Giriş
(7)

blog için isim önerisi

palyacopapi
sevgili arkadaslar;çocuklara, ebeveynlere, ve daha cok anaokulu öğretmenlerine hitap eden bir blog icin isim arayisindayim... blog iceriği cocuk psikolojisinden tutunda eğitimcilerin derslerde yaptirabilecekleri elişi örneklerine kadar bir yelpazede olacak... degerli fikirleriniz önerileriniz benim
sevgili arkadaslar;

çocuklara, ebeveynlere, ve daha cok anaokulu öğretmenlerine hitap eden bir blog icin isim arayisindayim... blog iceriği cocuk psikolojisinden tutunda eğitimcilerin derslerde yaptirabilecekleri elişi örneklerine kadar bir yelpazede olacak... degerli fikirleriniz önerileriniz benim icin cok önemli... tesekkürlerimi sunarim efenim... :)
0
palyacopapi
(31.03.08)
papi
:)
0
kurukafa
(31.03.08)
pembe panter
0
mortifera
(31.03.08)
Konuyu ozetleyen kisa isimler bariz olsa da akilda kalmasi acisindan iyi olabiliyor. "Anaokulu" buna ornek. Yani www.anaokulu.com veya anaokulu.blogspot.com gibi adresleri almayi dusunebilirsiniz.
0
wpi
(31.03.08)
aklıma hemen gelenler

klasik :
cocuk-dunyası.blogspot
hersey-cocuklar-icin.blogspot
okuloncesi.blogspot

karışık:
ucan-balon.blogspot
kedi-merdiveni.blogspot
krapon-kagıdı.blogspot
minimini.blogspot
buyurken.blogspot
boya-kalemi.blogspot
kırmızı-kiremit.blogspot
egitici-kelebek.blogspot (kelebek yerine kendini hangi hayvanla ozdeslestiriyosan onu yaz tabi)
sekerli-tavsiyeler.blogspot

ay yeter.blogspot.com
0
merope
(31.03.08)
pamuk-sekeri.blogspot da aklıma geldi enson
favorim kedi-merdiveni
0
merope
(31.03.08)
hepinize tesekkürler arkadaslar. kedi-merdiveni oldu :)merope isim annesimiz seni kucakliyoruz :)
0
🌸palyacopapi
(31.03.08)
cocuk dunyasi ve hobi / cocuk dunyasi
eglenerek buyuyelim
eglenceli egitim
eglence ve egitim
eglenceli cocuk egitimi

not: simdi gordum merope de yazmis. en net ve mesaji veren cocuk dunyasi ya da cocugun dunyasi gibi bir seyler olur sanirsam.

not: hayirli olsun. bu kedi seni eline gecirdi :P dogum yapinca haber etsen ya :)
0
pyro clustic flow
(31.03.08)
(5)

gitar icin analog sistem

jupiterianvibe
simdi soyle cesit cesit distortion'i overdrive'i olan, compressor-sustainer'i, equalizer'i, wah wah'i, reverb'u, tremolo'su, chorus'u, delay'i, volume pedal'i eksiksiz bi oyuncak seti yapayim kendime diyorum. bu saydiklarim arasinda bak bilader su da var, unutmusun sen onu diyen olursa, hatirlatsin
simdi soyle cesit cesit distortion'i overdrive'i olan, compressor-sustainer'i, equalizer'i, wah wah'i, reverb'u, tremolo'su, chorus'u, delay'i, volume pedal'i eksiksiz bi oyuncak seti yapayim kendime diyorum. bu saydiklarim arasinda bak bilader su da var, unutmusun sen onu diyen olursa, hatirlatsin, ondan da ekleyeyim listeye. processor istemiyorum, analog olacak. mydukkan'a bakiyorum, piyasadan uzak kaldigimiz donemde bir suru yeni marka peydahlanmis. biz yine boss'tan dod'dan mi gidelim, digerleri hakkinda fikir beyan edip, abi bak ben sunu kullandim, soyle seyler caldim, bu caldiklarim icin cok uygundur bu pedal ben kefilim diyen var mi? bi el atin be. genel olarak metalik bir insanim, sert tonlar pesindeyim, ucundan azicik canim cekerse diye blues icin tube screamer falan da alicam, ona gore olsun tavsiyeler.

bu arada, ulan adama bak, bizim hayalini kurdugumuz seyi oyuncak diye alip, iki tigirdatip birakacak diyenler icin geliyor: olm sabredin, is hayatina girip para kazanmaya basladiginizda sizin de olacak. biz de lisede universitede castilla/prince gitar (o zamanlar cort yoktu en ucuz gitarlar bunlardi), scorpion/osmond anfi ile ugrastik yillarca. simdi uj-bej kurus para kazaniyoruz, tadini cikaracaz.
0
jupiterianvibe
(30.03.08)
analog var analog var diye yola çıkarsak, BOSS un aslında analog dünyasında orta sınıf sayılabileceğini söyleyebiliriz.. Eğer çok sağlam distortion tonları istiyorsan (metalik olduğunu görüyorum) Radial Engineering önerebilirim. Çüş lan çok pahalı dersen MXR Doubleshot distortion da olur. aslında metalik olduğundan distortion'ın önemli olduğunu düşünüp distortion ile ilgili bişeyler yazdım. ben şahsen senin yerinde olsam o kadar pedal kablo adaptör uğraşmazdım, AVT150 alırdım, içinde yok yok, ileride wah / volume pedal bişey alırsın, tadından yenmez. zira bu amfi kısık seslerde bile çok kaliteli ton veriyor. Gerek clean/acoustic gerek overdrive distortion. içinde evde hatta sahnede seni götürecek efektler de mevcut. açıkcası çok pedal, processor ve amfi ile oynadım kurcaladım, kesinlikle avt150 tatminkar bir amfidir..
0
blackmore
(30.03.08)
tam olarak ne istediğinizi burdan kestirmek zor.o yuzden temkinli bir şekilde nacizane fikrimi sunacağım.oncelikle çok geniş kapsamlı bir analog setup kurmak hayal kırıklıpına neden olacaktır.setup a eklenen her pedalın ciddi sinyal kayıplarına neden olaması bunun en büyük sepebidir.bu yüzden mükün mertebe setupın kapsamını daraltmak daha tatmin edici olucaktır.yani setup kurarken ihtiyaca yönelik hareket etmek mantıklı bir yaklaışm olur.
ne istediğinizi bu şekilde kestirmem zor olduğu için model tavsiyesi yapmayı doğru bulmuyorum.sonuçlardan memnun kalmayıp küfredebilirsiniz.ama şunu söyleyebilirim ki setup içinde birden fazla boss un olması mantıksız olur.
setup ı kurarken abi gidiyim bir mağzaya her efectlerden birer tane alıyım demek bu işten kişinin soğmasına sebep olabilir.o yuzden sahip olduğunuz gitar, amfi,ve müzik zevki doğrultusunda pedalları deneme yanılma yöntemiyle seçmek doğru olucaktır.bir over drive pedal la başlayabilirsiniz.sonra wah ,sonra delay veya reverb.
analog işine ilk defa giriyorsanız baştan soyleyim stresli bir olay.hayalinizdeki sounda kavuşmak zaman ve çaba isteyebilir.
anladığım kadarıyla maddiyat ayırabilirsiniz bu işe.eğer gitar(manyetik) ve amfiniz iyi değilse analog dan once bunları değiştirmekle başlayabilirsiniz.(özellikle amfi)
0
jacksor
(30.03.08)
jacksor'a katılmama kelde değil. her gitarist "analog yürüyorum hocam bu sefer" deyip bir "boss çöplüğü" oluşturup o yolun yol olmadığını bir kere anlamıştır. bence bunu tecrübe etmeden akıldan çıkartmak gerek. burada "boss çöplüğü" derken boss pedallarının kötü olması ile ilgili bir şey söylemiyorum, bilakis yaptıkları efekti tanımlayan süper pedalları vardır ama analog olan her şeyde olduğu gibi dijital bir mantıkla bunları peş peşe koyduğunuz zaman ortaya çıkan şey facia oluyor. bu pedalların çoğu true-bypass olmadığı için zincire eklediğiniz her pedal gitarınızın sesini biraz daha sömürecektir(kapalı haldeyken bile) ve sonuç olarak üst frekansları tamamen tıraşlanmış kötü bir gitar sesine "o kadar para verdik analog aldık" diye düşünerek alışmaya çalışacaksınız. :)

eğer böyle "bol efekt olsun her şeyi yapabileyim" diye bir amacınız var ise çözüm kesinlikle dijital sistemlerdir. veya özel yöntemlerle birleştirilmiş analog düzenekler de iş görebilir. unutulmaması gereken, true bypass pedalları bile peş peşe bağlamanın sinyali çamur edeceğidir. david gilmour'un analog rigi için bir sistem dizayn eden amcanın sayfasına yönlendiriyorum:
www.petecornish.co.uk

abi şöyle lambalı sistemlerin içine diziyor pedalları ve pedallar arası sinyal kaybını ortadan kaldıracak kendi sistemini kullanıyor:
www.petecornish.co.uk

tabi clientları dünya starları falan, ama cidden belirli bir sayıdan fazla analog pedalı "direk" birbirine bağlamak psikolojik tatmin harici hiç bir şey sağlamayacaktır.
0
kurukafa
(30.03.08)
simdi benim oyle pro bir durumum yok, yani gidip de bu pedallari sahneye falan dizmeyecem. dedigim gibi oyuncak olsun diye istiyorum, evimde takilicam kendim, ona basicam, buna basicam, takilicam iste. oyle ozel bir "ben soyle soyle isler yapacam, ona gore kuruyorum" degil. benim genel dusuncem "olsun her birinden birer tane anuna koyim, para var huzur var" seklindeydi. genel olarak 3 dist 2 overdrive (bunlari beraber calsitiracak kadar salak degilim, korkmayin) digerlerinden de 1er koyup (aha bunlari beraber calistiracaktim) 12-13 pedallik bir seri dusunuyordum. su durumda soylediklerinize ve ozellikle linklerde yazilanlara baktiktan sonra simdilik biraz daha arastirayim ben o zaman diyorum.

cornish abimiz de yardirmis, herifin calistigi adamlara bak oha. queen mi istersin, sting mi, dave murray mi dersin, paul mccartney mi who mu? isi biliyor belli ama tonlari bizi sarmaz, zaten tr dealer'i yok, almak istesen nasil alacan.

analogdan cayarsak, iyice bir processor olarak ne bakmak gerekir su durumda? genel olarak bir gt8 furyasi var gibi goruluyor ama alternatifler nelerdir?
0
🌸jupiterianvibe
(30.03.08)
GT8 alternatifi line6 pod xt live veya kanımca daha başarılısı VOX tone lab LE'dir. zoom un g9 2tt modeli var ki zoom a karşı alerjim var benim, üzerine 3 tane daha 12ax7 koysalar da laylaylom'dan mal almam zaten. korg'un da toneworks ax3000G modelleri var fikrim yok yeterliliği hakkında..
0
blackmore
(30.03.08)
(3)

Öğrenci Affı, OKulu Terk, Askerlikten Kaçmak ve Açık Öğretim

cinematography
Şimdi dostlar durumum çok karmaşık ben tane tane anlatayım siz yardımcı olun lütfen:2 yıl önce okulu son bir ayında bıraktım, sonra öğrendimki her dönedem üçer ders olmak üzere toplam altı dersim kalmış mezun olmaya ve herhangi bir dönemdeki üç dersi geçersem diğerini "üç ders sınavına" girerek aynı
Şimdi dostlar durumum çok karmaşık ben tane tane anlatayım siz yardımcı olun lütfen:

2 yıl önce okulu son bir ayında bıraktım, sonra öğrendimki her dönedem üçer ders olmak üzere toplam altı dersim kalmış mezun olmaya ve herhangi bir dönemdeki üç dersi geçersem diğerini "üç ders sınavına" girerek aynı dönem sonunda halledebilirim ve böylelikle yarım dönemde okulu bitirebilirmişim...

bunun üzerinden baya süre geçti ben okul harcını yatırmadım okula uğramadım bile, sonra bana ulaştılar okuldan ve ilişiğimin kesildiği haberini aldım...

şimdi okula yeniden dönmek istiyorum bunun için tek şansım öğrenci affı felan mı beklemek? başka bir yolu da varmıdır okula geri dönüp o derslerden geçip mezun olabilmemin?

derdim diploma değil kesinlikle sadece askerlik için bitirmek istiyorum çünkü kütükte kayıltı olduğum yere bir yazı gibi bişiy gelmiş (ne olduğunu tam bilmiyorum daha ama askerlik şubesinden gelmiş)...yumurta kapıda yani..bu yazıdan sonra kaçak durumuna gelmem için ne kadar süre var?


şimdi okulum tam bitmediği için mezun sayılmıyorum ve haliye lise mezunu gibi askere gitmek istemiyorum (süre açısından), yapabileceğim şeyler nelerdir bunun için? açık öğretime felan başlayabliyormuyum oradan mezun olmadan ve başlasam bu askerlikten bir süre daha tecilli olmamlı sağlar mı (hani af felan beklerden pat diye gitmeyim ve uzun dönem yapmayım diye)...ya da öss'ye girip yeni bir okula (hiç farketmez bölümü felan) başlayabiliyormuyum diğeri bitmeden, hani ona harcı felan yatırırım öylece idare ederim, çok kasarsa derse bile girerim :)

bunlar dışında askerliğimi, okulun bitmesinden iki yıl sonra ve bu sözkonusu kağıt gelmesine rağmen bir nedenle tecil ettirebliyormuyum öyle bir imkanım var mı? (varsa nassıl bişi?)

Tecrübelerinizi/duyumlarınızı/bilgilerinizi bekliyorum...
0
cinematography
(28.03.08)
Şimdi bildiğim kadarı ile lise mezunlarının da belli bir süre (en az 2-3 yıl) tecil hakkı oluyor fakat lisans terklerin nasıl bir durumu var onu bilmiyorum. Okulla ilişiğiniz kesildiyse okula geri dönmek için af dışında başka bir çare yok. Açıköğretim üniversite öğrencilerine ve mezunlarına sınavsız fakat siz atıldığınız için açıköğretim için de ÖSS'ye girmeniz gerekir. Bir lisans programını bitirmediğiniz için açıköğretim e kayıt olmanız durumunda askerliğiniz sanırım 7 yıla kadar tecil edilir...
0
selimse
(28.03.08)
okuluna git bir konuş. ben başka bri okula geçeceğim için okulu bırakmış 1.5 sene harç falan yatırmamış gitmemiş-bir şey yapmamış idim. sonra yeni okuluma kayıt olmak için lise diplomamı almaya gittim, ilişiğimin kesilmesinden 1 sene sonra(eve kağıt gelmişti ilişiğiniz kesilmiştidr diye). neyse gittim, kaydımı ve lise diplomamı geri almak istiyorum demiştim öğrenci işlerinde. onlar da "aa harç borcunu ödersen kaydını tekrar yaptırabilirsin, öyle dediğine bakma" demişlerdi de ben yok kalsın demiştim. belki seninki de öyle bir durumdur.(kocaeli üniversitesi)
0
kurukafa
(28.03.08)
askeriyeden evinize gelen kağıt muhtemelen yoklama kağıdıdır.okulu bıraktıktan sonra askerliğiniz tecil edilmeyeceği için yoklama yaptırmanız gerekir.eğer yoklama yaptırmazsanız yoklama kaçağı durumuna düşersiniz ki işte o zaman polis sizi aramaya başlar.yakaladığında zorla yoklamaya götürür.bu duruma düşmemek için ne yapmak lazım?.açıköğretime girebilirsiniz.bu esnada af beklersiniz.af çıktığında okulunuza döner halledersiniz.burda önemli olan şu ki açıköğretim askerliğinizi 29 yaş bitimine kadar tecil eder.yani o yaşa kadar açıköğretimi bitirmenizi tavsiye ederim ki zaten o zaman kadar af çıkar gibi geliyor.her halukarda askeriyeye gidip yoklama yaptırmanızı tavisye ederim.merak etmeyin apar topar sizi ordan askere göndermezler.isterseniz bağlı olduğunuz askerlik şubesini arayıp telefonla durumunuzu sorun.daha net olur.
0
sarap dumani
(28.03.08)
(7)

fujitsu pro v2045 notebook sorunu! help!

atrin
bu arkadaşın ekran kartı yanmış. benim de içindeki verileri kurtarmam lazım. ya ati mobility radeon x300 ekran kartı alacağım ya da aynı notebooktan bulup içine kendi hdd'mi takacağım (bunun işe yarayacağından emin değilim). hangi yöntem daha kesindir? işe yarayacak bir fikri olan var mı? çok acil b
bu arkadaşın ekran kartı yanmış. benim de içindeki verileri kurtarmam lazım. ya ati mobility radeon x300 ekran kartı alacağım ya da aynı notebooktan bulup içine kendi hdd'mi takacağım (bunun işe yarayacağından emin değilim). hangi yöntem daha kesindir? işe yarayacak bir fikri olan var mı?

çok acil bir iş için (sadece içine hdd takıp bir program çalıştırmamız ve verilerin backupını almamız gerekiyor) fujitsu siemens amilo pro v2045 notebook lazım. kullanan, kullananı bilen varsa çok hayırlı olacak ücret falan da verebiliriz yani o derece.

(notebook hddsinin içindeki verileri kurtarmayı biliyorum, notebooku o konfigürasyonla açıp programı çalıştırmam ve programın içinden dosyaların backupını almam lazım... o yüzden veri kurtarma, hdd'yi kutuya bağlama ya da başka bir pcye bağlama gibi çözümlere gidemiyorum). bu notebooku çalıştırmam gerekiyor.

izmirde olan ve bu notebooku kullanan varsa lütfen bana ulaşsın.

[email protected]
0
atrin
(27.03.08)
Kutuya bağlayıp çalıştırırsanız da back-up programınız çalışacaktır büyük ihtimalle. Bir de, illa programla yedekleyebileceğiniz dosyalar nedir anlayamadım.

İşletim sistemi Windows XP'dir diye tahmin ediyorum. Bu durumda diski aynı model de olsa başka bilgisayara taktığınızda tekrar aktivaston isteyecektir. Yani herhangi bir bilgisayara ya da o modele takmanızda bir fark yok aslında. Aktivasyon sorununu hallederseniz bir şekilde, programı çalıştırabilirsiniz.

Neyin back-up'ı alınacak, neden diski direkt kopyalamak sorunu çözmüyor bilgilendirirseniz ben de memnun olurum.
0
paranormal
(28.03.08)
notebooklarda genel olarak ekran kartları anakart ile bütünleşik olur bildiğim kadarıyla. desktop gibi değiller malesef. bu yüzden notebook tamir edilmeli veya dediğin gibi aynı makinadan bulup hd değişimi yapmanız gerekmekte sanırsam.
0
kurukafa
(28.03.08)
git ucuzu 20$'a 2.5" HDD kutusu al, hdd'i sok tak, calissin?
0
compumaster
(28.03.08)
program eski backup dosyaları olmadan çalışmıyor. çıplak verileri koyduğumuzda program bunları görmüyor. dolayısıyla eski bilgisayarı çalıştırıp verilerin o programın formatında yedeklenmesi ve başka bir bilgisayarda o şekilde açılması gerekiyor.(lisanslı program ve 2 adet aynı lisansta çalışmıyor birinin iptali gerekiyor)

başlıkta da yazdım zaten verilerin yedekleri var. ama işe yaramıyor. uyuz bir program anlayacağınız. 2.5 hdd kutusu ilk düşündüğüm şey oldu uyguladık verileri aldım ve işe yaramadı. burada amaç hdd'deki ham verileri kurtarmak değil programı çalıştırıp programdan veri çıkışı almamızı sağlayabilmek.
0
🌸atrin
(28.03.08)
ayrıca ekran kartı onboard değil yani değiştirilebilir onboard olsaydı yanmıştık zaten..
0
🌸atrin
(28.03.08)
abi ati mobility falan olduğuna bakma yani onlar da aynen intel gma lar gibi anakart ile bütünleşik oluyorlar, bilgisayar barebone olarak öyle çkıyor fabrikadan yani, tek bir kart halinde. bu yüzden ati de olsa nvidia da olsa değiştirilmez bir şekilde anakart üzerine işlenmiş oluyor. değiştirileybıl değiller. ayrı ve değiştirilebilir ekran kartları çok uçuk değişik amaçlarla üretilmiş laptolarda oluyor sadece. alienware falan. böyle nadir olduğu için bilgisayarınız hakikaten bu uçuk modellerden biri olsa bile ekran kartını ayrı olarak bulma ihtimaliniz sıfıra yaklaşıyor. baya "custom" laptoplar çünkü. normal bir laptopta ekran kartı ne olursa olsun bütünleşiktir anakarta.
0
kurukafa
(28.03.08)
bir ihtimal şöyle yapabilirsin bak: işletim sistemi winxp ise(vista da naısl olur bilmiyorum) harddiski usb bir kutu ile başka yakın konfigürasyonu olan bir laptopa bağlayın(mesela centrino ise centrino, ati ise ati) ve usb drive dan boot edip windowsy güvenli kipte açın(f8 marifeti ile). bir ihtimal, şanslıysanız ıkına ıkına boot edip masaüstünü gösterecektir. orada hemen yedekleri alabilirsiniz diye umuyorum program içinden.
0
kurukafa
(28.03.08)
(6)

Klasik gitar tavsiyesi

wehrmacht
Bilgisayar başında oturmaktan 60'lık dedelere döndüm. İstiyorum ki hem arada kafamı dağıtacak bir uğraşım olsun hem de çalarken zevk alayım. Başlangıç için tavsiye edebileceğiniz klasik gitar marka ve modeli var mıdır?Mesela şöyle bi'şey var, seveni çok:http://www.mydukkan.com/urunler_detay.asp?id=3
Bilgisayar başında oturmaktan 60'lık dedelere döndüm. İstiyorum ki hem arada kafamı dağıtacak bir uğraşım olsun hem de çalarken zevk alayım. Başlangıç için tavsiye edebileceğiniz klasik gitar marka ve modeli var mıdır?

Mesela şöyle bi'şey var, seveni çok:

www.mydukkan.com

Teşekkürler.

