Yani giyilir, kimse niye aldın da demez ovv süper de demez hevesim varsa alırdım.

deri ceket seven biri olarak tüm paki ve surilerin üstünde deri ceket görmeye başladıktan sonra giymeyi bıraktım diyebilirim. bu da tam o tarza benziyor.

Ben bu fiyata bu ceketi asla almazdım

Çok kötü. Deri ceket cepli olmamalı. Üstünde olabildikçe az detay olmalı. Spor ya da klasik olduğunu belli edecek şey üstüne oturuş şekli ve yakaları olmalı. Hakim yaka tarzı dik yaka spor, ceket yakası olan klasik gibi düşün. Deri cekette cep, kollarda ve belde deri olmayan detaylar, omuzlarda saçma sapan çizgi gibi şeyler varsa at çöpe gitsin.

kotu degil ama gundelik gorunumlu bir ceket icin fiyat bence de rezalet. baba parasi yenmiyorsa alinmaz.

kapalıçarşı'da dericiler arastasına gidiniz, daha uygun fiyata muhakkak bulursunuz biraz da pazarlık yapın, geniş omuzlu değilseniz böyle bi ceket hoş durmayabilit. edit: yaka sebebiyle.

ve +1mg3929 deri ceket sade durmalı.

Cepli olması benim de hiç hoşuma gitmedi. Fiyat zaten çok uçuk. Yazık olur bence.

cepler kötü durmuş +1

Bildiğin demode.
Şu hem daha şık hem de daha ucuz:
(git: www.derimod.com.tr

Modası çabuk geçer yaşlı işi durur

Deri ceket.

Bir ara 200+ squat yapıyordum, en havalı hissettiğim zaman o antrenmanların set aralarıydı.

1-eşarp ve güneş gözlüğü takınca %100 dikkat çekiyorum bunu hem sesli duyuyorum hem kendimi çok iyi hissediyorum tr.pinterest.com

geçen trafikte biri kırmızı ışığa gelene kadar bi şeyler yaptı en son açtım camı "Nova? pardon bir arkadaşım aynı model araç kullanıyor o sandım:)" şekli aşırı tatlı bir gülümseme aldım. aynen nova da benim arabadan kullanıyodur tedavülden kalkmış, eski, hantal arabadan. ulan bari plakasını alsaydım be. yorgundum malesefki. bence burda olay havalılıktı...(evet cok begeniliyosun dewamknk)

2-şapka.
3-yabancı dil konuşurken(arapça)

Fitken ve güzel kombin yapınca.

Latin dansları yapıyorum. Çok yakın arkadaş ortamındayız genelde, insanlar birbirini biliyor. Ama yeni biri dansa geldiğinde, benim dansımı beğenerek izlediğini fark edince özgüven tavan.

Genel olarak; iyi yaptığım bir şey fark edilip takdir edildiğinde.

Yaptığım işi övduklerinde, ya da X'i yapabilir misin dediklerinde çok kolay deyip teslim ettiğim zaman.

direnç antrenmanı yaptıktan ve biraz denizde zaman geçirip yüzdükten sonra hem fiziksel hem de mental olarak iyi/havalı hissediyorum.

Satrançta yendiğim zaman. Bu yüzden özgüvenim düştüğünde hemen bir satranç oynarım. :)

Torbada yumruk çalışırken. Genelde videoya çekip paylaşıyorum.

öncelikle: twitter.com

:))

lacivert ve mavi tonları giyince, bir de berber koltuğunda. bir bakıyorum karşımda bir james bond var. ışıktan herhalde. bazen saçımı kestirmekten vazgeçiyorum.

şoför kapıyı açtıktan sonra kaldırıma ayağımı atarken.

mekanda hesap öderken. bakın abartmıyorum. american express'i sadece bunun için alanlar var.

giyimime kuşamıma parfümüme vs iltifat edildiğinde. :D

Krem rengi kisa bir montum var. Onun fermuarini bogazima kadar kapayip, kupelerimi takip sacimi toplayinca :)))

beykoz'u boş verin. hazır beykozdayken fsm'den bebek'e geçin. the upper crust'ta pizza yiyin, sonra geçin starbucks ya da caffe nero'da (bura daha sakindir) bi şeyler için, biraz sahilde yürüyüş falan yapıp dönersiniz.

bebek korkunc kalabalik.

beykoz guzeldir, anadolu hisari - kucuksu - goksu- cubuklu hattini yuruyun hayran kalacaksiniz.

Eğer sakinlik aranıyorsa sarıyer tarafı da olabilir.

Ya ortam soğutulur ya da üzerine pamuklu yumuşak örtü örtülür, pike güzel olur

Mecbur örtü kullanacaksınız başka çare yok. Bu arada gerçek deri olsaydı terletmezdi, suni deri görünümlü bi materyal büyük ihtimal koltuklar.

Gerçek deri de terletir neticede yapışıyor

Üzerine pike sermek en kolay ve işe yarayan çözüm.
Ailem ciddi bir para verip deri koltuk takımı almıştı salona.

Hem arada bir krem sürmek gerekiyor, hem yazın sıcakta oturulmuyor hem kışın soğukta soğuk oluyor. Hiç güzel bir şey değildi.

İphone 13 alırsan yerlere vurmadığın sürece hiç kullanmasan 5 sene kullanırsın. Ben de iphone samsung ikileminde samsung aldım 2.5 sene önce pişmanım açıkçası. Hiçbi şey iphone'un yerini tutmuyor. Hele iphone alabilecek paraya yakın bi para verip samsung almak saçmalık bence.

Ölmezsin ama inme inebilir.

Koladan zehirlenen duymadım. Sıkıntı yok bence oyna devam.

içeriği değişik tabi günümüzde ama bakarsan 33 yıllık kola içen bile var ^^ www.youtube.com

hava almayan, ışık almayan sağlam bi ambalajda kolay kolay bozulmaz. tett zaten adı üzerinde tavsiye edilen tüketim tarihi, son kullanım tarihi değil. her içecekte illaki bulunuyor. suda da var maden suyunda da mesela bunlar bozulacak içecekler olmadığı halde ^^ 7 ay değil de 7 yıl geçmiş olsa bi belki derdim ama bişey olmaz.

ben üretildikten sonra 3 ay geçen kolanın tadından bile iğreniyorum. nasıl bir deneyim yaşadığınızıda paylaşsaydınız keşke. kola adamı öldürmez.

-update: ölünmüyormuş

@haskoylu: yaptik bir hata biraz sicak biraz yorgunluk

Font, bosluk sayisi, buyukluk vs gibi detaylar var tabii bazi yayinevlerinin ozel tercihleri olabiliyor. 270-300 kelime arasi dusunun bir roman sayfasini.

bölümlü olup olmamasına da bağlı ama ortalama 200-300 arası diyebiliriz.

300 sayfa civarı en az.

Herhangi bir şeyi savunmaya çalışmıyorum bu arada yanlış anlaşılmasın, kafama takıldığı için soruyorum sadece.

Şöyle olsa böyle olur muydu fazını geçmek lazım, doğruluğu teyit bekleyen bir durum, bu şekilde bir şey olsa şaşırılacak olmamıştır demem. Feto zamanında sınav sorularına benzer sorularla çalıştırıldığı öğrencilerin gayet duyulan bilinen bir şeydi, buna rağmen doğru düzgün aksiyon 6 yıl önce alındı, saçmalığa gel. Polis olmak isteyen feto dershanesine gidip polis oluyordu.

Burada demek istediğim bu olay bu şekilde olduysa şaşılacak bir şey yok ama evet teyit bekleyen bir durum, ösym açıklaması yetersizden öte saçmalık, zamanında bu ülke cumhurbaşkanı da sehven olmuş demişti sonra her şey ortaya çıktı.

diyelim ki sorular calinmadi, sorulai hazirlayanlar hazir sorulari alip koydular. bu bile.basli basina skandaldir. osym ozgun soru hazirlayacak ekibi kuramiyor mu? kendi sorularini hazirlamayip.oradan buradan alacaklarsa osym ye ne gerek var?

Ben adalara hiç gitmedim. Ama bunu kime söylesem çok şaşırıp "nasıl gitmezsin, çok güzel" diyor. Bostancı'dan vapur var. Özellikle hafta içi bir gün kesin git derim. Hafta sonu kalabalık olabilir. Hatta yüzmeli de gidebilirsin.

yaklaşık 1 haftadır aynı durumdayım. sürekli gezi tozmak yerine uzun süredir görüşemediğim arkadaşlarım ile görüştüm hep.

şiddetle tavsiye ederim, inanılmaz bir keyif oldu benim için.

bazı tarihi köşklerde sergiler oluyor, bu tip mekanları merak ediyorsanız sergi bahane olabilir.

Benim ilk aklıma gelen Kuzguncuk oldu.
Çok severim Kuzguncuk'ta yürüyüş yapmayı bir yerde oturup kahve içip etrafı izlemeyi.

Ada da iyi bir fikir bence. Büyük ada aşığı biri olarak hazır böyle boş vaktin varken görece daha sakin olan hafta içi bir gün gidip gezmeni öneririm.

fener-balat

Fener Balat tarafındaki yürüyüş turları

Beşiktaştan yenikoye yürü, Ortaköy bebek arnavutkoy Yeniköy gezersin. Ara ara otobüse binebilirsin ama yaya daha güzel.
Sabancı müzesini gezebilirsin.

Bir gün beşiktaştan bebek'e kadar yürü. Bebekte otur bi kahve iç starbucks ya da caffe neroda. Nero çok sakin haftaiçi özellikle huzurlu.

Karavancıların kullandığı portatif çamaşır makinaları var olmaz mı

sorayim onlara, tesekkurler. iyi fikir :)

şuraya baktınız mı?

www.canakkale.bel.tr

Interrail ve kamprail gruplarına girin. Bulunduğunuz şehirde çamaşır makinesi ihtiyacınız olduğunu, ücreti dahilinde yardım edebilecek biri var mı yok mu sorun. Yardımcı olanlar çıkabilir daha önce böyle sorular gördüm. Ek olarak pansiyonlarda çamaşır makinesi olur onlara sorabilirsiniz.

askeriyelerin yakınlarında olabilir. askerdeyken öyle yıkattığımı hatırlıyorum.

pansiyon gibi bir yere girin sorun. biraz para verirseniz yikarlar sanirim.

ben pazarlık yaparak. 162,50 tl ye tanesini letgodan bulduğum birinden aldım. intwernetten benzerlerine baktım. 270 tl civarıydı. isterseniz iletişim bilgilerini verebilirim. elimde çok az kaldı demişti.

Her hafta sonu kamp olsun, piknik olsun, sahilde oturmak olsun, sürekli kullanacaksanız kaliteli bir şey alın.

