bitterlemon
ya arkadaslar soyle bi reklam varhttp://rapidshare.com/files/146729418/A_Deaf_Girl_Learns_to_Play_Violin_-_Pantene_Chrysa__from_www.metacafe.com_.wmv.htmlbu reklamda, hanim kizimiz sahneye ciktigi anda (2.45) bir sarki caliyor... bu sarkiyi biliyorsaniz lutfen bir yardim su cahilinize.. asik oldum s
ya arkadaslar soyle bi reklam var
rapidshare.com
bu reklamda, hanim kizimiz sahneye ciktigi anda (2.45) bir sarki caliyor... bu sarkiyi biliyorsaniz lutfen bir yardim su cahilinize.. asik oldum sarkiya burda. saolun varolun.
rapidshare.com
bu reklamda, hanim kizimiz sahneye ciktigi anda (2.45) bir sarki caliyor... bu sarkiyi biliyorsaniz lutfen bir yardim su cahilinize.. asik oldum sarkiya burda. saolun varolun.
0
Arkadaşlar madmen in fragmanında çalan müziğin adı David Carbonara- Babylon. Buyrun sizlerde dinleyin...
sharedzilla.com
Sevgiler, Saygılar
sharedzilla.com
Sevgiler, Saygılar
0
sanio
Bir konuda yardiminiza ihtiyacim var gencler. Yurtdisinda lisans yapiyorum, bir senedirde burdayim. Turkiyede kiz arkadasim vardi. Hersey iyiydi guzeldi falan. Son aylarda kiskanclik krizlerim artti, baski yaptim biraz kiza. 2 ay once terkedildim. Bi maille bitirdi herseyi. Simdi normal bi insan bu
Bir konuda yardiminiza ihtiyacim var gencler. Yurtdisinda lisans yapiyorum, bir senedirde burdayim. Turkiyede kiz arkadasim vardi. Hersey iyiydi guzeldi falan. Son aylarda kiskanclik krizlerim artti, baski yaptim biraz kiza. 2 ay once terkedildim. Bi maille bitirdi herseyi. Simdi normal bi insan bu ayrilik olayini bir ayda falan atlatiyor en azindan cevremde gordugum kadariyla oyle. 2 ay oldu ve ben hala atlatamadim. Gece uyurken, okulda derste falan aklima geliyor bu olay. Sinirleniyorum, uzuluyorum napcagimi saisiriyorum. Hayvan gibi bir duygu yogunlugu yasiyorum. Ben bu kizi okuldaki erkek arkadaslarindan kiskanirdim. Onlarla gezerdi eglenirdi, kol kola resim cekip facebooka koyardi. Kil olurdum, uyuz olurdum. Bunu kendisine de soyledim bin kere. En son sen hastasin dedi. Simdi sorunda burda basliyo. 2 senelik bir beraberlikti bu. Yolda yururken falan eski anilar geliyor aklima uzuluyorum. Sonra bunun bu arkadaslari geliyor aklima sinirleniyorum. Kendisine en son onlarmi ben mi diye sormustum. Sacma bir soru demisti, kendini onlarla bir mi tutuyosun sen benim sevgilimsin demisti. Neyse cevabimida aldim zaten terketti beni. Artik bana eskisi kadar asik degilmis falan filan. Suan beni msnden, facebooktan falan engellemis durumda. Kendisinide koymadi bu ayrilik biliyorum. Simdi diceksiniz ki bu kiz seni sevmemis. Bu kiz benim ustumde baski kurardi seni seviyorum diye. Ben korkardim sevgisinden bi gun ayrilmak zorunda kalirsam nolur diye. O da beni sevdi yani. Simdi butun bunlar aklima geliyor delircek noktaya geliyorum. Ortak arkadaslarimiz bikti artik benden daha fazla dinlemek istemiyorlar beni. Mesela suan icimde inanilmaz bir sinir var, yarim saat sonrada uzuntuye donusecek. Arkadaslarin genelde tavsiyesi su oldu: kendini oyala, hobi edin, cik gez, ders calis falan. Zaman gecirmeye bakiyorum bir sekilde ama yapamiyorum. Her daim aklimda bu olay. Film izleyemiyorum, dizi izleyemiyorum bunaliyorum. Ders calisamiyorum, ayni sekilde okulda da dersleri dinleyemiyorum bu yuzden. Zombi gibi geziyorum. Oneriler arasinda psikolojik destek olmasin cunku alicak maddi imkanim yok suanda. Sizin onerileriniz nedir? Nasil kurtulucam ben bu uyusuk, bunalimli halimden. Nolur bir yardim.
0
Kolay gelsin.
Keşke sevdiğin kişiyi dinleyip olayı "hastasın sen" aşamasına sürmeden aşırı kıskançlığının sebeplerini kendi içinde çözüp, seni gerçekten sevdiğini düşündüğün birini kendinden soğutmasaydın. Şimdi "ben atlatmaya çalışıyorum, sen ne diyorsun" deme, sonuçta "bence" davranışın normal değilmiş(arkadaşları ile eğlenmesine fotoğraf çekip oraya buraya koymasına sinirlenmek falan). Hiç kimse kolay kolay bu yükün altında uzun süre durmaz, deli miyim der uzar gider. Erkeği kızı farketmez. Bence rahatlamak için öncelikle bunu kabullenmen gerekiyor. Zira kaybın genelce bilinen 5(kimilerine göre 7) aşaması vardır, muhtemelen biliyorsundur: önce inkar(yok lan nasıl olur), sonra öfke(bana neden yaptı, neden böyle oldu, nasıl yaptı lan benim gibi adama falan), pazarlık(iç pazarlık da olabilir, dışa-ona yönelik bir hesaplaşma isteği de olabilir), depresyon(ne biçim hayat lan bu) ve en sonunda kabul(eh napalım...)...
Benc şu an öfke aşamasındasın, ve bir yere yöneltemiyorsun. Ama bence aşırı davranışlarının sebeplerini sorgulayarak aşama katetmeye başlayabilirsin. Uzak olmak daha zor oluyordur eminim, tekrar kolay gelsin diyorum.
Keşke sevdiğin kişiyi dinleyip olayı "hastasın sen" aşamasına sürmeden aşırı kıskançlığının sebeplerini kendi içinde çözüp, seni gerçekten sevdiğini düşündüğün birini kendinden soğutmasaydın. Şimdi "ben atlatmaya çalışıyorum, sen ne diyorsun" deme, sonuçta "bence" davranışın normal değilmiş(arkadaşları ile eğlenmesine fotoğraf çekip oraya buraya koymasına sinirlenmek falan). Hiç kimse kolay kolay bu yükün altında uzun süre durmaz, deli miyim der uzar gider. Erkeği kızı farketmez. Bence rahatlamak için öncelikle bunu kabullenmen gerekiyor. Zira kaybın genelce bilinen 5(kimilerine göre 7) aşaması vardır, muhtemelen biliyorsundur: önce inkar(yok lan nasıl olur), sonra öfke(bana neden yaptı, neden böyle oldu, nasıl yaptı lan benim gibi adama falan), pazarlık(iç pazarlık da olabilir, dışa-ona yönelik bir hesaplaşma isteği de olabilir), depresyon(ne biçim hayat lan bu) ve en sonunda kabul(eh napalım...)...
Benc şu an öfke aşamasındasın, ve bir yere yöneltemiyorsun. Ama bence aşırı davranışlarının sebeplerini sorgulayarak aşama katetmeye başlayabilirsin. Uzak olmak daha zor oluyordur eminim, tekrar kolay gelsin diyorum.
0
Senin isteklerine cevap verememiş ve ayrılmışsınız, bu kadar baskı kurduğuna göre sende güven duygusu oluşturamamış, onun suçu.
Sarılıp poz verdiği arkadaşları yıllanmış mertebesinde ise senin de suçun var, azıcık anlayış göstermen lazımmış.
Terk edene ayrılık koymaz fazla, terkedilen şekil 1a kendini yıpratır. Her zaman daha iyisi bulunur salla gitsin.
Sarılıp poz verdiği arkadaşları yıllanmış mertebesinde ise senin de suçun var, azıcık anlayış göstermen lazımmış.
Terk edene ayrılık koymaz fazla, terkedilen şekil 1a kendini yıpratır. Her zaman daha iyisi bulunur salla gitsin.
0
@kimlanbu Daha bu sene tanisti o arkadaslariyla. Bi senelik yani en fazla. Birde ona koymamasi bana koymasi olayi var iste beni encok deli edende bu ya
@kurukafa - eglenmesine bisey demiyorum eglensinde, ole kol kola omuz omuza eglenmeler bi erkek olarak rahatsiz ediyo beni. Dogal bisey olarak dusunuyorum sonucta eglendigi adamlar erkek ve aklillarindan neler gecebilegini tahmin edebiliriz.
@kurukafa - eglenmesine bisey demiyorum eglensinde, ole kol kola omuz omuza eglenmeler bi erkek olarak rahatsiz ediyo beni. Dogal bisey olarak dusunuyorum sonucta eglendigi adamlar erkek ve aklillarindan neler gecebilegini tahmin edebiliriz.
0
Akıllarından ne geçtiğinin ne önemi var ki(bu arada bence bu "sana güveniyorum da çevreye güvenmiyorum adamların akıllarından neler geçiyordur" lafı, özgüven eksikliğini bastırmaya çalışan egonun basit bir oyunudur - ki uzun mesafe araya girince erişimin olmadığı zaman bu konuda kendine güveninin duble yitirilir olmasını anlarım, kimse kusursuz değil)? Kız arkadaşın kendisi kimlerle kol kola olacağını tartabiliyordur diye düşünüyorum. Yani bunun altında yatan sebepler irdelenebilri tabii fakat burası yeri değildir sanıyorum. Ama bunun doğal ve kabul edilebilir bir davranış olmayabileceğini düşün derim... Ben bir erkek olarak hayatıma birinin böyle bir müdehalede bulunmasına izin vermem, başkasına da böyle bir "o kişilerle samimi olmayacaksın" baskısı kurma hakkını kendimde bulamam. Bu beraber yaşlanacağım kişi olsa da durum böyledir, karşılıklı saygı bunu gerektirir zaten. Bu doğal akışta huyunuz ve kimyanız uyuşmuyorsa zaten "yapmayacaksın, etmeyeceksin, beni tercih ediyorsan şunu yapmayacaksın" falan gibi şeylerle bir ilişki mutlu bir şekilde yürümez, yürüyemez. Zorlama varsa uyuşmuyorsunuz işte bu kadar basit.
Ama dediğim gibi, burası yeri değil böyle bir tartışmanın bence. Zaten sonuçlanabilecek bir tartışma da değil. Selamlar.
Ama dediğim gibi, burası yeri değil böyle bir tartışmanın bence. Zaten sonuçlanabilecek bir tartışma da değil. Selamlar.
0
(bkz: long distance relationship) çok zor birşeydir. yaşamayan bilmez. tövbe eder bir daha böyle bir ilişki yaşamaya insan.
şimdi şudur budur diye yazmışsınız bunlarda haklısınız da, zor böyle bir ilişkiyi yürütmek. pek de mantıklı değil. gençlik yıllarında hele.
biraz bunu düşünün. gerçek yaşama uygun olmayan birşeydi. yürümesi çok zordu zaten. yürümedi deyin. olayın içine biraz mantık koymaya başlayın bence.
şimdi şudur budur diye yazmışsınız bunlarda haklısınız da, zor böyle bir ilişkiyi yürütmek. pek de mantıklı değil. gençlik yıllarında hele.
biraz bunu düşünün. gerçek yaşama uygun olmayan birşeydi. yürümesi çok zordu zaten. yürümedi deyin. olayın içine biraz mantık koymaya başlayın bence.
0
burda anlatmanla kesin bir fikre sahip olunamaz elbette fakat bir tarafin bir tarafi kiskaniyor olmasi degil de, kiskanan kisiyi o baskilari yapacak konuma getirmek suc olmali. eger sevgisi hala saglam olsaydi zaten seni "kaldir o resimleri" dedirtecek boyuta getirmez ve fotolari hic koymamis olurdu. sen de bunun karsiliginda zaten daha anlayisli olurdun. inan tam kafana uyan birini buldugunda zaten herkes karsilikli olarak birbirini anliyor, agizdan laf cikmasina bile gerek kalmiyor. demek ki siradan bir iliskiymis bitmis bu.
belli ki kizin ilgisi azalmis, normaldir. mesafeden dolayi olabilir.
tedavi surecine girelim.
ne yaparsan yap kafandan gitmez uzunca bir sure, bunu kabullen. fakat mumkun oldugunca yalniz kalmayip arkadaslarinla takilman, bir sure kendini geyik ve eglenceye vermen ve en onemlisi oynasacak bir italyan gulu bulman cok onemli noktalar. nasil yaparim deme. baska yolu yok.
beklentin cok olmasin, ne yaparsan yap aklindan 1 ay evvelden once seni rahata erdirecek kadar cikmayacak. hemen sil her seyi ve eglenceye dal.
1 senedir kalbimin bir yarisi milano'da, gerci biz her ay-2 ayda bir gorusuyoruz. uzun mesafeli iliski aski hep taze tuttugundan yani sikinti vermediginden cok guzel bir sey. arayi da fazla sogutmamak lazim ama, insanlik hali, atalar bosuna konusmamis. fakat bunun guzeli de herkese nasip olmuyor diyor istatistikler.
tekrarliyorum ; kendini eglenceye ver. cunku ne kadar takarsan tak degmeyecek. tecrube diyor ki, ne kadar dusunursen ve hayattan sogursan, o kadar gotune yediginle kalirsin. elbet bir gun daha iyisini bulacaksin.
belli ki kizin ilgisi azalmis, normaldir. mesafeden dolayi olabilir.
tedavi surecine girelim.
ne yaparsan yap kafandan gitmez uzunca bir sure, bunu kabullen. fakat mumkun oldugunca yalniz kalmayip arkadaslarinla takilman, bir sure kendini geyik ve eglenceye vermen ve en onemlisi oynasacak bir italyan gulu bulman cok onemli noktalar. nasil yaparim deme. baska yolu yok.
beklentin cok olmasin, ne yaparsan yap aklindan 1 ay evvelden once seni rahata erdirecek kadar cikmayacak. hemen sil her seyi ve eglenceye dal.
1 senedir kalbimin bir yarisi milano'da, gerci biz her ay-2 ayda bir gorusuyoruz. uzun mesafeli iliski aski hep taze tuttugundan yani sikinti vermediginden cok guzel bir sey. arayi da fazla sogutmamak lazim ama, insanlik hali, atalar bosuna konusmamis. fakat bunun guzeli de herkese nasip olmuyor diyor istatistikler.
tekrarliyorum ; kendini eglenceye ver. cunku ne kadar takarsan tak degmeyecek. tecrube diyor ki, ne kadar dusunursen ve hayattan sogursan, o kadar gotune yediginle kalirsin. elbet bir gun daha iyisini bulacaksin.
0
ya yazmiyim yazmiyim diyorum. hiç delircek bir şey yok, kaç yaşındasın ? boşver ya, bırak her zaman başkaları hatalı olsun, ileride zaten çok zamanın olacak kendini suçlamak için hayat boyu yaptığın hatalardan sebep.
salla gitsin yani, ben öle dedim, o öle dedi bu böle dedi. bırak, buraya da sorma. saplantı da yapma. yaşanmış hiçbir şeyi unutamazsın o'nu da bil, ama onla yaşamayı öğren.
şimdi bu kadar delircek hale geldin, ileri de o başkası ile evlendiğinde haberini alıcaksın, facebook'ta fotoğrafını göreceksin. biz bunların hepsini kaldırdık, baktık geçtik, derin bi nefes aldık. hayat devam ediyor. sadece önüne bak.
salla gitsin yani, ben öle dedim, o öle dedi bu böle dedi. bırak, buraya da sorma. saplantı da yapma. yaşanmış hiçbir şeyi unutamazsın o'nu da bil, ama onla yaşamayı öğren.
şimdi bu kadar delircek hale geldin, ileri de o başkası ile evlendiğinde haberini alıcaksın, facebook'ta fotoğrafını göreceksin. biz bunların hepsini kaldırdık, baktık geçtik, derin bi nefes aldık. hayat devam ediyor. sadece önüne bak.
0
Zaten cevaplar genelde bu durumu kafandan atmaya calismani ogutleyen cevaplar olacaktir, bu da baska ugraslar olacaktir ki yeni sevgili bulmakla baslaman en iyisi...Unutmamak tamam da takmak gereksiz, sen de diyorsun herseyini engelliyor bu durum, ne yapacagini kendin de biliyorsun bence ama destek ariyorsun heralde...
0
çok klişe bir laf olacak ama ilerde bu günlerini hatırladığında gülüp geçiceksin. bende yaşadım benzer şeyleri insanın sanki tutunacak dalı kalmamış gibi oluyo bilirim ama en basit ve etkili ilacı her zamanki gibi zaman.
bende yaşamıştım dedim ya işte şimdi hatırlıyorumda hakkaten gülüyorum.o günler gelsin hak verirsin "lan hakkaten adam doğru sölemiş" lafı çıkıcak ağzından eminim.
son olarak anlatabildiğin kadar anlat birilerine içinde kalmasın rahatlamanı sağlar.sonrada yavaş yavaş azalt anlatma işini.
bende yaşamıştım dedim ya işte şimdi hatırlıyorumda hakkaten gülüyorum.o günler gelsin hak verirsin "lan hakkaten adam doğru sölemiş" lafı çıkıcak ağzından eminim.
son olarak anlatabildiğin kadar anlat birilerine içinde kalmasın rahatlamanı sağlar.sonrada yavaş yavaş azalt anlatma işini.
0
direk konuya giriyorum.
kız sizi cidden unutmuş gözüküyor. bence sıra artık sizin unutmanıza gelmiş.
bence unutmmanın en etkili yolu, kendinize acımasız davranmak. söyleyin kendinize, "haksızım, çok kıskanç davrandım, onu bıktırdım ve beni artık sevmiyor. hata kesinlikle bende." diyin.
yaralayın kendinizi. sonuçta farkedeceksiniz ki, siz de böyle bir insansınız, bu hatayı yaptınız, oh ne de güzel oldu, ve dışarıda birşeyler devam ediyor.
yaşadığınız hiçbirşeye çok değer vermyin. hiçbirşeye çok fazla üzülmeyin, yada çok fazla sevinmeyin. hayat fani dünya yalan. yada öyle bişey.
sizlere bu önerileri kafamdan uydurmadım, çok çok benzer bir olayı yaşadım. aynı şekilde 1.5 yıllık bir ilişkiden sonra birbirmize çok zarar vererek ayrıldık. duymak istemediğimiz şeyleri duyduk. iftira attık. ama oldu ve bitti. bitti yani.
bittiği yerde bitirin. ben böyle öneriyorum. umarım çok fazla olay olmadan, acı çekmeden biter.
kız sizi cidden unutmuş gözüküyor. bence sıra artık sizin unutmanıza gelmiş.
bence unutmmanın en etkili yolu, kendinize acımasız davranmak. söyleyin kendinize, "haksızım, çok kıskanç davrandım, onu bıktırdım ve beni artık sevmiyor. hata kesinlikle bende." diyin.
yaralayın kendinizi. sonuçta farkedeceksiniz ki, siz de böyle bir insansınız, bu hatayı yaptınız, oh ne de güzel oldu, ve dışarıda birşeyler devam ediyor.
yaşadığınız hiçbirşeye çok değer vermyin. hiçbirşeye çok fazla üzülmeyin, yada çok fazla sevinmeyin. hayat fani dünya yalan. yada öyle bişey.
sizlere bu önerileri kafamdan uydurmadım, çok çok benzer bir olayı yaşadım. aynı şekilde 1.5 yıllık bir ilişkiden sonra birbirmize çok zarar vererek ayrıldık. duymak istemediğimiz şeyleri duyduk. iftira attık. ama oldu ve bitti. bitti yani.
bittiği yerde bitirin. ben böyle öneriyorum. umarım çok fazla olay olmadan, acı çekmeden biter.