* Bu arada -maalesef- solağım.
0
wehrmacht
(26.03.08)
lagunalar biraz bezdirebilir. admira juanita bulabilirsen al bence, biraz daha hallicedir.
0
kurukafa
(26.03.08)
Eğer fiyatları seni zorlamıyorsa Valencia'lar Laguna'lardan çok daha kalitelidir. Fiyat/performans olarak yani, yoksa kesinlikle bu fiyatlarda gitarlar Camps veya Jose Ramirez olamazlar. Bence ideal ve uzun soluklı bir klasik gitar bakiyorsan Valencia rulaz ;)
0
blackmore
(27.03.08)
bir laguna sahibi olarak tecrübelerimi paylaşmak isterim. gitarımı bana babam istanbuldan almıştı ve o zamanlar benim gibi onunda ne aldığı konusunda bi fikri yoktu sanırım. çakma bir marka herhalde deyip geçtim(hoş hala da öyle düşünüyorum)
ilk zamanlar marka olayına takmayacak kadar mutlu idim çünkü. ama elime aldığım ilk gitar olan admira gibi olmadığı kesindi. benimkinde eşik yüksek sanırım ve bu yüzden teller ile perdeler arasındaki boşluk da fazla, haliylen biraz zorlanıyorsunuz çalmada,ancak alıştıktan sonra başka gitarlar oyuncak gibi geliyor size. ayrıca benimkinin teknesinin ağacıda böle ince kontraplak gibi birşey idi (özellikle arka tarafı) hep kırılacak gibi gelirdi. ama geçen 7 sene sonunda gördüm ki ses konusunda hep imrenilen bir gitar oldu arkadaş çevremde. ben bu saydığım dezavantajlardan ötürü yaka silksem de gitarımdan arkadaşlarım hep benimkinin sesinin daha gür ve iyi çıktığını söyleyip dururlar hala.7 sene sonunda severek çalıyorum pek bi yamuğunu görmedim o ayrı.

tavsiyelerime gelir isek:

- verdiğiniz linkteki gitarın fiyatı gayet uygun göründü bana. piyasada gitar+kılıf+ders = vs vs türü kampanyalarda verilen gitarlardan çok daha iyi olduğu kesin. ama almadan önce mümkünse gitar çalan bir arkadaşınız ile birlikte gidin eşik ve ağaç olayını dikkate alın bence. dokunduğunuzda,elinizle vurduğunuzda tok bir ses gelsin en azından. (tahta hissini versin kontraplak değil :)

-valencialar 30-40 ytl daha oynuyor sanırım lagunaya göre, kalitesi hakkında pek bi bilgim yok ama yukarda değinildiği gibi daha iyi ise ve bu fark da sizi zorlamazsa valencia ya dönebilirsiniz.

-admiralar gerçekten çok hoş gitarlar ama fiyatları direk 3-4 kat fark edecek.ayrıca ilerde doğacak sıkılma,bırakma gibi etkenleri düşünürsek maliyet açısından başlangıç için pek ideal görünmüyorlar bana.
0
kojiro
(27.03.08)
Ankaradaysan benim cok iyi durumda Admiram var, 4 yildir yatiyor, en son elime aldigimda herhangi bir sorunu yoktu. ([email protected])
0
compumaster
(27.03.08)
hocam o linkteki gitar kontrplak. cok aci cekersin ses acisindan. hic bir derinligi olmaz, calis zevki vermez. biraz paraya kiy, yamaha falan al. yamaha c30 fiyat performans olarak iyidir misal. 200$in altina pek inmemeye calis eger gercekten bir seyler yapmak istiyorsan. hem biraz cok para veririsen sikilinca birakamazsin da lan o kadar para verdim dersin motivasyon olur. solaklik klasik gitarda sorun cikarmaz, ters takarsin telleri olur biter. cutaway klasik, akustik yada elektro icin solak gitar alman gerekir.
0
jupiterianvibe
(27.03.08)
eğer gitara başlıyacak olsam ve işimi çözücek en ucuz gitarı almak istesem.kesinlikle valencia olacaktır.

ucuz olarak alabileceğin çok gitar olduğunu düşünsende aslında öyle değil.benim gördüğüm sadece valencialar var.
ayrıca müzik=enstruman=para
0
omer460
(27.03.08)
(1)

cubase dijital kayıtta sorun

tan vakti
selam. cubase 3.0 da kayıt ile ilgili bir sorum var. gitar efekt aletinin dijital çıkışını ses kartının (maudio audiophile 192) S/PDIF girişine bağlıyorum kontrol panelinde dijital sinyali görüyorum, hoparlörlerden gayet güzel ses geliyor. problem şu ki cubase'de input için dijital girişleri seçip k
selam. cubase 3.0 da kayıt ile ilgili bir sorum var. gitar efekt aletinin dijital çıkışını ses kartının (maudio audiophile 192) S/PDIF girişine bağlıyorum kontrol panelinde dijital sinyali görüyorum, hoparlörlerden gayet güzel ses geliyor. problem şu ki cubase'de input için dijital girişleri seçip kanal kayıda girerken kayıt 10 saniye içerisinde kendi kendine kesiliyor, kayıt göstergeci ilerlerken, dalga arkadan oluşuyor. kayıt için audio kanalları kullanınca hiç bir problem olmuyor. bu problemin ne olabileceği ile ilgili fikri olan var mıdır?
0
tan vakti
(23.03.08)
kayıt kesiliyor demişsin sonra imleç ilerlerken arkadan dalga oluşuyor demişsin, hangisi oluyor orayı anlamadım.

efekt prosesörü ile ses kartının digital clockları synced olmadığı için sample senkronizasyonu falan kaydığnda bir şekilde cubase kaydı kesiyor olabilir, daha önce rastlamadım böyle bir şeye ama sync ayarlarını kurcalarsan bir şeyler olur belki.
0
kurukafa
(23.03.08)
(5)

rami yanlış takmanın sonuçları

baldur
aptal gibi rami yuvaya tam oturmayacak şekilde taktım ve yanık kokusu aldım. şimdi uçan parça ne? anakart mı tüm ramler mi yoksa sadece yanlış taktığım ram mi?
aptal gibi rami yuvaya tam oturmayacak şekilde taktım ve yanık kokusu aldım. şimdi uçan parça ne? anakart mı tüm ramler mi yoksa sadece yanlış taktığım ram mi?
0
baldur
(20.03.08)
sadece o ram slot'u iptal olmus olabilir, slot yanarken anakarti da beraberinde goturmus olabilir.. buradan bir sey soylemek zor.
0
zakk
(20.03.08)
bir sorun yaşıyor musun? bilgisayardan alev bile çıkarttığım oldu ama bazen bir sorun olmuyor.
(bkz: mermer yediğim günler oldu)
0
kurukafa
(20.03.08)
yanık kokusu almak tabii ki iyiye işaret değil ama illa ki bir şeylerin yandığı anlamına da gelmiyor. özellikle uzun süre çalışmayan veya yeni alınmış bir parça takıldığında ilk etapta biraz yanık kokusu almak olağandır. ancak yanlış takarak bir şeyleri yaktığından eminsin ilk etapta ram yanmış olabilir. ram slotu yanmış olabilir. anakart yanmış olabilir. arkladaşların da dediği gibi burdan bir şey söylemek zor. rami doğru şekilde takıp tekrar çalıştırmayı deneyin korkmadan. açılmıyorsa sağlam bi ramle tekrar açmayı deneyin. yanlız anakartta hasar oluşmuşsa taktığınız sağlam ram e de zarar verebilir. uyarmış olayım.
0
sijwocaq
(20.03.08)
muhtemelen hatali taktigin ram slotu murtaza olmustur
0
maresalx
(20.03.08)
aynı seyi ben yapmistim, hem ram hem board iskartaya cikmisti (board'dan emin degilim, sonradan test etmeye usendim). ram'in pinlerine bak, 1-2 tanesi kararmissa isi bitmistir herhalde.
0
boshi
(20.03.08)
(1)

şifreli ppt dosyası

bardsbow
ilk kez şifreli bir ppt dosyası ile karşılaşıyorum.benim bir şekilde bu slaytı açma şansım yok mudur?
ilk kez şifreli bir ppt dosyası ile karşılaşıyorum.
benim bir şekilde bu slaytı açma şansım yok mudur?
0
bardsbow
(19.03.08)
"advanced office password recovery" isimli yazılım, şifre abartı bir şifre değilse bir kaç dakika içinde şifresini bulur. Özellikle 5-6 haneli bir şifre ise(ki genelde öyledir) genelde çabucak halleder.
0
kurukafa
(19.03.08)
(10)

ışığın sesi

badfan
cehaletimi mazur görün ama aklıma takıldı.ışığın sesi var mıdır? yani evrende ilerlerken ses çıkartır(üretir, ses çıkmasına sebep olur) mu?sonuçta kütlesi olduğu güşünülen birşey foton.yoksa saniyede 300.000 km hızla giden fotonlar hiç ses çıkarmaz mı?
cehaletimi mazur görün ama aklıma takıldı.
ışığın sesi var mıdır? yani evrende ilerlerken ses çıkartır(üretir, ses çıkmasına sebep olur) mu?
sonuçta kütlesi olduğu güşünülen birşey foton.
yoksa saniyede 300.000 km hızla giden fotonlar hiç ses çıkarmaz mı?
0
badfan
(18.03.08)
evrende madde olmayan (agirligi olmayan) hicbirsey yoktur (kavram ve yanilgilar haric tabi or:zaman, duygu, tanri)

buna gore fotonlarinda birbirlerine carptiklari zaman cok cok kucukte olsa bir titresim yaratabilceklerini dusunursek ses olusabilecegini dusunebiliriz.

ne cehaleti, estafiru..
0
theli
(18.03.08)
alakalı olabilir: (bkz: sinestezi)
0
nicin ben
(18.03.08)
ses dediğin aslında bir titreşimdir ışık da yeterli enerji içerdiğinde etrafındaki cisimlerde bir titreşim yaratabilir bu ışığın sesi olur, aynen aslında duyduğun su sesinin suyun sesi değil suyun lavaboya çarperken havada yarattığı titreşimler olması gibi
0
shirakahn
(18.03.08)
ben de tadını merak ederdim hep, dilimde lazer yanığı var şimdi :P şaka maka "sound of life" diye arattım ama müzisyenlere cazip bir şarkı adı geldiğinden alakasız bir sürü sonuç çıktı, boş vaktimde bakacağım.
0
kimlanbu
(18.03.08)
ermanen
(18.03.08)
ışık hem dalga teorisini hem de tanecik teorisini karşılayan bir kavram olduğu için kararsız kaldım ancak ışığın yol alırken değil, kaynağından çıkarken ses çıkarabileceği mantıklı geldi bana nedense.
0
nukleermalkav
(18.03.08)
Tam alakalı değil ama ışık ve photoresistorler yardımı ile güzel müzikler yapılıyor. Stephen Vitiello arayınız.
0
kurukafa
(18.03.08)
eğer ışık tam olarak maddeyse titreşimden dolayı sesi vardır ama frekans olayı çok farklı olduğundan duyamayız,eğer ışığın kaynağı patlama türeviyse zaten ses çıkartır,ama hava olmayan yerde mesela uzayda herhangi bir sesten bahsedemeyiz,ama gerçeği soruyorsan yoktur!
0
radikalherif
(19.03.08)
şimdi ses dediğin, mekanik bir dalga. bildiğin mekanik işte. kütür kütür.

ışık, diğer yandan, elektromanyetik dalga.

ikisinin benzer yönleri olmasına rağmen, pek dönüşmezler.
0
eksi sozluk e bir daha geldim
(02.04.14)
ses çıkması için "sürtünmesi" lazım. madde olsalar bile o kadan küccükler ki, bir şeye sürtmeden fıtı fıtı aradan geçiyorlar.
0
zazazaraeta
(02.04.14)
(17)

uçuk senaryolu oyun arıyorum...

nihilanth
tanrı olup insanların hayatına yon verdigin, ogretmen olup sınıfı idare ettigin, bir adamın kafasındaki bit olup yasam mucadelesi verdigin vs.. garip senaryolu oyunlar arıyorum. tür farketmez. başyapıt olması gerekmiyor, eğlendirsin yeter.örnek vermek gerekirse theme hospital,emergency vs. onlar gib
tanrı olup insanların hayatına yon verdigin, ogretmen olup sınıfı idare ettigin, bir adamın kafasındaki bit olup yasam mucadelesi verdigin vs.. garip senaryolu oyunlar arıyorum. tür farketmez.

başyapıt olması gerekmiyor, eğlendirsin yeter.

örnek vermek gerekirse theme hospital,emergency vs. onlar gibi değil farklı olsun ama.
0
nihilanth
(17.03.08)
psx için, bir evin içindeki sivrisineği oynadığınız oyun vardı. adını hatırlayamadım..
0
lepidodendron
(17.03.08)
spore'u bekle. :)
0
kurukafa
(17.03.08)
intihuatani.usc.edu

Şimdi denk geldim. :)
0
kurukafa
(17.03.08)
cok eski oyunlar arasinda (bkz: battle bugs) vardi. bocekler arasi savas. her turden gucten hizdan bocekler sinekler vs.ler
ben cok severdim
0
la traviata
(17.03.08)
(bkz: bully)
0
ravioli
(17.03.08)
(bkz: bad mojo)
0
dalamar
(17.03.08)
black&white tabii ki
0
dumur
(17.03.08)
eyvah sporu'u çok merak ettim şimdi. tam istediğim gibi bir oyun ya.. flowing ise snake benzeri bir şeymiş. biraz daha gelişmiş bir şey lazım bana :)

bully , black & white ve battle bugs'a akşam bakıcam. bad mojoyu da biliyordum,hatırlattıgın için çok sagol. redux sürümü çıkmış onu indireceğim.
0
🌸nihilanth
(17.03.08)
Worms World Party'i bilmez miyim. Tüm worms serisini oynadım. Hala oynarız arkadaşlarla.
0
🌸nihilanth
(17.03.08)
90 larda bug diye bir oyun vardi-tam adini bulamadim-. bocek olarak oyuna basliyordun, sonrasinda da insanlarin arasinda oyuna devam ediyordun filan. ama illa ki ucuk bir senaryo istiyorsan sana

SANITARIUM

der ve baska soze gerek kalmadigini belirtip kenara cekilirim.
0
egotm
(17.03.08)
evolution vardı bir de eskiden, pek sevilmeden geçip gitti sanırım.
0
arwear
(17.03.08)
o degilde yillar once benim aklima takilan bi oyun turu vardi, EA games gibi buyuk firmalarin yapabilecegi birsey anca. soyle ki; EA gamesin urettigi bilimum oyunu bunyesinde tasiyacak bir oyun. mesela; oyuna lara craftin gotunu kurtarmakla baslayalim, kurtarinca trabzonspor ile milan'i fifa 2008de yenmek zorunda kalalim. yenersek age of emrires acilsin ve eger bizanslarla vikingleri ezebilirsek call of duty de karsi cepheyi patlatmak zorunda kalalim,,, ,,,,

of super olur. gerci bunu gerceklestirmek icin firmaya gerek yok, rip'erler falan yapar belki bunu.. Game Of Games (guzel oldu)
0
theli
(17.03.08)
sheep vardi yillar once, oynadigim en ucuk ve eglenceli oyunlardan biriydi
0
locutus
(17.03.08)
patapon var psp için.
0
chavezding
(17.03.08)
sanitarium'u da çok eskiden oynayıp bitirmiştim. hayranımdır ona.
madem bu başlık dikkat çekti bu kadar ben de daha fazla oyun tavsiye edeyim ilginç konulu.

hopkins fbi, bluppi (bluppinin tam versiyonunu bulmak zor gibi, demosunu oynamıştım yıllar once)
0
🌸nihilanth
(17.03.08)
theli, "şerefsizim aklıma gelmişti" türünden bir şey yazmışsın :) sürekli düşündüğüm bir şeydi. o şekilde oyunlar var diye biliyorum çok gelişmemiş olsa da. mesela arcade bir oyunda doom'a bağlanıyorduk (fps) sonra tekrar düzeliyordu oyun. yine the sims'de de benzer atraksiyonlar olması lazım. bunu çok daha gelişmiş yapabilmek için tabi ki birbirinden ayrı ekipler ve büyük maliyet gerekiyor.
0
🌸nihilanth
(17.03.08)
mr. mosquito : Bu oyunda sivrisineksin.

voodoo vince: Bu oyunda voodoo bebeğisin.

parappa the rapper: Bu oyunda köpeksin.

Bonus:
(bkz: katamari damacy)
0
ermanen
(17.03.08)
(16)

Bağımlılık yapıcı oyun tavsiyesi

kurukafa
Annem oyunlara sardı... Zumayı tüketti, Tumblebugs'ı tüketti, jungoda takıldı kaldı hilesi de yok canı sıkılmaya başladı. Yeni oyunlar arıyorum, çok ciddi mouse hakimiyeti istemeyen kafa dağıtabilecek, bağımlılık yapıcı falan...Sözlükte başlığı var biliyorum ama bu 3 oyunu ekseriyetle seven birine ö
Annem oyunlara sardı... Zumayı tüketti, Tumblebugs'ı tüketti, jungoda takıldı kaldı hilesi de yok canı sıkılmaya başladı. Yeni oyunlar arıyorum, çok ciddi mouse hakimiyeti istemeyen kafa dağıtabilecek, bağımlılık yapıcı falan...

Sözlükte başlığı var biliyorum ama bu 3 oyunu ekseriyetle seven birine önerecek daha nokta atışı tavsiyeleriniz olabilir sanıyorum.

Teşekkürler.
0
kurukafa
(16.03.08)
dx-ball(hilesi de mevcut hem, eheheh)
0
flawless victory
(16.03.08)
chuzzle.
0
lepidodendron
(16.03.08)
mah-jong
sudoku
0
t3
(16.03.08)
hocam www.maxgames.com

kesin bulursunuz bi tane istediği gibi.

shift, bir numaralı önerimdir.
0
schimsonique chaiselongue
(16.03.08)
peggle, venice (popcap games)
0
kofteburger
(16.03.08)
0
pispinti
(16.03.08)
"Blackshift" var. Biraz zor ama başlayınca feci hırs yapıyor bünyede.. :)
0
kayinco
(16.03.08)
simcity?
0
aysegulnazcan
(16.03.08)
Cevaplar için teşekkürler arkadaşlar, hepsine bakacağım.
sims falan gibi oyunlardan ziyade hep aynı şeye odaklanılan akmayan kokmayan oyunları tercih ediyor.
0
🌸kurukafa
(16.03.08)
airxonix de basittir ve sarar. volfied'ın 3d görüntülüsü.
0
azeroth
(16.03.08)
(bkz: zamunda) (bkz: icy tower)
0
colg fusion
(16.03.08)
anneye uygun olur mu bilmem ama (bkz: crimsonland)
0
colg fusion
(16.03.08)
bejeweled fln var popcap games den bak oyunlara.
0
bryan fury
(16.03.08)
luxor
0
ermanen
(16.03.08)
ultima online
0
crystalsoul
(16.03.08)
diablo 2 tabii ki de
0
wooferzaitsen
(16.03.08)
(2)

hastalık

nukleermalkav
http://www.flurl.com/item/Hatchet_vs_Genitals_u_199612videodaki hastalığın adı neydi? hani şu vücutta belli bir organa yabancılaşma, kendine ait hissetmeme. (videoyu midesi sağlam olmayanlar izlemesin, uyardım ben)
www.flurl.com

videodaki hastalığın adı neydi? hani şu vücutta belli bir organa yabancılaşma, kendine ait hissetmeme. (videoyu midesi sağlam olmayanlar izlemesin, uyardım ben)
0
nukleermalkav
(15.03.08)
videoya bakmadım ancak bütün otoimmün hastalıklar bu kategoride sayılır. yani bağışıklık sistemi kendi dokusuna tepki gösterir. bu çeşitli organlar, bezler(tip1 diyabet mesela) olabielceği gibi saç kökleri(alopecia areata), deri pigmenti(vitiligo - michael jackson hastalığı da denebilir), bağırsaklar(çölyak), sinir sistemi hatta beyin(ms) ve daha fazlası olabilir.
0
kurukafa
(15.03.08)
kurukafa
(16.03.08)
(2)

[gitar ]super octave vs super shifter

legion
elimdeki lanet repertuar yüzünden gitarı e, drop d, drop c yapmak zorunda kalıyorum ve haliyle sap kelimenin tam anlamıyla armuta döndü. evde çalışmak için harmonizer filan kullansam işe yarar mı acaba? hiç kullanmadım ama boss super shifter ve octave sanırım bu işi yapabiliyor. tavsiyelerinizi bekl
elimdeki lanet repertuar yüzünden gitarı e, drop d, drop c yapmak zorunda kalıyorum ve haliyle sap kelimenin tam anlamıyla armuta döndü. evde çalışmak için harmonizer filan kullansam işe yarar mı acaba? hiç kullanmadım ama boss super shifter ve octave sanırım bu işi yapabiliyor. tavsiyelerinizi bekliyorum.
0
legion
(09.03.08)
drop tuningler için hiç bir işine yaramazlar, çünkü hangi teli çaldığını anla(ya)mazlar.
Fakat enstrumanı, sesi biraz bozulmaya uğratarak toptan transpoze edebilirsin.
0
kurukafa
(09.03.08)
bunlar istediğini yapmaz. kurukafanın da dediği gibi atıyorum sadece kalın miyi reye çekip diğer telleri olduğu gibi bırakan bir alet yok. harmonizerın kullanım amacı çalıdığın şarkının tonundan örneğin 3. sesden sana başka bir gitarın eşlik etmesi durumu. en bariz örneği my friend of miserynin solosu ya da satrianin why'ı. fakat bunda da bir telden fazlasına basarsan alet iki sesin birden 3. sesini veremiyor ve cozutuyor. pitch shifter da aynı mantık ama oktavlardan veriyor sesi. bir arkadaşımın zoomu vardı, onun expression pedalından komple gitarı transpose ediyordu. bunu yapan başka markalar da vardır eminim. istediğine en yakın alet bu olabilir. onun aletinde sesler de bozulmuyordu, temiz veya distorsionlı sesde. ama dediğim gibi komple transpoze ediyordu, sadece tek tel değil. kullandığın gitar floyd roselu ise öyle olmayan kolay akort edebileceğin bir gitar alsan rahat edersin
0
kadirsavun
(09.03.08)
(3)

[ google earth ] İkitelli de bi yer..

enola gay
çevre sanayi sitesi adlı bi site arıyorum.. nasıl bulurum? bulamadım aradım ettim. =/ google earth üzerinden koordinat lazım :)
çevre sanayi sitesi adlı bi site arıyorum.. nasıl bulurum? bulamadım aradım ettim. =/ google earth üzerinden koordinat lazım :)
0
enola gay
(02.03.08)
google earth'um yok ama bizzat gidecekseniz eğer aşağıdaki adresteki haritadan başakşehir 1. etapa oldukça yakın gözükmekte, başakşehir 1.etap otobüsleri özellikle eminönü otobüsleri işinizi görür gibime geliyor.

