Giriş
(19)

çocuk sevmeyenlere sorum - neden?

mark greg sputnik
BAHSETTİĞİM ŞEY ÇOCUK SAHİBİ OLMAK DEĞİL.bazı insanlar çocukları hiç sevmez. etraflarında bulunmasını istemezler. şimdi ebeveynler zaten aşırı zor olsa bile muhtemelen kendi çocuklarından bıkmıyorlardır, yani en azından "keşke olmasa!" diyemiyorlardır. amca, teyze, dayı, hala vs. desen zaten premium
BAHSETTİĞİM ŞEY ÇOCUK SAHİBİ OLMAK DEĞİL.

bazı insanlar çocukları hiç sevmez. etraflarında bulunmasını istemezler. şimdi ebeveynler zaten aşırı zor olsa bile muhtemelen kendi çocuklarından bıkmıyorlardır, yani en azından "keşke olmasa!" diyemiyorlardır. amca, teyze, dayı, hala vs. desen zaten premium üye, çocukla keyifli vakit geçirip sıkılınca anasına babasına verebiliyorlar.

ama genel olarak hani mesela işte arkadaşıyla buluşurken onun bebeğini de getirmesine bile kızan, bebeklerle, çocuklarla aynı ortamda bulunmayı hiç sevmeyen insanları merak ediyorum.

ben her zaman çok sevmişimdir mesela, yaş çok fark etmez, ergenliğe kadar hepsini aşırı sevimli buluyorum. bi yandan çok saflar, diğer taraftan bizim asla aklımıza gelmeyecek düşünceleri olabiliyor. bebek zaten sevimli ve saftirik, biraz daha büyükleri "anaa harbi lan!" dedirtecek bissürü enteresan fikir üretebiliyor vs...

bir çocuğun devamlı sorumluluğunu almak dünyanın muhtemelen en zor işidir, ona itirazım yok ama neblim hani çocuk deyince yüzü düşen insanlar var. onu merak ediyorum. niye sevmiyosunuz? ağladığı için mi? makul bi şekilde iletişim kurulamadığı için mi?
0
mark greg sputnik
(05.10.24)
Çocuk bence çok büyük sorumluluk. ekonomik açıdan ve ilgilenme açısından bana yük geliyor.
0
ferenc
(05.10.24)
Ben çocuk sesinden nefret ediyorum bağran çağıran zırlayan bi çocuk hayattan soğutuyor beni.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(05.10.24)
e arkadasinla oturup iki muhabbet edeceksin ya cocuk orda ses yapacak ya ilgilenilmesi gereken bi seyler olacak. laf bolmek zaten hepsinin yaptigi bi sey sonuc olarak rahat degil. hele is yerine getirmek, daha fazla yorum yok
0
ala09
(05.10.24)
Çok çocuklu ailede büyümüş (birisi 3 diğeri 4 kardeş) iki arkadaşım da çocuk istemiyor. Kardeşlerine anne babalık yapmak durumunda kalmışlar ve bıkmışlar öyle söylüyorlar
0
kullanicadi
(05.10.24)
Sürekli bitmeyen bir ses... Ve o ses kulaklarini tirmalayacak seviyede olmadığında bile ilgini çekecek herhangi bir şey anlatmiyor
0
abuzer
(05.10.24)
Ben o yüzü düşen kişiyim. Çünkü doğası gereği hareketli, meraklı ve gürültülü oluyor. Sınır kavramları da yok. Duygusal bağımın olmadığı çocuklar sevimli gelmiyor o yüzden. Bir çocuğa sevgi besleyip tahammül edebilmem için ya öğrencim ya da kan bağımın olması gerekiyor. Diğer türlü uzaktan seviyorum yetiyor.
0
ruhen hastayim ben
(05.10.24)
Çocukları değil ebeveynlerini sevmemek aslında konu. Tek vasfı hamile kalmak-hamile bırakmak olan kişiler anne-baba olunca şımarık, sürekli ağlayan, bağıran, etrafı dağıtan, olay çıkaran insanların 2 saat dinlenmek için gittikleri yerin içine sıçan veletler ile hayvanlara ve kendilerinden daha küçüklere işkence eden p*çler doğuyor. Yoksa insan evladı gibi çocuklar ile ilgili sorunum yok. Baldan tatlı çocukları olan arkadaşlarım var.
0
nawar
(05.10.24)
@nawar, güzel nokta hocam. buna kesinlikle katılıyorum. bebek istediği kadar saçmalasın neticede birkaç senelik insan evladıdır, laf anlatsan da anlamaz ama çocuk yaptığı için kendini takdire layık gören sorumsuz ve dangalak ebeveynler gerçekten çekilmiyor.
0
🌸mark greg sputnik
(05.10.24)
Kaleci sacli +1
Nawar +1
0
mor oje
(05.10.24)
Çocukları "sevmeyen" biri değilim, onlarla iletişimi beceremeyen, kısa süre sonra elinde olmadan bunalan, darlanan, zaman zaman (çocuğun şımarıklığına, ailesinin ona yaklaşımına göre) sinirlenen biriyim. Hiçbir zaman hiçbir çocuğa hiçbir şekilde zarar gelmesini şstemem ve zarar vermem. Fakat çocuklarla bir arada olmak beni fena halde darlar, bunalırım, bazen sinirlenebilirim. Uzaklaşırım, elimden geldiği kadar da sorumluluk almam,bir arada durmam.

Dediğin örneği de cevaplayayım,

Arkadaşımla buluşmaya gelirken bebeğini getirmesi beni çok bozmaz, ama 2 yaştan itibaren o bir bebek değildir çocuktur ve çocuk sürekli anne ilgisini üzerinde ister, ben ise annesini ondan çalıyormuş gibi hissederim ve bu histen nefret ediyorum. Ayrıca bir çocuk hiçbir zaman büyüklerin kendi aralarındaki sohbetleri dinlememeli, duymamalıdır. Çünkü bilinçaltı bunlaro kaydeder ve kendi hayatımda yaşadığım gibi hayata dair bazı şeylerden nefret yahut korku geliştirebilirler. Bunu çok şiddetli yaşıyorum, onun için arkadaşımla görüşürken yanımda çocuk istemem.

Çocukları severim, çocukluğun o hesapsız ve korkusuz coşkusuna çok imrenirim ama bir arada duramam, bunalırım. Belki ben baskı altında (kime göre neye göre baskı) büyüdüğüm içindir, bilmiyorum.
0
muhayyer divan
(05.10.24)
Bebeklere agucuk gugucuk yapmak hoşuma gitmiyor. Yani bebekler sevimli gelmiyor bana, bi de kontrol edilemeyen, iletişime geçilemeyen canlılar olması da rahatsız ediyor. Gürültü de zaten söylenmiş.

Şöyle 7-8 yaşından itibaren en azından sohbet edilebilir seviyedeki çocuklarla bir sorunum yok. Hele böyle spesifik bir ilgi alanı olan, meraklı ve hafif büyümüş de küçülmüş çocuklarla sohbet etmekten keyif de alırım. Ama ne bileyim gel boyama yapalım, evcilik oynayalım tarzı işlerde de yokum :D

Ben genelin aksine ergenler konusunda daha pozitifim. Tabii ki bu salak kanzi tip ya da zevzek ergenler değil de biraz okuyan eden ergenlerle sohbet etmek keyifli oluyor.

Benim kardeşimle aramda 11 yaş var, bebekken doğru düzgün zaman geçirmişliğim yoktu neredeyse. Büyüdükçe, bir şeyler paylaşabildikçe yakınlaştık ve şimdi 17 yaşında bir ergen olarak kendisini çok seviyorum. Kendi öz kardeşimi bebekken pek sevmiyodum yani, elin veledi de kusuruma bakmasın :D
0
nundu
(05.10.24)
Neyi neden sevip neden sevmediğimizi pek bilmeyiz aslında. Çok daha derinden gelen şeyler bunlar en fazla justify edebiliriz bi bahane açıklama uydururuz hemen aslında şundan dolayı diye.

Yani seven anlaşan bi şekilde seviyor, sevmeyen de sevmiyor dünyanın en bayağı dandik yanıtı gibi dursa da mevzu böyle cidden.

Ben sevmeyen taraftayım niye sevmiyorum diye düşündüğümde ne yapacağı belli olmayan kontrolsüz, ayarsız, salyalı yüksek sesli inanılmaz dikkat edilmesi gereken bi yaratık sonuçta diyorum. Tanımadığım çocuklarla ilgili sıkıntım var sanırım. (bunu beni tanımadan okuyunca vay g*t herif deniyor çok doğal olarak da öyle değil durum yani dediğim gibi mantıklı bi sebep aradığımda aklıma bunlar geliyor)

Ha çocuk görünce goblin görmüşüm gibi kaçmıyorum çok iyi anlaştığım çocuklar da oldu, yeğenlerimle gayet güzel vakit geçirdim ufaklıklarında çok da seviyordum. Ama 20 yaş altı olmayan bi yere gönder beni ay çocuk seveyim göreyim demek aklıma 20 sene gelmez sanıyorum.
0
hedep
(05.10.24)
sevgi dolu ortamda buyumemistir, genel olarak iletisim sorunu da vardir muhtelemen.
cok kalabalik ortamda buyumustur nefret etmistr
bir suru sebep olabilir
0
kurcalamabozarsin
(05.10.24)
Ben de pek sevmem ya çocukları çünkü anlaşamam ve onu anlamaya çalışacsk sabrı gösteremem.

*geçen gün havuza gittim, çalışanlardan birinin çocuğu da gelmişti. Suya atlayıp bağrınıp çığrınıp duruyodu. Sabahın 8inde 2 kulaç atıcam, yarım saat 1 saat yüzüp gidicem, çocuk huzur bırakmadı.

*metroya biniyorum, bebek arabasıyla terör estiren biri biniyor, zaten sıkıl tepiş gidiyoz, bi de arabadaki çocuk zırıl zırıl ağlıyor, moral filan kalmıyor.

*bayram günü akraba evine gidiyorum, kahvaltımı yapıp kahvemi içip milletle sohbet edicem sanıyorum, çocuk eğlemekten başka bi şey yapmadan dönüyoruz eve. Acıkıyolar oyun istiyolar.

*bi ara amcamın evine gidemiyorduk çünkü kızı 4-5 yaşındaydı, gittiğimiz andan çıkana kadar barbi bebeklerle oynama simülasyonuna giriyoduk, oynamazsak mızmızlanıp ağlıyodu. Korkunç bi dönemdi.

Bu gibi şeyler yani. Ben de sevmiyorum. Zaten şöyle bi söz duymuştum çocuklar osuruk gibidir kimse kendisininkinden başkasına katlanamaz fjfkfkgk

Bi gün kendi çocuğum olursa bu bana yük gelmez muhtemelen içgüdüler sayesinde ama şu an başkasının çocuğunu pek de sevecek bi psikolojide değilim fmgkgkf
0
turuncu tonlarda
(05.10.24)
çok yeni bir şey söylemeyeceğim görünüşe bakılırsa:

çocuklarla çalışmayı seviyorum ama arkadaşlarımın çocuklarıyla ilgili toplumsal zorunlulukları yerine getirmek (örneğin, ilgilenmek, sevgi gösterisinde bulunmak, beğeni ifade etmek, hediye almak) istemiyorum. içimden gelirse bunları zaten yapıyorum, ama çok zaman söz konusu çocuk, benimle arkadaşımın arasındakı kopuşun "sorumlusu" oluyor. çünkü birlikte geçirilen zamanlarda çocuk bir şekilde odakta oluyor, veya çocuksuz bir insan olarak çocuklu akranlarınla geçirdiğin zamanlarda görünmez kalıyorsun senin bir hayatın yokmuş gibi. bezin kaç para olduğu da ilgimi çekmiyor, 3 yaşındaki çocuklarını kreşe vermek için milyor milyar gerekmesi de.

genelde de çocuktan çok, sorumsuz veya umursamaz ebeveynlerine kızıyorum. çocuğa yapacak bir şey yok, çok günahı veya sorumluluğu yok davranışlarında (mizaç olarak kiminin yamyam olduğunu kabul etmek gerek. ayrıca hepsinin öyle çok saf olduğunu da hiç düşünmüyorum).

arkadaşlarımın çocukları bir yana, hiç alakam olmayan insanların çocukları söz konusu olduğunda tahammülüm kendilerine ve ebeveynlerine çok çok daha düşük.
0
harfitarif
(06.10.24)
Açıkçası benim şahsen en zorlandığım şey çocuklu bir arkadaşla buluşup sohbet edebilmek. Sohbetin "Tamam yavrum, efendim canım, yapma evladım" gibi bir şeyle bölünmeden 10 saniye devam edebilmesi mümkün değil. Haliyle insan konuştuğundan da buluştuğundan da bir şey anlamıyor. Ha bir de tabi çocukla gelen kısıtlar var; oraya gidemeyiz, o saatte ayakta olamayız, onu yapamayız; o da zaman zaman zorlayıcı oluyor.
0
salihdt
(06.10.24)
güzel noktalara değinilmiş aslında insanların sevmediği eğitimsiz şımarık çocuklar, ailesi biraz kaliteli ilgi alaka gösterip doğru şekilde ahlak kurallarını verirse insanları rahatsız etmeyen oyun oynayıp başkalarını üzmeyen çocuklar ortaya çıkabiliyor.

ha bazı çocuklar o yaşta o eğitimi reddediyor bazısı reddetmiyor olay çok değişkenli.

ben küçükken düzgün aile eğitimi almış çocukları seviyorum ama her bir halta ağlayan zırlayan mızmızlanan şımarık çocukları sevemiyorum. deniyorum oynamayı iletişimi vs baktım olmuyor hadi yoluna diyorum yok güzelce anlaşırsak tüm gün oynuyoruz.
0
basond
(06.10.24)
Ben anneyim ve kendi çocuğumu çok seviyorum ama başka çocukları hiç sevmiyorum maalesef. Doğurmadan önce de sevmezdim çocukları.

Çünkü çok gürültü yapıyorlar, kontrol etmek zor, strese giriyorum, sürekli korumak gerekiyor, ilgi istiyor. Sevmiyorum arkadaş buluşmasında çocuk.
Ama kendi çocuğumda bunları kontrol edebildiğim için çok seviyorum.
0
kaptan maydanoz
(06.10.24)
çocukları sevmeyenler bence sevenlerden fazla. çoğu insan seviyormuş gibi rol yapıyor.

çocuklar sevilmez çünkü ağlarlar, zırlarlar, inatçıdırlar, şımarırlar
sürekli oyun oynamak isterler, yorarlar.
agucuk gugucuk yapmayı sevmiyorum. yapmadığım zaman ay ne soğuk diyorlar. bizim çocugu sevmedi, bizi de sevmiyor diyip gönül koyuyorlar.
agucuk yapıp çocuğu eğlendirince şımarıyor, bu sefer yapışıyor hep istiyor. ciddi olman gereken yerde de yapışıyor. hatta geçen başıma geldi, ciddi bir şey konusuluyor çocuk yapıstı konusup duruyor 4 yaşında falan. bir sus da diyemiyorsun anlamıyor.
ayrıca çocuklar her şeyi hemen söyler. adamı ipe götürür valla. anne bu bana böyle dediii diye hemen ispiyonlar. olay yanlış anlaşılır saçma sapan yerlere gider. bu sefer annesi ile aran kötü olur.
çocukların çoğu çirkindir. kirpi yavrusunu pamugun diye severmiş. herkese kendi çocugu yegeni güzel geliyor ama çogunlugu çirkin. foto gösteriyorlar bak ne kadar güzel diye, halbuki güzel falan değil.
geçen gün şöyle dedi diye anlatır dururlar halbuki her çocugun söyleyeceği normal şeyleri söylemiştir. ama annesi teyzesi öyle bir anlatır ki çocuk süper zeka sanki.
olur olmadık şeylere ağladıklarını söylemişmiydim
0
abelardo
(06.10.24)
(15)

Issiz birine Schengen vizesi cikar mi?

bohi213
Merhaba,Schengen bolgesinde yasiyorum. Kardesim ise Turkiye'de yasiyor, su an issiz ve bu nedenle psikolojik olarak cok iyi degil. Bu nedenle ona davetiye mektubu yollayarak 1 haftaligina bile olsa degisiklik yapmanin ona iyi gelecegini dusunuyorum.Ancak cevremde gordugum kadariyla Turkiye'de hali v
Merhaba,

Schengen bolgesinde yasiyorum. Kardesim ise Turkiye'de yasiyor, su an issiz ve bu nedenle psikolojik olarak cok iyi degil. Bu nedenle ona davetiye mektubu yollayarak 1 haftaligina bile olsa degisiklik yapmanin ona iyi gelecegini dusunuyorum.

Ancak cevremde gordugum kadariyla Turkiye'de hali vakti gayet yerinde insanlari bile reddediyorlar. Belirttigim gibi kardesim issiz, ne benim ne de onun banka hesaplarinda dogru duzgun bir para yok.

Olur da basvuru reddedilirse daha kotu etki edebilecegini dusundugumden soruyorum.
0
bohi213
(03.10.24)
hocam işssizlik bence etken. iş geri dönüş için kuvvetli bir neden olarak görülüyor bence.

geçen sene kız arkadaşım iş arıyordu, başvurdu reddedildi. bir kaç ay sonra işe girdi. onun üzerine 1-2 ay sonra başka ülkeden başvurdu aldı tam seyahat tarihini kapsayan şekilde. ondan 1-2 ay sonra da yunanistandan 3 aylık vize aldı. bankada parası vardı.
0
jülsezar
(03.10.24)
hocam maalesef imkansıza yakın ya.

genç ve işsiz adam, üstelik schengen bölgesinde abisi var... bundan daha ideal "ülkesine geri dönmeyip gittiği yerde kaçak yaşayacak adam" imajı bulamazsın maalesef.

turist vizesinde en başta bu kişi gerçekten gezmeye mi geliyor, vizesi bittiğinde ülkesine geri dönecek mi diye bakıyorlar. para da önemli tabii ama mevcut durumda hesabında 100 bin euro olsa bile vermeyebilirler vize. daha önce kendim yaşadım çünkü. koskoca firma sponsorluğum vardı ama liseyi yeni bitirmiştim, üniversiteye başlamamıştım, işsizdim. "lise diplomasını almış, akrabasını kafalayıp sponsorluğunu yapmış, avrupa'ya kaçıyor eşşoooleşşek" diye düşündüler herhalde. halbuki schengen vizesi için gereken her belgeyi fazlasıyla sunmuştum.
0
mark greg sputnik
(03.10.24)
Daha yeni kendi isi olan parasi pulu yerinde erkek bir arkadasima ret geldi. Bi de issiz diyorsunuz sikintili.
0
mor oje
(03.10.24)
geçen aralıkta isveç'ten reddilmiştim.

sebep olarak aktif ssk olmayışım (işsizlik, (freelance ve remote çalışıyordum, ssk ödemiyordum yasal olarak işsizdim)), erkek, bekar oluşum gösterilmişti. red kodu 13 müydü neydi: "şengen bölgesine girdikten sonra türkiyeye dönmek için sebebin yok" maddesiyle reddedildi.

sonra itiraz ettim, işim gücüm , ailem şuyum burada, yaşam standartım bu ülke için başka yerde yapamam falan yazdım. kabul edildim.

ben kız arkadaşımla gidiyordum, davetliydim, bir de orada 5-6 ay kalacak kadar param vardı.

çok para göstermek sanırım o bakımdan olumsuzdu. az para göstermek de öyle.

bu günlerde zaten vize almak zor. ama makul bir başvuru (neden gidiyorsun, dönmek için sebepler neler gibi) ve geri döneceğine dair ikna ile kabul edebiliyorlar.
0
biseysorcaktim
(03.10.24)
uf ayni sorunu yasiyorum. kardesimin yanima gelip biraz kafa dagitmasini cok isterdim ama calismiyor epeydir. pasaportu bile yok. cikartirdim, para da uc bes bi seyler gosterebilirdik ama sadece onun bi ise yarayacagini sanmiyorum.

sanirim sadece basimiza bir sey gelirse ayricalik taniyorlar...

davetiye attim serbest calisan bir arkadasima, reddettiler.
0
supergirl
(03.10.24)
Tam ustune geldi daha bugun 40 yas ustu yengeme red geldi. Calisan biri, Hollanda'ya kacak olarak kapak atmasi icin hic bir sebep yok. Yani arkadaslara katiliyorum ozellikle pandemi sonrasi iyice igrenc bir hal aldi. Turkiye'de olsam hic girmezdim Schengen islerine bu aralar.

Sizinle alakasi yok ama genel olarak bu yuksek ret oranlari talebi daha cok artirmis gibi hissediyorum. Sevilmedikce cosuyoruz.

www.facebook.com
0
mbond
(03.10.24)
Ya neden herkes bilmeden, denemeden atıyor? Çalışırken, şengene başvurdum baya uğraştırdılar. Bir sürü belge istediler. Kardeşimin düğünüydü üstelik.

Ben de diğer şengen başvurularımı çalışsam da işsizim dedim. Böyle diyince bordro da istemediler ama hep döneceğime dair kanıtlar sundum. Gireceğim sınav gibi ailem gibi. Mesela yds sınavına yazılsın ya da açıköğretime gidiyorsa sınav tarihini göstersin. Daha sorunsuz çıkıyor. Böyle 4 şengen aldım.

Freelance çalışıyorum derseniz de gidecek gelmeyecek gözüyle bakıyorlar.
0
Kahvedesu
(03.10.24)
Çıkabilir ama yanıltıcı bilgi vermesin.

Gerçekte ne için gidiyorsanız ona başvurun. Banka hesabında para olmayan (geçmişinde de küçük küçük çekip yatırmış) ,sgk'sı olmayan, mal varlığı olmayan bir tanıdığım d tipi vizeye başvurmuştu geçen sene verdiler.

Aracı firmaya bile gitmedi.
0
hebanon
(03.10.24)
geçen 2 işssiz yakınıma aldım. doğru belgeler ve davetiye ile şansın yüksek.
0
buenosdias
(03.10.24)
Kendi tecrubemi yaziyorum yazanlara katilmiyorum

Işsiz adama neden vize versinler?

Vize almada en onemli sey senin adamlari kendi ulkene geri donecegine ikna etmendir.

Işsiz adam demek kaçmak ve geri donmemek demektir.

Bir ihtimal belki hayat meyat meselesi durumlari falan olur bilemem orasini

Adamlar pasaportunda herhangi bir ulkeye son zamanlarda girdin ve ulkene duzgun bir sekilde dondun mu sorun cikarmadan ona bile bakiyorlar

Dusuk maas aliyorsan sahi killaniyorlar

Daha yazmiyayim bu kadar yeter heralde
0
Zetnikov
(04.10.24)
"Işsiz adama neden vize versinler?"

Issiz adam gezemez mi? Neden vermesinler?

Asil calisan donmemeye en musait kisi. Belli bir geliri var. Issiz adam nasil gecinecek? Donecek elbet.
0
Kahvedesu
(04.10.24)
"Işsiz adama neden vize versinler?"

bu tek başına bi kriter değil ki.

"adamın işi gücü yok türkiye'de, gelecek avrupaya kapak atacak dönmeyecek" düşüncsi olabilir. işsize vize verilmez meselesi buradan kaynaklı. asıl freelance çalışan kimse alamamalı bu durumda.

bu düşünce külliyen yanlış değil ama yine de hatalı. burada kilit nokta "ülkenizde kalmayacağım, geri döneceğim. yemedik ülkenizi" diyebilmek ve ikna edici belgeler paylaşmak.
0
biseysorcaktim
(04.10.24)
@Kahvedesu

"Işsiz adama neden vize versinler?"

işsiz adam gidecek, kaçak yollarla çalışacak ve dönmeyecek. o yüzden çok zor.
0
brakgn
(04.10.24)
@brakg, Avrupa'da kaçak işçi çalıştırana günlük 6000 euro ceza var. Vizeyi verenler bunun mümkün olmadığını sizden daha iyi biliyor. Çalışma iznin olsa bile o niteliklerde işe girebiliyorsun.
0
Kahvedesu
(04.10.24)
İşsizlikten ziyade sorun Türkiye'nin imajı. Vize alanlardan iltica eden çok fazla var. İltica etmeyen de overstay yapıyor, iş arıyor, akrabası varsa dükkanında çalışıyor falan...İşsizlik bence başlıca bir kriter değil. Bir avrupalı, amerikalı çalışmıyor ve 1 yıl dünya turu yapıyor. İşini falan soran yok.

Türkiye şuanda suri, afgan ve iranlı dolu. Özellikle afganlardan avrupaya iltica etmek isteyen çok var.

Hatta vizeyi falan geçtim meksikada kartellere para ödeyip sınırdan giren ve hemen iltica eden Türklerin sayısı çok ama çok fazla. Youtube'da görülen şu ülkeye taşındım falan diyenlerin çoğu böyle yapıyor.
0
ferenc
(04.10.24)
(15)

Doğru Psikolog/Psikoterapist Nasıl Bulunur?

jimjim
İstda online hizmet veren birini arıyorum.Özellikle romantik ilişkilerden kaynaklı sorunlarda faydalı olabilen, deneyimli birini arıyorum. Bir de yöntem olarak mı yoksa kişi bazlı mı seçmeliyim? Asla bi fikrim yok, sizin deneyimleriniz nasıldı?Son olarak terapi ücretleri ne alemde? Teşekkürler.
İstda online hizmet veren birini arıyorum.
Özellikle romantik ilişkilerden kaynaklı sorunlarda faydalı olabilen, deneyimli birini arıyorum.
Bir de yöntem olarak mı yoksa kişi bazlı mı seçmeliyim? Asla bi fikrim yok, sizin deneyimleriniz nasıldı?

Son olarak terapi ücretleri ne alemde?

Teşekkürler.
0
jimjim
(30.09.24)
Terapi ücretleri epey uçuk. İstanbul'da online terapi veren bir psikolog biliyorum ama zannederim 3500 veya 4000'den aşağı değildir. Fakat sağlam eğitimlidir. İstersen özelden ismini vereyim (buraya yazdam olur mu bilemedim)
0
muhayyer divan
(30.09.24)
@ala09

Aç sürüsü mü?? Şu hayatta en sevmediğim meslekleri yapanlar hakkında bile böyle düşünmedim, hangi hakla aç sürüsü diyorsun? Çok fazla saygısız ve zalim bir ifade olmadı mı bu?
0
muhayyer divan
(30.09.24)
Online ise istanbul olmasi avantajin tam tersi dezavantaj olmaz mi? Cunku piyasa ortalamasina gore fiyat verecekler. Bulundugum sehirde (eskisehir) terapist olan psikiyatristlerin ucretleri bile 2500-3000 civarinda mesela.

Terapist bulma surecinde ise bence oncelikle farkli terapi ekollerinde (psikanalitik psikoterapiler, bilissel davranisci terapi, sema terapi vs gibi) egitimi ve pratigi olan birini bulmak gerekir. Uygun bir terapi baslangicinda da degerlendirme seansinda bu yontemlerle ilgili bilgilendirme yapilir ve birlikte bir yontem secilir. En iyi yontemlerden biri de guvenilir bir tanidiktan referansla gitmek tabi ama her zaman mumkun olmayabiliyor
0
gibicibicis
(30.09.24)
Öncelikle, online terapi almayı düşünüyorsanız, neden istanbul olması şartı var? Gibicibicis'in de dediği gibi, ücret beklentileri daha uçuk olacaktır. Bence başka şehirlerden bir psikolog bulmayı da deneyebilirsiniz.

Yöntem olarak mı kişi bazlı mı seçmeniz gerektiğinin kararını verecek yetkinlikte olmayabilirsiniz. Daha önce terapi ya da herhangi bir psikoloji eğitimi aldınız mı? Cevap evet ise az buçuk fikriniz vardır neye daha çok ihtiyaç duyduğunuz konusunda. Aramayı ona göre yapın. Cevabınız hayır ise, eski usul deneme yanılma öneriyorum, peki neden? Tecrübenizin olmadığı hemen her konuda en doğru yol genelde bu oluyor eğer bilinçli bir insansanız. 3 senedir düzenli terapi alıyorum, şimdiye dek iki psikoloğum oldu, birincisiyle yaşadığım şehirde yüz yüze görüşüyordum (istanbul değil), ücreti dönemine göre uygundu ama aradığımın onunla geçirdiğim terapi sürecinde olmadığını anlamam biraz zaman aldı. Çünkü ona sadece iç döküyordum, sorunlar orada olmaya devam ediyordu. İkinci psikoloğum ile uzun zamandır görüşüyorum, online olarak (kendisi istanbulda yaşamıyor), sadece iki defa yüz yüze görüşebildik ve hiçbir farkı yoktu terapi namına, bu beni ayrıca mutlu etti. Bu psikoloğum sınırları aşmadan çizgi dışında düşünebilen ve bana neredeyse mükemmel şekilde uyumlanan biri. Aslına bakarsanız ona yaptığım şey de iç dökmek, ama döktüğüm o içimle ne yapmam gerektiğini ve nasıl stabil, mutlu ve sağlıklı olabileceğimi biliyor oluyorum her seans sonrasında. Bunu tarif etmek biraz zor, o yüzden size de deneme yanılmayı önerdim. Biz ekol olarak şema terapiden gidiyoruz ama ekol bir noktadan sonra teferruat oluyor, süreç bir şekilde zaten akıyor, en azından ben perde arkasını görmediğim için böyle düşünüyorum. O kısmı bırakın terapistiniz düşünsün, zaten talep ettiğinizde ve hazır olduğunuzda sizin üzerinizde hangi ekolü uyguladığını paylaşacaktır. Ona karar vermek onun işi. Siz sadece iletişim kurduğunuzda rahat hissettiğiniz, hayatınızdaki bir şeyleri eylemsel olarak değiştirdiğini fark ettiğiniz uzman kimse onu bulana dek deneyin ve bulduğunuzda da istikrarlı devam edin. Ben böyle yaptım, ve iki sene önceki halimden eser yok şu an. Hayatım yine ara sıra boka sarıyor ama ben iyiyim, dengeliyim, yaşıyor ve atlatıyorum. Ve bunu terapisiz yapmam ne kadar zor olurdu, düşünmek bile istemiyorum.
0
@stubborn inferno
(30.09.24)
psikiyatrist ihtiyacın varsa özelden yaz sana hekim önereceğim. ben gittim memnun kaldım. istanbulda. özel hastane. pek pahalı değil.
0
yurtsuz john
(30.09.24)
ben bir psikolog olarak online terapinin yararına inanmıyorum. tabi ki bu bir subjektif yorumdur. terapi ücretleri özel doktor ücretleri kadar var çünkü alanda iyi olan psikologlar bana gelen de farklı olsun kafasında çünkü bir sürü meslekte yetkin olmayan terapist var.
0
mikahakkinen
(01.10.24)
araştırırken lisans mezuniyetinin psikoloji olması (iyi bir üniversiteden, tavsiyem boğaziçi, odtü, dokuz eylül, istanbul, ankara, hacette gibi) ilk kriteriniz olsun. sonra yüksek lisansının klinik psikoloji alanında olduğuna emin olun. bu yüksek lisanslar içinde yine belirli üniversiteleri referans alabilirsiniz. diğer üniler üzerine örneğin bilgi üni klinik oldukça güvenilirdir özellerde, ya da yeditepe, ışık, maltepe vs. de olabilir. sonrası da eğitimle desteklemiş mi, süpervizyondan bahsediyor mu kendini tanıtırken diye bakın.
metot konusunda önden neye yatkın olursunuz bilmeniz zor ama çözüm odaklı ya da bdt sizin sorununuza göre biraz didaktik kalabilir. psikodinamik/psikanalitik, şema ya da varoluşculuk üzerine çalışan kişileri tercih edebilirsin.
en son olarak da gitmesi sizi çok yormayacak, maddi olarak karşılayabileceğiniz uzmanlarla oturup konuşup 2-3 seans sonunda karar vermek en doğrusu. bu arada 2000-3000 arası çalışan çok insan var. ama daha düşük ücretli çalışanlar da mümkün olabiliyor çeşitli organizasyonlar vasıtasıyla.
0
red g
(01.10.24)
red g o kadar saçma yazmışsın ki. boğaziçi mezunu olur ve sonra yurtdışında klinik yapmıştır falan ama sana hiç faydası olmaz, zaman, para ve sağlığını kaybedersin. arel üni mezunu olur, okan’da yüksek yapmıştır ama acayip faydasını görürsün. kişinin duruşu, anlayışı çok daha önemli. yukarıda geçen hiçbir üniversite ile de ilgim, alakam yok belirteyim. bu etiketleri görünce çığlık atmak istiyorum artık yalnızca.
0
deartheodosia
(01.10.24)
ücretler fecaat durumda. özgeçmişi ve terapi eğitimleri aradığım niteliklere uyan bir terapist buldum ama görüşme ücreti 3bin liraymış ve online görüşüyormuş sadece. bakmak isteyen olursa: melis caner, fabula psikoloji
0
anna sun
(01.10.24)
ankara'dayım. kasım 2022'de 750 lirayla başlamıştım. şu an ilk hasta ücretini bilmiyorum ama kendisi sağolsun "kadrolu manyak" olduğum için zam yapmıyor, ben seans başına 1500 ödüyorum, normali muhtemelen 3 bin hatta daha fazladır. daha ucuza gelen hastaları olduğunu biliyorum.

terapist bence tamamen şans işi. geçmişte bir kere denemiştim. hiç hoşuma gitmemişti. şu anki terapistimle ise ölüme giderim yani öyle söyleyeyim.

düzenli, uzun süreli bir terapi arayışındaysanız belki ilk birkaç deneme başarısız olabilir ama düzenli devam ettiğiniz sürece iyi bir terapist zaten sizden yeni müşteri parası almaz.

profesyonel bir iş olduğunun farkındayım ama benim terapistim sağolsun gerçekten benimle çocuk gibi ilgilenir, sınırlı sayıda danışanı vardır. o açıdan bunlara dikkat etmek önemli diye düşünüyorum.
0
mark greg sputnik
(01.10.24)
ben özel üniversite mezunuyum ve red g ye katılıyorum. psikoloji sosyoloji ve soft bilimler kesinlikle özel üniversitelerde olmamalı. bir boğaziçi mezunu ile arel mezununu nasıl karşılaştırabilirsiniz ya?

@dearthedosia tam bir özel okul mezunu ağzı yazdıkların.
0
mikahakkinen
(02.10.24)
@mika ya bi tecrüben olsun, anlarsın bence. arel falan savunduğumdan da değil. kişinin kapasitesinde bitiyor, ösym sıralamasında değil
0
deartheodosia
(02.10.24)
@deartheodosia ben psikoloğum zaten tecrübeye gerek yok. meslektaşlarım ne seviyede olduğunu biliyorum.

psikoterapide bir sürü teknik var. bu teknikler için zeka gerekiyor. koç sabancıyı dışarıda bırakırsak psikoloji bölümü eşit ağırlığın en yüksek puanlı 2. bölümü. yani ilk 30 bin içinden seçilen ege,boğaziçi,ankara,hacettepe mezunu ile 300bin sıralamadaki arel mezunu mu bir?
0
mikahakkinen
(03.10.24)
@mika, yalnızca üni. ismi nedeniyle senden çok daha iyi olacağımı kabul etmen gerekiyor o halde. ben kabul etmiyorum mesela, benden çok daha başarılı olabilir ve insanlara çok daha faydalı olabilirsin ama sana göre her koşulda ben senden daha iyiyim? böyle bi şey olamaz. uzatmak da istemiyorum daha fazla ama herkes aynı eğitim fırsatlarına sahip olmuyor.
0
deartheodosia
(03.10.24)
Herkes aynı eğitim fırsatına sahip olmadığı için ve evet ösym sıralaması da kapasiteyi gösteren bir kriter olduğu için iyi devlet okulundan mezun olması benim için de şart. Özellerde dağıtılan klinik psikolog derecesinin benim için bir ederi yok. Simit sarayı gibi açılan üniversitelerde verilen eğitimi ciddiye alamıyorum. Sağlık,psikoloji, hukuk, bu üç alanda lisans özellikle önemli. İyi üniversite mezunu illa ki iyi mi olacak, hayır olmayabilir. İyi üniversite mezunlardan çalıştığı ekole ve bütçeye göre seçim yaparım. Düşük ücretli başlayıp kısa sürede seans ücretini arttıran oluyor, baştan konuşmanızı öneririm.
0
asteriks
(03.10.24)
(6)

Deportivo de La Coruna ve Türklük

Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
Biliyorsunuz İspanya futbolundaki temsilcimiz Deportivo de La Coruna tribünlerinde her zaman Türk bayrağı görürüz kendilerini Türk gibi gören büyük bir kitle var, triübin koreografilerinde her zaman bir Türk bayrağına yer verirler ama bu sevginin La Coruna şehrinde bir karşılığı var mı, misal bi bak
Biliyorsunuz İspanya futbolundaki temsilcimiz Deportivo de La Coruna tribünlerinde her zaman Türk bayrağı görürüz kendilerini Türk gibi gören büyük bir kitle var, triübin koreografilerinde her zaman bir Türk bayrağına yer verirler ama bu sevginin La Coruna şehrinde bir karşılığı var mı, misal bi bakkala girsem ve Türk olduğumu söylesem ansızın "Irmağının akışına ölürüm Türkiyem" şarkısı çalar mı yoksa halktaki Türkiye sevgisi günümüzde silinmiş olup tamamen tribünlerde yaşatılan temsili bir olay haline mi gelmiştir sizce?
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(29.09.24)
eksisozluk.com bu olabilir mi
0
azeroth
(29.09.24)
Hocam konun hikayesini biliyorum ama bu olay günümüzde sadece futbol karşılaşmalarında mı yaşanıyor yoksa şehir halkı da hala bu olayın etkisinde mi onu merak ediyorum, neticede futbolla alakası olmayan bir nüfus da illa ki vardır, onlar da mesela "Portekizin köpeği Vigolular El Turco'nun s*kini yesin" gibi bir ruh halinde midir yoksa "ne Türkü birader" mi diyorlardır, bunu merak ediyorum.
0
🌸Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(29.09.24)
La Coruña'ya gidip ben Türküm dersen, Coruña Türkü mü Türkiye'den mi geldin diyorlar. Yaşanmış bir örnektir.
0
Kahvedesu
(29.09.24)
Ben bunun şehir efsanesi olduğunu sanıyordum. Gerçekten var mı böyle birşey? deportivo nun ınstagram hesabına baktım ama türk bayrağını göremedim.
0
komando kani var bende
(29.09.24)
Abi kulüp seviyesinde o tür bi eylemleri yoktur belki ama tribünlerinde oluyor, özellikle Celta Vigo maçlarında oluyor ama Deportivo şu an alt liglerde olduğu için karşı karşıya gelmiyorlar: pbs.twimg.com
0
🌸Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(29.09.24)
çoğunlukla bizim milletin ezikliğinden başka bir şey değil bu olay, çok fazla abartılıyor. şimdi evet la coruna'da bir markete girdiğinde türk olduğun için olumlu tepki görme ihtimalin zaragoza'ya, santander'e kıyasla daha yüksektir elbette ama öyle atla deve değil.

birincisi deportivo'nun "türkler" olmasının orijini bizzat kendi taraftarlarınca bile net olarak bilinmiyor. farklı teoriler var. temelde olay ezeli rakipleri vigoluların, ispanya'da müslümanların hüküm sürdüğü döneme gönderme yaparak "siz galiçyalı değilsiniz, siz müslüman atmığısınız" şeklindeki hakareti ve deportivo'nun da bunu kimlik olarak benimsemesi. sağolsunlar türk bayrağı filan açıyorlar ama temelde orada kastedilen şey müslüman/arap yani, daha doğrusu 200-300 sene önce "türk" dendiğinde kafada oluşan imajın temsili, türkiye cumhuriyeti değil.

rahmetli chievo'ya da "uçan eşekler" derlerdi mesela benzer bir hikayeden dolayı.

velhasıl adamların türkiye'ye, türklüğe, türk halkına vs. özel sempatisinden kaynaklanan bir tavır değil bu. tamamen vigoluların "siz barbar arapların torunusunuz" hakaretine karşılık sarkastik bir yaklaşım.

dediğim gibi deportivolular genel olarak muhtemelen türklere daha fazla yakınlık gösterme eğiliminde olabilir, zaten deportivo'nun türkiye'de bu sebeple çok sevildiğini biliyorlar ama burada iddia edildiği gibi ırmağının akışına ölürüm türkiyem olayı asla yok. çünkü en başta dediğim gibi adamlar bu lakabı türkiye'yi sevdikleri için filan almamışlar ki.

bizim millet bu konuları çok abartıyor. sorsan mesela azerbaycan, kazakistan, kırgızistan gibi ülkeler için de vay gardaşım kandaşım edebiyatı yaparlar, hepsinin bizi çok sevdiğini anlatırlar vs... o coğrafyaya yolu düşmüş veya oradan insanlar tanımış herkes ise gerçeğin uzaktan yakından alakası olmadığını bilir. tamam hepsi türki cumhuriyet, hepsi köken olarak türk ama türkiye onlar için çok uzaklarda ve geçmişinden kopmuş müslüman bir memleket artık. elin kazakının, sovyet sisteminde yetişmiş azerbaycanlısının da çok umrundaydı türklük filan.

