Giriş
(8)

Dün deniz donanmasının hemen hepsi boğazda mıydı?

ananiyimioguz
Eğer öyleyse benim aklima hemen arabayi otoparka koyduk ama kelebek camindan girmesinler durumu geliyor.Riskli degil mi deniz guvenligimiz acisindan. Etik değil ama akdenizden girseler tam o an sıkıntı olmaz mıydı shdjfj tam turk gibi dusunuyorum k.b :(
Eğer öyleyse benim aklima hemen arabayi otoparka koyduk ama kelebek camindan girmesinler durumu geliyor.

Riskli degil mi deniz guvenligimiz acisindan. Etik değil ama akdenizden girseler tam o an sıkıntı olmaz mıydı shdjfj tam turk gibi dusunuyorum k.b :(
0
ananiyimioguz
(30.10.23)
Kimin girebileceğini düşünüyorsun tam olarak?
0
Bir ben var benden şurada
(30.10.23)
2. dünya savaşında olmadığımız için pek sıkıntı olmazdı.
0
jelly bear
(30.10.23)
Yani zaten natodayiz sıkıntı olmaz buyuk ihtimalle ama israil hazir kalkmisken surasi da destek veriyor deyip girdi mesela
0
🌸ananiyimioguz
(30.10.23)
Abi sence ülkemizde sadece donanma mı var kara kuvvetleri var hava kuvvetleri var, mesela İsrail "hadi denizden şuraya girelim" deseler bizim hava kuvvetleri de "hadi şunlara havadan 2-3 tane füze sallayıp bomba atalım" demez mi? Hadi hepsini boş ver Çanakkale Muharebesi'ni nasıl kazandık biz, denizden gelen işgal kuvvetleriyle deniz savaşı mı yaptık?
0
Bir ben var benden şurada
(30.10.23)
Tabii ki zaten savunma ordusuyuz elbet karsi koyariz da hepsini bir yerde görünce aklıma geldi stratejik olarak riskli mi acaba diye sadece
0
🌸ananiyimioguz
(30.10.23)
her sınıftan 1-2 tane gemi geçti. donanmada tam tamına 100 tane gemi yok.
denk geldiğim 6 tane karakol gemisi geçti. sanırım envanterde 18 tane olması lazım.
aden körfezinde görev icra eden gemiyi tutup getirmediler herhalde.

yani böyle bir güvenlik zafiyeti olabileceğini düşünen bir siz değilsinizdir.
0
my fault
(30.10.23)
Yok abi hiçbir şey olmaz, yani farazi bile konuşsak, yani tüm donanmamızı boğaza gönderdiğimizi düşünsek bağlı olduğunuz örgütleri yaptığımız anlaşmaları falan yok saysak bile İsrail'in eti ne budu ne de bize böyle bir şey yapmaya kalksın. Bir de deniz savaşlarında hareket kabileyeti kısıtlı okuyor biliyorsun, İsrail'den Türkiye'ye doğru böyle hareket başlasa Türkiye karasularına girmeden herkes kendi konumuna döner zaten neticede sınırlarımız sürekli gözetleniyor devriye uçuşları yapılıyor vs.
0
Bir ben var benden şurada
(30.10.23)
birincisi denildiği üzere donanmanın hemen hepsi boğazda değildi, ikincisi savaş genellikle sadece sıradan vatandaş için sürprizdir. dünya tarihinde hiçbir savaşa herhangi bir generalin, ordu mensubunun vs. "anaa saldırıyolar lan" diyerek uyandığını sanmıyorum.

olası bir savaş öncesinde geçilmesi gereken onlarca aşama var çünkü. hadi saldıracaklar diyelim... o kadar radar var, gözetleme sistemi var. bir anormallik olsa ordu hemen "la noliy?" deyip ona göre pozisyon alırdı. hadi türklerin donanması yok diye bam güm dalmaya karar verdin ama savaş bir günde bitecek şey değil ki. bak rusya da kiev'e yürüdü ama bi günde 500 kilometre gidince bütün lojistik operasyonları çöktü, oradan tırıs tırıs geri çekilmek zorunda kaldılar. hadi saldırdın, ilk gün hazırlıksız yakaladın, kayıplar verdirdin... cumhuriyet bayramında saldırıya uğramış ulus o şoku en fazla 1-2 günde atlatır. sonra ne olacak? "hehe kusura bakmayın yav boş bulmuşken daldık öyle :))" deyip sonunu kestiremeyeceğin bir savaşa mı gireceksin?

yani donanma boğazdayken bizim saldırıya uğramamız, senin kiracı olarak yaşadığın evden sabah işe çıkman ve aynı gün içinde almanya'daki ev sahibinin mekanı basıp "oğlum yerleşcek!" diye eve dalması, senin eşyalarını pencereden atması gibi bi şey :)
0
mark greg sputnik
(01.11.23)
(7)

Son yıllarda sık hasta oluyor musunuz?

ananiyimioguz
Son yillarda 2-3 ayda bir hasta oluyoruz.Yeme icmeden yana da kistigimizi dusunmuyorum her türlü besini aliyoruz.Kaldı ki hadi diyelim biz kötü besleniyoruz, akrabalardan ve is arkadaslarimdan da denk geliyorum, herkes sürekli hasta oluyor.Köyde yasayanlar bile hasta oluyor.Is arkadaslarimla evden c
Son yillarda 2-3 ayda bir hasta oluyoruz.

Yeme icmeden yana da kistigimizi dusunmuyorum her türlü besini aliyoruz.

Kaldı ki hadi diyelim biz kötü besleniyoruz, akrabalardan ve is arkadaslarimdan da denk geliyorum, herkes sürekli hasta oluyor.

Köyde yasayanlar bile hasta oluyor.

Is arkadaslarimla evden calisiyoruz, ayni anda veya belli periyotlarda hasta oluyoruz.

Neden böyle oldu sizce? Sizde de benzer bir durum var mı?

Son yıllarda kullandigim antibiyotigin haddi hesabi yok. Kullanmak da istemiyorum. Ne yapmak lazim?
0
ananiyimioguz
(28.10.23)
2020 covidden sonra bir daha hiç grip-nezle vs hasta olmadım. çok da sağlıklı beslenmiyorum.
0
orpheus
(28.10.23)
Normal rutinim/hastalık sayım bozulmadı
0
basond
(28.10.23)
Hayır olmuyorum.
0
logisticsmanager
(28.10.23)
hocam ben oluyorum valla ya.

dünyanın en sağlıksız insanıyım ama 0-25 yaş arası tank gibiydim şükür. hastanenin yolunu bilmezdim. kilo almama, sigara içmeme rağmen neredeyse hiç teklemezdim.

covid başladığından beri 3-4 ayda bir hasta oluyorum ve göğsüm çok ağrıyor. 3-5 gün düşük enerji modunda takıldıktan sonra toparlanıyorum. testlerin hepsi negatif çıktı ama bence covid kaptım ve bir daha da iflah olmadım. son 2-3 yılda bariz biçimde daha sık hasta oluyorum çünkü. üstelik endişe verici ölçüde bir aptallık ve unutkanlık başladı.
0
mark greg sputnik
(28.10.23)
4 yıldır hasta olmadım. Ne Covid ne grip. Sokaktaki kedilerle köpeklerle haşır neşirim, ben ona bağlıyorum.
0
auroraaurora
(30.10.23)
O zaman sorun bizim hareketsizliğimizden ve dışarı pek çıkmamamızdan kaynaklanıyor evet :/
0
🌸ananiyimioguz
(30.10.23)
Kendimde veya çevremde böyle bir durum gözlemlemedim. Genel olarak kolay kolay hasta olmam.

Beslenme, uyku ve harekete dikkat ediyorum. Yediğimiz gıdalar ve soluduğumuz havalar kirli, kimi bünye daha çok etkileniyor olabilir. Mikropların yapısında ve bulaşmasında bir değişim varsa onu bilim insanları bilir, fikrim yok.
0
fotrsapka
(30.10.23)
(6)

carlo ancelotti vs jose mourinho

zalbarath
sizce hangisi daha iyi bir teknik direktör?
sizce hangisi daha iyi bir teknik direktör?
0
zalbarath
(28.10.23)
Çok öznel bir durum olmakla birlikte, Don Carlo.

Onun başardıklarının daha büyük ve önemli olduğunu düşünüyorum.
0
heritage
(28.10.23)
İkisinin prime'ını karşılaştırırsak Mourinho. Fakat başarıyı daha uzun süre sürdürme açısından Carlo.
0
evandro roncatto
(28.10.23)
ya gerçekten nereden baktığınıza göre çok değişir. görünürde 20 kişiyi (belki daha fazla) koca bir sene idare etmekten söz ediyoruz sonuçta. ne kaliteli hocalar var ki ortam uymadığı için rezil oluyor. ya da tam tersi.

ama ben de don carlo'yu bir adım öne koyarım genel olarak. ancelotti sistem olarak çok radikal bir hoca değil, tam bir baba & öğretmen figürü. bunu taktiksel anlayışını hakir görmek için söylemiyorum.

mou ise daha ziyade hakikaten "special one", manyak bir adam. mou senin tırt takımını çok acayip bir şekilde gidip ilk 3'e sokabilir, böyle meziyetleri vardır ama devamlılığı yoktur. egosu çok büyüktür, anlaşması kolay birisi değildir. ha diyeceksin ki koskoca ancelotti'nin egosu büyük değil mi? evet onun da büyük ama o genelde şovunu yapar geçer, mou'dan daha çok dinlenecek birisi.

ben kulüp yöneticisi olsam muhtemelen ancelotti'yle çalışmak isterdim ama şunu da açıkça söyleyeyim ki mou'nun futbolunu çok daha enteresan buluyorum. konu yeni bi şey öğrenmek, yeni bi taktik görmek, yeni bi manyaklığa rastlamaksa tercihim kesinlikle mou olur.

ancelotti "ben bu işin kitabını yazdım, gtümle yaparım" kafasında bir hoca. mou aynı istikrar ve başarıya sahip değil ama çok özel ve değişik bir kafa. o açıdan kulüpte istikrar ve stabilite için ancelotti, safi manyaksam mou derim. o yüzden mou diyorum.
0
mark greg sputnik
(28.10.23)
Kariyer olarak ancelotti.

Ama hangisini tercih ederim dersen Mourinho. Kişisel sadece. Genel karakter olarak daha çok hoşuma gidiyor. Bir de ancelotti abimize ufak takım verirsen ne olur bilmiyoruz (ufaktan kastım porto roma gibi takimlar) ama mourinho'da biliyoruz.
0
logisticsmanager
(29.10.23)
zor soru ama bence mourinho. don carlo cidden çok iyi takımlarla başarıları kazandı. milan 2006 kadrosu belkide tarihin en iyi milan kadrosudur. real madrid tarihin en iyi madridi olabilir. çok komple bir takımdı. mourinho, porto, inter şampiyonlar ligi aldı, adam m. united gibi bir takıma uefa kazandırdı ve lig ikinicisi oldu ki takım rezaletti. roma'ylada avrupa kupası aldı. bence başarı budur hocam.
0
anti-kahraman
(29.10.23)
Ben mourinhocuyum. Adam portoyla hem uefa hem cl aldı. İnterle pepi çözdü. Don carlo milanda da realde de bayernde de hep elit oyuncularla oynadı. Evertonda bir şeyler denedi ancak olmadı. Avrupanın fatih terimi gibi don carlo. Mou enterasan ve farklı bir adam.
0
mikahakkinen
(29.10.23)
(6)

narcos havası olan güney amerika dizisi/filmi önerisi

mark greg sputnik
narcos'u özellikle sinematik açıdan sevmiştim ben, spoiler olmasın ama malum olaydan sonra izlemeye gerek görmedim. ona benzer böyle hem garibanlığın hem zenginliğin olduğu, güney amerika (meksika da olur) taraflarında geçen mini dizi yahut film önerir misiniz? amores perros, relatos salvajes, el se
narcos'u özellikle sinematik açıdan sevmiştim ben, spoiler olmasın ama malum olaydan sonra izlemeye gerek görmedim. ona benzer böyle hem garibanlığın hem zenginliğin olduğu, güney amerika (meksika da olur) taraflarında geçen mini dizi yahut film önerir misiniz? amores perros, relatos salvajes, el secreto de sus ojos üçlüsü hariç. tşk.
0
mark greg sputnik
(15.10.23)
Sicario ve devam filmi.
0
alimcgraw
(15.10.23)
Desperado
0
alimcgraw
(15.10.23)
o meconismo, narcosun yapimcilarinin olmasi lazim.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(15.10.23)
teşekkürler, desperado ve once upon a time in mexico'yu izlemiştim daha önce. iyi ki yaşım daha gençken izlemişim açıkçası, şimdi izlesem çok komik bulurdum muhtemelen :(
0
🌸mark greg sputnik
(15.10.23)
zerozerozero
0
malheiros
(15.10.23)
The Marked Heart (Palpito)
0
congratulationsyouwon
(21.10.23)
(5)

Ronaldo nasıl devam eder?

Bir ben var benden şurada
Sizce tekrar Avrupa'ya gelir mi ya da en azından kendi ülkesine gelir mi yoksa Arabistan'da mı bırakır futbolu?
Sizce tekrar Avrupa'ya gelir mi ya da en azından kendi ülkesine gelir mi yoksa Arabistan'da mı bırakır futbolu?
0
Bir ben var benden şurada
(15.10.23)
suudi arabistan'a transfer sürecinde egosunun ne kadar acınası durumda olduğunu görmüştük. avrupa'da onu istemeyecek takım yoktu ama yok şampiyonlar ligi isterim, yok şu maaşı isterim vs. diye diye kulüpsüz kaldı ve en sonunda istediği parayı verdikleri için arabistan'a gitti.

bence bu kadar görkemli bir kariyere, ronaldo'nun psikopatlık derecesinde vücuduna dikkat ettiğini de düşünürsek memleket takımında bitirmek yakışırdı. şahsen en azından bir sene funchal takımlarından birinde oynamasını isterdim. kendisi hangisini sever, destekler bilmiyorum ama üç tane takımı var oranın. maritimo belki kasar ama diğerlerinde ligin tozunu attırır.

onun dışında ronaldo sözleşmesi devam ederken suudi arabistan'ı bırakıp gelmez. ona istediği paraları da buralarda hiçbir takım vermez.

o yüzden bence muhtemelen arabistan'da bırakır. düzenli top oynayıp tanrı muamelesi görebileceği başka yer kalmadı zaten. ya arabistan ya da portekiz'de memleket takımı filan. altyapıdan dolayı aslında sporting lizbon düşündüm ama yok sporting'de oynayamaz artık.
0
mark greg sputnik
(15.10.23)
araplar ona istedigi gibi bir jubile yapar. dunyanin butun yildizlarini da getirirler jubile macina.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(15.10.23)
bence suudi arabistan'da bırakır çünkü müthiş bir jübile yapma imkanı var.

eğer olay bu kadar astronomik seviyelere çıkmamış olsaydı sporting lisbon'a dönüp oynardı bir kaç sene daha. ama artık suudi arabistan'da oynayabileceği kadar oynayacak sanırım.
0
abelardo
(15.10.23)
Portekiz'de 1-2 sene oynayıp bırakır bence.
0
halitkin
(15.10.23)
suudi arabistan'da iyi niyet elçisi gibi saçma bir unvana sahip olabilir jübile sonrası.
0
put it in your appropriate place
(15.10.23)
(8)

ilk kez yurtdışına çıkacak biri nereye gitsin?

baldan kaymak
ilk kez bunu yapacağız. Dil sorunumuz yok. Sadece hiç çıkmadık.Fiyat performans yerler çok ok olur, birşeyleri çözene kadar. Bir de vize için vs destek almak şart mı? Hangi vize danışmanlığı önerirsiniz?Teşekkürler.
ilk kez bunu yapacağız. Dil sorunumuz yok. Sadece hiç çıkmadık.

Fiyat performans yerler çok ok olur, birşeyleri çözene kadar. Bir de vize için vs destek almak şart mı? Hangi vize danışmanlığı önerirsiniz?

Teşekkürler.
0
baldan kaymak
(12.10.23)
bence de ilk olarak vizesiz bir yere gidin. karadağ'a ek olarak bosna ve sırbistan da olabilir diye düşünüyorum, gerçi bu ara kosova muhabbetinden dolayı sırbistan biraz gergin. buralar hem yakındır, hem çok yabancılık hissedeceğiniz yerler değildir hem de balkan coğrafyasına-kültürüne ilginiz varsa "turistik gezi" havasında güzel deneyim de sunabilirler. türk vatandaşları için çok güzel olduğunu düşünüyorum ben. hem yabancı memleket gezisi hem de eve yakın hissedebiliyorsun. hem görece ucuz (avrupa ülkelerine kıyasla tabii). ne istiyorsan var :)

mısır'ı özellikle kadınsanız hiç önermem, gittiğimden değil ama reddit'teki "bir daha asla ziyaret etmeyeceğiniz ülke?" sorularına hep mısır diyorlar.

vize için kesinlikle danışmanlığa ihtiyacınız yok bu arada. belgeleri toplama kısmı baş ağrıtabiliyor, bissürü angarya çıkabiliyor ama para vermeniz gereken bir işlem değil. yerine göre duyuruya sorsanız bile ahali olarak sizin vize işini hallederiz, vizeye başvurma kısmı para verip destek almayı gerektirecek kadar zor veya karmaşık değil. ha kafam rahat etsin uğraşamam derseniz sanırım öyle bir seçenek de var, detayını bilmiyorum.

vize isteyen bir yere gidecek olursanız muhtemelen aracı firmaya başvurmanız gerekecek. bu kafanızı karıştırmasın. atıyorum ispanya vizesini zortello diye bi firma veriyo olsun... ispanya konsolosluğu başvuru toplamak için onları görevlendirmiş demektir burada. yani konsolosluğa ya da başka bi yere başvurmanıza gerek yok; zortello'nun istediği belgeleri, onların istediği şekilde kendilerine teslim edeceksiniz. onlar konsolosluğa gönderecekler. tam anlamıyla "aracı" oluyorlar. bu herhangi bir acentaya para verip iş gördürmek gibi değil; bi nevi mecbursunuz, bazı konsolosluklar doğrudan başvuru kabul etmeyip bu tip firmalarla anlaşmalı yapıyor bu işi.
0
mark greg sputnik
(12.10.23)
Şuan Sofya'dayım. 1 leva 15 TL. Şehir tam turistik bir yer. Çoğu yere yürüyerek gidebiliyorsunuz. Edirne'den 3 saat sürüyor. Beklentilerimin çok üstünde bir şehir burası. Tabii bu benim beklentilerimle alakalı.
Bence burayı bir değerlendirin.
0
drmuhendis
(12.10.23)
tura katılabilirsiniz. ilk yurtdışı tecrübem tur ile olmuştu. ne nasıl yapılır, yol yordam öğrenmek için kendi adıma faydası olmuştu epey. İkinci kez da gene tura katılmıştım. O turda bir sonraki sefer kendim gidiyorum demiştim.
0
put it in your appropriate place
(12.10.23)
Vize alabilmek sorun degilse ilk basta Hollanda, Belcika, Isvec gibi duzenli, sistemli, a'dan b'ye ulasmasi kolay ve acik olan yerlere gitmek Turkiyemsi kaotik yerlere gitmekten (karadag, bulgaristan, misir gibi ornekleri goruyorum) cok daha rahat olacaktir. Daha once hic yurt disina cikilmadiysa "dil sorunumuz yok" demeyin bence.
0
hot potato
(12.10.23)
savas olmasa ukrayna derdim. sirbistana gitmeye gerek yok bence eger fest olursa baharda novi sadin gideri var. makedonya uygun hem biletleri hem konaklama olarak eger casinoda egleniyosaniz tercih edilebilir. karadag olabilir ama karadag cok yazlik yer kisin gidilmez. tiflis bence xmasta olabilir. bu vizesiz yerlerde turk turist cok oluyor. vize alayim derseniz prag, viyana dolaylari ya da roma, floransa
0
mess
(12.10.23)
Amsterdam, İsviçre
0
abi bi dizi buldum on numara
(13.10.23)
avrupaysa,
ben balkanlari hic önermiyorum, hem tam yurtdisi gibi olmayacak hem de yaslaninca gidersin.
Türkiye'den daha kötü yerlere mesela Misir, fas vs. gidenleri zaten anlamiyorum ya da benim canim tatli.
bence almanya, hollanda, vs gibi ingilizcenin daha cok konusuldugu ülkeler ilk deneyim icin, sonra portekiz, ispanya gibi ingilizcenin az konusuldugu yerler daha uygun.
0
durgunfoton
(13.10.23)
Avrupa'ya gidilecekse İtalya ve Çek Cumhuriyeti en başta olabilir. Tarihini ve şehirlerini korumuş bölgeler. Balkanları ve İskandinav bölgelerini önermiyorum.

Asya bölgesini de öneririm. Tayland, Malezya, Vietnam bizim için çok farklı, otantik ve çok keyifli bölgeler. Vietnam'da vize prosedürü var diğerlerinde yok. Uçak bileti hariç çok hesaplı bölgeler.

Vize konusunda proseürleri eksiksiz yerine getirmek yeterli danışmanlık almaya gerek yok.

İlk gidiş turla olursa daha kolay olur rehberler eşliğinde.
0
Lethe
(13.10.23)
(21)

Kaç tane arkadaşınız var

sanguine
Bu öyle sabah kalktım şunu yaptım, bunu yedimden öteye gitmeyen sohbetleri yaptığınız insanlar değil. Böyle onlarca var zaten.Kötü hissettiğimiz zaman aradiginiz, Travmalarınizi paylasabildiginizManevi olarak Sırtınızı dayayabileceginiz Hakkımızda kötü düşünmediğinden emin olduğunuzSizi asla -tartis
Bu öyle sabah kalktım şunu yaptım, bunu yedimden öteye gitmeyen sohbetleri yaptığınız insanlar değil. Böyle onlarca var zaten.

Kötü hissettiğimiz zaman aradiginiz,
Travmalarınizi paylasabildiginiz
Manevi olarak Sırtınızı dayayabileceginiz
Hakkımızda kötü düşünmediğinden emin olduğunuz
Sizi asla -tartisma sirasinda dahi- rencide edecek şeyler söylemeyecek
Sizi mevcut ozelliklerinizle kabul eden

Vb vb

Kaç tane arkadaşınız var

Kaçını 30 yasindan sonra edindiniz
0
sanguine
(10.10.23)
Bende hiç yok gibi. Zamanımın çoğu iş harici yalnız geçer.

Hoşa giden şeyleri değil de ister istemez toplumda herkesin bildiği ama herkesin dillendirmediği olumsuz gerçekleri ifade etmekten dolayı sanırım.
Ne de olsa toplum içinde herkes dürüst,temiz,saygıdeğer(!)
İyilikler bile artık gönülden değil, karşılığında alınacak şeyler için yapılır hale geldi.
Bu aslında, kir bulaşmış bir alış veriş.

Neyse.. yine de tavsiyem,
30-35 yaşa kadar vakti olan o tür değerli insanları arasın bulsun. Yoksa sonrası zaten daha zor olur.
0
diyecevaplandı
(10.10.23)
4 max
0
olaylar olaylar
(10.10.23)
sıfır.

30 olmadım daha
0
Erestor
(10.10.23)
1- 3
2- 0
0
akhenaten
(10.10.23)
hiç yok, 29
0
mark greg sputnik
(10.10.23)
4-2
0
mor oje
(10.10.23)
0.

Ablam ve kız kardeşim olduğu için hiçbir zaman en yakın arkadaşa ihtiyaç duymadım.
0
ruhen hastayim ben
(10.10.23)
4.
Biri lise, 2si üniversite, 1'i de 28 sonrası.

Henüz 30 olmadım.
0
Amaranta ursula
(10.10.23)
bahsettiğiniz tüm kriterleri sağlayan dört kişi sayabildim. bunlardan ikisiyle 21, ikisiyle 29 yaşımda tanışmışım.

bir de çok iyi dost olabilecekken flört olaylarına girip ziyan ettiğim insanlar var.
0
sailor
(10.10.23)
2
0
zimbirik
(10.10.23)
Kaç tane arkadaşınız var
> yazdığınız anlamda 1 tane, üniversiteden..

Kaçını 30 yasindan sonra edindiniz
> 0
0
tabudeviren
(10.10.23)
eski bir arkadaşım var ama onu da dert keder konularında aramam. Hiç yok maalesef.
0
kondansator
(11.10.23)
kendileri icin bo$ kagida imza atabilecegim 4-5 kisi var.

hepsi 30 oncesi, en az 15 senedir tanidigim elemanlar.
0
cooperr
(11.10.23)
Yaşlandıkça azalıyor. Benim 5-6 tane.
0
prole
(11.10.23)
3_1
Not: Birisine hazmedeceğinden iyi veya kötü davranınca bozulur. Bu üç kişiyle ayarlarımızı biliyoruz. Kaçırdığımızda otomatik fabrika ayarlarına dönebiliyoruz. Saygı duymadığınız insanlarla arkadaşlık etmeyin.
0
sadegazoz
(11.10.23)
5 kişi var. 1 tanesini 30'dan sonra edindim. 1'i üniversiteden. Kalan 3'ü, 20'lerin ortasında çalıştığım iş yerinden.
0
inawen
(11.10.23)
1 tane, çocukluk arkadaşım.
+ annem ve eşim
+ kızım :)
0
snd88
(11.10.23)
1 tane var. Tanıştığımızda 29 yaşındaydım bir yılla kaçırdım hahaha
0
peki madem
(11.10.23)
eskiden 4 5 taneydiler, şu an bilmiyorum 1 2 galiba. yakın arkadaşlarımla zor dönemlerden geçiyorum. evet hepsiyle aynı anda
0
Mossy
(11.10.23)
30larıma yeni geçtim
ve hiç yok.
0
alaimisema
(12.10.23)
2 tane. Henüz 30 değilim
0
jjimyl
(13.10.23)
(9)

İsrail-Filistin savaşı

Bir ben var benden şurada
Bunun sonu nereye varır sizce, yani misal birkaç ay sonra ne konuşuyor oluruz tahminen?
Bunun sonu nereye varır sizce, yani misal birkaç ay sonra ne konuşuyor oluruz tahminen?
0
Bir ben var benden şurada
(09.10.23)
100 yildir bitmeyen dava simdi de bitmez. israil hamas'i sindirir, bir süre sular durulur. birkac seneye yine baslar.
0
sir gawain
(09.10.23)
Bana sanki bu defa Gazze'yi düzlemeden bırakmayacaklar gibi geliyor bunu engelleyecek hiçbir şey yok gibi çünkü. Yani bu noktada olabilecek en uç destek İran desteği olur ama o zaman da daha da sarpa sarar sanki işler.
0
🌸Bir ben var benden şurada
(09.10.23)
açıkçası hiçbir fikrim yok. hizbullah müdahil olursa iran'ın da çekildiği bölgesel ve korkunç bir savaşa dönebilir ama şimdilik gazze dümdüz olacak gibime geliyor. orada israil'e uzun süre direnebilecek bir güç bence yok. özellikle kara operasyonunda israil de kayıplar verir ama isterlerse gazze'yi dümdüz edip orada canlı bırakmayabilirler maalesef. yapacakları da o gibi sanki.
0
mark greg sputnik
(09.10.23)
gazze'de hareket eden her seyi vururlar havadan. kara harekati yapmadan buyuk ihtimalle butun meskun mahalleri yikarlar.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(09.10.23)
Cumartesi günü olanlara bakılırsa açıkça ölmeyi göze alan Hamas bu son İsrail'in bombalamalarını ve verilecek kayıpları da düşünmüştür.
Tamamen uzun süreli bir plan ve eylem günü bile rastgele seçilmemiş.

Düşünüldüğünün tersine saldırının planlayıcısı olduğu düşünülen İran'ın da haberinin olmama ihtmalini bazı yorumcular da belirtiyor. İşin içine Hizbullah girerse ortalık daha fena olur ve İsrail'i oldukça zorlar.

İsrail de zaten olumsuz ekonomik durum, netenyahuya ve hükümete olan eleştiriler uzun süredir vardı.
Kendi seçimleri de yaklaşıyor.

Ayrıca saldırının hemen öncesinde İsrail'le diğer ortadoğu ülkelerinin normalleşme çalışmaları vardı.Suudi Arabistan bundan çekildi.Devamını diğer çevre ülkeler de sürdürürse bu Filistin ve Hamas'a ayrıca her tür daha çok yardım demektir.

Ayrıca ABD nin öncülüğünde planlanan (Çin'e alternatif) Hindistandan başlayan ve Arabistan ve İsrail üzerinden geçen ticaret yolu çalışmaları da şimdilik sekteye uğradı.

Zamanla "iki devletli çözüm " olasılığı daha da artıyor gibi.
başta Türkiye olmak üzere Rusya, Çin tarafından da belirtiliyor bu husus.
Ve Yahudilerin hepsi siyonist anlayışta değiller. Kendi meclislerindeki komünist Parti'nin bile hükümetin bu yöndeki uygulamalarına eleştirileri mevcut.

Bunca olayın içinde konuşulmayan şeylerden biri Yahudilerin kitabında, kendilerinin vaad edilmiş topraklar için neler yapabilecekleri aslında ayrıntılı olarak yazıyor.

