[]

gürültü yapıyorsunuz diye çemkiren evsahibikomşu

soru mu soracağım, iç mi dökeceğim bilmiyorum. eleştiri, tavsiye bir şeyler bekliyorum ama.

şimdi efendim, inat mı inat, yaramaz mı yaramaz bir oğlum var. kendisi iki yaşında. evimizde bir yıldır oturuyoruz. ev sahibi de senede 3-4 ay filan üst katımızda ikamet ediyor.

bir kaç ay önce yerden otuz santimetre yükseklikteki elektrik prizlerinden biri yerinden çıktı. günlerden pazar olduğu için taktırma şansı bulamadık. bizim ufaklık başladı, prizle oynamaya. tüm çabamız yetersiz kaldı. biz de tırstık ne yalan söylemeli. başladık çocuğu azarlamaya. ancak gerçekten kızdığımız filan yok. taktik yaparak caydırmaya çalışıyoruz. bağırıyoruz, kızıyoruz güya. bana mısın demedi sıpa. ama bu ayda yılda bir olan bir şey. her neyse, ev sahibi gecenin bir yarısı dayandı kapımıza. benim öfke kontrolüm zayıf olduğundan, adama bir an evvel yol vermek için hiçbir şey söylemedim. eh bizi aldı bir rahatsızlık. çocuğun sesi çıkınca tedirgin oluyoruz resmen.

efendim gel zaman git zaman, yine bir akşam saat 10 gibi, bizimki bu sefer kapıları çarpmaya başladı. kucağımıza aldığımız zaman kendini yırtıyor, salya sümük. ciddi ağlıyor, morarıyor filan. bırakır bırakmaz da gidiyor bir kapıyı çarpıyor. bu sefer ikna etmeye, dikkatini başka yöne çekmeye çalışıyoruz. artık daha tecrübeliyiz. bir süre sonra başarıyoruz da. tam çocuğun poposunu yıkamak için kucağıma aldığımda telefon çalıyor. arayan ev sahibi. ekranda ismi görür görmez sinirim boşanıyor. sakin kalmaya çalışarak açıyorum. başlıyor. "apartman olarak çok rahatsızız, alttakiler de şikayetçi, bu ne gürültü." ben yine sakin kalmaya çalışarak, "girdiğimizde, kapıların anahtarlarını vermenizi söyledik, tekrar hatırlatmamıza rağmen, vermediniz." filan bir şeyler geveliyorum. "tamam bulacağım ben..." filan gibi bir şeyler gevelerken de yüzüne kapatıyorum. az sonra kapı çalıyor gelen ev sahibi, elinde bir tomar anahtar. tomarı alıp suratına çarpıyorum kapıyı. çarpmasam elimden bir kaza çıkacak.

ertesi akşam alt komşuya iniyorum. rahatsız olup olmadıklarını, rahatsızsalar neden bana söylemediklerini soruyorum. rahatsız olmadıklarını, bir önceki gece onların da ev sahibi olan şerefsizin, telefonla aradığını, kapı çarpılmasını duyup duymadıklarını sorduğunu ve duyduk dediklerini söylüyor. bu sefer adam bunlara, çıkın da söyleyin rahatsızlığınızı diyor. alt komşu, sesi duyduklarını ama rahatsız olmadıklarını söylüyor. böylece de iş başa düşünce benim eve geldiğini öğreniyor.

bu akşam kira ödemek için gitmek zorunda kaldım. ev sahibi "şu meseleyi de konuşalım istiyorum" dedi, "konuş" dedim. başladı, şu saatten şu saate ses geldi. ben sabrettim, ayağımı çekip oturdum (ne demekse) ama bir süre sonra bir sorun olduğunu düşündüm, kötü bir niyetim yoktu. oğlunuz evi yıksa da sorun değil, ona kimse bir laf söyleyemez." ben de ona benim kapıma dayanma hakkı olmadığını söyledim. (ilk raunt sakinim). "geçen akşam da çok geç saatte, o kadar kapı çarpıldı, herkes rahatsız oldu, ben geldim" e dedim, ben sordum millete kimse rahatsız olmamış (yalan, alt komşunun altına sormamıştım. bu akşam yaşanan olaydan sonra sordum, böyle bir şeyden haberleri bile olmadığını, gürültü filan da duymadıklarını söylediler.) "hayır" dedi ev sahibi "ben merdivenden çevirdim insanları. ben yaşlı başlı insanım. yüzüme kapı çarpman ağrıma gitti." ben: "evimi basar gibi gecenin bir yarısı kapıma dayanırsan bir reaksiyon alacağın kesin. o kadarla kaldığına dua et. niye geliyorsun kapıma?" (öfke level 2) ev sahibi: "çocukla baş edemiyorsun, benden soracağın bir şey vardır belki." ben: "sormam da soracak olsam da ben gelirim, sen niye geliyorsun." ev sahibi: "peki bu çocuk kapıları çarpınca sen ne yapıyorsun" ben: "ikna etmek için çabalıyorum, ters çıktığımda ters tepiyor, çocuk inat" ev sahibi: "peki senin arabanın kapısını çarpsa, yine bir şey demez misin?" ben: "yapıyor zaten, aynı yöntemle savuşturmaya çalışıyorum. ama sen de tutarlı ol, sorun evinin kapısına zarar gelmesi anlaşılan. üstelik de iki yaşında bir çocuk. başta, çocuktur yapar, ona kimse bir şey diyemez, diyordun?" ev sahibi: "e bu çocuk gündüzleri hiç kapı çarpmıyor." (gündüzleri bakıcısı yanında. alt metin: çocukla baş edemiyorsun. satır arası: ebeveynliğinize laf ediyorum.) (öfke level: 165) öfke kontrolüm olmadığı için oradan ayrılmam lazım. ben: "ya başlatma evinden de, çıkıyorum ben daireden. sen de gir şimdi içeri daha konuşma" deyip evime gittim.

olay bundan ibaret, kendimi dibine kadar haklı görüyorum.

not: adamın iki çocuğu var. oğlu bir yıldır bir kez bile gelmedi yanlarına. kızı ise bir haftalığına geldi. tahmin edin ne zaman. bunlar evde yokken, bir hafta kaldı, tatilini yaptı, bunlar gelmeden bir gün önce de bastı gitti. insan bir gün daha bekler ailesini görür diyeceğim. bunların yüzünü kim görmek ister. anne-babalık dersini bu tip bir aileden mi alacağım.

 
yazık adama.. senin gibi çirkef bir kiracıya denk gelmiş. tamamen haksızsın.


