Giriş
(11)

Her carsamba boykotu hakkinda ne dusunuyorsunuz

lapaz
https://www.reddit.com/r/ODTU/s/fc4peDK6Ba
0
lapaz
(02.04.25)
Sabit gün olursa satıcılar planı ona göre yapar etkisi azalır bence
0
mirty
(02.04.25)
Tek gün etkili olmaz. 5 ay olsa esnaf tükenir. Ecevit dönemindeki gibi yazar kasa fırlatmaya başlarlar
0
runaway
(02.04.25)
boykotun devam etmesi gerekiyor. o açıdan faydalı buluyorum. 1-2 günlük eylemler ses getirir ama uzun vadede işe yaramaz.

böyle böyle bu halk komünizmi de öğrenecek zaten. islamcı, kemalist... fark etmez. kapitalistlerle mücadele parayla olur. insanlar kendi gücünü fark edecek. gereksiz harcamayı kesecek. birbirleriyle iletişim kuracaklar, birbirleriyle takasa gidecekler. diğer türlü A gider B gelir, düzen değişmez. o açıdan çok güzel buluyorum. umarım planlı, programlı şekilde devam edebilir hareket(ler).
0
mark greg sputnik
(02.04.25)
Yarardan çok zararı olacağını düşünüyorum.

Boykotun amacı nedir? Boykotla kime zarar verilmek ve kimler boykotçuların yanına çekilmek isteniyor?

Sadece, çarşamba günleri alışveriş yapmamak ve alışverişi diğer günlere mi yaymak amaç? Boykot edilecek işletmelerin/grupların/şirketlerin listesi belli mi yoksa tüm esnaf mı boykot edilecek?

Dümdüz, amaçsız, hedefsiz bir boykot, yarardan çok zarar verir. Bu durumda hangi esnaf boykotçulara destek verecek?

İnsan tüketime bağımlı bir canlı ve haftada bir gün alışveriş yapmayarak, alışverişi bir gün geri ya da ileri çekerek hiçbir şey kazanamayacağı gibi, aksine nakit akışını bozacağı küçük esnafın tepkisini çeker. Gerçekten bir boyut yapılacaksa, böyle hedefi amacı mantığı ve kazanılacak insanları olmayan aptalca bir boykot yapmak yerine, boykot edilecek grup belirlenmeli ve ona göre bir plan dahilinde hareket edilmeli.

Benim geziden bu yana neredeyse 13 senedir kesintisiz boykot ettiğim büyük sermayedarlar mevcut. Yapılacaksa böyle bir boykot yapılmalı. Ticari sağlığı büyük para akışına bağlı olan iş alanları var, bu alanlardaki büyük sermayeye bağlı işletmeler (gıda, market, eğlence vs) düzenli boykot edilirse hızla batar. Böyle bir boykot olacaksa desteklerim. Amaçsız, hedefi olmayan, yarardan çok zarar getirecek bir boykotu ise asla desteklemem.
0
10551037
(02.04.25)
gün, saat fark etmeden mümkün mertebe yandaş firmalardan çöp bile almamaya gayret edicem. boykot edilen markaların pek çoğundan zaten bişey almıyordum bundan sonra daha da dikkat edicem.
0
scudman1
(02.04.25)
Ben boykot işini sevdim güzel tasarruf oluyor, az para harcıyorum.
0
HellKeePer
(02.04.25)
Haftabaşı hiç beklenmedik gün verilmeli. Standarta binerse anlamsız olur.
0
mikahakkinen
(03.04.25)
1 gün hiçbir şey almama boykotunu saçma buldum. İsteseniz de istemeseniz de o günkü ihtiyacınızı önceden tamamlayıp zaten alışverişinizi yapmış olacaksınız. Boş ve hedefi olmayan bir boykot şekli. Onun yerine yandaşlardan alışverişin tamamen diğer gruplara kaydırlıdığı sürekli bir boykot hali daha mantıklı geliyor.
0
synesthesia
(03.04.25)
hergün yandaş boykotu ve gereksiz alışveriş etmeme boykotunda olacağım. ne kadar dayanırız buna bilmiyorum. gereksizin tanımı değişiyor çünkü.

haftada bir ya da iki haftada bir sokağa çıkma yasağı gibi, covid günleri gibi tam anlamıyla bir boykot olması gerektiğini düşünüyorum.

esnafın hazırlıklı olup olmaması bir şey değiştirmez. hazırlıklı olsun, pazarcı o gün az meyve alsın, fırın az ekmek çıkarsın.

derdimiz onlara zarar ettirmek değil. örgütlü bir toplum mücadelesi oluşturmak ve tabiri caizse patron kim göstermek.

ayrıcı bunun olumlu yanı da var, marketler daha dün bile indirip yaptılar.
demek ki ucuza da satılıyormuş halk bunu farketsin. ucuz yapmazsan almayız diyebilsin. bu arada, ucuz da olsa o günlerde almamak lazım.
0
biseysorcaktim
(03.04.25)
Chp kurnazlığı, muhalefet yapıyormuş gibi yapmak için ortaya atılmış, gereksiz bir iş.

chp'nin ortağı akp'de işe yarıyormuş gibi rol yapıyor. İktidar hak, hukuk, ekonomi, eğitim, askeriye vs. ülkenin anasını s.kmiş, chp'li belediye başkanını tutuklamış, beyefendiler olayı kabullenip, saçma sapan işler yapıyorlar.

Ülkede Muhalefet yok, iktidarın 6-7 partisi var.

.
0
kartallar yuksek ucar
(03.04.25)
(15)

En büyük korkunuz nedir?

trablon
evsiz parasız sokakta kalmak.
evsiz parasız sokakta kalmak.
0
trablon
(30.03.25)
Yangında mahsur kalmak.
Yatalak olmak.
0
Mcfly
(30.03.25)
Oğlum, gerisini hallederim.
0
kimlanbu
(30.03.25)
Kör olmak
Sakat kalmak

Bu ikisinden birisi olursa muhtemelen tereddütsüz intihar ederim.
0
uşak tezgahlarının halı dokuyanları
(30.03.25)
Çocuklarımın başına kötü bir şey gelmesi.
Yanarak ölmek
Retina dekolmanı
Canlı canlı toprağa gömülmek (pai mei'den eğitim alabilecek kadar şanslı olsam bundan korkmazdım. beatrix kiddo gibi tabutu yumruklar çıkardım)
Naegleria fowleri kaparak primary amoebic meningoencephalitis ten ölmek
Uzak bir ülkede sıtma kapmak
Nekrotizan fasiit
Clostridium difficile (gereksiz antibiyotik kullanmama sebebim)
0
kullanicadi
(30.03.25)
Başkasına muhtaç olmak
0
mirty
(30.03.25)
İftira
0
HellKeePer
(30.03.25)
Abi galiba düşündüğüm en kötü şey kapalı alanda kalmak (misal canlı gömülme olayı) ya da böyle kaos olunca insanlar kalabalikta ölüyor ya nefessizlikten falan. Üstüme böyle 10-15 insan düşünce hareket edememeyi düşünüyorum kabus gibi.

Benim temel sorunum hareket edememek galiba. Bunu içeren her şey sıkıntı.

Bir de hanımın bensiz kalması (evin geliri bende). Onu da hayat sigortalari falan ile çözdüm kafam rahatladi.
0
logisticsmanager
(30.03.25)
Ev taşımak. Bence muazzam buyuk bir organizasyon. Düşündükçe uykularim kaçıyor ya bir gun taşınmak zorunda kalirsam diye.
0
duster
(30.03.25)
“anlamı kaybetme korkusu”

bazen çok çalışırsın. yıllarca. gece gündüz düşünürsün, plan yaparsın, risk alırsın. bir yerlere varmak için değil sadece; bir anlam olsun diye. bir düzen kurarsın, kendi içinde mantıklı, dışarıdan belki görünmeyen. birilerine iyi gelsin, bir şeyler yerinde dursun, bir yapı çökmemiş olsun diye uğraşırsın.

ama bir an gelir, durursun.
ya bütün bu çaba, anlamını bir anda yitirirse?
ya sen her şeyi korumaya çalışırken, esas kıymet verdiklerin elinden kayarsa?

çabanın boşa gitmesi değil asıl korkutan. çabanın neden verildiğini unutturacak bir şey olması… sevdiğin birinin başına bir şey gelmesi mesela. o zaman hiçbir rapor, hiçbir strateji, hiçbir gelecek planı yerinde durmaz. çünkü sen her şeyi anlam için yapmışsındır ve o anlam yoksa, geriye sadece yorgunluk kalır.

anlamı kaybetmek…

çok sessiz ama çok yıkıcı bir korku bu.
ve insan bunu yaşamadığı sürece ne kadar derin olduğunu anlayamıyor.
0
gabe h coud
(30.03.25)
Hiçbir şeyden korkmam ben!

deep-dark-fears.tumblr.com
www.instagram.com
0
burka
(30.03.25)
evsiz parasız sokakta kalmak +1
Yatalak olmak. +1
Başkasına muhtaç olmak +1


Dallama biri olmak
0
put it in your appropriate place
(30.03.25)
kimlik dolandiriciligi
0
sttc
(30.03.25)
yatalak kalmak ve kör olmak.

büyük konuşmayayım tabii ama bu ikisi dışında her şeye direnebilirim gibi geliyor. yani en kötü intihar edersin, kendini öldürürsün. bu saydığım durumlarda onu yapmak bile çok zor.
0
mark greg sputnik
(30.03.25)
Abazan kalmak.

Abazan kalırsam korkunç sinirli oluyorum.
0
runaway
(31.03.25)
yaşlanmak ve bir gün bazı şeyler için geç kaldığını fark etmek.
0
orpheus
(31.03.25)
(6)

Yabancı dilde kitap nereden temin edilir?

Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
Tr'de yaşıyoruz. Rus klasiklerini rusçasından okumak istiyoruz.
Tr'de yaşıyoruz. Rus klasiklerini rusçasından okumak istiyoruz.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(26.03.25)
ankara'da dost kitabevi ve kızılay'daki yeraltı çarşısında var çoğu. internette de satışı vardır muhakkak. en kötü pdf'ini bastırırsınız. atla deve değil.
0
mark greg sputnik
(26.03.25)
Sınırlı olsa da Project Gutenberg'de Rusça kitaplar da var. Linki bırakıyorum

www.gutenberg.org
0
peki madem
(26.03.25)
nadir kitap com, kitapyurdu com
0
yurtsuz john
(26.03.25)
İngilizce için konuşuyorum ama başka dillere de olabiliyor.

Ankara penguen Kitabevi, Remzi Kitabevi, homer kitabevi, d&r (BOYKOT)

Dolap uygulaması
0
anon1m
(26.03.25)
gerekli cevaplar yazılmış ama benim tavsiyem 2. el temiz bir kindle ve sonsuz epub arşivleri. sözlük yüklerseniz tek tuşla kelime translate'i bile yapıyor.
0
beatbox yapan metalci
(26.03.25)
üniversite kütüphanelerinden ödünc alabilirsiniz.
0
deckard
(27.03.25)
(6)

Plan ne?

ananiyimioguz
Halkı sokağa indirip ohal ilan ettirip secimi erkene alip guclu adaylari da iceri aldiktan sonra yine kazanmak mi?Ben son 6lı masa olayından sonra muhalefete de cok guvenmiyorum. Baykal kilictar a el verdi, kilictar da özel e vermis olabilir.Muhalefet de iktidar da bir seyler yapıyor ama sonuc yine
Halkı sokağa indirip ohal ilan ettirip secimi erkene alip guclu adaylari da iceri aldiktan sonra yine kazanmak mi?

Ben son 6lı masa olayından sonra muhalefete de cok guvenmiyorum. Baykal kilictar a el verdi, kilictar da özel e vermis olabilir.

Muhalefet de iktidar da bir seyler yapıyor ama sonuc yine bizim alehimize olacak gibi, sanki tum bunlar tiyatro gibi hissediyorum.

Turk halki olarak mal yerine koyuluyoruz, emperyalistler bizi parmaginda oynatiyor gibi hissediyorum.

Bu zamana kadar egitimi bitiren, tarımı bitiren, bizi dışa bağımlı yapan, orduyu ele geciren, kurumlari ele geciren, siyasal istamin buyumesini, cemaatlerin büyümesini sağlayan güç, yine bir seyler yaptırır gibi geliyor. O kadar yatirim yaptiktan sonra iki sokaga cikmayla gitmez gibi geliyor.

Boyle dusununce, zaten boyle dusunmemizi istiyorlar, yapmayalim, sokaga cikalim, isyan edelim, sessiz kalmayalim diyorum.

Sessiz kalmayinca da ulan acaba bunu mu yaptirtmak istediler ya kesin yine durumu lehlerine cevirecekler biz yine yaptığımızla kalıcaz diyorum.

İyice kafayı yedim sanirim.

Zaten ekonomiyi o kadar gocerttiler ki halkin çoğu işime bisey olur diye ses cikaramiyor. Nalları dikmeye yakın zaten halk.
0
ananiyimioguz
(19.03.25)
Türkiye Cumhuriyeti hiçbir zaman Arap baharı yaşamayacak. Bu anlattıklarınız ona işaret ediyor.

“Efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. En doğru, en gerçek yol, medeniyet yoludur”

İnkarın ihtimali mümkün değildir; apaçıktır. Türkiye Cumhuriyeti, Türkler bir kez adaletin, eşitliğin ve insan yerine konmanın tadını almıştır. Bu, senelerdir devam etmektedir. Bakmayın aşırı söylemlere hepsi en ufak dara düştüklerinde eşitlik naraları atar, atmaktadır.

Ben hiçbir şekilde huzursuz ve umutsuz degilim. Çünkü ben hiçbir zaman ümidimi yitirmedim. Realist olursak öyle bir ortam da yok. Lütfen silkinin ve kendinize gelin.
0
uşak tezgahlarının halı dokuyanları
(19.03.25)
türkiye çok uzun süredir abd kucağında. solu kürt milliyetçiliğiyle zehirleyip pasifize ettiler. şimdi de sokağa çıkan vadan hayini oluyor. mevzu bu kadar basit.

halk da daha seçim beklesin, mansur yavaş aday olsun filan desin. aptal ordusu.

demin gördüm, saraçhane yürüyüşünde komünist bayrağı görmekten rahatsız olmuş duyarlı bir arkadaşımız :)

bu ülke devletin kölesi mankurtlardan oluşuyor, buradan hiçbir halt olmaz.

arbre'nin dediği gibi plan filan da yok. adam bakıyor kendine tehdit gördüğünün hesabını kesiyor işte. birisi sesini çıkaracak olursa da devletimin askerimin zartın zurtun yanındayım diyorlar, mevzu bitiyor.

kısacası emperyalistler bu ülkeyi zaten neredeyse yüz senedir parmağında oynatıyor. güçlü bir halk hareketi ve direniş olmadan bunun dönüşü yok.

o direnişi de politik bilinci olmayan, instagram kapanınca felç geçiren kuşaktan ve "devlet = allah" kodlamasıyla büyümüş kitleden beklemek takdir edersin ki aptallık olur.

biraz sinirlendiler işte sokaklarda oynasınlar, üç gün sonra hepsi "ilk üç gün ben de destekledim" demeye başlar.
0
mark greg sputnik
(19.03.25)
bence bir plan yok. daha doğrusu planın aceleye getirilmesi söz konusu. panik havası var sanki. imamoğlunun durduk yere cbaşkanlığı ön seçimi diye bir şey çıkarınca akp panik oldu. çüünkü ön seçimle cbaşkanı adayı olan biri ile ilgili işlem yapmak algısal olarak zarar verecekti kendilerine. pazar günü seçim olmadan alel acele düğmeye basıldı. hatta o seçimi de yaptırmamak için pazar gününü de içine alan 4 (dört) gümlük toplantı vs yasağı koyuldu. bu sürecin sonuçlarını chp dahil kimse kestiremiyor artık. ama en büyük zararı akp görecek gibi. chp nin b, c, d, hatta z planı adayı var. ama akp de tayyip harici hiç kimsenin adı geçmiyor. olayın bir çok belediyeyi yüzlerce kişiyi kapsaması soruşturmanın asıl hedefinin chp olduğunu herkes anladı. bakalım neler olacak.
0
ground
(20.03.25)
şu dakikadan sonra CHP adına kim girerse girsin seçimi kazanır. akp ilk kez ne yaptığını bilmeden hareket ediyor.

bize düşen inatla ve merakla 2028 seçimlerinde akp'nin adayının kim olduğu sormaktır:

1- RTE'nin üniversite diploması yok.
2- RTE zaten 2023'te 3.kez aday olmuştu. 2023'te aday olması bile anayasaya aykırıydı.
0
co2s2
(20.03.25)
Akp en güçlü rakibini yok ediyor işte bu en büyük kazanım.
Halk ekonomiyi konuşamıyor, bu da ikinci büyük kazanım.
Kutuplaşma hala akp'ye yarıyor bu da üçüncü kazanım.
halk otoriter rejime biraz daha alışıyor bu da dördüncü kazanım.
(seçimde birşeyler dönerse halk tepki veremeyecek)

* tüm medya iktidarın elinde, apoya tepki vermeyen halk imamoğlu'nun hapse atılmasına mı ses çıkaracak, geçiniz.
Zaten amaçları halkı sokağa döküp ohal ilan etmek olsaydı, gezicilerin üstüne yıllar sonra bu kadar gelmezlerdi.
0
parka
(20.03.25)
Dövizi tutamadıkları için böyle bir yönteme başvuruldu bence. Bakın olaylar oldu döviz de o yüzden yükseldi demek için; milletin gazını almak amaçlı. Gezi olaylarını falan da sıkıştırıyorlar araya zaten.
0
vedatchilipeppers
(20.03.25)
(10)

Gergin misiniz?

sekizdokuzon
Ben bugün, özellikle öğleden sonra inanılmaz gerilmeye başladım. Havada tuhaf bir elektrik var, sohbetler aynı merkezde toplanıyor mecburen. İnsan kişisel sıkıntılarına üzüldüğü günleri özlüyor. Siz nasılsınız?
Ben bugün, özellikle öğleden sonra inanılmaz gerilmeye başladım. Havada tuhaf bir elektrik var, sohbetler aynı merkezde toplanıyor mecburen.

İnsan kişisel sıkıntılarına üzüldüğü günleri özlüyor.

Siz nasılsınız?
0
sekizdokuzon
(19.03.25)
utanc dolu. ben utaniyorum.
0
sonsuz
(19.03.25)
benim için 10/10 bi gün. deşarj olmak isteyen istanbullulara saraçhanedeki eventi öneririm
0
ala09
(19.03.25)
Uzun zamandır böyle sıkkın olmamıştım.
0
kisa
(19.03.25)
Hiç iyi değilim inanılmaz gerginim
0
kullanicadi
(19.03.25)
Mücadele içindeyim. Pasa hazretleri bugünleri görerek hareket etmişti şimdi biz o günlerdeyiz. Mücadele ediyoruz ve ışığımız besbelli. Bu uğurda canımı feda edebileceğim durumdayım. Huzurluyum.
0
uşak tezgahlarının halı dokuyanları
(19.03.25)
Oglenden beri asiri gerginim. Yani ulke gundemi ayri ama kisisel olarak da cok gerginim, heyheylerim ustumde.

Ulke zaten malum..
0
mor oje
(19.03.25)
bugünlerin geleceğini bilen ve bu ülkenin insanını tanıyan birisi olarak halimde pek değişiklik yok.

hala "mansur aday olsa daha çok oy alır" diyen, alanlarda komünist bayraklardan şikayetçi olan bir kitle söz konusu.

sağcı diktatörden fazlasını hak etmiyorlar. protestolar da birkaç güne söner. yanılmayı isterim ama hiç sanmıyorum, bu ülkeden de insanından da bi bk olmaz.
0
mark greg sputnik
(19.03.25)
Saraçhane'deki kalabalık yakın zamanda dağılır mı? İşten şimdi çıkıcam.
0
🌸sekizdokuzon
(19.03.25)
Rahatım ama keyifsiz.
0
put it in your appropriate place
(19.03.25)
Bugünleri hak etmek için önceki hayatımda ne bok yedim diye düşünüyorum
0
mirty
(20.03.25)
(8)

Bir ilişkinizin olabileceğini düşündüğünüz kişinin

Another day in paradise
Sorum erkeklere.Karşı tarafın Instagram hesabı 600 takip/takipçiden oluşuyor. Herhangi bir posttaki beğeni sayısı 200 küsur en az. Kızın hesabı gizli. Bu kişiye yaklaşmanızı engeller mi? Çok yazan oluyordur, konuştuğu belli değildir, çok mesaj atan oluyordur diye içten içe düşünür müsünüz? Böyle düş
Sorum erkeklere.
Karşı tarafın Instagram hesabı 600 takip/takipçiden oluşuyor. Herhangi bir posttaki beğeni sayısı 200 küsur en az. Kızın hesabı gizli.
Bu kişiye yaklaşmanızı engeller mi? Çok yazan oluyordur, konuştuğu belli değildir, çok mesaj atan oluyordur diye içten içe düşünür müsünüz? Böyle düşünüp kızdan uzaklaştığınız oldu mu?
0
Another day in paradise
(17.03.25)
Evet
0
grimavi
(17.03.25)
belediye başkanı filan değilse herhangi bir post beğenisi 200 olan kızla ilgilenmem bu yaştan sonra. 20 yaşında olsam tamam derdim de cevabım şu an net bir şekilde hayır. sosyal medya ünlüsü kimseyle uğraşamam.
0
mark greg sputnik
(17.03.25)
600 küsür takipçide bişey yok, hesap da gizli.
Çok yazan olması bir sorun değil, arayışta da olması değil. Yetemeyeceğimi düşünüyorsam yazmam, 2 aya yüzük takacak da değilim.
Tanımak istiyorsam uğraşırım, tanıdıktan sonra karar veririm.

Rahibe Teresa arıyorsam manastıra bakarım...
0
Bruce
(17.03.25)
bunun çok basit bir yöntemi var. beğenilerle takipleşmiyorsa (eski gönderilerden toplanabilir) flört geçmişi kabarıktır (ama kimin kabarık değil ki, rahatsız oluyorsan işte). takipleştikleri de iş, arkadaş çevresi olabilir ya da yedek takımdakiler olabilir. kadın/erkek ayırmadan mark greg +1 diyorum, seri flörtöz insanlar emek ve enerji kaybıymış gibi sanki, onu da tecrübesi olanlar yazsın.
0
deartheodosia
(17.03.25)
bana olan yaklaşımına bağlı.

"Bu kişiye yaklaşmanızı engeller mi? Çok yazan oluyordur, konuştuğu belli değildir, çok mesaj atan oluyordur diye içten içe düşünür müsünüz?"

böyle biriyse şayet zaten davranışlarına yansır. onlardan farklı bir yerde konumlandırıldığımı hissetmem lazım.
0
tabudeviren
(17.03.25)
Bu soru şaka mı?

Bu ülkede Damacanaya hallenen var. Sen sanıyor musun ki hiç fotosu olmayan birine yazılmayacak? hadi onu geçtim yumurta koysan ona bile 500 kişi yazıyor :)
0
gilbeys
(18.03.25)
zamaninda 1 milyon spermin arasindan siyrilip dunyaya ayak basmis adami 300-500 kisi mi yildiracak?
0
cooperr
(18.03.25)
Hesabım gizli ve 129 takipçim var, onda bile önüne gelen yazıyor evlenme falan teklif ediyor. Mesele bu değil bence. Kadınları okumayı öğrenmeniz lazım. Kadınla işiniz neyse ona göre kriterler uyguluyorsunuz, en büyük hedefe götürecek kriterleri uygulayın herkese, çok çok daha az sorun yaşarsınız. Takipçiyle bilmem neyle seçilmez kadın.
0
muhayyer divan
(18.03.25)
(14)

Kürdistan neden bağımsızlığını ilan etmiyor?

Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
Iraklı şiilerden daha iyi savaştıkları kesin. Sünni araplar bu savaşta zaten kürtleri destekleyecektir. İran'ın da ırak'ta kötü emelleri olacağına göre ıraklı kürtler neden hala bağımsızlıklarını ilan etmiyor?
Iraklı şiilerden daha iyi savaştıkları kesin. Sünni araplar bu savaşta zaten kürtleri destekleyecektir. İran'ın da ırak'ta kötü emelleri olacağına göre ıraklı kürtler neden hala bağımsızlıklarını ilan etmiyor?
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(17.03.25)
sence ben neden ankara'da kurtuluş parkı'nda bağımsızlığımı ilan etmiyorum?
0
mark greg sputnik
(17.03.25)
Toprak verilmez, alınır. Mücadelelerinin kime ne oranda yaptığı belirsizdir, o nedenle toprak hakedişleri de belirsizdir.

Bak Rusya, haksız yere de olsa girdi Ukrayna'ya, savaşı bazı noktalarda kazandı, toprağı kazandı sayılır. Ya da Azerbaycan, Karadağ'a girdi, Ermenilerin elinden aldı toprakları ve kazandı.

Bakma dünyanın sosyal medyadaki ponçikliğine, bu işler çocuk oyuncağı değil. Toprak savaşları 20.000 yıla yakındır devam ediyor. 20 yılda kurallar değişmeyecektir.

Toprak, uğrunda eğer ölen varsa, vatandır.
0
sinematematikci
(17.03.25)
Kime karşı bağımsızlık ilan edicekler?
Suriye, ırak, iran, türkiye?

Kürtler bu saydığım ülkelerde yaşayan diğer milletler gibi asli unsur bir millet. Irak da kürtlerin devleti, suriye ve türkiye de kürtlerin devleti. Dolayısıyla kürtlerin devleti zaten var. Kürtlerin bu konuda ikincil bir amacı hiçbir zaman olmadı. Ama başkalarının buna ihtiyaç duyduğu kesin. Özellikle abd ve israil.
Yıllardır emperyalistlerin kayığına binip kürdistan naraları atanlar bile artık bunu kabul etti. Kürtleri istismar edip 50 yıldır en çok kürtlere ve türklere terör estiren terör örgütünün bile bugün bununla yüzleşmekten başka bir çaresi kalmadı.
0
ezkaza
(17.03.25)
sunni araplar neden kürtleri desteklesin? kürtler sosyalist takılıyor.
0
ya ben lan neyse
(17.03.25)
ortada kacmis bir tren var, o isi 100 sene once yapacaklardi.

ciddi topyekun bir savasa girmeleri lazim, yani bize, suriye, iran, irak bu ulkelerin hepsine dalmalari lazim eger kafalarinda ulkeyi kurmak istiyorlarsa.

Ama onun yerine ona buna (yeri gelir amerika,yeri gelri rusya) yanci olarak takilmayi ve cete savasini tercih ediyorlar. O yuzden de her ulkede birer kucuk eyaletimsi olarak kaldilar.
0
cooperr
(17.03.25)
devlet kurmayı sevmiyor adamlar. tarihe bak hiç kurmuşlar mı?
0
mikahakkinen
(17.03.25)
Kürtler değil de Barzani yönetimi diyelim.

Denediler zaten.Sözde bir referandum yaptılar Kerkük 'e de yerleştiler ,başkent yapacaklardı. Bizde Kerkük lafını ağzından düşürmeyenler izlerken İran silahla girip çıkarttı. (Kasım Süleymani bu yüzden ABD tarafından vuruldu)

Irak'ta anlaşmayı bozdukları anda İran saldırır ve bölgede destek görür. Bazı ülkeler İran'la yakınlaşabilir.
0
hebanon
(18.03.25)
Şu an kürdistan kelimesinin bağımsızlıkla hiç bir ilgisi yok.
Siyonizm ve ABD desteklediğinden bağımsız vs asla kalamaz. Kullanılırlar.

Diyelim mücadele, savaş,diplomasi :) .. bir şekilde kuruldu bir süre sonra siyonistler ve ABD idareyi ele alacaktır. Zaten onlara hizmet eden bir yapı bu.

Kürtlerin hepsi aynı fikirde değil. Türkiye yanlısı Kürt kardeşlerimizi de unutmamak lazım.
0
diyecevaplandı
(18.03.25)
o kadar çok bilgisizi insan yazmış ki dayanamadım. Kürtler sosyalist takılıyor diyen mi, Türkiye'de ki durum ile karıştıran mı ne ararsan var :) Irak Kürt Yönetimi zaten şu an mevcut durumda bağımsız gibi takılıyor. Sınır kapılarına hakim, petrol ve ticaretten inanılmaz gelirleri var, kendi polisi var o yüzden pek aceleleri yok. Ayrıca mevcut hükümetimizde orayı destekliyor. Barzani islam yönü yüksek olduğu için birinci derece kankamız. Yani hükümet ister ki ileride kürdistan kurulacaksa tam olarak barzani anlayışıyla kurulsun. Ama kurulamama sebebi mevcut Irak'ta şiiler egemen, bu sebeple Irak'ın güçsüzlüşmesini İran istemez ki referanduruma da en büyük tepkiyi İran koydu. O zamanki ortamda buna müsait değildi çünkü Türkiye'nin de onayı yoktu, Suriyenin de. Yani bütün komşuları tarafından istenilmeyen bir devletin yaşaması zor. Kısaca çok uzatmayayım o zaman uygun değildi uygun şartlar bekleniyor. barzanilerinde şu aşamada aceleleri yok çünkü her şey istedikleri gibi
0
uzaydan kumanda
(18.03.25)
Daha şartlar olgunlaşmadı bence en uygun zamanı bekleyecekler.
0
komando kani var bende
(18.03.25)
neden savaşsınlar ki? kahvede tüm gün geçirip 10 çocuk yaptıktan sonra elektriği de kaçak bağladın mı...
0
deartheodosia
(18.03.25)
@uzaydan: Allah Allah... kendisine marksist-leninist diyen kdp yönetmiyor mu kuzey ırak'ı? neden bilgisiz oluyormuşuz?
0
ya ben lan neyse
(18.03.25)
çünkü son denediklerinde Irak tankları kapılarına dayandı. savaşmayı göze alamayıp, kuyruğu kıstırıp tırıs tırıs teslim oldular.

öyle savaşma kapasitesi olan bir orduları yok.
0
babilfish
(18.03.25)
uluslararasi iliskiler uzmanlari da damlamis, bizi elestiriyor.

su sartlar da neymis arkadas 150 senedir bir turlu olgunlasmadi :)
0
cooperr
(18.03.25)
(3)

x.com'daki yabancı kadın takipçi

OgutucuRecep
bir tweet atıyorum yabancı özellikle koreli kadınlar takip ediyor.dm üzerinden mesaj atan da var ben direkt mesaj atınca hemen cevaplayan da. konuşma tarzı yapay zeka gibi hissettiriyor. 2-3 tanesine yapay zekasın dediğim için kızmıştı :Ssize de denk geliyor mu?
bir tweet atıyorum yabancı özellikle koreli kadınlar takip ediyor.
dm üzerinden mesaj atan da var ben direkt mesaj atınca hemen cevaplayan da. konuşma tarzı yapay zeka gibi hissettiriyor. 2-3 tanesine yapay zekasın dediğim için kızmıştı :S

size de denk geliyor mu?
0
OgutucuRecep
(17.03.25)
twitter değil ama telegram'da dolu.
0
mark greg sputnik
(17.03.25)
twitter x olduğundan beri yağmur gibi yağıyor bana. ama benimkilerin hepsi bot.
0
tabudeviren
(17.03.25)
Benim tivitleri paso onlyfans modeli kılıklı karılar beğeniyor. Sahte hesap olduklarını düşünüyorum.
0
yurtsuz john
(17.03.25)
(5)

Kırık kendiliğinden kaynar mı?

darkwizard
Kırık veya çatlak kendiliğinden iyileşir mi? Alçı olmazsa
Kırık veya çatlak kendiliğinden iyileşir mi? Alçı olmazsa
0
darkwizard
(17.03.25)
Kemik kendi kendini onaran bir yapıdır alçı olmadan iyileşebilir ama alçı atel vs gibi destek olmadan gerçekleşen bir iyileşme dandik sonuçlara neden olabilir, tabii burada köprücük kemiği kırığı gibi alçı vs ihtiyacı olmayan kemik kırıklarından bahsetmiyorum.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(17.03.25)
tip hekimi olarak yanitlayayim: kemigine ve kirigina/catlagina göre degisir. elmacik kemigi ya da ayak parmagi kemigi zaten alciya alinabilen uzuvlar olmadiklari icin kendi kendilerine iyilesirler. sayet parmak kökü kirigi söz konusu degilse. bazi kiriklar icinse degil alci, ameliyat dahi gereklidir. mesela parmak kökü kirigi, mesela parcali kirik, mesela acik kirik...
sorunuzun tek bir dogru cevabinin olmasi mümkün degil.
0
alice in potatoland
(17.03.25)
alçı zaten kemiği kaynatıcı özelliği olan bir malzeme değil. kemik kendi kendine kaynayıp iyileşecek. alçı adece kemiği doğru yerine denk getirdikten sonra tekrar kaymasıni oynamasın diye sabitlemeye yarıyor. sabitlemek için alçı yeterli değilse zaten ameliyatla vida takılıyor, plaka takılıyor, yine kemik kendi kendine kaynıyor.

kırılan kemik alçı olmadan kaynaması gereken doğru yerde ve kayıp yerinden oynamadan duruyorsa zaten kendi kendine kaynar. ama insan dediğin hareketli bir canlı. illa oynatıp kaydırırsın.
0
kibritsuyu
(17.03.25)
battisçi alis hocamın yazdığının üstüne zaten bi cevap görmüyorum ama kendi tecrübemi paylaşayım: ayak başparmağımı sarhoşken çok kötü kırdım. koşarken vurdum. "gitsem napcaklar sanki" diye kendim sarıp sarmaladım. aylar geçti. artık ağrımıyor ama parmak maymuna döndü resmen. yani kaynamış ama ne biçim kaynamış.

o yüzden kırık endişen varsa üşenmeyip bi kontrol ettirmeni öneririm. yani ayak başparmağı eğer profesyonel sporcu filan değilsen pek bi şeyi etkilemiyor evet ben o yüzden çok üstünde durmadım ama riske atmamak lazım. içeride bi şeyleri dürter, kanatır vs. sonra daha fazla problem yaratır.
0
mark greg sputnik
(17.03.25)
sputnik'in hikayesi benim de başıma geldi. ayak parmak kirigini doktor atele aldi, kendi kendine düzelir ama sen de biraz dikkat et ateli cikarma bir süre dedi. ben ertesi günü ateli cikarip attim. parmak kaynadi ama nasil kaynadi? doktor sözü dinlemek gerekiyormus.
0
deckard
(17.03.25)
(18)

Uzun süredir işsiz olan var mı? gelecek hakkında ne düşünüyorsunuz?

trablon
gelecek için korku panik var mı ? nasıl işler değişir diyorsunuz.Memuriyet gibi işlere gıpta ile bakmaya başladım ben.aile ile kalırken de acaba aileme bir şey olursa ne olacak halim diye düşünüyorum.Siz ne durumdasınız?
gelecek için korku panik var mı ? nasıl işler değişir diyorsunuz.Memuriyet gibi işlere gıpta ile bakmaya başladım ben.aile ile kalırken de acaba aileme bir şey olursa ne olacak halim diye düşünüyorum.Siz ne durumdasınız?
0
trablon
(14.03.25)
senin iş bulma değil kaygı problemin var. önce bunu çözmelisin.

defalarca ben ve başkaları da burda tekrar etti. eli ayağı tutan, alkol, madde, kumar bağımlısı olmayan, önüne gelen işleri değerlendiren bir insanın sokakta kalma, aç kalma ihtimal sıfır.

bir fabrikada çalışırsın, markette çalışırsın, kuryelik yaparsın. kargolar deli gibi çalışacak eleman arıyor. evet zor iş, yorucudur ama her daim iş bulursun.

bir süre sabreder ve iş aramaya devam edersin, borcun birikmez. masrafın yoksa kenara para atarsın. moralini toplarsın daha iyi fırsatları beklersin.

bize gelen kargolara-kuryelere bakıyorum çok fazla 50 yaşın üzerinde insan var demek yapılabiliyor.

benim prensibim boş kalacağıma pazarda limon satarım. ama kenarda böyle çocuk gibi mızmızlanarak beklemem.
0
orpheus
(14.03.25)
kardeşim akdeniz üniversitesi %100 ingilizce bilgisayar mühendisliğini bitirdi ve 1.5 senedir iş bulamıyor. artık yavaştan bölüm dışı işlere de bakmaya başlıyor.
0
bigcaptain
(14.03.25)
''eli ayağı tutan, alkol, madde, kumar bağımlısı olmayan, önüne gelen işleri değerlendiren bir insanın sokakta kalma, aç kalma ihtimal sıfır.

bir fabrikada çalışırsın, markette çalışırsın, kuryelik yaparsın. kargolar deli gibi çalışacak eleman arıyor. evet zor iş, yorucudur ama her daim iş bulursun''

Uzaktan konuşması gerçekten çok kolay. Bu kadar işsiz varken, adamlar okumuş, tecrübesi olan kişinin bugün girip yarın gideceğini biliyor. O nedenle tecrübesi ve eğitimi olan birini tercih etmiyor. Sanki herkes masabaşı iş arıyor!
0
Kahvedesu
(14.03.25)
@kahvedesu

ben bilfiil 25 yıldır kendi işimi yapıyorum, yani 25 yıldır proje bazlı danışmanlık maaşları dışında da düzenli olarak bir maaş almadım, kurumsalda, bir şirkette vs. çalışmadım. hep kendi işimi yaptım. yani sırtımı bir yere dayayıp rahat etmedim. zengin bir ailede iyi bir networkle doğmadım, havalı bir diploma sahibi değilim. özetle tuzum kuru değil. uzaktan değil tam içeriden konuşuyorum.

yeri geldi kurumsal firmaya teklif götürdüm bir iş yarattım, yeri geldi facebooktan tanıştığım yardım ettiğim birinin şirketine iş yaptım. linkedinden tanıştığım insanlarla iş yaptım. uzmanlığıma dayanarak çeşitli sektörlerdeki boşlukları değerlendirdim ürün çıkardım bunları sattım. hep bir fırsatı-işi kovaladım.

bu uzmanlığım olmasa gene aynı yapıda olurdum. freelance çalışırdım, parça parça başka işler yapardım. baktım eğitimim olan konuda iş yok ve gelecek de yok ısrar etmez ya yeni bir kariyer hedefi seçer ya da alternatif işler yapardım.

ama şu çok net. iş yok, piyasa böyle. yandık öldük bittik ne yapalım yaklaşımı kimseyi bir yere taşımıyor. herkes bir şekilde kendi senaryosuna uygun çözümü savaşarak elde etmek zorunda.
0
orpheus
(14.03.25)
Valla benim 5 sene oldu. Yavaştan kpss çalışmaya başlasam iyi olacak sanırım.
0
nothing in my way
(14.03.25)
orpheus +1

uzun suredir issiz olmak bence de psikolojik sikinti belirtisi, benim hayat tecrubeme gore boyle birsey mumkun degil, en boktan ulkede en boktan ekonomide bile mumkun degil.
0
cooperr
(14.03.25)
Türkiye'deki sorun vasıfsız işlerde kazanılan paranın hayatta kalmaya yeter olmaması. Normalde işsizlik diye bir şey yok. Araba kullanabilen herkes taksicilik yapabilir part time veya full time olarak veya marketlerde iş bulmak çok zor değil. Bu şekilde bir hayat kurmak imkansız ama.