0
ya bırak allahaşkına yahu :) daha 2 ay olmuş. "normal bir insan 1 ayda atlatır benimki 2 ay bir gariplik mi var?!" diye düşünmek kadar saçma bir şey yok. 2 yıl sonra hala böyle olursan (ki olmayacaksın zaten)o zaman kendinde bir gariplik ararsın. 2 ay ne ki? önem verilen bir ilişki 2 ayda unutulsa gariplik o olurdu.
düşünebileceğin en yararlı şey o seni terk etmese eninde sonunda zaten ayrılacağınız gerçeğidir heralde. ki dürüstç,e objektif bir şekilde bakarsan böyle olduğunu sen de görürsün bence.
psikolojik destek zaten arama bence. psikiyatriste hele hele hiç gitme. zaten zombi gibiymişsin, onların vereceği ilaçlarla zombinin karesi, kübü olursun. (ki ben de eskiden ideal insanlar gibi doktorlardan yardım alınması kanaatindeydim. bir 6 ayımı ıspanak kıvamında geçirip el-aleme rezil olduktan olduktan sonra kafamı sikeyim diyip bıraktım)
arkadaşlarınla bu mevzuları konuşma artık. baydılarsa konuşma cidden. nasılsa rahatlatmaz (en azından beni rahatlatmıyordu) bir de üstüne kafa ütülemiş olursun. benim en yakın arkadaşlarım bile kendime geldikten sonra o halimden baymaya başladıklarını söylediler bana, ki ben az bahsetmeye de çalışırdım. insanoğlu sabırsız varlık. (ki onları da haklı buluyorum, sabahtan akşama kadar çalışsınlar, sonra da benim siksiğimi mi dinlemek zorundalar?)
neyse öyleyken öyle. birden efsanevi bir yükseliş ve anında iyileşme bekleme. ama zamanla az rahatsız eder her şey. ilk önce sinir geçer burukluk kalır, sonra bir gün bir de bakmışsın ki sabah uyandığında aklına ilk gelen şey o değil.
4., 5. şey filan olmuş :)
düşünebileceğin en yararlı şey o seni terk etmese eninde sonunda zaten ayrılacağınız gerçeğidir heralde. ki dürüstç,e objektif bir şekilde bakarsan böyle olduğunu sen de görürsün bence.
psikolojik destek zaten arama bence. psikiyatriste hele hele hiç gitme. zaten zombi gibiymişsin, onların vereceği ilaçlarla zombinin karesi, kübü olursun. (ki ben de eskiden ideal insanlar gibi doktorlardan yardım alınması kanaatindeydim. bir 6 ayımı ıspanak kıvamında geçirip el-aleme rezil olduktan olduktan sonra kafamı sikeyim diyip bıraktım)
arkadaşlarınla bu mevzuları konuşma artık. baydılarsa konuşma cidden. nasılsa rahatlatmaz (en azından beni rahatlatmıyordu) bir de üstüne kafa ütülemiş olursun. benim en yakın arkadaşlarım bile kendime geldikten sonra o halimden baymaya başladıklarını söylediler bana, ki ben az bahsetmeye de çalışırdım. insanoğlu sabırsız varlık. (ki onları da haklı buluyorum, sabahtan akşama kadar çalışsınlar, sonra da benim siksiğimi mi dinlemek zorundalar?)
neyse öyleyken öyle. birden efsanevi bir yükseliş ve anında iyileşme bekleme. ama zamanla az rahatsız eder her şey. ilk önce sinir geçer burukluk kalır, sonra bir gün bir de bakmışsın ki sabah uyandığında aklına ilk gelen şey o değil.
4., 5. şey filan olmuş :)
0
aklına her geldiğinde kendini spora ver ama hayvan gibi spor yap gerekiyorsa saatlerce koş takatin kalmayıncaya kadar koş koşarken istediğin kadar düşünebilirsin onu ama asla bırakma koşmayı
işe yarıyor yani bende yaramıştı. sonunda yorgunluk susuzluk vs onun önüne geçiyor ve anlıyorsun önceliğin kendin olduğunu
bir de asla ama asla arama onu bitirdiyse bitmiştir. bulunduğun yerin en işlek caddesine çık yolun ortasında dur geçen insanlara şöyle bir bak etrafta bu kadar insan varken kendini bu derece yıpratmanın anlamı yok.
son olarak bu sadece senin başına gelen birşey değil herkes benzer şeyler yaşıyor ve atlatıyor merak etme sende atlatacaksın
saçma gelmiş olabilir ama denemekte fayda var
işe yarıyor yani bende yaramıştı. sonunda yorgunluk susuzluk vs onun önüne geçiyor ve anlıyorsun önceliğin kendin olduğunu
bir de asla ama asla arama onu bitirdiyse bitmiştir. bulunduğun yerin en işlek caddesine çık yolun ortasında dur geçen insanlara şöyle bir bak etrafta bu kadar insan varken kendini bu derece yıpratmanın anlamı yok.
son olarak bu sadece senin başına gelen birşey değil herkes benzer şeyler yaşıyor ve atlatıyor merak etme sende atlatacaksın
saçma gelmiş olabilir ama denemekte fayda var
0
ben dediğimde ayrılsaydın şimdi yaban ellerde ot gibi olmazdın başka hiçbirşey demiyorum (anne sözü gibi olmuş)
0
@coner o zaman da o vicdan azabindan kurtulmaya caliscaktim. bu derdi o derde tercih ediyom. bide etiket yicektim, kizla oynadi cekti gitti die.
0
şimdi daha iyi mi oldu başkası sana bişey demesin diye kendin ne hale düştün ayrıca o birileri senı tınlıyor mu acaba yaptığın iyiliğin kıymeti bilindi mi
- bir e mail lik değerin varmış da
- bir e mail lik değerin varmış da
0
dersaadet
Merhaba,BEnim monitör bozulmuştu. Sonra monitörü tamire verdim, monitör yapıldıktan sonra açtığımda ekran sanki buharlaşmış gibiydi. İlk zamanlar ekrana bakmak tvye yakından bakmak gibi bir şeydi. Daha sonra gözüm ekrana büyük oranda alıştı. Neyse asıl içimi kemiren meseleye geleyim. Bugün arkadaş g
Merhaba,
BEnim monitör bozulmuştu. Sonra monitörü tamire verdim, monitör yapıldıktan sonra açtığımda ekran sanki buharlaşmış gibiydi. İlk zamanlar ekrana bakmak tvye yakından bakmak gibi bir şeydi. Daha sonra gözüm ekrana büyük oranda alıştı. Neyse asıl içimi kemiren meseleye geleyim. Bugün arkadaş geldi benim ekranı görünce ''oğlum bu ekrana nasıl baka biliyorsun'' falan dedi. Yani benim ilk zamanlar yaşadığımı yaşadı.
Evet fazla uzattım monitördeki bulanıklığın sebebi ne olabilir? Ne biliyim iç taraftan falan mı kirlendi? Yoksa başka bir arıza falan mı?
Bi bilgisayara sebep gözümüzden olmayalım:)
BEnim monitör bozulmuştu. Sonra monitörü tamire verdim, monitör yapıldıktan sonra açtığımda ekran sanki buharlaşmış gibiydi. İlk zamanlar ekrana bakmak tvye yakından bakmak gibi bir şeydi. Daha sonra gözüm ekrana büyük oranda alıştı. Neyse asıl içimi kemiren meseleye geleyim. Bugün arkadaş geldi benim ekranı görünce ''oğlum bu ekrana nasıl baka biliyorsun'' falan dedi. Yani benim ilk zamanlar yaşadığımı yaşadı.
Evet fazla uzattım monitördeki bulanıklığın sebebi ne olabilir? Ne biliyim iç taraftan falan mı kirlendi? Yoksa başka bir arıza falan mı?
Bi bilgisayara sebep gözümüzden olmayalım:)
0
bir ayarı var arkada içerde videasını çevirmek gerekiyor. tamirci ayarlamamış demek ki.
0
içerisinde yüksek voltaj trafosunun üzerinde focus trimpotu var onu ayarlayamamışlar, aslında çok basit, iki tane tornavida yuvası var şöyle bir trafo
www.eldorspareparts.it
üsteki focus trimpotu onu biraz sağa veya sola çevirince düzelir.
yalnız tehlikeli bir olaydır haberiniz olsun. bilmiyorsanız hiç bulaşmayın.
en iyisi yaptırdığınız tamirciye götürün 5 sn. de yapar.
www.eldorspareparts.it
üsteki focus trimpotu onu biraz sağa veya sola çevirince düzelir.
yalnız tehlikeli bir olaydır haberiniz olsun. bilmiyorsanız hiç bulaşmayın.
en iyisi yaptırdığınız tamirciye götürün 5 sn. de yapar.
0
derli
hiç sevdiğiniz bir insana zarar verecekmişsiniz gibi hissettiniz mi? sanki kontrolden çıkacakmışsınız ve izlediğiniz korku filmlerindeki gibi şeyler yapacakmışsınız gibi bir hisle yaşayıp kendinizden korktunuz mu? ya da hoş olmayacak birşeyler yapacakmışsınız gibi? bunun adı var mıdır? çaresi nedir?
hiç sevdiğiniz bir insana zarar verecekmişsiniz gibi hissettiniz mi? sanki kontrolden çıkacakmışsınız ve izlediğiniz korku filmlerindeki gibi şeyler yapacakmışsınız gibi bir hisle yaşayıp kendinizden korktunuz mu? ya da hoş olmayacak birşeyler yapacakmışsınız gibi? bunun adı var mıdır? çaresi nedir? yaklaşık 3-5 senedir ara ara, bazen yoğun bazen hafif olarak yaşıyorum bu hisleri, napıcam ben??????? :(((((
0
bazen normal ruh haline sahip bir insanın aklına gelmeyecek bazı hareketleri yapmaya yönelim oluyor mesela bende de ama engelleyebiliyorum tabi. zaten engellemesem pek iyi olmaz benim için zira bu dediğim dürtüler, kalabalık bir aile toplantısında ortamdaki en yaşlı insana çotank diye bir tokat atmak istemekten, şehirler arası yolda saatte 200km hızla giderken aniden direksiyonu sağa kırıp yoldan çıkmak istemeye kadar gidiyor.
alter ego - süper ego ilişkisi şeklinde yorumladım ben şimdiye kadar ama tam olarak sebebi nedir bilemiyorum.
alter ego - süper ego ilişkisi şeklinde yorumladım ben şimdiye kadar ama tam olarak sebebi nedir bilemiyorum.
0
Bir korku şeklinde değil ama özgür iradeyi sorgularken aklıma gelir bazen yani "yapsam yaparım ha" falan diye, sonra olayların gelişimi gözümün önüne gelir ama yapmayacağımı da bilirim, geçerli bir sebep olmadığı açıktır yani. Yüksekten bakarken de "şimdi kendimi aşağı atsam atarım ha, ama atmıyorum, ama ya bedenim irademden bağımsız hareket edip beni aşağı atarsa? yok lan atmaz niye atsın olur mu öyle şey... o diil de özgür irade ne biçim şey lan, vapurlar falan..." gibi düşünceler geçer kafamdan. Herkese de oluyordur sanıyorum.
0
axellennox
audio cd yaptım evet. data disk falan değil. mis gibi wav dosyalarını problemsiz yazdım cd'ye. müzik seti de canavar gibi maaşallah. cd deki dosya okunuyor ama ses yok. bana bir çare?
audio cd yaptım evet. data disk falan değil. mis gibi wav dosyalarını problemsiz yazdım cd'ye. müzik seti de canavar gibi maaşallah. cd deki dosya okunuyor ama ses yok. bana bir çare?
0
müzik setleri destekliyorsa .mp3, .wma dosyalarinida calar. ama en mantiklisi, yukarida ibot'un belirttigi sekilde yapmaktir.
0
müzik setleri .cda dosyası çalmaz, windows işletim sistemi müzik cdlerindeki trackleri .cda uzantılı dosyalarmış gibi gösterir sadece, zira bu cdlerin formatı farklıdır, öyle uzantılı falan bir dosya sistemi yoktur içinde.
axellennox, müzik setine taktığın zaman "1" den fazla track görüyorsun değil mi? hangi programı kullanıyorsun ve bu audio cdyi bilgisayarına taktığında ne oluyor?
axellennox, müzik setine taktığın zaman "1" den fazla track görüyorsun değil mi? hangi programı kullanıyorsun ve bu audio cdyi bilgisayarına taktığında ne oluyor?
0
kurukafa kardeş, müzik setine taktıgım zaman 1 tane track görüyorum ve uzunlugu albümün toplam uzunluguna denk. halbuki ben 12 tane ayrı wav dosyası yazdım cd'ye.
nero ile yazacaktım aslında ama windows media player açıktı ve ses dosyası yaz diyordu. aklımı çeldi wmp ile yazdım.
audio cd yi bilgisayara takınca malum seçenekler çıkıyor. çal seçeneğine basınca 12 track i güzel güzel çalıyor. dosya klasörünü aç deyince de açıyor. içinde 12 wav dosyam mevcut.
nero ile yazacaktım aslında ama windows media player açıktı ve ses dosyası yaz diyordu. aklımı çeldi wmp ile yazdım.
audio cd yi bilgisayara takınca malum seçenekler çıkıyor. çal seçeneğine basınca 12 track i güzel güzel çalıyor. dosya klasörünü aç deyince de açıyor. içinde 12 wav dosyam mevcut.
0
Yok o zaman yanlış bir işlem yapmışsın yazarken muhtemelen. Müzik setin track sayın kadar track görmeli, ve cdye bilgisayar içinden baktığın zaman "wav" dosyası değil yukarıda arkadaşın dediği gibi cda dosyaları görmen gerekir.
Sen wmp'yi boşver, nero ile audio cd yarat, wavları içine yolla, o halleder.
Sen wmp'yi boşver, nero ile audio cd yarat, wavları içine yolla, o halleder.
0
inan ki yanlış bir şey yapmadım ama dediğin gibi yapıcam artık. boşa yanan cd ye yanarım. bu vesileyle windowsu, playerını ve yaratıcılarını kucaklıyorum.
0
ermanen
Simdi daha once de sordum ama tam cevap alamadim, biraz daha ayrintili sorayim ve sorularimi genisleteyim...1. Internet gecmisini geri getirilemez halde silebilir miyiz? Recovery programlari bile ise yaramasin yani...2. Mesela CCleaner ile sildik diyelim, geri getirilebilir mi? Getirilebiliyorsa bas
Simdi daha once de sordum ama tam cevap alamadim, biraz daha ayrintili sorayim ve sorularimi genisleteyim...
1. Internet gecmisini geri getirilemez halde silebilir miyiz? Recovery programlari bile ise yaramasin yani...
2. Mesela CCleaner ile sildik diyelim, geri getirilebilir mi? Getirilebiliyorsa baska ne yontem var?
3. Sirkette internet gecmisini kontrol ederler mi, mesela sirkette internet bankaciligina girsem, risk ihtimali var mi?
4. Sirkette web messenger kullandigim anlasilir mi, fiziksel olarak gormekten baska tabi...
1. Internet gecmisini geri getirilemez halde silebilir miyiz? Recovery programlari bile ise yaramasin yani...
2. Mesela CCleaner ile sildik diyelim, geri getirilebilir mi? Getirilebiliyorsa baska ne yontem var?
3. Sirkette internet gecmisini kontrol ederler mi, mesela sirkette internet bankaciligina girsem, risk ihtimali var mi?
4. Sirkette web messenger kullandigim anlasilir mi, fiziksel olarak gormekten baska tabi...
0
Sistem yöneticisi, şifrelenmemiş şekilde yollanan her türlü veriye senin bilgisayarına dokunmadan ulaşabilir. Buna mailler, mesajlar, girdiğin siteler, yazdığın şifreler dahil.
Tabi bilgisayarın internete "direk" olarak çıkmıyorsa, ki şirket ortamında pek böyle olmaz. Bir network vardır router üzerinden çıkıyorsundur.
edit: soruların için şöyle ayrıntıya gireyim...
1) evet, geçmişin tutulduğu klasörün içindeki dosyaları manual olarak dosyayı silmeden önce üzerine rastgele veriler yazıp sonra silen programlarla silebilirsin.
2) ccleaner ne tam olarak bilmiyorum ama dosyanın üzerine bir kaç kere rando mveri yazılırsa geri getirmek imkansız olur. Fakat hiç bir sistem yöneticisi zaten bilgisayarında çok geçerli bri sebebi(bir emir) olmadığı sürece recovery kasmaz.
3) Edebilirler, fakat banka arayüzleri genelde şifrelenmiş bağlantılar kullandıkları için sanıyorum ki keylogger falan kullanamdan bilgisayarından şifrelerine ulaşamazlar. fakat bankaya girdiğin görükür.
4) bu yukarıda en başta yazdığım gibi, BÜTÜN bağlantın monitor edilebilir. sadece encrypted olanlar çözülemez(banka girişleri falan). Bunun dışında her şeyine bilgisayarına dahi bakmadan ulaşılabilir, raporlanabilir olabilir böyle şeyler. Patron "bütün çalışanların aylık internet hareketlerini istiyorum" derse sistem yöneticisi gereğini yapabilir.
Tabi bilgisayarın internete "direk" olarak çıkmıyorsa, ki şirket ortamında pek böyle olmaz. Bir network vardır router üzerinden çıkıyorsundur.
edit: soruların için şöyle ayrıntıya gireyim...
1) evet, geçmişin tutulduğu klasörün içindeki dosyaları manual olarak dosyayı silmeden önce üzerine rastgele veriler yazıp sonra silen programlarla silebilirsin.
2) ccleaner ne tam olarak bilmiyorum ama dosyanın üzerine bir kaç kere rando mveri yazılırsa geri getirmek imkansız olur. Fakat hiç bir sistem yöneticisi zaten bilgisayarında çok geçerli bri sebebi(bir emir) olmadığı sürece recovery kasmaz.
3) Edebilirler, fakat banka arayüzleri genelde şifrelenmiş bağlantılar kullandıkları için sanıyorum ki keylogger falan kullanamdan bilgisayarından şifrelerine ulaşamazlar. fakat bankaya girdiğin görükür.
4) bu yukarıda en başta yazdığım gibi, BÜTÜN bağlantın monitor edilebilir. sadece encrypted olanlar çözülemez(banka girişleri falan). Bunun dışında her şeyine bilgisayarına dahi bakmadan ulaşılabilir, raporlanabilir olabilir böyle şeyler. Patron "bütün çalışanların aylık internet hareketlerini istiyorum" derse sistem yöneticisi gereğini yapabilir.
0
Peki ayni dizustu bilgisayari sirkette, sirket network'unden degil de evde kullansam ve evdeki kullanimimdan dolayi olusan internet gecmisine de bakabilirler mi? Tabi daha sonra yeniden sirket network'une bagliyorum. Hem sirkette hem evde kullaniyorum yani...
Ya da sunu da sorim, girdigi siteden sorun yasayan biriyle karsilastiniz mi hic, mesela web messenger sitesine girdigi icin?
@kurukafa
1 ve 2'de bahsettigin seyleri hangi programlar yapiyor?
Ya da sunu da sorim, girdigi siteden sorun yasayan biriyle karsilastiniz mi hic, mesela web messenger sitesine girdigi icin?
@kurukafa
1 ve 2'de bahsettigin seyleri hangi programlar yapiyor?
0
1.si icin spybot'un gelismis modunda "secure shredder" diye bi arac var. Hani belki bilgisayarda yukludur, baska program yuklemeye gerek kalmaz.