Yok arada sırada lazım olacaksa ekonomik model her türlü iş görür, ben ne zaman aldığımı bile hatırlamadığım yıllar önce aldığım en ekonomik modellerden kullanıyorum. Senede 3-4 kere ya lazım olur ya olmaz.

Daha geçen gün iri cüsseli bir arkadaşım 3 tane migros sandalyesini pert ettikten sonra dechatlon'dan aldığını ve uzun süredir kullandığını söyledi. Bende hem dechatlon'un hem de migros'un bu sene çıkan desenli olanından var. Görüntüde migros sağlam gibi duruyor ama dechatlonla cidden çok fark var. dechatlonu taşımak da daha kolay.

decathlon'dakiler ucuzlara gore daha rahatlar. ucuz olanlar sekilsiz ve rahatsiz oluyor.

bahsettiğim sandalyelerin markası "touch me" bu arada

Ayda yılda bir kullanan birisi olarak ucuz yollu olanları iki senede pert ettim. Decathlon'dan yeşil olanları aldım. Epey sağlam duruyorlar. Değer bence parasına.

@himmet dayi, yok ya biz sandalye kiramayacak minnosluktaki insanlariz muthis bi tasima kapasitesi olmasina gerek yok. cok sık da kullanmayiz gibi geliyor belki yazin ayda 1 veya 2 kere. migros'un bu sene cikan dediginizi kaca almistiniz acaba?

cok sık kullanmayacagimizi dusununce decathlon biraz pahali kaliyor gibi geliyor ama iste acaba digerleri mi cok dandik diye dusunmeden edemiyorum :)

şunun açık yeşil renginden almıştım aşağı yukarı yine bu fiyatlardaydı. belki biraz daha pahalıydı. şu an indirim var, 99 lira olmuş. Bence kaçırma: www.migros.com.tr

yani evet, dechatlon iyi ama 3 kat pahalı olacak kadar da fark yok. bu iş görür. ben üstteki cevabı bunun fiyatının 160-170 civarı olduğunu düşünerek vermiştim. Aldığımdan beri illa ki artmıştır dedim ama yaz sonuna yaklaşınca indirim yaptılar herhalde.

ben 3 sene önce migrostan 40 liraya falan almıştım. hala kullanıyorum. çok sık ve uzun taşıyıp sürekli kullanmayacaksanız migros ideal.

Hangisini alacak olursan al , ama önce muhakkak kurup otur ve yayıl. Ben migros'takini aldım ve hiç rahat olmadığını fark etmiş bulundum :D koltukta yayılamıyorsun. kız isteme evine gidip sopa yutmuş damat adayı gibi oturuyorsun

praseat öneririm. rejisör tipi sandalyeler özellikle kumda hemen yamuluyor.

İlan.gov.tr resmi site. Tüm ilanlar burada yayınlanmak zorunda.
İlan.memurlar.net bağımsız girişim

hayır, böyle bir yer yok. tek tek bakmak zorundasınız enstitü sayfalarından.

Kullanıp sorun yaşamayan, bilakis çok memnun olan yazıyor:

i.ibb.co

Gördüğünüz gibi şu an size bu kelimeleri yazdığım cihaz 10 yaşına girmek üzere. Çok memnun olduğumuzdan geçen yıl aynı markanın günlük kullanım için giriş seviye modelini de eşime aldık. Ailece Lenovo'cuyuz yani, size de tavsiye ederiz.

Lenovo'ların parçaları ucuz ve parça bulması kolay. Bu yüzden çok tercih ediliyor. Bazı modellerinde kronik sorunlar oluyor. Alacağınız modeli araştırın.

Lenovo Legion serisi kullanıyorum, Ryzen işlemci 64GB RAM. Sanırım 3-4 yıl olmuştur.
Çok memnunum, hem güncellemeler hem de ayarları şimdiye kadar tek sorun çıkartmadı. Alternatif olarak Dell düşünüyordum, ancak Dell'in klavyesi biraz kullanışsızdır. Lenovo Legion oyun serisi olarak gösteriliyor, ancak iş ortamına uygun estetik ve performans özellikleri var ve fiyat/performans iyidir. Diğer Lenovo serilerini bilemiyorum.

Ben de lenovo ideapad kullanıyorum. 8 sene falan olacak gerçekten kaliteli olduğunu düşünüyorum. Lenovoya karşı sempatim var.

2017de bir adet yoga serisinden almistim. Sanirim o modele ozgu olsa da garanti suresinden sonra ekraninda ariza cikti ve oldukca pahaliya degistirmek disinda bir cozum cikmadi. Yetkili servis ve disardan tamircileri dolastim, sonuc kotuydu. Ayrica islemcisini verimli sekilde kullanmak da mumkun degildi. Cok agir olmayan islerde bile, kisa bir sureden sonra alet kendisini 1.6 Ghz'de calismaya sabitliyordu(bios'da oyle bi ayar mi yapmis lenovo neymis, oyle biseymis). Kagit ustundeki islemci frekansi 3 kusur bisi olsa da hep baz frekansta calistirmak zorunda kaldigimi soyleyebilirim. Gunluk/hafif islerde bir sorun degil ama fark ettiginiz andan itibaren ifrit oluyorsunuz. Ek olarak da kasasi plastikti ve son zamanlarda orasi burasi catlamaya, kirilmaya falan baslamisti.

Ayrica bi de faresini almistim, kompakt bi modeldi. Ondan da verim alamadim. Bi iki yil sonra tumden bozuldu. Benim fikrim olumsuz haliyle.

Almak istiyorsaniz urun bazinda arastirma yapip, rustunu ispatlamis bir modeli degerlendirmenizi oneririm. Ozellikle ekonomik segmentteki modellerin uzme ihtimali yuksek bence

2 laptopum var Lenovo.
Biri 2013 model G580 hala canavar gibi çalışıyor. Üzerine sadece 2014 yılında kahve döküldü onun dışında fiziksel hasar almadı. En ufak tamir görmedi.
Diğeri 2021 model Flex 5. Şimdilik canavar gibi çalışıyor.
Özetle 10 yıldır Lenovo kullanan biri olarak Lenovo servisi nasıldır hiçbir fikrim yok çünkü hiç işim düşmedi.

Merkezde kalın bence. Merkezi çok büyük değil zaten, mekanların olduğu bölgeye yakın olursanız çok yürümezsiniz de, yokuşlu bi otel tercih etmeyin yeterli. Kaştaki beachler çok pahalı değil. Mumi beach var mesela merkezde hem işletme güzel hem şezlong 50 lira, sürekli bi şey iç diye darlamıyor takılabiliyorsun.

merkezde kalmak tabiki. geceleri çok daha rahat takılırsınız, tekne turuna zaten merkezden bineceksiniz. tarihleriniz belliyse mutlaka zaika da şimdiden yer ayırtın.

kesinlikle merkez, zaika merkezden tasindi ama ona cok uzuldum bende :(

Para sıkıntı değilse kaş kamping kulüp odası.

çok dolambaçlı olacak belki ama üniversitelerin halkla ilişkiler ve tanıtım sınıflarının gruplarına girebilirseniz onlardan not isteyebilirsiniz.

Yok o imkansız gibi ya

Acikders isminde bir websitesi vardi. Hatırladığım kadarıyla Ankara üniversitesi'nin ismi geçiyordu. Bölüm bölüm ve ders ders arayıp ders sunum ve özet PDF dosyaları vb içeren ders materyallerini oraya yukluyorlardi. Bir kontrol edin isterseniz hala faal mi, faalse illa ki aradığınıza denk gelen bir şeyler bulursunuz.

Bir kişinin almanyada çalışma izninin olması türkiyede çalışmasına engel değil. Buradaki işini uzaktan yalabiliyorsa ve çalıştığı yer de kabul ediyorsa almanya'dan ya da yozgattan çalışması arasında bir fark yok.

maaşı almanya'ya yatacaksa vergi konusunda sıkıntı olur. ama maaşı türk hesabına yatacaksa sorun olmaz.

Almanya'da yaşayıp euro harcarken TL ile maaş almak çok saçma değil mi bir yandan?

@kobuzcu kiz oldukça mantıksız ama iş buluncaya kadar bir süre işsiz kalmak yerine bu alternatif mantıklı gözüküyor.

@sir gawain Türkiye hesabına yatması ikametgah Almanya olduğu için sorun olmaz mı? Regulasyon sorunu olur. Orada da bir saglık sigortası yaptırmak zorunda olduğu için sorun olur gibi bilgiler var.

türkiye'deki geliri almanya'yı bağlamaz. bu ister iş geliri olur, ister kira geliri olur, türkiye'deki banka hesabına girip çıkan parayı almanya ne yapsın ki? türkiye tarafında sorun olur diyorsan onu bilemiyorum.

buradaki sıkıntı, almanya sistemine dahil olmayacağı için sağlık sigortası, emeklilik vs. gibi bürokratik konular. belki bunlar da eşi üzerinden halledilir. almanya'da işsiz statüsünde takılır bir süre.

bu arada, maaşı euro bazında ne kadar yapıyor bilmiyorum ama belirli bir meblağın altında kalıyorsa almanya'da vergiden muaf oluyor. yani maaşı doğrudan almanya hesabına euro olarak da yatabilir. benim bildiğim vergi muafiyeti için üst limit yılda 15-20 bin euro civarında gibi bir şeydi ama bakmak lazım.

Bunu en iyi alman bir avukat bilir veya sosyal güvenlik uzmanı.

Ama iki ülke arasında çift vergilendirmeyi önleme anlaşması var. Yani türkiye'de gelri vergisi vs ödediği için orada bir sorun olmayabilir.

Şehir merkezinde ulu camiye gidebilirsin. Atatürk üniversitesi kampüsü yeşil ve sakin, biraz yürüyüp bi şeyler içebilirsin. Lalapaşa medresesi var ulu cami ile 10dk yürüme mesafesi, cumhuriyet caddesi üzerinde. Yine ulu camiye 5dk mesafede eski erzurum evlerini görebilirsin, burada yöresel yemekler de var. En son kongre caddesinde erzurum kongre binasını görebilirsin. Kongre binasının tam karşısındaki cağ kebapçılar şehrin en ucuz cağını satıyor, lezzet olarak da iyiler cağ kebap yiyebilirsin.

bayatlamış ve etkisini yitirmiş olabilir.

Ne zaman açılmış olduğuna göre değişir tabi ama yeni açılmamışsa şu ana kadar hep çöpe attım.

asla kullanmam.