Hal böyleyken diğer yandan evanjelistlerin ve diğer yabancı kaynakların Armageddon, İslam kaynaklarında Melhame-i Kübra denilen büyük savaş ayrıca gelecekte vuku bulacak.
0
diyecevaplandı
(09.10.23)
her zaman ilk 1-2 hafta aşırı gündem olur, sonra unutur önümüze bakarız orası kesin. ukrayna rusya savaşı hala sert şekilde devam ediyor ama aylardır haber bile olmamaya başladı. bu da öyle olur. onun haricinde iki ülkenin de küresel ticarete etkisi olmadığı için etkisi daha az olur. yok tahıldı yok gazdı vs etkileri olmaz.

ukrayna-rusya gündemden düşsün diye yaptı diyenler var, israil'in bölgedeki tüm arap ülkeleriyle pozitif ilişkiye girmesine bağlayan var, yeni hindistan-israil ticaret yoluna bağlayan var. bana abd'nin altından kalkamadığı enflasyon ve borç krizi için atılmış adım gibi görünüyor (tabi bunun için savaşın en az bir kaç hafta çok sert devam etmesi gerekir).
0
avatar is back
(09.10.23)
bazı ekonomistler bu savaşın tamamen planlı olduğunu hatta özellikle amerikan ekonomisinin kötü gidişiyle ilişkilendiriyorlar.
Tabi 3 dünya savaşı vs. söylemleride var ama onlar ayrı.

İsrail tarafı bunun eskisi gibi bir saldırı değil artık bir savaş olduğunu söyledi, benim düşünceme göre uzun süre gündemde kalacak bir konu olacak , özellikle iranıda bir şeklide savaşa dahil ederlerse daha farklı bir boyuta gelebilir.

Sonuç olarak, kısa bir gündem olmayacak ancak, ne kadar derin olacağı ve genişleyebileceği konusunuda zaman gösterecek.
0
Rao
(09.10.23)
baris festivalinde yuzlerce, evet yuzlerce genci tarayarak oldurdu hamas. bazilarina tecavuz, bazilarina iskence....akil alir gibi degil, ozellikle filistin meselesinde dunyada hakliligini savunan filistin'e cok buyuk darbe oldu. bu saatten sonra gazze diye biryer kalacagini sanmiyorum. muhtemelen zorla misir'a goc ettirecekler.
0
monicapp
(10.10.23)
iki kenan halkının bitmeyen çatışması ve toprak kavgasını izliyoruz. akraba ikisi de. dinleri farklı sadece. birbirilerine zulmedip öldürüyorlar. birbirlerine karşı çok kin ve nefret dolular.

bu kavga bitmez. çünkü aralarında çok derin ayrım oluşmuş.

Türkiye'nin izlediği politika takdirimi kazanmıştır. tarafsızlık en iyi politikadır.
0
Leonardo~Da~Vinci
(19.10.23)
(2)

Sınırda karbon düzenlemesi ve havayolu şirketleri

avatar is back
https://fintables.com/skdmŞimdi çoğu şirket yeşile geçebilir de, havayolu şirketlerinin karbon sebebi çoğunlukla yakıt değil mi? Eğer öyleyse bunu nasıl azaltacaklar? Azaltamazlarsa milyarca dolar her sene ödeme yapmaları gerekmeyecek mi avrupa uçuşları için? Bilgilendirirseniz sevinirim. Şu an çoğu
fintables.com

Şimdi çoğu şirket yeşile geçebilir de, havayolu şirketlerinin karbon sebebi çoğunlukla yakıt değil mi? Eğer öyleyse bunu nasıl azaltacaklar? Azaltamazlarsa milyarca dolar her sene ödeme yapmaları gerekmeyecek mi avrupa uçuşları için? Bilgilendirirseniz sevinirim.

Şu an çoğu şirket ges, hes, res vs ile tüketimlerinin %10-20’sini dönüştürmeye başlayacaklar orası tamam ama jet yakıtının bir çözümü yok ki
0
avatar is back
(03.10.23)
Optimizasyon (farklı/hafif malzeme vb.) ile daha az yakan uçak tasarlamaya çalışıyorlar. Airbus'ın öyle haberleri vardı. Üstüne ileride elektrikli şeyler de gelebilir ama pillerin üretimi de çevreci değil, hatta doldurulması da :D

Sonuç olarak tüketiciye pahalı bilet, karbon kotası olarak geri dönecek gibi bu tür şeyler. Zenginler tek kişilik uçak kaldırmaya devam ederken (parası neyse verecek), savunma sanayi gereksiz(?) tatbikatlar uçuşlar ile deli gibi karbon salarken 300 kişilik uçak göze batacak onu kısıtlayacaklar.
0
nhk ni youkosu
(04.10.23)
aman bakma göz boyamak için işte hepsi. sana kağıttan pipet verecekler, et yeme böcek ye diyecekler, attığın her adımı yakından takip edip vergiyi senin sırtına yükleyecekler ama zenginler özel jetlerini kıtalararası kahvaltılar için kullanmaya devam edecek, milyar dolarlık endüstriler senin bin sene yaşasan doğaya veremeyeceğin zararı kendi kazançları için bir ayda vermeye devam edecekler.
0
mark greg sputnik
(04.10.23)
(2)

Selectra sabah-akşam farkı?

büyük engizisyoncu
Sonda bir de ek soru var ona da bakarsanız makbule geçer.Selectra 50MG daha dün kullanmaya başladım. Doktor akşam saatlerinde alabilirsin dedi ama neye göre dedi bilmiyorum. Arkadaş da Selectra 50MG kullanıyor, o sabahları kahvaltıdan sonra alıyorum dedi. Bu ilaçlar için genelde sabah ya da akşam sa
Sonda bir de ek soru var ona da bakarsanız makbule geçer.

Selectra 50MG daha dün kullanmaya başladım. Doktor akşam saatlerinde alabilirsin dedi ama neye göre dedi bilmiyorum.
Arkadaş da Selectra 50MG kullanıyor, o sabahları kahvaltıdan sonra alıyorum dedi.
Bu ilaçlar için genelde sabah ya da akşam saatlerinde alabilirsiniz deniyor zaten ama neye göre bunun kararı veriliyor, özellikle de doktor doğrudan "akşam alman lazım" demediyse?
Mesela ben sabah içsem ve öyle devam etsem, günlük hayatımda ne değişir tahmini?

Ek soru:
Haftasonu Ankara-Antalya arası gidip döneceğim, şoför benim. İlaca yoldan geldikten sonra başlamak mı daha mantıklı, yoksa abartılacak bir şey yok kullanmaya devam etmek mi mantıklı? Alışma sürecinde olduğu için gün içinde beni zorlar mı yolda? (henüz 1 tane içtim ilacı zaten).
0
büyük engizisyoncu
(27.09.23)
Onemli olan onu her gun ayni saatte aliyor olman benim anladigim. Doktor degilim fakat ilacin yari omru belli senin kaninda bulunmasi gereken miktar belli gibi duz mantik yuruterek sabah ya da aksam farketmez her gun ayni saatlerde aldigin surece diye yorum yapiyorum.
Tekrardan, doktor degilim.
0
eksi sozlukte eksiyen adam
(27.09.23)
selectra genelde mideyi rahatsız etme ihtimaline karşılık tok karnına önerilir ama bu tamamen size kalmış, önemli olan düzenli kullanmak ve mümkünse her gün aynı saat aralığında almak. kaldı ki ben midesi problemli birisi olarak aç karınla götürdüğümde bile hiç ekstra rahatsızlık hissetmiyorum.

kendiniz deneyip görebilirsiniz çünkü bünyeden bünyeye farklı tepki verebiliyor selectra. ben mesela gündüz alıyordum, çok uyku yapıyordu. yatmaya yakın almaya başladım, bu sefer de normalde uykusu çok hafif biri olmama rağmen sabah imkanı yok uyanamıyordum. felaketti. kendi adıma çareyi akşamüstü almakta buldum. hem uykumun geceyarısına doğru gelmesini sağlıyor hem de sabah uyanırken ekstra zorlamıyor.

ilaca başladıysanız bence devam edin, sadece alışma sürecinde normalden daha fazla zorlanabileceğinizi göz önünde bulundurarak ekstra dikkat edin derim. selectra hele ki 50mg'de zaten öyle ağır, yaşamı çok etkileyecek (olumsuz anlamda) bir ilaç değil. yola gideceğim diye ara vermeye gerek yok.

yine ben de not olarak ekleyeyim doktor olmadığımı, "yatırım tavsiyesi değildir" diyeyim. selectra'nın ipten aldığı mutlu vatandaşlardan biriyim sadece.
0
mark greg sputnik
(27.09.23)
(3)

Selectra ile alkol kullanılır mı?

gallienus
Selectra 50MG kullanıyorum. Alkolden kastım da 1 bilemedin 2 bira. Çok büyük yan etkisi olur mu?Doktora soracaktım bugün ama unuttum. Bir sonraki randevu da 10 gün sonra.
Selectra 50MG kullanıyorum. Alkolden kastım da 1 bilemedin 2 bira. Çok büyük yan etkisi olur mu?
Doktora soracaktım bugün ama unuttum. Bir sonraki randevu da 10 gün sonra.
0
gallienus
(26.09.23)
Kullanilir. İstersen bir sise viski de icebilirsin.

Gunumuzde antidepresan kullanan herkes icki iciyor. Sikinti yok. Ama tabii ilaca yeni basladiysaniz kendinizi bir test edin, hemen sise bitirmeyin.

Uzun vadede de niye bir sikinti olsun ki, olmaz herhalde.
0
ahm1
(27.09.23)
Valla ben şişe şişe içiyorum bir şey olmadı sanırım henüz ama uzun vadede ne olur bilemem.
0
synesthesia
(27.09.23)
bir 100mg selectra kullanıcısı olarak terapistime sormuştum bunu, olumsuz bir durum yaşar mıyım endişesiyle. "valla canım yalan söyleyecek değilim, ben de antidepresan kullanıyorum ve alkol alıyorum. alkolün kendisi zararlı zaten ama onun dışında selectra'yla aldın diye bir şey olmaz" demişti.

yalnız şunu söyleyeyim ben selectra kullanırken içtiğimde alkolün çok daha fazla çarptığını düşünüyorum. 8-10 yıldır bir kez yapmadığım saçmalıkların belki 10 katını selectra'lı 6 ayda yaptım. o yüzden normalde içtiğinizden biraz daha az içip bir bakın derim öncelikle.
0
mark greg sputnik
(27.09.23)
(6)

Milli Maçları neden Sezon Başlayınca Yapıyorlar?

jihat
her sene aynı şey. sezon başlıyor, 4-5 maç yapılıyor ve hoop milli ara. Yok o Afrika'ya gitti yok o Güney Amerika'ya yok sakatlandı yok bilmem ne... Bu maçları sezon dışında bir zamanda oynamak mümkün değil mi? neden böyle yapıyorlar?
her sene aynı şey. sezon başlıyor, 4-5 maç yapılıyor ve hoop milli ara. Yok o Afrika'ya gitti yok o Güney Amerika'ya yok sakatlandı yok bilmem ne... Bu maçları sezon dışında bir zamanda oynamak mümkün değil mi? neden böyle yapıyorlar?
0
jihat
(20.09.23)
düz mantık düşünüyorum başka sebebi olabilir.

oyuncular yazın ve sezon öncesi formsuzlar. form kazanmaya yeni yeni başlıyorlar
oyuncuların tatili.
normal sezonda maçlar daha çok izlenir. en büyük gelir kaynağı izleyiciler.
0
patronaj1
(20.09.23)
Takvimde koyacak dogru duzgun yer yok
0
turkuaz
(20.09.23)
Afrika kupası geçtiğimiz yaz yapılacaktı fakat kötü hava koşulları nedeniyle ocak ayına ertelendi

Kupalara katılacak takımların elemeleri sezon içine yayılıyor
0
freebird5406_2
(20.09.23)
mümkün değil. iki yılda bir yaz ayları da dolu oluyor zaten ya dünya şampiyonası ya da kıta şampiyonalarından dolayı. oyuncuların koca senede sahadan tamamen uzak kalabildikleri 15-20 günlük süreç var. bu seviyede spor yapmak için de form tutman lazım, 10 gün topa değmedikten sonra sahaya çıkarsan cortlarsın. haliyle milli maçlar da oyunun parçası olduğu için sezon devam ederken oynanıyor.

kısacası "sezon dışı" diye bi şey yok sayılır.
0
mark greg sputnik
(20.09.23)
uefa takvimi böyle.

milli takım arası yapacaksın diyor uefa.

ligleri bu arada bitir diyor. Şu tarihe kadar şampiyonu belirle vs. düşündüğünüz gibi isteğe bağlı değil.

Federasyon kurallarınca hareket ediyorsunuz.

Uefa bir gün çıkıp ben ligleri mart'ta bitmiş istiyorum demedikçe de değişmez.

ayrıca ülke kollektif futbolları da gelişmez.
0
baldan kaymak
(20.09.23)
Çünkü milli maçlar da sezonun parçası. Milli maçlar külfet değil. Hemen hepsinin işlevi var. Bu çok laf edilen uluslar ligi mevzusu bile boşa hazırlık maçı düzenlenmesin, işlevsel olsun diye kondu. Çok nadir elemelerde fikstür gereği bay geçilen haftaya hazırlık maçı konuyor bizim sok Japonya maçı gibi. Onun nedeni de muhtemelen FIFA sıralamasının adil olması için.

Ben milli maçları, milli araları normal liglerden daha çok seven biriyim. Milli maçları böyle dandik bir olay gibi sezon arasında hadi çıkın oynayın şeklinde ayarlasalar hoşuma gitmez. Sakatlık sporun doğasında olan bir şey yapacak bi şey yok. Senin oyuncun milli maçta sakatlanabilir de, çok iyi performans gösterip değerini de artırabilir bunlar hep ihtimal.

Afrika uluslar kupası da iklim gereği yazın zor oluyor diye genelde kışın oynatılıyor. İki hafta sürüyor zaten ona da yapacak bi şey yok ki Beşiktaşlıyım ben yani bu sezon takımın yarısı gidecek neredeyse
0
nundu
(20.09.23)
(4)

breathe right veya benzeri aparatlardan memnun kalan var mı?

mark greg sputnik
geçen gece gaza gelip breathe right'ın ekstrasından sipariş verdim, gelmesini bekliyorum. bazıları yapışmıyor demiş, 400 lira verdim toplamda 60 tanesine mi ne, canım sıkıldı biraz. siz bunu ya da buna benzer herhangi bir ürünü kullanıp rahat ettiniz mi, fayda gördünüz mü acaba?şimdi bende sigara, f
geçen gece gaza gelip breathe right'ın ekstrasından sipariş verdim, gelmesini bekliyorum. bazıları yapışmıyor demiş, 400 lira verdim toplamda 60 tanesine mi ne, canım sıkıldı biraz. siz bunu ya da buna benzer herhangi bir ürünü kullanıp rahat ettiniz mi, fayda gördünüz mü acaba?

şimdi bende sigara, fazla kilo, kötü beslenme vs. her şey var ve özellikle yorgun olduğum günlerde horlamamın korkunç boyutlara ulaştığını biliyorum. bi keresinde akşamüstü kestireyim dedim, annem ağlamış oturup, "resmen can çekişiyosun, boğuluyosun" diye.

hakkı var zira ne yaparsam yapayım deliksiz 6-7 saat bile uyuyamıyorum. aşırı gerçekçi rüyalar görüyorum, o kadar ki rüyamda bir şey okuduysam uyanınca harfi harfine hatırlıyorum onu. "bunu gerçekten yaşadım mı yoksa rüya mıydı?" diye sorduğum da az değildir.

o yüzden kısa süreli çözüm olarak en azından daha rahat nefes almamı sağlayacak bi şey faydalı olur diye düşündüm çünkü bariz biçimde uyurken nefes alamıyorum.

soracağım o ki siz böyle bir durumda herhangi bir üründen fayda gördünüz mü? bazı yorumlarda yazdığı gibi "ben bu zamana kadar uyumamışım be heheyt" dedirtti mi?

onun haricinde genel olarak kısa süreli herhangi bir çözüm öneriniz varsa onu da alırım. evet kilo vermek, cuvaret çekmemek lazım ama ben üç gece daha düzgün uyuyamazsam zaten kalpten gidermişim gibime geliyor. bir an önce "ulan şerefsiz, iğrenç yaşıyorsun, bari gece bırak da azıcık dinlenelim" çağrısına cevap vermek istiyorum vücudumun.
0
mark greg sputnik
(06.09.23)
İşe yarıyor ama konforsuz. Burnunda devamlı bir baskı hissediyorsun hatta ben gece farkında olmadan çıkarıyordum bazen. Bir de belki bana özel bir durumdur ancak burnumda deri soyulmasına sebep oldu.
Ekstrası çok kuvvetli eğer sen çıkarmazsan çıkmaz. Yani bende öyle oldu.

Alternatif önerim odayı sık sık havalandır. Dyson tarzı hava temizleme cihazı alabilirsin. Bir de doktora görün eğer gerçekten kötü hissediyorsan.
0
nuevo
(06.09.23)
düzenli horlamaysa okey ama durup durup hhhhoohghdhsjf diyip bi anda hayvan gibi nefes alıyorsan uyku apnesi olması olası. Uyurken takman için oksijen maskesi mi ne veriyorlar o durumda. Bir gidip uyku testi yaptırabilirsin bu sebeple.
0
nhk ni youkosu
(06.09.23)
breathe right' ın bedenleri var. siparişte burun genişliğinize dikkat ettiyseniz, bantların tutmaması gibi bir sorun olmaz. eşim ara sıra kullanıyor, ben de denedim. yapışkanı 1,5 gün kadar gayet rahat tutuyor. bir kbb uzmanının muayenesinden geçmenizi öneririm.
0
from where i ride
(06.09.23)
uyku apnesinden ben de şüphelenmiştim ama 5-6 ay öncesine kadar bu ölçüde ciddi bir sorun yoktu, o yüzden artan kilo ve sigaradan dolayı olduğunu düşündüm. uyku testine girmeyi çok isterim aslında ama devlet hastanesinde yapıyorlar mı, bilmiyorum.

odamın camını ve kapısını yağmur, fırtına vs. olmadığında kapatmam bile. yani başımın üstünde bir çatı varken odanın daha temiz, ferah olması mümkün değil maalesef.

ben bazen uyku-uyanıklık arasında boğazımın tıkandığını hissediyorum. sanki bi şey inip kanalı tıkıyor resmen. o yüzden tamamen boyundaki yağ ve dombililik kaynaklı olduğunu düşündüm açıkçası. bakacağım.
0
🌸mark greg sputnik
(06.09.23)
(21)

olmekten korkuyor musunuz

Kittie
ve ne olacagini dusunuyorsunuz? ben karanlikta kalacagimi, yalnizliktan aglayacagimi falan dusunuyorum nedense. bir de birisi 1 yasinda, bir digeri 100 yasinda oluyor. cok garip degil mi?bana cok garip geliyor.peki ruha inaniyor musunuz, yani hepimizin bir ruhu var da, hayalet hikayelerine? akli bas
ve ne olacagini dusunuyorsunuz? ben karanlikta kalacagimi, yalnizliktan aglayacagimi falan dusunuyorum nedense.

bir de birisi 1 yasinda, bir digeri 100 yasinda oluyor. cok garip degil mi?
bana cok garip geliyor.

peki ruha inaniyor musunuz, yani hepimizin bir ruhu var da, hayalet hikayelerine? akli basi yerinde bir akrabam, olen kocasinin bir gun eve geldigini soyluyor. once soke olmus, sonra bir anda kendine gelmis dua okumus. bir anda kaybolmus adam. ne dindar biri kendisi, ne paranormal seylere inanan biri. ruya da degilmis, ondan da emin.

*marsa falan gidecegimize keske biri olumu, olum sonrasini arastirsa assf

bonus soru :) birkac hayat yasiyor olabilir miyiz? yani birileri fakir, birileri zengin. birileri abdde doguyor, birileri afrikada aclik cekiyor gibi seyler neye gore belirleniyor. yoksa bunlarin hepsi farkli zamanlarda deneyimleniyor olabilir mi?

mistik bi seyler konusasim, okuyasim var. ister hepsine, ister birine cevap verin, ister bi paragraf yazin iste oradan buradan alakali.

tesekkurler
0
Kittie
(02.09.23)
Nedense ben ölüm anının acılı olacağını düşünüyorum. Bu ve bilinmezlik beni korkutuyor.
Bir de bunu izlemek iyi gelir belki

youtu.be
0
kisa
(02.09.23)
Bu hayatta tamamlayamadigim işler için tekrar tekrar dünyaya geleceğime inanmıyorum, bir tık biliyorum.
0
sekizdokuzon
(02.09.23)
Korkmamız gereken ölüm değil layıkıyla yaşamamak.
0
sekizdokuzon
(02.09.23)
Değer verdiğimiz bir şeyi kaybedince bile çok üzülebiliyoruz. Bir insan canını nasıl kaybedebilir? Bana akıl almaz geliyor. Korkuyorum. Umarım hayırlı bir ölüm olur.
0
dissendium
(02.09.23)
Ölümden korkmuyorum, hayatla ilgili beklentim baya düşük sanırım ondan. Hayallerimdeki gibi hayat yaşasam belki daha çok korkardım. Ruha hiç inanmıyorum, bilinci ruhla özleştirmiyorum yani. İnsanı diğer canlılardan çok ayrı bir varlık olarak göremiyorum, alet yapabilen ve dil geliştiren bir primatız çok özel bulamıyorum. İnancın toplumsal düzeni sağlamak için evrilmesi oldukça mantıklı, benim gibi inançsızların hayatını kendi kendine anlamlı hale getirmesi gerekiyor. Dine inanmayı, sığınmayı isterdim ama mantığıma yatmıyor. Yine de araştırdıkça fikrim değişebilir bilmiyorum.
0
personaa
(02.09.23)
Ruha inanmıyorum. Bence zaten tüm dinlerin çıkış noktası insanların ölümden sonra hayat arayışları, buna bağlı olarak ruh kavramını geliştirmeleri. Ama bence ne ruh var ne de ölümden sonra hayat. Ölünce bilinç gidecek. Fişi çekilmiş bilgisayar gibi olacağız yani :)

Ölümden korkma değil de ben öldükten sonra yaşanacak olayları kaçırma korkum var. FOMO'nun ekstrem seviyesi gibi :d yani öldükten sonra ne kaçırmışsın tabii umrunda değil de ölmeden olabildiğince şeye şahit olmak istiyorum. Ölümden ziyade uzun ve acılı süreç yaşamaktan korkuyorum. Felç, depremde enkaz vs vs. Öyle bir ölüm yaşamadıktan sonra ölümle ilgili çok korkum yok.

Hatta yıllar önce yine sanırım burda bi soruya denk gelmiştim. Bir tuş var ve basarsanız tüm dünya bir anda yok olacak acısız bir şekilde, basar mıydınız diye. İlk okuduğumda 18 yaşlarındaydım sanırım ve niye basayım ya demiştim. Şimdi en azından basan niye basar onu anlayabiliyorum :d

Edit: çocukluktan beri tamamen pozitivist kafada, tüm metafizik konuları reddeden, bilim takıntılı biriyim. O yüzden ölü geldi, hayalet falan hepsi ya yalan ya halüsinasyon. Birinin 1 birinin 100 yaşinda ölmesi de enteresan bir şey değil. İnsan sadece neokorteks geliştirmiş, baş parmağını kullanabilen bir hayvan. Herhangi bir hayvan nasıl bebekken de ölebiliyor yaşlanınca da, bizde de durum farklı değil
0
nundu
(02.09.23)
hem de nasıl
0
estranged
(02.09.23)
Hayatı seviyorum ölmekten korkmuyorum acaba nolacak diye merak içindeyim :)

Bu akşam mistik bir kafadaysan andy weir'ın the egg diye bir öyküsü var, kurzesagt kanalı bunu 7 dakikalık bir animasyon haline getirmişti sana uygun
youtu.be

Türkçe altyazısı da var seçeneklerde
0
freebird5406_2
(02.09.23)
başlarda inançlıydım baya ahiret inancım da vardı haliyle. Ona hazırlık yapıyoruz zannediyordum.

sonra bir dönem dogmatik bilgilerimizin geçmiş yaşamlarımızdan geldiğini veya yaşadıklarımızın atalarımızın yaptığı şeyler yüzünden olduğunu falan düşünmeye başlamıştım.

yakın geçmişte de hiç bir inancım yok. bu tarz kurguların tamamen insan beyninden çıktığını düşünüyorum. kitleleri inandırabildiğin, mantığa yatırabildiğin kadar yayılıyor bu tarz düşünceler.

ölüme gelirsek, korkum değişken ya. bazen hiç korkmuyorum, sadece ben ölürsem üzülecek insanların üzülmesini düşünmek bir miktar üzüyor. Keşke ölümlere alışsak da kimse üzülmese.

bazen de geleceği görememek, son, bilinmezlik, hiçlik gibi şeyler korkutuyor.

ve de uçlarda da olsa, tamam dinlere inanmıyorum insan icadı olduğu için ama içimde bir yerlerde evrenin kendi kendine oluşması mantığını çok yatıramıyorum. Yani bir yaratıcı olmuş olabilir ve farklı bir gerçekliğe uyanabileceğimizin ihtimalini de bulunduruyorum.

Tabi bunun alışageldik öbür dünya tasvirlerinden farklı olacağını düşünüyorum eğer olursa da.
0
ananiyimioguz
(02.09.23)
Hiç mal varlığım yada borcum kalmadı bugün. Hiç korkmuyorum artık.
0
baldan kaymak
(03.09.23)
hiç umrumda değil. zerre korkmuyorum.
sadece çaresizce veya öleceğini bilerek ölmek istemiyorum. örneğin depremde bir enkaz altında kalıp ölümü beklemek gibi. veya yoğun bakımda bilinçli olarak kalmak, ölümü beklemek şeklinde olursa...
0
tabudeviren
(03.09.23)
Yunus emre'nin ruhunu cagirip muhabbet etmisler. Erol sayan anlatiyor. murat bardakci da az degil o da zamaninda katilmis 30 40 kere seanslara.

Ilginc bi muhabbet; youtu.be
0
brkylmz
(03.09.23)
jsgflkjhsdf hayatimda ilk kez olum korkusunu bu sabah 5te yasadim. normalde korkmazdim hic. optimistik bilimkurgu gorunce dun gece ters tepki yapti bende.

dindar degilim ruha da inanmiyorum o yuzden yok olacak olma fikri delirtti beni. ne hakla yani madem yok olucam neden varoldum.

mesela yetmedi, eger benim canim bu kadar kiymetliyse, diger canlilarin da oyle degil mi dedim. sabahtan beri et yiyemedim ki bir gun uzun bir sure. 2-3 gune et yemeye donerim ama hos degil.

bi tik da anne babama sinir oldum neden beni boyle bir sonucla randevulasmak uzere dunyaya getirdiler ki. bilmiyorum. korkunc. yok olma fikri bence cok aci bi sey
0
aguen
(03.09.23)
karanlıkta kalıp acı çekeceğimizi hiç düşünmüyorum. ölümden sonra bir bilinç-ruh devam eden bir süreç bence yok. var olduğuna inanıyor olmamız tamamen insan egosu ve dinlerin ölümden sonraki hayatı pazarlayarak çıkar elde etme stratjisi.

birkaç hayat yaşama da hindistandaki kast sistemi-sömürü düzeni. şimdiki hayatta sürünüyorsun ama sabret bak bir sonraki haytatta kral olacaksın yalanı.
0
orpheus
(03.09.23)
Caner taslaman ruh ölüm diye youtube ta aratinca guzel seyler var.
0
halk
(03.09.23)
olum anindan degil de olume giden yolun farkindaligindan korkuyorum. sanirim olumun kendisi bir daha uyanmayacagin bir uykuya dalmak gibi olacak. hissedecegimizi falan da sanmiyorum. ama mesela kanser oldun ve 3 ay icinde yavas yavas oluyorsun. hayatin muhasebesi falan. iste o kotu. veya enkaz altinda yavas yavas olmek...

olumden sonra bir sey olacagini sanmiyorum, ruha inanmiyorum. vegas'ta olan vegas'ta kalacak gibime geliyor. kainat, varolus bunlar askin kavramlar ve asil devam edenler bunlar olacak. biz bu karmasikligin anlik kopuklerinden ibaretiz gibi geliyor.

yani dalgali denizde olusan kopukler gibi. denizin kendisi devam ediyor ama olusan kopukler patliyor ve yerine yenisi olusuyor. sonsuza kadar devam eden bir bilinc fikri cok asiri absurd. asla patlamadan devam eden bir kopuk gibi. kaldi ki bilincimiz, benligimiz ve ben dedigimiz sey materyal dunya ile etkilesimler sonucu degisen, gelisen; dolayisiyla maddeden farkli bir varolus duzeyi olsa da bir yandan da nedensellik bagiyla onlara da siki sikiya bagli.

bazen yuksek farkindalik anlarinda, yalniz basima dusuncelere kapilmisken oha lan bir an gelecek ve butun bu bilinc olmayacak, ben dedigim bu seyin sonu gelecek diye anlik bir aydinlanma yasadigim oluyor. bu fikir bireysel olarak korkutucu tabi, ama hayatin karmasikligi bu korkunc gercekle yuzlesmemizi erteliyor. gercekten olumle yuzlesmeden olumle yuzlesebilecegimizi sanmiyorum. o yuzden bunlarin cogu laf. olumden korkmuyorum diyen adami elinin ayaginin bosalmasi ufak bir kazaya bakar.
0
antikadimag
(03.09.23)
Doğumdan öncesini hatırlamadığım için ölümün de aynı olacağını ve fişi çekilmiş bir makine gibi bir anda olmayacağım ve bunun da farkında olmayacagim.

