Giriş
(8)

tatile gidilir mi bu yaz ya?

robin crusoe
ne durumda tatil yerleri? yeterli tedbirler alınıyor mu? alınıyorsa neler mesela?iki kronik hastalığım var, mart'tan beri bir kere markete bile girmedim. evde de normalleşme yok domatesi biberi sabunlayıp yemeye devam.şöyle mütevazı bir butik otel tatili yapma peşindeyiz eşimle ama yemiyor açıkçası.
ne durumda tatil yerleri? yeterli tedbirler alınıyor mu? alınıyorsa neler mesela?

iki kronik hastalığım var, mart'tan beri bir kere markete bile girmedim. evde de normalleşme yok domatesi biberi sabunlayıp yemeye devam.

şöyle mütevazı bir butik otel tatili yapma peşindeyiz eşimle ama yemiyor açıkçası. bu sene tatil imkansız mı benim için?

not: öneri vermek isteyen varsa lokasyon istanbul, çiftiz, araba var.
0
robin crusoe
(03.07.20)
kronik hastalığın varsa gitme, kendi sağlığın için.
0
jelly bear
(03.07.20)
Villa tavsiye ederim sadece 2 kişilik ev, tatilvillam com a bir bakın derim
0
kleider
(03.07.20)
Domatesi biberi sabunla yıkıyorsanız, aylardır markete bile gitmediyseniz, tatile gitmeyin, tatilinizi kendi kendinize zehir edersiniz.
0
pati
(03.07.20)
zehir olur +1
0
not dark yet
(03.07.20)
Ne tedbiri hocam, mart ayından beri millete maske nasıl takılırı öğretemedik, kıçım su görcek diye hayatımı riske atamam :)
0
paramolacak
(03.07.20)
gidilmez. airbnb, villa, kiralık yazlık gibi seçenekler de mantıksız geliyor bana çünkü gidip yine orada da bir eve kapanacaksınız.
0
knight of cydonia
(03.07.20)
Kronik hastalığınız varsa dikkat etmeniz lazım tabi. Biz de eşimle araba ile yarın erkenden yola çıkıcaz 10 gün için. Mümkün olduğunca çadır kullanarak ve gezerek tatil yapıcaz. Çok nadir ihtiyaçlarımız için otel kullanmayı düşünüyoruz. Belki siz de öyle yapabilirsiniz.
0
va
(03.07.20)
valla bildiğiniz bi koy vs bir yer varsa günü birlik gidip girip gelin derim en fazla. yoksa otellere, villalara güvenilmez. bir de kronik hastalığınız varmış 2 tane.
0
not sure if serious
(03.07.20)
(37)

Çocuk istiyor musunuz?

batlegolas
Ben istemiyorum. 23 yaşında kadınım.Siz de yaş ve cinsiyet belirterek cevap verirseniz sevinirim. Merak ediyorum. Çocuk istemeyen insan sayısı az gibi.Teşekkürler.
Ben istemiyorum. 23 yaşında kadınım.

Siz de yaş ve cinsiyet belirterek cevap verirseniz sevinirim. Merak ediyorum. Çocuk istemeyen insan sayısı az gibi.

Teşekkürler.
0
batlegolas
(03.07.20)
40 erkek hayır. Evlenmek bile istemiyorum.
0
pass
(03.07.20)
cocuga bagli, 29 erkek.
0
ateistanbul
(03.07.20)
Asla, hiçbir şekilde, kesinlikle istemiyorum.
33 kadın.
0
pati
(03.07.20)
38 kadin, nope - 20lerin sonunda bi donem ister gibi oldum ama :-)
0
euteamo
(03.07.20)
34,aşırı istiyorum.
Evlenirsem en büyük evlilik nedenim
0
chemnil
(03.07.20)
Hiç istemiyorum. Hatta hiç hiç hiç.

Ama bir keresinde kısa donemliğine beraber olmak zorunda olsak da, bir iliskimdeki adamı cidden sevmiştim. İlk defa birinden çocuk yapabilme isteği hissetmiştim kendimde. Çok garipti.

Ama son 2 ilişkimde kesinlikle düşünmedim.

30 k

Dünyanın hali fln değil olay. Kesinlikle çocuk zamanından ve senden alan birşey. Daha ben gezecem tozacam, ohoooo. Sabah kalkıyorum 1 saat kendi rutinim var benim. 2 gün ailem için fadakarlik yapıyorum da 3. gün tükenmişlik sendromuna giriyorum kendime vakit ayıramıyorum diye.

Ama şöyle birsey eşimin maddi durumu kaygı taşımayacağım bir düzeyde olursa ve o çok istiyorsa ve en önemlisi sorumluluk sahibi bir adam ve düzgün bir baba olacaksa düşünebilirim. Kendimden yapacağım fedakarlık düzeyi ile alakalı bu. Sadece maddi durumla da direk bağdaştırmamak lazım, ama malesef alakalı işte yine de. Kendimden yapacağım fedakarlık düzeyini en aza indiren bir ilişkide, eşim istiyorsa düşünebiliriz.
0
mobydick
(03.07.20)
36E - ben istiyorum ama o bebeklik çocukluk çok angarya işler. hemen 18 yaşına gelmesini istiyorum :)

çocuğu olan arkadaş ve tanıdıklarımın çocuklarına ayırdığı zaman, gösterdiği ilgi çok yorucu. çocuğunla bir kez daha çocuk oluyorsun. "aras bu ne? aaaa portakalmıııışş" falan.. hayal ettiğimde bile yoruluyorum.

bir de şu var

(bkz: gençken evlilik istemeyip yaşlanınca pişman olmak)

ve

(bkz: çocuk sahibi olunca hayatın kaydığı gerçeği)
0
tabudeviren
(03.07.20)
24 k, şu an değil ama ileri de isterim gibi hiç mutlu büyük bir ailem olmadı çocukken. çok özenirdim o ailelere ileride kendim böyle bir aile kurmak isterim.
0
turkce konusan uzayli
(03.07.20)
Evlilikte 5 yılı geride bıraktık. Eşimle psikolojik olarak zaman zaman "olsa güzel olurdu" gibisinden konuşuyoruz ancak reel olarak kesinlikle saçma geliyor.

Kişisel düşüncem şu ki; dünyanın nereye gittiği hem doğa olarak hem politik olarak belli değil, gördüğümüz her şey gün geçtikçe daha da saçma bir şekilde maddiyata bağlı yüzümüze vuruyor ki eminim hane olarak ortalamanın çok üstünde kazancımız var ancak hayatın anlamı bu olmamalı.

Eğer 1970 yılında bu yaşımda olsaydım, istemekle kalmaz iki tane hedeflerdim ancak bu zamanda kesinlikle karşıyım.

36 E
0
foolrules
(03.07.20)
istiyorum ama olursa 2 tane istiyorum ama şu an doğurmaya müsait değilim ne yazık ki vakti geldiğinde inşallah. 21k
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(03.07.20)
40'ların sonundayım. 2 çocuğum var, başka istemem. Zaten çok "agucuk" çocuk seven bir kafada olmadım. Kendi çocuklarımı seviyorum ama, kendimden bile çok.
30 yaşında çocuk istemeye başladım. Hatta bir ara sadece çocuk yapmak için evlenmek fikri bile vardı aklımda. Şimdiden söyleyeyim, çocuk öyle böyle bir sorumluluk değil. Şimdi "iyi ki yapmışım" diyorum.
0
SiyamkedisiZorro
(03.07.20)
Asla. Babadan yana şanssız bir adamım o sorumluluğu kendimde görmüyorum.
28e
0
Giovanni Pipitto
(03.07.20)
31e Ben de 10 yillik sevgilim de istemiyoruz. Paramız ve iş nedeniyle zamanımız yok. Çocuk yapmak bizim için pet shop'tan alışveriş yapmak gibi çünkü o kadar evsiz çocuk varken evlat edinmek yerine yenisini yapmak bana evsiz çocuklara kötülük yapmak gibi geliyor. Insanlar olayı biyolojiye bağlıyor,kanimdan olsun diyorlar da sanki kızılötesi görebilen gözlerimiz sırtımızda kanatlarimiz var. Hepimiz benzersiz işte. O çocukları önce evlat edinirdim.
0
howfaristhesky
(03.07.20)
26 K, istemiyorum.
0
landho
(03.07.20)
31 yaşında erkeğim. Keşke maddi manevi imkanım olsa da 3 4 tane olsa. Evli değilim ama geçen arkadaşın kızı oldu. Bakarken gözlerim doldu. Ağlayacaktım.
0
allah yazdiysa bozsun
(03.07.20)
26 yaşında erkeğim. kısa cevap: kararsızım. uzun cevab için galerimizi ziyaret edebilirsiniz. İŞTE O ÜNLÜ DUYURUCUNUN MERAKLA BEKLENEN CEVABI

kafam çok karışık. bir yandan çok bencil olduğumu, pizza paramı bebek bezine harcamak istemediğimi, ayaklarımı uzatıp gebeş gibi yayılmak dururken çocuğu parka götürmekle uğraşmayacağımı vs. biliyorum ve benim gibi birisi için çocuk yapmanın çok ama çok yanlış olacağını düşünüyorum. öte yandan kız arkadaşım (25) iş ciddiye biner de evlenecek olursak kesinlikle çocuk istediğini söylüyor. onunla birlikte AŞKIMIZIN MEYVESİ AYTEK sahibi olma fikri de hoşuma gitmiyor değil... denize gitsek mesela, kollarından tutup böyle suya indirecek gibi olsam ama tipik bebek hareketiyle ayaklarını kaldırıp "yok istemezük" dese, ben de henry sen rahatsız mısın olm diye dellensem... fena olmazdı. yalnız "çocuk olabilir" dememin tek sebebi şu anki kız arkadaşımın istiyor olması ve evlenirsek türkiye'de yaşamayacak olmamız. bu ülkede çocuk yetiştirmek çok ama çok zor iş, yapanın önünde saygıyla eğilirim ama bende o cesaret ve çelikten sinirler yok açıkçası. anksiyeteden, kaygıdan manyak olup ölürdüm türkiye'de çocuk yetiştirmem gerekse.
0
der meister
(03.07.20)
İstiyorum. Kız olursa iyi olur. Kız çocukları çok sevimli oluyor. Küçücük kafaları, kocaman saçları var falan :D Güzel olursa bi de offf <3

Baba olmak nasıl bir duygu hep merak etmişimdir.
0
eazy
(03.07.20)
32 kadın
İstemiyorum.
Hiç istemedim.
0
mutekebbir
(03.07.20)
28/k

doğru insanı bulursam istiyorum 4 5 tane filan :)
0
kaptan maydanoz
(03.07.20)
27 erkek. hayır istemiyorum. çocukları sadece uzaktan seviyorum.
0
nothing in my way
(03.07.20)
Asla istemiyorum. Bugüne kadar zamanında büyük konuşup da sonradan yaptığım şeyler oldu ama çocuk konusundan çok eminim.

27, Kadın.
0
ms brownstone
(03.07.20)
32 yaşındayım, kadınım, istemiyorum.
0
fotrsapka
(03.07.20)
24 kadın, istememeye daha yakınım.

Fazlaca sorumluluk ve fedakarlık gerektiren bir iş bence çocuk sahibi olmak. Bu yeterliliklere sahip miyim emin değilim. Zaten daha çok erken olduğunu düşünüyorum kendim için ama ilerki 10 yıl içinde bile net olamam gibi geliyor.

Halbuki çocukları da çoook severim. Kardeşim anne gibisin der bazen bana agdhdj. Ama sevmek başka, bir bireyi dünyaya getirmek ona imkanlar sunmak başka.. sevmek için çocuk yapanlar var buradan kendilerine hayretlerimi iletiyorum O_O

Tabi fikirlerim değişebilir de, büyük konuşmak istemiyorum. Ama çocuk istemeyenlerin sayısı bence o kadar az değil, en azından çevremden gördüğüm kadarıyla.
0
kostüm çok güzel prenses misiniz
(03.07.20)
29K
istiyorum. yani acilen değil de ilerleyen zamanlarda olsun isterim.
0
elorelia
(03.07.20)
45 E ; Hiç istemedim , olmadı da zaten ama hanım çok sever çocukları olsaydı veya hala olursa sırf onun için kabul edip katlanırım.

En uyuz olduğum sohbet konusuda şu ; olunca anlarsın değerini, sevgisini O.o
Yahu zorla çocuk sevmek zorunda mıyım , sebze yemeği sevmem ısrar ederler bir tadına bak bayılırsın diye ( ki bakmam). Çocuk bu çocuk , var say senin gibi sevemedim , tencereye geri mi boşaltacağız. Etrafımda görüyorum bebekken aşıklar çocuklarına 10 lu yaşlarından itibaren boğacaklar.
0
synax
(03.07.20)
27 k

3-4 yaşına kadar olan cocukları seviyorum. keske olsa ben de sadece sevsem oynasam ama bakmak zorunda olmasam. öyle bir şey mümkün olmadığı için de su an istemiyorum. insanın hayatını ablukaya alan bir sey. kendime zor bakıyorum
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(03.07.20)
31 yaşında erkeğim, mesleğim gereği çocuklar ve ebeveynlerle çok haşır neşirim, uzun zamandır çocuk sahibi olmayı düşünmüyorum, dünyaya çocuk getirmenin olası varoluşsal krizlere bir nebze çözüm olması dışında bir faydasını göremiyorum.
0
blue rebel motorcycle club
(03.07.20)
'olsa guzel olur herhalde' ile 'aman allah korusun' arasinda gidip geliyorum bu konuda. Eskiden hic istemezdim, son iki uc yildir etrafimdaki bebekli aile, arkadas sayisi artti, bakinca o kadar zormus gibi de gelmiyor ama aslinda cok buyuk bir sorumluluk. Normalde aman aman cocuk seven bir insan degilim ama arkadas bebekleri ile arada oynamak hosuma da gitmiyor degil. yine de ben kendi hayat standartina ve ozgurlugune oldukca duskun bir insanim; bile isteye bozabilir miyim, emin degilim. Bu konu ile ilgili kafalar oldukca karisik bende yani. Hicbir zaman tam olarak 'oldu o zaman yapalim bir cocuk' diyecek durumda olmayacagim muhtemelen, kazayla olursa da hayir demem gibi. 8 yillik bir iliskim var, erkek arkadasim da ayni kafada ki onun yasi benden buyuk.

bir de ben kedimi bile gunde 20 kere kontrol eden, saginda solunda ufacik bir sey olsa uzuntuden krize giren bir insanim, cocuk konusunda evhamli bir anne olarak 20 yil erken yaslanirim herhalde. kendime bu kotulugu yapmak da istemiyorum.

27 yas K.
0
fraise
(03.07.20)
çocuğun eğitim parasını denkleştirebilirsem eğer
orta okul 150k*4
lise 150k*4
üni 150k*4

toplamda 1.800.000TL olabilir. yedisi içtisi vs 2.500.000TL biriktirmem lazım.

diğer türlü düz okula versek 25 yaşında ağzımıza sıçar diye korkuyorum madem bakamıycaksın niye yapıyorsun beni diye.
0
duyurukullanıcısı
(03.07.20)
38 E
istiyorum, istedim ve var (16 aylık kız), ikinciyi de istiyorum.
0
Corc
(03.07.20)
28 K, 1 yaşında kızım var.

Hayatımın hiç bir döneminde anne olmayı hayal etmedim uzak planlar arasındaydı ama o anaçlık anne olma isteği yoktu. Ama gelecek planlarım arasında vardı. Bazı özel sebeplerden dolayı bu planı öne çekmek durumunda kaldık. Çocukları severdim ama annelerine verene kadar. Kızımı çok seviyorum ve doğum sonrası süreçte 1 yıl kadar doğum iznimi uzatarak evde kaldım.

Arkadaşlar çocuk işi ilişkiyi çok çok farklı bir boyuta taşıyor. Eşimi seviyorum ve zorla evlenmedim. Ama hamilelik psikolojisi, lohusalık psikolojisi, çalışan kadının ev hanımına evriliş psikolojisi...

Sonuç olarak; kızımı seviyorum, ama çocuk işi akıllı işi değil yeni evlenmek isteyenlere de tek tavsiyem: evlenmemeleri..

2. Çocuk istemiyom.
0
snd88
(03.07.20)
24K

çocuklardan nefret ederim ama istiyorum. türk bebeleri gibi çığırtkan olmaz inşallah. :)
0
sonsuz
(03.07.20)
31 yaşında bekar Erkek kişisi.

Yani istiyorum gibi özellikle kız çocuğu bilhassa kız çocuğu ama bir taraftan cesaretim yok gibi bir şey. Böyle bir durum söz konusu.

Neden kız çocuğuna gelirsem; 2 tane kız yeğen.

Abimin 1 kızı, kuzenimin de 1 kız var. Aralarında 3 sene var. Büyük olan abimin kızı. Çok tatlılar lan. Çok komikler. Çok iyi anlaşıyorlar. Oynarken, abimin kızıyla oynarken, lan benim de bir tane kızım olsa demişliğim var.

Kuzenim kızı, gidip babasına sarılırken keşke bir kızım olsa da gelip bana böyle sarılsa demişliğim oldu. Kuzenim adına çok mutlu oldum, mutlu bir ailesi var diye.

Bu iki kız yeğenden sonra kız çocuğu kız çocuğu dolanıyorum.
0
put it in your appropriate place
(03.07.20)
30 K istemiyorum
0
peki madem
(03.07.20)
34 k. çocuğum olsa bakacak halim yok. enerjimi daha istediğim şeylere ayırmayı tercih ediyorum, kişisel tekamül gibi.
0
durme
(03.07.20)
kesinlikle istemiyorum. Çocukları hiç sevmem ve o sorumluluğu almak istemiyorum. Evlilik isterim ama onunla ilgili sorunum yok

24/E
0
nundu
(04.07.20)
40E istemedim,istemiyorum,istemeyeceğim.
0
since1907
(28.02.21)
(7)

Lake mobilya boyamak

eja
Koctas sitesine baktim ama lake diye ayrica bir boya cesidi goremedim. Toplamda 4-5m2 bir yuzeyi boyicam, calisma masasi, lake boya uzerindeki sararmalar oldugu icin boyamak istiyorum, nasil bir boya almali, nasil bir firca/rulo birde kac litre boya almali,ne onerirsiniz
Koctas sitesine baktim ama lake diye ayrica bir boya cesidi goremedim. Toplamda 4-5m2 bir yuzeyi boyicam, calisma masasi, lake boya uzerindeki sararmalar oldugu icin boyamak istiyorum, nasil bir boya almali, nasil bir firca/rulo birde kac litre boya almali,ne onerirsiniz
0
eja
(01.07.20)
Lake mi boyamak istiyorsunuz, lake yüzeyi farklı bir boyayla mı boyamak istiyorsunuz.
Lake evde yapılacak bir boya türü değil. Tabanca ile boyandığı için, geniş ve havadar bir atölye ortamı gerektirir.
0
irene
(01.07.20)
İrene +1

Lake boyayı evde yapamazsınız (yeni teknoloji ürünü farklı bir boya cikmadiysa böyle)
0
kisa
(01.07.20)
Himm evdeki mobilyalari kendimiz yaptirdik lake demislerdi ozaman boya cinsine ama mat lake, parlak cam gibi olandan degil, hangi boya ile boyayabilirim bildiginiz ikea brimmes mobilyasi gibi duruyor.. Hangi boya tipi uygunsa beyaz renk ile boyamam gerek

Bir daha baktimda tahtanin uzerine beyaz boya surmusler gibi, hatta duvar boyasi degen bir kismi var senelerdir duruyor dokulme falan olmadi mobilya uzerinden
0
🌸eja
(01.07.20)
Eğer boya tabacası alırsanız selülozik boya ile fabrikada boyanmış gibi sonuç alırsınız. Bu işlere giremem derseniz cadence marka multi surface boyalar var ancak orjinal lake kadar pürüzsüz sonuç alamazsınız. Örnekleri youtube da var
0
dreamsandcolours
(01.07.20)
Mevcut lake, melamin kaplama veya lamine yüzeye direk boyama işlemi yapmazsanız daha iyi olur. Multi surface boyaların tutuculuğu iyi olsa da yine darbelerde kalkma ihtimali söz konusu. En azından 240 - 400 arası zımpara ile önce yüzeyin parlaklığını giderin. Sonrasında boyama işlemi yapın. Fırça veya rulo ile lake yüzey yapmak kolay bir iş olmaz.

Ama dersiniz ki benim elim yatkındır. rulo/fırça ile boyama işlemi sonrası tekrar 600-800-1000 zımpara yapıp 2-3 kat boyarsınız , sonrasında 2 kat parlak vernik yaparsınız . ne portkal kabuğu görüntüsü olur , ne dalgalanma olur.
0
janavarorion
(02.07.20)
Baştan not: boyacıyım.
Lake, örtücü sonkat ahşap boyası demek. Bir uygulama yöntemi değil.
Evde fırça veya ruloyla kendin yaparsan çok çirkin olur. Spreyle daha iyi yüzey alırsın. Lakeli yüzeye uygulayacaksın diye anlıyorum, önce zımparalaman lazım. Dayanıklı bir şey istiyorsan selülozik önermem. Diy ürünleri tanımıyorum ama izmir'deysen sevabına güzel bir lake atarım.
0
pati
(02.07.20)
Lake bir boya cinsi değildir, bir boyama tekniğidir. Lake boya yapmak için genelde akrilik ve poliüretan boya kullanılır, nadir de olsa selülozik belki kullanılabilir ama çok zor olur.

Uygun atölye ve ekipmanlar varken bile ustası yoksa yapılamaz, yani bir oto boyahanesine gidip araba boyayabilir miyiz? Hayır, o zaman mobilya da boyayamayız.

Peki ne yapabilirsiniz, ilk aklıma gelen pasta yapmayı deneyebilirsiniz. Boya yüzeyindeki sararmayı ve eskimeyi temizler ve bi tık inceltir yüzeyi.

İlla boya yapacaksanız da ortamın yeterince sıcak ve boyanın yeterince ince olmasını sağlayın ki boya güzel yayılsın.

Evde rulo ve fırçayla yapabileceğiniz boya türü ise ya sentetik olur ya da su bazlı.
0
John Bloor
(02.07.20)
(11)

sosyolojik covid anketi

sting
önünüze üç seçenek geldiğini hayal edin.1. çok az miktarda virüs olan havayı teneffüs etmek. virüsten ölme olasılığınız %1 olarak açıklanmış.2. güvenirliği ve etkinliği şüpheli olan aşıyı olmak. yıllar sonra bilinmeyen yan etkilerinin olabileceğini raporlanmış.3. maske takarak karantinaya devam etme
önünüze üç seçenek geldiğini hayal edin.
1. çok az miktarda virüs olan havayı teneffüs etmek. virüsten ölme olasılığınız %1 olarak açıklanmış.
2. güvenirliği ve etkinliği şüpheli olan aşıyı olmak. yıllar sonra bilinmeyen yan etkilerinin olabileceğini raporlanmış.
3. maske takarak karantinaya devam etmek ve sıkı karantina kurallarına dönem dönem tabi olmak (şehir dışı yasağı, sokağa çıkmak yasağı gibi). en az 2 sene de maske takmanız gerekiyor ve sürecin ne zaman biteceği belirsiz.

bunlardan hangisini seçerdiniz?
0
sting
(01.07.20)
Eğer yaşlı birisi olsam 2 derdim. Ama 23 yaşındayım. Güvenirliği, etkinliği şüpheli bir aşıyı olmam. Bu yüzden elbette 3.

Bana kalırsa 3'ün tek zor yanı herkesin salgın konusunda gerekli özeni göstermemesi. Sosyal mesafe ve maske takmaktan bahsediyorum. Herkes buna elinden geldiğince dikkat etse sorun olmaz diye düşünüyorum. Tek sorun yeni insanlarla tanışıp, flört etmenin, görüşmenin zorlaşması.
0
GoodMorningTeacher
(01.07.20)
1.
0
owaki
(01.07.20)
2 ya da 3.
zaten halihazırda kullandığım ilaçların ileride ne yapacağı belli değil.
0
sutlu nescafe
(01.07.20)
3.
Zaten sürekli böyle yaşıyorum. Herkes bunu anlasa... Ama yok işte.

youtu.be
0
pro9it9is9
(01.07.20)
1
0
pati
(01.07.20)
maske takmayı, ciğerime kadar inecek boru takmaya tercih ederim.
3 en yakın, 1 'de ne denildiğini anlamadım.
0
sadegazoz
(01.07.20)
3, biraz da 1.
0
patlamis misir
(01.07.20)
3
0
wish i could find a way to disappear
(02.07.20)
acik ara 1.

%2.77'ye kadar fit olurum hatta. (tek kapiya atilan o igrenc duses gelesine tekabul ediyor. oraya o zari atiyorsam olmeyi hak etmisimdir)
0
ateistanbul
(02.07.20)
arkadaşlar başka cevap yok mu :)
0
🌸sting
(04.07.20)
3.

