Kulaklığı kulaklıklarin zara yakınlık, hava sıkışması gibi sebeplerden dolayı kulağa zarar verdigini duymuştum. Ne kadar doğrudur? Ekstra bir zararları var mı normal kulaklıklara göre?

--harry potter spoilerı içerir ona göre---

evet sevgili dumbledorelar yeni bitirdim film serisini ve anlamadığım yerler var birkaç tane. harry potter'ın neden ölmediğini soracaktım ancak sözlükten cevabını öğrendim onun neyse ki. neyse gelelim hala cevabını bulamadıklarıma:

- horcruxlar neden sadece o yılanın zehri ile yok edilebiliyor?

- snape dumbledore'un isteği üzerine öldürmüş onu hadi tamam. bir de diyor ya beni sen öldürmelisin ki voldemort sana iyice güvensin ajan ol falan. iyi de voldemort'un snape'e güvenmesi ne sikime yaradı ki? adam ne işe yaradı ki? basbaya ihanet etti işte. ajan olmasının kime ne faydası oldu? voldemort'a yalakalık peşindeydi hala ölmeden önce. harry ve arkadaşları şans eseri orada olmasa dumbledore'un harry'e zamanı gelince söylemelisin dediği şeyleri de söyleyemedim siktir olup gidecekti. 20 sene sonra harry oğluna snape gördüğüm en cesur adamdı diyor bir de. ulan adamın birine bir faydası oldu da ben mi göremedim ihanet süresi boyunca? hani ihanet ediyor gibi görünüp ajanlık yapsa bir faydası olsa tamam dicem ama ortada böyle bir şey yok.

şimdilik aklıma gelenler bunlar. başka birkaç şeye daha takılmıştı kafam izlerken ama unuttum şimdi onları. aklıma gelince onları da sorarım :)

merhaba arkadaslar,

önümde çok çok onemli 3 hafta var ve bu sürede sinema, futbol, twitter, sözlük vb. temalı sitelere girme olanağımın olmamasını istiyorum, modemi arkadaslarla paylastıgımız icin kendi bilgisayarım üzerinden bir şeyler yapmalıyım..

format atmadığım sürece giremeyeceğim, kesin/kökten bir çözüm var mı??

system 32 üzerinden site adları yazma veya filtreleme programları, silerek eski haline döndürebileceğimiz alternatifleri biliyorum..

Başlık tam olarak sığsın diye harfleri bilerek yuttum, belirteyim (:..

tesekkurler simdiden..

caz yapma nedenı sızın onu aramamanız, cunku sız ıstesınız oda aılesının yanına subat tatılıne gıtmıstır

Basireti mi bağlandı bu adamların ne yapsalar olmuyor, aralarında cenabet var sanırım o da C.Ronaldo dur kesin

1. bu adamin sesi teknik olarak gercekten super muhtesem kac oktav falan edecek pavarotti ayarinda bir ses midir? Yoksa normal eh iste guzel bir ses midir?

2. Sesi o kadar iyiyse veya degilse, bu adamin ses araliginda kimler cikti piyasaya? Son yillarda veya daha eski yillarda cikan kimler var bu ses araliginda ?

3. En azindan turkiyede (veya dunyada) sesi bu adamdan acik ve net daha iyi olan kimler var?

Cok teknik bilgiler istemiyorum zaten de anlamam ama "eh be abi adamin sesi iyi ya" seklindeki yorumlari da istemiyorum.

Facete yabancı biri paylaştı da ne demek istiyor tam anlamış değilim

eve yeni geldim ancak bizimkinin yemi bitmis. acil yem almam lazim. google'dan bulamadim. 50. yil parkinin civarlarinda oturuyorum. ankara siyasal'in civarlarinda veya cebeci'de veyahut kurtulus civarlarinda bu saatte (burdan yuruyecegim sureyi de goz onune alaraktan o saate kadar) acik petshop var mi bildiginiz? yani saat 20.00'a kadar filan.