www.ikitelliorg.com
0
eksi daglarinin aslani
(02.03.08)
bende fly to bölümüne çevre sanayi sitesi yazınca götürüyor oraya.
0
kurukafa
(02.03.08)
eğer 1. etaba yakınsa (ki büyük ihtimalle öyle) eminönü'nden 146b, mecidiyeköy'den 146m, bakırköy'den de 98 numaralı otobüslerle gidebilirsiniz. arabayla istoç'u gördükten sonra sağa dönün tabelalarla başakşehiri bulursunuz, kime sorsan gösterir(sanırım)
0
colg fusion
(03.03.08)
(5)

resim to vcd

efruz
bilgisayarımdaki resimleri bilgisayarı olmayan lakin her evin demirbaşı olan vcd de göstermek üzere bilimum akrabalarıma göndericem. ama vindos movimaker ile yapınca çok kalitesiz olarak görünüyor. bilgisayardan izleyince bile çok dandik. ulead visual studio da aynı kalitesizlikteistiyorum böyle 160
bilgisayarımdaki resimleri bilgisayarı olmayan lakin her evin demirbaşı olan vcd de göstermek üzere bilimum akrabalarıma göndericem. ama vindos movimaker ile yapınca çok kalitesiz olarak görünüyor. bilgisayardan izleyince bile çok dandik. ulead visual studio da aynı kalitesizlikte

istiyorum böyle 1600e1200 çözünürlükte, net görüntülü slayt hazırlayayım, arkaya fon... hangi program yapar
0
efruz
(29.02.08)
bir çok televizyon o çözünürlüğe çıkamayacağı gibi, CD'yi çalacak olan cihaz da o çözünürlüğe geçişi sağlayamaz. ayrıca JPEG gösteriminde sanırım müzik eklemek gibi bir lüksünüz yok. müzikli olacaksa zaten VCD'nin desteklediği format olan MPEG'ten şaşmanıza imkan yok. bu arada fotoğraflar/resimler mutlaka sıkıştırılacağı için görüntü kalitesi düşecektir.

bence en iyisi, sadece bir photo cd yapmak. zoom fonksiyonu kullanılarak fotoğraflar/resimler daha detaylı olarak görüntülenebilir. bir photo cd'yi (ya da image cd miydi, hatırlayamadım) nero - burning rom kullanarak bile yapabilirsiniz.
0
archetype
(29.02.08)
ama görüyorum böyle slaytlar. dvd kalitesinde, 4 dakikalık resim sunusu 100 mb dan fazla. gerçi o bilgisayar formati, avi türü, o şekilde yapayım, vcdye atarken dönüştürsün bakalım, kendi bilgisayarımda bile çok kalitesiz görüyorum
0
🌸efruz
(29.02.08)
nero nun vcd yapma yerinde resim ekleme vardı
0
joe feyzullah
(29.02.08)
o gördüğün 100mb dosyalar "vcd ile okunabilir" formatta değillerdir muhtemelen. vcd standardı mpeg1 sıkıştırması kullanır ve standart, vcd okuyan cihazlar tarafından okunabilen formatın belirli limitleri vardır. yani böyle videoları teorik olarak oluşturmak mümkün fakat vcd çalayır ile okunabilecek formata sokmak pek mümkün değil, tabi tam olarak beklentinin ne olduğunu bilmiyorum. fakat görüntünün vcd uyumlu olabilmesi için bir limiti vardır ve bu da aşağı yukarı vhs kalitesindedir.
0
kurukafa
(01.03.08)
www.youtube.com bu video tamemen fotograf kendi emeğim:) vcd nin çözünürlüğü 352x288dir 1600x1200ü ne yaparsan yap neredeyse 1/5'e düşürecek.bazı programlar mpg'e dönüştürme işleminde kullanıcıya kalite ayarlama imkanı veriyor (tmpgenc favorimdir).video studioda yaptıktan sonra çok kaliteli bir mov veya avi yap daha sonra tmpgenc'de en kalitelisinden bi mpg yap.yaptığın mpg monitörde kötü görünse bile tv de çok net görünür.movimaker'da amaç net ortamına video hazırlamak olduğu için kaliteli biey beklememek lazım.
0
recreativo
(01.03.08)
(9)

Futbol kuralları ile ilgili bir soru...

kurukafa
Baştan söyleyeyim futboldan falan anlamam. Sadece dün birden aklıma salak salak takıldı ekşi duyuru ahalisi bilir muhakkak doğrusunu dedim.Şimdi mesela basketbolda her şey saniyeler ile limitlenmiş, topun oyuna dahil olma süresinin de, topun potaya değmeden geçirebileceği zamanın da belirli bir ölçü
Baştan söyleyeyim futboldan falan anlamam. Sadece dün birden aklıma salak salak takıldı ekşi duyuru ahalisi bilir muhakkak doğrusunu dedim.

Şimdi mesela basketbolda her şey saniyeler ile limitlenmiş, topun oyuna dahil olma süresinin de, topun potaya değmeden geçirebileceği zamanın da belirli bir ölçüsü var. Yani biri topa sarılıp cenin pozisyonu alıp, üzerine bütün takım arkadaşlarını yorgan olarak alıp uzun süre yerde bekleyemez.

Futbolda da benzer bir kural var mı? Mesela bütün takım oyuncuları bir halka yapıp, içeriye kimsenin zor kullanmadan giremeyeceği bir etten duvar oluşturup, topu da araya alıp bekleyebilir mi 90 dakika? Yoksa böyle şeyleri engelleyen bir kural var mı? Mesela bu yapı bir kere oluşturulursa ufak ufak hareketlerle kaleye bilr girilir top ile beraber. Aklıma gelen şey karşı taraf yapıyı bozmak için foul yapabilir falan ama o da bir yere kadar yapılabilir sanıyorum. Böyle bir yapıyı oluşturması da kolay değil tabi...

Aptal bir soru ama aklıma takıldı. Diyelim ki ikinci yarının başında bir gol attık. Sonra topu aramıza alıp beklesek ne olur ki? Bir süre limiti var mı basketboldaki gibi?
0
kurukafa
(28.02.08)
vakit gecirmeye yonelikten sari kartlar, sonrasinda kirmizi kartlar, sonrasinda hukmen maglubiyet
0
turkish tekila
(28.02.08)
Yani vakit geçirme derken, bu kafadan verilen bir karar mı? Mesela diyelimki beklemedik ama ufak adımlarla kaleye doğru ilerledik. Hatta stratejimiz böyle, top oyunda ve böyle oynuyoruz diyelim... Biraz sürreal bir senaryo ama bunları engelleyen deterministik bir kural vardır diye düşünüyorum.
0
🌸kurukafa
(28.02.08)
hayır. top oyunda kaldığı sürece istediğiniz kadar vakit geçirebilirsiniz. kurallar dahilindedir. yani yapabiliyorsanız elinizi kolunuzu değmeden topu alıp üstüne oturun. o top oyundadır. hiçbir oyuncu alamazsa teorik olarak 90 dakika öylece durabilirsiniz. basketboldaki gibi 24 saniye hücum süresi gibi bir süre yoktur.

ha top oyun dışına çıkmıştır (kalecinin eliyle tuttuğu süre de dahil). oyuna sokulması geciktirilirse o zaman hakem uyarır, oyuna sok da başla diye. kart gösterebilir. ama top oyundayken dediğiniz (topu ortaya alıp halka yapmak) teorik olarak mümkün ve gayet de kurallar dahilindedir. almak isteyen gelir alır.
0
kibritsuyu
(28.02.08)
bir kural olmasa dahi o mac disiplin kuruluna gider, bir sekilde ceza verilir. teoride mumkun gorunse de pratigi takimin basina is acar
0
turkish tekila
(28.02.08)
teoride mümkün ama pratikte değil.
sebebi basittir.
böyle bir durumda topa sahip olmayan takım oyuncularından biri rakibe bir faul yapar. faul kullanılana kadar top oyuna girmeyeceğinden ve bu süre uzatılamayacağından mümkün olmaz.
olması için karşı takımı da komple bağlamak lazım.

gerçi o zaman da devreye federasyonlar, fifa girer, ceza yağar.
0
delikan76
(28.02.08)
teoride de olmaz o. topun üstüne oturamazsınız. çift vuruş verilir. bırakın üstüne otrumayı yerdeyken ayaklarınız arasına falan da sıkıştıramazsınız (bu maçlarda ara sıra yaşanır, izlerseniz rastgelirsiniz) onun dışında oyuncuların halka yapıp aralarına topu aldıklarını düşünsek bile, bir rakip oyuncu topu almak için hamle yaptığı zaman bu halka bozulmazsa hakem yine faul çalıp topu rakip takıma verecektir.
0
pispinti
(28.02.08)
futbolda topu oyundan saklamak fauldur. endirekt serbest vurusla cezalandirilir. ama eger o kadar iyiysen 90 dakika boyunca kendi sahanda paslasabilirsin. paslasabilirsen.
0
kezzy homeros
(28.02.08)
kezzy homeros, şundan bahsediyor sanırım;

www.youtube.com
0
gregory
(29.02.08)
ekşi duyuruda sorulmuş en güzel sorulardan biri kesinlikle bu.

bana kalırsa teoride de pratik te de mumkun. top oyunda bir kere. herhangi bir top saklama da yok. halka içerisinde paslaşılabilir bile hatta. kesinlikle kural harici birşey yok. ancak çok feci kavgalar çıkar o maçta. ilk halı saha maçında deneyeceğim.
0
emcedeltate
(27.04.09)
(15)

Ses geçirmez oda nasıl yapılır? Maliyeti nedir?

late viper
Bir oda nasıl ses geçirmez hâle getirilir, maliyeti(m²) nedir? Profesyonel bir şeye gerek yok, en kolay ve ucuz çözümün peşindeyim.
Bir oda nasıl ses geçirmez hâle getirilir, maliyeti(m²) nedir? Profesyonel bir şeye gerek yok, en kolay ve ucuz çözümün peşindeyim.
0
late viper
(28.02.08)
yumurta kartonu! ben de hep düşünmekteyim, ama odamda bir kümes atmosferi yaratmak istemediğim için bu yönteme yönelemiyorum.

bunun yanında şöyle bir ingilizce kaynak önerebilirim ufak tefek önerilerin falan da bulunduğu, belki işini görür veya bi' ampul falan yakar kafanda..

www.soundproofing.org
0
supercalifragilisticexpialidocious
(28.02.08)
bunun için en yakındaki prova stüdyosuna gitmenizi tavsiye ederim özellikle düşük bütçeli stüdyolardan öğrenecek çok şeyiniz olacaktır seve seve yardımcı olurlar yöntemler hakkında..
0
pascha d
(28.02.08)
bunun iki yöntemi var.birincisi stüdyo vari yalıtım sistemleri kullanmak eğer profesyonel amaçlı ise bu çok pahalıya çıkacatır.ufacık ufacık süngerler demeyin euro ile satılıyor stüdyo amaçlı yalıtım malzemeleri.
ikinciside nasıl denir. ytong çift cam çift kapı cam yünü gibi şeylerle yalıtım yapmak buda işe yarıyor fakat çok iş çıkıyor.bildiğin inşaat işi işte.
yanlız şuda var akustikte çok önemli bir faktör.genelde amatörce yapılan ses yalıtımlarında sesin anlaşılabilirliği çok düşüyor.örneğin bass çalarken bateri titriyor ses yapıyor ayrıca herkez sade kendi çaldığını duyuyor falan zor işler yani.
genelde amatör çapta yapılan yalıtımlarda duvar süngerle kaplanıyor üzerinede yumurta kartonu yapıştırılıp boyanıyor fln.bana sorarsan işe yarar fakat kalkıp gecenin yarısıda son ses müzik yapamazsın ve çok çokta etkili olduğu söylenemez.

ama şunu yapabilirsin.duvarları cam yünü veya sünger ile kapla.üzerine yumurta kartonu.etrafada ses soğurma panelleri.bu bence yarı profesyonel bir sistem olur.
www.compel.com.tr buradada fiyatları ve özellikleri yazıyor.
ayrıca strafor kullanma sesi daha iyi iletiyo geçmemesi gereken yerelere :)
0
omer460
(28.02.08)
Yumurta kartonu gibi süngerlerle kaplanan yerler gördüm...
Benim istediğim işlem sonucunda odanın yine normal görünmesi, icabında boyanabilmesi... Ne bileyim bir tür kaplama gibi bir şey?

Ses havasız ortamda iletilir mi? Misal arasında boşluk bulunan bir kaplama ile duvarları kaplasak? Tam anlamıyla havasız olması zor zira iç basıncı düşer ve içe çöker. Ama ne bileyim iletimi daha düşük bir gazla falan doldurulsa?
0
🌸late viper
(28.02.08)
Stüdyo kurmak, müzik icra etmek gibi bir amacım yok. Tamamen tepinmek, gürültü yapmak arzusundayım... Şu ömrümde dilediğim gibi gürültü yapamadım;)
0
🌸late viper
(28.02.08)
eğer inşaat olayından korkmuyosan.muhakkak inşaat bazında yalıtım malzemeleri vardır ytong çeşitli kaplamalar fln.bi dekorasyon firmasına git sor yardımcı olurlar umarım.ama böyle yaparsanda odanın hacmi küçülecektir.birde abi tavanlar duvarlar neysede zemin nasıl olucak onu bilmiyorum.günümüzün binaları hoplasan aşağı düşüceksin gibi bir his veriyor adama.

iyikide profesyonel bişey değil duvarları gazla bile doldurdun :)
0
omer460
(28.02.08)
Dediğiniz gibi ses yalıtımı için kullanabileceğiniz en iyi malzeme arasında hava da olmayan iki katman olurdu. Sonuçta oldukça zekice fakat uygulanabilir değil. Belki hidrojen tehlikeli olabilir ama helyum kullanılabilir, ses iletimi konusunda bilgim kabaca olduğu için tam yorum yapamayacağım. Yani çok fark edeceğini de sanmıyorum ama. Bir de şu var, %100 yalıtım sağlayan bu yöntem kullanılabilse stüdyolar özel köpüktü vırttı zırttı uğraşmazdı.
0
paranormal
(28.02.08)
ortam havasızsa ses iletilmez helyum varsa iletilir ama sesi değiştirir ince yapabilir. en iyi odaları görmüştüm belgeselde yumurta kartonu ne kadar sivriyse o kadar iyi oluyor 40 cm lik falan sivrilik lazım sana o da boyanmaz zaten. tepinmek başka o odada sarkı söylemek başka, tabana yaylı yatak koy tepin.
0
sourlemonade
(28.02.08)
şimdi sünger tarzı şeyler bir miktar düz (micro düzeyde sesi hapsedecek kadar karmaşıklar) duvar görüntüsü verebilir ama yumurta kartano gibi mikro olduğu kadar makro boyutu da önemli bişiyden düzgün estetik verim alamazsın.

boya içinde montajından önce boya kovasına batırırsın.
0
darknum
(28.02.08)
Ne yapmanı değil de bunları yaparken ne yapmamanı söyleyebilirim en azından: Açıkta cam yünü veya ytong bırakma. Cam yünü lifli malzeme, uçuşur eder ciğerlerinize dolar. Ytong (bildiğimiz gazbeton modelinden bahsediyosan) da tozlaşma yapar açık bırakılırsa, o da körpecik ciğerlerinize zarar.
0
gerrain
(28.02.08)
Baya şehir efsaneleri ile dolmuş burası müdehale edeyim(açılın ben doktorum)...

Yumurta kartonu denilen şey "akustik düzenleme için" etkisi olduğu düşünülen fakat şehir efsanesinden öteye gidemeyen bir malzemedir.(bazı durumlarda çırılçıplak duvardan iyidir, ancak bu mucizevi bri madde olmasından değil, halı assan onun yerine aynı şey, hatta muhtemelen daha iyi)

Senin sorduğun şey için bakarsak sünger falan da öyle. Duvarları "yumuşak" daha net konuşmak gerekirse "düşük yoğunluklu" maddeler ile kaplayarak "ses geçirmezlik" sağlayamazsın. Böyle bir şey fiziksel olarak mümkün değil. Burada tavsiye edilen süngerler, kaplama malzemeleri vesaire "akustik düzenleme" için kullanılır, yani odanın içinin akustiğini ve yansımalarını kontrol etmek için. Odanın ses geçirgenliği üzerinde etkileri "koca bir sıfırdır". Bunları karıştırmamak lazım.

Odayı "ses geçirmez, dışaıdan ses almaz, dışraıya ses vermez" bir hale getirmenin ucuz bir yolu yok. Malesef. Özellikle odayı maruz bırakacağın frekans yoğunluğuna göre yapman gereken şeyler değişir ama en büyük problem düşük frekanslarda olacaktır. Çünkü bunlar yapı tarafından fiziksel olarak iletilirler. bunları kesmek için öngörülen çözüm "oda içine oda inşa etme" işlemidir. Oda içine, esas oda ile hava boşluğu ile ayrılan, altı neopren papuçlarla yapıya temas eden(bu papuçlar fiziksel titreşimleri sönümleyip düşük frekansların yapıya iletilerek her yere yayılmasını engeller) ayrı bir oda yapılır ki bu da baya maliyetli bir olay.

Fakat odamda kick drum tokmaklamayacağım, elektrik bas çalmayacağım, subwoofer kullanmayacağım diyorsan böyle bir çözüm yerine odanın duvarlarını "özel yalıtım malzemeleri ile kat kat kaplaman gerekir". Fakat bu katların hangi malzemelerden ne kadar kalınlıkta olması gerektiği meselesi hesap kitap işidir, frekans geçirgenliğini bu belirler. Ve bu işi yapması ehil olmayan kişiler için tehlikelidir.

Ve bu iş de biraz masraflıdır, yani bir kaç milyarına malolur, ve işi bilen birine yaptırmazsan işine yarayacak kadar etkili olmayabilir. Yani şunu alayım bunu alayım duvara yapıştırayım olsun diye parayı boşa savurmak da mümkün.

Bu işlemler doğru bir şekilde yapıldıktan sonra, oda müzik amaçlı kullanılacaksa şayet, bu başlıkta bahsedilen süngerler, diffuserlar vesire ile akustik düzenleme yapılıp odanın reverbrasyonu "biraz" öldürülür, rezonant modlar kontrol altına alınır. O sonraki iş.

Yani malesef yapmak istediğin şeyin "profesyonel olmayan" ve "ucuz" bir yolu yok. Ancak "yarı profestyonel-profesyonel" skalasında onbinlerce dolardan 3000-5000$ arasına inebilecek skalada çözümden bahsedebiliriz eğer hakikaten istediğin şey "dışarıdan ses gelmesin, dışarıya ses çıkmasın" ise.
Kolay gelsin.
0
kurukafa
(28.02.08)
want2die, söylediğin madde de bir akustik düzenleme maddesidir. sesin medyumun arkasına geçmesini engellemesi fiziksel olarak mümkün değildir. ses ışığın aynada yansıdığı gibi bir oraya bir buraya yansımıyor(sadece maddenin yalıtım özelliğine göre olan kısmı yansıyor), çarptığı maddenin yoğunluğuna bağlı olarak arka tarafa geçiyor. Yani piramitlerle falan "yalıtım" sağlayamazsın, ancak oda içinin akustik düzenlemesini sağlarsın.

Senin yaptığınızı söylediğin şey bir klima kanalı içinde kısmen işe yarayabilir(zaten havalandırma kanalları için yapılabilecek çok farkı bir şey yok), ancak bir duvarın "arkasına" ses geçirme konusunda yapabileceği şey koca bir sıfırdır.
0
kurukafa
(28.02.08)
Bu işi piyasanın çok altında yapabilecek birini tanıyorum.
İletişmek isterseniz: [email protected]
0
inatci kahraman aga
(28.02.08)
@gerrain
Cam yününün akciğer zarı kanseri yaptığını biliyorum, uyarı için sağol yine de.

@inatci kahraman aga
Hocam büyüksün;) Bu teklif ne zaman kadar geçerli? Zira bu dediğimi şu an için yapmam mümkün değil, daha çok ön araştırma gibi bir şeydi, yine de çok teşekkür ederim, adresi yazdım bir kenara...

@Herkese
İlginenen herkese teşekkür ediyorum.
Çevre mühendisi aday adayı olmamdan ötürü gürültü kirliliği kontrolu hakkında epey bilgim var, ama hep büyük ölçekli işlere göre teorik bilgiler. Mevcut kaynağa göre yapılabilecek şeyler hakkında az çok bilgim var ama bunlar büyük ölçekli yerlerdeki sabit kaynaklarla ilgili, misal "want2die"ın verdiği örnek. Ama ben sabit bir kaynak değilim ve yapabileceğim gürültüyü ölçebileceğim ekipmanım da yok ki gerekli hesaplamaları yapayım...
Bu sorudaki amacım; "Büyük ölçekli işlerde teorik bilgiler kesindir, doğrudur da hani küçük ölçekte pek bilinmedik kolay bir yöntemi var mıdır?" şeklindeki merakımı gidermekti, akustik bir kaygı yoktu, sadece ses yalıtımı amaçlıydı. Üşenmeden uzunca anlattığı için kurukafa'ya ayrıca teşekkür etmeyi bir borç bilirim.
0
🌸late viper
(28.02.08)
Teklif sonsuza kadar geçerli.
0
inatci kahraman aga
(05.03.08)
(8)

Garip Göğüs Ağrıları

meraklimelahat
Bir kaç aydır göğsümün farklı yerlerinde farklı şekillerde ağrılar oluyordu. Bir de bir süredir sanki bir an kalbim duracakmış gibi geliyordu. gece bir anda sanki durmuş gibi uyandığım oluyordu. ne zaman sakinleşip uykuya dalacak olsam yine aynı oluyor gibiydi. sanki bir an kalbim atmayı bırakıp öyl
Bir kaç aydır göğsümün farklı yerlerinde farklı şekillerde ağrılar oluyordu. Bir de bir süredir sanki bir an kalbim duracakmış gibi geliyordu. gece bir anda sanki durmuş gibi uyandığım oluyordu. ne zaman sakinleşip uykuya dalacak olsam yine aynı oluyor gibiydi. sanki bir an kalbim atmayı bırakıp öyle duracak.
sürekli bir ölüm korkusudur gidiyor. her an kalp krizi geçirecek gibi hissediyorum.

bir iki ay önce dahiliye doktoruna gittim, kendi baktı, akciğer filmi istedi, temiz çıktı, kardialoğa gönderdi, o da ekg ve eko çekti "gayet normal" dedi.
Dahiliyeci "genel kas ağrısıdır
senin ağrıları atipik ağrılar, sıcak soğuk değişiminden de olur stresten de. belli bir şeyin belirtisi olsa tipik olurdu" dedi.
sanki o zamandan beri tipikleşmeye başladı göğsümün sol tarafında, kalp çevresinde.