2'nin belirsizliği düşündürüyor 1'de de %1 az bir oran değil.
0
sabenburak
(05.07.20)
(9)

Bu sene tatilde ne yapacaksınız?

strangerinhere
Evler en az 300-400 lira olmuş günlük, bu süreçte kampa gidilir mi bilmiyorum hiç. Yaşadığım ev çatı katında yandım, piştim, klima yok :) Ne yapmalı sizlerde durum nedir?
Evler en az 300-400 lira olmuş günlük, bu süreçte kampa gidilir mi bilmiyorum hiç.
Yaşadığım ev çatı katında yandım, piştim, klima yok :) Ne yapmalı sizlerde durum nedir?
0
strangerinhere
(01.07.20)
Temmuz Ölüdeniz
Eylül Selimiye
0
awareim
(01.07.20)
Ben kamp sezonunu açtım hafta sonu. Farklı farklı yerlerde kamp yapacağım. Korona olmasa da planım buydu.
0
pati
(01.07.20)
Evdeyim, caddebostan tayfasına sallayıp tatile gidemem
0
paramolacak
(01.07.20)
1 hafta önce yaptım kuşadasında 5 yildizli bir otelde sinav öncesi olduğu işin havuz vs diğer yerler tamamen boştu toplasan 150-200 kişiydik koca otelde, normalde 18 bin ama 7 bine kaldık, haftaya 18 mesela demek ki dolu.

sözün özü, her yer boşken gittim ama kalabalıkta asla gitmem çünkü mesafe 0. kesinlikle 0 hem de. aşırı da turist vardı ( romen- bulgar )
0
garavel
(01.07.20)
bu yıl tatile gitmek için geç kalındı artık.
her yer boşken, karantinadan hemen sonra gidenler ya da şimdiye kadar gidip dönmüş olanlar akıllılık etti, artık gidilmez.
gidenler olacak elbette ama ben gitmem.
0
blatta hiberna
(01.07.20)
bu yaz tatil planım yok. eylül gelsin, işler biraz iyiye gitmiş gibiyse kalabalık olmayan bi yere beeelki kaçarım diyorum.
0
asisamus
(01.07.20)
Biz denize yakın ev kiralamayı düşünüyoruz. Lokasyona karar veremedik.
0
elorelia
(01.07.20)
ben haftasonu ya da günübirlik kaçamaklar düşünüyorum istanbul'a yakın yerlerde. kalma işini çadırda yaparım.
0
biseysorcaktim
(01.07.20)
Kamp yapacaktık ama korktuk açıkçası pandemiden dolayı.O yüzden 5 gün villa kiralamayı düşünüyoruz.
0
bbb_1
(01.07.20)
(7)

evinizi arabanizi dezenfekte ettiriyor musunuz? (anketvari bir sey)

Leonardo~Da~Vinci
virus sebebiyle boyle bir sey yaptiniz mi? yapmayi dusunuyor musunuz?araba, ev, isyerini dezenfekte etmeye nasil bakiyorsunuz?
virus sebebiyle boyle bir sey yaptiniz mi? yapmayi dusunuyor musunuz?

araba, ev, isyerini dezenfekte etmeye nasil bakiyorsunuz?
0
Leonardo~Da~Vinci
(01.07.20)
Ettirmiyorum
Ettirmeyi düşünmüyorum
Gereksiz bakıyorum
0
paramolacak
(01.07.20)
Param olacak artı bir
0
duptıs
(01.07.20)
Ettirmiyorum, düşünmüyorum, işyeri ok ama evimi arabamı dezenfekte etmeyi gereksiz buluyorum, ama edeni de yadırgamıyorum.
0
pati
(01.07.20)
Edeni yadırgıyorum. Edenin bilinçsiz olduğunu ve sadece medya algısı ile yönetildiğini düşünüyorum. Virüsün nasıl bulaştığını bilmediğini düşünüyorum
0
trgydl
(01.07.20)
Ettirmiyorum.
Zaten evde buharlı makineyle temizlik yapılıyor, o kadarı yeterli olur diye düşünüyorum.
0
blatta hiberna
(01.07.20)
ettirmiyorum, iki fıs-fıs ve havalandırmayla kendim de yapabilirim çünkü. kişisel hijyene dikkat ettikten sonra çok da gerekli değil. ola ki arabaya başka birisi bindi, eve misafir geldi vs. yine kendim yaparım. iş yerinde zaten yapılıyor ki yapılmalı da.
0
Improbable
(01.07.20)
Gereksiz.
Yeterince havalandırma ve normal temizlik yeterli.
Belediyelerin sokakları yıkaması da şovdan başka bir şey değil.
0
pro9it9is9
(01.07.20)
(4)

Anneyle anlaşamama vol1

kostüm çok güzel prenses misiniz
Annemle aynı frekansta değiliz. İletişim problemlerimiz var resmen. Örneğin az önce tartıştık, haksız olduğum yönler vardı bu yüzden özür dilemek istiyorum ama dilemicem büyük ihtimal. Çünkü özür dileyince asla kabul etmiyor ve daha da büyütüyor meseleyi. Öyle bir pişman ediyor ki insanı alttan aldı
Annemle aynı frekansta değiliz. İletişim problemlerimiz var resmen. Örneğin az önce tartıştık, haksız olduğum yönler vardı bu yüzden özür dilemek istiyorum ama dilemicem büyük ihtimal. Çünkü özür dileyince asla kabul etmiyor ve daha da büyütüyor meseleyi. Öyle bir pişman ediyor ki insanı alttan aldığına. Sorunu çözüp kırgınlığı gidermek istiyorum ama bu mümkün değil. 1 hafta surat yapacak.

Annem gerçekten anlaşması zor biri (kendisi kabul etmese de). Kardeşleri de böyle olduğunu söyler yani tek benim düşüncem değil bu. İyi anlaşan anne kız görünce o kadar imreniyorum ki. Tamam kuşak çatışması illaki yaşanır ama bu kadar inişli çıkışlı bir ilişki de insanı yoruyor. 1 hafta barışıksak bir hafta küsüs.

Annenizle anlaşmazlık yaşadığınızda nasıl bir yol izliyorsunuz? Benzer sorunları yaşayanlar varsa çözüm önerilerinize talibim. Şimdiden teşekkür ediyorum.
0
kostüm çok güzel prenses misiniz
(30.06.20)
Uzak duruyorum. Aynı evde yaşamamak kesin çözüm. 18 yaşını geçen hiç kimsenin ailesiyle yaşamaması gerektiğini düşünüyorum ne kadar sevse de.
0
sta
(30.06.20)
tam olarak üğpoıuy gibi yapiyorum ama tahammulde cogu zaman yine de yetersiz kaliyorum. bir hafta birlikte kalmak zorunda kaldik gecenlerde sinir krizi gecirdim yillar sonra ilk defa. sonuncuyu da kendisi sayesinde gecirmistim zaten. neyse ki 17 yasimdan beri ayri yasiyorum yoksa nasil dayanirdim bilmiyorum. uzaktan uzaga iyiyiz arada bir telefonda hosbes edip kapatiyoruz. bir arada mumkun degil kalamiyoruz ama.
0
in vino veritas
(30.06.20)
14 senedir farklı şehirlerde yaşıyoruz. Eskiden karşılık verirdim, olay büyürdü, ki kendisi olayları bayağı büyütür zaten. Yaşım ilerledikçe tolere edebilmeye başladım. Yan yanayken benim bir şeyime takıp olay çıkarırsa bırakıyorum konuşsun. Ne kadar komuşmak istiyorsa konuşup sussun. Önce karşılık alamayınca daha da sinirlense ve karşılık vermem için sınırlarımı zorlasa da bir süre sonra susuyor. Konuştuklarını da dinlememeye çalışıyorum, o yokmuş gibi davranıyorum, başka şeylerleuğraşıyorum. Telefondaysak ve konunun benle ilgisi yoksa genelde he diyorum geçiyorum, bazen dayanamayıp mantıklı bir şeyler anlatmaya çalışıyorum. Bazen trollüyorum. Ama bütün bu anlattıklarımı yaparken tamamen sakin kalıyorum, en azından sakinmiş gibi davranıyorum. Yoksa iş çığrından çıkıyor.

Annemden başka kimsem yok, annem benim her şeyim. Ama uzakta olmak en iyisi.
0
pati
(30.06.20)
Anlaşamıyorum hatta ben de böyle bir duyuru açacaktım toparlayamadım. Ben kiralık ev bakmaya başladım imkan varsa ne kadar uzak o kadar iyi.
0
jazzabel
(01.07.20)
(7)

Termos aldım, kokuyor

pati
A101'den sinbo termos aldım ama içi kokuyor. Bulaşık deterjanıyla yıkadım, geçmedi. Kapağını açık bıraktım havalansın diye. Nasıl gider bu koku? Var mı bir yöntemi?
A101'den sinbo termos aldım ama içi kokuyor. Bulaşık deterjanıyla yıkadım, geçmedi. Kapağını açık bıraktım havalansın diye. Nasıl gider bu koku? Var mı bir yöntemi?
0
pati
(30.06.20)
Sirke, karbonatlı su vs deneyebilirsin.
0
kisa
(30.06.20)
içine su doldur, yarım limon at, 1 gün bekle...
0
pccopath
(30.06.20)
Ben içine filtre kahve yapıp 2 gün ağzı kapalı bekletiyodum, işime yarıyodu ama sende de yarar mı..? Nası bi koku bilemediğimden :)
0
superfluid
(30.06.20)
sıcak su + limon suyu. 30 dakika beklesin.
0
elektr10
(30.06.20)
Ne yaparsan yap, tek çare zaman.
0
antihero
(01.07.20)
@antihero aşk acısı mı bu :)
0
🌸pati
(01.07.20)
@pati iyi güldürdün beni valla :) üfleyince geçmiyor işte, mecbur zamana bırakıcan :)
0
antihero
(01.07.20)
(6)

kamp eşyaları

dedim ben sana
kamp yapmak için hangi eşya ve malzemelere ihtiyacımız olur? sıfır tecrübem var o yüzden her türlü öneri ve fikre açığım. bunu da alsan yanına iyi olur, bu olmazsa olmaz dediğiniz şeyler nelerdir. 2 kişi olarak düşünelim. çadır, mat, yastık, tulum, battaniye, ocak, çakı vs neler yanımıza almalıyız.
kamp yapmak için hangi eşya ve malzemelere ihtiyacımız olur? sıfır tecrübem var o yüzden her türlü öneri ve fikre açığım. bunu da alsan yanına iyi olur, bu olmazsa olmaz dediğiniz şeyler nelerdir. 2 kişi olarak düşünelim. çadır, mat, yastık, tulum, battaniye, ocak, çakı vs neler yanımıza almalıyız. marka model de verebilirsiniz. teşekkürler.
0
dedim ben sana
(28.06.20)
tabi tabi üğpoıuy aklınıza ne geliyorsa yaazabilirsiniz :)
0
🌸dedim ben sana
(28.06.20)
İlk kampımdan bildiriyorum: şemsiye, katlanır sandalye ve masa, kamp lambası, elektrik varsa kettle, termos, çamaşır ipi, mandal, şişme mat kullanıyorsan çarşaf (ve şişirmek için pompa tabi), yastık, bol plastik tabak-çatal vs, karton bardak, tuvalet kağıdı, kağıt havlu, sabun, powerbank, yiyecekleri soğuk tutmak için portatif buzdolabı şimdi aklıma gelenler.

İlave: kullanacağını düşündüğün tava, cezve gibi pişirme şeyleri, bulaşık deterjanı ve sünger, terlik
0
pati
(28.06.20)
nerede kamp, orman kampı mı, çayır çimen kampı mı, soğuk hava kampı mı, arabalı mı arabasız mı vs....

yaz kampı dersek aklına gelen şeyler üzerine sinek ve böcekleri uzaklaştıran bir ilaç (çok önemli) ve etrafında yardım alabileceğin başka kampçıların olduğu bir mekan.

ilk kampın için fazla masrafa girme. decathlona git fp ürünlerden pahalıya kaçmadan seç işte. bir iki kamp atmadan neye ihtiyacın olacağını kestiremezsin.
0
orpheus
(28.06.20)
orpheus, haftasonu kaçmalık. büyük ihtimalle arabalı. çok soğukta değil yaz ve ilkbahar havasında gidilir. aslında öğrenmek istediğim temel malzeme olarak neler bulundurmamız gerektiği.
0
🌸dedim ben sana
(28.06.20)
çadır
uyku tulumu
şişme yastık
şişme yatak ve pompası(rahatıma düşkün değilim dersen mat)
katlanır masa, sandalye
buzdolabı, buz aküleri
müzik için speaker
yağmurluk
powerbank
ışık kaynağı, solar aydınlatma varsa daha iyi olur
bıçak ve yedeği
çakmak ve yedeği
varsa bi nacak ve ya balta
ocak
rüzgar kesici
çaydanlık ya da semaver
tencere
piknik seti
mangal teli
kömür, jel, odun
olta seti
güvenliğin için varsa tabancan yoksa biber gazı
sırt çantasıyla dolaşırken su torbası büyük rahatlık
termos
güneş kremi
sinek kovucu
yağ tuz şeker
çay kahve
deterjan sabun
şişe poşet gazete
terlik
yedek kıyafet
0
antihero
(29.06.20)
Araba varsa
*Çadır
*Sisme yatak, yastık
*Şayet yüksek rakım bir yere gidilecekse uyku tulumu (deniz kenarı icin pike vb. kurtarır.
*Lamba, çakmak
*Kamp ocağı veya piknik tüpü
*Ormanlık alanda kamp kurulacaksa kamp baltası (bazı kamp yerlerinde odun satılıyor ya da siz getirebilirsiniz.
*Yiyecek-içecek araç gereçleri
0
poyrass
(29.06.20)
(2)

seferihisar mı, urla mı karaburun mu?

yabiraksimdi
merhaba,4-5 günlüğününe başlıktaki yerlerden birine gidelim, temiz ve sakin yerlerde denize girelim, bir akşam dışarıda rakı balığımızı yapalım, buralardan birinde kalırken de diğerlerine günübirlik gidebilelim istiyoruz (çok şey mi istiyoruz:))araba olduğu için ille de sahilde, merkezi yerlerde kon
merhaba,

4-5 günlüğününe başlıktaki yerlerden birine gidelim, temiz ve sakin yerlerde denize girelim, bir akşam dışarıda rakı balığımızı yapalım, buralardan birinde kalırken de diğerlerine günübirlik gidebilelim istiyoruz (çok şey mi istiyoruz:))
araba olduğu için ille de sahilde, merkezi yerlerde konaklamamıza gerek yok.
ev ya da pansiyon arayacağız.

çok detay anlattım ama hangi lokasyonda kalmamız gerektiği konusunda yardımcı olursanınız süper olur.

şimdiden teşekkürler!
0
yabiraksimdi
(28.06.20)
karaburun! arabayla bir sürü koyu var, hepsi çook güzel. rakı balığı da yaparsınız, sessiz sakin mis gibi yer bence.
0
benaslinda
(28.06.20)
Bence de karaburun!
0
pati
(28.06.20)
(5)

Torbalıda kamp alanı

TerleyenBalik
İzmir torbalıya yakın kamp alanı ve veya çadır kurup kalınabilecek güvenli bir yer var mıdır?
İzmir torbalıya yakın kamp alanı ve veya çadır kurup kalınabilecek güvenli bir yer var mıdır?
0
TerleyenBalik
(28.06.20)
Gümüldür hipo kamp. Şu an oradayım, tavsiye ederim.
0
pati
(28.06.20)
Toplu taşıma ile ulaşım sağlanabiliyor mu?
0
🌸TerleyenBalik
(28.06.20)
Torbalı'dan izbana binip selçuk'a geç. Selçuk'ta inince dolmuşla şirince matematik köyüne geçebilirsin orası olmaz dersen kuşadası dolmuşlarına binip yol üzerinde uygun bir koya çadır atabilirsin.
0
kanlakarisikyagmur
(28.06.20)
Çok teşekkür derim cevap için peki dolmuş saat kaça kadar sürüyor acaba
0
🌸TerleyenBalik
(28.06.20)
22.00'a kadar olması lazım.
0
kanlakarisikyagmur
(28.06.20)
(4)

Evdeki boya kokusunu gidermek için

mirafiori
Evin bir köşesine yarım soğan, bir kase kabarta tozu, ya da bir kova su koymak gibi yöntemler işe yarıyor mu? En etkili yöntem nedir?
Evin bir köşesine yarım soğan, bir kase kabarta tozu, ya da bir kova su koymak gibi yöntemler işe yarıyor mu? En etkili yöntem nedir?
0
mirafiori
(27.06.20)
Genel kanı; kömür ve sirke yönünde.
0
janavarorion
(27.06.20)
havalandirmak disinda gerisi placebo
0
neverletyougodown
(27.06.20)
Boyacıyım, tam olarak @neverletyou... +1. İyice havalandırılacak.
0
pati
(27.06.20)
Çok tecrübem oldu, sürekli hava akışı +1
0
kisa
(27.06.20)
(7)

En beğendiğiniz kadın parfümü?

rose parks
Cinsiyet fark etmeksizin yanıtlayabilirsiniz. Özellikle esmerlere yakışanları da yazarsanız çok şükela olur.
Cinsiyet fark etmeksizin yanıtlayabilirsiniz. Özellikle esmerlere yakışanları da yazarsanız çok şükela olur.
0
rose parks
(25.06.20)
Molinard - autour de la vanille <3
Ama hiçbir yerde bulamıyorum.
0
pati
(25.06.20)
Shiseido Zen
0
dissendium
(25.06.20)
carolina herrera
212 vip
chloe
poeme
modern muse le rouge
0
in vino veritas
(25.06.20)
portrait of a lady yazılmış.
moschino cheap and chic aşırı kullanıyorum hafif bir koku
yves rocher-evidence ağır gibi geliyor ama kışın çok seviyorum
üzülerek lady million da ekleyeceğim guilty pleasureum...
not:esmer değilim
0
ala09
(25.06.20)
Dolce & Gabbana Light Blue
0
pislick0
(25.06.20)
castelbajac beautiful day, aşığıyım.
0
lolita
(25.06.20)
Obsession
0
balik kraker
(26.06.20)
(16)

ölü babam şu an ne yapıyordur

bir garip melek
merhaba. bugün babam öleli 1 yıl oldu. sizin inancınıza göre şu an nerededir ve ne yapmaktadır?
merhaba. bugün babam öleli 1 yıl oldu. sizin inancınıza göre şu an nerededir ve ne yapmaktadır?
0
bir garip melek
(25.06.20)
Yaptıgın güzel ve onurlu davranıslara bakıp işte benim evladım diyordur bence.
0
chemnil
(25.06.20)
ben arada düşünüyorum ne yaptıklarını. bana öyle geliyor ki gülüyorlar. bozulduğumuz, üzüldüğümüz, kafaya taktığımız şeylere bakıp da gülüyorlar.
0
prodeq
(25.06.20)
Allah rahmet eylesin. Melek olmuştur o.
0
rahibeler terasa
(25.06.20)
maalesef hiç bir şey. sadece senin hafızanda yaşıyor.
0
stewie
(25.06.20)
Başın sağolsun :(
Doğaya, azot döngüsüne karışmıştır.
0
pati
(25.06.20)
senin hatiralarinda yasiyor bana göre, onu nasil hatirlarsan öyle yasayacak.
0
proteus
(25.06.20)
müslümanca yaşayıp son nefeste de öyle öldüyse ferahtadır, kendisine gösterilen güzel diyarlara gideceği günü bekler. emin ellerdedir yani, artık hiçbir kötülüğün zararı dokunamaz ona. arkasından fatiha okursanız, hayır hasenat yaparsanız haberdar olur.

bu benim inancım değil bizzat gerçeğin kendisi bu arada. insanların inanıp reddetmesi bunu değiştirmiyor. istisnasız hepimiz bunları yaşayıp göreceğiz, ölüm ve sonrası bizden çok uzakta bir köyde çağrılan bir türkü değil.
0
ssiradanbirigibi
(25.06.20)
senin babanı bilmem de, benim babam öleli 15 yıl oldu, halam öleli bugün tam 1 hafta.
Halam gider gitmez annemi ve diğer gelinleri şikayete başlayıp babamı darlamıştır. babam şu an bi yerlerde halamdan saklanıyordur.
0
halanne
(25.06.20)
geçen sene bu günlerde en sevdiğim arkadaşlarımdan birinin ölüm haberini aldım. google fotoğraflar arada bir bildirim gönderiyor, 3 yıl, 5 yıl önce bugün diye. hep onun fotoğrafları çıkıyor. oradalar işte, 3 yıl öncedeler, 20 yıl öncedeler. herkesin bir saati var ve o saat bir gün duruyor.

ne yazık ki doğmadan önce olduğu yer +1
0
bruges
(25.06.20)
@halanne: umarım öyle olmamıştır :))

Başın sağolsun, bu konuda sana verebileceğim kesin bir yanıt yok, kimsenin yok. Dokuz sene önce dedem vefat etti, ilk sene benim için gerçekten zordu. Bir türlü kabullenemedim, zihnim almıyordu. Senin sorduğun soruları ben de kendime sordum. Dünyada bir izinin kaldığını düşünüyorum, fotoğraflarında, bize aldığı hediyelerde ya da söylediklerinde. Onu tanıyanlarda bir etki bıraktı, zihnimizin bir köşesinde imgesi yaşıyor ya da ne bileyim bir huyu ya da rahatsızlığı kalıtımsal olarak günlerimizde, hayatımıza yön veriyor. Peki biz ölünce ona ne olacak? Dünyadan tamamen silinecek mi? Belki de. Belki öyle olması gerekiyor. Belki farklı bir bilinç düzeyinde başka varlıklara etki ediyor şu an, dünyadaki varlığını hatırlamıyor. Belki her şey iç içe, dedem dünyadaki varlığının sona ermekte olduğunu biliyor ve bunu çok dert etmiyor.

Fiziksel olarak olmasa da zihninin, benliğinin bi köşesinde yaşadığını bilmek iyi gelebilir sana da. Ötesini bilemiyoruz. Başın sağolsun.
0
epistemic_regress
(25.06.20)
Annem öleli 7 aydan biraz fazla oldu. Hücreleri doğaya karışıyor, bilinci ise öldüğü anda kayboldu. Benden önce de söylenmiş, kaybettiklerimiz hatıramızda ve hafızamızda yaşıyor sadece.
0
kobuzchu kiz
(25.06.20)
Benim inancıma göre yaptıkları ne ise onun karşılığını alıyordur.
0
komando kani var bende
(25.06.20)
Zümer Suresi 42. ayete göre bakalım olaya. (Süleymaniye Vakfı Mealinden alıntıdır)

Allah nefisleri/ruhları, vücut öldüğü sırada vefat ettirir[1*], ölmemiş olanların nefislerini /ruhlarını da uykusunda vefat ettirir. Ölümüne hükmettiğinin ruhunu tutar, ötekini belirlenmiş eceline[2*] kadar salıverir. Bunda, düşünen bir topluluk için âyetler /dersler vardır.
[1*] Her insanda iki nefis vardır; birincisi bedeni, ikincisi ruhudur. Ana rahminde döllenmiş yumurtadan yaratılan bedene ruhun üflenmesi, bütün organların tamamlanmasından sonra olur. Böylece insan, dinleyebilen, basiret ve gönül sahibi olan farklı bir canlı türü haline gelir (Müminûn 23/12-14 ve Secde 32/7-9)

Bu âyete göre vefat, işi biten ruhun bedenden ayrılmasıdır. Allah ruhu iki şekilde vefat ettirir, biri uykuya daldığında, diğeri de öldüğünde olur. Ruh, bilgisayarın işletim sistemi gibi bütün bilgileri korur. Onun için Allah, hem uyuyan hem de ölen bedenin ruhunu koruma altına alır. Uyuyan insanın ruhu, uyandığında, ölen kişinin ruhu da vücut yeniden yaratıldığında geri döner. (Bkz. Müminûn 23/100 ve Tekvîr 81/7)

Ölüm ile uyku, insan açısından aynıdır. Uyurken kapanan göz, uyanınca açılır. Ölürken kapanan göz de yeniden dirilince açılır. Her ikisi de gözü kapayıp açmadır. İnsan bu arada geçen sürenin farkında olmaz. (Bakara 2/259, Kehf 18/19, Yasin 36/51-52)

Ahirette yeniden yaratılan bedene gelen ruh ile kişi, daha yeni uyuklayıp uyanmış gibi olur:"Sura üflenmiştir. İşte o zaman kabirlerinden Rablerine doğru koşup giderler. "Bize ne oldu! Uyukladığımız yerden bizi kim kaldırdı? derler." (Yasin 36/51-52)

Ölümle birlikte vücudu terk eden ruh, yeni bedene girince kişi kendini, hiç olmadığı kadar dinç hisseder ve tatlı bir uykuya geçtiği sırada uyandırıldığını sanarak tepki gösterir. İlgili âyetlere göre ilk ölen ile en son ölen insanın zaman algısı aynıdır. Böyle bir algıya sahip olabilmek için ölüm anındaki bilgi ile diriliş anındaki bilginin aynı olması gerekir.


Yani anlayacağın ölen öldüğünden habersiz uykuda. Yeniden yaratılma gerçekleştiğinde kendine gelecek.

Bu bakış açısından dolayı ölüm korkutucu gelmiyor artık(sevdiklerimizden uzak kalma açısından). Ölen için sorun yok sıkıntı kalana. Ölen zamandan bağımsız uykuda binlerce yıl geçirecek belki ama kalan kaybettiği sevdiğinden uzun yıllar ayrı kalmanın acısını tadacak.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(25.06.20)
ben reenkarnasyona inanıyorum. baban şu anda başka bir beden içerisinde geçmişini bilmeden yeni bir gelecek yazmakla meşgul.
0
kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
(25.06.20)
Allah'ın emirlerine uyduysa ve iyi bir insan olarak öldüys ne mutlu ona.
0
alt4y
(25.06.20)
Allah sabır versin.

veraset ilamında, tapularında, gelir belgelerinde yaşıyor. umarım maddi anlamda bir şeyler bırakabilmiştir ve acının yanısıra bir de çalışmak zorunda değilsindir.

lütfen böyle depresif olma. dünyada milyarlarca insanın annesi babası ölü şu an. yalnız değilsin. istisnasız herkes yüzleşecek bu acıyla. er ya da geç. ölüm bir yokoluş, ne yapıyordur diye düşünmek sana yalnızca ıstırap verir. bu yalnızca ölüm için değil, bir daha geri başlamayacak şekilde biten ilişkiler için de böyle. geriye bakıp ne yapıyordur diye düşünmek çok yorucu, lütfen bu eziyeti yapma kendine.

hayatının bundan sonraki kısmını huzurla geçirmeye bak sadece.
0
semitika
(25.06.20)
(11)

Aile hekimi istediğim testleri yapmak zorunda mı?

jacque
Aile hekimine gitsem ve genel kontrol amaçlı şu testlerin yapılmasını istiyorum desem yapar mı? Yoksa bir sorunun yoksa yapmam, muayane ol falan deyip başından savar mı?İŞTE O TESTLER:Tansiyon ÖlçümüTotal Kolesterol ve Yağ ÖlçümüDiyabet Testleri (Açlık Şekeri, Açlık İnsülini, HbA1c, Tokluk Şekeri)Ka
Aile hekimine gitsem ve genel kontrol amaçlı şu testlerin yapılmasını istiyorum desem yapar mı? Yoksa bir sorunun yoksa yapmam, muayane ol falan deyip başından savar mı?

İŞTE O TESTLER:
Tansiyon Ölçümü
Total Kolesterol ve Yağ Ölçümü
Diyabet Testleri (Açlık Şekeri, Açlık İnsülini, HbA1c, Tokluk Şekeri)
Karaciğer Fonksiyon Testleri (ALT/AST/GGT)
Tiroit Testleri (T3, T4, TSH)
Vitaminler (Magnezyum, Çinko, Demir, Demir Bağlama Kapasitesi, D Vitamini, B12, Folik Asit)
Tam Kan Sayımı
Kreatinin
Sedimantasyon Hızı
Hs-CRP
Homosistein (Bu ne ben de bilmiyorum, gerekli diyorlardı ekledim listeye)
HPV Testi, Smear, Ultrason (HPV ve Polikistik Over var zaten)
Solunum Fonksiyon Testi (Bunu isteseler de yapamazlar herhalde?)
0
jacque
(24.06.20)
Çok büyük ihtimalle yapmaz, bunların hepsini yapamaz zaten.

Edit: Yapmak "zorunda" değil elbette.
0
kobuzchu kiz
(24.06.20)
bastan savmak degil, yapamaz
0
ala09
(24.06.20)
Hepsini yapamaz,

Mesela smear, ultrason.. ekipmanlari yok, jinekologa gitmeniz gerekir.

Solunum fonksiyon testi de bi sorun yoksa yapilmaz genelde ama onun yeri de gogus hastaliklari uzmani (ama bence sikayet yoksa mesgul etmeyin)

Homosistein ne bilmiyorum.
Yag olcumu de sanmiyorum ama digerleri kontrol amacli bakilasi seyler gayet.