Masabaşı ofis işlerinde tanıdıklık faktörü çok önemli. Aynı ortamı paylaşacakları kişiyi tanımadan almak istemezler. Olur da bir anlaşmazlık olursa başımıza bela alırız diye korkuyorlar.
0
runaway
(14.03.25)
orpheus, insanlar iş ayırt etmiyor. İşveren işçi seçiyor. Bazen insanlar sanıyor ki, işsizlik güzel, evde yatmayı seviyorlar. Vasıfsız biriysen, okumadıysan iş bulma imkanın daha çok ama okuduysan, işveren senin çekip gideceğini biliyor.

Ben de uzunca bir süre iş aradım. Sekreterliğe başvurmuştum, adam yaşım ileri diye almadı, asgari ücrete kendi branşıma başvurdum. Sen yurtdışına gidersin dediler. Yok, gitmem dedim. Yine de almadılar.

www.youtube.com
0
Kahvedesu
(14.03.25)
kahvedesu iş bulabildinmi ne kadar zamandır işsizsin
0
🌸trablon
(14.03.25)
Kahvedesu'nun dediği duruma overqualification deniyor. Eğitim seviyen arttıkça unskilled işe girme potansiyelin düşüyor.

Diyelim ki bir doktora derecen var ve işsizsin. Seni işe aldıklarında ortamda sorun yaratacağını düşünüyorlar.

İşsizlik sorununda son raddeye gelmiş birinin hem iş bulup hem de anlamlı para kazanması için tırcılık gibi zorlu ama iyi kazandıran işleri düşünmesi en mantıklı seçim. Bu tip işlerde iş veren insan seçmez.
0
runaway
(14.03.25)
@trablon kahvedesu yurtdışına gitti diye biliyorum:)
0
gnosis
(14.03.25)
@arbre

Kadınlardan bile tırcılık yapan var. Zor iş ama öğrenmesi o kadar uzun değil. Bir metropolde araba kullanmaktan zor değil. Zorluğu tırda yatıp kalkmak, yemeği tırda yapmak, yoldaki riskler, uykusuzluk gibi gibi.

Tırın alternatifi taksidir. Ani işsizlik çözümü olarak.

@edmond honda

Overqualification kavramını bir araştır. Kanıt bu kavramın kendisi. Sen bunu çürütecek kanıt sun.. eğer varsa.
0
runaway
(14.03.25)
@edmond honda, arkadaş şu başlıktan bahsediyor sanırım:

eksisozluk.com

arada gündeme geliyor sözlükte, geçen yine gündemdeydi. millet başlık altında bu insanlarla dalga geçip egosunu tatmin ediyor.
0
nothing in my way
(14.03.25)
herseyin fazlasi zarar, egitimin de. fazla uzatmadan alacagini alip uzayacaksin eger akademiden kovalama gibi bir niyetin yoksa.

okullar is garantisi sunmuyor, zaten cogunlukla size okulda egitim verenlerin ozel sektor ile baglantisi sifira yakin, piyasada neler donuyor haberleri bile yok.
0
cooperr
(14.03.25)
günün sonunda eğitim bir yana kişiyi sonuca götüren nitelik tavır oluyor. asıl tartışılması gereken şu. şartlar çok zorsa, 1 sene sonra bile olsa sokakta kalmakla yüzyüzeysek o zaman ne yapmalıyız ?

ben de şunu diyorum. elin ayağın tutuyor başka bir engelin yoksa. kumar, alkol bağımlısı değilsen o zaman şartlara göre gerekirse motokuryelik, tezgahtarlık, kargo şubesi kuryeliği vs. olabilecek her işi dener hayatta kalmaya bakarsın. ama sokağa düşmezsin. evin yoksa 3-4 kişi ortak ev tutarsın gene sokağa düşmezsin.

ama sürekli olarak gelip işsizlikle ilgili başlık açarak, yakınarak, kendini iyi hissetme veya durumuna bir anlam arama derdine düşersen o zaman gram ilerleyemezsin ve bu psikolojiden de çıkamazsın.
0
orpheus
(15.03.25)
işsiz değilim ama okuldan atılıcam. yaşım zaten 104 oldu. hani af çıksa, dönsem, sürüne sürüne yine uzatarak bi şekilde kalan dersleri verip bitirsem bile ne yapabilirim bilmiyorum.

şu ara akıl sağlığımı korumak için sadece kısa vadeli düşünüp en azından şimdilik çarkı döndürmeye çalışıyorum. belki doğru bi yaklaşım değildir ama şu noktada bu kadar belirsizlik varken ne yapacağımı cidden hiç bilmiyorum, o yüzden 3-5 bin de olsa cebime para girmeye devam etsin ve aç kalmayayım kafasındayım. artık "ne olursa olsun oku bitir" diyen insanlar bile "sal şu okulu olm git iş öğren" diyor ama 30 yaşında lise mezunu adama kim ne işi öğretecek onu da bilmiyorum, bi şeylere girişsem kursu eğitimi vs. yine oluyor yani onu yapacak maddi gücüm yok.

memuriyet bence zaten hele ki türkiye gibi vahşi kapitalist ülkelerde gıptayla bakılmayacak bir şey değil. hiç değilse tatilleri var, nispeten düzgün şartlarda çalışıp yaşayabiliyorlar. çalışanın daha çok ezildiği, hiçbir güvencesinin olmadığı, paranın pul olduğu yerde her özel sektör çalışanından milyoner çıkacak hali yok hoş... muhakkak her işin dezavantajı, rahatsızlığı vardır ama memuriyete burun kıvıranları genelde hiçbir zaman anlamadım şahsen.

gelecek için korku ve panik var ama şu an iyi kazansam bile olurdu sanırım. o açıdan buna ayrıca takılmamaya çalışıyorum. çünkü ihtimaller sonsuz. yarın lotodan parayı bulup akşamına felç geçirsem mesela hayat benim için ve ailem için şimdikinden daha mı güzel olur? o yüzden gerçekten aç ve açıkta kalmadığım sürece geleceği düşünmemeye çalışıyorum, şükür zaten eşim çocuğum filan yok en fazla anneme ve kardeşlerime destek olmam beklenir, ben olmasam bile idare edebilecek kapasitedeler.

gerçekten büyük sorumluluğu olan, şu ortamda ev-araba-çocuk vs. dertleri olanlara kolaylıklar diliyorum, onların işi daha zor. ben fakirim geleceğim yok diye ağlayıp zırlıyorum da günün sonunda köyün delisi gibi sallaya sallaya gezerim kimse de napıyo bu demez en azından öyle bi rahatlığım var jdfjdk
0
mark greg sputnik
(15.03.25)
Hocam bahsetmişler ama gerçekten senin problemin iş korkusu vs değil daha çok kaygı anksiyete problemleri gibi görünüyor.
0
panta bey
(15.03.25)
memuriyete gıpta ile bakıyorsunuz ama bu her zaman olmayabilir. kötü bir yöneticiye-amire denk gelirsin sana hayatı zehir eder, nasıl olsa işten çıkamaz diye etmediğini bırakmaz. şaçma işleri yükler. tersine gidersen de mobbing ile öyle bir darlar ki istifa eder memurluğu yakarsın. ya da bir iftira, bir soruşturma ile memuriyeti yakarlar. örnekleri çok.
0
orpheus
(15.03.25)
(26)

partnerlerini öldüren eğitimli erkekler

deartheodosia
kaç yıllık eşleri ya da sevgilileri. hınçla dövüp öldüren/saldıran erkekler. bu yalnızca kadınlara yönelik bir şey değil evet, erkeğin erkeğe şiddeti de çok yaygın ama bu noktaya nasıl geliniyor onu merak ediyorum. cahil falan değil bu insanlar. nefretten gözleri mi dönüyor, o son noktaya nasıl geli
kaç yıllık eşleri ya da sevgilileri. hınçla dövüp öldüren/saldıran erkekler. bu yalnızca kadınlara yönelik bir şey değil evet, erkeğin erkeğe şiddeti de çok yaygın ama bu noktaya nasıl geliniyor onu merak ediyorum. cahil falan değil bu insanlar. nefretten gözleri mi dönüyor, o son noktaya nasıl geliniyor sizce :/ ya bir gün vahşice öldürülürsem korkusu taşımaya başladım.
0
deartheodosia
(11.03.25)
Eğitimle çok ilgili olduğunu düşünmüyorum.

Milyon tane analiz yapılabilir. Ama eğitim bi miktar etkilidir.
0
sorularimicinfeykhesap
(11.03.25)
Zannediyorum bu kisiler cinsler arasi iliskiler konusunda dogru modellerle buyumemis ve bir sekilde bir evliligin, iliskinin icine dusmus. Iliski dinamiklerini idare edemedigi icin "challenge" edildigi noktalarda surekli ofkesi artmis. Bircok kisi icin bu gibi durumlar nihayetinde bosanmayla sonuclansa da demek ki kucuk bir kisminda olay cinayete kadar gidebiliyor.
0
mbond
(11.03.25)
egitimle cok alakali oldugunu dusunmuyorum ama netflix'te American Murder: The Family Next Door bu beni cok etkiledi, hadi karisi bir derece diyorsun da kizlari falan, cok korkunc.
0
kassiopeia
(11.03.25)
Saldirganlik egiliminin, vahsiligin, zarar verme gudusunun egitimle alakasi yok. Genellikle sinyalleri cocukluktan itibaren az cok gosterir kendini.
0
mor oje
(11.03.25)
Eğğitimle tamamen ilgisiz olduğunu düşünmüyorum. Eğitimsiz insanın dünyası küçüktür, kaybedecek bir şeyi de yoktur öldürme motivasyonu daha kolay ortaya çıkıyor ama geçtiğimiz aylarda bir doktorun öldürdüğünü görmüştüm o tarz insanların da psikolojilerinde ciddi bozukluk olduğunu düşünüyorum.
0
Kediyi üzdün
(11.03.25)
@kediyi üzdün, ben de eğitimli insanların kaybedeceği çok daha fazla şey olduğunu düşünüyorum. ayrıca eğitimsiz insanlar gibi hapse girmeyi erkek olmakla bağdaştırmıyorlardır sanki gururlanılacak bir şeymiş gibi.
0
🌸deartheodosia
(11.03.25)
Eğitimle ilgili değil+1 Kontrol dürtüsü ile alakalı.
Erkekler kadınları bir an gözleri dönüp öldürmüyor, bu bir süreç. Hangi erkeğin şiddet uygulayacağı ve en sonunda karısını/sevgilisini öldüreceği tahmin edilebilir. Aklıma gelen dikkat edilmesi gereken birkaç nokta:

Partneriniz hayatınıza ve kararlarınıza ne kadar karışıyor, arkadaşlarınızla ve ailenizle görüşmenizi engelliyor mu,
korkularınızla (ör. tenha sokakta yürümek) dalga geçiyor mu,
en ufak bir şeyden aniden öfkelenip sonra size iyi davranma döngüsüne girdi mi,
ekonomik olarak ona bağımlı olmanızı istiyor mu,
ikiniz de çalışsanız da evin tüm harcamalarına size söz hakkı bırakmadan kendi mi karar veriyor,
sinirlendiğinde eşyalarınıza zarar veriyor mu,
şiddet döngüsüne girdiniz mi: size daha önce şiddet uygulayıp sonrasında hediyelerle pişmanlığını dile getirmeyi alışkanlık haline getirdi mi,
silahlara, kesici-delici aletlere merakı var mı, bunlarla sosyal medyada poz veriyor mu,
evinde silah bulunduruyor mu?

Ek olarak, yukarıdaki davranışları tekrarlayan bir erkekle ne kadar uzun süredir beraberseniz öldürülme olasılığınız o kadar artıyor.
0
gnosis
(11.03.25)
Ya bu o kadar çok katmanlı bir konu ki şurada çözebileceğimizi sanmıyorum. Ama okulda edinilen eğitimle çok ilgisi yok; kültürden toplumdan aileye kadar inen o sağlıksız ataerkillik, toksik erkeklik üzerine psikolojik sorunları da ekleyince bunlar çıkıyor önümüze. Bir de ilişkide fiziksel şiddetin en ufağı bile varsa bunun zamanla büyümesi ve cinayete kadar gitmesi olasılığı artıyor.

İngilizce olsa da konuyla alakalı bir kaynak bırakayım: archive.org

Sonradan aklıma gelen iki şey daha:
- Şiddet içeren bir ilişkide, kadın hamile kaldığında erkek çoğu zaman şiddetin dozunu artırıyor ya da sadece psikolojik şiddet varsa fiziksel şiddet de başlıyor.
pmc.ncbi.nlm.nih.gov
- Şiddet içeren ilişkinin en tehlikeli (ve öldürülme riski en yüksek) zamanı şiddet gören kişinin ayrılmaya, ilişkiyi bitirmeye çalıştığı zaman ve hemen sonrası.
jbws.org
0
kobuzchu kiz
(11.03.25)
partneri öldürmenin bazi yaygin patternleri var

1. finansal sebepler. sigorta parasi ya da miras icin öldürmek. hayat sigortasi parasina konmak icin.
2. siddete egilimli birisin zaten kavga esnasinda yanlislikla öldürüyorsun ya da gözün dönüyor plansiz bir sekilde öldürüyorsun.
3. genelde ayrilirken karsi taraf hayatina devam edemesin diye planli bir sekilde öldürüyorsun.

1. bunu tahmin edemezsin. aranda sorun olmasa da öldürülebilirsin. millet hatta önce cocuk düsünüyoruz falan diyor etrafina ondan süphelenilmesin diye.
2. genel olarak siddete ugruyorsun ve düzelecegini umuyorsun. bir nokta geliyor ki artik affedecek durumda olamiyorsun.
3. bunda genelde sunu yaparsan öldürürüm seni falan diye konusmalar oluyor. burda kisinin siddet problemi olmayabilir. sadece sen yok ol istiyor.

cahillikle öldürmenin bir bagi var mi bilmiyorum. belki kan davasi, töre falan o etkili olabilir ama bir insan fakir ve egitim alamadi diye potansiyel suclu görmek, onu suca yakistirmak sinifcilik oluyor.
0
sonsuz
(11.03.25)
m.youtube.com

Fransa'nın en ünlü gruplarından biri, 130 milyon dinlenme paylaştığım şarkı.

Bu grubun solisti de sevgilisini öldürmüştü

tr.m.wikipedia.org

Buna benzer başka olaylar da var.

Şiddet herkeste olan çok ilkel bir güdü. insan olmanın, "büyüme"nin, "yetişmiş insan" olmanın en büyük olayı zaten bu ilkel guduleri bastirabilmek.

Bence öfke kontrol sorunu olan insanlar gunluk hayatta bunun bir şekilde belirtilerini veriyorlar; eğitimle, ekonomik durumla vs alakası pek yok gibi.

(Çok sakin sosyopat tipler tabii konudisi)
0
makbur
(11.03.25)
erkek kadın ayırmaksızın herkesi döven eski erkek arkadaşım vardı. Beni odtülü feministleri ayağa kaldırırım diye dövmemişti. Eğitimle hafif ilgisi olabilir. Şiddetten vazgeçmeleri için korktukları birşey olması lazım.
0
ashleybon
(11.03.25)
4 yıl üniversiteye gitmeyi gözünüzde çok büyütüyorsunuz.
0
hayirsiz
(11.03.25)
partnerine hayatında el kaldırmamış bir erkeğim, türkiye standartlarında henüz lise mezunu olsam da görgülü/düzgün/eğitimli adam sınıfında yer aldığımı düşünüyorum.

benim teorim şu: bu adamlar mecburen "yontuldukları" ortamlarda büyümelerine rağmen öğrendiklerini içselleştiremiyorlar. atıyorum zihinsel düzeyde eşinin karakterine, kişiliğine, özgürlüğüne saygı duyuyor ama bunu "kendi erkekliğine" yediremiyor. bu kısmı öğrenememiş.

böyle böyle öfke birikiyor. tabii işin sosyal boyutu çok daha karmaşık. belki iş yerinde aptal yerine koyuluyor, belki hayatından memnun değil vs... yanlış anlaşılmasın, kadın dövmeyi meşrulaştırmak için söylemiyorum bunu, sadece bu yola gidebilecek taşların döşenmesinin çok da zor olmadığını düşünüyorum sadece.

ben bu konuda özellikle annesinden ÇOK NET disiplin almış birisiyim, sevdiğim kadını dövebileceğimi asla düşünmüyorum, küfürbaz haydo gibi başka odaya gidip zıplaya zıplaya sinir krizi geçiririm ama yine dövmem. ama dövmenin de eğitimle gerçekten çok alakası olduğuna inanmıyorum. belli bir ölçüde vardır evet ama eğitim dediğimiz şey somut bir olay. adam iyi bir mikrobiyolog veya doktordur mesela ama eğitiminde "kadınları dövmeyin" diye bir kısım yok. o çok daha sosyal, kültürel, aileden gelen bir özellik.

eğitim genelde insanı o kafadaki kişilerle aynı yola sokması itibariyle yontuyor. yani çocuk 15-16 yaşından beri "kadın dövmek ayıptır" zihniyetiyle yetişiyor, o yüzden bunun yanlış olduğunu düşünüyor. ama bunu içselleştiremediği noktada eğitimin çok önemi kalmaz bence.

bu noktada yani incel'lik olmasın ama kadınların da her zaman kendine şiddet uygulayan sayko erkeği bulma becerisine hayranım. nasıl beceriyonuz ya.
0
mark greg sputnik
(11.03.25)
Ailesinden ve çevresinden ne görüyorsa onu yapıyor aslında. Babasının annesine nasıl davrandığına bakıyor, annesinin tepkisine bakıyor ona göre davranış kalıbı oluşturuyor.

Babası, annesine kötü davranıyorsa bir kadına kötü davranılır diye beynine kodluyor. Annesi ses çıkaramıyorsa, ileride kendi partneri ses çıkardığında bu sefer bu nasıl olur, annem ses cikarmamişti diyor. Eğitim kişinin aslında kendini yetiştirmesiyle ilgili.

Bana göre; daha okul hayatının ilk dönemlerinden itibaren anaokulundan başlayarak ve tüm eğitim hayatı boyunca okullarda bu konu ders olarak verilmeli. Şiddetin çok kötü bir şey olduğu, nazik olmanın önemi, farklı türlerin yaşam hakkına saygı, kendi gibi olmayana saygı gibi. Bunlar ders olarak verilmeli.

Okul hayatı tamamlanmış kişilere de zorunlu eğitim verilmeli bu konuda. Her yerde bu eğitimle karsilasmaliyiz ve şiddet kime yonelirse yönelsin ciddi yaptırımları olmalı.
0
rock n roll
(11.03.25)
Öfke kontrol bozukluğu bir psikolojik rahatsızlıktır. Eğitimli olmakla çok da ilgisi yoktur. Bunlar için cinsiyetin de bir önemi yoktur diyebiliriz.

Farklı olarak geçtiğimiz yıllarda detayını hatırlamadığım bir haber vardı. 20 yaş üstü üç oğlunun da aslında kendi oğulları olmadığını ve ayrıca üçünün de farklı babadan olduklarını öğrenen bir adam vardı? Öğrenme anının adam açısından korkunçluğunu düşünmüş ne yapmış olabileceğini merak etmiştim.
0
Mirket
(11.03.25)
Birisiyle romantik bir yakınlaşman oldu diyelim, kişinin bazı davranışlarına özellikle dikkat et. Mesela; yemek yemeğe gittiniz garsona nasıl davranıyor. Trafikte nasıl? Sabırlı mı, sabırsız mı? Işık yanar yanmaz kornaya mı basıyor? Trafikte öfke nöbeti mi geciriyor, hemen arabadan inip karşısındakini dövmeye mi kalkıyor?

Telefonda annesi, ablası ya da herhangi bir kadın arkadaşıyla nasıl konuşuyor. Onlara karşı kibar mı yoksa kaba mı. Sokakta yaşayan hayvanlara yaklaşımı nasıl

İş hayatında astlarına ve üstlerine nasıl davranıyor. İnsanlara selam veriyor mu. Ne bileyim küfürlü mü konuşur. Sokağa çöp atar mı. Bunlar çok önemli veriler aslında. Bunlara dikkat etmeni öneririm.
0
rock n roll
(11.03.25)
Bir anda olabiliyordur. Cinnet hali gibi. Aşırı sebepsiz kıskançlık ,aşırı bağlanma gibi duygular eğitimli insanlarda da olabiliyor.
0
hebanon
(11.03.25)
herhalde bam teline falan basıyorlar. cinsel olarak aşağılıyorlar falan herhalde.

cinayetlerin yüzde 70'i o anki sinirle oluyormuş.
0
ya ben lan neyse
(11.03.25)
hayattan istediğini alamamış pasif agresif tipler yapıyor bu işi. cinnet anında kayış kopuyor ve ilkel dürtüler devreye giriyor işte.

benim ilkokul 3'ten terk, belinde silahla dolaşan, cinayetten senelerce içerde yatmış akrabalar karılarına tokat bile atmazdı mesela.
0
yurtsuz john
(11.03.25)
Olağan psikopotlar ve bir sosyopatın itirafları diye 2 tane kitap var. okumanızı öneririm.
0
komando kani var bende
(11.03.25)
yanıtlardaki profili biliyorum ama onu sormuyorum??

yakınlarda bir diplomat karısını öldürdü. adamın görünürde bilinen hiç şiddet eğilimi yok, geçmişi temiz. güleryüzlü, sevilen bir tip.

yoksa küfrede küfrede araba kullanan, agresif davranışlar sergileyen insana zaten eğitimli demem, “barzo” bir tip canlanıyor zihnimde direkt.
0
🌸deartheodosia
(11.03.25)
@komando, ilk kitap bende vardı ama okumadım. ikisine de bakacağım, teşekkürler öneriler için
0
🌸deartheodosia
(11.03.25)
Size Müge Anlı'nın ağzindan bir cevap vereyim: "Ne profesörler karılarını dövüyor; ne medya çalışanları, ünlüler eşlerinden dayak yiyor bir bilseniz. Anlatsam inanmazsınız."
Kol kırılıyor, yen içinde kalıyor. Dört duvar arasında ne yaşandığını biz bilemeyiz. Eşine ve çocuklarına eziyet edip dışarıya karşı güleryüzlü ve anlayışlı taklidi yapan çok erkek var.
0
gnosis
(11.03.25)
bence konuya hep ters tarafından bakıyoruz:

birisi okul okuduğu için şiddetten uzaklaşmıyor aslında. şiddetten uzak kişilerin okul hayatı daha iyi gidiyor. yani doğruyu yanlışı okul öğretmiyor. doğruyu yanlışı ayırt edebilenler okulda (ve genel olarak hayatta) daha başarılı oluyor.

okul okumuş erkeklerin genel olarak okul okumuş kadınlarla evlendiğini düşünebiliriz sanırım. okul okumuş kadınların da kendilerini daha iyi savunduklarını, erkek şiddet uygulamadan boşandıklarını düşünebiliriz. yani aslında eğitimli erkek değil, eğitimli kadın engelliyor şiddeti.

yoksa eğitimden kastınız üniversite bitirmekse, kesinlikle katılmıyorum bu önermeye.
0
co2s2
(12.03.25)
değil eşini sevgilisini, herhangi bir şeye el kaldırmış değilim.
çok da sakin biriyim hatta.

nişanlımla son kavgalarımızda o kendisini çok kaybediyor, bazen korkuyorum ondan.
öfkesi o kadar yoğun oluyor ve yalan yanlış hakaretlerde bulunuyor ki, defalarca konuştuğumuz halde aynı sözleri söylüyor. ben erkek tarafıyım.

bu beni artık çok öfkelendiriyor. artık kavga ederken elimdekini sağa sola attığım oluyor benim de. normalde yapmadığım şeylerdir.

sanıyorum ki birikmiş büyük öfkeler insanı olduğundan bambaşka boyuta getiriyor.
her şey saniyelik ve anlık oluyor.

o duyduğumuz haberlerde planlı şekilde olan cinayetlerin sayısı az.

eğitim elbette önemli, ama eğitimden ziyade görüp geçirmek, hayata değer katmak önemli. her şey insan için anlaşamıyorsanız ayrılın, neden bu boyuta gelmek zorunda. önceden eğitimli olanların hayata ve ilişkilere bakışı daha farklıydı. şimdi herkes lisans mezunu neredeyse.

anlaşamıyorlarsa; nasıl ayrılacaklar, kim nereye gidecek, yeni ev bulmak kurmak kolay değil, yeni evlenmişler bir sürü düğün masrafı yapılmış, yıllarca ödenecek, belki nafaka da ödenecek bu gibi şeyler insanları çıkmaza hatta nefes alamaz boyuta getiriyor. zaten bam teli gergin, kıvılcıma bakıyor olay.

bu da bi anlık öfkeyi doğuruyor.

yazdıklarım değil cinayeti, şiddeti hatta bağırmayı bile normalleştirmek için yazılmadı. lütfen polemik olmasın. hayat şartlarının zorluğu, özellikle ekonomik sıkıntılar, bunların getirdiği hakaretler derken bu hale geliyor. y
0
biseysorcaktim
(12.03.25)
Eğitimi 4 yıl üniversite okumaya indirgememek lazım.

4 yıl üniversite okuyup hayatını felsefe, edebiyat, sanat, politika vs. ile geçiren bireyin dünyası ile kıraathane kültürü veya futboldan başka ilgi alanı olmayan, idealleri olmayan bir insanın dünyası aynı olamaz veya üniversite okumasa dahi kendini eğiten birey ile sadece mühendis olan ama dümdüz yaşayan kişi aynı görme biçimlerine sahip olamaz.

Dolayısıyla eğitimle alakası yok demek bana doğru gelmiyor. Ancak dünyada kaç kişi gerçek anlamda kendisini eğitebiliyor ki?
Burada biraz da ahlak ve etik devreye giriyor. Yetiştirilirken etik ve ahlaki değerleri öğrenmeyen bir diplomat pekala da eşini öldürebilir. Bugün isminin önünde prof ünvanı olan ama insanlık kırıntısı dahi olmayan omurgasız siyasetçileri de görüyoruz.

"Musonius'a göre felsefe öğrenimi görmelidir kişi yoksa nasıl iyi yaşamayı düşünebilir ki? Hatta der ki felsefe öğrenmek, insanı kişisel anlamda ve derinlemesine etkilemelidir..." Güzel yaşam kılavuzu kitabından bir alıntı.

Anlatmak istediğim, eğitim tanımı aşağı yukarı budur.
0
Kediyi üzdün
(12.03.25)
(4)

Köpekler bu sefer toplanır mı?

ya ben lan neyse
iç işleri bakanı valiliklere emir yollamış. bu iş belediyede değil miydi? valilikler belediyelere emir verme yetkisine sahip mi? bu sefer köpekler toplanacak mı?toplasalar nereye koyacaklar?"Tüm valilerime talimat verdim. Şunu yapmak istiyoruz il il bütün bakımevlerindeki hayvan sayılarını kurulan b
iç işleri bakanı valiliklere emir yollamış. bu iş belediyede değil miydi? valilikler belediyelere emir verme yetkisine sahip mi? bu sefer köpekler toplanacak mı?

toplasalar nereye koyacaklar?

"Tüm valilerime talimat verdim. Şunu yapmak istiyoruz il il bütün bakımevlerindeki hayvan sayılarını kurulan bir komisyonla tespit edecek, sürekli sayım yapılacak ama bunlar ayda bir o komisyonun yapmış olduğu tespitler. Yapmak istediğimiz açık ve net. Kanun kanundur, yasa yasadır. Gazi meclisimiz bu konuyla ilgili milletimizden gelen sesleri dinledi ve sokak hayvanlarıyla ilgili mevcut bakımevlerinde ve yeni yapılacak bakımevleri ile ilgili yeni bir süreç başlatıldı."
0
ya ben lan neyse
(08.03.25)
toplasalar nereye koyacaklar?
Mezara
0
sonsuz
(08.03.25)
itlaf sart ve umarim vu sefer basladiklari isi bitirirler.

Gecen metronun içindeydi iki tane it. Ülke Hindistan'i geçti çoktan.
0
feastofthedamned
(08.03.25)
bu zamana kadar neyi yapmışlar da bunu yapacaklar?

türkiye'deki köpekleri toplamak için en başta 20 ülkenin ordusu kadar adama sahip olmak lazım. onun da ötesinde bir o kadar psikoloğa.

köepkler başıboş ve toplum sağlığına zararlı olsa bile RASTGELE BİR BELEDİYE İŞÇİSİNİN her gün yüzlerce köpek yakalaması ve onları ölüme göndermesi/öldürmesi normal bir olay değil.

her zaman olduğu gibi popülist söylemlerle kimsenin işine yaramayacak saçmasapan şeyler yapılıyor. günün sonunda aç köpek sürüleri çocukları yemeye devam eder, köpek maması lobisine de dokunulmaz :)
0
mark greg sputnik
(08.03.25)
Şurada bile varsınız. Dünya size ait değil, emin olun sizden de rahatsız olan çok insan vardır!
0
mslny
(09.03.25)
(21)

Marketten ne alirken utaniyorsunuz?

duyurukullanıcısı
Süt dilim olur, kinder yumurta olur, capri sun, bocekli sari corap olur olur. Az da olsa utandiginiz ne var?
Süt dilim olur, kinder yumurta olur, capri sun, bocekli sari corap olur olur. Az da olsa utandiginiz ne var?
0
duyurukullanıcısı
(06.03.25)
hiçbir şey.
0
jelly bear
(06.03.25)
önceden alkol su an hicbir sey :)
0
sonsuz
(06.03.25)
Bugün yetişkin bezi alıp elimde sallaya sallaya eve geldim. Özetle hiçbir şey.
0
charbiel
(06.03.25)
Hindistan cevizi yağı
0
grimavi
(06.03.25)
İlk regl olmaya başladığımda ped alırken utanırdım (salaklık)
Ama o dönem öyleydi, gazete kağıdına falan sararlardı:p
0
kullanicadi
(06.03.25)
umrumda olmaz.
0
bay b
(06.03.25)
Hicbir sey. Utanacagim bir sey olsaydi da bu ulkeye cok fazla utanmak. O yuzden guilty pleasure’larimi kulaklarimla bagir cagir dinler, marketten de her seyi alirim.
0
mor oje
(06.03.25)
utanılacak şeyler mahalle marketlerinde satılmıyor.
0
jamswety
(06.03.25)
Ben degilde kasiyer utanabiliyor. Türbanli bir abla kondomu okuturken bir taraftan da bana bakiyordu garip garip.
0
feastofthedamned
(06.03.25)
Hiçbir şey
0
rock n roll
(06.03.25)
Lazer için venus jilet alırken utanıyorum. “Ulan bu karı tıraş oluyor cildi diken dikendir şimdi” diye düşünürler sanıyorum. Halbuki bebek poposu gibiyim diyemiyorum:d
0
ruhen hastayim ben
(06.03.25)
Eti cici bebe

Yarma gibi adam olunca utanılıyo biraz.
0
yurtsuz john
(06.03.25)
hiçbirşey.

kondom dahil. ne utanıcam, konulmuş ki alıyoruz.

kendime almıyorum ki de geç :d
0
baldan kaymak
(06.03.25)
hiçbir şey.
0
wilhelmwasmuss
(06.03.25)
tuvalet kağıdı. prezervatif görünce akla nasıl seks geliyorsa tuvalet kağıdı görünce de bok geliyor. bunun medeniyetle falan da alakası yok. bana bakacak, tuvalet kağıdına bakacak, ikimizi bir araya öyle ya da böyle getirecek.
0
beyfendi
(06.03.25)
Bugüne kadar marketten bi' şey alırken utandığımı hatırlamıyorum.

