Giriş
(3)

içinde babaaanne'ye vurgu yapan film ?

feerr
Merhabasb
Merhaba
sb
0
feerr
(13.05.17)
Teşekkürler Büyükanne var bildiğim o olur mu
0
all girls dream
(13.05.17)
teşekkür ederim büyükanne +1 ne filmdi be
0
limoncello
(13.05.17)
pandoranın kutusu
0
neo
(14.05.17)
(18)

Dün akşam ki ifşalardan akılda kalanlar?

basond
Tekrar yaşadığımız ifşa gecesinden öne çıkanları akılda kalanları toplamak istedim. Bu sefer ki erkeklerimizin üstünlüğünde geçti gibi geldi bana,Diğer ifşalardan farklı olarak tüm ifşalar nedense modlar tarafından sabaha silindi sanırım. Yorumlarda geçen ikili ağız dalaşları sebep olmuş olabilir.Ne
Tekrar yaşadığımız ifşa gecesinden öne çıkanları akılda kalanları toplamak istedim.
Bu sefer ki erkeklerimizin üstünlüğünde geçti gibi geldi bana,

Diğer ifşalardan farklı olarak tüm ifşalar nedense modlar tarafından sabaha silindi sanırım. Yorumlarda geçen ikili ağız dalaşları sebep olmuş olabilir.

Neyse efenim akılda kalanlardan örnekler alayım;
Erkeklerden
1-obaa
2-chica(nickinden emim değilim)
3-adramelek

kadınlardan
1-trumanshow (halterli poz?)
2-pike

eşlerden de vardı aklımda ama nickleri unuttum :(
0
basond
(13.05.17)
İfşa mı oldu hem duyuruya girip hem ifşayı kaçırmak nasıl bir şey ya :D geriye hiç bir delil de kalmamış çok enteresan ifşa.
0
pastörizesüt
(13.05.17)
obaa'yı görünce ben zaten dünyaya lanet edip içime kapanıyorum. yine öyle oldu, iyi ki silmişler :p
0
cikmaz sokaktan cikagelen cocuk
(13.05.17)
Yine kaçırdık desene merak ettim
0
giggs
(13.05.17)
Dün ifşa falan olmadı. Trollemeyin milleti.
0
MaNOfTheYear
(13.05.17)
O nasıl bir ifşaymış da geriye hiçbir iz kalmamış? Ben de görmedim.

Edit: Akşam duyuruya da bakmıştım halbuki.
0
skooma
(13.05.17)
Ben kendim sildim, basond'un listesine üst sıralardan hızlı bir giriş yaptığım için mutluyum ama :)

Çiftlerden kimseyi hatırlamıyorum da Brooklyn Bridge ile poz veren kızın inşallah sevgilisi yoktur ^^
0
chicha
(13.05.17)
bi tane abla çıblak foto attı ondan sildiler galiba

edit: ohaa mesaj yağıyo. şaka yav.
0
orijinal nick bulamadim
(13.05.17)
Sonuna doğru amacini yitirmese, gördüğüm en zengin ifşa gecesiydi
0
tum haklari saklidir
(13.05.17)
bu ifşaları ne zaman yapıyorsunuz biz nasıl oluyor da görmüyoruz yav.
0
cabiday
(13.05.17)
benim aklımda en çok yer eden pike oldu. doğal güzel.
0
chachachablues
(13.05.17)
benim ifşamı niye unuttun :(
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(13.05.17)
kırk yılın başı ifşa yaptık ve listeye giremedik ha... yazıklar olsun
0
ron dennis
(13.05.17)
ron dennis sen bisikletle poz veren değil miydin?
o isen sende girersin listeye :)
0
🌸basond
(13.05.17)
Ben 1.liğe berginbeeyore nickli kardeşimizi koyuyorum
0
limoncello
(13.05.17)
ben de vardım ve kimse hatırlamıyor, ilk kez ifşaya katılmıştım halbuki. ayıp be :(
0
nice tnetennba
(13.05.17)
@limoncello

dünki ifşayı yakalayamadım bile ben taaaa aylar önce bi kere bitmiş ifşaya yetiştim ondada çok çabuk sildim onu hatırlıyosan yalnız valla tebrik ederim
0
berginyonbaenre
(13.05.17)
@berginyonbaenre nickini de doğru yazamamışım:)
bu duyuruda gördüğüm en yakışıklı sensin, galiba modeldin zaten pek ifşaya da katılmıyorsun @obaa gibi. eski zamanlardan hatırlıyorum seni.

bence 1. sensin, 2. obaa
şu ana kadar gördüklerimden, ben hariç tabi:)
0
limoncello
(13.05.17)
@basond'u nihayet gördük.
hep dediğim gibi @obaaa, obaaa dedirtti.
@elo'nun eksikliği hissedildi.
0
manuel mandalina
(13.05.17)
(19)

Anneler günü için kim ne hediye alıyor?

ilkinci
Hediye alanlar için soruyorum, ne alıyorsunuz annenize. Ben kararsız kaldım şahsen. Herkes dökülsün. (ben de hediyelerinizden hediye seçeyim :)
Hediye alanlar için soruyorum, ne alıyorsunuz annenize. Ben kararsız kaldım şahsen. Herkes dökülsün. (ben de hediyelerinizden hediye seçeyim :)
0
ilkinci
(13.05.17)
Para göndereceğim ne yazık ki.
0
fıytfıyt
(13.05.17)
Bakalim kac kisi annesine ev esyasi alacak. Al anne sana elektrik supurgesi aldim, iyi eglenceler, benim odayi da supur.

Ben camasir suyu almayi dusunuyorum cunku anne demek temizlikci demek benim ataerkil dusunce dunyam icin.
0
Traveller
(13.05.17)
televizyon
0
sta
(13.05.17)
Uzakta olduğum için çiçek gönderiyorum. 2 hafta sonra yanına giderken hediyesini götüreceğim. Beğendiği bir markanın çantası vardı, sanırım onu alacağım.
0
fraise
(13.05.17)
çiçek yolladım çiçek sepetinden
0
blame
(13.05.17)
Sanirim 3 tekerlekli kargo biaikletler var ya yazliklarda onlardan alcaz gibi ablamla
0
senialanaglasinalsinsikinicaliyabaglasin_yine
(13.05.17)
Güzel bir gün planladık, piknik yapacağız.
0
fotrsapka
(13.05.17)
Ben bir otelden masaj paketi aldım.
0
jazzabel
(13.05.17)
Dukkanina buro tipi buzdolabi aldim bayagi sevindi ihtiyaci vardi. Yoksa elektrikli supurge camasir makinasi vs alcaktim.
0
England
(13.05.17)
parfüm ve vücut losyonu
0
limoncello
(13.05.17)
valla bu aralar çok yoğunum, kafa yorup anlamlı bişey alacak durumum yok.
kartım var onda, düşünmeden harca dedim, bu seferlik böyle olsun :/
0
manuel mandalina
(13.05.17)
aslında şifon bir bluz alacaktım ama bana whatsapp'tan yazıp "sen şimdi hediye de bakarsın bana ben lcwden bi tshirt beğendim onu alıver" dedi :D ööyle olunca ben de dediğini + yanına da bir şal aldım
0
dedi ayca
(13.05.17)
Mutfak rondosu bozulmuş, gereksiz bir şey alacağına onu al dedi. Kendi anneme onu alacağım. Ev eşyası ama işi kolaylaşıyor napalım.
Diğer anneye kararsızım. Her ikisi de takı, kıyafet vs her şeyi beğenmezler diye hiç o tarafa gitmiyorum. Buradaki cevapları takip edeyim ben de fikir edinip alayım.
0
uzunuzunilgi
(13.05.17)
Gömlek
0
elorelia
(13.05.17)
Kolye aldık biz
0
aquarium
(13.05.17)
Fidan diktirdim ben Tema'dan.
0
mutekebbir
(13.05.17)
Bugün kahvaltılı bı gezi yapalım dedik. Güneşli bi yere oturduk. Annem güneşten bakamadı. O an ihtiyaç olan şeyin güneş gözlüğü olduğunu anlayıp gözlük aldım. Bu da benim anımdır :)
0
🌸ilkinci
(13.05.17)
kayınvalideye ve anneye kolye
0
turkuaz
(14.05.17)
Vay anam duyuru düşünceli ve ince insanlarla doluymuş meğersem, kendimi kötü hissettim şimdi. Kek yaptım ben, yarın kahvaltıya gideceğim orada yeriz diye.
0
peki madem
(14.05.17)
(32)

Otuzlu yaşlarında olanlar için özel soru

fraise
Otuzlu yaşlarında ya da yirmilerin sonlarında olanlar özellikle size soruyorum; turkiye'de kurulu bir düzeniniz, iyi ve gelecegi olan bir işiniz, aileniz varken yurtdışına (Avrupa ulkelerinden birine) taşınır misiniz? Bunun için yeniden yüksek lisans yapmaniz, ingilizce dışında bir dil daha öğrenmen
Otuzlu yaşlarında ya da yirmilerin sonlarında olanlar özellikle size soruyorum; turkiye'de kurulu bir düzeniniz, iyi ve gelecegi olan bir işiniz, aileniz varken yurtdışına (Avrupa ulkelerinden birine) taşınır misiniz? Bunun için yeniden yüksek lisans yapmaniz, ingilizce dışında bir dil daha öğrenmeniz, 3-4 yıl sürünmeyeceginiz ama rahat da olmayacağınız bir hayat yaşamanız gerekse göze alır mısınız? Yoksa bu kadar çabaya değmez mi diye düşünürsünüz? Sevgilinizin (ki yakın zamanda eşiniz olacak biri diyelim) bunu sizden talep etmesi bencillik mi olur? Yoksa ikinizin hayatını bir tık daha ust seviyeye taşımaya calisiyor diye mi düşünürsünüz?


Evet, herkesin düşüncesini çok merak ediyorum.

Not: burdaki özne ben değilim.
0
fraise
(12.05.17)
Evet hatta yapmak için çabalıyorum.
0
fasulyek
(12.05.17)
yapardım.
hele yanımda sevdiğim olsa, düşünmem bile.
0
filteria
(12.05.17)
yaş önemli değil, ecnebilerin dediği gibi: "run for your life !"
0
supermatik
(12.05.17)
35 yasindayim suan imkan olsa yaparim, zaten buradada super imkanlarla yasamiyorum, eger senin imkanlarin harikaysa 8-10 bin ve uzeri bir gelirin varsa dur yine bir dusun, burada oyle bir durumun yoksa gidecegin ulkede standartlarinin cok dusecegini sanmiyorum. ayrica sevgiln varmis, hadi yalniz olsan gerek yok diycem ama yaninda birisi olacak. hayata bir kere geliyorsun, yeni seylere sans ver.
0
bluewhale
(12.05.17)
Arkama bile bakmadan giderim. Ailem burada evet ama onlara ne kadar faydam dokunuyor tartışılır. Yurtdışında hem kendime hem gelecekteki çocuğuma iyi bir yaşam sunabilirim Avrupada. Zaten tek korku yalnızlık olur onda da evleneceğim adam destek olur zaten. Arkama bile bakmam Avrupa'da oturup dil oğrenecegim üstüne bir de yuksek lisans yapacagım ha. Vay arkadaş. (İmrendi)
0
Sulfoxaflor
(12.05.17)
yaptim, mutluyum
hayatim bir degil, 3 tik ust seviyede
0
ekyil
(12.05.17)
edit: buradaki özne ben değilim diye sonradan eklemişsin, ben yazarken allahıma yoktu o. ben sensindir diye düşünüp ona göre şeyaptımdı.

"otuzlu yaşlarında ya da yirmilerin sonlarında olmayan şerefsizler yazmasın" demediğin için çok yakında 23'ü dolduracak bir zırtapoz olarak yazıyorum,

ülkenin şu anki durumunu, bildiğim kadarıyla senin durumunla da birleştirecek olursam, ben bu riski alıp ülkeden kaçardım. seni daima çalışkan biri olarak gördüm, yanılmıyorsam halihazırda evropa vatandaşlığın da var zaten. hatta bir dakika ya, sen niye hala burada saygın iş kurulu düzen falan deyip duruyorsun ki, niye gitmiyorsun? orada da düzen kurulur, orada da yaşanır. düzen kurana, dil öğrenene kadar geçen süreçte yatağına bağlı vaziyette kalmayacaksın ki. öyle veya böyle hayat yine akacak, buradaki gibi olmasa bile yine yaşayacaksın.

ben yurtdışında yaşamayı kısa süreli olsa da tecrübe ettim. ne kadar ağır gelebileceğini, tatile gitmekten ne kadar farklı olduğunu gördüm. yine de bir avrupa ülkesinde yaşama şansım olsa bugün arkama bile bakmadan giderim.

bu ülke, hele ki genç bir kadın için, hiç güzel değil. ben senin avrupa görmüş bir insan olarak buraya nasıl bu kadar bağlandığını da hiç anlamıyom zaten. ben olsam giderim. hani klasik "o dönemin şartlarında değerlendirmek lazım" geyiği var ya... sen de gittiğin ülkenin şartlarına göre değerlendir kendini.

türkiye'de asgari ücretle çalışacak olsam, annesiyle yaşamak zorunda olan top sakallı teknosa çalışanı olurdum. ne geleceğim, ne gerçekleştirebileceğim hayallerim, ne de düzgün bir yaşantım olurdu. kendi adıma konuşuyorum, başkası pekala yardırıp gidebilir.

öte yandan almanya'da asgari ücretle çalışacak olsam muhtemelen yurtdışı tatilleri yapabilecek, işe bisikletle falan gidebilecek, netto kasiyeri olduğum için toplumda boş beleş adam muamelesi görmeden sakin sakin yaşayabilecektim. ben bu yüzden evropa'da yaşam için (almanya-fransa gibi ülkeler için söylüyorum) birkaç adım geri gelmeye razı gelirdim. evet biliyorum insan her yerde aynı, almanya da öyle cennet değil ve asgari ücretle çalışan bir yabancı olarak insanların bana bayılmayacağını biliyorum ama sonuç olarak kötü değil işte ya. değil yani bence.

ben rus dili edebiyatı okuyorum çünkü çok istediğim halde avrupa'ya gidemiyorum. bu yüzden rus hükümetine çalışıp avrupa'nın birlik ve beraberliğini bozmak, hansgillere falan nükleer bomba atmak istiyorum. tamam rusya'yı ve rusları gönülden severim ama motivasyonlarımın başında avrupa'yı bozmak geliyor. evet. ya benimsin ya kara toprağın çünkü.

git fraise, git. iki yıl oldu galiba, soruyorsun. git. valla git ya.

çok üzüldüm biraz sevineyim,

www.youtube.com
0
der meister
(12.05.17)
Kesin evleneceksem dil de öğrenirim, dünyanın bir ucuna da giderim.
0
kayranin kedisi
(12.05.17)
Senin durumunda olsam ben de aynısını yapardım sevgilimden bunu istemek bencillik değil bence ikinizin de iyiliği için istiyorsun.30lu yaşlarımda değilim belki o zaman değişikliğe daha karşı olurdum tam kestiremiyorum ama şu anki düşüncem bu şekilde.
0
pastörizesüt
(12.05.17)
Gitmezdim. Bence sen de gitmek istemiyorsun. İstesen bugüne kadar çoktan gitmiştin.
0
dissendium
(12.05.17)
şimdi bekara karı boşamak kolay. adamın kurulu düzeni var, iyi ve geleceği olan bir işi var. ailesi var. bunları bırakıp sevgilisiyle bir maceraya atılmak istemeyebilir, bu en doğal hakkıdır. fazla zorlarsan ayrılık kapıda. na işte buraya yazdım.

bu bir bakış açısıydı. kısıtlı bilgilerle bunu söyleyebiliriz.

sevgilinin kapasitesi de önemli. belli bir yaştan sonra sıfırdan başlamayı göze alamayabilir. burada mutludur belki de, belki de senin buraya ayak uydurmanı bekliyordur. aynı sorunun sana sorulduğunu düşünürsen daha iyi anlarsın. neden bu soruyu sen ona soruyorsun da o sana soramıyor? avrupa'da senin rahat edeceğin bir hayat yerine türkiye'de onun rahat edeceği, senin bir dönem gelişmeni gerektirecek bir hayat önerisini neden o sana soramıyor?

Bana sorulsa giderim ama çalışmak, dil öğrenmek bana kolay geldiği için. yapmakta zorlanacağım bir şey olsa, türkiye'de bırakmayı istemeyeceğim insanlar olsa, rahatımdan vazgeçemeyebilirdim.
0
stewie
(12.05.17)
düzeni bozma
0
jamswety
(12.05.17)
gideceğim yerin yaşam standartları önemli. temelli mi kalıcam orda bu süreçten sonra o da önemli. bunlar okeyse 3-4 yıl bişey değil. ben giderdim.
0
dedim ben sana
(12.05.17)
Gereksiz bir macera olur. Bunu yapmam için iki şey olmalı: Ya Türkiye savaş haline girer, ben de kaçmak için giderdim; ya da tüm bu işlerin sonunda astronot olma şansım olurdu, onun için giderim. Yoksa kurulu düzenim, geleceği ve kazancı olan iyi bir işim varken yurtdışında 3-4 yıl sığıntı bir hayat yaşamayı göze almazdım. Kaldı ki bizim planladığımız süreler hiçbir zaman nokta atışı olmaz, yani 3-4 yıl diyorsak o iş en az 6-7 yıl olur, hayatımın 6-7 yılı çöpe atamam bu şekilde. Ha ama dediğim gibi, işin sonunda astronot olacaksam şansımı denerdim.
0
angelus
(12.05.17)
taşınırım.

temmuz'da evleneceğiz. yabancı dilimiz çok iyi değil biraz dilimizi geliştirip bi şekilde gitmek istiyoruz.
0
contavolta
(12.05.17)
Burada ne kadar maaş aldığım hangi şehirde yaşadığım önemli faktörler olurdu. Gideceğim Avrupa ülkesi de önemli bence
Sektorel olarak çalıştığım ve esimin çalıştığı alanın o ülkedeki durumuna bakar tr'den daha iyi şartlarda yasayabilecegime ve er ya da geç buradaki standartimi yakalayabilecegimizi düşünüyorsak sevgilimi ya da esimi de ikna ederdim ve gitmek için tüm şartları sağlamaya çalışırdım
0
şapşiko
(12.05.17)
su anda 30lu yasların basında yeni yeni , düzen kurmus rahat etmiş birisiyim

hiç bir sey beni tekrar dil ögrenmeye , tekrar yuksek yapmaya itemez . birazda kafam rahat olsun artık yaş olmus 30bilmem kaç

valla içim bir kötü oldu
yurt dışında hazır iş var , ortam var , calısma kosulları mukemmel , mmaş on numara , 2-3 ayda bir 2-3 haftalıgına seni turkiyeye yolluyoruz filan derlerse düşünebilirim :D
0
bnmzz
(12.05.17)
sonunda hep mutsuzluk vardır bu işlerin .. hep ama
0
taylor durden
(12.05.17)
Yaptığımı biliyorsun. Aile, kurulu düzen, kadrolu iş, para, vb. ne varsa hepsini dağıtıp geldim. Düzenimi yeni kurmuştum ve uzun zamandan sonra her şey düzene girmişti. Türkiye'deki imkanlarım düzgündü, yoluna giriyordu. Borcum harcım yoktu, beyaz yakalı ayarında maaşım vardı; fıstık gibi yaşıyordum. Biraz yoruluyordum gerçi, 4 saatlik trafik dışında derdim yoktu.

Şimdi, daha da çok çalıştığım, asgari ücretin az üstünde kazandığım, yaşamakta zorlandığım, düzenin ötesinde bir durumdayım. Hayatım yetişkin hayatından, öğrenci hayatına başladım; bildiğimiz sıfırdan ama bu bir 3 seneden sonra normale girecek.

Türkiye'de 3 sene sonra yine aynı yerde olacaktım, iş yerinde mobbing'e uğruyorduk ve o daha da yoğunlaşarak devam edecekti. Arkadaşlarım KHK'larla atıldı, belki ben de atılanlardan biri olacaktım. Geldikten sonra 'Tam zamanında gitmişsin, çekilmez oldu burası' diyen mesajlar aldım bol bol. Pişman değilim geldiğime ama güzellik bedavaya gelmiyor tabii ki.

Üstelik bunu birkaç sene sonra tekrar yapmak durumunda da kalabilirim. Bu ülkede olacağımın bir garantisi yok. Dil öğrenip başka bir ülkeye geçmeyi de deneyebilirim. Ama şunu biliyorum ki birkaç sene çok stabil bir düzenim yok.
0
aychovsky
(12.05.17)
temelli orada kalabileceksem evet. yoksa dil okulu için gitmeyi mantıksız buluyorum. yüksek için de gidilebilir.
0
nax
(12.05.17)
Hayat cok kisa, fazla garantici olmamak lazim diye dusunuyorum. Ben olsam kesin giderdim, hatta su an bavulumu toplamaya baslardim. Ha bu arada ben yillardir burada dikis tutturamamis biriyim, onun da etkisi var, belirtmis olayim. Gidince de hersey cok guzel olacak diye birsey yok, ama yine de denerdim.

Not: 30 kusur yasindayim.
0
loveisallaround
(12.05.17)
Kriterlere uyan birisi olarak, duruma bağlı diyorum.

Burada ticaret vs. yapıyorsam, işimi oturtmuş ve rahata alışmışsam bir daha düşünürüm. Ama normal bir çalışan vs. isem, şartlara bakarım. Eğer çok yoksulluk çekmeyeceksem ve köle gibi çalışmak durumunda kalmayacaksam giderim, kim ne demiş şeyimde bile olmaz. Kaldı ki sevgilim çağırıyor diyorsun ve muhtemelen evlenirim diyorsun. İlk zamanlarında sana yardım eder illa ki, o yüzden gidilebilir diye düşünüyorum.

Özet, para sıkıntım olmasa ben çoktan gitmiştim zaten. Maddi olarak burada halihazırda çok iyi durumda bulunuyorsam da yine ciddi bir düşünürdüm ve hatta gitme düşüncesi yine ağır basardı bence.
0
skooma
(12.05.17)
yaptim, devam ediyorum ama surunmem sanarken surunur hale geldim. pisman miyim degil miyim bilmiyorum, bazen pisman oluyorum bazen olmuyorum. fakat bu olay sevgiliyle beraber yapilacak is degil arkadas, sonu mutlaka kotu biter, kimse sizin icin hayatini degistirmez. degistirse de mutlaka basiniza karar, ya da icten ice nefret beslemeye baslar. siz hangi taraftasiniz bilmiyorum ama iki taraf icin de risk. iki kisinin de ayni seyi ayni derece tutkuyla istiyor olmasi gerekiyor bunu beraber yapmak icin. dedigim gibi, hayat gulluk gulistanlik gecmiyor, bazen maddi bazen manevi cok sayida problem yasaniyor yurt disinda, egitim falan orta yasta, cok zor.
0
kurbanlik koyun
(12.05.17)
kesinlikle giderdim, türkiye'de şu an iyi gözüken işin olsa ne yazar, yarın ne olacağını biliyor musun, işsiz mi kalacaksın, en doğal haklarından mahrum mu olacaksın, ülke nereye gidiyor belli değil.
hele bu ülke isviçreyse kesin giderim. 30 yaş zaten çok genç bir yaş, aile sıkıntı olabilir sadece onun için de iletişim kanalları çok gelişti zaten.
bence hayati önemi var bu konunun. kesinlikle giderdim
0
limoncello
(12.05.17)
bunun yaşla ilgisi olmadığını düşünüyorum.
30'lu yaşlardayım ve taşınamam.
20'li yaşlarda olsaydım da taşınamazdım, gidip farklı bir ülkede yaşayamazdım.

sevdiğim insanlar benden böyle bir şey istese çok üzülürdüm.

tabii bu benim düşüncem.

ben buraya ait hissediyorum. anadilimi konuşmak istiyorum. buranın yemeklerini yemek ve rakı içmek istiyorum.

bu ülkeyi düzeltebilmek istiyorum.

teşekkürler,
0
kosun lan mevzu var
(12.05.17)
daha kotu kosullarda yaptim bu eylemi, evet su an surunuyoruz ve biraz daha surunecegiz ama mutluyuz.

30larin sonu, evli ve cocuklu.
0
enaz3kedi
(12.05.17)
Ben de bunun yaşla alakası olmadığını düşünüyorum. Kişilik, beklenti ve hayaller ile ilgili bu durum. İsteğinizi belirtmenizin bencillik olduğunu düşünmüyorum, ancak sevgiliniz açık ve net bir şekilde istemediğini söylediyse ısrar etmeniz çok yıpratıcı ve üzücü olur. Farklı zamanlarda ve biçimlerde benzer bir ısrarı babam ve sevgilim üzerimde uyguladılar, üzüntüm ağlamaya kadar gitti fakat hiçbir yere gitmedim. Bu yüzden ısrar etmeyin.
0
gmzo
(12.05.17)
Yaşla alakası yok diyenlere katılmıyorum. İnsan öğrenciyken, gençken garsonluk, kasiyerlik, amelelik yapar fazla koymaz. Ama üniversiteyi bitirmiş eğitimli, iyi de bir işe sahip kişi bir anda hayat standardının bu derece düşmesini kolay sindiremez. Cem Yılmaz gosterisinde diyor ya hani, skmişim İngiltereyi, ne kasıyorsun pasaport görevlisi Pakistanlı diye. Bir zahmet en kalifiyemiz başvursun bakalım, İngiltere'de pasaport görevlisi olabiliyor mu olamıyor mu? Herşeyden once bir göçmensiniz, Hele bir de dile hakim değilsen, bir beyaz türkün burun kıvırdığı sekreterlik, resepsiyonistlik, garsonluk bile yapamazsın. Ha dile gerek duyulmayan bir mesleğin vardır, yazılım, it alanında ya da mutfakta şef sindir. Kendi mesleğini icra edersin, fazla standartların değişmez ya da daha da yükselir o ayrı. Ama her zaman bir yabancısındır, Londra ya da New York gibi bir kozmopolit yerde yaşamıyorsan bunu her zaman hissedersin.
0
neck_and_neck
(13.05.17)
yaparım ve yapıcam da zaten. planlarım o yönde. hatta, gücüm yeterse annemi de yanıma almayı planlıyorum ilerleyen senelerde.
0
i drive the hearse
(13.05.17)
25 yaşındayım. askerliğimi yaptım ve türkiye'de halen yüksek yapmaktayım. yazma sebebim başlığım aklımda kalması ve gaza gelmek. sevgilim yok, sapım, sadece annem ve babam var. başka kimseye eyvallahım yok.

"Yoksa bu kadar çabaya değmez mi diye düşünürsünüz? "

ama buna bazen evet diyorum.
0
rain when i die
(13.05.17)
yurtdisinda zorluk cekebilirsin, baslarda her sey farkli gelir. insanlari anlamayabilirsin, kazik da yiyebilirsin. ama bir sure sonra yurtdisina tasinmanin ne kadar dogru bir karar oldugunun farkina varacaksiniz. bu arada yurtdisindan turkiye'ye donus yapanlarin cogu, tutunamamis insanlardir..mesala odtu'de bu sekilde donmus cok hoca vardi.
0
ubi dubium ibi libertas
(13.05.17)
buradaki mutluluğunun ölçüsünü bilmeden kimse bişey diyemez aslında. yada der de bi sonuca ulaştırmaz seni ama benim kendim için fikrim şudur,yurtdışı askerlik gibidir kardeşim .. hele burada bir evi ailesi evi arabası gelrii olan biri için çok zor bir yerdir. bu durumda değilsen burada alta tabaka olacağına orada alt tabaka olmanı önerebilirim .
burada durum ortalama ve üstüyse kal ,değilse git
0
taylor durden
(15.11.17)
(14)

Ankara'da döner?

uyuya kalip kavimler gocunu kaciran adam
Ankara'da döner nerde yenir?
Ankara'da döner nerde yenir?
0
uyuya kalip kavimler gocunu kaciran adam
(11.05.17)
yıldız aspava
0
hosein
(11.05.17)
Özler Döner.
0
Lethe
(11.05.17)
cici piknik
peçenek döner
0
limoncello
(11.05.17)
düveroğlu
0
oscar
(11.05.17)
aspava+1000
0
rentts
(11.05.17)
cici piknik ve peçenek +1

bunlara ek olarak atakule'nin oradaki çankaya lokantası.

yıldız aspava'nın da döneri fena olmamakla beraber asıl olayı sos. kaliteli döner için tavsiye etmem.
0
bellbane
(11.05.17)
Bu yazılanlardan Kızılay'da olan var mı? yoksa Kızılay'da nereyi onerirsiniz?
0
tabudeviren
(11.05.17)
kızılay'da cici piknik var. kumrular'da.
0
bellbane
(11.05.17)
aspava diyenler hayatında cici piknik veya özge piknik'te yememiş olanlar.

ikisi de kızılay'da. cici kumrular'da, özge demirtepe'de.
0
kibritsuyu
(11.05.17)
cici piknik
0
nax
(11.05.17)
@kibritsuyu dikkat edersen rasgele aspava değil yıldız aspava.
0
hosein
(11.05.17)
Etlikte özler döner var. Oraya gidemem dersen cici piknik.
0
sabirstone
(11.05.17)
RIHTIM DÖNER
0
Erensq06
(12.05.17)
bugün etlik'teki özler döner'e gittim. evet döneri güzeldi. fakat biraz pahalıydı :)
0
tabudeviren
(16.05.17)
(11)

E-posta kontrol etme takıntısı

anonymice
Mesela amazondan aldığım bir cihaz var, paso bakıyorum gönderilmiş mi diye, işle alakalı mailler gelmiş mi diye bakıyorum 3 dakikada bir, can sıkıntısından bakıyorum 5 dakikada bir.Kendimi bazen mail sayfasını refresh ederken buluyorum ard arda.Sizin de böyle bir takıntınız var mı?
Mesela amazondan aldığım bir cihaz var, paso bakıyorum gönderilmiş mi diye, işle alakalı mailler gelmiş mi diye bakıyorum 3 dakikada bir, can sıkıntısından bakıyorum 5 dakikada bir.


Kendimi bazen mail sayfasını refresh ederken buluyorum ard arda.