Ama gidip de “bana bunlari bunlari yapacaksin” dersen olmaz. Once muayene etsin, dinlesin filan. Sonra yapar cogunu zaten.
0
kuehles blondes
(24.06.20)
hepsini tek tek bilmiyorum da smear aile hekimliklerinde yapiliyor. bunu eklemek icin yazayim dedim. hatta yanilmiyorsam 5 yilda bir teste gitme hakkimiz varmis. sonucta sorun cikarsa hastaneye yonlendiriliyor ama smear yapiyorlar kesin bilgi.
0
in vino veritas
(24.06.20)
Hekimden hekime değişiyordur ama benim denk geldiklerim yapmıyor. Yapmak zorunda değil. Kendisi "gerekli görmüyorsa" yapmıyor (sanki fikrini soruyorum). Yazdığın testler özelinde değil de genel olarak böyle.
0
pati
(24.06.20)
benim aile hekimi şuan içeri bile sokmuyor kimseyi. binanın girişinde derdini anlatıyorsun. hatta kapıya 2 sayfa yazı asmışlar aile hekiminin görevi hastalık tanı-tedavi değildir şikayetiniz varsa hastaneye gidin tarzında bir şeyler yazıyor. şuan için bir tek bebek ve çocukların aşıları bir de hamilelerin takipi için gerekli testler yapılıyormuş.
ama normal zamanlarda birçok genel kan tahlilleri ve idrar tahlili yapılabiliyor.
0
astronom bey
(24.06.20)
@in vino veritas, smear aile hekimliklerinde yapılmıyor, ketem'de yapılıyor, sonucu aile hekimliğine gönderiliyor.
0
kobuzchu kiz
(24.06.20)
@kobuzchu kiz aile hekiminde smear aliniyor ben aldirdim? sonucu nereye gitti ordan onlara kim gonderdi de bana geldi orasini bilmiyorum ama aile hekimligindeki ebe aldi smear'i.
0
in vino veritas
(24.06.20)
@astronom bey +1

pencereden korkulukların arkasından konuştuk hekimle. Hayır ben de doktorum dedim, insan bi içeri alır sdhdshs

Yukarıdakilerin çoğu aile hekimlerinde yok bu arada. Bazılarını merkez laba gönderebiliyorlar ama tam liste nasıl çok hakim değilim. Bunun yerine bir üni hastanesine gidip dahiliyeciden isteyebilirsiniz belki (ya da paranız varsa özelde de yapılır.)

Homosistein'i niye istiyorsunuz, onu anlamadım ama?

Bi de bu listeyi nasıl toparladınız onu da merak ettim :)

@pati

aşkolsun yani karşındaki esnaf mı, doktor adam test yapma hakkı onda gidip sipariş verir gibi test istenir mi öyle :d tabi ki gerekli bulduğunda yapar :)
0
nundu
(24.06.20)
@in vino veritas belki değişiyordur ellerindeki donanıma göre falan o zaman, benimkinde yoktu öyle şeyler :)
0
kobuzchu kiz
(25.06.20)
@kobuzchu kiz aa ben de hepsinde uygulaniyor diye dusunmustum, oyledir o zaman :)
0
in vino veritas
(25.06.20)
(8)

derindondurucu alsam mı almasam mı kararsız kaldım.

sizofren06
sizce kesin alınmalı mı ? aldıktan sonra keske almasaydım der miyim?
sizce kesin alınmalı mı ? aldıktan sonra keske almasaydım der miyim?
0
sizofren06
(24.06.20)
dondurman gereken ürünler varsa alınmalı, pek gerek duymuyorsan o kadar da çok alınmamalı.
0
redeath
(24.06.20)
Al. Aldıktan sonra bu zamana kadar derin dondurucusuz ne yapıyormuşum ben dersin.
0
pati
(24.06.20)
Uzun süre kullandım sonra da fişini çekip depo yaptım. Sonra da hurdacıya verdim. Neden? Kol gibi fatura geliyor. İçine koyduğun sebzeleri lâzım olunca al daha ucuz. Fatura işini abartmıyorum yarı yarıya düştü. Dondurmacı falan değilsen ev kullanıcısı için aşırı gereksiz.
0
x571
(24.06.20)
Hatta atınca bunca yıl boşuna fatura ödemişim diye de hayıflandım bayağı. Kilosu 5 liradan aldığın yeşil fasülye nin 1 yıl sonra maliyeti 20 lira oluyor rahat. Ben arçelik kullandım ama hepsi de aynı teknoloji.
0
x571
(24.06.20)
buzluk yetmiyorsa alabilirsin
0
bir soru sorcam
(24.06.20)
x571 e katılıyorum boşuna almışım diyorum onun yerine büyük bir buzluklu buzdolaını tercih edermişim.
he illaki alacağım diyorsanız kucuk alın 5 cekmeceli alıp sonra tek cekmece için haldır haldır calıstırmak durumunda kalmazsınız
0
delidiyorum
(25.06.20)
Hem çalışıp hem de evde yemek yapayım, sağlıklı olsun diyorsanız almanız faydalı olur. Ben işin maliyetinde değilim. Mevsiminde yerim sebzesini, meyvesini. 6 ay bezelye yemesem de olur. Ya da marketten alırım dondurulmuşundan. Ancak benim için yemek 20 dakikada hazırlanabilir olmalı ki bu da daha önceden sebzemi / etimi derin dondurucuya koymaktan geçiyor. Ben gardrop tipi buzdolabı aldım, yarısı derin dondurucu. Çok seviyorum kendisini. A+ enerji grubu.
0
SiyamkedisiZorro
(25.06.20)
Yazın ve kışın sevdiğimiz şeyleri depolamak için hem hesaplı hem kullanışlı.Böyle şeyleri seviyorsanız alın bence.Mesela dün mahallede bir vişne ağacı var topladık,yıkadık,ayıkladık,attık dolaba sos vs içinn sonrasında.
0
chemnil
(25.06.20)
(20)

duyuruda kaç tane hesabınız var?

Bruce
aktif olarak 1'den fazla hesapla burayı kullanan çok var, herkesin malumudur zaten. oranı merak ettim, o yüzden bir anket hazırladım siz stalker'lar troll'ler mağdur olmayın diye. hadi yine iyisiniz köftehorlar...http://www.strawpoll.me/20421791masum olanları anlıyorum, bir yerden sonra anonimlik gi
aktif olarak 1'den fazla hesapla burayı kullanan çok var, herkesin malumudur zaten. oranı merak ettim, o yüzden bir anket hazırladım siz stalker'lar troll'ler mağdur olmayın diye. hadi yine iyisiniz köftehorlar...
www.strawpoll.me

masum olanları anlıyorum, bir yerden sonra anonimlik gidiyor, bazı şeyleri soramıyorsun diye düşünüyor olmalılar, doğal olarak başka hesap alınıyor. kimilerinin de troll'lük için kullandığı hesaplar var. özellikle gönül işi sorularının bazıları aynı tornadan çıkmış gibi geliyor bana, siz ne düşünüyorsunuz?
0
Bruce
(24.06.20)
Sözlükte sorun yaşadığımda girebilmek için bi hesabım var ama soru cevap yok içinde sanırım hiç. Başka da stalk, troll vs hesabım yok
0
nundu
(24.06.20)
1 hesabım var. O da bu. Aynı nick, sözlük de vardı. Sözlük onu kapattı.

Neymiş reklam hesabı imiş. Hiç de öyle değildi saftirikler. Beğendiğim beğenmediğim markalar hakkında 3-5 yorumum vardı. Üstelik çoğu organik markalar hakkında. Faydalı olur diye düşünmüştüm ama gerçek bulunmamış. Yazık oldu. Neyse peşine düşmedim. Ki hesabın iyi anıları da yoktu. Hüzünlü bir aşk hikayesine malzeme idi : D ahaha.

Becerebilsem bu hesabımı kapatıp reset atacam kendime ama yapamıyorum. Geçen gün sinirlendirdim beni engellediler silecez demişlerdi, öyle sandım, oh iyi oldu dedim, zorunlu reset atarım, sonra bir baktım bir iki hafta sonra açılmış kendiliğinden. Bir de bu nicki bilip beni tanıyan kişiler var. Stalklayamasınlar beni. ahaha : D
0
mobydick
(24.06.20)
Benim mal gibi bi hesabım var. Daha da malligi direkt eksi hesabımı kullanmak :D Şeffaflık iyidir bence.

Ama bu replika soruların kimlerden çıktığı çok belli ya, hele uzun süredir takip edince insan hemen etiketi yapistiriveriyo.

Amaan kim nası rahat hissediyosa öyle takılsin.
0
superfluid
(24.06.20)
Ekşiden ulaşamazsam diye aynı isimle hesabım var. Bir de ikinci sözlük hesabımla var. 3 diyebiliriz sanırım.
0
sutlu nescafe
(24.06.20)
benim bir tane. sözlük için anlarım ama duyuru için neden birden fazla hesaba gerek duyuluyor anlamadım.
0
scudman1
(24.06.20)
kaç yıl önce bir tane yedek hesap almıştım belki anonim takılmak isterim ya da bir şey sormam gerekirse diye.
hiç kullanmadan birine ödünç verdim, saçma sapan işler oldu, kapandı hesap.

sonra yine bir tane yedek hesap aldım bir ara.
galiba 1-2 duyuru açtım onunla alakasız şeyler için.
sonra da unuttum gitti, hiç bakmıyorum bile.
0
blatta hiberna
(24.06.20)
Bir tane var, o da bu. Sözlük hesabım duyuru hesabima bağlı değil ama onu da kasten yapmadım aslında; yazarligim sonradan onaylandı, birleştirmeye üşendim. Öyle kaldı. Sözlük hesabımla duyuruya da girmiyorum zaten.

Onun dışında uçurulsa bile farkli hesapla tekrar tekrar gelenler, 20 tane farklı hesap alanlar var tabii.
0
fraise
(24.06.20)
1
0
baldur2
(24.06.20)
tek. genel olarak sosyal medya ile ilgili dusuncem (bkz: cok de sey yapmamak lazim)
birden fazla hesabi olanlari icin ise (bkz: insan hayret ediyor) diorum. eyyorlamam bu kadar.
0
cooperr
(24.06.20)
1 tane var, yeter.

zaten inlik cinlik peşinde olmayan insana fazlası da gerekmez.

son zamanlar bakıyorum üye alımı genelde açık, yine bakıyorum bir sürü trol türemiş.

formül basit: üye alımı = troll+kalitesiz duyuru ve cevaplar
0
hem şişko hem deli
(24.06.20)
Modlar biliyor zaten hangi hesabın hangi Nike ait olduğunu. Fazladan aldığım hesaplar vardı. Şifresini unuttum. Bir taneisni de modlar ucurmus sanırım
0
seyyar satıcı
(24.06.20)
@seyyar satıcı
Modlar farklı mail adresi ile alınmış hesapların aynı kişinin kullandığını biliyor mu? Çünkü aynı kişi olduğunu tahmin ettiğim birkaç kişi var bazen ispiyonlamak istiyorum bilmiyorlarsa diye.
0
you and me in paradise
(24.06.20)
Bir tek bu var.
0
pati
(24.06.20)
Bir tane hesabim var. On yıldan fazladır da kullaniyorum.
0
a perfect lie
(24.06.20)
Bir
0
chemnil
(24.06.20)
bu var. bir de sözlük hesabım var.
aslında bu hesabım, anonim kalmak üzere aldığım ve gönül işleri için kullandığım olandı. sonra sözlük hesabımı kullanmak istemez oldum nick'im biliniyor diye. arada bir login olup mesajları kontrol ediyorum. 2-3 ayda bir.

bir üçüncü hesabım daha var ama email'ini vs hatırlamıyrum ama lazım olsa hatırlarım. onla yalnızca bir kez bir soru sorup cevabımı alınca sildim. bir daha da login olmadım. lazım olursa kullanırım.
trollük için hiç kullanmadım.

edit: şuan 18 kişi buraya yazmış ve çoğunluğu tek hesabı olduğunu söylüyor. oy dağılımları ise 45'e 55 şeklinde. %45 1'den fazla hesabı olan kişiler. cevaplarda da 5-6 tane benim birden fazla var denmesini beklerdim :D
0
biseysorcaktim
(24.06.20)
@you and me paradise,

hukuksal sebeplerle IP adresleri ve kullandığın cihazla ilgili bazı kişisel veriler veritabı üzerinde saklanır. trollük için yeni hesap alan kişi özel bir önlem almadıysa ip ve cihaz bilgileri üzerinden hangi nick'lerin birbirinin kopyası olduğu anlaşılabilir.

ama birden fazla hesap sahibi kurallara aykırı değildi sanırım.
0
biseysorcaktim
(24.06.20)
benim bu hesabım var bir de ekşisözlükteki hesabım var, o 2 t ile bu tek :)
0
matilda
(24.06.20)
ekşi hesabım var ama onu burada kullanmayı tercih etmiyorum.
0
kestane gürgen palamut
(24.06.20)
@biseysorcaktim, sadece bu duyuruya cevap verenlerden bile 2 kişinin başka hesapla burada olduklarını biliyorum ben, buraya böyle yazdıklarına çok güvenme o yüzden :) anketi o yüzden açtım, birden fazla hesabını aktif kullanan yazmaz buraya çünkü chakallique...
0
🌸Bruce
(24.06.20)
(18)

Doğrusunu anlatmaya üşendiğiniz oluyor mu?

minik pattis
Bu aralar böyle bir hal içindeyim. İnternette veya gerçek hayatta bir insan yanlış olduğunu bildiğim bir konudan çok iddialı bir şekilde bahsediyorsa doğrusunu söylemeye üşeniyorum. Zaten o kadar gereksiz bir kesinlikle konuşuyor ki anlatsam da anlamayacak diye düşünüyorum. Az önce burada bir sorunu
Bu aralar böyle bir hal içindeyim. İnternette veya gerçek hayatta bir insan yanlış olduğunu bildiğim bir konudan çok iddialı bir şekilde bahsediyorsa doğrusunu söylemeye üşeniyorum. Zaten o kadar gereksiz bir kesinlikle konuşuyor ki anlatsam da anlamayacak diye düşünüyorum.

Az önce burada bir sorunun altına yazılan bir cevapta oldu yine bu. Cevabı yazan kişi o kadar emin yazmış ki... Belki doğrusunu yazsam soruyu sorana çok faydası olacaktı ama yapmadım ben de. Tartışmayla uğraşmak istemedim. Böyle zamanlarda ''e araştırsın o da'' diyerek kendimi avutmaya çalışıyorum. Bu ne kadar doğru, etik bir davranış sizce? Zaman zaman bunu yaşıyor musunuz?
0
minik pattis
(23.06.20)
oluyor bazen ama sizin bulunduğunuz durumda doğrusunu yazardım. sonuçta başka bir kişi bilgi istemiş. soruyu soran için yazardım.
0
fezagezgini
(23.06.20)
Cevabı yazan kişinin cevabına bakınca biri aksini söylese o kişinin üzerine saldıracağı belli oluyordu. Yoruldum artık bu tarz şeylerle uğraşmaktan. O yüzden yazmadım maalesef.
0
🌸minik pattis
(23.06.20)
evet geçen bi arkadaşımla konuşuyorduk, yanlış hatırladığı bir şeyi düzelttim fakat o da kendi söylediğinden emindi, böyle durumlarda illa haklı çıkmak gibi bir isteğim olmuyor, ben söyledim artık ne halin varsa gör bundan sonra diye düşünüp hayatıma devam ediyorum
0
freebird5406_2
(23.06.20)
Soylememek degil de, soyledikten sonraki saldiriya cevap vermemek, oyle bir durumda olgunsuzlugu kabul edip sessiz kalmak gerekiyor. ama insan bazen onu bile yapamayacak kadar yoruluyor
0
gunes123
(23.06.20)
Cok oluyor, ozellikle internet ortaminda.

Cevabi verenin kim oldugu, bilgi birikimi, konumu vb internet ustunde belli olmadigi icin cevabi verene saldirilar da oluyor, bu tarz seylerle ugrasmaktan biktigim icin yanlis cevabi gorsem bile dogrusunu cogu zaman yazmiyorum.
0
crown
(23.06.20)
evet oluyor, duyuruda çoğu zaman 2-3 satır cevap yazıyorum sonra amaaan diyip siliyorum.
iş hayatında da oluyor, iyi niyetle defalarca yardım ettiğim insanlar aynı şeyi sorunca yahut sevmediğim bir tip atıp tutuyorsa hiç oralı olmuyorum, bıyık altından gülüp geçiyorum.
0
birfincankahvedahaisteyenadam
(23.06.20)
çooook
0
nıç
(23.06.20)
Ben de boyleyim. Dusunuyorum soylemeyi ama sonra bosa yorgunluk diyorum, bi de karsi taraf iddialasir falan, ben de cabuk parlayan biriyim o yuzden hic girmiyorum o topa
Karsi tarafin ilimli, elestiriye acik biri oldugunu biliyorsam soyluyorum ama. Kotu bi sey degil sonucta ben de bana soylensin isterim dogrusunun
0
Kittie
(23.06.20)
Çok oluyor. Ama bazen de kendimi tutamıyorum.
0
pati
(23.06.20)
kişiye göre değişiyor. bazı kimselere uzun uzun konuşurum,anlatırım,alıntılarım vs. bazı kimselere ise evet canım derim. sadece profesyonel bir ortamdaysam seçme şansım olmadığını düşünüyorum. mesela bir iş toplantısında benim yapmaya çalıştığım işi bilmediği için yanlış yorumlayan kimselere anlamayacağını bildiğim halde kendi işime saygımdan açıklarım. en azından sağda solda konuşurken çok kendinden emin olmasın diye.
0
denef
(23.06.20)
Muhattabimin kim olduguna bagli. Deger verdigim biriyse uzun uzun tartisabilirim ama onemsemedigim kisilere 'yav he he'der konuyu kapatirim.
0
taurina
(24.06.20)
maalesef hayır. Bu tarz konularda takıntılıyım o yüzden çok önemsiz kişilere iki saat kendimi hırpalayarak bi şeyler anlatıyorum. Ya da bazen değer verdiğim birini kırıyorum bu tarz bir konuda emin olduğumu ve karşımdakinin yanlış olduğunu biliyorsam. Yani konu önemsiz de olsa hayır yanlış biliyorsun diyip kendi bildiğimi savunuyor, sonra mesela konu kapanınca telefondan internete girip kaynak gösteriyorum. Tabi karşımdaki hala orda mı kaldın vs vs diyip kızıyor haklı olarak sdhhdsd

Doğru bilgi konusunda baya takıntılıyım yani. xkcd.com şu karikatürdeki durumu 7/24 yaşıyorum internet ve gerçek hayatta..
0
nundu
(24.06.20)
İnternette üşeniyoru m
Gerçek hayatta üşenmmem
0
chemnil
(24.06.20)
çok fazla oluyor. sözlükten örnek verecek olursam, yazıp kenara kaydettiğim bir sürü entry var. kim uğraşacak deyip vazgeçtiğim.
0
tabudeviren
(24.06.20)
yas aldikca ogrenilen gerceklerden biri. aman bosver diyorsun. cunku bazen ne dinliyorlar, ne anlamaya calisiyorlar. bosa kurek cekmek gibi.
0
baldur2
(24.06.20)
Son bir yıldır sıkça oluyor. Eskiden saatlerce anlatmaya calisirdim, şimdi arkadaş ortamında doğrusunu söylüyorum, israrla kabul etmezse 'e peki madem' deyip geçiyorum. Hele sözlükte vs tartismak icin gelen mesajların büyük çoğunluğuna cevap bile vermiyorum. (Soru sorduklarinda filan hariç tabii).
0
fraise
(24.06.20)
Internet ortamında tartısma yasımı geçtim. Ondan çok sallamıyorum. Ama farkediyorum ki artık iş ortamında bile stratejik olarak gereksiz ise tabi deyip geçiyorum. ben nasıl öğrendiysem herkes öğrensin modundayım.
0
twelfth
(24.06.20)
35'e kadar teker teker ugrasirdim, 35'i devirdikten sonra pesini biraktim cok nadir olarak bariz hatali birsey gorursem birsey soylerim ama is sonunda sidik yarisina donuyor o da yoruyor adami. galiba yaslanmak boyle bisey.
0
cooperr
(24.06.20)
(5)

sohbetlerde aşırı sıkıldığınızda ne yapıyorsunuz?

durme
sevdiğim biri de olsa 1 dakikalık şeyi aşırı detay vererek 5 dakikada anlatan birine tahammül edemiyorum. tüm enerjim çekiliyor, adeta hasta oluyorum. çok samimi olduklarıma sadede gel diyebiliyorum ama bu kadar samimiyetimin olmadığı insanları kırmaktan çekindiğim için nasıl davranacağımı bilmiyoru
sevdiğim biri de olsa 1 dakikalık şeyi aşırı detay vererek 5 dakikada anlatan birine tahammül edemiyorum. tüm enerjim çekiliyor, adeta hasta oluyorum. çok samimi olduklarıma sadede gel diyebiliyorum ama bu kadar samimiyetimin olmadığı insanları kırmaktan çekindiğim için nasıl davranacağımı bilmiyorum. en iyi ihtimalle kusura bakma yorgunum vs diyip tüm sorumluluğu kendi üzerime alıyorum.

sizce karşıyı incitmeden ama kendimi de halsiz bırakmadan (sonra enerji toplamak için aşırı yeme bozukluklarına neden oluyor) nasıl davranabilirim? yani ne yapsam iki taraf da mutlu şekilde bu sohbetten ayrılırız?
0
durme
(19.06.20)
bende de aynı durum var senin gibi. kız/erkek fark etmiyor. anlatacağı hikaye 1 dakika sürmesi gerekirken uzattıkça uzatıyor ve acayip bunalıyorum.

ben genelde boş konuştuğunu anlayınca meraklıymış gibi sonuca varacak olan bir soru soruyorum bölüp. yani yönlendiriyorum. o da boş konuştuğu yeri kesmek zorunda kalıyor ve sadede geliyor.

anlatma şevkinin kırıldığını görürsem de yalandan bir soru daha soruyorum sanki ilgiliymiş gibi. sonra yorum vs yapıp işi tatlıya bağlıyorum :)
0
elektr10
(20.06.20)
uyumsuzluk anlamına geliyor benim için. iletişimi kesiyorum.
0
burntfirefighter
(20.06.20)
Açılın, o 1 dakikalık hikayeyi 5 dakikada anlatsn benim ahahah
Ya sanki o aradaki 4 dakikalık detayları vermezsem eksik kalacakmış gibi oluyor :D
Yalnız ben bu durumun, yani uzun ablatıp insanları sıktığımı çok önce fark ettim. Ya da birileri söyledi hatırlamıyorum. O yğzden bakıyorum karşı taraf sıkılmaya başlıyor sadede geliyorum. Bu arada arkadaşlarımın sıkılmasını istemem o yüzden nazikçe sadede gel demelerine de alınmam. Siz de deneyin derim, konuyla ve anlattıklarıyla hala ilgili olduğunuzu belirtip, ama canım biraz çok uzun anlatıyorsun :/, diyin. İyi arkadaşsanız alınmaz zaten bence. Dinlememezlik yapmayın ama o daha kötü. Birinin sadede gel demesini başka şeylerle ilgilenmeye başlamasına tercih ederim.
0
senolll
(20.06.20)
Konuyla alakalı bir cevabim yok ama aynı sorunu yaşayan biri olarak yazayım dedim. Abi insanlar ne kadar çok konuşuyorlar böyle. "X geldi y'ye dedi ki bundan sonra konusmayalim" cumlesini x'in tüm eğitim hayatını içine alarak anlatan insan var ya. Gerçekten çok yorucu. sabir dilerim.

Çözüm olarak özet geç diyorum ben. Karşıdaki kişi iyi anındaysa gülüyor ve tamam diyor. Ama anlattığı destansı olay onun için kötü bir zamansa "aman be sana da bir şey anlatilmiyor" tepkisi alıyorum.
0
dre mithatoğlu
(20.06.20)
senin gibiyim. çok konuşan ve boş konuşan insana sinir olurum, üstüne bir de yavaş konuşuyorsa valla çıldırıyorum, daralıyorum. ne anlatmak istediğini anlayıp araya girip cevap veriyorum veya konuyu değiştiriyorum ama genelde işe yaramıyor. içlerinde kalıyor herhalde, anlattıkları şeyi bitirene kadar anlatmaya devam ediyorlar. başka da çözümüm yok. yani içimden geçen "kısa kes, eee?" demek (hatta yavaş konuşuyorsa ağzına vurmak) ama karşımdaki kırılmasın diye demiyorum.
0
pati
(20.06.20)
(14)

Gariban arabasina binmek

goklerdengelenkarar
Arkadaslar, kendimi bildim bileli hep yuksek model ya da sifie km cok guzel arabalarim oldu. Cesitli maddi sebeplerden dolayi küçülmeye gittim. Arabami falan sattim. Bir suredir arabasizdim. O kadar alismisim ki arabam olma fikrine, adeta psikolojimi derinden etkiliyordu. Nihayetinde alacak karşılığ
Arkadaslar, kendimi bildim bileli hep yuksek model ya da sifie km cok guzel arabalarim oldu. Cesitli maddi sebeplerden dolayi küçülmeye gittim. Arabami falan sattim. Bir suredir arabasizdim. O kadar alismisim ki arabam olma fikrine, adeta psikolojimi derinden etkiliyordu.

Nihayetinde alacak karşılığı elime cok temiz, gicir gicir boyanmis, boyle bakınca yikik dökük gorunmeyen skoda favorut geçti.

Araba sorunsuz. Her turlu isimi goruyor. Benim icin gayet guzel bir durum. Ancak eski model arabaya binmeye hic aliskin degilim. Zannediyorum ki herkes bana bakip kucumsuyor falan. Halbuki hic hoş bir dusunce degil bu benimkisi. Aliskanliklardan dolayi boyle saniyorum. Arabayi satmayi bile düşündüm hemen ama su virüs surecinde toplu ulasima mecbur birakmamasi bile lutuf.

Alacak karsiligi motor alacaktin, cesaret edemeyince bunu aldim dört teker olsun diye.

Sorum ise sudur ki, sizde favoritin intibaı nasil? Trafikte vs gorunce ne dusunuyorsunuz?
0
goklerdengelenkarar
(19.06.20)
Araban ya da maddi durumun kimliğinin ve imajının bu kadar önemli bir parçası olmamalı. Ben cayır cayır binerdim sağlam olduğu sürece. İnsanların beni fakir görmesi beni rahatsız etmiyor.
0
roket adam
(19.06.20)
Arabayı makas atarak, sinyalsiz trafik canavarı gibi kullanmıyorsanız sorun yok bence. Marka/ model ne olursa olsun ben genelde insanların trafikteki seyir hallerini yargılıyorum. :) ileride daha iyisini alırsınız, bu kadar endişe etmeye gerek yok. Rahat olun biraz.
0
kucukne
(19.06.20)
bahsettiğin araba trafikte dikkat çekmeyen bi araba. intiba falan bırakmıyor yani. görünce şaşırdığım bi araba değil.
0
sttc
(19.06.20)
oha pis fakire bak, insan şuna bineceğine gururuyla yürür, metrobüse dolmuşa biner, hiç utanma kalmamış diye düşünmüyorum tabi. bu arada arabadan anlamıyorum, dediğin arabayı bilmiyorum bile. kendim kırmızı ve boyalı parçaları arasında acayip renk farkı olan 2005 corsa'ya gururla biniyorum.

not: umarım billur geçmek için soruyorsundur.
0
pati
(19.06.20)
bu konu sizin başka psikolojik sorunlarınızın yansıması olabilir. profesyonel bir destekle üzerine düşmenizi öneririm. soruya gelecek olursam trafikte rastlarsam olumlu ya da olumsuz bir şey düşünmüyorum.
0
lapregunta
(19.06.20)
abi ben seni anlıyorum, allah kimseyi gördüğünden geri bırakmasın. çok lüks takılıp da o tarz arabalara binmek gerçekten bir nebze tuhaf hissettirir ama ben trafikte görünce kesinlikle hiçbir şey hissetmiyorum. ne hissedebilirim ki? hayat bu. kimse kimseyi takmıyor yani. aynı zamanda über lüks (1-2 milyon tl üzeri ) araçlar harici kimseye de oha arabaya bak demiyorum. salla yani, sen mutluysan sorun yok. hayatının bir dönemi de böyle gitsin, işler düzelince toparlarsın.
0
garavel
(19.06.20)
Düşük model arabaya binen kişi it kopuk serseri değilse olumlu izlenim bırakır bende. İşini görmek için kullandığını, gösteriş veya konfor meraklısı olmadığını düşünürüm.
0
curukturpkokusu
(19.06.20)
skoda favorit çok kral arabadır.
babamın ve ailemizin ilk arabası.
benim de ilk kullandığım araba. eski model kırmızı bir araçtı.
hiç sorun çıkarmadı. kim bilir biz kaçıncı sahibiydik. lpg'si vardı. benzinden gaza geçerdik. ilk günlerde hafif bir bayırı çıkarken araba bayılmıştı. sonraları şoförlük yeteneklerinin artmasıyla o bayırın aslında bayır olmadığını farkettik.

kullanmak çok kolay değildi o aracı. bir de lpg'li olunca trafikte dur kalk yaparken stop edebiliyordu. böyle stresli günlerimiz de oldu.

işte trafikte düşük model bir araba, özellikle skoda favorit görünce aklıma bu geliyor. eski modelleri küçümsediğim yok ama özellikle istanbul trafiğinde dikkatimi çekiyor "kullanmak kim bilir ne kadar zordur, insanın ayağı ağrır debriyajla uğraşırken" diyorum. çünkü benim öyle oluyordu. onun dışında bir şey düşünmüyorum.

bende özel bir anısı olduğu için skoda favorit kullananları ayrı bir yere koyuyorum. küçümsemek şöyle dursun, aksine, gıpta ediyorum.

bu arada bende özel bir yer edinmeden önce de favorit'i beğenirdim ben.
0
biseysorcaktim
(19.06.20)
Bence bin başkan. Çevrendeki asıl dostlarının kim olduğunu anlarsın.