Götümüzü yırtıyoruz 100 tane mantıklı duyurumun hiçbiri yukarda sabitlenmiyor, ama adamın biri geliyor, oyuncu arıyor özel işi için. hemen sabitliyorlar.

hatır gönül işini çoktan geçecek kadar profesyonelleştiğimizi sanıyordum.

sikerler. her gün biraz daha soğuyorum şuradan.

nedir aga bu?

bileniniz var mı son hava bükücü filminin 2.si gelecek mi gelicekse ne zaman gelir

Birkaç sene önce bir western filmi izlemiştim. Final sahnesinde 8-10 dakika kadar bir çatışma sahnesi vardı. Çatışma sahnesine muhtemelen 50-100 kişi dahil olmuştu.

Bu sahnede adamın biri, yerden 2-3 metre yüksekliğinde bir yere çıkıp, yanlış hatırlamıyorsam ağır taramalı bir tüfek kullanıyordu. Galiba kullandığı makinalı tüfek, yere sabitlenmişti.

Görüntü biraz eski gibiydi. 60-70'li yıllarda çekilmişti muhtemelen.

Bu filmin adı neydi? Meşhur da bir film halbuki ama hatırlayamadım şu an.

öğrenci değilim, 2-3 aydır sigortam işlemiyor. ondan önce 1 sene aralıksız yatırılmıştı. babam emekli. beni bağlar mı bütün bu şeyler ?

Türkçede sn kimsin diyince ayrı siz kimsiniz diyince ayrı bi anlam cikiyor ingilize olarak bu iki soru nasıl sorulacak bu ayrımı İngilizce gorebiliyormuyuz yoksa who are u diyip ortada mı birakcaz

İngilizcede en basitinden böyle bır ayrım nuans farkı var mı

merhaba

rüzgarlı ve korkunç veya rüzgarsız ve sıradan gecelerden sonra sabah vakti kaldırımda yürürken yerde ıslaklıklar, bunların içinde de kümeler halinde tırtılcıklar görüyorum. baygın yorgun bezmiş bir halde kaderlerinin kendilerine çektireceği kim bilir ne türlü eziyetleri dünden razı halde bekliyor, dürtünce biraz kaynaşıyorlar ama akşama kadar her biri çoktan acımasız ayaklar altında ezilmiş, yok olmuş oluyor.

günlerden bir gün ben ve aleksandır yine bir sabah kaldırımda dolaşırken bir küme tırtıl görür ve bunlardan birini kuru bir yaprağa sarıp eve götürmüş. sonra biraz marulla beraber bir kavanoza koymuş (merak etmesin, kavanozun ağzını kapatmamış). baygın tırtılcık odanın sıcaklığının etkisiyle olacak biraz canlanır gibi olmuş ama marul yemeye pek niyetli değil gibiymiş. ertesi gün de büzüşmüş, tüylerini havaya dikmiş, hareketsiz, kupkuru bir halde kavanozun dibine yatmış kalmış. hoca bu duruma çok üzülür.

şimdi bence bu tırtıl ya öldü, ya da odadaki güzel havalardan faydalanıp kendini koza moduna soktu. ben ölmüş olduğu düşüncesindeyim ama "baktın bir gün kelebek olur rahatsız etmeyeyim onun içinde şimdi ne fırtınalar kopuyordur" diye dürtmüyorum. acaba dürteyim mi yoksa kuruduğundan emin olana kadar kavanozun dibinde kendisini ağırlayayım mı, ne dersiniz?

Her gün işe gittiğim serviste bir kızdan inanılmaz derecede hoşlanıyorum. Dışarıdan soğuk gibi görünen ama aslında arkadaşlarıyla muhabbet ederken gördüğümde çok sıcakkanlı ve tatlı bir kız. Sorun şu ki ben bindiğimde servis baya bi boş olduğundan apaçilik olmasın diye gidip yanına oturamıyorum. Aslında adını soyadını da bir şekilde öğrendim, ezik gibi görünmesin diye de facebooktan ordan burdan mesaj atarak da olaya girmek istemiyorum. Konuşamadıkça daha da takıntı yapıyorum. Ne yapmalıyım, bir akıl fikir.