(kızgınlığım sana değil ha yanlış anlama genel olarak bu tavra sinir oluyorum, senin zaten öyle bi iddian olmamış)
0
mark greg sputnik
(29.09.24)
(3)

Getir BiTaksi

sparkle kiddle
Bitaksi içinde gösterilen ücret doğru mu? Çok uçuk fiyatlar yazıyor. Komisyon olamaz. Yanlış ya da maksimum ücret falan mı hesaplanıyor?
Bitaksi içinde gösterilen ücret doğru mu? Çok uçuk fiyatlar yazıyor. Komisyon olamaz. Yanlış ya da maksimum ücret falan mı hesaplanıyor?
0
sparkle kiddle
(27.09.24)
malesef dogru
0
ala09
(27.09.24)
hocam ben ankara'da sık sık kullanıyorum getir bitaksi'yi, hem gösterilen ücret hem de ödediğim genelde beklediğimden düşük çıkıyor açıkçası. yani tahmini 300 yazıyorsa mesela adam kendi taksimetresinde 230 varsa onu veriyor direkt, onu ödeyip gidiyorum. yolculuğu kabul ettikten iki dakika sonra sebep göstermeksizin iptal eden haydutlar dışında sorun yaşamadım. belki lokasyondan lokasyona değişiyordur bilemem ama ankara'da ben memnunum yani şu ana kadar absürt fiyat veya nahoş bir durumla karşılaşmadım.
0
mark greg sputnik
(27.09.24)
martı tag candır gerisi heyecandır hocam
0
Zetnikov
(28.09.24)
(18)

Ülkedeki suç olayları psikolojinizi etkiliyor mu?

norules
Güçlü kuvvetli adamım ama buna rağmen geceleri sakin, tenha ara sokaklarda yürürken bir tedirgin olmaya başladım artık. Her an her şey başıma gelebilir gibi bir psikoloji hakim.Ülkede her gün manyak manyak adam vurmalar, bıçaklamalar, cinayetler, gasplar vs. gırla gider oldu. Belki de hep böyleydik
Güçlü kuvvetli adamım ama buna rağmen geceleri sakin, tenha ara sokaklarda yürürken bir tedirgin olmaya başladım artık. Her an her şey başıma gelebilir gibi bir psikoloji hakim.

Ülkede her gün manyak manyak adam vurmalar, bıçaklamalar, cinayetler, gasplar vs. gırla gider oldu. Belki de hep böyleydik ama artık mobese güvenlik kameralarının artmasıyla daha somut bir şekilde haber olarak karşımıza çıkar oldu bunlar.

Etkileniyor musunuz ülkedeki bu tip artan suç olaylarından?
0
norules
(27.09.24)
evet etkileniyorum ama sokakta gezmeme derecesinde değil. sadece kimseye bulaşmamaya, tartışmamaya çalışıyorum.. zaten insan sevmediğim için çok zor olmuyor.
0
matilda
(27.09.24)
Etkilenmiyorum diyen yalan söyler. Mesele bununla nasıl başaçıktığımız sanırım. Genel eğilim ise daha kapanık ve korumacı olmak. Sorunu çözmeye yönelik motivasyon yok gibi.
0
prole
(27.09.24)
geceleri mümkünse arabayla geziyorum
0
telliahmet
(27.09.24)
çok etkileniyorum.
0
screamshot
(27.09.24)
Etkileniyorum tabii ki, etkilenmemek mümkün mü.
Ben şu an metro beklerken bile arkadan gelip insanları metronun altına itenlerin videolarını hatırlayıp duvara yanaşıyorum.
Yüzde yüz haklı olsam bile haksızlıklara sesimi çıkaramıyorum, göz devirip geçiyorum.
Akşam eve dönüş saatim geçse mutlaka taksi paramı ayarlayarak hareket ediyorum.
0
mutekebbir
(27.09.24)
Bu tarz haberler genelde operasyon öncesi köpürtülüyor, sonra bir anda kesiliyor.

Akp-mhp kavgasının artçı şokları bunlar. Mhp, yargı kanalında çok güçlü. Muhtemelen yakında "bak halk böyle istiyor" diye bir operasyon yaparlar, bir kaç tane baskın ve tutuklama haberi yaparlar, hepsi unutulur.

Çok endişelenmeye gerek yok. Kimseyle çok gerekli olmadıkça dalaşmayın, ortalık polisten ve yargıdan korkmayan, kaybedecek bir şeyi olmayan, bir yerlerde dayısı olan insanlarla dolu.


.
0
kartallar yuksek ucar
(27.09.24)
Ülkede insan tipolojisi ve mantalitesi değişti bence suç normalleşiyor hatta övgü alıyor. En ufak bir uyuşmazlık öldüresiye kavgaya dönüşüyor. Organize suç çeteleşme zaten tarihin en vahim seviyesinde.
Kurallara uyan sıradan bir insan olarak her gün sabır çekip geçiyoruz.
Kendimi geçtim ailem için endişe etmemek mümkün değil.
0
anon1m
(27.09.24)
evet etkiliyor. kaygı durumumu stabil tutmaya çalışıyorum. ayrıca sadece fiziksel saldırılar değil ki, daha iki gün önce ofis arkadaşımızın annesinin bütün birikim hesabı boşaltıldı, üstüne iki farklı bankadan yüksek tutarlarda kredi çekildi. o ağladıkça bizimde moralimiz bozuluyor ve stres yaşıyoruz hem şahsi hem şirket hesapları için çünkü savcılık, banka her türlü işlemi yaptılar ama o bankadan hiç sonuç alabilen olmamış.
0
Phoebe
(27.09.24)
heryer kalabalık, kaba insanlar, mutsuz insanlar, trafik sesi, haftasonu doğru düzgün gidebileceğin konsept cafe veya etkinlik yok, sahil kalabalık, flirt etmek imkansız herkes sağlıksız beslenmekten ödemli gibi, güvensiz sokaklar, düşük gelir...

ben şahsen türkiyede hala nasıl yaşıyorsunuz şaşıyorum.
0
plastic_angel
(27.09.24)
Bütun haberlerde iyi olan kisim belki yuzde 5 falandir.Acunun haberleri tv sine koymama nedeni de buydu galiba.
0
essoist
(27.09.24)
Etkileniyorum.

Mesela, kadın kaldırımda yürürken adamın teki geliyor kadına yumruk atıyor. Gerilmemek mümkün mü? Yolda yürürken sürekli etrafı kontrol ediyorum. Yanımda kim var, arkamdan kim geliyor? diye.
0
rock n roll
(27.09.24)
Geleceğin çok daha karanlık olduğunu, üstüne bir de beslenme sorunu yaşayacağımızı düşünüyorum.
Evden çalışan ve maddi sorunu olmayan biri olarak, yeterli bahçesi ve panik odası da olan bir dağ köyü evinde minimal bir yaşam hayali kurmaya başladım.
0
Mirket
(27.09.24)
90 larda mafya vardı. Ama sadece mafya mafyalık yapardı. Şimdi bu halka sıçramış durumda. Ufak ufak mafyalaşmalar var. Bence endişe verici. Kimse konuşmuyor ama bireysel silahlanma çok fazla.
0
ferenc
(27.09.24)
Tv ve haber izlemiyorum
0
Zetnikov
(27.09.24)
adam vurma bıçaklama cinayet, ne kadar da türkiyeye uzak şeyler oysa
sorun yanlış
medya psikolojinizi etkiliyor mu diyecektin, tivitırı reelsi shortsu bırakacaksın
herifler hit almak için en rezil şeyleri bulup yaymakta beis görmüyor
geçen hürriyet gazetesinde 5inci kattan yere düşen 6 aylık bebeğin yere çarpmadan hemen önceki fotoğrafını gördüm
0
lambırcek
(27.09.24)
eskiden çok etkilerdi, artık pek etkilemiyor. çünkü,

1) ana akımı geçiyorum güya özgür platformlar bile belli kişilerin/grupların kontrolünde çoğunlukla. istedikleri gibi basıyorlar haberleri. iddia ediyorum bugün bir deney yapılsa, atıyorum türkiye'deki medya patronları zort partisine seçim kazandırmak için işe koyulsa o parti bir sonraki seçimlerde en kötü ihtimalle barajı geçip koz sahibi olur, en iyi ihtimalle tek başına iktidar.

2) haberlerde gördüğümüz şeyler adı üstünde "haber" niteliği taşıdığı için orada. bu ülkede 85 milyon insan her gün uyanıyor, yiyip içiyor, yaşıyor vs... evet keşke daha az olsa ama şurada birisi vurulmuş, şurada şu ölmüş filan bunlar ülkenin güvenlik düzeyini gösteren veriler değil. sen karadeniz'in bir ilçesinde yaşıyor olsan, sosyal medya-televizyon pek kullanmasan belki bunların hiçbirinden asla haberin bile olmayacak misal.

ülke sıkıntılı durumda, bunu asla reddetmiyorum. çok fazla problem var. bu tabii ki huzursuzluğu, suç oranını vs. bazen insanın kaçınamayacağı şekilde arttırıyor.

ama genel olarak medyadaki tabloya göre pozisyon almıyorum şahsen. bugün 85 milyonluk ülkede dört kişi vurulduysa akşam haberlerinde arka arkaya cinayet haberi izliyorsun. öyle düşün işte.

öfkeli, anksiyete düzeyi yüksek, etrafındakine düşman insan her zaman daha iyidir tepedekiler için. bak türkiye'de ortamı görüyorsun. millet birbirine giriyor öğretmen maaşı, doktor maaşı, suratsız kasiyer vs... diye. lan hepiniz aynı toplumun, aşağı yukarı aynı sınıfın insanısınız be. düşmanınız doktor mu, kasiyer mi, öğretmen mi sizce? ama öyle olduğuna inandırmak için şahane tezgahlamışlar olayı. biz birbirimizi yiyelim, savaşlarda ölelim, sabahtan akşama it gibi çalışalım. küçük bir kesimin tadı kaçmasın yeter ki.
0
mark greg sputnik
(27.09.24)
x.com

x.com

Bugünümüz de bu gibi iğrenç şeylerle geçerken bu duyurum geldi aklıma. Bu duyuruyu açarken acaba sorun bende mi diye düşünmüştüm ama gerek burada gelen cevaplara, gerek sosyal mecralardaki yazılanlara bakılırsa psikolojimizi sağlam tutabilmek için ülkece terapiye girmek gerekecek bu gidişle. Herkese çelik gibi bir psikoloji diliyorum.
0
🌸norules
(04.10.24)
eksi sözlük dahil hicbir yerde haber okumuyorum türkiye hakkina. eksi duyuru'yu bile kullanmamin tek nedeni anadilde bir seyler okuma, yazma, günlük konusma dilinden kopmama ve arada da yeni jargonlari ögrenme ihtiyacindan. burasi da olmasa herhalde türkiye ile tek bagim senede 15 gün ailemi görmeye geldigim zaman olur sadece.

hicbir gazeteyi okumadan, haber kanali izlemeden, fb'da, twitter'da hicbir sey takip etmeden yasayabiliyorsaniy cok tavsiye ederim. harika bir duygu. ben haberleri rt eden hesaplari bile takip etmem. inanilmaz özgürlestirici.
0
alice in potatoland
(04.10.24)
(7)

Evde spor yaparken ayakkabı giyiyor musunuz?

tuborg yesili
Giyiyorsanız ne tür bir ayakkabı?
Giyiyorsanız ne tür bir ayakkabı?
0
tuborg yesili
(25.09.24)
Ayakkabısız antrenman yapmak delilik, evde de olsa gym'de de olsa ayakkabı şart zira ayakkabı hijyenik dertlerden çok özellikle ağırlıklarla yapılan çalışmalarda ağırlığın stresini absorbe etmek, stabilizasyon sağlamak ve bunlardan kaynaklı oluşabilecek sakatlıkları önlemek için kullanılır, ayakkabı türü de yapılan çalışmaya göre farklılık gösterir tabii.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(25.09.24)
açıkçası giymiyorum ya, kaleci saçlı yırtıcı forvet'in dediği doğru olabilir, karşı bir argümanım yok ama ben ev içinde yaptığım güç antrenmanlarında direkt yerine göre çıblak girişiyorum ve verim alıyorum. kişiden kişiye de değişir elbette. ben normalde düz yolda yürüyemeyen bir insanım. ayakkabısız bile olsa antrenman yapmanın bana çok faydası oluyor. ama halihazırda fit, formunu korumak isteyen ve üst düzey idman yapan biri ayakkabısız yaparsa perişan olabilir. ona bi şey diyemem.
0
mark greg sputnik
(25.09.24)
giymiyorum. bir de onun teriyle uğraşmayayım. ama giymediğim için barfiks demirini bıraktığımda ayak parmağımı incittim.
0
summerof69
(25.09.24)
evde esneme, pilatesimsi seyler yapiyorum. bunlar zaten ayakkabisiz yapiliyor.
0
robert bosch
(25.09.24)
Giymem ama kalın bir ped üzerinde çalışırım.
0
gabe h coud
(25.09.24)
Aslında ağırlık kaldırırken ayakların da güçlenmesi ve vücudu destekleyebilmesi için giymeyin diyorlar. Evde her mevsim çorap + terlik ile gezen birisi olarak zamanında hediye olarak verilen ama hiç giymediğim bir spor ayakkabı vardı onu giyiyorum ben.
0
peki madem
(26.09.24)
Sneaker giyorum.
0
halitkin
(26.09.24)
(16)

tomris

kondansator
tomris ismini nasıl buluyorsunuz? çok sempatik geliyor ancak hiç tomris isimli birisi ile tanışmadım. tomris uyarı okuduğumdan beri sempatik gelmiştir. ancak bebişe tomris ismini koymalı mıyız bilemedik. ikimizin de cok hosuna gidiyor. sizce nasıl isim
tomris ismini nasıl buluyorsunuz? çok sempatik geliyor ancak hiç tomris isimli birisi ile tanışmadım. tomris uyarı okuduğumdan beri sempatik gelmiştir. ancak bebişe tomris ismini koymalı mıyız bilemedik. ikimizin de cok hosuna gidiyor. sizce nasıl isim
0
kondansator
(25.09.24)
Masumlar Apartmani’nda 9-10 yasindaki kizin adi Tomris’ti. Yani cocuk direkt 50 yasinda dogmus hissi yaratiyor bende. Cocugun ustunde nostaljinin, gecmisin, edebiyatin agirligi var gibi hissettiriyor.

Tamam Gudiksu gibi abidik isim demiyorum ama biraz da doneme uyumlu isim secmek lazim diye dusunuyorum. Eski isim artik bu.
0
mor oje
(25.09.24)
Sizin hoşunuza gittiyse koyun derim, anlamı da güzel herhangi bir sakınca yok.
0
kullanicadi
(25.09.24)
Annemin kuzeni vardı Tomris teyze, bence hoş isim.
0
kobuzchu kiz
(25.09.24)
nefret gibi değil de hiç sevemediğim isimlerden. yani duyunca "isim mi kalmamış" hissi veriyor.
ve fakat, siz ne isim koyarsanız koyun bahtı açık olsun, adıyla büyüsün.
0
kisa
(25.09.24)
tomris hatun. harika isim. asla eskimeyecek isim çok güzel.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(25.09.24)
bence söylemesi zor bir isim ama sizin içinize sinmiş belli ki. önemli olan da o. yolu bahtı açık olsun. sağlıkla gelsin.
0
brakgn
(25.09.24)
teyze ismi, tom bombadili çağrıştırıyor artık.
zeynep modernliği yok tomriste
0
eja
(25.09.24)
İnsan için güzel bir isim gibi gelmiyor bana tam bir kedi ismi bence. Ayrıca, tombi tomruk tomtom gibi birçok lakabın takılmasına neden olabilecek de bir sese sahip.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(25.09.24)
bilgili zeki bir insan izlenimi bırakan bir isim.
0
mikahakkinen
(25.09.24)
zeynep in nesi modern yau. tomris guzel isim hazir esinizle ayni fikirdeyken konulsun
0
ala09
(25.09.24)
zeynep, ali gibi isimler gayet klasikleşmiş ve modern isimler.

tomris bana da teyze ismi çağrıştırıyor, 70ler ve tozlu bir isim gibi. ama dünyanın en güzel ismini bile bulsanız çıkıp birileri eleştirecek ve beğenmeyecek zaten. sağlıkla gelsin bebişiniz
0
deartheodosia
(25.09.24)
aslında çok melodik ve güzel bir isim ancak sonuna bey/hanım ekleyip denemek, mail adresini karşı tarafa verirken ingilizce/türkçe vb. zorluk yaşayıp yaşamayacağını düşünmek bile kriter sanki artık günümüzde.

bebişe sevgiler.
0
Phoebe
(25.09.24)
Bence de çok tatlı bir duyumu var. Soyadıyla uyum da önemli ama.

Koyun gitsin derim.
0
kukuleta
(25.09.24)
Tomris Uyar sebebiyle bende pozitif izlenimler bırakıyor.
0
substituent
(25.09.24)
Tomris isminde arkadaşımız var gayet de severiz kendisini güzel isim +1
0
basond
(25.09.24)
çok seviyorum. ben de hiç bu isimde birini tanımadım, açıkçası kızım olursa da verir miyim bilmiyorum ama bence çok tatlı. ikiniz de seviyorsanız bence verin gitsin, ne çıkar?
0
mark greg sputnik
(25.09.24)
(11)

Sampiyonluk kacti mi simdi

lapaz
Fark oldu 5
Fark oldu 5
0
lapaz
(21.09.24)
Kaçtı çünkü Galatasaray Fenerbahçe'ye sahasında 3 tane soktuğu için haliyle Fenerbahçe şampiyon olsa bile Galatasaray şampiyonluğu hak ediyor oluyor, geçen sene böyle bir mantık vardı belli kitlelerde. Bildiri falan da yayinladilar, kongrelerinde konuştular. Laflarindan dönecek kadar dönek değildirler heralde?

Bu mantık sebebiyle Galatasaray otomatik olarak Fenerbahçe önünde bitirmeyi garantiliyor. O yüzden Fenerbahçe için kaçtı şampiyonluk. Ha bizim sahamızda 4-1 yenerlerse o zaman şampiyon olabilirler.
0
logisticsmanager
(21.09.24)
bu iş bitti. fener 3. olur.
0
NowWeAreFree
(21.09.24)
alakası bile yok. lig 36 hafta. daha altı maç oynanmış. bunun avrupası var. galatasaraylı bir oyuncu hamlesinde azıcık geç kalıp erken kırmızı kart görse fark tekrar 3'e hatta 2'ye düşebilir. derbi skoru her zaman önemlidir ama herhangi bir profesyonel futbol adamının şu noktada sezonun sonuna dair değerlendirmede bulunacağını hiç sanmıyorum.

şampiyonluk fenerbahçe için kesinlikle kaçmış değil ama iyi görünmüyor fenerbahçe, orası kesin. psikolojik üstünlük filan, klasik muhabbet. galatasaray abuk bir kayıp yaşamazsa yürüyüp gider tabii.

gençlerbirlikliyim bu arada, sadece futbolsever olarak değerlendiriyorum. illa bir tarafı seçeceksem ailem çoğunlukla galatasaraylı olduğu için oraya daha yakınım.
0
mark greg sputnik
(21.09.24)
Torreira sut atiyor, gol oluyor falan milyonda bir ihtimaller gerceklesmis gene. Gs bali. Zaten derbide ilk golu bulan aliyor maci. Ama su var, GS saha disinda cok guclu yanak oksattiktan sonra ne kart gorduler, ne puan kaybettiler gecen sene. Yandas medyayi 2 saniye acin bakin Ali Koc'a kuduz kopek gibi saldiriyorlar her firsatta
0
freedonia
(21.09.24)
20 sene olmayacak gollere derbi kazanıp doğru düzgün şampiyon olamayan bu takım kadıköyü yol geçen hanına çevirdikten sonra sittin sene şampiyon olamaz. Psikolojik üstünlük denen nane fasa fisodur ama psikolojisi histerik ölçüde bozuk ve sorunu dış mihraklar olan bu grup için doğrudur. Kendi kaderini kendin çizemeyecek kafar beceriksiz olursan okşattı mokşattı diyip maçtan hemen önce rte ziyareti yapılmasını da unutursun doğal olarak.
0
Bruce
(21.09.24)
Kim kazanır ligi, kim kaybeder konuşmak için çok erken ama Fenerbahçe kaosa girdi. Psikolojik üstünlük yüzde 60'i Galatasaray'da, yüzde 40'i Beşiktaş'da.
0
put it in your appropriate place
(22.09.24)
Turkiye'niun en rezil, en assagilik yillarinda Cemaatlerin, AKPnin hukum surdugu yillarda muzesi kupayla dolan, hocaefendi kucaklarindan inmeyen, bakan oksatmalara doyamayan, stadini dahi devlete yaptiran kulup sampiyon olmayacak da kim olacak Allah askina. Guldurmeyin adami
0
speedy
(22.09.24)
fenerbahce = akp
ali koc = tayyip

hem yonetim hem taraftar olarak.

ali koc 5 yildir, dis gucler vs diye sayiklayacagina yillardir, takimi duzgun yonetse belki 5. yildizi almaya zaten 1-2 sene kalmisti.

taraftar da bu yalanlara yillardir inaniyor, feto, gsli federasyon, beinsports bize karsi diyorlar, sonra 100 puan alan antrenoru tekme tokat kovuyorlar.

adamin 7 yildir yasatmadigi basarisizlik, rezillik kalmamis, buna ragmen yuzde 70 oyla tekrar seciyorlar ausdhasudausd
0
baldur2
(22.09.24)
mourinho ve ali koç ikilisiyle şampiyon olunacağını düşünmek akıl işi değil :)

mourinho sezon sonunu göremez.

ayrıca fenerin kadro kalitesi şampiyonluk için yeterli değil. fenerliler geçen sene sorunun teknik direktörden kaynaklandığını düşünerek hata ettiler. sorun yönetim ve oyuncularda.
0
abelardo
(22.09.24)
ilk anda cok buyuk darbe ama uzun vadede dusununce cok bi onemi yok. ikinci mactan sonra bile daha 10-15 mac oynanacak o yuzden 5 puan cok degil. hem odak fenerbahcenin uzerinde olmaz boyle daha iyi.
0
bohr atom modeli
(22.09.24)
"odak fenerbahcenin uzerinde olmaz" mı? :))

tüm spor kamuoyu mourinho ve feneri konusuyor bu mağlubiyetten sonra. camianın üzerinde bu kadar şampiyonluk baskısı varken ve artık sabır kalmamışken odak fenerin üzerinde olmaz demek hiç mantıklı değil.
0
abelardo
(22.09.24)
(26)

terk edilmek ve aldatılmak

gloomy
aldatılmak ve terk edilmek birbirine hayli benzer şeyler gibi geliyor bana. ikisinin de sebep olduğu yıkım, uyandırdığı duygular, beklenmedik ve ani oluşları, yarattığı mağduriyet... bunların terk edilen/aldatılan kişide bıraktığı yaralar ve affedememe hali...spesifik örnek de olsun: biri hayatının
aldatılmak ve terk edilmek birbirine hayli benzer şeyler gibi geliyor bana. ikisinin de sebep olduğu yıkım, uyandırdığı duygular, beklenmedik ve ani oluşları, yarattığı mağduriyet... bunların terk edilen/aldatılan kişide bıraktığı yaralar ve affedememe hali...

spesifik örnek de olsun: biri hayatının çok zor bir döneminden geçerken, partnerine çok ihtiyacı varken yüzüstü bırakılıp, terk edildiğinde aldatılmışlıktan pek farkı yok gibi geliyor bana. ikisi de ihanet.

siz ne düşünüyorsunuz?
0
gloomy
(20.09.24)
Katılmıyorum.
Terk edilen insanlar genelde toparlaniyor ama aldatilan insan resmen yaralaniyor, travma gibi oluyor. Sonraki iliskilerindeki güveni de etkileniyor vs.
0
logisticsmanager
(20.09.24)
Katılıyorum. İhanet sadece üçüncü şahsın bedenen veya ruhen veya hem bedenen hem ruhen varlığı demek değildir. İhanet güveni boşa çıkarmaktır, verilen sözleri tutmamak, verilen güvenceleri yıkmaktır. Güven ortamını huzur atmosferini paramparça etmektir.
0
muhayyer divan
(20.09.24)
Katiliyorum. Gittikten sonra neden gittiginin benim icin önemi yok. Ikisi de ihanet degil de ikisi gidis.
0
robert bosch
(20.09.24)
spesifik örnek biraz daha yaralayıcı normal terk edilmeye göre ama katılmıyorum aynı şey değil.
0
jülsezar
(20.09.24)
katilmiyorum. zor donem muhabbeti çok yorucu, gereksiz, drama queenliktir. istenmeyen iliski derhal bitmeli. yok sinava girecektim oncesinde ayrildi falan bos muhabbet

aldatilmak cok ayri bir dunya
0
ala09
(20.09.24)
Yani sizinle mutlu olmayan bir yetişkin, ayrılıp kendi hayatına bakmak yerine sırf siz istiyorsunuz diye, size destek olmakla (veya sizin yüklediğiniz sorumlulukla) yükümlü, yoksa aldatmış oluyor? Yani ilişkide mutsuz biçimde kalsa, göstermelik olarak destek olsa aldatmış olmayacak mıydı?

Bu bana bir tanıtığımı hatırlattı. Ayrıldıktan sonra başkasıyla flörtleşen *eski* sevgilisini, kendisini aldatmış ilan eden bir çocuktu. Ona göre ayrılıktan sonra da *eski* sevgilisi onunla ilgilenmeliydi, neden ayrıldıktan sonra onu bir kere bile aramadığını soracak kadar da ayrılık kavramını anlayamamış bir çocuktu. Yazık.
0
bu ne bilimsizlik
(20.09.24)
Aldattıktan sonra hala seninleyse bir şekilde hazmediyorsun da terk edilmek korkunç birşey. sanki o insan ölmüş gibi oluyor bir daha göremiyorsun.
0
ashleybon
(20.09.24)
Benzesen tarafları olduğuna katiliyorum. Terkedilmek, o artık yok demek bir bakıma. Aldatılmak aynı zamanda bir çeşit degersizlestirme aşağılama içeriyor, aldatilanin güvenine dair. Aynı zamanda terkedilme doğrudan bir tahrip etme amacı içermedigi için (bu amaçla yapılamaz demiyorum da, işte usturupluca ben senden ayrılıyorum diyip terkedeni düşünerek söylüyorum bunu), onarılması elzem olarak kalan şey, onun yokluğu.
Aldatilmada, ancak aldatanin onarabilecegi türden bir şey var gibi. Bu açıdan farklı.
0
encokbenisevinnolur
(20.09.24)
Kesinlikle katılmıyorum. Aldatmak ahlaksızlık. Kimseyi aldatmadım. Affedilir bir yanı yok. Terk etmek başka. 1 kere aldatılmak yerine 20 kere terk edilmeyi tercih ederim.
0
nawar
(20.09.24)
katılıyorum. ikisi temelde aynı şey.

hatta örnek vereyim. birisi sizi aldatmasa, ama bir başkası için terketse, bu çok farklı mı olacak? hayır ikisi de aynı şey.

hatta artırıyorum. bu durumu anlatmasa ve bilmesen bile böyle bir ihtimal oldugunu hep düşüneceksin. e bunun aldatılmaktan pek farkı yok gibi.
0
abelardo
(20.09.24)
Terk edince sebebini nereden bileceksiniz ki?
0
Kahvedesu
(20.09.24)
Bizim halkımızın en büyük sorunu her şeyi arabeskleştirmek, acı içinde debelenmekten zevk almak. Küçük Emrah'la büyüyünce böyle oluyor demek ki.

Terk etmenin tam olarak neresi aldatmakla bir? Sırf sen üzülme diye istemediği bir ilişkiyi mi devam ettirseydi? Kendinizi ne önemsiyorsunuz, karşınızdakini ne kadar değersiz görüyorsunuz ya. Yarım kalmışlık hissini ahlaksızlıkla bir tutup kimseyi suçlayamazsın. @bu ne bilimsizlik +1
0
potasyum bebek
(20.09.24)
@potasyum bebek, emrahla ne alakasi var ya?

bir insan cözümü iliski icinde aramayip kafasinda ayriligi kurguluyorsa bu hainlik gibi bisi evet. bu saatten sonra ha bana ayrilik konusmasi yapmadan biriyle birlikte olmus ha benden ayrilip senelerce evinde yalniz oturmus, bana ne.

o kisi kendi kendine gitmeye karar verdikten ve bana en son ben ayriliyorum yhaa diye geldikten sonra beni artik hicbir sey ilgilendirmez.

bence @gloomy'nin kastettigi de biraz böyle bir sey. karsi tarafa sans vermemek. sevgiyi kafanda bitirmek. ayriligi iliskideyken yasayip en son zahmet edip söylemek :)
o uzaklasma döneminde de ha bos zamaninda gidip baskasiyla görüsmüs ha yanimda oturup ic sesiyle ayriligi düsünüp durmus. no difference.
0
robert bosch
(20.09.24)
Katılmıyorum ve bazı cevaplar ilginç geldi çünkü bu bakışla kimse sevgilisinden ayrılmamalı, ancak iki taraf da medenice ilişkinin bitmesine karar verip el sıkışarak ters yönlere gider ise doğru. Hayatın olağan akışına uygun değil bu bence.
0
peki madem
(20.09.24)
Yani ayağınız takılıp başınızı betona çarpıp öldünüz diyelim.

Başka senaryoda da birisi sizi bıçaklayıp öldürdü.

Sonuçta ortaya çıkan yıkım aynı. Ancak sonuçları aynı oldu diye bu sebepleri eş yapmaz.

Her iki olay da üzücü ve kıyaslamaya gerek yok, ancak birini diğerinden ayırabiliyor olmanız lazım.

Sizden ayrılmayı düşünen biri size karşı sizin ona beslediğiniz hisleri beslemiyordur.

Bu durumda ilişkiye devam ettiği sürece hem kendi geleceğinden, hem sizin geleceğinizden çalmış olur. Zaman durmuyor biliyorsunuz değil mi?

Terk edilmek üzücü, kuşkusuz. Peki sizi terk edecek aşamaya gelmiş birinin ne yapması olağan?

Yani siz sizi sevmediği halde sırf sizin duygularınızı düşündüğü için birinin kendi hayatından komple vazgeçip ömrübillah sizi mutlu etmeye uğraşmasını mı bekliyorsunuz? Bu nasıl mümkün olabilir? Cidden soruyorum. Nasıl olacak ki yani?
0
akhenaten
(20.09.24)
bunların terk edilen/aldatılan kişide bıraktığı yaralar ve affedememe hali

Senin bakış açına göre, hissettiğin duyguların suçlusu karşı taraf, o yüzden iki eylemde de karşı taraf suçlu çünkü kendimi kötü hissediyorum. Onların da kendi hayatı var ve yaptıklarını bir ihtiyaçlarını karşılamak için yapıyor. Suçlu arıyorsan bulursun zaten. Karşılaştırma yapmak istersen kedinin evden kaçması da benzer etiketler yarayacaktır. Hayatta başımıza bir sürü kötü olay gelecektir, kabullenmeyi öğrenmek olmalı asıl hedef. Niyesini araştırmak geçmişte tutmaktan başka şeye yaramıyor, yas süresini uzatır sadece. Suck it up and move on. Kabullen ve devam et.
0
hasmetizm 2046
(20.09.24)
@robert bosch

''bir insan cözümü iliski icinde aramayip kafasinda ayriligi kurguluyorsa'' bu neden hainlik olsun? İnsanların çözüm arayıp ilişkiyi devam ettirme gibi bir zorunluluğu, ahlaki yükümlülüğü mü var? Karşı taraf ayrılmak istemiyorsa, ikimiz de ayrılmak gibi ortak bir karara varamadıysak ama ben onunla devam etmek istemiyor ve haliyle ayrılmak istiyorsam sırf ''hainlik'' yapmamak için o istemediğim ilişkiye devam mı etmeliyim?

Ciddi mi cevap veriyorsunuz, anlamıyorum arkadaşlar çünkü o kadar mantıksız ve duygusal ki bakış açınız. İşleri bu kadar arabeskleştirmeye, acı devşirmeye gerek yok. Romantik komedi filminde yaşıyorsak neden olmasın ama gerçek hayat böyle fazla hassas beklentiler için son derece sert. @peki madem ve @akhenaten çok güzel açıklamış.
0
potasyum bebek
(20.09.24)
benden onceki son 4 cevaba asiri katiliyorum, bana da cevaplar cok enteresan geldi ya da yaslar cok genc.
terk edilmek acisindan; arkadaslar kafaniz mi guzel? birisi sizinle olmak istemiyor, bir sekilde sevgisi bitmis, ya da farkli yerlere evrilmis yasamlariniz, yani nereden baksaniz 20-30 hatta daha fazla yildan bahsediyoruz, siz kendinizi bu kadar mi degersiz goruyorsunuz, kendi yasaminiz bu kadar mi onemsiz sizin icin sizi sevmeyen ya da artik baska yollara gittiginiz asikar olan biriyle illa yasamimizin bir noktasinda bir soz verdik diye birlikte kalmayi sececeksiniz. yani baskasinin yasamini cope atmasini birakiyorum, kendi yasaminizi niye cope atiyorsunuz?
her iliskide onarilacak ya da onarilmayacak yaralar vardir, bazen bunlara karsimizdaki tek basina karar verir ve ayrilir, yapacak bir sey yok. aci mi? aci ama arabesklestirmek herhangi bir seyi iyilestirmez.
son olarak bi tik daha mantikla bakmak istiyorum, iki insanin 20li yaslarda tanisip taaa 70 yasinin sonuna kadar, hic degismeden, hisleri hic degismeden, hayatlarini derinden sarsacak olaylar yasamadan sabit kalmalari ne kadar mumkun? herkes biz fark etsek de etmesek de surekli bir devinim ve degisim icindediler, zaman zaman yollarimiz ayni yonde evrilmedigimiz icin ayrilabilir.
ayrica aldatilmanin travmasi bambaska bir sey, yalan soylenmesi, guvenin sarsilmasi farkli bir travma. dolayisiyla yazara burada da katilmiyorum.
0
kassiopeia
(20.09.24)
kassiopeia +1

Ayrica evet terk edilmenin acısıyla aldatılmanın acısı aynı değildir.
Aldatılmak daha kötüdür.
Terk etmek cogu zaman onurlu da bir davranıştır.
İstisnalar olabilir... yine de aldatilmakla eş değer değildir.
0
ananiyimioguz
(20.09.24)
kendine ve karşıdaki kişiye saygıdan, mutsuz olduğu hâlde ilişkide bulunmanın mantıksızlığından dem vuran arkadaşlara cevaben:

burada sorgulanan mevzu ayrılmak değil, terk edilmek. ayrılmak karşılıklı ve anlaşmalı da olabilir. ama terk edilmek farklı ve "ben mutlu değilim" ile haklı gösterilecek kadar basit değil. acun'un yarışmasında jürilik yapan bir yönetmen adam vardı. karısı kanser olunca onu boşamıştı. kurduğu cümle "ben artık mutlu değilim." olmuştur herhalde, ve kendisine ve karısına saygısı da büyüktür, değil mi?
0
🌸gloomy
(20.09.24)
neredeyse her ilişkimde terk edildim. bazılarında aldatılmış olabilirim ama bilgim yok açıkçası, ben hep terk edildim diye biliyorum.

üstelik kendi mental sağlığı problemli biri olduğumu söyleyebilirim, yani kolay kolay yol alamam vs. ama görüşünüze katılmıyorum.

terk edilmek ve aldatılmak bence ÇOK FARKLI şeyler. terk edilmek milyon tane sebeple gerçekleşebilecek, aslında doğal sayılabilecek bir durum. bazen olmaz yani. insanca veda etmek, "olmuyor" demek kendi içinde bence tutarlı ve makul.

aldatılmak ihanetin bambaşka bir boyutu. aldatıldığımı duysam, bilsem muhtemelen çok daha fazla üzülür ve yıpranırdım.
0
mark greg sputnik
(20.09.24)
Aldatılmak: temelde yalan söylenmesi ve ego sarsıcı etkisi var. Ve o ana kadar yasananlarin da doğruluğunu sorgulatir


Terk edilmek: temelde fazla dürüst olunması <3 ego yine sarsılır ama aldatilirkenki kadar değil... Ve yaşananlar hatıra kalır


Yüz üstü bırakma olayı saşmalik zaten ama spesifik örnek verdiğin için yazayım; Biri beni artık sevmiyorsa, yanımda durması en başta beni rahatsız eder zaten. İstersem yatalak olayım kanser olayım, sürüne sürüne tuaylete giderim ama o adamdan gelecek yardımı istemem.
0
abuzer
(21.09.24)
@gloomy

Ayrılmak ve terk edilmek aynı şey aslında, neden böyle dediniz ki? Evet insanlar karşılıklı anlaşarak da ayrılabilir ancak bu her zaman böyle olmaz.

Benim bir arkadaşım vardı böyle bir şey yaşayan. Çok sorunlu biriyle birlikteydi, bi hata yapıp ilişkiye başladığı biri ciddi anlamda problemli çıkınca uzun bir süre paçayı kurtarmak için bir çıkar yol aradı. Ayrılmaya çalıştığında bu kişi de "hayır ben ayrılmıyorum, tek başına ayrılamazsın" gibi şeyler söylüyordu. Haliyle iş adli bir sürece evrildi.

Yetişkin bir insanın ayrılık kavramını kabullenebilmesi gerekir bence, bunu çok dramatize etmemek gerekiyor, çünkü böyle şeylerin sonu genelde hiç iyi bir yere çıkmıyor. Bazen romantik, tehlikesiz, masum görünen hisler uygun ortamlarda en tehlikeli ve kontrol etmesi zor hislere evrilebiliyor, çok gri bir çizgi bu.
0
akhenaten
(21.09.24)
2 sevgilim oldu. ilkinde aldatıldım. ikincisinde terk edildim.

kesinlikle aynı değil.

ilk ilişkim 2.5 yıllıktı. ciddi ilerliyorduk sözde. ailelerle tanışacaktık. hatta o benimkiyle tanıştı. beraber yaşamaya başlıcaktık falan... meğer 6. ayımızdan beri ara ara aldatıyormuş beni.

özgüvenim eksilere düştü. insanlara güvenim de öyle. her şey yalanmış meğer dedim. şok geçirdim. inanmak istemedim. travma oldu. hala kimseye güvenemiyorum. aşırı derecede yetersiz ve değersiz hissettim. aptal olduğumu düşündüm. aşırı büyük bir hayalkırıklığıydı. saygısızlıktı. 1 yılda zor atlattım.

..

terk edilmemde de çok üzüldüm ve değersiz hissettim ama 3-4 ayda atlattım.
0
art cat chocolate
(21.09.24)
@art, 2,5 yıl boyunca asla bir şey sezmedin mi
0
abuzer
(22.09.24)
sezmedim. ilk ilişkimdi. 19 yaşımdayken başlamıştı. sonuncusunda sezdim işte. sonra olaylar gelişti.
0
art cat chocolate
(26.09.24)
(3)

Antalyalı stereotype'ı diye bir şey var mı ?

Yourcousinmarvinberry
Yoksa sadece bir mit mi ?"Antalyalılar yazları tüm günü plajda geçirir, hepsi güneşlenmeyi sever, kızları ve erkekleri yabancı(ingiliz-rus vs)sevgili yapar, mutlaka yatta rakı balık yaparlar, markete bikiniyle giderler, hepsinin evinde klima vardır, en zenginleri oranın köylüleridir ve denize sıfır
Yoksa sadece bir mit mi ?

