Giriş
(2)

ne güzel sözler lan

lawist
http://www.youtube.com/watch?v=yy3EpWYfG1s&feature=related valla lan içim gitti ..
www.youtube.com valla lan içim gitti ..
0
lawist
(21.07.12)
söz güzel, müzik güzel, ses güzel.
0
yün prenses
(21.07.12)
sonra müslüm baba desek laf oluyor ıyyy arabesk diye.
0
madyb
(21.07.12)
(4)

İlk deneme çekim. Karanlığın şerri.

lyosa001
http://www.dailymotion.com/video/xsabl1_felak-ilk-teaser_shortfilms?search_algo=2
0
lyosa001
(21.07.12)
elemanı değiştirin. komedi gibi duruyor. gençlik bıyığı falan filan. ciddiye alamadım.
0
brdrbrdr
(21.07.12)
boynun o kesilen bölgesinde şah damar yoktur, haliyle boğazını kesiyo o çocuk. o kadar kesikle o kadar kan fışkırmaz. kenardan yada daha derinden kesmesi lazım o kadar kanın fışkırabilmesi için.
0
trajikomix
(21.07.12)
eleman çok tiyatral oynuyor, rol yaptığını kör bir insan anlar sağır sultan duyar. brdrbrdr ne dediyse aynen katılıyorum. zaten teaser da bi şey anlatmıyor yapılabilecek tek yorum elemanın sırıtması herhalde.
0
madyb
(21.07.12)
eleman tırt makyaj hiç yok efekt berbat elemanı uykusuz ve birazda berduş bir hali olmalı yani mesela saatlerdir uykusuz kalmış gözleri morarmış şişmiş kanlanmış kirli sakal gibi gibi piskolojisi bozuk bir adam imajı lazim makyajla yapılır tipte uygun değil zaten

mekan beyaz hiç olmamış beyaz saflığı temizliği sembolize eder mutluluk verir herif gırtlağını kesiyor buda olmamış otur sıfır
0
baknedicem
(21.07.12)
(7)

Sonradan yabancı dil öğrenenler?

Geceler
-Nasıl öğrendiniz? Örn:kurs v.s-Bu yola çıkmıs kisilere önerileriniz nelerdir?
-Nasıl öğrendiniz? Örn:kurs v.s
-Bu yola çıkmıs kisilere önerileriniz nelerdir?
0
Geceler
(20.07.12)
kurs+pratik+imkanın varsa 2-3 ay yurt dışı.turizm memleketinde yaşıyosan pratik kolay
0
me gusta
(20.07.12)
me gusta'ya ek olarak olayı ders olarak görmemen lazım, korkmaman lazım, sevmen lazım, bağrına basman lazım. yoksa sıkılırsın öğrenmeye çalışırken, bu da işleri zorlaştırır.
0
loveinaflipbook
(20.07.12)
-Ortaokul full İngilizceydi. Sonra oyunlar, müzik, internet, pratik
-Yabancı dili hayatının her yerine yay. Yabancı dilden müzik dinle, film izle, sitelere gir, pratik yap. Ve başlangıç aşamasında bir cisme bakarken ilk önce onun yabancı dildeki karşılığını aklına getirt. Ve x'ce düşünme denen olaya gir ve konuşurken asla kafadan çeviri yaparak konuşma. Bir önceki cümledeki olayla, elma deyin aklına direkt apple gelir zaten. İzlediğin diziler filmler de günlük hayatta nasıl konuşulur konusunda sana örnek olur.
0
jesterdvine
(20.07.12)
severek öğrenmek kadar erken yaşta öğrenmek de etkili sanırım, ben de ortaokulda ve çok severek öğrendim ingilizce'yi ve ne öğrendiysem unutmadım.
0
9kuyruklukedi
(20.07.12)
pratik + manita yaparak
0
madyb
(20.07.12)
okulda ders alarak öğrendim ben iki tane.
0
eastanbool
(20.07.12)
compadrito
(20.07.12)
(2)

pasaport hakkı duyuruda alıcı çıkıyormu

eja
son gunlerde o kadar çok rastladımki.. alıcı bulunuyormu? bulunuyorsa sonrasında olay gidip beraber bi telefoncuda kayıt mı yaptrılıyor?2 tane hakkım var satabilirim duruma gorede
son gunlerde o kadar çok rastladımki.. alıcı bulunuyormu? bulunuyorsa sonrasında olay gidip beraber bi telefoncuda kayıt mı yaptrılıyor?

2 tane hakkım var satabilirim duruma gorede
0
eja
(20.07.12)
ben 2 defa sattım buradan 100tl'den :P. çıkıyor yani.
0
madyb
(20.07.12)
ben ucuzcuyum 80 e verdim :)maksat vatandaşın işi görülsün.
0
denizcimavisi
(20.07.12)
(3)

Online Check-in Hold Bagajı

atomicbomb
El bagaj olmayan(hold) bagaj online check-in'de sıkıntı oluyormuş, niye?not: uçuş yurtdışı
El bagaj olmayan(hold) bagaj online check-in'de sıkıntı oluyormuş, niye?

not: uçuş yurtdışı
0
atomicbomb
(19.07.12)
nasıl sıkıntı oluyormuş ya?

sıkıntı falan yok, sadece havaalanında gidip bavul teslim yapman gerekiyor, onun için de sıra bekleme ihtimalin var. sadece el bagajın olsa hiç bagaj vermeden kapılara gidebilirsin tabii online check-in sonrası.
0
madyb
(19.07.12)
büyük bagajınız yoksa ve online check in yaptıysanız elinizdeki çıktıyla uçuşa yarım saat kala bile uçağa binebilirsiniz ama büyük bagajları önceden uçağa yükledikleri için bu durumda en az 1 saat önce yine alanda olmanız gerekir. o zaman da online checkin anlamsız olur.
0
9kuyruklukedi
(19.07.12)
bugün nedense online check in problemleriyle ilgili çok mevzu var sanırım.

Olay şu: Online check in yapıyorsun, sonra gittiğinde online check in yapanlar için ayrılmış bir banko görüyorsun. Büyük ihtimalle çok daha az sıra oluyor. Gidiyorsun, bagajı verip kartı alıyorsun ve bitiyor.
0
whoosie
(19.07.12)
(6)

bisiklet nerede kiralanır? ve fiyat bilgisi?

kedili madam
efenim iki kişi istanbul'da ikamet ediyoruz. haftasonlarımıza renk katalım istiyoruz. bu nedenle ikimizin de beceremediği bisiklet sürme işine el atalım dedik. kısacası bir bisiklet kiralayıp, salak salak düşe kalka kendimizle eğlenmeye niyetliyiz. ancak bunu adalarda yapmak istemiyoruz. malum tırtı
efenim iki kişi istanbul'da ikamet ediyoruz. haftasonlarımıza renk katalım istiyoruz. bu nedenle ikimizin de beceremediği bisiklet sürme işine el atalım dedik. kısacası bir bisiklet kiralayıp, salak salak düşe kalka kendimizle eğlenmeye niyetliyiz. ancak bunu adalarda yapmak istemiyoruz. malum tırtılı var, alerjisi var adaların. bu isteğimizi tatmin edebileceğimiz tercihen anadolu yakasında, eğer mümkün değilse avrupa yakasında saatlik olarak bisiklet kiralanabilecek nereler vardır? tek koşul toplu taşımayla ulaşılabilen bölgeler olması. arabamız yok.

not: bisiklet satın almayı düşünmüyoruz. üzerinde durabileceğimizden bile şüpheliyiz zira.

edit büdüt: fiyatlar konusunda bilgisi olan varsa o bilgiyi vermekten çekinmesine gerek olmadığını bildirmek isterim.
0
kedili madam
(19.07.12)
kadıköy fenerbahçe stadının karşısında delta bisiklet var. günlük olarak kiralayabilirsiniz.
0
zenlaid
(19.07.12)
Kadıköy eski salı pazarının yanından da bisiklet kiralanıyor.
Ha fiyat bilgisi de bildiğim kadarıyla saati 5tl ama günlük fiyatı için pazarlıkla 10-15 gibi bir şeye kiralamıştı arkadaşım geçen ay.
Bu arada adada da günlüğü 10tl ye kiraladık geçen hafta. Çok mu başarılıyız bu pazarlık işinde bilemedim:)
0
i-pek
(19.07.12)
adaların tırtılı var, alerjisi var kısmını pek anlayamadım.. ölmezsiniz ya doğadan, ağaçtan topraktan falan bir zarar gelmez yani. dokunabilirsiniz onlara. ben denedim bir şey olmuyor. fiyatlar en son adalarda 15-20 civarıydı günlük. saatlik fiyatını bilmiyorum ama.
0
sir gawain
(19.07.12)
bakırköy metin bisiklet
0
madyb
(19.07.12)
beşiktaş barbaros bulvarında bike and outdoor
günlük 20-30 lira falandı sanırım
0
ihan
(19.07.12)
fenerbahçe'de interbisiklet var. saati 10, günlük 25 galiba.
0
autoimmune
(19.07.12)
(20)

LOTR 3

deadline
Kitabı ile filmi arasındaki farklar nelerdir acaba? Eksikler, fazlalar, yanlışlar?
Kitabı ile filmi arasındaki farklar nelerdir acaba? Eksikler, fazlalar, yanlışlar?
0
deadline
(13.07.12)
ilk aklıma gelen arwen ve aragorn aşkının kitapta sadece eklerde geçen bir parça olmasına rağmen, filminde başrole taşınan epik bir aşk serüvenine dönüşmesi var. ticari kaygılardan dolayı yapılmış, anlayış gösterilebilir.
0
noxell
(13.07.12)
Sauron'un ağzı var.Ciddiyim.
0
işteöylebirşey
(13.07.12)
Hobbitlerin yanına gittiği bir Druid var, filmde yok öyle bir sahne.
0
thewishcaster
(13.07.12)
tom bombardil yok filmde.

bir de ilk kitapta atla kurtarma sahnesi daha farklı.
0
hosein
(13.07.12)
---ağır spoyler içerir---
sarumanın sonu ciddi biçimde farklı. kitapta orthanctan ayrılıp kuzeye gidiyor ve shire da egemenliğini kuruyor ardından da grima tarafından bıçaklanarak ölyor, filmde ise yine grima tarafından bıçaklanıyor ve kurduğu değirmenlerden birinin üstüne düşüp ölüyor (bir de bu sahne extended edition da görünüyor. tabii shire savaşı da (ki tolkien kitapta ayrıntılı bir bölüm ayırmıştır bu savaşa) yok.
---ağır spoyler bitti---
0
tururo
(13.07.12)
aragorn ölüleri ruhları çok çabuk ikna ediyor, hatırladığım kadarıyla onları ikna etmeden önce bir mücadeleye giriyorlardı kitapta
0
freebird5406_2
(13.07.12)
sadece 3. kitapta geçenleri sayıyorum. öncelikle düzeltme noxell'e gelsin. kitapta da bu ikilinin aşkı epik bir birliktelik olarak aktarılmıştır. gerek sonunda aragorn ve arwen'in hikayesi olarak gerekse kitapta geçen olaylar boyunca. isimleri birlikte az geçiyor, ama sadece eklerde geçen bir aşk serüveni falan değil durum. ha abartılmıştır ekranda ona katılırım, bence de ticari kaygı sebeplidir, kabul edilebilir.

3. kitap;
gondor yardım isteğini rohan'a kırık ok(iki memleket arasındaki acil durum destek sembolü) yollayarak yapıyor elçi aracılığıyla. bu elçi de haberi verdikten sonra geri dönüş yolunda öldürülüyor bu sebeple gondor umutsuz oluyor rohan gelmeyecek diye.

prens imrahil önemli yer tutuyor 3. kitapta, filmde bi iki saniye hariç görmüyoruz adamı.

rohan'ın saruman'la görüşmeye giden atlı ekibi(theoden, gandalf, aragorn vb.) aragorn'un ırkdaşları ve akrabaları olan dunedain'lerle yol üstünde buluşuyorlar. dunedainlerden halbarad aragorn'a ARWEN'in kendi işlediği bayrağı veriyor, ondan ve geri kalan dunedainden, nazgullerden haber veriyor.

aragorn ölüler yoluna sadece lego ve gimli ile değil, elrond'un oğulları eledan ve elrohir, ve bu dunedainlerle birlikte giriyor. ölüleri laneti kaldırma karşılığında ona yardım etmesi ve umbar korsanlarını yağmalamaları için ikna ediyor. ölüler sadece umbar korsanlarının ordusunu yok ediyorlar. aragorn'un oradaki amacı bölgedeki gondor halkını tehlikeden kurtarıp minas tirith'e savaşa götürmek. gondor'a yardıma gelen aragorn, yoldaşları ve güney gondorlular. minas tirith ve pelennordaki savaşı ölüler olmadan kazanıyorlar yani.

gandalf'la witchking cümle kapısı(ana kapı)'da karşı karşıya geliyorlar, birbirlerini tehdit ederlerken rohan yardıma yetişiyor. boruları ötüyor. witchking'in gandalf'a verdiği bir ayar yok yani normalde ki gandalf siker.

rohirrim sauron'un ordularından biriyle savaşmamak için, yerli bir orman halkı olan halktan yardım alıp gizli yollardan geliyor minas tirith'e. bu sebeple sauron'un 3000 kişilik bir ordusu rohan'ı yavaşlatması gerekirken mal gibi bekliyor boşuna.

batının halkı savaşı kazanıp kara kapılara yürürken sadece 7000 adam buluyordan ziyade, şehiri eğer onlar savaşı kaybederlerse diye koruması için daha çok sayıda adam bırakarak terkediyorlar, aynı zamanda 1000 kadar rohirrim yanılmıyorsam bu savaşmamış sauron'un ordusuna dalmaya gidiyor aragorn kara kapıya ilerlerken.

kara kapılar açıldığında sauron'un ağzı denen bir eleman elçilik yapıyor. filmde aragorn onu öldürüyor halbuki kitapta aragorn gitmesine izin veriyor bu ibnenin elçiye zeval olmaz kral öyle değil böyle olunur diyerek.

aragorn troll'le vs atmıyor.

saruman shire'a gidiyor, orayı ele geçiriyor. hobbitlerle konflikt yaşıyor ve hobbitler kazanıyorlar. grima saruman'ı hobbitler de grima'yı öldürüyorlar. daha çok var da üşendim yazmaya.
0
madyb
(13.07.12)
kitapta filmde gösterilmeyen çok fazla konu ve hikaye var.

hobbitler ilk filmde kılıçları aragorn dan değil, tom bombadil den alıyorlar ki tom bombadil çok garip bir karakterdir esrarengizliğini korur :)

höyük yaylalarında höyüklü kişilere yakalandığı sahne hiç gösterilmemiş.
yaşlı orman da geçen sahneler yok

frodo nun morgul kılıcı yediği sahnede, onu kurtarmaya gelen arwen değil glorfindel dir.

saruman extended versiyonda gösterilen şekilde ölmüyor shire da ölüyor. shire da normalde hobbitlerin olduğu bir savaş var. son filminde böyle bir sahne ve aksiyon yok ki olsaydı film 5 saat sürebilirdi.

gandalfı filmde çok güçsüz göstemişler aslında bakmayın. extended versiyonunda whitch king onun asasını parçalıyor. gandalf kan alır onun götünden kan. sauronla birlikte en güçlü maiar olduğu söylenir gandalf bu.

pippin minas tirith savaşındaydı yanılmıyorsam, orada bir çocukla muhabbet ediyor. o çocuğun esamesi yok.

fakat benim şahsi görüşüme göre bu sahneler ancak ekstra bir paketle gelseydi iyi olurdu. fakat bu unsurlar olursa filmin gidişatı tamamen değiştiği için yönetmen bunlara hiç değinmemiş. bana sorarsanız güzel de olmuş. bazı noktalar hikayeden oldukça uzaklaştırabilir.

yeni nesiller için de aşk hikayesinin ön planda olması, bir elf in ölümsüzlüğü, umutsuzluk ve kılıç yarasıyla ölmesi ( iki kule, miğferdibi savaşı. haldir in kılıç darbesiyle ölümü, arwen in aragorn un ölümünden çok sonra ölmesi v.s tabii filmde bu sahne yok ) elfleri bir çırpıda anlatmaya yetmiş. zaten isteyen bu filmden sonra kitabına başlasın diye düşünüyorum.

(mesela legolas ın gri limanlarda denizi gördükten sonra hemen bir sal yapıp gimliyle beraber orta dünyayı terketmesini bu filmi izleyen her kesime anlatamazsınız. denizi gördüğü zaman nutku tutulan ve o denizlere açılmak için yanıp tutuşan bir elfin hislerini anlatmaya kalkarsan saatler sürer bu film.)

dolayısıyla filmde de kesilen ve gösterilmeyen sahneler çok profesyonel bir biçimde hikayeyi fazla bozmadan yapılmış. o yüzden tonla oscarı götürdü bu seri.
0
ardolf rendall
(13.07.12)
@ardolf rendall;
gndalf en güçlü değil en bilge maia. en güçlü maia melian (oluşturduğu büyülü bir kuşağı morgoth bile aşamıyor). zaten gandalf moiraya girerken dünyada çok eski güçler olduğunu ve bazılarına karşı gücünün henüz sınanmadığını söylüyor. muhtemelen saurondan daha güçsüz ama kesinlikle daha zeki.
tom bombadil de maia. ama diğerlerinden farklı bir şekilde kendi başına yaşamayı seçenlerden (diğerleri kim derseniz, balroglar (hepsi maia), shelob un annesi ungoliant).
filmde yer almaması affedilmeyecek iki olay var. ilki hobbitlerin höyük yaylalarında höyükten aldıkları bıçağı aragorndan almaları. adamın kendi kılıcı (narsil tekrar dövülmeden önce. yoksa narsil her koşulda orta dünyada o gün varolan kılıçlardan çok daha iyi) zaten sıradan bir kılıç. daha iyilerini (hem de bir tane filan da değil) hobbitlere dağıtıyor.
ikincisi de shire savaşı (gandalf bree de konaklarken hobbitlere bunun için eğitildiniz diyor. bu atlanmaması gereken bir sahneydi ama çekmemişler işte.
0
tururo
(17.07.12)
ulan işimi gücümü bıraktım şuna cevap vericem diye;

@tururo

bol keseden sallamışsın arkadaşım. işimi gücümü bıraktım şuna cevap vereyim diye :P

tom bombadil maia değil, ne olduğu bilinmiyor. adam bir enigma kitaplarda, keza shelob'un soyundan geldiği şeytani örümcek ungoliant da maia falan değil o da başka bir enigma, ne olduğu belirsiz.
0
madyb
(17.07.12)
@madby;
(bkz: silmarillion) ve (bkz: güç yüzüklerine dair)
0
tururo
(17.07.12)
@tururo

aç silmarillion'u oku, ezbere bildiğim kitabı bana bakınız vererek atma. ne tom bombadil ne ungoliant ne valadırlar ne de maiar. ikisi de belirsizdirler. özellikle bombadil'in ne olduğu çok büyük muammadır ki binlerce teori vardır ne olduğu hakkında.
0
madyb
(18.07.12)
@madby;
ngilizce basımını bundan 15 yıl önce okumuştum. bence siz ainulindale kısmını unutmuş olmalısınız. o kısımda ilk başta sadece erunun varolduğu ardından ainuru yarattığı ve onları eanın oluşturulmasında kullandığı, ea oluşunca da valar ve onlarla beraber çok daha fazla sayida maiarın ardaya gittiği yazıyor. bir de valardan bağımsız hareket eden maiar var. ayrıca tulkas örneğini de unutmamak lazım. Gerçi Tolkien'in kendisi ungoliantın kökenini açık olarak belirtmese de maiara daha yakın bir karakterdir.

bombadil konusunda ise yine Tolkien o karakterin önemli olmadığını ve tek bir örnek olduğunu yazıyor. bunu karşılayan tek olasılıkta da bir maia olması.
0
tururo
(18.07.12)
arkadaşım öncelikle şu niki bi kere doğru tuttur yahu, 5 harf epi topu :) :P.

15 yıl önce okumuşsun, muhtemelen aklından uçmuş gitmiş. ben yılda birkaç kere tüm Tolkien kitaplarını okuyan biriyim, hem de birden fazla dilde(diğer bildiğim, ama kullanmaya çok fırsatım olmayan dilleri unutmamak adına iyi egzersiz oluyor zira) okuyorum her sene. Tulkas örneğinin konumuzla alakası yok. Tekrar ediyorum gandalf yüzüklerin efendisi’nde söylüyor zaten tom bombadil’in ne olduğunu kimse bilmiyor, ne vala ne maia, keza ungoliant da öyle. Elinin altında internet var, google var iki dakika şuraya cevap yetiştirene kadar bilgilerini tazelesen de şu gereksiz muhabbet daha uzamasa. yanlışsın işte ve hala devam ediyorsun şu muhabbete :)
0
madyb
(18.07.12)
@madyb;
nickinizi yanlış yazdığım için özür dilerim. hızlı klavye kullanırken böyle hatalar oluyor.
Silmarillionu 15 sene önce okudum ama gerek hurinin çocukları, gerek kayıp öyküler kitabı, her iki (aslında üç-kayıp öyküler 1 ve kayıp öyküler 2) kitabı okurken silmarillion da el altında bulundurulması gereken bir başvuru eseri, her ne kadar onlardan sonra yazılmış olsa da. ne de olsa kayıp öyküler silmarillionun temelinde yeralan taslak. yani kitabı okuduktan sonra kütüphanede unutmuş değilim.

bence bu iki karaterin ne olduğu konusunda en yetkili kişi bu karaterleri yaratmış olan Tolkienin ta kendisi.

ungoliant ile ilgili olarak şu link var.
www.thetolkienwiki.org

tom bombadil içinde şunlar bulunuyor;
www.tolkien-online.com
www.thetolkienwiki.org

iyi günler
0
tururo
(18.07.12)
evet ve eğer okumaya zahmet ettiysen sevgili dost ungoliant için kendisi bile ne olduğu belirsiz demiş. wikia'da da ne olduğu belirsiz denmiş(questionable).

tom bombadil ise gördüğün gibi "Tom Bombadil is perhaps the most hotly-debated and enigmatic character in all of JRR Tolkien’s writings."
"A being, the master of the OldForest and the endless enigma in the LotR..."

daha devam ettirmeye gerek yok bu muhabbeti bence. kendi sunduğun kaynaklar dahi ben ne diyorsam onu diyorlar zira :).
0
madyb
(18.07.12)
silmarillion ungoliantı sizin söylediğiniz şekilde tanımlıyor. ama kayıp öykülerde de ainur içerisimde olduğu referred ediliyor. ben kayıp öykülerdeki tanımlamayı tercih ediyorum. Her iki eser de aynı kaynaktan geldiği (ve her ne kadar yayınlanmış olsa da silmarillion da asla tamamlanmadığı) için her iki tanımda doğru kabul edilebilir. ben onun bozulmuş bir maia (bunun örnekleri de çok; balrog) olduğunu düşünüyorum.

tek yüzüğün tomu etkilemediğini düşününce bana da maia olması biraz mantıksız geldi. galiba maiadan daha kuvvetli biri. vala ya da eru olmadığını da tolkien söylüyor. lost tales de ise adı bile geçmiyor. romana numenor silahlarını hobbitlere versin diye eklenmiş bir karakter o. belki de tolkienin kendini karikatürize ederek romanda kullanma örneği :))
0
tururo
(19.07.12)
yanlış hatırlıyorsun, onu da geçtim zaten kaynağı okursan kayıp öykülerde de, bitmemiş notlarda da, silmarillion’da da ungoliant ne olduğu belirsiz karanlığın bir yaratığı olarak tanımlanır. Hiçbir zaman bir maiar referansı verilmemiştir. Her iki tanımda doğru kabul edilemez yani, resmen yanlışım ama kabul etmiyorumculuk oynayıp saçmaladıkça saçmalıyorsun, bir enigma olarak yazılmış karakterden bahsediyoruz burada ve bir kez olsun maia olarak refere edilmemiş. Kitaplarda da notlarda da tüm bozulmuş maila’ra zaten bozulmuş maia deniyor. Sauron’du, balrog vb., ama söz konusu ungoliant olduğunda öyle bir şey yok.

Şimdi de internetten teorileri okumuşsun tom bombadil hakkında onları buraya kendi fikrinmiş gibi yazıyorsun : )), en başından demen gereken şey ha pardon dost, yanlış hatırlıyormuşum teşekkürler sevgiler. Ama yok illa ki inatçı türk insanı olarak yanlış da bilsen ortaya bilgi kirliliği katarak ve ufaktan ha aslında öyle de sayılabilirlerle bir toparlama yapıyorsun.

