Giriş
(9)

Denize Tek Başınıza Nasıl Giriyorsunuz?

leo1905
Herkese merhaba,Diyelim ki bir pansiyon veya otelde kalıyorsunuz ama tek başınıza tatile çıkmışsınız. Odanın veya evin anahtarını nasıl saklıyorsunuz?
Herkese merhaba,

Diyelim ki bir pansiyon veya otelde kalıyorsunuz ama tek başınıza tatile çıkmışsınız. Odanın veya evin anahtarını nasıl saklıyorsunuz?
0
leo1905
(17.09.20)
Yanıma almiyorum, resepsiyona bırakıyorum.
0
primetime
(17.09.20)
Herşeyi odada ya da kasada bırakıp, anahtarı şortun cebine koyup giriyorum.
0
tum haklari saklidir
(17.09.20)
Denize iki kişi gitsek de biri sürekli çanta başında beklemiyor ki. Her şeyi Allah'a emanet bırakıp giriyoruz.
0
elorelia
(17.09.20)
yanıma çantamı alıyorum, telefonumu falan da alırım. sonra denize gireceğim zaman eşyalarımı çantama koyup, çantamı şezlonga veya şemsiyeye fermuarlarından şuna benzer bi kilitle kilitliyorum.

www.decathlon.com.tr
0
awlmi
(17.09.20)
O da bir şey mi, çadırda kalıyorum. Cüzdan vs arabada bırakıp denize giderken plaj çantasına, denize gitmek dışında başka ufak bir çantaya telefon ve arabanın anahtarını koyuyorum, sonrası allaha emanet. Tek kişi olmasam da öyle, biri sürekli çantanın başında beklemiyor +1
0
pati
(17.09.20)
kaldigim yere gore degisiyor. eger kucuk bir otelde kaliyorsam ve onlara ait bir plajsa direkt sezlongda birakiyorum.
eger yasadigim sehirdeki buyuk plajlardan biriyse kasa kiraliyorum.
guvensiz bir yerse odada birakirim. tabi eger denize sifir ise kaldigim otel. degilse yapacak bisey yok. yine mecburen sezlongda birakirim.
0
interview with the vampire
(17.09.20)
Instagramdaki 5 minute diy videolarında görmüştüm. Özel eşyalarını bebek bezine sarıp bezin üzerine de çikolata sürüyodu. Boklu bezi kimse ellemez diye. Mantıklı ama asla uğraşamam.
0
suicides underground
(17.09.20)
tek basimiza degil uc kisi de gitsek plajda her seyimizi birakip giriyoruz. tabi gorebilecegimiz uzaklikta oluyoruz ama calmak isteyen cok kolay calar.

Turkiye'de olmamamamiz da bir etken olabilir.
0
yoggi
(17.09.20)
Ben hiç çantama koymam. Şezlongun üzerindedir telefonum. Nakit para da taşımam tek olunca. Yalnızken denize bir açılırdım zaten epey uzaklara ve uzun bir süre gelmezdim. Hiçbir şey de olmuyordu.

Şimdi çocukla da her dk eşyaların yanında olamıyoruz. Havluların arasına sarıyorum telefonları yine şezlong üzerinde. E yine nakit yok. Cüzdan öyle çantada.

Bebek bezi diyenler olmuş ama hiç denemedik. Denemeye de gerek yok. Bebek bezini yanında taşıyanların da genelde çantaları, şezlongları darmaduman olur. Adam/kadın zaten üşenir, uğraşamaz onu aramakla.

Dağınıklık böyle durumlar için ideal bence.
0
makarnacanavari
(17.09.20)
(2)

Ehliyet alma süreci hakkında

crazyboyxd
Ağustos 9'da ehliyete yazıldım, 2 hafta teorik eğitim aldık vs eylülün 14'ünde yazılı sınava girdim. şimdi sorum şu, ehliyete gidip sürücü dersleri ne zaman başlayacak diye sordum, bana 15 gün sonra ekimin başında başlayacak dedi. ehliyet olan arkadaşlarıma sordum, biz direkt yazılı sınavdan sonraki
Ağustos 9'da ehliyete yazıldım, 2 hafta teorik eğitim aldık vs eylülün 14'ünde yazılı sınava girdim. şimdi sorum şu, ehliyete gidip sürücü dersleri ne zaman başlayacak diye sordum, bana 15 gün sonra ekimin başında başlayacak dedi. ehliyet olan arkadaşlarıma sordum, biz direkt yazılı sınavdan sonraki hafta başlamıştık derslere dedi. bizi mi geçiştiriyolar acaba diye bi merak edip tekrar ehliyete gittim, sisteme kayıt yapılamayacağını, en erken ekim başında ders kaydı yapıp, ekimin 17sinde vs sınava girebileceğimi söylediler. yakın zamanda ehliyet almış birileri aydınlatabilir mi, sürücü dersi eğitimi için 15 gün boş beklemek normal mi?
0
crazyboyxd
(16.09.20)
Yazılı sınav tarihim çok geç diye benim direksiyon derslerimi yazılı sınavdan önce başlatmışlardı. 17'sindeki sınava yetiştirebilecek misiniz böyle?
0
pati
(16.09.20)
valla bana 14 saat ders alacağımız söylendi, 30 eylülde dersler başlar en erken dedi. 14 saati 14 günde mi veriyorlar nasıl oluyor hiç bilmiyorum ama 17sindekine girebilirsiniz dediler. dersleri başlatmak için 15 gün bekletmeleri saçma geldi, yani merak ettiğim şey acaba 1 ayda atıyorum 30 kişi kayıt almaları gerekli diyelim, bunlar gidip 60 kişi alıp da, eğitimleri kaydırıyorlar mı 2 hafta vs fazladan para için. neden 15 gün beklediğimizi anlamadım.
0
🌸crazyboyxd
(16.09.20)
(9)

zeytinyağı,tereyağı,balı nereden alıyorsunuz?

bugisme
Bu sorum benim gibi metropolde yaşayan arkadaşlara,üzerinde en çok taklit ve sahtekarlığın yapılabileceği bu üç ürünü nereden temin ediyor, doğallığından nasıl emin oluyorsunuz?varsa önerileriniz talibim. marketten aldığım bala kesinlikle güvenmiyorum mesela, https://eksisozluk.com/bimde-satilan-bal
Bu sorum benim gibi metropolde yaşayan arkadaşlara,

üzerinde en çok taklit ve sahtekarlığın yapılabileceği bu üç ürünü nereden temin ediyor, doğallığından nasıl emin oluyorsunuz?

varsa önerileriniz talibim. marketten aldığım bala kesinlikle güvenmiyorum mesela,

eksisozluk.com

çünkü seri üretimi olan, fabrikasyon bir ürünün bu topraklarda %100 doğal olabileceğine inanılacak kadar iyi niyetli olmadığıma karar verdim.

yumurta,ceviz,zeytin,badem, gibi önerilerinize de talibim
0
bugisme
(16.09.20)
zeytin köklü
ceviz,badem kaptan ceviz çiftliği
0
mikahakkinen
(16.09.20)
zeytinyağı - akçay'dan geliyor.

tereyağı - ipek hanım çiftliği'nin manda tereyağını alıyordum ama geçen sefer tahsildaroğlu'nu attım sepete geçtim.
iyisinden tereyağı (tercihen manda) arayışındayım ama ipek hanımınki de fena değil aslında, neden arayıştayım bilmiyorum.

bal - az tüketiyorum. anavarza çam balı alıyorum.

favoriliyorum, takipteyim.
0
blatta hiberna
(16.09.20)
Hiçbirini marketten almıyorum.
Zeytinyağını bir arkadaşımın ailesi yapıyor (kendi zeytinlerinden yaptırıyor), onlardan alıyorum. Tereyağını da başka bir arkadaşın ananesi kendi yapıyor, onu alıyorum. Bal bulmakta zorlanıyorum en çok. Bir ara biri ödemiş'ten getirmişti, geçenlerde bir köyden aldım ben de. Yumurtayı yolum düşerse köylerden, onun dışında da tavukçumdan alıyorum. Eskiden bir arkadaşın kümesi vardı, ondan yumurta alıyordum ama o da apartman dairesine taşındı, kümes yok artık.
0
pati
(16.09.20)
biz genelde şunları alıyoruz;
zeytinyağı - tariş/laleli
tereyağı - tire süt kooperatifi
bal - çok sık tüketmiyoruz ama balparmak'ın ufak tüplerinden alıyoruz bazen. genelde ev yapımı marmelat kullanıyoruz, bazen de macro'da satılan şeker katkısız ithal marmelatlardan alıyoruz.
0
orient blue
(16.09.20)
zeytinyağını kendim sıktırıyorum gemlikte. tereyağı, bal, tulum peyniri, kuru gıdalar için ovacık doğal.
0
rockinside
(16.09.20)
Tereyağı rize’den. Arkadaşımın tanıdığı yerel bir üreticiden.
Balı eniştemden alıyorum hobi olarak arıcılık yapıyor. (Marketteki bala güvenmemekte haklısın)
Zeytinyağı da altınoluk Turanzade. Eğer sezon başlamadan tarladan yağ hakkı satın almadıysak yağı sadece buradan alıyorum. Yıllardır tanıdığımız insanlar.
Zeytinde de değişiyor. Kırma zeytini kendim yapıyorum. Siyah zeytini tirilye’den alıyorum.
Ceviz ve badem için de kendi tarlamız var. Oradan bana ayırıyorlar.
Yumurta ben pek yemiyorum ama aldığımda markette bilindik markalardan birini alıyorum.
0
irene
(16.09.20)
tereyag ve bal kendi urunumuz koyde kendimiz uretiyoruz. zeytin dagi da es dost akrabada canakkalede bursada kendileri hobi amacli uretenler var. biz onlara mal tereyag yolluyoruz onlar da bize zeytinyagi yolluyor.
0
turbo sadık
(16.09.20)
Zeytin ve zeytinyağını peynirin bir kısmını Çanakkale'nin köylerinden, yumurta, ceviz vb şeyleri Çatalca'dan temin ediyorum. Kimisini fazladan alıp şirketteki arkadaşlara da satıyorum. Fiyat ya da ürün önerisi isterseniz mesaj atabilirsiniz. Olabildiğince araştırıp güncel tutuyorum. Bilgi konusunda uzun uzun cevaplar verebilirim.
0
tum haklari saklidir
(16.09.20)
bu arada bi bilgi vereyim ariya seker verilir. hicbir sikintisi olmaz sadece ne zaman vereceginizi bilmelisiniz.
0
turbo sadık
(16.09.20)
(11)

Bu ürünü alırsam gümrük vergisi ödemem gerekmez değil mi?

faraton
Kitap ve türevlerinin 150 euro kadar muafiyeti var. Bu ürün basılı kağıt ve kutusunda bir sorun olur mu?https://www.etsy.com/listing/761801950/the-neo-rider-tarot-collection-the
Kitap ve türevlerinin 150 euro kadar muafiyeti var. Bu ürün basılı kağıt ve kutusunda bir sorun olur mu?

www.etsy.com
0
faraton
(14.09.20)
Bunun kitap turevi olarak kabul edilecegini hic sanmiyorum bence mis gibi odetirler
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(14.09.20)
gtip kodunu bulmak lazım, oradan karşılaştırabilirsiniz kitapla aynı kabul edilip edilmediğini.
0
rahip janick
(14.09.20)
İçinden rehber kitapçığı ve kağıtlar çıkıyor. Elektronik ürün muamelesi mi çekilir yani?
0
🌸faraton
(14.09.20)
satıcıya ürünün "hs code"unu iletip iletemeyeceğini sorabilirsiniz. eğer verirse kitapla kıyaslarsınız. bu şekilde sizin bulmanız biraz zor olur. hatta hs code'u verirse iletin bana gümrükçüme sorayım.
0
rahip janick
(14.09.20)
@rahip janick

Çok teşekkürler, harika olur! Satıcıya sorcam, inşallah söyler.
0
🌸faraton
(14.09.20)
Proletarier+1
0
Unde bach canim
(14.09.20)
mevzuat.net der ki tarot dahil oyun kartlarının ithalatından ilave gümrük vergisi alınacak. sen yine de teyit için gtip (hs code) sor. 950440 ile başlıyorsa (ki baktığım kadarıyla uygun gtip o) gümrük vergisi var.
edit: kitap gtip'i 4901 ile başlıyor.
0
pati
(14.09.20)
Peki ne kadar gümrük vergisi yer?
0
🌸faraton
(15.09.20)
şimdi gümrükçümle görüştüm. pati'nin dediği gibi 950440'a (oyun kartları) girer muhtemelen bu. Eğer öyle olursa;

Mal bedeli üzerinden;

%25 İlave Gümrük Vergisi,
%2,7 Gümrük Vergisi,
%20 ÖTV
%18 KDV

hesabı da yanlış yapmadıysam devlete 340 lira falan ödüyorsun sanırım.
0
rahip janick
(15.09.20)
@rahip janick

Detaylı bilgiler için çok teşekkür ederim! Anlaşılan devlet bize baya bir ödeme çıkartıyor ki nerdeyse ürün fiyatı kadar. Satıcıyla görüştüm attığı mailde virüsten dolayı gönderim yapamıyormuş.
Yolladığı cevap şu:
Hi again,
I'm sorry. I just confirmed from the transportation company that the transportation channel to Turkey has been closed due to the impact of virus 19. We can't deliver the package to your country. I'm really sorry.
I hope to conclude this transaction with you in the future.
All my best wishes,
The Wheel Of Fortune Tarot
0
🌸faraton
(16.09.20)
@faraton :) isabet olmuş. bir şeyin bedeli kadar daha devlete para vermek insanın hevesini kaçırıyor.
0
rahip janick
(16.09.20)
(10)

Trafiğe tek başınıza ilk ne çıktınjz

regina phalange
Yani ehliyet aldınız ertesi gün hemen tek başına trafiğe cıktınız mı? Ben 10 sene önce aldım ehliyeti ama çok pratiğim yok. 10 tane direksiyon dersi alsam 11. Dersi tek başına trafikte geçirebilir miyim ki ne diyorsunuz. Araç otomatik bu arada.
Yani ehliyet aldınız ertesi gün hemen tek başına trafiğe cıktınız mı? Ben 10 sene önce aldım ehliyeti ama çok pratiğim yok. 10 tane direksiyon dersi alsam 11. Dersi tek başına trafikte geçirebilir miyim ki ne diyorsunuz. Araç otomatik bu arada.
0
regina phalange
(12.09.20)
çıkmadım. tecrübeli biri yanımda biraz pratik yaptım trafikte. sonra emin olunca tek başıma çıktım.

direk çıkmayın bence. tecrübeli bir arkadaşınızı alın biraz trafikte sürün.

bu arada muhabbet arabayı sürmek değil trafik tecrübesi.

günlük rutin kullanacağınız güzergah üzerinde biraz pratik yapsanız iyi olur önceden.

not: maneul ehliyet.
0
AlsterWasser
(12.09.20)
Ehliyet aldıktan iki ay sonra araba aldım. "Ben bu arabayı nasıl eve götürecğim" diye çok düşündüm, bir arkadaşla birlikte (ben kullandım o komut verdi) onun arabasının olduğu yere kadar gittik, o arabayı oraya park etti, sonra başka bir arkadaşım aldı arabayı oradan benim evimin oraya getirip park etti. Trafiğe çıkmaya hiç hazır değildim. 7 özel ders aldım, hazırdım, sonra araya korona girdi arabayı kullanamadım (sokağa çıkma yasakları), bayağı soğudum. Yasaklar kalktığından beri gidiyorum bir yerlere ve ilk günkü halimle şimdiki halim arasındaki farkı çok net görüyorum.
0
pati
(12.09.20)
Trafiğe ilk Arnavutluk’ta çıktım. Ehliyet Cepte 2 sene falan gezdi çünkü arabam yoktu. Yabancı ülkede 800km yol yapınca şoförlüğe de alıştım.
0
catch the arrow
(12.09.20)
Tabi ki yapabilirsin.
Ben ehliyeti aldım, sonra yaklaşık 4-5 ay geçti, sonra yalnız başıma trafiğe çıktım(araba benim değildi). Evden 35dk mesafede bir yere gittim, sabah 5gibi çıkmıştım:D o günden sonra hep kullandım.
0
megalomaniac
(12.09.20)
massey ferguson 1996, ehliyetsiz. köy tarlası + yolunda :-)
0
ankara06
(13.09.20)
2009'da ehliyet aldım, 2012 Eylül gibi ilk defa trafiğe çıktım. Trafiğe çıkmadan önce 2 kez, toplam 4 saat, direksiyon eğitimi aldım. Sonrasındaki hafta kendi kullanacağım araçla direksiyon eğitimi aldığım yerlerde turlayarak trafiğe ilk girişi yaptım, sonra da trafikten çıkamadım. 500.000km rahat(eksiği yok, fazlası vardır).

not: manuel.
0
late viper
(13.09.20)
direksiyon sınavına araba sürerek gittim.
0
scudman1
(13.09.20)
Ehliyeti almadan önce arkadaş ile boş arazide pratik yapmıştım. Sonrasında ehliyeti aldım. uzun zaman araç kullanmadım. Pratik sıfır yani :)

2013 te akdeniz oyunlarında çalışırken bir ekipmanı koordinatörlükte unuttuğumuzu farkettik. arkadaşım al Doblo'yu git dedi. mesafe yaklaşık 5 km ama nispeten düz bir yol. Ehliyet var ama pratiğim yok dedim. Ne güzel pratik olur sana dediler. aldım arabayı gittim geldim.

yani işin özü, götünüz sıkıya gelmeden olmuyor bu işler. Sürerim lan ben bunu diyerek trafiğe çıkacaksınız. sadece sol şeridi işgal etmeden sağdan usul usul gideceksiniz.
0
janavarorion
(13.09.20)
Lisede ehliyetim yokken okula araba ile gitmişliğim vardır ev-okul arası yaklaşık 20 dk mesafe idi. Nissan Skystar diye bir pickup'ta araç kullanmayı öğrenmiştim hey gidi yaş 16 asjşlfdikfd.

Kişiden kişiye değişiyor, bence o derslerin hiçbirine gerek yok. Trafiğin sakin ve yolların geniş olduğu (İstanbul için Kurtköy, Halkalı tarzı) yerlerde birsüre yanında birisiyle kullan. Sonra yavaş yavaş ara sokaklar, E5-TEM tarzı yerlere çıkarsın.
0
Lethe
(13.09.20)
Cts pztr sabahı çıkın. Aralarda yavaş sürün. 1 aya hazır olursubuz
0
EasyTiger
(13.09.20)
(16)

Bir insanın araba kullanmayı bilmemesi ve öğrenmek için hevesinin olmaması

ms brownstone
Evet, bu insan benim. 6 sene önce sırf bulunsun mantığıyla ehliyet alıp sınavdan sonra da elimi sürmedim. Zaten özellikle uzun yolda biraz trafik korkum var arkada otururken bile ve araba kullanmaktan da korkuyorum. Reflekslerim de iyi değil ve hem panik oluyorum hem de bir insana ya da hayvana zara
Evet, bu insan benim. 6 sene önce sırf bulunsun mantığıyla ehliyet alıp sınavdan sonra da elimi sürmedim. Zaten özellikle uzun yolda biraz trafik korkum var arkada otururken bile ve araba kullanmaktan da korkuyorum. Reflekslerim de iyi değil ve hem panik oluyorum hem de bir insana ya da hayvana zarar verme korkum var sürekli. Çünkü kendimi biliyorum, önüme bir köpek ya da çocuk atlasa öyle kalakalırım muhtemelen ve hep araba kullanırsam birinin ölümüne sebep olabilirmişim gibi bir korku var içimde.

Şu an 27 yaşındayım ve İstanbul’da çok merkezi bir konumda yaşadığım, işimle evim arası mesafe sahil yolundan yürünebilir durumda olduğu için eksikliğini de hissetmemiştim hiç. Ama şimdi çevremde araba kullanmayı bilmeyen kalmadı. Birkaç sene önce benim gibi araç kullanma korkusu olan arkadaşlarım tek tek arabalarını aldılar. En azından kullanmayı öğrensem mi diyorum ama gerçekten zerre kadar hevesim de yok ders alıp İstanbul trafiğine girmeye falan.

Yani bir yanım en azından bilmeliymişim gibi düşünüyor, diğer yanım ben ve benim gibi sürücü adaylarının diğer canlıları tehlikeye atmaması için trafiğe asla girmemesi gerektiğini düşünüyor. Ve hiçbir yanım araba kullanmaya heves etmiyor.

Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda? Herkes bir şekilde araba kullanabilip ne olursa olsun trafiğe girebilmeli mi sizce? Yoksa bilmeyen ve heves etmeyen insanlar da olabilir mi böyle? Bu arada en büyük korkum da şimdi bu yaştayken yapamayıp erteleyip sonra geç kalmış olmak. Sırf bu yüzden bile olsa kendimi zorlayıp öğrenmeli miyim?
0
ms brownstone
(11.09.20)
bence bilmek şart, hayatta kalman için gerekli bir durum dahi oluşabilir. örneğin görece ıssız bir yerde yanında arabayı kullanan arkadaşın rahatsızlanır, onu hastaneye götürmen gerekir.

araba almamak, arabaya ihtiyaç duymamak farklı bir şey, araba kullanmayı bilmemek farklı.

ya da ileride araç kullanmanı gerektirecek bir işin olabilir veya belki şirketin sana araba verir, terfi alırsın falan. ne yapacaksın?

tavsiyem arada bir özel ders almak ya da bir arkadaşınla falan araç kiralayıp öğrenmek.
0
reanarchy
(11.09.20)
Bu düşünce bence hayat kurtarır, niye çünkü herkes araba kullanmaya elverişli değil ve ne yazık ki her önüne gelen ehliyet alıyor haliyle bir sürü kaza oluyor. şahsen bazen bana da oluyor biri mükemmel bi manevra yapınca ulan ben olsam sıçardım diyorum.
0
olaylar olaylar
(11.09.20)
herkes araba kullanmayı bilmeli bence.
En basitinden çoluğa çocuğa karışınca hastalığı var sağlığı var. Bir gecede üç kere acile gittiğimizi bilirim kanamalı rahatsızlığı oldu pijamalarla kendimizi arabaya zor attığımızı bilirim. Taksi bile almazdı o halde muhtemelen. Bu sebeple bebekli ailelerin arabası da olmalı bence.
Hadi evlenmeyeceğim çocuğa karışmayacağım dersiniz tenha bir yerdesinzdir arabayı kullanan rahatsızlanır kaç saat yardım mı bekleyeceksiniz?
Araba almasanız bile kullanmayı bilin.
0
cilekli pasta
(11.09.20)
Bence de herkes az da olsa öğrenmeli(manuel+otomatik). Trafiğe girmeli demiyorum ama gereklilik olursa kullanabilmeli.

Seninle aynı yaştayken araba kullanmayı sıfırdan öğrenen arkadaşım oldu. Şimdi gayet güzel kullanıyor. Ayrıca 40'ından sonra öğrenen insanlar olduğunu biliyorum. Yaş konusuna hiç takma. Fırsat buldukça pratik yapabilirsin. Kendini zorlama elbette. Tabulaştırmaya gerek yok. Gidip eğitim alabilirsin. Direkt istanbul trafiğinde kullandırmazlar zaten.
0
the coon
(11.09.20)
araba kullanmayi bilmelisin. arada tekrar da yapmalisin. ama surekli binecem her yere gidecem diye bir sey yok. zor anlarda kullanabilecek kadar bilmen yeterli gerisi keyif isi.
sokakta zaten araba surenlerin cogu araba kullanmayi da kurallari da bilmiyor. bir insanin bunun farkinda olup uzak durmasi muazzam.

ben araba surmeyi 1999 yilinda ogrendim 88 dogumluyum. catir catir karadenizin koy yollarinda kullaniyordum. ha nasil oldu. surucu kursumuz vardi. okul bitince aksam altiya kadar mecbur surucu kursunda oturuyordum sonra eve beraber gidiyorduk.
cok insan gordum kimi yenetekli kimi bildigin sigir.

bi keresinde kursa bi kadin gelmisti 20-25 yaslarinda cok heyecan biriydi. dayim da sakinlessin diye yanina beni verdi. pistteyiz ben yan koltuktayim abla da arabayi suruyor.
abla arabayi kaldirdi tabelaya dogru gidiyoruz.
diyorum abla direksiyonu yola cevir tabelaya gitme. kadin inadina boga gibi tabelaya kitlendi ona gidiyor. ciglik atiyor ay vurucam tabelaya gidiyoruz diye. bir yandan da gaza basiyor. ben arabada feryat figan.
abla gaza basma. gaza basma dedikce kadin gaza basiyor hicbir sey yapmiyordu. frene bas diyorum basmiyor. en sonunda benim frene bastim elimle de direksiyonu kirdim da kurtardik.
simdi dusunuyorum da abla allah affetsin tam bi kalasmis.
carpacaz diye bagira bagira tabelaya gidiyorsun ama hicbir sey yapmiyorsun kuş gibu izliyorsun :s

arkadas anladik kaza gelirken hedefe kitlenme diye psikolojik olay var direksiyonu kiramamayi anlarim. hadi gazla frenin yerini de karistirdin malligin tuttu frene de basamadin. yahu gaza niye basmaya devam ediyorsun ceksene ayagini.
0
turbo sadık
(11.09.20)
Bende ehliyet bile yok, yaş 29. Benim de ne hevesim var ne kendime güvenim. Aldığım gün kaza yaparım gibi geliyor. Yanaşmıyorum o yüzden pek. Ama madem ehliyetin var sürüş dersi al, pratik yap. Lazım olur illa ki.
0
elorelia
(11.09.20)
Benim da hiç isteğim, hevesim, ilgim vs olmadı. Hala da yok. 32 yaşımda ehliyet aldım, ilk defa o zaman kursta sürücü koltuğuna oturdum. Öğrenmek de istemiyordum, şiddetle karşı çıkıyordum, ben araba kullanmayı beceremem, benim yerim yan koltuk diyordum. Öyle olunca da baktım birine bağımlı olmadan istediğim gibi gezemiyorum, yan koltuk da kalmadı, bütün yaz denize gidemedim fln. Ani bir kararla gittim kursa yazıldım. Hala hiç sevmiyorum araba kullanmayı ama bütün yaz hafta sonları gezdim, gezmeyi seviyorum. Bence özel ders al, şu halinle trafiğe çıkma tabi. Zaten kendindeki ilerlemeyi gördükçe kendine güvenin de gelecek, kesin bilgi.

Bir de ilave yapayım: ben kullanıyorsam herkes kullanabilir.
0
pati
(11.09.20)
Bu kadar endişe varken geç yaşta öğrenmek biraz riskli olabilir. 27 çok geç değil ama erken yaş kadar da kolay olmayacak bundan sonraki senelerde. Hevesin de yoksa bence hiç bulaşma.
0
arnold schwarzeneger
(11.09.20)
araba kullanmayı bilmek gerekir. tıpkı yemek yapmayı bilmek gerektiği gibi. bilmeden de yaşarsınız da başkalarına muhtaç olursunuz. hevesle alakası yok yani.

ek olarak gün gelir birini hastaneye yetiştirmek zorunda kalırsınız, bir ambulansı ya da taksiyi beklemek yerine kendiniz götürüp hayat kurtarabilirsiniz. bilmekten zarar gelmez.
0
bohr atom modeli
(11.09.20)
bu biraz senin yaşam tarzına bağlı; nerede yaşıyorsun neler yaparsın vs. bence zorunluluk değil ama gereklilik. insanlar bu ikisini karıştırıyor. gerekli görmüyorsan boşver gerekli olduğunu düşünüyorsan öğren. yani hayatında hiç araba kullanmamış onlarca tanıdığım var. onlar nasıl yaşıyorsa demek ki yaşanıyor.
0
Sour
(11.09.20)
Bence araba dünyanın en büyük özgürlüklerinden. Tek başıma yaşıyorum 30 yaş k. İstersem arabamla 2 günlük mini tatile bile çıkıyorum. Kendimden başkasına ihtiyacım yok.

Ben araba kullanamayı bilmeyen ya da heves etmeyen birini anlamıyorum bu noktada. Çünkü kaç tane özgürlüğümüz var ki şu hayatta, inlardan birini elinin tersi ile nasıl itebilir insan.
0
mobydick
(11.09.20)
ahahah şu anda beni anlatıyorsun, aynı anda aynı şeyleri yaşıyor olmak güzel, insan kendini yalnız hissetmiyor XD şöyle ki:

34 yaşındayım, ehliyetimi 18 yaşımda aldım, 29 yaşındayken annemler ikinci bir araba aldılar anneme, ama ne hikmetse kardeşim arabayı bir aldı bir daha da göremedik XD çok uğraştım kullanmak için ama 1. aynı senin gibi hevesim yoktu, 2. birilerini ezerim diye ödüm kopuyordu. zaten sürekli olarak kendime "boşver pasp, toplu taşıma daha iyi, karbon ayak izin azalır şu dünyada..." vs vs diyip duru. hatta şu anki işime girerken müdürüme "araba kullanabiliyorum ama otomatik vites" demiştim, kullanıyorum dediğim de evden biraz uzağa gitmek ya da şehirlerarası sakin bir yolda/köy yolunda azıcık gitmekten ibaret. adamcağız da ben işe başladıktan sonra bir - iki kere dedi al arabayı çık diye ama yok ben bu trafikte korkuyorum, yok kaza yaptım yakın zamanda vs diye almadım açıkçası. yani niye birilerini riske atayım?