Sizin de böyle bir takıntınız var mı?
0
anonymice
(11.05.17)
var
0
dedimmidemedimmi
(11.05.17)
bende de var sanırım.
0
veritaslibertas
(11.05.17)
mail gelişlerini sesli uyarı verecek şekilde ayarlayın dert tasa kalmaz.
0
kurnaz
(11.05.17)
@kurnaz onun zevki beklemede değil kontrol etmede :)
0
🌸anonymice
(11.05.17)
checker plus var. telefonda da bildirim geliyo zaten. hiç inboxa girip kontrol ettiğimi hatırlamıyorum.
0
sir gawain
(11.05.17)
Surekli bilgisayar basindaysan normal. Insan hareket istiyor.
0
chitosan
(11.05.17)
bende de var
0
limoncello
(11.05.17)
bende yok.
0
mya
(11.05.17)
bende de var o, durup durup bakıyorum
0
gazozailacatmauzmani
(11.05.17)
sıkıntıdan aslında ben de sürekli buraya bakıyorum, borsaya bakıyorum. değişen bir şey yok ama dikkat dağınıklığı işte.
0
black mamba
(11.05.17)
bende bunun whatsapp versiyonu var. o sıra aklımda kim varsa onu çevrimiçi yakalamaya çalışıyorum. özellikle de stres altındayken.
0
keçeli kalem
(11.05.17)
(18)

bi kız size efendisin demişse bu iyi bir şey midir?

limoncello
bir kız size efendisin, mütevazisin demişse bunu iyi mi anlamalıyım.malum efendi adama vs. piç adam mevzu.öyle gönül işi olayı değil.
bir kız size efendisin, mütevazisin demişse bunu iyi mi anlamalıyım.

malum efendi adama vs. piç adam mevzu.
öyle gönül işi olayı değil.
0
limoncello
(05.05.17)
@kırmızıpilot sevgili olunmaz mı demek?
0
🌸limoncello
(05.05.17)
bence "efendisin" sıfatı övülecek bir şey bulamayınca söyleniyor genelde. kendimden biliyorum :(
0
peace.on
(05.05.17)
kibarca hiçbir çekici yanın yok demek istemiş.
0
temhar
(05.05.17)
yok ama sıkıcı değilsin, mütevazi görünüp sıkıcı olanlar çok dedi. hala mı öyle diyorsunuz?
0
🌸limoncello
(05.05.17)
Nerden bilelim. Kızın efendi/piç algısına ve bunlara bakışına göre degisir. Onu da sen bileceksin. Piçlerden sıkılmış, efendi adamları begenen, çekici bulan biriyse ve kendisi de o tarz bir kızsa iyi bir sey. Ama o sekilde dusunmeyen biriyse çekici degilsin demis de olabilir.
0
aquarium
(05.05.17)
Ben birine efendisin dediğim zaman iltifat etmiş oluyorum zira benim icin önemli bir olgu bu.
0
fraise
(05.05.17)
%90 kötü bir şey.sen çok iyi birisin vs ile aynı kulvarda.böyle uçuk kız olur ben kibar erkeklerden hoşlanıyorum vs der anca o bakar.onun da efendisin diye yürüyecğini sanmıyorum.o da söyleyemez
0
birdposing
(05.05.17)
Sevgili limoncello arkadaşım. Hayır.
Sevgili olunmaz, arkadaş olunur demiş. Bir kadın olarak diyorum ki var bir Piç takıntımız :\
0
kirmizipilotkalem
(05.05.17)
Friendzone'a almış demektir, kanka gibi olursunuz işte.
0
angelus
(05.05.17)
İyi bir şey tabii. Her kız kezban olmuyor. Delikanlı kızlar da var. Oturmasını kalkmasını bilen, efendi erkeklerden hoşlanıyorlar. Her kız sanıldığı gibi gevşek gevşek takılan tiplere bakmıyor. Biri bana bunu dese bunu iyi alırdım. Valla 24 yaşına geldim. Çok samimi olmadığım bir kız bana çok p.çsin dese bunu daha çok takardım.
0
dissendium
(05.05.17)
seninle yanyana uyusam bile senden zarar gelmez demek istemiş :)
0
yüzyıllık yalnızlık
(05.05.17)
efendi erkeklerden hoşlanan biri olarak, hoşlandığım biri olursa efendiliğini dile getirmeme kararı aldım duyurudan sonra. bence iyi anlamalıydın ama sz dh ii blrsinz -.-'
0
fallopian
(05.05.17)
Ne abarttiniz. Sanki yakisikli degil ama sempatiksin demiş. Efendi ve "mütevazısın" demis. Aslinda gayet iyisin ama kendini piç gibi pazarlamiyorsun, buna ihtiyaç duymuyorsun anliyorum ben bundan. Iyi taraflarını göze sokmayan ağır başlı adama denir mütevazı diye. Piç takıntımız var diyen hemcinslerimiz de kendi adına konuşsa keşke. Efendi adam deyince akliniza neler gelmişse böyle friendzone falan.. silik sıkıcı tipler canlanmıyor her kadının kafasında. Kaldı ki gonul işi degilmis. Her türlü iyi bir şey demiş işte.
0
aquarium
(06.05.17)
Evimin efendisi ol demek istemiş. Hemen bjk storedan "efendi" tshirti alip kizla ilk bulusmanda giy.
0
tekila shot bardağı
(06.05.17)
kişiye göre değişir ya, olumlu bir yorum da yapmış olabilir
0
gazozailacatmauzmani
(06.05.17)
hemen "sana vermez" ciler damlamış
efendiliği son derece olumlu bulan kadınlar çok bakma.
piçseverlerin türemesi de algı yüzünden.
ben amansızca seks yapmak istiyorum diyorsan -genel duyuru algısı olduğundan söylüyorum-, çok olası değil. insan gibi ilişki kuracağız duygusal ya da değil diyorsan, olur bu iş.
0
kfk
(06.05.17)
"Vermem" demeye getiriyor.
0
arnold schwarzeneger
(08.05.17)
enteresan. ben iyi anlamda soyluyorum. diger cogu adam gibi hanzo degilsin, naziksin diyordur. bos bos egonu sisirmis degilsin, mutevazisin diyordur. ki duzgun karakter belirtisi bunlar. ne ara kotu seyler oldular acaba ?
0
jimicik
(08.05.17)
(14)

Hangi isim daha güzel?

evegirmekistemiyorum
SemiramisGünseli AjdaTeşekkürler:)
Semiramis
Günseli
Ajda

Teşekkürler:)
0
evegirmekistemiyorum
(05.05.17)
Günseli
0
duru arsnova
(05.05.17)
bence günseli, kulağa daha hoş geliyor.
0
denhia
(05.05.17)
semiramis.
0
nathanieltroy
(05.05.17)
Semiramis.
0
empedokles
(05.05.17)
günseli
0
limoncello
(05.05.17)
Semiramis garip ama güzel.
0
freetakilir
(05.05.17)
Günseli daha güzel. Semiramis biraz değişik. İlkokulda arkadaşları Ramiz diyebilir kıza. Bizim dershanede Hazan diye bir kız vardı, kıza Hasan diyorduk bazen. Fonetik olarak tehlikeli olmamalı.
0
dissendium
(05.05.17)
birisi de hepsi iğrenç dememiş.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(05.05.17)
proleter +1
0
feel the blanks
(05.05.17)
@tolkien +1
0
aquarium
(05.05.17)
proleter +1 :(
0
theseachange
(05.05.17)
hepsi naftalin kokan isimler ama illa birini seçeceksem ajda
0
AWD
(05.05.17)
günselilililili :)
0
coca cola
(06.05.17)
Günseli.
Ayrıca bu isimlere iğrenç diyenler şunları beğendi:
Zeynep
Defne
Duru
Derin
Ecrin
Her üç bebekten beşinin adı babaları tarafından zeynep olarak konuldu. Hepsi de kendini çok cool kız babası sanıyor.
Günseli de iyi semiramis de.<3
0
pshasha
(06.05.17)
(9)

yarın thy'nin sınavı var. sıradan kıyafetle gitsem olur mu?

m e b
sınavın 2,5 saat sürmesi bekleniyormuş. bence rahat rahat sınav olmamız açısından normal kıyafet olumsuzluk yaratmaz herhalde, değil mi? sonuçta bu mülakat değil ama ciddi kıyafetle mi gitmek gerekir yoksa?
sınavın 2,5 saat sürmesi bekleniyormuş. bence rahat rahat sınav olmamız açısından normal kıyafet olumsuzluk yaratmaz herhalde, değil mi? sonuçta bu mülakat değil ama ciddi kıyafetle mi gitmek gerekir yoksa?
0
m e b
(05.05.17)
hangi pozisyon? ne sınavı?
0
stewie
(05.05.17)
yazılı sınavsa rahat git, ik dan birileri gelip kağıtları verecek, olay o yani. mülakat a takımla git ama
0
nucleon
(05.05.17)
Şirket yetkilileriyle 5 dakikalık bile olsa bir görüşme yapılacaksa ciddi giyinmek daha iyi olur. ÖSYM sınavları gibi bir salona girip çıkacağın, kimseyle muhatap olmayacağın bir durum söz konusuysa rahat giyinmekte bir sorun yok.
0
dissendium
(05.05.17)
mülakat yoksarahat sınav geçirmek açısından rahat giyinin.
0
lilyb
(05.05.17)
Sakın takım falan giyme çok belli oluyor yapmacık olduğu. Casual giyin, çok sakalın varsa traş ol yoksa hafif bi toplattır yeter. Çok sıkma kendini

Not: Eski thy li

Pozisyon nedir bu arada
0
ugrcn
(05.05.17)
www.turkishairlines.com


pozisyon henüz belli değil. zannedersem mülakatta belirlenecek. zaten aynı kampüste aynı gün hem sabah, hem öğlen sınav olacak. ikiye ayırmışlar adayları. herhalde ösym gibi olacak yanılmıyorsam.
0
🌸m e b
(05.05.17)
Ofis ve evrak takip işi pozisyonu. Misal gelir idaresi başkanlığı, müşteri hizmetleri başkanlığı gibi. Şimdiden hayırlı olsun.
0
ugrcn
(05.05.17)
normal giyin
0
limoncello
(05.05.17)
temiz düzgün giyin takım olmasın
traş ol
0
duyond
(05.05.17)
(3)

Kadının/erkeğin erkeği taciz etmesi

qazedcsrfvtyhngujmkol
Ne biçim ülkeyiz ya erkek kadını taciz etse yer gök inliyor ama aynı durum erkeğin başına gelince normal karşılanıyor hatta taciz edilen erkek suçlu bulunuyor hakkını savunamadın mı diye.En basiti erkek internetten tanıştığı kızla buluşsa erkek beğense kız beğenmese bi daha buluşmazlar erkek ısrar e
Ne biçim ülkeyiz ya erkek kadını taciz etse yer gök inliyor ama aynı durum erkeğin başına gelince normal karşılanıyor hatta taciz edilen erkek suçlu bulunuyor hakkını savunamadın mı diye.

En basiti erkek internetten tanıştığı kızla buluşsa erkek beğense kız beğenmese bi daha buluşmazlar erkek ısrar ederse tacizci olur ama aynı şekilde erkek buluşmak istemese taş kalpli öküz uyuz gibi sıfatlar alır ısrar eden kız normal Karşılanır erkeğin kızın kölesi olması beklenir.

Aynı şekilde erkekler aralarından ezik gördükleri bir erkeği zorbalıkla taciz edip türlü Lakaplar takalarsa yine ezilen erkeğin hakkını kimse savunmaz hatta(yapılmaz ya) kendilerine çok daha hafifi yapılsa cıngar çıkaracak kızlar bile Zorba erkeklerin yanında olur.

Hal böyleyken kadın hakları falan diye tutuşanlar bana samimi gelmiyor. Eminim size geliyordur. Bu durum değişmez mi dünyada durum ne ve bana samimiyetsiz gelen bu durum hakkındaki düşünceleriniz.
0
qazedcsrfvtyhngujmkol
(05.05.17)
genelleme yapmışsınız. ben erkeğin istemediği durumda kızın ısrarcı olmasını gayet ezik buluyorum, "rahat bıraksana adamı istemiyor seni" derim, dedim de.

kadınım.
0
orange coffee
(05.05.17)
Kadın erkeğin eşitliği modern dünya yalanı, elbet pozitif yanları var ama reelde öyle bi dünya yok. Hem fiziksel, hem psikolojik, hem sosyal olarak. Hatta hukukta taciz konusunda kadın beyanı esas. One night ilişki yaşadığın kadın bu bana tecavüz etti dese sıçtın mesela. Takılma eşitlik mevzusuna, kağıt üstünde var. Bunu böyle kabul etmen gerekiyor rahatlamak için.
0
ilkot
(05.05.17)
''En basiti erkek internetten tanıştığı kızla buluşsa erkek beğense kız beğenmese bi daha buluşmazlar erkek ısrar ederse tacizci olur ama aynı şekilde erkek buluşmak istemese taş kalpli öküz uyuz gibi sıfatlar alır ısrar eden kız normal Karşılanır erkeğin kızın kölesi olması beklenir.''

bunu neye göre söylüyorsun mesela? kim diyor ki ısrar eden kıza cevap vermeyen erkeğe taş kalpli, öküz vs. denir diye. nerden uyduruyorsunuz böyle şeyleri? ki hayatta hiç böyle şeyle karşılaşmadım. internetten kızla tanışan erkeklerin çoğu nefes alsın yeter mantığında, illa adriana lima aramıyorlar zaten. çoğu da istekli, ısrarcı bir kıza beğenmese bile hayır demez zaten. hayır diyenler de anlayışla karşılanır herkes yoluna bakar.

bu saçma sapan genellemeleri neye göre yapıyorsun? zorbalık kim tarafından kime yapılırsa yapılsın kötüdür, ve insan gibi insanlar mağdurun yanında olur, cinsiyetle ne alakası var?
yani buraya böyle şeyler yazabilmek için anca troll olmak gerekir, umarım trollsündür yoksa senin için üzülürüm.

diğer taraftan kadının erkeğe yaptığı cinsel tacizle ilgili olarak da; bana tecavüz etse keşke diye ölüp bitecek erkekler var.
0
limoncello
(05.05.17)
(19)

Alafranganın taharet musluğunu kullanıyor musunuz?

Cursed Chico
Alafranganın taharet musluğunu kullanıyor musunuz? SIkıntı çıkarmyor mu?
Alafranganın taharet musluğunu kullanıyor musunuz? SIkıntı çıkarmyor mu?
0
Cursed Chico
(03.05.17)
Vegan su kullanıyorum.
0
bir ileti paylastim
(03.05.17)
nasıl ya alafranganın taharet musluğunu kullanmayan mı var?

cevap: ben kullanıyorum. nasıl bir sıkıntıdan bahsediyorsun?
0
king lizard
(03.05.17)
mümkün mertebe alaturka tuvalet kullanıyorum ama klozete mecbursam tabii ki diğer tuvalette de olduğu gibi tuvalet kağıdı+taharet musluğu. sıkıntıdan kasıt, bazılarının musluğu aşırı tazyikli oluyor da iğrenç şekilde klozete çarpıp ıslatıyor her yeri o mu?
0
m e b
(03.05.17)
alafranga dışında tuvalet kullanan var mı ki, taharet musluğunu soruyorsun.

herkes alafranga kullanyıor ve onlarda da taharet musluğu var, bu ne demek sence?
0
tchuck
(03.05.17)
herhalde
0
lonelyman
(03.05.17)
Ben kullanmıyorum. Tuvalete gitme zamanım her zaman sabah kalkınca olduğu için hemen duşa giriyorum. Taharet bana hiç rahat ve temiz bir şey gibi gelmiyor. Duş almazsam yapamam. Bu yüzden dışarıda tuvalete nadir giderim.
0
tahin pekmez yoğurt
(03.05.17)
afadersiniz ama ben 2 senedir falan kullanmıyorum , artık ustalaştım 3 parça tuvalet kağıdı ile işimi hallediyorum.
0
Sir Anthony Hopkins
(03.05.17)
Evet.
Once tuvalet kagidi, sonra su ve kurulanmak icin yine tuvalet kagidi.
@tahin pekmez yogurt +1 . En guzeli.
0
runfor
(03.05.17)
alafranga hariç tuvalet kullanmam zaten, musluğunu da kullanıyorum evet tabi ki de
0
nundu
(03.05.17)
tuvalet olarak hep alafranga kullanıyorum, hayatımda hiç taharet musluğu kullanmadım.
düşününce çok iğrenç değil mi? oğlummm hepiniz mi o musluğu kullanıyorsunuz? kendimi uzaylı gibi hissettim. elle ve suyla direkt o bölgeye temas (dışkıladıktan sonra) hem kötü bir his, hem de hijyenik değil.
gündelik duşumu alırım zaten
0
limoncello
(03.05.17)
dostum elimi değirmem. tazikli suyla temizlerim. onun mantığı zaten o. taziği tam deliğe ayarladın mı mis gibi temizlenir.
0
vayezikhan
(04.05.17)
arkadan öne mikrop taşıdığı için direk kullanmıyorum. önce kuru kabasını alıp sonra o muslukta tuv. kağıdını ıslatıp önden arkaya doğru hareketlerle temizliyorum sonra yine kuruluyorum. direk elimi de kirletmiyorum böylece.
0
yue
(04.05.17)
@limoncello
Taharet muslugu kullanirken elle comaklamak zorunda degilsin ki orayi.
Dusununce kullanmamak igrenc geliyor muslugu.
0
stavro
(04.05.17)
Mobil oldugum icin edit budut yapamiyorum.
Taharet muslugu tabii ki tazyiginden yararlanilarak kullanilir. Elle kolla dalarak degil! Ki oncesinde tuvalet kagidi kullanilir.
0
runfor
(04.05.17)
yine de sulu sulu düşünemedim ben. bilmiyorum 35 yıllık hayatımda hiç kullanmadım, eksikliğini de çekmedim galiba ailem kullanıyor ama.
0
limoncello
(04.05.17)
Fazla okuyamadım da elin değmes gerekmiyor ki alafrandagada.

Mikrop taşımaması için de önce kağıtla temzleyip sonra suyu açıp sonra tekrar kağıtla kurlamak öneriliyor ama çok zahmetli. Bacak arasından kağıdı götürmek de zahmetli. BEceremiyrm.

Bir de bizdekiler farklı gibi

www.youtube.com


Bir sürü su damlacığı da bacak vs sıçryr.
0
🌸Cursed Chico
(13.05.17)
alafranga tuvalet ve taharet musluğu kullanmıyorum. taharet olayı içime sinmiyor. günde bir kez tuvalete gidiyorum, tuvalet sonrası da duş alırım. eğer yeni duş aldıysam da üşenmem belden aşağısını komple yıkarım.
0
soft
(13.05.17)
kullanıyorum. tavsiye ederim.

not: taharet işleminde tuvalet kağıdı ile kaba alınır, su fışkırtılır, sonra yine tuvalet kağıdı. bok ve göt ile sıfır temas. bunca yıldır alafrangaya sıçıp bunun pratiğini kazanamayanlara yuh olsun :(

bide nasıl kullanılıyor onu çözemedim bi.
0
zgrydn
(13.05.17)
sadece denemek için 1-2 kere kullandım sanırım. asla kullanmam. göt deliğine su değdirmek bana pek hijyenik gelmiyor. o su sıçrıyor vs. gerçi benimki keyfi götümde soğuk su hissetmeyi sevmiyorum zaten düzenli duş alan bir insanın da kullanmasına gerek yok milyonlarca insan kullanmıyor?
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(13.05.17)
(9)

üniversite adı bu kadar önemli mi?

you are my lethe
mimar sinan güzel sanatlar üni. - matematik bölümü mezunu biri olarak kariyer.net üzerinden iş başvuruları yapıyorum. 2 yabancı firmada, iyi departmanlarda stajım var. 6 aylık gene büyük bir firmada olan iş deneyimim var. 2 tane yabancı dil (ielts ve dele c1 sertifikalarıyla birlikte) var. alanımla
mimar sinan güzel sanatlar üni. - matematik bölümü mezunu biri olarak kariyer.net üzerinden iş başvuruları yapıyorum. 2 yabancı firmada, iyi departmanlarda stajım var. 6 aylık gene büyük bir firmada olan iş deneyimim var. 2 tane yabancı dil (ielts ve dele c1 sertifikalarıyla birlikte) var. alanımla ilgili tüm bilgisayar programlarını biliyorum. gerekirse onların bazıları için de sertifikam var artı portfolyom var.

başvurduğum işler okuduğum bölüme ve stajlarıma uygun. buna rağmen kariyer.net'te cv'im görüntülenmiyor bile. geçenlerde bir iş görüşmesine gittim, grup mülakat vardı. içlerinde stajlar olsun, projeler olsun, yabancı dil ve bilgisayar becerileri olsun en iyisi benim. görünüşüm de gayet prezentabl. karakter olarak uyuz, aşırı hırslı biri de değilim. sadece onlar
itü, sabancı, koç mezunuyken ben mimar sinan mezunuyum ki mimar sinan da gayet iyi bir üniversite. diğer iş bulan arkadaşlarımın çoğu tanıdık vesilesi ile buldular ama benim zor gözüküyor.

geçenlerde iş ilanına başvurduğum pozisyonun departman müdürüyle şans eseri konuştum. bana size çok uygun bir pozisyon vardı keşke başvursaydınız dedi. bende başvurdum ama insan kaynaklarınız cv'mi görüntülemedi bile diyemedim. gerçekten üniversite adı bu kadar önemli mi?
0
you are my lethe
(03.05.17)
küçük bir pozisyona bile 1000+ kişi başvuruyor. hr da napsın, filtre koyuyor en baştan eleniyorsun.

maalesef giriş pozisyonları için çok önemli. bir başlasan 5-10 sene tecrübeli adama üniversite sormazlar bile.
0
stewie
(03.05.17)
şöyle bir şey söyleyeyim.

ik ya da sizi alacak departman sorumlusunun bağlı olduğu adamlar var. herkes maaşlı işçi aslında.

siz ne kadar iyi olursanız olun, hata yaptığınızda ilk önce çevrenizdeki diğer çalışanlar "bu mimar sinanlı" diyecekler, büyük hata yaparsanız bu üst mevkilerde "koçlu, sabancılı, boğaziçili elemanlar varken bunu niye aldın" diye sizi alana şarlayacaklar. kısaca risksiniz siz. onlarda aynı risk ama kimse bir boğaziçili sabancılı hata yaptığında sizin kadar eleştirmez.

bunun theoryside var hatta, adı false lı filan bir şeydi.
0
kurnaz
(03.05.17)
Mimar olsaydın, Mimar Sinan'lı olman öncelik kazandırırdı. Bölüme göre okul adı önemli, evet. Yıllar önce mimarlık ofisinde çalışırken eleman için gazete ilanlarını odtü-itü-msü'lü olmak şartıyla diye verirdik. ytü'lüler başvursa da değerlendirmezdik mesela.
0
manuel mandalina
(03.05.17)
şu sıralar söylenmese de kriz hali yaşanmakta. o yüzden de iş bulmak zor bu süreçte. staj yaptığınız ya da tanıdığınız kişiler aracılığıyla cv'leri içeri verin. her şirket, ihtiyacını kendi içinde çözmek ister öncelikle. yani senin hangi üni olduğun öyle çok da önemli de değil. ayrıca mimar sinan da fena değil dediğin gibi.

özetle tanıdık önemli, ilk girişte böyle yapmalısın.
0
hosein
(03.05.17)
üniversite etikettir tabii, zibilyon tane üniversitenin olduğu ve üniversite mezunu olmanın bir şey ifade etmediği bir dönemde üniversite ismiyle insanlar öne çıkıyor. ki top üniversiteler olarak saydığımız okullardan bile zibille mezunu ve istediği gibi iş bulamayan bir ton insan var.
msgsü mimarlık olsaydı bir nebze belki öne çıkabilirdi, ama matematik bölümünde tam olarak iş sahası nasıldır, pozisyon nedir bilmiyorum. belki itü, odtü vs. mühendisliklerinden seçiyorlardır. ya da odtü, boün, bilkent matematik falan.
maalesef çok fazla piyasaya sürülen üniv. mezunu var, çoğu dediğin gibi tanıdık vasıtasıyla iş buluyor. o yüzden tanıdık varsa önce onu ayarla. çok afzla başvuru olduğu için belli okullara filtre koyup diğerleri eleniyor maalesef.
kariyer.net gibi siteleri bırak bence, elden cv ulaştırmaya çalış.
0
limoncello
(03.05.17)
geçenlerde iş ilanına başvurduğum pozisyonun departman müdürüyle şans eseri konuştum. bana size çok uygun bir pozisyon vardı keşke başvursaydınız dedi. bende başvurdum ama insan kaynaklarınız cv'mi görüntülemedi bile diyemedim"

keske deseydiniz, en azindan 'evet bana cok uygundu, basvurdum ancak geri donus olmadi/cv'im goruntulenmedi, nedenini ben de anlayamadim' vs. gibi bir giris yapabilirdiniz. buna utanilacak bir sey yok, ciddi bir issizlik var zaten, kaldi ki, bunu cok daha deneyimli biri yapsa belki ayni hosgoru gosterilmez ama 'yeni mezun' oldugunuz icin de bu sekilde bir konusma vs. hosgorulecektir.
is hayatinda networking cok onemli. bu departman muduruyle konusmanizda belki baska bir pozisyon icin 'o zaman sizi degerlendirmeye aldiklarindan emin olalim' gibi bir sonuc alabilirdiniz, ya da okul ismi onemli degil neden oyle olmus diyebilirdi, ya da evet okul adina gore baktilar derdi, ya da baska bir bilgi vs. alabilirdiniz.
ne guzel donanimlisiniz, umudunuzu kaybetmeyin, calismaya baslayip hele de uzerinden bir sure gectikten sonra okulun onemi giderek azaliyor, son calisilan isyerlerine, yapilan islere, alinan gorevlere/sorumluluklara daha fazla bakilmaya baslaniyor.
0
kassiopeia
(03.05.17)
selçuk şirin diyor ki: bilgiye ulaşımın bu kadar kolay olduğu dönemde üniversite adı üzerinden kimlik inşa etmek doğru değil. çok net katılıyorum. www.youtube.com

iyi üniversitelere iyi öğrenciler gittiği için iyi mezunlar veriyorlar büyük oranda. kurum kültürü, iyi kadro vs de önemsiz değil ama çok kritik değil bence artık.

soruya gelince, işe ve firmaya göre değişir. önem veren yerler var. benim gördüğüm ve çalıştığım yerlerde verimlilik esastı, üniversite adı önemsizdi.
0
soft
(03.05.17)
ya klişe olacak ama aslında üniversite adı değil, kişinin kendini ne kadar geliştirdiği önemli elbette. ama yukarıda da bahsedildiği gibi, kariyer net'te filtreleme özelliği var ve istanbul/ankara gibi büyük şehirler ve büyük firmalar için konuşursam eleman arayan firmalar 4-5 tane üniversite belirleyip bunları filtreliyor. onun dışındaki üniversitelerden mezun insanların cv'lerini görmüyorlar. bizim şirkette böyle yapılıyor en azından.

zaten bir sürü iş arayan olduğu için, eleman arayan adam diyor ki, "boğaziçi matematik'ten mezun olmuş ve bu işe başvurmuş 10 adam var. bunlar zaten kafadan en iyi adaylar. ben bunların arasından birini seçeyim. neden diğer üniversitelerle kafamı karıştırayım ki"

ne yapmalı, senin arkadaşlarının da yaptığı gibi tanıdık vesilesi ile cv'ni birilerine elden vermeli ya da verdirtmelisin. yoksa malesef zor.

zaten ben kariyer net gibi sitelere hiç güvenmemişimdir. bütün türkiye'nin cv'si var orada. yani milyonlarca cv içinden benim cv'mi görecekler de, dikkate değer bulup okuyacaklar da, onca kişinin arasından beni seçecekler de.. hep şans işi gibi geliyor. oysa birine elden cv verildiğinde "he dur ya, şuna bir bakayım" der kesin.

ben daha az önce bir arkadaşımın cv'sini verdim müdürüme. müdür baktı etti, bana çocukla ilgili sorular sordu, cv üzerine notlar aldı falan. bişey çıkmasa bile en az 15 dakikasını bir cv'ye ayırmış, incelemiş oldu. oysa arkadaşım kariyer'den başvursaydı belki 2-3 dakika bakıp geçecekti cv'sine.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(03.05.17)
Maalesef Türkiye'de üniversite adı çok önemli. Mimarlıkta, tasarımda hatta sosyal bilimlerde MSGSÜ'nü adı var ama temel bilimlerde adı pek geçerli değil.
0
renegade
(03.05.17)
(6)

2.79 not ortalamasıyla akademisyen olunur mu?

you are my lethe
bir arkadaşım için soruyorum. kendisi akademisyen olmak istiyor ama not ortalaması düşük. okuduğu bölümü sonradan sevmeye başlamış ve bu alana baya ilgi duyuyor. mümkün mü bu durumda?
bir arkadaşım için soruyorum. kendisi akademisyen olmak istiyor ama not ortalaması düşük. okuduğu bölümü sonradan sevmeye başlamış ve bu alana baya ilgi duyuyor. mümkün mü bu durumda?
0
you are my lethe
(03.05.17)
kendini hocalara kanıtlaması gerekiyor. okul dışında alanıyla ilgili bir şeyler yapmış olması lazım.
0
la rana
(03.05.17)
yüksek lisans yapıp ortalamasını orada yükseltsin. ha, bu şekilde de mümkün ama böyle daha garanti. benim bir tanıdığım lisansı 2.30'lu bir ortalamayla bitirip yüksek lisansta ortalamasını üç küsürlere çekmişti. ondan sonra bir okulun araştırma görevlisi kadrosuna başvurdu, kabul edildi.
0
loveless
(03.05.17)
2.75 le oldum, tşkler.
0
ekaterina
(03.05.17)
fen bilimleri ya da muhendislik mezunuysa olabilir.

akademisyen olmak icin, kisinin kendine guvenmesi lazim, tek basina bagimsiz calisabilmesi kisinin.
0
ubi dubium ibi libertas
(03.05.17)
Mümkün
0
mutlusismankedi2015
(03.05.17)
olur. tabii ne şartlar önemli. ama not ortalaması yüzde 10 ila taş çatladı 20 arasında etkili bu da çok aşırı bir şey değil. ales, yabancı dil bunları olabildiğince yüksek tutsun. bir de bilim sınavı çok önemli ve mülakat.
fen bilimlerinde ortalamalar sosyal bilimlere göre bir parça daha düşük olsa da, sosyal bilimlerden de kabul alabilir pek tabii ki.
0
limoncello
(03.05.17)
(9)

Şeytan tüylü olma, kendini pazarlama

uyusam iyi olur
Hani bazı insanlar vardır ne yaparlarsa yapsınlar illaki arka çıkan, onu kollayan birileri vardır. Böyle insan sonradan olunur mu? Ya da sözleriyle saçma bir şeyi kabul ettirebilen insanlar var. Mesela ben bir şey hakkında cevap verirken emin değilim, bence gibi ifadeler kullanırım. Bu insanlar hiç
Hani bazı insanlar vardır ne yaparlarsa yapsınlar illaki arka çıkan, onu kollayan birileri vardır. Böyle insan sonradan olunur mu? Ya da sözleriyle saçma bir şeyi kabul ettirebilen insanlar var. Mesela ben bir şey hakkında cevap verirken emin değilim, bence gibi ifadeler kullanırım. Bu insanlar hiç böyle konuşmaz sürekli kendinden emindir, hatalı bile olsa çok sorun edilmez. Nasıl böyle insan olabilirim? Fikirlerinizi bekliyorum.
0
uyusam iyi olur
(02.05.17)
sonradan olamazsın.
özgüven ve kıvrak zeka şart.
0
sedat peker in yegeni
(02.05.17)
doğuştan gelen bir şey o bence. sonradan olunmaz.
0
for the record
(02.05.17)
Söylediklerine kendin de inanmazsan olmaz. Fikirlerinden şüphe duymuyor olmalısın.
0
arnold schwarzeneger
(02.05.17)
Tanımınızda problem var, bahsini ettiğiniz şeyler teknik olarak; arsızlık, şark kurnazlığı, yalancılık - laf canbazlığı ve zorbalığı betimliyor.

özgüven asla değil, hatta özgüvenin halk arasında karıştırılan versiyonu; pis gurur bile değil.


Bunlar cahil, güçsüz ya da sonradan görmelerde tebessüm uyandıran şeyler. Mesela çok anlamsız biryerde yapılan ''çıkış'' (one minute) sonuçsuz olsa bile beğeni toplar.

Zorbalık da öyledir, bizler her ne kadar kabul etmek istemesek de kavgada dayak yemek etkileyici asla değildir. Şiddet mekanizmalarında üstün gelmek bir yaratılış varlığının bilinçaltında pozitif etkiler doğurur.

''Hatalı bile olsa sorun'' EDİLİR ama genel insan yaklaşımı çoğu zaman üzerine sıçramasın diye(çünkü zorba, çünkü iletişimle değil de sıkışınca ''sen ne diyon lan'' ile çözmeye çalışacak olayı) bunları yüzüne vurmaz o tür insanların. Ben vururum, toplantılarda gömerim onları o masalara. Çünkü bahsini ettiğin insanlar saçma şeyleri kabul ettirme yeteneklerinden(pazarlama) dolayı birşeyi kabul ettirmezler, eğer cahil ve güçsüz değilseniz ve onların bahsettikleri şeyi kabul ediyorsanız ya süreçsel olarak onlara muhtaçsınızdır(birçok kez yöneticilerimden duymuşumdur; ''sana söz veriyorum, bir daha hayatımız boyunca bizimle aynı masaya bile oturamayacak sadece biraz sabret''(asla sabretmedim, asla sabretmem) yani ayı-dayı metaforunda ki dayı oldukları için) ya da sonradan görme bir toplulukta, sonradan gören şahıs o kişide biraz da olsa kendini gördüğünü zannettiği için onu koruyordur.(iki türlüsünü de hiç es geçmedim) ve süreklilik gösterecek şekilde ''sen ne diyon lan'' ile sonuçlanan bu sohbette -çünkü kaçacak yeri kalmamıştır, kelimelerin yerleriyle oynayarak ve birazda sosyal hafızanız güçlüyse yalanlarını kronolojik şekilde sıralayarak piç edebilirsiniz karşınızdakini- onu bir de fiziksel olarak döverseniz(kötü bir semtte doğup büyüdüğüm için aileme teşekkür edecek değilim) bırakın kendinden eminliğini, ''sen göreceksin lan'' diyerek giderler.

bu şekilde mi olmak istiyorsunuz ?

''işinizle ilgili biraz çalışın(herbolog), çokcana yalan söyleyin ve zorbalık yapın. ''

özgüvenlerinin kaynağı bilgi değil de; ''refleks'' olan standart insan davranışıdır bu. çünkü toplumsal yaklaşımlarda özgüven bilgi ile değil güç ile gelen bir tanımdır. Birisi hem güçsüz hem de özgüveni yerindeyse o özgüven değil pis gurur ile nitelendirilir ki, bu bahsini ettiğiniz karakter yaklaşımında pis gurur bile yok, çokcana kımıl kımıllık ve yavşaklık(hakaret değil, başka kelime bulamadım) barındırır.
0
mete kudur
(02.05.17)
Sonradan olmaz. Ozguvenle de ilgisi yok. Şeytan tüyü var dedigimiz insanlar her zaman ozguvenli olmayabiliyor. O başka bir olay. Dışarı yaydığın enerji ile ilgili tamamen. O da kendiliginden var olan bir sey zaten. Ama verdigin ornekler şeytan tuyu icin birebir örtüşmüyor.