Romana kılıç versin diye eklenmiş bir karakter o dersen zaten okuduğun kitapları, ya da tolkien’ı hiç anlayamadığını anlamış oluruz. Tarihin en büyük edebiyatçılarından biri, kitabına sadece x yapsın sonra ortadan kaybolsun diye karakter eklemez, her şeyin makul bir sebebi vardır.
0
madyb
(19.07.12)
ungoliant konusunda ne yazık ki ikna olmuş değilim. bence o "corrupted" bir maia.

tom bombadil konusuna gelirsek bu konuda haklı olduğunuzu kabul ediyorum (evet ikna oldum:) ). maia olmak için fazla güçlü. öte yandan iluvatar ya da valardan olmadığı da tolkien tarafından söylenmiş. enigmatik bir varlık.

tartışma için teşekkür ederim.
0
tururo
(20.07.12)
ben de teşekkür ederim, sevgiler.
0
madyb
(20.07.12)
(12)

Nasıl olmuş

submariner
Filmimiz diş tellerini sıkıyor, boğuyor diyerek şikâyet eden bir kadınla başlar adının Maurice olduğunu öğrendiğiz şahıs ise katiyen olmaz bu senin tedavinin bir parçası bu konu kapanmıştır dedikten diş telli kadının elbisesini çıkartmaya başlar. Diş telli kadın lanet olsun Maurice en azından üsttek
Filmimiz diş tellerini sıkıyor, boğuyor diyerek şikâyet eden bir kadınla başlar adının Maurice olduğunu öğrendiğiz şahıs ise katiyen olmaz bu senin tedavinin bir parçası bu konu kapanmıştır dedikten diş telli kadının elbisesini çıkartmaya başlar. Diş telli kadın lanet olsun Maurice en azından üsttekileri çıkarmama izin ver dedikten sonra üst diş telini çıkartır. Bu Maurice ve diş telli kadın fantezili seks olayına girişirler tam olay ciddileşecekken kara cübbeli ve ekolu ses çıkaran bir şahıs Latince bir şeyler söylerken bir takım garip görüntüler belirmeye başlar.

Daha sonra 4 kişi kimin mezarı olduğunu bilmediğimiz bir mezarın önünde dururlar. Mezarın üstüne çiçek falan konulduktan sonra mezarlıkta bulunan 4 kişi ağlayarak mezarlığı terk ederler. Daha sonra mezarlıktaki kadınlardan biri ağlayarak adamın biriyle sevişir.

Başhekim Maurice kendi kurduğu sözde bedeni başka varlıklar tarafından ele geçirilen hastaları tedavi ettiği klinik hakkında basın mensuplarıyla konuşur. Başhekim Maurice bunun hastalıklı dimağların yaşadığı sanrılar olduğunu açılan klinikte bu sorundan muzdarip olan hastalara öncelik verileceğini açıklar. Bayan muhabir daha önce yaşanan intihar vakaları hakkında soru sorar. Başhekim Maurice bu tür hastaları tedavi ederken yaşanan talihsiz vukuatlar olarak tanımlar

Maksadım okuyucunun hoşuna gider mi ayrıca hatalarım varsa söyleyin
0
submariner
(08.07.12)
karmaşık ve okurken sıkıldım.

yani latince konuş, karanlık bir ortam yarat. birileri ölsün, birileri sevişsin. şu yazdığın hikayeyi senaryo bölümünde okuyup yazan her yıl biri çıkıyor en az.

bir de kendine şunu sor, hatta ben de soruyorum. bu film ne hakkında(tek cümle)?
0
madyb
(08.07.12)
psikiyatri kliniğinde bulunan şeytana tapan bir tarikat hakkında
0
🌸submariner
(08.07.12)
tekrar ediyorum, bin kere yazılmış bir hikaye ve tarikatlar vb. herkesin sürekli yazdığı şeyi tekrar yazıyorsun. o sebeple baştan sıkıcı geliyor(en azından bana).

fakat film ne hakkında diye sordum, kimin hakkında diye değil. psikiyatri kliniğinde bulunan şeytana tapan bir tarikat ne yapıyor, amacı ne hikaye ne?
0
madyb
(08.07.12)
işte bu tarikat hastaneye atanan yeni hemşirenin peşine düşüyor
0
🌸submariner
(08.07.12)
elinde hala bir hikaye yok ne yazık ki. önce ne hakkında yazdığını tam anlamıyla bir kafanda oluşturman lazım. ha yok kafamda zaten, ama aktaramıyorum istediğim gibi sana diyorsan da yazmadan önce biraz daha okuman lazım.
0
madyb
(08.07.12)
Akşam olduğunda bir iş başvuruşunu inceleyen başhekimin okuması hemşire Virginia tarafından bozulur. hemşire Virginia (önceden belirttiğim diş telli kadın ) hastalardan Lisa’nın sorun çıkardığını ve tek kişilik hücreye kapatıldığını başhekim Maurice bildirir. Hücresinde başhekim Maurice tarafından ziyaret edilen Lisa hırıltılı bir sesle başhekim Maurice’a defol pislik diye bağırır. Sakinliğini muhafaza eden başhekim Maurice Lisa bana Doktor Rondeu diye hitap edeceksin diyip bu tür davranışları derhal sonlandıracaksın der. Lisa genzinden bir takım garip sesler çıkardıktan sonra normal bir ses tonuyla özür dilerim Doktor Rondeu der. Doktor Rondeu Lisa’ya bu davranışlarının sebebi nedir diye sorar. Lisa Doktor Rondeu’ya kendisiyle görüşmek istediğini söyler lakin hemşirelerin isteğini geri çevirmesinden dolayı bu tür davranışlarda bulunduğunu söyler. Doktor Rondeu unutun mu Salı günleri basın mensuplarıyla buluştuğumu biliyorsun dedikten sonra hemşire Virginia’ya diğer koğuşların durumunu sorar. Hemşire Virginia asayiş berkemal der. Daha sonra Louise isimli hastayla konuşurken Louise sen kötülüğün biçim bulmuş halisin der. Koğuşları denetledikten sonra kliniği terk
0
🌸submariner
(08.07.12)
betimleme konusunda çok zayıfsın. bir de geçişleri iyi yapamıyorsun. sahneler arasında kopukluklar var.
0
kayranin kedisi
(08.07.12)
ben diyim sana, film hakkında yazmak istiyorsan izlemekten ziyade bol bol kitap oku. gerçekten kötü yazıyorsun çünkü hem teknik hem de üreticilik anlamında. en azından şu an.
0
madyb
(08.07.12)
Erotik figürler eşliğinde dans eden hemşire Virginia daha sonra Doktor Rondeu ile birlikte olur. Sabah olduğunda önceden okuduğu başvurunun sahibi Jean konuşmaya başlar. Jean’nin özgeçmişin mükemmel ve önceden çalıştığı doktorların hakkında çok iyi söz ettiğini söyler. Doktor Rondeu genç Jean’e bakarak daha önce sizi bir yerde görmüş müydüm diye sorar. Jean daha önce sizin konuşma yaptığınız seminerlere katılmıştım der zaten sizin her yazdığınız kitabı okumuşluğum var özelikle satanizm ve demonoloji konularını içeren kitaplarınızı soluksuz okudum der. Sözde demonoloji ve sözde satanizm diyerek Jean’ni düzeltir. Jean sizinle çalışmayı dört gözle bekliyorum der. Doktor Rondeu koltuklarım kabardı sizinle bir Belçika lokantasında laflarız der.

Doktor Rondeu Jean’ne kliniği gösterir. Orada Stan isimli hasta ile konuşan Jean gitmeden önce Stan’nın teşhir ettiği üreme organına şaşkınlık içerisinde bakar. Doktor Rondeu hastasını muayene ederken hemşire Virginia Jean’den hoşnut olmadığını kendisini bir yerden tanıdığını lakin çıkartamadığını söyler. Bunun üzerine Doktor Rondeu lütfen onu deneme aşamasında olduğunu ve hata yapmaması için uyardım diyerek konuyu kapatır
Banyodan çıkan Jean odasında başka bir hemşireyi görmesiyle bir anlık şaşkınlık yaşar. Hemşirenin yeni oda arkadaşı Linda olduğunu öğrenince rahat bir nefes alır. Jean Linda’ya klinik hakkında sorular sorar. Hemşire Linda olumlu cevaplar verir ve Jean’ni klinikteki hastalara fazlasıyla haşır neşir olmaması gerektiğini söyleyerek uyarır.


Gecenin köründe Louise Susan’a beni iblis ile tanıştırsana diye diretir Susan Louise’nın ısrarlarına dayanamayarak sana bir randevu ayarlamaya çalışacağım der. Bir süre sonra kliniğin koridorlarında Latince ayin sesleri duyulmaya başlar ve Louise beyaz cübbeli şahısların arasında çıplak bir şekilde ilerleyerek tarikat liderinin yanına gider. Bu arada Susan teşhirci Stan’nın yanına giderek ben senin arkadaşınım diyerek Stan ile ateşli bir şekilde sevişir.
0
🌸submariner
(11.07.12)
Merhaba eğitimini alıyor musunuz işin bilmiyorum ama örnek sinopsisler ve çevrim senaryolarına bir göz atın bence. İçerik nasıl olursa olsun, anlatımınız çok akıcı değil.
0
9kuyruklukedi
(11.07.12)
hayır almıyorum amatör olarak ilgileniyorum
0
🌸submariner
(11.07.12)
olmuyor evlat, olmuyor. bir eğitim veyahut dediğim gibi bolca oku. ama bunları yapmadan yazdıklarını başkalarıyla paylaşma. ilk cümleni okurken olayın nereye gideceğini anlıyor insan, akıcıılıktan değil çok tahmin edilebilir yazıyorsun.
0
madyb
(11.07.12)
(8)

barda

sensible soccer
birisi son sahneyi açıklayabilir mi? en sonuncu sahne yani, cast'ten sonra gelen...http://www.youtube.com/watch?v=APpDmgGwFJo#t=1h34m24s
birisi son sahneyi açıklayabilir mi? en sonuncu sahne yani, cast'ten sonra gelen...

www.youtube.com
0
sensible soccer
(08.07.12)
yönetmen barın arkasında uyuyomuş

edit: ne manaya geldiğini anlamadım. manasız bi şey yapalım denişik olsun demiş de olabilirler belki.
0
LORDS
(08.07.12)
Alah allah cast den sonra sahne mi varmış ?
0
ground
(08.07.12)
@ground: sahneyi de ekledim duyuruya.
0
🌸sensible soccer
(08.07.12)
sanki orda uyuyakalan gorevli adam sesi duyup oyle bi bakiyor ama olay oldugunu anlamayip gidiyor gibi..

ben fazla anlam yukluyor da olabilirim tabi..
0
buzzlightyear
(08.07.12)
belkide polise haber veren oldugunu anlatıyordur?
0
squeeze
(08.07.12)
cameo yapmış olmuş adam. bi anlamı yok zira zaten sonunda kestik diyor. kestik'i duymasak bi anlam yüklemeye çalışalım diyeceğim de yok yani, gerçekliği son saniye bozmazdı adam bir amacı olsaydı.
0
madyb
(08.07.12)
Yok dışarı çıkan kızı gören başkası. Hem yönetmen söylendiği gibi cameo yapmış, hem de çaktırmamak için "Tüm bunlar olurken halı saha görevlisi içerde uyuyordu, hatta tam Nejat adamı vuracağında da oradan geçmesine rağmen anlamadı olayı" gibi bir anlam yüklemiş. Serdar Akar kafası olmuş biraz. Ayrıca Nejatgilleri döven mahkumlar da bizim muhteşem adamlar fark ettiyseniz :)
0
pokepoke
(08.07.12)
panpalar yönetmen anlam yüklemiş olmak istese zaten ortak bir kanıya varmış olurduk, sonda da filmin gerçeklik ortamını bozan o kestik lafını duymayız. adam sonuna kendini eklemiş işte, bir mesaj vermeye çalıştıysa bile becerememiş.
0
madyb
(08.07.12)
(11)

Nedir Bu Bisiklet Meraki?

gerard
yanlis anlamayin cok guzel bir sey tabi de, eskiden yoktu boyle bir bisiklet kulturu (istanbul'da). simdi herkeste bi bisiklet tutkusudur gidiyor. var mi bunun bir nedeni?
yanlis anlamayin cok guzel bir sey tabi de, eskiden yoktu boyle bir bisiklet kulturu (istanbul'da). simdi herkeste bi bisiklet tutkusudur gidiyor. var mi bunun bir nedeni?
0
gerard
(03.07.12)
sağlıklı ve yakıt derdinin olmayış, istanbul trafiği.

bisikletle arabalardan daha önce varıyorsunuz evinize :)
0
canseven
(03.07.12)
trafik malum. pahalı.
bisiklet hem ekonomik hem de sağlıklı. evde sabit duran kondisyon bisikleti sürüp de dışarıda taksi ya da otobüs kullanan insanlar bana hep komik gelmiştir çoğu zaman.
bilinçli insanların kullanması gereken bir ulaşım aracı diye düşünüyorum. üstelik toplumsal olarak da yararlı.

insanların zaman içinde bilinçlenmesi sebebiyle diye tahmin ediyorum.
0
dahinnotha
(03.07.12)
medeniyyet
0
ground
(03.07.12)
ben yurtdisinda yasadigimdan bilmiyorum.
saygili davraniyor mu suruculer bisikletcilere? eskiden dibinden gecip, korna calan magandalar coktu. simdi nasil durum?
0
🌸gerard
(03.07.12)
ben bi çine gittim bisiklet diye yanmaya başladım valla. adamların piskilet ve motorlar için ayrı çift şeritli ara sokaklarda bile yolları var. hatun mesela topuklu ayakkabı ile falan binmiş işe gidiyor çok güzel lan. tabi bizde öyle yollar ve kültür yok olsa bile oralara araba park edilir amk!
0
zenc
(03.07.12)
şehir, şehir olsa ben de kullanırım ama ölme tehlikesi geçirdim bir kere, o günden sonra istanbul'da tövbe ettim. bu bisiklet kullanımı da rotana göre değişiyor. sür bakalım mecidiyeköy'de, zincirlikuyu'da akşam 6'da. üzerinden geçerler. can güvenliği sıfır.
0
sir gawain
(03.07.12)
istanbul'da bisiklet kullanan mı varmış? hiç görmedim.
0
geberix
(03.07.12)
düzenli olarak bisiklet süren biri olarak söyleyebilirim ki bu şehir (istanbul) bisiklete öyle ya da böyle alışacak. o kadar :)

@geberix, bakırköy civarındaysanız bizi görürdünüz muhtemelen :)
0
flexin
(03.07.12)
peki istanbul'da bisiklet kullanılabilecek yerler var mı?
0
geberix
(03.07.12)
kaç kere kaza yaptım, taciz edildiğim de oldu. ama pes etmiyorum istanbul'da bisiklet sürmekten, benim gibi bir sürü insan var. elbet bu şehir de kabul edecek bir gün bisikleti.
0
madyb
(03.07.12)
@geberix, nerede yaşıyorsun?
0
flexin
(03.07.12)
(4)

Canon Örnek resimler

rs ne la
Aynı nesneyi, aynı uzaklıktan, aynı iso ve diyafram açıklığı ile Canon'un muhtelif fotoğraf makineleri kullanılarak çekilmiş fotoğraflar arıyorum.misal a resmi 60d, b resmi 600d, c resmi 5dmark misal...aynı resim olması özellikle aradığım bir şey. teşekkürler.
Aynı nesneyi, aynı uzaklıktan, aynı iso ve diyafram açıklığı ile Canon'un muhtelif fotoğraf makineleri kullanılarak çekilmiş fotoğraflar arıyorum.

misal a resmi 60d, b resmi 600d, c resmi 5dmark misal...

aynı resim olması özellikle aradığım bir şey. teşekkürler.
0
rs ne la
(18.06.12)
öyle bir deneme var mı bilmiyorum ama (vardır illa ki, ben bi ara videolu olanını izlemiştim)5D mkii hariç hepsi aynı. 550D-600D-60D-7D fotoğraf ve video olarak gözle fark edilebilecek bi fark yaratmıyorlar. 7D hariç işlemcileri de aynı diye biliyorum. 5DMk ii'de de full sensör olduğundan lensleri tam kullanma olayı var o güzel.(görsel fark 1) bir de bana daha kontrastlı temiz renkli imajlar üretiyor gibi geliyor.

Bu arada, 60d, 600d vs.nin en büyük farkları üzerindeki butonlar, küçük yazılım detayları(60D'deki dijital su terazisi, küçük megapixellerde de raw çekebilme falan..)
0
rodriguez2
(18.06.12)
amacınız nedir? belki başka şekilde yardımımız olur
0
ben smyrna
(18.06.12)
farkı görmek istiyorum.
0
🌸rs ne la
(18.06.12)
görebileceğin bir fark yok, aynı fotoğrafı çekecekler hepsi. lens fark yaratır yaratırsa bu makineler arasında. makinelerin üst modelleri vb. daha esnek çalışma şartları, daha yüksek detaylara daha az kayıpla çıkma (karanlıkta vb.) bazlı gelişmeler yapıyorlar. o çok minimum farklar nadiren çıkar çeşitli şartlar altında o şartları da dijital ortamda düzenleyip aynı kalitede(ya da tercih edilen kalitede) aktarmak sorun değil.
0
madyb
(18.06.12)
(3)

Ses ve Işık Sistemi şirketlerinde çalışmak

calmdown
Sound engineering, live sound engineering, tonemaister alanlarında gelişmek ve ilerlemek peşindeyim. Staras, Altınçizme, Playback gibi büyük firmalarda, çalışmak, daha doğrusu staj veya asistanlık yapmak mümkün müdür? Böyle pozisyonlar sağlıyorlar mı?
Sound engineering, live sound engineering, tonemaister alanlarında gelişmek ve ilerlemek peşindeyim. Staras, Altınçizme, Playback gibi büyük firmalarda, çalışmak, daha doğrusu staj veya asistanlık yapmak mümkün müdür? Böyle pozisyonlar sağlıyorlar mı?
0
calmdown
(15.06.12)
çakma staj ya da ücret almadan çalışmak istersen mümkün.
0
madyb
(15.06.12)
ya aslında gel-git yemek vs cüzi bi ücret olsa çok iyi olur. peki nasıl iletişime geçebilirim? e-mail yoluyle ulaşmaya çalıştım dönmedi kimse.
0
🌸calmdown
(15.06.12)
ya tanıdık vasıtasıyla ya da kapılarına gidip ne olursa olsun ben para istemiyorum iş öğrenmek istiyorum diyerek. cüzi bir ücret de alamazsın büyük ihtimalle sıfır tecrübeyle. zira tecrübeli gençleri bile para vermeden çalıştırır bu tip şirketler, çalışmak isteyenleri çok çünkü.
0
madyb
(16.06.12)
(2)

Sinema ve Dizi arasında ki ses farkı

mete kudur
Arkadaşlar başlıkta tam anlatamadım derdimi, malum kelime haznesi bende kısıtlı. Şimdi behzat Ç. Seni kalbime gömdümü izliyordum, Seslendirme çok güzel, yani gerçekmiş gibi, ama dizisinde öyle olmuyor, dizide acaba sonradan mı seslendiriyorlar. yani şöyle filminin ki canlı konser kaydı gibi dizide
Arkadaşlar başlıkta tam anlatamadım derdimi, malum kelime haznesi bende kısıtlı.

Şimdi behzat Ç. Seni kalbime gömdümü izliyordum, Seslendirme çok güzel, yani gerçekmiş gibi, ama dizisinde öyle olmuyor, dizide acaba sonradan mı seslendiriyorlar. yani şöyle filminin ki canlı konser kaydı gibi dizide ki ise bildiğimiz albüm, herşey yerli yerinde.. Ama filmde ki daha güzel, bu arada cansu dere olmuşmu oraya. neyse konumuzun bununla bir ilgisi yok.
0
mete kudur
(05.06.12)
her hafta bir sinema filmi uzunluğunda dizi çekiyorlar. o yüzden detaylara çok dikkat edemiyorlar.
0
inheritance
(05.06.12)
çekim esnasında olan bi şey değil. bir filmin ses montajı aydan fazla sürüyor. bir dizininse varla yok arası.
0
madyb
(05.06.12)
(5)

bu oyun nasıl oynanıyor panpalar?

yokumbenburda
"start"a basıyorum ve uçak yere çakılıyor. hangi tuşlarla uçağı yönlendiricem? not: hiç oyun oynayan birisi değilim, o yüzden soru saçma gelebilir size. http://inciswf.com/dqoblzap.swf
"start"a basıyorum ve uçak yere çakılıyor. hangi tuşlarla uçağı yönlendiricem? not: hiç oyun oynayan birisi değilim, o yüzden soru saçma gelebilir size. inciswf.com
0
yokumbenburda
(31.05.12)
mouse un sol tusuna basili tutuyon, helikopteri havada tutmak icin. birakinca da asagi iniyo.
0
vatkavisne
(31.05.12)
YILLAR SONRA TEKRAR KITLEDIN BENI BU OYUNA alacagin olsun
0
jemjum
(31.05.12)
oyun oynama eyvallah da uçak ne kardeşim?
0
madyb
(31.05.12)
(bkz: uçak)
(bkz: helikopter)
0
rony
(31.05.12)
Sabah sabah bütün departmandaki 8 kişiye bu virüsü bulaştırdığın için teşekkürler...
0
removebeforeflight
(31.05.12)
(8)

İnterrail Bütçe

mehmetkibar
arkadaşlar bütün hazırlıklarımı tamamladım. haftaya gidiyorum . 26 gün yurtdısında kalacağım . 5 ülke gezeceğim ve gezimin tamamında hostellerde kalmayacağım . yanıma 800 euro alacağım harcamalarım için yeterli midir ?
arkadaşlar bütün hazırlıklarımı tamamladım. haftaya gidiyorum . 26 gün yurtdısında kalacağım . 5 ülke gezeceğim ve gezimin tamamında hostellerde kalmayacağım . yanıma 800 euro alacağım harcamalarım için yeterli midir ?
0
mehmetkibar
(22.05.12)
800 yuroya katiyyen kurtarmaz. 15 günde 400-500€'ya yakın harcadım ki bunun 8-9 günü couch. çok içtim gerçi.
0
Dr. Kissingher
(22.05.12)
valla kişiden kişiye acayip değişiyor dürüst olmak gerekirse. daha fazla yolu ve zamanı daha az parayla çıkardım ben. eğlencenin de dibine vurdum. biraz da konfor düşkünlüğün ve parti vb. bi sürü kıstası var bu paranın yahu. vazgeçtim sen iyisi daha çok para bulundur yanında, diğerlerini dinle. yabancıların dediği gibi " better safe, than sorry".
0
madyb
(22.05.12)
800/26 eşittir 30 küsür euro ya denk geliyor. hostel paranızı ayrıca bir kenara koymadıysanız gezinin tamamında hostel de kalmayacak olasanız bile bütçeyi çok zorlar. bir de küçük sürprizler bekliyor, hazırlıklı olun. gece trenlerinde min 20 euro rezevasyon şart. hiç öyle atla trene saklan git gibi bir durum yok. yer yoksa parayı verseniz de atıyorlar. ben bologna'da yağmur çamur sefil olmuştum. böyle karamsarlığa sürükleyecek bir cevap olsun istemem ama rezervasyon aktarmaları bile can sıkıcı oluyor. hele ki türkiye'ye dönüş uçakla yapılmayacaksa ayrı hikaye. bu para sadece yeme içme, gezmek içinse iyi eğlenceler, sıkıntısız olur.
0
karedenüçgenler
(22.05.12)
couchsurfing kullanırsan, ayı gibi yemiyor, sünger gibi içmiyorsan iyi bir plan ve programlama yaparak o para yeter hatta cebinde 300 euro ile evine dönersin.

edit: hangi ülkeleri gezeceğin de önemli tabii.
0
kjswbdlkjfdlkj
(22.05.12)
yetmez arkadaşş. en az 1000.1200 e rahat 1400 ve üzerine kral olursun.ben 1400 aldım ulaşım hariç çiçek gibi misler gibi hoyratça harcadım bitmedi
0
canercan
(22.05.12)
iskandinavya için yetmesi mümkün değil...
0
phthalo blue red
(22.05.12)
yetmez. günlük ortalama 20 euro yemek yesen sadece o 500 euro yapıyor. 10 gün hostelde kalsan gitti 200 euro daha. hiç müzeye falan gitmiycek misin? supplement falan da vericen.

en az 1000 euro lazım. bi de niye yanında 800 euro taşıyosun? 400 euro civarı nakit alıp kalanı kredi kartıyla ödeyebilirsin.
0
merhum
(23.05.12)
nereye gideceginle alakali birazda.orta,dogu avrupa ve balkan icin yetiyor artiyor bile 800 euro.amma couchsurfing denen icati kullanirsan tabi
0
canercan
(29.07.12)
(1)

Orta Dünya haritası nereden alabilirim?

spider03
Merhaba Duyuru,Postercilere baktım ama pek istediğim gibi bulamadım. Gerek internette, gerekse Eskişehir'de çok büyük boy Orta Dünya haritasını nereden bulabilirim???(aslında resimdeki gibi arıyorum)
Merhaba Duyuru,

Postercilere baktım ama pek istediğim gibi bulamadım. Gerek internette, gerekse Eskişehir'de çok büyük boy Orta Dünya haritasını nereden bulabilirim???