Param olmadığında veresiye alışveriş yapmak hariç.
0
kumandanim
(06.03.25)
ne utanması 39 yasındayım kinder yumurta alınca bazen sırada bile açıp yiyorum kasiyer gıcık oluyor.
0
kurcalamabozarsin
(06.03.25)
hayatımda hiç herhangi bir şey alırken utanmadım. hatta bir proje için dildo gerekiyordu. gittim sex shop’a dildo da aldım. kim ne düşünürse düşünsün umurum değil.
0
sir gawain
(06.03.25)
Beyaz somun ekmek ://
0
vedatchilipeppers
(06.03.25)
Sağlıksız abur çubuklardan fazla sayıda alırsam bir miktar utanıyorum, sonra yolda birini açıp ağzıma atınca utanma geçiyor.
0
michael_knight
(07.03.25)
ben abur cubur ağırlıklı alışveriş yapınca çekiniyorum biraz. "vay aq şüşkosu" diyeceklermiş gibime geliyor.
0
mark greg sputnik
(07.03.25)
(7)

Pkk neden fesih etti kendini

lapaz
https://eksisozluk.com/entry/173325986Bu entrydeki muhabbetten dolayi mi
eksisozluk.com

Bu entrydeki muhabbetten dolayi mi
0
lapaz
(05.03.25)
Kuzey irak - Suriye bölgesinde kurulacak bir Kürt devleti karşılığında Reise ölüne kadar başkanlık vaad ettiler muhtemelen.

Entry'de bahsedilenler de bu yönde zaten.

Medya, aktroller vs baya bir gaza bastılar yok barış geliyor yok Türkiye istediğini alıyor diye de bence akp liler bile yemiyordur artık bunları.
0
makbur
(05.03.25)
makbur +1

öncelikli hedef iran. o yüzden kürtlerin savaşacak takımının oraya kanalize edilmesi lazım. israil-abd-erdoğan üçgeninin işine gelecek bir anlaşma. tertemiz.

akp'liler de afiyetle yiyor bu arada. 3-5 seneye orası paramparça olduktan sonra sıra bize gelecek, akp'liler yine bizi vatan haini ilan edecek, arkalarında siyonistler olduğu için de sesi en gür çıkan onlar olacak :) bu ülke atatürk'ün türkiyesi değil, bu gerçekle ne kadar erken barışırsak o kadar iyi olur.
0
mark greg sputnik
(05.03.25)
Faşistler uzun süredir iktidara gelemediği için pkk'nın bir amacı kalmamıştı. Sahada da kalekollar ve ihalarla bitirildikleri için fesih edilme vakitleri gelmişti.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(05.03.25)
Pkk Türkiye’ye karşı silahlı terör mücadelesi ile hiçbir şey elde edemeyeceğini zaten biliyordu ancak artık direkt kurucusu tarafından işlevinin kalmadığı açıklanarak resmen lağvedilmesi istendi. Pkk’nın son 10 yıldır gerek yurtiçinde gerek de kandil’deki militan popülasyonu da bu söylediğimi doğruluyor aslında.
Yıllarca sürdürülen özerklik, federatif yönetim gibi bölücü ve ayrılıkçı paradigmadan artık bizzat teröristbaşının ifadesiyle vazgeçildiğini ve bunun artık konjonktürel olarak bir amaç olamayacağı, yegane amacın kürt kimliğinin/dilinin anayasal güvence altında olarak hukuki ve demokratik statüsünün yerinin belirlenmesine yönelik olması gerektiği vurgulandı. Yani böylece artık terör sorunu olarak nitelendirilen şey terör örgütünün denklem dışı kalmasıyla siyasal olarak kürt kimliği sorununa evrildi bir nevi. Apo’nun mektubu bizzat bunu ifade ediyor.

Elbette pkk’nın silah bırakmasında suriye ve ırak’taki gelişmelerin de etkisi yadsınamaz. Özellikle suriye’deki muhaliflerin türkiye’nin de desteği ile rejimi ele geçirmesi sonucu her ne kadar özellikle dünya basınında pkk ile ayrı olduklarını söylenen amerikan destekli sdg/pyd’nin alan hakimiyetinin zayıflaması da şüphesiz önemli bir parametre. Muhaliflerin hızlıca ve adeta onları süpürmesi sonucu suriye’de hiçbir şey eskisi gibi değil artık. Yeni suriye hükümeti ilk günden beri pyd’nin ancak suriye muhalif ordusuna dahil olarak bir geleceği olabileceğine yönelik defa’atle söylemlerini yineledi. Ve Bu bir ölçüde karşılık da buldu. Pyd/sdg denilen terör örgütünün militanlarının en az yarısı suriyeli araplardan oluşuyor. Ve arap birliklerin bir kısmı bu çağrının üzerine pyd’den ayrıldılar suriye milli ordusunda yerini aldılar. Kürt aşiretlerinden de ayrılanlar oldu.
Dolayısıyla alan hakimiyetinin zayıflamasının yanısıra militanların yer değişikliği ve ayrılması meselesi de ciddi bir faktör oluşturdu bölgede. Bu bahsettiklerimi pyd’nin mevcut şam yönetimine yönelik açıklamalarını takip ederek doğrulayabilirsiniz.

Diğer yandan, sürecin geçtiğimiz yıl yapılan ıkby seçim sonuçlarından bağımsız olarak okunması da eksik olacaktır. Seçimi türkiye ile pkk ve terör konusunda aynı fikirde olan tarafın kazanması pkk’nın ırak kürt bölgesel yönetimi(ırak kürdistan’ı) ile verdiği yıllardır meşruiyet mücadelesinin geldiği son nokta oldu.

Yukarıda bahsedilen meseleye ve @makbur ‘ a katılmıyorum. Çünkü zaten ırakta bir kürt bölgesel yönetimi yani ırak kürdistan’ı isimli fedaratif ve özerk bir oluşum “halihazırda var.” Bu bahsedilen devlet kurma meselesi yeni süreci hiç okuyamayan ve yıllardır söylenen ezberci ve kolaycı bir yaklaşım olabilir sadece.

ıkby Türkiye tarafından ırak devletinden özerk olarak ayrıldığı 1970 yılından beri resmi olarak tanınıyor ve muhatap kabul ediliyor. Hem yeni suriye rejimi hem de türkiye tarafından yıllardır yapılan açıklamalarda pyd’nin suriyenin kuzeyinde bağımsız bir devlet oluşturma fikrine karşı oldukları düşüncesi gizli bir bilgi değil. Burada olabilecek yegane oluşum pyd’nin suriye milli ordusuna dahil olup varlığını elimine edilerek şam rejimine bağlı olma koşulu ile kürtlere yönelik bir siyasi statü kazanılması söz konusu olabilir.
Geçtiğimiz hafta suriye başkanı Ahmet el Şara’nın yeni anayasa çalışmalarına yönelik kürt bir anayasa hukukçusu akademisyeni danışman olarak ataması da kesinlikle buna işaret ediyor.
0
ezkaza
(06.03.25)
Uzun süredir takip etmiyorum da, merkez medya, bu, yukarıdaki şekilde mi veriyor konuyu?
0
Mirket
(06.03.25)
muhalif kesim kandırılıyor anlayabiliyoruz. ancak bu kürt kesim ve siyasetçileri bence bilerek kandırılmak istiyorlar gibi geldi bana. bu işten her türlü karlı çıkacak grup akp. adamların tek hedefi reisi tekrar aday yapabilmek. apoyu meclise kadar getirebilecek bir beyin, adaylık için her şeyi deneceğini gösteriyor. zaten reis olayı sahiplenmiyor çünkü istediği zaman sırtından atabilecek. şu an çözüm sürecinde açıklama yapan sırrı süreyya ilk çözüm sürecinde pkkyla görüşme yaptı diye içeri atılmadı mı. bu iş çok net aslında kürt siyasetçiler nasıl popüleritelerini devam ettirecekler? çözüm süreci o süreci bu süreci onlara yarıyor. akpye de anayasa ve reis için adam lazım. zaten uzun süredi pkk türkiyeden çekilecekti. suriye gibi belirsiz bölgede yardım almak daha kolay.

@makbur +1
0
mikahakkinen
(06.03.25)
pkk terör örgütünün, her ülkede onlarca farklı isimde örgütlenmesi var. ancak bunlardan bir tek pkk, uluslararası alanda terör örgütü olarak tanınıyor. Sivillere yapılan saldırıları hep pkk'ya üstlendiriyorlardı zaten.

Seçim öncesinden beri yapılan bir anlaşma var. Kim seçilirse seçilsin, bu yeni anayasa gündeme gelecekti. Seçim konuşmalarına bakarsanız, hep "bunlar öcalan'ı bırakacaklar" diye propaganda yapıyorlar.

Maksat barış değil, Türk adını anayasadan silip, federasyon kurmak. Türkler 3. sınıf vatandaş olacak.

Kısaca: ABD, bop eş başkanına, Türkiye kürdistanını kendi eliyle kurduruyor. Irak ve Suriye'den sonra, sıra Türkiye'ye geldi.

.
0
kartallar yuksek ucar
(06.03.25)
(11)

Ritüeller, gelenekler vs

Kediyi üzdün
Yapmadıklarınız oldu mu? Mesela kına gecesi yapmadım veya gelin/damat bohçası yapmadık gibi gibi. Böyle toplumda kabul görmüş ama -bence- saçma olan gelenekleri es geçtiğiniz oldu mu?
Yapmadıklarınız oldu mu? Mesela kına gecesi yapmadım veya gelin/damat bohçası yapmadık gibi gibi. Böyle toplumda kabul görmüş ama -bence- saçma olan gelenekleri es geçtiğiniz oldu mu?
0
Kediyi üzdün
(05.03.25)
amcam yapmadı,
arkaddaşım yapmadı.

ikisi de gidip evlenip geldiler :D
0
kisa
(05.03.25)
ben hicbirini yapmadim. suanki aklim olsa abartiya kacmadan yapardim. aileler dahil kimseye haber vermemek, iki yil boyunca saklamak falan bir tik ekstrem kaldi kldf. konformist olmak iyidir.

bence o adetler hepsine uyuldugu takdirde cok da alakasiz degil. bohca alakasiz ama. ceyiz sandigi falan yok artik.
0
sonsuz
(05.03.25)
Hiçbirini yapmadık. Gittk gün aldık. Ailelere bildirdik. Aile derken anneler ve eşimin ablası (babalar hayatta değil) yani öyle sülale değil. 4 kişinin katıldığı oda nikahıyla evlendik (benim annem gelmedi) ve olaysız dağıldık. Ne teklif, ne söz nişan isteme gibi saçmalıklar, ne kına düğün gibi (bizce) soytarılıklar. Ben kısa beyaz spor bir elbise ve düz beyaz spor ayakkabı giydim (ikinci el aldım), eşim takım elbise giydi nikahta. Ailelerden kesinlikle hediye kabul etmedik (eşim annesini zor tuttu, setler fln alacakmış). Arkadaşlardan hediye olarak bira ısmarlama kabul ettik sadece. En geleneksel şey giysilerimiz olmuş olabilir.
0
cilacı ökkeş usta
(05.03.25)
isteme söz nişan hepsi aynı gün içinde oldu.
1 seen sonra da düğün ondan kaçamadık.
0
jamswety
(05.03.25)
Hiçbirini yapmadım.

Gene olsa gene yapmam.

Yalnız burada özgür iradenizden ziyade, sizin ya da eş adayının aile bağlarınız ile ailelerinizin törelere bağlılığı çok daha önem taşıyor. Bu yüzden, başkalarının durumu hiçkimse için emsal teşkil edemez.
0
Mirket
(05.03.25)
hepsi es geçildi; sadece düğün yapıldı. O da yine kendi istediğimiz şekilde oldu. İlk başta onu da yapmayacaktik, nikah+kokteyl tarzı gibi bir şey düşünmüştüm ama düğünü annem çok istedi.

Sade, abartıya kaçmayan, müzikleri bizim belirlediğimiz, 85 kişinin olduğu, yemekli, mini bir kutlamaya evrildi. İyi ki de yapmisiz. Hayatımda en eğlendiğim günlerden biriydi.
0
fraise
(05.03.25)
kına gecesi, gelin alması, takı töreni, pasta kesme seromonisi olmadı. ayrıca kız tarafının altın istemesi olmadı ben de takmadım.

imam nikahıda yapmadım.
0
mikahakkinen
(05.03.25)
- kina gecesi yapmadik --> balkonda kendime kina yakarken annem gemisti, ver bari ben yakayim demisti:)
- bohca yapmadik
- dugun alisverisi yapmadik
- dugun de yapmadik. parti tadinda olmustu dolayisiyla pasta falan kesilmedi.
- taki alisverisi yapilmadi, istemedik.
- kiz alma yapilmadi, araba da suslenmedi.
- imam nikahi da yapmadik.
0
65 derece
(05.03.25)
Bir günde aileler tanıştı, adettendir diye beni istediler, yüzük takıldı. Dekorlar süslemeler bir şeyler yoktu.
Nikah salonunda evlendik, sonra 50 kişilik bir yemek, akşam da arkadaşlarımızla içip eğlendik.
Kına gecesi, imam nikahı, araba süsleme gibi şeylerin bir kısmının konusu bile açılmadı, bir kısmını biz kesinlikle istemiyoruz diye durdurduk. Bir tek kayınpederi ve eşini durduramadık, takı seti aldılar.

Yalnız çeyiz, alışveriş, belki bohça konusuna ek yapmak istiyorum. Evlenecek çift (ya da ikisinden biri) direkt ailesinin evinden çıkıp evlenecekse bunlar çok mantıksız değil. Sonuçta neredeyse sıfırdan ev yapılıyor, buna ailelerin destek olmasında hiçbir sıkıntı yok bence. Bohçaya dantel seti değil de nevresimler, masa örtüleri, kullanılacak şeyler konuyorsa ne güzel işte.
Ailesinden ayrı yaşayan insanlar evlenirken bunlara da gerek kalmıyor. Biz evlenirken eve alınması gereken yeni hiçbir şey yoktu, zaten düzeni olan ev vardı, dolayısıyla kimseye bir şey aldırmadık.
0
kobuzchu kiz
(05.03.25)
evliliğini onaylamadığım için kız kardeşimin düğününe gitmedim.

şimdi yeğenimi görmek için gün sayıyorum :)

gerçi bunu kendi adıma ayıp veya yanlış saymıyorum. ben onaylamadım ama tercihine saygı duydum. neticede olan oldu. kız kardeşim de eşi de bana karşı tavır takınmadı. o noktadan sonra geçmişte kalmanın manası yoktu, ben de zaten "bir bk yediniz, umarım sizin hayrınıza olur" diyerek o dakikadan sonra onları destekledim.

ama yine de bazen üzülüyorum tabii. o kadar sert davranmasam da olurmuş sanki.
0
mark greg sputnik
(05.03.25)
Kına gecesi yaptım, ama pek geleneksel değildi. Kırmızı elbise giydim, öyle kaftan filan giymedim. Kız arkadaşlarla güldük eğlendik filan. Gelin / damat bohçası yapmadık, ailelere bohça hediye götürmedik, talep te etmedik.
0
SiyamkedisiZorro
(06.03.25)
(22)

En fazla ne kadar para kaybettiniz?

tahirkemalbozoglu
Borsada, kumarda, dolandırıcılık veya hırsızlıkta bir anda kaybettiğiniz en yüksek miktar ne oldu?
Borsada, kumarda, dolandırıcılık veya hırsızlıkta bir anda kaybettiğiniz en yüksek miktar ne oldu?
0
tahirkemalbozoglu
(03.03.25)
borsada bir hisseden 3500€. sirket batti :(
0
sonsuz
(03.03.25)
Yıllar önce epeyce samimi bir arkadaşım, bir maaşım karşılığı insanlara asla güvenmemem gerektiğini öğretmişti bana.
0
Mirket
(03.03.25)
kriptoda 5000 dolar. o zaman bir bedelli parasına denkti.

dolandırıcılık 200 tl. yıllar sonra geri aldım.
0
jelly bear
(03.03.25)
2012-13 şampiyonlar ligi, zenit-malaga maçı. 32 dolar. hiç unutmam. üniversiteye yeni başlamışım. 500 lira maaş alıyodum, özel yurt bile 450 lira filandı. lira olarak o dönemde 110 liraya karşılık geliyo sanırım, o dönem baktım da asgari ücret 700 liraymış.

hiçbi zaman ciddi para kaybedecek noktada olmadım zaten, 12 yaşımdan beri bahis yapsam da tek seferde böyle feci gt olduğum tek maç budur. aylık gelirimin 5'te 1'ini basıp yatmıştım.
0
mark greg sputnik
(03.03.25)
50 dolar + 1.000 TL

Çantamı çaldılar.
0
yurtsuz john
(03.03.25)
2010 yılında 5bin liralık motorumu usta piç etmişti. Yok pahasına verdim.
0
mirty
(03.03.25)
Borsada 2010’un parasıyla 10k TL
0
gabe h coud
(03.03.25)
iddaa'da nette 365k tl civarı
(Bir üst örnek 6.900 usd civarı, benim kayıp 10k seviyesinde)

Dışında iphone'da 20k tl, değerini yitirdi

Motosikletten de 15-25k arası kaybetmiştim

Hayatta yaşıyoruz açıkçası ve hep kaybetmek üzerine kurulu bir zamanın parçalarıyız gibi geliyor - uber gelirin parçası değilsen
0
baldan kaymak
(03.03.25)
Binance hesabımı patlattılar kendi mallığım yüzünden, 2k$ civarı gitti.
0
Bruce
(03.03.25)
Küpemin bir eşini. Dolandırıcılık. Yaş 6-7 filan.
0
Amaranta ursula
(03.03.25)
5000$ hırsızlık

bir yakınım çaldı. o zamana kadar hayatımda biriktirdiğim tüm paramdı. paradan çok hırsızlığa üzüldüm. gidip de yüzüne vurmadım tabi.
0
ya ben lan neyse
(04.03.25)
$5000, kismen dolandiricilik denebilir.

birine mal gibi taksitle araba sattim, son taksidi odemeden overdosedan oldu gitti.
0
cooperr
(04.03.25)
Babam: Bugünkü değeriyle ortalama 60 milyonluk şirket ve arsası. 10 yıl önce. Hala etkisini hissederiz psikolojimizde...
0
cccbehzatccc
(04.03.25)
11.862 dolar, çekirdek aileye borç şeklinde verilmiş olup asla geri gelmedi.
0
tiredofwaiting
(04.03.25)
borsada kardan zarar 200bin dolar.
0
nuisance2
(04.03.25)
kriptoda kardan zarar olarak 50.000 TL civarı
0
yemrem
(04.03.25)
şunlar sayılır mı bilmem:

-üniversitede arkadaşıma 100 tl mi ne borç vermiştim.
-kuzenime 600 tl borç vermiştim (asgari 1600 iken)
-internetten birinden sanal bir hizmet alacaktım, 200 tl gitti.
-ofiste çalışan birine 200 tl vermiştim borç olarak.
-ofiste çalışan başka birine 500 tl vemriştim borç olarak.
-eskiden ofiste çalışan arkadaşa 5000 tl borç vermiştim.

bunların hiçbiri de bana geri gelmedi. hepsini borç olarak tek kalemde birleştirince 6600 tl kaybetmişim.
0
m e b
(04.03.25)
- 3 sene önce borç olarak 3000 vermiştim, yarısı geldi, yarıdı kaldı. Gerçi hepsini gidecek diye verdim, 1500 tl lik de saydım, sövdüm diyeyim:)
- 20 sene kadar önce sanal bi' hizmet için para ödeyip alamadım, mablağ aklımda değil ama tahimin bugünün parasıyla 5-10 bin tl.
0
kumandanim
(04.03.25)
13 yasindayken gasp edilmistim ve telefonumu almislardi. bunun disinda hic kaybetmedim. kumar hayatimda hic oynamadim. hirsizliga da maruz kalmadim. borsada uzun suredir varim, fakat aktif alim satim yapmadigimdan ve buyuk, bilinen hisselere uzun sureli yatirim yaptigimdan hic kaybetmedim.
0
Sour
(04.03.25)
Sanirim 8bin dolar. Eski bir dönem kurda terste kalmıştım.
0
osssy
(05.03.25)
En çok para kaybedene toplaşıp bişey alalım. İçim acıdı yazılanları okuyunca.
0
tiredofwaiting
(06.03.25)
Benim değil de babamın kaybını anlatayım.

Babama 90'ların ortasında miras kaldı. Ankara'da dönüm dönüm arazi. Hepsini sattı, nakite döndü. Önce parayı borsada tek bir hisseye yatırdı; ISCTR hissesine. Hisse sermaye artırımı yapıyor ama adam bilmiyor nedir, ne değildir. Rüçhan hakkını satmıyor ve parası yarıya düşüyor. Hemen satıyor ve realize ediyor. Parayı buradan çekip restoran açıyor. Arkadaşını başına getiriyor. Adam satışları cebine atıp, malları veresiye alıp büyük bir borçla kaçıyor. Bir kaç ay içinde restoran da batıyor. Sıfırlıyor mirası.

Dedem de ölmeden önce 30 bin dönüm araziyi belediyeye cami ve mezarlık yapılması için bağışlıyor. Evet 30 bin dönüm :) koca bir köy. Belediye satıyor bu araziyi. Onlarca villa, apartman. İnanılmaz.
0
gabe h coud
(06.03.25)
(5)

Üstten ders alma

oyokbuyoknevar
"Bir öğrencinin bir yarıyılında alabileceği azami kredi toplamı, yarıyıl uygulamasında bir yarıyılda, yıl esası uygulamasında ise bir yılda tanımlanmış derslerin toplam kredi yükünün %50’sinden fazlasını geçemez. Kredi üst sınırı hesaplanırken, buçuklu sayılar üst tam sayıya tamamlanır." Şöyle bir
"Bir öğrencinin bir yarıyılında alabileceği azami kredi toplamı,
yarıyıl uygulamasında bir yarıyılda, yıl esası uygulamasında ise bir yılda tanımlanmış derslerin toplam
kredi yükünün %50’sinden fazlasını geçemez. Kredi üst sınırı hesaplanırken, buçuklu sayılar üst tam
sayıya tamamlanır."

Şöyle bir bilgi var. Bu dönem kendi derslerim toplam 12 kredi. Yani üstten 6 kredilik ders mi alabiliyorum?
0
oyokbuyoknevar
(03.03.25)
O zaman 24 akts'lik dersim var. Yani 12 akts'lik seçebiliyorum.
0
🌸oyokbuyoknevar
(03.03.25)
6 akts'lik 4 dersim var. Üstten seçebildiklerim de 5 akts'lik. 2 tane seçmem lazım diye anladım.
0
🌸oyokbuyoknevar
(03.03.25)
Üstten seçebileceğim 6 ders açıldı. Ama kaç tanesini seçebilirim anlayamadım. 4 tanesini seçtim. Onaylanmazsa nasıl olacak?
0
🌸oyokbuyoknevar
(03.03.25)
emin olmamakla beraber buradaki azami kredinin sizin seçtiğiniz değil de SEÇEBİLECEĞİNİZ kredi olduğunu düşünüyorum. normal şartlarda çoğu okulda ortalama 2-3 arasındaysa bu sayı yarıyıl için 30'dur. bizde mesela gpa 2-3 arasındaysa üstten ekstra 10 kredi alabiliyorsunuz, 3'ün üstündeyse 15 kredi alabiliyorsunuz. her okulun sistemi farklıdır ama "normalde 30 kredi alabilirsin, üstten maksimum 15 alabilirsin" bu açıdan genel uygulamayla uyumlu görünüyor.

bence bu sebeple normal şartlarda 15 krediye kadar alabilmeniz lazım ama sistem "kendi döneminden 12, üst dönemden 15 seçiyon sen hayırdır?" da diyebilir tabii. yönetmeliği daha dikkatli incelemek lazım.

eğer ders seçimi için hala vaktiniz varsa siz bence seçin. bir problem olursa danışmanınız zaten ders seçimini reddedip bir açıklama yapacaktır.

bu arada arbre'nin dediği gibi akts daha farklı. 24 akts'lik dönem dersine karşılık bu durumda en az 12 akts'lik üstten ders alabiliyor olmanız lazım, ben öyle anlıyorum. o açıdan evet, üstten iki tane 5 akts'lik ders seçilebiliyor olmalı.
0
mark greg sputnik
(03.03.25)
Açılan 6 dersi de seçebilmek mantıksız geldi. Çünkü bahar yarıyılının tüm derslerini açmışlar.
O zaman belirlenen süre içinde dönüş yapılması lazım. Açıktan okuyorum. Üstten de ders almadım daha önce. Teşekkürler arbre, mark greg
0
🌸oyokbuyoknevar
(03.03.25)
(7)

Ankara örnek mahallesi

gakgul
Nasıl bir yer? Google bilgisiyle Çinçin diye anılan mahalleye çok yakın olduğu çıkıyor. Kiralari uygun. Kesinlikle oturulmaz mi?
Nasıl bir yer? Google bilgisiyle Çinçin diye anılan mahalleye çok yakın olduğu çıkıyor. Kiralari uygun. Kesinlikle oturulmaz mi?
0
gakgul
(03.03.25)
böyle mahallelerde oturulur mu oturulmaz mı sorusu başka bir soru, "ankara'ya taşınacağım buradan ev tutayım mı?" başka bir soru bence. orayı bilen, orada büyümüş biri için oturulabilir bir yer olabilir ama bu tarz adı çıkmış mahallelere 2-3 bin tl az kira vereceğim diye sonradan taşınmanın hiçbir mantığı yok bana kalırsa. kiraları uçuk olmayan ama merkeze de çok uzak olmayan semt olarak abidinpaşa-tuzluçayır daha mantıklı, daha güvenli.
0
duguit
(03.03.25)
Eskişehir yolu üzerinde uygun fiyat arıyorsanız Toki Turkuaz'a bakın.
0
bilge rusty james
(03.03.25)
Kesinlikle oturulmaz diyemeyiz tabii sonuçta oturanlar var. Ama çok tercih edilen bir muhit değildir doğrusu.
0
primetime
(04.03.25)
örnek çiçinin yan mahallesi. sıkıntılı bölge. istanbul tarlabaşının yan semti olarak düşün.
0
mikahakkinen
(04.03.25)
bugun bir iş icin örnek mahallesine gittim. oturmak isteyeceginiz bir muhit degil.
0
deckard
(05.03.25)
asla oturulmaz. aman diyim.

az çok böyle bir mahalle; www.ntv.com.tr
0
babilfish
(05.03.25)
kesinlikle oturulmaz. bi taksici abi bana örnek mahallesine müşteri götürmek zorunda kalırsa onu bırakınca oradan birini almadığını, en kısa sürede çıkmaya baktığını söylemişti. o belki abartmıştır ama başka hiçbir insandan da olumlu veya normal sayılabilecek bi şey duymadım mahalle hakkında.
0
mark greg sputnik
(05.03.25)
(13)

Haber okumak için en tarafsız yer

theselfish
Twitter tarzı sosyal medyalar haricinde (ki twitter da zamanla sizin düşüncenize evrilip ne hoşunuza gidiyorsa onu göstermeye başlıyor) haber takip etmek için hangi siteleri kullanıyorsunuz?Haberleri takip etmek istiyorum, zaten yandaş damardan uzak duruyorum ama halk tv, sözcü gibi benim mahallemin
Twitter tarzı sosyal medyalar haricinde (ki twitter da zamanla sizin düşüncenize evrilip ne hoşunuza gidiyorsa onu göstermeye başlıyor) haber takip etmek için hangi siteleri kullanıyorsunuz?

Haberleri takip etmek istiyorum, zaten yandaş damardan uzak duruyorum ama halk tv, sözcü gibi benim mahallemin habercilerini de dinlemek istemiyorum.

Gerçekten tarafsız ve düzgün haber yapan, gazete - tv kanalı kim var şu an aklınıza gelen?
0
theselfish
(02.03.25)
haberin tarafsiz olmasi doğası geregi mümkün degil. ama youtube da olabildigince hamasetten uzak ve akli başında yorumların oldugunu düsündügüm birkac yer var, murat yetkin'in kanalı, femin taştekin'in kanalı, medyascope'un birkac programı gibi. bu kanalların tarafsiz olmadigi bariz ama en azindan demagojiden uzak, sakin sakin konusan insanlar var.
0
deckard
(02.03.25)
tarafsız haber fetişini anlamlandıramıyorum. öyle bir şey yok. yapabileceğiniz en iyi şey kendinizi konu hakkında bilgilendirip farklı kaynakları taramak, belki görece daha düzgün/makul gördüğünüz birkaç kaynak belirlemek.

tarafsız haber aramak dünyada mutlak iyiliği bulmak gibi bi şey - yani "hadi gelin yapalım" diyecek olsanız bile kriterler üzerinde anlaşamazsınız. kullanılan bir kelime, bir virgül bile haberin yaratacağı algıyı etkileyebiliyor. tarafsız sandığınız haberler de tarafsız değildir belki?
0
mark greg sputnik
(02.03.25)
Tarafsız habercilik diye bir şey yok. Hiç olmadı, bundan sonra da olmayacak. Hele "tarafsız", "bağımsız", "özgür" vs kavramları üzerinde en çok duranlar, emin olun ki en taraflı yayınları yapan kaynaklardır.

Bence birkaç farklı mahalleden kaynak seçip onları takip edin. Olduğu gerçekten bariz olan şeyi çoğu site göz göre göre yalan yazamaz. Tartışmalı olaylarda ise en azından farklı mahallerin ne dediğini gördükten sonra kendi fikrinizi oluşturmaya imkanınız olur.
0
10551037
(02.03.25)
turkiye'de tarafsiz haber yoktur. tarafsiz haberin olmamasinin nedeni medya ozgurlugu olmamasindan kaynaklaniyor. cunku her sey politize olmustur. yani haber merkezleri siyasi partilerin halkla iliskiler departmani gibi calisiyor. bunu bazen gonullu olarak (siyasi motivasyonlarla) bazen de siyasi baskilarla (tarafsiz olmak isteseler bile baski gorduklerinden) yapiyorlar. tarafsiz habercilik icin medya ozgurlugunun en guclu oldugu yerlere bakmak lazim. kisacasi ben bilmiyorum.
0
Sour
(02.03.25)
Haberleri doğrudan kaynağından takip edebilirsiniz. Gazeteciler haber yaparken özellikle politik haberlerde siyasilerin yaptıkları basın toplantılarına gidip söylenenleri kendi kuruluşlarının politik duruşuna göre yorumluyor. Ancak artık bu tür açıklamaların tamamına imternetten ulaşmak mümkün.

Ekonomi haberleri ise ilgili kurum ve kuruluşların açıkladıkları verilere dayalı yapılıyor. Bunları takip etmek için ekonomik takvim uygulamalarını kullanabilirsiniz.

Bunların üstüne kendi siyasi görüşünüze yakın ve uzak kaynaklardan bu verilerin nasıl yorumlandığına bakarak insanların eğilimlerini görebilirsiniz.

Diğer açıdan, tarafsız habercilik diye bir şey günümüzde yok. Ancak siz ham verilerle yapılan haberleri yan yana koyup karşılaştırarak kendinizi demagojiden biraz uzaklaştırabilirsiniz.
0
akhenaten
(02.03.25)
arkadaşlar öncelikle hepinize teşekkür ederim. ancak üzülmezseniz bir şey söylemek isterim.

5 kişi cevap vermiş, ama bir kişi bile (deckarda hakszılık yapmıyım onda yine biraz öneri var) bir öneride bulunmamış.

benim sorum "sizce tarafsız habercilik diye bir şey var mıdır" "türkiyede tarafsız habercilik mümkün müdür" gibi bir soru değil.

40 yaşındayım gün içinde çalışma temposu arasında haber takip etmeye çalışıyorum ama dedikodu dinliyormuş gibi hissediyorum. "5-6 ayrı kişiden dinleyip de analiz etmek" zorunda kalmadan, yalın bir haber kaynağı seçmek gerekse, "mükemmel" belki yoktur ama, mükemmele en yakın tercihiniz hangi site, kanal vs.

bunu soruyorum.

bir de bir arkadaş türkiyede tarafsız haber yoktur yazmış, türkiyede değil hiçbir yerde yok tarafsız haber. ama vardır di mi yine de merkez sağda ya da merkez solda konuşlanmış bi seçenek.

bunu gerçekten açıklamak zorunda olmayı garipsiyorum şu an.
0
🌸theselfish
(02.03.25)
Adam bir soru sormuş pişman etmişsiniz. Anladık arkadaşlar tarafsız habercilik diye bir şey yok. Sorunun ne amaçla sorulduğu belli ama herkes de ne kadar ahkam kesmeye meraklı. Vallahi yazmadan edemedim ben de. Neyse ki yine de kendisi gerekli cevabı vermiş, tabi anlayana...
0
bhhs
(02.03.25)
@theselfish, turkiye'de tarafsiz haber yoktur diyen benim. fakat yazinin sonunda da medya ozgurlugunun yuksek oldugu yerlere bakmak gerekiyor dedim. dunyada yoktur gibi iddiali bir soz soyleyemem sizin gibi. mesela medya ozgurlugu konusunda en iyi ulkeler nordik ulkeler: norvec, isvec, finlandiya vs. oralarda durum nasildir bilmiyorum. yoksa amerikan ve bati avrupa basinina hepimiz bir miktar asinayiz, fakat bunlari referans noktalari olarak tanimlamayacagim gibi medya ozgurluklerinin yuksek oldugunu da dusunmuyorum. sanirim almanya bunlardan en iyisi olabilir.

insanlarin sorunuza cevap verememesinin nedeni belki de sordugunuz sorudur: "Gerçekten tarafsız ve düzgün haber yapan..." simdi sorunuzu degistirmissiniz, yumusatmissiniz bir miktar. :)
0
Sour
(02.03.25)
haha @Sour =) belki de öyledir. peki yumuşamış haline vereceğiniz farklı bir cevap var mı merak ettim =)
0
🌸theselfish
(02.03.25)
yurtici haber akisi icin www.ekonomim.com'u takip ediyorum. ekonomi agirlikli; fakat diger onemli haberleri de veriyorlar ve sahipleri de iyi insanlar. yurtdisi haber akisi icin de bloomberg ve financial times'a bakiyorum (archive.is'e girerek okumak istedigin haberin linkini yapistirip, paywall'u asabilirsin).
0
chickentown
(03.03.25)
Aynı sorunu yaşıyorum, gündemi anında yansıtan ve ama clickbait olaylarına girmeyen site bulmak zor.
Bazılarında da Yazarlar çok öne çıktığı için haberleri süzmek zor oluyor.

