arockm
Merhabalar, bakalım en sevdiğiniz abur cuburlar neler?
Merhabalar, bakalım en sevdiğiniz abur cuburlar neler?
0
bimde satılan buono premium bitter çikolata, karton kutulu olan. kesin çok yağlı ama seviyorum <3
0
bim'de var, buono premium mu ne onun hastasıyım şokolat olarak. snickers ve canga'yı da severim. gofret veya bisküvi için özel bir tercihim yok, bulduğumu gömerim. ama bu yulaflı bisküviler falan var ya onları sevmiyorum. şekerli olacak, kimyasal olacak, pis olacak. diğer türlü güzel olmuyor. ot gibi.
0
Eti karam gurme
Milka 3 tat (aslinda 4 tattir)
Toblerone
Tadelle king size
Kekstra cilekli
Tabi uzun zmndir hicbirini yemiyorum. Bugday gobegi ve karatay kitaplarini okuyunca hepsini hayatimdan cikardim.
Milka 3 tat (aslinda 4 tattir)
Toblerone
Tadelle king size
Kekstra cilekli
Tabi uzun zmndir hicbirini yemiyorum. Bugday gobegi ve karatay kitaplarini okuyunca hepsini hayatimdan cikardim.
0
Browni intense. İçi çikolata, kendi çikolata, dışı da çikolata, oyyy.
Bir de Kahve Dünyası'nın Bonte'sinin sütlüsü.
Yemiyorum yıllardır, ayrı.
Bir de Kahve Dünyası'nın Bonte'sinin sütlüsü.
Yemiyorum yıllardır, ayrı.
0
Biscolata'nin pringles sekilli olani ve eti petito'lar mmmmm
Bugun keske petito alsaydim marketten tuh bak
Bugun keske petito alsaydim marketten tuh bak
0
Yemeyin la şunları sağlıksız hepsi.
İntense görünce dayanamıyorum o ayrı :( son 1 aydır abur cubur yemiyorum çok mutluyum. Yiyince de mutlu oluyorum. Ama böyle daha sağlıklıyım.
İntense var mı :(
İntense görünce dayanamıyorum o ayrı :( son 1 aydır abur cubur yemiyorum çok mutluyum. Yiyince de mutlu oluyorum. Ama böyle daha sağlıklıyım.
İntense var mı :(
0
balocco bambu gofret. ama yakınımdaki marketlerde olmadıgından yiyemiyorum ne zamandır :/
0
m&m's
canga
eti frigo
tadelle (seviom ama artık almıyorum, kinlendim sürekli zam yapmasına)
yaşar ustanın dondurması
bahariye operanın karşısındaki çikolatacının üzümlü drajeleri
eti karam (kahvenin yanına)
biscolata ürünleri de iyi
canga
eti frigo
tadelle (seviom ama artık almıyorum, kinlendim sürekli zam yapmasına)
yaşar ustanın dondurması
bahariye operanın karşısındaki çikolatacının üzümlü drajeleri
eti karam (kahvenin yanına)
biscolata ürünleri de iyi
0
karamelli ve deniz tuzlu çikolata (godiva ve lindt olabilir)
toblerone (sütlü veya beyaz olabilir)
bitter çikolata (şekeri/tatlılığı olabildiğince az olmalı, markası çok fark etmez, nestle de olur lindt de)
çizmeci time wafermaster
ladyfingers (markası çok fark etmiyor, ne varsa onu alır, süte bana bana yerim)
oreo
biskrem
ek: bounty'i de hapur hupur yerim.
toblerone (sütlü veya beyaz olabilir)
bitter çikolata (şekeri/tatlılığı olabildiğince az olmalı, markası çok fark etmez, nestle de olur lindt de)
çizmeci time wafermaster
ladyfingers (markası çok fark etmiyor, ne varsa onu alır, süte bana bana yerim)
oreo
biskrem
ek: bounty'i de hapur hupur yerim.
0
Yukarda sayılanları ayıramadım hepsini seviyorum. Bi şeye takılıp kalmam ama keklerden kekstra faforim.
0
kakamelsokoban
dünyanın en saçma ama can sıkıcı problemini yazıcam şimdi. sevdicek kişisi yemek konusunda fazla nazlı. en basiti evde mikrodalga fırın varken yemekleri ille ocakta ısıttırır mikrodalganın ısıttığı yemek güzel olmuyomuş ona göre. o görmeden mikrodalgada ısıtıp masaya getirirsem bilmeden yiyo anlamıy
dünyanın en saçma ama can sıkıcı problemini yazıcam şimdi. sevdicek kişisi yemek konusunda fazla nazlı. en basiti evde mikrodalga fırın varken yemekleri ille ocakta ısıttırır mikrodalganın ısıttığı yemek güzel olmuyomuş ona göre. o görmeden mikrodalgada ısıtıp masaya getirirsem bilmeden yiyo anlamıyo bile. ama gördüyse bu çok kurumuş ocakta ısıtsaydın keşke tadıyla yeseydik vs demeye başlıyo.
yaz gününde bile çorba içiyo ve çorbasının kaynar olması konusunda takıntılı. çorbayı da son dakikaya bırakıp o telaşeye katmayı sevmiyorum. işten gelince ilk işim çorbayı yapmak oluyo. yemeğe oturmaya yakın ısıtıp getiriyodum ille en son çorbayı yap ben çok kaynar içmeyi seviyorum diyo. bunu misafir varken de istiyo ama. kimse o kadar kaynar sevmiyo, insanlar iki saat çorbanın soğumasını bekliyo onun nazı yüzünden. ben de çareyi önceden diğerlerimizin kaselerine koyup onunkini iyice kaynatıp yemeden hemen önce sofraya getirmekte buldum. ama zaten misafir telaşı varken bi de onun kendine has isteklerde bulunmasına sinir oluyorum işimin üstüne iş katıyo diye. biz bizeyken yapsın eyvallah da hep özel muamele peşinde.
malum ramazan ayı oruç da tutuyoruz artık. zaten gün boyu aç durunca açlığa alışmış oluyoruz çok yemek yiyemiyoruz. tek derdimiz su içmek oluyo iki bardak su içince de yemek bile aramıyo gözümüz. bunu kendisi de biliyo. her akşam yarına çorbayla salatayla geçiştirelim ziyan oluyo yemekler demesine rağmen ertesi gün daha öğlen olmadan telefon edip akşama şunu yapalım şunu yiyelim demeye başlıyo. bak yiyemicez yazık günah diyorum, yapmaya üşeniyorum demiyosun da falan diyip üste çıkmaya çalışıyo. yav he he diyip malzeme alıp yapıyorum ben de suratını çekmemek için.
işin kötü tarafı işten gelince zaten gücüm kalmamış oluyo. yoğun çalışan insanım, gün içinde çok yoruluyorum. oruçlu da olunca iyice pilim bitiyo. işten gelince 1 saat kadar uyuyup öyle yemek hazırlamaya başlıyorum. fakat kendisi en basit yemeği bile zorlaştırmaya bayılıyo!
mesela dün biber dolması yapayım dedim zeytinyağlı, serin serin yeriz. normalde içini kavurup biberleri doldurup tencerede pişiriyorum ben, annemden de öyle gördüm. tutturdu önce biberleri yağda kızartalım, sonra tencerede pişirelim en son fırına atalım. ya dedim ben bi dolmayla bu kadar uğraşırsam yanına çorba, makarna, salata da istiyosun gel yardım et o zaman yetişmicek yoksa. kalmış iftara 1 saat hepsini son dakika beyan ediyo. en son tamam ben dolmayı hallederim sen ötekileri yap dedi, içeri gitmiş uyumuş ben de sonradan farkettim. iftara yarım saat kala artık kızartmalı yapamayız yetişmez sen bildiğin gibi yap dedi onu da bana kitledi sofrayı kurdu sadece. benim iki ayağımı bi pabuca soktu durduk yere.
bugün de iş çıkışı kediyi vet.e götürücez akşam 8 buçuğa doğru anca evde olcaz. dünden konuştuk buzlukta döner var gelirken lavaş alırız, döneri pişiririz yanına domates yeşillik turşu vs koyar dürüm yapar yeriz anca o yetişir iftara diye. dünden çorba da var zaten ikisi yeter dedik anlaştık.
az önce telefon etti diyo ki ben yanına pilav istiyorum dürümden vazgeçtim dürümle doymam. vakit az yetişmez zaten yorgun gelcez pilavı da yarın yersin dedim bisürü konuştu kedi için bi saat yol yürüyosun bana bi pilav yapmak mı zor geldi şimdi diye.
tek tek bakınca çok basit problemler ama hem iş yorgunluğu, hem orucun verdiği sinirle iyice gerilmeye başladım. kavgacı bi insan değilim çemkirmek istemiyorum o yüzden ama ben bişey demedikçe daha da sınırları zorlayıp üstüme geliyo gibi. dayanamayıp çıngar çıkarcam en sonunda.
ne yapiim, tatlı dille daha kaç kere anlatabilirim bilmiyorum. her iftardan sonra bak bi sürü şey istedin yine kaldı yemekler diyorum. evet yaa yarın az yapalım diyo ertesi gün yine aynı şeyleri yaşıyoruz. ben mi abartıyorum yoksa abartılacak bi durum mu çıkamadım işin içinden
edit: adamı iyice gömmüşüm gibi oldu normalde böyle değil, oruçluyken bu hale geldi. normalde yemeğe de temizliğe de yardım eder ama yeni yeni böyle huylar edindi.
edit 2: anne evinde hiç şımartılmadı üstelik. ısıtmaya üşendiğinden buzdolabındaki soğuk pilavın üstüne ketçap döküp yiyen adamdı ne ara masterchef oldu ben de anlamıyorum ipin ucu birden kaçtı.
yaz gününde bile çorba içiyo ve çorbasının kaynar olması konusunda takıntılı. çorbayı da son dakikaya bırakıp o telaşeye katmayı sevmiyorum. işten gelince ilk işim çorbayı yapmak oluyo. yemeğe oturmaya yakın ısıtıp getiriyodum ille en son çorbayı yap ben çok kaynar içmeyi seviyorum diyo. bunu misafir varken de istiyo ama. kimse o kadar kaynar sevmiyo, insanlar iki saat çorbanın soğumasını bekliyo onun nazı yüzünden. ben de çareyi önceden diğerlerimizin kaselerine koyup onunkini iyice kaynatıp yemeden hemen önce sofraya getirmekte buldum. ama zaten misafir telaşı varken bi de onun kendine has isteklerde bulunmasına sinir oluyorum işimin üstüne iş katıyo diye. biz bizeyken yapsın eyvallah da hep özel muamele peşinde.
malum ramazan ayı oruç da tutuyoruz artık. zaten gün boyu aç durunca açlığa alışmış oluyoruz çok yemek yiyemiyoruz. tek derdimiz su içmek oluyo iki bardak su içince de yemek bile aramıyo gözümüz. bunu kendisi de biliyo. her akşam yarına çorbayla salatayla geçiştirelim ziyan oluyo yemekler demesine rağmen ertesi gün daha öğlen olmadan telefon edip akşama şunu yapalım şunu yiyelim demeye başlıyo. bak yiyemicez yazık günah diyorum, yapmaya üşeniyorum demiyosun da falan diyip üste çıkmaya çalışıyo. yav he he diyip malzeme alıp yapıyorum ben de suratını çekmemek için.
işin kötü tarafı işten gelince zaten gücüm kalmamış oluyo. yoğun çalışan insanım, gün içinde çok yoruluyorum. oruçlu da olunca iyice pilim bitiyo. işten gelince 1 saat kadar uyuyup öyle yemek hazırlamaya başlıyorum. fakat kendisi en basit yemeği bile zorlaştırmaya bayılıyo!
mesela dün biber dolması yapayım dedim zeytinyağlı, serin serin yeriz. normalde içini kavurup biberleri doldurup tencerede pişiriyorum ben, annemden de öyle gördüm. tutturdu önce biberleri yağda kızartalım, sonra tencerede pişirelim en son fırına atalım. ya dedim ben bi dolmayla bu kadar uğraşırsam yanına çorba, makarna, salata da istiyosun gel yardım et o zaman yetişmicek yoksa. kalmış iftara 1 saat hepsini son dakika beyan ediyo. en son tamam ben dolmayı hallederim sen ötekileri yap dedi, içeri gitmiş uyumuş ben de sonradan farkettim. iftara yarım saat kala artık kızartmalı yapamayız yetişmez sen bildiğin gibi yap dedi onu da bana kitledi sofrayı kurdu sadece. benim iki ayağımı bi pabuca soktu durduk yere.
bugün de iş çıkışı kediyi vet.e götürücez akşam 8 buçuğa doğru anca evde olcaz. dünden konuştuk buzlukta döner var gelirken lavaş alırız, döneri pişiririz yanına domates yeşillik turşu vs koyar dürüm yapar yeriz anca o yetişir iftara diye. dünden çorba da var zaten ikisi yeter dedik anlaştık.
az önce telefon etti diyo ki ben yanına pilav istiyorum dürümden vazgeçtim dürümle doymam. vakit az yetişmez zaten yorgun gelcez pilavı da yarın yersin dedim bisürü konuştu kedi için bi saat yol yürüyosun bana bi pilav yapmak mı zor geldi şimdi diye.
tek tek bakınca çok basit problemler ama hem iş yorgunluğu, hem orucun verdiği sinirle iyice gerilmeye başladım. kavgacı bi insan değilim çemkirmek istemiyorum o yüzden ama ben bişey demedikçe daha da sınırları zorlayıp üstüme geliyo gibi. dayanamayıp çıngar çıkarcam en sonunda.
ne yapiim, tatlı dille daha kaç kere anlatabilirim bilmiyorum. her iftardan sonra bak bi sürü şey istedin yine kaldı yemekler diyorum. evet yaa yarın az yapalım diyo ertesi gün yine aynı şeyleri yaşıyoruz. ben mi abartıyorum yoksa abartılacak bi durum mu çıkamadım işin içinden
edit: adamı iyice gömmüşüm gibi oldu normalde böyle değil, oruçluyken bu hale geldi. normalde yemeğe de temizliğe de yardım eder ama yeni yeni böyle huylar edindi.
edit 2: anne evinde hiç şımartılmadı üstelik. ısıtmaya üşendiğinden buzdolabındaki soğuk pilavın üstüne ketçap döküp yiyen adamdı ne ara masterchef oldu ben de anlamıyorum ipin ucu birden kaçtı.
0
fazla nazlı. o kadar yemek istiyorsan sen yap de. bu havada kaynar çorba mı içilir ayrıca. oruçluyum yapamıyorum, sende yardım ett falan de.
0
Bu adam 24 saat yemek mi düşünüyor allasen? bu ne?
Tamam akşama ne yemek yapılır diye düşünülür de biberin içine kadar hesap yapıyorsa allah yardımcın olsun. Abartmıyorsun.
Bir şey söylesen de değişmez bence, hem yardım etmiyor hem de anca direktif veriyor, en uyuz insan tipi.
Hayır bir de sen şu an evde bile değilsin gün içerisinde her gün arayıp yemek siparişi verecek aşamaya geliyorsa tutmasın bu adam oruç filan.
Tamam akşama ne yemek yapılır diye düşünülür de biberin içine kadar hesap yapıyorsa allah yardımcın olsun. Abartmıyorsun.
Bir şey söylesen de değişmez bence, hem yardım etmiyor hem de anca direktif veriyor, en uyuz insan tipi.
Hayır bir de sen şu an evde bile değilsin gün içerisinde her gün arayıp yemek siparişi verecek aşamaya geliyorsa tutmasın bu adam oruç filan.
0
kusura bakma ama bu nasıl sevdicek? bu kadar meraklı ise kendi yapsın biraz da. ikiniz de çalışırken seni hizmetçi gibi kullanmasını dert etmiyosun da yemek seçmesini mi dert ediyosun?
0
sevdiceğin bi temiz dayak yesin kendine gelsin.
okurken içim şişti. peygamber sabrı var sende. bence sen de yorgunum de yat gitsin. bakalım iş başa düşünce karnı acıkınca ne yapacak
okurken içim şişti. peygamber sabrı var sende. bence sen de yorgunum de yat gitsin. bakalım iş başa düşünce karnı acıkınca ne yapacak
0
Bende de benzer bir sorunlu var. bütün yemekleri anne evindekiyle kıyaslar, yemeğin olmazsa olmaz malzemelerini eleştirir, bir de dediğin gibi aynı saatte eve gelmemize rağmen o salona ben mutfağa şeklinde görev dağılımı yapar. (evlilik nasıl bir şey merak edenler için söyleyeyim %80 de durum bu)
ben ara ara çıngar çıkarıyorum, çok yoruldum bugün sen gelmiyorsan mutfağa ben de yapmıyorum diyorum, dışarıdan söylüyor kuzu kuzu.
bencil diyen arkadaşa katılıyorum, onlar bencilse bizim de öyle olmamız lazım. ben lavaşlı istiyorum, başta öyle planladık şimdi değiştiremem canım çekti, sana da bir lokantaya uğrayıp bir porsiyon pilav paket yaptıralım dersen vazgeçip lavaşa dönebilir. ya da kediyi bir kişi götürsün diğeri evde kalıp pilav yapsın diyebilirsiniz.
off gerçekten okurken de düşünürken de daraldım, halini çok çok iyi anlıyorum.
ben ara ara çıngar çıkarıyorum, çok yoruldum bugün sen gelmiyorsan mutfağa ben de yapmıyorum diyorum, dışarıdan söylüyor kuzu kuzu.
bencil diyen arkadaşa katılıyorum, onlar bencilse bizim de öyle olmamız lazım. ben lavaşlı istiyorum, başta öyle planladık şimdi değiştiremem canım çekti, sana da bir lokantaya uğrayıp bir porsiyon pilav paket yaptıralım dersen vazgeçip lavaşa dönebilir. ya da kediyi bir kişi götürsün diğeri evde kalıp pilav yapsın diyebilirsiniz.
off gerçekten okurken de düşünürken de daraldım, halini çok çok iyi anlıyorum.
0
evet herkesin de yazdığı gibi normal değil. nasıl bir insan anlamadım. ayrıca kendi özelimde konuşursak hayatta en nefret ettiğim şey yemeğe bu kadar önem veren, sürekli aç ve yemek düşünen insanlardır. yani acıktı mı hayatta daha önemli şey yoktur onlar için. elleri ayakları titrer bir sinir bir uyuzluk. ağzına çarpacan böylelerinin.
neyse konuya dönünce, hayatınız ortak ve hizmetçisi değilsiniz. ben çalışıyorum eşim genellikle evde, ve ben yemek yapmıyorum. sevgiliyken de yapmazdım, evlenince de. bu benim görevim değil. bir kadının görevi erkeği beslemek olamaz. ortaklaşa bir şeyler hazırlanır. kimin vakti varsa o bir şeyler yapar. hele bir de bu şekilde naz yapsa o kaynar çorba onun kafasından aşağı iner. daha da dokunmam elimi sürmem ne yerse yer.
siz gerçekten aşırı iyi niyetliymişsiniz, ona rağmen bu muameleyi görmenize üzüldüm.
bir tek bu durum oruç öncesi de mi böyleydi onu merak ettim. eğer oruçlu ve çok acıkıyor diye böyleyse bir nebze sizin için sevineceğim ama adamın doğal hali buysa sadece yemekte değil birçok konuda sizin hayatınızı zorlaştıracak bir yapıda gibi gözüküyor.
neyse konuya dönünce, hayatınız ortak ve hizmetçisi değilsiniz. ben çalışıyorum eşim genellikle evde, ve ben yemek yapmıyorum. sevgiliyken de yapmazdım, evlenince de. bu benim görevim değil. bir kadının görevi erkeği beslemek olamaz. ortaklaşa bir şeyler hazırlanır. kimin vakti varsa o bir şeyler yapar. hele bir de bu şekilde naz yapsa o kaynar çorba onun kafasından aşağı iner. daha da dokunmam elimi sürmem ne yerse yer.
siz gerçekten aşırı iyi niyetliymişsiniz, ona rağmen bu muameleyi görmenize üzüldüm.
bir tek bu durum oruç öncesi de mi böyleydi onu merak ettim. eğer oruçlu ve çok acıkıyor diye böyleyse bir nebze sizin için sevineceğim ama adamın doğal hali buysa sadece yemekte değil birçok konuda sizin hayatınızı zorlaştıracak bir yapıda gibi gözüküyor.
0
abla sen onun hizmetçisi misin ya? ne istiyosa kendi yapsın. kim tahammül eder buna ya..
0
bir de artık annelerimizin yaşadığı gibi bir hayat kalmadı. onlar sabahtan akşama evdelermiş, erkekler çalışırmış, haliyle anneler de ne pişireyim ne yapayım diye düşünüp yaparmış. artık bu yok ama. bunu bekleyen de daha çok bekler. sen sabahtan akşama kadar çalış yorul. bir de eve gel hizmetçilik yap.. yok öyle bir dünya. he tabii çamaşırı yıka as, ne bileyim bulaşık vs topla, bir iki atıştırmalık hazırla, evi arada bir sil süpür el mahkum yapıyoruz. ama bu abartılırsa ve senin asli görevin gibi algılanmaya başlarsa, senden bu beklenir olursa o zaman orada bir sorun var demektir. bunu kabul etme.
0
ha burada açlığa dayanamama, el ayak titremesi ya da sinirlilik hali bir sağlık problemi; açlık kan şekeri, şekere yatkınlık gibi ölçümler yaptırmalı bu durumdakiler.
0
bana göre bir evlilikte hem erkek hem kadın çalışıyorsa, ev işleri (yemek, temizlik vs) ortak olmalı. erkek ev işlerine ortak olmak istemiyorsa yardımcı kadın tutulmalı. veya kadın isterse çalışmayı bırakabilir.
öyle hem dışarıda iş, hem evde iş olmaz. benim için bariz ayrılma nedeni.
ben asla yapamazdım bu kadarını. önce tatlı dille, olmadı sert dille konuşup yukarıda yazdıklarımı söylerdim. olmadı yemek yapmayı bırakıp ne yapıyorsan yap derdim. çekilmez bir dert.
öyle hem dışarıda iş, hem evde iş olmaz. benim için bariz ayrılma nedeni.
ben asla yapamazdım bu kadarını. önce tatlı dille, olmadı sert dille konuşup yukarıda yazdıklarımı söylerdim. olmadı yemek yapmayı bırakıp ne yapıyorsan yap derdim. çekilmez bir dert.
0
@aman sen de, haklısın bu da bir durum ama kastettiğim daha çok bencilliğin getirdiği bir telaş. yani sağlık sorunu olan değil de. yani dünyada bir tek kendi aç ve kendi yemeli herkes de o an onun yemesi için çabalamalı. sabahtan akşam ne yiyeceğini detayına kadar düşünmeli. ama şunu şunu yemezsem olmaz yani çünkü bıldırcın yumurtası benim asli besinim filan diye takılan manyaklar.
bunlarla ne dışarı çıkılır ne program yapılır, mümkünse uzak durmak gerek hayatının her alanında.
bunlarla ne dışarı çıkılır ne program yapılır, mümkünse uzak durmak gerek hayatının her alanında.
0
evlerinde kusursuz bir geyşa kesilen kadınların burada atıp tutması da çok grotesk.
0
bu kadar naza, bu kadar şımarıklığa rağmen hala sabrediyosan ve verdiğin en büyük tepki buraya açılmaksa valla seni tebrik ederim. cidden ederim ama. ağır sabır varmış sende.
bak ben yemek yapmayı severim, sevgilim, eşim, misafirim vs olsun evde, işten de gelsem harala gürele yemek yaparım, ne söylenirim ne gocunurum ama bu davranış pek de hoş değil. biberleri önce kızart, sonra tencerede pişir, sonra da fırına at. yanına da çorba, makarna, salata yap falan dese kusura bakma vereceğim ilk cevap "yarak var yen mi?" olurdu. sonradan ben yaparım deyip uyumasını falan saymıyorum bile. onun için ayrıca bi küfür ederdim.
kedi için bi saat yol yürüyosun, bana bi pilav bile yapmaya eriniyosun demiş lan, paşama bak.. o kedinin hangi nazını çekiyosun ki bu kadar? sanki "hanım bugün wiskas alma proplan al, ama önce fritözde kızart, sonra dolaba koy soğusun, sonra tekrar ısıtıp üstüne de ciğer koyup nutella sür" mü diyo amk? (gerçi eşiniz kedi olsa kesin derdi, o ayrı akjsdf) kendi bokunu bile kendi hallediyo yavrucak.
bak ben yemek yapmayı severim, sevgilim, eşim, misafirim vs olsun evde, işten de gelsem harala gürele yemek yaparım, ne söylenirim ne gocunurum ama bu davranış pek de hoş değil. biberleri önce kızart, sonra tencerede pişir, sonra da fırına at. yanına da çorba, makarna, salata yap falan dese kusura bakma vereceğim ilk cevap "yarak var yen mi?" olurdu. sonradan ben yaparım deyip uyumasını falan saymıyorum bile. onun için ayrıca bi küfür ederdim.
kedi için bi saat yol yürüyosun, bana bi pilav bile yapmaya eriniyosun demiş lan, paşama bak.. o kedinin hangi nazını çekiyosun ki bu kadar? sanki "hanım bugün wiskas alma proplan al, ama önce fritözde kızart, sonra dolaba koy soğusun, sonra tekrar ısıtıp üstüne de ciğer koyup nutella sür" mü diyo amk? (gerçi eşiniz kedi olsa kesin derdi, o ayrı akjsdf) kendi bokunu bile kendi hallediyo yavrucak.
0
Eşinizin annesi olma yolunda emin adımlarla ilerliyorsunuz hayırlı olsun.
Evliyim ve çok absürt yemekler yemek isterim, acıkınca sinirli agresif olurum.
İstediğim yemekleri kendim eşimin yardımıyla yaparım, zaman zaman bana bırak da derim. Bahsettiği durum sağlıklı bir durum gibi gözükmüyor. Bir erkek olarak daha dirençli olduğumuzu ve kadın tarafının daha çok yorulduğunu düşünürüm çalışma koşulları da göz önüne alındığında. Şöyle de bir örnek vereyim, bizim off günlerimiz zaman zaman farklı olur, eşim ya da ben evde olurum, diğerimiz çalıştığı gün, o zaman eve gittiğimde masanın hazır olmasını beklerim, o da bekler. Bahsettiğiniz tavırların düzelmesi nasıl sağlanır bilmiyorum açıkçası. İnşallah bu tek örnektir. Bunun devamı, hafta sonu ben arkadaşlarla takılıcam sen evi temizlersin, bana da don lazım onu da halletler de varsa sıkıntının büyüğüdür. Bir insanla evlenirken onun yanında yer almaya söz verirsiniz, onun kulu kölesi olmaya değil. Umarım her şey gönlünüzce ve güzel olur.
Evliyim ve çok absürt yemekler yemek isterim, acıkınca sinirli agresif olurum.
İstediğim yemekleri kendim eşimin yardımıyla yaparım, zaman zaman bana bırak da derim. Bahsettiği durum sağlıklı bir durum gibi gözükmüyor. Bir erkek olarak daha dirençli olduğumuzu ve kadın tarafının daha çok yorulduğunu düşünürüm çalışma koşulları da göz önüne alındığında. Şöyle de bir örnek vereyim, bizim off günlerimiz zaman zaman farklı olur, eşim ya da ben evde olurum, diğerimiz çalıştığı gün, o zaman eve gittiğimde masanın hazır olmasını beklerim, o da bekler. Bahsettiğiniz tavırların düzelmesi nasıl sağlanır bilmiyorum açıkçası. İnşallah bu tek örnektir. Bunun devamı, hafta sonu ben arkadaşlarla takılıcam sen evi temizlersin, bana da don lazım onu da halletler de varsa sıkıntının büyüğüdür. Bir insanla evlenirken onun yanında yer almaya söz verirsiniz, onun kulu kölesi olmaya değil. Umarım her şey gönlünüzce ve güzel olur.
0
@kaputt anladım canım senin demek istediğini de diğeri de bir bilgi olarak dursun dedim ;)
0
oha kızın açtığı başlıktan, şikayet ettiği kelimelere kadar hepsi tatlılık içeriyor lan, kendini tutuş tarzına hasta oldum, muhteşemsin. çemkirmekten ziyade iyi ve zamanlamalı bir laf sokuş herşeyi halledebilir.
0
rock n roll +1
ayrıca evlilik bence böyle değil. olmamalı. ben de çalışıyorsam o da çalışıyorsa evde de iş bölümü olmalı. ben yemek yaparken o ayaklarını uzatıp tv izliyorsa belki ilk zamanlar kadınlar bunu seve seve yapar ama bir yerden sonra gıcık olmaya başlar. o da mutfakta yemek yapmalı. biri çorbayı yapıyorsa diğeri yemeği biri salata yapıyorsa diğeri tatlıyı yapmalı falan. temizlikte de biri odaları süpürüp siliyorsa biri de tuvaleti-banyoyu ovmalı. biri çamaşırları makinaya atıyorsa diğeri asmalı. bulaşık makinasını doldur boşalt bile aynı şekilde. ama ben bunu yaptım sen de bunu yap! gibi değil de eşler birbirine karşı vicdanlı ve merhametli olarak söylenmeden yapmalı bunu. evlilikleri en çok zedeleyen şey bence bu bencillik oluyor.
ayrıca evlilik bence böyle değil. olmamalı. ben de çalışıyorsam o da çalışıyorsa evde de iş bölümü olmalı. ben yemek yaparken o ayaklarını uzatıp tv izliyorsa belki ilk zamanlar kadınlar bunu seve seve yapar ama bir yerden sonra gıcık olmaya başlar. o da mutfakta yemek yapmalı. biri çorbayı yapıyorsa diğeri yemeği biri salata yapıyorsa diğeri tatlıyı yapmalı falan. temizlikte de biri odaları süpürüp siliyorsa biri de tuvaleti-banyoyu ovmalı. biri çamaşırları makinaya atıyorsa diğeri asmalı. bulaşık makinasını doldur boşalt bile aynı şekilde. ama ben bunu yaptım sen de bunu yap! gibi değil de eşler birbirine karşı vicdanlı ve merhametli olarak söylenmeden yapmalı bunu. evlilikleri en çok zedeleyen şey bence bu bencillik oluyor.
0
Sadece ramazana ozgu bir durumsa ki oyle demissin bayrama az kaldi zaten idare ediver.
0
çok özür dilerim ama bahsettiğiniz kişinin erkek, sizinse kadın olduğunuz aklıma bile gelmedi yazının sonuna kadar.
bence buraya yazmanıza gerek yokmuş. insan sevdiği için her şeyi yapacağı gibi 5665472665415 çeşit yemek de yapar. belli ki siz de bu özveriye sahip bir insansınız zaten.
ama ne zaman ki ekşi duyurudan akıl isteyecek noktaya geldiğinizi fark ettiniz, anlayın ki o işin suyu çıkmış. edit'lerinizdeki rasyonalize etme çabalarınızla beraber tekrar değerlendirmenizi öneririm. gerçekten normalde böyle değil mi? gerçekten sadece oruç tuttuğu için mi oldu? gerçekten normalde başka türlü de şimdi mi bozuldu? gerçekten tek sorun bu mu? gerçekten başka şeylere sıçramadı mı? sıçramasından korkmuyor musunuz?
konuşmaya karar verirseniz kolaylıklar dilerim.
bence buraya yazmanıza gerek yokmuş. insan sevdiği için her şeyi yapacağı gibi 5665472665415 çeşit yemek de yapar. belli ki siz de bu özveriye sahip bir insansınız zaten.
ama ne zaman ki ekşi duyurudan akıl isteyecek noktaya geldiğinizi fark ettiniz, anlayın ki o işin suyu çıkmış. edit'lerinizdeki rasyonalize etme çabalarınızla beraber tekrar değerlendirmenizi öneririm. gerçekten normalde böyle değil mi? gerçekten sadece oruç tuttuğu için mi oldu? gerçekten normalde başka türlü de şimdi mi bozuldu? gerçekten tek sorun bu mu? gerçekten başka şeylere sıçramadı mı? sıçramasından korkmuyor musunuz?
konuşmaya karar verirseniz kolaylıklar dilerim.