(aslında resimdeki gibi arıyorum)
0
spider03
(26.04.12)
ben bunu poster adam'dan almıştım.
0
madyb
(26.04.12)
(40)

gürültü yapıyorsunuz diye çemkiren evsahibikomşu

tannhauser
soru mu soracağım, iç mi dökeceğim bilmiyorum. eleştiri, tavsiye bir şeyler bekliyorum ama.şimdi efendim, inat mı inat, yaramaz mı yaramaz bir oğlum var. kendisi iki yaşında. evimizde bir yıldır oturuyoruz. ev sahibi de senede 3-4 ay filan üst katımızda ikamet ediyor.bir kaç ay önce yerden otuz sant
soru mu soracağım, iç mi dökeceğim bilmiyorum. eleştiri, tavsiye bir şeyler bekliyorum ama.

şimdi efendim, inat mı inat, yaramaz mı yaramaz bir oğlum var. kendisi iki yaşında. evimizde bir yıldır oturuyoruz. ev sahibi de senede 3-4 ay filan üst katımızda ikamet ediyor.

bir kaç ay önce yerden otuz santimetre yükseklikteki elektrik prizlerinden biri yerinden çıktı. günlerden pazar olduğu için taktırma şansı bulamadık. bizim ufaklık başladı, prizle oynamaya. tüm çabamız yetersiz kaldı. biz de tırstık ne yalan söylemeli. başladık çocuğu azarlamaya. ancak gerçekten kızdığımız filan yok. taktik yaparak caydırmaya çalışıyoruz. bağırıyoruz, kızıyoruz güya. bana mısın demedi sıpa. ama bu ayda yılda bir olan bir şey. her neyse, ev sahibi gecenin bir yarısı dayandı kapımıza. benim öfke kontrolüm zayıf olduğundan, adama bir an evvel yol vermek için hiçbir şey söylemedim. eh bizi aldı bir rahatsızlık. çocuğun sesi çıkınca tedirgin oluyoruz resmen.

efendim gel zaman git zaman, yine bir akşam saat 10 gibi, bizimki bu sefer kapıları çarpmaya başladı. kucağımıza aldığımız zaman kendini yırtıyor, salya sümük. ciddi ağlıyor, morarıyor filan. bırakır bırakmaz da gidiyor bir kapıyı çarpıyor. bu sefer ikna etmeye, dikkatini başka yöne çekmeye çalışıyoruz. artık daha tecrübeliyiz. bir süre sonra başarıyoruz da. tam çocuğun poposunu yıkamak için kucağıma aldığımda telefon çalıyor. arayan ev sahibi. ekranda ismi görür görmez sinirim boşanıyor. sakin kalmaya çalışarak açıyorum. başlıyor. "apartman olarak çok rahatsızız, alttakiler de şikayetçi, bu ne gürültü." ben yine sakin kalmaya çalışarak, "girdiğimizde, kapıların anahtarlarını vermenizi söyledik, tekrar hatırlatmamıza rağmen, vermediniz." filan bir şeyler geveliyorum. "tamam bulacağım ben..." filan gibi bir şeyler gevelerken de yüzüne kapatıyorum. az sonra kapı çalıyor gelen ev sahibi, elinde bir tomar anahtar. tomarı alıp suratına çarpıyorum kapıyı. çarpmasam elimden bir kaza çıkacak.

ertesi akşam alt komşuya iniyorum. rahatsız olup olmadıklarını, rahatsızsalar neden bana söylemediklerini soruyorum. rahatsız olmadıklarını, bir önceki gece onların da ev sahibi olan şerefsizin, telefonla aradığını, kapı çarpılmasını duyup duymadıklarını sorduğunu ve duyduk dediklerini söylüyor. bu sefer adam bunlara, çıkın da söyleyin rahatsızlığınızı diyor. alt komşu, sesi duyduklarını ama rahatsız olmadıklarını söylüyor. böylece de iş başa düşünce benim eve geldiğini öğreniyor.

bu akşam kira ödemek için gitmek zorunda kaldım. ev sahibi "şu meseleyi de konuşalım istiyorum" dedi, "konuş" dedim. başladı, şu saatten şu saate ses geldi. ben sabrettim, ayağımı çekip oturdum (ne demekse) ama bir süre sonra bir sorun olduğunu düşündüm, kötü bir niyetim yoktu. oğlunuz evi yıksa da sorun değil, ona kimse bir laf söyleyemez." ben de ona benim kapıma dayanma hakkı olmadığını söyledim. (ilk raunt sakinim). "geçen akşam da çok geç saatte, o kadar kapı çarpıldı, herkes rahatsız oldu, ben geldim" e dedim, ben sordum millete kimse rahatsız olmamış (yalan, alt komşunun altına sormamıştım. bu akşam yaşanan olaydan sonra sordum, böyle bir şeyden haberleri bile olmadığını, gürültü filan da duymadıklarını söylediler.) "hayır" dedi ev sahibi "ben merdivenden çevirdim insanları. ben yaşlı başlı insanım. yüzüme kapı çarpman ağrıma gitti." ben: "evimi basar gibi gecenin bir yarısı kapıma dayanırsan bir reaksiyon alacağın kesin. o kadarla kaldığına dua et. niye geliyorsun kapıma?" (öfke level 2) ev sahibi: "çocukla baş edemiyorsun, benden soracağın bir şey vardır belki." ben: "sormam da soracak olsam da ben gelirim, sen niye geliyorsun." ev sahibi: "peki bu çocuk kapıları çarpınca sen ne yapıyorsun" ben: "ikna etmek için çabalıyorum, ters çıktığımda ters tepiyor, çocuk inat" ev sahibi: "peki senin arabanın kapısını çarpsa, yine bir şey demez misin?" ben: "yapıyor zaten, aynı yöntemle savuşturmaya çalışıyorum. ama sen de tutarlı ol, sorun evinin kapısına zarar gelmesi anlaşılan. üstelik de iki yaşında bir çocuk. başta, çocuktur yapar, ona kimse bir şey diyemez, diyordun?" ev sahibi: "e bu çocuk gündüzleri hiç kapı çarpmıyor." (gündüzleri bakıcısı yanında. alt metin: çocukla baş edemiyorsun. satır arası: ebeveynliğinize laf ediyorum.) (öfke level: 165) öfke kontrolüm olmadığı için oradan ayrılmam lazım. ben: "ya başlatma evinden de, çıkıyorum ben daireden. sen de gir şimdi içeri daha konuşma" deyip evime gittim.

olay bundan ibaret, kendimi dibine kadar haklı görüyorum.

not: adamın iki çocuğu var. oğlu bir yıldır bir kez bile gelmedi yanlarına. kızı ise bir haftalığına geldi. tahmin edin ne zaman. bunlar evde yokken, bir hafta kaldı, tatilini yaptı, bunlar gelmeden bir gün önce de bastı gitti. insan bir gün daha bekler ailesini görür diyeceğim. bunların yüzünü kim görmek ister. anne-babalık dersini bu tip bir aileden mi alacağım.
0
tannhauser
(19.04.12)
yazık adama.. senin gibi çirkef bir kiracıya denk gelmiş. tamamen haksızsın.
0
subseven
(19.04.12)
Biraz okudum. Kiranı elden ödüyorsun peki, kira yasal limitin altında mı ki elden ödüyorsun?
0
drip nick i zaten kullanilmakta
(19.04.12)
gidişat hırgür olacak gibi gözüküyorum.yerinde olsam ev sahibi ilk sağlam hata yapınca (gürültüdür çöptür halıdır )sen kapıya dayanıp sağlam bi çemkir ama gözünü kararttığını da hissetir.mahkemeye verecem derse de elinden geleni ardına koyma modunda ayrıl ki mahkeme bitene çok zaman geçer.
0
itiswonderfullife
(19.04.12)
iki tarafta haklı ama senin haklılık oranın biraz daha düşük. çocuk yetiştirmede sıkıntı olabilir adam haklı gibi sanki canavar gibi o ne !
0
gündüz m
(19.04.12)
@subseven: adresi ver geliyorum.

@drip: kontratta yazıyor tam kira. ama kimsenin haberi yok. bankadan ödemediğim için, bu adam vergi de vermiyor. o kanaldan malına kast edebilirim.

@itisw: ev bulur bulmaz çıkacağım. kendimi kaybetmekten çekiniyorum.
0
🌸tannhauser
(19.04.12)
@ gündüz m: çocuğun var mı?
0
🌸tannhauser
(19.04.12)
E adama götünden kan alırım kamil de susar.
0
drip nick i zaten kullanilmakta
(19.04.12)
@drip: işte sorun da orada, aklımda kendimi haklı çıkaracak bin tane argüman var ama o kadar öfkeliyim ki bunları sakin bir dille anlatamıyorum. ters bir şeyler yapmamak için hemen olay yerinden kaçıyorum. kaçınca da içimde kalıyor söylemek istediklerim.
0
🌸tannhauser
(19.04.12)
Sonuna kadar okudum tüm levelleri geçtim :)öfkenizken çekinir gibi oldum hatta ama ''kendimi dibine kadar haklı görüyorum'' cümlenizden sonra yazmak istedim ki, %90 siz haksızsınız,%10 ev sahibi.
0
buzbebek
(19.04.12)
Eleştri bekliyorum demişsiniz o yüzden yazıyorum.Siz haksızsınız.Gürültüden rahatsız olan insan her saatte kapıya gelir.Siz saatin geç olduğunu düşünüyorsanız gürültü yapmamanız lazım zaten.(Genel söylüyorum, gürültüyü siz değil çocuğunuz yapıyormuş zaten.) Ayrıca ev sahibine tutumunuz yanlış.Yazdıklarınızdan anladığım kadarıyla ters bir davranışı olmamış size karşı.Öfke kontrolü ve objektif düşünme diyorum.
0
grgn
(19.04.12)
yok çocuk. tamam büyütmek kolay değildir ama ne bileyim görüyorum büyütenlerden bu tip sorunları çözüyorlar bir şekilde yani çok hırçın olmuş çocuk sürekli bir şeyi çarpma filan. bu arada yetiştirmede sıkıntı olabilir demişim biraz yanlış olmuş o pardon tırnak içinde doğrusunu yazayım'' kiracı-ev sahibi olayından çok evebeyn-çocuk olayı gibi sizin olay ''çocuğun davranışları sebep olmuş olaya özetle sürekli bu kadar hırçın olmaması lazım
0
gündüz m
(19.04.12)
@buzbebek: yazılı ortamda sakin kalmayı başarabiliyorum genelde. neden %90 ben haksızım.

@grgn: oğlum iki yaşında. elbette zaman zaman azıp gürültü çıkaracak. bu apartman hayatının bir gerçeği. süreğen bir gürültü yok. 12 ayda iki kez olmuş. bunu yapan yetişkin insanlar değil. dolayısıyla, ben bunu taciz olarak değerlendiriyorum. evde sürekli diken üstündeyim, en ufak gürültü çıkardığında sinirleniyorum. bu işin normali, çocuğu gürültü yapan evi diğer komşuların rahatlatmasıdır. ben tüm oturduğum evlerde bunu yaptım, komşularımın tamamından da bunu gördüm. ayda yıl bir misafirin geldiğinde gürültü çıkar. bundan normal bir şey yok, komşun hemen eve gelip çemkirirse sen ne yaparsın? haydi desem ki bizim ev sürekli böyle o da yok. ha şunu da ekleyeyim. biz bir yıl boyunca oğlumdan kat kat yaramaz ve yaygaracı ikizlere yan komşuluk yaptık. hatta oğlum daha yeni doğduğunda, uyku düzeni tutmamışken de orada oturuyorduk. bir kez bile kapı çalıp, şu oğullarınız gürültü yapmasın da bizimki uyusun demedik. böyle bir saçmalık aklımıza gelmedi. saçma çünkü. bu saçmalığın yapan insana öfkelenirim.
0
🌸tannhauser
(19.04.12)
ev sahipleri her zaman biraz cinstir ama büyütülecek bir sorun göremedim ben. kapıyı yüzüne çarparak ilk safhada siz haksızlık etmişsiniz. asıl sorun öfke kontrolü meselesi olabilir sizin de söylediğiniz gibi ve şuradan da anlaşılacağı üzere "@subseven: adresi ver geliyorum."

bir de ebeveynliğine laf etmek, namusuna küfretmek gibi tepki görüyor bizim millette, büyütmeyin. herkes çocuk yetiştirmeyi çok iyi bildiğini sandığından size akıl-fikir vermek için hiç bir fırsatı kaçırmazlar, duymazdan gelin.
0
Demet
(19.04.12)
yazdıklarınız ve yorumlardan anlaşılıyor ki, zaten kendiniz de söylüyorsunuz sinirli bi yapınız var. kvılcımı aleve çevirebilecek düzeydesiniz. hani siz de farkındasınız öfkeyle ilgili sıkıntılarınızın olduğunun hala ev sahibi şöyle böyle olayına getiriyorsunuz olayı.

yaptığınız gürültüyü tölere edememiş olabilir, saygısızlık edip geç saatte kapınıza dayanmış olabilir ama sizin verdiğiniz tepkiler, kendinizi haksız gösteren tepkiler.

en azından bu yazdıklarınızdan bu görülebiliyor. biraz kendinize dışarıdan bakmaya çalışın.
0
dahinnotha
(19.04.12)
finish him. adam haksız da sende çocuk olayında haksızsın bi yardım falan al çocuk için. öyle kapı çarpması ağlama vs ile kimse rahatsız olmaz gençler çocuk bu
0
mr fusion
(19.04.12)
@gündüz m: çocuğumuz yokken biz de bu konuda çok ahkam kestik (kötü anlamda söylemiyorum) ama olunca daha bir anladık. bu arada süreğen bir durum yok. çocuk sürekli oradan al buraya çarp, ona bağır bunu kır durumunda değil. şu anda azı dişlerinin sonuncuları çıkıyor. iki yaşında bir çocuk ne olduğunu bilmediği bir acının içerisinde. hırçınlaşıyor doğal olarak. ve inat olduğu için de teskin olmuyor. 12 ayda iki kez bu çapta olay oldu. ikisinde de kapımda ev sahibi. dellenmeyeyim de ne yapayım.

gördüğünüz gibi çocuk olunca düşünmeniz gereken çok fazla değişken işin içine giriyor. bu insanlar da çocuk büyütmüşler, ben çocuğum olmadan bile bu kadar anlayışsız değilim. mantıksızlığa öfkeleniyorum sadece. ve iki yaşında bir çocuktan mantıklı hareket etmesini bekleyen bir yetişkin en büyük mantıksızlığın içine düşmüştür bence.
0
🌸tannhauser
(19.04.12)
@demet: adres ver geliyorum, sadece şakaydı.

@dahin: öfke kontrolü evet bir sorun. verdiğim tepkiler aşırı. daha yumuşak bir şekilde halledebilirdi bir başkası. ama tüm bu değişiklikler ev sahibimin terbiyesiz olduğu gerçeğini değiştirmiyor.

@mr fusion: tam anlamadım ne demek istediğinizi ama çocuk yetiştirirseniz, bunun gayet normal olduğunu anlarsınız. çocuğun doğduğundan itibaren temel iletişim aracı ağlamak. kelimeler yetmeyince de ağlamaya başlar zaten. sonraki hayatımızda da böyle değil mi zaten. sözler tükendiğinde göz yaşları devreye girer.
0
🌸tannhauser
(19.04.12)
objektif bir şekilde okuduğumda ilk olarak büyük oranda haksızlık sende, onu da geçtim saygısızlık senden gelmiş. adamın niyeti seni taciz etmek mi değil mi onu bile bilmiyor, varsayıyorsun. sen yaptığın sesi duymuyorsun belki, ama belli ki ev sahibin duyuyor ve rahatsız oluyor, sen senede 2 defa olduğunu sanıyorsundur sadece. alt komşu, üst komşu öyle demiyo ev sahibi yalancı olaylarını geçmek gerekli, komşular hep öyledirler-eski komşuluklar kalmadı. ev sahibi gider sorar evet duyduk, rahatsız olduk der, siz gidersiniz yok duymadık derler, birlikte gidersiniz baskın ve çekinilecek kişi kimse ona bulaşmak istemediklerinden duymak istediklerini söylerler.

basit ve net bir şekilde sinirlerine hakim olamayan, kendini hep haklı gören bir insansın. ha tabii ki tek haksız sen değilsin, ev sahibin olacak adamın anlayış göstermesi lazım, çocuk bu yahu ses yapar, sanki yetişkin bir bireyden bahsediyor hey allahım. 2 yaşındaki çocuğu kontrol etmek sanki çok kolaymış gibi bik bik ötmüş adam.
0
madyb
(19.04.12)
Sorun tam olarak çocuğunuzun hırçınlığı değil aslında. Nasıl ki siz ev sahibinizin ebeveynliğinize laf çarpmasından rahatsız olduysanız; o da kapıyı yüzüne çarpmanıza alınmış bu belli. Sanırım yaşça da sizden büyük epey. Gürültü az veya çok, bir kere veya on kere olmuş, farketmez. Rahatsızlık verdiyseniz, alttan almak zorunda olan çocuğunuz adına sizsiniz. Bu yüzden bir kere haksızsınız. Yalan söyleyerek kendinizi savunmuşsunuz, kapıyı yüzüne kapatmışsınız, ''sen de gir şimdi içeri daha konuşma'' diye adamı kendi evinde azarlamışsınız... %90. Ev sahibiniz de alt komşunuzu kışkırtmaya çalıştığı için haksız. Sanırım yalnız bir adam bir tek uğraşacak kiracıları var e size sarıyor doğal olarak. Bu yüzden o da %10 haksız.
Yazdıklarınıza bakarak bu şekilde düşünüyorum.
0
buzbebek
(19.04.12)
@madyb: beyaz bir yalan söyledim de onu da doğrulattım daha sonra. ev sahibi bana diyor ki "iki alt komşu merdivenden sana geliyordu. ben durdurdum." söylediği komşuya gidiyorum: "benim böyle bir şeyden haberim bile yok" diyor. benim altımdakilerin durumunu söyledim zaten. devam edeyim. insan kendinden hareket ediyor. onlara gelen misafirler defalarca, bizim zili çaldılar, kimisinde oğlum uyandı, kimisinde uyanıktı. en az beş sefer. bir kez bile kabalık yapmadım kimseye. yine misafirleri, iki araçlık yere yanlamasına park etti, ses çıkarmadım. bunlar olabilecek şeyler. her şey için karşı tarafı taciz edeceksek beraber yaşama kültürü nerede. öfkeliyim evet, iki yaşında çocuk için evimde beni taciz eden olursa bir şekilde cevap alır.
0
🌸tannhauser
(19.04.12)
dostum sonuna kadar haklısın. yani o kadar haklısın ki söyleyecek kelime bulamıyorum. neyse ki sinirlerine hakim olmuşsun. yani o adamın gırtlağına nasıl sarılmamışsın tebrik etmek lazım seni.

kira sözleşmeniz de daha süre varsa taşınmak için acele etme. kafana göre güzel bir yer bulmalısın.
sakın gaza gelip de ufaklığa kızıp bağırmayın yahu çocuk bu yapacak böyle şeyler, yapmasa bir anormallik var. öğreniyor, zeki çocuk olacak belli ;)
kirayı ödemek için muhattap olmayın bence eft yapın gitsin ne diye o meymenetsizin yüzünü görüyorsunuz ki. eğer ki sözleşme varsa düşük bir miktardan o parayı ödeyin aklı başına gelsin bir şey derse nereye şikayet ediyorsanız edin dersiniz. ya da siz bu ev sahibi benden haksız kazanç elde ediyor dersiniz.
kendine ve sinirlerine hakim ol dostum.

bizim yazlıkta vardı böyle bir amca karşı villadan.ben arabayı park ettim benim ufak kardeş de indi yerde kozalak var ona bir tekme attı adamların evinin önüne gitti. neyse adam bahçede oturuyor yerinden kalktı yürüdü kapıyı açtı kozalağı aldı çöp kutusuna yürüdü sonra attı bunları yaparken de bana tip tip bakıyor. hey allam dedim ... amca bu kadar sinirli stresli olma bak çok yaşamazsın yaşlılığın tadını çıkar dedim. tip tip baktı söylene söylene gitti. adam her şeyden şikayetçi top kaçsa keser belediyeye şikayet eder, bir kere eviniz kaçakmış diye belediyeden birileri geldi düşünün artık.dedik kim şikayet etti bizi öğrendik onu da bizim meymenetsiz etmiş. neyse 1buçuk yıl falan geçti adam kalp krizi geçirdi sonra da felç kaldı. uzattım konuyu anladınız siz. o yaza kadar ne çoluğu çocuğu gelirdi, geldiler sonra ama evi satmak için. Bu tip insanlardan nefret ediyorum direk yok edilesi insanlar. Allah sabır versin.
0
monkey
(19.04.12)
@buzbebek: sorun çocuğumun hırçınlığı değil evet, anlayışsız bir adamın, sırf oturduğum evin sahibi olduğu için benim de sahibim olduğuna inanması ve bana bir şeykeri dikte etmeye çalışması. bir yetişkin olarak benim yaptığım gürültüye tepki vermesini anlarım, özür dilerim. ama çocuk bu yahu. çocuk. hatta bebek diyoruz bu yaşta olanlara. dahası atlanan bir nokta var. sorun gürültü filan değil. evime zarar mı veriyorlar. zarar veriyorsam, çıkarken karşılığını alırsın ya da alamazsan hukuki mercilere başvurursun. benim evimin içine karışamazsın.
0
🌸tannhauser
(19.04.12)
@monkey: üstat, allah razı olsun. ben de bu kadar sessiz sakin lafımı sokup köşeme çekilip kalmayı becerebilirim bir gün inşallah. hep kendime zarar biliyorum.
0
🌸tannhauser
(19.04.12)
duyuru da ne çok rızkı dar insan varmış bunu gördük, bebekten bahsediyoruz.ne yapıcaz çocuğun ağzını mı bantlıcaz. ağlayacak bu çocuk hasta olsa da ağlayacak bir şey istese de ağlayacak. hem ayrıca ev sahibi olunca kapının hasar görüp görmemesini mi takipleyecek bu adam oldu olacak kamera koysun evini izlesin.kapı kırılsa yenisi takılır neyse parası ödenir bu kadar basit. malı kıymetli olan insanlardan her zaman nefret etmişimdir Allah ıslah etsin böyle tipleri. rızkı dar malı kıymetli. evden çıkarken kapıyı kırın da çıkın lütfen.
0
monkey
(19.04.12)
Kendini dibine kadar haklı görmesen böyle bir skandal yaratmazdın zaten, orası normal..

%90-%10 olayına katılıyorum. hatta %5 desen de içim acımaz.

Çocuğun evde gürültü yapıyor. Bu ağlamak, öksürmek vs. gibi çocuk doğasıyla ilgili bir gürültü de değil. Adam gelip "sustur şu çocuğunu, ağlamasından kafam şişti" derse, sağlam şerefsizdir. Geberesidir. Ama çocuk kapıları çarpıyorsa, sen de buna mani olmuyor yahut olamıyorsan, durum da senin tarzından kaynaklanıyorsa; adam, senin çocuk yetiştirme metodlarının sebep olduğu gürültüyü dinlemek zorunda değil. Yılda 1 veya 2. Bu doğal bir şey. "Huysuz bunak" olmasına gerek yok adamın. MESELA, çocuğun kapıyı çarpmasına mani olamıyorsan, kapının arasına bir şey sıkıştırır yahut kapının çarpacağı yere kağıt havlu rulosu, kırlent vs. darbeyi emecek, gürültüyü engelleyecek bir şeyler yapıştır, bantla, as falan.. Çocuğuna nasıl eğitim vereceğine, çocuğa zarar vermedikçe, kimse karışamaz fakat gürültünün sorumluluğunu reddedemezsin. "Çocuğu ikna edemiyorum, yapıyor işte" demek saçma olur bu durumda. Zira adı üstünde, o çocuk. Sorumluluğu sana ait. Yok illa ki "çocuk ikna olmuyor" diyeceksen, çocuğu evsahibinin karşısına koy, aralarında çözsünler istiyorsan :)

Öte yandan, adam gürültüden rahatsız olmuş kapına gelmiş, bu gayet normal bir şey. Apartmanda yaşıyorsunuz. Mektup mu yazmalıydı? Yukarda biri yazmıştı, saatin kapıya gelmek için geç olduğunu düşünüyorsan, adamı rahatsız etmek için de geç bir saattir. (Hoş gürültünün erkeni geçi fark etmez ama gündüz dışardan gelen sesler daha yüksek olduğundan apartman içinden gelecek sesler daha az gelir, onu kast ettim.)

-> Kapıya gelmesini taciz olarak yorumlamışsın, çocuğun yarattığı gürültüye mani olmayarak, ebeveynler olarak esas siz evsahibini taciz ediyorsunuz bu durumda.

Alt kattakilerin şikayetçi olmaması bir şey değiştirmez. Belki pısırıktırlar, sorunca utanmışlardır, belki kendi çocukları da çok gürültücüdür, "halden" anlıyorlardır, belki de "çocukları var neyse boşver" demişlerdir. Bu, evsahibine de gürültünüze katlanmak zorunluluğu getirmez.