0
ermanen, hayır, bahsettiğim şey şirketten kullandığın internet ile ilgili olarak olabilir. yani sen www.facebook.com a girdiğin zaman(şirketteyken), bu isteğin internete çıkmadan önce şirketteki kimi cihazlardan geçer. oradan da bu verileri toplamak mümkündür. evden girdiğin şeyler oradan geçmeyeceği için bir sorun olmaz.
fakat tabi dosya paylaşımı falan var ise networkten dosyalarına erişilebiliyorsa, yine bilgisayarındaki veriler başkaları tarafından edinilebilir demektir.
fakat tabi dosya paylaşımı falan var ise networkten dosyalarına erişilebiliyorsa, yine bilgisayarındaki veriler başkaları tarafından edinilebilir demektir.
0
sirkette isa server varsa; sen istedigin kadar sil, tüm bilgiler ana bilgisayarda saklanir.
0
kurukafa
Bir koruyucu özelliği mi var? Yani kolayı gazozu anlarım da, maden suyuna neden bastıklarını anlayabilmiş değilim. Gazsız maden suyu yok mudur Türkiyede?
Bir koruyucu özelliği mi var? Yani kolayı gazozu anlarım da, maden suyuna neden bastıklarını anlayabilmiş değilim. Gazsız maden suyu yok mudur Türkiyede?
0
yanlis olmasin? karbondioksit zaten maden suyunun kendisinde var. ama soda dersen evet bildigin suya karbondioksit karistirip satiyorlar.
0
madensuyunun doğalı öyle.gaz dile değdiğinde dildeki sinir hücreleri uyuşuyor ve içimi kolay hale geliyor.tadı pek iyi olmayan herşeye koyuyorlar yani.başka da bi olayı yok gazın
0
kurukafa doğru söylüyor. maden suyunda karbondioksit falan yok. gazsız çıkıyor o su, karbondioksit basıp şişeliyorlar. nedenini ben de bilmiyorum. gaz çıkartsın rahatlatsın diye olabilir.
0
Evet, içine karbondioksit basıyorlar. Yani doğal hali şişeden çıktığı hali değil. Kaynağındaki çeşmeden içtim ve diyebilirim ki "doğal" maden suyunun tadı, aynen 10 saat ağzı açık beklemiş şişe maden suyu gibi, yani aynen su gibi içilebiliyor. Hatta bazı ülkelerde şişe su olarak bildiğin mineralli gazsız su satıyorlar(hatta Türkiyeden geliyor bazısı, üzerinde yazıyor). Bu suyun tadı, aynen su gibidir, ancak mineraller sebebiyle biraz hoş bir acılığı vardır.
0
@mrtksn: soda sadece karbondioksit basılmış su değil. içinde sodyum bikarbonat da var.
0
muhtemelen bir süre co2 basmadan satmışlardır pek rağbet görmemiştir sonra cola'dan feyz alarak bir de böyle deneyelim demişlerdir. çok mu salladım?
0
gaz basılmayan içeceğin tadı berbat olur da ondan.
ancak karbondioksidin de bir zararı yoktur hani, özellikle günde 10 şişe maden suyu içebilirsiniz (meyveliler hariç tabi ki) hiç bir zararı olmaz.
ayrıca doğal maden suyunun çıktığı halinde karbondioksit olması çok saçma.
ancak karbondioksidin de bir zararı yoktur hani, özellikle günde 10 şişe maden suyu içebilirsiniz (meyveliler hariç tabi ki) hiç bir zararı olmaz.
ayrıca doğal maden suyunun çıktığı halinde karbondioksit olması çok saçma.
0
Evet zararı olmadığını biliyorum, fakat tadının kötü olduğu konusunda katılmıyorum. Dediğim gibi kaynağından gazsız halini de içtim ve gayet güzel. Aynı etkiyi şişeyi açıp uzun süre bekleterek de elde edebiliyorum.
0
0
deckard
previously on duyuru (git: 40096)şu winrar'ın dosyaları bozuk indirmesi iyice sinirimi bozuyor artık. dosyaları firefox ile indirdiğimde hiçbir sorun olmuyor fakat flashget bozuk indiriyor. ben de idm kurdum deneme amaçlı. gayet güzel indiriyordu.. derken o da bozuk indirmeye başladı. flashget'i den
previously on duyuru (git: 40096)
şu winrar'ın dosyaları bozuk indirmesi iyice sinirimi bozuyor artık. dosyaları firefox ile indirdiğimde hiçbir sorun olmuyor fakat flashget bozuk indiriyor. ben de idm kurdum deneme amaçlı. gayet güzel indiriyordu.. derken o da bozuk indirmeye başladı. flashget'i denedim bu sefer düzgün indiriyordu.. derken o da sorun çıkardı.
ram modüllerinden birini çıkardım öyle denedim sorun yine var, sonra onu takıp diğerini çıkardım sorun yine var. tahminim ram'de sorun yok.
şu winrar'ın dosyaları bozuk indirmesi iyice sinirimi bozuyor artık. dosyaları firefox ile indirdiğimde hiçbir sorun olmuyor fakat flashget bozuk indiriyor. ben de idm kurdum deneme amaçlı. gayet güzel indiriyordu.. derken o da bozuk indirmeye başladı. flashget'i denedim bu sefer düzgün indiriyordu.. derken o da sorun çıkardı.
ram modüllerinden birini çıkardım öyle denedim sorun yine var, sonra onu takıp diğerini çıkardım sorun yine var. tahminim ram'de sorun yok.
0
modeminle ilgili bir problem olabilir, bağlantı kablolarıyla ilgili bir problem olabilir, bulunduğun semtteki internet hatlarıyla ilgili bir problem olabilir, indirdiğin serverlarla ilgili bir problem olabilir.
0
modemden yahut kablolardan olup olmadığını nasıl anlarım? semt ile ilgili olduğunu sanmıyorum. bir de yani firefox'tan sorunsuz iniyor fakat download manager işi bozuyor işte.
0
ödünç bir modemle deneyebilirsin mesela. kabloları da sorarsın bir bilene, kaliteli mi diye. bir ihtimaldir tabi. ama inca filan gibi bir modemin varsa, kuvvetli bir ihtimale dönüşebilir.
0
nerden indiriyorsun dosyayı? rapidshare gibi bi yerden mi? yoksa direct link var elinde, ordan mı indiriyon?
0
evet rapidshare'den. ama indirdiğim dosya ile alakası yok çünkü başka herkeste çalışıyor. dosya bana inerken bozuk iniyor sorun orada.
0
@tannhauser, evet modemim inca. peki benim anlamadığım niye sadece .rar dosyalarında sorun var? internetle ilgili diğer her şey düzgün çünkü.
0
"indirdiğin dosyayı" başka bir bilgisayarda açabiliyor musun? önceki sorunda "dosyayı bir arkadaşa yolladım sorunsuz açtı" demişsin, "indirdiğin dosyayı" mı yollladın yoksa linkini mi yolladın?
0
sorun şu ki ben dosyayı bozuk indiriyorum. haliyle dosyayı kime yollarsam hiçbirinde açılmıyor. linki yollarsam ise indirdiklerinde sorunsuzca açabiliyorlar. yani dosya benim bilgisayara inerken şifayı kapıyor.
0
cer
Ben bir şirkette 3 aydır çalışıyorum. Kredi kartlarına 2000 ytl gibi bir borç yaptım ve yaklaşık 8 aydır genelde asgarilerini ödüyordum. Acaba 9 bin ytl kredi çekmek istesem verirler mi? 9000 çekip kredi kartlarını ödeyim, geri kalanınına da motosiklet alayım diyorum.Şimdiye kadar hangi kredi kartın
Ben bir şirkette 3 aydır çalışıyorum. Kredi kartlarına 2000 ytl gibi bir borç yaptım ve yaklaşık 8 aydır genelde asgarilerini ödüyordum.
Acaba 9 bin ytl kredi çekmek istesem verirler mi? 9000 çekip kredi kartlarını ödeyim, geri kalanınına da motosiklet alayım diyorum.Şimdiye kadar hangi kredi kartına başvurduysam hemen kabul edildi. Ama bu kredi olayı gözümü korkutuyor. Bankaların benim asgarileri ödediğimden haberi olur mu ve red yer miyim? Birinden red yersem diğerleri de vermez mi?
Ek olara tüketici kredisi alan var mı yakınlarda? Tavsiye edebileceğiniz bir banka varsa, bir iki taktik verebilirseniz öyle mutlu olurum ki.
Acaba 9 bin ytl kredi çekmek istesem verirler mi? 9000 çekip kredi kartlarını ödeyim, geri kalanınına da motosiklet alayım diyorum.Şimdiye kadar hangi kredi kartına başvurduysam hemen kabul edildi. Ama bu kredi olayı gözümü korkutuyor. Bankaların benim asgarileri ödediğimden haberi olur mu ve red yer miyim? Birinden red yersem diğerleri de vermez mi?
Ek olara tüketici kredisi alan var mı yakınlarda? Tavsiye edebileceğiniz bir banka varsa, bir iki taktik verebilirseniz öyle mutlu olurum ki.
0
cer,
yanlış anlama ama.
200o ytl kredi kartı borcum var ve ödemeyemiyorum diyorsun. 2000 ytl aylık 600 lira gibi bir borç yapar. Sen ayda 600 lira ödemeyemeyeceksin ama sonra gidip 9000 ytl kredinin borcunu ödeyeceksin. Bu arada da, motor kaskı, tulumu, eldivenleri vs gibi şeyleri tekrar kredi kartıyla almak zorunda kalacaksın. Sonrasında o motorun ruhsat işlerine vs bi dünya para bayılacaksın. onları nasıl ödeyeceksin???
yani borcu borçla kapatıp, sonra üstüne daha çok masraf çıkartacak başka bir şey alıp mantıklı bir iş yapmış olmayacaksın...
yanlış anlama ama.
200o ytl kredi kartı borcum var ve ödemeyemiyorum diyorsun. 2000 ytl aylık 600 lira gibi bir borç yapar. Sen ayda 600 lira ödemeyemeyeceksin ama sonra gidip 9000 ytl kredinin borcunu ödeyeceksin. Bu arada da, motor kaskı, tulumu, eldivenleri vs gibi şeyleri tekrar kredi kartıyla almak zorunda kalacaksın. Sonrasında o motorun ruhsat işlerine vs bi dünya para bayılacaksın. onları nasıl ödeyeceksin???
yani borcu borçla kapatıp, sonra üstüne daha çok masraf çıkartacak başka bir şey alıp mantıklı bir iş yapmış olmayacaksın...
0
kahvegibi,
Cevabınız için çok teşekkür ederim. Doğru düşünüyorsunuz ama 5000 ytllik bir motosiklet alacağım. Çok net bilmesem de zaten faize 100 lira civarı ödüyorum. Borcumu 3 yıla yaymayı düşündüğüm için aklıma bu geldi. Hala mantıksız mı görünüyor? Ne dersiniz ? Bu arada kredi kartı borcum 2400 civarıymış. Hem elimdeki parayı savurmamak hem de kışın motosiklet fiyatları ucuzladığından motosiklet sahibi olmak mantıklı gelmişti. Gerçi bende mantık olsa 2400 lira borç yapmazdım.
Cevabınız için çok teşekkür ederim. Doğru düşünüyorsunuz ama 5000 ytllik bir motosiklet alacağım. Çok net bilmesem de zaten faize 100 lira civarı ödüyorum. Borcumu 3 yıla yaymayı düşündüğüm için aklıma bu geldi. Hala mantıksız mı görünüyor? Ne dersiniz ? Bu arada kredi kartı borcum 2400 civarıymış. Hem elimdeki parayı savurmamak hem de kışın motosiklet fiyatları ucuzladığından motosiklet sahibi olmak mantıklı gelmişti. Gerçi bende mantık olsa 2400 lira borç yapmazdım.
0
6000 ytl'lik kredinin (5200 lira kesintiler sonrası ele geçen para) 24 aylık ödemeleri aylık 290 ytl civarında olmuştu. fikir verebilir belki.
lakin arkadaşların dediği gibi motosiklet almadan önce borcunuzu temizlemenizi tavsiye ederim. ayrıca motosiklet almak demek sadece fiyatını karşılamak demek değil. daha bunun giyimi var, vergisi var, benzini var kısacası işletim masrafları dediğimiz masrafları var. hem kredi borcu ödeyip hem bu masrafları karşılayabilecek misiniz? 3 yıl gibi bir süreden bahsediyorsunuz, bu süre içinde devamlı gelir sahibi olacağınızdan emin misiniz?
bunları da düşünmekte fayda var.
lakin arkadaşların dediği gibi motosiklet almadan önce borcunuzu temizlemenizi tavsiye ederim. ayrıca motosiklet almak demek sadece fiyatını karşılamak demek değil. daha bunun giyimi var, vergisi var, benzini var kısacası işletim masrafları dediğimiz masrafları var. hem kredi borcu ödeyip hem bu masrafları karşılayabilecek misiniz? 3 yıl gibi bir süreden bahsediyorsunuz, bu süre içinde devamlı gelir sahibi olacağınızdan emin misiniz?
bunları da düşünmekte fayda var.
0
kahvegibi'ye katılıyorum."size ne bundan" diyebilirsiniz ama insan ikaz etme ihtiyacı hissediyor...
insan bazı şeyleri yaşarken , borç batağına sürüklenirken olayın vehametini idrak edemeyebiliyor..böyle anlarda dışardan bakan bir üçüncü göz faydalı oluyor..
şu anlattığınız duruma göre, epi topu 2000 ytl borcunu 8 aydır kapamayı başaramamış birinin , 9000 ytl'lik kredi borcuna girmesi(ki ,9 alıp kimbilir kaç ödeyeceksiniz) ve arada bir de motor alıp motorun masraflarıyla cebelleşmek zorunda kalması zerre kadar akıl karı değil.
sizin sorunuz "kredi alır mıyım" odaklı. valla isterseniz bal gibi alırsınız.
artık öyle kolay ki kredi almak.. düzenli bir işiniz ve bir kefiliniz var ise , birinden red alsanız diğerinden krediyi almanız kesin gibi.
ama makul mu yani ? borcu borçla kapamayı göze alacak kadar durumunuz kötüleşmiş ise ; bir de borcunuzu katlayıp neden kendinizi içinden çıkılmayacak bir duruma sokuyorsunuz ?
www.hangikredi.com diye bir site var,incelerseniz faydalı olacağını düşünüyorum.
2000 ytl ufak bir meblağ , sadece dosya masrafı ödeyip , sıfır faiz ile böyle mini bir kredi alıp , kısa sürede borcunuzu ödeyip ; eliniz genişleyince istediğiniz motoru kafanız rahatken almanız çok daha akıl işi bence.
insan bazı şeyleri yaşarken , borç batağına sürüklenirken olayın vehametini idrak edemeyebiliyor..böyle anlarda dışardan bakan bir üçüncü göz faydalı oluyor..
şu anlattığınız duruma göre, epi topu 2000 ytl borcunu 8 aydır kapamayı başaramamış birinin , 9000 ytl'lik kredi borcuna girmesi(ki ,9 alıp kimbilir kaç ödeyeceksiniz) ve arada bir de motor alıp motorun masraflarıyla cebelleşmek zorunda kalması zerre kadar akıl karı değil.
sizin sorunuz "kredi alır mıyım" odaklı. valla isterseniz bal gibi alırsınız.
artık öyle kolay ki kredi almak.. düzenli bir işiniz ve bir kefiliniz var ise , birinden red alsanız diğerinden krediyi almanız kesin gibi.
ama makul mu yani ? borcu borçla kapamayı göze alacak kadar durumunuz kötüleşmiş ise ; bir de borcunuzu katlayıp neden kendinizi içinden çıkılmayacak bir duruma sokuyorsunuz ?
www.hangikredi.com diye bir site var,incelerseniz faydalı olacağını düşünüyorum.
2000 ytl ufak bir meblağ , sadece dosya masrafı ödeyip , sıfır faiz ile böyle mini bir kredi alıp , kısa sürede borcunuzu ödeyip ; eliniz genişleyince istediğiniz motoru kafanız rahatken almanız çok daha akıl işi bence.
0
Şimdi tekrar anlatayım. Bir kısmı 2400 ytlyi ödeyecek olan kredinin aylık taksiti 350-360 liradır. Ve bu 3 yıla yayılmıştır. Yani 9000 ytl'yi 36 ayda ödeyeceğim.
2400 ytl'nin ödenememesinin nedeni de çalışmaya başlayana kadar öğrenci olmam ve inişli çıkışlı harçlığımdır :) Haziran ayından sonra yurtdışında çalışmaya başlayacağım ve gelirim en az 2.5 3 kat artacak. Buna güvenerek böyle bir çözüme yöneldim.
Hala mantıksız mı görünüyor? İstediğiniz kadar eleştirebilirsiniz, düşünceleriniz çok önemli, vuruş serbest.
Teşekkürler.
EDIT:
Bu arada ben bunu yazarken sizler de kıymetli görüşlerinizi esirgememişsiniz, haliyle yazdığım cevap eksik kalmış.
Küçük tutarda kredi çekip 2400 ytlyi kapatmak cidden çok mantıklı. Ama maaşımı savurmaktan korkuyorum. Biraz borca gireyim de elimde bir mal / mülk olsun diyorum valla. Tabi motosiklet olayı da bir tutku... Motosiklete de marta kadar pek binmeyi düşünmüyorum, kapalı garajda muhafaza edeceğim.
Motosiklet koruma ekipmanları- alım satım masrafları konusunda da haklısınız fakat öngördüğüm masraf tutarı da 1600 lira civarı sanırım. Bu da tümünü karşılar diye düşünüyorum.
hickiran karasinek ve uyuyan karinca,
O kadar haklısın ki. Özellikle insanın eline para geçince yani gelir sahibi olunca acayip bir sahip olma hissi çöküyor üstüne. Bu durumda da sağlıklı karar veremeyeceğimin farkındayım dolayısıyla sizlerden yardım istedim. Kesinlikle yazdıklarınızdan rahatsız değilim aksine çok memnun oldum, tekrar tekrar teşekkür ederim hepinize.
2400 ytl'nin ödenememesinin nedeni de çalışmaya başlayana kadar öğrenci olmam ve inişli çıkışlı harçlığımdır :) Haziran ayından sonra yurtdışında çalışmaya başlayacağım ve gelirim en az 2.5 3 kat artacak. Buna güvenerek böyle bir çözüme yöneldim.
Hala mantıksız mı görünüyor? İstediğiniz kadar eleştirebilirsiniz, düşünceleriniz çok önemli, vuruş serbest.
Teşekkürler.
EDIT:
Bu arada ben bunu yazarken sizler de kıymetli görüşlerinizi esirgememişsiniz, haliyle yazdığım cevap eksik kalmış.
Küçük tutarda kredi çekip 2400 ytlyi kapatmak cidden çok mantıklı. Ama maaşımı savurmaktan korkuyorum. Biraz borca gireyim de elimde bir mal / mülk olsun diyorum valla. Tabi motosiklet olayı da bir tutku... Motosiklete de marta kadar pek binmeyi düşünmüyorum, kapalı garajda muhafaza edeceğim.
Motosiklet koruma ekipmanları- alım satım masrafları konusunda da haklısınız fakat öngördüğüm masraf tutarı da 1600 lira civarı sanırım. Bu da tümünü karşılar diye düşünüyorum.
hickiran karasinek ve uyuyan karinca,
O kadar haklısın ki. Özellikle insanın eline para geçince yani gelir sahibi olunca acayip bir sahip olma hissi çöküyor üstüne. Bu durumda da sağlıklı karar veremeyeceğimin farkındayım dolayısıyla sizlerden yardım istedim. Kesinlikle yazdıklarınızdan rahatsız değilim aksine çok memnun oldum, tekrar tekrar teşekkür ederim hepinize.
0
eğer hazirandan sonra yurt dışında yaşayacaksan, o zaman motorsiklet almana hiç gerek yok. çünkü gideceğin ülkede buradaki motorsiklet ehliyetin (bu arada motorsiklet ehliyeti almak normal ehliyet almaktan daha pahalı oluyor diye biliyorum) o ülkede geçmeyebilir. buradaki ehliyetini orada kullanmak için çok büyük meblağlar ödemek zorunda kalabilirsin. motoru buradan oraya götürmek için bir tane daha motor parası vermek zorunda kalabilirsin. bu konuda 386 dx sana yol gösterebilir.