Edit: heh demek istedigimi @mete kudur aciklamis. Sen onun anlattigi gibi birinden bahsetmişsin. Şeytan tüyü bir anda kendini sevdiren, kendine has çekici bir ışığı, enerjisi olan, tam olarak tanımlayamadigin ama özel bir yanı olan, kabul edilemez yonlerini bile bir sekilde ( onun bir tavri ,kendini pazarlamasi sonucunda degil) kendiliginden kabul ettigin kişilerde vardir.
0
aquarium
(02.05.17)
doğuştan gelen değil de küçük yaşlardan itibaren oluşan özgüven kavramıyla ilgili. bunu da sonradan neden özgüvensiz olduğunu keşfederek ve üstünde çalışarak başarabilirsin ama kolay değildir.
bir de başka insanları pek sallamayacaksın.
ayrıca ülkemize özgü olarak; bağıran çağıran, hafif çirkefe yatan, sürekli haklı olduğunu düşünen insanları haklı bulma gibi bir durum var
0
limoncello
(02.05.17)
Aslında böyle bir insan da olmak istemiyorum ama her gün örneklerini gördükçe zoruna gidiyor insanın. Tiple de alakalı bir şey ama insan neden kendi hemcinsine güzel/yakışıklı diye ona iyi davranır ki? Bazen nedenini biliyorum, sırf o kişinin çevresinden faydalanabilmek için yapıyorlar.
Ama bazı insanlar tipten bağımsız konuşmalarıyla da etkiliyor, insanına göre cümleler, kelimeler seçiyor. Böyle bir insan sonradan olunabilir pek tabi.
0
🌸uyusam iyi olur
(02.05.17)
DNA işi sonradan zor dostum.
0
basond
(02.05.17)
Benimle calisan boyle bir kadin var.kadin herkesin arkasindan inanilmaz igrenc yorumumlar dedikodular yapip sonra da onlarla asiri samimi oluyor.bence igrenclimten baska bir sey degil.neticede herkes onu cok seviyor cok dilli konuşkan ama bes para etmezin biri.tabii bunu onlar biliyor mu bilmiyor.işini yürütüyor mu yürütüyor.karaketer meselesi bu karaktersizligi kendine kabul ettirirsen neden olmasin.
0
bugunolmadiamayarinkesinolacak
(03.05.17)
(4)

Ehliyet Kursu Hakkında.

dirtysecretsofduyuru
Selam, geçen bir kursa gittim, valilik tarafından 1500 tl + sınav fiyatları + emniyete ödenecek miktar olarak hesaplandı, bu 1500 tl her yerde aynı mı yoksa esneklik yapan var mı bu konunda?
Selam, geçen bir kursa gittim, valilik tarafından 1500 tl + sınav fiyatları + emniyete ödenecek miktar olarak hesaplandı, bu 1500 tl her yerde aynı mı yoksa esneklik yapan var mı bu konunda?
0
dirtysecretsofduyuru
(02.05.17)
Var da zor bulursunuz kursun indirim yaptığı ortaya cikarsa cezasi buyuk. Istanbul avrupa yakasindaysaniz yardimci olabilirim.
0
kompisko
(02.05.17)
Ben de öyle düşünmüştüm, teşekkür ederim @kimpisko ama anadolu tarafındayım.
0
🌸dirtysecretsofduyuru
(02.05.17)
Eger bu fiyata anlasacaksaniz da mutlaka kac saat direksiyon dersi alacaginizi baştan konuşun. Eger kalirsaniz ders için ekstra para ödemem diye de belirtin. Cunku aoylemeyip sonradan para isteyecekler.
0
kompisko
(02.05.17)
ben de 1500 duymuştum. zorunlu fiyat gibi bir şey sanırım
0
limoncello
(02.05.17)
(27)

Bu abla guzel mi ?

scars dont fade
https://www.google.com.tr/search?q=Elena+Evangelo&rlz=1C5CHFA_enTR690TR690&source=lnms&tbm=isch&sa=X&ved=0ahUKEwiFm_zdqNDTAhVLBsAKHWU_Az0Q_AUICigB&biw=1876&bih=95610 uzerinden de puan veriniz.tesekkurler, gunaydinlar.
www.google.com.tr

10 uzerinden de puan veriniz.

tesekkurler, gunaydinlar.
0
scars dont fade
(02.05.17)
10!

Rica ederim, gunaydinlar!
0
lamira
(02.05.17)
5,6
0
Ufuk
(02.05.17)
Bence güzel ama 8-9 civarı. Az önce Stana Katic'in fotoğraflarını gördüm. Onun yanında sönük kaldı. Onu görmesem belki 9-10 derdim
0
aychovsky
(02.05.17)
5.5
0
orient blue
(02.05.17)
7
0
gneral
(02.05.17)
5
0
clones
(02.05.17)
5,75 günaydın.
0
bir ileti paylastim
(02.05.17)
Siyah beyaz fotoğraflarda; 7
Renkli fotoğraflarda; 5
0
mutekebbir
(02.05.17)
17
0
ugrcn
(02.05.17)
6.
Gunaydin.
0
stavro
(02.05.17)
anaç, 7
0
superb
(02.05.17)
7
0
duru arsnova
(02.05.17)
7,7
0
pikrua
(02.05.17)
tam benim sevdiğim yüz tipi, çıkık elmacık kemikleri ve keskin hatlar.
10 tam puan veriyorum bacımıza
0
cekilmis gayfe
(02.05.17)
5
0
yue
(02.05.17)
internette 8-9. yuzyuze gorsem 8593.
0
babilbaligi
(02.05.17)
3
0
Frederick Co
(02.05.17)
3-4/10

çok şaşırdım doğrusu, herkes bayağı beğenmiş, bundan kat kat güzel kızlara 3-4 veriyorsunuz. normal hayatta bu kadının çok benzerini tanıyorum. bence çenesi çok sivri. hatta bırak güzeli çirkine yakın bile diyeceğim
@cekilmiş gayfe de hemşerilikten vermiş herhalde tam puanı:)
0
limoncello
(02.05.17)
4
0
prodeq
(02.05.17)
gayet güzel
0
gazozailacatmauzmani
(02.05.17)
6/10
0
dedim ben sana
(02.05.17)
6/10 yani güzel.
0
freetakilir
(02.05.17)
Güzel, 7.5
0
fanilawhite
(02.05.17)
7-8 arası.
0
ravenclaw
(02.05.17)
benim anlamadığım olay, ola ki 1 dedik veya 10 dedik. senin için ne fark edecek? genel olarak konuşuyorum çok karşıma çıkıyor böyle anketler. napıcan kendine sevgili mi yapıcan?
0
tughan
(03.05.17)
@tughan, cunku pek begenilmeyen kisa boylu/esmer turk kadini tipine sahip ve kadini ben begendim. baskalari acaba nasil dusunuyor diye merak ettim.
0
🌸scars dont fade
(04.05.17)
9.
0
redcat
(04.05.17)
(20)

kadınlar aktif olarak araba kullanıyor musunuz?

limoncello
yaşla birlikte söylerseniz.edit:aslında asıl merak ettiğim arabanız olup olmamasından ziyade aktif olarak trafikte araç kullanabilme durumunuz. ehliyeti olup da aktif trafiğe çıkmayanlar da var tabii. o yüzden ehliyet diye sormadım
yaşla birlikte söylerseniz.

edit:aslında asıl merak ettiğim arabanız olup olmamasından ziyade aktif olarak trafikte araç kullanabilme durumunuz. ehliyeti olup da aktif trafiğe çıkmayanlar da var tabii. o yüzden ehliyet diye sormadım
0
limoncello
(30.04.17)
Evet, 26
0
dahayeniymis
(30.04.17)
Evet, 28
0
fotrsapka
(30.04.17)
Hayır, yıllardır ehliyetim var ama korkuyorum
0
fallopian
(30.04.17)
Evet - 24
0
olutaklidi
(30.04.17)
Hayır, 24.
0
ms brownstone
(30.04.17)
Hayır arabam yok olsa kullanırdım, 23
0
mutlusismankedi2015
(30.04.17)
evet 33
0
sta
(30.04.17)
@kurcalama ne alaka? bu duyuruda kimlerin kadın olup olmadığını az çok biliyorum farklı bir niyetim olsa zaten ordan yürürüm ki bu zamana kadar şurdan kimse en ufak bir yürümem bile olmamıştır. ama senin gibi birkaç aklıevvellin konuyu buraya çekeceğini düşünmüştüm soruyu sorarken zaten. senin soruyu mantıklı bulup bulmamanın da bir önemi yok

sorma nedenim ve kadın diye ayırmamın nedeni de; zaten erkeklerin çoğu küçük yaştan araba kullanmaya teşvik ediliyor ve çok büyük bir kısmı kullanıyor.
kadınlar da her zaman öyle değil, ehliyeti olsa bile aktif kullanmayabiliyor. yaş da bununla alakalı. daha 20lerinin başında ya da ortasında öğrenci falansa biraz daha okey ama, 20lerinin sonu, 30larda da kullanıp kullanmamasını özellikle merak ediyorum.
yoksa burda kimlerin kadın olup olmadığını, yaşlarının da ne olup olmadığını az çok biliyorum.
0
🌸limoncello
(30.04.17)
evet, 21
0
theseachange
(30.04.17)
Evet, 33.
Daha önce aktif kullanamıyordum, çünkü benzin parasını karşılayamıyordum.

Edit: Cesaretsiz insanlara bir cesaret hikayesi anlatmak ve bir de başıma geleni anlatmak istedim. Yardımcı olursa ne mutlu.

Bizim sitede, Abidin Amca'nın eşi Tülay Teyze vardı. Abidin Amca 50'li yaşlarında kansere yakalandı ve yüksek bir aşama idi. (Yıl 90'ların sonu) Tülay Teyze'yi kendi yokluğuna hazırlamaya başladı Abidin Amca. Tülay teyze 50 küsur yaşında banka kartının ne olduğunu öğrendi, devlet işleri ile tanıştı ve direksiyona dokundu. İlk önce site çevresinde tur atıyordu. O dönemlerde de Abidin Amca'yı kaybettik ve Tülay Teyze bir süre dışarı çıkmadı. Yavaş yavaş arabayla dolaşmaya başladı ama o kadar fena kullanıyormuş ki o dönem; kırmızı ışıklarda yanında bir dolmuş durmuş bir gün. Dolmuş şoförü pencereyi açıp kızgın bir şekilde ama annesi yaşındaki bir kadına da bağırmamaya çalışarak 'Olmuyor hanımefendi, olmuyor' demiş. Bizim Tülay Teyze de gayet sakin bir sesle 'Olacak beyefendi, olacak' demiş. İşte o Tülay Teyze, birkaç sene içinde her yerde fır fır döner oldu. Şimdi İstanbul trafiğinde cirit atıyor. Bir kaza yapmışlığı da yok.

Babam beni arabaya 12 yaşında oturtmuştu. 16 yaşında mahallenin çocuklarını arabayla dolaşıyordum. Sonra birtakım olaylar yaşadım, bir kaza değildi ama beni korkutan ve kendime yabancılaştıran birtakım olaylar yaşadım. O sırada arabayı otoparktan bile çıkarmaya korkar oldum. Bir anlamda araba kullanmayı yeniden öğrendim bir nevi. Bisiklet sürmek gibi olmadı. Bu süreçte, korkuyu yenebilmek için sabahları kimsenin olmadığı saatlerde araba kullandım. Pazar sabahı 6:00 gibi kalkıp babamın arabasıyla çıktım mesela. Saat 8:00-9:00 gibi millet çıktığında da geri döndüm. Öyle öyle, önce millet yokken, sonra yavaş yavaş millet varken gittim. Sonra da alıştım zaten. Sabah kimsenin olmadığı saatlerde pratik yapmak çok işe yarıyor. Hata yapmaktan korkmayın. Öyle hemen kimseyi öldürmüyorsunuz.
0
aychovsky
(30.04.17)
ablam yerine cevap vereyim; hayır, 33.
annem yerine cevap vereyim; evet, 52.
0
nathanieltroy
(30.04.17)
Evet, 30. Son 4-5 senedir bayağı aktif olarak kullanıyorum.
0
inawen
(01.05.17)
Evet, 30.
11 yıldır da aktif kullanıyorum ama hala hala haaalaa etrafımdaki erkekler sürüşle ilgili sacma sapan akıl vermeye çalışıyorlar.
Sirket arabasini ortak kullandigim arkadaş hala daha yokusta el freniyle kalkmayi unutma filan diyor mesela. Iki hamlede sahane paralel park ederim ama ben park ederken sokakta bir erkek varsa muttlaka isini gucunu birakip "du bakayim nasil park edemeyecek" seklinde elini beline koyup izliyor ya da daha fenası arabanin arkasina yapisip park sensorunu iceride dıiiiiiiiiitt diye kesintisiz ottürmek suretiyle "geel geel saga kir topla geel" yapıyor.
Su an tum nefretimi kustum biliyorum ama gercekten cok uyuz oluyorum.
0
physcos physcos
(01.05.17)
evet hunharca, 23
0
shotgunwoman
(01.05.17)
evet hunharca yazacaktım shutgun yazmıs, itinayla özel ders verilir:)
0
galandar kostumu
(01.05.17)
@krem peynir haklısınız araba ihtiyacı duyarsam mecbur öncesinde ders almam lazım... son sürüşlerimde(karşının ısrarı, yoksa benim öyle bir talebim yok) her viraj gördüğümde VİRAJJ diye bağırıp yanımdakine direksiyonu tutturuyordum. arada motorsiklet için cesaretim geliyor ama onun ehliyeti de var. Başka arabalar olmasa iyi bir araç aslında :)) (kork kork)
0
fallopian
(01.05.17)
2010dan beri aktif olarak araç kullanıyorum.
Yaş 25
0
alaimisema
(01.05.17)
Hayır, 23
0
rivulet
(01.05.17)
annem, 2 teyzem, 3 halamın 2'si aktif olarak araba kullanıyorlar ve hepsi 58 üzeri yaşlardalar. annemin halaları (80'lerine geldiler) da istanbul trafiğindeler. o yüzden bir erkek olarak tavsiye kızlar, mutlaka kullanın. hele imkanı olanlar cesaretini toplayıp öğrensinler.
0
rain when i die
(01.05.17)
kullanmıyorum, 26.

18'imi doldurduğumda babama "baba ehliyet alsam mı ya" dedim, "ihtiyacın olursa öğrenir, alırsın" dedi. ertesi sene istanbul'a geldim, senelerdir buradayım ve açıkçası istanbul'un trafiğine bir araç daha ekleme niyetinde değilim. okula giderken vapuru kullandım hep, şimdi işe de vapurla gidiyorum. iş-okul dışında da merkezi yerlerde vakit geçirdiğim ve evim de istanbul'un göbeğinde olduğu için, toplu taşıma yerine araç kullanmak çılgınlık gibi geliyor. gerek yok, toplu taşıma ve zor durumlarda taksi fazlasıyla yeterli.
0
gmzo
(01.05.17)
(10)

baba üstünden sigortali olmak durumu

art vandaley
İsten ciktigimda, bekar kiz cocuk kisvesi altinda devlet memuru babamin sigortasından faydalanıyor olmam gerekmez mi? Önceden issiz kldigimda boyle olmustu,. Gecen arkadaşlarla tartisirken o yasa değişti,artik olmuyor dediler ama internette bulamadim, güncel durum hakkında bilgisi olan var mi?
İsten ciktigimda, bekar kiz cocuk kisvesi altinda devlet memuru babamin sigortasından faydalanıyor olmam gerekmez mi? Önceden issiz kldigimda boyle olmustu,. Gecen arkadaşlarla tartisirken o yasa değişti,artik olmuyor dediler ama internette bulamadim, güncel durum hakkında bilgisi olan var mi?
0
art vandaley
(30.04.17)
isin icine yas olayini soktular artik, yesil pasaporttan yararlanamiyorsun mesela. onun yasasini da degistirmis olabilirler.
0
in vino veritas
(30.04.17)
Ben de aynı dertten muzdaribim. Gelir testi yaptırmaya gittiğimde yararlanamadığımı söylemişti.
0
geçerkenugradım
(30.04.17)
28 yaşında olan kız arkadaşım babası üzerinden faydalanıyor şu an.
0
goodman
(30.04.17)
babandan 2008 yılı öncesi sağlık sigortasından yararlandıysan eskisinden yararlanabileceksin. fakat 2008 sonrasıysa yeni duruma tabi oluyorsun diye anladım bu yazıdan.

www.adanasmmmo.org
0
blue eyes white dragon
(30.04.17)
yararlanabiliyor olman gerek sanırım. 2015te sgk ya gidip sormuştum. değiştiyse bilemiyorum.
0
kurnaz
(30.04.17)
1 ekim 1990dan önce doğmuşsan yararlanabiliyorsun yoksa gss primi ödemen gerek
ama şöyle bir şey daha okudum, eğer 1 ekim 2008den önce doğmuşsan ve baban bu tarihten önce sigortalı olarak çalışmaya başlamışsa ödemiyorsun diyen de var.
benim haziran 89 doğumlu bir kız arkadaşım ödemiyor ama yaş olarak daha küçükleri bilmiyorum. e devlette falan çıkmıyor mu bir şeyler?
0
limoncello
(30.04.17)
Ben 88'liyim. Ve memur odemen gerek demişti. Çalıştım bi donem şu an işsizim, babam da emekli memur.

E devlette 60/e maddesine bağlı olarak gss var görünüyor, çok karıştı kafam.
0
geçerkenugradım
(30.04.17)
limoncello +1

90 doğumlu öncesiysen yararlanabiliyorsun. 90 doğumlu sonraları için geçerli değil artık. 2008 yılında değişti sistem.
0
dedimmidemedimmi
(30.04.17)
genellenemeyecek kadar karışık bir iş ama en genellersek
"1 ekim 2008den önce, 18 yaşından büyük olarak, annen/babandan sigortalılık hakkına sahipdiysen ödemiyorsun", değilse ödeniyor daha doğrusu diğer durumlarda erkek/kız ayrımı yok. öğrenciyse 25 yaş vb. erkeklerde neyse kızlarda da o.
0
niye ama
(30.04.17)
@geçerkenugradım

60 e dediği senin kendi çalışmandan dolayı işsizlik sigortası kapsamı o bitince babanınkine geçmen gerek.

bağlı bulunduğun sigorta kurumuna git
5510 sayılı kanun hükmü uyarınca xyz TC numaralı (babam) kişinin bakmakla hükümlü olduğu kız çocuğu olduğum için,(bekar ve işsiz olduğumdan dolayı) buna uygun sigorta aktivasyonumun yapılmasını talep ediyorum diye dilekçe ver. sen kapsama dahilsin. --ki normalde bunu otomatik yapmaları gerek ama yapmıyor olabilirler. belli olmaz.
0
niye ama
(30.04.17)
(12)

her canlı ölümü tadacaktır

anonymice
Bu aralar ölümü çok hatırlıyorum. gerek babamın rahatsızlığı (pıhtı atması) gerek yaşın verdiği dusunceli durum (32) fazlaca ölüme ben burdayım dedirtiyor.Siz bu cümleyi duyduğunuzda ne hissediyorsunuz (her canlı ölümü tadacaktır)? 20 li yaşlardaysanız sanki bitmeyecek gibi geliyor değil mi o yaşlar
Bu aralar ölümü çok hatırlıyorum. gerek babamın rahatsızlığı (pıhtı atması) gerek yaşın verdiği dusunceli durum (32) fazlaca ölüme ben burdayım dedirtiyor.

Siz bu cümleyi duyduğunuzda ne hissediyorsunuz (her canlı ölümü tadacaktır)? 20 li yaşlardaysanız sanki bitmeyecek gibi geliyor değil mi o yaşlar? sanki hic yaslanmayacaksınız ve ölmeyeceksiniz gibi.. he akü forever young he.

Ama öyle olmuyor işte..

Var mı yusuf?
0
anonymice
(30.04.17)
Otuzların başı insan hayatının en güzel yılları. Derin düşüncelere dalmak yerine keyfini çıkar.
0
scheisskopf
(30.04.17)
ölüm kaçınılmaz fakat neil degrasse'ın şu düşünceleri güzel, insanın kafasını biraz daha derli toplu bir hale getiriyor

www.youtube.com
0
freebird5406_2
(30.04.17)
Zamanım gelince giderim. Pek düşünmüyorum açıkçası. Bir yerden sonra ölüm sıradanlaşıyor.
0
Lim5
(30.04.17)
bu, yaşlanma korkusuyla beraber aklımdan çıkmayan düşünce. genel olarak zaten ölümü/intiharı birçok sebepten istiyorum ama bir yandan da canımı sıkıyor bu durum. bir sürü koşuşturma içine giriyorsun, kendini yıpratıyorsun; kariyer yapma, ev-iş-araba derdi... sonra istediklerini ya yapamıyorsun ya da yapmışsan bile doyamadan ölüp gidiyorsun. e, ne anladık şimdi paradan, evden, işten? niye zorluk çektik o kadar? niye en güzel zamanlarımızı bunları elde etme mecburiyetine feda etmek zorunda kaldık? işte o zaman çok küfrediyorum, sinirleniyorum insanlara. neden böyle bu kadar boktan, kimsenin mutlu olmadığı bir sistem oluşturmuşlar?

şu an anlamsız geliyor yazdığım ama bu ifade edemeyişimden böyle.
0
m e b
(30.04.17)
Eğer müslümansan namazlarını kıl, iyi bir insan ol bu seni rahatlatır. namaz kılmak insana huzur verir. kısa hayatta mutlu olmaya bak. anın tadını çıkar. herkesin birgün öleceğini düşün. hepimiz birgün öleceğiz tek gerçek bu.
0
komando kani var bende
(30.04.17)
Ölüm asude bahar ülkesidir benim için. Sıkıntı yok o yüzden.
0
nickimin hakkini veremedim
(30.04.17)
Ölüme yakın hissettiğim zamanlarda çok korkuyorum. Yine de insan kendini alıştırmalı.

medium.freecodecamp.com
0
vedatchilipeppers
(30.04.17)
her an ölebilecekmişim gibi geliyor ki ölebilirim zaten keşke sadece yaşlanınca ölsek. gerçi benimki aşırı bi kaygı durumu
0
limoncello
(30.04.17)
27 yaşıma girmek üzereyim. 25ten beri o uzak yaşların ne kadar da çabuk gelicegini idrak ediyorum. Öncesinde hep uzak gelirdi. Bi de tabi ölümün tak diye gelebileceği gercegini bazen urpertici bicimde farkediyorum. Depresyon emaresi diyen olmuş buna. Bana sorarsan bu düşünceler bu yusuf yusuf olma durumu insanı biraz daha adam olmaya, geçici şeyleri çok takmamaya, tesadüfen yasamamaya yoneltme potansiyeli olan harikulade bir uyarı levhası. Ölümü hatirlayamiyor olsaydık bu hic adil bi düzen olmazdi. Yani her fani ölümü tadacaktır diye tüm bilimsel yasalardan daha kesin bir gerçek var. ölüm buz gibi herkesin ama herrrkesin karşısında duruyor. Hatırlamak güzel şey özetle
0
klar
(30.04.17)
Ölümlere alıştım maalesef. Lise 3'te babaannem öldü. Daha 17 yaşında ilk defa bir ölü gördüm, mezarına toprak attım. Birkaç yıl sonra dedem öldü, onda da aynı olaylar tekrarlandı. Sonra diğer dedem öldü, yine aynı süreç. Bunun haricinde uzaktan bir akrabamız, bayağı bir komşumuz, ve son olarak iki ay önce amcam vefat etti. 24 yaşına girdim ama yaşıma göre fazla bile gördüm. Yakınların sorun yaşayınca daha kötü hissediyorsun. Babam kalp krizi geçirdiğinde bu anlattığım ölümlere göre daha kötü hissetmiştim. Allah'tan çabuk toparladı ve normal hayatına döndü. Umarım baban da düzelir. Ölüm çabuk unutuluyor. Bu her cenaze namazından sonra imamın söylediği tek şey. Önemli olan onu unutmadan hayatına şekil vermek. Çünkü o mezara girince bu hayatta en küçük bir değişiklik yapma şansın bile yok.
0
dissendium
(30.04.17)
Yolun yarısına geldim ama testislerimde değil pek bu duygu.
Belki orası buradan daha iyidir.
0
ketcapli dondurma
(30.04.17)
hiç umrumda değil. ne demiş bir büyüğümüz: "ölümden neden korkayım, ölüm varken ben yokum, ben varken ölüm yok"

aklıma ölüm geliyor ama yapacak fazla bir şey de yok. tadını çıkarmaya bak.
ben de seninle aynı yaşta sayılırım. geçmişe sürekli dönüyor olmalısın.
20li yaşlarındaki enerjik hallerini hatırlanıp şimdi o zamanki gibi olmadığını fark etmişsindir belki.
boşver tadını çıkar anın. çok kötü şeyler olsa bile geçiyor.
biz de doğanın bir parçasıyız ve eskiyoruz.
0
tabudeviren
(30.04.17)
(47)

ikizlere isim

limoncello
arkadaşımın ikiz bebekleri olacak, biri kız biri oğlan.oğlanın ismi belli albatros olacak ama kız için içlerine sinen güzel bir isim çıkmadı daha.önerileriniz var mı kız için?illa kafiyeli falan olmak zorunda değil, hatta olmasa daha iyi olur diyorlar. teşekkürler
arkadaşımın ikiz bebekleri olacak, biri kız biri oğlan.
oğlanın ismi belli albatros olacak ama kız için içlerine sinen güzel bir isim çıkmadı daha.
önerileriniz var mı kız için?

illa kafiyeli falan olmak zorunda değil, hatta olmasa daha iyi olur diyorlar.

teşekkürler
0
limoncello
(29.04.17)
Albatros pek hoş değil. Kız olsa Gülşen olabilir.
0
gotic
(29.04.17)
@gotic öyle karar vermişler
0
🌸limoncello
(29.04.17)
öykü
0
basond
(29.04.17)
Zumrud-u anka kusu olsun oglanin adi da. Ne sikimsonik isimdir o.
0
allah yazdiysa bozsun
(29.04.17)
ebabil.
0
filteria
(29.04.17)
Kumru.
0
vonkhar
(29.04.17)
kız da pelikan olsun.

edit: şaka yapmadım.
0
otonomo
(29.04.17)
ya ciddi ciddi çocuğa albatros ismini koymak büyük gerizekalılık. getir yüzlerine de söyleyeyim. albatros nedir ya? bu çocuk büyüyecek o evden çıkacak, iş ve okul hayatı olacak. bu ne biçim bi düşüncesizlik. kıza da alcatraz koysunlar tam olsun.
0
elorelia
(29.04.17)
@elo annesi çok karizmatik bulmuş bu ismi, bana da ilk başta değişik gelse de kulağım alışınca hoşuma gitmeye başladı.
0
🌸limoncello
(29.04.17)
ya söylemesi bile zor. allahım. yazık bu yeni nesile. orjinal olucaz diye nerde skimsonik isim var uyudurup koyuyolar.
0
elorelia
(29.04.17)
Doğa.
0
patatesli yumurta
(29.04.17)
batlamyus
0
stewie
(29.04.17)
@cutie pie annesi 1-0 önde başlayacağını düşünüyor hahah
0
🌸limoncello
(29.04.17)
www.nhptv.org

Annesi su kusun ismini koydugunun farkinda mi acaba??


Neyse. Kizin adi ece olsun
0
kuehles blondes
(29.04.17)
yorum yada yankı
0
neymiş
(29.04.17)
Martınur olabilir
0
gneral
(29.04.17)
resmiye olsun, rahmetli babannemin adı.
0
Apocalypse
(29.04.17)
Ülgen-Erlik (bunu her isim şeysine yazmazsam olmaz)
0
Adramelekhh
(29.04.17)
Halikarnas koysun kiza da
0
sen nasıl bir insansın
(29.04.17)
kız: yasemin
erkek: çınar
0
otonomo
(29.04.17)
@gneral
ahıahıa martınur'a gülüyorum yarım saattir asdhgasd

Deniz olsun bari,evin Albatros isimli oğlunu dengeler sakinleştirir zira o isimle hayatı zor olur.
0
demoniclewinsky
(29.04.17)
mavi
0
yuz kiloluk bir zenci
(29.04.17)
kardeş albatros nedir? değişik olacağız diye de çocuğa mal bir kuşun ismi verilir mi?
arkadaşınla konuş, kuşun tipini falan göster. onların kulağına güzel gelmiş olabilir ama "pelikan" koysanız aynı ciddiyet derecesinde olur söyleyeyim.
0
icimde olen biri var
(29.04.17)
Ali baran koysunlar bari, biraz yaklaşık.
0
gneral
(29.04.17)
tayfun - yıldız

---------------

albatros kötü bir isim, kıza da saka mı koyacaksınız yani?
0
rain when i die
(29.04.17)
kumru, marti, suna gibi kus isimlerinden devam edebilirler.

albatros diye erkek adi var, eskiden meshur bir spor spikeri vardi, "albatros sulus". cok da gocunmaya gerek yok. ama turkiye'de bu ad "gavur musun?" filan gibi sorulari, sorgulamalari getirebilir tabii.
0
viva paulista
(29.04.17)
bence fena isim değil ya albatros, kendisi en uzun süre dinlenmeden uçabilen ve en büyük kanat açıklığına sahip kuş, dünyada en karizma bulduğum hayvanlardan. kendine şarkı olarak da www.youtube.com bunu seçer xd

kıza eftelya ismini versin, dünyada en sevdiğim kız ismi anlamı da denizkızı erkeğin adı deniz kuşu kızınki de deniz kızı olur anlamlı bence
0
nundu
(29.04.17)
Müzeyyen
0
hayde bre
(29.04.17)
albatros ne ya balık restorantı ismi gibi asdfgh
deniz ve derya koysunlar gitsin ikisi de unisex isimler karıştırılsalar bile bişey olmaz.
0
dedim ben sana
(29.04.17)
Puhu
0
mutlusismankedi2015
(29.04.17)
khalesi koysunlar.
0
gotic
(30.04.17)
Albatros cok kötü +1
Kıza da hüma koysunlar, zümrudüanka kuşu manasında.
0
physcos physcos
(30.04.17)
albatros korkunc bır fıkır, yazık ya cocugun ıtıraz hakkı da yok.
0
hopp
(30.04.17)
devekuşu.
kırlangıç.

albatros ne ya, millet kafayı yedi iyice.
0
pinkpeony
(30.04.17)
açelya ismi üstünde duruyorlarmış
albatros-açelya
0
🌸limoncello
(02.05.17)
Ancient Mariner olabilir, hem edebiyat biliyoruz biz, enteliz diye hava atarlar.

Albatros çok kötü isim demeye geldim ben, önerim yok.
0
sopiro
(02.05.17)
madem kıza da krizantem falan koysunlar, açelya çok sıradan olmuş :D
0
sedat peker in yegeni
(02.05.17)
lütfen arkadaşınızı ikna edin. çocuğun hayatıyla oynamasın. albatros ne yahu?
0
burya
(02.05.17)
flamingo +1
0
yue
(02.05.17)
albatros demeye geldim ama erkek olana koymuşlar :)))

kız için bi fikrim yok.
0
eeb
(02.05.17)
Albatros cidden kötü, söylemem lazım.

Kızın ismi "alçin" olabilir (bence bu da kötü ama uyumlu diye söylüyorum:p), kırmızı renkli bir çalı kuşunun ismiymiş.
0
peggy
(02.05.17)
yav ne abarttınız şu albatros ismini? bana da ilk başta garip gelse de şu an oldukça karizmatik geliyor kulağıma. doğan, şahin, kartal, serçe, kumru vs. koyuyorlar da albatros neden olmasın. ben çocukla dalga falan geçileceğini sanmıyorum, o yaştaki çocuklar dalga geçmek istiyorlarsa her şeyler geçerler.
illa ahmet, mehmet, hüseyin mi olmalı?
açelya da hoşuma gitti benim. gerçi ç'li olmasa iyiymiş.
@peggy çinli çunlu isim sevmediklerini söylemişlerdi. alçin isimli birini ben de tanıyorum
0
🌸limoncello
(02.05.17)
Bana kötü geldi valla:) nickname gibi veya ne bileyim otel ismi gibi, öyle bir izlenim verdi yoksa tabii ki herkes çocuğuna istediği ismi koysun:)

Tuna nasıl? tuna ismini severim, hem balık ismi hem de nehir.
0
peggy
(02.05.17)
Ülgen'i de sorun :(
0
Adramelekhh
(03.05.17)
ayşe.
0
klar
(03.05.17)
ben de isime bu kadar takılmasına uyuz aldım açıkçası, klişe isimler mi versin herkes. mesela ben de bi çocuğua mehmet ayşe fatma hüseyin gibi isimler verilmesine uyuzum. babam öyle bi ad verse bana "lan bunlar da beni hiç sevmeden yapmışlar herhalde, doğru düzgün isim bile düşünmemişler mehmet diyip geçmişler" diye düşünürdüm belli bi yaşa gelince.

bu duyuruya ciddi örnek verilen isimlerden çoğundan daha güzel bi isim bence albatros.
0
nundu
(03.05.17)
güntülü. gündüz düşü demek, bence çok tatlı bir isim.

erkek olanınkine bir şey diyemiyorum. yapmasın etmesin. belki ilerde karizmatik durur ama garibimin okul hayatını düşünmek istemiyorum. çocuklar çok acımasız oluyor. bunu bir düşünsün gerçekten.
0
loveless
(03.05.17)
(19)

Sizde de tripofobi var mı ?

qazaqwsx
sb.lanet olsun ne pislik bir şey bu :/caps, link falan koyamıyorum özür dilerim.edit: ya da olmayan var mı ya hiç bir şey hissetmeyen rahat rahat bakabilen..
sb.

lanet olsun ne pislik bir şey bu :/

caps, link falan koyamıyorum özür dilerim.

edit: ya da olmayan var mı ya hiç bir şey hissetmeyen rahat rahat bakabilen..
0
qazaqwsx
(28.04.17)
İlk kez duydum ve gugilladim. Bende kaşıntı filan yok. Ama mesela bi kere bi binanin catisini onariyolardi bizim ofisin karşısindaki. Boyle catinin uzerine kiremitleri cikarip cikarip koymuslar. Delik desikti cati. Allaaam nasi sinirlerim bozuluyodu ona bakarken. Cildircak gibi oluyodum. Bu trifobiye girmez heralde ama paylasmak istedim
0
klar
(28.04.17)
var. kendimi parçalamaıyorum ama cidden içim bir hoş oluyor görünce. zevk almakla rahatsızlık arası
0
limoncello
(28.04.17)
var
0
zirrealist
(28.04.17)
Var. Mesela kaygana filan da göz göz oluyor ya böyle, onu da yiyemiyorum öyle olursa.
0
inawen
(28.04.17)
Var
0
aquarium
(28.04.17)
Var. Bir gece sabaha kadar uyuyamadığımı biliyorum gözümün önünden gitmeyen görüntüler yüzünden. Kaşıntı vs gibi bir durum olmuyor ama tarifsiz bir rahatsızlık hissi duyuyorum. Bu bahsettiğim eski bir olay son zamanlarda eskisi kadar rahatsız etmiyor. Tetikleyecek bir şeyle karşılaşmamak da önemli.
0
voyager 1
(28.04.17)
yok, en ufak rahatsızlık duymuyorum.
0
orpheus
(28.04.17)
kafanızdan kendinize fobi teşhisi koymayın lütfen.