Telefonu yüzüne kapatmak, kapıyı suratına çarpmak, posta koymak vs. de nasıl bir insan nasıl bir komşu olduğunuzu gösteriyor ki hakikaten subseven'ın dediği doğru..("yazık adama.. senin gibi çirkef bir kiracıya denk gelmiş. tamamen haksızsın.")

Şudur budur, öfke kontrolünün olmadığını söylemişsin. Çocuk bu asabiyeti, söz dinlememeyi, durmamayı senden almış olabilir mi bu arada? :)

Ayrıca, çocuklarının gelmesi gitmesi görmesi görmemesinin seninle bir ilgisi yok. Bir de kirayı bankaya yatırmayı teklif ettin de kesin olarak reddedip, mutlaka elden vermen gerektiğini söylemediyse, sen de ortaksın bu konuya. Başka bir mevzu yüzünden, adamı bu yoldan şikayet etmen, iyi niyet gösterecek bir hareket olmaz. Hukuki olabilir ama ahlaki değil..

Not: "Evsahibi" diye belirttiğin için "evsahibi" ifadesini kullandım ben de. Yoksa herhangi bir komşu olabilir bu. Bir şeyi değiştirmez.

-> -> Ki ayrıca adam evsahibi olduğundan "kapılarımı mahvettiniz, evimi mahvettiniz" falan diye de çıngar çıkarabilirdi. Haksız bir endişe de olmazdı bu. Bu bile başlı başına adamın iyi niyetli olduğunu gösteriyor. Tamamen senin ihmalkarlığın/tedbirsizliğin..

Sözlük ve duyurunun atmosferine binaen, çocuk yetiştirme tarzına da söylenecek bir iki sözüm var ama benim de çocuğum yok. Belli ki çocuk sahibi olmayanın yorumlarını takmıyorsun :)

Bari en azından çocuğu bir doktora göster..
0
lazor
(19.04.12)
@monkey sen de o yaşa geldiğinde sen de "yok edilesi" olursun dostum. sürekli çocuk bu çocuk bu deyip duruyoruz da bu da yaşlı bir adam anladığım kadarıyla. tölerans gösterilmeli, çok da tepemize çıkarmadan tabii. oğlunun gelmesi, kızının gitmesi bizi ilgilendirmez, bu biraz dedikoduya giriyor. tıpkı sizin çocuğunuzu nasıl yetiştirdiğinizin onu ilgilendirmemesi gibi.

bizim üst katımızda çocuklu bir aile oturuyordu, kendi yaptıkları gürültü yetmezmiş gibi (yüksek sesle konuşmalar, televizyonun sesini sonuna kadar açmalar, gece vakti paldır küldür merdiven çıkmalar) çocuklarının koşturması etmesi de cabasıydı. bir şey dediğimizde de efendim "çocuk bu napalım..." gibi şeyler söylüyorlardı. kendi yaptıkları gürültüyü de çocuk bahanesiyle örtbas ediyorlardı ya da belki kendi yaptıkları gürültünün farkında bile değillerdi bilmiyorum. neyse işte çocuklu komşuya tövbe ettik o gün bu gündür. umarım sizde de böyle farkında olmadığınız bir durum yoktur.
0
Demet
(19.04.12)
@monkey: onu yapabilir miyim bilmiyorum. öfke anında olması lazım. bir de ben çok dikkatliyimdir. bir sürü puzzle'ımız var bir tanesini bile asmadım, çivi çakmayayım diye. onca duvarda sadece mantar panom asılı, oda 3m marifetiyle hazırlanmış, şu boyaya zarar vermeyen zamazingolardan. zaten hayvani dikkat ediyorum. içeride ben oturuyorum diye yaptığım büyük tadilatları bile kiradan düşmek gibi bir taleple ev sahibinin kapısına uğrayan bir insan değilim. eşim kızıyor bu yönüme. aslında damarıma basılmazsa şeker gibi kiracıyım. bankadan alsa kirayı otomatik eft talimatıyla hallederim. şimdi şehir dışında filan olursam bir kaç gün geç getiriyorum. sempozyum için şehir dışındaydım, o yüzden geç getirdim ve bu yüzden tüm öfkeme rağmen gayet ezik gitmiştim adamın kapısına. ama üsteliyor işte. bırak beni kendi halime. yok. illa damarıma basacak.
0
🌸tannhauser
(19.04.12)
@lazor: çocuk kapıyı çarpmaya başladığında, evet öncelikle panikledik ve nasıl bir strateji geliştireceğimizi düşündük. kapı çarpma hadisesi birkaç kez gerçekleştikten sonra ikna ve dikkat dağıtma metoduyla onu uzaklaştırdık. ancak yeterli olmayınca, söylediğin gibi kapılara havlu sıkıştırarak gürültü çıkmasını engelledik. o da oyunu bittiği için vazgeçti. ki zaten kaka yapmıştı. biz yıkamak için banyoya giderken telefon çaldı. yani son kapı çarpılmasının üzerinden beş-on dakika geçmişti.

"çocuğu ikna edemiyorum, yapıyor işte" demek hiç de saçma olmaz. çocuğu olmayanları gerçekten takmıyorum, hatta çocuğu olmayan padagogları da takmıyorum. o konuda haklısın. bu jokey at meselesi değil. gerçekten de sahaya çıkmış olman gerekiyor. ayrıca çocuktan çocuğa da fark var. hatta aynı ebeveynin farklı çocukları arasında bile fark var. bunu bile fark edemeyenlere ne desem az.

defaaten söylüyorum. sürekli tekrarlayan bir durum için kapıya gelmekte bir beis görmüyorum. ancak tekil olaylar için kapıma dayanan insanı affetmem, kovarım. orası benim kapım, onun değil.

çocuğun susturmakta başarılı olmanın çeşitli yolları var. ben kendi yöntemimi tercih ediyorum. çünkü kalıcı etkii yaratan bu. çocuk ikna edilmezse, havlu sıkıştırmak gibi yöntemlerle, sadece eylemin etkisi ortadan kaldırılıyor. eylemin hoş olmamasına dair mesaj verilemiyor.

alt kattakilerin şikayetçi olmaması elbette bir şeyi değiştirir. çünkü üst kattaki kendine yancı arıyor.

çocuk bu, asabiyeti de, söz dinlememeyi de benden öğrenmiştir. genetikten de almıştır, model de almıştır. eee, bununla neyi ispatlamaya çalışıyorsun.

kirayı bankaya yatırmayı kesin bir dille, ve tam üç kez teklif ettim. hepsinde de olumsuz cevap aldım. sonrak aylarda üstelemeyi bıraktım. normalde parayı eline almayıp, büyük oranda banka üzerinden kullanan bir insanım.

"kapılarımı mahvettiniz" diye de çemkiremez. çıkarken evdeki arızayı gösterir, ben girdiğimde yoksa parasını alır.

çocuk yapma. hayal kırıklığına uğrarsın.
0
🌸tannhauser
(19.04.12)
hala şu adamı haklı göstermeyin ya. adam resmen kıl bir ev sahibi. biz de bir sürü kiracıyla muhattap oluyoruz bu durumu anlayabiliyorum. bizim kiracılar ne kadar memnunlar bizden aklın yolu aynı yere çıkıyor bu şekilde hareket ediyoruz çünkü. kimseyi sıkıştırmıyoruz laf söylemiyoruz kendi evleri gibi görüyor tüm kıracılar da. hep eski ev sahiplerini anlatıyorlar bize. bu ve benzeri durumları anlatıyorlar.

bu adamın malı kıymetli.

şu ne biçim laftır şu saatten şu saate kadar ses oldu. bunu söyleyen biri takıntılıdır kağıda bile yazmıştır. iyi niyetli konuşcak biri ne der? oğlum evladım dün gece biraz ses oldu biz yaşlı insanlarız kaldıramıyoruz biraz daha dikkatli olun olur mu der.

ama nerdee..

ayağımı çekip oturdum yani sana katlandım katlanabildiğim kadar.merdivenlerden geçenleri çevirmek ne ya adam önceden kulis yapıyor çünkü kendine güvensiz ezik. eğer ki senin bir sıkıntın varsa ona buna sormazsın gider kendin söylersin. gidin söyleyin diyor başkalarına. çocukla baş edemiyorsun ne demek? seni beceriksiz işe yaramaz göstermeye çalışıyor. adam ezik rızkı dar malı kıymetli bir tip. uzak durulası bir insan adamı sinir hastası eder böyle tipler. adamın kapım çiziliyor diye ne kadar içi gitmiştir kimbilir:).dünya malı dünyada kalır arkadaşlar siz de böyle yapmayın önemli olan gönül kırmamak.
0
monkey
(19.04.12)
@demet: monkey'i bilmem ama ben o yaşa geldiğimde böylesi bulaşık dingilin teki olursam, direkt yok olayım.

apartman hayatında komşular mutlaka birbirlerinin seslerini duyarlar ve tolere edilmesi gereken budur. çirkeflik yapıp çemkiren insanlar değil. yılın 365 günü tepende bangır bangır müzik dinleyen insanla, ayda yılda bir evde toplantı yapıp arkadaşlarıyla usturuplu eğlenen insan bir değil. ikincinin kapısına dayanırsan çirkef olursun. komşuların birbirinin sesini duyması kadar normal bir şey yok. ben mesela kendilerinin topuklu ayakkabıyla laminatlar üzerinde adımlarını sayabilirim. ama gidip de bu konuda uyarmak aklımdan geçmez. bu kadar hassas insanların paraya kıyıp müstakil evde oturmaları taraftarıyım.
0
🌸tannhauser
(19.04.12)
@demet benim dedem de böyle bir insan değil babam da değil ben de öyle olmam onlardan ne gördüysem onu yaparım. benim dedem de yaşlı bir insan kanser hastası hatta ama kapımızı hep açarız tüm mahalle içeri girer yer içer gider yazlıkta bahçede oynarlar dedemin de hasta hasta onlarla oynadığını bilirim. aynı şekilde babam da öyle emin ol yok edilesi olacak son insan ben olurum.

demet sizin o komşularınızla buradaki durum çok farklı.
0
monkey
(19.04.12)
ekstradan şunu da anlatayım. alt komşuyla konuşmamızdan. biz daha burada oturmazken ve bizim ev boşken. alt komşunun misafirleri geliyor. yatılı kalıyorlar ve yakın akrabaları. misafirin 7-8 yaşlarındaki kız çocuğu kapıyı sertçe çarpıyor. neden çarptığını bilmiyorum. sizin çok sevgili, yaşlı, tonton, tapılası ev sahibi iniyor. kendisi emekli polis, alt komşu da halen görevde polis olduğu için büyük ihtimalle ona karşı kendini daha dominant hissediyor ve misafirinin önünde basıyor azarı. adamcağız aşağı tükürse sakal, yukarı tükürse bıyık. ha ben adamın yüzüne kapıyı çarparken bu olayı bilmiyordum ve bu benim hareketimi haklı çıkarmaz ama adamın nasıl bir yapıda olduğunu açıkça su yüzüne çıkarır.
0
🌸tannhauser
(19.04.12)
Yazdığınız ''ekstra''yı okuyunca gülümsedim. Bu neye benzer biliyormusunuz, anne ben tencereyi devirdim ama zaten sen yemekleri de kötü yapıyorsun. Benim çocuğum kapıyı çarptı ama bak adam daha önce başkasına da çemkirmiş. Bu adam çok re re rö... Aynı mantık.
0
buzbebek
(19.04.12)
@buzbebek: çocuğum kapıyı çarpmadı demedim hiç. iki yaşında çocuk kapı çarpmasını çemkirilecek bir olay olarak gören insanları iki yaşında bir çocuktan daha irrasyonel buluyorum. mantıksızlığa da tahammülüm yok.
0
🌸tannhauser
(19.04.12)
buradakilerin çoğu evsahipleri öl dese ölecek insanlarmış, gerçekten çok etkilendim.
0
monkey
(19.04.12)
burda siz haklısınız ya da haksızsınız demeyeceğim ama öfkenizi biraz daha kontrol edemezseniz haksız duruma düşeceksiniz.

bu çocuk gürültüsü konusunda benim baktığım bir nokta vardır, ister komşu olsun, otobüste, uçakta, ne bileyim cafede.

çocuk etrafa rahatsızlık verecek şeyler yaptığında gürültü olur, ayak altında dolaşması olur, elindeki oyuncağı gelip kafana atması olur:

ailesinin tepkisi nedir

çocuk rahatsızlık verirken ailesi cidden bunu engellemek için müdahale ediyor mu yoksa hiç sallamıyor mu?

bizim de üst katımızda var bir ufaklık, yeri geldi mi keşke matkap filan tadilat olsa da şu ses gelmese durumuna gelsem de annesi ya da babasıyla her karşılaşmamda insanlar "kusura bakmayın zaptedemiyoruz bizimkini" diyorlar.
bunun üzerine kimseye laf söylenmez.
0
sli
(19.04.12)
kesinlikle haklısınız, fakat öfkenizi kontrol altında tutmalısınız ev sahibiniz gibi insanlar çok fazla etrafta. bence en kısa zamanda yeni bir ev bulup kurtulun ev sahibinizede yasal olarak mecburiyetiniz olduğu için kirayı artık bankadan ödeyeceğinizi bildirin, işten kira yardımı almaya başladım zorunluyum deyin mesela ödesin vergisini
0
sirena
(19.04.12)
Davranışlarınızla haklıyken haksız duruma düşmüşsünüz. Çocuğu kapı çarpması vs. olabilecek şeyler, sizi taciz etmesini gerektirmez. Sakin kalabilseydiniz (suratına kapıyı kapatma) herkes size hak verecekti. Öfke level 2'den sonrası sadece sizi zıvanadan çıkarmak için söylenmiş laflar ki, bunu her yaşlı yapar; el-cevap: "sizin yetiştirdikleriniz belli, ayda yılda bir soruyorlar sizi, sizden çocuk yetiştirma konusunda alacağım ders olmaz. Bu konuya buradan devam ettirmek sizi de kıracaktır. Keselim." der kalkar giderim.
0
SiyamkedisiZorro
(19.04.12)
hocam sonuna kadar sen haklısın, iyi ki de kapıyı amcanın suratına çarpmışsın. burda sana haksızsın diye cevap yazanlar çocuğu olmayan liseli-üniversiteli ergenlerdir bakma onlara.

2 aylık kolik bir kızım var, akşamları ve geceleri çok ağladığı zamanlar oluyor, fön makinası açık, aspirator açık oluyor, hiçbir komşumuz da çıkıp rahatsız oluyoruz falan demedi, yeğenim de 3-4 yaşlarındayken sabah 6'da kalkar dan dun oynardı ablamın alt komşusu hiçbişey demezdi, anlayışla karşılardı, kaldı ki senin alt komşun sesi duymasına rağmen rahatsızlık duymamış, amca artniyetli, kapılara zarar gelir diye korkuyor cimri. ev bulur bulmaz çık bence, öfkene yenik düşme.
0
this is heavy
(19.04.12)
@sli: şu anda daha sakin düşünüyorum. emin ol, ben zaten insanları rahatsız edeceğim diye endişe yaşayan bir insanım. çok fazla sosyal ilişkim de olmuyor. iş gereği zaten günde dört beş saat uyuyabiliyorum. dün gece ev sahibine kirayı öderken saat 20:30'du ve ben saat sekizde gittiğim işten daha yeni çıkmış, eve bile uğramadan kirayı vermeye çıkmıştım. bunu da kendisine belirttim. 12,5 saattir işteydim yahu. dahası bu olay yaşanmasaydı, oturup yine çalışacaktım oğlum uyuduktan sonra. sosyal ilişki diyordum. bu adamlar biz ilk taşındığımızda, hep beraber size geleceğiz dediler. dört aileyiz apartmanda. eşimle bir garip olduk. o da çalışıyor. çocuğun tüm yemeklerini de o yapıp bırakıyor ki bakıcı sürekli oğlumuzla ilgilenebilsin. gözünü üzerinden ayıracak ekstra bir işi olmasın. her neyse, bu insanları evimizde ağırladık. onların evine gittik. hayatımda ilk defa ev oturmasına gittim yahu. sırf bizi burnundan kıl aldırmayan insanlar olarak görmesinler diye. oysa bu tempo içerisinde eşimle ben iki satır sohbet edebilmek için uykumuzdan feragat ediyoruz. ve bu toplantılarda peşin peşin ve defaaten özürler diledik. kendileri de gördüler, ne kadar meraklı bir çocuk olduğunu. oğlumdan şikayet etmek için gelen adamın elinden tutup evi gezdirdi oğlum. böyle bir ilişkiye girdikten sonra gelip şikayetçi olmak. dahası alt komşumuz polis. adam nöbetten geliyor saat üç gibi, ben uyanık olduğumdan duyuyorum. yarım saat sonra gaz sancısı, ot-bok-püsür bir şeyden dolayı oğlum uyanıyor ve başlıyor ağlamaya (susturamayacaksan çocuk yapmayacaktın abicim modeuna girenler çıksın). ertesi günlerde karşılaştığımızda mutlaka özür diliyorum. her seferinde, kendisinin küçük oğlunun duyma problemi olduğunu, tıbbi müdahaleler filan derken 6 yaşında sesini duyabildiklerini, bu yüzden çocuk sesini çok sevdiğini söylüyor. belki rahatsız oluyor ama sosyal nezaket gereği benim içimi rahatlatıyor. bunu yapmasa ben oğluma düşman olacağım, beni bu pozisyona düşürdüğü için. yani düşman olmuyorsun da diken üstünde ve gergin bekliyorsun, ha kaşık attı, ha kolu bardağa çarptı yere düşürdü filan falan.

@sirena: ev aramaya başladım zaten. bir an önce kurtulacağım.

@siyamkedisi: öfkenin bana neler kaybettirdiğini biliyorum. olayların üzerinden zaman geçtikten sonra şöyle afili bir konuşmayla çok güzel hallederdim, benim yerime karşı taraf çıldırırdı diyorum. ama alkol gibi öfke. bünyeme nüfuz edince delleniyorum. bir başka insana dönüşüyorum. kesinlikle yardım almalıyım. ancak küçük bir şehirdeyim ve düzgün bir uzman bulamıyorum.

@this is heavy: teşekkür ederim. bir şey söylemek istiyorum. ukalalık gibi algılama. biz de oğlumuzun o dönemlerde kolik olduğundan şüphelenmiştik. bazı çocuk doktorları, "nasıl ki bir çok doktor, yetişkinlerde sebep bulamadıkları zaman stres deyip işin içinden çıkıyorlarsa, çocuklar için de kolik deyip işin içinden çıkmak son zamanların modası" gibi şeyler söylemişlerdi. belki kızını rahatsız eden başka bir sebep vardır. mesela gaz problemi kolik gibi belirti gösterebiliyor. bizim durumumuzda böyleydi. seninkinde de başka bir sorun olabilir. sonuç olarak kolik biraz dış dünyaya adaptasyon sorunu gibi bir şey. araba, elektrik süpürgesi, aspiratör, fön makinesi gibi süreğen uğultu bebeğin ana karnında duyduğu sesleri simule ediyor sanırım. bu farklı sorunda da çocuğu rahatlatabiliyor. allah kızına ve sana sağlıklı, mutlu, uzun ömürler versin.
0
🌸tannhauser
(19.04.12)
(15)

cvde hobi sorunsalı ?

ekaterina
selam napıosunuz, yine şirkete gelen bir cv'le karşınızdayım bugün, ya sizce bir insan niye bu kadar hobi yazar ne düşünür bunu yazarken, ben mi bilmiyorum yazdığımız hobilerin bizi öne çıkaran özellikleri mi var yoksa ? arkadaşın hobileri: * zumba, bateri çalmak, film izlemek, kitap okumak, sud
selam napıosunuz, yine şirkete gelen bir cv'le karşınızdayım bugün, ya sizce bir insan niye bu kadar hobi yazar ne düşünür bunu yazarken, ben mi bilmiyorum yazdığımız hobilerin bizi öne çıkaran özellikleri mi var yoksa ?

arkadaşın hobileri:
* zumba, bateri çalmak, film izlemek, kitap okumak, sudoku, origami
* diller üzerinde araştirma yapmak, yemek pişirmek
* insanlari gözlemleyip sonraki davranişlari hakkinda tahmin yürütmek ve sonuç çikartmak
* fotoğraf çekmek, şişe kolleksiyonu, paten kaymak
* mobilya, ev ve bahçe eşyalari tasarimi, taki tasarimi

allahım allahım hele şu 3.beni bitirdi gerçekten, neyin kafasıdır bu hakkaten anlamadım ya?
0
ekaterina
(17.04.12)
demek cv ye hala hobi yazan insanlar var, ilginç. Neyin kafası olduğunu bence görüşmeye çağırdında sorarsın kendisine :))
0
bonjurkes
(17.04.12)
hangi ara çalışıcak acaba, ben bi bisiklete biniorum, bitio hafta; hayta bu çalışmaz
0
artı 1
(17.04.12)
* insanlari gözlemleyip sonraki davranişlari hakkinda tahmin yürütmek ve sonuç çikartmak
bir hobi değildir.
0
italian
(17.04.12)
3. cidden güzelmiş. iş ayrı, iş dışında geçirilen vakit ayrı, bunun iş başvurusunda bir önem teşkil etmemesi gerekli, sonuç itibariyle iş yerine hobilerini gerçekleştirmek amaçlı gitmiyorsun veya hobilere göre bir eleme yöntemi falan olamaz yani, şekilsiniz ya hı amna.
0
disfircasiyimben
(17.04.12)
3. seçeneği bence balkona oturup aşagıdan gecen kişileri izleyerek veya bi kafeye gidip çay icerken yaptıgını düşünmekteyim:)
0
vadrigar
(17.04.12)
dişfırçası kimse eleme yöntemi olarak kullandığını söylemedi zaten. O yüzden hobileri cv ye yazmaya gerek yok derler genel olarak.

Eğer çok ekstrem bir durum varsa, ve başvuracağınız iş için fayda sağlıyorsa yazabilirsiniz, gidip de bankacı olacak adamın, ben basketbol oynamaktan hoşlanıyorum demesi gereksiz olur
0
bonjurkes
(17.04.12)
Cv'ye yazilan hobiler tabii ki onemlidir. Dediginiz gibi bazi $eyleri yapmak meslegine, goreve, contexte gore çok onemli katkilar verebilir. Ama burda:

1. caps lock'la mi geldi size ba$vuran ki$iden? bu nedir ya
2. çok kotu siniflandirmi$ hobilerini. diller-yemek pi$irmek ayni satirda. ba$tan sagma, du$unulmemi$.
3. koleksiyon tek l'yle yazilir.
0
exxxessive
(17.04.12)
Ş harfi de Ş harfi olarak yazılır.
0
italian
(17.04.12)
@bonjurkes aksine hobilere takım sporları yazmanın +1i her zaman vardır.
0
skywalkeremre
(17.04.12)
bence bunu işe çağırın, verimli olabilir :) yeni fikirlere açık ve dikkatinizi de çekmiş. monoton bir iş arkadaşınızda olmayacak :)
0
yün prenses
(17.04.12)
selam, şirket neresi acaba? benim de çok güzel hobilerim var beni de alın :)
0
flexin
(17.04.12)
@skywalkeremre

Üniversiteden yeni mezun, iş deneyimi olmayan birisi, bütün takım sporlarını yazarsa mı +1 olur

yoksa

sektörde 5-10 sene deneyimi olan, sağlam ve büyük firmalarda çalışmış, fakat cv sinde hobi yazmayan, ya da film izlemek yazan biri mi +1 olur?

Prezantabl, takım çalışmasına yatkın tarzı kelimeler, işveren ve çalışan için klasik olan kelimelerdir, hobilere yazmış olduğunuz takım sporları, aslında bu sporları yaptığınızı hiçbir şekilde doğrulamaz, ya da takım sporu oynadınız diye sizin işyerinde takım çalışmasına yatkın olduğunuzu göstermez.

Misal, futbol, 11 kişilik takım oyunu, yalnız forvet kimseye pas atmadan her topa kendi çıkıyorsa, bu takım çalışması yapıyor ve arkadaşları ile paslaşıyor anlamına mı gelir?

