Evet, 33.
Daha önce aktif kullanamıyordum, çünkü benzin parasını karşılayamıyordum.
Edit: Cesaretsiz insanlara bir cesaret hikayesi anlatmak ve bir de başıma geleni anlatmak istedim. Yardımcı olursa ne mutlu.
Bizim sitede, Abidin Amca'nın eşi Tülay Teyze vardı. Abidin Amca 50'li yaşlarında kansere yakalandı ve yüksek bir aşama idi. (Yıl 90'ların sonu) Tülay Teyze'yi kendi yokluğuna hazırlamaya başladı Abidin Amca. Tülay teyze 50 küsur yaşında banka kartının ne olduğunu öğrendi, devlet işleri ile tanıştı ve direksiyona dokundu. İlk önce site çevresinde tur atıyordu. O dönemlerde de Abidin Amca'yı kaybettik ve Tülay Teyze bir süre dışarı çıkmadı. Yavaş yavaş arabayla dolaşmaya başladı ama o kadar fena kullanıyormuş ki o dönem; kırmızı ışıklarda yanında bir dolmuş durmuş bir gün. Dolmuş şoförü pencereyi açıp kızgın bir şekilde ama annesi yaşındaki bir kadına da bağırmamaya çalışarak 'Olmuyor hanımefendi, olmuyor' demiş. Bizim Tülay Teyze de gayet sakin bir sesle 'Olacak beyefendi, olacak' demiş. İşte o Tülay Teyze, birkaç sene içinde her yerde fır fır döner oldu. Şimdi İstanbul trafiğinde cirit atıyor. Bir kaza yapmışlığı da yok.
Babam beni arabaya 12 yaşında oturtmuştu. 16 yaşında mahallenin çocuklarını arabayla dolaşıyordum. Sonra birtakım olaylar yaşadım, bir kaza değildi ama beni korkutan ve kendime yabancılaştıran birtakım olaylar yaşadım. O sırada arabayı otoparktan bile çıkarmaya korkar oldum. Bir anlamda araba kullanmayı yeniden öğrendim bir nevi. Bisiklet sürmek gibi olmadı. Bu süreçte, korkuyu yenebilmek için sabahları kimsenin olmadığı saatlerde araba kullandım. Pazar sabahı 6:00 gibi kalkıp babamın arabasıyla çıktım mesela. Saat 8:00-9:00 gibi millet çıktığında da geri döndüm. Öyle öyle, önce millet yokken, sonra yavaş yavaş millet varken gittim. Sonra da alıştım zaten. Sabah kimsenin olmadığı saatlerde pratik yapmak çok işe yarıyor. Hata yapmaktan korkmayın. Öyle hemen kimseyi öldürmüyorsunuz.
0