"Antalyalılar yazları tüm günü plajda geçirir,
hepsi güneşlenmeyi sever,
kızları ve erkekleri yabancı(ingiliz-rus vs)sevgili yapar,
mutlaka yatta rakı balık yaparlar,
markete bikiniyle giderler,
hepsinin evinde klima vardır,
en zenginleri oranın köylüleridir ve denize sıfır villaları vardır ve başkasına kiralarlar..."

bunlar benim aklımda kalan stereotype'lar.
0
Yourcousinmarvinberry
(17.09.24)
+ antalyalilar cimridir. para harcamayi sevmezler.

baska sehirlerden arkadaslarla bulusunca o avm senin bu avm benim cafeler vs basim dönerdi. su an antalya'dan tanidigim herkes beni yürüyüse, eve cay icmeye falan cagiriyor :D

sezlong'a falan da kimse para verip oturmaz. herkes ben semsiyeyi, termosu alip geleyim diyor :D avrupai
0
robert bosch
(17.09.24)
mark greg sputnik
(17.09.24)
antalyalıyım, sayılanlardan sadece klimayı doğrulayabilirim. hadi rakı balık benim yakın çevrenin mezhebi değil diyelim ama yazın tüm gün plajda olmayı, güneşlenmeyi geçtim denize gitmeyi unuturlar neredeyse. markete bikiniyle gitmeye de çok güldüm.

cimrilik+1
tembelliği ve araba kullanmayı bilmemeyi de ben ekleyeyim
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(17.09.24)
(8)

Futbolcu, Bahis, Etik

Bir ben var benden şurada
Bir futbolcunun kendi maçında kendi maçının lehine ya da kendisi için pozitif bahis yapması etik midir? Yani A takımından bir futbolcu mesela kendi takımın galibiyetine ya da atıyorum kendisinin en az 3 gol atacağının bahsini yapması bir problem olabilir mi çünkü futbolcu zaten maça bu amaçla çıkıyo
Bir futbolcunun kendi maçında kendi maçının lehine ya da kendisi için pozitif bahis yapması etik midir? Yani A takımından bir futbolcu mesela kendi takımın galibiyetine ya da atıyorum kendisinin en az 3 gol atacağının bahsini yapması bir problem olabilir mi çünkü futbolcu zaten maça bu amaçla çıkıyor karşı takımın galibiyetine ya da karşı takımın herhangi bir şekilde aleyhine oynayıp takımını baltalamamış kendi işini yapmak için sahaya çıkan bir futbolcu ekstra olarak bu amaç doğrultusunda bahis de yapıyor, bu ahlaken sıkıntılı mıdır? Ben sıkıntı olmaz dedim kardeşim şerefsizlik senin ruhuna işlemiş dedi.
0
Bir ben var benden şurada
(15.09.24)
Kendisinin en az 3 gol atacağına bahis oynadığı için karşı karşıya normalde pas vereceği pozisyonda şut çekip gol kaçırabilir. Ya da 2-0 önde ve defans yapması gereken yerde gereksiz hücüma çıkıp takımına gol yedirebilir vs olasılıklar var
0
nundu
(15.09.24)
yani serefsizlik agir olmus ama kesinlikle etik degil. profesyonel futbolda zaten yasak. tespit edilirse ottururler. cok buyuk futbolculara bile 6 ay 1 yil filan ceza veriyorlar. oyle ikinci lig topcusuna hic acimazlar, kariyerin biter.
0
mark greg sputnik
(15.09.24)
tnz
(15.09.24)
Yaşanmışı var.

www.hurriyet.com.tr
0
nawar
(15.09.24)
Yani evet Sergen'in yaptığı bana çok yanlış gibi gelmiyor :)
0
🌸Bir ben var benden şurada
(15.09.24)
bence etik değil. futbolcu adamın bahisle işi olmamalı. zaten milyonlar kazanıyorsun kumarın da eksik olsun
0
NowWeAreFree
(15.09.24)
herhangi bir şekilde sonucunu kendi belirleyebileceği veya etkileyebileceği şeye bahis oynamak etik de değil, doğru da değil.

yani futbolda "teşvik primi" denen bir şey var mesela. şike gibi değil. yani "şu takıma bilerek yatın, yenilin, alın size para" şeklinde değil. "karşı takımı yenerseniz size şu kadar para veririm". e zaten yeneceğiz, amacımız bu değil mi? ama iyice yenin, canınızı dişinize takın mutlaka yenin.

bunun mantıken sorun olmaması lazım, zaten yenme amacıyla çıkan takıma daha iyi oynasınlar diye maddi bir gaz veriyorsun. ama bu da hem yasak, hem etik değil, hem ahlaki değil.
0
kibritsuyu
(16.09.24)
etik değil. bunu yapmayan orta seviye topçu yoktur bile. dolaylı olarak bunu yaptırır topçular.
0
mikahakkinen
(16.09.24)
(12)

hafta sonu neler yapıyosunuz?

baldan kaymak
kahve, avm gezmek dışında.
kahve, avm gezmek dışında.
0
baldan kaymak
(15.09.24)
Arabayı yıkadım, berbere gittim, boş boş oturdum onun dışında. Ankara'da yapacak bir şey yok.
0
NowWeAreFree
(15.09.24)
sevgılımın yanına gıdıyorum

bazen turıstık yerler başta olmak üzere deniz bogaz falan gezıp yıyıp ıcıyoruz

modumuza göre sonra evde cınsellık yasamaca dadluslasmaca etkinlikleri

yazın olursa 2-3 gunluk ard arda ızın alabılırsek adalara gıdıp kalıyoruz yada ıstanbula en yakın yerlerde sürtüyoruz yüzme başta olmak üzere vs.
0
Zetnikov
(15.09.24)
Bu haftasonu: temizlik, ütü, tatlı yapma, yürüyüş, kitap okuma ve dizi-film izleme ile geçti.
0
Amaranta ursula
(15.09.24)
Çocukla oynuyorum, evde ve dışarıda, yemek de yapıyorum bazen, benim için fantastik sayılabilecek denemeler yapıyorum bazen. Ancak asıl istediğim; çöpe gidecek şeyleri yüklemek, ortalığı düzenlemek, temizlemek, bazı teorik çalışma gerektiren şeyler de olabilir, bunları biraz yapmışsam iyi bir hafta sonu olarak görüyorum.
0
mbond
(15.09.24)
Yeme içme manasında merak ettiğim yerler oluyor o listeyi tamamlamaya çalışıyorum. Bu cumartesi herise istanbul a gittim. Pazar günü de bazı bedelleri ödemekle geçti:( yediklerimi yakmam lazımdı :/
0
kullanicadi
(15.09.24)
Koşu, yürüyüş, doğa gezileri, arkadaşlarla buluşma, date, yemek, temizlik, tiyatro, konser, havuz, tekne gezisi vs.
0
gabe h coud
(15.09.24)
+ alışveriş :)
0
gabe h coud
(15.09.24)
- Son dönemde genellikle tarihi yerleri ve kültür-sanat alanlarını geziyoruz. Kasırlar, saraylar, müzeler gibi. Bahçeleri genellikle çok bakımlı, manzaralı ve zaman geçirilecek şekilde oluyor. Oralarda zaman geçiriyoruz. Milli Saraylar ve İBB'nin son yıllarda restore ettiği tesisleri öneririm. Hepsi birbirinden güzel ve gez gez bitmiyor.

- Yeşil alanlarda/sahillerde yürüyüş: İstanbul'un kuzeyinde Polonezköy, Anadolu-Rumeli Kavağı, Beykoz gibi yerlerde tabiat parklarında ve sahillerde yürüyüş yapıyoruz. Akşam yemeği de yiyip -genelde balık- eve dönüyoruz.
0
Lethe
(16.09.24)
benim iş yüküm hafta sonu daha çok, o yüzden aslında hafta sonu ne yapacağımı düşünecek vaktim çok olmuyor. imkanım olursa f1-f2 yarışlarını izliyorum, 2-3 tane maç izliyorum. bitiyor zaten. boş günlerim hafta sonu olsaydı ne yapardım diye düşününce de pek bir şey bulamıyorum açıkçası, herhalde yine camış gibi yatıp maç izlerdim. kalabalık sevmiyorum. e malum doğal olarak insanlar cumartesi-pazar dışarı çıkıyor, stres atıyor... o ortama girmek istemem pek. belki haftalık yemek yaparım, evi temizlerim. birisi bir yere davet etmediği sürece evden pek çıkmam herhalde hafta sonu.
0
mark greg sputnik
(16.09.24)
denize gidiyorum, evde dinleniyorum ya da arkadaşlarımla bir şeyler içmeye dısarı cıkıyourm.
0
koela
(16.09.24)
Son zamanlarda rutinin dışında olsam da koşu ve bira içmek.
0
kumandanim
(16.09.24)
Temizlik, örgü, egzersiz, varsa evdeki ufak tefek tamir işleri. Havalar ölümcül sıcaklığını kaybetmeye başladığı için daha çok yürüyüşe çıkabilmeyi umuyorum.
0
peki madem
(16.09.24)
(10)

Sabah Namazı Hk.

Lubb
Müslüman olan arkadaşlara anlayışlarına sığınarak özel olmayacaksa şunları sormak istiyordum merakımdan: Sabah namazına düzenli olarak kalkıyor musunuz? Rutininizin bir parçası mı? Yoksa mümkün olduğunca mmı?Rutininiz ise sonrasında tekrar uyuyor musunuz ? (Mesaiye sabahtan başlayan ya da öğrenci o
Müslüman olan arkadaşlara anlayışlarına sığınarak özel olmayacaksa şunları sormak istiyordum merakımdan:

Sabah namazına düzenli olarak kalkıyor musunuz? Rutininizin bir parçası mı? Yoksa mümkün olduğunca mmı?

Rutininiz ise sonrasında tekrar uyuyor musunuz ? (Mesaiye sabahtan başlayan ya da öğrenci olup sabah dersi olanlar için bu soru)

Tekrar uyumak mı yoksa uyumamak mı size daha iyi geliyor günlük rutininizde.
0
Lubb
(08.09.24)
Ben ateistim öncelikle, Annem hep kalkar sonrasında uyuduğu da olur uyumadığı da o anki ruh haline bağlı galiba ama sabahın uhrevi dünyasında dua falan okuyordu sanırım, ayrıca sabah namazı zaten sınav gibi bir şey sanırım ona kalkmadıktan sonra diğerlerini kılmak... bilemiyorum.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(08.09.24)
Bu ara düzenli.
Tekrar uyuyorum çünkü işe gidene kadar 2.5saatim daha var. Ama keşke uyumayip diğer işlerimi halledebilsem. Lakin uyku baskın geliyor.
0
Amaranta ursula
(08.09.24)
annem beş vakit kılar, sadece erkenden uyuyup alarm çalmasına rağmen uyanamadığı birkaç sefer olduğunu hatırlıyorum, onun dışında sabah namazına hep kalkar, onun için opsiyonel bir şey değil. anca çok hastaysa uyanamazsa filan kılmaz, bilinçli olarak hiç pas geçtiğini görmedim.

kışın saat zaten iyice yaklaştığı için uyumadan gidiyor işe ama yazın namazdan sonra tekrar yatıp 7'de filan geri kalkar, nasıl beceriyor hiç bilmiyorum. ben sabah 4'te 5'te uyansam bir daha asla geri yatamam, sonra bütün gün maymun gibi gezerim. canım anam terminatör gibi takılıyor.
0
mark greg sputnik
(08.09.24)
Yazın, kılıp tekear uyurum çünkü namaz vakti 03:30 civarında

Kışın, kılıp uyumam çünkü iş saatine çok yakın 7:30 da ezan okunduğu bile oluyor
0
füt
(08.09.24)
Müslümanım, namaz kılamıyorum, kendimi disipline edemiyorum çünkü, hayatımda çok enteresan noktalarda kesinlikle disipline olamıyorum. Namaz kılmayı çok istiyorum, canım çekiyor yemek çeker gibi, kılabildiğim zamanlarda hem sabah namazını hem yatsı namazını kılmayı seviyorum çünkü gün içine denk gelen namazları çok planlayamıyorum. Akşam vakti de gün içine denk geliyor benim. Keşke kılabilsem ama başlayınca ya aşırı namaz kılmaya başlıyorum ya tamamen bırakıyorum, dengeyi bulamadım.
0
muhayyer divan
(08.09.24)
uyuyabilirsem uyuyorum. eğer uyumazsam gün çok uzun geçiyor, bitmek bilmiyor maalesef.
0
deartheodosia
(08.09.24)
Kalkarken uyumaya niyetlensem de sonrasında uyuyamıyorum. Yazın erken kılınabildiği için uyuyordum ama.
0
hebanon
(08.09.24)
Kışın tekrar uyuyacak vakit dar oluyor ya işe gitmek için hazırlanıyorum yada evden çalışıyorsam o kısa arayı verimli geçirmeye çabalıyorum sonra mesaiye başlıyorum. Harici zamanda tekrar uyuyorum.
Erken yatabilsem günü verimli geçirebilmek adına çok güzel oluyor tekrar uyumamak.
0
cilekli pasta
(09.09.24)
Bugün itibariyle oğlan 7:20'de servise bineceğunden ve 6:45'te kalktığından, vakit de 6.25'te çıktığından 6:10'da kalkıp uyumama uygulamasına geçtik. Yoksa 5.00-5:30 civarı kalkıp kılıp geri yatıyorduk.
Not: yatış 23:00
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(09.09.24)
Düzenli kalkıp kılıyorum. Kış aylarında güneş çok geç doğduğu için namazdan sonra uyumaya vakit kalmıyor zaten. ama yaz aylarında 04:00-05:00 arası namaza kalkınca tekrar uyuyorum haliyle. yani mevsimsel olarak sorunuzun cevabı değişiyor. Fakat güneşin doğuşu esnasında uyumamak zihinsel sağlık açısından daha iyi diyor Peygamber Efendimiz (sav). Dolayısıyla yazın da olsa kerahat vakti bitene kadar uyumamaya çalışıyorum. o arada da Kur'an veya başka bir kitap okuyarak vakti değerlendirmiş oluyorum.
0
mustafakesekci
(09.09.24)
(20)

Eşek ve at eti, insan sağlığına zararlı olmadığı hâlde

Yourcousinmarvinberry
Neden illegal ve sağlıksızmış gibi muamele görür ?
Neden illegal ve sağlıksızmış gibi muamele görür ?
0
Yourcousinmarvinberry
(02.09.24)
dini açıdan yenmesi uygun olmadığı için.
0
tabudeviren
(02.09.24)
İslama göre de helalmiş.
0
🌸Yourcousinmarvinberry
(02.09.24)
Kesimleri tesislerde yapılmadığı, diğer kesim hayvanlarına uygulanan hastalık vs gibi kontroller uygulanmadığı için.
0
thracia
(02.09.24)
çoğunlukla kültürel ve coğrafi şeyler bunlar. kültüre dini de ekleyebiliriz.

bi de tarihsel olarak eşek, at vs. zaten insanlığa çok faydası olmuş hayvanlar. yemen pek akıllıca olmazdı. öyle bir kültür gelişmedi dünyanın büyük bölümünde. ya şöyle düşün mesela bugün otobüsle yarım saatte gittiğin yolu at üstünde dıgıdık dıgıdık belki 2-3 saatte alabilirdin. at olmasa yağmurda çamurda karda kışta 20 saat yürüyecektin belki. yahut öküz diyelim. koş sabana tarla sürsün. sülalene yetecek kadar buğday-arpa verecek sana. o hayvanı niye kesip yiyesin ki. yakınlarda su varsa balık tut, tavuk-horoz ye, küçükbaş yetiştir vs...

kültür böyle yerleştikten sonra zaten istesen bile yiyemiyorsun çünkü üretimi/satışı olmuyor. çünkü talep yok. e kendim yapayım desen kim uğraşır eşek-at alıp onu kesip biçmekle, yularını tutup kasaba "ustam şu atı kesiver" diyemezsin ki.

domuz da öyle mesela. çok sağlıklı bi et olmadığını biliyorum ama önemli bi protein kaynağı. bakıp büyütmesi kolay, çok yavruluyor. türkiye'de domuz etine talep olsa mesela bence fiyatı uygun olurdu, belki tavuk gibi. e niye yenmiyor? islam haram demiş, müslümanlar yemiyor. üretiliyorsa bile talep çok az olduğundan fiyatı, lojistiği, yerine göre siyasi baskısı vs. sebebiyle istesen de erişimin kısıtlı.
0
mark greg sputnik
(02.09.24)
aşırı kaslı olduğu için sadece sinir gelir dişe. yenebilecek lezzette değildir muhtemelen.
0
neira
(02.09.24)
At "diğer kasaplık hayvanlar" maddesinde serbest ama eşek tebliğde geçmiyor. Bir de sorun olan dana eti diye satarken içinde at eti çıkması zaten. Algı da buradan çıkıyor bence.

Gerisi arz talep meselesi. O da kültürel konu. At ve eşek besi hayvanı olarak üretilen canlılar değil normalde.
0
nawar
(02.09.24)
Tek tırnaklı hayvanların yenmesinin dinen yasak olduğuna inanılıyor.
0
Mirket
(02.09.24)
dini yönünün bilmiyorum ancak 2 hayvanda aşırı kaslı. etleri sert olur.
0
mikahakkinen
(02.09.24)
Ayrımcılık yapıyoruz.
0
prole
(02.09.24)
dini ya da lezzet değil. sen inek eti diye satıyorsan ve içinde at eti çıkıyorsa bunu ucuz diye koymuşsundur. Türkiye düzenli at eti yenen bir ülke değil, bir et ucuzsa ya arzı çoktur ya da kalitesiz/yaşlı/hasta hayvandan yapılan sağlıksız kesimle elde edilmiştir. Denetimden geçmemiştir, hastalık var mı yok mu bilmiyoruzdur vs. O sebeple yani yoksa dini ya da "bizi kandırıyorlar" bakış açısı değil. At eti hangi şartlar altında elde edildi onu bilmediğimizden. Yoksa Orta Asya ülkelerinde at eti baya sevilen ve değer gösterilen bir et diye biliyorum.
0
nundu
(02.09.24)
İslama göre helal değil. Bizim memleketin ekserisi Hanefi mezhebiyle amel ediyor ve Hanefi mezhebine göre helal değil, diğer kezhepleri bilmiyorum. Ayrıca net olarak tek tırnaklı oldukları için helal olmayanlar grubunda sınıflandırılıyorlar diye biliyorum
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(02.09.24)
bence bu hayvanlar normalde seyahat, yük taşıma ve tarla surme gibi işlerde çalıştırıldıkları için biraz kutsallaştırılma yapılmıs olabılır. diger hayvanlara oranla bana daha değerli gibi geliyor. bugun mesela nasıl araba cok lazımsa o zaman da at ve essek cok lazım bısey.
0
Zetnikov
(02.09.24)
At ve eşek eti yemek İslam dinine göre haram değildir, ayrıca at ve eşek etinin sert ya da lezzetsiz olduğunu da zannetmiyorum zira bu etler Avrupa'da ve Orta Asya'da oldukça tüketilen bir et türü ama adamlar tabii ki tutup ömrü boyunca çalışmış ordan oraya koşturmuş yağ oranı düşük kas oranı yüksek atların etini yemiyorlar yemelik at yetiştirip onları yiyorlar, sanırım birkaç İslam ülkesi ve ABD dışında at eti yemeyen yoktur, ABD'liler her şeyi yedikleri halde at etine karşı çok yüksek bir önyargıları var kesinlikle karşılar ama Fransızlar da ABD'de kurdukları at çiftliklerinden at getirip kendi ülkelerinde yiyorlar ironik bir şekilde. Onun dışında bizde genelde hastalıklı ya da ölüme yakın at ve eşek kesilip piyasaya verildiği için böyle bir algı var, onun dışında bu hayvanlar muhtemelen sağlıklı bile olsa gayrıhijyenik şartlarla kesileceği için yine legal bir anlayış olmayacaktır, ayrıca bu hayvanların kesimi de özel bir kasaplık yeteneği istiyor, bizde bu işler olabilecek en illegal şartlarda yapıldığı için böyle bir algı var.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(02.09.24)
Bildiğim kadarıyla at eti helal, eşek eti haram. Ancak bunların yenmemesinin asıl nedeni bence dini değil, sosyolojik.

Lezzet kısmını bir yana bırakıyorum (gerçekten iki hayvan da son derece kaslı olduğundan etlerinin lezzetli olduklarını düşünüyorum), ikisi de koşum hayvanı olarak son derece değerliler. Hele at, Türk tarihinde mitolojik açıdan da önemi çok büyük bir hayvan. Bildiğim kadarıyla atı ehlileştirip tarım ve orduda kullanan ilk milletlerden biri Türkler. Çok eski, muhtemelen göçebe zamanlarda sanırım at eti yeniyor ancak yerleşik hayata geçilip tarım ve hayvancılık yapılmasıyla birlikte at eti tüketme kültürü azalıyor.
0
10551037
(02.09.24)
geleneksel anlayışta yenmesi helal değil diye bilindiği için.

Kuranda yenmesi haram olan yalnızca 4 şey ifade edilmiştir. Onların haricinde dilediğiniz şeyi yiyebilirsiniz(mideniz kaldırırsa).
Bu biraz da kültürel. Nasıl ki asya'da börtü böcek ne bulurlarsa yiyorlar ama biz alışık olmadığımız için bize tuhaf geliyor.

Bu arada kurana göre yenmesi haram olan dört şey şu şekilde.
1-Domuz Eti
2-Allah'tan başkası adına kesilmiş hayvan,
3-Leş,
4-Kan
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(02.09.24)
Ya ikea köftesinde at eti çıktı orda da olay oldu. O da mı haram diye? Dinle ilgili değil olay. Hmm dana köfte lezzetsiz oldu biraz da şu attan koyayım demiyor ki adam. Muhtemelen yıllarca çalışmış hayvanın kesime gönderilmesi sonucu çıkan ve hijyeni tartışmalı eti koyuyor daha ucuz olduğu için
0
nundu
(02.09.24)
Birinci Dünya Savaşı esnasında Bulgarların iş görmez hale gelmiş binek atları kesip yedikleri, Türklerin kayıttan düşebilmek için (sanırım sağ ön idi) bacağı kesip yanlarına alıp ölen hayvanı terkettiklerine dair kayıtlar var. Ve bu olaylar yiyecek bulamayıp hayvan yemi arpaya niyetlendikleri döneme rastgeliyor.

Yine Birinci Dünya Savaşı esnasında Kut ül Amare'de kuşatılan ingiliz ordusu'na General Townhand at yedirmek istediğinde Hintli müslüman askerler karşı çıkıyorlar. Açlıktan ilk telef olan askerler de bu sebeple Hintli Müslümanlar oluyor.

Yani Dinen bir sakıncası olmalı diye araştırıp şunu buldum. Anladığım kadarıyla kafalar karışık olunca yemiyelim olsun bitsin demişler.

www.islamveihsan.com

Şuraya bir de Hintli asker fotoğrafı bırakayım.
player.slideplayer.biz.tr
0
Mirket
(02.09.24)
at eti yedim, pisirirken kokusu bayagi agir, ve kasli yagsiz oldugu icin pek hosuma gitmedi. ama bir aralar yasadigim sehirdeki en pahali restaurantlardan biri sadece at eti satardi, oraya gitmek kismet olmadi fiyatlar sacma sapan oldugu icin.

at yeniyorsa esek de yenir bence, yenmez diye bisey yok.

domuz da duzenli yemesem ve heryerini sevmesem de bazi yerleri oldukca lezzetli olan bir hayvan.
0
cooperr
(03.09.24)
at eti yedim ben bilmeden. gayet yumuşak ama tatsızdı.

olaylar şöyle gelişti, ukrayna'da bi restorana oturdum, açtım menüyü fotoğraflarına bakarak yemek falan seçtim menülerinde ingilizce yoktu ve sadece yerli turistin olduğu azak denizi etrafında küçük bi yerdi., işte patates kızartmasıdır, biradır ettir falan. söyledim menüdeki fotoğraflardan göstererek. et bi acayip geldi, sonra aynı mekana arkadaş geldi 'aa at eti mi söyledin?' muhabbeti oldu.
0
Fodera
(03.09.24)
@Mirket,

Halbuki islama göre, açliktan ölmemek için domuz eti yemek bile caizdir.
0
🌸Yourcousinmarvinberry
(03.09.24)
(16)

Duyuru ilişkilere bakış açınızı etkiledi mi?

nawar
Burada sevgilisi/eşi, eski sevgilisi/eşi, hoşlandığı kişi vs. ile ilgili duyuru açanlar ya da o duyuruya cevap verenlerin bakış açıları ilişkilere bakışınızı etkiliyor mu? Bakış açısını etkilemese de böyle bir şey yaşarım ya da böyle bir tipe denk gelirim deyip çekindiğiniz oluyor mu?Ciddi sorunlu k
Burada sevgilisi/eşi, eski sevgilisi/eşi, hoşlandığı kişi vs. ile ilgili duyuru açanlar ya da o duyuruya cevap verenlerin bakış açıları ilişkilere bakışınızı etkiliyor mu? Bakış açısını etkilemese de böyle bir şey yaşarım ya da böyle bir tipe denk gelirim deyip çekindiğiniz oluyor mu?

Ciddi sorunlu kişiler görüyorum duyuruda. Sapıklık, takıntılı olma, paranoya, iletişim bozukluğu, şımarıklık, iticilik gibi çeşitli sorunlar içeren duyurular, bu tip kişilerden hoşlananlarla ilgili duyurular ya da bunlara cevaplar dönüyor. Açıkçası ilk bakışta belli olmuyor diye bu şekilde ön yargılı yaklaşanları anlayışla karşılarım ama duyuru böyle mi, yoksa saldınız ve kasmıyor musunuz?

Hani herkes ya üstüne alınacak ya da üstüne alınması gerekirken o değilmiş gibi bakacak yine ama bunu yazarken belirli 1 kişiden bahsetmedim. Geçtiğimiz hafta açılan bir duyurudan sonra aklıma geldi.
0
nawar
(02.09.24)
Psikolojisi bozuk insanlar yalnızdır çünkü sağlıklı iletişim kurmayı öğrenmemişlerdir ne kendileri ne de başkaları ile. Burası da bir çeşit sosyal ortam olduğu için yalnız insanların anketlerle, dert tasalarla ilgili duyurular açıyor olması gayet doğal. Olayın özü yalnızlık ve görülme ihtiyacı. Bu ihtiyaçlarını karşılama stratejileri işlevsiz olsa da denedikleri için kızmak yersiz. Ben bakış açısını geliştirmeye çalışıyorum insanlarda cevaplarım ile. Hazır olunca işlerine yarar belki diye. Çözüm önerisinin olmadığı yerde sorunları konuşmak da pek bir şey ifade etmiyor benim için açıkçası. Eğitim alana kadar tüm hayatım sempati içinde savruldu, ne dediğini bilen insan bulmak zor açıkçası bu memlekette, arayan insan bırakın kendi sözleri ile arasın. Yargılamak istersek herkesde bir sorun bulabiliriz rahatlıkla. Güzel şeylere odaklanmak hayatı daha çekici kılıyor.
0
hasmetizm 2046
(02.09.24)
Hayır beni etkilemez.
0
gabe h coud
(02.09.24)
Burada geçen haftalarda ilişki soruları sorduğum için bu duyuruna çok alındım ve sana cevaplar hazırladım nawar, bunları mesajla bildireceğim. :/

Ben şahsen verilen cevapların gerçek hayatta asla yeri olmadığını düşünüyor ve büyük bir kısmını ciddiye almıyorum, tıpkı internetin geri kalanında oluğu gibi çoğu kişi üstün internet personasıyla cevap veriyor. Ne titanic'in dediği gibi burada filtresiz şekilde ortaya dökülenlerden kendime bir yol haritası veya bir sonraki adım kılavuzu devşirmeye çalışıyor ne de kendimi özel, farklı, aşmış insan addedip birilerini doğru yola sevk etmeye veya bir tutam bakış açısı katkısı yapmaya uğraşıyorum. Dediğin gibi saldım ve kasmıyorum.
0
moonie
(02.09.24)
@titanic kemancısı etkilenmek insan psikolojisinin doğasında olan bir şey. İnternete bakıp "kadınlar şöyledir, erkekler ölsün" diye gaza gelmem ama çevremde de benzer işaret görünce rahatsız olurum. İnterneti fazla ciddiye almama konusunda haklısın.

@hasmetizm 2046 bahsettiklerim arasında "birinin telefonuna bütün işlemlerini görecek uygulamayı nasıl yüklerim?" ya da çok toksik etiketli kız/erkek arkadaşı ile ilgili ilişki tavsiyesi arayan duyurular da var. Yoksa gönül işleri duyurusu açıp asıl sorunlu kişinin kendisi olduğunu fark edenler de var. Genel konsept karşı tarafı gömmek üzerineyken duyuru sakinleri olarak, duyuru sahibinin gömüldüğü duyurular da görüyorum bazen. Ben bunları yargılamak değil, bu tip insanların varlığı üzerinden sizin bakış açınızın etkilenmesi ile ilgili sordum bu sebeple.
0
🌸nawar
(02.09.24)
@moonie nick de vermemiştir oysa ama... ahshshd "...çoğu kişi üstün internet personasıyla cevap veriyor." Böyle birkaç kişi var benim gördüğüm. Kendilerince eğleniyorlar. Buna da tav olanlar var. Bir de internette asıp kesip aslında silik olanlar var. Gerçi asıp kesmeleri "gerçek hayattaki" ezilme ile ilgili olabilir. Bunların çoğunu gözardı ediyorum. Eğlenceli ise bakılır değilse zaman ayırmaya gerek yok. Benim dediklerim öyle değil. Yani umarım öyledirler ama değil.
0
🌸nawar
(02.09.24)
Türlü türlü insan olduğu, herkesin hayalindeki kişinin birbirinden farklı olduğu ve sevilmek için olunması gereken ideal bir insan prototipi olmadığı konusundaki düşüncelerimi pekiştiriyor.
0
peki madem
(02.09.24)
genc kizligimda burda cok soru sorardim. cok da faydasini gördüm.
su an daha bisileri görmüs yasamis birisi olarak analiz tarafindan bakiyorum.
cogu yorum iyi bence burada. soruyu soran kisinin dikakte almasi gerektigini düsündügüm cevaplar oluyor. basta benim cevaplarim mesela gdflkgj saka saka

daha genc arkadaslari daha cok etkiler daha bisiler yasamis etmis yasli dinazorlari daha az etkiler diye düsünüyorum.
bir de burada muhayyer divan bir kullanci var. onun görüslerini her konuda dikkata alirim. belli ki dolu biri ve de özenli yaziyor.

tldr: önceden daha cok etkilerdi simdi daha az etkiliyor.
0
robert bosch
(02.09.24)
@hier kommt die sonne bence bu bakış açısı yüzünden şiddetin, aldatmanın, solladı diye adam öldürmenin önüne geçilmiyor ülkede.

Hep bir hatalıyı/suçluyu aklama girişimi var. Herkes çok net bir şekilde tedavi görmesi gereken kişileri, kendi çevresinde olursa bir şekilde normalleştirmeye çalışıyor. Ondan sonra "Ben Xliyim, asabiyim. Y biraz takıntılıdır ama özünde iyi insan. Z sevmese kıskanıp dövmezdi. Q biraz sorunlu ama evlendirirsek düzelir diye düşündük." şeklinde şeyler çıkıyor ortaya. Evet, örnekler uç ama bunlar genelde domino taşı gibiler.

Sorunlu karakter bellidir. Sorunun ne olduğunu tespiti için uzmana gerek var. Sorunlu olup olmadığı için değil. İnsanların kötü zamanlardan geçmesi onlara kötü olma hakkı vermez. En fazla hafifletici sebep olur. Anlayışla karşılamak ile inkarı aynı yorumlamamak lazım.
0
🌸nawar
(02.09.24)
@peki madem güzel, anlamlı, işe yarar cevaplar oluyor arada. Onların bu konuda faydalı olduğunu düşünüyorum.

@robert bosch şimdi bunun için linç edileceğim ama Z kuşağı, tıpkı baby boomer'ın TV ve gazete ve X'in TV ve Facebook'tan etkilendiği kadar internetteki her şeyden etkileniyor. Çok açıklar ve çok kolay yönlendiriliyorlar maalesef. Onlar için etkilerinin zaten kötü olduğunu düşünüyorum çünkü X(twitter olan) birbirinden ve karşı cinsten nefret eden ya da sadece sığ ilişkiler yaşayıp sonra ilişki yaşayamıyor/aşık olamıyor diye dert yananlar ile dolu.
0
🌸nawar
(02.09.24)
Burada yazilanlari ciddiye alacak kadar iliski ve insan bilgisinden yoksun degilim.
0
Yourcousinmarvinberry
(02.09.24)
birazcık etkiledi ama bunun olumlu anlamda olduğunu söyleyebilirim. duyuru'yu keşfettiğimde 16 veya 17 yaşındaydım, şimdi 30'um. eskiden ortam bu kadar kalitesiz değildi. psikolojisi bozuk, karaktersiz yahut aptal insan her yerde var ama en az onlar kadar aklı başında, kaliteli olanı da vardı. o açıdan ben faydasını bile gördüm diyebilirim duyuru'nun yetişkinliğin başlangıç yılları için.

bi de hala bu tür sorulara cevap verecek olursam hep aynı şeyi söyleyerek başlarım: her insan ve her ilişkinin dinamiği farklı. burada okuduklarımız/yazdıklarımız iyi niyetli olsa dahi yanlış yönlendirebilir veya anlaşılabilir. kim ne yaşıyor, nasıl yaşıyor, beklentisi ne, ahlak algısı ne vs. bilemezsin ki abi. adam mesela burada altı yıllık ilişkisiyle ilgili soru soruyor. dört satır yazmış. insan elbette fikir almak isteyebilir ona lafım yok ama biz ne diyebiliriz ki? seni tanımıyoruz, sevgilini tanımıyoruz, ilişkinizi ve yaşantınıı bilmiyoruz vs... atıyorum konu kıskançlık olsun. kimisi yeterince kıskanç değil diye sevgilisine kırılabiliyor, kimi insan bu konularda çok daha rahat. bu tür bir soruda neye göre, kime göre cevap vereceksin veya doğruyu, yanlışı, olgunu, aptalı nasıl tespit edeceksin?

o açıdan ben genç yaşlarda daha farklı fikirler, yaklaşımlar görme açısından duyuruyu faydalı buldum diyebilirim ama artık eğer buraya ilişki sorusu soracak olursam sadece can sıkıntısından, öyle laf olsun diye sorarım herhalde. genel olarak söylüyorum tabii ama duyuru artık hele ki böyle hassas konularda kimsenin fikrine, aklına danışılacak yer değil. yani adres sorarım, kişisel bi şeyler sorarım da kendi hayatıma yön verebilecek herhangi bir konuda asla zahmet edip soru sormam. kaç kere yaşadım çünkü yani farazi konuşuyorum daha ilk cümlede "19 yaşındayım, istanbul'da yaşıyorum" yazmışım herif cevabında "nerde yaşıyosun bilmiyorum ama" diye giriş yapıyor. bu adamın bilgisini, fikrini ne yapayım şimdi.
0
mark greg sputnik
(02.09.24)
@geveze yazar ve @michael gary scott ortak paydadaki konunuza +1 diyorum. Yani ilişki için soru sormam ama olur da sorarsam zaten hayatımı buna göre yönlendirmem.

Yine bazı sorular ve cevaplar @Yourcousinmarvinberry'nin bakış açısı aksine farkında olarak ya da olmayarak insanları etkileyebilir. Bunu bilinçli ya da bilinçdışı şekilde tecrübe edebilir insanlar bu da doğal. Sübliminal mesaj ile hamburgere sex yazmak zorunda değiliz. Haberlerde ya da sosyal medyada tekrar eden bazı konuların aslında ufak tefek olaylar olmasına rağmen bu derece büyümesinde ve "Dünya'nın en büyük sorunu" haline gelmesindeki konu da bu.
0
🌸nawar
(02.09.24)
Yani bahsettiğiniz kişiler zaten toplumun içinde yaşayan stereotipik insanlar/durumlar. Dolayısıyla aynıları ile ya karşılaşıyorum ya da bu kişilere maruz kalanların anlatımlarından biliyorum.
Yeni bir şeyle karşılaşmadığım için etkilemedi dolayısıyla.
0
encokbenisevinnolur
(02.09.24)
Valla onların bakış açıları, ilişkilere bakış açımı pek etkilemiyor demek istiyorum ama karşılaşılan olaylar karakterler sonrasında hayatımıza ve algı dünyamıza bu tür olayların ya da insanların da var olabildiği farkındalığı ile devam ediyoruz. Dolayısıyla normalin ne olduğuna dair kavrayışımızı ister istemez etkiliyordur diye düşünüyorum.

Onun dışında genelde ilişkiler konusunda biraz "gundi" olduğum için burdaki soruları ve yanıtları görünce vay be böyle (düşünen) insanlar da varmış demek diyorum. Bir de buradaki profile bakınca Camus'nun da dediği gibi bazı insanların normal olabilmek için nasıl olağanüstü enerji sarfettiğini görebiliyorum.
0
Amaranta ursula
(02.09.24)
Sorunlu kişiler her yerde var. Burada da olabilir ama dünyaya farklı açıdan bakan güzel tespitleri olan çok yazar var. Onların bakış açılarını okumak çok güzel.
Duyuru bakış açımı pek etkilemedi ama tetikte olmamı sağladı. Ayrıca; bu duyurudaki dünya ile benim yaşadığım yer arasında çok fark var. Duyuru profili Avrupa ise benim çevrem urfa gibi diyeyim örnek veriyorum tabii. Ben daha çok anadolu'da yetiştim. mesela buradaki bir erkek sevgilisinin karşı cins ile tatile gitmesine birşey diyemez ama benim çevremde buna karşı çıkan çok kişi oluyor.
Demek istediği duyuru profili ile yaşadığın yer arasında fark olabiliyor. Birde buradakiler eğer senle yüzyüze buluşmadıysa pek tanımıyorlar yazdıkların üzerinden çıkarım yapıyorlar.
0
komando kani var bende
(02.09.24)
@encokbenisevinnolur daha izole yaşayanlar ya da yaşı daha küçük olanlar etkileniyordur diyebilir miyiz o zaman? Bu da Cem Yılmaz ve Evlilik Programları muhabbeti gibi oluyor sanırım.

@Amaranta ursula işte İstanbul'da, İstanbul'da da artık kantonlaşmış bazı mahalle ve ilçeler dışında yaşayanlar daha farkında oluyordur belki ama işte yaşanan yere bağlı olarak daha farklı insanlar ile karşılaşmak olası. İnternet ve ulaşımın kolaylaşması ile artık homojen küçük kümeler yerine böyle büyük yetmiş iki buçuk millet muhabbeti oluyor artık.

@komando kani var bende işte yaşanan yerlere bağlı böyle bir konu var elbette. Onun dışında katılıyorum. Gerçekten güzel yorum yapanlar, hatta olay örgüsünü takip edip "şu duyurunuzda böyle yazmıştınız" diye girenler var. Zaten o kişilerin yorumları ya da bazı duyuruları yoksaymaları olmasa bu bahsettiğim konu yüzünden belirli başlı kanalları komple engellerdim :)
0
🌸nawar
(02.09.24)
(9)

türkiye olarak, bir sabah kendimizi savaşın içinde bulabilir miyiz ?

WithWorth
yoksa savaş aylar öncesinden "ben geliyorum" der mi ?örneğin ukrayna halkı için bu durum nasıldı ?savaş yavaş yavaş "ben geliyorum" dedi ve halk gerek mental olarak gerek maddi olarak gardını alacak, hayatını planlayacak bir zamana sahip oldu mu ?yoksa çok daha ani mi oldu ?gazze/israil/suriye/iran/
yoksa savaş aylar öncesinden "ben geliyorum" der mi ?

örneğin ukrayna halkı için bu durum nasıldı ?
savaş yavaş yavaş "ben geliyorum" dedi ve halk gerek mental olarak gerek maddi olarak gardını alacak, hayatını planlayacak bir zamana sahip oldu mu ?
yoksa çok daha ani mi oldu ?

gazze/israil/suriye/iran/lübnan'a bakınca; türkiye olarak başımıza bir iş gelecek varsa şayet; bu yavaş yavaş mı gelir ? nasıl gelir ?
0
WithWorth
(28.08.24)
Ukrayna istilasinda, Rusya zaten uzun suredir sinirlara ordusunu yigiyordu. Ustune Rusya'ya "Neden askeri oraya yigiyorsun?" dendiginde "hiic" diyolardi, sanki kimse anlamamis gibi. Istila etme, saldirma ihtimali hep konusuluyordu yani ve Rusya bir gun "kandirdim" dedi saldirdi. Bilinmeyen birsey yoktu ortada.
Israil durumu daha farkli, Hamas bir sabah sinirdan havadan ve yerden olmak uzere saldirdi, 1-2 saat icinde 1200 e yakin insani oldurdu. Kimse boyle bir saldiri beklemiyordu. Bu sebeple zaten Israil hukumeti asiri elestirildi, nasil istihbarat yapilamaz diye.