Geçmişte Toros'a bindim.
0
komando kani var bende
(19.06.20)
Trafikte görünce hiçbir şey düşünmüyorum. Genel olarak markalara anlam ve değer yüklemem zaten.
Şu anda koşullar bunu gerektiriyorsa kabullenmek gerekiyor.
Hiç kimsenin de bunu düşünüp o gözle baktığını sanmıyorum. Benim yaşadığım bölgeden olsa gerek, trafikteki araçların çoğu böyle. Zaten ekonomik durum ortadayken kimsenin bunu yadırgayacak hali de yok.
0
pro9it9is9
(20.06.20)
İş, aşk anlaminda etkilemen gereken kimseler varsa bilemem ama tanimadigin insanlar ne dusunur diye arabasiz kalinmaz.
0
pofudukayi
(20.06.20)
Çok acayip düşünüyorsunuz, çevremde ağa diye bahsedilen, evinde hizmetçisi olan zenginliği konuşulan adam da var arabası eski model. Değiştir denildiğinde arabaya anlam yüklemediğini söylüyor. Yine aynı şekilde patronum yıllarca eski araba kullandı para babasıdır. Benim çevremdeki zenginler arabayı önemsemediğinden herhalde ben de önemsemiyorum bunu. Yine çevremde lüks arabaya binip kredi borçları asla bitmeyen zengin görünümlü normaller de var. Ama ben bu çelişkileri göre göre markaya hiç anlam yüklemez oldum. Birileri ne düşünecek diye araba alınmaz. Arabanızı görsem de farklı bir şey hissetmem ( trafik magandası olmadığınız sürece)
0
kestane gürgen palamut
(20.06.20)
Ben buradakiler gibi bir yorum yapamayacağım malesef. Benim de çok fazla bi param yok. Bu arabayı almaktansa arabasiz olarak gezmeyi tercih ederim. Ki geziyorum da, arabasiz olmak niye bu kadar koydu ki sana? Günde bedavadan spor yaptırıyor arabasiz olmak ve asiri ekonomik tabii. Bu araba yaşlı arabası ve güven vermiyor.

Araba da güneş gözlüğü gibidir. Yokluğu kötü bir alternatifine sahip olmaktan daha iyidir bence.
0
sonsuz
(20.06.20)
Fakirsen ve araba almak istiyorsan fakir arabası alırsın. Bunda gocunacak bir şey yok. Birileri arabana bakıp sana değer verir, birileri bunu umursamaz. Ama ben olsam Favorit'e bineceğime arabasızlığı tercih ederim.
0
alfred
(20.06.20)
(7)

Duvardaki boyanın renginden nasıl alırım?

goodman
Yeni bir yere taşındım, duvarda dolap arkasına geliyor diye boyanmamış bir yer var o kısmı boyayacağım. Rengi nasıl tutturabilirim? Duvarın fotoğrafını çekip photoshopta renk kodunu tespit etsem o şekilde olur mu?
Yeni bir yere taşındım, duvarda dolap arkasına geliyor diye boyanmamış bir yer var o kısmı boyayacağım. Rengi nasıl tutturabilirim? Duvarın fotoğrafını çekip photoshopta renk kodunu tespit etsem o şekilde olur mu?
0
goodman
(17.06.20)
O duvarı komple boya. Fotoğrafını çektiğinde ışık nedeniyle çok alakasız bir renk olarak görünebilir. bir de dijital renk kodu ile duvardaki renk birbirini tutmaz büyük ihtimalle. tüm duvarı boyayacak kadar boya al. İstersen önce o kısmı boya, olmazsa tümünü boyarsın.
0
himmet dayi
(17.06.20)
@himmet +1
Boyacıyım. Dediğin şekilde olmaz. Renk tutmaz yama gibi olur çok çirkin olur. Komple boya. Arabada bile boyalı parçalar arasında renk farkı oluyor.
0
pati
(17.06.20)
Boyacidan rica et renk kartelasi ödünç versin evde bak.
Yukaridakiker +1 fotografla olmaz ve mümkünse elbette komple boyanmalı
0
kisa
(17.06.20)
Tutturmanızın imkanı yok. Bir duvarı boyadıktan sonra, aynı boya ile 6 ay sonra tekrar boya yine renk farkı olacaktır. kirlilik, güneş, sigara, yağ vs nedeniyle.
0
janavarorion
(17.06.20)
boyacılar renk tutturmak için numune götürdüğünde boyayı hazırlayıp eskisinin üstüne sürüyorlar, tutturana kadar bir kaç deneme yapıyorlar. Fotoğraftan anca yakın bir renk yakalarlar.

Tek şansın eski evin için hazırlanan boyanın barkodunu bir şekilde bulmak (boyayı aldığın yerden istemek) veya numune götürmek (Duvardan kalkan boya vs)
0
kimlanbu
(17.06.20)
Renkler de Gözün algıladığı, kameranın algıladığı ve fotoğraf işleme yazılımının algıladığı renk tonları hep farklı olacaktır.
Hazır boyayacaksan odanın genel renginden daha farklı bir renge boyamayı da düşünebilirsin duvarı.
0
Erva
(17.06.20)
Tek duvarı farklı boyama modasına uy.

Var olan rengin aynısı ama daha koyu tonundan al, sadece o duvarı, ama sadece dolabın arkasını değil, duvarın tamamını koyu renkle boya.

Dolap var diye arkasını bırakıp etrafını boyayan ustaya da kafam girsin.
0
kibritsuyu
(17.06.20)
(9)

Sevgilinizi ailenizle nasıl tanıştırdınız?

love my way
25 yaşındayım, kadınım. Sevgilim 26 yaşında, erkek. Bu yüzden mümkünse kadınlar cevaplarsa sevinirim aile içinde kız çocuğunuz anne babayla ilişkisi farklı olduğu için ama erkeklerden de tavsiyelere/görüşlere açığım.Durumum şöyle, çok utangaç ve içe kapanık bir insanım çocukluğumdan beri. Ailemle ro
25 yaşındayım, kadınım. Sevgilim 26 yaşında, erkek. Bu yüzden mümkünse kadınlar cevaplarsa sevinirim aile içinde kız çocuğunuz anne babayla ilişkisi farklı olduğu için ama erkeklerden de tavsiyelere/görüşlere açığım.
Durumum şöyle, çok utangaç ve içe kapanık bir insanım çocukluğumdan beri. Ailemle romantik ilişkilerimi değil arkadaşlarımla ilişkilerimi bile konuşmam öyle söyleyeyim. Hiçbir sevgilimi de tanıştırmadım şimdiye kadar, ki onlar da muhtemelen öyle gereksiz yüz göz olmak istemezlerdi her sevgilimle. Ama şimdi durum değişti çünkü seneye yazın evlenmeye karar verdik sevgilimle. Annem birkaç ay önce tanıştı, ki o buluşma da kendi adıma çok gergin ama genel olarak güzel geçmişti. İlk onaydan geçti yani. Şimdi hem babamla da tanışmasının zamanının geldiğini, hem de artık evlenmeyi düşündüğümüzü nasıl söyleyeyim nasıl açayım? Her türlü öneri ve deneyiminizi bekliyorum, isteyen özelden de yazabilir. Panik atak geçiriyorum lütfen yanıtsız bırakmayın asdghasda.
0
love my way
(16.06.20)
merhaba,
ben bu işlerden çok anlamam ama sanki önce tanıştırıp peşinden biraz zaman geçince evlenmeyi düşündüğünüzü söyleseniz daha iyi olur gibi geldi.
0
reavelyn
(16.06.20)
babanla da annen konuşsun bir zahmet.

bu arada ben özel olarak tanışmadım da tanıştırılmadım da. eşim ailesi ile birlikte bize geldi. öyle tanıştık cümbür cemaat. öyle tek tek tanışmak vs daha saçma bence.
0
elorelia
(16.06.20)
Ben sadece bir erkek arkadaşımı ailemle tanıştırdım. Ailem öncesinde biliyordu ilişkimizi. Bir akşam yemeğe gelsin mi diye sordum tamam dediler. Yemek yendi, muhabbet edildi, bitti. Aynısını kız kardeşim de yaptı geçen. Gergin bir ortam olmadı hiç. Gerçi evlilik düşünüyorsanız belki ailen daha ince eleyip sık dokuyabilir, bilemedim.
0
ruhen hastayim ben
(16.06.20)
Biz çok rahatız sanırım ya. Son iki sevgilimi de annemle lap diye tanıştırdım. Annemle araları benden iyi oldu. İşler ciddiye binse idi babamı arayıp baba benim bir erkek arkadaşım var ciddi düşünebileceğim biri, senle tanıştırmak istiyorum, öncesinde onayını almak istiyorum derdim. Tabiki eksteem bir durum olmadığı sürece onay verecek de fikirlerine değer veriyormuş manasında. Bu arada sevgilinin anne ile dedikodusunu yapmak efsane güzel birşey. Bu arada hepsi annemi benden daha iyi buluyor daha güzel daha neşeli daha konuşkan daha vs vs..
0
mobydick
(16.06.20)
Erkek kardeşimin de kız arkadaşı gelip 4 gün biz de kalmıştı, böylece tanıştık kaynaştık. Babam yoktu tabi o esnada. Bır de kot beyaz kısacık şort giymişti her yere onla gitmiştik. Akıllı kız vesselam. Beni istediğim gibi kabul edin dedi sessizce. Gerçi biz de öyleyiz de yine de başka bir aile olsa takılabilirdi. Ama biz dedikodusunu bile yapmadık bu durumun. Sadece hep içimden düşünmüşümdür bu durumu, buraya yazmak kısmetmiş. Şimdi giymez öyle mesela. Öyle yani. Çok kasmayın ya hepimiz insanız nihayetinde..
0
mobydick
(16.06.20)
Herşey mükemmel olur adamdan olmaz, hiçbirşey istediğiniz gibi olmaz ama adamla olur. Garip işler bunlar.

Bu arada 29 K
0
mobydick
(16.06.20)
evden ayrıldığımdan beri annemle tanıştırma konusunda oldukça gebeşim, önüme geleni laps diye getirip tanıştırdım. ama hepsini arkadaşım sıfatıyla tanıştırdım, annem saf olmadığı için anlıyordu tabi "arkadaş"ı. sadece son sevgilimi sevgilim sıfatıyla tanıştırdım. ama annem onu daha tanımadan o kadar sevmedi ki uzun süre tanışmayı reddetti. (eski) sevgili de ısrar ediyordu annemle tanışmak için. farklı şehirlerde olduğumuz için idare edebildim, sonunda 1.senemizde annem ve ananemle tanıştırdım (baba yok). annemlerin yaşadığı şehre gitmiştik birlikte, ananemin evine geldi öğlen yemeğe. annem hoşlanmadığını belli etti (en azından ben anladım), eski sevgililerimden fln bahsetti. ananem iki dk yalnız kaldıklarında klasik anane soruları sordu. (eski) sevgili çok rahattı, hiç gerilmedi, rahatlığını, kibarlığını korudu. evet anneme rağmen. annem hiçbir zaman sevmedi onu, hala da sevmez. ananem çok severdi ama. neyse umarım seninki de rahattır, rahat olun rahat olmanız önemli. sen de gerilme. çok gerilirsen öncesinde iki kadeh bişey iç bak ciddiyim.
0
pati
(16.06.20)
Çok teşekkürler öncelikle hepinize. Benim en büyük sorunum kendi çekingenliğim ve böyle konularda ailemle nasıl iletişim kuracağımı bilememem. Yoksa ailem geri kafalı insanlar değiller, elbette kızacaklarından falan korkmuyorum ama bir sene öncesine kadar evlilik düşünmeyen insandım, bir anda böyle nasıl davranacağımı bilemedim her şey çok garip geliyor aghsdas. Sanırım en rahatı anneme söylemek olacak elorelia'nın dediği gibi, o konuşsun babamla. Artık nasıl çocuk, ciddi mi düşünüyorsunuz falan gibi yüzleşirlerse de iman gücüyle tek seferde yanıtlar öyle bayılırım utançtan asghasda. Allahtan erkek arkadaşım çok mülayim bir insan, yemekte o idare eder durumu. Bir-iki kadeh bir şey içip rahatlama önerisini de değerlendireceğim pati asgdasdd.
0
🌸love my way
(16.06.20)
Bence işler iyice ciddiye binmeden tanıştırma. Kafanızdaki plan mesela “kasımda istemeye gelsinler” ise, eylülde tanıştır. Bu süreçte de annen hafiften hafiften çıtlatsın babana. Tanışmadır istemedir nişandır bu tarz işleri ne kadar kısa zaman içerisinde halledebilirseniz, işler o kadar problemsiz yürür. Tecrübeyle sabit.
0
physcos physcos
(17.06.20)
(12)

kıskançlıktan nasıl kurtulunur?

ala09
merhaba, erkek tarafıyım. kendimi dizginlemeye çalışsam bile yapamadığım, aklımda kurmadan duramadığım bir kıskançlığım var. böyle olmak istemiyorum. karşı tarafa yarattığım psikolojik boyutu bir yana kendimi baskılamaktan dolayı hasta olacağım neredeyse. kriz gelince kendime yaptığım ısrarlı telkin
merhaba, erkek tarafıyım. kendimi dizginlemeye çalışsam bile yapamadığım, aklımda kurmadan duramadığım bir kıskançlığım var. böyle olmak istemiyorum. karşı tarafa yarattığım psikolojik boyutu bir yana kendimi baskılamaktan dolayı hasta olacağım neredeyse. kriz gelince kendime yaptığım ısrarlı telkinler de yetmiyor.
ne yapmalı? var mıdır hal çaresi? böyle olmak istemiyorum.
0
ala09
(15.06.20)
neden kıskandığınızı açıklar mısınız?
0
sonsuz
(15.06.20)
@sonsuz, genel anlamda bir tavsiye var mıdır diye yazdım aslında. fazla sahiplenmek aslında. modern çağa uygun olmayan şeyleri kıskanıyorum. yani mesela kız kıza tatile gitme meselesi gibi.
0
🌸ala09
(15.06.20)
Yanlış bişi yapacaksa, kıskansan da yapar kıskanmasan da. O yüzden kendini bu şekilde avutursan güzel olur. Kıskanmazsan ve yapmazsa ne güzel. Kıskanırsan ve yaparsa, iyice paranoyak olursun gelecekte..
0
margarita
(15.06.20)
sevgiline güvenerek, güvenmediğin kişiyle sevgili olmayarak.

edit: evet öncelikle kendine güvenmek şart (teşekkürler @coder, bunu atlamışım)
0
pati
(15.06.20)
yaşantını değiştirmen gerek. kıskançlık sevmekle alakalı değil egoyla alakalı biraz. bakış açının değişmesi için farklı şeyler yaşaman lazım.
0
bohr atom modeli
(15.06.20)
eyvallah. emek verip cevap yazıyorsunuz teşekkür ederim ama klişe cevaplar dışında bir şey almadım. "kişi nasıl eğitilir? genlerden veya çevresel etkenlerden gelen düşünceler nasıl sökülüp atılabilir?" gibi derin bir soru sormuştum aslında.
0
🌸ala09
(15.06.20)
@pati +1

kıskançlıktan kurtulmak için hem kendine hem de birlikte olduğun kişiye güvenmeyi öğrenebilirsin. önce kendine, sonra karşındakine.
0
coder6006
(15.06.20)
kendinde neyi eksik görüyorsun? neden kıskanıyorsun? bunları düşün.
0
anais
(15.06.20)
sihirli bir cümle bekliyorsunuz ama bu duygunun ne kadar saçma olduğunu düşündükçe, pratikte bir faydası olmadığını gördükçe zaman içinde yontulmayla olur bu iş. bu arada genlerden de kıskançlık gelmez, şeker kalp kellik falan gelir. her şey sizin gelişmeye müsait düşünce yapınıza bağlı aslında.

ben şöyle bakıyorum olaya: benden daha iyisini bulabiliyorsa gitsin. ego, göt kalkıklığı vs sebebiyle söylemiyorum bunu. benim için en iyi sevgili, benim kendisi için en iyisi olduğumu düşünen sevgilidir. karşılıklı olarak böyle bir düşünce yoksa olmasın zaten, olmaz da.

bu arada insan denen şeye güvenilmez arkadaşlar, o çözüm değil.
0
bruges
(15.06.20)
bende de var durum,kız tarafıyımm
hani yaş aldıkça olgunlaşırım düzelirimm diyorsun asla değişmiyor.
Şundan eminim kesinlkle şununla ilgili,kendini eksik görme ve getirdiği özgüvensizlik.
0
chemnil
(16.06.20)
Ben kadın tarafıyım ve ben de çok kıskanırım, ama belli etmem. İçime içime atarım. Büyük ihtimalle ailelelerden kalan sorunlardır benim sebebim. Babam annemi aldatmıştı, annem bunu öğrenmeden önce de çok takıktı babamın hareketlerine. Nihayetinde ben de arkadaşlığımızın ve evliliğimin ilk yıllarında dışarıda gördüğüm her dişi sinekle eşimin etkileşimini bir tehlike işareti olarak gördüm. Sonra bundan vaz geçtim. Sebep? Çünkü gördüm ki o tehlike işaretleri hep dışarıdan geliyor, eşim bunlara sebep olmuyor. Sonra (tabii ki) kendime yapılmasını istemediğim şeyleri başkalarına yapmamam gerekiyor. Ben iş arkadaşlarımla akşam yemeğe çıkıyorum kızlı-erkekli, kız arkadaşlarımla buluşuyorum, o zaman onun yapması da sorun olmamalı. Öte yandan belki de benim bu durumun daha kolay üstesinden gelmemin sebebi eşimin de benim de zaten çok uzun yıllardır tanışıyor olmamız, ortak arkadaşlarımızın olması ve birbirimiz olmadan tatile gitmek gibi ayrı gayrı planlar yapmamamız. Ayrı tatili ben anlamıyorum arkadaşım. Vaktimiz zaten kıymetli, onu başkasıyla harcamam - Şair burada hanımefendi çizgisinden kayar :)
0
SiyamkedisiZorro
(16.06.20)
bu kıskançlık duygusuna neden olan çekirdek inançlarınızı bulmaya çalışın. sonra kendinize sorun, bu düşünceler iç sesim mi yoksa dış sesler mi diye. büyük ihtimalle büyük oranda dış ses çıkacaktır. bir erkek olarak böyle olması gerektiğine inanmış, inandırılmış durumdasınız büyük ihtimalle. bu kodlamalar çocukluktan itibaren ince ince işleniyor bilinçaltımıza. kendinizle konuşacaksınız, bulduğunuz sonuçların üstünde çalışacaksınız. baktınız o dış sesleri kapatmayı başarabiliyorsunuz, o zaman bu kız arkadaşınızla yola devam. yok ben de kendi içimde böyle olması gerektiğini düşünüyorum, dönüştürecek hiç bir düşüncem yok dediniz, hah işte o zaman hayata size benzer bir pencereden bakan, kız kıza tatil falan düşünmeyen biriyle olacaksınız. yoksa hem kız kıza tatil planı yapan mentalitede biriyle olup hem bu kıskançlığın nedeni olan düşünceleri dayatmak zorbalıktan ve mantıksızlıktan başka bir şey değil. kendinize de yazık, o kıza da.
0
Phoebe
(16.06.20)
(11)

İnsanlar neden çok ön yargılı?

senolll
Biri veya olaylar hakkında inanılan düşünceler, aksi bile olsa çoğu kişi tarafından benimseniyor. Irkçılık gibi değil mi bu? Zenciyse kesin suçludur gibi.Şöyleyse böyledir, kesin şunu yapar. Daha önce onlarca kişinin aynı şeyi yapmış olması bir başkasının da aynı şeyi yapacağı anlamına gelmez ki. Bi
Biri veya olaylar hakkında inanılan düşünceler, aksi bile olsa çoğu kişi tarafından benimseniyor. Irkçılık gibi değil mi bu? Zenciyse kesin suçludur gibi.
Şöyleyse böyledir, kesin şunu yapar. Daha önce onlarca kişinin aynı şeyi yapmış olması bir başkasının da aynı şeyi yapacağı anlamına gelmez ki. Bir de bu ön yargıları kırmak epey zor bence. Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?

Teşekkürler
0
senolll
(15.06.20)
açılın önyargılı geldi. önyargılı olma seviyeme örnek: "bu yenmez" önyargım olduğu için brokoli yemiyordum birkaç sene öncesine kadar. son birkaç senedir önyargılarımı kırmak için çaba gösteriyorum. ciddi ciddi kendime hedef koydum (sırf yemek konusunda değil tabi). neyse sonuç olarak sana katılıyorum. önyargılı olmak yanlıştır. önyargılarınızı kırın.
0
pati
(15.06.20)
tamamen fakirlikten geliyor. bu ülkedeki sorunların yüzde 80'i ekonomik mutsuzluk nedeniyle oluyor.
0
ayseee
(15.06.20)
Hayattaki tercihlerimizin ve bize dayatılan düşüncelerin yıllar içinde oluşturduğu sertleşmiş bir kayaya benzetiyorum ben önyargıları. O yüzden onları kırmak zor bence de. Ben de bazı konularda önyargılı olduğumu düşünürüm ve kendime kızarım. Çünkü önyargılı olmak gerçeklerin üzerini örtüyor çoğu zaman.
0
kostüm çok güzel prenses misiniz
(15.06.20)
@üğpoıuy tümevarıma katılmıyorum. yüzlerce örnek var beklenenden, inanılandan farklı sonuçlar veren. Ancak insanlara o imkan verilmezse nereden bilenecek ki? önyargılı olmak, yargısız infaz yapmak, bu kötüdür demek bence aşılması gereken şeyler.
0
🌸senolll
(15.06.20)
bunu insana yine insanin kendisi ogretti. okul, toplum, aile, sosyal ortam insani onyargili yetistirdi. cunku bunlar (okul, toplum, aile, sosyal ortam) da onyargili. kendinde olani, cocuklarina aktardilar. cunku bu onyargilara sahip olunca daha guvenli bir hayat yasadiklarini dusunuyorlar. ancak, ortada kocaman bir catisma yarattiklarinin farkinda degiller.

onyargi nedir? bir kisi ve topluluk veya sey hakkinda, beyinde beslenip islenmis imgenin/portrenin varolmasidir. her ne zaman kafanizdaki bu portreyi yikarsaniz, o zaman onyargisiz bir sekilde yasama devam edebilirsiniz.
0
Leonardo~Da~Vinci
(15.06.20)
her şey ön yargı olmayabilir.
ön yargıyla deneyimi karıştırmamak lazım bence.

bazı insan var, kapasitesi belli, hem genetik hem çevresel faktörler nedeniyle bir seviyede kalıyor ve belirli ön yargılar oluşturuyor.
ırkçılık, kapalılık, hayata karşı kronik umutsuz olarak kendini koruma mekanizması geliştirme, vizyonsuzluk vb. bunlara örnek teşkil edebilir.

ama bir de deneyim var.
bunlar da bazı konularda insana gerçekten zamandan tasarruf etmekte yardımcı oluyor.
perşembenin gelişi çarşambadan belli oluyor gerçekten.
bu söylediğim tabii daha çok kişisel meselelerde geçerli ama bunların toplumsal yansımaları da var.
ama işte karıştırmamak lazım.

karıştırmamanın da en iyi yollarından biri şu bence...
genelde ön yargılar mantıksız ve daha faza insanın benimsediği şeyler oluyor.
ama deneyim genelde bu ön yargılara ters düştüğü için aradan ayırt etmek kolaylaşabiliyor.

ama biz bence toplum olarak deneyimle ön yargıyı ayıramadığımız bir noktadayız.
olayları iyi analiz edemiyoruz, muhakememiz çok zayıf.
biri iki örnek veriyor, verdiği iki örneğin birbiriyle alakası yok.
detayları iyi inceleyemiyoruz.
dolayısıyla deneyime önem vermeyen, sürekli ön yargılarla hareket eden bir toplum halini alıyoruz.

zaten eğitimin toplumdaki önemi de buradan geliyor bence.
çünkü eğitim vizyonu ve muhakeme kapasitesini arttıran bir şey.
muhakeme olmazsa, deneyim anlaşılmaz.
hem başkasının deneyimini inceleyip zaman kazanamazsın, hem de kendi deneyimlerinden ders alamazsın.

en kötü yanı da, bir konuda deneyime dayalı yorum yaptığın zaman ön yargılı kabul edilmek ya da söylemek istediğinin anlaşılmaması.
ve bu anlaşılmama halinin de aslında ön yargıyla ilgili olması.
yani "böyle diyorsan ön yargılısın" demek de bir ön yargı ve gelişmeyi durduran bir şey.
elmalarla armutlar çok karıştı artık.
0
blatta hiberna
(15.06.20)
önyargılı olmayayım da gaspa ve tecavüze uğrayıp öldürüleyim. önyargılı olmak her zaman kötü bir şey değildir, yaşayarak bu yargıları ediniyoruz.
0
anais
(15.06.20)
Yani insanlarda belli profiller belli davranışları uygulamaya meyilli oluyor. Mesela istisnalar hariç bazı siyasi partileri destekleyenleri çok net anlayabiliyorum. İçine kapanık yaşayan toplumlar birbirinin kopyası olan insanlar yaratıyor. Mesela siyahilerin yaşadığı bir mahallede doğan birini ilk fırsatta kendilerine uygulanan ırkçılık davranışlarını anlatıyorlar. Yada bizim burada meşhur bir mahalle var. Şimdi orada doğan bir bebe ya müthiş Zeki ve şanslı olup kendini kurtaracak yada babasına benzeyip suça bulaşacak genelde 2. Si oluyor.