0
seni ev işlerini yaptırdığı kölesi gibi görüyor.
ikinizde çalışıyorsanız onun yemeğe temizliğe yardım etmemesi lazım, ikinizde çalışıyorsunuz iş bölümüyle ikinizde ev içinde görevleri olmalı, ev içinde yaptıkları lutuf gibi adlandırılmamalı.
ikinizde çalışıyorsanız onun yemeğe temizliğe yardım etmemesi lazım, ikinizde çalışıyorsunuz iş bölümüyle ikinizde ev içinde görevleri olmalı, ev içinde yaptıkları lutuf gibi adlandırılmamalı.
0
Ben kendimi nazlı sanıyordum, benim nazım sevgilinin nazının yanında ilk görüşte sevişmek gibi kaldı. Herkes söylemiş zaten, eğer bir şeyler istiyorsa elini taşın altına da biraz onun koyması gerek artık.
Bir yandan lieutenantmono'ya hak veriyorum. Eğer elini o da zaman zaman taşın altına koyuyorsa, eğer birbirinizi karşılıklı şımartıyorsanız; o da arada böyle şımarıversin gitsin. Ne olacak. Atıyorum, sen ona yemekler yaparsın, onun da uğraştığı başka şeyler vardır ve gül gibi geçinir gidersiniz. Ancak, yazıdan sinir harbi noktasına geldiğine inanıyorum. O yüzden bundan sonraki kısım, eğer kafanda "O da beni şımartıyor arada" konusunda tam tersi bir yerdeysen veya "Külkedisi oldum kendi evimde" diyorsan, çileden çıkmak üzereysen anlamlı olacak.
İki arkadaşım ile laflıyorduk. Biri dedi ki "Evlenmek istemiyorum, aynı evde yaşamak istemiyorum. Temizliği, yemeği gözümde büyüyor. Ben kendim için yapmıyorum ki bunların hiçbirini. O benden bekleyecek ama". Diğeri dedi ki "E çöp evde oturacak değilsiniz, aç billaç kalacak değilsiniz. Ortayı bulduktan sonra sorun ne?". İlk arkadaş evlendi, mutfaktan çıkmaz oldu. Diğeri "Ben seninkinin nazlı çocuk olduğunu nereden bileyim. Cinderella yaptık seni, evliliğe ikna edelim derken" demişti. Annem de bütün gün mutfakta, bütün gün yemeğin başında. Çalışırken de emekli iken de böyleydi. Anneme üzülsem bile 45 yıllık evlilikten sonra kuralları değiştiremiyoruz, dengeleri öyle kurmuşlar ve artık kimse durumdan şikayetçi değil. Ama yıl 2015, sizin birlikteliğiniz isterseniz bu denge ile kurulur, isterseniz başka bir denge ile kurulur. Ancak bu denge de yeni yeni oturmaya başlamış gibi. Bu içinize siniyorsa, bu denge kalır böyle. Doğruluğunda veya yanlışlığında değilim, her evin kendi dengesi var. Biz onu yargılayamayız aile içi şiddet olmadığı sürece. Kadın bunları yaparken tatmin olup kendini kadın gibi hissediyorsa, o onun bileceği iş.
Ramazan yüzünden böyle diyorsun da, Ramazan'dan sonra da buna alışırsa üstüne kalıverir bu görev. Becerebildiğin ve altından kalkabildiğin için yapışır sana en alasından bir görev, bir iş olarak ve muhtemelen o da düşünmez senin yorulduğunu. Düşünmez demeyelim de, sen patlamadan, ağlamadan, zırlamadan algılayamaz. Ne hissettiğini hissedemez. Görev diyorum çünkü artık "Yiğidim yesin, yiğidimin damağına erisin yemekler. Ben de mutlu olayım" noktasını geçeli birkaç bin kilometre olmuş; yiğidini boğazlayacak noktaya yakınlaşmışsın. Şu an onun gözünde "Sevdiceğim benim sevdiğim yemekleri yapıyor, az yoruluyor ama ben mutlu olunca, o da mutlu oluyor nasıl olsa. Ben de onda yardım etmek niyetindeyim ama Ramazan Ramazan çok yorgunum. Neyse artık, yarın yardım ederim"den ve yarın da aynı döngünün tekrarlanmasından ötesi olduğunu sanmıyorum. Şu anda çocuk gibi, eli kolu bağlı gibi. Niyetinin kötü olduğuna inanmıyorum ama nasıl ki biz çocukken annemiz bizi çektiğinde onu üzdüğümüzü anlamıyoruz, o da öyle gibi gibi. Tatlı dille olmuyorsa, evliliğin tadı tuzu olan kavgalar bugünler için var; birbirinizi boğazlayın diye değil de, bir noktada yeniden uzlaşılsın, bir tarafın rahatsız olduğu denge bozulsun ve yeni bir ortak denge kurulsun diye var. Ne istediğinizi ve sizin için nereye kadar zevk, nereden sonrasının "kullanılmak" olduğunu siz biliyorsunuz; o da bilsin. İçinizden çıngar çıkarmak geliyorsa, bırakın ve çıkarın. Kavga etmek sağlıksız bir şey değil ki! Ağlamak istiyorsanız ağlayın, çıngar çıkarmak istiyorsanız çıkarın, yasal olan her yoldan dökün içinizi. Böyle sadece size yazık değil ki, keskin sirke küpüne zarar. Belki size hak vermesi veya anlaması için böyle şeylere ihtiyacı var; belki de siz ona daha önce farkında olmadan bir şeyler yaptınız, onun hıncı böyle çıkıyor. Altından ne çıkacağını biz de bilmiyoruz ki. Bakalım neler çıkacak.
Bir yandan lieutenantmono'ya hak veriyorum. Eğer elini o da zaman zaman taşın altına koyuyorsa, eğer birbirinizi karşılıklı şımartıyorsanız; o da arada böyle şımarıversin gitsin. Ne olacak. Atıyorum, sen ona yemekler yaparsın, onun da uğraştığı başka şeyler vardır ve gül gibi geçinir gidersiniz. Ancak, yazıdan sinir harbi noktasına geldiğine inanıyorum. O yüzden bundan sonraki kısım, eğer kafanda "O da beni şımartıyor arada" konusunda tam tersi bir yerdeysen veya "Külkedisi oldum kendi evimde" diyorsan, çileden çıkmak üzereysen anlamlı olacak.
İki arkadaşım ile laflıyorduk. Biri dedi ki "Evlenmek istemiyorum, aynı evde yaşamak istemiyorum. Temizliği, yemeği gözümde büyüyor. Ben kendim için yapmıyorum ki bunların hiçbirini. O benden bekleyecek ama". Diğeri dedi ki "E çöp evde oturacak değilsiniz, aç billaç kalacak değilsiniz. Ortayı bulduktan sonra sorun ne?". İlk arkadaş evlendi, mutfaktan çıkmaz oldu. Diğeri "Ben seninkinin nazlı çocuk olduğunu nereden bileyim. Cinderella yaptık seni, evliliğe ikna edelim derken" demişti. Annem de bütün gün mutfakta, bütün gün yemeğin başında. Çalışırken de emekli iken de böyleydi. Anneme üzülsem bile 45 yıllık evlilikten sonra kuralları değiştiremiyoruz, dengeleri öyle kurmuşlar ve artık kimse durumdan şikayetçi değil. Ama yıl 2015, sizin birlikteliğiniz isterseniz bu denge ile kurulur, isterseniz başka bir denge ile kurulur. Ancak bu denge de yeni yeni oturmaya başlamış gibi. Bu içinize siniyorsa, bu denge kalır böyle. Doğruluğunda veya yanlışlığında değilim, her evin kendi dengesi var. Biz onu yargılayamayız aile içi şiddet olmadığı sürece. Kadın bunları yaparken tatmin olup kendini kadın gibi hissediyorsa, o onun bileceği iş.
Ramazan yüzünden böyle diyorsun da, Ramazan'dan sonra da buna alışırsa üstüne kalıverir bu görev. Becerebildiğin ve altından kalkabildiğin için yapışır sana en alasından bir görev, bir iş olarak ve muhtemelen o da düşünmez senin yorulduğunu. Düşünmez demeyelim de, sen patlamadan, ağlamadan, zırlamadan algılayamaz. Ne hissettiğini hissedemez. Görev diyorum çünkü artık "Yiğidim yesin, yiğidimin damağına erisin yemekler. Ben de mutlu olayım" noktasını geçeli birkaç bin kilometre olmuş; yiğidini boğazlayacak noktaya yakınlaşmışsın. Şu an onun gözünde "Sevdiceğim benim sevdiğim yemekleri yapıyor, az yoruluyor ama ben mutlu olunca, o da mutlu oluyor nasıl olsa. Ben de onda yardım etmek niyetindeyim ama Ramazan Ramazan çok yorgunum. Neyse artık, yarın yardım ederim"den ve yarın da aynı döngünün tekrarlanmasından ötesi olduğunu sanmıyorum. Şu anda çocuk gibi, eli kolu bağlı gibi. Niyetinin kötü olduğuna inanmıyorum ama nasıl ki biz çocukken annemiz bizi çektiğinde onu üzdüğümüzü anlamıyoruz, o da öyle gibi gibi. Tatlı dille olmuyorsa, evliliğin tadı tuzu olan kavgalar bugünler için var; birbirinizi boğazlayın diye değil de, bir noktada yeniden uzlaşılsın, bir tarafın rahatsız olduğu denge bozulsun ve yeni bir ortak denge kurulsun diye var. Ne istediğinizi ve sizin için nereye kadar zevk, nereden sonrasının "kullanılmak" olduğunu siz biliyorsunuz; o da bilsin. İçinizden çıngar çıkarmak geliyorsa, bırakın ve çıkarın. Kavga etmek sağlıksız bir şey değil ki! Ağlamak istiyorsanız ağlayın, çıngar çıkarmak istiyorsanız çıkarın, yasal olan her yoldan dökün içinizi. Böyle sadece size yazık değil ki, keskin sirke küpüne zarar. Belki size hak vermesi veya anlaması için böyle şeylere ihtiyacı var; belki de siz ona daha önce farkında olmadan bir şeyler yaptınız, onun hıncı böyle çıkıyor. Altından ne çıkacağını biz de bilmiyoruz ki. Bakalım neler çıkacak.
0
ack3000
Burç geyiğinden hiç haz etmem, yalan dolan gelir. Ofiste bir iddialaşma oldu. "Balık burcu erkeklerinden herkes nefret eder" dediler. Ben de hiç anlamadığım ve sevmediğim için "saçmalamayın hanımlar manyak mısınız" minvalinde iddilaştım.Ardından, sözlüğe balık burcu erkeği yazdım ve dehşete düştüm.
Burç geyiğinden hiç haz etmem, yalan dolan gelir. Ofiste bir iddialaşma oldu. "Balık burcu erkeklerinden herkes nefret eder" dediler. Ben de hiç anlamadığım ve sevmediğim için "saçmalamayın hanımlar manyak mısınız" minvalinde iddilaştım.
Ardından, sözlüğe balık burcu erkeği yazdım ve dehşete düştüm. Neler neler yazmışlar. En son biri çıkıp "alayı orospu çocuğudur!" diyecek sandım da neyse ki o noktaya gelmemiş henüz.
Gerçekten genelleme yapacak kadar tutuyor mu bu burç işi ya? Bence saçmalık, ama çoğu insan hemfikir olmuş balık burcu konusunda. Tamam dünyanın en süper insanı değilim ama sözlükte öyle şeyler yazmışlar ki bulsalar dövecekler:D
ekleme: rte de balık burcuymuş lan:(
Ardından, sözlüğe balık burcu erkeği yazdım ve dehşete düştüm. Neler neler yazmışlar. En son biri çıkıp "alayı orospu çocuğudur!" diyecek sandım da neyse ki o noktaya gelmemiş henüz.
Gerçekten genelleme yapacak kadar tutuyor mu bu burç işi ya? Bence saçmalık, ama çoğu insan hemfikir olmuş balık burcu konusunda. Tamam dünyanın en süper insanı değilim ama sözlükte öyle şeyler yazmışlar ki bulsalar dövecekler:D
ekleme: rte de balık burcuymuş lan:(
0
duygusal ve romantik tavırları oluyor, şok geçirirsin o derece. Sonra bişeye kızmış oluyor o gün ve ağzına ediyor. Sonra senin öfkenin şiddetini anlamaya çalışıyor. Sırf platonik olduğu için öfkeli aslında sana
0
@rocknroll, yok ben balık burcu nasıldır diye sormuyorum. sizce gerçekten genelleme yapacak kadar geçerli olabilecek bir şey mi bu burç işleri onu soruyorum. sözlükte ağzımıza sıçmışlar çünkü, gıcık oldum:D ama bazı entryleri okurken oha yuh çüş dedim. kendimi bildim bileli saçmalık olarak gördüm burç işlerini ama şu an bi acaba diyorum resmen.
0
Milletin ikili ilişkilerdeki başarısızlıklarını koyacak kılıfa ihtiyacı var.
0
nefret değil yok ya. kimse nefret etmez ama sevmez de galiba. şimdi etrafımda en yakınlarım balık. düşünüyorum, canlarım benim onlar. yerlerini kimse dolduramaz. ama hiç sevmediğim özellikleri de var işte. allah başka dert vermesin diye bir entry vardı, işte aynen öyle.
0
aslında yazılanlar en masum görünen batıl inancın bile ne kadar zararlı olabildiğini gösteriyor. gülüyoruz da baya vahim durum yahu.
0
@soso, kesinlikle katılıyorum. bunlara da dedim zaten güya okumuş etmiş bi yere gelmiş insanlarsınız, mağara adamı gibi konuşuyorsunuz dedim. sonra sözlükte yazılanları okuyunca "ulan?" dedim:D tesadüf mü bu kadar doğru olması sence? hani 10 kişi farklı şey yazsa 1i tutar değil durum. 100 entry okuduysam 90ı "aaa evet lan" dedirtti. bi şüpheye düştüm bak...
0
burç vb. hiç itibar eden biri değilim fakat denk gelirsem bakarım nadiren ne deniyor diye. enteresan şekilde ciddi oranda tuttuğu oluyor. nasıl oluyor, ben de bilmiyorum.
0
@ack3000, bunun pek eğitimle falan alakası yok. yıllardır devam eden bir gelenekten bahsediyoruz sonuçta. gerçi eğitim de desen ekşi sözlük'ün durumu da ortada. en son geçenlerde türkçü listesi, kürtçü listesi falan yapılıyordu :)
bu arada: tr.wikipedia.org ingilizce sayfasında daha iyi açıklanmış: en.wikipedia.org
zamanında annem burçlarla ilgili bir şeyler diyordu. açtım ona farklı bir burç okudum kendi burcuymuş gibi. "aa hakikaten son günlerde şöyleyim, böyleyim" onaylıyor tabii. "pardon yahu yanlış okumuşum" deyip orjinalini okumuştum, ona da aynı şekilde tepki verdi :) ilginç, ne diyeyim.
bu arada: tr.wikipedia.org ingilizce sayfasında daha iyi açıklanmış: en.wikipedia.org
zamanında annem burçlarla ilgili bir şeyler diyordu. açtım ona farklı bir burç okudum kendi burcuymuş gibi. "aa hakikaten son günlerde şöyleyim, böyleyim" onaylıyor tabii. "pardon yahu yanlış okumuşum" deyip orjinalini okumuştum, ona da aynı şekilde tepki verdi :) ilginç, ne diyeyim.
0
ben hiç kendini doğru düzgün ifade edebilenine denk gelmedim. hep bi kaçmalar lafı dolandırmalar. romantik filan da değiller. ajitasyonda da 1 numaralar. bkz: rte
0
burçlar üzerinden ön yargı oluşturulmasını sevmiyorum. herhangi bir sebeple ön yargı oluşturulmasını sevmiyorum aslında.
hayatımda en çok bulunan yengeç burcu erkekler. baktığında ortak bir noktada toplayabilirsin belki ama çok belirsiz bir nokta olur bu. daha çok tavır ve bazı alışkanlıklarda benzerlik gördüm ben. yoksa hepsi birbirinden tamamen farklıydı - babam, eniştem, kardeşim, 2 eski sevgilim, 2 çok yakın arkadaşım ve sevgilim yengeç tesadüfen. yani bir etkisi varsa da ya çok hafif bir etki, ya da biz bir "burca" sahip olduklarını düşündüğümüzden aralarında ortak nokta uyduruyoruz bi' tarafımızdan.
yay ile yengeç anlaşamaz derler, beni sevgilimle görenler tencere kapak gibisiniz nasıl böyle anlaşabiliyorsunuz diyorlar. fantastik bir uyum içindeyiz kısacası. burç soruları başlıyor sonra ilgilenenler tarafından. burçlara gönülden inananlar "ama onun yükseleni aslan seninki akrep, dört burç uyumlu oluyor" falan gibi enteresan uydurmalarla kılıf arıyorlar yorumları doğru çıkarmak adına.
hayatımda en çok bulunan yengeç burcu erkekler. baktığında ortak bir noktada toplayabilirsin belki ama çok belirsiz bir nokta olur bu. daha çok tavır ve bazı alışkanlıklarda benzerlik gördüm ben. yoksa hepsi birbirinden tamamen farklıydı - babam, eniştem, kardeşim, 2 eski sevgilim, 2 çok yakın arkadaşım ve sevgilim yengeç tesadüfen. yani bir etkisi varsa da ya çok hafif bir etki, ya da biz bir "burca" sahip olduklarını düşündüğümüzden aralarında ortak nokta uyduruyoruz bi' tarafımızdan.
yay ile yengeç anlaşamaz derler, beni sevgilimle görenler tencere kapak gibisiniz nasıl böyle anlaşabiliyorsunuz diyorlar. fantastik bir uyum içindeyiz kısacası. burç soruları başlıyor sonra ilgilenenler tarafından. burçlara gönülden inananlar "ama onun yükseleni aslan seninki akrep, dört burç uyumlu oluyor" falan gibi enteresan uydurmalarla kılıf arıyorlar yorumları doğru çıkarmak adına.
0
@shotgunwoman, minik donut canavarı
hastasınız siz:/
@pokerface
ya bize de yapıyorlar aynısını. "oha nasıl anlaşıyorsunuz aslan ve balık anlaşamaz, kesin yükseleniniz sayesinde anlaşıyorsunuz yükselenin ne:S". ağızlarına vurasım geliyor, bi yerden tutturana kadar devam...
hastasınız siz:/
@pokerface
ya bize de yapıyorlar aynısını. "oha nasıl anlaşıyorsunuz aslan ve balık anlaşamaz, kesin yükseleniniz sayesinde anlaşıyorsunuz yükselenin ne:S". ağızlarına vurasım geliyor, bi yerden tutturana kadar devam...
0
Burç muhabbeti yapmaktan daha fazla hazzetmediğim bir şey varsa o da balık burcu erkeğidir. Şu ana kadar bana denk gelenler hep olgunlaşamamış, aşırı derecede çocuksu, duygusal, sulugöz, kendini acındırmayı seven, gereksiz yere trip atan, sağı solu belli olmayan, ha bire naz yapan, özetle sanki her daim pms döneminde gibi davranan tiplerdi. Bir yay olarak tabii ki de hiçbiri ile anlaşamadım. Ne kadar balık burcu erkeği ve hatta kadını varsa çıkardım hayatımdan şu an benden mutlusu yok.
0
balık burcu erkeği hakkında hiç bir önyargım yoktu(bu duyuruyu görene kadar) ama rte'nin burcu olduğunu öğrenince bir soğuma gelmedi değil.
0
yahu ne balıkmış he. bundan böyle herkes mart'ta doğum yapmayacak şekilde sevişsin o zaman.
0
@ack3000 yükselen de tutmazsa ay burcuna kadar yolu var bunun :D merak edip okudum da burçlarla ilgili çok şey. evet belki çok genel olarak tutabiliyor ama işte yazılanlar çok genel olduğu için aslan burcuna yazılan şeyin başlığını değiştir yengeç yap yengeç burcu olan biri "aaa bu aynı ben" diyebilir de. öyle genel :D
0
Aman Sen de
Fotoğrafı instagrama koyarken kırpmadan boyutlandırabilen bir uygulama - yöntem vs. var mıdır acaba?
Fotoğrafı instagrama koyarken kırpmadan boyutlandırabilen bir uygulama - yöntem vs. var mıdır acaba?
0
No cropla şimdilik işimi hallettim (ne iş ama:)
Diğerlerini de yükler bir ara bakıp seçim yaparım aralarında. Teşekkür ederim.
Diğerlerini de yükler bir ara bakıp seçim yaparım aralarında. Teşekkür ederim.
0
diminishedream
sevgili arkadaşlar, doktorlar veya bu konuda tecrübesi olanlar5 yaşındaki çocuğumuzun uyku apnesi, horlaması, ağzı açık kalmasının nedeni büyük bademcik ve geniz eti olarak gösterildi. 1 senedir bu ameliyata direndik. 3 prof. 2 doç, 4 doktordan sadece biri bekleyin büyüyünce geçer dedi, diğerleri am
sevgili arkadaşlar, doktorlar veya bu konuda tecrübesi olanlar
5 yaşındaki çocuğumuzun uyku apnesi, horlaması, ağzı açık kalmasının nedeni büyük bademcik ve geniz eti olarak gösterildi. 1 senedir bu ameliyata direndik. 3 prof. 2 doç, 4 doktordan sadece biri bekleyin büyüyünce geçer dedi, diğerleri ameliyat önerdi.
ameliyat bizim için elzem ancak bademcik için radyofrekans ile küçültme konusunda bütün doktorlar farklı konuşuyor. çocuk bademcikten dolayı çok hasta olmuyor. yani yılda 3-4. ancak gerçekten çok büyük bademcik küçük dil gözükmüyor o kadar.
fikriniz nedir?
5 yaşındaki çocuğumuzun uyku apnesi, horlaması, ağzı açık kalmasının nedeni büyük bademcik ve geniz eti olarak gösterildi. 1 senedir bu ameliyata direndik. 3 prof. 2 doç, 4 doktordan sadece biri bekleyin büyüyünce geçer dedi, diğerleri ameliyat önerdi.
ameliyat bizim için elzem ancak bademcik için radyofrekans ile küçültme konusunda bütün doktorlar farklı konuşuyor. çocuk bademcikten dolayı çok hasta olmuyor. yani yılda 3-4. ancak gerçekten çok büyük bademcik küçük dil gözükmüyor o kadar.
fikriniz nedir?
0
bir arkadaşımın çenesinde gelişme bozukluğu vardı ve sebebinin doktorlar iri geniz eti ve bademcik dolayısıyla burnundan kaliteli nefes alamaması ve uykusunda apne olmasını göstermişti. bu tarz noktalara varabilir iş dediğiniz kadar ciddi ise. bence bunları da göz önüne alın
0
Gecmis olsun kucukken ben de ayniydim babamdan cok horluyormusum 8 yasima kadar :) dediginiz kadar buyukse malesef bu saatten sonra yapacak bir sey yok benim bildigim kadariyla ameliyat olmasi lazim ben de oldum. Eger olmazsa biliyorsunuzdur zaten zararlarini sunu soyliyim buyume ve gelismesi asiri etkilenir ben olduktan sonra boy attim vs gun boyu yorgun hissedebilir gece derin uykuya giremedigi icin ileride dersleri falan da etkilenir ve daha kolay hasta olur devamini internette bulursunuz zaten bu kadar doktor olmali demis daha fazla diretmeniz hata bana gore tabi cok kucuk kolay degil ama hic bir doktor zaten gerekmese bu kadar kucuk cocuk icin ameliyat demez. Gecmis olsun simdiden.
0
aynı durum erkek kardeşimde de vardı. doktor ameliyata girerken bademciğini de alacağını söylediğinde karşı çıktım. almadılar sadece geniz etleri temizlendi. üstünden 6-7 sene geçti neredeyse horlama, uyku apnesi gibi sorunları kalmadı.
bir de şöyle düşünün. geniz eti nedeniyle nefes alamadığı için büyük ihtimalle ağzı açık uyuyor. bu da boğazını mikroplara/bakterilere maruz bırakıyor doğrudan. orda hazırda olan bademcik olduğu için de bademcikleri hastalığı kapınca şişiyor.
yani siz ne düşünürsünüz bilmem ama biz geniz etlerini aldırdıktan sonra hiçbir sorun kalmadı. bademcik o kadar da "gereksiz" bir parça değil vücudumuzda.
bir de şöyle düşünün. geniz eti nedeniyle nefes alamadığı için büyük ihtimalle ağzı açık uyuyor. bu da boğazını mikroplara/bakterilere maruz bırakıyor doğrudan. orda hazırda olan bademcik olduğu için de bademcikleri hastalığı kapınca şişiyor.
yani siz ne düşünürsünüz bilmem ama biz geniz etlerini aldırdıktan sonra hiçbir sorun kalmadı. bademcik o kadar da "gereksiz" bir parça değil vücudumuzda.
0
pandispanya
Biraz önce, Aliexpress'ten yaptığım bir alışveriş elime ulaştı. Siparişimin yanında şu zarf içinde http://imgur.com/UpCGmp0, 1 yuan buldum: http://imgur.com/HFbVhhJHediye olarak anahtarlık, küpe vb şeyler iliştirmelerine alışmıştım da para nedir yahu asdjkhaha? :D Başka bi not filan da yok, neyin ne
Biraz önce, Aliexpress'ten yaptığım bir alışveriş elime ulaştı. Siparişimin yanında şu zarf içinde imgur.com
1 yuan buldum: imgur.com
Hediye olarak anahtarlık, küpe vb şeyler iliştirmelerine alışmıştım da para nedir yahu asdjkhaha? :D
Başka bi not filan da yok, neyin nesi sizce bu? :D
1 yuan buldum: imgur.com
Hediye olarak anahtarlık, küpe vb şeyler iliştirmelerine alışmıştım da para nedir yahu asdjkhaha? :D
Başka bi not filan da yok, neyin nesi sizce bu? :D
0
selam, bu 1 yuan değil yuan'ın onda biri. bizim 10 kuruş gibi bişey.
iyi düşünmüşler yine de.
iyi düşünmüşler yine de.
0
Anı parası gibi bir şey mi yapmışlar o zaman? :D Rastlanılan bir şey mi bu? Haha :D
0
100 tanesi 3-5 dolara satılıyor bunun :) geçmiyor desek yeri :)
jest yapmışlar.
jest yapmışlar.
0
Vay canına, beni etkilemeyi başardılar yine de :D Enteresan millet ajsaha :D
0
tbox ın sıkıştırılmış ürün paketlerinin içinde olurdu eskiden, hala var mı bilmiyorum ama adamlar da güzel düşünmüş.
0
bir de mektup yazıp "nolur bir sorun olursa bize yazın, dispute açmayın" diyorlar :D
bileklik, küpe, anahtarlık falan bana da çok geldi de bu baya enteresanmış :D
bileklik, küpe, anahtarlık falan bana da çok geldi de bu baya enteresanmış :D
0
trt2deki ressam
merhaba arkadaşlar,kardeşim ingiliz dili ve edebiatı bölümünü tercih edecek. bu bölümü okuyanların formasyon alma koşulları nelerdir, ne zaman alınır bu formasyon, üniversiteden üniversiteye fark gösterir mi?kısaca bilgi verebilecek biri var mı? teşekkürler
merhaba arkadaşlar,
kardeşim ingiliz dili ve edebiatı bölümünü tercih edecek. bu bölümü okuyanların formasyon alma koşulları nelerdir, ne zaman alınır bu formasyon, üniversiteden üniversiteye fark gösterir mi?
kısaca bilgi verebilecek biri var mı? teşekkürler
kardeşim ingiliz dili ve edebiatı bölümünü tercih edecek. bu bölümü okuyanların formasyon alma koşulları nelerdir, ne zaman alınır bu formasyon, üniversiteden üniversiteye fark gösterir mi?
kısaca bilgi verebilecek biri var mı? teşekkürler
0
şu an bilmiyorum ama ben 3. sınıfta ytü'den almıştım (6 sene önce). genellikle 3. sınıfta alınıyor. ancak bazı üniversiteler mezun olma şartı koşabiliyordu.
İngiliz dili ve edebiyatı okuyup öğretmenlik yapmak konusundaki görüşüm ise murat hoca ile aynı :D bu bölüme girip öğretmenlik yapmak için ya idealist derecede öğretmen olmak istemek ya da başka bir şey yapamıyor olmak lazım. Bense formasyonu babamın zoruyla aldım. hala giden 1500 euro'ya acıyorum.
www.cnnturk.com
ayrıntı vereyim hatta: ben kurumsal ilişkiler/reklam&pazarlama üzerine çalışıyorum, arkadaşlarım ik uzmanı, editör, çevirmen, halkla ilişkiler, tasarımcı, otelde departman sorumlusu, gazeteci, yurtdışında öğretmenlik, turist rehberliği, ithalat/ihracat gibi çok çeşitli mesleklere kaydılar. çünkü seçme sınırınız neredeyse yok. iktisadi bilimler ise bir mba'e bakıyor sadece.
İngiliz dili ve edebiyatı okuyup öğretmenlik yapmak konusundaki görüşüm ise murat hoca ile aynı :D bu bölüme girip öğretmenlik yapmak için ya idealist derecede öğretmen olmak istemek ya da başka bir şey yapamıyor olmak lazım. Bense formasyonu babamın zoruyla aldım. hala giden 1500 euro'ya acıyorum.
www.cnnturk.com
ayrıntı vereyim hatta: ben kurumsal ilişkiler/reklam&pazarlama üzerine çalışıyorum, arkadaşlarım ik uzmanı, editör, çevirmen, halkla ilişkiler, tasarımcı, otelde departman sorumlusu, gazeteci, yurtdışında öğretmenlik, turist rehberliği, ithalat/ihracat gibi çok çeşitli mesleklere kaydılar. çünkü seçme sınırınız neredeyse yok. iktisadi bilimler ise bir mba'e bakıyor sadece.
0
tabi ytü diploması da farkettiriyor. bizimkisi kocaelini falan düşünüyor puanlarını gördükten sonra.
0
ben istanbul üniversitesi'nden mezunum. ama kocaeli'nden mezun olan da çok arkadaşım var - aynı şekilde çok çeşitli işlerdeler. tek seçeneğim öğretmenlik diye bakmasın diye örnek vermek istedim :)
0
evet ben de aynı şeyleri söylüyorum ama öğretmen olucam diyor. bir de bu bölümün hazırlık bölümü falan yok değil mi?
0
değişir o fikir :) kesinlikle öğretmen olucam edebiyatta ne işim var benim diye girip tercüman veya editör çıkmış arkadaşlarım çok :) henüz daha bunu düşünmesi için erken.
hazırlık hepsinde var. ancak ingilizce yeterlilik sınavını geçerse hazırlık okumuyor. ben okumamıştım. ama okusam güzel olurmuş, sudan çıkmış balığa dönüp noluyoruz demezdim ilk dönem en azından.
hazırlık hepsinde var. ancak ingilizce yeterlilik sınavını geçerse hazırlık okumuyor. ben okumamıştım. ama okusam güzel olurmuş, sudan çıkmış balığa dönüp noluyoruz demezdim ilk dönem en azından.
0
kocaelinde baktım da ingiliz dili ve edebiyatında göremedim hazırlık sınıfını.belkide yazmaya tennezzül etmediler :)
0
pokerface
Şirketteki pc'nin tuşları tamire gelen adam her ne yaptı ise değişik çalışıyor.fn özelliğinden değil anladığım kadarıyla.alt-q @ işareti yapmıyoralt-e € işaretini yapmıyor gibi.kısaca alt + kombinasyonları çalışmıyor.
Şirketteki pc'nin tuşları tamire gelen adam her ne yaptı ise değişik çalışıyor.
fn özelliğinden değil anladığım kadarıyla.
alt-q @ işareti yapmıyor
alt-e € işaretini yapmıyor gibi.
kısaca alt + kombinasyonları çalışmıyor.
fn özelliğinden değil anladığım kadarıyla.
alt-q @ işareti yapmıyor
alt-e € işaretini yapmıyor gibi.
kısaca alt + kombinasyonları çalışmıyor.
0
Oha, yaklaşık 3 haftadır bu sorunla debeleniyorum..
Alt gr + tuş ne kombinasyon denersem deniyim alet "bip bip" windows sesi çıkartıyor..