şimdi bu sizde varsa bize ne, bizde varsa sana ne?

eğer probleminiz varsa doktor tavsiyesi vereyim.
0
kurnaz
(28.04.17)
yok.
0
cossecant
(28.04.17)
yani kaşıntı maşıntı olmuyor ama midemi bulandırıyor o tür şeyler. hep bir "içinden bir şey çıkacak" tedirginliği oluyor bende hele istanbul'da bir ara adım başı saç ektirmiş insanlar olurdu. onların o delikli kafalarıyla karşılşmak da işkence gibiydi.
0
m e b
(28.04.17)
Yoo. Hiç yok.
0
old possum
(28.04.17)
duyuruda olay çıkmıştı bir kere bunun yüzünden. birisi "bu ne" diye bir fotoğraf göstermişti bu fobiyi tetikleyen, herkes kendini kaybetmişti. bende var çok ağır hem de ismini görmek bile kaşınmama yetiyor şu an olduğu gibi.
0
rotten head
(28.04.17)
maalesef var. bunu ilk kez 8 sene önce fark etmiştim, çok delikli somut bir nesne rahatsız etmişti ama anlam verememiştim. meğer varmış böyle bir şey.
0
gogu delen adam
(28.04.17)
ben gayet rahat bakıyorum etkilenmiyorum. sadece çok çok uzun süre bakınca 10-15 dakika kadar uzun bi süre bakarsam yani sanırım göz yorgunluğundan dolayı biraz rahatsız oluyorum ama normalde hoşuma gidiyor.
0
matilda
(28.04.17)
var. daha bugun anlattım birine, en iyi ihtimalle saçlarıma bişeyler oluyor
0
hopp
(28.04.17)
evet var, ancak çok rahatsız edici boyutta değil. baktıkça içim bir hoş oluyor yalnızca. hem rahatsız oluyorum, hoşlaşmıyorum hem de boyuna bakmak istiyorum. öyle değişik bir duygu.
0
i m cool with that
(28.04.17)
var, ağır şekilde. hatta bu duyuruyu görünce bile rahatsız oldum, sana kızdım çünkü aklıma geldi ve bir süre çıkmayacak aklımdan.
0
Apocalypse
(28.04.17)
yok
0
reavelyn
(29.04.17)
Bende yok ama yakin iki arkadasimda varmis. Ilk duydugumda -boyle bir seyi ilk kez duymustum ayni zamanda- cok komik gelmisti, basmistim kahkahayi. Ama durum ciddiymis bayagi kotu oluyor kizcagiz.
0
rusyalı kozmonot
(29.04.17)
(16)

sevgiliden pahalı hediye

limoncello
sevgilinizden araba, ev vs. gibi pahalı hediyeler kabul eder misiniz? kabul ederseniz ayrılık durumunda karşınızdaki istemese bile bir şekilde iade etmeyi düşünür müsünüz?
sevgilinizden araba, ev vs. gibi pahalı hediyeler kabul eder misiniz? kabul ederseniz ayrılık durumunda karşınızdaki istemese bile bir şekilde iade etmeyi düşünür müsünüz?
0
limoncello
(28.04.17)
Ev ve araba verebilecek sevgili varsa ayrılmam şahsen :) İstemediği müddetçe vermem herhalde. Hediye geri verilir mi? Verilmez:
0
cemallamec
(28.04.17)
hediye kabul ederim, iade de etmem. I AM NOT GAY BUT 20$ IS 20$ diyen biri olarak mna bile korum.

siz de ev alan sevgiliniz olursa kabul edin arkadaşlar, böyle affedersiniz keko olmayın ya. ulan dünyada ne adaletsizlikler dönüyor. çocuklar ölüyor. kuzey kore'de üç nesil kampta doğup, büyüyüp ölüyor insanlar. sadece doyabilmek için ölümü göze alarak kamplardan kaçıyorlar. böyle bir dünyada ben kendi parasıyla beni sevdiği için bana ev alan insanın hediyesini mi reddedicem?

evi üstüme yaptırırım ama kesinlikle, ne olur ne olmaz. temkinli olmak lazım. mal gibi öyle sonradan yarım kalacak şeylere atlamamak, totoyu sağlam tutmak gerek. geri kalan her şey için çal keke çal. sizin namusunuzla ve soğanla yediğiniz kuru ekmeği ben villamın havuzunda ıslatıp yerim bu kafayla devam edersek, ohoo. niye kuru ekmek yiyosun o kadar paran varsa mal mısın derseniz, insan nerden geldiğini hiçbir zaman unutmamalı. sizleri saygıyla selamlıyor ve şehvetle öpüyorum.
0
der meister
(28.04.17)
yok be almam. delirmedim henüz. verirse geri veririm tabi benim pahallı diye düşündüğüm şey bile en fazla bin lira o yüzden almazsa da kendi salaklığı olur.
0
senialanaglasinalsinsikinicaliyabaglasin_yine
(28.04.17)
bin liralık saate okey de ev-araba kabul edemem.
0
cekilmis gayfe
(28.04.17)
Almam gibi durur ama alırım ama sonunda da verir gibi olur ama vermem :v
0
gneral
(28.04.17)
Günaydın,
Sevgilim bana ev, araba alsa kabul etmem. İkisine de sahip değilim, kim bilir ne zaman sahip olurum fakat ona rağmen "oo havadan ev" diyerek kabul edemem.
Evi kendisine alsın, beni de kendine alsın. Bıkmışım yalnız yaşamaktan, en güzel hediye o olur.
Onun haricinde pahalı hediye beni çok mahcup eder. Telefon, saat, ayakkabı vb... Ölçütüm şu sanırım (şu an formüle ettim) kendim nakit olarak alamayacağım şeyleri başkasından kabul etmem.
Diyelim kabul ettim, sonrasında da iade etmem. Hediye iade etmeyi çok ayıp buluyorum.
0
irene
(28.04.17)
kabul ederim tabii ama ayrılırsak geri vermem onun yerine satıp başka bir ev/araba alarım. hatırlatsın istemem :D
0
yue
(28.04.17)
Ev, araba zaten kabul etmem de ama mesela telefon da kabul etmem. Atıyorum telefondan daha pahalı bi saat ya da mücevher olabilir ama telefon direkt maddi bir hediye seçilmiş özel bir şey değil.
Bir tanıdığıma sevgilisi değil de sevgilisinin daha doğrusu eşinin ailesi araba hediye etmişti doğumgünü hediyesi olarak evliliklerinin ilk aylarında. Onu bile garipsemiştim nasıl kabul etti diye.
0
pastörizesüt
(28.04.17)
:D

başlığı okuyunca aklıma bin liralık saat, telefon, değerli taşlı bi takı vs geldi.
abla direkt evden arabadan girmiş.
birincisi böyle hediye olmaz. şeyma subaşı değilsen. ütopik bi soru benim açımdan. ama her türlü benim bürçeme göre pahalı gelen bi hediyeyi kabul etmezdim, evli değilsem.
0
elorelia
(28.04.17)
Burda kabul etmem derim ama iş gerçeğe dönüşürse kabul ederim gibi geliyor lol. İade de etmem.
0
jazzabel
(28.04.17)
Kendim alamayacağım şeyi hediye olarak da kabul etmem.
0
mutekebbir
(28.04.17)
telefon ve araba kabul ederim ama ev kabul etmem. hediyeyi iade de etmem. ben hediye etmişsem de iade edilmesini istemem.
0
fragile lady
(28.04.17)
Hahaha,
Niye benim aklıma - kurgu da olsa- gelmiyor böyle şeyler. Ezik miyim ben :)

Böyle şeyleri satın alıp, "al canım" modunda anahtarı uzatmak çok havalı da bunun yasal işlemlerini bensiz nasıl yaptı bu adam. Ben bir arabayı kendime alırken onca yerin kapısını tırmaladım, bensiz nasıl oluryor, vekalet mi verdim? Bak bir doğru düzgün hayal kuramıyorum.

Hayal kurmam bu kadar kıt olduğu için olaya ev, araba değil de kendi alamayacağım bir hediyeyi verse diye kurgulayayım. Eğer zaten evlenme aşamalarına geçmişsek olur, nasılsa beraber olacağız, yoksa ı ıh!

Nazik eşim evlenmeden önce bana saat hediye etmişti. Aptal gibi saati kabul etmemiştim, çünkü henüz evlilik konuşmamıştık. Neyse aradan birkaç hafta geçtikten sonra (evlilik teklifi filan) saati tekrar verdiğinde aslında kutunun iç kısmında bir karikatür eşliğinde evlilik teklifinin de olduğunu görüp utanmıştım.
Bu da böyle bir anım.
0
SiyamkedisiZorro
(28.04.17)
Ev, araba mı? Düşünemedi :D

Eşim hediye etse ok ama sevgili olduğum biri hediye etse korkarım ya ben. Karşılığında ne beklicek kimbilir diye düşünürüm. Kabul etmeyeceğim için ayrılık durumunda da iade derdi olmaz.
0
peggy
(28.04.17)
sevgilimle uzun süreli ve çok iyi giden bir ilişkimiz varsa elbette kabul ederim. zaten ev/araba gibi bir hediyeyse beraber kullanacağımız için hiç problem olmaz. ayrılırsak da teklif ederim geri vermeyi, ama o "yok asla olmaz" derse ısrar etmem, bende kalır.
ha çok kötü ayrıldıysak muhtemelen geri veririm ama.

kısa zaman önce sevgili olduğum biri aldıysa kabul etmem. ya da sevgilimle kavgalıysak ve ayrılma noktasındaysak ve barışmak için böyle bir hediye aldıysa da kabul etmem. "son model arabayı görünce hemen barıştı tabi" derler sonra :)
0
istanbul kanatlarimin altinda
(28.04.17)
@siyamkedisi işlemleri birlikte yapıyorsunuz, parayı sevgili ödüyor o şekilde hediye
@peggy yeni sevgili olduğun biri değil birkaç yıldır beraber olduğun, gelecek düşündüğün biri ama evli değilsiniz tabii
0
🌸limoncello
(28.04.17)
(8)

cola zeroyu bırakmak

istanbul kanatlarimin altinda
merhaba, ben küçükken hiç kola içemezdim çünkü annem izin vermiyordu. kolaya hasret büyüdüm ühü ühü. sonra kocaman insan olduğumda da pek canım çekmedi, çok nadir içerdim. ama son 2 senedir evden şu cola zero denen illet eksik olmuyor. bittiği gibi direk gidip yenisini alıyoruz. "aslında çok fazla i
merhaba,

ben küçükken hiç kola içemezdim çünkü annem izin vermiyordu. kolaya hasret büyüdüm ühü ühü. sonra kocaman insan olduğumda da pek canım çekmedi, çok nadir içerdim. ama son 2 senedir evden şu cola zero denen illet eksik olmuyor. bittiği gibi direk gidip yenisini alıyoruz. "aslında çok fazla içmiyorum yeaa" diye kendimi kandırıyorum, bu aralar azalttım ve günde bi bardak içiyorum ama bu bile çok dimi?

erkek arkadaşım da çok seviyor. benden de çok içiyor o. onun da etkisi var, birimiz içince diğerimize de bir bardak koyuyoruz.

bir de şimdi önümüz yaz. kesin günde bir bardaktan çok daha fazla içeceğim. sıcak havada buz gibi coca cola gibisi var mı?

sahiden, var mı? hepten bırakmak istiyorum şunu. onun yerine ne içeyim? soğuk bir şeyler içmek istediğimde şöyle alkol oranı düşük bir bira içsem daha az zararlı olur mu?

eve hiç kola almamak çözüm değil gibi çünkü ben almasam erkek arkadaşım alıyor, o almasa ev arkadaşım alıyor, eve gelen giden arkadaşlar getiriyor vs.
kolayı bırakanınız varsa tavsiyelerinizi bekliyorum.

sevgiler.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(27.04.17)
Ben uzun süredir kola içmiyorum, şu an içsem midemi bulandırıyor. İğrenç bir şey gibi geliyor, ki eskiden lıkır lıkır içerdim.
Eve kola almamak çözüm. Olmayınca içmiyorsunuz. Erkek arkadaşınızla kural olarak belirleyin, size gelen arkadaşlarınıza da söyleyin, almasınlar. Bunu bahane olarak kullanıyorsunuz sanki şu an:) Ama çözüme giderken yapılacak şeylerden biri bu yani:)

Kola yerine birayı da tavsiye etmem. Soğuk kahve yapıyorum ben yazın, onu çok seviyorum ki normalde kahve sevmem ve içmem. Meyve suyu sıkabilrisiniz, meyvelerden smoothie yapabilrisiniz, buz gibi ayran yapabilirsiniz, soda içebilirsiniz.
0
peggy
(27.04.17)
Maden suyu icebilirsiniz bol gazlisindan.

Icine limon sikabilirsiniz ya da dogal elma suyunu/portakal suyunu inceltebilirsiniz maden suyuyla
0
kuehles blondes
(27.04.17)
sigara gibi bağımlılık yapan, bulamayınca yoksunluğa girilen bir şey değil.

ben bıraktım. bıraktım dediysem tövbe etmedim. alınırsa yine lakır lakır içiyorum. tek çözüm almamak. dolapta görmeyince canın da istemiyor. sigara gibi gidiyim alayım denmiyor. eve getirmeyin, getirene de engel olun.

eskiden çok içerdim. diyet yaptığım yıllarda almayı da içmeyi de bıraktım. hiç de olsa da içsem tribine girmedim. ama misafir gelecek oluyor mesela, 1.5 litrelik kola alınıyor, yarısı içiliyor. o artan kolayı acımadan gömüyorum. hatta açılmamış şişe varsa bile o da dürtüklüyor, aç beni iç diyor. lakin evde hiç yoksa da gidip alayım demiyorum, markette görünce canım çekmiyor.

kısacası bir süre almayın. başka şey alın yerine. soda alın mesela. o soğuk gazlı hissiyatı karşılasın.
0
kibritsuyu
(27.04.17)
Açılın, reklam yapacam. Bunu iç;
www.instagram.com
0
arnold schwarzeneger
(27.04.17)
alışkanlık tamamen, eskiden birçok yemekle içerdim çünkü eve alınırdı, dışarda yemek yerken içilirdi alışkanlık olmuştu çünkü ama çok uzun zamandır hiç aramıyorum hiçbir gazlı içecek meyve suyunu. 1 kutu kola bile bitiremiyorum.
düzenli su içmenin de etkisi var, önceden su yerine kola içen bir insandım
0
limoncello
(27.04.17)
@arnold

abi bu süpermiş de benim kadar üşengeç ve uyuşuk bir insan sadece bu tarifteki böğürtlenli buz küplerini yapar, onu da kolanın içine atıp içer sonra =)

toz zencefil ve stevia nedir nerede bulunur bilmiyorum bile. ama malzemeleri bulursam bir kere deneyeceğim. tadı nasıl? neye benziyor?

tüm önerileriniz, dikkate alacağım. evet sigara gibi bağımlılığı yok aslında düşününce. eve almamayı başarırsak "şimdi kola olsa da içsek" diyeceğimi sanmıyorum.

teşekkür ederim.
0
🌸istanbul kanatlarimin altinda
(27.04.17)
Eve hiç bir yapay içecek almamaya çalış. Vücudundan tamamen çıktığında zaten canım birdaha istemeyecek. Yazdığın doğru ; yazın sıcakta içecek arıyoruz diyorsun, bunu maden suyu ile ,soda ile ya da en güzeli Soğuk Su ile giderebilirsin. Bunlara alışınca kola içtiğinde kendini rahatsız hissediyorsun. Çünkü kolanın da meyve sularının da içeriği belli.
0
Erensq06
(27.04.17)
Tadı güzel. Değişiklik de iyidir. Aha bu da var;
www.instagram.com
0
arnold schwarzeneger
(27.04.17)
(12)

"şimdi benim babam yok gibi ya sen de sanki benim babam gibisin"

roket adam
sevdiğiniz böyle sevgi sözcükleri söylenen romantik bi anda durup dururken böyle bir şey dese ne düşünürdünüz? babasıyla hep sorunları olmuş, olmasa daha iyi diyen bi insan hep.
sevdiğiniz böyle sevgi sözcükleri söylenen romantik bi anda durup dururken böyle bir şey dese ne düşünürdünüz?

babasıyla hep sorunları olmuş, olmasa daha iyi diyen bi insan hep.
0
roket adam
(26.04.17)
daddy issues, koşarak kaç
0
hosein
(26.04.17)
Saglikli degil bence de.

Bir suru insanin annesi babasi olsa bile eksiklikleri oluyor onemli olan bu eksiklikleri kendi icinde cozebilmesi. Kendisi henuz bunlari cozememis ve o boslugu dolduracak baska birini ariyor ki patolojik bir hal alabilir. O kadar da romantik ve saglikli degil bence.
0
neferkitty
(26.04.17)
kendi kontrolü dışında bir şey. sevdiğinizse sorun olmaz.
0
stewie
(26.04.17)
hanci bana biraz sarap getir +1

babasız sayılan biri olarak kötü düşünmedim bence güzel bir şey demek istemiş diye yorumluyorum. babanın iyisi çok değerli olur.
0
yue
(26.04.17)
Öylesine söyleyivermiş işte çok düşünülecek bir durum değil yok sağlıklı değil yok öyle böyle falan diye. Şurada bir kere de insanların ilişkileri hakkında yapılmış ayırıcı değil birleştirici yorumlar göreyim arkadaş ya.
0
vedatchilipeppers
(26.04.17)
Sevgilinizi tanıyan sizsiniz. Tek bir cümleye göre bir çıkarım yapamayız biz buradan.

Çok değerlisin, güvenilirsin vb demek istemiş olabilir, öte yandan baba konusunu takıntı haline getirmiş de olabilir.

Size karşı hareketleri, davranışları nasıl? Eğer yine bu konuda normal olmayan ve rahatsız olduğunuz hareketleri varsa baba olayını irdeleyin, oturup kendisiyle konuşun. Yok her şey normal seyrinde ilerliyorsa, bu cümleyi de normal olarak alıp yolunuza devam edin.
0
peggy
(26.04.17)
valla sıkıntılı bir anlayışlı, sevgiliyi babaya, anneye, abiye vs. benzetmek. babam gibisin falan, bana dense hoşlanmazdım, kadın olsam annem gibin diyen erkekten de hoşlanmazdım. sınırlar çizilmeli.
bu gösteriyor ki ileride babasına olan hıncını, öfkesini sana yansıtıp senden çıkaracak
neferkitty+1
0
limoncello
(26.04.17)
herkes hemen olumsuz şeyler yazmaya başlamış. buraya sorarsan yüzde doksan olumsuz yanıt alırsın. Ha, bana göre üstteki cevaplardan biri gibi, hayatındaki bir boşluğu doldurduğunu söylemek istemiş. yok sağlıksız yok kaç git filan kadar büyütülecek bir durum değil
0
helena
(26.04.17)
Bosluk +1

Cevremde ornekleri var. Sagliksiz bir sey degil bence, normal buldum.
0
rusyalı kozmonot
(26.04.17)
Benim üzerime gereksiz yük bindiriyor böyle laflar. Birinin her şeyi olmak istemem sadece sevgilisi olayım birbirimizi sevelim yeter.
0
jazzabel
(26.04.17)
Kız genel olarak seni hoş tutmaya çalışan biriyse muhtemelen güzel bir şey söylemeye çalışmıştır. Genel tavırlarda bir manyaklık söz konusu ise tehlike.
0
arnold schwarzeneger
(27.04.17)
pek manası olan bir cümle gibi değil sanki.
ama biraz düşününce, baba rolünü koruyup kollayan, sahip çıkan, ihtiyaç anında bulunan, pozitif bir erkek rolü olarak kafasına koymuşsa bu kişi, sizi o role uygun bulduğunu yani "babam gibi severim" manasında değil de "güvenilir" gördüğünü kastetmiş olabilir. Daha çok derin bir şeyler, sevgi hissi anlatılmaya çalışılmış da olmamış gibi geliyor ama.

tabii mahlasınızdan sizin erkek sevgilinizin kadın olduğunu düşünüyorum. bunu söyleyen kişi erkekse ve siz kadınsanız o zaman çok garip yerlere gidebilir konu.
0
sopiro
(27.04.17)
(21)

Sakallı mı sakalsız mı? -capsli-

senolll
Merhaba,Sizce nasıl daha iyi?Sakalsız halimin daha iyi fotoğrafı yok şu an.Sakalsızhttp://i.hizliresim.com/5g7XyR.jpgSakallıhttp://i.hizliresim.com/qbDNWD.jpghttp://i.hizliresim.com/gqGYWR.jpgBen kendim yorum yapmayayım.Beklentim- Sakalsız, sakallı- iyi uzunluk, sakallı ama az kısalt, az uzat gibi.T
Merhaba,

Sizce nasıl daha iyi?
Sakalsız halimin daha iyi fotoğrafı yok şu an.

Sakalsız
i.hizliresim.com

Sakallı
i.hizliresim.com
i.hizliresim.com


Ben kendim yorum yapmayayım.
Beklentim- Sakalsız, sakallı- iyi uzunluk, sakallı ama az kısalt, az uzat gibi.

Teşekkürler

edit: yorumlar çok farklı oldu görenler oylarsa sevinirim
www.strawpoll.me
0
senolll
(26.04.17)
Sakallı iyi ama bu sakalın oluru bu mu az gürleşmez mi? Bıyıkla falan birleşse daha iyi olacak. Arada çok boşluk var :/
0
ave maria
(26.04.17)
sakalsız dediğin de tam sakalsız değil bana göre ama sakallı ve yandan iyisin...
0
elorelia
(26.04.17)
sakal dediğin 11-11 maç yapıyo çok uzatırsan sırıtır, az sakallı daha iyi
0
basond
(26.04.17)
Sende olan şeye tam olarak sakal diyemeyiz ama eldeki malzemeden yola çıkarsak sakal iyidir.
0
angelus
(26.04.17)
@ave maria bu saatten sonra zor yaş 25. ben de bekliyorum birleşir mi diye ama oluru mu anlaşılan :D

@elorelia evet haftada 1 kesiyorum normalde o kadar falan oluyor genelde. şu anki sakallı dediğim hali 10 günden fazla oldu. yandan iyiyim hmm teşekkür ederim ama genelde düzümü de alıyorum evden çıkarken :/

@basond evet ben yorum yapmamıştım ama dediğiniz gibi düşünüyorum, çok gür değil ve yönleri karışık biraz. boşluklar çok
0
🌸senolll
(26.04.17)
sakalsız. çünkü sakalın tırt.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(26.04.17)
iyi de ikisi de sakallı bunların :D ?

ilk fotodaki daha iyi derim.
0
qazaqwsx
(26.04.17)
Bence de sakalsız ancak ilk fotoğrafta tam olarak sakalsızsın diyemeyiz.
0
dessy
(26.04.17)
Kisa sacli.
Yuz tuylerin ayni cunku.
0
janderzel zartanyan
(26.04.17)
sakalsız denmeme çok takılındı da hafif kirli sakal diyeyim :D jiletle tıraş olmaya gerek duymuyorum onla uğraşmak da istemiyorum. makinenin en küçüğüyle haftada bir falan tıraş oluyorum.
0
🌸senolll
(26.04.17)
sac sakal uzasin hepsi.
0
jimicik
(26.04.17)
Sakallı. Ama biraz daha uzatirsan daha iyi olur.
0
aquarium
(26.04.17)
Sorun sakalda değil saçta bence. Saçı ya kısa tut ya da şekil ver, dağınık saç olayı senlik bir şey değil.
0
vedatchilipeppers
(26.04.17)
Sakallı kesinlikle.
0
tuborg yesili
(26.04.17)
sakalı 2-3 ay falan bi uzat abi. o arada bıyığın durumuna bak. senin bıyık çok kuvvetsiz ondan sakal garip duruyor. sarışın olman da bir etken tabi. bence sakalsız dediğin fotodaki sakal ve normal boyda kesilip taranmış bir saç iyi olur.
0
fyodor fyodorovic
(26.04.17)
şu an kafam çok karıştı :D

anket açtım, oylarsanız sevinirim
www.strawpoll.me
0
🌸senolll
(26.04.17)
hangi sakal? sakal yok hacı sende.
0
yatagants
(26.04.17)
Sakalsiz kesinlikle.
0
stavro
(26.04.17)
Sakalın olsa sakallı diyeceğim ama, sakal yok.
0
dunyatuhaf
(26.04.17)
Halk lumbersexual diyor ankette.
0
demoniclewinsky
(26.04.17)
sakallıyla sakalsız arasında çok fark göremedim, yani tam bir sakal yok ama sakalsız daha hoş geldi göze
0
limoncello
(26.04.17)
(25)

90 ya da daha önce doğmuş olanlar

blue eyes white dragon
dün malum sözlükte bir teog başlığı vardı, güldük eğlendik neyse. 2000'lerin başında bunun adının lgs olduğunu hatırlıyorum, sözlükten de iki arkadaş evet doğru liselere giriş sınavıydı falan dedi. wiki'ye baktım orada da 2005 yılında adı değişip Orta Öğretim Kurumları Seçme ve Yerleştirme Sınavı ol
dün malum sözlükte bir teog başlığı vardı, güldük eğlendik neyse.

2000'lerin başında bunun adının lgs olduğunu hatırlıyorum, sözlükten de iki arkadaş evet doğru liselere giriş sınavıydı falan dedi. wiki'ye baktım orada da 2005 yılında adı değişip Orta Öğretim Kurumları Seçme ve Yerleştirme Sınavı olmuş yazıyor. ekşi'ye baktım orada da 2004 yılında ismi değişip Orta Öğretim Kurumları Seçme ve Yerleştirme Sınavı diyen var.

haber sitelerinde görüyorum ki da 2003 yılında da 2002 yılında da ismi Orta Öğretim Kurumları Seçme ve Yerleştirme Sınavı imiş.

aslında ismi hep Orta Öğretim Kurumları Seçme ve Yerleştirme Sınavı'ydı da biz mi buna liselere giriş sınavı diyorduk?

2002 haberi: www.yenisafak.com
2003 haberi: arsiv.ntv.com.tr

derdime sövecek arkadaşları da kabul ediyorum ama böyle içimde kaldı merak ettim.

2003 yılındaki soruları bile buldum yani. yegitek.meb.gov.tr orada da aslında ORTA ÖĞRETİM KURUMLARI ÖĞRENCİ SEÇME VE YERLEŞTİRME SINAVI diye geçiyor.
0
blue eyes white dragon
(26.04.17)
2004'de ben lgs'ye girdim. Yani evet lgs deniyordu. Lgs birincisi açıklanıyordu, oöksys gibi bişey demiyodu kimse. Sonra lise sistemi değişti, sınav sistemi de değişti ve heralde bu sebeple yeni bir isim bulmak durumunda kaldılar.
0
klar
(26.04.17)
2003te girdim, herkes lgs diyordu ama resmi adı neydi bilmiyorum.

ayrıca soruları görüp nostalji yaptım. yanlış yaptığım soruları buldum hatta. gene yanlış yaptım.
0
ron dennis
(26.04.17)
2006da oks oldu kesin bilgi
0
qazedcsrfvtyhngujmkol
(26.04.17)
2002 - lgs
0
orange coffee
(26.04.17)
1993 - Anadolu Liseleri Sınavı (İlkokul 5'te girilen)
1996 - Fen Liseleri Sınavı (Orta 3'te girilen)

1997 ya da 1998'de 8 yıllık eğitime geçildi ve bunlar kalktı. Kısa adı var mıydı hatırlamıyorum ama kullanılmazdı.
0
aychovsky
(26.04.17)
Liselere giriş için sınav mı vardı :D en yakın liseye gidiyorduk veya şimdiki gibi öyle şatafatlı sınavlar yoktu diye hatırlıyorum.

Öğretmen lisesi, Anadolu lisesi, fen lisesi, meslek liseleri vardı bi de ama onlara giriş nasıldı hatırlamıyorum.
0
gneral
(26.04.17)
Ha bi de süper lise falan diyorlardı ama o da fen lisesiydi sanırım, Di mi?
0
gneral
(26.04.17)
89lu kuzenim 2003te lgsye girdi diye hatırlıyorum, netim. anadolu öğretmen lisesini kazanmıştı çapayı hatta
yok adı lgsydi kesin hatırlıyorum liselere giriş sınavı hatta 1 hafta önce de özel okullar sınavı vardı. birkaç yıl sonra 2005-2006da falan oks olmuştu
0
limoncello
(26.04.17)
aychovsky'nin dediği gibi ayrı ayrı oluyordu bunlar. ilaveten meslek liseleri için de ayrı sınav vardı diye hatırlıyorum.
lazpalle 85'li yıllardan bildirdi...
0
lazpalle
(26.04.17)
Fen Lisesi'ne sınavla giriliyoedu ve hazırlık yoktu fen liselerinde.

Süper liselere ise ortaokuldaki ortalama not sırası ile alıyorlardı. Süper liselerin iyisi ve kötüsü vardı. Genelde fen lisesini kazanamayan veya uzakta bir fen lisesi kazanıp girmek istemeyenler başvururdu. Süper liselerin hazırlık sınıfı vardı, 4 yıldı. Dolayısıyla Anadolu Liselerinde okuyanlar süper liselere gitmezdi. Zaten hazırlık okumuş olurlardı ve ortaokul+liseyi aynı okulda okurlardı fen lisesi sınavını kazanmazlarsa.

8 yıllık eğitimle süper liseler Anadolu liselerine çevrildi. 98'den sonra süper lise kalmadı. O yıllarda ortaokul ve liseler ayrıldığı için Anadolu liseleri de Fen liseleri de lise için öğrenci almaya başladılar ve sınavın adı OKS oldu.

lazpalle haklı, Meslek Lisesi Sınavı ayrıydı.
0
aychovsky
(26.04.17)
İlk okuldan sonra girilen Anadolu Lisesi sınavları vardı. Orta okuldan sonra da meslek lisesi sınavları vardı diye hatırlıyorum. Turizm otelcilik lisesi, denizcilik lisesi vs gibi meslek liselerine bu sınavlar ile giriliyordu. Yine söylendiği gibi orta okul puanlarına göre de süper liselere giriliyordu.

Anadolu öğretmen liselerinin de ayrı bir sınavı vardı sanki diye hatırlıyorum.

Ulan kredili sistem, ömrümüzü yedin...
0
thracia
(26.04.17)
@aychovsky hatırladığım kadarıyla 8 yıllık zorunlu eğitimle yani ilk ve ortaokulun birleşmesiyle süper liseler anadolu lisesine çevrilmedi o çook çoook daha sonra oldu. hazırlık olayının kalkıp bütün liselerin 4 yıla çıkmasından sonra.
2000li yılların başı olarak bahsedilen tarihlerde fen lisesi, anadolu öğretmen lisesi ve anadolu liselerine lgs dene liselere geçiş sınavıyla girilirdi, bu sınavlarla herhangi bahsi geçen okul türlerinden birini kazanamayanlardan not ortalaması yeterli olanlar süper lise adı verilen yabancı dil ağırlıklı yani hazırlık eğitimi verilen liselere gider, not ortalaması yetersiz olanlar da düz lise adı verilen yabancı dil-hazırlık eğitimi olmayan liselere giderdi, o da 3 yıl sürerdi.

robert, avusturya lisesi, alman lisesi, fransız liseleri vs. gibi özel okullarsa lgsden 1 hafta önce yapılan özel okullar sınavına girerek kazanılırdı.

edit: 8 yıllık eğitime geçildikten sonra da adı oks olmadı.0 2005-2006da falan bayağı sonra yani
0
limoncello
(26.04.17)
süper lise, düz lise farkı olarak da. tek bir lise vardı bu liseler normal liseydi, ama aynı lisenin yabancı dil ağırlıklı süper bölümü vardı 4yıllık 1 yılı hazırlık, düz olanlardaysa hazırlık yoktu 3 yıllıktı
0
limoncello
(26.04.17)
Limoncello, Hemen oldu o değişim, çünkü o dönem ben süper lisedeydim. 2. sınıftayken Anadolu'ya çevrildik. Bir sonraki öğrenciler aınavla geldi. Sondan bir önceki nesilim.

OKS adı farklı olabilir, benim yakaladığım o oldu. Ben girdiğimde, 96'da Fen Lisesi sınavı idi.
0
aychovsky
(26.04.17)
@aychovsky belki sizin okula özel bir durum olmuştur bilemiyorum ama o dönemleri çok iyi hatırladığım için söylüyorum; sizin okulda öyle olsa bile türkiye genelinde bütün süper-düz vs. liselerin anadolu lisesine çevrilmesi 98den itibaren olmadı.

o dönemler normalde liseler 3 yıldı ama hazırlık eğitimi verilen okullarla hazırlık+3 yıl şeklindeydi. sonra hazırlık kalkıp bütün okullar 4 yıl olunca bütün diğer liseleri de anadolu lisesi yaptılar çünkü anadolu liselerinin olayı zaten 1 yıl hazırlık eğitimiydi, o da kalkınca ve müfredat değişince hepsini anadolu yaptılar

www.milliyet.com.tr
bu linkte verilen haberde 2010dan itibaren kademeli olarak başlatılıp 2013te bütün genel liselerin(düz-süper farkı yok) anadolu lisesine dönüştüğünü söylüyor.
0
limoncello
(26.04.17)
Hazırlıklar kalkıp liseler dört yıl olduğunda ben üniversitedeydim, en erken 2001-2002 olması gerek. Düz lise o döneme kadar 3, süpwr lise 4 yıldı ama İzmir'de süper lise kalmamıştı 1998 sonrası. 1-2 sene sonrasında benim kuzenim liseye girecekken birkaç öne çıkan düz liseyi apar topar süper lise yapmışlardı yeniden. Belki yöreyle ilgili bir durumdur. Ama o süper liseler açılana kadar eski süperler hep Anadolu yapılmıştı, 1-2 sene kadar da süpersiz kalmıştık ama yıllarından tam net emin değilim. Zaten o eski süperlerden İzmir'de 6-7 tane vardı, hepimiz dersanelerden oradan buradan her süperden bir 5-10 kişi biliyorduk.
0
aychovsky
(26.04.17)
en son oks'ye girenlerdenim, 2008 yılında oldu. (kesin bilgi)

oks tek sınavdı, ondan sonra 6,7 ve 8'de yapılan başka bir sınav geldi.
0
Apocalypse
(26.04.17)
lgs 97den itibaren uygulanmaya başlanmış
şimdi araştırdım en son 99da ilkokuldan sonra olan sınavla öğrenci alınmış. hürriyette yazıyordu.

