amazon'un tahsil ettiği ücret yeterli.
tekrar göndermeye başladılar.
gümrük hiç kapanmadı diye biliyorum.

vpn uygulaması olabilir.
aşağıdakiler sunucu erişimi gerektirir ama bir keşfetseniz mükemmeldir. lokalde bir sunucu kurup deneyebilirsiniz:
plex
emby

bir de tabi destekliyorsa türklerden belki bir de ruslardan başkasının favorisi olmayan leş stremio diyebilirim. hdfilmizle'nin uygulama versiyonu.

film dizi için stremio
player olarak mx player
dosya yöneticisi es file explorer
vanced youtube

Stremio - dünyalar senin olsun

Çevremde kalp ameliyatı geçirenler oldu, bariz değişiklikler olmuştu

ölüme yakın olmak hayatı farklı değerlendirmeye yol açıyor. bazen ikinci bir şans olarak görülüyor. bazıları için hayat yeniden başlıyor.

düşün ölmek üzeresin ama en az bir 10 sene daha kazanıyorsun. kendine iyi bakarsan neden 20 sene olmasın. neden 30 olmasın? gibi.

karakter değişimi sadece kalp ameliyatına ithafen değil. o geniş bir kavram bence.
tamam kıl dönmesi ameliyatı dahil değil ama ağır bir ameliyat geçirdiğinde işin stresi ve süreç insanı olgunlaştırıyor diye düşünüyorum.
başka birinden kan almak için bilimsel bir açıklamam yok ama orada da duygusal bir süreç giriyor devreye.
günümüzde tıptaki gelişmeler işleri daha kolay hale getirse bile operasyona giren kişi için can derdi hiç bir zaman bitmiyor.
5-6 saat diye girip 11saatte çıkan bir kalp ameliyatlıyım.

babam açık kalp kapakçık ameliyatı geçirdi, 65 yaşındaydı ve şeker ve tansiyon geçmişi sebebi ile doktor %40 masada kalma riski var demişti. sonrasında iyileşti ama o zamandan beri ölüm korkusuyla yaşıyor oldu, kendine daha fazla dikkat etmeye başladı. bundan sebep daha evhamlı bir karaktere sahip oldu diye düşünüyorum, yoksa öyle bambaşka bir insan haline gelmedi.

Bence değiştirir. Teyzem panik atak hastası oldu. Geçen gün evdeki kedi aniden karşısına çıkınca bayılmış korkudan. İnşaat seslerine aşırı hassas mesela.

Hocam ciddi bir kalp ameliyatı sonrası aşırı derecede ilgisiz ve umursamaz oldu. Benim gördüğüm örneğe göre: evet, değiştirir.

Babam anjio oldu. O sinirli adam gitmiş dünya tatlısı birisi gelmiş. Annemden daha iyi anlaşıyorum. Ki anjio basit birşey. Bilemiyorum artık. Onun değiştirdiğimi düşünmek istiyorum

sahillere gitmek ve dolaşmak, yürümek vs yasak.

yani denize girmek yasak değil diye anlaşılıyor. ama helikopterle denize bırakılmanız ve oradan alınmanız lazım.

Soguktur be

@kveldulv cuma gunu 31 derece diyo ya :( 2 aydir evden cikmiyorum, bunaldim gidip bi hava alayim istiyorum

yasah hemşerim yassah

şileye gittim, girenler gördüm.
tabii çıkmaları bir oldu, dondular :)

tr'de sadece kariyer.net. sahibinden gibi tekel.

ilan olmaması siteden kaynaklı değil.

bi tek linkedin kullanıyorum

izin verilmesi lazım. ya kaydı yapanda ya da sunumu yapanda görünür. hoca olduğuna göre presenter default hocadır o seçenek hocada görünür.

teams'de sınıfı kim açtı ise yetkiler onda oluyor, hoca vermeden indiremiyorsun.

sigorta mı mtv'mi?

2018'deki mtv'şi şimdi mi kontrol ettiniz. 6 ayda bir ödeniyor zaten.

evet atlatmış olabilirler. ikinci seçenek de dekontla ödemişlerdir dekontlu işlem olduğundan sisteme işlenmemiş olabilir. bayiyi arayıp işlemin dekontunu isteyin.

ben de aynısını yapmıştım 5 ocak'dı trafiğe çıkışım ve firma ödemişti. ben tabi dekontu falan da almıştım.

@scudman1: mtv

@ozdek: evet takip etmedim malesef. tesekkurler teyit ettiginiz icin, ben cok yanlis mi hatirliyorum acaba dedim. Bi arayip sorayim bakalim.

2017 sonunda çıkmış olmasın trafiğe? Kesin 2018 1 ocaktan sonra mı ruhsat tarihi?

Yasal olarak satıcı MTV ödemekle yükümlü değil, aranızda bir iyi niyet anlaşması yapmış olabilirsiniz. Demek ki ödememişler ilk taksiti, ama 2018'de hiç ödenmemiş görünüyorsa 2. taksiti de siz ödememişsiniz.

@John tesekkurler.
Yok kesin 2018 Ocak.
Iyi niyet anlasmasi mi emin degilim, cunku verdikleri teklifte de MTV yaziyor
Evet ikinciyi de ben odemedim.

Büyütülecek bir şey yok bence. Kendisi oruç tuttuğu için onun da tuttuğunu düşünmüş.

b'ye her şeyi bu kadar ciddiye aldığı için öncelikle sabır dilerim.

a'nın çevresindeki herkes böyle olabilir, dolayısıyla alışkanlıktan söylemiş olabilir. b'nin de bu konuda ağlayıp sızlamaısna hiç gerek yok. teşekkürler desin, sizin de desin. her şeyin altında bir anlam aramasın.

b'yi abartılı bulmuyorum, herkesin müslüman olduğu ön kabulünden rahatsız oluyorum, buna ne var bunda diye yaklaşılması da dahil

Hahahahahaha b kafayı takacak başka bir şey bulamamış muhtemelen.

B hasta bence. Normal değil

B aşırı abartmış, burda takacak bişey yok. Takmasın kafasına B

B abartmış ki ne abartmış. A’nın derin düşünmeden ağız alışkanlığıyla dediğine eminim, yoksa sanmıyorum b’nin orucunu umursasın.

Abartılıyor bence. İyi niyetle karşılaması gerekir. Belki oruç tutmuştur diye düşünerek iyi dilekler sunma şekli olarak görülebilir. Eğer mevzu din dayatmasına evrilirse o zaman ilkin güzelce "ben oruç tutmuyorum" veya uygyn bir açıklamada bulunulabilir. Şu an rahatsız olunacak bir şey yok.

İkisi içinde sosyal çevreyle alakalı.

a kişisinin çevresi bol bol inançlı insanlardan oluşuyorsa dil alışkanlığı bazı kalıplar yer edinmiş olabilir. Zaten ramazanın çok ortalarına geldik geçiyoruz onun için merhaba merhaba gibi olabilir. Bir de türkiye'de inançlı insanların hayal dünyasında TR'de insanlar %99 müslüman ve ibadetini yapıyor gibi saçma bir fantezi olduğundan. Hiç düşünmeyip refleks ile söylemiştir. Şaşmam, ardında kötü niyet aramam.

b kişisi inançsızsa yadırgaması normal. çevresinde inançlı sayısı azsa yadırgaması çok çok normal. ama karşı tarafın istemsizce yaptığını düşünmesinde fayda var. rahatsızlık telefonu alıp ne dedin sen bana demek seviyesine varmadıkça normal bence. sonuçta siz paskalya dönemi ilgili arkadaş "paskalyan kutlu olsun" deseydin o da yadırgardı. yada "noelin kutlu olsun" deseydin yine yadırgardı. Hatta belki o daha rahatsız olup sen ne diyon deyyus diye ters bile yapabilirdi :)

arkadaşlar inançsız kişiler sonuçta duygularından arınmış, dünya görüşü olmayan, midesiz insanlar değil :) inançsızlık bir dünya görüşüdür ve bir müslümana hristiyan geleneği ile hitap nasıl na hoş karşılanmaya müsaitse inançsıza da x dini jargonu ile cevap vermekte rahatsızlık verici olabilir. görüşe saygıya gelince hep inançsızlar inançlara saygıya bekleniyor da inançlılar genelde inançsızlara saygı konusunda otomatik davranışlarına yenik düşebiliyorlar. Dediğim gibi ben de TR'nin %99u inançsız diye düşünsem bende otomatik ona göre davranabilirim. Bu yüzden inançlıların otomatik davranışlarına anlayış gösteriyorum. Ama zorunda değilim, değiliz :) ülkenin %99ı ne yazık ki inançlı değil :) bir çoğu yarın başına iş açmamak için bunu beyan etmiyor. İş açmayacağını bilse ve şak diye değişen bişi olsa kimlikte inanç hanesi o zaman görürdük yüzde 99 inançlımıymış :) ay neyse çok uzattım, özetle iki tarafında davranışında anormallik yok diyor kaçıyorum.