Hemen deniyorum.. Laptop samsung zaten..
Alt gr + tuş ne kombinasyon denersem deniyim alet "bip bip" windows sesi çıkartıyor..
Hemen deniyorum.. Laptop samsung zaten..
0
samsunglarda oluyormuş zaten bu sorun :/ ben henüz deneyemedim zaten işlerden zaman bulup.
0
Hacı!
Çözdün vallahi..
Hatta, Synaptics PS/2 Port TouchPad kaldırdıktan sonra eski driver yüklemeye gerek bile kalmadı..
Device managerdan kaldırdım, çaktım restartı, çat diye düzeldi alt gr kombinasyonları..
Sen de önce bi kaldır restart at.. Olmazsa driver yüklersin..
Çözdün vallahi..
Hatta, Synaptics PS/2 Port TouchPad kaldırdıktan sonra eski driver yüklemeye gerek bile kalmadı..
Device managerdan kaldırdım, çaktım restartı, çat diye düzeldi alt gr kombinasyonları..
Sen de önce bi kaldır restart at.. Olmazsa driver yüklersin..
0
srht
Zaten bir süredir görüştüğüm kişiye niyetimiz de az çok belli olmasıyla beraber nasıl evlenme teklifi konuşması yapmalıyım?
Zaten bir süredir görüştüğüm kişiye niyetimiz de az çok belli olmasıyla beraber nasıl evlenme teklifi konuşması yapmalıyım?
0
kolaj hazırlamak ister misin? en baştan beri fotoğraflarınız varsa? altına da fotoğraflara bakınca neler hissettiğini yazarsın misal?
ya da direkt sen anlat iyi bir konuşmacıysan.
bi de onu neden sevdiğini, daha doğrusu hangi pozitif yönlerini bependiğini falan övebilirsin belki?
ya da direkt sen anlat iyi bir konuşmacıysan.
bi de onu neden sevdiğini, daha doğrusu hangi pozitif yönlerini bependiğini falan övebilirsin belki?
0
köftecide ağzım köfteyle doluyken alalede bir söyleyişle evlenme teklifi aldığımı düşününce gerekli bence, kendini değerli hissediyor karşı taraf ki bayanlar da değerlidir zaten öyle değil mi? @harvey
0
bu tür şeyler kişiye kendisini değerli hissettirir. bence de önemli. köfte yerken evlilik teklifi almak istemezdim :) hem sen ona özel olduğunu hissettir ki o da sana hissettirsin değil mi ama?
0
ilk entry benim, sormamın sebebiyse şuydu: bana ilk çıkma teklif ettiği noktaya beni yıllar sonra geri götürmüştü yarim(okuduğumuz lisenin koridoru). evlenme teklifini de orada yapmıştı. büyük hazırlıklar isteyen bir iş değil. fakat çok ince bir tercih olduğunu düşünüyorum.
0
bence teklif edeceğiniz kişinin ve sizin bu işe bakış açınızın kesişimi olmalı.
mesela diyelim ki ben evlilik teklifinin iki kişi arasında, özel kalması gereken bir şey olmasını daha doğru buluyorum, sevgilim ise evlenme teklif edicem ortalık yıkılsın herkes bilsin diyen bir adam olsun. o zaman ortada buluşulacak bir şey olması lazım. iki taraf da mutlu, istediği gibi olmuş olarak hatırlasın.
yani sadece karşınızdaki ne isteri değil, kendi istediğinizi de hesaba katın. sonuçta sizin de hatıranız olacak bu :)
mesela diyelim ki ben evlilik teklifinin iki kişi arasında, özel kalması gereken bir şey olmasını daha doğru buluyorum, sevgilim ise evlenme teklif edicem ortalık yıkılsın herkes bilsin diyen bir adam olsun. o zaman ortada buluşulacak bir şey olması lazım. iki taraf da mutlu, istediği gibi olmuş olarak hatırlasın.
yani sadece karşınızdaki ne isteri değil, kendi istediğinizi de hesaba katın. sonuçta sizin de hatıranız olacak bu :)
0
etrafımdaki en gelenekselciden en modernine tüm kız arkadaşlarım, birlikte yaşayanlar da dahil olmak üzere özel evlilik teklifi beklediler hep. teklif et, net.
kolajdı, slayt gösterisiydi falan ben de çok kılım. klasikten şaşma. yemeğe çıkar, onun senin için doğru insan olduğu ve birlikte yaşlanmak istediğine dair duygusal bi konuşma yap, yüzüğü ver, olsun bitsin.
mutluluklar :)
kolajdı, slayt gösterisiydi falan ben de çok kılım. klasikten şaşma. yemeğe çıkar, onun senin için doğru insan olduğu ve birlikte yaşlanmak istediğine dair duygusal bi konuşma yap, yüzüğü ver, olsun bitsin.
mutluluklar :)
0
meredith
Merhaba arkadaşlar,Hali hazırda bir bölümüm mevcut (Fransızca öğretmenliği) ancak değiştirmek istiyorum (İngilizce bölümü ile) ve mümkünse açık veya uzaktan eğitim alabilme düşüncesindeyim. Haberdar olduğunuz ilgili bölümler mevcut mudur başlıktaki örnekte belirttiğim üzere?
Merhaba arkadaşlar,
Hali hazırda bir bölümüm mevcut (Fransızca öğretmenliği) ancak değiştirmek istiyorum (İngilizce bölümü ile) ve mümkünse açık veya uzaktan eğitim alabilme düşüncesindeyim. Haberdar olduğunuz ilgili bölümler mevcut mudur başlıktaki örnekte belirttiğim üzere?
Hali hazırda bir bölümüm mevcut (Fransızca öğretmenliği) ancak değiştirmek istiyorum (İngilizce bölümü ile) ve mümkünse açık veya uzaktan eğitim alabilme düşüncesindeyim. Haberdar olduğunuz ilgili bölümler mevcut mudur başlıktaki örnekte belirttiğim üzere?
0
Sorunuza tam cevap değil ancak alan değiştirecekseniz geçen gün okuduğum bununla ilgili çok güzel bir analiz vardı. Şu an piyasada fazlası ile ingilizce öğretmeni, ingilizce mütercim ve tercüman bulunduğu için, Çin ve Rusça alanındaki açıktan bahsediyordu yazan kişi.Hatta artık ingiliz dil edebiyat mezunlarının iş bulmakta çok zorlandığını ifade ediyordu. Özellikle Çince bilen kişilerin azlığından ötürü büyük şirketlerde çok rahat iş bulabildiğini vs yazmıştı, alan değiştirirken aklınızın bir köşesinde olsun isterseniz.
0
bence fransızcada kalın eğer nefret etmiyorsanız ya da ingiliz edebiyatı okuma sevdanız yoksa benim gibi. ingiliz dili ve edebiyatı mezunuyum - iş bulmada hiç zorluk çekmedim. ama fransızca ya da başka bir dili okurken öğrenme ihtimalim de sıfırdı. çabaladım ama zor oldu.
halbuki şu anda fransızca okuyan arkadaşlarım fransızca + ingilizce bilerek iş yapıyorlar.
halbuki şu anda fransızca okuyan arkadaşlarım fransızca + ingilizce bilerek iş yapıyorlar.
0
farrytikki2
bir çizim kursuna gitmekteyim. hocaya parça ile ilgili bir şey sordum. kursta zaman yok diye mail atmamı söyledi. iyi ben de mail attım eve gidince."oldu mu ?" şeklinde geri dönüş yapmış. parçayı da eklemiş tabi.parçaya baktım ama olmamış bi sorunu vardı. bir başka mail attım. cevaplamadı hala.şimdi
bir çizim kursuna gitmekteyim. hocaya parça ile ilgili bir şey sordum. kursta zaman yok diye mail atmamı söyledi. iyi ben de mail attım eve gidince.
"oldu mu ?" şeklinde geri dönüş yapmış. parçayı da eklemiş tabi.
parçaya baktım ama olmamış bi sorunu vardı. bir başka mail attım. cevaplamadı hala.
şimdi bu kadın trip mi atıyor? "oldu mu ?" nedir yani? rahatsız edici geldi bana.
öğreten kişi olarak sorularımı cevaplaması gerekmez mi? külfet mi bu?
"oldu mu ?" şeklinde geri dönüş yapmış. parçayı da eklemiş tabi.
parçaya baktım ama olmamış bi sorunu vardı. bir başka mail attım. cevaplamadı hala.
şimdi bu kadın trip mi atıyor? "oldu mu ?" nedir yani? rahatsız edici geldi bana.
öğreten kişi olarak sorularımı cevaplaması gerekmez mi? külfet mi bu?
0
yue
ikimizde unutuyoruz. benim iş güç çok stresli zaten tam bu aylar denetim ayları. eşiminde bu sene stresi çok, doktora tezi hazırlıyor. yine "aa bizim evlilik yıl dönümüydü geçen hafta" diye konuştuk.ofiste bayanlara söyleyince şok oldular nasıl olur falan diye. sonra biz bilmem nereye yemeğe gitmişt
ikimizde unutuyoruz. benim iş güç çok stresli zaten tam bu aylar denetim ayları. eşiminde bu sene stresi çok, doktora tezi hazırlıyor. yine "aa bizim evlilik yıl dönümüydü geçen hafta" diye konuştuk.
ofiste bayanlara söyleyince şok oldular nasıl olur falan diye. sonra biz bilmem nereye yemeğe gitmiştik. yok bana şunu şunu aldı gibi muhabbete girdiler.
ben pek önem vermiyorum bu tarz şeylere açıkçası. ortada bir şey yokken yapılan ufak jestler bana daha cazip geliyor. yılda bir defa gösteri yapacaksa kalsın istemem. mesela dün çok canım istedi diye kalktı patates kızarttı dünyalar benim oldu =)
önceki yıllarda da hep senelik tatilimize denk getirmiştik. kutlama şeklinde değilde sevdiğimiz aktivitelere katılma -tüplü dalış, yat turu vb.- şeklinde olmuştu.
sizde durum nasıl, sizce böyle olması anormal bir şey mi? evlilik yıl dönümü sizin için önemli bir şey mi?
not: kadın tarafıyım. 5 yıldır evliyiz.
ofiste bayanlara söyleyince şok oldular nasıl olur falan diye. sonra biz bilmem nereye yemeğe gitmiştik. yok bana şunu şunu aldı gibi muhabbete girdiler.
ben pek önem vermiyorum bu tarz şeylere açıkçası. ortada bir şey yokken yapılan ufak jestler bana daha cazip geliyor. yılda bir defa gösteri yapacaksa kalsın istemem. mesela dün çok canım istedi diye kalktı patates kızarttı dünyalar benim oldu =)
önceki yıllarda da hep senelik tatilimize denk getirmiştik. kutlama şeklinde değilde sevdiğimiz aktivitelere katılma -tüplü dalış, yat turu vb.- şeklinde olmuştu.
sizde durum nasıl, sizce böyle olması anormal bir şey mi? evlilik yıl dönümü sizin için önemli bir şey mi?
not: kadın tarafıyım. 5 yıldır evliyiz.
0
uzun evliliklerde bazi şeylerin bitmesi kadar normal bişey yok herhalde.
0
ben de bayan tarafıyım biz de 5 yıldır evliyiz, durum aşağı yukarı aynı şekilde, özel günlere anlam yüklemek toplumun belleğimize kodlamaya çalıştığı bir şey, tuzağa düşmeyin iyi böyle :))
0
bu ay birinci yılımız olacak. karpuz mu kessek diye düşünüyoruz:)
bence de ufak tefek, zamansız yapılan şeyler daha kıymetli daha samimi.
bence de ufak tefek, zamansız yapılan şeyler daha kıymetli daha samimi.
0
Böyle olmalı cidden. Ben de 3.5 yıldır evliyim. Birbirimizin damarın biliyoruz. Zaman zaman çok tatlı suprizlerle hayat akıyor gidiyor.
0
Boşanırsan sana talibim. Böyle ufak şeylerle mutlu olan kadınlara bayılıyorum. Şaka bir yana kalıplara takılmak yerine ufak ama güzel şeylerden mutlu olmak bence daha güzel. İş arkadaşlarının şaşırmalarına, seni yönlendirmelerine de izin verme. Kimsenin evliliğiyle de kendininkini karşılaştırma. Keyfiniz nasıl istiyorsa öyle yapın, mutluluğunuz bitmediği sürece sorun yok.
0
hiç de anormal değil.
bence de yılda bir yapılacak gösteriş yerine hep yapılan ama içten gelen şeyler çok daha değerli.
edit: ayrıca alınan hediyelerle, yıldönümlerinde gittikleri yerlerle, aldıkları tektaşlarla, evlilik tekliflerinin ne kadar abartılı olduğuyla ilgili sürekli konuşanlarda bir sorun olduğunu düşünüyorum.
bence de yılda bir yapılacak gösteriş yerine hep yapılan ama içten gelen şeyler çok daha değerli.
edit: ayrıca alınan hediyelerle, yıldönümlerinde gittikleri yerlerle, aldıkları tektaşlarla, evlilik tekliflerinin ne kadar abartılı olduğuyla ilgili sürekli konuşanlarda bir sorun olduğunu düşünüyorum.
0
anormal değil bence de. kutlanması da anormal değil. ikisi de tercih. çift olarak nasıl mutluysanız öyle olmalı. doğrusu sizi mutlu edendir.
ofisteki kadınların "nasıl olur" falan demeleri, "biz bilmem nereye yemeğe gitmiştik. yok bana şunu şunu aldı gibi muhabbet" yapmaları nispet yapar gibi olmuş. normalde gerçekten "nasıl olur"luk bir durum varsa susmak icap eder. ofistekiler hava atmak için fırsat arıyorlarmış herhalde ama böyle şeylerle hava atmaları üzücü tabi. :)
biz 6 senedir birlikteyiz. ilk 2-3 sene yıldönümü kutlamıştık. öyle çok özel şeyler yapmadık da, birbirimize "nice senelere" dedik. sonra nişanlanınca yıldönümü kutlamamaya başladık. nişanlılığın yıldönümü zaten kutlanmıyor tabi. :) evlendikten sonra da "ne güzel bir seneyi daha bitirdik" şeklinde kutlarız. öyle şaşalı şeyler yapmayız kısacası, ama hatırlamak güzel bence.
ofisteki kadınların "nasıl olur" falan demeleri, "biz bilmem nereye yemeğe gitmiştik. yok bana şunu şunu aldı gibi muhabbet" yapmaları nispet yapar gibi olmuş. normalde gerçekten "nasıl olur"luk bir durum varsa susmak icap eder. ofistekiler hava atmak için fırsat arıyorlarmış herhalde ama böyle şeylerle hava atmaları üzücü tabi. :)
biz 6 senedir birlikteyiz. ilk 2-3 sene yıldönümü kutlamıştık. öyle çok özel şeyler yapmadık da, birbirimize "nice senelere" dedik. sonra nişanlanınca yıldönümü kutlamamaya başladık. nişanlılığın yıldönümü zaten kutlanmıyor tabi. :) evlendikten sonra da "ne güzel bir seneyi daha bitirdik" şeklinde kutlarız. öyle şaşalı şeyler yapmayız kısacası, ama hatırlamak güzel bence.
0
benim için evlilik yıldönümü ve doğum günleri önemli ve hayatı anlamlandıran güzel şeylerden. unutmayı ve unutulmasını istemem.
her yıl dönümümüzde eşime 1 yıl daha birlikte geçirdiğimiz ve onunla birlikte olduğum için ne kadar mutlu olduğumu söyleyebilmeyi diliyorum.
her yıl dönümümüzde eşime 1 yıl daha birlikte geçirdiğimiz ve onunla birlikte olduğum için ne kadar mutlu olduğumu söyleyebilmeyi diliyorum.
0
çevrenden etkilenmeyi bırak artık kaç yaşında kadınsın. ne derlerse desinler. kendi kendine düşününce "ya ben onlar demeden önce hiçbir sıkıntı yaşamıyordum konuya dair, şimdi bir anda içime kurtu düştü ve burada insanların bana 'evet tabii ki ufak jestler, patates doğramalar falan çok daha anlamlı, sen iş arkadaşlarını takma' demesini umar oldum" diye düşünmüyor musun?
çevredekilerin düşüncelerine çok takıldığında sevdiğin insanı kaybedersin. unutma.
çevredekilerin düşüncelerine çok takıldığında sevdiğin insanı kaybedersin. unutma.
0
brad pitt
ciddi yazıyorum. goygoysuz.ben 25 yaşında, 1.72 boy 85 kilo bi insanım. göbeğim var fazlasıyla. neler denedim, nasıl biriyim, madde madde anlatıcam. kararlı biçimde benimle ilgilenmek isteyen olursa okusun lütfen.- bilenleriniz vardır belki. okb var bende ilerie derecede. bunun getirdiği etkilerden
ciddi yazıyorum. goygoysuz.
ben 25 yaşında, 1.72 boy 85 kilo bi insanım. göbeğim var fazlasıyla. neler denedim, nasıl biriyim, madde madde anlatıcam. kararlı biçimde benimle ilgilenmek isteyen olursa okusun lütfen.
- bilenleriniz vardır belki. okb var bende ilerie derecede. bunun getirdiği etkilerden biri kararsızlık. biri net olmayan hiç bir şeyi yapamama. her şey net olmalı, sebebi sonucu yapılacakları hepsi belli olmalı. planlı olmalı. somut olmalı. soyut cümleler içermemeli. bunlar olmadan hayatta herhangi bir şeyi yapamıyorum. evet her günüm programlı.
- ocak'tan beri mezuniyet, iş arama, bulamama, part time kısa süreli işlere girip çıktığım bir dönemdeyim. askere gideceğim de artık netleştiğinden ağustos'ta. camış gibi yatıyorum evde. bi koltuktan diğerine. tam bir vasıfsız amaçsız varlık düşünün.
- spora gittim 2 kere. 2 farklı zamanda yani. bana göre değil. midem bulanıyor ortamdan. belki de sebep o değil. evde yapmaya başladım. bıraktım bir hafta sonra. eliptik bisiklet mekik falandı. çık yürü diyeceksiniz. çıkamam.
- liposuction araştırdım. göbek ve bel 6 bine geliyormuş. süper dedim. öyle kaldı tabi param yok ki :)
- arkadaşlar ben çok mutsuzum şaka bi yana. ciddi anlamda indikçe iniyorum aşağı. arkadaşım az, sosyal hayatım yok. iş yok güç yok. her gün evde. bi de okb'nin getirdiği şüphe korku mutsuzluk var.
- benim kız arkadaşım da oldu hani baya. olmadı değil. sonuncusu ve en ciddi olanı mart'ta bitti. bitmeseydi keşke. neyse o farklı.
1: çok dallandı konu artık özete geçiyorum. ben bu göbeğim gitsin istiyorum. özgüvenim paramparça. kendimden utanıyorum. nefret ediyorum. kimse beni beğenmez diyorum. yürürken bile bakamıyorum falan filan.
2: yemekten kısmayı denedim. ama bir kaç şey var karşı duramıyorum. bak akşam ekmek yemiyorum. kahvaltıda yiyorum. yarım ekmek de bi güne. yine fazla eyvallah. ama beni bitiren tatlı. yani tatlı çok farklı, yemek olmasa dahi abur cubur şeylerden (tatlı olanı) çok yiyorum. saat fark etmeksizin. şekere baktırdım asm'de bir şey çıkmadı. ama normal bi tatlı isteği değil bu yani anlatamıyorum. açlık değil hissettiğim tatlı eksikliği.
3: geldik en önemli kısma. benim diyet/spor yapabilmem için olmazsa olmaz olan; kesinlik. ciddiyim. ben hayatımı, günümu saatimi planlı olarak, ne yapıldığında ne sonuç vereceğini yazarak yaşıyorum. öbür türlü çok kötü oluyorum yani. bana birinin şunu yapacaksın, şu kadar veşunu yiyeceksin, x günde y kilo vermiş olacaksın demesi lazım. aksi halde kendi kendime mal mal üzülüp devam ediyorum. tek çözümüm bu, biliyorum.
- devlet hastesinde dahiliye'ye mi gideyim, diyetisyene yönlendirsin diye.
aranızda beni adım adım programlayıp, takip edecek, yapılacakları ve sonucu söyleyecek biri olur mu? bir nevi arkadaş yani. isteyen buradan, isteyen öm'den yazsın telefon vs istenirse veririm.
kim niye bu kadar uğraşsın ve kendini sana adasın derseniz, onu bilmiyorum.
not: bostancıdayım şunu yapıcaz bunu yapıcaz diyenle de gelirim. ama ben spor yapmıyorsam, diyet yapmıyorsam birinci sebep o belirsizlik. "azalt", "terle" vs olmaz bana. bi yardım eden çıksa da 1 ağustos'ta 75 kilo olsam. Allahım o kadar çok istiyorum ki.
bu duyuruyu son kez akşam da açıcam.
ben 25 yaşında, 1.72 boy 85 kilo bi insanım. göbeğim var fazlasıyla. neler denedim, nasıl biriyim, madde madde anlatıcam. kararlı biçimde benimle ilgilenmek isteyen olursa okusun lütfen.
- bilenleriniz vardır belki. okb var bende ilerie derecede. bunun getirdiği etkilerden biri kararsızlık. biri net olmayan hiç bir şeyi yapamama. her şey net olmalı, sebebi sonucu yapılacakları hepsi belli olmalı. planlı olmalı. somut olmalı. soyut cümleler içermemeli. bunlar olmadan hayatta herhangi bir şeyi yapamıyorum. evet her günüm programlı.
- ocak'tan beri mezuniyet, iş arama, bulamama, part time kısa süreli işlere girip çıktığım bir dönemdeyim. askere gideceğim de artık netleştiğinden ağustos'ta. camış gibi yatıyorum evde. bi koltuktan diğerine. tam bir vasıfsız amaçsız varlık düşünün.
- spora gittim 2 kere. 2 farklı zamanda yani. bana göre değil. midem bulanıyor ortamdan. belki de sebep o değil. evde yapmaya başladım. bıraktım bir hafta sonra. eliptik bisiklet mekik falandı. çık yürü diyeceksiniz. çıkamam.
- liposuction araştırdım. göbek ve bel 6 bine geliyormuş. süper dedim. öyle kaldı tabi param yok ki :)
- arkadaşlar ben çok mutsuzum şaka bi yana. ciddi anlamda indikçe iniyorum aşağı. arkadaşım az, sosyal hayatım yok. iş yok güç yok. her gün evde. bi de okb'nin getirdiği şüphe korku mutsuzluk var.
- benim kız arkadaşım da oldu hani baya. olmadı değil. sonuncusu ve en ciddi olanı mart'ta bitti. bitmeseydi keşke. neyse o farklı.
1: çok dallandı konu artık özete geçiyorum. ben bu göbeğim gitsin istiyorum. özgüvenim paramparça. kendimden utanıyorum. nefret ediyorum. kimse beni beğenmez diyorum. yürürken bile bakamıyorum falan filan.
2: yemekten kısmayı denedim. ama bir kaç şey var karşı duramıyorum. bak akşam ekmek yemiyorum. kahvaltıda yiyorum. yarım ekmek de bi güne. yine fazla eyvallah. ama beni bitiren tatlı. yani tatlı çok farklı, yemek olmasa dahi abur cubur şeylerden (tatlı olanı) çok yiyorum. saat fark etmeksizin. şekere baktırdım asm'de bir şey çıkmadı. ama normal bi tatlı isteği değil bu yani anlatamıyorum. açlık değil hissettiğim tatlı eksikliği.
3: geldik en önemli kısma. benim diyet/spor yapabilmem için olmazsa olmaz olan; kesinlik. ciddiyim. ben hayatımı, günümu saatimi planlı olarak, ne yapıldığında ne sonuç vereceğini yazarak yaşıyorum. öbür türlü çok kötü oluyorum yani. bana birinin şunu yapacaksın, şu kadar veşunu yiyeceksin, x günde y kilo vermiş olacaksın demesi lazım. aksi halde kendi kendime mal mal üzülüp devam ediyorum. tek çözümüm bu, biliyorum.
- devlet hastesinde dahiliye'ye mi gideyim, diyetisyene yönlendirsin diye.
aranızda beni adım adım programlayıp, takip edecek, yapılacakları ve sonucu söyleyecek biri olur mu? bir nevi arkadaş yani. isteyen buradan, isteyen öm'den yazsın telefon vs istenirse veririm.
kim niye bu kadar uğraşsın ve kendini sana adasın derseniz, onu bilmiyorum.
not: bostancıdayım şunu yapıcaz bunu yapıcaz diyenle de gelirim. ama ben spor yapmıyorsam, diyet yapmıyorsam birinci sebep o belirsizlik. "azalt", "terle" vs olmaz bana. bi yardım eden çıksa da 1 ağustos'ta 75 kilo olsam. Allahım o kadar çok istiyorum ki.
bu duyuruyu son kez akşam da açıcam.
0
tahlilde bişey çıkmadıysa yani bir rahatsızlık yoksa kilonun sebebi sensin. Yaşantını değiştir. Sevdiğin yemeği de kıs tatlı da yeme. Belirsizlik senin elinde değil. Plan, proje de yapma. Hayat böyle yürümüyor .
0
2 ay sonra askere gideceksin herhangi birşey yapmana gerek yok bu süreçte, bi de gece görevi aldın mı göbek falan kalmaz. silahlık nöbetçisi arkadaşım 15 kilo verdi yaptığı tek şey oturmaktı. her öğün kalori kalori hesaplanıyor. orada poaçaya falan öküz gibi abanmaz az da spor yaparsan göbek kalmaz.
0
Kafana göre internetten bulduğun yeme programları ile falan diyet yapma. Herkesin vücudu ve yaşam şekli farklı, aynı yeme programı herkes için iyi değildir. Diyelim sende B vitamini eksikliği var, farkında bile değilsin, vücut o B vitaminini alana kadar ne kadar yersen ye yediklerinde yeterli B vitamini yoksa 'açlık' sinyali göndermeye devam eder B vitamini alma umuduyla. Kilo vermek istiyorsan bunun en garantili ve en sağlıklı yöntemi; önce bir kan tahlili yaptırıyorsun dahiliyede, değerlerine bakılıyor. Sonra o sonucu alıp diyetisyene gidiyorsun. Sevdiğin yiyecekleri söylüyorsun, bağırsak hareketlerin düzenli mi tembel mi anlatıyorsun, diyetisyen senin sevdiğin yiyeceklerle sana özel bir yeme programı hazırlıyor. Yine tatlı da yersin ama haftada bir kez örneğin, ya da 2-3 kez çok küçük porsiyonlar halinde. Diyetisyen seni yönlendirir.
Spor yaparsan iyi olur, askere gideceksen hem ona da hazırlık olur. Yoksa vücudun çok ham (hareketsiz) halde askere gidersen başlarda zorluk çekersin. Spor yapmak demek illa bir spor merkezine gidip aletlerle çalışmak demek değil. Bisiklete binebilirsin, evde ya da bir yerde dans edebilirsin, voleybol/tenis bir spora ilgin varsa onu oynayabilirsin, yürüyüş yapabilirsin. "Evden çıkamam" diyorsan maddi durum imkan veriyorsa eve yürüyüş aleti al. O da olmadı evin bir ucundan diğer tarafına volta at. Evde mekik çek. Mümkün olduğu kadar gündelik hayatında hareketlerini arttırabilirsin. (Bir yere araba yerine yürüyerek gitmek, giderken yolu uzatmak, asansör yerine merdivenleri kullanmak gibi.)
Bu "yapamam", "yine yiyorum" laflarını bırakman lazım. Yapmadın mı yapmıyorsun, zor değil. Daha fazla yemek isteyebilirsin, ellerin o yemeğe gitmeyecek. Yeni bir hobi edinirsen aklın yemeğe daha az gider. Onun için evden çıkamıyorsan evde resim yapmak, puzzle ile uğraşmak gibi bir şeyler bile iyi olur.
Spor yaparsan iyi olur, askere gideceksen hem ona da hazırlık olur. Yoksa vücudun çok ham (hareketsiz) halde askere gidersen başlarda zorluk çekersin. Spor yapmak demek illa bir spor merkezine gidip aletlerle çalışmak demek değil. Bisiklete binebilirsin, evde ya da bir yerde dans edebilirsin, voleybol/tenis bir spora ilgin varsa onu oynayabilirsin, yürüyüş yapabilirsin. "Evden çıkamam" diyorsan maddi durum imkan veriyorsa eve yürüyüş aleti al. O da olmadı evin bir ucundan diğer tarafına volta at. Evde mekik çek. Mümkün olduğu kadar gündelik hayatında hareketlerini arttırabilirsin. (Bir yere araba yerine yürüyerek gitmek, giderken yolu uzatmak, asansör yerine merdivenleri kullanmak gibi.)
Bu "yapamam", "yine yiyorum" laflarını bırakman lazım. Yapmadın mı yapmıyorsun, zor değil. Daha fazla yemek isteyebilirsin, ellerin o yemeğe gitmeyecek. Yeni bir hobi edinirsen aklın yemeğe daha az gider. Onun için evden çıkamıyorsan evde resim yapmak, puzzle ile uğraşmak gibi bir şeyler bile iyi olur.
0
Kimse sana bu kadar sürede net bu kadar kilo verirsin diyemez.
Anlattıklarına göre buradan bir çözüm bulamazsın, paraya kıy düzgün bir diyetisyene git rahatsızlığını anlat o sana daha iyi yardımcı olur.
Anlattıklarına göre buradan bir çözüm bulamazsın, paraya kıy düzgün bir diyetisyene git rahatsızlığını anlat o sana daha iyi yardımcı olur.
0
diyetisyene git işte. saat saat ne yiyeceğini yazsın. zaten çok kilon da yok belli ki. ben de birebir ne yiyeceğimin söylenmesine ihtiyaç duyuyordum. diyetisyene gittim, sorunlarımı anlattım iş çözüldü.
ama 1 ağustos'ta 75 olsam diye olmaz o iş. vücudunun nasıl tepki vereceği matematiksel olarak tahmin edilemiyor çoğu zaman.
ama 1 ağustos'ta 75 olsam diye olmaz o iş. vücudunun nasıl tepki vereceği matematiksel olarak tahmin edilemiyor çoğu zaman.
0
bad
sevgili galyalılar slm asl ?ben 28, kadın kişisi 32 yaşında. ilişkimiz yeni ve her geçen gün ilerliyor. yaşantı olarak da büyük bi kentte değiliz maalesef.siz bu duruma nasıl bakarsınız ? ve sözlükte bu konuyu içeren topic var mıdır göremedim.eksik olmayın :*
sevgili galyalılar slm asl ?
ben 28, kadın kişisi 32 yaşında. ilişkimiz yeni ve her geçen gün ilerliyor. yaşantı olarak da büyük bi kentte değiliz maalesef.
siz bu duruma nasıl bakarsınız ? ve sözlükte bu konuyu içeren topic var mıdır göremedim.
eksik olmayın :*
ben 28, kadın kişisi 32 yaşında. ilişkimiz yeni ve her geçen gün ilerliyor. yaşantı olarak da büyük bi kentte değiliz maalesef.
siz bu duruma nasıl bakarsınız ? ve sözlükte bu konuyu içeren topic var mıdır göremedim.
eksik olmayın :*
0
Bizim köyde karısı büyük olan çabuk zenginler diyolla, çekip çevirir seni knk
0
bizim nasıl baktığımızın bir önemi yok. Ama bu soruyu sorman aklında soru işaretleri olduğunu gösteriyor. çok uzun sürmez bence
0
yakin bi arkadasim 34, kocasi 30. yaninda kucuk kardesi gibi durmuyorsan neden olmasin. ama eleman bizim kiza sen yaslisin muhabbeti yapmis bi kavgada. evlilik daha cok yeni ne olur bilmem ama bu isler size bagli. sizden bir ariza cikmazsa etrafin ne dediginin bi anlami yok. millet yuzunuze gulup arkanizdan konusur illaki ama seviyorsan kime ne.
0
aslında çözümleme çok basit bu tür şeylerde. "çevre baskısı"ndan çekiniyorsan, ki buraya sorman çekindiği ortaya koyuyor, ilerde sorun olur. yoksa ben maddi manevi arkasında sağlam şekilde dururum diyorsan bir sorun olmaz.