Ben de yavaş yavaş ölmek ve olecegimi bilmekten biraz korkarim. Ama bir anda olsem bunda korkacagim tek sey esim, ailem ve yapamadigim şeyler olur.

Ne ruha ne farklı hayatlara inanıyorum. Farklı hayatlarin falan zenginlerin ve güç sahiplerinin şükür etmek, karla, öteki dünya gibi fakirleri kontrol altinda tutmak için çıkardığı şeyler olduğunu düşünüyorum. Başka dünya olmadığı inanilan bir düzende insanlar daha çok reaksiyon verirdi. Ya da şükür etmek gerekmediği zamanda. Bunlar hep işte topluluklarin kontrolu.
0
logisticsmanager
(03.09.23)
Hepimizin ortak bilincten geldigi ve ortak bilince gidecegimiz, bu dunyadaki gorevimiz tamamlanana kadar defalarca dunyaya gelecegimiz dogu felsefesinde fazlasiyla anlatilmis, deneyimlenmis ve kabul edilmis bir gorus. Ben de katiliyorum. 'Near death experience' yasarsaniz fazlasiyla huzurlu bir sure olacagini gorursunuz, o asamaya kadar aci cekip cekmeyecegimizi bilemeyiz. Kendi adima tam olarak Anita Moorjani'nin anlattigi gibi deneyimledim.
0
kassiopeia
(04.09.23)
Korkuyorum. Ölümsüz olmak istemem; ama uzun yaşamak istiyorum.
10 yıl kadar önce ölümün ucundan döndüm. Bilincim kapanmadan önceki son anlarda en büyük endişem "ya Tanrı yoksa, ya her şey bitiyorsa" kaygısıydı. İnançlı bir insanım; ölüme o kadar yaklaşmışken şüpheye düşmek çok ilginç gelmişti sonradan. Genelde tam tersinin olacağı farz edilir.
0
auroraaurora
(04.09.23)
evet olumden korkuyorum ciddi sekilde. Olumden sonra nasil bir ortama gidecek olursam olayim olumden korkarim. Normal olan olumden korkmaktir zaten bana sorarsan.

Yani su hayaytimda olumden daha cok korktugum bir sey yok, bununla kiyaslanabilecek bile bir korkum yok.
0
stavro
(04.09.23)
ölü olmaktan korkmuyorum.

ölüm sürecinin kendisinden, öldüğümde sevdiklerimin yaşayacağı üzüntüden çok korkuyorum ama. çaresi olmayan bir hastalığımın olması, 3-5 ay veya 1-2 yıl sonra öleceğimi bilmek; arkamda bırakacaklarımın yaşayacağı acılar... bunun kadar ürkütücü, perişan edici çok az şey var bence. bu cepte.

ama "ölüp gitme" fikrinden korkmuyorum, zaman zaman özgürlük ve güç verici nitelik taşıdığını bile söyleyebilirim benim için. düşünsene türlü türlü şey. gurur, kibir, aşk, meşk, geçim sıkıntısı, şu, bu... bir gün geliyor zort. üstüne toprak atıyorlar, artık yoksun. baybay. bitti gitti. şahane bi olay bence.
0
mark greg sputnik
(04.09.23)
(3)

Ev arkadasligi sorulari

ahm1
Kira belirleme isi bugunlerde nasil oluyor? Evin sahibi benim, bir odayi kiraya vericem. Mesela ilana "3 ayda bir tufe+enag ortalamasinda artis" desem "hadi lan oradan" derler mi?Bir de, istanbul icin hangi siteler kullaniliyor? Eli yuzu duzgun kiraci nereden bulunabilir cinsiyet fark etmeksizin?ek:
Kira belirleme isi bugunlerde nasil oluyor?

Evin sahibi benim, bir odayi kiraya vericem. Mesela ilana "3 ayda bir tufe+enag ortalamasinda artis" desem "hadi lan oradan" derler mi?

Bir de, istanbul icin hangi siteler kullaniliyor? Eli yuzu duzgun kiraci nereden bulunabilir cinsiyet fark etmeksizin?

ek: bir de mesela eve ilk gelen kişiyle konuştuk, anlaştık diyelim ama aynı gün ya da öbür günü biri daha gelip eve/odaya bakacak. bu durumda ilk konuştuğuma "tamam, gel taşın" demek zorunda değilim herhalde? ama diğer yandan da "biri daha gelecek, biz sizi ararız" tarzı konuşmak da garip geldi şu an ama böyle mi yapmak lazım mecburen? "yarın da biri gelecek. sonrasında olumlu ya da olumsuz olduğunu yazarım ben sana/size" şeklinde mi konuşayım?
0
ahm1
(02.09.23)
3 ayda bir kiraladığın oda bir metrekare büyümüyorsa derler tabi.

avrupadaki gibi bir eve yüz kişi başvuruyorsa başvuruları alır size dönerim yaparsın. öyle bir durum olmaz ama. ilk gelene de vermek zorunda değilsin ama yarın biri gelecek dersen adam çekip gidebilir
0
paintov
(02.09.23)
Oda buyumuyor da urunlerin fiyatlari her gun artiyor.
0
🌸ahm1
(02.09.23)
ortada sözleşme yoksa (ki olduğunu hiç görmedim ev arkadaşlığında) bu iş tamamen karşılıklı güven ve iletişim üzerinden yürür. ben ki okb'li, detay vermekten asıl konuyu unutan bir insanım; potansiyel ev arkadaşım "üç ayda bir tüfe enag ortalamasında artış" dese "oldu biz kalkalım" deyip arkama bakmadan kaçardım.

ekonomik durumdan dolayı kira gelirinin çok az kalacağını düşünüyorsanız daha anlaşılır bir teklif sunabilirsiniz. ilk 6 ay için aylık 3 bin, takip eden 6 ay için 3500 gibi ama çok mecbur değilse çoğu insanın buna sıcak bakacağını sanmıyorum.

anlaşma konusu da benzer şekilde: kişi gelir, kendisi "tamam" derse siz durumu konuşursunuz. ne bileyim başkaları da görecek ben ona göre karar veririm, üç gün içinde size dönerim vs. diyebilirsiniz. üç ayda bir tüfe enag ortalamasında artışı normal bulup "biz sizi ararız" demeyi garip bulmanız enteresan :) ikincisi bence gayet doğal ki 10 farklı evde yaşamış birisi olarak bunu defalarca hem yaptım hem de gördüm şahsen.

ilan için facebook'taki gruplar olabilir, ev arkadaşı diye google'da aratırsanız çok kullanılan birkaç site de var, oralar olabilir. eskiden duyuru da iyi işe yarıyordu aslında, ben iki belki üç kez ev arkadaşımı buradan bulmuştum ama son 1-2 yıldır hiçbir şey çıkmıyor.

alternatif olarak kısa süreli kalış tercih eden insanlara kiralamayı düşünebilirsiniz, böylelikle kira geliri erimez. hani 3 bin dediniz, adam üç ay kalır, sonra bavulunu toplayıp gider. sonra 4'ten başkasına verirsiniz belki.
0
mark greg sputnik
(02.09.23)
(9)

hamilelik sürecinde alkol sigara

kondansator
selamlar, tüm kaynaklarda hamilelik boyunca alkol sigara vb kullanmanın zararlı-yasak olduğu belirtiliyor. çevremdeki tüm kadınlar da hamilelik boyunca sigarayı full tüketmiş, alkolü de eski düzeyinde olmasa da kesmeden devam etmiş. bu nasıl olabiliyor? bu süreçte zararı mı abartılıyor, yoksa bu ann
selamlar, tüm kaynaklarda hamilelik boyunca alkol sigara vb kullanmanın zararlı-yasak olduğu belirtiliyor. çevremdeki tüm kadınlar da hamilelik boyunca sigarayı full tüketmiş, alkolü de eski düzeyinde olmasa da kesmeden devam etmiş. bu nasıl olabiliyor? bu süreçte zararı mı abartılıyor, yoksa bu anneler şanslı olup çoluk çocuğa zarar gelmeyenler mi
0
kondansator
(30.08.23)
çocuğa zarar gelmediğini nereden biliyorsunuz ki, kaç yaşında bu çocuklar daha?

ileride belki bağışıklıkları düşük olacak, astım olacaklar, ülser olacaklar, adını anmak istemediğim daha tehlikeli hastalıklar için yüksek risk grubunda olacaklar; belki kafaları pek çalışmayacak, fiziksel olarak güçsüz ve çelimsiz kalacaklar vs...

çevrenizdeki kadınlar inanılmaz sorumsuz ve iradesiz insanlarmış bence.
0
mark greg sputnik
(30.08.23)
Sigara, alkol ya da gebelikte kullanılması kesin yasak olan ilaçlar gebelikteki sorun riskini yüksek oranda artırıyorlar ama kesin sorun çıkacak diye kaide de yok. Yani şimdi alkol ve sigaradaki yüzdeleri net hatırlamıyorum ama genelde bu oranlar genelde %5-10 gibi değerler oluyor. Normalde %1 olasılıkla sorun çıkacaksa %10'a çıkması çok büyük bir risk artışı ama her 10 bebekten 9'u yine de sağlıklı doğacak bu hesapla. Dediğim gibi sigara ve alkoldeki risk daha yüksek ya da daha düşük olabilir, bu oranları örnek olarak verdim.
0
nundu
(30.08.23)
Herhangi bir şeye sebep olmak istemem ama gelişim psikoloji dersinden hatırlıyorum. Embriyon dönemi bittikten sonra bebeğin dış etmenlerden etkilenmediğini hatırlıyorum. Hatta bu dönem bitene kadar içmeyenler, sonra içmeye başlayanlar varmış falan gibi muhabbetler olmuştu.
0
sec guard
(30.08.23)
Bu insanlar da bebek nefes alıyorsa sağlıklı zannedilor. Sıfır bilinç. Mark greg sputnik gayet güzel açıklamış.

Bu biraz da şeye benziyor; "benim dedem sigara içiyor ama 90 yaşında", "20 yıldır sigara içiyorum ama bağımlı değilim" gibi.

Sigaranın en büyük şerefsizliği insanı bir anda hasta etmemesi. Buna aldanan da sigara içip ölmeyince "e bu zararlı değil" diyor.
0
bhhs
(31.08.23)
Bilinçsiz ve düşük zekalı ailelerde görünen bir durum bu. Hamile kadının bırakın sigara alkol tüketmesini sigara içilen ortamda bile durmaması lazım. Bir kadın hamileligi sırasında içtigi suyun ph seviyesine bile dikkat etmeli. Anne ne yer ne içer ne olursa çocukta onu o narin vucuduna alır. Ve bunun etkisini o yavrucak bir ömür çeker. Farzı misal şimdi çıkmasa da evlendiğinde çocugu olmadıgında çıkar. Veya 8 yaşında kansere yakalanmış bir çocuk oldugunda çıkar.
0
limonlu eksi
(31.08.23)
kusura bakmasınlar diyicem de bence kusura baksınlar bu yaptıkları kötülükten başka bir şey değil.
0
clones
(31.08.23)
Çocuğa zararını anında gözlemleyemezler zaten. Benim çevremde yok bu şekilde insanlar ama olsaydı iletişimimi keserdim. Kendi çocuğu için sigarayı içkiyi bırakamayan, kendini tutamayan bana neler yapmaz.
0
jazzabel
(31.08.23)
(bkz: fetal alkol sendromu)
gebelerde alkolün bilinen güvenli bir sınırı yok. zeka geriliğine ve çeşitli malformasyonlara sebep olabiliyor.
0
unalub
(31.08.23)
Yazik. Ne denilecegini bilmiyorum acikcasi boyle kisiler icin. Kotuluk deyip gecelim. Akil fikir diyorum baska da bir sey demiyorum. 1 kisi alkol aldi cocuguna bir sey olmadi senelerdir, o zaman bu ici bos bir soylenti demek cok cok yanlis.

www.youtube.com

Fetal alkol sendromu ile ilgili bu videoyu izleyebilirsiniz(kanalin diger videolari da gayet kaliteli)
0
panda yuva yapmis sogut dalina
(31.08.23)
(2)

ekran değişimi vs yeni telefon

mark greg sputnik
huawei p30 lite kullanıyordum 3 yıldır filan. son zamanlarda ekranı gevşedi; ekranı cihaza bağlayan kayışımsı şey bir arada tutuyordu. az önce düşürdüm, o kayışın çok küçük bir kısmı kenardan fırlamış gibi. sağ alt köşede ışığı görüyorum, telefonda sorun yok ama görüntüyü ekrana vermiyor artık.herha
huawei p30 lite kullanıyordum 3 yıldır filan. son zamanlarda ekranı gevşedi; ekranı cihaza bağlayan kayışımsı şey bir arada tutuyordu. az önce düşürdüm, o kayışın çok küçük bir kısmı kenardan fırlamış gibi. sağ alt köşede ışığı görüyorum, telefonda sorun yok ama görüntüyü ekrana vermiyor artık.

herhangi bir telefoncuda ekranı değiştirtmek istesem kaça patlar aşağı yukarı, piyasası nedir? telefonumdan memnunum aslında ama arada çok fazla fark olmayacaksa yenisini almayı düşünebilirim. gerçi param yok, olabildiğince ucuza ekran değişse yine razıyım ama hiç bilemedim.

ek olarak huawei ya da başka markada benzer sorun yaşayan oldu mu? benim kardeşimde de oluyor bu. ekran bir noktadan sonra gevşeyip telefonun geri kalanından ayrılıyor, bağımsızlığını ilan ediyor resmen.
0
mark greg sputnik
(24.08.23)
Telefonunuzun ekranı çıtalar hariç 450 lira civarından çinden direkt geliyor. Tr'de de üzerine 100 200 daha koyun ortalama.

Ortalama bi ekran değişim ücreti de 200 300 lira civarında

yani 750~ civarına hallederler onu.

Google'a p30lite ekran değişim fiyatı yazınca da türk bi site 750 lira diye reklam vermiş google'a reklam olduğu için güncel olduğunu varsayabiliriz.
0
hedep
(24.08.23)
çok teşekkür ederim hocam cevap için. gerçekten de 850 liraya ekran korucuyla beraber yaptırdım, isabetli tahmin olmuş. cevabı sonradan gördüm. belki başka birinin işine yazar diye ekliyorum bunu da.
0
🌸mark greg sputnik
(25.08.23)
(11)

Molde abartılmıyor mu?

giovanne
25m toplam takım değeri. Norveç takımı, 11 bin kişilik stadları var. Öyle aman aman bir olayları yok bence. Ama bakıyorum her yerde "zor rakip, kendi evlerinde çok güçlüler, yenilebiliriz" vs. tarzında yorumlar var. Bence gs'nin en zorlanacağı yer torreira'nın olmaması. GS yener gibi geliyor bana, s
25m toplam takım değeri. Norveç takımı, 11 bin kişilik stadları var. Öyle aman aman bir olayları yok bence. Ama bakıyorum her yerde "zor rakip, kendi evlerinde çok güçlüler, yenilebiliriz" vs. tarzında yorumlar var. Bence gs'nin en zorlanacağı yer torreira'nın olmaması. GS yener gibi geliyor bana, siz ne diyorsunuz?
0
giovanne
(23.08.23)
Oncelikle takim degeri, stad kapasitesi falan muhim degil.

Molde'de ben de bir sey oldugunu sanmiyorum ama bizim takimlara guven olmuyor.

"Kendi evlerinde cok gucluler" diyenleri de merak ettim, ne dusunerek yazdilar bunu. Klaksvik'i, helsinki'yi zor eleyen bir takim. Adamlar senelerdir ilk turlarda eleniyor. Adana demir bile gecer bu takimi.
0
ahm1
(23.08.23)
www.transfermarkt.com

Ostersund molde'den küçük takım ama arsenal'i geçtiler. Bu is öyle kadro değeri stad falan ile olmuyor.

Yillarca beraber oynayan takimlar her zaman tehlikelidir. En basiti Brighton bakin :) geçen sene paspas etti çoğu takımı.
0
logisticsmanager
(23.08.23)
Ostersunds, arsenal'i gecmedi. Elendiler.

Bizim ostersunds karsisindaki kadromuz da yedeklerden olusuyordu (o kadar erken transferleri bitiremedikleri icin), yoksa elerdik muhtemelen.
0
ahm1
(23.08.23)
molde abartılmıyor ama gs kadro çoğuna göre yanlış. normal şartlarda gs turu atlar ama deplasman gol yer mutlaka bu akşam
0
sweetoffice
(23.08.23)
@ahm1 pardon geçtiler demisim, grup geçtiler ama arsenal'e bir maçta yenseler de elenmisler.

Sonuç olarak futbolda uzun süre oynayan sistem takımları kadro değeri ve stad olarak kenara atilamaz.
0
logisticsmanager
(23.08.23)
Net şekilde üstün galatasaray. İlk maçtan skor avantajını yakalar.
0
baldan kaymak
(23.08.23)
molde hucum futbolu sever bu arada, bu aksam 2,5+ ve KGVAR denenir :)
0
sweetoffice
(23.08.23)
maci izleyenler abartilmadigini gormustur. adamlari super lig denen yere koy bu oyunla her sene ilk iki icinde olurlar. bir iki tane yetenekli oyunculari olsa bugun mac 5-2 falan biterdi. askimiz icardi sagolsun kurtardi bizi bugun.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(24.08.23)
adamlar makine gibi takim. tek sanssizliklari galatasaray gibi camia olarak kenetlenmis ve basari beklentisi yuksek bir kluple karsilasmasi.
0
buenosdias
(24.08.23)
Acikcasi ben de cok tirstim, 2-0 olacak diye cok korktum. Bence bizim bir oyun planimiz yok diye boyle oluyor, psv falan olsa rahat gecerdi. Molde dedigimiz takim da faroe adalari takimini uzatmalarda gecen, helsinki'ye karsi yine cok zorlanan bir takim. Ama biraz duzenli bir takim bizi darmaduman edebiliyor demek ki. Galibiyet tamamen sans eseriydi. Adamlar 22 sut cekti ya. Birkac yetenekli oyuncu transfer edebilseler daha cok seyler yapabilirler gerci.
0
ahm1
(24.08.23)
molde hakkında iki uçta da yorumlar görüyorum, nereden baktığınıza göre değişir.

türk futbolseverlerin en büyük sorunu avrupa futbolunun sadece %1'lik kısmına hakim oldukları halde her şeyi bildiklerini zannetmeleri. bunlara göre çocukların bile sayabildiği 15-20 avrupa devi var; geri kalan herkes köy takımı ve çöp.

molde son 20 yıldır filan norveç'in en iyi takımlarından biri. şampiyonlukları var, neredeyse her sene avrupa kupası havası soluyorlar. takvimden dolayı bizim takımların dili dışarıda gezdiği sezon başları onların sezon sonuna denk geliyor. kondisyonları güçlü. ayrıca suni çim profesyonel sporda tahmin ettiğinizden daha belirleyici bir faktör; alışık olmayan adamın ciddi şekilde sakatlanması işten bile değil.

futbolda her şey kadro değeri demek değil. kaldı ki bunlar ligi takip eden insanların kendilerine göre belirlediği meblağlar; benim transfermarkt'a 50 milyon yapıştırdığım bir oyuncunun oynadığı futbol 50 milyonluk olacak diye bir kaide yok.

temmuz-ağustos aylarında kuzey ülkelerinin şampiyonları terstir ama yenmemiz gereken takımlardır. östersund, karpaty, tromsö filan bunlar "facia" sayılıyor da galatasaray (veya başka bir takım) 10 kez ön eleme oynuyorsa 3'ünde görüyoruz bu sonuçları.

futbol sayılardan ibaret değil, avrupa kıtasında 50 küsür lig ve 500'den fazla birinci lig seviyesinde takım var. bir galatasaray, fenerbahçe olmasa da bu topu bulgarın, yunanın, avusturyalının takımı da oynuyor.

özetle molde, galatasaray seviyesinde bir takım değil ama stadı 11 bin ve toplam değeri 25 milyon diye köy takımı da değil. tromsö'ye 300 kilometre mesafedeki bodo'nun takımı, konferans ligi şampiyonu roma'ya 6 tane atmıştı içerde.

para kaliteli oyuncu getirmek için önemli ama tek başına para çantasıyla maç kazanamıyorsun, isterse messi olsun o sahaya çıkıp oynamadığı veya taktik düzgün olmadığı zaman vurup geçiyor adamlar.
0
mark greg sputnik
(24.08.23)
(4)

Sırpça, Balkan dilleri

dissendium
Sırpça bilmek işe yarar mı Türkiye için? Ben Sırbistan'ın bir gün AB'ye gireceğine inanıyorum. Yatırımlık dil olarak görüyorum. Boş iş mi denemeye değer mi? Bir de hangi diller kolay sayılabilir? Ne bileyim Arnavutça?
Sırpça bilmek işe yarar mı Türkiye için? Ben Sırbistan'ın bir gün AB'ye gireceğine inanıyorum. Yatırımlık dil olarak görüyorum. Boş iş mi denemeye değer mi? Bir de hangi diller kolay sayılabilir? Ne bileyim Arnavutça?
0
dissendium
(03.08.23)
o tarafa göçme niyetin yoksa yaramaz. sırpça-hırvatça-boşnakça neredeyse tamamen aynı. bazı kelimeler ve kullanımlar farklı sadece. bi de sırpça kiril alfabesiyle yazılabiliyor (rusçayla tamamen aynı değil, bikaç harf farklı) ama o zaten bir günlük iş. arnavutça bildiğim kadarıyla tamamen farklı bir dil, gramer merakım olduğundan arada hangi dil nasılmış diye bakarım, bana fazla yabancı ve zor gelmişti. hint-avrupa diye geçiyo ama bence amariga'nın oyunu, öyle hint-avrupa dili ne duydum ne gördüm daha önce.

bence çok tatlı bir dil (sırpça için söylüyorum), şahsen iyi bilmeyi ve balkanların altını üstüne getirebilmeyi çok isterdim ama dediğim gibi o coğrafyada yaşamayı planlamıyorsan bence işe yaraması düşük ihtimal. milyonda bir filan yani durduk yere "bize sırpça bilen adam lazım!" diye birisi çıkacak, anca öyle.

sırbistan'ı ab'ye almazlar bu arada. kosova mevzuunun çözülmesi lazım. o da pek mümkün değil. gevşek vucic "yaa tmm hadi sizin istediğiniz olsun :))" deyip avrupa'nın tüm şartlarına eyvallah dese bile bu sefer vatandaş sokağa inebilir, ordu "sen hayırdır lo?" diyebilir vs... haklılığını haksızlığını bi kenara bırakıyorum, 99'da nato'nun bombaladığı bi ülkede yaşasam ve 2025-30'da vatandaşlarım ab'ye girmek istese muhtemelen kahrımdan ölürdüm.
0
mark greg sputnik
(03.08.23)
Kendi düşüncem; bomboş iş. Yani bunu yapmayıp boş oturulacaksa değil ama bir sürü dil varken boş iş.

Buna ek olarak Sırbistan gibi geçmişi olan ve bunlari reddeden bir ülke giremez. Onlar da sıkıntılı bir ülke.
0
logisticsmanager
(03.08.23)
bombos is +1

sirpca da arnavutca da biliyorum. balkanlara satis yapan bir yerde calismiyorsaniz hic bir isinize yaramaz. zaten ufak piyasalar genel olarak, satis yapan bir yerde olsaniz bile cironuz cok yuksek olmaz.

su anda turkiyede yasayacaksaniz arapca ogrenmek daha cok hayriniza olur.
0
taurina
(04.08.23)
Türkiye, Sırbistan'dan daha önce girer AB'ye o kadar uzak bir ihtimalden söz ediyorsun.
0
Hallegadola
(04.08.23)
(2)

Nikotin sakızı ile sigarayı bırakan var mı?

rebecca
1 haftadır sigara içmiyorum, sigaranın kendisinin yokluğu değil de nikotin yoksunluğu biraz yoruyor. Birden çat diye kestin cünkü. Sigara icmeden nikotini de azalta azalta bıraksam mı diye düşünüyorum ordan aklıma bu sakızlar geldi. Kullanan var mı, ne diyorsunuz?
1 haftadır sigara içmiyorum, sigaranın kendisinin yokluğu değil de nikotin yoksunluğu biraz yoruyor. Birden çat diye kestin cünkü. Sigara icmeden nikotini de azalta azalta bıraksam mı diye düşünüyorum ordan aklıma bu sakızlar geldi.

Kullanan var mı, ne diyorsunuz?
0
rebecca
(03.08.23)
bana yanlış hatırlamıyorsam duyuru üzerinden birisi vermişti sağolsun, benzer duyuru açtığımda "ben kullanmıyorum göndereyim sana" demişti. ben o ara sigarayı bıraktım ve iki yıl filan içmedim.

bana acayip yardımcı olmuştu, çok abartmamak kaydıyla neredeyse canım her sigara çektiğinde atıyordum bir tane ve cidden kısa süre sonra sigara içmiş gibi geçiyordu isteğim. ağzımda sakız olduğu için psikolojik olarak da iyi hissediyordum. paketi aç, ağzına at, çiğne vs. sanki elimde sigara varmış gibi meşguliyet oluyordu.

nasıl temin ediliyor, fiyatı nedir bilmiyorum ama sizin için zor veya maliyetli olmayacaksa deneyin derim. en azından şahsi görüşümce kesinlikle denemeye değer. ben dünyanın en iradesiz, istediği şey olmayınca 6 yaşında çocuktan beter manyak gibi davranabilen biriyim ama bu sakızla çok rahat bırakmıştım zamanında. geri dönüş çok sonraları tamamen şahsi manyaklığımdan kaynaklandı, ben nikotin sakızından razıyım hehe
0
mark greg sputnik
(03.08.23)
hâlâ var mı bilmiyorum, ama bir yakınım nikotin bantından kullanmış ve çok faydasını görmüştü. sigarayı onun sayesinde bırakmıştı. zararını falan bilmeden söylüyorum tabi.
0
lovemyself
(03.08.23)
(5)

Oppenheimer için türkiye'de sansür var mı?

sakince
16 yaş denilmiş ama emin olmak istedim. 17 yaşındaki yeğenimi götürmeyi düşünüyorum da.
16 yaş denilmiş ama emin olmak istedim. 17 yaşındaki yeğenimi götürmeyi düşünüyorum da.
0
sakince
(30.07.23)
Evet aynı haberi gördüğüm için sormak istedim bende.
0
🌸sakince
(30.07.23)
ben çıktığı gün izmit'te 41 burda diye bi avm'de izledim. tamamen kesilen sahne varsa bilmiyorum ama çıplaklık içeren sahneler olduğu gibi yayınlandı benim izlediğimde. "memeleri blurlayalım uğurcum" tarzı bi sansür yoktu, her şeyi gösterdiler.
0
mark greg sputnik
(30.07.23)
sansür yoktu ama 13+ idi sanki 16+ değildi diye hatırlıyorum.
0
NightBringer
(30.07.23)
Sansür falan yoktu. Film 16+ falan değil saçma bir şekilde 13+ . Bizde buna istinaden 13-15 yaş aralığı çocukları aldık götürdük maalesef
0
primetime
(30.07.23)
dün gittim 13+ yazıyordu ama bayağı çıplaklık vardı
0
birmilyonunvarmi
(31.07.23)
(14)

Haftanın özellikle sevmediğiniz bir günü var mı?

sekizdokuzon
Ben pazar günlerini hiç sevmiyorum. Aşırı gergin ve mutsuz hissediyorum, içimden hiçbir şey yapmak gelmiyor. Bütün gün yatsam da çok kötü hissediyorum. Haftasonunu genel olarak sevmem ama özellikle Pazar günleri benim için katlanılmaz. Çocukken pazar günü olduğunu bildiğim bir gün başıma bir şey gel
Ben pazar günlerini hiç sevmiyorum. Aşırı gergin ve mutsuz hissediyorum, içimden hiçbir şey yapmak gelmiyor. Bütün gün yatsam da çok kötü hissediyorum. Haftasonunu genel olarak sevmem ama özellikle Pazar günleri benim için katlanılmaz.

Çocukken pazar günü olduğunu bildiğim bir gün başıma bir şey gelmiş olmasından şüpheleniyorum. Ya annemden dayak yemiş indir ya babam bir şey alicam demiştir almamıştır ya da birine bir şey olmuştur ama kesin var bir şey.