Takip ettiklerim Euronews tr.euronews.com
BBC Türkçe
T24 Son dakika (Telefondan liste olarak başlıkları tarıyorum t24.com.tr
Kısa Dalga kisadalga.net
0
kaset
(03.03.25)
Pek çok kaynaktan haber takip eden, cevaplarda adı verilen ve yabancı istihbarat servisleri tarafından fonlanıp ülkemiz aleyhine yayın yapan kaynakları dahi konu seçmek suretiyle düşman neşriyatı perspektifiyle takip eden biri olarak, aradığınız sorunun nokta atış ya da çok yakın bir cevabı olsa verirdim zaten. Siteminiz ziyadesiyle yersiz çünkü sorunuzun cevabı boş küme, yani yok. Sizin nazik üslubunuza diyeceğim bir şey yok ancak soruyu sormamasına karşın konuya salça olan ve tepki gösteren vatandaşın tepkisini anlamak mümkün değil. Tepki gösterip ayar vermeye kalkacağına varsa söylesin cevap verenlerin söyleyemediği tarafsız haber sitesini, biz de bakalım ve site tarafsızsa hakkını verip kendisine teşekkür edelim.

Aradığınız sorunun cevabı olmadığı için, oraya yaklaşan bir cevap verdim ancak siz sorunuzda yer verdiğiniz kriterler arasında "40 yaşındayım gün içinde çalışma temposu arasında haber takip etmeye çalışıyorum ama dedikodu dinliyormuş gibi hissediyorum. "5-6 ayrı kişiden dinleyip de analiz etmek" zorunda kalmadan, yalın bir haber kaynağı seçmek gerekse, "mükemmel" belki yoktur ama, mükemmele en yakın tercihiniz hangi site, kanal vs. ..." cümlesine yer vermediğiniz için cevabım isabetli olmamış olabilir ancak cevabım siz bu kriteri eklemeden önce yazıldığı için benim sorunuza verdiğim cevabın yanlış olmadığı aşikar. Aksine, siz sorunuzu eksik sormuşsunuz.

Tarafsızlığına kefil olamam, aksine bence taraflı yayın yapıyorlar ama gündemi kaçırmamak ve hızlı haber alabilmek için Odatv'ye göz atabilirsiniz. En azından Medyascope, Bianet, T24, Birgün ve benzerleri gibi tarafsızlık iddiası ileri sürüp dibine kadar taraflı yayın yapmıyorlar. Milli konularda da Türkiye düşmanı bir tutum sergilemiyorlar büyük oranda.

Euronews, BBC, DW, VOA ve benzeri yurt dışı kaynaklı siteler bence gündemi takip etmek için en kötü yerler.

Tek kişilik, artık televizyon ekranlarında kendisine yer bulamayan kişilerin Youtube kanalları ise haber kaynağı olmaktan uzak, sadece gündemde üst sırada yer alan başlıkların değerlendirildiği yorum kanalları. Özlem Gürses, Murat Yetkin, Nevin Mengü, Fehim Taştekin, Ünsal Ünlü vs benzerleri habercilik yapmaktan ziyade yorumculuk yapıyorlar. Bu tip kanalları takip ederseniz onların gündemlerine aldıkları konuları onların bakış açılarıyla bilir, gündemlerine almadıkları konulardan ise haberiniz bile olmaz.
0
10551037
(04.03.25)
eleştirilerinizde haklısınız galiba. odatv köşe yazarları önüme çıkıyor okuyorum ara sıra aslında, günlük olarak bakabilirim aklıma gelmemişti açıkçası, teşekkürler.
0
🌸theselfish
(09.03.25)
(2)

askerliği birden fazla kez ertelemiş olan var mı? yoklama raporu

mark greg sputnik
iyi akşamlar,geçen sene dombililik sebebiyle erteleme almıştım. bugün yine aynı yoldan geçtim, aile sağlığı merkezinden sevk aldım, hastaneye gittim. hasta kayıtta "geçen senenin yoklama raporunu da getirmen lazım" dediler. o an hiç sorgulamadım tamam deyip çıktım da... ulan bu rapor askerlik şubesi
iyi akşamlar,

geçen sene dombililik sebebiyle erteleme almıştım. bugün yine aynı yoldan geçtim, aile sağlığı merkezinden sevk aldım, hastaneye gittim. hasta kayıtta "geçen senenin yoklama raporunu da getirmen lazım" dediler. o an hiç sorgulamadım tamam deyip çıktım da... ulan bu rapor askerlik şubesine gidiyor zaten, bende orijinali yok ki? sonra e-nabız'da raporu buldum. erteleme kararının raporu. onun çıktsını alıp gidicem pazartesi ama bi yandan da içim içim iyiyor yani e-devlet'te olan bi şeyi hastane benden niye istesin kendileri görmüyo mu onu zaten?

şu an bi yandan iş, bi yandan okulla uğraşıyorum ve erteleme gerektirecek kilonun üstünde kalmak için ciddi çaba harcıyorum (çok borcum var hem kişi hem kurumlara, şu an askere gidersem bi daha ömür boyu geri ödeyemem o kadar parayı muhtemelen). dolayısıyla bir an önce çözebilmek, bu işi geride bırakabilmek istiyorum.

benzer yoldan geçmiş olan var mı? e-devlet raporunu götürsem kabul ederler mi? yok etmezlerse ne yapabilirim? ben heyet raporu almışım, devlet bir yıllık ertelememi kabul etmiş yani ben muayene için niye bunun raporunu tekrar götürüyorum anasını satiyim ne saçma iş. ünlü bir filozofun da dediği gibi insan gerçekten hayret ediyor.
0
mark greg sputnik
(28.02.25)
soruna tam bir cevap olamayacak ama gene de bir şeyler yazmak istedim. memurum bu arada, duruma hayret etmedim

bence olay şu; sen hastaneden bu şişko göt askerlik yapmaya elverişli değildir raporu aldın ama askere gitmemen konusunda rapora dayanarak nihai kararı veren kurum tsk. dolayısıyla hasta kayıttaki çalışan senden bu sebeple bu evrakı istemiştir benim tahminim.

ben senin yerinde olsam, e nabız şeysini hobi olarak gene yanımda götürürüm de, askerlik şubesine başvurup hastane benden böyle bir şey istedi diye derdimi anlatırım ondan sonra giderim. yukarıda dediğim sebepten ötürü e nabız şeysi tek başına bi anlam ifade etmeyebilir.

bence o kadar saçma değil yani. bu kadar panik yapmana da gerek yok. en fazla askerlik şubesinden evrakı talep edersin, x devlet hastanesine verilmek üzere, gecen yıl kurumunuzca düzenlenen erteleme raporunun tarafıma bir örneğinin verilmesi hususunda arz ederim benzeri bir dilekçe yazarak.
0
wilhelmwasmuss
(28.02.25)
abi öncelikle cevabın için çok teşekkür ederim. benim için problem erteleme sınırında geziyor olmam. EŞŞŞEK olarak çalıştığım için gün içinde çok kalori harcıyorum, geçen ay 12 kilo mu ne verdim, şişko kalmakta zorlanıyorum. o yüzden bir an önce noktalamak amacındayım. en başta belirttiğim sebeplerden dolayı bu sene gitmek istemiyorum askere, ondan şeettim. "tamam seneye gel" desinler bu iş huzur içinde çözülsün.
0
🌸mark greg sputnik
(28.02.25)
(15)

Eviniz ne kadar lüks ?

feastofthedamned
Baslik anket sorusu gibi ama bilhassa salon ve mutfaklari merak ettim. Mesela salon ve mutfak Amerikan dizilerindeki gibi mi yoksa tipik alaturka bir dizayni mi var ?(Esyalar, dekor, duvar boyasi vs hepsi dahil).Kira veya kendi eviniz oldugunu da ayrica belirtebilirsiniz.
Baslik anket sorusu gibi ama bilhassa salon ve mutfaklari merak ettim. Mesela salon ve mutfak Amerikan dizilerindeki gibi mi yoksa tipik alaturka bir dizayni mi var ?(Esyalar, dekor, duvar boyasi vs hepsi dahil).

Kira veya kendi eviniz oldugunu da ayrica belirtebilirsiniz.
0
feastofthedamned
(26.02.25)
Ters U şeklinde mutfak. Mutfağın ortasından bir çizgi çizerseniz sağı solu ile aynı gibi, solda ve sağda mutfağın her iki ucunda iki tane ankastre buzdolabı var. Elektrikli ocak, fırın, mikrodalga, bulaşık makinesi ankastre ve Miele. İstanbul'daki en lüks ve yeni evlerden biri.

Salonda Kanada ve Amerika'dan getirttiğim tablolar, mobilyalar, özel yapım cam ve ahşap sehpa var.

Edüt: Ben soruya cevap veriyorum gençler. Soru eviniz ne kadar lüks, kahvaltıda ne yediniz sorusuna evim lüks demiyorum. Bırakın bana sataşmayı :)
0
gabe h coud
(26.02.25)
salon ile mutfak birleşik. mutfağın iki duvarında tezgah var, ocak birinde lavabo diğerinde. bulaşık makinesi, ocak, fırın ankastre. beyaz eşyalar arçelik.

evin geneli ne alaturka ne de amerikan tarzı. ikisinin arası bir şey.
0
inheritance
(26.02.25)
Ne derece lüks bilmem ama, salonda
bir tv köşesi,
karşısında bir L koltuk, arada bir sehpa,
Halı yok,
Yanda 6 lı bir yemek masası uzatılabilir türden,
onun yanı amerikan mutfak, ankastre set, eviye üzeri daima boş,
Lkoltuk üzeri bir tablo, başkaca duvarda bir de saat var sadece
bir de lambader var işte
Minimalizm güzel şey.
0
Mirket
(26.02.25)
üst katımda harvey specter yaşıyor. new york'un en lüks evi yarışmasında ikinci oldu evim o yüzden. harvey olmasa bendim birinci. evde kendi büstüm filan var o derece yani. maaş bordrom da altın çerçeve ile duvarda asılı. tşk.
0
elorelia
(26.02.25)
salonu 2015te aldık halen 0 duruyor. kalitesi ortalama. mutfakta sadece masa var o da ortalama. mutfak aletleri ortalama. ev aileden kalma.
salonda modern lambader ve avize var. bir adet dekoratif saat ve tablo, bir kitaplık, alkol standı(dizayn), dekoratif 2 adet maske var.
0
mikahakkinen
(26.02.25)
Bizimki full yeni nesil alaturka. Evde eşyadan birbirimize ve eşyaya çarparak yol alıyoruz. Bizim için değil d esya için vücuda gelmiş bir mekan, klasik orta-alt sınıf Türk aile evi.
0
sekizdokuzon
(26.02.25)
kendi evimiz (aslinda bankanin ama). duz ikea evi, esyalarin buyuk cogunlugu ikea, mutfak bile ikea. elektrik elektronik fena degil, siemens, bosch, apple, samsung vs. ama eskidiler de tabi biraz. duvar boyasi falan duz kirik beyaz.
salonda ekstra benim calisma masam var.
amerikan mutfak ama oyle ada falan yok, normal mutfagin salonla bitisik hali.
0
lemmiwinks
(26.02.25)
benim için lüks kavramı bahçeden istediğin zaman sebze, meyve toplayabilmektir. bir de perde kullanmamak. evin içine bakabilecek kimsenin olmaması.
ışık kirliliği olmadan evin penceresinden, balkonundan gökyüzüne bakabilmek.

kiradayım. ev satın almayı da düşünmüyorum.
0
janderzel zartanyan
(26.02.25)
En lüks ev bende arkadaşlar mutfağımda ada var. Ada'da yeni zelanda dan getirttiğim yardımcımız var, onunda mutfağıni maalesef Franke döşettirdi zevksiz şey :(
0
mirty
(26.02.25)
luks olup olmadigina o sekilde karar veremezsin coco. sunlari soracaksin mesela:

- jakuzi var mi?
- kapali garaj bar mi?
- mustakil mi?

vs
0
cooperr
(26.02.25)
jakuzi denmiş.

bir jakuziye lüks denebilmesi için, o jakuzinin yayla gibi olması, içine yatıp ayaklarını uzatabilecek kadar büyük olması, etrafında duşakabin muşakabin olmaması, hatta mümkünse camdan manzara izlenebiliyor falan olması lazım.

şu anda kirada oturduğum evde jakuzi var. allah cezasını versin öyle jakuzinin. 90-120 duşakabin alanına jakuzi koymuşlar, etrafı da duşakabin. heves ettim bir kere gireyim dedim, umut sarıkaya'nın mutsuzluk tanımı gibi iki büklüm, etrafın camla kapalı, popona su püskürüyor. hiç keyifli ve konforlu değil. şimdi bu ne oluyor?

jakuzili evde oturuyorum lüks mü oluyor? yoksa sadece standart bir duş olsa daha mı modern olurdu?

aile evini yaptırıyorum, jakuzi aklıma bile gelmedi, seramik üstü duşakabin yaptım.

lüks dediğimiz şey nedir? şimdi ben evin içini modern malzemelerle yeni yaptırdığım için bittiğinde yepyeni bir ev olacak. ama buna lüks diyebilir miyiz? evet mutfak ankastre oluyor. ama artık fırınlı ocak, ne bileyim set üstü ocak, tezgah üstü mini fırın falan kalmadı ki. ankastre yaptırdım diye lüks diyebilir miyiz buna? lüks olsun diye özellikle premium bir şeyler seçmedim. standart piyasa ürünleri kullanıyorum.
0
kibritsuyu
(26.02.25)
gabe h coud, mielene ya, sana yakışıyo mu hiç. gaggenau falan bak.

benim yaşadığım yer güvenliği var, otoparkı var. komşularım nazik insanlar. depreme dayanıklı olduğunu iddia ediyorlar. güneş alıyo. fazlasını aramıyorum.
0
deartheodosia
(26.02.25)
lüks derken?! jetset bir ev m3 ile ölçülür, tümüyle farklı mimaridir.
0
alfired
(26.02.25)
yaw jakuzi sadece bir ornekti amma gommussunuz :)
0
cooperr
(27.02.25)
çok eski, birkaç beyaz eşya ve ufak tefek tadilat dışında (pimapen vs) evdeki hemen her şey 80'lerden kalma. çalışmıyor ama tüplü televizyonumuz bile var ellaam. mutfak tezgahının bir kısmı kırık, geçenlerde tezgahın altından bir şey alayım dedim, elimi atınca bölme komple geldi.

kiracıyım, ankara'da kızılay'a yürüyerek 15 dakikada gideyim üstüne bir de fakir olayım dersen olacağı maksimum budur, o açıdan şikayetim yok ama valla çok kötü ya bazen apartmanın önünde birileri kavga etse, biri diğerini ittirip duvara çarpsa yıkılıp gidecek diye korkmuyor değilim.
0
mark greg sputnik
(27.02.25)
(3)

ankara evde masaj

owaki
selamlar.boynu tutulmuş birine iyi gelmesi için eve masöz çağırmak istiyoruz. bilkentte oturuyorum, bilkent otel'in spası iyidir diye düşündüm ama onlar evde servis yapmıyormuş. google'layarak bulsam yan sanayi fuhuş vs işi çıkabilir, nereden iyi masaj hizmeti bulabilirim?
selamlar.
boynu tutulmuş birine iyi gelmesi için eve masöz çağırmak istiyoruz. bilkentte oturuyorum, bilkent otel'in spası iyidir diye düşündüm ama onlar evde servis yapmıyormuş. google'layarak bulsam yan sanayi fuhuş vs işi çıkabilir, nereden iyi masaj hizmeti bulabilirim?
0
owaki
(21.02.25)
Armuta baktınız mı kullanıcı yorumlarından yola çıkarak belki daha doğru bir seçim yapabilirsiniz.
0
hedep
(21.02.25)
profesyonel tecrübem yok ama bana 500 lira verirseniz şahane masaj yaparım, memnun kalmazsanız yol haricinde (30 lira) parayı da iade ederim. şahıs OY ANAM ANAM ÇOK İYİ GELDİ demezse adım mark greg sputnik değil.
0
mark greg sputnik
(21.02.25)
Boyun gibi bir bolge icin, hele de tutukluk varsa, fizyoterapist olmayan birine dokundurmayin. Baski noktalarini vs bilemez. Medikal masaji bir dusunun
0
mor oje
(21.02.25)
(5)

Doğalgaz faturaları ne alemde?

paraustunualmayanadam
SB, Ben başlayayım, dışarısı 10 derecenin altına düştüğünde açarım genelde. Son fatura 1920 geldi.
SB, Ben başlayayım, dışarısı 10 derecenin altına düştüğünde açarım genelde. Son fatura 1920 geldi.
0
paraustunualmayanadam
(21.02.25)
doğalgaz değil de merkezi ısıtma var bizde.

1 ay boyunca hiç kapanmayan 2 kalorifer var 1+1 ev.

ısınma+sıcak su+ ortak alan ısınması 860 tl geldi.
0
jelly bear
(21.02.25)
4 petek açık, 43-47 arası yanıyor, 1900 küsür geldi en son
0
black holes in the sky
(21.02.25)
İzmir, küçük ev, ara kat, soğuk olduğu zaman (her gün değil) işten gelince yakıyorum ve yatarken kapatıyorum: 200 tl civarı bir şey geldi en son.
0
cilacı ökkeş usta
(21.02.25)
ankara'da üç aydır filan aylık 4500 civarı ödüyoruz. ev çok eski, duvarlar soğuk soğuk vuruyor. bu faturaya rağmen ev ılık bile değil yani öyle söyleyeyim, sadece çok soğuk değil. üç arkadaş olduğumuz için henüz ölmedik, 1500 bi şekilde veriliyor ama allahtan maksimum iki ay kaldı, yoksa açlıktan ölecek noktaya gelirdim herhalde ben.
0
mark greg sputnik
(21.02.25)
Geçen hafta da sormuştu biri.

Eskişehir, merkezi ısıtma 2+1 30+ yaş apartman en üst kat 1900 lira verdim geçen ay.
0
nundu
(21.02.25)
(26)

basit bir hayat sizi tatmin eder mi?

antikadimag
basit hayat derken siradan bir iste calisip, evlenip, cocuk yapip torun sevmek ve 3 nesil sonra sanki hic olmamis gibi kimsenin hatirlamayacagi bir hayat sadece mutlu gecirebildiginiz icin sizi tatmin eder mi? ben bu sekilde bir hayati hic tatmin edici bulmuyorum. %99.9 bunu yasayacagiz ama korkunc
basit hayat derken siradan bir iste calisip, evlenip, cocuk yapip torun sevmek ve 3 nesil sonra sanki hic olmamis gibi kimsenin hatirlamayacagi bir hayat sadece mutlu gecirebildiginiz icin sizi tatmin eder mi?

ben bu sekilde bir hayati hic tatmin edici bulmuyorum. %99.9 bunu yasayacagiz ama korkunc bir senaryo degil mi bu?

sahsen ben bir sekilde sanat veya dusun ciktilarimi insanligin veya toplumun kanonuna birakabilmis ve ona katki yapabilmis olmak isterdim. diger turlu bir hayati basarisizlik sayiyorum. boyle bir dusunceniz hic mi yok yoksa imkansizligi sebebiyle biraktiniz mi coktan? hirs mi diyoruz buna?
0
antikadimag
(16.02.25)
hic tatmin etmiyorun otesinde korktugum bi hayat sekli. bir yerde geçis yapacakmisim gibi bi hisle devam ediyorum. ilk defa bu kadar dumduz siradan bir rutine girdigimi hissettim sevdigim cok sey var ama rutinde kalma fikri urkutucu bu yuzden heyecan verebilecek kucuk seylere yonelme istegi artiyor. insanliga bir sey birakmak olmayabilir buna cevabim. belki sadece yakin cevre. genel tatminsizlik duygusu, 30 senedir olan, bunu yapsam gecer sanip yapinca daha da cokuse surukleyen tatminsizlik ya da ne istedigini tam bilememenin sonucudur
0
ala09
(16.02.25)
Hatırlanmamak umurumda değil. Yapmaya çalıştığım kendi adıma güzel bir hayat yaşamak. Nedir bu güzel bir hayat? Sporu, kitabı, yurtdışı gezileri, farklı deneyimler, sineması/tiyatrousu/standup gösteri gibi şeyler. Tatmin edici südreyebilir bir hayat.

Çocuk çok severim ama istemiyorum +1
0
put it in your appropriate place
(16.02.25)
Ben herkesin bir yeteneği, yapması gereken bir işi olduğunu düşünüyorum. Yetişecek doğru toprağı bulmakla geçiyor bazen hayatın yarısı. Ama bulunca orada kalmak ve üreterek, bütün potansiyelini o işe vererek orada serpilip büyümek lazım. Huzuru da tatmini de bu şekilde bulabiliyor insan.
0
sekizdokuzon
(16.02.25)
Sanat ve düşün çıktıklarımı topluma sunarak basit bir hayat düşlüyorum fakat siyasi ve toplumsal konjonktür yüzünden ya linç edilir (gerçek anlamıyla linç) ya da tutuklanırım.

Bu yüzden tatminsiz yuvarlanıp gidiyorum.
0
yurtsuz john
(16.02.25)
kendini fazla önemsiyorsun bence. ayrıca küçümsediğin şey insanların yüzde 90'ı için erişilmesi zor bir hayal.

benim kendi adıma baş koyduğum bir yol var. o yolda ne yapabilirsem kâr sayıyorum. bireysel olarak bir iz bırakma/etki etme amacım yok. yapabilirsem ne ala ama öyle bir beklentim yok. kendimi verimli ve iyi yaşayabildiğime ikna edebildiğim sürece gerisi önemsiz. gtümüzü yırtsak da en özelimizi, dünyayı değiştirenimizi en fazla tarih derslerinde anlatacaklar. biz zaten olmayacağız.
0
mark greg sputnik
(16.02.25)
Korkunç bir senaryo olarak bulmuyorum. Dünyada 3 nesil sonra hatirlanmayan ama hem kendi dünyasını hem çevresinin dünyasını guzellestirmis çok insan var. Misal benim bir karşı komsum vardi cocukken, annem gibi baktı bana gün içinde. Şu an gozlerim duygulanir onun fotosunu görünce. Esini de öyle sevmistim, aklima gelir hala. Bunların yaninda einstein'e sokayim, banane.
Basini yukarı çevir, aya bak, yildizlara bak. Hadi 3 nesil hatırlandin, 10 nesil? 20 nesil? Hatirlanmayacaksin çünkü insan denen şey evrende ufacik bir kum tanesi. Bu kadar özel anlamlar yuklemeye gerek yok. Şu an belki de olağanüstü projelerde çalışan binlerce milyonlarca insan var, hepsinin adını bilmeyecegiz, hepsi wikipedia yer almayacak.

Hirs, daha iyi kariyer vs bunlar bende de var. Ama 32 yaşında bir insan olarak evli, çocuklu, mutlu mesut insanlara bakıp basarisizlik demem. O insanlar mutlu, sense o insanlar gibi olacagin için mutsuzsun, karamsarsin. Benim gözümde bu durumun kazanani onlar çünkü ortalama 80-90 yıllık hayatlarini mutlu gecirecekken sen böyle düşünemeye devam edin istediğin yere ulasamazsan mutsuz olacaksin.

Umarım cocuklarimi, torunlarimi mutlu mutlu seveceğim, emeklilikte bahcemde oturup viski ile bir sigara yakıp bahçeyi izleyecegim, bulutlara bakacağım, etrafımda torunlarına sesini duyacağım bir hayatım olur.

Geçen ay is arkadaşımın oğlu menenjitten öldü bir gecede. 20 yaşında. Eminim şu an hayatta olup sizin başarısızlık dediginiz hayatı yasamak için bir kolunu verirdi.

Bu hayatta birçok kişi hatirlanmak, önemli şeyler yapmak adına çocuklarıni, eslerini umursamadi. Sonuç ne oldu? Arkasından küfür eden yedi sülaleleri oldu. Benim babam çok güzel şeyler yapmadı, dümdüz adamdi. Cenazesine yüz küsur kişi katıldı, sürekli saçma sapan yerlerden "bana is bulmada yardimci oldu, bana şöyle yardım etti" falan diye insanlar arayip durdu. Umarım hepimiz bu şekilde hatırlanacak hayatlar yasariz.
0
logisticsmanager
(16.02.25)
Bundan yıllaaar önce Anadolunun bağrında bir köyde, iyi çalışıyor, iyi de kazanıyordum. Geceyarılarına kadar çalışıp, makam arabamla eve geldiğimde kaloriferciyi, karısıyla birlikte bir banka oturmuş, çekirdek çitleyerek yıldızları seyrederken bulurdum. Saatlerce gülüşerek sohbet ederlerdi. Ben de eve girerken, hayatımın en büyük yanlışı olan kadın inşallah susar da bu gece olsun kafamı dinlerim derdim.
Kalorifercinin mi hayatı basit idi benimki mi ve o mu mutluydu ben mi?


Göbeklitepenin tarihi 12 bin yıl. Bi o kadar da öncesi var desek 20 bin yıl yapar. Var olduğunu varsayıp Mu'yu, Atlantis'i de hesaba katarsak, yüzbin yılı bulur mu? O süre içinde feriştahı olsam birilerinin beni hatırlayacağı süre devede kulak olamaz. O durumda kasmaya da gerek olmaz. Çocuğum, torunum ben ölene kadar bana vijdan azabı hissettirecek kadar kötü olmasınlar. Bir de bu konuya niye takığım bilmiyorum ama, ölünce birileri mutlaka gömsün. Ötesi zerre kadar umurumda olmaz.
0
Mirket
(16.02.25)
En sevdiiiim en sevdiiim

Basitligin ve rutinin konforunu kesfettigimden beri çok hoşuma gidiyor sıradan olmak <3

Öldukten sonrası zaten hiç umrumda değil de, hayattayken de kendi mutevazi beklentilerim karsilansa yeterdi. Karsilandi ;)

Ama bı 28den sonra bu kafaya ulaştım. Öncesinde herkes gibi kendimi çok farkli buluyodum, zordu eheh xd siradanlik harika
0
abuzer
(16.02.25)
Hatirlanip ne olmayi bekliyorsun sacmalik.
Söyledigin sey muhtesem bir hayat.
0
sonsuz
(16.02.25)
Mustafa Kemal Atatürk gibi olmadıktan sonra kimsenin bu tür kaygıları olmamalı, 8 milyar nüfuslu bir dünyada kendimden bir iz bırakmak açıkçası çok umurumda değil, ben öldükten sonra da değil 3 nesil 3 sene sonra bile unutulsam hiç problem olmaz.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(16.02.25)
Etmez ve oyle bir hayat yasamadim zaten.

"kariyer" kismi gerekebiliyor ama o da dengelenebilir bi sekilde. Hayatin cogu is ve uyumak da olmak zorunda degil. Ama olabiliyor
0
ermanen
(16.02.25)
modern kapitalizm kurguladığı hamster wheel içinde daha çok debelenebilmen için sana "özel olmalısın" hissini pompalıyor. bu sayede belki bir gün ümidiyle sisteme daha da çok hizmet edebileceksin.
0
orpheus
(16.02.25)
@put it in your; iste buna ben de okey oldugumu saniyordum ama yurtdisi gezip, tiyatro izlemenin kime ne faydasi var? o anda mutlu olmak mi amac? yoksa bu gezileri ve tukettigin sanat eserlerini kullanarak bir seyler yaratabilmek mi?

yurtdisi gezip kitap okumak seni gelistiriyor ve donusturuyor. ama bu yeni degisen sen bir sekilde ortaya bir cikti koymuyorsan kime ne faydasi var, ne anlami var? yani super bir insan ol cok gezmis, okumus ol, ama sonuc ne? ne yaptin yani su hayatta? ne koydun ortaya? diye soruyorum kendime.

@mirket; yanimizda biriyle yildizlari izledik ve cekirdek citledik. sonra? ertesi gun yine aynisi. sonra? yani o ani mutlu gecirmek butun hayatimizin bosunaligini oteliyor mu? haftada yarim saat yakaladigimiz husu ve huzur anlari yetiyor mu? bana yetmiyor gibi geliyor.

@kaleci; ataturk olmaya gerek yok. mesela huseyin inan, deniz gezmis, mahir cayan, sinan cemgil 20-25 yasindaki cocuklar turk siyasi tarihinin birer parcasi oldular. inandiklari iste gerekirse olerek. ha battal mehetoglunu kimse bilmez gerci. o da oldu mesela. ama bu gencler bir sekilde 20 yillik omurleriyle 80 sene yasayacak bizlerin yapamayacagi seyleri yaptilar ve olumsuzlestiler. veya niyazi berkes'in kitabini okuyorum simdi. turkiye tarihi ile ilgili bir referans kitap yazmis ve orada duruyor eseri. cok imreniyorum bu durumlara. sanki boyle bir sey yapmadikca bosa yasamis olacagiz gibi hissediyorum.
0
🌸antikadimag
(16.02.25)
Ben o saydığın isimler hakkında çok olumsuz düşünüyorum mesela.
Bence;
12 Mart muhtırasıyla bürokraside Amerika'nın hoşlanacağı türden bir temizlik yapıldı ve 12 Mart'ın yapılabilmesi için de bir sebep gerekiyordu.
Sağolsun o abiler de 20 yılda 80 yıllık yaşayarak o sebebi hazırladılar.

Festival basan Hamas militanları kaç yıllık yaşamış oluyorlarsa öyle işte.

Berkes'in hangi kitabı o? Anlatıyor mu bunu? Okumaya değer mi yani?
0
Mirket
(16.02.25)
sahsen ben bir sekilde sanat veya dusun ciktilarimi insanligin veya toplumun kanonuna birakabilmis ve ona katki yapabilmis olmak isterdim. diger turlu bir hayati basarisizlik sayiyorum. boyle bir dusunceniz hic mi yok yoksa imkansizligi sebebiyle biraktiniz mi coktan? hirs mi diyoruz buna?

bu soruna ithafen

seni su an durduran ne? herkes iyi oldugu isi yapmali.
0
sonsuz
(16.02.25)
harika bir yasam.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(17.02.25)
katki yapmis cok insan unutulmus gitmis simdiye kadar, simdiden sonra da oyle olacak. bence senin bahsettigin sey katkidan ziyade sohret. insanligin gercekten hatirladigi isimlerin cogu da 'iyi' degil acikcasi.

diger turluyse, yani unutuluacak olsam bile sessizce katikimi yapmis olmak istiyorum olmeden diyorsan, yasadigimiz sistemde kimse kimseye oyle asil bir katki yaptirtmaz yani. bu dunyaya birilerinin menfaatine ters dusmeden katki yapamazsin.
0
hot potato
(17.02.25)
Stalin gibi olmadıktan sonra kimsenin bu tür kaygıları olmamalı, halkı katletip bombalayıp onu yapamadığın köylüyü onyıllarca inim inim inletip halaskarlık hikayesiyle hatırlanmalı
0
lambırcek
(17.02.25)
nerdeyse her yüzyılda katliam yapıp birbirini katletmiş bu insanoğlunda iz bıraksan ne olur ki? ben normal bir hayat kendimce mutlu olduğum bir yaşam sürmek isterim. toplum normları sıkıcı çocuk yap, memur ol vb.

kendimizi bu kadar ciddiye almamıza gerek yok bence. başarılı olmak efsane olmak bunlar ego tatmini.
0
mikahakkinen
(17.02.25)
eder. bu zamana kadar yaşadığım hayat tatmin ediyor. bundan sonrası bedava ve ekstra bir gıda.
0
gabe h coud
(17.02.25)
Valla beni eder :D hatta özellikle istediğim şey bu.
0
akhenaten
(17.02.25)
Valla bende olurum, işim gereği sürekli yeni teknolojiyi takip etmem gerekiyor. Dümdüz memur olmayı isterdim, akşam dizi izle vur kafayı yat.
0
mirty
(17.02.25)
Bence sizinki insanlığa katkı vs değil onaylanma ihtiyacı.

Gezmek, okumak ortaya bir şey koymuyorsak ne işe yarar diye soruyorsunuz. E koyun? yazın, çizin, paylaşın? Ama siz aynı zamanda bunun herkes tarafından onaylanmasını, takdir edilmesini ve alkışlanmasını da istiyorsunuz gibi. Eğer yaptıklarınızdan eminseniz, niye başkaları tarafından takdir görmeye ihtiyacınız olsun ki? Eğer öyle olsaydı Van gogh resim yapmaya devam eder miydi?

Bugün insanlık tarihine majör katkıda bulunmuş olan insanların çoğunun, o zamanın mevcut otoriteleri ile büyük kavgalar verdiğini, bazılarının canından olduğunu, kiminin dışlandığını, değer görmediğini, hapis yatırıldığını vs görüyoruz. Siz hazır mısınız buna mesela?

Eğer söylediğiniz şey, "varoluşumu anlamlandıracak şeyin ne olduğunu bulamıyorum. Bir şeyler yapmak istiyor ama onun ne olduğunu bir türlü bulamıyorum" ise, yalnız değilsiniz. Ama bunu bulma ihtimalini arttıran şeyler de zaten okumak, öğrenmek, paylaşmak, görmek vs. Ne işime yarıyor diye sormuşsunuz, işte bu işe yarıyor.

Ama söylediğiniz şey, "Yaptığım şeyler beni tatmin etmiyor. Daha büyük, daha yüce şeylerin parçası olmak istiyorum ama olamıyorum" ise, o zaman bu sadece bir yanılsama. Bütün bu yüce, büyük, yararlı vs gibi kavramlar son derece görece. Siz bunlara şu an olduğunuz yerden bakıp karar veriyorsunuz. Hangi yüce, hangi ölümsüzlük, hangi değer? Bunların tamamı sadece birkaç yüz sene öncesi için bile birbirinden tamamen zıt anlamlar taşıyor olabilirdi.

Özetle başarı, başarısızlık vs bunlara takılmayın. İnandığınız şeyler varsa bunları yapın, ya da yapmayın. Sadece bu kadar.
0
thracia
(17.02.25)
karakter, burc, yasanilan hayat bir suru kriter var. ben bu dunyaya birseyler katmak icin geldigime inaniyorum. 3 gunum ayni gecse afakanlar basiyor. baskasi ama kimse bana dokunmasin hep ayni rutinlerim olsun ister.
0
buenosdias
(17.02.25)
arkadaşım bu yazdığını not al yıllar sonra şu yazdığın bile elden gitme oranının ne kadar yüksek olduğunda hem kafanı duvara vururken okursun.
neyi ne kadar yaşayacağını planlayamazsın sadece planlıyor gibi görünürsün.
daha 20 gün önce gelir durumu gayet yüksek olan insanlar ve çocukları dağ otelde yandı bitti kül oldu.
depremi anlatmıyorum bile. anladın sen.
0
jamswety
(17.02.25)
@antikadimag Bir şey koymak gibi bir zorunluğum yok ki. Birde bu yaptıklarımı kendi adıma ne için yaptığıma bakıyorum.

yurtdışı gezileri, tiyatro/standup, kitap okumasında kendi içimde bir meydan okuma var. Challenge. Bu karakter yapısı ve yaşanan (ve yaşanamayan) hayat ilgili. Benim lise ve üniversitem yıllarım çok vasat, çok sıradan geçirdim.

O vasat ve sıradan yılların acısını çıkıyorum. Her yurtdışı gezisinde yeni deneyimler kazandım. Bu deneyimler diğer deneyimlere zemin hazırladı. İlki ikinciye, ikinci üçüncüye. İlk deneyim ve üçüncü deneyim dördüncüye. Böyle böyle gidiyor.