Kullanmam.

valla çok etken var. sıcaklık, nem, ışık, dışarıda kalma süresi vs. 1-2 gün falansa hiç önemli değil. ama bu sıcak havada dışarıda bir haftadan fazla kaldıysa pek tavsiye etmiyorum. özellikle antibiyotik grubunda oksitlenme sıcak ve nem etkisi ile hemen başlar. insan sağlığını bozar mı dersen sana kimse onun garantisini vermez.

www.n11.com

Stanley termos alın işle ilgili olmak zorunda değil, Avrupaya gitmişken gezer tozar, ders çalışırken kahvesini koyar götürür vs. Her insanda bir adet olmalı.

Kaziklanmamissindir. İbre her zaman düzgün göstermiyor. Yanı o depo yarımdı gerçekte demek ki.

Sakin ol.

Mcfly haklı, pompacının kazıklaması çok mümkün değil. Deponun ibresi her zaman düzgün çalışmıyor, bazen çok hızlı düşüyor hep doğruyu göstermiyor.

Depo %70 doluysa zaten kalan kısım yaklaşık 15 litre olur. Benzinin fiyatı da 22 küsur lira. İkisini çarpınca 330 küsur yapıyor. Anormal bir şey yok.

depolar silindir şeklnde değil yukarısı geniş aşağı doğru daralıyor gibi düşün tamamı 40 lt diyelim yarımdayken 20 lt kalmamış oluyor 15 lt kalmış oluyor

kazıklama olayı zor

Yorumlar için teşekkürler, içim rahatladı biraz.

ayrıca bütün fişlerde kaç litre olduğu ve birim fiyatı yazar.

Fişe özellikle baktım, yazmıyor

Markette ödedigin fişe bakiyorsun sen, pompacinin verdigi fişte kesinlikle yazar.

Starbucks değil ama bebek caffe nero istanbuldaki en kaliteli çalışma ortamı.

Araban varsa ulaşması zor bölgelerdeki starbuckslar kalabalık olmuyor. Merkezi bölgelerde oturacak yer bulmak bile zor.

kavacik starbucks

dostum en leş yerlerdeki bile kalabalıktır. çalışmak istiyorsan kolektif house'a git derim. kahve sınırsız ve ücretsiz.

Güz dönemine başvuru için mezun olma şartı yok, okuldan mezun olmanın beklendiği yönünde kağıt alıp şartlı kabul alıyorsun, sonra mezun olup normal kabul alıyorsun. Güz dönemi yani regular dönem çok daha fazla başvuru alır.

Ben bu işlerden pek anlamam ama, Dacia Duster sahibi bir arkadaş çok çabuk döküldüğünden ve çok gürültülü bir araç olduğundan hayiflaniyordu.

duster ile test sürüşü yaptınız mı? şuanki sahip olduğunuz araca kıyasla iyi bir araç değil.

Dacia dustera bikaç kez bindim kamyonet hissiyatı veriyor keyifsiz bi deneyimdi.

Sahip olduğunuz araç avrupanın en iyi aracı falan seçildi diye hatırlıyorum.

Ayrıca toyota candır. 5-10 sene sonra duster'a servet harcarken toyotaya suyunu yağını koyar gidersiniz asla üzmez.

Duster'ın tek avantajı boyutu ve hacmi. tabi eğer avantajsa. şehir içinde yaris iş yapar.

iş gereği duster kullanıyorum. şahsi arabam ise binek bir araç. duster köylünün yeni kartalı. kullanma amacınız köy yolu, dağ, çayır vs ise alternatifleri içinde ilk sırada.
onun haricinde binek araç için alıyorsanız, uzun yolda yoruyor, sürüşü keyifli değil, şehir içinde büyük ve hacimli kalıyor, almayın.

ek not: bahsettiğiniz prestige plus pakette var mı bilmiyorum ama, o satılan 360 kör nokta da dahil zart zurt özelliklerin hiç birini kullanmıyorsunuz.

duster dci motorsa, büyük bir arabaya ihtiyacınız varsa alın. dci nissan, bazı mercedes ve megane araçlarda kullanılan çok iyi bir motor. motordan yana sıkıntı yaşamazsınız. ancak toyotadan geçince konfor olarak bazı şeyler sizi üzebilir.

iki çok farklı araç çünkü. kullanmada ilkten zorluk yaşarsınız. alışınca da zor vazgeçilir.

Berbat bi item olduğunu düşünüyorum.

Tamamen kisinin havasina gore degisiyor her aksesuarda oldugu gibi.

tarzına göre bileklik, bazen yüzük bile olabilir ama kolye "no-no".

nasıl olduğuna göre değişir bence ya. bizim genel müdürün boynunda altın bir zincir var, aile şerefi'ndeki zengin pi*i oktay'a benziyor.

bu kadar no'ya çok şaşırdım. dünyadaki her şey tarzla alakalı zaten. tarzına uygun olmayan garip bir şapka da "ıyk" olur, ayakkabı da "ıyk" olur.

kolye gayet hoş.
kışın boğazlı kazaklarda olmazsa olmazım. yazın özellikle rock/metal/rap konserlerinde olmazsa olmazım.

şort tişört kahve içmeye falan giderken de saatimle ya da bilekliğimle uyumlu bir şeyler takarım.

patronaj1 +1 benim icinse her aksesuar takiliysa erkekte ondan sonra kokye takabilir genelde upuzun olanlar daha kaldirir bence. hiphop style veya jd gibi hem sapka hem yuzukler vs olunca kolye diye iyk demezdin ama genelde erkek stile uygun kolye pek yok bence. bu alanda calisilmiyor yani hep ayni seyler

Nöğğ.
Burak Çelik'te bile eğreti duran nesne, kime yakışsın :)

Kahverengi saçlı ve buğday tenliyse ucunda tek tüy olan, kırılderili temalı siyah deri ipli kolye müthiş yakışıyor.

Diğerleri için olsa da olur olmasa da.

Ama eğer çok maskulen bir yapısı varsa genelde kolye takınca barzometre yukarıyı göstermeye başlıyor. Kendisi istediği kadar kişilikli biri olsun, ı ıh olmuyor.

Ben de yakıştıramıyorum. Küpe, bileklik tamam ama kolyeyi beğenmiyorum.

Değerli maden ise takmayı çok severim kimin ne düşündüğü umrumda değil. ip, misina, plastik, deri, incik boncuk abuk subuk bir şeyse kafama silah dayasalar takmam.

Genel çogunluk nau nau demiş. Fakat erkekte kolye tabiki de yakışır. Düzgün tip, düzgün bir giysi de tarzını yansıtan bir kolye harika bir kombin oluşturur. Yalnız kıro tarzı itemler zincir tarzı kolyeler bu yazdıklarımdan hariçtir

çok iyi oluyor direkt eliyorum en baştan.

erkek olarak yorum yapacak olursam,
erkekte yüzük harici hiçbir takı hoşuma gitmiyor. ben asla takmam yani.

acıyan gözlerle bakıyorum, özür dilerim.

tam bir yanki item. basık tofaşa binen, murdo zurdo falan dinleyen z kuşağının çer çöp tayfasının taktığını gözlemliyorum.

Bu sıcakta direkt Rabbimden emir gelmediği sürece 13 saat otobüs yolculuğu yapmam ben.

pamukkale 679 lira diyor? daha ucuza da cikar muhakkak

yani 13 saat az bi zaman değil, sabah yola çıksanız akşam oradasınız. aynı şekilde dönüşte de öyle. toplamda 2 gününüz gidiyor.

ama zaman bir problem değilse, yolculuk esnasında uyuyabiliyorsanız veya kitap, dizi gibi aktivitelerle zaman geçirmek sizi sıkmayacaksa otobüs daha iyi bir seçenek. bir kere bin kurtul.

Valiz ver, al. İndi bindi yapmanın derdine otobüs bence.

uçaktan otele transfer alın, ets nin bu böyle bir hizmeti var otelde bırakıyorlardı en son
www.etstur.com

Ben de akşam binip sabah otelde olmayı düşünüyorum.

Uçakla gidecek olursanız bence de transfer alın. Antalya havaalanından otogara ulaşım, ordan kaş otobüsü yorucu olur. Antalya kaş arabaları da 24 saat olmuyordu,değiştiyse bilemem. Ben akşam binip sabah varmayı tercih ederdim. Mideniz hassassa onu da düşünün, antalya kaş yolu sıkıntılı.

dalaman'dan ka$ a 2 saat maximum suruyor. transferler var. transferler de 200-250 olabilir kalacaginiz yere sorabilirsiniz ama asiri konforlu oluyor transporterlar. ben ucakciyim

otobusle gidip ucakla donmek gibi bir alternatifiniz var mi?
Ben boyle zamanlarda gidisin daha zahmetli olmasini onemsemiyorum nasilsa ustune tatil yapacagim diye, ama yukarida dendigi gibi 'Rabbimden emir gelmedigi surece' tatilden otobusle donmem.

Bro sıran gelince onay alırsın eskisi gibi niteliğine bakılmıyor entry'lerin. Onay alır yani.

Eski yazdıklarıma bakıyorum da, ben olsam ben de onay vermezmişim (:

Bu entrylerin onay alacağını sanmıyorum. Daha çok tanım yapılacak başlıklara entry girmelisiniz.

Kendi nick altınıza yazmışsınız hocam :)) yapmayın böyle şeyler

Abi vaz mı geçsen bu yazarlık sevdasından, bazen izleyici olmak daha iyi oluyor..

Bunlarla zor. Sizden 5 yıl sonra başvurup 2 yıla yakın bekleyip aldım yazarlığı. ayrıca Respect +1

Bence olmuş. Onay alırsınız.

Eskiye nazaran TÜrkçe'yi katletmiyorum, artık teknik öğretmenim, Çok detaycıyım ama her yere parantez açmıyorum ve akıllı bakınız ile koyuyorum. Gereksiz anlamsız kelimeler kullanmayıp, gerçekçi tanımlamalar yapıyorum.

EN önemlisi de, Bilgim olan, kullandığım ve tecrübemin olduğu konulara yazıyorum. Yani gerçekleri yazıyorum. Asıl sözlük olayı da bu değilmidir zaten ?

Onay konusundada, kendini beğenmiş / günü kötü geçip de keyfe keder kabul edilmemem haricinde şüphem yok, değerli fikirleriniz sözlüğe daha iyi uyum sağlamam için önemli. Küfür de etseniz, gerçekçi olduğunda ciddiye alır ve o yönümü düzeltmeye çalışırım.

GÖREN ARKADAŞLAR, LÜTFEN YAZMADAN GEÇMEYİN, Allah çok versin, Allah bereket versin, mizanınıza kondursun (:

işinden ya da maaaşından memnun değilse olması gereken bir şey. bakılmalı.