  • subseven  (19.04.12 00:38:31) 
Biraz okudum. Kiranı elden ödüyorsun peki, kira yasal limitin altında mı ki elden ödüyorsun?


  • drip nick i zaten kullanilmakta  (19.04.12 00:40:44) 
gidişat hırgür olacak gibi gözüküyorum.yerinde olsam ev sahibi ilk sağlam hata yapınca (gürültüdür çöptür halıdır )sen kapıya dayanıp sağlam bi çemkir ama gözünü kararttığını da hissetir.mahkemeye verecem derse de elinden geleni ardına koyma modunda ayrıl ki mahkeme bitene çok zaman geçer.


  • itiswonderfullife  (19.04.12 00:40:45) 
iki tarafta haklı ama senin haklılık oranın biraz daha düşük. çocuk yetiştirmede sıkıntı olabilir adam haklı gibi sanki canavar gibi o ne !


  • gündüz m  (19.04.12 00:45:36) 
@subseven: adresi ver geliyorum.

@drip: kontratta yazıyor tam kira. ama kimsenin haberi yok. bankadan ödemediğim için, bu adam vergi de vermiyor. o kanaldan malına kast edebilirim.

@itisw: ev bulur bulmaz çıkacağım. kendimi kaybetmekten çekiniyorum.
  • tannhauser  (19.04.12 00:46:47) 
@ gündüz m: çocuğun var mı?


  • tannhauser  (19.04.12 00:47:40) 
E adama götünden kan alırım kamil de susar.


  • drip nick i zaten kullanilmakta  (19.04.12 00:49:11) 
@drip: işte sorun da orada, aklımda kendimi haklı çıkaracak bin tane argüman var ama o kadar öfkeliyim ki bunları sakin bir dille anlatamıyorum. ters bir şeyler yapmamak için hemen olay yerinden kaçıyorum. kaçınca da içimde kalıyor söylemek istediklerim.


  • tannhauser  (19.04.12 00:52:46) 
Sonuna kadar okudum tüm levelleri geçtim :)öfkenizken çekinir gibi oldum hatta ama ''kendimi dibine kadar haklı görüyorum'' cümlenizden sonra yazmak istedim ki, %90 siz haksızsınız,%10 ev sahibi.


  • buzbebek  (19.04.12 00:53:59) 
Eleştri bekliyorum demişsiniz o yüzden yazıyorum.Siz haksızsınız.Gürültüden rahatsız olan insan her saatte kapıya gelir.Siz saatin geç olduğunu düşünüyorsanız gürültü yapmamanız lazım zaten.(Genel söylüyorum, gürültüyü siz değil çocuğunuz yapıyormuş zaten.) Ayrıca ev sahibine tutumunuz yanlış.Yazdıklarınızdan anladığım kadarıyla ters bir davranışı olmamış size karşı.Öfke kontrolü ve objektif düşünme diyorum.


  • grgn  (19.04.12 00:54:29) 
yok çocuk. tamam büyütmek kolay değildir ama ne bileyim görüyorum büyütenlerden bu tip sorunları çözüyorlar bir şekilde yani çok hırçın olmuş çocuk sürekli bir şeyi çarpma filan. bu arada yetiştirmede sıkıntı olabilir demişim biraz yanlış olmuş o pardon tırnak içinde doğrusunu yazayım'' kiracı-ev sahibi olayından çok evebeyn-çocuk olayı gibi sizin olay ''çocuğun davranışları sebep olmuş olaya özetle sürekli bu kadar hırçın olmaması lazım


  • gündüz m  (19.04.12 00:56:22) 
@buzbebek: yazılı ortamda sakin kalmayı başarabiliyorum genelde. neden %90 ben haksızım.

@grgn: oğlum iki yaşında. elbette zaman zaman azıp gürültü çıkaracak. bu apartman hayatının bir gerçeği. süreğen bir gürültü yok. 12 ayda iki kez olmuş. bunu yapan yetişkin insanlar değil. dolayısıyla, ben bunu taciz olarak değerlendiriyorum. evde sürekli diken üstündeyim, en ufak gürültü çıkardığında sinirleniyorum. bu işin normali, çocuğu gürültü yapan evi diğer komşuların rahatlatmasıdır. ben tüm oturduğum evlerde bunu yaptım, komşularımın tamamından da bunu gördüm. ayda yıl bir misafirin geldiğinde gürültü çıkar. bundan normal bir şey yok, komşun hemen eve gelip çemkirirse sen ne yaparsın? haydi desem ki bizim ev sürekli böyle o da yok. ha şunu da ekleyeyim. biz bir yıl boyunca oğlumdan kat kat yaramaz ve yaygaracı ikizlere yan komşuluk yaptık. hatta oğlum daha yeni doğduğunda, uyku düzeni tutmamışken de orada oturuyorduk. bir kez bile kapı çalıp, şu oğullarınız gürültü yapmasın da bizimki uyusun demedik. böyle bir saçmalık aklımıza gelmedi. saçma çünkü. bu saçmalığın yapan insana öfkelenirim.
  • tannhauser  (19.04.12 01:02:18) 
ev sahipleri her zaman biraz cinstir ama büyütülecek bir sorun göremedim ben. kapıyı yüzüne çarparak ilk safhada siz haksızlık etmişsiniz. asıl sorun öfke kontrolü meselesi olabilir sizin de söylediğiniz gibi ve şuradan da anlaşılacağı üzere "@subseven: adresi ver geliyorum."