Bireysel Önyargı o kadar kötü değil bence ama bir devlet kurumuna işe alımda aynı şartlardaki insanlardan siyahi olanları elersen yada ikametgah adresine bakıp üstte anlattığım mahalleden olduğunu anlayıp onu elersen o zaman önyargı kötüye kullanılmış oluyor.
0
infernalcadre
(15.06.20)
önyargı hayat kurtarır, önemli olan bunu gizleyebilmek. sırf laf olsun diye önyargıya sahip olmak denyoluktan başka bir şey değil orası ayrı.
0
bohr atom modeli
(15.06.20)
Önyargılı olmak daha kolay çünkü. Araştırmaya, detaylı düşünmeye, analiz etmeye gerek kalmıyor. Bir de düşünme şeklimiz sınıflandırmaya meyilli. Evrimsel açıdan şu bitki iyi, bu hayvan tehlikeli şeklinde kodlamaya alışmışız.
0
the coon
(15.06.20)
Sanırım bu önyargıdan kurtulmak için önyargılı davrandığın her konunun tam tersi çıkması lazım ki,vay be diyebilesin,ama genelde aynısı cıkıyor ilginç
0
chemnil
(15.06.20)
(15)

kendinizi "açlıkla terbiye etmek" size bir haz veriyor mu?

Bruce
if yapıyorum 2,5 senedir ama ara ara bozuluyor bu, özellikle cheat günlerden sonraki gün düzene sokma aşamasında " açlıkla boğuşuyor " oluyorum bazen.bazen fark ediyorum ki cidden açım, hani açlıktan mide bulanır ya, o seviye. yeme saatime de çok var. sonra bir kahve yapıp acı acı içiyorum, midem bi
if yapıyorum 2,5 senedir ama ara ara bozuluyor bu, özellikle cheat günlerden sonraki gün düzene sokma aşamasında " açlıkla boğuşuyor " oluyorum bazen.

bazen fark ediyorum ki cidden açım, hani açlıktan mide bulanır ya, o seviye. yeme saatime de çok var. sonra bir kahve yapıp acı acı içiyorum, midem bi tuhaf oluyor. resmen bağırıyor " yav ben sana kahve mi dedim, KARBONHİDRAT VER BANA KALORİ VER " diye; sızlıyor. böyle dedikçe basıyorum acı kahveyi, " nihahaha " diye gülüyorum gözlerinin içine baka baka...
bu da bana tuhaf bir haz veriyor. bilinç üstünde bunu " afferim oğlum bak ne güzel disiplini bozmuyorsun " hissi var ama acaba alttan alta mazoşistlik de barındırıyor gibi. öyle mi?

benim yeme bozukluğum vardı, hala da var aslında; yemek yemeyi bir ödül ve keyif işi olarak görüyorum. moralim bozuksa güzel bi junk food gömüyorum, kendimi iyi hissediyorum. ya da çok stresli bir gün sonrası sağlıklı da olsa, şımartacak şeyler yemeyi istiyorum. bununla ilgisi var sanki bu "kendime ceza veriyor olma" durumumun; deli doktorları bi yorum yapar artık...

size de oluyor bu böyle şeyler? nasıldır yemek yeme ile ilişkiniz?
0
Bruce
(15.06.20)
işe giderken olmuyor da evde olduğum zamanlar if yapıyorum. o zamanlarda da öyle cezaymış mazoşizmmiş hiç senin gibi hissetmiyorum. yani sabah 9 akşam 5 arası yiyorum, akşam 9'da acıkırsam "şu saatten sonra yemek yenmez" diyorum kendime en fazla, ki if yapmadığım zamanda da o saatte yemek yemem.

yemek yemeyi (ama her yemeği değil) çok severim, kesinlikle keyif için yerim. moralim bozuksa neşelenmemin kesin yolu çok sevdiğim bir şey (mesela katmer) yemektir. birini teselli edeceksem aklıma ilk gelen sevdiği bir şeyi yedirmek olur. yemekle ilişkim bu. sağlığım için dikkat ediyorum ama öyle kendime acı çektirip keyif almam :)
0
pati
(15.06.20)
18-19 yasimda birkac kasik yogurt yiyerek gun geciriyordum, yeme bozuklugum vardi. O zaman cok ac sekilde yataga girince kafam rahat uyuyordum, dogru bir sey yaptigimi saniyordum. Kesinlikle mazosistce, katiliyorum.

Yemek yemeyle iliskim hala biraz takintili, tam olarak saglikli bir iliski degil. Emotional yemek hala hayatimda var, ama durum eskisinden cok daha iyi.

If takintili yeme bozuklugu icin cozum olabiliyor aslinda, su saatte kahvalti su saatte son yemek, tamamdir diyerek bitirebiliyorsunuz günü.

O ac karnina sert kahveler cok kotu geri donuyor. Kramptan iki buklum olunca pek haz alamiyorum ben. O nedenle daha hafif bir IF yapiyorum 15 saatlik.
0
buf-e kür
(15.06.20)
Deli doktorları? Midenin gözlerinin içine baka baka gülmek? Ver bana kaloriyi diyor, basıyorum acı kahveyi...

Allah kabul etsin çok korkunç ve tuhaf Bi duyuru, üslup filan daha korkunç. Çok şükür bana olmuyor böyle şeyler. Derdin neyse onu bulup çözersin inş, anlatımın bile sanki korkutmak için kurgulanmış. Kulağımda acayip rahatsız edici Bi ses tonuyla canlandırarak okudum.
0
snape i başından beri tanırım
(15.06.20)
If yapmak, cheat günleri, bunlar nedir? Bilgi aldığınız ve kültürlendiğiniz ortamları değiştirin bence, tuhaf etkileri olmuş :(
0
snape i başından beri tanırım
(15.06.20)
İf bir diyet değil, beslenme biçimi. Gıda sektörü üç öğün yalanını ortaya attı filan der genelde if savunuculari. E 2.5 senedir if yapan insan halen açlık hissediyorsa, düzene alişamamişsa boşuna savunuluyor bence.
0
elorelia
(15.06.20)
@elorelia, if yapan insan 20 saat yemek yemezse açlık hissetsin bi zahmet ya? bahsettiğim durumun if'in faydasıyla ilgisi yok ki.
ben 12-20 saatlerinde yiyorum. ama mesela pazar 4'te bişey yiyorum dışarıda, sonra yemiyorum ertesi gün 12'ye kadar. 12-8'e alıştırdığım için düzenim bozulmasın diye yapıyorum bunu. konunun if'le alakası yok yani.
0
🌸Bruce
(15.06.20)
yemeği ödül ve keyif işi olarak görme konusu bende de var.
bu aslında kötü bir şey çünkü öyle olduğu için o cheat dayler falan araya giriyor ve bu if yaşam tarzına dönüşemiyor.
çünkü if yaşam tarzı olduğunda istediğinizi yiyemeyince sanki hayattan da zevk alamıyorsunuz, disiplinli yaşıyorsunuz, o yüzden arada es verip zevk alıyorsunuz gibi bir durum oluşuyor.
yani sizin asıl yaşam tarzınız ve keyif alma şekliniz if değil, junk ya da her neyse onu yemek üzerine kurulu.
aslında tersi olduğunda, yani gerçek yaşam tarzınız ve zevk aldığınız, sizi tatmin eden süreç "if" olduğunda, cheat'e ihtiyaç duymuyorsunuz çünkü zaten junk food'dan da zevk almıyorsunuz.

en azından bendeki mekanizması böyle işliyor.

açlıkla terbiye etmek haz vermiyor, hafiflik hissi iyi hissettiriyor diyebilirim.
ama demek istediğinizi anlıyorum.

açlıkla terbiye etmek de bedene "kötü davranmak" ve bir nevi değersizlik, cezalandırma aslında.

edit:
if'i kavram olarak kullandım.
yani if yerine koyulabilecek herhangi bir düzen, disiplin, akım vb. olabilir.
0
blatta hiberna
(15.06.20)
6 aydır falan kahvaltıyı atlayarak gayriresmi if yapıyorum.

cuma günü 17:30'da akşam yemeğini bitirdim, bişey yemedim sonra.

cumartesi 12'de bisiklete gittim. 50 km çok sayılmaz. cuma akşamından beri yediğim ilk şey cumartesi 15:30'da dondurma oldu.

tabii bisiklette yanımdaki arkadaş "deli herhalde bu" diye düşündü bu süre boyunca da, bende hiç bir sıkıntı olmadı. hatta akşam yemeğini çok yiyeyim o kadar bisiklet sürdük acıkmışımdır diye, zorlamam gerekti kendimi.

bu sürede vücut açıkçası şeker meker istemedi. alışkın herhalde artık.
0
ron dennis
(15.06.20)
Sizin kadar uzun süre olmasa da aylarca if yaptım. Ben çok yoğun açlık bastırınca ne kadar sağlıklı bir iş yapmakta olduğumu düşünerek motive oluyordum, uzun süre çok sıkı bir şekilde sürdürdüm bu düzeni. Gelen açlık hissinin aç olduğum anlamına gelmediği yönündeki fikrim sebebiyle yememeyi sürdürmem cezalandırma davranışına girmiyordu bence. Buna karşılık, ifi bozmamayi zihni terbiye etme kategorisinde görebiliriz.
0
Olive
(15.06.20)
Ben uzun süreli açlıkları, daha doğrusu uzun süreli açlıkların vücutta yarattığı değişimleri seviyorum, uzun yıllardır da yeme düzenimi bu şekilde oluşturdum 20 saat 24 saat 36 saatlik açlık periyotları bana çok doğal geliyor, çok çok ağır antrenman yapmamışsam app. uyarısı gelene kadar o kadar saat yemek yemediğimi fark etmiyorum bile. Senin tersine açlığın kendisi bana ödül gibi geliyor sanırım.
0
angelus
(15.06.20)
veriyor
0
anais
(15.06.20)
evet kafasına kafasına vuruyorum sık sık. iki üç gün yemiyorum. "yemek mi? ölümlüler için o" tribine falan giriyorum ikinci günden sonra.

iyidir iyidir.
0
alperz
(15.06.20)
Uzun sureli klasik if yani 16-8 rutinin haline geldiği için bünyenin değişikliğe ihtiyacı olabilir, ben olsam cheat yapmadan önce 24 saatlik İF yaparım bir de açlığın 23. Saatinde temiz bir kardiyo direnç antrenmanı sonrası daha da süper gider. bu şekilde klasik yöntemden çıkıp ara ara farklı zaman dilimleri ile daha keyifli ve renkli bir diyet zamanlaması oluşturabilirsin, ben şahsen haftada duruma göre rutinden çıkıp 1-2 kez 24 ve ayda bir ya da yılda 1-2 36 saat civarı if taraftarıyım. Acı kahve candır, bulletproof gibi kahveyi yumuşatma ve kalorilendirme olaylarına girme derim. İnan bana, devamlı 16-8 ve belli öğün sayısı pek sıkıcı, asker gibi takılmanin alemi yok, sen iyisin yine bir de yıllarca kalori hesaplayan manyaklar var, daha ne tipler var...
0
candanag
(15.06.20)
Mideni eline alman yakındır.
0
adivar
(15.06.20)
açlık iyidir
0
ShadowOfMoon
(15.06.20)
(4)

Bana mı çok saçma geliyor saçma mı?

tuborg yesili
istanbulda 1000 kişilik bir genel müdürlükte çalışıyorum. Marttan beri evdeydik ancak haziran güvenli işe dönüş diye bişey uydurdular her ekipten birer ikişer kişi dönüşümlü işe gidecek. Günlük vaka sayısı 100,200 ken işe gitmeyip şimdi 900/1500 aralığında devam ederken bu saçma değil mi?Evden işimi
istanbulda 1000 kişilik bir genel müdürlükte çalışıyorum. Marttan beri evdeydik ancak haziran güvenli işe dönüş diye bişey uydurdular her ekipten birer ikişer kişi dönüşümlü işe gidecek. Günlük vaka sayısı 100,200 ken işe gitmeyip şimdi 900/1500 aralığında devam ederken bu saçma değil mi?

Evden işimiz çok rahat sorunsuz yürüyor bu arada . Bu hafta ben gideceğim ama artan vakalardan dolayı da tedirginim. Ne gibi önlem alabilirim bilmiyorum . Servis kullanmaya çalışacağım ama tuvaletler ortak ofis asansor ortak mesaiye kalirsam metrobus metro kullanmak zorundayim.

en basindan beri ise gidenler ya da su surecte benim gibi gitmek zorunda olanlar oneriniz neler?
0
tuborg yesili
(14.06.20)
Günlük vaka sayısı düşükken salgının yayılım hızı hakkında net bir fikrimiz(en azından halk olarak bizim) yoktu. Ben de 2 ay boyunca evden çalıştım. İstanbul'da işi gereği girmedik delik bırakmayan saha çalışanlarımız var. Temel hijyen ve maske kuralına uysalar da birinin mutlaka virüsü kapıp hepimize bulaştıracağından emindim. Ben bunu düşünürken günlük vaka sayıları hala çok düşüktü. Tepe noktasına geldi, geçti ve kimse enfekte olmadı.

Sosyal mesafe, maske takma kuralının işe yaradığını artık biliyoruz. Sağlık bakanlığı da 3 ay öncesine kıyasla daha tecrübeli. İşverenlerimiz de mutlaka aksi durumlar için planlarını yaptı. Dolayısıyla şartlar kötüye gitmiş olsa da artık adapte olduk.
0
IncredibleMau
(14.06.20)
"normale donus" adi altinda donuluyor, ekonomi carklarinin donmesi icin insan hayati hice sayiliyor :( bizim sirkette ise baslayanlar haftada 2 gun gidiyor - servisler de %50 kapasiteyle calisacakmis. bizim ekip ocakta baslayacakmis ofise gitmeye.

evden calisabilenlerin evden calismaya devam etmesi gerekirdi, baskalari gidiyor diye daha fazla insanin ofise cagirilmasi cok sacma. genel olarak Turkiye'deki sikinti, asagida esitlemeye calisiyorlar :) herkesin sartlarini iyilestirmektense herkesinkini kotulestiriyorlar.

kolonya veya dezenfektan alip yaninda tasi, servise binmeden - inerken kullan. tuvalete girerken cikarken kullan bir sey olmaz bana kalirsa. ofiste sosyal mesafeye dikkat edilecek sekilde ayarlamalar yapilmistir zaten.
0
fakyoras
(14.06.20)
amelespor olarak biz en başından beri her gün tam kadro işe gittik, gidiyoruz (fabrikada duruş olan martta ve nisanda birer hafta hariç). sağolsunlar önlemleri alıyorlar, maskemizi de veriyorlar hijyenimizi de sağlıyorlar. servis var, toplu taşıma kullanmak zorunda değiliz, ama gelen birçok kişi de kendi aracıyla gelmeyi tercih ediyor. evden çalışanlar bu ay da evden devam, temmuzda gelecekler diye planlanıyor şimdilik. yine tam kadro geldiğimiz için operasyonel alanlar eskiden olduğundan daha az kalabalık değil tabi.

bence evden çalışabilenler evden çalışmaya sonsuza kadar devam etsin. bu sayede servislerde, kafeteryada, yemekhanede rahat ediyoruz. bizim servis tıklım tıklım dolu olurdu, ofis çalışanları evden çalışmaya başladığından beri serviste 5-6 kişi oluyoruz. fabrikaya gelmeye başladıklarında kalabalık yapacaklar yine. evet kendim gibi amelelerin açısından düşününce de gelmeyin, evden çalışmaya devam edin. keşke şirketler de böyle düşünse. yani iş kaybı olmuyorsa evden çalışabilen personelin evden çalışma seçeneği olsa en azından. ben işe gidiyorum herkes gitsin diye bakmıyorum olaya.
0
pati
(14.06.20)
"Ben isimi evden yuruturken 1 hafta bile olsa metrobusteki +1 neden olayim diye soruyorum? "

evet, her gün işe giden bir amele olarak, tam da bunun için evden çalışabilenlerin evden çalışmaya devam etmeleri taraftarıyım ben de. toplu taşımada, serviste vb. ortak alanlarda +1 olmayın diye. operasyonel alanlar normaldeki gibi kalabalık, en azından ortak alanlar kalabalıklaşmasın. sizi düşündüğümden değil bizi düşündüğümden.

edit: diğer cevaplar silinmiş, kendi kendime konuşuyor gibi olmuşum :)
0
pati
(14.06.20)
(12)

eskiden nasıl yapıyormuşum denilen şeyler

marul hirsizi
var mıdır sizde de böyle şeyler.
var mıdır sizde de böyle şeyler.
0
marul hirsizi
(14.06.20)
birilerine veya bir seylere tahammul etmek. sanirim beni en cok sasirtan sey bu nasil yapiyormusum diye dusununce. hosuma gitmeyen bir sey veya bir insan oldu mu birakiyorum ugrasmiyorum. ne muhatap oluyorum ne caba gosteriyorum. oooh mis, kafam cok rahat.
0
in vino veritas
(14.06.20)
5-6 sene önce kadıköy'den küçükyalı'ya dönmeye çalışırken yollarda telef olduğumda, lisedeyken 5 sene boyunca küçükyalı-kadıköy arasını her gün toplu taşımayla nasıl gidip gelmişim diye düşünüp hayret etmiştim. kadıköy-pendik otobüs seferleri de şimdiki kadar sık değildi bir de o zamanlar. gençlik veya alışmışlık herhalde. şimdi istanbul'a gidince yürüme mesafesi dışında bir yere gitmiyorum.
0
pati
(14.06.20)
Pati den ilham alarak, minibüse binmek diyorum.
Eskiden minibüs rahat otobüs eziyeti gelirdi. Şimdi toplu taşıma kullanacaksam otobüse denk getiriyorum. (gerçi bir yılda on kez ancak binmisimdir ama olsun)
0
kisa
(14.06.20)
sürekli insanlar beni sevsin diye normalde asla yapmaktan keyif almadığım, yapmak istemediğim şeyleri onlarla yapmak.

sırf insanlar beni yadırgamasın diye yapmayı sevdiğim şeylerden vazgeçmek, düşüncelerimi söylemeye korkmak.

yıllarca kendimi mahvetmişim aklım almıyor. aşırı stresli ve yorucu bir şeymiş bu. yıpratmışım kendimi durduk yere.
0
levpontryagin
(14.06.20)
Eskiden bir zorunluluğum olmadan isteyince sabah erken kalkabiliyordum. Ama şimdi erken kalkmayı ne kadar istesem de pek mümkün olmuyor. Alarmı ha bire erteliyor uyansam bile resmen acı çekerek kalkıyorum ki zaten çoğunlukla geri yatıyorum.
0
Amaranta ursula
(14.06.20)
İstanbul' da nasıl çalışmışım dört sene
0
chemnil
(14.06.20)
lisenin son döneminde okula ulaşmam (istanbul) neredeyse 2 saat sürüyordu çünkü okulu taşımışlardı. 1 minibüs 1 metrobüs 1 minibüs yapıyordum. bir de oradan dershaneye falan gidiyordum öss için ki bu evimden bile uzaktaydı. şu an bu seçeneği önüme sunsalar tornacı olmayı daha ciddi düşünürdüm.
0
bohr atom modeli
(14.06.20)
Istanbul'da yasamak. Yecuc mecuc kavmi gibi her taraf insan, ipini koparan gelmis, her taraf bina, kisisel alan yok, balkona cikamiyorsun, baskasiyla goz goze geliyorsun, her taarf yagmalanmis, her taraf insaat. Tum ulke bu sehirde yasayacak diye anayasa maddesi mi var anlamadim ki?
0
speedy
(14.06.20)
gürültülü ve kalabalık konserler, sabahlayarak eğlenmeler, bir bardan çıkıp üşenmeyip diğerine ve dans edilen başka yerlere gitmeler, farklı içkilerin ve insanların kombinasyonlarıyla saatler geçirmeler, itlik, serserilik, basitlik. ne enerji varmış, şimdi asla kafam kaldırmaz.
0
snape i başından beri tanırım
(14.06.20)
saatlerce mesajlaşmak.
birden fazla valizle seyahat etmek.
4-5 saat uyku ile üni'ye/işe gitmek.
her gün en az bir film ya da dizi bölümü izlemek.
0
ganbatte
(14.06.20)
Haftaici hayvan gibi içip, 3 4 saat uykuyla okula gidiyordum.

1 sene öncesine kadar işte de yapıyordum bunu.

Şimdi cuma içince cumartesi heder oluyor.
0
materyalist imam
(14.06.20)
• sevilmediğim halde sevmek. değer verilmediğim halde değer vermek. zaman makinesiyle o yıllara gidip kendimi dövesim var.

• eskiden bir şarkıyı milyon kere tekrar tekrar dinlerdim. şimdi birkaç kereyi geçmiyor.

onun yerine başka başka müziklerin tadına bakmak vardı.
0
tabudeviren
(14.06.20)
(13)

Süt ve yoğurt kaymağı yiyememek

muhayyer divan
SelamMinikliğimden beri süt ve yoğurt kaymağı yiyemiyorum. Yakın plan ailemde herkes yiyor ama ben bir türlü yiyemiyorum, fena halde midem bulanıyor, çıkarmışlığım var. Aslında bu durumdan şikayetçi değildim, ta ki ev yoğurdu yemek alışkanlık haline getirilene kadar.Annem ev yoğurdundan başka bir şe
Selam

Minikliğimden beri süt ve yoğurt kaymağı yiyemiyorum. Yakın plan ailemde herkes yiyor ama ben bir türlü yiyemiyorum, fena halde midem bulanıyor, çıkarmışlığım var. Aslında bu durumdan şikayetçi değildim, ta ki ev yoğurdu yemek alışkanlık haline getirilene kadar.

Annem ev yoğurdundan başka bir şey sokmaz oldu eve. Arada caz yapıp kafama göre yoğurtlar getirip yediğimde ise iştahımda tuhaf bir artış ve vücudumda da biraz bi tuhaflık hisseder oldum. Ev yoğurduna devam edeyim istiyorum ama pastörize yoğurtlar gibi kaymaksız olmuyor ev yoğurdu. Çok kılım :((

Bir de şimdi evde kefir yapmak istiyorum ama öz hakiki gerçek organik sütle mayalasam yine kaymak meselesi, zaten sütü hiç sevmem.

Bu konu hakkında bir çözüm bilen var mı, kefiri hazır alıp içsem evde hazırlanan kadar faydalı olmaz gibi geliyor. Siz ne dersiniz, bilgileriniz fikirleriniz nedir?
0
muhayyer divan
(13.06.20)
kaymağı neden sıyırmıyorsunuz üstünden?
0
rusalka
(14.06.20)
Üstündekini sıyırıyorum ama içinden olmadık yerden kaymak çıkıyor. Ona çok gıcık oluyorum çok geriliyorum.
0
🌸muhayyer divan
(14.06.20)
Çiğ süt mü kullanıyorsunuz? Sütü kaynatıp mayalama sıcaklığına soğumasını beklerken üstte zaten kaymağı birikiyor. Mayalamadan önce kaymağı ayırıp bir de süzerseniz yağın büyük çoğunluğu ayrılmış olur. Tülbent bile kullanabilirsiniz. Çok ince bir kaymak kalabilir ama yine de.Marketten pastörize sütle yapıp süzerseniz daha da az kalır, çünkü onların içinden bir kısmı alınıyor zaten fabrikada. Ama uht olanlardan olmaması lazım kesinlikle. Günlükleri diyorum.
0
kedili bisiler
(14.06.20)
Günlük de olsa annem market sütüne olabildiğince uzak duruyor. Haksız değil tabii. Dediğin gibi yapıyoruz sevgili @kedili bisiler fakat işte benim bu kıllığım...

Telekkür ederim.
0
🌸muhayyer divan
(14.06.20)
@epitaf

Ben artık kendimi "süt ve yoğurt ürünlerinde sorunlu biri" olarak yansıtmaktan çekinmez oldum. Bu durumumun da gayet arkasında duruyorum. Çünkü ortalığı mide bulantımla mahvetmekten iyidir sanki. Bu hassasiyetime olan saygımı görenler de laf edecek takati bulamıyorlar :) bana ne, laf etmemekten başka yapmaları gereken bir şey yok zaten, konuşmayıversinler. :)
0
🌸muhayyer divan
(14.06.20)
Mutfak blenderı/robotundan geçirin 1 kaselik, üst kaymağı alınmış ev yoğurdunu? Homojenleşip agza gelmez.
0
Unde bach canim
(14.06.20)
@Unde bach canim

Belki. Kefiri yoğurtla yapamıyoruz ama dimi?
0
🌸muhayyer divan
(14.06.20)
kefir hakkında bir bilgim yok (sadece tabi hazır alıp içeceğine hiç içme), yoğurt için geldim. ben de yoğurdun ve sütün kaymağını sevmem. yoğurt yapmak için sütü kaynatırken de soğuturken de sık sık karıştırarak kaymak tutmamasını sağlıyorum. mis gibi kaymaksız ev yoğurdum oluyor.

bu arada yalnız değilsin. abartısız her şeyi ama yoğurdun kaymağından başka her şeyi yiyen bir arkadaşım var. bildiğin yenebilen her şeyi yiyor, sadece yoğurdun kaymağını yemiyor.
0
pati
(14.06.20)
Hmmm. Sütü kanattığın süre boyunca karıştırırsan hiç kaymak tutmuyor mu gerçekten ya? Çok heyecanlandım...

Sizce kefir taneleriyle yoğurt mayalanır mı?
0
🌸muhayyer divan
(14.06.20)
takip ediyorsun işte ısıtırken, üstü hafiften kaymak tutmaya başladı mı karıştırıyorsun. kaynamaya yaklaşınca neredeyse sürekli karıştırmalısın. soğuturken de öyle. soğuturken sürekli havalandırarak karıştırıyorum.
hem böylece yağı yoğurdun içine dağıtmış olursun. o kaymak kıymetli bir şey aslında ve çöpe gitmemiş olur yani, yoğurt da daha yağlı daha güzel olur.
0
pati
(14.06.20)
Kefir taneleri derken şunu kastediyorsunuz sanırım?
www.gittigidiyor.com

Eğer çok bekletmezseniz yoğurdun aynı tadını yakalarsınız. Kaymak durumu vesaire yoğurtla aynı olur fakar yoğurt kadar katı olmuyor.
Bende var o tohumlardan ara ara yapıyorum
0
Unde bach canim
(14.06.20)
@Unde bach canim

Evet taneler onlar. Peki çok bekletmemek derken ne kadar bekletmek çok olur, ne kadar zaman beklese uygun olur? Bir de yoğurdun oda sıcaklığında olması yeter mi? Ekşir herhalde ama?
0
🌸muhayyer divan
(15.06.20)
Ortalama 30 saatten sonra kefirin kendi tadı olan asidik bir hale bürünmeye başlıyor, ekşimiş yoğurt gibi. Havalar ısındığı için 24 saatten sonra bile mayalanma yoğurt tadını aşmaya başlar. Tabi sütün ilk sıcaklığı mayanın ilk sıcaklığına göre mayanın miktarına göre değişir. Ne kadar çok kefir mayası koyarsanız o kadar hızlı mayalanır-ekşimeye başlar.

Yoğurt değil sütle yapacaksınız, kefir sütten yapılıyor.