Sizin böyle özellikle taktiğiniz bir gün var mı?
0
sekizdokuzon
(30.07.23)
Pazar +1 ya kesinlikle.
Çocuklukla bir bağlantısı var sanırım cidden, çocukluğumdan beri sevmem pazarları, travma bırakmış demek ki zihnimde içten içe.
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(30.07.23)
İş rutinim ile alakalı beni zorlayan günleri sevmem. Mesela pazartesi günleri ders verdiğim öğrenci dersle alakası olmayan mızmız bir çocuktu. Her hafta “şu pazartesiyi atlattım mı benden iyisi yok” falan diyordum kendi kendime. Şimdi çocuk gitti benim de pazartesiyle olan derdim bitti.
0
ruhen hastayim ben
(30.07.23)
çarşamba da bi içten pazarlıklı gibi böyle bir sinsilik mi dersin samimiyetsizlik mi dersin ne bileyim bir kahpelik var gibi de çözemedim.

pazar gerçekten gıcık ama ne olduğu belli en azından.

diğer günler sözünün eri.
0
AlsterWasser
(30.07.23)
Pazar günü haftaiçinde çalışacak olmamız, bir şeyler yapacak olmamızın KAYGISINI yaşıyoruz bence. Pazardan sonra sorumluluk geliyor ve biz “an”‘da yaşamıyoruz, gelecekte yaşıyoruz dolayısıyla kaygı tetikleniyor. Pazar gününün kıymetini zihinsel sebeplerden dolayı bilmiyoruz bence. Hatta çocukluğumuzda da yapılacak ödevlerin kaygısını çekmiş olabiliriz :))) Not: psikoloğum
0
damba
(30.07.23)
Çarşambayı sevmem. Hafta sonuna daha var düşüncesi sıkıyor. Bu hayat böyle geçmez deyip zengin olmanın yollarını arıyorum. Kendimi robot gibi hissettiğim bir gün oluyor. Bütün hayat böyle mi geçecek diyorum.
0
dissendium
(30.07.23)
oldum olasi sali gununu sevmem. ulan dun calistik zaten 3 gun daha mi calisacagim gibi bir dusunce olabilir bilincaltinda bilmiyorum.

pazar aksamlari genelde ayik kafayla gezmem. cunku ayik oldugum zaman ertesi gunku isi dusunuyor oluyorum. cok tatsiz oluyor.
0
antikadimag
(30.07.23)
Pazar +1
0
basond
(30.07.23)
Pazar.
0
baldan kaymak
(30.07.23)
Pazartesi rezil bir gün bence tam bir kaos, tüm haftanın yükünü çekiyor sanki. Sonra pazar derdim
0
jjimyl
(31.07.23)
Pazar dersek günün tamamını töhmet altında bırakmış oluruz. Cumartesi gece yatıp sabah uyku sersemi bugün neydi diye düşünürken, haa pazar deyip tekrar yastığa gömülme anını kim yok sayabilir, kalbimiz kurur valla. ya da pazar sabahı kahvaltısını aynı şekilde, taş oluruz taş. ben oyumu pazar akşamından yana kullanıyorum. çocukken ertesi gün okula gidecek olmanın, banyo yapmak zorunda olmanın, ödevleri tam tamına yapmamış olmanın getirdiği huzursuzluklardan kaynaklı travmalarımız var. olmaz olsun öyle akşam.
0
onemoremile
(31.07.23)
Pazar zaten klişe şekilde ben de sevmem. Öf yine mi işe gidicez yarın, güzelim haftasonunu yedin hiçbir şey yapmadan hissi oluyor.

Onun dışında perşembeye bi uyuzum ben. Hep "bugün cuma değil daha" hissi geliyor bana. Tamam haftasonuna az kalmış oluyor ama ne olurdu cuma olsaydı :/

önceki iş yerimde her çarşamba bir sorun yaşardık o yüzden bi ara çarşambaya da uyuzdum hafiften ama normalde severim. Bu haftayı da yarıladık be hissini veriyor.
0
nundu
(31.07.23)
pazartesi tabi ki.
her gün cuma olsun isterim.
0
sizofren06
(31.07.23)
biraz daha daraltarak pazar akşamı demek istiyorum ben. sabahını, öğlenini, öğleden sonrasını severim hiç sorun değil ama pazar akşamı kadar bunaltıcı, sıkıcı, insanın enerjisini emen bir zaman dilimi yoktur sanırım.

bu söylediğim iş durumundan bağımsız bu arada. kendi işim, tempom vs. gereği ben zaten şu an pazartesi sendromu yaşayacak birisi değilim, tam aksine pazartesi günlerini genelde seviyorum. sakin, kendime vakit ayırabildiğim günlerin başında geliyor.

buna rağmen pazar akşamları bunalıyorum hep. bir an önce yarın olsa filan diyorum. sabah kahvaltısı, öğleden sonra maçı yarışı şusu busu yine keyifli ama pazar akşamı kadar sıkıcı bi şey yok. bak salı akşamı çay içip bi kitap açıp okusam hiç keyfim kaçmaz. aynı şeyi pazar akşamı yaptığımda sanki böcekmişim gibi hissediyorum. acayip sinir oluyorum. imkanım olsa pazar akşamlarını yaşamamak isterdim. diğerlerini yaşıycam ama.
0
mark greg sputnik
(31.07.23)
Salı
Çok sinsi bir günmüş gibi geliyor bana. Pazartesi öyle değil mesela ama salıda böyle bir iticilik var.
En sevmediğim gün(
0
hayalhayal
(31.07.23)
(2)

Bazı psikolojik rahatsızlıkların zaman zaman hype olması

sekizdokuzon
Bugünlerde internette nereye baksam gözüme dikkat bozukluğu olan biri carpiyor7(dehb). Sanki birden bircok insan derdinin devasini bu tanı altında buluşmakta buldu. Bir tanıya sahip olmak rahatlatıcı çünkü tanı konulduktan sonra sorumluluk artık o hastalıkla yaşamak zorunda olan insana değil de hast
Bugünlerde internette nereye baksam gözüme dikkat bozukluğu olan biri carpiyor7(dehb). Sanki birden bircok insan derdinin devasini bu tanı altında buluşmakta buldu. Bir tanıya sahip olmak rahatlatıcı çünkü tanı konulduktan sonra sorumluluk artık o hastalıkla yaşamak zorunda olan insana değil de hastalığı tedavi etmesi gereken doktora aktarılıyor. On sene önce bipolar bozukluklar bayağı popülerdi mesela.

Insanların yoğun şekilde benimsediği psikolojik rahatsızlıklar üzerinden dönemin ruhunu yakalamak sizce mümkün mü? Dehb olduğunu düşünen insanların yoğunlukta olduğu bir çağda uyaranların miktarı ve çeşitliliğinin insanların artık rahatsız etmeye başladığını aoyleyebilir miyiz? Dünyaca ünlü şirketler bu tip trendleri takip ediyor müdür sizce? Ya da insanların bir psikolojik rahatsızlığa bu kadar ilgi göstermesinin başlıca nedeni nedir, psikolojik tedavi gormenin hala yer yer tabu olduğu bir çağda?
0
sekizdokuzon
(29.07.23)
Bence bunlar hep vardı ancak bilim, iletişim ve teknoloji ilerledikçe artık ota b*ka bir teşhis koyulabiliyor.

Kimisi kendini biraz zorlamak yerine hemen kendine yakıştırıyor olabilir dediğiniz gibi kolaya kaçıyordur belki.

Ama ben kendimi bildim bileli bir şeye odaklanabildiğimi hatırlamıyorum. Oyun oynarken bile sürekli aynı hatalara düştüğüm oluyor ki oyunlara nispeten bir tık daha odaklanabiliyorum.

Hayatımın en başarılı dönemleri dikkat eksikliği ilacı kullanarak geçirdiğim dönemler oldu.

Bunların artmasının bir diğer sebebi dış uyaranların artması, sosyal medya, paketli ürünler, kullanılan tarım ilaçları vs. bir çok şey olabilir belki ama henüz neyin sebep olduğu bildiğim kadarıyla bilinmiyor.
0
ananiyimioguz
(29.07.23)
uzmanlığım yok, terapi görmüş psikolojik rahatsızlık sahibi ve gözlem yapmayı seven birisi olarak yazacağım.

uyaranların miktarı ve çeşitliliği kesinlikle çok ciddi sorun. ben insan beyninin teknolojideki bu hızlı değişime adapte olacak kadar geliştiğine inanmıyorum. en basit örnek olarak cinselliği düşünün. zamanın en güçlü adamlarının, kralların 1000 yıl yaşasa görebileceğinden fazla cinsel unsuru biz parmaklarımızın ucunda sınırsızca görebiliyoruz. elimizdeki imkân, beynimizin alıştığından milyonlarca kat daha hızlı ve agresif.

benzer şekilde küçük yaştan beri uyaran bombardımanına maruz kaldığımız, sosyal medya sayesinde dünyanın diğer ucundaki askeri darbeden dahi haberdar olabildiğimiz için beynimiz perişan oluyor. huzur bulamıyor. çok fazla şey var ve kaçırdığında huzursuz oluyorsun. kendini bundan soyutlaman da çok zor. çıkıp bir saat yürüyüş yapmak, kafanı boşaltmak bile problem olabiliyor. çünkü beynin esasında bunu yapması gerekirken tamamen farklı bir şeye programlanmış, öyle gelişmiş.

şirketler trendleri kesinlikle takip ediyordur; bu tablonun oluşmasında devasa şirketlerin payı zaten çok büyük. aşırı hızlı, her şeyin bir an önce tüketildiği ve "bir sonrakine" geçilen düzen onların işine gelir. daha çok kâr, daha mutsuz ve dolayısıyla daha fazla arayış içerisinde insan. farkındaysanız günümüzde reklamların çoğu kişiye özel hissettirme üzerine kurulu. kimse ayakkabısını dayanıklı, kaliteli diye satmaya çalışmıyor; "bunu giymeyen eziktir, eşşoleşşeğin önde gidenidir" alt metinli reklam kampanyalarına yöneliyor.

***

onun dışında ananiyimioguz'un dikkat çektiği nokta da çok önemli. 100 sene önce ADHD hastası bir çocuk "içine şeytan girmiş" veya "safi gerzek" olarak değerlendirilebiliyordu belki... şimdi elimizde imkan var, teknoloji var; daha isabetli ve net tanılar koyabiliyoruz. keza kim bilsin kaç tane insan kanserden öldü zamanında... hiçbirinin ölüm sebebi "kanser" olarak kayda geçmedi çünkü insanlar kanserin ne olduğunu bilmiyordu.

psikolojik rahatsızlıkların popülerleşmesi söylediğiniz gibi biraz bahane olabiliyor elbet, özellikle teşhis filan almamış insanlarda. ki teşhis alanı bile "ben hastayım zaten benim kafam böyle çalışıyo" diyerek kolaya kaçabiliyor. ergenken "cool" görünmek için yapılırdı bu. artık yetişkinlerde de var. sebebi sanırım psikolojik rahatsızlıkların normalleşmiş, kanıksanmış olması biraz. şimdi kimse okb'lisin diye senden köşe bucak kaçmaz mesela, eskiden olsa "o ne ola ki? acaba bizi keser mi?" diyordu insanlar. hem geçerli bahane sunuyor hem de seni toplumdan soyutlamıyor; hatta belki aksine sana bir kimlik, canını yakmadan "onlardan biri gibi" olma şansı veriyor... daha ne?

***

yalnız katılmadığım tek nokta var, en azından bireysel olarak. topu doktora atma kısmı. ben OKB tanısını ya da teşhisini neyse 27 yaşındayken aldım. terapi ve ilaçlar hayat kalitemi ciddi ölçüde arttırdı. ama her allahın günü beynimin normal çalışmadığı gerçeğiyle yaşamak zorunda olmak beni biraz üzüyor. param olmadığında "yaaaa bende okb var ki :))" deyip çalışmadan veya daha az çalışarak aynı maaşı alamıyorum mesela. ya da biriyle flört ettiğimde, karşı taraf bi sebeple soğuduğunda "yaaaa cnm okb'liyiz olur o kadar :))" diyemiyorum. kısacası gerçek hayat koşullarında bu bana hiçbir avantaj sağlamıyor, tam aksine "normal" olmak için hep ekstra çaba sarf etmem gerekiyor.

yani hakikaten rahatsızlığı bulunan ve şımarıklığını tolere edebilecek imkanları olmayan kimse doktor "sende şu var" dedikten sonra topu doktora atamıyor. tam tersine asıl mücadele, asıl savaş o zaman başlamak durumunda. çünkü hasta olduğunu bilmeyen insan "alala niye böyle oluyo ki ya" diyor ama mevcut durumunu normal kabul edip devam ediyor. üzülüyor, kırılıyor, sapıtıyor ama başka bir savaşın, mücadelenin içinde olmuyor.

yok ama teşhis konmuşsa, sende şu şu var, şuna dikkat etmen gerekiyor, şöyle yapman gerekiyor vs. denmişse o zaman hep daha dikkatli olmak zorundasın. kusura bakmayın upuzun döşendim ama ilgimi çeken bir konu olduğundan dolayı tutamadım kendimi :)
0
mark greg sputnik
(29.07.23)
(5)

Barbie vs Oppenheimer

AlsterWasser
bu barbie vs oppenheimer memeleri görüyorum olay nedir ? sınıflandırma gibi yapıyorlar.bunlar film onu biliyorum da (içeriklerini bilmiyorum) memeler var bunlarla alakalı onların olayını merak ettim.
bu barbie vs oppenheimer memeleri görüyorum olay nedir ? sınıflandırma gibi yapıyorlar.

bunlar film onu biliyorum da (içeriklerini bilmiyorum) memeler var bunlarla alakalı onların olayını merak ettim.
0
AlsterWasser
(23.07.23)
Dişil ve eril iki filmin aynı anda bu kadar pompalanarak vizyona girmesi dikkat çekti tabii ki, böyle paylaşımlar yapılıyor, normaldir ama çok bunaldım her yerde barbie müzikli tırnak yaptıran, pembe kıyafetlerle poz veren insanlardan.

Oluşturulmaya çalışılan algı; tarih bilgisi olan, zeki tiplerin Oppenheimer'ı, boş beleş vizyon filmi seven insanların da Barbie'yi tercih etmesi...

Kimse kusura bakmasın ama Greta Gerwig büyüktür Christopher Nolan :)
Bu yüzden ne kadar saçma sapan reklamlarından bıkıp usansam da önce Barbie sonra Oppenhemier izleyeceğim :D
0
Dağcı
(23.07.23)
sinema sektörü 2020'lere kadar yara almıştı, pandemi ile beraber tüm dünyada neredeyse çok ciddi düşüşlere sebep oldu. yıllık tüm dünyada 11-12 milyar dolar ciro yapan sektör 3-4'lere düştü. bunu tekrar ayağa kaldırmak için sağlam pr işine girdiler. aslında oppenheimer pr'ı ile sektörü canlandıracaklardı ama dark vs pink ile daha büyük sükseyi başardılar. arada böyle şeyler sektör ne olursa olsun can getirir, izleyici çeker para yapar.
0
avatar is back
(23.07.23)
hocam dövüşün bir sebebi de sanırım nolan'ın eskiden barbie'nin yapımcılarıyla çalışıyor olması ama anlaşmazlıktan dolayı onları bırakması. yani barbici ekip bir nevi intikam almak için oppenheimer'la aynı gün vizyona sokmuş. öyle bi şey okumuştum.

barbie'nin esprisi ne bilmiyorum ama oppenheimer klasik amerikan propagandası, "milletin kafasına atom bombası attık ama sorun bakalım niye attık, bizden iyisini bulamazsınız" geyiği. klasik hollywood saçmalığı. kötü film değil güzel yerleri de var ama kesinlikle bu kadar abartılacak bi şeyi yok.

e niye abartılıyor dersen para bunlarda, güç bunlarda, nüfuz bunlarda... iki büyük yapım aynı gün çıkacak olunca iyice güçlendi bu fazla heyecan olayı. barbie tişörtüyle gezen kızlar filan vardı ilk gün jdfjd.

tamamen pr yani, bu adamlar isteseler cumali ceber'e de gişe rekoru kırdırırlar.
0
mark greg sputnik
(23.07.23)
(bkz: barbenheimer)
0
late viper
(23.07.23)
Oppenheimer bir Nolan olmasi sebebiyle basli basina bir olay. Cekimlerde efekt kullanilmamasi vs epey dikkat cekiyor haliyle.

Barbie'nin gundem olmasinin ise hiçbir mantikli sebebi yok, yabi bir cocuk oyuncağınjn filmi bu nihayetinde:) Sadece sağlam pr yapildigi icin gundem oldu. Sosyal medyadan iyi pompalandi.

Biri tam erkek filmi digeri tam kiz filmi birbirine zit iki film ayni anda cikip gundeme girince pr'in da etkisiylr bu memeler espriler donmeye basladi.
0
stavro
(24.07.23)
(13)

Sizce yakın zamanda AB vize muafiyeti gelir mi?

deadwampir
Sb
Sb
0
deadwampir
(20.07.23)
Gelmez.

Bunca zamandır değişen ne var ki vize konusunda bir şeyler değişsin?
0
kisa
(20.07.23)
erdoğan'ın "demokratik ve kucaklayıcı" olduğu, suriye iç savaşının yaşanmadığı, lise öğrencilerinin yazın üç ay çalışıp interrail hayali kurabildiği ekonomiye sahip olduğumuz dönemde gelmemiş AB vize muafiyeti şimdi gelir mi sence?

buna inanmak saflıktır. böyle bir şey mevcut hükümetle asla olmayacak, 10 sene sonra olma ihtimali de yüzde 2 filandır.
0
mark greg sputnik
(20.07.23)
Avrupa kaçak yollarla gelmiş mülteci türk kaynıyor. Sizce gelir mi?
0
fraise
(20.07.23)
hayır.
0
bir ileti paylastim
(20.07.23)
bunun icin ancak guney kore-tayvan-polonya gelismisligine ulasma gerek bence.
0
baldur2
(20.07.23)
20 yıl önce öyle bir ihtimal vardı. Artık bir ortadoğu ülkesiyiz.
0
Mirket
(20.07.23)
avrupa ile türkiye(osmanlı) tarihine çok meraklı birisiyim. benim fikrim bu kaynaşma hiçbir zaman mümkün değildi veya mümkünatı olacaksa bile 10 kasım 1938'den sonra o ihtimal ortadan kalktı.

tabii çok daha derine açılabilir konu fakat cevap hayır.
0
gule gule
(20.07.23)
Yakın zamandan kastın 40 yıl falan ise gelebilir. Aksi halde hayır. Kafamda "acaba?" bile yok.
0
nawar
(20.07.23)
Bence verseler önce Afrika ülkelerine verirler sonra ihtiyaç duyarlarsa bize verirler.
0
hebanon
(20.07.23)
birlige girme olasiligimiz yok, hicbir zaman olmadi. Ciller'in bir palavrasiydi, simdiki iktidar da baslarda isine yaradigi icin oyunu surdurdu.

simdiki hukumeti degistirsek, avrupadan siyasetci ithal etsek, yine olmaz.
neden olmayacagi icin Erol Manisali'nin kitaplarina bakin..
0
cooperr
(20.07.23)
hayır
ama keşke romanya schengen'e girse de oturma izni bir işe yarasa
bu arada vize muafiyetinin temeli "türk korkusu" + "islam korkusu" kriter falan değil.
0
rain when i die
(20.07.23)
Yakın zamanda değil uzun zamanda da gelmez ne sen ne de senin evladın göremez gibime geliyor
0
basond
(21.07.23)
Çok düşük bir ihtimalle imtiyazlı çalışma vizesi, imtiyazlı seyahat vizesi vb şeyler uygulanabilir eğitimli ve paralı kesimi ayıklamak için.

Ama bunun dışında sınırsız serbest dolaşım uzak bir ihtimal.

AB üyeliği ise tamamen güç dengesiyle alakalı.
Türkiye nüfus sebebiyle AB'ye girdiği anda AB parlementosunun en büyük koltuk sahiplerinden biri olacak. Yani oylamalarda vs istediğini onaylayıp, işine gelmeyeni reddedip tüm AB sistemini zorlayabilir.

Fransa ve Almanya gibi AB'nin baş aktörleri bunu istemez. İstemiyor da.
0
anten
(21.07.23)
(12)

sürekli baş ağrısı

mark greg sputnik
annemin sürekli başı ağrıyor. üzülüyor ve endişeleniyorum biraz çünkü yapılmadık tetkik kalmadı, hiçbir şey çıkmıyor. neredeyse her akşam böyle enerjisiz, mutsuz. migren atağı gibi değil. daha hafif ama sürekli bir ağrı. sık sık vuruyor bu, bazen 3-4 gün boyunca geçmiyor. yeni bi şey de değil aslınd
annemin sürekli başı ağrıyor. üzülüyor ve endişeleniyorum biraz çünkü yapılmadık tetkik kalmadı, hiçbir şey çıkmıyor. neredeyse her akşam böyle enerjisiz, mutsuz. migren atağı gibi değil. daha hafif ama sürekli bir ağrı. sık sık vuruyor bu, bazen 3-4 gün boyunca geçmiyor. yeni bi şey de değil aslında yıllardır böyle. daha 49 yaşında, bildiğimiz bi sağlık sorunu yok. bünyesi hassastır zaten o yüzden sık sık hastaneye gider. holter mi takmadılar tomografi mi çekmediler hiçbi şey çıkmıyor ama kadın anam hep keyifsiz, hep başı ağrıyor.

bunun cidden psikolojik olma ihtimali var mı mesela? ya da benzer şekilde yaşayan birini tanıyor musunuz, ona iyi gelen bir şey olmuş muydu? yani ben böyle şey görmedim yav sebepsiz bu kadar ağrımaması lazım başın.
0
mark greg sputnik
(19.07.23)
Tansiyon kaynakli olabilir.
0
Amaranta ursula
(19.07.23)
Kesinlikle hayat kalitesini cok dusuruyordur, bi cozume kavusturmanizi dilerim.

Akla gelmemis olabilir ama boyun fitigi da yapar bas agrisi, hatta duzlesme bile. Tum gun tekrarlayarak yaptigi seyler(masabasi is, orgu, kitap vs.) kaynakli da olabilir sebebi mesela. Bi degerlendirin derim.
0
jnlbnnn
(19.07.23)
Psikolojik de olabilir fiziksel de. venografi de çekildi mi? ve mr ile tomografi ilaçlı mı çekildi?
(Tansiyonu değerlendirildi mi?)
0
gadlemler
(19.07.23)
tansiyonu normal. işi masabaşı ama öğle arasında çıkıp gezer hep, genel olarak da hareketli biridir. boyun fıtığına sanırım bakılmadı, bildiğim kadarıyla venografi de yok.
0
🌸mark greg sputnik
(19.07.23)
sinüslerle ilgili olabilir. arveles içince geçiyor mu?
0
adivar
(19.07.23)
@adivar, hayır :/ ki kendisi ağrı kesicileri şeker gibi yutan birisi değildir, özellikle dikkat eder, cidden zorda kalmadığı sürece almaz ama genelde hiçbir ağrı kesici işe yaramıyor.
0
🌸mark greg sputnik
(19.07.23)
Belli ağrayan bir kısmı var mı? Şöyle, diş sıkma da olabilir, bu boyun kaslarını da etkiler, kafadaki terik noktalarını da etkileyebilir. Ben yıllarca salak gibi migren ilacı içtim, dişçi şansa farketti. allah razı olsun ondan. meğer bilinçsizce dişlerimi ve boyun kaslarımı sıkıyormuşum. Başım aprımadığı zamanlarda bile keyifsiz oluyordum. Masseter botoksu hayat kalitemi yükseltti, üstüne bir de migren botoksu yaptırdım. kuş gibi hafifledim. bunu ve boyun fıtığını da değerlendiriniz.
0
gadlemler
(19.07.23)
sadece relpax kesiyordu aprımı, ayda 3'ten fazla içilmemesi gereken ağır bir ilaç.
0
gadlemler
(19.07.23)
zamanında başımdan şöyle bir şey geçmişti. Eğer pc göz hizasında değil de sürekli aşağı bakarak çalışıyorsa ense gerilip baş ağrısı yapıyor, bir ihtimal bundan olabilir.

eksisozluk1923.com
0
opethian
(20.07.23)
Masabaşı çalışıyorsa ama yoğun olarak pc kullanımı yoksa boyun kaynaklı olmayabilir. Duruşuna dikkat etsin yine de.
Diş sıkma olabilir. İnsanı huzursuz eden baş ağrısı yapıyor. Böyle ne tam ağrın geçiyor ne de geçmiyor.

Yürüyüş yaparken nefes alışlarına dikkat etsin. Çenesini rahat bıraksın.
0
sevilen progressive türkücü
(20.07.23)
D vitamini bakılabilir. Benimde annemde 50 yaşlarının başında baş ağrısı peydahlandı. Her şeye bakıldı ama bulunamamıştı. Özel ağrı kesicilerle evde yatıyordu.

D vitamini kullanmaya başladığından beri yaşamıyor artık. Bence bir doktora gidip olabilecek tüm vitamin minerallere bakılmalı.
Baş ağrısı için gittiği doktorlar d vitaminine hiç bakmamıştı, çok alakasız bi anda çıktı ortaya d vitamini eksikliği olduğu.
0
zimbirik
(20.07.23)
oncelikle gecmis olsun. bas agrisi o kadar generic bir rahatsizlik ki herseyden olabilir. soylendigi gibi psikolojik olabilir, tansiyon olabilir. bunun disinda genelde pek alaka kurulamayan

- dis curugu
- goz bozuklugu
- vitamin(B2, B6, D,) eksikligi
- mineral eksikligi(magnezyum, demir, potasyum, kalsiyum)
- gun icinde yeterli su tuketmeme
- gun icinde kan sekerinin cok oynamasi

bunlarin herbiri ayri ayri bas agrisi yapma potansiyeline sahip
0
crucio
(20.07.23)
(9)

Yurt dışına gitmek istiyorum

cemallamec
Bunun için tüm yöntemleri bana yazınız. Bıktım bu ülkeden.
Bunun için tüm yöntemleri bana yazınız. Bıktım bu ülkeden.
0
cemallamec
(13.07.23)
Uçak biletini al vize isteyen ülkeler için vize talebinde bulun vizesiz ülkeler için de direkt git.
0
Bir ben var benden şurada
(13.07.23)
Yaşamak için istiyorum, gezmek için değil.
0
🌸cemallamec
(13.07.23)
Yabanci ülkeden kiz/erkek birini bul. Evlen.
Çünkü verdiginiz bilgi ile verilebilecek tek öneri bu.
0
logisticsmanager
(13.07.23)
mesleğinle alakalı şirketlere mailler yaz, mülakatlar talep et. 40-50 şirket ile bunu yapabilirsen önümüzdeki sonbahara kadar illaki biri kabul edecektir. daha sonra sponsor olmalarını iste ve şirketin olduğu ülkeye taşın. bu kadar basit. bu yol ile sıfır sorun, sıfır problem rahatça gidebilirsin
0
avatar is back
(13.07.23)
Meslege göre degisir is bulup gitmek. Yurtdisindaki sirketin sana calisma izni cikarmasi, hem fazladan para hem de zaman gerektiren bir sey. Mesela ingiltere'de is buldun. Sirketin yillik 10 bin sterlin devlete para ödemek zorunda disaridan adam getirdigi icin. Ayrica senin ve ailenin tasinma masraflarini karsilamak zorunda. Tek kisiysen 3-4 bin sterlin eder..bazen vizeyi de ödüyorlar. Kisacasi biz masrafiz adamlara..
0
ubi dubium ibi libertas
(13.07.23)
isteyen gidebilse ülkede adam kalmazdı abi zaten. "istenen" olmak mesele. onun için de işte ya evleneceksin, ya çok paran olacak eğitim için gideceksin ve devamında tutunmaya çalışacaksın ya da yurtdışında eleman eksiği olan bir alanda tecrübeli bir çalışan olacaksın ki "sen gel" deyip sana sponsor olmak istesinler. yoksa çok zor.

mültecilerin sınırdan güle oynaya girdiği türkiye gibi muz cumhuriyetinde bile yasal olarak kalmaya çalışan yabancılar bissürü şeyle uğraşıyor. herhangi bir ülkede yasal oturum izniyle bulunmak cidden zor. çok somut bi şeyler lazım. onlar da daha o ülkeye giriş yapmadan lazım ki girişini onaylasınlar.
0
mark greg sputnik
(13.07.23)
ben 8-10 yil evvel, Avrupa'ya gitmek, orada bir ulkede yasamak istiyorum dedigimde aldigim cevaplarin %95'i "herkes istiyor ama kolay degil" idi. yani kimse tesvik etmedi, herkes ne kadar zor oldugunu soyleyip durdu.

cagri merkezi isine basvurdum, cook kisa bir sure sonra tasinmistim. 7 yildir yunanistanda yasiyorum. diger yurtdisina gitmek istiyorum diyen bircok kisiye yardimci olmak istedigimde ya isi/maasi ya da ulkeyi begenmediler. (gercek Avrupa gibi degil tabi). isimde yukseldim. maasim da yukseldi. su anki isimi TR'den bulup buraya gelmem mumkun degil mesela.

yani gercekten istiyorsan, Ingilizce'yi yabanci biriyle gorusme yapacak kadar biliyorsan (yani advanced seviye olmasina gerek yok) basvur cagri merkezi ilanlarina. o ilk adim olur sonra baska gitmek icin ufkunu acar. tek onerebilecegim yontem bu. zaten hicbir bilgi de vermemissin.
0
supergirl
(13.07.23)
1. yontem: yurt disinda is bulun
2. yontem: egitim bahanesiyle gidip oyle is bulun
3. yontem: yabanci uyruklu biriyle evlenin
4. yontem: iltica edin
5. yontem: gezmeye gidin, donmeyin, basinizin caresine bakin.
0
taurina
(14.07.23)
Avatar is back +1

İş kovalayacaksın. Ama hobi gibi değil, tam zamanlı, düzenli, atik bir şekilde iş kovalayacaksın. Cv ni gözden geçireceksin, bir güzel parlatacaksın. Başvuduğun her şirketi araştırıp oturup ön yazı yazacaksın her şirket için özel. İlanlarda verilen yönetici isimlerini, ik görevlisi isimlerini linkedinden ya da mail atarak darlayacaksın.