bir de ebeveynliğine laf etmek, namusuna küfretmek gibi tepki görüyor bizim millette, büyütmeyin. herkes çocuk yetiştirmeyi çok iyi bildiğini sandığından size akıl-fikir vermek için hiç bir fırsatı kaçırmazlar, duymazdan gelin.
  • Demet  (19.04.12 01:03:26) 
yazdıklarınız ve yorumlardan anlaşılıyor ki, zaten kendiniz de söylüyorsunuz sinirli bi yapınız var. kvılcımı aleve çevirebilecek düzeydesiniz. hani siz de farkındasınız öfkeyle ilgili sıkıntılarınızın olduğunun hala ev sahibi şöyle böyle olayına getiriyorsunuz olayı.

yaptığınız gürültüyü tölere edememiş olabilir, saygısızlık edip geç saatte kapınıza dayanmış olabilir ama sizin verdiğiniz tepkiler, kendinizi haksız gösteren tepkiler.

en azından bu yazdıklarınızdan bu görülebiliyor. biraz kendinize dışarıdan bakmaya çalışın.
  • dahinnotha  (19.04.12 01:03:51) 
finish him. adam haksız da sende çocuk olayında haksızsın bi yardım falan al çocuk için. öyle kapı çarpması ağlama vs ile kimse rahatsız olmaz gençler çocuk bu


  • mr fusion  (19.04.12 01:04:36) 
@gündüz m: çocuğumuz yokken biz de bu konuda çok ahkam kestik (kötü anlamda söylemiyorum) ama olunca daha bir anladık. bu arada süreğen bir durum yok. çocuk sürekli oradan al buraya çarp, ona bağır bunu kır durumunda değil. şu anda azı dişlerinin sonuncuları çıkıyor. iki yaşında bir çocuk ne olduğunu bilmediği bir acının içerisinde. hırçınlaşıyor doğal olarak. ve inat olduğu için de teskin olmuyor. 12 ayda iki kez bu çapta olay oldu. ikisinde de kapımda ev sahibi. dellenmeyeyim de ne yapayım.

gördüğünüz gibi çocuk olunca düşünmeniz gereken çok fazla değişken işin içine giriyor. bu insanlar da çocuk büyütmüşler, ben çocuğum olmadan bile bu kadar anlayışsız değilim. mantıksızlığa öfkeleniyorum sadece. ve iki yaşında bir çocuktan mantıklı hareket etmesini bekleyen bir yetişkin en büyük mantıksızlığın içine düşmüştür bence.
  • tannhauser  (19.04.12 01:07:06) 
@demet: adres ver geliyorum, sadece şakaydı.

@dahin: öfke kontrolü evet bir sorun. verdiğim tepkiler aşırı. daha yumuşak bir şekilde halledebilirdi bir başkası. ama tüm bu değişiklikler ev sahibimin terbiyesiz olduğu gerçeğini değiştirmiyor.

@mr fusion: tam anlamadım ne demek istediğinizi ama çocuk yetiştirirseniz, bunun gayet normal olduğunu anlarsınız. çocuğun doğduğundan itibaren temel iletişim aracı ağlamak. kelimeler yetmeyince de ağlamaya başlar zaten. sonraki hayatımızda da böyle değil mi zaten. sözler tükendiğinde göz yaşları devreye girer.
  • tannhauser  (19.04.12 01:14:48) 
objektif bir şekilde okuduğumda ilk olarak büyük oranda haksızlık sende, onu da geçtim saygısızlık senden gelmiş. adamın niyeti seni taciz etmek mi değil mi onu bile bilmiyor, varsayıyorsun. sen yaptığın sesi duymuyorsun belki, ama belli ki ev sahibin duyuyor ve rahatsız oluyor, sen senede 2 defa olduğunu sanıyorsundur sadece. alt komşu, üst komşu öyle demiyo ev sahibi yalancı olaylarını geçmek gerekli, komşular hep öyledirler-eski komşuluklar kalmadı. ev sahibi gider sorar evet duyduk, rahatsız olduk der, siz gidersiniz yok duymadık derler, birlikte gidersiniz baskın ve çekinilecek kişi kimse ona bulaşmak istemediklerinden duymak istediklerini söylerler.

basit ve net bir şekilde sinirlerine hakim olamayan, kendini hep haklı gören bir insansın. ha tabii ki tek haksız sen değilsin, ev sahibin olacak adamın anlayış göstermesi lazım, çocuk bu yahu ses yapar, sanki yetişkin bir bireyden bahsediyor hey allahım. 2 yaşındaki çocuğu kontrol etmek sanki çok kolaymış gibi bik bik ötmüş adam.
  • madyb  (19.04.12 01:18:32 ~ 01:19:45) 
Sorun tam olarak çocuğunuzun hırçınlığı değil aslında. Nasıl ki siz ev sahibinizin ebeveynliğinize laf çarpmasından rahatsız olduysanız; o da kapıyı yüzüne çarpmanıza alınmış bu belli. Sanırım yaşça da sizden büyük epey. Gürültü az veya çok, bir kere veya on kere olmuş, farketmez. Rahatsızlık verdiyseniz, alttan almak zorunda olan çocuğunuz adına sizsiniz. Bu yüzden bir kere haksızsınız. Yalan söyleyerek kendinizi savunmuşsunuz, kapıyı yüzüne kapatmışsınız, ''sen de gir şimdi içeri daha konuşma'' diye adamı kendi evinde azarlamışsınız... %90. Ev sahibiniz de alt komşunuzu kışkırtmaya çalıştığı için haksız. Sanırım yalnız bir adam bir tek uğraşacak kiracıları var e size sarıyor doğal olarak. Bu yüzden o da %10 haksız.
Yazdıklarınıza bakarak bu şekilde düşünüyorum.