şu anda yapacağın en mantıklı şey,
2400 liralık kredi kartı borcunu kapatacak kadar kredi çekip, kredi kartı borcunu toptan bitirip, sonra da 2400 liralık krediyi ödemek ama bunu yaparken de, kredi kartlarını dolaba kilitlemek.
şu anda yapacağın en mantıklı şey,
2400 liralık kredi kartı borcunu kapatacak kadar kredi çekip, kredi kartı borcunu toptan bitirip, sonra da 2400 liralık krediyi ödemek ama bunu yaparken de, kredi kartlarını dolaba kilitlemek.
0
Ben sorunun teknik kismina cevap vermeye calisayim, bankaci degilim ama annem ve babam bankaciydi halam da hala bir bankada mudur. Gecen gun odasindayken kredi talep eden birinin talebini geri cevirirken gordugumde sormustum bunu da. Bankalarin bir havuz sistemi varmis, kredi verirken genel bilgilerin(artik kefil mefil neyse onlar da dahildir herhalde) disinda buraya da bakiyorlarmis. Mesela siz X bankasindan daha once kredi aldiysaniz ve odemelerinizi geciktirdiyseniz bunu havuzdaki diger bankalar goruyor. Bu durumda "hmm bu daha once su bankadan kredi almis sorun yasamis vermeyelim buna" ya da mesela "9000 istemis bu cok 3000 verebiliriz isterse" diyebilirler.
0
diğer ıvır zıvır için 1600 ayırmanız iyi bir fikir. de,
bir kere ehliyetiniz var mı bir kere motosiklet için?
arada bir bir kurye motosikleti bir emniyet müdürünün karısının arabasına çarpıyor, her yerde deli gibi kontrol yapmaya başlıyorlar sonra. bağlarlar motorunuzu üzülürsünüz. sürücü kursuna hiç uğramayacak olsanız bile vereceğiniz ücret pahalı, artı teori ve pratik sınavları ayda bir falan yapılıyor. yani başvurduktan sonra ehliyeti almanız en az 2-3 ayı bulacak.
onun dışında, motosiklet hiç beklenmedik zamanlarda masraf çıkarabilen bir şey. periyodik bakımlar var, ufak tefek kazalar oluyor, parçalar bozuluyor durduk yere, daha önce hiç aklınıza gelmeyen bir donanıma ihtiyaç duyduğunuzu farkediyorsunuz vs. vs. pek de ucuza malolmuyor bunlar her zaman.
sizin kararınız tabi, ama bunları da göz önüne alın biraz.
bir kere ehliyetiniz var mı bir kere motosiklet için?
arada bir bir kurye motosikleti bir emniyet müdürünün karısının arabasına çarpıyor, her yerde deli gibi kontrol yapmaya başlıyorlar sonra. bağlarlar motorunuzu üzülürsünüz. sürücü kursuna hiç uğramayacak olsanız bile vereceğiniz ücret pahalı, artı teori ve pratik sınavları ayda bir falan yapılıyor. yani başvurduktan sonra ehliyeti almanız en az 2-3 ayı bulacak.
onun dışında, motosiklet hiç beklenmedik zamanlarda masraf çıkarabilen bir şey. periyodik bakımlar var, ufak tefek kazalar oluyor, parçalar bozuluyor durduk yere, daha önce hiç aklınıza gelmeyen bir donanıma ihtiyaç duyduğunuzu farkediyorsunuz vs. vs. pek de ucuza malolmuyor bunlar her zaman.
sizin kararınız tabi, ama bunları da göz önüne alın biraz.
0
Madem vuruş serbest demişsin, şunu hatırlatmak istedim: Borcu uzun vadeye yaymak insana çok cazip görünse de, o vade boyunca her ay o borcu öedeyeceğinizi unutmayın. Yani bu 3 sene zarfı içinde kendinize yeni bir şey almak isteseniz, ve bunun için yine borca girecek olsanız, ödeyeceğiniz para, mevcut borcunuz ARTI yeni borcunuz olacak. Yani 3 sene boyunca yeni bir şeye ihtiyacım olmaz olsa da hemen öderim diyemiyorsanız(3 senelik vadedeki borcu ödemenin hatrı sayılır bir yük getirdiğini varsayıyorum) "dikkat!" derim.
0
niye herkes kendisi mükemmelmiş gibi azarlarcasına yazmış anlamadım. (yoksa gerçekten mükemmel misiniz?) arkadaş yapmış bir hata. asgarisi ödense bile devamlı büyüyen bir kredi kartı borcundansa taksitleri belli, sabit bir kredi borcu daha uygun değil mi?
kredi kartınıza bakarlar sanırım ama kredi kartı borçlarınızın asgarilerini ödemiş, gecikmeye ve takibe girmemiş olmanız sizin için bir artı.
uygulamalar ise bankadan bankaya farkediyor. ben bir bankadan tüketici kredisi kullandım gayet rahat bir şekilde, aynı ayda başka bir bankadaki hesabımdan faturalar ödensin diye 150 liralık mı ne kmh hesabı başvurusu yaptım reddettiler, iki ay sonra bambaşka bir banka istememiş olmama rağmen kapıma yeni kredi kartı gönderdi. yani dediğim gibi uygulamalar değişebiliyor.
moral bozmadan başvurun bence. ithimalleri değerlendirin. kampanya yapıp tv lerde bol reklamı çıkan bankalara başvurun önce.
kredi kartınıza bakarlar sanırım ama kredi kartı borçlarınızın asgarilerini ödemiş, gecikmeye ve takibe girmemiş olmanız sizin için bir artı.
uygulamalar ise bankadan bankaya farkediyor. ben bir bankadan tüketici kredisi kullandım gayet rahat bir şekilde, aynı ayda başka bir bankadaki hesabımdan faturalar ödensin diye 150 liralık mı ne kmh hesabı başvurusu yaptım reddettiler, iki ay sonra bambaşka bir banka istememiş olmama rağmen kapıma yeni kredi kartı gönderdi. yani dediğim gibi uygulamalar değişebiliyor.
moral bozmadan başvurun bence. ithimalleri değerlendirin. kampanya yapıp tv lerde bol reklamı çıkan bankalara başvurun önce.
0
@ mea maxima culpa ; cer'e cevap yazanlardan biri olduğum için sizin yazdığınızı üstüme alınmadan edemedim.
kendi adıma , bu arkadaşı azarlamak,vur abalıya yapmak gibi bir niyetim yoktu , öyle bir üslupla da yazmadım. diğer cevap yazan arkadaşlara da bakıyorum ; herkes son derece iyi niyetle , kendi kardeşine arkadaşına akıl verir gibi yazmış.
ben de bir arkadaşım böyle bir çıkmaza girse, ne diyecek idiysem,nasıl akıl verecek idiysem , cer'e de aynılarını yazdım.
dediğiniz doğru , akibeti belli olmayan,katlanarak artan bir kredi kartı borcundansa,taksitleri belli bir kredi borcu çok daha makbuldür.
zaten bizim cer'i eleştirdiğimiz,ona tavsiye verdiğimiz nokta , bankadan kredi çekmeyi düşünüyor oluşu değil ki..borcunu kapamaya yetecek kadar kredi almaktansa,çok daha fazla borcun altına girip bir motor almak istiyor oluşu başına daha çok borç/dert açar diye düşündük..
yoksa kimsenin "vay niye bu kadar borç yaptın" diye adamı eleştirdiği yok..insanlık hali,olmuş bitmiş şimdi çözüm bulmak lazım..
show haber'de gözünde bantla "kredi kartı mağduru" diye gördüklerimizden olmasın diye akıl verdik kendimizce,yoksa elbet paşa gönlü bilir..
neyse, kendi adıma değil cevap yazan herkesi kapsar gibi biz biz deyip durdum. arkadaşlar başka türlü düşünüyorlarsa zaten düzeltirler beni.
artık o kadar hata da mükemmel kişiliğimin bir kusuru oluverir.
kendi adıma , bu arkadaşı azarlamak,vur abalıya yapmak gibi bir niyetim yoktu , öyle bir üslupla da yazmadım. diğer cevap yazan arkadaşlara da bakıyorum ; herkes son derece iyi niyetle , kendi kardeşine arkadaşına akıl verir gibi yazmış.
ben de bir arkadaşım böyle bir çıkmaza girse, ne diyecek idiysem,nasıl akıl verecek idiysem , cer'e de aynılarını yazdım.
dediğiniz doğru , akibeti belli olmayan,katlanarak artan bir kredi kartı borcundansa,taksitleri belli bir kredi borcu çok daha makbuldür.
zaten bizim cer'i eleştirdiğimiz,ona tavsiye verdiğimiz nokta , bankadan kredi çekmeyi düşünüyor oluşu değil ki..borcunu kapamaya yetecek kadar kredi almaktansa,çok daha fazla borcun altına girip bir motor almak istiyor oluşu başına daha çok borç/dert açar diye düşündük..
yoksa kimsenin "vay niye bu kadar borç yaptın" diye adamı eleştirdiği yok..insanlık hali,olmuş bitmiş şimdi çözüm bulmak lazım..
show haber'de gözünde bantla "kredi kartı mağduru" diye gördüklerimizden olmasın diye akıl verdik kendimizce,yoksa elbet paşa gönlü bilir..
neyse, kendi adıma değil cevap yazan herkesi kapsar gibi biz biz deyip durdum. arkadaşlar başka türlü düşünüyorlarsa zaten düzeltirler beni.
artık o kadar hata da mükemmel kişiliğimin bir kusuru oluverir.
0
Vakıfbank, İş bankası, Garanti Bankası'nın kredi kampanyaları var düşük faizle. 4500-4800 YTL alınan krediye 10 ay boyunca aylık 500 YTL ödeme gibi durumlar var.
0
İlgi gösterip cevap/akıl veren, eleştiren/eleştirenleri eleştiren tüm arkadaşlarıma tekrar tekrar teşekkür ediyorum.
Gözümü karartıp 9 milyar kredi çekmeye karar verdim. 2400 liralık borcu ödeyememe nedenim başka ödemelerimin olması (zamlı okul harçları, yeni eve taşındım ev eşyası vb.) ve ilk ay yarım maaş almamdı. Bu ay bu borç 1700 lira civarına düşecek, kredi çekeceğim ve hain planı uygulamaya koyup motosikleti alacağım.
Bu arada @386 dx Motosiklet ehliyetine yazılmıstım zaten onun da çoğunu ödemiştim az bişey kaldı.
Bu arada motosiklet fiyatları kışın acayip düştüğü için biraz uygun almayı planlıyorum. Ordan bir zararım olmamasını umuyorum.
İlgilenir misiniz, merak eder misiniz bilmem, kredi kartı borcumu ödeyip kalan parayla dolar alıp motosiklet için uygun zamanı beklemeyi düşünüyorum. Herkese tekrar teşekkür ediyorum, buraya cevap yazan herkes motosikletime binmeye hak kazanmıstır :)
Ulan herşeyimi biliyosunuz ailedensiniz ;) sevgiler, teşekkürler...
Gözümü karartıp 9 milyar kredi çekmeye karar verdim. 2400 liralık borcu ödeyememe nedenim başka ödemelerimin olması (zamlı okul harçları, yeni eve taşındım ev eşyası vb.) ve ilk ay yarım maaş almamdı. Bu ay bu borç 1700 lira civarına düşecek, kredi çekeceğim ve hain planı uygulamaya koyup motosikleti alacağım.
Bu arada @386 dx Motosiklet ehliyetine yazılmıstım zaten onun da çoğunu ödemiştim az bişey kaldı.
Bu arada motosiklet fiyatları kışın acayip düştüğü için biraz uygun almayı planlıyorum. Ordan bir zararım olmamasını umuyorum.
İlgilenir misiniz, merak eder misiniz bilmem, kredi kartı borcumu ödeyip kalan parayla dolar alıp motosiklet için uygun zamanı beklemeyi düşünüyorum. Herkese tekrar teşekkür ediyorum, buraya cevap yazan herkes motosikletime binmeye hak kazanmıstır :)
Ulan herşeyimi biliyosunuz ailedensiniz ;) sevgiler, teşekkürler...
0
ermanen
Metrolarda oturaklar (oturma duzeni) genelde neden karsilikli? Diger toplu tasima araclarinda ise genelde arka arkaya oluyor...
Metrolarda oturaklar (oturma duzeni) genelde neden karsilikli? Diger toplu tasima araclarinda ise genelde arka arkaya oluyor...
0
teorim: metroda koltuklar çok fazla ve hızlı bir şekilde sahip değiştirdiğinden(diğer toplu taşıma araçlarına kıyasla), ikili ikili arka arkaya almak zor bu sefer diplere oturanların inmesi binmesi zor. inme-binme işlemi en hızlı şekilde olacak şekilde dizayn edilmişler bence. her koltuktan, başkasının ayağa kalkıp yol vermesine gerek bırakmadan kalkıp inebiliyorsun, veya binince oturabiliyorsun yani.
teklileri ise arka arkaya yaparsan daha fazla alana ihtiyacın var. o yüzden yanyana.
teklileri ise arka arkaya yaparsan daha fazla alana ihtiyacın var. o yüzden yanyana.
0
aynı trenin hem önünde hem arkasında makinist kabini olması, metro gittiği yoldan geri gelirken U dönüşü yapmaması, sadece makinistin ön taraftan arka tarafa geçip treni ilk gidiş yönünün tersine doğru kullanması nedeniyledir. A'dan B'ye giden metroda herkes düz otursa, aynı tren B'den A'ya giderken herks ters ters gider. insan gözünde canlandırınca çok komik oluyor.
bir de yan yan koymak çok yaygın.
bir de yan yan koymak çok yaygın.
0
deckard
winrar bana kıllık yapıyor şu aralar. hangi dosyayı extract etmeye çalışsam hata veriyor. şifrelenmiş olanlara yanlış parola, şifrelenmemiş olanlara ise bozuk dosya diyor. 10-12 dosyayı denedim hepsinde aynı. hatta bir dosyayı arkadaşa yolladım o denedi, sorunsuz açtı. nedir winrar'ımın sorunu?
winrar bana kıllık yapıyor şu aralar. hangi dosyayı extract etmeye çalışsam hata veriyor. şifrelenmiş olanlara yanlış parola, şifrelenmemiş olanlara ise bozuk dosya diyor. 10-12 dosyayı denedim hepsinde aynı. hatta bir dosyayı arkadaşa yolladım o denedi, sorunsuz açtı. nedir winrar'ımın sorunu?
0
yok ondan değil. fazladan basılmış space tuşu da değil.
"şifrelenmemiş olanlara ise bozuk dosya diyor" burada dediğim gibi aynen.
"şifrelenmemiş olanlara ise bozuk dosya diyor" burada dediğim gibi aynen.
0
Bu gibi sorunlar RAM arızası göstergesidir(winrarı tekrar falan kurduğunu varsayıyorum). Bir memtest+ yazıyorum.
www.memtest.org
www.memtest.org
0
feelindivine
Yine bir mp3 sorusu ile karşınızdayım ama bu son olacak. 320 kbps CBR (sabit bit rate'li) bir mp3 mü daha kaliteli ses verir yoksa 320 kbps VBR (değişken bit rate'li) bir mp3 mü ? Ya da ikisinin de kalitesi aşağı yukarı eşit midir?
Yine bir mp3 sorusu ile karşınızdayım ama bu son olacak. 320 kbps CBR (sabit bit rate'li) bir mp3 mü daha kaliteli ses verir yoksa 320 kbps VBR (değişken bit rate'li) bir mp3 mü ? Ya da ikisinin de kalitesi aşağı yukarı eşit midir?
0
teoride cbr daha kaliteli verir. ama vbr denilen encoding yönteminde de kulağın daha az duyduğu bölümler daha fazla sıkıştırıldığı için aşağı yukarı eşit olduğunu söylemek daha doğru olur.
0
CBR daha iyi ses verir ama VBR ile arasındaki boyut farkı belirli tip müziklerde o kadar farklı olur ki, aradaki ufak ses farkını kompanse eder.
VBR müziğin fazla yoğun olmadığı noktalarda daha az veri kullanır müziği ifade etmek için ve oralardan ettiği tasarrufu daha yoğun noktalarda daha az sıkıştırarak kullanır. Fakat mp3 standardı 320kbps nin üzerinde veri taşımadığı için 320kbps vbr de bu bir avantaj olmaktan çıkar.
mesela 128cbr ve 128vbr deseydin, 128vbr daha iyi derdim. çükü 128 vbr de müziğin yoğun olmadığı yerlerden yapılan tasarruf ile gerekli yerlerde anlık bitrate 320ye kadar çıkabiliyor ama dosyanın boyutu yine 128cbr civarlarında kalıveriyor. Ancak 320kbps için böyle bir avantaj olduğunu sanmıyorum.
VBR müziğin fazla yoğun olmadığı noktalarda daha az veri kullanır müziği ifade etmek için ve oralardan ettiği tasarrufu daha yoğun noktalarda daha az sıkıştırarak kullanır. Fakat mp3 standardı 320kbps nin üzerinde veri taşımadığı için 320kbps vbr de bu bir avantaj olmaktan çıkar.
mesela 128cbr ve 128vbr deseydin, 128vbr daha iyi derdim. çükü 128 vbr de müziğin yoğun olmadığı yerlerden yapılan tasarruf ile gerekli yerlerde anlık bitrate 320ye kadar çıkabiliyor ama dosyanın boyutu yine 128cbr civarlarında kalıveriyor. Ancak 320kbps için böyle bir avantaj olduğunu sanmıyorum.
0
Bir de mp3 için doğal sınır neden 320 kbps onu anlamıyorum. Yani mp3 formatında atıyorum neden 1150 kbps yok. 320 kbps'nin neden üstüne çıkılamıyor. Mp3'ün doğal sınırı mı bu yani 320 kbps'yi aşarsak başka bir format mı ortaya çıkardı?
0
O kadar teknik bilgiye sahip değilim konu hakkında ama demek ki Fraunhofer Mp3 standardını belirlerken böyle bir kısıtlamaya gitmiş. Sonuçta mp3 decode eden algoritmanın beklediği bir veri tipi var. Sen bu veri tipini kafana göre değiştiremezsin. Decoder dosya üzerinden dosyayı "nasıl" okuması gerektiğini öğreniyor ve ona göre dosya üzerinde işlemler yaparak sonuçlarını ses kartına yolluyor. Ve bu "nasıl" okuyacağı ile ilgili bilgiler öntanımlı, bunlar dışında bir şey yapamazsın, yaparsan da okunamaz en basit haliyle.
0
ermanen
Dogustan sahip oldugumuz seyler neler? Vucuttaki organlari ve bilesenleri sormuyorum tabi.. Manevi seyleri, durumlari ve yapabildigimiz seyleri.. Bosaltim, solunum gibi sistemler de tamam.. Goz kirpma refleksi var aklima gelen.. Dogusta bellegimiz ne kadar mesela boyle seyleri de merak ediyorum.. Ha
Dogustan sahip oldugumuz seyler neler? Vucuttaki organlari ve bilesenleri sormuyorum tabi.. Manevi seyleri, durumlari ve yapabildigimiz seyleri.. Bosaltim, solunum gibi sistemler de tamam.. Goz kirpma refleksi var aklima gelen.. Dogusta bellegimiz ne kadar mesela boyle seyleri de merak ediyorum.. Hadi dogalim yeniden..
edit: 5 duyumuz da var tabi, bunlarin seviyesi ne durumda mesela dogusta, en iyi duyumuz hangisi falan.. Ayrintili durumlar geliyor aklima ama kafamda sekillendirip hepsini yazamiyorum..
edit: 5 duyumuz da var tabi, bunlarin seviyesi ne durumda mesela dogusta, en iyi duyumuz hangisi falan.. Ayrintili durumlar geliyor aklima ama kafamda sekillendirip hepsini yazamiyorum..