CV deki hobi kısmının, çok ilginç bir spor olmadığı sürece, eskrim vs. bir halta yaradığı yok. Herkes sinemaya gidiyor, herkes kitap okuyor, herkes futbol oynuyor. İlginç bir spor olduğunda da, aa bunu nerde oynadın vs. diyerekten muhabbet açılıyor, işte bu durumda işinize yarayabilir, o kadar.

edit : Eğer profesyonel olarak uğraştığınız, hobi olmaktan öte birşey varsa, sallıyorum futbol antenörlüğü, sporda derece, başarı, bröve vs. bunu diğer yetkinlikler arasına yazmanız, hani ben çok iyi bilgisayar bilirim yazdığınız kısımın altına, dikkat çeker.
0
bonjurkes
(17.04.12)
@bonjurkes

panpa sen arkadaşın dediğini çok yanlış yerden çekip kendi istediğine göre yorumlamışsın. hobiler bölümü müthiş önemli olmasa da özellikle sıra dışı sporlardan ziyade takım sporları bir artı sağlar kişiye. büyük bir avantaj değildir, ama bir artıdır bu kadar basit. aksine özellikle kimsenin yapmadığı bir sporu yazmanız(yapmadığınız halde) sizi muhtemelen şahıslara karşı (şansa görüşme yaptığınız kişiler arasında bu sporu yapan ya da ilgili olan yoksa) yabancılaştıracaktır.

yani gidip 10 yıllık tecrübeli adamla, üniversiteden taze memnun adamı hobisi üstünden karşılaştıracak kadar saçmalamamak lazım. dediğim gibi büyük avantaj değil, ama bir avantajdır cv'de takım sporlarının bulunması. işverenlerin aradıkları özellikler arasında takım çalışmasına yatkınlık varsa, zaten görüşmenizde çaktırmadan dolaylı bir şekilde bu hobinizi tartacak bir şeylerler sorarlar, veyahut zaten sordukları sorular dolaylı yoldan takım çalışmasına hitap ediyordur.
0
madyb
(17.04.12)
@skywalkeremre'ye katılıyorum takımlar bazen işe yarayabiliyor ama cv ye yazmak bence de gereksiz çünkü hem risktir sen fenerbahçe yazarsın adam fenerbahçeden nefret ediyordur gibi ki bunu yaşadım cv me yazmadım ama görüşmede adam direk hangi takımı tutuyorsun dedi söyledim ve cv min üstüne yazdı bu da böyle bir anımdır, manyak çok gençler işveren olarak daa iş arayan olarak da.
0
🌸ekaterina
(17.04.12)
bence moda insanın kendine takışanı giymesidir..neysen onu yazman en güzeli...takım sporu yapmıyosan yazmak pek etik değil:)
hayatımın başrolünde ben varım, kendimi vitrine koymam...ha dersin ki coca cola ya ceo olcan oraya hobi yazarsan; tamam düşünelim:))
0
artı 1
(18.04.12)
(1)

film sorusu

chatrefhill
siyahilerin bulunduğu mahalleyi anlatan bi film vardı.. bi şey "kent" mi bi şey "şehir" miydi neydi? hani çeteler falan vardı?
siyahilerin bulunduğu mahalleyi anlatan bi film vardı.. bi şey "kent" mi bi şey "şehir" miydi neydi? hani çeteler falan vardı?
0
chatrefhill
(15.04.12)
tanrıkent

orijinal adıyla cidade de deus (city of gods)
www.imdb.com
0
madyb
(15.04.12)
(6)

yaratıcı dostlar belgeselime yardımcı olucaktır eminim.yanlış batılılaşma ?

nicolodenpolidis
arkadaşlar geliştirmeye çalıştığım bir belgesel projem var.toplumumuzda "batılı olma" ile ilgili algı ve bunun gündelik hayatta yanlış kullanılması algılarını irdelemek istiyorum.mesala bir sözlük yazarının sürekli starbucks bardağıyla dolaşan kız'a "pazardan ne alışveriş yaptığı gözükmesin belki al
arkadaşlar geliştirmeye çalıştığım bir belgesel projem var.toplumumuzda "batılı olma" ile ilgili algı ve bunun gündelik hayatta yanlış kullanılması algılarını irdelemek istiyorum.mesala bir sözlük yazarının sürekli starbucks bardağıyla dolaşan kız'a "pazardan ne alışveriş yaptığı gözükmesin belki alamayan vardır düşüncesiyle bez torbayla pazara giden bir toplumda" yaşadığını belirtmesi bu konuya dahiyane bir örnek.sizde bu batılalşma sürecimiz ile ilgili fikirlerinizi bana belirtirseniz sevinirim
0
nicolodenpolidis
(09.04.12)
'ben hiç türk dizisi izlemem yea' diyenlerde olabilir belki?
0
skywalkeremre
(09.04.12)
Akasya duragi vs how met i mother dizilerinden bahset
akasya duragi dan bahsedince iyk gibi ifadeler gosteriyorsa ve barney de barney hey gidi barney diyorsa ....
Devami senin basarin
0
leo1905
(09.04.12)
yılbaşı - noel ikilisi, cicişler bile noel baba kostümü giydi, hayıfladım.
0
Dr. Kissingher
(09.04.12)
Hehe panpa gözünü seveyim, harikasin . Ulan bende mı sorun var diyordum artık ama tanı koyulacak bir vaka olmuş
Şimdi buraya yazarım altını doldururum gece gece aklıma gelmiyor
Birde belgeseli hangi zeminde hazırlıyorsun?
0
arden v2
(09.04.12)
panpa bu belgesel olma adına yeterli derecede net bir konu değil, şu anki halini çok geniş düşünmüşsün. alışverişmerkezlerini kullanabilirsin, eminim çok sayıda örnek bulabilirsin burada :).
0
madyb
(09.04.12)
tamam panpalar bu fikirler doğrultusunda bişielr çekıcez her zaman senaryo yazarken ekşi duyuru en buyuk kaynağım.halkın nabzının attığı yer :D
0
🌸nicolodenpolidis
(13.04.12)
(14)

Muslera Penaltı

berginyonbaenre
bu olayda abartılıcak ne var nolduda bu kadar büyük olay çıktı anlamış değilim dünya tarihinde ilk kez mi bi kaleci penaltı kullandı ?yada muslera oyunda değildide sırf penaltıyı atsın diye oyuna mu soktular adamı ? sizin bakışınız nedir olaya ?
bu olayda abartılıcak ne var nolduda bu kadar büyük olay çıktı anlamış değilim dünya tarihinde ilk kez mi bi kaleci penaltı kullandı ?
yada muslera oyunda değildide sırf penaltıyı atsın diye oyuna mu soktular adamı ? sizin bakışınız nedir olaya ?
0
berginyonbaenre
(09.04.12)
be olayı ilk öğrenince ulan ne yavşak takım oldu bunlar da dedim. sonra volkan babacanın yavşaklıklarını gördüm önceden. haketmiş iyi olmuş dedim.
0
ayiadam
(09.04.12)
Takımda ki bütün yabancı oyuncuların golü varmış bir Muslera'nın yokmuş. Ona attırmışlar + olarak Volkan'a ilk gol atan kaleci ünvanıda var sanırım. Hiç birinden emin degilim. Muhabbet arası alıntısıdır :)
0
insentient
(09.04.12)
Rakibin küme düşmüş,prestij maçını oynuyor ve sen dalga geçer gibi kalecine penaltı kullandırtıyorsun,rakibine saygı göstermiyorsun.Herhangi bir lig maçında bunu yapsadı ya da takımın 1. penaltı atan oyuncusu Fernando Muslera olsaydı o zaman kimse sesini çıkartmazdı.O kadar penaltı kullandırtmak istiyorsan kalecine git bunu süper final maçlarında yap,küme düşmüş takıma karşı değil.Fair playden tut,spor ruhuna kadar her şeye aykırı ama zaten galatasaraydan ve fatih terimden farklı bir şey beklemek hata.Kendilerine yakışanı yaptılar.

edit: Tek gol atmayan yabancı muslera diyen arkadaşlara hatırlatırım,lig daha bitmedi 6 hafta daha devam ediyor. yani kısacası musleranın penaltı kullanma şansı olduğu 6 maç daha var.
0
skywalkeremre
(09.04.12)
gs lilerin söylemek istediği bişey vardı şu son bi kaç haftadır; "şampiyonluğa giden yolda gol atmayan oyuncumuz yok, kalecimiz muslera bile"
muslera gol attı, patladılar, rahatladılar.

yoksa normal penaltı dedikleri gibi. dakika 83 skor 2 sıfır rakip 10 kişi. şımarmak başka bişey değil.
0
vaktiyle iyi biriydi
(09.04.12)
baştan söyleyeyim, galatasaraylıyım.

ve yanlış bulmuyorum. sanki manisa muslera'nın penaltısıyla düştü. 3 hafta önceden düştükleri belliydi. muslera'ya bir jest yapıldı, bu kadar.

lig tv'de sağolsun volkan babacan'ın gözlerinin daldığı saniyeleri gösterdi bize; herkes volkan babacan'ın üzüntüsüne taktı ama; adam zaten fenerbahçe'den kiralanmış bir adam. ve sezonun ilk yarısında fernando muslera'yla dalga geçen twitler atmayı biliyordu. aha bu da caps : g1204.hizliresim.com

bunları gördükten sonra "iyi ki muslera atmış, iyi ki volkan babacan'a atmış." diyorum.
0
fuel oil
(09.04.12)
manisa saygı duyulacak bir takım mı ?

Kalecisi Muslera'ya atıp, tutsun. Futbolcusu küme düşmesini garantilemiş olmasına rağmen sakatlamaya çalışacak derecede sert oynasın sonra da küme düşen takıma bu yapılır mı densin ?

Yok hacı öyle bi dünya. Zaten yapılan işlemde herhangi bir terslik yok. Terslik bunun sorgulanmasında.
0
bir kac yazar once
(09.04.12)
futbol bir sov oyunu kardesim. Sampiyonlugu garantilemis takim genclerle cikinca karsi takimi kucumsemek mi oluyor? o zaman futbolda genc takimla cikmak, penaltiyi plase kullanmak, 4ten fazla tikamak da yasak olsun. niye muslerayi sevindirdiler demiyolar da karsi takimi kucumsediler diyorlar!? bence hep boyle olsun mac 2-3 sifirsa dakka 80-85 ise hep muslera kullansin. Ben de PES oynarken yapiyom cok da guzel oluyor :)
0
mustancu
(09.04.12)
bariz futbol etiğine sığmayan bir hareket.
almanya san marino maçında skor 10-0'ken almanya penaltı kazanmıştı ve kaleci jens lehmann'a attırmak istediler, san marinolu futbolcular itiraz etti, ayıp denen bir şey var diye. lehmann da kullanmaktan vazgeçti. san marinolu futbolculara koyan 10-15 fark yemek değil, küçümsenmek ve alay edilmekti orada.

normal bir şey ya diyenlerin tek savunma argümanı da şu: "ama fenerbahçe şike yaptı."
0
baldur2
(09.04.12)
bu durumu saygısızlık olarak görenlerin gördükleri saygısızlık kendi zihinlerinde. zaten işin özü futbol etiği, saygı da değil sadece rakibe giydirebilecekleri bir alanın varlığını hissetmeleri. bahsolunan saygının nerede başlayıp nerede biteceği muallak. durumun galatasaray'ın rakipten bağımsız, maçı garantiye aldığını hissettiği için, kendi içinde yapmak istediği jest olduğu çok açık. küme düşmüş bir takım değil de, bu son maç ile lig'deki durumu değişmeyecek bir takım olsa "saygısızlık" görenler yine saygısızlık görecekti. futbol, türkiyede insanların objektif olamamayı en çok başardıkları alan. ne taraftarın futbolcuya, ne futbolcunun oyuna saygısının olmadığı bir yerde, açık seçik ilkesizliklerin, yalanın ve riyanın telefon tapeleri ile yerlere döküldüğü yerde, futboldaki saygıyı muslera'nın attığı penaltı üzerinden tartışmak açıkça saçmalık. saygısızlık görmek isteyen buraya bakmayı tercih ediyorsa, ya zeka kıtlığı olduğunu, ya da art niyete sahip olduğunu düşünmekten başka çarem yok. sahaya bıçaklar atılsın, oyuncular oyun içi ahlaksızlıklarda sınır tanımasın, yöneticilerin hepsinin ahlakı allaha emanet ama "muslera o penaltıyı atmayacaktı" öyle mi? bu durumu kendi kelimelerimle tanımlamaya kalksam hakaret derler. halbuki konuya dair duruşları insanlığa hakaret.
0
hınzırpaşa
(09.04.12)
Ya abicim bırakın allasen yaa.. Futbol etiği nedir size göre ? Muslera penaltı attı diye o takım rencide mi oldu şimdi? Küçük mü düşürülmüş oldu ?

E bu kadar küçük düşürülmeyi sindiremiyorsun da neden stadına o kadar rakip takım taraftarı alıyorsun kardeşim. Kendi sahanda deplasmanda gibi oynuyorsun ? Para için yapıyorsun sen bunu. Bu seni rencide etmiyor mu ? Biz bütün tribünleri rakip takıma tahsis ediyoruz ama millet bize ne der diye düşünmüyor musunuz?

Kimse etik değildi, rakibi rencide etti demesin abi.

Not: Galatasaraylıyım
0
Carlito Brigante
(09.04.12)
bi olay yok ya "angry birds" ağlaması sadece.

bi de mal gibi yiyosa süper finalde, yok efendim maç garanti olmadan önce attırsalarmış. gerizekalılık var sanırım arkadaşta lan adam kaleci (ki hoş ilk penaltıda da onun atmasını istedik-onu da geçtim bu adamın penaltı olursa penaltı atacağı 1 hafta önceden belliydi) maçı riske niye atalım arkadaşım garanti skor olmadan? 1 haftadır gol atsın istiyorduk adam, 2. penaltı oldu biz de attırdık.

rakibine saygısı "0" olan adamlar konuşuyor bi de, kendi kalecisi volkan demirel, öteki kalecisi volkan babacan hey allahım :D
0
madyb
(09.04.12)
muslera golu atamasaydi suan musleranin uzgun fotograflari esliginde kendisiyle dalga gecilen yazilar okuyorduk. hele o volkan'in twit'lerini tahmin edebiliyorum.

iki yuzlulugun luzumu yok. hakedilen bi kapakti. cuk oturdu. zirlamasin kimse...
0
alikavazinmahmut
(09.04.12)
ya rogerio ceni ile dimitar ivankov ile ne alakası var?
ivankov ile rogerio ceni dünya futbol tarihinin gelmiş geçmiş en çok gol atan kaleciler listesinde ilk 3'te, 5'teler.
oynadıkları her takımın birinci penaltıcısı oldular.
elmayla armudu karıştırmayın.
0
baldur2
(09.04.12)
dağılın beyler liseli baldur saçmalamaya başlamış gene. he anam he etik değil he.
0
madyb
(10.04.12)
(6)

dizüstü bilgisayar uyku durumundayken taşınır mı?

gotmewrong
dizüstü bilgisayar uyku durumundayken taşınır mı? taşınırsa zarar görür mü? bi de bu uyku durumu ile hazırda beklet arasında ne fark var?
dizüstü bilgisayar uyku durumundayken taşınır mı? taşınırsa zarar görür mü? bi de bu uyku durumu ile hazırda beklet arasında ne fark var?
0
gotmewrong
(07.04.12)
uykuda taşıyorum ben sıklıkla. 3 yıldır falan ne zaman kısa mesafeye gitsem. bi sakıncası var mı bilemedim tabii de ben böyle yapıyorum. tek olan şey 3 saat giden batarya şimdi 2 saat gidiyor, ama 3 yılda bu kadar dayanması bile mucize bence zaten :P
0
madyb
(07.04.12)
aralarında ki farkı bilmem de, kapağını kapattığında uyku moduna geçmiyor mu zaten?
cümle alem öyle kullanıyor.
0
pangea
(07.04.12)
taşınır dedilerdi.

(git: 363136)
0
dahinnotha
(07.04.12)
taşınır, bir sorun olmaz. güç kesilmesin yeterli.

uyku: sadece ram'leri canlı tutacak kadar güç tüketilir (bu çok çok düşük bir miktar). düğmeye bastığınızda, hard disk hızlandığı an her şey hazırdır.

hazırda beklet: daha ciddisi, ram'de ne varsa sabit diske yazılır, (çünkü ramler güç olmazsa veri saklayamaz) ardından bütün güç kesilir. hazırda beklemede güç tüketimi sıfırdır. açılırken diske yazılan bu veri okunup ram'e geri yazılır.

farkı: uykudaki bilgisayarın pilini çıkarırsanız "ölür". hazırda bekleyene bir şey olmaz.

uykudaki bilgisayar tekrar boot olmaz, hemen canlanıverir. hazırda bekleyen hayata bir nevi sıfırdan başlar. (yine de kapalı bilgisayardan daha hızlı açılacaktır, boot bittiğinde lazım olan her şey ram'de hazırdır, sıfır açılmış bilgisayar gibi tekrar okunması gerekmez)
0
celeron 300a
(07.04.12)
uyku durumunda taşınmaz. uyku durumunda pc çalışmaya devam eder, herhangi bir tuşa vs basıldığında pc açılır, ve kaldığı yerden çalışmaya devam eder.
Hazırda beklet modunda ise, pc ramdeki tüm veriyi hdd'ye kaydeder ve pc tamamen kapanır. pc'yi açtığınızda yine kaldığınız yerden işlemleriniz devam eder.

Uyku modu, hazırda bekletten çok daha hızlı açılsa da taşınmaya uygun değildir. Ve batarya tüketmeye devam eder.

ek: uyku modunda pc'yi taşırsanız, ve çanta içinde pc ısınırsa fanlar devreye girebilir. Fan devreye girdiğinde pil tüketimi bir yana çanta içinde soğuyamayan laptop arızalanabilir. Ayrıca gücü tamamen kesilmemiş hdd sarsıntı esnasılda çizilebilir.
0
waryemez
(07.04.12)
uykudayken çantada taşınmaz, tehlikeli ısınabilir, fan çalışır sonra olaylar olaylar. ben daima hibernate (hazırda beklet) kullanıyorum. hatta bu modu kullanmayan laptop kullanıcılarını adamdan saymıyorum.
0
kisa bisey olsun istemistim
(07.04.12)
(8)

Halısahaya kondüsyon nasıl kasılır?

vericemparasını
ya şimdi ben aslında iyi top oynarım ufak çapta. 15 yaşına kadar altyapılarda falanda oynadım. neyse şimdi yaş oldu 22. sporda pek yok. geçen çarşamba arkadaşlar çağırdı bi gidelim dedim ama 10 dakika içinde tıkandım e doğal olarakta oynayamadım oturdum kaldım. hiç zevkte alamadım. şimdi bu çarşamba
ya şimdi ben aslında iyi top oynarım ufak çapta. 15 yaşına kadar altyapılarda falanda oynadım. neyse şimdi yaş oldu 22. sporda pek yok. geçen çarşamba arkadaşlar çağırdı bi gidelim dedim ama 10 dakika içinde tıkandım e doğal olarakta oynayamadım oturdum kaldım. hiç zevkte alamadım. şimdi bu çarşamba tekrar maç var. diyorum ki şu çarşambaya kadar biraz kondüsyon çalışsam biraz toparlar mıyım? hergün çıkıp bi 1 saat kadar koşsam. yada ne yapsam bi fikir verin?
0
vericemparasını
(05.04.12)
tütün ve tütün mamüllerini bırak, bisiklet - koşu yap.
bir haftada olmaz kondisyon :)
0
fakyoras
(05.04.12)
tütün yok zaten. öyle 90 dakika koşma olmasada bi yarım saatlik toparlayamaz mıyım ya
0
🌸vericemparasını
(05.04.12)
valla bende senın gıbıydım ama köpek gıbı oynuyorum sorun sende,maçtan once sahanın etrafında 3-4 tur at,sonra açma germe hareketlerı yap yeter. ne yaptın şampiyonlar ligi finalınemı cıkıyon gunde bısaat koşma falan :)
0
Bysb
(05.04.12)
1 haftada toparlama olayını unut. hergün 1 saat koşu yapsan (tempolu) max. 3 haftada iyi duruma gelirsin. 1 haftada olacak birşey değil bu. zaten sürekli devam edeceksen maçlara, koşu yapmana bile gerek yok. 1 ay sonra kondisyonun orta derece bi seviyeye gelir. ama koşmak iyidir tabi ki. imkanın varsa koş. sporun her türlüsü iyidir. (ayrıca tik koymuyorsun. kızdırma insanları benden demesi :p)
0
lionel andres
(05.04.12)
hiit, performansını daha hızlı yükseltir. ama 1 haftada zor.
0
arnold schwarzeneger
(05.04.12)
her allahın günü 1 gün koşmaya çalış tempolu da göreyim ondan sonra anam ölüyom la ben hareket edemiyorum diye. mantıksız şeyler önermeyin bu adama, kendi mantıksız önerilerini de onaylamayın gençler.

insan gibi düzenli beslen, düzenli spor yap kondisyonun düzelir. nefes almayı öğren koşarken bir de ısın maça başlamadan adam akıllı, ciğerlerini aç. maç içinde dingil gibi her an her yere koşmak yerine mantıklı koşular yap. böyle böyle 2 devre çıkartırsın en azından şu anki halinle. 10 dakikada yorulan adam iyi top oynamıyordur panpa... koşamayan adam takımını eksik bırakır :).
0
madyb
(05.04.12)
1- düzenli beslenmenin kondisyona iyi geldiğini öğrenmiş olduk.

2- 10 dakika sonra yorulan adam iyi top oynayamazmış. bunu da öğrenmiş olduk. garip..
0
lionel andres
(05.04.12)
iyi oldu öğrendiğin evlat.
0
madyb
(05.04.12)
(8)

Irkçı bir fotoğrafın komik olması

eksi engine
Komik olmaması gerekiyor, ama 2 dakika aralıksız güldüm. Bana birisi çıksın da ibretlik bir şey söylesin, gözlerim açılsın. ironi yok, gerçekten komik gelmemesini istiyorum. ilgili fotoğraf şu;http://a6.sphotos.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-snc7/416959_353894594650668_249655941741201_1014343_357732120_n.j
Komik olmaması gerekiyor, ama 2 dakika aralıksız güldüm. Bana birisi çıksın da ibretlik bir şey söylesin, gözlerim açılsın. ironi yok, gerçekten komik gelmemesini istiyorum. ilgili fotoğraf şu;

a6.sphotos.ak.fbcdn.net
0
eksi engine
(31.03.12)
komik değil pek açıkçası. tebessüm ettirebilir belki. kahkaha attıracak bişey yok bana göre. ama atan varsa da kimene. herkesin komedisi kendine. neden birine komik gelen birşeyi de zorla komik gelmemesini sağlayalım ki..