1. deliriyor muyum?
2. bana yardım edebilecek birileri var mı?

not: 22 yaşında normal kiloda bir delikanlıyım.
0
meraklimelahat
(25.02.08)
böyle durumda tekrar doktora gitmeniz en iyisi olur. burdaki şikayetlerinizi doktorlara anlatırsanız buna göre bir tedavi uygulayacaktır.tabi bazı durumlarda psikolojik olabiliyor ama bu delirdiğinizi göstermez. şimdiden geçmiş olsun.
0
clones
(25.02.08)
doktor değilim ama çok benzer belirtiler gösteren bir arkadaşıma "panik atak" teşhisi kondu bunun üzerine gitmeni öneririm. oldukça yaygın bir hastalık ve tedavisi de var merak etme delirmiyorsun. =)
0
atrin
(25.02.08)
anksiyete problemine benziyor bu anlattıkların. psikiyatriste de danışmalısın. yani illa psikolojik olacak die de bir durum yok ama eğer tıbbi hikayede adamlar sağlıklısın diyorsa bunun sebebi psikolojik oluyor büyük ihtimalle.
0
leontes
(25.02.08)
muhtemelen panik ataksınız.netten panik atak hastalığını araştırıp belirtilerinin size ne kadarının uyup uymadığına ,panik atağın ne olup olmadığına bakabilirsiniz.
0
sarap dumani
(25.02.08)
panik atağa doğru yol alan anksiyete bozukluğu gibi gözüküyor hakikaten.
geçmiş olsun.
0
kurukafa
(25.02.08)
üst midenin bulunduğu bölgede, kaburgaların başlama noktasından biraz daha yukarı solda sıkıntı verici burukluk yada boğuluyormuş hissi olmadıkça pek takılacak bişi değil. sırttan soğuk yemişsindir vücut ciğerlerin arkasında gaz biriktirmiştir, göğüs kafesine baskı yapar. kişi kendini fazla dinlerse psikosomatik ağrılar oluşturabilir.
0
pain
(25.02.08)
kalbinizi dinlediklerinden sonra bir sorununuz yoksa, ve akciğer filmi, ekg, eko doğru yorumlanmışsa fizyolojiniz normaldir.

bunun dışında alkol, uyuşturucu, ya da herhangi bir ilaç kullandınız mı? eğer bunların hepsinin cevabı hayır ise panik atak, ya da stres ağrıları çekiyorsunuz.
0
tom riddle
(25.02.08)
cevap yazan herkese çok teşekkür ederim.

benim de aklıma panik atak belirtileri olabileceği aklıma gelmişti. ama açıkça söylemem gerekiyor ki bununla ilgili şeyler uzun uzun okumaya korkuyorum. ne okursam onlar birer birer bende de gözükecek gibi geliyor.

alkol arada sırada kullanıyorum. ama fazla ve düzenli olarak değil. uyuşturucu veya başka bir ilaç kullanmıyorum.
0
🌸meraklimelahat
(25.02.08)
(13)

Müzikal önerisi

extirpation
Kesinlikle izle diyebileceğiniz müzikaller arıyorum.Filmin adını yazmanız yeterli.Teşekkürler.
Kesinlikle izle diyebileceğiniz müzikaller arıyorum.Filmin adını yazmanız yeterli.Teşekkürler.
0
extirpation
(25.02.08)
dancer in the dark
0
chak 666
(25.02.08)
singing in the rain
0
chak 666
(25.02.08)
notre dame de paris
0
os
(25.02.08)
hisseli harikalar kumpanyası
0
kurukafa
(25.02.08)
kantelem
(25.02.08)
zaten yazılmış ama, hair'den ötesini tanımam...
0
alpinsamuray
(25.02.08)
Chicago
0
cedilla
(25.02.08)
The Phantom of the Opera, Notre Dame de Paris
0
opucuk baligi
(25.02.08)
Cabaret
0
pyro clustic flow
(25.02.08)
tabiki de they are on a mission from god. yani
blues brothers
0
darknum
(25.02.08)
romance and cigarettes
all tahat jazz
ve elbette herkese katılıyorum, hair
0
smoker
(25.02.08)
Bir kaç tane daha ekleyelim:
Cats
Queen at the opera
West side story
Tommy
Chess
Starlight Express
Fame
ve tabii ki Hair :P
0
pyro clustic flow
(25.02.08)
moulin rouge
sound of music
grease
0
agharta
(26.02.08)
(9)

Manyetizma ve enerjinin korunumu hakkında basit bir soru

kurukafa
Elimizde bir mıknatıs, bir kağıt, bir de buzdolabı gibi metal bir yüzey olsun. kağıdı mıknatıs ile buzdolabı arasında sıkıştıralım. Aslında örneği vermem için kağıda gerek yok, mıknatısın kendisi de yeter ama böyle daha açık oluyor sanırım.Şimdi normalde, elimizde mıknatıs olmasa, o kağıdı buzdolabı
Elimizde bir mıknatıs, bir kağıt, bir de buzdolabı gibi metal bir yüzey olsun. kağıdı mıknatıs ile buzdolabı arasında sıkıştıralım. Aslında örneği vermem için kağıda gerek yok, mıknatısın kendisi de yeter ama böyle daha açık oluyor sanırım.

Şimdi normalde, elimizde mıknatıs olmasa, o kağıdı buzdolabının yüzeyine yapışık, h yüksekliğinde tutabilmememiz için bir çeşit enerji harcamamız gerekiyor. mesela parmağımızla bastırabiliriz ki burada yapılan bir iş var, kağıt parmak ve buzdolabı ile olan sürtünme kuvvetine karşılık yerçekimine yenilmiyor ki orada asılı kalıyor.

Fakat oraya bir mıknatıs koyduğumuzda, sanki "bedavaya" onu orada havada asılı tutuyormuşuz gibi oluyor. mıknatısın kendi kütlesi de aynı şekilde, bedavaya asılı kalıyormuş gibi oluyor.

Sanıyorum hemen hemen bütün devridaim makinesi denemelerinin manyetizma kulanıyor olması burada içgüdüsel olarak farkettiğimiz "beleşlik" sebebiyle oluyor(mıknatısları hemen herkesin eğlenceli bulmasının da bu beleşliğin görünümün doğanın görünen manyetizma harici yasaları ile ilk görüşte bağdaşmamasının verdiği ilginçlik olduğunu düşünüyorum). zira ben çocuk yaşımda mıknatısların birbirini nasıl ittiğini falan gördükten hemen sonra aklıma bu kuvvetle kendi kendien dönen bir motor yapılabileceği gelmişti.

Tabi bunun bugün kullandığımız yasalarla mümkün olmadığını biliyorum zaten sormak istediğim şey de bu değil.

Benim merak ettiğim şey, o kağıdı orada başka bir kuvvet kullanmadan nasıl tutuyor olabildiğimiz. Bu durumda mıknatıs sonsuz bir enerji kaynağı olmuş olmuyor mu? Kağıdı mıknatısla buzdolabı arasına sıkıştırıyorum ve artık bir daha kağıdı orada tutmak için enerji harcamama gerek kalmıyor.

Daha büyük-kuvvetli bir mıknatıs ve metale onunla tutturulan daha büyükçe plastik bir parça düşünürseniz belki benim "bedava" görüşüm hakkında daha net bir fikir sahibi olabilirsiniz, o parçayı orada havada asılı tutmak için bir enerji harcanması gerekiyor aslında ama mıknatıs bunu tek başına ekstra bir enerji kullanmaya gerek kalmadan yapabiliyor olacak.

Bunun fiziksel olarak açıklaması nasıl olabilir, enerjinin korunumuna göre?

Benim aklıma gelen açıklama şu: Bir mıknatısın manyetik olma özelliği zaman içinde kayboluyor yani sınırsız değil, ve aynı zamanda bir maddenin mıknatıslık özelliği kazanması için harcanan enerji, o kağıdı, mıknatısın hayatı boyunca havada tutmak için harcanacak enerjiden fazladır. (sistemin 100% verim ile çalışmayacağını öngörürsek)

Ancak açıklamamın doğruluğu konusunda hiç bir fikrim yok. Mıknatısların gerçekten ömrü var mı ve o özelliği kazanmak için büyük enerjiler mi harcanıyor(doğada veya yapay olarak) bilemiyorum, yardımınızı bekliyorum.
0
kurukafa
(24.02.08)
evet enerjisi gitgide tükeniyor ama bu yavaş bi şekilde oluyor, beleş enerji verdiği doğru ama bunla yapılan motorlar güçsüz hantal oluyorlar. zamanında ucu mıknatıs olan bütün tornavidalarım kullanmadığım halde bu özelliğini kaybetti.
0
sourlemonade
(24.02.08)
Şurda kısaca açıklamış:
www.coolmagnetman.com

yardımcı olur umarım.
0
ermanen
(24.02.08)
O kağıdı almak için mıknatısı çekerken kuvvet uygulamanız gerektiğini unutuyorsunuz.
0
paranormal
(24.02.08)
paranormal, hayır unutmuyorum. aslında tam olarak o yüzden sordum, kağıdı almak için mıknatısı çekerken kuvvet uygulamam gerekiyorsa, orada halihazırda bir kuvvet var demektir. yoksa kuvvet harcamadan onu oradan alabilirdim. yerçekimine karşı bir duruş var orada. bozuk parayı koyduğumda durmuyor mesela... mıknatısı koyunca duruyor(ki doğal, mıknatıs olduğu için) fakat sorum limitleri ile ilgili. dediğini tam olarak alakalı bulmıyorum yani.

ermanen sağol, makaleleri inceleyeceğim. biraz devridaim makinesi eleştirisi tadında yaklaşmış aslında, buradaki noktam tam olarak o değil basit bir enerji korunumu açıklaması arıyorum.

yani "o mıknatısa mıknatıslık özelliğini vermek için harcanan enerji ile o kağıt ve mıknatıs orada mıknatısın ömründen daha uzun süre asılı tutulabilir" önermesini doğrulamak istiyorum aslında.

yine de daha basit açıklamaları olanları dinlemek isterim.
0
🌸kurukafa
(24.02.08)
bir maddeye manyetik enerji yuklemek icin cok az enerji gerekir, içindeki kendi enerjisi aslında biz yuklemiyoruz sadece atomlarını dizip ortaya cıkarıyoruz yani verim acısından yuksek verim alıyoruz. maddelerin kendi enerjileri var atomların baglarında saklı bunlar barutu yakmak icinde hic enerji gerekmez ama cıkan enerji hayvanidir. işte limitleri belirlemek lazım bunun da bi birimi vardı ama unuttum neomidyum mıktanıslar var onlar cok guclu mesela google da aratırsanız satan firma yanına güç olarak birimini koyuyor. ama ne kadar süreyle bu gücü korur orası mechul.
0
sourlemonade
(24.02.08)
kurukafa sorununc evabi 'is' tanimi ile alakali. kagit-buzdolabi-miknatis uclusunde sadece uc is var:
1. miknatisi yapistirmak (manyetik kuvvetler sayesinde)
2. miknatisi ayirmak (manyetik kuvvetlere karsi)
3. kagidi miknatis-buzdolabi arasinda cekistirmek (surtunme kuvvetine karsi
bunun haricinde yapilan bir is yok. durum agacin uzerine cikmak, dalda oturmak ve agactan asagi inmekle tamamen ayni. dalda otururken de bir is yapilmiyor :)

miknatisin zamanla miknatisligini kaybetmesi (ve bu arada 'aciga cikan' enerji) ise tamamen ayri bi konu. polarizasyon-depolarizasyon-repolarizasyon iliskisinde harici manyetik alan ve sicaklik etkili iki faktor. mekanik gerilmeler gibi baska faktorler de var ama onlarin da tamamini sicaklik uzerinden degerlendirmek mumkun. detaylarini dilersen ayrica anlatirim.

en.wikipedia.org (bu is ile alakali kisim)
en.wikipedia.org (bu da polarizasyon ve depolarizasyon ile alakali fikir verir biraz daha)
0
feeling the blanks
(24.02.08)
mıknatıslanan maddenin kalitesi de önemlidir belki, 10 yıl önce mıknatısladığım hediye gelen bi tornavidam var hâlâ koruyor özelliğini
0
joe feyzullah
(25.02.08)
feeling the blanks teşekkür ederim açıklama için. ama sorumu cevaplamıyor.

söylediğin şeyi anlıyorum, evet olaya iş açısından bakınca bir yere kadar gelebiliyoruz fakat ben mıknatısın manyetik kuvvetinin sürekli yaptığı işin limitlerinden bahsediyorum. iş bu haliyle ağacın üzerine çıkmak oturmak ve inmekten farklı bir hal kazanıyor. çünkü mıknatıs yerine demir para kullansam, buzdolabına kağıtla beraber yapıştırsam, elimi çektiğim anda ikisi de düşecekler. enerjinin korunumu prensibine göre bu çok doğal, iş yaparak para ve kağıdı bir yüksekliğe çıkartıyorum. bir yükseklikte potansiyel enerjileri var. bırakınca yerçekimi etkisiyle potansiyel enerjileri kinetik enerjiye dönüşüyor giderek ve yere doğru ivmeleniyorlar.

fakat mıknatıs kendini de kağıdı da orada tutuyor.

yani ben onu bıraktığım anda sürekli bir "iş" yapmaya devam ediyor. bu işi yapmak için enerjiye ihtiyacı var. bu enerji mıknatıslık özelliğinde var. fakat bu özelliği kazanması için harcanan enerji, orada sürekli buzdolabına yapışık ömrü dolana(ve bir gün oradan düşene) kadar yaptığı toplam iş için gereken enerjiden fazla mı? enerjinin korunumuna göre böyle olması gerek.

yani onu oraya kaldırmak vs gibi işlerden bağımsız olarak konuşuyorum, onlar her madde için geçerli, fakat her madde bıraktığımda orada öylece asılı durmuyor. bu aradaki farkı iyi anlatamıyorum sanırım.

veya açıklamaları anlamadığımı düşünüyorsanız onu da belirtin, o da olabilir. :)
0
🌸kurukafa
(25.02.08)
Buradaki sorun aslında bir kavram sorunu, soruda enerji ve kuvvet kavramlarını birbirlerine karıştırılmış.

Aslında tespit doğru bir kısım devridaim makinelerinin (benim henüz enerjinin korunumu ilkesinden bir haber iken yapmaya çalıştığım da dahil) çalışmamasının sebebi de bu hatanın sebebi ile aynı enerji ve kuvvet birbirlerinden farklı şeylerdir.

Yaptığım aslında feeling the blanks in yazdıklarını ayrıntılandırmaktan başka bir işe yaramayacak

Şimdi enerji aslında iş yapabilme yetisidir. Bir çok farklı halde bulunabilmesine karşın (ısı hareket potansiyel kütle vs.) bizim sorunumuz ile ilgili problem potansiyel enerji ile alakalı.

Bir cismin potansiyel enerji sahibi olabilmesi için o cismin aynı zamanda bir kuvvet alanı içinde olması gerekir. Yani cismimiz uzayda belirli bir noktada iken kendisine belirli bir yönde belirli bir büyüklükte bir kuvvet etki etmeli. Bu kuvvetin yönü ve büyüklüğü o cismin oraya geldiği yoldan bağımsız olmalı (fiyakalı söylersek alan korunumlu olmalı). Şimdi diyelim böyle bir alanımız var (bizim sorularımızdaki alan yer çekimi alanı cisimleri basitçe dünyanın merkezine doğru çekiyor). Bu durumda cisimlere kütleleri ve yerden bulundukları yükseklikler ile orantılı olarak bir potansiyel enerji atayabiliriz

Bu arada not bir cimin enerjisi ile o cisme uygulanan kuvvet arasındaki bağlantı şu şekilde ifade edilir (cisme uygulanan kuvvet yönünde cisim hareket ettiği kadar cismin enerjisi değişir.

Potansiyel enerjiyi de bu yukarıdaki bağıntıyı kullanarak atarız cisimlere. Uzayda bir nokta buluruz o noktanın potansiyel enerjisini 0 kabul ederiz. Ve cismimizi o noktadan bir diğerine belirli bir kuvvet uygulayarak taşırız. Eğer cismimizin kinetik enerjisi başlangıç noktasında ve sonuçta geldiği noktada aynı ise o cismin üzerine yapılan işin o cismin potansiyel enerjisine dönüştüğünü söyleriz. Ve bu yöntem sayesinde uzayda her noktadaki cisme potansiyel enerji atamamız mümkün olur

Bizim sorumuzda cismin üzerindeki enerjiyi yaratan kuvvet yer çekimi kuvveti. Cismimizin bulunduğu konumdaki enerjisi ise m*h*g olsun. Şimdi dikkat cisme bu enerjiyi kazandıran yer çekimi kuvveti değil. Bu kuvvet size sadece alanı yaratıyor. O alanda farklı bir noktaya çıkmak ise bir başka kuvvetin cismi hareket ettirmesini gerektirir. İşi yapan da cismin enerjisini değiştiren de odur. Dolayısı ile cisim hareket etmez ise, enerjisi üzerine uygulanan kuvvetin şekli ya da biçimi ile değişmez.

Dolayısı ile bir cismi belli bir potansiyelde tutan hede o cisim üzerinde iş yapıyor o cismin enerjisine katkıda bulunuyor değildir. Yani barajlar tuttukları su kütlesi üzerinde iş yapmazlar, yani çivi duvarda tuttuğu tablo üzerinde iş yapıyor değildir. Bizim mıknatıs da tuttuğu kağıt üzerinde iş yapmıyor. Bir masa üzerindeki vazoyu orada tutmak için iş yapmaz. Bir zebra ayakta uyurken (bacaklarını masa ayağı gibi kilitleyebilir zebralar) iş yapmaz ve yorulmaz. Potansiyeli yerli yerinde tutmaya kinetiğe dönüşmesine engel olmaya yarayan şey kuvvettir enerji değildir, ve potansiyel enerjiye sahip cismin durduğu yerde durmasını sağlamak için uyguladığımız kuvvet ile iş yapmış olmayız. Mıknatıs olmasa idi kağıt düşecekti, doğru. O halde mıknatıs kağıdın düşmesini engelliyor, doğru. O halde kağıdın düşmemesi için kuvvet uyguluyor, doğru. O kuvvet kendi kendine bırakıldığında olacak olan bir şeyin olmasını engelliyor ve dolayısı ile iş yapıyor, yanlış. Olacak olan bir şeyi engellemek iş yapmak değildir. Çünkü Engellemek için bahsi geçen düzenek ile potansiyel enerjiye sahip cisme uygulanan kuvvet cismin potansiyel alandaki yerini ve dolayısı ile potansiyel enerjisini değiştirmemektedir. Peki biz ayakta çanta tutarken iş yapmadığımız halde (çanta üzerine uyguladığımız kuvvet ile yer değiştirmiyor ise) yoruluruz. Bunu yapan alelade bir çivi olsa yorulmayacağı halde? (ona aşağıda değineyim)

Evet bir mıknatıs ile çok büyük bir kütleyi belirli bir noktada tutabilirsiniz. Ama o kütleyi oraya çıkaran mıknatıs olmadığı sürece mıknatıs iş yapmamıştır. Eğer çıkaran mıknatıs ise o zaman mıknatıs cismin üzerine uyguladığı kuvvet ile cismin yerini değiştirmiş iş yapmıştır. Siz onu eski haline getirip mıknatıstan ayırmak için tekrar iş yapmalısınızdır.

Bizlerin çanta taşırken yorulmamızın sebebi ise kaslarımızın o yükü taşıyabilmek için kasılmak zorunda olmalarıdır. Kaslarımız kasılır iken kas hücrelerinin içinde bir sürü şey sürekli hareket eder. Çalışan kasalar ısınır enerji harcar ve dolayısı ile iş yaparız. Kaslarımızın içinde uyguladığımız kuvvete karşılık bir hareket olmakta ve dolayısı ile bir iş oluşmakta ve bizler de yorulmaktayızdır.
0
selfadjoint
(25.02.08)
(6)

amfi trafosu değiştirilir mi?

crimson king
efendim söylemesi ayıp usa'den bir amfi aldım, üzerinde yazdığına göre bu alet 120V 60Hz ve 180w istiyor, haliyle fişinin ucu da bizim prizlere göre değil. internetten bulduğum bir yer telefonda bunları trafolarını değiştirebildiklerini söyledi. yani rahatça bizim prizlerde kullanabilirmişim, ancak
efendim söylemesi ayıp usa'den bir amfi aldım, üzerinde yazdığına göre bu alet 120V 60Hz ve 180w istiyor, haliyle fişinin ucu da bizim prizlere göre değil. internetten bulduğum bir yer telefonda bunları trafolarını değiştirebildiklerini söyledi. yani rahatça bizim prizlerde kullanabilirmişim, ancak aklıma pek yatmadı bu iş, hakkaten kolayca ve düzgün bir şekilde yapılabilecek, amfiyi sağlıkla kullanabileceğim bir operasyon mudur bu? transformatör de düşündüm ama 180w, hatta daha fazlası, destekleyen transformatör yerden kalkmaz gibi. ne dersiniz?

edit: aslında ankara'da bildiğiniz bir yer varsa o da çok süper olur.
0
crimson king
(23.02.08)
ulu konya sokak'ta kesinlikle çözerler eminim. ya 220 50hz'i 120 60hz'e çevirebilen adaptör gibi bir şeyle, ya da anfinin içindeki trafoyu değiştirerek yapabilirler. dükkan olarak bilemiyorum ama özellikle oradaki sesçiler ya da elektronikçiler çarşısı içindeki dükkanlar halleder.
0
kibritsuyu
(23.02.08)
merhaba yakın bir zamanda bir arkadaşım swr kafa alıcaktı amerikadan(fiyatlar uygun diye) mail attık adamlara bize buradan almamamızı çünkü voltaj farkından dolayı problem çıkacağını ve bu yüzden eğer illa yurt dışından almak istiyosak almanyadan almamızı söylediler.
operasyondan sonra bize haber verirsen sevinirim.bu problem çoğumuzun yaşadığı bişey.
aynı şeyi carvin de söyledi ve bizi dek müziğe yönlendirdiler.
0
omer460
(23.02.08)
amplini elletme, açtırma bence özellikle değerli bir amp ise. 220->120 çeviricilerden al bir tane işin hallolsun.
0
kurukafa
(23.02.08)
sadece transformator degistirmen isini gormez. transformator sadece gerilimi yukseltir, alcaltir. sana hem frekansini hem de gerilimini degistirecek birsey gerekli. piyasada bu durumlar icin adaptor satiliyordur zaten.
0
egotm
(23.02.08)
şöyle ki bende amfiyi açtırmak istemem ama voltaj çevirici aletlerin 100w lığı bile en az 3-4 kilo. benim amfi (fender blues junior) 180w yazıyor ki mutlaka daha fazla almak lazım ısınma durumuna karşı, ki bu durumda taşınacak bişey olmayacaktır. trafo konusunu adisa firmasıyla konuştum ve kolayca yapılabildiğini söylediler. amfi işiyle ilgilenen bir tanıdığa da o da değiştirilebileceğini söyledi. ama içime sinmiyor herhalde voltaj çevirici alıp taşıycam:)
0
🌸crimson king
(23.02.08)
hocam voltaj cevirisi dedigin zaten transformatordur. sana bir de, icinde frekans ceviricisinin oldugu adaptor lazim.
0
egotm
(24.02.08)
(8)

tüpü zayıflamış bir televizyonla ne yapılır?