0
masturbasyon yapma ihtiyacı özellikle okul öncesi çocuklarda bu bizim zamanımızda taburelere sürtünerek yapılırdı .ne zevkliydi heytt breh
0
yeni bir araştırmanın sonucuna göre "yürüme" de refleksmiş, doğuştan getirdiğimiz.
yeni doğmuş bebekleri yürüyebilecek gibi yere tuttuğunuz zaman yürümeye çalışıyorlar, yani ayaklar yerden kalkıp kalkıp iniyor. sadece bedenlerini taşıyacak güçleri veya gelişmiş koordinasyonları olmadığı için yürüme "işlemi" oluşamıyor. ama refleks var.
yeni doğmuş bebekleri yürüyebilecek gibi yere tuttuğunuz zaman yürümeye çalışıyorlar, yani ayaklar yerden kalkıp kalkıp iniyor. sadece bedenlerini taşıyacak güçleri veya gelişmiş koordinasyonları olmadığı için yürüme "işlemi" oluşamıyor. ama refleks var.
0
gülmek de doğuştan geliyormuş, sonradan öğrenilen bir şey değilmiş. hatta bir araştırmacı kendi yeni doğmuş bebeği üzerinde denemiş. bir süre bebeğin etrafında kimse gülmemiş, güldürmemiş. sonrasında bebek gülmüş (bravo).
0
(bkz: pelvic thrust) yani cinsi münasebet için erkeklerin yaptığı şu belden "ileri geri" hareketi, insanlarda ve kimi hayvanlarda doğuştan ön tanımlı. Ufak yaşta bir tedavi için bri miktar hormon alması gereken bir "bebek" bile, aldığı hormonun etkisi ile bu hareketi yapmaya başlayabiliyor. veya henüz çiftleşme nedir görmemiş köpeğiniz de bu hareketi yapabilir.
0
submariner
niye bazı insanlar internet tanıştıkları insanlara güveniyor yani gazetelerde falan örnek olarak internetetanıştığı kişiye kredi kartı şifrelerini veriyor ya da çocuklar internet aracılığıyla konuştuğu kişilerin kurbanı olabiliyor gerçekten nasıl güvenebiliyorlar
niye bazı insanlar internet tanıştıkları insanlara güveniyor yani gazetelerde falan örnek olarak internetetanıştığı kişiye kredi kartı şifrelerini veriyor ya da çocuklar internet aracılığıyla konuştuğu kişilerin kurbanı olabiliyor gerçekten nasıl güvenebiliyorlar
0
bence tamamen konuşulan kişiyle o soyut ortamda baş başa kalınmasından dolayı, normalde de 2 kişi baş başa kaldığında samimiyet hiç beklenmedik bir şekilde artıyor yani. ben de düşünüyordum bunu, bulabildiğim en mantıklı açıklama bu oldu.
0
sebep şu olabilir; hiç tanımadıgın birine nasıl olsa senin hayatından kimseyi tanımıyor diye sorunlarını dertlerini daha rahat anlatabilirsin. gerçek hayatta bu şekilde sizi dinleyen kimse yoksa ve o da aynı şekilde sizle dertleşiyorsa falan ne bilim bu şekilde güven duyulabilir karşıdakine. bence sebebi gerçek hayatta güvenebilecekleri arkadas eksikliği olabilir. sonucunda da tamamen iyi niyetle yaklaşan şahıs- yani karşısındakini de kendisi gibi sandığı için bu tür kötü olaylara karşılaşabiliyor ama unutmayalım ki mutlu sonla biten hikayeler de var bununla ilgili. internetten tanışıp evlenen insanların sayısı da azımsanmayacak kadar çok..
0
internettekinin de sonuçta insan olduğundan olabilir.düşününce bir yerde tesadüfen tanıştığın biri gibi sonuçta sen nasıl internette geziyorsan o da gezen normal bi insan olabilir niye güvenmesin ki?ama kredi kartı numarasını ben arkadaşıma vermem ki internette tanıştığıma vereyim o biraz genel bi aptallık.ama insanlar her zaman birilerinin kurbanı oluyor ve normal olmayan insanlar her yerde var internetin bi suçu değil bu yani ;)
0
hayat'ta böyle değil mi zaten? güven önyargı ile oldukça alakalı bir kavramdır. tabii enayilikten ve cehaletten bahsetmiyorum.
gazetelere kaldıysak alın size haber:
www.kenthaber.com
www.stargazete.com
www.guncel-haber.comışan_araçlar_kaldırımda/
şimdi bu haberleri okuyup kaldırım da yürümeyelim mi?
birisi internet ortamında tanıştığı birisini dolandırdı ya da öldürdü diye koca bir sisteme güvensizlik edebilir miyiz?
gazetelere kaldıysak alın size haber:
www.kenthaber.com
www.stargazete.com
www.guncel-haber.comışan_araçlar_kaldırımda/
şimdi bu haberleri okuyup kaldırım da yürümeyelim mi?
birisi internet ortamında tanıştığı birisini dolandırdı ya da öldürdü diye koca bir sisteme güvensizlik edebilir miyiz?
0
internet dışı bir ortamda tanıştığın birine neden güveniyorsan aynı sebeplerden.
0
late viper
Söz konusu MP3 dinlemekse, diğer medya oynatıcılar aynı performansı vermiyor. Aynı `eq` ayarı ile deniyorum yok Winamp(2.9x) daha başarılı, bunu nasıl yapıyor?Misal son gözdem KMPlayer ile de denedim yok aynı performansı vermiyor. Winamp'ın bu üstünlüğü nerden gelmekte?Yoksa tamamen duygusal mı?(İki
Söz konusu MP3 dinlemekse, diğer medya oynatıcılar aynı performansı vermiyor. Aynı eq ayarı ile deniyorum yok Winamp(2.9x) daha başarılı, bunu nasıl yapıyor?
Misal son gözdem KMPlayer ile de denedim yok aynı performansı vermiyor. Winamp'ın bu üstünlüğü nerden gelmekte?
Yoksa tamamen duygusal mı?(İkibinindokuzunda Winamp ile birlikteliğimin 10. yılı olacak.)
Lütfen wmp, aimp ya da foobar2000 ile gelmeyin...
Misal son gözdem KMPlayer ile de denedim yok aynı performansı vermiyor. Winamp'ın bu üstünlüğü nerden gelmekte?
Yoksa tamamen duygusal mı?(İkibinindokuzunda Winamp ile birlikteliğimin 10. yılı olacak.)
Lütfen wmp, aimp ya da foobar2000 ile gelmeyin...
0
sistemini winamp ve ornegin windows media player ile ayni sesi verecek sekilde ayarla, kulakligi tak, bir arkadasindan cesitli muzikleri senin bilgin olmadan herhangi birinde calistirmasini iste, eger winamp'i ayirtedebiliyorsan o zaman winamp gercekten superdir. eq ayarlari kapali olmasi lazim bunu yaparken cunku evet belki winamp daha basarili bir eq ayari algoritmasina sahiptir.
0
winamp ın üstünlüğü olsa olsa aşina olmakla alakalı. misal ben jetaudio kullanıyorum aradaki bariz farkı teneke kulaklarımla anlayabiliyorum.
0
Daha önce de çeşitli yerlere yazmıştım burada tekrarlayayım: mp3 standardının "tek" dekoderi vardır. Bütün pogramlar herhangi bir post-process öncesi(eq dadahil olmak üzere) biti bitine aynı çıktıyı verirler, verilen bri dosya için.
Bir fark hissediyorsan, farkı neyin yarattığını kendin söylemişsin zaten: eq
eq denilen şey bir dsp işlemidir, yani sinyal üzerinde matematiksel işlemler yaparak istediğin frekansları belirli performanslar ile arttırır ve/veya azaltırlar. Her yaızlımın ve donanımın ayrı ayrı eq devreleri/algoritmaları birbirinden farklıdır ve farklı sonuçlar verirler. Yani iki farklı yazılımda aynı eq değerleriyle aynı sonucu almayı beklemek yanlış olur. Farklı algoritmalar farklı sonuçlar üretir.
Bir fark hissediyorsan, farkı neyin yarattığını kendin söylemişsin zaten: eq
eq denilen şey bir dsp işlemidir, yani sinyal üzerinde matematiksel işlemler yaparak istediğin frekansları belirli performanslar ile arttırır ve/veya azaltırlar. Her yaızlımın ve donanımın ayrı ayrı eq devreleri/algoritmaları birbirinden farklıdır ve farklı sonuçlar verirler. Yani iki farklı yazılımda aynı eq değerleriyle aynı sonucu almayı beklemek yanlış olur. Farklı algoritmalar farklı sonuçlar üretir.
0
Eyvallah...
Winamp'ın içinde neler dönüyorsa artık, cillop gibi çalıyor mp3leri. Ekolayzırına kurban olduğum.
(bkz: biz ayrılamayız)
Winamp'ın içinde neler dönüyorsa artık, cillop gibi çalıyor mp3leri. Ekolayzırına kurban olduğum.
(bkz: biz ayrılamayız)
0
diğer cevaplara göre gayet saçma sapan bir yorum olacak da:
benim duyduğum müzik kalitesi winampte kullandığım skine göre bile değişiyor.
psikolojik yönü var yani. epey bence :)
pipboy skininden başkasını kullanamıyorum misal...
benim duyduğum müzik kalitesi winampte kullandığım skine göre bile değişiyor.
psikolojik yönü var yani. epey bence :)
pipboy skininden başkasını kullanamıyorum misal...
0
winanmp daha az sanal bellek(ram yani) harcar media playera nispeten . bide winanp dinlerken j ye basarsin arama menüsü cikar yazarsin oraya sarki ismini hemencecik bulur o sana. ara sira wistada durup dururken çalişmayi durdurdu filan der ama iyidir hoştur severim lamayı.
0
@mortifera
www.fliptech.net adresindeki skinin modifiye ettiğim şeklini kullanıyorum(yeşil yerleri gri yaptım).
@kasar
performans derken, sesi kastetmiştim. sağol yine de.
www.fliptech.net adresindeki skinin modifiye ettiğim şeklini kullanıyorum(yeşil yerleri gri yaptım).
@kasar
performans derken, sesi kastetmiştim. sağol yine de.
0
jet audio deneyiniz winamp'la farkini gorunuz derim ben..
edit: bi de, muzigin en akustik ani her bi ayarin flat oldugu zamandir. (gitmeseeek deee gormeseek dee)
edit: bi de, muzigin en akustik ani her bi ayarin flat oldugu zamandir. (gitmeseeek deee gormeseek dee)
0
jet audio'yu yıllar önce denemiştim(Winamp kullandığım ilk yıllarda). Ama ısınamamıştım, sonra belki elli defa yenilemişlerdir ama yok beni zamanında kaybetti...
"Lütfen wmp, aimp ya da foobar2000 ile gelmeyin..." dememdeki neden bu idi, yıllar içinde hemen her oynatıcıyı denemişliğim var(tek tek yazamadım).
"Lütfen wmp, aimp ya da foobar2000 ile gelmeyin..." dememdeki neden bu idi, yıllar içinde hemen her oynatıcıyı denemişliğim var(tek tek yazamadım).
0
cymbaline
sony 63 ekran trinitron bir tv var bende eski bi alet. normal normal renkli renkli çalışırken birden siyah beyaz çalışmaya başladı. sizce tüpünde mi sorun vardır yoksa elektronik devrelerinde mi yani diyotlarda ya da kapasitelerde? bir de tvnin üzerinde digiturk kutusu var o etkilemiş olabilir mi?te
sony 63 ekran trinitron bir tv var bende eski bi alet. normal normal renkli renkli çalışırken birden siyah beyaz çalışmaya başladı. sizce tüpünde mi sorun vardır yoksa elektronik devrelerinde mi yani diyotlarda ya da kapasitelerde? bir de tvnin üzerinde digiturk kutusu var o etkilemiş olabilir mi?
teşekkürler.
teşekkürler.
0
digiturk kutusundan olacağını sanmıyorum. benim tahminim, eğer alet 5 yıldan yaşlı ise sorun tüpünden kaynaklanıyor olabilir. ayrıca ani elektrik watt yükselip inmiş olmasından kaynaklı bir problem de olabilir. bizim 72 ekran bir tv vardı, ekran anormal renklere bürünmüştü. yayın sırasında yarısı kırmızı yarısı yeşil şekilde gösteriyordu. servise götürdüğümüzde sorun elektrik problemi olarak açıklandı ve tabiatıyla garanti kapsamı dışında değerlendirildi. o zamanın parasıyla 35 ytl bayılmıştık yeni parça için. sonrasında normale dönmüştü cihaz. sana tavsiyem, kendini orda burda "tv hastanesi" olarak tanıtan öyle alelade tamirci dükkanlarına gösterme. çünkü bu tip pahalı cihazların içindeki bazı parçalar piyasada zor bulunduğundan, çok değerli olabiliyor ve maalesef kötü niyetli tamirci bozuntuları içindeki bu parçayı ucuz kopyasıyla değiştirebiliyorlar. sen sen ol, garantisi bitmiş bile olsa sony servisinden başka bir yere götürme bu cihazı.
benden söylemesi...
benden söylemesi...
0
etna
çok önemli bir excel dosyamı formata kurban vermiş bulunuyorum.geri getirmem mümkünmüdür? değilse mümküne en yakın yöntemler nelerdir?
çok önemli bir excel dosyamı formata kurban vermiş bulunuyorum.
geri getirmem mümkünmüdür?
değilse mümküne en yakın yöntemler nelerdir?
geri getirmem mümkünmüdür?
değilse mümküne en yakın yöntemler nelerdir?
0
hickiran karasinek ve uyuyan karinca
Bayaadır araştırıyorum , içime sinen bir hekim henüz bulamadım.Tavsiye edebileceğiniz bir endokrinolog var mı acaba ?Hormon doktoru diye de biliniyorlar.Ender Arıkan'a gittim , o bey dışında tavsiye edebileceğiniz bir isim olursa çok sevinirim.
Bayaadır araştırıyorum , içime sinen bir hekim henüz bulamadım.
Tavsiye edebileceğiniz bir endokrinolog var mı acaba ?
Hormon doktoru diye de biliniyorlar.
Ender Arıkan'a gittim , o bey dışında tavsiye edebileceğiniz bir isim olursa çok sevinirim.
Tavsiye edebileceğiniz bir endokrinolog var mı acaba ?
Hormon doktoru diye de biliniyorlar.
Ender Arıkan'a gittim , o bey dışında tavsiye edebileceğiniz bir isim olursa çok sevinirim.
0
Memorial hastanesinde prof. dr. Taner Damcı. Şahane bir insandır, işini de iyi bilir.
0
taner damcı... psikopat bir insandır kendisi, senelik çöl maratonuna falan katılır... obez düşmanıdır... ama memorial'e gitme; muayenehanesine (etilerde miydi, nişantaşı mı hatırlamıyorum)git... çünki memorial test sonuçlarını yanlış çıkarıyor... memorial benim TSH'ımı referans aralığında göstermişti (3,7) halbuki biruni 9,6 acıbademse 7,8 bulmuştu farklı zamanlarda...
0
Birkaç sene önce Adil Azezli ile görmüşmüştüm. Benim muayenem Çapa Tıp'ta olmuştu.. Yine aynı hastane üzerinden görüşmeye çalışırsan ulaşabileceğini sanıyorum..
0
dr. aslı nar var
nerde acıbadem eydi ayrıldı oradan
fihrist google fln bulabilirsiniz çok tavsiye ederim
nerde acıbadem eydi ayrıldı oradan
fihrist google fln bulabilirsiniz çok tavsiye ederim
0
Teşekkür ederim hepinize..
Bir de bir tanıdıktan Dehan Yazıcı'nın methini duydum, tüm bu isimleri araştırıp tez zamanda bir randevu alıcam..Tekrar teşekkür ederim..
Bir de bir tanıdıktan Dehan Yazıcı'nın methini duydum, tüm bu isimleri araştırıp tez zamanda bir randevu alıcam..Tekrar teşekkür ederim..
0
academic hospital, Doç. Dr. Dilek Yavuz Gogas ve Prof. Dr. Sema Akalın iyi zannediyorum. Sema Akalın'dan randevu almak stediğimde 3 ay sonrasına gün vermişlerdi -ki bu bir vakıf hastanesi, fiyatları uçuk. Dilek hocadan ise ancak 1,5 ay sonrasına randevu alabilmiştim. İyi bir hekime benziyor, yani daha önce gittiklerimden cidden iyiydi.
0
feelindivine
Arkadaşlar peki yüklediğimiz herhangi bir mp3'ün gerçek kalitesine öğrenme şansımız var mı?(riplendiği andaki) Mesela 128 kbps seçilerek rip edilmiş bir mp3'ü, sırf dosya boyutu sissin diye 320 kbps'a çevirip paylaşan çakallar olabilir ki olmuşdur da. Bunu anlama şansımız var mı? Bunu anlayabilen bi
Arkadaşlar peki yüklediğimiz herhangi bir mp3'ün gerçek kalitesine öğrenme şansımız var mı?(riplendiği andaki) Mesela 128 kbps seçilerek rip edilmiş bir mp3'ü, sırf dosya boyutu sissin diye 320 kbps'a çevirip paylaşan çakallar olabilir ki olmuşdur da. Bunu anlama şansımız var mı? Bunu anlayabilen bir program var mı? Böyle mp3'ü gözden geçiren falan..
0
"yukledigimiz mp3" kismini anlayamadim tam olarak ama sanirim download etmeden once emin olmak istiyorsun fakat o is imkansiz gibi bir sey. bit rate'i sonradan arttirilan mp3'lerde ancak dinlenildiginde kendini eleverir. bitrate info gosteren programlar var fakat onlar da onceki halini gostermiyorlar.
0
Yüklediğimiz mp3 derken emule, limewire, ares türü paylaşım programlarından indirdiğimiz mp3'leri kastettim. Hayır indirdikten önce emin olmak istemiyorum zaten o imkansızdır bence. 320 kbps bir mp3 indirdiniz diyelim. 320 kbps sandığımız bu mp3 (kulağımızın da iyi olmadığını varsayalım) orijininde 128 kbps ama öylesine 320 kbps yapılmış. Bunu anlamanın bir yolu var mı? Kısacası bir mp3'ün başından neler geçmiş, upsampling ya da downsampling yapılmış mı üzerinde bunu anlayabilir miyiz? Umarım açık olmuştur.
0
bu iş için mümkün bir yol olduğunu sanmıyorum. 128kbps lik mp3 ü uncompress ettiğiniz anda o source haline gelir, yeniden sıkıştırdığımız zaman source un niteliği ile ilgili bir yorum yapmak mümkün olmaz demek istiyorum ama belki çok çok ufak bir ihtimal, kullanılan sıkıştırma kütüphanelerini biliyorsak, nasıl çalıştıklarını tanıyorsak, gerekli dsp bilgisine sahipsek, gerekli araçlara erişimimiz varsa, yani kısacası yemiş bitirmiş isek olayı, parça bazında tek tek oturup ince incelemeler yaparak bununla ilgili bir tahmini "belki" yürütebiliriz. bu da tahmin olur, ve baya uzun zaman alır muhtemelen.
her encoderin kendine has bri sıkıştırma algoritması var(mp3'ler için konuşuyorum. bunların decoderları tektir, yani bir diğer deyişle, sese sonradan eq-post processing uygulamayan bütün programlar bit by bit aynı sonucu verirler). sıkıştırmanın neler ile yapıldığını bilirsek, bunların kendilerine has bıraktıkları fingerprintleri çıkarabilirsek, kombinasyonları deneyerek çift ıskıştırmada ortaya çıkacak artifactleri -belki diyorum- gözlemleyebiliriz, ve sonra bununla ilgili tahminler yürütebiliriz. ama pratik olarak pek imkanlı görmüyorum. sonuçta her zaman orijinal bir kanyağın mp3 sıkıştırması benzeri bir işlemden geçmiş olma ihtimali vardır... yani emin olmanın mümkünü yok.
her encoderin kendine has bri sıkıştırma algoritması var(mp3'ler için konuşuyorum. bunların decoderları tektir, yani bir diğer deyişle, sese sonradan eq-post processing uygulamayan bütün programlar bit by bit aynı sonucu verirler). sıkıştırmanın neler ile yapıldığını bilirsek, bunların kendilerine has bıraktıkları fingerprintleri çıkarabilirsek, kombinasyonları deneyerek çift ıskıştırmada ortaya çıkacak artifactleri -belki diyorum- gözlemleyebiliriz, ve sonra bununla ilgili tahminler yürütebiliriz. ama pratik olarak pek imkanlı görmüyorum. sonuçta her zaman orijinal bir kanyağın mp3 sıkıştırması benzeri bir işlemden geçmiş olma ihtimali vardır... yani emin olmanın mümkünü yok.