Bugün arkadaşlarıma Schengen vize almalarına yardımcı oluyorum. Gidecekleri şehirde bilgim varsa tavsiye veriyorum. Gider gitmez, beğenir beğenmez saygı duyarım.

Pandemi öncesi tiyatroya giderdim. Şimdi canım sıkıyor Standup gösterilerine gidip laf attığım oluyor. Belki bir süre sonra sahneye çıkarım. Tiyatro olmasaydı Standup gösterine gitmezdim misal.

Kitap okuma. İngilizce kitap okuma çalışıyorum örneğin. Bu da farklı bakış açısı veriyor.

Belki dışarıdan basit ve anlamsız gelebilir. Bütün bunlar birbirini tamamlayıcı şeyler benim için
0
put it in your appropriate place
(17.02.25)
(7)

Polonya halki savasta Ukrayna'yi desteklemiyor muydu ya?

freedonia
Isyerimde polonyali cok, gerci fazla kisiyle konusmadim, malum siyaset savas tehlikeli konular, 2-3 polonyaliyla konustum, Rusya-Ukrayna savasi icin afferdesiniz it iti kiriyor, yesinler birbirlerini tarzinda konustular. Garibime gitti, ben polonyalilari agir Rus karsiti, dogal olarak Ukrayna'yi des
Isyerimde polonyali cok, gerci fazla kisiyle konusmadim, malum siyaset savas tehlikeli konular, 2-3 polonyaliyla konustum, Rusya-Ukrayna savasi icin afferdesiniz it iti kiriyor, yesinler birbirlerini tarzinda konustular. Garibime gitti, ben polonyalilari agir Rus karsiti, dogal olarak Ukrayna'yi destekliyor diye biliyordum. Insanoglu tabi binbir cesit insan var, sizin bilgi deneyiminiz var mi, genel egilim nedir?
0
freedonia
(15.02.25)
Ben Polonyalilar Ukraynayi destekliyor diye biliyorum. Zaten EU'nun neredeyse genelinde propaganda bu yonde. Ornek olarak da soyle birsey duydum, bizim sirkete bagli bir satis ofisi veya fabrika var. Oradaki yoneticilerden biri savas bitine kadar icki icmemeye yemin etmis. Alkolu seven bir ortamdan gelen biri normalde.
0
mbond
(16.02.25)
Tanıdığım iki Polonyalı kadın var Türklerle evli. Ukrayna'yı destekliyorlar ama bir sürü derdimiz var, ne yapabiliriz ki zaten, bir de onları mı düşünelim düşüncesindeler.
0
seni tanıdığım güne lanet olsun
(16.02.25)
Benim tanidiklarim Rusya'yi sevmiyorlar, ama Ukrayna devletini de desteklemiyorlar.

Savasta Polonya'ya kacan kadin/cocuk Ukraynalilar icin etkinlikler duzenliyorlar, bagis topluyorlar/yapiyorlar, is bulabilmeleri icin ucretsiz egitimler veriyorlar. Ama bu insani bir konu diye yaklasiyorlar, Ukrayna devletini destekliyorlar diye dusunmemek lazim.
0
sertac akin
(16.02.25)
Geçen sene Eylül ayında Polonya'ya gittiğimde bir sivil kuruluş yardım topluyordu Ukrayna için.
0
put it in your appropriate place
(16.02.25)
Konu Polonyalilarin Ukraynali sevgisinden cok Polonyalilarin Rusya'yi tehdit olarak gormesi.Akli basinda Polonyalilar er yada gec Rusya'nin askeri tehdit olarak kapilarini calacagini biliyor.
0
turkuaz
(16.02.25)
abi o iş biraz karışık. şey gibi düşünebilirsin: sosyal medyaya bakarsan chp oyu yüzde 70 ama seçimlerde erdoğan'a karşı yüzde 50 bile olmuyor. medyada, internette vs. hep amerikancı-batıcı adamlar söz sahibi olduğu için (reddit'te mesela) polonya, ukrayna'nın en büyük dostlarından biri olarak görülüyor.

gerçekte ise bağlantı sadece "düşmanımın düşmanı dostumdur" ile kısıtlı. özellikle ikinci dünya savaşı döneminde polonya, nazi destekli ukrayna birliklerinden çok çekmiştir. çok dillendirilmese de polonyalıların hatırı sayılır bir kısmı batı ukrayna'da hak iddia eder zaten. bizim bildiğimiz haliyle lviv'in, onların deyişiyle lwow'un kendilerine ait olduğunu savunurlar. ki gidenler fark etmiştir o bölgede zaten tam olarak orta avrupa mimarisi hakimdir, lviv'in ufak tefek sovyet esintileri dışında herhangi bir polonya şehrinden pek farkı yoktur (gerçi aynı esinti polonya'da da var, orası ayrı).

bi de kime denk geldiğinize bağlı. yani yine türkiye örneği üzerinden gideyim... buraya değişim öğrencisi olarak gelmiş bir yabancının türk-siyasi algısı, kayseri'de organize sanayi bölgesindeki insanlarla vakit geçiren birinin algısından çok daha farklı olur.

kısacası "batısever" polonyalılar için ukrayna dosttur, tıpkı kendileri gibi rusya zulmüne uğramış mazlumlardır. ama onlardan daha küçük olmayan bir kitle için de ukrayna "nazi atmığı"dır, rusya kadar nefret etmeseler bile pek sevmezler.
0
mark greg sputnik
(16.02.25)
Savas basinda evet. Artik hayir. Savasin Avrupa ekonomisine olan etkilerinden ötürü halklardaki su anki düsünce daha cok "bizim siyasileri deli mi sikti de bizi bu isin icine sürükledi" olmaya basladı.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(16.02.25)
(22)

antidepresan kullananlar

deartheodosia
antidepresan kullanımına nasıl bakıyorsunuz? farklı görüşler var bir kesim uzman gereksiz olduğuna inanıyorken diğer grup zıttını savunuyor. uzun uzun yazmayacağım ama duyguları bloke ettiği, “gerçek” iyileşmeyi önlediği vs. yalnızca antidepresan kullananlar yanıtlarsa daha iyi olur.
antidepresan kullanımına nasıl bakıyorsunuz? farklı görüşler var bir kesim uzman gereksiz olduğuna inanıyorken diğer grup zıttını savunuyor. uzun uzun yazmayacağım ama duyguları bloke ettiği, “gerçek” iyileşmeyi önlediği vs.

yalnızca antidepresan kullananlar yanıtlarsa daha iyi olur.
0
deartheodosia
(09.02.25)
Çok uzun zamandır kullandığım için normalim oldu benim. Duygusal olarak gelişmeye engel olmuyor benim gözlemlediğim. Ama dediğim gibi ben çok uzun süredir ve eser miktarda kullanıyorum. Benim bu vücudum o dozu antidepresandan saymıyor olabilir.
0
sekizdokuzon
(09.02.25)
Kullanmayanlar negatif görüş bildirecektir bence herkes yanıtlasın.

Bana iyi geldiği sürece ölene kadar kullanırım sorun yok. Plaseboda olabilir , mühim olan iyi hissetmem. Duyguları körelttiğini hissrdersem doktorla konuşurum ilaç doz değişikliği vs için.
0
jülsezar
(09.02.25)
Lustral kullanıyorum. Herkese öneririm.
0
gabe h coud
(09.02.25)
Kullananların hormonu mu, beynindeki bir şeyleri mi dersin bilemem ama hepsi bağımlı oluyor ve kullanmayı bıraktığında veya doz az gelmeye başladığında eski hallerine dönüyorlar. Çevremde kullanıp da iyileşen olmadı. Sallıyorum ilk 8 10 saat iyi sonra sadece birazcık iyi, orta, eski hal diye ilerliyorlar. Kullan diyenler zayıf kişiler. Ağlak ve ailesiyle sorunlu, kendi sorunlarını çözemeyen ve bunu hileyle çözmeye çalışanlar. Anksiyetem var .ss diye dolaşırlar. O yüzden ben bu tuzağa düşme derim.

Burada da kullanıp psikolojisi hala bozuk olan kişileri görebilirsin.
0
Shepard
(09.02.25)
Antidepresan iyileştirmez, seni zihinsel olarak ayağa kaldırıp "hayatını düzene koyabilecek seviyeye" getirmeye yardımcı olur

İlaç sayesinde iyi hissedip hayatında memnun olmadığın şeyler için aksiyon alamazsan aynı döngüye girip bu ilaç beni iyileştirmedi dersin
0
grimavi
(09.02.25)
Olumlu bakıyorum.

20 yıldır alıyorum bu hapları.

Duyguları bloke ettiği doğru. Robotlaştırıyor insanı.

''gerçek'' iyileşmeyi önleyip önlemediğini bilemiyorum.
0
yurtsuz john
(09.02.25)
Dünyada her şeye inanan herkes var. Ben şöyle düşünüyorum, bence doğrusu budur. Uzman olmadığım, kendi fikrimin olmadığı alanda bir uzmanın, bir grup uzmanın veya azınlıktaki bir kesimin görüşlerine itimat etmektense uzmanların çoğunluğunu oluşturan tarafın görüşlerine itimat ediyorum.

Çok detaylı bakmadım, ancak konuya uzmanların bir kısmı ve diğer kısmı diye bakınca sanki %50-50 bir karşıtlık var izlenimi veriyor; ancak şöyle bir anket yapılmış;

www.reddit.com

%79 psikiyatrist anti depresanların tedavide acil kullanımı lehine görüş bildirmiş, aynı anket bu yönde görüş bildiren psikiyatristlerin %39'unun kendi depresyonları için de ilk çözüm olarak anti depresan kullandıklarını göstermiş. %61'i ise ilk elden antidepresanla bir çözüm aramadıklarını ve ileri gözlem için beklediklerini söylemiş. Psikiyatristlerin kendi yetkinlikleri ve çevrelerinin rahatsızlıklarının gözlem ve tedavisi için daha geniş imkanlara sahip olduğunu düşünürseniz böyle olması çok da şaşırtıcı değil.

Şimdi söyleyeceğim şey için bir anket vs aramadım, ancak benim örneklerden gördüğüm kadarıyla anti-depresanlar hakkında olumsuz konuşan psikiyatristlerin birçoğu da antidepresanlara karşı değil, anti depresanların reçete edilmesinde acele edilmesine karşı. Yukarıda yolladığım sayfada acil çözüm için anti depresan önermeyen doktorların ne kadarının tamamen karşı ne kadarının sadece ilk etapta kullanımına karşı olduklarını bilmiyoruz ancak çok yüksek ihtimal ki o kümenin bir bölümünü de bu tip "ilk etapta kullanımına karşı" olanlar oluşturuyor.

Bu kadar laf ettim çünkü aslında "uzmanlar ikiye ayrılmış" gibi bir durum yok ortada.

Ben yıllar önce depresyon teşhisiyle antidepresan tedavisi aldım. İşe yaradı, depresyonum dönememek üzere geçti. Ben hastayım, ben tedavinin nasıl işlediğini iyileşmeme sebep olan süreçte ilaçların ne kadar payı olduğunu bilmiyorum. Ben depresyonun tedavi edilebilir olduğunu biliyordum bunun için doktora gittim ve dediklerine uydum. Size de bunu tavsiye ederim.
0
akhenaten
(09.02.25)
Günde 4 tane kullanıyorum. Sulinex alıyorum 375mg hem de.

Ben bir işe yaradığını düşünmüyorum. Doktora bırakmak istediğimi söyledim daha kötü olursun diyor. Şahsen ben eski halime göre aynı olduğumu düşünüyorum. Sadece intihar dürtüsü azaldı sanırım ama çok değil. Eskiden biraz daha meyilliydim sadece. Onun dışında çok uyku yapıyor bir de.

Sonraki muayenede artık gerçekten bırakmak isteyeceğimi söyleyeceğim. Herhalde prim falan alıyor bana yazdığı ilaçlardan o yüzden bu kadar ısrarcı :) devlette gidiyorum bu arada
0
substituent
(09.02.25)
Ben kullanıyorum ama mecburiyetten kullanıyorum. Kullanmak zorundayım çünkü iş yaşamıma devam etmem lazım.
Ben sinirli olduğum için kullanıyorum geçmişte insanlarla çok kavga ettim. Eğer bu şekilde devam etseydim ya mezara girecektim ya da hapishaneye ayıca işten de atılacaktım.
Bu antdepresanlar libidoyuda düşürüyor. İşte bu yüzden hiö kullanmak istemiyorum ama mecburum.
0
komando kani var bende
(09.02.25)
@komando: çok özür dileyerek nick-cevap uyumu diyorum:) başlık biraz içimizi sıktı, neşe olsun diye. ..
0
sekizdokuzon
(09.02.25)
Hayatımı devam ettirmeme yarıyor. Sabah kalkıp işimi yapabilmem lazım, kafamın içinde kaybolup gidemem.
0
peki madem
(09.02.25)
@sekizdokuzon ne demek neşelendiyseniz ne mutlu bana :)
0
komando kani var bende
(09.02.25)
hayatımı kurtardı. yan etkisi varsa filan da umrumda değil, o halimle zaten uzun yaşayamazdım ama öyle 80 sene yaşayacağıma böyle 50 sene fonksiyonel ve normal yaşayıp ölmeyi tercih ederim.

ayrıca farklı dönemlerde, farklı ilaçlar kullandım ve kısa süreli geçişler dışında hiç öyle robot filan olmadım. bonibon değil bu, maddi imkansızlık gibi mecburi durumları ayrı tutuyorum, terapistle psikiyatristle görüşmek ve arada takip etmek lazım. her ilaç herkese sürekli iyi gelmez, aynı etkiyi göstermez, yan etkileri değişebilir. ben tam tersine "ilaçlıyken" daha normal, keyifli, dolu yaşıyorum mental açıdan.
0
mark greg sputnik
(09.02.25)
depresyon psikiyatrik/nörolojik bir hastalık
antidepresan da bir ilaç
pek tercih şansı yok bu konuda
döngünün depresyonda olmayan tarafındayken kullanılmasa bile tekrar ilaca başlamak tekrar bırakmak sağlıklı olmyacağı için kullandırıyorlar
0
bir soru sorcam
(09.02.25)
İlaç kullanımında en büyük bakılması gereken şey "kişi hayatını devam ettiremiyor mu? Hayatı cehenneme dönmüş vaziyette mi? İşlevini yitirmiş mi?". Bu soruların cevapları evet ise ilaç kesinlikle bir müddet için işlevsel. Ancak bunun yaşam boyu kullanılması, gerçek problemin üzerini örtmek anlamına geliyor.

Yani kişi ne oluyor da ben böyleyim sorusunun dibine inmezse ilaç artık bir halı altı toz süpürme ve o halının ne kadar toz kaldıracağı meçhul. Yan etkisi cabası... Birçok insan uzun süreli ilaç kullanımı sonrası neşesini ya da ağlama becerisini kaybettiğini ifade ediyor.

Ez cümle hayatınız gerçekten yaşamanıza engel olmadığı müddetçe "ay tamam desteklesin" diyerek ilaç kullanılması doğru değil. Tabii hepsi "bence".
0
charbiel
(09.02.25)
neden oldugu belirsiz bacak/kalca agrisi nedeniyle kullaniyorum. agri kesiciler ise yaramiyor, inflamasyon var ama neden oldugunu 7-8 senedir bulamadilar. kullanmazsam agridan duramiyorum, ozellikle kisin agri artiyor.

cymbalta spor.
0
cooperr
(09.02.25)
dr la konuşmam
sana cipralex yazıyorum 6 ay çok düzenli kullanacaksın.
6 ay sonra ki randevu
dr: nasıl durumlar kendini iyi hissediyormusun?evet bırakmak istermisin? hayır.
o zaman bir 6 ay daha devam edelim.
depresanlar seni mantıklı düşünmeye itiyor.kontrol tamamen kendinde olduğunu inandığın an bırakmalıyım düşüncesine giriyorsun.ama düzen tertip önemli.
0
jamswety
(09.02.25)
Antidepresan gerçek iyileşmeyi önlemez aksine kolaylaştırması için geliştirilmiştir çünkü beyin stres hormonlarının baskısı altında kaldığında vücudu tamamen tehlike moduna sokar ve vücut buna göre tepkiler vermeye, temel hayat aktivitelerini dahi yerine getiremez hale gelmeye başlar, dış dünyadaki gidişata sağlıklı bir şekilde katılamaz olur, stresi yönetemez olur, kendini bir şeylerden koruyamaz olur, başkalarına zarar verebilir vs vs. Bunlar öncelikle hormonların düzenlenmesini gerektiren şeyler olduğu için ve yaşam tarzı değişiklikleri fayda etmediği zaman ilaca başvurulmalıdır. İlaçtan önce yaşam tarzı değişiklikleri muhakkak ama muhakkak yerine getirilmelidir ama yetmiyorsa yahut olumlu sonuç alınamıyorsa ilaca ihtiyaç var demektir. İlaç burada beynin kırmızıdan mora kaçan alarm durumunu önce kırmızıya sonra turuncuya sonra sarıya sonra ufak ufak beyaza sonra hafiften yeşile maviye falan döndürür. Ama bu doktor kontrolünde olmak zorundadır. Doktor ise danışanlara mutlaka yine hayat tarzı değişikliklerini ödev olarak vermelidir, gerekirse terapi yoluyla ikna etmelidir ve ayrıca yine psikoterapiye de yönlendirmelidir.

Yalnız şu var, sadece ilaç kullanmakla da şifa olmaz arkadaşım. Hayat tarzı değişiklikleri hakkıyla yerine getirilmeden ve doğru düzgün bir psikoterapi alınmadan gerçek iyileşme elde edilemez. İlaç sadece kolaylaştırıcı, alan ve imkan sağlayıcıdır, şifa vermez şifayı bir taksi gbi alır getirir diyelim.

Bunlara bakarak karar verebilirsin. 42 yaşında, hayatında 13 defa antidepresan tedavisi almak durumunda kalmış bir ablan olarak söylüyorum.
0
muhayyer divan
(09.02.25)
Dulester kullanıyorum. Hem belfıtığıma iyi geliyor hem depresyonuma.
44 yaşında, bekar, işsiz 9 yaşında erkek çocuk annesiyim. Yani olabilecek en dip kuyudan el sallıyorum size. (nafaka ile geçiniyor diyenleri şöyle kenara alayım, değil nafaka almak oğlumun 7. aylık bebekliğinden beri babası ortada yok)

Daha önce özel hastanede terapi +antidepresan tedavisi deneyimim oldu. Hiç memnun kalmadım. Yıllar sonra artık çok çaresiz hissettiğim bir anda tesadüfen devlet hastanesine gelen psikiyatra gittim. İlk verdiği ilaç 1 ayın sonunda beni rahatlasa da kabızlık yapmıştı. Hemen ilacımı değiştirdi, 1.5 yıl yeni verdiği ilacı kullandım.(prozac, lustral vb değil) Bel fıtığı olunca bir değişiklik daha yapıp dulester kullanımına başlattı.şimdi sadece arada doz değişimine gidiyorum. Yetersiz hissedince dozu arttırıyor, sonra düşürüyor.

Daha önce bu doktor tanışma şansım yoktu ama yine de bu geçen yıllara yanmama engel değil. Keşke daha önce bulsaymışım kendisini. Kesinlikle doğru ilaç ve doğru doz önemli.

Çevremde hiç kimse depresan kullandığımı anlamıyor. Hatta söyleyince şaşırıyorlar. Çünkü uykulu (narkolepsi hastası olmama rağmen) sersem ve tepkisiz değilim. Aksine üzücü bir olay karşısında ağlayabildiğim gibi keyfim yerindeyse gayet de neşeliyim.
Libido düşüşü de yaşamadım. Aksine keyifli ve memnun bir halde olduğum için libidomda artış bile var. Çünkü anlamsız şeylere takılmıyorum, içimde huzursuzluk duygusu yok, kendimden memnunum, geri planda sürekli kendimle tartıştığım iç sesim sustu. Hatta şimdi tek derdim son 2 yıldır hayatımda kimsenin olmaması. Hatta geçenlerde duyuruya da yazdım, arkadaşlarım bile o kadar uzak ki bana yalnızlıktan bunaldım. Ama bu bunalma hissi bir en fazla iki gün sürüyor sonra yine eski keyfimle devam ediyorum hayata. İlaçlar herhangi birinin yaşadığı sıkıntılarla başetme gücünü veriyor bana. Bunu da beni ruhsuzlaştırarak ya da beni ekstra neşeye boğarak yapmıyor.
Üstelik burada terapi şansım yok. Ona rağmen... Bu arada bende de oğlumda da dehb tanısı var. Düşünün benim ev nasıl bir tımarhane :p
0
strawberry first
(10.02.25)
bir ruh sağlığı çalışanı olarak kullanılması gereken durumlar kesinlikle var. ancak ruhsal durumu toparlama gibi bir durumu olamaz. yani bir ilaç içtim sıkıntılarım bitti durumu olamaz. psikotik hastalıklarında kullanım gerekli ancak nevrotik hastalıklarda böyle bir zorunluluk yok.v
şöyle bir durum da var. işin içinden çıkılmaz durumlar bilinç seviyesinin düşük olduğu durumlarda kullanılması kaçınılmaz oluyor. her sorun konuşularak çözülmez, ilaç içerek de çözülmez.
0
mikahakkinen
(10.02.25)
Olmasaydı olmazdım muhtemelen.
Şimdiki aklım olsa o kadar uzun süre (10 yıl) kullanmaz, yemez içmez psikoterapiye daha erken başlardım. Terapi almaya başladıktan 6 ay sonra bıraktım.
Tekrar ihtiyaç doğsa kullanmaktan çekinmem. Yaşam kalitesini artırdığı bir gerçek. Ama uzun vadede atalete sürükleyebiliyor insanı. İçgörünüz azalıyor, kendinize ve hayatınıza dışarıdan bakıp harekete geçemiyorsunuz. Robotlaştırıyor dedikleri bu olsa gerek.
Benim tecrübem böyle.
0
auroraaurora
(10.02.25)
Duyuruda psikolojisi bozulmamış kullanıcımız yokmuş...
0
Shepard
(10.02.25)
(13)

Gerçekte yapmak istediğiniz iş için bir süre şu tarz bir çile çeker misiniz

sekizdokuzon
Uzun çalışma saatleri + düşük maaş + uzak işyeri.Şöyle Haziran'a kadar bu çileyi çeksem yıllardır yapmak istediğim işi öğrenmeye başlayıp sektörde yer edinebilirim. Gerçekten disiplinle çalışırsam hatta bütün hayatımı kurtarabilirim. Ama hiçbir yere varmayabilir de.Bir önceki tutku duyurum biraz bun
Uzun çalışma saatleri + düşük maaş + uzak işyeri.

Şöyle Haziran'a kadar bu çileyi çeksem yıllardır yapmak istediğim işi öğrenmeye başlayıp sektörde yer edinebilirim. Gerçekten disiplinle çalışırsam hatta bütün hayatımı kurtarabilirim. Ama hiçbir yere varmayabilir de.Bir önceki tutku duyurum biraz bununla alakaliydi.

Ben almaya karar verdim bu riski. Siz yapar mıydınız?

Teşekkürler.
0
sekizdokuzon
(07.02.25)
tabiki. bir yerden başlamanız lazım ve vazgeçmemeniz.
0
vss
(07.02.25)
Gençsem evet.
0
gabe h coud
(07.02.25)
once mevcut isimi tamamen birakmadan (ucretsiz izin, part-time calisma, haftasonu yeni iste calisma) yapabiliyorsam onu denerim. bu bir opsiyon degilse ve gercekten cok istedigim bir seyse evet, bir sure cekerim. ama 1 yil icinde bu zorluklarin en az 1'i, 2-3 yil icinde hepsi cozulecekse yaparim. cunku su an rahatim oldukca yerinde, ve zaten sevdigim bir is yapiyorum.

not: tabi ben 40 yasindayim. 30 civari olsam daha esnek olabilirdim.
0
lemmiwinks
(07.02.25)
sonrası gerçekten aydınlıksa çekilir.
0
jelly bear
(07.02.25)
Tabi ki
0
kisa
(07.02.25)
40 yaşında sayılırım, şimdiki yeterliliklerimle sektörde pek kıymetim yok açıkçası. Zincirin en dış, en kolay gözden çıkarılan halkasıyım. İş rahat mı? Yani anlamsız işler yapmaya bir şekilde tolerans gelistirdiysen, mutlugu, tatmini başka alanlarda yakalayabilirsen rahat. Salla başı al maaşı.
0
🌸sekizdokuzon
(07.02.25)
Jimmy Carr(komedyen evet ama bu arada daha cok guru);
Kendisinden kariyer tavsiyesi isteyen seyircisine soyle der;
Eger basarisiz olma sansin olmasaydi, basarili olacagin ilahi bir sekilde garanti edilseydi, hangi isi yapmak isterdin? Iste o isi yap.

eger sizin icin boyle bir durumsa korkmayin.
0
wallcan
(07.02.25)
Haziran çok uzak bir zaman değil. Olmazsa kaybedeceğin geri dönülmez şeyler yoksa bir kaç ay bu çile çekilir
0
kisa
(07.02.25)
emeğimi satıp karşılığında cebime para koyulacak hiçbir iş için böyle bir motivasyonum yok açıkçası, işin ne kadar güzel/özel/kazançlı olduğundan bağımsız olarak kendimde böyle bir istek ve motivasyon bulamam. neticede iştir. evet diğerlerinden daha iyi olabilir ama sömürülme oranım yüzde 60'tan 50'ye düşecek diye ekstra çabalama motivasyonum yok benim. belki üzücü, yenilgici bir yaklaşımdır bilmiyorum ama ben yapamıyorum.

ama hayatta çoğu şey için risk almak ve efor sarf etmek gerekir, o da ayrı bir konu. senin bir hedefin, isteğin var. bunu gerçekleştirdiğinde çoğu şey senin için daha iyi olacak. böyle bakarsak, özellikle de alternatif belirtmediğini düşünürsek senin açından bu topa girmek makul göründü bana.

baktığın zaman yaptığımız çoğu şey bir yere varmaz zaten. tünelin ucunda ışık varsa, riskin getirisi olabilecekse, tabii bu risk de çok uçuk ve mantıksız değilse bence denemeye değer.

ben GO GIRL diyorum.

saygılarımla,
tşk
0
mark greg sputnik
(07.02.25)
yap
0
65 derece
(07.02.25)
Haziran dediğiniz 4 ay sonrası; eğer sonucunda gerçekten güzel ve en önemlisi istediğiniz bir işe sahip olma imkaniniz varsa bence çile çekmeye değer.

Emek olmadan başarı saglanmiyor çoğunlukla.
0
fraise
(07.02.25)
4 5 aylık bir süreçten bahsediyorsun tabi ki yapman lazım
0
dirildimde geldim
(07.02.25)
haziran dediğin ne ki. 4 ay sonra haziran. başlığı görünce birkaç sene sandım ben de. tabii ki evet.
0
sir gawain
(07.02.25)
(3)

Midtjylland simdi gs ile eslesebilir mi oluyor

lapaz
9 10 , 24 23 ten biriyle eslesebilir diye gidiyosa eger..
9 10 , 24 23 ten biriyle eslesebilir diye gidiyosa eger..
0
lapaz
(31.01.25)
evet yanlış bilmiyorsam,

sociedad/galatasaray bir taraf, az/midtjylland diğer taraf. dolayısıyla gs'ye bu ikisinden biri gelecek.
0
mark greg sputnik
(31.01.25)
Evet, midtjy ya da az alkmaar olacak rakip.
0
himmet dayi
(31.01.25)
evet
0
mikahakkinen
(31.01.25)
(12)

Talisca O Kadar Büyük Topçu mu?

eisberg
30 yaşında adam. Kasım ayından beri kadroda yok, maça çıkmamış. FB 2 aydır uğraşıyormuş almak için, en son ikna etmişler ve 1.5 yıllık ücreti 15 milyon euro civarında...Bu kadar önemli bir oyuncu mu nedir acaba kaçırdığım tam olarak?
30 yaşında adam. Kasım ayından beri kadroda yok, maça çıkmamış. FB 2 aydır uğraşıyormuş almak için, en son ikna etmişler ve 1.5 yıllık ücreti 15 milyon euro civarında...

Bu kadar önemli bir oyuncu mu nedir acaba kaçırdığım tam olarak?
0
eisberg
(28.01.25)
istatistiği iyi
0
grimavi
(28.01.25)
oynadıgı takımlar:
bahia
benfica
beşiktaş
guangzhou
en nasr

milli maç hiç oynamamış

bu oyuncu iyi falan değil. çinde arabistanda istatistiği iyi olsa ne olur. prime döneminde 22 yaşında beşiktaşta yetenekleriyle öne çıktı diye iyi hatırlanıyor, fener de sırf transfer yapmadı demesinler diye bunu aldı işte. şu an 30 yaşında ve paraya şöhrete doymuş birisi. çok fena patlayacak.
0
abelardo
(28.01.25)
degil tabiki. cin, arabistan vs.. ordan oraya savrulmus para duskunu bir futbolcu iste. mourinho biraz takintili adam. biraz hemserisi(dil ve kultur) biraz da oyun tarzini sevdigi icin mutlaka almalisiniz demistir. vaktinde szmanski icin de ayni takintisi vardi. szmanski de oyle pesinden kosulacak adam degil.
0
buenosdias
(28.01.25)
alınması için bu kadar uğraşılmasının sebebi maaşı. sdece parayla çalışan iyi bir topçu.
0
whatdreamsnevercome
(28.01.25)
Galatasaray almak için kapısında yattı muhatap bile alınmadı Beşiktaş'ta zaten para yok ama taraftarı Fenerbahçe'ye gelmesin diye ağlayıp durdu ama büyük futbolcu değil abi fjfjfjfj
0
Bir ben var benden şurada
(28.01.25)
Beşiktaş'ın en iyi oynadığı sezonlardan birinde çok iyi işler yaptı. Bizde o zamanlardan kalan bir imajı var. Nostaljik ülkeyiz, insanlarız.
0
gabe h coud
(28.01.25)
talisca büyük topçu değil ama süper lig de büyük değil. fenerbahçe'yle galatasaray'ın ölüsü zaten bu ligde 80-90 puan topluyor artık. talisca'nın 2-3 tane anadolu takımına karşı sıkışmış maçı çözmesi, şampiyonluğu fenerbahçe'ye getirmesi demek. onca sene sonra gelen şampiyonluk, üstüne şampiyonlar ligi geliri vs. derken talisca'yı çok iyi transfer yapar. ha bu olur mu olmaz mı orasını bilemem ama türk takımlarının (hele ki saçabilecek parası olanların) çok burun kıvıracağı bir topçu değil talisca. sadece mamasını verip oynayacağından emin olmak lazım.

milli takımda oynamamış olması bir ölçüt değil bence sözü edilen adam brezilyalı, geldiği takım fenerbahçe. brezilya milli takımında senelerce as oynayacak adamın türkiye'de ne işi var anca carlos gibi çok nadiren o da ihtiyarlığında gelirse gelir yani.
0
mark greg sputnik
(28.01.25)
Türkiye için büyük.
0
mikahakkinen
(28.01.25)
sıkışan birkaç maçı çözebilecek yetenekte futbolcu. geçen sene ziyech nasıl bazı maçlarda çıkıp hayal kurdurduysa talisca da o ayarda bir topçu. o paralar çok mu evet çok ama 10 yıldır şampiyon olamayınca tüm tuşlara basıyorsun.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(28.01.25)
Talisca'yı beğenmemeniz için takımınızda Hagi Alex ya da Sergen ayarında bi futbolcu olması lazım, yoksa eğer işin içine haset girer :)
0
Bir ben var benden şurada
(28.01.25)
Uzaktan şut ve frikik tehditi devam ediyorsa Fenerbahçe'nin çözemediği maçlar için çok iyi bir kilit açıcı olur. O para eder mi sorusu da şampiyonluk gelir mi gelmez mi sorusunun cevabına göre değişir. Beşiktaşa istemem çünkü tek başına takımı kurtaramaz ama fenerde üç maç çözse ve şampiyonluk kazandırsa yeterli olur
0
nundu
(28.01.25)
soruyu soran kişi sanırım cevabını artık biliyor ahhahaha
taliscayı öven fenerliler şu an ne yapıyor acaba
şu soru altına gelen cevapları oku oku gül
0
abelardo
(26.05.25)
(12)

ilk akla gelen

a perfect lie
Kahve yanında, kahve ile birlikte ve bunun gibi tabirleri bir yerde okuduğunuzda ya da duyduğunuzda aklınıza hangi kahve türü geliyor? Mesela filtre kahve geliyorsa sizin en çok tükettiğiniz kahve türü bu mu? O nedenle mi aklınıza o geliyor? Ya da içmeseniz bile türk kahvesi mi geliyor? Hangisi geli
Kahve yanında, kahve ile birlikte ve bunun gibi tabirleri bir yerde okuduğunuzda ya da duyduğunuzda aklınıza hangi kahve türü geliyor?

Mesela filtre kahve geliyorsa sizin en çok tükettiğiniz kahve türü bu mu? O nedenle mi aklınıza o geliyor? Ya da içmeseniz bile türk kahvesi mi geliyor?

Hangisi geliyor, sizce niye o geliyor yazarsanız çok sevinirim.

Teşekkürler,
0
a perfect lie
(27.01.25)
Filtre kahve, daha uzun içimli olduğundan yanında bir şeyler tüketmeye daha uygun geliyor

Pasta kek kurabiye bisküvi vs bir lokma alıp üzerine bir yudum kahve böyle böyle 15-20 dakika eşlikçilik
0
grimavi
(27.01.25)
1. espresso bazli kahveler
2. turk kahvesi.

yanlarinda birsey ikram edilmeye en uygun bu ikisi oldugu icin. en cok tukettigim filtre kahve. filtre kahve biraz uyanma, kendine gelme kahvesidir bence. dunyada yaygin kullanim da bu sekilde bence.
0
buenosdias
(27.01.25)
türk kahvesi tabii ki.
sebebi özenti olmamam.
0
sonsuz
(27.01.25)
hicbir kahveyi icmiyorum ve hayatimin yarisindan cogunu yurtdisinda gecirdim ama aklima hala türk kahvesi geliyor.
ama yabanci biri sorar ya da yabanci dilde okursam filtre kahve türevi gelir.
kimin dedigine ve hangi dilde duyduguma bagli olarak degisiyor yani.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(27.01.25)
Filtre kahve/americano/latte ve hatta düz nescafe gelir ama türk kahvesi gelmez ya. Türk kahvesi ya da espresso gibi tek atımlık kahvelerle bi şey yemek zor olduğu için ikram dendiği anda aklım büyük fincanda yudum yudum içilen kahvelere kayıyor.

Edit: no context bir şekilde kahve lafı geçse ya da biri kahve ister misin derse de aklıma büyük fincanda kahve gelir. Türk kahvesi diye spesifik belirtilmedikçe aklıma Türk kahvesi gelmez. Özenti de değilim, hemen her gün hem normal kahve hem türk kahvesi içiyorum. Türk kahvesi sadece spesifik ve ayrı bir kahve türü yani kahve denince akla gelen ilk olması ilginç geldi bana
0
nundu
(27.01.25)
@konusma, soru türkce sorulmus ablacim.
0
sonsuz
(27.01.25)
X kahvenin yanında iyi gidiyor diye duyarsam kafamda canlanan kahve x'e göre değişiyor. Örneğin çikolata veya elmalı turtadan bahsediliyorsa aklıma filte kahve ya da espresso türevleri gelir. Acıbadem kurabiyesi gibi bir şeyse türk kahvesi gelir.