Abartmış. Merak ettim, bir hristiyan Tanrı sizi korusun deyince de rahatsız oluyor musunuz? Yoksa mevzu sadece Müslümanliga karşı bir ateist inancı mi?

çoğunluk oruç tuttuğu için, müslüman bir toplum olduğumuz için, oruç tutmayanlarda bulunsa bile kültürümüzden geldiği için normal bir temenni. Tuhaf olan bu durumun garip karşılanıp yadırganması

Bir hristiyanin Tanri sizi korusun demesinden rahatsiz olmayabilir insan tipki bir muslumanin Allah'in bereketi ustunuze olsun demesinden rahatsiz olmayabilecegi gibi. ikisi de insanin kendi inanci dogrultusunda karsi tarafa iyi niyet sunmasi, inandigi Tanridan karsi tarafin inanci ne olursa olsun onun icin iyilik istemesidir. Ancak Allah kabul etsin demek ayni topraklarda yasiyorsak sen de muslumansin - baska turlusu kabul edilemez, ihtimal disidir- ve ramazan ayinda oldugumuza gore sen de oruc tuttun - Baska turlusu kabul edilemez - anlami tasir. Alin size iki dinde hosgoru ve bir dilde dayatma ornegi.

B tedavi olmalı, gerçekten.

b yasadigi yerin farkinda olmayan biri. kafa gidik. biraz ortamlarda takilirsa olayi cozer.

Eğer b sensen çok üzülürüm :(

yorumları okuduktan sonra b'ye destek vermeye geldim ama nereden tutsan elinde kalıyor.

allah razı olsun b sen bizi güldürdün allah da seni güldürsün.

b: ....
benim iç ses: lann...

varsayım üzerinden nasıl oldu diye soruyorsunuz. çok acayip.

şu örneği okuyun durumun vehameti belki anlaşılır:
şu an sokakta gezen birinin çok ciddi bir suçtan hüküm giydiğini ama bundan sıyrıldığını düşünüyorum. bununla ilgili kaynak veremem ama sizce nasıl başardı? başka örneği var mı?

@ozdek, teşekkürler. ama aslında sorduğum bir bilgi sorusuydu, bilginiz dahilinde sözleşmesi sürerken sporu bırakan başka profesyonel sporcu var mı diye. iş dışı sebeplerle iş akdine aykırı davranma kararı almanın, meslek ne olursa olsun çalışana tazminat yükümlülüğü doğuracağını düşünüyorum.

diziyi henüz izlemediğim için geçmişte okuduklarımdan hatırladıklarımı yazayım belki işe yarar.

bir kere jordan'ın da pippen gibi uzun bir sözleşmesi var. Dolayısıyla ilk yıllar için aldığı maaş normal olsa da 94'lere geldiğimizde hak ettiğinin çok altına oynuyor. cehennemin dibindeki takımı alıp 3 kez şampiyon yapmış biri için bu düşük maaşı dert etmek çiğlik olurdu.

ikincisi zaten basketbol ve beyzbol takımlarının sahibi aynı kişi değil mi? millet beyzbol maçlarına akın ediyor mj için. dolaysıyla o maaşın da karşılığı alınıyor.

son olarak genel soruya cevap vereyim. Babanın ölümü nedeniyle basketbolu bırakmak istemek bence mücbir sebep sayılabilirdi. itilaf söz konusu olsaydı tazminatsız feshedebilirdi sözleşmesini. (bence dedim, bilemiyorum amerikan hukuk sistemin bu konudaki hassasiyetini)

Bi kere Tarık Çamdal ile aynı iş hukuku kurallarına tabi değil. Çünkü Tarık Çamdal ABD'de top koşturmuyor. İş kanunları her ülkeye göre değişkenlik gösterebilir.

İkinci olarak MJ'in sözleşmesinde "emeklilik" ile ilgili ya da Illinois eyalet yasalarında bu durumla ilgili madde olup olmadığını bilmiyoruz. Bu işten "sıyrılmış" demek biraz abes.

Sakatlanıp maça çıkamadığı zaman da iş görmezlik ödeneği alsın SGK'dan bari.

degil, emeklilik genellikle tek yonlu bir kurum, temel bbir insani hak, boyle yapan cokca da futbolcu var, kontrat o sporu yaparken o takimda oynamani sagliyor, 30 yasinda barcelona'da onarken ben cocugumla ilgilenecegim deyip birakabilirsin 100 sene kontratin da olsa, gelecekteki alacaklarindan feragat edersin o arada sponsorlarini da kaybedersin o ayri.

nba icin ise takim oynamani istiyor ve sen birakmak istiyorsan, yani bir anlasmazlik varsa gelecekteki alacagindan vaz gecerek yine birakabilirsin, ama bu durumda 1 yil boyunca geri donemezsin. bu geri donememe kurali oyuncularin emekliligi kullanarak takim degistirmesini engellemek icin konulmus...

@hewit, aradığım cevap buydu. teşekkür ederim bu bilgilendirme için. bahsettiğin emeklilik beyanı ve 1 yıl kuralı gibi kısıtlamalar olmasa gerçekten sporcu tarafından kötüye kullanılabilecek bir durum olurdu bu.

1. evin satılmasını isteyebilir. ev satılır evden çıkmak zorunda kalırsınız.
2. ilk siz oturduysanız kanunen sizi çıkartamaz. sizin başka evinizin olmadığını düşünüyorum. ama bu kendisine kira ödemeniz gerçeğini değiştirmez. yani sizden kira talep edebilir. bunu da geçmişe dönük 5 senelik olarak talep edebilir.

bunun dışında başka eviniz yoksa vs sizi oradan çıkmaya zorlayamaz. mal sahibi olarak oturma hakkı ikinizde de var ama ilk gelen alıyor.

İlk ben oturmaya başladım. Satmak için benim imzama da ihtiyacı yok mu?

Olsa olsa kira ister o zaman.

Kendi payını sizin imzanız olmadan satabilir. Sonrasınde size önalım hakkınızla ilgili bir bildirim yapılır. Alabilirseniz alırsınız, alamazsanız satılmış olur tabi ki kendi payı. Bu durumda alan adam sizden kira talep edebilir.

Kardeşiniz geriye dönük kira isteyebilir. Kira sözleşmesi illa yazılı yapılacak diye bir şey yoktur.

Oturma hakkı için de ilk gelen alır diye de bir şey yok isterse oraya gelip tıpkı sizin gibi içerisinde oturabilir.

Konya ve Mersin'e giriş çıkışlar yasak ise transit geçmek için izin almanız gerekir.

Hepimizi birer karayolları haritası birer google maps olarak görmenizden gurur duydum ama hayatımda antalya-adana arası gitmemiş biri olarak rotada hangi illerden geçmeniz gerekiyor ve bunlardan hangilerine giriş çıkış yasaklı bize de bu bilgiyi bahşederseniz ona göre yorum yapalım.

@ozdek Konya ve Mersin olarak belirtmişim zaten. Sormak istediğim şey belli. Laf kalabalığı yapmanıza gerek yoktu.

mersin'de de yasak yok. işiniz garanti olsun derseniz uzun yolu (akdeniz sahil yolunu) kullanıp konya'yı pas geçebilirsiniz.

İptal sigortanız varsa ve bu doğrudan otel tarafından veriliyorsa hiçbir sorun olmaz ama çok bekletmeyin derim

oteller açılacak gibi 1 hazirandan sonra hatta ben bayramı bekliyorum. iptal için geçerli sebebiniz nedir?

devletin otelleri açtığı bir ortamda ben virüsten korkuyorum demek sigorta tarafından kabul edilecek mi? hemen deneyin yakında uyanabilirler.

ben 9 mayıs haftası için hotels.com'dan rezervasyon yaptırmıştım bozcaadaya. parasını ödemiştim. bu olaylardan dolayı hotels.com hiç otelle konuşmama gerek kalmadan ödediğim ücret kadar hediye çeki verdi. elbet bu işler durulacak o zaman kullanmış olurum.