...diye düşünürken, şu anda pandemi dönemindeyiz ve benim haftasonları tez çalışması için okula gitmem gerekiyor. işin kötü yanı başka üniversitenin öğrencisi olduğu için kardeşimi okula almıyorlar ve zaten kendisi gece yatmaz sabah kalkmaz bir gamer. benimse sabah erken - gece geç bir program oluşturmam lazım ki tezim bitsin. beri yandan da toplu taşımaya binmeyi zerre istemiyorum şu anda, cidden gereksiz bir risk gibi geliyor bana. o yüzden yılllaaarrr sonra tekrar araba kullanmayı öğrenmeye başladım. iki hafta falan oluyor.

hala panik oluyor muyum? e evet. ben hız falan da yapamıyordum, kardeşim yavaş yavaş "60'ın altına düşme" "70'in altına düşme, yasaklıyorum.." "80, 90..." falan derken baya hızımı arttırmamı ve hız korkumu azaltmamı sağladı. ek olarak ben de birilerine çarparım, ederim ya da gelip bana çarparlar korkuları içindeyim, ama hem duyuru sakinlerinin hem de kardeşimin dediği gibi, o korku hep içinde olacak, anca o zaman kurallara uygun araba kullanabilirsin. öteki türlü kendine aşırı güven gelir ki en tehlikelisi de budur zaten. tabi ki panik olmak da ayrı bir tehlikeli ama arabayı kullandıkça ve trafiğe çıktıkça paniğin azalıyor, zaten çalıştıkça da otokontrolünü arttırıyorsun. otokontrolün arttıkça da kendine güvenin geliyor, ama dediğim gibi kendine aşırı güvenmek de iyi değil. ancak bence sen tedbirli oluşun ve başkalarını düşünebilmen nedeniyle -yazdıklarından böyle bir insan olduğunu anlıyorum- zaten gereksiz özgüven içine girip de başkalarının hayatını tehlikeye atmazsın. ama kullandıkça da ustalaşırsın. bir de trafik sorun değil de ara sokaklar sorun zaten, çocuk, yaşlı, kedi köpek çok çıkar. ama ara sokaklarda da zaten hız sınırı düşük olduğu için, o hız sınırına ve genel trafik kurallarına uyduğun sürece kimseye zarar vereceğini sanmıyorum. ve diğer duyurucuların da dediği gibi, bazen araba kullanman elzem olabiliyor acil durumlarda vs. o yüzden ben derim ki öğren. yalnız araban yoksa, öğrensen de çok geliştiremeyebilirsin kendini, yani elinin altında bir araba olması da gerekiyor.
0
pasp
(11.09.20)
20 yasinda aldigim ehliyeti 34 yasina kadar kimlik olarak kullandim. IETT ve acil durumda taksi ile hayatima nerdeyse sorunsuz devam ettim. Sevgililerimin ve sonra da esimin kullandigi arabalara hic dertsiz tasasiz bindim. Arada erkekligim sorgulandi. Yine de icimden hic araba kullanmak gelmedi.

Sonra yurt disina geldim. Burda sirket bana araba verdi.

- Insanlarin kurallara uydugu, dusuk trafikli yollar
- Araba kullanmayi ogretmesini bilmeyen moral bozucu aile ve arkadaslarin olmamasi

birlesince keyifle manuel vites araba kullanmayi ogrendim tekrar. Sorun bazen sendedir, bazen degildir. Bazen de sorun hic yoktur.

Not: Araba kadinlar icin cok net bir ozgurluk ve bunu anlayabiliyorum. Erkekler toplu tasimayi daha guvenle kullanabildikleri icin duruma gore araba gereksizlesebiliyor.
0
cleric
(11.09.20)
:) arkadaşlar hepinizi görüyor ve arttırıyorum; 42 yaşındayım, ehliyeti alalı 8-10 sene oldu, araba kullanmayı bilmiyorum, evin önünde araba var :))))

sevmiyorum kullanmayı ben, zor geliyor daha doğrusu ama heralde 1-2 sene içinde öğrenicem :)
0
kumandanim
(11.09.20)
Ben de aynıyım. Ehliyetim var hevesim ve isteğim sıfır. Zamanında çok kaza yaşadık başkası kullanırken bile tedirgin oluyorum. Başka bir ülkeye gidersem kullanırım belki ama evim metro ve marmarayın yanında. İdare ediyorum şimdilik.
0
jazzabel
(11.09.20)
Yaş 31. Çocukluğumdan itibaren arabalara karşı hiçbir zaman ilgim olmadı. Ehliyeti 2009 senesinde annemin zoruyla aldım.

Ben de sizin gibi düşünüyorum. Araba kullanırken, sağa sola dikkat ederken hem aynaya bakmak hem gaz/fren/debriyaj üçlüsüne hakim olmak, bununla birlikte yayalara da bakma bana zor geliyor.

Hem multitasking yetim araba kullanımı için epey zayıf hem konsantrasyonda dağınık. Zaten araba kullanırsam otomatik kullanırım ama henüz bu psikolojik olgunluğa ulaşmadım.

Evim merkezi yerde. Bir yere giderken evden veya iş çıkışı cuma günü sağa sola gidebiliyorum. Son zamanlarda sağa sola gitmeye niyetlenirken üşeniyorum. Gerçi pandeminin getirmiş olduğu tembellikle alakalı bir durum. Ara ara öğrensem mi diye aklımdan geçiyor ama dediğim gibi hazır değilim.

İhtiyaç diyenlere hak veriyorum. Ne bileyim yarın, öbür gün bir şey olduğunda gerekli olabilir ama yine de sokaklar manyak dolu.
0
put it in your appropriate place
(11.09.20)
(34)

mutat kelimesini bilir misiniz ve kabaca yaşınız? hukukçu musunuz?

mobildeyim
merhaba. mutat kelimesini bilir misiniz? sanırım tahminen cümle içinde görsem falan değil ama. net bir şekilde bilir misiniz?bir de yaşınız kaç? bilip bilmemeniz buna göre anlam kazanacak. tam yaşınız da şart değil. 20-30 falan dilim de verebilirsiniz. yaşınızı söylemeyi istemiyorsanız söylemeyin am
merhaba. mutat kelimesini bilir misiniz? sanırım tahminen cümle içinde görsem falan değil ama. net bir şekilde bilir misiniz?

bir de yaşınız kaç? bilip bilmemeniz buna göre anlam kazanacak. tam yaşınız da şart değil. 20-30 falan dilim de verebilirsiniz. yaşınızı söylemeyi istemiyorsanız söylemeyin ama söylerseniz daha da iyi olur.

edit: HUKUKÇU MUSUNUZ? bunu da ilave edin lütfen. evet? hayır?
0
mobildeyim
(11.09.20)
33, bilmiyordum
0
lcha
(11.09.20)
32, bilmiyorum.
0
reanarchy
(11.09.20)
e,39, bilmiyordum
0
selam
(11.09.20)
27, bilmiyorum
0
aynenbencede
(11.09.20)
30+ Biliyorum
0
microfiction
(11.09.20)
biliyorum 40+
0
kaptan memo
(11.09.20)
38, biliyorum
0
efx
(11.09.20)
35 Bilmiyordum
0
cleric
(11.09.20)
26, bilmiyordum.
0
Amaranta ursula
(11.09.20)
Biliyorum, 28.

Edit: hatta çok şaşırdım. Bilinmeyebileceğini hiç düşünmemiştim.
Mühendisim.
0
kaptan maydanoz
(11.09.20)
biliyorum 40+
0
naksidil
(11.09.20)
biliyorum ama hiç kullanmadım. 39
0
etna
(11.09.20)
bilmiyordum 38
0
euteamo
(11.09.20)
23, bilmiyordum.
0
ruhen hastayim ben
(11.09.20)
33, bilmiyorum.
0
pati
(11.09.20)
34 bilmiyordum ilk kez duydum.
0
in vino veritas
(11.09.20)
24 yaşındayım, tarih mezunuyum ve bu kelimeyi hiç duymadım. Osmanlıca derslerinde falan duyduysam da unutmuşum.
0
stronzo
(11.09.20)
Biliyorum 30.
Üniversitede öğrendim.
0
megalomaniac
(11.09.20)
35 yaşındayım, 14-15 yıldır biliyorum. avukatım ve biz "mutat değil mutad" olarak öğrendik, şimdi baktım tdkda mutat olarak yazılmış.
hukuk okumadan, mutat-mutad nedir bilecek kimseye rastlamadım.
0
de jure
(11.09.20)
bilmiyordum, yaş 25.

Hatta görünce u’yu kısa okudum.

@de jure
Türkçede sözcükler d ile bitmediği için en yakın sessel karşılığı olan t’ye dönüştürülüyor.
0
cum dederit dilectis suis somnum
(11.09.20)
Biliyorum 35
0
dilemma of subscribtionability
(11.09.20)
32, biliyorum.

de jure +1. Hukuk okuyan herkesin bu kelimeyi bildiğini varsayabilirsiniz.
0
wish i could find a way to disappear
(11.09.20)
28, biliyorum
0
kestane gürgen palamut
(11.09.20)
28, bilmiyordum.
0
plutongezegendegilmi
(11.09.20)
Mutant biliyorum, mutat bilmiyorum. 20-33
0
1837837
(11.09.20)
biliyorum, kullanmışlığım var. 27
0
aquarium
(11.09.20)
27, biliyorum.

tanpınar sık kullanıyor.
0
nickimin hakkini veremedim
(11.09.20)
25, biliyorum, hukukçu

mutad mesken şeklinde çok defalar kullandık
0
vedatchilipeppers
(11.09.20)
25, mutat kelimesi alışılmış anlamına gelmektedir. mutat mesken gibi. her zamanki, alışılmış olarak mesken edinilen yer anlamında kullanılır. hukukçuyum.
0
principlei
(11.09.20)
35, kelimeyi biliyorum (tanıyorum) ama anlamını bilmiyordum.
0
nimberjack
(11.09.20)
40+
"bilindik" demektir diye düşünüyordum. tdk'da alışılmış diye yazıyor. hayatımda hiç kullanmadım. hukukçu değilim.
0
panamera
(11.09.20)
Biliyorum, yaş 35,öğretmenim. Mütemadiyen kelimesinden aklına gelsin bundan sonra.
0
antihero
(11.09.20)
37, bilmiyorum. hukukcu degilim
universiteyi tr'de okumadim.
0
cooperr
(11.09.20)
27 biliyorum.

Babam latince, osmanlıca, farsca, arapca kelimeleri ve etimolojiyi çok sever. Zamanında para karşılığında sorardı. Ordan sanırım.

Hukukcu degilim.
0
jazzabel
(11.09.20)
(44)

Neden intihar etmiyorsunuz?

fragile lady
Ve yaşamaya devam etmeyi seçiyorsunuz?
Ve yaşamaya devam etmeyi seçiyorsunuz?
0
fragile lady
(09.09.20)
iyi böyle
0
dafuq
(09.09.20)
Neden sordun bunu?
Felsefi açıdan mi?
Mantık mı?
Yoksa hayatınızda neler güzel diye mi? Yoksa intihar etmeyi düşünüyorsun da etmemek için destek mi arıyorsun?

Yaşamak, durum. Kötü olsa bile umut ve ihtimalleri görmek demektir. Daha iyi olacak inancı devam etmeye sebeptir.
Olmaması bırakmaya yeter değildir.
0
kisa
(09.09.20)
aklima gelmiyor.
0
Leonardo~Da~Vinci
(09.09.20)
ölüm kesin bir şey, yaşam öyle değil, 1 yılım aynı geçse de 1 gün beni sevindirecek bir şey olabiliyor. öbür dünyaya da inanmayınca intihar etmek hiç mantıklı gelmiyor.
0
gaza gelen
(09.09.20)
yaşamak her şeye rağmen güzel +1
daha çok güzel günler göreceğim.
ilave: daha çok güzel yerler göreceğim, çok güzel şeyler yiyeceğim
0
pati
(09.09.20)
olum cozum degil, mucadele degerli.
0
cooperr
(09.09.20)
bişeylerin değişeceği umudu :=)
0
cum dederit dilectis suis somnum
(09.09.20)
şuan ailem dışında kimseye yük olmuyorum(aileme de az, öyle şımarık biri değilim). durumlar gittikçe kötüleşiyor, suriyeli gibi olmaya çok az kalmış gibi hissediyorum. o durumda, hayatta kalmak için ordan oraya koşturup rahat nefes için tırnaklarımla kazıma noktasına gelmeden intihar etmiş olurum. zaten şu sıralar bile ara ara bu düşünce gidip geliyor. dur bakalım :D
0
MtKrt
(09.09.20)
Belki her şey en azından bazı şeyler iyiye gider diye.
0
GoodMorningTeacher
(09.09.20)
sekiz sene önce denedim. olmadı.

sonra tedavi falan oldum ve gerçekten çok daha iyi hissetmeye başladım. şu an mutlu musun dersen çok ciddi anksiyete & gelecek kaygısı yaşıyorum falan ama geriye dönüp baktığımda "ulan ölsem o sekiz yılı hiç yaşamayacaktım, abooov" diyorum ister istemez.

her şeye rağmen "yaşanabilir" geliyor bana.

bi de eskiden aşırı kırılgandım... üzülmekten, zayıf görünmekten, bir şeyleri yanlış yapmaktan inanılmaz korkuyor ve çekiniyordum. şimdi kimsenin umursamadığı vasat bir oç olduğumun farkındayım. o yüzden daha iyi hissediyorum. cool değil miyim? param mı yok? birisi "salağa bak" deyip güldü mü? varsın gülsün, ne olacak ki diyorum.

bence bazı şeyler hiç gitmiyor. gitse bile sürekli olarak savaşman gerekiyor. kendi adıma konuşacak olursam ben artık "tamam lan öyle olsun, savaş mı istiyorsun kamon" kafasındayım.

korktuğum hemen her şeyi yaşadım. bakıyorum... ölmedim. hala burdayım. aşağı yukarı aynı insanım. o yüzden diyorum ki herhalde gerçekten hiçbi şey için değmiyo, bi şekilde değişiyosun ya da atlatıyosun zaman içinde.

yazdıklarımdan da anlamış olabileceğin üzere derin bir iç sıkıntım, bir iç savaşım falan yok - ben sadece kendimi salak hissediyorum, o yüzden hayata tutunmak o kadar zor olmuyor. içinden çıkılmayacak sıkıntılar, ciddi anlamda depresyon vs. hissediyorsan psikolojik destek almanı tavsiye ederim. ben inanılmaz faydasını görmüştüm.
0
der meister
(09.09.20)
merak ediyorum.
0
ateistanbul
(09.09.20)
çünkü otlu peynir diye bir gerçek var.
0
turbo sadık
(09.09.20)
sevdigim seyler, sevmedigim seylerden fazla.
0
ateistanbul
(09.09.20)
sen neden etmiyorsun?
0
ateistanbul
(09.09.20)
Annem, babam ve kardeşim üzülür.
0
peki madem
(09.09.20)
Ailem üzülür.

En güne yeni umutla bakıyorum.

Sevmeyi ve yemek yemeyi çok seviyorum.

İnançlı bir insanım.
0
Hallegadola
(09.09.20)
Çünkü yeteri kadar zenginim
0
zaire elcisi
(09.09.20)
alfred
(09.09.20)
Tatmadığım zevkler var. Yaşamayı istediğim yerler var. Hayat her şeye rağmen güzel değil yani, sürünüyorum bildiğin.
0
ryhmer
(09.09.20)
bir sürü kitap aldım onları okumam lazım.
0
clones
(09.09.20)
Her şey zamanında güzel. Birkaç senem kaldı.
0
Giovanni Pipitto
(09.09.20)
Henüz o noktaya gelmedim. Uzak değilim ama günü kurtarıyoruz diyelim.
0
loverdose
(09.09.20)
yasamayi seviyorum daha yapmayi istedigim seyler var. kesin olacagini bildigim bir sey icin herhangi bir caba gostermeme gerek olmadigini dusunuyorum. bebegimi bekliyorum bi de hevesle :)
0
in vino veritas
(09.09.20)
Ailem üzülür, öbür dünyada yaradana da hesap veremem. Birde üstteki arkadaşın yazdığı gibi ölüm çok kesin bir son, yaşarken mutlu olduğum anlar oluyor.
0
Topalordek
(09.09.20)
Cesaretim yok o yuzden
0
Kittie
(09.09.20)
niye devam etmeyelim
0
fezagezgini_4
(09.09.20)
O dusunce hep var. En buyuk sebep oteki dunya inancim olmasi. Kesinlikle oteki dunya ve ceza/odul kavrami olmasa oglum dahil kimse kalmak icin neden olamaz.
0
SevdaliBulut
(09.09.20)
E çünkü yemiyo. Bazen senaryoyu kuruyorum, köy evindeki tüfeği dayamışım ağzıma. Parmağım tetikte. O soğuk demiri ağzıma koyduğum düşüncesi bile ürpertiyor beni.

Ölme düşüncesi çok cezbedici, yok olma fikrine uzun zamandır sıcak bakıyorum. Ama yemiyor işte o hamleyi yapmak. Demek ki daha vakti değil diyorum, korkarak intihar edilmez zira. Vakti geldiğinde edeceğim sanırım.
0
Bruce
(09.09.20)
gelecek güzel günleri bekliyorum
0
purrp
(10.09.20)
Oğlumun büyüdugunu görmek istiyorum.
0
uzun kulaklı yalnız tavşan
(10.09.20)
ben niye intihar ediyorum pardon da?

etrafımdakiler malsa suç benim mi? değil. e o zaman onlara çektir git diyorum (en son küfürlü yorum yaptığımda duyuru sildiği için mecbur çektir git yazdım şalkdjajdasd)

dahası, ben de çocukluğumdan beri çok sık intiharı düşünmüşümdür, ama kaşınıyorum sanırım daha da zorunu yaşayacağım diye. niyeyse zoru deneyip "challenge accepted!" deme bağımlılığım var XD kaçmayı çok sevsem de kaçmamayı daha çok seviyorum sanırım. bir arkadaşın da yazdığı gibi, savaş mı istiyorsun kamooon!

ha, intihar edene ve etmek isteyene de saygı duyarım, bireysel bir eylem sonuçta. ama yine de herkes hayatın ve dünyanın suyunu çıkarırken ben niye çıkarmıyorum ki? diye düşünerek, etmiyorum. (ha bazen eve geldiğimde aşırı yorgunluktan "keşke ölsem......." dediğim oluyor ama kalkıp savaşmaya devam ediyorum. insan böyle bir varlık işte.)
0
pasp
(10.09.20)
güzel günler göreceğim umuduna sahip olduğum için. ve bu ölene kadar sürecek.
0
Tochinoshin
(10.09.20)
daha güzel kız pardon öhöm öhöm sevdiğim işi yapmak için yaşıyorum. bir sonraki leveli merak ediyorum.
0
lata
(10.09.20)
yarını merak ediyorum, yemek yemeyi seviyorum, 25 yaşımdayım daha seks yapmadım (erkeğim) :) onu merak ediyorum, ayrıca ölünce bilincimiz yitecek hiçbir şey kalmayacak bence zamanı gelince ölmek daha iyi :) bu kötü veya iyi Bi şekilde olacak ama maalesef son böyle, imkanım olsa sonsuza kadar yaşayıp uzayda neler var görmeyi çok isterim.
0
m orak
(10.09.20)
Hobilerim, hoşlandığım şeyler var. Bir de ailem. Bunlar yeterli.
0
aristarkos
(10.09.20)
Nefes almak çok güzel.
0
kanlakarisikyagmur
(10.09.20)
cok guzel kizlar var. sirf bunun icin yuruyus yapiyorum uahsduahsda
0
baldur2
(10.09.20)
İnancıma aykırı.
0
Amaranta ursula
(10.09.20)
yaşamak çok güzel. iyi ki yaşıyorum. çok mutluyum. ölmemi gerektirecek hiçbir sebebim yok.
metrobüste giderken bile dans etme isteği geliyor içime. bağırarak şarkı söylemek istiyorum.
sanırım ben nil karaibrahimgil'im.
0
matilda
(10.09.20)
1- sağlıklı isen yaşamda mutlu olabileceğin şeyler buluyorsun. ancak belli miktarda para da önemli tabi ki ve türk halkı gittikçe fakirleşiyor.

2- intihar etmeye çalışıp da bunu başaramayan ve sakat kalan veya acı çekerek ölen insanlar var. dolayısı ile ciddi bir karar ve kötü sonuçları olası.

3- annen baban hayatta ise onlar için acımasızlık olur.
0
s0phiesw0rld
(10.09.20)
Eger cozumu olmayan bir aci ve keder kaynagim olsaydi (Son evrede kanser vs) iyice emin olduktan sonra direk yapardim.

Su anda sevdigim insanlarla cok guzel iliskilerim, dunyaya katkida bulundugum bir isim, eglendigim hobilerim var. Can sikici seyler oluyor mu oluyor ama toplamda intihara gidecek bir durum yok.

Not: Cocuk bir yasama amaci degildir. Hayatinizi karartmayin.
0
cleric
(10.09.20)
dinamik olmayı, hayattaki devinimleri seviyorum.
0
muslugubozukhayrat
(10.09.20)
Ev kredisi var
Telefon Kredisi var
bi iş yaptım oradan alacağım var

Ondan etmiyorum ben
0
paramolacak
(10.09.20)
En son bunu düşündüğümde; ulan madem intihar edecek kadar kaybedecek bir şey bulamıyorum, giderim dünyanın öbür ucuna, ordan diğerine, ordan diğerine, biraz oralarda takılırım, nasılsa kaybedecek bir şeyim yok, geberirsem orda geberirim diye düşünmüştüm.
İlerde bu seviyeye geldiğimde intihar etmek yerine böyle bir maceraya atılırım sanırım.
0
kismisolungac
(10.09.20)
(11)

yaptığınız yada yaşadığınız birşeyi geri alabilseydiniz bu ne olurdu?

baldan kaymak
sb.
sb.
0
baldan kaymak
(08.09.20)
Şu an arge merkezi denetimi için sunumlarını hazırlamam gereken projeleri açmak :(
Bir daha proje açanı şeyetsinler zaten.

İlave: bir de 24 eylül 2018 sabahı işe gitmek. Gitme kararı vermemiş olmak isterdim.
0
pati
(08.09.20)
yaptıklarımı hatırlayacaksam komple baştan doğmak isterdim .D
0
nahtoderfahrung
(08.09.20)
İlkokul beşinci sınıfta çalışkan öğrencilikten tembelliğe olmaya karar vermem salaklığını değiştirdiğim.

Yaş 31, ara ara geçmiş aklıma geliyor. Diyorum ki lan ne mal bir insanmışım. Neyse fark ettim de, bir şeyler yapmaya çalışıyorum.
0
put it in your appropriate place
(08.09.20)
10 sene öncesi. bi prodüksiyon firmasının kurgucusuyla sohbet ederken bir ifade kullanmıştı. "ben bu işe havuzda başladım" dedi. "Nasıl yani? Napıyordun ki havuzda?" diyerek yandaki yüzme havuzuna baktım. Meğer videoların toplandığı (hala ne anlama geliyor bilmiyorum) dijital havuzu kastediyormuş. O gün o sohbette konuya uzak olduğumu bu kadar belli etmeseydim hayatım çok başka olabilirdi.
0
IncredibleMau
(08.09.20)
10 sene önceki bir bench press setine girmezdim.
0
arnold schwarzeneger
(08.09.20)
yazdığım üniversite/bölüm.

edit: aslında daha bir sürü şey var.
0
tabudeviren
(08.09.20)
Birkaç tane var:

1- Naif ama ilkokulda bir arkadaşıma haksızlık yaptığımı düşünüyorum. Arkadaşça itişme sırasında beni fazlaca itti ve o sırada karambolde mideme yumruk attı. Eve dönünce karnım ağrıdı biraz, anneme söyleyince annem olayı epey büyüttü. Şikayetçi oldu filan. Çocuğun bunu kötü niyetli yapmadığını biliyordum ama annem o kadar yükselince durduramadım da. Herhalde ilk geri almayı istediğim şey budur.

2- Bu farkında olduğum - bilerek yaptığım bir şey değildi. Bir de yapmasaydım şimdiki ben olur muydum bilmiyorum ama hep düşünürüm; acaba girdiğim ilk üniversite sınavında matematik cevap kolonuna Türkçe cevaplarını işaretlemeseydim ne olurdu. Evet mal gibi kolonları karıştırmışım :(

3- İş hayatımın ilk senelerinde aldığım riskli kararları almasaydım.
0
SiyamkedisiZorro
(08.09.20)
Çocukken, ağzında yavrusuyla penceremize gelen o kediyi babamı dinlemeyip içeri alırdım. Resmen kandırdı beni “bak seni çok seviyor, sana hediye olarak yavrusunu göstermek için getirmiş” yuh mk... Tamam bahçede de çok vasat bi hayatları olmadı ama nolurdu hayvan yalvaran gözlerle bakarken onu içeri alıp bir minder tahsis etseydik?
0
megalomaniac
(08.09.20)
yanlış insanlarla arkadaşlık kurmak. Sanırım bazı kişilerle hiç arkadaş olmazdım.
0
Sonsuzluk ve Bir Gün
(08.09.20)
Bir arkadaşıma çok büyük bir ayıp yaptım, neredeyse 10 sene geçti üzerinden. Geri dönebilsem onu yapmazdım.
0
peki madem
(09.09.20)
Bir akşam, aşık olmuştum. Yıllar süren bir hikaye, onunla iken kimseyi görmediğim yıllar. Ve her seferinde başkaları ile flörtöz istekleri sonucunda ondan uzaklaşmam, sonra yine bir şekilde ona gitmem. Beni hep cepte tutması, yıllar boyunca.. Kendim gibi değerli birini bir parça sevgi için oyalayıp durması.

İşte o gün, onunla tanıştığım o gün, aramızda hiç bir sorun yokken sonradan sarhoşluğuma verdiğimiz, hiç adetim olmadığı halde, ona defalarca tokat attığım o gün dışarıya çıkmazdım.

Ve belki şuan bakıp, bu çocukta çok iyiymiş niye red ettim ki zamanında dediğim bir listem olmazdı.

Belki bir sevgilim, sevdiğim olurdu kimbilir. Belki de olmazdı. Ama en azından bundan dolayı kendimi bu denli suçlamazdım.

Geri döndüğüm her sefer için kendimi defalarca suçlarken evet heri alabileceğim.birşey olsa o gün olurdu.
0
mobydick
(11.09.20)
(7)

Nasılsınız?

Tersidüzükilec
Beni soracak olursanız psikolojim ber-bat! Bu hastalığı, virüsü beni mahvetti (ruhsal). Sizler nasılsınız?
Beni soracak olursanız psikolojim ber-bat! Bu hastalığı, virüsü beni mahvetti (ruhsal). Sizler nasılsınız?
0
Tersidüzükilec
(07.09.20)
İyi diyelim iyi olalım...
0
pass
(07.09.20)
idare. 2 ay önce tuttuğum evin muhitinden hiç memnun değilim. 1 yıl durur çıkarım diyorum en kötü ama onda da harcayacağım para ve emek aklıma gelince üzülüyorum. Doğru evi seçemediğim için biraz salak gibi hissediyorum.
0
mg3929
(07.09.20)
kötü. pandemi peydah olmasaydı daha mı iyi olacaktı diye düşündüm bi an, ama cevap sanırım hayır. hatta bi açıdan pandeminin araya girmesi iyi oldu diyebilirim çünkü tatil gibi bişey oldu, tasalanmam gereken şeyleri erteledim vs
ama yine de kötüyüm.
0
cum dederit dilectis suis somnum
(07.09.20)
Kötü.. işsizim terkedildim, geleceğe dair hiçbir şey yapasim gelmiyor çaresizim
0
olaylar olaylar
(07.09.20)
Çok uzun bir zamandan sonra ilk kez huzurluyum. Yıldızlar çok parlak ve yakın. İlk baktığımda heyecandan soluğum kesilecekti. İyiyim yani özetle.
0
Amaranta ursula
(07.09.20)
Tekrardan bir ilhama ihtiyacım var
0
freebird5406_2
(07.09.20)
Berbat. Hayattan nefret ediyorum. Şu ara genel olarak böyle, ama şimdi anlık olarak mutluyum :)
Not: koronayla alakası yok.
0
pati
(08.09.20)
(4)

izmir sakinleri

freebird5406_2
Bu salgın döneminde deniz kıyısı ilçelere sahile gitmek dışında şehirde dışarı nerelere çıkıyorsunuz ? Hem alsancak-konak hem de karşıyaka-bostanlı tarafı olabilir
Bu salgın döneminde deniz kıyısı ilçelere sahile gitmek dışında şehirde dışarı nerelere çıkıyorsunuz ? Hem alsancak-konak hem de karşıyaka-bostanlı tarafı olabilir
0
freebird5406_2
(07.09.20)
Yine sahil olacak ama, sandalyemi alıp alaybey tarafında sahile iniyorum (evime yakın diye).
0
pati
(07.09.20)
Yok sahil de park da olur ama şehirde olsun, urlaya git dikiliye git gibi olmasın :)
0
🌸freebird5406_2
(07.09.20)
Bornova büyük park.
Kültür park (fuar açık şu an uygun değil).
Gaziemir Altay spor tesisleri.
0
kanlakarisikyagmur
(07.09.20)
inciraltına ama orda da kalabalık noktalar var, o yüzden biz yürüyoruz uzun uzun, sakin bir noktada seriliyoruz.

bornovada kültür merkezinin bahçesindeki kafede oturuyoruz.

karşıyaka da philia kafenin bahçesi ama misal haftasonu gündüz saatlerinde. yoksa orası da kalabalık oluyor artık.
0
Phoebe
(07.09.20)
(2)

Küçük motorlu benzinli araçlar ve motor sesi

chicha_v2
Hafta sonu 1.2 75 bg Opel Corsa kullandım, daha önce de 1.2 Peugeot 301 kullanmıştım ikisinde de birinci viteste ve 3000 devirden sonra motor kükremeye benzer bir ses çıkarıyor. Aynı şekilde hafif dik bir yerde geri çıkmaya çalışırken de araba kükrüyor. Kullanananlar anlamıştır sanırım ne dediğimi.
Hafta sonu 1.2 75 bg Opel Corsa kullandım, daha önce de 1.2 Peugeot 301 kullanmıştım ikisinde de birinci viteste ve 3000 devirden sonra motor kükremeye benzer bir ses çıkarıyor. Aynı şekilde hafif dik bir yerde geri çıkmaya çalışırken de araba kükrüyor.

