Nüsha alınacaksa içeriğine göre ücret değişiyor diye biliyorum.
Tabi belgedeki ilgili notere girmeniz daha yerinde olur.

Araba almismiydi, araba icin verilen bi vekalet olabilir diye aklima geldi:)

O bilgilerle babanız ilgili notere başvururursa elbette nüshasını alır. Belki bir iş mahkemesi vs vardır unuttuğu toplu davalarda falan sendika avukatları falan alıyor böyle vekaletname. Vs. Muhtemelen hatırlamıyorum.

ilgili notere gidin. ücretsiz görürsünüz.

memleket insanını görünce hayvanlarla ilgili bi stk cazip geliyor ancak.

Tegv olabilir

kurtarma ekipleri olan bir kurulus mantikli gibi, hele ulkenin hali belliyken. kendinizi de gelistirmis olursunuz.

sağlık sigortasından bahsettiğini varsayıyorum?
allianz, anadolu sigortanın hem bireyselini hem de grup poliçesini kullandım. şu anda da yeni şirketim vesilesiyle acıbadem'in grup poliçesindeyim. en saçması acıbadem. acıbadem hastanesinde kullanım avantajı olduğu söyleniyor, başka da bi olayı yok. ona rağmen acıbadem hastanesinde sistemsel sıkıntı var denilip provizyon alamadım. bana sorsalar asla tercih etmem. acıbadem hastane grubu da hastane olarak tercih etmem. hem ankara hem istanbuldaki hastanelerine gidip - tedavi olmayı denedim.

merhaba, evet saglik sigortasindan bahsediyorum, soruya yazmamisim :) peki sizinki acibadem mi bupa acibadem mi?

acıbadem zaten hastane. bupa acıbadem sağlık sigortası şirketi. sanırım bupa satın aldı bunun sigorta tarafını.

evet eskiden acibadem sigorta vardi hastanenin sigorta kolu. hmm ayrildi demek oradan. tamamdir tesekkur ederim. eskiden acibadem sigorta cok iyiydi simdi kotulesmis oyleyse, yazik olmus :(

Benim bupa acibademde 2.yilim, kurum anlasmasi kapsaminda uygun fiyatli tamamlayici yaptirdim.
3 farkli hastaneden denedim ankara'da, hicbir sikinti yasamadim. Memnunum.

bupa acıbadem'de 3. yılım benim de. kurum vasıtasıyla yapıldığından grup sigorta olduğu için çok uygun fiyatlara geliyor. eşime ve kendime düzenli olarak yaptırıyorum. t3 network'ü kapsıyor sadece. yaşadığımız yerde(küçük bir ilçe) bize yetiyor. bugüne kadar hiç provizyon alamadığımız, onaylanmadığı olmadı.

Ben yeni yaptırdım. Konum Maltepe. Uyarsa mesaj at.

Ben sitelerde yaptirmistim, cinar dusakabin. 2 sene oldu herhangi bi sikinti yok. Ilgilenirseniz cep telini verebilirim.

Hocam mobilim de bi mesaj atarsan bi yer onereyim ozelden

Temkinli olduktan sonra bence bir sey olmaz. Ben Atina’ya gittim tek basima, 5 gun. Ev falan tuttum hatta airbnb’den, gecenin 2’sinde syntagma’da kaldirimda oturup etrafi bile izledim.

Elbette eve yururken filan dikkatli oldum, evi tutarken duzgun bir muhitten tuttum. Asiri eglenceli bir tatil gecirdim.

Bu arada tek basima konsere, sinemaya filan da giderim ben de.

Bolgeyi iyi arastirip onlemlerinizi alirsaniz pek bir sey olacagini sanmiyorum.

Ben gittim. Gezilecek yerlerin listesini çıkardım. Arkadaş da edindim. Güzel oluyor. Git bence.

tek başıma etkinliklere de sosyal aktivitelere de giden biriyim. yurtdışında dil problemi ve insan davranışlarını da görmezden gelmeyecek biriyseniz sorun yok. davranış derken de cepci veya işte art niyetli anlamında.

bizim kiz arkadas kiz kardesiyle turla gitmisti. turda 40 yas ustu kadin avcisi tipler var demisti.

Turla gidiyormuşsunuz zaten yolculuk esnasında mutlaka kafa dengi insanlar bulur onlarla kaynaşırsınız. Sorun olmaz.

Özetle anneniz haklı. :)

hiçbir şey olmaz, ben olsam giderdim.

cok yaptim. guzel bir deneyim olur. annen de anlayisli imis ne guzel.

tur ile daha guvenli olur belki de ve baska insanlarla da direkt konusma firsati. ama daha kisitlayici olur tabii. gittigin ulkenin kurallarina dikkat et. ozel esyalarini iyi muhafaza et. onun disinda da eglen iste. tura bile gerek yok aslinda.

Tur yalnız bir seyahat sayılmaz ama eşyalarını çaldırmamak için dikkat etmek şart. Bahsettiğim tur katılımcıları değil, serbest zamanda olur, yemek esnasında olur, turist avcısı hırsızlar, cepçiler her büyük ve turistik şehrin meydanlarında varlar. Kendine boyna asmalık bir seyahat cüzdanı edin. Bele bağlanan da var, Tchibo'nunkini kullanırdım ben. Yalnız onun da kayışları sünüyor fena halde. Tura dahil yemekler genellikle bilinen, güvenli yerlerde yenir. Hariç olanlar için ise salata, et-tavuk gibi şeylerde dikkat ederek yenilebilir. Aslında birçok tropik yerde kullanılan bir trick olarak muz diyeyim. Tok tutması, kalorisi, besin içeriği ve en önemlisi yıkama problemi olmadan kolay yenilmesi ile sadık bir dosttur. McDonalds falan varsa gidilen yerde en azından bilinen yer diye tercih edebilirsin. Tıpkı bizde köfteburger, ayran satmaları gibi oralar için özel çıkarılan menüler denenebilir.

Turdaki yol arkadaşları da her seferinde çok farklı olabilir. Ben sadece 1 defa turla gittim, o da multi vize almak içindi. AB alanına girip-çıkmalı bir Balkan turuydu. Şöyle tarif edeyim turu: 40 küsur kişide bordo pasaport sayısı sadece 4 idi. Herkes yeşil. Emekli çift ve aile doluydu. Şansıma küçük çocuklar bile öyle ağlayıp mızmızlanmıyordu. Birinin annesi sürekli söylenmek suretiyle çocuğundan daha sinir bozucu olabilmeyi başarmıştı yalnız.

Açılım tek başıma dolaşan geldi;

Yapıştırın gitsin. Avrupa epey güvenli. Üstüne temkinli ve dikkatli olunca hiçbir problem olmuyor.

En başta tur çok mantıklı. Şahsen öyle yapmıştım. Neyin nerede olduğunu, ne yapmışınız gerektiğinizi öğreniyorsunuz.

Pasaportunuza cüzdanınıza dikkat edeceksiniz.

Ne olur ne olmaz ihtimaline karşı yanınızda 200-300 euro ekstra bulunduracaksınız.

Gece ortamlarında fazla sarhoş olup kendinizi kaybetmeyeceksiniz.

Her şehrin bölgenin tekinsiz ortamları olabilir. Oraları bilip oralardan uzak duracaksınız hiç sıkıntı olmaz. Tek başıma 10 ülke gezmişimdir. Sizin zaten tur ekibi ile kaynaşırsınız.

Başlık tek başına ama tur dediğiniz en kalabalık tatil. kendinize ait zamanınız kısıtlı, planınız programınız belli. Grup halinde olacağınız için de güvenli özellikle düzgün bir rehberle. Zaten turda insanlar kaynaşıyor bir şekilde öyle herkese kadın avcısı, erkek arıyor falan diye bakmak saçma. Benim tercih edeceğim bir ortam değil. Belirli program dahilinde hareket edemem ama güvenlik açısından elbette tercih sebebi.

Valla bence tekbasina yurtdisina cikmak oldukca guzel bisey. Gidecegin yere gore de degisir elbet ancak biryerlere gittiginde kimseye bagli kalmadan kafana gore gezmek oldukca guzel bisey.

Acikcasi oyle tur olaylarini, bir yere hep bir topluluk seklinde gitmeyi sevmem ben ancak senin tek basina ilk deneyimin olacagi icin iyi olabilir. En azindan o tek basina gitme olayindan cekinme yuzunden son dakikada iptal olayi falan olmaz ve gidip tecrube edersin.

Dikkat edilecek seyleri soylemis arkadaslar zaten, cuzdanina sahip cik ve hicbir zaman korkutuk sarhos olacak kadar icme yeter. Bir de ozellikle turistlerin gittigi yerlerde falan yeme-icme olaylarina girisme cunku fiyatlar oralarda normale gore cok kazik oluyor.

ben tek epey yer gezdim, yurtiçi yurtdışı. kötü bir şey değil, ama biriyle beraber gitmek ve paylaşmak bence daha anlamlı oluyor. kişilik meselesi.

bu arada turla gideceksen senin gibi tek gidecek birileri mutlaka çıkar. ben tursuz gitmiştim, koca şehirlerde tek başıma gezdim yıllarca :)

Ben subatta tek basina roma'ya gidiyorum siz de gelin:)

Turizmci olarak üç beş kelam edeyim;

Turla gitmekte güvenlik açısından sorun yok, gidin hiçbir şey olmaz. Turlarda akşam yemeğinden sonra tamamen serbest zaman olduğu için gece hayatına dikkat etseniz yeter, (tekinsiz mekanlarda açık verilen içecekleri içmemek, karanlık ara sokaklara girmemek vb.)

Turlara katılan tipler genelde belli başlı tipler olur, gidilen bölgeye göre çok farkeder bu tipler. Balkanlar turuna gidiyorsan hele, için son derece rahat olabilir. Ekibin çoğu emekli kemalist teyze/amca olur.

Genel olarak bir tane tek gezen ufak yaşta zengin veledi, bir genç arkadaş grubu, bir tane balayı çifti, bir kemalist teyze grubu, bir de yaşlı ikinci bahar çifti.

Bir diğer konu; adli vaka veya hastalık durumu. Bu durumda rehber çok önemli, rehber o durumda zaten yalnız bırakmaz, ve yeterince deneyimliyse her türlü sıkıntılı durumu çözer. Ülkeye alınmayan adam için polisi ikna edip ülkeye sokan rehber gördüm.

Korkuyorsaniz kendinizle inatlasip ozellikle gidin :D Iyi bir tursa guvence saglar ustelik, o korkuyu da atarsiniz. Yillardir tek basima tur mur olmadan yurt disina tatile gidiyorum. En son 39 derece atesle valiz toplayip donus ucaginin yolunu bulabildim, hicbir sey de olmadi. Sizde en azindan valizi cekecek biri olur, rica edersiniz :D

Tabii ki gidin.

Zaten turla gidiyormuşsunuz ve düşününce en kötü ne olabilir ki? Hasta olmak, bir şeyler kaybetmek gibi ekstrem durumlar için yalnız olsanız bile illa bir çözüm bulabilirsiniz derdim ama turda rehberdi, bir sürü insandı falan derken zaten zorluk yaşamadan dönersiniz bence.

