Giriş
(4)

Yakın arkadaşa düğününde ne taksam?

boyalı kuş
3-4 senedir çok samimi olduğum arkadaşıma düğününde ne taksam? Çeyrek altın az kalır gibi geliyor fakat son zamanlarda aramız eskisi gibi olmadığı için fazlasını takmak istemiyorum. Ne yapsam?
3-4 senedir çok samimi olduğum arkadaşıma düğününde ne taksam? Çeyrek altın az kalır gibi geliyor fakat son zamanlarda aramız eskisi gibi olmadığı için fazlasını takmak istemiyorum.
Ne yapsam?
0
boyalı kuş
(20.09.17)
Çeyrek tak gitsin. Evlendikten sonra o samimiyet daha da azalıyor çünkü.
0
blueprints and cigarettes
(20.09.17)
Çeyrek dediğin 250 tl artık hiç az değil. Hem içinden gelmiyormuş takma boşver. Kimler ne yakın arkadaşlarına gram altın takıyor duyuyoruz :D.
0
ekaterina
(20.09.17)
Çeyrek şu zamanda hiç az değil. Hatta gramlar da gayet iyi. Sadece çok yakın arkadaşım yahut yakın akrabam hariç kimseye çeyrekten fazlasına gerek görmem.
0
mslny
(20.09.17)
arkadaşa çeyrek, yakın arkadaşa minimum yarım, durumun varsa tam takılır bence.
ikisi arasında bir arkadaşımıza 3 arkadaş ortak 1000tl takmıştık bu yaz.

finansal sıkıntı durumlarında 100tl de takılır niyet önemli.
0
brakgn
(21.09.17)
(8)

ölüm sizi de etkiliyor mu?

mslny
Her gün eşiyle beraber işten dönerken yahut gün içinde karşılaştığım, evinin işleriyle ilgilenen, arabasını yamuk parkedince tekrar düzelten, sürekli aktif olan, gayet sağlıklı görünen ve merhabadan öte muhabbetim olmasa da varlığına bu şekilde göz aşinalığım olan komşu abinin kalp kriziyle vefat et
Her gün eşiyle beraber işten dönerken yahut gün içinde karşılaştığım, evinin işleriyle ilgilenen, arabasını yamuk parkedince tekrar düzelten, sürekli aktif olan, gayet sağlıklı görünen ve merhabadan öte muhabbetim olmasa da varlığına bu şekilde göz aşinalığım olan komşu abinin kalp kriziyle vefat ettiğini öğrendim, yani şimdi artık onu görmeyecek miyim, inanamıyorum.

Sanki ölüm hep uzak ya da kazayla hastalıkla vs olur gibi geliyor. Böyle ani ölümler beni çok üzüyor, etkiliyor, korkutuyor. Akşam babama sarılıcam ve bak sakın dicem meselâ. Amannn ölüm de neymiş gayet doğal diyenlerin çok sevdiği birini kaybetmediğini düşünürüm hep. Birkaç yıl önce çocuğum gibi ciğerimden sevdiğim ananemi kaybettiğimde yaşadığım acıyı tarif dahi edemem, halâ hissederim, özlemi ayrı. Sanırım o yüzden benzer acı yaşamaktan bu korkum. Sizde nasıl etki yapıyor?
0
mslny
(20.09.17)
insan olan etkilenir.

etkilenmeyenin insanlığından şüphe ederim.
0
eeb
(20.09.17)
yemin ederim ilk paragraf benim (üst komşuyla sadece merabalaşmam arabayı parkedemeyince tekrar binip parketmem falan)

okuyunca tırstım.
0
mrv
(20.09.17)
insan her şeye alışıyor. babam dahil dört yakınımın ölümüne şahit oldum. he alışamayan da olabilir, o zaman da psikiyatrist kapılarını aşındırıyor insanlar. tabi ki alışma belli bir süre gerektiriyor yoksa o kadar da kaygısız olmak mümkün değil. daha geçen gün muhabbet kuşumu kafesin dibinde buldum. sabah oynayıp sevdiğim kuşu öyle görmek bile insana ölümü sorgulatıyor.
0
lazpalle
(20.09.17)
Çok etkiliyor. Ve korkuyorum. Herkes için. Simdi bile birileri veda ediyor hayata.
0
for day to break
(20.09.17)
Sıradanlığına rağmen ürkütücü bir olay tabi ama diğer taraftan ölümün karşısındaki yaşam da ondan daha az ürkütücü değil ki.
0
harvey
(20.09.17)
ne bileyim, sevdiğimizi kaybetmek ayrı, kendimiz için ayrı. Az sonra veya yarın ölebilirim, ama bunu bilsem de bilincinde değilim, uzak sanıyorum. Öldüm farzedelim, herşey yarım, planlar, acılar, hırslar, mutluluklar, heyecanlar, kızgınlık ve kırgınlıklar. Böyle düşününce hepsi ne kadar gereksiz.
0
🌸mslny
(20.09.17)
çok sevdiğim dedemi kaybetmeme rağmen, üzülme konusunda her zaman yaygın kanaat ile paralel düşüncelere sahip olmayabiliyorum.

bunun sebebi; ölüm ile ilgili olan bakış açımı az çok değiştirmem olmuştur. inancımız ne olursa olsun, ölüm hep bir bilinmeyen olduğundan, çocukluktan beri bu bilinmezlikten o ya da bu şekilde etkilendiğimiz için ölüm olgusu bizi etkiliyor.

keza sürüngen beynimizdeki "hayatta kalma içgüdüsü" de bizi ölüme direnmeye mecbur bıraktığı için, özellikle yakınlarımızın ve sevdiklerimizin ölümü halinde, etik anlamda olmasa da pragmatik anlamda menfaatimizin etkilenmesi bizi üzer.

4 sene önce çok sevdiğim dedemi kaybettiğimde üzülmememin nedeni, ölümünü bekliyor olmam, kafamda alışmış olmam değildi. zaten ani bir ölümle aramızdan ayrılmıştı kendisi. tabi ki bakış açısını değiştirmekte, çeşitli inançların etkisi yadsınamaz ama biz kendi ölümümüzü çok uzak gördükçe, ölen kişiyle bir araya gelme ihtimalimiz olduğuna inansak bile, bu sürenin uzunluğu bizi sabırsızlık temelinde çok etkileme potansiyeline sahiptir.

Bütün bunlara rağmen, yine de sevdiklerimi ve yakınlarımı kaybetmek istemem o işin ayrı boyutu.
0
finsidigi
(20.09.17)
dede 1 - mort
dede 2 - mort (genç gitti)
nine 1 - mort
nine 2 - mort (genç gitti)
rol model dayı - mort (genç gitti)
büyük amca - mort
büyük hala - mort (genç gitti)
büyük yenge - mort
küçük amca - mort (genç gitti)
enişte 1 - mort
benden önceki on kardeş - mort (yarısı doğmadan, yarısı doğduktan sonra)
kuzen 1 - mort (baya genç gitti)
candan çok sevilen it - mort (çok genç gitti, 4 yaşında idi)

kuzenden sonra ölümü tamamen ti'ye almaya başladım. "büyük" ile başlayan ekip totalde 5 senede, son üçlüsü ise 3 ayda olmak üzere beraber gitti. benim kayışı koparmam sevimli itimin baya baya kıvranarak ölmesi ile başladı sanırım. kaç, üçüncü yıl dönümü geliyor galiba onun da. ondan bi' hafta önce dayınınki var - doğum günümle aynı gün.

tl;dr: aşağı yukarı anne ile baba, bi' avuç da teyze-amca-dayı etc kaldı. 5-6 gibi her şeyi siktir etmişlik geliyor, 8-9 civarı (ki her gün gördüğünse) kayışı kopartıyor. net bi' şekilde söylüyorum, daha bu pazartesi "ÇOK" uzun süreli depresyondan çıktığımı fark ediyorum. tıraş oldum - zararlı birkaç alışkanlıktan kurtuldum - eski hobilere döndüm ve yenilerini ekliyorum - kürek aleti sipariş ettim, fenerbahçe'yi zorlayacağım - okulun bi' spor takımına giriyorum etc.

tl;dr'nin tl;dr'si: yakınlardaki ilk birkaç ölüm sadece konsept ile tanıştırıyor - toz pembe dünyayı yıkıyor. sonraki birkaç ölüm yaşam sevincini biraz emiyor. ondan sonraki birkaç ölüm kaybetme korkusunu hayatın her anına sokuyor, sadece insanları sevip de kaybetmemek için mizantropi bile oluşabiliyor. sonrakiler de artık enkaza çeviriyor insanı - belli bi' yerden sonra anca toplarma adımları atılabiliyor.

özet geçiyorum, yakın akrabalar epey - akrabalar evet - çevredekiler, bi' yerden sonra pek önemsemiyorsun.
0
bilinmez bir yazar
(20.09.17)
(29)

Ray-Ban gözlüğe 400 lira versem içim yanar mı?

mslny
Pazardan 60 liraya aldığım çakma gözlüğü öyle seviyorum ki orijinalini alayım dedim, ama markasını bilmiyordum. Bugün opmar a girdim dedim ki kusura bakmayın ayıp olacak ama bu gözlük hangi markanın bilmek istiyorum=) Ray-ban imiş, 600 küsurden 400 küsure düşmüş, aynı rengi değil, mor, o da fena değ
Pazardan 60 liraya aldığım çakma gözlüğü öyle seviyorum ki orijinalini alayım dedim, ama markasını bilmiyordum. Bugün opmar a girdim dedim ki kusura bakmayın ayıp olacak ama bu gözlük hangi markanın bilmek istiyorum=) Ray-ban imiş, 600 küsurden 400 küsure düşmüş, aynı rengi değil, mor, o da fena değil. Daha önce orijinal gözlüğe en fazla 250 lira vermiştim. Kafamda direkt 400 e kaç kıyafet ya da kaç ayakkabı ya yada çanta alabilirim hesapları yapıyorum, değer mi değmez mi bilemiyorum, 300 küsur olsa bu kadar düşünmezdim! Siz olsanız alır mıydınız?
0
mslny
(19.09.17)
Ben olsaydım alırdım. 3 yıl önce ben de Ray-ban gözlüğe 330 tl vermiştim. Hiç sıkıntı yaşamadım. Kaybetmediğin sürece kullanırsın.
0
beyaztenlikiz
(19.09.17)
2 tane orjinal rayban var bende, birisinin camındaki katman kalkmaya başladı, götürdüm parfüm den olur dediler. diğerinin de menteşesi koptu.

bilmiyorum yani, o kadar para veriyoruz sonucun böyle olması da garip ama göz bu, çok çakma işlere de gelmez
0
nucleon
(19.09.17)
Istanbuldaysan eminonunde gozlukculer pasajina bakabilirsin, orjinal ve uygun fiyatlidir. Ben Raybanimi 9 sene once ispanyadan almistim o zamanlar 90euroya hala onu kullaniyorum:)
0
solenkol
(19.09.17)
6 yıldır kullanıyorum, verdiğim her kuruşa değiyor. Biraz daha iyi temizlesem iyi olur gerçi.
0
noluyo yaa
(19.09.17)
Sözüm meclisten dışarı, gözlük için neden böyle zaruri bir ihtiyaçmış gibi bir algı oluştu hiç anlamıyorum. Özellikle atlet değiştirir gibi her sezon gözlük alanlara ifrit oluyorum.

Neyse, eğer yıllarca kullanırım diyorsan git al.
0
efreet sultan
(19.09.17)
Markadan bagimsiz olarak konusuyorum, gunes gozlugune verilen para içini acıtmamalı bence. Begendiysen al.
0
aquarium
(19.09.17)
ben sahsen raybana 300 tl vermem ama 2 adet persol gözlügüm var biri 600 biri 800 ikiside ayni model. renkleri farklı iyidike almısım diyorum. ıkısınıde ayrı ayrı kullanıyorum. bide tom ford var yani ii bi gözlüge verilir. beendinysen al gitsin. bi dahami gelicez dunyaya
0
all girls dream
(19.09.17)
700 liraya aldım mis gibi yıllardır kullanırım.
0
England
(19.09.17)
yakarrrrr
yanarsın
0
LSD
(19.09.17)
pazarda kullandığın gözlüğün uv filtresinden eminsen gerek yok. uv filtresiz gözlük kullanıyorsan hiç kullanma daha az zarar verirsin gözlerine
0
argent dawn
(19.09.17)
İçin yanmasa bu başlığı açmazdın bence :) cevaplardan umduğun şey insanların sana bişey olmaz al demesi ve gözlüğü almaya teşvik etmesi gibi geliyor. Ray-Ban güzel bir gözlüktür. Yakışıyorsa, seni de mutlu ediyorsa al.
0
yüzyıllık yalnızlık
(19.09.17)
Gozluk ucuz bir sey degil, yapacak bir sey yok. Ben 4 yil once ozel bir modelini indirimli haliyle 475tl ye almistim, 1 ay sonra komple cizildi camları. Boyle bir sey de var. He yine de gozlugu rayban alirim ve orjinal alirim, fikrim degismedi.
0
stavro
(20.09.17)
Birkaç yere daha sor aynı gözlüğü ama 400 makul duruyor, kışa doğru daha da düşebilir. Ben 240 lira vermiştim. 7 senedir kullanıyorum.
0
Lim5
(20.09.17)
modacruz'dan falan temiz ikinci el kovala.
ama 400 de pahalı değil gibi, kaybetmem dersen yıllarca kullanırsın.
0
kayranin kedisi
(20.09.17)
Pazardan 60 liraya aldığın gözlüğün, ne şekilde bir yüzeyi olduğu belirsiz camının gelen ışınları nasıl dağıttığını bilmeden, gözüne zarar verme ihtimalini göze alıyorsan o parayı verme. Ben gözümü korumak istiyorum diyorsan bilindik markalara yönel. Birkaç sene önce 350 liraya bir rayban almıştım, kaybettim. Gittim 340 liraya farklı bir modelini aldım gayet mutluyum.
0
synesthesia
(20.09.17)
al. kaçırma
0
benaslindayohum
(20.09.17)
Gözüm bozuk olduğundan sevdiğim bir çerçeveyi götürüp gözüme uygun numaralı güneş gözlüğüne çevirmiştim ben. 200 liraya yakın tutmuştu. Çok para vermek istemiyorsan böyle de halledebilirsin. Pazardan aldığın gözlüğü de kullanma yazık gözlerine.
0
jazzabel
(20.09.17)
ben de seneler sonra paraya kiyip aldim ve daha önce almadigima üzüldüm. cok fark ediyormus cidden ve gözlüge bir zarar gelmezse de uzun yillar kullanmayi düsünüyorum.
0
mamu
(20.09.17)
400tl gayet ucuz bir rakam.

euro 4tl iken zaten 150 liraya gözlük olamaz. mantıken olamaz yani, tüm parçaları ihtal gözlüklerin.
0
tchuck
(20.09.17)
farklı yıllarda aldığım 3 tane rayban gözlüğüm var.
3. ki bu yaz aldım, kafamda kırıldı resmen, bir arkadaşımın da aynı yerden kırıldı sonrasında. şimdi bir tane daha beğendim ama emin değilim.

demem o ki, ben olsam alırdım ama kırılıyorlar nihayetinde. insan üzülüyor.
0
yaraticinick
(20.09.17)
tüketici toplumuna hoş geldiniz.
ben atasun optik'ten 2 tane aldım. toplam 168 tl. atasun optik'in kendi ürünü. gayet de güzel.

gidip o kadar para bayılmana gerek yok. haa kolay kazanıyorum dersen bilemem.
0
korben dallas
(20.09.17)
400tl ucuz bir rakam falan segil arkadas. He gozluge deger dersiniz ayri konu, o paraya kiyilabilir ama ucuz falan degil.
0
stavro
(20.09.17)
Arkadaşlar, bugün bende çakması olan gözlüğün fer optikte ossé markalı 229 indirimde buldum, ray-ban modeli yoktu. aralarındaki fark ne dedim, Ray-ban Polarize olduğu için pahalı ve iyi, ossé sadece uv Filtreli dedi ama iyidir, Polarizeyi daha çok araba motor kullananlar tercih ediyor vs dedi. bi tarafta harbi korumalı 410 liralık gözlük diğer tarafta sadece uv korumalı 229 liralık gözlük, ha tip derseniz ossé birebir istediğim gibi çok güzel ama Ray-ban daha kaliteli görünüyor tabii, önemli bir detaysa onu diyebilirim. Sizce uv yeterli mi? Yalnız üzerinde ossé ibaresini görmesem pazardan alıp satıyorlar derim, birebir aynı, abartmıyorum.
0
🌸mslny
(21.09.17)
başka markalarda benzeri yok mu? osse demişsiniz ama osse olmak zorunda değil marka olarak exess falan da var. gözlüğün rayban modeli nedir?
0
uyusam iyi olur
(21.09.17)
Malesef ne ossé ne ray-ban kodu bende yok, nette de bulamıyorum. Atasun optikte canlı desteke de aynen şöyle tarif ettim, sitelerinde ossé markasının sayfasında erkek mankenin gözündeki gözlük=)) artık nasıl bakacaklar bilmiyorum ama fiyat vs dönüş yapacaklar. muhtemelen Unisex gözlük, erkekse çok gülücem.
0
🌸mslny
(21.09.17)
Rayban'in sırf isminden dolayı fiyatları öyle kazık, daha ucuza daha kaliteli bir gözlük bulabilirsin. Bence 400 fazla.

Ben gözlüğümü mayıs ayında 220 TL'ye aldım, polarize (mustang). O zaman mağazada baktığımda çoğu rayban modeli polarize değildi ve fiyatları da iki katıydı. Diğer markaları da dene bence. Benim aldığım modelin aynısı persol'de de var mesela, o da 3 katı fiyat.
0
peggy
(21.09.17)
Polarize ve uv korumalı arasında ciddi bir seçim yapmak gerekli mi peki? Sadece uv yeterse ossé yi alabilirim.
0
🌸mslny
(21.09.17)
sadece uv korumalı gözlük için 229 lira fazla bence. ossenin uv ve polarize gözlükleri var indirmde 200 lira falan onlara baktın mı hiç?
0
uyusam iyi olur
(21.09.17)
Beğendiğim şeylerde biraz takıntılıyım, o çerçeveli modeli sevdim ya onun orijinali yani korumalı olanı ya da çok benzeri olmalı yoksa illâ başka model almam şu an=)
0
🌸mslny
(21.09.17)
(8)

Bonzaiden kurtulmak mümkün mü? kesin çözümü yaşayan bilen var mı?

mslny
Görüntüsüne baktığınızda asla anlamayacağınız kullanıcı 20 yaşında bir genç için çözüm istiyorum arkadaşlar. Çevrende olmayınca sanki hep sokak çocukları, ilgisiz sevgisiz insanlar bu illete yakalanır sanıyorsun, meğer ne yakınmış.Çocuk diyorum, gözümde o kadar küçük. Çalışıyor, açıktan üni okuyor,
Görüntüsüne baktığınızda asla anlamayacağınız kullanıcı 20 yaşında bir genç için çözüm istiyorum arkadaşlar. Çevrende olmayınca sanki hep sokak çocukları, ilgisiz sevgisiz insanlar bu illete yakalanır sanıyorsun, meğer ne yakınmış.

Çocuk diyorum, gözümde o kadar küçük. Çalışıyor, açıktan üni okuyor, gündelik hayatına devam ediyor, insanlarla iletişimi iyi, oldukça zayıf ama güpgüzel masum yüzlü bir çocuk. dün öğrendiğimde şok oldum, direkt diyaloğum olmasa da ailecek ailesini tanıyoruz, çok seviyoruz.

Yaşadıkları yaşından büyük sıkıntılardı, 6-7 yıl önce babası bir gece beyin kanaması geçirdi, o günden beri kendini bilmiyor, eşinin herşeyiyle annesi ilgileniyor, amcası ve teyzesi hep bir aradalar, destekler. Sultanbeyli'de yaşıyorlar ve çevre inanılmaz kötü. Muhtemelen babası rahatsızlandığı dönemde al iç kafanı dağıtırsın dediler. Ara ara oradan taşınmaya kalkıştıklarını biliyordum ama sebebini bilmiyordum, en sonunda geçtiğimiz aylarda çevre kötü olduğu için benim oturduğum yerde yurt gibi temiz yer var 2 kişilik ayrı ev şeklinde, oraya geldi çocuk ama 2 haftaya gitti, dün öğreniyorum ki meğer ortamdan uzaklaşmak için gelmiş ama yine kullanmış.

Aile perişan, bazen çocuğu yollardan toplamış, kurtarmak için maalesef şiddete de başvurmuş, Kartal'da bi yer varmış oraya götürmüş, ama ilaç verip gönderiyorlarmış. En son dün psikoloğa götürmüşler, kendinin istemesi lazım demiş. Ben çıldırdım, evet kendinin istemesi gerek ve istiyor ama şu an sağlıklı düşünebilecek halde mi ki bi bu lafla psikolog gönderiyor, ordan oraya değil en iyi yeri bulup düzenli terapiyle olacak işler bunlar, eğer şiddete devam ederlerse kaçıp gider izini bulamazlar, çareyi araştıralım dedim.

Aile artık ne yapacağını bilemiyor, çocukları gözlerinin önünde eriyor. O yüzden sizlere de soruyorum, kesin çözüm bilginizi, tecrübelerinizi bekliyorum. Kulanıp kurtulan var mı? Nereden, ne şekilde işin ehli kimden yardım alabiliriz? Ne yapabiliriz?
0
mslny
(16.09.17)
Kendinin istemesi şart, çünkü 'he, tamam, iyi, güzel' der; belki önce zorla da olsa arındırılır sonra bir daha başlar.

Sigara bırakıp bırakıp başlayanlar gibi düşün. Bir yerden bir ilham alması şart. Kendini de ailesini de umursamıyor şu anda belli ki.
0
idexo
(16.09.17)
Ya bir adam vardı, ismini ne yazık ki hatırlayamıyorum ancak buraya yazıyorum ki tanıyan çıkar ve belki ismini yazar diye umut ediyorum. Televizyona da çıktığı olmuştu sık sık. Ben de o şekilde görmüştüm ilk kendisini de gayet mantıklı bir insana benziyordu. Kendisi eski bağımlı, daha doğrusu bonzai değil tabii genel olarak eski bir uyuşturucu bağımlısı ve zamanında kullanmadığı şey de yokmuş. Yani bağımlının dilinden anlayan birisi. Bu çok önemli işte. Bu kişi, ilaç dayamadan bağımlıları topluma kazandırmaya adamış kendisini. Uyguladığı teknikler gayet sıradan gibi gözükse de etkili olduğu söyleniyor. En son bir rehabilitasyon merkezi kurma adına uğraş veriyordu, sonra ne oldu bilmiyorum.

Kesin hatırlayan, bilen çıkar şimdi, yazar ismini. Ben de bakacağım şimdi tekrar.

Bonzai bildiğimiz uyuşturuculardan dahi çok farklı bir şey olsa gerek, inanılmaz da yaygınlamış sanırım, çok yazık.

edit: Buldum ya bulması zor değilmiş meğer, youtube'da birkaç röportajı var.

(bkz: yavuz tufan koçak) (bkz: aybuder)

Bilmiyorum, kendisini tanımıyorum tabii ki. Öte yandan kendisi Antalya'daymış ama bir ulaşın bence.

aybuder.org

Bu videoda da anlatıyor biraz bonzaiyi adam: www.youtube.com
0
soso
(16.09.17)
önce zorlamadan guzelce yaklasip tam olarak hangi maddeyi kullandigindan emin olun.engellemeye calismaniz fayda vermez. sonra her madde icin ayrı tedavi uygulandigini bilmeli ve kullandigi maddenin gercekten de yerini tutacak tedavi yöntemleri olduguna ikna etmelisiniz. Son 5 yilda gercekten basarili tedaviler uygulaniyor.
0
hebanon
(16.09.17)
O tip bir bağımlılığı şak gibi kesmek çok zor olur herhalde. Psikiyatr'lar önce daha hasta etmeme ilkesi gereğince ilk olarak daha güvenli bir madde veya kullanım şekline alıştırtabiliyorlar. Bazı hocaların kitaplarında var böyle vakalar.

Bonzai yerine esrar içmeye başlasın. En azından beyin hücreleri ölmez. Ayrıca kesinlikle psikiyatrist takibi ve ilaç desteği alması lazım.
0
otonomo
(16.09.17)
kendinin istemesi lazım bir de onu destekleyecek motive edecek, en az birlikte bonzai içtiği kişiler kadar yakın ilişki içinde olduğu biri/birileri lazım ona. psikolog şu açıdan da haklı, kendi istemiyosa ama ille de bıraksın bu onun iyiliği için diyosanız içtiği yeri öğrenir polise ihbar edersiniz ya da prosedürü bilmiyorum tam ama bağlarsınız.

nesi oluyorsunuz bilmiyorum ama mesela siz ilgilenin. takın kolunuza zevk alabileceği başka şeyler olduğunu da görsün, gezin, birlikte takılın muhabbet edin yiyin için bir yerlere gidin ilh.
0
dafaisss
(16.09.17)
@soso,çok teşekkür ederim, şu an önerinizle kendisinin videolarını izliyorum, hiçbir bilgim olmayan konuda bilinçleniyorum. inşallah istanbulda da merkezi vardır, daha derin de araştırıp Derneği arıcam.

Arkadaşlar haklısınız, kendinin istemesi gerekiyor, en umutlu olduğum şey bırakmak istemesi ve işte çalışmaya devam etmesi. Annemden biliyorum, sigarayı bırakmak istiyordu ama bırakamıyordu, o benim tek dostum diyordu. sonra o dostu sağlığını etkilemeye nefessiz bırakmaya başlayınca önce elektronik sigarayla sonra da ondan tiksinmesiyle bıraktı, 3 ay depresyona girdi, öyle zordu ama şimdi nasıl içmişim o zehiri diyor. Düşünüyorum bu daha çocuk, öyle iradeli olabilir mi, ailesi o kadar bilinçli olabilir mi, kurtulmak istiyorum demesi ne kadar gerçektir. Ailecek tanışıyoruz, amcasıyla babam ve abim aynı yerde çalışıyor, çocuk da o kurumda çalışıyor. Benim kendisiyle direkt Diyaloğa girme olayım yok, keşke olsaydı. Abimi çok seviyor, İş hayatı ve dış görünüş kıyafet vs onu model alıyor ama demek ki kendi dünyası Sultanbeyli'de iş değişiyor. Abime de dedim sana çok iş düşüyor araştırıp bi yerden istikrarlı şekilde yol almalıyız çünkü ailesi bundan fazlasını yapamaz.
0
🌸mslny
(16.09.17)
bonzai bağımlılık yapmıyor, o arkadaş yaşamak istemiyor muhtemelen. hayatı sevdirmek gerekiyor.
0
nocturness
(17.09.17)
Nasıl bağımlılık yapmıyor? O zaman iş yerindeki öfke krizleri, arada olan bayılmalar neden? İşyerinde kullanma ihtimali çok düşük,
0
🌸mslny
(17.09.17)
(15)

Ölüm gerçekleşince olan işeyip sıçma eylemleri

neil manke
öldükten sonra anüs ve prostat kasları gevşediği için ölüler öldükten kısa bir süre sonra işeyip sıçıyorlar diye biliyorum. cidden böyle mi bu? ölen sevdiğimize sarılıp filmlerdeki gibi duygusal anlar yaşayamayacak mıyız biz yav
öldükten sonra anüs ve prostat kasları gevşediği için ölüler öldükten kısa bir süre sonra işeyip sıçıyorlar diye biliyorum. cidden böyle mi bu? ölen sevdiğimize sarılıp filmlerdeki gibi duygusal anlar yaşayamayacak mıyız biz yav
0
neil manke
(14.09.17)
Biz imamlar bunun icin variz.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(14.09.17)
işte hayat tam olarak böyle bir şey
0
antikadimag
(14.09.17)
hatta karın bölgesine bastırırlar ki, tam çıksın...
0
tabirimekruh
(14.09.17)
Vefat anında olmuyor bu, o an sarılabilirsiniz ama sarılmak gibi bişey olmuyor kendinizi kaybediyorsunuz zaten. Ayrıca o an yapılması gereken görevler var. Benim tanık olduğum ananem yıkanırken yıkayıcının temizlemesiydi. Bitene kadar yıkar, o anlarda da duygusal anlar yaşarsınız yine böyle ne için boşalttı bizimki gibi şeyler demezseniz tabii.
0
mslny
(14.09.17)
idrar torbasında idrar yoksa işemez. Dışkı da öyle çok miktarda değil, kıyafetten çıkmaz yani sıkıntı yapma
0
fallopian
(14.09.17)
aynen öyle oluyor, kendini asan erkekler boşalıyor hatta. cem garipoğlu'nun da aslında otoerotik asfiksi'den öldüğü biliyor.
0
ada meltemi
(14.09.17)
Ben direkt tanık oldum. Kadın ölünce idrar çıkışı olmuştu.
0
[GODDARD]
(14.09.17)
0
testis agrisi
(14.09.17)
Kendini asanlar o sırada mastrübasyon yaptıkları için boşalıyorlar, kendini astılar diye değil. Ne biçim bir güzelleme bu?
0
Adramelekhh
(14.09.17)
Benim nenem klozette otururken öldü. Yan komşumuz doktor onu çağırdık hep birlikte tuvaletten çıkarttıp yere yatırmıştık. Onlarda ilk müdaheleyi yapmıştı. Suni teneffüs kalp masajı vs. Üzerine bir şey örttük ama pantalonu yarımdı. Biz o an hala yaşıyor sanıyorduk ama ölmüş zaten. Yerler dışkı olmuştu. Sonra üstünü başını topladık. Hatta çenesini bağlarken bile ben tuttum. İlk o dışkıdan sonra eğer bir şey olsa da görmedim ben. Zaten giyinik küçük miktar gelse bile iğrenç koku bir şey olmadı. Yazlık yerde olduğumuzdan hemen morga alınamadı. Gelen ambulansa kadar zaten ölmüştü onlar da almamıştı. Sabaha kadar kaldı bizimle gece onbirden itibaren. Biz çok sıcak kokmasın diye klima açtık.
Tüm o süreçte kötü koku osurama garip ses vs olmadı onlar daha uzun vaadede olan şeyler. Pamuğum güzel güzel uyuyordu.
Gelen çok olduğundan kirlenen yerleri hemen temizlemiştim zaten koku olmadı evde
O gün gelip bizim evde dedikodu yapan tüm komşularımızında allah belasını versin. Onlar vefat edenin bokundan daha pisler.
0
fasulyek
(14.09.17)
babam sabah vefat ettiğinde babannem aradı. babaanneme gittik. ilk biz varmıştık. baktım, nabzı ve nefesi yok, dedim ölmüş. o sırada kardeşimgil geldi. cenazeye arkam dönükken kardeşim babam yaşıyor demeye başladı, meğer karnı inmiş o sırada, nefes alıyor sanmış. cenazeyi de ben yıkadım imamla birlikte, açıkçası herhangi bir dışkı veya akıntı gözüme çarpmadı. belki herkeste olan bir durum değil bahsedilen şey.
0
lostys
(14.09.17)
ölümün nasıl gerçekleştiği de önemli bunların oluş hızında sanırım. mesela 2-3 haftadır yatağa bağımlı, doğru dürüst beslenmeyen, serumla hayatına devam eden kişilerde bu dışkılama mevzusunu görmedim ben. ertesi gün de gömüldü yine bu kişilerin çoğu. ama bildiğimden söylemiyorum, fikir yürütüyorum sadece.
0
windowsguvenlikduvari
(14.09.17)
Adramelekh arti 1. Olen Adam bosaliyormus. Hahahaha hahhahaha.
0
baldur2
(14.09.17)
Postmortem ejaculation diye aratın. @ada meltemi bence birbiriyle bağlantısız iki bilgi vermiş. Doğru söylüyor. Öldükten sonra boşalma ve ereksiyon olabilir.
0
fallopian
(14.09.17)
adramelekhh bilgin yok fikrin var. helal sana. ölüm sırasında vücutta meydana gelen kasılmalar asfiksi meydana gelen erkek bireylerde daha şiddetli olur ve bunun sonucunda mastürbasyon yapma ile tamamen alakası olarak boşalmalar sıklıkla görülür. az oku ondan sonra konuş.

adli tıp ders notlarından kaynak verirdim ama anlayabileceğini pek sanmadığım için muhtemelen magazinsel içeriğinden dolayı çok sevebileceğin hürriyet'ten adli tıp uzmanı ile yapılan bir röportaj linki vereyim de gör bakalım, mastürbasyon ile alakasının zerre gram olmadığını..
(git: www.hurriyet.com.tr)
0
ada meltemi
(14.09.17)
(3)

kayıp sonrası nüfus cüzdanı almak.

lat menat uzza
bunun için direkt olarak nüfus müdürlüğüne gitmemiz yeterli mi? illa bağlı olduğumuz muhtardan bir belge almamız mı gerekiyor yoksa?vereceğiniz net bilgiler, işimi çok kolaylaştıracak.
bunun için direkt olarak nüfus müdürlüğüne gitmemiz yeterli mi? illa bağlı olduğumuz muhtardan bir belge almamız mı gerekiyor yoksa?

vereceğiniz net bilgiler, işimi çok kolaylaştıracak.
0
lat menat uzza
(13.09.17)
Önce Muhtara gidip belge almanız gerekiyor, geçen yıl çıkarttım.
0
mslny
(13.09.17)
yeni kimliklerde muhtarlığa falan gerek yok sanırsam. fazladan kayıp parası ödersiniz o kadar.
0
argent dawn
(13.09.17)
nüfus müdürlüğüne telefon açtım, onlar da gerek olmadığını ve pazartesi sabah gelmem gerektiğini söyledi. pazartesiye kadar nüfus cüzdanıyla yapılacak riskler?

karakola kayıp bildiriminde bulunmak elbette mantıklı ama nüfus müdürlüğünden yapılan tek bir işlemle, eski nüfus cüzdanının geçersiz sayılması kadar sağlam bir yol değil.
0
🌸lat menat uzza
(13.09.17)
(22)

keşke hiç ölmeseydi

klar
hadi biraz hüzünlenelim, özleyelim. Keşke hiç ölmeseydi dediğiniz tanınmış insanlar kimler?Ben Barış Manço diyorum ilk olarak.
hadi biraz hüzünlenelim, özleyelim. Keşke hiç ölmeseydi dediğiniz tanınmış insanlar kimler?

Ben Barış Manço diyorum ilk olarak.
0
klar
(11.09.17)
freddie mercury. bence daha bir sürü güzel iş yapabilirdi.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(11.09.17)
çok kişi vardır ama yakın zamanda diye tanınmış kişilerden aklıma Barkın Bayoğlu geldi hemen.

Üzüldüm çok.
0
AlsterWasser
(11.09.17)
Robin Williams ilk aklıma gelen.
0
norek
(11.09.17)
Listenin başında tabii ki de Mustafa Kemal Atatürk var. Hayatıyla ilgili okuduğum her kitap veya izlediğim belgesel, film sonrasında özlemle doluyor içim. :(
Kemal Sunal
Adile Naşit
Carl Sagan
Uğur Mumcu
0
chitosan
(11.09.17)
Hiç ölmeseydi demem. Biraz daha geç ölseydi derim. Bu listenin en başında da Oğuz Atay gelir. Neden Olric romantizmi sebebiyle mi? Sümme haşa! Yazmak istediği çok mühim bir kitap vardı, yazamadan göçtü: "Türkiye'nin Ruhu".
0
testis agrisi
(11.09.17)
viktor tsoy ve puşkin. şu ikisi 60 yaşına kadar yaşasaymış ne eserler verirmiş kim bilir. abi hadi tsoy'u sevip dinlemeyen bilmeyebilir de PUŞKİN lan. bu adamı ilkokul çocukları bile tanır, okur. adam 40 yaşına gelmeden ölmüş, hem de yanlış hatırlamıyorsam düelloda. kız mevzuu yüzünden paket yapmışlar herifi. la sen şair adamsın koskoca puşkinsin ne giriyosun öyle işlere. gerçi sağlam adammış hakkını teslim edelim, aşık olunca "ben puşkinim lan bana yakışmaz" deyip boynuzları takacak hali yoktu ya. çok üzücü yav.
0
der meister
(11.09.17)
Barış Manço tabii ki. ve Barış Akarsu.
0
mslny
(11.09.17)
Yakınlardan Barkın Bayoğlu
0
freebird5406_2
(11.09.17)
Tabii ki Atatürk
0
Domuz
(11.09.17)
Bu sözler için en uygun kişi Freddie Mercury benim için. Başka da çok fazla müzisyen var sevdiğim ama hepsini saysam çok uzar. Lemmy, Bowie, Chris Cornell falan çok yakın zamanda göçtükleri için onları yazmış olayım sadece.