Şunu yapmasam da olur aslında demeyeceksin, bu şirkete de ön yazı yüklemeyeyim, bu şirketi biraz az araştırayım demeyeceksin.

Dil problemin varsa bunu aşacaksın.

Meşakatli bir süreç, yorucu da aynı zamanda ama elinde bir mesleğin varsa bu yöntemle gitmeme şansın yok.
0
zimbirik
(14.07.23)
(7)

İngilizce için kursa 50 bin vermeye değer mi?

0zlem
yüzyüze için kurslarla görüştüm fiyatlar hep böyle özel ders diye geçiyormuşverilir mi sizce?Online yap diyecekler için onu istemiyorum
yüzyüze için kurslarla görüştüm fiyatlar hep böyle özel ders diye geçiyormuş

verilir mi sizce?

Online yap diyecekler için onu istemiyorum
0
0zlem
(13.07.23)
değmez
0
jelly bear
(13.07.23)
kesinlikle değmez. ekşi duyuru'ya üye olabilecek kadar internet kullanan biri ingilizce için ihtiyaç duyduğu her şeye ulaşabilir zaten. öğretmen gerekse de onun vereceği bilgi 50 bin liraya mal olacak bi şey değil. haftada bir kez şuraya duyuru açsan, her bir duyuruda 50-60 tane ayrı soru sorsan biz bile açıklarız iyi kötü. bu zamanda ingilizce öğrenmeye 50 bin lira para verilmez, hiçbi manası yok.
0
mark greg sputnik
(13.07.23)
Çok paranız varsa değer
0
useless
(13.07.23)
Zekâsı ortalama olan bir insan sadece internet ile İngilizce öğrenebilir. Kesinlikle vermeyin. 50 bin TL'ye neler yapılır.
0
dissendium
(13.07.23)
Biraz daha koyar yurtdışı dil okuluna giderdim, değmez
0
olaylar olaylar
(13.07.23)
Gidin onun yerine yurtdisinda 1 ay yasayin, onlarin ogrettigi ingilizceden cok daha iyisini ogrenirsiniz.

Kesinlikle verilmez o para o kurslara
0
balpolen
(13.07.23)
Değmez
0
cccbehzatccc
(14.07.23)
(4)

aile hekiminin antidepresan yazma yetkisi var mı?

mark greg sputnik
selectra 100mg istesem yazar mı, yetkisi var mı? normalde ankara'da yaşıyorum, terapistim orada. şu ara memleketteyim. bitmek üzere zuladakiler. bu ilaç benim bildiğim reçetesiz satılıyor ki reçetesiz almışlığım var ankara'da. tuhaf bir şekilde kocaeli'de satmıyorlar. hocama yazdırayım, kodu vereyim
selectra 100mg istesem yazar mı, yetkisi var mı?

normalde ankara'da yaşıyorum, terapistim orada. şu ara memleketteyim. bitmek üzere zuladakiler. bu ilaç benim bildiğim reçetesiz satılıyor ki reçetesiz almışlığım var ankara'da. tuhaf bir şekilde kocaeli'de satmıyorlar. hocama yazdırayım, kodu vereyim, fotoğrafını çekeyim vs. diyorum yok öyle bile olmaz diyorlar. anlamadım.

aile hekimine durumu izah edip sayın hocam dope me up desem yapabilir mi? allah affetsin hem kendisini hem de sağlık ocağı lokasyonunu pek sevmiyorum, yapılabilen bi şey değilse hiç uğraşmayayım gidip.
0
mark greg sputnik
(12.07.23)
yanlış biliyor da olabilirim ama ilaçların raporluysa yazabiliyordu sanki aile hekimi. fakat böyle bir imkan varsa eczacı söylemez miydi bilemedim. bi de bunu araştır istersen.
0
anna sun
(12.07.23)
Yazmıyorlar ancak evet psikiyatriden geçerlilik tarihi geçmemiş raporun varsa o şekilde yazıyorlar.
0
e mice
(13.07.23)
haydaa :/ devlet hastanesinden psikiyatri randevusu alsam, orada doktora açıklasam o yazabilir ama sanırım değil mi? raporum da yok çünkü.
0
🌸mark greg sputnik
(13.07.23)
Evet, devlet hastanesinde, o ilacı düzenli aldığınızı söylerseniz yardımcı olurlar. Hatta rapor çıkarmayı da deneyin. Benim bir yakınımın Prozac raporu var, aile hekimi raporlu olduğu iin yazabiliyor.
0
PhoenixRising
(13.07.23)
(6)

Üzerime yapışan 3 kiloyu nasıl veririm?

fraise
Yıllardır 49-51 aralığında gidip gelen bir kilom vardı; bu kış ne olduysa kilom 54'e çıktı ve sabitlendi. Boyle söyleyince çok bir kilo gibi gorunmeyebilir fakat boyum 160. Geçen yaz aldığım elbiseleri giyince bariz bir şekilde kilo aldığımi anlıyorum; kollarım, bacaklarım kalınlasmis. Beslenme düze
Yıllardır 49-51 aralığında gidip gelen bir kilom vardı; bu kış ne olduysa kilom 54'e çıktı ve sabitlendi. Boyle söyleyince çok bir kilo gibi gorunmeyebilir fakat boyum 160. Geçen yaz aldığım elbiseleri giyince bariz bir şekilde kilo aldığımi anlıyorum; kollarım, bacaklarım kalınlasmis.

Beslenme düzeni kötü olan biri değilim; zaten hep yedigime, içtigime dikkat ederim. Haftada iki üç gün spor hep yapıyorum; gün içinde minimum 8000 adım atarım. Bu kış farklı her zamankinden olarak biraz daha fazla alkol tüketimi ve tatli yeme durumum oldu; bir de su az iciyordum. iki aydır bunları da düzenledim ama ben bu üç kiloyu veremiyorum. Yapıştı, gitmiyor sanki. Artık sinirim bozulmaya başladı. 3 kilo vermek bu kadar zor olmamalı.

Neyi yanlış yapıyor olabilirim? Şunu gözden kacirma dediğiniz bir nokta var mı?

Teşekkür ederim şimdiden herkese.
0
fraise
(11.07.23)
ben de ayni durumdaydim alkolle birlikte odem midir yasliliktan kalinlasma midir nedir 3-4 kilo aldim ve normalde verdigim hizla veremedim. sabahlari "zayiflama kahvesi" denen seylerden bir ay duzensiz tukettim 3 kilo falan verdim sanirim. rahatlama ve incelme mevzusuydu sorunum onlara iyi geldi ve tatli krizlerime karsi daha umursamaz hissetmeye basladim. kahve dedigim dumduz granul kahve de icinde ekinezya, kiraz sapi falan var
0
mess
(11.07.23)
Ketojenik diyet.
0
elitoangelito
(12.07.23)
son zamanlarda kan testi yaptırmadıysan bir test yaptır önce, aile hekimine bile gidip kan verebilirsin. eger değerlerde bir sorun yoksa intermittent fasting deneyebilirsin.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(12.07.23)
Noom diye bir uygulama var. test yapiyor soruyor, kac kilo olmak istedigini, ne zaman olmak istedigini soyluyorsun filan. sonunda kac kalori alman gerektigini soyluyor.

parali bir uygulama ama deneme surumu veriyor 2 hafta filan. zaten onda da makaleler yararli bilgiler filan veriyor. ben denedim 2 hafta, basarili buldum. ama tabii ki iptal ettim (epey bir paraydi ayligi)

ayrica ucretsiz surumunde de kalori takibi vb yapilabiliyormus, onu da sonra ogrendim. bir deneyin derim.
0
supergirl
(12.07.23)
Omad yapabilirsiniz. Mideniz küçülüyor. Daha enerjik oluyorsunuz. Ben sadece antrenman yaptığım günler iki öğün yiyorum. 12.30 ve 17.00 şeklinde. Antrenman yoksa sadece 16.00.
0
ruhen hastayim ben
(12.07.23)
aslında tam tersi. üç kilo vermek bu kadar zor. ben mesela kendimi sıksam bir ayda 12-15 kilo veririm. çünkü bende depo ağzına kadar dolu. sen vücut ağırlığının çok küçük bir bölümünden bahsediyorsun ki gün içinde bile bir kilo oynayabiliyor zaten. bunu vermek kolay iş değil.

o kilodayken nasıl yaşıyordun, ne yiyordun? mümkünse o düzene aynen dön. işin matematiği çok karmaşık değil aslında, sorun olan kısım uygulaması. tamamen eskisi gibiyim diyorsan 2-3 ay daha ver kendine veya 8 bin değil de 10 bin adım at mesela. vücut kendini otomatik olarak aynı yola sokar.

en azından üç kilocuğu iki ayda verememek tuhaf değil, o motivasyonunu düşürmesin. spor yapıp dengeli beslendiğin sürece (hormonal bozukluk, sağlık sorunu vs. yoksa) önünde sonunda ideal aralığa inersin. bu farklar küçük olduğu için aylarca görünmeyebilir, sadece tartıda görünebilir tabii.

ayrıca müsaadenle bir şüşko olarak "oooohhhh" diyorum. nasılmış sağlıklı ve dombili olmamak, ha? üç kilo için uğraşırsınız öyle. ben yarım saat yürüyünce veriyorum üç kiloyu. biraz da şüşko olmayanlar üzülsün...
0
mark greg sputnik
(12.07.23)
(8)

su arkadas neden futbolcu olamadi sizce

Kittie
arda guleri gorunce aklima ilkokuldan bir arkadasim geldi.o zamanlar annelerimiz cok yakinlardi ve beni de yuzme kursuna falan suruklerdi annesi. cocuga hep bir spor yaptirirlardi.ortaokula gectik bu cocuk galatasaray altyapisinda oynamaya basladi. lise sona kadar boyle devam etti. okul hayati boyun
arda guleri gorunce aklima ilkokuldan bir arkadasim geldi.
o zamanlar annelerimiz cok yakinlardi ve beni de yuzme kursuna falan suruklerdi annesi. cocuga hep bir spor yaptirirlardi.

ortaokula gectik bu cocuk galatasaray altyapisinda oynamaya basladi. lise sona kadar boyle devam etti. okul hayati boyunca hep okuldan erken cikti antrenman icin. bazi gunler hic gelmezdi hatta. floryadaydi antrenman yeri. cumartesi gunleri de giderdi. izlemeye giderdik. guzel de oynuyordu. hocalari begeniyordu. babasi da olurdu yanimizda ona anlatirdi soyle iyi boyle iyi diye oradan duyardik.

sonra futbolcu olamadi. su an bi spor okulunda egitmen. biz 18 yasinda koptuk bir sebepten. ben en son birinden duymustum, yillardir bu isi yapiyor. tam olarak minikleri sporla eglendiriyorlar ciddi bir calisma bile yok. yetenegini sergiledigi bir is degil yani.

bu arda guler nasil parladi. cok mu farkli bir yetenegi vardi fenerbahcede
ya da altyapidan arda turan da cikmisti galiba. nasil siyriliyorlar?
benim arkadas neyi yanlis yapti.
dogru duzgun okul okumadi bu dedigim cocuk futbol icin. ozel izinlerle bitirdi okulu.
0
Kittie
(11.07.23)
Türkiye'de bu çocuk gibi yaklaşık olarak sekiz milyon erkek çocuk var.
0
sparkle kiddle
(11.07.23)
arkadaşın sakatlanmış veya kendi tercihidir ya da tahmin ettiğiniz kadar iyi değildir böyle çok çocuk var. çok iyi olsaydı bir şekilde yükseliyor. ben ufak bir altyapıda oynadım ona rağmen bizle top diye oynayan çocuk vardı yine de max. kayserisporla sözleşmesi oldu izlesen messi dersin, ama değilmiş diyorsun sahada görünce.

arda güler'i 10 dakika izle zaten farkı anlıyorsun, topu almadan ne yapacağını biliyor adam ve sadece bilmiyor yapabiliyor. kolay gösteriyor ama değil koy başkasını o mevkiye öldürüyor topu.

çok iyi oyuncu olmasının yanında bir de yanındakileri boostluyor, takımın kalitesi 100 üzerinden 70'se arda'yı sahaya koyunca 80-85'e çekiyor takımı. farkı yaratan da bu oluyor bireysel olarak yetenek özelinde daha iyileri vardır olmasa zaten yeni messi dersin arda'ya.
0
gule gule
(11.07.23)
sparkle kiddle +1

ben de her şey yetenek zannederdim fakat mental sağlamlık kafa yapısı çok daha önemliymiş, bunda hem kişinin karakterinin hem ailesinim hem çevresinin hem antrenörlerin etkisi var

sahada yanlış yerde duran oyuncuya üst üste antrenmanla doğru yeri öğretiyorsun ama mental olarak birini hazırlamak çok daha zor
0
freebird5406_2
(11.07.23)
yukarıdaki cevaplar +1

türkiyede (ve dünyada) böyle milyonlarca genç var. belki arda gülerden daha yetenekli olanlar bile var.

önemli olan mental yapı.

örneğin beşiktaş altyapısında muhammed vardı. herkes onu konusuyordu, çok yetenekliydi, messi olacaktı, kayboldu gitti.

çoğu insan bunu kaldıramıyor. baskı oluyor.

disiplin de önemli. mesela quaresma ronaldodan daha yeteneklidir, yaşları aynıdır aşağı yukarı, ilk çıktıklarında quaresmadan beklenti daha yüksekti. ama ronaldo dünyanın bir numarası oldu, diğeri olamadı.

kariyer seçimi de önemli. arda güler eğer 18 yaşında gitmeseydi bir daha zor giderdi real madride. gitse bile kendini daha az geliştirirdi. bazen yerinde sayıyorsun, saymaman için konfor alanından çıkman gerekiyor.

benim gördüğüm kadarıyla arda gülerin ailesi de düzgün.

tavsiye verebilseydim türkiyeden kimse ile görüşmemesini ve türk basınını takip etmemesini tavsiye ederdim. çok toksik bir ülkeyiz, kafasını karıştırıp moralini bozabilirler madriddeyken.
0
abelardo
(11.07.23)
Başka bir alan, benzer durum. Bir yakınım hayatı boyunca müzisyen olmak isterdi. Kendi kendine gitar öğrenmişti ve iyi de çalardı. Sesi de güzeldi. Okul hayatı boyunca başarılı olduğu tek ders müzikti. Okulda grup falan da kurdu, yarışmalara falan da katıldı....sonunda tek isteği olan konservatuvara girdi. Sonrasında ne oldu derseniz o eski stadyum konseri hayalleri kuran asi rocker şu anda konservatuvarda şan hocası. Doktor öğretim üyesi (eski yardımcı doçent), 657'ye tabi memur. Gerçi okulda kalma fikri daha konservatuvardayken başlamıştı. Ekstraya çıkan sınıf arkadaşları gibi belki meşhur olmasa da (ki arkadaşlarından meşhur olanlar da var hatta) profesyonel bir müzisyen olabilirdi ama belli bir süre sonra hayatın gerçeklerini kendisi de gördü. Bu alanlar parlaması zor alanlar, engel de çok, problem de. Hele bu ülkede.
0
d max
(11.07.23)
şans, ülkenin bulunduğu sistem, o sistemde çalışan hocaların bilgileri oyuncu gözleri. bir sürü parametre var. gs örneği verdiğinden söylüyorum; gs altyapısında herkesin potansiyelli gördüğü ozan kabak a takımda fırsat bulamadan osmanlıspor'a bedavaya gönderiliyordu. tesadüf eseri takımda kaldı ve şampiyonlar liginde yine sakatlar cezalılar derken oynama şansı gelince formayı bırakmadı ve 6 ay içinde almanya'ya gitti. kasedi başa alıp osmanlıya gitse bu adamın kariyeri nasıl gelişirdi şimdi?
0
deranzo1
(11.07.23)
benzer niteliklere sahip sadece duyuru'da sadece futbolcu değil ama sporculuk geçmişine sahip en az 10-20 kişi vardır muhtemelen.

bu işlerden para kazanacak düzeye gelmek, profesyonelleşmek çok ayrı bir dünya. türkiye'de profesyonel lig seviyesinde şu an 130-140 kulüp var sanırım, yanlış olmasın. her birinin 25 kişilik kadrosu olsa 140'tan hesaplasak bile 3500 yapıyor. düşün yani. ha başka yere gidebilir ama kendi köyünde bile dikkat çekemeyen oyuncuya kalkıp italyan kulübünden teklif gelecek hali yok elbet.

profesyonel sporcunun eğer absürt derecede yetenekli ve şanslı değilse mental olarak canavar gibi sağlam olması lazım. top oynamayı herkes seviyor. topu verdiğinde herkesi ipe dizecek çok adam var. ama her gün vakitli uyuyacak, tavuk dürüm yemeyip diyetine dikkat edecek, her gün saatlerce "sıkıcı" idmanları yapacak adam yok. kaldı ki bunu yapman dahi profesyonelliği garanti etmiyor. sadece ön koşul.

ayrıca özellikle alt ligler kasap dolu. hayvan gibi şeyapıyorlar. sen bi şekilde kendini profesyonel bi ilçe takımına attın, 4. lig seviyesinde oynamaya başladın. hafif bi sakatlık bile senin için 2-3 ayı kaçırmak anlamına gelebilir, e alacağın tedavi de çok üst düzey olmaz. geçmiş olsun.

bi de profesyonel sporcuların kontratları süreli olur. alt liglerde daha da kısa. atıyorum senelik 200 bin lira veriyoruz derler. bir yıl sözleşme. o bittiğinde ya aynı takım ya da başka bir kulüp sana sözleşme verecek. yoksa yok. birisi seni istemiyorsa "ben gidip top oynıcam, para kazanıcam" diyemiyorsun.

yani öyle böyle değil çok fena bir kurtlar sofrası. yetenek, şans, tanıdık, torpil, disiplin ve daha sayamayacağım pek çok şeyden belli oranlarda olması gerekiyor. yoksa çocukken hepimiz acayip topçuyduk :)
0
mark greg sputnik
(11.07.23)
Valla bölgesel amatör e çıkan bir takımın bütün futbolcularına, bu sezon başı kim kaç para istiyor vs hakimim.

Soyle söyleyeyim şu duyuruya cevap veren hepimizi tek başına top diye sektirecek adamların çoğu 30_60 bin arası peşinat ve aylık da asgari ücret maaşa anlaşmaya hazır. Yani profesyonel takım sayısı sınırlı yukarıda yazılmış, çok küçük bir azınlık profesyonel liglere çıkabiliyor. Ciddi para kazanma şansına erisiyor. Dolayısıyla bir ömür yari profesyonel alt liglerde normal kariyer yapan bir vatandaş ile benzer paralara yaşamak istememiş olabilir. Sakatlık yaşamış olabilir vs vs.

Başka bir örnek vereyim bir arkadaşım 16_17 yaşlarında antalyasporda oynuyordu. Forvet. Sonra bir hazirlik maçına bi alman takımıyla yapılan maçta bir hans bunu fena sakatladi, futbol kariyeri bitti. Yıllardır özel sektörde ogretmenlik yapıyor örneğin
0
wilhelmwasmuss
(12.07.23)
(5)

Eskiden krallıklar savaşla aldıkları toprakları nasıl koruyorlardı?

Unde bach canim
Mesela osmanlı gidip afrika topraklarını ele geçiriyor. Fakat burayı uzun süre elde muhafaza etmek askeri güç gerektiriyor. Bir vali atasa bile boyunduruk altına alınan halk sadece islamiyet sancağı mantığıyla osmanlı askerine dönüşüp başka krallıkların saldırılarına karşı savaşa giriyordu?Yani topl
Mesela osmanlı gidip afrika topraklarını ele geçiriyor. Fakat burayı uzun süre elde muhafaza etmek askeri güç gerektiriyor. Bir vali atasa bile boyunduruk altına alınan halk sadece islamiyet sancağı mantığıyla osmanlı askerine dönüşüp başka krallıkların saldırılarına karşı savaşa giriyordu?
Yani toplam askerinden azaltıp, bölgeyi aldığı osmanlı askerlerini (ya da önemli kısmını) bırakacağını pek sanmıyorum. Ama sistemi nasıl yürütüyordu.

Ayrıca osmanlı merkezine uzak bir bölgede isyan çıkınca günlerce yeterli asker gelmeyince o bölgeyi kaybedip tekrar iç savaş mı ediyorlardı?

Ayrıca tarih derslerinde hep bir imparatorluk sınırı çizilir. Sürekli değişken bir sınır elbette günümüzdeki gibi seçici geçirgen olmaz. O halde osmanlıda yaşamak istemeyen adam kolayca iltica eder miydi?
0
Unde bach canim
(08.07.23)
o dönemlerde uzun mesafe gitmek problem ve toplumda tutunabilmek öyledir herhalde. Ama giden gider herhangi gümrük yok ki :D 1980'lere kadar Türkiye'den Avrupaya da merhaba ben geldim diye giden bir sürü tip var. Bu iltica, sınır, vize işleri maksimum son 50-100 yılın işleri. Fakat buna rağmen uçak ve otomobil yokluğu nedeniyle insanlar yüzlerce yıl köylerinden çıkmamış.
0
nhk ni youkosu
(08.07.23)
osmanlı özelinde konuşursak osmanlı zaten çok kültür emperyalisti bir organizasyon değildi, vergisini verip sorun çıkarmıyorsan pek karışmazdı. eskiden çoğu imparatorlukta zaten vasallık anlayışı var; ele geçirdiği yerin "yetkili abi"sine "sen artık bana çalışacaksın" dese bile yeterli olabiliyor. verginizi verin, tahılınızı verin, savaşa adam lazım olunca asker gönderin vs... eğer halk eskisinden çok da farklı yaşamıyorsa ayaklanmıyor zaten, üzerlerindeki baskı ve otorite hemen hemen aynı oluyor çünkü. ayrıca milliyetçilik çok yeni bir akım sayılır, 1300'lerde yaşayan köylü reyiz muhtemelen sadece ekmeğinin ve hayatta kalmanın derdindeydi. kendisine bulaşan yoksa, normalde üç birim yediği ekmek bir birime düşmemişse onun yaşadığı coğrafyayı kimin kontrol ettiğini umursamazdı.

uzak bölgede isyan çıkınca yeni asker gönderilir, onlar da bastıramazsa iç savaşa dönebilir. roma zamanında bi ton isyan var öyle kıyıda köşede kafalarına göre ayaklanıyorlar, roma salıyor askeri üstlerine bam güm. benzer şekilde koskoca imparatorluğun yıkılmasında en önemli paylardan biri de zaten romalıların "barbar" dediği cermen kavimleri. askeri/idari açıdan kontrolün zayıf olduğu yerlerde terör estirmiş adamlar. yani kısacası dediğin gibi eğer adam yoksa problem çıkıyor. problem çıkarsa ya mevcut güçlerin üstesinden gelmesini umacaksın ya da destek göndereceksin.

iltica konusunda vize olayı zaten çok yeni bi şey. 100 sene önce bile yoktu diye biliyorum. sen de takdir edersin ki roma imparatorluğunda, osmanlı'da filan hiç yoktu. ha belli başlı şehirlere/bölgelere izinsiz girilmiyordur muhtemelen ama dünya üzerinde istediğin yere gidebiliyordun muhtemelen.

ha onu nasıl ve niye yapardın, orası ayrı hikaye. mesafeler çok uzun, hiçbir şekilde can ve mal güvenliğin yok, gittiğin yere dair hiçbir şey bilmiyorsun vs... şimdi biz kalkıp "keşke almanya'da yaşasak" diyebiliyoruz çünkü oradaki standartları görebiliyoruz. bugünün edirnesinde yaşayan biri o zamanlar "aga ispanya'ya gidicem ya insanlar rahat iklim mis gibi" deyip atına atlamıyordur. atlasa da nasıl gideceğini bilmiyordur zaten.

sürülmediği, aç kalmadığı, ciddi risklerle karşılaşmadığı sürece o dönemin insanı için coğrafyanın pek önemi olduğunu sanmıyorum.
0
mark greg sputnik
(08.07.23)
garip gelecek belki ama koruyamıyordu ki

osmanlı örneği vermişsin mesela afrikadaki bir yer veya balkanlardaki bir yer. orada bir vali var bunlar çoğu zaman başına buyruk hareket ediyor, zaman zaman bağımsızlık ilan ediyordu. merkezi otorite zayıflayınca bunlar bağımsız davranıyordu. tarih kitaplarındaki haritalara çok bakma. örneğin paşalık adı altında bağımsızlık ilan edenler var. hani ayanlar diye geçen tarihte

valilerin haricinde yerel aşiretler de zaman zaman isyan ediyordu. bazen vali bunları bastırıyor, bazen bastıramıyordu. bazen yıllar süren bir otorite boşlugu oluyordu, sonra zamanla tekrar tesis ediliyordu

halk isyanı pek olmuyordu ancak yukarıda yazdıgım gibi aşiretler isyan ediyordu.

osmanlı bu kadar büyük coğrafyaya hakim olma işini sürekli ittifaklar kurarak yapmıstır. isyan eden bir aşirete karşı başka bir aşireti destekleyerek karşı koymustur. hatta afrikadaki topraklara saldıran portekizliler ile de bu şekilde mücadele etmiştir.

iltica konusu da evet, çok fazla göç oluyordu elbette. pasaport kontrolü yok sonuçta. ama gidilen ülkede yabancılar hiç hoş karşılanmadıgı için gitmek için cesaret bulan az oluyordu. din değiştirmek zorunda kalıyorlar, kısa sürede dil öğrenmek ve uzun süre ayrımcılığa tabi kalmak gerekiyordu.
0
abelardo
(08.07.23)
"O halde osmanlıda yaşamak istemeyen adam kolayca iltica eder miydi?"

eskiden herkesin istediği gibi özgürce dolaşabildiğini sanmıyorum. zaten genelde herkes oturduğu yerde oturuyordu, doğduğu köyde ölüyordu. sen bir toprağı ekip biçiyordun diyelim, sonra canın göç etmek istedi, başka yere göç edince nasıl geçineceksin? kim niye sana toprak versin?

detaylı bildiğim bir konu değil ama geçen bir programı dinlerken osmanlı zamanında mesela istanbul'a göç ederken oradan birinin sana kefil olması gerekiyor demişti. göç öyle kolay değil yani.

mesela kaybolan bir adamı o dönem çok kolay bulmuşlar, "çünkü kimin nerede yaşadığı belli, nüfusta hareketlilik çok az".

turizm zaten yok. sadece bazı aristokratlar geziyor. dolayısıyla sen başka bir yere gitsen yabancı olduğunu 1 km öteden anlarlar.
0
ahm1
(08.07.23)
Bunun konunun temelinde (zorbalık ve zulüm yoksa) adaletli davranmak yatar.

Tarihte örnekleri görülebilir.
Moğollar da Ortadoğu Anadolu'ya kadar kanla geldiler ama kalıcı olmadılar. ABD, İngiltere de Ortadoğu da ama bir kalıcılıkları yok. Fransa da afrikadan çekiliyor yeni yeni. Afrika ülkelerinin artık hükümetler bazında Fransa'ya karşı eleştiri ve tenkidleri ortada.