Birisi kahvenin yanında ne iyi gider diye sorarsa da ya ne tür bir kahve olduğunu sorar ya da farklı kahvelere göre farklı şeyler söylerdim.

Ben en çok türk kahvesi içiyorum, genelde de yanında bir şey yemem. Yanında yemeyi sevdiğim şeyler yok değil ama genelde yemem, çünkü hangi bir sefer yiyeyim günde kaç fincan içiyorum ben bunu :D
0
akhenaten
(27.01.25)
Filtre kahve geliyor.
Yanında bir şey yenecekse keyif için içecek olarak hep filtre kahve ve çay gelir.
Sebebi de Türk kahvesi yanında bir şey yememem.
0
kisa
(27.01.25)
bir özenti olarak her gün en az iki adet espresso türevi kahve (latte vs.) içmeme rağmen benim aklıma Türk kahvesi geliyor. zira benim kullanımıma göre, diğer kahve türleri sade veya bir şeyin yancısı (örneğin kekin yayına kahve gibi) olurken Türk kahvesi kendisi yancı olmayıp yanına bir şey eklenen (başrol diyebiliriz) konumunda. yalnız bunun sebebi Türk kahvesini çok sevmem değil, yukarıda yazdığım gibi espresso türevlerini daha çok tercih ediyorum. sadece algım bu yönde.
0
shadowfollower
(27.01.25)
Biri kahve içer misin dediğinde türk kahvesi geliyor. Evde aile arasında konuşulunca türk kahvesi geliyor. İlk onu öğrendim onu içtim. Ben kahve içmeye başladığımda sanırım 3ü1 arada garabeti yoktu.

Kantinde vs kahve denildiğinde 3ü1 arada geliyor. Avmde/kahvecide filtre, espresso

Kahve yanında kısmı ise türk kahvesini hiç bişeyle içmek istemiyorum kahvenin tadını almak için. Belki bi yudum su.

Türk kahvesi, filtre kahve, espresso. Bu üçünden başka da içmiyorum. Filtre ve espressonun yanında ona eşlik edebilecek hamur/kek/cookie artık duruma göre kahvenin aromasını bastırmayacak bişey lazım.
0
help im alive
(27.01.25)
içinde süt veya benzeri şeyler barındırmayan kahve çeşitleri geliyor.
0
sir spankalot
(27.01.25)
kahve kültürüm veya merakım yoktur, önce onu söyleyeyim. benim aklıma filtre kahve geliyor. birkaç sebebi var,

* 23 yaşındayken kız arkadaşımla bir mekana gitmiş, sırf o sipariş etti diye kendime de filtre kahve sipariş etmiştim... french press ile geldi. ben o zaman bu konularda (sokağa çıkma dahil) çok ama çok cahilim. yanımda o olmasa kahveyi içemezdim öyle söyleyeyim, kıza sormuştum "bu ne lan bunu napcaz şimdi" diye. böyle kendimce komik bulduğum bir anım var, o yüzden bende yeri ayrıdır ahaha.

* annem heves edince filtre kahve makinesi almıştım eve. bütün yaz batılı gibi sabahları kahve içmiştim. hafta sonları kahvaltıdan birkaç saat sonra annemle karşılıklı oturup sigara eşliğinde gömerdik.

şimdi ev arkadaşımın french press'i var, bazen onu kullanıp içiyorum, alete küçümser bakışlar atıyorum, göz kırpıyorum "kafamı karıştıracağımı mı sandın??" diyorum filan.

kısacası evet en çok tükettiğim kahve türü filtre kahve. benim için manevi/mental açıdan yeri olan tek tür de o diyebilirim. o yüzden benim için kahve = filtre kahve.

"çok sıradan ve iğrençsin eşşoleşşek filtre kahve geçerli bir cevap değil" dersen de frappe derim onu da çok sevmiştim, yine sevgilim götürmüştü. her neredeysen yıldızın parlasın ex aşqım olmasaydın olmazmışız resmen
0
mark greg sputnik
(27.01.25)
(12)

bulunduğum ilde ekmek 10 lira oldu, sizin oralardan ne haber?

sanemkk
s.b?
s.b?
0
sanemkk
(24.01.25)
12.5
0
rock n roll
(24.01.25)
12,5

Ben pazardan 180 liraya 2.6kg lık dev köy ekmeği alıyorum
0
grimavi
(24.01.25)
teşekkür ederim rock ve grimavi.
0
🌸sanemkk
(24.01.25)
Bizde neredeyse 1 yıldır hatta belki daha uzun süredir 10 liraydı. İki gün önce aldım. Bugün ne oldu bilmiyorum.
0
strawberry first
(24.01.25)
12.50
0
primetime
(24.01.25)
oha arbre insaflı ol biraz.

belki bizim burda da 12 buçuktur ya, yarın bakim bi daha.

teşekkür ederim: mark, strawbery, piremitime, abba..,cesario, vakit ayırıpp cevap verdiğiniz için.
0
🌸sanemkk
(24.01.25)
Eskişihir, aylardır 10tl
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(24.01.25)
15 tl.

İstanbul Beylikdüzü, fırın fiyatı.
0
Cesario
(24.01.25)
12.5 diye gördüm sanırım en son bi süpermarkette
0
mark greg sputnik
(24.01.25)
Gramajı 250 grama çıkarıp 15 lira yaptılar.
0
diabolus79
(24.01.25)
Ekmek fiyatını kayınpederim çok takip eder. 40 yaşına girdim ekmek kaç para bilmem.
0
mikahakkinen
(24.01.25)
15 kadıköy
0
neira
(25.01.25)
(9)

Ankara'yi bilenler(25-30 yıllık daire alınır mı?)

dedeminhirkasi
Çankaya birlik mahallesi ya da Çayyolu taraflarında 25-30 yıllık evler 5-6 milyon arası. Şuan oturduğum ev 7 senelik. Eski binalarda beton kalıp sistem olmadığı vs gibi bir şey okumuştum. Var mı böyle bir şey ve siz olsanız oturmak için bu binalardan ev alır mısınız?
Çankaya birlik mahallesi ya da Çayyolu taraflarında 25-30 yıllık evler 5-6 milyon arası. Şuan oturduğum ev 7 senelik. Eski binalarda beton kalıp sistem olmadığı vs gibi bir şey okumuştum. Var mı böyle bir şey ve siz olsanız oturmak için bu binalardan ev alır mısınız?
0
dedeminhirkasi
(12.01.25)
Ankaraliyim, alirdim cankaya’da. 40-50 yillik binalar bile cok saglam hala. Bi apartmana, daireye bakar, bi sikinti gormediysem alirdim.
Bu arada projelerde (oran vs) 7-8 milyona guzel evler var daha yeni olarak. Arkadasim aldi ordan biliyorum. Belki 5-6’ya daha yeni bir ev de bulunabilir eger boyle bir arayisiniz varsa
0
mor oje
(12.01.25)
Elbette alırım
0
primetime
(12.01.25)
Ayrancı da 50 yıllık dairede oturuyorum, alırım.
0
mirty
(12.01.25)
eski ev almam. o paraya ayranci'da yeni ev alirsin.
0
antikadimag
(13.01.25)
ankara'da özellikle de merkezi konumda 25-30 yıllık bina "yeni" sayılır.
0
mark greg sputnik
(13.01.25)
25-30 senelik dediginiz bina 99 depreminden önce yapilmistir. Ankara, 2003 senesinde yürürlüge giren deprem yönetmeligi kapsaminda degildi ilk etapta. Bu yönetmelik Gölcük depreminden direkt etkilenen sehirler icin yürürlüge sokuldu ilk olarak, 81 ili kapsayacak sekilde ta 2011 senesinde genisletildi. Yani almak istediginiz bina 1992 yönetmeligine göre yapilmis bir bina. Ankara üstelik deprem bölgesi. Türkiye'de hemen her sehir deprem bölgesi zaten.
Binanin planlarina ve imarini yapan kisilere ulasip haklarinda bir bilgi edinebilirsen bir ihtimal almayi düsünebilirsin, onun disinda ben Türkiye gibi kontrolsüzlügün ve hirsizligin girla gittigi bir ülkede 30 senelik binaya yatirim yapmazdim.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(13.01.25)
Garantici bir insanim ywni bina alirdim bi sıkıntı ciksa hayatından olursun. Farzetki bina yeniden yapilacak tasin geri gel yapilmasini bekle bi kac milyon ona ver olme essem olme

Gecerim taze evlere max 15 yillik misssss
0
Zetnikov
(13.01.25)
bahçeli emek en az 50 seneliktir. gayette alınıp satılıyor.
0
mikahakkinen
(13.01.25)
alırım, büyük ihtimalle ekonomi biraz toparlandığında o evler kentsel dönüşüme girecektir.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(13.01.25)
(18)

Göçmen filmleri önerisi

bisorumvardı
Önceki sorumda yol filmi tavsiyesi istemiştim, çok iyi öneriler gelmişti keyifle izledim. Şimdi de göçmenlik, göçmen olmak, yolda olmak, yabancı olmak üzerine film tavsiyesi istiyorum. Ama crime'dan daha çok dram olsun. Şimdiden thanx.
Önceki sorumda yol filmi tavsiyesi istemiştim, çok iyi öneriler gelmişti keyifle izledim. Şimdi de göçmenlik, göçmen olmak, yolda olmak, yabancı olmak üzerine film tavsiyesi istiyorum. Ama crime'dan daha çok dram olsun. Şimdiden thanx.
0
bisorumvardı
(10.01.25)
Benim listem var bununla ilgili:
La promesse- Söz g.co
Même si tu vas sur la lune/ Ay'a gitsen bile (belgesel)
Gitmek: Benim Marlon ve Brandom g.co
Sınır Çiti (belgesel) www.populersinema.com
Kefernahum
Bir de Haneke'nin La cache gibi birkaç filminde arka temada goc, göçmenlik temaları var.

Listemde Otobüs (1974) var. Nasipse bu akşam izleyeceğim.
0
Amaranta ursula
(10.01.25)
District 9
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(10.01.25)
grimavi
(10.01.25)
o zaman başka bir film arayalım. suriyeli iki yüzücü kızın almanya'ya iltica etmesi konulu bir film
Anladım, belki de "Yüzücüler" (The Swimmers) filmi arıyorsunuz. Bu film, 2022 yapımı ve Suriye'den kaçarak Almanya'ya iltica eden iki kız kardeşin hikayesini anlatıyor. Film, gerçek olaylardan esinlenmiş ve Yusra Mardini'nin hayatına dayanmaktadır. Yusra, olimpiyatlarda yarışan bir mülteci yüzücü olarak bilinir.

diye bir sohbetimiz oldu Copilotla.

İki zenci çocuğun İspanya'ya iltica etmesi konulu çok güzel bir film vardı. Biri başarabiliyordu. Onu tarif ettim. Bulamadı :(
0
Mirket
(10.01.25)
fremde haut
0
Phoebe
(10.01.25)
Bread and roses
0
strawberry first
(10.01.25)
Angst essen Seele auf
Sin Nomber
Dedemin Insanlari
0
sonsuz
(11.01.25)
aşk, mark ve ölüm (belgesel, türkiye-almanya, 2022)
la promesse +1 (belçika 1996),
gene dardenne'lerden tori and lokita (belçika 2022),
the cyclist (orijinal adı bicycleran, iran 1989)
the other side of hope (finlandiya 2017)

ben bu 5'ini çok severim ama daha da izlemek isterseniz şunlar da önerilebilir:

le havre (finlandiya 2011),
io capitano (italya 2023, mirket'in bahsettiği film bu olabilir)
ali: fear eats the soul (almanya 1974),
flee (belgesel, danimarka 2021),
otobüs (türkiye 1974)
0
semaforo de medianoche
(11.01.25)
Almanya acı vatan
0
strawberry first
(11.01.25)
biutiful
0
nothing in my way
(11.01.25)
merhaba. the beastes/as bestas (2022). tarifinizden "yolda olmak" kısmını karşılamıyor, gerçek bir hikaye, çok iyi film.
0
libertine
(11.01.25)
13 tzameti
0
mark greg sputnik
(11.01.25)
lo capitano
0
deartheodosia
(11.01.25)
40m2 almanya
0
Phoebe
(11.01.25)
Aglamak icin:
Dancer in the dark

Klasiklerden (tom hanks basrol):
The Terminal

Post-apocalyptic dunya ve yolculuklu:
Children of Men

Cogunlukla tek mekan survival tarzda:
Nowhere
0
ermanen
(11.01.25)
Petzold un ‘Transit’ i
0
lüzumsuz adam
(11.01.25)
Şöyle bir şey gördüm bu sabah ve epey kapsamli bir liste. Aklıma bu duyuru geldi.
datawrapper.dwcdn.net
0
Amaranta ursula
(24.02.25)
Adu
Godfather Part II
La Promesse +1
Gegen Die Wand
Incendies
Lilja 4-Ever
The Old Oak
0
auroraaurora
(24.02.25)
(9)

sürekli mhp'ye oy verenler sürekli dem'e oy verenler

yeahbutso
ne düşünüyor acaba? liderlerimiz ne derse o, diyip kemik oydaş mısınız?birinin temel vazgeçilmez davası çiğneniyor, bir sürü şehit, küçük yaşta babasız kalan çocukların hesabı verilmiyor. sırf rahatları bozulmasın anayasa değişsin diye çabalanıyordiğeri yıllardır hukuken en ciddi haksızlığa uğrayan
ne düşünüyor acaba? liderlerimiz ne derse o, diyip kemik oydaş mısınız?

birinin temel vazgeçilmez davası çiğneniyor, bir sürü şehit, küçük yaşta babasız kalan çocukların hesabı verilmiyor. sırf rahatları bozulmasın anayasa değişsin diye çabalanıyor

diğeri yıllardır hukuken en ciddi haksızlığa uğrayan kesim, bu kadar eziyete zulme maruz kaldıktan sonra tamam hadi barışalım, unutalım koklaşalım okey mi?
0
yeahbutso
(09.01.25)
Hep aynı partiye oy veren fanatiktir. Ait olma duygusuyla içindeki boşluk duygusunu doldurur. Yaşar gider öyle.
0
luluki
(09.01.25)
Mhp'ye oy verenler teroru bitirmek icin adim atildi diyorlar. Abdullah Ocalan a taviz verilecegi ile ilgili haberleri de yok oyle birsey diye dusunuyorlar. Mhp secmenini iyi konsolide ediyor. Biraz da kendilerine alternatif parti kalmamasindan dolayi boyle rahatlar. Iyi parti dustu cunku.

Dem e oy verenler acisindan bence bu surecte bir sakinca olmamali. Sonucta Dem oradaki kesimi mecliste temsil ediyor bu ulkenin bir parcasi olarak. O yuzden barismak ve iliskileri normallestirmek neden istemesinler? Eziyete maruz kaldiktan sonra daha fazla eziyete maruz kalmayi istemek mantikli birsey degil.
0
nuevo
(09.01.25)
Mhp seçmeni önümüzdeki seçimde zafer veya iyi partiye geçiş yapabilir. Bahçeli'nin apo hamlesi çok büyük hata oldu.

Asıl kilit konu Dem'e oy verenler bence, kimse kestiremez.
0
HellKeePer
(09.01.25)
hala mhp'ye oy verenlerin ben kemik oydaş olduğunu düşünüyorum. "lidere sadakat şerefimizdir" diyen kitleden yorum, analiz, özeleştiri beklemek saflık olur. natocu darbelerle kökü kazınmış bir ülkede muhafazakar milliyetçilik her zaman ama üç tane ama beş tane alıcı bulur, kemik kitlesini kaybetmez.

sağcılar böyledir zaten hiçbir zaman suçlu olmaz, dün sana terörist der bugün teröristle anlaşılınca "terörü bitirmek" için der.
0
mark greg sputnik
(09.01.25)
türkiyede oylar partiye yada görüşe göre değil lidere veriliyor. liderin görüşü neyse oy verenin görüşüde odur. sorgulamazlar itaat ederler. temel islam ideoljisi. kendi ideolojisine göre oy verenlerin sayısı %5 i geçmez.
bir kesimde var sırf güçlünün yanında olma duygusu ile oy verir.
yarın erdoğan çıksın ben ateistim allah yok desin aynı şekilde en az %40 alır.
o yüzde çok kafa yormamak lazım.
hdp olayıda tamamen çıkarcı parti önüne kemiği at istediğini yapar. gider yetmez ama evet der, yarın gelir erdoğanın tekrar aday olması için elinden geleni yapar.
0
my fault
(09.01.25)
düşünmüyorlar. gidip her seçimde mhpye oy atan adam düşünmez itaat eder. deme verende erdoğana vermediği için veriyor. 2 seçmeninde bir farkı yok. siyaset sıkışmış durumda artık. chpye oy verenlerinde koşa koşa gittiğini sanmıyorum. erdoğan gitsin diyen kesimde chpye basıyor. artık ideoloji falan kalmadı, olay benim tarafım ne olursa olsun iktidarda olsun düşüncesi.
0
mikahakkinen
(09.01.25)
Bana göre ülkede muhalefet partisi yok ama,
MHP aşığı arkadaş şunu paylaşmış:
hizliresim.com
0
parka
(09.01.25)
Babam 40 yıllık mhp'lidir, o bile mhp muhalefeti bıraktığından beri oy vermiyor onlara. Ortada gerçek mhp'li seçmen kalmadı.
0
kimlanbu
(09.01.25)
"diğeri yıllardır hukuken en ciddi haksızlığa uğrayan kesim"
böyle düşünmeyenler var. türkiye siyaseti bu eksende çatlak.
her konuda toplumsal uzlaşma sağlanır bu konuda sağlanmaz. cumhuriyet kurulurken düşünülecekti bu iş. ya ulus devlet kurulmayacaktı ya da gayritürk unsurlar yeni devletin dışında tutulacaktı. pkk'nın partileşmesi şurada 10 senelik hikaye. tayyipten sonra neler yaşanacağını ben öngöremiyorum.
0
Batuhanolabilir
(10.01.25)
(15)

Kuafore 1500 verdim

WithWorth
Er kişi olarak, saç ve sakal.Bakim yağı falan bir şeyler yaptı özel olarak.Çok mu verdim ?ilk kez bu kadar verdim, muhit biraz zengin muhiti
Er kişi olarak, saç ve sakal.

Bakim yağı falan bir şeyler yaptı özel olarak.
Çok mu verdim ?

ilk kez bu kadar verdim, muhit biraz zengin muhiti
0
WithWorth
(04.01.25)
Antalya Muratpaşa'da kısmen mahalle berberi denecek yerde saç+sakal 500 veriyorum. Sürekli müşteriyim.

Sizinki azıcık çok olmuş gibi.
0
en bi orijinal
(04.01.25)
1000 veriyorum saç ve sakaldaki kesim nitelikliyse normal
0
Smithsonian
(04.01.25)
New york soho‘da falansa normal.
0
sonsuz
(04.01.25)
Zengin muhitinde bu tutarı verip dışarı çıktığında derin düşüncelere daldıysan ve buraya duyuru açtıysan maaşın asgari ücret üstünde de olsa çok vermişsin her türlü.
0
diyecevaplandı
(04.01.25)
700 veriyorum, yeni zamla. Lüks bir yer.
0
gabe h coud
(04.01.25)
Batı Avrupa üst seviye berber ücreti vermişsin. Benim berber buradaki okullarda ders veriyor, organik saç bakım ürünleri falan kullanıyor. Saç sakal 37€. Ona göre hesapla.
0
logisticsmanager
(04.01.25)
bence aşırı pahalı ya.

bilmiyorum belki ben fakirimdir ama bölgede isim yapmış, burun kılından saç stiline kadar her şeyi cidden çok iyi yapan USTA sayılabilecek bir abiye her şey dahil 300'e gidiyordum ben. hadi yeni yılda zam yapmış olsun 500 olur. ankara'nın merkezi bu arada konum.

ha paran varsa ve memnunsan hiç sorun değil ama ben saç sakala 1500 lira versem kendimi asardım abi açıkçası o ne yav.
0
mark greg sputnik
(04.01.25)
@logistic'in dedigi yerlerde islem yapilirken sarap falan da getiriyorlar.
sen de adama bir sampanya patlattirsaydin keske. enerjiniz yükselirdi
0
sonsuz
(04.01.25)
Ben 200 veriyorum saç sakal:)
0
nothing in my way
(04.01.25)
sac sakal + yolma olmus 1500 nedir yav
0
bay b
(04.01.25)
- Bi kaz gondersem yolar misin?
- Hem de ciyaklatmadan.

Hikayesi gibi bi durum olmus maalesef.
0
krmzbvl
(04.01.25)
150 lira verdim, yıkama dahil.

1500 veren adam az vermiştir benim gözümde, umarım bi dahakine 15000 verirsin.
0
zeleno
(04.01.25)
zengin yerine normal olabilir. ferrari-egea farkı gibi düşün. ben bugün 200 verdim.
0
jelly bear
(05.01.25)
bakım derken saç ve cilt bakımı işin içindeyse normal istanbul için.
0
ezkaza
(06.01.25)
saç, sakal (inekkaydu ustura tıraşı), kil maskesi, yıkama, sıcak havlu, krem 200 lira.

ankara'da sıradan bir berber dükkanı.
0
kibritsuyu
(06.01.25)
(13)

Squid game guzel mi?

Kittie
Ergenlerin abarttigi bir dizi mi yoksa?Cube diye bir film vardi. O tarz bir sey mi?
Ergenlerin abarttigi bir dizi mi yoksa?
Cube diye bir film vardi. O tarz bir sey mi?
0
Kittie
(02.01.25)
Hayır. Güzel bir dizi.
0
gabe h coud
(02.01.25)
eleştirel gözle bakarsan eğer çok fazla saçmalık görebilirsin, o açıdan eşsiz bir başyapıt vs diyemem ama konuyu derin işlememekle beraber girdiği temalar (en başta vahşi rekabet ortamı, garibanlık gibi konular) güzel, ayrıca senaryosu itibariyle de gerçekten sarıyor.

izlediğim en iyi diziler arasında değil ama kesinlikle beğendiğimi ve severek izlediğimi söyleyebilirim.

Bu yorum ilk sezon için geçerli bu arada ikinciye başlamadım.
0
mark greg sputnik
(02.01.25)
Birinci sezon cok iyi. Ama 2. sezon gereksiz.
0
sonsuz
(02.01.25)
İzlemedim ama Açlık Oyunlarının çekik gözlü versiyonu gibi görünüyor
0
diyecevaplandı
(02.01.25)
ben çok sevdim 2 kez izledim en çok da camlı bölümü sevdim
ilk bölüm karakter tanıtıyor çok sıkıcı geçiyor. pes etmeyip devam etmek lazım.
0
neira
(02.01.25)
1. Sezonu izlemeden, 2. Sezonu izliyorum. Heyecanlı gidiyor.
0
hain kostokk
(03.01.25)
iki sezon da iyi, ortalama üstü bir dizi bence.
0
kimlanbu
(03.01.25)
cube diyerek yaşını belli etmişsin, buradakilerin çoğu bilmez cube'u.

cube tek mekanda geçiyordu ve sadece oradan kurtulmaya çalışan insanları konu alıyordu. bunda arka planda oyun dışı bir hikaye de var, karakterler daha ön planda ve dramatik yapı daha fazla.

ama evet, ergenlerin ve çocukların abarttığı bir dizi. netflix'in gelmiş geçmiş en pahalı pr'ının da etkisi büyük tabii. izlemezden bir şey kaybetmezsin. eğlenceli vakit geçirmelik bir dizi işte.
0
sir gawain
(03.01.25)
Bence gayet guzel. 2. sezon, 1. kadar guzel degil ama yine de begendim.
Yas 34
0
nuevo
(03.01.25)
ana hikayesi tırt.
survivor dan bi iki tık keyifli.
ikisinde de oyun izliyosun. birinde yemek kazanıyorlar diğerinde hayatta kalıyorlar.
0
durbidakka
(03.01.25)
1 fena degildi ama iyi bitmisti. 2.yi izlemedim henuz ama gerek yoktu bence o yuzden beklentim yok/dusuk, izlemeyi de dusunmuyorum.
0
mirafiori
(03.01.25)
Eh işte çıtırlık dizi
0
basond
(03.01.25)
İlk sezon izlenebilir. Yani bazı saçmalıklar ööeehh diyebilecek ama dendiği gibi bazı konular üzerinden bakış açısı sağlanır.

İkinci sezonu izlemedim. İçimden pek gelmedi.
0
put it in your appropriate place
(03.01.25)
(9)

2025 değişim yılı olucak diyen arkadaş?

füt
Bir arkadaşım var, dertleşirken genelde şunları diyorduygusal ilişkilenememe sorunu olduğunu anlatıyor, tam emin değilim ama galiba biseksüel. Aşka meyilli, ama bir türlü aradığını bulamamış, çok duygusal, arkadaşlarının manipülasyonuna açık. Biraz havai bir karakteri var.En son bugünlerde, 2025’de
Bir arkadaşım var, dertleşirken genelde şunları diyor

duygusal ilişkilenememe sorunu olduğunu anlatıyor, tam emin değilim ama galiba biseksüel.
Aşka meyilli, ama bir türlü aradığını bulamamış, çok duygusal, arkadaşlarının manipülasyonuna açık. Biraz havai bir karakteri var.

En son bugünlerde, 2025’de yeni bir insan olarak yeniden doğacağını söylüyor. Benden yeni bir ben yaratıcam diyor.
Eğitimler aldığını söylüypr
İnsanlara örnek hatta ilham olacağından bahsediyor, bu değişimle alakalı ilham olmak istiyormuş.
Ne yapıcaksın dediğimde şindi söyleyemem, diyip ser verip sır vermiyor.

Nasıl bir değişim yaşar bu kız sizce?
0
füt
(02.01.25)
Yaşayamaz.
0
antihero
(02.01.25)
başarırsa her ocakta spor salonlarına gitsin ilham olcak çok insan oluyor oralarda :D
0
nahtoderfahrung
(02.01.25)
yani kusura bakma ama kendisiyle ilgili bu kadar "büyük" planlar yapan, üstüne bunları yeni yıl gibi gerçekte hiçbir özelliği olmayan dönemlerle ilişkilendiren kişilerin inceden kırık olduğunu düşünüyorum ben. eğitimler alma, büyük işler yapıcam deyip kimseyle paylaşmama ama yine de çıtlatma, ilham olma/verme, aşka meyilli, havai... işin uzmanı değilim de tam zartostik/zurtostik kişilik bozukluğu tarzı gibi geldi bana.

kendisi ve çevresi için daha güzel bir gelecek düşünmesi çok güzel tabii umarım bu yolda çabalar ve istediklerini yapabilir ama bu kadar kasmasın yani hiçbirimiz o kadar önemli değiliz koca bir hayatımızın hiç olması sokakta manyağın tekinin gaza gelip bıçaklamasına veya kalbimizin 2-3 kere ters atmasına bakıyor sadece. bireysel konularda bu kadar gaz iyi değil çok şaapmamak lazım bence.
0
mark greg sputnik
(02.01.25)
Yeniyılda birçok insan hiç gerçekleşmeyecek niyetler belirliyor. Birçok insan depresif ve sıkıntılı süreçler yaşıyor, herkes bir şekilde gelecekteki hayatının şimdiki gibi olmayacağına inanmaya çalışıyor.

Siz bu kişiye biraz gıcık olmuşsunuz, bunu da bizle paylaşmak istemişsiniz ama bence bu kadar takılmayın. Ne yapacağını bilemeyen insanlar ne yapacakları hakkında bir fikirleri olana kadar saçmalar, doğal bir şey bu. Çok var böyle.
0
akhenaten
(02.01.25)
yarın başlarsa mükemmel şeyler yaşar ancak ne yaşayacağını kendisi bile bilemez.

önemli olan değişim yaşama arzusu ve attığı adım.

iyi ki söylememiş ne yapacağını çünkü onu da gelip buraya yazıp küçümsememize vesile olabilirdiniz.

zaten böyle şeyler anlatıldığında bir kişi bile burun kıvırsa işler zorlaşır. herkes kendi içinde dönsün, dönüşsün. şahsen dönüşüm hikayeleri okumak, dinlemek istemiyorum. herkesin tırtıllığı kendine.

inşallah öyle böyle değişir ki burun kıvıranların götleri düşer ve kendileri de dönüşmeyi talep ederler.
0
mathilda.may
(02.01.25)
Bu arada Yaşadığı güney beldemizde 7-8 sene önce tatil yaptığım zaman çok sayıda spiritüel telkin yapan abi abla görmüştüm işte New Age telkinler yeni hayatlar yeni şöyleler, yeni böyleler diyen gırla insan vardı bu da onların gazına gelip bir değişim yaşayacak ama ne yaşayacak acaba
0
🌸füt
(02.01.25)
Valla dikkat edin bir tarikata (cult olan) düşmesin.
0
peki madem
(02.01.25)
@peki madem; çok olası. Ben de bu durumdan korkuyorum, ama çok mğdahale edebileceğim bir durum değil, dilerim uyanır ya
0
🌸füt
(02.01.25)
Hayatta şans ve azim birlikte olmalı, azim kısmını hallederse gerisi şansa kalmış gibi duruyor.
0
kimlanbu
(03.01.25)
(12)

Kiranız yüzde kaç zamlandı?

baldan kaymak
Örneğin 15.000'di 20.000 oldu gibi belirtebilirseniz çok makbule geçer.
Örneğin 15.000'di 20.000 oldu gibi belirtebilirseniz çok makbule geçer.
0
baldan kaymak
(29.12.24)
325 ile başladım. 5.yılda yeniden değerleme ile 4500 oldu. Bu 6.senem,13000 istedi (apartmana bu yaz taşınan 2 daire bir 7000,biri 9000 liradan girdi). Kaldı ki deniz görmeyen, sadece duşakabini olan 3+1 135m2 Toki evi bu rakamı etmez.
Taşındım. Çarşının tam orta yerine, evde petekler döşeli, kombi hazır apartmana Doğalgaz bekleniyor. O zamana kadar klima ile ısınacağım. Ev sanırım 170 m2, kapalı balkon, balkon dahil toplam 6 klima var. Gömme dolap her odada ve mutfakta kiler dolabına kadar yapılı. 2 banyo+1 tuvalet var. 14e tuttum pişman değilim. Aradaki fark yol param olsun, her sabah çocuğu okula şehire getiriyordum ve ilkokul 3.sınıfta.liseye kadar en az 5 yıl daha taşıyacaktım.bir aksilik olmazsa bu evde yaşlanmak istiyorum.
0
strawberry first
(30.12.24)
2023 ekim gibi girdiğim evde 15 bine anlaşmıştık, 2+1. 2024 için 25 bin fiyat çekti. bir üst sokakta daha dandik bir yere 22 bine çıktım 2025 ekim ayına kadar kontratla xD aileye gelmez ama benim gibi genç/öğrenci işi yer arayanlar için ideal mis gibi, güzel denk geldi.

konum kolej/ankara
0
mark greg sputnik
(30.12.24)
2020>6500 giriş
2021>10000 %25'e uymadık
2022>16000 tefe tüfe neyse ona göre yaptık, 20 bin istedi ama kabul etmedik
0
denemeyanilma
(30.12.24)
15'ti 27,5 oldu.

Üstteki cevaba karşılaştırma olsun, 2020'de 3500'e girmiştim.
0
Bruce
(30.12.24)
geçen hazirana kadar 2k, şuan 10k. enflasyonun çok üstünde oldu zam, genel kira artışları anlamsız seviyede. 2017de girdiğimde dolar 5.5 filandı 700 liraya tuttuk 125 dolar civarıydı. 280 dolar üstünde şuan. yani tl enflasyonunu filan geçtim dolar üzerinden baktım yine anlamsız. trde gelirin enflasyon seviyesinde artmıyor oluşu filan tamamen ayrı. o konulara girmeye bile gerek yok sanırım...

ha girdiğimde görece uygun fiyata bulmuştum(ama ev de kötü haldeydi, öğrenciden devraldım ve kendi cebimden bayağı masraf etmem gerekti), sonraki süreçte zamlarla dolar bazında bakınca kira tuttuğumun altında kaldı bir süre vs. ona saydım kabul ettim bu zammı ama şuan gerçekten bu kirayı haketmiyor... ama zam yapmasam çıkaramasa da uğraştıracak, çıksam daha uyguna yeni daire bulmak zor, dediğim gibi genel artışlar çok anlamsız seviyede... bulsam bile taşınma masrafı vs. mecbur kaldık biraz kabul etmeye.
0
konetsu
(30.12.24)
2020 1400 denize 300m antalya
2021 1600 aynı ev
2022 3200 aynı ev
2023 7000 aynı ev
2024 13000 başka ev aynı büyüklük denize yakınlıkta
2024 Kasım kendi evim. ( daha iyileri sizin olsun )
0
denizmaniaherif
(30.12.24)
2022 Mart 3000
2023 Mart 5000
2024 Mart 12000
2025 Mart’ta böbreklerimizi alir herhalde :)
0
dre mithatoğlu
(30.12.24)
En son 6500'den 13000'e çıktı. %100 yani.
0
peki madem
(30.12.24)
2021 - 2100
2022 - 2650
2023 - 5000
2024 - 13000
2025 - 13000 * 1.65 = 21000

enelde ayın ilk gününde ödüyorum kiramı. (kontratı ayın beşinde imzalamışım şimdi baktım)

2025 kirasını cuma günü açıklanacak orana göre mi ödemeliyim yoksa son açıklanan mevcut orana göre mi? ayın birinde öderken, rakamların hesaplamasını beklemek için geciktirmek istemedim.
0
biseysorcaktim
(30.12.24)
2022 - 1500
2023 - 5500
2024 - 9000
0
yemrem
(30.12.24)
2021 - 2.000tl
2022 - 4.000tl - ihtarlı evden çıkış macerası
2023 - 15.000tl- haşırt diye yeni eve geçiş macerası
2024 - 21.000tl
0
lüzumsuz adam
(30.12.24)
2021 -> 1900
2022 -> 3600
2023 -> 5400
2024 -> 10000

eşdeğerleri 20000'i geçti 30000e yaklaştı diye çok itiraz etmedim, ama o paraları ödemem gerekse herhalde çooook uzaklara taşınırım remote çalışıyorum zaten.
0
aguen
(31.12.24)
(6)

Efexor tecrubeleriniz

sanguine
Nelerdir, hangi şikayetle basladiniz, ne kadar (hem süre hem dozaj olarak) kullandınız, hangi oranda iyi geldi, yan etkileri hangi şiddette yaşadıniz,
Nelerdir,

hangi şikayetle basladiniz, ne kadar (hem süre hem dozaj olarak) kullandınız, hangi oranda iyi geldi, yan etkileri hangi şiddette yaşadıniz,
0
sanguine
(29.12.24)
Orta depresif nöbet, anksiyete.

İlk kullandığımda etkisini görmedim için her ay 75mg yükseltildi. En son 375mg. Sabah 225 akşam 150. 2 yıl oldu başlayalı.