şu da ibretlik olsun:
www.demotivationalposters.org
0
ermanen
(31.03.12)
gayet komik kanka.

amerikalıların aptallığıyla dalga geçtiğinde ırkçılık yok.
fransızların dallamalığıyla ilgili 50 tane başlık açıldığında ırkçılık yok.
amerikan dizilerinde kanadalılarla taşak geçilirken ırkçılık yok.
ingiliz filmlerinde fransızlarla taşak geçildiğinde ırkçılık yok.
hintlilerle, çinlilerle dalga geçildiğinde ırkçılık yok.
hepsini geçtim "siz türkler çok şöylesiniz" dendiğinde ırkçılık yok.

ama "mizah" amacıyla kürtler'e bir şey söylendiğinde ırkçılık var.
bunun nedeni şudur: kürtler kendi halklarını kendileri eziyorlar. birinin onlara iyi niyetle bir şey söylemesi bile onlarda bi "hop dur orda şimdi" tepkisi yaratmaya yetiyor.

mizah bunların adı mizah.

yıllardır anlamam zaten: bir siyahi çıkıp "koduğumun beyazları hep aynı iki yüzlü davranışlar" diye uzuuun uzuuun tirat attığında alkış alır.
bir beyaz "koduğumun zencileri hep iki yüzlü davranırlar zaten" dediğinde ırkçı olur.

bana kimse geçmişte şöyle oldu böyle oldu, ordan gelen bir refleks demesin.
henüz kendisiyle barışamamış halklar ezilmeye mahkumdur.

not: milliyetçi değilim. türk bile değilim.
0
kameramotor
(31.03.12)
piyanist filmin adı da. fotoğraf ırkçı değil ki.
0
madyb
(31.03.12)
truvaiti
(31.03.12)
görüyorum ve arttırıyorum: demotivationalblog.com
0
celeron 300a
(31.03.12)
@celeron 300a:

ohoo bu çok beter ama... yazık.
0
truvaiti
(31.03.12)
seleron o hiç olmamış yau arkada ölü bir adam var.
0
turangue
(31.03.12)
Tek başına değilsin. Kos koca subreddit var bunun üzerine : www.reddit.com
0
skatheist
(31.03.12)
(9)

maksimum 300 liraya amortisörlü dağ bisikleti tavsiyesi

el magico
selamlar,bütçe 300 lira. fiyat/performans oranı en iyi ne alabilirim?teşekkürler.
selamlar,
bütçe 300 lira. fiyat/performans oranı en iyi ne alabilirim?
teşekkürler.
0
el magico
(27.03.12)
bianchi speed
0
madyb
(27.03.12)
@madyb
400 liradan aşağı yok speed modeli. 300 e nerden bulurum?
0
🌸el magico
(27.03.12)
bence biraz daha bekle ve o bütçeyi biraz daha artır. 600 lira civarı başlangıç için güzel bisikletler var "sedona borla" gibi. 2012 modelleri de çıkmış baya hoş görünüyor. ya da salcano başlangıç modellerine bakabilirsin. ömür boyu kullanacağın bisikletler varken 300 liranı heba etme.

ya da şunu da düşünebilirsin. www.sedabisiklet.com


edit: 500 liraya alınan bisiklet en kral falan değildir bunu unutma. 1000 liralık bisiklet kullanıyorum ve henüz başlangıç sınıfına giriyor.

son olarak şunu söyleyeyim. bisikletçiler genelde üstüne aşırı kar koyar. 600 tl etiketi olan bir tanesini sıkı bir pazarlıkla 400 e bile düşürebilirsiniz. bu konuda girişken olun.
0
jamiro
(27.03.12)
bit pazarına git.
0
istenmeyen_adam
(27.03.12)
pisikletçi kardeşime sordum, o paraya salcano ng650 öneriyor, çok iyi bi şey değilmiş ama. bütçeyi 500'e yükseltebilirsen en kralından dağ bisikletini alırsın diyo.
0
black sabahat
(27.03.12)
@black sabahat

kardişine sorar mısın 500 liraya hangi bisikleti öneriyormuş ben de arayıştayım da:)
0
ack3000
(27.03.12)
oha ebesi diyorum 2 sene önce 280 liraydı speed.
0
madyb
(28.03.12)
@ack3000: kaliteli bi şey olsun istiyosa disk freni olmasın diyo. hem kaliteli hem disk frenli olanlar bayağı pahalı. salcano, sedano, geotech(bunun yazılışından emin değilim) olabilirmiş.
amartisör kilitlemeli olsunmuş ;)
0
black sabahat
(28.03.12)
www.facebook.com

2. el olanlara da bakabilirsiniz
0
pilli bebe
(01.06.12)
(1)

Sinemacılar, Rode Ntg-2 Shotgun Neden Bu Kadar Popüler?

halitkin
kısa film için ekipman kuruyorum ve ses çok önemli benim için. bu bağlamda zoom h4n, boom pole, rüzgar kesici ve pistol grip aldım. geriye sadece shotgun mikrofon kaldı ve arastırma yaptıgım kadarıyla rode ntg-2 kısa film ve belgesel camiasında çok tutulmuş.bütçem 700 tl ve bu fiyata alabileceğim en
kısa film için ekipman kuruyorum ve ses çok önemli benim için. bu bağlamda zoom h4n, boom pole, rüzgar kesici ve pistol grip aldım. geriye sadece shotgun mikrofon kaldı ve arastırma yaptıgım kadarıyla rode ntg-2 kısa film ve belgesel camiasında çok tutulmuş.

bütçem 700 tl ve bu fiyata alabileceğim en iyi mikrofon ntg-2 sanırım. yine de almadan önce danısmak istiyorum. 700 tl'ye baska markaların tavsiye edeceğiniz shotgun mikrofonları var mı?

ikinci olarak rode ntg-2 neden bu kadar tutuldu ve beğenmediğiniz özellikleri var mı?
0
halitkin
(25.03.12)
fiyatına göre uygun olması, dış çekimlerde rüzgara karşı oldukça güzel kör oluşu, alış yönünün gerçektende şemasında gösterildiği gibi alması, tekrardan fiyatına göre ziyadesiyle kaliteli/profesyonel(iç ortamda) ses kalitesi, bant genişliği, hafifliği sayesinde belgesel ya da röportaj falan çekiyorsan kamera üstü mikrofon olarak fotoğraf makinesinden kırma kameralara montesinin kolay olması.

amatör için güzel bir seçenek kısaca. fakat kısa film için bilemiyorum, amatör kısa filmlerde vereceği performans iyi olacaktır özellikle kapalı ortamda, ama profesyonel bir ses kaydı zor, kaliteli ses kaydı mümkün.
0
madyb
(25.03.12)
(17)

oldboy'un nesi güzel lan ?

laptop
filmi yeni izledim.pardon da bi bok anlamadım.vakit geçsin diye dua ettim.yok sonu adamı göt eder, yok harika, öyle, böyle...baya baydı film beni.şimdi ben mi malım ? yorumlara baktım da biraz benim gibiler az değil gibi.filmin 2 versiyonu falan mı var bide ? orjinalini izleyin falan yazmışlar.
filmi yeni izledim.pardon da bi bok anlamadım.vakit geçsin diye dua ettim.

yok sonu adamı göt eder, yok harika, öyle, böyle...baya baydı film beni.

şimdi ben mi malım ? yorumlara baktım da biraz benim gibiler az değil gibi.

filmin 2 versiyonu falan mı var bide ? orjinalini izleyin falan yazmışlar.
0
laptop
(19.03.12)
----Spoiler---------



bodoslama düz adam yorumu olcak ama adamın siktiği kız kendi kızı çıkıyor işte.
0
surlefil
(19.03.12)
filmi izledigin ortam, ruh halin ve daha bircok etken de algini degistirir saniyorum. lady of vengeance ve old boy 2 cok iyi filmdir. ben de kolay kolay film begenmem. mal olup olmadigina bir filme bakis acindan da karar veremeyiz:)
www.imdb.com
0
irukandji syndrome
(19.03.12)
la lanet nekbet bi film o salla sn takma yani bide herkesin beğenisi farklıdır o filmi beğenen warsa da bnce psikopattır bi kontrol ettirsin kendini..
0
andlee
(19.03.12)
yok altyazı değil ya.neyse ben yanlış okudum heralde.

bari sonunu anladık.eyvallah.
0
🌸laptop
(19.03.12)
böyle genel olarak güzel işte. 2 versiyonu filan yok, milletin sevdiği tek bir oldboy var. amerikalılar utanmadan çekmişlerse tekrar berbat olmuştur ki bilmiyorum zaten. ayrıca bir üçlemenin ortasındaki filmdir, üçlemenin tamamı efsane filmlerden oluşmaktadır.

film bu, doğrusunu izlediğine emin ol da...
www.imdb.com
0
hewit
(19.03.12)
intikam abi işte. bir adama daha iyi bir intikam yaşatılmaz amk.
0
blue1809
(19.03.12)
ben de beğenmedim oldboy'u. fikir gayet güzel. fakat film hiç sarmadı.
0
jangara
(19.03.12)
öbür çinli arkadaş, başroldeki adamı oyuna falan getiriyo,

bilmeden kızını şettiriyo.anladığım bu valla.
0
🌸laptop
(19.03.12)
sinema sanatının şahaserlerindendir oldboy. senin zevkin ve tadın sinemanın eğlence sektörüne yönelik olduğundan dolayı beğenmemişsindir.
0
madyb
(19.03.12)
mesela, babam ve oğlum, the notebook, kavanoz kapmacalı betona düşmeceli fransız aşk filmi (neyse adı..) gibi filmlerde saatlerce - defalarca ağlayan tipler vardır.

ben duygusal filmden korku filminden macera filminden hemen hemen hiç etkilenmem.

oldboy'da da aklımı yitirip delirmedim ama oldukça iyidir bence.
0
truvaiti
(19.03.12)
kanka birazda ülkemizdeki insanların şekilci yaklaşımından dolayı hayal kırıklığı yaşıyoruz. bir filmin yorumlarını okuyup seyrettiğimde anladım bunu ben... yorumlarda mükemmel, mükemmel ötesi, ben böyle film görmedim, hayatımın filmi...." bir ton yorum arada bir kaç olumsuz yorumda var... ulan dedim filmi izleyim içinden ateş topu filan saçadan zaarsam diye kuruldum ekrana ama film harbi harbi hiç bir şey vermiyor. o kadar rezalet...
Aynı filmi Türkler çevirmiş olsaydı sana yemin ederim kimse yüzüne bile bakmazlardı....
0
komutanlogar
(19.03.12)
Old Boy'un özelliği hikayesinin çok abartılı olması değil; iyi-kötü karakterlerin bir anda tam tersine dönmesi, iç içe girmesi, bir de hikayenin insan psikolojisini zorlaması. Bunlar sinemada normal kabullerin çok dışında şeyler, bu nedenle film fazlaca yenilikçi ve iddialı. Ama beğeni apayrı birşey, bu söylediklerim filmi farklı kılan şeyler, beğenmek ise izleyene kalmış.
0
johan sebastian
(19.03.12)
ya aslında filmde öyle bi aman aman bi hikaye yok ama. hani film ilerledikçe aha şöyle olacak, yok böyle olacak deriz ya. işte bu filmde yemiyor. ne dersen de ters köşe oluyo insan. sonunda da hasiktir diyor. ha öyle izlenip de doyamadım bi daha izleyim diyeceğin filmlerden değil elbette.
0
kumlupara
(19.03.12)
ha tabi bu yine genel bir şey:

bilmem neyi yedim orgazmlarda gezdim

bilmem ne müzik grubunu dinledim ışık hızını aştım

bilmem ne filmini izledim o saniye hayatım değişti...

bunlara itibar etmemek lazım.

en basiti pursuit of happyness. bence 45. sınıf yeşilçam filmi ama ne sevdalıları var, ne hastaları...
0
truvaiti
(19.03.12)
ayrıca konuya tekrar bakıcaklar olursa son sorum;
filmi bir kere mi izlediniz ?
kaçıncısında anladınız ?
0
🌸laptop
(19.03.12)
bir de yukarıdaki panpalar gibi film eleştirmeyi bilmeden konuşmak gibi bi problem var. o da bi sorun tabii, ağzı olan konuşuyor neticede ve eleştirmenlik de bi meslek. zevk arkadaşım bu zevk, beğeni izleyen 1000 kere izler, konusu ehem mehem değilmiş, panpa filmlerin konusu hep klasiktir zaten önemli olan hikayesidir filmin.
0
madyb
(19.03.12)
konusu anlaşılmayacak, saklı olan bir film olduğunu hiç sanmıyorum, sen kafan karışık bir vakitte izlemişsin.
0
hewit
(19.03.12)
(14)

ekşinin efsane yazarları

ack3000
depeyi, cheja, clairvoyant, tsan chan, mikado, anjin san, galadnikov, yok, lowlife, aziz kedi, teo, daphne, robin, armonipolisi, portakal, otisabi, kris... böyle 2004 öncelerinden, clairvoyantla ssgnin aşkının zirvede olduğu dönemlerden, en tatlı dönemlerden aklınızda kalan kimler var? ya da bunlard
depeyi, cheja, clairvoyant, tsan chan, mikado, anjin san, galadnikov, yok, lowlife, aziz kedi, teo, daphne, robin, armonipolisi, portakal, otisabi, kris... böyle 2004 öncelerinden, clairvoyantla ssgnin aşkının zirvede olduğu dönemlerden, en tatlı dönemlerden aklınızda kalan kimler var? ya da bunlardan daha geç girmesine rağmen efsane olan ve keşke hala yazar olsaydı dediğiniz kimler var?
0
ack3000
(17.03.12)
delikan76
nazmiye demirel
stevemcqueen (2004 öncesi olmasa da)
italyanmaz
ibrahim tatliseks
0
jangara
(17.03.12)
(bkz: efendisiz)
0
kayranin kedisi
(17.03.12)
author
0
durdenist
(17.03.12)
author kötüydü de fuckbuddy leri iyiydi
0
salak oldugum icin burdayim
(17.03.12)
thug love ?
0
truvaiti
(17.03.12)
gerrain
0
madyb
(17.03.12)
bu arada 1 tane depeyi entrysinde 1 tane dişim görünecek kadar gülmemiştim.

ssg bence en sağlam esprileri yapanlardandır.

guru ????

mikado var.
0
truvaiti
(17.03.12)
eyco
gil
0
entrapmen
(17.03.12)
sir gawain
peder zickler
0
mottoman
(17.03.12)
atlantisten gelen zekiye
0
caturanga
(17.03.12)
mies
0
canhavli
(17.03.12)
Cyrano
0
nooneatall
(17.03.12)
zygote. çok efsane miydi bilemem ama iyiydi.
0
truvaiti
(17.03.12)
oha :) immanuel tolstoyevski yazılmamış. ben bu adamın yazdıklarını anlayabilene bile bi ayrı gözle bakarım o kadar diyim. :p

bi de sabeth vardı bi ara çok mükemmel yazmasa da enteresan tarzıyla kendini okutturuyordu ama uçurulmuş.

2004 öncesi olmasalar da kelevelelis, matarama su ko, kirli kedi, sofestai gibi yazarlar da gayet okunası.
0
isimsiz uye
(18.03.12)
(18)

avrupa liglerinde hangi takımları destekliyorsunuz?

yusufist
ve desteklemenizin nedenleri var mı?benimkileri söyleyeyim.premier lig:chelseaitalya:milanispanya:barcelona
ve desteklemenizin nedenleri var mı?

benimkileri söyleyeyim.

premier lig:chelsea
italya:milan
ispanya:barcelona
0
yusufist
(13.03.12)
real madrid.
manchester united
milan
lyon
0
bunlarolmaz
(13.03.12)
ingiltere: arsenal
italya: juventus

sebebini bilmiyorum valla. küçüklüğümden beri fb 1 arsenal 2 juventus 3
0
ack3000
(13.03.12)
italya: roma ve napoli..francosci totti ve edinson cavanı den
ispanya: real madrid...oldum olası sevdim..
ingiltere:man city....pes teki takımım liverpool..steven gerard ve kok trıbununden
almanya: borussıa dortmund..trıbunlerınden dolayı
0
mustancigano
(13.03.12)
barcelona
0
inayet prensi
(13.03.12)
real madrid, valencia, ajax, güney amerika'dan da boca juniors.

özel olarak desteklediklerim bunlar. genelde 90'ların sonu 2000'lerin başında sevdiğim oyunculardan dolayı. ek olarak real madrid futbol tarihinin gelmiş geçmiş en iyi kulübü olduğu için.
0
nxtrls
(13.03.12)
italya : palermo. başka sevdalara kapalıyız ! ama ufak tefek sempatiler oluyor tabi zaman zaman :)
0
waboose
(13.03.12)
paok , catania , hercules , sankt pauli
0
muslimovic
(13.03.12)
italyan takımlarını her koşulda desteklerim.
futbolu, onları izleyerek öğrenip, sevdim çünkü.
0
pangea
(13.03.12)
tam olarak desteklediğim tek takım newcastle united. sempatim olan takımlar var tabi ama newcastle gibi değiller.

sebep: ufakken newcastle formam vardı, gerçi aynı dönemde celtic, hatta cantona dönemi manu forması da vardı ama ben newcastle'ı hep daha fazla sevdim.
0
hewit
(13.03.12)
borussia dortmund
0
madyb
(13.03.12)
twente, blackpool.
0
hayley williams ile evlenecek genc
(13.03.12)
almanya: borussia dortmund (cok sempatik geliyor bana. taraftari olsun, oynadiklari pozitif futbol olsun cok begeniyorum adamlari.)

ingiltere: her zaman icin tottenham'i begenmisimdir. robbie keane-berbatov varken de severdim, bale-lennon var simdi yine seviyorum. ayrica arsenal'i de cok severim yillardir. namaglup sampiyon olduklari zamandan bu zamana her zaman yeri ayridir gunners'in.

ispanya: sözlük klisesi oldu bence artik. "kazandigi degil güzel oynadigi sürece barca'liyim" diye bi cümle var. her entry'nin sonuna bunu yaziyor arkadas ve sukuyu kapiyor benden. (nickini hatirlayamadim malesef). hah iste o takimliyim ben. pepe denen godo$ real'den ne zaman kovulur o zaman real düsmanligim da sona erer. atletico'da sevdigim takimlar arasindadir.

italya: bu kodumun ligini de takimlarini da hicbir zaman sevemedim. (kaka'li milan haric.) simdi de napoli haric digerlerini at cöpe gitsin. oda gökhan reyisin hatrina hadi iyisiniz.

edit vuruyor ve gol: roberto carlos, figo, beckham, zidane, raul ve ronaldo'lu real madrid'in yeri her zaman apayridir! o zamanki real madrid candir.
0
lionel andres
(13.03.12)
şaka gibi ama stoke city'yi destekliyorum. hoşuma giden yönü ise bu kadar yeteneksiz insanın bir araya gelip bu kadar başarılı olması. şu sıralar zor günler geçiriyoruz evet :/
0
lorenzen
(13.03.12)
motta'dan dolayı inter. fakat o da gitti takımdan.
0
estruda
(13.03.12)
galatasaray.
manchester: david beckham faktörü.
real madrid: yine beckham. hatta zidane-figo-beckham üçlüsü.
roma: totti-batistuta ikilisi.
ajax: 90lardaki o ünlü efsanevi kadrosu.
borussia dortmund: yine 90lardaki o ünlü fosforlu forması.
0
leni 09
(13.03.12)
R. Madrid
Napoli
Chelsea
B. Dortmund
Rennes
Honka
Gent
0
sic_co
(13.03.12)
italya: juventus
ispanya: real madrid
almanya: w.bremen
ingiltere: manu
yunanistan: olympiakos
0
ravioli
(13.03.12)
Bundesliga: düşme hattında oynayan sonran ikinci Freiburg.

öyle güzel öyle zevk veren futbol oynuyorlar ki son dönemlerde. ligde kalmak için canları pahasına savaşıyorlar desem abartmış olmam. ligin büyüklerine kafa tutuyorlar tabi bu onların savunma anlayışlarını maç içerisinde sekteye uğratabiliyor

bundan önceki hafta kendi evlerinde B.Münih ten puan aldılar hatta çok net pozisyonları vardı lakin atamadılar :)

bu hafta da 3. sıradaki Monchengladbach deplasmanından puan çıkarmayı başardılar.

bayılıyorum Freiburg a yürekleri ile oynuyorlar zira. şampiyonlar liginde takımım Fenerbahçe ile final oynasalar(fantezi) kupayı onların kaldırmasını dilerdim. o derece seviyorum
0
olaguer
(13.03.12)
(15)

Harry Potter'cılar bi baksanıza

inayet prensi
daha önce hiç harry potter izlemedim kitabını da okumadım.. bi tane izleyim diyorum serinin en iyi filmi hangisi sizce? hangi film en aksiyonlu en sürükleyici? konuyu bilmeyenlerin bile anlayabileceği film var mı..
daha önce hiç harry potter izlemedim kitabını da okumadım.. bi tane izleyim diyorum serinin en iyi filmi hangisi sizce? hangi film en aksiyonlu en sürükleyici? konuyu bilmeyenlerin bile anlayabileceği film var mı..
0
inayet prensi
(12.03.12)
yok.
1-2-3 diye gidersen tadını alırsın.
0
skywalkeremre
(12.03.12)
felsefe taşı panpa.
0
efendilik dizboyu
(12.03.12)
kitaplarından başla derdim ama içime doğdu direk filmlerden dalayım diyorsun. elbette 1'den başla, diğer türlü hep anlamadığın eksik kalan bir şeyler olacak izlediğin filmde. bütün seri birbirine bağlı aslında. 1inci kitaptaki ayrıntı 6'da çıkıyor, 4'teki ufak bir ayrıntı karşına 7. kitapta çok önemli bir olayla bağlantılı çıkıyor vb. unutmadan ekleyeyim; hiç bir gerçek hp fanı filmlerden hoşlanmaz fazla. her filmde sinemadan bu ne aq diye çıkmıştır ama defalarca da izlemiştir bütün filmlerini sırf hp evrenine ait, orada geçen bir şey diye. tahminim de kitaplarını okumadan sadece filmleri izleyen biri eninde sonunda bu ne aq tepkisini verecektir.

-spoiler-

dumbledore gaymiş ya lan.

-spoiler-
0
yule
(12.03.12)
en güzel film 7 volume 1 ama sikme konuyu sırayla izle.
0
jjwa
(12.03.12)
sırayla gitmezsen pek de anlamlı gelmez bence. 1'den başlayabilirsin.
0
tormentorius
(12.03.12)
Filmleri aldığı ödülleri, hasılatı felan hak edecek düzeyde değil. Hitap ettiği kesimden, konusundan kazanıyor. Bir de benim gibi ilk şu kadar filmi izledik gerisini de izleyelimciler gidiyor. Bir de sinema kültürü yılda bir harry pottera gitmek olanlar gidiyor. Öyle işte.
0
McScReaM
(12.03.12)
kanka simdi duygulan s.ktiri boktan bir adam gibi konusmak istemem acikcasi , ama olayin romantik bi yeri de var. harry potter'i cocuk iken "okuyarak" tanimis bir insan olsaydin. o ruh hali bambaska. hani cocukken dogaustu , enteresan olaylara daha acik oluyoruz ya o bakimdan. simdi yas kac bilmiyorum ama o helecani vermeyebilir seri.

ha tabiki olabilir , hala cocuk ruhlu(bu hic de kotu bisi degil super bisi) bir insan olabilirsin. o zaman benim sana verecegim ilk tavsiye kitaplarini oku kanka. filmler kitaplarin yaninda cok degersiz seyler kalir. asil bu isin buyusu kitaplarda. zaten ilk kitap cok da kalin degil. inan sararsan bir gunde bile bitirirsin ki ben 11 yasindaki cocuk halimle ilk gunde ilk kitabi bitirip ikinci kitaba baslamistim. ben tekrarliyorum kitabi oku , valla cok istoyorum okumani:):)

neyse senina sil sordugun soruya cevap vereyim ben. filmler olayi anlatiyor ama belki her sey kafanda tam oturmayabilir kitapta oldugu gibi. sen yine en iyisi felsefe tasindan basla illa film ile baslicam diyorsan. cunku olay bir kurgu icinde , hikaye butunsel. bastan 1. kitap/film'den baslayim son kitap/filmde son buluyor. her film/kitap harry'nin okuldaki tam bir okul yilini anlatiyor (agustos-haziran arasi) yani mantik bu. mesela 3. filmi izler/kitabi okursan harry'nin 3. sinifta neler yaptigini okuyorsun/izliyorsun. o yuzden ilk kitap/filmden baslayip bitirmek en mantiklisi cunku calculus 1 , calculus 2'yi bagliyormus diyo ust siniflar der , sozlerimi tamamlarim. eger aklina harry potter ile ilgili soracak birsey takilirsa sormaktan cekinme der ve kacarim.
0
harrage
(12.03.12)
1den başla. madem bugüne kadar da bekledin hepsinin extendedını bul öyle seyret. hadi hayırlı olsun :)
0
njtbcrn
(12.03.12)
azkaban tutsağı açık ara film olarak.
0
madyb
(12.03.12)
kitabını oku diycem ama ilk kitapların anlatım da çocuk kitabı hissiyatı verebilir. şöyle yap ilk 3 ün filmini izle sonra kitaplarla devam et. ya da salla filmleri. filmler bok gibi ühühühü :(

benim için 7.1 ve 7.2 tabi ki filmlerin içinde en iyileri. karamsar havasına ve mümkün olduğunca az değiştirerek aktarılan senaryo falan.. ikiye bölündüğü için de kitaplardan slayt gösterisi izliyormuş hissine kapılmadan takip edilebiliyor konu ama konuyu bilmiyorsun sıkabilir sanırım. sen yine felsefe taşından başla.
0
merena
(13.03.12)
konuyu bilmeyenlerin bile anlayabileceği film belki azkaban tutsağı dır.

tavsiyem önce kitabı okuyup sonra filmi izlemek. tabi bir kitap bir film sırası gözeterek. 1. kitap, 1. film, 2. kitap, 2. film...gibi..
0
anarsi yureklerde
(13.03.12)
baştan başta hepsini izle panpa çok güzel oluyor. ben de harry potter'la ilgili hiçbir şey okumamış izlememiş biriydim birkaç hafta önce ilk filmden son filme kadar izledim. baya da sevdim. çok güzeldi.
0
hmm peki
(16.03.12)
bence baştan başla, çünkü başta bize çok önemsiz gibi görünen bi ayrıntı ilerde o kadar büyük bişeye sebep oluyo ki, vay anasını diyosun rowling sen bunu nasıl hesap ettin ince ince kurdun diyosun, kadına hayran oluyosun.
0
golgem var iyi ki golgem var
(16.03.12)
sırasız izlersen hiç bir zevk alamazsın.
\mm/ harry potter \mm/
0
vadrigar
(16.03.12)
ilk önce kitapları oku kesinlikle. filmler birçok şeyi eksik bırakıyor. bazı filmlerde kurguyla baya oynamışlar. hele son filmin finalinin kitapla alakası yokt. kitaplar çok sürükleyici akıp gidiyor. üşeniyosan üşenme oku derim. üşenmiyosan zaten oku derim.
0
2enkucukasalsayidir
(17.03.12)
(7)

Sinemayı Kurtaran Adamlar

sustain
Fantastik Türk Sineması ile ilgili insanı sıkmayan, hafif eğlenceli kısa bir belgesel yapmaya çalıştık.. İsmi de "Sinemayı Kurtaran Adamlar"Vakti olanlar izleyip fikirlerini söyleyebilirlerse süper olur. O kadar uğraştık :)http://vimeo.com/38377117
Fantastik Türk Sineması ile ilgili insanı sıkmayan, hafif eğlenceli kısa bir belgesel yapmaya çalıştık.. İsmi de "Sinemayı Kurtaran Adamlar"


Vakti olanlar izleyip fikirlerini söyleyebilirlerse süper olur. O kadar uğraştık :)



vimeo.com
0
sustain
(12.03.12)
beğendim röportajları, tv tadında olmuş belgesel.
0
madyb
(12.03.12)
çok güzel olmuş. emeğinize sağlık..

şakir abi de süpermiş hehe.. benim de belgeselimi yapın! :)
0
ermanen
(12.03.12)
cok guzel olmus. asagida yazacaklarim bu guzelligine golge dusurecek seyler degil ama kulagima ve gozume takildi.