0
bizim bakış açımızın ne önemi var? sizin kafanıza yatmamış ve ''etraf ne der'' zihniyetinde birisiniz. yol yakınken ayrılın bence, daha az üzersiniz/üzülürsünüz. ifadeniz bile yakışıksız, söyleyecek başka sözüm yok.
0
büyük deyince ben 40 filan sandım dostum 32-28 gayet fit, fit olmasa da nolcak allasen. 40'ı geçkin olsa dahi tek sorun doğurganlık olur, onun dışında herhangi bir sorun göremiyorum.
ama türkiye gibi biryerde mahalle baskısı vb bunlara hazırlıklı olmak lazım. milletin ağzı torba değil.
ama türkiye gibi biryerde mahalle baskısı vb bunlara hazırlıklı olmak lazım. milletin ağzı torba değil.
0
Yillar gectikce o fark kapanir.
Cevreden cekinmek gayet normal tr sartlarinda. Cok lafini yapmazsaniz zaten kimse de bilmez.
Cevreden cekinmek gayet normal tr sartlarinda. Cok lafini yapmazsaniz zaten kimse de bilmez.
0
benim babanem de dedemden 4 yaş büyüktü. 1950'lerde evlenmişler bir de. Kimse de "aaa sen kocandan büyük müsün" dememiş. aralarında da mevzusu olmazdı en azından biz ortalıktayken. hiç umursadıkları bir şey değildi.
0
insanın aklı yaşa göre yol almıyor ki. önemli olan iki kişinin birbirini nasıl anladığı, yaş ne ola ki.
0
sadece aşk yetmiyor evliliğe. şimdi doğruya doğru kadınlar çok daha erken vücut olarak çöküyorlar ülkemizde erkeklere göre. (hareketsiz yaşamdan dolayı heralde) o yüzden ya yaşıt yada +3,-3 kuralına göre evlenmek en idealidir.
0
bence de sıkıntı yok panpa. kadın çabuk çöker tezini savunur bu tip ilişkinin karşıtları.
0
büyük kentte olmadığınız için insanlar ne der gibi bir kaygıyla evleneyim gibi bir düşüncen varsa evlenme. yaşın konuyla alakası yok. çocuk istiyorsan ve hayatın kalanında bir aile ile yaşamak istiyorsan ve bunu şu anda birlikte olduğun kadınla yaşamak istiyorsan evlenebilirsin.
0
nolacak, zaten aradaki fark o yaşlarda çok farkedilmiyor. eğer her açıdan anlaşıyorsan kafan rahatsa toplumsal baskıyı sikeyim.
0
teritori
Selamofisteki çayı hiç sevmiyorum ve evdeki kendi çayımdan getirip demlemek istiyorum.bunun için de en makul alet bana french press gibi geliyor.ne dersiniz sizce olur mu?
Selam
ofisteki çayı hiç sevmiyorum ve evdeki kendi çayımdan getirip demlemek istiyorum.
bunun için de en makul alet bana french press gibi geliyor.
ne dersiniz sizce olur mu?
ofisteki çayı hiç sevmiyorum ve evdeki kendi çayımdan getirip demlemek istiyorum.
bunun için de en makul alet bana french press gibi geliyor.
ne dersiniz sizce olur mu?
0
çayın demleme süresi kahveden daha uzun. bu nedenle su soğuyacaktır.
bahsettiğim şey yaprak çaylar için. hazır sallamalar zaten 1-2dkda demleniyor. onu da french pressde demlemeye gerek yok zaten.
bahsettiğim şey yaprak çaylar için. hazır sallamalar zaten 1-2dkda demleniyor. onu da french pressde demlemeye gerek yok zaten.
0
çok güzel oluyor. evde tek başıma bir iki bardaklık çay yapacaksam sallama çayla uğraşmayıp press ile yapıyorum.
edit: soğuyor falan demişler evet biraz soğuyor ama ben çok sıcak çayı sevmediğim için işime geliyor açıkçası
edit: soğuyor falan demişler evet biraz soğuyor ama ben çok sıcak çayı sevmediğim için işime geliyor açıkçası
0
French Press'te hiç çay demlemedim. Böyle cam demlikler var çay için, küçük ve pratik onlar. Yine çabuk soğuyor.
Demlik bardak kullanabilirsin. Chado'da var mesela, çok güzel. Hatta bana duyurudan icemint hediye etmişti yılbaşı çekilişi dolayısıyla.
Demlik bardak kullanabilirsin. Chado'da var mesela, çok güzel. Hatta bana duyurudan icemint hediye etmişti yılbaşı çekilişi dolayısıyla.
0
dungangadunganga
Bu ay karşıya taşınmayı düşünüyorum. Mümkün mertebe vapura, metroya yakın olayım istiyorum. Sultantepe yer olarak çok uygun ancak semt nasıldır? Rahat bir yer midir? Huzursuz bir yer midir? Nedir? Genellemeye girebilirsiniz rahatça. Orada oturan eden olup, bilgi verirse memnun olurum.
Bu ay karşıya taşınmayı düşünüyorum. Mümkün mertebe vapura, metroya yakın olayım istiyorum. Sultantepe yer olarak çok uygun ancak semt nasıldır? Rahat bir yer midir? Huzursuz bir yer midir? Nedir? Genellemeye girebilirsiniz rahatça. Orada oturan eden olup, bilgi verirse memnun olurum.
0
sultantepe'nin tam olarak neresi? eğer açıkça yazmak istemezseniz özelden de yazabilirsiniz.
tüm ailem sultantepelidir, ben de 4-5 sene yaşadım. genel anlamda memnundum. annem sokakların çok dar olmasını sevmediğinden taşındık.
8 senedir aynı kiracımız oturuyor tek başına kadın. üniversite 2. sınıfta falandı evi kiraladığında, çok memnun olduğu için hala oturuyor.
karadenizli nüfusu fazladır. ama son zamanlarda bekar veya yeni evli sayısı fazlalaştı. çünkü sultantepede evler genelde küçüktür.
tüm ailem sultantepelidir, ben de 4-5 sene yaşadım. genel anlamda memnundum. annem sokakların çok dar olmasını sevmediğinden taşındık.
8 senedir aynı kiracımız oturuyor tek başına kadın. üniversite 2. sınıfta falandı evi kiraladığında, çok memnun olduğu için hala oturuyor.
karadenizli nüfusu fazladır. ama son zamanlarda bekar veya yeni evli sayısı fazlalaştı. çünkü sultantepede evler genelde küçüktür.
0
0
annebenasikoldum
nedir? mesela şu?
nedir? mesela şu?
0
ilk fotoğraftaki sorun değilde ikincisi kötü baya.
otobüsteki baş örtülü teyzeler ye kızım ye diye yaprak sarması sokuşturur bunun ağzına.
otobüsteki baş örtülü teyzeler ye kızım ye diye yaprak sarması sokuşturur bunun ağzına.
0
bacımdır. oturur birlikte dürüm ya da iskender gömeriz, üstüne çayımızı içeriz. böyle olmaz. bu şekilde olmaz...
0
fotoğraflardan bağımsız olarak güzel bir yüzü varsa ve uzuvları orantılıysa bir adım öndedir benim için.
0
ama kız güzelmiş. zayıfken ucuza transfer ederim. altyapı önemli.
sonrasında gelişim gösterir sanıyorum. beslerim ben.
sonrasında gelişim gösterir sanıyorum. beslerim ben.
0
bu kız kötü durmuyor bence. ama genel olarak aşırı zayıflık iyi değil.
yine de şişko olmasındansa tercih ederim.
yine de şişko olmasındansa tercih ederim.
0
model mi bu? instagramdan takip ettiğim bikaç model var benim de. birini eskiden beri takip ediyorum. ajansa kabul edilmeden önce sürekli donut, hamburger, çikolata resmi paylaşıp duruyodu, şimdi hugo boss'un miu miu'nun defilelerine falan çıkmaya başladı en fazla bitki çayı resmi koyuyo :) kızların bir suçu yok. suç sektörde.
0
Littlejack merak ettim kimmiş o:P
Bu kız Modelimsi bişey ünlü değil pek girlnah diye ara bulursun
Bu kız Modelimsi bişey ünlü değil pek girlnah diye ara bulursun
0
instagram fotoğraflarına baktıktan sonra karar değiştirdim. çok çirkin. iflah olmaz derecede çirkin.
0
saglıksız. çirkin ya da güzel demeyecegim ama bence bundan hoslananın pedofil olması yuksek ihtimal.
0
ya çirkin ya da güzel olarak ayırmıyorum. bana sağlıksız geliyor. sağlıksız şeyleri çağrıştırıyor.
aynı şey aşırı kilolu insanlar için de geçerli.
aynı şey aşırı kilolu insanlar için de geçerli.
0
5-6 kilo alsa kıvama gelecek, zayıf severim ben ama iskelet gibi kötü öyle
0
zevkler ve renkler epey ayrisir bu konuda. ama kabul edelim cogumuz eti budu olmayan insanlari guzel bulmuyor.
0
Şişman kızın karşılığı bu değil, evvele bunu söyleyeyim. Yani "Şişko sevmiyoruz" deyince böylesini seviyoruz demek istemiyoruz. O konu biraz daha farklı, o ayrımı yapmak lazım. Bu da en az şişkolar kadar hastalıklı duruyor.
0
Sağlıksız, çirkin ve yağ fazlalığından çok daha kötü. Tercih sıramda "Dünyada tek erkek kalsam bileklerim kopsa ve tek kadın bu olsa." düzeyinde.
0
çok kötü bu kadar zayıflık. kas yok. bir deri bir kemik. bir tuhaf oldum ya ikinci fotoğrafta. hastalık derecesinde zayıf.
0
Biraz kilo aldırırım, şişmandaki deformasyon yok bunda en azından.
0
Nasıl olsa gelecekte kilo alacağı için dert etmem. Sevişirim de evlenirim de karakteri uyumlu ise ve bu resimlerdeki hatunlar kadar güzelse.
0
instagram.com
sanırım bu kız.
dostum zayıf iyidir, hoştur, yazın kokmaz, kışın sıkmaz ama bu zayıf değil ki, iskelet sistemini deri ile kaplamışlar bunun.
et yok bunda hiç. bu takıntılıdır, her yerde yiyip içemezsin, yediğine içtiğine karışır, seni kendisine benzetmeye de çalışabilir, uyuşmak çok zor. yoksa zayıf benim de ilk tercihim her zaman, iskelet olmadığı sürece.
sanırım bu kız.
dostum zayıf iyidir, hoştur, yazın kokmaz, kışın sıkmaz ama bu zayıf değil ki, iskelet sistemini deri ile kaplamışlar bunun.
et yok bunda hiç. bu takıntılıdır, her yerde yiyip içemezsin, yediğine içtiğine karışır, seni kendisine benzetmeye de çalışabilir, uyuşmak çok zor. yoksa zayıf benim de ilk tercihim her zaman, iskelet olmadığı sürece.
0
areyouthere
İş yerinde yönetici pozisyonundayım. Çalışan arkadaşlarımla öğle arasında bir oyun oynayalım herkes birbiriyle muhabbet etsin konuşsun, biraz daha samimi olsun istiyorum. Bunun için beraber oyun oynama fikri geldi aklıma ama nasıl bir oyun oynasak acaba... 8 kişi, yaşlar orta yaş diyeyim(30-40 gibi
İş yerinde yönetici pozisyonundayım. Çalışan arkadaşlarımla öğle arasında bir oyun oynayalım herkes birbiriyle muhabbet etsin konuşsun, biraz daha samimi olsun istiyorum. Bunun için beraber oyun oynama fikri geldi aklıma ama nasıl bir oyun oynasak acaba... 8 kişi, yaşlar orta yaş diyeyim(30-40 gibi ama gençler de var tabi)
0
dörderli gruplar halinde batak, öğrenci evinde iyi oluyodu. :)
0
office'de yapılmıştı bu. yalnız bana sorarsan bunu çalışanlarınla tartışman daha yararlı olacaktır
0
öğle arasında oynarsanız milletin özel vaktinden yemiş olmuyor musun? yapılabiliyorsa çıkıştan önce son bi saat olsun. böyle gruplarda en sevdiğim oyun, alnına yazılan şeyi tahmin etmece oyunu.
0
bowling ... falan bu tarz oyunlar guzel ama daha çok birbirimizle iletişim kuralım istiyorum.evden kaçış oyununu bu açıdan güzel olabilir.
öğle arası oynamayı sevmesem de işyeri yogun olduğundan fırsat bulamıyoruz malesef =(( işyerindeki arkadaşlara bi aktivite yapalım dedim onların bildiği tek aktivite yemek yemek akıllarına birşey gelmedi... alnına yazılan şeyi tahmin etmece oyunu gibi oyunlar olabilir mesala
öğle arası oynamayı sevmesem de işyeri yogun olduğundan fırsat bulamıyoruz malesef =(( işyerindeki arkadaşlara bi aktivite yapalım dedim onların bildiği tek aktivite yemek yemek akıllarına birşey gelmedi... alnına yazılan şeyi tahmin etmece oyunu gibi oyunlar olabilir mesala
0
şöyle bir televizyon-ps combosu yapsanız, içine bir fifa atsanız ve çalışanları kendi hallerine bıraksanız da bence güzel olabilir.
0
fun run. herkesin akıllı telefonu varsa indirin oynayın. her zaman 8 kişi oluyor musunuz bilmem ama biz bazen 6 bazen 7 kişi oluyoruz. duruma göre son 3, son 2 veya son 1 çıkıyor sonraki oyunda. bir ara 1.ye 4, 2.ye 3, 3.ye 2, sonuncuya 1 puan vererek puanlama bile yapıyorduk. son zamanlarda sadece birinciliklerimizi sayıyoruz.
gereksiz politika, futbol geyiklerinden kurtulduk <3
gereksiz politika, futbol geyiklerinden kurtulduk <3
0
alihoca
100 liranın üstü alacağınız şeyin %13'ü fiyat diyorlar internetten alışverişlerde. Çok yüksek değil mi? Mağazadan gidip alırsan değişen bir şey oluyor mu? İstediğim parçaları zaten internet üzerinden sipariş veremiyorum.
100 liranın üstü alacağınız şeyin %13'ü fiyat diyorlar internetten alışverişlerde. Çok yüksek değil mi?
Mağazadan gidip alırsan değişen bir şey oluyor mu? İstediğim parçaları zaten internet üzerinden sipariş veremiyorum.
Mağazadan gidip alırsan değişen bir şey oluyor mu? İstediğim parçaları zaten internet üzerinden sipariş veremiyorum.
0
zaten internetten sipariş veremiyorum demişsin o zaman gidip almak dışında bir seçeneğin yok ki
soru ney :P
soru ney :P
0
hayır mağazada da aynı nakliye fiyatları geçerli.
edit: pardon, mağazada montaj için %'li fiyatlandırma vardı.
imkansız değil, 1500 lira tutarında ürün aldım ikea'dan geçen kasım'da. montaj + nakliye için 150 tl ödedim. nakliye kaydı alan elemanlar alışmış "isterseniz küçük parçaları arabanızla götürün" diyorlar.
türk mobilyacıları dolap diye içinde bir adet boru, iki de çekmece bulunan dolaba 2000 tl istediği sürece ikea'dan mobilya almaya devam edecek gibiyim.
edit: pardon, mağazada montaj için %'li fiyatlandırma vardı.
imkansız değil, 1500 lira tutarında ürün aldım ikea'dan geçen kasım'da. montaj + nakliye için 150 tl ödedim. nakliye kaydı alan elemanlar alışmış "isterseniz küçük parçaları arabanızla götürün" diyorlar.
türk mobilyacıları dolap diye içinde bir adet boru, iki de çekmece bulunan dolaba 2000 tl istediği sürece ikea'dan mobilya almaya devam edecek gibiyim.
0
Parça başı nakliye fiyatı çekiyor ikea.. Yaklaşık 2 ay önce kanepe aldım. 4 parça olarak hesaplayıp 45 tl gibi bir rakam çıkardılar bana.
İlk parça 30 TL sonraki her parça için 5 TL olarak hesaplıyorlar.
edit: İzmir mağazadan aldım ürünü.
İlk parça 30 TL sonraki her parça için 5 TL olarak hesaplıyorlar.
edit: İzmir mağazadan aldım ürünü.
0
ben alisveris yaptigim zaman kendi tasiyabildigim seyleri yanima alip buyuk parcalari kargoya verdim temiz oldu. parca basina oldugu icin baya fark etmisti.
0
ikeadan mal almak bu şartlarda inanılmaz mantıksız.
hizlian.com'dan buzdolabı aldım beleş kargo, çamaşır bulaşık makinası beleş kargo.
evidea'dan oda büüyklüğünde dolap aldım beleş kargo.
ikeadan olsa sırf dolaptan 50 lira kargo çekerlerdi 4-5 parça sayıp.
aptalca bi sistemleri var bence siktir et ikeayı araban yoksa.
hizlian.com'dan buzdolabı aldım beleş kargo, çamaşır bulaşık makinası beleş kargo.
evidea'dan oda büüyklüğünde dolap aldım beleş kargo.
ikeadan olsa sırf dolaptan 50 lira kargo çekerlerdi 4-5 parça sayıp.
aptalca bi sistemleri var bence siktir et ikeayı araban yoksa.
0
reavelyn
Yıllık 25 bin sterlin maaşla (aylık 2 bin) olur mu? Var mı bilen duyan yardım edebilecek olan?
Yıllık 25 bin sterlin maaşla (aylık 2 bin) olur mu? Var mı bilen duyan yardım edebilecek olan?
0
aylık yemek giderim sadece 1.000 poundtu. ev kiraları da yüksek. ev mi tutacaksın nerede kalacaksın işe giderken hangi zone da oturup hangi zone da iş yerin olacak tube kullanacak mısın bisikletle mi gideceksin vs vs. ha yok sıfırdan diyorsan. ev tutucam bilmem ne. 2.000 pound para değil bilgine. tl ye çevirme hiç. bir buritto yiyeceksin 5 pound (20 Tl) mc donalds ortalama 8-9 pound ( 32 tl) evde de yapsan sürekli yine de ucuz değil faturalar vs. en mantıklısı ev arkadaşı bul ama yine de çok zorlanırsın.
0
Sadece ev kirası o kadar. Daha yemesi içmesi, ulaşımı falan. MK'de falan ev bulursan ya da şehir merkezinde oda tutarsan belki yeter.
0
yeter, yemek evde yaparsan oyle 1000 pound falan tutmaz, turkiye gibi diil, hazir yemek dolu satilik, ilk olarak ya odada kalacaksin ya studio flat, daha sonra arkadaslarinla eve cikacaksiniz. zone olaylarina bakma, ulasim kolay, 3. zone da olup 1. zone da calisabilirsin. asda, sainsburry gibi yerlerden alisveris yaparsin.
0
1-2 sene ogrenci olarak londra'da kalip yazmayin, burda nasil 2000 tl ye geciniliyorsa ordada geciniliyor.
0
Önemli husus: yıllık 25 bin sterlin net maaş mı? İngiltere'de maaşlar brüt üzerinden konuşulur. Senin 25 bin dediğin de net olarak 19 bin sterlin civarına gelir ki hesaplarını altüst edebilir.
0
pokerface
artık bunun lisansını satın alamıyor muyuz? Adobe'un sitesinde satışı var ancak şirket için satın almayı planlıyoruz benim bilgisayarıma. Daha önce acrobat'ı aldığımız şirkete sordum artık CC'den başkası yok o da yıllık üyelik diyor. Satış linkini gönderdim, şirkete uygun olmayabilir yazmış sadece.
artık bunun lisansını satın alamıyor muyuz? Adobe'un sitesinde satışı var ancak şirket için satın almayı planlıyoruz benim bilgisayarıma. Daha önce acrobat'ı aldığımız şirkete sordum artık CC'den başkası yok o da yıllık üyelik diyor. Satış linkini gönderdim, şirkete uygun olmayabilir yazmış sadece.
Ben zaten CC kullanmayı sevmiyorum o ayrı, bir de yıllık ücret ödetmeyi şirkete kabul ettirmem lazım. Zaten fantastik tasarımlar yapmıyoruz, CS5 bile yetiyor bana.
Ben zaten CC kullanmayı sevmiyorum o ayrı, bir de yıllık ücret ödetmeyi şirkete kabul ettirmem lazım. Zaten fantastik tasarımlar yapmıyoruz, CS5 bile yetiyor bana.
0
cs6 zaten 600 dolar falandı en son baktığımda. photoshop cc ise ayda 17 lira abonelikle alınıyor. şirket kredi kartı varsa alsınlar.
0
1.288,87 ₺ yazıyor cs6 için, cc için de yıllık 360$ + KDV dediler. bir kere alıp kurtulmaktı niyetim biraz da.
0
işletme kısmından aldığımız için yetkili satıcının fiyatına bağlıyız :/ sanırım fatura vs konusunda sorun olur bireysel satın alma olursa.
0
fatura da veriyor olmaları lazım ama bakayım hemen. masraf bile gösterebilirsiniz kendi adınıza. biz de geçen sene bu şekilde surveymonkey üyeliği aldık internetten fatura çıkarttık verdik muhasebeye sorun etmediler.
edit: helpx.adobe.com fatura bu şekilde çıkarabiliyorsunuz. şirket bilgilerini girersiniz üyelikte olur bence.
edit: helpx.adobe.com fatura bu şekilde çıkarabiliyorsunuz. şirket bilgilerini girersiniz üyelikte olur bence.
0
limoncello
Bir ara buralarda birkaç duyuru okumuştum şişman birinin bırak sevgilim olmasını onunla arkadaşlık bile etmem diyenler mi ararsın, bence ölsünler falan diyenler mi? Tamam sevgili olmazsın da arkadaş niye olmuyorsun ya da niye ölsün adamcağızlar? Benim gördüğüm öyle durumlar var ki fıstık gibi kızlar
Bir ara buralarda birkaç duyuru okumuştum şişman birinin bırak sevgilim olmasını onunla arkadaşlık bile etmem diyenler mi ararsın, bence ölsünler falan diyenler mi? Tamam sevgili olmazsın da arkadaş niye olmuyorsun ya da niye ölsün adamcağızlar? Benim gördüğüm öyle durumlar var ki fıstık gibi kızların sevgilisi yok ama şişmanların var yani genelde sevgilileri de kilolu oluyor ama istisnalar da var.
Kilolu değilim ama nedenini merak ettim, bence dışardan o kadar kötü davranılmıyor gibi ya da bakış açınız nedir, gerçekten böyle mi bakıyorsunuz?
Kilolu değilim ama nedenini merak ettim, bence dışardan o kadar kötü davranılmıyor gibi ya da bakış açınız nedir, gerçekten böyle mi bakıyorsunuz?
0
Sağlıklı bir toplumda yeri olmayan insanlar, o yüzden sevmiyorum ben. Kendilerine verdikleri zararı geçtim, çocuklarını da aynı şekilde besleyen insanlığın geleceğini tehlikeye atan tipler hepsi. Şişko bir insan gördüğümde 50 metre ötedeki markete arabasıyla giden bir insan profili oluşuyor zihnimde.
0
30 kg verdim. şişmanken yaşadığım sıkıntıları, insanlar tarafından yaşatılan mutsuzlukları, hüzünleri anlatsam ağlarsın. insanlar . çok acımasız ve çok cahil maalesef
0
şişko insan benim için 7/24 diyet yapıp gram gram ne yediğini hesaplayan, yediğinin her kalorisini yakmaya fikslenmiş obsesif kompulsiften daha iyi bir arkadaştır.
hayatımın hiçbir bölümünde kilolu insanlara şurada yapılan muameleyi yapmadım, bununla da gurur duyuyorum. kendim obez değilim, zayıf hiç değilim, ama zayıf olmadığım için bastırılan 165 boy 45 kilo dayatmasının ceremesini çektim. neyse ki ergenlikten sonra özgüvenim oturdu da 154 boy 52-55 kiloyla mutlu mesut yaşadım :)
ama obez çocukların ailelerine bakış açım baya gaddarlık düzeyinde.
hayatımın hiçbir bölümünde kilolu insanlara şurada yapılan muameleyi yapmadım, bununla da gurur duyuyorum. kendim obez değilim, zayıf hiç değilim, ama zayıf olmadığım için bastırılan 165 boy 45 kilo dayatmasının ceremesini çektim. neyse ki ergenlikten sonra özgüvenim oturdu da 154 boy 52-55 kiloyla mutlu mesut yaşadım :)
ama obez çocukların ailelerine bakış açım baya gaddarlık düzeyinde.
0
İnsanların şekilciliklerinden dolayı.
Çok yakın arkadaşım oldu kilolu ve bana hiçbir olumsuz yargıyı çağrıştırmıyor. Kimse kimsenin estetik yargılarına göre olmak zorunda değil. İradeyi etken kılan güdü ne? Salt sağlık mı? Hiç sanmıyorum. Estetik olarak kabul gören genel geçer kurallar da oldukça etken. bunu kim belirliyor?
Çok şekilcisiniz harbiden. Ben de bu zihniyetten tiksiniyorum.
Yıllardır 36-38 beden aralığında değişen kadın kişisiyim. Ve bana bunu yazmak zorunda bırakan yargılara da nefret kusuyorum.
Çok yakın arkadaşım oldu kilolu ve bana hiçbir olumsuz yargıyı çağrıştırmıyor. Kimse kimsenin estetik yargılarına göre olmak zorunda değil. İradeyi etken kılan güdü ne? Salt sağlık mı? Hiç sanmıyorum. Estetik olarak kabul gören genel geçer kurallar da oldukça etken. bunu kim belirliyor?
Çok şekilcisiniz harbiden. Ben de bu zihniyetten tiksiniyorum.
Yıllardır 36-38 beden aralığında değişen kadın kişisiyim. Ve bana bunu yazmak zorunda bırakan yargılara da nefret kusuyorum.
0
Gayet kabalık ediliyor haklısın. Nedeni öncelikle cehalet, düşünme tembelliği, ve korku. Çok sık rastlıyorum, çoğu insan şişmanların %99'unun sadece boğazlarına düşkün oldukları için şişman olduğunu düşünüyor. Bir sürü insan boğazına düşkündür, ama metabolizman genetik olarak yavaşsa, ya da hareketsizsen diğerlerinden daha fazla kilo alırsın.
Fazla yiyen insan sağlığı için kötü iş yapıyor kabul, ama insanların büyük çoğunluğu zaten sağlıklarına 100% dikkat etmiyor. Spor yapan, tamamen iyi beslenen, sigara içmeyen, alkol çok az kullanan, uyku düzenine dikkat eden...vs böyle şeylerin hepsini yapan insan zor bulursun. Düşünmüyorlar ki, "O kilo konusunda hata yapıyor, ben de bu." Kendi hatalarını yok sayıp karşıdaki kilolu insanı sorumsuz diye sevmiyorlar. Tuhaf.
Ama en önemlisi bence korku. Farkında olduklarını bile sanmıyorum. Bilinçaltında "ya ben de kilo alırsam?" korkusunun tepkisi. Yaşlılıktan korkan insanlar da yaşlıların etrafında olmayı sevmez mesela.
Şahsen tek bir şeyi kabul etmiyorum, o da çocuklar kilolu olunca. Çocuklar da sağlık problemleriyle kilolu olabilir onlar ayrı, ama ilkokulda bir arkadaşım vardı örneğin, aşırı kilolu, hala daha annesi okul çıkışı çocuğu fast food restoranlarına götürüyordu (çocuğun öyle bir isteği yoktu bile), çocuğun sosyalleşmesi için de keman dersleri aldırdılar. Oysa çocuğu spora yönlendirseler kilo verirdi, daha sağlıklı olurdu.
Fazla yiyen insan sağlığı için kötü iş yapıyor kabul, ama insanların büyük çoğunluğu zaten sağlıklarına 100% dikkat etmiyor. Spor yapan, tamamen iyi beslenen, sigara içmeyen, alkol çok az kullanan, uyku düzenine dikkat eden...vs böyle şeylerin hepsini yapan insan zor bulursun. Düşünmüyorlar ki, "O kilo konusunda hata yapıyor, ben de bu." Kendi hatalarını yok sayıp karşıdaki kilolu insanı sorumsuz diye sevmiyorlar. Tuhaf.
Ama en önemlisi bence korku. Farkında olduklarını bile sanmıyorum. Bilinçaltında "ya ben de kilo alırsam?" korkusunun tepkisi. Yaşlılıktan korkan insanlar da yaşlıların etrafında olmayı sevmez mesela.
Şahsen tek bir şeyi kabul etmiyorum, o da çocuklar kilolu olunca. Çocuklar da sağlık problemleriyle kilolu olabilir onlar ayrı, ama ilkokulda bir arkadaşım vardı örneğin, aşırı kilolu, hala daha annesi okul çıkışı çocuğu fast food restoranlarına götürüyordu (çocuğun öyle bir isteği yoktu bile), çocuğun sosyalleşmesi için de keman dersleri aldırdılar. Oysa çocuğu spora yönlendirseler kilo verirdi, daha sağlıklı olurdu.
0
aşırı kilo insanın bünyesinin dengesini bozuyor hem sağlıksız oluyorlar hem de bazı yerlerde ideal kilolu olanlara engel oluyorlar. otobüste 2 koltuğu kaplıyorlar en basitinden... ( lafım hastalığı olanlar dışında yemek yemeyi alışkanlık edinen ve spora 1 dk bile harcamayan kitleye)
0
Genel geçer estetik anlayışına fazlasıyla takılmış olan insanların hede hödösü işte. Özgüvenlerine saygı duymak lazım şişmanlara nefret besleyenlere çünkü ekstrem bir durum olmadıkça şişman bir adam kafasına koyup zayıflayabilir ancak o özgüven bombalarının oldu da başına bir iş geldi ve kötürüm olarak kaldılar(tabii kimsenin başına böyle bir kaza gelmesin). O zaman ne hissedecekler?
Zaten toplumumuzun bu kadar nefretle nasıl ayakta kalabildiğini de anlayamıyor, hayretler içerisinde izliyorum. Dışlayınız efendim, onu dışlayın bunu dışlayın bir insanın duyguları, düşünceleri, fikirleri hiç umrunuzda olmasın o zaman sağlıklı toplum hedefimizi başarıyla gerçekleştirmiş olacağız işte. Şekil şukul toplumu.
Zaten toplumumuzun bu kadar nefretle nasıl ayakta kalabildiğini de anlayamıyor, hayretler içerisinde izliyorum. Dışlayınız efendim, onu dışlayın bunu dışlayın bir insanın duyguları, düşünceleri, fikirleri hiç umrunuzda olmasın o zaman sağlıklı toplum hedefimizi başarıyla gerçekleştirmiş olacağız işte. Şekil şukul toplumu.