Kullanananlar anlamıştır sanırım ne dediğimi. Niye böyle oluyor? 2. veya 3. viteste yüksek devirlerde bu kadar bariz ses gelmiyor ayrıca.
0
chicha_v2
(07.09.20)
1.2 corsam var, benim başka araba deneyimim yok ama benimkini kullananlar çok sessiz olduğunu söylüyor.
Geri geri yokuş çıkmadı kimse hiç, onu bilmiyorum.
0
pati
(07.09.20)
motor küçüldükçe max tork devri artıyor maalesef, bu da motoru bağırta bağırta kullanmaya zorluyor, bende 1.5 atmosferik araba var max torku 4bin devirde veriyor, turbo da olmayınca yokuslarda can çekişiyor, normal yani.
0
m orak
(07.09.20)
(5)

Cuma günü yapılan yemekler

django
cuma günü pirinç pilavı, köfte, hünkar beğendi gibi bazı yemekler hazırlamıştım; hafta sonu yeme fırsatım olmadığı için yemekler buzdolabında öylece durdu. sadece cumartesi günü biraz yemiştim. bu yemekleri bugün tüketsem bir şey olur mu?ve evet bu soruyu çevremde kimseye soramayacak kadar yalnızım
cuma günü pirinç pilavı, köfte, hünkar beğendi gibi bazı yemekler hazırlamıştım; hafta sonu yeme fırsatım olmadığı için yemekler buzdolabında öylece durdu. sadece cumartesi günü biraz yemiştim. bu yemekleri bugün tüketsem bir şey olur mu?

ve evet bu soruyu çevremde kimseye soramayacak kadar yalnızım :/
0
django
(07.09.20)
Dışarıda bırakmadıysan buzdolabında beklediyse yenir
0
freebird5406_2
(07.09.20)
Buzdolabında kapağı kapalı bir kapta durduysa pilav yenir (ben yiyorum), hünkar beğendi etli değilse o da yenir, köfteyi de bir kokla, tadına fln bak istersen ama ben olsam risk almazdım.
0
pati
(07.09.20)
dolaptan hiç çıkarmadıysanız ve cumartesi günü parça parça ısıttıysanız (tüm tencereyi ısıtmadıysanız yani) sadece lezzeti kaybolmuştur ve etler sertleşmiştir biraz, onun dışında sorun olmaz.
0
Phoebe
(07.09.20)
Bence yenir, ben olsam yerim.
Zaten bi bozukluk olsa tadından kokusundan anlaşılır.
Afiyet olsun.
Yalnızlık o kadar kötü değil :)
0
megalomaniac
(07.09.20)
Elbette yenir.
0
SiyamkedisiZorro
(07.09.20)
(4)

Araba kullanırken rahat ayakkabı

üç gün gündüz
Araba kullanırken daha rahat olduğunuz ayakkabılar oluyor mu? Misal benim bikaç tane var sadece onlarla rahat oluyorum diğerleri çok rahatsız geliyor ama bunu bi kadın sürücünün topuklu ayakkabısını çıkarıp spor ayakkabı giymesi gibi düşünmeyin; ben mesela kalın tabanlı ayakkabılarla kullanamıyorum
Araba kullanırken daha rahat olduğunuz ayakkabılar oluyor mu? Misal benim bikaç tane var sadece onlarla rahat oluyorum diğerleri çok rahatsız geliyor ama bunu bi kadın sürücünün topuklu ayakkabısını çıkarıp spor ayakkabı giymesi gibi düşünmeyin; ben mesela kalın tabanlı ayakkabılarla kullanamıyorum pedalları hissedemiyorum, bunun gibi.
0
üç gün gündüz
(06.09.20)
Sadece tek bir spor ayakkabıyla kullanıyordum (bir senedir, sürücü kursuna başladığımdan beri). Geçenlerde iş yerimden çıkıp bir yere gitmem gerekti, ayakkabıları değiştirmeyi unutmuşum, çelik burunlu hantal iş ayakkabılarıyla kullanmışım ve farketmedim. Bundan cesaret alıp sandaletle kullandım bir kere. Ama yine de hala aynı spor ayakkabıyla kullanmaya devam ediyorum. İnce tabanlı veya ayağım pedaldan kayacakmış gibi hissettiğim bir ayakkabıyla kullanamam. Topuklu ayakkabıyla kullanmayı denemem bile.
0
pati
(06.09.20)
Ben de uzun zamandır aynı ayakkabıyla kullandığım için beynin artık otomatik olarak buna şartlandığını, başka ayakkabıya geçince sorun çıkarmaya başladığını düşünmeye başladım.
0
🌸üç gün gündüz
(06.09.20)
Kısa mesafede başka (güvenli hissettiğin) ayakkabılarla denemeni öneririm o zaman. Uzun mesafede aynı ayakkabıyı kullan tabi başka ayakkabıya alışana kadar :)
Ayakkabı değiştirmek zor değil, önemli olan güvenli olman, güvenli hissetmen.
0
pati
(06.09.20)
Her turlu ayakkabi/terlik ile rahat eden bi ben miyim :/
0
invictae
(06.09.20)
(11)

Karma/eden bulur vs

Karmaşıklık
Ömrümde bir kez aşık oldum o da senelerdir ilerlemiyor. Olmuyor, mutlu olamıyoruz ama vazgeçmek de yok. Dini bir inanca mensup değilim ama bu 'karma' ya da eden bulur gibi bir şeylerden şüphe ediyorum artık. Vaktiyle birkaç kişiye tamamen duygusal manada kötülük etmiş olabilirim. Yine de bu 9(dokuz)
Ömrümde bir kez aşık oldum o da senelerdir ilerlemiyor. Olmuyor, mutlu olamıyoruz ama vazgeçmek de yok.

Dini bir inanca mensup değilim ama bu 'karma' ya da eden bulur gibi bir şeylerden şüphe ediyorum artık. Vaktiyle birkaç kişiye tamamen duygusal manada kötülük etmiş olabilirim. Yine de bu 9(dokuz) seneyi hiç etmeye yeter mi?

Siz inanıyor musunuz bu gibi şeylere?
Lanetlendim de öyle mi kaldım yani, ne?
0
Karmaşıklık
(06.09.20)
Inanmıyorum ölsün İSTİYORUM
0
olaylar olaylar
(06.09.20)
Eden bulur.

Kalp kırdıysanız eğer sizin de aynı yerden kalbiniz kırılacaktır.
0
purplee
(06.09.20)
9 senedir heba oldum diyorum, lanetlenmiş miyim acaba?
0
🌸Karmaşıklık
(06.09.20)
O kalbini kırdığınız kişilere ulaşma imkanınız yok mu? Özür dileme değil de böyle bir gönül alma durumu olursa iyi olur. Din açısından bakarsak da olumlu. diğer açıdan bakarsak evrene yaydığınız negatif elektriği alırısnız.
0
komando kani var bende
(06.09.20)
8 sene önce ah aldım, burnumdan geldi, bir daha iflah olmadım. Dini inancım yok, pozitif bilim insanıyım, buna rağmen inanıyorum. Ben de birine ah ettim, umarım ona da aynısı olur :)
0
pati
(06.09.20)
yaptıklarınızdan aslında bilinçaltıda kendinizi suçluyor ve mutlu olmayı baltalıyor olabilir misiniz? bence oradan hissettiğiniz suçlulukla alakası yoktur, daha temel bir yerdedir de, ama yine de düşünülebilir.

"lanetlendim mi" gibi düşünceler bence çok anlamsız, onun yerine sorulması gereken sorular "bana bunları hangi kararlarım yaşatıyor, neleri yanlış yapıyor olabilirim, mesela beni bu mutsuz ilişkide tutan ne, kararlarımın sonuçlarının kötüye çıkmasının sebebi ne" gibi şeyler olmalı. yoksa "lanetlendim mi, karma mı" gibi soruların metafizik cevapları var, bunların da gerçek hayatta karşılığı yok. ama psikolojik bariyerlerinizi araştırırsanız onları yıkmanın yolları var.

bir de kendini gerçekleştiren kehanet mevzusu var, ona da bakabilirsiniz. bu durumla tam alakası yok gibi görünse de başka birtakım şeyler için açıklayıcı olabilir.

ek: ah almanın bir karşılığı olsaydı hiç birimizin iş yerlerinde kötü yöneticiler aldıkları onlarca yüzlerce aha rağmen mis gibi yaşıyor, yükseliyor, istediklerini yapıyor olmazdı. örnekleri çoğaltabilirsiniz. örneği çoğaltınca mevzunun saçmalığı ortaya çıkıyor bence.
0
nimberjack
(06.09.20)
Tamamen züürt tesellisi, eden bulmuş olsaydı bu hiyerarşik düzen doğa tarafından çoktan yıkılmış olurdu. He insanlığından ödün vermemek öz saygı meselesi.
0
wiekannich
(06.09.20)
"Eden bulur." diye bir şey var ama bunu doğaüstü bir güç, ilahi adalet ya da karma olarak görmemek lazım. Sen çevrendeki insanlara kötü davranırsan, iyilik yapmaktan kaçınırsan vs. sen de benzer muamele görürsün. 10 yıl önce tamamen alakasız birine yaptığın bir davranış nedeniyle 'lanetlenmiş' olman ve karmanın seni bulması bence saçma bir inanış. Ancak o 10 yıl önceki davranışı yaptığın tutumun devam ediyorsa bu nedenle mutlu olamıyor olabilirsin. Bunu 'spesifik bir olay yüzünden' diye düşünmek yerine genel tutuma yormak daha doğru olur.
0
himmet dayi
(06.09.20)
hiçbir şey etmedim ama kız arkadaşımdan ayrılırken benim kadar sevenini nah bulursun dedi. 3,5 senedir bulamadım.
0
guitarissimo
(06.09.20)
karma diye bir şey var ama her zaman her yerde işleyen bir mekanizma değil.

bazı karma örnekleri:

(bkz: karma felsefesi/@tabudeviren)

yaşattığın bir şeyi yaşıyor olabilirsin ama olmayabilir de..
0
tabudeviren
(07.09.20)
Ben karmaya inanmıyorum. @tolkien +1 @nimberjack +1

insan istediği gibi yorumluyor olayları, hemen ilişkilendirmek istiyor.
9 sene önce gençtiniz muhtemelen. gençken hata yapılıyor. Herkes ilişkilerinde problem yaşıyor, mutlu olmuyor. bunu 9 sene önceki yaptığınız kötülükle bağdaştırmanın hiç bir elle tutulur tarafı yok.

@tabudeviren'in verdiği örneklerde belediye başkanı otobüs çarpması sonucu öldü yazılmış haberde, bende adam yaya iken çarptı sandım. araçta iken otobüs ile çarpmışmışlar.

2. örnek, futbol bu, gol yersin de atarsın da . 8-0'lık maçlar olmuyor mu oluyor hangi takımlar ne goller yedi, üstelik adam dediği zamanki takımında da değil.

3. örnek iyiymiş hakkaten ona bir şey demiyorum. ama bence tesadüf. zaten her zaman her yerde işlemiyorsa tesadüf değil midir ?

genelde kötü örnekler veriliyor hep karmada. niye iyi örnekler yok ? ya da zaten iyi insanlar iyi oldukları için hayatları da iyi mi gidiyor ? gerçekten her iyi insan hayatta mutlu mu ?
0
fezagezgini_4
(07.09.20)
(4)

rakı yanına kolay meze?

sanat guresi
rakı içesim var ama açım da. pratik neler yapabilirim yanına?
rakı içesim var ama açım da. pratik neler yapabilirim yanına?
0
sanat guresi
(05.09.20)
cacık.
0
himmet dayi
(05.09.20)
Haydari
Havuçlu meze (havucu rendeleyip zeytinyağında kavurup sarımsaklı yoğurt ve cevizle karıştırıyorsun) - aynısının havuç yerine kabaklısı da var
Semizotu salatası (semizotu, evde varsa taze nane, fesleğen, maydanoz vs, ceviz, domates, salatalık, zeytin, rakı peyniri, zeytinyağı,nar ekşisi) - tek başına bu bile yeter
Fırın açarım dersen fırında zeytin (zeytin, sarımsak, kekik, pul biber, defne yaprağı, bir parça limon kabuğu, limon suyu, zeytinyağı) ve/veya buyurdi (en alta domates dilimleri, üstüne peynir, üstüne yine domates, kekik, fesleğen, zeytinyağı)
0
pati
(05.09.20)
atom ve biber/patlican kizartma da olabilir
0
gonzo opera
(05.09.20)
mantarın kilosu kıbrısta 38 tl türkiyede kaç tl bilmiyorum ama 4-5 tane orta boy alıp fırın yoksa tavada üst kısımlarını kaldırıp küp küp yaptığın kaşarları koyup kapağını kapatıp 5 dk sotelersen çok güzel olur
0
boomboomcherry
(05.09.20)
(4)

IPL cihazları ne kadar faydalı?

whyamy
Başta ön yargılı bakıyordum ama lazere para vermekten sıkılınca ciddi ciddi düşüneyim dedim. Bu cihazlar gerçekten ne kadar faydalı oluyor? Uygulamanın kalıcılığı ne kadar devam ediyor? Lazere göre tercih edilir mi? Tavsiye ettiğiniz bir marka veya model var mı? Sadece kullananlar cevaplarsa sevinir
Başta ön yargılı bakıyordum ama lazere para vermekten sıkılınca ciddi ciddi düşüneyim dedim.

Bu cihazlar gerçekten ne kadar faydalı oluyor?
Uygulamanın kalıcılığı ne kadar devam ediyor?
Lazere göre tercih edilir mi?
Tavsiye ettiğiniz bir marka veya model var mı?

Sadece kullananlar cevaplarsa sevinirim.

Bu arada önemli mi bilmiyorum ama beyazla açık buğday arası ten rengim, tüyler açık kahverengi veya koyu kahverengi.
0
whyamy
(03.09.20)
Pandemi başında 2 arkadaş aldık. Lazer geçmişiniz varsa devamı için çok iyi
İlk kez yapacaksanız beklenti yüksek olmasın
0
photo85
(03.09.20)
Lumea var bizde. Benimki eski modeli, arkadaşınki en üst modeli
0
photo85
(03.09.20)
Lumea var bende, modeli şimdi aklımda değil, 1,5 yıl olacak alalı, memnunum. Tabi tamamen yok etmedi ama çıkma sıklığı bayağı azaldı. Zaten kıllı tüylü değildim öyle ama var olanlar da seyreldi. Ama herkeste aynı etkiyi göstermeyebilir, belki de şansıma işe yaradı bende.
Lazer geçmişim yok, tamamen mahremiyet nedeniyle kullanıyorum.
0
pati
(03.09.20)
Benim kollarımda işe yaradı. Çok az ve geç çıkıyor artık. Ama onun dışında bir bölgede devamlı yapamadım. Koltukaltı bikini vs denenebilir ama geniş bölgelerde (bacak) çok çok uzun sürüyor atış yeri küçük olduğu için. 1500den aşağı değildir herhalde, ben beş sene önce mi ne 1000 liraya almıştım. Bence yapan yere gitmek daha mantıklı o paraya.
0
elorelia
(03.09.20)
(11)

ev hayatını kolaylaştıran ürünleriniz

Stoneface
verebileceğiniz tavsiyeler nedir? olmazsa yapamazdım dediğiniz ürünler mevcut mu?
verebileceğiniz tavsiyeler nedir? olmazsa yapamazdım dediğiniz ürünler mevcut mu?
0
Stoneface
(01.09.20)
Kettle
Mikrodalga
0
Karmaşıklık
(01.09.20)
kurutma makinesi, dikey süpürge, robot süpürge, cırtlı mop, tüy toplayıcı, yemek pişirici, manuel ipli doğrayıcı
0
nonik
(01.09.20)
kurutma makinesi
dikey süpürge
düdüklü tencere
media player

yeni gözdem: otomatik mama kabı
0
blatta hiberna
(01.09.20)
olmasa yapamazdım denemez ama şu var mesela, rossmandaki flink&sauber mop seti, benim yerdeki tozu makine falan çalıştırmadan şöyle bi hızlıca almama çok yarıyor:
www.rossmann.com.tr

kettle büyük kolaylık, yani olmadan da yaşayabiliyormuşum yakın zamanda deneyimlediğim kadarıyla ama, güzel şey yani.

robot süpürge de kullandıkça büyük kolaylık sağladığını kanıtlıyor.

bulaşık fırçası, bazı şeyler onsuz yıkanmıyormuş, süngerle çile çekiyormuşum, çok basit gelebilir kulağa ama benim için önemli bir keşifti.

çamaşırda renk ayırıcı mendiller, bazen çok işe yarıyor, aman hangi renkleri bir arada attım derdinden kurtarıyor.

bazı belli başlı yemeklerde olmazsa olmaz, düdüklü tencere.

fırfır dönen salata yıkama kapları var, adını bilmiyorum, onlar acaip faydalı, onlarsız salata yıkayıp suyunu süzmek beni yoruyor.

yine mutfaktan ama küçük manuel sebze meyve doğrayıcıları var. soğandır domatestir onla doğruyorum, onsuz nasıl yemek yapmak için uğraşıyomuşum demiştim kullanmaya başlayınca. hem elektrikli değil, hem küçücük ve yer kaplamıyor hem de kolay temizleniyor.

şu çorba yaparken özellikle kullandığımız şey, el blendırı oluyo sanırım, bazı şeyler onsuz da imkansız gibi hafiften.

amma çok mutfak saydım. bir de çok temel bir şey o yüzden sayılır mı bilmiyorum ama üçlü-beşli-altılı neyse kaçlı olursa olsun uzatma kablolu ya da kablosuz priz. her yer priz evde, onlarsız yaşayamazdım :D

ek: tost makinesi, olmasa baya sıkıntı olur bana.
0
nimberjack
(01.09.20)
Kettle, mikrodalga, düdüklü tencere +1
Ikea'nın küçük mutfaklar için olan her şeyi
Derin dondurucu
Tavan vantilatörü (sıcak yerde yaşıyorsan ve klima sevmiyorsan, yatak odasında olmalı)
Tabi ki bulaşık makinesi
Yumurta haşlama makinesi
Mutfak robotu
0
pati
(01.09.20)
Kettle +1

Yönetmen koltuğuna benzeyen piknik koltuğu.

Geçen hafta odamda değişikler yaptım. Çalışma masamı attım çöpe. Yenisi geliyor, sehpayı kullanıyorum bu süreçte. Piknik koltuğu, rahatmış. Normal olanı kullansam, sehpa ile olmaz.
0
put it in your appropriate place
(01.09.20)
klima, mikrodalga, sebze soyucu (traşlayan alet)
0
anarsika
(01.09.20)
Akıllı çay makinamızı çok seviyorduk. demlemeyi her şeyi kendisi hallediyordu. Ancak bozulduktan sonra baktık yenileri astronomik rakamlara çıkmış. Olmazsa olmaz diyeceğim bir üründü ama olamadı maalesef.
0
chavezding
(01.09.20)
şu sıcak günlerde vantilatör ve klima.

kurutma makinesi, bence asrın icadi, tüm saçı, tüyü, lifleri vs topluyor, geçende kıyafetime karbon lif bulaştı -işimin aşırı güvenliği (!) sağolsun, basit maske ve eldiven verdiler sadece- ben bunu kıyafetten nasıl atıcam diye kaşına kaşına ağlıyordum, bugün giydim, tık yok.

beyaz eşyaları saymıyorum, hepsi birer nimet.

netflixli smart tv, ama şart değil.

kesinlikle rondo. doğrayıcı daha doğrusu, ama annelerin dilinde rondo diye kalmış XD

mikrodalganın çözücü kısmıyla aşk yaşıyorum.

tost makinesi ve kettle tabi.

saçma gelebilir ama patates soyucu. ve neredeyse her kapının arkasına astığım askılıklar. özellikle şu korona dönemi dışarıda giydiğimiz kıyafetlerde hayat kurtardı.

yine ultra saçma olacak ama sehpa. valla da billa da sehpa.

şifonyer, komodin ve baza. ben istemiyordum evde fazla eşya ama cidden iki kişi bir araya gelince baya kıyafet çıkıyormuş O_O

saklama kutuları ve hurçları, sepetler. yine pek çok ıvır zıvırı alıyor.

kavanoz abi ya, baya bildiğin kavanoz. süzgeç ve tepsi.

vileda, mop artık hangisi tercih edilirse.

dikey şarjlı süpürge. günlük temizlik için ideal.

bir de robot süpürge düşünüyorum ama param yok, biri alsa keşke :(

bir de konuyla alakasız gelebilir ama, hem korona yüzünden, hem de herşeyin pahalılaşması yüzünden, nargile setini eve almak çok işime geldi, çünkü roma imparatoru gibi yatarak bile içebiliyorsun süper olay. tabi sevenleri için.
0
pasp
(02.09.20)
Elzemlik derecesine göre
Kettle - düdüklü tencere -ipli doğrayıcı - mikrodalga fırın -robot süpürge
Bir de bazasız ev düşünemiyorum
0
cilekli pasta
(02.09.20)
Daha önce alsaymisim dediğim aklıma gelen birkaç ürün: kurutma makinesi, şarjlı dikey Süpürge, Bluetooth kulaklık... Bazılarina elde yıkama ve bakım sebebiyle kolaylaştırıcı bir ürün olarak gelmese de bana göre döküm sahan-tava-tencere mutfak ekipmanı olarak olmazsa olmazimdir.
0
candanag
(02.09.20)
(6)

İşten çok sıkıldım

kismisolungac
Merhaba arkadaşlar,İşten acayip sıkıldım, nerdeyse 2.5 yıl oldu işe gireli. Sürekli aynı şeyi yapıyormuşum gibi geliyor.Bu yüzden şuan sallamasyon iş yapıyorum. Daha çok problem çıkıyor, yine takmıyorum ama sonra uğraşmak zorunda kalıyorum falan. Bu döngüden nasıl çıkabilirim? Bir kariyer hedefim ol
Merhaba arkadaşlar,
İşten acayip sıkıldım, nerdeyse 2.5 yıl oldu işe gireli. Sürekli aynı şeyi yapıyormuşum gibi geliyor.
Bu yüzden şuan sallamasyon iş yapıyorum. Daha çok problem çıkıyor, yine takmıyorum ama sonra uğraşmak zorunda kalıyorum falan.
Bu döngüden nasıl çıkabilirim? Bir kariyer hedefim olmadığı için, kendimi asla motive edemiyorum.
Kiramı ödeyebilmek için çalışmak zorundayım her şekilde ve şimdiye kadar denediğim işler arasında en iyi iş bu.
N'olacak bu işler?
0
kismisolungac
(31.08.20)
@sivrisinek işi anladım da apartmanı tam anlayamadım :D
0
🌸kismisolungac
(31.08.20)
kapıcılar için özel hocam o sizi bağlamıyor. :D
0
marlonbranda
(31.08.20)
Bende senin gibiydim, sonra açıp işsizlik rakamlarına baktım, şimdi zımba gibi çalışıyorum. Sana da öneririm
0
paramolacak
(31.08.20)
@marlon haaaa pardon.
@paramolacak ya bide kovulmayacağımdan emin gibiyim. Öyle bir şirketteyim. O da fena.
0
🌸kismisolungac
(31.08.20)
Yapacak bir şey yok, ekmek parası... daha iyisini bulana kadar (arıyor musun?) devam...
0
pati
(31.08.20)
Aha aynen ben. Takip ediyorum duyuruyu.

Büdüt: Bana arkadaşım ya işini değiştir ya da hayatı yaşamaya değer kılacak bir hobi falan gibi bir şey edin dedi. Çok mantıklı tavsiye. Ben uygulamayı beceremedim ama aktarayım yine de.
0
peki madem
(31.08.20)
(4)

Hekimler, biyomedikalciler: dezenfektan yapacağım bu ayar iyi mi?

alperz
WHO'nun tarifindeki gibi yapacağım. https://www.who.int/gpsc/5may/Guide_to_Local_Production.pdf%35'lik hidrojen peroksit buldum. Seyreltip %3,18'e düşüreceğim.Neyse, excel'e yaptırdığım hesap neticesinde büyük fotodaki oranlar çıktı. WHO'nun oranlarını da koydum. Biraz farklı. Sizce ne kadar önemli
WHO'nun tarifindeki gibi yapacağım. www.who.int

%35'lik hidrojen peroksit buldum. Seyreltip %3,18'e düşüreceğim.

Neyse, excel'e yaptırdığım hesap neticesinde büyük fotodaki oranlar çıktı. WHO'nun oranlarını da koydum. Biraz farklı. Sizce ne kadar önemli bunlar?
0
alperz
(31.08.20)
Hekim veya biyomedikalci değilim, kimyacıyım. Hiç önemli değil. Biz hidrojen peroksitsiz yapıyoruz benzer formülü. Hassas ayarlamıyoruz oranları.
0
pati
(31.08.20)
Usta ondan zaten o tayfaya yönelttim sorumu.

WHO kendi dokümanında "bu oranlar iyidir" demiş. Benimki biraz farklı olmuş. Meslea hidrojen peroksit %0,125 isterken benimki 0,120. Bu işlerden gram anlamadığım için emin olmak istiyorum.

Sen kendinden emin olarak "iyidir iyi" diyorsan ona da eyvallah. Bu şekilde ayarlayayım oranları.
0
🌸alperz
(31.08.20)
İşte o fark hiç önemli değil diyorum. Eminim. Kimya mühendisiyim ve kendimiz de lab'da yapıyoruz.
0
pati
(31.08.20)
ilaç gibi mg bazında vucuduna aldığın bir madde değil bu. eline sürüyorsun, sürerken de oluşan katmanın mikron bazında kalınlığını ve temas süresini ayarlayamayacağın için formüldeki oranlar o kadar kritik olmuyor.
0
orpheus
(31.08.20)
(20)

Türkiye ygs 1.si olsaydınız

Unde bach canim
Hangi türk üni ve bölümünü seçerdiniz?Yurtdışı imkanınız yok diyelim.
Hangi türk üni ve bölümünü seçerdiniz?
Yurtdışı imkanınız yok diyelim.
0
Unde bach canim
(30.08.20)
galatasaray - hukuk
0
brakgn
(30.08.20)
Pilotluk ya da gemi kaptanlığı ile ilgili bir bölüm. Bu ikisi bence iyi.
0
kickboxer
(30.08.20)
Odtu - ee

Bogazici - bilg. Muh.
0
Avoiding The Puddle
(30.08.20)
Çok yanlış çok.
Cinsiyete plana şu anki duruma vs değişir bu.
Ama Kısaca, yapmaktan keyif alacağın mesleğin okulunu seçmelisin.
Ha, neden keyif alacağını bilmiyorsan o zaman zaten kumar oynuyorsun. Ne yazık ki de büyük çoğunluk için geçerli bu.
0
kisa
(30.08.20)
Koç-Tıp bir numero.

Sonra Sabancı-Koç olmak üzere makine
0
Hallegadola
(30.08.20)
YGS artık yok ama üniversite sınavı soruluyorsa Cerrahpaşa tıp.
0
dissendium
(30.08.20)
Cerrahpaşa tıp +1

Oradan da estetik cerrahi uzmanlığı.
0
Tochinoshin
(30.08.20)
bahçeşehir pilotaj veya itü bilgisayar
0
debian
(30.08.20)
bilkent işletme vs koç işletme'den birini seçerdim tam burslu olarak. sonrasında zaten her türlü yurt dışı kapısı açılırdı.
0
outis2
(30.08.20)
bilkent/elektrik-elektronik
0
vhdl
(30.08.20)
Boğaziçi, endüstri mühendisliği.
İtü, bilgisayar mühendisliği ya da uçak mühendisliği.
Yeditepe tıp ya da diş hekimliği.
0
GoodMorningTeacher
(30.08.20)
Gs de bir bölüm. Ya da Bilkent.
0
westblack
(30.08.20)
cerrahpaşa tıp
0
alt4y
(31.08.20)
Kendi girdiğim sene 1. de olsam muhtemelen yine Ege Tıp'a girerdim çünkü İzmir'den ayrılmak istemiyodum ve maalesef tıp istiyodum.