cakma capon
Evimizde,salonumuzun baş köşesinde, 2003'ün Mayıs ayında alınmış,garanti süresi bitmiş,tüpü oldukça zayıflamış ve bundan dolayı açma düğmesine basıldıktan saatler sonra açılan,Sony marka 29FX66E model,100 hertz,72 ekran bir televizyon var.Orjinal tüpü 450 euro ve servis ücreti de 70 euro.Daha uygun
Evimizde,salonumuzun baş köşesinde, 2003'ün Mayıs ayında alınmış,garanti süresi bitmiş,tüpü oldukça zayıflamış ve bundan dolayı açma düğmesine basıldıktan saatler sonra açılan,Sony marka 29FX66E model,100 hertz,72 ekran bir televizyon var.Orjinal tüpü 450 euro ve servis ücreti de 70 euro.Daha uygun tamir seçenekleri de var tabi,ama hiçbirinin garantisi yok.Tamir mi ettirmeli, yoksa satmalı mı,atmalı mı ne yapmalı karar veremedik.Eğer tamirden vazgeçersek nereye vermeli?
0
cakma capon
(23.02.08)
aslında bu gibi durumlarda tamir edilse bile aynı sorun tekrar olabiliyor hatta hiç açılmıyor. tamir ettirmek yerine yeni televizyon alırsanız daha uygun olur dusuncesindeyim.
0
clones
(23.02.08)
5 senelik sony nin tüpü mü bite4rmiş yahu? bizdeki en az 10 senelik ama hala canavar gibi. şanssızlık diyorum. evet, bence de yenisini alın. 450 eurodan ucuzdur hem o televizyonlar şimdi. h
0
egotm
(23.02.08)
televizyon 5 senedir açık mı peki? imkanı yok ya o modelin tüpünün bitmesinin. başka sorunu varsa bilemem tabi. yeni bir lcd en makulu olacaktir. tupluler uretimden kalktigi icin. (sony'de en azindan)
0
only
(23.02.08)
tüpü bitti diyen servis sizden fena para koparmaya çalışmış bence.
0
kurukafa
(23.02.08)
20 senelik sony'imiz var. tüp bitmesi diye bir olay yaşamadık. tuner kaydı s bandı çıktı filan ama tüp bitmedi.
0
darknum
(23.02.08)
Arkadaşların da dediği gibi o televizyonun tüpünün bu kadar kısa sürede bitmesi imkansıza yakın. Teknik servis kötü niyetli olabilir başka bir teknik servis varsa onlara gösterin önce.
0
redstreak
(23.02.08)
aynı sorun bende de vardı,malesef bozulduktan sonra bir işe yaramadığı için evin karşısındaki eskiciye bağışlayıp yerine arçelik 70 ekran tv aldım, üstelik 500-600 ytl arası birşeye patladı. kısacası tamir olayı cidden yeni bir tv fiyatına geliyor.
0
dreamkeeper
(23.02.08)
herkes söylemiş zaten, tv'nin tüpü o kadar zamanda zayıflamaz. benzer bir sorunu biz de arçelik buzdolabı ile yaşamıştık. aldıktan 2 yıl ganratili olarak aldıktan 3,5 yıl sonra buzluğunda çatlamalar olmuştu. servis gelip gördü, garantisi bitmiş ücretini verin halledelim dediler. arçelik genel merkezi ile görüştük. biraz sert çıkınca sorunun garanti ile ilgili olmadığını kabul ettiler ve buzdolabı bizim seçtiğimiz yeni bir modelle değiştirildi.

bence eğer onunla idare ederim diyorsanız siz de biraz uğraşın bu konuda.
0
lancelot du lac
(23.02.08)
(8)

türkçe karakter bug'ı.

kaamos
arkadaşşlar bir sorunumu çözemedim birkaç gündür. 3-4 gündür bilgisayarıım ç dıışşıındaki tüm türkçe karakterleri şşekilde görüldüğğü gibi çifter çifter yazııyor. bu derde bir çare bilen, gören, duyan varsa ve söylerse süper sevineceğğim.
arkadaşşlar bir sorunumu çözemedim birkaç gündür. 3-4 gündür bilgisayarıım ç dıışşıındaki tüm türkçe karakterleri şşekilde görüldüğğü gibi çifter çifter yazııyor. bu derde bir çare bilen, gören, duyan varsa ve söylerse süper sevineceğğim.
0
kaamos
(22.02.08)
daha önce böyle bir sorunla karşılaşmadım ancak windows kullanıyorsan, denetim masasından klavye düenini değiştirmeyi dene. mesela ingilizce bir düzene al, o zaman yine klavyende sorunlu türkçe karakterlere denk gelen tuşlarda(ekrana türkçe karakter çıkarmasalar dahi) çiftleme oluyor mu? bu durumda olayın yazılımsal olmama ihtimali olabilir diye düşünüyorum. ama o zaman sorun yok ise, türkçe klavye düzenine geri dönünce belki düzelir. sadece o düzene dönünce bozuluyorsa belki daha yazılımsal bir durumun üzerine gidilebilir.

veya bilindik bir şeydir, o zaman da ben bilmiyorum. bu arada ö, ü gibi harflerde de bir sorun gözükmüyor.
0
kurukafa
(22.02.08)
ı'lar, ü'ler ve ö'ler türkçe karakter değil mi? geriye kaldı ş ve ğ. bunlar da hemen altlı üstlü. egzotik bir donanım hatası olabilir mi?

klavye düzenini değiştirdiğinde, ingilizce yaptığında ya da türkçe f yaptığında ne oluyor? yine ş'ler ve ğ'ler mi çifter çifter yazıyor? yoksa ş ve ğ harflerinin yerinde olanlar mı çifter çifter yazıyor?

bir de windows'un ekran klavyesi ile durumu kontrol etmek mümkün mü? ya da yakınlarda varsa bu klavyeyi başka bir bilgisayarda, başka bir klavyeyi de bu bilgisayarda denemek mümkün mü?

ama gerçekten şaka gibi bir problem..
inşallah şaka değildir.
0
co2s2
(22.02.08)
klavye düzeninde ç, ğ ve ş birbirlerinin hemen çaprazlarında yer alan komşu karakterler. sorun klavyeden sanırım. araya dökülmüş kola, çay ve türevleri sıvı gıdalar olabileceği gibi, öbekleşmiş kırıntı peydahlanması da olabilir.
0
schimsonique chaiselongue
(22.02.08)
sorun şşu ki, msn'de veya wordde bu problemi yaşşamazken internette yaşşııyorum. ayrııca klavyenin üzerine herhangi bir yapıışşkan ve sııvıı dökülmüşş değğil.
0
🌸kaamos
(22.02.08)
farklı browser'lar?
0
co2s2
(22.02.08)
internette derken, browserda diyorsun sanırım. eğer durum bu ise yazılımsal bir sorundur. bu durumda, mesela internet explorer ve firefoxta(veya başka bir browserda) aynı sorun oluyor mu yoksa tek browser ile mi sınırlı?
0
kurukafa
(22.02.08)
sanıyorum kısa süreliğine sorunu hallettim. bu arada test edemedim acaba ie'de de aynı sorunu yapıyor mu diye. belki pluginler yapmıştır diyerek alayını uninstall ettim. restarttan sonra düzeldi gibi, ama geçen gün de düzelmişti kısa süreliğine. eğer ki tekrar sorun olursa gene sorarım. şimdilik her şey yolunda gibi.

teşekkürler yardımınız için.
0
🌸kaamos
(22.02.08)
bilmem faydası olabilir mi ama bende de internette türkçe karakterleri görmüyordu.Ne alakaysa gerzekçe bişi çıktı.Google toolbarını yüklemişim ondanmışmış...
0
chaud
(23.02.08)
(11)

Yurtdışından (Dubai) IPhone almak

gimbal
Dubai maceralarım devam ediyorŞimci öncelikle şunu sorayım, Dubai'den bir iPhone almam sonucunda (ki fiyatlarını bilmiyorum, hiçbir sitede bulamadım) Türkiye'de kullanmak istediğimde başıma gelecekler konusunda aydınlanmak istiyorum.Mesela, alacağım telefonu aklıbaşında bir prosedürle Turkcell için
Dubai maceralarım devam ediyor
Şimci öncelikle şunu sorayım, Dubai'den bir iPhone almam sonucunda (ki fiyatlarını bilmiyorum, hiçbir sitede bulamadım) Türkiye'de kullanmak istediğimde başıma gelecekler konusunda aydınlanmak istiyorum.

Mesela, alacağım telefonu aklıbaşında bir prosedürle Turkcell için açabilmem mümkün olacak mı?

Veya en son telefonumu 5 sene önce aldığım için son birkaç yıldır yürürlükteki yasa nasıl işliyor bilmiyorum, ek bir işlem falan yapmak gerekiyormuş galiba, kayıt ettirmek tarzı. O olay nedir sahi?

Bunun yanı sıra bilmem, öğrenmem gereken bir şeyler and/or tavsiye, öneriler varsa bana bir alo deyin, işte bu da kartım
0
gimbal
(21.02.08)
Patronum amerika'dan iphone aldi. sonrasinda 160 ytl'ye kirdirdi. cok guzel kullaniyordu. bir de baktik ki gecen hafta kapatmislar :) Tk 'dan onay almaniz gerekiyormus. www.tk.gov.tr
0
trimpot
(21.02.08)
İş arkadaşım Dubai'den iphone aldı (Bir iki hafta oldu), üzerinde Avea ile çatır çatır kullanıyor. Aveaa çalıştığına göre Turkcell hayli hayli çalışır. 400 dolar dedi.
0
sui
(22.02.08)
dönüşte telefonunuz ve pasaporunuz ile beraber turkcell abaone merkezine gidyorsunuz, gerekli sayfaların fotokopileri çekiliyor 5 ytl. (bu değişmiş olabilir) ücreti karşılığımda kaydınızı yaptırıyorlar ve sorunsuz olarak telefonu kullanıyorsunuz. Bu işlemi yanılmıyorsam senede sadece 1 kez yaptırabiliyorsunuz.
0
sixth
(22.02.08)
sui, lafım sana
arkadaşının aldığı 8gb miydi yoksa 16 mıydı bir fikrin var mı? 400 dolar karşısında bir dizlerim titredi de şu an
çok teşekkür ediyorum cevaplar için bir de. alttaki iphone sorusuyla da birleştirip voltranı oluşturdum
0
🌸gimbal
(22.02.08)
Başlığı ilgiyle takip ettiğimden soruyorum, gimbal'e sığıntı olup bir tane de ben alacağım.

Nerden almalı?
Yani sonuçta orada official olarak satılmıyor olsa gerek kırılmadan kullanılamayacağı için. Deneyimli birinden tavsiye bekleriz bu konuda.
0
kurukafa
(22.02.08)
alıp kullanmaya başladıktan sonra asla ama asla upgrade yapma sonra çok fena elde patlıyor...
0
likeaprayer
(22.02.08)
Aradım şimdi çocuğu:

8 GB, 490 dolara almış. Turkell falan her şey çalışıyor dedi. Aldıktan sonra (Türkiye'ye geldikten sonra) hangi hattı taktıracaksan onun bölge bayiisine gidiyormuşsun (Benim arkadaş İzmir-Bornova'daki ana Avea bayisine gitmiş mesela), pasaportunu da götürüyormuşsun, onun fotokopisini çekip üzerine işliyorlarmış. Bu işlem için 10 YTL para veriliyor dedi. Yalnız bunu 30 gün içinde yapman gerekiyormuş, 31. gün gitsen para dahi versen yapmıyorlarmış artık, kapanıyomuş.
0
sui
(22.02.08)
gimbal lafım sana,

4gb ve 8gb olmak üzere iki çeşidi var iphone'un , 16lısı yok..:)
0
plt radioman
(22.02.08)
plt radioman sana laflar hazırladım
www.apple.com
yeni çıkmış fırından, tazecik körpecik :)
0
🌸gimbal
(23.02.08)
bir arkadaşım gözümün önünde 1000 ytl verip 16 gb iphone aldı.doğubank ta...
0
antisilencee
(13.03.08)
iphone doğubankta 950-1070 ytl civarında gidiyor şu anda. genelde 1.1.3 ve tr menü elbette hatta kaydı da yapılmış oluyor(sanırım imei klonlanıyor). kutusu açılmamış alma şansına ben raslamadım (arz talep). kayıt içinse son 1 ay giriş yapılmış pasaport ve 5 ytl yeterli. onu da yeni yaptırdım çünkü çok basit bir işlem.
0
ozdek
(27.03.08)
(4)

[ gümrük ] Yurtdışından Online Sipariş Kılavuzu

enola gay
Ekşi duyuru üzerinde bu tür soruların fazlalığından dolayı sözlük uzman kadrosundan bir kişi tüm sorulara noktayı koyamaz mı? her ağızdan farklı ses çıkmak zorunda mı? sorular genelde şu şekilde yoğunlaşıyor:1) ebay ve amazon dan ilk sipariş2) elektronik ürünlerin gümrüğe takılma olasılığı3) shippin
Ekşi duyuru üzerinde bu tür soruların fazlalığından dolayı sözlük uzman kadrosundan bir kişi tüm sorulara noktayı koyamaz mı? her ağızdan farklı ses çıkmak zorunda mı? sorular genelde şu şekilde yoğunlaşıyor:

1) ebay ve amazon dan ilk sipariş
2) elektronik ürünlerin gümrüğe takılma olasılığı
3) shipping haricinde ekstra kaç para öderim?

bunlara %100 doğru cevap verilemez mi? göreceli olmak zorunda mı? net olarak yazılsa ve duyuru da en üst kısımda bir süre dursa olmaz mı?
0
enola gay
(21.02.08)
malesef %100 cevap verilemiyor durumlar için. herkesin derdi farklı oluyor çünkü.

sorunlar

alışveriş yapılan site
ödeme şekilleri (paypal, kredi kartı + güvenlik)
kargo (normal posta ve dhl, ups) ve süresi
gümrük

sadece genele yönelik yorumlar yapılabiliyor aslında ve herkes kendi tecrübesinden yola çıkarak yanıt veriyor. size bir gümrükçü dahi yanıt verse kesinliği olamaz çünkü ticari amaçla ürün getirmiyor burada soru soran insanlar kendi kullanımları için getirtiyorlar. ama yapılabilir genel bilgi verme amaçlı bir rehber deneyelim bakalım.
0
luflee
(21.02.08)
Daha önce açılan duyurularda bir şeyler arayanlar olursa akıllarında pek soru kalmaz sanırım. ben baya bir kurcalamadım aldım ettim soruları olanları cevablarımda aynı zamanda.

gümrükle ilgili %100 cevap bulmak isteyenlere sağlam kaynak burayada yazayım;
www.gumruk.gov.tr ben de burda başkasından gormustum link i bu işlerle ilgili acıklamışlar yeterli kıvamda.

amazon dan alışveriş yaparken korkmayında ebay icin ilk alışveriş onemli onu yapmadan once biraz gezin nette. guzel bir forum sitesi var bir bakın derim;

www.iyibey.com ebay üyeliği ile güzel gerektiginde resimli anlatımlar yapmıslar. sabit başlıklar haricinde pek yanıt bulamıyosunuz ama sabit olanlar yetiyor.
0
rurouni
(21.02.08)
Malesef olma çünkü işler deterministik bir şekilde işlemiyor aslında. 100 euro altı malı belirli şartlar yüzünden çekemeyen de var, aynı şartlara uymayan 5000$'lık maldan her ay birer ikişer getirip satabilen de... herkesin yorumu da ona göre oluyor haliyle.(süper hacı hiçbişey olmaz, veya aman bulaşma abi kan alıyorlar şeklinde)
0
kurukafa
(21.02.08)
Her zaman dogru olan kurallar ve iyi isleyen bir sistem olmadigi icin istedigin sey zor.

Ama, kesin cevap olmasa bile en azindan insanlara yol gosterecek bir sey, simdiye kadar verilmis cevaplar derlenerek olusturulabilir. Sonra bunu buraya degil Sozluk'e yazariz, oraya link veririz. Vaktin varsa eski sorulara bakip ise girisebilirsin :)
0
wpi
(22.02.08)
(4)

[ winxp ] Açılışta gelen boş notepad dosyası?

enola gay
Nedir? bomboş bi notepad dosyası açılıyor? msconfig den baktım garip bişey de yok? antivirus herşey ok diyor? nereden gelir bu nerelere bakmam lazım bu salak dosyayı bulmak için?
Nedir? bomboş bi notepad dosyası açılıyor? msconfig den baktım garip bişey de yok? antivirus herşey ok diyor? nereden gelir bu nerelere bakmam lazım bu salak dosyayı bulmak için?
0
enola gay
(21.02.08)
şöyle ki açılışta resmen "cmd" ile notepad.exe yazılıyor.. her açılışta..

çok komik.. her yere baktım tuneup utilities ile startup manager dan da baktım. yani bi şekilde start->run->cmd->notepad.exe yazılıyor..
0
🌸enola gay
(21.02.08)
registry den falan sil o komutu açılmasın.
0
sui
(21.02.08)
tam anlamadım. bu start düğmesine basıç, run ı çalıştırış ve notepad yazış olayını canlı olarak görüyor musun yani? sanki biri kontrol ediyor gibi?
0
kurukafa
(21.02.08)
hayır sadece açılmış halini görüyorum.. pat die açılıyor ikisi de.. virüs olamaz holding burası? :)
0
🌸enola gay
(21.02.08)
(4)

apple macbook

mandayuvasi
efendim cehaletime verin ama anlayamadim olayi. ayni ozelliklere sahip(ekran haric,macbook 13") toshiba 600-700$ civarinda(amerika fiyatlari) iken bu macbooklarin en ucuzu 1100$. ekran farkindan mi kaynaklaniyor yoksa bilmedigim baska birseyler mi var? sirf bu yuzden arada kaldim. buyuk ihtimal macb
efendim cehaletime verin ama anlayamadim olayi. ayni ozelliklere sahip(ekran haric,macbook 13") toshiba 600-700$ civarinda(amerika fiyatlari) iken bu macbooklarin en ucuzu 1100$. ekran farkindan mi kaynaklaniyor yoksa bilmedigim baska birseyler mi var? sirf bu yuzden arada kaldim. buyuk ihtimal macbook alacagim ama takildi iste kafama.
0
mandayuvasi
(20.02.08)
elma vergisi. macos kullanıyorsun falan filan.
0
kurukafa
(20.02.08)
tasarım + stabilite + kişiye eklediği prestij (prestige brands) + marka imajı (it's a mac) = aradaki fark.

Aynı özelliklere sahip kot pantolonların pazarda satılanı 20 ytl, mavideki 120 ytl. Aynı hesap.
0
sui
(20.02.08)
adam gibi tasarlanmis duzgun klavye, multi-finger touchpad, ufacik sarj cihazi, pil performansinin muhtesem olmasi gibi ozelliklere de veriliyor o para tabi. obur yandan normal (sony vaio haric tum laptoplar sanirim, toshiba mi asus mu ne olur artik) bir laptopta igrenc/rahatsiz klavye, iki senede biten pil, kotu pil performansi, fiziksel olarak (kapagi acip kaparken mesela) dangil dungulluk, tugladan sarj adaptoru, dumduz (cift parmak atraksiyonu olmayan) touchpad var. ama kararsizsaniz ya apple store'da aletleri kurcalayip sorular sorarak (turkiye'de yas bu dukkanda soru sorarak bilgi edinme isi) bilgi/izlenim sahibi olup kararinizi ona gore verin, ya da hic ugrasmadan toshiba alin tabi.
0
disq
(20.02.08)
hayvan gibi ısınmaması da cabası...
lap top değil adeta nur topu :)
0
betty puf puf
(21.02.08)
(7)

youtube a video yuklemek

palyacopapi
75mb. videonun yuklenmesi 1024k baglanti ile ne kadar sureryaklasik olarak bi fikriniz var mi... bekle allah bekle bi hal oldum yahu...
75mb. videonun yuklenmesi 1024k baglanti ile ne kadar surer
yaklasik olarak bi fikriniz var mi... bekle allah bekle bi hal oldum yahu...
0
palyacopapi
(20.02.08)
50 dakika civari sürer..
0
flawless victory
(20.02.08)
75mb cok buyuk. O vidyoyu windows media playerda acip daha dusuk kalite yapmani oneririm. yoksa youtube'a yukledikten sonra saatlerce orada islenmesini bekleyeceksin. yani uzun sure vidyo online olmayacak.
0
wpi
(20.02.08)
windows movie maker demek istedim tabi.
0
wpi
(20.02.08)
geçen yükledim 79mb video, 45-50 dakika sürdü.

wpi: dosyanın boyutu encoding süresini direk olarak dramatik şekilde etkilemez, süresi etkiler. medya sıkıştırmayı normal winrarda dosya sıkıştırmak gibi düşünmemek lazım. ancak gigabytelarca tutan tamamen uncompressed bir video sıkıştırılıyorsa, disk bir bottleneck olarak sıkıştırmayı yavaşlatabilir ancak bunun da youtube ile çok bağlantısı yok.

online olması yaklaşık yarım saat alır.(9.5 dakika falandı benimki)
0
kurukafa
(20.02.08)
Vidyo sikistirmasi hakkinda cok bilgim olmadigi icin bir iddiada bulunamayacagim. Ama ben daha once ayni vidyoyu kucultup gonderdigimde daha hizli online oldu diye hatirliyorum. Yanlis hatirliyor olabilirim.
0
wpi
(20.02.08)
Tabi ama hız pek çok şeye bağlı olabilir, o anki server yükü vs. de dahil olmak üzere. Ancak hızı etkileyip etkilemeyeceğini lokal olarak da test etmek mümkün. İçgüdüsel olarak çok doğru gelmese de olay kayıplı medya sıkıştırması olduğu için, kayıpsız sıkıştırma gibi işlemiyor. Youtube'a uncompressed veri yollayamayacağımıza göre yapılan işlem aslında transcoding. Yani yolladığınız videoyu açıyor(uncompressed olarak frameleri kaynak dosyadan çıkartıyor) ve flv içinde kullandığı sıkıştırma algoritmasına göre tekrar encode ediyor. Decoding işlemi vido dosyalarında realtime yapılabilecek kadar kolaydır ancak encoding her zaman o kadar hızlı olmayabilir. Burada kayıplı bir işlem söz konusu olduğu için kaynak dosyanın boyutundan ziyade kaynak medyanın uzunluğu ve yoğunluğu(fps) önem kazanır. Çünkü dosyanızın boyutu ne kadar büyük olursa olsun içeriği okumak realtime olarak fazla yük bindirmeyen bir işlem olmak durumunda(özellikle ekranda gösterilmeyecekse ki transcoding esnasında durum bu). Yani burada dosyayı boyutundan bağımsız olarak "okumanın" kayda değer bir yük bindirmeyeceği ancaktekrar encode edilecek içeriğin uzunluğunun önem kazanacağı ortaya çıkıyor. Okumak basit bir iş, esas mesele o videoyu tekrar frame frame sıkıştırmakta, o aşamada kaynak ile herhangi bir bağınız kalmamış oluyor.

Ancak kayıpsız ve medyadan bağımsız bir sıkıştırma söz konusu olsaydı tamamen dosya boyutu ile doğru orantılı bir yük söz konusu olacaktı.