0
Hassas kulaklar anlayabilir pekala. Muhtemelen ileri düzeydeki ses işleme programları da bunun hakkında fikir verebilir fakat yorumlamak için epeyce tecrübeye ihtiyaç olur diye düşünüyorum. Zaten 192 ile 320 arasında fark olduğu anlaşılmıyorsa 320 kbps mp3 tercih etmenin de pek anlamı yok.
Düzenli albüm release'i yapan sayfalardan indirilirse böyle şüpheler de bertaraf edilebilir.
Düzenli albüm release'i yapan sayfalardan indirilirse böyle şüpheler de bertaraf edilebilir.
0
rurouni
Şimdi boyle bir başlık var arkadaşla kavga edip duruyoruz tamamen 128kbps üzerin mp3lerin ses kalitesinde hiçbir artış olmadıgına dair kaynagı da bu başlık. Benim anladıgım kadarı ile bu başlıkta 128 i 192 yapmak boş bir iş diyor yani orjinal mp3 ripler 256, 192 ne ise yaparsak daha iyi ses alırız.
Şimdi boyle bir başlık var arkadaşla kavga edip duruyoruz tamamen 128kbps üzerin mp3lerin ses kalitesinde hiçbir artış olmadıgına dair kaynagı da bu başlık. Benim anladıgım kadarı ile bu başlıkta 128 i 192 yapmak boş bir iş diyor yani orjinal mp3 ripler 256, 192 ne ise yaparsak daha iyi ses alırız. yok alamıyosak bi ac3 tür dts dir neden var.
0
evet arkadasın haklı 128 i 192 ye genısletirsen kaybolan sesler geri gelmıyor onun yerıne nefis bi dip gurultusu gleiyor. rip ederken flac tercih etmek en guzeli.
0
bence sen anlatamıyorsun. :)
"128 i 192 cevirmenin gereksiz oldugu o şekile kalitenin artacagını biliyorum."
bu ne demek ki şimdi? 128kbps de riplenmiş bir mp3 ü uncompress edip, 192 ye çevirirsen sonunda elinde en baştaki 128'likten DAHA KÖTÜ bir medya kalır. 2*2=4
"Benim anladıgım kadarı ile bu başlıkta 128 i 192 yapmak boş bir iş diyor yani orjinal mp3 ripler 256, 192 ne ise yaparsak daha iyi ses alırız. "
Bu cümleyi anlayamıyorum.
"yok alamıyosak bi ac3 tür dts dir neden var."
Bunun da konu ile bağlantısını anlayamıyorum. Bu bahsettiklerin mp3'ten apayrı sıkıştırma algoritmaları içeriyor, bitrateleri karşılaştırılabilir bilr değil, bambaşkalar yani.
"analog kayıttan riplerken bir 256 riplendi bir de 128 bunların ikisi aynı şey mi yani ? sadece kapladıgı yer mi farklı ses kalitesinde bir şey yok. "
analog kayıttan ripleme diye bir şey yok. Bu işlemler sadece ama sadece dijital veri üzerinde yapılabilir. analog kayıdı bilgisayarına aldığın zaman dijitale çevirmiş oluyorsun zaten. ve o ikisi tabii ki aynı şey değil. Bilgisayarına ilk aldığın kayıt "kaynak" yani "sıkıştırılmamış", yani bütün veri onun içinde. Bunu 256kbps olarak mp3 yaparsan kayıplı olarak sıkıştırmış olursun. eğer aynı kaynağı 128kbps de sıkıştırırsan DAHA FAZLA kayıplı oalrak sıkıştırmış olursun(daha fazla kayıp = daa kötü ses). Sıkıştırılmış bir dosyayı açıp tekrar sıkıştırırsan DUBLE KAYIP elde etmiş olursun(çünkü kaynak oalrak en baştaki kaynağı değil, sıkıştırılmış ve kayba uğramış sinyali kullanmış olursun, kayıplı veriyi tekrar kayıplı olarak sıkıştırmış olursun yani).
"bir sürü insan dts müzik dosyası indiriyor gercekten salaklar mı?"
Bunun konu ile ilgilisini anlayamıyorum. Sanırım farklı sıkıştırma sistemlerinin bitratelerini karşılaştırmak gibi bir hata yapıyorsun.
"128 i 192 cevirmenin gereksiz oldugu o şekile kalitenin artacagını biliyorum."
bu ne demek ki şimdi? 128kbps de riplenmiş bir mp3 ü uncompress edip, 192 ye çevirirsen sonunda elinde en baştaki 128'likten DAHA KÖTÜ bir medya kalır. 2*2=4
"Benim anladıgım kadarı ile bu başlıkta 128 i 192 yapmak boş bir iş diyor yani orjinal mp3 ripler 256, 192 ne ise yaparsak daha iyi ses alırız. "
Bu cümleyi anlayamıyorum.
"yok alamıyosak bi ac3 tür dts dir neden var."
Bunun da konu ile bağlantısını anlayamıyorum. Bu bahsettiklerin mp3'ten apayrı sıkıştırma algoritmaları içeriyor, bitrateleri karşılaştırılabilir bilr değil, bambaşkalar yani.
"analog kayıttan riplerken bir 256 riplendi bir de 128 bunların ikisi aynı şey mi yani ? sadece kapladıgı yer mi farklı ses kalitesinde bir şey yok. "
analog kayıttan ripleme diye bir şey yok. Bu işlemler sadece ama sadece dijital veri üzerinde yapılabilir. analog kayıdı bilgisayarına aldığın zaman dijitale çevirmiş oluyorsun zaten. ve o ikisi tabii ki aynı şey değil. Bilgisayarına ilk aldığın kayıt "kaynak" yani "sıkıştırılmamış", yani bütün veri onun içinde. Bunu 256kbps olarak mp3 yaparsan kayıplı olarak sıkıştırmış olursun. eğer aynı kaynağı 128kbps de sıkıştırırsan DAHA FAZLA kayıplı oalrak sıkıştırmış olursun(daha fazla kayıp = daa kötü ses). Sıkıştırılmış bir dosyayı açıp tekrar sıkıştırırsan DUBLE KAYIP elde etmiş olursun(çünkü kaynak oalrak en baştaki kaynağı değil, sıkıştırılmış ve kayba uğramış sinyali kullanmış olursun, kayıplı veriyi tekrar kayıplı olarak sıkıştırmış olursun yani).
"bir sürü insan dts müzik dosyası indiriyor gercekten salaklar mı?"
Bunun konu ile ilgilisini anlayamıyorum. Sanırım farklı sıkıştırma sistemlerinin bitratelerini karşılaştırmak gibi bir hata yapıyorsun.
0
benim anlatamadıgım kesin bir durum şimdi de. belki basit şekilde bir kaç soru sorabilirim.
256 kbps bitrate e sahip mp3 dosyaları falan var 320 e falan alıp başını gidiyo burdan gözüken. bunlar bir şekilde boyle yapılmıs o ayrıntıları hiç bilmedigimden onceki cevaplarımdaki girip gereksiz konusmak istemiyorum.
256kbps ile 128kbps bitrate e sahip mp3 un dosyasının ses kalitesi olarak bir farkı var mı?
128 den 192 e cevirmedik birileri yapmış en güzelinden biz de indirdik.
256 kbps bitrate e sahip mp3 dosyaları falan var 320 e falan alıp başını gidiyo burdan gözüken. bunlar bir şekilde boyle yapılmıs o ayrıntıları hiç bilmedigimden onceki cevaplarımdaki girip gereksiz konusmak istemiyorum.
256kbps ile 128kbps bitrate e sahip mp3 un dosyasının ses kalitesi olarak bir farkı var mı?
128 den 192 e cevirmedik birileri yapmış en güzelinden biz de indirdik.
0
evet, kesinlikle var. 256kbps olan, 128kbps olanın 2 katı boyutundadır(constant bit rate olduğunu varsayıyorum). Ve kaynak sese göre "daha az kayıplıdır". Yani aslına "daha sadık", bu durumda "daha kaliteli" diyebiliriz. Ama bu sebeple de boyutu daha fazla.
Fakat briaz kafaları karıştırmak gerekirse, x encoderi(mesela LAME ile) ile riplenmiş 128kbpslik bir mp3, y encoderi ile riplenmiş(mesela dandirik bir öğrenci projesi eencoderi ile) 256kbpslik bir mp3ten daha iyi olabilir. Burada encoderin kalitesi devreye giriyor, ama pratik olarak bunu kafaya takmaya gere kyok, internetten indirdiğiniz mp3ler genelde gayet kaliteli encoderlar ile riplenirler.
Fakat briaz kafaları karıştırmak gerekirse, x encoderi(mesela LAME ile) ile riplenmiş 128kbpslik bir mp3, y encoderi ile riplenmiş(mesela dandirik bir öğrenci projesi eencoderi ile) 256kbpslik bir mp3ten daha iyi olabilir. Burada encoderin kalitesi devreye giriyor, ama pratik olarak bunu kafaya takmaya gere kyok, internetten indirdiğiniz mp3ler genelde gayet kaliteli encoderlar ile riplenirler.
0
can itin
http://www.ornek.com/ornek.pdf adresindeki dosyanin boyutunu 10 saniyede bir kontrol edip degi$iklik varsa uyari verecek ufak bir program yazmak istiyorum. en basit hangi dilde olur, hatta al $oyle olur diyip (hangi dilse) yazabilecek olan var midir?
www.ornek.com adresindeki dosyanin boyutunu 10 saniyede bir kontrol edip degi$iklik varsa uyari verecek ufak bir program yazmak istiyorum. en basit hangi dilde olur, hatta al $oyle olur diyip (hangi dilse) yazabilecek olan var midir?
0
En basit python ile olur heralde. Command line bir örnek şöyle olur:
pastebin.com
Tabi çok kaba bir örnek oldu ama kontrol için ihtiyacın olan her şey var. Ama buna error handling için falan bir şeyelr eklemek lazım, dosya sunucuda olmazsa hata verir falan...
pastebin.com
Tabi çok kaba bir örnek oldu ama kontrol için ihtiyacın olan her şey var. Ama buna error handling için falan bir şeyelr eklemek lazım, dosya sunucuda olmazsa hata verir falan...
0
raskolnikovvari
evet benim minik aşiftem e isim arıyorum .aşifte diye seslenemiyorum her yerde o yüzden yaratıı isim önerilerinize ihtiyacım var.yalnız erkek mi dişi mi bilmiyorum.varsa nasıl bakılacağını bilen beri gelsin.
evet benim minik aşiftem e isim arıyorum .aşifte diye seslenemiyorum her yerde o yüzden yaratıı isim önerilerinize ihtiyacım var.yalnız erkek mi dişi mi bilmiyorum.varsa nasıl bakılacağını bilen beri gelsin.
0
ne yazık ki kaç kere denediysem de resmi yüklemiyor.ama bilgi veriyim yarısı siyah yarısı beyaz.gri de var aralarda.
0
zevkler ve renkler tarti$ilmaz, fiziksel yapisi önemli=) fiziğini tarif etme ama sakin:))
0
erkek se murat dişiyse özlem olsun.......:)
hem muratla dalga geçerler vakit geçer:)
hem muratla dalga geçerler vakit geçer:)
0
huyuna suyuna bagli biraz ama bir arkadasimin tavsaninin adi mulayim idi, pek severdim ben ismini.
0
emrah. bir arkadas kedisine bu ismi vermişti ilk duydugumda kopmuştum.
(bkz: #10904965) yalnız bu kedi evden kaçmıştı diye hatırlıyorum eheh.
(bkz: #10904965) yalnız bu kedi evden kaçmıştı diye hatırlıyorum eheh.
0
sanırım aradıgın ismi bulmussun ama ben hem önermek hem de arkadasımın yaratıcılıgını alenen övmek istiyorum
siyah beyaz deyince cagrıstırdı bana Carsı, arkadas besiktaslı falan da degildi ama siyah beyaz kedisine bu ismi vermisti
öyle komik, keyifli ki cok begenmistim, anmadan gecemedim
siyah beyaz deyince cagrıstırdı bana Carsı, arkadas besiktaslı falan da degildi ama siyah beyaz kedisine bu ismi vermisti
öyle komik, keyifli ki cok begenmistim, anmadan gecemedim
0
isott
Türkiye'de ilk kredi kartını kullandırmaya başlayan banka hangisi? araştırma için değil merak ettim ondan soruyorum.bu illeti hangi kurumlar sokmuş bizim hayatımıza (:
Türkiye'de ilk kredi kartını kullandırmaya başlayan banka hangisi? araştırma için değil merak ettim ondan soruyorum.bu illeti hangi kurumlar sokmuş bizim hayatımıza (:
0
2.5.2.1.4. TÜRKİYE’DE İLK KREDİ KARTI ve MANYETİK KART UYGULAMASI
1976 yılında kurulan Anadolu Kredi Kartı Turizm ve Ticaret A.Ş., Eurocard International S.A. Türkiye temsilciliği ile kredi kartı hizmetini Türkiye’de ilk başlatan kuruluştur.
isletmemuhendisi.blogspot.com
Buradan aldım bunu ama.. Güvenilirliği nedir bilmiyorum. 1968'de, Diners Club mı ne varmış, ilk kredi kartı o zaman kullanılmış Türkiye'de. Ama işte dağıtan bunlarmış.
1976 yılında kurulan Anadolu Kredi Kartı Turizm ve Ticaret A.Ş., Eurocard International S.A. Türkiye temsilciliği ile kredi kartı hizmetini Türkiye’de ilk başlatan kuruluştur.
isletmemuhendisi.blogspot.com
Buradan aldım bunu ama.. Güvenilirliği nedir bilmiyorum. 1968'de, Diners Club mı ne varmış, ilk kredi kartı o zaman kullanılmış Türkiye'de. Ama işte dağıtan bunlarmış.
0
dinner club yemek kartı değil mi? ben bildiğin kredi kartı veren bankayı merak ettim.
anadolu kredi kartı a.ş.yi bilmiyorum ama bir banka olarak değilde boyner holding'in bir zamanlar yaptığı advantage kredi kartı gıbı bisey diye dusunuyorum.hic bir bankaya baglı olmadan sadece belirli yerlerde gecerlı olan bir kredi kartıymıs gıbı gelıyor bana..
anadolu kredi kartı a.ş.yi bilmiyorum ama bir banka olarak değilde boyner holding'in bir zamanlar yaptığı advantage kredi kartı gıbı bisey diye dusunuyorum.hic bir bankaya baglı olmadan sadece belirli yerlerde gecerlı olan bir kredi kartıymıs gıbı gelıyor bana..
0
o şakşuk aleti genelde taksıt yaptırmak ıcın kullanılırdı.3 kagıdı koyardın oraya kredi kartınıda alta koyardın.ustunden kol gıbı bıseyı gecırırdın izi cıkardı oraya.sonra imzalardın onu..vay be ozamanlar insanlar nekadar durustmus.2 ay sonra odeyecegın şey icin kimse senden limitin var mı borcunu duzgun oduyomusun dıye sormazdı.cunku herkes oderdı..
0
89'da ilk kredi kartımı almıştım pamukbanktan prestij kart
türk malı ilk kart oydu diye biliyorum
türk malı ilk kart oydu diye biliyorum
0
kredi kartı değil de atm kartını ilk kullandıran "bankamatik" ile iş bankası olması lazım
bu arada o "şakşuk" aleti için bankadan provizyon alınmak suretiyle yine limitin var mı yok mu sorulurdu.
bu arada o "şakşuk" aleti için bankadan provizyon alınmak suretiyle yine limitin var mı yok mu sorulurdu.
0
isott
türkiyede kredi kartını kullandıran ilk banka iş bankasıdır
iş bankası bankamatik demiştir
sonra isim bankamatik kalıyor
misal vakıfbank da bankomat fln demiş ama tutmamış
selpak ın mendil gibi alınması şeklinde bankamatik de kredikartı misali anılmıştır
küsüratlı tarih vereyimde salladığım belli olmasın yaptırtmayın bana
türkiyede kredi kartını kullandıran ilk banka iş bankasıdır
iş bankası bankamatik demiştir
sonra isim bankamatik kalıyor
misal vakıfbank da bankomat fln demiş ama tutmamış
selpak ın mendil gibi alınması şeklinde bankamatik de kredikartı misali anılmıştır
küsüratlı tarih vereyimde salladığım belli olmasın yaptırtmayın bana
0
Diners Club tabi ki bir kredi karti. Eskiden cok daha meshur ve yayginmis, simdi pek bulunmuyor. Kredi kartinin tarihinde adi geciyor yanlis hatirlamiyorsam.
0
iş bankasının dağıttıkları, atm kartı (charge card/debit card) idi.
sene 89, 90 civarı.
hatta o dönem, boğaziçindeki yurtlara falan dağıtıyorlardı ve içine de teşvik içinde ufak bir para da koyuyorlardı (bugünün parası ile 30 veya 50 lira gibi).
herkesinki de zarflı olarak duruyordu, yani başkasınınkini alsanız, alabilirdiniz. şifresi falan da zarfın içindeydi.
hatta şöyle bir sahtekarlık oldu:
o tarihte, para yatırınca, para fiziksel olarak banka kayıtlarına geçmeden, hesaba geçiveriyordu.
birkaç akıllı, bebekteki işbankasının ilgili yuvalarına, içi boş zarflar yatırarak, sisteme, allah ne verdiyse yatırdıklarını beyan ediyorlardı.
derhal hesaba geçtiği için de o tutarlar, sonrasında çekiveriyorlardı ve zarflar da açıldığında boş çıkıyordu.
sene 89, 90 civarı.
hatta o dönem, boğaziçindeki yurtlara falan dağıtıyorlardı ve içine de teşvik içinde ufak bir para da koyuyorlardı (bugünün parası ile 30 veya 50 lira gibi).
herkesinki de zarflı olarak duruyordu, yani başkasınınkini alsanız, alabilirdiniz. şifresi falan da zarfın içindeydi.
hatta şöyle bir sahtekarlık oldu:
o tarihte, para yatırınca, para fiziksel olarak banka kayıtlarına geçmeden, hesaba geçiveriyordu.
birkaç akıllı, bebekteki işbankasının ilgili yuvalarına, içi boş zarflar yatırarak, sisteme, allah ne verdiyse yatırdıklarını beyan ediyorlardı.
derhal hesaba geçtiği için de o tutarlar, sonrasında çekiveriyorlardı ve zarflar da açıldığında boş çıkıyordu.
0
lucita
merhaba yakışıklı ekşi erkekleri,şimdi normalde sakal tıraşınızı oluyosunuz en sinekkaydısından,iyi küsel.. ama bi de şu elmacık kemiklerine doğru tek tük tüyler çıkar hani.. genelde onları jiletle almayın derler ya iyice sakallaşmasınlar diye.. o zaman neyle alıyosunuz? veya çıkmasın diye bişeyler
merhaba yakışıklı ekşi erkekleri,
şimdi normalde sakal tıraşınızı oluyosunuz en sinekkaydısından,iyi küsel.. ama bi de şu elmacık kemiklerine doğru tek tük tüyler çıkar hani.. genelde onları jiletle almayın derler ya iyice sakallaşmasınlar diye.. o zaman neyle alıyosunuz? veya çıkmasın diye bişeyler yapıyomusunuz nedir yolu yöntemi?