Kefir mayası yoğurt bakterileri gibi nazlı değil, 40 derece falan gerekmiyor. Kullanmadığınız zamanlarda içme suyuyla güzelce temizleyip (elinizi sürmeden) buzdolabı poşetiyle buzluğa atabilirsiniz. Aralıksız 1 sene gibi bir dayanım süresi var buzlukta.
Ben buzdolabından çıkmış sütün içine buzluktan çıkarttığım kefir mayasını atıyorum. Kendi eriyip uygun sıcaklığa gelince mayalanmaya başlıyor. Tanelerin büyüklüğü dayanıklı olmalarını sağlıyor sanırım.
Birde süzmeniz gerekiyor haliyle. O iş için de plastik süzgeç/elek kullanın, metale dokunmasın diyorlar.
0
Unde bach canim
(15.06.20)
(6)

Hayatimda kimseye asilmadim, kimseye teklif etmedim

neck_and_neck
Bu videoya sans eseri denk geldim. Adam resmen beni anlatmis, duyuru acasim geldi: https://youtu.be/aZVoGsyr33g?t=78 Erkegim. Kendimi bildim bileli hicbir zaman kimseye asilmadim, yurumedim, ne deniyorsa artik lugatta karsi tarafa teklif etmedim, hep karsi taraf beni buldu. Brad Pitt falan degilim
Bu videoya sans eseri denk geldim. Adam resmen beni anlatmis, duyuru acasim geldi: youtu.be Erkegim. Kendimi bildim bileli hicbir zaman kimseye asilmadim, yurumedim, ne deniyorsa artik lugatta karsi tarafa teklif etmedim, hep karsi taraf beni buldu. Brad Pitt falan degilim niye teklif edeyim kafasindayim. Kimseye de bakmam, flort,sevgili aramam yalnizken bile. Isterse Angelina Jolie metroda, kafede karsi koltugumda otursun. (Gerci O da yaslanmistir, ben en son onda kaldim, yenilerden kim var bilmiyorum) Var mi benim gibi tipler aranizda? Bize ne deniyor badak, beta yabanci terimler falan var mi bizi tanimlayan? Badaklik sanki adim atmak istiyor da atamiyor, utangaclik yonu agir basiyor galiba o kavramdan tam emin degilim, benimki daha cok prensip geregi kendimi geri cekmek, meydani yirtik, atilgan rakiplere birakmak, onlarla ayni kategoride, ayni yarista bulunmaktan igrenmek, tavsanin daga kusmesi falan filan
0
neck_and_neck
(13.06.20)
Bu benim maalesef. Öyle matah bir şey değil kesinlikle. Şimdi elimin tersiyle ittiğim fırsatlar aklıma gelince kafamı duvarlara vuruyorum, ne gerizekalıymışsın diyorum.
0
altin gol atan stoper
(13.06.20)
@altin gol atan stoper 32 yasindayim, su ana kadar gecmise bakip hic "keske" demedim kisa sureli libido yukselme donemlerini saymazsak. Ama verilmis sadakamiz varmis, iyi ki hic baslamamisiz, iyi uzak durmusum dedigim cok oldu
0
🌸neck_and_neck
(13.06.20)
birlikte çalıştığım arkadaşım (37 e) öyle. kendisine yürüyenlere de yüz vermiyor. yani hepimiz uğraşıyoruz, ama yok. bir yandan çocuk istiyor, çocuk ağaçtan toplanmıyor diyoruz.
0
pati
(13.06.20)
Valla çok yakışıklı, zengin, karizmatik ve sosyal bir adam değilsen zaten Türkiye'de hiçbir kız gelip de erkeğe ilgisini belli etmez. Çünkü az biraz eli yüzü düzgün bir kızın Türkiye şartlarında peşinden en az 10 tane adam koşuyor.

Bunun dışında kızlara ilgisini belli etmeyen insanlar büyük oranda diğer konularda da böyle çekingen oluyor ve potansiyelinin çok altında yaşıyorlar. Ömürleri boşa geçiyor. Ben de böyle birisiyim zira. EQ seviyem düşük. Yani bu girişimde bulunmama huyu hayatının her alanını etkiliyor.
0
maxim gorki
(13.06.20)
bende kimseye asılmadım, bir iki defa hanımlardan yürüyenler oldu, gecelik falan onlarada ben yürüyemedim (hatta anlamadım bile sonradan arkadaşlar söyledi olm bu seni eve atmak istemiş diye) neyse matah bişi değil, iyi bişiy de değil, karakter meselesi, hayat bakışı ne dersen de.

elimde olsa yapabilsem p.ç olmayı isterdim, yapacağımdan değil de yapabilme becerisine sahip olmayı istemek benimki.

bizlere yaban deniyor, insana yaban'ız çünkü.
0
selam
(13.06.20)
Bir yandan benzerliklerimiz var. Anlatayım. Bende acayip "flört sevme" durumu mevcut. Özellikle üniversite yıllarımda -görece az karşı cins içeren bir fakülte olmasına rağmen- epey ilgi görüyordum ve bu durum çok hoşuma gidiyordu. E ilgi görüyorsun, ilişki istiyorsun ama adım atmaya gelince tıkanıyorum. Öyle öyle çok ilişkim de olmadı zaten o güzel yılları harcamışım gibi geliyor. Kendime çok sordum neden böyle oluyor acaba diye farklı farklı zamanlarda bulduğum cevaplar, bazen çekingenlik, sorumluluk istememe, biraz da bağımsız yaşayabilme falan oldu. O özel kadını bekliyor olabilirim.
0
mekaniker
(14.06.20)
(11)

bir daha asla bu kadar sevemem hissi

diffarentiationation
Kimseye ona baktığım gibi bakamam, onu öptüğüm gibi öpemem, ona çabaladığım kadar çabalayamam, onu istediğim gibi isteyemem hisleri zamanla geçer mi? Benle birlikte mi olacak yoksa bu hisler her zaman?
Kimseye ona baktığım gibi bakamam, onu öptüğüm gibi öpemem, ona çabaladığım kadar çabalayamam, onu istediğim gibi isteyemem hisleri zamanla geçer mi? Benle birlikte mi olacak yoksa bu hisler her zaman?
0
diffarentiationation
(13.06.20)
geçer
0
fezagezgini
(13.06.20)
geçer, kesin bilgi.
0
pati
(13.06.20)
dünya üzerinde şimdiye kadar yaşamış 10.000.000.000 kişi varsa, hepsinde geçti, emin ol...
0
tabudeviren
(13.06.20)
Geçen de var geçmeyen de. Bu çok öznel bir his işin içine giren karakteristik özellikler bile etkili oluyor. Bende geçer mesela ben takılı kalmayı sevmiyorum. Geçmeyecek sandığım ama geçtiğini gördüğümden beri öyle.
0
eksi sozlugun tatli insani
(13.06.20)
sevginin tipleri var bence; birini x ölçeğinde seviyorsun, başkasını y, bir başkasını z. birini diğerinden daha çok sevdim diyemiyorsun, farklı sevmiş oluyorsun. belki bunun gibi sevemeyeceksin ama başka türlü seveceksin ve "hangisini daha çok sevdim" dediğinde net bir cevabın olamayacak. sırf bu yüzden "bir daha eskisi gibi olmaz" diye düşünmek yanlış bence.
0
Bruce
(13.06.20)
Yol aldığınız sürece (hedefe gitmekten bahsetmiyorum ama genel anlamda aynı yerde kalmamak diyebiliriz buna) geçer. Durduğunuz yerde durursanız da geçmez.
0
Olive
(13.06.20)
Çatır çatır geçiyo
0
photo85
(13.06.20)
Geçmeyebilir. Hatta bence geçmez.
0
mobydick
(16.06.20)
Tolkien + bilmemkaç
Gülüyorsun yarın öbür gün hatırladığında.
0
Giovanni Pipitto
(27.06.20)
Zaman zaman aklına tabi ki gelecek.Mesela üniv.tede ilk erkek ark.ımla şlk buluşma,ışıklardan geçiyor ben de karşıdayım,üçi saniye filan hala aklıma gelir,garip olurum,yerini tatlı ve olgun bir duyguya bırakacak.
0
chemnil
(27.06.20)
tipine vurulduysan geçer
0
bir soru sorcam
(27.06.20)
(10)

Hiç işiniz için büyük bir ceza yediniz mi?

Kediyi üzdün
Hangi mesleğin ne gibi sorumlulukları var bu ceza konularında merak ediyorum.Ben mesela bir kere tır bekleme parası yedirmiştim çalıştığım şirkete.
Hangi mesleğin ne gibi sorumlulukları var bu ceza konularında merak ediyorum.

Ben mesela bir kere tır bekleme parası yedirmiştim çalıştığım şirkete.
0
Kediyi üzdün
(11.06.20)
Kim yapti bilmiyorum, ben gelmeden 1 sene once yapilmis ama ceza benim donemde gelmisti. Onaylanmamis bir ürünü onayli diye gorup uretimde uzun sure kullandiklari bir kaza sonrasi ogrenilince müşteri bütün bu hammadde kullanilan bitmis urunlerintamiri +30 milyon euro gibi ceza kesmişti. Yuvarlarsak 40 milyon euro diyebiliriz.

Onun disinda yeni calistigim yerde Asya'da fabrika kurumunda proje müdürü hammadde deposunu unutuyor, fabrika 6 ay falan otelendi, kendisi kovuldu. Maddiyat gene benzerdir bana gore (firsat maliyeti dersek).
0
logisticsmanager
(11.06.20)
Ben yaptırmadım ama benden önce gangnam style en meşhur donemindeyken programda kullanılmıştı. 10.000 TL ya da 10.000 usd ceza ödenmişti.
0
allah yazdiysa bozsun
(11.06.20)
Excel'de minik bir hata yaptım diye fazladan milyona yakın ödeme yaptı şirket. Zaten yapılacak bir ödemeydi gerçi ama kredi çekmek zorunda kaldıkları için faiz ödediler. Normal şartlarda cezası işten çıkarılmak olurdu.
0
IncredibleMau
(11.06.20)
@üğpoıuy yok o kadar tezat değilim :) hammadde alımı sırasında kullanılan konteynerlar içindi ;)

@logisticsmanager benimki de cezamı dedim şu an. Onlar nasıl rakamlar ya öyle :((
0
🌸Kediyi üzdün
(11.06.20)
ceza değil de ben formülü yazarken bir hata yapmışım, toplam 10 ton ürünü türkiye'nin her yerinden iade aldık. yine benim sorumluluğumdaki teknisyenin gözünden kaçan bir şey yüzünden 6-7 ton ürünü her yerden iade aldık.
onun dışında ötv, gtip gibi şeyler yüzünden şirketin ceza yemişliği de var ama onu teknik birimin sorumluluğuna verenler utansın.
0
pati
(11.06.20)
Ceza değil ama ihaleye verdiğimiz teklifte bir şeyi yanlış anlayıp ona göre fiyat aldığım için 60.000 tl kadar zarar yazmıştık o kalemde. Yıl 2014 bir de. Fakat diğer kalemlerde kazandırdığım için patron çok kafaya takmamıştı.
0
catch the arrow
(11.06.20)
Satılmayacak ıvır zıvır ürünleri stoğa aldırmıştım, 2-3 sene boyunca satılmadı, sonra da yok pahasına verdiler. Ama toplasan 100 bin lira falandır max.
0
roket adam
(11.06.20)
bundan 15 yıl kadar önce tur otomasyon yazılımında uçak iniş, kalkış, otelden turisti alma gibi işlemleri yazılım üzerinden operasyona bildiriliyordu. benim hatamda ispanya'ya bağlı olan kanarya adalarını ispanya ile aynı saat dilimine koymaktı. değillermiş. kanarya adalarında tatil yapan turistler yazılım hatası yüzünden geç çıktı otelden. 50bin euroya kiralanan uçak boş kalktı gitti. sorumluluğu kabul edip istifa ettim. 3 ay sonra geri çağırdılar.
0
phonex
(12.06.20)
4 milyon dolar, calistigim sirket yedi. danismanlik sirketi, ustunde calistigimiz bir binanin 2. kat dosemesinin icine ettik, mahkemede bina sahibi kazaninca ceki yazip verdiler hhehe.
0
cooperr
(12.06.20)
50 bin liralik bir ihale hesap hatasi yuzunden kacmisti:) ihaleyi biz alirdik bu hata olmasaydi ama teminatta mi ne hata yapmistik hatirlamiyorum:)
0
baldur2
(12.06.20)
(8)

araç içi telefon tutucuların hangisi en sağlamı

mr.goodcat
bir çok model var. mıknatıslı ve klima ızgarasına takılan. cama vakumlanıp da yandan sıkıştırmalı vs. vs. kullanıp da memnun kaldığınız hangi tür oldu? iki güneş görünce pörsümeyecek ve kasislerde falan telefonu bırakmayacak bişey lazım.
bir çok model var. mıknatıslı ve klima ızgarasına takılan. cama vakumlanıp da yandan sıkıştırmalı vs. vs.

kullanıp da memnun kaldığınız hangi tür oldu? iki güneş görünce pörsümeyecek ve kasislerde falan telefonu bırakmayacak bişey lazım.
0
mr.goodcat
(08.06.20)
Şunu aldım, memnunum: m.trendyol.com

Ama sürekli camda bırakmıyorum, sadece navigasyon kullanacağım zaman cama yapıştırıyorum. Sürekli camda durursa yavşar mı bilmiyorum.

Çok sonra editliyorum ki aramaya inanıp görürseniz almayın: sıcaktan herhalde, camdan düşüyor.
0
pati
(08.06.20)
Ben 2 senedir Spigen'in manyetiğini kullanıyorum bi sorun yaşamadım: www.spigen.com.tr
0
angelus
(08.06.20)
mıknatıslıdan çok memnunum. kasis için karşılık olan metali biraz büyütmek lazım ama kablosuz şarj ile çakışmayacak şekilde ayarlamak sıkıntı olabiliyor. ben yerini ezberledim 9/10 koyduğum yerde duruyor.
0
ozdek
(08.06.20)
Spigen in manyetiginden şaşma, daha guclusunu görmedim.
0
vampir akrep
(08.06.20)
spigen
0
mikahakkinen
(08.06.20)
angelus un attığından kullanıyorum. acayip güçlü bir şey.
0
sanguine mcqaer
(09.06.20)
2012'den beri nite ize steelie kullanıyorum. Izgaraya değil de konsola yapıştırılıyor. Arabamın ızgaraları çok dandik o yüzden takmaya cesaret edemedim oraya.

Uzun yıllar kullanacak bir şey arıyorsan önerimdir. Ama kaba yani.
0
denizgonen
(09.06.20)
Spigen +1
0
cursor
(09.06.20)
(4)

izmir'den istanbul'a kedi ile seyahatte nelere dikkat etmek lazım

surprise
bu haftasonu kedi ile beraber izmir çeşme'den istanbul'a kendi aracım ile gideceğim. bu kendisinin ilk seyahati olacak. çok uysal bir kedicik. box'ına örtü serip öyle gitmeyi düşünüyorum. 1-2 kere durup su ve mama da vereyim diyorum. veterinerden ilaç alıp verip uyurken mi götüreyim? başka neler tav
bu haftasonu kedi ile beraber izmir çeşme'den istanbul'a kendi aracım ile gideceğim. bu kendisinin ilk seyahati olacak. çok uysal bir kedicik. box'ına örtü serip öyle gitmeyi düşünüyorum. 1-2 kere durup su ve mama da vereyim diyorum. veterinerden ilaç alıp verip uyurken mi götüreyim? başka neler tavsiye edersiniz ve nelere dikkat etmek lazım tuvalet vs.?

ek: 5 dakika mesafedeki veterinere araç ile giderken çok az ses çıkarıyor ve yatıyor sakince.

seyahat sonrası edit: sakin kedi oluşuna güvenerek ilaç vermedim. ilk kırk dakika hafif miyavladı, sonra yol boyunca uyudu. 1 kere mola verdim, kapısını açtım temiz hava almasını sağladım. 6.5 saat kadar yol sürdü, su ve mama hiç vermedim.
www.instagram.com
0
surprise
(08.06.20)
önce bir mahallede tur atın. aynı kutu ve örtü vs ile markete gidin mesela.

sizi bir fikir verecektir. durmuyorsa ilaç.
0
ozdek
(08.06.20)
kot bayoun isimli bitkisel bir sakinleştirici var, ben olsam hiçbir şey vermeden götürüp bağırsa da çağırsa da katlanırdım ama illa bir şey vermek istiyorsanız ona bakın derim, zararsızdır.
0
bir garip melek
(08.06.20)
Plegicil diye bir ilaç vardı, artık yok galiba ama muadili vardır. Bir şırıngayla birlikte yanında bulunsun. Baktın durmuyor, hem huzursuz hem senin dikkatini dağıtıyor, o zaman verirsin ilacı uyur. Kedinin huyuna bağlı o da işte belki hiç ses etmeyecek, belki bir dakika susmayacak. Umarım gerek kalmaz.
0
pati
(08.06.20)
4 saatlik yolculuğa 2 kediyle çıktım bir çok defa. En başta biraz ağlıyorlar, sonra uyuyorlar.

Biraz gezinip deneyin, tepkilerini takip edin.
0
neskafefincanindaturkkahvesi
(08.06.20)
(3)

eve iş getirmemek için ne yapıyorsunuz

gizemli dede
işe yeni başladım. tatilde bile aklımda dönüyor o hafta. hiçbir şeye odaklanamıyorum. önerileriniz neler
işe yeni başladım. tatilde bile aklımda dönüyor o hafta. hiçbir şeye odaklanamıyorum. önerileriniz neler
0
gizemli dede
(06.06.20)
Ben bu konuda sikinti cekmiyorum yani aklimda is oluyor ama bunu sorun olarak gormuyorum cunku hem mudurlerim hem aldigim maas hem sirketin bana sundugu firsatlar beni motive ediyor ve isimi en iyi, daha iyi yapmami istetiyor.

Ama bundan önce calistigim yerlerde bu olmadigi icin ya stres düşüncesi olurdu (ulan yarin x var sabah sabah off diye) ya da olmazdi çünkü motive degildim.

Siz su an motive oldugunuzdan ve isinizi güzel yapmak istediginizden normal bence. Zamanla "amaan ben mi kurtaricam dünyayı" diyip rahatliyor insan.
0
logisticsmanager
(06.06.20)
işte yetişmeyen işlere evde devam etmemek için, işi işte halletmeye çalışıyorum. bence zaman planlamasını fena yapmıyorum (hem günü planlamak hem esneklik olarak). yine de yetişmeyen işler tabi ki oluyor, onları da ertesi güne bırakıyorum. çok nadir olarak evde devam ettiğim de oluyor ama.

evde iş yapmaktan değil de iş düşünmekten bahsediyorsan, akşam işten çıkıp da servise bindikten sonra iş düşünmüyorum. işi hayatımın merkezine koymuyorum. iş benim para kazanma aracım. mesai dışında iş konularıyla kafamı meşgul etmem. cevapsız sorularım olduğu zaman, aklıma geldikçe konuyu değiştirsem bile, stresli oluyorum ama, rüyalarıma giriyor veya uykum kaçıyor. ona çözüm bulamadım.

özet: rahat olmalısın, işi hayatının merkezine koymamalısın.
0
pati
(06.06.20)
Hataya açık ve daha iyisi yapılabilen bir işse eğer sürekli kafanda taşıman yeni başlayan biri olarak normal. Zamanla hangi işlerin çok da hayati olmadığını, hangilerinin ertesi güne, ertesi haftaya sarkıtılabileceğini öğreneceksin. Biraz zamana ihtiyacın var.
0
IncredibleMau
(06.06.20)
(9)

yasaksız ilk hafta sonu

Bruce
sevgili 15 şehir sakinleri, bu hafta sonu için bir planınız var mı evden çıkmayı içeren? ben hafta içleri evden çalıştığım için akşam 7'ye kadar, doğru düzgün yürüyüşe bile çıkmıyordum. yarın erken vapurla burgazada kalpazankaya'ya gidip temiz hava alıcam arkadaşımla, çok helecanlıyım. en son 15 mar
sevgili 15 şehir sakinleri, bu hafta sonu için bir planınız var mı evden çıkmayı içeren?
ben hafta içleri evden çalıştığım için akşam 7'ye kadar, doğru düzgün yürüyüşe bile çıkmıyordum. yarın erken vapurla burgazada kalpazankaya'ya gidip temiz hava alıcam arkadaşımla, çok helecanlıyım. en son 15 mart'ta gezmeye çıkmıştım, karantina kurallarına uyup hak ettiğimi düşünüyorum heheh.
0
Bruce
(06.06.20)
Böyle düşünen onlarca insan olacak sokakta. İşim var ama olmasa da çıkmayacaktım.
0
okannn
(06.06.20)
Hak etmişsindir mutlaks fakst sen gibi hak etmiş milyonlar olacak dışarıda. Balkondan izlemekle yetineceğim ben.
0
monseur thenardier
(06.06.20)
Ben de cikmayi dusunmuyorum. Bence milet olarak evelerde tikili kalmaktan sikildik ama bir yandan da evlere alistik gibi geliyor bana, disari cikinca kendimi guvensiz ve konforsuz hissetmeye basladim. Markete falan zorunda olmasam gitmeyecegim neredeyse
0
exlibris
(06.06.20)
Kısa çalışmada olduğum için benim için değişen bir şey yok. Geçen akşam bebek sahile gittik. Hayatımda hiç bu kadar barzoyu bir arada görmemiştim. Bir süre daha ev civarı kalmaya karar verdim.
0
catch the arrow
(06.06.20)
urla'ya bugün mü gitsem yarın mı diye düşünürken yağmur başladı, yarın gideceğim. bugün de alışverişe çıkarım. alışverişi hafta içi akşam işten dönünce yapmak zor oluyordu. bence ben de hakettim. aslında denize de girerim diye düşünüyordum hafta başında ama deniz daha çok soğuktur diye vazgeçmiştim, zaten hava da bozdu.
0
pati
(06.06.20)
muhtemelen mahalle turu atacağım.

geçen kartal merkeze ve sahiline indim biraz dolaştım. insanlar maskesiz ve mesafeye dikkat etmiyor. iç içeler. millet anında unuttu hastalığı. zaten sokağa çıkma yasağı hızla artan vakalar yüzünden alındı sonra vazgeçildi.

ben bir süre daha insanlardan uzak duracağım. mahallede yürüyüş yaparım yine. bakkala gitmek, asansöre binmek bile rahatsız ediyor.
0
tabudeviren
(06.06.20)
ben çıkmıyorum.
özellikle hafta sonları daha çılgın kalabalıklar olur.
hafta içi akşam çıkacağım.

vapur falan diyorsun :/ yine de dikkat et kardeşim.
maskesiz de çıkmasın kimse.
0
jimjim
(06.06.20)
Sabah 5'te yuruyuse ciktim, disarda kimseler yokken biraz disarda oturdum, 8de eve dondum ve bugun benim icin bitti, yani tabii ki gun bitmedi disarda olma durumu bitti, pandemi basindan beri gunlerim aşağı yukari boyle (tabi 5te cikamazdim ilk gunlerde, hem soguk hem karanlik).

Burgazada benim de burnumda tütüyor, arada aklimdan geciyor, 7 civari bir vapurla gitsem, biraz yuruyus yapip donsem mi diye ama donus vapurunun ve donus yolunun kalabaligini goze alamıyorum. Gectigimiz senelerde sabah 8'de vapurda tek yolcu olarak gittigimi bilirim cok defa ama bu sene dinamikler cok degisti, her saatte insan olabiliyor disarda.
0
(06.06.20)
Ben normalde 6 gün çalışıyordum yasaklardan dolayı haftasonu evde geçti.o yüzden bugün yine çalışıyorum. Beni pek etkilemedi bu süreç çalışmaya devam ettiğim için.

Ama yarın ailemin yanına gidebilirim bir kahve icmeyede olsa.cok uzun oldu bu kadar yakınken görüşememek.
0
brnbrs
(06.06.20)
(3)

Turkcell tl yükleme

pati
9 gün içinde en az 10 tl yüklemezsem hattım iptal olacakmış. İnternetten baktım en az 35 tl yüklenebiliyor. Daha azını nasıl yükleyebilirim? Bayiye gitsem yüklerler mi? Bayilerde yükleme alt sınırı oluyor mu?
9 gün içinde en az 10 tl yüklemezsem hattım iptal olacakmış. İnternetten baktım en az 35 tl yüklenebiliyor. Daha azını nasıl yükleyebilirim? Bayiye gitsem yüklerler mi? Bayilerde yükleme alt sınırı oluyor mu?
0
pati
(04.06.20)
35 tl yüklemen lazım. benim bakiyem 50 tl oldu ödenen vergilere rağmen.. resmen soygun valla.

parça kontör gönderen tipler oluyordu onlardan göndersek işe yarıyor mu acaba?
0
ozdek
(04.06.20)
Paket yüklemeniz gerekmez, birisinden 10 TL transfer almanız yeterli.
www.turkcell.com.tr
0
mikro patlama
(04.06.20)
Tl transferinin de alt sınırı var diye biliyorum. Geçen sene aynı durumdayken bir arkadaşımdan 10 tl istemiştim, 20 tl gönderebilmişti. Şimdi onu da artırmışlardır. Yine de bir bakayım.
0
🌸pati
(05.06.20)
(5)

Sürk aldım da nedir nasıl yenir hiç bilmiyorum, ne yapsam?

winston insani
MerhabalarGeçen markette gördüm `sürk `aldım da şekli böyle mercimek köfteye benziyor diye, vakumlu böyle 9 tane var içinde, ama nedir nasıl yenir hiç bilmiyorum, biraz içerisinde acı da var galiba, acıya da alerjim var ama, napayım nedeyim bi fikir verseniz? Nasıl yenir bu?
Merhabalar

Geçen markette gördüm sürk aldım da şekli böyle mercimek köfteye benziyor diye, vakumlu böyle 9 tane var içinde, ama nedir nasıl yenir hiç bilmiyorum, biraz içerisinde acı da var galiba, acıya da alerjim var ama, napayım nedeyim bi fikir verseniz? Nasıl yenir bu?
0
winston insani
(04.06.20)
biz ona çökelek deriz, salatasını yapıp kahvaltıda yeriz :)
ya da börekte falan kullanabilirsiniz, tek başına yenecek normal peynir gibi değil.
salatası: küp küp kesilmiş domates, azcık zeytinyağı ve maydonozla şahane olur.
0
aynenbencede
(04.06.20)
Ne yapsan olmuyor o ya çok çirkin :( üstüne zeytinyağı döküp kahvaltıda yiyebilirsin, veya böreğe fln koyarsan daha yenebilir olur belki.
0
pati
(04.06.20)
ben omlet yapmıştım. lor gibi önce az yağda çevirip, üstüne yumurta kırdım.
0
inheritance
(04.06.20)
nerenin yiyeceğiymiş bu arkadaş? sürk, zahter falan hiç duymadım bunları.
0
alperz
(04.06.20)
hataylı değilim ama birkaç kez almıştı bizimkiler çok hoşuma gitmişti. kahvaltıda üzerine kekik, zeytin yağı yanına domates ve yeşillik geyet güzel oluyor. acı değildi hatırlatığım kadarıyla.
0
genc irisi
(04.06.20)
(5)

tırnağım etinden ayrıldı

rose parks
dün bıçağı dikkatsiz tutmam sonucu oldu. birazcık kolonya döküp yara bandı ile sardım. ne yapmak gerekir? https://hizliresim.com/L7i0lt
dün bıçağı dikkatsiz tutmam sonucu oldu. birazcık kolonya döküp yara bandı ile sardım. ne yapmak gerekir?