Bir de Kafka ve Rimbaud var çok erken öldükleri için üzüldüğüm. Yaşasalar daha neler yazarlardı kim bilir.
0
ms brownstone
(11.09.17)
Cem Karaca
Gazi Atatürk
Hillel Slovak
0
Tears of Devil
(11.09.17)
Evet Barış Manço'nun haricinde
Kemal Sunal ve Mahzuni Şerif ilk aklıma gelen.
0
etna
(11.09.17)
zeki müren
0
benaslinda
(11.09.17)
jimi Hendrix ve yavuz cetin
ama tabi en cok Ataturk
ve kazim koyuncu tabi ya :(
0
jimicik
(11.09.17)
Düşününce çok var aslında; ama ilk aklıma gelen Kemal Sunal.
0
auroraaurora
(11.09.17)
cem karaca

kazım koyuncu

yavuz çetin
0
Apocalypse
(11.09.17)
Mustafa Kemal Atatürk (en azından 2. dünya savaşından sonra ölmeliydi)
Freddie Mercury.. Adam ciddi anlamda her anlamda müthiş.
Uğur Mumcu.. Pkk bokunun ne olduğunu, nerelerden geldiğini bildiği için öldürdüler.
Eşref Bitlis.. Yine aynı şekilde Güneydoğu'da pkk pisliğine karşı yapılacakları biliyordu
Recep Yazıcıoğlu.. Şimdiki kuklalardan kat kat kaliteli bir devlet adamıydı
0
silah taciri
(11.09.17)
Barış Akarsu
0
Karmaşıklık
(11.09.17)
Paul Walker
0
geçerkenugradım
(11.09.17)
sabahattin ali :(
0
mehmed resad
(11.09.17)
Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk
0
bahcemaruf
(11.09.17)
Nikola Tesla ve Atatürk
0
piremses
(11.09.17)
(5)

yaş farkı muhabbeti ne

isimsiz uye
sb
sb
0
isimsiz uye
(09.09.17)
olmaz çok fark var
0
dafuq
(09.09.17)
Ayrıl. Kız senden en az 15 yaş küçük olmalı, ne münasebet yok 2 yaş fark yok aynı yaş hele bi de senden büyük olacak, yo!

Kişileri bağlayan ilişkideki yaş farkı muhabbeti. 1-2 kişi ben erkekten büyüğüm - kadın benden büyük sizce olur mu diye soru sormuştu sonra benzer ve hatta saçma şekillerde soruldu, bu.
0
mslny
(09.09.17)
İlk ben sordum sanırım.
0
elorelia
(09.09.17)
dünyada yeri olmayan, ekşici dallamalara özel kıskançlık sendromu. benim ortanca hanım sorun etmiyor siz kimsiniz?
0
etki
(09.09.17)
Gerçekten seviyorsanız yaş farkı sorun olmaz kardeşim.
0
doxanikee
(09.09.17)
(18)

Hayatım Karardı, ,İntiharın eşiğindeyim.

sucuklu yumurta
Hayatım karardı artık dayanamıyorum. Herşey bir kaç ay önce saf bir şekilde şerefsiz bir dişçinin iltihaplı dişimi çekmesiyle başladı.Ardından dişin çekildiği tarafta yemek yerken tık tık ses gelmeye başladı. Gittiğim doktor çene ekleminin yapısı bozulmuş çaresi olmaz dedi.Çöktüm, depresyona girdim.
Hayatım karardı artık dayanamıyorum. Herşey bir kaç ay önce saf bir şekilde şerefsiz bir dişçinin iltihaplı dişimi çekmesiyle başladı.

Ardından dişin çekildiği tarafta yemek yerken tık tık ses gelmeye başladı. Gittiğim doktor çene ekleminin yapısı bozulmuş çaresi olmaz dedi.Çöktüm, depresyona girdim. İntihara kalkıştım, annem son anda farketti.

Ama çilem dolmamış. Sorun kulağıma sıçradı. Her yutkunmada sağ kulağımdan ses çıkıyor, kafayı yiyorum. Her yutkunmamda sağ tarafıma basınç oluyor ve çatır sesleri çıkıyor. Çene eklemi yüzünden olduğuna yüzde 100 eminim. Dayanamıyorum. Lütfen bana bişeyler söyleyin. Dayabamıyorum..
0
sucuklu yumurta
(08.09.17)
Geçmiş olsun. Tedavisi vardır. Biraz zaman alabilir. Dayanman ve zor günleri geçirmen lazım. Hayattan vaz geçmek o kadar kolay değil. Herşey kontrolümüzde değil. Daha başına neler gelecek kim bilir pes etmemeye çalış.
0
intihar etsem de kendime gelsem
(08.09.17)
Lütfen saçmalamayın, sakin olun. Benim hiçbi sebep yokken bikaç yıl önce aynen dediğiniz gibi yemek yerken arada o şekilde takılıyor çıkar gibi, bazen o tık sesini duyuyorum, bi ara çok takmıştım ama umursamadığım zaman unutuyorum belki de olmuyor. Kuzenim aynı sizin gibi yemek yerken o tık sesini herkes duyar, onun da sebepsiz olmuş ve doktor çaresi yok demiş, umursamıyor ve ölmedi yaşıyor yani gayet mutlu şekilde. çaresiz sağlık sıkıntısı olanları düşünün ve halinize şükredin lütfen, beterinden beteri var lafı boş değil. İntihar ne ya, saçmalamayın!
0
mslny
(08.09.17)
intihar etsem, nick,in yapmak istediğim şey. 1 sene öncesi meğer ne güzelmiş ne iyi durumdaymışım. 1 senede hayatım karardı. bazen önce o dişçiyi öldürüp intihar etmeyi kuruyorum
0
🌸sucuklu yumurta
(08.09.17)
çene cerrahisine görünsen.. Tek doktorla olmaz bu iş... Çene yapısı bozuldu da sorun ne. Çaresinin olduğuna inanıyorum...
0
gotic
(08.09.17)
@puc doktorlara da güvenim kalmadı. ya paragöz ya ilgisiz. illa babamızın doktor olması gerekiyor galiba ilgi görmek için.

kulaktan ses gelmesi sinir bozucu.nette araştırdım benim gibi birkaç kişi var, intihar etmeyi düşünüyorlar. o denli sinir bozucu ki. her yutkunmada kulaktan sesler çıkıyor
0
🌸sucuklu yumurta
(08.09.17)
@mslyn en azından kulağına vurmamış. beni,m kulak da gitti.

ayrıca boynumdan da çıt çıt sesler geliyor boynumu çevirdikçe.

okuyanlar ibret alın benim durumumdan.1 diş çektirdim hayatım karardı.
0
🌸sucuklu yumurta
(08.09.17)
kardeş sen bunun için intihara kalkışıyorsan hayatında daha başka sıkıntılar vardır. dünya savaşında falan yanak bölgesi tamamen kopan binlerce asker var. kolu bacağı olmayan milyonlarca insan mevcut. hayat her an trilyon farklı ihtimal getiriyor önüne, böyle saçma sapan sebeplerden ötürü vazgeçilebilecek bir şey değil.
0
slhmlr
(08.09.17)
@gotic çene yapısı bozuldu diyorlar. gittim gitmez olur muyum

ilk prof a gittim 500 tl paramı aldı. ameliyat ederim dedi. şok oldum.

2. başkent üni.de profa gittim. ne ameliyatı dedi, ameliyat çok riskli çene ekleminde dedi. hap verdi.

3. medicana kbb'ye gittim. sprey verdi savdı.

ben de manyak oldum. beni de manyak ettiler. nefret ediyorum doktorlardan artık.
0
🌸sucuklu yumurta
(08.09.17)
Źamana bırakacaksınız ve odak noktanızı değiştireceksiniz, arkadaşın da dediği gibi o zaman dünyada insan kalmaz. Tıklasın çınlasın kendinizi kandırın o an, zamanla duymayacaksınız, azalacak ve belki de geçecek. Doktorun verdiği hap ve spreyi de kullanın.
0
mslny
(08.09.17)
Çenen için ve psikolojin için doktora git.

Ayrica @slhmlr +1
Gerçekten sağlam bi psikolojin olsa sırf bu sebepten intiharı düşünmezsin. Altında başka bişeyler de vardır.

Ayrıca yutkunurken hemen herkesin kulağından ses gelir. Sen senin durumu ona bağlayıp yanlış yorumluyor olmayasın?
0
elorelia
(08.09.17)
ben de derdim var diye üzülüyordum. ne hayatlar varmış.
0
nocturness
(08.09.17)
eğer sizi rahatlatacaksa şunu söylemek isterim. her yutkunduğumda kulaklarımda bende de çatırt diye ses geliyor. bazılarının sadece rakım değişimlerinde yaşadığı kulak açma çatırtısı gibi değil mi? her lokmamda her yutkunuşumda var... bunun için ölünecek olsaydı ben doğar doğmaz ölmeliymişim o zaman. ayrıca bence doktorlara bir danış. bu işte harikalar yaratan doktorlar muhakkak vardır. ülkemizde işini düzgün yapan muhteşem hekimler de var.
0
jamiro
(08.09.17)
Bunun için intihar edilmez, yazık. Çözüm bulunur. Psikiyatriye git, intihar etmeyi düşünüyorum başıma bunlar bunlar geldi de. Seni yatırırlar. KBB, Ağız, Yüz&Çene, Plastik gelir sırayla bakar.
0
Lim5
(09.09.17)
rahat ol moruk.
o dişi ben hem de bir kurban bayramında dana gibi yanakla bundan 15 sene evvel kaybettim.
dişçinin hanımı diş hekimi kocası için "bok gibi yapmış bunu" dedi.
o çıt seslerini uzjn süre aldım. hala arada olur. kulağımda arada uğultu olur. o dişi yaptırmadım orada boş şekilde duruyor.
o ibineye de parasını tak tekmil vermiş idim. sonra duydum galiba karısından ayrılmış. benlen alakası yok valla. ama götoş işte. hala unutmadım. dişim gitti la. çene çıtı ve kulak vuruldaması da yadigar amk.
raad ol. bunlar için kendinden geçmene ne gerek var.
bu mevzudan sonra, bissürü kız arkadaşım oldu. dünyanın bissürü ülkesinde yaşadım. bişe olmuyo. dişim hala yok. soldan 5. diş üst taraf. takma moruk.
not: buna karşın, gazi üni. diş hekimliğinden 93lerde lübnan veya filistinli bir asistanın yaptığı porselen dolgu ise, canavar maaşallah. nasip işte.
0
fempusay
(09.09.17)
TMJ yada TME bende de var. Kulak cinlamalari, parazitli gorme yasiyorum. Cene eklem bozuklugunu kanser gibi anlatmissin ki kanser hastalari bile boyle tepki vermiyor hayata tutunuyor
0
imelih
(09.09.17)
bana da oldu aynısı alkollü bir dr dolgu yapacam diye abandı çeneme çenem yarraaa yedi..8 senedir de düzelmedi.biftek felan yerken çook çiğnediğimde çenem kitlenyor sağa sola yamuluyor..
üniversiteelre çene cerrahi bölümüne gittim plastik bir dişlik yaptırdım dünya parasına b sikime yaramadı..

bende durum böyle istersen intihar et istersen benim gibi kabullen...
0
jamswety
(09.09.17)
senin derdin diş/çene değil bence. intihar etmek için bahane arıyor gibisin
0
dafuq
(09.09.17)
geçmiş olsun öncelikle.

bir dişçi hatası nedeni ile bimer'e yaptığım şikayette "adam olsa" dediğim için yargılandım, kamu görevlisine hakaretten 1 yıl hapis cezası aldım. 6 bin küsur tl para cezasına çevrildi cezam ve 5 yıl ertelendi, o da doldu çok şükür. ha doktoru hastanede rezil ettim o ayrı. ama bir diş çekiminden sonra ben bir hafta acı çektim, yemek yiyemedim, günde birkaç majezikten heder oldum. neyse...

2 gün sonra evsiz kalacağım mesela, ne kaldığım evin parasını verecek ve ne de yeni bir eve çıkacak param var. hattım kapalı, iki adet ödenmemiş fatura var. ödenmesi gereken yaklaşık 6 bin tl borç... son iki aydır perişan oldum. ekmek ve su ile geçirdiğim gün oldu.bir paket bim bisküvisini (50 kuruş) 3 gün yediğim filan...

hala da toparlayamadım ama acayip bir umudum var. sanki bunları yaşayan ben değilmişim gibi hala hürriyet okuyorum, sözlüğe, duyuruya takılıyorum. (laptop da, cep de para etmez gençler. telefona ancak 50 tl verirler, samsung galaxy grand neo. laptop da acer aspire 5738p, kaç para eder bilmiyorum. onları sat diyecekler için açıklamış olayım)

diyeceğim o ki, ailenlesin ve sigortan var. ne güzel... biraz zorlanarak da olsa tedaviyi karşılayacak paran var, o da güzel. değişik hastane/doktor seçeneklerin var. ve bunun tedavisi de var. yapma... o kadar kolay intihara meyletme hemen.

daha zor durumda olanları düşünüp şükret. ben buna inanırım, inanmayan inanmasın. ama bir de şuna şükret ki, sorununu çözecek imkanlara sahipsin.

tekrar geçmiş olsun.
0
runagain
(09.09.17)
(7)

kedim beni unutmuş mudur -_-

pushing up the daisies
merhaba yine kedi sorusu benden, sanırım bundan sonraki duyurularımın büyük kısmı kedişimle ilgili olacak ^^ 3 aylık olan oğluşum lunamı izne çıktığım için arkadaşıma bıraktım, bana yaptığı gibi boynuna sokulup yalayıp ısırıyomuş kulağını saçlarını._. beni böyle seviyodu şrfsz,unutmuş mudur beni? hi
merhaba yine kedi sorusu benden, sanırım bundan sonraki duyurularımın büyük kısmı kedişimle ilgili olacak ^^
3 aylık olan oğluşum lunamı izne çıktığım için arkadaşıma bıraktım, bana yaptığı gibi boynuna sokulup yalayıp ısırıyomuş kulağını saçlarını._. beni böyle seviyodu şrfsz,unutmuş mudur beni? hiç kimseyi de yabancılamıyo eve gelen kızların koynuna yatıveriyo hemen, hani kediler mekan benimsiyodu?? kıskandım -_-
0
pushing up the daisies
(08.09.17)
lunan senin üzerine kaç çiçekten bal aldı...
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(08.09.17)
luna artık eskisi gibi masum değil..
0
follow rivers
(08.09.17)
Kaç gün oldu? Ben 1 haftalık tatilden döndüğüm gece baktım Bıcırığım apartmanın kenarında uyuyor, çok özlediğim halde kıyamadım uyandırmadım, o arada arabadan bavul indirdim diğerleriyle vedalaşıyorum ama sessiz, nerden duydu bilmiyorum o çalılığın arasından bana bir koşuşu vardı ki gözlerim doldu öyle bir andı yani. Sizinki de öyle olur herhalde, trip yapabilir tabii=)
0
mslny
(08.09.17)
Unutmamıştır, çabuk dön ama. Bebekler de öyle. Yabancı ayrımları olmuyor. Kedin onunla büyürse onun çocuğu olur.
0
Lim5
(08.09.17)
@mslny daha 5 gün oldu,2 hafta daha uzağım. dönünce beni nasıl anmsayacak kokumdan mı?
0
🌸pushing up the daisies
(08.09.17)
Luna baya ufakmış, bence biraz yabancılaşma olur ama hemen alışır. Bıcırık 1 yaşını yeni geçti ve sokak kedisi olmasına rağmen tatildeyken telefondan seslenirdim beni unutmasın diye, biraz manyağım ben=)
0
mslny
(08.09.17)
kedi unutuyor ya :/ 5 aylığa kadar baktığım kangalın 6 sene sonra beni görünce viyak viyak ağladığını biliyorum ama kediye 10 sene bak 2 gün kaybol devirir kıçını yatar, gelincede iplemez. kedi bi değişik... eski ofisimde 3 sene ellerimle beslediğim kediler 1 sene beni görmeyince kaçmaya başladılar mesela.
0
Tears of Devil
(08.09.17)
(3)

cnbce de izlediğim içinde paradise geçen ortadoğu filmi

marul hirsizi
bundan yaklaşık 7-8 yıl önce izlediğim bir film. hatırladıklarım bunlar. bilen varsa adını yazabilir mi
bundan yaklaşık 7-8 yıl önce izlediğim bir film. hatırladıklarım bunlar. bilen varsa adını yazabilir mi
0
marul hirsizi
(07.09.17)
www.imdb.com

bu sanırım.
0
nothing in my way
(07.09.17)
Bu olabilir mi? www.imdb.com
0
mslny
(07.09.17)
@nothing in my way film bu. teşekkürler.
0
🌸marul hirsizi
(07.09.17)
(14)

Sabire Meltem Banko'ya zorbalık yapılması

rania el abdullah
https://eksisozluk.com/meltem-banko-basliklarinin-sikmasi--5448927 şu başlıkta da belirtildiği gibi İnsani olarak rahatsız edici değil mi? chpliymiş akpliymiş sansür yanlısıymış inanın hiç umrumda değil, nasıl biri olduğunu da bilmiyorum uyuzun teki de olabilir. Ama kendisine sözlükte yapılan şeyi
eksisozluk.com şu başlıkta da belirtildiği gibi İnsani olarak rahatsız edici değil mi? chpliymiş akpliymiş sansür yanlısıymış inanın hiç umrumda değil, nasıl biri olduğunu da bilmiyorum uyuzun teki de olabilir. Ama kendisine sözlükte yapılan şeyi çok rahatsız edici buluyorum artık. Bir kadın için sürekli osuruklu diye dalga geçilmesinin irrite ediciliğini geçtim, özel hayatı ve sosyal hayatı ciddi şekilde etkileniyordur mutlaka. Rahatsız olup sildirmeye çalıştıkça çaresiz bırakılması ve daha çok psikolojik tacize maruz bırakılmasında vicdani açıdan yanlış bir şeyler yok mu?
0
rania el abdullah
(07.09.17)
Ergenlik, başka bir şey değil. O kadına en iyi cevap, hakkında hiçbir şey yazılmayıp verilmesi gerekir.
0
teknikekip
(07.09.17)
meltem banko; dalga geçilmeyen, hakaret barındırmayan entry'leri dahi hukukçu kimliğini suistimal ederek ve ilgili mahkemenin işgüzarlığından faydalanarak sildirmektedir. kendisi, işi ifade özgürlüğünü kısıtlamaya vardırmaktadır. bu konuda mevzu inada binmiştir, ilk kanı da kendisi dökmüştür.
0
zgrydn
(07.09.17)
Katılıyorum. Ulaşılmak istenen noktayı anlayamıyorum ayrıca. Tamam, durumu daha farklı bir şekilde kontrol altına almayı deneyebilirdi belki ama belli ki yazılanlar kadını rahatsız ediyor.
0
jack of hearts
(07.09.17)
Hazır duyuru görmüşken ben bu kadın kimdir neden sürekli başlık açılıyor, hiç bilmiyorum, entrylere göz gezdirdiğimde de hiçbi şey anlamıyorum. Bu olay nedir gerçek midir zahmet olmazsa açıklar mısınız?
0
mslny
(07.09.17)
@mslny
"Rizeli
Ünlü Avukat
Meltem Banko
Ak Parti Ankara 1. Bölge
Milletvekili Aday Adayı"
Kaynak: d.olay53.com

Kısaca Ak Parti'den milletvekili olmayı amaçlayan bir avukat bu kadın. Sözlük'te görünümü ve yazdıkları eleştirildi oldukça. Bu esnada ünlendi tabii. Bir gece çoğunluğunu Ekşi Sözlük yazarlarının oluşturduğu Periscope yayınından konuşurken yayını açık unutup uykuya daldı. Rivayet o ki horlamış, osurmuş vesaire bu esnada. Kimsenin uykuda çıkardığı sesleri merak etmediğim için oturup dinlemedim ben baştan sona. Okuduklarımı aktarıyorum sadece.
0
jack of hearts
(07.09.17)
bir gece telefonunu canlı yayında açık unuttu. o gece uyanıktım her şeyi izledim, tüm sesleri dinledim. ekran karanlıktı ama ramazan davulcusu yatak gıcırtısı nefes hırıltı tarzı çeşitli sesler duyuluyordu. ekşiciler de bununla dalga geçti, meltem banko sildirince ekşiciler kızıp sesleri osuruk sesi diye çevirip abarttılar ve daha çok yazdılar.

eksisozluk.com
0
🌸rania el abdullah
(07.09.17)
bana da zorbalık gibi geliyor artık. @zgrydn katılmakla beraber hepsini tek tek inceleyip bu uygun bu uygun değil bu kılıfı güzel bulmuş diye ayırt etmek yerine kim olsa elinde güç varsa hepsini birden sildirirdi bence.

@mslny
kadın periscop yayını yaparken uyuyakalıyor ve yayın açık kaldığı için uykuda çıkardığı osuruk sesleri duyuluyor. bunla ilgili başlıklar açılıp entryler giriliyor. kadın mahkeme kararı ile sildiriyor. sonra yeniden aynı şeyler vs vs.

@rania, doğrudur. dinlemedim. sözlükten öyle anlamıştım.
0
elorelia
(07.09.17)
@elorelia osurma yoktu, o gece tüm sesleri canlı yayında dinledim. sadece nefes hırıltı ramazan davulu sesleri vardı.
0
🌸rania el abdullah
(07.09.17)
Bana zorbalıktan ziyade, kadının bedava reklamı gibi geliyor. Kadına düşmanlık yapmak isterken, Türkiye'nin en meşhur avukatı yaptılar :)


.
0
kartallar yuksek ucar
(07.09.17)
Gerçekten bütün olay bu mu. İnsan dalga konusu olmak istemeyip sildiremez mi bu çok mu yanlış anlamadım beni de ilgilendirmez ama halâ bu şakaların(!) Devam ettirilmesi garipmiş hakikaten. Çocuklar göya eğleniyor demek. Teşekkür ederim bu arada.
0
mslny
(07.09.17)
maalesef banada saçma geldi ve vicdanımı rahatsız etti. bir duyarlılık oluşturulması gerekiyor bu konuda.
0
🌸rania el abdullah
(07.09.17)
ne zorbalığı, neyin duyarı allaşkına.

abartılan noktalar var belki ama hakediyor. diğer taraftan bunu bilerek ve isteyerek yaptığını (kışkırttığını) düşünüyorum. o kadar hakaretten falan zevk alıyor belki de.

memleketin büyük sorunu, hakedene hak ettiği verilmelidir. bir kişi rezil olmayı, rezil davranmayı seçiyorsa, o kişinin rezilliği de dillendirilmelidir. yok kişilik hakkı falan duyarı yapmayacak, öyle dertleri varsa da şimdiki gibi davranmayacak.
0
re noreno
(07.09.17)
Rahatsız edici değil. Psikolojik taciz diye bir şey de yok üzgünüm. İnternete hoşgeldiniz.

i.hizliresim.com
0
pikrua
(07.09.17)
"Eksi sozlukte istediginiz baslik/entry sildirilir. Bakin haftada 10 basligi keyfiyen sildirebiliyorum. Baslik sildirme 10bin, entry basina da 500 tl. baslik sildirme ayaginiza geldi..."

Olabilir mi? Olabilir.
0
brkylmz
(07.09.17)
(23)

kadınlardaki küçük yaş erkek modası

binder dandet
''ay çok olgun, o kadar olgun ki gözlerindeki ışınla taşı delebiliyor''gibi bazı argümanlarla savunulan, bence hermes çanta gibi bir moda haline gelmeye başlamış bu durum hakkında ne hissediyorsunuz?Bakın yargılamıyoruz sadece bir olguyu tartışıyoruz.
''ay çok olgun, o kadar olgun ki gözlerindeki ışınla taşı delebiliyor''

gibi bazı argümanlarla savunulan, bence hermes çanta gibi bir moda haline gelmeye başlamış bu durum hakkında ne hissediyorsunuz?

Bakın yargılamıyoruz sadece bir olguyu tartışıyoruz.
0
binder dandet
(07.09.17)
Cocuktan hoslaninca bir gerekce bulmasi lazim, ben coluk cocukla takiliyorum demek istemez kimse. Hem kendine karsi hem de disariya karsi bir hakli gerekce sunma ihtiyacindan ileri geliyordur "ay çok olgun" argumani.
0
stavro
(07.09.17)
kötü beslenme ve sağlıksız hayat tarzı yüzünden işimiz erken bitiyor demek ki.

edit: asıl saçma olan moda bence yıllardır erkeklerdeki "toy" sevgiliyi alıp baba şefkatiyle büyütme çabası.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(07.09.17)
erkekler büyüdükçe sıkıcı olmaya başlıyorlar. o yüzden kadından küçük erkek her zaman iyidir.
0
sta
(07.09.17)
:D aynen kanq yargılamıyorusss, modaya uyuyoruz.
0
elorelia
(07.09.17)
ciddi cevap veriyorum.

bizim yani erkeklerin 20-25 yaş aralığı gerçekten ergenlik kalıntılı, yavşak, umursamaz, sorumsuz bir şekilde geçiyor.

bu yaş aralığındaki bir erkeği de çekilebilir kılan tek şey olgun olması. yoksa bir şeylerin üzerini örtmek gibi bir niyetten olduğunu sanmıyorum.

peşin not: şimdi kalkıp ben o yaşlarda öyle değildim diyeniniz çıkabilir. ben de pek değildim ama genelimiz böyle. kimseyi kandırmayalım. 32 yaşında bir erkek olarak 20-25 yaş aralığı yavşak it sürüsünü gördüğüm yerde dövesim geliyor.
0
eeb
(07.09.17)
kadınların dominant olma istemesi ile ilgili bence.
çalışan, para kazanan, kendi ayaklarım üzerinde durarım güçlüyüm diyen kadınlar, olgun erkekler yerine daha kolay idare edecekleri genç erkekleri tercih ediyorlar.
0
dafuq
(07.09.17)
"Sevdim" yeterli. Ay çok olgun diyebileceğim bir yaşça küçük beyfendi yok. 10 yaş büyüklerim bile (45 yaş) taze ergen gibi davranıyorlar çünkü. Yok öyle bişey.

Kendini savunmaya çalışıyor kadın.
0
yaren
(07.09.17)
(bkz: laissez faire)
0
embermane
(07.09.17)
toplumsal kultur degisen, bicim degistiren bir sey. kadin - erkek davranis bicimlerinin yarattigi algi da zaman icinde degisiyor. kadinlarin araba kullanmasi, genel mudur olmasi gibi seyler eskiden garipsenecek seylerken simdi mevzu bile degil. tabi bu duruma zirt diye gelinmedi. surec bu.

erkegin kendinden yasca kucuk kadinla olmasi toplum icin normalken simdi tersi olan ve 'normal' olamyan bir durum yayginlasiyor. tabi ki yadirganacak, moda diye yafta yapistirilacak, sonra kabullenilecek ve bu da normallesecek. siz de bunu tartisacak bir durum olarak gormeyeceksiniz bir sure sonra.

surecin sancilari yani bu degerlendirmeler.
0
jimicik
(07.09.17)
Ben etrafımdaki kadınlarda görmüyorum böyle bir eğilim. Çoğunluk "büyü de gel çocuk, büyü de gel" yaklaşımında hatta. Dolayısıyla bunun moda olduğu izleniminde değilim.
0
sopiro
(07.09.17)
Yaşını öğrenip ona göre birinden hoşlanan var mıdır bilemiyorum, çok saçma. Uçuk bir fark yoksa kimsenin alnında yaşı yazmıyor. Adam kendiyle yaşıt hatta küçük algısıyla ilgileniyorsa hatta aşık olmuşsa ve kadın kendinden büyükse napalım, te allahım.
0
mslny
(07.09.17)
her şeye kadın düşmanı diyen meriçler ile feministler evrim geçirsede bir kurtulsak. bunun yanında erkeklerin genç kızlara olan ilgisi ile alakalı aynı şey değil bu. zira kız kısmı için 'peak' nokta 23ler iken erkek için 35ler ortalama.

yaşı ilerlemiş kız kısmı için ortaya çıkan senaryolar şu şekilde;

yaşı ilerlemiş erkek kesimi ya evli ya sevgilisi var vs.
ya kız kısmı 'peak' seviyeden düşüşe geçtiği için tercih edilmiyor
ya da tecrübe kazanmış ileri yaş erkek kızımızın 'popisini' kaldırmaya yönelik davranışlardan haz etmiyor ve uzak duruyor.

sonuç olarak kızımız hızlı ve öfkeli genç delikanlılardan istediği türde geri dönüşler sağlıyor. ama umarım ki bu tarz ilişkilerin ardından oğlan ortamlarda milf götürüyorum diye dolaşmıyordur.

özetle sonu başından belli ilişkiler bunlar hep. illa biter.
0
secrexv2
(07.09.17)
vakti zamanında, avusturalyalı bir çiftle tanışmıştım, kadın 60 küsür emekli akademisyendi, sevgilisi/partneri max 35ti (hadi genç gösteriyor olsun, 40 diyelim)


bu saçma takıntı sadece ortadoğululuk bence.

iki tane reşit insan birbirini sevdikten/bir ilişki yaşamak istedikten sonra dünya üzerindeki geri kalan herkese bok yeme düşer bence.

dolayısıyla bence böyle bir moda yok, bırakalım sevsinler sevilsinler sevişsinler.
0
halay ettiler benle hep
(07.09.17)
ben partnerimin bana yaşam enerjisi vermesini beklerim, beni bunalımları ile bogmasını değil. bunu yapabilecek partnerin yaşı önemli değil ama hali ile benden genç insanlarla birlikte oluyorum. kimseye ilk sorduğum sey de yaşı olmuyor.
0
eriksatie
(07.09.17)
Daha yaşıtı bir kadının bile ilgisini çekemeyen, ilişki durumu genelde sıkıntılı olan tiplerin içine dert olan bir konu belli ki.

Olay yaştan öte, tanıştığı kişinin de gerçekten yaşını göstermediği düşünülürse bence sorun teşkil eden bir durum değil.

Zira herkesin yaşadığı hayat, karşılaştığı zorluklar ve bu zorlukları aşma şekli aynı olmadığı gibi belirli yaşlarda da sahip olunan karakterin şu yaş şöyledir bu yaş böyledir diye kalıplara sokulmaması gerektiğini düşünüyorum.
0
six packsiz
(07.09.17)
herhangi bir şey hissetmiyorum, saçma bir düşünce bence bu.

bu arada 23 yaşındayım, kızlar eklesin diye dalga geçtiğim cevabım ispiyonlanmış hahaha, lan ne garip adamlarsınız.
0
Apocalypse
(07.09.17)
Bu moda değil tercih meselesi. Gençler daha eğlenceli ve dinamik oluyor. Ayrıca proletarier aller lander vereinigt euch +1
Gözlemlediğim kadarıyla erkekler kendilerine kadınlar kadar iyi bakamıyor. Kadınlara yüzyıllardır bakımlı ve güzel olmaları pompalandığı için sağlıklarına ve yaşayış tarzlarına daha fazla dikkat ediyorlar erkeklere kıyasla. Erkeklerde bir yaştan sonra kelleşme, göbeklenme ve iktidar problemleri baş gösteriyor. Kadın tam cinselliğinin doruğundayken bu tarz sorunlarla uğraşmak istemiyor.

Edit: Genç erkeklerleyken insan daha genç hissediyor bu arada. Onların enerjisi sana da yansıyor.
0
orijinalinden iyi olan cover
(07.09.17)
Kendini sahiplenip genç bir kız gibi hissettirecek güçte adamların ilgi duymadığı kadınların avuntusu bence.. yargılamıyorum, olguyu tartışıyorum sadece ;)

edit: bak kaltak nasıl hemen erkekliğe laf çakmış. gel tatmin edelim. :)
0
twelfth
(07.09.17)
hayvan sahiplenir gibi bir insani 'sahiplenip', iktidarsizliklarini ve yetersizliklerini hissettirmeyecek, bunlari baska bir beden uzerinden kapatabilecegine inanan psikolojik ya da fizyolojik iktidarsiz erkeklerin anlayamadigi,
birinin kendisini sahiplenmesine degil, esitler arasi iliski kurmasina ihtiyac duyan her normal insanin yasayabilecegi iliski turu bence.
yargilamiyorum tespit s.c.yorum sadece.
ayrica @proletarier +1
0
kassiopeia
(07.09.17)
moda falan değil bence. benim çevremde hiç böyle biri yok mesela. üstelik istanbul'da oturuyorum, bir sürü hipster arkadaşım da var. eğer moda olsaydı eminim bir sürü görürdüm.

bana kalırsa, para avcısı kadınlar hariç hiçbir kadında bir "x erkek merakı" yok. herkes kafasına uyan birini bulma arayışında. öyle birini bulunca da; yaş, saç, mal, mülk bakmıyor. bakmamalı da zaten, doğru olan bu. aşk rulez :)
0
istanbul kanatlarimin altinda
(07.09.17)
modadan mı bilmem ama bu bende var. 25 yaşındayım ve erkeğin benden küçük olması hoşuma gidiyor. çok daha dinamikler, ciltleri çok daha güzel ve ruhları kirlenmemiş, bakışları ölmemiş oluyorlar. kimin ne aradığına bağlı. para pul kariyer arıyorsa bir kız tabii peak noktası aradığı erkekte 35+ olur ama dediğim özellikleri arayan benim gibi kızlar için her zaman genç erkekler çekici olacak.
0
shin
(07.09.17)
erkek altında haşat etmek için tomurcuk memeli pembiş arıyor da kadın neden sabaha ayakta başlayan darbeli matkap aramasın?

kadının peak'i 23'müş, ondan sonra pörsüyecek ya, değersiz hale geliyor. 35 yaşında görmüş geçirmiş erkekte bulamadığı açlığı genç erkekte bulan kadın niye bu kadar anormal olsun?

moda dediğin için olayı cinselliğe indirgedim, geçici vurgusundan dolayı. kalıcı ilişkilerde, evlilikte de bu işi olur kılacak pek çok sebep var. kadının dominantlığını yaşayacağı, bir şeylere karışmayı sevmeyen beta erkek bulup mutlu mesut yaşaması anormal değil. uyumlu ilişkinin tanımında birbirini tamamlamak yok mu zaten, iki taraf da mutluysa ve ortada bir sömürü yoksa ne fark eder?

-böyle bir moda olduğunu düşünmüyorum, en geniş ortamlarda bile ne lafını duydum ne gözümle gördüm.
0
Bruce
(07.09.17)
Valla yaşın modası olmaz bence.. Seviyorsan seversin, kadın küçük erkek büyük olacak diye kaide yok. Ben kendimden büyükleri seviyorum hatta "küçüklere bakacak kadar yaşlanmadım daha yeaa" diyorum ama işin özü herkesin kendi mutluluğu.


"O kadar olgun ki" diye giriş yapmaya da gerek yok. Seviyoruz birbirimizi demesi yeter.
0
lcha
(07.09.17)
(17)

Dangal filmi

manuel mandalina
Bu filme gideyim mi? Hint filmlerini sevmem, 3 idiots'ı falan hiç sevmedim, başında bi yerlerde kapattım. Sözlükte bunu öve öve bitirememişler, film kıtlığı çekiyorum da, ne diyonuz?
Bu filme gideyim mi?
Hint filmlerini sevmem, 3 idiots'ı falan hiç sevmedim, başında bi yerlerde kapattım. Sözlükte bunu öve öve bitirememişler, film kıtlığı çekiyorum da, ne diyonuz?
0
manuel mandalina
(07.09.17)
hint filmlerini sevmiyorum, hint filmine gideyim mi diye soruyosun. hayır.

@manuel, bi tik için kalbimi kırdın. düz mantık yapmıştım. :(
0
elorelia
(07.09.17)
Hint filmlerini ben de sevmem, Aamir Khan'ı severim. 3 Idiots'tan ziyade PK'in daha iyi bir referans olacağını düşünüyorum. Dangal'ı izlemedim ama benim de yakın çevremde film zevkine güvendiğim birçok kişi öve öve bitiremiyor. Zamanın varsa ve izleyecek film bulamıyorsan git derim o yüzden.
0
jack of hearts
(07.09.17)
Gitme yav. Ben olsam gitmem. O filmi ovenlerin de %99'u hint filmi manyaklaridir. Hint filmi izlenir mi yahu. (linc gelecek)
Bir de Amir Khan iyice sisirilmis bir balondur.
0
stavro
(07.09.17)
hala oynuyorsa sinemalarda şunu beğendim ben.

www.imdb.com
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(07.09.17)
@elo, sözlüğü o nedenle referans verdim, hiç hint filmi gibi değil falan demişler. Yoksa düz hint filmi mantığıyla gitmeyi düşünmem zaten.
0
🌸manuel mandalina
(07.09.17)
@jack, pk'yı izlemedim, sanırım aynı önyargı nedeniyle. Sana güvendim, hadi bakalım.
@pro, normalde hiç benlik değil ama alternatifim de o olsun bari, ona da iyi şeyler yazmışlar.
0
🌸manuel mandalina
(07.09.17)
Eğer 3 idiots ı sevmediyseniz bu filmi de seveceğinizi sanmıyorum. Hint filmi sevmemeniz de gitmemek için başka sebep. Mesaj içerikli ve dans vs hepsi var. Ha ben Aamir Khan ı ve hint filmi severim o sahnelerde de eğlenirim ama bu filmi sinemada izlemem, gerçi artık farklı yapımları görmek istediğimden destek amaçlı da gitmek gerekli o ayrı. Dark Tower filmine sakın gitmeyin de....
0
mslny
(07.09.17)
öncilikle film (bence) güzel. eğlenceli ve sürükleyici. belki biraz daha kısa olabilirmiş. ayrıca malum ortamlardan da 1080 indirip ileyebilirsin. para vermek istemezsen.
0
kafa koparan manyak
(07.09.17)
Seansı kaçırdım, yan salondaki başka bi filme girdim. Bizim film boyunca yandan gelen sesler içimi baydı valla, bi filmde hiç kesintisiz müzik çalar mı yav, hep mi dans ediyolar merak ettim doğrusu. Fırsat olursa yine de gidicem, bu kadar lafın üstüne gitmem gerek artık.
0
🌸manuel mandalina
(07.09.17)
Film harikulade. Amir khan bu işinde önceki filmlerindeki hindistana ozgü abartili sahneler ile klasik dans gösterilerini yok denilecek kadar azaltmış. Olaya bakış, işleyiş başarılı. Sporla ilgileniyorsaniz şayet başarının ne denli güç olduğu beyninize kazınacak. Gösterimde olan filmlerin cogunu izledim dunkirk ile bu hatri sayılır seviye yukarıda. Mutlak izleyin.