Diger ulkelere dair bilgim yok.
Ama Turkiye'de bunun olmasini saglayacak bir sebep yok. Etrafimizda bize saldirip cikar saglayacak gucte sinir komsusu yok. Amerika neden saldirsin? Avrupa neden orta dogu ile tamponunu yok etsin.
0
quaker
(28.08.24)
Savaşlar hep ben geliyorum der ama ben iktidara güvenemiyorum yine de. Çok özgün durumlar yaşattılar, bunu da literatüre ekleyebilirler:) Lakin şu an uluslararası olarak tr'nin bir iddiası kalmadığı için şu an bir savaş riski görmüyorum. Yine de tümevarım şunu söylüyor: savaş "ben geliyorum" der.
0
prole
(28.08.24)
genel olarak herhangi bir savaş aylar öncesinden "ben geliyorum" der. hatta birkaç hafta öncesinde çoğu ülkenin vatandaşlarına orayı terk edin demeye bile vakti olur. ukrayna'da olduğu gibi.

türkiye bu bahsettiğin ülkelerden çok farklı. nato üyesi olması askeri açıdan çok şeyi değiştiriyor. en büyük 10 ordudan birisine sahip olması çok şeyi değiştiriyor. batı ve doğu arasında sürekli bi gel-git üzerine kurulu dış politikası çok şeyi değiştiriyor.

türkiye'nin ukrayna gibi topyekün savaşa girmesi, dünya savaşı çıktı demek gibi bir şey.
0
gitdaddy
(28.08.24)
Ukraynalı arkadaşım ile geçen konuştuk öncesinden biliyordum aslında dedi. Ama hatırlıyorum ki savaş çıkmadan önce ailesi ile çok tartışıyordu. Ailesi ona "paranoyaksın, ilaç tedavisi görmen lazım" falan diyordu savaş çıkacağından emin olduğu için. Yani iki görüş de mevcuttu diye anlıyorum. Bir de arkadaşım Ukrayna'da Kırım'ın 2014'te ilhak edildiğini bilmeyenler vardı, şimdi de savaş yokmuş gibi yaşayanlar var dedi. Onun gözlemleri bu şekilde.
0
peki madem
(28.08.24)
Tehlike var.
Dertleri bizi Orta Asya'ya geri göndermek ama bir çok devlet için de
önemliyiz.
O nedenle bir savaş çıkacağını sanmıyorum.
Batının zaten bizim için olan niyetleri ortada. Allah (celle celaluhu)tan Rusya da şu an Ukrayna ile uğraşıyor da kendi yolumuza bakıyoruz.
Yoksa Rusya,özellikle Suriye yönetiminden aldığı destekle İdlib bölgesini daha fazla karıştıracak ayrıca yeni bir göç dalgasına sebep olacak. Neyse ki uzun zamandır Suriye'ye geri dönüşlerde de artış var diye biliyorum.
0
diyecevaplandı
(28.08.24)
görebiliyorsan evet savaş öncesinden "geliyorum" der. ekşi'de senelerdir yazıyorum. rusya ile ukrayna arasında savaş olacağı belliydi.

maalesef yanılmayı çok istemekle beraber türkiye'nin de yakında savaşa gireceğini düşünüyorum. üç sene, beş sene, 10 sene... onu kestirmek zor. ama bu ülkenin mevcut dünya düzeninde bu şekilde var olmaya devam etmesi mümkün değil.

"türkiye'ye rusya dışında savaş açabilecek ülke yok" argümanına da katılmıyorum.

sadece ordu içerisindeki bir klik coşsa nur topu gibi iç savaşımız olur. dışarıdan müdahale olmasına gerek yok. kaldı ki trakyasından suriyesine her an ülkemize dalabilecek on binlerce asker/silah var. maalesef.
0
mark greg sputnik
(28.08.24)
ukrayna olayı doğru bir örnek değil. ukrayna (özellikle devlet başkanı) amerikanın maşası durumunda. amerika saldır diyor saldırıyor. ukraynanın öyle topraklarını, ülkesini savunması gibi bir durumu yok. tamamen nato sınırlarını genişletip rusyayı daha çok sıkıştırmak için planlanan bir olay. yıllardır bunun alt yapısını oluşturdular. rusyanın tüm uyarılarına rağmen bunu gerçekleştirdiler.

zaten dikkatli bakınca sıra türkiyeye geliyor. şuan çevremiz amerikan üsleriyle çevrelenmiş durumda. (git:image.hurimg.com )
amerika yıllardır yunanistan ana karası ve yunan adalarına asker yığıyor ve yeni üsler açıyor. keza suriye kuzeyi ve kuzey ırak amerika kontrolünde. Bulgaristanda öyle.

bunun yanında istilacı türlerle ülkenin demografik yapısını değiştirmeyi başardılar. ilerde bizi bir iç karışıklık (savaş boyutuna varır mı bilmiyorum) bekliyor.
şuan iki tarafada (rusya ve abd) eşit mesafede durmaya çalışıyoruz. ama kamala harris seçilirse üçüncü dünya savaşı ihtimali hiç olmadığı kadar yüksek olacak. muhtemelen israil-suriye-iran ve türkiye çevresinde şekillenen bir savaş olacak.
0
my fault
(28.08.24)
eğer bir yığınak arıyorsanız abd'nin dedeağaç'a yaptığı yığınağa bakın. oraya binlerce savaş aracının sevkiyatının amacı nedir? ilginçtir ama rte'de bir yerde bundan bahsetmişti sanırım. böyle şeyler maalesef açık konuşulamıyor ancak satır aralarından çok şey çıkabiliyor.

türkiye'yi savaş çıkarılacak bir coğrafya olmaktan uzak görüyorum. avrupa için çok tehlikeli. hepimiz görüyoruz ama insanlık halinden dolayı basiretimiz bağlandığı için dillendiremiyoruz. türkiye yavaş yavaş çözülüyor. demografisi değişti, insanları kendi ülkesine soğudu. çözülen bir ülkeye savaş açmak çok mantıklı değil.
0
calmdown
(29.08.24)
İktidarın ulus devletten, ümmet devlete geçiş projesi var. Bunun için her şeyi yapar. Savaşa girmekte dahil.

Şu an yeni anayasa yaparak geçmeyi deniyorlar. Olmazsa, bir anda farklı durumlar çıkabilir. Savaş bence iyi senaryo olur bu durumda. İç savaş çıkartırlarsa, durum vahim.


.
0
kartallar yuksek ucar
(29.08.24)
(22)

Duyuruda herkes birbiriyle ilişki mi yaşamış?

Jux
Clickbait başlığa hoş geldiniz... Az önce bir cevapta gördüm, buradaki bir eski sevgilisi yine buradan biriyle evlenmiş.İstisnai bir durum mu yoksa başka örnekler de var mı benzer? Kim buradan sevgili yaptı ve o kişi hala aktif mi diye sorayım ilk sorumu. Sonra, tuhaf olmuyor mu diye de ekliyim. Bur
Clickbait başlığa hoş geldiniz...
Az önce bir cevapta gördüm, buradaki bir eski sevgilisi yine buradan biriyle evlenmiş.
İstisnai bir durum mu yoksa başka örnekler de var mı benzer? Kim buradan sevgili yaptı ve o kişi hala aktif mi diye sorayım ilk sorumu.


Sonra, tuhaf olmuyor mu diye de ekliyim. Buradan biriyle tanışsam acaba eski manitası da mı burada diye mi düşünmek lazım? Olsa ne olacak gerçi. Ama tuhaf olsa gerek.

Bu arada eleştirmek amaçlı sormuyorum, aksine ülke medeniyet seviyesinin çok üstü.
0
Jux
(25.08.24)
e yaşanır tabii... halihazırda bazı filtrelerden geçmiş ve hayata bakışı az buçuk birbirine benzeyen (en azından eskiden) insanlar birlikte bulunuyo. elektriklenme için çok doğru yer bence. destekliyorum

garip olur mu? olabilir ama kimin umrunda... hayatının aşkını bulup geçmişine de bakmazsın artık 2024
0
abuzer
(25.08.24)
@abuzer, geçmişine bakmak değil aslında demek istediğim. Sık gittiğin mekana sevgilinin eski sevgilisinin gelmesi gibi bir tuhaflıktan bahsediyorum.
0
🌸Jux
(25.08.24)
Bro sen herhangi bir yerde de biriyle tanışsan yine eski sevgilisiyle aynı ortamda bulunma ihtimalin olabilir, kaygıdaki sığlık biraz bundan kaynaklanıyor kimsenin geçmişini kurcalamazsak sorun da çıkmaz kanaatindeyim.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(25.08.24)
@Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet, pek aynı şey değil sanki ya?
O mekanda düzenli takıldığını biliyorsam gitmem mesela oraya. Tek seferlik denk gelmeden bahsetmiyorum çünkü.
0
🌸Jux
(25.08.24)
o cevabi görünce ben de benzer düsündüm.
burada cok dating dönüyor/dönmüs :)
reddit'te mesela böyle bir sey olmaz heralde ama burada oluyor.
0
robert bosch
(25.08.24)
Benim kontenjanı da biri kullanmış demek ki.
0
gabe h coud
(25.08.24)
@Mehmettheslim, soruyla hiçbir ilgisi olmayan cevabını silersen sevinirim dostum, gereksiz kalabalık yaptı.
0
🌸Jux
(25.08.24)
İlişki yaşayan olmuştur mutlaka. Neden olmasın. Zeki komik kafa kişiler var burada. Eskiden vardı ya da.
Teklifler de almıştım ama olmadı o zamanlar
0
Cezcez
(25.08.24)
hayır canım niye herkes birbiriyle ilişki yaşasın ama burası küçük bir komünite, bazılarımız yıllardır buradayız. çoğu insanın karakterini, düşünce yapısını vs. iyi kötü anlıyorsun sürekli buradaysan. zaman içerisinde tanışıklık, arkadaşlık, dostluk, sevgililik vs. olabiliyor.

ben duyuru'dan iki sevgili yaptım mesela. allah seni inandırsın olay tamamen kızların "slm tanışalım mı" demesiyle başladı, gerçekten. yani olur, olmayacak şey değil ama burayı herkesin birbirini gondiklediği bir orgy ortamı olarak düşünmek de doğru değil elbette. insanın, iletişimin olduğu her yerde sevişme/öbüşme olur. duyuru istisna değil.

kulağıma gelmedi ama yüzde yüz eminim ki benim hakkımda da bissürü dedikodu yapılıyordur, eminim. aynı şey bunu okuyan duyurucuların en kötü ihtimalle yüzde 50'si için geçerlidir.

burası küçük bir sanal köy gibi. affedersin seksi de dedikodusu da eksik olmaz. insan doğası.

bak dissendium eski sevgilisi yüzünden kafayı yedi. adamı aforoz ettik. millet yedek hesaplarına kadar buldu. çocuk gönül rahatlığıyla duyuru açamaz oldu. yahut birisi çıkıntılık yaptığında hemen dikkat çekiyor, tepkiyi üzerinde topluyor vs...

aynı şeyleri ben de yaşadım. o zaman yaşım genç tabii, üzüldüğüm ve kırıldığım oluyordu. duyuruyu hafife alma. genel olarak insanların bir arada bulunduğu hiçbir ortamı hafife almamak lazım. buradan evlenip çocuk yapan da çıkar, birbirini dolandıran da çıkar, birbirini vurup öldüren de çıkar.
0
mark greg sputnik
(25.08.24)
Valla ben buradan kimseyle sevgili olmadım. Ama görebildiğim kadarıyla burası Dallas'a dönmüş. Normal de geliyor bir noktada. Bazılarının neredeyse tek (sosyal) hayatı buradan ibaret. Etkileşim olmaması kaçınılmaz.
0
Amaranta ursula
(25.08.24)
İnsanlar Okey Plus'tan sevgili ediniyor buradan niye edinmesin.
0
Bir ben var benden şurada
(25.08.24)
ben dahil değilim istatistik amaçlı bilgi veriyorum.
niyetim de yok.
0
janderzel zartanyan
(25.08.24)
10 yıldır falan duyurudayım, tek bir kişiyle bile tanışmadım ya da arkadaşlık kurmadım. istisnayım galiba.
0
deartheodosia
(26.08.24)
Buradan sevgili yapmadım. Birçok kişi yaptı. Sonra ayrıldı yine buradan başka sevgililer yaptılar. Hatta çeşitli iletişim kanalları ile gruplar kurup BBG evine çevirdikten sonra yürüyen yürüyor sevgili olan oluyor ve o kanallardaki gruplar ölüyor. Daha sonra yenisi açılıyor diye devam ediyor.

Biraz tuhaf oluyordur tabii ki. O yüzden rahat soru sorabilmek için yeni nick alanlar da var. İlişki sırasında her gün ve günün büyük bir kısmında görüşmek -şimdi aşktapar tayfa şiirsel bir dille güzel bir şeymiş gibi övecek ama- güzel bir şey değil. İlişkiyi de yıpratıyor. Bir de ayrılınca aynı yerde olmak rahatsız edici tabii ki. Bu sebeple okulda aynı sınıftan ya da iş hayatında aynı ofisten biri ile sevgili olmadım hiç.

Benim bunlarla sorunum yok da asıl takıntılı ve ruh hastası kişiye denk gelmek kötü. Düşünsene buradan bulup sevgili oluyorsun sonra yürümüyor ve bir sebepten ayrılıyorsun. Sapık gibi her duyuruna dadanıyor. Özel konuşmalarınız üzerinden gelip laf çarpıyor. Başkaları ile iletişimini sabote etmeye çalışıyor. Duyuru açıp laf sokuyor falan. Düşman başına.
0
nawar
(26.08.24)
16-17 senedir buradayım. benim hakkımı kim yediyse haram olsun :)
0
phonex
(26.08.24)
yok valla, değil iliskiyi yazistigim biri bile yok, nick aşinalığını saymazsak kimseyi tanimiyorum. 2006'dan beri burada olduğum halde :)

buradan duyurudaki ruh eşime sesleniyorum,

- seni kimler aldı? kimler öpüyor seni?
0
tabudeviren
(26.08.24)
herkes gelip ben sevgili yapmadim yazsin da suraya onlarin da sevgilisi olsun :P
0
robert bosch
(26.08.24)
Biz tam numlock ile ilişki yaşayacaz derken grimavi'nin aklımı ve kalbimi aynı anda çelmesi sonucu kendisine buradan (göz önünde, ulu orta, mesajla falan değil yani) evlenme teklif ettin, o da bana hemen düğünsüz börtü böceksiz kır nikahı ve yosunsuz hayvansız taşsız denizi olan bir balayı ayarlamaya başladı, en son bu şekildeyiz. Durumumuz nedir bilmiyorum.

@grimavi naber sevgilim?? :))

(Bu arada kendisini tanımam etmem o beni hiç tanımaz)
0
muhayyer divan
(26.08.24)
bu oranın çok yüksek olduğunu düşünmüyorum.
0
bartholomew87
(26.08.24)
7-8 yıl önce, burası daha samimi ve herkes birbiriyle tanış sayılabilecekken biriyle buluşmuştum. Yüz yüze görüşünce pek bir şey hissedememiştik ama olsaydı devam ederdik herhalde. Kendisi birkaç yıl önce banlandı, sonra ''...2'' şeklinde ilk nickini kullanarak tekrar hesap açtı ama o da banlandı. Şu an başka isimlerle buradaysa bilemeyeceğim, gerçi olsaydı yazım stilinden anlardım.

Onun dışında dönem dönem sohbet ettiğim ve o sohbeti ilerletmek isteyenler elbette oluyor. Daha çok fikir beğenip yaklaşmayla başladığı için buradan bir ilişkinin devam etmesi daha kolay bile olabilir. Burada tanışıp evlenenler olduğunu da biliyorum, nick vermeyeyim.

Bu arada sırf bu amaçla burayı kullanan, pusuda bekleyen bir güruh var. Zibilyon yıl önce burada ilk hesabımı açtığımda kadın olduğumu anlayan beş altı erkek kişi damlamıştı mesaj kutuma. Üç beş ay önce bu hesabı açtıktan çok kısa bir süre sonra da aynı kişileri mesaj kutumda buldum. Hala buradalar, istiyorlar, talep ediyorlar, bekliyorlar. :d
0
moonie
(26.08.24)
İlişkiden çok daha fazlası da var aslında. Bu kulaklar neler duydu...
0
Yourcousinmarvinberry
(26.08.24)
-bir de eski halini görecektiniz buranın, tey tey. tur dönüyorduk.-


hayu kendinize gelin, burası da bir toplum, burada da insanlar diyalog kuruyorlar. okulda da tanıştığınız birlikte olduğunuz insanların eski manitaları da aynı okulda olabilir.. okul kelimesini iş, kurs, klüp vb değiştirip baştan okuyunuz.
0
nwnd
(26.08.24)
(10)

kizilcik serbeti doga fatih gibi iliski

robert bosch
kizilcik serbetindeki doga fatih iliskisine benzer iliski yasayip mutlu olan gördünüz mü? kendiniz böyle bir deneyim yasdiniz mi?diziyi bilmeyenler icin fatih asiri dindar bir aileden geliyor. ailesi daha baskin, müdahaleci tipler. doga seküler aileden geliyor, ailesi daha özgürlükcü, kadinlar daha
kizilcik serbetindeki doga fatih iliskisine benzer iliski yasayip mutlu olan gördünüz mü? kendiniz böyle bir deneyim yasdiniz mi?

diziyi bilmeyenler icin fatih asiri dindar bir aileden geliyor. ailesi daha baskin, müdahaleci tipler. doga seküler aileden geliyor, ailesi daha özgürlükcü, kadinlar daha güclü vs.
0
robert bosch
(25.08.24)
Etrafımda hiç bu ilişkiye benzer bir ilişki görmedim.

Kendim de böyle bir deneyim yaşamadım. Fatih gibi bir insanla bırak evlenmeyi arkadaş olmam. Benim ilişki yaşayacağım kişinin benim erkek versiyonum olması lazım. Hiç mütevazi olamayacağım.
0
rock n roll
(25.08.24)
Ben bu diziye şöyle başladım. En yakın arkadaşlarımdan birisi bir akşam mesaj attı ve dedi ki “X ile evlenseydin hayatının nasıl olacağının dizisini yapmışlar.”
Gerçekten de öyle.

Arkadaş da duyuruda, hanımı da buralarda sanırım. Mutsuz olsalar duyardık. Duyuru küçük yer malum, herkes her şeyi biliyor.
0
irene
(25.08.24)
dogalarin hayati kayar, fatih yoluna bakar
0
ala09
(25.08.24)
Çevremde yaşayan var. Doğaların hayatı kayıyor, Fatihler yeni Doğalar bulup yoluna bakıyor ve finalde ise Sümeyyelerle evleniyor. +1
0
moonie
(25.08.24)
Muhafazakar erkek & seküler kız ilişkisinden hayır geldiğini görmedim. Kadının kendini “yontması” bekleniyor. Olmayınca da uyumsuz damgası yiyor. Seküler kadınlar boşanmaktan korkmadığı için boşanmayla bitiyor. Bu konuyu kızılcık şerbo üzerinden sosyolojik olarak inceleyen çok güzel bi yutup yayını var, tavsiye ederim; scotopia / haram ayva

youtu.be
0
ya volna
(25.08.24)
benim universitede ki iliskim :D, fatih'in aile yapisi gibi sahte dinci insanlarda degillerdi daha gelenekci bir ailesi vardi diyim.

Bana surekli din ile ilgili seyleri dikte ediyordu ama tam din de degil mesela hapsurunca arapca biseyler diyordu. en son evlenince bayramlarda onun elini opmem gerektigini soyledigini hatirliyorum, sok olmustum. biz de annem bayramlarda el opmeye zorlar ama babam kimsenin elini opmemize izin vermez.
dusununce beni calistirmayacaksa falan operdim ama o da isi ne gelmiyordu :D.
0
Coma
(25.08.24)
kendi etrafımda görmedim. yürüyeceğine de asla inanmıyorum.

muhafazakar ailede büyümüş allahsız gomaniz bir erkeğim. ailemi çok severim. hayat görüşü olarak farklı olsak bile delikanlı, dürüst, düzgün, tutarlı insanlar olduğunu düşünüyorum. bizde mesela ben çocukken kız kardeşime nasıl ihtimam gösteriliyorsa, o nasıl "namuslu" yetiştirilmeye çalışılıyorsa aynı baskı benim üzerimde de vardı: "elinin kiri" durumu yoktu, bir haytalık, serserilik yapacak olsam döner tekmeyi kafama yerdim yani.

kızılcık şerbeti'ni anamın yanında yaşadığım, ayrıca odamın olmadığı dönemden biliyorum, gerçekten az izlememişimdir. türk halkının sinir uçlarıyla oynamaya yönelik sansasyonel bir yapım olduğuna inanıyorum. gerçekte böyle bir ilişki yürümez. imkanı yok. bak neo-nazi bir almanla sovyet aşığı bir rus evlenip mutlu olur ama doğa ve fatih gibi iki tane insan bir araya gelemez. ünlü düşünür rammstein'ın da dediği gibi feuer und wasser kommt nie zusammen. saçmalık.
0
mark greg sputnik
(25.08.24)
Daha fakir versiyonunu gördüm.
Mutlu değiller.

Bu tür zıt hayattaki kişilerin ilişkilerinde maddiyatın bir önemi yok, hayata bakış, kafa yapısı bambaşka olan ilişkiler bir noktada çatlar hem de o çatlak çok derin olur.
0
mutekebbir
(26.08.24)
Kişisel hayatımda çok dindar insanlara tahammülüm yok. Ayrımcılık bu diyebilirsiniz ama eminim onların da benim gibi insanlara tahammülü yoktur.
0
peki madem
(26.08.24)
Tam bu ayarda üç kişi biliyorum. Üçünde de erkek tarafı zengin. Üçümde de kızlar çok genç yaşta evlendiler.
İkisi boşandı. Biri üniversiteyi bırakmıştı yeniden başladı. Diğeri üniversiteyi bitirmişti, edepli! yaşaması karşılığında şu an aldığı maaşın çok çok fazlası nafakayla gayet güzel yaşıyor, çocukları karşı tarafa verip yeni bir evlilik yapacak.
En sonuncusunun durumu pek iyi değil. 18 olduğu için evlendi. Sadece annesi hediye olarak o dönem istanbulda bir yerde villa almıştı. Kız 25 olmadan 2 çocuk yaptı. En son yatakta boğazının sıkıldığını biliyoruz. Boşan dedik kıskanıyorsunuz dedi o zamandan beri iletişim kurmuyoruz. Ne durumda bilmiyoruz kimsenin iletişimi kalmadı.
Özet üçü de aynı insan değil. Arkadaşları, hayalleri, hayatları bambaşka. Üçü de parlayan türde insanlardı, yazık ettiler. Para açısından çok iyiler ona bir şey diyemem. Bir yıllık maaşımı bir ayakkabıya veriyorlar ama allahın bedavaya alın lan azcık yararlanın dediği güneşe bile kocaları ve kaynanaları ne kadar isterse o kadar yakınlar.
0
mrvln
(26.08.24)
(13)

Size amerikan vatandaşligi verilecek ama Tr vatandaşliginiz silinecek

Zetnikov
Kabul eder misiniz. Tr vatandasligi hakkiniz bir daha olmayacak. Neden?
Kabul eder misiniz. Tr vatandasligi hakkiniz bir daha olmayacak. Neden?
0
Zetnikov
(24.08.24)
nereye başvuruyoruz
0
my fault
(24.08.24)
TR vatandaşlığının bir avantajı yok. Vatandaşlıktan çıkanlar mavi kart alabiliyor oy verme hariç Türk vatandaşlığından farkı yoktu. (gerçi bu sadece Almanya veya AB için çıkmış bişey mi emin değilim)

Mesela Hollanda çifte vatandaşlığa izin vermiyor, bir akrabam oranın vatandaşı olmak için TR vatandaşlığından çıktı.

ABD'de vergi sıkıntısı var diyorlardı, dünyanın neresinde yaşarsan para kazanırsan yine de ABD'ye vergi vermen gerekiyor. Seyahat özgürlüğü ve tehlikeli bi durumda devletinin arkanda durması açısından ABD vatandaşlığı iyidir.
0
nhk ni youkosu
(24.08.24)
@Mehmettheslim
Amerika'da yaşayacaksın dememiş.
vatandaşlığı alıp Türkiye'de mis gibi yaşarım ülkemiz yabancılar için cennet;)
(bkz: vatandaşı olmasan aslında eğlenceli ülke)
0
late viper
(24.08.24)
Amerikaya bebek katili diyip oradan vatandaslik alan cocuklarini okutanlar varken bazi yorumlar bana inandirici gelmiyor kankitolar
0
🌸Zetnikov
(24.08.24)
Olmaz.
Tabi tek neden bu değil ama özellikle bu seçimlerinden sonra ortalık daha da gerilecek oralarda. İdeolojik ayrışma var.
0
diyecevaplandı
(24.08.24)
tc kimliğinin bir avantajını 30 yaşıma kadar görmedim, bundan sonra da göreceğimi sanmıyorum.
0
Whily
(24.08.24)
Tabii ki kabul ederim. Devlet vatandasina nerde sahip cikiyor ki? Bi refah da saglayamiyor. Ulkede ikinci sinif vatandasiz zaten turkler olarak. E yurt disina gitsen vize kuyrugundasin. Ben hicbir avantajini gormuyorum tr vatandasliginin.
0
Kittie
(24.08.24)
akebeli dayı gibi konuşacağım ama kabul etmem, türk vatandaşlığımı silmeseler de etmem. burayı çok sevdiğimden değil abd'den nefret ettiğim için. pü pü allah korusun.

ayrıca tr vatandaşlığının silinmesi sıkıntılı bir durum. tamam abd vatandaşı birisi muhtemelen iyi kazanır, istediği zaman da pek sorun yaşamadan girip çıkar türkiye'ye ama bilmiyorum ya benim ailem, sevdiklerim vs. ülkenin durumundan memnun olmasam bile türkiye'de yani. doğup büyüdüğüm topraklara yabancı olarak girebilmeyi, işte oturum iznine başvurmadan ne kadar kalabilirim diye bakmak zorunda olmayı istemem. anam, kardeşlerim, yeğenim, arkadaşlarım vs. sağ olduğu sürece çok sevdiğim başka bir ülke vatandaşlık verse dahi tr vatandaşlığımı kaybetmek istemem. isterse dünyanın en berbat köşesi olsun, doğup büyüdüğüm ve neredeyse her şeyimi yaşadığım topraklara yalnızca bir yabancı olarak girebilmek benim zoruma gider, üzülürüm.
0
mark greg sputnik
(25.08.24)
Ruhumu bile satisa çikarabilirim USA için, vatandaslik ne ki.
0
Yourcousinmarvinberry
(25.08.24)
kabul ederim. sebebi çok basit. abd'de rahatça ikamet edip çalışabilmek için. abd'yi çok seviyorum
0
abelardo
(25.08.24)
asla. ben bu topraklara aitim ve önceliğim her zaman kendi ülkemin vatandaşlığı olur. söylediğiniz durum sanırım yalnızca iltica durumunda geçerli ki bu benim kabul edemeyeceğim bir durum.
2 yıl önce green card başvurum olumlu çıkmasına rağmen süreci hiç ilerletmedim bile. bi hevesle başvurmuştum zaten çıkmaz diye. gezip tozmalık gittim pek çok yere, gezmelik gidişler çok da güzeldi ama uzun süre başka bir yerde kalamıyorum ben ki amerika dışardan gözüktüğü gibi de değil pek çok konuda. gidip dönen de çok etrafımda. abd'de pek çok yeri gittim gördüm turistik olarak gayet güzel ama uzun süreli yaşam bana göre değil.
0
ezkaza
(25.08.24)
ABD pasaportu verilirse asimile olmam en fazla 10 dakikamı alır, 1,5 gün sonra falan belediye ile kavga edecek kadar oturduğum muhiti besinimseyip sorunlarıyla dertlenecek ve çözüm arayacak duruma gelirim.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(25.08.24)
Sirf bir zarari yok diye isteyebilirim ama cok da onemli degil. Bu arada hollanda cifte vatandasliga izin vermiyor denmiş ama bu nedir yeni birsey mi? Normalde izin veriyor çünkü.
0
mbond
(25.08.24)
(20)

Yaz nasıl geçti?

sekizdokuzon
Benimki bayağı sıkıntılı, geçmişten gelen bir problemin yankısıyla başladı, olmak istediğim bir yerde devam ediyor.Sizinki nasıl geçti?
Benimki bayağı sıkıntılı, geçmişten gelen bir problemin yankısıyla başladı, olmak istediğim bir yerde devam ediyor.

Sizinki nasıl geçti?
0
sekizdokuzon
(23.08.24)
Benim uzun bir süredir mevsim farketmeksizin kötü geçiyor. Çok üzücü şeyler yaşanıyor.

Uzun zamandır yoksun, ben dahil çok özleyenin var :)
0
rock n roll
(23.08.24)
Rahat, keyifli :)
0
kisa
(23.08.24)
Efssoooooo en kötü yılımız boyle olsun
0
abuzer
(23.08.24)
@rock: işe başladım, ondan önce de grup kurdum, oralarda konuşuyoruz. Bekleriz bebeyim. Çok teşekkür ederim güzel sözlerin için.
0
🌸sekizdokuzon
(23.08.24)
Ortalama; İyisiyle ve kötüsüyle ortalama geçti.

Haziran: 9 günlük resmi tatil, görece sakindi ve bundan çok memnum oldum. Takip eden haftada yurtdışı gezisine gittim. İki Avrupa ülkesinin başkentlerini gördüm. Beklentimin altında bir gezi oldu ama yine de güzel tarafları var.

Temmuz: 20 Temmuz'a kadar destekledim. Sonrasında acayip gergin bir iş ortamı yaşadım.

Ağustos: 20 Temmuz'da başlayan gergin bir ortam, Ağustos'un ikinci haftasına kadar devam etti. Ortam bu haftanın başına kadar anca sakinleşti.
0
put it in your appropriate place
(23.08.24)
cok hizli gecti. haziran ve temmuz ayi benim icin cok yogundu. agustos tatil ayi. eylül tekrar yogun. büyük bir problem yasamadim. kendi yagimda kavrulmaca.

gelip geciyor iste hayat :)
0
robert bosch
(23.08.24)
ayağımı suya sokamadım, cepte para yok dışarıda oturup kahve içmenin bile hesabını yapıyorum. çoğunda da evdeydim.
0
black holes in the sky
(23.08.24)
Olmak istediğim yerdeyim. Şükredeceğim bir yaz oldu. :)
0
marsli gocmen
(23.08.24)
Biraz buruk: www.eksiduyuru.com
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(23.08.24)
Nereden başlasam bilemedim...

Bir gruba girdim. Grup admini deli mi nedir? Durduk yerde küfürler, hakaretler. Sinir krizleri. Admin soru soruyor, cevaplayana küfür ediyor. Millet efendice niye küfür ettin diye soruyor BAM! gruptan atılıyor. Grubun yarısı böyle eridi. Şimdi kendi kendine yazıyor, eeee ayrıntı sorun yoksa muhabbet akmıyor ha diyor ahahhaha. Lan ne insanlar var. O admin grubum dediği boz çöplükte yalnızlıktan kuduruyor. Biz de kıs kıs gülerek izliyoruz. Yeni grup kurduk "O admin ve köpekler giremez" yazıyor grup girişinde.
0
Shepard
(23.08.24)
çalıştım çalıştım paramı alamadım...

:(
0
duyurukullanıcısı
(23.08.24)
bok gibi. netten çalıştığım için okul olmadığında yazları anamın yanında geçiririm. bu sefer ekstra zordu bizim için. kazandığım yetmiyordu, borcum vardı. anam haklı olarak kendi tabiriyle saçımı başımı yolmaya her an hazırdı. neredeyse 10 yıldır her yazımı annemin ve kardeşimin yanında geçiririm... ilk kez bu sefer kötü hissettim. boşuna yaşıyormuşum, hiçbir şeye yaramıyormuşum gibi geldi.
0
mark greg sputnik
(23.08.24)
So bad
0
Cezcez
(24.08.24)
yaprak gibi geçti.
solmuş bir yaprak gibi.
0
tabudeviren
(24.08.24)
@shepard seninki felaket geçmiş. Geçmiş olsun. Dejavu oldum ben de.

Benimki kötüydü ya. Taziye filan. Hiçbir şey anlamadım.
0
cemallamec
(24.08.24)
Mesleğim için yıllardır geçmeye çalıştığım sınavları bu sefer geçtiğimi öğrendim o açıdan iyi bir yaz oldu.
0
peki madem
(24.08.24)
şükür sorunsuz geçti. eşimin gebelik haberini de aldık. şimdilik her şey yolunda. son tatili de haftaya 30 ağustosa bağlayarak yapacağız. umarım hepimiz için güzel geçmiştir.
0
kondansator
(24.08.24)
fena değil ya baya güneşlendim bu yaz. fedon gibi giydim slip mayomu. karardım zenci gibi. midye topladım. dibe daldım denize düşmüş şeyler buldum. güzel insanlarla tanıştım. yazı seviyorum.
0
yurtsuz john
(24.08.24)
Rezalet
0
birmilyonunvarmi
(24.08.24)
Kötüye daha yakın bir "fena değil" denebilir.

Henüz tatile gitmedim bunun etkisi olabilir.
Yaza tapan biri olarak bu yaz artık buna dayanamayıp kış insanı olmaya karar verdim bunun etkisi olabilir. Dayanılmaz bir sıcak var ve mahvoluyorum.

İşimde net bir sıkıntı yok inişli çıkışlı bir şekilde devam ediyor.

Tatil zamanıma az kaldığı için şu sıra biraz yoğunlaştım iş bırakmamaya çalışıyorum ve hafiften heyecan başladı, alışveriştir, plan programlamadır böyle ufak heyecanlarla geçiyor günler.
0
mutekebbir
(24.08.24)
(13)

yurt dışı yazışmalarında ülkemizi turkiye mi turkey olarak mı yazıyorsunuz?

m e b
selamlar.yurt dışından biriyle konuşurken ülkemizi turkey'den türkiye/turkiye'ye çevirdiniz mi yoksa turkey'den devam mı?ben "türkiye" olarak değil de "turkiye" olarak yazıyorum aksanlı harf ile karşıya zorluk olmasın diye.not: gerekli ya da gereksiz olup olmadığı açısından sormuyorum soruyu ama fik
selamlar.

yurt dışından biriyle konuşurken ülkemizi turkey'den türkiye/turkiye'ye çevirdiniz mi yoksa turkey'den devam mı?

ben "türkiye" olarak değil de "turkiye" olarak yazıyorum aksanlı harf ile karşıya zorluk olmasın diye.

not: gerekli ya da gereksiz olup olmadığı açısından sormuyorum soruyu ama fikrinizi yine de beyan edebilirsiniz tabii :D
0
m e b
(23.08.24)
Ben hala Turkey kullaniyorum, aliskanlik, resmi isim degisikliginin ne kadar yaygin bilindiginden emin olmadigim icin hic dusunmedim bile.
0
mbond
(23.08.24)
Mbond +1
Benim de hiç aklıma gelmiyor. O kadar is varken pek aklima gelmemesi normal.
0
logisticsmanager
(23.08.24)
Mbond+1

Benim yöneticim aşırı takıntılı “Türkiye” denmesine. 1-2 toplantıda Türkiye dedim, karşı taraf anlamadı ilk söyleyişte. Sonra da bir daha da kullanmadım. Zamanla aşırı yaygın bir hale gelir, karşı taraf kendiliğinden “Türkiye” der, o zaman kullanırım. Şimdi Turkey/Türkiye düzeltmesini toplantı ortasında yapacak kadar vaktim yok.
0
irene
(23.08.24)
Yazışmalarda Turkiye yazıyorum muhakkak. Konuşurken de kullanmaya çalışıyorum ama çoğu zaman ağzımdan Turkey diye çıkıyor. Muhatap olduklarım Turkiye deyince de anlıyorlar, sorun olmadı.
0
kaptan memo
(23.08.24)
refleks olarak ilk turkey çıkıyor elimden/ağzımdan ama turkiye diye düzeltiyorum hemen. bizim ve dünya'nın alışması 3-5 ayda olacak şey değil ama 3-5 yıla oturur herhalde
0
gitdaddy
(23.08.24)
Ben Turkey yazıyorum da benim eski şirketteki global'deki herkes Türkiye oldu niye öyle yazıyorsun diyip duruyorlardı. Websitesini, raporları vs hemen güncellemişlerdi.
Tayyip getirdi onu o yüzden kullanmıyorum ben diyip ülkemizin tanıtımını doğru yapıyordum ben de lol.
0
Bruce
(23.08.24)
Türkiye olarak yazıyorum.
0
Amaranta ursula
(23.08.24)
Turkey yazıyorum.
0
peki madem
(23.08.24)
diyecevaplandı
(23.08.24)
Turkiye yaziyorum, resmi isim neyse o olmali.
konusurken Turkey'e alismisim, ben Turkey diyorum ama yabanci arkadaslarim Turkiye diyor, sempatisi olanlar.
0
Coma
(23.08.24)
türkiye diye yazıyorum ben. onların ne dediği çok umrumda değil. türk olmakla gurur duyan ya da utanan birisi değilim. mantıken akıllarında türkiye diye yer etmesinin daha makul olduğunu düşünüyor, o yüzden öyle yazıyorum
0
mark greg sputnik
(23.08.24)
yazılı şeylerde Turkiye yazılabilir, konuşurken Turkey devam.

Yalnız Birleşmiş Milletlerde 6 ana dil varmış. Sadece İngilizcesi değişti galiba :D Fransızlar Turquie Almanlar Türkei demeye devam edecek. Bazı yabancılar da ülkenin adı değişti sanıyorlar, hayır mesela Almanlar kendilerine German değil Deutsch demenizi istiyor gibi düşünün diyorum.
0
nhk ni youkosu
(23.08.24)
Sacma bir degisiklik olmakla birlikte - cunku kimse sizin ana dilinizdeki ismi bilmek zorunda degil, bu cek cumhuriyetinin cekya diye degismesiyle ayni sey degil mesela - resmi bir durum varsa yani resmi bir daire soz konusuysa türkiye (mecburen) ama diger her yerde turkey kullaniyorum.
0
Kittie
(23.08.24)
(11)

lugano bjk için kupon yaptınız mı

abuzer
ne oynucaksınız
ne oynucaksınız
0
abuzer
(22.08.24)
2,5ü oynadım ama aklım 2,5ü&ms2 de güzel oranı var :)
0
respect
(22.08.24)
dinamo minsk-anderlecht kg var
lugono-beşiktaşım 3.5 üst
Molde-Elfsborg kg var
Hacken-Heidenheim 2.5 üst
St. Gallen-Trabzonspor kg var
PAOK-Shamrock Rovers 2.5 üst ve 1
şöyle bi kupon yaptım ama 1-2 maç elemeyi düşünüyorum. siz de atın kuponları da dostluğumuz pekişsin
0
cisimcik golgi
(22.08.24)
ben sadece bjk için oynucam ama yüksek meblağ-düşük oran mı yapsam, düşük meblağ-yüksek oran mı yapsam onu düşünüyorum.

meblağları söylemicem, bikaç alttaki duyuru gibi dalga geçilmesine yol açmim xd
0
🌸abuzer
(22.08.24)
allah affetsin karşılıklı gol yazdım

@cisimcik, abi dinamo minsk çok kötü bi takım, anderlecht klasik belçika takımı şerefsizliği yapmazsa dağıtır geçer gibime geliyo. maç da belarus'ta değil zaten kendi evlerinde bile oynayamıyolar
0
mark greg sputnik
(22.08.24)
chelsea, fiorentina ve bjk macina 2,5+ girildi :) gelince komisyonumu isterim
0
sweetoffice
(22.08.24)
@sweet bi tane de senin kuponu yapcam
0
🌸abuzer
(22.08.24)
Lugano yenilmez bjk de boş bir hava var patlayacak o
0
valarmurgulis
(22.08.24)
kg var + bjk kazanıra yüklü girdim
0
yolunu kaybetmis yildiz
(22.08.24)
@respect, senin yüzünden kuponum yattı.. 2,5 oynucaktim ms2 de oynadım sen deyince...
0
🌸abuzer
(22.08.24)
@sweet......
0
🌸abuzer
(22.08.24)
@abuzer sorma chelsea bitirdi beni de 2-0 da kaldı şaka gibi
0
sweetoffice
(23.08.24)
(2)

Uzakdogu'da gezmek rahatsiz edici degil mi?

tantamount_to_equivalent
100 metreden yabanci oldugun belli, anonim degilsin. Her hareketin izleniyormus, tum gozler senin uzerindeymis gibi bir hissiyat olusmuyor mu? Ben mi abartiyorum.
100 metreden yabanci oldugun belli, anonim degilsin. Her hareketin izleniyormus, tum gozler senin uzerindeymis gibi bir hissiyat olusmuyor mu? Ben mi abartiyorum.
0
tantamount_to_equivalent
(18.08.24)
Uzak doğunun çemişgezek muadiline gidersen evet, tuhaf bakarlar. Gerçi ben şu anki halimle üstümdekilerle de çemişgezek'e gitsem dikkat çekerim.