Sözlükteki başlıkları takip ederseniz bu konuda pandemi bahanesiyle iadede sigorta olasa dahi sorun yaşandığını görebilirsiniz.

ets sigortasi olan herkesi iptal ediyordu 1 ay oncesine kadar.Jolly tour ise sigortasi olanlari bile iptal etmiyordu.Ben ets'den Agustos sonundaki tatilimi iptal ettirdim.SU an guncel durum nedir bilmiyorum.ETS de sorun cikartiyormus diye duydum birisinden

oral b diş macununu 99 pence'e almışım gerçekten. büyük boy bir de. bu nasıl fiyat?

Eyüp sabri tuncerin diş macunlarına bir bakın. Biliyorum sorunuza cevap değil ama nispeten temiz içerikli güzel ürünler yapıyorlar, ben kullanıyorum çok menunum. İyi yerel alternatifler bulup yönlenmek gerekiyor bu zamlar karşısında.

Kişisel bakım ürünlerine uygulanan ÖTV'den ve diğer dolaylı vergilerden kaynaklı.

yeşil renk kodlu olduğu için dk dent çeşitlerini kullanıyorum. fiyatı 16tl gibi bir şeydi galiba.

www.youtube.com

milletin cebindeki cüzdanlardan okutuyorlar telefon kılıfından da okutulur

takıntılıysanız bunun için satılan cüzdanlar var. ben aldım bir tane mesela. rfid shiedl vs diye satıyorlar.

normalde 2-3 cm den çalışır o cüzdandan okutma olaylarında bir cihazı çantaya koyup millete değdire değdire gidiyorlar. anten cüzdana temas ederse ve mesafe yeterliyse okuyor. ne kadar mesafe yeterli diye düşünüyorsanız temassız okuturken cüzdan içinden okutmayın deneyin.

edit: yanlış anlamışım telefon arkasından okur sıkıntı olmaz ama nfc olan telefonlarda hangisini okuyacağım şimdi olabiliyor. umarım bir gün apple pay gelir de siz de kredi kartı taşıma derdinden kurtulursunuz.

@ozdek yanlış anladınız ben okusun istiyorum. Yani telefonun arkasına koyayım alışverişimi yapayım cüzdandan kart filan çıkarmadan telefonu pos cihazına okutarak (bir nevi NFC özellikli telefon gibi) ödeme yapayım istiyorum.

Muhtemelen okur diyorum ben, ben telefonda kalın spigen kılıf kullanıyorum poslar telefonu okuyor sorunsuz.

denemedim ama olur. Şöyle söyleyeyim, Samsung'lar nfc çipiyle ödeme yapabiliyor mesela, kalın rugged kılıfın içinden telefonu dokundurup ödeme yapabiliyorum. Kredi kartlarındaki çip de benzer olsa gerek.

Payoneer kartınızla gidip teb atmlerinden dolar çekeceksiniz. Banka hesabına transfer etmeyin, öperler.

Ama sözlükten okuduğum kadarıyla TEB de duruma uyanmış ve Payoneer kartı ile yapılan çekimlerden 10 % oranında komisyon kesiyormuş.

teb atm'sinden çekince yaklaşık %7-8 kayıp oluyor. (en son geçen ay çektim sanırım)
enpara dolar hesabına gönderdiğimde %5 civarı idi yanlış hatırlamıyorsam.

Hemen şimdi geldi para. 25 dolarını kesmiş pislikler beklediğim gibi. Yapabileceğim bir şey var mı?

eğer bankaya itirazınız işe yaramazsa bence yüksek komisyon ücreti nedeniyle tüketici hakem heyetine başvurabilirsiniz.

garanti kullanmayacaksınız en başta.

parayı alamazsınız çünkü o parayı onlar da almıyor muhabir bankalar alıyor.

ama nedense enpara az alırken garanti max alıyor.

tl çevirip çekemiyor musunuz daha mantıklı transferwise a aktarın ordan da tl gönderin yine daha ucuz olur herhalde.

Payoneer'den TL olarak çekebiliyordunuz, keşke öyle yapsaydınız. Normalde bildiğim yapılabilecek bir şey yok, bütün bankalarda gelen swift için komisyon var ve benzer tutarlarda bildiğim kadarıyla.

Daha geçen gün Teb döviz hesabıma (cepteteb) çektim, 285 dolar, 5 dolarını payoneer aldı. 273 dolar geldi, yani 7 dolar da teb/muhbir vs kesmiş.

Yüzde mi, sabit bir rakam mı bilmiyorum.

edit: Eğer payoneer çok garip bir kurdan hesaplamıyorsa, TL çekip burada hemen döviz almak da mantıklı olabilir tabii.

Teşekkür ederim arkadaşlar, şikayet etmekten başka bir çarem yok ne yazık ki. Payoneer 343 TL olarak hesapladı gönderilecek parayı. Payoneer 1 dolar kesti, 49 doların 25' ini kesmiş onun bunun çocukları. Sanki bunlar için kazanıyorum o parayı.

Payoneer'den bu ilk çekimim olduğu için biraz acemiliğime geldi.

vpni kapa yeniden üye ol

peki vpni kapatıp yeniden login olsam olmaz mı?

ilk üyelik kabul edilir. üyeliği kapatmanız lazım.

netflix'e hala tr ücreti ödüyorum misal. hesap hangi ülkede açıldıysa oradan devam eder.

bisu aktif değil mi? direkt sucularla çalışıyorlardı.

uzun zamandır bisu kullanıyorum. memnunum.

bisu +1

bisu demeye geldim.

haberim yoktu bisu'dan. market ürünleri fiyatları da uygun gözüküyor diğerlerine göre. verelim bakalım sipariş.

ben yemeksepeti'nden sipariş veriyorum. bisu'da olmayan sucular var. bisu'dakiler 12 tl istiyorken, yemeksepeti'ndeki sucu amca 10 tl istiyor. evet banabi değil, yemeksepeti.

@allineed iyi bilgi teşekkürler.

kaydedilir tabi. o uyarı ülkede sürekli yaşayıp telefonu kullanmak isteyenler için. yoksa kapanır. aralık sonrasına kadar da kullanılmaz vs.

"...haziran ayında tatil planlarının yapılabileceğini söyledi."

@archmage mahmut
Yazlığına gidecek adam gidebilir yani ben buna da karşı değilim :D

Sağlıklı normalleşme olacak bu süreç sonunda. Bu adam Ege Tıp Enfeksiyon kliniğinde, günde kaç hasta geliyor, kaçı iyileşiyor hepsini görüyor ki Ege Türkiye'de en çok vaka olan ama ölüm oranları en düşük olan üniversite hastanelerinden biri. Yani adam olayın gidişatını, ne zaman düzeleceğini az çok görüyor. Haziran'da durum daha düzelmiş olacak muhtemelen eğer çok ekstrem bi durum olmazsa..

linç edilmesinin sebebi corona ile ilgili felaket tellallığı yapmaması. bu işin cılkı çıktı artık, bir grup kıyamet senaryocusu ruh hastası birilerinin corona ile ilgili olumlu şeyler söylemesine trigger'lanıp sizin yüzünüzden virüsten kurtulamıycaz edebiyatı yapıyor. "böylö dörsönüz hörkös totilö çokor" dediklerini duyabiliyorum oradaki linççilerin. sapla samanı ayırma yetileri yok bu insanların, delüzyonel olmaya başladılar; bu süreci 2 sene boyunca karantinadan kalıp nefes almaktan başka hiçbir şey yapmadan atlatabileceğimizi sanıyorlar sanırım.

hocanı tanımam etmem, açıkçası detaylı okumadım bile açıklamasını ama doğrudur, babanın oğlu değil ki savunasın yok yere. ama bu durumdan bağımsız, gayet masum ve art niyet gütmeden "aslında şöyle yapmanın bulaşmaya etkisi yok" diyen kim varsa hepsine saldıran bir grup var; onlardan yola çıktım.
hocan abes bişey söylemişse çok pis r yaparım ama, baştan söyliyim.

edit: yine genel bir çıkarım yapıcam. bilim insanlarının görevi "millet şunu şunu yapar o yüzden şunu söylemiyim" değildir. gerçek, doğru neyse onu söyler. denizden corona buluşmayacak olması bir gerçekse bilim insanı "şimdi bunu söylersem denize gider insanlar, iyisi mi söylemiyim" dememelidir. bunu diyecek kişi devlettir, gerekirse bunu tahmin edip yasağını koyar. biz çok alışığız kişisel tercihlerimize karışan bilim insanlarına, o yüzden böyle bir algı yaşanmış sanırım, sanki haziran'da deniz tatili yapınız sorun yok demiş gibi.

açıklamasının tamamını bilmiyorum ama bence de denize girmekle korona bulaşmaz. denize girince cinsel hastalık kapan oldu mu misal? aynı mantık.

ama haziran'da tatil planı yapmak sadece denize girmeyi kapsıyorsa süper olur. düşün koca bir sahil ve hepsi benim. sadece denize girip çıkacağım. virüs kapmayız böyle bir ortamda. ama tatil deyince ne anlıyorsunuz? özellikle beyaz yakalı tatili denilince durum sadece deniz değil. otel, havuz, yemek sıraları, uçak, otobüs, kalabalık plajlar ve havuz başları, otel kalabalıkları vs vs.

yani hocanı öpüyorum ama ilk gazeteci kapısını çaldığında ki muhtemelen telefonla falan aradığında heyecanlanıp böyle demeçler vermesin bence.beni de her gün arıyorlar londra'dan canlı bağlanıp durumu özetlesene diye işim var diyerek geri çeviriyorum.