Edit: film cinemaximumlarda 8 tl.
0
karacigerim vur kadehlere
(07.09.17)
filmi ben çok beğendim açıkçası ki tamamını izlediğim ilk aamir khan filmidir.
0
piremses
(07.09.17)
3 idiots'u beğenmediysen hiç gitme.

Dangal çokta muhteşem bir film değil, klasik çalışıp kazanan sporcu hikayesi. Vakit geçirmelik seyredilir.


.
0
kartallar yuksek ucar
(07.09.17)
Izledikten sonra yaz menmun mu kaldin vakit kaybi mi oldu:)
0
stavro
(07.09.17)
Çogzel filmdi, tavsiye olunur.
0
🌸manuel mandalina
(10.09.17)
İyi ki hint filmi sevmiyormuşsun=) şaka tabii ki. Peki genel olarak düşüncen değişti mi yoksa sadece bu filmle mi kalırsın?
0
mslny
(10.09.17)
Hayır fikrim değişmedi. Film gerçekten klasik hint filmi gibi değil. Ufacık bi düğün sahnesi var, dans da sadece orada var, konuyla alakalı olduğundan da beni rahatsız etmedi.
0
🌸manuel mandalina
(12.09.17)
Yine dans koymadan yapamamislar arkadas.
0
stavro
(12.09.17)
(8)

çocuktan al haberindeki çocuklar

theconqueror
size de yapmacık geliyor mu? bir tek nisan ı seviyorum ama <3 (gerçi o da internetteki masal videolarını ezberlemiş gelmiş)
size de yapmacık geliyor mu? bir tek nisan ı seviyorum ama <3 (gerçi o da internetteki masal videolarını ezberlemiş gelmiş)
0
theconqueror
(07.09.17)
Anneme uğradıkça görüyorum arada, bana korkunç geliyorlar.
0
whoosie
(07.09.17)
Geçenlerde halam izlerken baktım daha önce de annem yemek tarifleri veren minik kızı izlettirmişti.

Ben küçükken izlerdim bunu Berna Laçin sunuyordu galiba çok severdim.
Şimdikini sevmedim.
Yapmacık ve öğretilmiş her şey.
Doğallık yok.
Birkaç çocuk gördüm aynı ortamda olsam kaçardım herhalde öyle garipler.
0
mutekebbir
(07.09.17)
Doğal olmadıkları için izlemiyorum. 1-2 yıl önce Alp kırşan her hafta farklı 3 çocukla aynı stüdyoda muhabbet ederdi sorular sorardı, onlar çok doğal ve tatlılardı ama bu programdaki çocuklar dahi ünlü olmak peşinde.
0
mslny
(07.09.17)
Hiç anlamam da bizim millet yaşına göre büyük konuşan/davranan çocukları nedense inanılmaz komik ve ilginç çekici buluyor. Diğer yandan da "normal" çocukları cikarsalar da kimse yok izlemez. Evimde gördüğüm sıradan çocuğu niye tv'de izleyeyim ki? Anormal birşeyler olması lazım.
0
doxanikee
(07.09.17)
Bana hepsi yapmacık geliyor. Daha önceden senaryo yazılmış, provası yapılmış gibi.
0
yaren
(07.09.17)
aslında hepsi sevimli ama gözümüze gözümüze sokulduğu için itici gelmeye başlıyorlar.
0
nothing in my way
(07.09.17)
berna laçinli eski günlerin hatrına 2 bölüm izledim ama izlenecek bir program değil.
çocukların hepsi ayrı ayrı şekerler ama ezberletilmiş senaryolar üzerinden devam ediyor ve doğallığın d'si yok.

ayrıca evrim akın da giderek daha antipatik hale geliyor. eskiden o kadını da severdim ama artık o da sevimsizlik derecesinde antipatik.
0
teritori
(07.09.17)
evrim akınla olan programı denk getirmeye çalıştıkça izliyordum. ama bu ünlüler işin içine girince acaip yapmacık olmuş program. çocuklara ne söyletileceği ezberletiliyor. klasik olacak ama bu kadar tutulmadan önce çok güzeldi.
0
c1b2k3
(07.09.17)
(15)

Lavaboya İşemek

aradaki uzaklik
Arkadaşlar,Ev arkadaşım lavaboya işiyor, ayaklarını da lavaboda yıkıyor.Tam bir hayvan çıktı herif.Napıcam? Nasıl uyarılır? Çok samimi değiliz."ulan öküz, lavaboya işenir mi, lavaboda ayak mı yıkanır, oldu olacak lavaboya sıç bari davar!" mı diyim, ne diyim?
Arkadaşlar,

Ev arkadaşım lavaboya işiyor, ayaklarını da lavaboda yıkıyor.

Tam bir hayvan çıktı herif.

Napıcam? Nasıl uyarılır? Çok samimi değiliz.

"ulan öküz, lavaboya işenir mi, lavaboda ayak mı yıkanır, oldu olacak lavaboya sıç bari davar!" mı diyim, ne diyim?
0
aradaki uzaklik
(07.09.17)
ayak yıkamayı bi noktaya kadar anlarım da işemek???

ben olsam direkt yuzune söylerim birader lavaboya mı işenir, orda tuvalet var diye. samimi olmaya gerek yok.
0
elorelia
(07.09.17)
diş fırçasını lavabonun içine koy. sorarsa düşmüştür dersin. işememesi gerektiğini anlar belki.
0
dedimmidemedimmi
(07.09.17)
"ulan öküz, lavaboya işenir mi, lavaboda ayak mı yıkanır, oldu olacak lavaboya sıç bari davar!" ben olsam aynen bunu söylerdim.
0
embermane
(07.09.17)
oha amk ne tipler var la?! bi güzel sıç ağzına, eğer kontrat senin adınaysa da bi sonraki yapışında kapının önüne koyacağını da belirt. kontrat onun adınaysa da hemen başka bi ev bul ve çık.
0
hosein
(07.09.17)
Ayak yıkamakta bişey yok ama işemek nedir ya, yüzümü kızartıp 'ellerimi, Dişlerimi yıkadığım yere işenmesinden rahatsız oluyorum, yapma lütfen' gibi bişey derdim. Banyo yapılan küvete yere bile işenmez, adabı nerden öğrenmiş acep.
0
mslny
(07.09.17)
lavaboya işeyen kişinin, mantık çerçevesinde söyleyeceğiniz bir şeyi anlayacağını sanmıyorum. en kısa zamanda ya onu gönderin ya siz gidin. sağlığınıza da dikkat edin. bu durum sağlık problemlerine yol açabilir.

ek olarak ayak yıkamak normal diyen de var. bence değil ama hadi diyelim ki normal. orada ayak yıkamak daha zor değil mi? daha çok efor isteyen garip bir hareket yani.
0
windowsguvenlikduvari
(07.09.17)
abi o ev arkadaşı değil ev hayvanı olmuş :/

kaç
0
passion rules the game
(07.09.17)
Lavaboda ayak yıkamak da, lavaboya işemek de aynı derecede iğrençlik. Aynen düşündüğün gibi söyle bir an önce.
0
peggy
(07.09.17)
eve çıkacak yaşa gelmiş adam lavaboya işiyorsa ona bu saatten sonra bir şey söylenmez abi. bu lavabo konusu senin gördüğün/bildiğin kısım bir de, kim bilir daha neler neler yapıyordur. ıyyk. bence çıksın evden, sana ev arkadaşı mı yok.

he illa o eve ve bu çocuğa mecbursan, lavabonun yanına bir şişe domestos koy, orada dursun. sen her lavaboya girdiğinde lavoboya domestos dök. zaten buram buram kokacak. çocuk sebebini sorar kesin, o zaman konu açılır söylersin.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(07.09.17)
(bkz: sümer kolçak )

Bu vatandaş sudan tasarruf yapmak için lavaboya işiyordu.

Zaten ilk gördüğünde tepki vermemen bir garip. Hop abi ne yapıyorsun sen demen lazımdı. Sert çık!
0
arockm
(07.09.17)
kafasını lavabonun içine sok, gazeteyle de kafasına vur. bir daha buraya işenmeyecek de.
youtu.be
0
teritori
(07.09.17)
sudan tasarruf etmek istiyor olabilir. ama normal değil tabi
0
nobrans
(07.09.17)
Nasıl beceriyor anlamadım bildiğin sahan zor değil mi lavaboya yapmak klozet varken ama sonuç olarak o kişi ille aynı evde yaşamam
Bir de mutfağa giriyor
Iykkk
0
sagin
(07.09.17)
Benim bazen sarhoşken işeyesim geliyo ahsghegag ama hiç yapmadım. Başkası da yapmasın. Ben olsam evden kovardım. Kovacak kadar elim sağlam değilse çıkardım
0
Nature Works
(07.09.17)
Aynen öyle söylemeni haketmiş
0
hernezıkkımsa
(07.09.17)
(2)

ikinci kediye git burdan demeli mi?

jimicik
evim onunde ufak bahcesi olan duz giris ev. 1-2 ay once bir disi kedi geldi, yerlesti eve. o kadar kararli bir sekilde geldi ki, git diyemedim. cok da iyi huylu tatli bir tekir kiz. pencerelerde demir var, cami acik birakiyorum, tuvalet icin disari cikip geliyor. etrafta takilan simsiyah bir de ogla
evim onunde ufak bahcesi olan duz giris ev. 1-2 ay once bir disi kedi geldi, yerlesti eve. o kadar kararli bir sekilde geldi ki, git diyemedim. cok da iyi huylu tatli bir tekir kiz. pencerelerde demir var, cami acik birakiyorum, tuvalet icin disari cikip geliyor.

etrafta takilan simsiyah bir de oglan vardi, ben tatildeyken o da eve yerlesmis. tekirden de iyi huylu bir sey. parmagimin ucunda basket topu gibi dondurmeye kalksam napiyon bacim demez. yasca birkac ay daha ufaktir kizdan.

simdi kiz gicik oluyor buna. arada gidip pati cakip donuyor ev sahibi gibi ki oyle. ne yapsam acaba? 2. kediye cok merakli degilim. evin onunde zaten guzel ortam var, kulube var. zayif bi cocuk ama yapisi oyle sanirim, istahi yerinde cunku. disarda da yemek var su var. ayip olacak gibi geliyor ama kovarsam da. bir de oyle git yavrum demeyle gidecegini de sanmiyorum. su falan fislatmak gerekebilir.
0
jimicik
(07.09.17)
Sizinki ev sahibi olduğu için ve sizi kıskandığı için öyle patiliyor ama bence Sizinki kadar eve kurulmasın o kadar yüz vermeyin ama ilgisiz de bırakmayın, bi süre sonra birbirlerine alışırlar, yeter ki sizinki özel olduğunu bilmeye devam etsin=)
0
mslny
(07.09.17)
öncelikle ikisini de kısırlaştırın ki üç ay sonra burada yavru sahiplendirme başlığı açmayın.

kediler kendi aralarında halleder sıkıntı olmaz. ikisi de kendi özel alanını belirledikten sonra işler kolay hallolur.
0
hosein
(07.09.17)
(8)

Çocukluğunuzda sizde iz bırakan kişiler

binder dandet
Ben Barış Manço diyebilirim. Hala da izi devam ediyor... Ordan oraya dolaşması, ilginç hal ve tavırları bende iz bırakmıştı.. bide şener şen.
Ben Barış Manço diyebilirim. Hala da izi devam ediyor... Ordan oraya dolaşması, ilginç hal ve tavırları bende iz bırakmıştı.. bide şener şen.
0
binder dandet
(06.09.17)
adile naşit. bendeki izi adile naşit gibi koşmak oldu.
0
evde liyakat kalmamis
(06.09.17)
Hagi, futbol takipçisi değilim fakat hagiyi hayatta hep idol almıştım birkaç yıl öncesine kadar:)

Disiplinini işine olan saygısını ve azmini örnek almaya çalıştım.

Çok değer verdiğim, çok sevdiğim insanlardan biridir.
0
Fusha
(07.09.17)
bilgisayar merakından olsa gerek : altan erbulak
0
iron
(07.09.17)
Kesinlikle Barış Manço. Enerjisine, samimi sevgi dolu haline, tarzına, Yüzüklerine, saçlarına, o sıcacık gülümsemesine, insanlarla iletişimine, bilgisi ve kültürüne, şarkılarına, herşeyine hayrandım, halâ öyledir benim için. Erkek olmadığım halde tarzımı(ve özellikle yüzük ama genel olarak takı hastasıyım), kişiliğimi farkında olmaksızın etkilediğini düşünüyorum. Malesef onun gibi biri bu dünyaya gelmeyecek.
0
mslny
(07.09.17)
Tom sawyer- seruven ruhuma cok faydasi oldu.
Ince memed- hala iki senede bir doner okurum.
0
a r a m i s
(07.09.17)
turist ömer ve şarlo. bu iki karakter kişiliğimi de etkilemiştir, ya da belki halihazırda yatkınlığım vardı onlara meylettim küçükken. maradona da önemli bir figürdü çocukluğumda. dünya kupasından ihraç edildiğinde ilk depresyonumu yaşamıştım. prince de fiziksel açıdan büyüleyici geliyordu.
0
misterturist
(07.09.17)
Burak kut
0
japon askeri
(07.09.17)
micheal jackson,
metallica
u2
BABAM
0
jamswety
(07.09.17)
(13)

ölüm

rahip janick
ölümden sonra bir yaşama inanıyor musunuz? yoksa fiş çekildikten sonra bilincin kapanıp, mutlak hiçliğe gömüleceğinizi mi düşünüyorsunuz? ya da başka bir inancınız var mı?bir soru daha, tanrının sevgisinin ve merhametinin sonsuz olduğu söyleniyor, öyle bir yaratıcı kendisine inanmayanları bile affet
ölümden sonra bir yaşama inanıyor musunuz? yoksa fiş çekildikten sonra bilincin kapanıp, mutlak hiçliğe gömüleceğinizi mi düşünüyorsunuz? ya da başka bir inancınız var mı?

bir soru daha, tanrının sevgisinin ve merhametinin sonsuz olduğu söyleniyor, öyle bir yaratıcı kendisine inanmayanları bile affetmez miydi?

"eternal suffering awaits for anyone who questions god's infinite love."

"tanrının sonsuz sevgisini sorgulayanları ebedi ızdırap bekliyor."

b. hicks
0
rahip janick
(05.09.17)
İngilizce cümleyi anlamadığım için onunla ilgili bir ifadem olamayacak.

Tanrının sevgisi ve merhameti ve hatta şefkati ve üstelik affı sonsuz. İnanmadığını söyleyenleri bile affeder. Kendi bildiği bir hesabı ve bir uygulaması vardır. Sorun O'na inanmayanların cehennemde cayır coyur yanacaklarıysa, inananlara verilen emirlerle inanmayanların nasıl yaşadıklarını karşılaştırmak yeterli diye düşünüyorum. Malum, nice ateistler var ki insanlara saygıları ve sevgileri, yardımları destekleri tartışılmaz bile. Bu açıdan değerlendirilir.

Ölüm bir son değildir, başka bir hayatın başlangıcıdır diye inanıyırum. Hele ki ölümle birlikte bilincin yok olacağına değil mutlak bilince homojenize karışacağımıza inanıyorum. Yani bizim bilincimiz yok olacaksa da algılarımız ve idraklerimiz artacak, yaşarken hiç bilmediğimiz ve asla bilemeyeceğimiz şeyleri bilir hale gelicez. Bana göre böyle.
0
yaren
(05.09.17)
klişe olacak belki ama doğmadan önce neysek öldükten sonra da o durumda olacağız işte ancak gönlüm reenkarnasyondan yana da umudum yok tabii.

tanrı yokmuşcasına yaşıyorum. net olarak yoktur diyebilecek halde değilim elbet ama mesela kuran'ın kainat yaratıcısı bir zekadan çıkabildiğine ihtimal vermiyorum.
0
soso
(05.09.17)
eternal nothingness yani sonsuz hiçlik. iki dilde de ürpertici.
0
diffarentiationation
(05.09.17)
İnanıyorum, kaybettiğim tüm sevdiklerimle orada buluşacağıma inanıyorum. Şu kadarcık ömür kadar basit olamaz bu hayat, bu düzen, mümkün değil. Ayrıca bu kadar kötülüklerin, zalimlerin elbet yaptıklarının karşılığını göreceğine de inanıyorum, aynı şekilde iyilerin, mazlumların.

Yaratıcı o, ister affeder ister affetmez. O olacağı olmayacağı herşeyi belirlemiş, yolu göstermiş, canın isterse demiş. Biz de canımız ne isterse onu yapıp karşılığını da alacağız. Yaradana hesap soracak değilim.
0
mslny
(05.09.17)
inanıyorum ama anlatılan gibi bir mekanizma olacağını düşünmüyorum.

dünyada yapılacak tüm ahlaksızlığı yapmış ve kazara müslüman olarak doğmuş bir kişinin er ya da geç cennete gideceği ama son derece düzgün yaşamış bir kişinin sırf başka bir din mensubu diye sonsuz cehennem ateşinde yanacağı fikri "allah'ın merhamet ismine" ters gibi gözüküyor.

merhamet tek bir zümreye karşı olduğunda sanki anlamını yitirirmiş gibi geliyor bana. affedenlerin en hayırlısı ve merhametlisi isimleriyle anılan bir yaratıcı için de bu söylenilenler kafa karıştırmaktan öteye gidemiyor.

tehlikeli konular bunlar.
0
lat menat uzza
(05.09.17)
kendimi bildim bileli ateistim. (6 yaş civari)çok anlattılar çok okudum fikrim hic değişmedi. (yaş 37)
hiçliğe öleceğime inanıyorum.
0
balik kraker
(05.09.17)
yıldız tozuyuz, öyle biteceğiz. muhtemelen bir kaç yüzyıla kalmaz uzayda koloniler olacak, insan temelli fakat daha bilinçli varlıklara ait. güneş söndüğünde galaksiyi terk etmiş olacağız muhtemelen. bu kaosta kıble aramakla vakit kaybedeceğini sanmıyorum kimsenin.
0
passion rules the game
(05.09.17)
Inaniyorum.

Benimle ilgili de inanmayanlarla ilgili de hukum ve ferman O'nundur. Kimse külli iradesine, rahmetine, lutfuna ve merhametine sinir koyamaz. Açıkça belirttikleri disinda.

Herkesin, yaptiklarinin karsiligini alacagina inaniyorum.
0
runagain
(05.09.17)
Olumden sonrası var. Hic tanimadigim birisi aracılığıyla ölen bir yakınım ile konuştum. O odada ateistinden en en muslumanina kadar 6 kişi de sahit oldu bu duruma.
0
goodman
(05.09.17)
ölümden sonra bilinçli olarak yaşayacağıma inanmıyorum ama gübre, hamburger köftesi ya da ona benzer bir şeylerde daima bulunmaya devam edeceğim sanırım.

ateistim ama öteki tarafta sonsuza dek yaşayacağımı bilsem sevinirdim açıkçası, yaşamayı seviyorum. seviyorum da denmez ama bildiğim tek şey bu: bilinçsizliği, yokluğu, ölümü görmedim. haliyle mevcut durumumu korumak istiyorum. fizik kanunu değil miydi zaten bu yav. o hesap. hatta istediğimizde ölüp geri doğabilsek şahane olurdu. ne bileyim düşünsene eve geliyosun, her şey kötü, "yoruldum amk" deyip ölüyosun, 6 ay sonra falan kalkıyosun. şahane.
0
der meister
(05.09.17)
en iyi ihtimalle 3000 yıl sonraki medeniyet "hadi atalarımıza kıyak olsun ve onların evrendeki kalıntıları, yankıları vb. elde ettiğimiz verilerle bilinçlerini tekrar oluşturalım" diyebilir.
0
perloneth
(06.09.17)
İnanıyorum.
Allah celle celaluhun rahmeti gazabını geçmiştir. Yalnız kendisine inanmayanların durumu başkadır. Alın işte Suriye'den sonra en yakın örnek, Arakandaki insanların budistlerden neler çektikleri ortada. Şimdi sözde her canlıya acıyan, sinek bile öldürmeyen budistlerin bu inançlarına devam ettikleri sürece öldükten sonra cennete gidecekleri (ya da bazı reformistlerin dedikleri gibi cehennemde belli bir süre kalıp daha sonra cennete girecekleri) hiç bir şekilde düşünülemez.
İslama göre inanmayan birisinin cehennemde sonsuz kalması, onun her daim bu niyeti üzerinde bulunması nedeniyledir. O nedenle müslüman için imansız ölme korkusu ölüm korkusundan çok çok daha mühimdir.
Ünlü bir alim diyor ki, cehennemdekiler iman ehlidir (inanmışlardır).
Bu sözün manası, artık başka bir seçenekleri kalmayıp gerçeği gördüklerindendir. Ama artık bir anlamı yoktur.
0
1adam
(06.09.17)
ölümden sonra yaşamak demeyelim ama varolacağıma inanıyorum. Varolduğumun da farkında olacağım. Allah kendisine inanmayanları, reddedenleri niye affetsin ki? Eşitlik, adalet demek değildir. Senin ister Allah için, ister "iyi bir insan olmak için" gösterdiğin çaba, sağduyu, fedakarlıkla niye bir tutulsun inanmayanların inkarı? Affedilmenin bu kadar basit bir şey olduğunu düşünmüyorum. Allah herkesin dünyada yaptıklarının karşılığını alacağını söylüyor. Son dakikaya kadar kötülükle yaşayan bir insan pişman olup, tövbe ettiğinde ruhunun huzura ereceğini mi düşünüyorsun? Yaptıklarımızın bedelini ödeyeceğiz. Hepimizin günahı var. Eğer Allaha inanıyorsan, yaptıklarımız adalet terazisine koyulduğunda günahlar ağır geldiyse bunun cezasını çekip sonra huzura, cennete yada adı her neyse ona kavuşacağız. Kısacası son dakika çakallık yapmak, götü kurtarmaya çalışmak sökmez.. Ne demiş? "biz size şah damarınızdan daha yakınız"
0
silah taciri
(06.09.17)
(12)

kadın bir erkeği takıntı yapabilir mi?

illusive88
ya da şöyle sorayım, erkeklerin bir kadına obsessed hale gelmesi kolay bir şey bence. peki aynı şey kadın için de geçerli mi? neticede kadınlar çok daha kolay yeni partner bulabiliyor ülkede, birisinde tutuklu kalması daha güç gibi.
ya da şöyle sorayım, erkeklerin bir kadına obsessed hale gelmesi kolay bir şey bence. peki aynı şey kadın için de geçerli mi? neticede kadınlar çok daha kolay yeni partner bulabiliyor ülkede, birisinde tutuklu kalması daha güç gibi.
0
illusive88
(05.09.17)
bence bu dediğin, kadının erkeği takıntı yapması daha yaygın. takıntının ardında yatan neden başka partner bulamıyor olmak değil.
0
orpheus
(05.09.17)
Obsessed değil saplantılı, takıntılı, bağımlı. Cevap: kadın için de geçerli. Şiddet gösteren erkeklerden ayrılmayan kadınların sorunları bu zaten.
0
yaren
(05.09.17)
saplantının yeni partner bulup bulamama ile herhangi bir ilgisi yoktur +1
0
neyleyim
(05.09.17)
kalır.
0
blame
(05.09.17)
Partner bulmakla konunun bir alâkası yok, herkese aynı hisleri besleyemiyorsun sonuçta. Kadının daha masumdur, kendi içinde yaşar takip de eder tabii. erkekte olduğu gibi taciz ve şiddet boyutunda olduğu çok nadirdir, eğer sayko olana rastlamışsa kadın da tehdit eder ve çok ileri gidebilir. Ama genelde canı çok yanıp aldatıldığında bu şekilde gözü döner.
0
mslny
(05.09.17)
"saplantının yeni partner bulup bulamama ile herhangi bir ilgisi yoktur"

bence var. saplantı derken "ya yıllar önce şöyle bir kız vardı şimdi ne yapıyor acaba"yı kastetmiyorum. takıntı istisnasız her gün aklına onun gelmesidir mesela. her ay partner değiştiren birisinin saplantısı sanaldır, sığdır, yoktur bence.
0
🌸illusive88
(05.09.17)
Her ay partner değiştiren kafa yapısı zaten bellidir, sadakat gibi bir duygusu da muhtemelen yoktur. Birine takılı kalmak bence iki şekil olur, aşık olduğunda biri ruhsal sıkıntıları olan hastalıklı takıntı yapanlar, ya benim ya toprağın kafası yani. Diğer şekli de ilk defa o kadar güçlü duygular yaşamıştır, hemen arkasını dönüp gidemez, çivi çiviyi Söker kafasında değildir, o yüzden masumdur.
0
mslny
(05.09.17)
@illusive88
etrafınızdaki kadınları değiştirin.
0
neyleyim
(05.09.17)
Evet. Hatta kadının takıntı yapanı daha pis bence, canı yanmışsa birazcık hiç acıma duygusu olmuyor her şeyi mübah görüyor.
0
goodz
(05.09.17)
Evet basima geldi. Tabii yontemleri erkeklerden farkli oluyor ve hic de oyle komik, ihtirasli vs gibi olmuyor turk dizilerinin lanse ettiginin aksine baya les bir durum.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(05.09.17)
ne yazık ki sağlam takıntılı olanları var
ya unutamıyor ya aklındaki gibi birisini bulamiyor
0
red hot chili
(05.09.17)
Kadınlar, erkeklerin yaptığı şekilde sosyal açıdan karşı tarafa zararlı bir obsesyona nadiren giriyorlar.

Ama işin kötüsü, kadınlar kendilerine zarar verecek şekilde mental anlamda obsesyon yapıyorlar ve sonraki ilişkilerinde o adamı unutamıyorlar, mutlu olamıyorlar.

Bekaret muhabbetinin nedenlerinden biri de bu. İlk heyecan falan filan..
0
twelfth
(06.09.17)
(16)

Evlenip ayrılmak mı hiç evlenmemiş olmak mı?

binder dandet
Biliyorsunuz boşanmalar çok fazlalaştı artık.iki sorum var,a. Evlenmemiş bir kişi '' zaten evlenen çoğu kişi boşanıyor , ya ben de boşansaydım? '' argumanına sığınarak içini rahatlatmakta haklı mı?b. hangisini tercih ederdiniz? evlenip ayrılmak mı? müzmin bekarlık mı?Teşekkür eder saygılarımı sunarı
Biliyorsunuz boşanmalar çok fazlalaştı artık.

iki sorum var,

a. Evlenmemiş bir kişi '' zaten evlenen çoğu kişi boşanıyor , ya ben de boşansaydım? '' argumanına sığınarak içini rahatlatmakta haklı mı?

b. hangisini tercih ederdiniz? evlenip ayrılmak mı? müzmin bekarlık mı?

Teşekkür eder saygılarımı sunarım.
0
binder dandet
(04.09.17)
sevdiğin kişiyle evlenip, işler sarpa sarınca ayrılmak.

evlilik şart değil bu arada. öyle kutsal bir şey de değil.

biriyle birlikte yaşıyorsun işte, sadece birkaç imza bir de saçma sapan bir tören yapılıyor.

bunaltıcı bir yalnızlık olmadıktan sonra her türlüsü gider.
0
rahip janick
(04.09.17)
Tamamen haksız olur. Boşananlara değil, boşanma sebeplerine bakması lazım önce o kişinin.
0
1adam
(04.09.17)
evlenmek için evlenmemek, tercih bu. Büyük laf etmiyim ama Evlilik zor, ben bu insanla yaşarım, evliliği göze alırım dediğim istediğim kişiyle olmadıkça evlenmeden de olmaz kafasıyla yuva kurmadım kurmam.
0
mslny
(04.09.17)
Hayatımda hiç evlenmemiş olmayı tercih ederim ama boşanmaktan çok evlilik fikriyle ilgili benim bu tercihim. Boşanmanın bir sorun olduğunu düşünmemden değil yani.
0
ms brownstone
(04.09.17)
hayat dediğimiz şey deneyimden ibaret. yalnızlığı deneyimlemek zor değil hepimiz hayatımızın büyük kısmında hissediyoruz, ucunda boşanmakta olsa evlenmek ve deneyimlemek daha mantıklı.
0
hopp
(04.09.17)
Kotu bir evliliktense bekar kalmak daha iyi
0
Traveller
(04.09.17)
boşanmak öcü değil ki? yani evlenenlerin çoğu boşanıyor nasıl bir kendini rahatlatmadır... arabaya binen insanların bi kısmı kaza yapıyor. saçını kestirenlerin bi kısmı pişman oluyor. yaşayan herkes ölüyor. ne bileyim, bana en az bunları düşünmek kadar anlamsız geldi evlenenlerin çoğu zaten boşanıyor diyerek kendini rahatlatmak.

sevdiğim biri ile evleneceksem, bi şekilde malum olsa da ayrılacağımı bilsem mesela, yine de evlenirim. yani burada neden evlendiğin önemli. boşanmak bunda bi etken olmamalı bence. seveceğim biri olmazsa zaten müzmin bekar olurum. he o durumda da tüh lan niye evlenmedim birini bula da evleneydim demem herhalde. evlenecek kadar seveceğim birine denk gelmedim diye üzülürüm.

boşanmak üzerinden evlilik olayını kritik etmek çok saçma bence.
0
cilgin korsan ces
(04.09.17)
tanıdığım birkaç kişi severek evlendi ve boşandı kısa sürede. aileme onları örnek gösteriyorum.

evlenip ayrılmaktansa hiç evlenmemeyi tercih ederim. 1,5 yıllık sevgililiği 4 yılı aşan sürede halâ atlatamamışken, evlenip boşansam ne halt ederim bilmiyorum.
0
runagain
(04.09.17)
alternatifi birlikte yaşamaktır bence. evlenmeden yürüyüp yürümeyeceğini de denemiş olursunuz hem. bence çoğu çift bunu yapmadığı için boşanıyor. çünkü 2 senelik sevgilimle birlikte yaşamaya başlayınca hiç bilmediğim yönlerini görüp şok olmuştum iyi de kötü de. yani birinin ev halini bilmeden onu tanıyamıyorsunuz. ama işte bu ülkede birlikte yaşamak da cesaret ve anlayışlı aileler ister.
0
su nanesi
(04.09.17)
a. karşısına hayatı birlikte yaşamak istediği biri çıkmadıysa haklı. Yok, "evlenen boşanıyor" diye evliliğe/ birlikteliğie kapılarını kapatıyorsa kendine haksızlık ediyordur.
b. hayatı paylaşmak isteyeceğin , çocuklarımın babası/annesi olmasını isteyeceğin biriyle tanışana kadar bekarlık, evllenince de yanılmışsan yanıldığını anlayana kadar evlilik, yanılmamışsan mezara kadar evlilik.

Seçenekler arasında evlenip ayrılmak var da evlenip hayatı biriyle paylaşmak niye yok. Boşanma oranlarının artması evlenen herkesin boşandığı anlamına gelmiyor. Sürdürenler de var.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(04.09.17)
Hiç evlenmemiş olmak.

Boşanmak kişinin hayatından maddi manevi pek çok şey götürüyor. Birlikte yapılan borçlar, malların bölüşülmesinde çıkan tartışmalar, yaşanan onca sinir harbi, duygusal çöküntü... Ortada çocuk varsa daha da fena. Onun velayeti, bakımı cart curt. Düşündükçe afakan bastı inan ki. Müzmin bekarlık her halükarda daha tercih edilesi. En azından kafa rahat, derdin tasan tek kişilik, iki kişilik değil.

(Bu arada bahsettiklerim "sırf evlenmiş olmak için evlenme" ile ilgili. Hayatını paylaşabileceğin, aşık olduğun biri karşına çıkarsa evlilik tabii ki güzeldir. Sonunda boşanma riski var, o yüzden evlenmemeli dedim gibi bir algı oluşmasın.)
0
i m cool with that
(04.09.17)
Hiç bir şeyi yaşamamış olmaktansa yaşayıp vazgeçmeyi tercih ederim.
0
bugunolmadiamayarinkesinolacak
(04.09.17)
her ikiside herkeste farklı farklı sonuçlar doğurabilir. kimi insan boşanınca oh be nefes aldım der, kimi insan için çok ciddi bir travmaya dönüşebilir. aynı şekilde bazı insanlar yalnızlıktan, bağımsızlıktan beslenir. aile, çoluk çocuk gibi kavramlara kutsallık yüklemez veya bunu hayatında bir olmazsa olmaz konu gibi görmez. kimi insan için aile kurmak en önemli konulardan biridir.

demem o ki, kişisine göre değişir bu olaylar. insan hayatında ki kişiyle paylaşımlarına, kendi duygularına, beklentilerine ve arzuladığı hayat şekline göre karar vermeli. şerh koyulamaz böyle şeylere veya böyleyken böyle kesin diye formüle de edilemez.
0
Phoebe
(04.09.17)
Çok seviyorsam evlenirim. İlerde boşanacak mıyız ki pff diye bırakmam. Anlaşamazsak boşanırız napalım.

Ama sırf çocuk yapmak için mantık evliliği yapıp sonra zaten boşarım diye plan yapanlar var bu olmaz.
0
jazzabel
(04.09.17)
a) evlenmemiş bir kişi neden herhangi bir konuda içini rahatlatmaya ihtiyaç duyuyor, anlamadım. pekala iyi bir evlilikle mutlu olabileceğini de düşünebilir mesela. kişi evlenmeyi ya da evlenmemeyi sorun olarak görmemeli, kendisiyle barışık olmalı. bu konuda herhangi bir argümana sığınmak zorunda hissetmek bence sorun. hoş değil. insan evlenmek isteyip evlenemeyebilir, bunun için burukluk yaşaması normaldir ama böyle argümanlara gerek yok yani. yaşamaya devam etmek lazım. biraz züğürt tesellisi oluyor bu düşünce ve bence sağlıksız.

b. ben mutlu olmayı tercih ederim, hangisi beni daha mutlu edecekse o olsun. "e hangisi eder onu soruyoz işte amk" diyebilirsin ama bunun cevabını vermek bence mümkün değil. evliliğimin yürümediğini anlayıp karşı tarafla anlaşarak güzelce boşanmak, müzmin ve mutsuz bekar olmaktan iyidir mesela... öte yandan çok severken eşim tarafından terk edilirsem muhtemelen kafayı yerim, e bu durumda müzmin bekar olmak çok daha cazip gelir kulağa. duruma bağlı, ilişkiye bağlı. bu işler argümanla, net sınırlarla yürümez bence. ha seni hangisi daha çok acıtır diye düşünüyorsun dersen, muhtemelen evlenip ayrılmak daha çok yakar canımı. bekarlığa, yalnızlığa vs. zaten alışığım. bir insan için "yalnız" kalmak çok da alışılamaz, katlanılamaz bir şey değil. kendinden başka kimseden sorumlu olmadığın için bazı şeyleri modifiye edebiliyorsun hayatında. öyle ya da böyle yürüyorsun. ama hayatını paylaştığın insanı kaybetmek çok ağır bir şey olmalı. beni zihinsel olarak bitirirdi diye düşünüyorum.
0
der meister
(04.09.17)
a hiç evlenmemiş olmak
0
twelfth
(05.09.17)
(4)

ihlas cemaati sorusu

charlotte blanc
ihlas cemaati eski seyhlerinin olumunden sonra oglu mucahit orenin nasil modern bir kadinla evlenmesine izin vermisler ? ikinci sorum da bu cemaatin lideri kim su an ? enver oren oldu, oglunun modern bir esi var, e peki kim rahim er falan mi ? lider kim ?
ihlas cemaati eski seyhlerinin olumunden sonra oglu mucahit orenin nasil modern bir kadinla evlenmesine izin vermisler ?

ikinci sorum da bu cemaatin lideri kim su an ? enver oren oldu, oglunun modern bir esi var, e peki kim rahim er falan mi ? lider kim ?
0
charlotte blanc
(03.09.17)
Böyle bir cemaat mi vardı?
0
brnbrs
(03.09.17)
Şeyh? Sanırım fazla bilginiz yok kendileriyle ilgili, çünkü cemaatleri azçok tanıyan ilgili çoğu kişi bilir ki cemaat dediğiniz ihlas camiasındaki kişilerde ben hocayım iddiasında olan hiç kimse olmadığı için diğer biz şuncuyuz buncuyuzculardan ayrılır. İllâ vekil diyorsanız Enver beyden sonra oğlu işlerini yürütmeye devam etmekte ve hocalarını, Enver beyi, sevenler elbette Mücahit beyi de sevmektedir. Kendisinin şeyhlik vs öyle bir iddiası zaten asla yoktur. Diğer yazdığınız isim veya başka biri de lider falan değildir. Ayrıca eşinin modern(!) olup olmaması da kimseyi ilgilendirmiyor elbette.
0
mslny
(03.09.17)
bu cemaat mi, topluluk mu pek bilmiyorum ama enver ören dediğiniz kişi seda sayan gibi o an tgrt'de program yapan kadınların kafasından aşağıya gül döken kişi değil mi?

uzaktan bakınca pek modern kadınlarla ilgili sıkıntısı varmış gibi gözükmüyordu. seda sayan - modernizm elbette tartışmaya müsait konular.
0
lat menat uzza
(03.09.17)
yurtlarında ve ihlas pazarlamalarında çok muhafazakarlardır. yurtta kalan öğrenciler sabah namazına kaldırılır falan... ama büyükler daha imtiyazlıdır tabii ki. kim sorgulayacak, düşünecek, eleştirecek? this is sparta! (mı?)
0
runagain
(04.09.17)
(5)

Arkadaşa Tavır

auroraaurora
Uzun yazacağım. Okuyanlara teşekkür ederim.1.5 yıldır tanıdığım bir arkadaşım var. Sık görüşmüyoruz, yakın sakılmayız; ama birbirimize en derinimizi açacak kadar samimiyiz bir yandan da. Bu 1.5 yılın 7-8 aylık bir kısmında ben birkaç sebepten iletişimi kesmiştim. Öncelikle, eski işimde benim üstümdü
Uzun yazacağım. Okuyanlara teşekkür ederim.