Bi de baksalar noluyor? Bakıp geçicekler.
0
Bruce
(18.08.24)
aynı şey çoğu yer için geçerli ki. turist kaynayan çok merkezi noktalarda değilsen şıp diye yerine göre bu coğrafyada bile anlarlar oradan olmadığını.

uzakdoğu'da bulunmadım ama gezmekten rahatsızlık duymazdım. japonya, güney kore, tayland, vietnam gibi ülkeler zaten yabancıya alışık.
0
mark greg sputnik
(18.08.24)
(8)

Geri Dönüşüm Amacına Ulaşıyor mu?

Bluesque
Her zamanki gibi atıkları didim didik ayrıştırıp Belediye'nin dönüşüm kutusuna attıktan sonra bildiriyorum:) Bir arkadaşım o kadar ayırmana gerek yok, Belediyeler hepsini aynı yerde topluyorlar deyince içime bir kurt düştü. Bilginiz var mı bu konuda, belediyeler layıkıyla bu işi yapıyor mu sizce, ha
Her zamanki gibi atıkları didim didik ayrıştırıp Belediye'nin dönüşüm kutusuna attıktan sonra bildiriyorum:) Bir arkadaşım o kadar ayırmana gerek yok, Belediyeler hepsini aynı yerde topluyorlar deyince içime bir kurt düştü. Bilginiz var mı bu konuda, belediyeler layıkıyla bu işi yapıyor mu sizce, havanda su mu dövüyoruz?

Teşekkürler
0
Bluesque
(16.08.24)
geri dönüşüm dünyanın anasını belleyenler tarafından uydurulmuş bir saçmalıktan başka şey değil.

ben kendi adıma dünyaya, doğaya elimden geldiğince faydalı olmaya çalışıyorum, orası ayrı... ama bir fabrikanın sadece bir günde yaptığı atık herhalde koskoca şehirlerin senelik sarfiyatına denk geliyordur. bunlar tamamen sorumluluğu "sıradan vatandaş"a yükleme çabasının sonucu. ben cebime 20-25 bin lira girerken doğayı düşüneceğim ama affedersin zıçmaya bile özel jetiyle giden, yatlarıyla gezen zenginler hiçbir şey yapmayacak?? bu iş böyle. umrumda bile değil.
0
mark greg sputnik
(16.08.24)
Bazı plastikler geri donüşebilir, gerisi çöp. Cam ve metal dönüşür. Kağıt kısmen ve belirli ölçüde dönüşür. En mükemmel planlamada bile total geri dönüşüm oranı yüzde 30'dur diyorum (biyolojik atıktan enerji elde etme dahil). Ama bu geri dönüşümü çöpe atmak için geçerli bir sebep değil. Yine de şöyle diyelim: environmentalism without anti-capitalism is just gardening. Biz bireysel çabamızla kısmen ekolojik fayda sağlayabilsek de endüstriyle üretimi radikal biçimde dönüştürmeden kıyameti öteleyemeyiz.
0
prole
(16.08.24)
Bazı metaller ve cam çatır çatır dönüşüyor. Plastikler bazıları kısmen dönüşüyor. Yağlardan biodizel üretiyorlar zaten. Gerisi elektrikli araçlar, badem sütü ve biraz da güneş panelleri gibi toplum duygularını sömüren yeşil kapitalizm hikayesi. Ambalaj üreten firmaların o atıkları toplama sorumlulukları var. Geri dönüşüm, tekerlekli sandalye vs. adı altında sana toplatıyorlar.
0
nawar
(16.08.24)
ayrıştırmak en azından çöpe çıkanlar için kolaylık oluyor, poşetleri parçalamadan alacaklarını alıyorlar. sokakların çöp içinde olmasının iki nedeni var, birincisi çöpe çıkanlar, ikincisi kediler. poşetler parçalanıyor, sonra rüzgarda içindekiler uçuyor.

en başta tüketmemek (ki bu nerede ise imkansız) yeniden kullanmak veya yeniden değerlendirmek (başka bir amaç için kullanmak, kola şişesini su şişesi yapmak gibi) daha önemli, poşetler parayla olmadan önce dahi ben aynı poşetleri defalarca kullanıyordum, hala da öyleyim.

markette paketli/dilimli peynir almak yerine, şarküteri reyonundan almak dahi 1 parça daha az plastik tüketilmesine neden oluyor (bir peynirin poşeti, bir plastik kap), eskisini yıkayıp (yada en azından biraz daha dayanıklı buzdolabı poşeti ile gitmek) götürmek, bakliyatları paketli ürün olarak değil açık olanlardan almak (kendi poşetin/torban ile gideceksin) vs. gibi önlemlerle tüketimi azaltmak önemli.

sadece elindekileri bir defa daha kullansan tüm tüketimin %50 azalıyor ki bu çok muazzam bir rakam.

pek çok şey geri dönüştürülebilinir malzemeden üretilse dahi, kullanıldıktan sonra temizlenmediği sürece geri dönüşümü çok maliyetli.

bir de dayanıklı malzemeler var, evet dayanıklılar ancak kullanım süresi arttıkça, geri dönüşümü de zorlaşıyor, kimi plastik türleri değerli olmasına rağmen açık alanda olduklarından temizlenmesi/arındırılması çok zor yada maliyetli oluyor. örn: araç içi plastikler. dayanıklı ve değerli malzeme, ancak işi bittikten sonra dönüştürmek için tozdan pislikten arındırılması çok zor. arındırılamadığı için tekrar kullanımı düşük.

geri dönüşüm/yeniden kullanım, ancak ve ancak sen yaparsan yüksek verimli oluyor.

bir ara 0 plastik konusunu kafaya takmıştım, bir nevi test etmek istedim kendimi ancak 2 nci gün yalan oldu, plastiksiz bir şey bulabilmek nerede ise imkansız.
0
selam
(17.08.24)
Belediyeler bu işi hakkıyla yapmıyorlarsa bu onların sorunu. Bizim yapmamız gereken çöpleri doğru düzgün ayrıştırmak.

Mesela ıslak çöplere streç film, alüminyum folyo, kağıt, naylon ambalaj, plastik, mika ve daha pek çok doğal olmayan çöpleri asla karıştırmam.

Bana göre özellikle streç film ve benzeri "geri dönüştürülemediği" iddia edilen atıklar tamamen plastikler naylonlar kategorisinde toplanmalı, belki de özel bir biriktirme yordamı kullanarak biriktirip geri dönüşüme gönderilmeli. Ama hiç değilse ıslak çöplere (yiyecek atıkları) ve diğer geri dönüştürülebilir atıklara karışması önlenmeli. Bunu çok önemsiyorum.

Belediyeler işini yapsın. Belediyeleri halk kendi denetlemeli belki de.
0
muhayyer divan
(17.08.24)
unuttum, birde tür ayırmak gerekiyor, pet şişenin kimyasal yapısı ile, poşetin kimyasal yapısı bir değil, sen plastikler plastiklere diye ayırıyorsun ama bunların da kendi içlerinde yeniden ayrışması gerekiyor.

pet şişeyi eritirken, pazar poşetinide eritirsen pet'in özelliği gidiyor.

ve tabii her plastik üretici aynı oranlarla, aynı renk/kimya yapısı ile üretim de yapmıyor, bunlarda ap ayrı sorunlar.

son olarak; arkadaşının dediği doğru ama senin yaptığın daha doğru.
0
selam
(17.08.24)
Geri dönüşümü organik çöpten ayrı tutuyorlar.
Geri dönüşümü plastik, kağıt, cam vs diye kategırize edip ayrı ayrı atman şart değil. Geri dönüşüm tesisinde kategorilerune göre ayırıyorlar.
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(17.08.24)
"8. kıta" diye bir mevzu var, internette araştır derim.
0
Yourcousinmarvinberry
(17.08.24)
(12)

ayriliktan sonra...

robert bosch
aslinda o kadar da sevmemisim mi diyorsunuz yoksa cok asiktim ama bitti mi?
aslinda o kadar da sevmemisim mi diyorsunuz yoksa cok asiktim ama bitti mi?
0
robert bosch
(13.08.24)
Çok âşıktım ama bitti. Bitmesiiiiiinnnn niye bitsin kiiiiiii bitmesiiiiiiiinnnn ama bitti.
0
muhayyer divan
(13.08.24)
Hayatımda “aslında o kadar da sevmemişim” demedim. Hep çok sevdim.
0
gabe h coud
(13.08.24)
kişisine göre.

ona ulaşamazdım zaten de dedim, onunla olmayacaktı zaten dedim, o kadar sevmemiştim de dedim, ölüyorum canım acıyor da dedim hatta demekle yetinmeyip ‘köpek gibi özlüyorum seni, çık gel’ de dedim. gelmediği de oldu, geldiği de.

sonuç mu? simulasyona yalnız devam ediyorum. denemekten asla vazgeçmem.
0
baldan kaymak
(13.08.24)
İnsan bence bir kere sever. Yıllar oldu, aylar geçti, günler bitti. Ama hala vesikalığı cüzdanımda. Her açtığımda görüyorum, unutamıyorum, unutmak istemiyorum.
0
numlock
(13.08.24)
Çok sevdim ama zamanla geçecek ve sıradanlaşacak , yabancılaşacak diyor ve sabrediyorum.
0
loch ness
(14.08.24)
ben kendime zor itiraf ederdim ama seks yapmak için vakit eğlendirmek için güzel gidiyordu. ayrılınca bir boşlukta kaldım.
0
OgutucuRecep
(14.08.24)
Karisik, insanoglu hep yeni seyler kesfetmek ister. Ama bunu dogru yere kanalize etmek lazim bi noktsda. O yuzden bazen pismanim bazen dwgilim ayrildigima. Su an sadece iyi bi hayati olsun isterim onun adina
0
lapaz
(14.08.24)
zamanında sevmiştim ve gözüm başkasını görmüyordu ama zamanla katlanılamayacak yanları ortaya çıktıkça sevgiyi azalttı. tüm olumsuz şeylerin yanında sevginin pek bir önemi kalmadı maalesef.
0
sweet child o mine
(14.08.24)
hiç aşık olmadım ama, iyi ki ayrılmışım dedim hep. aksi asla olmadı. "uygun değilmişiz, denedik, olmadı"
0
mizore
(14.08.24)
ilişkiye ve yaşananlara göre değişiyor elbette...
0
sweetoffice
(14.08.24)
çok sevmişim ama dosdoğru sevememişim diyelim söylenecek bir kötü söz veya bir anlık sinir bütün doğrularını yıkar geçermiş. O sevmemiş o kadar aslında diyebilirim.
0
Efespilsen
(16.08.24)
belki hepsinde terk edilmiş olmamın etkisidir ama her ilişkimden sonra "çok aşıktım ama bitti" dedim. hiçbirinde bitmesini isteyen, memnun olmayan taraf ben değildim açıkçası. son "terk ediliş"imin üstünden neredeyse dört yıl geçti. kimseye dokunmadım, kimseyle münasebetim olmadı, onu karşımda görsem hala dizlerim titrer muhtemelen. ama aşk çift taraflı yürüyor, yapacak bir şey yok.
0
mark greg sputnik
(16.08.24)
(18)

güzel bir kadının çirkin olduğunu söylemesi

deartheodosia
diyelim ki bir kadın var ve güzellik standartlarına göre açık bir şekilde güzel. ama kendisini beğenmiyor ve çekici görmüyor. ilişkide bunu erkeğe söylemesi erkekler için ne kadar dezavantajlı? güzel bir kadın bunu söyledikçe erkeğin kadına bakış açısı da değişir mi, değişiyor mu?kendim için sormuyo
diyelim ki bir kadın var ve güzellik standartlarına göre açık bir şekilde güzel. ama kendisini beğenmiyor ve çekici görmüyor. ilişkide bunu erkeğe söylemesi erkekler için ne kadar dezavantajlı? güzel bir kadın bunu söyledikçe erkeğin kadına bakış açısı da değişir mi, değişiyor mu?
kendim için sormuyorum elbette.
0
deartheodosia
(10.08.24)
Pick me girl. İçten pazarlıklı. Bunların modası geçti çoktan diye düşünürdüm.
0
ruhen hastayim ben
(10.08.24)
Kendisini begenmiyorsa ileride sacma sapan hareketler yapabilme potansiyeli yuksek

Bknz asiri makyaj yada botox estetik vs.

Ben olsam konusurduk hala ayniysa gelecegime katmazdim onu sorry kardes
0
Zetnikov
(10.08.24)
Aklıma bir Yiğit Özgür karikatürü geldi, nette bulamadım. Bayağı güzel, çekici, seksi bir kadın karşısındaki adama "Kendimi güzel bulmuyorum." diyordu, adam da kadının göğüslerine şaplak atıp "Bunlar ne lan, o zaman?" diyordu. Şimdi çizse o karikatürü sağlam zorbalanırmıs bu arada. :)

Kendini cidden güzel bulmayan güzel kadın başkalarını da buna ikna eder. Gerçek göreceli bir yerden sonra.
0
sekizdokuzon
(10.08.24)
ya ben pick me girl olup olmadığını sormuyorum ki. kendini gerçekten beğenmeyen ve kusurlarını büyüten kadının bunu paylaştıkça erkeğin bakış açısının da değişip değişmeyeceğini soruyorum. hani bi insan atıyorum ben çok inatçıyım der ve buna işaret edince karşı taraf da hmm inatçı gibi aklında kodlar ya.
0
🌸deartheodosia
(10.08.24)
insanlardan "yaaa hayır, sen çok güzelsin" lafını duymak istediği için böyle diyor olabilir.

kadına bakış açım değişir, güzel bulmaya devam eder miyim etmez miyim bilemiyorum ama sürekli "çirkinim" diye dolaşan insandan soğurum.

not: erkek.
0
ahm1
(10.08.24)
Kadınlar iyi hissetmek için kendilerini güzel olduklarına inandırırlar. Ancak duygusal olarak birine açıldıklarında, onaylanma ve ilgi açlığı nedeniyle "kendimi beğenmiyorum" gibi ifadeler kullanarak ters psikoloji ile iltifat beklerler.

Çok üzerinde düşünme derim. Yaradılışları böyle.
0
plastic_angel
(10.08.24)
Bence bakış değişmesi dışında kendini sürekli herhangi bir nedenden aşağılayan insanlar karşısındaki kişiye yorucu geliyor. Sürekli birisini telkin etmeye uğraşmak zorunda olmak bir süre sonra batmaya başlıyor. Bu ben çirkinim de olabilir, ben aptalım da, tembelim de vb. örnekleri çoğaltmak mümkün. Tabi hatalarımızı hiç görmeyelim ve her durumda en doğrusu biz olduğuma inanalım demiyorum ama bu tür düşüncelerin daha sağlıklı ve verimli şekilde üstesinden gelmenin yolunu bulmak lazım.
0
peki madem
(10.08.24)
İlk başta yürüme fırsatı olarak kullandığı için erkeğin biraz işine geliyor ama bir yerden sonra yoruyor ve sıkıyor. Övgü/ilgi kovalayıp tekrara düşüyor sürekli.

@8910 ibb.co

Bu, "hayır" denildiğinde ya da reddedildiğinde karşı taraf o cevaba göre hareket edince beni kovalamadı ikna etmeye çalışmadı diye tribe girme, 20 yaşını geçtiği halde fikrini insan gibi belli etmek yerine imayı bile dolaylı yolda yapıp sonra neden istediği olmadı karşı taraf anlamadı diye iletişim bozukluklarını tedavi etmesi gereken kişiler normali buymuş da "erkekler/kadınlar çok rerörerö" diye geziyorlar.

Geçen gün de bir duyuru vardı bu paragraftaki gibi iletişim sorunlu. Ondan sonra "Neden kimse ilişki istemiyor?" İnsanlar, ilişki yürüttükleri insanları yormasın artık.
0
nawar
(10.08.24)
gunes balcikla sivanmaz
0
foster
(10.08.24)
İlgi çekmek için bunu yapanlar dışında gerçekte böyle hisseden birinde özgüven eksikliği, değersizlik, beden imgesinde sorun vs vardır. Evet, karşıdakini de etkiler. Erkek ilk başta ilgisini korur, sonrasında yorulabilir, verdiği değeri azaltır, eleştirel olabilir gibi. Tek güzellik için değil, kişi iyi bir özelliğinden şüphe edince çevre de ediyor, ona göre davranıyor.
0
asteriks
(10.08.24)
Değersizlik hissi.

Erkeğe söylemesi yanlış çünkü erkek de bir zaman sonra onun çirkin olduğunu kabullenecek.
0
cemallamec
(10.08.24)
Güzel ama çirkin bir kadın olarak söylüyorum,

Bazı kadınlar güzel olduklarını gerçekten bilmiyorlar ya da bir türlü güzel bulamıyorlar kendilerini. Çünkü yetişirken annelerinden güzellikleri hakkında geri bildirim almamış oluyorlar, babalarından almamış oluyorlar, anneleri bakımsız biri oluyor, sosyal çevre içinde büyümüyorlar, kendine bakmasını söyleyen olunca ne demek istendiğini kavrayamıyorlar vs.

Güzel olduklarına inanacakları tutunca da, mesela benim gibi çok kilolularsa hemen saklanma ihtiyacı duyuyorlar çünkü güzel olmak suçmuş gibi gelebiliyor, güzel olmaya alışkın olmadıkları için ne yapacaklarını nasıl davranacaklarını bilemiyorlar, bazen de savunma mekanizması olarak ben çirkinim diyorlar. Başkaları demesin diye, ya da birileri onlara musallat olmasın diye, bir erkekten alabildiğine kaçmak için vs vs.

Sebebi çok olabilir yani. Ama erkeklerin kadınların kendileri hakkındaki görüşlerini blinçaltı seviyesinde hissedip kabul ettiklerini düşünüyorum. Normalde de böyledir, kişi kendini ne kadar değerli hissediyorsa o hisleri davranışlarına ve sözlerine yansıdığı için çevresi de onu o değerle kabul edip ona o değeri veriyor. Aynı şey karşı cins ilişkileri için de geçerli sanırım.

42 yaş bitiyor, hayat tecrübemin öğrettiği bu.
0
muhayyer divan
(10.08.24)
ben böyle kadınlara saygı duyuyor ve daha çok begeniyorum. buradaki cevaplara şaşırdım. türk insanı böbürlenmeyi marifet sanıyor aksini düşünemiyor bile. hayret.
0
abelardo
(10.08.24)
diger bir ihtimal de zarf atiyordur. ilgi manyagi kendini ovdurmeyi bekliyordur. oyleyse surekli problem cikarir. arkana bakmadan kac.
0
buenosdias
(10.08.24)
Bir süre sonra hayır olur mu öyle şey sen ne kadar güzelsin diyen başka birini arayışa çıkar, gibi gelirdi bana.
0
encokbenisevinnolur
(11.08.24)
erkeğe göre değişir bu. her erkek farklı. karşı tarafla ilişkisi de farklı. yani kimi adam her gördüğüne karısı gözüyle bakıyor, kimisi çok affedersin vurup geçeyim kafasında. belli olmaz.

ama ben güzel olduğu halde çirkin olduğunu söyleyen birine pek enerji harcayamazdım ya açıkçası, uğraşamam. her insanın kendi sorunları, güvensizlikleri olur filan ama bariz biçimde güzel olduğu halde "güzel değilim" diyen birinin psikolojisi sağlam değildir diye düşünüyorum, onun tribiyle uğraşamam açıkçası ben kendi kafamı zor idare ediyorum
0
mark greg sputnik
(11.08.24)
erkeğin bakış açısı şöyle değişebilir; güzel bir kadın kendini gerçekten beğenmiyor ise ortada hem cazip hem de kolay bir av olarak dolaşıyor diye bakılır bu kadına. ortalama bir erkeğin gözünde uzun vadeli ilişki düşünülmeyecek kadınların başında kolay ve cazip av görünümlü kadınlar geliyor. onların akılları kolayca karıştırılabilir , kendi flört ve ilişki ligini bilemedikleri düşünülürse her ligden güvenli bağlanan veya vur-kaççı erkeklerin radarına girer. bence hiçbir erkek, çok sayıda erkeğin radarındaki bir kadına tam manasıyla güvenemez.
0
loch ness
(12.08.24)
ben kendimizle ilgili eksik bulduğumuz yanları karşı tarafa sürekli olarak aktarmama taraftarıyım. bir kere veya iki kere söylenir, "ben kendimde şu eksikliği görüyorum", ya da "şurayla ilgili sıkıntım var" diye, kendini anlatma amacıyla. ama sürekli olarak bunu karşıya yansıtmak bu eksikliği karşı tarafın doldurmasını bekleme eğiliminin belirtisi olabiliyor. ondan bu konuyla ilgili güvence alma isteği; bu da karşıdaki insanı çok yorar. ve hatta, eğer tam güvenmediğiniz ya da yanlış tanıdığınız biriyse, ileride bunu kullanma ortamı doğurur.

eğer bir konuda eksiğim varsa, bunu dile getirmek yerine "bununla ilgili ne yapabilirim?"e odaklanmalı. güzel görmediğim tarafları düzeltebilirim mesela, eğer yapamıyorsam, bakış açımı düzeltmem lazım gibi (ben de yapmaya çalışıyorum bunu)
0
mizore
(14.08.24)
(2)

ukrayna savaşı ne oldu?

duyurukullanıcısı
ruslar geri mi çekildi? ateşkes mi yapıldı?
ruslar geri mi çekildi? ateşkes mi yapıldı?
0
duyurukullanıcısı
(05.08.24)
ekşi sözlük başlığında der meister güzel yazıyo takip etmeni tavsiye ederim...

devam ediyor.
0
mark greg sputnik
(05.08.24)
son 1 ayda rusya'nın toprak kazanımı sarıyer ölçüsünden fazlaydı 1-2 gün önce.
bu küçük gelmesin. son 1 yıldaki en büyük kazanım. her gün 2-3 köy düşüyor.

ukrayna'nın 2014'ten beri geçilmesine izin vermediği, 10 yıldır inşa ettiği savunma hatları çöküyor.
şu an abd ve avrupadan gelen son teknoloji sistemler olmasa ukraynanın ömrü çok kısa.
0
patronaj1
(05.08.24)
(4)

3. Dünya Savaşı falan mı çıktı Dünyada borsalar çöktü?

Cesario
Ben böyle düşüşü pandemi zamanında hatırlıyorum. Tabi sonra o düşen hisseler 10'a 20ye katlandı da neyse :)Trump da borsalar çöktü 3.dunya savaşı çıkacak, ben seçilmezsem savaş patlayacak goygoyu çeviriyor.İranın tehditlerini boş buluyorum. Bence Saddam Hüseyin gibi boş yapıyorlar. Nükleer sallasala
Ben böyle düşüşü pandemi zamanında hatırlıyorum. Tabi sonra o düşen hisseler 10'a 20ye katlandı da neyse :)

Trump da borsalar çöktü 3.dunya savaşı çıkacak, ben seçilmezsem savaş patlayacak goygoyu çeviriyor.

İranın tehditlerini boş buluyorum. Bence Saddam Hüseyin gibi boş yapıyorlar. Nükleer sallasalar İsraile havada vururlar bence ve İranı haritadan silerler. (kaynak kaba etim)

Her neyse: pandemide en azından yerde yuvarlanan, krize giren insan videoları vardı, bir felaket vardı ya da tiyatro oynandı her neyse:

Bu sefer ne oldu ya da olacak sizce?

Dünya Savaşı boş goygoy mu yoksa cidden bir şey mi olacak?
0
Cesario
(05.08.24)
Silkeleme.

İnsanlarda bir huy var ki yatırım yapacağı yerin alt yapısından, markaların birbirleri ile bağlantısından aradaki diğer bağlantılardan, ülkelerarası ilişkilerden habersiz sadece kazanmak uğruna bu işlere giriyor.
Ve genelde de sonu hüsran.

İçeride satın alma söz konusu olduğunda uçurulan bir haber ile bir hisse sürekli değer kazanabiliyor. Bir şey diyen sorgulayan yok.

Üsttekiler devasa masayı kurmuş yerken içerken, küçük yatırımcı ise kemdince ya 20 - 30.000 tlsini döndüren figüran rolünde.

Bu hususta birbirleri ile ortak hareket eden borsadaki tanıdıklarımı aylarca uyardım son bir iki aydır sesleri çıkmıyor. Halka arzları çok seviyorladı oysa :)

Zarar ettim kendim ettim kendim buldum.. diyen de yok şimdilik.
0
diyecevaplandı
(05.08.24)
Japonya ile ilgili parasal bir düşüştü bugünkü. Dünya savaşı ile ilgili bir durum degil ama politik gerginlik adım adım artıyor bence.
0
osssy
(05.08.24)
borsadan anlamam ama dünya gerçekten patlamaya hazır bomba şu an. daha önceki dünya savaşlarında olduğu gibi bir "paylaşım krizi" söz konusu. soğuk savaş'tan sonra tartışmasız tek kutupluluk ve abd liderliği vardı. adamlar yan bakana demokrasi götürüyor, canını sıkana ambargo uygulayıp tek kurşun atmadan ciğerini söküyordu. savaşlar sadece abd'nin istediği/desteklediği şekilde gerçekleşebiliyordu.

abd hala bir numaralı güç tabii ama karşılarında kanın kokusunu almış ayrı bir blok şekilleniyor artık. afrika'da mesela "darbe kuşağı" denen bölgedeki pek çok ülkede fransızları dehlediler, bazı yerlerde rusya nüfuzunu çok arttırdı. çin desen zaten yardırdı gidiyor. bu ülkelerin abd kadar "soft power" uygulama gücü veya propaganda etkinliği yok ama dünyanın farklı farklı yerlerinde çıkar/eksen çatışmaları güçleniyor, orası açık.

iran kolpacılıkta dünya markası olsa da "sen yine de ülkemizi küçümseme sebahattin" jsdfjdk olası bir savaşta israil'i yenemezler belki ama iran gibi bir devletin var gücüyle herhangi bir savaşa girmesi dünyayı her açıdan etkiler.

kısacası abd dünyayı hem askeri gücüyle ama daha yoğun olarak propaganda/ekonomi gücüyle yönetmişti. savaş açsan zaten açamazsın, dümdüz eder. başka türlü de karşı koyamıyorsun.

şimdiyse rusya'ya uygulanan yaptırımların bir halta yaramadığı görüldü, avrupa ne var ne yok ukrayna'ya gönderdiği için askeri olarak yetersiz, ekonomileri de zarar gördü. kısacası artık abd'nin en önemli kozları birer birer etkisini yitirmeye başlıyor. yitirmek demeyeyim de caydırıcılığı azalıyor. mesela kuzey kore hiçbir zaman abd gibi bir dev olmayacak, hiçbir şeye yön vermeyecek belki ama bu adamlar "biz neden güneydoğu asya'ya bütün cephanemizi boşaltmıyoruz?" derse, birkaç günde japonya ve güney kore'yi darmadağın etse... dünyanın hali nice olur? geriye kuzey kore kalmaz evet ama asya endüstrisi, ekonomi filan da kalmaz.

"abd bitmiş yeğenim" tarzı bir cevap olduğunun farkındayım, konuya bu kadar basit bakmadığımı ayrıca belirteyim, sadece kendimce bir özet geçmek istedim. tarafsız bakmadığımı da kabul ediyorum, ben şu an rusçuyum, yarın bir gün sadece rusya'nın hakim olduğu tek kutuplu bir dünya olursa o gün amerikancı olurum muhtemelen. ya da karşıda kim duruyorsa.

velhasıl üçüncü dünya savaşı çıkmadı, bildiğimiz anlamda konvansiyonel bir savaş hiçbir zaman da gerçekleşmeyebilir ama ortalık karışık ya. altı yaşımdan beri her türlü savaşı ve politik gelişmeyi takip ederim. abd'nin, israil'in filan bile "dur bakalım yaptık bi şeyler ama hayırlısı" gerginliği ve fikirsizliği yaşadığını (en azından bu ölçüde) görmedim.

bunlar borsaların etkilenmesiyle alakalı kısımdı tabii. dediğim gibi borsanın kendisinden anlamam. şimdi panik olduğu için çökmüştür. yarın belki çıkar. borsadır neticede hehe.
0
mark greg sputnik
(05.08.24)
iki yukaridaki duyurucuya ithafen: savas donemlerinde bu endustrideki firmalarin hisseleri artar yalniz, azalmaz. eger abd bitcoin alirsa bitcoin fiyatlari artar, azalmaz.

yasananlarin nedeni istihdam dusuklugu, bilancolarin kotu gelmesi, fed'in bir sey yapmamasi, abd'deki (siyasal) belirsizlik. japonya cok uzun donemdir zaten kivraniyordu, bugun patladi. ha denildigi gibi savaslar da bunun tuzu biberi oluyor. ben 3. dunya savasi gibi bir senaryoyu mumkun gormuyorum.
0
Sour
(05.08.24)
(30)

Bir arkadaşlık sorusu da benden

rock n roll
Duyuru ya da sözlükten arkadaşınız var mı? Gerçekten arkadaş edinilebiliyor mu duyuru ve sözlükten? Şu anda bu iki platformdan edindiğiniz ve görüştüğünüz ya da ilişkilerinizin koptuğu kişiler var mı?
Duyuru ya da sözlükten arkadaşınız var mı? Gerçekten arkadaş edinilebiliyor mu duyuru ve sözlükten? Şu anda bu iki platformdan edindiğiniz ve görüştüğünüz ya da ilişkilerinizin koptuğu kişiler var mı?
0
rock n roll
(05.08.24)
Duyurudan arkadaşım var.
Sözlükten hem arkadaşım hem sevgilim oldu, ayrıldık sonra.
Yani edinilebiliyor
0
kisa
(05.08.24)
Yüz yüze düzenli görüştüğüm yok ama uzaktan arada sohbet ettiğim var.
0
Bruce
(05.08.24)
insanın olduğu ve iletişime geçebildiği her yerde sosyal ilişkiler olur.

şu an sözlükten aktif görüştüğüm birisi yok ama geçmişte görüşüp samimileştiğim, ara sıra takıldığım insanlar oldu.
0
gitdaddy
(05.08.24)
Sözlükten sadece bir tane var.
Bir mucize aslında.
Bunca yılda, cıvıtmadan sohbet edilip tanışılan ve hâlâ cıvımayan birinin çıkması tam bir mucize.
0
pro9it9is9
(05.08.24)
Ben 17 yaşındayken duyurudan biriyle birkaç kez takılmıştık. En son da 2020-2021 arası duyurudan bir sevgilim olmuştu. Hediyeleştiğim insanlar oldu. Bir kişinin de dava dosyasını almıştım. Öyle düzenli görüştüğüm bir arkadaşım olmadı ama.
0
vedatchilipeppers
(05.08.24)
Duyurudakiler genelde sanalla sınırlı kaldı, fiziksel mesafelerden dolayı. Sözlükten ise mektup arkadaşım var. 11 sene önce tanıştık, 2-3 sene birbirimizi hiç görmeden mektuplastik. Sonra birbirimizin şehrine evine vs gittik geldik. Hâlâ devam ediyor.
0
Amaranta ursula
(05.08.24)
kimse yok.
0
deartheodosia
(05.08.24)
Safî arkadaşım yok.
Yeni tanisip arkadas oldugum insanlar komsum olabilir sadece. Ayni sehirde bile yürüyerek evine gidemedigim biriyle arkadas olmam. Emek vermem, duygusal yatirim yapmam.
Yasliyim ve zamanim yok. Ilgilenmiyorum da zaten yurt disinda yasadigim icin burada cevre yapmak yeterince yoruyor.
0
sonsuz
(05.08.24)
2 sevgilim oldu buradan. fiziksel olarak görüştüğüm arkadaşım olmadı ama internetten de olsa çok samimi olduğum arkadaşım oldu. neden bitti, tam bilmiyorum.
0
gabe h coud
(05.08.24)
20 yıldır sözlükte, 18 yıldır duyuru'dayım. İkisinden de görüştüğüm arkadaşım yok, olmadı. Lanet biriyim galiba.
0
kibritsuyu
(05.08.24)
Sözlükten 2003-2004'ten beri tanıdığım, düzenli olmasa da hâlâ iletişimde olduğum ve çok sevdiğim arkadaşlarım var. Eşimin sözlükten benden daha fazla arkadaşı var, düzenli olamasa da görüşüyoruz. Yirmi seneden sonra herkes farklı şehirlerde, ülkelerde, çoluklu çocuklu olunca arkadaşlıklar değişiyor.

Buradan daha az sayıda arkadaş edindim, hem burası üzerinden hem diğer sosyal mecralardan konuşup hikaye falan beğeniyoruz. Biri yurtdışında yaşıyor zaten (buradan arkadaşım G'ye el sallıyorum...) o İstanbul'a geldiğinde görüşebildik bir kez.

@kibritsuyu, sırf bunu dediğin için Ankara'ya gelince sana haber vericem, maaile görüşüp bu laneti kıralım. Ayıp yahu, çocuğunun doğumunu biliyorum senin :))
0
kobuzchu kiz
(05.08.24)
Benim de buradan hiç arkadaşım olmadı. Sözlük yazarı olmadığım için oradan da olmadı.

Şimdilerde çok aktif olmasam da eskiden çok aktif kullanıyordum burayı ona rağmen olmadı. Normalde arkadaşlarım buradan olmalıydı :))

E hadi o zaman arkadaş olalım :'))
0
🌸rock n roll
(05.08.24)
Benim sözlükten de duyurudan da hiç arkadaşım/sevgilim olmadı ama bir arkadaşımın yıllardır görüştüğü arkadaşları var sözlükten.

Sözlükte pek yazmıyorum buraya da aklıma estikçe giriyorum o yüzden arkadaşlık kurma ihtimalim düşük sanırım.

Edit: 25-35 arası Ankara people ile arkadaş olabiliriz.
0
sparky
(05.08.24)
@ geveze yazar; hadi arkadaş olalım derken espri yapıyorum zaten :)
0
🌸rock n roll
(05.08.24)
Ekşi'den arkadaşım var. Duyuru'dan yok.
0
muhayyer divan
(05.08.24)
duyurudan da sozlukten de arkadaslarim oldu. duyurudan hala aktif gorustugum en eski arkadasim 5 yillik herhalde. daha eskiden duyurudan tanistigim bir arkadasimla ispanya-portekiz seyahati yapmisligimiz var, mukemmel bir arkadasti ama maalesef koptuk bir sure once, gorusemedigimize uzulurum hala. yine duyurudan tanistigim baska bir arkadasimi viyana'ya ziyarete gitmisligim var, o da istanbul'a geldiginde gorusurduk fakat onunla da cok nadir haberlesiyoruz artik.

sozlukten ise hala her gun gorustugum en eski arkadasimla gecenlerde 12. yilimiz bitti, ondan once osmanogullari beyligi vardi zaten herhalde :) velhasil, duyuruda da sozlukte de cok iyi insanlar vardi, hala da var. iyi ki de varlar :) seviyorum hepsini.
0
in vino veritas
(05.08.24)
Buradan tanışıp yıllarca görüştüğüm bi arkadaşım olmuştu artık görüşmüyoruz, koptuk zamanla. Birkaç kişiyle daha görüşmüştüm hatta erkek arkadaşım bile oldu duyurudan, eskiden insan seviyormuşum :)
0
blueprints and cigarettes
(05.08.24)
Duyurudan ya da sözlükten tanışıp hala görüştüğüm kimse yok. Yani bir iki kişi var arada Instagram'dan mesajlaştığımız ama yakınlığımız o kadar.
0
sekizdokuzon
(05.08.24)
Duyurudan 2 sevgilim oldu. Bir tane takıldığım biri. İlişkilerim bitti. Belki bir sonraki iliskimde burdan olur bilmiyorum.


Bir tane de arkadaşım vardı,koptuk sonra.
0
ırene adler
(05.08.24)
gitdaddy +1

insanların bir araya gelip iletişim kurduğu her yerde bu tür ilişkilerin oluşması doğaldır. ben mesela 10 yaşımdan beri internet faresi olmama rağmen insanlar nasıl instagram'dan tanışıyor hala anlayabilmiş değilim ama yapıyorlar demek ki.

duyurudan sevgilim bile oldu. yine de 10 küsür yıldır burada çok aktif olan birisi için şaşılacak derecede az arkadaşım/rabıtam oldu duyurucularla aslında. bi süre konuştuğum çok insan oldu (ki bunlar da abi/abla gördüğüm, genelde bana yol gösteren insanlardaki "kankito"dan ziyade) ama şu an duyurudan tanışıp düzenli görüştüğüm kimse yok galiba.

eski sevgilim daha sonra arkadaşım olmuştu, geçmişe sünger çekip aslında çok tatlı bi arkadaşlık ilişkimiz olabileceğini düşünmüştük ama onu da yapamadık. olsa onu sayardım.
0
mark greg sputnik
(05.08.24)
Peki iletişiminizin koptuğu arkadaşlarınıza ulaşmaya çalışıyor musunuz? Arkadaşlığınız belki devam eder.
0
🌸rock n roll
(05.08.24)
duyurudan arkadaşım: 0.
yazıştığım bile yok.

sözlükten arkadaşım: çok eskiden tanışıklığım olan birkaç insan var, çok eskiden birkaç zirveye gitmiştim. beni unutmuşlardır çoktan.

şu anda görüştüğüm yazistigim biri yok.

duyurudan tanışan/görüşen insanlar olduğunu öğrenince bayağı şaşırmıştım.

kibritsuyu +1
kara büyü var üzerimde galiba :D
0
tabudeviren
(05.08.24)
En yakın dostlarımdan biriyle burada tanıştım.
Neredeyse 7 yıl oldu hala çok yakınız hiç kopmadık.
Şu an farklı ülkelerde yaşıyor olmamıza rağmen en kötü birlikte tatil planlayıp görüşüyoruz.

Sözlükte, instagramdan takipleşecek kadar muhabbeti ilerlettiğimiz tatlı biri var öyle çok konuşmuyoruz ama sevip saydığım iyi biri.

Bu iki kişi dışında iki platformda da arada sohbet ilerledikçe görüşüp zamanla koptuğumuz bazı insanlar oldu uzun zamandır isimlerini görmüyorum, ya başka üyelik açtılar ya da gittiler buralardan :)
0
mutekebbir
(05.08.24)
sözlüğün eski zamanlarında 2008-2015 çok arkadaş edinmiştim. duyurudan da vakit geçirdiğim insanlar oldu. ancak pandemi sonra son 5 yıldır ne sözlük ne de duyurudan hiçkimse ile arkadaşlık kurmadım.
0
orpheus
(05.08.24)
On yıl önce sözlüğe düzenli yazarken birkaç arkadaşım olmuştu, çoğuyla yıllar içinde koptuk. Görüşmeye devam ettiğim bir tane kaldı.

Duyurudan da var ama mesafe yüzünden uzaktan uzağa sohbetle sınırlı.
0
juliette
(05.08.24)
Sözlükten 2 tane arkadaşım oldu.

duyurudan hiç arkadaşım olmadı.
0
komando kani var bende
(05.08.24)
Sözlük benim için dipsiz kuyu valla, sayi bile veremem, daha geçen hafta birisiyle bulustum disarida.

Duyuruya gelince, burdan evlenenler bile var bulusanlar neden olmasin. Burdan iki kisiyle reelde görüstüm ki birisi burda yazdiklariyla tamamen zit, çirkin bir kizdi.

Bu arada tanistigim, konustugum, iliski yasadiklarim(haliyle) hep karsi cinsten.
0
Yourcousinmarvinberry
(05.08.24)
Olmadı. Yurtdışında olduğum için olabilir.
Ama arkadaş olabileceğim üç dört yazar vardı duyuruda. şimdi yoklar. Onlar da olmak isterdi
as…, mega…, vel…, fas….
0
benaslindayohum
(06.08.24)
Duyurudan çok var ekşiden hiç yok
0
basond
(06.08.24)
Ekşiden oldu. Ama belli bir konu için telegram grubu vardı. Orda aynı şehirden olunca ve anlaşınca arkadaş olduk.