Ben bir işe yaradığını düşünmüyorum. Doktor bırakırsan daha kötü olursun diyor. En büyük yan etkisi aşırı terleme. Birde 150-200mg kullanırken göğüsde ağrı yapıyordu.
0
substituent
(29.12.24)
Baya bir zaman önce majör depresyon tanısıyla yazmıştı doktor.

Kademeli olarak 150mg'a çıkıp azaltırken başka ilaçlarla değiştirerek bıraktırmıştı.

Neticede depresyonum geri dönmemek üzere geçti, ancak şu noktada işe yaradı diye belli bir zaman söyleyemem, fark edilmeyecek kadar belirsiz bir geçişti.

İlacı almadığım günler o meşhur elektriklenme etkisiyle her tarafımı çarpıyordu. Bir haftasonu elimdeki kutunun bittiğini fark edip tüm haftasonu böyle geçmez deyip acile gittim. Psikiyatrist varmış neyse ki derken doktor bana uyuşturucu bağımlısı muamelesi yapmıştı :D ben diyorum ki "bakın yan etkileri son derece fiziksel, yani ayakta duramıyorum, kafamı sağa sola çevirirken gözümde şimşekler çakıyor" kadın diyor ki "bağımlı olduğun ilacı sana yazamam" :D ben diyorum "ya benim reçeteli ilacım bu, zaten doktorum bu hastanede, ilacı yazan o" olduramadık bir türlü.

Sonucu iyi oldu, ama kullanması güç bir ilaçtı. Tabi öyle "gözlerim yaşla doldu, hayatım karardı" gibi bir drama gelmesin aklınıza. Sadece o gün almayı unutursanız kendini hatırlatıyor.
0
akhenaten
(29.12.24)
Benim de çok yıllar önce, majör depresyon teşhisiyle başlamıştı ve kademeli olarak sanırım 200 mg'a çıkmıştık. Çok zor bırakabilmiştim, epey bağımlılık yapıyormuş demek ki. Alışma süreci bolca mide bulantısı baş dönmesi içeriyordu o zaman. En az 15 yıl diyebilirim.

Sonrasında yeniden depresyon geçirdim, beni paklayabilen tek ilaç prozac oldu ama muhakkak psikoterapi almak şartıyla. Yoksa sadece ilaçla insan dengeye gelmiyor.
0
muhayyer divan
(29.12.24)
Eski nesil ilaçlardan diye hatırlıyorum. Neden efexor? Bunu sorardım.
0
hebanon
(29.12.24)
ben 15 sene antidepresanların envai çeşidini kullanmış xanaxları üçer beşer atan birisi olarak beni yataklara düşüren tek ilaç bu efexor olmuştu.

15 gün boyunca bildiğiniz fiziksel olarak acı çektim ve ayağa kalkamamıştım. aniden bıraktığım için olmuştu ama asla unutamıyorum.
0
kaptan maydanoz
(29.12.24)
ev arkadaşım kullanıyor.

gördüğüm en zeki insanlardan biri.

fayda etmiyor. benzer problemler yaşadığımızı rahatlıkla söyleyebilirim. ben bu süreçte önce selectra kullandım, çok iyi geldi, sonra rüyalar çok net ve rahatsız ediyor diye doktorumun tavsiyesiyle prozac'a geçtim. mental olarak gayet iyiyim.

ev arkadaşım ise kolunu kıpırdatacak enerjiye sahip değil aynen maydanoz'un dediği gibi. yakın zamanda başka bir terapiste gitmeye karar verdi.

o açıdan hiç kullanmamış olmama rağmen efexor'a karşı negatifim açıkçası. en sayko haliyle bile şahane işler yapacak adamı maymuna çevirdi resmen ki bunu sıkı bir terapist & ilaç hayranı olarak söylüyorum.
0
mark greg sputnik
(29.12.24)
(5)

İş tanımınızdaki en zorlayıcı görev

sekizdokuzon
Benimki veli aramaları. Allah'ım içim dışıma çıkıyor. Çoğu da gerçekten çok tatlı, farkındalık sahibi, kibar insanlar ama her ay 20 kişiyi aramak bana inanılmaz zor geliyor. Hani bu da olmasa işimi birkac tık fazla sevebilirim. (bkz: introvert öğretmenler)Sizinki nedir? İyi pazarlar.
Benimki veli aramaları. Allah'ım içim dışıma çıkıyor. Çoğu da gerçekten çok tatlı, farkındalık sahibi, kibar insanlar ama her ay 20 kişiyi aramak bana inanılmaz zor geliyor. Hani bu da olmasa işimi birkac tık fazla sevebilirim. (bkz: introvert öğretmenler)

Sizinki nedir? İyi pazarlar.
0
sekizdokuzon
(29.12.24)
başkasının aylarca uğraştığı şeyi devralmak
0
nahtoderfahrung
(29.12.24)
Sürekli yeni teknolojiyi öğrenmek zorunda kalmam.
0
mirty
(29.12.24)
Şehit ailelerine haber verme görevi yapanların işi olsa gerek. Sağlık ekibiyle falan gidiyorlar.
0
Mirket
(29.12.24)
fast food sektöründen fakir bir kardeşiniz olarak şahsi yorumumu paylaşıyorum: standart olmayan siparişler. beyaz şov'daki hüsmen dayı'yı hatırlayan old'lar bilir hani o hesap, "döner istiyorum ama dönmesin istiyorum" gibi... şu ürünü istiyorum ama içinde şu olsun, bu olmasın...

şimdi müşterinin hakkıdır ona hiç itirazım yok, kimseye "sen niye buna mayonez istemiyon?" diye dalacak halim yok ama özellikle yoğun saatlerde bu modifikasyonları yapmak gerçekten ciddi enerji gerektiriyor. kimisi mesela sadece domates olmasın diyor o yine bi şey değil ama üç kalem çıkarıp üç kalem sokunca kafa direkt patlıyor "lan buna ne koyucaz şimdi" diye.

ben her zaman dikkat etmeye çalışıyorum çünkü müşterinin alerjisi olabilir, belki iplemeyip domates koysak adam hastanelik olacak vs. ama özellikle çok sayıda sipariş olan dkaikalarda bunları kafada kurgulayıp yapması ayrı dert, ön tarafta bu siparişlerin müşteriye doğru aktarılması ayrı dert...

bu işlere girmeden önce ben de çok kızardım açıkçası "ulan iki tane sosu doğru gönderemiyosunuz" diye ama arka tarafı görünce valla bütün sinirim stresim geçti ya.

dediğim gibi neticede müşteri bir sipariş vermiştir, verdiği şekilde almak hakkıdır. ona bi diyeceğim yok. ama ortam sandığınızdan çok daha kaotik ve kötü arkadaşlar. kimse bilerek, inadına yahut gerzek olduğu için yanlış göndermiyor onları. tepki gösterilmesi gerekenler tepede milyonlarla oynarken restoranda gtünden haberi olmayan yavrucakları üç kuruşa EŞEK gibi çalıştıran patronlar olmalı. bir ayda 2.5 milyon lira yerine 3 milyon lira ciro yapmak için binlerce siparişin içinden geçilmesine sebep olan, az eleman çalıştırarak aklınca kâr eden yöneticiler olmalı. bize kızmayın, biz hakikaten elimizden geleni yapıyoruz.

bu tür işletmelerde ikişer tane fazla çalışan olsa istisnasız HERKES mutlu olur ama patronlar yüzde 2-3 az kâr eder belki. bakın kâr diyorum, her türlü yine avantajlılar, her türlü yine daha çok kazanıyorlar. ama yapmıyorlar.
0
mark greg sputnik
(29.12.24)
Kriz yönetimi.
Hayat bana, riski doğru yönettiğim sürece krizi yönetmeme gerek kalmayacağını öğretti ama risk de her zaman doğru yönetilemiyor.
Bir projenin, deadline çok yaklaşmışken yetişmeyeceği riski belirirse, o iş için yeni ve uygun tedarikçilerin bulunup projenin doğru şekilde bölünüp teslimat öncesi de doğru şekilde birleştirilmesi gerekir. Bunun da bazen pazar gecesi yapılması gerekir örneğin.
Kabus gibi.
Bazı projeler bittiğinde dayak yemiş gibi hissediyorum.
0
norek
(30.12.24)
(12)

sizce haç kolyesi takmak türkiyede sıkıntı oluşturur mu?

Zetnikov
sbözellikle istanbul
sb

özellikle istanbul
0
Zetnikov
(23.12.24)
yere göre değişir. kimse dövmez ama bağcılarda takarsan bakış ve tacizlerden bunalırsın.
0
buenosdias
(23.12.24)
@tiredofwaiting

ağacamı hallenmişler
0
🌸Zetnikov
(23.12.24)
Ortama bagli herhalde. Hristiyan oldugun biliniyorsa pek bir sey denmez bence.
0
hot potato
(23.12.24)
istanbul'da ermeni arkadaslar pek gostermek istemezlerdi zamaninda, durumun iyilestigini sanmiyorum tahminen kotulesmistir.
0
cooperr
(23.12.24)
Olur tabi. Kesin birinden küfür yersin veya darp edebilirler
0
wd40
(23.12.24)
istanbul için konuşursak örneğin kurtuluş'ta sorun olmayacakken esenyurt'ta dik bakışlar alabilirsiniz.
0
visnebahcesi
(23.12.24)
@visnebahcesi

Haklisin bende ayni dusunuyorum
0
🌸Zetnikov
(23.12.24)
yok be abi türkiye'de büyük şehirlerde kimse umursamıyor böyle şeyleri. manyağın tekine denk gelirsen anca ama o ihtimal de her durumda var zaten. benim birader ankara'da uzunca süre taktı, kızıyordum hatta, şükür dayak yemedi ve sorun yaşamadı. en son ben dövecektim ulan müslüman değilsen ateistsindir aq hristiyan mısın sanki diye.
0
mark greg sputnik
(23.12.24)
Şişli - Kadıköy taraflarında o kadar çok gördüm ki haç kolyeli genç, bir de kocaman kocaman, estetik de gelmiyor bu kadar fazla olunca. Bir rahatsızlık yaşadıklarını sanmıyorum o kişilerin. Yetişkinler de görüyorum. Ben garipsiyordum başta ama kimseyi yadırgamadım ya da rahatsız etmedim.

Ama buralar Türkiyeyi tam anlamıyla ifade etmiyorlar
0
biseysorcaktim
(23.12.24)
ya zaten türkiye'de yozlaşma o kadar ilerlemişken kim ne diyebilir?
hava olsun diye takan bir sürü kişi var. yine de bunu tuhaf bulanlara hristiyan olduğunu söyleyip geçebilirsin.
0
m e b
(24.12.24)
bi sey olmaz. 10-15 yil once universitede (kocaeli) hristiyan bi cocuk takiyordu hep. problem yasasa takmazdi.
0
bohr atom modeli
(24.12.24)
Mensup olunan etnisite ve din bakımından:

Müslüman olmadığın geniş çevrende biliniyorsa, özellikle Rum, Ermeni, Süryani vs bir azınlığa mensupsan sorun olacağını sanmıyorum, benim gördüğüm kadarıyla insanlar genel olarak saygı gösteriyor.

Bir azınlığa mensup değilsen, klasik Türk/Kürt/Laz vs ve Sünni bir aileden geliyorsan bence öncelikle geniş çevren tepki gösterebilir. Ailen sorun çıkarmasa bile eş/dost/akraba vs densizlik yapacak birinin çıkma riski var.

Yer bakımından:

Eski ve merkezi yerlerde muhtemelen sorun yaşamazsın, yaşarsan bu münferit bir olay olur. Hele Şişli, Beşiktaş, Sarıyer, Kadıköy vs buralarda sorun yaşama riskin yok gibi. Fatih'in büyük kısmında sorun yaşamazsın, hele Sirkeci, Eminönü, Kapalıçarşı vs sorun olacağını hiç sanmıyorum. Sorun yaşanabilecek yerler vardır mutlaka ama oralarda da birazcık dikkatle, kolyenin yaka altına geçici olarak gizlenmesiyle olabilecek olası sorunların önü kolayca alınabilir.

Güncel gündem bakımından:

Bence en çok dikkat edilmesi gereken husus bu. Şu anda TC vatandaşı bir Yahudi olsam, Filistin'de yapılan soykırım bu kadar gözümüzün önünde ve gündemdeyken dev bir davut yıldızı kolyesi takıp sokağa çıkmazdım. Bir ara Fransa'yla ilişkiler bozulunca Fransız malları yakılmıştı. İtalya'yla Apo krizi varken İtalyan malları yakılmıştı. Hollanda'yla sorun yaşadık, sokakta portakal kesenler oldu. Bu durumun inanç özgürlüğüne zarar verdiğinin farkındayım ama cana zarar gelmemesi inanç özgürlüğünden daha önemli. Sonuçta cana zarar gelirse inanç özgürlüğünün önemi kalmıyor. Bu örnekteki Yahudi vatandaşımız Müslüman vatandaşlarımızca son derece sevilen sayılan, İsrail'in Filistin'de yaptıklarına şiddetle karşı çıkan biri olabilir (çoğu da öyledir zaten) ama allah korusun insanlar buluttan nem kapıyor, bir linç durumunda kimseye laf anlatılamaz. Gündemi takip etmek ve ona göre ihtiyatlı davranmak bence en önemlisi.

Son olarak belki haddime değil ama, naçizane fikrimi beyan etmek isterim:

Hangi dinin sembolü olursa olsun, abartılı ve dikkat çekici sembollerden uzak durmak bence semavi dinlerin mantığına daha uygun gibi geliyor. Büyük olmayan bir haç, zülfikar, davut yıldızı vs aksesuarlar neredeyse kimsenin dikkatini çekmeyeceği gibi, semavi dinlerin gösterişten uzak durulması yönündeki emirlerine daha uygunmuş gibi geliyor bana. Kocaman haç kolyelerini görünce dandik Amerikan ganster rap klipleri geliyor gözümün önüne.
0
10551037
(24.12.24)
(20)

bu tarz duyurular gerçek mi sizce?

m e b
selam.bazen siz de şu tarz duyurulara denk gelmişsinizdir. mesela "mevcut işimde kazancım 5800 dolar, hiçbir yoğunluğum yok ama kendimi geliştirebileceğim yer değil. ama 7800 dolar maaş veren bir yer var, orada ise nadiren de olsa mesai durumu var ve işler daha yoğun olacak ama kendimi geliştirebile
selam.

bazen siz de şu tarz duyurulara denk gelmişsinizdir. mesela "mevcut işimde kazancım 5800 dolar, hiçbir yoğunluğum yok ama kendimi geliştirebileceğim yer değil. ama 7800 dolar maaş veren bir yer var, orada ise nadiren de olsa mesai durumu var ve işler daha yoğun olacak ama kendimi geliştirebileceğim. işimi değiştireyim mi?", "hesabımda 325 milyor tl'm var. sizce hydundai i20 mi alayım, yoksa mercedes g63 mü? g63 çok yakıyormuş.", "eve taşınmam gerek. suadiye'den sahile yürüme mesafesinde 10 yaşında bir apartman dairesi mi alayım yoksa bostancı merkezinde ama denize yürüme mesafesinde olmayan sıfır bir daire mi?", "hesabımda 54544445 milyonum var, bunu altına mı yoksa dövize mi yatırayım?" gibi sorular soruluyor.

bunlar sizce gerçek ve ecnebilerin "champagne problems" dediği türden dertler mi yoksa gerçekle alakası yok mudur?
0
m e b
(19.12.24)
gerçek olanı kadar olmayanı da vardır illaki.

örnek olması için bir yıl önce falan yine burada 1,8-2m arasında değeri olan birkaç araba modeli arasında kalmıştım. ve birçok insan beni o kadar param olmadığıyla suçlamıştı, şimdi o arabaya biniyorum hala. 1-2 seneye değiştireceğim yine benzer konular olacak muhtemelen.

ama bunu trollük olsun diye yapanlar da vardır illaki.
0
reanarchy
(19.12.24)
Hiç görmedim cidden ama show off diye düşünürüm görsem. Samimi ve ciddi gelmez bana.
0
norek
(19.12.24)
benim o kadar param olsa buralara girip soru sormam. ama bu subjektif bir yorum. belki de gerçekten yazan vardır.
0
mikahakkinen
(19.12.24)
cogunlugu gercektir neden gercek olmasin. su kadar param var napayim diye cok yakin 1-2 kisi haric konusamazsin. e bankaciya gitsen maasli calisan yani. ekstra görüs alabilecegin kimse pek yoksa etrafinda burada ya da redditte sormak mantikli bence.

araba almak, ev almak icin cok büyük para veriyorsun. sen 500k TL bir baskasi 1m TL veriyor diye onun o 1 milyonu kolay mi kazandigini saniyorsun.
ya da miras kaliyor mesela onu napayim diye soruyor. bu da bir kere iki kere olabilecek bir sey. kendi parasi olmasa bile kim car cur etmek ister ki?

tatile nereye gideyim duyurlari mesela champagne problems.
0
sonsuz
(19.12.24)
%99 gercek. insanlarin durumlarinin iyi olmasi burada soru sormalarina engel degil ki, olmamali da. insan ne kadar iyi durumda olsa da bu normallesiyor ve daha iyisini ariyor. daha kotu durumdaki insanlara bu dertler/sorular onemsiz gorunebilir ama oyle degil. hem burada cok farkli kisilerden farkli gorusler alinabiliyor. zengin eksi duyurusu mu acsinlar bunun icin?
0
lemmiwinks
(19.12.24)
5000 dolar ya da 7000 dolar kazananlar ekşi duyuru'ya giremez mi? onlar da insan sonuçta!! bir de bu paraları kazanmak zor değil ve zannettiğinizden daha fazla kişi bu paraları kazanıyor.
0
co2s2
(19.12.24)
Gerçeği de vardır kolpası da. Ama çoğunun amacı belli: ego tatmini. Zaten burada birkaç tip var, sabah akşam kendisini övüyor.
0
nothing in my way
(19.12.24)
aynı anda gerçek ve gösteriş amaçlı olabilir. geneli böyle oluyor.

bazı insanlar da ülke şartlarının veya bulundukları ortamdaki genel vaziyetin farkında olmayabiliyorlar. yani burada tamamen iyi niyetle 5 milyon doları nasıl değerlendirebileceğini soran biri de çıkabilir. "bunlar hayatında o kadar parayı bi arada mı görmüş" diye düşünmüyorlar. etraflarında rehber olmayabilir, güvenebilecekleri biri olmayabilir vs. farklı sebepleri olabilir.

troll duyurular genelde çok daha basit içerikler oluyor, o açıdan ben burada "bir milyon lirayı nasıl değerlendireyim" gibisinden şeyler görürsem gerçek olduklarını varsayıyorum. dediğim gibi gösteriş amaçlı öylesine sorulmuş da olabilirler gerçekten fikir ihtiyacından da. ona bir şey diyemem.

şimdi mesela ben 500 bin lirayı bile çok büyük görüyorum ama anası babası memur olup iyi eğitim görmüş, mühendis olup ayda 100 bin kazanacak noktaya gelmiş, tek çocuk, dedesinden babasından vs. 3-5 tane dükkan/arsa kalmış birisi en az 20-30 milyonluk malın üstünde oturduğu halde "zengin" gibi yaşamıyor veya bununla ne yapacağını bilemiyor olabilir. bu adamla arkadaş olup aynı ortamlarda takılabilirsin. işinde gücünde, büyük harcaması olmayan, standart vatandaş gibidir. böyle birinin bir gün "ya ben işimde gücümdeyim bi ihtiyacım da yok ama böyle şeyler var bizde, bunlarla ne yapabilirim?" diye sorması bana çok uzak ihtimal gelmiyor... illaki gösteriş veya champagne problem olmak zorunda değil. öte yandan benim böyle bir duyuru görünce kahkaha atmam da tuhaf karşılanmaz sanırım "yuh ne dertler var" diye.
0
mark greg sputnik
(19.12.24)
gerçeği de var yalanı da.
bir de şu lafa hastayım "bu kadar param olsa buraya sormam / burada yazmam"
bunu yazan adam hiç zengin tanımamıştır kesin.
nereye sorarsın mesela?
ayrıca buraya soran adam burada verilen cevabı harfiyen yapacak değil.
her yerden görüş alır, bildiğini yapar.
gidip eşe dosta sorsa herkes o paraya göz koyar.
anonim kalmak daha iyi.
0
abelardo
(19.12.24)
bence değil ama ruhum işsiz olduğu için cevap yazıyorum. bu sitenin olayı da bu değil mi zaten?
0
titanyum22
(19.12.24)
bence çok büyük çoğunluğu gerçek.
herkes bizimle aynı segmentte değil. olmak zorunda da değil.
az önce kanyon istanbul'un kiralarına baktım, onlarca daire.
ve dedim "bu kiraları kim ödüyor olabilir ki ? bu imkansız!"
imkansız değil.
gelip buraya akıl danışmasıda bana makul geliyor.
ben de çok fazla şey danışıyorum.
0
WithWorth
(19.12.24)
Kusura bakmayın lütfen ama çekememezlik ve veya eziklik psikolojisi bu tarz düşünceler. Sözlük’te çalışılan pozisyonlar ve maaşlar başlığına herkes 100k alıyor nerede bu fakirler diyenlerle aynı kafa
0
gabe h coud
(19.12.24)
Gözümüze sokmaya çalışmayıp, rastgele bir yerde konusu geçtigi için bahseden olursa inanabilirim. Ama her gün x markadan don aldım diye anlatanlar inandirici gelmiyor ya da gerçekse bile muteahhitlikle para bulan ilkokul mezunu görgüsüz keko profili çiziyor. Parası gerçekten varsa bile ciddiye alinmayacak kişiler

Evet 10 milyon dolarım olsa girmem abi siteye, gayet de mantıklı bir arguman. Nesini begenmiyorsunuz
0
abuzer
(19.12.24)
Duyuruya hos geldin.

Ben senin dikkatini çeken bu tarz yorumlari yillar önce dile getirmistim. Buranin popülasyonu gerçekten bizim alistigimiz profilden çok uzak.

Mesela birisi vardi, tek sorun ettigi sey Amerika'ya gitmesi durumunda yeni bir araba alip almayacagina deger mi sorusuydu.

Bahsettigin tipler lokasyon olarak yurt disinda olmasina ragmen beyin olarak hâlâ göç edememis kisiler.
0
feastofthedamned
(19.12.24)
Gerçek olmama ihtimali olma ihtimalinden yüksek. Amerikada yaşıyorum. 5800 dolar, 7800 dolar gibi rakamlara toplumun %25'i falan ulaşabiliyordur. Daha ilgincini söyleyim, arabası olmayan çok insan var.

Türkiye'nin %70'i memur ve asgari ücretliden oluşuyordur. Ama torpille iyi işlere giren ve iyi kazanan çok var. Liyakatli azınlık da var ama sistem onlara bir şey yapmaya izin vermiyor.

Gerçek hayat ve sosyal medya arasında uçurum var. Ben bizzat gözlemliyorum. Özellikle yurtdışı göç video içerikleri kolpa.
0
wd40
(19.12.24)
Bundan 4 sene önce çalıştığım işyerinde şimdi düşününce komik denebilecek paralara çalışıyordum.

O zamanlar ilgili sorulara ve sözlükteki başlıklara bakınca aynı şekilde lan maaşlı çalışan olarak nasıl böyle paralar kazanılabilir diyordum.

Biraz şansın yardımıyla işinizde iyiyseniz olabiliyor.
0
kimlanbu
(20.12.24)
10 tanesinden 9unun yalan olduğunu düşünüyorum. O duyurularda bahsedildiği kadar param olsa bir internet sitesinde asla vakit kaybetmem, ki maddi durumumun nispeten iyi olduğu zamanlarda sozlukmus, sosyal medyaymis açıp bakmıyorum bile, gezmekten, alışveriş yapmaktan etc.
0
sanguine
(20.12.24)
Duyuru'da, sözlükte her türden insan var olabilir. Geçen bordo bereli bir sözlük yazarı ile mesajlaştım sözlükte.
0
komando kani var bende
(21.12.24)
Benim dramlarım sahte gibi duruyor ama gerçek.
0
Kahvedesu
(21.12.24)
paranın kimde olduğu belli olmaz diye boşuna demiyorlar.

ekipte bir tane junior var.
geçen kolunda rolex ile gelmiş(orjinal)
adamı tanımasak sahte deriz fakat aileden durumu iyi.
0
nuisance2
(21.12.24)
(10)

2024 sizin icin nasil gecti?

Mor ve berisi
Yeni yila girmeye 2 haftadan az bir sure kalmisken 2024 hakkindaki dusunceleriniz merak ettim. Nasil bir yil gecirdiniz ve yeni yildan beklentileriniz neler?Kendi adima cevap verirsem eger benim icin 2024 gocebe gibi bir oradan bir oraya savruldugum yil old. Umarim yeni yilda yerlesik hayata gecebil
Yeni yila girmeye 2 haftadan az bir sure kalmisken 2024 hakkindaki dusunceleriniz merak ettim. Nasil bir yil gecirdiniz ve yeni yildan beklentileriniz neler?


Kendi adima cevap verirsem eger benim icin 2024 gocebe gibi bir oradan bir oraya savruldugum yil old. Umarim yeni yilda yerlesik hayata gecebilirim.
0
Mor ve berisi
(18.12.24)
pozitif yönleri:

hayatımda ilk kez ev sahibi oldum
güzel bir tatil yaptım
birikim yapabildim

negatif yönleri:

sevmediğim bir yerde yaşamaya devam ettim.
Gereksiz bir şekilde birikimimin bir kısmını harcamak zorunda bırakıldım.

yani

1-10 arası: 6.5-7 diyelim.
0
biravekahve
(18.12.24)
Dolu dolu geçti. Maddi olarak çok iyiydi. Hayatı yaşadığımı hissettiğim bir yıldı
0
gabe h coud
(18.12.24)
Duyuruda buna "olumlu" cevap verebilenler sadece yurt disinda yasayanlar olacaktir.
0
feastofthedamned
(18.12.24)
Hem güzel hem kötü diyebilirim.

Çok yakın bir arkadaşım doğum yaptı, teyze oldum :)

Uzun zamandır istediğim diş tedavime başladım, çok güzel gidiyor.

İşten ayrıldım, mesleğime aşık birisiyim o açıdan kötü oldu ama olması gereken buydu.

Kedilerimden birinin sağlık sorunları var onunla uğraşıyorum ama iyi olacağına inanmak istiyorum.

Bir de özellikle beni çok etkileyen hayvanlara yönelik şiddette yaşanan artış, barınak haberleri beni kahretti. 2024 yılının özeti bu. Umarım yeni yıl her canlının yaşam hakkına saygı duymak gerektiğinin idrak edildiği, empati ve sevginin çoğaldığı bir yıl olur.
0
rock n roll
(18.12.24)
6 ayı bok gibi geçti, son 6 ay eh diyeyim. Güzel gelişmeler var. Genel olarak son 2 senem biraz depresif geçmişti bundan sonra o yönden rahatlıyorum 2025 iyi geçecek en azından ona seviniyorum
0
kullanicadi
(18.12.24)
iş çalkantılı geçti. Reorg derken islerimiz olur mu olmaz mi derken bugün itibari ile maaşım deli gibi arttı. Kısacası garip başladık ama fantastik bitirdik.

Geri kalanı ise malesef babam ile kötü. Mayis ayından itibaren bir kaos içinde ameliyat, akıllı ilaç davası, ilaç kullanimi, zayifladi vs derken Mayıs'ta başlayan hikaye ekim sonu bitti. Arada kötü yapıyor aklıma geliyor, özledim yani. Bugün maaş/terfi haberinde annemle konuştum, keşke babamla da konuşabilseydim. Sevindir, hatta yüzde 99 "oooo babacim süper haber tebrik ederim" derdi. Neyse artık.
0
logisticsmanager
(18.12.24)
Yurtdışı gezilerimin eksik olmadığı güzel bir sene geçti. Deneyimler ve tecrübeler yaşadım, edindim.

Gezilerden dolayı spor biraz aksadı. Git gel iki gün kendimi toplarlayım derken bir gittim, bir geldim. Gezilerden eğlenirken spordan taviz verdim ama olsun, gözüm arkada kalmadı.

İşyerinde saçma sapan birkaç süreç yaşadım tatsız tuzsuz. İnsanlara hayret ettim, çok ilginç. Halen hayret ediyorum.

Bu sene biraz daha sürdürülebilir ve oturaklı bir rutin oluşturmak istiyorum. Yurtdışı gezisi olarak Bungee Jumping yaparsam, müthiş. Planladım genel olarak, geliştirmeyi bekliyor. Bu da sene içerisinde belli olacak.

Edit müdüt; Yaş 35ten 36. Vay anasına zaman geçiyor klişesine kapıldım, hafiften yaşlanıyorum tribi var.
0
put it in your appropriate place
(18.12.24)
Durağandı. Hiçbir şey katmadı, hiçbir şey eksiltmedi.
Olmasa da olurdu.
0
norek
(19.12.24)
Bi tek bende kötü geçmiç sanırım.

Galatasaray'ın şampiyonluğu ve galatasaray'ın şu an ki hali dışında bok gibi geçti. Ne aşk, ne sağlık iyi değildi. Tanışma ve date kısmı ise skandal.
0
baldan kaymak
(19.12.24)
hayatımın objektif olarak en kötü yılı olabilir ya.

maddi olarak hiç çökmediğim kadar çöktüm. durumum zaten iyi değildi ama işte yaş gençti, öyle ya da böyle idare edebiliyordum. akademik açıdan ilerleme sağlayamadım, gelirim azaldı, üstüne çok lazımmış gibi alkol tüketimim arttı vs. her taraftan sıkıştım.

abartısız söylüyorum bunun bir tık ötesi ya çok ciddi bir hastalık/felç gibi bir durum ya da evsiz bir alkoliğe dönüşmek olur. o açıdan mental olarak iyi bile idare ettiğimi düşünüyorum ufak tefek sorunlara rağmen.

dayı olmam, en azından çevremdeki insanların dışarıdan göründüğü kadarıyla daha güzel bir sene geçirmiş olması, kendi adıma ise "daha ölmedik, göreceeeğz kimin taştaşı daha büyükmüş" diyebilecek noktada yer almam herhalde olumlu sayabileceğim tek şeyler benim adıma.
0
mark greg sputnik
(20.12.24)
(30)

Ehliyetinizi kaç yaşınızda aldınız?

hain kostokk
SbEdit: B sınıfı dışında ehliyetiniz var mı?
Sb
Edit: B sınıfı dışında ehliyetiniz var mı?
0
hain kostokk
(15.12.24)
19
0
jelly bear
(15.12.24)
18
0
yadigar
(15.12.24)
19
0
kullanicadi
(15.12.24)
18
0
false pretension
(15.12.24)
23
0
sonsuz
(15.12.24)
21
0
sey mi dostum
(15.12.24)
26.
0
Cesario
(15.12.24)
25. e sınıfı almıştım.
0
tabudeviren
(15.12.24)
18
0
king lizard
(15.12.24)
26 A
36 B
0
hedep
(15.12.24)
34
0
mark greg sputnik
(15.12.24)
18 girer girmez.
0
benibulmanlazim
(15.12.24)
30
0
Amaranta ursula
(15.12.24)
18.
0
logisticsmanager
(15.12.24)
32 yaeşında aldım 40 yaşında aktif olarak kullanmaya başladım :/
0
strawberry first
(15.12.24)
27. Ama 18de alinmali. Araba olmasa da bilmek lazim
0
Kittie
(16.12.24)
31 yaşındayım, daha yeni kursa yazıldım:)
0
nothing in my way
(16.12.24)
24
yok ama a almayı düşünüyorum.
0
belkider
(16.12.24)
26
kahrolsun patriyarka
başka ehliyetim yok almayı da düşünmüyorum
0
titanyum22
(16.12.24)
18 girer girmez aldım

Bir de motosiklet (a sınıfı) var
0
baldan kaymak
(16.12.24)
19 yaşında aldım. B sınıfı, başka yok. 26 yıldır aktif olarak kullanıyorum.
0
kibritsuyu
(16.12.24)
27, aktif kullanıyorum.
0
dejame
(16.12.24)
18 yaşında B sinifi aldım. 28 yaşında A almak için kursa başvurdum, kadın olduğum ve henüz motor kullanmayi bilmediğim için bu hizmeti veremeyeceklerini soylediler :)))) çok tatlı değil mi...

Şimdi aklıma geldi şikayet etmeliydim aslında di mi? Sürücü kursuysa nasıl "ben ogretemem" diyebilir -_-
0
abuzer
(16.12.24)
18
0
mikahakkinen
(16.12.24)
21 yaşında ailemin git al artık zorlamasıyla aldım. Direksiyon sınavından sonra da elimi sürmedim
0
nundu
(16.12.24)
29 yaşında B sınıfı aldım, araba kullanmayı bilmiyorum. Arabalar ve araba kullanmak zerre ilgimi çekmiyor. Kullanmayı öğrenmem lazım.
0
kumandanim
(16.12.24)
18 b
30 a

kamyon, tır falan sürmek istiyorum. sırf meraktan, eğer karşılanabilir bir tutarsa, bu ehliyetleri de almak istiyorum.
0
biseysorcaktim
(16.12.24)
18 b
20 a2

20 yıldır aktif araç ve motosiklet kullanıyorum, yaşlanmışım :')
0
mirty
(16.12.24)
18
0
isiaha
(16.12.24)
Ben cok acele etmedim evin dibinde metro vardi. Arabamiz da vardi ama istanbul trafiginde eziyetten baska bisey değil.

Araba ehliyetini 21 yasimda aldim, motoru 28
0
ananiyimioguz
(16.12.24)
(8)

Telefon bağımlılığının yerine ne koyabilirim?

psmstc
Özellikle sözlük, instagram, Twitter reddit bağımlılıklarımdan iyileşmek istiyorum. Boş zamanlarda telefon sürekli yanımda olduğu için dürtüsel şekilde gereksiz bakınıyorum Bunun yerine alternatif ne koyabilirim? Örneğin telefonu gri kullanmaya başladım bu bir nebze yardımcı oldu. Fakat daha fizikse
Özellikle sözlük, instagram, Twitter reddit bağımlılıklarımdan iyileşmek istiyorum. Boş zamanlarda telefon sürekli yanımda olduğu için dürtüsel şekilde gereksiz bakınıyorum Bunun yerine alternatif ne koyabilirim?
Örneğin telefonu gri kullanmaya başladım bu bir nebze yardımcı oldu. Fakat daha fiziksel uğraşı hemen yanımda taşıyabileceğim ne olabilir ve bu bağımlılık hali Nasıl düzelir?

Şimdiden çok teşekkürler…
0
psmstc
(14.12.24)
Youtube dumb phone yaz
0
Zetnikov
(14.12.24)
uygulamaları silerek başlayacaksınız, en önemli adım bu.
amasız fakatsız bugün en çok kullandığınız uygulamaları silin.

ondan sonra hayatta kendinize bir hedef koyun.
mesela iş yerinde en başarılı çalışan olmak, ogrenciyseniz 4 ortalama getirmek gibi.
veya yabancı dil ogrenme olabilir.
0
nuisance2
(14.12.24)
Telefon android ise keep me out diye bir program var. Kaç saat istiyorsan o saat telefon kilitleniyor sadece gelen aramalara cevap veriyorsun yada birisini ararıyorsun.
0
komando kani var bende
(14.12.24)
çok istikrarlı bir çözüm olmayabilir ama kitap okumak. saracak, sevdiğin bir şey bulursan tıpkı "bakim sosyal medyada ne varmış?" dediğin gibi beynin "dur okuyalım bakalım ne olacak" diyor.