0
insanlari fiziksel ozellikleriyle degerlendiren kisilerin karakter olarak zayif tipler oldugunu gozlemliyorum hep etrafimda. siskin bir egolari ama onun altinda yillar icinde biriktirdikleri eziklikleri oluyor. cogu da disaridan kendine hayran gibi gorunse de yalniz, sevgisiz, kompleksli insanlar oluyor. bir baskasini asagilayarak, kucumseyerek kendini yuceltmeye calisiyorlar. birilerinin onlari begenmemesinin acisini baskalarini begenmeyerek cikariyorlar. bu sadece kilo meselesi degil. biriyle sisko diye dalga gecen kisiyi, ay aptal, iy zevksiz, bogk tipsiz, fakir vs. derken de duyabilirsiniz rahatlikla. bunun ne kadar sig bir davranis oldugunu idrak edememeleri ise komik aslinda.
herkes kafasinda ideal ve ideal olmayan ayrimi yapar. ama bunu bahsettigim seyler uzerine kurmak, aksi bir ornege denk geldiginde apir sapir atip tutmak kotu asil. kilo konusu disinda o kadar cok ornek verilebilir ki. mesela kedi sevmiyor diye yerin dibine sokuluyor biri. kediye zarar vermis mi hayir, ama sevmiyor iste. yok ben seviyorum herkes sevmek zorunda. basortusu takiyorsa yobaz diye asagilaniyor. taniyor musun? hayir. belki dunya tatlisi bir insan. icki iciyor, ot iciyor, ise yaramaz. belki topluma senden benden faydalidir, ne biliyorsun. extrem spor yapiyor, gerizekali dusecek olecek. belki ondan keyif aliyor, gerizekalilik bunun neresinde? vs. vs. yani bu deger yargilari meselesine geliyor hep. bana benzeyen sahane, digerleri tukaka.
kilo konusu ozelinde; evet sagligi icin iyi degildir, cartdir curtdur da o gobeginin altinda beni oldurmeye calismiyorsa bana ne? bu ona kotu davranmak icin nasil sebep olabilir anlayamiyorum gercekten. fit bir adam daha cok ilgimi ceker evet ama bu estetik algisi bile sahte aslinda. diger insanlara kibirle, kucumsemeyle yaklasan insanlar kendi evlatlari icin de toplum icin de cok daha zararli kanimca.
herkes kafasinda ideal ve ideal olmayan ayrimi yapar. ama bunu bahsettigim seyler uzerine kurmak, aksi bir ornege denk geldiginde apir sapir atip tutmak kotu asil. kilo konusu disinda o kadar cok ornek verilebilir ki. mesela kedi sevmiyor diye yerin dibine sokuluyor biri. kediye zarar vermis mi hayir, ama sevmiyor iste. yok ben seviyorum herkes sevmek zorunda. basortusu takiyorsa yobaz diye asagilaniyor. taniyor musun? hayir. belki dunya tatlisi bir insan. icki iciyor, ot iciyor, ise yaramaz. belki topluma senden benden faydalidir, ne biliyorsun. extrem spor yapiyor, gerizekali dusecek olecek. belki ondan keyif aliyor, gerizekalilik bunun neresinde? vs. vs. yani bu deger yargilari meselesine geliyor hep. bana benzeyen sahane, digerleri tukaka.
kilo konusu ozelinde; evet sagligi icin iyi degildir, cartdir curtdur da o gobeginin altinda beni oldurmeye calismiyorsa bana ne? bu ona kotu davranmak icin nasil sebep olabilir anlayamiyorum gercekten. fit bir adam daha cok ilgimi ceker evet ama bu estetik algisi bile sahte aslinda. diger insanlara kibirle, kucumsemeyle yaklasan insanlar kendi evlatlari icin de toplum icin de cok daha zararli kanimca.
0
insanların fiziksel durumlarına göre kötü davranan herkes teker teker benimkini yesin açık ve net söylüyorum gidin kafanıza sıkın, mümkünse üremeyin.
0
şu ayrımcılık sigara içenlere yapılmaz mesela. hatta sigara içenler "zararım kendime size ne?" bile der. sorun sağlık değil. o yüzden tembeller, sağlıklarını düşünmüyorlar gibi bahaneleri bir kenara atalım.
0
ha bir de sisman kotu cunku kendisine bakmiyor, usengec, iradesiz vs. diye birini yargiliyorsaniz, ayni sekilde iradesiz, kendisine bakmayan, sagligina ozen gostermeyen ama bir sekilde sismanlamamis insanlari da yargilamaniz gerekir degil mi? mesela gece gec saatlere kadar ayakta kalan kisileri, kilosunun 1.5 kati kadar protein almamis olanlari, her gun duzenli spor yapmayanlari, gunes kremi surmeden disari cikanlari, sigara icenleri, meyve yemeyenleri, duzenli balik tuketmeyenleri vs. vs.
0
ön edit: bir çoğunuzun amına koyim, nal gibi olmuş egolarınızı da köpeklere siktireyim.
kilolu bir adamım. 180 boyum var, kilom da 0.1 ton.
sağlıklıyım, en ufak bir rahatsızlığım yok. yemek yemeyi çok severim ve sevmeyenim de azdır.
ama görüyorum ki bu duyuru ahalisi gerçekten halen ergen ve bazı şeyleri aşamamış insanlar.
enteresansınız gerçekten. orada burada şekilcilik diye atar tutarsınız, ırkçılık, dini tercih falan filan dersiniz, sonra "şoşmon odomlo konoşmom". ya aferdesin de sendeki bezelye kadar beyni sikeyim ben. ne kadar hümanist sevgi kelebeğiymişsiniz siz ^_^
kilolu bir adamım. 180 boyum var, kilom da 0.1 ton.
sağlıklıyım, en ufak bir rahatsızlığım yok. yemek yemeyi çok severim ve sevmeyenim de azdır.
ama görüyorum ki bu duyuru ahalisi gerçekten halen ergen ve bazı şeyleri aşamamış insanlar.
enteresansınız gerçekten. orada burada şekilcilik diye atar tutarsınız, ırkçılık, dini tercih falan filan dersiniz, sonra "şoşmon odomlo konoşmom". ya aferdesin de sendeki bezelye kadar beyni sikeyim ben. ne kadar hümanist sevgi kelebeğiymişsiniz siz ^_^
0
Ben şişmanlığın (eğer hastalıktan (obeziteyi hastalıktan saymıyorum yalnız burada), ilaçtan vb. değilse) açgözlülüğün sonucu ortaya çıkan bir durum olduğunu düşündüğüm için "şişmanlık"tan hoşlanmıyorum.
Şişman insanlara karşı bir sempatim de antipatim de yok ama açgözlü olduklarına dair önyargım var ve onları şişmanlığı tercih ettikleri için anlamakta zorlanıyorum.
Tercih olarak görüyorum çünkü kimse birdenbire şişman olmuyor, o noktaya gelene kadar minik minik kilo alıyorsun. Umursamayınca (çocuklukta anne babanın umursamaması sonucu da olabilir bu tabi) şişman oluyorsun. Bir nevi şişmanlığı tercih etmiş oluyorsun. Tembellik bir tercih.
Edit: Yalnız kime "şişman" dediğimiz de önemli. Ben bayağı sağlıksız olan şişmanlıktan bahsediyorum. Tombişlik ise güzel bir şey.
Edit 2: Ben cevabımı şöyle düzelteyim: Açgözlülükten şişmanlayanlardan hoşlanmıyorum, diğerlerine bu konuda bir şey yapmak istemiyorlarsa kızıyorum. Kalanlara sempatim de antipatim de yok. Birine şişman diye "güzel değil" dediğim hiç olmadı, ama çok zayıf diye "güzel değil" dediğim oldu.
Şişman insanlara karşı bir sempatim de antipatim de yok ama açgözlü olduklarına dair önyargım var ve onları şişmanlığı tercih ettikleri için anlamakta zorlanıyorum.
Tercih olarak görüyorum çünkü kimse birdenbire şişman olmuyor, o noktaya gelene kadar minik minik kilo alıyorsun. Umursamayınca (çocuklukta anne babanın umursamaması sonucu da olabilir bu tabi) şişman oluyorsun. Bir nevi şişmanlığı tercih etmiş oluyorsun. Tembellik bir tercih.
Edit: Yalnız kime "şişman" dediğimiz de önemli. Ben bayağı sağlıksız olan şişmanlıktan bahsediyorum. Tombişlik ise güzel bir şey.
Edit 2: Ben cevabımı şöyle düzelteyim: Açgözlülükten şişmanlayanlardan hoşlanmıyorum, diğerlerine bu konuda bir şey yapmak istemiyorlarsa kızıyorum. Kalanlara sempatim de antipatim de yok. Birine şişman diye "güzel değil" dediğim hiç olmadı, ama çok zayıf diye "güzel değil" dediğim oldu.
0
ya bu ne kadar igrenc bi algıdır, önyargılı yaklasımdır?
kilolu insan cok yiyen iradesiz insan degildir arkadaslar. bu işin bisuru faktoru var, genetigi var, hastalıkları var, stres bile kilo yapıyor bazı insanlarda.
bir erkek arkadasım vardı, cocuk 3 yıl öncesine kadar gayet normal bi kilodaymıs ama ben onu tanıdıgımda baya obez sınırına yakındı goruntu olarak. boyu 1.85 falan, kilosu ne kadar bilmiyorum ama en asagı 120-130 vardır. cocukla yemek yerdik, benden az yerdi. baslarda cok samimi degilken, baya saglam yiyordur diye dusunuyodum yok arkadas, abur cubur da yemiyor. sonra biraz daha samimi oldukca, sordum, doktora da gitmiş, kan hormon degerlerinde hiç bi anormallik bulamamıslar. cocuk da bunu inanılmaz stres yapıyordu falan.
o yuzden insanlar hakkında yargıya varmadan biraz daha merhametli olun, bizi hayvandan ayıran özelliklerimizin farkına varın. sadece goruntuye gore insan sececeksek ne farkımız kaldı hayvandan?
kilolu insan cok yiyen iradesiz insan degildir arkadaslar. bu işin bisuru faktoru var, genetigi var, hastalıkları var, stres bile kilo yapıyor bazı insanlarda.
bir erkek arkadasım vardı, cocuk 3 yıl öncesine kadar gayet normal bi kilodaymıs ama ben onu tanıdıgımda baya obez sınırına yakındı goruntu olarak. boyu 1.85 falan, kilosu ne kadar bilmiyorum ama en asagı 120-130 vardır. cocukla yemek yerdik, benden az yerdi. baslarda cok samimi degilken, baya saglam yiyordur diye dusunuyodum yok arkadas, abur cubur da yemiyor. sonra biraz daha samimi oldukca, sordum, doktora da gitmiş, kan hormon degerlerinde hiç bi anormallik bulamamıslar. cocuk da bunu inanılmaz stres yapıyordu falan.
o yuzden insanlar hakkında yargıya varmadan biraz daha merhametli olun, bizi hayvandan ayıran özelliklerimizin farkına varın. sadece goruntuye gore insan sececeksek ne farkımız kaldı hayvandan?
0
bir arkadaşım söylemişti, kilolu insanlar bence tam bir salak isteseler kilo verebilirler diye. keşke o gün sırf bunu dediği için kendisiyle irtibatı kesseydim. neyse bence kötü insanlar çok var. empati kuramayan insanlar çok fazla. bir de çok şeyindeymiş gibi kendisine ve çocuklarına zarar veriyor falan diye saçmalıyorlar.
0
şaka yapmıyorum; tam olarak çiğ insanla olgun insanı ayırt etmek için bu konudaki fikirlerini sorabilirsiniz.
çiğ insan "çok yiyo da kilo alıyo, hepsi ölsün" gibi bir yorum yapabiliyor.
psikolojik sorunlar sebebiyle 110 kiloya dayandığım dönemde etrafımdaki insanların değişimini gördüm. insanların bu kadar su katılmamış orospu çocuğu olabileceğini tahmin edemiyordum. ama maalesef ne orospu çocukları var...
çiğ insan "çok yiyo da kilo alıyo, hepsi ölsün" gibi bir yorum yapabiliyor.
psikolojik sorunlar sebebiyle 110 kiloya dayandığım dönemde etrafımdaki insanların değişimini gördüm. insanların bu kadar su katılmamış orospu çocuğu olabileceğini tahmin edemiyordum. ama maalesef ne orospu çocukları var...
0
ben halen bir insanı sırf kilolu, şişko, balık etli, dombili, çiko diye sevmediğini iddia edenlerin ilgi orospusu olduğunu düşünüyorum. başka mantıklı bir açıklama yok çünkü.
0
Dediğin konsepte dahil değilim. Şişmanlık arkadaşlık için bir kriter değil ve nefret duygusu beslemek de saçma.
Ama şişman olduğu için tercih edilmediğinde bundan dolayı sağda solda zırlayan, hatta iradesizliğini toplum beğenisine karşı bir dik duruşmuş gibi pazarlamaya çalışan tiplemeleri dalgaya alırım.
Hele hele "çok güçlü olduğum için erkekler benden korkuyor" balık etlilerini tefe koymak ayrı bir keyif.
Ama şişman olduğu için tercih edilmediğinde bundan dolayı sağda solda zırlayan, hatta iradesizliğini toplum beğenisine karşı bir dik duruşmuş gibi pazarlamaya çalışan tiplemeleri dalgaya alırım.
Hele hele "çok güçlü olduğum için erkekler benden korkuyor" balık etlilerini tefe koymak ayrı bir keyif.
0
@arnold: aga bunun işte zayıflıkla şişmanlıkla alakası yok. bu tamamen karakter. o kadın zayıf olsa "çok güzelim ve bu sebepten hiçbi erkek bana kolay kolay yanaşamaz" diyecekti o kadın.
0
Tabi, şişmanlık bahanelerden biri. Demek istediğim, zaten konu şişman düşmanlığı değil.
0
Sismanlara karsi bir nefret falan oldugunu sanmiyorum. Sisman bir kadinla sevgili olmayi reddetmek de gayet normal bir sey, insan neden hoslanmadigi biriyle sevgili olsun ki?
"Arkadas dahi olmam" mevuzusuna bir fikir yurutemiyorum, sisman-zayif, uzun-kisa, sarisin-esmer herkesle arkadas olurdum. Sisman biriyle surekli takildiginda genelde yeme icme aliskanligi da sana bulasmaya basliyor, bu yuzden arkadas olmak istemiyor olabilirler.
"Kimse kimsenin estetik yargilarina uymak zorunda degil" buna zaten karsi cikacak kimsenin oldugunu sanmiyorum, genel estetik algisina pekala uymak istemeyebilirsin, o zaman da karsi cins tarafindan tercih edilmezsin, bundan da sikayetin yoksa kimse icin sikinti yok.
Sisman diye herhangi birini hor gormek, asagilamak dogru degil fakat soyle bir sey var, sismanlik da normal bir sey degil, olmamasi gerken bir sey. Buna kim karar veriyor? Bilim. Bilimle savasirsan tek taraf kazanir, bu sen olmazsin derler. Saglikli olmak zorunda da degil kimse, istediginiz fizige de sahip olabilirsiniz ama bunun normal karsilanmasi beklenmemeli. Tipki sigara kullanimi gibi dusunun, isteyen sigara icmekte ozgur, kimseye karismayiz ama bunun normal de kabul etmeyiz. Sigara icen birinin yakininda oturmak bile istemeyiz sigara kullanmiyorsak.
Ben de bir erkek olarak karsi cinsin hoslanmadigi bir vucuda sahibim ama hicbir zaman kalkip da "yahu niye olaya boyle bakiyorlar ama?" demedim. Benimle dalga gecmedikleri surece sorun yok. Kadin olsam ben de hoslanmazdim. Kendim ise sisman kadindan hoslanmiyorum.
Bir de kilolu olup da sikayet edip yakinanlara (hastalik, genetik vs. sebebiyle kilolu olanlar disinda) cok feci kiziyorum, sinir oluyorum. Sen o kiloya gelene kadar neredeydin, bir gece 100 kilo mu oldun, bir sabah yataktan bu kiloyla mi uyandin?
"Arkadas dahi olmam" mevuzusuna bir fikir yurutemiyorum, sisman-zayif, uzun-kisa, sarisin-esmer herkesle arkadas olurdum. Sisman biriyle surekli takildiginda genelde yeme icme aliskanligi da sana bulasmaya basliyor, bu yuzden arkadas olmak istemiyor olabilirler.
"Kimse kimsenin estetik yargilarina uymak zorunda degil" buna zaten karsi cikacak kimsenin oldugunu sanmiyorum, genel estetik algisina pekala uymak istemeyebilirsin, o zaman da karsi cins tarafindan tercih edilmezsin, bundan da sikayetin yoksa kimse icin sikinti yok.
Sisman diye herhangi birini hor gormek, asagilamak dogru degil fakat soyle bir sey var, sismanlik da normal bir sey degil, olmamasi gerken bir sey. Buna kim karar veriyor? Bilim. Bilimle savasirsan tek taraf kazanir, bu sen olmazsin derler. Saglikli olmak zorunda da degil kimse, istediginiz fizige de sahip olabilirsiniz ama bunun normal karsilanmasi beklenmemeli. Tipki sigara kullanimi gibi dusunun, isteyen sigara icmekte ozgur, kimseye karismayiz ama bunun normal de kabul etmeyiz. Sigara icen birinin yakininda oturmak bile istemeyiz sigara kullanmiyorsak.
Ben de bir erkek olarak karsi cinsin hoslanmadigi bir vucuda sahibim ama hicbir zaman kalkip da "yahu niye olaya boyle bakiyorlar ama?" demedim. Benimle dalga gecmedikleri surece sorun yok. Kadin olsam ben de hoslanmazdim. Kendim ise sisman kadindan hoslanmiyorum.
Bir de kilolu olup da sikayet edip yakinanlara (hastalik, genetik vs. sebebiyle kilolu olanlar disinda) cok feci kiziyorum, sinir oluyorum. Sen o kiloya gelene kadar neredeydin, bir gece 100 kilo mu oldun, bir sabah yataktan bu kiloyla mi uyandin?
0
Sorun şu insanlar bu devirde birbirini çekemiyor.Kıskançlık duyuyor.
Karşısındaki kişinin hayatına, işine-gücüne,sevgilisine-karısına (yada kocasına) bakıyor her şekilde kensinden üstün görüyor ama illa bok atması lazım.Ne yapıyor sahte sempatiklik tavırlarını takınıp güya gülerek "biraz kilo almışız gibi" diyor ağzını büzerek.Bence karşısındaki kişinin kilosunu konu edinenlerin çoğunda çekememezlik var.
Karşısındaki kişinin hayatına, işine-gücüne,sevgilisine-karısına (yada kocasına) bakıyor her şekilde kensinden üstün görüyor ama illa bok atması lazım.Ne yapıyor sahte sempatiklik tavırlarını takınıp güya gülerek "biraz kilo almışız gibi" diyor ağzını büzerek.Bence karşısındaki kişinin kilosunu konu edinenlerin çoğunda çekememezlik var.
0
Silsile
Hani hep bir inanış vardır ya yaş ilerledikçe daha inişsiz çıkışsız, tartışmasız ilişkiler tercih ediliyor diye.. İnişli çıkışlı ilişkinin de bir zevki, tutkusu var sanki amaKaç yaşındasınız ve nasıl bir ilişki tercih ediyorsunuz? Hiç tartışılmayan ama çılgın atılmayan düzseyir bir ilişki mi yoksa b
Hani hep bir inanış vardır ya yaş ilerledikçe daha inişsiz çıkışsız, tartışmasız ilişkiler tercih ediliyor diye.. İnişli çıkışlı ilişkinin de bir zevki, tutkusu var sanki ama
Kaç yaşındasınız ve nasıl bir ilişki tercih ediyorsunuz? Hiç tartışılmayan ama çılgın atılmayan düzseyir bir ilişki mi yoksa bir dargın bir barışık ama ''ne olursa olsun birbirimizden vazgeçemiyoruz'' güvenini hissettiren mi? Yaşınızı da verirseniz anketim tam dolar.
Kaç yaşındasınız ve nasıl bir ilişki tercih ediyorsunuz? Hiç tartışılmayan ama çılgın atılmayan düzseyir bir ilişki mi yoksa bir dargın bir barışık ama ''ne olursa olsun birbirimizden vazgeçemiyoruz'' güvenini hissettiren mi? Yaşınızı da verirseniz anketim tam dolar.
0
Yaş ile alakalı.
20 li yaşlarda tutkulu ilişki derdim ama şimdi 30 alrımda huzurluyu tercih ettim.
20 li yaşlarda tutkulu ilişki derdim ama şimdi 30 alrımda huzurluyu tercih ettim.
0
tabi ki huzur. insan belli bir yaştan sonra mantığını eline alıp geçmiş bol tutkulu, sırılsıklam ilişkilerini düşününce bu sonuca varıyor. ne arkasına bakmak ne önünü görmek, sadece anı yaşamak istiyor. en azından 32 yaşında bir birey olarak ben bunu istiyorum.
0
Mısırı bulduk da püsküllüsünü mü arıyoruz? Bunca insan yalnızken, bunca insan neden yalnız?
Bana kalırsa ikisi de olmalı; tutkulu bi ilişki yaşadığın kişide huzuru da bulabilmelisin.
30
Bana kalırsa ikisi de olmalı; tutkulu bi ilişki yaşadığın kişide huzuru da bulabilmelisin.
30
0
Huzurlu bir ilişkide de "birbirimizden vazgeçemeyiz" diyebilirsin eğer doğru insanla birlikteysen.
O düşünce yoksa ne yapayım huzurlu ilişkiyi. Mantık ilişkisi olur öyle ancak.
O düşünce yoksa ne yapayım huzurlu ilişkiyi. Mantık ilişkisi olur öyle ancak.
0
Genelde çok sakin giden ilişkiler tartışmayı kaldırmıyor, ilk sorunda bitiyor benim gözlemlediğim kadarıyla ama istisnalar olur tabi.
0
bir taraf iniş çıkış ve tartışma diğer tarafa tutku koyunca olay biraz değişiyor
ne yani sakin bir insansak veya kavga gürültü olmuyorsa o, tutkulu değiliz mi demek oluyor? tutku olmadıkça ilişki milişki olmaz.
tartışma yaşanmaz demiyorum bu arada, yaşansın da hatta zaman zaman, iki yetişkinin her konuda istisnasız uyumu diye bişey de çok ütopik. Tartışma olur ama belli sınırlar aşılmaz, hatta zamanla pekçok şey tartışılaz ama bu "çılgın atılmayan düzseyir bir ilişki" haline geldiğinden değil tam tersine adamı/kadına daha fazla sevip bağladıkça tartışmaya kıyamamaktan, oraları geçmekten de olabilir.
her neyse versus biraz sakat geldi bana.
ne yani sakin bir insansak veya kavga gürültü olmuyorsa o, tutkulu değiliz mi demek oluyor? tutku olmadıkça ilişki milişki olmaz.
tartışma yaşanmaz demiyorum bu arada, yaşansın da hatta zaman zaman, iki yetişkinin her konuda istisnasız uyumu diye bişey de çok ütopik. Tartışma olur ama belli sınırlar aşılmaz, hatta zamanla pekçok şey tartışılaz ama bu "çılgın atılmayan düzseyir bir ilişki" haline geldiğinden değil tam tersine adamı/kadına daha fazla sevip bağladıkça tartışmaya kıyamamaktan, oraları geçmekten de olabilir.
her neyse versus biraz sakat geldi bana.
0
ikisi bir arada tutku da önemli ama psikopatça değil
33 olucam birkaç güne, niye ama +1
33 olucam birkaç güne, niye ama +1
0
Kadınlar açık denizler gibi fırtınalı ilişkileri her yaşta seviyorlar gözlemlediğim kadarıyla. Erkekler ise anne kucağı gibi huzurlu ilişkileri tercih ediyor.
yaş 30
yaş 30
0
tutkusuz ilişkiyi neyleyeyim? huzur da olsun elbet ama tutkusuz huzur eksik kalsın.
29'un son demleri.
29'un son demleri.
0
Bir dargın bir barışık oldu mu, çok yıpranırım. Dramalı, kavgalı, tartışmalı şeyleri sevmiyorum. Kavgalardan sonra insanlarla hiç konuşamadığım, bir daha yüzüne bakamadığım oluyor. O yüzden huzur şart ama huzur olsun diye de, sunta tatlı yavan ilişkiyi n'eyleyeyim. İkisi bir arada olmadıktan sonra tek olayım zaten, ilişki niye olsun.
2.5 ay sonra 32.
2.5 ay sonra 32.
0
Huzurlu ilişki kavramı bana hep mantık evliliği tarzı bir şey çağrıştırıyor o yüzden tutkulu olsun kavga edersek de öpüşür barışırız nedir ki yani.
0
0
Arkadaşların yaş dedikleri libido seviyeleri sanırım. Kişilik&derinlik denen kavramlar da var hani. Derin insanların yaşlarından bağımsız derin tutkuları olabilir. Ki tutkuyla heves aynı şeyler de değil. Gençlik hevesi ile karıştırıp haksızlık etmemek lazım.
Bir ilişkinin ne kadar huzurlu ya da tutkulu olduğu insanların huzur ve tutku potensiyellerine göre değişebilir. Sanki ilişki denen şey, 3.cü bir şahısmış da her şey ondan bekleniyormuş gibi bir muhabbet dönüyor. Dayanamadım yazdım artık :) Kendinizi analiz edin, kendinizi düzeltin; tutkuyu huzuru kendinizde arayın-bulun ki ilişkide de olabilsin. İlişkiden, sıkılıp yeni arayışlara giren insanlar aslında hayatında kendine ruhsal zihinsel hatta duygusal yatırım yapmayan kişilerden oluşabiliyor. Bir süre -karşıdaki insanın yeni olması sebebiyle- hayatınızda hareketlilik varmış gibi geliyor,alışınca sıkılıyorsunuz. Esas yenileyemediğimiz kendimizden sıkılıyoruz da, haberimiz yok. İlişkisi olmadığı için bitik hisseden insanlar da kendiyle arkadaş olamamış, yüzleşmekten kaçan ve illüzyon arayan insanlar olabilir mi?
Siz kendinizi yenilerken karşıdaki olduğu yerde sayıyor ve siz bundan sıkılıyorsanız, sizlere bir lafım yok.
Zaten huzurlu ve zaten tutku dolu insanların birbirlerini bulması dileğiyle...
Bir ilişkinin ne kadar huzurlu ya da tutkulu olduğu insanların huzur ve tutku potensiyellerine göre değişebilir. Sanki ilişki denen şey, 3.cü bir şahısmış da her şey ondan bekleniyormuş gibi bir muhabbet dönüyor. Dayanamadım yazdım artık :) Kendinizi analiz edin, kendinizi düzeltin; tutkuyu huzuru kendinizde arayın-bulun ki ilişkide de olabilsin. İlişkiden, sıkılıp yeni arayışlara giren insanlar aslında hayatında kendine ruhsal zihinsel hatta duygusal yatırım yapmayan kişilerden oluşabiliyor. Bir süre -karşıdaki insanın yeni olması sebebiyle- hayatınızda hareketlilik varmış gibi geliyor,alışınca sıkılıyorsunuz. Esas yenileyemediğimiz kendimizden sıkılıyoruz da, haberimiz yok. İlişkisi olmadığı için bitik hisseden insanlar da kendiyle arkadaş olamamış, yüzleşmekten kaçan ve illüzyon arayan insanlar olabilir mi?
Siz kendinizi yenilerken karşıdaki olduğu yerde sayıyor ve siz bundan sıkılıyorsanız, sizlere bir lafım yok.
Zaten huzurlu ve zaten tutku dolu insanların birbirlerini bulması dileğiyle...
0
uzun süreli bir ilişkiyse zaten huzur ama öyle çokta ciddi değilse yarı yarıya dağılımda yarar var
0
22. kesinlikle tutkulu iliski. Birbirimizden asla vazgecemiyoruz guveni her seyden onemli.
0
hem huzur hem tutku olamıyor muymuş?
huzur olmadan tutkunun hiçbir manası yok benim için. gerilmek için yeterince sebebim var, bir de ilişkiye ihtiyacım yok. yaşım da 20 bu arada.
huzur olmadan tutkunun hiçbir manası yok benim için. gerilmek için yeterince sebebim var, bir de ilişkiye ihtiyacım yok. yaşım da 20 bu arada.
0
huzur olmayınca ben bütün köprüleri yakıyorum valla had safhada cinsel çekim vs olsa bile. denge güzel şey ikisinin dengesi mutluluk getiriyor.
yaş 23
yaş 23
0
tutkuyu iniş çıkışlı, tartışmalı ama yine de vazgeçmemeli ilişki şeklinde algılamıyorum.
benim anladığım şekliyle tutkulu ve huzurlu olmalı.
yaş 25
benim anladığım şekliyle tutkulu ve huzurlu olmalı.
yaş 25
0
pokerface
1. bu memlekette 170 üzeri kadınların giyebileceği diz hizasında / biraz dizin üstünde elbise yok mu yahu? neden hepsi süper mini oluyor? uzun bir insan sayılmam ama bir ben değilimdir herhalde bunu yaşayan? geçen gün mangonun ofis kıyafetlerinden denedim, hepsi mi kısa olur? hangi ofiste giyiyorlar
1. bu memlekette 170 üzeri kadınların giyebileceği diz hizasında / biraz dizin üstünde elbise yok mu yahu? neden hepsi süper mini oluyor? uzun bir insan sayılmam ama bir ben değilimdir herhalde bunu yaşayan? geçen gün mangonun ofis kıyafetlerinden denedim, hepsi mi kısa olur? hangi ofiste giyiyorlar bunları? anlıyorum 160 olan kadın giyince usturuplu oluyor da biz napıcaz?
2. topuklu ayakkabı giymeye alışkınsanız nasıl alıştınız? topuklu derken klasik, abartılı olmayan şeyler alıyorum (demandware.edgesuite.net
gibi), alırken "bu giyilir ya" diyorum. ama sanki giyip çıkınca çok abartılı duruyormuş gibi hissediyorum. sonra rafta bekliyorlar.
2. topuklu ayakkabı giymeye alışkınsanız nasıl alıştınız? topuklu derken klasik, abartılı olmayan şeyler alıyorum (demandware.edgesuite.net
gibi), alırken "bu giyilir ya" diyorum. ama sanki giyip çıkınca çok abartılı duruyormuş gibi hissediyorum. sonra rafta bekliyorlar.
0
O kıyafetler Türkiye ortalaması 1.60-1.65 düşünülerek hep ayarlanıyor. Mangoda bazı modeller o kadar da kısa değil maalesef tek tek arayıp dolaşacaksın ama Yargıcı, Twist gibi mağazalarda belki biraz daha pahalı ama daha rahat bulabilirsin onların kesimleri nispeten uzun oluyor.
0
gecen gün bir haber vardı kadın uc yıldır ofiste aynı seyleri giyiyomus. cesaret edebilirsen bu olaya bir girsen ilah olursun. google a "Matilda Kahl"
0
boyum 170, giymiyorum topuklu. uzun boylu (en azından türk standartlarında) bir kadın olmanın en büyük avantajı zaten bence topuklu zorunluluğunun ortadan kalkması. dolgu topuk fln giyiyorum bazen, ama acı çektiren şeyleri giyemem. onun dışında istersen 180 ol, giymek istiyorsan giy, abartılı diye düşünme.
elbise konusundan ben de çok mustaribim. yani yargıcı, network fln iyi hoş da, 24 yaşında bir insanım. etek döpiyes giyinmek istemiyorum. terkostan 10 liralık elbise alıp çıkmak istiyorum. diğer arkadaşların aldıkları benim götümü örtmüyor, tunik tişört gibi oluyor. devlet bize bahmiyur. :(
elbise konusundan ben de çok mustaribim. yani yargıcı, network fln iyi hoş da, 24 yaşında bir insanım. etek döpiyes giyinmek istemiyorum. terkostan 10 liralık elbise alıp çıkmak istiyorum. diğer arkadaşların aldıkları benim götümü örtmüyor, tunik tişört gibi oluyor. devlet bize bahmiyur. :(
0
trachemys scripta elegans düşündüklerimi benden daha iyi ifade etmiş. ofis falan dedim ama bizim ofis etek-ceket takımı kaldırmaz mesela. çok salaş olmayan ama düzgün şeyler giymek istiyorum. zaten network, fabrika, roman, park bravo, ipekyol'a para verirsem batarım :D
babam ayakkabıcı benim zaten, acı çektiren ayakkabı giymek gibi bir şeyi istesem de yapamam :D estetik olarak güzel duruyor diye arada sırada giyesim geliyor sadece.
babam ayakkabıcı benim zaten, acı çektiren ayakkabı giymek gibi bir şeyi istesem de yapamam :D estetik olarak güzel duruyor diye arada sırada giyesim geliyor sadece.
0
nilmiye
tırnaklarımı yemeyi bırakmaya çalışıyorum. güzel görünmelerinin beni teşvik edeceğini düşünerek oje falan da sürmek istiyorum. ama şeytan tırnağı gibi şeyler yüzünden ojeyle de güzel görünmüyor. dahası tırnaklarımın şekli de çirkin galiba. kısa değil ama böyle oval şekilde uzamıyor.var mı tavsiyeniz
tırnaklarımı yemeyi bırakmaya çalışıyorum. güzel görünmelerinin beni teşvik edeceğini düşünerek oje falan da sürmek istiyorum. ama şeytan tırnağı gibi şeyler yüzünden ojeyle de güzel görünmüyor. dahası tırnaklarımın şekli de çirkin galiba. kısa değil ama böyle oval şekilde uzamıyor.
var mı tavsiyeniz bunlara?
krem, şöyle kes, bunu sür, hepsi kabulüm.
var mı tavsiyeniz bunlara?
krem, şöyle kes, bunu sür, hepsi kabulüm.