Bulunduğum şehre geldiğinde görüşüyoruz bazen. İlk zamanlar çok konuşuyorduk şimdi azaldı. Çok da sevdiğim bir insan aslında ama görüşemiyoruz.
Böyle sorunca üzüldüm valla :(
0
sevilen progressive türkücü
(06.08.24)
(2)

olimpiyatta futbol

yetkili birine benzeyen abi
ülkeler neye göre seçiliyor? çok dandik takımlar var.
ülkeler neye göre seçiliyor? çok dandik takımlar var.
0
yetkili birine benzeyen abi
(04.08.24)
olimpiyat takımlarında 23 yaş ve altındaki oyuncular yer alabiliyor. istisnai olarak 23 yaş üstü toplam üç oyuncu hakkı var diye biliyorum.

takımlar da kontenjana göre kendi kıtalarının şampiyonalarından geliyor. mesela avrupa takımları 2023'teki 21 yaş altı şampiyonasından geldi. ingiltere bürokratik bi mevzudan dolayı katılamıyor, detayına vakıf değilim ama onlar dışında yarı final yapan üç takım geldi örneğin. aynı şekilde afrika'dan da o dönemin alt yaş turnuvasına göre kim kazandıysa o geliyor kontenjana göre.
0
mark greg sputnik
(04.08.24)
@mark greg sputnik'e ek olarak

İngiltere'nin olmama nedeni, FIFA'da İngiltere, İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda ayrı ülkeler/federasyonlar iken IOC'de Great Britain (and Northern Ireland) olarak yarışıyorlar. O yüzden İngiltere (ya da adadan diğer ülkelerin) hak kazanması onlara katılım hakkı vermiyor. En son 2012 olimpiyatlarında, Londra ev sahibiyken GB takımı vardı olimpiyatlarda, orada da İngiltere hariç ülkelerin federasyonları dahil olmadı, sadece İngiliz futbolcular vardı.

Onun dışında evet olimpiyatta futbol u23 takımları + 3 kontenjan şeklinde gerçekleşiyor. Fransa'da Lacazette var mesela, genelde ev sahipleri biraz daha yıldız oyuncular gönderiyor. 2016da Rio'dayken Neymar katılmıştı. Her kıtanın da belli kontenjanı var 16 takım içinde ve uefa'nın ağırlığı çok değil. Öyle olunca da afrika, asya ve okyanusya gibi kıtalardan görece fazla ülke geliyor. Elemelerde de yine söylendiği gibi u21 elemelerindeki takımlar geliyor. Orada da genç jenerasyon yakalamaya göre daha alakasız ülkeler yer bulabiliyor
0
nundu
(04.08.24)
(20)

Bir daha ustune para verseler gitmem diyeceginiz yerler nelerdir?

Zetnikov
Yurt ici olurYurtdisi olurMekan olurBi yer olmasi yeterli
Yurt ici olur
Yurtdisi olur
Mekan olur

Bi yer olmasi yeterli
0
Zetnikov
(04.08.24)
sırbistan
trabzon
0
rentts
(04.08.24)
Çeşme alaçati
0
halk
(04.08.24)
napoli
0
adivar
(04.08.24)
Çankırı kesinlikle
0
etna
(04.08.24)
Alaçatı çarşısı
0
anarsika
(04.08.24)
Saraybosna
Van
0
mor oje
(04.08.24)
side antalya. o kadar kalabalık, park yeri yok. Gerek yok.
0
biravekahve
(04.08.24)
Batum
Ikaria
Bratislava
Komotini
Şirince
Alsnya
Stuttgart
0
Mistyimage
(04.08.24)
Belgrad.
0
Amaranta ursula
(04.08.24)
ahhaha sirbistan kesinlikle dogru ama novi sad fest olaylarina ok
2- alacati
3- oludeniz. muglada cok koy gezdim oludenizden hicbi sey anlamadim

aradan cok zaman gecince her yere tkr gidebilme potansiyelim vardir bu yuzden zurihi eklemiyorum artik gidebilecek kadar unuttum kotulugunu
0
ala09
(04.08.24)
Alaçatı
Çanakkale civarındaki adalar :)
0
chicha_v2
(04.08.24)
Ölu deniz - kelebekler vadisi

Yok kardesim kelebek melebek sadece para verip su tepeyi cik diyorlar dalga gecer gibi. O dev yokusu ciktiktan sonra mal gibi kalinca adam sana kelebek ayi degil diyor. Peki parami neden aliyorsun g*vat.
0
🌸Zetnikov
(04.08.24)
Cunda
0
gabe h coud
(04.08.24)
yahu sebeplerini de yazsanıza bilelim, fikrimiz olsun, yoksa kim ne yapsın bir daha gitmeyeceğiniz yeri aa
0
mark greg sputnik
(04.08.24)
Şirince kesinlikle —> hiç bit şey yok aslında. Bu kararımı unutup 7 sene falan sonra tekrar gittim geçen yıl. Tekrar aynı kararı verdim.
0
zimbirik
(04.08.24)
Zakynthos: güney İtalya'nin tüm keko ve köylüleri buraya dadanmış, 3-4 sene önce burası nezih bir yerdi, her yerde bağıra bağıra konuşan İtalyanlar. Bu İtalyanlar benden uzak olsun orta doğudan yatay geçiş falan yapıp avrupaya kapak atmış bir toplum
0
freedonia
(05.08.24)
Kıbrıs. Zaten karşısında oturuyorum. Kıbrıs gereksiz pahalı ve sınırlı. Orduevinde patates kızartması yoktu, ihale zamanı adaya patates gelmeyince alamamışlar.

Bodrum. Standart Alanya, side, Kuşadası, kaş gibi bir yer. Ben güllük koyunda kaldım, orası bile merkezine göre daha Nezih ve güzeldi. Yine de bir daha gitmeyi düşünmem. Diğer yerleri de saymış oldum bu arada.
Düzce ve Zonguldak, kütahya. Görev için gitmiştim. Tokat, Bartın, Erzurum vb yerlerde de görev yapmış biri olarak bu iki il bana çok tekdüze gelmişti.
0
strawberry first
(05.08.24)
Sehir, bolge acisindan dusundum de ne olursa olsun tekrar gitmek farkli etkilesimlere, farkli deneyimlere ve dolayisiyla da farkli sonuclara acik olacagi icin onlari yazmaktan vazgectim.

O yuzden ben sadece mekansal olarak konusmak istiyorum, ben sanirim hd iskendere bir daha gitmek istemem. Her gittigimde aldigim tad azaliyor ve yok olmaya dogru gidiyor.
0
j r r tolkien hayrani
(05.08.24)
Düşününce hep bir yerin fiyatlarını kafaya taktığımı farkettim.

Gaziantep, istanbul gibi pahalı dışarda yemek, bazı şeyleri sevdim ama rastgele gittiğim yerler çok da iyi değildi.
Hırvatistan, ülke güzeldir genel olarak ama, batı avrupa fiyatlarına balkan kalitesi alıyorsun.
HD İskender belirtilmiş, muadil bütün yerleri de ekliyorum. Sebebi pek kaliteli olmaması.
0
mbond
(05.08.24)
Seul; bildigin Ankara bence Ankara daha iyi, kozmetik aldim o kadar bekledim koreden alacagim diye, uyduruk hepsi cocuk oyuncagi gibi, koreliler de degisik tipler ama cozemedim. sehirde de bisey yok.

Italya; avam ve varoslar ama kendilerini cok ust duzey saniyorlar bu guneye gittikce artiyor. insanlarindan nefret ettim. Hatta birisi Turkler Italyanlara benziyor dediginde elim ayagim titriyor :D, Allah benzetmesin. Bunlarin sahte sempatikliginden midem bulandi.

Yurticinde sanirim Balikesir, negatif bir dusuncem yok sadece birsey yoktu.

favorilerim ispanya ve japonya param olsa buralardan cikmam.
0
durgunfoton
(06.08.24)
(8)

Nereye kadar kaçabiliriz?

ananiyimioguz
Önce mahallemiz bozdu, mahalle değiştirdik.Sonra şehir bozdu şehir değiştirdik.Sonra bölge değiştirdik. Yetmedi, yapabilenimiz ülke bozdu dedi ülke değiştirdik, kıta değiştirdik.Atalarımız gibi göçebe mi yaşayacağız?Nasıl bir yere ait hissedecegiz böyle yaşayarak?Dünya bozdu artık dedigimiz noktada
Önce mahallemiz bozdu, mahalle değiştirdik.

Sonra şehir bozdu şehir değiştirdik.

Sonra bölge değiştirdik. Yetmedi, yapabilenimiz ülke bozdu dedi ülke değiştirdik, kıta değiştirdik.

Atalarımız gibi göçebe mi yaşayacağız?

Nasıl bir yere ait hissedecegiz böyle yaşayarak?

Dünya bozdu artık dedigimiz noktada ne yapacağız? Mars planları yapıyor yolculuk oraya mı?

Gelecek planınızı nasıl yapıyorsunuz bu gidişat doğrultusunda?

Çünkü X bir yer, bu yurt disinda gelismis bir ulke bile olsa, bir onceki yillara göre yine "bozmuş" olmuyor mu orada yasayan icin? Tabi finlandiya norvec falan belki bu dedigimin disindadir oralarin degisiml konusunda bir bilgim yok.
0
ananiyimioguz
(03.08.24)
valla bence her yerde sıkıntı var. afgan, paki, bangladeşli, hintli gittiği yeri mahvediyor.
0
ferenc
(03.08.24)
Avrupa hatta dünya şu an üçüncü dünya ülkelerinden göçmen saldırısı altında. Nereye gidersen git o aradığını bulmayacaksın. Zaten aitlik hissi aramak asıl sıkıntı, boş bir umudun peşinden koşturmaktan farksız.
0
sincap ve mavi tuborg
(03.08.24)
Arkadasim zurihe mi ne gitmisti
Sok olmus hoc multeci yokmus
Ve asiri pahaliymis

Ama kaldirimlari bile cilalamislar falan diyordu mukemmel falan

Oraya salca olunabilir bi arastir
0
Zetnikov
(03.08.24)
Çok kötü avrupa aynen sakın kimse gelmesin, çok kötüyüz de kurulu düzenden gelemiyoruz.
0
logisticsmanager
(03.08.24)
@zetnikov

çok net hatırladığım bir olay var ama hayatta araştırıp bulamam. isviçre olduğuna eminim ama zürih mi bilmiyorum. türkün teki fener formasıyla gezerken hevaller bunu kovalıyor, isviçre kürtlerindir türkler defolsun burdan diye.
0
titanyum22
(03.08.24)
Ben bu kaçma gitme işini doğru bulmuyorum, her ne kadar bir şey diyemesem de... Ama geri geliniyor ve gelince de eski tas eski hamam devam ediyorlar ya, hiçbir şey öğrenmeden hiçbir ufukları açılmadan... İşte ona çok ayar oluyorum. Bir şey kat şu memleketin yaşantısına ne, bir iyiliğin olsun. Plastikleri ıslak çöplerle atma ayır öyle at mesela. Bişey yap. Yok. Sonra herkes değişimi başkasından bekliyor.
0
muhayyer divan
(04.08.24)
avrupa'yı çok idolize (ya da idealize, bilemedim) ederdim eskiden. ukrayna savaşından beri fikirlerim fazlasıyla değişti. farkındayım haberler veya politikacılar ile ülkenin yaşam koşulları, halkın refah düzeyi veya tepkileri arasında doğrudan ilişki yok elbette ama çok soğudum. eskisi kadar sevmiyorum.

biraz da yaşlandığım için galiba ben açıkçası pes ettim, çocuğum filan olmadığı sürece çok düşünmem üzerinde.

şöyle düşün yani koca insanlık tarihi zaten savaşlarla ve felaketlerle dolu. bugün perişan olmuş afganistan, ırak, suriye gibi yerlerde dahi milyonlarca insan HÂLÂ yaşıyor.

madem bize bu denk gelmiş, olabildiği en iyi şekilde yaşamaya gayret ediyorum. kolay değil elbet. insan bıkıyor, üzülüyor vs. ama yapacak daha iyi bir şey var mı? bilmiyorum.

"avrupa bitmiş yeğenim" diye söylemiyorum bunu ama mesela sunderland, leeds, southport vs. karıştı. sokaklarda aşırı sağcılarla vatandaş karşı karşıya geldi. neblim mültecilerden rahatsız olup isveç'e taşınsan orada bir mültecinin kafanı kesmesi ihtimali sıfır değil (hatırlıyorum benzer bi olay olmuştu geçen yıllarda, göçmen değil de oralı bir kızcağızı öldürmüşlerdi).

dünyada hiçbir zaman hiçbir şeyin garantisi yok. biz galiba sosyal medyayla büyüdüğümüz, stabil yaşam gördüğümüz için en ufak terslikte çok fazla panikliyoruz, herhalde 50-60 yaş altındaki çoğu insan bu gruba dahil edilebilir.

ya mesela 69 sonunda abd'de yaşıyor olsan çat diye kendini vietnam'da korkunç bir savaşın içinde bulabilirdin. 90'larda balkanlarda olsaydın keza. savaştan, toplumsal hareketlerden, düzenin bozulmasından, mülteciden, ekonomik krizden vs. kaçış kolay değil. biraz da şans işi bence.

o yüzden ben hayatımın geri kalanında ucuz avrupa marketi fişi videosu çekemediğim için kahrolmak yerine elimde olana odaklanmaya çalışıyorum şahsen, yoksa kafayı yer zaten insan. ne olursa olur, ben kendi hayatımı en iyi şekilde yaşamaya gayret edeceğim, gittiği yere ve olduğu kadar. bi kere geldim dünyaya, "vay neden norveç'te doğmadım" diye üzülerek yaşamak istemiyorum artık.
0
mark greg sputnik
(04.08.24)
cevrenizde biseyler bozulunca hemen kacmak yerine belki bir yere ait olmayi, anlamli iliskliler/arkadasliklar kurmayi deneyebilirsiniz belki. bozulan seylere karsi savasmayi, veya bozulmalari cok kafaya takmamayi, akisina birakip gitmeyi deneyebilirsiniz.

her yerde basiniza her turlu sacmalik gelebilir, ama birlikte vakit gecirmeyi sevdiginiz insanlarla keyifli bir yemek yerken akliniza gelmeyebilir dertler tasalar. ters giden seylere odaklanmak yerine ufak basarilara odaklanmayi tercih edebilir, cevrenizi genisletmek icin yeni hobiler edinmeye calisabilir boylece daha farkli dertler edinebilirsiniz (ne olacak bu ulkenin hali vs. yeni hali saha ayakkabim ne kadar da sahane). mutlu olmak cogunlukla kafa yapisiyla ilgili bisey.

bunlari 5 yil once kanadaya tasinmis biri olarak soyluyorum, evet burdaki hayat kalitem istanbuldakinden daha iyi ama mutluluk seviyem asagi yukari ayni. istanbulda en keyifli hatirladigim anilari burda da yaratabiliyorum. ya da istanbulda mizmizlandigim zamanlar ile simdi arasinda cok bir fark yok, icerik farkli ama his ayni.

1 tanecik hayatimiz var, zaman cok suursuzca akip geciyor. bizim icin onemli olan seyleri belirleyip onlara odaklanmaya baslamak gerekiyor bir an once. aksi takdirde geriye donup ‘ulan ne kadar da bombos yasayip gitmisim’ dememiz kacinilmaz.
0
taurina
(04.08.24)
(19)

Bazı insanların aşırı şanslı ve haketmedikleri hayatı yaşanması

Mcfly
Sizin de sinirinizi bozmuyor mu ? Nasıl başa çıkıyorsunuz ? Mesela tanıdığım biri hiç bir vasfı yok bu devirde İngilizce bile bilmiyor yazamıyor dahil. şansa bi is buldu brüt istediği maaşı karşı taraf net anlayıp kabul etmiş 3 haneli maaş alıp hiç çalışmıyor. Ben gotumu yırtıyorum onun kadar alamiy
Sizin de sinirinizi bozmuyor mu ? Nasıl başa çıkıyorsunuz ?

Mesela tanıdığım biri hiç bir vasfı yok bu devirde İngilizce bile bilmiyor yazamıyor dahil. şansa bi is buldu brüt istediği maaşı karşı taraf net anlayıp kabul etmiş 3 haneli maaş alıp hiç çalışmıyor.

Ben gotumu yırtıyorum onun kadar alamiyorum.
0
Mcfly
(31.07.24)
İstisnaları dikkate almıyorum. Genel olarak da kıyaslama yapmam. Benim hayatım da benzer şekilde. Eski işimde canım çıkardı, insomnia, anksiyete, depresyon gelişti. Şimdiki işim inanılmaz rahat, çok daha fazla kazanıyorum. O zamanki kendime göre şu anki kendim hak etmiyor mu? Hayır.
0
gabe h coud
(31.07.24)
Hiç kasmaz beni başkasının ekonomik durumu, kendi durumuma bakarım. Beyaz yakalı herhangi birini kıskanamam sanırım CEO vs dahil. Her gün işe geliyor bizim Türkiye’deki CEO neyini kıskanacağım :)
0
vedatchilipeppers
(31.07.24)
Yapmayın.
Sürekli kendimizi böyle başkalarıyla kıyaslarsak yaşayamayız.
Kendimize bakacağız, olabilecek en iyi seviyeye gelmek için uğraşacağız.
Evet bazı insanlar şanslıdır ama yapacak bir şey yok.
Çözümü olmayan şeyler için kendimizi üzmeyelim.
0
mutekebbir
(31.07.24)
Kendini başkalarıyla değil kendi geçmişinle kıyasla.
O kendi payına düşeni alıyor sadece.
Başkalarının kazandığını/hayatını düşünmekle boşa zaman harcamamalısın.

Benim sinirimi daha çok liyakatsiz kişilerin çok maaş alması değil de iş bilmemezlikleri, bilgiye dayalı değil de hisse dayalı aldıkları ani kararlar yüzünden çalışma ortamında işlerin uzaması, sonuç almanın imkansızlaşması, üst üste hataların yapılması ve diğer 3. şahısların alınan bu yanlış kararlar yüzünden zaman kaybı yaşamaları ve zarar görmesi bozar.

Bir de bu tiplerin yakınlarında kendilerinin bu zaafiyetini bilen fırsatçı kişilerden akıl almaları işin tuzu biberi olur.

Alınan para, kağıt üstünde aslında çalışmanın karşılığı olarak bilinir.
Uygulamada ise o sadece makam/konumda olmanın karşılığı olmuş durumda.
0
diyecevaplandı
(31.07.24)
kişisel gelişim lafları ("takma kendine bak" gibi) çok da geçerli değil bence.

Maymunlar arasıda yapılan testlerde bile birine bişey verilip öbürüne verilmeyince verilmeyen sinirleniyor. İnsanlara yapılan anketlerde de "senin maaşını 2x yapıcaz ama hak etmeyen arkadaşınınki 3x olacak" veya "seni %50 artırıp ona hiç zam yapmayacağız" diyince insanlar %50 zammı seçmek gibi aslında mantıksız ama kendilerince hakkaniyetli olan tercihe gidiyorlar. İnsan sosyal bi varlık işte. Fakat yapacak bişey de yok, hayat böyle.
0
nhk ni youkosu
(31.07.24)
Bence onların başka alanlarda sınavları var bu dünyada. Kolayca zengin oluyorlarsa veya kolaycacık kazanıveriyorlarsa bence bunu ihtiyaçlılarla paylaşmayı öğrenmeleri gerekiyor, kazanç dengesi oluşturmaya katkı sağlamaları lazım. Bu örnek için böyle düşünüyorum.
0
muhayyer divan
(31.07.24)
Türkiye'de kimseye özenmiyorum. Muhatap olduğun insan belli hangi pozisyonda olursan ol. Özellikle Türkiye özel sektörü leş gibi. Özelde çok kaymak işleri herkese yedirmezler. Git plazalara bir sürü taşra üniversiteli görürsün.

İlla birine özeneceksem odasının kapısını çekip pc'de oyun oynayan devlet memuruna özenirim.

Ayrıca 3 haneli rakam artık normal. Kamu'da öğretmenler 50binden fazla alıyor. Bunlar 3 ay yaz tatilinde çalışmıyorlar. Yıl içi tatillerle yılda 4 ayları full boş. Özel sektör beyaz yakası mülayim sert modunda
0
ferenc
(31.07.24)
kıskanç bir insan olmadıgım için sinirimi bozmuyor
0
abelardo
(31.07.24)
peşine düşersen sonu gelmeyecek bir düşünce bu, o yüzden en başta hiç üzerinde durmayıp kendime odaklanmaya çalışıyorum. hayat çocukken duyduğumuz masallardaki gibi değil. neredeyse her şey denk güçlerin kendi arasında "anlaşması" üzerine oluşur; güç dengesi bozulduğunda da güçlü olanın borusu öter. demek istediğim şu: sen bu akşam evinde rahat oturuyorsan, birisinin kapını kırıp seni öldürmek istemeyeceğini biliyorsan bunun sebebi toplumca yapılmış sessiz bir anlaşmadır, insanların ortak güvenlik ve sakinlik ihtiyacıdır. benzer şekilde adalet, hukuk, adliye vb. kavramların hayatımızda yer ediyor oluşunun başlıca sebebi biz "sıradan"ların yaşamlarının düzenlenmesi gerekliliğidir. gücü elinde bulunduranın, çok zenginin bunlara ihtiyacı olmaz; onlar bir sorun varsa kendi aralarında çözerler mesela, çağlayan'a gitmezler bunun için.

hayat çok fazla rastgelelikle dolu. dün belki bir alt sokaktan geçmiş olsaydın kafana kiremit düşecekti, felç geçirecektin. ne bileyim üç sene sonra belki bir karar alacaksın ve onunla hayatın tamamen değişecek.

haliyle "hak etmek" bence ucu çok açık bir kavram. kime göre, neye göre? hangi hayat iyidir, hangi hayat kötüdür? kim ne kadar şanslıdır? mesela oğlu 22 yaşında uyuşturucudan ölen bir holding sahibi senden daha şanslı birisi mi? adaleti, şansı sorgulamak çok spesifik olay ve örnekler dışında sana asla hiçbir şey kazandırmayacak ama seni üzecek, yere çalacak bir şey...

ben o yüzden olabildiğince uzak kalmaya çalışıyorum. bana bu el verilmiş, bunu en güzel nasıl oynarım sorusuna odaklanmaya çabalıyorum. "reva mı lan bu?" sorusu tabii ki çok doğal ve insani bir refleks ama bunu soran bazı adamlar devrim yaparken diğerleri (benim gibi) tımarhanelik olabilir. o yüzden insan kendi dengesini iyi ayarlamalı. ben bu işlerin bana fazla geldiğine kani oldum, kendime yönelmeye çalıştım o sebeple. söylemesi kolay elbet ama sana da onu tavsiye edeceğim. yoksa bu hesapların içinde boğulmak, moralini ve motivasyonunu tamamen yitirmek, amiyane tabirle kafayı yemek işten bile değil. peki bu dünyayı daha iyi, adil, şanslı mı yapacak senin için? hayır. o zaman ne ki?
0
mark greg sputnik
(31.07.24)
Peki aileden ev araba yazlik ve is yeri kalanlari izlemeside ayri bi zevk

Arkadasimin yazligi bodrumda mesela adam gitmiyor sıkıldim diyor agzina tekmeyi vurasim geliyor 40 derece sicaklikta

Hak veriyorum sana ve burada uyuz olmuyorum diyenler yalan konusuyor

Sirf amcasinin yaninda calisiyor diye mudur olup tek isi masada oturup beklemek olan 50bindennfazla maas alanlar var
0
Zetnikov
(31.07.24)
bu tarz hikaye duyduğum zaman hemen heyecanlanırım ve acaba ben nasıl girerim öyle bir işe diye yollar ararım. hiç sinir olmam çok mutlu olurum demek ki o yapıyor ben de yapabilirim.

baskasının başarısına mutsuz olan birinin bence bu hayatta başarıya kavuşması çok zor, bir kere enerjisi düşük. hemen kıskançlık ve yetersizlik duygularına çalışmaya başlaması lazım, hayat çok kısa.
0
kurcalamabozarsin
(01.08.24)
Ben de şeyi anlamıyorum, dünyada bakkal bile emanet etmeyeceğimiz adamlar milyar dolarları götürüyorlar resmen oyunda para hilesi yazmış gibi takılıyorlar gerçek dünyada. Onların çocukları torunları 7 sülalesi spor arabalarda koko partilerinde keyif yapıyorken

Onlar kimsenin umrumda değil, ama etrafınızdaki dötü poklu birkaç kişinin haksız bir şeyler kazanması zorunuza mı gidiyor gerçekten? Sana giren çıkan yoksa boşver kim nereye geliyorsa gelsin ne kazanıyorsa kazansın ama onlara kurulacağına insan kendi geleceğine etki edenlere kurulmalı bence.

Normalde eskiden en küçük haksızlığa bile sinirlenirdim. Ama haksızlık çıtasını o kadar yukarıya taşıdılar ki çoğu şey önemsiz geliyor artık.
0
ananiyimioguz
(01.08.24)
yaş ilerledikçe bu durum sinirimi bozmaya basladı.

onceden sanırım onlar boyle ama ben de emeğimle başarılı olucam diye saftiriklik vardı.

öyle olmadığını anlayınca insan daha zor hazmediyor.
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(01.08.24)
o kadar çok var ki. ayrıca potansiyelli olup potansiyelini kullanamadan ortalama olarak yaşadıklarını da gördüğümde var. artık yeni dünya sindirme dünyası, kefir ve soda yardımcı oluyor.
0
mikahakkinen
(01.08.24)
Zenginliğin üst sınırı yok. Fakirliğin de alt sınırı yok. Hayatın size verdiklerine Şükretmek, memnuniyet duymak aradığınız huzuru verir. Kıskançlığa düşerseniz çok fazla insan bulabilirsiniz kıskanacak. Haset size can sıkıntısı kazandırır sadece. Elinizdeki ile de mutlu olabilirsiniz.
0
hasmetizm 2046
(01.08.24)
Çok güzel yorumlar var sağolun ancak bazıları “kıskançlık yapmam ben” sığlığında maalesef

Benim başarılı, donanımlı insanların başarısı ya da zenginliğiyle bi derdim yok aksine ilham veriyor. Buradaki kastım hiç bir vasfı olmadan şansa veya torpile dayalı bi yerlere gelen insanlara karşı öfke.
0
🌸Mcfly
(01.08.24)
Ben erkeğim çevremde bazı hemcinslerim var bazıları şerefsizin teki, kötü kalpli, yalancı, ikiyüzlü ama gel gelelim evlendikleri kadınlara bakıyorum dünya iyisi. hepsi kocalarına aşık, uyumlu, feminen, kötülük nedir bilmeyen hani derler her yönden dört dörtlük kadın diye işte onlardan.
bu adamlara nasıl aşık oldular bu adamlarla nasıl evlendiler anlayamıyorum
birde çok iyiler ticaret yapıyorlar. çalışanlarının paralarını vermez, sigortasını yatırmaz her türlü çakallığı yapıyorlar ona rağmen zenginler.

bunların bi eğitimide yok çoğu ilkokul mezunu konuşmasını bilmez.

Ben kıskanıyorum kardeşim yalan yok. hem zengin oldular hem de iyi kadınlarla evlendiler.

birde derler ya kalbin temiz olsun dünya ayağına gelir yalan amk.
0
komando kani var bende
(01.08.24)
Hissettin şey öfke ise eğer yaptığın şey kıskançlık olmasa da karşılaştırma yapmak oluyor. İsyan etmek oluyor dağlara taşlara. Bu öfkeyi adamın yüzüne vursan ne değişecek, o adam kumarda tüm parasını kaybedip hayatını mahvetse ne değişecek senin için? Eşit mi hissedeceksin? Adaletin sağlandığını mı düşüneceksin. Öfkelisin çünkü öfkelenmekte haklı görüyorsun kendini, çünkü tembel, çünkü şanslı çünkü vb. Başka insanlarla kendini karşılaştırmak kıskanmaktan çok da farklı değil senin üzerindeki etkisine baktığımızda. Tavsiye istersen eğer, hayatının sorumluluğunu eline almandır. Çok çalışıyorum ama hiç bir şeyim yok diyorsan neyi niye istediğini fark etme vaktin gelmiştir. Dinlemek mi istiyorsun? Tatil mi? Villa mı, spor araba mı? Bunlar hayatında ne değiştirecek sahip olsan? Başka insanlara öfke duymayı bırakıp kendine sorular sormaya başladığında netlik kazanır ve huzuru bulursun ancak.
0
hasmetizm 2046
(02.08.24)
o işlere girerseniz kendiniz için çok büyük kötülük yapmış olursunuz :) her zaman için sizden şanslılar da olacak şanssızlar da. ne taraftan bakmak istediğinize bağlı
0
sweetoffice
(02.08.24)
(4)

Bu dagıstanlı dövüşçüler neden hep birbirine benziyorlar?

summerof69
Hepsi birbirinin akrabası mı, yoksa kuzen evliliği mi yaygın nedir?Teşekkürlerhttps://youtube.com/shorts/547NcF4RuZM?si=XWFhXUD0WwrrROiY
Hepsi birbirinin akrabası mı, yoksa kuzen evliliği mi yaygın nedir?

Teşekkürler

youtube.com
0
summerof69
(28.07.24)
Belli bir ırka tabi olmanın yanı sıra saç ve sakal şekilleri de benzer oldupundan copy paste gibi görünüyor olabilirler.

Bizim Çin Japon Moğol Korelileri ayırdedemememiz gibi bir durum sanırım
0
diyecevaplandı
(28.07.24)
ilginçtir ki o bölge halklarının neredeyse tamamında kuzen evliliği tabu olmasına rağmen dağıstanlılarda durum farklı. yüzde olarak ne kadar yaygın olduğunu bilmiyorum ama akraba evliliğin hoş karşılanmayan bir şey olmadığını, zaten rusya federasyonu içerisinde görece muhafazakar ve izole kaldıklarını da düşünürsek genetik çeşitliliğin fazla olmaması sürpriz değil.

onun dışında bilhassa dövüşçülerin kendi eğitimleri, grupları, ortamları vs. gereği belli disiplinlere uygun yaşamaları gerekebiliyor. o yüzden tarz olarak da çok benzemeye başlıyorlar. yani farkındaysan hepsinde aynı saç ve sakal var neredeyse. o da etkiler. örneğin kısa saç-sakal ikilisiyle erkek kardeşimle ben birbirimize çok benziyoruz ama o saçını uzatıp sakalları kesse, ben kafayı kazıtıp sakalla dolaşmaya devam etsem muhtemelen dikkatli bakmayan biri kardeş olduğumuzu düşünmez.

kısacası genetik çeşitlilik muhtemelen az evet, onun üstüne boy-saç-sakal-fizik gibi unsurların neredeyse tamamı birbirine benzeyince bu stereotip kaçınılmaz oluyor. mesela bu birbirine benzeyen dövüşçülerden sadece bir tanesini alıp bir modacının, kuaförün eline versen adamı üç saatte öyle bir hale sokarlar ki çocuğun kendi anası babası evladının dağıstanlı olduğuna inanmaz.
0
mark greg sputnik
(28.07.24)
kuzey kafkasya halkları için akraba evliliği kat'i bir tabu. kuzen evliliği kesin surette yasak. toplumdan korkunç şekilde dışlanırsın. 34 senelik hayatım boyunca da 4. dereceden kuzeniyle bile evleneni ne gördüm ne duydum, bırak kuzeni.
dağıstan ise özelinde daha farklı. kumuklar, lezgiler, avarlar, laklar, nogaylar gibi birçok etnik kavmin oluşturduğu bir ülke. etnik unsurlar arasında klanlık var kuzey kafkasya'da. dağıstan da bu açıdan çok farklı değildir diye düşünüyorum. niye benziyorlar? aynı ülke insanları, akraba evliliği olmasa dahi belli bir genetik yakınlık aynı ülke insanı oldukları için vardır. üstüne giyim tarzı, saç kesimi, sakal kesimi hep aynı. üstelik hal ve tavırlar da aynı. benzerlik bu sebeple.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(28.07.24)
Cevap aynı ırk olmaları. Çinliler, Japonlar da bize hep aynı gibi geliyor , benzer mantık. Dağıstanlılar da size aynı geliyor, halbuki hepsi gayet farklı

Kafkasya’da (Kuzey Kafkasya) değil akraba evliliği aynı sülaleden bile evlilik kabul edilmez.
0
epitaf
(28.07.24)
(17)

Boyunuz kaç cm? Yasadiginiz Avantajlar ve dezavantajlar nelerdir?

Zetnikov
Ben 178. Kendimi tamamen stardartize edilmis gibi hissediyorum.Bindigim araclar vs yuzde 95 tam boyuma gore yapilmis.İnsanlar arasinda bana kisa yada uzun gelen kisiler fazla olmuyor.Cok nadir bazi insanlar 1.90 gorsemde kendimi gene cok kisa gormuyorum yanlarinda.sadece onlari uzun goruyorum.
Ben 178. Kendimi tamamen stardartize edilmis gibi hissediyorum.

Bindigim araclar vs yuzde 95 tam boyuma gore yapilmis.

İnsanlar arasinda bana kisa yada uzun gelen kisiler fazla olmuyor.
Cok nadir bazi insanlar 1.90 gorsemde kendimi gene cok kisa gormuyorum yanlarinda.sadece onlari uzun goruyorum.
0
Zetnikov
(27.07.24)
Dik durursam 173. Çabuk uzadım, inek de olduğum için üniversiteye kadar zorbalandim. Üniversitede dediler uzun olmanın iyi bir şey olduğunu.
0
sekizdokuzon
(27.07.24)
ben de 178. yani evet kısa değilim ama 4-5 cm daha uzun olmak iyi olurdu. ne uzunum ne kısayım işte. ciddi kısa veya uzun olmadıktan sonra hayatta bir problem olmuyor zaten
0
paintov
(27.07.24)
1.71
Avantajlar: Bakıldığında kısa durmuyorum, standart bir boy gibi.
Dezavantajları: Uzun etekler uzun elbiseler ya da dizin altında biten etekler giymek istiyorum ama güzel durmuyor, benden 3-4 cm daha uzun kadınlarda çok güzel duruyor bunlar.
0
mutekebbir
(27.07.24)
Benim boyum 1,93m.

Uzun yolculuklar çok rahatsızlık verici oluyor. Koltuklara sığmıyorum, bacaklarım ağrıyor.
Bazı arabalara da sığamıyorum. Mesela VW Taigo görüp beğenmiştim, almaya heveslendim ama sürücü koltuğunun en düşük ayarında bile kafam tavana değiyordu, alamadım.

Askerlikte acemilik döneminde en uzun boylu bendim. Her şeyin en başında ben oluyordum. En ön sırada yürüdüm yemin töreninde. Ortalama bir boyda olunca arada kaynıyorsunuz uzun olunca öyle bir imkan yok. Ben sorun yaşamamıştım ama dezavantaj olarak görülebilir.

Onun dışında bir dezavantaj aklıma gelmedi. Seviyorum uzun boylu olmayı.
0
pispinti
(27.07.24)
kadınım, 1.78. biraz fazla uzun kalıyorum gibi hissediyorum ama düşünecek başka çok şey var aman :d
0
deartheodosia
(27.07.24)
@pispinti

Hacı 178 le pegasusla mi ne ucmustum ben sigamadim dizim agridi sen nasil gidiyorsun cok zor vallahi bazi yolculuklar 12 saat suruyor heralde business tarzi almak gerekir
0
🌸Zetnikov
(27.07.24)
Ben 179um hanim 183. Ben uzun hanım kısa olmak istiyor. Ortalamayım ne eksik ne fazla.
0
mirty
(27.07.24)
1.91 uçak ve otobüs dışında pek bir sıkıntısını görmedim.

bir de sürekli bir şeyler için aşağı bakmaktan boyun düzleşmesi oldu.

bir de işte evde perdeydi üst raflara veya dolap üstlerine uzanmaydı gibi işlerde hanım çağırıyor sürekli. ben de onu alçakta giremediğim yerlere sokuyorum ödeşiyoruz.
0
ananiyimioguz
(27.07.24)
@ananniyimioguz

Bende hep dusunurdum sadece boyu kisa olanlarin mi boynu fitik oluyor diye yanilmisim :D
0
🌸Zetnikov
(27.07.24)
188. Paşabahçe mağazalarına girmiyorum.
0
numlock
(27.07.24)
bayagi uzun kadin varmis hem sasirdim hem cok hosuma gitti. 172yimavantaji rahat giyinmek olabilir cogu kesimi, oversize de olur uzun etek de, kendime yakistiriyorum. duz tek halim cok ok
dez;
normalde toplum standartinda cok uzunmusum gibi oluyor topuklu giyince hepten sirik cunku genelde cevremdeki kadinlar 160 ortalama
cok yakin arkadaslarim da 155-160 bandinda olduklari icin fotograflarda ablayla kardes gibi duruyor o yuzden sadece selfiede veya otururken
ayrica erkek secimi de turkiyede bence asiri zorlayici olabilir hep 4-5 cm uzun erkekler oldu, o da fiziksel olarak esit gibi oluyoruz. bi de 190 erkekler minyon seviyor o yuzden de denk gelmiyor olablirjkk
0
ala09
(27.07.24)
183, tr standartları için yeterli. dezavantajını görmedim. 5 cm daha olsaydı daha iyi olurdu.
0
adivar
(27.07.24)
İlkokulda falan hep sınıfın en uzun üç kişisinden biri olurdum. Sürekli beden eğitimi öğretmeninin kobayı olurdum. Anksiyete oluyordum yine ne yapacağız kesin beni seçecek diye :)

Bir de ergenlikte elimi kolumu ne yapacağımı bilemezdim dengem bozulurdu.

Şu an 184 boyum öyle çok uzun değilim ama konsere falan gidince lan uzunmuşum şunlara bak yazık sahneyi bile göremeyenler var aralarında diye geçiriyorum içimden.

Fiziğim de iyi sayılır o yüzden bir yere girince dikkat çekiyorum kafalar bi dönüyor illa.

Yurtiçi uçuşlarda özellikle boeing ile gidiyorsam zorluk yaşıyorum, airbus'lar biraz daha iyi diz mesafesi sağlıyor.

Minibüse binince ayakta duramıyorum.