Ben hayatımın en güzel tatillerinden birini tek başıma Viyana’ya giderek yaptım. Yer belirtmediğiniz ve anneniz de çok anlayışlı karşıladığı için sizin tur da Avrupa’ya bir yerleredir diye tahmin ediyorum. Kesinlikle pişman olmazsınız gittiğinize.

turla gitmek tek başına gitmek değil ki :) sizi hep takip ederler, başınıza bir iş gelse yalnız değilsiniz ve turdan arkadaş da edinirsiniz. bence deneyin.

instagram.com

Arkadaslarla burdan aldik baya begendim ben...

Bir de avokadahass adresini tavsiye aldim ama ordan siparis vermedim henuz...

pahalı bence. büyük boy 8e aldım geçen.

Ben instagramdan satış yapan avokadocu sayfaların hemen hepsini çok pahalı buluyorum. Şahsen Getir üzerinden avokado alıyorum düzenli olarak. Getir'de sürekli indirim kuponu da olduğu için topluca alınca makul fiyatlara geliyor. Üstelik üretim yerleri Antalya, büyüklükleri de pazardan aldıklarımın neredeyse iki katı oluyor. Değerlendirebilirsiniz

Uyuyun hocam. Mandalina yiyebilirsiniz.

hazır tam hasta olmamışken vicks first defence, uyku, terlemek.

geçmiş olsun.

aşırı sıcak suyla duş, sonrasında kat kat giyinip yorgan altında terleme. terledikçe üst değiştirme. parol falan içerseniz terlemenize katkı sağlar.
Mutluluklar dilerim. bence zımba gibi uyanacaksınız.

Teşekkürler.
Mandalina sipariş verdim şimdi.
Birazdan nöbetçi eczaneye gidip Ibucold C alacağım.
Evde Vicks de varmış.
Mandalina + Vicks + Ibucold kombosu yapıp uzanacağım.
Yeminle korkudan tüm tuşlara aynı anda basıyorum umarım sabaha bir şeyim kalmadan uyanırım.

Hocam öküz gibi terleyip üzerine sağlam bir duş bir gecede toparlar. Tüketecekleri bir an önce tüketip kat kat giyinip uyuyun. Nikahı atlattıktan sonra tatil için HD otele gidecekseniz işiniz kolay, sauna+hamam yaparsınız her gün.

Terleme ve iyi uykuya ek olarak Tylol-Hot alırdım ben.
Özel hastaneye gitseniz büyük ihtimalle serum yaparlar ama gitmek, orada beklemek, gelmek derken çok zaman harcarsınız.
Eczaneden bir covid testi alın bence yine de. Yarın çok insan öpeceksiniz, sonra pişman olmayın.

Sambucol alip sabah aksam icebilirsiniz. Halsizliginizi alip enerji verir. Efervesan olani.

amazon bircok parttime is sunuyor. www.amazon.jobs

oturum izninizin calismaya izin verip vermedigi veya kac saate kadar izin verdigine dikkat etmelisiniz.

Gecen facebook'ta hamburgta isci arayanlar diye bi gruba denk geldim herhalde berlin versiyonu da vardir :)

Ekimde kas ve ciraliya gitmistim 2 sene once gayet iyiydi deniz ve hava... ama her sene degisiyor havalar. Ama bu yerleri tavsiye ederim.

Adrasan + Olimpos

ege soğuk, akdeniz öneririm.

Antalya'nın doğusu (Side, Alanya)
Kıbrıs
Not: Kıbrıs bilet fiyatları çıldırmış vaziyette. Otellerin 2 3 katı.

Alanya

yaklaşık 5 senedir ekim ortası Antalayaya gidiyorum. Denize giriliyor.

marmaris, kıbrıs.

park yeri bulursun kendi otoparkı var dolarsa da bir sürü sokak arası var etrafta.

oturma yeri çimler zaten çimlerde oturabiliyosun. minder-sandalye olsayı insiyatife bağlı biraz. normalde sandalye alınmıyor. minder sokan var. nadiren sandalye sokan da gördüm ama kalabalık konserde sandalye uygun olmaz. altınıza kalın bi bez götürebilirsiniz direkt çimde de oturabilirsiniz.

genelde gir çık yapılabilir. bileklik vs verirler.

Sandalye almiyorlar en son gittigim konsrrde geri cevirdiler..

park yeri küçük, büyük ihtimalle dolacaktir. sokak aralari ya da topraklik alanda degnekcilerin bulundugu alanlara park edebilirsiniz. İceri ne sokup sokamayacaginiz organizatore bagli. pazar gunu gideceğim konser detaylarinda sandalye yasaktır yazmiyor. sanırım sokacagim fakat arkanizdakilerin acisini engelleme dueumunuz var. en arkalara oturmayacaksaniz sandalye hoş degil. yeteri kadar egim ve basamak yapısı var. poponuza verdiginiz ozene gore ortu yastik vs. sokmak mantikli. Yine pazar gunu girecegim konserde kesinlikle gir cik sansi yok.

mobildeyim, ek olarak iceride "bira" satisi var. sise yok yalniz sanirim.

Çivi çiviyi söker, tuzlu su gargara ve boğazında hissederek yutkun

yapıyorum ama daha da tahriş ediyor gibi :'(

Kloroben gargara önermişti bana diş hekimi.

Karadut surubu bana iyi gelmisti eczanelerde de satiliyor.

yıllar önce benzer bir sorun yaşamıştım. boğazda ağrı ve beyazlıklar görünce tabi önce bademcik enfeksiyonu sandım. acillerde gereksiz serum yedim. Ancak fayda etmedi, tam tersine daha kötü oldum.3. gittiğim doktor aft olduğunu anlamıştı. adamın karşısında yalvarmıştım. 3 gündür su dahi içemiyordum. uyuyamıyordum. hayatımda yaşadığım en şiddetli fiziksel acıydı. dahası; teşhisi koyan doktor, hafid bir tebessümle ve karşısındaki dağ gibi adamın düştüğü acziyete şaşırmış bir şekilde, aft için "ilaç kullansan bir haftada, kullanmasan 7 günde geçer, dişini sıkacaksın" demişti. bu süre zarfında kilo vermem kaçınılmaz oldu tabi. tüm literatürü yedim yuttum. yabancı dilim olduğu için son gelişmelere de hakimim. yukarıdaki yazan arkadaşların önerilerini de denedim/araştırdım. Sonuç olarak; aft sebebi bilinmeyen otoimmün bir hastalık. herhangi bir ilacı, çözümü yok. oradaki lezyonun kaybolmasını bekleyeceksin takriben 7 gün-10 gün arası.benimki küçük dil ve çevresindeydi. Sanki cam kırıkları yutuyormuşum ya da jilet yutuyormuşum hissi vardı. su bile içeçemiştim. dolayısıyla çok ağır geçirdim. sizinki bu kadar şiddetli değilse, zor da olsa yemeye çalışın ki vücut koyvermesin. Geçmiş olsun.

Karadut şurubu+1.

Ben de dahil olmak üzere birçok kişi dedik ki mevcut aşı omicron için etkili değil yeni formülle aşı çıkarsa onu oluruz ama gördük ki aşının etkisi vücuttan geçince covid olanlar baya ağır geçiriyor hastalığı, demek ki mevcut formül mevcut mutasyon üstünde de baya etkiliymiş, o nedenle kendi adıma olmakta fayda var diyorum cuma günü için randevu aldım, 20 tane daha hak tanırlarsa yine olurum gibi.

Olmayı düşünmüyorum.

olacağım +1.

ocakta 3.yü olmuştum.

ağustos sonu gibi, ki vakalar artmaya devam ederse daha da erken 4'ü olacağım kesinlikle.

Olucam gecen sene 3 kere oldum 0 sorun ile atlattim.

Bu sene gecen hafta ölüyorum sandim hastaliktan. Boyle olacagini bilsem olurdum yine hemen. Salmistim ben biraz.

teşekkürler.. yazmayı unutmuşum. covid geçireli 5 ay oldu. ne kadar süre beklenmeli diye soracaktım. sanırım 1 ay içerisinde olmak gerekir gibi.

aralık'ta 3. doz biyontek olduydum.

dördüncüyü patlatamadan korona oldum. artık nasipse eylül ekim gibi dördüncü dozu yaptırırım.

Şubat'ta 3.doz biontech oldum. Zaten aşı sürecim tamamlandı. Duruma göre olurum yine.

Benle aynisiniz :) aralikta 3. Doz olup 14 subatta covid oldum. Ben biraz bekleyim diyorum, eylul gibi olmayi dusunuyorum

pazar günü ailecek olmaya gidiyoruz.
50 doz çıksa 51. nerede diye sorarım.

Of koştura koştura oldum ben sürükledi beni sevdiceğim aşıya. Geçen hafta oldum dördüncüyü.

Bu arada üçüncü aşı bizi çok sarsmıştı. Bu sefer kol ağrısıyla geçti.

Adetim 50 gün gecikmişti üçüncü aşıyla. Sonra yine düzenim geldi. Korkuyorum yine bozulacak diye.

Benim de manita valla 50. Aşıyı olsa 51. Nerede diye soranlardan. Ben endişeli yaklaşıyorum olaya. En son da napayım ölürsek birlikte ölürüz diye arabesk bir düşünceye kapılıp vurdurdum aşıyı.

Allah yardımcımız olsun

oldum.

Ben aynı durumdayım, Aralık'ta 3cü aşıyı tamamladıktan sonra Nisan'da covid oldum. Ağustos Eylül gibi 4cüyü olmayı düşünüyorum.

2 doz biontech'liyim daha fazla olmam hasta da oldum çünkü.

50 doz çıksa 51. nerede diye sorarım +1

Üç doz Biontech'ten sonra covid olup çok hafif atlattık evcek, hastalığın üzerinden yaklaşık üç ay geçti, hafta sonu hatırlatma dozunu yaptırdık.

Şu ara etrafımızda çok fazla covid+ var, yazın herkes daha çok gevşiyor, tatil yapıyoruz, geziyoruz, hep bi sosyallik. Sonbaharı beklemektense şimdi aşı yaptırmak daha mantıklı geliyor bana.

İzmir/Dikili/Bademli Zeytin Gölgesi Camping tavsiyemdir. Denizi de çok güzel kamp alanı temiz denize çok çok yakın

Zeytin gölgesi Full maalesef

instagram.com

Eskifoça Çanak Koyu
maps.app.goo.gl

Burası da çadır kurabileceğiniz bir koy, foçaya ulaştıktan sonra 15 dk yürüme mesafesi yol üzerinde şok, carrefour gibi marketler de var bir şey lazım olursa 15 dk da alıp dönersiniz

Aliağa yönüne giden izbana binin
Hatundere istasyonunda inin
istasyonda bekleyen 744 nolu otobüse binin
Son durak foça otogar
Buradan koya yürümeyle 15 dk da ulaşırsınız

Sanırım karşıyaka hatundere arası izbanla 1 saat tutuyor
Hatundere foça arası da 40 dk civarı olması lazım, toplam süreyi siz hesap edersiniz başka yerden binecekseniz :)

Mümkünse haftaiçi gidin

instagram.com

Driclor işe yarıyor ama ilk seferinde değil en az 1 hafta kullanman gerekir.