  • buzbebek  (19.04.12 01:19:37) 
@madyb: beyaz bir yalan söyledim de onu da doğrulattım daha sonra. ev sahibi bana diyor ki "iki alt komşu merdivenden sana geliyordu. ben durdurdum." söylediği komşuya gidiyorum: "benim böyle bir şeyden haberim bile yok" diyor. benim altımdakilerin durumunu söyledim zaten. devam edeyim. insan kendinden hareket ediyor. onlara gelen misafirler defalarca, bizim zili çaldılar, kimisinde oğlum uyandı, kimisinde uyanıktı. en az beş sefer. bir kez bile kabalık yapmadım kimseye. yine misafirleri, iki araçlık yere yanlamasına park etti, ses çıkarmadım. bunlar olabilecek şeyler. her şey için karşı tarafı taciz edeceksek beraber yaşama kültürü nerede. öfkeliyim evet, iki yaşında çocuk için evimde beni taciz eden olursa bir şekilde cevap alır.


  • tannhauser  (19.04.12 01:31:34) 
dostum sonuna kadar haklısın. yani o kadar haklısın ki söyleyecek kelime bulamıyorum. neyse ki sinirlerine hakim olmuşsun. yani o adamın gırtlağına nasıl sarılmamışsın tebrik etmek lazım seni.

kira sözleşmeniz de daha süre varsa taşınmak için acele etme. kafana göre güzel bir yer bulmalısın.
sakın gaza gelip de ufaklığa kızıp bağırmayın yahu çocuk bu yapacak böyle şeyler, yapmasa bir anormallik var. öğreniyor, zeki çocuk olacak belli ;)
kirayı ödemek için muhattap olmayın bence eft yapın gitsin ne diye o meymenetsizin yüzünü görüyorsunuz ki. eğer ki sözleşme varsa düşük bir miktardan o parayı ödeyin aklı başına gelsin bir şey derse nereye şikayet ediyorsanız edin dersiniz. ya da siz bu ev sahibi benden haksız kazanç elde ediyor dersiniz.
kendine ve sinirlerine hakim ol dostum.

bizim yazlıkta vardı böyle bir amca karşı villadan.ben arabayı park ettim benim ufak kardeş de indi yerde kozalak var ona bir tekme attı adamların evinin önüne gitti. neyse adam bahçede oturuyor yerinden kalktı yürüdü kapıyı açtı kozalağı aldı çöp kutusuna yürüdü sonra attı bunları yaparken de bana tip tip bakıyor. hey allam dedim ... amca bu kadar sinirli stresli olma bak çok yaşamazsın yaşlılığın tadını çıkar dedim. tip tip baktı söylene söylene gitti. adam her şeyden şikayetçi top kaçsa keser belediyeye şikayet eder, bir kere eviniz kaçakmış diye belediyeden birileri geldi düşünün artık.dedik kim şikayet etti bizi öğrendik onu da bizim meymenetsiz etmiş. neyse 1buçuk yıl falan geçti adam kalp krizi geçirdi sonra da felç kaldı. uzattım konuyu anladınız siz. o yaza kadar ne çoluğu çocuğu gelirdi, geldiler sonra ama evi satmak için. Bu tip insanlardan nefret ediyorum direk yok edilesi insanlar. Allah sabır versin.
  • monkey  (19.04.12 01:34:57 ~ 01:38:31) 
@buzbebek: sorun çocuğumun hırçınlığı değil evet, anlayışsız bir adamın, sırf oturduğum evin sahibi olduğu için benim de sahibim olduğuna inanması ve bana bir şeykeri dikte etmeye çalışması. bir yetişkin olarak benim yaptığım gürültüye tepki vermesini anlarım, özür dilerim. ama çocuk bu yahu. çocuk. hatta bebek diyoruz bu yaşta olanlara. dahası atlanan bir nokta var. sorun gürültü filan değil. evime zarar mı veriyorlar. zarar veriyorsam, çıkarken karşılığını alırsın ya da alamazsan hukuki mercilere başvurursun. benim evimin içine karışamazsın.


  • tannhauser  (19.04.12 01:35:46) 
@monkey: üstat, allah razı olsun. ben de bu kadar sessiz sakin lafımı sokup köşeme çekilip kalmayı becerebilirim bir gün inşallah. hep kendime zarar biliyorum.


  • tannhauser  (19.04.12 01:39:57) 
duyuru da ne çok rızkı dar insan varmış bunu gördük, bebekten bahsediyoruz.ne yapıcaz çocuğun ağzını mı bantlıcaz. ağlayacak bu çocuk hasta olsa da ağlayacak bir şey istese de ağlayacak. hem ayrıca ev sahibi olunca kapının hasar görüp görmemesini mi takipleyecek bu adam oldu olacak kamera koysun evini izlesin.kapı kırılsa yenisi takılır neyse parası ödenir bu kadar basit. malı kıymetli olan insanlardan her zaman nefret etmişimdir Allah ıslah etsin böyle tipleri. rızkı dar malı kıymetli. evden çıkarken kapıyı kırın da çıkın lütfen.