1.5 yıldır tanıdığım bir arkadaşım var. Sık görüşmüyoruz, yakın sakılmayız; ama birbirimize en derinimizi açacak kadar samimiyiz bir yandan da. Bu 1.5 yılın 7-8 aylık bir kısmında ben birkaç sebepten iletişimi kesmiştim. Öncelikle, eski işimde benim üstümdü. Bazı kırgınlıklarım vardı. İkincisi bazen çok ukala ve sivri dilli. Ama en önemlisi, ben biraz hödük olduğum için araya zaman girdikçe arayıp sormaya utandım. Neyse, tekrar görüştüğümüzde "Beni bir daha bu kadar yalnız bırakma." dedi. Çok üzüldüm, pişman oldum. Ama bazı davranışlarına dayanamıyorum.

İş kurmak istiyor. Bana şimdi çalıştığım işi bırakmamı teklif etti. En az 6 ay (ki muhtemelen daha uzun) ne maaş var, ne sigorta. Kabul etmeyince trip atıyor, üzülüyor. Geçen hafta ayağım sakattı, dışarı çıkmak istemedim. O kadar çok ısrar ediyor ki görüşmek için. Empati duygusu mu yok desem, tam tersi çok duyarlı bir insan. Aklında bir sürü iş fikri var. Hiçbiri kısa vadede kazanç getirecek veya orijinal işler değil. Anlıyorum, heyecanını paylaşmamı istiyor. Ama beni heyecanlandırmıyor aklındaki işler.

Şimdi de her hareketi bana batıyor. Bir cafe açacakmış. "Açabiliriz" demiyor da "Açacağız." diyor. Eminim, iki gün sonra rafa kalkacak bu iş. Whatsaap'ta yazışırken bir anda İngilizce'ye döndü. Başka bir arkadaşıyla da aralarında bir anda İngilizce yazışmaya başlıyorlar. Ben de buna uyuz oluyorum resmen. Cafe yabancılara yönelik mi olacak, niye İngilizce yazıyorsun dedim. "Dunno!" yazmış. Cevap bile vermedim.

Kısacası ben bu insanın arkadaşlığına değer veriyorum. Fakat birlikte iş yapmak kesinlikle istemiyorum. Ama beni seçim yapmaya zorlayacak gibi. Psikiyatrik tedavi görüyor. Obsesis kompülsif sözde; ama bence şizofreni teşhisi almış da olabilir. Zaten ilaçlarından biri şizofreni ilacıymış. Bu yıl içinde çıkacak 3. Dünya Savaşı'na hazırlanmaktan, Amerikalıların İstanbul'un havasını bozmasına kadar saçma sapan fikirleri var. Koşarak kaçmak istiyorum bazen yanından.

Ben bu insanla nasıl iletişim kurayım? Kestirip atmak, yalnız bırakmak, iyi gün dostu olmak istemiyorum.
0
auroraaurora
(02.09.17)
"Şu an kurulu düzenim ve ödemelerim varken yeni bir iş kurma lüksüne heyecanına sahip değilim. Böyle maceraya da gerek yok, stresini kaldıramam." Deyip onu destekleyeceğimi de söylerdim. O fikrini söylüyorsa siz sizde kendi fikrinizi söyleyin, her dediğini kabullenmek zorunda değilsiniz, zorla yaptıracak değil ya.
0
mslny
(02.09.17)
@mslny
Neredeyse kelimesi kelimesine söyledim yazdıklarınızı. Ona güvenmediğim sonucunu çıkarıyor. Yüzü düşüyor hemen. Dışarıdan destek vereyim dedim. Kabul etti. Ama onun kadar adamamı istiyor kendimi. Benim de içimde yok, ne yapayım yani. Dediğim gibi heyecanlandırmıyor onun aklındaki işler beni.

@jrr
Ya hep ya hiççi bir insan. Ama öyle yapacağım sanırım.
0
🌸auroraaurora
(02.09.17)
arkadasla is kurmak riskli bir sey gayet arkadasliginiz falan kalmaz. kendi isini kuracaksa arkadasin bu tip girisimlerde bulunursa teker teker kaybeder arkadaslarini. bence durust olun ve de yol gostermeye calisin arkadasiniza olabildigince. kolaya kacip iletisimi kesmeyin
0
kveldulv
(02.09.17)
yorucu bir insana benziyor, çok yakında tutmazdım kendisini.

ayrıca ''dost ile ye iç, alışveriş yapma'' sözü doğru bir söz.
0
soft
(02.09.17)
madem konuşulan her şey sözde kalıyor, "he" de geç veya "ben seninle iş yapmak istemiyorum çünkü arkadaşlığımıza değer veriyorum. geri kalan her şeyde yardımcı olurum ama iş konusunu lütfen kapatalım" falan de.
0
dedimmidemedimmi
(03.09.17)
(35)

İhsan Eliaçık'ın Kuran'da hayvan kesmek yok demesi

herhaltibiliyoring
ne düşünüyorsunuz?http://www.internethaber.com/ihsan-eliacik-kuranda-kurban-kesmek-yok-815509h.htmhttps://www.youtube.com/watch?v=gA0wREJZ-KM13:00 civarında özellikle
ne düşünüyorsunuz?

www.internethaber.com

www.youtube.com
13:00 civarında özellikle
0
herhaltibiliyoring
(02.09.17)
sünnet farz değil.
kurban farz değil.

islamda bişey kalmadı. :)
0
🌸herhaltibiliyoring
(02.09.17)
bana var gibi geliyor ama kurban kestirecek kadar param olsa dahi kestirmez, ihtiyaç sahiplerine veririm.

bunlar hep şekilcilik. bana samimi gelmiyor ve iddia edildiği gibi sosyal yardımlaşma vs gibi bir sonuç da vermediğini görüyorum.

rahmetli yaşar nuri öztürk de kurbanla ilgili aynı görüşleri savunuyor.

hacca da gitmem, parasını ihtiyacı olana veririm. gerekirse gitmek isteyip de imkanı olmayan birisi benim yerime gitsin.
0
runagain
(02.09.17)
bi de böyle müslümanlar var. ılımlı müslüman. çeşit çeşit işte :) namaz yok diyen bile oldu
0
dafuq
(02.09.17)
Bu deliyi ciddiye almak gereksiz
0
benaslindayohum
(02.09.17)
Keske yukarida evet ya da hayir diyenler uyduracaklarina ayet gosterseler.
0
Traveller
(02.09.17)
ihsan eliacik ne diyosa dogrudur.
kendisini cekemeyen yobazlar da deli falan der.
akit vs gbi tuvalet kagitlarinda yazanlar cok kildir kendisine.
geziparki surecini desteklemis, yeryuzu sofralari gibi super bi fikri ortaya cikarmis bi adamdir.
Bok atanlara inanmamak lazim
0
rentts
(02.09.17)
Kevser 2:

"fesalli lirabbike venhar". Yani

"Rabbin için salât et ve boğazla".

Salâtın tek anlamı namaz değil. Boğazlamak da sadece boğazlamak işte, kan dökme veya hayvan öldürme anlamında değil.

Salât, desteklemek anlamına da geliyormuş. Salavatlarda da mealen "Allah'ım peygamberimize ve ailesine salât ve selâm eyle" derken aslunda Allah'tan peygamber ve ailesi için destek ve ferahlık istemiş oluyoruz.

Boğazlamak ise biyolojik anlamda baksak bütün vücudu yöneten merkezin (beyin, baş) vücuttan ayrılıp uzaklaştırılması suretiyle bir "canlı"nın öldürülmesi olarak akla geliyor ilkin. Fakat ayette hayvan yok canlı yok öldür yok kan yok. O zaman daha geniş bir anlam düşünülebilir. Mesela o bğazlanması istenen canlı, bizim hâlâ bilerek veya bilmeyerek devam ettirerek yaşattığımız olumsuz hallerimiz huylarımız alışkanlıklarımız ve Allah'ın kurallarına ters düşen anlayışlarımız olabilir.

Bunun böyle olabileceğini düşünüyorum. Doğrusunu Allah bilir.
0
yaren
(02.09.17)
@yaren

ihsan eliaçık'ın kevser yorumu:

www.ihsaneliacik.com
0
🌸herhaltibiliyoring
(02.09.17)
Heh bakayım sağ ol.
0
yaren
(02.09.17)
Kurban, Kevser suresinin 2. ayetinde emrediliyor.

www.kuranmeali.com

"Şu halde Rabbin için namaz kıl ve kurban kes."

Din konusunda halkımız çok cahil maalesef. Birileri de bundan çok güzel faydalanıyor. Oradaki kelime şu manaya geliyor diye sallayıp, çarpıtıyorlar. Nasıl olsa anlayan kimse yok.


.
0
kartallar yuksek ucar
(02.09.17)
Kitabı, peygamberi, tefsiri, ömürlerini ilme dine adamış hakiki din alimlerini saymayıp ben kitaptakinden şunu anlıyo böyle yorumlyom bence böyle diyenler lütfen kendilerine başka bir din kursun ama Müslümanım islam dinine inanıyorum demesin artık ya, yeni bir din çıkartmak isteyip var olanı kafasına göre yorumlayan her bayram ortaya çıkanlardan yıldık artık. Namaz yok kurban yok oruç yok o yok bu yok ne var lan!!!! Diyesi geliyor insanın artık, eööfff!
0
mslny
(02.09.17)
@mslny, kitap alimlere inmedi, müslümanlara da inmedi. insanlara indi.

her müslümanın okuması ve aklını kullanması gerekiyor. illa arapçasını bilmesine gerek yok. ihsan eliaçık'ı dinler, cübbeli'yi dinler, abdülaziz bayındır'ı vs dinler; değişik kaynaklara bakar ve kendisi de bir akıl yürütme yapar, yapabilir!

mezheplerin, alimlerin hepsinin dediği de birbirini tutmuyor; aynı konuda söyledikleri de bazen çelişiyor. cübbeli'nin "farz değildir, vaciptir" videosu var. orada imam-ı azam'ın vacip dediği ama bazı hanefi alimlerin sünnet dediğini de aktarıyor.

herkes bir işle uğraşıyor diye, "ömrünü ona vakfetti, aman bir şey demeyin" sağlıklı bir düşünce yapısı değil.

kimse burada eyyy filan mezhep, falan cemaat bundan sonra tiz böyle davranın diye fetva vermiyor. duyuruda "ne düşünüyorsunuz?" diye sorulmuş ve herkes de ne düşündüğünü söylüyor. burası dini bir forum da değil, tıpla ilgili bir forum da değil, teknolojiyle de vs vs... şu, işin uzmanı konuşsun siz susun bakayım tavrını siteye girmeden önce bir kenara bırakmak gerekiyor.

lütfen "kendilerine başka bir din kursunlar" deyişinizin ne anlama geldiğini bir düşünün. dine inananlar, dindarlar!... insanları tekfir etmekten vazgeçin! bu benim taam mı, çünkü öyledir taam mı diye insanları ayırmayın, bölmeyin. fikrinizi, düşüncenizi söyleyin.

alimler yüzyıllardır her şeyi tartışıyor! namaz ve rekatları; oruç ve bozan/bozmayan şeyler, vaktin ne zaman girip çıktığı... kurban da tartışılıyor. yahu her şey tartışılıyor zaten. alimler tartışıyor zaten.

o yok, bu yok ne var lann dersen tahammülsüzlük var, cehalet var. özgür düşünce yok! insan aklına, fikrine, ruhuna, düşüncesine tahammül yok.

demesi gelmesin insanın, bir sakin olsun. ve en temel meselelerde bile "ömrünü adamış" alimlerin birbirine hiç uymayan fikir ve içtihatları, fetvaları olduğunu görsün.
0
runagain
(02.09.17)
@mslny

Zaten hiçbir şey yok ki, yalnızca Allah var. "Lâ mevcude illallah". Hepimiz birer simülasyonda yaşayan gölgeleriz. Normal yani.
0
yaren
(02.09.17)
Din, kişinin kafasına uymaz, dine uyulur. Ben bu halini beğenmiyom böyle yapmak istiyom denilecek bişey değildir, gayet uzun yazardım fakat vaktim yok, sadece herkesin kendi mantığına göre yorumlaması ayrı komik, hayatını adamış hakiki alimleri geçtim peygamberi bile beğenmeyip kendi aklına güvenilmesini beklemesi ayrı komik.
0
mslny
(02.09.17)
@mslny, hııı hiç de bile taam mı gibi bir şey yazdığın. ne demek istiyorsun ki?

duyurunun dini bir platform olmadığı, duyuruda "ne düşünüyorsunuz?" diye sorulduğu; alimlerin de, üstelik aynı meselede bile olsa ihtilaflı olduğu gibi bir sürü şey var. senin dediğin hiçbir şey yok!

dine değil, filan alime, onun yorumuna/görüşüne uyuyorsun, öncelikle onu bil.

dindarlığın sana mübarek ve hayırlı olsun ama insanları din dışı/dinden çıkmış gibi gösterme.

ithamların katlanarak artıyor, peygamberi bile beğenmeyen bir müslüman çıkmadı burada, çok iyi bir iş yaptığını düşünüyorsun ama çok büyük veballere giriyorsun.

okuduğunu anlamamakta ısrar ediyorsun.
0
runagain
(02.09.17)
Allah aklı bizzat kendi yaratıp insana bağışlamıştır. Ayrıca üzerine hem oku hem düşün diye kaç kez emretmiştir. Ne münasebet kendi aklına güvenilmesini beklemek komik? Akıllı insan çok çeşitli fikirleri ve bilgileri edinip kendine bir doğru yol çizer. Sonra da dindarsa eğer, o yol dinine uygun mu,Allah'ın tasvip edeceği şekilde mi diye ayrıca üzerinde çalışır. Sen kimin hangi niyette olduğunu herhalde kendinden biliyorsun ki bu şekilde konuşuyorsun.
0
yaren
(02.09.17)
Öncelikle ben bana cevap veren sizi direkt itham ederek değil genel olarak yazdım, başlığa gelirsek ben de onu söyleyen adamın ve türevlerinin fikirlerini bilerek düşüncemi yazdım?? Filan alimin söylediğine inanıyorsun derken? Benim inandığım peygamber, eshabı ve bahsettiğim "hakiki" alimler hangi dine mensup pardon? Sanki başka bir dine kitaba göre yaşamışlar da nasıl onların söylediklerine bakarsın gibi olmuş=) sanki hadislere inanan, hakiki alimleri yok saymayanlar kuran kerim okumuyor bilmiyor sadece sunulanı hiç bilmeden yaşıyor gibi sanılıyor ya bu da ayrı komik=)
diğer komik dediğim şeyi yanlış yazmışım, yani kendi aklına güvenilmesini beklemesi derken kişinin kendi aklına güvenmesini değil diğerlerinden bunu beklemesini kastettim. Yine anlatamamış olabilirim, yani demek istiyorum ki şu minik aklımla birinin aklına güvenmem gerekecekse bu ihsan eliaçık ve benzerleri ve kendi yorumunu burda yapanların değil peygamberin aklına güvenmeyi tercih ediyorum.
0
mslny
(02.09.17)
@mslny
peygambere uyarım diyorsun, kendisini canlı görüp duymadığını kabul edersek, hadislere
inanman lazım. ama hangilerine? sahih hadisler var, sahih olmayan hadisler var. sahih hadislerin bile bazıları şüpheli. demek ki neymiş, akıl süzgecinden geçirmeden peygambere
uyamıyormuşsun.

"hakiki" alimlere güvenirim diyorsun. kime göre, neye göre hakiki bu alimler?
Birbirinin tamamen zıttını söyleyen alimler ve mezhepler var. aklını kullanmadan nasıl seçeceksin?

Yunus Suresi 100. ayeti hatırlatalım: "Allah, pisliği, akıllarını kullanmayanların üzerine bırakır"
0
🌸herhaltibiliyoring
(02.09.17)
@herhaltibiliyoring +1

Meal bile okurken, o meali yazan kişinin aklına zihnine bağımlı oluyoruz. Ancak o mealleri karşılaştırmalı okursak aklımızı kullanabiliriz, tefsirler için de geçerli. Aynı dine mensup olup kabul edilmeyen aleviler şiiler gibi gruplar da var. İnsan kendini bilmeden Kur'an'ı nasıl anlayacak? O zaman kendini bilmek için de birçok bilgiler edinmen gerekecek... bilgi olmadan akıl kullanılır mı? Anlamak için dinlemek lazım, laf yetiştirmek için değil. İhlas denen "iyilik yönündeki samimiyet"in başlangıç noktası budur.
0
yaren
(02.09.17)
Sanırım anlatamıyorum, aklımı kullanmadığımı nereden biliyorsunuz? Canlı görüp duymama gerek yok, kitabımı okurum peygamberimin de hayatını rehber alırım, sıkıntı var mı? Siz nakil dini kabul etmeyebilirsiniz, silsileye inanmayabilirsiniz, din o gün varolup yüzyıllar geçip şu an sizinle akıl mantık kazanmadı, hadisleri peygamberi alimleri yok sayarak istediğinizi yapabilirsiniz, ben de sizin aklınıza mantığınıza güvenmiyorum bu kadar basit.
0
mslny
(03.09.17)
adam dikkat çekmek için attıkça atıyor. bırak türkleri dünyanın her köşesinde müslümanlar kurban keserler. milyarlarcası yanlış anlamış, bu adam doğru anlamış öyle mi? gülüyorum.
0
pinkpeony
(03.09.17)
şu son tartışmalarda haklı taraf net olarak mslny bence. islam kuralları gayet net, belli olan bir dindir. kuran da farklı surelerdeki ayetlerde de defalarca tekrarlandığı üzere anlaşılması rahat olsun diye epey basit ve açık yazılmıştır aslında. ama zorlayarak öyle anlamlar çıkartılmaya çalışılıyor ki akıl alır gibi değil, kuran'ın tüm doğasına aykırı.

ayrıca herhaltibiliyoring, kuran üzerine tartışma yapmak için yeterli birikime sahip olmadığını şu yazdığından anlıyoruz aslında: "Yunus Suresi 100. ayeti hatırlatalım: "Allah, pisliği, akıllarını kullanmayanların üzerine bırakır"

yanlış anlaşılmasın, sataşmak için yazmadım, sadece bariz bir hatayı gördüğüm için yazdım. kaldı ki ben de kendimi yeterli bulmam, zira müslüman da değilimdir, en önemlisiyse arapça bilmem ancak yunus suresi'nin tümünü okuduğunda oradaki aklın "kişinin imanı kendi hür iradesiyle seçmesi" gibi bir anlmamda kullanıldığı çok nettir. tüm sureyi okumanı tavsiye ederim. genel bir akıl kullanılmasıyla uzaktan yakından alakası yoktur hatta. nitekim şüphe edilmemesi gerektiğiyle alakalı da bir ayet vardır aynı surede. nerede akıl o halde? önceki günlerde başka birisi daha bu ayetten aynı şekilde örnek vermişti, yeni moda mı oldu nedir.

ha bana kalsa tabii ki bu tip yenilikçi fikirler insanlığın yararınadır, ancak islam reforma uğramış olur, kuran'ın doğası değiştirilmiş olur. islam alemi buna hazırsa tabii ki yapılsın, islam'ın reforma ihtiyacı var, fakat şu anki kuran'ı böyle tuhaf şekillerde yorumlamak fazla zorlama oluyor kanımca. yapılacaksa da adı koyulsun, "kuran'ın bu çağa ait olmayan bazı kısımları olduğu için reforma gidiyoruz, sizden ayrılıyoruz" denilsin. her şeyden öteyse arapça öğrenmenin gerekli olduğunu düşünüyorum. yani müslüman olsam kesinlikle öğrenirdim, zira islam, atatürk'ün de medeni bilgiler'de dediği gibi arap dini zaten, evrensel değil, gayet yereldir. bu dine gönül verseydim gider arapçayı da öğrenirdim, kuran'ı direkt kendi irademle okurdum.
0
soso
(03.09.17)
@soso

O zaman sana göre arapça bilmeyen kişi müslüman olamaz. Ama Allah'ın böyle bir ayeti kuralı şartı kanunu yasası yok. Nasıl yapalım onu?
0
yaren
(03.09.17)
@yaren; yani bunca şey yazdım, arapçaya mı takıldın :) öyle bir kesinlikten bahsetmedim, sözünü ettiğim şey kişisel bir tercih. ben olsaydım arapça öğrenirdim, çünkü dinin kendisi yerel. ancak bir yörenin herhangi bir kültürel değerine ilgi duyuyorsan tabii ki o dili öğrenmek zorunda değilsin. fakat elbette ki bir şekilde eksikliğini de hissedeceksindir. baksana onlarca meale bakıp kendi aklına mantıklı geleni seçiyorsun. kuran'ın apaçık yazıldığı ayetlerde belirtilmişken bu şekildeki "bana mantıklı gelen yorum doğrudur" anlayışı tuhaf değil mi sence de? destekliyorum sizin gibi aklını kullanan, ona göre kendine has bir inanç sistemi kuran müslümanları, yanlış anlama. sadece adı koyulsa daha iyi olur sanki.

edit: şimdi kendi yazdığımı tekrar okudum da ben arapça konusuna fazla değinmişim, takılman doğalmış :) ama doğru değil mi? mesela caner taslaman deniyor, adama sorsan nedir kendinde gördüğün kusur diye, büyük ihtimalle arapça bilmemem diyecektir. gerçi ukala adam, demeyebilir de ancak her tartışmada öne çıkıyor bu eksikliği.
0
soso
(03.09.17)
@soso

Bu adı konulması gereken değil adı konulmuş bir şey. Adı nedir dersen islamiyet derim. Dinde zorlama yoktur. Dinde aşırılık haramdır. Her şeyde aşırılık haramdır. Sarhoşluk (hamr diye geçer) haramdır ki bu sarhoşluk ifadesine yobazlık da girer, çünkü yobazlık şekilcilik fanatizm faşizm hep aşırılıktır ve ihtirasla tutunulan yanlış değerlerdir, ihtiras ise bizzat sarhoşluktur. Ayrıca akıl ve bilgi esastır, okumak ve düşünmek demirbaştır, olmazsa olmaz. Olamaz.

Evet arapçaya takıldım çünkü en kendine göre bir kural koyup insanları bu şekilde yargılıyorsun, üstelik bizi de tam bununla itham ediyorsun.
0
yaren
(03.09.17)
Kurban kesmek zaten islamın şartlarından biri değil. Hanefi mezhebinde vacip, diğer bir çok meshepte ise sünnet. Kurban'ın din ve islamiyet dışında bu topraklarda geleneksel bir yönü de var, kan akıtmanın belayı kazayı uzaklaştıracağı yönünde.. doğrudur yanlıştır tartışılır fakat kurban kesmek farz değil bu kesin.

Bir de şöyle bir durum var, adam islamın 5 şartından da uzak fakat kurban kesmeyi kaçırmaz, onlara da ne desek bilemedim :)
0
nuisance
(03.09.17)
@yaren; kural koyduğumu söylemedim, nereden çıkarıyorsun? tercihten bahsediyorum. kuran'ı daha net anlamak için arapça öğrenilmesi gerekir diyorum, evet. ama "bunu yapmazsan müslüman falan değilsin" demiyorum. kendini öyle görüyorsan her türlü müslümansın zaten, buna kimsenin bir şey dediği yok ki. itham falan da yok ortada. ancak mesela yunus suresi'nden verilen örnek bariz hatalıdır, bu da kişinin kuran konusunda yetersiz olduğunu gösterir diyorum tabii ki. ve pek tabii, kuran'ı aşırı zorlama bir şekilde yorumladığınızda da dinde bir reform yapmış oluyorsunuz.

ayrıca dediğim gibi çok güzel şeyler söylüyorsun, kesinlikle destekliyorum ve sana katılıyorum, ancak kuran katılmıyor sana, ne yapayım ben şimdi. ithamda bulunmuyorum, ithamda bulunan olsa olsa kuran'ın kendisidir.

hadi ben de hucurat'tan cımbızlayayım mesela: "Gerçek müminler ancak Allah'a ve Resulüne iman eden, ondan sonra asla şüpheye düşmeyen, Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla savaşanlardır. İşte doğrular ancak onlardır."

kuran'da defalarca, bunun dışında da bakara'da, ali imran'da, enam'da, yunus'da...vs şüpheye düşülmemesi gerektiği söylenir. sense diyorsun ki düşünmek demirbaştır. halbuki düşünen insanda zamanla şüphe de açığa çıkabilir, aklın baskın olduğu yerde şüphe de vardır, haksız mıyım?
0
soso
(03.09.17)
Düşünmek her zaman şüphe etmek değildir, orada bi anlaşalım. Ben bir şeyi anlamak için onu oturup düşünürüm, hakkında etraflıca bilgi edinirim, bilgi sahibi olmadıkça nasıl fikir sahibi olup konuyu anlayabilirim ki?

Bak, Allah'la bizzat konuşan Hz. İbrahim'in olayı

www.kuranmeali.org

Kalbi tatmin olsun istediği için bilgilenmeyi talep ediyor. Hz. Musa'ya da Allah benzer şekilde "eğer anlamak için sormasaydın seni cezalandırırdım" gibi bir şey söylüyor. Elbette soracağız, didikleyip düşüneceğiz, ne münasebet? İlk emri oku, ikinci emri düşün olan Allah nasıl olur da düşünmeyi şüphe etmek olarak ifade eder? Şüphe etmek kötü niyettendir, güvensizliktendir, insanda güvenme inanma bağlanma ihtiyaçlarının ne kadar aç kaldığının veya yanlış doyurulduğunun tezahürüdür... lütfen Kuran meallerini bi karşılaştır da şüphe ile düşünme kelimelerini bi tespit et. Ben inanamıyorum senin böyle düşünmüş olmana...
0
yaren
(03.09.17)
@yaren;

ben şunu demişim: "halbuki düşünen insanda zamanla şüphe de açığa çıkabilir."

sen de demişsin ki; "Düşünmek her zaman şüphe etmek değildir, orada bi anlaşalım."

bak orada "şüphe de açığa çıkaBİLİR" yazmışım. orada o eki kullanmamın bir sebebi var. "şüphe açığa çıkar" demiyorum. yani orada zaten anlaşıyoruz.

sonra da demişsin ki;

"ikinci emri düşün olan Allah nasıl olur da düşünmeyi şüphe etmek olarak ifade eder?"

ya tuhaf gerçekten. farkındaysan kendi kendine farklı anlamlar çıkarıyorsun yazdıklarımdan. belki de bu yüzden inanamadın böyle düşündüğüme, zira ne düşündüğümü anlatamadım sanırım. hani allah düşünmeyi şüphe etmek olarak ifade ediyor falan demedim, ne ara geldik oraya anlamadım. ama ayetleri bir öğüt olarak algılayıp örneğin genel insanlık üzerine düşünmek farklı, kuran'da geçen ayetler üzerine sorgulamalar yapmak ayrıdır. ayetin içeriği sorgulanamaz. ben de aklın olduğu yerde sorgulamanın ve şüphenin de yeri olması gerektiğini düşünüyorum, sense şüphe etmeyi çok daha olumsuz algılıyorsun. dolayısıyla ortak bir noktada buluşamayız. tartışma da böyle saatlerce kısır döngü biçiminde gidebilir.
0
soso
(03.09.17)
""kuran'da defalarca, bunun dışında da bakara'da, ali imran'da, enam'da, yunus'da...vs şüpheye düşülmemesi gerektiği söylenir. sense diyorsun ki düşünmek demirbaştır. halbuki düşünen insanda zamanla şüphe de açığa çıkabilir, aklın baskın olduğu yerde şüphe de vardır, haksız mıyım?""

Tepkimin sebebi bu paragrafın. Evveliyatına zaten itirazım yoktu. Ama burayı okuyunca hâlâ o tepkiyi veriyorum.

Şüpheyi olumsuz almamın sebebi, Allah'ın kendine ve peygamberine inanmak konusunda yasaklamış olması. Kötü olmasaydı yasaklamazdı. Bunda da anlaştık sanırım.

Ayetleri mealleriyle öğreniyorum. Yani arapça öğrenmek yerine mealler okuyorum, üzerinde düşünüyorum. Fark ediyorum ki her bir meal yazarının yetiştiği kültür psikoloji bilgi seviyesi insaniyet kalitesi vs ile harmanlanmış bir Kur'an okuyorum ben. Arapçayı öğrenip elime Kur'an'ı her alışımda şakır şakır anlayabilecek noktaya gelmem demek, benim o süreyi Kur'an'dan habersiz geçirmem gerek. Halbuki ben ne yapıyorum? Bütün samimiyetimle Allah'tan yardım ve destek isteyerek başlıyorum meal okumaya. Diyorum ki "bütün bu mealler insan elinden geçmiş, belki aralarında yanlışlık vardır, anlamam gerekeni bana sen ilham et" diyorum ve okurken de gerçekten anlayabilme amacıyla okuyorum. Gerçekten de o ilhamı bana veriyor Allah.

Şimdi ben bunu bırakıp arapça ve 6. yy kureyş lehçesi öğrenmeye kalkarsam,işte asıl bu şüphe etmek olur. Çünkü zaten envai çeşit meal ve tefsir var. Okuyorum, aklım ve kalbim var, düşünüyorum, kafa yoruyorum, buluyorum, sağlamasını yapıp doğruluğunu gözümle görüyorum... daha ne isteyeyim ki?

Herkes tam olarak emin olmak için arapça öğrenecek olsa ortalıkta arap kültüründen başka bir şey kalmaz. Halbuki bizzat Allah yaratmıştır toplum ve lisan farklılıklarını.

Bilemiyorum altancım. Sosocum. Anadil her şeydir. Başka hiçbir şey demem.
0
yaren
(03.09.17)
"Şüpheyi olumsuz almamın sebebi, Allah'ın kendine ve peygamberine inanmak konusunda yasaklamış olması. Kötü olmasaydı yasaklamazdı. Bunda da anlaştık sanırım."

e ben de bunu söylüyorum işte, ne tartıştık bu kadar bunca saat anlamadım gitti. evet, şüphe kötü diyor. aynen anlaştık tabii ki. ancak ben şüphe kötüdür demiyorum, akıl şüpheyi getirir diyorum. şüphe olumsuz değildir, şüphe akıl yürütmenin sonuçlarından birisidir.

yani özetle sen tabii ki daha kişisel ve duygusal yorumlar yapıyorsun, bense kuran okumuş inançsız birisi olarak objektif bakıyorum. belki de inançsız olduğumu atladın bir noktadan sonra. öte yandan farkındaysan hep allah inancından bahsediyorsun, orada da benim söylediklerim tabii ki geçersiz oluyor. arapça ile kuran'ın çok daha net anlaşılır olabileceğini söylüyorum, sense türkçe farklı mealler okuyup düşündüğünü, allah'ın da sana verdiği ilhamla bir nevi doğru sonuca ulaştığını söylüyorsun. ancak bu hep senin şahsi yorumlaman işte, net doğrudan bahsedemeyiz. halbuki kuran gayet net yazılmıştır, bu kadar da kafa karışıklığına lüzum yok. eğer ki ayetler bunca karmaşaya sebep veriyorsa kuran'ın apaçık yazıldığını belirten onca ayet de geçerliliğini yitirmiş oluyor.

ana dil, hele ki türkçe tabii ki önemli, zira türk kimliği coğrafyadan ziyade dil ile tayin edilmiştir. konumuz o değil. sanırım epey bi arapsever birisi falan sandın beni :)
0
soso
(03.09.17)
ben müslümanları cidden anlamıyorum. hem dine karşı en ufak yorumlamayı bile sert biçimde eleştirip o zaman müslümanım demeyin dini kendinize uydurmayın diyorlar hemde müslümanlıktan çıkana ya da artık müslüman değilim diyenlere toplumsal baskı yapıyorlar. dertleri ne anlamıyorum ki açıkçası ben bıktım usandım bu islamın her şeye karışmasından. inanmayana bile hayatı cehennem ediyor.
0
hayvan gibi yazar
(03.09.17)
@soso

Yok arapsever sanmadım, kastettiğim şey başkaydı, draje olarak koydum sadece, açmadım.

Kur'an'ı okuyup inançsız olduğunu söyleyenlerde hep bir mükemmeliyetçilik, fabrikasyon seri üretim tek tip insanlar beklentisi var. Halbuki dilinizle de farklılıkların kucaklanması gerektiğini savunuyorsunuz ama insanın mükemmel olamayacağını, her insanın biricikliğinin dinlerde de kendini göstereceğini, milyarlarca çeşit algı ve tepki olduğunu bir türlü ya düşünemiyorsunuz ya da kabul edemiyorsunuz.

Hiçbir din mensubu, dinini %100 ve mükemmel bir şekilde uygulayamaz. Bunu bu şekilde uygulayabilecek tek varlık vardır o da Allah'tır. Peygamber bile Allah'tan ikaz almıştır. Yani müslüman topluluğunun hepsinin aynı şekilde davranmasını, aynı ruh halinde olmasını, aynı şeyleri savunmasını beklemek hata... inançsızım diyenlerde hep bu var. Halbuki inançsız da değilsiniz çoğunuz...

Bak kurbanı konuşuyorduk. Benim kalbim kaldırmıyor o hayvanı kesmeyi. Peki Allah zalim mi ki hassas insanları "vahşet"e mecbur kılsın? Hayır. Elbette yorumlanır o zaman. Hem Kur'an'da masumun canını alıp kanını dökerek bayram etmek var mı? Ki masum dediğim o hayvanlardan Allah "onlar da sizin gibi birer ümmettir" der. Niye apaçık kan dök can al bayram et diye bir ayet yokken yorumlamama kızarsın anlamadım.
0
yaren
(03.09.17)
@mslny, bugün @1adam bir, sen iki... türk-çe yazılmasına rağmen anlamamakta ısrarlısınız.

hiçbir şey anlatmaya çalışacak değilim. yetti gari... ne yazdığım apaçık ortada.

isteyen kessin, isteyen kesmesin ne istiyorsanız onu yapın. daha okuduğunu anlama, yorumlamaktan uzaksınız ve her iki cümleden birinde insanları tekfir etmeye bayılıyorsunuz!

bana neyse kurbandan... benim derdi bana yeter, bir de laf anlamaz insanlarla muhatap oluyoruz.

heee en müslüman sensiniz tamam. kabul. bye.
0
runagain
(03.09.17)
@yaren; kuran ile ilgili yazıyorum. nereden geldik farklılıkların kucaklanmasına, mükemmeliyetçiliğe, tek tip insana...vs, yine anlamadım, acayip.

yani sonuç olarak, kendi mantığına uymayan şeyleri yorumlayarak herkes kendine has bir islam dini ortaya çıkarabilir. yazdıklarından ben bunu anladım. bu düşünce tarzını destekliyorum zaten. ama bu şahsi yorumların "kuran'da aslında böyle deniyor" şeklinde yapılmaması gerektiğini söylüyorum sadece, çünkü yanlış oluyor. sen farklı düşünebilirsin ama senin farklı yorumlama isteğin kuran'daki içeriği değiştirmez. değiştirse reform oluyor zaten. hatta islam'ın reforma ihtiyacı olduğunu kendin de düşünüyorsun gibi geliyor bana.

peki allah zalim mi demişsin. kuran'da benim gibiler için pek hoş şeyler yazmıyor hani. ebedi işkencelerden bahsediyorum. tek sebebi ona inanmayıp iman etmiyor oluşum. akıl dedik ya, aklımı kullanıp sorgulama yoluna gittiğim için cezalandırılacağım. şimdi bu normal geliyor sana ama iki koyunun kesilmesini isteyebilmesine zalimlik mi diyorsun?
0
soso
(03.09.17)
(6)

itle dalaşmaktansa çalıyı mı dolaşıyorsunuz? yoksa dalaşıyor musunuz?

runagain
(git: #1220407) şu duyuruyla aklıma geldi. ben genelde lafımı koyarım, laftan anlamayandan da kaçarım. "kork korkmazdan, utan utanmazdan" atasözü de yolumu aydınlatıyor. siz ne yapıyorsunuz böyle durumlarda?
(git: #1220407) şu duyuruyla aklıma geldi.

ben genelde lafımı koyarım, laftan anlamayandan da kaçarım.