şimdi normalde sakal tıraşınızı oluyosunuz en sinekkaydısından,iyi küsel.. ama bi de şu elmacık kemiklerine doğru tek tük tüyler çıkar hani.. genelde onları jiletle almayın derler ya iyice sakallaşmasınlar diye.. o zaman neyle alıyosunuz? veya çıkmasın diye bişeyler yapıyomusunuz nedir yolu yöntemi?
0
disarida genelde cakmak ile yakarlar, fakat burun kıllarını falan kısaltmak için minik şarjlı makinalar var, onlarla halledebilirsin..
0
istersen makinayla aldir, istersen yaktir, istersen de sir agda yaptirabilirsin. bi kac berberde gordum ben sir agda.
ama ne yap ne et, jiletle aldirma. kuzenimin neredeyse gozunun bebeginden cikcak sakallari. zamaninda almis kendisi.
ama ne yap ne et, jiletle aldirma. kuzenimin neredeyse gozunun bebeginden cikcak sakallari. zamaninda almis kendisi.
0
alwaysdrunk mortifera'nın berberinde yaptırıyor ondan gülmüştür.
genel inanışın aksine, jilet ile herhangi bir tüylü/kıllı/sakallı bölgeyi almanın, oradaki kökleri stimüle etmesi ve daha çok çıkmasını sağlaması gibi bir şey söz konusu değildir. bu erkekler için de, hanımlar için de geçerlidir. gönül rahatlığıyla vuruveriniz. kıl/saç/sakal/tüy/bokpüsür "ölüdür" istersen kes, istersen biriktir, istersen ne bileyim altın kapla, hiç bir şey farketmez. çıktıktan sonra onunla ne yaptığınla vücudun ilgilenmez, ilgilenemez.
genel inanışın aksine, jilet ile herhangi bir tüylü/kıllı/sakallı bölgeyi almanın, oradaki kökleri stimüle etmesi ve daha çok çıkmasını sağlaması gibi bir şey söz konusu değildir. bu erkekler için de, hanımlar için de geçerlidir. gönül rahatlığıyla vuruveriniz. kıl/saç/sakal/tüy/bokpüsür "ölüdür" istersen kes, istersen biriktir, istersen ne bileyim altın kapla, hiç bir şey farketmez. çıktıktan sonra onunla ne yaptığınla vücudun ilgilenmez, ilgilenemez.
0
biri jiletle olur diye başka biri olmaz diyo kafam karıştı..
başka yöntem kullanan yok mu?
başka yöntem kullanan yok mu?
0
ingilizce varsa şurdan devam et, ilk cevapta yeterli açıklama var:
answers.yahoo.com
answers.yahoo.com
0
yahu jiletle alırsan osuruklunun kuzenine olan şey olur.
yakma denemedim. ağda da yaptırmadım. makine kullanıyorum ben kıllar ilk çıktığındaki sertlikte yani tüy kıvamında düzenli uzuyorlar..
makine en iyisi ayrıca en kolayı:)
yakma denemedim. ağda da yaptırmadım. makine kullanıyorum ben kıllar ilk çıktığındaki sertlikte yani tüy kıvamında düzenli uzuyorlar..
makine en iyisi ayrıca en kolayı:)
0
yok ben öyle yapmıyorum , sakallarım normal şekilde çıktığından bi sorunum yok, az önce tıraş oldum, tek problem bir tane kesik var o kadar .
ama berberde ağda yaptıran gördüm :)
ama berberde ağda yaptıran gördüm :)
0
en mantıklısı berberde ağda yaptırmak. en az 20 gün idare ediyor.
bi arkadaşım yaptırıyo :)
bi arkadaşım yaptırıyo :)
0
marcelorios
ben yıllardır türkiye'deki deniz feneri derneğine yardım yapıyorum.şimdi iddialar almış başını gidiyor,kimisi diyor almanya'daki ile türkiye'deki birbirleriyle ilişkili.deniz fener derneği'nin açıklamasını okudum,"bizim alakamız yok" diyorlar.açıkçası içime kurt düştü.iki dernek ilişkili ve bunlar m
ben yıllardır türkiye'deki deniz feneri derneğine yardım yapıyorum.şimdi iddialar almış başını gidiyor,kimisi diyor almanya'daki ile türkiye'deki birbirleriyle ilişkili.deniz fener derneği'nin açıklamasını okudum,"bizim alakamız yok" diyorlar.
açıkçası içime kurt düştü.iki dernek ilişkili ve bunlar malı götürmüş diye düşünüyorum ,sonra da aklıma fillerin kavgasında ezilenin deniz feneri derneği olabileceği ihtimali de geliyor.
şimdi türkiye'deki dernekle ilgili verilmiş bir karar var mıdır?bu iki derneğin bağını gösteren hukuki bir belge var mıdır?
bir de ,denizfenerinden vazgeçersem,nereye yardım yapayım?
bildiğiniz,çalıp çırpmayan bir kuruluş var mı
açıkçası içime kurt düştü.iki dernek ilişkili ve bunlar malı götürmüş diye düşünüyorum ,sonra da aklıma fillerin kavgasında ezilenin deniz feneri derneği olabileceği ihtimali de geliyor.
şimdi türkiye'deki dernekle ilgili verilmiş bir karar var mıdır?bu iki derneğin bağını gösteren hukuki bir belge var mıdır?
bir de ,denizfenerinden vazgeçersem,nereye yardım yapayım?
bildiğiniz,çalıp çırpmayan bir kuruluş var mı
0
Türkiye'Deki DF ile ilgili somut kanıtlar var bildiğim kadarıyla. Hatta kuryelerin kimliklerinden paraları kimlere teslim ettiklerine dair her şey belgeli. Kuryelerden birisi de RTÜK başkanı belgelere göre. Kendisi inkar etse de "o zaman Almanya'ya gidin hakkınızdaki suçlamalara karşı savcı ile görüşün suçsuzluğunuzu ispatlayın" iddialarına cevap veremiyor.
DF'e yerine Mehmetçik Vakfı'na bağış yapın şehit yakınlarına, gazilere faydanız dokunsun. DF aldığı paraları nereye göndereceğini vaat ediyor tam bilmiyorum ama Afrika ülkelerindeki Müslümanlara bile yardım yapacağım diyormuş, önce kendi ülkemizdeki ihtiyaç sahiplerini gazileri şehit yakınlarını refaha erdirelim de yurt dışındaki Müslümanlar beklesin biraz...
DF'e yerine Mehmetçik Vakfı'na bağış yapın şehit yakınlarına, gazilere faydanız dokunsun. DF aldığı paraları nereye göndereceğini vaat ediyor tam bilmiyorum ama Afrika ülkelerindeki Müslümanlara bile yardım yapacağım diyormuş, önce kendi ülkemizdeki ihtiyaç sahiplerini gazileri şehit yakınlarını refaha erdirelim de yurt dışındaki Müslümanlar beklesin biraz...
0
ismini doğal olarak vermeyeceğim bir yakınım- ki aileden olur- bir dönem deniz feneri derneği'nde çalışmıştı... sürekli gelip neler döndüğünü falan anlatıyordu. işte alınan kurbanlıklardan deniz feneri'nin ne kazandıgının, yapılan parasal olmayan maddi yardımlara nasıl davranıldıgının falan. sonra ayrıldı işinden. şu televizyona çıkan ünlü adam hakkında da (hani şarkıcı olan) pek iyi şeyler söylememişti. öyle işte. bilginize.
0
efenim basından takip ettigimiz kadari ile bu malum fener epiy is yapmis. turkiyeden de bi suru tanidik tanimadik herkesin eline bu is bulasmis. gorecegiz bakalim neticesini. turkiye ayagi ile ilgili acikcasi umutsuzum. neyse.. gelelim nereye yardim yapayim meselesine.. sevgili marcelorios ilk elden yardim yapmak araya araci koymamak bence en güzeli. mesela efendim gidiniz herhangi bir okul müdürüne o okulda gercekten yardima ihtiyaci olan cocuklari bulsunlar cikarsinlar size. ya da etrafinizda kücük bir arastirma ile de bulabilirsiniz yardima ihtiyaci olan insanlari. acikcasi ben yardim toplayan her kuruma kusku ile bakiyorum...
0
www.raisingmalawi.org
Eğer yardım edilmezse 2.000.000 çocuk 2012 yılında Aids'ten ölecek (Madonna The Confessions Tour)
Eğer yardım edilmezse 2.000.000 çocuk 2012 yılında Aids'ten ölecek (Madonna The Confessions Tour)
0
alternatif olarak KİMSE YOK MU? derneği
ramazan ayında kurduğu iftar çadırlarıyla çok kişinin karnını doyurup hayırlı bir iş yapmaktadır ,oğrencilere burs da veriyor sanırım,fakirlere erzak yardımı çocuklara sunnet vsss.
www.kimseyokmu.org.tr
ramazan ayında kurduğu iftar çadırlarıyla çok kişinin karnını doyurup hayırlı bir iş yapmaktadır ,oğrencilere burs da veriyor sanırım,fakirlere erzak yardımı çocuklara sunnet vsss.
www.kimseyokmu.org.tr
0
geçen yıl sınıfça toplanıp fakir ailelere bağış yapmak istemiştik. hocamızın "derneklere fazla güvenmeyin. örneğin deniz feneri'nin bir aileye 'televizyona çıkıp yardımlarımızı söylemezseniz size bu yardımı yapmayız' dediğine ve ailenin televizyona çıkmayı reddetmesi üzerine yardım yapmadan oradan gittiğine şahit oldum." lafları üzerine bi' aile seçip bütün yıl o aileye elden yardım etmiştik. gayet de mutlu olmuşlardı. bizim de içimiz rahat etmişti.
0
nerede yaşıyorsun? türkiye'de fakir insandan bol bir şey var mı_? neden bir dernek ya da kuruluş aracı olsun, insanlar bu kadar tembel mi anlamıyorum.
eğer islami yönden bakarsak, yardım etmenin amacı aynı zamanda fakirleri görmek, hallerine bakıp durumumuza şükretmek ve kendi ellerimizle yardım etmektir.
en lüks semtlerde dahi otursak iki dakikalık mesafede muhakkak fakir fukara vardır. en basidinden muhtara gider sorulur.
yardıma ihtiyacı olan ziyaret edilir, güzellikle imkan dahilinde yardım edilir. en güzeli budur.
Dniz feneri bence iftiraya uğruyor ama bence abartıyor bizim millet, yardım etmeyide abartıyor, tembellik heryerde.
eğer islami yönden bakarsak, yardım etmenin amacı aynı zamanda fakirleri görmek, hallerine bakıp durumumuza şükretmek ve kendi ellerimizle yardım etmektir.
en lüks semtlerde dahi otursak iki dakikalık mesafede muhakkak fakir fukara vardır. en basidinden muhtara gider sorulur.
yardıma ihtiyacı olan ziyaret edilir, güzellikle imkan dahilinde yardım edilir. en güzeli budur.
Dniz feneri bence iftiraya uğruyor ama bence abartıyor bizim millet, yardım etmeyide abartıyor, tembellik heryerde.
0
işin içine "allah rızası için, müslüman kardeşlerimiz için" giriyorsa, dolandırılıyorsun, bu kadar basit.
işin içine "herhangi bir şekilde" din min ve sömürüsünü katmayan, insan odaklı yardım kuruluşlarını inceleyerek karar vermek doğru olacaktır. Daha önce de söylenmiş ama Lösev bence(umuyorum ki) iyi bir tercihtir.
işin içine "herhangi bir şekilde" din min ve sömürüsünü katmayan, insan odaklı yardım kuruluşlarını inceleyerek karar vermek doğru olacaktır. Daha önce de söylenmiş ama Lösev bence(umuyorum ki) iyi bir tercihtir.
0
crimson king
şöyle ki cep telefonlarına eklenebilecek çok şahane bir özellik geldi aklıma, aslında yıllar önce geldi, dur şunu adıma tasdikliyeyim dedim, sonra düşündüm ulan bu benim aklıma geldiyse, işi bütün gün bunu düşünmek olan adamlar var, onlar kesin düşünmüştür dedim, vazgeçtim, yıllar geçti, bir değişik
şöyle ki cep telefonlarına eklenebilecek çok şahane bir özellik geldi aklıma, aslında yıllar önce geldi, dur şunu adıma tasdikliyeyim dedim, sonra düşündüm ulan bu benim aklıma geldiyse, işi bütün gün bunu düşünmek olan adamlar var, onlar kesin düşünmüştür dedim, vazgeçtim, yıllar geçti, bir değişiklik yok, hala hiç bir telefonda yok, ve sadece yazılımsal bir değişiklikle eklenebilecek bir özellik. şimdi ben bunu nasıl adıma tasdik ettirip duyursamda, bütün cep telefonu üreticileri kapımda kuyruk olsa, zengin olsam? fazla bilgi vermek istemiyorum ama saçma bir özellik değil, yani yeni bir devir açmaz ama bazen o kadar ihtiyacını hissediyorum ki aman aman:)
0
önce tasdik, sonra iş planı.. sonra da başlasın toplantılar, görüşmeler, sunumlar vs.
0
sana tavsiyem, tasdik olayını yurtdışı kapsamlı yapan güvenilir bir kurum ile yapman. hatta kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez. bence yurtdışındaki bir patent bürosu ile bağlantı kurup pahalıya da olsa hallettir bu işi. senin için belki küçük bir buluştur ama, 10 saniyelik bir reklam müziğinden bile dünyaları kazanıyo eloğlu.
remember;
büyük düşünmeyenler, büyüyemezler.:)
remember;
büyük düşünmeyenler, büyüyemezler.:)
0
Avrupa ve Amerika patentleri alırsan fikrine zengin olabilirsin.
Ama şunu da düşünmek lazım. Senin güzel dediğin fikrin uygulaması var mı? Ya da uygulanırken çıkaracağı zorluklar nedir? Unutmamak lazım ki birçok buluş tasarım mühendislerinden onay alamadıkları için piyasaya çıkamıyorlar.
Ama şunu da düşünmek lazım. Senin güzel dediğin fikrin uygulaması var mı? Ya da uygulanırken çıkaracağı zorluklar nedir? Unutmamak lazım ki birçok buluş tasarım mühendislerinden onay alamadıkları için piyasaya çıkamıyorlar.
0
şöyle ki, teknik olarak uygulanmasının çok çok kolay olduğuna eminim, ama kullanıcılara benimsetmek açısından biraz zor olabilir, hani çoğu kişi bir çok özelliğini kullanmaz ya, onun gibi, kullanım açısından gprs wap gibi maliyeti olan bişey değil, daha çok telefonun kullanımında kolaylık sağlayan bişey, ama her nesle hitap etmeyebilir, mesela yaşlılar için, diğer kesimler içinde ilk başta zor gözükebilir ama bence kolay alışılabilinen ve çok kullanışlı bir özellik. 2 noktadan eminim, özelliğin ne olduğu tam açıklanmadan yapılacak bir reklam çok merak uyandıracaktır, yani sağladıyı faydayı gösterip, nasıl olduğu bir süre saklanırsa, çok ilgi görecektir, yani telefonların bunu yapabilmesinin çok güzel olduğunu düşündürecektir herkese, ve eminim, ben yapmasamda bu özellik mutlaka bir gün telefonlarda olacak, hatta o yüzden çok şüpheliyim, mutlaka birinin aklına bu zaman kadar gelmiştir diye düşünüyorum:) ya ayrıntı veremediğim için karışık oluyor biliyorum en açık şekilde yazmaya çalıştım. bu arada bu uluslarası patent ofislerine nasıl ulaşırım, maliyet nedir?
0
Türk Patent Enstitüsü yardımcı oluyor sana. Masrafları fazla tutmaz sanırım. Takipçilikle filan en fazla 1000 liraya halledersin.
0
yok saatle alakalı değil. bişeyler oluştu kafamda. patentini alıcam bir an önce, internette uluslararası tasdik yapabilecek bir yer lazım bana
0
fikir ile tek başına bir şey elde edebileceğini sanmıyorum. bir uygulama ile yola çıkarsan ve gerçekten insanların ilgisini çekip şirketlerin kendilerinin desteklemek isteyecek istedikleri bir özellik halini alır ise kazanırsın.
0
fikir ile tek başına bir şey elde edebileceğini sanmıyorum. bir uygulama ile yola çıkarsan ve gerçekten insanların ilgisini çekip şirketlerin kendilerinin desteklemek isteyecek istedikleri bir özellik halini alır ise kazanırsın.
0
eğer karşıdan gelen aramanın, çağrı süresini gösteren bir eklentiyse (bkz: şerefsizim benim aklıma gelmişti) ben de para isterim:)
fikrim şudur: Telefonunuza gelen çağrının süresini size gösterir.Telefonunuz 2 saniye çalmışsa, anlarız ki karşıdaki çağrı atmıştır...
Yok çağrı süresi 50 saniye ise; bizi gerçekten konuşmak için aramıştır...
fikrim şudur: Telefonunuza gelen çağrının süresini size gösterir.Telefonunuz 2 saniye çalmışsa, anlarız ki karşıdaki çağrı atmıştır...
Yok çağrı süresi 50 saniye ise; bizi gerçekten konuşmak için aramıştır...
0
kurukafa
Annemin kullandığı desktop bilgisayardan kurtulup ona bir tane laptop almak istiyorum. Bilgisayarla sadece bir iki internete giriyor ve grafik yükü olmayan puzzle cinsi oyunlar oynuyor. Yani tek çekirdek amd işlemcili, on board ekran kartlı herhangi bir laptop kabulüm, 400-500$ arasında bir şey(+kdv
Annemin kullandığı desktop bilgisayardan kurtulup ona bir tane laptop almak istiyorum. Bilgisayarla sadece bir iki internete giriyor ve grafik yükü olmayan puzzle cinsi oyunlar oynuyor. Yani tek çekirdek amd işlemcili, on board ekran kartlı herhangi bir laptop kabulüm, 400-500$ arasında bir şey(+kdv) arıyorum. Belki böyle bir şey almış memnun kalmış birileri vardır, şunu al gitsin memnunum der, ha? Olmaz mı?
0
arkadaşlardan sağdan soldan
hata gittigidiyordan ikinci el baksan o fiyata temiz bir tane düştüğü taktirde daha iyi bir makina alınmaz mı
hata gittigidiyordan ikinci el baksan o fiyata temiz bir tane düştüğü taktirde daha iyi bir makina alınmaz mı
0
kesinlikle asus eee pc 1000h tavsiye ediyorum sana. babama da almayı düşünüyoruz hatta lady laura'ya da alacaz. öyle güzel bir alet. 8 saatte kadar da pil ömrü olması çılgın bişiy. kadıköyde exa'da taksitli fiyatı 735 ytl. bi ara git dolaş eline al bak. ergonomik olarak rahat edeceksen al derim.
0
ben de eee almak istiyorum ama annem "öyle ufak ekranı olmasın düzgün bir bilgisayar al" diyor. yapacak bişey yok. : )
ikinci el düşünmüyorum, teşekkürler.
ikinci el düşünmüyorum, teşekkürler.
0
bi buldurun be
disi cinsiyetten bir insan olan ben, sonunda saclarimda bir degisiklik yapmanin gerekli oldugunu dusundum. eksi duyuru mudavimlerine sormak isterim ki sizce nasil kestireyim? sizin favori sac modelleriniz, tercihleriniz, onerileriniz var midir, nedir ne degildir?not: koyu kumral, duz ve kalin telli
disi cinsiyetten bir insan olan ben, sonunda saclarimda bir degisiklik yapmanin gerekli oldugunu dusundum. eksi duyuru mudavimlerine sormak isterim ki sizce nasil kestireyim? sizin favori sac modelleriniz, tercihleriniz, onerileriniz var midir, nedir ne degildir?
not: koyu kumral, duz ve kalin telli sac yapisina sahip bir insan olmakla beraber saclarimin su anki hali rapunzel kivamindadir.
not: koyu kumral, duz ve kalin telli sac yapisina sahip bir insan olmakla beraber saclarimin su anki hali rapunzel kivamindadir.