  • monkey  (19.04.12 01:46:18) 
Kendini dibine kadar haklı görmesen böyle bir skandal yaratmazdın zaten, orası normal..

%90-%10 olayına katılıyorum. hatta %5 desen de içim acımaz.

Çocuğun evde gürültü yapıyor. Bu ağlamak, öksürmek vs. gibi çocuk doğasıyla ilgili bir gürültü de değil. Adam gelip "sustur şu çocuğunu, ağlamasından kafam şişti" derse, sağlam şerefsizdir. Geberesidir. Ama çocuk kapıları çarpıyorsa, sen de buna mani olmuyor yahut olamıyorsan, durum da senin tarzından kaynaklanıyorsa; adam, senin çocuk yetiştirme metodlarının sebep olduğu gürültüyü dinlemek zorunda değil. Yılda 1 veya 2. Bu doğal bir şey. "Huysuz bunak" olmasına gerek yok adamın. MESELA, çocuğun kapıyı çarpmasına mani olamıyorsan, kapının arasına bir şey sıkıştırır yahut kapının çarpacağı yere kağıt havlu rulosu, kırlent vs. darbeyi emecek, gürültüyü engelleyecek bir şeyler yapıştır, bantla, as falan.. Çocuğuna nasıl eğitim vereceğine, çocuğa zarar vermedikçe, kimse karışamaz fakat gürültünün sorumluluğunu reddedemezsin. "Çocuğu ikna edemiyorum, yapıyor işte" demek saçma olur bu durumda. Zira adı üstünde, o çocuk. Sorumluluğu sana ait. Yok illa ki "çocuk ikna olmuyor" diyeceksen, çocuğu evsahibinin karşısına koy, aralarında çözsünler istiyorsan :)

Öte yandan, adam gürültüden rahatsız olmuş kapına gelmiş, bu gayet normal bir şey. Apartmanda yaşıyorsunuz. Mektup mu yazmalıydı? Yukarda biri yazmıştı, saatin kapıya gelmek için geç olduğunu düşünüyorsan, adamı rahatsız etmek için de geç bir saattir. (Hoş gürültünün erkeni geçi fark etmez ama gündüz dışardan gelen sesler daha yüksek olduğundan apartman içinden gelecek sesler daha az gelir, onu kast ettim.)

-> Kapıya gelmesini taciz olarak yorumlamışsın, çocuğun yarattığı gürültüye mani olmayarak, ebeveynler olarak esas siz evsahibini taciz ediyorsunuz bu durumda.

Alt kattakilerin şikayetçi olmaması bir şey değiştirmez. Belki pısırıktırlar, sorunca utanmışlardır, belki kendi çocukları da çok gürültücüdür, "halden" anlıyorlardır, belki de "çocukları var neyse boşver" demişlerdir. Bu, evsahibine de gürültünüze katlanmak zorunluluğu getirmez.

Telefonu yüzüne kapatmak, kapıyı suratına çarpmak, posta koymak vs. de nasıl bir insan nasıl bir komşu olduğunuzu gösteriyor ki hakikaten subseven'ın dediği doğru..("yazık adama.. senin gibi çirkef bir kiracıya denk gelmiş. tamamen haksızsın.")

Şudur budur, öfke kontrolünün olmadığını söylemişsin. Çocuk bu asabiyeti, söz dinlememeyi, durmamayı senden almış olabilir mi bu arada? :)

Ayrıca, çocuklarının gelmesi gitmesi görmesi görmemesinin seninle bir ilgisi yok. Bir de kirayı bankaya yatırmayı teklif ettin de kesin olarak reddedip, mutlaka elden vermen gerektiğini söylemediyse, sen de ortaksın bu konuya. Başka bir mevzu yüzünden, adamı bu yoldan şikayet etmen, iyi niyet gösterecek bir hareket olmaz. Hukuki olabilir ama ahlaki değil..

Not: "Evsahibi" diye belirttiğin için "evsahibi" ifadesini kullandım ben de. Yoksa herhangi bir komşu olabilir bu. Bir şeyi değiştirmez.

-> -> Ki ayrıca adam evsahibi olduğundan "kapılarımı mahvettiniz, evimi mahvettiniz" falan diye de çıngar çıkarabilirdi. Haksız bir endişe de olmazdı bu. Bu bile başlı başına adamın iyi niyetli olduğunu gösteriyor. Tamamen senin ihmalkarlığın/tedbirsizliğin..

Sözlük ve duyurunun atmosferine binaen, çocuk yetiştirme tarzına da söylenecek bir iki sözüm var ama benim de çocuğum yok. Belli ki çocuk sahibi olmayanın yorumlarını takmıyorsun :)

Bari en azından çocuğu bir doktora göster..
  • lazor  (19.04.12 01:50:32) 
@monkey sen de o yaşa geldiğinde sen de "yok edilesi" olursun dostum. sürekli çocuk bu çocuk bu deyip duruyoruz da bu da yaşlı bir adam anladığım kadarıyla. tölerans gösterilmeli, çok da tepemize çıkarmadan tabii. oğlunun gelmesi, kızının gitmesi bizi ilgilendirmez, bu biraz dedikoduya giriyor. tıpkı sizin çocuğunuzu nasıl yetiştirdiğinizin onu ilgilendirmemesi gibi.