Isimden asiri memnun olsam bile hem piyasayi ve degerimi kontrol etmek icin senede 1-2 mulakata mutlaka girerim. Su ana kadar gel bir konusalim diyenlerin %90ini geri cevirmedim.

işten çıkarılma ihtimalim olmayan bi işim vardı. arada iş görüşmesi için çağıranlar oluyodu. onları bazen kabul ediyorum. iş değiştirmeye kesin karar verince kendim de başvurmaya başladım. bulunca istifa ettim.

Bak tabii, mantıklı. Bir kaç aya kadar işim gücüm yerinde olmasına rağmen sürekli iş bakardım, teklifler alır, kabul etmezdim. en son gelen iş teklifiyle çalıştığım yere ültimatom verdim ve terfi aldım. Bir de üstüne retention bonus teklifi aldım. Şirkette 1 sene daha kalırsam güzel bir bonus, ikinci bir sene daha kalırsam o kadar daha bonus verecekler. 2 sene iş bakmam ama ikinci sene bonusunu alır almaz bitim kanlanır :) Bu sırada hh lar arıyor ama çok yüksekten sallıyorum. İmza parası istiyorum. Çok zevkli.

Sürekli bakıyorum. Özellikle online görüşme olayı başladığından beri kafama göre tıklıyorum linkedinde kolay başvurulara.

E memnun değilsen neden bakmayasin ki?

İs defistirme niyetim yokken bile teklif geldiğinde gorusmeye gidiyordum bi bakalım ne sunuyorlar ne teklif ediyorlar diye. Fikir almaktan bir zarar gelmez

İş işte aranır.

Bence artik su isini degistir. Sevmiyorsun memnun degilsin. İsini bilmiyorum ama kimse kimseyi tek hatada istem cikartmaz. Eger bir hatada isten cikartilacak kadar potadaysan zaten isinde iyi degilsindir onu bahane ediyorlardir.

İs aramak iyidir piyasadaki degerini ogrenirsin.

Her zaman iş bakarım. İşimden memnun olsam bile bakarım. Piyasadaki yerini ve tahmini ederini görmek ve tecrübe kazanmak için çok önemli. Gabe’in dediği gibi bu sene ben de bu yöntemle maaşımı neredeyse katladım. Kesinlikle görüşmek ve ederini görmek lazım.

çalışırken iş bakmayan tek meslek memurluktur hocam. özelde çalışıp bakmıyorsan ya sende bir sıkıntı vardır yada çalıştığın yerde gizli bir iş garantisi vardır.

Senin için arayalım bakalım;
www.kimkazandi.com

Mühendislikte isimsiz üni yazmak sıkıntı eğer anadolu diye tabir ettiğiniz yerler adı akla gelmeyen üniversitelerse.

top 5 okullar değilse yazmasın bence hiç.

Uçak mühendisliği zor bölüm ama maddi getirisi fazla. Savunma sanayi içersinde çok fazla uçak mühendisi var çünkü çoğu firmanın kurucusu, müdürü uçak mühendisliğinden mezun. Genellikle tanıdık hocaların referansı ile gelen öğrencileri alıyorlar. En son pilotta olabilme şansları vardı ama şuan durum ne kesin bilgim yok. Uçak mühendisliğinde makine, bilgisayar mühendisliği dersleri oluyor, bu alanda çalışabilir. İşletme, ekonomi gibi alanlara geçenler oluyor çalışma alanında. Gebze teknik tutuyorsa gebze yazarsa çok iyi olur. Gebze teknik şuan öğrenci yetiştirme konusunda çok başarılı.

Mümkünse tercihlerine büyükşehirlerdeki üniversiteleri yazsın. İyi üniversite kötü bölümde olabilir. Kadrolardakilerin eğitimi, ünvanı sizin gözlerinizi boyamasın, maalesef akademi çok kötü halde.

Üniversitedeki matematik,fizik lisedeki gördüğünden çok farklı. Mühendislikte görülen dersler insanı perişan ediyor. Okulda gördüğünün üzerine kendisinin de eklemesini bekliyor şirketler. Ayrıca teknik anlamda değil, sosyal anlamda da kendisini geliştirmesi lazım. Dil öğrenecek, yazılım dili öğrenecek, teknik proje hazırlaması beklenecek öğrenciyken. Hevesi ilgisi varsa bile mühendislik okumak eziyet gibi. Sürekli güncel kalmak gerekiyor.

Ben uçak mühendisliğinde okumadım başka bir bölümdeyim. Ama şimdiki aklım olsa sağlıkla alakalı bir bölüm okurdum. Mesela eczacılık. Okuması en temiz bölümlerden. Kimya bölümü de çok güzel. Kimya gibi bölümlere puanı yeter mi diye baksın. Eğer yetiyorsa, bunların yatay geçiş imkanlarına baksın. İlk yıl kimyadan eczacılığa geçebilir.

Bence yazılmaz. Türkiye'de uygulama alanı çok dar. Savunma sanayi ise daha dar bir alan.

kariyer.net'te uçak mühendisi araması yapınca 78 ilan çıkıyor ki bunda uçak mühendisliğiyle alakası olmayan işler de var.

www.kariyer.net

Bu çok az bir sayı.

bir arkadaşım uçak mühendisi. 3 yıllık tecrübeye 1500 dolar maaş alıyor ama yurtdışında okudu.

O tuşlar siyah kaplama gibi. Parmağını sürdüğünde çatlağın çukurluğunu hissediyor musun? Amazona durumu bildir, bazen hatalı üründe indirim yapıyorlar.

O kadar büyük bir çatlakta tuşun yuvasında kenarlara sürtünüyor olması gerekmez miydi?
Siyah boyada hata var gibi görünüyor fotoğrafta sanki...

Ayrıca yaptırılacak bir şey değil zaten bu. Bahsettiğiniz servisi arayıp direkt sadece o tuşu sorun bence.
Ya da bazı bilgisayarların yedek tuşları satılıyor, biraz arayıp bulunma şansı olabilir belki.

Çok garip bir durum ama maalesef çatlak. Bir tarafını aşağı biraz zorlayınca birbirinden ayrılıyor. Nette de çatlak tuşlarla ilgili bir şey bulamadım. Sadece benim başıma gelmiş sanki

Eğer çalışmada bir sorun yaşamıyorsan bence hiç uğraşma. Gerçi amazon müşteri odaklı bir firma. Yine de şikayetini bildir.

Omuzlar ne kadar geniş? Foto varsa daha iyi öneri gelir sanki. Ablamın da omuzları geniş ama o kısa saça alıştıktan sonra bir daha uzun kullanamadı.

Kısa yakışır sana, omuzların meydana çıkar, postürü de etkiler. Omzun 2-3 parmak üstü iyidir.

saçımı sıfıra vurmuşluğum var, korkmayın bu kadar :)

Foto lazım +1

Bu arada kadında en sevmediğim şeylerden biri kısa saçtır. Gerçekten yakışana çok az rastladım.

Pişman olursun. Yapma.

yapi olarak omuzlarim falan genis yuzum gorece minyon kisisinin tersiyim diyelim.

Tam anlamadım yani omuzlarım dar yüzünüz de yanaklı mı? Tersi demişsiniz de

173 boya kısa saç gitmez abla

Ama bi suratı görmek lazım 8/10 üzeriysen suratın gider

Detay lazım
Ayrıca kısa ve düz out
Kısa ve dalgalı in

Kısa saç aslında boyun çene hattı ile ilgilidir. 1)Omzunuzun geniş olması tabii ki güzel fakat şekli önemli, omuz başlarınız aşağıya nasıl iniyor? Geniş bir daire yayı gibi yuvarlak yaparak mı? Ya da nesrin cevadzade gibi daha dikdörtgen gibi mi? Dikdörtgen daha uzun postür verir. Aynada omuzlarınıza bakın, Merlin Monro mu audrey hepburn e mi benziyor? Audrey gibiyse no problem. Omuzlar Marlin gibiyse, yüz güzelliğiniz iyiyse yırtarsınız.

2) boynunuz kaba ve basık mı? Evetse kısa saçın iyi olma ihtimali çok çok güzel bir yüz ile anca mümkün. Cevap hayırsa korkacak birşey yok, yola devam
3) belirgin gıdınız varsa kısa saç pek yakışmaz, boyunuz iyi olmasına rağmen sizi basık gösterir.
4)yüz hatlarınız nasıl? Tombul ve sarkık yanakları düz küt saç iyi kamufle eder ama kısacık saç iyi gitmez.genel olarak yüz hatlarınız aşağı doğruysa vazgeçin ama kaşlarınız elmacıklar kalkık yukarıdaysa okay.

nerede?

Her yer olur akdeniz ya da ege. Denizi güzel olursa yüzmesi kolay ve zevkli olursa iyi olur.

Çift değilseniz airbnb?
Her şey dahil standart güney tatili için antalya queen elizabeth veya transatlantik diyorum.

yeldeğirmeninin ara sokaklarında bu tarz kafeleri bulabilirsin, kadıköy çarşıya göre daha keyifli buluyorum buraları.

tavsiyem yeldeğirmeni books & cafe. ama alkol satılmıyor burada.

Spesifik olarak bir yer söylemyemeceğim çünkü heryer çok hızlı değişiyor ama kızıltoprak-suadiye arasında ara sokaklarda da bir sürü chill cafe açıldı son zamanlarda. Eğer uzak değilse oralara da bakabilirsin.

Yok.
Kuzguncuk taraflarına bakın. Daha sakin.
Bi de henüz tam keşfedilip fethedilmediği için gazhane diyorum. İçki yok ama geri kalanları karşılıyor.

Bilgisayar+kitap+kahve+içki+hafta sonu sadece kadıköy için değil istanbulun her yeri için çok zorlama bi kombo.

Bunu zaten cafeci istemez. Ancak starbucklarda olabilecek bir şey o da haftaiçi bile imkansız. Araba varsa rahat gidilemeyecek bir mevkiye gideceksin. Toplu taşımanın yetersiz olduğu bölgelerde aradığını bulabilirsin.

Üsküdar sahilden kuzguncuğa doğru yürürken bi kitap kafe var. Çalışmaya uygun sakin bi yer. Öğle arasında bi tık kalabalık oluyor sadece.

Moda da nata'da nata yiyin tatlı olarak.

Severseniz Paul's lasagna'nın lazanyaları çok güzel.

Ben de muutto yu onereyim
Bir de pasifik pastanesindr muzlu rulo pasta

basta'dan dürüm ye. caferağa'da yediğim en güzel şey buranın bir dürümüydü, neli olduğunu unuttum ama.

Snob'ta güzel bir çift köfteli trüf burger şiddetle önerilir. Sonrasında Nata'da Nata + filtre kahve ikilisi süper gider. Nata'nızı sade isteyin, hindistan cevizi vs. atraksiyonlar gereksiz. Afiyet olsun.