"kork korkmazdan, utan utanmazdan" atasözü de yolumu aydınlatıyor.

siz ne yapıyorsunuz böyle durumlarda?
0
runagain
(31.08.17)
bunlarin hepsi hesap kitap: atarlaninca su an oldugun konumdan daha iyi bir duruma gelecek misin? cozum olusturabilecek misin? yoksa bicaklanma riskin var mi?

ornek gosterdigin durumda atarlanmak cok salakca. bu tip bir aileyle ayni yerde oturmak sacmalik. bambaska hayat gorusleri. baska yere tasinacaksin.
0
no christ requires
(31.08.17)
Kâh dalaşırım kâh dolaşırım. Kafama göre. Ama dalaşıyorsam muhatabım hakkında ümitli olduğumdandır. Boşuna zaman ve nefes harcamam yani.
0
yaren
(31.08.17)
yaklaşım önemli. bina ortak alanıyla alakalı bi durum beni çok da ilgilendirmez. asansörde sigara içilmez evet ama bunu yapacak kadar mal değneği bi adama da direkt olarak "burada sigara içme" demem. konuşmadan anlatmaya çalışırım. genelde de anlarlar. bu tip insanlar sözlü anlatımı ofansif bulabiliyo. o yüzden hemen savunmaya geçiyolar. bakışlarla, hareketlerle anlatmak en güzeli.

çalıyı da dolanmam pek. her çalıyı dolanacaksak kepenkleri kapatıp gidelim zaten.

dinsizin hakkından imansız gelir.
0
Delay Fuze
(31.08.17)
İtin her itliğine tepki vererek ömür geçmez.

İtin her itliğine boyun eğerek ömür geçmez.

Sınırları belirleyip arada sırada diş göstermekten, dalaşmaktan çekinmemek gerek.
0
lafıolmaz
(31.08.17)
sozel durumlarda caliyi dolasirim. fakat birine eziyet soz konusuysa iti it olduguna pisman ederim, hic cekinmeden dalasirim.
0
evde liyakat kalmamis
(31.08.17)
Eğer genel olarak hele çocuk veya hayvana yapılan kötü hareket varsa elimde olmadan tepki veriyorum ama bağırıp çağırmak değil napıyosunuz gibi, onun dışında laftan anlamayacak kişilere laf anlatmam çalıyor dolaşırım.
0
mslny
(31.08.17)
(17)

Havuz mu Deniz mi?

dafuq
Hangisi? Niçin?
Hangisi? Niçin?
0
dafuq
(31.08.17)
deniz, daha temiz.
0
sta
(31.08.17)
Deniz. Hayatımda havuza girmedim, girmem de. Çocukluğumdan beri tiksiniyorum havuz fikrinden.
0
ms brownstone
(31.08.17)
Yüzmek için havuz. Keyif yapmak için deniz.
0
dissendium
(31.08.17)
Yosunlu ve kirli bir denizse havuz.
0
Traveller
(31.08.17)
Kirli denizse havuz. Denizin temiz oldugu yerde havuzu tanimam, gormem
0
kuehles blondes
(31.08.17)
Havuzun temizliğine güvenmem pek deniz kirli görünmüyorsa candır
0
hernezıkkımsa
(31.08.17)
hangisi temizse o. eşitse deniz.
0
aşksız prens
(31.08.17)
Keyif için sabah erken saatte (evet o benim) --> deniz

spor için o da sabah erken saatte --> havuz
0
AlsterWasser
(31.08.17)
Deniz cunku ankarada yasiyorum
0
turuncu sufle
(31.08.17)
deniz.
kaldırma kuvveti daha fazla:)
havuzdan kirli bile gözükse daha temiz ve sağlıklı sonuçta doğal.
Tuzlu tuzlu miss
0
qxgviper
(31.08.17)
Deniz, daha temiz. Ama aynı zamanda havuz, daha güvenli.
0
yaren
(31.08.17)
Yüzmek içinse olimpik havuz diğer havuzlar sadece eğlencelik. Eğlencelik havuz mu yoksa deniz mi derseniz, kesinlikle deniz.
0
gezegen olan pluton
(31.08.17)
Deniz. Havuz tanimadigim insanlarla kuvete girmek etkisi yapiyor bende.
0
allah yazdiysa bozsun
(31.08.17)
deniz - daha temiz
0
exlibris
(31.08.17)
Deniz dalgalı ve soğuk ise veya pisse havuz. Hele havuzda kimse yokken rahatça yüzmek çok güzel ama denizin tadı ayrı tabii.
0
mslny
(31.08.17)
rekreasyonel faaliyetler için deniz, spor içinse havuz. denizde çeşitli yüzüş stillerini belirli hızlarda gerçekleştirmek konusunda çekince duyuyorum çünkü. ama hangisi olmazsa olmaz ya da hangisinin varlığı daha mutlu hissettiriyor derseniz, denizi seçerim.
0
misterturist
(31.08.17)
gündüz deniz, gece havuz.
gündüz denize girip güneşleneceksin, gece havuzda kenara yanaşıp bir şeyler içeceksin.
bence deniz yüzmek için, havuz serinlemek için.
dünyanın en mükemmel havuzu bile denizin yerini tutamaz.
deniz doğal, orijinal,temiz. havuz yapay, klor, sidik ve çeşitli kimyasallar içeriyor.
ama şimdi cam gibi havuz varken gidip de leş gibi olmuş denize de girecek değilim.hangisi temizse o da önemli.
0
quaketrigger
(31.08.17)
(17)

"BUrda kadınlar varken böyle bir şey yapamazsın" hakkında ne düşünüyorsunuz

Cursed Chico
Ben cinsiyetçi küfür eden biri değilim de eden olunca bundan dolayı değil de; "ortamda kadın var, hoş değil" tarzı şetyler denmesi hakkındaya da erotik şeyler konuşurken yine aynı argümanın sunulması hakkında ne düşünüyorsunuz? Kadın olunca ne değişiyor?Bir dizi izliyordum. Kadın erkek doktorların o
Ben cinsiyetçi küfür eden biri değilim de eden olunca bundan dolayı değil de; "ortamda kadın var, hoş değil" tarzı şetyler denmesi hakkında

ya da erotik şeyler konuşurken yine aynı argümanın sunulması hakkında ne düşünüyorsunuz? Kadın olunca ne değişiyor?


Bir dizi izliyordum. Kadın erkek doktorların olduğu bir sunumda sevişme sahneleri gösteriyordu ve ordaki herkes orayı terketti. Kadın doktorlar var aramızda deyip.
0
Cursed Chico
(29.08.17)
Ortamdakilerle aram iyi ise cinsiyet fark etmeksizin her türlü küfrü ederim. Bel altı espri, pis muhabbet olsun kaçırmam. İş ortamı, yaşça büyükler falan farklı durum gerçi.
0
glamdr1ng
(29.08.17)
küfürü geçelim zaten de genel olarak bir şey yapılacakken sonrasında "ortamda kadın var hoş değil" diye yapılmaması bariz bir ayrımcılık biçimi.

Birileri nezaket falan sanıyorsa değil.

edit: diziyi olayı bilmiyorum. görüşüm genel olarak.
0
AlsterWasser
(29.08.17)
O dizide o sahne 1950'lerde geçiyor. O dönemde eşcinselliği hastalık olarak kabul edip ilaçla tedavi etmeye falan çalışıyorlar. :) Doğru bir referans değil.
0
yirmisantim
(29.08.17)
son yıllarda artış gösteren feminizim akımları neticesinde "kadın olunca ne değişiyor" sorunun cevabını vermek bilhassa internette doğrudan linç odağı haline gelmek demek oluyor.

"kadın olunca değişen şudur " demek kadın ve erkek eşitliğini bozmak olarak algılandığından ve eşitlik esas kabul edildiğinden, her şey en başından tabiatına uygun olmayan bir düzleme oturuyor.

her konuda olduğu gibi insanın tabiat arayışındaki referanssızlığı ve, kendini koltuğunun altına alıp kendi tabiatını arayışta gittiği son nokta ekşide başlık olarak açılmış:
eksisozluk.com
çoğu, yüksek zekasına rağmen aradaki bağlantıyı kuramaz.

"kadınlar varken" insanları kendileri de ne yaptıklarının farkında olmadan, münasip bir şeyi sığ düzlemde yapıyorlar.

bu esintilere şiddetle maruz kalan genç nesillere üzülüyorum.
0
güneyli çocuk
(29.08.17)
Sikis var bu aksam cumlesini kafede arkandaki masadan birileri birilerini soylese, sen de ananla bacinla oturuyo olsan, rahatsiz olmaz misin simdi?

Herkes ortamina gore davranmali ve konusmali. Terbiye budur.
0
brad pitt
(29.08.17)
Açıkçası ben böyle bir kendini toplama durumundan hoşnutum, kimsenin belaltı anneli vs küfürlerini dinlemek zorunda değilim, kendi aranızda o iğrenç küfürleri edin illâ edecekseniz. Onun dışında muhabbet olarak siyaset de konuşun futbol da konuşun ama adabıyla konuşun, başüstüne. Ki anneli organlı küfürlü muhabbeti kadın arasında da olsa sevmem.
0
mslny
(29.08.17)
@mslny gibi kadınlar olduğu sürece bu noktada ilerleyemeyiz. "kendi aranızda" derken aramızdan kastı erkekler oluyor.

küfürlerden rahatsız olma potansiyeli cinsiyetlere göre değil, insanlara göre şekillenir. sen birisi kadın ya da erkek diye küfretmemezlik yapmazsın, insan olarak rahatsız olabileceği için küfretmezsin. ben çok barzolar gördüm, öyle küfürler ediyorlar ki ben bazen komik küfürler bulmak amacıyla inanılmaz küfürler eden insanım kendi kendimeyken ama benimkiler onların yanında solda sıfır kalıyor.

ana bacı muhabbeti yapan arkadaşa cevap bile vermiyorum. sikiş varsa var, ee? sikiş olumsuz bir şey mi ki bunu duymak da olumsuz bir şey oluyor? kelime en nihayetinde sadece, fazlası değil. "sikiş var." lafını duyduğunda birinin bence tepki vereceği nokta "sikiş" lafı değil de, senin özeline istemediğim halde niye maruz kalıyorum ben noktasında olmalı.
0
i drive the hearse
(29.08.17)
@i drive the hearse. madem sikiş lafında bir sorun yok, sen annen babanla konusurken sikiş kelimesi mi kullanıyorsun?

aga sen marjinal olmak için amma zorladın kendini ya. geçen gün de sen olsan bari dinliyorum diye beni engellemiştin :)

sikiş kelimesinin anne yanında kullanılmasını savunuyor yahu :)
0
dafuq
(29.08.17)
Şimdi geçerli teammüller böyle. İlerde değişebilir de değişmeyebilir de.
Kadın varken küfredilmediği açık fıkra neyim anlatılmadığı gibi erkek varken kadınlar kadınsal muhabbet yapmaz genel olarak. Aileyle izlenecek film sorularının nedeni de aynı durum.

@güneyli çocuk; ekşideki başlıkla ilgilili videoyu izlemedim ama yazılanlardan anladığım kadarıyla bu aile olayı yanlış anlamış, yanlış uyguluyor olabilir. Batıda cinsiyet kalıpları olmadan yetiştirme düşüncesi ve uygulamaları 15 yıldır var, belki öncesi de vardır.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(29.08.17)
@dafuq; niye, annen sikişmiyor mu sanıyorsun? ya da seks esnasında "sik beni." falan demiyor mu sanıyorsun? anneliğin küfüre maruz kalıp kalmamayla ne alakası var? küfürü terbiye ekseniyle odaklı gören insan kimsenin yanında küfretmez. anne, baba, kardeş, yabancı fark etmeksizin. sokakta bağıra çağıra küfredip de eve gelip ailenin yanında kullandığı dile dikkat edince bir bok olmuyor kimse. ikili oynamakla bir yere gelinmez, her yanı aynı olmalı herkesin.

edit: dil kökeni açısından bakıldığında da "sikişmek" ya da "sikmek" bir küfür değil, eylemdir. bunu sokak kullanımında küfür olarak gören bir insan bir kadınla sevişirken küfür olarak gördüğü olumsuz eylemi ona uyguluyor olur. yani, içten içe kadını aşağılayan bir noktada görür kendini.
0
i drive the hearse
(29.08.17)
@i drive the hearse, siz istediğiniz noktada ilerleyebilirsiniz.? ben yanımda gece ne yapacağını sizin tabirinizle konuşan biriyle oturmam, o eylemi içeren küfürleri sanki elma armut dermiş gibi rahat konuşan biriyle de oturmam. Kadın da olsa o küfürlere tahammülüm yok. Geyik muhabbet şaka yollu küfürler vs ben de ederim ama kisinin anasını sülalesini katmam, hamdolsun zekâm sadece sadece o küfürlerle sınırlı değil. Ayrıca eylem dediğinizi zaten herkes biliyor sanki bunu uluorta o şekilde söylemek hatta kadınlarla ortamdayken bir marifet de mslny gibiler yüzünden yapamıyoz diyorsunuz, basitçe. Umarım hep kendiniz gibi insanlarla muhabbet edersiniz de böyle sıkıntılar yaşamazsınız, bütün eylemleri küfürleri söyler inceler eğlenir gülersiniz.
0
mslny
(30.08.17)
Cunku kadinlar "kufur cok ayip" diyor. O yuzden kufuru kadınlardan uzak tutmaya kasiyorlar. Erkekler kufure bir sey demiyor genelde.
Bir de ahh bu 3. dalga feminizmi..
0
stavro
(30.08.17)
@i drive the hearse. adamdaki terbiyeye bak. annemin seks hayatından bahsediyor ya
tamam siz evinizde ailecek sikmeli sokmalı muhabbet edin. beni de karıştırmayın muhabbetinize.
0
dafuq
(30.08.17)
Küfür konusuna çok yanlış yerden bakan arkadaşlar var. Küfre karşı olmak salt feminizimle, kadınlıkla alakalı değil, esas olarak insan olmakla alakalı çünkü küfür insanı aşağılıyor.

* Küfürler kadını aşağılıyor. Erkeği aşağılayan küfür yok. Nedenini ve sonuçlarını düşünmek lazım bunun.
*Cinsellik doğal bir durum. Neden küfür konusu oluyor? Bir insan, hayata gelmesine vesile olan olguya neden küfreder küfrederse etkisi ne olur?
*Sürekli kadınına küfredilen bir toplumda yetişen bir bireyin sosyal, psikolojik vb. durumu ne kadar sağlıklıdır? O toplum sağlıklı bir toplum mudur? (görüyoruz, her gün biraz daha fazla)
*Cinselliği aşağılanan bir kadından nasıl bir eş nasıl bir anne olur?
*kadın cinselliğini aşağılayan bir erkekten nasıl bir eş, nasıl bir baba olur?
...

Sadece küfür değil günlük konuşmalarda seçtiğimiz kelimelerde de çok yanlış yerlerdeyiz. "kızların vermesi" mesela. ne alınıyor ne veriliyor, kasaptan et miı alıyorsun? Bi yemek/ içki ısmarlayayım o da bana versin.

Bütün bu söylemlerin küfürlerin aslında düşünclerin altında erkek kibri yok mu sizce de.

Bu yanlışlarımızın sonuçlarını hepbirlikte yaşıyoruz ne yazık ki farkında değil çoğumuz.

Biraz empatisi biraz farkındalığı olan kişi küfür etmez. İki ucu keskin bıçaktır küfür, hem edene hem edilene zarar verir. Bir canlıya bile isteye zarar vermek psikiyatride tedavisi olmayan hastalıklar arasında ele alınır.
Barışçıl toplum barışçıl gelecek istiyorsak küfürü hayatımızdan çıkarmamız lazım.

@i drive the hearse; eylemdir dediğin kelimenin kökü erkek cinsel organının adlarından biri.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(30.08.17)
Muhabbetlere bak ya
0
🌸Cursed Chico
(05.09.17)
Kufur etmek ya da etmemek degil, kadinlarin yaninda kufur etmek ya da etmemek konu.

Batida cinsiyet kaliplarini ortadan kaldirarak yetisirilmeye calisilian nesillere uzuluyorum ben de.
Kadinlara uzayli muamelesi yapmamak, "kadinlar varken" mantigini ortadan kaldirmak icin - gercekte var olan - "cinsiyet" olgusunu kafalarda yok etmek gerekmiyor.
Cinsiyetler arasi esitlik baska sey cinsiyetin varligi baska sey.
0
stavro
(05.09.17)
Bir kere ayrımcı bir ifade olduğu kesin. Bunu yazalım bir tarafa... Ama herşey samimiyet düzeyiyle alakalı. Terbiye; tanımadığımız ve samimi olmak istemediğimiz (yaşı ve rütbesi sebebiyle) insanlarla aramızdaki bir duvardır. Duvar bir engel gibi görünse de terbiye duvarı koruyucu bir surdur. Arkasına saklanmakta yarar vardır çoğu kez. Hiç tanımadığınız birileriyle tüm duvarları kaldırarak iletişim kurmak oldukça risklidir.
0
tropik
(05.09.17)
(7)

Kahramanın eski aşkının acısını atlattığı film

halen
yeniden birini sevebildiği film arıyorum. var mıdır böyle filmler ?
yeniden birini sevebildiği film arıyorum. var mıdır böyle filmler ?
0
halen
(25.08.17)
Sonunu bilerek film izlemek gibi oluyor aslında ama
bir klasik olarak 500 days of summer bu.

edit : begin again de olur.
0
AlsterWasser
(25.08.17)
@alsterwasser ihtiyacım var nabayım. beşyüz deys samır'ı izlemiştim ama alternatif olmaz ise tekrar izlemelik. teşekkürler :)
0
🌸halen
(25.08.17)
Kar Wai Wong ustanın My blueberry nights filmi inanılmaz tatlıdır, ben çok beğenmiştim. yine de inceleyip öyle izleyin, zevkinizi bilmediğim için sonra küfür etmeyin.
0
mslny
(25.08.17)
Yeniden Başla. (Demolition)
0
medre
(25.08.17)
Just Like Heaven sanki biraz.
0
sopiro
(25.08.17)
sayılır mı bilmiyorum ama
seeking for a friend for the end of the world ve
silver linings playbook
0
a perfect lie
(26.08.17)
forgetting sarah marshall
cok severim: he is just not that into you
0
in vino veritas
(26.08.17)
(3)

Resim Malzemeleri

fragile lady
Tuval, palet, yağlı boya, sulu boya tarzı resim malzemelerini hangi marka ya da kırtasiyeden almam mantıklı olur?
Tuval, palet, yağlı boya, sulu boya tarzı resim malzemelerini hangi marka ya da kırtasiyeden almam mantıklı olur?
0
fragile lady
(23.08.17)
Mantikli degil ama ucuz
Cagaloglu hakikat
0
artcilly
(23.08.17)
hakikat kırtasiye +1
0
peace.on
(23.08.17)
Cağaloğlu hakikat ödemeyi nakit alıyor bildiğim kadarıyla. Bakırköy'deki hakikat'ten alabilirsiniz. Kırtasiye dünyası da var ama daha pahalı satıyor. Eğer avcılar civarındaysanız Ünal kırtasiye fiyatta uygundur, ben ordan alıyorum genelde. Başlangıç içinse çok pahalı ürün almayın. boya winton, fine ve pebeo fiyat olarak iyidir, kalite de iyidir. Tuval arkası astarlı alırsanız zaten iyidir muhtemelen.
0
mslny
(24.08.17)
(7)

aldatıldım.

reso aga
henüz 1 aylık bi ilişkiydi ama bundan önceki 1,5 yıllık ilişkimde terkedilen taraf olduğum için ve 8 ay boyunca bunun yarattığı psikolojik tahribatla uğraştığımdan, onun üstesinden gelebilmek için başladığım bu ilişkide de henüz 1 ay geçmişken böyle bişey yaşamış olmam cidden üzdü. ve sinirlendirdi.
henüz 1 aylık bi ilişkiydi ama bundan önceki 1,5 yıllık ilişkimde terkedilen taraf olduğum için ve 8 ay boyunca bunun yarattığı psikolojik tahribatla uğraştığımdan, onun üstesinden gelebilmek için başladığım bu ilişkide de henüz 1 ay geçmişken böyle bişey yaşamış olmam cidden üzdü. ve sinirlendirdi.

hayatımda ilk defa aldatıldım. ne tepki vereceğimi bilmiyorum ama çok ekstrem şeyler dönüyor kafamda. intikam, ceza, öc falan gibi...

aldatıp özür dilese bi nebze. çok zor sinirlenen biriyim normalde. oldukça yapıcıyımdır, sadece özel hayatta değil iş hayatında da, arkadaşlık ilişkilerinde de alttan alırım hep vs ama bi de pişkin pişkin çıkıp, "ben böyleyim malesef, napiyim" dedi. ve buna benzer saçmalıkta bi ton şey. yazmaya bile tenezzül edemiyorum, o kadar aşağılık şeyler. ve tüm bunlar beni cidden çok sinirlendirdi. ama ne yapacağımı bilmiyorum. üstünü örtüp, yaşamamış gibi davranmak istemeyecek kadar kızgınım şu an. 2 gün geçti olayın üstünden. hala ne yapacağımı biliyo değilim. misilleme yapmak istiyorum. aşırı muhafazakar bi ailesi var kendisinin. bi şekilde ailesine ulaşıp olanları anlatmak istiyorum ama kızlarını hala bakire zannettiklerinden ben de zarar görebilirim bu durumdan diye düşünüyorum, "sen nerden biliyosun?", "sen de mi kızımızla birlikte oldun yoksa?" gibi sorularla namlu bi anda bana dönebilir. ya da "söylediğin iyi oldu, biz gereken cezayı veririz" mi derler? ama verecekleri cezanın onu öldürmek olması da ihtimallerden biri ve bunu da istemiyorum açıkçası. evet, ilk öğrendiğimde ölmesini isteyecek kadar sinirlendim ama galiba istemiyorum. bilmiyorum ya kafam çok karışık. bi de benimle buluşacağı gün yedi bu boku. ben oturmuş onu bekliyorum barda. arıyorum ulaşamıyorum falan.. ancak eve dönünce internetten ulaşabildim ve öğrendim olayı..
0
reso aga
(23.08.17)
abi ilk aldatılan senmişsin gibi bir öfke ve sinir, ne oluyoruz? lütfen sakinleş. konunun senle alakası yok, aldatmak kişinin kendi ahlaksızlığıdır bunu kafana bir yerleştir. senle alakası olmayan bir konu için de kimsenin canını sıkma, değmez. geçmiş olsun.
0
evde liyakat kalmamis
(23.08.17)
alabileceğin bir intikam çeşidi varsa al. o durumda olmadım ama düşüncesi bile kaynar su döküyor başımdan aşağıya. ama "ben böyleyim napiyim" diyen de her şeyi hak ediyor. belki direkt kendi isminle değil ama anonim olarak aileye ulaşıp kızlarının ne bok olduğunu anlatabilirsin. zaten muhafazakar aileye şüphe tohumu yeter. yapabileceğin bunun dışında bir intikam çeşidi varsa onu da yapabilirsin. fakat asla sineye çekip yalnızca ayrılarak bitirme. ağzına sıç. okurken sinirlendim kusura bakma, geçmiş olsun.
0
siyahliadam
(24.08.17)
intikam falan nedir hocam, boşverin. her şekilde siz de bu işten zarar görürsünüz. Siz ne ilksiniz ne son. Düşünmeden arkanızı dönüp devam edin. Bu olayı da bir ders olarak bir yere kaydedin.
0
cursor
(24.08.17)
Öncelikle aldattığına nasıl bu kadar emin olabiliyorsun? Eminsen ve eğer ki onu huzursuz edip korkutmak istiyorsan bu yaptığını sineye çekip gideceğimi mi sandın, Ailene herşeyi anlatıcam diyebilirsin. Ki asıl düşüncem bunun asla yapılmaması zaten, ailenin ne suçu var ki. Yapacağın herşeyin sonunu düşün, sana ne faydası olacak, şükret ki başta nasıl bir pislik olduğunu göstermiş. Senin yerinde olsam Allaha havale ederdim, nasıl olsa dönüp dolaşıp yaptığı onu bulacak, ha yarın ha başka zaman.
0
mslny
(24.08.17)
@mslny- kendisi söyledi. hem de ayrıntılarıyla... ha yine yalan söylemiş olma ihtimali hiç yok değil ama ben de "bana aldattığını söyledi ama ben inanmak istemiyorum ya yapmamıştır öyle bişey" diyecek kadar pesimist biri olmak istemiyorum.

edit: bi de ailesine her şeyi anlatacağımı söyledim zaten. ama bunu duyduktan sonra "aslında başkasıyla yatmadım, zaten senden ayrılmayı düşünüyodum, senin de bunu kabul etmen için bu bahane aklıma geldi" dedi. ve ben buna zerre inanmıyorum. tamamen korkudan söylenmiş bi yalan muhtemelen.
0
🌸reso aga
(24.08.17)
Açıkçası ayrılmak için bahane etmiş bile olabilir, ama neden böyle iğrenç bir yöntem seçsin ki o da ayrı bir soru işareti. Gerçekten değmez ister doğru ister yalan desin, ki tehditten başka bişey de yapamazsınız bence.
0
mslny
(24.08.17)
Hocam aldatan insan niye özür dilesin? Özür dilese bile ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz. İntikam falan geç bunları. En güzel intikam, senin yoluna devam etmen, onun da ne halt yiyorsa yemesidir. İçin yangın yeridir, hektarlar yanıyordur; anlarım ama yazıldığı gibi ne ilk ne son olacaksın. Bu tecrübeden alacağını al yoluna devam et, karşına güzel şeyler çıkar. Aileye falan taşımak, hemen hemen her aldatılan insanın aklına şöyle bir gelir. Ancak benim gördüğüm kadarıyla bunu yapanlar çok pişman oldular, yapmayanlar da ileride bakıp "ulan ne saçma işler düşünmüşüm" dediler.
0
testis agrisi
(24.08.17)
(18)

kadın erkek ilişkileri hakkında sert film önerisi olan var mı

hopp
yerliyse daha iyi, rüzgarda salınan nilüfer diye bir film buldum ama online izlnemiyor,bagımsız olsa daha ıyı salak ask fılmı ıstemıyorum var mı aklına fıkır gelen
yerliyse daha iyi, rüzgarda salınan nilüfer diye bir film buldum ama online izlnemiyor,bagımsız olsa daha ıyı salak ask fılmı ıstemıyorum

var mı aklına fıkır gelen
0
hopp
(20.08.17)
annie hall
0
giovanne
(20.08.17)
gone girl sayılır mı?
sert derken ne demek istediniz anlamadım.
0
kayranin kedisi
(20.08.17)
blue valentine
0
vonkhar
(20.08.17)
The Living'i izlediğimde "Ne yani, beni terk mi edeceksin?" cümlesinin ilişkilere dair karşılaştığım en "sert" tepkilerden biri olduğunu düşünmüştüm. Kadın-erkek, aile ve kişinin kendi ile ilgili çatışmalarına dair çok yormayan ama şaşırtıcı olduğunu düşündüğüm noktaları da olan bir filmdi.
0
olanlaolunmaz
(21.08.17)
Dizi olsa big little lies
0
fasulyek
(21.08.17)
Izlememis olma ihtimalin cok dusuk ama:
Duvara karşı
0
bunch of
(21.08.17)
(bkz: Raw)
0
doxanikee
(21.08.17)
@kayranın kedisi
sayılır tabı de ızledım onu saol yıne de
0
🌸hopp
(21.08.17)
Agir roman.
Masumiyet ve kader i izledin varsayiyorum.
0
fatih in fedaisi
(21.08.17)
önerilerden blue valentine ve gone girl'e (izlemişsin gerçi) +1, ama izlemediyseniz istediğin tarz filmlerin şahı revolutionary road'dır tam aradığın şey olabilir
0
semaforo de medianoche
(21.08.17)
Masumiyet ve kader +1

Yerli ve sert!
0
fazla silgisi olan var mi
(21.08.17)
Yönetmen olarak; Jane Champion
0
sadegazoz
(23.08.17)
My King/Mon roi(2015)
0
kirmizibalon
(23.08.17)
Bence Nymphomaniac En sert mesajlardan birini veriyor film sonunda, ama film genel olarak erotizmden ziyade pornografik olduğu için ne derece hoşuna gider bilemem.
0
yirmisantim
(23.08.17)
Revolutionary Road
Play Misty for Me
Kærlighed på Film
Bad Timing
Ve aralarında benim için en iyisi olan Blue Valentine
0
mslny
(23.08.17)
Bad Timing ve
My King/Mon roi(2015)+1
0
sadegazoz
(24.08.17)
diğer soruna cevaben yazdığımı buraya da ekliyorum. ama soft olanları çıkardım.

The One I Love
www.imdb.com

Body and Soul
www.imdb.com

A Ghost Story
www.imdb.com

Forever (dizi. comedy demiş ama dram ve comedy bence, çok iyi irdeliyor)
www.imdb.com

Trust
www.imdb.com

filmlerin çoğunu festivallerde izledim. bence hepsi birbirinden sert. tek tek incelemeni öneririm.
0
nıç
(08.10.18)
ayrıca rüzgarda salınan nilüfer benim de aklıma geldi ama o filmin asıl derdinin kadın-erkek ilişkisi olduğunu düşünmüyorum.
0
nıç
(08.10.18)
(8)

24 saattir oda sıcaklığında olan piliç döner bozulmuş mudur?

mslny
Sokak kedilerime verdiğim hazır satılan yaprak döneri dün kedilerden biri yoktu gece nasolsa çıkar diye dolaba koymadım sonra da unuttum! Direkt güneşe maruz kalmadı, cam hep açıktı. yine de emin olayım dedim, bişey olmuş mudur, Kedilere bir zararı olur mu?
Sokak kedilerime verdiğim hazır satılan yaprak döneri dün kedilerden biri yoktu gece nasolsa çıkar diye dolaba koymadım sonra da unuttum! Direkt güneşe maruz kalmadı, cam hep açıktı. yine de emin olayım dedim, bişey olmuş mudur, Kedilere bir zararı olur mu?
0
mslny
(20.08.17)
ben yemem. sizi bilmem. :)

düzenleme: kedi yer.
0
tuzumkuru
(20.08.17)
Oda sıcaklığının bu mevsimde min 35 derece olduğu göz önüne alınırsa bozulmuştur.
0
eylul
(20.08.17)
Aslında önemli olan diyelim bozuldu Kedilere yine de versem onlara zararı olur mu?
0
🌸mslny
(20.08.17)
ben kendim bile yerim onu ya kedi zaten yer bir şey olmaz.
0
nrmnm
(20.08.17)
Ben yemem benim kedi de yemez. Diğer kedileri bilmiyorum ama ben şüphelendiğim şeyi ona koklatıyorum yemezse yemiyorum. O da kötü koku alırsa yemez tahminimce.
0
Lim5
(20.08.17)
kediye ver, yerse sende yiyebilirsin
0
ozman
(20.08.17)
sıcakta tavuk bekletmek sakıncalı.1-2 saat bile beklesin hayatta yemem,yemeyin

edit: kediler her türlü yer
0
mukon
(20.08.17)
özellikle tavuk çok fena zehirler, burda "nolcak yha ben bile yerim ki onu eheh" diyenler için belirteyim istedim. ve bu sıcakta 1 gün boyunca değil dolapta, dışarda kalmış bi et ürününü asla yemeyin. kırmızı et olsa da yemeyin ama tavuk etini hiç yemeyin.

ve kediler, çöplerden artık yiyecekleri yiyor, bozulmuş yiyecekleri değil. normal bir hayvan bozuk bir yemeği gayet de ayırt eder ve yemez.
0
reso aga
(20.08.17)
(2)

Bu kedinin cinsi nedir?

nutellali balik ekmek
Böyle bir kedi ilk defa görüyorum.Cinsini bilen var mıdır?https://www.instagram.com/atchoumthecat/Tipini sevdiğimin kedisi.
Böyle bir kedi ilk defa görüyorum.
Cinsini bilen var mıdır?

www.instagram.com

Tipini sevdiğimin kedisi.
0
nutellali balik ekmek
(18.08.17)
Hormonal bozukluğu olan iran kedisi

"Atchoum is a 1-year-old Persian kitty from Quebec, Canada. His extreme furriness is the result of a rare hormonal condition never-before seen in cats called hypertrichosis, also known as "werewolf syndrome."
0
argent dawn
(18.08.17)
Çok güldüm ya, hani kaşları bıyıkları beyazlamış ama inatla makasla düzeltmeyen Asabi amcalara benziyor.
0
mslny
(18.08.17)
(12)

tuvaletleri neyle temizliyorsunuz

all girls dream
ben çif ultra hız ile temizliyorum ama tatmin etmiyor. camasır suyu ile mi temizlesek? nedir bunun yolu yordamı?
ben çif ultra hız ile temizliyorum ama tatmin etmiyor. camasır suyu ile mi temizlesek? nedir bunun yolu yordamı?
0
all girls dream
(18.08.17)
Buhar makinesi kullanıyorum.

Edit: evde kimyasal kullanmadığımdan buhar makinesi ile dezenfekte ediyorum.
www.youtube.com
0
peggy
(18.08.17)
Domestos dokup birkac saat bekletin
0
ykyt
(18.08.17)
domestos muadili döküp birkaç saat bekletmek +1

kipa, migros markafalan olanlar, daha ucuz, daha öldürücü :D
0
111111
(18.08.17)
çamaşır suyu + kaynar su
0
elorelia
(18.08.17)
çamaşır sulu cif. annem manyaktır, arada tuz ruhu filan bi şeyler döküyor kendince ama geçenlerde kolunu yakmış. sanırım bir daha yapmaz.
0
who cares wins
(18.08.17)
çamaşır suyu +1
0
dedimmidemedimmi
(18.08.17)
Domestos'un daha da yoğun kıvamlı tuvalet için olan sürümleri var, onları beğeniyorum ben. Bir de çamaşır suyunu döküp, fırçalayıp öyle bekletmek daha verimli bence. Her yere ulaşmış oluyor çamaşır suyu.
0
elikası
(18.08.17)
çamaşır suyu ile bulaşık deterjanını karıştırıp temizlerim. cifi ise sadece lavabo temizliği için kullanıyorum.
0
tabirimekruh
(18.08.17)
Normal temizlikte domestos ve cif. Klozette su izinin yaptığı sarı çizgiyi ise sadece tuz ruhu geçiriyormuş.
0
curukturpkokusu
(18.08.17)
Domestos muadili.
Lavabo ve küvet icin de cif.
0
chitosan
(18.08.17)
Günlük Marc banyo ile temizlerim, arada bir de domestos muadili katı çamaşır suyu ile. içine de yine katı çamaşır suyu dökerim, fırçalayla yediririm fakat durulamam.
0
mslny
(18.08.17)
koyu kivamli domestosla fircalayip 5 10 dakka bekletip yikiyorum.
0
in vino veritas
(18.08.17)
(18)

17 ağustos 1999 depremini yaşayanlar... unutanlar?

runagain
sb
sb
0
runagain
(17.08.17)
küçüktüm. bir anda uyandırdı koşmaya başladık. 6. kattayız. Her yerdenbaırıyorlar inin aşağı diye. elektrik de kesildi galiba ilk 30 saniyede, tam hatırlamıyorum.

BUnda uykuluydum o kadar hafızalarımda değil ama eylüldeki fenaydı ya da ekimdi galiba. Ya da her ikisinde de oldu. DOlaptan şangır şangır sesler geliyordu. Gittik dedim. Bİr şey olmadı.
0
Cursed Chico
(17.08.17)
evin vitrininde bardakların kırıldığını hatırlıyorum. apartmanca aşağı inmiştik. bir süre sokakta yatmıştık, ananemlere gitmiştik sonra. ertesi sabah odama girmeye korkmuştum, sanki tekrar deprem olacakmış gibi gelmişti bana. 6 yaşındaydım o zamanlar.
0
nothing in my way
(17.08.17)
Ben unutmuştum.hatta dun gece 12 de instagramdan biri paylaşmış ilk anlamadım sonra jeton düştü
0
all girls dream
(17.08.17)
depremi böyle bi felaketle öğrenmek büyük bi travmaydı. deprem sırasında kabus mu gerçek mi gerçekse ne diye düşünüp durmuştum. hareket etmek bile gelmedi aklıma.
0
sttc
(17.08.17)
Asla unutmadım, konusu geçince anlatırken halâ ürperirim. 8. Katta asla tarif edemeyeceğim bir sallantıyla annem babam ben birbirimize sarıldık ve sadece dua ettik. Deprem durduğunda hissettiğim korktuğum tek şuydu, "galiba sadece bizim binamız yıkılmadı." Öyle bir şiddetli ve yönsüz, her yönlü bir sallantıydı. Allahım bir daha yaşatmasın.
0
mslny
(17.08.17)
depremi yaşamadım tee Konyada bozkırın ortasında köydeydim
ama uyanıktım
elektrik gitti.
gitmeyen bir şey değil, hep gider bizim oralarda, koca trafoyu bile çalıp götürmüşlüğü olduğu için insanların gitti mi gelmez.
yattık uyuduk zaten serili olan yün yer yataklarımıza, hiçbir şeyden haberimiz yok.
sabah annem uyandırdı, "istanbulda deprem olmuş"
bi kalktım. bütün köyün ağzı yüzü uçuklamıştı. herkes iptal, herkes ruh.
herkesin istanbulda ya hastası var, ya çocuğu okulda, ya memur, ya asker. kimsen olmasa bile ülke ölmüş zaten ruha dönüyorsun.
cep telefonu köyde 1 tane var, dayımda. çalışmıyor çünkü baz istasyonu bilmem kaç km ötede. zaten ilçenin bile elektirği gitmiş gelememiş. normal telefon yok veya çalışmıyor. interneti henüz bilmiyoruz. zaten internetle çalışan bir şeyimiz yok.
sadece 55 ekran TV'ler var, çalışan. akşama kadar yıkıntı gösteriyor, ölü sayıyor, herkes ağlıyor. ağlaya ağlaya tulumba basıp su çekiyoruz ağlaya ağlaya hayvan sağıyoruz, dua ediyoruz. birileri yola çıkıyor kocaeline gidiyor çünkü başka türlü haber alınamıyor. ameliyat olmuş kuzenim cerrahpaşadan başka kentteki bir diğer kardeşini arıyor o bize haber getiriyor hayatta diye, bayram ediyoruz. bu insanlar 9ar 10ar kardeş, herkes birbirine ulaşana kadar gün bitiyor, gece bitiyor, ama saatler geçmiyor.
adapazarında, kocaelinde yahut istanbulda kimseye bir şey olmadı- bizim tanıdığımız. ama öyle gün Allah bir daha göstermesin.
0
niye ama
(17.08.17)
@Cursed Chico
kasımdı.12 kasım 99 düzce depremi
iyi hatırlıyorum 13 kasım doğumgünüm benim
yurttan evci izniyle eve gelmiştim.
yazık yurttaki kızlar mahvolmuşlar. çok arkdaş vardı bolulu, sakaryalı filan. o deprem de başka bir trajediydi.
0
niye ama
(17.08.17)
Hiç unutmadım. 11 yaşındaydım. Yıllarca her 17 Ağustos 03:02'yi bekleyip o dakikada mum yaktım.