Şu an 1. olsam Boğaziçi ya da iyi bi özelde Uluslararası İlişkiler isterdim. İçimde en çok yara olan bölüm Uluslararası ilişkiler. Bi de Siyaset Bilimi ile ÇAP yapardım. Mis olurdu :(
0
nundu
(31.08.20)
Sabancı'da mühendislik ya da politika seçerdim.
0
black holes in the sky
(31.08.20)
Dogu gorevi olan bir alan secerdim ki yurtdisi imkanini bir 6 yil daha olmazdi hatta 10.
Sonrasida 1-2bin € ile ucuz isgucu
0
christopher nolan
(31.08.20)
Okul olarak kesinlikle Boğaziçi. Bölüm konusunda emin değilim. Mühendisliklerden biri olabilir belki ama şu an mühendisim ve farklı bir bölümde okumuş olmayı isterdim diyorum bazen.
0
himmet dayi
(31.08.20)
Bölümüm değişmezdi yine bilgisayar mühendisi olurdum ama Koç çok istediğim bir okuldu. Koç üniversitesinde okumak isterdim.
0
cilekli pasta
(31.08.20)
Bilgisayar mühendisiyim, yine aynı bölüm boğaziçi seçerdim. Eğitim çok daha kaliteli olduğu vs için değil, kampüs harika olm. Biz bozkırda harcandık.
0
plutongezegendegilmi
(31.08.20)
Odtü kimya müh.

16-17 sene önce de tek istediğim okul ve bölümdü. Yine olsa, ygs birincisi de olsam, yine seçerdim.
0
pati
(31.08.20)
(3)

Kızgınlıktaki kedi nasıl sakinleşir

Euxinos
5 gündür gece gündüz demeden sürekli bağıran bir dişi kedim var.Mamasını bir sabah bi gece vereyim yiyince uyusun dedim, işe yaramadı.Oyun oynatayım yorulsun uyusun dedim. 9-12 oynatıyorum ama işe yaramadı.Veteriner bi tane hap verdi sakinleştirir dedi, hiç işe yaramadı.Başka neler yapabilirim ?.
5 gündür gece gündüz demeden sürekli bağıran bir dişi kedim var.

Mamasını bir sabah bi gece vereyim yiyince uyusun dedim, işe yaramadı.
Oyun oynatayım yorulsun uyusun dedim. 9-12 oynatıyorum ama işe yaramadı.
Veteriner bi tane hap verdi sakinleştirir dedi, hiç işe yaramadı.

Başka neler yapabilirim ?.
0
Euxinos
(30.08.20)
veterinerin telefonda birine "parka sal, çiftleşsin, sonra alırsın" dediğini duymuştum bir kere. bence de kısırlaştırdıysan bırak çiftleşsin yazıktır ^^ başka türlü de sakinleşmez zaten. evde ne var ne yok hallenir, bağırmaktan komşuları uyutmaz.
0
pati
(30.08.20)
parka sal ne demek ya...
başka bir veterinere gidin hormon iğneleri var, sakinleştiricinin de düzenli alınması lazım bir kere almakla olmuyor.
bitince de hemen kısırlaştırmalı.
0
not dark yet
(30.08.20)
parka sal +1
0
alt4y
(31.08.20)
(4)

hangi tip kavanoz daha iyi korur?

a man alone
içine kurumaması için boya koyacağım. vidalı kapak olanlar mı yoksa mandal cinsindeki kapaklar mı daha az hava geçirir?
içine kurumaması için boya koyacağım.

vidalı kapak olanlar mı yoksa mandal cinsindeki kapaklar mı daha az hava geçirir?
0
a man alone
(30.08.20)
vida kapaklı az değil hiç hava geçirmez. Diğerini hiç kullanmadım ama o da geçirmez muhtemelen. kavanozlar hava geçirmediği için kapakları çok zor açılıyor. içindeki hava kapağı vakumluyor.
0
himmet dayi
(30.08.20)
kapağın adı türü ne bilmiyorum ama biz boyayı kapağı şunun gibi (www.trendyol.com) olan kavanozlara koyuyoruz, kapağı kapattıktan sonra kağıt bantla bir güzel bantlıyoruz. boyacıyım.
0
pati
(30.08.20)
@pati o görüntüdeki vida kapak, bu da mandal dedikleri; turkish.alibaba.com
0
🌸a man alone
(30.08.20)
boyayı kurutur mu bilmiyorum ama mandallı kapaklıda pipo tütünü saklıyorum, uzun süre kurumadan duruyor.
0
lancelot du lac
(30.08.20)
(8)

Göz muaynesi sırasında sıkılan damla

joehigashi
Göz bebeğini büyüten bi damla sıkıyolardı ve o damladan belli bir süre sonra bulanık görme gibi bir durum ortaya çıkıyordu. Göz doktorlarında hala bu uygulama var mı ? Muayneden sonra araba kullanmakta sıkıntılı bir durum oluşuyor mu ?
Göz bebeğini büyüten bi damla sıkıyolardı ve o damladan belli bir süre sonra bulanık görme gibi bir durum ortaya çıkıyordu. Göz doktorlarında hala bu uygulama var mı ? Muayneden sonra araba kullanmakta sıkıntılı bir durum oluşuyor mu ?
0
joehigashi
(28.08.20)
Hala var mı bilmiyorum da araba kullanmayı bırak yürürken önünü doğru düzgün göremiyorsun o damladan sonra.
0
pati
(28.08.20)
Ben göz tansiyonuma fısfıslı makine ile baktıramıyorum. Gözüme bu damlayı damlatıp doktor kendisi bakıyor. Bu işlem dışında hiç kullanmadılar bende.

Yanlış olmasın diye ekleme yapmak isterim, bana damlatılan hem uyuşturuyor gözü hem büyütüyor. Sonrasında pati nin dediği etkileri yaşıyorım yine
0
jazzabel
(28.08.20)
evet hala var bu uygulama. bu uygulama daha çok yakın görmeyi etkiliyor. yazıları hiç göremiyordum. araba kullanmayı yarım saat / bir saat içinde yapabilirsin bence
ama muayene sırasında gözüne ışık tutarsa o uzağı görmen için daha büyük sıkıntı yapabilir.
0
dafuq
(28.08.20)
bazen sikiyorlar bazen sikmiyorlar neye gore bilmiyorum, toplu tasima kullanin bence
0
neverletyougodown
(28.08.20)
iki sene önce hala vardı. yan etkisini söylemeden sıkmışlardı önümü bile göremiyordum kapıda arabayla mal gibi kaldım :) etkisi yaklaşık 6-7 saat sürüyor. kör gibi dolanıyorsun ortada. araba kullanmak mümkün değil. yoldan falan da karşıdan karşıya geçmeni tavsiye etmem. baştan söyleyin arabayla geldim sıkıntılı bir durum oluşur mu diye.
0
delidir yakalayin
(28.08.20)
hala kullanıyorlar evet :/
0
lcha
(28.08.20)
hala kullanıyorlar, geçende eşimde kullanmışlar, eve yürüyerek dönmekte bile zorluk çekmiş. bence hiç riske etmeyin, yanınızda biriyle birlikte gidin ya da kimsenin yoksa taksi kullanın şu korona zamanında.
0
pasp
(28.08.20)
Eğer gözün arka kısmına bakılacaksa (retina vs.) sıkılıyor.35 yıllık gööz hastası olduğumdandır belki,bende hafif ağrı dışında,görmede vs bi sıkıntı yaratmıyor,araç kullanabiliyorum.
0
arenas
(28.08.20)
(13)

Hayatı dümdüz yaşadığını düşünen var mı?

cubukkraker
Çevremdeki insanlara, gördüklerime, duyduklarıma, orada burada okuduklarıma bakınca herkes hayatı çok hızlı ve zevkli yaşıyor sanki. Özellikle ilişkiler konusunda böyle düşünüyorum. Sürekli yeni flörtler, arka arkaya her gün tek gecelik ilişkiler, fbuddyler, fwb ilişkileri vb... Hem erkekler hem kad
Çevremdeki insanlara, gördüklerime, duyduklarıma, orada burada okuduklarıma bakınca herkes hayatı çok hızlı ve zevkli yaşıyor sanki. Özellikle ilişkiler konusunda böyle düşünüyorum. Sürekli yeni flörtler, arka arkaya her gün tek gecelik ilişkiler, fbuddyler, fwb ilişkileri vb... Hem erkekler hem kadınlar için konuşuyorum. Uzun süreli ve bağlanabileceğim ciddi ilişkiler arayarak, sadece sevgililerimle sevişerek vs. hayatı dümdüz yaşıyorum hissine kapıldım. Öte yandan tam tersi bir hayatın bana uygun olmadığının da farkındayım. Benim gibi olan var mı? Varsa cinsiyet ve mümkünse yaş da belirtebilirler mi? Partiyi kaçıran çocuk gibi hissediyorum kendimi ve üzülüyorum ama aslında partilerden de hoşlanmıyorum :) garip hisler, düşünceler geldi gece gece.
0
cubukkraker
(28.08.20)
Söylediğiniz hayatı ben yaşıyorum. Parti vs hiç sevmem. Gürültüye, kalabalığa gelemem. Tek gecelik arayışına hiç girmedim. Şimdi de evlendim. Karakteriniz nasıl ise öyle yaşayın. Çevrenize çok aldırış etmeyin.
0
112 hayat kurtarır
(28.08.20)
bence partiden hoşlanıyorsun ama içinde bir şeyler sana hoşlanmaman gerektiğini söylüyor ve sen de kendini onu dinlemek zorunda hissediyorsun.
ben de hayatı düz yaşıyorum ama hiç öyle bir şeyler kaçıyormuş gibi gelmiyor. çünkü insanın canı gerçekten istemediği bir şeyi çekmez, ayrıca deneyimlemeden tam olarak bilemezsin hoşlanıp hoşlanmayacağını.

ileride "keşke şunları deneseymişim" demektense en azından partiye kapıdan bir bak derim. şu anda bile bu hisse kapılıyorsan ileride geldiğin noktadan memnun olmazsan daha pişman olursun. seni tutan önyargıların mı, kırılıp üzülme korkun mu bunları düşün. insanın çevresindeki duvarları azıcık yıkmasında bir zarar yoktur, en azından dene.
0
Bruce
(28.08.20)
Parti seven insanların kafa yapıları, zevk anlayışları, tavırları vs. az çok birbirine benziyor ve bundan hoşlanmıyorum sanırım. Nasıl desem, cıvık geliyorlar bana. Sevmediğim insan tipleri bunlar. Partiyi metafor olarak kullanıyorum tabii burada :)

Bu arada bir kere biraz dener gibi oldum. O dönemki davranışlarım ve hayatıma giren insanlar aklıma geldikçe midem bulanır halen. Bu yüzden bir daha denemeye cesaretim yok gibi.
0
🌸cubukkraker
(28.08.20)
partiyi senin gibi seven insanlarla da yapabilirsin. kendini bir kalıba ya da bir ortama uydurmak zorunda değilsin, burada esas nokta kaçırdığını düşündüğün özgürlüğü, spontaneliği, boşvermişliği deneyimlemek. tek gecelik ilişki yaşayan, fwb takılan herkes aynı kafada değil ki? insan cıvık olur, eylem olmaz. o eylemi kiminle yaptığına göre değişir. senin gibi düşünen biriyle yaşayacağın hızlı ve zevkli hayat beğenmeyip tü kaka dediğin insanlarla aynı kefeye koymaz seni.
0
Bruce
(28.08.20)
Uzun zamandır sevgilim yok, şuan çok üzgünüm ve sevilmek istiyorum
0
docrivers
(28.08.20)
Fıtratına aykırı bir yaşam seçmemen partiyi kaçırdığın anlamına gelmiyor. Belki de sen düz yaşamıyorsun. Hayattaki kazanımlarının, tecrübelerinin yeterli olduğunu ve seni geleceğe sağlıklı bir şekilde taşıyacağını da düşünüyorsan başkalarıyla kendini hiç kıyaslama. Herkesin hayatı kendine.
0
pass
(28.08.20)
Benim de tek gecelik ilişkili, fb/fwb'li vs bir hayatım yok, olmasını da istemem (yapanı eleştirmiyorum, sadece bana çok ters), bunlar olmayınca dümdüz mü yaşıyoruz? Herhangi bir şeyi kaçırdığımı hiç düşünmemiştim.
0
pati
(28.08.20)
@112 hayat kurtarır gibi bir hayatım var. Çok mutluyum. Hayatı dümdüz, endişesiz ve sakin yaşamaktan.

Ben de sizin gibi birkaç kez denemeye çalıştım sizinle aynı fikirdeyim. "Hayatı yaşıyoruz yaa" kafasındaki insanlarla karakter olarak uyuşmuyorum. Çok saçma insanlarla aynı masaya oturmak zorunda kaldım ve benim de aklıma geldikçe sinirlerim bozulur.

Bu arada bir dönem @Bruce gibi düşündüğüm oldu. Çünkü sizin sorduğunuz soruyu kendime çok sordum. Acaba ben partilemek isteyen bir "party animal" mıyım? Instagram illüzyonu bence çoğu.
0
Hallegadola
(28.08.20)
Bence bu hissettiğiniz bir tür fomo.
Herkes hayatının en eğlenceli, hareketli, estetik yanlarını ayırıp paylaştıkça herkes her an öyle yaşıyor sanıyorsunuz ama değil. Onlar da renklilerle beyazları ayırıp çamaşır yıkıyor, anneleri babalarıyla kek yiyip çay içiyorlar ara sıra. Sadece göstermek istediklerini görüyoruz, sanıyoruz ki mucizevi bir biçimde her an eğleniyorlar.

"Karakteriniz nasıl ise öyle yaşayın. Çevrenize çok aldırış etmeyin." +1

Ben de @112 gibi yaşıyorum, üniversite öğrencisiyken en sevdiğim ve hâlâ hatırladığım sosyalleşme etkinliğim kendim gibi iki arkadaşımın rastgele günlerde gece 1'de arayıp "hazırlan, künefeciye gidiyoruz" demesiydi. Sayelerinde 10 kilo aldım, pişman değilim.
0
kobuzchu kiz
(28.08.20)
'Herkes hayatının en eğlenceli, hareketli, estetik yanlarını ayırıp paylaştıkça herkes her an öyle yaşıyor sanıyorsunuz ama değil. Onlar da renklilerle beyazları ayırıp çamaşır yıkıyor, anneleri babalarıyla kek yiyip çay içiyorlar ara sıra. Sadece göstermek istediklerini görüyoruz, sanıyoruz ki mucizevi bir biçimde her an eğleniyorlar.

"Karakteriniz nasıl ise öyle yaşayın. Çevrenize çok aldırış etmeyin."'

+1 Katılıyorum
0
psmstc
(28.08.20)
ben de sizin gibiyim ve bana da doğrusu bu gibi geliyor. 28,E

zamanında bahsettiğiniz hıza ulaşmaya da çalıştım. o şekilde arkadaşlarım vardı ve ben de ayak uydurdum bir süre. aradığım şey orada değil, o tarz bir yaşam beni mutlu etmiyor.

dümdüz ya da boş yaşıyor hissi kolay kolay giderilemeyen bir his. ancak bu duygular, bahsettiğiniz yaşam tarzını yaşamadığınız için oluşuyorsa gereksiz bir sebeple oluşuyor demektir.
0
biseysorcaktim
(28.08.20)
Davranışın çok normal.

Senin gibi olanlar düşündüğünden daha fazla. Duyduğuna inanma, gördüklerine de emin olma sadece.. Gördüklerimizle gerçekte olanların uyuşmazlığı fazlaca yaşanmakta.

Partiyi kaçıran çocuk gibi hiç hissetmedim ben kendimi. Yeri geldi bahar şenliklerinde çıkıp sahneden çalan oldum ancak gerçekten sevdiğim, görmek istediğim birileri olmadıysa gidip öylesine takılmak için izlemedim, performansım bittiğinde de kafamda ne lan varsa onu yaptım, birinde tüm kampüs şenliklerdeyken eve gidip ev arkadaşımla balkondan sarkarak şarap içmişliğim bile var.
Tam tersi olarak en sevdiğim grubun türkiye konserine gidemedim, saçma sapan iş durumları yüzünden..

ilişki konusunda da öyle.. en kısa ilişkim 3 yıl sürmüştü, 6 yıldır evliyim ve eşimle birlikteliğimiz 2006'ya dayanıyor.

bana kalırsa hızlı yaşamak hızlı araç kullanmak gibi. Riskleri çok fazla barındırıp üstüne çeken bir yaşam tarzı. Birşeyleri sırf yapmış olmak için yapmak ya da sürü psikolojisine kapılmak hiç benlik değil, hayatım boyunca da olmadı.

36/E
0
foolrules
(28.08.20)
lakayt ilişkileri ve ciddiyetsiz insanlarla zaman geçirmeyi seven biri değilim. arka arkaya her gün tek gecelik ilişkiler yaşayabilecek biri bende tiksintiye sebep olabilir. nadiren bu tarz ilişkiler yaşadığım oldu, sıkça flört değiştirdiğim zamanlar da oldu ama bunlar benim için bir eğlence değil, bir sıkıntının ve arayışın sonucu gibiydi. Ya da bir deneyim. Bana uygun olan ne, beni mutlu eden ne türünden bir arayış. parti insanlarını sevmiyorum, onların teklifsizliğini ve hayata /insanlara karşı lakaytlığını kaldıramıyorum. dolayısıyla kaçırdığım bir şey hissi olsa o da şey o insanların yaşadığı tarzda bir parti değil benim için.
0
Mossy
(28.08.20)
(13)

Anne ve Babanın Çok Yorması

namidigerkokuc
Eğer benzer durum yaşayan kişiler varsa, nasıl bir yol izlediklerini söylerlerse çok sevinirimAnnem çok dağınık birisi. Mesela yıkanan bulaşıkların arasından çanak alırken diğerlerini tutmuyor, direkt çekiveriyor, diğer dağılan çanakları geri yerine koymuyor. Dolaptaki katlanmış çamaşırlara da bunu
Eğer benzer durum yaşayan kişiler varsa, nasıl bir yol izlediklerini söylerlerse çok sevinirim

Annem çok dağınık birisi. Mesela yıkanan bulaşıkların arasından çanak alırken diğerlerini tutmuyor, direkt çekiveriyor, diğer dağılan çanakları geri yerine koymuyor. Dolaptaki katlanmış çamaşırlara da bunu yapıyor. Bir şey arayacağında en olmadık yerlere bakıyor, deşiyor oraları, sonra geri toplamıyor. Ama bütün gün boş da durmuyor, evi toplamak, düzenlemek dışındaki diğer işlerle uğraşıyor genelde, mesela bayağıdır kışlık hazırlamakla uğraşıyor. ama bunları yaparken bu saydığım sebeplerden dolayı ev bir yandan da dağılıyor. Yav evde çoluk yok çocuk yok ev bedavadan dağılıyor. Mesela biz abimle şehir dışında okuyorduk, eve gelince bizim kitaplık bile dağılmış oluyordu. En önemlisi de hatasını kabullenmiyor. Dıkı dağılıyor dıkı toplanıyor işte öyle öyle hayat geçiyor falan diyor. Kafayı yiyecem. Sen topla diyor bana. Yav ben hergün senin dağıttığın yerleri tespit edip orayı toplamak zorunda mıyım. Ama kadının yaşı da 60'a yaklaştı yani başka eve çıkmak istemiyorum. Zaten ilerde evlendikten sonra ne kadar görebilcem ki diye düşünüyorum. Ama bunlar da beni acayip yoruyor. Bir hayat ev toplama muhabbetiyle geçer mi yaa. Kendimi bildiğimden beri ev toplamak muhabbeti. Eskiden babamla da çok kavga ederlerdi bu yüzden. O kavga etmeye yer arıyordu gerçi o da başka, uzun bir mevzu. Neyse çok uzattım nolur bana yardım edin ben napıcam. Toplu bir yaşama alanı istiyorum artık:'(
0
namidigerkokuc
(27.08.20)
Başlığı anne ve baba olarak açtım ama annemi yazarken yoruldum, babam için de başka başlıkta yardım isterim
0
🌸namidigerkokuc
(27.08.20)
Soyleyince kabullenmiyor demissin yani 60 yasindaki kadinin bu huyunu degistiremezsin gibi ama... zor :(
0
invictae
(27.08.20)
Anneniniz siz çocukken de böyleydi büyük ihtimalle; yani bu düzensizliğin içine doğdunuz. Bu saatten sonra değiştirmeniz güç olacaktir, bir de kadının kendi yaşam alanı. Sizin yaşamınıza mudahale de etmiyor, toplama filan demiyor anladığım kadarıyla. Çok rahatsız oluyorsanız kendi odanızı toplayın ama diğer bölümler için tartışmanın bir yararı yok, boşu boşuna üzersıniz. O da öyle mutlu demek ki.

Bir de annesi benim gibi aşırı titiz olan insanlar ara sıra sizinki gibi bir anne isterler; ben senede birkaç kere annemin yanında vakit geçiriyorum. Kendi evim de gayet düzenli olmasına rağmen bu evde diken üstündeyim resmen. 'Anne beni bir sal' diye çığlık atasım geliyor. O yüzden çok da şey yapmayın bence.
0
fraise
(27.08.20)
Ev işlerini paylaşın. Siz ortalığı toplayın, o temizlik, mutfakta yapılacaklara baksın. Zaten evdeki diğer işlerle kendisi uğraşıyormuş, kışlık hazırladığına göre mutfakla arası iyi. Siz de ortalığı toplarsınız. Bazı ev işleri kimileri için çok zor, sinir edici geliyor. Anneniz zaten yaşlanmış. Herhalde evde kocaman çocukları varken tüm işleri anneninizin yapmasını beklemiyorsunuzdur?
0
GoodMorningTeacher
(27.08.20)
rahat bırak kadını. bırak ev dağınık kalsın. toplu bir yaşam alanı istiyorsan ayrı eve çık (gerçi okulun bitmiş diye anlıyorum, bu konudan bağımsız olarak ayrı eve çık zaten). inan ki annen de senin dırdırından yoruluyordur.
not: dağınık.
0
pati
(27.08.20)
dün bu saatlerde yazan başka bir arkadaş vardı sen misin o?

"Sen topla diyor bana. Yav ben hergün senin dağıttığın yerleri tespit edip orayı toplamak zorunda mıyım"
değilsin, ne işin var o evde?

yetişkin insansınız başka yetişkinlerle anlaşamadığını zaman; ev arkadaşı, ebeveyn, eş ya çözer ya da ayrılırsınız.

ya da haftalık (ya da daha sık) düzenli gelecek biriyle anlaş.

annen bir yetişkin kendi evinde istediği gibi yaşar, karışamazsın. aynı şey senin için de geçerli tabiiki.
0
jimjim
(27.08.20)
Kadının kendi evi öyle ya da böyle. Yaşı da ileri. Bu saatten sonra bence kimse için kendini değiştirmek zorunda değil.

Evde kendi kişisel alanına onu sokma, odanda kendi düzenini kur.

İleride de ilk fırsatta kendi evine çık. Ailene tahammülün kalmamış. Haklı olman ya da haksız olman aranızdakini çözmeyecek.
0
denizgonen
(27.08.20)
Kendine ev aç ve ailenin yanında da kalmaya devam et. Bir gün kendi evinde bir gün annenlerde kal. Dengeyi sağla yani bir şekilde. Kendi dengeni de sağla.
0
pass
(27.08.20)
Dağınık kalsın, kadın rahasiz olmuyor demek ki. Şenlik bir durum yok, aynı evde bile yaşamıyorsun.
0
elorelia
(27.08.20)
Aşırı titiz bir anneye sahip olup diken üstünde oturdu /oturuyorum +1

Şimdi de ama çocukluğumda daha çok şey derdim: keşke annem her gün ev temizlemese, keşke bizimle daha çok ilgilense, keşke ev dağılıyor diye bize kızmasa, evde kavga çıkmasa.

Benim yaptığım işi de hiç beğenmez annem. Ben de hiç ev işlerine karışmam. Böyle bir düzen kurduk. Bazen korkuyorum ileride evlenince annem gibi titiz mi olacağım, eşimi ve çocuklarımı yoracağım diye.

Kendi evinizi açın, arada annenize gidin takılın bence.
0
Hallegadola
(27.08.20)
bir de marie kondo kitapları al, belki uygulamaz ama sever, bir iki şeyi alıp dener falan.
0
jimjim
(27.08.20)
Kadının kendi evi istediği gibi dağıtır. Bir yetişkinin(her ne kadar ailesi dahi olsa) başka bir yetişkinin evinde kalması ağır sıkıntı. Başka eve çıkın ne işiniz var o evde.
0
sta
(28.08.20)
Benim annem de böyleydi. Geçen yıl kendi evime çıktım. Rahat ettim. Annenizi düzeltmeye harcayacağınız zamanı ve enerjiyi kendi eviniz için harcayın.
0
ruhen hastayim ben
(28.08.20)
(7)

Gaziantep gezisi günübirlik mi yoksa 1 gece konaklamalı mı?

six packsiz
Zeugma müzesi için adanadan gideceğim. Yol ortalama 3 saat. gitmişken tabii ki yemeklerini, tatlılarını da gömeceğim. aslında kalmalı planladım ama ikinci gün ne yapılır hiç bilemedim. ilk gün zeugma yapıp yemekleri yesem akşam dönsem mi? yoksa ilk gün bunları yapıp bir gece kalıp diğer gün de serbe
Zeugma müzesi için adanadan gideceğim. Yol ortalama 3 saat. gitmişken tabii ki yemeklerini, tatlılarını da gömeceğim. aslında kalmalı planladım ama ikinci gün ne yapılır hiç bilemedim. ilk gün zeugma yapıp yemekleri yesem akşam dönsem mi? yoksa ilk gün bunları yapıp bir gece kalıp diğer gün de serbest mi dolaşsam. hayvanat bahçesine giderim konaklarsam en fazla. konaklamazsam da çok alelacele olacak gibi. bilemedim.
0
six packsiz
(26.08.20)
bir gece kal. ertesi sabah kahvaltıda katmer yiyerek güne başlarsın, merkezdeki ufak müzeleri gezer bakırcılar çarşısı'nda alışveriş yaparsın.
0
pati
(26.08.20)
Biz İstanbul'dan sabah gidip akşam döndük yeterli geldi. Zeugma, katmerci Zekeriya usta, Koçak baklava, tahmis kahve hepsine de gittik. Kaleye de çıktık tamamen zaman kaybı hiçbirşey yok. Günübirlik gayet yeterli bence.
0
kumulatifvergimatrahi
(26.08.20)
Antep günübirlik değil. yemeklerini tatmak için bile en az 3-4 gün gerekir. siz yine de 1 gün kalın :-)
0
ankarakecisi
(26.08.20)
Antep'te bir gece kalınır, zaten yemek yiyecek çok yer var,günübirlik birşey anlamazsin
0
nucleon
(26.08.20)
Bir gün yemeğe bile yetmez. Rumkale'ye de gitmiştik biz, çok da beğenmiştik, siz de bir araştırın isterseniz.
0
asteriks
(26.08.20)
Antep yemek için vardır, vakit kaybı değildir. Her köse başı ayrı bir lezzet şehrin. O sebeple kalabiliyorsanız mutlaka kalın.
0
karacigerim vur kadehlere
(26.08.20)
Kesinlikle konaklamalisin
0
balpolen
(27.08.20)
(8)

Kabuklu Cevizi nereden alıyorsunuz?

austenn
Sb
Sb
0
austenn
(26.08.20)
bazen bim'den aliyorum
0
exlibris
(26.08.20)
kstamonuda satıcılar var
0
hoot
(26.08.20)
her zaman alışveriş yaptığım manavdan
0
pati
(26.08.20)
köyden getirdiğim ceviz bittiği için bunu aldım geçen hafta. tadı güzel.

www.hepsiburada.com
0
spirit crusher
(26.08.20)
Migros
0
kumulatifvergimatrahi
(26.08.20)
www.cevizhane.org

Bir kac kere buradan almistim, sonra daha kolay oluyor diye (cok cabuk bitiyor bizim evde ceviz) paketli ic cevize dondum ama begenmistim burayi da.
0
65 derece
(26.08.20)
Semt pazarlarından.
0
superfluid
(26.08.20)
Migros. Bir tane çürük çıkmıyor nasıl oluyorsa
0
le jeune turc
(26.08.20)
(16)

Ne olursa çok mutlu/huzurlu/rahat olursunuz?

the coon
Bir ömürlük değil elbette. Kısa süre de olsa çok rahatlarım, sevinirim dediğiniz bir şeyler var mı?
Bir ömürlük değil elbette. Kısa süre de olsa çok rahatlarım, sevinirim dediğiniz bir şeyler var mı?
0
the coon
(25.08.20)
Eğer hemen şimdi ölürsem.
0
Karmaşıklık
(25.08.20)
Birine sarılsam :) koronadan beri sadece dört kişiye sarıldım. Normalde öyle sarılan insan da değildim ama böyle olunca eksikliğini hissediyorum.
0
pati
(25.08.20)
yarın sabah bir mucize olur ve hesabımda 200bin görürsem kısa süreliğine huzurlu olurum.
0
scudman1
(25.08.20)
Çok uzun zaman bilmem ne olursa çok muylu olurum diye düşündüm hep.

o bir şeylerin de büyük kısmını yerine getirdim. Kendimi hırpaladım, hayatımı erteledim ve gerçekleştirdim.