0
önemli bir husus olduğunu şimdi anlayarak:
törpüden içim gıcıklanıyor ve o derileri yolan şey yüzünden bayılabilirim. bu yüzden kendim halletmem gerek.
törpüden içim gıcıklanıyor ve o derileri yolan şey yüzünden bayılabilirim. bu yüzden kendim halletmem gerek.
0
kağıt törpü al manikurcune gotur onu kullanmasını iste. derileri yolan şeyi yaptırmak zorunda değilsin tırnak etlerinin kesilmesini değil ittirilmesini istiyorum de, oyle yapan manıkurculer var. oyle yaptr
0
arockm
Merhaba arkadaşlar, özelden anket açma lan diye bir sürü küfür yesemde, yılmadım devam ediyorum.Kaç yaşında ölmek isterdiniz? Gerçekçi olalım, sayıları abartmayalım.
Merhaba arkadaşlar, özelden anket açma lan diye bir sürü küfür yesemde, yılmadım devam ediyorum.
Kaç yaşında ölmek isterdiniz?
Gerçekçi olalım, sayıları abartmayalım.
Kaç yaşında ölmek isterdiniz?
Gerçekçi olalım, sayıları abartmayalım.
0
"İhtiyarlık ile gençlik diyerek,
Şu hayatı ikiye böldürme
Ey büyüken de büyük 'Allahım',
Benden evvel sikimi öldürme!"
Şu hayatı ikiye böldürme
Ey büyüken de büyük 'Allahım',
Benden evvel sikimi öldürme!"
0
vallaha elden ayaktan dustugumde gideyim istiyorum, yas fark etmez. birine muhtac olmadan yasayabildigim yasa kadar gidebilirim ins
0
98. abartı değil, hedefim bu. 99'u görmem gibi geliyor ama.
sonuçta yaşam süresi uzadı :D geldim 30 yaşına zaten daha çocuğum torunum olacak da görücem? anca yeter.
sonuçta yaşam süresi uzadı :D geldim 30 yaşına zaten daha çocuğum torunum olacak da görücem? anca yeter.
0
şimdi. yani 24ümde. 6 ayımın kaldığını bildiğim bi hastalığım olsun, süründürmeden tak diye götürecek bi hastalık. tek duam, dileğim bu. bi hastalığım çıksın ve 6 ayın kaldı yaklaşık desinler. valla başka bi şekilde ölmek istemezdim :D ama allah bilir 90ıma kadar falan yaşarım bu kafayla -_-
0
istemek başlı başına bir abartıdır, senin bahsettiğin şey, kanaat.
bana sonsuzluk verilmeyecekse eğer, hiç bir duruma kanaat etmem. annemin ve sevdiceğin (olursa yıllar sonra çocuk) esasen beni yanlışlıkla sevenlerin üzülmeyeceği müsait bir zaman dilimi benim için uygundur.
bana sonsuzluk verilmeyecekse eğer, hiç bir duruma kanaat etmem. annemin ve sevdiceğin (olursa yıllar sonra çocuk) esasen beni yanlışlıkla sevenlerin üzülmeyeceği müsait bir zaman dilimi benim için uygundur.
0
fazla fark etmez. zaten ölü gibi yaşıyorum, yaptığım hiç bir şey yok. 60 yeter.
0
Viagrayla bile kalkmadığı gün ölmek isterim.
Belim bükülüp başkasına muhtaç kaldığım gün ölmek isterim.
Belim bükülüp başkasına muhtaç kaldığım gün ölmek isterim.
0
Uzun bir süre ölmeyeyim ama el ayak da düşmesin, lazım onlar. O şekilde en uzun ne kadar olursa, metematik hesabını bilemedim.
0
Uzun bir süre ölmeyeyim ama el ayak da düşmesin, lazım onlar. O şekilde en uzun ne kadar olursa, metematik hesabını bilemedim.
0
bunamadan, ihtiyaçlarımı kendi kendime görebileceğim maksimum yaşta. normal şartlar altında bu beslenme ve yaşam tarzıyla 50'de nalları dikerim ama bazı insanlar hiç sağlıklı yaşam diye kastırmamasına rağmen 100 yaşında zıpkın gibi oluyor. öyle olacaksa 100'ü görmek isterim mesela.
yaşamaya dair pek bir isteğim ya da heyecanım yok, şu an öleceksin deseler ses etmem herhalde ama ne olacağını görmek istiyorum. o yüzden, kendime yetebildiğim sürece maksimumu yaşamak isterdim.
mesela 2074 nba play-off'larını izleyebilmek isterdim. çok eğlenceli olurdu. ya da ne bileyim, şimdi alzheimer'ın tedavisi yok ya, bana 66 yaşımdayken alzheimer teşhisi koyarlardı, iki tane hap yutup iğne olurdum ve iyileşirdim jshfjkl. bu tarz, daha gelişkin, daha farklı bir dünyayı görmek istiyorum. o yüzden durmak yok yola devam. istikrar sürsün der meister yaşlansın.
yaşamaya dair pek bir isteğim ya da heyecanım yok, şu an öleceksin deseler ses etmem herhalde ama ne olacağını görmek istiyorum. o yüzden, kendime yetebildiğim sürece maksimumu yaşamak isterdim.
mesela 2074 nba play-off'larını izleyebilmek isterdim. çok eğlenceli olurdu. ya da ne bileyim, şimdi alzheimer'ın tedavisi yok ya, bana 66 yaşımdayken alzheimer teşhisi koyarlardı, iki tane hap yutup iğne olurdum ve iyileşirdim jshfjkl. bu tarz, daha gelişkin, daha farklı bir dünyayı görmek istiyorum. o yüzden durmak yok yola devam. istikrar sürsün der meister yaşlansın.
0
Esinsin
Dijital ortamdaki fotograflarinizi basiyor musunuz ? Yoksa gereksiz bir eylem mi ?
Dijital ortamdaki fotograflarinizi basiyor musunuz ? Yoksa gereksiz bir eylem mi ?
0
çok beğendiklerimi bastırıyorum. anne-babamın evinin bir duvarı fotoğraf ağacı. bastırıp onlara veriyorum. bir de çok özel olanları bastırıyorum. mesela ablam doğuma giderken annem-ablam-ben olan fotoğraf gibi.
0
Gereksiz değil yalnız bastıracaksanız yüksek çözünürlüklü fotoğraflarınızı büyük kağıtlara bastırın. Hem günümüz dijital fotoğraf teknolojisinin nimetlerinden yararlanmış olursunuz hem de basılmış fotoğrafın güzelliğini görürsünüz. Ekrandan izlerken o keyfi vermiyorlar, basınca farklı oluyor.
0
gonul_isleri
yeni ayakkabı aldım. denediğimde iyiydi. giymeye başladığımda biraz sıkmaya başladı 15 dkdan sonra. tırnaklara baskı yapıyor. serçe parmağımı sıkıyor şişiriyor. uzun süre giyemiyorum. ayakkabı eninden genişler ama boydan genişler mi? var mı bir çaresi?
yeni ayakkabı aldım. denediğimde iyiydi. giymeye başladığımda biraz sıkmaya başladı 15 dkdan sonra. tırnaklara baskı yapıyor. serçe parmağımı sıkıyor şişiriyor. uzun süre giyemiyorum. ayakkabı eninden genişler ama boydan genişler mi? var mı bir çaresi?
0
boydan da genişler.
bir hafta sonra çiçek olur, tabi 2 numara filan küçük almadığını varsayıyorum.
bir hafta sonra çiçek olur, tabi 2 numara filan küçük almadığını varsayıyorum.
0
o kadar küçük değil. genişletmek için bir yol var mı? şunu şunu yap gibi.
0
Ayakkabıcılarda kalıbın içine sokup genişletiyorlar. Onlara götürsen?
0
genel bilgilendirme olsun: hakiki deri veya tekstil değilse ayakkabı genişlemez. tekstil hatta çok az genişler. suni deri esnemez zaten. ayrıca deri & tekstiller bile boydan pek genişlemez.
ayakkabı denerken de burun kısmına dokunduğunuzda biraz boşluk kalması lazım başparmağınız ve ayakkabının ucu arasında. aksi halde o ayakkabı size uygun değildir.
not: babam ayakkabı tamircisi. boştan sallamıyorum :D
ayakkabı denerken de burun kısmına dokunduğunuzda biraz boşluk kalması lazım başparmağınız ve ayakkabının ucu arasında. aksi halde o ayakkabı size uygun değildir.
not: babam ayakkabı tamircisi. boştan sallamıyorum :D
0
VIPCH
Yas 25 ancak genel stresstenmidir yoksa genetikmidir bilmem, yan tarafta beyazlamalar var. Erkekler icin olan bir cok sac ürününü kullandim ama bir yarari olmadi. En son boyamada karar kildim. Iki sorum var.Sac boyasini alinca, hepsini birden kullanmak zorundamiyiz? Yoksa kalani saklayip 2 hafta son
Yas 25 ancak genel stresstenmidir yoksa genetikmidir bilmem, yan tarafta beyazlamalar var. Erkekler icin olan bir cok sac ürününü kullandim ama bir yarari olmadi. En son boyamada karar kildim. Iki sorum var.
Sac boyasini alinca, hepsini birden kullanmak zorundamiyiz? Yoksa kalani saklayip 2 hafta sonra yine kullanabilirmiyim?
Bu boyalar hafif deriye temasedince, 15 dakika sonra yikandiginda iz birakiyor mu?
EDIT1: Boyayacaz dediysek 60 lik amcalarda durdugu gibi degil tabiki. Anlasilmayacak sekilde tonlama diyelim :)
EDIT2: Yorumlardan sonra vaz gectim. Böyle daha karizmatigim diye kendimi avutmaya basladim. Saka maka, inanir gibide oldum yani.
Sac boyasini alinca, hepsini birden kullanmak zorundamiyiz? Yoksa kalani saklayip 2 hafta sonra yine kullanabilirmiyim?
Bu boyalar hafif deriye temasedince, 15 dakika sonra yikandiginda iz birakiyor mu?
EDIT1: Boyayacaz dediysek 60 lik amcalarda durdugu gibi degil tabiki. Anlasilmayacak sekilde tonlama diyelim :)
EDIT2: Yorumlardan sonra vaz gectim. Böyle daha karizmatigim diye kendimi avutmaya basladim. Saka maka, inanir gibide oldum yani.
0
abicim 25 yaşında saç mı boyanır?
30 yaşındayım epey başladı bende. benimkisi genetik ama babamın saçları 2 günde bembeyaz olmuştu
benim hoşuma gidiyor biraz hayatı pek de "ski daşağına denk" yaşamadığını gösteriyor :)
30 yaşındayım epey başladı bende. benimkisi genetik ama babamın saçları 2 günde bembeyaz olmuştu
benim hoşuma gidiyor biraz hayatı pek de "ski daşağına denk" yaşamadığını gösteriyor :)
0
erkeklere özel saç boyaları var, çok yakından takip etmedim süreci ama bir tanıdığımın boyadığını bile anlamamıştık. bence denemeye değer.
0
valla kendi aramızda saçını boyatan arkadaşlarımız ne muhabbetlere meze oluyorlar bilsen.
benim sakallarda başladı.. yaş 30. dökülmesin beyazlasın bence. saçına zarar verme bence.
benim sakallarda başladı.. yaş 30. dökülmesin beyazlasın bence. saçına zarar verme bence.
0
3 numaraya vur gitsin. keller her götü eller deyip, ben sifira vurdururdum. takma kafana böyle seyleri.
0
Saçını boyama. Boya aşırı derecede kanserojen. Ve saçı inanılmaz derecede yıpratıyor.
0
boyat ama arkandan dalga geçileceğini bil. ben erkek olsam ve böyle radikal bir değişiklik yapacak olsam önce bir çevremi değiştirirdim. beyaz saçlı halimi bilenleri azaltırdım.
dayım bir kez boyattı hala dalga geçiyorzu ailecek, dışarıdakiler kim bilir neler dedi. anlaşılmayacak tonlama olmuyor dipten çıkıyor, birde eski halini biliyorlar.
dayım bir kez boyattı hala dalga geçiyorzu ailecek, dışarıdakiler kim bilir neler dedi. anlaşılmayacak tonlama olmuyor dipten çıkıyor, birde eski halini biliyorlar.
0
Tabi ki de boya daha yaşın genç.
Bazı boyalar daha sonra da kullanılabiliyor ama genelinin açıldığı anda kullanılması gerekiyor ve saklama süresi yok.
Deriye temas edince iz bırakır ama cilt temizleyicilerle veya boya silmek için imal edilmiş özel bezlerle silince çıkıyor. Dert edilecek bir şey değil.
Bazı boyalar daha sonra da kullanılabiliyor ama genelinin açıldığı anda kullanılması gerekiyor ve saklama süresi yok.
Deriye temas edince iz bırakır ama cilt temizleyicilerle veya boya silmek için imal edilmiş özel bezlerle silince çıkıyor. Dert edilecek bir şey değil.
0
yaşım 30. saçımda yer yer beyazlar var. kesinlikle boyatmam. erkekte aralarda beyaz saçın daha karizmatik durduğunu düşünüyorum.
dökülme yoksa sorun yapma bence. kellik fena. ama beyaz saç iyidir.
dökülme yoksa sorun yapma bence. kellik fena. ama beyaz saç iyidir.
0
aman ya boya gitsin, ama sadece beyaz kısımları boyama yamalı gibi olur. iyi bir yerde boyat, o sırada nasıl yaptıklarını gözlemle, ona göre sonra beğenirsen kendin yaparsın.
0
Boyarsanız beyazlarınız çoğalır benden söylemesi. Ayrıca istediğiniz kadar uğraşın 60'lık amcalarda durduğu gibi durmasın diye sizde de aynen o şekil duracak. Hele saçın tamamını boyamayınca iyice belli olacak. E saçın tamamını boyayınca da peruk gibi duracak.
Beyazlar seksidir, beyazlarınızla barışın.
Beyazlar seksidir, beyazlarınızla barışın.
0
pokerface
Tüm ürünlerini kendi bünyelerinde üreten şirketler için kullanıldığını biliyorum ama Türkçe direkt bir karşılığı var mıdır bunun?
Tüm ürünlerini kendi bünyelerinde üreten şirketler için kullanıldığını biliyorum ama Türkçe direkt bir karşılığı var mıdır bunun?
0
cenkist
Yok dimi lan öyle bi dünya ?
Yok dimi lan öyle bi dünya ?
0
eksi sozlukte eksiyen adam
Gencturkcell indirimi geciyor mu? vip olmayan salon.
Gencturkcell indirimi geciyor mu? vip olmayan salon.
0
deadline
İkisinden biri ama başka seçenek yok. Hangisi daha güzel?
İkisinden biri ama başka seçenek yok. Hangisi daha güzel?
0
Rihanna'nın o elleri nolcak öyle ya allam akbaba pençesi gibi, tüm şirinliği sıfırlıyor. Beyonce.
Şöyle bulunsun;
i.dailymail.co.uk
Şöyle bulunsun;
i.dailymail.co.uk
0
beyonce o baldırlarla rihannanın yanından geçemez. tam bir roberto carlos kendisi
rihanna daha güzel
rihanna daha güzel
0
biyonse çünkü rihannadan x50032456 daha feminen. rihannanın erkeksi hareketlerini sevmiyorum.
0
rihanna yer yüzündeki en güzel zenci
thatgrapejuice.net
cdn.rsvlts.com
baksana ağğğbi. feminen değil diyen kör olur.
thatgrapejuice.net
cdn.rsvlts.com
baksana ağğğbi. feminen değil diyen kör olur.
0
Beyonce çok erkeksi, buradan eksi puan. Ama geri kalan her şeyiyle Rihanna'yı döver sanırım.
Gerçi Rihanna da çok çılgın. Genç olmasından kaynaklı sanırım. :)
Rihanna dedim gitti.
Ama genel olarak değerlendirdim, güzellik olarak değil. "Hangisi verse s.kersin" gibi oldu. Kusura bakma.
Madem öyle ben de biraz bok atayım:
cdn.emgn.com
devinfeldman.files.wordpress.com
Gerçi Rihanna da çok çılgın. Genç olmasından kaynaklı sanırım. :)
Rihanna dedim gitti.
Ama genel olarak değerlendirdim, güzellik olarak değil. "Hangisi verse s.kersin" gibi oldu. Kusura bakma.
Madem öyle ben de biraz bok atayım:
cdn.emgn.com
devinfeldman.files.wordpress.com
0
rihanna tam bir paçoz.
beyonce'nin geçmişi de paçozluktan sıyırma ama sonrasında tam bir diva olmayı başardı, iyi takım çalışması.
beyonce'nin geçmişi de paçozluktan sıyırma ama sonrasında tam bir diva olmayı başardı, iyi takım çalışması.
0
moonwell
geçtiğimiz haftasonu bir anda hem eşimin, hem de benim bilgisayarıma bir pop-up'lar silsilesi dadandı.(eşim windows kullanıyor, ben mac). facebook, sözlük, her zaman girdiğimiz güvendiğimiz sitelerden başka bir yere girmememize rağmen aynı anda ikimizin de bilgisayarında aynı sorun oluştu. hangi sit
geçtiğimiz haftasonu bir anda hem eşimin, hem de benim bilgisayarıma bir pop-up'lar silsilesi dadandı.
(eşim windows kullanıyor, ben mac). facebook, sözlük, her zaman girdiğimiz güvendiğimiz sitelerden başka bir yere girmememize rağmen aynı anda ikimizin de bilgisayarında aynı sorun oluştu. hangi sitede, hangi linke (hatta link olmayan yerlere) tıklarsak tıklayalım, yeni bir pencerede sürekli değişen youradexchange.com'dan yönlendirilen türlü reklamlar açılıyor. ikimiz de kendi bilgisayarlarımızda tarama yaptık, bir sürü farklı program indirdik filan ama çare olmadı. sadece pop-up blocker ile geçici olarak sorunu görmezden gelebiliyoruz.
az önce cep telefonum ile normalde kullandığım mobil internet bağlantısı yerine evimizin wi-fi bağlantısı ile bağlandığımda aynı reklamların cep telefonumda da açıldığını gördüm.
bu işin sorumlusu modemimiz olabilir mi? modem virüsü diye bir şey mi var? ne yapmamız lazım?
(eşim windows kullanıyor, ben mac). facebook, sözlük, her zaman girdiğimiz güvendiğimiz sitelerden başka bir yere girmememize rağmen aynı anda ikimizin de bilgisayarında aynı sorun oluştu. hangi sitede, hangi linke (hatta link olmayan yerlere) tıklarsak tıklayalım, yeni bir pencerede sürekli değişen youradexchange.com'dan yönlendirilen türlü reklamlar açılıyor. ikimiz de kendi bilgisayarlarımızda tarama yaptık, bir sürü farklı program indirdik filan ama çare olmadı. sadece pop-up blocker ile geçici olarak sorunu görmezden gelebiliyoruz.
az önce cep telefonum ile normalde kullandığım mobil internet bağlantısı yerine evimizin wi-fi bağlantısı ile bağlandığımda aynı reklamların cep telefonumda da açıldığını gördüm.
bu işin sorumlusu modemimiz olabilir mi? modem virüsü diye bir şey mi var? ne yapmamız lazım?
0
Selam Bu durum bütün bilgisayarlar kapalıyken ve sadece telefon wifi kullanırken de geçerli mi ?
Windows düşmanı biri olarak suçu o tarafa atmak istiyorum ama elimde herhangi bri bulgu yok.
Windows düşmanı biri olarak suçu o tarafa atmak istiyorum ama elimde herhangi bri bulgu yok.
0
malwarebites
adwcleaner
hitmanpro
bu üçüyle taratıp temizledikten sonra kurtuldum. hitmanpro en ayrıntılı temizleyen sanırım. ne önerdilerse uyguladım, bir şey kalmadı.
tabi - pcde geçerli bu. telefonlar için çözüm bulamadım.
adwcleaner
hitmanpro
bu üçüyle taratıp temizledikten sonra kurtuldum. hitmanpro en ayrıntılı temizleyen sanırım. ne önerdilerse uyguladım, bir şey kalmadı.
tabi - pcde geçerli bu. telefonlar için çözüm bulamadım.
0
hayyam ara - evet, yani modemden şüphelenme sebebim bundan dolayı zaten. neyle bağlanırsak bağlanalım aynı sorun var.
0
Tum cihazlarin ayni ag uzerinden bağlandığı icin sorun yaşıyorsunuz, sorun modem de degil, modeme bağlanan cihazlarda
0
Modem uzurinde dns ayari yapilmis olabilme ihtimali geliyor aklima. Eger oyleyse bilgilerinzde coktan calinmistir. Modem uzerinden dns ayarlari yapilan bolumu kontrol edin.
0
murder of neon
Şimdi vakit yaklaştıkça göt korkusu arttı. Bu noktada bizim kuşanmamız gereken silahlar nedir ? Sadece "olur" veya "izin" verdiğimiz zaman mı gönderme hakları olacak. Ben mesela imtiyaz vermediğim sürece gönderme hakları var mı?Mesela ekte bir ipnelik varmış gibi hissettiğim mesaj. ALMAMAK için de b
Şimdi vakit yaklaştıkça göt korkusu arttı. Bu noktada bizim kuşanmamız gereken silahlar nedir ? Sadece "olur" veya "izin" verdiğimiz zaman mı gönderme hakları olacak. Ben mesela imtiyaz vermediğim sürece gönderme hakları var mı?
Mesela ekte bir ipnelik varmış gibi hissettiğim mesaj. ALMAMAK için de bir şey yapmam gerekiyor mu? Gelen mesajı okuöadan bile silebilir miyim?
Mesela ekte bir ipnelik varmış gibi hissettiğim mesaj. ALMAMAK için de bir şey yapmam gerekiyor mu? Gelen mesajı okuöadan bile silebilir miyim?
0
valla bence en güzeli hiç kaale almayın.
mesaj atan olursa:
"ben artık izin vermiyorum aksi takdirde şikayetimi gerekli yerlere yapacağım.siz düşünün artık" deyip.
benim stratejim bu açıkçası
edit: bana da ibnelik var gibi geldi
mesaj atan olursa:
"ben artık izin vermiyorum aksi takdirde şikayetimi gerekli yerlere yapacağım.siz düşünün artık" deyip.
benim stratejim bu açıkçası
edit: bana da ibnelik var gibi geldi
0
Bunu geçen ben de sordum, hiçbir şey yapman gerekmiyor. Zaten bu çakallığı yapan yerler de akıllanıyor. Little Caesars da bu tarz bir mesaj atmıştı bana, ertesi gün uyardılar belli ki akıllandı, şimdi sms almak istiyorsanız bize mesaj atıp onay verin demeye başladı. Sen bunları görmezden gel, hiçbirisine izin vermedin zaten, vermediğin izni de iptal etmene gerek yok.
0
kanunen cevap vermediğinizde otomatik istemiyorsunuz demek oluyor. şark kurnazlığı bu. seve seve şikayet edebilirsiniz
0
@argent dawn şikayet nereden gerçekleşiyor. Bununla ilgili şikayet sadece mahkeme yolu ile mi? BTK üzerinden mi?
0
yetkili kurum gümrük ve ticaret bakanlığı. bu arada alışveriş yaptığınızda gelen onay mailleri vs kapsam dışında. reklam olarak adlandırılıcak smslerin gönderilmesi yasaklanıyor.
0
evrenos gazi
Yetişkin bir erkeğin, evlenmeyi, çocuk sahibi olmayı istemesi çok mu marjinal bir şey?Nişanlımla hiç vakit kaybetmeden evlenmek istiyorum. O ilk zamanları ağız tadıyla yaşamak ve çok çok yakın zamanda da çocuk sahibi olmak istiyorum. Bana onun hamile halleriyle ilgilenmek, gerekirse ,ki olmaz da, ka
Yetişkin bir erkeğin, evlenmeyi, çocuk sahibi olmayı istemesi çok mu marjinal bir şey?
Nişanlımla hiç vakit kaybetmeden evlenmek istiyorum. O ilk zamanları ağız tadıyla yaşamak ve çok çok yakın zamanda da çocuk sahibi olmak istiyorum. Bana onun hamile halleriyle ilgilenmek, gerekirse ,ki olmaz da, kaprisleriyle bile uğraşmak hoş geliyor. Bebeğimiz olsun, seveyim, bağrıma basayım istiyorum. Kokusunu ciğerlerime çekeyim istiyorum.
Yeni doğmuş bebeklerini seven insanları görünce istemsizce gözlerim doluyor mutluluktan.
Bir erkeğin bu duyguları bu kadar yoğun yaşaması anormal mi? Çok istediğinle imtihan olursun, bu kadar isteme falan diyor insanlar.
Erkek adamın bu kadar evlilik falan meraklısı olması hoş değil diyorlar.
Çok mu anormalim anlamadım?
İçim içime sığmıyor. Durduramıyorum. Çok şükür Allah'a belki nişanlımla çok güzel anlaşmamızdan, aramızda hiç problem olmamasından dolayı bu kadar eminim. İnsanlar evliliğe öcü gözüyle bakıyorlar nedense.
Herkesin, dur daha şimdi ilk aylar, sonra kavgalar başlar dediği zamanları çok mutlu geçirdik. Dur bakalım hele bi isteme faslı başlasın onu tanıyamazsın dediler. Aksine beni daha da mutlu eden bir insan oldu.
Sen asıl meseleyi nişan evresinde aileler her şeye karışınca görürsün dediler. Kimse kimseye karışmadı, ailelerimiz birbirlerini çok seviyor. Nişanlımın ailesi maddi anlamda yükümü hafifletti, benim ailem prensesler gibi (kendi imkanları dahilince) karşıladı nişanlımı tüm nişan evresinde.
Eee, nerede sorun? Nişanlanalı da bir ayı geçti. Biz daha da iyiyiz.
Beni korkutup durmasınlar artık. Hiç mi sevip de mutlu olan olmadı ki bu dünyada da bize devamlı sorunlara hazır ol mesajları veriyorlar. Biz tartışmıyor muyuz? Bizim de sorunlarımız oluyor. Ama konuşulup çözülüyor. Kavga boyutuna çıkmıyor, çıkamıyor.
Neyse, sadede gelelim, benimkisi aşktan mı? Bu hislerim yani. Çok sevmekten mi? Kızım olsun istiyorum mesela (sağlıklı olsun da erkek kız fark etmez). Kız çocukları çok özel geliyor bana. Kız çocuğu görünce gözlerim doluyor. Mesela şu 23 Nisan'da şiir sırasında gülme krizine giren yavrucağı binlerce kez izledim. Şaka gibi ama o güldükçe mutluluktan gözlerim doldu.
Bir erkek için bu kadar yoğun hisler anormal mi yani?
Yaşım 26 bu arada. Ama kendimi bildim bileli evlenmek, çift olmak vs. heves ettiğim şeylerdi.
Edit: Bu bilgi bu duyuru için gereksiz ama vermek istedim. :) Şimdiden sokaktan sahiplendiğimiz iki evladımız da var. Benim 3,5 yaşında Sibiryalı bir kızım, onun da 1 yaşına basmamış melez bir oğlu var. :)
Nişanlımla hiç vakit kaybetmeden evlenmek istiyorum. O ilk zamanları ağız tadıyla yaşamak ve çok çok yakın zamanda da çocuk sahibi olmak istiyorum. Bana onun hamile halleriyle ilgilenmek, gerekirse ,ki olmaz da, kaprisleriyle bile uğraşmak hoş geliyor. Bebeğimiz olsun, seveyim, bağrıma basayım istiyorum. Kokusunu ciğerlerime çekeyim istiyorum.
Yeni doğmuş bebeklerini seven insanları görünce istemsizce gözlerim doluyor mutluluktan.
Bir erkeğin bu duyguları bu kadar yoğun yaşaması anormal mi? Çok istediğinle imtihan olursun, bu kadar isteme falan diyor insanlar.
Erkek adamın bu kadar evlilik falan meraklısı olması hoş değil diyorlar.
Çok mu anormalim anlamadım?
İçim içime sığmıyor. Durduramıyorum. Çok şükür Allah'a belki nişanlımla çok güzel anlaşmamızdan, aramızda hiç problem olmamasından dolayı bu kadar eminim. İnsanlar evliliğe öcü gözüyle bakıyorlar nedense.
Herkesin, dur daha şimdi ilk aylar, sonra kavgalar başlar dediği zamanları çok mutlu geçirdik. Dur bakalım hele bi isteme faslı başlasın onu tanıyamazsın dediler. Aksine beni daha da mutlu eden bir insan oldu.
Sen asıl meseleyi nişan evresinde aileler her şeye karışınca görürsün dediler. Kimse kimseye karışmadı, ailelerimiz birbirlerini çok seviyor. Nişanlımın ailesi maddi anlamda yükümü hafifletti, benim ailem prensesler gibi (kendi imkanları dahilince) karşıladı nişanlımı tüm nişan evresinde.
Eee, nerede sorun? Nişanlanalı da bir ayı geçti. Biz daha da iyiyiz.
Beni korkutup durmasınlar artık. Hiç mi sevip de mutlu olan olmadı ki bu dünyada da bize devamlı sorunlara hazır ol mesajları veriyorlar. Biz tartışmıyor muyuz? Bizim de sorunlarımız oluyor. Ama konuşulup çözülüyor. Kavga boyutuna çıkmıyor, çıkamıyor.
Neyse, sadede gelelim, benimkisi aşktan mı? Bu hislerim yani. Çok sevmekten mi? Kızım olsun istiyorum mesela (sağlıklı olsun da erkek kız fark etmez). Kız çocukları çok özel geliyor bana. Kız çocuğu görünce gözlerim doluyor. Mesela şu 23 Nisan'da şiir sırasında gülme krizine giren yavrucağı binlerce kez izledim. Şaka gibi ama o güldükçe mutluluktan gözlerim doldu.
Bir erkek için bu kadar yoğun hisler anormal mi yani?
Yaşım 26 bu arada. Ama kendimi bildim bileli evlenmek, çift olmak vs. heves ettiğim şeylerdi.
Edit: Bu bilgi bu duyuru için gereksiz ama vermek istedim. :) Şimdiden sokaktan sahiplendiğimiz iki evladımız da var. Benim 3,5 yaşında Sibiryalı bir kızım, onun da 1 yaşına basmamış melez bir oğlu var. :)
0
bence mutluysanız boşverin gitsin, normalseniz ne olacak, değilseniz ne olacak? ne güzel yazmışsınız işte. mutluluğunuza kimsenin sınıflandırmasıyla gem vurmayın. kim ne düşünürse düşünsün hem önemli olan sizin hisleriniz. bu hayat sizin, bi kısım insan olumsuz deneyimler yaşadı diye sizin de yaşayacağınız anlamına gelmiyor bu..
umarım böyle devam eder evlenir, sağlıklı bir bebeğiniz olur ve ailenizle birlikte daha mutlu günler yaşarsınız.
umarım böyle devam eder evlenir, sağlıklı bir bebeğiniz olur ve ailenizle birlikte daha mutlu günler yaşarsınız.
0
:D Omg, burcun terazi filan mı? Bütün yazıyı gülümseyerek okudum da "sağlıklı olsun da erkek kız farketmez"e gelince kahkahayı patlattım en sonunda :D
Erkeklere çok gereksiz bir devamlı sert durma, ağlamama, duygularını belli etmeme misyonları yükleniyor. Bunun üzerine bir de yurdumuz şartlarında kadınların gereksiz evlenme merakı, kısmeti kaçırmama çabaları eklenince erkekler kendilerini iyice geri çekiyorlar. Ne mutlu ki sen dengin olan birisini bulabilmiş, kendini de ona güzelce açabilmişsin. Kendini kısıtlama ve sorgulama derim; mutluluğunuz daim olsun :)
Erkeklere çok gereksiz bir devamlı sert durma, ağlamama, duygularını belli etmeme misyonları yükleniyor. Bunun üzerine bir de yurdumuz şartlarında kadınların gereksiz evlenme merakı, kısmeti kaçırmama çabaları eklenince erkekler kendilerini iyice geri çekiyorlar. Ne mutlu ki sen dengin olan birisini bulabilmiş, kendini de ona güzelce açabilmişsin. Kendini kısıtlama ve sorgulama derim; mutluluğunuz daim olsun :)
0
Bosverin sizi korkutmaya calisanlari, evlilige karsi olsaniz,neden evlenmiyorsun diyeceklerdi eminim.
boyle duygularla dolu olmaniz cok guzel, mutluluklar dilerim.
boyle duygularla dolu olmaniz cok guzel, mutluluklar dilerim.