Tereson kızarıklık-yanma yapmıştı ilk bir kaç sefer sonra kullandıkça geçti. Bu da işe yarıyor.

Daha ucuz ve eczaneden satın alabileceğin alternatifi kursept var (geçen sene 10TL civarıydı şimdi ne kadar fikrim yok) Krem bir formda olduğu için emilimi biraz daha zaman alıyor ama işe yarıyor.

Rexona bir işe yaramıyor.

Driclor kullandım ve işe yarıyor. Başta her gün kullanıyorsun. Sonra haftada bir kez kullanman yetiyor.

Botoks çok işe yarıyor

rexona clinical gerçekten işe yarıyor, çok çok memnunum

Deotak ise yariyor.

yorum yaz en azindan magazanin sahte urun sattigi belli olsun.
ayrica n11'e sikayet edebilirsin ama ne derler onu bilemem.

kendi acindan da internetten rastgele magazalardan alisveris yapmazsan sahte urune denk gelmezsin.

son olarak fiyati orijinal urune gore cok ucuz muydu? oyleyse aslinda bile bile lades demissin. orijinal fiyatini odeyip aldiysan da dupeduz dolandirilmissin.

Mart ayinda hepsiburada'dan dis fircasi ve bioderm marka yuz temizleme suyu almistim. Dis fircasinda sikinti yok kullandim. Digeri 3 aydir oyle gonderdikleri gibi duruyordu ancak gecen hafta bi actim. Sisesi hep cizik icini actim camur. Inanamadim. Bir de cok yorumlu satici. Hepsiburadayi aradim iade kodu verdiler ve iademi aldim.

Etrafımda mutfağa parke yaptıranlar mutlaka öneriyor. Mutfakta fayans sanki eskide kaldı:/

evin konumuna bağlı ama mutfak açık veya amerikan değilse bence antre-koridor-mutfak zemini taş olmalı.

mutfak salonla bütünlük hâlindeyse, o zaman salonun zeminiyle bir olması lazım, o zaman da parke/laminant tabii.

laminant denen şey bana göre çok kötü bir malzeme ve sentetik.
hem görüntü ve üzerinde yürürkenki his açısından çok "plastik" olduğu için hem de mutfakta yere bir şey damladıkça ettikçe temizliği taş zemin gibi kolay olmayacağı için.

kalitesine göre de çok fazla çeşidi var.
kaliteli bir şey yaptıramayacaksanız laminant olmasın bence.

Geçen yıllarda mutfakta ufak bir su sızıntısı oldu bütün laminantlar mahvolup çöpe gitti. Fayans olsaydı hiç sıkıntı olmazdı. Hem fayansın temizliği çok kolay laminantta parçalar arasında mikro aralıklar var. Zamanla o aralara bir sürü şey doluyor. Asla hijyenik degil.

5 milyonluk sifir evin mutfagini bu sene 2 kere su basti.
Bulasik makinesinin gideri yerinden oynamis.

Tasindim baska yere gectim gider geri tepti 1 kere su basti, sonra bir kere fleks hortum patladi mutfak havuza dondu :)

Laminant olsa ne yapardim bilmiyorum.

4 yıl önce mutfağımda dahil antre ve hol e laminant yaptırdım. Şimdiki aklım olsa fayans yaptırırım net. Sıkıntısı görmedim çok tozlanması haricinde ama direk fayans yaptırır geçerim ama büyük kesim olanlardan çünkü çok şık duruyor.

Seramik yaptıracaksanız parlak yaptırmayın. İlla yaptıracaksanız koyu renk parlak yaptırmayın. Su damlasa leke oluyor çıldırmama az kaldı, ilk fırsatta tadilata giricem ben de. Parlak yok, sakın… silseniz bile viledadan su izi yapıyo illa eğilip bezle kurulanacak…

Benim amerikan mutfak o yuzden full parke her yer. Agt marka tibet deseni. Cok memnunum. Halisiz kullaniyorum. Oyle kalitesiz falan durmuyor.
Ama parke gorunumlu seramikler de var... su patlamasi yasamadim 2 yildir... umarim da yasamam :)

merhaba bu konuda çok bilgili bir insan değilim sadece aklıma gelen bildiğim ilk şeyi söyleyeceğim.

kalp rahatsızlıkları için "efor testi" denilen bir şey var mesela kısa bir sürede siz bir antremana girdiğinizdeki tansiyonunuza nefes nefese kalışınıza falan bakıyorlar. bununla bir alakası olabilir belki de.

ya da sadece ham olduğunuz içindir, biraz düzenli antremanla açılırsınız belki

Bende normal yürümekle yorulmuyorum pek ama tempolu yürümeye kalktığımda 100metrede dalağım şişiyor tempolu antreman yapmadığımdan kaynaklanıyor diye düşünüyorum

burun tıkanıklığınız var mı?
sağı solu kapatarak 2 taraftan da yeteri kadar nefes alıp alamadığınızı kontrol edin.
burun kemiğinde içte yamukluk (septum deviasyonu) olabilir. bu da nefes almanızı zorlaştırır. yeterli hava alamazsanız da çabuk yorulur nefes nefese kalırsınız doğal olarak.

birader sen bi kalp damara bi görün bence.
onlar ok verdikten sonra dğer taraflara bakarsın ki kalpciler bu tarz durumlarda şüpheli hastayı ilk efor testine sokarlar.öyle orada da nefes nefese kalırsan baya bi inceleneceğine eminim.

Kardiyolog muayenesinde bana sormustu nefes nefese kaliyornmusun diye...onemli bi mevzu bence.

(bkz: kardiyoloji)

Ben de boyle doktora gittim, bronsit cikti. Akciger rontgeni ve alerji testi ile doktor muayenesi.

geçen yaz dunlop aldım uygundu performansı da fena değil, bir de dunlopun üretimi olduğu iddia edilen biraz daha ucuz falken var.

Benzer araştırma ile falken aldım. Gayet memnunuz 20k km geride kaldı. Yaz kış kullandık. Kar performansı yok gibi birşey yalnız. Yine alacak olsam falken alırım, beklentimi karşıladı sonuçta.

Hankook almistim.pandemi oncesi fiyati uygundu.cok memnunum. Yaz lastigi ama kisin da bi iki kere karda kullandim hic fena degildi.

Rexona clinical denen deodoranti kullan dustan hemen sonra. veya limon suyu sur dustan sonra. dus alirken de karbonatla ovalayabilirsin biraz.

agir yemekler tukettigim zamanlarda bile (baharat, sarimsak vb) bu sorunu yasamiyorum. ama 2-3 badim var giydigimde koku oluyordu. biraz kiyafete de degisebilir ona dikkat edebilirsin

Kıyafetten olabilir +1

Neden diye soracak olursanız bazı kıyafetlerde bende de oluyor. Koku hem kıyafetten çıkmıyor yıkansa bile hem de duştan sonra koltukaltımdan çıkmıyor.

Duştan sonra elinize limon sıkarak sürebilirsiniz koltukaltına ya da bebek pudrası.

hemen bir glikolik asit toniği alın (aha), günlük olarak kullanın. sonra da roll-onunuzu sürersiniz. ben bu sekilde kurtuldum.

Dustan sonra deotak surun kotu koku olmaz.

Driclor deneyebilirsiniz.

160 dar gelir. ben de tempur ve 2x2 aldım, ebatından memnunum ama yataktan memnun değilim. tavsiye etmem.

160x200. Bu bile bazasıyla fazla yer kaplıyor. Bence normal. Ne eksik ne fazla. İşbir almıştım. Memnunum.

Yatas blustar 160×200 var bende memnunum. Iki kiisyseniz 180 dusunulebilir eger yer sikintisi yoksa.

160x200 = 1,5 kisilik yatak
Cicim aylarindan sonra cok sikintili

Vucüt kitle indeksleriniz 25in üzerinde değilse, 160*200 fazla fazla yetiyor. Yatsan'dan bir Amerikan markasını almıştım, memnunum.

160*200 gayet yeterli iki kişilik yatak için. biz şu anda aramızda bebekle yatıyoruz, yine sığıyoruz. ilerde taşındığınız evin yatak odası küçük olur falan o yüzden 200*200'e bence gerek yok.

lateks yatak içinse sui sleep'e bi bakın derim. çocuk için alırken baya araştırmıştım. biz çocuk için oradan aldık. gerçek lateks olması önemli. piyasa da lateks denen yatakların tüm malzemesi lateks olmuyor genellikle.

aşağıdaki linkten sizin isteklerinize göre yatak tasarlanıyor.
suisleep.com

160 bir kişilikten hallice olur, iki kişilik yatak min 180x200 olmalı ve yatak olarak yatsan sleepy öneririm dünyanın en yüksek memnuniyet oranına sahip.

150 bile olur tamemen hacimlerle alakalı

180de zaten yorgan, çarşaf masrafı artar

160a tek kişilik diyenler şişko sanırım :)

bizim yatak 160'lık ve dar geldiği olmadı şimdiye kadar.

Yatsandan Amerikan markası almıştık biz de, 180*200, fiyat olarak uygundu bir kampanya sayesinde, zaten 4 yıl oldu alalı. Yataşın da efsane yatakları var gidip deneyin, bu yıl ailem aldı, ben de birkaç sene içinde ona değiştirmeyi düşünüyorum. (Adını hatırlamıyorum, bu yaz 4.500 civarında fiyatı vardı, 150 yatakta yatmışlar yıllarca 160 aldılar bu defa büyük geldi dediler biz eşimle şok olduk, biri 165 diğeri 185 insanlar ama uyuma stilleri farklı demek)
Yerimiz biraz daha olsa 2*2 bile alınırdı birim için, birbirinizi sevmekle değil beden ölçülerinizle ilgisi var. Uzun boylu ve yan yatan iki kişi 180’e ucu ucuna sığıyor mesela. Biz bir clio’ya da sığmıyoruz karı koca ön koltuklarda dirsekler çarpışıyor, partnerinizle bir denemeden ölçüyü bilmek güç.

Makinede yikanabiliormus benimkinin icinde oyle yazior...
Ben hic yikamadim ama

Tüyler topaklanmasın diye makineye 3-4 tenis topuyla beraber atılıyordu sanki.

Edit: www.lufian.com

Makinede yıkanabilir yazıyordu, yıkadık. Kurumaya bırakınca ilk etapta tüyler toplaşmış-seyrelmiş tipinde homojen dağılım kaybı vardı. Daha da kurusun diye belki bir hafta bekleyince düzeldi. İkinci yıkamada dert etmeyip bekledim 3-4 gün, yine eski homojen dağılım haline geldi tüyler. İlk yıkamada kurutma makinesine toplarma attık ama pek bir faydasını görmedim.
Sonuç olarak doğrudan yıkayıp kurusun diye 3-5 gün beklelin

Ben Tommy montu makinaya atmıştım bir kere. İlk çıktığında yolunmuş gibi incecikti ama sonra eski formuna kavuştu.

Ilk acildigi zamanlar balgatta etna cok iyiydi ama bozmus olabilir her mekan bozabiliyor.

Bromo street food guzel.

Bi de eski siyah beyazin yerine acilan bi mekan var, ben gitmedim ama pizzalari ovuluyor cok.