Ek olarak, youtube tabii ki saniyede bilmem kaç videonun upload edildiği, ciddi yük dağıtımı yapması gereken bir mekan ve dosya işleme konusunda kendince pratik sorunlara getirilen çözümler ile gelişmiş bir yöntem belirlemiş olması muhtemel. Burada mesele sadece transcoding aşamasında değil. Belirli sebeplerden ötürü büyük dosyaları işleme daha geç alıyor olabilirler veya farklı bir uygulamadan geçiriyor olabilirler. Sistemin iç işleyişini tam bilmediğimden bu konuda yorum yapamıyorum fakat olayı "medya dosyalarının transcoding işleminde sürede belirleyici faktör dosya boyutu mudur" basitliğinde ele alırsak bunun cevabını verdiğimi düşünüyorum. Bunu bir kaç video dosyası ve virtualdub programı ile deneyler yaparak da doğrulayabiliriz senıyorum.

Geri kalan her şey için mastercard.
:)
0
kurukafa
(20.02.08)
çözünürlüğü daralt virtualdub ile. nası olsa youtubeda küçülecek.
0
kofteburger
(20.02.08)
(2)

Max Msp 5

gimbal
yahu ne zaman çıkacak bu max 5 bilen var mı? 2008 q1 diyorlar da şubatı da yarıladık, ne iş?ortada saçma interface videolarından başka bir şey yok hala.bir de artık Air uğraşmıyor bununla, H2O da zaten allahlık. nasıl olacak bu işler?
yahu ne zaman çıkacak bu max 5 bilen var mı? 2008 q1 diyorlar da şubatı da yarıladık, ne iş?
ortada saçma interface videolarından başka bir şey yok hala.
bir de artık Air uğraşmıyor bununla, H2O da zaten allahlık. nasıl olacak bu işler?
0
gimbal
(18.02.08)
bence q3 den önce çıkar.
satın alıcan. :)
0
kurukafa
(18.02.08)
magesy de pd buldum beleş, onu indiyorum, aynısı diyorlar
0
🌸gimbal
(18.02.08)
(7)

bir derdim var

nomukasonduka
bilgisayarımdaki giderek çoğalan mp3ler çok fazla yer kaplamaya ve buyüzden bilgisayarın yavaşlamasına sebep oluyor. yeni bir harddisk almak uzun vadede gerçekleştirebileceğim birşey olduğundan mütevellit fazla dinlemediğim parçaları cd'lere atmayı düşünüyorum. ama bana öyle bir program lazım ki o ş
bilgisayarımdaki giderek çoğalan mp3ler çok fazla yer kaplamaya ve buyüzden bilgisayarın yavaşlamasına sebep oluyor. yeni bir harddisk almak uzun vadede gerçekleştirebileceğim birşey olduğundan mütevellit fazla dinlemediğim parçaları cd'lere atmayı düşünüyorum. ama bana öyle bir program lazım ki o şarkıları cdye attıktan sonra ve bilgisayarın harddisk'inden silindikten sonra aradığım ama hangi cd'de yer aldığını bilmediğim bir şarkıyı çat diye önüme çıkarsın, aradığın şarkı şu numaralı cd'nin içinde filan desin, cd'lerin içinde şarkı aramakla beni uğraştırmasın var mıdır böyle bi program
0
nomukasonduka
(17.02.08)
Ben Cd Katalog kullanıyorum. Daha iyi programlar vardır tabii, ama bu yetiyor bana şimdilik. Cd ve dvd arşivi, bir kaç kritere göre arama özelliği var. Ancak dosya adları düzgün olmazsa aradığınız şarkıyı hızla bulmakta pek işe yaramaz bu program.

Bir de, cd yerine mümkünse dvd olarak saklayın, muhafaza etmesi daha kolay olur. Ayrıca çok dinlenen parçalar az dinlenmeye, az dinlenen parçalar da hiç dinlenmemeye başlıyor diskten silince.

edit: inndir.com'dan indirebilirsiniz.
0
fadetoreality
(17.02.08)
whereisit adlı bir program var, kullananlar çok ama çok memnun, ben beceremedim, bi sözlüğe bakabilirsin.
0
pusula
(17.02.08)
HArddiskte çok yer kaplayan dosyalar yaygın inanışın aksine bilgisayarı yavaşlatmazlar. Hatta çoğu zaman orda veri olup olmaması bilgisayarı ilgilendirmez bile. (sistem sürücünü ağzına kadar doldurmadığını varsayıyorum).

Ama dediğin iş için whereisit kullanılır.
0
kurukafa
(17.02.08)
Kurukafa'nin dediklerini biraz ilerletirsek, bu cd isine sadece bilgisayar hizlansin diye giriyorsan bir daha dusun. Hard diskinde ne kadar bos yer var? 500-800MB varsa sorun yok. Dosya silmek bilgisayari hizlandirmaz.

Ama cok dosya varsa fragmentation olma ihtimali var. Bir defrag at istersen.

Onun disinda ram durumun nedir, arka planda kac program calisiyor, onlara egilmeni oneririm.
0
wpi
(17.02.08)
where is it crack yapmassan 2 gb den sonra katalog yapmıyor. ben hem cracki hem kullanmayı beceremedim.
0
sourlemonade
(17.02.08)
winap ın acılısını da media library i kapatarak hızlandırabilirsin. cak defrag ı bisisi kalmaz.
0
bryan fury
(17.02.08)
paran varsa mp3lerini alacak kadardan biraz daha büyük harddisc al, cd lere yüklediğin sonra da çizilince üzüleceğin mp3 lere mahkum kalma, hem de hemen search eder bulursun nerede.
0
thefirstfbli
(17.02.08)
(7)

Windows'u yeniden yükledim 2. harddiskimi tanıtamıyorum

rare
Ufak sorunları çözebilecek kadar Windows bilgim var, bu konu beni aşıyor.Öncelikle dertsiz başıma açtığım derdi anlatayım:Creative'in sitesinde gezerken kaşındım ve Audigy kartımın sürücüsünü güncelleyeyim dedim. Sürücüye ait eski dosyaları silip üstüne yazmak için restart istedi. Restarttan sonra m
Ufak sorunları çözebilecek kadar Windows bilgim var, bu konu beni aşıyor.
Öncelikle dertsiz başıma açtığım derdi anlatayım:
Creative'in sitesinde gezerken kaşındım ve Audigy kartımın sürücüsünü güncelleyeyim dedim. Sürücüye ait eski dosyaları silip üstüne yazmak için restart istedi. Restarttan sonra masaüstü bile açılmaz oldu, sistem tamamen işe yaramaz hale geldi ve her açılışında chkdsk sayfası belirdi.

Ben de kolay çözüm olacağını düşündüğümden "windows2" dosyasına yeni bir Windows kurdum (önceki profesyoneldi, bu home). Her şey cillop gibi çalışıyor zannederken ikinci sabitdiski görmediğini fark ettim.

Windows'u yüklediğim c 40 gb, görülmeyen d ise 200..

Ben burdaki dosyaları kayıpsız ve de kasayı açmak zorunda kalmadan nasıl kurtarabilirim?

Gerçekten çok çaresiz durumda kaldım, yardımınıza ihtiyacım var.
0
rare
(17.02.08)
acaba aygit yoneticisinde gorunuyor mu?
bi guvenli modda acmayi deneyin...
0
algoritma
(17.02.08)
"windows2 dosyası" dediğin şey tam olarak nedir?
Denetim masası - yönetimsel araçlar, bilgisayar yönetimi ne girince(burada windows yok o yüzden kafadan yazıyorum biraz farklı olabilir türkçeleri) orada solda disk yönetimi ne girdiğin zaman sağda iki diskini de görüyor musun? Görüyorsan sağlıklı ve formatlı gözüküyor lar mı, şu kadarı boş bu kadarı dolu diyorlar mı?

Bir de neyin üzerine neyi kurduğunu biraz daha ayrıntılı anlatmaya çalışırsan daha faydalı olabilir.
Dosyalarına o sürücüyü toptan formatlayıp üzerine os kurmadığın sürece kolay kolay bişey olmaz, ama uğraştırabilir her ne olduysa.
0
kurukafa
(17.02.08)
Öncelikle cevaplarınız için teşekkür ederim.

Disk aygıt yöneticisinde görünüyor.

Disk Yönetimi'nde ise disk 0 olarak c: sürücüsü "temel 37,30 gb çevrim içi"
disk 1 'de ise ünlem işareti var "dinamik yabancı" yazıyor

daha önceki sistem C:\WINDOWS taydı şimdikini C:\WINDOWS2 ye kurdum. 2'den kastım o..

Bir de az önce önceki sisteme güvenli kipte girebildim, D sürücüsü sağlam duruyor.
Ama normal şekilde ilk açtığımda "explorer.exe uygulama düzgün olarak başlayamadı (0xC0000142)" ikinci açtığımdaysa "readreg.exe" bulunamıyor" hatası verdi.

Bir de yeni yüklediğim sistem olsun, eskisi olsun her başladığında chkdsk e giriyor önce. Yenisinde sadece c'yi eskisinde sadece d'yi tarıyor. çözemedim.
0
🌸rare
(17.02.08)
Problemin büyük ihtimalle partitionlarla ilgili. Benim de başıma geldi. Öyle lanet bir şey ki, kurtabildiğim dosyalar içerisinde, diyelim ki bir resim var ; resimin üst tarafı normal alt tarafı bozulmuştu. hatta birkaç film vardı HDD'de, artık nasıl bozulmuşsa, bu filmler birbirlerine girmişti, başında başka film sonunda başka film oynuyordu. Yani kurtarman biraz zor gibime geliyor. Emin olmamakla birlikite, senin bu problemin de partition problemi, ben kesin bir yöntem bulamadım malesef. Partition repair diye aratırsan onlarca program bulursun, bunlarla HDD'deki hataları düzeltmeye çalış, çoğu programın hata giderme opsiyonu vardır fakat şunu unutma ; Ben verilerimin tamamını kurtarmayı başardım fakat HDD birkaç saat sonra bozuldu, bu tür programların HDD'e zararı gerçekten çok çok büyüktür. Eğer bir sonuç alamazsan Finaldata'yı da deneyebilirsin fakat işe yarayan versiyonları henüz kırılamadı malesef.
0
dender
(18.02.08)
sorun şu ki sorunlu sisteme güvenli kipte girdiğimde ikinci sürücüye sorunsuz ulaşabiliyorum. (ne sorunlu adammışım :))
ilk diskimde 3gb yer , ikincisinde 120 küsür gb veri olduğu için aktarma epey uzun sürecek. güvenli kip olduğu için sanırım, 1 dvdye 40 dakikada yazabildi nero. o yüzden o da epey zaman alacak gibi.
bir yerden harici harddisk bulup güvenli kipten aktarmaya çalışmak en mantıklısı gibi gözüküyor.
0
🌸rare
(18.02.08)
eğer partition magic kurarsan, repair partitions gibi bir seçenek olduğunu göreceksin... yapısı tamamen bozulmuş bir harddiski bile düzeltebiliyor başıma gelmişti oradan biliyorum.
0
elmariachi
(18.02.08)
o tarz bir program harddiske zarar vermez mi ama?
0
🌸rare
(19.02.08)
(5)

mr' daki sesler

bladder
malumunuz mr'a girenler bilir. çekim esnasında cihazdan cesitli sesler gelir. mesela manyaetik alan uygulanırken pompa sesini andıra fıştık fıştık benzeri ses geliyor(ya da herneye benziyorsa) goruntu alınırken de tatatata şeklinde taramalı tüfek benzeri ses geliyor. bunlar cihazın hangi bölümünden
malumunuz mr'a girenler bilir. çekim esnasında cihazdan cesitli sesler gelir. mesela manyaetik alan uygulanırken pompa sesini andıra fıştık fıştık benzeri ses geliyor(ya da herneye benziyorsa) goruntu alınırken de tatatata şeklinde taramalı tüfek benzeri ses geliyor. bunlar cihazın hangi bölümünden gelir, mesela magnet falan mı çıkarır o sesi. bilen birilieri cevap veirirse cok buyuk sevaba girecektir.
0
bladder
(15.02.08)
hakim değilim konuya amapsikoloji okuyan bir arkadaşıma sormuştum, o da kabaca biliyormuş fakat o ses işte içeride metal bir bar var üzerinden yüksek akım geçince kıpraşıyor ve kıpraşmayı sönümlemek için orada duran padding bloğuna çarpıyormuş. gürültü ordan ve engellemenin imkanı yokmuş hatta tekniği ilk bulan kişi "bunu geliştirmek istiyorsanız sesten kurtulmanın yolunu bulun" vs bişeyler söylemiş... mişmiş muşmuş...

kesin bilen biri daha iyi aydınlatır sanıyorum.
0
kurukafa
(16.02.08)
Goruntu alinirkenki sesler aletin icindeki akimin degismesinden kaynaklaniyor.

Pompa sesleri de - yanilmiyorsam - sogutma sisteminden geliyor.

Neden merak ediyorsun?
0
wpi
(16.02.08)
böyle olağanüstü bir alet çıkarmıyor. takır tukur sesleri, görüntülenen yerin etrafında dönen magnet çıkarıyor, ağır olduğu için tıkırdayarak hareket ediyor. pompa sesine benzettiğin sese ben hiç tanık olmadım.
wikipedia ise şöyle diyor:

Loud noises and vibrations are produced by forces resulting from rapidly switched magnetic gradients interacting with the main magnetic field, in turn causing minute expansions and contractions of the coil itself. This is most marked with high-field machines and rapid-imaging techniques in which sound intensity can reach 130 dB (equivalent to a jet engine at take-off).

yani buradabir nevi kurukafa'nın arkadaşının söylediği şeyi doğrulamış, bu büyük manyetik alanı oluşturacak büyük bobin kendi kendine de uyguluyor bu manyetik alanı, bu sebeple sürekli farklı yönlerden akım geçtiği için de makine içinde bir harmonik hareket yaparak genişleyip daralıyor, bulunduğu bölümün çeperlerine vuruyor kendini sürekli. işte bu sebeple ses geliyor.
0
tom riddle
(16.02.08)
o duyduğunuz seslerin bir kısmı bobinlerden bir kısmı güç kaynağından kaynaklanır. aslında büyük bir kısmı bobinlerden gelir. kurukafa'nın bahsettiği metal bara sarılı iletkenlerdir o bobin dediğim. pompa sesleri de o bobinleri soğutma esnasında gelir, zira -bazı- manyetik rezonans cihazlarındaki bobinler, sıcaklık yüzünden akım kaybı olmaması için -273 derecelere kadar soğutulur. nitrojen falan kullanılıyodu hatırladığım kadarıyla soğutma işleminde. böyleyken böyle işte.
0
mc r 9
(16.02.08)
nitrojen değil de helyumun kullanılıyor olması gerekiyor cryo soğutmada, asal bir gaz olmasından ötürü.
0
tom riddle
(16.02.08)
(7)

Near-Field Monitör Tavsiyesi [Fiyat/Performans Canavarı]

boshi
Bana f/p oranı yüksek bir near-field monitör tavsiye eder misiniz?
Bana f/p oranı yüksek bir near-field monitör tavsiye eder misiniz?
0
boshi
(12.02.08)
Near Field nedir ki?
0
compumaster
(12.02.08)
Hangi bütçe seviyesinde aradığına göre değişir. En ucuz çizgide m-audio bx5 lar baya canavardır, profesyonel monitör sayılmazlar belki ama multimedia speakerdan da baya uzaklardır, işi bilen ses çıkarır yani.

bir üst seviyede krk rp seviyesi, rp5 veya rp6...

ama buraya fiyat performans canavarı teki 3000$'lık monitörler de yazılabilir. :) Bütçe ve seviyeye bağlı.
0
kurukafa
(12.02.08)
merhaba ben m-audio bx8a kullanıyorum.hatta ikinci el aldım bu ürünü.m-audio markasını normalde hiç sevmiyorum sorun üstüne sorun çıkartan bir marka fakat monitörleri çok iyi.bx8a tavsiye ederim.bunu tavsiye etmemin sebebi yarın öbürgün gidip bx10 sub bass alırsın falan bx5a lar yetersiz kalır falan.
0
omer460
(12.02.08)
açılın çok pis atmasyon yapacağım:
@compumaster
Hocam hani konserlerde yerde müzisyenlere dönük hoparlörler var, şarkıcılar üzerine çıkıp atlıyor falan, galiba onların adı. Chicken translate yapınca onu çağrıştırdı bana...
0
late viper
(12.02.08)
rp5 onerisini okuyunca sevindim cunku aklimda o var. ama tascam (vl-x5) ve tapco'nun (s5) muadil modelleri de cezbediyor. gelin gorun ki bunları kullanmış birilerini bulamıyorum. yalnızca bir-iki review.

bir de benim bunları kullanacağım alan 10-12m2 ya vardir ya yoktur. "5inch'lik woofer bu tur kucuk hacimlerde yeterlidir, fazlasına gerek yoktur," gibi bişeyler okudum. o yüzden bütçeyi biraz esnetip rp6 ya da bx8 almanın çok büyük ekstra getirisi olmaz gibi geliyor bana. yanlış mıyım? (woofer'dan başka faktörlerin de olduğunun farkındayım tabii; alt frekanslar daha tatmin edici olacaktır örneğin rp6'da. ama amatör/naif kullanım söz konusu olduğunda cebimden çıkacak ilave nakde değecek mi, kuşkuluyum).
0
🌸boshi
(12.02.08)
Bence odanın büyüklüğü ve bütçe de çok önemli bir de yukarıda sayılan monitörler gayet sağlam monitörler. Bana kalırsa sevdiğin tanıdığın şarkıların olduğu bir cd ile dinelemeye git. Sanırım monitör satan bütün yerler bu isteğini kabul eder. En olmadı Compel veya BL müzik'e gidip deneyebilirsin. Hem oradakiler de sana yardımcı olurlar. Bir de kulağın da alışıyor giderek monitöre ve nesinin zayıf nesinin güçlü olduğunu bilerek mix yapıyorsun bir süre sonra. Şahsen Genelec 8020A kullanıyorum çoook seviyorum. Küçük bir odada yapıyorum kayıt ve mixleri.

Monitörler ile ilgili müzkitek in forumlarından da yardım alabilirsin. www.müziktek.com
0
skipper
(13.02.08)
şahsen bx8a ları çok geniş amaçlı kullanıyorum.bass gitardan tut klavye ve gitara kadar bir çok esntrumanı bağlayıp çalmışlığım vardır.hiç yarı yolda bırakmadı beni.ayrıca ben bu aletleri evde müzik dinlemek,film izlemek ve aynı zamanda enstruman çalışmak için kullanıyorum.ileri doğru amerikadan bir adet bx10 almayı düşünüyorum bence birazda senin amacına bağlı nasıl bir monitör alınacağı.
0
omer460
(13.02.08)
(8)

kafa izni

tahret muslugu
1 ay önce bugünlerde kafa izni almıştım dün ya da önceki gün itibariyle kesinlikle bitmiş olması lazım iznin... sözlüğe giremiyorum haliyle. bizim account un güme gitme ihtimali var mı?
1 ay önce bugünlerde kafa izni almıştım dün ya da önceki gün itibariyle kesinlikle bitmiş olması lazım iznin... sözlüğe giremiyorum haliyle. bizim account un güme gitme ihtimali var mı?
0
tahret muslugu
(11.02.08)
yanlış hesaplamışsınız. hala kayıpsınız.
0
paranormal
(11.02.08)
yani demek istediğim sistemde bir açık olur da güme gider miyiz? :)
0
🌸tahret muslugu
(11.02.08)
bir $ey olmaz.
sadece gun olarak hesaplamamak lazim. saat dakika da i$in icine giriyor.
0
sourlemonade
(11.02.08)
1 ay yerine 1 senelik almışsındır yanlışlıkla.
(içine şüphe düşsün diye yazıyorum)
0
kurukafa
(11.02.08)
''olmadi. hatali giri$ yaptiniz ya da her giri$iniz hataydi.''
mesajını gördükçe göz bebeklerim büyüyor, kan beynime hücum ediyor, metabolizma hızlanıyor...
bir de siz vurmayın ağalar...
0
🌸tahret muslugu
(11.02.08)
kimi raikkonen
(11.02.08)
saate bakılıyor gece 3'te kapandıysa gece 3'e kadar beklemen gerekiyor bana olmustu :)
0
sourlemonade
(11.02.08)
bu sorun bana da oldu. kafa izni bittikten sonra login olurken kullanıcı adını girmeyip mail adresiyle gireyim derseniz kabul etmiyor.

önce kullanıcı adıyla deneyin, olmazsa şifremi unuttum deyin.
0
patlamismisir
(11.02.08)
(7)

hepatit (doktor)

ayanux
kan testi yaptırdım. hepatit için negatif olmasına rağmen şöyle bi sonuç geldi.. kıllanmalı mıyım ? sample result'ın 8,09 olması tehlike yaratır mı ? Anti-HAV IgG SAMPLE RESULT 8.09 IU/L POSITIVE RESULT >= 20. 00 IU/Lşimdiden teşekkürler..
kan testi yaptırdım. hepatit için negatif olmasına rağmen şöyle bi sonuç geldi.. kıllanmalı mıyım ? sample result'ın 8,09 olması tehlike yaratır mı ?


Anti-HAV IgG
SAMPLE RESULT 8.09 IU/L POSITIVE RESULT >= 20. 00 IU/L


şimdiden teşekkürler..
0
ayanux
(10.02.08)
20'ye eşit veya fazla ise pozitiftir diyor, sende 20 nin altında çıkmış yani negatif. Bu durumda sorun olmaması gerekir?
0
kurukafa
(10.02.08)
neden 0,0 değilde 8,09.. yani bi tehlike mı var acaba onu kastediyorum..
0
🌸ayanux
(10.02.08)
Doktor değilim kesinlikle ama tecrübelerime dayanarak söylüyorum:
Kanda tahlili yapılan bir maddenin verilen birimde 0 çıktığını hiç görmedim. Yani sağlıklı birinde testi yapılan hemen her şeyden eser miktarda bulunuyor(şayet vücut tarafından salgılanıyorsa). Tehlike sinyali eşiği de bunun için var. İçin rahat olsun bence, doktora sonuçları göstereceğni varsayıyorum tabii. Geçmiş olsun.
0
kurukafa
(10.02.08)
genelde bu testlerde hastalığa ait maddelere bakılmaz, vücudun ya da virüsün/bakterinin salgıladığı maddelere bakılır, örneğin spesifik antikorlara. bundan dolayı 0 çıkmaz pek zira aynı antikor başka bir işleve de sahip olabilir.
0
talemon
(10.02.08)
talemon doğru demiş, zaten "Anti-HAV IgG" dediği şey Hepatit A spesifik antikorun ta kendisi. öncelikle "IgG" olduğu için kıllanmamanız gerektiğini peşinen söyleyeyim. aktif bir durum olsa IgA yüksek çıkardı. sizde neden böyle peki, direkt bir tahminde bulunacak olursam aşılısınız derdim. veya geçirdiniz?
0
gxix
(10.02.08)
ben de gxix'in dediği gibi aşı olmuş olduğunuzu söyleyebilirdim. vücudun antikor üretmesi için ya hasta olacaksınız ya da zayıf antijen (aşı) girecek derlerdi ya lisede, size de işte aşı yapılmış büyük ihtimal.
0
tom riddle
(10.02.08)
aşı yok kesinlikle.. neyse bunu bi bilene sormak gerek,r en iyisi.. sağolun varolun..
0
🌸ayanux
(11.02.08)
(7)

Haydi Bakalım Bilgisayar Canavarları

delikan76
Selamlar gençler,Kafamı kurcalayan, gereksiz, yanıtını alırsam bir zikime yaramayacak ama kıl tüy yün diye tabir edilebilecek bir sorum var.Şöyle ki:Windows, multiple selection şekli ile seçilmiş, birden çok dosyayı move veya copy ederken hangi sırada yapar bunu? Yani source'dan destination'a hangi
Selamlar gençler,
Kafamı kurcalayan, gereksiz, yanıtını alırsam bir zikime yaramayacak ama kıl tüy yün diye tabir edilebilecek bir sorum var.
Şöyle ki:
Windows, multiple selection şekli ile seçilmiş, birden çok dosyayı move veya copy ederken hangi sırada yapar bunu? Yani source'dan destination'a hangi sırada yazar?