Bu haber de geçenler de yer aldı.
Onlarca yıldır Afrika'nın varlığını sömüren Fransa'ya karşı böyle bir şey eskiden hiç söz konusu olamazdı:
www.ensonhaber.com

Örnekler çoğaltılabilir İslam dünyasında yapılan fetihlerde ise kalıcılık esastır.
Ordu evet bir yeri ele geçirmede önemlidir ama devlet için istikrar, kalıcılığı, süreklilik ise adaletle oluyor.
0
diyecevaplandı
(08.07.23)
(5)

2023/2024 uzaktan öğrenme ya da hibrit olur mu?

summerof69
mart ayında yök başkanı, hibrit öğrenime geçip, "isteyen okula gitsin, isteyen online izlesin" demişti. üniversiteye giriş sınavının kaldırılabileceği yönünde uçuk bir açıklaması da olmuştu. bu açıklamaları doğrultusunda, sizce 2023-2024 öğrenim yılı da uzaktan ya da hibrit olur mu? ya da bunu sadec
mart ayında yök başkanı, hibrit öğrenime geçip, "isteyen okula gitsin, isteyen online izlesin" demişti. üniversiteye giriş sınavının kaldırılabileceği yönünde uçuk bir açıklaması da olmuştu. bu açıklamaları doğrultusunda, sizce 2023-2024 öğrenim yılı da uzaktan ya da hibrit olur mu? ya da bunu sadece deprem bölgesi için mi sınırlarlar? gerekçeleriniz ya da duyumlarınız nelerdir?

teşekkürler.
0
summerof69
(08.07.23)
olmaz artık fazla uzadı
0
jelly bear
(08.07.23)
olmaz fazla uzadı +1
yurtlar boş, zaten çoğu boştu +1 (seçim öncesi akp karşıtlığının gençler arasında yayılmasına engel olabilmek için, gençlerin toplu hallerde bulunabileceği, akran paylaşımı ve muhalif etkilere maruz kalabileceği toplaşmalara engel olabilmek için yurtlar bahane edildi)
üniversitelilere hizmet veren esnaf açlıktan ölecek noktaya geldi, pandemideki uzaktan eğitimin yaralarını saramadan deprem uzaktan eğitimi ile düşene bir tekme daha vurulmuş oldu. şu ekonomik koşullarda bir uzaktan eğitimi daha kimse kaldıramaz.
hibritten hiç kimse memnun değil, ders yapan hocalar yüz yüze derslerde 100-150 kişilik sınıflarda max 3 kişiye anlattı, videoları kimse izlemedi. ders yapmayan zaten yapmadı, maaş boşuna yattı haram zıkkım olsun ama öğrenciler dersten geçtiyse sesini çıkarmadı, sadece kalanlar şikayet etti.
belki sadece deprem bölgesi için okullara hibrit veya uzaktan, hatta belki deprem bölgesin üniversitelerine kayıtlı öğrenciler için özel öğrencilikle başka üniversitede ders alma hakkı verilir.
özetle hibrit veya uzaktanı olumlayan hiç bir şey olmamasına rağmen, eleştiren çok fazla aktör ve faktör var. neyi gerekçe gösterecekler de uzaktan veya hibrit diyecekler, nasıl bir mantıklı açıklama yapacaklar diye düşünüyorum, sonra bi gülme geliyor. mantık ne arar la türkiyede diyorum. ve aklıma bu twit geliyor: twitter.com
0
halanne
(08.07.23)
uzaktan olmaz ama depremden veya pandemiden bağımsız olarak yök'ün uzun vadede müfredatın %30'unu uzakan yapma hedefi var. kısacası eğitim yüzyüze olur ama bazı dersler (çoğunlukla türk dili, ingilizce, atatürk ilkeleri vb. dersler) uzaktan olacak her türlü.
0
hrskrs
(08.07.23)
türkçe, ingilizce gibi dersler zaten pandemiden önce de internet üzerinden veriliyordu.

artık uzaktan olmaz, olmasın da. teorik derslerin bir kısmı lojistik kolaylık sağlaması aısından çevrimiçi yapılabilir ama üniversite çağındaki öğrencilerin iki kişiyle arkadaşlık etmeden, iki hoca yüzü görmeden mezun olacak seviyeye gelmesi skandal.

ha türkiye'de üniversite yok orası ayrı; normalde üniversite ilimin, kültürün bir araya toplandığı özel bir yer olmalıdır. isteyen oraya gider. bizde üniversiteler vatandaşa gidiyor, bu da güzel bir şeymiş gibi pazarlanıyor.

yine de üniversite eğitimi alınacaksa okula gitmek şart bence artık, hadi pandemide tamam ama depremde bile hiç gereği yoktu bunun. devlet istese rahatlıkla hallederdi.

o zaman muhtemelen vatandaş tepkisinden, gençlerin bir araya gelmesinden vs. çekindiler herhalde ama artık öyle bir korkuları da yok seçimden sonra. yüz yüze olur artık.
0
mark greg sputnik
(08.07.23)
olmaz, yaz okulları bile yüz yüze planlandı.
0
matlii
(08.07.23)
(3)

stan wawrinka vs andy murray

ilgeru
tenisi son birkaç yılda ciddi manada takip ediyorum. genelde murray big four içinde sayılıyor ilk 3 efsaneden sonra. anlaşılabilir bir durum sonuçta en büyük efsanelerden kupa aldı. ancak baktım stan wawrinka wimbledon hariç bütün grand slam'leri kazanmış ve yine nadal ve djoko'yu yenerek almış anca
tenisi son birkaç yılda ciddi manada takip ediyorum. genelde murray big four içinde sayılıyor ilk 3 efsaneden sonra. anlaşılabilir bir durum sonuçta en büyük efsanelerden kupa aldı. ancak baktım stan wawrinka wimbledon hariç bütün grand slam'leri kazanmış ve yine nadal ve djoko'yu yenerek almış ancak asla murray kadar sayılmıyor.

neden?
0
ilgeru
(06.07.23)
Murray daha çok potansiyel gösteriyordu diye hatırlıyorum. Grand Slam dışındaki başarıları da daha fazla olabilir. Sakatlıklar yaşamadan önce ve Djokoviç daha şampiyonluk serilerinin başındayken ona yakın bir performansı vardı neredeyse. O yüzden big 4 olarak adlandırdılar. Murray sakatlık yaşayıp kariyeri düşüşe geçince Big 3 olarak kaldı.

Bi de milliyet meselesi de var tabii. Murray kazanınca Britanyalı, kaybedince İskoç'tu. Wimbledon'ı bilmem kaç yıl sonra kazanan ilk Britanyalı tenisçi oldu. Britanyalı olması da PR açısından öne geçirdi yani onu. Bi de Wawrinka da Federer gibi İsviçreli. İsviçre yerine ABDli olsa onun da ismini daha çok anarlardı. Böyle olunca Federer Jr gibi kaldı :D
0
nundu
(06.07.23)
film sahnesi var ya öyle nerden bilmiyorum, "tamamen algı operasyonu" diye bağırıyordu dayı, aynı o hesap. nundu güzel özetlemiş.

murray sakatlıklardan önce iyi oyuncuydu şimdi adamın hakkını teslim etmek lazım ama britanyalı olmasa bu kadar ön plana çıkmazdı yani, çok iyi oyuncu olmak ayrı bi şey; adının nadal-federer-cokoviç üçlüsünün yanına yazılması ayrı... ikincisini hak edecek seviyede istikrarı yoktu murray'in.

wawrinka hem istikrarsız hem de cidden "federer junior" gibiydi. seyirci kitlesi az değildi ama büyük rekabet olarak pazarlanacak birisi olarak görülmedi coko'ya filan kök söktürmesine rağmen (ki sık sık birlikte çalışıyorlar diye biliyorum, coko'yu en çok terleten adam olabilir stan rakip olarak). o "çok yetenekli, üst düzey oyuncu" olarak kalırken murray britanya'nın yıldızı olarak hop en iyilerden oluverdi :)
0
mark greg sputnik
(06.07.23)
teniste istkrar her şeydir. bu yüzden murray. yoksa wawanın tek el backhandinin eşi benzeri yok.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(06.07.23)
(20)

"aslen nerelisin" muhabbeti / sizin için bir insan nerelidir?

mark greg sputnik
çocukken bu mevzuya acayip uyuz olurdum. trakya'da doğup büyüdüm ama annem ve babam türkiye'nin çok farklı yerlerinden. e malum "baba nereliyse oralısın" anlayışı hakim. çocukken sayısız kez maruz kalmışımdır şu diyaloğa,- nerelisin?+ adana- ne zaman geldiniz?+ burda doğdum- o zaman buralısın olm ni
çocukken bu mevzuya acayip uyuz olurdum. trakya'da doğup büyüdüm ama annem ve babam türkiye'nin çok farklı yerlerinden. e malum "baba nereliyse oralısın" anlayışı hakim. çocukken sayısız kez maruz kalmışımdır şu diyaloğa,

- nerelisin?
+ adana
- ne zaman geldiniz?
+ burda doğdum
- o zaman buralısın olm niye adana diyon

***

yani o zaman bana fark etmiyordu açıkçası bana ne, nereliysem nereliyim. şimdi tabii ki kafama hangisi eserse orayı söylüyorum ama sanki hepsi yalanmış gibi geliyor jdjfdk. benim açımdan bu sorun değil - hiçbir yere "kök salmış" değilim ama milletin "nereli" olduğunu bilme isteği acayip cidden.

benim gibi "karışık" geçmişi olanlar neyi tercih ediyor sorulduğu zaman? sizin için "bir yerli" olmanın kriteri nedir? mesela kırşehir'de doğup 24 yaşına kadar orada yaşamış, anası-babası kongolu bir zenci sizin nezdinizde pure 100 percent kigga mıdır? gerçi işi böyle değerlendirmek ırkçılık olur herhalde, ben daha ziyade kültürel olarak merak ediyorum.

sizin için bunun kriteri, kıstası nedir? babanızın memleketi mi? doğup büyüdüğünüz yer mi? doğduğunuz yer mi? kendi çocuğunuzun doğup büyüdüğü yer mi?
0
mark greg sputnik
(05.07.23)
Kongoludur bence.. çünkü kongolu bı aile tarafından, o kültürle yetismis. Ama kendi çocuğu olursa artık kirsehirliyim diyebilir. Nerenin kültürünü aliyorsak oraliyiz bence
0
abuzer
(05.07.23)
Şöyle düşün.

Tunceli'den Adana'dan, Rize'den göç etmiş ailelerin İstanbul'da doğmuş çocuklarının örf adetleri, olaylara bakışı falan aynı mıdır sence?
0
Mirket
(05.07.23)
yok kongoludur ama mesela adam belki hiç görmedi orayı. kırşehir'de doğup büyüdü. arkadaşları, tanıdığı esnaf, hayatı vs. hep kırşehir'di. tam olarak bundan söz ediyorum, güzel noktaya değindin aslında. adam %100 kongolu ama aynı zamanda %100 kırşehirli? allah allah. acayip.

@mirket, hocam valla bilemedim ki, çok değişkenlik göstermez mi bu? kimisi muhafazakar olup aile değerlerini direkt benimseyebiliyor, kimisi çok farklı olabiliyor.
0
🌸mark greg sputnik
(05.07.23)
istanbulda dogdum buyudum, istanbulluyum diyorum. dogrusu da o bence.
bu cevabim uzerine bir tek taksicilerden asil nerelisin sorusu aldim simdiye kadar. onlara da babamin dogum yerini soyluyorum geciyorum.
duymak istedikleri de o zaten.

ama annem ve babam turk olmasaydi ve ben istanbulda dogsaydim o zaman yabanci kokenimi soylerdim direkt.
0
Kittie
(05.07.23)
Nerelisin diye sorduklarında babamın memleketini baz alarak memleketim … diyorum. Sonra da çok yer değiştirdik, en çok x şehrinde yaşadım o yüzden x şehirliyim bence diyorum:)
0
boyalı kuş
(05.07.23)
e-devlet'te soy ağacı aratmak

aslen nereli olduğun genetik özellikleri belirliyor
o bölgenin kültürü hakkında bilgi veriyor
yazın memlekete gidip gitmeyeceğini belirliyor
toprak çekiyor

2 nesil farklı bir şehirde büyüdüyse kopma başlıyor
0
bir soru sorcam
(05.07.23)
bence insan nerede doğduysa oralıdır. küçüklüğümden beri soranlara inadına istanbul diyorum. hemen arkasından deden nereli sorusu geliyor:)
0
nothing in my way
(05.07.23)
Nerelisin bence direkt doğduğun yer. Tartışmasız.
0
dissendium
(05.07.23)
Aslen nereli olundugu iki kuşağa anca değişir
0
abuzer
(05.07.23)
eski köye yeni adete gerek yok, baba nerede doğduysa oralısındır.
0
gule gule
(05.07.23)
Kütüğüm istanbul ama ben sivaslıyım diyorum. Hayatımda hiç gitmedim ve yolum da düşmez herhalde diye düşünüyorum. Hatta babam bile ilkokula istanbul’da başlamış ve bir daha sivas’a dönmemiş. Annem ise batı trakyalı (iskeçeli) onunla fiziken benzemediğimiz için kendimi babamın memleketine yakın bulduğumdan böyle diyorum. Çünkü kimse istanbullu olmayı kabullenmiyor. Acayip bi fetiş.
0
ruhen hastayim ben
(05.07.23)
toplumsal bir şey olduğu için kabul görmesinin önemli olduğunu düşünüyorum. yani istiyorsanız Trakyalıyım diyebilirsiniz tabii ancak Trakyalıların en az %90'ı sizi Trakyalı olmayacak görmeyecek sonuçta. Belki çocuklarınız veya torunlarınız derse kabul görür.
0
ted
(05.07.23)
trakyada doğup büyüdüysen kendini trakyalı hissetmiyor musun? trakyalı olmak çok özel bir durum çünkü. kapı gıcırtısına oynar mısın? hanımcı mısın? h harfini söylemiyor musun? sünger gibi alkol içiyor musun? bunlara evet diyorsan trakyalısın işte.

yukarıdakilere evet demiyorsan demek ki trakyalı değilsin ve babanın memleketini söylemelisin. büyük ihtimalle evet demiyorsun bence ve memleketin babanın memleketi.

nerelisin sorusu bence önemsiz bir soru değil. çocuk aklınla uyuz olman normal ama büyüdüğün halde hala uyuz olman normal değil. her yörenin insanı farklıdır. adanalı, kayserili, balıkesirli, trabzonlu, erzurumlu, sinoplu, tuncelili, malatyalı, konyalı, çorumlu hepsi için ayrı özellikler vardır. tanıdıkça anlaşılıyor.
0
abelardo
(05.07.23)
@abelardo,

abi beni geç ben manyağım. kapı gıcırtısına oynamam ama öküz gibi içerim, hanımcıyım ve yugonostaljik bir beyim. erkek kardeşim trakya'dan çok daha erken (8-9 yaşlarında) ayrılmasına rağmen iki yudum alkol tüketse "NABÜYÜN BEYA" diyen bir çocuk. rahmetli babam da esasen güneyli olmasına rağmen hayatının büyük bölümünü trakya'da geçirmiş, keza hal hatır sorarken "NABÜYÜN BEYA" diyen, mezarı da trakya'da olan bir insan.

ben genel olarak görüşü merak ediyorum açıkçası, benim nereli olduğum çok önemli değil. ben aynı anda trakyalı, adanalı ve orta asyalı hissediyorum, beni boşver jdfjdfk. ben hiçbir yere tam olarak ait hissetmiyorum. baktığında evet trakyalıyım ama ne biliyim.
0
🌸mark greg sputnik
(05.07.23)
Kırşehirlidir. Bu arada "Aslen nerelisin?" muhabbeti kadar ezik bir muhabbet yok. Sen nereli olduğunu söylemek istiyorsan, onu söyle @Michael Gary Scott

Bizimkiler İstanbullu mesela, uğraşıp kütüğü almamışlar ama İstanbul'a ben doğana kadar. Ben İstanbullu değil miyim mesela? Bir de 3 kuşak İstanbul deyince kuduruyor sonradan göçenler. Aslen nerelisin deyip Yavuz Sultan Selim sefere çıktığında dedemin dedesinin dedesinin dedesinin nerede olduğunu öğrenmeye çalışıyorlar. Öğrenince de "hah, bak oralısın işte" diyorlar. Kendileri İstanbullu olmadıkları için kuduruyorlar çünkü, başkası da olmasın diyorlar. Sanki İstanbullu olmak ya da herhangi bir memleketli olmak övünülecekmiş gibi.
0
nawar
(05.07.23)
Nerede doğduysan oralısındır da tam değil bence. Ben Almanyada doğmuşum 2 yaşındayken geri dönmüş bizimkiler. Anne başka yerden baba başka yerden. TR ye dönünce ise bambaşka şehre yerleşmişler. Ben de o şehirde büyüdüm. O yüzden nerde büyüdüysem o mu?
0
medre
(05.07.23)
X'te doğdum/büyüdüm, anam babam y'li +1
En genel manada fikri bunlar verir. Gerisini istisnai olarak farklılık görmeyen birine ne anlatsan az.
0
Bruce
(05.07.23)
babamın memleketi annemin memleketi ve doğup büyüdüğüm yer farklı. kendimi babamın memleketinden hissediyorum. ama sorulduğunda işime geldiği gibi birini seçiyorum
0
paintov
(06.07.23)
İzmirde doğdum büyüdüm. 25 yıl İzmirde yaşadım. Annem babam Trabzon Oflu ama hayatımda Of'un bi kez içinden geçtim sadece Karadeniz turuna çıktığımızda yıllar önce. Ailem de Of diyince akla gelen klasik insanların tam tersi, sol görüşlü, aydın insanlar. Anneme sorsan o bile İzmirliyim diyebilir 30 yıla yakındır İzmirde yaşıyor o da Of'u hiç sevmez, 3-4 kez gitti herhalde son 30 yılda.

Nüfusa kayıtlı olduğum yer de ikisiyle tamamen alakasız bi yer, dedem zamanında çok alakasız, kimsenin ismini duymadığı bi ilçeye göçmüş babam 7 yaşındayken. Kütüğü de oraya aldırmış. Artık değiştirilemediği için orası kaldı kütük.

Sordukları zaman eskiden hep İzmirliyim diyodum. Ailemi bilenler oflusun diyodu baya itiraz ediyodum. Şimdi uzuuun uzuuun açıklıyorum yani biraz sorduğuna pişman etme durumu yaşatıyorum shdhd

Bence İzmirliyim, aslen Ofluyum ama çok da umrumda değil yani Of. Oraya bağlayan hiçbir şey yok beni. Sadece yılda bi kez fındık ve çay geliyor bize ordaki ufak bahçemizden dhdhdh

Soyadım da Of'un meşhur ailesinin soyadı. Sık sık haberlere konu olan, sıkıntılı bir soyad. Sülale olarak aynı sülaledeyiz ama bizim aile olarak onlarla bi tanışıklığımız falan yok, biz kendi halimizde takılıyoruz. Arada haberlerde denk gelip duyanlar "Aa sen onlardan mısın, sizin sülale mafya" diyip eğleniyor. Ben de geyiğe vuruyorum evet bak sinirlendirmeyin beni arkam sağlam diye. Ama dediğim gibi normalde asla tanımadığım etmediğim insanlar :d
0
nundu
(06.07.23)
babanın öz memleketi kıstastır. nerede doğarsan oralı olmuyorsun, kültürel belirleyiciler özüne çekiyor.
0
mikahakkinen
(06.07.23)
(20)

Ne kadar borcunuz var ?

darth plix
Sadece kredi kartları ve krediler için soruyorum.
Sadece kredi kartları ve krediler için soruyorum.
0
darth plix
(05.07.23)
150k kredi kaldı (araç), kredi kartı borcumu her ay kapatıyorum. gelirim 50k aylık.
0
benaslinda
(05.07.23)
1 hafta sonra ödemesi olanlar hariç, 15-20 bin tl falan kaldı. normal yani
0
jelly bear
(05.07.23)
12k kredi kartı borcumu ödedim az önce. kredim yok.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(05.07.23)
Dün ev aldım. 720 bin kredi çektim. Geri ödemesi 1,6 milyon 7 yılda bitecek :')

Kredi kartlarını sıfırlıyodum hep ama bu ay bi miktar kaldı. Bi 15 bin kadar da orda vardır :d
0
nundu
(05.07.23)
300 falan
0
lapaz
(05.07.23)
1 yila yayilmis taksitlerle 10bin tl gibi kredi karti borcum var. kredi borcum yok.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(05.07.23)
100bin kredi kartı. 200-250 bin falan da kredi. azaldıkça yeniden borçlanıcam
0
hobarey
(05.07.23)
220 bin tl kredi kartı
30 bin ihtiyaç kredisi

aylık taksit şuan için 30
0
alp9900
(05.07.23)
mortgage var 29 bucuk sene. kredi karti ve baska kredi borcu yok.
0
hot potato
(05.07.23)
eşya ve bedelli askerlik kredisi, 100 bin 3 yıla yayılacak biçimde.
0
biravekahve
(05.07.23)
75 bin kredi ödemesi
30 bin kredi kartı
0
penceredengorunenmorbina
(05.07.23)
1500 dalırz + 17 bin kayme
0
unidentified floating object
(05.07.23)
kredi kartı 240k+14k+8k
Ev kredisi 408k ihtiyaç 103k+16k
EK Hesap 37k
0
bepicolombo
(05.07.23)
$600k all in, bunun $530k'si ev.

yanliz tek basina borcu bilmenin pek anlami yok, gelir/gider dengesine bakmak lazim. adamin 10 milyon dolar borcu vardir ama senede 1.5-2 milyon yapiyordur, o zaman rahatsiz etmez.
0
cooperr
(05.07.23)
20 k civarı kredi kartı.
0
SPQR
(05.07.23)
20 bine yakın. kyk geri ödemesinden dolayı o da.
0
mark greg sputnik
(05.07.23)
Vadesi gelmiş 30.000 ( kredi kartı )
Gelirim yok .
0
dunyatuhaf
(06.07.23)
Bende 50k kredi kartı, 150 civarı ihtiyaç kredisi
Eşte 40k kredi kartı, 1milyon ev kredisi

Aylık kredi ödemeleri 20bin
Kredi kartlarının asgarileri 25bin civarı oluyor.

Toplam gelir 55bin oldu bu ay. Öncesinde nakit avansla döndürdük.

Son 1bucuk senede 2 ev aldık ve bir ev düzdük.
0
yercekimini kendine ceken adam
(06.07.23)
Nisan'da sıfır araba aldık, 200k 12 ay 0.99 kredi kampanyası vardı ona ayda 18k gibi bir şey ödüyorum.

Yine kredi kartından 150k 1.36'dan 12 ay nakit avans çekmiştim, ona da 13k gibi bir şey de ona ödüyorum.

İki kredi kartım var, onlara da toplamda 10k aylık ödüyorum herhalde.

Gelirim 50k, biraz zorluyor şu an ama Temmuz zammı alırsam rahatlarım. Eşim de iş değişirirse iyice rahatlarız.
0
chicha_v2
(06.07.23)
180K kredi, yaklaşık 100K kredi kartları. bilerek asgarisini ödüyorum.
0
orpheus
(06.07.23)
(7)

olesiye bir ameliyat korkusu

Kittie
var bende.olumcul olmayan ama her gecen gun beni daha kotuye goturen bir durumum var. omur boyu ilacla da idare edebilirim ama bu durum beni psikolojik olarak da cok etkiliyor. uzerimde bir yuk adeta. buyuk bir yuk.annem paran da var en iyi yere gidebilirsin ne var korkacak diyor, millet devlet hast
var bende.
olumcul olmayan ama her gecen gun beni daha kotuye goturen bir durumum var. omur boyu ilacla da idare edebilirim ama bu durum beni psikolojik olarak da cok etkiliyor. uzerimde bir yuk adeta. buyuk bir yuk.

annem paran da var en iyi yere gidebilirsin ne var korkacak diyor, millet devlet hastanesinde beyin ameliyati oluyormus ne varmis.
bu soylemler yukumu agirlastiriyor. hic beni rahatlatmiyor. kendimi yetersiz hissediyorum. beceriksiz hissediyorum.

bu veya benzer bir korku konusunda profesyonel destek alan ve sorununu aşan var mi aramizda veya cevresinden benzer bir hikayede bilgi sahibi olan?
ben napsam da bunu aşşam veya?

daha once sedasyonla bir islem yaptirmistim o anestezi uzmanini mi bi ziyaret etsem? ona isinmiştim. ama o sedasyondu pek korktugum bir sey de degildi gerci.

napicam ben arkadaslar ya cok uzuluyorum
0
Kittie
(04.07.23)
Çocukken göz ameliyatı olmuştum. Gözü kara olmak gerekiyor. Ben böyle aşmıştım. Cesur ol. Bayılınca bir şey hatırlamıyorsun zaten. Tüm olay oraya kadar. Şimdiye kadar olup iyileşmiştin. Düşünme. Yap.
0
dissendium
(04.07.23)
hocam tıp manyak gelişti. sizin korktuğunuz ameliyatı her gün binlerce kez yapıyorlar. ben böyle dedim diye "hee tamam" demeyeceksiniz biliyorum ama gerçek bu. benim babam da beyin tümörü sebebiyle ameliyat oldu ama kanserlerin bal porsuğuna denk geldiği için vefat etti. yani onu bile ameliyat edip belli kitleleri almışlardı. artık yerine göre beyni bile açıp biçebiliyoruz. babamdan dolayı biliyorum, aynı koridorda ameliyattan 15-16 saat sonra ayaklanıp koridorda ve hatta dışarıda gezintiye çıkan hastalar vardı.

acil şifalar dilerim, korkuya gerçekten yapacak çok bir şey yok, ne denir bilmiyorum ama çözümü olan bir şey için bu kadar canınızı sıkmayın derim. bırakın ameliyatı yapacak olan korksun, siz ne korkuyorsunuz? siz zaten fiu fiu iki dakikada girip çıkmış gibi hissedeceksiniz.
0
mark greg sputnik
(04.07.23)
sakinleştirici alınca dünya umurunda olmuyor:)
0
nothing in my way
(04.07.23)
Bu arada devlet hastanelerindeki ameliyat güvenliği özellerden daha iyi oluyor genelde. Annem 30 sene devlette ebe hemşire olarak çalıştıktan sonra 2 sene İzmir'in en iyi özel hastanelerinde çalıştı. Anestezisinden steril malzeme kullanımına her alanda devlet hastanesi çok daha özenli.
0
nundu
(04.07.23)
soyle hastaneye girer girmez yatirip narkozu caksinlar, sonrasi senden cikiyor zaten.

2 sene once ozelde ameliyata girdim, titreyerek ameliyathaneye girdim midem bulaniyor vs, doktor selam nasilsin dedi tam cevap verecektim damardan ne verdilerse tak diye salteri kaldirdilar, ruya bile gormedim.

1 saat sonra hasta bakici tokadi basinca uyandik.
0
cooperr
(05.07.23)
Ben bu gibi sorunları "korkarım da yaparım da" şeklinde çözüyorum.

Korkmanız olağan, her canlının hayatta kalma içgüdüsü var ve bu çok güçlü. Korkunuzu tam olarak yenemezsiniz. Bu olacak. Ancak neticede olayın hiçbir kısmına şahit olmayacaksınız. Teknoloji güzel bir şey, elinizi taşa vursanız daha çok acı çekersiniz ameliyat olmaya göre. Siz uyuduktan sonra da gözünü yatağınızda açacaksınız ve hepsi bitmiş olacak.

Ayrıca zaten bir aşamada sizi uyutmadan önce sakinleştirici veriyorlar. Çok güzel bir his, değişik bir ortama gireceksiniz. Merak duygunuzu ağır bastırmaya çalışın.
0
akhenaten
(05.07.23)
emdr terapi deneyebilirsiniz belki? bu korkunun bir nedeni, dayandigi bir temel olmali, onu bulunca onun etkiledigi diger olaylara da hissimiz ve bakis acimiz degisiyor. hatta belki korku bile olmayabilir sizinki, mesela ameliyat olunca, girerken caresiz mi hissediyorsunuz, kontrolu kaybettiginizi mi dusunuyorsunuz, bunlar sizde korku hissi ya da kaygi yaratiyor olabilir, bunun da muhtemelen ilk cikis noktasi olmali, yasadiginiz bir sey, bir deneyim vs.
emdr terapi kisa sureli oluyor genellikle, ise yarayabilir diye dusunuyorum.
0
songforsomeone
(05.07.23)
(3)

wimbledon'ı nasıl izleyebiliriz (illegal link sormuyorum)

mark greg sputnik
türkiye'de yayıncı trt spor & trt spor yıldız ve s sport olarak görünüyor ama s sport'ta yarın maç olacağına dair hiçbir ibare yok. yıllardır kullanırım internet zımbırtılarını, hep gelecek haftanın maçları yazılır. hadi teniste üç gün sonra kiminle oynayacağını bilmiyorsun ama "wimbledon başlıyo ti
türkiye'de yayıncı trt spor & trt spor yıldız ve s sport olarak görünüyor ama s sport'ta yarın maç olacağına dair hiçbir ibare yok. yıllardır kullanırım internet zımbırtılarını, hep gelecek haftanın maçları yazılır. hadi teniste üç gün sonra kiminle oynayacağını bilmiyorsun ama "wimbledon başlıyo tilili" tarzı bi fotoğraf neyin bile yok.

benim özellikle takip etmek istediğim bazı sporcular var, onların maçları ana kanallarda olmaz diye tahmin ediyorum. oyrosport aylık 5 euro diyor. yani aslında bakınca para değil ama bilemedim. verilir mi sizce? görüntü kalitesi iyi mi?

onun dışında resmi olarak kort seçip izleme imkanı sunan başka uygulama yok mu?
0
mark greg sputnik
(02.07.23)
eurosport play :/

her sene roland garros ve wimbledon zamanı sorulur bu, cevap hep aynı. Bazen de TDF için soran olur ben de mutlu olurum.
0
sparkle kiddle
(02.07.23)
hocam niye üzücüklü dediniz onu? parası yüzünden mi yoksa başka sebebi var mı?
0
🌸mark greg sputnik
(02.07.23)
başka çözüm olmadığı için dedim aslında. Onun dışında kötü bir uygulama değil.
0
sparkle kiddle
(02.07.23)
(5)

Ağır futbol tartışmalarının döndüğü WhatsApp gruplarında var mısınız?

norules
20 yıllık arkadaşların yer aldığı 10 kişilik bir erkek WhatsApp grubumuz var. Doktoru, avukatı aklı başında insanlardan oluşuyor ama konu futbola gelince -ki sık sık da gelir- durumlar fena. Üyelerin tamamı fanatik futbol taraftarları, farklı takımları tutanlarımız da var. Durum böyle olunca da futb
20 yıllık arkadaşların yer aldığı 10 kişilik bir erkek WhatsApp grubumuz var. Doktoru, avukatı aklı başında insanlardan oluşuyor ama konu futbola gelince -ki sık sık da gelir- durumlar fena. Üyelerin tamamı fanatik futbol taraftarları, farklı takımları tutanlarımız da var. Durum böyle olunca da futbol üzerine çetin tartışmalar, rakibine laf sokmalar, incitmeler hiç eksik olmuyor :D Ben bu kısır muhabbetleri sevmiyorum ama bataklık gibi içine çekiliyorsun.

Açıkçası çabuk sinirlenen ve keyfi kaçan yapıda bir insanım, kulübümle ilgili saldırılar, iftiralar okuyunca ve karşılık verme moduna girince bayağı sinirleniyorum. Kafam kaldırmıyor artık, gruptan çıkayım diyorum. Ayıp olur mu diye de düşünüyorum ama, bilemedim.