Fornello pizzada pizza göm bence

Bir otobüs firmasını kafala en uygun o olur, ya da bla bla tarzı bir sitede denk gelebilir. Evden eve firmalarına sorabilirsin, denk gelir belki.

"Ambarcılar" ya da "Ambar taşımacılık" adlı bir yöntem var. Ben de pek hakim değilim ama bu gibi eşyalar için en uygun fiyatla taşıma onlarda oluyor sanırım.

Ama fırının fiyatıyla taşıma fiyatını yanyana koyunca belki de taşımak yerine Alanya'da ikinci el almayı tercih edeceksiniz.

Bir uzunyol şoförünün cebine 200-300 sıkıştırsanız götürür.

Mühendisliğe geçiş amacıyla istemediği bölüme girerse üzülme ihtimali çok yüksek. Taşra üniversitelerini kesinlikle tavsiye etmiyorum hangi bölüm olursa olsun.

iyi üni yazsın gerisi gelir.

ben dandik ünide okudum sırf spesifik bölüm için, çok gereksizmiş. kimse bu hatayı yapmamalı. ülkedeki üniversitelerin yarısından fazlası kapatılıp lise falan yapılmalı.

Biyoloji yazip, genetik muh'e gecebilir?

İyi üniv yazsın.
Aman ha taşraya gitmesin, üsküdar müsküdar oraları da geçin.

Boğaziçine yetiyorsa yazsın mis gibi işte sadece matematik okusa da sonrasında mutlu olur.

kuzenine hemen tavsiye veriyorum, öncelikle ilk yıl boğaziçinden bir bölüm yazıp 1 yıl çok iyi hazırlık okuyor. ikinci yıl aynı puanı ile herhangi bir üniversitenin bilgisayar mühendisliği bölümüne geçiyor ve 5 yıl sonunda çok iyi ingilizcesi olan bir yazılımcı olarak mezun oluyor.

bogazicini bitirsin bolum fark etmez, muhendislige gecemese bile gerisi gelir +1
olay network cunku, ne bildiginden cok kimi tanidigin cok cok daha onemli.

İstediği, mutlu olacağı bölümü okusun. Üniversite fark etmez.

hocam boğaziçi'nde ilköğretim matematik öğretmenliğini kastediyorsunuz sanırım ama ordan mühendisliğe geçmek hayalin de hayali bir olay. yazılımdan devam etmek istiyorsa ya bir tık alttaki üniversitelerde matematik, fizik gibi temel bilimlere bakın (kendini geliştirip yazılıma kayabilir) ya da diğer üniversitelerde yazılım mühendisliğine girmesi iyi olur. alternatif olarak ilgisi varsa dijital oyun tasarımı bölümüne bakabilirsiniz.

hiç alakası olmayan saçma sapan bir bölüm olmadıkça üni>>>>>>bölüm.

Gecis yapmak mumkun ama kolay degil, bu kafada olan cok insan oluyor - yapabilen baya az. Degistirmeyi dusunerek istemedigi bolum olumasin.

Egitim fakultesini onermem. Direkt matrmatik bolumu tutuyorsa orasi da fena degildir.

Kocaeli, Sakarya varken Üsküdar gibi yerler çok mantıksız. Sakarya makine mezunuyum. Sakarya'nın bilgisayar mühendisliği özel üniversitelerin yüzde 90'ını sollar. Ki Kocaeli Sakarya yılların sanayi şehirleri. Staj bulma açısından çok iyi. Toyota fabrikası olan bir yerden bahsediyorum.

belki zorlanir ama boun matematige girerse yabanci dilli, iyi bir yazilimci olarak cikar okuldan.

vay be 49bin le bogazicine girilebiliyor mu artık?

ben bu tercihlerden bogazici matematik seçip yazılıma devam ederdim. yalnız o bölümü bitirmek zordur onu göze alsın.

BOUN Matematik'te Bilgisayar Mühendisliği ile ÇAP yapma imkanı var. Çalışırım diyorsa o daha mantıklı.

Son cevabınız üstüne büdüt: Boğaziçi'nin yatay geçiş sayfasına bakarsanız öğretmenlikten mühendisliğe geçiş yok. "Kontenjanlar Fen Edebiyat Fakültesi ve Mühendislik Fakültesi öğrencileri için belirlenmiştir." diyor. Matematik öğretmenliğinden Matematik veya Fizik bölümlerine geçebilir örneğin. Kimya'da kimya öğretmenliğinden gelen bir arkadaşım vardı mesela.

adaylar.boun.edu.tr

arkadaslar cevaplar icin teşekkürler ama virgülü yanlis yerde kullanmisim, matematik tutmuyor boun'da,
matematik ogretmenligi
fizik öğretmenliği
tutuyor.

bence devam et, gittikçe iyileşiyor. community benim en sevdiğim komedi dizilerinden.

ilerleyince de aman aman akmıyor. süper komik de değil bence zaten ama dizidekilerin salaklığı sayesinde çerezlik izleniyor.

birbirlerinden çok farklılar ama kriterlerinize uygun olarak the good place çok daha iyiydi bence, izlemediyseniz önerebilirim.

@south park, good place benim en sevdigim dizilerden biridir, keske azicik benzerini bulsam keske good place'i hic izlememis olsam da bastan baslasam :) ona benzer oneri varsa alabilirim :)

trailer park boys izlemeye geç hemen

Community'i yapan kişi Dan Harmon, aynı zamanda Rick & Morty'i yapan eleman. Devamı için oradan bi çıkarım yapabilirsiniz belki, R&M sevmediyseniz bunu da sevmezsiniz gibi gibi.

Monty Python'ın filmleri ve sketch'leri vardı netflix'te yanlış hatırlamıyorsam. Dizi değiller gerçi ama izlediğim en komik şeyler.

Community çok çerez bi dizi. Bazıları abartıyor bence bu diziyi. Ben 2 sezon falan izledim artık baydı bıraktım.

ilerlemiyor 4. 5. sezondan sonra sarmamaya başladı.

netflix'te şu an the office'ten daha komik bir dizi yok bana kalırsa. ona da karakterlerle bağ kurana kadar 5-6 bölüm sabretmeniz gerekiyor.

ilk bölümü izleyip "bu ne lan" diye bırakmıştım, bir süre sonra tekrar şans verdim ve zerre pişman olmadım. niyetiniz eğlenceli bir şeyler izlemekse dik âlâsı var community'de. hele üçüncü sezona geçmeden bırakanlar kendilerine yazık ettiklerinin farkında değil. bir de haddim olmadan söylemek zorundayım, south park'ta da pek bir şey "akmıyor", ama yine de her yıl oturup izliyoruz. yani mesele akmama meselesinden ziyade karakterleri izlemekten keyif alma meselesi, o da evet tamamen öznel ve bırakmak için benim gözümde tek geçerli gerekçe.

bununla birlikte rick & morty karşılaştırması yapma önerisine katılıyorum. birini sevmeyenin diğerini seveceğinden ben de şüphe duyarım.

community'yi kusurlarıyla bile seven biri olarak pek tarafsız değilim doğru, ama community'nin üçüncü sezonunu izlememek de ajksgdagf, "dizinin tek bir sezonunu bileceksin, kalanını beyninden siliyoruz" deseler diğer sezonları üçüncüsüne feda ederdim.

Çok standart Amerikan komedisi o. Genelde popcorn işler sevenler bunu sever (ve good place, brooklyn99 vs)

The Office ve Trailer Park Boys muhteşem ama çok ayrı işler, genelde üsttekileri sevenler bunları sevmez.

kesinlikle devam edin, 3. sezonu bitirmeden bırakmayın. daha çok başındasınız diziye alışmak için yeterli değil 4-5 bölüm. okulda yapılacak toplu etkinlikler yarışmalar olacak, sırf o bölümler için bile baştan sona bir kez daha izlerdim community'i.

Otomattan su alıyorsun
En az 1 yıllık üye olabilirsin aylık yok
İstediğin tüm macfitleri kullanabilirsin
Ayda 1 kez mac tesislerini kullanabilirsin

30 tane falan su alabilirsin dediler bana. Bu acaba aylık mı yoksa yıllık mı?

Her gidişte 1 su gibiydi sanırım. Aylık yani.

100 kredin var, her su 3 kredi, ayda 2 arkadaşını ücretsiz götürebilirsin. İlk ay 550TL, sonraki aylar 400TL yakın zamanda sorduğum için aklımda kalanlar bunlar.

Eğer kartla senelik tek çekim yaparsan veya senelik ücret kadar bakiyeyi bloke ettirirsen ücret 300 kusur tl ye düşüyordu. Sitesinde yazması lazım.

@kimlambu 100 kredi aylık mı? Fiyatlar uçmuş yıllık kayet yaparken toplam tutarı öderim dediğim halde 5000 tl

olmaz gibi. 1.86 boy 105 kglık insan xl giyiyor şu an.

1.80 için 130kg aşırı kilolu demek. Tişörtün en büyük bedenini değişim kartıyla alın geçin, olmadı değiştirir kendisi. Bu kilolara çıkınca nasıl duracağı konusunda bi standart yok bence.

Büyük bedenlerde giyim hediyesi almak çok zor. Kız kardeşim de aşırı kilolu, küçücük biri tişört veya elbise için günlerce mağaza gezdiğimiz ve bulamadığımız oluyor. Siz giyimden başka bir hediye seçin bence.

Kendimden biliyorum olmaz. Ancak büyük beden satan dükkanlara gidip alman lazım. O kiloya 5xl 6xl olur ancak

Rahat büyük beden bulunabilen bir mağaza ise hediye çeki alın, çünkü size büyük beden görünen xxl bile o mağazanın kalıplarına göre, kesime göre küçük olabilir. Mağazanın büyük beden konusunda iddialı olması lazım. Zor işler.
Başka hediye alternatiflerine yönelmeniz daha mantıklı olabilir aslında.

Yönlendirmeniz için çok teşekkür ederim ve başka bir markadan 6XL sipariş verdim. Giyim konusunda haklısınız biraz kumar :) ama onun için de zor olduğunu bildiğim için buna girişiyorum.

Evet başlangıç fiyatı. Toki özelinde bilmiyorum açıkçası ama örneğin darülaceze açık artırmalarında ev bazında belirlenen belli bir tutarı nakit teminat yatırıyorsun katılmak için. Evi kazanırsan teminat fiyattan düşüyor. Kazanır almazsan teminat yanıyor. Kazanamazsan iade. Ev için belli gün ve saatte toplu görüş saati oluyor açık artırma öncesinde. Tokide de süreç yüzde 90 böyle.

Bu arada ben geçen sene sorduğumda 4m civarı başlangıç fiyatı olan eve 500k gibi bir teminat talep ediyorlardı. 500k cash yoksa bankadan teminat mektubu da kabul edip etmediklerini sorabilirsin.