@ozdek

Bu süreçte baya sükse yaptı, instagram yayınlarıyla başlayıp, a haber, habertürk, cnn falan dolaşıyor. Tatil yapma ifadesinden kast ettiği otelli falansa evet sıkıntılı ama eğer yazlık tarzı daha bireyselse bence sıkıntı yok.

Bu konudan bagimsiz olarak, sozluk ve sosyal medya kitlesinin ozellikle 2013 sonrasi toksik hale donustugunu goz onunda bulundurmak gerekiyor. Yani herhangi bir insan, herhangi bir demecinden dolayi tepki cekebilir, linc yiyebilir; cok da sey yapmamak lazim. Denyo bol maalesef

hoca biraz genel anlatmış. bir de denizden geçen hastalıklar var galiba, bir kaç yazar bahsetmiş.

Tatil planlarının yapılabilecğeini söylemesi, kendisinin tatil planı yaptığını söylemesi pek uygun değil.

Evet denize girmek risk oluşturmaz ancak, otele gidip denize girmek ile yazlığında denize girmek aynı değil. Yazlığın olsa bile şezlong vs. kiralamaman lazım. sahile havlu atıp denize girip çıkıp geri gelmen lazım. hoca bunlardan hiç bahsetmemiş. denizde kalabalıktan kaçının dememiş. şezlong mesafeleri ayarlansın demiş de, o şezlonga önceden kim oturdu temizlendi mi, vs vs bir sürü risk var.

muhtemel nedeni bence böyle. ben linç etmem o ayrı.

her şeyi mi gazeteci uydurdu? ben gazeteci olup bir doktorla röportaj yapsam öyle bir cümleyi bırak uydurmayı doğru mu yazıyorum diye 50 kere düşünürüm.
salgın geriliyor, haberler iyi dersiniz anlarım, felaket falan duymak istemiyorum.
ama "ben rezervasyonumu şimdiden yaptım" diye bu kaos ortamında turizm pazarlamacılığı yapan adamı ciddiye almam.
deniz suyu ile ilgili hatası da gülünç.

AVM'lerdeki merkezi iklimlendirme sistemi ile bulaşmayan virüsün denizden bulaşacağını iddia etmek çok gülünç. Corona ile ilgili artık hiç bir iddia, hiç bir önlem, hiç bir öngörü kesinlikle bilimsel ve mantıklı değil. Hiç bir inandırıcılığı kalmadı bu hikayenin. Ve yönetimler de zaten ikna edici olmaktan vazgeçtiler, gelişine sallıyorlar.

Normalleşme süreci farkındasındır ki daha çok ekonomik. Şuan örneğin moda sahilde oturamayız ama avm ye gidebiliriz. Oysa sahilde tabi ki risk daha az. Turizm de büyük gelir kaynağı. bence tepki çekmesinin sebebi ekonomik kaygıların sağlığın önüne geçmesi ve bunu destekleyen bi açıklama yapmış olması.

Denizden virüs bulaşmasa bile bir sürü kişi aynı duşu kullanıyor ya da aynı şezlongu bu şekilde bulaşabilir sonuçta.

Hocaysa hocalığını yapsın, akademik devam etsin. Birileri rica etti diye kendi çalışmalarına aykırı demeçler vermesin
Denizden bulaşır bulaşmaz meselesi de değil, o yaşta insan plajda/ şezlongta/ otellerde/kumda/ turistik yerlerde seyahat akınında... bulaş riski olduğunu bilmiyor mu?
Sanki tek problem denizdi çünkü!!

Ekside bir kesimi ne kadar çok linç ederseniz o kadar çok fav alıyorsunuz galiba. Ne çöp bir yer! Onu eleştiren de daha üniversiteye girememiş ergenler işte, takmayın. Bilinçli yorum yapanları, eleştirenleri tenzih ediyorum.

Ben denize yakın bir yerde oturuyorum. Burada insanlar duşta, denizde tükürüyor. Bu durumda bana bulaşmayacak mı? Hocanız açıklama yaparken bu görgüsüzleri de dikkate aldı mı mesela?

Cok sevdigin icin gormuyorsun fakat bildigin ismarlama habermis bu. Kim denizden coronavirus bulasir mi diye sorar ki? Ustelik Oytunun yaptiginin aynisini yapmis. Olur da havaalanlarinda, plajlarda, otellerde vaka patlamasi olursa, altyapisi zaten yetersiz tatil beldelerinde saglik sistemi tikanirsa kendisi bir sorumluluk alacak mi?

Ayrıntı vermemiş, sokaktaki adam da o kadarını bilir.
Otellere gitmeyin dememiş mesela. Diyemez de zaten.

Hayir, linkteki haberi okudum. Haberde yazdigina gore, sicaklarla hastalik yayilimin azalacagini, tatile gidilebilecegini, hatta kendisinin tatil planlarini olusturdugunu soylemis. Deniz sacmaligini saymiyorum bile.

Linçleri gördüğümde aynı tepkiyi verdim. Linç etmek için adam arıyorlar bugün de kısmet hocanızaymış.

Haber kaynagimiz ayni degil herhalde.
1. Oytun da ayni sekilde soyluyordu. Onun yaptigi neden yanlissa o yuzden.
2. Habere gore soyledikleri o. Ilk cevaptaki alintilamayi da atlamissin. Soylediklerinin hangi anlama varacagini, ne sekilde yansiyabilecegini bilebilecek kariyerde biri.
3. Enfeksiyon uzmani salgin ortaminda medyaya aciklama yapiyor. Ne gereksiz detayi?
4. Deniz suyu izotonik degil, bulasma sorusu anlamsiz ve denizden virus bulasmasi tatilden virus bulasmasi riskinde alakasiz bir nokta.

ifs'de öğrenecek bir şey yok genelde iş başı eğitimiyle halledilir.

hangi modülü soruyorsunuz? sonuçta her şirkete özel ekranlar vs tasarlanıyor bunları öğrenmesi birine baka baka 1 gün sürsün maksimum ki normalde şirket içi eğitim için videolar ve dökümanlar hazırlanmalı.

ben ifs projesi yönetiyorken bütün ekranları videoya kaydedip şirket içi erişime açmıştım. kullanamıyorum diyene videoyu izle deyince eğitim ihtiyacı da inanılmaz düşmüştü. nedense bir tek muhasebe departmanı anlamıyor sürekli eğitim istiyordu.

altın haksızlık olur. Özellikle belirtilmediyse önemli olan alım gücü olduğundan enflasyon baz alınmalı bence.

borcu verirken değerini altına çevirip kardeşim sana x gram altın veriyorum diye verirseniz bence sorun yok ama bunu belirtmeyip de altına çevirecekseniz yanlış. esnafsanız veresiye defterine ürünün fiyatını yazmaayıp ürün adedini yazıp borç ödeme günü o ürünlerin o anki fıyatından borç hesaplamak da yanlış değil. tabii aynı şekilde borcu alanın bu şartlardan haberi olmalı

tam karşılığı diye bir şey yok.
verilen borcun vadesi ve vadesinde ne olacağı en başta anlaşılır.
örneğin sana 100bin borç veriyorum. şu tarihte şu faizle alırım veya alacağım zamanın faizine göre alırım
veya sana 100bin borç veriyorum, bugünün fiyatı ile şu kadar altın, dolar ediyor. sen bana borcu ödediğin zaman o günün altını veya doları ile öde
bu şekilde anlaşılması lazım en başta.
sonradan tam karşılığı bulunmaz.
ama bu yapılmadı ise ne verildiyse onun faizi ile ödenmesi gerekir.

bence ay ay devlet ve özel bankaların faiz ortalaması alınıp inceledikten sonra orta bir yol bulup yani özelin %60'ı devleti %40'ı gibi (ama sağlam bankalar olacak. max ve min olanları da ortalamadan çıkarırdım.)

elimde ay ay faiz değerleri var artık. şimdi bu faiz değerleriyle birlikte stopajı da düşerek bu parayı faize koyduğumu farz ederim. tabi unutmayın burada birleşik faiz hesabı yapmak lazım. ya da kolay olsun diye yıllık ortalama alınıp da yapılabilir size kalmış. birleşik faiz daha avantajlı olacaktır. kim açısından orasını da size bırakalım.

neyse elimizde bu tablo oluştuysa anaparayı da koyarak bu hesabı yapabiliriz.

bunu enflasyon, dolar, altın hatta döviz paketi yatırım fonlarıyla falan da karşılaştırmak mümkün tabi.

güzel bir iş fikri çıkar bundan.