--- spoiler içerir ---
--- spoiler içerir ---
--- spoiler içerir ---
--- spoiler içerir ---
--- spoiler içerir ---

1. Gandalf güve ile kartalları çağırıyordu. Nasıl yapıyor tam olarak? Bir de ilk seferde uzun sürmüştü, sonra mordor kapısı'nda hemen gelmişlerdi...

2. Gandalf beyaz büyücü olmadan önce ölüp tekrar mı diriliyor? Valinor'a mı gidip geliyordu, ne oluyordu tam olarak orda?

3. Filmin sonunda kayıkla undying lands'e gidiyorlardı. valinor deniyor heralde bir de. orda tam olarak ne var ve dışardan nasıl korunuyor? büyüyle mi giriliyor oraya? nedir, ne değildir?

4. Filmin sonunda Frodo'nun Sam için bıraktığı kitapta Frodo, Sam'in yazması gereken kısımdan bahsediyor. Nedir o?

5. Siz de sorun.. (yüzüklerin efendisi ile ilgili)


not: bunlarla ilgili kaynakları okudum ama kitaplarını okumadım mesela. silmarillion'da bazı yerler daha ayrıntılı diyorlar ama okumadım ve okumaya zamanım yok. ondan alıntılar da olabilir belki, ya da bildiğiniz iyi kaynaklar...

eski rock, blues&rock, blues, grunge vs. gruplarının çıkış parçalarını arıyorum. "police - roxanne" gibi.

"çıkış parçası değil; ama bu parça es geçilmez" diyecek olan olursa da; eyvallah.

www.facebook.com

böyle bi şey var mı cidden? hiçbir haber sitesinde göremedim(ümmetçi iki site dışında) forumlarda falan var. olsa hoşuma gider ama efsane gibi duruyor. nedir iç yüzü?

bana yardımcı olabilir misiniz?

gayet normal yaşayan bi aileyiz. gürültücü falan değiliz. kahkahalarımız da usturuplu. apartmanın duvarları mı ince, nedir bilinmez sesli konuşma ile bağırma arasında bi ses tonunda konuşursanız alttan üste üstten alta ses gidebiliyor.

şimdi bu alt komşu,ki kendisiyle senelerdir kavgalıyız özel ve gereksiz bi nedenden dolayı, gerek çocuklarını yollayıp asabi ve tehditkar bi dille uyararak; gerekse alt kattan tavana sopayla vurarak benim sinirimi bozmakta. ve bunu evde annem babam varken yapmayıp, annem babam evde yokken yapmakta. şimdi annemler şehir dışındalar ve bunlar bunu biliyo. şimdi de karşıda anneannemin evinin terasındaki köpeğimin havlamasına takmış ve yukarı çocuğunu yollamış. ve rica eden bi dil değil "susturun lan şu köpeği" gibi bi üslup. yukarı gönderdiği adam normal konuşuyo ama kendisi altta evin içinden beri bağırarak sesini duyuruyo kardeşi bizim kapıdayken.
yani yukarı gelip kendisi de uyarmıyo.

biri bana bi yardım etsin. aklıma kötü kötü şeyler geliyo. normalde çok sakin çok sessiz sabırlı bi adamım. sinirlendiğimde kendimi kaybedip krize giriyorum. o anda da çok büyük hatalar yapıyorum. yani bi gün gözlerimi açtığımda kendimi alt kata inmiş adamın evinde kendisini boğazlarken bulmak istemiyorum.

konuşarak halletmeye kalkışamadım bile çünkü adam çok ama çok kalas. yani öyle bi imkan yok. yani ben adam gibi konuşurken o bana "sus lan bilmem neyin oğlu" deyip küfür edebilecek yapıda... ben de bu konularda çok hassasım. bana böyle bişey demesinden ve beni cinnete sokmasından endişeleniyorum. bişey yaparım çok pişman olurum ve bu benim için kötü olur.

eğitim fakültesi mezunuyum. mahallede efendi olarak bilinen bi tipim. çok uzak şeyler bunlar bana. ama gözüm alıyo valla aklıma gelen kötü fikirleri... kendimden çekiniyorum.

bana bi öneri verin. sağlıklı düşünemiyorum çünkü şuan.
teşekkür ederim şimdiden.

gürültü olarak nitelendirilip şikayet edilebilir mi? köpek sahibi benim.
havlayabiliyo tabi doğal olarak. hak hukuk ne der bu konuda...
desibel olayı falan...
şikayet etti diyelim. haklı çıkması için gelip ölçüm mü yaparlar? yoksa direk alıp götürürler mi?
haklarım neler onu bilim de ona göre hareket edicem.