- bazi yerlerde fonda akan goruntulerde ses fazla yuksek oldugundan seslendirme anlasilmaz hale gelmis.
- yorumda bulunan kisilerin sesleri mono oldugundan sag kulagim cok rahatsiz hissetti.
- bazi anlatimlar arkasinda daha ozdeslesmis goruntuler bekledim. ornegin kling'i uzun plan arkadan gosteren (uzun uzadiya gosteren yoksa dondurulmus) bir sahne.

ugrasilmis, guzel olmus. begendim.
0
entrapmen
(12.03.12)
güzel ve izlenir olmuş, tebrikler.
0
devilred
(12.03.12)
Zaman ayırıp izleyen, hele bir de yorumlarını bizden esirgemeyenlere çok teşekkürler :)

@ermanen konu ilginçse yapabiliriz neden olmasın :)

@entrapmen evet daha özdeşleşmiş görüntüler olabilirdi belki, ileride proje daha gelişirse dikkate almak lazım. sesler konusunda da söyleyebileceğim çok birşey yok maalesef.. filmi canon 5d mark2 ile çektik, ses kaydını da aynı kamerayla aldık. gönül isterdi ki daha iyi bir ses kayıt sistemimiz olsun ama imkansızlıklar işte :)
0
🌸sustain
(12.03.12)
açıkçası çok çok amatör bişey bekliyordum hatta pusuya yatmıştım dur şuna bi giydireyim diye. ancak beklediğim gibi çıkmadı.

metinler fena değil insanı sıkmıyor doğrudur. ancak geçişler ve görsel materyaller çok klasik böyle fantastik bi konu için ilginç anekdotlar daha çekici kılardı belgeseli. konuşmacıların konuşmaları da biraz uzun tutulmuş daha kısa partlar halinde geçişler yapılsa konu daha diri tutulurdu bunun içinde tüm konuşmalardan kesme yapıştırma yöntemiyle daha dinamik bi metin oluşturabilir.

son olarak ellerinize sağlık daha çok yapın bundan.
0
bilgiyeacım
(12.03.12)
çok eğlenceli olmuş. film kesitleri biraz kısa ama yine de gayet başarılı. garip bir his kapladı içimi izleyince.
0
raycharles
(12.03.12)
(4)

Yazı yazmayı öğrenmek ne kadar sürer?

crystalsoul
Selam,Bugün ofiste boş bir vakitte sol elimle yazı yazmaya kastım bir 10 15 dakika. (normalde sağ elimle yazıyorum) Ve haliyle çok zorlandım, düz çizgi bile çizemiyorum. Ama çok zevkli geldi. Günde bi 10 - 15 dakka kassam ne kadar sürede sağ elimle yazdığım gibi yazabilirim? Aslında bu işi ilkokulda
Selam,

Bugün ofiste boş bir vakitte sol elimle yazı yazmaya kastım bir 10 15 dakika. (normalde sağ elimle yazıyorum) Ve haliyle çok zorlandım, düz çizgi bile çizemiyorum. Ama çok zevkli geldi. Günde bi 10 - 15 dakka kassam ne kadar sürede sağ elimle yazdığım gibi yazabilirim? Aslında bu işi ilkokulda öğrendik ama çok uzun zaman önce olduğu için ne kadar bir sürede olduğunu unuttum.
0
crystalsoul
(09.03.12)
72 saat 42 dakika 15 saniye sürer.
0
bilan
(09.03.12)
psikomotor olayı sadece . davranısın sürekli bir şekilde tekrarlanmasıyla zihin kontroluyle beraber alıstırmalar ile desteklendiği takdirde başarılmayacak hiçbir şey yoktur .
0
ugiii
(09.03.12)
ben de aynısını yaptım, 4-5 ay içinde yazabilmeye başladım rahatça, ama hızlı değil. fakat bi kaç ay yazmadıktan sonra anca harfleri o da uğraşarak ve bozuk yazar hale geldim geri. nasıl unuttum bu kadar kısa sürede anlamadım.
0
madyb
(09.03.12)
bu arada ben de sol elle yazmaya calıstım 1 ay sonunda muntazam sekilde sol elle yazabilmeyi başardım bilginize .
0
ugiii
(09.03.12)
(4)

Sifo Dyas - Qui Gon Jinn

kahin ahtapot paul
İçten içe ikisinin aynı kişi olduğuna inanıyorum. Nedir bu konu hakkındaki fikirleriniz?
İçten içe ikisinin aynı kişi olduğuna inanıyorum. Nedir bu konu hakkındaki fikirleriniz?
0
kahin ahtapot paul
(07.03.12)
attack of the clones olaydan 10 yıl sonrasını anlatıyo sifo dyas içinde 10 yıl önce öldüğü söyleniyo yani ihtimal dahilinde ama farklı bi isim kullanmaları için bi sebep göremiyorum

ayrıca qui gon bu durumda darkside da olmalı yoksa niye 1.2 milyon clone sipariş etsin.ama benim anladığım kendisinin o taraklarda hiç bezi yok(darkside da yani)
0
berginyonbaenre
(07.03.12)
klonların sipariş amacına falan bakarsak pek ala mümkün olabilir, hem qg jinn mükemmel ahlaklı bir jedi değil neticede.
0
🌸kahin ahtapot paul
(07.03.12)
Extended Universe'ü kabul etmiyorum demezseniz; burada yazılanlara göre öyle bir durum yok, geçmişiyle varlığıyla apayrı bir kişi: starwars.wikia.com
0
valthoron
(07.03.12)
star wars'un kendisini kaynak olarak aldığımızda yok öyle bi şey. zira dooku tarafından öldürüldü ve dooku'nun panpasıydı. qui gon ise tipiini yidiğimin maul'une kurban gitti.
0
madyb
(07.03.12)
(2)

sinema tv kitapları?

ilkinci
daha çok hangi yayınevleri basar bu kitapları? es yayınlarının çoğunlukla bu türde kitap bastığını biliyorum sadece.
daha çok hangi yayınevleri basar bu kitapları? es yayınlarının çoğunlukla bu türde kitap bastığını biliyorum sadece.
0
ilkinci
(04.03.12)
agora kitaplığının iyi bi serisi var.
0
surlefil
(04.03.12)
plato var.
es'i afedersin de şeettir et yani, hediye olarak komple seri kitap geldi bana buradan çevirilerini yapanlar rezaletler. okura tamamen saygısızlık es yayınlarının çeviri olan kitapları.

ki çeviren kişilerin de sinema-film hakkında bilgisiz oldukları, kafadan uydurdukları terimlerle çok belli oluyor.
0
madyb
(04.03.12)
(4)

sözlükde farklı hesap duyuruda farklı hesap

karaden
şimdi ben yanlış yapmış olabilirim ama şöyle bir şey var.sözlüğe üye olduktan sonra direk yazarlık onaylanmadığı için sözlük üzerinden duyuruyha giremiyordum ve bu yüzden üye oldum. daha sonra sözlükde yazar oldum. 2 farklı nik/hesap oldu bunla duyuruyu onunla sözlüğü kullanıyorum.böyleyken böyle, s
şimdi ben yanlış yapmış olabilirim ama şöyle bir şey var.

sözlüğe üye olduktan sonra direk yazarlık onaylanmadığı için sözlük üzerinden duyuruyha giremiyordum ve bu yüzden üye oldum. daha sonra sözlükde yazar oldum. 2 farklı nik/hesap oldu bunla duyuruyu onunla sözlüğü kullanıyorum.

böyleyken böyle, sorun kimde:) ya da sorun falan yok mu?
0
karaden
(02.03.12)
sorun yok, istersen iki hesabı birleştirebilirsin.
0
ocanal
(02.03.12)
compumaster veya fader'e mesaj atarak birleştirebilirsin hesapları, istersen böyle de kullanabilirsin. multi hesap falan sorun değil burada.
0
xenophobe
(02.03.12)
farklı nikler birleşmiyor demişti bana compumaster, zamanında.
0
madyb
(02.03.12)
iki hesabı da kullan duruma göre, illegal bir durum yok
0
halitkin
(02.03.12)
(9)

duyuru tarihinin en acıklı duyurusu?

kocayusuf
sizce hangisi? paylaşın da biraz ibret alalım.
sizce hangisi? paylaşın da biraz ibret alalım.
0
kocayusuf
(27.02.12)
Bu?
0
AhmetVural1987
(27.02.12)
cecilia
(27.02.12)
ruhadam
(27.02.12)
''lan mı, canın sağolsun'' vardı
0
fuzuli
(27.02.12)
yarından sonra benimki olabilir , benim aşk sorunsallarımın finali gelecek.

@cecilia
0
natalz
(27.02.12)
cecilia'nın ki tırt natalz liseli ergen de @ruhadam harbiden turnayı gözünden zımbalamış.
0
madyb
(27.02.12)
beni tanımayanlar ergen diyor. seviyorum bu ergen diyenleri onlar olmasa ergen olanla olmayan arasındaki ince fark nasıl görünürdü. :)))
0
natalz
(27.02.12)
valla ben manalı konuşunca demir yumruk yönetim siliyor, o sebeple türkçesi olan arkadaşlar zaten o ince olmayan çizgiyi görüyorlar, sana ergen diyenLER varsa bi düşün zaten acep ben ergen miyim değil miyim diye len.
0
madyb
(27.02.12)
unutuldu galiba ama atatürkiye arkadaşımızın cenazesinin nereden kaldırılacağı ile ilgili duyuru olsa gerek.
0
ground
(27.02.12)
(3)

çocuklar için motive edici videolar, klipler

hocam fazla egon var mi
ilköğretim 6,7 ve 8. sınıflar için önerebileceğiniz, onları biraz duygulandırabilecek, düşündürebilecek videolar, kısa filmler, klipler vs tavsiye edebilir misiniz? teşekkürler.
ilköğretim 6,7 ve 8. sınıflar için önerebileceğiniz, onları biraz duygulandırabilecek, düşündürebilecek videolar, kısa filmler, klipler vs tavsiye edebilir misiniz? teşekkürler.
0
hocam fazla egon var mi
(27.02.12)
nick vujicic derim youtube/google aratıp seçip beğenebilirsin.
0
madyb
(27.02.12)
www.youtube.com

buna bayılıyorum ben mesela ama anlamaları zor olabilir belki.
0
canavarbanavar
(27.02.12)
sabancı vakfı'nın fark yaratanlar serisi. youtube'da var.
0
zkurmus
(27.02.12)
(11)

behzat ç.'nin boktan bir dizi oluşu dedirten önerme

hmm peki
ya aga şimdi biri bana bir desin hele. bu dizide "efsane, türkiyenin en iyisi, dünyada yapılmış en muhteşem dizi" gibi payeler yüklenecek ne var amk?tamam zaten izleyenlerin çoğu sözlükte popüler olduğu için koyun sürüsü mantığıyla hareket edip izliyor da gerçekten ciddi ciddi beğenip izleyenler ney
ya aga şimdi biri bana bir desin hele. bu dizide "efsane, türkiyenin en iyisi, dünyada yapılmış en muhteşem dizi" gibi payeler yüklenecek ne var amk?

tamam zaten izleyenlerin çoğu sözlükte popüler olduğu için koyun sürüsü mantığıyla hareket edip izliyor da gerçekten ciddi ciddi beğenip izleyenler neyine ayılıp bayılıyor?

mesajlar, göndermeler, siyasi atıflar, dokunulmayan yerlere dokunması vesaire diyecekler. tamam güzel de aga prodüksiyon diye bir şey yok amına kodumun dizisinde. sik gibi yönetmenlik, yarrağımın kafası gibi dublajlar, dünyanın en boktan müzik kullanımı (müzik kullanımı denilen hadise var ya işte bu dizi de en kötü şekilde nasıl yapılır bu iş onu gösteriyor), dünyanın en iğrenç oyunculukları (başroller dışında, şu yan roller hani. yoldan çevirdikleri adamı oynatıyorlar) adam gibi bir figüran bile koyup oynatamıyorlar.

sokayım sosyal mesajına. "çok sosyal dokundurmalar yapıyor amaaa" diyen adamlar kurtlar vadisini yerden yere vuruyor yapım olarak kötü diyerek. onu da çıkıp prodüksiyon olarak kötü ama hayatın gerçeklerine dokunuyorlar o yüzden çok süper dizi diyenlere bir şey diyemezsin o zaman. kurtlar vadisini savunmuyorum tabi de bu dizinin kurtlar vadisi ya da arka sokaklardan bir farkı yok ki lan onu diyorum. hadi arka sokaklardan sosyal mesaj şeysi yüzünden farkı olsun kurtlar vadisinden hiç yok. sadece başka kutuptalar. aynı bok. gerçek kesit'in biraz daha düzgün senaryoya sahip olanı amk behzat behzat dediğiniz şey.

bok gibi işte amk bir kişi de çıksın ben şu iğrenç dublajlara, iğrenç oyunculara, sik gibi yönetmenliğe, olmayan sinematografiye, dünyanın en boktan müzik kullanımına böyle katlanıyorum desin açıklasın. nasıl açıklayacaksa. sosyal mesaj var ondan katlanabiliyorum bunlara mı diyecek?

oh be rahatladım. tamam sakinim şimdi.
0
hmm peki
(27.02.12)
sen olayı hiç anlamamışsın :) behzat ç. nin özelliği sosyal mesaj falan değil, onu başka diziler de yapıyor zaman zaman. ha o da var ama asıl meselesi samimiyet. diyaloglar, karakterlerin konuşma tarzı, birbirleriyle ilişkileri vs.

bu sezon bok gibi oldu ve gittikçe de oluyor orası ayrı.
0
Demet
(27.02.12)
la adamların dialogları çok taşak bi kere. konuyu monuyu siktir et :)
düzenli izlemiyorum ama denk gelirsem takılıyorum. kafa dağıtmalık.
0
3dillustrator
(27.02.12)
ilk sezonu çok iyidi ama 2. sezon izlemeye başlayanlar eleştirilerinde haklılar.. netten izlenecek bir sürü film varken ben de daha fazla vakit harcamıyorum behzat ç'ye.. son 4 bölümdür izlemeyi bıraktım
0
inayet prensi
(27.02.12)
ilk sezon prodüksiyon yoktu gerçekten, ikinci sezon ise prodüksiyon açısından toparlandı özellikle görüntü yönetmenliği açısından. ben 2. sezonu da seviyorum, ama 1. sezonun hikayeleri oldukça iyiydi. bunun dışında behzat da ekibi de kahraman değil anti-kahramanlar hep, alışıldık değil bu tip samimi, fakat %100 iyi adam olmayanlar. öte yandan oyunculuklar ara ve figüranlarda sıçık ötesi durumda, ama prodüksiyonların beleşe yakına kaçmaları yüzünden yan rollerde de ucuza kaçıyorlar.

müzik kullanımı ilk sezon nispeten iyiydi ikinci sezona göre.

ama kv ve arka sokaklar'la bu diziyi benzetebilmek zor, özellikle yaratılmış karakterler bu iki diziye çok uzaklar. keza senaryo da.
0
madyb
(27.02.12)
bi numarası yok bence de. ilk sezon da baktım ama fikrim değişmedi hiç. bu kadar "erkek" dizilerden hoşlanmıyorum zaten. üzgünüm.
0
yazaryan
(27.02.12)
ana karakterler arası diyaloglar ve ilk sezonun ana hikayesi yani behzat-sule-ercument üçgeni çok iyiydi.. sırf bunlar için izledim.. cinayetler için falan izleyen yoktur zaten bu diziyi..
0
partizan
(27.02.12)
ben de ilk çıktığında izlemiştim. konu böyle cinayet falan olunca hoşuma gitmişti başta ama aradığım zekayı göremedim. yani bi house'a bak bi behzat ç.'ye. bu kadar sevilip savunulmasının sebebi karakterlerin samimi olması diye düşünüyorum onun dışında bi olayı yok bu dizinin. yalnız değilsin :)
0
sle
(27.02.12)
partizan+1

bir de ben hiç anlamam görüntü falan filan ama diziyi el kameralarıyla çekiyorlar belki bununla ilgili bir sorun olabilir...
0
Demet
(27.02.12)
bence sinematografik açıdan fecaattır diyemeyiz. Neticede bir dizi bu, ne kadar sürede çekildiği ve ne kadar bütçesi olduğu belli. kaldı ki türkiye standartlarında fena değil bence.

yani amerikan dizileri ile karşılaştırmak bence anlamsız. bütçeler inanılmaz farkediyor.

figuran oyuncuların kötülüğü de buna bağlanabilir. parasal işler neticede...

senaryo ise ilk sezon oldukça sağlamdı. Türkiye'de herhangi bir polisiye dizi ile karşılaştırmak bile abes olur senaryo kalitesi açısından. Kaldı ki ABD menşeili dizilerle de rahatlıkla aşık atar senaryosu. ikinci sezon içinse daha erken yorum yapmak için belki. Ama ilk 2 bölümden sonra toparladılar bence.

samimiyet denen şey bir kriter midir; bilemiyorum. neticede bu coğrafyanın gündelik hayatına dair bildik şeyleri görünce insanlar kendilerini değerli hissediyor belki de; ya da örneğin Ankara'yı görünce Ankara'da yaşayanlar mutlu oluyor. yaşadığın kentin dolaşımda olduğunu görmek ve aidiyet duyguları mevzusu.

dizinin erkekliği konusu... işte orası bence karışık biraz. behzat ç. tartışmasının boyunu aşar. dizide erkek bir dil mi var? yoksa var olan gerçekliği/erkekliği mi anlatıyor? bence üzerine düşünülmesi gereken bir şey. erkek dilli bu dizi diye kestirip atamıyorum. öte yandan anti-kahramanın adaleti şiddetle geliyor bir yandan da. ama aslında hakikat de bu. emrah serbes bir röportajında; neden bu yönünü ele alıyoruz demiş. mesela bu adam kariyerist bir adam değil; biraz da ona bakalım. mesela kariyerizm de erkeklikle alakalı teorik açıdan. dediğim gibi tartışmalı bir konu bence.

senaryodan bahsettik ya; replikler cidden kaliteli mizah barındırıyor çoğu zaman. net bir şekilde iyi bir gözlem yeteneğine dayalı. mizah çoğu zaman bu değil midir?

uzattım belki; ama behzat ç. bir ticari iş en nihayetinde. fanı olmanın bir alemi yok. ama öte yandan da iyi bir ticari iş kanımca. kurtlar vadisi, arka sokaklar ile karşılaştırılması bile abes.
0
siradan bir adam
(27.02.12)
al işte "dünya tarihinin en iyi dizilerinden biri" yazmış biri yine asdafad www.eksisozluk.com
0
🌸hmm peki
(15.03.12)
insanlar mal işte hacı siktir eyle
0
madyb
(16.03.12)
(3)

amerika dizi ve film sektörü

ceymısın
yav arkadaş bu sektörde çalışan oyuncular keskin bi çizgiyle ayrılmış gibi mesela steve buscemi dustin hoffman dizide oynaya bilirken bi lucy lawless çok taşaklı bi hollywood filminde neden oynayamıyor.baktığında lucy lawless çoğu holywood artistinden daha meşurdur nasıl işler bunlar.
yav arkadaş bu sektörde çalışan oyuncular keskin bi çizgiyle ayrılmış gibi mesela steve buscemi dustin hoffman dizide oynaya bilirken bi lucy lawless çok taşaklı bi hollywood filminde neden oynayamıyor.

baktığında lucy lawless çoğu holywood artistinden daha meşurdur nasıl işler bunlar.
0
ceymısın
(27.02.12)
dizi ve film izleyici kitlesi cok farkli. en birincil nedeni bu.

ayrica dizi oyuncusu deyip gecmemek gerek. bolum basina para alindigindan bazi dizilerde oynamak herhangi bir sinema filminde oynamaktan daha karli.

bu konuda entourage'i izlemediyseniz izleyin derim. az biraz (cogu abarti olsa da) fikir verecektir sektor hakkinda.
0
entrapmen
(27.02.12)
dizi ve film izleyicisi farkı değil sebep. dizi oyunculuğu, filmlere nispeten oldukça kolay. her oyuncunun bir filmde oynaması çok zor, film ortamı çok daha farklı ve zor. nitekim zoru yapmış oyuncular(film oyuncuları) dizilerde rahatça oynayabiliyorlar.
0
madyb
(27.02.12)
bi de acayiip katı sendikları var. onun da etkisi olabilir (kişisel tercihler dışında)
mesela atıyorum tom cruise x sendikasına bağlı iken onun oynadığı filmde y sendikasından oyuncu oynatmak istiyorsa yönetmen (veya oyuncu dışında kamera arkası da olur) diyor ki benim sendikamdan en az %75 ekibini tamamla. ondan sonra kalan %25 istediğini kullan diyor. yoksa izin vermiyorlar. bizde sendikacılar kendilerine mersedes almaktan başka iş yapmıyorlar. ama sevmediğimiz amerikada işler böyle yürüyor.
0
ben smyrna
(27.02.12)
(10)

Yabancı birisine önermelik Türkçe şarkılar

jedilance
muhabbet sırasında sizden Türkçe şarkılar önermesini istese neler söylerdiniz. Klibi veya sesi güzel şarkılar arıyorum diyebilirim.
muhabbet sırasında sizden Türkçe şarkılar önermesini istese neler söylerdiniz. Klibi veya sesi güzel şarkılar arıyorum diyebilirim.
0
jedilance
(26.02.12)
şebnem ferah dinletmiştim ben.. ses tınısı güzel sanırım sil baştan gibi tane tane söylediği turkçe şarkı yollayabilirsin
0
bircaponsevdim
(26.02.12)
yeni keşfettiğim ve klibiyle birlikte çok beğendiğim bir şakı: can bonomo - meczup

(biraz geç kaldığımın farkındayım keşfetmekte)
0
devilred
(26.02.12)
bilimum orhan baba şarkıları klasiklerden başla mümkünse. eski kayıtlar olursa daha şükela olur(70 ve 80 ) emin ol hayran kalacaktır.çünkü türk müziği eşittir ORHAN GENCEBAY

örnek 1 www.youtube.com
örnek 2 www.youtube.com
0
pinch
(26.02.12)
sürekli abd, kanada, britanya ile çalışıyorum. kontak halinde olduğum bir düzine adam var. merak edip sordular, ettiler ben de şebo, teoman, mercan dede, mor ve ötesi, bortaçgil, duman, tarkan vb. belki 20-30 çok nefis türk sanatçıdan şarkılar dinlettim - klipler izlettim. genel intiba olarak beğenmiyorlar. belki farklı bir tat-doku hesabı ilgilenir gibi görünürler ama türkçe'nin şarkı üzerindeki tınlaması kulaklarına hoş gelmiyor. tabi benim genellememe kaynaklık eden gruptaki tipler yabancı dillere, kültürlere çok aşinalığı olmayan modeller.

alman bir arkadaş mfö'ye bayılıyordu mesela. zevkler ve renkler meselesi yine galiba. ama ihtimaller genelde türkçe müziğin aleyhine diyorum ben.
0
blackdog
(26.02.12)
mor ve ötesi. çok beğenen ve tüm şarkılarını dinleyen arkadaşlarım var.
tasvip etmesem de tarkan ve hatta murat kekilli sevenler bile var.

ama sizden şarkı önerilmesini istiyorsa, sizin beğendiğiniz müziği önermeniz daha iyi olmaz mı?
0
anonim yazar
(26.02.12)
ülkenin tüm sorumlulugu sizde degil bence rahat olun.

ben senfonik rock seven birine almora dinletmistim,cok begenmisti,hala da dinliyo.

ama pop dersek belki sertab erenerin,hande yenerin bikac sarkisini begenirler.

onun disinda extreme örnekler disinda cok kulak olarak begenmezler.
0
serabetan
(26.02.12)
yakup-bilmece bayılır buna
0
slash01
(26.02.12)
uyar mı bilmem ama teomana bayılıyorlar

ayrıca duman
0
sıfırbir
(26.02.12)
ara ara zeki müren dinliyoruz oldukça uluslararası bir ortamda :)
0
madyb
(26.02.12)
can atilla'nın albümlerini çok seven bir arkadaşım var yabancı. müziğinin yanısıra özellikle albümlerdeki sözlü şarkıları çok seviyor. yeni türkü ile sezen aksu'nun doksanlardaki şarkıları da ilgi çekecek nitelikte.
0
marikaki
(26.02.12)
(10)

Beşiktaş (ilçe) deyince aklınıza neler geliyor? (Bir kelimelik yardım)

loralynn
Projem için araştırma içindeyim, aklıma gelmeyen bir şey varsa diye... Özellik Beşiktaş merkez (çarşı) sizin için ne ifade ediyor, Beşiktaş'ta ne tür aktiviteler (yemek, içmek, geçip gitmek vs...) yapıyorsunuz gün içinde? Beşiktaş nasıl br yerdir, ne işe yarar sizce? Önemli noktaları(açık/kapalı me
Projem için araştırma içindeyim, aklıma gelmeyen bir şey varsa diye... Özellik Beşiktaş merkez (çarşı) sizin için ne ifade ediyor, Beşiktaş'ta ne tür aktiviteler (yemek, içmek, geçip gitmek vs...) yapıyorsunuz gün içinde? Beşiktaş nasıl br yerdir, ne işe yarar sizce? Önemli noktaları(açık/kapalı mekanları) nelerdir? Aynı cevapları verebilirsiniz, o cevabın yoğunluğu da işime yarar.
0
loralynn
(24.02.12)
(eskiden) sinanpaşa, internet kafeler.

kazan, 7-8 hasanpaşa, kartal heykelleri, dersaneler.
0
resistance is futile
(24.02.12)
Katık Döner aklıma geliyor.
0
hicunutmam
(24.02.12)
bisiklet sürerdim, hey gidi sabahın 7'sinde yaz-kış :)
0
madyb
(24.02.12)
balık pazarı
0
sirena
(24.02.12)
ıhlamur kasrı,abbasağa parkı,beşiktaş evlendirme dairesi...
sonracığıma,
ortaköy sahili,
beşiktaş kültür merkezi,barbaros ta ki yeme içme abur cubur fast food mekanları,fulya sanat merkezin de konser olayları ve dahası ve dahası..aaa bi de balık pazarı ve o sokaktaki enfes rakı kokusu..
beşiktaş çok gizelll,raki balik harika..geliniz görünüz,eğleniniz...
0
ezoCan
(25.02.12)
amcaların balık tuttuğu, vapurların falan geldiği ama öyle çok da işlek olmayan bi yere gittiydim ben bi kere. adını sanını bilmem hiç. inönü stadı var ya hah ordan 40-45 dakika falan yürüyodun. orası var.
0
der meister
(25.02.12)
sinanpaşa iş merkezi aklıma geliyor
0
muslimovic
(25.02.12)
yıldız teknik üni.
0
pascaldiscoda
(25.02.12)
awlmi
(25.02.12)
sinanpaşa'dan DVD almak, rakı-balık yapmak, işe giderken börek almak, öğlen karadeniz dönercisinde halen döner varken yakalamak, kabalcı'da kitaplara ve yabancı dergilere bakmak (ama almamak), vapura yetişmek.
0
michael_knight
(25.02.12)
(8)

kate upton

asilsiz suclama
1.bu kadını güzel bulmayan erkek var mı gerçekten? 2.bir de kadınlar neden kendisine kulp takmaya çalışıp dururlar sürekli?
1.bu kadını güzel bulmayan erkek var mı gerçekten?
2.bir de kadınlar neden kendisine kulp takmaya çalışıp dururlar sürekli?
0
asilsiz suclama
(23.02.12)
1- güzel bulmayan bizden değildir
2- çekemiyorlar
0
i was there
(23.02.12)
2- kıskanıyorlar.
0
baldur2
(23.02.12)
nasıl denir, agır konusmak istemiyorum ama:) güzel bir insan pek tabi, ama bir ikon olmamalı bence. fresh değil, hanımanne tadı var. en kibar böyle söyleyebildim. bir heidi klum kaç yasında yine daha fresh. kelimeye gel..
0
amlakit
(23.02.12)
1. vardır tabi. kate upton'a gelene kadar güzel bulmadığım bi sürü ünlü var. saysam "hadi len, sen kendi tipine bak" dersiniz. ama zevk meselesi işte.