Orada değildim. Orada olan hiçbir tanıdığım, yakınım da yoktu. Yaklaşık 500 km mesafe bir yerdeydik ama bulunduğumuz yer mesafeye rağmen deli gibi sallanmıştı. Yakınımızda bir park vardı, oraya inmiştik. Salıncaklar dakikalarca durmadı.

Yaz tatiliydi. Evdeydim. Günlerce televizyonda o manzaraları izledim. Sanırım ilk kez o zaman "Çok acı var" demiştim. çocuk aklımla. Jeneratörleri susturup "Sesimi duyan var mı?" diye bir umut bağıran akut, birbirini bulamayan aile fertleri, organ mafyası, toplu mezarlar, birkaç günden sonra açılmadan kireçlenen enkazlar...

İstanbul'da benzer şiddette bir deprem olursa bu ülkede çok uzun yıllar bir daha hiçbir sey eskisi gibi olamayacak.
0
la lykia
(17.08.17)
merkezinde yaşadım. sorun varsa sor
0
bana her yer cehennem
(17.08.17)
anne tarafı adapazarı'nda yaşıyor, annemle oradaydık depremde. hatırladığım şeylerden birisi anneannemin beş yaşındaki beni bile almadan direkt kendini dışarı atması eheh, bir de çevredeki apartmanların nerdeyse hepsinin yerle bir olması.

travmatik bir etkisi olmadı bende. anma günlerinde falan aklıma geliyor bir tek. deprem olduğunda evden çıkma gereği bile duymuyorum hatta.
0
embermane
(17.08.17)
@bana her yer cehennem, o geceyi yaşayanların, o geceyle ilgili hatıralarını öğrenmek istedim. ve 18. yıl dönümünde o günü hatırladılar mı, neler düşünüyorlar...

üniversitedeydim. 3 arkadaş evdeydik. istanbul, mecidiyeköy'deyiz. uyanıktım. mutfakta atıştırmalık bir şeyler hazırlamaya çalışırken yakalandım. salona koştum. bir anda "ne yapıyorduk böyle bir durumda" diye afalladım. kapı pervazının altında hafif eğilmiş beklerken, kaç kaç yıkılıyor" diye gelen arkadaşın peşine takıldım, yalın ayak dışarı attık kendimizi. üst katta oturan arkadaşı, sarsıntı bitince eve girip uyandırdık falan.

sonraki bir hafta boyunca mum yakarak uyudum. saçma aslında, devrilse yangın çıkar falan.

sürekli bir sallantı hissi. aklıma geldiğinde de sallanıyormuş gibi hissediyorum halâ.

demirel'in (cumhurbaşkanı mıydı o zaman?) hafızalarıma kazınan sözü: "Allah beterinden ve tekrarından saklasın.
0
🌸runagain
(17.08.17)
6 yaşındaydım. İzmitliyim. Merkez üssünün tam karşısı. 18 yıl oldu. Biz unutmadık ama devlet çoktan unuttu.
0
dissendium
(17.08.17)
muhtemelen bi 15-20 saniye daha yatağımdan kalkmasam ölecektim, deprem sabahında odaya girdiklerinde benim yatağımın üzerinde büyük bir duvar parçası varmış.

deprem benim ve etrafımdakilerin hayatını tamamen değiştirdi; göçük altında kalanlar, psikolojik açıdan etkilenenler ayrı; çadırkentlerde, derme çatma evlerde, prefabrik yapılarda sürünenler ayrı. kişiliğimin oluştuğu tüm o yılları, yaşadığım çevreyi etkileyen, sürekli okul ve arkadaş çevresi değiştirmek zorunda olmamın, belki de kendini herhangi bir yere ait hissetmiyor olmamın yegane sebebi.

yine de duygusal yaklaşmıyorum deprem mevzusuna, çok doğal ve beklenen bir şey. unutmamak tekrardan aynı sıkıntılar yaşanmasın diye önemli ama ders çıkarılmış değil ne yazık ki.
0
Bruce
(17.08.17)
Pendik'te yaşıyorduk o sıralar, pendikte mi çok hissedilmedi benim mi uykum ağırdı bilmiyorum ama ben uyanmasını depreme. Annemler uyandırdı aşağı indik. Araba dobloya benzer bir arabaydı reno express miydi neydi onda uyudulk birkaç gece.

Ben zihinsel olarak kolay atlattım o günleri fakat kuzenim Gölcük'teydi sağ çıktı depremden ama baya bir süre psikiyatra gitti. Genel olarak zor günlerdi bizim için fakat daha zorlarını yaşadı o bölgeye yakın olanlar. Hala da yaşıyorlardır tahminimce. Allah yardımcıları olsun
0
Fusha
(18.08.17)
ankara'ya yeni taşınmıştık. elektrikler kesilmişti. istanbul'da büyük deprem olduğu haber falan duyulunca, sabah kıyametin geleceğini düşünmüştüm.
0
baal
(18.08.17)
o geceyi aklı erecek yaşta olduğu halde yaşayıp unutabilecek biri olduğunu sanmıyorum. 15 yaşındaydım. ne o kimseden haber alamadan korku içinde dışarda oturup çaresizce beklenen dakikalar, ne o gökyüzündeki yıldızların bolluğu, ne de sabaha karşı açılan televizyondaki enkaz görüntüleri. hiçbirini unutamam.
0
lily briscoe
(18.08.17)
Adapazarındaydım deprem sırasında. Hava aydınlandığında gördüğüm manzarayı, ceset kokusunu, arkadaşlık yaptığım çocukların binalarının yıkıldığını falan hiç unutmuyorum. Ölene kadar unutmayacağım. Bizim bina sapasağlam duruyordu ama keşke herkesin sapasağlam dursaydı.

Ben bina sallanırken rüya görüyorum sanıp, kafamı yastığın altına sokup geçmesini beklemiştim. Sonra sirenler çaldı, üst komşu sabiha teyze indi ve ''savaş çıktı'' dedi. Deprem olduğunu sonradan öğrendim. Çok ses duymuştum abartmıyorum 1-2 sene kamyon seslerinden, yüksek ses çıkartan motorlardan falan korkar olmuştum.

şu hayatta sadece depremden çok korkuyorum. Bazen ekşi'de bilmemne tarihli istanbul depremi başlıkları açılınca o gece uyuyamıyorum. Kafama çok takıyorum depremi.
0
eazy
(18.08.17)
Show tvde man with a gun diye bi film henüz bitmişti. Başroldeki aktris Jennifer tilly ve onun geniş balkonlarını düşünerek mutlu mesut uyumayı planlıyordum. Yaş 16, tabiatıyla.. Zıplatmaya başladığında hemen elektrik gitmedi. Kapı eşiğine kadar ilerleyebildim yarım dakikada, dört adım. Evdekiler uyanıp allahla pazarlığa girişmişti o sırada. Yakarışlar, besmeleler falan. Deprem durdu, millet sokağa iniyor, apartman yine sallanıyor, korku ve dehşet o biçim. Gözlüğümü bulamadım karanlıkta. İndim neyse. Millet göğe bakıyor. Yıldızlar parlak, anlam veremiyorlar. Deprem göğü nasıl parlattı diyen ilkel ve cahil mahalle halkına ışık kirliliğini anlatamıyorum. Gözlüğümü ertesi gün de bulamadığımdan o mükemmel gözlem koşullarını kaçırıyorum. Bilim her şeyi izah edemez, inanç ihtiyaçtır, insan yüce bir yaradana sığınmak ister bik bik diyen tiplerle arama mesafe koyup mantığa, deneye, hakemli bilimsel dergilere sarmamla sonuçlanıyor. Bugünkü benliğimi yaratan doğa olayı. Belki hayatımın en değerli 45 saniyesi.
O ana zina yaparken denk gelsem şimdi hacca gitmiş dönmüş de olabilirdim lakin.
0
kargn
(18.08.17)
(22)

Sevgili ile her gün telefonda konuşmak vs. konuşmamak

la lykia
Haftada birkaç gün görüşen çalışan bir çifti düşünelim. Ayşe ile Ahmet olsun. Aynı evde yaşamıyorlar ama evleri aynı semtte.1. soru: Görüşmedikleri günlerde hiç telefonda konuşmamaları, birbirlerini aramamaları normal midir?2. soru: Diyelim ki o gün görüşelim veya görüşmeyelim gibi bir şey konuşulma
Haftada birkaç gün görüşen çalışan bir çifti düşünelim. Ayşe ile Ahmet olsun. Aynı evde yaşamıyorlar ama evleri aynı semtte.

1. soru: Görüşmedikleri günlerde hiç telefonda konuşmamaları, birbirlerini aramamaları normal midir?

2. soru: Diyelim ki o gün görüşelim veya görüşmeyelim gibi bir şey konuşulmamıştı. Ayşe Ahmet'i görüşelim demek veya bir şey anlatmak veya sadece sesini duymak için aradı. Ahmet de o gün biraz yoğundu, aramayı sonradan gördü. O gün eve yorgun gitti, önemli bir şey olsaydı Ayşe nasıl olsa 2. kez arardı diye düşünüp Ayşe'yi aramadan yattı uyudu. Ayşe'yi ertesi gün aradı. Bu normal midir?

3. soru: 2. sorudaki durumun ayda birkaç kez tekrar etmesi normal midir?

Bugün ofiste bu konunun tartışması oldu. (Ofiste olan arkadaşımız Ayşe. Kız geçen gün Ahmet'e yine ulaşamadığı için kafayı yeme noktasına geldi. )

Bir grup Ahmet'in Ayşe'yi sallamadığını söyleyip Ahmet'i suçladı. Bir grup da Ayşe'yi abartmakla suçladı. Sizce?

Edit Ek Not: Mesajlaşma yok, Ahmet bunun normal olduğunu savunuyormuş. Kendisi sürekli bi haber alma, haber verme halinin her zaman gerekli olmadığını söylüyormuş. Onun için özür dileme gibi bir durum yok. Hatta Ayşe'nin kendisini merak etmesini saçma buluyormuş ama Ayşe'nin haberleşme isteğine saygı duyduğunu, onun için elinden geleni yaptığını anlatıp anlayış bekliyormuş. Ayşe de "Sevgili, ilişki" kavramlarımız çok farklı, ayrılmam gerekiyor diye fikrimizi sordu.
0
la lykia
(17.08.17)
hiçbiri normal değil. yazık bir ilişki. zorlamaya gerek yok.
0
fragile lady
(17.08.17)
1. Eğer hiç konusulmuyorsa bence normal değil. Yani, aramiyorlardir ama mesajlasiyorlardir, o zaman sıkıntı yok, ama hiç konuşmamak normal değil bence. İnsan hiç olmazsa merak eder.

2. Eğer eve gidip aylak aylak takilmadiysa, direk uyuduysa normal. Aksi halde, insan, önemsiz olduğunu düşünse bile en azından ne olduğunu merak eder sorar.

3. Normal değil.

4. Ayşe'nin bu olayı ofise taşıması da pek normal değil.
0
rahip janick
(17.08.17)
böyle sorulara cevap aramak bence doğru değil. iki farklı insandan ve dinamikleri o iki insana bağlı olan bir iletişim biçiminden bahsediyorsun. bunu nereden bilebiliriz? bu tarz durumlarda şu siyahtır veya bu net beyaz demekten itinayla kaçınıyorum.
0
bruceandwayne
(17.08.17)
Bu şartlar altında Ayşe'nin başına bişey gelse, acil bi durum olsa Ahmet'i arayamaz. Arasa da Ahmet'in her şey olup bittikten sonra haberi olmuş olur. Böyle ilişki olmaz olsun. Sevgili demek en yakınımız, her şeyi en çok paylaştığımız ve ilk anlattığımız kişi demektir.
0
megalomaniac
(17.08.17)
ahmet'te bir ilgisizlik var. bu durum ha deyince düzelecek bir şey de değil. herkesle ilişki yürüyecek diye bir şey yok. ayşe önüne baksın.

not: 27E 4yıllıkilişkispor
0
zgrydn
(17.08.17)
en basitinden bir iyi geceler konuşması olsa güzel olur. ahmet bence sorumsuz. ayşe'yi pek sallamıyor.
0
hononu
(17.08.17)
Ek Not: Mesajlaşma yok, Ahmet bunun normal olduğunu savunuyormuş. Kendisi sürekli bi haber alma, haber verme halinin her zaman gerekli olmadığını söylüyormuş. Onun için özür dileme gibi bir durum yok. Hatta Ayşe'nin kendisini merak etmesini saçma buluyormuş ama Ayşe'nin haberleşme isteğine saygı duyduğunu, onun için elinden geleni yaptığını anlatıp anlayış bekliyormuş. Ayşe de "Sevgili, ilişki" kavramlarımız çok farklı, ayrılmam gerekiyor diye fikrimizi sordu.
0
🌸la lykia
(17.08.17)
normal değil.
0
elorelia
(17.08.17)
Eğer bu ilişki şekli Ayşe'ye uymuyor ve Ayşe'yi rahatsız ediyorsa - ki öyle görünüyor. Ayrılmasında fayda olabilir.ahmetin ayrılığı çok sallayacağini da sanmıyorum ben. Belli ki birbirleri için pek uygun insanlar değiller
0
rahip janick
(17.08.17)
normal değil hiçbirisi.
0
basond
(17.08.17)
Hiçbiri normal değil.
0
aquarium
(17.08.17)
Değil hiçbiri normal.
0
harvey
(17.08.17)
ikisi de bir birey ve ikisi de kendi fikirlerini savunuyor. böyle konularda kimse kimseyi "çok yanlış düşünüyorsun" diye suçlayamaz. ahmet zırt pırt aranmak istemeyen bir adam, tarzı o ve aramayı da sevmiyor olabilir. en doğal hakkı. ayşe de telefonlaşmayı fazla seven bir kadın. sevebilir, onun da en doğal hakkı.
konu aslında böyle basit olduğu için birbirlerini oldukları gibi kabullenmeleri ve bu işin ofise kadar taşınmaması gerekirdi. ama bu yüzden anlaşamıyorlarsa işleri çok zor.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(17.08.17)
Hiçbiri normal değildir. İnsan sevgilisine de günaydın iyi geceler demeyecekse kime diyecek acaba?
0
mutlusismankedi2015
(17.08.17)
ahmet kurnaz, ahmet tilki. ahmet aslında kızdan ayrılmak istiyor ama üzmeden yapmak istiyor. ayşe ayrılsın.
0
secrex
(17.08.17)
Ahmet çok uyanık. Muhtemelen başka biriyle mesajlaşıp konuşuyor. İnsan sevgilisiyle sadece hesap sormak haber vermek için konuşmaz, sırf özlediği için bile aptalca konuşabilir, yazabilir. Adam hem aramıyor hem aradığında açmıyor hem geri dönmüyor, hem de mesaj atmıyor?! Ben bu kafadaki biriyle beraber olmam, adam beni ofisteki ayşe teyzeden bile daha az merak ediyor önemsiyor diye düşünürüm.
0
mslny
(17.08.17)
Bu arada Ayşe'nin Ahmet ile birkaç hafta önce şöyle bir konuşma yapmış olduğu bilgimiz dahilinde:

"Biz demek ki bazı önemli kavramlara farklı bakıyoruz. Sevgilimizden, ilişkiden beklentilerimiz farklı. Bu şekilde birbirimize saygı duysak da mutlu olmamız zor. Uzlaşamıyorsak dostça ayrılalım vb. demiş.

Ancak çocuk ayrılmaya yanaşmamış. Yani Ayşe'ye bu tavrını diretiyor bir nevi.

Ayşe de sabah akşam konuşalım, mesajlaşalım kafasında bir kız değil. Zaten ofiste herkes yoğun. Ama en azından nezaketen aynı gün içinde beni geri ara vs dediğinde de Ahmet kızı kendisinin ve aramamasının normal olduğuna ikna etmeye çalışıyor.

Yani hem ayrılmaya yanaşmıyor, hem de beni böyle kabul et, benim davranışım normal baskısı yapıyor.

Sanırım bu biraz duygusal manipulasyon.
0
🌸la lykia
(17.08.17)
Ahmet'in başka biri daha var hayatında.
0
sen git ben geliyorum
(20.08.17)
1. Olabilir. Kişisel alan falan filan.

2. Olamaz, aramalıydı.

3. Normal değildir. O ilişki bitmiş okeye dönüyor.
0
yirmisantim
(20.08.17)
Güncel bilgi editi:

Ahmet Ayşe'ye benim seninle bir sorunum yok, ben sadece telefona yapışık yaşamayı sevmiyorum demiş. Bazen saatlerce telefona bakmadığım oluyor, bir işim oluyor, hiç bakmıyorum vs demiş. (Bakamıyorum değil.)

Bu arada Ahmet işsiz, gün içinde ailesinin git gel işlerine yardım ediyormuş. Fatura ödeme, akrabalara yardım vs.

Bir de akıllı telefon kullanmıyor. Sosyal medya hesabı da yok.

iş arıyor ama Ayşe'den dinlediklerimize göre bence biraz sallıyor. Ayşe ilanları takip edip Ahmet'e söylüyor, adam öyle başvuru yapıyor. Ayşe adama yardımcı olabilmek için elinden geleni yapıyor önümüzde.

Ayşe arkadaşımız da biraz duygusal ve bağımlı olabilecek bir profil. Kızı bence güzel manipule ediyor şu an çocuk. Sen bana zaten hiç güvenmedin vs diye duygu sömürüsüne başlamış şimdi de.

Durumun ilginç tarafı aslında Ayşe arkadaşımız da pek öyle bir kız değil. O da bireysel alanına önem veriyor vs. Bir de örneğin hiç mesajlaşmıyorlar. Adamda whatsapp da yok.

Gün içinde veya sonunda Ayşe arıyor ise şunun için arıyor: bugün görüşecek miyiz, görüşmeyeceksek ben şu işimi halledeyim veya program yapalım vs demek için. Hiç günaydın iyi geceler modunda bir çift değiller.

Biz örneğin iş çıkışı yemeğe gidelim dedik. Ayşe ben bir Ahmet ile konuşayım, bir programımız olmazsa gelirim diyor. Adamı arıyor, ulaşamıyor, mesaj atıyor biz kızlarla program yapıyoruz, bugün görüşür müydük vs diye. Ses yok. Ayşe'ye noldu konuştunuz mu diyorum. Yok ulaşamadım geliyorum ben de sizinle diyor.

O gün görüşmeyeceklerini böyle anlamış oluyor örneğin. Bu arada ondan habersiz program yapmasına Ahmet asla dayanamıyor, niye haber vermiyorsun oluyor anında.
0
🌸la lykia
(20.08.17)
1- normal
2-normal değil
3- almanya kaybedince biz de kaybettiğimiz için bu da normal değil.


Birlikteliklerde güven problemi yoksa, iletişim sıklığı karakter-tavır ilişkisiyle anlatılabilir.
Yani, bu ayşe ile ahmet'in ''sevgililik'' alışkanlıkları kesinlikle farklı; bu yüzden ya aynı eve çıksınlar ya da ayrılsınlar (eğer problemleri sadece buysa aynı eve çıktıklarında bu problem çözülür, daha gerçek ve sert problemlerle karşılaşırlar)
0
mete kudur
(20.08.17)
Bu arada bir kavga da şuradan çıkıyor: Adam şu an birçok öfke patlamasını işsiz olmasına bağlıyor. Ruh sağlığım bozuk diyor. Ayşe de elinden gelenin fazlasını hakkaten yapıyor zaten çok merhametli biri, onu incitmemeye çalışıyor.
Ama İş aradığı için de Ayşe telefonuna yapışık yaşamalı diyor. Adamı iş görüşmesine çağıracak olsalar Ayşe gibi 2 gün bekleyecek veya mesaj atacak hali yok şirketlerin sonuçta.
0
🌸la lykia
(20.08.17)
(4)

Tatil / Regl

mutekebbir
Tatile gideceğim tarih olarak regl olacağım tarihe denk düşüyor bu.Aslında düzenimi bozmayı hiç istemiyorum fakat çok uzun zamandır tatile gitmeyen biri olarak da iyi değerlendirmek istiyorum.Geciktirmesinden ziyade öne almanın bir yolu yok mudur?Bu hafta olsun bitsin bayramda rahat edeyim diye düşü
Tatile gideceğim tarih olarak regl olacağım tarihe denk düşüyor bu.

Aslında düzenimi bozmayı hiç istemiyorum fakat çok uzun zamandır tatile gitmeyen biri olarak da iyi değerlendirmek istiyorum.

Geciktirmesinden ziyade öne almanın bir yolu yok mudur?

Bu hafta olsun bitsin bayramda rahat edeyim diye düşündüm.
Öyle bir şey yoksa geciktireceğim mecburen.

Hangi hapları kullanıyorsunuz bunun için?
En iyisi hangisidir?

Ben uzun yıllar önce kullanmıştım bir hap ama çok memnun kalmadım regl olmasam da akıntı şeklinde kahverengilikler gelmişti öyle de olsun istemiyorum.

Teşekkürler.
0
mutekebbir
(15.08.17)
İlacın adını hatırlamıyorum fakat nette en tercih edileni eczacı da söylemişti, onu almıştım. Açıkçası ben nette yazılanlar gibi korkunç şeyler yaşamadım, eczacıya danışıp ilaç alın, sık kullanılmadığı müddetçe-ki sadece tatil için- bişey olmaz.
0
mslny
(15.08.17)
primolut-n

geçen ay kullandım geciktirmek için, reglden 2 gün önce başlayıp günde 3 tane içtim.o sürede hafif regl sancıları oluyor. onun dışında bi yamuğunu görmedim.
0
terlik yutan canavar
(15.08.17)
Iki uc gun one cekmeniz yetiyorsa klasik yesil beyaz aspirin ise yariyor. Geciktirme icin de zorunda kalirsam primolut kullaniyorum, netteki yazanlarin hicbiri olmadi. Karinda biraz sislik yapiyor o kadar.
0
lallala
(15.08.17)
Primolut-n.

Bir de eger olay sadece denize girmekse tampon kullanin gitsin.
0
kuehles blondes
(15.08.17)
(3)

Duyurunun bakimli kizlari, Kiehls muadili hangi marka onerirsiniz?

cossecant
Kizlaar,Gunluk yuz bakimi icin Kiehls urunlerini kullaniyordum, yanlis hatirlamiyorsam 5 ay evvel falan toplam 700 TL civari odemistim bu cilt temizleyici, goz alti kremi, gece nemlendirici serum vs. icin. Ilk etapta cok para odedim diye uzuluyordum ama bu urunleri 5 aydan fazladir kullaniyorum, hen
Kizlaar,

Gunluk yuz bakimi icin Kiehls urunlerini kullaniyordum, yanlis hatirlamiyorsam 5 ay evvel falan toplam 700 TL civari odemistim bu cilt temizleyici, goz alti kremi, gece nemlendirici serum vs. icin. Ilk etapta cok para odedim diye uzuluyordum ama bu urunleri 5 aydan fazladir kullaniyorum, henuz yeni yeni bitmeye basladilar. Cok da memnun kaldim.

Simdi bu urunler icinde yuz temizleyici jel ve tonigim cok az kaldi, yenisini almam lazim. Bunlar icin onerebileceginiz baska marka/urun var mi beybiler? Bu sektoru cok iyi bilmiyorum, belki Kiehls den daha iyi ve daha ucuz oneriniz bile vardir.

Tavsiyelerinizi bekliyorum, cok cok opuyorum sizi minnoslar.
0
cossecant
(15.08.17)
Daha iyi olup olmadığını bilemem fakat iyi olan ve fiyat olarak kiehls in az daha uygunu l'occitane olabilir, artık onu tercih edicem ben de.
0
mslny
(15.08.17)
shisedo var japon markası onlara bakabilirsin. clarins olabilir ya da.
0
eurhka
(15.08.17)
moshos garden
0
balpolen
(15.08.17)
(16)

Sokak kedileri için mama

elon
Sokakta gördüğümüz kedilere vermek için mama almak istiyoruz ama hangi mamadan almak lazım hiçbir fikrimiz yok.Whiskas gibi mamalar hem pahalı, hem de duyduğum kadarıyla çok da sağlıklı değilmiş, kedi mamasının fast food'u vs diyorlar.Hem bütçe dostu, hem de sokaktaki dostlarımızın sağlığını bozmaya
Sokakta gördüğümüz kedilere vermek için mama almak istiyoruz ama hangi mamadan almak lazım hiçbir fikrimiz yok.

Whiskas gibi mamalar hem pahalı, hem de duyduğum kadarıyla çok da sağlıklı değilmiş, kedi mamasının fast food'u vs diyorlar.

Hem bütçe dostu, hem de sokaktaki dostlarımızın sağlığını bozmayacak hangi mamayı almak lazım?
0
elon
(14.08.17)
Selam öncelikle süper bi kalbiniz var^^
Ben genellikle ya temizmama dan sipariş veriyorum ya da açık mama alıyorum petshoplardan.
0
wild honey suckle
(14.08.17)
Şu an için fiyat/kalite bakımından en uygun seçenek temizmama.com
0
manuel mandalina
(14.08.17)
Ben petshoptan açık kuru mama alıyorum.
Gayet memnunlar hallerinden, severek yiyorlar.
Benim kedim de onu severdi bu yüzden sokaktakiler için de oradan devam ediyorum.
0
mutekebbir
(14.08.17)
sokak kedilerine mama alınması amacıyla bir kumbara hesabı vb. bir şey oluşturulursa 3-5 katkıda bulunur çoğu kişi. zaten temizmama oldukça hesaplı. uzun bir süre boyunca tedarik edilebilir.
0
himmet dayi
(14.08.17)
Temizmama +1 Kuzulu Bonacibo mükemmel. Daha ucuz serisi de var, 15 kg pakette satılıyor.
0
Lim5
(14.08.17)
Temizmama virali gibi olmuş cevaplar :) çok teşekkürler
0
🌸elon
(14.08.17)
1-2 marka denedim ama en sevdikleri Bonnie tavuklu ve purina one. Purina pahali olduğu için alırsam sadece Bıcırığıma alırım ama genel olarak orta kalite Bonnie fiyat açısından. Petshoptan 1 kilo alıyorum baya gidiyor çantada da taşımama rağmen. Ama migros'ta da aynı marka bazen indirimde oluyor. Bu arada sakın goody almayın! Hiçbir sokak kedisi yemedi, o kadar kötü yani.
0
mslny
(14.08.17)
Micho kedilerin severek tükettiği ve uygun fiyatlı bir mama. Temizmamadan temin edilebilir. Kilitli bir ağzı olduğu için 15 kg bitene kadar bayatlamıyor. Bonachibo biraz daha pahalıya geliyor ama onun da yavrular için olanını minikler rahatça tüketiyor, yetişkin kedi mamaları yavrular için yemesi çok zor olabiliyor. Ama ağızlarından düşüre düşüre yemelerini izlemek de bi o kadar komik :)
0
bir nick var benden iceri
(14.08.17)
Temizmama-Micho.
0
buff
(14.08.17)
ben veterinerden açık satılanlardan 5 liralık alıyorum her defasında. bayağı çokça oluyor. markasını bilmiyorum, veteriner kötü vermeze güveniyorum.
0
puc
(14.08.17)
Annem de temizmamadan micho alıyor
0
mutlusismankedi2015
(14.08.17)
Mihav dan kopyaladım.

KESİNLİKLE ALMAYIN !
Whiskas: Tuz, katkı maddesi ve boya fazlalığından dolayı böbrek hastalıklarına sebebiyet veriyor.
La Cat: Tuz oranının yüksekliği karaciğer rahatsızlıkları yapıyor.
Goody: Çokça tahıllı olduğundan tüy dökümlerine neden oluyor.
Micho, MitoMiks, Bonacibo, Petikare: Türkiyede üretilen ucuz ve kalitesiz mamalar. Kristal oranı fazla olduğundan kanlı idrar, kusma, sonunda da damar tıkanması ve bağırsakların yırtılmasına sebep oluyor.
Bonnie: Kalitesi onaylanmayan yaş mama.
Iams: Denek olarak canlı hayvanlar kullandıkları tüm kullanıcılarca onaylanıp dünya çapında protestolara neden olduğu için etik olarak kullanmamanız önerilir.
0
esmeralda
(14.08.17)
@esmeralda metni kopyaladığınız yerde almamız gerekenler yazıyor muydu acaba? Geriye marka kalmadı
0
🌸elon
(15.08.17)
Geriye pahalı markalar kalıyor malesef.
0
manuel mandalina
(15.08.17)
bir ara çok fakirleşmiş ve yıllarca proplan yiyen kedilerime goody almıştım ve tospiğimin direnci düştü paçoza döndü normalde tararken 1 tane teli kopmazken tüyleri sonra aşırı dökülmeler başladı bu mamayı sadece 1 kere aldım ve bitmeden bir şekilde proplana döndüm dökülmeler baki kaldı :(
0
guitarissimo
(15.08.17)
Maalesef öyle
evde acana kullanıyorum uzun araştırmalarımız sonucu ondan almaya karar kıldık
Sokak hayvanları içinse akciğer,tavuk ciğeri böyle bütçemize uygun gıdaları haşlayıp içine de ekmek doğrayıp vermeyi daha uygun buluyorum
Evdekilere de sadece mama vermiyorum yumurta, yoğurt,mercimek çorbası,
Bazen et,tavuk,tavuk ciğeri,balık,patates,ekmek,makarna
0
esmeralda
(15.08.17)
(17)

saç ifşa: final episode

manuel mandalina
Yılan hikayemin (bkz. https://www.eksiduyuru.com/mobil/duyuru/1213580/kuafore-cemkirme-sorusu-vol-3-revenge-is-ours) sonuna geldik kızlar! En son telafi için aramışlardı, dün gittim nihayet. Duruma göre düzeltme ya da bakım yaparız demişlerdi ama bakınca hiç tutmamış olduğunu, komple yeniden yapılma
Yılan hikayemin (bkz. www.eksiduyuru.com) sonuna geldik kızlar!
En son telafi için aramışlardı, dün gittim nihayet. Duruma göre düzeltme ya da bakım yaparız demişlerdi ama bakınca hiç tutmamış olduğunu, komple yeniden yapılması gerektiğini söylediler. Ben de saç elinizde kalmayacaksa yapın dedim; yaptılar. Ayrıca çok kibar davrandılar, sahibi gelip tekrar özür diledi, işlem boyunca arada gelip kontrol etti vs. Bi sosyal medya şikayeti nelere kadirmiş..
Sonuç gördüğünüz gibi B) tekrar teşekkürler^^ hepimize geçmiş olsun!
0
manuel mandalina
(13.08.17)
Canım benim çok güzel olmuş
0
purple rain
(13.08.17)
Çok güzel olmuş saçların. Olaylar ne bilmiyordum ama çok beğendim :)
0
april12th
(13.08.17)
Burun pek güzel yalnız. Fındık <3
0
yaren
(13.08.17)
Güzel olmuş he ^^
0
Golden Ratio
(13.08.17)
BA YIL DIM
0
klar
(13.08.17)
Neler yaşanmış yahu! Geçmiş olsun ve güzel olmuş. Ayrıca önceki adamın yaptığı perma mıymış :) tuhaf.
0
cemallamec
(13.08.17)
Combo breaker olarak olmamış demeye geldim. Dalga dalga değil de tel tel ayrılmış, elektriklenmiş gibi. Permanın olayı mı bu bilmiyorum, gördüğümü yorumladım.
0
pike
(13.08.17)
@yaren, alttan öyle çıkmış :)

@cemal, sağol^^

@üg, eski halinin fotosunu iyi çekmemişim, tepesi çok komikti, öyle kullanılacak gibi değildi yani :/

@pike, aslında o gün kabartmasını istedim de o yüzden öyle oldu. Daha yıkamadım, yıkayıp kendim yapınca öyle olmayacak yani.
0
🌸manuel mandalina
(13.08.17)
kotu duruyor bence...
0
kamyonsans
(13.08.17)
güzel. biraz bakımlı kıvırcık olursa direkt çekici sınıfına giriyorsun. kıvırbaşların ayrı bir havası oluyor nazarımda.
0
zgrydn
(13.08.17)
Bir kıvırcık saçlı olarak tipik kuaförün eline şekil ver diye bırakılmış kıvırcık saç görüyorum tüy tüy kabartmışlar. Kendin şekil vermeden kurutsan bile böyle olmaz bukle bukle olur güle güle kullan :)
0
pastörizesüt
(13.08.17)
tek beğenmeyen benim sanırsam
0
basond
(13.08.17)
Beğenenlere de, beğenmeyenlere çok mersi^^

Konu saçın güzelliğinden öte benim perma failimin bi şekilde sonuçlanması aslında. Buradan aldığım fikirlerden güç alıp hakkımı aradım :3 Ben sonuçtan gayet memnunum; hem salonun gönlümü alıp sorunu telafi etmesi bakımından, hem de nihayetinde hiç değilse homojen bi saç elde ettiğim için. Diğer türlü paramı kaptırmış ve düzensiz bi saçla sinir olmuş vaziyette oturuyordum.

Bana kalırsa fotodaki afro hali çogzel, ama benim gibi saçını taramaktan aciz bi insanın iki saat onu yapmakta uğraşması ve becermesi zorrr.. O akşam bi yere gidiyordum, o nedenle bi hovardalık yapayım dedim^^ Yani @pastorize +1
0
🌸manuel mandalina
(13.08.17)
la benim saçım kurutucuyla kurutunca böyle oluyo diye kışları nerdeyse yıkamıyorum, her banyo çıkışı sinüzite göğüs geriyorum, sen ısrarla gidip yaptırmışsın. inanılmaz ya. hakkat insan kendinde olmayanı istiyomuş. güle güle kullan.
0
evde liyakat kalmamis
(13.08.17)
Bunun ıslak ve jöleli hali hali 1 ay sonra çok güzel olacak, ben o zamandan sonrayı severim, bu hali de sen beğendikten sonra zaten güzel=) çok sevindim sonuç almana, Güle güle kullan=)
0
mslny
(13.08.17)
Normalde oturmamış halini sevmem ama onu bile sevdim. Hele biraz zamanla oturunca iyice güzel olur o. Güle güle kullan. :))
0
aychovsky
(14.08.17)
cenci kafası gibi olmuş. fena görünmüyor bence.
0
filteria
(14.08.17)
(5)

Askta yas

Gökkuşağında Salıncak
Etrafimda cok dengesiz iliskiler gordugumden sormak istedim. İnsanlarin karsi taraftan etkilenmesi icin belli bir yas siniri var midir diye dusununce isin icinden cikamadim. Mesela siz kendinizden kac yas buyuk/kucuk biriyle sevgili olabilirdiniz?Edit : yas - cinsiyet ile belirtelim
Etrafimda cok dengesiz iliskiler gordugumden sormak istedim. İnsanlarin karsi taraftan etkilenmesi icin belli bir yas siniri var midir diye dusununce isin icinden cikamadim. Mesela siz kendinizden kac yas buyuk/kucuk biriyle sevgili olabilirdiniz?

Edit : yas - cinsiyet ile belirtelim
0
Gökkuşağında Salıncak
(12.08.17)
en son 15 yaş küçük ile birlikte oldum. her konuda uyumlu idik.
0
eriksatie
(12.08.17)
Bunu üniversitenin son zamanlarında kendi aramızda da çok tartıştık, ben 18'den sonrasını saymıyorum. 18'in üstü için bi' problem yok.