şikayetçi olan ev ile müstakil ev arasında 15-20 metre falan var.

İstanbul'un öbür ucunda resmen,(maltepe-başakşehir) gitmem muhtemelen 1,5-2 saatimi alacak, bunun için bana bir çözüm önermelerini nasıl isteyebilirim? Buralara servisleri olduğunu sanmıyorum, deniz otobüsü de pahalı her gün işe gidip gelinmez öyle herhalde.

haberde biz soykırım yapmadık diyerek yürümüşler. fransa bu yürüyenler için "suç işlediniz hapse gireceksiniz" demiş mi/diyecek mi?

www.aydinlikgazete.com

Merhaba,
Taşıt tutmasından muzdarip olduğum için yolda kitap okuyamıyorum. Günde 2-2.5 saatim yolda geçtiği için o vakti de değerlendirmek istiyorum haliyle. Acaba ipad üzerinden okusam bu sorun azalır mı? Bir farkı olmaz diyorlar genelde.

8-9 yaşlarında 2 kuzenimle film izliyicem.captain america,immortals gibi filmlerde erotik sahneler var mı?

Sağdaki kızın çaldığı enstrümanın adı neydi yahu ?

www.youtube.com

merhaba,
elimde baskı yapmak istediğim 200'den fazla fotoğraf var.
fotoğrafçılar çok para istiyor diye aliym bir yazıcı kendim halledeyim dedim.
internetten araştıdım ama kafam karıştı.
sizce hangi marka ve modeli almalıyım?

edit: Ankara'da yaşıyorum

kitap kurdu bir kardeşim var,
memlekete dönmeden gene beni aradı ve kitap istiyor çünkü elindeki stoklar tükenmek üzereymiş.
stokları da harry potter serisi, saftirik greg in maceraları serisi idi
4-5 tane de tırt ama 200 sayfalık kitap almıştım.

11 yaşında 5. sınıf erkek, onu okuma alışkanlığından da soğutmayacak şekilde kitaplar arıyorum..
yardımlarınızı bekliyorum

not: macera kitapları seviyor, iyi kurgulanmış fantastik şeyler olabilir.
kısaltılmış bir iki klasik aldım okuyor ama ilgisini çekmiyor.
hayal gücüne ve kendini ifade edebilme yeteneğine yönelik şeyler.

selam duyurucular,
bugünkü sorum bazı insanların davranışlarını sorguluyor. çevremde bir sürü insan var ve bunların bazıları işleri, dersleri, planladıkları şeyler konusunda konuşurlarken hep olumsuz bir sonucu olacakmış gibi konuşuyorlar. örnek vermek gerekirse bir arkadaşım erasmusa gitmek istiyordu, sınava girdi, ondan sonraki mülakat kısmına gelmeden ve sınav sonuçları açıklanmadan önce "ben gidemicem, kesin bi engel çıkıcak, kimseyi elemedikleri mülakatlarda kesin beni elerler, her kötü şey benim başıma gelir" tarzında konuşuyordu ve neticede çocuk erasmusa gitti geldi bile. mesela başka birisi de aynı şekilde bir dersten geçemeyeceğini söyledi söyledi ama en yüksek notlardan birisini alarak geçti. mesela staj için bir şirkete başvurmuştu sonrasında yine "kesin beni almazlar, onların istediklerini karşılayamıyorumdur kesin" diye söylenmeye başlamıştı, ama sonuçta oraya girdi. ikinci anlattığım ders çalışma ile alakalı olabilir ama sorum şu:

1-bu insanları kendilerini motive etmek için mi böyle söylüyor? çünkü onlar öyle dedikçe karşısındaki insanların "ya niye öyle diyorsun, seni niye almasınlar/niye geçemeyesin/niye başarısız olasın" mesajlarını duyup motive mi olmak istiyorlar?
2-bu insanlar etrafındaki "rakiplerinin" motivasyonunu kırmak için mi böyle diyor?
3-ya da evrene mesaj gönderip, sonra da iyi bir karşılık mı alıyorlar?
4-kendilerini en kötü ihtimale hazırlayıp, sonrasında yıkılmamak için mi böyle bir yönteme başvuruyorlar?
5- kendileri aşağılık kompleksi olan insanlar olabilir mi?

edit: bu bahsettiğim insanlar başarılı denebilecek kişiler. söylendikleri konuların neredeyse tümü iyi gidenler.

köpeğim 6 aylık ve yaklaşık 1 aydır yattığı yerden kalktığı zaman biraz topallıyor ve gittikçe yoğunluğu artıyor. veteriner de muayene etti uyuşuyordur dedi. ayakta dururken sol ön patisine kuvvet vermiyor. Elle muayene edildiğinde hiç acısı sızısı yok. yürüdükçe açılıyor...ne olabilir fikri olan varmı?

edit: yazarken farketmemişim çok uzun olmuş kusura bakmayın. okuyanlara şimdiden teşekkürler. okumam diyenler için özet geçiyorum: sorumsuz ve aylak bir kardeşi nasıl adam ederim?

23 yaşında bir erkek kardeş sahibiyim. çok efendi ve saygılı bir insan (en azından bir zamanlar öyleydi)olmasının yanı sıra, zeki olduğunu düşünüyorum. öğrencilik hayatı boyunca hep orta halli bir öğrenci olmuştur. sadece okula giderek(dershaneye falan gitmeden),anadolu lisesini kazanmıştı.

ancak lisede işler ilköğretimdeki gibi yürümedi. hem okul notları düşüktü, hem sınav notları. bu arada başka uğraşlara kafayı taktı(bilgisayar oyunları, müzik vs) hatta bu uğraşlarla o kadar zaman geçirdi ki, üniversite okumanın artık onun için hiç bir anlamı kalmamıştı. üzerindeki psikolojik baskı nedeniyle okula bile gidemez oldu. sabah okula gitmek için kalktığında, ya da deneme sınavı falan olduğunda istifra ediyordu ve tekrar yatıyordu. son aylar bu şekilde geçti ve sonuç olarak ilk yıl kötü bir not aldı. tercih yapmadı.

"bu sene çalışıcam ve kesin kazanıcam" dedi. dersaneye yazdırdık. (ben bu sırada şehir dışında okuduğum için durumuna bizzat şahit olmadım, annemden dinlediklerimi yazacağım) ilk aylar dersaneye gitmedi. "daha sınava çok var" diyerek zaman geçirdi. sınav yaklaştıkça dersaneye gitmesi için annem babam çok baskı yapmaya başladılar (bu arada evdeki kavgaları, annemin babamın birbirini suçlaması vb hiç girmiyorum) sınav yaklaştıkça strese girip aynı belirtileri tekrar göstermeye başladı. mide bulantıları, bunalım takılmalar, odaya kapanıp yüksek sesle müzik dinlemeler, anne baba bişey diyince bağırıp kavga çıkarmalar..evde sinir harbi. kısacası ikinci yıl da benzer bir puan aldı.

ben burda devreye girdim. bir sene daha hazırlansa bile sonucun farklı olmayacağını düşündüğüm için özel bir üniversitenin yüksek okulunu yazdırdım. başarılı olursa dikey geçiş hakkı olduğunu anlattım. sonuç olarak o okula yerleşti ve ailem de onunla birlikte o şehre taşındı.

düzenli bir şekilde okula gidip geliyordu, yeni arkadaşlar edindi. sevdiği bölüm olduğu için derslerle ilgileniyordu ve bölüm üçüncüsü olarak mezun oldu. ancak bu arada dgs sınavına hazırlanmadığı için lisansa yerleşemedi.