2005 yılına kadar lgs olarak devam etmiş sınav, sonra 2005te oks olup 2007den itibaren adı sbs olmuş.
Hafızamızı tazeleyecek olursak ;1997 yılında uygulanmaya başlanan Liselere Geçiş Sınavı’ndan (LGS), ile başlayan sınav sistemi 2005’de değiştirilerek Ortaöğretim Kurumları Sınavı’na (OKS) dönüştürüldü. Sonra MEB OKS’de bazı değişikliklere gitti ve İlköğretim Başarı Puanı (İBP) ilk kez uygulanmaya başlandı. 2008’de ise OKS son kez uygulanıp o dönem 6. ve 7. sınıfta olanlar sene sonunda Seviye Belirleme Sınavı’na (SBS) girdi. Sonra her sene yapılan SBS’den vazgeçildi. Tekli SBS sistemine geçildi. Bu sistem iki yıl uygulandı. Son olarak SBS’nin de bu yıl son kez yapılacağı açıklanarak merkezi yazılılardan oluşan yeni bir sisteme geçildi. Yeni sistem üçlü SBS sisteminin kısmen de olsa özelliklerini taşıyor.
Yani özetle;
1997:LGS tek sınav :sadece 8. Sınıflara yapılıyordu
2005: OKS tek sınav: sadece 8. Sınıflara yapılıyordu.
2008: SBS Üç sınav: 6.7.8. sınıflara yapılıyordu.
2010 :SBS tek sınav :8. Sınıflara yapılıyordu.
2013: TEOG: Merkezi yazılılar.(6.7.8 sınıflarda her dönem 6 sınav toplam 36 sınav) yapılacak.
Milli Eğitim Bakanlığı'nca hazırlanan yeni ortaöğretime geçiş sisteminde, 2013-2014 eğitim öğretim yılından başlayarak 6 temel ders için 8. sınıfta öğretmenleri tarafından dönemsel olarak yapılan sınavlardan bir tanesi merkezi gerçekleştirilecek.
kaynak: eğitim tercihi.com hayati oktay
0
limoncello
(26.04.17)
2006 da oks oldu ilk magdurlarından biriyimdir ordan biliyorum
0
bendensin
(26.04.17)
@konuşma ben konuşuyorum en son 86lılar girdi diye yazmıştım emin olmadığım için silmiştim
bu linkte de öyle yazıyor eksisozluk.com
bazen 1 yıl erken geç başlayanlar da olabiliyor belki kuzeninde öyle bir durum olabilir, yani yanlış hesaplamış da olabilirsin sıkıntı yok

edit: gerçi 87liler de girdi diyen de var benim de kafam karıştı, dediğin gibi de olabilir 86-87 çok bi fark yok ya:)
0
limoncello
(26.04.17)
benimki buydu
yegitek.meb.gov.tr
0
otonomo
(26.04.17)
@aychovsky
tüm süper liseler anadolu lisesi yapılmamıştı o dönem. bizim buradan örnek vermem gerekirse kabataş ve korkmaz yiğit süper liseydi. kabataş'ı anadolu lisesi yapmışlardı, ama korkmaz yiğit süper lise olarak devam etmişti. benim arkadaşlarımdan biri 99'da sınavla kabataş'a girmişti, bir arkadaşımsa istediği yeri kazanamayıp okul puanıyla korkmaz yiğit'e gitmişti.

bir de anadolu lisesi sınavı ve kolej sınavına ek olarak devlet parasız yatılı sınavı vardı ilkokul döneminde. ama çok kişi rağbet etmezdi. bizim öğretmen beni yanına çağırıp "siz garibansınız sen de başarılı bir çocuksun yazdıralım seni sınava" minvalinde bir şey söylemişti, öyle girmiştim. üç ayda bir para alırdın. ya da uzak okullarda öğrenim görenlerin ücretsiz yatılı kalabilme imkanı olurdu.

ilkokulda girilen sınavla kolej veya anadolu lisesi kazananlar okullarından memnun değilse ortaokul sonrası da sınava girebiliyorlardı. bizim okula ortaokul sonrası kolejlerden gelenler de olmuştu. hazırlık sınavını geçenler lise 1'den başlıyordu, geçemeyenler tekrar hazırlık okuyorlardı.

özel okullar sınavının ben de daha zor olduğunu hatırlıyorum.

soruya çok cevap üretemedim ama yukarıda yazılanların üstüne bildiklerimi eklemek istedim.
0
misterturist
(26.04.17)
Cevaplara şöyle bir baktım ama göremedim. Benim girdiğim yıl kitapçığın üzerinde "oölökgs" falan gibi uzun ve çirkin bir kısaltma yazıyordu diye hatırlıyorum ama şimdi çıkaramadım.
0
cevahir
(26.04.17)
öncelikle yorum yazan herkese teşekkür ederim. ortada ufak bir bilgi kirliliği de var gibi.

2003'te ilköğretimden mezun oldum. o sene, liseler 3 yıl, süper liseler 4 yıldı. anadolu liseleri kaç yıldı hatırlamıyorum. sınavı yapan giderdi yapamayan da ortaalama yüksek ise süper liseye giderdi. onu da beceremeyen ya düz liseye, ya da mesleki liselere giderdi.

ben 2006 mezunuyum liseden. ben lise 3 iken lise 2'ler değil de birinci sınıflara vurdu 4 yıl. yani 2005 girişliler 4 yıl lise okudu.(düz lise için diyorum)

**************************

her şeyi iyi güzel tartıştık ama lgs dediğimiz hatta beraber girdiğimiz 2003 yılındaki bu sınavın kitapçığında liselere giriş sınavı yazmıyor, internet sitelerinde de öyle yazmıyor. aslında adı başka bir şeydi de biz herhalde kısa ve öz olsun diye lgs diyorduk ortaya çıkıyor herhalde?
0
🌸blue eyes white dragon
(26.04.17)
düz lise: 3 yıl
süper lise: hazırlık+3 yıl toplamda 4 yıl
anadolu, anadolu öğret. liseleri: hazırlık+3 yıl toplamda 4 yıl
fen liseleri bizim zamanımızda 3 yıldı ama ben önceki nesil sayılırım, yani bu 2000'in başları 2003 yılında ona da 1 sene hazırlık eklenmiş olabilir, sanki 4 sene okudular onlar da diye hatırlıyorum yani hazırlık + 3 yıl toplamda 4 yıl.

sınavın adı lgsydi ya belki kitapçıkta öyle yazmıyor ama hatta dönemin sınava hazırlık kitaplarında hep lgsye hazırlık şeklinde yazardı, yani öğrencilerin uydurduğu bir şey değildi, sonra adını ortaöğretim kurumları öğrenci seçme ve yerleştirme sınavı yaptılar hatta kısaltmasını okösys saçma bir şey oldu söylenmesi zor olduğu için ortaöğretim kurumları sınavı (oks) şekline çevirdiler.
0
limoncello
(26.04.17)
(6)

Üniversite sınavlarında barajı geçemeyenler

begin again
Tamam sınav her şeyin ölçütü değil ama barajı geçmemek de çok şey değil mi? Neyse sizce böyle insanlar ileride neler yapıyorlar ne meslek ediniyorlar? Burada suçlu öğrenci mi sizce yoksa başkaları mı?
Tamam sınav her şeyin ölçütü değil ama barajı geçmemek de çok şey değil mi? Neyse sizce böyle insanlar ileride neler yapıyorlar ne meslek ediniyorlar? Burada suçlu öğrenci mi sizce yoksa başkaları mı?
0
begin again
(23.04.17)
mesele baraj ise suçlu öğrenci. sınavdaki genel başarıda ise öğrencinin değil sistemin suçu var.
0
thugster
(23.04.17)
Sistem bastan sonu bok. Kimse hakettigi parayi alamiyor, hakettigi yerlere gelemiyor ama baraji gecememek de ogrencinin esekligi. 160 sorudan 20-25 tane soru yapamiyorsan bir kere turkceyi 9-10 yas cocuklar kadar biliyorsundur.
0
lacrim
(23.04.17)
Barajı geçemediği halde İstanbul'da devlet üniversitesinde bölüm kazanıp okuyanı gördükten sonra çok da şey olmadığını düşünüyorum.
0
manuel mandalina
(23.04.17)
öğrenci suçludur. Barajı geçememelerinin sebebi
1- Bir işte çalışıyordur öylesine girmiştir.
2- lise öğrencisidir ama öylesine girmiştir. bunlar zaten okulda da 6-7 zayıfla zor geçen ya da meslek lisesi öğrencileridir
3- kaydırma yapmıştır ki çok az ihtimal.
0
gotic
(23.04.17)
Benim barajı geçemeyip bilgisayar dahisi olan bir arkadaşım vardı, hacker tarzında. O yuzden pek sey yapmiyorum
0
cemlemikonusuyorsun
(23.04.17)
bizim zengin bir tanıdık kızını ingiltereye gönderdi orda okuttu, parası olan için sorun yok zaten, burda bi özelde okumaktan daha iyi
0
limoncello
(23.04.17)
(19)

Hoşlandığınız insanlar

begin again
Genel olarak beyaz tenli mi yoksa esmer mi oluyor? Herkesin genelde bir tarafa meyili oluyor dikkat ettiğim kadarıyla.
Genel olarak beyaz tenli mi yoksa esmer mi oluyor? Herkesin genelde bir tarafa meyili oluyor dikkat ettiğim kadarıyla.
0
begin again
(21.04.17)
Beyaz tenli severim erkeğim
0
limoncello
(21.04.17)
Beyaz ten hastaymış gibi geliyo bana.
0
shenergy
(21.04.17)
asıl belirleyici olan tip değil hoşlanma kriterimde. çok aşırı bi kusur olmadığı sürece takılmam pek. ama ceteris paribus, beyaz bi tık önde.
0
ghilleinthemist
(21.04.17)
Beyaz ten.
0
thewizardofearthsea
(21.04.17)
belli bir patern yok.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(21.04.17)
geriye dönüp baktığımda beyaz tenli insanlar olmuş tamamı. yine de benim açımdan ten renginin belirleyici olduğunu düşünmüyorum. buna karşılık saç rengi için böyle bir şey söyleyebilirim. sarışınları pek beğenemiyorum çünkü. şu ana kadar 1 kızıl hariç tamamı koyu renk saçlıydı.
0
misterturist
(21.04.17)
Beyaz. Kendime benzeyenleri beğeniyorum genelde
0
jazzabel
(21.04.17)
beyaz ten.
ama özellikle kızıl kadınlarda görülen korkunç beyazlık olmasın.
0
filteria
(21.04.17)
Beyaz.
0
arnold schwarzeneger
(21.04.17)
beyaz tenliyim.
esmer beğeniyorum.
0
cabiday
(21.04.17)
esmer
0
Esinsin
(21.04.17)
özellikle şöyle olsun demedim ama renkli gözlü beyaz tenli çıktı bahtıma.
0
stewie
(21.04.17)
eski eşim beyaz ten, turuncu saçlı falan biriydi.
hem çok beyaz tenli, hem de gayet esmer kişileri beğendiğim oldu. (ben sarı-yeşil gibi, soluk bir insanım.)
ya çok midesizim ya da dış görünüş benim için önemli değil. ikinci olduğuna inanmak isterim.
0
sopiro
(21.04.17)
hiç fark etmez. erkekler genelde makyajsız olsun beyaz tenli olsun derler ama makyajlı seksi esmer kadın görseler dipleri düşer, beyaz tenli bıyıklı kadn görseler beğenmezler. genel uyum önemli.
0
pinkpeony
(21.04.17)
sarışının adı esmerin tadı :(
0
fyodor fyodorovic
(21.04.17)
makyajsız, beyaz tenli
0
mirty
(21.04.17)
albino ile zenci arasında gidip geliyor, hiç farketmez.
0
elorelia
(21.04.17)
Beyaz.

Ama artik tecrubelendikce vucut olculeri daha belirleyici olmaya basladi nedense..
0
bir3iki7
(21.04.17)
Beyaz ten, kızıla kaçan kumral.
0
manuel mandalina
(21.04.17)
(12)

GSS 53 TL prim

facebook
çalışmayan bir yakınım bundan faydalanmak istiyor. Burada sistem tam olarak nasıl işliyor. Şu ana kadar prim borcu yok.
çalışmayan bir yakınım bundan faydalanmak istiyor. Burada sistem tam olarak nasıl işliyor.

Şu ana kadar prim borcu yok.
0
facebook
(20.04.17)
yas kac? egitim durumu an itibariyle ne?
0
blue eyes white dragon
(20.04.17)
34 yaşında ve 2 yıllık yüksek okul mezunu kadın
0
🌸facebook
(20.04.17)
yaşadığı ilçenin kaymakamlığına gidip oradaki sosyal yardımlaşma ve dayanışma derneğine gidip gelir testi yaptırmak isteyeceğini söylemesi gerekiyor.

• G0: Geliri aylık brüt asgari ücretin üçte birinden az olanlar (primlerini devlet öder / yeşil kart kapsamında),


buradaki gelir 1777.50/3=592,5 lira, evin gelirinin, hanedeki kişi sayısına bölünmesiyle ortaya çıkıyor.

eğer hane geliri, kişi başı 592.5 lirayı geçerse, 53 lira ödeyerek yalnızca sağlık hizmetlerindne yararlanır.
0
blue eyes white dragon
(20.04.17)
herkes için 53 liraya sabitlendi gss primleri, gelir testi kalktı.
0
soft
(20.04.17)
Bu yaştaki bi kadın çalışmıyorsa şayet, evliyse eşinin, bekarsa anne babasının sigortasından faydalanabiliyor diye biliyorum. Tam emin değilim ama 28 yaşında üniversite mezunu şu an çalışmayan bekar bi tanıdığım kız arkadaşım annesinden yararlanıyor.
Yeni sistemde değiştiyse bilemem. Bu zamana kadar çalışmadığı sürede nasıl yapıyormuş ki?
Ekim 90 sonrası doğumlu kadınlar erkekler gibi ödüyor ama onlar yararlanamıyor
0
limoncello
(20.04.17)
34 yaşında kadınsa zaten babasından ya da evliyse kocasından sigortalıdır. 53 tl ödemesine gerek yok ki.
0
sta
(20.04.17)
ortalık yine aslında hiçbir şey bilmeyen fakat biliyormuş gibi olanlarla dolu.

28 yaşında bir kız nasıl annesinden yararlanıyor, 34 yaşında bir kadın nasıl babasından yararlanıyor bir söyleseniz biz de bilsek.
0
blue eyes white dragon
(20.04.17)
33 yaşında bir kadınım evlenene kadar babamdan yararlandım şimdi de eşimden yararlanıyorum. bence sen bilmiyorsun.
0
sta
(20.04.17)
@blue eyes bilmeden atıp tutan sensin
Yasa bu şekilde; tüm erkekler 25 yaşından sonra okusa da okumasa da çalışmıyorsa eğer gss ödemek zorunda.
Kadınlar içinse; Ekim 90 öncesi doğumlu kadınlar eğer çalışmıyorlarsa bekarsa anne- babalarından evliyse eşlerinden yararlanabilirler. Ekim 90 sonrası doğumlu kadınlar erkekler gibi gss ödemek zorunda çalışmıyorsa
34 yaşında kadın gss ödemez
0
limoncello
(20.04.17)
Benim arkadaşım Haziran 89 doğumlu olduğu için ödemiyor mesela, kadın
0
limoncello
(20.04.17)
@ blue eyes white dragon

''ortalık yine aslında hiçbir şey bilmeyen fakat biliyormuş gibi olanlarla dolu.''

bu başlıkta bunu tek başınıza siz gerçekleştirmişsiniz :)
0
soft
(20.04.17)
hiç öyle kıvırmak gibi niyetim yok, yanlış biliyormuşum, doğrusu da arkadaşların söylediği gib. gss'nin geçici 12. maddesinden haberim yoktu. halbuki 6 yıldır varmış. ben erkeklerin de tabi olduğu durumu biliyordum, devlet büyükler için böyle bir kanun çıkarmış.

özür diliyorum herkesten, yanlış bilgilendirme yaptığımdan dolayı.
0
blue eyes white dragon
(20.04.17)
(4)

Kapatılan vakıf üniversitelerindeki öğrenciler

begin again
Bunların diplomasında devlet üniversitesi ismi yazılacak muhabbeti vardı. Millet çok kızıyordu hatta. Ne oldu o iş hiç takip edemedim.
Bunların diplomasında devlet üniversitesi ismi yazılacak muhabbeti vardı. Millet çok kızıyordu hatta. Ne oldu o iş hiç takip edemedim.
0
begin again
(19.04.17)
-kendi puanıyla yeni üniversite kazanan zaten o okulda okusa da okumasa da puanıyla kazandığı yeni okulun diplomasını alacak. tercih yapyılar ya bunlar yeniden.

-olaydan önce mezun olup diplomasını alan zaten kapatılan okullardan aldı.

-son anda mezun olup diplomasını alamayan koordinatör okullardan diploma alıp, diplomasında kapatılan üniversiteden geldiği yazacak.

-master ve doktora öğrencileri direkt koordinatör okullara yerleştirilmişti, herhalde onlar da koordinatör okuldan diploma alıp, diplomalarında kapatılan okullardan geldikleri yazar.
0
limoncello
(19.04.17)
kendi puanıyla değil sadece garantör okul olduğu için yeni okula geçenler de var. mesela bizim fakültede şifa tıptan gelen 50 kadar öğrenci var(sayıdan tam emin değilim ama ortalama bu kadardı yanılmıyosam) çoğunun sınav puanı bizim bölümü tutmuyordu ama şifa tıpın garantörü ege olduğu için bizim okula geldiler. eski okullarında ödemeleri gereken ücreti ege üniversitesine ödüyorlar. tahminimce diplomada bu şekilde belirtilir.(şu an tam bilgi için arkadaşlara sordum cevap alınca onu da belirtirim)
0
nundu
(20.04.17)
@nundu bildiğim kadarıyla o şöyle, lisans seviyesindeki eğitim için bu arkadaşlar kendi puanlarıyla tercih yapıyorlar. Diyelim Van yüzüncü yıl tıpı kazandı. Şimdi yıllardır izmirde okuyan adamın Van'a gidip yerleşmesi alışması zor olduğundan onlar kendi şehirlerindeki aynı bölümün olduğu istedikleri bi okula özel öğrenci olarak kayıt yaptırıp orda okuyup sınavlara giriyorlar ama diplomaları ve mezuniyetleri Van yüzüncü yıldan oluyor.
Yüksek lisans ve doktora da garantör okullara direkt geçtiler
0
limoncello
(20.04.17)
Bir de yabancı uyruklu öğrenciler ÖSS/lys her neyse girmedikleri ve bir puanları olmadığı için garantör okula direkt geçtiler. Ama Türkler için geçerli değil
0
limoncello
(20.04.17)
(16)

bu herif yakışıklı mı sorusu 2

limoncello
yakışıklı mı sizce?https://www.instagram.com/pamirpekin/
yakışıklı mı sizce?
www.instagram.com
0
limoncello
(19.04.17)
ağzının duruşuna sinir oldum ağzına ağzına vurasım geldi çarpıya basarak çıktım.
bence değil:/
0
antihistaminik
(19.04.17)
güzel bir adam değil, yani baktığında ağzı burnu ne güzel demezsin, ama genel olarak bakınca gayet hoş bence.
0
blatta hiberna
(20.04.17)
değil, hatta tipsiz; ama çekici.
0
cezzar dede
(20.04.17)
çok itici.
0
pinkpeony
(20.04.17)
Neden itici buldunuz ya adamı?
0
🌸limoncello
(20.04.17)
taş gibi adam lan buna da laf edeceksek...
0
Ufuk
(20.04.17)
Adam gayet çekici
0
astrid
(20.04.17)
erkegim, adam gayet yakisikli. buns bok atan yakisikli gostersin de gorelim
0
scars dont fade
(20.04.17)
yakışıklı/karizmatik arasında bi yerde bu adam ama kesinlikle çekici

salt yakışıklı diyemem ama
0
berginyonbaenre
(20.04.17)
yakışıklılık ''kıyas'' üzerine kurulu bir kavramdır. kime göre(kimden, daha) yakışıklı ?

ortalamaya göre evet yakışıklı, yani yolda görseniz alalede bi erkeğe göre yakışıklı. ama fotoğraflara göre (yani alışık olduğunuz, ortalama instagram zirvasına göre de) fena değil.

dediğim gibi yakışıklılık kıyas bir kavram. koy bu adamın benim yanıma, al işte inanılmaz yakışıklı. ama koy yusufun yanına değil. hayat tuhaf.
0
mete kudur
(20.04.17)
Gerçekten adamı yakışıklı mı? Bunun kadın karşılığı "Esra Erol güzel mi" gibi bir şey. Evlilik programı sunan bir kişi ne kadar güzel olabilirse o kadar. Bu adam da Kurtlar Vadisi'nde oynayan biri ne kadar yakışıklı olabilirse o kadar yakışıklı. Dolayısıyla belki yakışıklıdır ama bana değil.
0
aychovsky
(20.04.17)
Kimse beğenmemiş omg ben diziden biliyorum diyedir belki bilmiyorum ama bence çok karizmatik ve çekici ya, ayrıca yakışıklı da diyorum.
0
ekaterina
(20.04.17)
ilk defa gördüm dolayısıyla hiçbir önyargım yok. Sokakta görsem bir daha dönüp bakarım elbet ama 5 dk sonra unuturum, öyle diyeyim. Yakışıklı değil, yüz hatları keskin ve düzgün.
0
piremses
(20.04.17)
ibiş
0
basond
(20.04.17)
@basond yok artık
0
🌸limoncello
(20.04.17)
@aychovsky +1. ben bu adamın oynadığı diziyi seyretmedim, kendisini ilk defa gördüm. ama esra erol bu adamın kadın versiyonu bence, aychovsky çok güzel bulmuş. benim için yaptıkları işin önemi yok. ama hem esra erol'un hem de bu adamın yüzünden, hareketlerinden, pozlarından kibir akıyor. insanın kendini beğenmesi, bakımlı olması, öz güvenli olması güzel. ama sanki bu insanlar bu özelliklerinin dışında çok çok kibirli, o yüzden insanı itiyor. farklı karakterleri olsa belki çekici gelirdi ama bu halleriyle aşırı itici.
0
cikis yolu
(20.04.17)
(26)

"kadın kocasından önce eve gelmeli"

gmzo
bugün ülkenin önde gelen üniversitelerinden birinde araştırma görevlisi olan bir kadın arkadaştan bunu duydum. kocasının kendinden önce eve geldiği zamanlar oluyormuş, o günler kendisini kötü hissediyormuş. kendi çevremde o kadar uzun zamandır böyle bir açıklama duymadım ve beklemiyordum ki, nutkum
bugün ülkenin önde gelen üniversitelerinden birinde araştırma görevlisi olan bir kadın arkadaştan bunu duydum. kocasının kendinden önce eve geldiği zamanlar oluyormuş, o günler kendisini kötü hissediyormuş. kendi çevremde o kadar uzun zamandır böyle bir açıklama duymadım ve beklemiyordum ki, nutkum tutuldu. bunu bir de dünyanın en doğal olayıymış gibi savundu.

burada var mı böyle düşünenler ya da ne düşünüyorsunuz konuyla ilgili, merak ettim. tam tersi fikirleri benimsemiş birisi olarak kendimi bir hayli garip hissettirdi çünkü.

buyrun sohbete.
0
gmzo
(19.04.17)
Ben neden bunu söylediğini ve neyi savunduğunu anlamadım gerçekten. Neden kadın kocasından önce eve gelmeliymiş :s ?
0
qazaqwsx
(19.04.17)
Şaşırmadım. Bu tarz düşünen çok fazla kadın ve erkek var. Gerçi bu lafı bi erkek söyleseydi nasıl linç yerdi düşün? Böyle kadınlar için üzülmüyorum bunların karnından sıpa sırtından sopa eksik etmeyeceksin.
Araştırma görevliliği falan hikaye. Kaç tane bilim insanı niteliğinde akademisyenimiz çıkıyor ki artık. Çoğu memur gibi olmuş akademide. Bu kadın da memur zihniyetliymiş, bir bilim insanı gibi düşünmesini bekleyemezsin. Gitsin kocişine yemek hazırlasın
0
limoncello
(19.04.17)
@qazaqwsx evi düzene koymak ve kocası eve geldiğinde kapıda karşılamak için.
0
🌸gmzo
(19.04.17)
@gmzo o kadar saçma ki aklıma bile gelmedi..Şimdi burdan türkiyede akademideki insanların haline mi yanayım..kadının dar görüşlülüğüne mi yanayım..nerden tutarsan...
0
qazaqwsx
(19.04.17)
Maalesef kafasındaki ataerkil düşüncelerden kurtulamamış bir kişinin beyanı. Ne zaman kadın-erkek eşit olduğumuzu anlayacağız acaba?
0
minduser
(19.04.17)
dabi dabi

hep
0
senialanaglasinalsinsikinicaliyabaglasin_yine
(19.04.17)
Eve duzene koymak niye sadece onun goreviymis? Anahtar diye bir sey icat oldu ondan esi de edinirse kapida karsilama geregi kalmaz.

Kusura bakmayin girisim sert oldu biraz ama sinir oluyorum boyle seylere ya.
0
uzun kulaklı yalnız tavşan
(19.04.17)
çalışmayan bir kadın için olsa ben de aynısını düşünürüm. adam çalışmıştır, epey yorgundur. evine gelince eşini, onun sıcak karşılaşıyışını görmek, stresinden sıyrılıp yuvasına geldiğini hissetmek ister bence. ama kadın çalışıyorsa böyle bir şeyi dile getirmek anlamsız tabii.
0
m e b
(19.04.17)
araştırma görevliliği falan hikaye +1 çalıştığım/okuduğum yerde herkes en az doktora öğrencisi, aynı mantıklar, ay çocuğumlar, vay kocişimler
0
fallopian
(19.04.17)
@limoncello hakikaten de memur yakıştırması doğru sanıyorum. aynı bilim dalındayız, ben yeni başladım. "çok zorlanmazsın zaten, yılların deneyimiyle birlikte oturmuş bi sistem var ders vermeyle ilgili, sana da o sistemi öğrenmek kalıyor sadece." dedi bir ara. yani araştırmak, düşünmek, eğitime bir şey eklemek yok. üzüldüm açıkçası.

@vegas bu yüzden kendimi garip hissettirdi sanırım. ben de evleniyorum birkaç aya ve bu muhabbetin açılması üzerine kurdu çünkü bu cümleyi. öyle de tatlı bir dille söylüyor ki, kendimi toplumun yüz karası gibi hissettirdi ki senelerdir böyle söylemlere sert bir dil ve tavırlara karşı çıkıyorum aslında.
0
🌸gmzo
(19.04.17)
Akademisyen yalnizca kendi konusunda biraz bilgiye sahip o kadar. Zeka gostermesini beklemiyoruz.
0
Traveller
(19.04.17)
egitim cahilligi aliyor.
0
thewizardofearthsea
(19.04.17)
şimdi tabii ki insanlar istediği şekilde yaşayabilir, muhafazakar ya da modern. kocasından önce de gelebilir, sonra da. kocasının ayağını da yıkayabilir, hatta suyunu da içebilir. nitekim bunlar kişisel tercihlerdir, başkasını ilgilendirmez, kimse de yaşam tarzı ve özel hayatındaki kişisel tercihler için yargılanamaz.

ama olay 'kadın dediğin.....', 'erkek dediğin ....' tarzı genellemelere giriyorsa ve makbul kadının nasıl olması gerektiği tanımı yapılıp kocasından sonra eve gelen/gelmek zorunda olan kadınlar ocakdışı bırakılıyorsa bu zihniyet eleştirilir, memur zihniyeti demek de az kalır hatta. burda anladığım kadarıyla bu kişisel bir tercih olarak değil, olması gereken olarak görülmüş.

ayrıca eğitim cehaleti alır+1 bizde nedense eğitim yoluyla zihniyeti değişen çok çok az insan var. şu da önemli akademisyen denen kişi kimdir? lisedeki öğretmenin üniversitede ders anlatanı mı? akademisyen olan kişi kendi alanı dışında çok bilmese de açık fikirli, araştıran, dogmatik, geleneksel yargılara değil de evrensele ve bilime önem veren insandır bence. o yüzden muhafazakar zihniyetli bir bilim insanı olmasını düşünemiyorum. ama muhafazakar bir çok akademisyen varsa onlar da bence memur zihniyetlidir.
0
limoncello
(19.04.17)
yukarıda yazanları pek okumadım, kim ne demiş bilmiyorum, ama muhtemelen linç edileceğim.

kadınım ve ben de öyle düşünüyorum.
çalışıyorsa falan, ayrı tabii.

ama ben de evlenirsem, kocam gelmeden yemek falan yapıp, beklemek isterim.
aile düzeni önemli bir şey.
şirkette ceo da olsam, evde yemeğimi kendim yapmak isterim mesela.

benim de ailemde hep öyle oldu.
evde yardımcı bile olsa, yemekleri hep kadınlar yaptı.
ki hani aşırı geleneksel olmayan, tipik İstanbul ailesine sahibim.
benim annem falan da hep gittiğimiz yerden kalkardı eve üvey babamdan önce gitsin, yemek yapsın diye.

bunda kadın haklarına aykırı bir şey göremiyorum.
kadın erkek ilişkisinde bazı şeyler muhafaza edilmeli ve belirli seviyelerdeki düzen korunmalı.
yoksa o evlilik düzeni olmadığında ilişki rayından çıkabiliyor.

sen o gün çok çalışacaksındır, adam yemek yapar, sana sürpriz olur falan, onlar ufak tefek hoşluklar, tamam.
ya da yemek yapamazsın, yorgunsundur dışarıdan bir şey istersin, yemeğe çıkarsın falan filan.

ama genel olarak evin düzeni ve aile hayatı, üstelik bir de çoluğa çocuğa karışma meselesi de varsa, bence çok önemli.

sevdiğim adamı kapıda karşılamak, önüne iki tabak yemek koymak beni de mutlu eden bir şey olur sonuçta.
bunu yapamadığında da insanın huzursuz olması normal.
evcimen olmanın kötü olduğunu düşünmüyorum.
ne benim kadın haklarımı ihlal ettiğini, ne de karşımdaki adamı sığıra dönüştürdüğünü düşünüyorum.
evin dışındayken herkes kendi işinde istediğini yapar, isterse kadın şirkettekileri asar keser, ama evde kadın kadın, erkek de erkek olmalı.
"bunu yapınca mı kadın olunuyor?" e, yani.
despot bir düzenden bahsetmiyorum, ama rollerin değişmemesi lazım.

bir de, dediğim gibi yani ben kadın olarak zevk/haz alıyorum bu tip şeylerden zaten.
incilerim dökülmez adamı kapıda karşıladım diye.
0
blatta hiberna
(20.04.17)
ben bu soruya patriarka/feminizm tartışmasından bağımsız olarak cevap vereceğim. çünkü sorunun bağlamı gerçekten de bu tartışmadan bağımsız.

öncelikle insanların kendi hayatlarıyla ilgili verdikleri her karar, eğitim seviyelerine bakılarak yargılanamaz. bir yanda prof. bir kadın çocuk büyütmek için işini gücünü bırakabilir, bir yanda da ilkokul mezunu bir çift tamamen toplum tabularını kabullenmeksizin yaşayabilir. eğitim yaşam tercihlerinde bir etken olsa da ''tek etken'' değildir.

ikinci olarak kendi hayatınızla ilgili tercihlerinizi ''modernitenin gereği'' olarak görürseniz, bu hayatı başkalarına da dayatma ya da onları küçümseme yanılgısına düşersiniz. kant 20. yy felsefesinin temellerini kurmasına rağmen köyünden dışarı çıkmayan bir adamdı. sadece bu yönünden yola çıkıp kant'ı yobaz ilan edebilir misiniz?

özellikle duygusal ilişkiler ve aile kurmak gibi konularda (her ne kadar insanlığa dair güncel bilgi ve birikimden yararlanmak gerekse de) insanlar bilimsel yöntemleri değil kendi ailelerine ve çocukluklarına dair bilinçdışı pattern'leri takip ederler. kimse okuyarak çocukluk tramvalarının üstesinden gelemez.

siz hiç ''bilimsel'' bir şekilde aşık olan bir bilim adamı gördünüz mü? göremezsiniz çünkü duygular bilişsel değildir.

bu tarz bakış açılarında patriarkanın hiç etkisi yoktur demiyorum. tam tersine çok etkisi vardır, fakat bu etki düşündüğünüz kadar korkunç bir şey de olmayabilir.

modern toplum yapısı ve kadının özgürleşmesi konuları da gece yarısı mesaileri ve göçmen bakıcılar tarafından büyütülen çocuklar demek değildir. bu kavramların özümsenmesine daha baya zaman var bana göre.

(bu son kısım soruyla biraz ilgisiz oldu. kendi tramvalarını ailesi üzerinden tatmin etmeye çalışıp kendi ailesini tramvatize eden ve bunu feminizm olarak gören algı - ki sizde bu var demiyorum- beni sinir ediyor da ona serzenmişim aslında biraz.
bak bu tam mansplaining oldu işte :)
0
otonomo
(20.04.17)
sunumsuz yakalanmak istemeyenler sadece ev hanımları olmuyor işte ne yazık ki... slfjsl istemsizce güldüm çok komik ya :D
0
ma ya
(20.04.17)
ulkenin onde gelen universitesi ne ki, oradaki arastirma gorevlisi ne olsun...

millet dusune dusune yasamiyor ki...

benim anneme de oyle dedikleri olurdu, o da babam da sallamazlardi - ki, babam gayet agir bir adamdir. hala hastasiyim.
0
e haliyle
(20.04.17)
sanırım genel bir fikrimi yazacağım ben de, cevaplar için teşekkürler.