Hiçbirisi mutlu etmedi :)

Mutluluk denilen şeyin "x olursa olacak" şartlı bir şey olmadığını biraz geç de olsa anladım.

şu an evde, hafif yorgun, camın kenarında, güzel bir esinti varken, soğuk sade sodamı içip internette salak salak şeylere bakıyorum. Arada kitabımdan bir kaç sayfa okuyorum. aşırı mutluyum, huzurluyum. öyle uğrunu kendimi hırpalayacağım bir şey de değil :)
0
levpontryagin
(25.08.20)
İyi geliri olan bir işim olsa ve o ise adapte de olsam çok rahatlardim.
0
epistemic_regress
(25.08.20)
Maaşlı çalışmaya son vermek.
0
alfred
(25.08.20)
Hayatımdaki bitmek bilmeyen belirsizlikler mucizevi şekilde üzerimden kalkarsa çok sevinirdim. Kısa süreli de değil ömürlük sevinirim yani o derece :D
0
superfluid
(25.08.20)
Yaratıcılığımı en rahat şekilde gösterebileceğim bir iş
0
olaylar olaylar
(25.08.20)
yurtdışında rahat bir iş.
0
tabudeviren
(25.08.20)
Ben oldum bunu. Bir suredir cok mutluyum. Kirilma noktasini aciklamak istemiyorum. Deniz kenari bir eve tasinmak ki yakinda yapiyorum cok az kaldi ve mumkunse birkac yil sonra da bir yurtdisi işi mukemmel olurdu.

diger yanitlari okumadim ama ne yazdiklarini tahmin ediyorum: para yada işle ilgili agirliktadir. sebebi de malum herkesin bir derdi var ve hayat sartlari herkes icin ayni zorlukta degil.
0
baldan kaymak
(25.08.20)
soruya bakıp bakıp duruyorum cevap vermek zorundaymış gibi ama aklıma bir cevap gelmiyor.
bilmiyorum. bu durumda beni mutlu edicek şey beni neyin mutlu edeceğini bilmem olurdu sanırım.
0
Bruce
(26.08.20)
Bozulan PS2'min yerine yenisini edinebilirsem mesela şu an aşşırı aşşırı mutlu olurdum.
0
Avoiding The Puddle
(26.08.20)
Sakatlık geçirdiğim bütün tendon, bağ vs. şak diye iyileşse yeterdi.
0
arnold schwarzeneger
(26.08.20)
Bir köpek sahiplenecek kadar güvensem hayat şartlarıma kendime, yeniden bir köpeğim olsa. Bi’ on sene mutlu olurum en az.
0
delirium
(27.08.20)
Hayatımda belirsiz olan şeyler çözülünce huzurlu oluyorum. Öyle olunca yanımda sevgilim varsa oh be sevgilim de var ailem de var mutlu olmak için bu kadar yeterli diyorum. Eğer stres olduğum ufacık bir şey varsa herkes batıyor "Bıktım bu hayattan kimseyle mutlu değilim." moduna giriyorum
0
eatpraylaw
(27.08.20)
şu anda çok mutluyum çok şükür.
sabah kalktığımda içi eşya dolu hiç masrafı olmayan çatı katında manzaralı bir evim olsa felaket mutlu olurdum
0
hopp
(27.08.20)
(4)

Kalite sistemleri ölsün istiyorum

pati
Bu bir isyandır. İki tam gün fmea eğitimi bıraktılar kucağıma, hayattan soğudum :(Kalite sistemleri bir grup işsizin, işi gücü olan da işini yapamasın, şirketler hantallaşsın, iş çıkmasın diye uydurduğu dayatmalardır. Hepsi ölsün istiyorum. Bıraksınlar işimi yapayım ya, bunlarla uğraşan ayrı bir eki
Bu bir isyandır. İki tam gün fmea eğitimi bıraktılar kucağıma, hayattan soğudum :(

Kalite sistemleri bir grup işsizin, işi gücü olan da işini yapamasın, şirketler hantallaşsın, iş çıkmasın diye uydurduğu dayatmalardır. Hepsi ölsün istiyorum. Bıraksınlar işimi yapayım ya, bunlarla uğraşan ayrı bir ekip olsun yapsın bunları. Benim müşterim fmea istemiyor, ürün istiyor ve hemen istiyor, projeye başlamadan fmea yapmamı mı bekleyecek.

Benzer şeyler düşünen var mı? Hadi isyan edin.
0
pati
(25.08.20)
Ben çok sıkıldım şu işlerden samimiyetle. Bizde fmea yok ama başka boklar var. İşimi yapmak son 10 yılda kaç kat zorlaştı. Yok onu engelleyelim bunu kısıtlayalım burdan denetleyelim derken ve bunlara dair bir süreç de oluşturmayıp sadece olsun istenmesiyle birbirine girdi. Kabak tadı modunda takılıyorum. Düşünmemek lazım yoksa demotive ediyor.
0
lcha
(25.08.20)
:) İzin zamanın gelmiş senin git 2 hafta tatil yap gel
Müşterim ürün istiyor demişsin ama adam sende dandirik bir ürün istemiyordur belli bir standartta ürün istiyordur tahmin ediyorum.

Müşteri için fark etmez kötüde olsa iyide olsa aynı parayı verir alır diyorsan , haklısın o zaman ne gerek var kalite sistemleri diye bir birime , ölsün hepsi.
0
bnmzz
(25.08.20)
:) müşteriye gayet iyi ürün tasarlıyorum orada sıkıntı yok, bunun için kalite sisteminin gereksiz dayatmalarına, doküman işlerine, fmea'ya ihtiyacım yok.
0
🌸pati
(25.08.20)
Kalite yönetim sistemleri kendi içerisinde mantıklı döngülere sahip fakat iş uygulayacak kişilerde bitiyor. İşin gerekleri ve realite ile çakışan sistem genellikle 2.plana atılıp formaliteler yerini bulsun diye yapılıyor.

İdeal olmasak da ideali kovalamak iyileştirir mantığıyla yaklaşmak gerek belki de. Bu işe gereken önem verildiğinde ve sisteme riayet edildiğinde olumlu sonuçlar vereceğine inanıyorum.
0
Novice
(25.08.20)
(7)

ev mi alsam?

AlsterWasser
kaç yaşında ev alma işlerine giriştiniz? yaşla alakalı değil tabi de anladınız işte, çalışmaya başladınız falan ne zamandan sonra gibi..bir de minimum yıllık birikiminiz ne kadardı o vakit?bu konuların çömezi olan bana tavsiyelerinizi de alırım.hiç aklımda böyle şeyler yoktu da işte gaza geldim gibi
kaç yaşında ev alma işlerine giriştiniz?

yaşla alakalı değil tabi de anladınız işte, çalışmaya başladınız falan ne zamandan sonra gibi..

bir de minimum yıllık birikiminiz ne kadardı o vakit?

bu konuların çömezi olan bana tavsiyelerinizi de alırım.




hiç aklımda böyle şeyler yoktu da işte gaza geldim gibi.
0
AlsterWasser
(24.08.20)
40 yaşında bugün ev sahibi oldum. Mal mülk konusunda aşırı gamsız bir insanım. 17 yaşından beri tek, 21 yasindanberi kirada oturuyordum. Ev sahibi evi satıyorum yaylan diyince giriştim aldım. Şimdi içiyle uğraşıyorum. Paranın ¾ vardı. Kalanı kredi cektim 6 yıl ödeyeceğim. Durup dururken ev sahibi olacaz nasipse. Buradan biri öyle demişti. Durup dururken ev sahibi oluyorsun diye.

Benim cevremde ki geniştir, kendi parası ile ev alan arkadaşım yok, herkes ana baba, eş, kardeş, miras yoku ile ev sahibi oldu.

Çok genç yaşlarda ağır kredi borçları altında ezilmek istemem açıkçası, ama iyi kazanipta gidip 3000 tl kira vermem acikcasi. Ayrica ile 3000 lira kirasi olan evi alamıyorum diye de ev almaktan vazgeçmem.

Ama kazancın iyi ve garanti ise, yada kazancın harici sabit bir gelir varsa , uzun yıllar borçlanmayıp, çok pahalı yerlerde gözün olmayacak ise girilebilir.

Misal beyoğlu çok begeniyorum diye beyoglundan bir ev alamam ama ona yakın, tek arabayla 15 20 dk ulaşabilecek yerlerden bakarım.

Yad ileri ise çocuğun okul durumu, is ve eş dost yakınlığı kriterleri girer.

Karar senin kararın, ben her daim ölüm var kardeşim diye düşünen biri olduğum halde , yasliligimi düşünerek bir cati altına girilmesi gerekir diye düşünüyorum. Ama bunun için 20 yaşında 20 yıllık kredinin ağır taksitlerinde edilmeme taraftariyim.
0
Filinta61
(24.08.20)
işin (gelirin) garantiyse al tabi. acele etme ama takipte ol, böyle şeyler bir anda denk geliyor.

ben 27 yaşındaydım, 4,5 yıldır çalışıyordum. birikimim yoktu da elime bir miktar para geçince ev almaya karar vermiştim, bir yandan ev bakarken bir yandan da birsürü şeyden kısıp biraz daha para biriktirdim. sonra çok iyi denk geldi, 10 yıllık kredi çekip alıverdim (birkaç ay sonra 7 haziran seçimi oldu, faizler de ev fiyatları da uçtu). ekspertiz değerinin %75'i kadar kredi veriyorlardı en fazla, o kadar çekmiştim, tapu masrafı ve ev için ufak birkaç harcama dahil yetmişti. 650 tl kira veriyorken 1300 tl kredi ödemeye başlayınca ilk birkaç sene bayağı zorlandım, ama şimdi kredi aynı kaldığı için rahatım.

edit: tamamen kendi çalışıp kazandığım parayla ev sahibi oldum/oluyorum. sağdan soldan, aileden vs bir kuruş almadım. elime geçen para da işimden geçmişti.
0
pati
(24.08.20)
normal kazanan bir çalışan için 30-40 yaş aralığı zaten ev alma, mülk sahibi olma fikri zamanlarıdır.
biraz fazla kazananlar için (ev + yazlık + araba + kira getiri ev) yatırım yapma zamanıdır.
çok fazla kazananlar için + ben bunu bilmiyorum :-)
0
ankarakecisi
(24.08.20)
bende aynı durumdayım.

sonra aklıma askerlik, evlilik gibi şeyler geliyor. tavsiyem 5 yıl boyunca herhangi bir masraf öngörmediğinde yada öngörsen bile ödeyebileceğin kadar parayı ayırınca yap. en azından ben öyle yaptım. 66 yaşında ev sahibi olmayı planlıyorum.
0
baldan kaymak
(24.08.20)
Çalışmaya 2013 yılında başladım
Birikimim 20 bin tl idi ( evet ne kazandıysam yedim)
Faizler düşükken fırsattan istifade 10 bin tl peşinat ile 90 bin kredi çekip 5 yıl vade ile 1+1 kiracılı bir ev aldım
İyi ki almışım diyorum
0
paramolacak
(24.08.20)
29 yaşındaydım herhalde. o zaman peşinat falan yoktu az bir miktarla girmek mümkündü.

30'lu yaşlarımı çeşitli travmalarla ve manyak patronlarla geçirmemin sorumlusu 2 tane ev borcu ödememdir. yine de durmadım 40 yaşıma kadar 4 tane ev aldım. heyecanlanmayın tabi 3 tanesini sattım yatırımdı kendileri.

bundan sonra da öpseler ev almam diyorum allah utandırmasın.

borç yiğidin kamçısıdır al al.
0
ozdek
(24.08.20)
32 yaşında ev sahibi oldum. Sonrasında trajik ailevi mevzular oldu, şu an rahmetli annemden kalan evde oturuyorum. O yüzden ben de sattım diğer evi. Ben topraktan girmiştim evi alırken, ucuza aldım o sebepten. Ama evi ve tapuyu teslim alana kadar da akla karayı seçtim.

Ev sahibi olma gerekliliği memleket gerçeği maalesef. Her ay gelirin bir kısmının kiraya gitmesi çok sinir bozucu olmalı.
0
trixi
(24.08.20)
(7)

Yeni işe hafta ortasında başlanabilir mi?

goodman
IK işe başlama tarihi bekliyor. Çarşamba günü olarak belirtsem sorun olur mu? sonraki pazartesi'ye mi atarlar yoksa çarşamba da başlanır mı?
IK işe başlama tarihi bekliyor. Çarşamba günü olarak belirtsem sorun olur mu? sonraki pazartesi'ye mi atarlar yoksa çarşamba da başlanır mı?
0
goodman
(21.08.20)
Ben çarşamba başlamıştım :) bizde oluyor öyle şeyler de şirkete göre değişir tabi.
0
pati
(21.08.20)
simdiye kadarki uc sirketime de hafta ortasinda baslamistim. gecen hafta ekibe yeni biri basladi, cuma gunnu ilk gunuydu.
0
fakyoras
(21.08.20)
Sorun olmaz. İşe başlama tarihlerinde yasal bir obsesif kompülsif engel yoktur. Sadece 1 gün bile çalışabilirsiniz bir işyerinde.
0
pass
(21.08.20)
Ben en son calistigim yerde carsamba baslamistim :) olabiliyor, neden olmasin.
0
invictae
(21.08.20)
salı günü başlamıştım ben.
sanırım önceki işim de öyleydi.
0
biseysorcaktim
(21.08.20)
ben perşembe başlamıştım
0
ruby elixir
(21.08.20)
hafta ortası başlamak iyi oluyor. başlangıç pzt olunca ilk hafta sonu gelmek bilmiyor.
0
orijinal nick bulamadim
(21.08.20)
(5)

Kedi Sahiplenme

hayaletimsi
Sahiplendikten sonra neler yapmak lazım? Veterinerde aşıları, kumu, maması vs süreç nedir?
Sahiplendikten sonra neler yapmak lazım? Veterinerde aşıları, kumu, maması vs süreç nedir?
0
hayaletimsi
(21.08.20)
Saydınız işte hepsini

Önce veterinere gidip aşılarını olacak karne çıkacak adına.

Yaşına uygun bir kuru mama alınacak, haftada 1 vermelik ıslak mama olabilir, ödül kıtır bişeyler olabilir. (Yavru ve yetişkin için ayrı oluyor bunlar)

En basit kum kabından alsanız iş görür, kum kalın topaklanan öneririm sanicat benim bugüne kadar kullandığım en düzgün kum oldu koku ve uzun süre temiz kalma bakımından. (kumu temizlemek için küreğe ihtiyacınız olacak)
Kediyi bir defa üzerine bırakıp patisini kuma sürtmek %99 işe yarar başka yere tuvalet yapmaz hayvan.

Malt alabilirsiniz kedi için haftada bir vermelik yalandığı tüyleri çıkarmasında kolaylık oluyor.


~ ha evet mama kabı mevzusu var, kediler bıyıklarının sağa sola değmesini pek sevmez özellikle yemek yerken kaba değmemesi gerekiyormuş. Bu sebeple geniş gepgeniş metal kaplar alırsanız uzun süre kullanırsınız.

Tırlamala için de çubuktan ziyade düz bir tahta gibi bişeye sarılmış ipler ya da halı gibi şeyler var onlar daha verimli oluyor.
0
hedep
(21.08.20)
İlave olarak, eve gelince bir güzel mıncıklayacaksın <3
0
pati
(21.08.20)
tırmalama da almanız lazım. bütçe ayırabilecekseniz büyüklerine de bakın, sonradan iki kez almayın. yoksa düz sopa gibi olanlar da olur. mama ve su kabını metal ya da seramik alın, plastik eskiyince çiziliyor, orada bakteriler üreyince de hayvanın çenesinde sivilce çıkıyor. bir de almak isterseniz oyuncak ya da evdeki ip top vs de olur.
0
slow like honey
(21.08.20)
Tırmalama şeysi olarak ikea'nınkini öneririm, ucuz, işlevsel, yer kaplamıyor, kedi de seviyor. oyuncağa para bayılmayın. pinpon topu alın, kağıttan top yapın. gidip yüzlerce lira verdiğiniz oyuncakla oynamaz, gider pet şişeği kapağını taşır evin içinde :)
0
orient blue
(21.08.20)
yavru kedi ise, veterinere götürüp aşılarını yaptırmanız lazım. bir sefer değil en az 2-3 sefer gidecek. sokaktan yetkişkin kedi ise de aynısı. yani özetle aşıları yoksa o aşılar yapılacak. hem sizn hem kedinin sağlığı için. özellikle iç parazite dikkat edin.

çok vahim bir durumu yoksa yıkamayın. bir iki hafta içinde o kendini yalayarak pamuksu bir kıvama gelecek.

mama - çok ucuza kaçmayın ishalden ondan bundan kurtulamazsınız
mama ve su kabı
kum kabı
kum - yavru için ince topaklanan kumlardan alın. yetişkinse kalın tane de alabilirsiniz. silika kum almayın, size de ona da zarrlı ayrıca temizliği zor.
tırmalama - alabilirsiniz ama koltuklarınız varken tırmalmanın yüzüne kbakmayabilirler. beklentiyi yüksek tutmayın.
tırnak makası - tavsiyem çocukluktan tırnaklarını kesmeye alıştırın, ilerde rahat edersiniz.

not: kucağımda kediyle yazdım. mümkün olduğunca kucak manyağı yapın, verim alırsınız hayvandan.
0
fiddler s green
(21.08.20)
(3)

Kimya müh vs polimer bilimi

numunelik
Selam,Kimya müh lisans mezunuyum ve yüksek lisans yapmak istiyorum. Aslında aklımda hiç polimer bilimi bölümünde yüksek lisans yapmak yoktu. Lisanstayken polimer üzerine dersler aldığım için kimya müh yl'de polimer üzerine çalışmak istiyorum. Sorumsa şu yl mülakatında bana demezler mi polimer üzerin
Selam,
Kimya müh lisans mezunuyum ve yüksek lisans yapmak istiyorum. Aslında aklımda hiç polimer bilimi bölümünde yüksek lisans yapmak yoktu. Lisanstayken polimer üzerine dersler aldığım için kimya müh yl'de polimer üzerine çalışmak istiyorum. Sorumsa şu yl mülakatında bana demezler mi polimer üzerine çalışmak istiyorsan git polimer biliminden yüksek lisans yap? Ve ne demeliyim? Bildiğim daha doğrusu duyduğum sadece unvan farklılığı(Yüksek mühendisi olmak ve olmamak).

Diğer sorum ise mülalatta başka neler sorabilirler? Ne tavsiye edersiniz?

Şimdiden tışıkkırlır.
0
numunelik
(20.08.20)
Demezler cunku polimer muhendisligi bildigim kadari ile tek bir üniversitede var o da yalova universitesi. Belki birde bursa da olan universitelerde filan vardir. Zaten kimya bolumu ana bilim dallarından biri. Eskiden her universitede bile anabilim dali olmayan bi bolumdu. Fizikokimyanin altında idi.
Eger istediğiniz okulun kimya muh bolumunde polimer calisan hoca varsa, sorun olmamali.
0
a perfect lie
(21.08.20)
Demezler. Polimer kimya mühendisliğinin de bir konusu, yukarıda da söylendiği gibi başvuracağın okulun kimya müh. hocalarının çalışma alanlarına bak polimer var mı diye. Odtü'de pst var bu arada çok iyi, kimya müh değil ama ona da bir bak istersen. Ünvanı karıştırma mülakatta bence.

Sorular okula, hatta aynı okulda mülakata giren hocalara göre değişir.
0
pati
(21.08.20)
polimer bilimi, teknolojisi vs. artık adına ne dersen de, yüksek lisans bölümü olarak bir kısım üniversitede var, örneğin itü.

polimer mühendisliği lisans programı ise yalova'da var a perfect lie'ın dediği gibi, ayrıca bursa teknik'te de polimer ve lif mühendisliği olarak da lisans bölümü var.

ek olarak, arkadaşların da dediği gibi, polimer kimya mühendisliğinin kapsamında çalışılabilecek bir alandır. ama aynı zamanda kimya bölümünde, metalurji ve malzeme mühendisliğinde, malzeme biliminde, malzeme bilimi ve mühendisliğinde, makine mühendisliğinde, tekstil mühendisliğinde... vs vs bu gider böyle çalışabilirsin. hangi üniversitede ve hangi bölümde kimlerin ne çalıştığını araştırmadıkça bilemezsin, o yüzden bence bölüm ve üniversiteyi belirledikten sonra hocalarına bir bak. bazen bir bakıyorsun tekstilci çıkmış polimer çalışıyor (daha dün tanıştım böyle bir hocayla). ek olarak kimya mühendisliğinde lisans okuyup, malzeme mühendisliğinde polimer çalışan arkadaşım da var. tam tersi metalurji lisansı yapıp kimya mühendisliğinde polimer çalışan da var. ha tabi sen polimerin nesini çalışmak istiyorsun, o da önemli. işlenmesi mi? sentezi mi? atıyorum kompozit yapı içinde mi? bunları da düşün diye naçizane tavsiye ederim. aslında ideal bir dünyada yaşıyor olsak, direkt hoca seç, okuluna bölümüne bakma derdim ama ne bileyim üniversite evine yakın olsun istersin ya da okulun imkanlarını beğenmezsin başka şehre gitmek istersin vs vs. bunlar da hoca kadar önemli faktörler.

mülakatlarda -genel konuşuyorum- bilimsel hazırlık alması gerekenlere -yani program koşullarında yer alan "kabul edilebilir ancak söz konusu programa uzak kalan bölümler"den mezun olanlara- sert yapabilirler. yani "neden bizim program??" diye oyum oyum oyabilirler. ek olarak farklı üniversiteden gelenleri de eğer transkripttir, aldığı puanlardır, yaptığı bitirme tezidir vs vs çok tatminkar değilse sıkıştırabilirler. bu sıkıştırma yine neden sorusu üzerinde temellenebilir. yani atıyorum "neden itü? neden odtü değil de itü yani? anlatsana biraz :3 " gibisinden sorular olabilir. tezinden illa ki ama illa ki sorarlar, tezine çok iyi hakim olman lazım -yani sen yaptığın için zaten hakim olman lazım da, sonuçta yaşadığımız coğrafya belli, o yüzden çok da yorum yapmak istemiyorum :D - ek olarak karşındaki hoca da muhtemelen kimya mühendisliği çıkışlı olacağından, bölümünle ilgili temel şeyleri sorabilir. ama bu temel şeyler termodinamikten tut, sistem kurmaya kadar teorik ya da pratik şeyler olabilir.

ha, dediğim gibi puanların iyiyse, tezin güzelse, çok aşırı birşey sormadan direkt yollayabilirler de. ama sen yine de sorularına hazırlıklı ol.
0
pasp
(21.08.20)
(38)

Kız ismi

proustun bir aski
Selam duyuru ailesi , 2 ay sonra kızımız doğacak hala bir isim belirleyemedik , kısa ve çok anlamsız olmayan isimler arıyoruz , seçenekler arasında inci , ipek , naz , ada Gibi isimler var .ama hiçbirisi içime sinmiyor tam olarak , var mı birÖneriniz , çocuğum olsa koyarım dediğiniz isim ??
Selam duyuru ailesi , 2 ay sonra kızımız doğacak hala bir isim belirleyemedik , kısa ve çok anlamsız olmayan isimler arıyoruz , seçenekler arasında
inci , ipek , naz , ada
Gibi isimler var .ama hiçbirisi içime sinmiyor tam olarak , var mı bir
Öneriniz , çocuğum olsa koyarım dediğiniz isim ??
0
proustun bir aski
(20.08.20)
Defne, doga, zeynep ilk 3’um
0
bradshaw
(20.08.20)
Pek kisa degil ama sevdigim bir isim; Melodi
0
harmonikhakaret
(20.08.20)
su olabilir mi, daha kısası yok.
0
habarbey
(20.08.20)
Bence absürt isimlere girmeye gerek yok açık ve net anlamı olsun, türkçe karakter olmasın maks 2 hece olsun, tek kelime olsun, duyunca yüzü gülümseten güzel anıları hatırlatan isimlerden olsun.

Deniz güzel, olur da isim babası olursam söyleyin mutlaka bi hediye alır gönderirim :)

bir de soyadınız önemli, adsoyad yanyana gelince saçma sapan yerlere varmasın konu, derin adını koyunca mesela soyadın da "kuyu"ysa
"Derin Kuyu" gibi
0
erty_ksk
(20.08.20)
@habarbey Su’lı ve nur’lu isimlere sıcak bakamıyorum,
@bradshaw 3 isimde ailemizde var
@erty_ksk deniz çok güzel ama eşim istemiyor sanırım onu da absürt isim olmasın diye uğraşıyoruz vallahi ;)
@harmonikhakaret melodi değişikmiş gerçekten
0
🌸proustun bir aski
(20.08.20)
Ece :)
Edit: kendi çocuğum olsa koyamam ama en güzel kız ismidir.
0
pati
(20.08.20)
öykü
beste
nehir
yonca
ekin
0
sir gawain
(20.08.20)
Deniz, Nehir, Nil, Yağmur, Defne çok güzel isimler bence. Sizin düşündüklerinizden Ada’yı beğendim sadece.
0
ms brownstone
(20.08.20)
esin
0
foolrules
(20.08.20)
Bilge
0
luluki
(20.08.20)
güneş, nil, eylül ve içinde ay geçen isimleri beğeniyorum ayzıt güzel geliyor. Ya da bir yıldızın ismi, ya da bir çiçek ismi koyabilirdim çocuğum olsa
0
Mossy
(20.08.20)
Mutlaka iki isim koyun, böylece ergenlikte ve yetişkinlikte kendisi için kullanacağı ismi seçme şansı olur.

Bu iki isim fonetik olarak birbirine uysun, hatta soy isimle de mutlaka uyumlu olsun.

Kimsede olmayan farklı bir isim bulalım diye abidik gubidik bir isim koymayın.

O bebeğin bir gün yetişkin olacağını unutmayın, hep bebek kalacakmış gibi isimler koymayın.

Verdiğiniz 4 isim de biribirine uygun, mesela;

inci naz
ipek naz
ipek inci
inci ada

gibi iki isimler olabilir, ama soy isimin de fonetiği önemli.
0
John Bloor
(20.08.20)
bir arkadaşımın ismi "nice". çok seviyorum. hem yurt dışında vs zorluk yaşamaz hem de böyle fonetiği güzel geliyor, akılda kalıcı. kıza kimse ikinci kez adını sormuyordu.
0
muslugubozukhayrat
(20.08.20)
biz de kiz isimlerine yogunlastigimiz donemde cok isim dusunduk bana en yakin gelenler sirasiyla ipek, melis ve gunes oldu. ipek sizin de dusunduklerinizin icindeymis melis de cok guzel bir isim diye dusunuyorum. gunes anlam ve fonetik olarak cok begendigim bir isim olsa da icerdigi ü ve ş'den dolayi mesafeliydim kendisine. sonra zaten erkek olacagini ogrenip kiz ismi dusunmeyi biraktik :) erkek ismi de bulabilmis degiliz gerci hala dusunuyoruz biz de bakalim :) cok tebrikler ayrica saglikla dogsunlar da alalim kucagimiza.
0
in vino veritas
(20.08.20)
Cevaplar için çok teşekkürler , defne veya nil koyabilirdik ama gerçekten çok fazla var . Çocuk okula başladığında 5 kişiden 3 ü defne veya nil olacak herhalde.eylül ‘ü çok seviyprım ama ekim’de doğacak diye eşimi ikna edemiyorum her şeye bir kılıf buluyor ;) ipek diyorum yok saten diyor , duru diyorum yok hacı şakir diyor
0
🌸proustun bir aski
(20.08.20)
@in vino veritas melis gerçekten güzel , erkek ismi daha zor bence de size de kolay gelsin , sağlıjla gelsinler , isimleriyle yaşasınlar ;)
0
🌸proustun bir aski
(20.08.20)
defne ya da yaprak
0
cccbehzatccc
(20.08.20)
cok tesekkurler evet cok zor gercekten :( umarim guzel, icimize sinen birer isim bulabiliriz hep birlikte :)
0
in vino veritas
(20.08.20)
İpek
Deniz
İnci
Neva
Neşe
Eda

Kısa ve anlamlı isimleri çok seviyorum. Kızımın ismi kesinlikle bunlardan biri olacak. Zeynep ama rica ederim koymayın. Melodi falan da sevmediğim insanlarda duyduğum için antipatik geliyor bana. Selin, Güliz, Sinem, Gülin isimlerini de severim ama bu isimli tanıdıklarım olduğu için düşünmüyorum. Yakın çevrede ve geçmişte tanıdığım isimleri tercih etmeme taraftarıyım.


edit: Gülru ismini de çok severim. Güllerin savaşı team.
edit 2: İki isim koymayın. İki isimli olup da memnun olan bir arkadaşım/tanıdığım yok. İsim insanın karakterini ve kaderini etkiliyor, buna inanıyorum hep. Sağlıcakla doğsun da büyüsün minnoş kızınız. :)
0
Hallegadola
(20.08.20)
ben kesin deniz koyardım çocuğumun ismini
0
aquarium
(20.08.20)
azize
ferah
ışık
gülce
0
kullanıcı adı
(20.08.20)
ela
duru
leyla
0
not dark yet
(20.08.20)
nil, mila, ışıl
0
reanarchy
(20.08.20)
Ece
Ama ilerde güzel kız olma ihtimali düşük kızlara da lütfen Ece ismini koymayalım.
0
etki
(20.08.20)
@etki'ye katılıyorum :)
0
pati
(20.08.20)
@etki sen de haklısın , annesi güzel o da güzel olur bence ;) ama bi arkadaşımız da kızına koydu o yüzden koymayı düşünmüyorum ece yi
0
🌸proustun bir aski
(20.08.20)
Cansu
Lale
Lal
Yeşim
Özge
Ezgi
Berna
Seda
Eda
Mine

Türkce karaktersiz olsun diye bir sey dusubmeyin, turkce karakter olmasa da o ismin yabanci isim oldugu anlasilacak, soyad da var hem.
Herkes biraz ugrastiktan sonra turkce karakterli ismi telaffuz edip yazabiliyor.
Benim turkiye’de soyadimi dogru soyleyebilen ve yazan yok ama yurtdisinda yasiyorum, herkes bir kez soyledikten sonra harika telaffuz ediyor ve dahi yazabiliyor
0
kuehles blondes
(20.08.20)
Defne ve Deniz olamayacaksa, Eda, Ada, Pınar ve Güneş diyorum.
0
legolasin son oku
(20.08.20)
Umay
0
neskafefincanindaturkkahvesi
(20.08.20)
Doğa
Asya
Beril

Çok sevdiğim isimler. Rahatlatıcı ve duru bir his veriyorlar bana. İsim seçmek zor iş, başarılar:)
0
kostüm çok güzel prenses misiniz
(20.08.20)
Ekin
Doga
Nisan
Ege
0
invictae
(20.08.20)
isim için fikir veremeyeceğim ama bizim eşimle yaptığımız taktiği anlatayım, belki sizin de kafanıza yatarsa bunu uygulayabilirsiniz isim seçerken.