bizim üst katımızda çocuklu bir aile oturuyordu, kendi yaptıkları gürültü yetmezmiş gibi (yüksek sesle konuşmalar, televizyonun sesini sonuna kadar açmalar, gece vakti paldır küldür merdiven çıkmalar) çocuklarının koşturması etmesi de cabasıydı. bir şey dediğimizde de efendim "çocuk bu napalım..." gibi şeyler söylüyorlardı. kendi yaptıkları gürültüyü de çocuk bahanesiyle örtbas ediyorlardı ya da belki kendi yaptıkları gürültünün farkında bile değillerdi bilmiyorum. neyse işte çocuklu komşuya tövbe ettik o gün bu gündür. umarım sizde de böyle farkında olmadığınız bir durum yoktur.
  • Demet  (19.04.12 01:55:18) 
@monkey: onu yapabilir miyim bilmiyorum. öfke anında olması lazım. bir de ben çok dikkatliyimdir. bir sürü puzzle'ımız var bir tanesini bile asmadım, çivi çakmayayım diye. onca duvarda sadece mantar panom asılı, oda 3m marifetiyle hazırlanmış, şu boyaya zarar vermeyen zamazingolardan. zaten hayvani dikkat ediyorum. içeride ben oturuyorum diye yaptığım büyük tadilatları bile kiradan düşmek gibi bir taleple ev sahibinin kapısına uğrayan bir insan değilim. eşim kızıyor bu yönüme. aslında damarıma basılmazsa şeker gibi kiracıyım. bankadan alsa kirayı otomatik eft talimatıyla hallederim. şimdi şehir dışında filan olursam bir kaç gün geç getiriyorum. sempozyum için şehir dışındaydım, o yüzden geç getirdim ve bu yüzden tüm öfkeme rağmen gayet ezik gitmiştim adamın kapısına. ama üsteliyor işte. bırak beni kendi halime. yok. illa damarıma basacak.


  • tannhauser  (19.04.12 01:55:29) 
@lazor: çocuk kapıyı çarpmaya başladığında, evet öncelikle panikledik ve nasıl bir strateji geliştireceğimizi düşündük. kapı çarpma hadisesi birkaç kez gerçekleştikten sonra ikna ve dikkat dağıtma metoduyla onu uzaklaştırdık. ancak yeterli olmayınca, söylediğin gibi kapılara havlu sıkıştırarak gürültü çıkmasını engelledik. o da oyunu bittiği için vazgeçti. ki zaten kaka yapmıştı. biz yıkamak için banyoya giderken telefon çaldı. yani son kapı çarpılmasının üzerinden beş-on dakika geçmişti.

"çocuğu ikna edemiyorum, yapıyor işte" demek hiç de saçma olmaz. çocuğu olmayanları gerçekten takmıyorum, hatta çocuğu olmayan padagogları da takmıyorum. o konuda haklısın. bu jokey at meselesi değil. gerçekten de sahaya çıkmış olman gerekiyor. ayrıca çocuktan çocuğa da fark var. hatta aynı ebeveynin farklı çocukları arasında bile fark var. bunu bile fark edemeyenlere ne desem az.

defaaten söylüyorum. sürekli tekrarlayan bir durum için kapıya gelmekte bir beis görmüyorum. ancak tekil olaylar için kapıma dayanan insanı affetmem, kovarım. orası benim kapım, onun değil.

çocuğun susturmakta başarılı olmanın çeşitli yolları var. ben kendi yöntemimi tercih ediyorum. çünkü kalıcı etkii yaratan bu. çocuk ikna edilmezse, havlu sıkıştırmak gibi yöntemlerle, sadece eylemin etkisi ortadan kaldırılıyor. eylemin hoş olmamasına dair mesaj verilemiyor.

alt kattakilerin şikayetçi olmaması elbette bir şeyi değiştirir. çünkü üst kattaki kendine yancı arıyor.

çocuk bu, asabiyeti de, söz dinlememeyi de benden öğrenmiştir. genetikten de almıştır, model de almıştır. eee, bununla neyi ispatlamaya çalışıyorsun.

kirayı bankaya yatırmayı kesin bir dille, ve tam üç kez teklif ettim. hepsinde de olumsuz cevap aldım. sonrak aylarda üstelemeyi bıraktım. normalde parayı eline almayıp, büyük oranda banka üzerinden kullanan bir insanım.

"kapılarımı mahvettiniz" diye de çemkiremez. çıkarken evdeki arızayı gösterir, ben girdiğimde yoksa parasını alır.

çocuk yapma. hayal kırıklığına uğrarsın.
  • tannhauser  (19.04.12 02:11:58) 
hala şu adamı haklı göstermeyin ya. adam resmen kıl bir ev sahibi. biz de bir sürü kiracıyla muhattap oluyoruz bu durumu anlayabiliyorum. bizim kiracılar ne kadar memnunlar bizden aklın yolu aynı yere çıkıyor bu şekilde hareket ediyoruz çünkü. kimseyi sıkıştırmıyoruz laf söylemiyoruz kendi evleri gibi görüyor tüm kıracılar da. hep eski ev sahiplerini anlatıyorlar bize. bu ve benzeri durumları anlatıyorlar.

bu adamın malı kıymetli.

şu ne biçim laftır şu saatten şu saate kadar ses oldu. bunu söyleyen biri takıntılıdır kağıda bile yazmıştır. iyi niyetli konuşcak biri ne der? oğlum evladım dün gece biraz ses oldu biz yaşlı insanlarız kaldıramıyoruz biraz daha dikkatli olun olur mu der.

ama nerdee..

ayağımı çekip oturdum yani sana katlandım katlanabildiğim kadar.merdivenlerden geçenleri çevirmek ne ya adam önceden kulis yapıyor çünkü kendine güvensiz ezik. eğer ki senin bir sıkıntın varsa ona buna sormazsın gider kendin söylersin. gidin söyleyin diyor başkalarına. çocukla baş edemiyorsun ne demek? seni beceriksiz işe yaramaz göstermeye çalışıyor. adam ezik rızkı dar malı kıymetli bir tip. uzak durulası bir insan adamı sinir hastası eder böyle tipler. adamın kapım çiziliyor diye ne kadar içi gitmiştir kimbilir:).dünya malı dünyada kalır arkadaşlar siz de böyle yapmayın önemli olan gönül kırmamak.
  • monkey  (19.04.12 02:12:25 ~ 02:24:52) 
@demet: monkey'i bilmem ama ben o yaşa geldiğimde böylesi bulaşık dingilin teki olursam, direkt yok olayım.