öncelikle akademide bulunduğunu belirtmemin sebebi (türkiye'de akademinin durumundan bağımsız olarak), üniversitelerin her şeyden önce eleştirel ve özgür düşüncenin geliştirildiği ve öğrencilere aşılandığı yerler olması gerekliliği. dolayısıyla bu ortamda bulununan bir kadının toplumun biçtiği rolleri bu denli kabullenip, üzerine aksini kesinlikle kabul etmeyişiydi beni asıl şaşırtan. kısa konuşması aşağı yukarı şöyleydi: "eşim benden önce evde olduğu zamanlarda kendimi çok kötü hissediyorum, bence kadın kesinlikle kocasından önce evde olmalı. hocalar anlatırlar bölümde bazen (artık aramızda olmayan, bölümün eski hocaları olan bir çiftten bahsediyor), ali hoca ayşe hocayı erken gönderirmiş eve. saat 4 buçuk olunca 'hadi sen git artık' dermiş ki kendisinden önce evde olsun. kadın önce evde olsun ki kocası geldiğinde kapıyı açıp, karşılasın." bu noktada ben müdahale ettim, sert bir cevap da vermek istemeyerek "onların zamanında belki normal karşılanıyor olabilir ama bence öyle bir şey kalmadı." buna da cevabı "yok yok, bence hala kesinlikle kadın önce eve gitmeli."

bunun kendi yaşamımı modernitenin gereği olarak kabul edip, başkalarını küçümsemekle alakası yok. dilerse ve ekonomik durumları el veriyorsa kadın (veya erkek!) çalışmamayı tercih edebilir. hadi diyelim kendi ilişkisinde de birtakım rolleri üstlenmeyi, kocasından önce eve gitmeyi isteyebilir. ancak bunu çalışma ortamında dillendirip, hele ki aynı pozisyonda çalışan iki insanı örnek göstererek birinin diğerini eve önden göndermesini normal ve doğru karşılamak, kadını toplumdaki yerinde kendi söylemleriyle bir adım geriye itmektir. üzgünüm ama üniversitede öğrencilerle içli dışlı olan birinin bu söylemleri savunuyor ve aksini kesinlikle reddetmesi benim için kabul edilebilir bir şey değil.

yani çalışmayıp evinle ve çocuklarınla ilgilenmeyi tercih etmek farklı bir şey, çalışıp kadının eve daha erken gitmesini savunmak çok farklı bir şey.
0
🌸gmzo
(20.04.17)
yere dusup kirilan sarap kadehi + 1
krem peynir + 1
gmzo + 1

'Kocamdan önce evde olmak istiyorum' ile 'Kadın kocasından önce evde olmalı' arasında dağlar var gibi geliyor bana. Dişi kuşun yuvayı yapması değil, 'Yuvayı yapanın dişi kuş olmaması çok yanlış, dişi kuş olmalı' diye tutturulması rahatsız ediyor. 'Erkek dediğin ...', 'Kadın dediğin ...'lere katılmıyprum. Her evin kendi düzeni var, bir taraf ezilmedikçe ve hayat müşterek oldukça sıkıntı yok. Halamın eşi erken emekli olmuştu ve halam 60 küsur yaşına kadar çalıştı; evlilikleri de mutlu bir evlilikti. Eniştem halam geldiğinde çayını karıştırıp verirdi. Başka bir mutlu evlilik de teyzeminkiydi; onda da teyzem erken emekli oldu ve eve o baktı. Herkesin kendi mutlu olduğu dinamik neyse odur. Bu kişinin de içinin sıkılması olabilir, 'Niye için sıkılıyor' diyemem, kendi nasıl mutlu oluyorsa öyle mutludur ama "Yok yok, bence hala kesinlikle kadın önce eve gitmeli" empozesine saygı duymuyorum.
0
aychovsky
(20.04.17)
''üzgünüm ama üniversitede öğrencilerle içli dışlı olan birinin bu söylemleri savunuyor ve aksini kesinlikle reddetmesi benim için kabul edilebilir bir şey değil.''

siz kabul etmeyin o zaman :) muhtemelen sizin kabul edip etmemenizin de bahsettiğiniz kadın için hiçbir önemi yoktur. ayrıca akademide olan, öğrencilerle içli dışlı olan birisi toplumsal cinsiyet rolleri konusunda sizden farklı düşünebilir, düşündüklerini çalışma ortamında özgürce dile getirebilir (sen ne kadar özgürsen o da o kadar özgür kısaca)

ha gidip derste öğrencilerine bunları anlatıyorsa, diğer insanları yargılayıp rahatsız ediyorsa, herhangi bir şekilde mobbing yapıyorsa filan yorumum değişir tabii ki. böyle durumlar yoksa hazmetmek veya kabullenememeye devam etmek dışında bir seçeneğiniz yok gibi duruyor.

edit: ben kadının kocasından önce eve gelmesi gerektiğini filan düşünmüyorum elbette. ama böyle düşünen birinin böyle yaşamaya hakkı var. böyle düşündüğünü söyleme hakkı da var. aynı şekilde düşünmeyen birine de ya he deyip geçmek ya da ilgili insana karşı kendi argümanlarıyla kendi düşüncesini savunmak düşer.

kimse kimin hangi konuda ne kadar görüş bildirebileceğini belirleyemez. böyle şeylere kalkışmak bence de en hafif tabirle ayıp ve aslında hadsizlik :)
0
otonomo
(20.04.17)
Zaten yolda gebermişim, iş yerinde bir sürü insanla uğraşmışım bir de eve gelince "çok açım!" diye sabırsızca bekleyen birini bulmak tüm sinirlerimi hoplatıyor. Biri başimda beklerken iş yapamıyorum. O yüzden kocamdan önce eve gitmeyi tercih ederim.
Niye yemek benim görevim oluyor da eve koşmak istiyorum? Annemden görüp koşullandım, adamın "o nerde bu nerde burası dağınık" diye kendi başına yapıyor gibi gözüküp 2 kat eforla iş yaptırmasından hoşlanmıyorum, adamın duygu sömürüsü moduna geçip "ah ah ne sofralar kuruluyordur sımdi orda burda" diye söylenmesinden nefret ediyorum.
Kociş ciciş oğluş/kızış muhabbeti akademide de, havalı plazalarda da oluyor. Kendileri kadar "süper kadın/süper hizmetli/süper anne" değilseniz yargılayıp, olmayan akıllarından verip, çeşitli şekillerde sizi ezip bastırmaya çalışıyorlar.
"He" deyip geçmek en iyisi, kendi görüsünüzü söyleseniz bile onlar bunu kutsal kişiliklerine saldırı olarak görüp agresifçe şirretliğe başlıyorlar. Gerek yok.
0
Sulfoxaflor
(20.04.17)
@aychovsky'ye katılıyorum, bunu tercih etmek ve gereklilik olarak görmek bambaşka şeyler.

e adam yumurtayı zor kırıyor, ona bıraksak aç kalıcaz, bu durumda ben de elbette eve erkenden gidip yemeğimi kendim yapmak isterim. ama bunu isteyen bir kadın; yorgun olduğunda ya da canı yemek yapmak istemediğinde "bugün de böyle olsun" diyemiyorsa ya da mesela evin diğer işlerini de kendi yapıyorsa bir dursun ve kadınlığını sorgulasın. sonra yevmiyesini alıp evine dönsün zira bildiğin hizmetçilik yapıyor bu şekilde.

hepsini geçtim; bunu kadın erkek rolüne bağlamak ve bu rollerin sabit olduğunu düşünmek benim için çirkin bir davranış ve şahsen kanımı donduruyor. bana bunu annem söylese "hadi ordan" derim, sevgilim söylese "keyfin bilir" der kapıyı gösteririm.

e o sabahın köründe gidiyorsa ben de gidiyorum? o çalışıyorsa ben de çalışıyorum, ben de para kazanıyorum? herkesin eli ayağı tutuyor? işleri paylaşmak yerine olayı neden "kadının rolü"ne getiriyoruz? sırf çocuk doğuruyoruz diye mi dağıtılıyor bu roller?
0
piremses
(20.04.17)
Herkesin kendi ilişki dinamikleri var. Onlarınki öyle demek ki.
0
arnold schwarzeneger
(20.04.17)
bu cümleyi odanızı temizlemeye gelen bir kadından duysanız muhtemelen bu soru olmayacaktı. meslek fetişizminden kurtulmak gerek. belki akademisyenler özelinde beklediğiniz özgür düşünme gerekliliği bunu da kapsıyordur.
0
misterturist
(20.04.17)
akademiklere fazla anlam yüklüyorsunuz gerçekten, bir alanda uzman olması örnek kişi ya da düşünceyi temsil edeceği anlamına gelmiyor. zaten üniye gelene kadar öğrencilerin kafa yapısı, karakterleri oluşmuş oluyor. Öyle insanın hayatını değiştiren hocalar ilkokulda, lisede oluyor. Her ikisi yönünden de ülkemiz çok leş malesef. Eşimde akademisyen, prof/yrd doç vs arkadaşları ailecek oturmaya geliyor. bölümdeki prof eşini çalıştırmadığını, kadının yerinin evi olduğu gururla anlatıyor. adamın eşi bana eve eşimden sonra geldiğim için acıyor resmen. sınıf öğretmeni falan olsaydın keşke diyorlar.
0
yue
(20.04.17)
aychovsky + 1

Eve genelde ben daha erken geliyorum. Dolayısıyla gayet domestik kocamı kapıda karşılıyorum. Üzerini değiştirip gelince beraber yemek yiyoruz (ben hazırlamış oluyorum, çocuklar daha önce yiyor). Ben ondan daha geç eve geldiğimde ise o beni kapıda karşılıyor, üzerimi değiştirip geldiğimde sofra hazır oluyor.

Eve daha erken gelebilmeyi istiyor muyum, evet. Ama bunun sebebi kocama "hizmet edebilmek" değil. Beraber daha fazla vakit geçirebilmek. Bizim evliliğimizin dinamiği bu.
0
SiyamkedisiZorro
(20.04.17)
(13)

Bu herif yakışıklı mı? Neden?

cikmaz sokaktan cikagelen cocuk
soru başlıkta zaten: https://www.instagram.com/firataltunmese/
soru başlıkta zaten: www.instagram.com
0
cikmaz sokaktan cikagelen cocuk
(19.04.17)
izüel-herfi muktazam.

neden yakısıklı? acıp bakmadım fotoya ama ben değilsem yakısıklıdır mutlaka.
0
anonymice
(19.04.17)
Eli yüzü düzgün ama yakışıklı demem.
0
Lim5
(19.04.17)
Izzet altınmeşenin oğlu olduğunu duyduğumda şaşırmıştım eli yüzü düzgün efendi çocuk görünümlü ama vahşetengiz bir yakışıklılığı yok
0
limoncello
(19.04.17)
Normlara gore yakısıklı sayılabilir eli yuzu duzgun. Bence degil
0
theworldismine
(19.04.17)
Tatlış
0
empati kuramayan psikolog
(19.04.17)
haklıya her zaman hakkını veren bi adam olmuşumdur bu adam yakışıklıysa ben apollonum
0
berginyonbaenre
(19.04.17)
eli yüzü düzgün +1

fakat cool olmak için fazla kasıyor gibi. fotolardan o izlenimi aldım ben.
0
ravenclaw
(19.04.17)
eli yüzü düzgün, kendince (ama bana hitap etmeyen) bir tarzı olan, neşeli bir kardeşimiz.
yani çirkin değil, böyle tipler genelde gülmeleriyle-konuşmalarıyla falan ya da enerjileriyle göze hoş görünürler.
0
blatta hiberna
(19.04.17)
Babasının izzet altınmese olduğunu düşününce komik geliyor, güzellik ölçütünden ziyade. Sebebi de zamanında bobilerde yapılan i.a. zirvesinde yapılmı bi monteden:

Hangi izzet?
:-.)
0
funl
(19.04.17)
çirkin ve antipatik bir havası var.
0
cezzar dede
(20.04.17)
düzgün.
0
pinkpeony
(20.04.17)
Çirkin değilsiniz, sadece fakirsiniz sözünü hatırlattı.
0
hasmetizm 2046
(20.04.17)
profilinde fotoğraflarının en alt sırasında yer alan tekir daha yakışıklı. yirim <3
0
tthet
(20.04.17)
(8)

İzmir Karşıyaka'da oturup Torbalıda çalışmak ?

ondkz
Her gün 60 km git 60 km gel yapar mısınız ?Bir iş var firma kurumsal ve çok çok iyi. Şartlar da güzel diyelim..
Her gün 60 km git 60 km gel yapar mısınız ?

Bir iş var firma kurumsal ve çok çok iyi. Şartlar da güzel diyelim..
0
ondkz
(13.04.17)
Cumartesi pazar tatilse, çalışma saatleri sabit ve iyiyse, servis varsa olabilir
0
aksach
(13.04.17)
az önce karışıyaka - manisa arasını (50 km) göze alan bir pozisyona başvurdum. bence koşullar iyi ise çalışılır. 1 sene geçtikten sonra iş çok iyi gidiyorsa ya taşınılır ya yeni kapılar açılır. bu mesafe için güzel bir kapıyı kapatmak mantıklı değil bence.
0
tukenmez adam
(13.04.17)
@aksach Şartlar tam da dediğin gibi..

@tukenmezadam şuan hali hazırda 35 km git 35 km gel yapıyorum.
0
🌸ondkz
(13.04.17)
Yarın git başla... bfashtshtt şaka bir yana bu işsizlik ortamında dene o halde
0
aksach
(13.04.17)
Beklediğin kabahat.
0
begin again
(13.04.17)
benim kardeşim yıllardır karşıyaka-manisa arasını gelgit yapıyor. aşağı yukarı yakındır mesafeler
0
limoncello
(13.04.17)
Teşekkürler herkese :) Ancak daha teklif alınma aşamasına gelinmedi sadece başvuru yaptım.. Haydi el ele verelim ve olsun bu güzel iş :) :)
0
🌸ondkz
(13.04.17)
@dark red de haklı ama ben istanbulda 17:30da işten çıkıp 19:00dan önce hiç eve girmedim :) şehir standartlarında 1,5 saat yüksek olabilir ama servis varsa giderken gelirken uyku , müzik, kitap falan baya bir süre götürür insanı maaş vs iyiyse.
0
freya
(13.04.17)
(18)

Bu elbise nasıl?

pastörizesüt
http://www.trendyol.com/-/UrunDetay/160739/28485626Kırmızı dantelleri dışında nasıl bu elbise? Kuzen gibi birinin düğününe giyilecek. Mağaza gezmekten nefret ediyorum elbise aramak istemiyorum bu gözüme hoş geldi alıp geçsem mi? Ama dantellerini hiç sevmedim dantelleri kessem nolur? Yandaki fermuarl
www.trendyol.com
Kırmızı dantelleri dışında nasıl bu elbise? Kuzen gibi birinin düğününe giyilecek. Mağaza gezmekten nefret ediyorum elbise aramak istemiyorum bu gözüme hoş geldi alıp geçsem mi? Ama dantellerini hiç sevmedim dantelleri kessem nolur? Yandaki fermuarlı kısım sorun çıkarır gibi geldi.
0
pastörizesüt
(11.04.17)
Kırmızı dantelleri olmasa güzel ama omuzlarınız geniş değilse giymeyin. Askıları kalın zaten dar omuzlarda kötü durur. Önden güzel de sırt kısmı pek güzel değil bir de ya. Çapraz falan. Düz olsaymış daha iyiymiş.
Ben olsam almazdım
0
matilda
(11.04.17)
Fazla iddialı bence.
0
westblack
(11.04.17)
Bana da abartılı geldi.
0
pispinti
(11.04.17)
eğer çok takıldıysan danteller kötü durmuyor söyleyeyim. güzel bence.
0
elorelia
(11.04.17)
siyah olsa daha iyi olurdu.
0
dedimmidemedimmi
(11.04.17)
bence güzel değil danteller falan basitleştirmiş sanki, rengi de beğenmedim. kısacası erkek gözüyle beğenemdim
0
limoncello
(11.04.17)
Ben beğenmedim. Renk tonu kötü. Kalitesiz duruyor. Bu renk bir uzun elbise giymezdim ben olsam. Dantelleri de sevmedim. Çok yakın biri degilse kısa, tarz bir abiye daha iyi olur ama uzun elbise giyeceksen farklı bir renk ve sade bir model bak bence.
0
aquarium
(11.04.17)
su daha güzel;
www.trendyol.com
0
demoniclewinsky
(11.04.17)
Çok kötü. Hem rengi hem de üzerindeki dantelleri basit olmuş sanki.
0
chitosan
(11.04.17)
Tamam vurmayın öldüm almıcam :(
@demıniclewinsky bu elbisenin göğüs bölümü bana hiç uygun değil :D ama güzel elbiseymiş evet.
0
🌸pastörizesüt
(11.04.17)
yani daha modern elbiseler var trendyolmilla'da,biraz daha alıcı gözüyle bakın derim.
www.trendyol.com
www.trendyol.com

hani şunlar fln da daha iyi duruyor sizin linktekine nazaran.
0
demoniclewinsky
(11.04.17)
@demoniclewinsky ilk linktekinin altıyla üstünün ayrı renk olmasını sevmedim.ikinci linkteki hoşmuş
0
🌸pastörizesüt
(11.04.17)
Vişne abiye +1
0
pispinti
(11.04.17)
kötü hatta borumbok
0
cekilmis gayfe
(11.04.17)
Ooo cok guzel bu. Biraz daha koyu kirmizi olsa muthis olurdu ama.
0
stavro
(11.04.17)
Boy kaç? Hobitseniz uzak durun. Elf iseniz yakışır.
0
boray eris
(11.04.17)
Dantelleri berbat, ayrıca hiç genç işi değil bence. Mini ve şık bir elbise kuzen düğünü için daha ideal gibi.
0
fragile lady
(11.04.17)
çok beğendim çok güzelmiş. danteller de gayet hoş
0
mutlusismankedi2015
(11.04.17)
(6)

yds ne işe yarar

avianthem
arkadaşlarım yds'ye başvururken "sen de girsene ya." dediler. ben de girdim ve 78/2 yaptım.bu yds neti benim ne işime yarar? ya da herhangi bir işe yarar mı?akademik düşünmüyorum.cevap verecek olan arkadaşlara şimdiden teşekkürler. tick'ler gelecek.
arkadaşlarım yds'ye başvururken "sen de girsene ya." dediler. ben de girdim ve 78/2 yaptım.

bu yds neti benim ne işime yarar? ya da herhangi bir işe yarar mı?

akademik düşünmüyorum.

cevap verecek olan arkadaşlara şimdiden teşekkürler. tick'ler gelecek.
0
avianthem
(09.04.17)
akademik ve devlet kurumlarında işe yarar. belki bazı özel sektörde de olabilir.
0
limoncello
(09.04.17)
Tebrik ederim öncelikle çok güzel bir puan. Eğer planınızda varsa Dışişleri Bakanlığı sınavlarına girebilirsiniz eğer ilan açarlarsa. Başvuruda sadece yds istiyor.
0
desktopu
(09.04.17)
@desktopu teşekkürler.

dışişleri konusuna biraz bakındım da, bizim gibi gariban memur çocukları için oralarda iş tutturmak biraz zor gibi. biraz da çeviri işlerine asıldım son zamanlarda, yabancı şirketlerin peşinde koşuyorum. yurt dışına gitme gibi düşünceler var vs. asıl merak ettiğim, o yurt dışı şirketler bizim ösym'nin yaptığı sınavları adam yerine koyar mı acaba? cv'ye yazmak mesela uygun mudur?
0
🌸avianthem
(09.04.17)
yurtdışı ielts toefl ister , yds sadece türkiye sınırları içinde geçerli
0
limoncello
(09.04.17)
@avianthem haklısın ama limoncello nun dediği gibi yurtdışında yds nin pek hükmü geçmez. Yds bu kadar iyiyse diğer dil sınavlarına da odaklanın bence.
0
desktopu
(09.04.17)
@limoncello, @desktopu

o zaman ielts ve toefl'a abanmak gerekecek. eyvallah.
0
🌸avianthem
(09.04.17)
(10)

şu romantik mi?

black mamba
gerçekten şöyle şeyleri romantik buluyor musunuz? bence son derece samimiyetsiz. birini tavlamak için, flört aşamasında güzel taktik ama cidden samimi mi sizce?https://www.instagram.com/p/BSniJUWBC0m/
gerçekten şöyle şeyleri romantik buluyor musunuz? bence son derece samimiyetsiz. birini tavlamak için, flört aşamasında güzel taktik ama cidden samimi mi sizce?


www.instagram.com
0
black mamba
(08.04.17)
ayh

çok sıkıntılı. ben olsam bırakırdım. sağlıklı bi kafa yapısı yok diye ahahah
0
senialanaglasinalsinsikinicaliyabaglasin_yine
(08.04.17)
Ben de az önce gördüm. Seven yapar. Samimi olup olmaması bir şey ifade etmiyor. Bir de birçok insan tostun durumundan bahsediyor. Sizce konu tost mu burada? Önemli olan karşıdakini düşünmek bu olayda. Bu jesti yapan çocuk yemek yedim deyip muhabbeti geçiştirebilirdi. Sevdiği insana böyle bir hareket yapmak istemiş ve yapmış. Şu olayda konuyu sadece tost yemek olarak gören insanların hayatları boyunca hiçbir zaman mutlu olamayacaklarını düşünüyorum.
0
dissendium
(08.04.17)
pek normal göremedim ilişkinin başında bile. o tost ne hale geldi acaba. ayvalık tostu çok ormantik gerçekten
0
limoncello
(08.04.17)
sosyal medyada paylasir diye dusunulerek yapilmis ve oyle de olmus. samimi olsaydi instagramda gormezdik.
0
cedex
(08.04.17)
@dissendium aslında konu burda tost işte. mesela çocuk yemek sepetinden sipariş verse kız hem sıcak yemek yer hem daha normal olurdu. ama bundan prim yapamazdı, "romantik" olmazdı. bilmiyorum romantizmin böyle kalıplara sokulması saçma geliyor.

mesela evlilik teklifinde de var. ne kadar meşakatli bir evlenme teklifi olursa o kadar iyi oluyor. diğer türlü değersiz oluyor. sevginin böyle gösterişlere indirgenmesi saçma olan. eğer çocuğun derdi gerçekten yemek olsa söyler siparişi yemek sepetinden kız sabahı beklemeden yerdi. ama prim yapamazdı işte. burda önemli olan yemek değil romantik olmuş olmak. ve maalesef genel algı da bu yönde.
0
🌸black mamba
(08.04.17)
Önemli olan hareketi yaptığı kişi, size nasıl hissettirdiğinin ne önemi var?
0
Adramelekhh
(08.04.17)
Olayı hala anlamamışsın. Burada önemli olan kızın tost yiyip yememesi, karnını doyurması değil. Sen bir yere geziye gidiyorsun ve o yerin bir yiyeceği meşhur. Sevgilinle telefonda mesajlaşırken onun canının çektiğini görüyorsun ve o an oradan bir tost alıp yollayasın geliyor sevgiline. Yemeksepeti nedir ya. Adamın tamam aşkım iki dakikaya sipariş veriyorum demesi asıl saçma olan. Çünkü yemeksepetindeki tost gerçek tost değil. Nasıl İstanbul'da yediğin Maraş dondurması, Kahramanmaraş'taki dondurma ile aynı değilse bu tost da o tost değil. Burada bir mana var. Burada göze sokulan bir romantizm göremedim ben. Kız kendi Instagram hesabında sevgilisinin yaptığı jesti paylaşmış. Bu paylaşımı kız yaymıyor ki sosyal medyaya? Sen yayıyorsun, başkaları yayıyor. Bunun neresinde prim var? Kız adamın sevgilisi zaten. Tavlamaya çalıştığı falan yok.
0
dissendium
(08.04.17)
hayır işte önemli olan romantik olmuş olmak. sevdiğin insana sevdiğini göstermek için böyle meşakkatli işler yapmalısın. kadınlarda hep bu yönde bir beklenti var. evlilik teklifi de aynı. uçan balonda ya da suyun altında evlenme teklifi edersen romantik oluyor. işte güllerle donatılmış bir odada teklif edince doğru adam oluyor ama sade bir yüzük takınca doğru adam olmamış oluyor. sorun bir kadının sevgilisinin sevgisini işin meşakkatine, zorluğuna göre ölçmesi. mesela şu şekilde bir teklif alsa çoğu kadın yüzüğü adamın kafasına atar. hatta yüzük bile yok şurda asklşdak ama adam samimi.

youtu.be
0
🌸black mamba
(08.04.17)
Olayı nasıl Behzat Ç. ile Savcı Esra'ya bağladın anlamak güç. :) Savcı Esra zaten karakter olarak samimiyet arayan biri. Daha önce eşinden boşanmış ve sıkıcı bir hayatı var. Onun artık sürpriz bekleyecek hali kalmamış. Sevdiği adamı kapıda görünce evet diyor işte. Koskoca baş komisere hayır mı desin? Ben kezbanların "en iyisi, en farklısı benim olmalı" düşüncelerine karşıyım. Ona lafım yok. Ama ben burada şov göremedim. Kız sadece doğru insanı bulduğumdan emin oldum demiş. Buradaki doğru insan "karşıdakini düşünen biri" demek. Ben olayı böyle yorumladım. Sen kendi düşüncelerini onaylatmak için bu soruyu sorduysan maalesef sana katılmıyorum. Olayı kendi önyargılarınla yorumluyorsun.
0
dissendium
(08.04.17)
Ben açamadım
0
stewie
(08.04.17)
(8)

Sağlıklı beslenme ile ilgili tam anlamadığım 3 şey

fraise
Öncelikle şunu söyleyeyim; rejim yapmıyorum, vermeye çalıştığım kilolarım filan yok. Sadece mümkün olduğunca sağlıklı beslenmeye çalışıyorum fakat kimsenin hem fikir olmadığı 3 konu var, ben de anlayamıyorum. 1. Aklıma takılan şey, meyveler. Bir grup 'meyvenin her türlüsü seker, yememek gerekiyor' d
Öncelikle şunu söyleyeyim; rejim yapmıyorum, vermeye çalıştığım kilolarım filan yok. Sadece mümkün olduğunca sağlıklı beslenmeye çalışıyorum fakat kimsenin hem fikir olmadığı 3 konu var, ben de anlayamıyorum.

1. Aklıma takılan şey, meyveler. Bir grup 'meyvenin her türlüsü seker, yememek gerekiyor' diyor. Bir grup 'günde 2 porsiyon meyve tüketmek gerek' diyor. Oturup bir kilo meyve yersek elbette zararlı fakat benim gün içinde yediğim 4-5 çilek ya da bir muzun benim vücuduma ne gibi zarari olabilir? Açıkçası meyve severim ve haftanın 3-4 günü de yerim. Eğer ciddi manada zarar veriyorsa yemeyecegim.

2. Yemek saatleri. Bir kısım diyor ki 'akşam 7den sonra yenilen her yemek zararlıdır'. Baska bir grup 'bunun çok önemi yok. Uyumadan 1 saat önce yemeği kesseniz yeterli.' diyor. Bunun hangisi doğru?

3. Süt ürünleri. Bir kısım 'yağlı süt, yoğurt kilo aldırır. Özelikle akşam saatlerinde yenilen süt urunleri yağlanma yapar diyor.' Bir grup 'asıl yağlı olanlari tüketmek gerek' diyor. Hangisi doğru? Ben mesela uyumadan 1 saat önce genelde bir kase yoğurt yerim ya da kefir içerim. Yediklerim de light yogurt vs degil. Çok mu saçma bir şey yapıyorum?

Biliyorum bu tarz şeylerde tek bir doğru yok ama cidden çok aklım karıştı. Hangisi en mantıklısı karar veremedim. Duyuruda da bu konuları ciddi olarak araştıran insanlar olduğunu bildiğim için sormak istedim. Teşekkür ederim simdiden herkese.
0
fraise
(07.04.17)
Intermittent fasting +1

Ve evet, doğru yağ hem sağlıklı hem de kilo verme sürecinde gerekli. Sütten yoğurttan gelen yağın zararı değil faydası var, onların yağsız olanları tamamen çöp benim gözümde.

Meyve şekerdir, ama yine basit şekere de vücudun ihtiyacı var, günde bir porsiyon meyvenin zararı yok, sadece en geç öğlen tüketmeye çalışın akşama kalmasın.
0
bir nick var benden iceri
(07.04.17)
Aslında akşam 7den sonra pek bir şey yediğim yok. Gün içinde çok yorulduysam bazen 1 avuç kuruyemiş yemek istiyorum çayla ya da kahveyle. Bir de dediğim gibi uyumadan bir saat önce yoğurt ya da kefir; o da yılların alışkanlığı. Bunları da mı keseyim?
0
🌸fraise
(07.04.17)
1. genelde glisemik indeksi düşük meyveler sınırlı porsiyonla yenebilir ama yine de ucunu kaçırmamakta fayda var. meyvedeki şeker en zararlı şekerlerden olan fruktoz ve doğal olması fazlasının zararlı olduğu gerçeğini değiştirmiyor.

2. yatış saatine göre ayarlanabilir yemek saati. eğer 23:30 en geç 00:00 gibi saatlerde yatıyorsan en geç 20:00da bırakmak lazım yemeği. sonrasında su, şekersiz kahve, çay, bitki çayı gibi şeylerle mide doluyor zaten. 1de 2de yatılıyorsa daha geçlere çekilebilir ama burda da en az 4-5 saat olsun.

3. zararlı olan yağlar trans yağlar. süt ürünleri, sızma zeytinyağı, hayvansal yağlar gibi yağlar hem sağlıklı hem kilo vermeye yardımcı. bunlardan da bir oturuşta kiloyla yiyen yoktur zaten. vücutta yağa dönüşen de şeker diye biliyorum ben.
0
limoncello
(07.04.17)
1. Vitamin ve mineral ihtiyacının karşılanması için meyve yemek zorundasın. Ancak günümüz meyvelerinde vitamin ve mineral yüzdesi çok düşük, fruktoz miktarı çok yüksek. Fruktoz da vücutta yağ olarak depolanıyor. Organiğini bulmak gerek.
2. Uyuma saatinde vücudu sindirim ile meşgul etmemek ve o süreçte kullanılmayan enerjinin yağa dönüşmesini engellemek için yeme içme faslını erken kesmek uygun olur. Ama bir saat verilebilir mi? 10.00'da uyuyan insan var, 02.00'de hala ayakta olan insan var.
3. Alınan enerjinin üçte birinin yağdan gelmesi sağlık için önemli. Toplamını ve güne dağılımını ayarlıyabiliyorsan, yediğin yoğurdun, içtiğin sütün yağından kime ne?
0
oguz altun
(07.04.17)
ben yemiyorum ama akşamları benim anne-babam da 1 kase ev yoğurdu yiyor. kilo alımı, hazımsızlık vs. yapmıyorsa devam et bence, ama ev yapımı olsun özelllikle yoğurt
0
limoncello
(07.04.17)
Yani evet çok çelişkili ifadeler var ama kendimden örnek vereyim.

1. Haftanın en az 4 günü muz yiyorum. Bulabildiğim doğal mevsim meyvelerinden de tüketiyorum hafta 1 porsiyon falan. Canan hoca haklı, meyvelerin içinde yüksek oranda şeker bulunduğu doğru ama sınırı aşmadığın sürece bir zararı yok bana göre. Zira meyvelerin içinde sadece şeker değil, su ve bilimum faydalı madde de var. Ama abartılırsa avuç avuç küp şeker yemekten bir farkı olmayabilir tabii. Nispeten az şekerli meyveler de tercih edilebilir.
2. Uyumadan önce yemek yemek kaliteli bir uykuya engel oluyor. Ben akşam yemeğini 9-10 arası yiyip 12 gibi uyuyorum. 1 saat değil de, uyumadan 2 saat önce yemeyi kesmek daha iyi. Çoğu besin 1 saat içinde henüz sindirilmiş olmuyor çünkü. Onun dışında akşam 7den sonra yenilen yemeğin bir zararı yok (bunu doktorum da onayladı). Ha ben sindirim sistemimi rahat bırakayım, dinlendireyim, daha rahat uyuyayım vs dersen 7den sonra yememeyi tercih edebilirsin.
3. Süt ürünlerinin yine sindirimi zor olduğu için akşam tüketmek mideyi rahatsız edebilir. Ben gece geç saatte süt içmem mesela, içeceksem akşamüstü falan içerim, beni akşam rahatsız ediyor gerçekten. Yağlı süt ve yoğurdun bir zararı yok. Yağlı ev yoğurdu tüketirim bolca. Kilo aldırdığını görmedim.
0
peggy
(07.04.17)
1: Nedeni şu: Fruktoz vücut tarafından kullanılan bir enerji birimi değil, o nedenle yediğin her meyvenin her fruktozu karaciğerinde direktyağa dönüşüyor. Bir porsiyon da yesen öyle 10 porsiyon da yesen öyle. Yağlanma da kendi sıkıntılarını meydana getiriyor. İkinci olarak, düzenli fruktoz tüketimi kas içi ATP'lerinde fosforları eksiltiyor, bunun detayları uzun ama 2 fosfor kaybeden 3 fosforlu ATP AMP'ye dönüşüyor, o da ürik asit meydana getiriyor. Ürik asit=Gut. Günlük düzenli 20/30 gram fruktoz alındığında bu risk ortaya çıkıyor. İnsanlar meyve şekerinin zararlı olabileceğini kabullenmek istemiyorlar, bu anlaşılabilir bir şey ama gerçek bu.