Dosya adı değil, dosya uzunluğu değil, seçme sırası değil?

Var mı bilen eden...

NOT: Şöyle böyle olabilir, bir denemek lazım falan demeyelim çok rica ediyorum, zaten habire deniyorum. :)
0
delikan76
(07.02.08)
atıyorum (atma dedin gerçi), destination folder'ın seçili sıralama parametresine göre yapıyo olmasın.
0
frank n furter
(07.02.08)
ben şey diye biliyorum,
mesela dosya sırası şöyle olsun

A - B - C - D - E - F

ve sen de mouse ile hepsini seçip F'nin üzerinden "copy" veya "cut" dedin, destination'a da "paste" dedin. önce F'yi atıp ardından A - B - C - D - E'yi sırasıyla kopyalaması lazım. mesele alfabetik olması değil, kabaca soldan sağa ve yukarıdan aşağıya doğru..

bu soru benim de kafama takılıyordu bayağıdır, ben "böyledir heralde" dedim, kendimi kandırmış da olabilirim.
0
gxix
(07.02.08)
Şu anda windowsa erişimim yok ama aklımda şöyle olduğu kalmış: çoklu seçili ise ilk kopyalanan dosya taşımak için sürüklerken seçtiğin dosya oluyor. bir ihtimal oradan guide göründüğü sırayla aşağı gidip sonra en tepeye dönüp bitiriyordur. tabi burada sadece sürükle bırak yönteminden bahsediyorum. cut/copy paste durumu için bir fikrim yok.

denemedim ama içgüdüsel olarak öyle olduğunu düşündüm hep belki doğrudur.
0
kurukafa
(07.02.08)
bence uzerinde dusunmeye gerek yok. gordugum kadariyla alfabe sirasi gibi ama kanimca tamamen rastgele.
0
turkish tekila
(07.02.08)
Atmıyorum ve "cevab veriyorum" :): Kopyalama veya taşıma işlemini kopyalanacak pencerenin sıralama ayarına göre yapar. O pencerenin görünüm özelliklerinden sözgelimi görüntüleme şeklini ayrıntılar olarak seçer, sıralama ölçütünü de tür yaparsanız, aldığın pencerede görünüm küçük resimler ve sıralama ölçütü isim sırası olsa bile kopyaladığınız yerde ayrıntılar ve türe göre sıralanacaktır..yani kopyalarken yaptığınız ayar değil, yapıştırdığınız yerin ayarları geçerlidir. her pencereyi farklı ayarlara göre ayarlamışsanız, haliyle taşıma sırasında görüntüler ve sıralama ölçütü farklı olacaktır..
0
elinherifi
(07.02.08)
önce alfabe, ardından aynı harfliler içinden boyutuna göre.
ama önce boyut, sonra alfabeye göre attığı da oldu.
seçim sırasına göre pek yemiyo gibi.
0
fizikopat
(07.02.08)
Son seçili dosyayı ilk atar. Kalanını varsayılan dizilim sırasıyla atar.

Eğer klavyeyle seçtiyseniz ve kopyaladıysanız, nokta nokta olan seçim kutusu en son hangi dosyadaysa önce onu kopyalar.

Fare ile seçip klavyeyle kopyalarsanız, yine seçim kutusundakiyle başlar.

Fare ile kopyalarsanız, fareyi sağ tıkladığınız dosyadan başlar.

Fare ile sürüklerseniz, sürüklemenin altındaki dosyadan başlar.
0
harzem
(07.02.08)
(11)

Gecikmeli Yazma Başarısız ??

mortanius
160 GB Philips external harddiskim (SPD5230CC) geçen gün "Gecikmeli Yazma Başarısız" hatası vererek bozuldu. Nedir bu gecikmeli yazma olayı? ilk defa gördüm bu hatayı.. Şu an usb'ye taktığımda Yeni Donanım Bulundu diyor ama tanıyamıyor. Yani Bilgisayarım'a girdiğimde gözükmüyor!! Servise göndericem
160 GB Philips external harddiskim (SPD5230CC) geçen gün "Gecikmeli Yazma Başarısız" hatası vererek bozuldu. Nedir bu gecikmeli yazma olayı? ilk defa gördüm bu hatayı.. Şu an usb'ye taktığımda Yeni Donanım Bulundu diyor ama tanıyamıyor. Yani Bilgisayarım'a girdiğimde gözükmüyor!! Servise göndericem fakat verileri kurtarma şansı var mıdır?? 140 gb verim gidecek yoksa :( (Bildiğim kadarıyla yangından çıkan laptoptan bile veri kurtarılabiliyor..)
0
mortanius
(06.02.08)
Bana oyle geliyor ki "gecikmeli yazma" derken buffer (cache) araciligi ile yazmadan bahsediyor. Eger oyleyse belki google'da biraz arayabilirsiniz. Su an pek bakacak firsatim olmadi. Daha once boyle bir hatayla karsilasmadim ve sabit disk uzmani da degilim ama, mantiken "yazamiyorsaniz" ve okuma icin de ayni buffer'i kullanmiyorsa alet (umarim), "salt-okunur" veya "read-only" sekilde baglayip icindekileri okuyabiliyor olmaniz lazim. Tabii hata dolayli olarak buffer'la da ilgili olabilir ama umarim oyle degildir.
0
armish
(06.02.08)
uyarıyı alma nedeni için; support.microsoft.com sizinki external olduğu için büyük ihtimalle hatanın nedeni diske ön yazma belleğini etkinleştir seçeneğinin aktif olması. ama bu seçeneği kaldırmanın sorununuzu çözeceğini sanmıyorum. arıza büyük ihtimalle donanımsal.
0
opteron
(06.02.08)
Evet donanımsal olabilir. Çünkü taktığımda üzerindeki mavi ışık bi süre yanıyor, içindeki disk böle bi hışımla dönmeye başlıyor. hah tamam, tanıyacak şimdi diyorum. ondan sonra duruyor ve kısa kısa dönüp duruyor içindeki disk. tabi bu sırada üzerindeki mavi ışık da kısa kısa yanıp sönüyor. nasıl desem, sanki böyle zorluyor zorluyor da bi engele takılıyor. yada o diskin normal çalışmasını engelleyen bişey olmuş.. bilemiyorum. çok garip. ama 140 gb dosyam var işin ucunda.. =/ bunun kurtarılabilirliğini de merak ediyorum..
0
🌸mortanius
(07.02.08)
ağdaki bir dosya(ları)yı yazdırmak isterken de bu hatayı verebilir. eğer ağdan yazıyorsan dosyaları önce makinene kopyala sonnra yazmayı dene.
0
fizikopat
(07.02.08)
HDD almak istediğimden bugun seagate başlığına bakıyordum. notorious brklp nickli yazarın bir entrysine denk geldim. Aynı sorunu yaşamış, mesaj atarsanız yardımı dokunur sanırım, büyük ihtimalle araştırmıştır. başlığa bakmaya üşenirseniz entrysi aşağıda :

"bir alisveris merkezinde* 320gb ve 7200rpm ligini 129ytlye aldigim 3.5''lik harici hard diskin markasi..
not: calistiginda hele de oda karanliksa bir pavyon ambiyansi yakalamanizin işten bile olmadigi aygit...ayrica kutuda yazan 320 gb kapasite, harddiski yukleyip propertiesden bakildiginda 298 mb olarak sahsima selam etmis sinirlerimi ziplatmistir. (kumdan kale sagolsun aydinlatti, yapim asamasinda aslinda 1024mb olan gb birimi 1000 olarak kabul edildiginde buyuk meblag sozkonusu olunca bu kadar kayip son derece normal hale gelmekte...)
aylar sonra gelen edit: alet surekli gecikmis yazma hatasi gibi bi erör vererek beni dinden imandan cikarmakta su siralar bilmiyorum neden boyle yapiyor...
(notorious brklp, 14.12.2007 17:06 ~ 06.02.2008 01:02)"
0
kimlanbu
(07.02.08)
mortanius, moral bozmak gibi olmasın ama donanımsal bir sorun ise, içindekileri kurtarmak için baya para dökmen gerekecektir. Kurtarılmaz diye bir şey yok çoğu zaman dediğin gibi, ama bunu yapan adamlar baya paranı alırlar.

Başka bilgisayarlarda deneme imkanın oldu mu?
0
kurukafa
(07.02.08)
Ha bu arada bir ihtimal USB controller arızası vardır, içini açarsın içinden standart bir disk veya notebook hd çıkar, onu başka bir bilgisayara takıp dosyalarını direk alabilirsin, eğer sorun usb controller devresindeyse tabi...
0
kurukafa
(07.02.08)
sorun kesinlikle usb üzerindedir zira herhangi bir dosya kopyalarken cihazı kapattığınızda da aynı hatayla karşılaşmanız olasıdır. ben denedim öyle oluyor.
0
rimednac
(07.02.08)
cihazın içini açmak ürünü garanti kapsamı dışında bırakır. tabi, elde kesin bir bilgi olsa ve usb problemi olsa göze alınabilir bir risk. ama "yeni bir aygıt bulundu" uyarısını alıyorsanız, led yanıp, hdd de çalışıyorsa büyük ihtimal sorun usb kontrolcüsünde değildir.
@rimednac, cihazı kapattığınız zaman aynı hatayı almanız gayet normal,çünkü gecikmeli yazma veriyi direkt hdd üzerine yazmak yerine daha hızlı olan bellek üzerine yazıyor, sonra arka planda mekanik diske yazmaya başlıyor. siz eğer hdd'i kapatırsanız bu diske yazma olayı gerçekleşmediği için böyle bir uyarı alırsınız. mortanius sürekli bu hatayı alsa belki usb konturolcüsünden kaynaklanan bir hata olma ihtimali kuvvetlenecek. ama sadece bir defa uyarıyı alıp, ondan sonra bir daha hdd windows tarafından görülmüyorsa, o uyarıyı alma anında hdd üzerinde bir hata olmuş hdd bir şekilde arıza durumuna geçmiş ve ulaşılamaz olmuş olma ihtimali, bana daha kuvvetli bir ihtimal gibi geliyor. tabi bu sorun kesin olarak hddte demek değil.
0
opteron
(07.02.08)
Arkadaşlar, verdiğiniz süper cevaplar için öncelikle teşekkür ederim. Cevaplarıma gelecek olursam;

@fizikopat
Ağdaki dosya(lar)ı falan yazdırmıyordum, sadece laptopuma takmıştım. Sonra işim bitti, çıkartırken bu hatayı verdi ve daha sonra da tanımadı.. daha ayrıntılı bilgi için alt tarafta rimednac'a verdiğim cevaba bakabilirsiniz..

@kimlanbu
sağol. bahsettiğin arkadaşa da mesaj attım. bakalım, bir de onunla teatite bulunalım, belki birşeyler çıkar..
Ev arkadaşımın laptopunda da denedim(Toshiba). Ama onda da aynı şeyler oldu.. Kasıyor ama tanıyamıyor =/
Evet, donanımsal bir sorunsa ekstra ücret vermem gerektiğini biliyorum. Ama kabul edilebilir bir miktar isterlerse razı olucam sanırım.. Yılların birikimi 140 gb dosyam o kadar eder herhalde.. ':-/

@rimednac
baya iddialı yazmışsın :) Dediğin doğrudur, fakat hiçbir işlem yapmıyorken ben hdd'yi çıkarttıktan sonra bu hatayı verdi :-s Yani bu alet kendi kafasına göre dosya alışverişi mi yapıyor bilgisayarımla arka planda?? 8-s Hiçbir şekilde dosya kopyalama vs işlemi yapmıyordu çıkartırken. Yine de neden böyle bir hata verdi, anlayabilmiş değilim doğrusu..

@opteron
Daha geçen eylülde almıştım. Teknosa'dan. Garantisi hala devam ediyor sonuçta. O yüzden, dediğin gibi, ürünün içini açamam. Açsam bile birşey yapabileceğimden emin olmadığım için açmam :)
Epey ayrıntılı ve mantıklı şeyler yazmışsın bu arada. Doğru, eğer sorun USB conttoller'da olsaydı led yanmaz ve yeni donanım bulundu demezdi muhtemelen.. Bu da demek oluyor ki, sanırım elimizde daha "hard" bir drive problemi var.. 8-| HDD'yi taktığımda yaşadığım durum şeye benziyor aslında; arabanın çamurda patinaj çekmesine.. Gazı köklüyor, bi süre patinaj çekiyor, baktı olmadı-duruyor; tekrar deniyor, yine olmadı; tekrar deniyor, deniyor deniyor, deniyor.. :( Bi el atın arkadan itelim be abiler!.. =)p
0
🌸mortanius
(07.02.08)
hdd üreticileri genelde hata tesbiti ve bazı onarımlar için çeşitli araçlar yayınlıyorlar. fakat, bildiğim kadarı ile philips bir disk üreticisi değil, bu nedenle başka bir markanın hddni kullandığını tahmin ediyorum(biraz aradım ama hangisi bulamadım). bu yüzden önce;www.seagate.com adresinden sea tolls'u indirip bir deneme yapmanızı tavsiye ederim eğer yanlış hatırlamıyorsam seagate marka olmayan hdd ler içinde destek veriyordu. eğer seatools desteklemiyorsa; www.tacktech.com adresinde hemen hemen tüm üreticlerin yayınladığı araçlar var. bir şekilde kullanılan hdd in markasını öğrenip o markanın aracını deneyebilir yada tek tek deneyerek bulmaya çalışabilirsiniz(eh epeyi sıkıcı olur). bu şekilde belki sorunun hdd ile mi yoksa usb kontrolcüsü mü ile ilgili olduğu hakkında fikir edinilebilir.
0
opteron
(07.02.08)
(10)

kulağın içine giren kulaklık

imparatorolmayikolaymisandin
...evet gayet güzel oluyor kimseyi duymuyorsunuz ama ileride kulağa vereceği zarar/lar??
...evet gayet güzel oluyor kimseyi duymuyorsunuz ama ileride kulağa vereceği zarar/lar??
0
imparatorolmayikolaymisandin
(06.02.08)
fiziksel hasarın yanısıra özellikle kulak içi kulaklıkla sürekli müzik dinlemenin müzik kulağına zarar verdiğini çok sağlam kaynaklardan duymuştum.
0
blackdog
(06.02.08)
kesinlikle zararli. az zarar oldugunu iddaa eden anca telefon ureticileri felan olabilir
0
maresalx
(06.02.08)
ben iki üç saat kulak içi kulalıkla müzik dinlediğimde kulaklığı çıkartınca çok fena canım acıyo?sizdede oluyomu bu tarz bişey?
0
omer460
(06.02.08)
evet abi, zararlı olduğu kesin. kulak dışı tavsiye ediyorlar diye okumuştum biryerde.
o kulak acısı bende de olur hep..
0
asfalt
(06.02.08)
acıyo evet malesef.uzun süreli kullanımda zararlı diye biliyorum ben de.
0
betty puf puf
(06.02.08)
ilerde kulak lazım olacaksa bundan kullanmamak iyi olur.
0
gerrain
(06.02.08)
doğrudan kulaklıkla ilgili değil gibi gozukse de bazı ülkelerde kanunen mp3 çalarlar belli bir volüm limitiyle satılabiliyor diye biliyorum.
0
eksi daglarinin aslani
(07.02.08)
bir yerde okumuştum, şimdi tam olarak hatırlayamıyorum - sayılar yanlış olabilir ama; kulaklıkla 1 saat müzik dinlediğimizde kulağımızın içindeki bakteri(?) sayısı %700 artıyormuş.. benimkini düşünmek istemiyorum 8-s
0
mortanius
(07.02.08)
peki kulağa zarar verecek şey yükses ses değil midir? gümbür gümbür dinlemesek de zararlı mı yani bu meret?
0
arsizca yaladim leopari
(07.02.08)
Kulaklığın vereceği en büyük zarar yüksek volüm sebebiyle olur. Eğer çevrenizdekileri rahat duyamacağınız bir seviyede müzik dinliyorsanız(kulaklıklı veya kulaklıksız) kulağınıza belirli bir süreyi aştıktan sonra(ki bunun db/saat şeklinde grafiği vardır) kulağınıza KALICI zarar veriyorsunuz demektir. Bu yüzden burada sorun teşkil eden asıl şey sesin şiddetidir, ve tabii aşırı yalıtma buna ek şiddet olarak size dönecektir.

Ancak eğer profesyonel müzisyen ve özellikle ses mühendisi değilseniz, bu duyum kaybı kulaklarınızı aşırı hoyrat kullanmadığınız sürece ergenlikten 40-50 yaşlarına doğru yavaş yavaş olacaktır ve siz muhtemelen hiç bir fark hissetmeyeceksiniz. Bu yolla duyum araşığının %30-40'ı kaybedilebilir. Mesela dinleme sonrası kulağınız çınlıyorsa, zarar veriyorsunuz demektir. Kulaklıkla olsun veya olmasın. Bildiğim kadarıyla çınlama durumlarında tez elden uyku zararı minimize ediyor.

Kulaklığın ekstra olarak kulağın hava alan doğal ortamını bozması meselesi var ama bu da ekstrem süreler olmadığı sürece pek kayda değer bir etki değil diye biliyorum.

Ancak dediğim gibi kulaklarınızı mission critical işlerde kullanıyorsanız, yüksek sesle kulaklıkla müzik dinleme, bar ortamında birinin anca kulağına eğilerek sesini duyurabileceğin şiddette ses yayını olan yerlerde ve benzeri konserlerde kulaklarını korumadan(evet tıpa) takılma gibi lüksleriniz(?) olamaz, yapılan çılgınlık olur. 15kHz den yukarısını duymayan kimseye kız vermezler zira o ortamda. :)

Neyse, sonuç olarak ses seviyesi itibariyle çevreyi duyamayacağınız seviyede dinlenen her türlü müzik duyumunuzu yavaaaş yavaaş tıraşlar. İster kulağın içine girsin, ister dışında olsun fark etmez. Kulak içi kulaklıkların ekstra olarak hava akışını engelleme sorunu var, o da ekstrem sürelerde olmadığı sürece sorun olmaz.
İyi dinlemeler. :)
0
kurukafa
(07.02.08)
(3)

OSX altında Microsoft Messenger kullanan?

kurukafa
Microsoft Messenger son sürümü kullanıyorum ama bugün ne hikmetse bağlanmıyor, service not available diyor. Ancak web messenger dan bağlanabiliyorum. İşin tuhafı web messenger dan bağlı iken Microsoft messenger dan sign in der isem web messenger "başka yerden girdin olmaz öyle" dyip kapanıyor, fakat
Microsoft Messenger son sürümü kullanıyorum ama bugün ne hikmetse bağlanmıyor, service not available diyor. Ancak web messenger dan bağlanabiliyorum. İşin tuhafı web messenger dan bağlı iken Microsoft messenger dan sign in der isem web messenger "başka yerden girdin olmaz öyle" dyip kapanıyor, fakat microsoft messenger yine aynı hatayı veriyor. Sadece bende mi böyle yoksa bugün sıkıntı çeken kimse var mı diye bir sorayım dedim.

Olmadı adium'a geçerim... vesile olur.
0
kurukafa
(06.02.08)
sadece adium için osx'e geçesim var. o derece...
0
co2s2
(06.02.08)
Hakkaten adium mükemmelmiş. Gerek kalmadı :)
0
🌸kurukafa
(06.02.08)
bu is benim de hep sinirlerimi ziplatiyor, her acitigimda baska bir versiyona yukseltin bunu diyor, yukselt diyorum bu sefer ayri bir messenger yukluyor, onu ac diyorum zaten baglisin diyor. ben de kullanmiyorum msn falan neticede. adium neymis ben de hemen bakayim bari, sagolun :)
0
nazenin
(06.02.08)
(2)

eski model (tuplu) ama led tv

turkish tekila
hem radyasyon yaymaz, hem enerji tuketmez hem de gonul rahatligiyla nostalji yaptirir. var mi ureten?
hem radyasyon yaymaz, hem enerji tuketmez hem de gonul rahatligiyla nostalji yaptirir. var mi ureten?
0
turkish tekila
(06.02.08)
hmm tam anlamadım. tüplü ise zaten radyasyonunu(var mı?) da yayar, enerjisini de tüketir.

büyük kasalı, içi boş bir lcd tv falan mı aradığın?
0
kurukafa
(06.02.08)
evet, ekrani bombeli lcd tv gibi birsey
0
🌸turkish tekila
(06.02.08)
(8)

kredi kartı nakit avans

rurouni
kredi kartından nakit avans cekersem faiz işlemi nasıl oluyor. %6 falanmış sanırım ama bu faiz gunluk aylık on beş gunluk nasıldır. 100ytl ceksem 1 ay sonra kac para geri oderim diyelim misal.
kredi kartından nakit avans cekersem faiz işlemi nasıl oluyor. %6 falanmış sanırım ama bu faiz gunluk aylık on beş gunluk nasıldır. 100ytl ceksem 1 ay sonra kac para geri oderim diyelim misal.
0
rurouni
(03.02.08)
gunluk.
0
bryan fury
(03.02.08)
(bkz: kredi kartindan nakit cekmek)

burada numara, faizin kart ile yapılmış tüm harcamalara toptan işlemesinde(alışverişler dahil).
0
kurukafa
(03.02.08)
parayı çektiğin an faiz biniyor diye biliyorum. ayrıca söz konusu faizin aylık faiz olduğunu da duymuş idim. (bunun yanı sıra %6'dan da fazlaydı diye hatırlıyorum ama emin değilim tabi)
0
gxix
(03.02.08)
Aylık yüzde 6 denmişse, işte onu gün bazında düşüneceksiniz, yani 15 günde yaklaşık %3 işler. Ama buradaki kritik nokta, nakit çekimin yapıldığı gün itibari ile faiz işlemeye başlar (alışveriş borcunda böyle değildir, orada son ödeme tarihini kaçırdıktan sonra başlar) VE nakit çekim yaptığınız gün, sanki alışveriş borcunuzun son ödeme tarihini kaçırmışsınız gibi, alışveriş borcunuza da faiz işlemeye başlar.