5 sene önce gerekliydi ben vermek zorunda kalmıştım. sonra değiştirdiler bir takım şeyleri ama son durumu takip edemedim çünkü öyle bir durum olmadı. bir de artık ikametimiz yurt dışı olduğundan evine döndüğü için soramıyorlar. ama ikamet tr'de olsaydı ne olurdu bilmiyorum. az para vermedim o muvaffakatnamelere tam bir para tuzağı.

biz bu kış babasıyla cıkarken sorduk lazım dediler lakin kontrol etmemişler. başka bir arkadaşımın gecen sene havalimanında kaldığını biliyorum bence bir tane bulundurmanızda fayda var

sebep ne, cocugu diger ebeveynden kacirmayi onlemek mi?

Evet uygulama var. Ben de eşimle boşanma aşamasındayken davamız henüz görüldüğü karar çıkmadığı için çıkaramamıştım çocuğu hala evli görünüyoruz diye. Ortak velayet sebebiyle muvaffakatname gerekiyor. Boşanınca velayet bende olduğu için sorgusuz götürebiliyorum. O zaman izine ihtiyaç yok.

1955 mayıs doğumlular 65 olacak bu ay. eylül doğumlular yırtıyor o yüzden 4 ay daha.

annem de kasım 1955 doğumlu. eczaneden aradılar 65 ve üzerinin ilaçlarını eve getiriyoruz diye. ama annem kasım ayında 65 olacak dediğimde sistemde 65 gözüküyor dediler.

bir de şu ilk dağıtılan kolonya ve maskeden gelmişti eve annem 65 yaşında diye. yani aya dikkat etmiyor olabilirler.

Sor bakalim cfo'ya si-fo ya da cto'ya si-to mu diyolarmis.
Si-i-o.

Al Cambridge at suratlarina, 5+1 ile cal.
www.google.com

(git: translate.google.com.tr&op=translate&sl=en&tl=tr&text=CEO)


google translate göre ingilizce okunuşu si-i-o, türkçe okunuşu si-o.

edit: linki düzgün bir şekilde duyuruya kopyalayamadım. googla translate CEO yazıp okutturmanız lazım.

alman arabası olan ve porşe diye okunması gereken arabayı porş diye okuyup bir de böyle okumayanlara laf atan malların ülkesi burası. takılma yani.

Türkler dışında aksanla bu kadar dalga geçilen yer var mıdır bilemiyorum. Elin monaco'lusu ruslardan beter konuşur laf etmez kimse. Ben süper berraklıkla konuşurum ehe o nasıl ingiliş derler. cahil cühelayla uğraşıyoruz.

seninki doğru ama tıpkı laptop sözcüğü gibi leptap demek yerine leptop diyoruz ve benimsemişiz. doğal olarak daha kolay söylenen benimseniyor ve doğrusu garipseniyor. sen de sio de geç boşver.

ingiltere'den bildiriyorum siio diye okunuyor. ama i kaynıyor. yani ceo-sio gibi ama aradaki i yarım i gibi düşünün. bastıra bastıra si i o değil yani.

ama benimkiler böyle okuyor şimdi başkası gidip si i o dese dalga geçecek halimiz yok.

çok vurgularsan dalga geçmeye de yer arıyorlarsa geçebilirler çünkü burası türkiye. yani cümle akışı içinde cambridge seslendirmesi gibi söylersen biraz garip olur orası öyle ama gülüp dalga geçilecek bir durum da değil tabii. siğio gibi daha vurgusuz olması lazım ortadaki i'nin. gerçi şu da var güzel ülkemizde ingilizce bilmeyen mallar her yeni duydukları kelimeye gülmeye eğilimliler leş gibi siyo demektense si i o demek daha iyidir dalga geçilecek bir şey değildir özünde.

dert etme bende de çok hikaye var böyle zamanında bi ton dalga geçenler şimdi götlerini yırtıyor ingilizce öğrenmek için.

duolingo başlangıç için çok iyi gelir.

duolingo bi noktada tıkanıyor ya ben hani biraz daha coursera tarzı ilerleyen bütünsel bir şey istiyodum açıkçası, udemy'ye baktım ama ordaki eğitimlerde de anlatanların çoğunun pronounciationı falan çok kötü açıkçası. hani udemy'de güzel bir kurs biliyorsanız da olur

Linguaphone.

Duolingoyu bitirin ama bence önce.

özkan çelen'in videoları var youtube'da. oradan başlayıp belli seviyeye gelir

ben filtre kahve içiyorum ama kafein hesabı yaptığımdan değil, daha çok sevdiğim için

Türk kahvesi sadece tadindan dolayi icilir, vucuda pek bir yarari yok.

Spor öncesi Filtre kahve yada espresso icilir.

türk kahvesindeki kafein işe yaramazmı yani

türk kahvesi ve filtre kahve arasındaki farkı yaratan şey nedir ? ikisi de çekirdek ve farklı boyutlarda öğütülüyor

bunların hepsindeki kahve aynı kahve farkındayız değil mi?

100 gr kahvedeki kafein 1000 mg diyelim. siz 10 gr kahve tüketseniz 100 mg kafein almış olursunuz.

asıl soru şu olmalı: spor öncesi ne kadar kafein almanız lazım?

bu mg kiloya göre mi ayarlanır? yani 50 kg adam ile 100 kg adama aynı miktarda mı kafein gerekir?

bunu belirledikten sonra ister türk kahvesi, ister double espresso, ister filtre kahve için ya da kahve çekirdeğini direkt yiyin farketmez.

diğer kafein kaynakları enerji içecekleri, kafein hapları, kola ve çay olarak sayılabilir.

kg başı 20 mg kafein deniliyor.

sahiller hala yasak. açıklama değişmezse yasak yani.

ormanlar falan yasak da parklar yasak mıydı?

parklara şerit çekildi diye hatırlıyordum

o zaman nereye götürücez biz çocuğu :) mahallede istesek de oynatamayız zaten çok kalabalık oluyor.

parklar zaten komple kapalı.

Avrupa yakası’nda şerit çekilmiş parklar gördüm ancak tüm parklar kapalı değil. Mesela Bostancı’da küçük de olsa açık park gördüm hatta yürüme parkurunu mesafeli bir şekilde kullanıyor ve banklara oturuyorlardı (yaklaşık 1 hafta önce) ama çocuk oyun alanı kullanılmıyordu. Park konusunda daha bölgesel bir tutum var galiba

şifresini unutmuş ve inatla yanlış giriyor.

başka bir sorun yok.

Hocam defalarca yanlış parola olursa etkinleşmez diyor?

Burda anlatmış.
support.apple.com

Ön bellek sıfırlamayla hallolur mu acaba?

Şu an ipad kendisine yetkisiz biri tarafından erişilmeye çalışıldığını düşünüp kilitleniyor. Parolayı her yanlış girdiğinde kilitlenme süresi saatlere uzayacak. parolayı hatırlamadan içindekilere erişme yolu yok.

ancak sıfırlayıp yeniden kurulabilir. o zaman da içindeki bilgiler gider

maalesef iTunes ile geri yuklemeden baska caresi yok. yedekleme icin iPad'i kullanmak cok iyi bir fikir degil. bagli oldugu iCloud hesabina bir baksin

onbellek sifirlama diye bir sey yok. kisaca baska cozumu yok.

Doğru. Ama 28 mayısta yasak kalkacağına dair resmi bir açıklama henüz yok.

Daldaki elma mı, eldeki elma mı?

İner inmez herkese test yapacaklarmış diye okudum. Ama anlık sonuç veren test mi, yoksa 3 gün süren test mi bilmiyorum. Bakanın biri gelenlerin adreslerini biliyoruz gerekirse müdahale ederiz gibi bir laf etmiş.

Ayrıca yani avrupa'da uçuşlar yokken nasıl yapacaklar onu merak ediyorum. Yani İtalya'ya uçuş planı varsa, italya'da yurtdışı uçuşları kapalı mesela.