2: Yemek yediğin saatin bir önemi yok; akşam yedide de yersen insülin salgılarsın gece 12 yesen de, bu değişmez. Ha akşam yedide yiyip sonra bir şey yemezsen, bir sonraki öğüne kadar enerji olarak yağ yakarsın, kilo vermek için bu iyidir. Fakat yağ yakmak gibi bir derdin yoksa gece 12'de de yersin, bir saat sindirimi bekler sonra yatarsın. Gece 12'de yemek yedin diye sağlıksız olmazsın. Tabii bu ne yediğinle de alakalı. Sağlıklı bir şey yiyorsan sıkıntı olmaz, sağlıksız bir şey yersen bu saat yedide de yersen sağlıksız olur. Farklar bunlar.

3: Tüm besinlerin asıl kalitesi, içeriğindeki yağ ile doğru orantılıdır. Hayvansal ürünler yağlı halleriyle sağlıklıdır, zira insna metabolizması için asıl fayda, bu yağlardadır. Yoksa sütün yağı olmadan süt hiçbir işe yaramaz. Biz hayvansal ürünlerdeki doymuş yağlarla hücre inşa eder tamir ederiz, hormon üretiriz, vitaminlerin bir kısmını sentezleriz. Bu yağlar olmazsa bunlar da olmaz. Sütü alınmış yağ renkli sudan farksızdır. Seni tenzih ederim fakat "Şu saatte şunu yersen kilo alırsın" düşüncesi çok cahilce bir söylem. Kilo almakla yemek yenilen saatin bir ilişkisi yok, yediğin besinin içeriğiyle ve miktarıyla alakalı bir durum bu.
0
angelus
(07.04.17)
Kafan karışıyorsa bu konulardaki araştırmaları kendin yapmalısın. Yani, iki türlü fikir de illa olacak. Profesörler bir birlerine giriyor bu konularda.
0
arnold schwarzeneger
(07.04.17)
(9)

yaşam kalitemizi nasıl artırıyoruz?

nigeo
selamlar,bayaa malak gibi sığır gibi yaşıyorum. ufak tefek düzenlemelerle yaşam kalitemi bi tık olsun artırmak isterim. şunu yap bunu yapma derseniz iyi olur. var mı bana verilecek tavsiyeniz?spor yapmıyorum. ama yakın zamanda işe bisikletle gidip geleceğim. yeter sanırım.yatak mesela. parayı basıp
selamlar,

bayaa malak gibi sığır gibi yaşıyorum. ufak tefek düzenlemelerle yaşam kalitemi bi tık olsun artırmak isterim. şunu yap bunu yapma derseniz iyi olur. var mı bana verilecek tavsiyeniz?

spor yapmıyorum. ama yakın zamanda işe bisikletle gidip geleceğim. yeter sanırım.

yatak mesela. parayı basıp kaliteli yatakta yatacağım artık.

meyva çok yiyorum artık. bu iyi bişey.

eskiden hiç sakız almazdım. artık cebimde sürekli sakız oluyor mesela.

böyle hayatla ilgili herhangi bir şey olabilir tavsiyeniz.

içki ve sigara içiyorum ne yazık ki. bu 2si hakkında düşünüyorum zaten.

bugün şirkette bi eleman gördüm mesela, adam sürekli içinde limon dilimleri olan su şişesiyle geziyor. günlük suyunu bu şekilde içiyor. bi tür detoks olsa gerek. çok hoşuma gitti. ben de yapıcam.

teşekkür ettim.
0
nigeo
(06.04.17)
sağlıklı beslenme başlığı altında yaptığın her şey yaşam kaliteni arttırıyor aslında. sadece yemek olarak değil hayatındaki neredeyse her şeye yansıyor bu da zaten.
0
veritaslibertas
(06.04.17)
o kadar çok meyve yeme zararlı
0
limoncello
(06.04.17)
işe bisikletle gidip gelmen başlangıç aşamasında yeterli bence, zamanla ek bir spor düşünürsün.

sigarayı bırak, elektronik sigaraya geç, zamanla onu da bırak. içkiyi de abartma, arada iç.

bunlara ek olarak düzenli olarak masaj ve spaya gidebilirsin. konser, tiyatro, sinema gibi kültürel aktivitelerle modunu ve yaşam kaliteni yükseltebilirsin.
0
fragile lady
(06.04.17)
-Düzenli uyku
-Düzenli spor
- Günlük 2.5-3 L su içmeek
-Şekeri bırakmak
-İşlenmiş ve hazır gıdalardan uzak duramaya çalışmak
-Sigarayı bırakmak
-Alkol ara sırada abartmadan
-Yeni şeyler öğrenmek. Her an.
-Kültür ve sanat etkinliklerini takip etmek
-Sosyalleşmeyi ihmal etmemek
-Ucuz diye kalitesiz şeyler kullanmaktansa, biraz para biriktirip pahalı da olsa kaliteli olan şeyleri almak
-Fırsat oldukça yeni yerler görmek
0
qazaqwsx
(06.04.17)
Sakız konusu bana kötü geliyor hoş değil bana göre ciğnemek
Su tüketmek çok önemli
Ve omega-3 tüketin balık yiyin yani haftada 3 kez. Konserve balıkları tüketmeyin ama omega-3 oranı düşük.
Meditasyon yapın günde 15 dk bile yeter
0
powerpufgirl
(06.04.17)
Sakiz iyi bir sey degil ayrica kabizlik yaparmis hava yuttugunuz icinmis oyle duymustum.
Limonlu su da limon kabuklu olarak geceden bekletirseniz suyu alkali hale getiriyormus bu da cok faydaliymis. Ayrica sabahlari elma sirkesi su karisimi icmek ve yarim saat bir sey yememek de vucudu temizlermis. Aklinizda bulunsun.
0
kassiopeia
(06.04.17)
Spor
Outdoor

Aslında doğa ile iç içe olmak diyebiliriz kısaca.
0
MaNOfTheYear
(06.04.17)
Spor, işlenmiş gıda tüketmemek, eve kapanmamak.
0
arnold schwarzeneger
(07.04.17)
düzenli uyku
yatmadan en az 1 saat önce bir şey yemeyi, içmeyi kesmek(su dahil)
gün içinde bol su içmek(limonlu su çok sağlıklı diye bir şey yok)
paketli gıda tüketmemek
sakız da mide için çok faydalı değil, tavsiye etmiyorum ben mide hastalıkları deneyimlerimden dolayı
şeker tüketimini kısıtlamak
yeni şeyler öğrenmek
0
kulakligin calismayan teki
(07.04.17)
(18)

Hayat size ne konuda neyi öğretti ?

qazaqwsx
Merhaba,Yaşınızı bilmiyorum ve bu yaşınıza kadar yaşadıklarınızı da. Benden büyükte olabilirsiniz küçükte.Bu yaşınıza kadar arkanıza, yaşadıklarınıza baktığınızda kişisel deneyimlerinizden, acılarınızdan veya başarılarınızdan ne ders çıkardınız?Birisine tek bir öğut verseniz ne verirdiniz? İstediğin
Merhaba,

Yaşınızı bilmiyorum ve bu yaşınıza kadar yaşadıklarınızı da. Benden büyükte olabilirsiniz küçükte.

Bu yaşınıza kadar arkanıza, yaşadıklarınıza baktığınızda kişisel deneyimlerinizden, acılarınızdan veya başarılarınızdan ne ders çıkardınız?

Birisine tek bir öğut verseniz ne verirdiniz?

İstediğiniz konuda iş hayatı, öğrencilik hayatı, ilişkiler, erkekler, kadınlar, sağlık, arabalar, müzik neyse artık sizi siz yapan önemli ya da önemsiz..
0
qazaqwsx
(06.04.17)
Kimseye borç verme.

Kitap okumayı hiç bırakma.
0
gozu acik sevisen yahudi
(06.04.17)
Kimsenin lafına güvenmemeyi. Ünvanı ne olursa olsun, tecrübesi ne olursa olsun, kağıt üzerinde o konudaki uzmanlığı ne kadar fazla olursa olsun, "falanca şöyle dedi" diye iş yapmamak lazım asla. Her konuda kendini eğitmesi lazım imsanın.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(06.04.17)
5 yıldan fazla bir süredir acilde çalışan bir doktorum. empati yeteneğim azaldı. duygusuzlaştım. (artık ne çok üzülüyorum ne de çok seviniyorum) ruhsuz birisi oldum.

insanların çok fazla bencil olduğunu kendi çıkarları için neler yapabileceklerini vicdansız olduklarını öğrendim.

türk halkının eğitimsiz olduğunu fark ettim. eğitim önemli derlerdi bunun ne demek olduğunu çok iyi anladım.
0
uzman pratisyen
(06.04.17)
Asla başkasının esyasını evime almamayı, açık sözlü olmamayı... Daha çok var da yazamadım.
0
geçerkenugradım
(06.04.17)
insanları gözünde büyütmemeyi, kimsenin mükemmel olmadığını, başkalarını bir şey sanmamayı...
0
limoncello
(06.04.17)
etrafında en az bir konunun bilimsel anlamda uzmanı olmayan kimseyi tutma. yani boş adamlardan uzak dur.
0
alperz
(06.04.17)
Hep kendini düşünme ama ilk önce her zaman kendini düşün.
0
dissendium
(06.04.17)
güvenme.
merhamet etme.
asla her şeyini başkalarına anlatma.
başkaları üzerinden hayal kurma.
vakit ve nakit olduğu sürece seyahat et.
çıkar ilişkileri kurmaya çalışanlarla irtibatını hemen kes.
sevdiğin insanları küçük sürprizlerle mutlu et.
işini bırakmayı asla düşünme.
haklı olduğunu biliyorsan ne pahasına olursa olsun susma.
hayatta en büyük yatırımın kendin olduğunu unutma.
0
dedim ben sana
(06.04.17)
insanimizin maalesef devlet malı/kaynagini yeme/tüketme/kullanma konusunda sınır tanımaz oluşu. ve hatta, dünyaya geldim o zaman devlet bana baksın görüsünün hakim oldugu ( sosyal devlet kavramı yanlış anlasilmis olmalı)
borç isteyen, ısrar ediyorsa kesinlikle verilmemesi gerektigi gercegi.
mesru olmayan yollardan kazanc elde edenlerin eninde sonunda bunlarin bedelini madden ya da manevi olarak ödeyecegi gercegi
gönül kimi seviyorsa güzelin o oldugu gercegi,
50-60 bin tlye 0 araç alırken usb girisinin olup olmadigina bakilmasi gerektigi gercegi,
uzun ömrün,iyilik yapmakla elde edilecegi gerceği
0
1adam
(06.04.17)
İnsanın mutlu olması için öğrenciyse derslerine yoğunlaşması gerektiği.
sevgilinin ne olursa olsun bir gün gidebileceği hayatta önce kendine güvenmemizin gerektiği.
spor salonunda kaldırırsın ben yardımcı olurum diyen hocaya güvenilmemesi gerektiği.
Arkadaşın sandığın kişilerin çıkar ilişkisi kurduğunu farkettiğinde uzaklaşman gerektiği.
Bugün kızgın bir demir iken yarın örs üzerinde çekiçle dövülmüş bir demir gibi olabiliriz hemen öfkelenme hemen karar verme ama geç kalıp şansıda kaçırma.
hayat karşısında değişmeden kalamayacağımızı farketmemiz gerektiğini.
0
kararsızataletfilozofu
(07.04.17)
hiç kimse için beyin yakacak seviyede üzülme
Stres yapma
Kendini tut (klasik triad: el, dil, bel )
0
fallopian
(07.04.17)
hislerine güven. Eğer biriyle veya bir durumla ilgili bir şeyler içine sinmediyse sürdürme, kendini o durumdan çıkar.

kendine merhamet göster. Başkası söylese, yapsa "ya canın sağolsun" diyebileceğin durumlarda kendine acımasız davranma. Yorgunsan, üzgünsen, hastaysan dinlenmek için zaman ver.

"hayır" ve "istemiyorum" başlı başına birer cümle. her zaman açıklamaya, pazarlık etmeye gerek yok.

çok zor/ çok sıkıcı/ çok tehlikeli vs olduğunu sandığın şeylerin %98'i falan öyle değil. tahmin ettiğinden daha kolayca başarıp, daha az sıkılıp, daha az korkacaksın.
0
sopiro
(07.04.17)
- Verdiğin borcu sadaka olarak gör (geri gelmeyecekmiş gibi düşün, gelirse mutlu olursun)

- Hiç kimseyi asla tamamen memnun edemeyeceksin. Elinden geleni yap ama boşa kendini parçalayıp yıpratma.

- Elinden geldiğince vücuduna, saglığına dikkat et, son yaklaştığında nispeten az sürünmeli bir hayatla veda edebilmek için.

- Her şeyi deneyimlemek, görmek, tatmak, okumak ... için vaktimiz olmayacak, ancak bir parçasını yaşayabileceğiz. Bunu kabullen ve o yaşayabildiğin parçanın tadını sonuna kadar çıkart. (Ilgili imge: koca bir karpuzun peşinde koşturup zar zor hart diye ısırık alan kaplumbağa).
0
Sulfoxaflor
(07.04.17)
Birikim/yatırım yap.
Yaşına güvenip çöp gıda tüketme.
0
arnold schwarzeneger
(07.04.17)
Düşündüğün gibi varsın.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(07.04.17)
@dissendium'a benzer bir felsefe edindim. Bencil değil benci ol. Bencillik hep ben demek bencilik önce ben demek kendi lügatımda.
0
pochina
(07.04.17)
oku
düşün
sorgula

bunlar dışında verilen bütün öğütler yere ve zamana göre değişkenlik gösterir, unutma.
0
gkct
(07.04.17)
ilker gümüşoluk'un yutubda apartman sohbetleri diye bir serisi var, sohbetlerin içinde son soru olarak "hayat sana ne öğretti?" diye soruyor belki ilgini çeker

dinlediğim favori cevaplardan biri, kaan kural'a ait
youtu.be
0
freebird5406_2
(07.04.17)
(6)

Baharatlı patates kızartması

lorne malvo
Nasıl yapılıyor bilen var mı :)
Nasıl yapılıyor bilen var mı :)
0
lorne malvo
(06.04.17)
Baharatlı haliyle hiç kızartmasını yapmadım, fırında yapıyorum hep.
Ama mantıken, istediğiniz şekilde doğradığınız patatesleri, istediğiniz baharatla harmanlar kızartırsınız.
:)
0
eski kafasi gidiklerdenim
(06.04.17)
Ya çok teşekkürler hiç bu açıdan düşünmemiştim :D

Önce baharat döküp mü kızartayım yoksa kızarttıktan sonra mı baharat dökeyim asıl sormak istediğim buydu
0
🌸lorne malvo
(06.04.17)
Baharat döküp kızartırsan Baharat yanar acı bir tat olur. Kızarttıktan sonra makarna suyunu süzdüğün süzgece al patatesleri sonra toz pul biber serperken aynı zamanda salla ki her yere gitsin
0
gozu acik sevisen yahudi
(06.04.17)
Ben yağ, patates ve baharatları bir kapta karıştırıp daha sonra küçük bir tepsiyle fırına atıyorum. Mis gibi oluyor. Elma dilimi şeklinde doğruyorum patatesleri de.
0
duyond
(06.04.17)
patatesi kızart. ardından bir poşete baharak-tuz karışımını üzerine de patates kızartmasını at çalkala!
0
Apocalypse
(06.04.17)
fırında elma dilim yapacaksan pişirmeden önce, tavada kızartarak parmak patates yapacaksan pişirdikten sonra baharatla.
0
limoncello
(06.04.17)
(12)

Sıfırdan başlamak? Hiç sıfırdan başladınız mı?

tuborg yesili
24 yaşında tüm hayat değiştirmek sıfırdan başlamak mümkün mü? Hayatınızda bu değişimi yaptınız mı? Yaptıysanız ne zaman ve nasıl?Sıfır para sıfır eğitim sıfır çevre.
24 yaşında tüm hayat değiştirmek sıfırdan başlamak mümkün mü? Hayatınızda bu değişimi yaptınız mı? Yaptıysanız ne zaman ve nasıl?
Sıfır para sıfır eğitim sıfır çevre.
0
tuborg yesili
(06.04.17)
24 yaş nedir ki? üniversiteden yeni mezun olmuş kişi yaşı aşağı yukarı en fazla.
millet 50 yaşından sonra eşinden ayrılıp, çoluk çocuk torun torba sahibiyken hayatını değiştiriyor.
kendi adıma biraz daha manevi olarak içsel değişikliklerim oldu ama biraz uzun hikaye.
kısaca tabii ki mümkün
0
limoncello
(06.04.17)
abi 0 para 0 eğitim 0 çevre ile daha ne kadar 0dan başlamayı planlıyosun :) başla yeter
0
allaccess
(06.04.17)
@allaccess, var olanları sıfırlamaktan bahsediyorum.
0
🌸tuborg yesili
(06.04.17)
Valla sanırım seneye 30 yaşımda böyle bir şey yapıcam.
Daha önce de 21 yaşımda yapmıştım, sıfırdan okula falan başlayıp. Ama sıfır para, sıfır eğitim, sıfır çevre ile mevcut durumu kastediyorsan zor gibi, yok tamamını sıfırlamaktan bahsediyorsan arkanda ya da elinin altında destek olmadan zor gibi.
0
zwiegesprach
(06.04.17)
merhaba, hocam sana şöyle söyliyim 27 yaşımdayım. 9 yıldır üniversite mezunu olarak çalışıyorum. benim mesleğimdeki kişilere göre piyasanın üzerinde maaş alıyorum. hala eğitimime devam ediyorum.
peki elimde ne var? aldığım maaş kadar borç, aldığım eğitim kadar yorgunluk, bulunduğum pozisyon kadar insanlara karşı güvensizlik, isteksizlik ve tiksinti var.

hayatı sıfırlamaktan kastın yurtdışı gibi bir olanaksa istersen 40 yaşında ol, cfo ol, yine de bırak git derim.
türkiye'de 1. sınıf vatandaş olacağına, insana saygılı x bir ülkede 3. sınıf vatandaş ol daha iyi.
0
super kahraman olsaydim baba olurdum
(06.04.17)
Sıfırdan başlamak... Hem çok zor, hem de çok basit.

Bulunduğun ortamı değiştirmek, işini, arkadaşlarını, düşününce kolay uygulamada da kolay aslında ama önemli olan cesaret ve kaygılar.

Çok tanıdığım var hayatını bir anda değiştiren ve hepsi bir şekilde yönünü buldu. Kimse acından ölmez, evet para çok önemli bu hayatta, ama o bunalmışlık hissini yeri geliyor para bile vazgeçiremiyor.

Bence tek şey cesaretli olabilmek. İstiyorsan yapacaksın! Ama sonrasında da pişmanlık duymayacaksın.

...kır zincirlerini,
yarını bugünden kuracaksın, o senin tarihin olacak...
0
arockm
(06.04.17)
yaptım ben onu.

en canini sikacak sey aile olacaktır.

eger onlari geride bırakabileceksen, yap derim.

aksi halde, kendini de diğerlerini de böyle bir maceraya sürükleme.
0
for the record
(06.04.17)
Yapılır. İşinde çok streslisin eski duyurularından anladığım kadarıyla. zararın neresinden dönülse kar. hayatın çoğu önünde duruyor.
0
stewie
(06.04.17)
Hayattan beklentilere gore mumkun. İyice dusunup bu ise baslamak gerekiyor, yoksa ilerde pismanligi buyuk olur.

Mutsuzdan bir sekilde bir seyleri degistirmeye calis, kisa donemi degil uzun donemi dusun. Konusmak cok kolay bu arada :)
0
fakyoras
(06.04.17)
Tam olarak dediğini yapan bir arkadaşım var, Hacettepe Tıp'ı 2005'te kazandı 5.senesinde bıraktı ve 2011'de Boğaziçi Felsefe'ye yerleşti. 24 yaşındaydı ve güveneceği kimse yoktu herkes elemana sırt çevirmişti zamanında, ailesinden para alabilecek durumda değildi zaten çalıştı okudu falan. Şimdi yurt dışında mastera gitti burslu. Oluyor yani örnekler var.
0
vedatchilipeppers
(06.04.17)
24 yaş büyük bir yaş değil ki sıfırdan ya da herhangi bir yerden başlamak için!

33 yaşında sıfırdan başlamadım ama şöyle diyeyim: Format attım ama ofis programları falan yüklü. Eğitimi sıfırlamasam da yıllarca geriye aldım; parayı ve çevreyi ise sıfıra. Pişman değilim. Mücadelesi zor, yorucu ama bir sorun olmazsa düze çıkacak, o yüzden şimdi mücadele etmek de koymuyor. Normalde yaşadığım hayattan memnunum bir iki pürüz dışında ama başkaları ile kendimi kıyaslamak

Risk seven, maceraperest bir insan değilim. Hatta "İnsan 'comfort zone'da huzurlu ve mutluysa çıkmasına da çok gerek olmayabilir' diye düşünürüm; buna rağmen gül gibi 'comfort zone'umu bırakıp başladım bir şekilde. Tavsiye ederim, çekinilecek bir şey yok.
0
aychovsky
(06.04.17)
24 yaşımda 0 para ve eğitm almadığım bir konuda işe girmek için (yazılım) istanbula geldim.

kelimenin tam anlamıyla sıfırdım. hatta eksilerdeydim.
şuan yükseldim.
0
tchuck
(06.04.17)
(5)

Bu kullanıcı kim?

devilred
"pmkfkfk" gülüşünü kullanan kullanıcı kimdir, şimdiye kadar kullandığı nickleri nedir?
"pmkfkfk" gülüşünü kullanan kullanıcı kimdir, şimdiye kadar kullandığı nickleri nedir?
0
devilred
(04.04.17)
bir sürü var hangi birini sayayım.
edit:hakkaten çok nicki var hatırladığın benzer ip ucu varsa söyle yazayım.
0
basond
(04.04.17)
e a p
0
Adramelekhh
(04.04.17)
her name was hexadecimale
0
elorelia
(04.04.17)
her name was +1
birileri de daha var ama tam emin değilim o yüzden yazmayayım
0
limoncello
(04.04.17)
hexten başka o gülüşü kullanan görmedim.
0
atymaty
(04.04.17)
(48)

duyuru kadınlarına: tektaş yüzüğü ne kadar önemsiyorsunuz?

m e b
müstakbel/potansiyel/mevcut eşinizin size bu yüzükten alması ne kadar önem arz ediyor?ciddi ciddi bekliyor musunuz ondan `ille de bu yüzükle` evlilik teklif etmesini? sıradan bir yüzükle gelse ne düşünürsünüz?
müstakbel/potansiyel/mevcut eşinizin size bu yüzükten alması ne kadar önem arz ediyor?
ciddi ciddi bekliyor musunuz ondan ille de bu yüzükle evlilik teklif etmesini? sıradan bir yüzükle gelse ne düşünürsünüz?
0
m e b
(04.04.17)
O da olur, o da olur ama tek taş daha şık olur. Mücevher düşkünü değilim kesinlikle ama bu ayrı, anlamlı.
0
devilred
(04.04.17)
tektaş yüzük olmasına gerek yok ama evlilik teklifinin değerli bir taştan yapılmış kıymetli bir yüzükle yapılması gerektiğini düşünüyorum. sıradan bir yüzükle gelecek biriyle birlikte olmam. evlilik teklifi ve evlilik basit bir olay değil bence.
0
fragile lady
(04.04.17)
Sıradan yüzükle gelse aynı oranda mutlu olurum. Tektaş beklentim yoktu, eşime de söylemiştim bunu. Ama eşim yine de tektaşla teklif etti (önemli değil deyip deyip sonradan başına kakarım diye korktu sanırım:p). Şimdi takmıyorum bile, duruyor kutusunda. Boşa masraf bence.
0
peggy
(04.04.17)
Evlenmek gibi bi planım yakın bir gelecekte yok, ama evlenme teklifinin tek taş ile yapılması gerektiğini düşünüyorum. Öyle kocaman gösterişli olması gerekmiyor, minik de olsa tek taş olmalı.
0
bir nick var benden iceri
(04.04.17)
bir erkek olarak, sevdiğim kişiye annemin 88 model yüzüğüyle evlenme teklifi etmeyi düşünüyorum. yüzükten dolayı redderse defolup gidebilir. hiç çekemem öyle yok beştaş olacak yok tektaş olacak muhabbetlerini.

2016 düğün maliyetleri başlığında bir kadın yazar vardı evli. yüzük konusunda sahte bir şeyler takmıştım kimseyi de sallamadım diyordu. bakınca bulamadım. bulursam eklerim buraya.
0
blue eyes white dragon
(04.04.17)
bir erkek olarak kahrolsun bu düzen diyorum. niye biz teklif edip tek taş yüzük alma derdine giriyoruz lan?
0
orijinal nick bulamadim
(04.04.17)
Tektas yuzuk sevmiyorum bunu daha once erkek arkadasima belirtmistim..evlilik teklif ettigi an benim icin daha onemli bisey..yani oyle buyuk alengirli bi organizasyonla degil ama basbasa olacagimiz romantik bi anda evlilik teklif edilmesini tercih ederdim..ama erkek arkadasim ben bir gun evde uyurken elinde tek tas bi yuzukle gelip 'bak yuzuk aldim sana hadi evlenelim' dedi..tam bi hayal kirikligi..odun odundur napalim
0
astrid
(04.04.17)
zarif bi yüzük beklerim de tektaş hele beştaş filan boku çıktı artık.
0
elorelia
(04.04.17)
benim için hiç önemli değil ama bazı kültürlerde tek taş almanın erkeğin kafasına koyduğu bir şey için para biriktirebileceği, cesaret gösterebileceği, kendisinden bekleneni yapabileceği gibi yan anlamları vardır, bu mesajı hoş buluyorum.
bana evlenme teklif eden kişi tek taşla ya da sıradan bir yüzükle edebilir ve alınmazdım, fakat eski eşim sahte bir tek taşla etmişti ki o biraz eşeklik oluyor bence.
0
sopiro
(04.04.17)
tektaş yüzük bir sembol. beyaz gelinlik nasıl bir sembolse, evlilik teklifinin de onla yapılması taraftarıyım bir erkek olarak.
0
cekilmis gayfe
(04.04.17)
Pırlantaya karşı antipatim var (zamanında izlediğim film ve belgesellerden dolayi), bu yüzden tektaş kesinlikle istemiyorum. Evlilik teklifi özel bir yüzükle yapılmalı evet ama o yüzük benim için pirlanta ve turevlerinden değil.
0
fraise
(04.04.17)
www.dailymail.co.uk

www.brilliantearth.com

en.wikipedia.org

Çok sömürgeci bir sektör olduğu için bana çok anlamsız geliyor. Biri bu şekilde gelse kafasız olduğunu düşünürdüm.
0
anumegha
(04.04.17)
onemli olan ozenerek secilmesi.
0
jimicik
(04.04.17)
Tek taş şart değil, yüzüğü kimin, hangi hislerle aldığı önemli olan.
0
elikası
(04.04.17)
önemsemiyorum. taşlı tuşlu şeyleri sevmiyorum çünküsü.
0
muslugubozukhayrat
(04.04.17)
Ben istemem hayır. Afrika'da köle ticareti veya silah ticareti elmaslar yoluyla yapılıyor. Uğruna Afrikalı çocukların sabah akşam çalıştığı; ve bazı insanların güç gösterisinde bulunmak ve bunu herkese göstermek üzere dekoltelerinin üzerine kondurdukları bu maden dünyada birçok insanın kötü şartlar altında çalışmasına, hatta ölmesine sebep oluyor.

Daha buna benzer sebeplerle bir sürü ürün, markayı da kullanmıyorum.
0
old possum
(04.04.17)
Kadın erkek eşitliği yok oluyor bu süreçte sanırım.
0
patatesli yumurta
(04.04.17)
hiç önemsemiyorum, umrumda değil. bana yüzüksüz evlenme teklif etti. sonradan almasını da istemedim. gayrı-insani şartlarla üretilen bi şey.
0
orange coffee
(04.04.17)
kadınların parmağının tamamını kaplayan alyanslarının yanına taktıkları son derece çirkin takıdır. evlilik teklifinin demirbaşı algısı yaratıldığından beri,modern zamanın başlık parası haline geldi. evlilikte yüzük,çiftler için sembolik bir detaydan öteye geçiyorsa, ileride mideler sıkça bulanabilir.
0
denef
(04.04.17)
hiç
0
yuvarlanantencereninkapagi
(04.04.17)
erkek olarak cevaplayacağım, dayanamadım. @ krem peynir aslında tam olarak düşüncemi yansıtmış. tektaş dünyadaki en iyi pazarlanan ürünlerden. insanlar ''neden bununla teklif etmek zorundayım'' diye düşünmüyor. iki aylık maaşıyla tektaş alanları görünce üzülüyorum. yüzüğün önemi anlamında, değerinde değil. kaliteli herhangi bir materyalden imal edilebilir.

çok alakalı değil ama şundan da bahsedeyim. nişan olayı mesela, illa törenle, ailelerle yapılacak diye bir genel kabul var. nişan bir işarettir. sen birlikte olduğun kişiyle başbaşa da yüzük takıp nişanlanabilirsin.

üstteki iki paragrafta yazdığım görüşleri arkadaş ortamında aktarınca uzaylı muamelesi gördüğümü de belirtmek isterim.
0
soft
(04.04.17)
lafa gelince mangalda kül bırakmayan çok atarlı feminiz bacıların "tektaşsız evlilik teklifini kabul edemem :((" tavrı kadar mide bulandırıcı şey azdır sanırım. ben tektaş isteyen kadına ağzımı açıp da hiçbir söz söylemem, ben bu şekil geyinirim bu bayan şu şekil geyinir ama böyle toplumsal norm, kadın-erkek eşitliği diye vikvik kafa sikip de "tektaşsız evlenme teklifi olmaz!!" diye saçmalamaları çok komik bu tiplerin. şu dünyada tektaş yüzükle evlilik teklif edilmemesi gereken tek grupsunuz. ikiyüzlü sülükler.
0
der meister
(04.04.17)
bir arkadaşım evlenirken pırlanta tek taş yüzük ile evlenme teklifi almıştı. Fakat pırlanta pahalı bir şey olduğu için küçük bir taşı vardı. Kendi kendine "keşke pırlanta olmasaydı, normal bir tek taş olsaydı da daha büyük taşlı olsaydı" diyordu.

Ama tabi ki pırlanta olmayan bir tek taş almış olsaydı "keşke ufak da olsa pırlanta olsa" diyebilirdi.

Ben ise şuan hiç umurumda değil açıkcası. Umurumda da olmayacağını düşünüyorum. Ama o biraz ortamla alakalı. Evleneceğim zaman gelir tek taş triplerine girer miyim? belkide girerim.
0
zimbirik
(04.04.17)
Tek taş önemli ama küçücük varla yok arası tektaşla teklif edecekse, pırlanta almasın safir falan alsın daha iyi, safir bile küçük olacaksa beklesin bütçe elverince teklif etsin. Duyurunun maddiyata değer veren tek kadınıyım, herkes düşünceliymiş kıymetini bilin bu hanımların <3 :D
0
ekaterina
(04.04.17)
pırlanta takmam. tektaş beştaş fark etmez, daha önce verilen cevaplardaki ideolojik sebeplerden dolayı takmam. gösterişin simgesi haline geldiği için de alelade buluyorum bu yüzükleri.

ben teklifimi siyah taşlı gümüş bir yüzükle aldım. dünyanın en değerli şeyi benim için.
0
gmzo
(04.04.17)
buradan anladık ki taş önemliymiş hacı
0
yons
(04.04.17)
Bizim tarafta alyansla teklif edilir kadınla erkek de beraber yüzük seçer. Artık tek taş mı olur beş taş mı olur elmas mı gümüş mü tamamen kadının zevkine ve maddi durumlarına bağlı.

Klasik eski zamanlardan kalma evlilik yüzüklerini beğeniyorum ben. Bunlar gibi www.brilliantearth.com Kaldı ki illa böyle olacak pırlanta isteyen iki yüzlü feministtir, normal taş isteyen kendini ucuzdan satar muhabbetlerine katılmıyorum. Annemle babam yüzük takmazdı, alyansları bile yoktu sembollere inanmadıkları için ne oldu boşandılar ahahahah. Bu kadar anlam ve anlayış kasmaya gerek yok.
0
jazzabel
(04.04.17)
evlilik teklifi olayı komple garip geliyor bana. biriyle evlenecek noktaya gelirsek muhtemelen teklifsiz falan konuşarak zaman içinde karar vermiş oluruz buna, gider yüzüklerimizi de birlikte seçeriz paramız neye yetiyorsa. tektaş değil ama çok zarif değerli başka taşlarla üretilen yüzükler var, onlardan falan alırım sanırım. her şeyi planlamışım bi damat eksik sdfkjsldk
0
ma ya
(04.04.17)
hiç önemsemiyorum. yüzüğe bile gerek yok.
0
bol kepce
(04.04.17)
arkadaşım 3k maaş alan biriyken evlendi. eşine alyans taktı sadece, evlenmeden önce de, beni zora sokacağını bile bile ille tek taş diyen birisiyle birlikte olmam zaten. evlilik teklif etmişsem zaten böyle biri değildir, derdi. şimdi bu arkadaş ceo, hayvan gibi zengin. aynı düşüncedeyim. evlilikte kazanç ortak, yüzüğe bütçenizin olduğunu düşünüyorsanız alınır zaten. adam kendi cebinden almıyor aslında.
0
stewie
(04.04.17)
Tek taş isteyen kadın kırodur, varoştur, gösteriş meraklısıdır.
Sömürü düzenine katkı sağlar ve bunu yaparken içine romantizm katar.
0
tahin pekmez yoğurt
(04.04.17)
Ben de alyans seviyorum. Tek taşı hatta hiç sevmiyorum. Sevgisini ve bağlılığını nereden geldiği, nasıl yapıldığı bilinmeyen, kalem ucu kadar olan bir şey için servet ödemesini istemesi salaklıktan öte bir şey değil.

not: kadınım.
0
dessy
(04.04.17)
Kadınların bir çoğunun bunu önemsediğini düşünüyorum.