2. kıskançlık.
0
jangara
(23.02.12)
kate upton'unda adriana lima'nında amınakoyayım.ikiside sıradan kadınlar.sürü psikolojisi böyle bişey işte.
0
violence
(23.02.12)
2. kadınların kendisine kulp takmaktan daha önemli işleri var. yine de kız bu yaşında bnm bi senede kazandığım parayı bi çekimde kazanıyorsa vardır bişey.
0
niye ama
(23.02.12)
güzel buluyorum, bi sürü de ülke gezdim polonya'da yaşıyorum var sen düşün.
0
madyb
(23.02.12)
1. yoktur herhalde, varsa da kör filandır.
2. kol kılları ya da bıyıkları yok diye olabilir.
0
burakg91
(23.02.12)
(7)

türk polisinin olaylara müdahalelerdeki yetersizliği

genıus
biraz önce gördüm. şimdi bu dallamaya ne olacak gitti pisi pisine komiser adam silah doğrultuyor bizimki hala elinden silah alma derdinde sinirlendim. allah rahmet eylesin şimdi bu herif düşerken kazara ateş aldı der 3-4 yılla çıkar.http://webtv.hurriyet.com.tr/2/28652/0/1/iste-emniyet-mudurunun-vur
biraz önce gördüm. şimdi bu dallamaya ne olacak gitti pisi pisine komiser adam silah doğrultuyor bizimki hala elinden silah alma derdinde sinirlendim. allah rahmet eylesin şimdi bu herif düşerken kazara ateş aldı der 3-4 yılla çıkar.

webtv.hurriyet.com.tr


bakın buda abd polisi. adamın elinde silah falanda yok. polisin silahını almaya çalışıyor ama polis kurşun yağmuruna tutuyor.

www.youtube.com

evet sizler ne düşünüyorsunu yetersiz mi? yoksa yetkisiz mi?
0
genıus
(22.02.12)
o degilde ilk ates sesinde amir saglam gorunuyor. o kargasada silah sesi falan da duyulmuyor nasil vuruluyor?
0
kocayusuf
(22.02.12)
abd'deki polisin yıldırıcı etkisi gerçekten imrendiriyor ancak orada kesinlikle orantısız güç kullanması söz konusu. ha evet polis kesinlikle ciddi bir etki bırakıyor, bu sebeple herhangi bir hareket yapmayı düşünen kişi 2 veya 3 kez düşünüyor ama bu durum çoğu zaman insan hakkı ihlaline yol açıyor. asıl bu işi kolaylaştıracak şey insan unsurudur. baksana bi aga üzerine gelen polise silah çekiyor. bre akıllı bıdık, hadi amiri vurdun, diğer gelenleri de vurdun. kaç kurşunun var ? tabi insanın o anda cinnet geçiriyor olması ihtimalini de göz ardı etmemek lazım
0
avkatbey
(22.02.12)
Gariban bi adam olduğunda bizim polisler on kaplan gücünde oluyorlar da işte böyle adamlara karşıda yetersiz kalıyorlar.

(bkz: polisin öldüren tekmesi )
0
naharir
(22.02.12)
Şimdi habere baktım hakkaten fena küfrettim, pisi pisi bir orospu çocuğu yüzünden öldü adam, polis silahını çekip kolundan bacağından vursa burası da dahil olmak üzere bir sürü "antimilitarist - demokrasi-insan hakkı....savunucusu " faşist polis derdi, alın size insan hakkı, alın size demokrasi, yazık ya çok yazık, bir pezevenk yüzünden adam ölüyor...Sınırsız yetki demiyoruz ama polisin bazı yetkileri arttırılsa herşey daha güzel olacak (bana cemaat polisi vs. diyerek konuyu başka yere çekmeyin) ABD, Avrupa örnek verdiğiniz demokrasilerde silah çekip vs...adamı siker o medeni polisler...
0
sic_co
(22.02.12)
türkiye'de herşeyden önce polisi insan yerine koymuyor olmak, sanki hayvanmış ya da otomatikman kötü rüşvet alan şerefsizlermiş gibi görmek denen bir durum var.

ne polisim ne polis tanıdığım var, kaç kere polisle münasebetim oldu bir iki kötü anı dışında ki empati yeteneği olan insanların anlayabileceği durumlardı kötü durumlar da.

@serkan temiz

he anam he öyle canım he, başka açıklaması olamaz!11!!!11!!
0
madyb
(22.02.12)
ya git gözünü seveyim allah aşkına insan tanımadan insan sarrafı olmuşum modundasın. polis de insan, fakat cümlelerinde zerre mantık içermeyen bir insanla tartışmak anlamsızdır. böyle saçma sapan genelleme yaparak sen zaten o sevmediğin, nefret ettiğin insanlardan daha iğrenç bir insan haline gelmişsin bile.
0
madyb
(22.02.12)
birinin elinde silah varsa ve etrafa ateş ediyorsa, yanına gidip konuşmak iyi bir fikir değil.
0
efx
(22.02.12)
(2)

team fortess 2 online oyun mu ?

laptop
battlefield için de geçerli olabilir aslında.
battlefield için de geçerli olabilir aslında.
0
laptop
(21.02.12)
tf2 evet.

bf oyunundan oyununa değişiyor, her oyunun botlarla oynanan single modu var, buna ek olarak lan'dan da oynanabiliyor. ama bf'ler de tf2 de aslen online tadı çıkan oyunlar.
0
madyb
(21.02.12)
evet online bir oyun ve gayet zevklidir de, tavsiye ederim.
0
xenophobe
(21.02.12)
(11)

uTorrent

itsonlyhumannature
iyi akşamlar duyurucu karşimslerim.uTorrent'in son versiyonunu yüklediğimden beri "utorrent gelen bağlantı yok" sorunu ile karşılaşıyorum. sağ alt tarafta ki 'tick' işareti turuncu oluyor üzerini tıklayıp, kurulum rehberinde test yaptığımda da yanda verdiğim resimde ki gibi oluyor.bu işlem sonrasınd
iyi akşamlar duyurucu karşimslerim.

uTorrent'in son versiyonunu yüklediğimden beri
"utorrent gelen bağlantı yok" sorunu ile karşılaşıyorum. sağ alt tarafta ki 'tick' işareti turuncu oluyor üzerini tıklayıp, kurulum rehberinde test yaptığımda da yanda verdiğim resimde ki gibi oluyor.

bu işlem sonrasında, sağ altta ki 'tick' işareti yeşil oluyor fakat indirme hızım yavaş oluyor, ardından bir kaç dakika sonra tekrar işaret turuncuya dönüşüyor.
güvenlik duvarından ve anti-virüs'ten engellemeyi kaldırdım fakar hala aynı.
0
itsonlyhumannature
(21.02.12)
modem ustunden udp portu acmaniz gerekiyor olabilir.

google'da modeminizin model numarasi ve port acma terimleriyle arama yapin.
0
entrapmen
(21.02.12)
modemden port aç
yada açık port varsa onu kullan
0
arden
(21.02.12)
i.imgur.com

ayrıca modemde port açmak gerekebilir.
0
f2dx
(21.02.12)
dediğiniz olayı yapmayı bilmiyorum =/
ayrıca önceden port açmam gerekmiyordu, bu port açmak bi bakıma tehlikeli değil mi?
0
🌸itsonlyhumannature
(21.02.12)
tehlikesi var ama paranoyak degilseniz direkt olarak sisteminize zarar verecek bir tehlikesi yok.
0
entrapmen
(21.02.12)
o zaman yapmayı öğren piç dostum, uzak memleketlere gidince ben yardımsız kaldın tabii buralara düştün.

ehem aç sen portu korkma bu kadar, ben de megaupload falan kapandı kapanalı açık portla torrentlerdeyim zaten.
0
madyb
(21.02.12)
internetten bakıp adamın dediği şekilde yaptım fakat hata veriyor.

ooo ahmet beyler de buradaymış, buyrun efendim.
0
🌸itsonlyhumannature
(21.02.12)
git benden al 6'sı da vardı 2 dvd'de. cdlerin yerini biliyorsun.
0
madyb
(21.02.12)
açtım sanırım port başlangıcı 1 bitişi 203942938 yaptım şu an sorun yok gibi ama hala hızı düşük. arada yükseliyor sonra tekrar düşüyor. olmadı giderim size
0
🌸itsonlyhumannature
(21.02.12)
sözlük kutuna bak kendine tik atma.
0
madyb
(21.02.12)
1 den sonsuza kadar port acmayin.

sadece tek port acin.

modeminizin model numarasini yazin bulabilirsem ben size adim adim anlatayim.
0
entrapmen
(22.02.12)
(4)

şöyle bir video için

shyzore
nasıl bir kamera kullanılmış olabilir, örnek verebilir misiniz ? bir de montajı çok profesyonel mi duruyor yoksa sony vegas'a yabancı olmayan biri kasarsa böyle bir montaj elde edebilir mi ?http://vimeo.com/7199178edit: savaşın başladığı bölümde montaj daha belli oluyor, oraya kadar izlerseniz..
nasıl bir kamera kullanılmış olabilir, örnek verebilir misiniz ? bir de montajı çok profesyonel mi duruyor yoksa sony vegas'a yabancı olmayan biri kasarsa böyle bir montaj elde edebilir mi ?

vimeo.com

edit: savaşın başladığı bölümde montaj daha belli oluyor, oraya kadar izlerseniz..
0
shyzore
(19.02.12)
kamera canon hdslr'lardan biridir kesin tahminen 7d ya da 5d, ama olay lenste tabii aslen. montaj çok profesyonel durmuyor, fakat iyi bir montaj ve renk düzenlemesi yapılmış. kasıp da elde edilebilecek bir montaj değil, montajı bilen birinin elinden çıkmış.
0
madyb
(19.02.12)
yorumların ilerilerine giderseniz canon 5d mark 2 ilen çekildiği bilgisi var. bir tahmin yapıp lensin büyük ihtimalle 50mm olduğunu düşünüyorum. fakat en önemli özelliğin postta yapılan grading, mükemmel yapılmış. vegasla bu tür bir grading yapamazsın. after effects şart.
0
awareim
(19.02.12)
hayır 7d ile çekilmiş.
0
madyb
(20.02.12)
evet 7d imiş. test çekimini 5d ile yapmışlar, fakat 7d nin çıktığını duyunca ekstra 50 fps nin daha iyi olacağına karar verip onunla çekmişler.
0
awareim
(20.02.12)
(2)

Gene star wars sorusu

0326
Birincisine gelen super yanitlar sayesinde bunu da sormak istedim. wikipedia aciklik getirmedi bana.butun filmlerin kitaplari var mi? yani soyle, once kitaplar mi filmler mi?
Birincisine gelen super yanitlar sayesinde bunu da sormak istedim. wikipedia aciklik getirmedi bana.

butun filmlerin kitaplari var mi? yani soyle, once kitaplar mi filmler mi?
0
0326
(13.02.12)
filmlerin kitabi yok sanirim ama arada filmde gösterilmeyen detaylari anlatan yada karakterlere odaklanmış kitaplar var diye biliyorum ben
0
berginyonbaenre
(13.02.12)
kitap sayısına hiç girmiyim de her filmin kitabı var.

en.wikipedia.org
0
madyb
(13.02.12)
(3)

hangi film daha fazla gişe yapar

submariner
Avengers Dark Knight Rises
Avengers Dark Knight Rises
0
submariner
(10.02.12)
Dark Knight Rises tabiki
0
lunedor
(10.02.12)
Dark Knight Rises tabiki
0
baldur2
(10.02.12)
dark knight rises'ın rekoru ele geçirmesi bekleniyor hatta.
0
madyb
(10.02.12)
(4)

erasmus seçimi

wessago
(serabatan editi ile değiştirilmiştir)erasmus yapıcam önümüzdeki yıl. gidebileceğim ünivesiteleri sıralayacğaım buradan 3 üniversiteyi listemem lazım. bana yardım edin bildiginiz kadarıyla. ülke bilenler olur üniversiteyi bilenler olur diye burada sorayım dedim. aşagıda bir takım bilgiler verdim.ist
(serabatan editi ile değiştirilmiştir)

erasmus yapıcam önümüzdeki yıl. gidebileceğim ünivesiteleri sıralayacğaım buradan 3 üniversiteyi listemem lazım. bana yardım edin bildiginiz kadarıyla. ülke bilenler olur üniversiteyi bilenler olur diye burada sorayım dedim. aşagıda bir takım bilgiler verdim.

istedigim yerin özellikleri:

uluslararası olmanın dibine vurmuş bir üniversite
para var. hani var sorun olmaz da gidip stockholm zürih lüxemburg veya londra gibi aşırı pahalı yer değil bokunu çıkarmayın. ama para var.

ekstra(olmasa da olur): öğrenci yurdu ve iş fırsatı

benim bilgilerim lazım olursa: bölüm medya, 1.85 boy 70 kilo, ingilizce biliyor, okudugu üniversite vakıf üniversitesi(burslu)

şimdi gelelim seçime:

Institut des Hautes Etudes des Communications (Belgium)

Masaryk University Brno (Czech Republic)

University of Helsinki (Finland) bunu seçebilri miyim bilmiyorum. istiyorum hatta 1. sıraya koymak istiyorum ama buna gidecek olan gpa si 4.0 ingilizcesi benden katkat iyi bir kız var. ne yapayım bunu 3. sıraya falan mı koysam? yoksa hiç mi seçmesem.

CHE University of Applied Sciences (Netherlands)

Erasmus University Rotterdam (Netherlands)

Hogeschool van Amsterdam (Netherlands)

Lódz University (Poland)

Jönköping University (Sweden)

Karlstads universitet (Sweden)

Malmö University K3 (Sweden)
0
wessago
(10.02.12)
lodz'a gel takılırız :)
0
madyb
(10.02.12)
ben seçecek olsam burdan amsterdam'ı seçerdim sanırım. weedin dibine vurursun. fransa, almanyaya da yakın.
0
herseynasilbasladiysaoylebiter
(10.02.12)
erasmus sifir akademik anlam tasiyan bi yapilanma pratikte ondan egitimle cok ilgilenemeyeceksiniz,cogu ülkede dersler kendi anadilinde oldugundan ve erasmusculara pek anadersler verilmediginden bu ihtimali gecin.

medya cogu ülkede cok seckin bir bölüm degil ondan is olanaklari cok düsük belki hollanda biraz olabilir.

irkcilik her avrupa ülkesinde maruz kalcaginiz bir olay ondan bir kriter degil.

2 döneme uzatmak erasmusu okulnuzla alakali.

kiz nufusu belirsizdir,ama medya da cok kiz olacagi düsüncesindeyim her yerde.

para asagi yukari hepsinde ayni harcanit gibi geldi bana,cek ve dogu avrupa gibi yerlde %30-40 daha az olur o ayri.

kisacasi avusturya,belcika,hollanda ve isvec arasinda yap tercihlerini derim.ingiltere daha iydir yapabilirsen yap ama avrupadaki kadar gezemezsin mobil olma acisindan ama o da sana kalmis bir sey tabi.hani schengen almakta o kadar zor degil.bi schengenle ucuz biletlerle ucarsin.
0
serabetan
(10.02.12)
isveç te bayağı pahalıdır. amsterdam iyidir gibime geliyo
0
yuto
(10.02.12)
(4)

Kurgu(editing)'i ve görüntü yönetmenliğni tam olarak açıklayailir misiniz?

brainstorming
1) Geçen seneydi yanlış hatırlamıyorsam Mehmet Açar Oscar töreninde kurgu ödülünü alan genelde Oscar'ı alır falan demişti. Gerçi tam olarak öyle olmadığını geçen senelerin Oscar'larında kurgu ödülünün pek çok kez aksiyon filmine gittiğini görünce anladım. Kurgunun çok önemli olduğundan bahsediyordu.
1) Geçen seneydi yanlış hatırlamıyorsam Mehmet Açar Oscar töreninde kurgu ödülünü alan genelde Oscar'ı alır falan demişti. Gerçi tam olarak öyle olmadığını geçen senelerin Oscar'larında kurgu ödülünün pek çok kez aksiyon filmine gittiğini görünce anladım. Kurgunun çok önemli olduğundan bahsediyordu.

Sözlük'te yazılanları okudum. Fakat mesela şunu anlamadım. Filmi çekerken onlarca sahne mi çekiyorlar kurgucu bunlardan bazılarını seçer diye? Sahneleri seçer falan demişler. Neden filmi kafalarındaki daha az sayıdaki çekimle yapmıyorlar? Neden kurgucu seçmek zorunda kalıyor? Bu bilmiyorum saçma bir soru mu ama genel olarak kurguyu bilmiyorum. En azından birkaç satırla senaryo ile bağdaştırarak(elimde senaryo var şimdi diye başlayarak mesela) anlatabilir misiniz?

2) Bir de görüntü yönetmenliği ile normal yönetmenin görevleri çakışmıyor mu? Görüntü yönetmeni ne işe yarıyor tam olarak?

Bu 2 soruyla ilgili kendiniz yazmak istemezseniz uzun, detaylı ve anlaşılır açıklayan bir kaynak da işimi görür.

.....

2. soru için güzel bir yazı buldum bu arada sözlükte. www.eksisozluk.com
0
brainstorming
(09.02.12)
Kurgucu filmin anlamını değiştirebilen bir göreve sahiptir. Bunu örnekle açıklamak en doğrusu;
Şöyle bir senaryo olsun: adam yataktan bir anda fırlar, giyinmiş halde sokağa çıkar, fırına giderken kaldırımda bir kişi gelip bunu bıçaklar, adamımız yere düşüp ölür.

Bu senaryoda virgülle ayırdığım 4 ayrı plan var. Bu sırayla çekilirse izleyiciye "masum bir adam ekmek almaya giderken kötü adamlar tarafından bıçakladı ve oracıkta öldü" imajı ve anlamı aktarılır. Şimdi de aynı senaryoyu kurgucu farklı sıralamayla birleştirsin;

giyinmiş halde sokağa çıkan bir adam, fırına doğru giderken bir kişi gelip adamı bıçaklar, adam yere düşer ve ölür, sonra adam yataktan bir anda fırlar.
Sanki adam rüyasında bıcaklanmış, ama gerçek hayatta hala yaşıyor imajı ve anlamı verilmiş oldu.

Sadece yataktan fırlama sahnesini en baştan en sona aldık, ama filmin anlamı tamamen değişti. Kurgu bu nedenle aşırı derecede onemlidir.

Görüntü yönetmenliği ise; anlatılmak istenilen hikayenin ve duygunun, film karesi içine en iyi şekilde yerleştirme görevidir. Işık ve objeler burada çok önemlidir. Ayrıca kameranın hangi acıdan çekeceğini belirlemek de en onemlisidir. Bunu da bir örnekle açıklayayım;

Bir adamın sadece yüzünü gördüğümüz bir kare var. Ama sadece yüzünü görüyoruz çeneden, alna kadar. Bu adamın yüzünde mutlu bir tebessüm var ve gözleri kapalı. İzleyiciye "mutlu bir adam hayal kuruyor, belki de sevgilisini düşünüyor" anlamı verilmiş olur.
Ama aynı kare bir de; kamera zoom out yapmış halde adamın tüm bedenini uzaktan görecek sekilde çekilmiş olsaydı. Daha cok detay verilebilirdi. Belki de bu adam boynunda bir bağ ile dar ağacında sallanıyor durumda da olabilir. Ve yüzünde bir gülücükle idam edilmiş de olabilir.

Bu kareyi hangi açıdan, ne kadar mesafeden, kamerayı ne yone doğru hareket ettirerek... çekilmesi gerektiğine görüntü yönetmeni karar verir. Doğru çekim ile ancak filmin konusu aktarılabilir

Hani bazen "ya bir film izledim, konusu pek iyi degildi ama cok hoşuma gitti. Neyi hoşuma gitti anlayamadım" dediğiniz filmlerde genellikle görüntü yönetmenini beğenmiş olursunuz :)
0
sinematematikci
(09.02.12)
2. sorun için verilen harika ekşisözlük cevabı ve bok gibi rurouni cevabına ek olarak; yönetmenler oyuncuyu görüntü yönetmenleri görüntüyü yönetir diye bir şey yok, yapılabilecek en saçma tanım budur herhalde.

yönetmen tüm projeyi yönetir, hikaye anlatıcısıdır. film bir anlatı sanatıdır ve bir filmin anlatıcısı da yönetmendir, zira bir filmin her alanında görüntüden ışığa, sesten kurguya en azından temel bir bilgi sahibidir ve kararları alan kişi yönetmendir. çoğu yönetmenin görüntü yönetmenliği-asistanlığı yapmış olduğu gerçeğini de ele alırsak ışık bilmemeleri gibi bir durum söz konusu değil. ancak türkiye'deki klip, dizi yönetmenleri vb. derseniz eyvallah derim, ama bunlar arasında ışık bilmeyen alksjdlskad görüntü yönetmeni bile var.

görüntü yönetmeni, yönetmenin görmek istediğini görsel olarak meydana getiren kişidir, zaten ana sorumluluğu da budur. aynı zamanda yönetmen oyuncuyla daha çok çekim öncesi haşır neşir olur, çekim esnasında oyuncular daha çok görüntü yönetmenlerinden yön direktifleri alırlar, çekime geldiklerinde zaten rolleri için hazır olmaları gerekir.
0
madyb
(09.02.12)
çok kaba bir örnek, ama kurguyu bir yapbozun parçalarını birleştirmek gibi düşünebilirsin. parçalar ancak belirli şekilde birbiriyle oturur, bunu sezmek de zor bir iştir, kurgucu bunu yapar.
yani iki sahnenin arka arkaya gelmesi yönetmenin kararıdır, ama arka arkaya getire(bile)n kurgucudur.
0
yalnux
(09.02.12)
kurgu sahnelerin kolajıdır. kimisi dışarda kalır. kimisi kesilir biçilir. sonuçta sahneler tek tek birleşir ve film ortaya çıkar. mesela memento'yu bir başyapıt yapan en önemli öğesi kurgusur. keza amores perros da kurgusu ile gönüllere takt kurmuştur.
0
atmosphere
(09.02.12)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.