hizliresim.com
0
rose parks
(02.06.20)
Yapacak bir şey yok, kendi kendine geçecek. Mikrop kaptırma yeter. Ben olsam kolonya yerine oksijenli suyla temizleyip belki bir de baticonla silerdim. Sabah akşam teramisin veya onun gibi bir şey sür, sağa sola bulaşmaması için istersen yara bantı yapıştırabilirsin. Suyla temas ettirme, gerekirse eldiven kullan. Geçmiş olsun.
0
pati
(02.06.20)
Enfeksiyon kapmamasına dikkat et. Alttan yeni tırnak geldikçe düzelir ama bu süreç 1-2 ayı bulabilir.
0
halitkin
(02.06.20)
kuru ve temiz tut
0
bugisme
(02.06.20)
Çinko tablet tırnak ve saçlar üzerinde etkili. Tırnağın hızlı ve sağlıklı onarılmasını sağlar. Bağışıklığı da arttırır.
0
Sellim
(03.06.20)
Birkaç hafta önce bana da oldu bu. Kopan kısmı hemen çıkarma, birkaç gün kalsın, sonra tırnak makasiyla çok kanatmayacak şekilde al. Birkaç gün yarabandi kullanabilirsin. Benim de bir tirnagimin dörtte üçü yok şu an ama sana anlattıklarımi yaptım, canım acımıyor, enfekte olacak kadar yer de kalmadi parmağımda. Geçmiş olsun.
0
epistemic_regress
(03.06.20)
(17)

Sayesinde tüm odaya kapanıp sessizce bekliyorum

Semi
Bu sıra çok dertliyim. Adı Püskül neredeyse 3 aylık, ailesi olduk. Sürekli ısırıyor, sürekli tırmalıyor, sürekli pusu halinde, internette araştırıyorum otoriter hayır deyin parmak gösterin dik dik bakın, ısırmaya başlayınca 10 dk terkedin mekanı diyor. Dün akşamdan beri deniyorum, sakinleşmiş mi di
Bu sıra çok dertliyim. Adı Püskül neredeyse 3 aylık, ailesi olduk. Sürekli ısırıyor, sürekli tırmalıyor, sürekli pusu halinde, internette araştırıyorum otoriter hayır deyin parmak gösterin dik dik bakın, ısırmaya başlayınca 10 dk terkedin mekanı diyor. Dün akşamdan beri deniyorum, sakinleşmiş mi diye yanına bakmaya gittiğim anda ayağıma kilitlenip parmak gösterdiğim parmağımı ısırıyor. Sabahtan beri her ısırdığında odama gidip onu terkediyorum, sonuç olarak sayesinde salonda oturup da bir film izleyemedim. Şu an salonda ben odada çaresizce yazıyorum. Peluş oyuncak veriyorum tuttuğum elime dişlerini geçiriyor. Topla oynatıyorum dikkati sabit hareketsiz ayağıma kesiliyor tırmalayıp ısırıyor. Yani zaman mekan farketmiyor her haleti ruhiyesinde ısırıyor. Bu yazıda kullandığım ısırıyor kelime sayısının çarpı yirmisi kadar ısırıyor.
0
Semi
(02.06.20)
Taktiği değiştirsen ? her ısırdığında onu odaya kapatsan ?
0
paramolacak
(02.06.20)
Dün akşam denedim işe yaramadı, bu sefer cok agresif olur ve intikam almak için etrafa tuvaletini filan yapar diye de korkuyorum. Yapar bu
0
🌸Semi
(02.06.20)
açıkçası benim kedi de beni ısırıyor ama saldırgan davranışla değil. oyun oynarken iki patisiyle elimi kavrayıp dişini geçiriyor. o sürede bu davranışına izin verip bi süre sonra elimi çekiyorum. bu arada yaşı 4. yaş almadan önce elimde patisini geçirmediği kanatmadığı yer bırakmıyordu. yıllar süren birlikteliğimizden sonra çocukluktaki saldırganlığı bırakıp daha ılımlı olabiliyolar.
0
kurmalifare
(02.06.20)
Papatya çayı kaynatıp suyuna katmayı düşünüyorum sakinleşmesi için, evde at koşuyor sanki.
0
🌸Semi
(02.06.20)
Dişleri kaşınıyor, bir iki aya kadar da süt dişleri dökülüp kalıcı dişleri çıkacak, yani 6.-7. aya kadar dayanacaksınız:)
Ama siz yine de oyun olmadığını anlatmaya çalışın, belki sizi umursar:)

Bu arada kedinin göbek tarafından çekilmiş resmini görmeden inanmıyoruz:)
0
artci sarsinti
(02.06.20)
annesinin yanında yeterince vakit geçirdi mi sahiplenmeden önce? annelerinden can yakmadan ısırmayı, oyun oynamayı vs. öğreniyorlar çünkü.

canını yakan bir durum olabilir, iç parazit vs. veterinere götürebilirsen çok iyi olur, genel bir muayenesi yapılsın.

evde tehdit olarak algıladığı bir durum da olabilir. apartmanda başka kedilerin/köpeklerin vs. seslerini duyuyor mu mesela?

benim kedimde de agresyon problemi var, antidepresan tedavisi görüyor ve önceye göre daha iyi durumdayız. en kötü ihtimalle veteriner kontrolünde böyle bir tedaviye başlanabilir. kolaylıklar diliyorum, bu tarz kedilerle uğraşmak cidden zor iş (ama bir yandan da sikerim böyle kediyi deyip sokağa atmayan, çözüm arayan bir insanı olduğu için püskül adına çok çok sevindim.)
0
knight of cydonia
(02.06.20)
Sokakta gözleri iltihaplı şekide 3 yavru vardı bakımlarını elimizden geldiğince yapıp Püskül’ü ailemize kattık. Anne sütü cok içememiş belliki 1 aylık ya vardı ya yoktu aldığımızda annesi yoktu. Başlarda böyle değildi. Şu an hırıltısı olduğu için 2 haftadır antibiyotik içiyor imunex direnç için ve l lysne tavsiyesi kullanıyor. İç dış paraziti yapıldı. Aşılarına başlayamadık tedavisi bitmediği için. Doktoruna sordum bakalım ne önerecek. Oyun olmadığını anlatmaya calıssam da asla anlamıyor
0
🌸Semi
(02.06.20)
🌸Semi
(02.06.20)
Bizim bir kedi de aynı anlattığınız gibiydi. Ozgurlestirdim. Ozgurlestiriniz.
0
allah yazdiysa bozsun
(02.06.20)
Oyy çok tatlı :) bir yorumum yok, sadece benimkinin adaşıymış demeye geldim. Püskül isminde başka kedi duymamıştım. Benim Püskülüm de çok güzel ama yaramaz kediydi. Kardeşiyle bir olup yatak odamı ele geçirmişti de kaç hafta salonda koltukta yattıktan sonra pes edip yatağı salona taşımıştım. Sonra dişi kediye kaçtı, bir daha dönmedi.
0
pati
(02.06.20)
baal
(02.06.20)
Bizim kedilerden birisi böyle. Sokakta minicikken çok kötü halde bulan bir komşumuz biberonla büyütüp bize vermişti. Geldiğinde yaş mamayı zor zar yiyordu, 2 aylık bile yoktu.

O zaman bile oynarken, severken tırnaklardı, tırnakları jilet gibi keserdi. Şimdi 4 yaşında hala aynı. Gelip yanımızda uyur, isterse mırmır sevdirir ama sıkıldığında hemen ısırır veya tırnaklar, uzaklaşır. Isırıkları hafif uyarı halinde ama tırnaklamak dediğim kanatma seviyesinde.

Sert bir şekilde parmak sallayıp kızınca aynı dediğiniz gibi parmağı ısırıyor bizimkide. Hiçbir şey yapamazsa da yanından geçerken ayağımıza tırnak atıyor yada saldırarak sarılıyor. En çokta babama yapıyor, öyle ki babam kucağına almıyor yada hiç tutmuyor korkudan :)

Biz 4 senede bir yolunu bulamadık, vazgeçiremedik. Karakteri böyle deyip kendi haline bıraktık. Sadece kendisi geldiğinde seviyoruz :)



Hatta şuan bu yazıyı kendisi dizimde uyurken yazıyorum ama seversem uyanır tırnaklar diye sevmeye korkuyorum :)
0
neskafefincanindaturkkahvesi
(02.06.20)
Bizimki kendini sevdirmeye gelmiyor her zaman amacı ısırmak,oynamak, saldırmak. Şu an beni ısırırken sakinleşti uyudu kaldı, tam bi’ Azman
Ben ümidi kesiyorum o zaman.
0
🌸Semi
(02.06.20)
Ay daha çok bebekmis :)

Şu an karakterinin oturma aşaması lütfen ümidi kesmeyin :(

Ben de aynı sıkıntıları yaşadım pamuk kizimla. Süt dişleri dökülünce bu ısırma ve agresyon problemleri cok azaldı.

Lütfen ümidi kesmeyin benim kızım rahmetli oldu hala unutamıyorum
0
Sakinolmamlazim
(03.06.20)
yukarıda yazılanları okuyamadım, o yüzden tekrara girersem kusura bakmayın.

çok küçük daha.
hem dişleri kaşınıyor, hem de avlanmayı öğreniyor.
bunu da biraz oyun zannederek öğreniyor.
yani sizin "saldırıyor" dediğiniz şey sizinle oynaması ve beraber avlanması aslında.
o yüzden olaya onun yönünden bakmaya çalışın.
gayet normal sayılabilecek bir süreçtesiniz.

ısırdığı zaman elinizi, ayağınızı çekmeyin.
çekerseniz "kaçan av" olduğunu zannederek tekrar saldırır veya daha çok sarılır.
zaten ısırdığında elinizi, ayağınızı çekmezseniz kendiliğinden bıraktığını göreceksiniz.
bu şekilde davranırsanız büyüdüğünde de bunu oyun haline getirmesine engel olursunuz.

kedilerin yüzde 90'ı bu şekilde oynar ve avlanmayı öğrenir ama bu davranışları yetişkinliğe çoğu zaman taşımazlar.
eğer siz devamlı "kaçarsanız" o zaman işin rengi değişebilir, yani devamlı o ısırıyor, siz kaçıyorsunuz gibi bir duruma getirmeyin olayı.
şu anda hayır deseniz de, elinizi sallasanız da anlamaz.
1-2 ay sonra hayır falan dediğinizde biraz anlar gibi olmaya başlar.

sallanan ip, uçuşan torba, hareket halindeki bir ayak, bunların hepsi bir avdır.
ayrıca sağa sola atlayıp zıplayıp yere çakılması, bir şey kovalamaya çalışıp yuvarlanması gibi koordinasyon bozuklukları da normal, çünkü onları da öğreniyor ve öğrenecek.

daha bebek, alışacaksınız.
bir de bu kadar kendinizi odalara falan kilitlemeyin.
tamam ısırır ve tırmalar, can da acıtır ki yavru kediler daha çok can yakar genelde ama sonuçta bu da çita değil yani.
kaldı ki, bir de işin psikolojik yanı var.
alan hakimiyeti sizde olacak, sizi domine edemeyeceğini bir köpeğe anlatabileceğiniz kadar net anlatamasanız da, en azından buna dair bir fikir verirsiniz.
en azından sizinle bu alanı paylaşması gerektiğini bilir.

olta oyuncaklardan alın, onunla oyun oynatın, enerjisini boşaltsın.
ki yavru kedi perdeye falan bile tırmanır, normal bunlar.
siz oyun oynatırsanız bu sırada sizinle de iletişim kurmuş olur, geçinir gidersiniz.
kapıya takılan, ip ucunda oyuncak sallanan, kendi kendine oynayabildikleri oyuncaklar da var.
o da işinize yarar.
ama geceleri yatarken çıkartıp kaldırın, ne olur ne olmaz.
bir yerine dolanmasın.

lazer için zararlı diyorlar ama bence yavru kediyi meşgul etmenin en kolay ve eğlenceli yoludur, bir zararını görmedim.
yine de alırsanız gözüne falan direkt tutmayın.

yani ona avlanabileceği, oynayabileceği, kendine ait bir şeyler verirseniz o açıdan size olan ilgisi de azalır.
oyun oynadıkça da arkadaş olursunuz.
geçer yani, şu anda içgüdülerinden ibaret şekilde yaşıyor.
kedilerin huyu pek değişmez ama bebeklik sürecini nasıl yönettiğiniz de önemli.
0
blatta hiberna
(03.06.20)
www.youtube.com

bu seriyi izleseniz, belki benzer bir seyler yakalarsiniz ve faydali olur. kedilere fisildayan adam gibi bir sey
0
aferin cok iyi dusunmussun
(04.06.20)
size güzel bir keyword veriyorum: davranışçı öğrenme kuramları


hatta detaylandırayım, klasik koşullanma.
0
banagazozalnuri
(04.06.20)
(7)

Kulak içine kaçan saç telini aile hekimi çıkarır mı?

atom karincanin torunu
Merhaba, 1 haftadan fazla bir süredir sağ kulağımla oynayınca çıtır çıtır ses duyuyordum, arkadaşıma baktırdım derinde kir ve bir kıl göründü fakat güvenip almaya kalkmadık, aile hekimi bunu görüp alabilir mi sizce?
Merhaba, 1 haftadan fazla bir süredir sağ kulağımla oynayınca çıtır çıtır ses duyuyordum, arkadaşıma baktırdım derinde kir ve bir kıl göründü fakat güvenip almaya kalkmadık, aile hekimi bunu görüp alabilir mi sizce?
0
atom karincanin torunu
(02.06.20)
aile hekimi muhtemelen alır veya korkar ve sizi sevk edebilir. kulak burun boğazcı saniyesinde alır. bir alet var onlar baksalar görürler zaten.
0
ozdek
(02.06.20)
bizim burdaki aile hekimleri bir bok yapmayıp her şeyde hastaneye sevk ediyor. geçen gün bana (geçen dediğim koronadan önce) "evet hastasın ama yazamam işte rapor" diyordu. (eskişehir-tepebaşı)
0
ya ben lan neyse
(02.06.20)
Yıllar önce bir arkadaşımın kulağına güve kaçtığında çıkaramayıp (hatta çıkarmaya çalışırken daha derine itip) olmuyor deyip hastaneye göndermişlerdi. Tabi hekimden hekime değişir.
0
pati
(02.06.20)
direkt acile gidin.
0
ikcı
(02.06.20)
KBB doktoru hariç kimseye elletmeyin, iyice dibe itmesinler.
0
John Bloor
(02.06.20)
Kbb+1.
0
sacrilegious
(02.06.20)
kbb
0
bugisme
(03.06.20)
(5)

Yavru kedinize ne zaman kuru mama vermeye başladınız?

Fusha
Bizimkiler beş haftalık oldular. Haftaya yavaş yavaş geçeyim mi kuru mamaya?
Bizimkiler beş haftalık oldular. Haftaya yavaş yavaş geçeyim mi kuru mamaya?
0
Fusha
(01.06.20)
vay sıpalar o kadar oldu mu :)
ben de o civarda vermeye başlamıştım sanırım 6-7 haftalık flndılar.
0
pati
(01.06.20)
Oldular hocam :) bı ara yine foto atacağım. Siz ıslatarak mı verdiniz mamayı?
0
🌸Fusha
(01.06.20)
hmm bak bu detayı hatırlamıyordum da şimdi canlanıyor (10 sene oldu), evet veteriner ıslatmayı önermişti.
foto isterim tabi <3
0
pati
(01.06.20)
1 aylıkken su ve laktozsuz sütle ıslatarak başlatmıştım.
0
9kuyruklukedi
(01.06.20)
Ben 2 aylıkken başladım şu an 3 aylık :) hafif suyla ıslatıyorum. Haftada iki gün yaş mama
0
Semi
(01.06.20)
(18)

makarnaların farkı var mı ve nasıl tüketiyorsunuz?

tabudeviren
filiz, nuhun ankara, piyale, oba vb..bunların arasında lezzet olarak "ben şunu tercih ediyorum" dediğiniz bir marka var mı?bir de nasıl tüketiyorsunuz?ben sadece ton balığı ile yiyebiliyorum.
filiz, nuhun ankara, piyale, oba vb..

bunların arasında lezzet olarak "ben şunu tercih ediyorum" dediğiniz bir marka var mı?

bir de nasıl tüketiyorsunuz?
ben sadece ton balığı ile yiyebiliyorum.
0
tabudeviren
(01.06.20)
Sadece barilla yiyorum.

Ton balik, kiymali domatesli sos, sarimsakli yogurt + nane
0
Kittie
(01.06.20)
Ankara alıyoruz biz hep. Aliskanlik sanırım. Kremalı mantarlı vs özel yapacaksak barilla penne alıyoruz.

Değişik sos soruyosan
Krema Soslu Sebzeli Makarna www.nefisyemektarifleri.com
Bu ablanın anlattığı sos çok güzel oluyor.
0
elorelia
(01.06.20)
barilla yoksa pastavilla

bunlar pişirince diğer markalara göre daha diri kalıyorlar o yüzden
0
freebird5406_2
(01.06.20)
Makarna bekarın kara gün dostudur, her halini severim <3
Salçalı soslu, domatesli sos ve evdeki malzemeye göre türevleri, peynirli (evdeki peynirlere göre, varsa kavrulmuş yer fıstığı da ekliyorum), bolonez soslu+sarımsaklı yoğurtlu, pesto soslu... her hali güzel.
0
pati
(01.06.20)
barilla hala en iyisi.

diğerleri arasında nuhun ankara, geçen corbada kullandıgımız sehriyede bile farkettik farkını. ama maalesef rıfat hisarcıklıoglunun karısına aitmiş bu şirket.
0
art vandaley
(01.06.20)
Neden bilmiyorum sadece barilla alıyorum. Daha kaliteliymiş gibi geliyor.
0
ruhen hastayim ben
(01.06.20)
özenli yapacağım makarnalar için de cecco alıyorum, normalde barilla. ben fark olduğunu düşünüyorum de cecco, barilla ve türk markaları arasında. özellikle al dente pişen makarnada fark ediliyor farklar.

soslu yiyorum makarnayı bitek, peynir olur mantar olur pesto olur alfredo olur.
0
Bruce
(01.06.20)
Genelde sade, bol yoğurtla.

Pastalaya diye bir tarif keşfettim onu da yapıyorum arada güzel oluyor.

Bol domates sosuyla.
0
Sahikaa
(01.06.20)
italyanlar > nuhun ankara > diğerleri
0
cptxxx
(01.06.20)
barilla veya filiz. aynı fabrikanın ürünü zaten.
0
sutlu nescafe
(01.06.20)
Eskiden Arbella iyiydi ama tadını değiştirmişler.
0
bitchesaintshit
(01.06.20)
Mantarlı falan istiyorsam yaş makarna alıyorum migrostan. Onun dışında barilla veya Ankara.
0
kestane gürgen palamut
(01.06.20)
barilla alıyorum.
yoksa, bulamadıysam, nuhun ankara.

bizim evde makarna hiç sade yenmezdi, şimdi ben de en kötü ihtimalle domates soslu normal makarna yapıyorum.

onun dışında en sık yaptığım kıymalı.
ve bazen de fettucini alfredo.

arada bir değişik tarifler ya da malzemelerle doğaçlama da yapıyorum ama düzenli olarak yaptıklarım bunlar.
0
blatta hiberna
(01.06.20)
filiz veya ankara alırdım eskiden.

ayrı ayrı olmak üzere, ton balığı, hindi/tavuk göğsü, kasap sosisi, kıymalı domatesli sos, ketçap+mayonez, krema+sarımsak, soya soslu sarımsaklı pırasa sotesi (bunun omleti de süper oluyor. pırasaları nispeten ince ince doğrayıp tavada azıcık öldürüp üstüne yumurta kırınca kıyır kıyır yemesi çok keyifli oluyor.).

bir de makarnayı süzgece aldıktan tencerede tereyağı eritip hafiften nane ve sarımsak döndürüyorum, makarnayı buna ekleyip birazcık suyla açılmış süzme yoğurt ekliyorum. bu da efsane oluyor.
0
chezidek
(01.06.20)
Genelde yas makarna kullaniyorum ve kendim aciyorum, kismen zevk icin, kismen de tercih meselesi. Yas makarna ile yapabileceklerinizin siniri yok, ayrica 20 kusur lira gibi absurd rakamlara ulasan lazanyalari pogaca parasina yapmaniz mumkun. Tek dezavantaji al dente yapmak pek mumkun degil. Oyle bir tat ararsam da barilla kullaniyorum. Kalitesi diger makarnalar ile fark ediliyor.

Nasil tuketiyorsunuza cevaben de lazanya ile ya ispanakli ya da kiymali ragu yapiyorum. Bunun disinda firinda fume soslu veya kremali mantarli tavuklu gibi soslarla ve farkli icler hazirlayarak tortellini, ravioli ve cannelloni yemeyi cok seviyorum. Ama bir tanesini sec derseniz hakiki, kisik ateste 2-3 saat pismis ragu bolonezli lazanya derim.

İnternetten youtube’dan filan pek cok tarif bulabilirsiniz. Gennaro’yu oneririm youtube’dan, kitap olarak da marcello hazan’in kitabi italyan mutfaginin textbook’u gibi biseydir. Makarnanin bekar ve fakir yemegi olarak adinin cikmasi uzuyor beni :)
0
gibicibicis
(01.06.20)
Ek olarak ev yapimi pesto ve domates kereviz soslu makarnayi da epeyce tuketirim. Pesto tarifi her yerde var zaten, kerevizli olanin linkini de suraya birakayim

yemek.com

Bir de ravioli tarifi vereyim

yemek.com
0
gibicibicis
(01.06.20)
Olmaz mi farki!

Temporin´in klasik spagettisi harika. Her türlü sosla iyi gidiyor, ama asidetisi yüksek domates soslariyla cosuyor. De Cecco´nun spagettesi lastik gibi, hic sevmiyorum.

Antichi poderi´nin picisini bulursam, porcini mantarina bogarim. Ama iste, hep bulunmuyor. En sevdigim makarna üreticisi ve makarna türü bu.

Buitoni No.72, kremali soslara cok iyi gidiyor, sosla cok iyi birlesiyor. Mesela yesil kuskonmazli, beyaz sarapli soslarla.

Siradan makarna salatalari icin Barilla aliyorum. Memnunum.
0
buf-e kür
(01.06.20)
pesto + takip.
0
kumandanim
(01.06.20)
(14)

soğuk iklimde yaşam?

antikadimag
yurt içi, yurt dışı yaşadığınız en soğuk yer neresiydi? kışın en az 1 ay kalmış olmayı sayıyorum. 1-2 hafta iş veya tatil için gitmek değil. okul, iş amaçlı uzun süreli kalmaktan bahsediyorum.hayat nasıl etkileniyor? uyum sağlayabildiniz mi yoksa ilk fırsatta kaçtınız mı?
yurt içi, yurt dışı yaşadığınız en soğuk yer neresiydi? kışın en az 1 ay kalmış olmayı sayıyorum. 1-2 hafta iş veya tatil için gitmek değil. okul, iş amaçlı uzun süreli kalmaktan bahsediyorum.

hayat nasıl etkileniyor? uyum sağlayabildiniz mi yoksa ilk fırsatta kaçtınız mı?
0
antikadimag
(30.05.20)
Munih, ofisten eve donus yolunda metrodan ciktiktan sonra "10 dakika yururum bir sey olmaz" diyerek -25 derecede eve yurumustum. Eve vardigimda yuzumun rengi kirmizi/mor arasiydi :)

Hayat ona gore uyum sagliyor, kacacak bir durum yok. Turkiye'den ayrilan birisi hemen her yere uyum saglayablir :)

Simdiki sirkette bir ekip arkadasim Yakutsk sehrinden, kislari -50 dereceyi gorduklerini soylemisti.
0
crown
(30.05.20)
ankara'da 4 sene yaşadım. -15 °C'ye kadar düşüyordu sıcaklık. kışın kat kat giyiniyordum, atkı, kulankık, bere, kapüşon, eldiven ne varsa takıp öyle çıkıyordum dışarı. hele sabaha karşı aşti'ye varıp da yurda gitmek için seyrek geçen bir otobüsü uzun uzun beklerken burnum, kulaklarım, ellerim öyle üşüyordu ki :( çok kötüydü. normalde bölüm ve yurt iyi ısınırdı, ama bazen yurdun kaloriferleri bozulurdu veya başka bölümlerin çok soğuk sınıflarında dersim olurdu, onlar tam işkenceydi benim için. mezun olduktan sonra sıcak iklime yerleştim :)

soğuktan nefret ederim. ankara bu kadar işkenceyse gerçek anlamda "soğuk iklim"de yaşamayı geçtim kısa süreliğine bile bulunmak istemem.
0
pati
(30.05.20)
Berlin.

Cok cok az etkiledi. Ankara´da ogrenciydim 3 yil, kampüsünde tilki gorulen dag basinda bir üniversitede okudugum icin, kar tipisi nedeniyle yollarda kaldigim, ulasimin durdugu bir yerden sonra Berlin sogugu ve sartlari zorlamadi. Cok iyi giyinmeyi, kat kat giyinmeyi ogreniyorsunuz. Sogugunda bisiklet de surdum, disarida vakit gecirdim. Surekli gri ve yagmurlu kuzey Almanya sehirlerinde yasamak istemem ama.
0
buf-e kür
(30.05.20)
5 yıl erzurum
3 yıl ağrı
6 yıl kastamonu
19 yıl eskişehir

-20'de yarım saat otobüs beklediğim de oldu kabanla yatıp soğuktan evdeki halı perdeleri üstüme örtüp "inşallah kalıcı hasar bırakmaz" dediğim de. -40'ı da gördüm. "izmir daha soğuk çünkü nem var diyen yumuşak popolulara bilgisayar başında gülüyordum. erzurum'da kristal yağdığını gördüm. burnum kaç kere birbirine yapıştı. patlayan çeşmeler 3 metrelik buz tepesi yapıyordu. kapıyı açtığında dışarıdan içeri sis bombası atılmış gibi buhar giriyordu. kolay uyum sağladım. erzurumdan dönüşte eskişehir'de 3 kış ceketle gezdim.
0
ya ben lan neyse
(30.05.20)
zamanında anlatmışım buyrun. dünyanın en soğuk yerlerinden biri astana.

eksisozluk.com
0
ozdek
(30.05.20)
ankara. doğma büyüme ankaralıyım. ama kışın bile aşırı soğuk olduğunu düşünmüyorum, çok fazla önlem almadan dışarıda uzun süreli vakit geçirebiliyorum. takım elbise üstüne mont kombinasyonuyla çok üşüdüğüm nadirdir. bazen titretici soğuk oluyor ama çok sık değil. atkı, eldiven, bere kullanmam bu arada.

alman şehirlerinin çoğu okyanus iklimine sahip ve ankara'dan daha düşük kış sıcaklık değerlerine sahip değiller. dolayısıyla çok fark yaratmaması normal bence.
0
🌸antikadimag
(30.05.20)
van'da yasadim. bazen -40'lara kadar inen bir havasi var. hava cok keskin. ancak insan uyum sagliyor. zor anacim. sonra goctuk sicak diyarlara. simdi gitsem yasayamam.
0
Leonardo~Da~Vinci
(30.05.20)
Doğma büyüme Ankaralıyım. Eğitim için 6 ay Finlandiyada yaşadım. Gündüzleri -30 olan çokca gün yaşadım. Bir şekilde uyum sağlıyorsun ve bence -20'den sonra hissedilen çok değişmiyor gibi :)
0
mayday
(30.05.20)
Geçen sene Stockholm’de aralık ayında gece vakti dışarı çıktığım bir zaman ilk nefes aldığım anda boğazıma buz saplandı sanmıştım burnum kaskatı oldu, üşüme ve titremeden bahsetmiyorum bile açık kalan yerler donup düşebilir o kadar soğuktu.
0
Uncle Sam
(30.05.20)
ağrı'da ikinci yılım. -30ları görüyoruz. kışın çıkıp bir yerlere gitmek hayal. işten eve, evden işe. -27'te eldivensiz 10 dakika eve yürümek durumunda kalmıştım. çantadan anahtarı bulup çıkaramıyordum, parmaklarım hissetmiyordu. bir keresinde de o kadar titriyordu ki ellerim anahtarı kilide sokamamıştım. saç, kaş, kirpik, burun içinin donması olağan şeyler. yürürken dikkat edeceksin her yer buz pisti. pek alışılacak gibi gelmiyor kulağa değil mi? :)
0
sadakatsiz
(30.05.20)
Viyana.
Istanbul’a gore filan oldukca soguk ama coook soguk demem. Gerci pis bi ruzgari var bu sehrin mahvediyor.