Daha önce yaptıkları gibi erteleyebilirler ya da orta doğu'ya falan olur yine diye düşünüyorum.

daha önce de nisan 18 tarihinde açılacaktı, ertelediler. yani mayıs sonu tarihi de kesin değil diye düşünüyorum. zaten söylenildiği gibi henüz bir açıklama dahi yok. benim öngörüm 28'i yurtiçi uçuşları, kısa bir süre sonra da yurtdışını açacakları şeklinde. zira turizm sezonu geldi ve anlaşılan turizm işletmelerini yaza hazırlıyorlar ve ülkeye turist gelmesi demek karantinanın kalkması anlamına gelir.

İlk olarak Rusya ve Almanya uçuşlarının açılacağı söyleniyor. Abd uçuşları uzunca bir süre açılmayacak gibi duruyor. Bu sebeple ben de haftaya Chicago’dan dönmeye karar verdim açıkçası. Belki Almanya aktarmalı dönmek mümkün olabilir. Ya da Toronto da açılacakmış belki oradan dönülebilir.

yabancı ülkelerin sınırları kapalı daha thy uçuş açsa nasıl gideceksiniz?

1-14 Haziran arasi icin buyuk karambol var.Ornegin THY ve pegasus su an Haziran ayi icin Almanya-Turkiye hattinda bilet satiyor.Almanyada hukumet 15 Haziran'a kadar uluslararasi ucus uyarisi yaparak Haziran ortasina kadar ucus yapilmamasini istedi.Bu karara Pegasus ve THY tepki vermedi. Halen Haziran ayina ucus satiyorlar.Ben de elimde bilet bekliyorum

gelin ata binmiş ya nasip demiş.

kısmet.

yakalanırsın derim yakalanmazsın. yakalanmazsın derim 3 bin tl ceza yersin.

ninja gibi olman lazım.

o bölgelerin uzmanı sayılırım penceredeki amca ve teyzeler seni ihbar edip 5 dakikada yakalatmazsa ne diyeyim. iftar saatinde çıkmak lazım tam.

Bi de haftasonu? Abi ne yaptın :D Bayağı riskli.

aynı mantıktayım. tam 2 ay oldu saçımı kestirmeyeli. sakallar da 4 haftalık oldu.

berberler açılsın saç kesme makinalarının şişen fiyatları düşsün de satın alıp evde 5-6 numara keserim

Erkekler uzun saçlı fena değiller?

Ben ortalık yatışana kadar (1-2 ay daha filan) beklicem. İilk hafta çok yığılma olur muhtemelen. Hatta eskiden uzun saçlıydım, yine uzatsam mı acaba diye düşünmeye başladım.

makasını tarağını sandalyeni de götüreceksen neden olmasın

ekonomiyi ayakta tutabilmek için böyle bir şey yapıldı ama virüsün berberlerin açıldığı ilk günden itibaren vızır vızır bulaşacağı o kadar kesin ki. hiç gerek yok. 2 haftaya vakalar tekrar eski hızda artmaya başlayınca kapatırlar zaten geri.

Çok enteresan değişik katları matları olan bi tarz veremiyorum henüz ama ben kendim kesiyorum. Açıkçası 1 sene de gitmeyi düşünmüyorum, kendim keserim her ay ucundan ucundan. Alıştım zaten 1.5 senedir yaptığım şey, ustalaştım :D

Yani bence riskli.

Maske ile saç kestirmek bana saçma geliyor. Bütün kıl tüy maskeye yapışacak gibi.

Makine aldım lastiği ile yanlar 3 numara üstler 12 numara kesiyorum. Gayet güzel oluyor 2 kere kestim şuana kadar.

Salgın bitene kadar gitmem. Birde tek kullanımlık ürünlerin maliyeti fiyata yansıyacak. Semtine göre 50 liradan 200 liraya kadar çıkar fiyatlar.

Berberle samimi iseniz yarın tıraş olacak ilk kişi siz olun. O aletler ve makine uzun zamandır kullanılmıyor, dolayısıyla virüs ihtimali çok çok az, hatta hiç yok. Ama ne kadar çok kişi traş olursa o ihtimal o kadar artar o yüzden şimdiden randevunuzu alın tıraş olacak ilk kişi siz olun.

En azından bu hafta gitmeyin, bu kadar dayandınız bir hafta daha dayanır.

Mesajlarımdan bilen arkadaşlar vardır, bu kuaförlerin kullan at malzemelerini imal ediyorum. Öyle bir talep patlaması oldu ki nereden geldiğimizi şaşırdık.

Perşembe günü bir kuaför pazartesi gününe 37 randevu yazdığını söylemişti. , yığılmanın hesabını siz yapın. İlk gün marketlerin yığılması gibi düşünün , bırakın koşan koşsun yeni sisteme siz ve kuaförün adapte olmasını bekleyin derim.

Kesinlikle tavsiye etmem. Bütçenin uygun makine alın. kenarlar ve arkasi 3 biraz üstü 4 biraz üstü 5-6 şeklinde katlı keserek 2 aydır kullaniyorum bErberk yakin dak bir model oluyor. Şu virüs tamamen bitene kadar gitmeyi düşünmüyorum.

cevaplar için teşekkürler ama malefsef erkek değilim. traş makinesi al kendin kes durumunu beyim yapıyor ben kaldım böyle rapunzel gibi.

hetzner tavsiye ederim.

domain i aldıysanız yandex e bağlayabilirsiniz. sınırsız mail veriyor. kalitesi de eh işte.

Güzel hosting

Alan adı uzantılı mail almak için Yandex Kurumsal maili kullanabilirsiniz. Hosting gerektirmez, ücretsizdir.

wordpress.org.tc

hostgator

1 haziran'dan sonra tüm önlemler kalkar gibi görünüyor. yüz yüze eğitim vs de başlar.

Bizim okul 15 hazirandan sonra vize final bütü yüzyüze yapmayı planlıyor. Otobüs firmaları zaten yarı kapasite ve x2 fiyat olarak çalışıyor. Hadi onları geçtim, çoğu öğrenci evini dağıtmak durumunda kaldı. 8 kişilik ( yok dense de var) yurttakiler falan ne yapacak? Ne yapacağım bilemiyorum kalacak yerim yok yani bu durumda benim. Araba kiralayıp içinde uyumayı düşünüyorum daha uyguna geliyor sanırım totalde :D. Bizim okulun büyük çoğunluğu şehirdışından gelen öğrenciler. Şöyle diyeyim 80 kişilik sınıfta 13 kişi falan sehiriçinden gelendi, diğerleri hep dışarıdan geliyor. 95bin öğrenci var. O kadar otobüs + kalacak yer nasıl ayarlanacak?
1 saat sınav 2 saat boşluk olacakmış sınavlarda, o sırada dezenfekte olacakmış.
Bu kadar riske gerçekten değer mi? online yap ödev ver geç. Sanki okula gidince çok şey değişecek. Dönem bitecek daha ders videosu yüklememiş hocalar var. Ben gerçekten anlamadım niye bu kadar zorlama ihtiyacı duyuluyor? Ders vermemişsin sınava çağırıyorsun.

devletin planladığı normalleşme takvimlerine baktım, seyahat yasağı ile ilgili hiç bişey yok.

yani o kadar yok ki, insan niye yok falan diyor.

tahminime göre özellikle istanbul, ankara, izmir gibi büyük şehirlerde vaka sayısına göre , duruma göre açacaklar. yani birden kalkacağını düşünmüyorum istanbul ve izmir için.

@eileengray Ben de mimarlık bölümündeyim, projelerin yaz okulunda yapılması yönünde karar alındı. Kesinlikle bu işin uzaktan verimli olacağına inanmıyorum ama, şu durumda öğrencileri geri Istanbul'a taşımayı ve stüdyolara doldurmayı hiç aklım almıyor gerçekten..

bence size rahat batıyor :)

mesleğinde en yüksek noktaya gelmeye çalışmanın listede olmaması üzdü biraz.

gönenç var mesela sizin meslekte biraz farklı olarak göze batıyor. gönenç 2 ol demiyorum ama potansiyel var bence.

sizin gibi hevesli olan insanlara imrenirim. bence bu iş yapma isteklerinizde en önemli etken sevdiğin işi yapıp para kazanmaktır. hep sporla ilgili işleri sevdim seçmediğim ve yapmadığım için pişmanım.

yaş geçmeden yapmak istediklerinizi yapın.