"bu sene sadece dgs'ye konsantre olacağım için seneye yerleşirim" dedi. ama maalesef o senesi, aynen öss hazırlık senesi gibi geçti (önce ertelemeler, sınav yaklaştıkça stres ve hastalıklar) yine yerleşemedi.

tüm bu yıllar boyunca annem ve babam sürekli tartıştılar. kardeşimin durumu yüzünden birbirlerini suçladılar, küstüler vs 1 yıllık ağır hastalığın sonucunda babamı geçen sene kaybettik. kardeşimin bu durumda yaşadığı travmayı tahmin edebilirsiniz sanırım.. belli etmese de kendine pay çıkardığına eminim.

şu anda -güya- dgs'ye hazırlanıyor. dersaneye kaydoldu, ama bir kere bile gitmedi. annem sabah uyandırınca midesi bulanmaya başlıyor. fazla ısrar ederse istifra ediyor. birkaç ay önce "daha çok var" diyordu, şimdi sınav yaklaştıkça stres başladı. aynı döngü yani..

annem ve babam daha ilk öss senesinde kardeşimi doktora götürdüler. biraz süre ilaç kullandı ama sonra bıraktı. konsantrasyon sorunu var dendiği için nlp uzmanına götürdüler. verilen alıştırmaların hiç birini yapmadı. bir psikiyatri uzmanı tavsiye edildi, taa kalkıp istanbul'a götürdüler. 1 hafta kalacak şekilde ayarlamalar yapıldı. bir gün gitti, ikinci gün gitmedi. otel odalarında çıkan kavgalar, istanbulda sokak sokak evladını arayan anne baba... ben de dayanamayıp kızıyorum tabi her seferinde. boşa harcattığı paraya değil de, annemi babamı böyle üzmesine kızıyordum en çok.

bundan sonra ne olacak bilmiyorum. herhangi bir sınava hazırlanıp okuyası yok. ancak bir işe girip çalışacak adam da değil. sabaha kadar bilgisayar başında oturup, akşama kadar yatıyor. ayrıca sabaha kadar sigara içtiği için ev leş gibi kokuyor. annemin astımı var.. ne desek laf anlamıyor. daha bir kere markete gidip ekmek almışlığı yoktur. iyice insanlıktan çıktı. kızıyoruz olmuyor, güzellikle anlatıyoruz olmuyor. hani gücüm yetse dövücem yani o derece delirtiyor artık beni.

şimdilik idare ediyoruz ama maddi açıdan da düşünüyorum gelecekte ne olacağını. ben çalıştığım için anneme destek oluyorum, kardeşimin ihtiyaçlarını bir ölçüde karşılayabiliyorum. şu anda nişanlıyım, önümüzdeki sonbaharda evlenmeyi düşünüyorduk, ama bu durumda annemi yalnız bırakamam.

sınav kazanmasını falan geçtim, normal bir hayat sürmesini istiyorum sadece. çocukluğundaki gibi efendi bir adam olmasını.. anneme karşı saygı ve sorumluluk duymasını.. annemi ona emanet edemiyorum ben.

bir tavsiye verin bana ne olur. ne yapmam gerekiyor?

Selamlar,

Simdi bizim elimizde hacmini bildigimiz bir oda var. Yalitim icin de orta seviye diyebiliriz.

Ben sadece, yuvarlak bir hesap yapmak istiyorum. (Elbette bu tur hesaplamalarin bir suru degiskeni oldugunu biliyorum ama elimdeki imkanlar geregi yapabildigim bu).


Oda 100 metrekare, yukselik te 3 metre desek, 300 metrekutpluk bir alani, atiyorum 20 derecen, 21 dereceye cikarmak icin gerekli enerji miktari nedir? Ben bunu nasil hesaplarim?