Bahceli italian cut'i cok sevmistik :)

Ankara'nın pizzalarını ben hiç beğenmiyorum aslında, iyi olmadıklarını İstanbul'a gittikten sonra anladım. Double Zero Pizzeria denenebilir, gopta, iyiydi en son.

bir de farklılık, sokak lezzeti falan arıyorsa kokoreçli pizza falan denetebilirsiniz arkadaşınıza.

beyrut'taki patlamadan sonra lübnan'da hala stabil bir ortam yok. ben olsam şu anda yakınından geçmem.
karadağ'da da bu mevsimde hiç bir şey yapılmaz hocam. hava zaten epey serindir. zaten küçücük yerler. ayrıca balkanlarda olası bi acil durumda sağlık hizmetlerine ulaşmak da problem olabilir (olmayabilir de ama ben hamile eşimle gitmezdim yani)

ben olsam hiç paramı harcamaz tr içinde bir yer bakardım illa bir yerlere kaçmak istiyorsanız, ya da vize olacak bir yere gitmek daha mantıklı olabilir.

Bence bu tarihte karadağ tam road trip'lik bir yer. Beyrutu ben de çok görmek istiyorum ama şu an stabil değil, riske girmeye de gerek yok. Adriyatik kenarında sessiz sakin dolaşmak çok keyifli olurdu. Yok biz canlı ortamlar istiyoruz diyorsanız mayısı beklemek lazım.

Güney Fransa.

Karadağ'ı aaşşşşırı seviyorum ama sezon dışı olması sorun tabi. İkisinden birini seçeceksem Karadağ.

Arkadasim 1 2 ay once turla lubnana gitti, bir sikinti yasamadi.. ejder turla gitti.

Bu mevsimde Karadağ asiri sikici olur harcadigin paraya degmez. Karadağ'ın hiçbir anlami yok su an, hic tavsiye etmem.
Karadağ iyidir güzeldir ayri konu, bu mevsimde berbat.
Demedi deme.

Liv hospitalin online gorusmeleri de vardi..
Belki bazi hastanelerin de vardir...

En yakın hastanenin evde bakım servisine başvurun. Anneannem de evden çıkamıyor ve 2 haftada bir kan almaya geliyorlar. Kan sonuçları çıkınca da doktoru telefonla anneannemi arayıp ilaç dozlarını ayarlıyor.

Tahlil yaptırdık ama 3 haftada zor geldiler ve eve girip evden çıkmaları toplam 5 dk sürmüş, ne olduğunu anlamamış teyzem de anneannem de. Bu nasıl bir hizmet anlamadım. Güvenemiyorum açıkçasıç

Kedi mamasi olabilir :)

www.royalcanin.com

bundan.

Yavrularin altına sermelik hasta bezi. En en işlevsel şey olacaktır. Kedisler yavruyken çok lazım oluyor.

Annenin iyi beslenmesi gerektiği için yavru kedi maması, yaş mama olabilir. Kedi oyuncakları, mama kapları vs de olabilir.

Benim tüm covid sürecimde bir kere bile ateşim çıkmadı.

HTK ile baktım negatif görünüyor, tabi doğruluk oranı %95.

Ben ayni sekildeydim.. pozitif cikti.. ama atesim de 37'yi gordu

bulaştırıcılığı olmadığı için hayatınıza normal şekilde devam etmenizde bir sakınca yok. bazı şirketler tedbir amacıyla negatif çıkana kadar evden çalış falan diyebiliyor öyle bir şansınız varsa onu değerlendirebilirsiniz.

Bulastiriciligin bittigi kezin bilgi mi 7 veya 8 gunden sonra?

Benim pozitifligim 20 küsur gün sürdü, o zaman karantina 10 gündü; sonrasında çıkıp normal hayatıma devam etmiştim çünkü belirli bir günden sonra bulastiricilik bitiyor denildi. Hem Türkiye'de hem de yurtdışında uygulama böyle olunca ben de sorun görmedim.

Homeland olur mu biraz da casuslar olsa

@omonia Olurdu ama şu an Netflix'te yok :)

manhunt belki

Shooter.

Kalifat

MVP görmüştür. Hafif bir şey görmüştür. Beş insandan birinde vardır. Dert etmeye gerek yoktur. Geçmiş olsun.

MVP'nin romatizmayla pek ilgisi yok... yapisal bi farklilik . Onemli olsa doktor belirtirdi ama sonra yine bi gorus alirsiniz.

Bence bir pcr testi yaptırın. Ben de geçen hafta perşembe çok kötüydüm. Test yaptırdım. Negatifti. Pazar günü tekrar yaptırdm. Pozitif çıktım. Çok geçmiş olsun.

Hem ios hem android de symptomate diye bir uygulama var, türkçe dil desteği de var, hissettiğiniz belirtileri ekliyorsunuz, uygulama da sizi ek sorularla yönlendiriyor, sonunda hastalıkla ilgili tahminlerde bulunuyor, bunu da bir deneyin
play.google.com

Anneme aynı belirtiler üzerine hızlı test yaptık, negatif çıktı. İçimize sinmedi PCR yaptırdık, pozitif.

Geçmiş olsun.

Covid pozitif değilseniz mide ve bağırsak enfeksiyonu çok yaygın.

Covid pozitif gibi duruyorsunuz. Ben de pozitifim de :)
Bogaz agrisiyla basliyor. Sonra ates.. eklem agrilari..
Bende farenjitle basladi. Hafif ates oldu ama eklem agrisi olmadi neyse ki...

bende boğaz ağrısı bel ağrısı vs oldu hapşırma falan dedim heralde soğuk algınlığıdır bari boğazı halledeyim ilaç falan.

bi gittim covid pozitifmişim.

ben şok.

ortakenti tavsiye ederim, otel fiyatları da cafelerin fiyatları da normaldir.

Yahşi halk işi

Bu ayın başında gitmiştim tam peak sezon, yine de çok pahalı değildi bence. Tabii pahalı yerleri de var ama Ortakent'e gittik iyiydi, pahalı olması gereken kalitede yerler ucuzdu.

Bitez aslında daha ucuz görünüyordu ama doluydu maalesef çoğu yerler.

Eylül ortası fiyatlar yarılanıyor, 4. hafta bir daha yarılanıyor. Kesinlikle gidilir.

ucuz yerleri var, ama ucuz yerleri ne kadar çer çöp varsa insanın toplandığı, aşırı kalabalık yerler. mesela ortakent - yahşi nispeten daha ucuzdur lakin inanılmaz kalabalık olur. ben rahat edemiyorum, bence ya biraz para ayır güzel bi plan yap, ya da gümbet'e, merkeze falan gidip çile çekme derim. ya da biraz merkezden uzakta milas gibi bölgelere bak. hem popüler olsun hem ucuz olsun diye anılan yerlere gitme. bi de eylülde baya rüzgarlı olabilir onu da hesaba kat derim, bence eylül antalyanın ayıdır.

yalıçiftlik baya iyi. çok güzel bir belediye tesisi var, bodrum kalabalığına oranla daha sakin ve denizi nefis.

hocam "bodrum pahalı" diyenler, türkbükü'nde, yalıkavak'ta zenginlerin gittiği, onlara hitap eden mekanları söylüyorlar. 200 liraya lahmacun, 60 liraya ayran falan haberleri hep bu mekanların fiyatları. oralar zaten magazin cenneti, denize girip tatil yapmaya değil, süslenip poz vermeye gidilen yerler.

kim diyor hocam bodrum pahalı diye. yeminle ankara'dan, istanbul'dan daha pahalı değil. yani ben zengin bir adam değilim ama ankara'da yediğim içtiğimden daha fazla bir para ödemedim hiçbir şeye.

akyarlar'da şemsiye + 2 şezlong için 90 lira istediler, oha dedim. dün televizyonda gezelim görelim programlarından birince şile'de bir beach gösterdi, giriş 35 lira, 2 şezlong + şemsiye 70 lira. hiçbir şey dahil değil buna. ee hani bodrum pahalı idi?

çoğu mekan "kişi başı 60-70 lira harcama limiti" gibi bir rakam koyuyor, 2 kişi zaten 150 160 lira harcıyorsun, şezlongu şemsiyesi falan da içinde. hamburger 40 lira, bira 25 lira (ankara'da da daha ucuz değil) 2 hamburger 2 bira, arada su falan da istersen 130-140 lira verip çıkıyorsun. kişi başı 70 lira'dan az hesap bırakınca "70 lira olmamış" diye sorgulayan da pek olmuyor açıkçası. bodrum yarımadası'nın güney sahili baştan sonra böyle, daha pahalı değil. arada belki birkaç pahalı mekan vardır, aspat mesela bunlardan biraz daha pahalıdır. oraya da gitmezsin olur biter :)

gümüşlük'te adam düdüklüyorlar derler. sırf instagram'da hava atılsın diye yapılmış suya dikilmiş süs kabaklı kuru ağaç + beyaz masa + begonvil yüzünden melengeç gibi restoranlar aşırı pahalı. 3-5 yanındakine gidiyorsun, o da deniz kenarında, hiçbir farkı yok ama masalar normal, begonvil falan yok. normal meze 25, balıklı meze 45, karides kalamar 90 lira. e ankara'da da en sıradan meyhanede öyle yahu?

bak bu bizzat bizim hesap, fikrin olsun. burası da bodrum. denize sıfır + gün batımı manzaralı restoranda 10 yetişkin + 4 çocuk. yazın en civcivli zamanında hem de: drive.google.com

restoran da burası: media-cdn.tripadvisor.com

millet gidip en sosyetik mekana oturuyor, kanal d'de pazar magazin izleyip gaza geliyor, sonra da bodrum pahalı.

hayat pahalı hayat. aynı şeyi istanbul'da, ankara'da yapınca da pahalı. bodrum daha pahalı değil.

35 yıllık tecrübedir.

@kibritsuyu +1
datca'da yazligim var, avucum ici gibi bilirim ve söyleyebilirim ki bodrum datca'dan da marmaris'ten de daha ucuz ve kaliteli.

kargibi diye bir marka var arkadaşım almış memnun kalmıştı. kayseride fabrikası
fiyat benzerse en azından tavsiye ederim. donanımhaberden görmüştüm ben de.

Plajda çalışan elemana goz kulak olmasini rica edebilirsin. Yoksa da çantanın dibine sokucaksin işte, üzerine de havlu, sihirli bir yöntem, hirsizlara karşı koruyor ilginc bir sekilde jfjf

Eşyaları olduğu gibi çantada bırakıyorum, telefon dahil. Fazla nakit bulundurmuyorum. Su geçirmez kılıfla yanına almak risk, koy çantaya gitsin. Kalabalık sahillerde hiçbir şey olacağını sanmıyorum.

araba var mı? arabaya bırakırım. araba anahtarını da 3-4 buzdolabı poşetine sarar fermuarlı cebe koyarım.

Görevli takip etmez bence olduğu gibi çantayla bırakıp girdim bugüne kadar bir sorun yaşamadım. Yapacak bir şey yok denizdeyken ara ara gözleyin ;)

O kadar ayrıntı düşünür kaygı sebebi haline getirirsem hasta olurum valla, doğrudan bırakıp giriyorum. Alt tarafı materyal yahu, azıcık salmak lazım bence. Ara ara gözleyin yeter.