Siz arkadaşlarınızın olduğu bu tip WhatsApp gruplarında yer alıyor musunuz, yoksa hiç bulaşmıyor musunuz? Eskiden yer alıp da çıkanlar var mı?

NOT: Futbolla, kulüp taraftarlığıyla pek ilgilenmeyenlere yönelik bir soru değildir. Siz en güzelini yapıyorsunuz. Bizimkisi iflah olmaz bir zehir işte.
0
norules
(24.06.23)
Futbolu severim de böyle tartışmalar aşırı cringe, yani çok çok çok boş vaktimin olması lazım
0
olaylar olaylar
(24.06.23)
çıkmak niye ayıp olsun hocam

"Açıkçası çabuk sinirlenen ve keyfi kaçan yapıda bir insanım."

bu yazdığın yerine o grupta bir saat takılmak günlük terapi gibi kafamı rahatlatıyor goygoy iyi geliyor desen anlarım da, kafana da iyi gelmiyor niye duruyorsun

türk futbolunu hayatından çıkar hayat kaliten artsın :)
0
freebird5406_2
(24.06.23)
Mezun olalı 10 sene olan lise sınıf arkadaşlarımla var bi tane ve hala aktif konuşuyoruz. Ama bizde öyle kalp kırmalı, agresif kavgalı mevzular dönmüyor. Derbi galibiyetlerinde laf sokup bitiriyoruz genelde. Futboldan dolayı tanımadığım adama söverim de 15 senelik arkadaşıma futboldan dolayı kırılmam yani. En fazla dalgasına şikeci falan lafı geçer o da öyle abartılmaz. Yani beşiktaşa laf etse diğer takım tutan arkadaşlarım kırılmam gücenmem.
0
nundu
(24.06.23)
mesleği futbolla ilgili olan, avrupa'da futbol sezonunun bittiği mayıs sonu-haziran başı gibi bildiğin hastalanıp yatağa düşen, izlanda'dan tut belarus'a kadar her ligi takip eden bir insanım. bate borisov'da kim sakat kim cezalı sor söylerim.

bahsettiğin tarzdaki ortamlarda bir saniye dahi durmam. benim şansım biraz da üç büyüklerden birini tutmuyor olmam. benim kulübümle ilgili zaten kimse konuşmaz. kavga edecek hiçbir şey yok. ha olsa da ben girmem. kırmızı çizgim budur, aksi takdirde benim şu ana kadar ya ölmüş ya da birilerini öldürmüş olmam gerekirdi. saçmalık. oyunu sevmek, tutkulu olmak vs. güzel şeyler ama o keyif futbol yüzünden birine yumruk attığında biter benim için. asla istemem, uzak dururum.
0
mark greg sputnik
(24.06.23)
Ben o kadar fanatik değilim ama 2 fanatik arkadaşların kavgalarını harlamak hoşuma gidiyor :) Genelde sonunda öpüşüp barışıyoruz. 2 gs - 2 fener
0
okumakserbestbegenmeksart
(25.06.23)
(20)

2 defa Schengen vize başvurum reddedildi, ne yapmam gerek bilmiyorum

bi sey dicem
Selamlar,Bu ay önce Hollanda'dan, sonra da Yunanistan'dan Schengen vize reddi aldım. Bu durumda ne yapmam gerek bilmiyorum. Başka ülkeden 3. bir başvuru mu yapmalıyım, bir danışmanlık şirketi aracılığıyla mı başvurmalıyım, yoksa bu yaz için tüm planlarımdan vaz mı geçmeliyim?Durum şu:- Aslında niyet
Selamlar,

Bu ay önce Hollanda'dan, sonra da Yunanistan'dan Schengen vize reddi aldım. Bu durumda ne yapmam gerek bilmiyorum. Başka ülkeden 3. bir başvuru mu yapmalıyım, bir danışmanlık şirketi aracılığıyla mı başvurmalıyım, yoksa bu yaz için tüm planlarımdan vaz mı geçmeliyim?

Durum şu:
- Aslında niyetim 3 ay Hollanda'da kalmak, kız arkadaşım orada 3 aylık bir staj buldu, ben de onunla beraber gidebilmek istiyorum.
- Yurtdışında bir şirkete uzaktan çalışan bir yazılımcıyım, Türkiye'de bir şahıs şirketim var, yani bir yerde bordrolu değilim.
- Bu ayın başında Hollanda'ya 3 aylık başvuru yaptım. Ziyaret sebebimin yeterli olmaması[1] ve geri döneceğime dair şüphelerinden ötürü[2] reddedildi.
- Başvuru mektubunu daha özenle yazarak hemen ertesi hafta Yunanistan'dan 1 aylık bir başvuru yaptım. Ona da bugün aynı sebeplerden red geldi.
- 2 başvuruda da belgelerim tamdı, hiçbir eksik yoktu, bankada da yeterli para vardı.
- Geçen sene Yunanistan'dan 20 günlük vize aldığım için ikinci başvurumu da oraya yaptım. Onun dışında başka Schengen vizem yok, bu ikinci olacaktı.

Tüm tavsiyelerinize açığım.

[1]: justification for the purpose and conditions of the intended stay was not provided
[2]: there are reasonable doubts as to your intention to leave the territory of the Member States before the expiry of the visa
0
bi sey dicem
(21.06.23)
Çok geçmiş olsun, vizeler noktasında kötü bir dönemdeyiz. Hollanda için hesabınızda günlük 55 euro olması gerekiyor, bunu yerine getirmişsinizdir diye tahmin ediyorum. Ancak profiliniz belli risk faktörleri taşıyor. Genç, bekar, uzaktan çalışan vs. Döneceğinizi destekleyecek belgelere ihtiyacınız var. Şu aşamada 2 kere ret yedikten sonra başvuru dosyalarınızda önemli değişiklikler olmadan vize alabilmeniz zor olur diye tahmin ediyorum.
0
but that was just a dream
(21.06.23)
turistik vize için hele ki daha önce schengen vizesi almış değilseniz laps diye 1 ay 3 ay başvurmayın. cumhurbaşkanı da olsanız vermezler. 10-15 günü geçirmeden, kalınacak yerlerin belli olduğu, hatta mümkünse tatil planını da içeren bir mektupla başvurmak şansınızı arttırır. gezmeye diye üç aylık vizeye başvurursanız inanmıyorlar, aynısını yaşadım.

yani onlar paşa gönülleri isteyip de "hadi bu çocuğa üç aylık verelim gitsin" demedikleri sürece üç aylık turist vizesi almak çok zor. bildiğim kadarıyla sürekli vize almışsanız bi noktadan sonra "eeeh yeter lan isteyip durma" diyerek daha uzun süreli veriyorlar.

vize almak şu an ekstra zor evet ama 10-12 sene önce de vermezlerdi bunu muhtemelen.
0
mark greg sputnik
(21.06.23)
@but that was just a dream

çok sağol. banka hesabı konusunda bir sorun yoktu, yeterli miktar bulunuyor. onların gözünden düşününce haklısın aslında, evli, bordrolu çalışan, evin olan falan olmamak riski artırıyordur.

ama döneceğimi destekleyen ne belgeler sunabilirim bilmiyorum. arabanın ruhsatını da koymuştum, evin kira sözleşmesini de. başka gösterebileceğim bir şeyim de yok gibi geliyor.
0
🌸bi sey dicem
(21.06.23)
2 kez red almissin. bunu goruyorlar o yuzden onyargilari olacak sansin dusuk. ama senin icin cok onemliyse yine de basvurucam diyorsan. sunlari farkli yapmani tavsiye ederim.

1. sosyal muhendislik: sececegin ulke ve personel'i iyi arastir, gozlemle. bu tarz onyargilari olmayan ulke, personel sec.
2. kiz arkadasini ve iliskini on plana cikart: davetiye, iliskinize dair belgeleyebilecegin detaylar.
3. geri donecegine dair detaylari on plana cikart: tapu olur, is olur, araba olur. bu ve bir onceki maddeyle ilgili ilginc cevaplar duymak icin suraya sor. chat.openai.com

not: 2 ve 3. maddeleri destekleyici dokumanlar olarak dusun.
0
buenosdias
(21.06.23)
@mark greg sputnik

doğru diyorsun, biraz 1 ay 3 ay büyük başvurdum ama bunların da büyük olmaması gerekmiyor ya, 1 ay tatil yapacak olabilmeliyim :( mektupta tatil planım baya detaylı bir şekilde yazıyordu. otel, uçak bileti falan hazırdı. hala anlamıyorum.
0
🌸bi sey dicem
(21.06.23)
@buenosdias

aslında 2. maddede söylediklerinden hiç bahsetmedim. doğru diyorsun, neden yazmadıysam. bunu kesin değerlendireceğim.

onun dışında iş ile ilgili tüm belgeleri verdim, bir de arabanın ruhsatını gösterdim. başka da aklıma bir şey gelmiyor valla.
0
🌸bi sey dicem
(21.06.23)
Ben olsam sevgilimden bahsetmezdim.
0
Kahvedesu
(21.06.23)
@Kahvedesu

aa niye ki?
0
🌸bi sey dicem
(21.06.23)
ben olsam ben de sevgilinden bahsetmezdim. çünkü orda onunla yerleşebileceğini düşünebilirler. dönmeyeceğini düşünecekleri hiçbir şeyden bahsetmezdim. evde kalacaksan bile sahte otel rezervasyonu koyman lazım.
0
sta
(21.06.23)
Eğer başvururken kız arkadaşının orada iş bulduğunu ve 3 ay boyunca onun yanında kalacağını ilettiysen muhtemelen şüphelendiler. Belki de 3 ay sonra bir daha dönmeyeceksin. Unutma sen turistik vizeye başvuruyorsun. Turistik olmayan bir sebep iletmen red sebebi direk.

Eğer bireysel başvuruyorsan her zaman en iyisi duruma kimseyi dahil etmemek. Turistik amaçla orada bulunduğunu belgele ama 3 ay da olmasın ne bileyim 1 haftalık bir seyahat planla otel rezervasyonu dahil. Kendine ait araba, ev vs varsa göster. Daha uzun vize vermelerini istersen belki 2 ay sonra da başka bir yere ziyaret planla onun da belgelerini göster, niyet mektubunda ilet. Ama sana verdikleri visa 1 haftalık tek giriş de olabilir. 2 yıllık multi de olabilir. Daha önce schengen vizesi ile girip çıktıysan ve bir güven oluşturduysan aldığın vize süresi de artar. Ama sen 2 kere red yemişsin. Schengen bölgesindeki ülkeler muhtemelen bunu görüyordur.
Şu an kısacası sana önerim: Hollandaya yakin bir ülkede mesela Almanya veya Belçika turistik tatil planla. iade edilebilir otel rezervasyonu yap. vize cikarsa otelini iptal edersin. Ama vize aldigin ulkeye giris yap ordan trenle hollandaya gec. Yine de herseye ragmen 1 hafta tek giris alabilirsin. Keşke 3 ay orada kalacağını hiç dillendirmeseydin.
0
nuevo
(21.06.23)
Akraba, sevgili yani direkt gidecek gelmeyecek izlenimi veriyor. Sizin profil de buna uyuyor. Turistik amacli gidecegim, tanidigim yok deseydiniz bence alirdiniz.

Bu arada baska gruptada kiz evlenmis, kocasinin yanina gidemedigini soyluyordu. Kocasi da yabanci
0
Kahvedesu
(21.06.23)
abi sevgilinden bahsettin mi ki? ben onu yapmamışsındır diye düşündüm, ondan değinmedim.

sevgili direkt olarak çok büyük sıkıntı. çünkü adamlar direkt "gidip yanında kalacak" diye düşünüyorlar. hatta bu durumlarda parası olan biri olman avantajdan çok dezavantaja dönüşebiliyor - bakıyorlar adamın şirketi filan da var, e burda sevgilisi var, gelir bu ne yapacağı belli olmaz diyorlar :)

ben reddi aynı sebepten aldığım için biliyorum. koskoca firma sponsorluğuyla 27 gün için mi ne polonya'ya başvurmuştum zamanında. ki ben sevgilimden bahsetmedim. turistik gidiyorum dedim, gittiğimde onun yanında kalacaktım. aklına gelebilecek her şey kuralına ve kitabına uygundu. vermediler. daha önce yurtdışına çıkmamış adamın kalkıp poznan'da 27 gün "turistik seyahat" yapacağına inanmamışlar. o zaman aşırı üzülmüştüm tabii ama şimdi düşününce hak veriyorum, amatörlük etmişiz. maalesef durum böyle, hani 10-15 gün belki olur (o bile riskli) ama ben bir ay gezeceğim deyince ya inanmıyorlar ya da "o kadar sana çok, gezme" diyorlar :/

sevgiliyi hiç karıştırmayın tekrar başvuracak olursanız. genelde olumlu bir faktör olduğu düşünülür ama tam aksine gittiğiniz yerde tanıdığınızın olmasını kötüye yorar konsolosluklar.
0
mark greg sputnik
(21.06.23)
Sevgiliden bahsetmek -1
Üç ay -2
Remote -3
Ilk başvurudan sonra baska yerden başvurmak -4

Abi çok eksi gitmissin. Çok afedersin ama hayatinda ilk defa Schengen alacak adamin bu 4u ile karsilarina gelmesi su dönemde otomatik red gibi bir şey :/
0
logisticsmanager
(21.06.23)
@sta, @nuevo, @Kahvedesu, @mark greg sputnik, @logisticsmanager

yok, önceki 2 başvurumda da sevgilimden bahsetmedim, orada bireysel bir tatil yapacağıma dair bir tatil planı ve bireysel otel ve uçak rezervasyonlarıyla başvurumu yaptım. 3. başvurumda bahsetsem mi diye düşünüyordum ama artık bahsetmemeye çok ikna oldum ahah :)
0
🌸bi sey dicem
(21.06.23)
@bi sey dicem, kizi unut. Vize reddine itiraz et:

1-Guzel bir gezi rotasi sun. Orada kalacagin planlari yaz

2-Donus icin bahane bul; sinav, doktor kontrolü, yazili belge sunacagin bir plan.
0
Kahvedesu
(21.06.23)
açık konuşmak gerekirse 2 defa üst üste red yemek anlattığın şekilde kötü olmuş. bence yakın dönem için iş bulursan alabilirsin. onun dışında zor gibi bir süre için
0
abi bi dizi buldum on numara
(21.06.23)
ABD konsolosluğunda çalışan bir yetkili bir video paylaşmıştı bu başvurularla ilgili.
Özetle diyor ki vize başvurusunda çok karmaşık görünen başvurular genelde ret yer. Ben aslında bu ülkeden alacağım ama oradan da bu ülkeye bir seyahat daha yapacağım, orada da şu arkadaşımla buluşacağım gibi.

Günde belki yüzlerce başvuru inceliyorlar bunlar görevlinin kafasını karıştırıp ret ihtimalini artırıyor.

İkinci konu daha önce vize almamanız durumunda ilk başvurunuzda 3 ay gibi bir vize vermez hiçbir ülke.

Başvurunuz şu netlikte olmalı. bir hafta gidip konaklayacağım şu tarihte de döneceğim.

Dönüş biletiniz kesinlikle olmalı başvuruda.

Konaklayacağınız yer çok net olmalı. Otel konaklamasını tercih edin. Arkadaşımda kalacağım falan ret ihtimali demek.

Bir ülkeden ret alıp hemen başka ülkeye başvurmak da ret sebebi. En azından 6 ay gibi bir süre geçmesi lazım böyle bir başvuru yapacaksanız.

Bunun dışında aslında sizin ihtiyacınız olan vize türü "digital nomad" vizesi gibi. Remote çalışanlar için 1 yıl süreyle oturma hakkı veriyor. Avrupa sınırlarında bunu veren ülkeler var. Yani o ülkelerin birinden bu vizeyi alıp o vizeyle avrupa'da kalabilirsiniz. Ama tabii bu vize türü her ülkede yok. Veren ülkeler de avrupa'da dolaşım sağlıyor mu bakmak lazım.

hollanda bunu veriyor mu bilmiyorum ama portekiz'in böyle bir vize kategorisi var. Tabii digital nomad vizesi avrupa'da serbest dolaşım şansı sunuyor mu ona bakmak lazım.

Ama şu anda 2 ülkeden peşpeşe ret yemek 3. bir ülkeden başvurunuzu da riske ediyor. Muhtemelen 6 ay gibi bir süre beklemeden yeni bir başvuruyla onay alma şansınız yok.

En iyi çözüm bir vize danışmanlık şirketine gitmek onlar size yol gösterir.

Tabii bunun da iyisini bulmak lazım. Bazısı olmayacağını bile bile sırf para için size başvuru yaptırtabilir.
0
anten
(21.06.23)
bu saatten sonra alabileceğin vize en azından bir süre için ancak davetiyeyle mümkün olabilir diye düşünüyorum.
bir de bilmiyorum tabi seyahat planı ne zaman ama bi açıköğretim kaydı fln ayarlayabilirsin belki. çünkü öğrenci belgesi vermiş olacaksın ve adamlar bilmiyorlar sonuçta bu uzaktan eğitim vs. standart ünv öğrenciliği sanıyorlar.
uzaktan çalıştığın şirket hangi ülkeden? schengen zone içerisindeyse şirketten veya samimiyetine göre iş arkadaşlarından rica edebilirsin davetiyeyi. sonrasında hangi ülkeden almışsan oradan giriş yapıp hollandaya geçiş yaparsın. yine de 3 aylık alman zor olur diye düşünüyorum bu arada ama en azından başlangıç olur. kabul aldıktan sonra hemen tekrar başvurursun.
0
sirkelimon
(21.06.23)
Uzaktan calistigin sirketten yazi almayi dene. Bizim tr deki temsilcimizdir, ulkeye donmesini garanti ediyoruz. Tr deki yerel baglantilarimizi hallediyor fln diye.
0
oscar
(21.06.23)
Schengen ulkeleri bilgi alisverisi yapiyor. X ulkesinden 3 ay, daha sonra y ulkesinden 1 ay basvuran birinin 3. Kez ve daha da alakasiz bir planla basvurmasinin yaratacagi tek etki; "bu adam ne olursa olsun bi sekilde kapagi atmaya calisiyor. Ne plani belli ne de gidecegi yer. Bas reddi gec"

2 farkli ulkenin red verdigi kisiye, 3. Ulkedeki officer niye riske girip de vize versin? O da ezberden reddi basacak gececek.

Tavsiyem; sevgilinizle belgrad ya da karadag'da bulusup 1 hafta tatil yapmaniz yonunde.

Mevcut sartlari degistirmeden, surekli alakasiz planlarla basvurmaniz bosa para ve zaman kaybi. Seneye daha makul ve gercek bir planla basvurursunuz. (Bu sure zarfinda da bi kac yere gidip gelirsiniz, pasaportu doldurursunuz)
0
brkylmz
(21.06.23)
(6)

Hangi dil?

redcat
İspanyolca mı İtalyanca mı? Kitap okumak istiyorum o dilde. İyice öğrenmem lazım, biliyorum.
İspanyolca mı İtalyanca mı? Kitap okumak istiyorum o dilde. İyice öğrenmem lazım, biliyorum.
0
redcat
(30.05.23)
İtalyanca. Sanayide iyiler. Konuşursan iş bulabilirsin. İspanyolca popüler ama bence kültür etkisi. Gerçekte çok işine yaramayabilir.
0
dissendium
(30.05.23)
dili iş maksatlı öğrenmek sonu pek kestirilemeyen bir macera. yerine göre "ne alaka" diyeceğin, 3-5 milyonluk ülkede konuşulan dil sayesinde çok iyi iş bulabiliyorsun veya tam aksine çok yaygın kullanılan önemli bir dil sana "ooo akıllı/kültürlü biriymiş" algısı dışında maddi anlamda hiçbir şey katmayabiliyor.

kitap okuyacağım diyorsan bence yazarları, edebiyatı düşün. mesela eco'yu, pavese'yi italyanca okumak mı daha heyecan verici geliyor sana? yoksa marquez okuyup kafanda kolombiya'yı canlandırdığında mı daha mutlu olursun? bunlar önemli detaylar. dil öğrenme işi yaş ilerlese de aslında bebeklerinkine benziyor - yani sürekli maruz kalmak, hep duymak, hep konuşmaya çalışmak, her gün irili ufaklı bilgileri kapmak lazım. o açıdan ilgi duyduğun, ekstra efor sarf etmeden kendiliğinden yönelebileceğin dil hangisiyse bence onu öğren.

dissendium'un söylediğine hem katılıyorum hem katılmıyorum. katılıyorum çünkü italyancanın sanayi, moda gibi belli alanlarda geçerliliği olabiliyor. üniversitede italyan dili ve edebiyatı okuyup bu tarz işlere giren arkadaşlarım oldu. tabii diploma almak dışında dili kullanamayanlar da oldu. dediğim gibi risk.

katılmadığım kısmı ise ispanyolcanın işe yaramayacağı fikri. ispanyolca bütün güney amerika'da konuşuluyor birkaç ülke haricinde. onu geçtim artık abd ve kanada bile hispanik dolu. yarın bir gün atıyorum florida'ya, teksas'a gidecek olursun, bence ispanyolca biliyor olmak inanılmaz avantaj olur yabancı için. avrupa'da zaten ispanya'da konuşulmasına filan hiç girmiyorum bile (ha tamam arada aksan/kullanım farkları var tabii ki ama onlar da atla deve değil, dili bildikten sonra öğrenilir).

spesifik bir amaçla belli bir dili öğrenmek gerekmiyorsa bence insanın yakın hissettiği, sevdiği dile odaklanması daha mantıklı. çünkü terminatör ya da dahi değilsen bence uzun vadede rastgele bir dili çok iyi öğrenemezsin. kim uğraşacak?
0
mark greg sputnik
(30.05.23)
İspanyolca; çok daha geniş bir coğrafyada konuşuluyor, haliyle amaç edebiyse çok daha fazla eseri anadilinden okuma şansına sahipsiniz, amaç ticariyse de yüz milyonlarca insanla iletişim kurabilir hale geliyorsunuz.
0
salihdt
(30.05.23)
Mantıklı olan İspanyolca. Hem ticari, hem edebi, hem daha fazla insanla iletişim kurabilmek, hem daha fazla film, dizi izleyebilmek vs.

Ama bütün bu avantajlarına rağmen belki de İtalyanca öğrenmek hoşunuza gidecek. Fonetik olarak keyif alacaksınız, opera izlemekten keyif alacaksınız, pizza tariflerine bakacaksınız vs.
Kendim için düşününce İtalyanca öğrenmek bana çok daha keyifli gelir diye düşünüyorum.

Her ikisi için de derslere bir göz atın Youtube'dan. Hatta her ikisine de birer gün çalışın ve seçiminizi yapın. Keyif almadığınız dil her ne kadar daha mantıklı olsa da mecbur da olmadığınız için bir yerde takılıp kalırsınız.
0
michael_knight
(30.05.23)
Edebi zevk öznel bir konu, siz hangi dildeki edebi ürünlerden zevk alıyorsanız onu öğrenmelisiniz o halde. Neden kafanız karıştı ki?

Yani İspanyolca güncel eser sayısı elbette daha fazladır ama sadece okuyabileceğiniz eser sayısının fazla olması tek başına ne kadar mantıklı bir neden sayılabilir bilemedim. Neticede iki dilde de ömrünüz boyunca okuyarak bitiremeyeceğiniz kadar yazılmış şey vardır.

Ne seviyorsanız onu öğrenin.
0
akhenaten
(30.05.23)
Spesifik alanlar için İtalyanca, genel geçerlilik olarak İspanyolca. Lakin yurtdışında öğrenciyken İtalyan ve İspanyol öğrencilerin birbirleriyle baya baya kendi dillerinde konuşarak anlaştıklarına şahit olmuştum. Biri öğrenilince diğeri de kapılıyor.

İngilizce varsa önceden, iyice kafayı kırıp ikisini de öğrenmek isteyen var ise şöyle bir kitap var: "Comparative Grammar of Spanish, Portuguese, Italian and French." PDF'si de var bu arada ama korsana karşıyız.... ;)
0
d max
(30.05.23)
(2)

İngilizcede emir cümlesi

Unde bach canim
Karşındaki kişiye ortamda olmayan biri için emir verdiğimiz cümleyi nasıl kurarız?Mesela; tuvalet temizliğini erdal yapsın. Direkt olarak let+somebody+V1 şeklinde mi kuruyoruz? Doğru kullanım mı ve alternatifi var mı? Yalnız cümle yapısını bozmadan, emir cümlesi kalıbını bozmadan…
Karşındaki kişiye ortamda olmayan biri için emir verdiğimiz cümleyi nasıl kurarız?

Mesela; tuvalet temizliğini erdal yapsın. Direkt olarak let+somebody+V1 şeklinde mi kuruyoruz? Doğru kullanım mı ve alternatifi var mı? Yalnız cümle yapısını bozmadan, emir cümlesi kalıbını bozmadan…
0
Unde bach canim
(28.05.23)
have someone do something'i kullanırdım ben, doğru olur mu bilmiyorum ama. have erdal clean the toilets. tuvaletleri erdal temizlesin, tuvalet temizleme işini erdal'a verin gibi. let sanki "bırakınız yapsınlar" gibi oluyor.
0
mark greg sputnik
(28.05.23)
Ingilizce direkt bir dil degil, patron bile olsa bir sey isterken direkt istemiyor, kaba algilanmasin vs diye yumusatiyor, belki orduda vs istisnadir bilemeyecegim
"Make sure Erdal cleans the toilet" hatta onune please falan koyarlar
Ask Erdal to clean the toilet immediately. onune is it possible to ask, would you be able to ask, can you ask, could you ask getirebilirler
We need Erdal to clean the toilet gibi seyler olabilir

Let sb clean (third person imperative) icin de dogru ama not common diye geciyor
0
speedy
(28.05.23)
(7)

Bedelli Askerlikte Kilo Verilir mi ?

madridista19021902
Haziran ayında Bedelli Askerlik yapacağım. Fazla kilolarım var. Bedelli Askerlik yaparken ortalama 7-8 kilo verilebilir mi ? Bedelli yapan arkadaşlar varsa kaç kilo verebildiler en fazla ?Fazlasıyla yemekten, tatlıdan uzak durmayı başarırsam kilo verme durumum nedir acaba? Yemekhaneden de yiyeceğimi
Haziran ayında Bedelli Askerlik yapacağım. Fazla kilolarım var. Bedelli Askerlik yaparken ortalama 7-8 kilo verilebilir mi ? Bedelli yapan arkadaşlar varsa kaç kilo verebildiler en fazla ?

Fazlasıyla yemekten, tatlıdan uzak durmayı başarırsam kilo verme durumum nedir acaba? Yemekhaneden de yiyeceğimi sanmıyorum zira yemek seçen biriyim. Çoğunlukla kantinden yiyeceğimi düşünüyorum. Bunun da kilo verme konusunda bana yardımcı olacağını düşünüyorum.
0
madridista19021902
(17.05.23)
bir ayda 8 kilo yağ yakılmaz yahu. kilo fazlası çoksa tartıda 7-8 kilo azalmak mümkün ama vücut su atmış olur, muhtemelen sonuç sadece tartıda görünür, vücudunuzda pek değişiklik olmaz.

sadece bir ay sürecek bi şey uzun vadede kilo vermeye zaten katkı sağlamaz, aynı düzen devam etmeyecekse geri alırsınız bitince.
0
mark greg sputnik
(17.05.23)
Tam tersi kilo alıyorsun. Ekmek elden su gölden bir ortam var. Yiyeceklerin kalorisi yüksek. Ayrıca kola, nescafe, bisküvi, cips tüketimi de çok fazla oluyor.
0
roe
(17.05.23)
Ben kilo almayan duymadım diyebilirim.

Standart bir askerin alacağı kaloriyi alıp askerlik namına bir şey yapmayacaksınız. Kilo almazsanız çok iyi
0
zimbirik
(17.05.23)
benim gibi iskenderuna düşersen veremezsin :D bizim kantinde hamburger, tostu geçtim künefe, çiğköfte falan vardı. çıkan yemeği beğenmezdik, gider kantinden yerdik:))
0
false pretension
(17.05.23)
Ben 6 ayda eridim ama bir ayda bir şey olmaz. Bedelliler nöbet bile tutmuyor. Kilo vermen için açıkçası "gebermen" gerekiyor.
0
dissendium
(17.05.23)
merhaba. arkadaş yazdıklarını bir daha oku, sence sen kilo verebilir misin? 24-25 günde sadece kantinden beslenerek kilo mu verilir? sadece çıkan karavanadan besleneceğim, ne çıkarsa o. üçü birarada bile alıp içmem falan desen hadi 2 kilo falan verirdin en fazla onu da bunları yazdığından dolayı gözümde jahrein gibi bi insan canlandığı için söylüyorum.
0
libertine
(18.05.23)
bedellide 1 ayda 8 kilo vermenin imkansızlığı için kafada oturması açısından; ben askerde 3 ayda 20 kilo verdim ama o kadar aç kalmanın yanında yapılan aktiviteleri saymaya kalksam mesaide olduğum için çok göze batar, on dakikadır çatır çatır ne yazıyor bu derler.
0
onemoremile
(18.05.23)
(23)

KK 2. turda alamaz değil mi?

üç nokta
yani mümkün değil artık sanırım. umudu keseyim mi?
yani mümkün değil artık sanırım. umudu keseyim mi?
0
üç nokta
(15.05.23)
Yani ben çok umutluydum ama meclis sonuçları hiç iç açıcı değil.