İçinde bulunduğumuz sistem materyalizme dayandığı için hedeflerimiz de materyal oluyor. üniversite oku, iş bul,araba al, telefon al vs. gibi hedeflerin a noktasından b noktasına gitmekten bir farkı yok. b noktasına vardığında ya başka bir hedef daha bulman gerekiyor ya da varoluşsal bir sorgulamaya giriyorsun.

istediğin kadar diploma topla, para kazan, ilişki yaşa vs. vs arayışın hiç bitmeyecek. hiçbir zaman da doymayacaksın.

naçizane tavsiyem, yüzeysel düşünüp yeni bir 'b noktası' hedefi bulmaktansa kendini keşfetme yoluna girebilirsin.bu yol'un da ne olacağını yalnızca ve ancak sen bulmalısın. ara'man gerekecek.

bu dusunduklerinizi kendi mesleginizle birlestirmeyi dusunebilirsiniz.

1- adli tip?
2- bilisim suclari avukati?
vb

ama ben de imrendim ne yalan soyleyeyim. hatta yakinimda olsaniz size uyuz olurdum :D

nedense bana yazdıkların mantıklı gelmedi. sanki liseli bir çocuğun her gün ''ben şunu yapçam'' diyerek bir bölüm okumaya karar vermesi ama beceriksiz olduğu için pasifçe adım atamayışı gibi. belki de önceki sorularını hatırladığım içindir. bilemiyorum.

mesleğinde kendini geliştirmeye çalış, adını duyur.

heves mevzuyu başlatır, maddi anlamda bir karşılığı olması için irade ve zaman gereklidir. Her şeyi yapmak istemek, kendinde potansiyel görmek ama bir şey yapmamak da tembelliğin getirdiği kendini avutma biçimidir, bir kitapta okumuştum :)
Süreklilik arz edecek şekilde yan dal gibi uğraşmak bence makul bu fanteziler için. O yüzden yazılım diyorum.

al benden de o kadar. bende de var o. rahatsız edici bir durum bu ama.

bence farkındalık değil farklı olmak istiyorsun. mesleği itibarı için seçmişsin gibi geldi. bu işleri yapmak isteme nedenin de bir itibar arayışı. çünkü yapmak istediğin bütün işler toplumda bir şekilde itibarlı olarak görülen işler. bence yatay olarak kendini geliştirmektense dikey olarak geliştir. avukatlığın ucu yok sonuçta.

Bunlardan birini ya da birkaçını yapmak için kolları sıva. İş ciddiye binince, bu listede yapmak istediklerinin sıkıntısını gördüğün ilk anda muhtemelen zaten vazgeçersin :D

30 yaşındayım ben de ve kendimi bildim bileli bahsettiğin sorun bende de var. Maymun iştahlı olup her aklıma düşen şeye heves ediyorum. Fakat gel gör ki yaptığım hiçbir işte kendime güvenim yok ve para kazandığım iş de dahil olmak üzere hiçbir şeyde kendimi yeterli görmüyorum. Bir tarafım tek bir işe odaklanmamanın çok büyük bir hata olduğunun farkında. Çünkü içinde bulunduğum bu hal hiçbir zaman başarı getirmeyecek ve yaptığım her işi "ortalama" yapıyor olacağım. Fakat öteki tarafım da ben sadece tek bir şeyden ibaret değilim diyor. Yaptığım şeyleri mükemmel yapmyor olsam da, hayatımın sonuna kadar tek bir işle uğraşmak istemiyorum.
Burda kendinize sormanız gereken soru, alakasız dahi olsa birbirinden farklı alanlarda bir şeyler öğrenmek mi size haz veriyor, yoksa bir konu üzerinde uzmanlaşıp insanların "bu iş problem34'ten sorulur" demesi mi?

Ben 40 yaşındayım. İyi bir mesleğim var. İşimi de severek yapıyorum ama sanki 20 yaşındaki gibi enerjik hissediyorum.Amatör ruhum hiç gitmedi. Sürekli fazladan bir şeyler yapmak istiyorum. Bu açıdan hiç yadırgamıyorum. İz bırakmak gibi bir amacım var.
Hayallerinizden bir kaçının peşinden koşun.

ebay'de 60-100-200 pound civarı koymuşlar.
ortalama 100 pound a hemen al seçenekleri var.
en fazla 60 pound verirdim.

malın değerini kargo ve gümrük ile belirliyorsanız onları da ekleyin tabi. ben 60 pound verirdim çünkü gümrük de kargo da ödemiyorum.

@ozdek:

ebay'den alınca üstüne bir de kargo ve vergi de ödemek gerekmeyecek midir? "verirdim" denilen tutara o kadar ekleme yapmak lazım sanki :)

işin aslı çalışana yemek parası vermek diye bir zorunluluk yok.
sgk'daki rakam 5.89 tl size şirket yemek ödemesi yaptığı için bunun bir yüzdesini primden düşüyorlar. yani işveren daha az prim ödüyor yemek verdiği için. yapılan bağışın bir yüzdesinin vergiden düşmesi gibi düşünün.

25 tl denen rakam da eğer sodexho vs gibi bir yerden faturalı hizmet alınırsa(yemek şirketinden de alınabilir tabi ya da kanun değişmiş olabilir bir süredir bu işlemi görmedim) vergiden düşebilecek rakam. yani ilki primi etkilerken ikincisi vergiyi etkiliyor.

o yüzden kurumsal şirketler 25 tl üzerinden ödeyerek hem vergiden düşmek hem de çalışanı mutlu etmek istiyor.

Olmaz mı, biz varız mesela. Haziran ortasına kadar 100'e yakın alım yapmayı hedefliyoruz.

Sektör bilgisi vermeyeceğim ama bazı sektörlerin işi yoğunlaştı kuryeler gibi, oralar yapıyor alım. Aslında hepsi yapmıyor tabii de, planlamasını düzgün yapmış olanlar için bu kriz fırsata çevrilebiliyor. Hizmet hacmini arttırmak için de o hizmeti verecek insanları işe almayı göze alıyorlar.

Aslinda "hizmet sektoru haric" diye sormak istiyorum. Daha cok merak ettigim beyaz yaka, masa basi calisilan isler icin alim yapanlar var mi?

bizde çok uzun süreli planlanmadığından beyaz yakalılarda %90 işe alım yok.

atıyorum şirket işe geleceksin demiştir o da istifa etmiştir. işi de önemlidir o yüzden yerine alım olabilir.

benim gördüğüm örneklerde insanlar maaşlarından gönüllü kesinti yaptırdılar. bir de üstüne ücretli izne çıkarıldılar. neyse ki devletimiz korona'yı alt etti hayat pazartesi normale dönüyor. (avm'ler açılıyor daha ne olsun)

işe alımların ortalama 6 ay öncesinden planlandığı bir ülkedeyim. mayıs başı itibariyle bir arkadaşa işbaşı yaptırdık çünkü 4 ay öncesinden anlaşılmıştı. şirket 1 nisan itibariyle bütün işe alımları durdurdu.

Bizim şirket alım yapıyor 3-5 kişi ihtiyaç var. Eksik var diye bugün mesai yapıyorum mesela.

Sektör sosyal medya

Olay küresel. Eindhoven'da yaşayan arkadaşım bir firma ile anlaşmıştı tam o sırada pandemi ilan edildi çocuk sözleşmeyi imzalayacağı gün işe başlamasını iptal ettiler. Analiz mühendisi.

yazılım firmaları alım yapıyor hep. bilgisayar&yazılım mühendisi arayışı çok.

Üretim, yabancı firma.
Türkiye için açık olan ilanlar sadece üst kademe müdür, geri kalanlar kapatıldı şimdilik.

Sektöre bağlı tamamen. benim çalıştığım firma gıda firması ve üretim non-stop devam ediyor. beyaz yakalar evden çalışıyor ama fabrikada bulunması gereken mühendis ve üretimciler artı üretimde çalışan işçiler aynen devam. servislerin sayısı 2 katına çıkarıldı, yemekler özel ambalajda veriliyor, herkese maske eldiven, şirkete girerken herkesin ateşini ölçüyorla,r değişiklik bunlar. dezenfektan kullanımı ve ortam temizliği zaten üretimin hassas olmasından dolayı rutinde olan şeyler. örneğin bazı üretim bölümlerine girmeden önce duş almak zorunlu.

Soruna cevap olarak nisan ayı içinde 138 mavi yaka, 5 beyaz yaka işbaşı yaptı benim bildiğim. ayrıca şirket halen yeni alımlar için ilana çıkıyor.