0
Ne guzel anlatmissiniz, sizin adınıza da nisanlinis adina da cok mutlu oldum. Bosverin, baska insanlara kulak asmayin. Seviyor, seviliyorsunuz ya önemli olanbu.
0
en az senin kadar (belki daha fazla) ağır abi duruşlu bir abim (kuzenim) var
üstelik o evlenecem diye o kadar deliriyordu ki gitti olmayacak biriyle evlendi, durduramadık :/ kız çocuğu manyağı idi ikiz kızları oldu, gerçi bizim sülalede ikiz normal şaşmadık (oğlu da var) kızların saçlarını örüyor, tokalar alıyor, dizi seyredeklermiş diye ona göre program yapıyor filan...ben küçükken benim saçlarımı da inanılmaz severdi, bana çok kızardı erkek gibi giyiniyorum diye, pembelere filan özendirmeye çalışırdı, benim hayatımda başka kimse saçlarını sevmemiştir herhalde :))) Ki bu baya kodu mu oturtacak bir adam ya, beklenti bambaşka oluyor demek ki...
Kısacası var yani böyle insanlar hatta fazlaca "erkek" durmak zorunda olup içi böyle olan adamlar olduğunu düşünüyorum ben. Hem sen seviyorsun da bu kızı, daha ne?
Elalem hep böyle be dayıoğlu boşver, hergün duyduklarımı yazsam roman olur.
üstelik o evlenecem diye o kadar deliriyordu ki gitti olmayacak biriyle evlendi, durduramadık :/ kız çocuğu manyağı idi ikiz kızları oldu, gerçi bizim sülalede ikiz normal şaşmadık (oğlu da var) kızların saçlarını örüyor, tokalar alıyor, dizi seyredeklermiş diye ona göre program yapıyor filan...ben küçükken benim saçlarımı da inanılmaz severdi, bana çok kızardı erkek gibi giyiniyorum diye, pembelere filan özendirmeye çalışırdı, benim hayatımda başka kimse saçlarını sevmemiştir herhalde :))) Ki bu baya kodu mu oturtacak bir adam ya, beklenti bambaşka oluyor demek ki...
Kısacası var yani böyle insanlar hatta fazlaca "erkek" durmak zorunda olup içi böyle olan adamlar olduğunu düşünüyorum ben. Hem sen seviyorsun da bu kızı, daha ne?
Elalem hep böyle be dayıoğlu boşver, hergün duyduklarımı yazsam roman olur.
0
nazar boncuğu eksik etmeyelim.
sık görülür değil sadece ondan yadırganıyordur. önemli olan nişanlınızın ve sizin ne istediğiniz ve mutluluğunuz.
sık görülür değil sadece ondan yadırganıyordur. önemli olan nişanlınızın ve sizin ne istediğiniz ve mutluluğunuz.
0
ben de benzer duyguları yaşıyorum fazlasıyla.
kafamda olan bazı düşünceler değişmekle beraber onun istekleriyle de mutlu oldum çok.
üç dört beş olsun diyorum şu anda. isteyerek. çocuklarımın ona benzemesini hayal ederek.
kafamda olan bazı düşünceler değişmekle beraber onun istekleriyle de mutlu oldum çok.
üç dört beş olsun diyorum şu anda. isteyerek. çocuklarımın ona benzemesini hayal ederek.
0
"erkek adamın bu kadar evliliğe meraklı olması iyi değil." heyhat! iyi olan ne olmuş oluyor bu durumda? çok sorunlu toplumuz.
çok uzatmayacağım. nasıl hissediyorsanız öyle yaşayın.herkes herşeye laf eder zaten. çocuk sevmeniz filan anormal değil sadece dünyaya bir çocuk getirmeden önce evliliği, çift olarak yaşayacaklarınızı iyice sindirin.
çok uzatmayacağım. nasıl hissediyorsanız öyle yaşayın.herkes herşeye laf eder zaten. çocuk sevmeniz filan anormal değil sadece dünyaya bir çocuk getirmeden önce evliliği, çift olarak yaşayacaklarınızı iyice sindirin.
0
bence gayet normal böyle hissetmeniz. toplum cinsiyetçiliği sadece kadınları etkilemiyor işte :D ne varmış erkeğin böyle şeyler istemesinde?
belli ki aklı başında insansınız, hem zihnen hem kalben mantıklı seçimler yapmışsınız. milleti takmayın, saçma sapan yorumlar her zaman olacaktır.
belli ki aklı başında insansınız, hem zihnen hem kalben mantıklı seçimler yapmışsınız. milleti takmayın, saçma sapan yorumlar her zaman olacaktır.
0
Bende aynı fikriyattayım aadece iş durumunu kesinleştirmem birde eş bulmam gerekiyor.
millet korkutmasın salla gitsin hatta nişan sürecinide fazla unutma kısa zamanda evlen. hayırlı işlerde acele etmek gerekir demişler unutma
millet korkutmasın salla gitsin hatta nişan sürecinide fazla unutma kısa zamanda evlen. hayırlı işlerde acele etmek gerekir demişler unutma
0
Ben 24 yaşındayım, nişanlıyı bırak sevgilim bile yok. Ben senden daha çok istiyorum baba olmayı şu an. Yalnız değilsin.
Senden daha çok istediğimden de eminim, çünkü hissimin yoğunluğu ancak bir annenin annelik duygusuyla yarışabilir, bir erkekle değil. :)
Ömür boyu mutluluklar, üçer beşer yavrular dilerim. :)
Senden daha çok istediğimden de eminim, çünkü hissimin yoğunluğu ancak bir annenin annelik duygusuyla yarışabilir, bir erkekle değil. :)
Ömür boyu mutluluklar, üçer beşer yavrular dilerim. :)
0
kakamelsokoban
etamin ipleri kendi makarasından açılıp dolaşıyo diye internetten iplik sarma kartonu şablonu indirdim. bi de gidip desenli kalın karton aldım ondan keseyim şekilli dursun dedim. resmini eklediğim şekilde yapmak istiyorum. şablonu kesip kartona koydum güzelce çizdim. makasla kesmeyi denedim, kretuar
etamin ipleri kendi makarasından açılıp dolaşıyo diye internetten iplik sarma kartonu şablonu indirdim. bi de gidip desenli kalın karton aldım ondan keseyim şekilli dursun dedim. resmini eklediğim şekilde yapmak istiyorum. şablonu kesip kartona koydum güzelce çizdim. makasla kesmeyi denedim, kretuarla kesmeyi denedim, maket bıçağıyla kesmeyi denedim ama hiç biri böyle muntazam olmadı. kenarların o yuvarlaklığını beceremedim hep tırtıklı pırtıklı oldu benimkiler. çoğu yeri de eşit olmadı. resimdeki zımbırtıyı en düzgün neyle kesebilirim?
0
çünkü bunlar matbaada kesme makinesi ile seri üretim hazırlanmış olabilir
0
seninkiler de kübik olsun?
maket bıçağı tehlikeli, makasla yuvarlak kesemeyenin eline maket bıçağı vermezdim ben misal :)
maket bıçağı tehlikeli, makasla yuvarlak kesemeyenin eline maket bıçağı vermezdim ben misal :)
0
@aithra sorma valla çok kan akıttım ben bu uğurda yine de olmadı :) dediğin gibi kübikle devam edicem yoluma ama bunlar da çok sevimli yahu
0
@freebird sanırım öyle, kaç kişiye uğraştırdım düzgün kesebilen çıkmadı henüz. olmadı matbaaları dolaşıp yapan bi yer bulayım
0
Katina nin elinde makası kesemez ah kesemez
kesmesini bilmez yavrum gülüm Katina m
Getir keseyim getir keseyim
İzmirde isen keseyim
kesmesini bilmez yavrum gülüm Katina m
Getir keseyim getir keseyim
İzmirde isen keseyim
0
maket bıçağı da olsa bu kadar pürüzsüz olmaz. bunlar kesinlikle daha profesyonel kesim.
ancak bir öneri, şablonu da plastik gibi veya kalın ve şablon olabilecek bir şeyden kesip kılavuz olarak kullansan (karton üstüne onu koyup kartonu keseceksin yani bıçağı üstteki şablon yönlendirecek gibi), bir de maket bıçağı kırtasiye tipi değil de daha sağlam bir şey olsa daha düzgün olma ihtimali var.
ancak bir öneri, şablonu da plastik gibi veya kalın ve şablon olabilecek bir şeyden kesip kılavuz olarak kullansan (karton üstüne onu koyup kartonu keseceksin yani bıçağı üstteki şablon yönlendirecek gibi), bir de maket bıçağı kırtasiye tipi değil de daha sağlam bir şey olsa daha düzgün olma ihtimali var.
0
illa böyle olmasını istiyorsan ellerine koruyucu kalın bir eldiven geçirip oluşturduğun sert kalıbın altına kartonları koyup kesebilirsin.
kalıbı sert bir materyalden yapmalısın ama, kesilmeyecek gibi.
vs.
ama kübik iyidir, üçgen üçgen böyle D:
kalıbı sert bir materyalden yapmalısın ama, kesilmeyecek gibi.
vs.
ama kübik iyidir, üçgen üçgen böyle D:
0
Tırtıklı olsun dert değil, kenarlarını minik zımpara ile düzelt kestikten sonra. Karton maket yapım videolarına bakarsan nasıl yapıldığı ve malzeme konusunda fikir verir
0
@indescribable ah keşke izmirde olaydım istanbuldayım ne yazık ki :)
@pokerface ben kalemle çizip o çizgileri takip ederek kesmeye uğraştım. dediğin gibi yaparsam daha düzgün olur sanırım onu da deneyeyim eve gidince
@rygard evde zımparam da var ama hiç aklıma gelmemişti direkt şablon üzerinden kestikten sonra zımpara yaparsam daha muntazam olur sararken ip takılmaz bari
@pokerface ben kalemle çizip o çizgileri takip ederek kesmeye uğraştım. dediğin gibi yaparsam daha düzgün olur sanırım onu da deneyeyim eve gidince
@rygard evde zımparam da var ama hiç aklıma gelmemişti direkt şablon üzerinden kestikten sonra zımpara yaparsam daha muntazam olur sararken ip takılmaz bari
0
CNC lazer kesim yapan yerler istediğini yapar. Genelde tabela yapan reklamcılarda oluyor. Ama bir kaç taneyi yaptırabilir misin bilmem. Angarya iş olduğu için kimse yanaşmaz.
0
yazar kasa
Selaniğe giden otobüsler (Metro, Alpar, Ulusoy) Havaalanına yakın bir yerde indiriyorlar mı?Eğer böyle bir yer var ise burdan taksi bulmak kolay mı?
Selaniğe giden otobüsler (Metro, Alpar, Ulusoy) Havaalanına yakın bir yerde indiriyorlar mı?
Eğer böyle bir yer var ise burdan taksi bulmak kolay mı?
Eğer böyle bir yer var ise burdan taksi bulmak kolay mı?
0
alakasız olacak ama ben trenle gitmiştim. 11 saat falan sürmüştü. yataklı vagon uyuyu uyuya mis gibi gidersin. gar da şehrin içinde.
0
@sos fistik olsun mu
nun dediği tren artık yok 4 sene oldu kaldıralı. ulusoyun sitesinde hangi güzergahtan geçtiği yazıyor bakabilirsin.
nun dediği tren artık yok 4 sene oldu kaldıralı. ulusoyun sitesinde hangi güzergahtan geçtiği yazıyor bakabilirsin.
0
istanbul'dan tren yok. o kesin.
ben tam kriz zamanı gitmiştim, taksiciler grev yapıyordu o zaman bile taksi bulabilmiştim. taksi olmasa dahi havaalanına giden otobüsler vardır. tren o tarafa gidiyor mu hatırlamıyorum.
havaalanının olduğu yer güneyde kalıyor biraz, istanbul'dan giden otobüsler kuzeyden gidiyor diye biliyorum ama çok emin değilim. ben iskeçe'ye otobüsle gidip oradan trenle selanike geçmiştim çünkü.
şurda yazmışlar aslında: www.airportsineurope.com
ben tam kriz zamanı gitmiştim, taksiciler grev yapıyordu o zaman bile taksi bulabilmiştim. taksi olmasa dahi havaalanına giden otobüsler vardır. tren o tarafa gidiyor mu hatırlamıyorum.
havaalanının olduğu yer güneyde kalıyor biraz, istanbul'dan giden otobüsler kuzeyden gidiyor diye biliyorum ama çok emin değilim. ben iskeçe'ye otobüsle gidip oradan trenle selanike geçmiştim çünkü.
şurda yazmışlar aslında: www.airportsineurope.com
0
diskbudur
Biraz esnaf sorusu gibi oldu ama idare edin lütfen. 1.4 aracım var, bırakıp Clio alsam attan inip eşeğe binmiş gibi mi olurum? Kullanan arkadaşlar varsa yorumları çok değerli. Not: 1.5 dizel kullanan arkadaşlardan da yorum gelirse çok makbule geçer. Teşekkürler.
Biraz esnaf sorusu gibi oldu ama idare edin lütfen. 1.4 aracım var, bırakıp Clio alsam attan inip eşeğe binmiş gibi mi olurum? Kullanan arkadaşlar varsa yorumları çok değerli.
Not: 1.5 dizel kullanan arkadaşlardan da yorum gelirse çok makbule geçer. Teşekkürler.
Not: 1.5 dizel kullanan arkadaşlardan da yorum gelirse çok makbule geçer. Teşekkürler.
0
1.5 dizel kullandım 6 sene. 65 bg olmasına rağmen beni hiç utandırmadı.
1.2 motorun test sürüşünü yaptım fena değildi. ama torku nedeniyle dizeli tercih ederim. eğer benzinliden benzinliye geçecekseniz çok bir fark yaşayacağınızı sanmıyorum.
1.2 motorun test sürüşünü yaptım fena değildi. ama torku nedeniyle dizeli tercih ederim. eğer benzinliden benzinliye geçecekseniz çok bir fark yaşayacağınızı sanmıyorum.
0
abi agzından kerpetenle laf alıyoruz aq :) clio kac model olacak su an bindigin araba ibiza demişşin ama kac model ?
çekişinde sorun olmaz, ama yukarı da sordugum ozelliklere istinaden konfor, sürüş kalitesi bakımından seni tatmin etmeyebilir clio.
çekişinde sorun olmaz, ama yukarı da sordugum ozelliklere istinaden konfor, sürüş kalitesi bakımından seni tatmin etmeyebilir clio.
0
1.5 dizel 65 hp arabam var. gayet yeterli geliyor hem de çok ekonomik bu petrol fiyatlarına rağmen. benzinli hakkında herhangi bir bilgim yok ne yazık ki.
0
babamda renault clio grandtour 1.2 authentique var, 2010 model, benzinli. babam kendisine bol bol küfür ediyor 1.2 olması sebebiyle istediği gibi atik olamıyor trafikte - özellikle eğimli yerlerde.
ancak bizdeki eco model, daha da tasarruflu yani. belli bir hızın üzerine çıkmadıkça - nasıl denir bilmiyorum ama, tam devir alınmıyor diyebilirim. öyle bir ekonomi taktiği işte.
benim ilk kullandığım araba olduğundan bu konuda yorum yapamicam :D
ancak bizdeki eco model, daha da tasarruflu yani. belli bir hızın üzerine çıkmadıkça - nasıl denir bilmiyorum ama, tam devir alınmıyor diyebilirim. öyle bir ekonomi taktiği işte.
benim ilk kullandığım araba olduğundan bu konuda yorum yapamicam :D
0
Peder beyin 1.5 dci 90 bg Clio 4'ü kullandım araç iyi gidiyor.120 den sonra otobanda tedirgin ediyor ama sonuçta b Sınıfı bir araç.komşumda 0.9 tce olanı var o da iyi yürüyor.geçenlerde bir polis memuruyla muhabbet ettim 1.2 LPG ile kullanıyormuş yine Clio 4,güzel yürüyor tabi dizel gibi değil ama dizelden az yakıyor dedi.ama benzinle binenler bin pişman.özetle iyi yürüyor ama benzinle sizi üzer.zaten dolar almış gidiyor petrol fiyatı da artıyor benzin 5 i geçer.
0
siz clio 4 demişsiniz gelen cevaplar hep clio 3 için olmuş. benim yakın bir arkadaşımda var 1.5 dci clio 4, 90 hp olması lazım. çekişi gayet iyi. 1.4 85lik ibizadan aşağı kalır bi yanı olduğunu sanmıyorum hatta torkunun yüksekliğiyle daha atik hissettirebilir. 1.2 motorlu hakkında bir bilgim yok ama turboysa korkmaya gerek yok onun da çekişi iyidir.
0
loveinaflipbook
selamlar, aklımda bir buharlı pişirici almak var. gayet sağlıklı olur diye tahmin ediyorum.bunlar yumurta da yapıyor, pilav da, hatta yoğurt yapanları bile var galiba. sizin fikriniz nedir bunlar konusunda? kullananınız varsa yorumlarınızı da almak isterim. tüm hepsinde pilav yapılabiliyor mu mesela
selamlar,
aklımda bir buharlı pişirici almak var. gayet sağlıklı olur diye tahmin ediyorum.
bunlar yumurta da yapıyor, pilav da, hatta yoğurt yapanları bile var galiba. sizin fikriniz nedir bunlar konusunda? kullananınız varsa yorumlarınızı da almak isterim. tüm hepsinde pilav yapılabiliyor mu mesela? ya da yoğurt da? yoksa böyle hepsi bir arada bir model var mı hem pilav, hem yoğurt, hem de diğer sebze/et işlerini yapan?
şimdiden teşekkürler!
aklımda bir buharlı pişirici almak var. gayet sağlıklı olur diye tahmin ediyorum.
bunlar yumurta da yapıyor, pilav da, hatta yoğurt yapanları bile var galiba. sizin fikriniz nedir bunlar konusunda? kullananınız varsa yorumlarınızı da almak isterim. tüm hepsinde pilav yapılabiliyor mu mesela? ya da yoğurt da? yoksa böyle hepsi bir arada bir model var mı hem pilav, hem yoğurt, hem de diğer sebze/et işlerini yapan?
şimdiden teşekkürler!
0
bizde bir tane var kendisinden. pilav yapmak için kullanmadık. ara sıra mısır yapar annem, bir de brokoli. çok kullanırım demezseniz almayın.
0
0
kullanırım bence, zaten şu anda da tencere içine su doldurup üstüne süzgeçimsi aletlerde pişiriyorum sebelerimi hep. farklı yemekleri aynı anda tek aletle yapmak çok zamandan kazandırır bana diye düşündüm. bi de yoğurt yapsa falan, allaah :)
edit: inheritance aynen bunu kullanıyorum zaten. ama bu cihazların da avantajı en başta zaman ve yer olmak üzere çok fazla. o yüzden niyetlendim.
edit: inheritance aynen bunu kullanıyorum zaten. ama bu cihazların da avantajı en başta zaman ve yer olmak üzere çok fazla. o yüzden niyetlendim.
0
bak şimdi benim de aklıma düşürdün. gerçi ikeada şöyle bir şey de varmış.
www.ikea.com.tr
www.ikea.com.tr
0
rock n roll
selam, canım puding istiyor, fakat evde yok. dışarı da çıkmak istemiyorum. kakao, süt, şeker falan var, bunları karıştırıp pişirsem, puding kıvamında birşey olur mu? içine eklememi önereceğiniz birşey var mı? ya da olmaz o yapma mı dersiniz?
selam, canım puding istiyor, fakat evde yok. dışarı da çıkmak istemiyorum. kakao, süt, şeker falan var, bunları karıştırıp pişirsem, puding kıvamında birşey olur mu? içine eklememi önereceğiniz birşey var mı? ya da olmaz o yapma mı dersiniz?
0
yaz, 4 kase için;
4 bardak süt, 1 bardak şeker, 2 kaşık mısır nişastası, 1 yumurta, 4-5 kaşık kakao.
sürekli altını karıştırarak kaynat, kaynadıktan sonra altını kıs ve 1-2 dakika daha sürekli karıştırarak ocakta tut.
sonra soğuyana kadar dışarda, soğuduktan sonra dolapta
4 bardak süt, 1 bardak şeker, 2 kaşık mısır nişastası, 1 yumurta, 4-5 kaşık kakao.
sürekli altını karıştırarak kaynat, kaynadıktan sonra altını kıs ve 1-2 dakika daha sürekli karıştırarak ocakta tut.
sonra soğuyana kadar dışarda, soğuduktan sonra dolapta
0
gakgul
Bi ay sonra yakın arkadaşlarımdan biri evleniyor. Çok abartılı olmayan bi elbise istiyorum. Haftasonu bikaç mağaza gezdim ama hepsi pullu payetli sanki düğünde sahne alan birinin giyebileceği türden şeylerdi. Olabildiğince sade olmak istiyorum. Elbise uzun ya da kısa olabilir farketmez. Düğün kapalı
Bi ay sonra yakın arkadaşlarımdan biri evleniyor. Çok abartılı olmayan bi elbise istiyorum. Haftasonu bikaç mağaza gezdim ama hepsi pullu payetli sanki düğünde sahne alan birinin giyebileceği türden şeylerdi. Olabildiğince sade olmak istiyorum. Elbise uzun ya da kısa olabilir farketmez. Düğün kapalı mekanda olacak. Ne giyebilirim daha da önemlisi Ankara'da nerelere bakmalıyım?
0
abiye satan mağazalara değil, casual giyim için koleksiyon hazırlayan mağazaların gece kıyafeti bölümlerine bakacaksınız: twist, ipekyol, zara, mango, koton, h&m...
0
lcha
Agop demeyin arkadaşlar, kendisine de gittim.. Başka biri lazım :(
Agop demeyin arkadaşlar, kendisine de gittim.. Başka biri lazım :(
0
istanbul beyefendisi
Arkadaşlar vodafone bana büyük yamuk yaptı ve operatör değiştirmek istiyorum. 2010'da aveadan vodafone'a geçmiştim. Son beş yılda avea kalitesi arttı mı internet hızı nasıldır. (Elbette bulunulan yere göre değişir ama genel bir bilgi almak istoyurm bilen arkadaşlardan). Olmadı türksele geçeceğiz. Ço
Arkadaşlar vodafone bana büyük yamuk yaptı ve operatör değiştirmek istiyorum. 2010'da aveadan vodafone'a geçmiştim. Son beş yılda avea kalitesi arttı mı internet hızı nasıldır. (Elbette bulunulan yere göre değişir ama genel bir bilgi almak istoyurm bilen arkadaşlardan). Olmadı türksele geçeceğiz. Çok teşekkürler.
0
Avea gayet iyidir. Bi kere ucuz digerlerine kiyasla. Sapa bi yerde yasamiyosan cekim problemi de olmaz.
0
en başta avea yamuk yaptığı için turkcell'e geçmiş biri olarak yakın zamanda işyeri anlaşmamın fazlasıyla uygun olmasını fırsat bilip bi şans daha verdim ve gördüm ki avea kendini bi hayli geliştirmiş. telefonun çekmediği yere denk gelmedim henüz. interneti de oldukça hızlı. istanbul avrupa yakası için durum bu
0
turkcell abi.. her zaman en iyisi, her yerde cekiyor. pahali mi, evet pahali. ama sinir olmuyorsun, isi neyse onu yapiyor turkcell. platinium uyesiyim, baya bir para dokuyorum her ay. ama asla da dusunmuyorum baska operator.
0
Turkcell'de 25 liraya, 500dk 1000sms 2gb kullaniyorum, yetiyor. Bu tarife ile hayatimi devam ettiririm uzun bir sure.
Avea'dan gectim ben de, cekim sorunu sebebiyle sarji daha cok kullaniyordu. Hemen hemen ayni paket icin hemen hemen ayni parayi verip daha kotu hizmet almak istemedim.
Avea'dan gectim ben de, cekim sorunu sebebiyle sarji daha cok kullaniyordu. Hemen hemen ayni paket icin hemen hemen ayni parayi verip daha kotu hizmet almak istemedim.
0
abicim hakkari çukurca'da veya ne bileyim yozgat şefaatli'de yaşamıyorsan avea iyidir. 500 dk+4 gb internete 30 lira veriyorum. kafam rahat. çekmeme gibi bir sorun yok.
0
çok bok atılır ama avea gayet iyidir, ucuzdur, güzel paktetleri vardır.
yalnız şöyle bir test yapmanı tavsiye ederim. artık en çok nerelerde vakit geçiriyorsan, bi evde bi de işyerinde avea kullanan birine sor nasıl çekiyor diye. iyiyse direkt geç. bunu söylememin sebebi benim eve gelen turkcellli arkadaşların hiçbirinin ne telefon ne 3g çekmiyor, ama benim avea canavar gibi.
yalnız şöyle bir test yapmanı tavsiye ederim. artık en çok nerelerde vakit geçiriyorsan, bi evde bi de işyerinde avea kullanan birine sor nasıl çekiyor diye. iyiyse direkt geç. bunu söylememin sebebi benim eve gelen turkcellli arkadaşların hiçbirinin ne telefon ne 3g çekmiyor, ama benim avea canavar gibi.
0
bu aralar 3g'yi unuttum. ama severim aveayı. 1 gb internet 500 dk konuşma 1000 mesaj 17 lira. daa nolsun.
0
turkcell ile aveanın konuşma kalitesi çok farklı mesela. avea hatlarla konuşurken ses boğuk geliyorken, turkcell'de bunu yaşamıyorum.
kardeşim avea kullanıyor, ben turkcell. internet benim her yerde çekerken onun çekmiyor. hiçbir zaman da 30 lira olan paketin faturasının 30 tl geldiğini görmedim. hep daha fazlası geliyor.
kardeşim avea kullanıyor, ben turkcell. internet benim her yerde çekerken onun çekmiyor. hiçbir zaman da 30 lira olan paketin faturasının 30 tl geldiğini görmedim. hep daha fazlası geliyor.
0
eksisozluk.com
vodafone beni de sikti. bu manteliteyle zaten 3. büyük operatör olmaya doğru gider vodafone.
avea'ya geçtim. 3gbi nternet, avealarla ve sabit hatlarla sınırsız konuşma, diğer oepratörlerle 600dk konuşma ve her yöne sınırsız sms = 29tl.
üstelik vodafone'Un yaptığı şerefsizlik gibi sadece yeni gelenlere değil herkese.
ben keriz gibi vodafone'da durmam kısaca. vodafone'da durmanın bi manası yok.
vodafone beni de sikti. bu manteliteyle zaten 3. büyük operatör olmaya doğru gider vodafone.
avea'ya geçtim. 3gbi nternet, avealarla ve sabit hatlarla sınırsız konuşma, diğer oepratörlerle 600dk konuşma ve her yöne sınırsız sms = 29tl.
üstelik vodafone'Un yaptığı şerefsizlik gibi sadece yeni gelenlere değil herkese.
ben keriz gibi vodafone'da durmam kısaca. vodafone'da durmanın bi manası yok.
0
mutekebbir
Ne yapıyorsunuz bu durum için, aldığım her ayakkabı mutlaka ayağımı vurur..Ayakkabının markasıyla ya da fiyatıyla ilgili bir durum değil bu her şekilde yaşıyorum bu durumu..Kulaktan dolma bilgilerle önlemler almaya çalıştım, ayakkabıcıya götürüp açtırma, ayakkabıyı poşete koyup birkaç gün dondurucud
Ne yapıyorsunuz bu durum için, aldığım her ayakkabı mutlaka ayağımı vurur..
Ayakkabının markasıyla ya da fiyatıyla ilgili bir durum değil bu her şekilde yaşıyorum bu durumu..
Kulaktan dolma bilgilerle önlemler almaya çalıştım, ayakkabıcıya götürüp açtırma, ayakkabıyı poşete koyup birkaç gün dondurucuda bekletme gibi (denedim bunu gerçekten)..
Bıktım artık bu durumdan yeni ayakkabı alamıyorum, almak istemiyorum artık..
Sadece yeni ayakkabılar değil mevsimlik ayakkabılarda da yaşıyorum bunu nadiren de olsa.. Uzun süre ara verip giymediğim ayakkabı yeniden giymeye başladığımda oluyor bu durum..
Ne yapayım ben, bir akıl verin lütfen..
Teşekkürler..
Ayakkabının markasıyla ya da fiyatıyla ilgili bir durum değil bu her şekilde yaşıyorum bu durumu..
Kulaktan dolma bilgilerle önlemler almaya çalıştım, ayakkabıcıya götürüp açtırma, ayakkabıyı poşete koyup birkaç gün dondurucuda bekletme gibi (denedim bunu gerçekten)..
Bıktım artık bu durumdan yeni ayakkabı alamıyorum, almak istemiyorum artık..
Sadece yeni ayakkabılar değil mevsimlik ayakkabılarda da yaşıyorum bunu nadiren de olsa.. Uzun süre ara verip giymediğim ayakkabı yeniden giymeye başladığımda oluyor bu durum..
Ne yapayım ben, bir akıl verin lütfen..
Teşekkürler..
0
Askere gittikten sonra malum postallar sebebiyle ayaklar nasır oldu yani bir nevi terbiye oldular. Artık böyle bir sorun Yaşamaz oldum
0
İlk gün vurduktan sonra her gün giymiyorum. Mesela iki gün giymiyorsam bir gün giyiyorum. Yara yeri belli olduktan sonra da yara bandı yapıştırıyorum her giyişimde. Zamanla gerek kalmıyor.
0
hocam ayakkabılar hep ayağını vuruyorsa ve ayağında yapısal bir bozukluk yoksa birkaç sebep olabilir:
ya sen ayakkabı almayı bilmiyorsun, küçük alıyorsun.
ya da hep aynı tip ayakkabı alıyorsun. mesela converseler ayak vurur, bu bilinir.
ya sen ayakkabı almayı bilmiyorsun, küçük alıyorsun.
ya da hep aynı tip ayakkabı alıyorsun. mesela converseler ayak vurur, bu bilinir.
0
ayağın buçuklu bir numara olabilir. mesela 41.5 numaradır. 41 vuruyordur, 42 büyüktür. buçuklu numralar genelde amerikan markalarında mevcut. nike, adidas gibi ürünlerin numaraları buçuklu.
onlar da ayağıma vuruyor dersen ayağının piyasa ayakkabılarına uymayan bir şekli vardır. vuran kısımlarına yara bandı yapıştır ve o şekilde kullan ayakkabıyı. ayakkabının ayağının şeklini almasını bekle.
onlar da ayağıma vuruyor dersen ayağının piyasa ayakkabılarına uymayan bir şekli vardır. vuran kısımlarına yara bandı yapıştır ve o şekilde kullan ayakkabıyı. ayakkabının ayağının şeklini almasını bekle.
0
@1a2b3c4d; ben de aynısını yapıyorum işte ama çok kötü bir durum değil mi ya.. Günlerce onunla uğraş dur..
@ytse jam; hoşuma giden her ayakkabıyı alırım ya öyle ille de şu olsun diye bir kaygım yok.. Converse giymeyeli bir 6-7 yıl olmuştur..
Spor ayakkabı tercih ederim daha çok, rahat giyilip çıkan günlük ayakkabılar kullanırım.. Topuklu desen iki tane var hayatımda toplasan 3 kez giymişimdir eziyeti yine aynı olmuştur..
Her seferinde gidip çok iyi markalardan alışveriş yapmam doğruya doğru, 2 ya da 3 kere gittim orijinal marka ayakkabı aldım paraya kıyıp tek niyetim de belki onlarda böyle olmaz düşüncesiydi.. Ama olmadı, yine aynı durumu yaşadım, sonra da demek ayakkabıyla ilgili değil diyerek ucuz ayakkabılara devam.. Günlük/spor ayakkabılara 60'tan, botlara 150'den fazla vermem mesela artık.. Genelde çevremdekiler de ucuz alıyorsun ondan oluyordur der ama ilgisi olduğunu düşünmüyorum..