Onun harici iyi bence mutluyum boyumdan.
0
chicha_v2
(27.07.24)
aslında hiç düşündüğüm bi konu olmamıştı ama malesef yetişkinlikte bile ortamda çok kısa / çok uzun kim olursa olsun kötü konuşuluyor hobit ya da deve tarzı. haset erkeklerde de var yani uzun boy dikkat çektiği için bi tık dışlanabiliyor insanlar. ortalama olduğuma sevindiğim durumlar çok oldu.
0
aydogank
(27.07.24)
ben de 178'im. iyi dedin. standart boy. ne olumlu ne de olumsuz hiçbir etkisini hissetmedim. ha mesela boyum 185 olmadığı için çok güzel bir ilişkiyi kaçırmışımdır ama benim haberim yok, hiçbir zaman herhangi bir dış etken sebebiyle kendimi "kısa" veya "uzun" hissetmedim hayatımda.
0
mark greg sputnik
(27.07.24)
1.76. Avantajı sınıfta hep en arkada oturup öğretmenden uzak olmaktı. Uçak ve otobüs yolculukları genelde zor oluyor. Topuklu ayakkabı giydiğimde dev gibi oluyorum.
0
asteriks
(28.07.24)
187 süper uzun olmasamda otobüs ve uçak yolculukları ayağım sığmadı mı eziyetli geçiyor. 2 kere bağ kopardığım ve menüsküsümü aldırdığımdan dolayı denge sağlamam bu boyla zor oluyor.
0
mikahakkinen
(28.07.24)
(4)

Rusça vs almanca

ayağiniza gelen overlokçu
orta seviyenin bir tık altı Rusça öğrendim hem kendi çabalarıyla hem de kursa giderek. Tabi yıllar oldu öğreneli. Üstüne düştüğümde iyiydim... Kendi başıma Almanca öğrenmeye karar verdim boş zamanımda.. İngilizce var sayılır.Hikayeyi geçip soruya gelirsek Almanca Rusçadan daha mı zor..İkisine de me
orta seviyenin bir tık altı Rusça öğrendim hem kendi çabalarıyla hem de kursa giderek. Tabi yıllar oldu öğreneli. Üstüne düştüğümde iyiydim... Kendi başıma Almanca öğrenmeye karar verdim boş zamanımda.. İngilizce var sayılır.Hikayeyi geçip soruya gelirsek Almanca Rusçadan daha mı zor..İkisine de mesai harcamış arkadaşlardan cevap bekliyorum
0
ayağiniza gelen overlokçu
(24.07.24)
temel-orta duzey icin bir sey diyemem ama iyi bilmek/konusmak icin rusca bence cok daha zor.

artikel olayinin daha karmasik oldugunu zaten biliyorsundur, fiil cekimi desen 30 kusur farkli tipi var, vurgusu padeji derken bazen cok iyi bildigin kelimenin nasil yazildigini unutuyorsun filan.

ha ogrenilmez mi, degil. almancada c1'e gelecek azim ve istege sahip biri ruscada da benzer seviyeyi bulur ama biraz daha uzun surebilir ve ogrendigin kismi unutmak daha kolay.
0
mark greg sputnik
(25.07.24)
- rusça daha zor. rusça bilmiyorum ama almanca biliyorum. sonradan öğrendim. rusça öğrenen bir arkadaşım vardı, dışarıdan gördüğümü söyleyeyim. almanca bir dünyaysa rusça bir evrendir. bitmiyor, her gün daha da genişliyor.
- almancayla ingilizcenin alakası yok. mümkünse almanca öğrenirken ingilizce şalterini komple kapat çünkü engel oluyor.
- sormadın ama amme hizmeti yapmak istiyorum, Goethe kursuna gitmek gibi bir hata yapma, boşa para tuzağı.
0
titanyum22
(25.07.24)
valla neye gore karsilastiracagiz bilmiyorum. ingilizceyi yabanci dil saymazsak en cok vakit gecirdigim yabanci dil rusca. universitede ders olarak aldim, kendim calistim, birkac kez ukrayna, rusya'ya gittim. lisedeyken de almanca ogretmislerdi. ilgim bilgim bu kadar.

bence almanca yapisi ingilizceye benziyor. avantaji bu. dezavantaji almanca guzel dizi, film, muzik bulmanin zor olmasi. almanlarin kabizligi. adamlardan zaten cok konuskan degil gidip almanya'da yasasan hepsi ingilizce biliyor.

ruscaya maruz kalmasi daha kolay. gidip gormesi daha kolay, ucuz. gittigin zaman rusca konusmak zorunda kaliyorsun.

yani zorlugune bakarak cok fark oldugunu dusunmuyorum. ogrenip ne yapilacak o yonden dusunulse daha saglikli sanki.
0
antikadimag
(25.07.24)
İnşaat işine gönderdiğim okuma yazma bilmeyen elemanlar iki senede dili çözüyorlar

En güzeli bir sene git yaşa orada ne kaybedersin
0
topkapiaksaray
(25.07.24)
(16)

yaş ilerledikçe fiziksel gerileme hissediyor musunuz?

ferenc
eskiden smaç basıyordum şimdi potaya değemiyorum. zıplama olayı benden gitmiş tamamen. Bunlar yaşla birlikte normal mi sizce?
eskiden smaç basıyordum şimdi potaya değemiyorum. zıplama olayı benden gitmiş tamamen. Bunlar yaşla birlikte normal mi sizce?
0
ferenc
(21.07.24)
fiziksel hareket azsa, aktif spor yapmıyorsanız gayet doğal. ama bu eski performansınıza asla gelemeyeceksiniz anlamına gelmiyor.

yaşla beraber tüm insanlar her yıl belli oranda kas ve kuvvet kaybeder. bunun istisnası düzenli spor yapmak ya da üstün bir genetiğe sahip olmak.

gene yaşa bağlı olarak 1-2 ayda eski seviyeye gelmek gayet mümkün. tabi bir de şöyle bakın gençken o kaslar 70kg bir insanı havaya zıplatıyordu şimdi belki 90kg bir insanı zıplatmaya çalışıyor arada çok fark var.
0
orpheus
(21.07.24)
Hayır hiç hissetmiyorum. 20li yaslarimdan daha güçlüyüm.
Fark ettiğim iki şey; uykusuzluk ve alkol. Bu ikisine çok daha az dayanabiliyorum.
0
logisticsmanager
(21.07.24)
elbette normal,
eskiden daha az yorulurdum,
eskiden uykusuzluğa daha dayanıklıydım,
eskiden hafızam daha iyiydi.

bir çırpıda aklıma gelenler.
0
tabudeviren
(21.07.24)
Reaksiyon, hızlanma, patlama gücü vb şeyler 30-35 sonrası gerilemeye başlıyor.

Ancak enteresan şekilde -erkek- bu yaşlarda 20'li yaşlardan daha güçlü oluyorsunuz. (20'li yaşların başından itibaren düzenli ağırlık çalışanlar beni anladi)

Bunun yanısıra vücudun itlik kopukluk serserilik gücü azalıyor.

20'li yaşlarda hayvan gibi içip sabahlayip ertesi gün zor da olsa okul is toplantiya bir şekilde gidilebilirken 30 sonrası o enerji kalmıyor, düzene daha çok ihtiyaç duyuyorsunuz.
0
makbur
(21.07.24)
Otuzdan sonra bende de eşimde de yokuş aşağı gidiyor her şey. İşin psikolojik kısmı da olabilir belki ama bence psikolojik değil, çok net hissediyorum kendimdeki kaybı.
0
pianeta
(21.07.24)
Sırf bundan dolayı 30umdan sonra spora başladım, ekonomi olarak herşeyden kısıyorum spor haric.
0
mirty
(21.07.24)
Hissetmemek mümkün değil erkeklerde testosteron seviyesi düşüyor kas kütlesi zayıflıyor, eğer bunları tolere edecek bir spor geçmişin vs yoksa hissedersin, varsa eğer yine hissedersin ama daha az hissedersin.
0
Bir ben var benden şurada
(21.07.24)
Hem evet hem hayır +1
Bazı durumlars göre geriledim bazı durumlara göre ilerledim ğ
0
basond
(21.07.24)
son 1-2 senede öyle bir hissettim ki, biraz panik oldum. haytımda gitmediğim kadar doktora gidiyorum, fiziksel yetersizliğim başka sorunlara yol açar mı diye.
0
tchuck
(21.07.24)
Hayır. En iyi halim hep en yeni halim oluyor.
0
gabe h coud
(21.07.24)
Eskiden gece 1-2 gibi yatar 5 saatlik uykuyla zımba gibi olurdum. Şimdi gece 22.30-23.00 gibi yatıyorum yoksa olmuyor.
0
komando kani var bende
(21.07.24)
hayir daha iyiyim su an. genelde gencken daha cok hareket edilir sonrasinda devam etmediyseniz normal.
0
bohr atom modeli
(21.07.24)
Bazi seyler pratiklede alakali belki bibkac ay calissan gene smac basarsin

Genel anlamda soruyorsan 30 dan sonra bi agirlasma oldu kiloda aldim tembellik vs

Bence herkes belirli bi yastan sonra kesinlikle sebze agirlikli beslenip spor yapmali yoksa çalili kaliyor insan.
0
Zetnikov
(21.07.24)
Ben böyle şeylerin yaşla ilgili geldiğine inanmıyorum.
Hantallık bambaşka bir şey.
Ben de mesela önceden asla asansör kullanmazdım sürekli merdiven çıkardım ve asla da rahatsız olmazdım şu an iki kat merdiven çıksam nefes nefese kalıyorum çünkü düzenli sporu bıraktım ve asansör kullanmak hayatımın bir parçası oldu.
Hareket hayatımızın temellerinden biri olmaya devam ettiği sürece bu tür gerilemelerin olabileceğine inanmıyorum.
0
mutekebbir
(21.07.24)
Daha kolay kilo alıyorum. 25 yaşımdan önce ne yesem kilo almıyordum, inanılmaz zayıftım. Gece uyurken dizlerim birbirine çarpıp canımı yakmasın diye arasına yastık koyardım,. öyle bir zayıflık (bu detayı neden verdiğimi bilmiyorum). 25'ten sonra kademeli olarak yediklerim 'yaramaya' başladı. 30'dan sonra da 'su içse yarıyor'a kadar geldi is. Gerçekten çok kolay kilo alıyorum. Vermesi zor olmadığı için kafama takılmıyor bu durum.

Yukarıda söylediklerimle bağlantılı olarak yaşlandıkça vücudum çok kolay ödem tutmaya başladı, birtakım maddelere intolerans gelistirdi. Laktoz, gluten vs.

Uyku konusunda şanslı olan taraftayım ben. Gençliğimde uykuya daha çok ihtiyaç duyardım. Demir eksikliği ve sanırım düşük tansiyon kaynaklı. Bu iki rahatsızlık da yaşlandıkça tamamen olmasa da ortadan kalktı.

Hiçbir zaman düzenli spor yapmadığım için çevikliğim azaldı mı bilemiyorum ama reflekslerde bir gerileme var. Genckken çelik gibiydi. Gözlerim ileri derecede bozuk olmasına rağmen plajda uçan şemsiyeyi tek hamlede yakalardım. Beyin- el&kol koordinasyonum hala çok iyi olmasına rağmen bir yavaşlama var. Eskiden hic öğrenmeden Hilti kullanacak seviyedeydim.

Alkol intoleransı bende de bayağı düşmeye başladı. Üç bira içsem sabahında kendimi ruh gibi hissediyorum. Bu yeni oldu, geçen seneye kadar sünger gibiydim. Hala o masadan oturduğum gibi kalkıyorum ama ertesi gün(ler) kendimi berbat hissediyorum her anlamda.
0
sekizdokuzon
(21.07.24)
aboov abi hem de nasıl ya.

benimki gerçi biraz istisnai ve ekstrem bir durum çünkü 20 yaşına kadar düzenli spor yapan, hayatı boyunca fit ve aktif kalmış birisi olarak 20'de öyle bir şişmeye başladım ki şimdi neredeyse 120 kiloyum. üstüne 22 yaşında sigaraya başladım. böyle olunca hasar ve "algılanan eşeklik düzeyi" daha fazla oldu tabii.

23-24 yaşındayken 18 yaşındaki performansımda olmadığımı bilirdim ama mesela bi konsere giderdik, o zaman "daha ölmemişiz be!" derdim. hala genç olduğumu hissetmemi sağlayan durumlar olurdu.

şimdi hakikaten ihtiyar gibi yaşıyorum, bileğim ve belim sakat zaten, sürekli oturup ara vermek zorunda kalıyorum yürürken filan.

ha kendime baksam fiziksel kapasitem tabii ki artar ama korkarım ki bu kadar zarardan sonra asker disipliniyle yaşasam bile asla 20-21 yaşındaki halime ulaşamam. hani ne olur, 60 yaşındayımdır ama vücudum 40-45 seviyesindedir, olacağı odur. onu da sanmıyorum gerçi.
0
mark greg sputnik
(21.07.24)
(18)

Hakkınızda yapılmış en isabetsiz yorum

sekizdokuzon
Bana bir öğretmen arkadaşım, "Çok mantıklı birine benziyorsun." demişti. Kendisine buradan selamlarımı yolluyorum; elimde bayandan az kullanılmış, ikinci el köprü var, düşünürse.Sizinkiler nedir?İyi tatiller.
Bana bir öğretmen arkadaşım, "Çok mantıklı birine benziyorsun." demişti. Kendisine buradan selamlarımı yolluyorum; elimde bayandan az kullanılmış, ikinci el köprü var, düşünürse.

Sizinkiler nedir?

İyi tatiller.
0
sekizdokuzon
(20.07.24)
Uyusturucu satıcısı tipim varmış :)
0
mirty
(20.07.24)
"duygusuz"

duygusuz biri oldugumu düsünmüyorum. denir mi öyle ayip be...
0
robert bosch
(20.07.24)
bana da hep sofilere, hocalara benziyorsun derler.
ateist olmam dışında sorun yok.
0
RojoElefante
(20.07.24)
Beni şu ana kadar Haluk Levent, Adrien Brody, Ümit Davala ve Fırat Tanış'a benzeten kişiler oldu. Hiçbirine benzemiyorum. Onlar da birbirlerine benzemiyor zaten.
0
pispinti
(20.07.24)
Üniversiteden bir erkek arkadaşım (sevgili değil arkadaş) "Sen tek başına yaşayıp çalışabilecek biri değilsin, 18'inde evlenirsin." demişti. Ben ailemden kilometrelerce uzakta okuyordum, o ise ailesinin yanında yaşıyordu. Üniversiteyi kazanınca ailesi onunla birlikte Ankara'dan İstanbul'a gelmişti.
0
gnosis
(20.07.24)
insanlar birilerini geçmişiyle yargılayıp yorum yapmaya çok meyilli. isabetsiz yorumların neredeyse tamamının sebebi bu.
0
sir william jones
(20.07.24)
girdiğim her ortamda bir süre sonra insanlar "en başta seni çok ukala, küstah görüyoduk; bizimle muhatap olmak istemediğini düşündüğümüz için yanaşmıyoduk" der. istisnasız.

gerçekte ise yeni ortamlarda ürkek ve çekingen davranıyorum, tam aksine bir an önce oraya alışma ve orayı benimseme ihtiyacı doğuyor. kendi kişilik özelliğimden bağımsız olarak o ortamda ukala veya küstahça davranmam mümkün değil. ama öyle görünüyormuş.

liseye yeni başladığımda ise bunun daha kötüsünü yaşadım, ben okulun kuralı var diye kundura ayakkabıyla gitmiştim başta, meğer kimse sallamıyormuş. lakabım "kamyoncu" olmuştu (gerçi bunun tırları çok sevmemle de alakası vardı). yani nasıl desem böyle nezaketsiz, sert bi tip filan sanmışlar. alakam yoktur halbuki.
0
mark greg sputnik
(20.07.24)
İlkokul 1’de Erzurum’daydık, okumayı öğrenen ilk ve nadir öğrencilerdendim, maalesef eğitim sistemimiz böyleydi, başka bir şey üzerine koyamadık ilk sene. 2. sınıfta Tekirdağ’a taşındık. Herkes çarpım tablosunu öğrenmiş orada. Ben ne olduğunu bilmiyorum. Hoca okulun ilk günü çarpım tablosundan sözlü yapıp, ona göre tembelleri arkaya, çalışkanları öne yerleştiriyor. Saçmalık. Beni en arka köşe sıraya koydu ve tembel teneke dedi bana :( hiç unutmam. 2. sınıf boyunca bu hoca sürekli 25 soruluk yaprak test yaptırırdı. Bir senede 48 kere test olduk. Tamamında 25’te 25 yaptım. Bana tembel teneke demek ha? Hala aklıma geldikçe utancımdan yerin dibine girişimi hatırlarım.
0
gabe h coud
(20.07.24)
beşaktıyedi, değişiyor.

koşu yarışında grubun en ağırıyım diye kaybedeceğimi sananlara zafer şoku yaşatmışlığım var.

basket final maçında taktiğe uymayan kibirli arkadaşın maç kaybedilince maç sonu sahada sen haklıydın demesi.

kız arkadaşıma kafasını çevirip tanışmak isteyen erkeğe göz bakışı şoku. çocuk kafasını döndüremedi bile. öylece gitti.

son 5-6 haftaya galatasaray’ımla kafa kafaya giren menerime, gala şampiyonluğu şoku.

bitmez bu, onbironikionüç.
0
baldan kaymak
(20.07.24)
Birçok kişinin beni ajan zannetmesi. Ajan belli eder mi kendini diyorum ;))
0
stejerners
(20.07.24)
Bana birisi “çok sıcak kanlı, çok samimi” demiş.
Arkamdan söylemiş, bir çalışma arkadaşım ve amcam benden bahsedip bahsetmediğinden emin olmak için defalarca teyid ettirmiş :):)
Hala da hakkımda böyle düşünüyor sebebini kimse çözemedi.
Asla sıcak kanlı değilim.
0
mutekebbir
(20.07.24)
"sen seri katil olabilirsin."

Sessiz, sakin, kolay kolay sinirlenmeyen, soğukkanlı biri olmamdan dolayı arkadaşın birisi bana bunu söylemişti.
0
komando kani var bende
(20.07.24)
süpermarkette dolanırken bir hanım kızımızın bana bakıp arkadaşına "ay her yeri de araplar sardı" demesi. o an sakallıydım, anlamayacağımı düşünüp söyledi zaar. bırak arabı elimde güç olsa yurtdışından gelen kimseye 15 günden fazla turist vizesi harici vize vermeyecek ve her adımını takip ettirecek adamım. yorumun bana tezatlığı gülümsetmişti.
0
sarahkerrigan
(20.07.24)
Geçen sene tanıştığım üç alakasız kişiden dışarıdan çok cool ve havalı durduğum yorumunu almıştım. Tanıdıkça aslında ne kadar overthinker olduğuma şaşırdılar üçü de.
0
ms brownstone
(21.07.24)
Çevremdeki yaşça büyük insanlar hep anne babama dua ediyorlar “allah razı olsun böyle anne babadan” diye akskdkd Böyle beleşten dua almaları inanmasam da rahatsız ediyor. Hakkımdaki en talihsiz yorum budur o yüzden.
0
ruhen hastayim ben
(21.07.24)
Bana ''böyle hergün farklı bi kadınla takılan piç erkeklere benzetmiştim seni'' demişti tanıştığım biri öyle bi tipim varmısdgşsldkgjgd ki alakam yoktur (tip olarak da)
0
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(21.07.24)
atom parcalamadim tabii ki ama "bunlari yaparken cok zorlanmissindir" denmesi sanirim. cok duyuyorum ama bana o kadar da zor gelmedi. drama queen olmadigimdan olabilir.
0
bohr atom modeli
(21.07.24)
çok güçlü göründüğümü bir tartışma anında vs çok soğuk kanlı oldugumu söylerler. halbuki inanilmaz güçsüz hissediyorum. tartışmak bu dünyada en sevmediğim şey, biriyle azıcık olumsuz bir iletişim kursam bile elim ayağım titriyor.
0
yuvarlanantencereninkapagi
(22.07.24)
(5)

alkol yoksunluğu bu kadar etkiler mi ya?

mark greg sputnik
hem ilaç kullandığım hem de çeşitli bağımlılıklarıma zamanında son vermeye çalıştığım için aslında sürece ve vücudumun/beynimin acayip tepkilerine alışığım. bana o yüzden tuhaf geldi.çok abarttığımı düşündüğüm bir süreçte "bi süre alkolü ağzına sürme" dedim kendime, 37 gün oluyor sanırım bugün.yalnı
hem ilaç kullandığım hem de çeşitli bağımlılıklarıma zamanında son vermeye çalıştığım için aslında sürece ve vücudumun/beynimin acayip tepkilerine alışığım. bana o yüzden tuhaf geldi.

çok abarttığımı düşündüğüm bir süreçte "bi süre alkolü ağzına sürme" dedim kendime, 37 gün oluyor sanırım bugün.

yalnız mental olarak, biraz daha iyi olmakla beraber hala "boş" hissediyorum ya. nasıl desem hevessiz, isteksiz, heyecansız... yahu sigarada, şekerde bile bu his 5-6 günde geçerdi.

sizce bu mental apışıp kalma ve hüzün durumunun sebebini başka bi yerde aramalı mıyım artık? yani bu kadar sürmemesi lazım bunun, saçma geldi bana.

çok içtiğim süre de 2 ay civarı ha öyle 15 senelik alkolik değilim.

benzer yoldan geçmiş olanlar tecrübelerini paylaşabilir mi? neblim "kardeş alkol sigaradan daha beter, kafanın resetlenmesi aylar sürer, sabret" mi dersiniz, "benim dayı amatem'e yattı bi ay sonra fabrika ayarlarına döndü, iki ay içtin diye bu kadar bozulmazsın, başka bi şeydendir o" mu dersiniz?

hayatımda ilk kez "çok içtin, durman lazım" dedim açıkçası, normalde bu sürecin nasıl işlediğini bilmiyorum :( dediğim gibi daha önce sigara, şeker vs. bırakırken 5-6 gün mızıldanırdım sonra geçerdi. bu ne yav.
0
mark greg sputnik
(17.07.24)
Yerine alkolün yaptığını (tamamen olmasa da tatmin edici oranda) yapan bir şey koymazsan alkol yoksunluğu aşk acısından beterdir. Bitti sandığın yerde yeniden başlar. Benim deneyimim bu yönde, bilimsel bir dayanağım yok ki dayanayım.
0
sekizdokuzon
(17.07.24)
@sekizdokuzon, eski düzene döndüm aslında. alkolün olmadığı zamanlardaki gibi akşamları çay içip kitap okuyorum filan. bundan aldığım keyif yavaş yavaş artıyor, bunun farkındayım ama ne yalan söyliyim eskisi gibi değilim. "içmicem" deyince durabiliyorum, bu çok güzel fakat özlemiyorum ve istemiyorum dersem yalan olur. pü.

@bir ben var benden şurada,

tam olarak bundan bahsediyorum aslında... yahu bu reseptörler sigarayı bile 4-5 günde aşıyordu. şimdi niye ölü taklidi yapıyorlar? ilaç mı bozdu acaba?
0
🌸mark greg sputnik
(17.07.24)
Alkollü halinle ayık halin arasındaki kontrast ne kadar fazlaysa o kadar hızlı ve derin bir bağımlılık geliştiriyorsun. Sen yine iki ayda "Noluyoruz?" demişsin, ben neredeyse üç yıldır arama mesafe koymaya çalışıyorum.

Şey yapmaya çalışıyorum. Alkol aldığımda yapmamı engelleyen işler bulayım dedim kendime. Nedir mesela, spor. Sonra işte gün içinde sürekli bir şeyler öğrenmeye çalışıyorum, alkol evet odaklanmayı arttırıyor bende ama ertesi gün hiçbir şey öğrenecek halim kalmıyor, bu konuda eksiye düşüyorum. Bu süreçte de karşıma hep alkolden hayatı kaymış insanlar çıktı. "Buraya doğru gidiyorsun" diye fısıldıyor bir şeyler. Zor, çetrefilli bir süreç. Erken önlem almışsın, tebrik ediyorum.
0
sekizdokuzon
(17.07.24)
Alkol problemim olmadı ama diyorumki, bu olayın üzerine çok düiünme, GEÇİCEK. Şuan arınma aşamasındasın, kolay olucak denmedi. Ama sonsuza kadar da böyle sürmeyecek. Arınıyorsun, sık dişini
0
füt
(18.07.24)
Hiç yapmadığın şeyler yap, evcil hayvan al, yoksullara ihtiyaç sahiplerine yardım et. Kendini meşgul tut. Koşuya başla. Anahtar kelime; arınma
0
füt
(18.07.24)
(10)

given sıfat olarak

yetkili birine benzeyen abi
he's very given...gibi bir kullanım var mı? bir filmde duymuştum ve not etmiştim.şimdi aratınca hep fiil hali çıkıyor given'ın.
he's very given...
gibi bir kullanım var mı? bir filmde duymuştum ve not etmiştim.
şimdi aratınca hep fiil hali çıkıyor given'ın.
0
yetkili birine benzeyen abi
(17.07.24)
Fedakar anlamında kullanılıyor olmalı.
0
nwnd
(17.07.24)
taken for granted baabında da
0
nwnd
(17.07.24)
Tabir olarak bizdeki ''Allah vergisi yetenek'' gibi kullanıldığı olur. Ya da karşıdakinin
tekrar eden bir yanlışlığı,sakarlığı gibi durumlarda alaycı şekilde de söylenir.
0
JaMTR
(17.07.24)
duyduğunuz kelime gifted olabilir mi
0
mark greg sputnik
(17.07.24)
hala net bir cevap alamadım arkadaşlar

tureng düşkün diyor.
fedakar, allah vergisi yetenek...

hepsi birbirinden farklı şeyler.

iyi bir şey mi dedi kötü bişey mi belli değil.
0
🌸yetkili birine benzeyen abi
(17.07.24)
%99 yanlis duydun.
0
hot potato
(17.07.24)
bir kelimenin birden fazla anlami olabilir. kontekste, kullanima gore degisir.

Senin kullandigin "he's very given" kalibindaki "given" kelimesinin anlami "(birseye) duskun, bagimli, yatkin, meyilli, egilimli"

genelde "given to (something)" seklinde.

He is very given to swearing = O kufur etmeye cok meyilli. (Hep kufreden biri icin kullanilabilir)
0
ermanen
(17.07.24)
tabii ki cümlenin devamı vardı zaten üç nokta koydum.
ama fedakar nasıl olabilir nasıl tamamlansa fedakar anlamı çıkar?
taken for granted çantada keklik görülen demek.
çok alakasız. Bir cümle içinde kullanım örneği bile yok. her şey kendince içinden geleni yazmış :)
0
🌸yetkili birine benzeyen abi
(17.07.24)
İşte o üç noktadan sonrasını yazmayınca kimse bir şey anlamıyor doğal olarak. Bu haliyle en yakın cevap @nwnd'nin dediği gibi "taken for granted" yani cepte görmek. Başka zamir ile kullanıldığına pek denk gelmedim ama "That's a given." o anlama geliyor. Aynı şekilde herkesin bildiği için tekrar anlatılmasına/açıklanmasına gerek olmayan şey, aşikar vs. gibi de anlamı var tabii ki.
0
nawar
(18.07.24)
Yani bunu söyleyenleri tiklememişsiniz ama yanlış duymuş olma ihtimaliniz mevcut ve belki böyle bir kullanım yoktur. Belki driven demiştir mesela, veya giving. Filmin senaryosunu bulma ihtimaliniz var mı internette? Belki de İngilizce altyazı olabilir opensubtitles'da. Eğer kesin olarak given ise cümlenin tamamından çıkabilir cevap.
0
peki madem
(18.07.24)
(19)

Motivasyonunuz ne?

mutekebbir
Ne kaldı elinizde mesela.Hala tutunabildiğiniz bir dalınız, hobiniz, merakınız, aktiviteniz kaldı mı?Ben bitmişim galiba. Festivaller dışında sinemaya gitmiyorum.Tiyatroya ara verdim, sezonda 4-5 oyun anca izliyorum.Neredeyse bütün platformlara üyeyim ama ne izliyorsun derseniz hiç. Pandemi başından
Ne kaldı elinizde mesela.
Hala tutunabildiğiniz bir dalınız, hobiniz, merakınız, aktiviteniz kaldı mı?

Ben bitmişim galiba.
Festivaller dışında sinemaya gitmiyorum.
Tiyatroya ara verdim, sezonda 4-5 oyun anca izliyorum.
Neredeyse bütün platformlara üyeyim ama ne izliyorsun derseniz hiç.
Pandemi başından beri okuduğum kitapları toplasan 20 yapmaz.
Bu yılın başı bi hareketlendim ama şimdilerde yine duruldum kendimde o enerjiyi bile bulamıyorum.

Neredeyse iki aydır spora başlayacağım başlayamıyorum yıllık üyeliğimin başında 3 ay kadar gittim sonra saldım. Ekim'de üyeliğim bitecek, diyorum en azından önümdeki süreci değerlendireyim ama o ilk adım var ya o asla atılamıyor.
Kendime o an o kadar mantıklı bahaneler buluyorum ki :)

Siz ne yapıyorsunuz?
Böyle, size gerçekten iyi geleceğine inandığınız ama bir türlü fırsat bulamadığınız! şeyler için nasıl harekete geçiyorsunuz?

Ben sanki içten içe kendimi baltalıyormuşum gibi hissediyorum bunu bir türlü kıramıyorum.

Cevap veren herkese şimdiden teşekkürler.
0
mutekebbir
(17.07.24)
Her şeyi anlarım da sinema ve tiyatroya ara neden?
0
abuzer
(17.07.24)
@abuzer;
Sinema gereksiz pahalı. Bir filmi merak edip gidiyorsun kötü çıkıyor bekleseydim keşke bir platforma gelmesini diyorsun. Sadece bilet olarak düşünme sinema dediğin şey insanın yarım gününü yiyor, e bir onunla bitmiyor yemek yiyorsun bir şeyler içiyorsun.
Filmden verim almadıysan bütün modun düşüyor.

Ben de festival dışı gitmiyorum festivallerde toplu bilet alırım atıyorum bir haftam full filmle geçiyor bazen günde 4 film bazen günde iki film bir de yarısından fazlası tatmin ediyor o haftayı genel olarak güzel kapatıyorsun.
E yılda iki tane festival var yaşadığım şehirde zor oluyor.
Bu yıl tatilimi Ayvalık film festivaline denk getirdim beni istanbul ve filmekiminde rahatlatsın diye.


Tiyatro; büyük sahnelerdeki oyunlar çok pahalı ve birçoğu tatmin etmiyor.
Ben de küçük sahnelerdeki puanı yüksek oyunlara gitmeye çalışıyorum.
Bu da sınırlı oluyor işte.
0
🌸mutekebbir
(17.07.24)
Biraz kızını zorla yüzmeye yollayan Deniz Akkaya vibe'ı aldım sizden :D üstünüze çok gitmeyin. Canınız isterse yaparsınız. Bazen istemez, bazen sadece tembellik yaparsınız. Sonra sıkılınca yeni zevkler edinirsiniz ya da eskilere geri dönersiniz.

Ulvi bir amaç bulmaya, hayatınızı her daim "verimli" geçirmeye çalışmayın. Çoğu insanın söylemekten utandığı leş zevkleri vardır. Bunlar genele göre saçma sapan boş işlerdir. Belki biraz bu tarafa dönmeye ihtiyacınız vardır.
0
akhenaten
(17.07.24)
hobim, merakım ve aktivitem kaldı. bunlar gerşek anlamda çok sevdiğim, her türlü zorluğuna rağmen severek yaptığım şeyler. bir kısmını çocukluğumdan beri yapıyorum. ama yanlış anlaşılmasın öyle über süper üst seviye bir öz disiplin isteyen şeyler değil. kolaylıkla başarabildiğim için devam ettiğim şeyler.

bir de kolaylıkla başaramadığım öz disiplin isteyen konular var, onlarda tam bir patatesim. (muhtemelen bana kolay gelecek şeklini bulsam bu konularda da motivasyon eksikliği yaşamayacağım. aydınlandım)
düzenli antreman şeklinde yüzmek istiyorum mesela, ama 1-2 yapıp bırakacağımı bildiğimden parasını bahane edip araştırmıyorum bile.

kolaylıkla başarabileceğin bir şeylere yönel, bu duruma alışıp konfor alanını daraltma, daraldı mı genişletmesi daha zor. gerekiyorsa eşlik edecek birini bul, yardımcı olur.
0
nwnd
(17.07.24)
@akhenaten; Bu benzetme beni ne kadar üzse de maalesef hak veriyorum :/
Çocuk sahibi olmayı asla düşünmeme sebebim de kendimi tanıyor olmam :/

Guilty pleasure derinliklerindeyim bir aydır.
Çıkmak istiyorum :/


@nwnd;
İnsan anlıyor demek ihtiyacı olanı farkında olmadan tam olarak bunu yaptım. Yakın bir arkadaşımla birlikte squash oynamaya başlayacağız o benim salmama izin vermez birlikte toparlarız diye umuyorum.
0
🌸mutekebbir
(17.07.24)
@mutekebbir: Akademisyen ya da öğretmensen yazın aynı buhranı hepimiz yaşıyoruz.

youtu.be
0
sekizdokuzon
(17.07.24)
@sekizdokuzon; Değilim, ama çok rahat bir işte çalışıyorum. Saatlerimi kendim belirliyorum istediğimde gelip istediğimde gelmiyorum.
Şimdi "derdini sikeyim" diyecekler ama gerçekten bana biraz bu rahatlık batar. Biraz hareket lazım, mesela geçen hafta çalıştığım yere bakanlıktan denetime geleceklerdi, onunla ilgili çalışmalar, denetim, hareket bunlar bana o kadar iyi geldi ki. Ben böyle yoğunluğu çok severim. Ama aksilik sevmem işte yoğun işe tamamım ama başka sorunlar beni düşürür.
%100 mükemmel bir iş değil tabii ki sıkıntılarım da var.
Şu an iş değiştirme durumum yok :/

Video için de ayrıca teşekkür ederim ama geçen konuşmamızı hatırlarsanız ben bu kişi için de hemen hemen aynı şeyleri düşünüyorum adhahdhadh
0
🌸mutekebbir
(17.07.24)
Gezme konusuna ne dersin?

Bana tatil az geliyo valla, yetmiyo yapmak istediklerime...

Sinema için hak verdim. Tiyatro da evet, doğru... Ama güzel bir ülkeyi/şehri keşfetmek? Buna da üseniosan öehh artık tedavi edilemezsinnn

Sevdiğin, keyif aldigin şeyleri iyi belirlemen gerekiyo sanirim

Spor için de motivasyonum şöyle "düşünme, hadi yola çık" :)))) sonrasında iyi hissediom çünkü

Ve diss'e hak verecegimi hiç dusunmezdim ama sebgilin vardır inş?
0
abuzer
(17.07.24)
@abuzer; Bunun için de adımlar attım.
Ağustos sonu iki günlük de olsa bi Sinop planım var.
Eylül'de geçen sene planladığım bir Belgrad tatilim ve Ayvalık film festivali var (henüz filmlere bilet bulabilecek miyim belli değil ama o tarihlerde tuttum evimi en kötü gider dinlenirim :))

Ben sanki spora başladığım an bu detaylarla da birlikte toparlayacağım gibi hissediyorum ya. Şu an tek eksiğim buymuş gibi hissediyorum ona fena sardım da bakalım ne zaman adım atacağım.

Yalnızım ahdhadhad
0
🌸mutekebbir
(17.07.24)
Tm, spor için düşünme. Düşünmeden atla. Hiç üzerine düşünmeden bı salona kayıt yaptır ve hemen git xd

Sonrasında vücudunu iyi hissedip, kendini aynada beğendiğinde her şey daha keyifli oluyo... Tatil yapmak bile daha güzel, istediğim elbiseleri giyip iyi hissediom misss
0
abuzer
(17.07.24)
@abuzer; Üyeliğim var zaten hatta bitmek üzere Ekim’de bitecek o zamana kadar değerlendirmek istiyorum işte :/
Dediğiniz gibi yapmayı deneyeceğim.
0
🌸mutekebbir
(17.07.24)
Hadi, uzerine düşünmeden ayakkaplari giy cantani suyunu havlunu al disariiiii
0
abuzer
(17.07.24)
Merak etmek. Sonunu merak ediyorum.
0
pispinti
(17.07.24)
bende de son yıllarda tam tersi bir durum oluştu, hiçbir şey yapmadığım bir gün bitince kendimi çok kötü hissediyorum. son 2 yıldır tüm opera gösterimlerine gittim mesela, benim için bambaşka bir keyif haline geldi. günlük tüm dertlerden, sıkıntılardan uzaklaşıp rengarenk bir dünyaya giriyorum 2-3 saatliğine de olsa. ancak yaz dönemleri maalesef olmuyor. eylül gibi devam edeceğim.

onun dışında evde sürekli bir puzzle olur, en fazla 2 gün kalıyor masada, sonra yapığımı bozup kutuya kaldırıp başkasını açıyorum. hobi gibi değil de benim için dinlenmek, meditasyon yapmak gibi puzzle.

bunun dışında bu aralar örgüye sardım, daha öne hiç yapmamıştım o da çok sakinleştirici, keyifli bir hobiymiş, işe yarasın yaramasın sürekli bişeyler örmeye çalışıyorum,

denemediğim bilmediğim yemekleri yapmaya çalışıyorum. kış için domates sosu vs gibi hazırlıklar yapmayı seviyorum.

beklediğim yazarların kitapları çıkmışsa onları takip ediyorum, okuyorum. evde temizlik ya da düzenleme yapıyorum. haftada bir ya da iki gün sevdiğim canlı müzik gruplarını izlemeye gidiyorum, bağıra bağıra şarkı söyleyip dans ediyorum, eğleniyorum.

bunların hiçbirini yapmak istemiyorsam ve hava da aşırı sıcak değilse kulaklıkları takıp, müzik dinleyerek yürüyüşe çıkıyorum.

bunlar için motivasyonu nasıl buluyorum kısmını düşünüyorum da galiba bunları yapmadığımda o hissettiğim "hiçbir işe yaramayan, depresif ve mutsuz" halimi bildiğim ve bu halimden nefret ettiğim için enerjim olmasa bile en azından bir ya da iki tanesini gün içinde yapmaya çalışıyorum.
0
hypathia
(17.07.24)
Spora giderken seni de mesajla darlayayım ister misin? :p
0
sekizdokuzon
(17.07.24)
Valla ben doğru yaşamaya ve kendim için yaşamaya çalışıyorum. Kendimi onceleyince çeşitli fırsatlar yaratmaya çalışıyorum.
0
Amaranta ursula
(17.07.24)
yok ya ben bitiğim, sadece geri dönülmez bir noktada olmadığıma inandığım için devam ediyorum. akranım olan kuzenim intihar etmişti zamanında. biraz da işte onun yarattığı yıkımı yakından gördüğüm için aynısını aileme yapmak istemiyorum. yoksa şu an bi motivasyonum, hedefim, aktivitem vs. yok yani mal gibi yaşıyorum. en çok üzüldüğüm nokta da ekonomik durum sebebiyle iyiden iyiye endişelenen anneme destek olamamak, "yau bizim paramız var ya işte anne ne dert ediyon sokağa mı atıcaz seni" diyebilecek maddi duruma bile sahip olmamak. onun dışında kendi durumumu pek de önemsemiyorum yani. düzelir ama herhalde hayatta hep bi şeyler değişiyo.
0
mark greg sputnik
(17.07.24)
Kendimi de yönetiyorum. Sanki o bahaneler bulan başka biriymiş gibi davranıyorum. Özellikle kendimi bir şeylerin ortasında bırakırım. Arkadaşlarımla buluşmak için yazıştığımda bugün akşam tabii olur hatta şurası olsun derim ama düşünmeye zamanım olsa bahane bulurum ya da bahane bulan içimde biri vardır, onu dikkate almam. Sustururum. Konuşmasına izin vermem.
0
gabe h coud
(17.07.24)
youtube.com

Bu şekilde düşünüyorum o yüzden takılmıyorum bu motivasyon işlerine
0
Hallegadola
(17.07.24)
(13)

dyson

robert bosch
akliniza ne geldi? :)airwrap/straitsüpürgeklimabaska var mi bilmiyorum. cinsiyet de belirtir misiniz?
akliniza ne geldi? :)

airwrap/strait
süpürge
klima

baska var mi bilmiyorum. cinsiyet de belirtir misiniz?
0
robert bosch
(15.07.24)
Hava temizleyici

Şu an alışveriş listemin başında bu var bu yüzden :)

Kadın.
0
mutekebbir
(15.07.24)
Daha bugün arabayı süpürdüm. Süpürge geldi. Erkek.
0
dedeminhirkasi
(15.07.24)
erkeğim, benim aklıma süpürge geldi. popüler bir ürün olduğunu biliyorum, her yerde karşıma çıkıyor, tamamen ondan kaynaklı. yolda görsem tanımam yoksa.
0
mark greg sputnik
(15.07.24)
Airblade geldi benim aklıma.
Umumi tuvalet sonrası el kurutma derdini derinden yaşayan biri olarak gördüğüm yerde mutlu oluyorum.
0
Bruce
(15.07.24)
Erkek. Supurge. Bugun supurdum ama olmasa da supurge derdim
0
gibicibicis
(15.07.24)
Supurge. Kadin. Bu konuda rakibi yok bence
0
mor oje
(15.07.24)
Evimde hiçbir ürünü yok ama süpürge geldi aklıma
0
nundu
(15.07.24)
süpürge, erkek
0
mysql34
(15.07.24)
Silikon çekmediniz mi hiç? Hepiniz mi yalı çocuğusunuz?
0
HellKeePer
(16.07.24)
Süpürge. Sonra saç kurutma makinesi. Kadın.
0
kobuzchu kiz
(16.07.24)
Saç kurutma şeysi geliyor aklıma, ve yanında onbinlerce anı.
0
numlock
(16.07.24)
silikon sonra süpürge
0
jackyr
(16.07.24)
süpürge. kadın
saç şeyi de var ama olmasa da olur. süpürge efsane
0
yuvarlanantencereninkapagi
(22.07.24)
(10)

Cok sık alkol tuketen bir insan surekli unutur ve yalan soyler mi?

Zetnikov
Bir arkadasim var normalde durust birisidir bi yanlisini gormedim fakat hafta icinde cok alkol aldiktan sonra hareketlerinde gariplikler goruyorum. bi kac gorusmemizde telefonda yada yuz yuze surekli olarak "olm ben sana soylemistim sen dinlememissin" tarzi cevaplar veriyor.Ornek bi konusmamizi payl
Bir arkadasim var normalde durust birisidir bi yanlisini gormedim fakat hafta icinde cok alkol aldiktan sonra hareketlerinde gariplikler goruyorum. bi kac gorusmemizde telefonda yada yuz yuze surekli olarak "olm ben sana soylemistim sen dinlememissin" tarzi cevaplar veriyor.

Ornek bi konusmamizi paylasayim

Bu beni oglen 12 de aradi bende spordan cikiyordum eve gidip yemek dinlenip aksam 5 cikacaktim. Bunu kendisine soyledim. Tmm dedik anlastik 5 de aricaktim.