Ben tek gidiyorsam telefon almıyorum. Kartlıkla beraber çok az para ve kameram oluyor. Kamera da benimle beraber hep denizde zaten. Telefonu denize sokmak sıkıntı biraz insana engel oluyor. Ben kameraya şamandıra tripodlardan aldım, ipi de bileğime geçiriyorum ama yine de yüzerken zorlanıyorum.

Kendi plajı olan otelde -denize sıfır varsayıyorum- telefon ve oda kartı dışında yanınıza bişey almanıza gerek kalmaz zaten, oda kartını da telefonla aynı kılıfa sokarsınız tamamdır. ben bu durumlarda her şeyi odada bırakıp sadece oda kartı ile plaja gidiyorum şahsen.

Otelin segmentini ve büyüklüğünü bilmiyorum ama şunu da önerebilirim, eşyaları kasaya koyma hassasiyeti varsa ve odada kasa yoksa spa bölümündeki kasalar kullanılabilir.

deniz otel arasi kisaysa (otelin plaji dedigin icin) her seyi odada birakirim. cuzdana falan gerek yok, kapi icin kart, odemeler icin kart ve telefon. gerekli yerlere haber verdikten sonra oda karti disinda bir seye ihtiyac yok aslinda.

yabanci plajda muhtemelen kasa vardir oraya veririm calinmasi durumunda tatili zehir edecek seyleri.

umursamamazlik edemem sahsen - cuzdan falan calinirsa tatil boka doner. kartlari iptal et, yenisini cikar, yok yeni kimlik cikar falan. telefon vs giderse onca masraf. o paraya öküz alirdik yani.

Telefon ve anahtardan başka bir şeyi yanıma almam. Telefonun kabının arkasına bi tane kredi kartı sıkıştırıyorum hep. Acil bir şey varsa o oluyor.

Torbaya sarıp kuma gömüyorum. Üstüne çantayı koyuyorum.

otelin plajında denize girerken cüzdanı niye yanınıza alıyorsunuz ki? otel içinde cüzdan niye lazım olsun, odada bırakırdım be olsam.

Otelin sahilinde otelin musterileri yok mu? Hirsizlik vs olacagini sanmiyorum. Oda karti ve telefon yeter, tukettiginizi direkt oda numarasina yazdirirsiniz.

Onun disinda ben neredeyse hep tek denize giderim, her zaman yakindaki birilerine rica ediyorum goz kulak olsunlar diye. Gerekirse bel cantasi/posete filan koyup oyle yanlarina brakiyorum hatta. Ya da gozumu ayirmiyorum iste.
Su ana kdar oyle rica ettigim kimse hirsiz cikmadi.

Telefon ve baska bir elektronik aleti almadan denize girecegim yere gidiyorum. Ben genelde kimsenin olmadigi ya da cok az kisinin oldugu yerlere gitmeyi tercih ediyorum, oralarda arabada birakiyoruz her seyi.

Ozel plajda kitabin arasina kredi karti birakiyorum bazen. Tum cuzdani plaja tasimam. Telefonu da hicbir zaman plaja tasimadim. Orada ya yuzuyorum ya da bir seyler okuyup uyukluyorum.

şimdiye kadar sahilden çalınan bi şeyim olmadı.
arabadan olmuştu alanyada.
sıkıntı olacağını sanmıyorum aslında otellerde bi görevli gözlüyor sahili.

Ben randevu tarihinden hem farklı bir şehirde hem de farklı bir günde (daha önce) gittim, sorgusuz sualsiz yaptılar.
Randevunuz varsa yapıyorlar.

ben aşıya gittiğimde, sıradakileri uyardılar, eğer gününüz gelmediyse beklemeyin sistem izin vermiyor dediler, 2 kişi gitti aşılanamadan.

Bana 28 gününüz doldu mu diye sormuşlardı, dolsaydı yapacaklardı, şu an ilk dozdan 3 hafta geçtiyse yapabilirler.

afyon - mcdonalds

afyonda ikbal iyi, ama sonrasında :)

afyon aşçı bacaksız. tam öğle saati zamanı.
aşçı bacaksızı kaçırırsanız, gamze dönerde sucuk döner olabilir. sonrasında da aftat'a gidip ordan kaymaklı ekmek kadayıfı. yayla şekerlemeden de kaymaklı lokumu alıp ahmet ipekren sucukları vakumlattırıp yola devam.
etçi baba yol üstünde.

se niye kesmiyor bana beleş xr mı se mi istersin deseler se alırım daha güncel işlemci falan.

face id, bi tık büyük çerçevesiz ekran istiyorum.

ben de takip edeyim. iphone 6 kullanıyorum arada donmalar olmasa gayet iyi ama donmalar bezdirdi. Xiaomi redmi düşünüyorum.. çok mu sıkıntı olur acaba i phonedan sonra..

Samsung a52

temiz iphone x bulabilirsin o fiyata. x al. gerçekten çok iyi telefon ve hala güncel denebilir.

her sene ankara'dan bodrum'a giden bir tatilci olarak doğru yere geldin.

öncelikle google maps çıldırmış olmalı. uşak'ta ne işiniz var? hele o izmir kuşadası falan giden nedir öyle? oldu olacak trabzon üzerinden götürseymiş.

ankara'dan bodrum'a giderken kullanılacak üç tane güzergah var. hatta aslında dört tane var ama sonuncu uzun bir yol, ortaklar-söke üzerinden gidiliyor, eskiden hiçbir yol yokken burası vardı, mecburduk. şimdi alternatif mis gibi yollar var.

1. maps'in de çizdiği, en alttaki denizli üzerinden giden yol. denizli'den sonrası duble yol bitiyor ve dağ yolundan biraz virajlı bir güzergah. sonrası yine duble yol. benim tercihim hep burasıdır. goo.gl

diğer alternatifler için denizli'ye gelmeden aydın'a doğru dönüyorsunuz. sonrasında:

2. bozdoğan yolu. burayı bu yıl keşfettim. en kısa yol burası. ama burası öncekinden daha beter virajlı. resmen daracık yoldan döne döne dağın tepesine çıkıp, geri iniyorsunuz. uzun bir tırmanış ve iniş var ve duble yol değil. fakat nefis bir manzara, keyifli bir yol. biraz yorucu olabilir. goo.gl

3. bozdoğan'a doğru dönmeyip çine'ye doğru devam ediyorsunuz. en düz yol bu. denizli'den gidene göre biraz daha uzun. sürekli kuru çayırdan gidiyorsunuz. nispeten rahat bir yol ama keyifli değil ve uzun. goo.gl

2 ve 3'ü maps çizmemiş. niyeyse uşak'tan falan çizmiş size. 35 yıldır giderim, daha uşak'ı görmedim. onları unutun gitsin. maps'te denizli'den önce aydın yolu'na doğru çekin güzergahı, 2 ve 3 numarayı da çizecektir.

1'i tercih ederseniz dağ yoluna girmeden sağda muhtar'ın yeri var, orada mola verip tandır yiyin. 2'den giderseniz bozdoğan'da pide, 3'ten giderseniz çine de köfte yiyin.

1-Bence en ideali Ankara, Afyon, Denizli, Muğla. Her zaman bu yolu kullandım, rahat ve sorunsuz.

2-Bence sık mola verirseniz sıkılmazsınız. Hatta Tavas'tan sonra coğrafi olarak çok güzel. Şu da var Ankara-İzmir yolu, özellikle Uşak, Salihli ve İzmir girişi sıkıntılı. Ben tercih etmem.

geçen sene aydın taraflarında kaybolup dönemeçli yollardan birine girdik, çok yorucuydu, sakın manzara güzel diye girmeyin.. ne kadar düz o kadar iyi.

Denizli'den git.


Nazilli dediği yolda Uşak-Buldan arası tek şerit, telefon çekmeyen, dağlık bir yer. Denizli yolu en temizi ve yakını.

@kibritsuyu nefis cevap. ben de muhtemelen sizin sıralamadaki birinci güzergâhı tercih ederim. hatta ideal mola yerleri için sizi tekrar rahatsız edebilirim.

herkese teşekkürler.

ideal mola yerleri:

1. afyon içinde herhangi bir yer olabilir. yok mola vermek için erken dersen dinar'da suçıkan var. mis gibi doğa.

2. denizli'de şehri geçip tepeye doğru çıkınca keskin bir viraj var. orada sağlı sollu mekanlar var. burdur şiş, şahin tepesi vs. geçerken görünmeyecek gibi değil. orası olmadıysa 15-20 kilometre sonra sağda sarıkayalar muhtar'ın yeri var. tandırı güzel, biz çok severiz.

sonra tekrar molaya gerek yok ama muğla'ya gelirken yol kenarında kazanda haşlanmış mısır, çay falan satan çardaklar var, orda da duraklanabilir.

Muğla yolu üzeri tavas denizlide Bağlı kokoreç'de yemiştik, bayıldık.
vedat milor'un tavsiyesi varmış.
tavsiye ederim...@robin crusoe

@kibritsuyu, bir nefis cevap daha :) valla süper oldu bu bilgiler.

@omonia, bunu da not aldım, çok teşekkürler.

Sucuk ekmek iyi gidiyor:)

Köfte ayran güzel gider. Üzerine de çay.

yemek gibi mi olacak, börek gibi, ekmek arasi gibi mi olacak?

balik ekmekte olabilir.

Gözleme ama iyi yapılmış hatta hazır değil el yufkasından mümkünse

@durgunfoton Ekmek arası gibi olursa daha pratik olur diyoruz ama balık ekmek için balığı temin etmesi zor olur. Biz de her zaman getiremeyiz.
Köfte ekmek öne çıktı, bize de mantıklı geliyordu.
Gözlemeyi ve pişiyi (biz lokma diyoruz) yapan var diye istemedik ama en olmazsa yine gözleme olacak.
Çibörek de not aldım.
Sucuk ekmek cidden tutar mı aşırı kolay diyr hiç düşünmemiştim ama ben de severim şahsen

bence diyet yapanlar icin güzel bir salata kaseside olsun menüde. almanlarin dönerbox'i gibi yapip icine köfte, tavuk falan koyarsiniz.
bi yere gidiyosun ekmek, ekmek ekmek..

tursu olursa veya tursu suyu olsa kesin alirdim.

ev yapimi ekmek ne biliyim recel vs falan yapip kenara koyarsaniz yine alan olabilir.

oraya gelenlere satmak için, o yörede iyi yapılan bişey olsa daha iyi olmaz mı?
atıyorum pekmez, mantı, veya bir peynir türü filan?

sadece köfte, sadece sucuk değil, ızgarada pişirebileceğiniz her şey olur. kuzu şiş, tavuk şiş vs. getirtebildiğiniz günlerde balık. mesela sürekli tedarik zor oluyorsa haftada bir getirtip "cumaları balık günü" gibi yapabilirsiniz.

açıkçası göl kenarında yenilen ızgaralar bana hep çocukluğumu hatırlatır. ekmek arası da yapabilirsiniz elbet, pratik olur ama tabakta sunmayı da düşünün.

çayı da semaverle sunarsanız hem şekilli olur, hem daha çok ilgi çeker.

