanırım okul yıllarımda giydiğim için kendiliğinden bir önyargı oluşmuş şimdi bakınca converse'e bu parayı vermeyi abartılı buluyorum ama aynı parayı vans'a vereceğim.

Bana görsel olarak daha şık geliyor Vans ama konu sadece converse = 2.000 (+-) ise.
Alınır diyorum.
0
Dağcı
(14.06.23)
ben yeni asics aldım zorlu'dan, çok rahat www.asics.com.tr

converse bence bu çok tatlı, erkeklere de yakışıyor www.converse.com.tr

ya da şu www.adidas.com.tr

param olsa üçünü de alacaktım ama sadece asics aldım :)
0
fakat
(15.06.23)
yeni converse modelleri seçerseniz tabanları yumuşak, çok rahat. içine elinizi bastırıp kontrol edebilirsiniz. bu arada converse nasıl sağlam değil, siz ayakkabıyla ne yapıyorsunuz, bi önceki converse ayakkabımı 8-9 yıl giydim.
0
ravenudon
(15.06.23)
converse çok tırt bence. aynı tarzda vans ve puma sneaker'ları kullanıyorum yıllardır ve aşırı memnunum.
0
knight of cydonia
(15.06.23)
Yüksek tabanlı modelleri çok rahat, ortholite ara taban oluyor genelde artık tüm iyi markalarda. Ben kışlık modelini aldım memnunum
0
hasmetizm
(15.06.23)
geçen hafta sonu yumuşak ve taban hafızalı converse aldı arkadaş, alt taban kaplaması şeffaf olandan. özellikle iç tabanı çok iyiydi. beyoğlu'ndan bu food locker mı ne oradan aldı, 1700tl'di.
0
evimin paspasi
(15.06.23)
öeehh 70-80 lira olduğu zamanları hatırlıyorum. alma bence o kadar para asla verilmez.
0
bohr atom modeli
(15.06.23)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.