@mg3929 peki hocam bu Gaziosmanpaşa projeleri için başlangıç fiyatları nasıl, az mı çok mi normal mi?

zemin kat bir daire için bence yüksek bi fiyat. bhçe kullanımı var mı yok mu bilmiyorum.
bu fiyattan çok fazla daha yükselmez. bahçe kullanımı varsa ve genişse işin rengi değişir.

toki kendi içinde değerleme şirketi barındıran bir kurum. dolayısıyla değerinden aşağıda satmaz taşınmazlarını.

Bunların ödemeleri de bir cins haberiniz olsun. 6 ayda bir hem borca hem ödemelere memur zamlarına paralel zam yapıyorlar.

Sarıgöl -2. katta 2+1 toki evini 1.7m'dan başlatıyorlar, bana fiyatlar baya yüksek geldi açıkçası. Belki ödeme veya kredi avantajı varsa vardır, yoksa peşin verilecek para değil oraya.

Youtube'da mezurayla beden ölçümü yapma videoları var onlardan birkaçına bakın, kendi ölçünüzü belirleyin ona göre sipariş verince tam oturan şeyler geliyor. Ben çok sorun yaşamadım online söylerken. Şimdiye kadar birçok pantolon söyledim ama 2 tanesini iade etmem gerekti bedeni uymuyor diye.

Sadık alışveriş yaptığım bir yer yok ama online söylerken Boyner'den alıyorum genelde. G.M. Giorgi, Nat Geo, Fabrika en sık kullandıklarım.

Eğer markanın kendisinden alacaksam genelde mağazasını tercih ediyorum ki zaten bu ruh haline girdiğimde "alışveriş yapma" olayının kendisi için evden çıkmak istiyorum. Network'u seviyorum ben, kesimi bana tam oluyor.

Sürekli aynı markaların aynı kalıbını online alıyorum. Yeni marka deneyeceğim zaman mağazaya gidip hangi kalıbının uygun olduğuna bakıyorum sonra yine online

pantolon denemeden alınmaz. mağaza.

Yillardir hep ayni markanin ayni model kot pantolonlarini giyiyorum. Beden olculerim falan da pek degismedigi icin hep online.
Model degisirse yallah magazaya.

Hazır giyime tepki olarak yaratılmış bi vücudum olduğundan hayatta denemeden almam.

pantolon ve ayakkabıyı denemeden alamam sanırım.
o yüzden mağazaspor.

kesinlikle mağazada denemeden almam. sonra iadeyle uğraşmak istemiyorum.

Mağaza. Banana Republic idi, kapandı. M&S ile devam.

Mağaza. Beli iyi gelse paça olmuyor, paça olsa bacak kısmı bol oluyor. Bu yüzden elbiseyi denemeden almam.

imkan varsa mağazadan deneyip online sipariş veriyorum.
bazen tereddütte kaldığım zaman iki bedenide sipariş verip olmayanı iade ediyorum.
kampanya nerde varsa en ucuz neredeyse oradan alırım.

mağaza. zara.

Bildiğim kadarıyla o para yanıyor. İmzaladığınız sözleşme onları koruyor avukattan yüzde 95 hiçbi sonuç alamazsınız.

Devir imkanı oluyorsa bir deneyin

@Zidan biraz daha açabilir misin? bu devir konusu firma için uygun olmasada tanıdık biri üzerinden gayet güzel götürülebilir

altın veya mevduat faizi

Borc veren kisiye sorarim. O neyle isterse onunla oderim.

Mb enflasyon çeviriciyi bir deneyeyim dedim. Gerçeğe yakın gelmedi.

Mevduat faizi da politikaya göre şekillenebiliyor.

Dolar ve euro da mantıklı gelmiyor. çünkü son dönemde dolar enflasyonu kabullendi artıyor. Euro tarafında popülist bir durum var lagarde sagolsun, olması gereken pariteyi koruyamadı.

Altın gerçeğe en yakın olanı olarak duruyor ama yine de tam değil. Altın diyeceğim ancak mal ve hizmetlerin fiyatı son dönemde çok arttı.

Empati ile düşünüyorum sizin yerinize ve borç veren yerine; en makulu şu gelirdi: o dönem o parayı neye kullandım?

Yani atıyorum 50 aldım. 100 e araba aldım. %50 sini karşıladı.

a) Şimdiki değeri 300 mü demek ki borcum 150. Bu ilk seçenek.
b) altın o zaman 500 dü, 50 ye 100 gr alınıyordu. şimdi 1000 desek. Demek ki burada da değer hesabına göre borcum 100 br.
c) dolara göre oranlarsam borcum 95 br. (Farazi)
D) euroya göre hesaplarsam 70 br. (Farazi)

a,b,c,d şıklarına göre hangisini makul buluyorsam ona göre hareket ederdim. bu şıklara enflasyon çevirici, mevduat falan da eklenebilir.

şahsen başka bir mal değeri ile hesapladığımda altın gerçeğe en yakın durmasına karşın %30 a yakın sapma gördüm -tek bir örnek tabi ama. bu sebeple ben olsam bir malın fiyatına endeks vs yukardaki şıklar yapıp, en max olanını seçerdim. hak geçmesin istediğimden böyle yapardım.

bu hesaba göre zaten karşımdaki istediği gibi hesaplasın üstte kalırdı.

yine de tutarı mantıksız buluyorsanız %5,%10 da üstüne ekleyebilirsiniz.

hepsinin dışında marcelorios'un dediği de yapılabilir ama borç veren bu durumda zorda kalabilir onu da düşünmek lazım samimiyet derecesine göre.

Dolar, euro, altın vs hiçbiri fiyat artışlarını yakalayamadı bence. Borç genelde dolar ya da altın üzerinden hesaplanıp verilir ve borç alırken kaç gr altın ya da kaç dolara denk geldiği hesaplanır ama siz en önemli noktayı atlamışsınız. En hakkaniyetlisi borç neye yatırıldıysa onun üzerinden vermek olur ama örneğin borç veren sana vermeseydim altın alacaktım kenarda duracaktı diyorsa altın üzerinden hesaplayıp verebilirsin.

Eş dost arkadaşa TL borç verildiyse TL olarak geri alınır eğer şu kadar altın/dolar karşılığı TL veriyorum denmediyse aynı miktar TL ödenir.
Herkes tefeci olmuş.

dolar ve altın ortalaması alırdım yerinizde olsam. paranın yarısını dolara, yarısını da altına yatırmış gibi hesaplanabilir.

maaş artış oranı
ya da o mal alımı yapıldıysa onun güncel karşılığı

borç dolar üzerinden hesaplanır. bütün ticari aktiviteler dolar üzerinden gerçekleşiyor.
size yüksek/düşük geldi diye gerçeği yansıtmıyor demek değil.

İslam Fıkhına göre değer kaybını önlemek için altın hesaplanır, çünkü "para = altın" aslında. Devletlerin bastığı kağıt paraların altın karşısındaki değeri her zaman farklıdır, değişir.

Ama altın madeni akmaz kokmaz çürümez, değer kaybetmez. Borcun verildiği günün altın değeri gram olarak hesaplanır, bu faize girmez. Bu konuda İmam Ebu Yusuf'un bir fetvası vardı arayıp bulunabilir, değer kaybını korumayla ilgiliydi konu sanırım.

Eğer bu kişiler ticaret yapan insanlar ise ticaretini yaptıkları ürünler ile de değerlendirilebilir.

Mesela bu iki kişiden biri inşaat sektöründe diyelim, diğeri de gıda sektöründe olsun. 100 bin lira borç vardı 5 sene önce diyelim, 5 sene önce 100 bin liraya 80 ton demir ya da 6500 torba çimento alınabiliyordu mesela. Bugün ki fiyatlarla karşılaştırılıp endesk kurulabilir.

Ya da diyelim 5 sene önce 100 bin liraya bin torba un ya da 14 bin litre ayçiçek yağı alınıyordu mesela.

Böyle fiyatları anormal olmayan düzenli olarak artan ve belirliyici olan ürünler baz alınabilir, moda ürünleri ve elektronik ürünler konu dışı ama, bir ay sonra aynı ğrğn yarı fiyata inebilir çünkü bunlarda.

Özetle ya altın ya da ticareti yapılan belirli mallar ile hesaplanmalı.

help.ryanair.com:~:text=Adding%20a%20musical%20instrument,extras%20and%20select%20'Musical%20equipment.

@mg3929 burayı okudum tabii ki ama anlamadım. bilet alma sayfasında bagaj bölümüne gelince 63 dolar para istiyor her bir kişi için.

Musical instruments that are larger than the cabin baggage allowance need to be checked in. If you wish to carry musical instruments onboard the aircraft, an extra seat must be purchased. To book this extra seat the word EXTRA must be entered as the first name and ITEM SEAT must as the surname.

Şöyle bir uyarı da veriyor.

yazdığına göre evet ekstra ücret vereceksiniz ve ek bir koltuk satın alacaksınız. Koltuk da EXTRA ITEM SEAT adına olacak ve enstrümanlar da bu koltukta seyahat edecek. :)

yahu bu nasıl dolandırıcılıktır,

bilet ücreti 42 dolar, enstrümanlara niye 63' dolar alıyor onu anlamadım.

Help sayfasında 20'kg kadar ücretsiz yazarken bilet alma sayfasında başka yazıyor.

adamlar böyle para kazanıyor. az eşya, yeme-içme ve özel bir durum olmadan gidiyorsan iyiler. Ama sizinki gibi enstrüman falan varsa ücret tutarları diğer havayollarını zorlamaya başlıyor.

Valla bu ceket çocuklarınıza komik bi anı olarak kalır o açıdan iyi ama iade edin bence :)

hocam bu bodrum'da takılan zengin iş adamı ceketi. değiştir bence zor iş bu. bakma güzel ceket bence aslında ama istemeye giyilmez bence

Ben kayınpeder olsam, kombin önemli değil bu ceketle kızı istemeye gelsen

Ki anladığım kadarıyla işin sadece formalitesi kalmış

Yine de vaz mı geçsem acaba derim yani.

Bence istemeye olmaz bu. Biraz daha casual ortamlar için bir renk olduğunu düşünüyorum. Siz bence klasik seçimlerden şaşmayın.

bence guzel ceket. gomlek iyi olmus. daha bejimsi ya da beyaz pantolon. lacivert giyenler de olmus.

www.google.com

Bence ceket çok güzel, camussar'ın verdiği linkte de gayet güzel görünüyor. Kız tarafının bakış açısı önemli burada. "Damata bak zibidi gibi gelmiş kız istemeye" diyebilirler. Bunu sizin tartmanız lazım. Öyle bir potansiyel varsa daha az iddialı bir renk seçebilirsiniz.