önce eşlerden her biri belirli sayıda isim buluyor 10'ar 20'şer vs. daha sonra bunların hepsini küçük kağıtlara yazıyorsunuz, daha sonra doğuma kadar belirli günlerde bir masaya oturup bütün isimleri masaya yatırıyorsunuz, yine herkes belirli sayıda ismi listeden çıkarıyor mesela her seferinde 2'şer isim. ama ismi çıkarırken neden o isimleri istemediğini mantıklı bir şekilde belirtmek zorunda, en sona üzerinde hem fikir olduğunuz isim kalıyor. biz bu yöntemle belirledik bebeğimizin ismini. hem eğlenceliydi hem de isimler üzerinde düşünme fırsatınız oluyor işi sürece yayarak.

Allah analı babalı büyütsün, sağlıkla büyüsün inşallah. tebrikler...
0
benim de soyleyeceklerim var
(21.08.20)
Lila, Duru, İrem, Mavi, Rüya

:)
0
batlegolas
(21.08.20)
ben kizim olsa "su" koyacaktim kesin, hayirli olsun.
0
cooperr
(21.08.20)
Leyla, Bilge, Umay, Yekta, Rana
0
SiyamkedisiZorro
(21.08.20)
Ece , eda , ela , esra ,
0
atacaksinfinke
(21.08.20)
Farklı bir isim tavsiye ederim

Erva.
0
put it in your appropriate place
(21.08.20)
bizim oldu, inci koyduk adını :)
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(21.08.20)
(18)

Beleşçilik ya da dilencilik olduğunu düşünmekte haksız mıyım?

anneterligi
arkadaşlar son zamanlarda bazı facebook gruplarına üye oldum.Bunlar kalabalık ve mahalle çevresinde dayanışma amacı ile kurulmuş gruplar. mahalle ise kira bedeli olarak ülke ortalamasından pahalı bir mahalle. Paran yoksa oturma sığlığında değilim. Oda kiralama, ev paylaşma kültürünü son derece makul
arkadaşlar son zamanlarda bazı facebook gruplarına üye oldum.

Bunlar kalabalık ve mahalle çevresinde dayanışma amacı ile kurulmuş gruplar.

mahalle ise kira bedeli olarak ülke ortalamasından pahalı bir mahalle.

Paran yoksa oturma sığlığında değilim. Oda kiralama, ev paylaşma kültürünü son derece makul buluyorum.

Üniversite eğitimi olarak ise dağ başında bir bölüm okumaktansa gençlerin gerçekten büyük bir şehre gelip hayatı tanımalarını savunuyorum.

ikinci el eşya sorabilirsin, sürekli değiştirilen ürünleri sorabilirsin (tabaktır vesairedir) anlayabiliyorum.

Fakat x kişisi geliyor y sokağında ev açtım (en pahalı popüler sokak)

maddi durumum olmadığından aşağıdakilere ihtiyacım vardır:

aşağıdakiler ise çamaşır makinesi bulaşık makinesi ocak fırın bildiğin ev düzmemizi istiyor paşam. Perdesinden ütü masasına kadar.

bu tarz bir başlığa tepki gösterdim ve bildiğin linç yedim.

Şehrin öte yanında bir sürü arkadaş birleşip ucuza ev açan gençlere ayıp olmuyor mu bu tarz şeyler?

x semtinde y sokağında ev açma sen de, z semtinde yarı kiraya otur eve çıktığında ocağın yatağın olsun en azından. Yanlış mı düşünüyorum allasen? bu tarz olay sergileyen bir sürü insan var.

bir de bu tipler bu tarz sağdan soldan kendilerini acındıracak ilanlar açıyor, ev topluyor sonra da oda ilanı veriyor kira+ masraflar deyip 500-600 lirayı cepliyor.

siz ne düşünüyorsunuz acaba? bir sürü şey var böyle.

klima isteyen gördüm, klima.
0
anneterligi
(17.08.20)
Eğer kimsenin malını gasp etmiyorlarsa haksızsın. İnsanların bir şeyleri isteyebilme özgürlüğü var, senin de vermeme.
0
fobfilm
(17.08.20)
bunun adı sanal dilencilik ve bu dilenciler linkedin'e kadar gelmiş. geçen biri linkedin'de işsizim ayağına milletten para topluyordu. adama bakıyorsun daha önce beş firmada çalışmış. ulan ne yaşadın ki milletin yirmi lirasına tamah edecek noktaya geldin, ilginç.

letgo'ya ilan veriyorum üç kişiden biri hayrına bağışlamamı istiyor. bütün gün letgo'da beleş eşya peşinde koşan, buna mesai harcayan insanlar var.

facebook'ta instagram'da her yerde bir yardım kampanyası. her yerde birileri eğitimi, kirası, eşyası otu boku için para istiyor.

bunun adı dilencilik ama sanal ortamda yazınca dilencilikmiş gibi gelmiyor kimseye. o yüzden dilenirken utanmıyorlar.

ben cebimde perde alacak para yokken tek başıma ev tutmam ama millet tutuyor. ne de olsa keriz bol. biz mi çok onurluyuz bunlar mı yüzsüz anlamadım.
0
sir gawain
(17.08.20)
Bence de dilencilik. Net yüzsüzlük. Ben böyle şeylere cidden karşıyım. Ama son zamanlarda milletten bir şeyler dilenmek moda oldu.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(17.08.20)
bence de dilencilik. vicdanları rahatsa, ve insanları kandırmıyorlarsa diyecek bir şey yok. insanlar oturduğu sokağı göre göre veriyorlar sonuçta.
0
fezagezgini_4
(17.08.20)
ne acırım ne yardımcı olurum. ben de zor sartlarda okudum. kimseden bir şey istemedim.
çok haklısınız bu konuda, direkt ölücülük bu.
0
motley crue
(17.08.20)
kesinlikle haklısın ama insanların büyük bir kısmı pek düşünmüyor. topluluk nasıl hareket ederse o şekilde hareket ediyor ve böyle mantıklı bir eleştiride bile linç yemen normal maalesef.
0
black mamba
(17.08.20)
seninkiler gene iyi, uk de yasadigim icin ordaki turk toplumunun facebook gruplarina falan uyeyim. Tr'den surekli ogrenciler yazip duruyor, yok bilmem ne universitesinden kabul aldim, maddi durumum yok, duygu somurusu falan yapiyorlar, patreon bilmemne acmis bagis bekliyormus. Profiline bakiyorsun pelinsu, berkecan. Kardesim ingiltereye basvuruyorsun okul zaten senelik 10-12 pound okul ucreti var+ kalacak yer+ ulasimi, yemegi falan ciddi rakam, buraya basvururken bunlari goze alacaksin, bunlari bileceksin. kabul almayi cok buyuk basari olarak sunuyorlar bir de. Top okullar haric kabulu alirsin zaten onemli olan ucreti odeyebilmek. ciddi ciddi bagis yapanlar faan da cikiyor saka gibi. Bir laf soylesen kiskanmayin, biz okuyamadik onlar okusun. yok ulkemize yararli gencler yetissin falan gibi demogoji yapanlar cikiyor lince ugradiginla kaliyorsun
0
neck_and_neck
(17.08.20)
Dilencilik.net
0
le jeune turc
(17.08.20)
Gasp etmek zaten istemekle olmaz, çalmakla olur. Soru sahibi onu sormamış ki...

Bence dilenciliktir, belesçiliktir.
0
elorelia
(17.08.20)
nesi var bunun? insanlar taşınıyor başka ülkeye ya da şehre ama eşyalarını götürmek istemiyorlar eski olduğu için ya da taşınma masrafı yenisini almaktan daha pahalı olacak diye. o an satmak istemeyen biri ona verebilir.
0
sonsuz
(17.08.20)
Böyle geçinen bir arkadaşım var. 32 yaşında ama hayatında toplamda 6 ay ya çalışmıştır ya çalışmamıştır. Çalışası yok. Aynen böyle birilerinden geçinerek yaşıyor, lüks de yaşıyor. Bir de ibb'nin sosyal destek mi ne o yardımına başvurup aldı. Öğrenciyken de birilerinin evinde kira vermeden yaşıyordu.

Öğrencilikte ufak tefek temel eşya vs ihtiyacı olur o ok yine de, lüks için dilenmeleri ayıp. Ben de zor koşullarda öğrenci oldum, geçsinler bunları. Yüzsüzlüğü beleşçiliği hiç sevmem. Bahsettiğim arkadaşım gibi çalışmayı sevmediği için birilerinin sırtından geçineler zaten asalak, onlara acıyanlar da azıcık enayi.
0
pati
(17.08.20)
@elorelia Ben grupta verdiği tepkiyle ilgili haksız olduğunu söyledim. Sürekli birilerinin yardımlarıyla geçinen tiplerden ben de nefret ederim, konu onların yaptığı şeyin yanlış olduğunu düşünmek veya tasdiklemek değil. Eğer bu kişiler kimseye kasıtlı olarak zarar vermiyorsa veya yasal olarak suç teşkil edecek bir eyleme kalkışmıyorsa, onlara kamusal alanda tepki vermek çok anlamsız. Ahlaki ve hukuki olarak neyin doğru neyin yanlış olduğunu evrensel hukuk kuralları ve normlar belirler, başlığı açan kişi değil.
0
fobfilm
(17.08.20)
selam,
moda grubundan mı geliyorsunuz :))

hayır, beleşçilik olarak görmüyorum. bu tip taleplerden bazıları kimi zaman yersiz ve abartıya kaçmış olarak paylaşılsa da böyle ilanların olması, olabilmesi bile güzel. isteyen verir isteyen vermez. kaldı ki cevap veren yani talepleri karşılayan da çok insan çıkıyor. öte yandan bazen sizin çok lüks sayabileceğiniz kimi eşyaları insanlar isteseler de elden çıkartamıyor, nereye vereceğini bilemiyor vs.

tepki vermeniz anlamsız. sizin hoşunuza gitmiyor diye herkesin sizin gibi düşünmesini bekleyemezsiniz. böyle bir ağ var ve olsun, olmaya devam etsin yani.

"Şehrin öte yanında bir sürü arkadaş birleşip ucuza ev açan gençlere ayıp olmuyor mu bu tarz şeyler?"
neilgisi var? bu tamamen safsata olmuş.
bir de şöyle bakın, çok para harcayıp bu tip paylaşımların olduğu bir semtte yaşıyorsa insanlar yani bir bedel ödüyorsa; mükafat olarak bu tip paylaşımlardan da yararlansın denebilir?
her yerde olacağını savunacak yerde hiçbir yerde olmasın demek tuhaf değil mi?
ben gençken yoktu ya da haberim yoktu ama ben süründüm şimdi onlar da çeksin çileyi demeye ne gerek var yani? kimse benim elden düşme eşyalarımla zengin de olmaz bişey de olmaz yani.

kira cepliyor kısmına da cevabım; bence hoş değil ama gencecik insanlar neden böyle ucuz hesaplara düşsün neden bu kadar fakiriz? alım gücü, paranın değeri neden yok diye sormak lazım asıl. o evlere çıkanlar da salak olmasın yani :D ya da onların yanlarına taşınmaktansa sıfırdan eve çıkmanın fayda/zarar analizini yapıp ona göre karar versinler.

fobfilm+1 diyorum.
not: modaspor,gençlere yardım eden bi abla :)
0
jimjim
(17.08.20)
Haklısın. Sosyal medyada dilenen insanların asalak olduğunu düşünüyorum.
0
ruhen hastayim ben
(17.08.20)
@jimjim

merhaba,

evet doğru tahmin ettiniz moda grubundan geliyorum.

daha farklı semtlerde oturan insanlar da benzeri yardımlardan faydalanabilir. Moda grubunu örnek olarak verdim. Başka gruplarda da istanbul genelinde bu tarz istekler oluyor. Tabi ki arada beleşçisi de olsa da moda grubundan farklı olarak gerçekten ihtiyacı olan insanların moda grubununa kıyasla daha fazla olduğunu düşünüyorum.

Ayrıca burada kastımın sürünmek ya da çile olmadığı bence çok belli. Cebinde telefon var ne fakirliği diye konuşan dayılardan değilim hiç merak etmeyin.

Fakat gelip de ev ihtiyaç listesine kaktüs, bitkiler, süsler dahil eklemezsin. Biraz da sen emek ver değil mi?

yoksa tabi ki ikinci el buzdolabı vesaire soracak, spotçu kan emicilerdense oradan bulsun dayanışma olsun güzellik yapılsın bu başka şeyler.

fakat ben ısrarla ikinci el klima satan var mı diye sormak ile ihtiyaç listesine klima eklemek arasında çok fark olduğunu ısrarla düşünüyorum.

Hayrına verilmiş bir eşyaya talep olmakla millete hayrına ev düzmek arasında da çok ciddi bir fark olduğunu düşünüyorum.

ek olarak kira cepliyor kısmının da maddi koşullardan dolayı olduğunu da düşünmüyorum. Milyonları olan insanlar da cepliyor. Bununla ilgili güzel bir alıntı yapacağım her ne kadar tamamını hatırlamasam da,

"ihaleye fesat karıştırmamanızın sebebi kötülüğe karşı olmanız değil, ihaleye fesat karıştıracak konumda olmamanız, yoksa gündelik hayatınızda ufak ufak dolandırıcılıkları zaten yapıyorsunuz"

evet düşüncem bu yönde. Aynı semtteyiz bir gün güzelcene oturup tartışabiliriz de, ilk bira benden.
0
🌸anneterligi
(17.08.20)
evet ya,
ikinciler de benden olur o zaman :)
bakış açına katılıyorum ama dünya tek tek bu böyle olmaz, şunu da şöyle yapmak gerekir diyerek düzelecek bir mekanizmaya sahip değil. bırakmak lazım. bizim doğrularımız bize, başkalarının doğruları başkalarına kalmalı. tabii ortada bir hak yeme, özgürlük ihlali yoksa. yoksa başkası da gelip sizin yaptıklarınıza bunu böyle yapmamalısın diyerek sizden linç yiyebilir. falandır, filandır.
0
jimjim
(17.08.20)
Bence de dilencilik. Benim şartlarım hadddinden zor olduğu için okulu bırakmak zorunda kalmıştım, bunları gördükçe üzülüyorum.

Öyle bir hayat yok.

Bir lira vermem.
0
hayirsiz
(17.08.20)
@ dumbest_man_alive

Golf sopası hoş cidden, farklara bak.

Şaka maka benim kastım şu;

Mesela siz ilan açarsınız buyrun alın hayrını görün yeter ki evimden çıkarın dersiniz. Son derece makul, bir tür win-win durumu.

Bir öğrenci yazar, kışın ortasında kombisi bozulur, der ki elinde atmayı düşündüğü kombi olan, ya da değiştirmeyi düşündüğü kombi olan. Aynı şey buzdolabı, çamaşır makinesi vs için de geçerli

Benim kızdığım nokta a kişisinin elinde hiç bir şey olmadan gayet pahalı bir semtte ev açıp, gelecek bu yardımlara güvenmesi. Yani bu kişi ev açtım ocağım eksik kaldı, yok mu çıkaracak ocağı olan demiyor. Bütün bir ev listesi hazırlıyor, milletin ona ev düzmesini bekliyor.

Kastım budur. Yoksa bu freecycle kültürünü sonuna kadar destekliyorum.
0
🌸anneterligi
(17.08.20)
(9)

ilk kez kamp yapacak birine oneriler

baldan kaymak
guncel olsun diye sormak istedim. neler almaliyiz yanimiza. duyuru kampcilari yardimci olursa sevinirim.cadir ve mat disinda neler gerek. bilal'e anlatir gibi lutfen.
guncel olsun diye sormak istedim. neler almaliyiz yanimiza. duyuru kampcilari yardimci olursa sevinirim.

cadir ve mat disinda neler gerek. bilal'e anlatir gibi lutfen.
0
baldan kaymak
(14.08.20)
Özellikle şişme mat kullanıyorsan çarşaf
Plastik tabak-çatal vs, karton bardak, kettle, termos, tabi poşet çay
Uzatma kablosu
Kamp sandalyesi ve masası
Çadır lambası veya el feneri vs
Kamp ocağı, ufak tava ve/veya tencere, cezve
Rakı içeceksen kadeh, rakıya ayıp olmasın
Yedek terlik
Polar battaniye
Kibrit, çakı, kağıt havlu, tuvalet kağıdı, sabun, çamaşır ipi, mandal, ıslak mendil, bol bol boş poşet, powerbank
Tek kullanımlık her şey (zeytinyağı, tuz, karabiber gibi)
Yeterince su
Ortak alanlara koyduğun şeylerin üstüne adını yazmak için asetat kalemi
Bulaşık deterjanı ve sünger
Hamak :)

Aklıma geldikçe editlerim.
Not: tesiste kamp yapan hanım evladı

Edit: çarşafla billur geçen olmuş aşağıda :) ilk kez gittiğimde çarşaf almak aklıma gelmemişti, nasılsa uyku tulumu vardı. Abi o çadıra leş gibi ayaklarla giriyorsun, içeri koyduğun eşyalar da dışarıda yerlerde geziyor kirlenmiş oluyor (benim için öyle en azından). Sonra o mat öyle leş gibi oluyor ki. Temizlemesi de zor. Artık çarşaf alıyorum. Hanım evladı olduğumu yazmıştım zaten.şişme matın üstüne çarşaf seriyorum evet. Başkalarında da gördüm. Matı temizlemek gerçekten zor. Ha çadırın büyük matın küçüktür, pis ayaklarını mata sürmeden üstünü değiştirmeyi vs başarıyorsundur, pis eşyaları koyacak yer de vardır, o zaman uyku tulumu yeter.
0
pati
(14.08.20)
el feneri, sinek kovucu fıs fıs, şişme yastık al büyük lüks. bana bunlar yetiyor yaz günü. dağa mağa çıkacaksan ona göre giysi al gece serin olur.
0
alperz
(14.08.20)
Kafaya takılan ışık
Islak mendil
0
catch the arrow
(14.08.20)
ilk kampını tamamen ıssız bir yerde yapma. ilk kamp için -yanında deneyimli biri olmadığını farz ediyorum- kampingleri, diğer kampçıların olduğunu bildiğin yerleri, gerekirse diğer insanlarla rahat iletişim kurabileceğin yerleri tercih et. bu önemli.
0
unabomber
(14.08.20)
Köpek kovucu zımbırtılardan al. Her yer köpek ülkesinde.
0
plutongezegendegilmi
(14.08.20)
çarşaf yazmışlar :dd
ne kadar eşya alırsan al evi oraya taşıyamayacağına göre eksik bişeyler hep olacaktır.
temel şeyler dışında (eksiksiz yiyecek-içecek, mat , tulum, çakmak vs.) sinek kovucu yemek için kap bıçak vs. ışık mutlaka olması gereken şeyler kampa gidiyorsanız çift kişilik yatağa ihtiyacınız yoktur :) çift kişilik yatağa ihtiyacınız varsa kampa gitmeyin zaten
0
ishak77
(14.08.20)
Belli başlı temel şeyler var. Işık, ocak, vs. gibi. Ancak daha önemli şeyler gideceğin yerde saklı. Gideceğin yeri iyi tanıyıp ona göre planlarını hazırlamalısın. Çevredeki bitki örtüsü, hayvanlar, su kaynakları, hava durumu vs.
0
reyen
(14.08.20)
İlk kamplar için çok yabana gitmeyin. Kamp alanlarından ya da yerleşim yerlerinden çok uzaklaşmayın. Gündüzleri mangal vs yapılıp geceleri terk edilen piknik alanlarında kamp yapmayın. Açıkta yiyecek bırakmayın. Ateş yakacaksanız dikkatli yakın, rüzgarlı havada yakmayın, çimen üzerinde yakmayın, söndürdüğünüzden emin olmadan ateşi başı boş bırakmayın.

Temel şeyleri yazmıyorum; yanınıza powerbank, çöp poşeti, basit de olsa bir ilk yardım çantası, keser, peksimet gibi bozulmayan bir miktar yiyecek alın.

Birilerine nereye ve kaç günlüğüne kamp yapmaya gittiğinizi haber verin.

Aman bunlarla kim uğraşacak demeyin, her sene güya deneyimli tipleri arama kurtarma çalışmaları görüyoruz. Haberlerde 30 saniyelik jandarma görüntüleri ağırlıklı haber olursunuz diğer habere geçerler.
0
joker hakki
(15.08.20)
şişme yatak bence. bazı yerlerde mat, battaniye bir işe yaramıyor. portatif, aydınlatma için ışık/fener/lamba.
0
sparkle kiddle
(15.08.20)
(15)

moraliniz nasıl?

mrtkp1234
yalnızlık, işsizlik (iş kurmaya karar verdim, müşteri nasıl bulucam diye düşünüyorum şimdi de), covid-19, ekonominin iyice kötüye gidişi derken iyice psikolojim bozuldu, kendimi hiç iyi hissetmiyorum.sizde durumlar nasıl?
yalnızlık, işsizlik (iş kurmaya karar verdim, müşteri nasıl bulucam diye düşünüyorum şimdi de), covid-19, ekonominin iyice kötüye gidişi derken iyice psikolojim bozuldu, kendimi hiç iyi hissetmiyorum.

sizde durumlar nasıl?
0
mrtkp1234
(14.08.20)
Bu sene nasıl başladı ve geçiyor anlamakta zorlanıyorum. Sanki sürekli "bir şey" bekliyormuşuz da o beklenen şey bir türlü olmuyormuş gibi bir his. Özetle, ortalama haldeyim, bazen daha kötüyüm.
0
dahili meddah
(14.08.20)
2020'nin her günü ayrı ayrı üstümden geçti/geçiyor. Kuyruğu dik tutmaya çalışıyorum:)
0
pati
(14.08.20)
2020'de düzlüğe çıktığım bir dönem olmadı..
0
kostüm çok güzel prenses misiniz
(14.08.20)
Tüm zamanların en yükseğindeyim.
0
hayirsiz
(14.08.20)
Ben iyiyim ya, güzel gidiyor. Maddi açıdan zor günlerde olsam da huzurluyum.
0
antihero
(14.08.20)
Ayakta kalmaya çalışıyorum

İşsizlik, yalnızlık. Covid19 derken ne ara Ağustos oldu, sonrasını görebilecek miyim falan...
0
purplee
(14.08.20)
hem iyi hem kötü.

benim gözlediğim kadarıyla herkesin psikolojisinde ufak/büyük bir takım olumsuzluklar oldu bu covid döneminde.

benim de çok zor günlerim, huzursuz, mutsuz, umutsuz, bıkkın günlerim oldu. ama geneline bakarsak yıllardır içime hapsettiğim, kurtulmak istediğim sağlıksız davranış ve düşüncelerimle yüzleşme fırsatı ve cesareti buldum. bu sağlıksız düşünce ve davranışların bir kısmından da kurtuldum. kendimle gurur duyuyorum. zor oldu, hala zorlanıyorum ama kendime güvenim tam. bunları da atalacam.
0
levpontryagin
(14.08.20)
İçime sinmeyen hiçbir işi yapmayan ben, en yapmam dediğim şeyleri yaptım. Çok huzursuz ve pişmanım. İyi durumda olacakken şans gülüyorken yüzüme yapmamalıydım.
He geçer ama düzelinceye kadar uyku yok. Böyle böyle anlatarak hafifletmeye çalışıyorum.
0
coca cola
(14.08.20)
Genel olarak mutluyum da boş vakti verimli değerlendirememekle ilgili bir vicdan azabım var. Korona olayı hayalimdeki çalışma yöntemine kavuşturdu beni desem yeridir.
0
roket adam
(14.08.20)
Fena değil ya. Pandemi oldu evde oturdum, o esnada ailemle baya vakit geçirme şansım oldu, iyi insanlarmış sevdim, baya muhabbet ediliyor.

Çok iyi bir işte çalışıyorum ama ondan bile sıkıldım. Şirket batsa da başka bir şeyler yapsam diye bakıyorum. İnsanoğlu doyumsuz.
0
plutongezegendegilmi
(14.08.20)
öncesinde işimden kovuldum haksız yere sonra bi şekilde pilot lisansı aldım ama elimde patladı malum. sonra en azından eski işime geri dönebildim. buna şükür diyorum. ailemin geçimini sağlayabiliyorum şimdilik. eskiden şükür kelimesinden nefret eder ve kesinlikle söylemezdim. son 2-3 yıldır içimden her şeye şükür diyorum. sağlığımız yerinde şükür diyorum.
aslında moralim çok bozuk çünkü 3 ay sonra ülke olarak ne durumda olacağımızı kestiremiyorum. ama şimdilik sıkıntımız yok şükür.3 ay sonra kıyamet kopacak deseler şu andan daha rahat olurum. çok huzursuzum.
0
morcivert
(14.08.20)
kötü, durumlar ne olacak vs ekonomi, ülkeden gitmek isteme. sevgiliden ayrılma vs
0
hakyememyemekyerim
(14.08.20)
2020'nin üstünden geçmediği kimse kaldı mı acaba ?
0
ishak77
(14.08.20)
İnişlerde. İne ine bitemeyişlerde.
0
pass
(14.08.20)
Morali iyi kimse yoktur cidden. Cok bunalmis durumdayim ben de. Hayir olay sadece salgin da degil ulke de her gecen gun kotuye gidiyor gelecege umidim kalmiyor hayat kalitem yasimla kosut olarak artmasi gerekirken tam tersi azaliyor.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(14.08.20)
(11)

Halhal takan erkekler

hayaletimsi
hakkında ne düşünüyorsunuz?
hakkında ne düşünüyorsunuz?
0
hayaletimsi
(14.08.20)
Hiç görmedim ama bacakları ince uzun, hafif kaslı ve ayak bilekleri inceyse, üzerine keten ya da sile bezinden bir pantolon giyecek kadar bir karizmaya sahipse hoş olabilir. Ten renginin de kumral olması lazım. Erkek için riskli yani.
0
epistemic_regress
(14.08.20)
Benden daha dişi olduğunu düşünürüm, erkeksi bulmam.
0
pati
(14.08.20)
Halhal takmayı sevdiklerini düşünürüm
0
elorelia
(14.08.20)
Feminen bulurum.
0
kostüm çok güzel prenses misiniz
(14.08.20)
Son zamanlarda sık karşılaşıyorum henüz bir anlam arama çabasına girmedim, haber verin girince ona göre gömelim;)
0
olaylar olaylar
(14.08.20)
Sünnet değil mi ya :))

Yakıştırırım, sempatik bulurum aşırı kalın bilekli değilse.
0
jimjim
(14.08.20)
Hiç görmedim ama güzel olabilir sanki.
0
ruhen hastayim ben
(14.08.20)
Erkeğe de kadına yakıştıramıyorum ama beni ilgilendirmez, takan dışında kimseyi de ilgilendirmez - bu en onemlisi
0
howfaristhesky
(14.08.20)
varos bulurum. gereksiz bir stil yaratma cabasi.
0
hot potato
(14.08.20)
eşcinsel kimlik sahibi
0
KaraSakall
(15.08.20)
gokkusagi renginde kemerle hos olur kanaatindeyim. bana ters.
0
tunaktunaktun
(15.08.20)
(10)

Miras işlerinden anlayanlar, bilal'e anlatır gibi

pati
İşler çirkinleşecek ve diğer mirasçıya güvenmiyoruz (çünkü p.şt), onun için kendi aramızda halletmek yerine annemin tanıdığı bir avukatla görüşüyoruz. Avukatın sağolsun pek konuşası yok, ben detaylı yönlendirme beklerken birkaç kelimelik cevaplar veriyor, açıklamasını rica edince de bu işleri bilen
İşler çirkinleşecek ve diğer mirasçıya güvenmiyoruz (çünkü p.şt), onun için kendi aramızda halletmek yerine annemin tanıdığı bir avukatla görüşüyoruz. Avukatın sağolsun pek konuşası yok, ben detaylı yönlendirme beklerken birkaç kelimelik cevaplar veriyor, açıklamasını rica edince de bu işleri bilen birine anlatır gibi birkaç şey söylüyor, yıldım. Bu konuları hiç bilmiyorum ve hala neler olacağını anlamış değilim. Bilen biri bilal'e anlatır gibi anlatabilir mi?