çok klasik ve tırt bir öneri gibi gelebilir ama ben bunu OKB tedavisi gören birisi olarak söylüyorum. yani bende bile işe yaramış bir tavsiyedir. tabii ki sorunu kökünden çözmez ama bu zamanda zaten telefonsuz yaşam gerçekçi bir istek değil. şikayetçi olduğunuz şey telefon başında boş boş saatler geçirmek ise dikkatinizi çekecek bir kitap/roman serisi yardımcı olabilir.

zaten sosyal medya öyle bir çukur ki insan yarım saat uzak kalsa özlüyor ama 2-3 gün geçtikten sonra geri dönesi gelmiyor. ben bu şekilde koskoca aylar devirdiğimi hatırlıyorum, yani gece 11-12 gibi oturup 50-60 sayfa kitap okuyup çat diye uyuyordum sonra. sosyal medya filan hiç yoktu. çok güzeldi. sonra tekrar düştük tabii ama olsun, ne kadar uzak kalınırsa o kadar kâr.
0
mark greg sputnik
(14.12.24)
ev işi yap karına yardım et, boşanmaktan da kurtulursun
0
titanyum22
(14.12.24)
Kitap okumayı seviyorsanız e-kitap okuyucu harika bir çözüm olabilir
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(14.12.24)
E-kitap okuyucu gercekten oldukca faydali. Hem gozu yormuyor hem de boyut itibariyle pek yer kaplamadigi gibi agirlik da yapmiyor. Hele bir de birkac favori kitap listede varsa tadindan yenmez.
0
Mor ve berisi
(14.12.24)
Kitap okumaya zorla kendini, hiçbir halt anlamasan bile 1 saat oku. Beynini alıştır. Ya da ders dinle alanınla ilgili not al falan. Aktive et tekrar o pathwayleri.
0
vedatchilipeppers
(14.12.24)
(19)

Tam şu an ne yapıyorsunuz?

sekizdokuzon
Ben Yeldeğirmeni soğuğunda apartmanın önünde oturdum, sokağı izleyerek şarap içiyorum. Düşünecek çok şey var, üşüye üşüye düşünüyorum. Yarın sabah erken kalkmam lazım, kafamın bir tarafı orada. Sürekli eleştirilmek bir noktada iyi geldi, tadını çıkarıyorum.Siz ne yapıyorsunuz? Nasılsınız?
Ben Yeldeğirmeni soğuğunda apartmanın önünde oturdum, sokağı izleyerek şarap içiyorum. Düşünecek çok şey var, üşüye üşüye düşünüyorum. Yarın sabah erken kalkmam lazım, kafamın bir tarafı orada. Sürekli eleştirilmek bir noktada iyi geldi, tadını çıkarıyorum.

Siz ne yapıyorsunuz? Nasılsınız?
0
sekizdokuzon
(13.12.24)
bugün sirket etkinligi vardi. cok lüks bir yerde parti. zam yapmazlar, esek gibi calistirirlar ama is eglenceye gelince...neyse
hic gidesim gelmedi.

evde hesap kitap yapiyorum. birazdan kizilcik serboya baslarim. öyle.

ne düsünüyorsun? bir de alkol dostunuz degildir.
0
sonsuz
(13.12.24)
Telefon defteri yapıyoruz.
0
benim icin hic boyle suslenmemistin
(13.12.24)
Ayak maskesi yaptım. Şimdi de pedikür yapıyorum, sonra da oje süreceğim.
0
rock n roll
(13.12.24)
naber dergimin son sayısı geldi onu okuyorum anıra anıra
0
titanyum22
(13.12.24)
Kızılcık Şerbeti izleyerek kahve içiyor ve beynimi bir sürelik de olsa çıkarıp kenara koymanın hafifliğini deneyimliyorum.
0
potasyum bebek
(13.12.24)
airfryde kestane yaptım gerçekten süper oluyor
0
liberalhippi
(13.12.24)
Evdeyim. Christmas ruhuna hafiften giriyorum.
0
gabe h coud
(13.12.24)
son duyuruma istinaden liste ve background check yapıyorum
0
mark greg sputnik
(13.12.24)
Hiiç koltuğun kenariyla oynuyorum.

@ rock n roll, bu ne terbiyesizlik kardesim foto yok mu
0
ananiyimioguz
(14.12.24)
Kediyi rahatsız etmeden nasıl kalkıp yatağa geçerim diye düşünüyorum kara kara. Dün yüzümü parçaladı şerefsiz.
0
peki madem
(14.12.24)
Yarına profiterol yapıcam arkadaşlara, malzeme hazırlığı yapıyorum. Sabah erkenden girişicem.
0
lüzumsuz adam
(14.12.24)
ben de düşünceli düşünceli oturuyorum.
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(14.12.24)
uyandim kahve iciyorum yaninda da protein bar.
0
baldur2
(14.12.24)
Şimdi girdim eve, yarın öğlen 12’ye kadar kuzenime hediye almış olmam lazım ama ben daha hiçbir şey düşünemedim. 7-8 saat içinde halletmem gerekiyor.
0
vedatchilipeppers
(14.12.24)
kanepede uzanmışım. ara ara kestiriyorum. ara ara telefona bakıyorum.
0
tabudeviren
(14.12.24)
tek kalorifer peteği ısınmıyordu youtubedan videolar izleyerek tamir ettim şimmmmdi oturdum.
0
dedim ben sana
(14.12.24)
Taksim tunelin orada mispointte yemek yyiyoruz yabanci misafirleri gezdiriyorum
0
Zetnikov
(14.12.24)
ielts hazırlık yapıyorum.
sadece 2 gün hazırlanma ile gireceğim.
istediğim puanı alırsam hayatım değişecek.
0
nuisance2
(14.12.24)
Yarin icin bir plan yapan arkadasa gelmek istemedigimi yaziktan sonra, gibi dizisindeki ersoyun ilkkana dedigi ´cok kolay arkadas harciyorsun´ repligini tartiyorum kafamda.
0
Mor ve berisi
(14.12.24)
(4)

Ankara Kuaför

rock n roll
Kesiminden memnun kaldığınız kuaför öneriniz olur mu?
Kesiminden memnun kaldığınız kuaför öneriniz olur mu?
0
rock n roll
(13.12.24)
Kızılay Şenel Kuaför. Abdullah Bey.
0
kendi helvasını kavuran zombi
(13.12.24)
erkeğim, müşterisi olduğum berber kadın kuaförlüğünden gelme ve cidden işinin ustası. ilk gittiğimde "senin saçın kıvırcık, kısa olsa da kıvırcık kalsın, orijinalliğini kaybetmesin" diye adam saçımı makas yerine usturayla kesmişti. 30 yaşındayım, gerçekten bu kadar temiz ve güzel iş çıkaran berber görmedim. kendisi şu an erkek berberi işletiyor ama ben oradayken bir kez bir kadının geldiği olmuştu, en kötü kendi tanıdığı/güvendiği bir kadın kuaförü numarası verir diye düşünüyorum. kişisel bilgi olduğu için ulu orta yazmak istemedim, sana mesajla göndereceğim ama ilgilenen varsa bana mesaj atabilir onlarla da paylaşırım numarasını. giderseniz "kel yugoslavın tavsiyesi üzerine geldim" deyin lütfen, size indirim yapar mı bilmiyorum ama ben gittiğimde bana yapar jdfjd
0
mark greg sputnik
(13.12.24)
kızılcahamam da serkan var. işinde iyidir.
0
xuma
(13.12.24)
Ümitköy Backstage Orhan.
0
iiiiiiiiiiii
(05.01.25)
(4)

ABD-Futbol

Bir ben var benden şurada
Güney Amerika'nın neredeyse tamamında ve Kuzey Amerika'da Meksika gibi ülkelerde futbol bu denli sevilirken ve popülerken ABD'de çok uzun süre sadece ilkokula giden kızlara yaptırılan bir spor dalı olarak kalması çok enteresan değil mi? Tamam Amerika çok büyük bir kıta ama yine de kültürel etkileşim
Güney Amerika'nın neredeyse tamamında ve Kuzey Amerika'da Meksika gibi ülkelerde futbol bu denli sevilirken ve popülerken ABD'de çok uzun süre sadece ilkokula giden kızlara yaptırılan bir spor dalı olarak kalması çok enteresan değil mi? Tamam Amerika çok büyük bir kıta ama yine de kültürel etkileşimden bu denli nasiplenememeleri bana çok tuhaf geliyor, özellikle ABD'nin güneyinde neredeyse İngilizce konuşan insan yok hepsi İspanyolca konuşan göçmenler, bu göçmenler bu kültürü hiç mi taşıyamamışlar bu ülkeye neden böyle olmuş acaba?
0
Bir ben var benden şurada
(11.12.24)
Amerika spor kültürü dendiginde dünyanin bir numarali ülkesi çünkü.

Bir eyalette binlerce lise var ve gençlerin spora yönelmesi inanilmaz kolay ve çesitlilik de fazla.

Hal böyle olunca bir üçüncü dünya ülkesi eglencesi olan futbolu kimsenin sallamamasi dogal.
0
feastofthedamned
(11.12.24)
ABD'de son yıllarda futbol popüler oldu. Halktan ilgi var ama başarılı değiller. Diğer dünya liglerini takip ediyorlar. Üniversitelerde futbol takımları falan var.

Futbola fizikleri uygun değil. Fastfood ve şekerden gelen kaloriyle uzamak ve irileşmek basketbolda süperken futbolda dezavantaj
0
wd40
(11.12.24)
abd kültür itibariyle tüketim ve eğlence odaklı. futbol onlara sıkıcı geliyor. organik bir gelişim söz konusu değil. son yıllarda ciddi yatırımlar alıyorlar, para akıtıyorlar ama hala almaları gereken çok yol var.

ayrıca abd'nin "spor kültürü" dendiğinde dünyanın bir numaralı ülkesi olması argümanı gördüğüm en aptalca şey olabilir. evet amatör/kolej düzeyinde abd'de çok özel bir kültür var ama bu birkaç spor dalıyla kısıtlı.

abd'de "kulüp" yoktur, "franchise" vardır. her şey tamamen kâr odaklıdır. insanların kültürel olarak öyle bağlılığı filan da yoktur. amerikana gelmez yani o kadar duygusal ve güçlü şeyler.

abd'nin el attığı her şey özünü yitirir. en son örneği f1. daha popüler ama abuk subuk cadde pistleriyle dolu, konuyla hiç alakası olmayan ünlülerin cirit attığı saçmasapan bir organizasyona dönüştü.

bu arada göçmenler konusunda haksız değilsiniz. uzun vadede daha da etkili olurlar muhtemelen. özellikle güneydeki eyaletlerde.
0
mark greg sputnik
(11.12.24)
Evet ya ABD'nin spor kültürü konusunda dünyanın bir numaralı ülke olduğunu düşünmek bence de çok enteresan, neticede Amerikalılar Lakros sporunun da büyük bir hayranı dkhgk futbolun lakros kadar kabul görmemesi 3. dünya ülke sporu olması nedeniyleyse bu daha büyük bir saçmalık olabilir gibi :)
0
🌸Bir ben var benden şurada
(11.12.24)
(20)

Liberalizm

michael_knight
Liberalizm fikrine ne kadar yakın veya uzaksınız? Neden?
Liberalizm fikrine ne kadar yakın veya uzaksınız? Neden?
0
michael_knight
(11.12.24)
Önce tanımını yapmamız lazım. Çünkü Türkiye'de ne kadar ülke düşmanı varsa liberalim diyor halk bunu yanlış veya o taraftan biliyor.

Düşünce özgürlüğü açısından yüzde yüz liberalim.

Ekonomik serbestlik açısından çok emin değilim. Bir de Türkiye'de liberalizmi işletsen ahbap çavuş kapitalizmine gider 5li çete tüm işleri alır. Komünizmi işletsen bu sefer devlet her şeye karışır devlet birkaç partinin kontrolünde olur. Yani Türkiye şu an ikisini de parça parça yaşıyor bence :D bundan iyisi de olmaz.

İdeal bir dünyada yakınım ama. Mesela liberal bi dünyada taksici lobisi biterdi martıcı adam direkt rekabete girebilirdi, biz bile şurada bi şirket kurup o işe atılabilirdik.
0
nhk ni youkosu
(11.12.24)
power is corrupt, absolute power is absolutely corrupt.
gücü dagitma kisminda varim. checks and balances zaten demokrasi icin cok önemli.

ama bu demek degil ki her seyi salalim, market kendini ayarlar zaten. isci haklari, azinlik haklari, hayvan haklari, kadin cocuk cocuklari, basin özgürlügü benim önem verdigim degerler. devletin bu konularda müdahalesi olmasi gerek.

+++
güvenlik icin özgürlükten vazgecilmesine karsiyim. bu da beni daha liberal yapiyor. muhafazakar görüste biri icin güvenlik önce gelir. benim icin özgürlük cok daha önemli.
0
sonsuz
(11.12.24)
Liberteyen Sosyalizm'deki liberal görüşe OK.
Liberalizm altında her türlü zulmü yapmaya hayır.
0
bartholomew87
(11.12.24)
Şimdi liberalizm denince farklı ülkelerde farklı konseptler algılanıyor. ABD'de liberal denince algılanan (ve ironik şekilde sol görüş sanılan), kadın/erkek eşitliği, ırk eşitliği, lgbt hakları vs gibi konularda liberalim. Burada zaten sjw diye laf yiyen biriyim yani genel olarak insanların bireysel özgürlüğü ve sosyal grupların eşitliğine önem veriyorum.

Ekonomik olarak sosyalist diyemem kendime ama sosyal demokratım. Serbest girişim teşvik edilmeli ama işçi hakları, halkın yararı korunmalı; sağlık ve eğitim gibi temel kamu hizmetleri olabildiğince devlet güdümünde kalmalı gibi.

Yani sosyal medyada dalga geçilen left lib bir görüşüm var. Evet kendine left lib diyip saçma fikirler sunan çok kişi var ama bu demek değildir ki tüm ideoloji safsata :D
0
nundu
(11.12.24)
Bazı liberal ilkelerin şu anda teraziyi dengeleyebileceğine inandığımdan liberal fikirlerin toplumda daha yaygın hale gelmesine sıcak bakıyorum.

Yönetimde kontrol arttıkça sorun ve hatalar çoğalıyor. Günümüzde nüfus çok fazla ve devletler çok büyük. Haliyle her şeye merkezden ince ayar çekmeye çalışmak sürdürülebilir değil. Günümüzde ortalama bir devlet bir kişi veya dar bir grubun kontrol edebileceğinden çok daha kompleks bir yapı. Kontrolcü bir yönetim bir noktada 250 tuşa aynı anda basmaya çalışırken her yerinden ter akan karikatürize bir tipe dönüyor. Kurumsallaşma ve kendi kendine işlevini sürdürebilen yapılar oluşturmak önemli. Ülkeye aile çay bahçesi gibi davranmamak lazım; hem ekonomik hem de kültürel anlamda.

Ancak yönetim şekli olarak liberalizm sağlıklı sürmek için diğer ideolojilerden çok daha fazla eğitimli bir kitleye veya iyi niyetli yöneticilere ihtiyaç duyuyor. Bu iki bileşenden en az birisi yoksa ortalık kim vurduya gidiyor. Somut bir örnek olarak ülkede kendini liberal sanan ancak insanların marketle pazarlık yapma hakkı olmadığına inanan çok geniş bir kitle var. Görünmez el kuramını çok yanlış anlayıp gerçekten hikmetinden sual olunmaz ilahi bir varlık yaratmışlar kafalarında. Herhangi birisi ağzını açınca kafir muamelesi görüyor.
0
akhenaten
(11.12.24)
Liberalizm, günümüzde en çok tanıma sahip ve birbirine zıt görüşleri olan insanların kendilerini ait hissettiği bir kavram haline geldi. Bu yüzden "liberalizm" kelimesini kullanmak yerine, insanların ne demek istediklerini birkaç cümleyle açıklamaları daha doğru olur bence.

"Liberal" kelimesi artık herkes için farklı anlamlar taşıyor. Kimileri duyar duymaz "sjw" ya da "woke" etiketini yapıştırıyor. Bazıları için sadece özelleştirme savunuculuğu anlamına geliyor. Kimileri için terör destekçiliğiyle eş anlamlı. Hem aşırı sağcı hem liberal olanlar var, bir yandan da kendini solcu olarak görenler... Ya da sağ görüşe yakın olduğunu söyleyip aslında sol görüşün savunduğu fikirleri destekleyenler... Bazı kesimler için liberal olmak veya liberalizmi savunmak adeta bir hakaret. Liberal ekonomiden bahsedince hemen patron savunucusu damgası yiyenler de var. Bu örnekler daha da çoğaltılabilir.

Ben şöyle düşünüyorum: Devlet kurumlarının çoğu özelleştirilmeli, ama devlet bu alanları denetlemeye devam etmeli. Telekom, elektrik, su, sağlık, eğitim, altyapı, ulaşım gibi konularda devlet tamamen çekilmek yerine, firmalara belli bir çerçevede özerklik tanımalı ve halkın refahını etkileyecek noktalarda sınırlar koymalı. Serbest piyasaya müdahale etmemeli ama gerektiğinde rekabeti artırmak için yeni aktörler oluşturmalı. Devlet, halkı ne patronların insafına bırakmalı ne de sosyal yardımları artırıp insanları tembelliğe alıştırmalı ya da popülizm uğruna sadaka ekonomisi yaratmalı.

Kavramları kitaplardaki tanımlarıyla ele alsak bile, "liberal" kelimesi insanların zihninde bambaşka şeyler çağrıştırıyor. Bu yüzden kendimi bu kavrama ne yakın ne de uzak görüyorum.
0
biseysorcaktim
(11.12.24)
Tam bir liberalim.

Ama özde sjw ve libos olanlardan degilim. Pure liberalistim.
0
feastofthedamned
(11.12.24)
Liberalizmin ön şartı eğitim. Belirli bir eğitim olgunluğuna ulaşmamış bireyler, doğruyu yanlışı ayırt edemediğinden, paranın hükmettiği toplum mühendisliğinin kurbanı oluyorlar. O eğitim düzeyine ulaşmanın ön şartı da Devlet zenginliği.
Dolayısıyla bunu, sadece Avrupalılar, dünyayı sömürerek becerebildiler.

Ayrıca nasıl ki komünizm yaşayabilmek için komünist olmayan ülkelerle arasına bir demir perde örmek zorundaysa tam liberal ülkeler de böyle bir demir perde örmek zorundalardı. Ancak, örmediler. Farkına vardıklarında da çok geç kalmış oldular. Sömürülenler haklarını almak için o sınırdan geçtiler. Bu durum Liberalizmin ütopikliğini ortaya koydu ve terkedilmeye mahkum.
0
Mirket
(11.12.24)
tanım olarak çok değiştiğine inanıyorum ama kendi anlayışıma göre liberalizme tamamen karşıyım. benim için zehir gibi bir şey.

ironiktir ki komünizmin "insan doğasına uygun olmadığını" söyleyen liberaller nedense konu insan doğası ve denge olunca liberalizmi çok severler.

liberalizm itliktir, serseriliktir. liberalizmde güç senin elindeyse milyonlarca insanı süründürebilirsin. bunda ahlaki ya da ekonomik olarak bir problem görülmez. adapte olman beklenir.

dediğim gibi liberalizm anlayışı da kişiden kişiye çok değişebiliyor ama ben genel olarak liberal biriyle mecburi selamlaşmanın dışında iletişim bile kurmam ya. benim gözümde yamyamdan, canavardan farkları yok.
0
mark greg sputnik
(11.12.24)
Yani tam nasıl bir liberallikten bahsediliyor bilmiyorum. Misal sosyal konularda Amerika'nın liberali bile Avrupa'da merkezci olur. Ama ekonomi konusunda ise amerikan solcusu belki Avrupa liberalinden daha liberal olabilir. bu biraz ülkeye göre değişiyor.

Açıkçası yüzde yüz açık olduğum bir şey değil, biraz cherry picking olarak yaklaşıyorum. Aynısını sosyalistlik için de yapıyorum. Genel olarak sosyal demokrat, merkezci bir yapidayim denebilir ama enteresan şekilde Fransa için olan "hangi siyasi partiye yakinim" zimbirtilarinda macron partisi ile Cumhuriyetci ardından da sosyalist çıkıyor. Yani resmen fadimenin düğünü olmuş bir yaklasima sahibim, ondan ideal parti de bulamıyorum.

Neyse yani. Kesinlikle komünizm gibi alakasiz düşünceler sahip olmasam da asla "bırakalım yapsinlar market bulur duzeni" gibi şeylere de inanmam. Marketi serbest bırakılan radyasyonlu fırça yalatiyorlar.
0
logisticsmanager
(12.12.24)
Yakın hissediyorum.
0
liberal
(12.12.24)
once liberalizmi tanimlayalim. insan toplumlari bir arada yasamak icin belirli kurallar gelistirdiler. bu kurallarin bazilari subconscious ile gelisti ve kulturel kodlar olarak yerlesti. her yeni birey bu kurallara gore hareket etmesi adina egitildi. ornegin buyuklerin elini opmek, onlarin yaninda bacak bacak ustune atmamak, dini kurallar gibi. bunun yaninda bir de conscious olarak gelistirilen ve yaziya dokulerek kalici hale getirilen mutabakat vardir. bu da anayasa ve kanunlardir. bu da yine kuraldir ancak yazili ve bilincli olarak kabul edilir ve tartismalarla degistirilebilir.

simdi bu kurallara karsi bir ucu liberalizm, bir ucu muhafazakarlik olan continuous bir spektrum bulunur. buradaki ideal uclardan liberalizm subconscious veya conscious kurallarin tamamina karsi protest bir tavir benimser. bu minvalde bu kurallarin esnetilmesini, yeni kurallar koyulmamasini ve insan bilincinin tamamen serbest birakilmasini isterler. birey bu kulturlerde toplumun onundedir.

spektrumun diger ucunda ise muhafazakarlik bulunur. muhafazakarlik subconscious veya conscious butun kurallari savunur. kurallarin topluma sekil verdigini ve kurallar olmadan insanin dogal durumuna donup hayvanlasacagini iddia eder. bu nedenle din kultur gibi subconscious konulari da savunur. bunun yaninda ekonomik yani guc dagitimini da belirli kurallara gore yapmak ister. bu tarz sosyetelerde de toplum bireyin onundedir. subconscious yerine din/kultur, conscious yerine devlet diyecegim ingilizce olmasin diye.

simdi bazi toplumlara ornek;
kulturde liberal, devlette liberal : abd
kulturde liberal, devlette muhafazakar : avrupa
kulturde muhafazakar, devlette liberal : turkiye
kulturde muhafazakar, devlette muhafazakar : cin

bana sorarsaniz bati kulturunun gelismesi bu din/kultur kurallarini budayarak kendilerini ozgur birakmalari oldu. protestanlikla baslayan dini degerlerden uzaklasma liberallesmeyi ve bireyi one cikardi. bu anlamda hardcore muhafazakarligin kimseyi bir yere goturmedigi ortada. diger yandan komple liberal anlayis da abd gibi ucube toplumlar yaratiyor.

politika biliminin yapmasi gereken de bu iki uc spektrum arasinda guzel bir denge bulmaktir. bence ekonomide liberallik korkunc bir sey. dunya uzerindeki insanlarin %80'i sefalet, %15'i gelecek kaygisi %5'i rahat, %0.01'i de sulalesinin 100 sene harcasa bitiremeyecegi bir zenginlige sahip. bence devlette liberalizm insanlarin cogunun ayricalikli bir azinlik tarafindan somurulmesi anlamina geliyor. dolayisiyla kapitalin ne kadar birikmesine izin verilecegi, miras hakki, bireye asgari seviyede saglanmasi gereken haklar konusunda liberal degilim. devlet bireylerin somurulmesini engellemek uzerine kurulmustur. dolayisiyla devlet tanimli, kurallari belli ve kurallara uygun yonetilen bir yapi olmalidir. ancak fazla ve akilsizca getirilmis kural da sekillendirmek yerine kisitlayici oluyor ve gelisimi engelliyor. bu cok hassas bir denge.

din/kultur gibi mevzular zaten subconscious olarak gelistikleri icin bunlara yonelik kisitlamalara ve kurallara karsiyim. ataturk'un dile mudahelesi, turkiye'de bireyi baskilayan bogucu kultur gibi. bu konularda liberalim. benim anlayisim bu sekilde. kafama en yakin durum da avrupa'dir. ancak soyle bir durum var.

tam liberal toplumlar ciddi guclenip digerlerinin ustune basiyorlar bu gunlerde. cunku gucun cok buyuk bir bolumunun cok kucuk bir azinlikta bulunmasini sagliyorlar. bu gucu ele geciren de ya kendi vatandaslarini somurerek ya da abd orneginde oldugu gibi dunyayi da somurerek buyuyor. buyuk guc sinirli bir sinifta oldugundan yonlendirilmesi cok kolay oluyor.

sonuc olarak insanligin onundeki en buyuk engelin gucun ve kaynaklarin kucuk bir ayricalikli kesimde toplanmasi oldugunu dusunuyorum. milyonlarca akilli insan hic olup gidiyor. zengin cocuklari ozel okullar, titrler falan derken sadece ayricalikli olduklari icin buyuk sirketlerde takiliyorlar. bu bir nevi nepotizm toplumun verimliligini dusunuyor. bu konunun kisitlanip, her bireye kendini gerceklestirme firsati verilmesine inaniyorum. bu da beni ozellikle ekonomik mevzularda siki bir liberalizm karsiti yapiyor. cunku laissez passer dedigin zaman birilerinin ustune basip passer oluyor mevzu hemen.
0
antikadimag
(12.12.24)
@antika, protestanlik dini degerlerden uzaklasma degil aksina core degerlere dönüstür.
0
sonsuz
(12.12.24)
Ekonomik gelişimi sağladığı çok açık.
Sosyal tarafta çöküşe sebep olduğu da öyle.

Dolayısıyla bir kısmını alıp uygulamamız gerektiğini düşünüyorum. Ama sosyal işleri; eğitimi, sağlığı, güvenliği, adaleti ve benzeri konuları devletin düzenlemesi şart.
0
babilfish
(12.12.24)
@sonsuz; protestan toplumlarin hicbiri dindar degildir. zaten adi ustunde kiliseyi "protest" ettikleri icin kendilerine protestan denir.

us, uk, commonwealth, almanya, iskandinavya hepsi protestandir. bu ulkelerin ortak noktasi dinin hayatta yeri cok kisitlidir. toplumsal kurallar din dahil geriye atilmistir. yine ayni sekilde hepsi ozgurlukcu toplumlardir. ingiliz imparatorlugunun kalintilari bu ozgurlugu ekonomik alana da tasirlar.

bu mevzudan bahsediyorum.
0
antikadimag
(12.12.24)
protestan toplumlar dindar degildir demek? güzel kafalarmis. kimse 1600-1700lerdeki gibi yasamiyor tabi.
protestan ülke olarak almanya demissin. almanya'nin güneyi katoliktir. bavyera'nin avusturya sinirindaki köylerinde doktorlar cinayet diye kürtaj yapmiyor.

sen biraz salliyorsun :)

tanriyla direkt konusamazsin saintlere git önce demek dindarlik, tanriyla direkt konusabilirsin kilisenin de bu kadar altina ihtiyaci yok demek protesto etmek, dinsizlik ok.
0
sonsuz
(12.12.24)
yahu gercek hiristiyanlik nedir tartismasina girmeye gerek yok. protestan toplumlarin hicbirinde din hayatin icinde degildir. bunu soyluyorum. yahu koskoca reform hareketi ne demek? dinin sinirlarinin geriye itilmesi. son olarak da eger protestan toplumlarinin dindar oldugunu dusunuyorsan ingiltere ve italya'da dinin toplumdaki yerine bakmani tavsiye ederim. protestan olan toplumlarin tamami dinden uzaktir. din sadece soyut bir tanri ve bireyin bu tanriyla iliskisine indirgenmistir ve hayatin tamamindan cekilmistir. su basit gercegi daha fazla tartismayacagim.

almanya'nin guneyi katolik evet. bunun konuyla ilgisi ne anlamadim. bunu bilmedigimi ne dusundurdu onu da anlamadim. prusya protestandir, martin luther'in yasadigi ve ciktigi yerdir. o yuzden almanya'yi da saydim. istisnalara bakacaksak turkiye de devlette tam liberal degil 80 oncesi kalan kurumlar yuzunden.

bence nitpicking yerine insanlarin ne demeye calistigini anlamaya calisirsan daha guzel bir hayatin olur etraftakiler de rahat eder.
0
antikadimag
(12.12.24)
su basit gercek dedigin sey senin görüsün. evanjelik birine sorsan din hayatin merkezine alindi, dikkat dagitici seylerden uzaklasildi, asil dini degerlere daha yakinlasildi der. katolik kilisenin sömürüsü bitti der.

avrupa'da dinin kisitlandigi ülkeler fransa ve eski sovyet ülkeleri. onlarin da protestanlikla degil, sekülerlik ve komünizmle ilgisi var.
almanya'da kiliseinin kresleri falan var. iceri girdigin an kocaman hac görüyorsun.

bakis acin cok öznel, bilgilerinde de yanlis seyler var gibi geldi.
0
sonsuz
(12.12.24)
@antikadimag protestan reformu cidden avrupadaki özgürlük anlayışıyla çok bağlantılı değil.

Esasen protestan reform katolikliğe göre çok daha sert dini kurallar getirdi. Protestanlar katolik kilisesini din dışı gördüğü için zaten bu işe kalkışıyor. ABD'yi kuran asli unsurlardan birisi Avrupa'dan sürülen protestan gruplar zaten. ABD köktendinciliğin en sert olduğu bölgelerden biriydi uzun zaman. Bugün Hristiyanlık oldukça güç kaybetmiş olmasına rağmen en çok öne çıktığı devletlerden birisi (belki de ilki) ABD. ABD sadece üniversitelerinden ve bilim merkezlerinden ibaret bir ülke değil, kozmopolit yapısından ötürü çok görülmese de oldukça muhafazakar bir yapıda Avrupa ülkelerine kıyasla.

Örneğin tarihsel anlamda katolik bir ülke olarak Fransa ABD'nin yanında tamamen dinsiz kalıyor.

Yani bu konunun yukarda anlattığınız şeyle çok bir ilgisi yok aslında, ancak konu açılmışken katılmak istedim ben de.

Reform'un liberalizm anlamında yol açtığı ve gelecekte (aydınlanma çağı ile beraber) dini yumuşama ortamını başlatan en önemli şey insanların bireyselleşmesinin önünü açmasıydı. Reform kilise gibi merkez otoritelerin dini yönetimindense küçüklü büyüklü toplulukların kendi dini işlerini yürütmesine olanak tanıdı. Dinden uzaklaşma ise Aydınlanma çağının bir özelliği daha çok. Reform burada dolaylı bir etkiye sahip.
0
akhenaten
(12.12.24)
"Protestan iş ahlakı" veya buna benzer isimlerle tanımlanan, protestanların çalışmayı hayatın önemli bir kısmı olarak görmesini tarif eden kavramdan bahsetmemiz gerekiyor sanırım.
Bu protestanları ne aşırı dinci ne de aşırı dinsiz yapıyor. Çalışma hayatına farklı bir yaklaşımları var.
0
🌸michael_knight
(13.12.24)
(5)

yeni tanıştığınız insanlarla sosyal medyada nasıl takipleşiyorsunuz

semaforo de medianoche
ben twitter'ı anonim kullanıyorum ama instagram arkadaşlarla takipleştiğim bir ortam. ama gidip de kimseye sormam öyle instagramın var mı takipleşelim falan diye ya da gidip stalklamam çok hoşlandığım biri değilse. genelde ya insanlar beni ekliyor ya da harbiden denk gelir de muhabbeti açılırsa öyle
ben twitter'ı anonim kullanıyorum ama instagram arkadaşlarla takipleştiğim bir ortam. ama gidip de kimseye sormam öyle instagramın var mı takipleşelim falan diye ya da gidip stalklamam çok hoşlandığım biri değilse. genelde ya insanlar beni ekliyor ya da harbiden denk gelir de muhabbeti açılırsa öyle takipleşiyoruz. sonunda ben milletle takipleşmeye yeni başlarken bi bakıyorum ortamda herkes herkesle takipleşmiş en alakasız, uzak duran, ortama benden sonra giren tipler dahil ben en sona kalmışım. şaşırtıyor tabi bu da beni millet nasıl yapıyor acaba bu işleri diye. sizde nasıl oluyor bu süreç?

edit: süresini de sormak istedim bir yandan. 1-2 gün konuşup 3. gün mü oluyor bu ekleme/eklenme olayı yoksa biraz daha muhabbet veya tanışıklı artsın diye bekliiyor musunuz?
0
semaforo de medianoche
(10.12.24)
Bazen onlar beni eklemiş oluyor. Bazen tanıyor olabileceklerinde çıkıyor çakıyorum takibi. Bazen de ortamda soruyorum abi gel seni ekliyim diye onun yanında atıyorum takibi
0
kojonotsuki
(10.12.24)
@kojonotsuki: aslında süresini de sormak istedim biraz. 1-2 gün konuşup 3. gün mü oluyor bu ekleme/eklenme olayı yoksa biraz daha muhabbet veya tanışıklı artsın diye bekliiyor musunuz gibi? soruyu da editleyip yazayım bunu hatta.
0
🌸semaforo de medianoche
(10.12.24)
Takipleş(e)miyorum. Instagram, Twitter, Facebook (gerçi hala kullanan kaldı mı?) Tiktok vs kullanmıyorum. İş ortamında tanışmışsak en fazla LinkedIn:/
0
Amaranta ursula
(10.12.24)
parti gibi ortamlarda bir araya gelinip uzun konusulduysa, kontakta kalmak istiyorsam eklemeye calisirim. laf gelirse direkt sorarim, gelmezse ortak arkadaslardan bakar eklerim.

bazen de hicbir sey yapmiyorum. aklima gelmiyor.
0
sonsuz
(10.12.24)
ben istisnai durumlar dışında utandığım için hiç sormuyorum bile ya. hani "instanı versene" diyemiyorum. bazı insanlarda ve durumlarda kolay oluyor, hatta bazen kendileri soruyor ama genel olarak yeni tanıştığım birine iyi anlaşsak ve devamında görüşmeye devam etsek bile "insta versene" diyemiyorum ben. kalabalık ortamda muhabbeti olursa hani "ekleşelim" denirse anca.

şöyle söyliyim şu anki ev arkadaşımı facebook ilanı üzerinden buldum. üç ay olacak. iyi de anlaşıyoruz çok severim, hani beş sene sonra da görüşmek isteyebileceğim birisi. bırak insta'yı adamla facebook'ta bile ekleşmedik djfdjfk. ikimiz de aktif kullanıyoruz bu arada ha birbirimize komik fotoğrafı filan ya telefondan ya ss atıp whatsapp'tan gönderiyoruz. DELİKANLILIĞA SIĞMAZ ERKEK ADAMA INSTA SORMAK O NE ÖYLE GARI GİBİ
0
mark greg sputnik
(10.12.24)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.