Teşekkürler zaten kız arkadaşımla birlikte seçiyoruz kıyafetleri. Çok yazlık bir renk gibi geldi. Ailesinin öyle düşüneceğini düşünse laf ederdi bence ama bilemedim genel olarak isteme havası için absürt müdür..

Neyse sorum zaten bunu kombinleme renkleri idi.

bence civic.

Civic. Ama görünüşüne Civic dedim. Kullanmadım ikisini de. Önerim ikisini de sürüp test edin. Kullanmadan almayın.

civic uçak gibi ya.

Golf

civic.

Golf çok küçük bi araba. Civic çok daha iyi iş görür ve görünüşü de iyi.

konfor olarak golf. diğer türlü civic.

Arkadaşımda 2020 Civic otomatik var. Şanzıman fena saçmalıyor ve 50.000 Km'den sonra vites geçişleri çok sarsıntılı olmaya başladı.

Ha Golf'te de DSG var, 2016 Octavia ve 2012 Jetta ile toplam 3 sefer şanzıman arızası sebebiyle yolda kaldım.

Arkadaş sarsıntılı geçişleri olsa da yolda kalmadı hiç. Yaşınızı ve araçtan genel olarak beklentinizi bilmiyorum ama Golf sanki konfor yönüyle bir tık önde bence. Ama boyut ve sorunsuzluk açısından Civic.

2016 golf (golf 7) 1.6 tdi 40000 km'ye yaklaştı, hiç yolda bırakmadı. konfor da var kalite de. kişiye göre bagaj hacmi yeterli gelmeyebilir, bana şuan yetiyor.

Sorunsuz olması ve iç hacmi sebebiyle: Civic. Ayrıca yakışıklı da.

ırz düşmanı ağır bir ifade de hatun kişi yatak iması almış sanırım o yüzden geri çekmiş kendini. bu işin olacağı varsa da akışına bırakmak lazım. neden değil diye üstelemen eksi puan olmuş.

Ortada bir durum gibi görünüyor. Olabilir de, olmayabilir de. İnsanlar buluttan nem kapar hale geldi, suçlayamıyorum kimseyi.

Neden değili üsteleme gibi değil de öylesine yazmıştım konuşmanın akışında. Neyse sağlık olsun paslanmışım bu işlerde ilk date öncesi daha ağırbaşlı olmak gerekiyo demek :/

çok üsteleme, asıl üstelersen "ırz düsmani" gibi görünürsün. akışına birak, o ararsa da şarap muhabbetini acma hic.

Yok gayet normal ilerlemis gibi gorunuyor da, kizin 'cok iyi bir fikir degil gibi ya' demesine karsilik 'neden degil' demeniz biraz garip olmus. Yani bana oyle geldi ki, kiz flortoz bir cevap vermis size bunun neden iyi bir fikir olmayabilecegi acisindan. Is icin iyi bir sey degil gibi yani, cunku akliniz dagilmis olacak.

Sizin 'neden degil' demeniz konuyu illa cinsel icerikli bir yere cekmeye calisiyormussunuz gibi olmus. Atiyorum, 'evet latte yapalim biz onu, durup dururken kovulmaya gerek yok' falan gibi bir geyik sakayla geri adim atsaydiniz ustune gitmek yerine, onun da sohbeti ilerletmek icin soyleyecek bir seyi olabilirdi.

sopiro +1

Ama kaybedilmiş bir şey yok henüz. "bir gün beraber çalışalım" cümlesi önemli. Bundan sonra kafalar uyuşacak mı ona bakmak lazım...

Ceylanı ürkütmüşsün, o da kaçmış. Neden değil diye sormanız abartı olmuş. İyi fikir değil demesinin sebebini biliyorsunuz diye düşünüyorum. Hızlı bir şekilde olayı cinselliğe götürmek istemez çoğu kadın. Siz uslu çocuğu oynasanız yine kaybederdiniz ama şu an abazan gibi algılandınız ve bu sebepten ban yediniz. Tam ortasını tutturmanız lazım. "Şarap yerine biz de vişne suyu içer, şarapmış gibi story atardık hehe xD" yazsan belki de devamında sohbet ilerleyip şu an şarap eşliğinde ders çalışıyordunuz. Daha rahat ve esprili yaklaşın, kasmayın. Cinsellik iması için acele etmeyin ama süt çocuğu gibi de olmayın, efendi adamı da oynamayın bir kadının kalbini kazanmak için, hiçbir işe yaramıyor.

edit: amacın cinsellik değildi belki onu yazarken ama ettiğiniz lafların nereye çekilebileceğini tartıp yazmanız lazım. hele ki bu kişiyi yüz yüze hiç tanımıyorsanız yanlış anlaşılmanız gayet doğal. eğer cevap vermiyorsa "next" demek zorundasın. atacağın her adımda daha da uzaklaşacak. ben daha yazmayın derim.

Yazım dili algısı kişiden kişiye değişiyor, bu kızla da yazım dilim en başından beri aynıydı.

flörtün kuralları içerisinde karşı tarafın yaptığı atakları soru ile karşılamak iyi bir şey değil.

flört denilen olay; kişilerin özellikle de hanım kişilerin bu kişi bana uygun mu, her şeyi kabul eder mi yoksa kendi karakteri var mı, karşısına çıkan engelleri aşacak mı yoksa pes mi edecek, peşimden koşacak mı yoksa özgür ruhlu bildiğini yapan biri mi gibi sorulara cevap aramasıdır. bunu da itiraz ederek, seni kötü hissettirecek laflarla yaparlar, bu aşamada herhangi bir şey düşünülmez nefes almak gibi içgüdüsel gerçekleşir ancak karakterin hakkında bilgi toplamış olurlar.

senin neden sorusu ırz duşmanı gibi değil de karşı taraftan açıklama bekleyen bir şey. sana bir engel koymuş, sen o engeli aşmaya çalışmak yerine durup bu engel nasıl bir engel diye açıklama istemişsin. oysa flört aşamasında açıklama istemek ve yapmak iyi bir şey değildir.

Flört içerisinde herşey çok nettir.

Muhabbetin kesilmesinin tek sebebi ise açıklama istiyor olman. oysa hemen hemen her konuda dalga geçersen beraber gülersin.

ecnebilerin bir şarkısı vardı, girls just wanna have fun diye. gerçekten de kadınların en büyük derdi beraber oldukları, olabilecekleri kişi ile eğlenebileeklerini görmektir. zaten gün içerisinde yüzlerce farklı dertle uğraşıyorlar, senin o dertleri hatırlatman, hissettirmen yada yenilerini eklemen bir şeye yaramaz. sen güleceksin, güldüreceksin, sana komik geliyorsa yapıştır lafları, ayıp olur mu, yanlış anlar mı diye düşünme, zaten karşı taraf adına düşünüp karar vermek ve ona göre hareket etmek tüm ilişkilerin (iş, aile, arkadaş vs.) düşmanı, karşı tarafı hiç'e saymaktır.


Şöyle mi düşündü böylemi düşündü, bilemeyiz. bunu da umursamamalısın, eğer öyle hissediyorsa ağzı var, dili var, söyler. söylemiyorsa zaten o kadar önemli değilsindir, seni o kadar önemsemiyorsa sen neden önemsiyorsun ki?

Örneğin ben senin bahsettiğin durumda oldukça dalga geçerdim, oo patron iş bekliyor hanım kızımız şarap keyfinde, umarım rapoları doğru hazırlıyorsundur, sarhoş olup mailleri yanlış kişiye atmazsın inş. vs. vs. gibi laflarla dalga geçerim (daha komikleri aklıma gelmiyor şimdilik ama önemli olan ana fikri alman).

genel olarak hanımlar erkeklere challenge ortaya koyduğunda durmak yerine kabul edip çıtayı daha da yükseltmek işe yarayan bir yöntemdir.

5 metreden suya atlamayı teklif ediyorsa 15 metreyi önüne koyarsın. sen kendini ona değil, o kendini sana ispatlamaya çalışır ve bundan çok keyif alırlar. (tabii bunların hepsinin goygoy olduğunu unutmamak gerekiyor eğlence her yerde, her zaman)

iyi bir santranç oyuncusu basit bir oyuncu ile oynamaktan hiç hoşlanmaz, keyif alamaz, kendisinden daha iyi biri ile oynadığında yenilse bile keyif alır, bir şeyler öğrenir bu nedenle de oynamaya devam eder, yenilen pehlivan güreşe doymazmış lafı da buradan gelir. yenilen pehlivan yenen kişiden daha tecrübesizdir kendisini ispat gereği hisseder ve güreşe devam eder. yenen ise kendisini ispatlamıştır işi bitmiştir ve eve gitmek ister.

sopiro da çok güzel örnek vermiş.

sopiro +1
selam +1

flört etme amaçlı bir şey yazıldığında bile "neden değil :p" tarzı bir cevap başarısız bir cevaptır ve sohbeti tıkar.
çünkü bu sorunun hem bir cevabı yok hem de olan cevap zaten karşıya söylenmez.

kız tatlı tatlı flört ederken biraz kapı araladığında onu zorlayıp açmaya çalışmak negatif etki uyandırır.
önemli olan sohbeti sürdürebilmek, ilk imada ve ilk flörtte onun üzerine oynamak değil.

ırz düşmanı değilsiniz tabii ama "sıkıcı" bir yere gitmiş sohbet.
ilgi çekiciliğinizi yitirdiniz muhtemelen.

@e bana nick birakmamissiniz zalimler +1

En başından beri demişsin ama zaten birkaç gün olmuş.

Şarap eşliğinde çalışabiliriz fazla amatör bir cevap. Bu yüzden kaçmış.

virginia angus - nisantasi

Grungy overall en iyisidir. Klasik ye bi de ballı brie'li ye 2 kişi gidersen.

dürüst olmam gerekirse-bu arada kendisine çok kıl olur hiç sevmem ama,

geçenlerde Nusret denedin caddebostan otobüs durağının hemen orada. İçecek ve gerçekten bol patates 130 verdim ve çok büyük bir keyifle yedim.

Herkes bu konuda ayrı bir şey söyleyecek: akali, biber, zapata, grungy, basta, nusret, coni&co…

Ben hepsini denedim neredeyse, aralarında hmm güzelmiş, bir daha gelinir dediklerim de oldu. Ama en iyisi, bana göre, zula.

Arca Alacatı- Beşiktaş

Bartos-Cengelköy

An İstanbul-Resitpasa

Grungy -Teşvikiye


Seç beğen al:)

Brand burger, by ulus steakhouse burger

Zula - biber ikisinin de anadolu be avrupada şubeleri var

Fiyatlarını manasız artırdılar ama Hızlı Burger'i severim ben.