*avukata genel vekalet verecekmişim, sadece bunu söyledi. Notere gidip genel vekalet desem yeterli olacak mı? Detaylandırmam gerekecek mi? Farklı şehirlerdeyiz.

*diğer mirasçıya bir şey davası açacağız dedi de ne davası anlamadım. Ne davası bu? Süreç nasıl işleyecek? Karşı tarafla benim aramda neler olmasını bekleyeyim? Aslında niye dava açıyoruz? Dava açmak mı lazım?

*başka?

*ilave olarak, bu süreç bana ne kadara patlar?


Edit: olay kısaca şu: babaanne öldü. Amca (p.şt) ve ben iki mirasçıyız. Ben bunlarla yıllarca görüşmedim. Amca kendince bir mal paylaşımı söyledi (babaannenin isteği böyleydi diyerek), oğluna vekalet vermemi onun halledeceğini söyledi. Bahsettiği mal paylaşımında bana uygun gördükleri zaten hakkım olandan çok daha az, oğluna vekalet verirsem o söylediklerini bile vermezler. Avukata vekalet vereyim o adil bir paylaşım olacak şekilde anlaşma sağlasın, ben gitmeyeceğim zaten benim yerime işlemleri halletsin diye düşünüyorum.
0
pati
(14.08.20)
Olayı anlatmadan avukat vekalet istiyora gelmiş konu.

Olay nedir yazarsanız ona göre avukatlık mı değil mi anlaşılır. Avukata gidersen konuyu elbette davasız çözemezsin.

Yüzde alır muhtemelen sizin mallardan.

Tahmin olarak İzalei şuu davası ya da ortaklık giderilmesi davası mı dedi?
0
ozdek
(14.08.20)
Olayı ekledim. Evet izalei şuu gibi bir şey dedi.
0
🌸pati
(14.08.20)
Eğer amcanızla konuşarak anlaşamayacağınızı düşünüyorsanız tabii ki dava ile çözülür. Bundan normal bir şey yok.

Avukat adil bir paylaşım yapamaz.(Tabii amcanız ile önce konuşabilir mahkemeye gitmeden adil bir şekilde halledelim diye) anlaşma sağlanmaz ise Avukat sadece konuyu yargıya taşır. Mahkeme karar verir kime ne düşeceğini. Her avukat farklı olarak bir yüzde ister. Bu size düşecek mirasa göre değişir. Ne kadar avukatlık masrafını olacağını kimse bilemez.

Herhangi bir noterde avukatıma genel vekaletname vermek istiyorum derseniz zaten taslak olarak var her noterde.
0
ihanet kac kisilik
(14.08.20)
Şimdi önce bir ölüm belgesi vardır. Sonra da mirasçılık belgesi alınır. Mirasçılık belgesi elinizdeyse bununla amcanıza gidip bir konuşun. Veraset intikal vergisi falan olacak onları halledin.

Bu mirasçılık belgesiyle tapuya gidip işlemleri çift imza ile halledip yeni tapu çıkaracaksınız.

Bu işlemler için kimseye vekalet vermeyin.

Önce güzel güzel amcanıza sorun beraber tapuya geliyorsa sorun yok. Gelmiyorsa ve saçmalıyorsa avukata vereceğinizi ve bu işten hep birlikte zarar ede edeceğinizi söyleyin. Çünkü avukata gidince mallar satılacak ve bu piyasada değerinin altına gidecek.

Yani iki kişi olması büyük şans. Eğer ikna edemiyorsanız da içiniz rahat avukata verin tabi.
0
ozdek
(14.08.20)
Farklı şehirde yaşıyorum, gitmem mümkün değil, birine vekalet vermem her türlü gerekiyor yani. Amcamın oğluna vermek istemiyorum çünkü güvenmiyorum, ne var ne yok kendi üzerlerine alabilirler. Belge yok, amca çıkartacakmış onları.
Ha bir de amcayla konuşmak istemiyorum, zaten para konuşmayı hiç sevmem, çirkeflikle p.ştlukla da baş edemem. Onun için de avukat istiyorum o muhattap olsun. Tam %50 bana kalsın demiyorum, üç torunuz üçümüze aşağı yukarı eşit dağıtılmasıyla ok'im.
0
🌸pati
(14.08.20)
Herhangi bir notere gidip nüfus kayıt örneği yada direk TC ile veraset ilamını alabiliyorsunuz. Bir deneyin. Orada ne kadar payınıza düşen olmuşsa görürsünüz. 3 torun ve amca diyorsunuz ama amcanız yaşıyorsa onun çocuklarından önce öncelikle ona kalması lazım. Dediğim gibi veraset ilamından görürsünüz. Sonra da amcaya buradaki hakkım neyse onu istiyorum. Böyle yapacaksanız avukatıma vekalet vereceğim benim adıma yürütecek dersiniz. Burada avukat cüzi bir ücretle bu işleri halleder. Ha yok amca olmaz bunlar benim sana bu diyorsa da hakkım çerçevesinde istersen dava açarım dersin avukata öyle verirsin.
0
FAtE
(14.08.20)
%50 hakkın var . sanane başka torunlardan. onlara babalarından miras kalacak.
bu ülke şartlarında bu kafayı değiştirmenizi öneriyorum.

avukata vekalet ver. miras intikal işlemlerini yapsın sadece.
kalan mirası satmak istiyorsanız, onun için dava açacak.
ama amcanız avukatı görünce yumuşayıp, satmak veya sizin payınıza düşen miktarı almak
isteyecektir.

iki şekilde de kandırılmayın. avukat en iyi çözüm.
0
ayaklibalik
(14.08.20)
** aslında mirasa acil ihtiyacınız yoksa sizin uğraşmanıza gerek yok. zaten siz bu konulara uzaksınız, bırakın onlar uğraşsın. amcanıza adil bir paylaşım olmadıkça onay vermeyeceğinizi söyleyin. adil bir çözümle gelirlerse bir avukatın da yardımıyla hukuki işleri halledersiniz. anlaşarak çözmeniz sizin de amcanızın da yararınadır çünkü, mahkeme genelde mal paylaşımı yapmaz, satıp parayı paylaştırır. hem mallar ucuza gider hem de devlet yüzde 30 gibi bir kesinti yapar.

** bu arada iki kardeş varsa (baba ve amca) siz babanızın hakkı olan yüzde 50 yi alırsınız (anneniz ve siz). diğer tarafın kaç kişi olması orayı ilgilendirir.

** mahkemeyi onlar açarsa sizin avukat tutmanıza bile gerek yok. yukarda da yazdığım gibi mahkeme, malları satıp ortaklığı giderecek şekilde sonuclanıyor. herşey hesaplanıp (mahkeme giderleri, kesintiler) bankaya adınıza yatırılıyor para.

bir avukat kadar deneyimlendik sağolsun hırsız akrabalar sayesinde. aklına takılanları sorabilirsin :)
0
vizivozo
(14.08.20)
İyi bir avukat bulun bence. Daha size açıklama yapmaya tenezzül etmeyen kişiye vekalet falan vermeyin. Başka bir avukat bulun, güzelce konuşun, gerisi zaten gelecek.
0
pudra
(14.08.20)
Kesinlikle amcaniza ya da ogluna onun avukatina vekalet fln vermeyin. Bir avukat tutun, oldukca basit bir islem zaten. Mirascilik belgesinde zaten herkesin payi belirli. Satis ona gore yapilacak. Hakkinizi sakin yedirmeyin
0
oscar
(14.08.20)
(17)

günlük iş yoğunluğunuz ne seviyede?

Bruce
tatilden geldim, tüm o sıfırlanan stres sıkıntı geri geldi. 8,5 saatlik net çalışma süremin tamamı çalışarak geçiyor, hatta çoğu zaman hakkım olan mola süremden bile yiyor. ideal düzende olması gereken budur, molada mola, çalışma saatinde çalışmadır ama tr şartlarında normali bu değil asla. zaten to
tatilden geldim, tüm o sıfırlanan stres sıkıntı geri geldi. 8,5 saatlik net çalışma süremin tamamı çalışarak geçiyor, hatta çoğu zaman hakkım olan mola süremden bile yiyor. ideal düzende olması gereken budur, molada mola, çalışma saatinde çalışmadır ama tr şartlarında normali bu değil asla. zaten toplam çalışma süremiz çok fazla ülkece, azıcık kaytarabilme hakkımız olmalı. sizin normal bir mesai gününüz nasıl geçiyor, anlık ya da kısa dönemlik yoğunluk haricinde ertesi güne iş bırakmadan mesaiyi bitirebiliyor musunuz?

ben control freak bi insandım, günlük görevlerimi sabahtan ajandaya yazar, en kötü o akşam son saate kadar bitirirdim; yazdıysam biticek çünkü. yok anacım, mevcut işimde ertesi güne iş sarkmadan gün bitiremiyorum. bu da beni strese sokuyor, verimsiz çalışmış hissediyorum. 1 seneyi geçti ve biraz alıştım, o yüzden anlık krize girmiyorum ama sürekli böyle olması canımı sıkıyor.
bu arada yaptığım işte başarılıyım, hatta kendimden beklemediğim kadar verimli de çalışmaya başladım ama sürekli bir şeyleri yetiştirmeye çalışmak yoruyor çok.

normal bir mesai günü benim gibi olup da bununla yaşamaya alışmış birileri varsa ortaya çıksa da beraber sövsek şu kapitalist düzene, azıcık rahatlarız.
0
Bruce
(13.08.20)
ne iş yapıyon bro...
0
ankarakecisi
(13.08.20)
@ankarakecisi, standart bir beyaz yakalıyım abi, öyle dünyayı kurtaracak bişey de yapmıyorum ki vicdani bir haz falan duyayım.
0
🌸Bruce
(13.08.20)
Bizde gündem çok değişiyor. Sabah bir plan yapsam, "çok acil şu saate kadar bitmesi lazım öncelik verelim" dediğim işin arasına gün içinde o kadar "daha acil" iş girebiliyor ki o ilk acil iş birkaç gün hatta hafta ertelenebiliyor. Bazen çok sıkışık oluyor, bazen yatışta oluyorum, tempo da değişiyor. İşimin dinamikliğini seviyorum:)
0
pati
(13.08.20)
2 aydır ilk defa iş geldi bütün gün dizi izliyorum evde normal vakitlerde.
0
nahtoderfahrung
(13.08.20)
hocam ücretini almadığı halde fazla mesai yapma durumuna gelmedikçe bir sorun yok.
siz neredeyse %100 kapasite ile boş bir an geçirmeden çalışıyorsunuz. arada kaytarırsanız hem kendiniz daha iyi hissedersiniz hem veriminiz artar bana kalırsa. kaytarmaya çalışın biraz...

ben 4 seneye yakın sizin bu modda bir saniye kaytaracak vakit bulamadan üstüne ücret almadan fazla mesaili şekilde çalıştım. işim öyle bir işti ki, sabah ajamdama yazdığım şeylere başlamaya (araya giren acil işler sebebiyle) neredeyse saat akşam 5 olunca başladığım zamanlar olmuştur.

şimdi ise daha düşük yoğunluklu, daha zaman baskısı olmayan bir işe geçtim. çok zorlarsam günümün tamamını kaytararak geçirebilirim. sadece mail üzerinen iş takip edip "kasmadan" tüm işlerimi yetiştirebiliyorum.
0
ala09
(13.08.20)
@ala09, mesai ücreti ödenmiyor bize, o yüzden ben razı olmadığım sürece hiçbir güç beni mesaiye bıraktıramıyor. mesai kırmızı çizgimdir, ekipteki herkesten isterler benden istemezler. o konuda çok ezdirmedim kendimi neyse ki. gel gör ki iş benim sorumluluğumda ve o işi o gün bitirmem gerekiyorsa mesaiye kalıyorum. ama böyle yorulduğum günlerde kalmamayı seçiyorum genelde.

kaytarsam kaytarırım, hele ki evden çalıştığım şu sürede kimsenin ruhu da duymaz. ama şimdi kaytarsam o işi yarın yapmam gerekicek. zaman boşluğum olsa bugün yatıyım diycem ama yarınki normal iş bile yetişmiyorken bugününkünü yarına bırakamıyorum.

4 yıl çok uzunmuş sizinki, ben o kadar dayanamam sanırım :/
0
🌸Bruce
(13.08.20)
Hoşgeldin belliydi tatilde olduğun. Benim de son günler haftaya başlıyorum ve deli gibi bir tempo bekliyorum.

Zaten pandemi boyunca hep böyle çalıştım ama eminim bir anda emecek bütün mutluluğu.
0
ozdek
(13.08.20)
@ozdek, millet pandemide doğru düzgün çalışmadı, biz kadersizlere reva mıydı...
gerçi böyle diyince de "millet işinden gücünden oldu utan söylediğinden" diyor herkes. tamam işsiz kalmayalım da, suyumuz da çıkmasa hani...
0
🌸Bruce
(13.08.20)
bu ben.
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(13.08.20)
devlette de çalıştım, özelde de, kendi işimin de patronu oldum o yüzden sordum. işe + pozisyona + coğrafyaya göre değişiyor stres. bunları yazabilirsen belki ben belki diğer insanlar daha yardımcı olabilir deyu yazdım.
0
ankarakecisi
(13.08.20)
degisiyor. eger isin baslarindaysak sabah sekizde baslar aksam 11-12 bazen 9 bazen 10, ama sekiotuzdan once bittigi gorulmemis :)
kaba bitip inceye gecince isler rahatliyorum
6 da imalat bitiyor.gidiyom ofise metrajsa metraj islecek varsa isliyorum.1-1.5 saate bitiyor.7-7.5 ta evdeyim. ve bu bana acayip luks geliyor. bu arada cumartesi pazar calisiyoruz.
0
turbo sadık
(13.08.20)
Bir çalışan tatilde, biri de hastalik izninde. Üstüne projenin testleri var, bir de onun normal satin alma yonetimleri var... Kisacasi yogunum, 7 civari cikiyorum isten. Az kaldi Eylül'de 2 hafta tatildeyim onu bekliyorum.
0
logisticsmanager
(13.08.20)
Tek çalışıyorum, benim de mesai günüm böyle ve alışamadım. Üstüne korona zamanı evden çalışıyoruz diye çalışanların performansları çok sıkı denetleniyor ve sürekli bunun raporlamasını yapmam gerekiyor. Sonrasında diğer çalışanlarla çıkan tartışmalarla uğraşıyorum. İnsanlardan kendimi tamamen soyutlasam keşke.
0
jazzabel
(13.08.20)
9 aydır sıfır iş, oturuyoruz
0
kleider
(14.08.20)
sadece şöyle özetleyeyim. molam yok. kahvaltı ve öğle yemeğimi bile masada yiyorum. sabah 9.30 akşam 18.00 bilgisayara bakıyorum.
not: 3 yıldır böyle.
0
matilda
(14.08.20)
Temmuza kadar ben de aşırı yoğundum ama tatil sezonunun başlamasıyla beraber 1.5 aydır resmen boştayız. İş hiç bir zaman bitmez, kendini bu kadar yıpratma. Senin amacın işin bitmesi değil, verilen mesai saatlerini çalışarak geçirmek. İşin bitmesi ya da yetişmesi işverenin derdi. 1 kadın 9 ayda çocuk yapıyorsa 3 kadın 3 ayda çocuk yapamaz yani.
0
roket adam
(14.08.20)
türkiyede özel sektörde çalışma süreleri çok çok uzun.
gelişmiş ülkelere kıyasla çok çalısıyoruz
yoğunluk ise özel sektöre çoğunlukla çok fazla.
çalışana olan baskıdan bahsetmiyorum bile.
kamuda çalışanların durumu nispeten daha iyi
bu kadar fazla ve yogun çalışmayı övenler genelde patronlar, patron yalakaları veya işkolikler oluyor. toplumun az kısmı böyle ama sesleri çok çıkıyor.
bence türkiyede sol bu konuya eğilmeli.
çalışanlar arasında bu denli fark olması normal değil.
çok fakir insanlar feodal düzende bir şekilde ayakta kalıyor ancak tek bel bağladığı şey maaşı olan beyaz yakalı için durum kötü ancak görmezden geliniyor.
0
dafuq
(14.08.20)
(10)

Mide ağrısı

uzun kulaklı yalnız tavşan
Öncelikle hassas olan arkadaşlar okumasın lütfen biraz iğrenç şeylerden bahsedeceğim.Son 1-1.5 aydir haftanın neredeyse 3-4 günü çok aşırı mide gazim oluyor ve afedersiniz gegirdikce agzima korkunç çürümüş bir yumurta tadı geliyor. Bir seferinde aile hekimine danistigimda gıda zehirlenmesi demişti a
Öncelikle hassas olan arkadaşlar okumasın lütfen biraz iğrenç şeylerden bahsedeceğim.

Son 1-1.5 aydir haftanın neredeyse 3-4 günü çok aşırı mide gazim oluyor ve afedersiniz gegirdikce agzima korkunç çürümüş bir yumurta tadı geliyor. Bir seferinde aile hekimine danistigimda gıda zehirlenmesi demişti ama bu artık haftalık rutin halini aldi ve üstüne ishal de eklendi. Her seferinde en az 2 gun surekli tuvaletteyim. Dun geceden beri 17 kez dışarı çıktım artık yürüyecek takarım yok. Bol su, ayran içiyorum vs yeter ki hastaneye girmeyeyim diye. Karnım dayak yemişim gibi ağrıyor sanki saatlerce biri tüm iç organlarimi tekmelemis.

Daha önce başına böyle bir şey gelen var mı? Gastroenterolojiye mi gitmeli randevu alip? Evde perişanım suan nane limon falan da kar etmiyor. Oluyorum valla
0
uzun kulaklı yalnız tavşan
(13.08.20)
Acile gidip ağrı kesici serum taktirman lazım. İç hastalıkları ya da gastroenterolojiye randevu al mutlaka sonrasında. Geçmiş olsun.
0
epistemic_regress
(13.08.20)
Sırf bu sebepten acile gitmeye utandım valla insanlar zaten pandemi yüzünden çok bunalmış durumdalar.
0
🌸uzun kulaklı yalnız tavşan
(13.08.20)
Sağlam bir ağrı kesici almayınca daha da kötüleşiyor çünkü. Bir buçuk senedir bende de var aynı şikayetler. Üç ayrı ilaç kullanıyorum gün içinde.
0
epistemic_regress
(13.08.20)
O zaman sağlam bir ağrı kesici alıp en kısa zamanda doktora gorunmen lazım. İshal durmuyorsa kritik ama. Ben olsam mutlaka giderdim acile.
0
epistemic_regress
(13.08.20)
Acilde ağrı kesici ve/veya serum verip semptomları geçici olarak ortadan kaldıracaklar. Nedenini bulup çözmen lazım. İyi bir doktor bulursan git tabi de onu bulmak çok zor. Rastgele randevu alıp gideceğin doktordan pek bir şey bekleme (doktorlar ve doktor severler beni linç edebilir).
Yediklerini takip ettin mi hiç?
0
pati
(13.08.20)
reflün var mı?
mide asidi de ağzı ekşitir. gaz yapar, ağızda tat değişimi yapar.
ishal de varsa yediklerinle alakalı bir mikrop kapma durumun olabilir ama acil gibi görünüyorsa hastaneye gitmelisin.
0
apurucikipi
(13.08.20)
Mayalı yiyecekler zaten yasak diyette yapıyorum bu süreçte yasak olan hiç bir şey yemedim. Reflum var evet ama bu onun geri gelmesi gibi bir his değil çok daha fena bir de her hafta böyle haftada 3 gün mikrop mu kapılır bilemedim ki
0
🌸uzun kulaklı yalnız tavşan
(13.08.20)
Acaba safra kesesi mi, yani nasil bi agri?

Randevu alip doktora gidin ya da durum akut diyin, randevusuz gidin. Ishali ciddiye alin lutfen
0
kuehles blondes
(13.08.20)
Şu an aynı semptonlar yüzünden (o ağızdan gelen lağım kokusunun ta ananas avradas) helico bakteri tedavisi görmeye başladım. 3 yıldır uğraşıyorum o lanetle, çok hızlı kilo vereceksiniz, arada durulacak ama periyotlar halinde nüksedecek. En kısa zamanda gastro'dan randevu alın, endoskopi ile teşhis koydular bana da .

Evde cep sodası varsa , yapıp yapıp için peşpeşe , koku kısmını rahatlatıyor biraz. Çok geçmiş olsun, damdan düşenin halinden damdan düşen anlar :(
0
synax
(13.08.20)
3 gündür çekiyorum bunu sabahları lansor içiyorsun aç karnına kahvaltı arasında panflor mu neydi gaz apı atıyorsun 2 günde toparlarsın.
yumurta sarısı yok.
çukulata kremalı şeyler yok.
kola alkol hiç yok,süt de içme.
0
jamswety
(14.08.20)
(9)

linkedin'deki ünvanlar abartılı mı?

mrtkp1234
sb.
sb.
0
mrtkp1234
(13.08.20)
Evet
0
runner
(13.08.20)
firmalar başlattı bu işi saçma sapan ünvanlar vererek. ben mesela proje mühendisiyim. title'da global projects manager yazıyor. vay amua. proje gurubunda 8 kişiyiz herkes manager.
0
japon askeri
(13.08.20)
ozel sektorde unvanlar genel olarak abartili. linkedine ozel bir durum degil
0
hot potato
(13.08.20)
Özel sektörde abartılı ve saçma sapan +1.
0
pati
(13.08.20)
Abi düşün işte ekipte 5 kişi var bak olay aynen bu ,

Müdür
x ten sorumlu GMY
Y den sorumlu GMY
z den sorumlu GMY
b den sorumlu GMY
0
paramolacak
(13.08.20)
kimi sallıyor kimi yazmıyor bile.
bunun linkedin ile alakası yok bazen cv'lere bakıyorum ki o kadar saçma sapan dişe gelmez şeyleri yazmışlar ki insan utanır yazmaya.
kimileri de artık iş kaşarı olmuş yaptıkları ettikleri şeyin çoğunu yazmıyor bile.
0
turbo sadık
(13.08.20)
Hepsi diyemeyiz ama büyük çoğunluğu abartı. İşin daha komik tarafı linkedin içersinde bunu eleştiren birinin ünvanının "Head of Marketing" olması. Halbuki çalıştığı şirket 5-6 kişilik bir yer.
0
himmet dayi
(13.08.20)
Abi tum is hayati kendini satabilmek uzerine kurulu zaten. Onemli olan kendini satabilmek, ne bilip, ne yapabildigine onemli degil ne kadar satabildigin onemli. Senin unvanin ezik bir seyse satamazsin kendini. Gerci Ingilizceye cevirdiginde hepsi havali oluyor unvanlarin ya neyse.
0
speedy
(13.08.20)
Yabancı bir şirkette çalışıyorum çoğu iş arkadaşımla linkedin’de bağlantılıyız. Bir tane abartı ünvan yok. Kartlarında ne yazıyorsa o.

Ama Türk şirketlerine baktığımda direktörden aşağısı yok.
0
ozdek
(13.08.20)
(9)

Üzülüyor musunuz?

pass
Sınırlarınızın ötesinde, kontrolünüz dışında, kudretinizin çok uzağında ama hayatınızı, duygularınızı, planlarınızı kökünden etkileyen, kronik sorun haline gelmiş, ne atlatabildiğiniz ne çözebildiğiniz, ağır poşetler gibi taşıdığınız, ne uyutan ne huzur veren duygusal yükler yüzünden.
Sınırlarınızın ötesinde, kontrolünüz dışında, kudretinizin çok uzağında ama hayatınızı, duygularınızı, planlarınızı kökünden etkileyen, kronik sorun haline gelmiş, ne atlatabildiğiniz ne çözebildiğiniz, ağır poşetler gibi taşıdığınız, ne uyutan ne huzur veren duygusal yükler yüzünden.
0
pass
(13.08.20)
evet. 23 yilim bir yük.
0
batlegolas
(13.08.20)
Evet
0
Kittie
(13.08.20)
Evet. Daha doğrusu sadece annemle ilgili olanlara üzülüyorum (veya şöyle diyeyim, tarifine sadece o konu uyuyor). Onun dışında gayet gamsız insanım.
0
pati
(13.08.20)
Evet, her zaman olmasa da evet.
0
simderun
(13.08.20)
Değiştiremeyeceğim şeyleri eskisi kadar düşünmüyorum.
Hatta biraz kabullenince eskisi kadar sorun olmaktan da çıkabiliyor bazen.
0
Fiyu
(13.08.20)
Kendi adıma çok güzel ve dolu dolu yaşayacağım hayatımı boşa geçmesine üzülüyorum. Son birkaç senedir bir şey yapıyorum, yapmaya çalışıyorum. Ama lise ve üniversite senelerimin boş boş geçmesine çok üzülüyorum.
0
put it in your appropriate place
(13.08.20)
eskiden üzülürdüm. hatta fazla üzülürdüm. üzüldüğüm şeyler benim elimde olmayan ve değiştiremeyeceklerimdi. artık değiştiremeyeceğim hiçbir şeyi takmamaya çalışıyorum. bir anlamı yok, üzülünce daha iyi hale gelmiyorlar.
0
rusalka
(13.08.20)
Hayır, hayat o kadar uzun değil.
0
antihero
(13.08.20)
üzülmek değil kaygı duyuyorum ve sürekli stress halindeyim bu sebeplerle.
0
Mossy
(20.08.20)
(7)

Aile ilişkilerinin iç içe olması

Sonsuzluk ve Bir Gün
Bilmiyorum sadece benim çevremdekiler mi böyle ama bu durum tuhafıma gidiyor. Çocukluğum zaten aile apartmanında geçti. Herkes herkesin her şeyini bilirdi. Kim nereye gidecek ne oldu vs. Sonra mesela bir tanıdığım var. Evlendi, annesine çok ısrar etti onlar da evlerini satıp, onun oturduğu semte taş
Bilmiyorum sadece benim çevremdekiler mi böyle ama bu durum tuhafıma gidiyor.

Çocukluğum zaten aile apartmanında geçti. Herkes herkesin her şeyini bilirdi. Kim nereye gidecek ne oldu vs.

Sonra mesela bir tanıdığım var. Evlendi, annesine çok ısrar etti onlar da evlerini satıp, onun oturduğu semte taşındılar. Kocasının hafta da bir gün izni var. Onu da eşinin ailesinin evinde geçiriyor. Tatile mi gidilecek birlikte gidiyorlar.

Yine bir tanıdığım var. Evlenince aile apartmanında oturmaya başladı. Sürekli kaynanasıyla iç içe. Eşinden çok kaynanasını görüyor sanırım. Bir diğeri ailesinden farklı şehirde yaşıyor. Ama annesi beş altı ay yanında duruyor senede.