Ama izlenimlerime göre kadın için 20-22 arası ideal, öncesinde fazla erkekleşebiliyorlar, sonrasında da fazla şeyolabiliyorlar. kişisel kanaatim tabi bu, hastalıklı bi' fikir olarak görenler olabilir. problem değil.

edit: yaş farkı olarak 18 değil, yaşında olarak 18. kendi kararlarını vermesi legal olduktan sonra bi' problem görmüyorum.
0
mete kudur
(12.08.17)
Minimum 20, maksimum 35 olur. 24 yaşındayım. Etkilenme için yaş sınırı bana göre yok. 15 yaşındaki bir çocuk da Adriana Lima'yı düşünüp mastürbasyon yapabilir ya da keşke böyle bir sevgilim olsa diyebilir. Hormonal şeyler bunlar.
0
dissendium
(12.08.17)
mcgonagalls +1, ben de 3 diye bi sınır koydum kendime. daha büyük farkla flörtlerim oldu ve çok sorun yaşamadım ama 4-5 yaş küçük olanlarla yaşadıklarım cidden "bebe la bu" hissi verdi.

kişiden kişiye değişebilen bir şey bu tabii. bir de 20 erkek 25 kadın arasında fark daha belirginken 30 erkek ile 35 kadın arasındaki fark daha az hissedilir.
0
Bruce
(12.08.17)
Aşkta sınır olmadığına inanan biri olarak malesef ülkede kadının erkekten büyük olmasını geçtim neredeyse aynı yaşla bile özellikle evlilik açısından halâ aşılamamış bir tabu. İnsanlar özellikle aileler neden bu kadar korkuyor anlamak mümkün değil, ama erkek 20 yaş büyük olsa da sıkıntı yok onlar için, komedi. Herneyse, kendi düşüncem 30 küsur yaşında olarak tamamen kişiye bağlı diyorum. karakteri oturmuş fakat en küçük yaş ihtimali olarak deli dolu 25 yaşında birinden hoşlanma ihtimalim kaç olur bilemiyorum, imkânsız demem yine de. kendimden büyük birinin olgunluğundan da etkilenebilirim, ama amca diyeceğim büyüklükte birinden sanmıyorum.
0
mslny
(12.08.17)
(14)

Daire girişinize ayakkabıyla giriyor musunuz?

Cursed Chico
- YOksa dışarda çıkarıp mı- YOksa küçük bir ayak basma yerine basmaya kadar izin var- Ya da zaten evde her yerde ayakakbıyla dolaşıyorsunuzMermere basıp da çıkarma olabilşiyor eğer varsa mermer. Bu kadar takıntılı dfeğilim de düşününce tuvalete çamura her yere basıyorsun somra gelip oraya basıyorsun
- YOksa dışarda çıkarıp mı
- YOksa küçük bir ayak basma yerine basmaya kadar izin var
- Ya da zaten evde her yerde ayakakbıyla dolaşıyorsunuz

Mermere basıp da çıkarma olabilşiyor eğer varsa mermer.

Bu kadar takıntılı dfeğilim de düşününce tuvalete çamura her yere basıyorsun somra gelip oraya basıyorsun. Bir şekildfe ayağa bulaşarak mutfağa yatağa gidiyor o şeyler.




evduzenleme.com

örnek olarak bu daire. Belli ki bvasmıyorlar içeri. Dışarda çıkarıp eline alıp koyuyorlar dolaba

Or
0
Cursed Chico
(12.08.17)
içerde, kapı önünde çıkarır, orda bırakırım. halı yok zaten, temizlikte temizleniyor oralar. annem görmediği zamanlarda eğer bişey unuttuysam odama ayakkabı ile giderim. kıyafet vs deneyeceksem ayakkabıları odaya alır odada da giyerim. o kadar takıntılı dğeilimdir.
0
elorelia
(12.08.17)
kapının önünde çıkarıp, alıp içeride ayakkabılığa bırakıyoruz ayakkabıları. hijyen açısından çok önemli bence.
0
runagain
(12.08.17)
bizim evde de böyleydi. ama halı kapının 80cm kadar gerisindeydi.
ben o mermere basıyordum daha sonra ayakkabıyı oradan alıp ayakkabılığa koyuyordum.
ama ailem bu şekilde yapmamı kabul etmiyordu. dışarıda çıkart diyordular. :)
0
Caaannn
(12.08.17)
içerde kapının hemen önünde çıkarıyoruz. yağmur, kar varsa dışarda çıkarıp yere gazete veya bez serdikten sonra içeriye alıyoruz.
0
lily briscoe
(12.08.17)
Aile evimizde disarida cikaririz. Kendi evimde ilk girdigimiz anda halidan çok önce buyuk bir bosluk ve yan tarafta ayakkabilari cikardigimiz kiler gibi bir bölme var. Orada cikarip giriyorum. Girişin müsaitlik durumuna bagli yani. Ama musait de olsa annem eve oyle girmemize izin vermezdi herhalde.
0
aquarium
(12.08.17)
Evin içinde antrede çıkarırım, ama misafire ayakkabı çıkarttırmam. İçeri ayakkabıyla girilmesinden rahatsız olmuyorum. Evi düzenli olarak temizliyorum zaten, sıkıntı olmuyor.
0
fotrsapka
(12.08.17)
içeride kapı önünde çıkarmak +1

o kadar mikrop fobisi oluşturmamak lazım. kaçamazsınız her şeyden.
0
tuzumkuru
(12.08.17)
Dışarıda çıkarıp içerideki ayakkabılığa koyarım, asla içeride çıkarmam. Evde kombin denemeleri yaparken de yere gazete serer sonra giyerim ayakkabıları. Takıntı boyutunda bir davranış değil bence, gün içinde nerelere basıyoruz ohoo.
0
pike
(12.08.17)
Bu biraz şart şurt işi. Asla içerde çıkarmayız, eşiğe ayakkabıyla basmayız, çoraplı çorapsız katiyen ayakkabıyı çıkarıp apartman içindeki yere basıp eve girmeyiz. Ayakkabı çıkacak eşiğe basmadan direkt eve ayak basılacak. Ayakkabı da kapıda konmayacak tabii. Bu düzende olan dikkat eden çok yoktur, bunlardan birini yapanı tümüyle temiz kabul etmem açıkçası=)
0
mslny
(12.08.17)
Ayakkabıyı dışarda çıkarıp ayakkabılığa koyuyoruz biz.
0
ms brownstone
(12.08.17)
Dışarıda çıkarır, içeride paspasa ya da ayakkabılığa koyarım. İçeriye girmeyi/ girilmesinden hoşlanmam.
0
reactionic
(12.08.17)
İçeri girerim, ayakkabımı öyle çıkarırım.
Evde bir şey unuttuysam geri döndüğümde çıkarmam alacağımı alır öyle çıkarım.
0
mutekebbir
(12.08.17)
Mutekkebir +1
Obsesif degiliz diyenlerin de hepsi obsesif:))
Annem yillarca misafirlere ayakkabi da cikarttirmadi, ben de istemeyecek tiplere cikarttirmam. Ya da ev pek temiz degilse cikarmayin ev cok temiz degil zati derim. Koleradan filan olmuyoruz cok sukur:)
Bizjm basimiza onlarin basina gelmeyen ne geliuor acaba meraktayim.
0
red g
(12.08.17)
Misâl şöyle şeyler oluyor bizde, halılar leş olmuyor, ayaklarımızın altı gayet temiz oluyor, yatağımız, koltuğumuz kirlenmiyor. Dışarının çamuru pisliği eve girmiyor, temizlik için ayrı bir güç harcamıyoruz çünkü evin her yeri aynı oranda tozlanıyor, Kapının önünde yığıntı olmuyor vs. Ki bu obsesiflik değildir, obsesif; evine temiz olduğunu bildiği komşu-evlat-torun farketmeksizin gelip gittikten sonra dahi oturduğu yeri silmek, ola ki diğer odalarda da gezdi yedi içti vs tüm evi temizlemek, halı koltuk silmek vesaire. Anormal olan bunlardır.
0
mslny
(12.08.17)
(10)

Bir ilişkide sevildiğini hissetme sorunsalı, Güzin ablalar içeri

maymuncuq
Merhaba,Bizim ilişkimizde kültür farkı var. Ben bıcır bıcır ilişki severim efenim yanak sıkmalar olsun, gidip saçını başını mıncırmalar, gögsüne bastırmalar olsun. Severiz her türlü dokunmatik aktiviteleri biz türkler.Ancak erkek arkadasım tam bir soguk nevale. Yani kabul etmeli miyim yoksa biraz ol
Merhaba,

Bizim ilişkimizde kültür farkı var. Ben bıcır bıcır ilişki severim efenim yanak sıkmalar olsun, gidip saçını başını mıncırmalar, gögsüne bastırmalar olsun. Severiz her türlü dokunmatik aktiviteleri biz türkler.

Ancak erkek arkadasım tam bir soguk nevale. Yani kabul etmeli miyim yoksa biraz olsun bir şeyler öğretebilir miyim bilmiyorum. Adam sıfır, dokunmuyor. Yalnızca bana değil, genel olarak dokunan bir insan değil. Maddi olarak doyurmaya çalışıyor, mesela bir şey almak istedim onu sipariş ediyor internetten ya da aa sunu almayı unuttum dediğimde, çıkıp alıp geliyor ve bunların sevildiğini hissetmeye yeterli olacağını savunuyor.

Yok yetmiyor yani, ilişkide kendimi yalnız hissediyorum beklentiler içine giriyorum gelip bir saçımı okşasın, bir sırtıma dokunsun diye. Biraz açmamız lazım seni diyorum, öğrenirim zamanla diyor ama yok, adamın karakteri bu, donuk.

Siz olsanız dokunma olmadan yaşayabilir misiniz? Beklenti içine girer miydiniz? Veya bu sevgi boşluğunu ailenizle doldurmaya mı çalışırdınız? Kendinizi tam hissedebilir miydiniz?

Asıl problem bu evet kendimi tam hissedemiyorum. Öz güven problemi dahi olabilir bu aslında baskasından sevgi bekleme fln bizim ailelerimiz öyle çok sevgi göstermediğinden maalesef hep sevgiye aç çocuklar olarak kaldık, dışarıda aradık içeriden alamadığımızı. Yaşımız ne olursa olsun, sacımızı oksayacak insan arıyoruz.
0
maymuncuq
(11.08.17)
Ben de erkek arkadaşın gibiyim. Eşim de öyle. Biz birbirimizi bulduk mesela:p Sürekli sarılmak, mıncırmak, mıç mıç olmak boğuyor ikimizi de. Ama birbirimizi sevdiğimizi biliyoruz sonuçta bu konuda ikimizin de problemi yok.

Siz bu konuda uyumlu değilsiniz. Bence değiştirmeye çalışma, ters tepebilir. Dediğim gibi bazı insanları boğuyor, bunaltıyor bu tür hareketler. Bence olduğu gibi kabullen ve zorlama.
0
peggy
(11.08.17)
ben de sürekli mıncırmaya, temasa gelemem ama o kadar da değil ya. doknulmak da ihtiyaç dokunmak da.

bu derece olsa kötü hissederdim ben de.
0
cabiday
(11.08.17)
Geçenlerde okuduğum bir kitapta anlatılan bir anekdot vardı. İki patron var, bir çatışma sırasında ikisi de kendisinin daha çok sevildiğini iddia ediyor. Netleştirmek için anket yapıyorlar. Hakikaten biri açık ara farkla daha çok seviliyor çıkıyor. Diğer adam araştırıyor, soruyor neden beni sevmiyorsunuz diye. Yok hal hatır sormuyorsun, koridorda selam vermiyorsun, bizimle ilgilenmiyorsun falan diyor çalışanlar. Adam da yenilmiş hissediyor kendini, gidiyor düşünüyor. Sonra birgün çalışanlarını topluyor ve diyor ki "evet ben sizin üç ay önce doğum yaptığınızı unutabilirim, saçınızın rengini fark etmeyebilirim, ya da tuttuğunuz takımın maçı hakkında sohbet etmeyebilirim sizinle, ama ben de her ay maaşınızın doğru şekilde günü gününe yattığından emin olurum, iş yerini bir kaza yaşamayacağınız şekilde güvenli hale getiririm, emeklilik planınızı doğru ayarlarım vs vs" Yani, "benim de sevme şeklim bu" diyor adam. Ondan sonra çalışanlarla arası gayet iyi oluyor.

Ben bunu kendime de çok yakın görüyorum.

Uzun lafın kısası: eğer kendinizi az seviliyor hissetmiyorsanız, arkadaşın yaklaşımı "al şu parayı, git kendine bir şeyler al" gibi değilse, siz ona yaklaştığınız zaman irrite olmuyorsa vs, "onun sevme şekli de bu" diye düşünmeyi deneyebilirsiniz. Zira ortada bir zarar yok, şiddet yok, yoksun bırakma yok. Siz de seviyorsanız onu tabii. Yoksa pekala da diyebilirsiniz ki "no thank you."
0
sopiro
(11.08.17)
dediklerinden adamın yabancı olduğunu anladım ve bir Türk evladının yabancı ile ne işi olur onu anlamadım, anlamıyorum. Kınadım. Yarın seni şutlayıp memleketinin kızına giderse şaşırmam ki böyle olacak.
0
secrex
(11.08.17)
Ben sevildiğimi hissetmediğim yerde kalamam, bundan anladığım da ortalıkta mıçmıçlık değildir asla, sözleriyle gözleriyle davranışlarıyla sadakatiyle vesaire bilmeli hissetmeliyim. @sopiro da yazmış eğer yaptıklarını başa kakar gibi yapmıyorsa, yanınızdaysa durum başka, adamın yapısı bu, kabul eder yahut etmezsiniz, bunda karar size kalıyor.
0
mslny
(11.08.17)
Teşekkürler efenim herkese. İnsanları olduğu gibi sevmek büyük meziyet gerçekten. Bunu kazanıp küçük şeyleri de takdir etmem gerektiğini kendime sık sık hatırlatacağım. Kalbi temiz ise insan evladı her hali ile sevilmeyi hak ediyor. Sevgi ile aşılmayacak problem yok. Irkçı arkadaşlar da yaşadıkları hayatları başkalarına dayatmaya çalışmayı bırakmalı, kendilerine tanınan hayatı yaşamaya ve inanıyorlarsa eğer, yaratanın verdiği güzel mesajları almayı denemeliler. Herkese iyi tatiller şimdiden.
0
🌸maymuncuq
(11.08.17)
ben seni haklı buluyorum. fiziksel temas olmazsa ben olmam ilişkide. sokak ortasında *ikişmek anlamına gelmiyor bu tabi ama saçını okşayıp koklayamayacaksan bir kadınla beraber olmanın anlamı ne..

atatürk'ün yunan komutan hakkında söylediği laf geldi aklıma: madem bu meyhande oturup rakı içip denizi izlemedi, ne sikime işgal etti izmiri..
0
twelfth
(11.08.17)
biraz mesefali dur, fiziksel olarak sadece.

ilerleyen zamanlarda açılacaktır gibime geliyor.
0
buiret
(11.08.17)
he he sevgi ile aşılamayacak problem yok. iki gün sonra kapıda bulunca kendini ırkçılığı o zaman görürsün.
0
secrex
(11.08.17)
Ben dokunmadan yaşayamam genel olarak arkadaşlarımla fiziksel temas seven bir insan değilim ama sevgili kişiye dokunmak sarılmak kadar rahatlatan bir şey yok. Kedi gibi sırnaşırım ve bundan hoşlanmazsa çok üzülürüm. Ama yani şimdi sana kalkıp ayrıl mı diyelim mutsuzsan zaten ayrılırsın buna rağmen mutluysan da ilişki bitirecek bir sebep bir yanlış yok.
0
pastörizesüt
(11.08.17)
(19)

Argo ve Küfür

qazaqwsx
Merhaba,Hoşlanabileceğiniz kişinin/sevgilinizin vs. ağzından argo ve/veya küfür çıktığı anda soğuyor musunuz?Ben de böyle bir durum var. Ben küfürü günlük hayatta kullanan ya da argo kelimelere sıklıkla başvuran bir insan değilim. Değilmişim de zaten öyle diyorlar. Bu yüzdendir bilmiyorum ama bir in
Merhaba,

Hoşlanabileceğiniz kişinin/sevgilinizin vs. ağzından argo ve/veya küfür çıktığı anda soğuyor musunuz?

Ben de böyle bir durum var. Ben küfürü günlük hayatta kullanan ya da argo kelimelere sıklıkla başvuran bir insan değilim. Değilmişim de zaten öyle diyorlar.

Bu yüzdendir bilmiyorum ama bir insan olur olmadık küfürlü konuşunca ya da tam hoşlanabileceğim bir kişinin ağzından argo bir şeyler duyunca ben de olay bitiyor. Gözümde düşüyor.

Siz de durumlar nasıl ?
0
qazaqwsx
(08.08.17)
duruma göre değişiyor aslında.bir şeye sinirlenmişse küfürlü konuşmasına bişey demem çünkü ben de aynısını yapıyorum. ama sürekli bu haldeyse bana göre itici.
0
rayde
(08.08.17)
Eger o kişiyle bağlarımı koparabiliyorsam inanki koparıyorum. Ama bu böyle olmuyorsa açıkcası araya bir mesafe ve saman koyuyorum ha koymadan önce tepkimi belirtiyorum sonra tavşan dağa küsmüş muhabbeti olmasın.

Yalnız bir daha düşününce gerçekten cok itici ç. Düşünsene oğlan kıza kavgada senin ben amk diyor. Asıl ben senin diyivermek istiyorsun o an işte.. neyse kendimi doldurdum ortada ne adam var ne kadın :D
0
fıytfıyt
(08.08.17)
İnsanın kendini tutamayıp argo konuşup küfrettiği nadir anlar olabilir... fakat nokta yerine küfür kullanan, her ortamda argo konuşan, hele anneli babalı ve senin bilmemne gibi kullanılan iğrenç küfürler kişinin kalitesini belirler, uzaklaşırım.
0
mslny
(08.08.17)
hayır
0
shotgunwoman
(08.08.17)
Yazışırken görürsem soğuyorum. Hele mesela "amk" yazacağına "aq" yazan bir insanla tüm ilişiğimi keserim.

Yüz yüzeyken bir şeye sinirlendiyse küfretmesi itici gelmez ama nasıl küfürler seçtiği de önemli.
0
yirmisantim
(08.08.17)
Mezhebim, toleransim falan cok genis olsa da bu durum beni de sogutuyor. Ama kufurlu/argo konusma icin bir standart olmamakla beraber, samimi bir sohbette kufur/argo ile laf gedigine oturuyorsa cok sorun edecegimi sanmiyorum. Agzinda ve sohbette ne kadar samimi durduguyla ilgili. Ha ama normal sekilde anlatabilecegi bir seyi veya kufurlu/argo konusmasina gerek olmayan bir seyi bu sekilde dile getirirse sogurum.
0
finsidigi
(08.08.17)
Küfür kimseye yakışmıyor
Soğurum
0
sagin
(09.08.17)
Soğurum. Yani, duruma yakışan bir küfrü, o an uygun ve esprili bir sille kullanıyorsa ve sık küfür kullanmayan birisi ise soğumam ya da çok sinirlendiği veya paniklediği anda cinsel ilişki içermeyen "S.çayım" gibi şeyler kullanıyorsa ve o da pek sık rastlanan bir durum değilse, ondan da soğumam ama bunun dışında anında soğurum.

Bir de kişiye bağlı. Artık tanıyorumdur ve "Bu kişi çileden çıkmadan küfretmez" diyorumdur ve kırk yılın başı bir küfür çıkar, tamam ama henüz tanımadığım bir kişi sürekli argoya vuruyorsa kendimi organize sanayii'den kankası gibi hissederim ve ışık hızıyla soğurum.
0
aychovsky
(09.08.17)
bir ölçüm var, aşanı siliyorum kafadan.
0
runagain
(09.08.17)
Soğurum.
0
i m cool with that
(09.08.17)
ben de tam aksine, küfür etmeyen insanı samimiyetsiz buluyorum. "saldırmak yerine küfür etmeyi tercih eden ilk insan medeniyetin kurucusudur" demişti biri, freud muydu?

ayrıca argo farklı bir kavram, sigaraya "cigara" demek, paraya "kağıt" demek birer argo örneğidir. bilmek lazım yani.
0
neil manke
(09.08.17)
Küfürlü konuşmayı samimi buluyorum ben.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(09.08.17)
Hafiften utanarak soyluyorsa ve sadece benim yanimda soyluyorsa hosuma bile gider.
0
twelfth
(09.08.17)
argodan neden soğuyayım ki? acaba bir tanımlama hatası mı yapıyoruz? mesela "mars olmak" bileşik fiili argo aslında. ne bileyim, "kesişmek" de argo. "şu çocukla günlerdir kesişiyoruz" derseniz argo sözcük kullanmış olursunuz.

küfür ise kabul edilemez benim için. küfrün herhangi bir versiyonuna ihtiyacım yok. edeni de hoş karşılayamam.

ekleyeyim, bir şekilde ayrımcı ya da cinsiyetçi konuşmak da benim için kabul edilemez. ama bu argo olduğu için değil, cinsiyetçi ve ayrılıkçı olduğu için.
0
windowsguvenlikduvari
(09.08.17)
ne için kullandığına bağlı olarak değişir. yerinde bir küfürse güvenm bile artar ama alakasız, masum kişiye karşı yapılmışsa soğurum.
0
for day to break
(09.08.17)
ota boka küfür ediyorsa tabi ki. hele kızsa varoş bir kezban canlanıyor gözümde.
0
nothing in my way
(09.08.17)
küfür etmiyorum yanımda küfredilmesini de sevmiyorum. argo yine tahammül edilebilir ama küfürü normal göremem.
0
cabiday
(09.08.17)
argo tahammül edilemez ya da argo için; öyle kelimeler kullanamam diyor nedense herkes.

argo için ilk aklıma gelen örnekler. Açıktan almak, argo mesela. sonrasında, polis için aynasız demek yine argo. abayı yakmak, yine çok kullanılan argolardan. atılan triplerin baş tacı, "boş ver" yine argo. beleş, bıçkın, caka satmak, çıngar çıkarmak, taklaya gelmek argo. hatta tepkilerden anladığım kadarıyla çok şaşırtıcı gelecek ama "patronuma gıcık oluyorum" derken kullanılan "gıcık olmak" argo.
0
windowsguvenlikduvari
(09.08.17)
küfreden erkekten soğumam.

ama tarz önemli.
varoş ve ergen dilinden hoşlanmam kadında da, erkekte de.

bunun dışında, bana göre "güzel küfreden/argo konuşan insan" bile vardır, bazısının ağzına çok yakışır.
0
blatta hiberna
(09.08.17)
(13)

Neden cehennemde yanıyoruz?

basond
Neden başka daha feci acılar değilde ateşler içinde yanmak?Neden olmasın demeyin lütfen."Safsata bunlar yalan dolan" cevap olarak kabul edilmemektedir.
Neden başka daha feci acılar değilde ateşler içinde yanmak?

Neden olmasın demeyin lütfen.
"Safsata bunlar yalan dolan" cevap olarak kabul edilmemektedir.
0
basond
(06.08.17)
Cok gaddarca oldugu icin.
0
baldur2
(06.08.17)
İslamdaki cehennemden bahsediyor isen dinin kurulduğu ve yayıldığı coğrafyanın fiziki koşullarında en büyük sorunun ve korkutucu şeyin aşırı sıcaklar olduğu için olabilir.

Diğer mitler ve dinlerde daha farklı cehennem tasvirleri ya da cehennem tasviri hiç olmaması gibi şeyler bulmak olası.
0
qazaqwsx
(06.08.17)
Arap yarım adası iklimi yüzünden. Soğuk görmemiş adamı soğukla korkutamassın. İskandinav ülkesinin birinin dininde cehennem tasviri olarak dondurucu soğugun kullanıldığı bir yazı okumuştum.
0
Depik
(06.08.17)
Soruyla cevap vermek istiyorum. Yanmak gerçekten yanmak mı acaba? Gerçekten fiziksel bir ateşten mi söz ediliyor, yoksa bahsedilen manevi bi ateş olabilir mi? Insanı fiziksel acılardan daha çok yakan, canını acıtan şeylerin var olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden sözü geçen ateşin bir betimleme olabileceğine inanıyorum. Ufacık bir zerresinin bile verdiği acı çok büyük olduğu için belki de ateş olarak betimlenmiş olabilir.
0
sizofren psikiyatr
(06.08.17)
@yadigar cehennem ateşinin siyah olduğunu hatırlıyorum birisi söylemişti okulda iken,sanırım din bilgisi hocası idi,
Peki o zamanlar insanlara neden böyle imalı betimsel şeyler söylemeyi tercih etmiş peygamber? Direk yanmak yerine büyük acılar çekilecek vs dese olmazmıydı?
0
🌸basond
(06.08.17)
"Cehennemde bir yer vardır ki, Zemherir derler. Yani, soğuk Cehennemdir. Soğukluğu pek şiddetlidir. Bir an dayanılmaz."
"Din cahilleri, İslâmiyete, yalan ve iftira ile saldırırken; "Peygamberler, hep sıcak memleketlerde geldiği için, Cehennem azabının ateş olduğunu söylemişler, hep ateşle korkutmuşlar. Kutuplarda, soğuk memleketlerde gelselerdi, buz ile azap yapılacağını söylerlerdi" diyorlar."
"Dinimiz, hem Cehennemde soğuk azaplar olduğunu bildiriyor, hem de Peygamberlerin yalnız sıcak memleketlere değil, yeryüzünde, sıcak ve soğuk, her memlekete gönderildiğini haber veriyor. Kur'ân-ı kerim, Peygamberimize sorulan suallere, soranların bilgilerine ve anlayışlarına göre cevap vermektedir. Ahiretteki bilinmeyen varlıkları da, dünyada gördüklerine, bildiklerine benzeterek anlatmaktadır. Mekkeliler, kutupları, buz memleketlerini duymadıkları için, Cehennemin soğuk azaplarını onlara bildirmek, faydasız olurdu."

İsteyen hayatın sadece dünyadan var olduğuna, herşeyin buradan ibaret olduğuna, dini aklına fikrine göre yorumlayıp kabul edip ya da etmemeye özgür. Ben hakkımı dünyanın burdan ibaret olmadığına ve hesap gününün geleceğine inanarak kullanıyorum. Hayat-dünya o kadar basit değil, olamaz.
0
mslny
(06.08.17)
Diyebilirdi ama dememiş ve bunun cevabına ne derece ulaşabiliriz, emin değilim. Sadece cehennem azabı konusunda değil, bir çok konuda net olmayan, tam açıklanamayan çok yargı var. Ahiret, anlatılan kadarıyla bile idrak kalibiyetimizin çok ötesinde bir yer. Belki de bu yüzden insanların algılamasını kolaylaştırmak içindir. Dünya hayatı içindeki en şiddetli fiziksel acılardan biriyle betimlendiğinde, "Bizim için yanmak bu kadar korkutucuyken bir de aklımızın çok üstünde düşünmekte zorlandığımız o yerde bu ateş kim bilir nasıl bir şeydir?" Şekli şemalinde sorgulamalarla bakabilmemizi kolaylaştırmak için..
0
sizofren psikiyatr
(06.08.17)
yanmaktan daha büyük acılar da var zaten cehennemde. zina yapanlar için derilerinin soyulması ve bunun tekrarlanması, kadınların memelerinden asılması gibi betimlemeler hatırlıyorum. araştırılınca çıkar, yanlış bilgi de vermek istemiyorum. kuran'ın son cüzü okunabilir.

ayrıca iskandinav cehennemi buz, arap cehennemi ateş diye coğrafi konumlara göre değişkenlik de gösteriyor.
0
pinkpeony
(06.08.17)
Gehenna, suçluların ve lanetli kabul edilenlerin yakıldığı bir bölgedir. Gehenna'da insan yakmak gerçekten de pratik olarak uygulanıyordu. Daha sonra bir efsane halini alarak İbrahimi dinlere geçmiştir.

Gehenna veya İbranicesi Gehinnom yazarak epey bir kaynağa ulaşabilirsiniz.
0
elitist
(06.08.17)
"Büyük acı çekilecek" dese yetmez, çünkü sadece böyle demenin caydırıcılığı yok. Ayrıntı verdiğinde daha korkutucu oluyor.
Sana birinin "Çok güzel bir kız geçti" demesi ile "Vücudu kum saati gibi, memeleri şöyle, kalçası böyle, saçlar Liv tyler, dudaklar Angelina Jolie, gözler Adriana Lima" diye anlatsa hangisinin etkisi daha fazla olur? "Çok büyük acı çekeceksin" anlaşılır ama içini korkutan titretmez. Korkunun içine işleyeceği bir tasvir lazım.

Coğrafya diyecektim ben de ama o kadarla sınırlı değil. Bir de yanarak ölmek en acılı ölümlerden biri. O acının sonsuza kadar sürecek olmadı da iddialı, sağlam bir acı büyüklüğünü canlandırabiliyor. Bunun dışında bir de zemherir kısmısı var söylenen. Burada soğukluktan gelen bir ateşten söz ediliyor mesela ama onda da ateşte yanıyoruz, yani sıcak da olsa, soğuk da olsa ateş var.
0
aychovsky
(07.08.17)
norveçlilerin cehennem tasviri "sonsuz buzda yürümek" mesela. herkes cehennemde yanmıyor gördüğün üzere kültür farkı ;)
0
eindaclub
(07.08.17)
gehenna-hinnom vadisi +1
burada yakılmak o zamanların en kabus ölüm şekillerinden biriydi, yazarken de bundan esinlenmişler. fonetik benzerliğe dikkat çekmeye gerek yok sanırım...
0
Bruce
(07.08.17)
gehenna-hinnom vadisi olayı biraz daha farklıydı benim bildiğim, sevan nişanyan'dan okuduğum kadarıyla daha doğrusu.

bu kelime araplara islam öncesi arap yarımadasının bolca yaşayan aramilerden geçiyordu ve aramilerde gehinnom denilen yere arapçada cehennom deniliyordu.

kelimenin geldiği yer ise eski kudüste paganların çocukları yakarak kurban ettikleri ya da arındırdıkları gehenna-hinnom vadisinden geliyordu. bu yüzden yanma olayı buraya bağlanabilir. (kesin bir şey var diyemeyiz, ama büyük olasılıkla böyle)

ayrıca islama göre cehennemde sadece yanma olayı yok farklı farklı işkenceler söz konusu.
0
Apocalypse
(07.08.17)
(4)

Dislerde siyahlik

maria puder
Dislerin alt kısımlarında siyahlıklar oluyor ya bunlara tartar mı deniyordu? Dis taşı mı yoksa? O siyahlıklar arka dislerimde yıllardır vardı, sabah-aksam fircalamama ragmen önlerde de olusmaya başlamış.Sinir oldum görünce.Bunların temizligi ne kadara yapılıyor discilerde?Yakın zamanda yaptıran var
Dislerin alt kısımlarında siyahlıklar oluyor ya bunlara tartar mı deniyordu? Dis taşı mı yoksa? O siyahlıklar arka dislerimde yıllardır vardı, sabah-aksam fircalamama ragmen önlerde de olusmaya başlamış.Sinir oldum görünce.Bunların temizligi ne kadara yapılıyor discilerde?Yakın zamanda yaptıran var mı?
0
maria puder
(06.08.17)
Rez
0
materyalist imam
(06.08.17)
Çay kahve yapıyor
Diş taşı değil tartar
180 lira falan
Ama sık yaptırmamak lazom
0
sagin
(06.08.17)
Fırçalama şekli önemlidir, dişçiden tarif etmesini isterseniz oluşması daha çok zaman alır, beraberinde ara ara diş tozu-diş pastası ile temizlerseniz tabii. Dişçiden dişçiye göre fiyat değişir ama 150 fln çoğu yerde. Genelde görmeden fiyat vermezler çünkü korkunç vakalar gelebiliyor, ya da çok fazla işlem gerektirmeyen.
0
mslny
(06.08.17)
Detertraj diyorlar. 5 dakikada kurtulmak mümkün, iki yılda bir mutlaka temizletmek lazim dipleri.
0
goodz
(06.08.17)
(11)

Ergen yiğen

illa ki
2000 doğumlu kız yeğenim var. Bize her gün ayrı bir aksiyon yaşatıyor. Evden kaçma ve intihar teşebbüsleri oldu.Sürekli bizi bunları tekrar yapmakla tehdit ediyor. Kontrol edemiyoruz artık. Telefonuna casus yazlım yükleyerek takip etmeyi düşünüyoruz.Bunları kullanan oldu mu? İşe yarıyor mu?
2000 doğumlu kız yeğenim var. Bize her gün ayrı bir aksiyon yaşatıyor. Evden kaçma ve intihar teşebbüsleri oldu.Sürekli bizi bunları tekrar yapmakla tehdit ediyor. Kontrol edemiyoruz artık. Telefonuna casus yazlım yükleyerek takip etmeyi düşünüyoruz.Bunları kullanan oldu mu? İşe yarıyor mu?
0
illa ki
(06.08.17)
Anlamaya calisin sikintisi neymis, suclamadan dinleyerek empati ile dinleyin cozum uretin.
0
imelih
(06.08.17)
Casus yazılımları kızın ebeveynlerine kurun. Kızda sorun yok aile ergen olabilir.
0
top_secret
(06.08.17)
Siz burada yazan ergenlere bakmayın, gerçekten anlıyorum durumu. Çaresi bu zamanları az hasarsız atlatmak

yoksa siz elinizden geleni yapın hiçbir anlamı yok onun için. Ona zarar vermek istediğinizi bile düşünüyordur.

En sağlıklısi bu zamanları hafifçe geçirmek
0
kleider
(06.08.17)
Arkadaşlar teşekkür ederim ama konunun dışına çıkmışsınız.Anne ve babanın harika birer anne baba olduğunu biliyorum. Kendisi de ''ben aile konusunda çok şanslıyım.annem benim her şeyim vs '' diyor sürekli. zaten.sanırım sizin yaşlar da yakın 17 'ye :) Bazı şeyler yaşanmadan anlaşılmıyor ne yazık ki.

@kleider çaresiz kaldık.Güvenliğini sağlasak yeter.
0
🌸illa ki
(06.08.17)
2000 doğumlularda bi sıkıntı olduğuna inanıcam artık, kuzenim dahil. Malesef profesyonel yardım almak zorundasınız, size göre hiçbir problem olmayabilir anne baba mükemmel olabilir ama emin olun bu yüzden de böyle şeyler yaşanabiliyor, doymuşluk ve doyumsuzluk ilgi deliliği başka saçmalıklara itebiliyor. Yahut aileyle ilgili değil kendi çevresinde birşeyler olabilir, herşeyden haberiniz olması şu zamanda imkânsız, o yüzden sadece ergenliğe bağlamadan emin olun, eminseniz ve yardım aldıysanız bişey diyemem o zaman dediğiniz gibi uygulama kullanmak gerekiyor.
0
mslny
(06.08.17)
Profesyonel desteği konuştuk ama henüz almadık. Çocuk yetiştirmek çok zormuş gerçekten. Sanırım çocuk üzerinde biraz otorite kurmak gerekiyor bizimkiler hatayı orada yaptı. Baba otoritesi hiç olmadı.Doymuşluk-doyumsuzluk ikisi de var. stabil arkadaş çevresi ve kalıcı arkadaşlıkları yok. Bir ay jazz konserlerine giden arkadaşları oluyor sonraki ay arkadaş çevresi komple değişiyor türkü dinlemeye başlıyor vs.
0
🌸illa ki
(06.08.17)
İnanın profesyonel yardımdan sonra nefes alacaksınız, muhtemelen aileyle de konuşur o zaman inşallah bu tür kendine zarar olan şeylerden uzaklaşır ve sıradan ergenliğe döner.
Evde özellikle baba otoritesi yoksa en büyük etkenlerden biri oluyor, Misâl Kuzenimin abileri otoriteyle büyüdü çocuk yaşta sorumluluk aldılar şehir dışında okudular, tek bir gün sıkıntı yaşatmadılar, şimdi iş güç sahibi hatta evliler. Fakat 2000 doğumlu kardeşleri aynı anne baba elinde büyümesine rağmen o rahatlık ve şımarıklıkla diğer evlâtlarından görmediklerini yaşattı, yaşatıyor. Malesef aileler dengeyi kuramadı, bizden önceki nesil daha sevgisiz ve korku+otorite ile büyütülmüş, onlar da bizleri aldıklarına göre daha iyi eğittiler fakat görüyorum ki bizler şanslıymışız, sevildiğimizi bilirdik fakat çokça hissettirilmezdi(bence biraz daha hissettirmelilerdi), mutlak otorite vardı, ve varla yoku bilirdik, hiçbi şey bize istediğimiz an sunulmadı. Şimdi ayar kaçmış durumda, çocuğun merak ettiği istediği hedeflediği hiçbi şey yok, hiçbir amaçları yok. Varsa yoksa sosyal medya, gösteriş, ve sadece ben-ben-ben.
0
mslny
(06.08.17)
Çok güzel özetlemişsiniz. sıkıntı ayarsızlık. Evet, 5000 e yakın twitter takipçisi var, bir o kadar da diğerlerinden... Saat ikideki dersaneye uyanıp gidemiyor çünkü tüm gece sanal alemde takılıyor.