Akali ve zula bence

benim favorim akali. zula basta iyiydi, kisa sure sonra cok tuzlu gelmeye basladi.
barto's var, guzel duruyor ama henuz deneme sansim olmadi. vedat milor begenmisti.

nusret diyorum ben de.
yiğidi öldür hakkını yeme. adam işini iyi yapıyor.

Türkiyenin en iyi hamburgeri nusret. Fiyatı da gayet iyi bence. Hamburger, patates, kola, tatlı 130tl. Tatlısı çok hafif bi şey. Menü gayet doyurucu. Nusrette yediğim etin tadını başka hiçbir hamburgerde almadım. Gerçek et tadı bu demiştim ilk yediğimde.

prime grill

zula'yı beğenmiyorum.

Primitif

Seyahat hikayeleri-Bahar Beyde tam da bu yolu denemiş münih teknik masterlı. Bi göz atarsın ama o bile paranın tamamnı kredi olarak çekmemiş ve yanında partneriyle göç etmişti.

Krediden korkma, hele Tl olarak çekeceksen, dev enflasyona karşın kredi faizleri saçma şekilde düşük kalıyor. Ama yine de 10K eur tutarında kredi çekmek çok gibi. En azından birazını çalışarak, başka bir kısmını da aileden borç harç yapıp belki bunun yarısını kredi olarak seçmek daha mantıklı olabilir.
DAAD veya Tübitak yurt dışı burslarına bakılabilir. Bi de alan nedir? Master yaparken working student işlerine hemen kapak atabilecek imkan varsa çok güzel olur ama çok niş bi alansa falan mavi yaka işi yapacaksnız. Hizmet sektöründe çalışmak almanyada her anlamda kıymetli ama mezun olur olmaz alanınızda iş bulmanıza doğrudan katkı sağlamayabilir...

Özetle TL kredi çekmekten korkmayın ama paranın tamamını krediden halletmek sizin durumunuzda biri için (sanırım başka güvenceniz yok) yine de riskli duruyor. Ha güvencem var nebilim gerekirse annem arabasını satar borcumu kapatır böyle bi ihtimal var diyorsanız annenizden şu anda para istemek yerine kredi çekin derim. Umarım anlatabilmişimdir.

@rewlack Aslında bir kısmını abim karşılayabilir, benim için bu da ihtimal dahilinde. 10k benim de gözümde devasa bir sayı. Working student olarak ve freelance olarak da yapabileceğim işler var ama Almanca bilmeden yeterli olur muyum emin olamadım. Bursları da takipteyim.

@OrangeYellow akademide çalışmak istediğim için yüksek lisans benim için önemli ve yurt dışında akademiye devam etmek istiyorum. Hali hazırdaki iş şartlarım şu anlık iyi olsa da ülke şartlarında orta direk bile sayılmıyorum ve bir noktada kendime uzmanlaşmak için alan tanımayacak, burada hep kısıtlı olacağım ve akademinin de ülkedeki hali malum. Kendim için bunu denemem gerekiyor. 2 sene çalışmayı unut demenizi anlamadım. Takip ettiğim, videolarını izlediğim, bloglarını okuduğum herkes hem okuyor hem çalışıyor.

bu arada ihtiyaç kredisi için 12 ay sınırı var artık, yani aylık 18 bin tl civarı bir ödemen olacak 10 bin euro karşılığı ihtiyaç kredisi çekersen. bosch'da stajdayken orada hem yüksek lisans yapıp hem part time çalışan çok öğrenci vardı, yani uzun vadede mutlaka bir yerde tutunursun ama 1 senelik kısa vadede o parayı nasıl çıkartırsın açıkçası bir şey demek zor.

www.seyahathikayeleri.com

2018de münih teknikte yüksek lisansa başlamıştım, bloke tutar o zaman 40bin liraya denk geliyodu. Ya bu kadar parayı öder miyim diye düşünüyodum. Buradan kendine çıkarım yapabilirsin :)

Merhabalar,

Ben de bu sene Münih Teknik'e yüksek lisansa gideceğim. Bunun için 1,5 yıldır tüm maaşlarımı biriktirerek bloke hesap için gereken tutara ulaştım. Daha öncesinde QNB Finansbank'ın Avrupa'da master yapacak olan öğrenciler için sağladıkları kredi imkanlarını araştırmıştım ancak geri ödemesi çok yüksek rakamlara ulaştığı için o yola başvurmadım. Dilerseniz siz de araştırabilirsiniz.

Ayrıca, gittiğimde de werkstudent/workstudent olarak çalışabilmek için şimdiden Linkedin'den ilanlara başvurmaya başladım. Umarım sizin için de süreç dilediğiniz gibi ilerler.

Almanya'da kira dahil (Yurt ya da oda kirası olarak saydım) yaşam maliyetiniz 1000-1200 euro arasında olacaktır tahminen aylık. Memur aileden geliyorum diyorsunuz. Zorlarsanız 900 euroya kadar indirebilirsiniz.


10500 Euro su an 180000 TL yapıyor yaklaşık.
Maalesef yakın zamanda şöyle bir düzenleme geldi. 100000 TL üstü kredilere max 12 ay vade var. Yani aylık ödemeniz bankaya göre değişecek ama, yaklaşık 19000 civarında olur. Bu da kira ve yaşam maliyetlerinize ek olarak ayda 1000 euro civarı bir de kredi masrafınız olacak.

Yani sizin ayda 1800-2000 Euro arası bir gelir sağlamanız lazım. Tabii euro bu şekilde artarsa tl karşısında, maliyetiniz düşecektir yavaş yavaş:)

Şimdi asıl soru 1800-2000 Euroyu nasıl sağlayacaksınız?

İlk aşama burslara başvurmak. Okulun ya da türkiye'deki birçok vakfın bursları vardır. Ama türkiye'deki bursların çoğu ülkeye geri dönme ya da belli bir alanda çalışma şartları koyuyor. O yüzden okuldan ya da avrupa vakıflarından burs kovalayın. Böylece okul ücretini en azından bursla karşılayabilirsiniz. %50 bile burs bulsanız kardır.

İkinci aşama iş bulma. Almanya öğrencilere part time çalışma izni veriyor. Ama haftada 20 saat limitiniz var. Ve katiyen bu limiti aşmayın derim almanlar bu konuda hiç esnek sayılmaz. Kaçak çalışanlar var ama 50-100 euro karşılığında vizeyi yakma riskini almak ister misiniz?

Yakın zamanda minimum saat ücreti 12 euro oldu yanılmıyorsam. 12*20 240 euro haftalık kazancınız olabilir. Her hafta düzenli 20 saat çalışabilirseniz ayda 960 euro brüt kazancınız olur. Almanya'da 450 euro'nun üstüne vergi çıkabilir.

Üçüncü aşama. Türkiye'de bir firmaya uzaktan çalışmaya devam etmek. İşinizi bilmiyorum ama, eğer uzaktan iş yapabileceğiniz bir iş ise (yazılım gibi), şu an çalıştığınız firmayla ya da başka firmalarla almanya'dan işe devam edebileceğinizi söyleyin. Kalan parayı bu şekilde denkleştirmeye çalışabilirsiniz. Burs falan aldıysanız zaten bu aşamaya gerek kalmayabilir.

Tabi hem part time hem master üstüne bir de remote çalışma kısa sürede aşırı strese sebep olabilir.

Bir de şu var, yanılmıyorsam Almanya öğrenci vizesi başvurusunda bir yıllık kira ve yaşam maliyetlerini banka hesabınızda görmek istiyor. Ama bunu yanlış hatırlıyor olabilirim, konsolosluktan teyit edebilirsiniz.


Açıkcası biraz zorlu ama genç yaşta alınabilecek bir risk. Alanınızda iyiyseniz, iyi bir okuldan mezunsanız, yüksek lisansta da başarı gösterirseniz bu masterın karşılığını alabilirsiniz.

İlla münih üniversitesi takıntınız yoksa, italya'da ya da isveç'te falan uygun fiyatlı üniversiteler bulabilirsiniz. Tamam münih ilk 50'de sayılabilecek bir okul. Ama buralarda da yakın seviyede okullar var.

www.mastersportal.com'dan bir bakabilirsiniz.

kesinlikle birden fazla okula basvurmalisin (ideali 5+). yuksek lisans doktora kabulleri falan ihtimal isidir. tek bir basvuruda ariza cikma ihtimali cok yuksek.

krediyi, butce yoneti yapabilecek olgunluga erismissen bir sekilde odersin. yuksek lisans suresince vasifli/vasifsiz islerde calisabilirsin. gerci munih almanyanin geri kalanina gore cok daha pahali bir yer, sadece calismayla yasam masraflari idare edilmeyebilir, cektigin krediden yemek zorunda kalabilirsin (yani o 10500 euro iki sene yetmeyebilir). ama mezuniyet sonrasinda da calisacaksin zaten.

"italya'da ya da isveç'te falan uygun fiyatlı üniversiteler bulabilirsiniz" - italya'ya gitmeye degmez, isvec'teyse okullar hic uygun degil, hatta gayet pahali. almanya'da bedava. ki isvec'te yasamin kendisi de almanya'dan cok daha pahali. neyse, sonuc alarak karistirmaya gerek yok, almanya'dan devam. ama farkli okullara basvur dedigim gibi.

@anten aslında üniversite ücretli değil, 10500 euro tam olarak söylediğiniz gibi yaşam masraflarını hesabınızda gösterebilmeniz için gereken ücret. Yanıtınız için çok çok teşekkür ederim.

@hot patato yanıtınız için çok teşekkür ederim. Erasmus'u İtalya'da yapmıştım o yüzden ilk onu eledim diyebilirim şartları düşününce... Gönül İsveç ister ama Kuzey Avrupa'yı karşılamak hayal bile değil :( Münih dışında Bauhaus ve Berlin Teknik de listemde.

bosver zaten almanya'nin is piyasasi (turkiye'den gidecek bir expat icin), ekonomisi falan kuzey avrupa'dan daha iyi.

akıl sağlığın için tum'dan uzak durmanı tavsiye ediyorum, ps : tum alumni

Abi benim çevremden gözlemim şu; insanlar mantık çerçevesinde yaşanan ilişkilerde çok daha mutlu huzurlu. Olur yani gayet. Zaten böyle evlenirim denen birine karşı fiziksel çekim de vardır. Karşı tarafın da düşünceleri olumluysa yapıştırın gitsin.

Aşk çok mantıklı bir duygu değil. Zaten asıl sorun aşk beslediğin birine aşkın bitince başlıyor.

Fiziksel cekim +1
Bu olmazsa o ilişki yürümez.