@wish
Ev yapımı ürünler koyacak, reçel, zeytin, salça, erişte, tarhana, turşu vs.
Ama öyle diyet işlerini pek beceremez gibi bizimki, normal köylü teyzesi

@etna aslında mantısı değişiktir buranın. Tavuklu ya da ördekli sulu bir mantı yapılıyor.
Mantıyı da masaya yatıralım ehahsj hepsi mantıklı geliyor bir mekan açabilsek keşke de yapsak hepsinden.
@kibritsuyu evet balık haftada bir olursa rahat temin edilir, hem çeşit hem de bir gün balık günü bir düzen getirir.
Tedariğe göre x balık, y mantı günü gibi de olabilir sanki di mi

köy kahvaltısı olsa süper olur. bugun gördüm bir facebook grubunda bir kız yazmış mesela, salda gölünün kenarında yediği kahvaltıyı hala unutamamış çünkü ürünler organik lezzetliymiş.
ankara'da eymir gölünde balık ekmek yemeye gidiyoruz mesela, büfeler salaş balık ekmek satıyor 20 tl idi en son. ve acayip bir talep var. uskumruymuş sanırım ama salatayla fala baya leziz oluyor. tükrük köftesi de yine güzel olur tabi çeşit açısından.

Uskumru balık ekmek balıgı sanırım. Onu söyledi bir iki arkadaşım da. Balık halinden mi alıyoruz biz onu metrodan falan mı acaba :/
Bu konuda aşırı cahil olduğumuz çok belli değil mi :(

Serpme kahvaltı her türlü gider. Mantı, kiremitte sucuk, köfte... Orda ne yetişiyorsa soğuk meyve suyu (örn:karadut suyu), dondurma.

Bir de satış standı: organik köy reçeli, salçası, çilek, kiraz...

Merhaba. Ben cuma gunu asi oldum. Benzer cekincelerim vardi. Kendi deneyimimi paylasayim. Asi olduktan sonra tedirgin edecek bir durum yasamadim. Saat 2de asi oldum. Gece biraz etkisini hissettim. Asiri heyecanlaninca gerceklesen durumlar olur ya bunyede. Bende o sekilde oldu yan etkiler. Yarim saat kadar surdu sanirim zaten sonrasinda uykuya dalmisim. Sabah da domuz gibi uyandim. Deneyimlerime gore korkulacak bir durum olmadi. Yani simdilik.
Bu yazdiklarim kendi tecrubelerim. Sizde de aynisi olacak diye bir sey yok.

Bu kadar çok hastalığınız varsa Covid olmak aşı olmaya kıyasla katbekat daha tehlikeli. Ayrıca neredeyse tüm amerika nüfusu biontech oldu bi b*kluk olsa çoktan çıkardı, yani kaçırmayın bence. Ben taa ocak ayında meslekten ötürü sinovac oldum mesela keşke biontech olsaydım diyorum açıkçası. Ayrıca annem babam biontech oldu bu ay zımba gibiler

Bütün dünya bu aşıyı oluyor korkacak ne olabilir ki?

2 doz biontech oldum. aşı yerinde hafif ağrı dışında ben hiç bir yan etki hissetmedim. iyi düşünün pozitif olun böyle şeyler psikolojinizi etkilemesine izin vermeyin.

benim de taşikardik bir kalbim var ve bazen ciddi çarpıntı atakları yaşıorum mvp'den dolayı kapakçıkta çökme) ..
ayrıca kronik sinüzitim ve alerjik rinitim var, ama dr.lar neredeyse herkese tavsiye ediyor bu aşıyı. ama ben de sizin gibi telaşlı oldugumdan 2 arkadaşla beraber gittik aşı olmaya. bir arkadaşımın eşi ve çocukları da vardı, ortam şenlikliydi yani. hiç sıkılmadım panik olmadım. kol ağrısı da geldi geçti başka da yan etki yok...

hastanede ol, yarım saat bekle öyle ayrıl, bu kadar. Geçmiş olsun :)

Kaygı problemi olan biriyim, başa çıkmaya çalışıyorum.

Kendime dedim ki, korkumdan dolayı böyle bir şeyden mahrum kalmayı kabul ediyor musun?

Gittim oldum.

Şuana kadar dünyada 2.6 milyar doz aşı vuruldu. Bunun yarısı mRna aşısı. Majör bir yan etkisi olmadı
Bu aşı ilk kez uygulanıyor ama sanıldığı gibi yeni bir teknoloji değil onlarca yıllık altyapısı var
Dünyada her yapılan şeyin, vücuda alınan her şeyin bir riski vardır. Örneğin sadece ABD'de her yıl fıstık alerjisi nedeniyle 200 kişi hayatını kaybediyormuş. Dünyada şuanda çilek yiyip ölen insan da var, su içip ölen insan da.
Bunları aşı olunca ölüm riskiniz var diye söylemiyorum, aslında ne kadar az olduğunu göstermek için söylüyorum. Viral vector aşılarının çok düşük ihtimal de olsa bazı kişilerde yaptığı kan pıhtılaşması dışında aşılarda çok ciddi yan etkiler gözlemlenmedi. Şuan için istatistiki olarak aşıların yan etkileri ve ölüm riski bariz bir şekilde asprinden bile az
Asprin nedeniyle her yıl binlerce kişi hayatını kaybediyor. Evet asprin. Hiç asprinden korkan birini gördünüz mü? Böyle bir algıda seçicilik yok çünkü, kimse asprini takip etmiyor
aşılara ve yan etkilerine karşı inanılmaz bir algı oluştu. Şuan tek düşündüğünüz şey yan etkileri, ABD de birine bir şey olmuş, Yeni zelanda da birşey olmuş diye kulak kabarttı herkes.

Eksik bilgiyle ve aşıları değerlendirebilecek bir altyapınız olmadığını kabul ederek internette araştırma yapmayı bırakmanızı tavsiye ederim. İnternet öyle bir yer ki şakağım neden ağrıyor yazsanız 1 saat gezinseniz tümör olduğunuzu zannedersiniz

Bilime güvenin. mRna aşıları öyle yıllar sonra şunu yapacak bunu yapacak şeylerini bıraksınlar. Bana göre bir süper markete girdiğimizde satılan 10 üründen 8'i uzun vadede daha tehlikeli. Faz denemelerindeki ilk aşılananlar 1 yılı geçti. Ayrıca bu aşılar vücutta sadece 4-5 gün kadar kalıyor. Sonra tamamen yok oluyor, oluşturduğu antikorlar kalıyor

aklıma ilk gelenler; yeni mama, yeni kıyafet, toz, hava değişimi, yeni parfüm/deodorant.

toz alerjisi gelişmişse kumun değişmesi lazım..
veya tüy kusmaya çalışıordur ama malt veriyorsunuzdur yine de yetersiz kalmış olabilir..

malt günlük veriyorum:( çok şaşkınım umarım bir şey olmaz

bir şey yemiş ve kusmak istiyor da olabilir. benim salak her ne kadar saklasam da sigara jelatini yiyip kusuyor sürekli. bazen safra çıkartıp kusamıyor bokunda görüyoruz jelatini.

ihtiyaçlarını belirlemen lazım. önceki aracının B sınıfı olduğunu düşünürsek. konfor, iç hacim ve teknik özellik olarak fark yaratması açısından en azından c sınıfı bir araca geçmen daha mantıklı gibi. yıllık ne kadar km yapıyorsun dizele ihtiyacın var mı ?

fiyat/performans olarak en üst seviyedeki araçlar genelde psa grubundan çıkıyor. 170k gibi bütçe ile citroen c4 bluehdi alabilirsin ama tavsiye etmem. 2010 ile aynı kasa ve iç tasarım sadece şanzıman yenilendi. aslında kötü araç değil. 2015-2018 arası pejoda 308'in güzel seçenekleri o fiyatlara bulunabilir.

fakat günün sonunda senin kendi kişisel algın hangi aracın uygun olduğu konusunda önemli. bazı insana citroenin en üst versiyonunu versen gidip 2010 passata binmeyi tercih edebiliyor.

orpheus +1 ne istediğini bilirsen o fiyatlara 2000 model civarı bmw 528 gibi bişi de alınır dolu model egea da veya sıfır lada niva da ne tarz bir araç istediğin önemli kriterlerine göre araç zaten piyasada dolu

@orpheus, cevabınız için tesekkur ederim. Yıllık 5-6 bin kilometre anca yapıyorum. ( polo 2002 model aracımı 2010 yılında almıstım ve 107 bin de idi,şimdi 185 binde. Demek istediğim yılda fazla km yapan biri değilim.

model olarak 2016 nın üstünde olmasını istiyorum.. Otomatik olması tercihim ama manuele göre fiyatı daha yüksekte kalıyor.

sizlerin deneyimleri ve önerileri benim için daha önemli.

örnek araç: 5-10 bin pazarlık payını düşünrek 185.000 üst sınırında arattım.

www.sahibinden.com


www.sahibinden.com

ben olsam şu son yolladığım DS4 crossback aracı pazarlık vs bütçeme uydurur alırdım.

www.sahibinden.com

bence galeriden araç alma o ayrı konu.

(git:www.sahibinden.com )
ne bileyim ben büyük araç tercihliyim alternatif olarak bulunsun
(git:www.sahibinden.com )

arkadaşım fiat egea cross aldı o tutarla, memnun da ... isterseniz birz inceleyin.
sıfır aldı.. o 165 e almıştı bir iki ay önce şimdi zam gelmiş..

egea cross +1

Egea ceross veya sandero stepway.

Egea biraz daha fazla yakar motoru biraz daha hantaldır. Ama içi daha geniştir.

Sandero daha az yakar özellikle lpg olan. İçi daha dar. Motoru daha atiktir.

Malzeme kalitesi çok farklı değil. Birbirinin aynı.

egea cross urban 1.4 aldım, 100.000 km 5 yıl garanti, apple car play, geniş yüksek rahat, malzeme kalitesi iyileştirilmiş, otomatik yok sadece olsaydı iyiydi.

eksiduyu.ru

Ben açıkçası virüse yakalanmadan geçirdiğim 2 yıldan sonra 9 canımla aşı olmadan yola devam etmek istiyorum. Ama "olacaksın kardeşim" derlerse BioNTech aşısı olmayı düşünüyorum. ABD de bu aşıyı tercih ediyor. ABD tercih ediyorsa yeterince güvenilirdir diye düşünüyorum. Çin'e güvenim yok.

Benzerini sormuştum

eksiduyu.ru

Daha önce konuşulmuştu ama o zaman bana sira gelmeyeceğini düşündüğümden rahattım. Hala da inanamıyorum, 5 tane kağıt maskeyi dağıtamayanlar, -70 de korunması gereken aşıyı nasıl uygulayabilecek diye.

Biyontek çünkü aşıyı bulan Türk. Çin’in eli değen hiçbir şeye güvenmem.

biontech aşısı oldum.

nedenlerim şöyle:

1) biontech, şeffaf davranarak tüm verileri net bir şekilde paylaştı. sinovac uzun bir süre paylaşmadı. ülkelerin yayınladığı etkinlik sonuçlarından koruyuculuğunu öğrendik.