apartman hayatında komşular mutlaka birbirlerinin seslerini duyarlar ve tolere edilmesi gereken budur. çirkeflik yapıp çemkiren insanlar değil. yılın 365 günü tepende bangır bangır müzik dinleyen insanla, ayda yılda bir evde toplantı yapıp arkadaşlarıyla usturuplu eğlenen insan bir değil. ikincinin kapısına dayanırsan çirkef olursun. komşuların birbirinin sesini duyması kadar normal bir şey yok. ben mesela kendilerinin topuklu ayakkabıyla laminatlar üzerinde adımlarını sayabilirim. ama gidip de bu konuda uyarmak aklımdan geçmez. bu kadar hassas insanların paraya kıyıp müstakil evde oturmaları taraftarıyım.
  • tannhauser  (19.04.12 02:17:59) 
@demet benim dedem de böyle bir insan değil babam da değil ben de öyle olmam onlardan ne gördüysem onu yaparım. benim dedem de yaşlı bir insan kanser hastası hatta ama kapımızı hep açarız tüm mahalle içeri girer yer içer gider yazlıkta bahçede oynarlar dedemin de hasta hasta onlarla oynadığını bilirim. aynı şekilde babam da öyle emin ol yok edilesi olacak son insan ben olurum.

demet sizin o komşularınızla buradaki durum çok farklı.
  • monkey  (19.04.12 02:19:06) 
ekstradan şunu da anlatayım. alt komşuyla konuşmamızdan. biz daha burada oturmazken ve bizim ev boşken. alt komşunun misafirleri geliyor. yatılı kalıyorlar ve yakın akrabaları. misafirin 7-8 yaşlarındaki kız çocuğu kapıyı sertçe çarpıyor. neden çarptığını bilmiyorum. sizin çok sevgili, yaşlı, tonton, tapılası ev sahibi iniyor. kendisi emekli polis, alt komşu da halen görevde polis olduğu için büyük ihtimalle ona karşı kendini daha dominant hissediyor ve misafirinin önünde basıyor azarı. adamcağız aşağı tükürse sakal, yukarı tükürse bıyık. ha ben adamın yüzüne kapıyı çarparken bu olayı bilmiyordum ve bu benim hareketimi haklı çıkarmaz ama adamın nasıl bir yapıda olduğunu açıkça su yüzüne çıkarır.


  • tannhauser  (19.04.12 02:32:01) 
Yazdığınız ''ekstra''yı okuyunca gülümsedim. Bu neye benzer biliyormusunuz, anne ben tencereyi devirdim ama zaten sen yemekleri de kötü yapıyorsun. Benim çocuğum kapıyı çarptı ama bak adam daha önce başkasına da çemkirmiş. Bu adam çok re re rö... Aynı mantık.


  • buzbebek  (19.04.12 02:40:38) 
@buzbebek: çocuğum kapıyı çarpmadı demedim hiç. iki yaşında çocuk kapı çarpmasını çemkirilecek bir olay olarak gören insanları iki yaşında bir çocuktan daha irrasyonel buluyorum. mantıksızlığa da tahammülüm yok.


  • tannhauser  (19.04.12 02:46:50) 
buradakilerin çoğu evsahipleri öl dese ölecek insanlarmış, gerçekten çok etkilendim.


  • monkey  (19.04.12 02:52:51 ~ 02:59:00) 
burda siz haklısınız ya da haksızsınız demeyeceğim ama öfkenizi biraz daha kontrol edemezseniz haksız duruma düşeceksiniz.

bu çocuk gürültüsü konusunda benim baktığım bir nokta vardır, ister komşu olsun, otobüste, uçakta, ne bileyim cafede.

çocuk etrafa rahatsızlık verecek şeyler yaptığında gürültü olur, ayak altında dolaşması olur, elindeki oyuncağı gelip kafana atması olur:

ailesinin tepkisi nedir

çocuk rahatsızlık verirken ailesi cidden bunu engellemek için müdahale ediyor mu yoksa hiç sallamıyor mu?

bizim de üst katımızda var bir ufaklık, yeri geldi mi keşke matkap filan tadilat olsa da şu ses gelmese durumuna gelsem de annesi ya da babasıyla her karşılaşmamda insanlar "kusura bakmayın zaptedemiyoruz bizimkini" diyorlar.
bunun üzerine kimseye laf söylenmez.
  • sli  (19.04.12 09:27:29) 
kesinlikle haklısınız, fakat öfkenizi kontrol altında tutmalısınız ev sahibiniz gibi insanlar çok fazla etrafta. bence en kısa zamanda yeni bir ev bulup kurtulun ev sahibinizede yasal olarak mecburiyetiniz olduğu için kirayı artık bankadan ödeyeceğinizi bildirin, işten kira yardımı almaya başladım zorunluyum deyin mesela ödesin vergisini


  • sirena  (19.04.12 10:27:07) 
Davranışlarınızla haklıyken haksız duruma düşmüşsünüz. Çocuğu kapı çarpması vs. olabilecek şeyler, sizi taciz etmesini gerektirmez. Sakin kalabilseydiniz (suratına kapıyı kapatma) herkes size hak verecekti. Öfke level 2'den sonrası sadece sizi zıvanadan çıkarmak için söylenmiş laflar ki, bunu her yaşlı yapar; el-cevap: "sizin yetiştirdikleriniz belli, ayda yılda bir soruyorlar sizi, sizden çocuk yetiştirma konusunda alacağım ders olmaz. Bu konuya buradan devam ettirmek sizi de kıracaktır. Keselim." der kalkar giderim.