Ha burada yasamaya basladigimdan beri istanbul’da insanlarin koca koca kis montlari giydigi gunlerde deri ceketle filan geziyorum ben.
Alisiliyor, sonucta kat kat giyiyorsun, oluyor. Cok sikinti degil.
Kisin 10 gun kutup dairesi kuzeyindeydim, sadece 1er kat fazla giyindim. Ha geceleri disarida kirpikler saclar filan donuyordu tabi.
0
kuehles blondes
(30.05.20)
İnsan herşey uyum sağlıyor. Şöyle bir video bırakayım, yer Sibirya, başlığında yazdığına göre eğer sıcaklık -55 dereceden yukarıysa bugün güzel bir gündü diyorlarmış orada yaşayanlar.

www.youtube.com

Şimdi değil ama 5-10 sene önce Eskişehir'de birkaç soğuk kış hatırlıyorum. Soğuktan kastım öğleden önce -20 civarları. O zamanlar müstakil bir evde oturuyordum. Mutfak musluğum default olarak donardı. Günlerce, mutfak musluğunu kullanamazdım. Tüple filan ısıtmak için çok uğraşmışımdır. Banyo musluğu donmasın diye içim sızlaya sızlaya geceleri musluktan çok az akmasına izin verirdim. Ama her zor şeyin güzel tarafı da olabiliyor, mesela sobalı bir evdi, işten eve geldiğimde ev buz gibi olurdu, ama sobayı yaktıktan sonra keyfine doyum olmazdı.
0
panamera
(30.05.20)
-32 finlandiya.
hatta izmirde yola çıktığımızda +20 dereceydi, 8 saat sonra helsinkiye indiğimizde -20 dereceydi. şoku düşün.
doğma büyüme oralı olsam heralde hiç koymazdı çünkü biz giyinip dışarı çıktığımızda michellinin lastik adamına benziyorduk ama onlar tşört, üzerine bir hırka/sweat, onun da üzerine sağlamcana bir montla gayet rahat o soğukta durabiliyordu. daha yeni doğmuş bebek vardı mesela, hastaneden çıkıyorlardı. biz olsak normal havada bile 40 gün sokağa çıkarmayız ama o kadın (yeni doğum yaptığı yürüyüşünden belliydi) bebeği kızak gibi bir şeye koyup kar üstünde kaldırımda çeke çeke evine götürdü. kreşler her gün 1-2 saat bahçede oynatıyorlar -20 -30 demeden. çocuk böyle büyüyünce ister istemez alışıyor soğuk havaya. genetik olarak da yatkınlar tabi ki.
ama ben dondum, gerçi ben zaten çok üşürüm ama orası ayrı bir soğuktu. fakat gene de uyum sağlıyorsun, kar görmemiş masum izmirliler olarak her gün kar yağması, günde sadece 4-5 saat güneş ışığı o da kalın bulutların arkasından zar zor görebilmek zorluyor tabi ama alışıyorsun neticede çünkü elinde olan bir şey değil. hatta eksi dereceleri göze alıp o kış kuzey avrupa turuna çıktık, hatta kuzey avrupa bile bize komadı ki ne olacak en fazla biraz serin olur diyip bir sonraki kış güney avrupa turuna çıktık, o da son 50 yılın en soğuk avrupa kışına denk geldi, bi yerimizde bişeyimiz dondu ama gene de ölmedik vs.
soğuk diye finlandiyadan da kaçmadık, erasmus bitti döndük, gene olsa gene gideriz ama bu sefer daha hazırlıklı gideriz.
0
halanne
(30.05.20)
Ardahan’da görev yapıyorum. En düşük -45 olmuştu. Genelde de -25 civarı olur. Sadece düşmeden yürümek zorluyor :). İsteyerek geldiğim için bir sıkıntı yok benim için
0
transilvanya
(30.05.20)
(5)

araç kokusu/parfümü

biseysorucam
selamlar,hangi kokuları kullanıyorsunuz aracınızda? tavsiye edebileceğiniz neler var acaba?
selamlar,

hangi kokuları kullanıyorsunuz aracınızda? tavsiye edebileceğiniz neler var acaba?
0
biseysorucam
(30.05.20)
henüz kullanmıyorum ama şundan almak istiyorum: www.mudo.com.tr
0
pati
(30.05.20)
Kavun kokusu kullanıyorum. Herkes çok beğeniyor.
0
komando kani var bende
(30.05.20)
Çam kokusu
Kavun kokusu
0
pro9it9is9
(30.05.20)
Yurtdışından gelirken California car scents getiriyorum. Buüne kadar beğenmeyen kimse olmadı.
0
mayday
(30.05.20)
be in a good mood n11'de baya satılıyormuş, ben de merak edip aldım şimdi.
bi de burda kavun görünce ona bakayım dedim bergello'da baya yorum vardı. onun kavun kokusunu da aldım.

duyuruyu açan arkadaşa teşekkür :D
0
ayin yazari
(30.05.20)
(12)

Alkol almaya saat kaçta başlıyorsunuz?

hayaletimsi
Özellikle eve kısılıp kaldığımız bu günlerde.
Özellikle eve kısılıp kaldığımız bu günlerde.
0
hayaletimsi
(29.05.20)
www.instagram.com
Bu geldi aklıma eheh :)

Saati mi oluyordu ki?
0
masseter
(29.05.20)
O günkü işlerimi bitirmeden başlamıyorum, o da 5'i buluyor genelde. Bazen biraz daha erken.
0
fotrsapka
(29.05.20)
gunune gore degisiyor, bazen 12-13 de basliyorum ogle yemegi yaninda sarap, bira vb. bazen 16-17 oglen rakisi bazen 20-21 viski :)
0
sweetoffice
(29.05.20)
Genelde yemeğin yanında bira veya şarap içiyorum, veya rakı sofrası kuruyorum. Evde olduğum zamanlar if yapıyorum, saat 9:00-17:00 arası, onun için saat 17:00 olmadan önce bitirecek şekilde başlıyorum. İş günleri de eve gelip yemeğe başlayınca işte saat 18:30-19:00 gibi.
0
pati
(29.05.20)
Asla 21.00’dan önce başlamam.
0
giovanne
(29.05.20)
Fark etmez. Gunluk islerimi aksatmadigi surece, her saatte onemli olan miktar.

Pazar günleri online toplasip brunch yapiyoruz iki aydir. Saat 11.30, 12 gibi bir iki kadeh kopuklu sarap iciyorum, sorun degil.

Ogle yemeginde sarap actigim da oluyor, saat 15-16 gibi.
0
buf-e kür
(29.05.20)
6 dedin mi baslarim.

edit: aksam 6 tabi bu :D
0
chezidek
(29.05.20)
belirli bir sebep olmaksızın "dur bu akşam içeyim" diyerek başlamışsam genelde 8 civarı. yavaş içiyorum. istediğim kıvama gelmem bazen bir, bazen 1.5 saati bulabiliyor. üstüne 2-3 saati de öyle geçiriyorum. gece 12-1, bilemedin 2 dedin mi yataktayım. ertesi gün de tertemiz kalkıyorum. temiz.
0
der meister
(29.05.20)
Saat 6 civarı tüm işleri bitirdikten sonra başlarsam yorgunluğun üzerine keyfi bi başka oluyor. Gerçi o saatten önce hemen hemen hiç içmem. Akşamcıyım ben.
0
msb
(29.05.20)
20:00dan sonra genelde.
0
inheritance
(29.05.20)
benim de aklıma bu geldi.

www.youtube.com
0
mutlu yillar sana
(29.05.20)
Fark etmez. Kimi zaman öğleden önce. Kimi zaman yemek hazırlarken. Alışverişe çıkmadan bir iki kadeh fondip yaptığım bile olmuştu.
0
ruhen hastayim ben
(29.05.20)
(6)

Sizinle senelerdir entegre olmuş alışkanlığınızı nasıl bırakırsınız?

warmy
Sanırım bi 10 senedir falan artık kişiliğimle bütünleşmiş alışkanlığımı bana çok fazla zarar verdiğini düşündüğüm için bırakmak istiyorum. Profesyonel yardım falan demeyin çünkü sanırım 12 ayrı psikiyatr ve 3 farklı da terapist denedim. Seansların hiçbirini kaçırmadım, verilen ilaçları kullandım ve
Sanırım bi 10 senedir falan artık kişiliğimle bütünleşmiş alışkanlığımı bana çok fazla zarar verdiğini düşündüğüm için bırakmak istiyorum.

Profesyonel yardım falan demeyin çünkü sanırım 12 ayrı psikiyatr ve 3 farklı da terapist denedim. Seansların hiçbirini kaçırmadım, verilen ilaçları kullandım ve kafama göre bırakmadım, tavsiyelerini elimden geldiğince uygulamaya çalıştım ama fayda göremedim.

Bu kendine yardım tipi kitaplardan da okudum ama onlar da fayda etmedi.

Sanırım alışkanlıktan vazgeçinceki sorunlarla yüzleşme dönemini kaldırabilecek psikolojide değilim ve bu sebeple bırakmak istesem de korktuğum için erteliyorum.

Yukarıda denediklerimden farklı bir görüşü olan/deneyimini paylaşmak isteyen varsa görüşlere açığım.
0
warmy
(29.05.20)
Onu kendinden dezentegre ederek.

Entegre olarak tarif ediyorsan senle bütünleşmiş olarak algıladığını anlıyorum bundan.

Dur bunu yapmayacağım diye eyleme girişmeden önce bir süre, o şeyi her nerede ve nasıl yapıyorsan, onsuz hayal etmeye çalış. Mesela otururken yaptığın bir şeyse onu yapmadan oturduğunu, banyo yaparken yaptığın bir şeyse onsuz banyo yaptığını. Hem o eylemi yaparken, hem de onun dışındaki zamanlarda aklına geldikçe onsuz halini gözünde canlandırmaya çalış.

Kendinden daha emin hale geldiğini hissetmeye başladığında da eyleme geç.
0
encokbenisevinnolur
(29.05.20)
Üzerinde düşünmeden, birdenbire kesmek gerekiyor sanırım. Aklına geldikçe konuyu değiştirmek.
0
pati
(29.05.20)
çevreyi değiştirmek
insanları hayatından çıkarmak

bu alışkanlıklara yol açan etkenleri hayattan çıkarıp sadeleşmek lazım

irade lazım ::/
0
picassoishere
(29.05.20)
+1 picassoishere,

kahve ile sigara içiyorsan, kahveyi görünce aklına sigara, sigarayı görünce aklına kahve gelir. ikisinden birini bırakmak istiyorsan diğerini de bırakmalısın.

veya akşamları çerez+çay+dizi keyfi yapıyorsan ve bunlardan birini kesmek istiyorsan diğer ikisini de bırakmalısın yoksa birini yapınca aklına diğer ikisi gelir.

hep arkadaşlarla içiyorsan, içince aklına arkadaşların gelir, arkadaşlarlayken aklına içmek gelir. gibi
0
yemrem
(29.05.20)
@picassoishere keşke o kadar kolay olsaydı. şu an maalesef bu koşullarda bu insanlarla yaşamak zorundayım :)
0
🌸warmy
(29.05.20)
Zamana yaymadan kısa aralıklarla bıkana kadar yapmayı deneyin alışkanlığınızı
0
coca cola
(29.05.20)
(5)

Masayı vernikleme (sezon finali)

tchuck
bir süredir sorup duruyorum.en son ahşap yağı almaya karar vermiştim, ancak internetten almak istemedim ve normal mağazaların hepsi "artık getirtmioruz" deid (5 yere sordum, bauhaus falan dahil).internetten almak istememe sebebim de, 1 litrelik satıyorlar. benim o kadarlık işim yok, nerdeyse ahşap p
bir süredir sorup duruyorum.
en son ahşap yağı almaya karar vermiştim, ancak internetten almak istemedim ve normal mağazaların hepsi "artık getirtmioruz" deid (5 yere sordum, bauhaus falan dahil).

internetten almak istememe sebebim de, 1 litrelik satıyorlar. benim o kadarlık işim yok, nerdeyse ahşap parasına denk geliyor başlı başına.

ben özet geçeyim;

hizliresim.com

bu arkadaşı,

hizliresim.com

buna dönüştürmek için ne yapmak gerekiyor kısaca? bu yağ dışında bir çözüm var mı? veya ne yapayım?

not: her ikisi de ikea'Nın aynı ürünü karlby tezgah ikisi de.
0
tchuck
(29.05.20)
@pati gelip cevaplar ama hobisi bu olan bir adam olarak cevaplayayım, ben renkli ahşap koruyucu, bazen teak yağı, bazen de portakal yağı kullanıyorum.

Ayrıca 1 litreden az olmaz bildiğim kadarıyla.

Elinizdeki çam masif panel olması lazım, fotodan görülen. Onu teak yağıyla diğer fotodaki gibi koyulaştıramazsın, hafif kızarır sadece. Bu koyuluk için renkli ahşap koruyucu kullanman lazım.

Vernikli ahşap koruyucu tam satış isimleri sanırım.
0
John Bloor
(29.05.20)
Duyurunun cilacıları john ve pati :)
0
pati
(29.05.20)
Merakla bekliyorum
0
x571
(29.05.20)
valla destek için ne kadar teşekkür etsem azdır.

çünkü before after'ı düşündüğümden de iyi oldu :)

öncesi:
hizliresim.com

sonrası:
hizliresim.com

müthişsiniz
0
🌸tchuck
(29.05.20)
harikasın :) eline sağlık, güle güle kullan! rengi istediğin gibi oldu mu?
0
pati
(30.05.20)
(16)

google'da isminizi-soyisminizi cikinca ne kadar bilgi cikiyor?

fakyoras
selam,is yerinde bazen biriyle konustuktan sonra "acaba daha once nerelerde calismis, neler yapmis" ogrenmek icin ismini google'da ariyorum. aslinda linkedine baksam direkt cikacak da sirket bilgisayarinda linkedin hesabima giris yapmadigim icin direkt orda aratamiyorum. kiminin hayat hikayesi cikiy
selam,

is yerinde bazen biriyle konustuktan sonra "acaba daha once nerelerde calismis, neler yapmis" ogrenmek icin ismini google'da ariyorum. aslinda linkedine baksam direkt cikacak da sirket bilgisayarinda linkedin hesabima giris yapmadigim icin direkt orda aratamiyorum.

kiminin hayat hikayesi cikiyor, kimininn ise internette hicbir izi olmuyor.

siz isminizi google'da aratinca ne kadar bilgi cikiyor? cikmasi/cikmamasi icin ozel bir sey yapiyor musunuz?

isim-soyisimde turkiyede baska kisi olmadigi icin benim liseden itibaren her seyim cikiyor, evlenirken bir belediye baskani gelmisti nikaha, onun koydugu fotograflardan esim bile cikiyor. sosyal medya vs derken isteyen biri her seye ulasabiliyor.
0
fakyoras
(28.05.20)
bir mankenle aynı ada soyada sahip olduğum için hep onunla ilgili bilgiler çıkıyor.
0
tabirimekruh
(28.05.20)
İsim-Soyisim olarak her ikisi de az kullanıldığından bütün sosyal medya hesaplarım, üniversiteyle ilgili birkaç bilgi çıkıyor. Bundan dolayı sosyal medyada bir platform hariç anonime döndüm.
0
herseysermayeicin
(28.05.20)
sıfır. linkedin yok. facebook profili arama motorlarına kapalı. twitter gerçek isim değil.
0
inheritance
(28.05.20)
2 adet sosyal medya hesabım çıkıyor, birini kapattırmak için her şeyi yapardım ama kapatamıyorum. Bir de üstte çıkıyor popüler bir site olmamasına rağmen. Haber siteleri vs çıkıyor bir de benimle alakalı onlar da...:(
0
black holes in the sky
(28.05.20)
benim de minimumda bilgi cikiyor hele evlendikten sonra soyismim degisti ve su anda dunya uzerindeki tek kombinasyon ama linkedin disinda veri cikmiyor. zamaninda anonimlikle kafayi bozmustum cunku, kullandigim nickler bile her site icin birbirinden farklidir.
0
in vino veritas
(28.05.20)
benimle aynı isim+soyisimde akp'li bir siyasetçi var. :( hiçbir şey bulamıyorum kendimle ilgili.
0
sckxyss
(28.05.20)
Ad soyad combom dünyada bir tane var çok unique, o yüzden sadece ben çıkıyordum. Lisedeyken yaptığım freelance işlere falan adımı yazmam hataymış :)

Üniversitede iken çoğunu sildirdim, SEO nedir bilmeden de SEO yaptım şimdi en tepede portfolyom, ardından blog'um, ardından linkedin'im çıkıyor kalanı benimle ilgili değiller.
0
aguen
(28.05.20)
hayat hikayem çıkıyor. Ama kendi adıma websitem falan var, yaptığım videolar işler, linkedin, oluşturduğum kurs vs. Aslında kişisel pr çalışması gibi. (adımı yazınca soyadımı google tamamlıyor gizli modda bile ahaha:D)

Keşke sırasını ayarlayabilsem veya bazılarını silebilsem.
0
nhk ni youkosu
(28.05.20)
Bana dair bir şey çıkmıyor. Platoniğim olmak istemezdim haha yazık :(
0
ruhen hastayim ben
(28.05.20)
Benden de bir tane var. Google'layınca sadece linkedin hesabım çıkıyor. Adı benle aynı, soyadı benimkinden bir harf eksik olan bir sosyal medya fenomeni çıkıyor bayağı, fotoğrafları paylaşımları fln. Tanımayan biri mesela mailde fln görüp aratsa soyadına dikkat etmeyip beni o zannedecek :/
0
pati
(28.05.20)
Simdi arattim okulum cikiyor sadece. Bir de birkac kampanya imzalamisim, onlar.
0
sadakatsiz
(28.05.20)
genel olarak nerede ne işler yaptığım, ne okuduğum, ne ürettiğim, yaptığım yayınlar falan çıkıyor. bol bol da çektiğim fotoğraflar ya da kendi fotoğraflarım çıkıyor. bir de zamanında forum sitelerinde falan açtığım satılık ilanları çıkıyor. ayrıca saçma şekilde beğendiğim birkaç kadın vardı, onların da farklı sitelerdeki profil fotoları çıkıyor ne alaka ise. artık ne kadar çok like attıysam asdasda.

adım ve soyadım pek yaygın olmadığı için muhtemelen başka birisi çıkmıyor.
0
early morning rain
(28.05.20)
benim ismim ve soyismimle aynı olan bir kişi çıkıyor. benimle alakalı hiçbir bilgi yok. 22 senedir internet kullanıyorum. özel bir şey yapmıyorum..
0
beyaz power ranger
(28.05.20)
yayınlar, haberler, sosyal medya profilleri...akademik işler ağırlıklı.
adım ve soyadım bir tek bende vardır TR'de :D
0
passion rules the game
(28.05.20)
Ben kendimi aratarak çıkanlara göre düzenledim. Şu an sadece LinkedIn profil resmim çıkıyor o da LinkedIn görünürlüğümü kapatmama rağmen kaldı. Tanımayan bana dair bir şey bulamaz :)
0
Kediyi üzdün
(28.05.20)
facebook'um yok da, linkedin ve researchgate'ten dolayi okudugum, calistigim okullar, yazdigim makaleler, tezler, fotograflarim falan hepsi cikiyor.
0
chezidek
(28.05.20)
(8)

Cevapsız sorular

pati
Herkesin benden cevap beklediği sorular var, cevap vermek zorundayım da, ama benim cevabım yok. Çok bunaldım, daraldım, köşeye sıkıştım. Bir çıkış yolum yok. Birkaç gecedir uykum kaçıyor, normalde kafamı koyduğum gibi deliksiz uyurum alarm çalana kadar.Sizin de böyle cevapsız soruların altından kalk
Herkesin benden cevap beklediği sorular var, cevap vermek zorundayım da, ama benim cevabım yok. Çok bunaldım, daraldım, köşeye sıkıştım. Bir çıkış yolum yok. Birkaç gecedir uykum kaçıyor, normalde kafamı koyduğum gibi deliksiz uyurum alarm çalana kadar.

Sizin de böyle cevapsız soruların altından kalkamadığınız durumlar oluyor mu? Böyle zamanlarda kafa rahatlatma yöntemleriniz neler?

Not: cevspsız sorularım işle ilgili ama dertleşme olduğu için gönül işine yazdım.

İşimin hem keyifli hem stresli tarafı bu cevapsız sorular. İlk defa olmuyor, sonuncu da olmayacak.

Edit: bu bir "işim çok stresli, ne yapayım?" sorusu değildir.
0
pati
(27.05.20)
Aynı noktada hissediyorum bir çıkış yolu da bulamıyorum. Deliliğe vuruyorum galiba. Ya da cidden deliyim.
0
allah yazdiysa bozsun
(27.05.20)
12 senedir sürekli uyku ilacı kullanıyorum. Son 3 senedir alkol+uyku ilacı alıyorum gece uyuyabilmek için. Buna rağmen uykuya dalış sürem minimum 1 saat.

Şu noktada gönül rahatlığıyla diyebilirim ki benim cevapsız sorularım yok, cevapsız soruların beni var. Eskiden sinirleniyordum bu duruma, artık baş da kaldırmiyorum. Teslim oldum.

Derdi olan herkesin derdinden kurtulmasını dilerim.
0
buff
(27.05.20)
valla barış mançonun bir sözü var. işte hendek işte deve ya bu deveyi güdersin ya bu diyardan gidersin. stressiz bir iş istiyorsan burger kingte patates kızart ama şu an kazandığın kadar ay sonunda para yatar mı bilemem. iş hayatı böyle sadece güçlü olanlar ayakta kalır adagshs
0
kelepir
(27.05.20)
İş hayatının bir yönü de böyle şeyleri idare edebilmek.

Nasıl bir soru silsilesi bilmiyorum ama kaçış mi yok cevap mı yok?
Bazen oyalamak bazen de açık olmak ise yarıyor duruma ve karşındakine göre.
Kolay gelsin.
0
kisa
(27.05.20)
Benim işle ilgili cevap veremediğim sorular hiç olmadı, ama gece uyutmayan çok şey oldu ordan bağlayabilirim :) Benim sorunum anksiyete. Bayağı yani bazen geldiğinde duvarları tırmalamak geliyo içimden. Öyle olduğunda yatakta kalmaya devam edersem daha çok bunalıyorum, nefes alamıyorum. Kalkıp karanlıkta oturup sessizliği dinliyorum. Çok soğuk değilse camı falana açıyorum temiz hava geliyor. Sakinliyorum, aklımdaki kaygılar hafifliyor. Sonra daha kolay uyuyabiliyorum yatağa döndüğümde. Yani iş kendini yatıştırma yolu bulmakta sanırım. Bu benim için böyle, belki sende farklı bi metod yarayacak :)
0
superfluid
(27.05.20)
benim gibi işsiz olanlar da var :)

kendinize her zaman hayatın 3 günlük olduğunu hatırlatın. şu kısacık ömürde hiçbir şey kafaya takmaya değmez inan. sağlığın yerindeyse tamam, her şey yoluna girer elbet. gerisi mühim değil.
0
candide
(28.05.20)
Uzatmayayım diye yeterince açıklayıcı yazamamışım herhalde. 9,5 senedir bu işi yapıyorum. İş hayatını da biliyorum, işimin doğasının bu olduğunu biliyorum ve kabul ediyorum. Sizlerin deneyimlerinizi ve böyle durumlardaki rahatlama yöntemlerinizi merak etmiştim.
0
🌸pati
(28.05.20)
‘cevap vermek zorundayim’ diye dusundugunuz/buna inandiginiz icin kendi uzerinizde baski yaratiyorsunuz aslinda.
benim isim cok stresli degil ama ben de geceleri uyuyamiyorum cunku kendim yaratiyorum o stresi - zorundayim, mukemmel olmali, herkesi memnun edecek yolu bulmaliyim - uzar gider boyle. ve su siralar kendime soyledigim bir kac sey var; ‘hastanede calismiyorum ve insanlar benim yaptiklarim ya da yapamadiklarimdan dolayi ölmüyor’, ‘zorunda hissettigim seyler benim bakis acimi yansitiyor, herkes icin dogru degil’.
bu gibi bakis acisi degisiklikleriyle kafam biraz rahatliyor. alkol alinca gevsiyorum ama kafamdaki senaryolar daha da canavarlasiyor ayni zamanda, o yuzden iyi gelmiyor.
0
mocha
(28.05.20)
(13)

sevgi mi nefret mi hangisi daha güçlü

bundanboyle
sevgi mi nefret mi hangisi daha güçlü
sevgi mi nefret mi hangisi daha güçlü
0
bundanboyle
(27.05.20)
Sevgi güçlü. Bütün savaşlara rağmen Dünya nüfüsünun sürekli artması başka nasıl açıklanabilir?
0
Erva
(27.05.20)
Sevgi.
0
brnbrs
(27.05.20)
Nefretin harekete geçiririci, itici bir güç olduğunu düşünüyorum. Sevgi ise kedi gibi munis bir his. Benim kanaatim nefretin, sevgiye diz çöktürüp tövbe ettireceği yönünde.
0
allah yazdiysa bozsun
(27.05.20)
Nefret +1
0
Fusha
(27.05.20)
nefret.
dünya nüfusunun en az yarısı sevgisiz seksten meydana gelmiştir.
0
mutlu yillar sana
(27.05.20)
nefret.

"Nefret, başarısızlığa uğramış sevgidir." Soren Kierkegaard

sevgiden daha güçlü olacak ki onun yerini alabilmiş.
0
eeb
(27.05.20)
Nefret
0
pati
(27.05.20)
Dark side daha güçlü.


Ama keyifsiz işte. Daha fazla güç keyif vermiyor her zaman :(
0
westblack
(27.05.20)
ikisi de güçsüz bence. zamanla ikisi de azalıyor. tabii evlat-ebeveyn sevgisini ayrı tutmalıyız fakat beni harekete geçiren tek şey merak sanırım.
0
bohr atom modeli
(27.05.20)
Sevdiğin kişiye duyduğun kızgınlıktan doğan affedememe ve bunun neticesinde hala severken oluşan nefret dünyanın en güçlü şeyi.
0
mobydick
(27.05.20)
guc nefrettir.

sevginin guc ile alakasi yoktur.
0
Leonardo~Da~Vinci
(28.05.20)
Sevgili leonardo bence yanılıyorsun
Sevginin güç ile sonsuz alakası vardır
Çok alakası vardır bile yazmadım çok alakası
Vardır yazmam az gelir sevginin güç ile
Sonsuz alakası vardır sevgi sevmek aşk insana
Neler yaptırır bir düşün ne güçlükleri yenmesini sağlar bir düşün
Sevgi de nefret de güçtür ikisinin gücüylede
İnsanlar en olmaz yapılamaz denilen işleri yapmışlardır
Bundan sonrada yapacaklardır
0
🌸bundanboyle
(28.05.20)
Son söz benim ikiside eşit derecede güçlü.
0
🌸bundanboyle
(30.05.20)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.