Neyse 5 oldu aradim dedim hazirlaniyorum.
Bana demez mi ben orhan abiyle bulustum cay ictik eve simdi dondum diye.

Bende ona 5 de bulusmak icin anlastigimizi neden boyle bisey yaptigini sordum

Cevap olarak ben sana soylemistim orhan aboyle gorusebilirim duruma gore haberlesiriz diye

Arkadaslar bu son satir olmadi bana soylemedi ve bunu bu 1,2 defa yapti. Surekli olarak "ben soylemistim sen dinlemedin galiba" diyor.

Merak eden icin soyleyeyim multivitamin, balik yagi, sebze, balik ve protein aliyorum hafizam cok iyi.

Bu hareketlerine cok uyuz oldum yorumlayabilir misiniz yolu vermeli miyim 20 kusur senedir arkadasim. Bu arada g.tumuzu yirttik alkolu biraktiramadik senelerdir buna.
0
Zetnikov
(15.07.24)
Unutur, yalan söyler. Alkolü bırakmaz.
0
pavlis
(15.07.24)
Evet ama verdiğin örnekle alakası olmayabilir.
0
numlock
(15.07.24)
Kronik alkol durumunda B1 vitamini eksikliğine bağlı Wernicke-Korsakoff sendromu var. Orada beyin varolan anıları silip yerine uydurma anıyla dolduruyor ama senin arkadaşın o seviyede değildir bu baya ağır deliryum vari bir durum ve tüm hafızayı etkileyen bir olay.

Sizin arkadaşınız kötü bir yalancı bence daha çok
0
nundu
(15.07.24)
Gördüğüm bütün potansiyel alkolikler yalancıydı. O kadar söylüyorum.
0
muhayyer divan
(15.07.24)
Bu arkadaş tam bir manipülatör bence. Her alkolik böyle olmaz, seninki hem alkolik hem manipülatör.
0
muhayyer divan
(15.07.24)
konuyu alkolle sadece şöyle bağdaştırabildim: arkadaşınız kendisi utanıyor veya sizin "alkolü bırak" isteğinizden kaçıyor olabilir, bu yüzden görüşmemek ve buluşmamak yahut içmek için bahane uyduruyordur.

bir dönem çok sık alkol tükettim. kendi tecrübemi söyleyeyim, çok fazla içen birisinin sürekli unutması ve hayatının kontrolünü yitirmesi gayet olası. söylediğini hatırlamayabilir veya anlık kararlar alabilir (bu da genel olarak kontrol mekanizmasının gevşemesi, bazı hormonların kafayı yemesi gibi sebeplerle olabilir diye düşünüyorum ama tabii ki benimkisi sadece tahmin ve kişisel gözlem, bilimselliği yok). bende öyleydi en azından.

yalnız arkadaşın durumunun doğrudan alkol kaynaklı olduğunu sanmıyorum. 20 küsür senedir arkadaşım diyorsunuz. anladığım kadarıyla senelerdir de içiyor. haliyle durumunda geçmişe kıyasla pek bir değişiklik görünmüyor ama davranışta değişiklik var.

dediğim gibi ya eskisinden bile çok içmeye başlayıp sizden kaçmaya yöneldi ya da konunun alkolle alakası yok, tamamen sorumsuzluk ve iplemezlik yapıyor. kaldı ki unutan birisi "ben sana böyle söyledim" demez. ben ertesi gün birisi "bak dün şöyle oldu" filan dese "aaa nası ya" diyordum, "yok kardeş öyle olmadı senin yanlışın var" diyecek durumda değildim.

günahını almayayım ama böyle düşününce bana alkolden değil gibi geldi ya. kafan bulanır, alkollüyken dediğini hatırlamazsın filan da bu kadar olmaz yani günde 16 saat sarhoş gezmiyorsan.
0
mark greg sputnik
(15.07.24)
evet ikisini de yapar
0
sweetoffice
(15.07.24)
Yakın arkadaşlarımdan biri (orta okul + lise + sonrası 20 sene) baya alkol tüketiyor, hayvan gibi viski içen falan bir tip. (Ama spor falan da yapıyor vücudu baya fit herif tam bir tezat)

Kesinlikle yalan soylemez. Hatta ona göre alkol alınca kafası daha da açılıyor:) bugün anlattığı bir anektod, 20'li yaşlarında bir kızla muhabbet ediyormuş, alkollü iken yusuf Atılgan - Aylak adam kitabından bahsetmiş uzun uzun. Sonra kız buna whatsapp ' dan "işte senin anlattığın bölüm ben de oradayım diye" kitap sayfasını atmış. Arkadaşım diyor yahu bu kitap ne diyorum Oğuz Atay değil, Ahmet Hamdi değil, yusuf Atılgan dedi kız ve okuduğumu bile hatirlayamadim, ama alkollü iken çok net anlatmışim ona kitabı..
0
makbur
(16.07.24)
Alkolizmin işaretleri zamanla kişilik bozuluyor. Arkadaşınızı acilen tedaviye yönlendirin.
0
doharkoman
(16.07.24)
@doharkoman

Hocam adam hastanede alkol bagimlilari ve sigarayi birakma odasinin yanindaki ofiste calisiyor.

Yorumsuz bi hayati var
0
🌸Zetnikov
(16.07.24)
(25)

"bayağı"yı bilinçli olarak mı "baya" şeklinde yazıyorsunuz?

m e b
selamlar.bugünkü eften püften ama dikkatimi çeken ve aynı zamanda canımı sıkan bir derdimi sizlerle paylaşmak istiyorum.mesela burada, bilumum sosyal medya platformlarında yazıyı yazan kişinin yazdıklarına bakıyorum; yazısını kusursuz bir imlayla yazmış, noktalama işaretlerini tam da olması gerektiğ
selamlar.
bugünkü eften püften ama dikkatimi çeken ve aynı zamanda canımı sıkan bir derdimi sizlerle paylaşmak istiyorum.

mesela burada, bilumum sosyal medya platformlarında yazıyı yazan kişinin yazdıklarına bakıyorum; yazısını kusursuz bir imlayla yazmış, noktalama işaretlerini tam da olması gerektiği yerde kullanmış. ama nedense "baya", "bişi", "diil" gibi bozuk kelimeler kullanmış. hani, olay konuşma dili gibi üslup takınmaksa diğer kelimeleri çok düzgün, ama sadece bun(lar)a istisna tanımış. yine de bilhassa bayağıya takığım çünkü en çok da gözüme çarpan o.

neden 10/10'luk yazınızda "baya" diye yazıyorsunuz? bilinçli bir hareket midir bu?
0
m e b
(15.07.24)
imla ve noktalamaya genellikle dikkat etsem de bisi ve diil'i ben de kullanirim resmi olmayan yazismalarda. ama baya konusunda takintiliyim sanirim :) baya yazinca hosuma gitmiyor, bayagi yazinca da cumle baglamindan sasiyor bana gore. ben o yuzden ikisini de kullanmiyorum, epey kelimesini kullaniyorum onun yerine :)

bu kadar yazdim soruya cevap vermemisim :) kullanmayarak cozuyorum o sorunu ama bu kadar takik olmasam ona, baya seklinde de kullanirdim nolacak :)
0
in vino veritas
(15.07.24)
De, da, ki'ler haric dikkat etmiyorum bu tarz yerlerde yazima.
Baya, bayagiya gelince baya yazarim boyle yerlerde.
Gercek dunyada ise bu kelimeyi kullanmayi tercih etmiyorum. Bayagi daha cok adi anlaminda oldugundan oldukca falan derim onun yerine.
0
Kittie
(15.07.24)
yazması daha kolay olduğu içindir. mesela sen de cümleye "ama" ile başlamışsın. mesela ben de/da birleşik yazılınca uyuz oluyorum ama bir yerine bi yazarım. çünkü öyle alışmışım 2000lerde mırç vardı böyle konuşuyorduk :P
0
neira
(15.07.24)
özellikle olsun ya da olmasın böyle yazanları engelliyorum.

tm, ok vs. bende kullanıyorum da baya ne demek? kelime anlamı anlamı da yok benim dil lügatımda. türkçe dersinde çok sorun yaşadığımdan o -ğı eki gelecek :)
0
baldan kaymak
(15.07.24)
İmla noktalamaya diqqat, gerisini yardir +7
0
abuzer
(15.07.24)
Evet ve çok kullanırım resmi olmayan yazışmalarda benim için bayadır :)
0
grimavi
(15.07.24)
çoğu imla kurallarına ve sözcükleri düzgün kullanmaya dikkat etsem de, neredeyse tek istisnam "baya" kelimesinde. bunu bazen bayağı şeklinde kullansam da, çoğu zaman biliçli olarak baya diyorum. en büyük sebebi bayağı'nın basit, sıradan, aşağılık gibi olumsuz anlamları var. bazen buna çağrışım yapabiliyor.

bazen baya yazmak rahatsız ediyor beni de, epey diyorum o vakitlerde.
0
biseysorcaktim
(15.07.24)
eskiden bilinçli olarak yazıyordum ama şöyle bilinçli,

bayağı: adi, basit
baya: alenen, açıkça

böyle bir ayrım var sanıyordum ahaha. hiç kontrol etmemiştim. "böyle bayağılıklara gerek yok" ve "sen baya baya delirmişsin" şeklinde kullanırdım mesela.

sonradan öğrendim baya diye bir kelime yokmuş ama hala her iki bağlamda da "bayağı" demek garip geliyor, hiç alışamadım.
0
mark greg sputnik
(15.07.24)
bişeysoracaktım +1
Bilerek bayağı yazmıyorum, kendimce baya ayrı bir kelime. Galatı meşhur olarak yoluna devam edip ileride bu hale evrilecektir.
0
Bruce
(15.07.24)
@mark greg sputnik +1

Tam olarak böyleydi bende de. Sonra kendimi alıştırdım. Bayağı kelimesi, "çok, pek çok" anlamını karşıladığını da düşününce, "pespaye" anlamını çağrıştırdığı için diğer anlamlarda kullanmakta zorlanıyorum. Ama kendimi zorluyorum.
0
muhayyer divan
(15.07.24)
Birseysoracaktim +1

Bayağı=adi
Baya=epey, alanen vs

Benim için ağabey/abi konusu gibi biraz. Doğru yazımı ağabey ama asla öyle yazmam cümle içinde. Şimdi örnek olarak yazarken bile rahatsız hissettim.

Diil, bişi vs pek yazmam. Bir yerine bi yazıyorum tabii ki ya da burada yerine burda falan bazen ama genelde konuşma etkisi vermek için. Baya ise bilinçli tercih çünkü sondaki -ğı kısmının kelimeyi bozduğunu düşünüyorum.

İmla takıntılı değilim ama kurallara uyarım hani grammar nazilikten değil de öteki türlüsü hoşuma gitmiyor.

Bu arada konuşma dilinde de değil'in doğrusu diil diye geçiyor ama ben bastıra bastıra değil demeyi seviyorum. TRT spikerlerinin uydurduğu "doğru Türkçe telaffuzu" mevzusuna çok kılım. Açık e, kapalı e ayrımı gibi şeylere dikkat ederim ama yapacağım yerine yapıcam demezsen seni afaroz eden ekibe ayrı kılım :D
0
nundu
(15.07.24)
Çok dikkat edersem Osmanlıcaya kayıyorum. Onun için biraz sallapati oluyor.
'de','da' ve 'ki' konusunda takıntılıyım ama.
0
Mirket
(15.07.24)
Gündelik konuşurken bilinçli şekilde baya yazan takımdanım ben de.

Bayağı sözcüğünü daha ziyade olumsuz anlamıyla ilişkilendiren cevapları verenlerle sebeplerim aynı.

Abi yazmak gibi bir şey benim için de.
0
akhenaten
(15.07.24)
Ekmeğimi Türkçe bilgimle kazanıyorum, alışkanlıkla noktalamaya, eklerin yazımına, düzeltme işaretine uyarım, bunları düşünmeden yapıyorum. Ama gündelik yazışmalarda konuşma dilini yazıya aktarmayı kusur görmüyorum, ben de yapıyorum. Baya bilinçli olarak baya yazıyorum yani :)
0
kobuzchu kiz
(15.07.24)
Maksimum 20 seneye TDK tarafından onaylanır bu şekildeki kullanım.
0
sekizdokuzon
(15.07.24)
burada Sözlük’ten gelen alışkanlık ve kültürle cümlenin ilk harfini küçük yazıyorum. arada telefonun düzeltmesiyle büyük yazdığım da oluyor, o zaman hepsini büyük yapıyorum. genel olarak imla kurallarına çok dikkat ederim. “baya” hiç kullanmadım, kullananlara gıcık oluyorum. de, da eklerini ayrı yazmayı bilmeyenler kültürsüz, dikkatsiz, özensiz, cahil geliyorlar, kusura bakmasınlar. benim bir yanlışımı gören olur da düzeltirlerse, çok olumlu tepki veririm.

Bazı “entitled” kadınlar bahsedildiği gibi yazıyor, onlar da gözümden düşüyor.
0
gabe h coud
(15.07.24)
evet cünkü notere dilekce degil internete bos bos seyler yaziyoruz.

bayaa diye yazilir hatta. :D
0
robert bosch
(15.07.24)
evet doğrusunu bilerek genelde "baya" yazıyorum. Dil yaşayan bir şey, belki de ileride sözlüğe bu şekilde geçer.

Mesela ilkokuldan sonra hiç ağabey yazmadım.

Ben yazdığın diğer kelimeleri kullanmıyorum ama "di mi/dimi" yazıyorum.
0
nhk ni youkosu
(15.07.24)
imla kurallarina takintili bir grammer nazi olarak ben de "cok, epey" anlaminda kullanirken baya yaziyorum. bayagi'yi adi anlaminda kullanirken uzun uzun yaziyorum. bayadir baya yaziyorum yani.
0
antikadimag
(15.07.24)
Evet "bayağı" yazınca "adi" kelimesi aklıma geldiğinden bile isteye "baya" şeklinde yazıyorum, illa yazmam gerekiyorsa. Eklerin yazımına, gereksiz kelime kısaltmalarına ben de takıntılıyım. Ama bu bana normal ve böyle olmalı gibi geliyor yazışırken :)
0
huzurlarinizda huzursuzluk
(15.07.24)
Tüm kurallara uyarak yazmaya çalışsam da bayağı konusunda yukarıdaki arkadaşlara katılmaktan alıkoyamıyorum kendimi. Bayağı kelimesi, baya baya adi anlamına geliyor çünkü aslfahsfj. Ayıp olur karşı tarafa.
0
brkylmz
(15.07.24)
eğer "epey, oldukça" anlamında kullanacaksam bilinçli olarak baya yazıyorum.
bayağı ve baya arasında fark olması gerektiğini düşünüyorum. bu yüzden baya yazımı benim için bilinçli bir galat-ı meşhur.

bayağı: adi, basit
baya: epey, oldukça
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(15.07.24)
Tdk göreve!
0
prole
(15.07.24)
Bayağı yazmayı sevmiyorum. Ağabey yazmak gibi tuhaf geliyor.
"De, da" bağlaç ya da eklere takıntılıyım. Yanlış yazmışsam silerim ya da düzeltirim. Dikkat etmeyenler gözüme batar ama unuturum sonra :)
0
sevilen progressive türkücü
(16.07.24)
çoğu kişi doğrusunu "baya" zannederek yazıyor. "iddia" kelimesinin doğrusunu da "iddaa" zanneder aynı güruh.
0
adivar
(16.07.24)
(12)

arabada uyumak

mark greg sputnik
iyi aksamlar,kucuk bir alanimiz var ve ben cok horladigim icin digerleriyle beraber uyumak istemiyorum.arabada uyusam zehirlenir miyim? sineklerden dolayi cam acmak istemiyorum pek. acmamak tehlikeliyse mecbur acarim tabii, en azindan oylesi guvenli olur mu?insan, hayvan gelmesi riski filan yok yani
iyi aksamlar,

kucuk bir alanimiz var ve ben cok horladigim icin digerleriyle beraber uyumak istemiyorum.

arabada uyusam zehirlenir miyim? sineklerden dolayi cam acmak istemiyorum pek. acmamak tehlikeliyse mecbur acarim tabii, en azindan oylesi guvenli olur mu?

insan, hayvan gelmesi riski filan yok yani gerekirse komple kapilar acik da yatarim ama sabaha karsi asiri soguk olur oyle.
0
mark greg sputnik
(07.07.24)
Hahaha ne insalar ne hayatlar var ya :)

Uyu uyu bişey olmaz, sinek falan da gelmez.
0
numlock
(07.07.24)
Arka camlardan birini açıp önüne penye gibi bir şey koyarsan hem hava gelir hem de sinek istilası bayağı kesilir diye düşündüm.
0
sekizdokuzon
(07.07.24)
abi yanlis anlasilma olmasin, hayat benim degil, misafirim ben. zengin erkek seven kizlar eqlemesin.
0
🌸mark greg sputnik
(07.07.24)
kesinlikle cam kapalı uyuma.
0
hrskrs
(07.07.24)
kendi nefesinle boğulursun,
camı aç kadın çorabı gibi bir şey geçir kapıya hem hava gelir hem sineklik olur.
0
basond
(07.07.24)
Bogulursun
0
abuzer
(07.07.24)
arkadaşlar ne kadar da narinsiniz.

bi halt olmaz abi, babam hastanede acildeyken içeride kıçımı devirip biraz uzanacak bekleme sandalyesi bulamayıp defalarca uyudum arabada. kışın soğuk oluyor üşüyorsun da şu mevsimde bir halt olmaz. pencereyi 2 parmak aç, el girmeyecek kadar, yatır koltuğu devril uyu. belki sabaha karşı biraz soğuk olabilir, üstüne bi battaniye atarsın, mis gibi de uyursun. mayıs'ta muğla'da, eylül'de ankara'da açık otoparkta sabaha karşı çok üşümüştüm ama üstüm de inceydi. bi hırka falan olsa idare ederdi.
0
kibritsuyu
(07.07.24)
pencereyi iki parmak aç +1

deprem zamanında hatay'a gittiğimde uyumuştum. elbette sabaha doğru iyice hava soğuyor ama yapacak bir şey yok.

zehirlenme olayı ise klima açıkken oluyor:

m.haberturk.com
0
tabudeviren
(07.07.24)
99 depreminden sonra ilk hafta arabada uyumayı baya denedim. Çekilecek eziyet değil yazın.
Onun yerine çadır ve hatta açık alan daha rahat geldi. Aşırı sıcak havasız nemli oluyor. Ergonomik olmaması da bir o kadar önemli.

Birkaç sene önce de bir otelde organizasyon hatası yüzünden epey kilolu bir arkadaşla kalmak zorunda kaldım. Öyle bir horluyordu ki kış günü Trakya'da arabada uyudum. Sabah beni ön koltukta battaniyeye sarılı dürüm gibi görenler durup inceliyorlardı uyandığımda.
0
nop
(08.07.24)
sineği bu kadar kafaya takıyorsan git apartta yat başkan. sıcakta camı kapatıp uyunur mu? ben klima altında bile terliyorum.
0
mikahakkinen
(08.07.24)
hocam şundan alıyorsun;
www.trendyol.com

camı 2 parmak açık bırakıyorsun. kapıları kitleyip sabaha kadar mışıl mışıl uyuyorsun.
0
trajikomix
(08.07.24)
len çat diye boğulursun yazmışlar:) bişey olmaz tabiki ölmezsin ama rahat edemezsin, hafif arala en azından bir camı tül gibi file gibi bişey koyarsan o boşluğa sinek de gelmez. olm ben nerelerde uyudum da ölmedim araba ney. bişi olmaz.
0
entropik
(08.07.24)
(15)

Aldatılınca neden hiçbir şey yapmamalıyız?

sorularimicinfeykhesap
Detaylandırayım.Bir sebep gösterilmeksizin, tek cümle whatspdan mesaj ile terkedilmiştim. Aylar sonra öğrendim ki meğer zaten aldatılıyormuşum.Yaşadıklarımı, nasıl çöktüğümü vs uzun uzun anlatmayayım tahmin edersiniz az çok. Hala da devam ediyor. Bu süreçte ortak en yakın arkadaşımız bile beni arayı
Detaylandırayım.
Bir sebep gösterilmeksizin, tek cümle whatspdan mesaj ile terkedilmiştim. Aylar sonra öğrendim ki meğer zaten aldatılıyormuşum.

Yaşadıklarımı, nasıl çöktüğümü vs uzun uzun anlatmayayım tahmin edersiniz az çok. Hala da devam ediyor.

Bu süreçte ortak en yakın arkadaşımız bile beni arayıp sormadı. Ama onunla olan samimiyeti düzenli devam etti. Yapayalnız ve sadece kendi yaşadığım ve bildiklerim kaldım.

aldığım her tavsiye "asla bişe deme, sakın mesaj atma, arama, bişe yapma" minvalindeydi. Ben böyle davranırken, karşı taraf ise ayrılık sebepleri olarak kendini haklı gösteren alakasız beyanlarda bulunuyordu.

Neden aldatılan insana hep aynı tavsiyeler veriliyor? Ben neden onun karşısına çıkıp içimden gelenleri söylememeliyim? Neden aldatılan kişiye hep bir köşeye sinmesi ve ses çıkarmaması şeklinde tavsiyeler veriliyor?
0
sorularimicinfeykhesap
(07.07.24)
Çünkü karsiliginda duyacaklarin sana daha iyi hissettirmeyecek, muhtemel daha kötü hissettirecek :')

Kendini iyileştirmeye çalışmak, kendi değerini hatırlamak daha işlevsel. Bu aldatmanin "sen"le bı ilgisi olmadığıni kavrayabilmek...
0
abuzer
(07.07.24)
cinnet geçirme ihtimali. vereceğin zarar sonucunda ömrünce cezaevinde kalma ihtimali.

karşı taraf hatasını bildiği için çevresine yalan söyler ki toplum onu dışlamasın.

gidip konuşsan rahatlayacağını sanıyorsun ama rahatlamıyorsun. tek yapabileceğin mümkün mertebe sakin kalmak. gerekirse profesyonel bir destek alman.
0
phonex
(07.07.24)
Çünkü boşa enerji harcadığınla kalırsın. Sinirlerin harap olur karşılıgında eline hiç bir şey geçmiyor. Zaten bir süre sonra insan salıyor boşveriyor dönüp bile bakmıyor. Ben mesela geçmiş bir zamanda beni aldatan insan müsvettesinin hayatını karartmıştım. Kendi ailesi en yakın dostları bile düşman olmuştu buna. Şimdi dönüp bakıyorum yahu ne gerek varmış diyorum. Bu yüzden katil olan kafayı sıyıran insanlarlar var. Dön bak hayatına boşver karıştırma çöplüğü
0
limonlu eksi
(07.07.24)
Eğer bir intikam planı düşünüyorsan şöyle yap, seni aldattığı adama bir şekilde ulaş ve onun sonunun da seninkiyle aynı olacağını ona bildir. Ha bu durumu takmayacak tonla erkek var ama gene de bir denersin.
0
Yourcousinmarvinberry
(07.07.24)
Çünkü onu unutamadigini, hala aklında oldugunu, senin hayatında hala bir yeri olduğunu düşünecek... Egosu oksanacak
0
abuzer
(07.07.24)
Yukarıdakilerin bir kısmına katılıyorum. Buna tepki verdikçe zihnindeki etkisi büyüyecek. Ama söylediğinde karşı tarafta "Ah sen nasıl da haklıymışsın" etkisi yaratacak bir şey olmadığı gibi, bu sözleri duysan da hiçbir şey değişmeyecek... İntikam desen, o da aktif bir nefret barındırıp körüklemeni gerektiren bir şey. Bu konu saplantın haline gelecek, belki bir şekilde intikam alacaksın ama sonrasında bir yandan intikam denilen şeyin en azından bu tür bir konuda çok işlevsel olmadığını göreceksin diğer yandan da sana kötülük yapan insanla benzer bir seviyeye inmiş olduğun gerçeğiyle yaşamak zorunda kalacaksın. Ne gerek var?
0
salihdt
(07.07.24)
Ben buradakilerin aksine intikam alınması taraftarıyım. Aldatılanlara hep denir bişey deme şöyle yapma bunu yapma. Kendi başına gelmediği için rahat rahat konuşur. hiçbir insan evladı haketmez bu durumu. Eğer seni rahatlatıcaksa şimdiki sevgilisine fake hesaptan yaz kanıtlarıyla beraber. Çevrene de söyle o beni aldattı diye. İnsanlarda utanma da kalmamış hem aldatıryor hemde üste çıkıyor.
0
komando kani var bende
(07.07.24)
Sizi aldatan ve terk eden kişi sizin duygularınızı önemsemiyor. Siz gidip içinizi döktüğünüzde veya sitem ettiğinizde bu istediğiniz etkiyi uyandıramıyor. Çok acı ancak her insan kafasında kendini haklı görmeye eğilimli.

Hatta sizin bir şeyler yapmanız onların kendi aralarında "Ne garip insan, boşver üzme sen kendini" muhabbetlerinin dönüp daha çok yakınlaşmalarına vesile bile olabilir. İlahi adalet yok ne yazık ki. Siz de o can havliyle anlattığınız şeyin bu kişide hiçbir etkiye yol açmadığını gördüğünüzde öncekinden daha derin yaralanabilirsiniz. Hiçbir şeye çare değil yani bu gidip konuşma olayı.

İntikam da böyle, zaten harap haldeyim diyorsunuz kalan son ateşinizle gidip onların ilişkilerini harlamış olursunuz. Bırakın zarar vermeyi, faydanız dokunur. Dünya böyle ne yazık ki @sorularimicinfeykhesap.

Ancak bu kişiye tepki vermediğinizde egosunun devreye girip kendi kafasında kendisiyle boğuşma ihtimali çok daha yüksek. Bunu idrak ettiğinizde fenafillaha eriyorsunuz. Aldatılmak çok kötü, ancak karşınızdaki insanın artık sizden kopmuş ve sizi yabancı biri yerine koyduğunu idrak etmek daha kötü. Buna emin olun. Kendiniz için bu meseleyi burada kapatıp hayatınıza devam etmek en doğrusu, zor evet ama orta vadede en faydalısı.
0
akhenaten
(07.07.24)
Kız arkadaşım aldatırsa sorun etmem, hayat yolunda devam etsin, şükürler olsun rabbim bana nasip etmedin derim.

Karım aldatırsa ne yaparım bilemiyorum, onur çok önem verdiğim bir konu.
0
numlock
(07.07.24)
hiçbir şey yapmamalı değilsin. kendine odaklanıp iyileşmeye bakacaksın.

karşı tarafa bir şey yapamazsın. duygusal olarak haksızlığa kapılma hissi doğal olarak ağır basıyor, sorguluyorsun, cevap istiyorsun ama gerçekçi düşünürsen bunun makul olmadığını fark edersin.

sana değer vermemiş. aldatmış. neyi konuşacaksın? ya da ne istiyorsun mesela, manevi tazminat davası mı açacaksın? türkiye'de eğer nikahın, devlet nezdinde kabul görmüş bir bağın yoksa legal olarak hiçbir şey yapamazsın. e diğer türlü de manası yok.

kulağa çok adaletsiz geliyor evet ama bir kişi istemiyorum diyorsa en fazla sebebini sorup arkadaşça, insanca vedalaşmayı umabilirsin.

yok zorlayacağım dersen şikayet edebilir, dozunu kaçırırsan uzaklaştırma kararı çıkarttırabilir, arkadaşlarına ya da amcalarına dövdürtebilir vs...

neredeyse dört yıl oldu ben hala eski sevgilimi çok özlüyorum. artık istemiyorum, heyecanımı kaybettim, bitsin dedi. konuştuk. olmadı. Ben çok duygusal bir insanım, sana bir süre yazabilir miyim, okuyup okumaman önemli değil dedim. tamam dedi. aklıma geldikçe yazdım ama hakaret filan asla yoktu, sadece içimi döktüm, bir nevi terapi oldu baba.

öyle öyle zamanla azalttım. zaten hiçbir şekilde iletişimimiz yoktu o süreçte. bitti gitti.

keşke ayrılmasaydık. çok seviyordum. ama kız gitti yani abi ne yapacaksın. çok ağladım, ilaca başlamam gerekti, hala iki tek atsam zırlarım. ama sen söyle şimdi ne yapmam lazım sence? çıkaracağım ders varsa çıkarıp önüme bakmam, kendimi iyileştirmem, hayatıma devam etmem daha iyi değil mi? kızın kapısına dayanıp NEDEN desem ne değişecek? "ananın şeyinden" diyecek. manası yok.

insan ilk terk edilmesi, aldatılmasıyla geç yaşta karşılaşınca daha çok zorlanıyor herhalde. halbuki dünyada kimsenin bize iyi davranacağının garantisi yok. millet yolda yürüyen adamı tak diye bıçaklayıp öldürüyor yahu. duygusal ilişkide aldatıldın diye ne olmuş. ağlayıp zırlayacaksın, depresyona gireceksin, çıkacaksın.

dediğim gibi üzücü yani ama dünyada bunun önüne geçebilecek bir mekanizma yok. el oğlunun deyişiyle it is what it is.
0
mark greg sputnik
(07.07.24)
Senin duyuruyu okuduğumda bile kalbim nasıl ağrıdı var ya. Geçmiyor ne yazık ki hemencecik.
Gidip hesap sormak ona değer vermektir. Niye değer veresin ki?
Psikolog nedenini sormak size ne kazandıracak onu geri mi getirecek demişti bana.
Sizi iyi hatırlasın seneler sonra elbet dank edecek yaptığı sızlasın burnunun direği. Beni sen kaybettin modunda olun. Kendinize iyi gelecek şeyler yapın mutlu olmaya odaklanın.
0
Aydan Dustum
(07.07.24)
kendisine başka bir yol çizmiş biriyle gidip konuşmak anlamsız.

konuşulmaya değer biri olsa, yaptığından utanacak olsa aldatmazdı zaten.

gidip konuşursan kaleden top çıkarmaya çalışan defans oyuncusu gibi olursun. golu yemişsin ama hâlâ çırpınıyorsun gibi.

tamamen kendine odaklanmalısın. bu süreçte onu çatlatacağım diye düşünerek yanlış şeyler yapmamanı öneririm.

en büyük ceza onu kafandan tamamen silmek ve bir daha asla iletişim kurmamak.
0
tabudeviren
(07.07.24)
Burada galiba gabe h coud yazmıştı, "en güzel intikam hayatını güzel yaşamak" gibi bir şeydi. Çok doğru bir söz. Size de bunu tavsiye ederim.

Doğum gününde atarlı notu olan çiçek yollamak vs. bunlar sizin işinize yarayacak hareketler değil.

Size bu kötülüğü yapmış birisinin üzerini çizip hayatınızı güzel yaşamaya odaklanmak en doğrusu bence.
0
pispinti
(07.07.24)
Psikopat gibi evini, iş yerini, ailesinin evini basmadığın ya da sapık gibi sabah akşam konuşmaya ve ulaşmaya çalışmadığın sürece tabii ki karşı tarafa konuşmak istediğini iletebilirsin. İlettiğinde karşı taraf istemiyorsa taciz edemezsin ama bunlar zaten normal iletişim kuralları.

Bunun dışında yukarıdakilere katılıyorum. Konuşmanın hiçbir faydası olmayacak. Zaten aldatanı haklı çıkaracak hiçbir konu yok. Konuştuğunda öğrendiğin sana hiçbir faydası olmayacak. Aldatıldıktan sonra üstüne WhatsApp mesajı ile terk edildiysen, senin söylediğin hiçbir şey onun umurunda olmayacak. Belki de "ne yapışkanmış, buna aylarımı/yıllarımı nasıl verdim?" diyerek, aldatmayı kendince haklı bile çıkaracak. Sen de kendini kudurtup kafayı taktığınla kalacaksın.

Bütün bu tavsiyelerin altında aldatılan ilk ve tek insanın sen olmaman ve insanların hem kendilerinden hem de çevrelerinden gözlemlediği kadarıyla süreci en hızlı ve rahat yolla atlatma yöntemi olarak görülen konu başlıkları var. Anlaşarak ya da denk gelip konuşulabilirse ve içtekiler dökülürse rahatlarsın tabii. Süreç uzar ve kovalarsan faydalı herhangi bir yere varma ihtimali aşırı düşük.
0
nawar
(07.07.24)
hem aldatıldın hemde kendini haklı çıkaran argümanlar üretiyor sen birşeyler dedikçe kendi suçluluk duygusunu törpüleyecek seni araç olarak kullanacak bu sebeple hiç harekette bulunmaman senin için daha faydalı olur. olan olmuş artık önüne bak..
0
basond
(07.07.24)
(11)

Alkolle aranız nasıl

hops
Özellikle yaz aylarında her akşam bira, rakı vs içmek istiyorum. Eve girmek bile istemiyorum, böyle sofralar kurulsun yiyelim içelim eğlenelim istiyorum. Sizde durum ne?
Özellikle yaz aylarında her akşam bira, rakı vs içmek istiyorum. Eve girmek bile istemiyorum, böyle sofralar kurulsun yiyelim içelim eğlenelim istiyorum. Sizde durum ne?
0
hops
(30.06.24)
Aperol ve Prosecco içiyorum. Tatilde çok keyifli. İkinci Aperol’ümü içiyorum bu saatte. Kafam iyiyken yüzmek harika bir şey.

Normal günlerde içmem.

3 oldu. Bir de espresso martini. Mis.
0
gabe h coud
(30.06.24)
Alkol sigara yok.
Ömrüm çay, süt, su, kahve, ayran ile geçti.
Kola yı da bırakalı çok oldu.
0
diyecevaplandı
(30.06.24)
Biracıyım ben, evde içmeyi seviyorum. Herkesle alkol alınmaz, dışarıda içmeyi çok sevmiyorum.
0
sekizdokuzon
(30.06.24)
fazla iyi olduğu için kendimce detoks/ara kararı aldım, en az iki ay ağzıma bir damla sürmeyeceğim dedim. 15 gün filan oldu, şükür şimdilik iyi gidiyorum. öncesinde şöyle söyliyim 30 günün 22-23'ünde her akşam içiyordum. param varsa 35'lik viski + 2 kırmızı tuborg, param azsa 6 kırmızı bremen. işlerimi erkenden bitirme şansımın olduğu boş günlerde öğleden sonra 1-2 gibi başlayıp 8-9 tane kırmızı içtiğim oluyordu. baksırla oturuyodum mis gibi evde içiyodum. dışarda içmeyi de severim ama takdir edersin ki bu içişe dışarıda para asla yetmez. evdekine bile yetmedi.

maddi ve psikolojik açıdan artık iş "keyif" olmaktan çıktığı için "bi dur hele" dedim, sanırım biraz kullandığım ilacın da etkisi var, birlikte gitmiyor. bakalım. 2-3 ay sonra yine döndüğümde aynı noktaya gelirsem alkolik olduğumu kabul edecek ve tamamen bırakmaya çalışacağım ama tüketimimi kontrol edebildiğim sürece ben alkolü çok seviyorum. hayatımın geri kalanında ölçülü şekilde içebilmeyi isterim. hatta alkolik olmama motivasyonum da bu: bırakmak zorunda kalmamak.

eskiden çok tuhaf ve hatta acınası bulurdum, artık etkinliklerin "alkol yoksa ben de yokum" insanına dönüştüm maalesef. gerçi beni kimse bi yere çağırmıyo zaten.
0
mark greg sputnik
(30.06.24)
Bira ve rakiciyim, sarap cook nadir, kokteyl bazen. Normalde yazin cogu aksam 1-2 icerdim soguk soguk iyi oluyor diye, haftada 1-2 raki kesin icerdim. Uzun bir suredir cok azalttim. 1 ay hic icmedigim oluyor. Icmedikce de daha cok uzaklasiyorum. Mesela hava sicak su an, bira ve rose dolapta bana bakiyor, hic icesim gelmiyor. Aliskanliklarin degismesiyle alakali sanirim.
Arkadaslarimla bulustugumda illaki iciyorum, cuma raki masasinda guzel icmisim mesela, bu bi sure goturur beni. Aramam yani icmeyince.
0
mor oje
(30.06.24)
Kullanmıyorum.
0
Amaranta ursula
(30.06.24)
alkolle aram cok iyiydi azaltmaya calisiyorum.
sen icince asik olan cocuksun sen biraz azalt bence :)
0
robert bosch
(30.06.24)
Aşağı yukarı 1 senedir, eğer içkili ortam yoksa aklımdan geçmiyor. Eskiden arada evde cin-tonik hazırlıyor ya da viski içiyordum haftada 1 ya da 2. Rakı sevmiyorum, bira ise aradığım bir şey değil.

Şimdi evde tüketim 0. Tüketmek için dışarı çıkma planım 0. Dışarıda toplanıp içeceksek çıkıntılık yapmam tabii ki. Giderim ve ne içiyorsak ondan 2 kadeh içerim. Yani rakı değilse tabii. Rakıysa planlama sırasında bir kere itiraz ederim, yine de karar o yöndeyse yine aynı sistem.
0
nawar
(30.06.24)
Geçen akşam dışarıda tek başıma iki bira içeyim dedim, ikinci şişeyi bitiremedim. O şekilde...
0
muhayyer divan
(30.06.24)
Haftada 1-2 gün, 1-2 kadehi geçmeyecek şekilde, evde ya da dışarıda bira/ kokteyl/ şarap vs içiyorum. Bir ara neredeyse hiç içmiyordum. Son 2 senedir düzenimiz bu yönde.

Tatillerde bu miktar biraz artıyor tabii ama günlük hayatta haftada 3-4 kadehin kimseye bir zararı yok diye düşünüyorum.
0
fraise
(30.06.24)
epey azalttim. haftada 2 bira veya 2 kadeh sarap ortalama bu aralar. hedefim hic icmemek.
0
hot potato
(30.06.24)
(1)

12 yabancı kuralı

etna
Önümüzdeki sene 12 yabancı futbolcu ile sözleşme imzalayabilirsin demiş TFF. Bu, Türkiye ligi için geçerli. Peki Avrupa'da mücadele eden takımlar, sadece Avrupa'da oynayabilecek fazladan yabancı oyuncu alabilirler mi?
Önümüzdeki sene 12 yabancı futbolcu ile sözleşme imzalayabilirsin demiş TFF.
Bu, Türkiye ligi için geçerli. Peki Avrupa'da mücadele eden takımlar, sadece Avrupa'da oynayabilecek fazladan yabancı oyuncu alabilirler mi?
0
etna
(22.06.24)
teoride evet çünkü Avrupa kupalarının kendi kuralları farklı oluyor.

yalnız sadece Avrupa'da oynasın diye hiçbir takım futbolcu almaz. birincisi düzenli oynamayan futbolcunun o seviyelerde iş yapması kolay değil, 2-3 haftada bir maç yapan futbolcu muhtemelen geriye gider. ikincisi kulüpler açısından mantıksız ve aşırı maliyetli bir şey olur.
0
mark greg sputnik
(22.06.24)
(15)

Bu dünyada en çok sevdiğiniz insan kim?

sekizdokuzon
Ben en çok üç buçuk yaşındaki yeğenimi seviyorum. Benim için dünyanın bütün güzelliklerinin temsili. Bana en karanlık zamanlarımda güç veren yegâne ışığım. Siz en çok kimi seviyorsunuz?
Ben en çok üç buçuk yaşındaki yeğenimi seviyorum. Benim için dünyanın bütün güzelliklerinin temsili. Bana en karanlık zamanlarımda güç veren yegâne ışığım. Siz en çok kimi seviyorsunuz?
0
sekizdokuzon
(17.06.24)
Valla kendimi dersem çok mu narsistçe olur diye kafamda deli sorular.
0
Amaranta ursula
(17.06.24)
Once kendimi sonra yegenim cunku cok masum sonra kardesim annem babam: ailem:)
0
Feriyaanim
(17.06.24)
Annem.
0
muhayyer divan
(17.06.24)
5 yaşındaki oğlum.
0
cilekli pasta
(18.06.24)
oğlum. anne ve babam.
0
deartheodosia
(18.06.24)
Kız kardeşim
0
juliette
(18.06.24)
canım anam bu alanda rakipsiz
0
mark greg sputnik
(18.06.24)
Kardeşlerim ve yakın arkadaşım.
0
gabe h coud
(18.06.24)
annem
0
abelardo
(18.06.24)
Eski sevgilim dışında kimse.
0
numlock
(18.06.24)
Kocam
0
zimbirik
(18.06.24)
annem, teyzem, sevgilim
0
ala09
(18.06.24)
sevgilim , 1-2 yakın arkadaşım
0
jülsezar
(18.06.24)
Ailem
0
boyalı kuş
(18.06.24)
bir ekleme yapmak istiyorum; teyzelerimi ve kuzenlerimi de çok çok seviyorum.
0
deartheodosia
(19.06.24)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.