Bir diğerinin eşi iş için seyahate gittiği zaman eşini ailesinin yanına bırakıyor sonra da gelip alıyor falan. Bunlar sizce de fazla iç içe durumlar değil mi? Sadece bana mı düşüncesi bile boğucu geliyor merak ediyorum.
0
Sonsuzluk ve Bir Gün
(12.08.20)
Bence de fazla. ama onlar mutluysa sıkıntı yok. öyle mutlu oluyorlar demekki.
0
fezagezgini_4
(12.08.20)
bizim aile de boyle. ozellikle anne tarafiyla. igrenc, vicik vicik, sacma iliskilerimiz var ve nefret ediyorum
0
batlegolas
(12.08.20)
yalnız değilsin, bana da düşüncesi bile boğucu geliyor. benim çevremde de çok var öyle. onlar da beni yadırgıyor :)

bu konudaki düşüncelerimi yazdım yazdım sildim. çok dertli olduğum konudan sormuşsun :)

ilave: kazık kadar olmuş, işi gücü olan, yeterli para kazanan insanların, bekar da olsalar, aileleriyle yaşamalarına da akıl erdiremiyorum.
0
pati
(12.08.20)
Bunlar anormal şeyler. İnsan kendi anne babasına tahammül edemezken nasıl bir başkasınınkine edebilsin? Mesafe varsa saygı da kendini korur. Önemli olan bu.
0
ruhen hastayim ben
(12.08.20)
Bayağı bu şekilde yaşayan aile var. Mesela iki çocukluk arkadaşım evlendi; ikisi de sabah çocukları alıp annesinin yanına geliyor; akşam kocaları alıp eve götürüyor. Kaç senedir sadece uyumak için evlerine gidiyorlar. Gayet de mutlular. Ben sıfır akraba ile mutlu oluyorken onlar da böyle mutlu oluyor demek ki. Sıkıntıdan birbirlerine sardıklarını düşünüyorum.
0
wish i could find a way to disappear
(12.08.20)
Türk toplumuna dair en nefret ettiğim şeylerden biri. Böyle bir ailem olmadığı için çok şanslıyım. Toplumca kişisel alan diye bir kavramımız yok. Bana çok ezikçe ve zavallıca geliyor. Resmen sürünün parçası. Başka bir şey değil.
0
denizgonen
(12.08.20)
Ne guzel iste. Hayati acisiyla, tatlisiyla sevdigin ve seni sevenlerle beraber paylasarak yasamak kadar guzel ne olabilir?

Bu munis iklimden uzak, hayata kablolarla bagli metropol uygarliginin insanlari bunu nefret edilesi bulabilir. Onlar icin en buyuk sans bol sayida plastik kredi kartlari olsa gerek.

"şehrin insanı, şehrin insanı, şehrin
kaypak ilgilerin insanı, zarif ihanetlerin"
0
Kirmizibavul
(12.08.20)
(2)

laptop temizliği

einsteinin kedisi
laptop hardware temizliğinizi nasıl yapıyorsunuz? Islak mendille falan siliyorum bazen ama pek etkili olmuyor. Bunun için aldığınız özel solüsyon falan var mı? Laptop'u böyle üzerine çamaşır suyu döküp çitilemek istiyorum. özellikle keyboard kısmını merak ediyorum. daha önce kulak çubuğu ile tuşları
laptop hardware temizliğinizi nasıl yapıyorsunuz? Islak mendille falan siliyorum bazen ama pek etkili olmuyor. Bunun için aldığınız özel solüsyon falan var mı? Laptop'u böyle üzerine çamaşır suyu döküp çitilemek istiyorum. özellikle keyboard kısmını merak ediyorum. daha önce kulak çubuğu ile tuşların kenarlarını temizlemeye çalıştım ama boşluklardan hep toz giriyor. sirke+kulak çubuğu işe yarar mı?
0
einsteinin kedisi
(11.08.20)
İpa'yı bol bulduğum için ipa'yla siliyorum. Bezi ipa'yla çok az nemlendirip siliyorum (laptop kapalıyken tabi), öyle sırılsıklam olmuyor. Dikkat etmek lazım, ipa plastiği ve boyayı az da olsa çözüyor. Toz için de basınçlı hava tutuyorum.
0
pati
(11.08.20)
Elektrikli süpürgenin borusunun ucuna ıslak mendil koyup, düşük enerjiyle klavyeyi temizleyebilirsiniz. tüm o tozları falan alır.
0
icerden cikan adam
(12.08.20)
(28)

eve aldığınız şeyleri hâlâ yıkıyor musunuz?

lenin benim amcam olur
çoğu arkadaşım bunu bırakmış. ben hâlâ paketleri sabunlu suyla yıkamaya devam ediyorum. sizde durum ne?
çoğu arkadaşım bunu bırakmış. ben hâlâ paketleri sabunlu suyla yıkamaya devam ediyorum.

sizde durum ne?
0
lenin benim amcam olur
(11.08.20)
2 aydır falan bir şeyi yıkadığım yok. kimsenin markette paketleri yaladığını görmedim o yüzden saçma geliyor.
0
catch the arrow
(11.08.20)
Yıkamıyorum, yıkamıyordum da. Sadece kampta ortak buzdolabına koyduğum su şişelerini yıkıyorum eve gelince.
0
pati
(11.08.20)
Hiçbi zaman yıkamadım
0
mg3929
(11.08.20)
Her zaman yikiyorum. Belki büyük sehirde yasadigimdandir. Diyelim biri eline hapsirdi sonra paketi tuttu. Bence az da olsa riski var. Zor da gelmiyor açıkçası. Elimi sabunlarken iki tane ürünü de sabunluyorum. Bence bırakmayın. Insanlar önlemleri bıraktığı için vaka sayıları arttı.
0
howfaristhesky
(11.08.20)
Paketinden çıkarabildiklerimi çıkarıp başka pakete aktarıyorum ve ambalajı atıyorum (çerez gibi), diğerlerinin üzerine yüzey dezenfektanı sıkıyorum (eskiden sabunla yıkıyordum), yıkanınca zarar görmeyen meyve sebzeleri (muz gibi) suyla yıkıyorum, zarar görenleri (mesela salatalık veya marul, buruşuyorlar) temiz bir kaba koyup kaldırıyorum, yiyeceğim zaman yıkıyorum.

Dün markette ürünleri raflara maskesiz yerleştiren çalışanları görünce doğru olanı yaptığımı bir kez daha anladım.
0
gmzo
(11.08.20)
hiçbi zaman yıkamadım suya acıyorum. bozulmayacak paketlileri balkona koyup en azından 24 saat bekletiyordum, hala öyle yapıyorum.
0
muslugubozukhayrat
(11.08.20)
hiç yıkamadım +1 o gün açacaksam lavaboya yakın yerde açıp elimi yıkıyorum, ertesi gün veya daha sonra açacaksam öylece rafına koyuyorum.
0
engelbert humperdinck
(11.08.20)
Yıkıyorum. Eskiden de yıkardım.
0
thewomaninpurple
(11.08.20)
Marketten gelen her şeyi pandemi öncesinde de sabunla olmasa bile suya tutup, öyle dolaba yerleştiriyorduk. Şimdi sıklıkla sabunla yıkıyoruz.
0
GoodMorningTeacher
(11.08.20)
corananın yüzeyden bulaşması o kadar kolay değil diye bilimsel bir araştırma görmüştüm. elinizi ağzınıza burnunuza götürmemeniz gerekir diyordu. maske ve sık el temizliği yeterli gibi.
0
walter white kilikli
(11.08.20)
Artık yıkamıyorum, buzdolabına koyulacakların paketini açıp başka kaba aktarıyorum ve ellerimi yıkıyorum. Bekleyebilecekleri bekletiyorum. İçilecek şişeyse yıkıyorum sadece birebir ambalajla ağız teması olacaksa. Zaten onları coronadan önce de silerdim ya da yıkardım.
0
kullanıcıadımbuolsun
(11.08.20)
hiç yıkamadım, çamaşır suylu bezle siliyorum.
0
ma ya
(11.08.20)
Genelde direk şişeden tüketeceğim içecekleri sabun + suyla yıkıyorum (bira gibi)

Cips vb'ni ise ıslak mendille silip açık havada bekletiyorum min 2 3 saat
0
materyalist imam
(11.08.20)
yıkıyorum.
0
avianthem
(11.08.20)
Ilk zamanlar sabunluyordurm artik sadece yalandan bi suyun altina tutuyorum.
Bunu koronadan once de yapardim. Toz falan olabiliyor diye.
Yani virus acisindan bakarsak su an yaptigim seyle yikamamak arasinda bi fark oldugunu sanmiyorum.
0
Kittie
(11.08.20)
Hala sabunla yikiyorum ya da bir kac gun balkonda ya da kullanilmayan odada bekletiyorum.
0
65 derece
(11.08.20)
paketli ürünleri sabunlu bez ile siliyorum.

damacanayı dezenfektan sıkıp siliyorum.
0
false pretension
(11.08.20)
acayip bir şekilde corona'nın başından beri eve aldığım hiç bir şeyi yıkamadım.

ki corona'nın o kadar da sakin geçmediği romanya'da yaşıyorum.
0
rain when i die
(11.08.20)
"hala" derken. ne degisti ki?
0
hot potato
(11.08.20)
Hiç yıkamadım, kapı önünde bekletiyorum bir süre o kadar. Kargo geldiğinde direkt elden aldığım için koliye dezenfektan sıkıyorum o kadar.
0
jazzabel
(11.08.20)
Birkac ay yikadik, baktik boyle yasamak cok zor biraktik :)
0
msb
(11.08.20)
ben hic yikamadim. hic ekstra bir sey yapmadim. koronanin az oldugu bir yerde yasiyorum.
0
yoggi
(11.08.20)
En başından beri hiç yapmadım. Marketten aldığım veya kargoyla gelen ürünü buzdolabı, dolap vs neyse yerleştirdim, yeri geldikçe kullandım/yedim/içtim. Bu tip davranışları fazla takıntılı ve abartılı buluyorum.
0
Lethe
(11.08.20)
Lethe +1
hiç yapmadım.
0
amelie poulain
(11.08.20)
Saldık gitti, artık poşetleri, ambalajları yıkamıyoruz.
0
kimlanbu
(12.08.20)
ambalaj yıkamayı bıraktık
0
gazozailacatmauzmani
(12.08.20)
Şu an salgın, ilk başladığından (Mart-Nisan ayı) daha kötü durumda. Hızlı bir yayılma var. Önlemlere dikkat etmekte, hatta artırmakta fayda var!


.
0
kartallar yuksek ucar
(12.08.20)
Biz de ilk üç ay yıkadık şu an yıkamıyoruz.
0
chicha_v2
(12.08.20)
(5)

araba kullanmak

anarsika
ehliyetim var ama şu 7-8 saat ders alınarak vitesi en fazla 3'e takarak alınmış ehliyetlerden. arabamız olmadığı için kullanma fırsatı bulamadım, öylece kaldı. şimdi bir iş için gerekli. nasıl çözülür bu problem? tekrar sürücü kursundan özel ders almak mı mantıklı, araba kiralamak mı? fiyatlar çok u
ehliyetim var ama şu 7-8 saat ders alınarak vitesi en fazla 3'e takarak alınmış ehliyetlerden. arabamız olmadığı için kullanma fırsatı bulamadım, öylece kaldı. şimdi bir iş için gerekli. nasıl çözülür bu problem? tekrar sürücü kursundan özel ders almak mı mantıklı, araba kiralamak mı? fiyatlar çok uçuk olur mu? yanımda öğretecek kimse yok maalesef.
0
anarsika
(11.08.20)
Temelleri biliyor fakat pratik istiyorsanız bence en doğrusu direksiyon kursu. Kendim ehliyeti aldıktan sonra senelerce bildiğim boş bir yolda yazları pratik yaptım ama dar yol, ambulans, giden trafikte geri park, pazar yerinde 50 yerden çıkan arabalar falan başka bir ortam. Trafiğe geçişi kolaylaştırmak için 20 saat direksiyon dersi aldım ardından rahattım.

Öğretecek biri yoksa araç kiralamak da çok mantıklı olmayacaktır. Kaldı ki baba, amca, yenge bilse bile güvendiğiniz bir direksiyon hocası gibi öğretemez, adam 1000 tane acemi aldı gördü.
0
Novice
(11.08.20)
+1 novice

Aileyle, arkadaşla araba öğrenilmez

En güzeli bir hocayla anlaşın, aldığınız derslerle beraber öğrenirsiniz. Ben de o şekilde öğrendim, 10 ders almıştım. Pratik yapa yapa öğrenirsiniz.
0
data
(11.08.20)
Kesinlikle iyi bir hoca bulup özel ders al.
0
pati
(11.08.20)
Ben de beş senelik ehliyet sahibi ama tek hiç trafiğe çıkmamıştım. iki hafta istanbul trafiginde ise gidip geldim yan koltukta bilen birisi ile. Ucuncu hafta kendim altunizade gebze arası gidip gelebiliyordum. Bunu önermem ama bizim araba çok kere kıl payı kurtuldu ve alemi de tehlikeye sokması cabası. Siz sürücü kursu ile özel ders anlaşması yapın onların hocada da pedal olduğu için daha güvenli.
0
cilekli pasta
(11.08.20)
Aracı alıyorsun ve gece trafiğe çıkıyorsun sakin saatte. Yokuslarda dur kalk yapıyorsun. Yolda dur kalk yapıyorsun. Debriyaj kavramasını hissetmeyi öğreniyorsun. Arabanı tanıyorsun genişlik vs. Her gece böyle 20 km civarı yol yapıyorsun 12 sonrası. En iyi böyle öğrenirsin kendi başına
0
westblack
(11.08.20)
(8)

Rüya görmeyi seviyor musunuz?

İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
Merhaba arkadaşlar,Bazen güzel rüyalar görüyorum ama uyandığımda keşke görmeseydim diyorum. Çünkü öyle bir şeyin olma ihtimali bazen çok uzak geliyor. Bir de yaşattıkları gerçeklik algısı yüzünden uyanıp öyle bir şeyin olmadığını görmek sahip olduğunuz çok önemli bir şeyi kaybetmiş gibi hissettiriyo
Merhaba arkadaşlar,

Bazen güzel rüyalar görüyorum ama uyandığımda keşke görmeseydim diyorum. Çünkü öyle bir şeyin olma ihtimali bazen çok uzak geliyor. Bir de yaşattıkları gerçeklik algısı yüzünden uyanıp öyle bir şeyin olmadığını görmek sahip olduğunuz çok önemli bir şeyi kaybetmiş gibi hissettiriyor. Kaç gün etkisinden kurtulamıyorum.

Çoook uzun zamandır bu durum böyle, senelerdir yani, o kadar uzun. Artık moralimi bozmaya başladı. Sanki evren bana mesaj yolluyor asla bunları yaşayamayacaksın, o yüzden rüyalarda yaşa diye. Bilmiyorum belki de geçenlerde açtığım bir duyuruda arkadaşlardan birinin söylediği gibi drama queene bağladım. Ama rüyalardan kurtulma imkanım olsaydı kesinlikle kurtulurdum.

Siz ne düşünüyorsunuz? Gerçek olma ihtimali düşük olan bir şeye rüyanızda sahip olsaydınız nasıl hissedersiniz veya canınızı acıtan rüyalar görüyor musunuz? Görüyorsanız memnun musunuz değil misiniz? Gerek idealistik bir şey, gerek duygusal bir şey veya bir eşya, her şey olabilir. Teşekkür ederim.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(10.08.20)
lucid dream rüyanın olmayacak bir şey olmasıyla alakalı değil. farklı bir nörolojik durum. hatta ben kendi adıma en gerçekçi rüyalarımda deneyimliyorum.
geçtiğimiz aylarda gerçekten kötü hissettiren (hem mesela ölen kişileri canlı görüp uyanınca gerçeğe dönmek hem de olay akışı sebebiyle) kabus gibi rüyalar gördüm ama şu sıralar kesildi rüyalar.
0
not dark yet
(10.08.20)
Sevmem. Görmemeyi tercih ederim.
0
ruhen hastayim ben
(10.08.20)
Ananeme veya babama sıkı sıkı sarıldığım rüyalar görüyorum bazen. Uyandığımda içim acıyor bir yandan ama, rüyamda da ölmüş olduklarını biliyor olama rağmen, rüyamda bile onlara sarılmak çok güzel. Zaten ölmüş olduklarını bildiğim için görmüşken öyle sarılıp hasret gideriyorum rüyada.
0
pati
(10.08.20)
eksiduyu.ru

denedim ama çözümü burada bulamadım ben.
0
sparkle kiddle
(10.08.20)
Valla benim hoşuma gidiyor, güzel oluyor.
0
put it in your appropriate place
(10.08.20)
Bende seviyorum rüya görmeyi. Evet belki imkansız olaylar da görüyorum cok istediğim olaylar. Ama sabah onun mutluluğuyla uyanıyorum. Hoş bir anı gibi. Zaten unutulup gidiyor hemen.
0
meraklitursucu
(10.08.20)
Çok severim genelde eğlenceli ve bol aksiyonlu film gibi geçer. Uyanır uyanmaz hatırlayabildiğim kadarını hemen bir yere yazıyorum. Bilinçaltım her gün beni epey şaşırtıyor.
0
iwasbornonamountainside
(10.08.20)
Rüya görmeyi seviyor musunuz?
Hayir. Ulan hic mi iyi ruya olmaz ya yok bir yere yetismem lazim, gec kaliyormusum, yok sampiyonluk kaciyormus, son macmis falan. Bir de aileden birine basina kotu bir sey geliyormus. Baska gun yuksekten dusuyorum. Ulan hic gormeyeyim daha iyi anasini satayim. Sirf bu ruyalar yuzunden sacim beyazlayacak, hayatim bu kadar stresli degil benim
0
neverletyougodown
(11.08.20)
(44)

Çocuğunuza "Dünya" ismini koyar mısınız?

semanful
Herkese merhaba,Eşimle amansız bir isim tartışmasına girdik. Eşim cinsiyeti belli olmayan bebeğimize "Dünya" ismini koymak istiyor. Bense bu ismin içime sinmediğini ve farklı bir isim bulmamız gerektiğini düşünüyorum.Bu düşüncemin en temel sebebi soyisminin "Kısa" olacak olması :) Bir de size soralı
Herkese merhaba,

Eşimle amansız bir isim tartışmasına girdik. Eşim cinsiyeti belli olmayan bebeğimize "Dünya" ismini koymak istiyor. Bense bu ismin içime sinmediğini ve farklı bir isim bulmamız gerektiğini düşünüyorum.

Bu düşüncemin en temel sebebi soyisminin "Kısa" olacak olması :)

Bir de size soralım dedik, lütfen bir el atın, samimiyetle düşüncelerinizi paylaşın, şöyle bir anket bırakıyorum eğer seçenek dışında bir cevabınız varsa lütfen mesaj yada yorum yolu ile iletin.

docs.google.com

Şimdiden teşekkürler, iyi akşamlar.
0
semanful
(09.08.20)
Ben koymam. Feza nasil? Nedense ilk aklima o geldi
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(09.08.20)
Hayat koyardım ben olsam.

Hayat kısa.


Anlamlı ve güzel olurdu. Yoklamada adı okundugunda burda demesinde "kuşlar uçuyor" desin.

Minik insana şimdiden güzel bir ömür diliyorum.
0
ırene adler
(09.08.20)
isimle farklılaşma çabası çok anlamlı gelmiyor çocuğa sorma imkanı olamayacağı için.

Kız olursa Eda
Erkek olursa Cem

gibi Türkçe karakter içermesin, kısa ve net olsun diyenlerdenim.
0
msb
(09.08.20)
Ben de koymazdım. Hem kulağa güzel gelmiyor hem de çağrıştırdıkları güzel değil.

Ekleme: hayat kısa gibi soy isimle bağlantılı şeylerden de uzak dururdum. Bir insandan bahsediyoruz. Oyuncak değil ki.
0
ruhen hastayim ben
(09.08.20)
dünya isimli bir arkadaşım var. güzel bir isim bence.
0
tepedeki psychedelic adam
(09.08.20)
"Feza" kulağa hoş geliyor ancak şöyle bir aratınca anlamının "ümitsizlik" olduğunu öğrendim, pek içime sinmedi, tavsiye için teşekkürler :)
0
🌸semanful
(09.08.20)
Ben böyle bir isim koymazdım. İsminden nefret eden ve bu yaşında hala ailesine bu yüzden kızgın olan bir insan olarak ismin gerçekten çocuğun özgüveni üzerinde bile çok etkili olduğunu düşünüyorum. Özgün ya da çok marjinal olduğunu düşündüğünüz bir isimle bir insan çocukluğunu, öğrenciliğini, iş hayatını, bütün sosyal hayatını geçiriyor. Gerçekten yapmayın.
0
ms brownstone
(09.08.20)
Ben olsam koymazdim.
Simdiden guzel bir hayati olsun :)) <3
0
invictae
(09.08.20)
Ben koymazdım. Ama siz kız olursa koyabilirsiniz. Erkek olursa koymamak daha iyi.
0
dissendium
(09.08.20)
Anket böyle giderse eşim galip gelicek sanırım, iyi dilekleriniz için çok teşekkürler :))
0
🌸semanful
(09.08.20)
İki isim koyun, kavga bitsin.
0
prole
(09.08.20)
Doguracagim çocuğu severim diye düşünüyorum. O yüzden böyle bir kötülük yapmam.

Ayrıca isim konusunda tartışmak neden? Tek tarafin kararı ile olacak bir şey değil çünkü. Çok beğendiğim bir isim bile olsa eşim begenmezse üzerini siler geçerim. İllaki ortak beğenide buluşulur.
0
elorelia
(09.08.20)
Kız için de erkek için de çok kötü bir isim. Kusura bakmayın ama böyle abidik gubidik isimler koyanları hiç anlamıyorum, bir de soyadıyla esprili/sempatik bir kombinasyon yapmayı amaçlayanları. Kuşlar uçuyor densin diye çocuğun adını hayat koymak falan Twitter kültürünün içinde doğup büyümüş de çocuk sahibi olmuş ergen ruhlu bir çiftin yapacağı iş gibi geliyor kulağa. Deniz koyabilirsiniz cinsiyetsiz olarak, çok hoş bir isim.
0
aramızda kalsın
(09.08.20)
değişik sayılabilecek ama genel olarak beğenilen bir ismim var.
ona rağmen telefonda birine adımı verirken falan zorlanıyorum bazen.
bir de kolay unutuluyor, sürekli yanlış yazılıyor ya da söyleniyor.

kaldı ki, dünya değişik, nadir duyulan ve güzel sayılabilecek bir isim değil gibi.
illa değişik bir şey istiyorsanız biraz daha araştırın derim.
isim ve nereden esinlenilerek koyulduğu insanın kaderini bile etkileyen bir şey, iyi düşünün bence.


edit:
kobuzchu kiz +1 :)
bu ülkede ne başaklar, ne yapraklar harcandı.
dünya'ya kimse acımaz.
0
blatta hiberna
(09.08.20)
ben şahsen koymam
0
basond
(09.08.20)
ben koymam.
0
trajikomix
(09.08.20)
hayır
0
edaddy
(09.08.20)
Koymam. Çok dalga geçilir.
0
fezagezgini_4
(09.08.20)
soyisim ironik. ben olsam dümdüz bi isim koyardım. ismini dünya koymayın, yazık çocuğa.
0
scudman1
(10.08.20)
raskolnikov'un (suç ve ceza) ablasının ismi "Dunya" idi. Avdotya'nın kısa (şirin) formu. rusça ve diğer slav dillerinde ismi şirinleştirmek için kısaltmalar çok kullanılıyor, dmitri / dima, aleksandr / sasha gibi.

www.behindthename.com

artık ne isimler konulmuyor çocuklara, dalga geçilmeyecek isim az bulunur bu zamanda bence ona hiç takılmayın. tınısı güzel hiç kötü değil bence.

e: ayrıca bakınız;

www.behindthename.com

"Turkish form of Dunia"

far cry'ın oyun motorunun ismi de Dunia idi ki bayılırım seriye, buradan geliyormuş demek hm.

www.behindthename.com
0
engelbert humperdinck
(10.08.20)
Dünya ismi hiç kulağa hoş gelmiyor. Lila, venüs, kuzey, deniz, melis, gökçe gibi isimler ilk aklıma geldi.

Bence anne-babanın isimlerine uyumlu isim seçebilirsiniz ya da sizin isimlerinize kafiyeli isimler.
0
GoodMorningTeacher
(10.08.20)
Güneş koyucam ben.
0
pass
(10.08.20)
Hayırlı olsun, sağlıkla dünyaya kelsin.

Soyadıyla birlikte dalga geçilmesinden çok, bir sürü soru sorulur vs. Dünya Eda gibi birşey olabilir. Venüs ismi de güzel.
0
kaset
(10.08.20)
Bu aralar özellikle erkek çocuklarında cokca duyduğum bir isim ama ben bu ismi kendi çocuğuma koymam sanırım.
0
fraise
(10.08.20)
Bence de sifat tamlamasi veya cumle olusturacak isimler gulunc. Ayse Kisa veya Hasan Kisa bu kadar kotu durmazdi.
0
hot potato
(10.08.20)
Anketinize katıldım, hayır diyorum.

Alternatif olarak büyük resmi görüp Evren koyabilirsiniz ya da resmi küçültüp Ege koyabilirsiniz çocuğunuzun adını. "Evren Ege Kısa" da hoş oldu aslında.
0
basaran
(10.08.20)
Hayır. Bu evcil hayvan değil, oyuncak değil, bitki veya araba da değil ki ismini dünya koyasınız. İnsan evladı bu. İnsan olan evladına böyle kötülük yapmaz. Soyadıyla gerçekten çok talihsiz bir kombinasyon oluyor ama bu söylediklerim soyadından bağımsız.

Edit: venüs fln da koymayın ya :/ normal insan ismi koyun gitsin işte. "Farklı" olmak uğruna çocuğu soytarıya çevirmeyin. O isimle yaşayacak bütün ömrünü o çocuk. Yapmayın.
0
pati
(10.08.20)
dünya kız için fena bir isim değil bence ama kısa soyadıyla hiç iyi durmuyor maalesef
0
burya
(10.08.20)
@irene adler rullaz.
0
onemoremile
(10.08.20)
hayır hayır
0
nuisance
(10.08.20)
Soyadı "Kısa" olan biri çocuğunun ismini Dünya ya da Hayat koymasın lütfen. Çok depresif.Ad-Soyadı kombinasyonu çok önemli. Aklıma geldi, lisede bir hocamız vardı Aslan Kuş. Bir kız arkadaşım da çocukluğundan beri "Kızım olacak adını Banu koyacağım" diye diye beynimizi yemişti. Kızı oldu ama adını Banu koyamadı. Neden? Evlendiği adamın soyadı Alkan diye. Dikkat etmek lazım böyle şeylere.
0
SiyamkedisiZorro
(10.08.20)
dünya isimli tanıdığım var. gördüğüm kadarıyla hiç memnun değil.
0
tantunisultansuleyman
(10.08.20)
Ek olarak, lütfen Venüs de koymayın. Çok kötü, çok çok kötü.
0
aramızda kalsın
(10.08.20)
İnsana insan konulmalı. Dünya bir gezegen ismi :) bence hiç hoş değil. Şık bir insan ismi koyun lütfen
0
infernalcadre
(10.08.20)
Ne isimler var , neden koyulmasın ki?
0
ketcapli dondurma
(10.08.20)
bu çocuk elbet iş hayatına girecek, sonuna bey ve/veya hanım ifadelerini ekleyerek isim düşünmekte bence gerçekten fayda var.
0
Phoebe
(10.08.20)
isimin kendisinin çok kötü olmasından ziyade, soyadı ile birleşince komik de oluyor, kusura bakmasın eşiniz :)
0
kenarortay
(10.08.20)
Bir önerim çocuğa eşinizin değil kendi soyadınızı verebilirsiniz. Belki öyle uyumlu olur.
0
kaset
(10.08.20)
@semanful, abi feza nasıl ümitsizlik demek ya :) uzay demek değil mi feza?
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(10.08.20)
@proletarier aller lander vereinigt euch, "Feza" isminin anlamı diye aratınca ilk çıkan sonuç şu oldu: "Arapça kökenli bir Kız-Erkek ismi olan Feza "Ümitsizlik. Ucu, bucağı olmayan boşluk." anlamına gelir." Buna istinaden hızlı yorum yaptım ama sanırım uzay ve gök gibi anlamları da varmış :))
0
🌸semanful
(10.08.20)
güzelmiş ama ben koymam'ı işaretledim. ancak şimdi fikrimi değiştirdim, koyabilirim sanırım.

toprak, rüzgar, ekin, eylül, ateş, su, asya, akasya, evren, deniz... tüm bu isimler koyuluyor, çoğunlukla seviliyor. bunlar kabulken dünya neden kabul değil?

öte yandan, "dünya kısa" pek güzel bir ikili değil.

edit: feza'nın ümitsizlik anlamı da olduğunu sizden duydum. gökyüzü, uzayla ilgili olarak bilirim bunun anlamını.
0
biseysorcaktim
(10.08.20)
3. sınıftayken bu isimli bir çocuk vardı bizde herkes dalga geçiyordu. 2. donem çocuğu almak zorunda kalmıştı ailesi. Yapmayın.
0
iwasbornonamountainside
(10.08.20)
Güzel isim, koyarım. Dünya diye bir arkadaşım var. Aklıma hep Michael Jackson'ın Earth Song'u geliyor.

Ahmet, Mehmet, Ayşe gibi memur isimleri, Berat, Kevser gibi malum kesim isimleri, -han, -can vb. ile biten baş ağrısı yapan isimler yerine Dünya, Güneş ve Evrim gibi isimleri tercih ederim.

Hayat Kısa kötü (daha kötüsünü gördüm: Emre İtaatsizlik) ama Dünya Kısa'yı benim kafam Türkçede anlamlı bir ifade olarak parse etmiyor.
0
bruce mclaren
(11.08.20)
Bu sorunun biraz dedikodusunu yaptık da, o çocuk biraz tombul olduğu an yarım dünya diye dalga geçilecek, farkında mısınız?

Eşiniz iyi düşünmeli bence de, değişik olacağız diye çocuğu ziyan etmeyin arada.
0
kobuzchu kiz
(11.08.20)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.