  • SiyamkedisiZorro  (19.04.12 10:53:17) 
hocam sonuna kadar sen haklısın, iyi ki de kapıyı amcanın suratına çarpmışsın. burda sana haksızsın diye cevap yazanlar çocuğu olmayan liseli-üniversiteli ergenlerdir bakma onlara.

2 aylık kolik bir kızım var, akşamları ve geceleri çok ağladığı zamanlar oluyor, fön makinası açık, aspirator açık oluyor, hiçbir komşumuz da çıkıp rahatsız oluyoruz falan demedi, yeğenim de 3-4 yaşlarındayken sabah 6'da kalkar dan dun oynardı ablamın alt komşusu hiçbişey demezdi, anlayışla karşılardı, kaldı ki senin alt komşun sesi duymasına rağmen rahatsızlık duymamış, amca artniyetli, kapılara zarar gelir diye korkuyor cimri. ev bulur bulmaz çık bence, öfkene yenik düşme.
  • this is heavy  (19.04.12 12:12:52) 
@sli: şu anda daha sakin düşünüyorum. emin ol, ben zaten insanları rahatsız edeceğim diye endişe yaşayan bir insanım. çok fazla sosyal ilişkim de olmuyor. iş gereği zaten günde dört beş saat uyuyabiliyorum. dün gece ev sahibine kirayı öderken saat 20:30'du ve ben saat sekizde gittiğim işten daha yeni çıkmış, eve bile uğramadan kirayı vermeye çıkmıştım. bunu da kendisine belirttim. 12,5 saattir işteydim yahu. dahası bu olay yaşanmasaydı, oturup yine çalışacaktım oğlum uyuduktan sonra. sosyal ilişki diyordum. bu adamlar biz ilk taşındığımızda, hep beraber size geleceğiz dediler. dört aileyiz apartmanda. eşimle bir garip olduk. o da çalışıyor. çocuğun tüm yemeklerini de o yapıp bırakıyor ki bakıcı sürekli oğlumuzla ilgilenebilsin. gözünü üzerinden ayıracak ekstra bir işi olmasın. her neyse, bu insanları evimizde ağırladık. onların evine gittik. hayatımda ilk defa ev oturmasına gittim yahu. sırf bizi burnundan kıl aldırmayan insanlar olarak görmesinler diye. oysa bu tempo içerisinde eşimle ben iki satır sohbet edebilmek için uykumuzdan feragat ediyoruz. ve bu toplantılarda peşin peşin ve defaaten özürler diledik. kendileri de gördüler, ne kadar meraklı bir çocuk olduğunu. oğlumdan şikayet etmek için gelen adamın elinden tutup evi gezdirdi oğlum. böyle bir ilişkiye girdikten sonra gelip şikayetçi olmak. dahası alt komşumuz polis. adam nöbetten geliyor saat üç gibi, ben uyanık olduğumdan duyuyorum. yarım saat sonra gaz sancısı, ot-bok-püsür bir şeyden dolayı oğlum uyanıyor ve başlıyor ağlamaya (susturamayacaksan çocuk yapmayacaktın abicim modeuna girenler çıksın). ertesi günlerde karşılaştığımızda mutlaka özür diliyorum. her seferinde, kendisinin küçük oğlunun duyma problemi olduğunu, tıbbi müdahaleler filan derken 6 yaşında sesini duyabildiklerini, bu yüzden çocuk sesini çok sevdiğini söylüyor. belki rahatsız oluyor ama sosyal nezaket gereği benim içimi rahatlatıyor. bunu yapmasa ben oğluma düşman olacağım, beni bu pozisyona düşürdüğü için. yani düşman olmuyorsun da diken üstünde ve gergin bekliyorsun, ha kaşık attı, ha kolu bardağa çarptı yere düşürdü filan falan.

@sirena: ev aramaya başladım zaten. bir an önce kurtulacağım.

@siyamkedisi: öfkenin bana neler kaybettirdiğini biliyorum. olayların üzerinden zaman geçtikten sonra şöyle afili bir konuşmayla çok güzel hallederdim, benim yerime karşı taraf çıldırırdı diyorum. ama alkol gibi öfke. bünyeme nüfuz edince delleniyorum. bir başka insana dönüşüyorum. kesinlikle yardım almalıyım. ancak küçük bir şehirdeyim ve düzgün bir uzman bulamıyorum.

@this is heavy: teşekkür ederim. bir şey söylemek istiyorum. ukalalık gibi algılama. biz de oğlumuzun o dönemlerde kolik olduğundan şüphelenmiştik. bazı çocuk doktorları, "nasıl ki bir çok doktor, yetişkinlerde sebep bulamadıkları zaman stres deyip işin içinden çıkıyorlarsa, çocuklar için de kolik deyip işin içinden çıkmak son zamanların modası" gibi şeyler söylemişlerdi. belki kızını rahatsız eden başka bir sebep vardır. mesela gaz problemi kolik gibi belirti gösterebiliyor. bizim durumumuzda böyleydi. seninkinde de başka bir sorun olabilir. sonuç olarak kolik biraz dış dünyaya adaptasyon sorunu gibi bir şey. araba, elektrik süpürgesi, aspiratör, fön makinesi gibi süreğen uğultu bebeğin ana karnında duyduğu sesleri simule ediyor sanırım. bu farklı sorunda da çocuğu rahatlatabiliyor. allah kızına ve sana sağlıklı, mutlu, uzun ömürler versin.
  • tannhauser  (19.04.12 13:35:27) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.