Şimdi örnek veriyorum, kartınızda 1000 ytl'lik alışveriş borcu var, aylık %5 gecikme faizi denmiş. Son ödeme tarihi Şubat 30 (farazi konuşuyorum o ya o yüzden).

Şubat 30'de borcunuzu öderseniz faiz maiz işlemez.

Şubat 15'te nakit çekim yaptınız 1000 YTL'lik, nakit çekim faizi %6.

Şubat 30'da bankaya ödeme yapmaya gittiğinizde:
1) Nakit çekim 1000 YTL+%3 faiz (30 lira)
2) Alışveriş borcu 1000 YTL + %2.5 faiz (25 lira)

Toplam 2055 lira ödersiniz, bi de buna nakit çekim ücreti falan eklenir herhalde 5 ytl kadar. Borcun tamamını kapatmazsanız, faiz sadece nakit çekilen miktara değil, alışveriş artı nakit çekime işlemeye devam eder.
0
sui
(03.02.08)
sui süper açıklamış, tebrik edesim geldi.
nakit avans çekmeyelim, çekenleri uyaralım! :)
0
24th fret
(03.02.08)
niye ki 1000 ytl yi 15gün kullandı 30 lira faiz ödedi hepsini geri ödediği taktirde,

değmez mi buna?
0
demlikposet
(03.02.08)
1000 ytl'yi bankaya yatırsan sana en fazla 10 ytl verirler ay sonunda. adaletsizlik burda işte.
0
sourlemonade
(03.02.08)
Bir arkadasindan borc istediğinde yapacaği surattan daha az olduğunun garantisini verebilirim sana.
0
gowest
(04.02.08)
(3)

USB Şarjlı Fotoğraf Makinesi?

the beatles
USB'den şarj edilen fotoğraf makinesi diye bir şey var mıdır? Varsa hangi markaların var, merak içerisindeyim.
USB'den şarj edilen fotoğraf makinesi diye bir şey var mıdır? Varsa hangi markaların var, merak içerisindeyim.
0
the beatles
(02.02.08)
usb den güç alan pil şarj aletleri var ondan olmaz mı?
0
kurukafa
(03.02.08)
Kodak easyshare M753 var mesela bende, ister usb'den ister sarj adaptoruyle sarj edilebiliyor.
0
diabolus79
(03.02.08)
gSm@rt vardı. mustek'in. 8 sene öncesinden...
0
paranormal
(03.02.08)
(3)

efexor antidepresan ilaç

efexor
sabah tok karnına alınmak üzere 75mg'lık efexor yazılmıştı. eczanede 37.5mg 9 tablet varmış. geçen cuma, cumartesi, pazar ve pazartesi günde 2 tane, 75mg'a denk gelecek şekilde olmak üzere kullandım. ve cuma sabahı ilaç ağzımdan girdiği andan birkaç saat sonra hayatımın en mutlu 4 gününü yaşadım. sü
sabah tok karnına alınmak üzere 75mg'lık efexor yazılmıştı. eczanede 37.5mg 9 tablet varmış. geçen cuma, cumartesi, pazar ve pazartesi günde 2 tane, 75mg'a denk gelecek şekilde olmak üzere kullandım. ve cuma sabahı ilaç ağzımdan girdiği andan birkaç saat sonra hayatımın en mutlu 4 gününü yaşadım. sürekli tatlı bi uyuşukluk hali, esnerken ürperme, dalıp dalıp gitme, iştahsızlık, desenlere uzun uzun bakma, sürekli dişleri sıkmaya ve gözlerimi açmaya yönelik bi eğilim, hafıza ve konsantrasyonda bariz bi güçlenme belirlediğim etkileri. evet bi ilacın, hele bi antidepresanın bu kadar kısa süre içinde garip ama daha önce iki farklı antidepresan kullanıp (selectra, stablon) hiç bir sonuç alamayan biri olarak söylüyorum. böyleydi.

sonra ilaç bitti, 4 gün kullanamadım ve dün tekrar başladım bu sefer 75mg'lık tabletlerle. ne daha önceki etkilerini gösterdi ne de "mutlu" etti bu defa. bir de mide yanması piyasaya çıktı. acaba 37.5lukların bileşimi 75liklerden farklı olabilir mi?
0
efexor
(02.02.08)
elbette farklıdır çünkü ortada bir doz farkı vardır.
konuyla ilgili fazla teknik bilgim yok ama geniş bir antidepresan mazisine sahip birisi olarak, işi gücü bırakıp uzunca bir seyahate çıkmanı öneririm.
0
insanimsi
(02.02.08)
tolerans geliştirmişsindir. bunun dışında zaten antidepresanlar illa mutluluk hissi verecek diye bir şey yok. daha önce yaşadığın, kendini içine soktuğun bir mod olması muhtemel.
0
tom riddle
(02.02.08)
antidepresanlar genel olarak anlık etki göstermezler bildiğim. ciddi bir iyileşme hissetmek için en az 10-15 günlük düzenli kullanım gerekmekte oluyor. muhtemelen başta hissettiğin şey de istemeden kendini içine soktuğun bir durum idi. yani ilacın "bir kaç saatten itibaren süper hissetmeni sağlar" gibi bir iddiası olabileceğini düşünmüyorum. öyle bir şey yok satardı sanıyorum heralde. :)

antidepresanlara çok ciddi durumlarda kısa süreli kullanım olmak kaydıyla hiç karşı değilim(ben de faydalandım zamanında) fakat sorunun ilacında veya dozunda olduğunu sanmıyorum. iyi olmak için ilaca dayanma sık görülen yanlış bir yönlendirme fakat ilaca bağlı olduğu hissedilebilecek ani etkilerin hemen hepsinin placebo bir etki olacağını söyleyebilirim.

neyse soruya dönecek olur isek: prospektüslerine ve etkin maddelerine ve dozajlarına falan bak, bir fark yok ise ikisi de muhakkak aynıdır.
geçmiş olsun.
0
kurukafa
(02.02.08)
(6)

Subwoofer sesini yalıtmak

kimlanbu
Alt komşuya sadece "güm güm güm" diye ses gidiyor(muş). Tizleri de duyması için ne yapabilirim :PAhah cıvımadan sorayım, bu meretin sesinin alt kata gitmesini nasıl engellerim ? şu an yerde duruyor alıp masaya koysam, veya altına sünger gibi bir şey koysam veya hem masaya çıkarıp hem de altına sünge
Alt komşuya sadece "güm güm güm" diye ses gidiyor(muş). Tizleri de duyması için ne yapabilirim :P

Ahah cıvımadan sorayım, bu meretin sesinin alt kata gitmesini nasıl engellerim ? şu an yerde duruyor alıp masaya koysam, veya altına sünger gibi bir şey koysam veya hem masaya çıkarıp hem de altına sünger koysam ? ya da bildiğiniz bir yöntem var mı ?
0
kimlanbu
(02.02.08)
Bence bütün odaya izolasyon yapmak daha iyi olur :)

Şu link de yardımcı olur belki:
forum.donanimhaber.com
0
ermanen
(02.02.08)
yukarı alıp altına halı gibi yumusak birşeyler koymak işe yarar.
0
chavezding
(02.02.08)
abim şikayet ediyordu yan odada benim kolonlardan. altına izolasyon süngeri kesip koydum (yapı marketlerde 1-3 ytl gibi bir fiyatı var) ses zevkini azaltıyor bir miktar ama şikayetleri de kesiyor.
0
darknum
(02.02.08)
woofer yapısı gereği düşük frekanslı sesleri çıkardığından komple yalıtım harici bir çözüm(sesini kısmadan tabii) fazla bir fayda sağlamayacaktır. çünkü yolladığı ses hava yoluyla normal taşınmasının yanı sıra yapıya bağlı olarak fiziksel titreşimler yolu ile de komşulara iletiliyor. altına yumuşak bir şeyler koymak woofer'ın kendi iç titreşiminin yapıya aktarılıp etrafa yayılmasını bir nebze önler(mesela stüdyo yalıtımında düşük frekansları yalıtabilmek için oda içinde bir odai nşa edilir, arada hava boşluğu bırakılır ve iç odanın altı sadece yumuşak neopren cinsi noktalar ile yapıyla temas eder), ancakyine de üretilen frekansların dalga boyu çok yüksek olduğu için ne yaparsan yap fazla yol katedemezsin. yani biraz iyileştirmek mümkün fakat yaptığın şey komşunun "güm güm güm geliyor" algısında bir değişme yaratacak etkiye sahip olmayacaktır. :)

kolay gelsin
0
kurukafa
(02.02.08)
basları azalt dinlediğin aletten ,ya da aleti bi naylon torbaya koyup bir kutunun içine koy sonra boşta kalan yerlere strafor doldur daha olmadı aletin içini aç woofera giden kabloları kes :)
0
sfenxs
(03.02.08)
sadece bass seslerle ilgili şikayet varsa yalıtımla falan uğraşma hocam.
eğer yerde yada sert bir zemin üzerinde duruyorsa: sünger, köpük o da olmadı 8'e katlanmış battaniyenin üzerine koy. cillop gibi olur.
0
purp
(03.02.08)
(8)

Pc´a mac os x leopard kurmak ?

aheste cek kurekleri millet uyanmasin
boot camp ile mac´e windows kurulabiliyor da, peki sorunsuzca ve kolayca pc´a kurmak mümkünmüdür? aranan sartlar nelerdir?*cok derinlemesine arastirma yapmasam da, eski yazilar buldum nette ugrasarak oluyor, chipset gibi birseylerden bahsetmisler. nedir ne degildir?
boot camp ile mac´e windows kurulabiliyor da, peki sorunsuzca ve kolayca pc´a kurmak mümkünmüdür? aranan sartlar nelerdir?

*cok derinlemesine arastirma yapmasam da, eski yazilar buldum nette ugrasarak oluyor, chipset gibi birseylerden bahsetmisler. nedir ne degildir?
0
aheste cek kurekleri millet uyanmasin
(01.02.08)
katafalk
(01.02.08)
oncelikle sse2 veya sse3 destekli i$lemcin olmali.
0
sourlemonade
(01.02.08)
cevaplar icin tesekkürler. evet sse2 özelligi varmis islemcide :) bir müsait ara kurup mutlu yarinlara dogru yelken acacagim.
0
🌸aheste cek kurekleri millet uyanmasin
(01.02.08)
toh release olarak geciyor sse2 destekli olan.
ancak her donanim uyumlu olmayabiliyor, onu gozonunde bulundur. ben de kurdum mesela ama neredeyse hicbir donanimi yukleyemedim. oyle de pek bir $eye benzemiyor.
0
sourlemonade
(01.02.08)
@assert h,
evet toh sürümünü kullanacagim. ancak tabi bazi sürücüler ile sorun yasayacagimi tahmin ediyorum. umuyorum en önemlilerini kurabilirim. asil amac mac icin yazilmis bazi programlari kullanabilmek.
0
🌸aheste cek kurekleri millet uyanmasin
(01.02.08)
Yaparsan -ki yapılabiliyor- Mac'te yer alan software update'i yapma. O zaman alet kafayı yiyor. Bir daha kurma isteğin kalmıyor. Kalkıp yeni bir Mac alıyorsun.

(bkz: based on a true story)
0
kays el mecnun
(01.02.08)
Yükledikten sonra software update ler dendiği gibi kesinlikle yapılmamalı. Özellikle 4.10 dan sonraki sürümler için kullanılan yöntem haricinde daha eski sürümler patchli bir kernel kullanıyorlar. Update i yaptığın anda uçar sistem haliyle.
Ben uzun süredir gayet stabil bir şekilde kullanıyorum. Jas 10.4.8 tavsiye ederim.

Ama donanımın uygunluğu işi biraz şans işi. Laptoplar daha şanslı.
sse3 yoksa sse3 optimizayonları sse2 ye çevrilmiş ayrı bri sürüm bulup kurmalısın, hepsi olmaz falan filan. insanelymac forumlarında istediğin bilgileri bulabilirsin.
kolay gelsin.
0
kurukafa
(01.02.08)
"10.5 Leopard ToH -RC2 SSE3 SSE2 " versiyonunu denedim. ilk sistem önbellekleme sonunda, kara ekran donup kaliyor. net bir hata da yok. ancak son log yazilarindan gördügüm kadari ile apple cekirdek yok gibi birseyler yaziyor.
bu yüzden kuru kafa önerdigin Jas 10.4.8 versiyonunu deneyecegim. umarim calisir.
0
🌸aheste cek kurekleri millet uyanmasin
(02.02.08)
(1)

LCD monitöre mıktanıs etkisi

justhink
Belki bir bilen vardır diye sorayım dedim. Bundan yaklaşık 1 yıl önce laptopun ekranına mıktanıs değdi ve ekran tamamen karardı. HP servise götürdüm ancak yenisiyle değiştirilirse düzeleceğini söylediler ve 900$ para istedikleri için yaptırmadım. Laptopu hafifçe salladığımda takır tukur sesler geliy
Belki bir bilen vardır diye sorayım dedim. Bundan yaklaşık 1 yıl önce laptopun ekranına mıktanıs değdi ve ekran tamamen karardı. HP servise götürdüm ancak yenisiyle değiştirilirse düzeleceğini söylediler ve 900$ para istedikleri için yaptırmadım. Laptopu hafifçe salladığımda takır tukur sesler geliyor sanırım mıktanıs bütün ledleri aşağıya düşürdü. Benim merak ettiğim Lcd inverter denilen görüntünün bildiğim kadarıyla aktarılmasını sağlayan bir parça var acaba sadece o bozulmuş olabilir mi?

Bu arada herkese uyarı pcmcia tv kartımın altı mıknatıslı anteninin bir anda laptopa yapışmasıyla meydana geldi olay. Herkes dikkat etsin laptopunun yanında mıktanıs bulundurmasın.
0
justhink
(31.01.08)
Hmm LCD ile bir alakası olduğunu sanmıyorum. Bir tesadüf de olabilir.
Veya olayın nasıl çalıştığını kavramamış olabilirim ama benim bildiğim LCD ekran mıknatıstan-manyetizmadan etkilenmez. En azından öyle üdşünüyordum, belki de yamuluyorumdur.
0
kurukafa
(31.01.08)
(2)

windows live messenger (avatar)

rurouni
şimdi şu meshur ismi ile msn de avatarıma koyacagım foto resim ne ise istedigim kısımları gozuksun bunun icin hangi boyutlara sokmam gerek photoshop ve benzeri şeyler hangi işlemleri yapmam gerek. bi afiş tarzı bir şey koyacagız bi adamın kafası gozukmez bi alttaki yazı gozukmez cahilliğime bir son
şimdi şu meshur ismi ile msn de avatarıma koyacagım foto resim ne ise istedigim kısımları gozuksun bunun icin hangi boyutlara sokmam gerek photoshop ve benzeri şeyler hangi işlemleri yapmam gerek. bi afiş tarzı bir şey koyacagız bi adamın kafası gozukmez bi alttaki yazı gozukmez cahilliğime bir son verin. bi ara yapmıştımda bu işin sabit bir boyutu var mıdır cok ugraşmadan.
0
rurouni
(31.01.08)
96x96 olması lazım yanlış hatırlamıyorsam
0
dunden beri dimdik
(31.01.08)
afişi tam kare yaparsan o resize ettiğinde bir şey kaybolmaz sanıyorum.
0
kurukafa
(31.01.08)
(8)

kadından erkeğe aids

berkertoy
tamam erkekten kadına geçişini anladım da kadından erkeğe aids ve benzeri cinsel yolla bulaşan hastalıklar nasıl geçiyor? erkeğin cinsel kısımlarında hiç yara bere falan olmadığını varsayalım.
tamam erkekten kadına geçişini anladım da kadından erkeğe aids ve benzeri cinsel yolla bulaşan hastalıklar nasıl geçiyor? erkeğin cinsel kısımlarında hiç yara bere falan olmadığını varsayalım.
0
berkertoy
(27.01.08)
kadinlar da bo$aliyor.
0
sourlemonade
(27.01.08)
sen denk gelmesen de ıslanıyorlar fln. oyle garip bişi. vıcık vıcık.

allam ya.
0
bryan fury
(27.01.08)
prezervatif takmadan seks yapıldığında kadının vücut sıvıları erkeğinkilere karışıyor doğal olarak.
0
pispinti
(27.01.08)
erkeğin cinsel organında doğal bir açıklık var benim bildiğim. en azından bende var.
0
kurukafa
(27.01.08)
bizim cinsel organımızdaki açıklıktan kadınların sıvısı içeri giriyor öyle bulaşıyor yani.

cahilliğim için özür dilerim.
0
🌸berkertoy
(27.01.08)
O açıklığın yanı sıra deri de fazlaca geçirgen o bölgede sanırım.
0
fadetoreality
(27.01.08)
deri geçirgenliğinden ziyade derideki en ufak yaraya temas olduğunda geçiyor. ayrıca öpüşüyorsun sanıyorum kız arkadaşlarınla senin ağzında bir yara varsa da geçer aids sana. aynı şey tam tersi için de geçerli.
0
atrin
(27.01.08)
penisin ucundaki işemeye yarayan açıklıktan geçmesi düşük ihtimal olmakla birlikte tek yol değildir. penisteki kesik, çizik vb. gibi açık yaraları saymıyorum. derinin ince olduğu, geçirgenliğinin yüksek olduğu bölgelerden bulaşı olabilir. özellikle sünnetsiz peniste kabuğun altında kalan ve sıvı üreten bölüm diğer bölgelere nazaran çok daha geçirgendir. sünnet olan bizler bu açıdan şanslıyız. o bölgedeki geçirgen deri zamanlar sertleşip kalınlaşıyor bizlerde. genel olarak kadınlardan erkeklere bulaşma (vajinal ilişki ile) çok düşük yüzdelerde gerçekleşiyor yanlız.
0
esreverdaer
(28.01.08)
(3)

Basit bir matematik sorunu

kurukafa
Logaritma ile alakalı olmalı ancak aciz bir müzisyen olan bendeniz tam olarak nasıl hesaplayacağımı bulamıyorum.İstediğim şu senaryo ile ilgili genel bir formül:- 0 dan x e kadar olan bir aralığı y parçaya bölmek istiyorum.- fakat bu bölme işlemi aralıkların exponansiyel olarak genişlediği bir biçim
Logaritma ile alakalı olmalı ancak aciz bir müzisyen olan bendeniz tam olarak nasıl hesaplayacağımı bulamıyorum.

İstediğim şu senaryo ile ilgili genel bir formül:

- 0 dan x e kadar olan bir aralığı y parçaya bölmek istiyorum.
- fakat bu bölme işlemi aralıkların exponansiyel olarak genişlediği bir biçimde olacak yani aralıklar 0 a yaklaştıkça dar, x sayısına yaklaştıkça geniş olacak. tabii ki genişleme oranı uniform olacak.

Bu basit olduğunu sandığım işlem için genel bir formül türetebilecek olan var mıdır?

0 dan x'e kadar exponansiyel olarak genişleyen y parça.
Formülün girişi 1 den y'ye kadar(veya 0 dan y-1 e kadar) tamsayılar olacak. Çıktısı da o sıradaki bölme noktası olacak.
Yani mesela 0 dan x'e kadar y eşit parçaya bölmek isteseydim formül şöyle olacaktı:

nokta sırası a ise

(x/y) * a

bana a sırasındaki bölüm noktasını verecekti.

Bunun exponansiyel artış ile genişleyecek şekildeki hali ne olur?

Elimden geldiğince açık yazmaya çalıştım. Teşekkür ederim. :)
0
kurukafa
(26.01.08)
Sanırım kendim çözdüm ama...

(x/y) * ((a*a)/y) oluyor değil mi?

Peki slope'u değiştirmek için naapabilirdim? Yani mesela baştaki aralıklar daha dar dolayısıyla genişleme rate i daha fazla veya tam tersi?
0
🌸kurukafa
(26.01.08)
slope olayını da çözdüm sanıyorum, sonda a*a yani a^2 nin üssüne ve sonraki /y deki y nin üssünü arttırdıkça slope da değişiyor. a^2/y sonra a^3/y^2 sonra a^4/y^3 falan gibi gitiği sürece onu da x/y ile çarptığım sürece istediğimi elde ediyorum.

galadnikov çok teşekkür ederim. sorunu çözdüğüm için yazdıklarını doğrulamadım fakat gördüğüm kadarıyla yaklaşık olarak aynı şeyi yapıyor gibiyiz.

ben eşit aralığı x/y olarak düşünüp onu çarptığımız sayıyı altere ederek ulaşma yoluna gittim.

genişleme oranı uniform olacak derken mesela 2. sayı ile ilk sayı arasında 4, üç ile iki arasında 8, dört ile üç arasında 12 fark.... vs şeklinde eşit genişleme oranı ile büyüyen bri dizi elde etmek istemiştim.

tamam şimdi huzurla uyuyabilirim. :)
0
🌸kurukafa
(26.01.08)
e fonksiyonunu kullansan ? t zaman olsun, a genliğin olsun.

azalan fonksiyon = a*(e^-t)
artan fonksiyon = a*(e^t)
0
kimlanbu
(26.01.08)
(1)

ses sorunu

scsxx
olay su 6-7 aylık bir bilgisayarım var su ana kadar hiçbir sorunu yoktu. ama 2 gündür bilgayarımın sesi hiç olmadık yerde gidiyor ve reset atana kadar geri gelmiyor benim buna karşı yaptıklarım:1-ses kartını sistemden kaldırıp geri yükledim.(daha dogrusu ben sildim resetten soran vista kendi yükledi
olay su 6-7 aylık bir bilgisayarım var su ana kadar hiçbir sorunu yoktu. ama 2 gündür bilgayarımın sesi hiç olmadık yerde gidiyor ve reset atana kadar geri gelmiyor benim buna karşı yaptıklarım:
1-ses kartını sistemden kaldırıp geri yükledim.(daha dogrusu ben sildim resetten soran vista kendi yükledi)
2-sinirlenip tüm vistayı formatladım.2-3 saat sonra aynı sorun tekrar başladıki ben o zaman kadar sadece standart 2-3 program yüklemiştim.

ayrıca bilgisayarın yanında bana usb hoparlor diye bir meret verdiler bundanda acayip miktarda kıllanmaktayım acaba sorun ondanmı kaynaklanıyor diye.
0
scsxx
(25.01.08)
usb hoparlör diye bir şey kullanıyorsan muhtemelen o kendi dac'ı olan external bir ses kartı olarak davranıyrodur ve yaşadığın sorunlar esas ses kartından bağımsız sorunlardır. O hoparlörleri boşver, ses kartına direk bağlanacak hoparlörler ile dene.
0
kurukafa
(25.01.08)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.