Takipteyim.
+1

karantina hala devam ediyor. ama uçuşlar devlet eliyle yapılırsa karantina var diye biliyorum.

ben karantinaya almıyorlar diye duydum ama araştıralım.

o oranlar yıllık. yani yılda 600 lira verecek.
bir de bunun stopajı yani vergisi var o da %15 civarı.
Yani elinize net 600*,85= 500 tl civarı bir rakam geçecek. yılda.
Bunu 360 ya da 365 e bölüp 32 günle çarparsanız ayda 40 küsür tl çıkar.

edu email varsa google drive ile yapabilirsin. sinirsiz alan veriyor

maalesef.

arşivi benle paylaşırsan sana bir drive ayarlayayım? upload edebilecek misin 200 gb? hatta bunu okuyan herkesle de paylaşabilirim. elinde kitap olup upload edebilecek olan varsa bu imkanı sağlayalım.

Bunu yaşayan bir tek benim sanıyordum, genel bir problemmiş demek.

ben akşam üstü uyuyunca sersem olmuyorum? nasıl bir bilimsel dayanağı var bunun merak ettim.

100 bin kişiyle deney yapılmış da böyle bir sonuç mu çıkmış? süper insansam bileyim.

edit: sözlükten alıntı yapılmış tik verilmiş. şimdi ben de aynı yere çok sağlıklıdır diye yazıyorum. anlayamamışsınız mantığı.

Feylule uykusu, olarak araştırabilirsin ayrıntıları.

uyku kendi icinde kucuk dongulerle ilerler, bir dongu kabaca 1,5 saattir, bu donguyu tamamlamadan uyanirsak sersemlik hissederiz.
ben bu bilgiyi ogrendigimden beri kabaca 1,5 saat uyuyamayacaksam ogleden sonra kestirmeye hic yeltenmiyorum bile.

gece de ayni mantik, 6 saat/7.5 saat uyuyp uyaninca daha dinc oluyoruz, 8 saat sersemletiyo gibi gibi.

öyle bir çekinceniz varsa amazon'dan bakın. sipariş yola çıkmadan parayı tahsil etmez amazon.

home office çalışılan yerlerde dönüşümlü olarak ofise gidilecek muhtemelen. güya ofis içinde maske falan takılacak, ama anlamsız buluyorum ortada cayır cayır yayılan bir hastalık var, ilk günler insanlar temkinli olacak sonra herkes bıkacak.

asansörlere bina yönetimi kapasite sınırlaması getirebilir gibi duruyor. şu an üstünde durulan en az %50.
ama asansörler zaten ucu ucuna hesaplanan şeyler olduğu için ofisler tam zamanlı çalışmaya başlarsa bu ciddi sıkıntı olur.
muhtemelen aşağı inerken asansör kullanmak yerine merdivenleri tercih edeceğiz. sadece bunu uygulasak asansörün yükü yarı yarıya azalır. ilk 3-4 katta çalışanlar merdivenleri tercih ederse yük gayet azalır.
ayrıca da da zorlaştırmak adına 1 asansörü tek katlarda, diğerini çift katlarda çalıştırabiliriz.
baya önlem planı yaptım görüldüğü üzere.

Hayir.

anlar.

Baktım şimdi, outlook'ta görünmüyor ama gmail'e gönderdiysen kabak gibi "bcc: [email protected]" yazıyor. Bcc'ye koymuşsa haliyle başkalarına da atmıştır bunu anlar.

"Bcc'ye koymuşsa haliyle başkalarına da atmıştır bunu anlar." birinin boyle bir cevap cerecegini tahmin etmistim. mantiksiz.

ben bir maili sadece sana atsam ve adresini bcc'ye koysam, bir de bir maili bcc'de senin adresine ve 5 kisiye daha yollasam ikisi sana %100 ayni gorunur. arada fark yok. duyuruda sorulan bu. "bcc'deysem kesin baskalarina atmistir" - einstein detected wow. ama soru bu degil burada.

anlayamaz. çıkarım yapar.

einstein değil sherlock bu arada.

hot potato, tamam ikisi aynı görünür de, tek kişiye "to" ile atmak ile "bcc" ile atmak aynı şey, bcc'ye koyuyorsa bir mantığı vardır diyorum. En iyi ihtimalle başkalarına da attığını ima edip bişey yapmaya çalışıyordur. Prank'tir, veya işle ilgili bir şeyse aklına bir şey düşürmeye çalışıyordur. Sadece sana geldiğini kanıtlayamaz kimse, birden çok kişiye gittiğini de kanıtlayamaz dediğin gibi orası okey.

Durduk yere bcc'ye yazan garip insanlar mısınız anlamadım ki. CC'nin de amacı var mesela. To'ya 3-5 kişi de yazabilirsin, to'ya 1 kişi koyup diğerlerini cc'ye de ekleyebilirsin. Teknik olarak aynı olsa da anlam olarak aynı değil. Çok matematikçisiniz sanırım. Her şey 1-0.

evet anlamaz çıkarım yapar orası doğru. Türkçe açısından ozdek'e katılıyorum.

hangi dil olduğunu yazmamışsınız.

C++

Yalnız yaşıyorsan pek ala bişey almana gerek yok, ben aşağıdakini 900 liraya almıştım 3 sene önce gayet memnunum

www.hepsiburada.com

bosch pişman etmez. beko da güzel görünüyor. açıkçası bu ikisi de tr üretimi. birini arçelik diğerini bosch üretiyor. kalite olarak çok farketmez.

diğeri inox ama ilk ikisi beyaz. ona dikkat.

daha ekonomik bir beko/arçelik ya da bosch da bakabilirsin tek yaşıyordun sanırım o yüzden hiç farketmeyeceksin bile.

akçakoca var benim bildiğim. şile'de karadeniz'di sanırım.

yüzülmüyor oralarda ya. yıllardır karasuya gider geliriz. 2 aylık tatilde beş gün denize girebildiğimizi hatırlarım.

istanbulun kuzeyinde denize girdim sarıyerde, yani en batı karadenizde, çok derin ve dalgalı oluyor. hiç tatil yapmalık değil bence.

sinop var, mis gibi.

sinop'da yüzülebiliyo mu?

cide'yi öneririm güzel bir yer. Bir de Türkeli.

amasra var nasıl yazılmamış.
denizi muhteşem ince beyaz kumlu plajı var otelleri ucuz . meşhur amasra salatası ve balık yiyebilirsiniz .

amasra demeye gelmistim. olmaz mi yaa amasra pek guzeldir.

sinop, karadenizin izmiridir :)


sinoplu değilim :) samsunluyum. samsunda girilmek mesela.

Aynı zamanda yine Bartın'da İnkumu var biz hep oraya tatile giderdik, uzun zaman oldu gerçi ama şu an da hala güzeldir diye düşünüyorum.

sinopluyum, iddia ederim egeden daha güzeldir suyumuz, hem tuzlu değil göz vücut yakmaz, sıcak değildir bunaltmaz, kıyıda yeşillik, orman vardır, kumsal da var serbest dalışlık yerleri de.

ama gelmeyin yine de, zaten küçük yer çok kalabalık oluyor.

hayvanlar gününde. ekim'deydi galiba.

takip etmek lazım. sadece Ekim'de değil. oluyor arada o yüzde ellilik indirim. ama Ekim'de sadece Migros'ta değil, birçok yerde beraber oluyor. getir'de bile oldu.

Benim kafamda Mayıs diye kalmış. Teşekkürler

Migrosu bilmiyorum bugun markamamadan geldi bana mail 10 mayis kurulus yildonumleri icin indirim olucakmis. Indirim oranini filan bilmiyorum.

ben superonline bayisine götürmüştüm. ataşehir'de gümrüğün orda var mesela. sormanız lazım. bir de teslim ettiğinize dair kağıt kuyut alın mutlaka.

beni öldürür sizi öldürür mü kendiniz karar vermeniz lazım.

umarım 7:30da girip 16:30dan evvel çıkabileceğiniz bir yerdir en azından.

erken gidip erken çıkabiliyorsak ben 6'da başlamasına razıyım. yeter ki trafik olmasın.

alışıyorsun bir süre sonra ama özellikle kışın baya zor oluyor.

7.30-16.30 calisiyorum ben. oldurmuyor. ama esnek mesai de var bizde isteyen gec gelip gec cikiyor.

07-16 mesaisi çalışıyorum. biraz öldürüyor ama full ölüm diyemem. trafiksiz yollar iyi oluyor mesela

8:00-17:30
metrobüs kullanırsan öldürmez, süründürüp ölmekten beter eder.

akşam erken yatarsan sorun olmaz

Yilin cogu karanlikta kalkmak demek, benim icin sikinti. 8.30-17.30u ideal buluyorum ben.