Dolayısıyla gidip oy vereceğim tabii ama umudum yok açıkçası. Kılıçdaroğlu önde olup ikinci tura kalsaydı, o zaman ihtimal dahilindeydi kazanmak.
0
fraise
(15.05.23)
kk geride kaldı, kalan boşluğu 2. turda tayyip kapatır.
0
deartheodosia
(15.05.23)
oğan'a oy verenlerin genellikle akp'ye küskünler, mhp'nin durumunu beğenmeyen ülkücüler vs. olduğunu düşünürsek onun oylarının kk'ye kayması pek muhtemel görünmüyor. çıkıp "ben millet ittifakının yanındayım" diye açıklasa bile seçmeni "he tmm o zmn" deyip kılıçdaroğlu'na oy verir mi bilemiyorum. hele ki fark yaratacak kadar...

fraise'nin dediği gibi meclis sonuçları da hiç iyi görünmüyor. tüm yetkiler başkanda olduğu için biz ona odaklanıp meclisi unuttuk ama cumhur hala çok fazla sandalye alıyor.

ben de aynı şekilde gidip oyumu vereceğim, elimden gelen bir şey varsa yapacağım; kaybedeceksek bile vatandaş olarak üzerime düşeni yapmış olarak kaybetmek istiyorum ama evet pek umudum yok. kılıçdaroğlu'na oy veren insanların yüzde 2'si bile inancını yitirip sandığa gitmeme kararı alırsa zaten oğan'ın tüm oylarını kılıçdaroğlu alsa bile yine kazanamaz.

o yüzden umutsuz da olsanız lütfen yine gidin sandığa, sonucu hislerimiz değil oradan çıkan oy belirleyecek. belli olmaz.
0
mark greg sputnik
(15.05.23)
Oğan'a oy verenler geneli akp ve mhp'ye kızgın ama "Kılıçdaroğlu'na oy vermem" diyen kişiler.

Eğer seçim 2. tura kalırsa,

* Gelmeyen %10 seçmeni sandığa çekmek oyunuzu artırabilir.

* Oğan, çok iyi bir muhalif ancak sesini çok duyuramadı. Elbette şu an kendisine oy veren 3 milyon kişinin hepsi Kılıçdaroğlu'na oy vermez ama %90'ı verecektir. Ayrıca medya desteği ile ben Cumhur ittifakından çok daha fazla oy koparabileceğini düşünüyorum. Oğan ile anlaşılmalı.

Bu kişiler Kılıçdaroğlu'na, Erdoğan'dan daha yakındır. Bu fırsat kaçırılmamalı.


.
0
kartallar yuksek ucar
(15.05.23)
53-47 tayyip alır maalesef.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(15.05.23)
dün gördüklerimden sonra hiç sanmıyorum.
0
scudman1
(15.05.23)
Sinan oğan'ın oylarının çoğu Cumhur ittifakında artık. Dün akşamki seçim sonuçlarını değerlendiren farklı yayınlardan edindiğim izlenim bu yönde.
Oğan'ın seçmen profilinden de bu anlaşılıyor
0
diyecevaplandı
(15.05.23)
mümkün değil. mucize falan lazım.
0
gurur
(15.05.23)
2. turda tabii ki alacak. kil payi kacirdi.
0
Kittie
(15.05.23)
mobil edit: tayyip alacak demek istedim.
0
Kittie
(15.05.23)
Neden alamasın abi, nedir bu bu kadar kesin konuşmalar.

Bence alabilir.
0
mahone
(15.05.23)
2. turda %60'ın üstünde bir oyla rte alıp tarihin en büyük kutlamalarını falan organize edecek.
0
roket adam
(15.05.23)
Yani imkansız değil ama kılıçdaroğlu'nun liderlik potansiyelinin çok üstünde bir performans gerekiyor.

O çok konuşulan "liderlik vasfı" mevzusu tam olarak böyle anlarda ihtiyaç duyulan bir konu. Normal günlük siyasette çok aramıyorsun, ama böyle dönemlerde varlığı çok önemli oluyor.

Dün 2 taraf da istediğini alamadı aslında tam olarak. Ama iktidar tam da bu noktada "liderlik" karizmasını ortaya koydu ve seçmenin kafası karışıkken kendi seçmenini "büyük iş başardık" gibi bir algıya çekti.

Muhalefet ise kitle yönetiminde pasif kaldı.

"Oy sayımlarını bitiremedik sürekli itiraz ediyorlar" demekle "oy sayımları bitmedi, uğraşsanız da bu seçimi alacağız" arasında anlam olarak fark yok ama etki olarak büyük fark var.

yani elinde bir kağıtla çıkıp 11 kere sandık saydırttılar dedin mi kendini süreci yönetemedi durumuna düşürüp, psikolojik olarak üstünlüğü kaybediyorsun.

kılıçdaroğlu'nun liderlik vasfı zayıf derken bahsedilen durum tam da buydu, ve "ne gerek var liderlik vasfına" diyen arkadaşların göremediği buydu.

Hadi iktidar ve muhalefet kıyasını geçelim. İmamoğlu ve Kılıçdaroğlu'nun gece boyunca açıklamalarına bakın. İmamoğlu sürekli umut verip, sahadayız iş başındayız derken, süreci uzatanlarla dalga geçip onları küçümserken, ya kazanacağız ama işte ufak pürüzler çıkartıyorlar derken

kılıçdaroğlu her konuştuğunda sadece şikayet edip söylendi, iktidar işimizi baltalıyor, bizi fena kitlediler gibi rakibi de olduğundan büyük gösteren bir yere çekti.

İmamoğlu hep winner psikolojisnde bir aday, kılıçdaroğlu hep şikayet eden sorununu çözemeyen aday görünümünde kaldı.
0
anten
(15.05.23)
ülkenin sosyolojik yapısının bozulmasının sonuçlarını yaşıyoruz. körü körüne düşünmeden etmeden, türkçe bile bilmediği halde oy kullanmaya giden bir güruh var malum.


kk ve ekibi yeterince saldırdı ancak bizim zihniyet ortada. hala umut var bana göre, buraya kadar gelmesi bile bir şey. ikinci turda aynı heyecan, aynı ümitler ile devam
0
kondansator
(15.05.23)
bence imkansız tersi olsaydı belki ama sinan ve incenin yüzde 6 oyunun en en iyi ihtimalle 4 ü kemale gitse 2 si bile erdoğanın kazanmasına yetiyor ki sinan oğanın kesminin yüzde 95 i chp ye oy vermez o yüzden imkansıza yakın görüyorum seçim bu turda bitti bile sadece ufak bir farkla boşa uzamış oldu.
0
gencfb
(15.05.23)
%0 ihtimal.

imgur.com

erdoğan oğan'dan 0.75 oy alsa bile seçiliyor.
0
mhmt11226
(15.05.23)
oğan bile alır, kk alamaz.

matematik bilen, türkiye'yi ucundan tanıyan biri baştan doğru aday çıkarır, maalesef cezasını biz çekiyoruz. 2028'de kk yine aday olursa şaşırmam biliyorsunuz oylar arttı, seçim kampanyası mükemmeldi.

edit: 2018'de ince + selo + meral + temel toplam oy oranı 47,5 yapıyor dolar 4 lira seviyelerindeyken 2023'te dolar 20-25 lira seviyesinde oy oranı 45 olmuş. tek yapılması gereken zaten olan 47,5'a 2,5 eklemekken, imamoğlu ve yavaş yani istanbul, ankara eldeyken 2,5 daha almaktı bu ekonomi üzerinde politika yaparak fakat sonuç olarak gördüğümüz 2,5 daha oy kaybedilmiş. adam kazandı demek yerine adam kaybetti diyoruz şimdi.
0
gule gule
(15.05.23)
mumkun degil. recep bu sefer ezici bir sekilde alacak. uzgunum
0
exlibris
(15.05.23)
rte 2. turda fark atıp iyice psikolojik üstünlüğü ele geçirecek. dün akşamdan sonra kk seçmenini sandığa götürmesi çok zor.

keşke dün %50,1 alsaydı diye hayıflanacağız, o zaman en azından kılpayı kazandı adam v.s denirdi.
0
nuisance
(15.05.23)
%0.1 ihtimal. Oğan'dan geçecek oylardan çok az bir kısmı RTE alsa bile yetiyor CB olmasına. Üzerine ilk turda hayal kırıklığını uğrayıp 2.tur sandığa gitmeyecek seçmeni + meclise mv sokan CB seçimini pekte umursamayan HDP seçmenini ekle sonuç kendini veriyor zaten.
0
xenocidee
(15.05.23)
rte 23 milyonu geçemez diyorlardı. adam 200 bin daha alsa 27 milyon. kk burdan kimden oy alacakta seçilecek? 7 milyon sandığa gitmeyen 3 milyon oğan 1 milyon geçersiz. şurdan 3 milyon çıkarır mı? çıkaramaz.
0
mikahakkinen
(15.05.23)
kk aday olunca kestim ben.
0
abi bi dizi buldum on numara
(15.05.23)
KK ilk turu RTE ile kafa kafaya bitirseydi veya bir puan önünde kapatsaydı evet ikinci tur hâlâ umutlu olabilirdi.

Ama ortada bir 300+ mv gerçeği var cumhur tarafında. KK'ya verecekler bile RTE'ye basar bu tabloda.
0
Avoiding The Puddle
(15.05.23)
(3)

turknet modem iade ederken diğer iki cihazı da veriyor muyuz?

mark greg sputnik
yarın evi boşaltıyorum, anca aklıma geldi. malum bu arkadaşlara telefondan ulaşılamıyor, destek kaydı açıp sormak istedim ama hata verip duruyor. ben modemi kendilerinden ödünç almıştım, hizmet bitiminde geri verecek şekilde. bunlar duvara bir tane minik cihaz yapıştırdı, bir diğer minnak oğlan da m
yarın evi boşaltıyorum, anca aklıma geldi. malum bu arkadaşlara telefondan ulaşılamıyor, destek kaydı açıp sormak istedim ama hata verip duruyor. ben modemi kendilerinden ödünç almıştım, hizmet bitiminde geri verecek şekilde. bunlar duvara bir tane minik cihaz yapıştırdı, bir diğer minnak oğlan da modeme bağlı. açıkçası ne işe yaradıklarını bilmiyorum, ilk kez gördüm jdfjdfk.

gece nöbeti sona erdi, cihazı turknet'e geri teslim ediyoruz, modemin yanında bu ikisini de koyacak mıyız? nette biraz baktım da "hayır sadece modem yeterli" diyenler olmuş. bilemedim.
0
mark greg sputnik
(12.05.23)
Modem ve Gpon cihazını teslim etmeniz lazım, ama 3. derken neyi kast ettiniz anlamadım?
0
John Bloor
(12.05.23)
modem haricinde bahsettiğim iki zımbırtı şunlar hocam,

1: prnt.sc

2: prnt.sc

ikincisi modeme bağlı, alıp götürülür ama diğerini duvara sabitlediler. şimdi bunlardan hangisini modemle birlikte teslim etmem gerekiyor? duvardakini de sökeyim mi?
0
🌸mark greg sputnik
(12.05.23)
hepsini fiber hat farklı bir sistem 2 parçalı oluyor.
0
deepex
(12.05.23)
(6)

Poligona gidenler

unidentified floating object
Silahi orada mi veriyorlar, kendi silahinizi mi goturuyorsunuz? Orada veriyorlarsa neye guvenerek? Belki manyaksiniz.
Silahi orada mi veriyorlar, kendi silahinizi mi goturuyorsunuz? Orada veriyorlarsa neye guvenerek? Belki manyaksiniz.
0
unidentified floating object
(11.05.23)
kendi silahımı da götürüyorum, oradan da alıyorum bazen.
Orada kimliğini alıp kaydını vs yapıyorlar ve yanında da bir eğitmen/gözetmen oluyor.
en azından benim gittiğim poligonda öyle.
0
rentts
(11.05.23)
poligonda silah da eğitim de verilir. amacı o zaten. kendi silahı olan adam dağ bayır bahçe filan gidip kendi kendine atış yapabilir veya avcılıkla uğraşabilir. silah vermeseler poligonların pek manası olmazdı diye düşünüyorum.

manyak adam poligonda en fazla bir kişiye sıkar biri müdahale etmeden ki silah kullanmayı iyi bilmiyorsa onu yapması da zor. poligona giden bir manyak muhtemelen silahı başka yerde kullanmayı hedefliyordur, o açıdan aslında manyaktan en güvenli olacağınız yer muhtemelen poligon.
0
mark greg sputnik
(12.05.23)
Tanımadığı insanları yaralayıp öldüren birinin eline ne geçebilir? Zarar verecek insan bunu oraya gitmeden de yapabilir. Gelen kişi zaten az çok belli eder kendini.
0
dissendium
(12.05.23)
Ben kendi silahım ve kendi fişeğimle gidiyorum, ama genel olarak poligonların kullanım oranı "poligon silahı" ile çok daha fazladır.

Tamamen tahmin yürütüyorum, kendi silahı ile gelen kişi oranı %20 civarındadır.

Fiyatlandırma da ona göre oluyor, ortalama olarak silah ve fişek poligondan atış başı 10 tl. Silah sizden fişek poligondan 6-7 tl, silah ve fişek sizden 2-3 tl gibi fiyatlar.

Kendi silahı ile giden adamın yanında kolay kolay görevli durmaz, ama silahı olup da acemi olduğu hissedilen misafir olursa dikkatli olurlar.

Poligonun silahını kullanacak olan misafirin yanında mutlaka görevli durur, daha önce poligon silahı ile intihar olayları oldu maalesef.

Yani gelip de o silahla sağa sola sıkmaz ama intihar ihtimali var maalesef.

Edit:

"kendi silahı olan adam dağ bayır bahçe filan gidip kendi kendine atış yapabilir "

maalesef o öyle olmuyor, büyük şehirlerde bu olay imkansıza yakın.
0
John Bloor
(12.05.23)
Öyle düşünürsek herhangi bir arabayla da insan öldürmek çok kolay, kimseye ehliyet vermesinler mi?
Hatta 3-4 katlı bir apartmanın balkonundan atacağınız ağır bir obje de rahatlıkla biri öldürebilir.
Bunların hepsini yasaklayamayız ki.
0
michael_knight
(12.05.23)
Ne yasagi kim dedi yasak? :) ben kendini vurmak isteyenleri dusunerek sormustum nitekim oluyormus da oyle seyler.
0
🌸unidentified floating object
(12.05.23)
(10)

En sevdiğiniz Gibi bölümü

dissendium
En sevdiğiniz Gibi bölümü hangisi? 2. sezondayım. Spoiler vermeyin please. Teşekkür ederim. Sebebini kısaca yazarsanız iyi olur.
En sevdiğiniz Gibi bölümü hangisi? 2. sezondayım. Spoiler vermeyin please. Teşekkür ederim. Sebebini kısaca yazarsanız iyi olur.
0
dissendium
(11.05.23)
1. sezondaki ikinci yol bölümü. ilkkanın yaşı ile ilgili olan. zaten sonraki sezonlarda tek tük güzel bölümler var. iyi bölümlerin çoğu ilk sezon
0
paintov
(11.05.23)
İlk sezon neredeyse her bölüm efsaneydi. Seçmek zor. Erasmusla gelen yamyam olabilir. Sonraki sezonlardan tek öne çıkan bölüm vücutçu Yalvaç.
0
chavezding
(11.05.23)
son sezonu izlemedim, ilklerden hiltili bölüm favorim; karanlık güç
0
engelbert humperdinck
(12.05.23)
İlk sezon Kokoriç hariç bütün bölümleri çok iyiydi, Vatka ve Atın Bulunuşu benim iki favori bölümüm. Ondan sonraki sezonlar zaten ilk sezonun formülüne göre çekilmiş taklit bölümler gibi geliyor bana ama yine de izliyorum yani.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(12.05.23)
bro yalan yok, sahibe seher/kuki bölümü. o bölümü izledikten sonra en az beş kişiden "lan izleyince aklıma sen geldin" mesajı aldım ki normalde ölsem cenazeme annem ve kardeşlerimden başka gelecek insan yoktur, yokluğumun fark edilmesi bir hafta alır. rammsteiner bdsm boi_41 olunca milletin aklında kuki diye yer etmişiz resmen. ki bundan bağımsız olarak da acayip komik bir bölümdü, çok eğlenmiştim.

diğer favorim büfe bölümü ama genel olarak sevdiğim çok bölüm var ya. genellikle eleştirilen bölümleri bile seviyorum.
0
mark greg sputnik
(12.05.23)
2.sezonun son bölümü bence çok güzel. roma zamanında geçiyor spoiler sayılmaz. yine 3.sezonda galiba ilkkan'ı övdükleri bölüm var o da güzel.
0
sassot
(12.05.23)
epeyi bir sure kan parasina guldum. populer olduktan sonra hic bahsi gecmeyen bir bolum oldu. simdi nasil bu kadar keyif aldigimi anlamiyorum jsjsjs vatkayi zorla bitirmeme ragmen top yapti. ilk iki sezonun finallerini begendim. kotu bolumlerin replikleri daha tuttu sanki
0
ala09
(12.05.23)
erasmus'la gelen yamyam
ikinci yol
badana
ayırtma yenilemesi
sokak röportajı
çaça ve cosplay
gülnuray
0
hedep
(12.05.23)
ben büfe bölümünde çok güldüğümü hatırlıyorum.
0
roket adam
(12.05.23)
kuki ve ilkkanın ailesini aradığı bölüm.

sevdiceğimin ise vita brevis.
0
Hallegadola
(12.05.23)
(9)

sizce seçimde fark % kaç olursa oylar tekrar sayılmaz & itiraz reddedilir?

tukenmez adam
diyelim ki seçim çok yakın sonuçlarla bitti ve kk kazandı. karşı taraf yeniden sayım cart curt diye bu süreci uzatabilir. oyların sayılması da çok uzun sürebilir. sizce aradaki fark % kaç tan büyük olursa seçim gecesi net sonucu alıp 15 mayıs ta kk yı çankayada görebiliriz?
diyelim ki seçim çok yakın sonuçlarla bitti ve kk kazandı. karşı taraf yeniden sayım cart curt diye bu süreci uzatabilir. oyların sayılması da çok uzun sürebilir. sizce aradaki fark % kaç tan büyük olursa seçim gecesi net sonucu alıp 15 mayıs ta kk yı çankayada görebiliriz?
0
tukenmez adam
(11.05.23)
En az %53 alması lazım KK'nın bence.
0
gallienus
(11.05.23)
bence %1 ve üstüne ses çıkarmazlar, çıkaramazlar. 64 küsür milyon seçmen oy kullanabilecek. düşün. şu an hesaplamaya üşendim ama demokrat dedemin %51 alması bile akp cenahı için büyük hezimet olur, öyle 300-500 oyla kaybetmiş olmazlar.

ha onların ne yapacağı hiç belli olmaz tabii, bunları tartışıyor olmamız bile abes ama normal şartlarda bir puanlık farkın fazla fazla yeterli ve açık olması lazım.
0
mark greg sputnik
(11.05.23)
tekrar sayım, itiraz olmayacak adım gibi eminim. herkes ibb'den dolayı tedirgin ama orada 48,55'e 48,80 gibi ufacık bir fark vardı.

cb seçiminde kk sallıyorum 50.5 alırsa, oğan + ince 4 bile alırsa tayyip max 45.5 alıyor ve fark 5 puan oluyor daha nolsun? ibb gibi bir seçim değil bu.

kk kazandı ve çok yakın sonuçlarla bitti durumu olamaz
0
avatar is back
(11.05.23)
Çok çok küçük bi fark olması lazım ve tüm partilerin istekli olması lazım bence kabul görmesi için.
Sadece istanbul değil...çok ciddi tepki olur diye düşünüyorum; çünkü herkes çok gergin ve mişyonlarca kişi tepki gösterecektir
0
gadlemler
(11.05.23)
51 altında kesinlikle tantana edicekler ama bu sefer zorlasalar da yapabileceklerini sanmıyorum ama belli de olmaz. erdoğan 46 olsa kk 51 yapsa bu farkla net olur. zaten 27 milyon oy yeterli ve bu alınırsa o saaten sonra muhalefet meydana çıkar.
0
mikahakkinen
(11.05.23)
50,1 - 50,2 gibi bir sonucu kim alırsa alsın diğer taraf itiraz edip tekrar saydırır, kanuni hak çünkü.

Ama 50,5 ve üstüne kimse itiraz etmez bence, yine tantana olur ve ititraz vs edilir yasal süreçler işler ama sonuç değişmez. Çünkü kaç kere sayarsan say 50,5 olan oran ya 50,4 olur ya da 50,6.
0
John Bloor
(11.05.23)
55 de olsa 60 da olsa kripto fetöcüler müdahale etti, bu seçim illegal diyecekler. at fava bekle.
0
patronaj1
(11.05.23)
%50 bile alsa söylendiği gibi %60 gibi bir muhalefet olacak karşılarında ve bunlar farklı görüşten insanlar. hatta akp içinden bile buna itiraz eden çok seçmen olur.

yıllarca demokrasicilik oynayıp adama öyle cb seçimini yedirmezler. yerel seçim gibi olmaz. efendi gibi bırakıp gidecekler.
0
bohr atom modeli
(11.05.23)
konda.com.tr

Konda %49,3 bulmuş. Bakalım gerçekte ne olacak.
0
nhk ni youkosu
(11.05.23)
(11)

Ilgini hissedemiyorum diyor. Ne yapalim?

karanlik yanim
Yeni sevgilimle (ben E, o K, yaslar 35 civari) 3 aydir tanisiyoruz. Benim gözümde hersey süper. Ten uyumu, espri anlayisi, hayat görüsü, aliskanliklar, hobiler, zevkler falan son derece uyumlu. Benim icin cok degerli, kendisine yogun bir muhabbet besliyorum, üzerine titriyorum. O da bana cok düskün,
Yeni sevgilimle (ben E, o K, yaslar 35 civari) 3 aydir tanisiyoruz. Benim gözümde hersey süper. Ten uyumu, espri anlayisi, hayat görüsü, aliskanliklar, hobiler, zevkler falan son derece uyumlu. Benim icin cok degerli, kendisine yogun bir muhabbet besliyorum, üzerine titriyorum. O da bana cok düskün, bana deger verdigini net hissettiriyor, son derece düsünceli, canayakin ve duygularini cok yogun yasayan ve gösteren birisi.

Fakat tekrar eden ve asamadigimiz bir sorunumuz var. Kendisi benim ona yeterince ilgi göstermedigimi düsünüyor. Bazen az mesaj attigimi, cok mesaj atsam bu sefer telefonla aramadigimi, arasam bu sefer yeterince görüsmedigimizi, yogun görüssek bu sefer görüsme planlarini önceden ayarlamadigimi, hep 1-2 gün önceden plan yaptigimi falan bahane ediyor ve arada bir laf carpiyor, tadimiz kaciyor.

Simdi ben kendimi biliyorum, kesinlikle ilgisiz falan degilim. Bu konuda farkindaligim cok yüksek, saglikli bir iliskinin nasil olmasi gerektigini cok iyi biliyorum. Sorunun onun önceki iliskilerinden ya da travmalarindan kaynaklandigini düsünüyorum, bunu kendisi de kismen kabul etti, gecmisinde zor iliskileri olmus ama detay bilmiyorum. Bana kalirsa aslinda cok güzel bir seyi sabote edecek davranislar gösteriyor. Ben tabi kendisini ilgisiz hissetmesin diye caba da gösterdim. Cabani görüyorum diyor ama sen biraz da yapi itibariyle agirbasli ve kontrolü birakmayan birisi oldugun icin bana o duyguyu ve tutkuyu geciremiyorsun falan diyor. Gercekten ilgisiz de olabilirsin ya da ilgili olup da gösteremiyor olabilirsin, benim icin ikisi de ayni kapiya cikiyor dedi. Yapi olarak cok farkliyiz dedi en son ve kaldi öyle.

Biz simdi napalim? Neler konusalim? Eski iliskileri hakkinda daha cok soru mu sorayim? Daha fazla anlamaya mi calisayim? Iliski terapisine mi gidelim? Ayrilmamiz mi gerek? Ayrilacaksak basta saydigim onca pozitif seyi napicaz? Bir sey yapmadan bu sekilde devam etsin diye mi ugrasalim? Nedir bu isin yordami?
0
karanlik yanim
(10.05.23)
Yapı olarak çok farklıyız... Kız kafaya koymuş sana tekmeyi vuracak hazır ol.
0
olaylar olaylar
(10.05.23)
maddi değeri olan bi hediye al.
0
deartheodosia
(10.05.23)
"son derece düsünceli" ise neden acı çekiyorsun
0
bir soru sorcam
(10.05.23)
"understandable, have a nice day" deyip geçeceksin.
0
mark greg sputnik
(11.05.23)
Abi önce şikâyeti kabul edip dikkate alacaksın. İlk aşama bu. Daha fazla konuşmayı dene. Aramayı dene. Daha önce plan yap. Sen elinden geleni yaptığın hâlde sürekli şikâyet geliyorsa kaç. Eski ilişkileri karıştırma. 3 ayda terapi alacak durumda hissediyorsan zaten direkt kaç. Ayrılmanıza gerek yok. Karşınızdaki insan. Mükemmel değil. Sorun çıkarma hakkı var bir yere kadar. Pozitif dediğin şeylerin sadece sana göre pozitif olabileceğini unutma. Sen uyumluyuz demişsin ama o farklıyız demiş.
0
dissendium
(11.05.23)
Eski ilişkileri kurcalama. Olmuyorsa ayrılın geçin. Memlekette sana kadın ona erkek mi kalmadı. Olmuyorsa zorlamayın devrinde yaşıyoruz artık.
0
Cesario
(11.05.23)
Agirbaslisin duygu ve tutkuyu geciremiyorsun demesi, sabote davranislar bana cani soyle saglam bir kavga etmek istiyor gibi hissettirdi. Nedense siddetli kavga edip sonra barismak asiri tutkulu heyecanlı bir iliski gibi algilaniyor ve bunu yasayan insanlar her sey guzel ve duzgun giderse cok tekduze sıkıcı heyecansız bir iliskileri oldugunu ve aşık olmadıklarını dusunuyor. Boyle bir beklentisi olmayan insanlar icin de her sey guzel noluyo ki diye anlasilmasi zor sacma bir sey bu istek. Iliskiye heyecan katmak biraz ters tarafini gormek istiyor bence bu kisi.
0
instant crush
(11.05.23)
respect
(11.05.23)
Abi bence şov yapman lazım. Akılda kalıcı 1-2 şey yapsan o konudaki kaygısı geçer, yoksa her gün arama sayısı / mesaj sayısı falan bunlar takip edilecek şeyler değil. Yani @deartheodosia +1
0
plutongezegendegilmi
(11.05.23)
35 yaşında böyle şeyler hissettiğiniz birini bulduysanız ayrılmayın. Bu sorun major bir sorun değil.
Bir kaç ay onu şaşırtacak ilgiler gösterseniz sonrasında onun da ilgi isteği azalır. Ama bu güven zamanla oturacak bir şey. 3. Ayda en ufak şeyi negatife yormak çok doğal. Belki siz de eksik davranıyor olabilirsiniz. Ona empati yapmaya çalışın.

Ama ona beklediği ilgiyi fazlasıyla verdiğiniz bir kaç önemli olay sonrasında onun da kafasındaki soru işaretleri azalacağı için en ufak ilgisizliğinizde ortam negatife düşmez.

Mesela cicim aylarında insan her şey çok iyi gitsin istiyor. Mesela planları bir iki gün önceden yapılca problem oluyor diyorsunuz. Eğer 1 hafta önce rezervasyon yapabilecekken, 2 gün önce plan yaptığınız için rezervasyon şansını kaçırıp başka bir yere plan yapıyorsanız bu problem olur ilk aylarda. Çünkü en hevesli olmanız gereken zamanlar. O planlar yapılırken müthiş heveslerle yapılmalı.
Ama siz bu yıl içinde karşınızdakine elinden geleni yaptığınızı gösteren, onun da beklentisinin üzerinde bir kaç incelik yaparsanız o zaman sizin hevesinize ve ilginize olan güveni tam olur.
Ama sizde de 3. Ayda bu tip inceliklere, detaylı plan yapmaya biraz heves olması lazımdı cidden.
0
zimbirik
(11.05.23)
Yapı olarak çok farklıyız demiş. başka biriyle birliktedir bile şu an.
0
abyuksuet
(11.05.23)
(6)

Hamsi tavanın yanına hangi alkol?

chicha_v2
Şarap var, rakı var, çipuro var evde.Hamsinin yanına bunlardan hangisi daha çok yakışır?
Şarap var, rakı var, çipuro var evde.

Hamsinin yanına bunlardan hangisi daha çok yakışır?
0
chicha_v2
(09.05.23)
Bu ikisi zorunlu değilse bira diyorum.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(09.05.23)
rakı bence.
0
roe
(09.05.23)
rakı
0
mark greg sputnik
(09.05.23)
Raki tabi ki
0
prole
(09.05.23)
hamsi tavanın yanında bu içkilerden ancak bira gider. çerez niyetine yersiniz işte bol tuzlu mis gibi.

olsa da yesek.
0
alperz
(09.05.23)
hamsi bile size küfreder "niye beni rakısız yediniz" diye :-)
0
ankarakecisi
(09.05.23)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.