Burda böyle yazdıklarına bakma sen.
0
MaNOfTheYear
(04.04.17)
Zerre onemsemem. Dilimiz muhabbetli gonlumuz huzurlu olsun yeter.
0
for day to break
(04.04.17)
der meister+1 lafa gelince yok kadınlar şöyle eziliyor böyle eziliyor diyip de, evlililk teklifini illa erkek hem de tektaşla yapmalı aşağısı kurtarmaz, yoksa da para biriktirsin öyle gelsin tavrı çok ikiyüzlüce
0
limoncello
(04.04.17)
Kadın tek taş istesin veya istemesin o topa hiç girmeden o tek taş alınmalı.Kadınları o kadar gözünüzde büyütmeyin.Bütün yüce duyguların zorunlu temsilcisi olmak zorunda değiller siz öyle istiyorsunuz diye.
0
turkuaz
(04.04.17)
ben takıseverim. yüzüğe de ayrı düşkünlüğüm var. o yüzden bu konuda olmasa da olur falan diyemiycem. ama teklif için bence tektaş şart değil. değerli bir taş ve zarif bir tasarım olması tercihim. safir, zümrüt, yakut olur etrafı pırlanta,elmasla süslenmiş olur o kısmı işte bütçeye bağlı. tutup da 3000lira maaş alan birinden 10binlik yüzük beklenmez o kadar da değil. önemli olan şık olmalı. minimal tasarımları da beğeniyorum ama bazıları pazarlarda satılan imitasyon yüzüklere benziyor sevmiyorum. bana kalırsa teklifte bi yüzük, düğünde tektaş, çocuk doğunca veya bi evlilik yıldönümünde de beştaş takılabilir. bu tamamen benim fikrim tabiki.

Düşes Kate'in nişan yüzüğünü her zaman beğenirim: www.hellomagazine.com

bu instagram sayfalarının da yüzüklerini beğeniyorum: www.instagram.com
www.instagram.com

bi de şuna acayip ayar oluyorum. teklifte yüzük isteyen varoştur, para düşkünüdür, koca avcısıdır istemeyen kız en iyisidir, süperdir, mükemmeldir. herkesin zaafları vardır. bazı kadınlar takı sever bazıları sevmez. sizin için bu kadar önemliyse eşiniz olacak kişiyi ona göre seçersiniz ama bu kadar genelleme yaparak milleti yerin dibine sokmak da abes. bu kötü söylemleri üzerime alınıyor muyum elbette hayır. ben yüzük seviyorum, değer veriyorum. karşımdaki kişinin de benim beğenilerime göre evlilik teklif etmesini isterim. olur olmaz orası ayrı konu.

hayattaki tek derdimiz tektaşsız evlenme teklifi olsun nolcak sanki.
0
dedim ben sana
(04.04.17)
old possum +1
bol kepce + 1

Yüzüğe gerek bile yok, o ayrı. Pırlantaya verilen paraya acıyorum. Cimri değilim, aynı oarayı alsın ve çatıdan aşağı insanlara fırlatsın daha iyi. Aldıysa heves etmiş diye bozmam o an için ama çok üzülürüm. Kanlı elmas mı, çocuk mu çalıştırdılar, kaç kişinin kanı elimde diye kafayı yerim. Uygun bir ara da sevgiliyle sakin ve tatlı bie şekilde konuşup iade ederiz edilebiliyorsa, edilmiyorsa ne yapılır bilmiyorum. Başka çareler ararız.

Teklif olması olmaması da çok fark etmiyor. İlişkinin nereyee gittiğini genelde herkes biliyor zaten. Hani, ömrü birlikte geçirme niyeti varsa insan içinde yutamayıp söylüyor zaten.
0
aychovsky
(04.04.17)
tek taş 5 taş şu bu değil. ben pırlantaya ideolojik olarak karşıyım, takmam.

Zaten bana evlenme teklif edecek biri olsa o kadarını bilir gerizekalı değilse- gerizekalı birinden tek taşla teklif alırsam oturup ağlayabilirim. sinirlerim bozuluyor böyle durumlarda (teklif kabul etmemişliğim bir kaç kere var, saçma salak bir durum).

şöyle de şey var: benim kızkardeşim nişanlı mesela . bu nişan-düğün sürecinde bir sürü şey göstermelik olarak yapıldı. bunun içine tek taşla teklif de dahil :) nişanlısı almış bir tek taş, eyvallah da. benim kardeşim 34 beden parmakları 11-12 numara bile büyük gelecek şekilde...çocuk bunu zerre kadar düşünmeden sanırım 13 numara filan yüzük almış yani zorlasa kız o yüzüğü bilezik olarak takar...açıkçası ben tek taş istemem ama parmak genişliğini düşünmekten bu denli aciz olsa adam, herhalde deliririm.
ama klasik türk kızı mmodeli için bu önem arz etmiyor. yeter ki tek taşı olsun :)
0
niye ama
(04.04.17)
İdeolojik sebeplerden dolayı asla takmam, tektaş bekleyen insana da göşteriş meraklısı ve maddiyatçı derim.
0
pike
(04.04.17)
bos isler...
0
e haliyle
(05.04.17)
Ben tek taş istemediğimi baştan söyledim, bana tam tersine itici geliyor. Sırf adet yerini bulsun ve başkalarına hava atabilmek için boşa giden para gözüyle bakıyorum. Onun yerine benim seveceğim zarif başka tarz yüzük alsa daha güzel olur benim için, hem severek takarım hem de paramız çöpe gitmemiş olur. Tabi bu durumda kendi yüzüğümü kendim seçsem daha iyi olacak galiba adsdsd :D
0
neferkitty
(05.04.17)
Bu konuda tam bir düzen insanıyım.

Şuan için onemli. Sıradan bir yüzük aldı diye adamı bırakmam elbet ama beklerim. Bir de taş kalitesi boyutu vs önem veririm.

Tabi biri gelir ezberimi bozar bilemem.
0
mobydick
(05.04.17)
Pırlantanın elmasın kullanıldığı herhangi bir takıyı ne sebeple olursa olsun kullanan ya da beklentisi olan biri bana göre insanlıktan nasibini almamış, kendi dünyası dışında ne olup bittiğinin farkında olmayan entelektüel seviyesi yerlerde sürünen köylü kezban kıro ya da ne bileyim bunun gibi bir şeydir benim için. Açın bikaç kitap okuyun ne biliyim okumuyorsanız izleyin bu pırlantalar elmaslar nasıl geliyiyor parmaklarınıza ne yollardan geçiyor, hala mideniz kaldırıyorsa yine takın bir şey diyemem onun için ama "Benim için önemli değil ama evlilik teklifinde de insan bekliyor" diye düşünen canlıların cehaleti karşısında insan ürpermeden edemiyor.
0
angelus
(05.04.17)
Ha bir de tektaş yüzük bekleyen kişileri, kültürsüz vs vs tanımlayan bolca giydiren insanları anlamıyorum.

Iyi ki bir kanlı elmas filmi vardı da herkes kültürlendi yoksa ne olurdu halimiz. Çok seviniyorum en son ne zaman belgesel izlediği bilinmeyen belgesel diyince aklına aslanın ceylanı kovaladığı görüntüler gelen ahmet mehmet bile kültürlendi.

Son çıkan iphone u almayı biliyor herkes. Ya da eskimeden yeni telefon almasını samsung da olur fark etmez. Google a yazın bakayım o bataryalar hangi şartlarda üretiliyormuş.

Aldığınız deri çantalar ayakkabılara bakın sonra.

Ona da gerek yok. Azıcık marka bir elbisenin ne şartlar altında yapıldığını biliyor musunuz?

Gittiğiniz yunus gösterisindeki yunus eğer bir filipin burunlu olmasaydı hunharca demir çubuklarla delinerek önünüze ton balığı eti diye servis edileceğini biliyor musunuz? Peki o ton balığı konservelerinin içindeki civa miktarını.

Geçen yıl kaç tane canlının nesli yok oldu hangi hızla yok oluyor biliyor musunuz? Dünyanın en büyük ses kütüphanesindeki seslerde bulunan kaç canlı yok oldu biliyor musunuz?

Geçen yıl kaç tane gereksiz eşya aldığınızı bunların kaç canlıya mal olduğunu biliyor musunuz? Veya bir insan için bu rakamın ortalama kaç olduğunu.

Satın aldığınız oyuncak silahların ne anlama geldiğini biliyor musunuz?

Herkes bir şekilde ipin ucunda tutmuş olabilir. Sadece tektaşla olmuyor o işler. Peki siz bu denli rahat eleştirirken ne denli ipin ucunu tutuyorsunuz?

Biraz okuyun. Saygılar.
0
mobydick
(05.04.17)
ben daha altını sorguluyordum, bu pırlanta nanesi ne ara geldi girdi hayatlarımıza bu kadar? bi de insanlar kesinlikle onsuz olmaz falan diyor. her turlu somuruye, toplumsal cinsiyete vs karsı bir insan olarak ne yüzük isterim ne bişey. gerçi ben hesap bile odetmeyen biriyim. böyle olunca da en kural dısı yasiyorum diyenin bile gozunde degeriniz olmuyor ama olsun.
0
art vandaley
(05.04.17)
@mobydick +1

Foxconn fabrikalarında üretilenler elinizden düşmez ki işçi şartları ve intiharlar belli. Brezilyadaki işçi çocukların yaptığı elbiseleri giy, Türkiyede üretilenlerde de 5 yaşındaki Suriyeli çocuklar çalıştırılsın ellerinden büyük iğnelerle kot diksin ama bir pırlantayla elmas kullanmıyorum diye kendini rahatlat başkalarını cahil, kezban, kıro ilan et ne güzelmiş. İçtiğin her starbucks kahveyle aldığın her palm yağı içeren yiyecekle, dışardan yediğin yemekle yağmur ormanlarının yok olmasına katkıda bulunuyorsun. Öyle pırlanta almayarak rahatlamayla bitmez.
0
jazzabel
(05.04.17)
valla kendi adıma
telefonu 2010'da filan aldım akıllı da değil laptop da 2007 filan olması lazım başka elektronik eşyam yok.
starbucks bulunduğum şehirde yok zaten, dolayısıyla pek gittiğim de yok. yemeği evde yapıp yiyorum. hayır yemek bu, açsam dışarıda da yerim, öleyim mi kapitalist değilim diye?
azıcık marka elbisem yok, herhangi bir elbiseye 100 liradan fazla para vermedim. 9 saat otobüste haşat oluyorum diye ortopedik tabanlı ayakkabı aldım geçen gün, aldığım en pahalı ayakkabı da odur. spor. lazımdı aldım. alıp kullanmadığım bir şeyim yok zaten.
dünyada kaç canlı ne olmuş bırakın bileyim, biyoloğum. yunus gösterisine gitmem için IŞİD'in gitmezsen seyircilerin ortasında canlı bomba patlatırız filan demesi lazım.
oyuncak silah? wtf?
eyvallah, tek taş almam/takmam diyeni de eleştirin, eleştirmeyin demiyorum da bunlar nedir Allasen, tamamen saçmalık.
0
niye ama
(05.04.17)
(3)

Evlilik ile ilgili 3 basit hukukî soru

amortisman
1) Günümüzde kadınlar evlenince kocalarının soyadını kendi soyadlarını koruyarak alabiliyorlar. Peki kadın sadece kendi soyadını kullanamıyor mu? Kocanın soyadını almak mecburi mi?2) Bu evlilikten doğacak çocuk, illa babasının soyadını almak zorunda mı? Hem annesinin hem babasının veya sadece annesi
1) Günümüzde kadınlar evlenince kocalarının soyadını kendi soyadlarını koruyarak alabiliyorlar. Peki kadın sadece kendi soyadını kullanamıyor mu? Kocanın soyadını almak mecburi mi?
2) Bu evlilikten doğacak çocuk, illa babasının soyadını almak zorunda mı? Hem annesinin hem babasının veya sadece annesinin veys bambaşka bir soyadı alamıyor muu?
3) Bir çift düşünün formal anlamda evliliği karşılar. Kağıt üzerinde bekâr olan bu çift çocuk yapınca, bu çocuğun velayetini hem anne hem de baba alabiliyor mu?

Teşekkür ederim.
0
amortisman
(03.04.17)
1) kocanın soyadını almak mecburi
2) sadece babanın soyadını almak zorunda
3) evlilik dışında doğan cocugun velayeti annede olur. Soyadi da annenin soyadidir. Babanın soyadını alması icin de babanın cocugu tanıması gerekir. Ayrica baba velayeti istiyorsa tanımadan sonra ayrı bir dava acmalıdır. Iki ese de velayet verilemiyor. Ancak bosanan bir ciftin iki tarafina da velayet veren turunun tek örneği bir karar okumustum gecenlerde. Bu karari turkiye'de her hakimden almak imkansız. Ama pratikte oldugunu da görmüş olduk böylelikle. Normal şartlarda olmuyor.

Ekleme: kararı da buldum

www.sozcu.com.tr

Ekleme 2: bir kullanıcı kadınların sadece kendi soy ismini kullanması hakkında bir karar attı özelden. Bu da aynı ortak velayet gibi kanunda olmayan, bağlı olduğumuz uluslararası anlaşmalarda bulunan bir durum. Alınan karar her ne kadar bağlayıcı olmasa da bu karara uyacak hakimler olacaktır. Türkiye'de güzel şeyler de oluyor.

mobil.hurriyet.com.tr
0
rucka boji
(03.04.17)
1 ve 2
ispanyol biriyle evlenirsen soyadı değişmiyor. çocuk hem anne hem babanın soyadını alıyor
0
la noix
(03.04.17)
1-münferit mi emsal teşkil eder mi bilmiyorum ama bu konuda şöyle bir örnek mevcut
www.hurriyet.com.tr

2- resmi olarak soyad olarak geçmese bile annesinin soyadını da isim olarak eklenmiş birini tanıdım. evlilik devam ediyorsa, baba belliyse ve çocuğu kabul etmişse babanın soyadını alır.

3-tam olarak bilmiyorum kesin bir şey söylemeyeyim
0
limoncello
(03.04.17)
(3)

Acik öğretim kimlik kartı

solenkol
Geçen dönem kayıt olmuştum, artik kimlik dagıtılmıyor. Peki istersek gene de öğrenci kimliği cıkartabılolıyor muyuz?
Geçen dönem kayıt olmuştum, artik kimlik dagıtılmıyor. Peki istersek gene de öğrenci kimliği cıkartabılolıyor muyuz?
0
solenkol
(03.04.17)
ben kimlik aldım nasıl dağıtılmıyor?
0
ofelia
(03.04.17)
Kart basılmıştır. Siz gidip almamışsınızdır. Gidip alınız büronuzdan.
0
infernalcadre
(03.04.17)
ben de çok sonra aldım ama dağıtılıyor, kitapları almak için gittiğinde istiyorlar, kayıt sırasında bir kağıt vermişlerdi onu verip kimliği alacaksın
0
limoncello
(03.04.17)
(16)

Cağ kebabı kac sis yersiniz?

basubadelmevt
Bugün Sirkecideydik,cağ kebapcısına gittik. Ben 9 sis yedim. 6'sı lavasli,3'ü normal sadece et. Arkadaslar yuh filan dedi ama bir siste ne kadar et var ki cağda? Anca doydum ben. Siz kaç şiş yersiniz? Kadın arkadaslar 2-3 sisle yetindiler, erkekler 4-5 şiş ortalama.
Bugün Sirkecideydik,cağ kebapcısına gittik. Ben 9 sis yedim. 6'sı lavasli,3'ü normal sadece et. Arkadaslar yuh filan dedi ama bir siste ne kadar et var ki cağda? Anca doydum ben. Siz kaç şiş yersiniz? Kadın arkadaslar 2-3 sisle yetindiler, erkekler 4-5 şiş ortalama.
0
basubadelmevt
(01.04.17)
en fazla 5 yedim
0
limoncello
(01.04.17)
olayın ekonomik boyutu olmasa 9 yiyebilirim sanki ama maksimum 5 yedim ben de ki gideri vardı yani daha fazla
0
nundu
(01.04.17)
Valla lavaşsız 4-5 devirirm. Sen çok yemişsin ya
0
England
(01.04.17)
4 tane yiyebildim en çok sonuncusunu da zorla yedim bi daha bulamam diye ahaha
0
dedim ben sana
(01.04.17)
4 ü lavaşlı 7 tane yerim en az.
0
fyodor fyodorovic
(01.04.17)
Normalde 2 porsiyon iskenderi sorunsuz gömen adamım ama cağ kebabında 4.5 şiş de tıkandım.
0
Son Müzakereci
(01.04.17)
max 3.
0
valkin rockefeller
(01.04.17)
Oha cok yemisim ya.Yumusacikti etti ya, kaydı gitti:)
0
🌸basubadelmevt
(01.04.17)
dün bu muhabbeti yaptık. ben şişmanım at gibi de yerim ama 6 şiş falan yerim sanırım. tanesi 60 gram sanırım. 540 gr et yemişsin yarasın. yağı bolsa çerez gibi akar gider boğazdan gerçi
0
glamdr1ng
(01.04.17)
3 yerim yeter
0
tiredpanda
(01.04.17)
Para meselesi olmasa 10 tane gomulur
0
alttaraf
(01.04.17)
8 şiş yedim, ama yanında mezeydi, ayrandı, pideydi falan da gömdüm. sadece et olsa 10 şiş rahat gömerim. arkadaşlar bana ayı derler, beşiktaştan katılıyorum.
0
arnatuile
(01.04.17)
Bol lavaşlı salatalı fln 5 adet yiyorum güzel yaptılarsa. Ama lavaşı azaltsam 7 yerim gibi geliyor. Kadınım.
0
mobydick
(02.04.17)
Bir de sirkecide ne kadar et koyuyorlar bilmiyorum, ezurumdaki ile aynı mi boyutu. Bazen oyle şeylerde birazcik azaltıyorlar porsiyonu. Eğer öyle ise 9 yerine 8 7 de diyebilirsin belki.
0
mobydick
(02.04.17)
Bir arkadaşın doğum gününde çağ kebapçısı kapatmıştık. Ben 6 şiş yemiştim ama 12-15 şiş yiyen vardı.
0
pike
(02.04.17)
normal kilodayım 4 veya 5 yemiştim şimdi burada yazılanları görünce acaba benim gittiğim mekanda gramaj mı azdı ya da ben dişi ayıcık mıyım :)
0
esmeralda
(02.04.17)
(10)

sevgilinin geçmiş hayatında ne sizi rahatsız eder?

limoncello
sb.
sb.
0
limoncello
(01.04.17)
Birden fazla tek gecelik ilişki yaşaması, birden fazla fuckbuddy'sinin olmuş olması rahatsız eder. Aslında 1 bile eder de hadi insan hata yapabilir, ona göre olup olmadığını merak etmiş olabilir vs. ama devamı gelmişse demek ki bundan keyif almıştır.
0
ekaterina
(01.04.17)
hiç umurumda olmaz
0
gkct
(01.04.17)
playing star again +1
benden öncekilere gösterdiği töleransı, ilgi alakayı göstermemesi. tabi bu seni çok seviyorum sen başkasın vb demesi durumunda.
0
gazozailacatmauzmani
(01.04.17)
Çok sevişmiş olması
0
benaslindayohum
(01.04.17)
@camussar+1 peki @camussar dallama kriterlerin ne?
0
🌸limoncello
(01.04.17)
Benden önceki sevgilileri hakkında aşağılayıcı küçük düşürücü saygısızca konuşması
0
mutlusismankedi2015
(01.04.17)
para karsiligi seks yapmis olmasi
bukkake'ye dahil olmasi
kondomsuz iliskiye girmesi
0
ateistanbul
(01.04.17)
Benim henüz yapmadığım ve sevgilimle yapmak istediğim şeyleri önceki sevgilisiyle yapmış olması rahatsız ediyor. Mesela önceden nişanlanmış olması, evlenmiş olması gibi. Nişanlanmadım, evlenmedim. Sanki önceden yaptığı için hevesini almıştır gibi geliyor. Normal bi düşünce değil, farkındayım.
0
boyalı kuş
(01.04.17)
Sadece seks icin biriyle beraber olmasi, onune gelenle yatmasi, iliskilerinin ahlaksizlik odakli olmasi ve asiri tutkulu bir iliski olmus olmasi beni rahatsiz eder. Neden, cunku gevsek diye dusunurum, onune gelene hayatinin tek aski gibi davraniyor davar derim.

Kalan seylerden mutlaka uzuleceklerim olur ama bunlar direkt rahatsizlik.
0
piremses
(02.04.17)
Rahatsız eder değil de, ne ilgilendirir diyeyim.
STD, HIV, vb. kapmış olması, tedavisinin bitmemiş olması ve bunu bana söylememesi rahatsız eder.
Geçmişindeki travmaları benimle paylaşmaması (ilişkinin en başında paylaşmasını beklemem de, zamanla) ve bu travmalardan taşıdığı izleri reddetmesi. Örneğin, ailesinden biri taciz etmiştir ve bazı davranışlar onu delirtiyordur. Bu ilişkiye engel değil ama yardım almak istememesi ve bununla ilgili acıları benden çıkarması engel olabilir ileride.
İnsanlara pislik yapmış olması, ahını aldığı çok kişi olması. Atıyorum, tefecilere bulaşmış olması, bunun sonucunda olaylı yaşamış olması, vb. Bu direkt engel.

Bunun dışında, bir arkadaş vardı bizim. Nişanlısından ayrıldığında, travma sonrası iki üç yıl tek gecelik ilişkilere verdi kendini. O dönemde kaç kişiyle yattı kalktı; bilmiyorum. Saymadım, bir noktadan sonra zaten koptum. Sonrasında duruldu, öyle bir duruldu ki karşı cinsle tek kelime konuşmadı. Sonrasında da kendine geldi, başka biri ile tanıştı ve iki yıl sonunda onunla evlendi. Bu tarz, belirli dönemlerde her önüne gelenle yattığı bir geçmiş rahatsız etmez ama bu alışkanlığı ise, ömründe kendini bildi bileli böyle ise ve bunu bilinçli bir seçim değil de, iradesizlik gereği yapıyorsa; bu rahatsız edebilir. Gerçi aradaki farkı bilemem bile. Yine benzetmek gibi olmasın, bir arkadaşın abisi evli. Karısını aldatmadığı kadın kalmamış. Tanışmadan önce de öyleydi, tanıştığında da, sevgiliyken de, nişanlıyken de, evliyken de. Kadının ruhu duymadı haliyle. Sonra haberi olmuş boşanmışlar. Yani, Don Juan bir geçmişi olsa nereden bileceğim, nereden anlayacağım. Ancak, kendisi itiraf edecek de, öyle haberim olacak da. Piii.
0
aychovsky
(02.04.17)
(8)

Son yıllardaki gebelikler neden bu kadar sorunlu?

fraise
Etrafımızda 4 hamile vardı; 3unun gebeliği sonlandı, birininki de riskliymis. Doktor ilaç vermiş, 1 hafta yatacakmış. Tutunmazsa mecbur alacağız demiş. Daha öncesinde de arkadaşım 4 kere hamile kaldı, 5. Bebekte doğum gerçekleşti. Kuzenim keza öyle; hamilelikleri boyunca iğne, ilaç kullandı. Başka
Etrafımızda 4 hamile vardı; 3unun gebeliği sonlandı, birininki de riskliymis. Doktor ilaç vermiş, 1 hafta yatacakmış. Tutunmazsa mecbur alacağız demiş. Daha öncesinde de arkadaşım 4 kere hamile kaldı, 5. Bebekte doğum gerçekleşti. Kuzenim keza öyle; hamilelikleri boyunca iğne, ilaç kullandı. Başka 3 arkadaşım 2-3 yıldır uğraşıyor bebek için, olmuyor. Arada gayet sağlıklı planlar var tabii ama büyük kısmı sorunlu oldu. Sebebi ne ki? Neden böyle oluyor?

Özellikle sonuncusunu duyunca baya moralimiz bozuldu. Erkek arkadaşımın ablası, hepimiz pek heveslenmistik. 7 haftalık bebek ama daha küçük duruyormus. Kalp atışını bugün duymuşlar ama çok cilizmis. Dün 3.4 mmymis bugün 3.5 olmuş. Bir de ilaç filan vermişler işte. Perşembe belli olacak demiş doktor. Daha önce böyle bir şey yaşayan oldu mu? Bebek sağlıklı dogabilir mi?
0
fraise
(31.03.17)
Üstteki cevaba ek olarak gebelik yaşının yükselmesi de etken.
0
devilred
(31.03.17)
Benim de 3 arkadaşım ilk gebeliklerinde düşük yaptılar, 2. ler doğumla sonuçlandı.
0
ekaterina
(31.03.17)
Arjantin en fazla tarim ilaci kullanilan ulkeymis ve en son orada dogum anomalileri patlak vermeye basladi. Tarim ilaclari ulkemizde de cok iyi denetlenmiyor, en son ulkemizde bir arastirma yapildi arastirma bolgesinde kuslarda hatta baliklarda bile tarim ilaci tespit edilmis. Yani suya karisinca onlar bile zehirleniyor, insanlara yag dokuda depolanip anne sutune de geciyor. Kisacasi vucuda girdi mi kurtulus yok resmen zehirliyor. Sadece su ile yikama tarim ilaclarindan arindirmaya yetmiyor sirkede bile bekletsek %80'i filan gidiyor. Gebeliklerde de tarim ilaci nedeniyle sorun yasandigi dusunuluyor hatta kisirlik orani gittikce artiyor. Organik tarim adi altinda bile tarim ilaci kullaniliyor. Yasakli listedeki ilaclari kullananlar bile var. Ustelik bunlarin hepsi avrupadan vs kabul gormedigi icin ic piyasaya suruluyor. Ornegin elma, portakal, limon en cok tarim ilaci kullanilanlar. Herkes su ile yikayip yiyip geciyor. Portakal ve limom hadi neyse kabugu soyuluyor. Yesil yaprakli sebzelerde de cok kullaniliyor.

Kisacasi ; tarim ilaci zehirlenmesi oldugunu dusunen cok doktor var.
0
neferkitty
(31.03.17)
Yüksek yaş +1
Evlilik yaşları artık 30'u zorlamaya başladı. Üniversite, askerlik, iş hayatı derken orta yaşlarda evlilikler yapılabiliyor. Bizimle birlikte hücrelerimiz de yaşlanıp deforme oluyor. 30'dan sonraki gebeliklerin sorunsuz olma ihtimali artık çok düşük. Sperm kalitesi, yumurta kalitesi, rahmin diriliği, stessiz hayat...vb o kadar çok parametre var ki artık.
20'li yaşların başında anne-baba olmak en sağlıklısı değil mi?
0
rastinon
(31.03.17)
kullandığımız ve maruz kaldığımız kimyasallarla ilaçlardan kaynaklanıyor. bu sorunlara ek olarak bir o kadar da kısırlık artışı mevcut.

konuyla ilgili the human experiment isimli belgeseli izlemeni öneririm.
0
fragile lady
(31.03.17)
çevremdeki insanlar denemelerine rağmen yıllardır çocuk sahibi olmuyor. ama yurdun iç kesimlerine gitsen herkesin 4-5 çocuğu var. anlamıyorum ben de.
0
pinkpeony
(31.03.17)
diğer nedenlerini bilemem ama yaşla ilgili benim çevremde de 41, 36,38, 35 ve 33 yaşlarındaki kişiler gayet güzel hamilelik süreci geçirip, normal yolla hamile kalıp kolay doğurdular, bazıları normal, bazıları sezaryan. hatta ben de bu yaşlarda bu kadar rahat geçirmelerine şaşırmıştım
0
limoncello
(31.03.17)
şehirli modern kadının sigara, alkol, doğum kontrol hapı, ertesi gün hapı..gibi zımbırtılar kullanması da bence göz ardı edilen bir faktör.
(yukarıdakilerin hepsine ek olarak)
yine çok az spor yapıyor olmamız da faktör. köydeki teyzem de kilolu karşı apartmandaki Aysu da. Ama köydeki teyzem 6 ay tarlada çapa yapıyor, ilk doğumdan 35 gün sonra 2. bebeğe hamile kaldı. Aysu ise AVMde yürüyen merdivenin yeri uzak diye söyleniyor sonra annemin deyimiyle "şimdiki gelinler merdiven inerken çocuk düşürüyor" not: ailede doğurganlık tavan.
bir de zaten en çok düşük ilk 3 ayda olur -hep öyledi ama eskiden kaç kişi 3 aya kadar gebe olduğunu biliyordu? şimdi hemen doktor hemen test, biliniyor. sonra takipler kontroller...doktorlar da risk almıyor her olasılığı söylüyor. zaten 1 kere doğum yapacak kadın, her şeye titizleniyor.böylece sorun büyümüş görünüyor.
0
niye ama
(31.03.17)
(15)

Aramızda tik'in ne anlama geldiğini bilmeyenler mi var?

fragile lady
Arkadaşlar; açtığımız duyurularda sorduğumuz sorulara cevap veren yorumlara tik atıyoruz bu mecrada. Üstelik cevap veren kişi bizimle aynı düşünceyi paylaşmasa da ne kadar açık görüşlü ve aydın bireyler olduğumuzu bir kez daha kanıtlamak için onlara da tik atıyoruz. Hem de bedava!Laf sokmak değil ni
Arkadaşlar; açtığımız duyurularda sorduğumuz sorulara cevap veren yorumlara tik atıyoruz bu mecrada. Üstelik cevap veren kişi bizimle aynı düşünceyi paylaşmasa da ne kadar açık görüşlü ve aydın bireyler olduğumuzu bir kez daha kanıtlamak için onlara da tik atıyoruz. Hem de bedava!

Laf sokmak değil niyetim, gerçekten tik olayını bilmeyen var mı? Yoksa uğraşmak mı zor geliyor?
0
fragile lady
(29.03.17)
Ben de sinir oluyorum onlara buranın gediklileri bile bazen atmıyor önemsemiyorlar bence atmaktan Ata'ndan daha fazla
Hislerime tercüman oldun
0
limoncello
(29.03.17)
Ben ilk 1 ay okundu bilgisi sandıyordum. Sonradan bir duyuruda bir yazılandan öğrendim.
0
rucka boji
(29.03.17)
Ben de sinir oluyorum. O kadar zahmet edip yazıyoruz. Tik bir anlamda teşekkür ama onu dahi çok görüyorlar.
0
patatesli yumurta
(29.03.17)
bu tik'i neden ego haline getiriyorsunuz facebook begenileri gibi ?
0
lithu
(29.03.17)
cidden bunu bilmeyenler var. adamı ciddiye alıp yazıyorsun ediyorsun ama hoşuna gitmedi ya tik yok. sadece hoşuna gidecek cevap arıyorsan yaz bari de biz de boşuna uğraşmayalım.
0
biergarten
(29.03.17)
@lithu; ego haline getirmiyoruz. tik atılmasa da ben cevap vermişim, içim rahat. sadece o insanın sorusunu önemsemiş ve cevap vermişsin ama o seni takmıyor ve görmezden geliyor adeta. duyuruda böyle gelişiyor olay ve insan da tik bekliyor haliyle. kaldı ki profilimde de 'cevap bu olarak işaretlenmiş cevap sayı'mın yüksek olmasını isterim o kadar özen gösterdiysem.

@purple rain; sorulara cevap veren yorumlar diyoruz, okuduğunu anlama problemin mi var?
0
🌸fragile lady
(29.03.17)
soruyu soranın aklına yatmayan cevaplara tik vermemesi normal. hiç tik verilmemiş ya da cevaplara yorum yapılmamış duyuru ortada piç gibi bırakılmış duyurudur. vatandaş soru sormuş dönüp bakmamış bile diye düşünürüm.
0
orijinal nick bulamadim
(29.03.17)
ben tik atarım ama atmayanları da takmam.
salla gitsin yahu. tek derdimiz bu mu
0
burya
(29.03.17)
tikin seri geldiğini fark ettiğimde usulca o duyuruya doğru yaklaşır, cevabımı verir ve tikimi beklerim.

vermeyene de çok bozulmam ama sadece beklediğine ya da iddiasına ters diye, düzgünce fade edilmiş bir cevaba tik atmayanı yadırgarım.
0
filteria
(29.03.17)
niyet okumak gibi olmasın ama bence biliyorlar da atmıyorlar çeşitli sebeplerden. ne bileyim, mesela tik atmayı umursamaz, önemsiz görür, cevaplardan hoşnut değildir. en saçma bulduğum da son kategoride olanlar. mesela "sizce haksız mıyım?", "sizce x güzel mi?" diye soru soruyor. eğer aksi cevap verirsek tik atmıyor. o zaman kahkaha atıyor ve acıyorum kendini onaylattırma çabasına ve egosuna...
0
m e b
(29.03.17)
geçen gün beğenmediği cevaplara tik atmayan(hiçbir cevabı beğenmemişti sanırım) ama kendi yanıtlarına tik atan bir arkadaşa denk geldikten sonra hiçbir şeyi sorgulamamaya karar verdim.
0
doxanikee
(29.03.17)
Ben tik atarim, tikin anlamı cevabin okundugunu gormek benim icin. ama atmayana da kızmam. Ister begendigi,isine yarayan cevaplara tik atar ister hicbirine atmaz. Ciddiye almiyordur belki, olabilir. Bu tik meselesini, hatta genel olarak duyuruyu kafaya takanların baska derdi yok sanirim ne guzel diye dusunuyorum.
0
aquarium
(29.03.17)
Gerçekten bilmeyen oluyor, hatta varlığını fark etmiyorlar bile. Yeni kullanıcılar oluyor tabii bunlar.
0
devilred
(29.03.17)
cevabın doğruluğuna yanlışlığına bakmam. okuduğum şeye tik atarım.
0
blue eyes white dragon
(29.03.17)
Sen kimsin ki milleti bu şekilde yönlendiriyorsun? Kullanıcının işine yarayan cevaba tik atılır. Gelen her yanıta değil.

Beğenmediklerine tik atmamış bir de.

(bkz: yazık la kimin çocuğuysa)
0
dissendium
(29.03.17)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.