Isitma sistemi olarak ta, sadece havayi isittigimiz dusunulecek. (yani kalorifer petekleri ve onlarin icinden gecen su yok)

evet arkadas özel okula gider parasız iş yapmaz kapitalistin en alasıdır çıkarcının onde gidenir okul bitse kapitalist şirkette iyi maas hayali vardır ? ee bu arkadas deniz gezmiş mitiyle buyuyor devrim şarkıları soyluyor neden herşeyi parayla yapıyorr eee neren kominst adın mı :)

gençler eski parçalardan playlist oluşturacağım.sting -shape on my heart gibi de olabilir.sevdiğiniz parçalardan yazın kafanıza göre. şimdiden teşekkürler

25 yaşın altında olanlarla ilgili bir madde var. öğrenci belgesi istiyolar sanırım benim anladığım kadarıyla. gidip yaptıran var mı ne yapıyoruz belgeyi aldım da ben.

bu ne anlama geliyor? nurullah selim su içerken diz çöktü ya ne anlamı var? muhtemelen dinidir diye düşündüm bi an..

şu bacak sallama olayı var ya, otururken. bateristlerin zil çaldığı gibi sürekli bi bacağı oynatma eylemi. o bende aşırı bir hal almış durumda bir süredir. neden olur bu? nasıl kurtulurum?

selam duyuru ahalisi. öküz öldüren derecede öfkeli ve bi o kadar da sonuca odaklıyım. bu sebepten soruda kullandığım üslup fazla açık sözlü olabilir, affola.

olay şudur efendim: bir kaç saat öncesi sevgiliyle hatrı sayılır bir münakaşa yaşadık. sebep, sevgilimi bir türlü rahat bırakmayan abidik bir yakın arkadaşı. male. e benim de male oluşum zaten kavga için türkiye standartlarında yeter bir sebepken, bir de bu çocuğun çamaşırlarını getirip kız arkadaşıma yıkattığını öğrendim. hâliyle delirdim. eski zamanlar olsa eyvallah der geçerim belki, biz de homo erectus değiliz yani. öğrencilik hâlinden şundan bundan anlarız. ama sen 25 yaşında eşşek kadar bir asker adamsan bi zahmet siktirol git kendin yıka otlu boklu spermli donlarını. tamam makine yıkıyo, kız görmüyo falan ama olay o değil usta. olay adamdaki tuzukuruluk ve master degree yüzsüzlük. valla ben olsam, asi nehrine kendimi kaptırma pahasına bile olsa o yüzsüzlüğü yapmam, kendim yıkarım kendi pisliğimi.

bu sorunla yarışır nitelikteki diğer sorun ise kız arkadaşımın hâlâ o adamı anlamaya çalışması ve hatta bana karşı savunması. tsi 23:00 sularında çıldırıciim amına koyiim. yok lan, valla kıskançlığın yanına uğramayan bi adamım ama bu sefer delirdim.

ne dersiniz, bu adamın yaptığı hayvanlık değil mi, yoksa ben mi aşırı tepki veriyorum?

ayrıca hepinizi çok seviyorum lan. her şeye rağmen inadına seviyorum amk.

NY'ta okuma ihtimalim var ancak kalacak yer olmadigindan pek yanasmiyorum. Var midir ev arkadasi olabilecegim zeki, cevik, ahlakli biri?

Manhattan ve Queens arasinda bir yerlerde olursa iyi olur.
Hele bi evi gorelim de, parayi konusuruz canim.

soru yukarda...

Selamlar

Ne alsak ki? Evden ziyade odadan bahsediyorum tabi.
Şöyle tavsiye edebileceğiniz bi şeyler var mı?

Mumluklar
Mumlar
Tütsüler
Posterler
Aydınlatmalar

Herkesin zevkine göre değişir tabi.
Fakat her fikre açığız.

Linkli falan olursa daha bi hoş olur. Yoksa da canınız sağolsun.

Saygılar

"nasıl öldürüldü iseniz öyle diriltileceksiniz"

Böyle bir ayet varmış galiba, valide sultan sordu. Ne anlama geliyormuş diye?

Ben de size sorayım dedim. Nedir ki bu?


Nickimle hiç uyumlu değil biliyorum :)

yaklaşık 16 yıllık bu içkiden elimde var..

en güzel şekilde falan sakladım lakin,

bozulma falan olmuyor bunda değil mi?

merak ettim..

Bir akademisyende olması gereken özellikler nelerdir ?