2) biontech aşısının ilk dozda bile %80 civarında koruma sağladığı biliniyor. ikinci dozuyla %90 ve üzeri koruma sağladığı görülüyor. sinovac bu rakamlara ulaşmıyor. (etkisiz anlamında söylemiyorum ama biontech'in sonuçları daha çok güven veriyor)

3) biontech, gelişmiş ülkelerin çoğunda uygulanıyor. sinovac, son durumu bilmemekle birlikte gelişmiş ülkelerin hiçbirinde uygulanmıyor. abd, avrupa ve israil'de uygulanan bir aşı maalesef daha çok güven veriyor.

4) yurt dışına seyahat söz konusu olduğunda biontech ile sorun yaşamayacağım. sinovac aşısında bu problem yaratabilir (tabii ileride bu değişebilir).

5) biontech aşısının zararlı veya sorunlu olduğuna dair hiçbir kanıt yok (sinovac'ta da yok elbette).

biontech; çünkü koruyuculuğu yüzde 95'lerde.
ilk doz bile oldukça yeterli koruyor. ikinci dozdan sonra da covidin varyantlarına da etkili imiş.
ayrıca biontek aşısının her aşaması şeffaf bir şekilde paylaşılıor.
neredeyse tüm gelişmiş ülkelerin ilk tercihi biontech

Tercihim Sinovac ancak gel gör ki piyasada yok. İş nedeniyle aşı sıram geldi ancak aşı randevusu alamadım. Son duyduğum haberde ise artık ülkeye sinıvac gelmeyeceği üretiminin burada yapılacağından bahsediliyordu, kalbim şu ab kırık biraz...

Biontech aşısını kendi adıma biraz riskli buluyorum malum etkilerinden ötürü. Gelecekteki etkileri de belirsiz ama şimdilik o önceliğim değil.

Avrupa vize olayını çok önemsemiyorum, onun eninde sonunda değişeceğini düşünüyorum, Çin zaten karşı hamle yaptı sanırım.

tek cevap: israil hangi aşıyı tercih ettiyse gözüm kapalı olurum.

@iddaaci kesin 1960larda falan İsrail'li doktorlar da sigaranın sağlığa bir zararının olmadığını düşünüyorlardi :)

Kesinlikle Sinovac.

İkisini de seçme hakkım vardı Sinovac oldum.
Ülke filan bilmem ben, aşıların çalışma şekline baktım.
Biontech aşısı hemen sonrasında yamulanlara baktım.
Şu aşamada aşı olmayı doğru bulmayan, ama "aaa aşı olmadınız mı ayıp size" tantanasından uzak olmak için Sinovac oldum.

En kötü ihtimalle hiç antikor oluşmaz dedim onun dışında bir zararım olmazdı.

Yani "ben acilen aşı olmalıyım, aşı olmazsam asla rahat edemem, ne vururlarsa vursun ne olursa olsun umurumda değil yeter ki aşı olayım" diyorsan Biontech ol.
Ama eğer "ayıp olmasın, soran olursa aşımızı olduk deriz, işe yararsa da yanımıza kar kalır" dersen Sinovac ol. (Tabi şu an yok sanırım, gelirse eğer)

Türkiye'de üretilmedikten sonra hiç biri. Bir yılı aşan sürede sürekli medyada yaşamlarını yitirenlerin sayılarına bağlı olarak ve Ölüm korkusu nedeniyle aşıyı normal bir şeymiş gibi gösterir oldular. Koruyuculukta da ürün f/p yönünden sürekli teknoloji markalarının bişilim sitelerinde PC dergilerinde yarıştırılması gibi bir durum ortaya çıktı. AMD mi, Intel mi , Nvidia mı Ati mi ?... Linux mu Windows mu? Biontech mi Sinovac mı..?
Arka planda nasıl anlaşmalar söz konusu? O da ayrı mesele.
Markanın kendisi (bazen logosu) faydayla eş görülür hale gelmiş durumda.
Yok firmaya ait aşının koruyuculuğu, yüzde 95, yok firma yetkilileri türk..

Biraz bu tür etiketlerle dolu mağaramızdan dışarı çıkarsak hava alacağız ama nafile.

Bir de antikor denen bir durum var. Konu geniş ama özetle, uzmanlar bu zaten insanda yeterli düzeyde ise aşıya da gerek yok diyor.
Vücut bu şekilde kendi koruyabiliyor.
Her aşı olan da hayatını garantiye almış değil. Ölenler de var. ölenlerin nasıl öldüğünü otopsisini konuşan yok nedense. Sadece toplam sayıda bir birim olarak belirtiliyorlar.
Bu yönde bilgilerin içeriğinden neler olup bittiğinden, tamamen habersiz olarak markaya bağımlı şekilde tercih yapar duruma gelmiş durumdayız. Gerçek anlamda bilgi kaynaklı, bir tercih söz konusu değil ki insanlarda genel olarak. Algılarımızla ne kadar ikna olduysak haberlerden, tercihte o oluyor zaten.
Peki içerik bilgisi?
Sıfır!

- X aşısı tercihim ..
+ Neden ?
- ambalajı kolay açıldı. daha az acı verdi.

Biontech değil ama moderna vardi onu oldum.
Açıkçası milyonlarca Avrupalı, milyonlarca amerikali vs hep beraber öleceksek ölelim. Geriye asi karsitlari ve sürekli sosyal medyadan gördüğü iki seyi geveleyip "rma asisi tehlikeli" diyenler kalacak. Öyle dünyaya turp sikayim.

Biz sinovac tercih ettik çünkü aile büyüklerimizde yüksek tansiyon vardı. Biontech'in daha çok yan etkisi olduğunu duyduk

ahaha logistics'in mantık süpermiş, biontech +1

Sinovac olurdum imkan olursa, çünkü klasik ve bilinen bir yöntemle üretiliyor. Nakliyesi saklaması daha kolay.

Biontech'in -70 derece konusu bende şüpheli, o soğuk zincir bizde bir yerlerde kırılırsa kimse söylemez.

yaş ve eğlenceye takılmazsanız, kaş'tan memnun kalma kısmınız doğal güzellikler ise Datça'yı deneyin.

peşin not: yolu biraz uzak :)

Takip icin yaziyorum. ben de kas'tan sonra baska yerleri cok icime sindiremedim

datça +1

arabayla bodrum çok keyifli... her koyunda ayrı güzellik var. ama gitmeden ufak bir araştırma yapmanız lazım. yıllardır bodruma giderim mesela ilk kez geçen sene araba vardı inanılmaz yerler keşfettik...

Buralardan biraz farklı olsun derseniz doğal güzellik için Dalyan, çevresinde yapılacak çok şey var.

Valla çok alakasız gelebilir ilk başta ama Bozcaada bence çok yakın. Çok güzel koyları var, merkezinde güzel yemek/kahve, akşam manzara izlemelik yerler, ...

6 ay önce yaptırmıştım, özel sigorta karşılamıştı ama fiyatı sorduğumda 250 tl demişlerdi. Özel sağlık sigortanız var ise onu kullanın derim. (Koru hastahanesi)
Memorail ise 470 tl gibi bişey demişti diye hatırlıyorum.
Acıbadem de olmuştum bir kere onun çok pahalı olduğunu söyleyebilirm benim tedavi masraflarım içinde olduğu için fiyatını bilmiyorum.
Ama tavisyem özel sigorta yoksa vermeyin boşuna bunlara para.

HRS hastanesinde yaptırdım, yanlış hatırlamıyorsam 250TL'ydi.

Bir arkadaşım Tobb etüyü öneriyordu. Fiyatda 250 tl

Hocam hiç gerek yok para vermeye. Devlet hastaneleri zorluk çıkarmadan yapıyor. Hafif semptomum var deyin, yaparlar.

Myogen diye vi yer var balgatta
Şirket karşıladı ama 250₺ imiş

çayyolu fizyocare'e vermiştim bir kere, çalıştığım yer anlaşmalı oldugundan.. iyiydi.

Wellbutrin’le sosyal anksiyeteyi buyuk oranda yendim

rahatsızlığına ve derecesine bağlı. antidepresanlar mucize ilaç değil, eğer terapi gerektiren bir durum varsa terapiyle desteklenmesi şart. tek başına antidepresan sadece bir yardımcıdır (ve gereklidir, gereksiz anlamında söylemiyorum, önemli bir yardımcı olduğunu unutmamak lazım). çoğu durumda bir süre sonra doktorlar azaltarak bıraktırmak ister zaten. yani her şekilde sorunu kökünden çözecek bir tedaviye ihtiyaç var, yoksa antidepresanı bıraktığında eski duruma dönmek mümkün oluyor.

1 hafta sersemlik, halsizlik, ishal, vs. gibi etkiler olabilir (yine ilaca ve bünyeye göre değişiklik gösterir, ben kendi deneyimimden yola çıktım) ama geçici olacak. bunlara takılmadan doktorun önerdiği gibi kullanmaya devam et. kafana göre azaltma, bırakma, doktor ne diyorsa onu yap. :)

not: kullandığım ilaç paxeraydı. sorunum da anksiyete ve majör depresyondu.

uzmanı olmamakla beraber ;

antidepresan bir tedavi değildir. yani aşı gibi bakteri/mikrop öldürmez. ruhen sizi temizlemez.

antidepresan sizi mental tedavi ve kendinizi daha rahat sorgulayabilmeniz için (klinik tedavi, psikiyatrist gözetiminde seanslar vb ) belirli bir süre uygun bir konuma getirir. yani morfin aldınız diye kol kırığınız otomatik iyileşmez.

Antidepresanlar neden bu kadar abartılıyor merak ediyorum. Günde 5 çeşit antidepresan içtiğim bir dönemim oldu. Hiçbir şey değişmemişti. Sadece ativan alınca uyuduğumu hatırlıyorum. O dönem normal hayatıma devam ediyorum ancak geriye dönüp baktığımda o döneme ait anılar çok çok silik.
Aynı anda kullandıklarım:

desyrel
Seroquel
Ativan
Paxera
Akineton

Bana bunları veren doktora diyecek kelime bulamıyorum. İyi ki karaciğerim hala yerinde duruyor.

eğer terapi gerektiren bir durum varsa terapiyle desteklenmesi şart +1
antidepresan sadece bir yardımcıdır +1


antidepresan bir tedavi değildir. yani aşı gibi bakteri/mikrop öldürmez. ruhen sizi temizlemez. +1
antidepresan sizi mental tedavi ve kendinizi daha rahat sorgulayabilmeniz için (klinik tedavi, psikiyatrist gözetiminde seanslar vb ) belirli bir süre uygun bir konuma getirir. +1

antidepresan bende hızlı değişime yol açmıştı. ciddi bir enerji vermişti o sayede baya arkadaş grubuna dahil olup hala süren arkadaşlıklar edindim. anksiyetimi topyekün ortadan kaldırdı neredeyse, terapi almamıştım.
heyecanınızı fırsata çevirin :) gelsin yeni hobiler arkadaşlar ve ne istiorsanız :)

Her şeye sinirlenen, tahammülsüz biriydim. Haliyle eve de işe de eşe de yansıyordu. Bu sayede yendim, iş yerinde çok daha iyi konuma geldim, kız arkadaşımla evlenme noktasına geldim, hiç suçu olmayan aileme karşı gösterdiğim tahammülsüzlüğü yenerek daha rahat bir vicdana sahip oldum ve normalde yakıp yıkıp en çok zararı kendimin göreceği birçok olayda sakin, mantıklı, olgun kararlar verebildim. Mucize değil deniyor ama 10 mg cipralex ile hayatın böylesi değişimi için mucize demek yeterli olmazdı zaten.