Ayaklarımda da yapısal olarak bir problem yok gibi en azından gözle görülür bir problem yok ama sıkıntı ayakta bu konuyla ilgili de ne yapılır bilmiyorum..
Numarasına gelince ayakkabı durumuna göre 38-39-40 oluyor, 38 çok nadir küçük kalıplarda, genelde 39-40 koca ayak gibi dolanıyorum ortalıkta ki numara konusunda bir sıkıntım yok..
Tekrar teşekkürler herkese..
@ytse jam; hoşuma giden her ayakkabıyı alırım ya öyle ille de şu olsun diye bir kaygım yok.. Converse giymeyeli bir 6-7 yıl olmuştur..
Spor ayakkabı tercih ederim daha çok, rahat giyilip çıkan günlük ayakkabılar kullanırım.. Topuklu desen iki tane var hayatımda toplasan 3 kez giymişimdir eziyeti yine aynı olmuştur..
Her seferinde gidip çok iyi markalardan alışveriş yapmam doğruya doğru, 2 ya da 3 kere gittim orijinal marka ayakkabı aldım paraya kıyıp tek niyetim de belki onlarda böyle olmaz düşüncesiydi.. Ama olmadı, yine aynı durumu yaşadım, sonra da demek ayakkabıyla ilgili değil diyerek ucuz ayakkabılara devam.. Günlük/spor ayakkabılara 60'tan, botlara 150'den fazla vermem mesela artık.. Genelde çevremdekiler de ucuz alıyorsun ondan oluyordur der ama ilgisi olduğunu düşünmüyorum..
Ayaklarımda da yapısal olarak bir problem yok gibi en azından gözle görülür bir problem yok ama sıkıntı ayakta bu konuyla ilgili de ne yapılır bilmiyorum..
Numarasına gelince ayakkabı durumuna göre 38-39-40 oluyor, 38 çok nadir küçük kalıplarda, genelde 39-40 koca ayak gibi dolanıyorum ortalıkta ki numara konusunda bir sıkıntım yok..
Tekrar teşekkürler herkese..
0
eğer karşı değilseniz, deri ayakkabı denemenizi öneririm. gerçek deri ayakkabı vursa da akşama doğru düzelir. plastik (suni deri) alırsanız, esnemez - ayağınızın şeklini almaz. tam tersi ayağı ayakkabının şeklini almaya zorlar- bu da ağrılara - acılara - vurmalara neden olur.
miu miu da binlerce liraya ayakkabı satıyor ama plastik. yani parasıyla ilgili bir şey değil bu.
ikinci bir ihtimal: eğer ayakkabılar hep arkadan vuruyorsa topuğunuz alçak kalıyor. topuk kısmını yükseltmeniz gerekiyordur.
eğer boydan vuruyorsa dediğim gibi ya küçük alıyorsunuz ayakkabıyı ya da üstte anlattığım deri olup olmama sorunu var. ayağınız hassas ise çok etki eder bu durum.
miu miu da binlerce liraya ayakkabı satıyor ama plastik. yani parasıyla ilgili bir şey değil bu.
ikinci bir ihtimal: eğer ayakkabılar hep arkadan vuruyorsa topuğunuz alçak kalıyor. topuk kısmını yükseltmeniz gerekiyordur.
eğer boydan vuruyorsa dediğim gibi ya küçük alıyorsunuz ayakkabıyı ya da üstte anlattığım deri olup olmama sorunu var. ayağınız hassas ise çok etki eder bu durum.
0
Rumble in the Jungle
Soru başlıkta.Samimi cevaplar bekliyorum.Soru tipi 1: Kadın/Erkek, çocuklu.Soru Tipi 2: Kadın/Erkek, iki defa boşanmış.Cevapları ve nedenleri ile; süremiz başladı.İlk taşı en günahsız olanınız atsın demişler;Ben evlenmezdim. İlk defa yaşadığım duyguların ikimize özel olmasını isterdim açıkçası. Gerç
Soru başlıkta.
Samimi cevaplar bekliyorum.
Soru tipi 1: Kadın/Erkek, çocuklu.
Soru Tipi 2: Kadın/Erkek, iki defa boşanmış.
Cevapları ve nedenleri ile; süremiz başladı.
İlk taşı en günahsız olanınız atsın demişler;
Ben evlenmezdim. İlk defa yaşadığım duyguların ikimize özel olmasını isterdim açıkçası. Gerçi büyük de konuşmamak lazım.
Ekleme: Zorlaştıralım biraz. Evlenirim diyenlere geliyor bu ekleme: Aileniz tamamen karşı.
Hileciler için: Siz daha önce hiç evlenmediniz :)
Samimi cevaplar bekliyorum.
Soru tipi 1: Kadın/Erkek, çocuklu.
Soru Tipi 2: Kadın/Erkek, iki defa boşanmış.
Cevapları ve nedenleri ile; süremiz başladı.
İlk taşı en günahsız olanınız atsın demişler;
Ben evlenmezdim. İlk defa yaşadığım duyguların ikimize özel olmasını isterdim açıkçası. Gerçi büyük de konuşmamak lazım.
Ekleme: Zorlaştıralım biraz. Evlenirim diyenlere geliyor bu ekleme: Aileniz tamamen karşı.
Hileciler için: Siz daha önce hiç evlenmediniz :)
0
Çocuksuzsa umurumda olmazdı. Çocukluysa da velayetin kimse olduğuna, çocukla anlaşıp anlaşamama göre değişir.
Sorun o değil; sorun şu ki boşanmış kişi tutup da benimle evlenir miydi? Gerçi her türlü çok da fark etmezdi, seviyorsam çok da takılmazdım herhalde.
Sorun o değil; sorun şu ki boşanmış kişi tutup da benimle evlenir miydi? Gerçi her türlü çok da fark etmezdi, seviyorsam çok da takılmazdım herhalde.
0
gönül bu belli mi olur, kesin konuşursun sonra gider hem iki defa boşanmış hemde çocuklu olanına tutulursun.
0
Burada boşanıp boşanmaması değil de biraz psikolojisi önemli bence. Boşanmasına rağmen atlatamadığı bazı şeyler varsa, bunu ister istemez bana hissettiriyorsa, psikolojisi bozuk ve düzelme ihtimali yoksa, bu gücü onda göremiyorsam evlenmem.
Ama bu dediklerim boşanmış bir kadın için değil herkes için geçerli aslında, ciddi bir ilişkiden çıkmış birisi de boşanmış birisi kadar travma yaşayabiliyor.
Çocuklu olması ise belki sorun olabilir; çocukla iletişim kısmı sıkıntılı, orada belki biraz düşünebilirim ama sevdiğim insan için o aradaki engeli aşmak için uğraşabilirim. Bu tamamen içimden gelmesine bağlı.
Ama bu dediklerim boşanmış bir kadın için değil herkes için geçerli aslında, ciddi bir ilişkiden çıkmış birisi de boşanmış birisi kadar travma yaşayabiliyor.
Çocuklu olması ise belki sorun olabilir; çocukla iletişim kısmı sıkıntılı, orada belki biraz düşünebilirim ama sevdiğim insan için o aradaki engeli aşmak için uğraşabilirim. Bu tamamen içimden gelmesine bağlı.
0
evlenmeyi düşünmüyorum. ama eğer evlenmeyi düşünseydim evlenirdim. daha önce birisine aşık olmuş ve evlenmiştir sonra anlaşamamıştır boşanmıştır. sırf bu yüzden aşık olduğum insandan vazgeçmezdim.
0
evlenirdim çünkü ben de boşandım, zuhahuah.
not; ikinciye evlenirsem çocuklu hatun daha cazip geliyor. +5 yaş çocuğu falan varsa bilhassa. bebek mebek hiç uğraşasım yok. hazır yapılmışı daha cazip.
not; ikinciye evlenirsem çocuklu hatun daha cazip geliyor. +5 yaş çocuğu falan varsa bilhassa. bebek mebek hiç uğraşasım yok. hazır yapılmışı daha cazip.
0
çocukluyla evlenmem, ölene kadar çocuklardan uzak durmayı planlayan biri olarak.
0
evlenirdim elbette. çocuğu varsa da anlaşıp anlaşmama durumumuza göre karar verirdim. ailemin ise kararıma saygı duymasını beklerdim.
0
40 yas uzerindeysem cocugu olan biriyle evlenirdim, ya da benim de cocugum varsa.
Degilse cocuksuz biri olmasi daha iyi olur.
Ama ben toptan evlilige karsiyim:)
Ama daha bu isler bana cok uzak, buyuk konusmamak gerek.
K23
Degilse cocuksuz biri olmasi daha iyi olur.
Ama ben toptan evlilige karsiyim:)
Ama daha bu isler bana cok uzak, buyuk konusmamak gerek.
K23
0
çocuksuzsa evlenirdim, hiç sorun değil nikah mikah işleri.
çocuk varsa evlenmezdim heralde.
çocuk varsa evlenmezdim heralde.
0
1) Evet
2) Evet
Sevmeden evlenmeyi hiç düşünmezdim. O kişiyi olduğu gibi sevmişim, o kişiyi "o kişi" yapanlara çocukları ve geçmişteki evlilikleri de dahil olduğuna göre bunları sorun etmezdim. Tabi diyelim ki çocukları veya eski eşleri sorun çıkaran insanlar, o zaman evlenmeyebilirdim. Sonuçta onlar da hayata dahil oluyor.
Çocuklar ve eski eşler zorlaştırıyor durumu tabi ki, ama zaten bu zorluklara katlanmaya değmiyorsa o kişi aslında sevilmiyordur, evlenilmese daha iyi. Ama belki çocuklar da eski eşler de çok tatlı insanlardır, sevgi bitti saygı da bitmesin diye iki tarafın da isteğiyle kavgasız gürültüsüz boşanılmıştır, arkadaşlık devam etmiştir. Bu durumda hiç düşünmeden evlenirdim.
Annesi 2-3 yaşında çocukla boşandıktan sonra yeniden evlenmemiş, evlenmemeyi fedakarlık olarak görmüş ve bu yüzden yalnızlığını kabullenemeyip kızına sarmış, kendisine bağımlı yetiştirmeye çalışmış; babası ise boşandıktan kısa süre sonra tekrar (boşanmış ve çocuklu biriyle) evlilik yapmış ve halen o kişiyle evli olan biri olarak bildirdim.
2) Evet
Sevmeden evlenmeyi hiç düşünmezdim. O kişiyi olduğu gibi sevmişim, o kişiyi "o kişi" yapanlara çocukları ve geçmişteki evlilikleri de dahil olduğuna göre bunları sorun etmezdim. Tabi diyelim ki çocukları veya eski eşleri sorun çıkaran insanlar, o zaman evlenmeyebilirdim. Sonuçta onlar da hayata dahil oluyor.
Çocuklar ve eski eşler zorlaştırıyor durumu tabi ki, ama zaten bu zorluklara katlanmaya değmiyorsa o kişi aslında sevilmiyordur, evlenilmese daha iyi. Ama belki çocuklar da eski eşler de çok tatlı insanlardır, sevgi bitti saygı da bitmesin diye iki tarafın da isteğiyle kavgasız gürültüsüz boşanılmıştır, arkadaşlık devam etmiştir. Bu durumda hiç düşünmeden evlenirdim.
Annesi 2-3 yaşında çocukla boşandıktan sonra yeniden evlenmemiş, evlenmemeyi fedakarlık olarak görmüş ve bu yüzden yalnızlığını kabullenemeyip kızına sarmış, kendisine bağımlı yetiştirmeye çalışmış; babası ise boşandıktan kısa süre sonra tekrar (boşanmış ve çocuklu biriyle) evlilik yapmış ve halen o kişiyle evli olan biri olarak bildirdim.
0
her şey olabilir, evlenmemem için sebep değil. neden ayrıldıklarını bilmek isterdim tüm açıklığıyla.
çünkü babamın da ikinci eşi annem :D üvey kardeşimiz yok ama olsaydı da yapcak bişi yoktu :D insanlar anlaşamayabiliyor.
çocukluyla olmaz da demem. ne rahat insanmışım :D sonuçta benim anam babamın eski karısıyla tanışmış (babanem vefat ettiğinde taziye için gelmişti) bir kadın, kime çektiğim belli :D
çünkü babamın da ikinci eşi annem :D üvey kardeşimiz yok ama olsaydı da yapcak bişi yoktu :D insanlar anlaşamayabiliyor.
çocukluyla olmaz da demem. ne rahat insanmışım :D sonuçta benim anam babamın eski karısıyla tanışmış (babanem vefat ettiğinde taziye için gelmişti) bir kadın, kime çektiğim belli :D
0
Ailemin ne dediği pek umrumda değil. Çocuğu olması biraz soru işareti ama evlenip ayrılmış olması evlenmeme engel değil.
0
evlenecegim kisinin daha once evlenip evlenmedigi, cocugu olup olmadigi benim icin onemli degil. sevmissem her seye katlanirim. guzel esigim ziyadesiyle yuksek. esikten iceri girdigi surece gecmisi beni ilgilendirmiyor.
ailemin ne dusundugu cokta onemli degil. o cocukken onemliydi.
benim daha once evlenip evlenmedigim de onemli degil.
ailemin ne dusundugu cokta onemli degil. o cocukken onemliydi.
benim daha once evlenip evlenmedigim de onemli degil.
0
Çocuğu olan biriyle evlenmem. Evlendiğimde kendim de çocuk istemiyorum zaten. Çocukları çok sevmeme rağmen çocuk sorumluluğu varsa yengeç yürüyüşüne başlarım. Hayat çok kısa. Gezmek lazım.
0
Çocukları sevdiği, çocuk istediği halde çocukluysa evlenmem diyenleri merak ettim. Niye evlenmezler çocuk var diye?
0
Ailesini görmezden gelebilecek ne çok insan varmış. Ben şahsen bu kadar çok olabileceğini sanmıyordum. Çünkü evlilik, iç işlerinde bağımsız olduğu kadar dış işlerinde sürekli aile ile iç içe olan bir müessese. Dolayısıyla ailenin rızası olması bence çok önemli. İş kopma noktasına geleceği durumda, 'Ya o ya biz', 'Benim senin gibi oğlum/kızım yok' noktasında hala ailemi dinlemem, kendi hayatımı yaşarım diyebilecek birileri de var ise aramızda, şaşırırım.
Çocuklu ise evlenmezdim diyen de çok.
Peki siz çocuklu ve boşanmış biri olsanız, biri de size 'çocukların olmasaydı seninle evlenirdim' dese, ne kadar doğru olur ki? :)
Sonunda saçmaladım ama demek istediğimi anlatabildiğimi düşünüyorum.
Çocuklu ise evlenmezdim diyen de çok.
Peki siz çocuklu ve boşanmış biri olsanız, biri de size 'çocukların olmasaydı seninle evlenirdim' dese, ne kadar doğru olur ki? :)
Sonunda saçmaladım ama demek istediğimi anlatabildiğimi düşünüyorum.
0
arkadaş benden önce 2 sevgilisi olmuş adamın 1.5 yıldır burnundan getirdim, evlenmiş boşanmış olsa gör o zaman curcunayı. 'sen onunla da yaptın bunu, artık heyecanın kalmadı di mi? zaten sana boşanmak kolay' gibi türlü argümanla savaşmaktan yorulup evlenemeden ayrılırdık ^_^
0
boşanmış insanları kadın ve erkek diye ikiye ayırmak lazım. kadınların genelinin kafası karışık oluyor hatta kimisi bu travmadan kurtulamıyor. adamların da boşvermişliği zirveye ulaşıyor. şöyle düşün, ikinci el araçta tatmin eder ama hiçbir ikinci el araç sıfır araç tadında olmuyor bunu da bilesin.
0
''Ailesini görmezden gelebilecek ne çok insan varmış. Ben şahsen bu kadar çok olabileceğini sanmıyordum. ''
buranın sanal bir ortam oldugunu hatırlatarak, çoğu kişinin samimi cevaplar vermediğini, gerçek hayatta başına gelse burada söylediğinin tam tersini yapacağına emin olabilirsin. cevapların taş çatlasa yüzde 10-20'si samimidir ve gerçekçidir.
buranın sanal bir ortam oldugunu hatırlatarak, çoğu kişinin samimi cevaplar vermediğini, gerçek hayatta başına gelse burada söylediğinin tam tersini yapacağına emin olabilirsin. cevapların taş çatlasa yüzde 10-20'si samimidir ve gerçekçidir.
0
3200
Selamlar;1 Nisan itibariyle bildiğiniz gibi rızamız olmayan yerlerin reklam sms'i ve maili göndermesi yasaklandı. Fakat bana halen daha rızam olmayan yerlerden mail yağıyor. Her ne kadar altlarındaki "Mail listesinden çıkmak istiyorsanız tıklayın" kısmına tıklasam da yine de göndermeye devam ediyorl
Selamlar;
1 Nisan itibariyle bildiğiniz gibi rızamız olmayan yerlerin reklam sms'i ve maili göndermesi yasaklandı. Fakat bana halen daha rızam olmayan yerlerden mail yağıyor. Her ne kadar altlarındaki "Mail listesinden çıkmak istiyorsanız tıklayın" kısmına tıklasam da yine de göndermeye devam ediyorlar.
Bu 1 Nisan'da başlayan yasağa uymayan işletmeleri nereye ne şekilde şikayet ediyoruz? Böyle bir yasak varsa eğer, bir yaptırımı ve bir denetçisi de vardır elbet.
Cevap verenlere şimdiden teşekkürler :)
1 Nisan itibariyle bildiğiniz gibi rızamız olmayan yerlerin reklam sms'i ve maili göndermesi yasaklandı. Fakat bana halen daha rızam olmayan yerlerden mail yağıyor. Her ne kadar altlarındaki "Mail listesinden çıkmak istiyorsanız tıklayın" kısmına tıklasam da yine de göndermeye devam ediyorlar.
Bu 1 Nisan'da başlayan yasağa uymayan işletmeleri nereye ne şekilde şikayet ediyoruz? Böyle bir yasak varsa eğer, bir yaptırımı ve bir denetçisi de vardır elbet.
Cevap verenlere şimdiden teşekkürler :)
0
dün benzer bir duyuru açmıştım, daha sonra biraz araştırma yaptım ve şikayetlerin gümrük ve ticaret bakanlığına veya btk'ya yapılması gerektiği kanısına ulaştım. gümrük ve ticaret bakanlığının haber içeriğinde verdikleri mail adresine şikayetimi yazdım fakat mail geri geldi, alıcıya ulşamadı. nedense hiç şaşırmadım.
daha sonra btk'ya şikayet bölümünden ulaşıp derdimi anlattım, birkaç saat içinde dönüş yapıp aşağıya kopyalacağım cevabı yazdılar.
önce özetini yazayım, gelen cevabı en alta yazıcam. "evet böyle bir kanun var kimse kimseyi sms veya mail ile rahatsız edemez bunu kanunen yasakladık o yüzden şikayetini size mail/sms gönderen kurumlara iletip listelerinden çıkarılmanızı isteyin" gibi saçma ötesi bir şey yazdılar. e bunu zaten bizde düşünüyoruz, hatta yapıyoruz ama firmalar uygulamıyor bu yüzden şikayette bulunuyoruz ama anlayan kim.
"5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanununun (Abonelik Sözleşmeleri) başlıklı 50'nci maddesi 5'nci fıkrasında; Abonenin önceden izni alınmadan otomatik arama makineleri, fakslar, elektronik posta, kısa mesaj gibi elektronik haberleşme vasıtalarının kullanılması suretiyle doğrudan pazarlama, siyasi propoganda veya cinsel içerik iletimi gibi maksatlarla istek dışı haberleşme yapılması halinde, abone ve kullanıcılara gelen her bir mesajı bundan sonrası için almayı red etme hakkının kolay bir yolla ve ücretsiz olarak sağlanacağı hüküm altına alınmıştır. Şikayetinizin Kurumumuz tarafından yetkilendirilmiş işletmeci tarafından sunulan hizmetlere özgü olması halinde, ilgili işletmeci ile irtibata geçilerek talebinizin iletilmesi gerekmektedir.
Söz konusu çağrıların elektronik haberleşme sektöründe faaliyet göstermeyen bir işletmeciye ait olması halinde konuya ilişkin tüketici mağduriyetlerinin önüne geçilebilmesi amacıyla 6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun hükümleri çerçevesinde hareket edilmesi gerekmektedir.
Bilgilerinizi rica ederiz.
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu
Tüketici İle İlişkiler Müdürlüğü "
daha sonra btk'ya şikayet bölümünden ulaşıp derdimi anlattım, birkaç saat içinde dönüş yapıp aşağıya kopyalacağım cevabı yazdılar.
önce özetini yazayım, gelen cevabı en alta yazıcam. "evet böyle bir kanun var kimse kimseyi sms veya mail ile rahatsız edemez bunu kanunen yasakladık o yüzden şikayetini size mail/sms gönderen kurumlara iletip listelerinden çıkarılmanızı isteyin" gibi saçma ötesi bir şey yazdılar. e bunu zaten bizde düşünüyoruz, hatta yapıyoruz ama firmalar uygulamıyor bu yüzden şikayette bulunuyoruz ama anlayan kim.
"5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanununun (Abonelik Sözleşmeleri) başlıklı 50'nci maddesi 5'nci fıkrasında; Abonenin önceden izni alınmadan otomatik arama makineleri, fakslar, elektronik posta, kısa mesaj gibi elektronik haberleşme vasıtalarının kullanılması suretiyle doğrudan pazarlama, siyasi propoganda veya cinsel içerik iletimi gibi maksatlarla istek dışı haberleşme yapılması halinde, abone ve kullanıcılara gelen her bir mesajı bundan sonrası için almayı red etme hakkının kolay bir yolla ve ücretsiz olarak sağlanacağı hüküm altına alınmıştır. Şikayetinizin Kurumumuz tarafından yetkilendirilmiş işletmeci tarafından sunulan hizmetlere özgü olması halinde, ilgili işletmeci ile irtibata geçilerek talebinizin iletilmesi gerekmektedir.
Söz konusu çağrıların elektronik haberleşme sektöründe faaliyet göstermeyen bir işletmeciye ait olması halinde konuya ilişkin tüketici mağduriyetlerinin önüne geçilebilmesi amacıyla 6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun hükümleri çerçevesinde hareket edilmesi gerekmektedir.
Bilgilerinizi rica ederiz.
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu
Tüketici İle İlişkiler Müdürlüğü "
0
biraz önce toplu mail gönderdim de geldim :D
he benim toplu mailden kastım 1000-2000 kişilik müşterilere bülten göndermekten ibaret ama zaten üyelik iptali vs daha önce de yazıyordu benim maillerimde. şimdi onu en üste çıkardılar. bunu yazmayan spam mailler zaten yasağa uymayı geçtim mail adreslerine nasıl ulaştığı belli olmayan yerlerdir. finansbank bile dün aradı beni mail almak istiyor musunuz diye, ben de hayır dedim :D finansbank izin alıyorsa, diğerleri de öğrendikçe izin alacaktır. yapmıyorsa da spame gönderin gitsin (Spam işaretleyince de toplu mail sistemlerinde gözükür, bir daha atamaz)
he benim toplu mailden kastım 1000-2000 kişilik müşterilere bülten göndermekten ibaret ama zaten üyelik iptali vs daha önce de yazıyordu benim maillerimde. şimdi onu en üste çıkardılar. bunu yazmayan spam mailler zaten yasağa uymayı geçtim mail adreslerine nasıl ulaştığı belli olmayan yerlerdir. finansbank bile dün aradı beni mail almak istiyor musunuz diye, ben de hayır dedim :D finansbank izin alıyorsa, diğerleri de öğrendikçe izin alacaktır. yapmıyorsa da spame gönderin gitsin (Spam işaretleyince de toplu mail sistemlerinde gözükür, bir daha atamaz)
0
tolga asp
1 nisan'da şahsi mailime "[email protected]" adresinden "scan3434.zip" isimli bir ek gelmiş, mailde sadece ek ve adamın imzası var, rezul uzunkaya bölge müdürü falan yazıyor, numarası dahilisi falan hepsi yazıyor. böyle bir kişi ve siteyle bir ilgim yok, mailin yanlışlıkla gelme ihtima
1 nisan'da şahsi mailime "[email protected]" adresinden "scan3434.zip" isimli bir ek gelmiş, mailde sadece ek ve adamın imzası var, rezul uzunkaya bölge müdürü falan yazıyor, numarası dahilisi falan hepsi yazıyor. böyle bir kişi ve siteyle bir ilgim yok, mailin yanlışlıkla gelme ihtimali veya 1 nisan şakası olması ihtimali var ama yinede iki haftadır merak ediyorum. hayır mail adresimi de çok temiz kullanıyorum, spam bile haftada 1 tane falan anca gelir.
merakımı nasıl dindirebilirim? zararsız bir şekilde ekin içeriğini açma şansım var mı? geçenlerde şüpheli maillerin aracı bir site ile açılabileceğini okumuştum ama şimdi hayatta bulamam.
hay allah ne yapsak?
merakımı nasıl dindirebilirim? zararsız bir şekilde ekin içeriğini açma şansım var mı? geçenlerde şüpheli maillerin aracı bir site ile açılabileceğini okumuştum ama şimdi hayatta bulamam.
hay allah ne yapsak?
0
dosya gerçekten zip ise (scan3434.zip.exe değilse yani) winrar ile açmanda bir problem yok. Minimum risk için dosyayı bilgisayara indir, sağ tık/birlikte aç menüsü ile winrar ya da winzip ile aç. İçinde %99 exe dosyası var ve virüs.
0
@nuko cola, mail adresimi hacklerler diye korkuyorum, internet cafe çözüm değil maalesef.
@himmet dayı, en mantıklısı anlattığın yöntem herhalde, dediğin gibi yapıyorum o zaman.
5 dakika içinde dönüş yapmazsam bilin ki sistem komple çöktü.
edit: indirmeye çalıştığımda "SCAN.zip dosyasına bilinmeyen bir virüs bulaştığından bu dosyayı indirmek güvenli değildir." hatası aldım hehe, en azından merakım dinmiş oldu teşekkürler.
@himmet dayı, en mantıklısı anlattığın yöntem herhalde, dediğin gibi yapıyorum o zaman.
5 dakika içinde dönüş yapmazsam bilin ki sistem komple çöktü.
edit: indirmeye çalıştığımda "SCAN.zip dosyasına bilinmeyen bir virüs bulaştığından bu dosyayı indirmek güvenli değildir." hatası aldım hehe, en azından merakım dinmiş oldu teşekkürler.
0
evet virüsmüş ama anlamadığım "buldumbuldum.com" gibi bilindik bir site nasıl oluyorda virüslü mail gönderebiliyor? sözlükte falan 4 sayfa entry yazılmış, öyle bilinmedik bir site de değil ama anlamadım valla.
0
yeni bir yontem, calinan mail adresleri uzerinden gonderiliyorlar. normal mail gibi algilamayin, detaylarina bakarsaniz gonderen sunucu @buldumbuldum.com (basitce) degildir.
ayni sekilde turktelekomdan bile borcunuz olduguna dair mail alabilirsiniz. :)
- ne telefon numarasi yazar ne detay
acmayin kisaca. linklere de tiklamayin.
- koz olarak kullanamazsiniz gonderen ip /domain siteye ait olmadigi aninda ispatlanir :)
ayni sekilde turktelekomdan bile borcunuz olduguna dair mail alabilirsiniz. :)
- ne telefon numarasi yazar ne detay
acmayin kisaca. linklere de tiklamayin.
- koz olarak kullanamazsiniz gonderen ip /domain siteye ait olmadigi aninda ispatlanir :)
0
siteye şikayette bulunun hocam hatta koz olarak kullanın belki bişeyler kaparsınız :D
0
benzer bir olay başıma geldi, info@siteadımız.com bizim kullanığımız adres ve bize bu adresten mail geldi!
hala nasıl oldu bilmiyoruz çözemedik
ekli dosya beklediğimiz kişiden kurumdan gelmiyorsa doğrudan çöpe gidiyor, tavsiye ederim
hala nasıl oldu bilmiyoruz çözemedik
ekli dosya beklediğimiz kişiden kurumdan gelmiyorsa doğrudan çöpe gidiyor, tavsiye ederim
0
iyice merak edip aradım, gerçekten öyle bir çalışan varmış fakat mailden haberi yok, tıklamayın dediler.
0
herhangi bir smtp uygulaması üzerinden to kısmına istediğiniz adresi koyarak mail atılabilir. gelen mailin mutlaka to da bulunan adresten gelmesine gerek yoktur. mail gönderiminde önemli olan gönderilecek adrestir(oda nereye gitmesi gerektiğini belirtmek için) gerisi mail gönderimi yapılırken set edilebilir (to,body,cc,bcc vs..)
neden yazıyorum tanıdığınız bildiğiniz bir mail adrersinden mail alsanız bile güvenmeyin diye, m
neden yazıyorum tanıdığınız bildiğiniz bir mail adrersinden mail alsanız bile güvenmeyin diye, m
0
virüs.
şirket mailime de geliyor böyle mailler, müşterilerin maillerinden bile geliyor sipariş.zip diye, onlara da bulaşmış komple adres defterine kopyalıyor kendini sıpa.
şirket mailime de geliyor böyle mailler, müşterilerin maillerinden bile geliyor sipariş.zip diye, onlara da bulaşmış komple adres defterine kopyalıyor kendini sıpa.
0
passion rules the game
yeni başlayacak birine ne önerirsiniz? konu vs. fark etmez.danke.
yeni başlayacak birine ne önerirsiniz? konu vs. fark etmez.
danke.
danke.
0
pandispanya
50 liralık indirim çeki vermişler, markayı hiç tanımıyorum ama aklıma yatan ürünler bunlar gibi. Hangi üründe değerlendireyim hediye çekini sizce? Yoksa hiç değmez mi ve neden?1) Tost Makinesi: a) http://www.morhipo.com/homend-1301-toastbuster-tost-makinesi-1200-w/990078/detay?q=homend b) http://www
50 liralık indirim çeki vermişler, markayı hiç tanımıyorum ama aklıma yatan ürünler bunlar gibi. Hangi üründe değerlendireyim hediye çekini sizce? Yoksa hiç değmez mi ve neden?
1) Tost Makinesi:
a) www.morhipo.com
b) www.morhipo.com
2) Ekmek Kızartma Makinesi: www.morhipo.com
3) Türk Kahvesi Makineleri:
a) www.morhipo.com
b) www.morhipo.com
c) www.morhipo.com
4) Blender: www.morhipo.com
1) Tost Makinesi:
a) www.morhipo.com
b) www.morhipo.com
2) Ekmek Kızartma Makinesi: www.morhipo.com
3) Türk Kahvesi Makineleri:
a) www.morhipo.com
b) www.morhipo.com
c) www.morhipo.com
4) Blender: www.morhipo.com
0
Aslında bunların hepsine ihtiyacım var ama f/p olarak markayı tanımadığım için misal blender'ın "iyi" sayılabilmesi için ne gibi özellikleri olması gerek, diğer marka ve modellerle kıyaslayınca bu nerede kalıyor vs hiçbi yorum yapamıyorum :( Tamamen bilgisizim bu konuda.
0
blender iyiymiş. 700 watt gücü var. 50 tl indirimle alacağınızı düşününce makul geldi. o fiyata sinbo vb. markalar satılıyor.
(bkz: homend)
(bkz: homend)
0
eğer 1-2 kişi isen evde bu blender işe yarar. hem de mikser almana gerek kalmaz. o işi de görür.
tost ve ekmek kızartma makineleri bence bir evde en az kullanılan şeyler. (evde 5 kişiyiz kırk yıl geçse kimsenin aklına gelmiyor)
türk kahvesi evde en az haftada iki kere içiliyorsa kahve makinesi mükemmel bişi oluyor. (bizde 15 liralık dandik bi tanesi olmasına rağmen)
tost ve ekmek kızartma makineleri bence bir evde en az kullanılan şeyler. (evde 5 kişiyiz kırk yıl geçse kimsenin aklına gelmiyor)
türk kahvesi evde en az haftada iki kere içiliyorsa kahve makinesi mükemmel bişi oluyor. (bizde 15 liralık dandik bi tanesi olmasına rağmen)
0
marka sıkıntı yaratmaz, ben küçük ev aletlerinde bunları kullanıyorum hem malzeme kaliteleri iyi hem de bozulmadılar.
0