Teşekkür ederim.
0
🌸illa ki
(06.08.17)
Konunun disina cikacagim ama kesinlikle profesyonel yardim.
0
market_arabasıyla_terör_estiren_trafik_canava
(20.03.18)
ergenken özellikle anne babayla kültür farkı varsa ve baskı yapıyorlarsa oluyor böyle şeyler.
sonra düzeliyorlar. benim yeğen de öyleydi.
intiharla falan aileyi baskılayıp kendilerine özgürlük alanı açmaya çalışıyorlar.
tabi profesyonel destek almakta fayda var.
0
herhaltibiliyoring
(20.03.18)
@herhaltibiliyoring anne-baba genç.Anneyle aynı kafadan.Sanırım bizdeki sorun baskı değil, aşırı rahat bırakmaktan kaynaklandı. ''Hayır'' demedik hiç. Denge-disiplin çok önemliymiş. insan yaşadıkça anlıyor.Destek almaya başladı.
0
🌸illa ki
(20.03.18)
(54)

sevgilimle don krizimiz - kim haklı?

aegeanfatheramerican
dün kız arkadaşım ve annesiyle birlikte bir avm'ye gittik ve ben de kendime don almaya karar verdim. Yıllarca ailemden ayrı yaşamama rağmen donlarımı bir şekilde annem tedarik etmişti. Daha önce hiç don almadığım gerçeğiyle karşı karşıya kaldım. Yani giymem gereken donun bedenini bilmiyordum. Sevgil
dün kız arkadaşım ve annesiyle birlikte bir avm'ye gittik ve ben de kendime don almaya karar verdim. Yıllarca ailemden ayrı yaşamama rağmen donlarımı bir şekilde annem tedarik etmişti. Daha önce hiç don almadığım gerçeğiyle karşı karşıya kaldım. Yani giymem gereken donun bedenini bilmiyordum. Sevgilime çaktırmadan içimdeki donun bedenine bakmasını söyledim. o da çevik bir el hareketiyle donumun lastiğinden tutup çevirdi ve large giydiğimi öğrendim. Böylece large bedendeki donlardan seçtim ve kasaya yöneldim. seçtiğim donun etiket fiyatı 60 tl idi ancak kasiyer kız aldığım üçlü paketteki donların 20 tl'ye düştüğünü söyledi. Bu demek oluyordu ki bir paket üçlü don için ödemeyi göze aldığım tutara 3 paket üçlü don sahibi olabilecektim. kasiyer kız o sırada donlarda iade olmadığını söyleyerek üçlü paketin içinden bir donu çıkararak bana uzattı.

bundan sonra işler dramatik bir hal aldı. sevgilim ve annesi donun bana küçük geleceğini söylediler. Ben de donu üzerime tuttum ve kasiyer kıza "sizce bu don bana olur mu?" Diye sordum. kasiyer kız ise olacağını belirtti. ben de sevgilim ve annesini dinleyerek xl almak istedim ve kasiyer kız "gelin birlikte bakalım indirimli ve xl olan donlara" dedi. ben de oradan oraya sürüklenmesini istemediğim sevgilime "iki dakika bekle geliyorum" deyip kasiyer kızla birlikte donların olduğu tarafa doğru yollandım.

sevgilimin ilk kızdığı nokta donu üstüme tutarak kasiyer kıza göstermem-miş. ikinci ve bardağı taşıran damla ise ona "iki dakika bekle geliyorum" demem ve don bakmaya kasiyer kızla gitmem-miş. o anda sevgilim fevri hareketlerle mağazadan çıktı ben de ilk baktığım donun xl'sini alarak 60 tl kotamı doldurmaksızın mağazadan ayrıldım ve avm'nin çıkış kapısında sevgilimi yakaladım. bana çok sinirlenmişti. bense o anda bu kadar kötü ne yapmış olabilirim acaba diye düşünüyordum. Elin kadınının karşısına geçip üzerime don gibi özel bir giysiyi tutarak soru sormamın yersiz olduğunu düşünüyor.

bu arada ilişkimiz beş senelik ve sevgilim beş senede "benim neye kızacağımı anlayamamışsın" diye de kızıyor bana.

ikimiz de yorumları okuyacağız ve kimin haklı olduğunu anlamaya çalışacağız.

edit: aldığım donlardan memnun kalmam üzerine bugün tek başıma aynı avm'ye ve aynı mağazaya gittim. sevgilimi daha çok kızdırdı bu durum ve "bütün avm'lerde var o mağaza neden yine oraya gittin?" diyerek üstüme geldi, geliyor.
0
aegeanfatheramerican
(04.08.17)
ikinizde haksızsınız empati yapınca sen birazcık daha haksız gibisin, ama sevgilinin tepkisi fazla mı fazla.
0
basond
(04.08.17)
TV'de bir program var, karşılarındakine kamera şakası yapıyor insanlar. Mikrofondan kendilerine söylenenleri yaparak sinirden delirtiyorlar karşılarında oturan arkadaşları. Genelde verilen görevlerden biri üstüste on defa manasız bir cümleyi tekrarlamak oluyor. Örneğin, on defa "hadi yine iyisin" demesi gerekiyor bir dakika içinde. Siz de sanki belli bir "don" deme kotanız varmış da onu doldurmaya çalışmışsınız gibi olmuş. Duyuru sakinleri olarak bir daha bu kelimeyi görmesek özlemeyiz herhalde.

Bence sevgiliniz "yav sen de ne don meraklısıymışsın, kıza modellik de yapsaydın bir de" falan deseydi de gülseydiniz topluca daha uygun bir tepki olurdu. Abes bir hareket olduğu belli de büyütülecek, trip yapılacak bir şey değil diye düşünüyorum.
0
sopiro
(04.08.17)
yani kız arkadaşınızın annesi üzerinize tuttuğunuz dona bakabiliyor, küçük olup olmayacağı konusunda yorum yapabiliyor da, işi o donu satmak olan kızcağız baktığında mı sorun oluyor?

o kıza sorma nedeniniz, kızın o işten anlıyor, ürünlerin kalıplarını biliyor ve ürünü satıyor olması.

erkek donu dediğiniz, (boxer olduğunu varsayıyorum) şort gibi bir şey zaten.
yani ha şort mayo almışsınız, ha don almışsınız.
ortada seks çağrıştıran bir şey yok.
kimsenin donunuza meraklı olduğunu da sanmıyorum.

kız arkadaşınız kıskandıysa da, görevli kızla gittiğinizde, dükkandan çıkmak yerine yanınıza gelseymiş.

burada asıl saçma olan, kız arkadaşınızın annesi yanınızdayken sizin donunuzun söz konusu olması.
yani o kıza takılıncaya kadar, bence tuhaf karşılanması gereken şey bu.


edit:
konuyu ters çevirince kız arkadaşınız haklı, ama durumlar eşit değil.
erkek boxer'ıyla, kadın iç çamaşırı çok farklı şeyler.
yani birinin düz penye olanı bile başlı başına seksi olabilirken, diğeri bildiğimiz şort.
o yüzden bence öyle değerlendirmemek lazım.
0
blatta hiberna
(04.08.17)
o yapsa sen nasıl tepki verirdin? anahtar soru bu.

ek olarak bence sevgilin haklı.
0
buneperhizwhatisthis
(04.08.17)
Kusura bakmayın ama ben biraz eğlendim. Aslında kızılacak bir şey yok gibi geldi başta ama cinsiyetleri ters çevirin aynı şeyi kız arkadaşınız yapsa siz de çok kızardınız bence. Kendim yaptığımı hayal bile edemedim. Onun için sanırım oyumu sevgilin haklıya kullanıcam.
0
pastörizesüt
(04.08.17)
abi gaz vermek gibi olmasin da hic kusurun yok bence.
0
icim urperiyor
(04.08.17)
:ASDASDASD Çok güzel ya.

Şimdi, haksızsın ama farkında olmayarak yaptığın bişey bu. Donu üzerine tutup sizce bu bana olur mu demede yanlış bir şey görmemişsin o an. İlk defa alıyorsun ve hayatın boyunca annen tedarik etmiş. Bu yüzden don almakta acemisin. sevgiline durumu böyle açıkla gönlünü al ama haksız olduğunu da kabul ederek git ona.

Yukarıda biri sevgilinize atarlı bişeyler yazmış ama kızın bunu normal karşılaması garip kaçardı emin olun. Durumu da gayet iyi açıklamış sana. Ben daha yarısındayken aklımdan onun söyledikleri geçti. Kız haklı burada netiz. Şimdi sorun gönlünü nasıl alacağın..
0
freetakilir
(04.08.17)
Gaz vermek gibi olmasın da, icim urperiyor + 1
Kızın işi don satmak, bu Kompedan türü mağazalarda ne kadınlar erkek çamaşırcıya "Bu jartiyer benim bedene olur mu" diye soruyor. Pazarcı sutyenci amca bile herkesin içinde "Ablacım yükle içine süngeri, aslanlar gibi olsunlar, gez göğsünü gere gere", "Hanıma aldım, evlilik kurtuldu" diye müşteri çekiyor. Onun yanında, bildiğin şort gibi donu üzerine tutmanın hiç olayı yok.

Ben olursam gülerdim çok fena. Donu tutup "Bu bana olur mu" diyen biri komiğime gitti düşününce.

Edit: istanbul kanatlarımın altında + 1
0
aychovsky
(04.08.17)
Edit: Beraber okuyormuşsunuz ya la :ASDASD pardon ben gönlünü al falan dedim ama senin açından yazıyordum.
0
freetakilir
(04.08.17)
Bide bu son mesajım, bu kadar don demen donu normal bir şeymiş gibi algıladığını gösteriyor ama o en mahrem giyeceklerden biridir.

Şöyle düşün sevgilin sütyen alıyor ve erkek kasiyere sizce bu bana olur mu diyor. Nasıl hissedersin? Buradan doğru yere ulaşacağına inanıyorum.
0
freetakilir
(04.08.17)
Sen tamamen art niyetsiz hareket etmişsin, samimi anlatimina dayanarak bu kanıya vardım. Kız arkadaşın biraz hassas davraniyor onu da anlamak lazım.

Tersini düşün yalnız. Kız arkadaşın dantelli külotu alıp bikini bölgesine tutup, erkek satış görevlisine "Bu bana olur mu sizc? ehehe" dese, sonrada "Ay sen yorulma hayatım ben şimdi beyefendi ile bi reyona gidip geliyorum" dese sen ne yapardın?

Dürüst ol :)
0
old possum
(04.08.17)
Hiç kasmadan söylüyorum her ne kadar okurken gülümsesem de ben de olsam sinirlenirdim, ne gereği vardı, çok merak ettiyseniz erkek bir çalışana da sorabilirdiniz. Direkt empati derim böyle konularda, sevgiliniz erkek satıcıya sizin ve annenizin yanında aynını yapsa ne hissederdiniz, cevap burda aslında. Rahatsız olan ya da olmayan buna göre cevaplayabilir. Yalnız merak ettim, beden konusunda haklı çıkan kim oldu?
0
mslny
(04.08.17)
ya ne demek haksiz, adam kafasina tutup mu gosterseydi donu? erkek donuyla kadin donu bir degil ki karsilastirma yapiyorsunuz. erkek donu cogu kadina igrenc gelirken kullanilmis kadin donunu para vererek alanlar var.

ben olsam ben de ayni avm'ye giderim cunku orada istedigim seyi bulabilecegimi biliyorum. ha 'dunku kiz nerde gelsin bisey gostercem ehehe' dediysem oradakilere anca o zaman anlarim, bu sartlarda erkek tarafi sucsuz.
0
icim urperiyor
(04.08.17)
yahu yapmayın, "bu don bana olur mu" diye sormanın ne sakıncası olabilir ki?

herkes cinsiyeti ters çevirince sıkıntı oluyor diyor da, bence o durumda da yok. hatta aychovsky'nin dediği gibi, pazarda bıyıklı amcalar ikizlere takke diye mal satıyor, al bu olur diyor falan. işi bu. hem sanki hatun sormuş olsa ve bir tangayı adama uzatıp "benim popo loblarımı daha güzel gösterir mi sence, kıpss" falan dese tamam da, öteki türlü yine problem olmamalı.

sen gayet iyiniyetli bir şekilde sormuşsun gibi gözüküyor. madem 5 senelik sevgilin ve neye kızdığını anlamadığın için daha da bir kızgın; o zaman o da işin öteki tarafından baksın madem. 5 yıl birlikte olunan sevgiliye, görevliye don gösterdi diye kızmak demek, sanki sevgiliyi biraz abaza yerine koymak demek. senin art niyetle böyle bir hareket yapmanı bekleyebiliyorsa, bence bu daha da vahim.
0
treamorg
(04.08.17)
Editine edit yapıyorum:

Henüz aranızdaki olay çözülmeden don sana oldu diye aynılarından almaya gitmen sanki sevgilini sallamıyormuş gibi bi izlenim bırakmış. Kızdığı nokta bu olabilir. Önce aranızdaki sorunu çözerdiniz haksız olduğunu kabul ederdin (aşağılayarak demiyorum hatayı kabul etmek onurdur) daha sonra derdin ki ya bunlar bana çok iyi oldu aynılarından almaya gidebilir miyim? O zaman sorun yoktu. Biraz daha düşünceli olursan sorun kalmicak aranızda.
0
freetakilir
(04.08.17)
@mslny sevgilimle annesi haklı çıktı xl aldım.
0
🌸aegeanfatheramerican
(04.08.17)
Öncelikle lol diyeyim.

Teknik olarak bir sıkıntı görünmese bile cinsiyetleri değiştirince, donun özel kıyafet algısı olduğu düşünülürse problem.

Düşünsene, kız arkadaşın erkek kasiyere bu iç çamaşırı bana olur mu diye soruyor annenin yanında, yetmezmiş gibi bir de erkek kasiyerle iç çamaşırı bakmaya gidiyor. Wow.
0
humblebirth
(04.08.17)
Kız arkadaşın haksız. Don denen şeyin kalıbının şort ya da pantolon kalıbından ne farkı var acaba? İkisi de bel basen genişliği ve popo büyüklüğüyle alakalı değil mi? Bu olur mu bana diye çalışan kadına penisini mi gösterdin sanki? Net aşırı tepki. Ama ben en çok çalışan kadına haksızlık buldum bunu. Orada çalıştığı için bu tarz konularda fikir belirtme ve müşteriyi en doğru tercihe yönlendirmekle yükümlü bu insan, uygunsuz bulacak ne var? He insanlar sadece mantıklı durumlarda rahatsız olmuyorlar, yine de kıskanmış olabilir, onu da anlarım. Ama bu rahatsızlığını çok yanlış bir şekilde ifade etmiş. Seni haksız bulduğum tek nokta ise, kim haklı olursa olsun aranızda böyle bir gerilim yaşandıktan sonra aynı yere bir daha gitmen. Sırf kız arkadaşının gönlü olsun, tekrar tatsızlık çıkmasın diye başka bir yere gidebilirdin ikinci seferde.
0
love my way
(04.08.17)
Bu ne rahatlık :))
1.si kız nasıl ani bir hareketle dokunun bedenine bakıyor.
2.si kızın annesinin yanında nasıl don alabiliyorsun.
3.sü don almaya 3 kişi mi gidiyorsunuz.
4.sü hiç don almamış birisin (ben de daha önce alamadım)ve ilk donunu koskoca bir mağaza da mı alıyorsun. Mesala ben don almaya kalksam uyuşturucu alıyormuşum gibi gizli alırdım.
5.si ve sorunun cevabı kesinlikle kız arkadaşın haklı. Benim sevgilim iç çamaşırı almaya kalksa ve senin yaptıklarını yapsa satıcıyı dövebilirdim.
0
valarmurgulis
(04.08.17)
kız net haklı.

1) don dediğin muhtemelen boxer. ve boxerlarda öyle aman aman bir size farkı yok. ki zaten çoğu lastikli artık, ekstrem şişman değilsen (ki olsan bile) hemen her lastikli boxer, her erkeğe olur. bundan bihaber olmak için hiç don alışverişi yapmamış olmak gerekmez, don giymek bile yeterlidir bunu tahmin edebilmek için.

2) madem işi don satmak olan kadına bu soruların sorulması normal, niye o an üstündeki donun bedenini de o kadına sormadın? sevgilin yerine kadın elleseymiş poponu mesela? işi değil mi? sevgilin don mu satmış daha önce? o konuda ona güveniyosun da, diğer konuda niye güvenmiyosun sevgiline?

3) zaten 3 tane 3'lü don almadın mı arkadaşım? yani 9 tane don almış olmadın mı? 1 gün sonra bi daha niye gidiyosun don almaya? hem de aynı yere?

4) don satılan reyona beraber gitmenize hiç değinmiyorum bile

5) burda yazdığın şey gayet masum gibi görünse de (ki bence bunu masumlaştırmanın asıl sebebi sevgilinin de bunu okuyo olması), aklındaki düşüncenin o kadar da masum olduğunu hiç sanmıyorum. ha tabi ki "off tezgahtar kız da amma taşmış, dur lan, dondan taşaktan muhabbet açayım da belki akşama sikerim" düşüncesi yoktur belki ama ortada net flörtöz bi durum, en iyi ihtimalle sevgilini kıskandırma, hatta belki ego tatmini falan var.

ha bu arada inanılmaz büyük bi kabahat, ayrılık sebebi falan demiyorum tabi, küçücük bi olay aslında ama kızın vermiş olduğu tepki son derece normal.
0
reso aga
(04.08.17)
ucuz donu görünce gözün dönmüş. açgözlülük büyük günahlardandır, cezanı bulmuşsun. bu cepte.

olayın detayına bakıldığında ikiniz de haksızsınız; sen her gün giydiğin don hakkında bu kadar bilgisiz olduğun için, kız arkadaşın da ota çöpe takıldığı için. birbirinizi bulmuş olmanız olumlu. kaynanaya saygıda kusur etme, hayatının devamında sevgilin küsüp gittikçe don bedeni sorabileceğin kadar güvenilir birine benziyor. mutluluklar dilerim, ama evlenin artık yani, 5 sene çıkmak nedir?
0
manuel mandalina
(04.08.17)
@sopiro+1, çok güldüm.
@freetakilir+1

kız arkadaşının baştaki tavrı haklı ama abartılıydı, o yüzden ikiniz eşit derecede haksız ve haklıydınız. yaptıklarından rahatsız olması normal ama çok sinirlenecek bir şey yok. beni asıl rahatsız eden bütün bu olanlardan sonra tekrar tek başına avm'ye gitmen. sonuçta sevgilin bir şeylerden rahatsız olmuş, hatta abartılı tepki vermiş. buna rağmen sanki hiçbir şey olmamış, onun duygusu, düşüncesi hiç önemli değilmiş gibi hareket etmen pek hoş değil. hep böyle davranıyorsan başta abartılı davranması da doğal. abartılı davranınca bile kaale alınmıyor gibi gözüküyor çünkü. bence kız arkadaşın haklı.
0
cikis yolu
(04.08.17)
yanlış yere yazmışsın, böyle hikayelerden prim kasmak için sözlüğe yazman gerekirdi. serin hikayeymiş birader.

o kadar saçma ve absürd bir olay ki; böyle bir şeyin olduğuna inanmıyorum ve baya salladığını düşünüyorum. 5 yıllık ilişkin varsa yetişkin bir insansın, yetişkin herhangi bir insanın dışarıda don alırken pantolon üzerinden tutup da "bu olur mu bana?" diye bir de oradaki kasiyere soracağını düşünmüyorum. kasiyerin cinsiyeti fark etmeksizin.
0
i drive the hearse
(04.08.17)
Bence kiz arkadasin hakli ama tepkisi biraz abartili. Edit kismiyla iyice yanlis duruma dusmussun.
0
twelfth
(04.08.17)
Böyle eften püften şeylerden büyük olaylar, kavgalar, tartışmalar çıkan kızlarla hayat yaşanmaz.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(04.08.17)
blatta ve aychovski +1

sevgilin haksız, hem de 5 yıllık sevgilinmiş ki daha da haksız, ama haklı olduğu bir nokta var, neye sinirlendiğini bilmemen, demek ki benzer şeyler daha önce de yaşanmış ve bu konuyu çözmek için yeterince konuşmamış üstünü örtmüşsünüz ki hala benzer şeyler yaşanıyor.

insanların neyi ne zaman kıskanacaklarını bilmediklerini düşünüyorum, bu yüzden de ilişkiler çıkmazlara giriyor, ilişki içindekiler "acaba bunu da kıskanacak mı" diye kendilerini baskılamaya başladıkları ve bu baskılama bir yerde ters teptiği zaman toparlanması pek mümkün olmayan hasarlar oluşuyor. Yazık
0
gochebe
(04.08.17)
Bana biraz kızı kıskandırmaya çalışıp safa yatıyorsun gibi geldi.
0
arnold schwarzeneger
(04.08.17)
@sopiro +1 :))
Ne güzel bi ilişkiniz var.
Sen masumsun orası belli ama çok masumluk da dert oluyor bazen böyle. Ben sevgiline hak verdim, tepkisi abartılı olmuş ama. Senin de editteki davranışın hiç olmamış.
Merak ettim, don değil de başka bişey alıyor olsaydınız sevgilinin tepkisi nasıl olurdu?
Ya da mesela don harici bir giysiyi alırken sevgilin sana sorsa sen fikrini söylesen sonra o dönüp kasiyere sorsa ne hissederdin?
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(04.08.17)
bayan kişisi abartmış
0
çınarım
(04.08.17)
Duyuru ve cevapları okuyup "don" kelimesine doydum öncelikle, sanırım önümüzdeki 5 sene bu kelimeyi kullanma ihtiyacı duymam. O kadar ki, cevapların sonlarına doğru kelime anlamını yitirmeye başladı.

Kim haklı, kim haksız girmiyorum. 2 tane şey söyleyip kaçacağım:

1. 5 senelik ilişki var diyorsunuz, erkek tarafının minimum 25 olduğunu varsayalım. Bu yaşa kadar kendisine "don" almamış olmak nedir? Hadi onu geçtim, bu kadar yıllık don giyme tecrüben var, insan giydiği donun bedenini bilmez mi yahu?
2. Erkek tarafının don bedeni l-xl skalasında çıkınca sanki bir "show off" olmuş durum, bu "bu don bana olur mu bir bakar mısınız" diye üstünde göstermeler falan o yüzden bence. O beden small çıkaydı, hiç böyle şeyler yaşanmadan alınıp gidilecekti o "don".

Haydi hep beraber: don don don don.
0
fengari
(04.08.17)
Abartmayın Roma'lılar, alt tarafı don
0
MaNOfTheYear
(04.08.17)
Abi nasil tipsiniz ya, benim anamın yaninda sevgilim donu üstüne tutup oluyo mu falan dicek annem de yok bi büyük bedeni al dicek öyle mi?? Hikayen pek doğru gelmedi ve bunu dusunduren ikinci olay kasadaki kadının kasayı bırakıp reyona gitmesi oldu, gratis dışında hiçbir mağazada kasa elemanının yerini bıraktığını görmedim açıkçası.
Neyse hadi diyelim hikaye doğru, sen kaşınmışım resmen. madem kiz sinirlendi niye hemen yeni don almaya gidiyorsun?
Ha bence sorun mağazadaki kızla konuşmalar falan değil, kadının işi o ama asıl sorun ananın yaninda don işlerine girmiş olman.
0
pamuk helvalar cebe
(04.08.17)
bu sıcak havalarda iyi geldi serin serin.

don haklı.
0
Bruce
(04.08.17)
ohoo böyle saçma sebepten sevgili kavgası mı olur ya.

abi sen o donu ne niyetle önüne tuttun onu söyle. "belki kasiyer kız benden etkilenir" falan demedin sonuçta değil mi? gayet işini halletmeye çalışıyorsun. kasiyer kıza yazmak istesen bunun türlü türlü yolları var, kız arkadaşın ve annesinin önünde yapmazdın zaten. sorun olduğunu düşünmüyorum.

benim erkek arkadaşım böyle bişey yapsa en çok ben gülerim. annem de kesin güler.

ama şöyle de bir şey var-ki ben buna çok inanıyorum. herkesin sinirleneceği şeyler başka başka olabiliyor ve an be an değişebiliyor. belki bu olay kız arkadaşının normalde sinirlenmeyeceği bir şey, ama belki o anda yanında annesi olduğu için bütün bu donlu konular yüzünden ona rezil olduğunu düşündü, ya da az önce denediği elbise üstüne olmadığı için zaten sinirliydi, veya sırf o an bir şekide trip atası geldi. çok insani tepki aslında. yani evet bana şu an çok mantıksız geliyor bu don konusunun sorun olması ama benim çok sinirleneceğim bir konu olduğunda da bir başkası "çok saçma, buna mı sinirlendin" diyebiliyor. işte bu nedenle seni haksız buluyorum. çünkü kız arkadaşın x bir sebepten sinirlendiği zaman "buna sinirlenmen çok yersiz, sinirlenmekte haksızsın" demek yerine "hayatım çok pardon yeaa bilemedim napim o anda dalgınlığına geldi" diyip bi öpmek çok daha yerinde olur. yersiz kavgalar büyümez, sorun kalmaz.

kız arkadaşın hala sana kızgınken tekrar mağazaya gitmen de hoş olmamış. kız arkadaşın sinirlenmiş mi, sinirlenmiş. yapacak bir şey yok. üstelik buna sinirlendiğini sana açık açık söylemiş. ama sen inat gibi gene aynı mağazaya gitmişsin. ya biliyorsun ki bu konuda sana kızgın, neden hala üstüne gidiyorsun ki? önce yukarıda yazdığım şekilde kız arkadaşının gönlünü alıp, sonra "ya kızcaksın ama ben gene o mağazaya gidicem sanırım, donları bi harikaymış" desen sorun olmazdı bence. kız arkadaşının sinirlenmesi büyük ihtimalle kasiyer kızla arandaki muhabbetten değil, senin onun bu kızgınlığını sallamayıp, onu yok sayıp umursamamış olmandan kaynaklanıyor.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(04.08.17)
kız gereksiz kıskançlık yapmış ama sen de körüklemişsin biraz. ikinci gidişin çok saçma mesela. ayrıca don nasıl 60 tl oluyor yahu?
0
elorelia
(04.08.17)
sevgilin haksız.
0
sckxyss
(04.08.17)
@istanbul, bence kız 5 senelik nişanlılık yüzünden sinirli.
0
manuel mandalina
(04.08.17)
herkese cevapları için çok teşekkürler.
1. çıkmaya başladığımızda 17 yaşındaydı kendisi, benim birkaç girişimim olsa da henüz evlenmeyi kendisi istemiyor küçük olduğunu düşündüğünden.
2. valla mağaza hm mağazasıydı, gayet kasayı bırakıp reyona geldi kadın. isteyen indirimlere baksın oradaki, ne bileyim?
3. ilk gittiğimizde 3 tane 3'lü almadım, 1 tane aldım ve ertesi gün memnun kaldığım için yeniden gittim. gitmez olaydım.
4. "serin hikaye" diyen arkadaşlara donların fişini mi göndereyim, konuşmamızdan ss mi koyayım bilemedim. ne yapsam?

ciddiye alarak cevap yazanlara gerçekten teşekkür ediyorum. daha önce birçok kez kalbini kırmıştım kız arkadaşımın. bu yüzden abartılı tepki verdi diyen arkadaş doğru söylemiş. ama geride kaldı bunlar, 1 senedir bu tarz şeyler de yaşanmıyor.
0
🌸aegeanfatheramerican
(04.08.17)
güldüm ve sana hak veriyorum.
0
alkolsuz icecek
(04.08.17)
çok eğlenceli bir duyuru olmuş tebrik ederim sizi :D

haklı haksız taraf var diyemem ama sevgilin biraz abartmış sanki. gereksiz kıskançlık yapıyor.

edit: ayrıca allah başka dert vermesin en büyük derdiniz bu olsun demek istiyorum.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(04.08.17)
40 liralık bira ve trendyol'dan iki tane gönderilen ayakkabı başlıklarından sonra en çok güldüğüm duyuru bu oldu sanırım.
"Don haklı" cevabına kahkaha atmakla birlikte bence hepimiz gece yarısına kadar sakince oturup "don" kelimesini aklımızdan bile geçirmeyelim. Biraz zamana ihtiyacımız var atlatmak için.

(İkinci kez gitmeniz olmamış demek için gelmiştim ben.)
0
sopiro
(04.08.17)
Kasiyer güzel mi bari?
0
humat
(04.08.17)
@humat kasiyer hamileydi arkadaşlar
0
🌸aegeanfatheramerican
(04.08.17)
Ne kadar da komik bir çift.
Donu üzerine tutup başkalarından fikir almak nasıl bir şeydir ya :):)

Bence olay komik neden gülmek yerine kızmayı seçmiş anlayamadım.
Büyütülecek bir şey değil diye düşünüyorum. Bundan sonra donlarını yalnız al.
0
mutekebbir
(04.08.17)
ne donmuş ya ünlülerin donu bu kadar tartışılmıyor.
0
elorelia
(04.08.17)
ikiniz de haklı ve ikiniz de haksızsınız. sevgilinin hoşuna gitmeyebilir, hoşa gitmeyebilecek bir durum oluşmuş orada.
hatta bence sevgilin %70 haklı.

marks and spencer mı orası?
0
pinkpeony
(04.08.17)
@pinkpeony h&m
0
🌸aegeanfatheramerican
(04.08.17)
abi ne yap ne et mağazadaki hatunla seviş bari de yediğin trip boşa gitmesin, kızla da ayrıl tripe devam ederse, ömür mü geçer la böyle hatunla. güven 0 gailba...
0
benim adim kerim hepinizi severim
(04.08.17)
ahahah koptum arkadaş sevgilinin annesiyle don almaya gitmek ne demek? :D
0
tughan
(05.08.17)
bir sonrakinde tahtakaleye gidin birbirinizden soğumak için bahaneye ihtiyacınız kalmaz.
0
kenjataimu
(07.08.17)
sıcaklar bunaltmış senin hatunu bence, tabii aldığın çamaşırlar seksili çamaşırlar değilse, eğer öyle ise hatun haklı, sonuçta kasiyer seni o donların içinde hayal etmiş olabilir, binicem üstüne vuracam kırbacı diye fantezilere dalmış olabilir falan.

yalnız sende aynı yere ikinci kez gitmeseydin iyi olurmuş yangına körükle gitmişsin.
0
selam
(08.08.17)
çok net söylüyorum ayrıl kardeşim. sen haksızsın bu konuda, o erkek görevli ile aynı muhabbete girip don bakamaya gitseydi bence sen adama müdahele de ederdin; ama kadın kezbanmış. bak sana şunu söyleyeyim, kadının psikopatından, kezbanından, manyağından, sorunlusundan kaçacaksın can kardeşim. vakit yakınken kaç kurtul, bu zihniyet, bu kafa yapısı yarın sana "evlenince yap boşarım donuna kadar da alırım" diye sataşır. bunlarla evlenmeyeceksin can kardeşim. hayatta ve bu mücadelenle başarılar dilerim. bol şans, Allah kurtarsın.
0
pietro
(08.08.17)
Sevgilin safkan bir kezban, böylesine ender rastlanır. Bence sakın kaçırma. Tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş. Kayınvalideyle avm'de çıldırmacalar ahaha.

Ya hikaye neresinden tutsam elimde kalıyor. Sevgilin haksız da birader, sen böyle tribal bir kadınla nasıl 5 yılını geçirdin? Manyak mısın?

Ayrıca nasıl bir badaksın, nasıl bir ana kuzususun ki donunun bedenini bilmiyorsun? Off devam edemeyeceğim.
0
yirmisantim
(08.08.17)
çok eğlenceli ve absürd bir hadise.

indirimli don zaafiyetin var. indirimli don gördün mü ruhunu şeytana satacak potansiyel sezinledim.

herkesin donuna saygım sonsuz ama bin yıl yaşasam sevgilimin annesinin olduğu bir ortamda don alışverişi yapamayacak bir karakterim var sanırım o yüzden olay bana absürd geldi o yüzden çok keskin ve net bir yorum yapamayacağım ama, o sırada ilgili don mağazasında alışveriş yapan ve olaya şahit olan 3. kişi olsam, donu üzerinize yaklaştırıp, hanfendi sizce bu don bana olur mu diyen erkek görsem, ohaa ne değişik adamlar var derdim. bence yakışıksız bir hareket ve kız haklı.

ama bir yandan da, annesinin yanında messi'nin kıvrak bir bilek hareketiyle rakip defansı yarım saniyede çalımlaması gibi bir hız ve başarı ile donunuzun bedenini öğrenen, annnesinin bakıp, evladım bu don sana küçük olur demesini garip karşılamayan kızın, sizin donu kasiyere gösterip bu bana olur mu demesine bu kadar sinir olması da garip. benim yapıma göre garip daha doğrusu.

kız sizden daha haklı gibi geldi gene de bana.

ayrıca xl dan devam edin, rahatlık önemli.
0
wilhelmwasmuss
(08.08.17)
(14)

hayvan barinagina gidelim mi?

brad pitt
Burda toplassak bi hayvan barinagina gitsek, mama gotursek oynasak onlarla mesela ayda 1 falan. Olur mu yapilabilir mi? Yeni hayvan severlef de olur hem.
Burda toplassak bi hayvan barinagina gitsek, mama gotursek oynasak onlarla mesela ayda 1 falan. Olur mu yapilabilir mi? Yeni hayvan severlef de olur hem.
0
brad pitt
(03.08.17)
Ben varım. Az kaldi umarim hayatimi yoluna koymama. Kopek korkumu ufaktan yensem de var hala bir seyler.

Cocuk yuvalarina gidelim, huzur evlerine gidelim. Guzel seyler yapalım, guzel insanlar taniyalim; Insanları sevindirelim.
0
runagain
(03.08.17)
Vaktim oldukça runagain in dediği gibi etkinliklerin içinde ben de olabilirim.
0
thesL
(03.08.17)
Dordumuz gideriz en kotu. 12 agu cts. Kadikoy barinagi. Ne diyosunuz.

Daha cok kisi katilmak ister diye dusunmustum hayal kirikligi oldu biraz.
0
🌸brad pitt
(03.08.17)
Ben de dahil olmaya çalışırım. Hatta zirveler böyle yapılsa ne güzel olur. Gidiyoruz malak gibi oturuyoruz.
0
Giovanni Pipitto
(03.08.17)
Bizim Kültür sanat komisyonu gibisiniz haha
0
goodz
(03.08.17)
Bu cumartesi gidek mi?
0
🌸brad pitt
(03.08.17)
Yarina hallolursa islerim cumartesi gidebiliriz.
0
runagain
(03.08.17)
Daha önce böyle bir ziyaret oldu mu? Sadece anadolu yakasında mı oluyor?
0
mslny
(03.08.17)
Benim için diğer cumartesi daha uygun olur.
0
thesL
(04.08.17)
Arkadaslar yarin ogleden sonra gidelim kadikoy atasehir barinagina?
0
🌸brad pitt
(04.08.17)
Sorum niye ciddiye alınmadı acaba? O zaman muhataplarınızı belirtin de boşuna cevapsız soru sormayalım.
0
mslny
(04.08.17)
Islerimi halledemedim henuz. Bayagi sıkışık durumdayim su an. Ama ne kadar bütçe gerekir max? Ona gore fedakarlik yapabilirim. Guzel olur bir seyler yapmak.
0
runagain
(04.08.17)
@mslny, bu sekilde bir duyuruya ilk kez rastladim. Daha once yapildi mi, onu da bilmiyorum sahsen.

Olursa, islerimin yoluna girmesine de bagli olarak, 212-216... katilabilirim bu tur aktivitelere.
0
runagain
(04.08.17)
Mslny, daha once boyle bir sey gormedim. Aklima esti baslik actim. Olan biten bu acikcasi. Muhattap almamak degil, cevabi bilmemek oldu yani.
0
🌸brad pitt
(04.08.17)
(5)

çuval gibi kumaşı boyayarak çanta yapmak için kumaş boyası mı yağlı boya mı

mslny
Hangisini kullanayım? Hani yazlık hasırımsı bi kumaş var ya, onun üstüne. İlgili biri kumaş boyası kullanırsan üstüne sprey sık ki daha kullanışlı olur yıkanır vs demişti. Eğer yağlı boya kullanacaksan çok ince şekilde tutkal sür üstünü boya sonra yine sprey sık demişti. Tarifleri doğruysa hangi yön
Hangisini kullanayım? Hani yazlık hasırımsı bi kumaş var ya, onun üstüne. İlgili biri kumaş boyası kullanırsan üstüne sprey sık ki daha kullanışlı olur yıkanır vs demişti. Eğer yağlı boya kullanacaksan çok ince şekilde tutkal sür üstünü boya sonra yine sprey sık demişti. Tarifleri doğruysa hangi yöntem hem daha kolay ve kullanışlı olur?
0
mslny
(02.08.17)
Kumaş boyası hiç kullanmadım, nasıl bişey bilmiyorum. Sanıyorum guaj boya gibi?
0
🌸mslny
(02.08.17)
yağlı boya çabuk deforme olabilir. çanta hareketli bi eşya duvarda durduğu gibi sabit kalmayacak bir süre sonra kırıklar oluşur.
kumaş boyası kullanırsan spreye gerek yok, kuruduktan sonra boyayı ütüyle fikse ediyorsun. aldığın yerden de tarif ederler veya nette çokça açıklamaları vardı hala vardır.
kumaş boyası iki çeşit oluyor biri tüm parçayı boyadığımız eski tip boya onu kullanmayacaksın. kırtasiye gibi yerlerde satılan yeni tip fırçayla kullanılanlardan alırsın.

yalnız kumaşı anlayamadım ben, çuvalla hasır farklı dokular istersen bir fotoğraf çekip ekle, bi bakayım.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(02.08.17)
O zaman dediğiniz gibi kumaş boya kullanmam gerekiyor. Peki onun özel fırçası var mı boyayla satılan? Eğer özel varsa fakat Tuhafiyede satılmıyorsa kendi yağlı boya fırçalarımdan kullanabilir miyim?

Kumaş buna benzer olacak, ilk ten kesede denicem.
s-media-cache-ak0.pinimg.com
0
🌸mslny
(02.08.17)
Özel fırçası yok, yağlı boya fırçalarını kullanabilirsin.
Boyalar şöyle oluyor:
www.hobium.com
boyamayı anlatmış:
www.youtube.com
teknikler var:
www.youtube.com
Bunlar bi fikir verir, istersen daha başka yazılara videolara da bak, çok fazla teknik, çok değişik malzemeler vardı bi aralar.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(02.08.17)
İkinize de çok teşekkür ederim, tamam, yarın bi alıp deneyeyim.
0
🌸mslny
(02.08.17)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.