Her gün defalarca ağlıyordum her an her koşulda, prozac sağ olsun durdu valla hayatım düzeldi.

antidepresan tedavi etmez, yeni normalinizi belirlemek için sizi daraltan sıkıntıları biraz uzaklaştırır. uzun süre kullanırsınız ve artık yeni hayatınız oturmaya başlar.

Nerede bu evler? Yürüyerek plaja gidemeyeceğiniz evlere bu kadar para vermeyin bence.
İlla ikisinden biri olacaksa 2 numara çok daha avantajlı gibi, ama bence bu paralar verilmez ya.

İkisi de o paraları etmez, ilki ayrıca çok kötü.

cidden ikisine de bu paralar verilmez bence madem araç kullancaksınız dağ-orman-deniz herhangi birine manzarası olan köy içinde bi araziye kendiniz ahşap ev falan yaptırın.
hele yazlık olarak ikiz villa veya ortak kullanım alanı olanlardan uzak durun hele siteyse iki kere uzak durun cidden yönetimi vs her şeyi ayrı dert.

illa ki bu ikisi ise seçeneğiniz bence önce imkanınız varsa sezonluk kiralayın memnun kalırsanız öyle alın.

Görsellere bakana kadar "villa" kelimesi Amerikan tarzı ev olarak geldi aklıma. Kötünün iyisi ikincisini seçerdim. Birinci ev çirkin, eşya koyacak yer yokmuş zaten almamak için bu yeterli.
Daha az bilinen ama insanın olduğu yerlere bakardım. Daha ucuza bulunur. Varsın 20 dk olsun denize, her gün girmeyeceksiniz ya?

1'i kesinlikle almam. o ne öyle dip dibe. insan tatilde kafa rahatlığı ister. odaları da küçücükmüş. bu iki seçenek arasında kesinlikle 2. üstelik birinci evin manzarası da yok.

ek not: uzun süredir izmir'in güney tarafında yazlık arıyoruz. pandemi ve deprem nedeniyle fiyatlar çok arttı ama satılık ev de çok çok az.

(ailemin işi nedeniyle kuzey tarafı çok uzak kalıyor.)

bu evler çeşme'de.

özellikle seferihisar bölgesi fay hattı bölgesi olduğu için ve birçok hasarlı evin sıvanıp satılmaya çalışıldığını da bildiğimizden çeşme daha güvenli bir bölge gibi geliyor.

zaten güney tarafta denize girilebilecek ya çeşme bölgesi kalıyor ya da mordoğan. mordoğan tarafında da bu tipte ama denize yürüyüş mesafesindeki evlerin fiyatları bu civarda.

çeşme'de yıllardır kiracıydık aslında ama düzgün ve denize yakın evler için sezonluk kira fiyatları 60.000 TL'leri geçti.

plaja yakın olanların satış fiyatları 2.500.000 TL civarından başlıyor :(

aslında aradığımız biraz daha şöyle bir şey; haftasonu denize girelim ama daha önemlisi, annem babam yazın bahçeli serin bir yerde oturabilsinler.

çevrede market, restoran alternatifleri olsun. yakında eczane, veteriner, petshop falan olsun. yazın gidince artık alışveriş için izmir'e dönmeye gerek kalmasın vb.

deprem her yerde sıkıntı özellikle izmir için söylüyorum. seferihisar-karaburun-gülbahçe taraflarında yeni evleri o fiyata bulabilirsiniz bence.
bir de tek katlı villa tipi evlerde depremden yana sıkıntı olmaz çok da sıkıntı yapmayın fırsatçıların sizi kötü yönlendirmesine izin vermeyin deprem bölgelerinde en büyük sorun çok katlı yapılardır.
eğer deprem konusunda ciddi endişeleriniz varsa ahşap hafif yapıları tercih edin hatta kendiniz yaptırın daha iyi olur =)

villa olduğuna emin misiniz? kümesten hallice bu evler çünkü.

İkisi de baya kötü. Özellikle site içinde olmayan çok kötü görünüyor. Bu evlere bu paraları versem üzülürdüm şahsen.

Ay ikiside değil ya. Biraz daha bakın bakalım,

ilk evi kesinlikle almazdim, yazlik demek mangal, okey, cocuk gürültüsü demek. ya ben rahatsiz olurum ya da insanlar benden rahatsiz olur. tek artisi yazlikta hirsizlik, kötü bir durum olursa yardim eden olur.

Bence de ikisi de kötü, + olarak eski görünüyorlar bir de. Ciddi masraf çıkma riski ve tadilat gereksinimi olabilir aldıktan sonra.

İzmir dışından gelecekseniz ikisi de kötü.

@kanlakarisikyagmur

izmir'deyiz.

İkiz villada oturuyorum. Yan komşuyla bi apartmandakinden bile fazla muhattap oluyorsunuz, özellikle yazın bahçede takılırken. Apartmanda en azından dışarısı yok, eve girince komşuyu görmüyorsun. Ses konusunda çok parametre var ona bir şey diyemiyorum o yüzden.

İzmir'i bilmiyorum ama ben Yalovadan 20x40 arsa aldım, üzerine ev yapıcam. 1,5 milyon bütçeye çok rahat siz de bunu yaptırabilirsiniz diye düşünüyorum. Özellikle aceleniz yoksa bana daha mantıklı geliyor.

Koyduklarınızdan ikincisi daha iyi görünüyor bu arada. Yani site içerisinde olması güvenlik + toplu işler (yol tamiri vs. gibi) açısından daha iyi. Site içerisinde olmayınca muhattap bulmak zor oluyor, ayrıca kışın evde olmayacaksınız, evde değerli bir şey de olmaz muhtemelen ama yine de sitede bi güvenlik durması iyi bir şey.

İkisini de almam onun yerine Kalkan civarından villa alırım. Gelmediğim seneler de kiraya veririm; yıllık ortalama 150 bin tl kira getirisi var 6 aylık sezonda. Parasını yıllar içinde amorti eder.

Misal olarak; İlan No: 918980882

Ikisi arasimda kaldiysam eger 2.yi secerdim.
Birinci ev
-cok dip dibe, ozel kullanim acik alani yok gibi.
-odalar kucuk, dolap bile koyulmaz.
-daha eski

İkinci ev
-daha yeni
-odalar daha genis
-manzarasi ve yurume alani var
-ozel acik alan var

çeşmede yalı mahallesinde bahçelievler tarafındaki siteleri beğenmiştim ben. eğer satılık varsa bakabilirsiniz.. çok güzel küçük plajı da var sitelere ait...

Kuşadasında davutlar tarafında 1.5 milyona denize yürüyerek 5 dk evler bulabilirsin, daha bugün baktım.

Çeşme olmak zorunda mı ? Çöp bunlar.

pandemi meselesi bitene kadar yazlik falan almazdim. gecici olarak en dandik yerlerde fiyatlar 2 katina cikti talep artisindan oturu. hayat normale dondugunde bu sefer yavas yavas geriye goc baslayacak. o parayi o arada en kotu dolara faiza koyar daha fazla getiri ile daha ucuza alirdim. fiyatlar tl bazinda cok asiri dusmeyebilir (enflasyondan dolayi) ama parayi o arada daha iyi degerlendirip daha iyi bir yerden daha iyi bir seyler alinir yani.

erir

Üf olmaz mı, yumurtaya tosta it gibi gider tulum.

~İzmir'de tulumlar eriyor bu arada, başka yerdeki İzmir tulumlar nasıl bilemem.

Mis gibi okur

Arasina kabugu soyulmus halka kesilmis domat da koy

Madem izmir tulumu o halde domat :)

Tulum pek erimez ama olur neden olmasın özellikle böyle yapan yerler var

Yaa sen ne diyorsun sonuçta tost, bence olur. Ultra gurme kendini beğenmiş değilse.

Kumru denilen şeyin orijinali de kumru ekmeği arası erimiş İzmir tulumu + domates yanlış bilmiyorsam.

Salam sosis falan işin piyasa modeli.

ayvalık tostunun aslı tulum peyniriyle yapılırdı eskiden. ucuz kasar girdi sonra.

çok kötü olur, tulum aşırı tuzlu bir peynir ve sert bir peynir. tost için en olmaması gereken ikili.

ben hep izmir tulumu ile yapıyorum ya gayet iyi.

Pastırma da koyduk gayet başrılı oldu teşekkürler :)

Bunun için uzun yıllardır tek seçeneğim hillside in içindeki silent beach.gurultuye müsade edilmiyor,çocukları o bölüme almıyorlar.her zaman çok sakin oluyor.tek kelime konusmadan gunlerce yattığımı bilirim.

Eylul sonu gibi olursa (15inden sonra)

Bodrum bile sessiz sakin.
Ama genel olarak datca diyebilirim

Kaş, su da hemen soğumamış olur

Muğla da sarpedor butik otel. Mayıs sonunda gitmiştim. Yaşlı Alman turistler vardı yalnızca. Hem odaları şahane. Hem odalarının koca balkonlarının manzarası şahane. Hem kalabalık istese de olamıyor. Hem yemekler çok güzel. Zaten kişi sayısı sınırlı olduğundan öyle beş yüz çeşit yemek yok. Az ama çok lezzetli. İçecekler desen harika. Kokteylleri filan her şeyi ile çok güzeldi doğrusu. Birayı şişe ile veriyor. (bu bence mühim) Ama kum plaj filan arıyorsanız o yok. Direk suya iniyorsunuz. Kıyısı da yoktu sanırım. Ama onun dışında süper kafa dinlersiniz. Yer içersiniz.

Kaş +1

Şimdiye kadar Türkiye sınırları içerisinde yaptığım en güzel deniz tatili eylül ayındaki Kaş tatilimdi sanırım. Hem gereksiz kalabalık yoktu hem su çok güzeldi.

Yalnız biz arabayla çok fazla koy gezerek yapmıştık ve bu haliyle güzeldi Kaş. Arabasız olacaksanız daha nokta atışı oteller falan daha iyi olabilir belki.

ben bir sene önce çıralıda keyif pansiyonda kaldım. uzun zamandır bu kadar dinlendiğimi hissetmemiştim.. oldukça büyük ve sakin bir bahçesi var.. deniz de yurume mesafesinde.

kas sakin olur sanirim. denizi de o zamanlar iyi olur. datca'nin ve yukarisinin denizi serinlesir diye dusunuyorum.

Demre.

Hayır satamazlar dmk 28. Maddesi çok açık bu konuda.

ya sanki sanatsal üretimlerin satışında sıkıntı yoktu diye aklımda kalmış ama kesin emin değilim

eşinizin annesi üzerinden devam. instagram hesabı açıp maliyeye dilekçe vereceksiniz gelip evde tezgahınıza bakacaklar. vergisiz izin vereceler.

Memurun ticari gelir ekde etme yasağı vardır. Satamaz.

Kitap, müzik gibi eserlerden telif geliri elde edilebiliyor. Zanaat için de öyle bir şey olabilir diye düşündük. Uygulamada bir takım istisnalar var sanırım.