0
Ten renginiz, vücut yapınız ve çehrenize göre değişir bunun cevabı, yani öyle fix bir saç tipi yoktur herkese gidecek. Bir renk ve model bir kızda harika dururken diğerini kenar mahalle kızlarına çevirebilir. Bu konuyu bence sizi inceleyecek profesyonel bir kuaföre bırakın. İlk seferde tuzlu olur biraz ama modeli beğenirseniz daha sonra ucuz kuaförlerde o modelde kestirebilirsiniz :)
0
cok dogru noktalara deginmis oldugunuzu soylemeden gecemedim cidden. sanirim yuvarlak bir yuz yapim var. ama boyle tostoparlak ay parcasi gibi yuvarlak degil?
bir kere o "profesyonel" bir kuafore gidip bir kesim icin 50 ytl bayildigim icin bir daha denemeyi dusunmuyorum sahsen. zira kuaforlerin belli periyotlarla favori saclari oluyor, her yuvarlak/koseli/ucgen surata kestikleri ve bol kat iceren. oyle altin spreylerle falan da sabitlememislerdi acikcasi sacimi zamaninda. giden 50 ytl hala icimde bir yaradir.
fikir vermesi acisindan ten rengim beyaz (su an her ne kadar gunes gormus bir tene sahip olsam da), boyum 170, kilom 57.
epeydir saclarimla ilgilenmedigim icin radikal bir karar verip sonradan pisman olmak da istemiyorum acikcasi ama aeon flux'i izlediyseniz hatirlarsiniz belki charlize theron'un saclari epey guzel gozukuyordu?
bir kere o "profesyonel" bir kuafore gidip bir kesim icin 50 ytl bayildigim icin bir daha denemeyi dusunmuyorum sahsen. zira kuaforlerin belli periyotlarla favori saclari oluyor, her yuvarlak/koseli/ucgen surata kestikleri ve bol kat iceren. oyle altin spreylerle falan da sabitlememislerdi acikcasi sacimi zamaninda. giden 50 ytl hala icimde bir yaradir.
fikir vermesi acisindan ten rengim beyaz (su an her ne kadar gunes gormus bir tene sahip olsam da), boyum 170, kilom 57.
epeydir saclarimla ilgilenmedigim icin radikal bir karar verip sonradan pisman olmak da istemiyorum acikcasi ama aeon flux'i izlediyseniz hatirlarsiniz belki charlize theron'un saclari epey guzel gozukuyordu?
0
hah bir de sunu sorayim: bilgisayar destekli kuaforler oluyor. boyle saclarinizi balerin misali toplayip fotografinizi cekiyor, sonra dijital ortama aktariyorlar ve hangi modellerin yuzunuze gidecegini gorebiliyorsunuz boylece. nette buna benzer bir program var midir ya da herhangi bir web sitesi?
0
soyle bir program varmis umarim isinize yarar:
www.softpedia.com
www.softpedia.com
yuz seklinizi bilmekten ziyade yuzunuzu gormeden boyle bir karara varilmaz bence, siz en iyisi mi arkadaslariniza danisiniz; ya da fotografinizi buraya koyarsiniz ancak oyle esasli tavsiyede bulunur buradakiler - ki ben sizin yerinizde olsam fotografimi koymazdim buraya :) bol sans.
www.softpedia.com
www.softpedia.com
yuz seklinizi bilmekten ziyade yuzunuzu gormeden boyle bir karara varilmaz bence, siz en iyisi mi arkadaslariniza danisiniz; ya da fotografinizi buraya koyarsiniz ancak oyle esasli tavsiyede bulunur buradakiler - ki ben sizin yerinizde olsam fotografimi koymazdim buraya :) bol sans.
0
ben kadında uzun saç severim! (yeah!)
gerçi erkeğim ve uzun saçlıyım. demek ki ben insanı uzun saçlı seviyormuşum.
gerçi erkeğim ve uzun saçlıyım. demek ki ben insanı uzun saçlı seviyormuşum.
0
rapunzel gibi saclarin varsa elleme, oyle kalsin. saclarini sevecek, ok$ayacak birini bul, mutlu ol. negzel ya uzun saclar falan, oh mis.
0
soyle yap :
www.istockphoto.com
yada su iste :
www.istockphoto.com
bu arada konuyla ilgili bir arkadasimla gecen diyalogu da aktarmak isterim
A-Abi bir hatuna 3 numara sac cok iyi gidiyo be
B-olur mu canım hatunu hatun yapan saçlarıdırlan
A-e tamam işte bende onu diyorum
B-sen 3 numara diyon
A-diyorum ki mademki hatunu hatun yapan saç, ozaman hatun saçlarını keserse ve hala guzelse, o zaman gerçekten güzeldir
B-Ama bu dahil bütün genellemeler de yanlıştır.
www.istockphoto.com
yada su iste :
www.istockphoto.com
bu arada konuyla ilgili bir arkadasimla gecen diyalogu da aktarmak isterim
A-Abi bir hatuna 3 numara sac cok iyi gidiyo be
B-olur mu canım hatunu hatun yapan saçlarıdırlan
A-e tamam işte bende onu diyorum
B-sen 3 numara diyon
A-diyorum ki mademki hatunu hatun yapan saç, ozaman hatun saçlarını keserse ve hala guzelse, o zaman gerçekten güzeldir
B-Ama bu dahil bütün genellemeler de yanlıştır.
0
bende bir bağyan olarak önermek isterim ki;
sakın kendinizi çok tanımadığınız kuaföre bırakmayın. yani gidip adama "ay vallaha kendimi sana bırakıyorum, hoş şeyler olsun" demeyin. çünkü o zaman adam büyük ihtimalle hep kataloglarda gördüğü, yapmak istediği, ama yapamadığı saç modellerini üzerinizde deniyor.
onun dışında, belki küt saç yada çok kısa saç yakışabilir, ama sonra kuaförde kesilen o upuzuun saçlara bakakalıyosunuz. benim önerim, omuz hizasından biraz daha altta, katlı ve hafif perçemli kesitirin saçınızı. yani şu resimdeki ortadaki model.
bp3.blogger.com
bu yakışabilir, bir de şöyle birşeyle karşılaştım;
www.dogadangelenguzellik.com
bu saç modeli için perma gerekli olabilir, ve de balyaj. orasını siz düşünün.
sakın kendinizi çok tanımadığınız kuaföre bırakmayın. yani gidip adama "ay vallaha kendimi sana bırakıyorum, hoş şeyler olsun" demeyin. çünkü o zaman adam büyük ihtimalle hep kataloglarda gördüğü, yapmak istediği, ama yapamadığı saç modellerini üzerinizde deniyor.
onun dışında, belki küt saç yada çok kısa saç yakışabilir, ama sonra kuaförde kesilen o upuzuun saçlara bakakalıyosunuz. benim önerim, omuz hizasından biraz daha altta, katlı ve hafif perçemli kesitirin saçınızı. yani şu resimdeki ortadaki model.
bp3.blogger.com
bu yakışabilir, bir de şöyle birşeyle karşılaştım;
www.dogadangelenguzellik.com
bu saç modeli için perma gerekli olabilir, ve de balyaj. orasını siz düşünün.
0
camilo
bugun gaza gelip arkadasla vitessiz kocaman bir bisiklet aldik (baya eski modellerden). simdi gelince gorduk ki yokus cikmak bizler icin neredeyse imkansiz olmu$. ben kucukten hatirliyorum o kadar da sorun olmuyordu aslinda (yanli$ mi hatirliyorum yoksa?). sizce kisa zamanda alisabilir miyiz? yoksa
bugun gaza gelip arkadasla vitessiz kocaman bir bisiklet aldik (baya eski modellerden). simdi gelince gorduk ki yokus cikmak bizler icin neredeyse imkansiz olmu$. ben kucukten hatirliyorum o kadar da sorun olmuyordu aslinda (yanli$ mi hatirliyorum yoksa?). sizce kisa zamanda alisabilir miyiz? yoksa tamamen sacma bir fikir mi vitessiz bisiklet?
0
vitessiz bisiklet bir hayli kasıyor insanı. Kendi bisikletimin vitesleri bozulduğunda kullanmak bile gelmiyordu içimden. Yoksa biz artık yaşlı bünyeler miyiz..
0
acaba bisikletciye bizim buradaki yokuslara uygun ufak cark taktirtabilir miyim?
0
sifatsiz
arkadaşlar böyle 100-200ytl civarı güzel bir ses kartı arıyorum haricide olabilir linux da sıkıntı çıkartmayan güzel birşey arıyorum tavsiyeleriniz nelerdir
arkadaşlar böyle 100-200ytl civarı güzel bir ses kartı arıyorum haricide olabilir linux da sıkıntı çıkartmayan güzel birşey arıyorum tavsiyeleriniz nelerdir
0
linuxta sorun yaşamayacağın bir sürü class compliant arabirim var, linux ile uzun sayılabilecek bir süre müzik yaptım. sahnede bile kullandım hatta gayet reliable idi yani.
kısaca class compliant bütün ses kartlarını kullanabilirsin. m-audio nun mobile presine falan bak. olmadı m-audio audiophile. kesenin ağzını açabilirsen fasttrack pro tavsiye ederim.
ses kartında nelerin olmasına önem verdiğini söylersen ona göre daha fazla yardımcı olabilirim.
kısaca class compliant bütün ses kartlarını kullanabilirsin. m-audio nun mobile presine falan bak. olmadı m-audio audiophile. kesenin ağzını açabilirsen fasttrack pro tavsiye ederim.
ses kartında nelerin olmasına önem verdiğini söylersen ona göre daha fazla yardımcı olabilirim.
0
banuolcay
birinden hem nefret edip hem de asik olmak ya da birinden hem nefret edip hem sevmek ama ayni anda sinir olmak gibi seyler mumkun mu? basina gelen var mi? yoksa aslinda o kisiyi sevmiyor da sevdigimeize dair ilizyon mu yaratiyoruz? gorusunuzu almak ihtiyacindayim.
birinden hem nefret edip hem de asik olmak ya da birinden hem nefret edip hem sevmek ama ayni anda sinir olmak gibi seyler mumkun mu? basina gelen var mi? yoksa aslinda o kisiyi sevmiyor da sevdigime
ize dair ilizyon mu yaratiyoruz? gorusunuzu almak ihtiyacindayim.
ize dair ilizyon mu yaratiyoruz? gorusunuzu almak ihtiyacindayim.
0
bence var. nefret sevgiden aşktan doğar. umrunda olmayan birinden nefret etmezsin ki?
hem aşk hem nefret duymak da çok normal. mesela aldatılmışsan.. hem seversin hem nefret edersin bunu yaptığı için.
hem aşk hem nefret duymak da çok normal. mesela aldatılmışsan.. hem seversin hem nefret edersin bunu yaptığı için.
0
sevdiğinden nefret edemezsin ama aşık olduğundan edebilirsin. aşkın, sevgi gibi tamamen olumlu bir duygu olmadığını düşünüyorum.
0
mumkundur sevdigin kisi seni aldatirsa (dusman basina oyy) nefret edersin askin da pat diye bitemez
0
genelde aldatma ve benzeri kızgınlık anlarında ortaya çıkan bir durumdur. hatta bir de sevgiyle beraber güven duyuyorsanız; midede bir sancı, üstünde seviyorum diye atan bir yürek, en tepede de topunuzun ben ta köküne kibrit suyu diyen bi' beyinle gezebilirsiniz. düşman başına derim ancak.
ha ayrılınca nefret etme mevzuunu da ben anlamam mesela, o da bana ilginç gelir.
ha ayrılınca nefret etme mevzuunu da ben anlamam mesela, o da bana ilginç gelir.
0
"Sevgiyle nefret arasında ince bir çizgi yoktur.
Sevgiyle nefret arasında, 5 metre arayla gözcüler yerleştirilmiş Çin Seddi vardır. "
--gregory house
Sevgiyle nefret arasında, 5 metre arayla gözcüler yerleştirilmiş Çin Seddi vardır. "
--gregory house
0
Sevdiğin kişiden büyük bir kazık yemişsen nefrete dönüşebilri belki, umursadığın için evet. Ama Hem arkadaşlık/beraberlik edip hem de içten içe bir nefret duyma durumu "bence", yeterince gelişmemiş bir kişiliği işaret eder.
0
öğlen buraya bişiler yazacaktım sonra boşver dedim bıraktım. şimdi çok benzer bir cümleye rastgelince aktarayım bari dedim. şöyle olabilir, kişiyi tanımadan etmeden kafanızda bir hayal oluşturup ona aşık olduysanız, zamanla onu tanıdığınızda başka biri olduğunu farketmeniz, hatta sizin nefret ettiğiniz türde bir insan olduğunu görme ihtimaliniz olabilir. ondan sonrası nefret&aşk şeklinde gidebilir. tabii pek sağlıklı durmuyor bence de, ikisinden birinin olduğu yerde diğerine yer yok, olmamalı. bu ilişki ikimize dar deyip bi tanesi ayrılmalı oradan.
0
kurukafa
Dosyayı indirdiğim url şu şekilde: getfile.php?id=42Buradan dosyayı kendim bir isim vererek kaydedebiliyorum, fakat sitenin beni yönlendirdiği dosyanın orijinal ismini kullanmak istiyorum. Bu isim bilgisini nasıl alabilirim?Basit bir örnek şöyle:print "Downloading..."farFile = urllib2.urlopen("http:
Dosyayı indirdiğim url şu şekilde: getfile.php?id=42
Buradan dosyayı kendim bir isim vererek kaydedebiliyorum, fakat sitenin beni yönlendirdiği dosyanın orijinal ismini kullanmak istiyorum. Bu isim bilgisini nasıl alabilirim?
Basit bir örnek şöyle:
print "Downloading..."
farFile = urllib2.urlopen("www.bilmemne.örg/getfile.php?id=42")
locFile = open("kafadan_bir_isim", "w")
locFile.write(farFile.read())
farFile.close()
locFile.close()
Tabi bu durumda dosyanın uzantısını da benim belirlemem gerekiyor. Header bilgisinde ise şunlar var:
content-length
accept-ranges
expires
server
last-modified
connection
etag
cache-control
date
content-type
hı?
Buradan dosyayı kendim bir isim vererek kaydedebiliyorum, fakat sitenin beni yönlendirdiği dosyanın orijinal ismini kullanmak istiyorum. Bu isim bilgisini nasıl alabilirim?
Basit bir örnek şöyle:
print "Downloading..."
farFile = urllib2.urlopen("www.bilmemne.örg/getfile.php?id=42")
locFile = open("kafadan_bir_isim", "w")
locFile.write(farFile.read())
farFile.close()
locFile.close()
Tabi bu durumda dosyanın uzantısını da benim belirlemem gerekiyor. Header bilgisinde ise şunlar var:
content-length
accept-ranges
expires
server
last-modified
connection
etag
cache-control
date
content-type
hı?
0
demlikposet
tabiki yuvarlak olmayanlarda var ama 95%si yuvarlakmışneden?
tabiki yuvarlak olmayanlarda var ama 95%si yuvarlakmış
neden?
neden?
0
cebe/cüzdana/zamanında keseye koyulduğunda kesmesin sivri tarafları diyedir sanırım.
0
ama o zaman köşeleri yumuşatırlardı yine kesmezdi.. otomatlara kolay girsin diye olabilirmi acaba? ama taaa ne zamandan beri, o zaman otomat varmıydı? belki sayması kolay olsun gibi birşey olabilir veya dayanıklı olsun diye.. belki de hiçbir sebebi yoktur, ilk yapan öyle yaptı diye gidiyordur o şekilde yani..
0
kesin bilimsel bir cevap veriyorum: yere dustugunde yuvarlansin yuvarlansin bizi pesinden surukleyip en olmadik yerlere girsin diye !
0
çünkü insanlık tarihinden beri daire kusursuz bir şekildir. düşünürler ve bilimciler evrendeki en kusursuz şeklin daire olduğunu düşünmüşlerdir. benim aklıma bu geldi direkt.
0
köşeli şeylerin mukavemeti daha düşüktür diye biliyorum (ama bu biraz ümmi bir bilgi, mühendis filan da değilim) ve bu yüzden dikdörtgen bir para kolayca kırılabilir. oysa yuvarlak para kırılmaz...
0
maçlarda kafa yarmasın diye. taa roma imparatorlugunda arenalarda gladyatorlerin kafası yarılmasın diye.
0
ben de korsan yapmak daha zor diye duymuştum tırtıkları falan yapmak daha zormuş yuvarlak olunca
0
eskiden; yani paraların altın, gümüş vb kıymetli maddelerden yapıldığı dönemlerden kalma birşey. bu tip paralardan eğelemek yoluyla belli miktarı çalınırmış, bu nedenle yuvarlak gibi bu tip bir olayı kolayca gösterebilecek bir şekil seçilmiş. hatta kenarlarında bulunan tırtıklar da genelde bu maksatlıdır.
ha kaynak veremem, aklımda kalan bu ama.
ha kaynak veremem, aklımda kalan bu ama.
0
alchoburn dogru soylemis. hubberd o brienin economics adli kitabindan okumus ve ekonomi hocamdan duymustum bunu.
0
valla kafa yarmasın kısmına katılamayacağım kafama esaslı bir para yediğim için... yuvarlak para fırlatıldığında yuvarlak olması sebebiyle süper bir ivmeyle frizbinin ağırı gibi hız kazanıyor ve LAAAK diye kafaya oturuyor. gözümde şimşekler çakmıştı. bu yüzden sağa sola fırlatılmasın can yakmasın "myth" i çöpe gidiyor.
0
Cunku,
-daha az asinir
-topluca uretimi daha kolaydir
-tutmasi ve otomatlarda kullanimi daha rahattir
www.coinworld.com
alchoburn un dedigi de surda yaziyor:
en.wikipedia.org
The milled, or reeded, edges still found on many coins (always those that were once made of gold or silver, even if not so now) were originally designed to show that none of the valuable metal had been shaved off the coin. Prior to the use of milled edges, circulating coins commonly suffered from "shaving", by which unscrupulous persons would shave a small amount of precious metal from the edge. Unmilled British sterling silver coins were known to be shaved to almost half of their minted weight...
-daha az asinir
-topluca uretimi daha kolaydir
-tutmasi ve otomatlarda kullanimi daha rahattir
www.coinworld.com
alchoburn un dedigi de surda yaziyor:
en.wikipedia.org
The milled, or reeded, edges still found on many coins (always those that were once made of gold or silver, even if not so now) were originally designed to show that none of the valuable metal had been shaved off the coin. Prior to the use of milled edges, circulating coins commonly suffered from "shaving", by which unscrupulous persons would shave a small amount of precious metal from the edge. Unmilled British sterling silver coins were known to be shaved to almost half of their minted weight...
0
muharrir
sıfır aldığım bilgisayarımın hardiski 40gb iken bana geldiğinde zaten 30gbı dolu gözüküyordu... bu nasıl giderilir ve neden kaynaklanmış olabilir?
sıfır aldığım bilgisayarımın hardiski 40gb iken bana geldiğinde zaten 30gbı dolu gözüküyordu... bu nasıl giderilir ve neden kaynaklanmış olabilir?
0
Sifir derken uzerinde isletim sistemi var mi? Onun kapladigi yeri hesaba katalim. Uzerinde gelen programlar vs.
0
treesize isimli program ile neyin doldurduğunu öğrenebilirsin. dosya sistemindeb ir hasar da olabilir bu yüzden boş alan yanlış raporlanıyordur. önce önemli dosyalarının yedeğini al ve sonra scandisk yap. alanın artmazsa treesize.
0
passion: yapma gözünü seveyim.... 30gb yer kaplayan bir işletim sistemi mi vista? Sorumu tam okumadın sanırım...
0
tek bir hard disk'in olmaması sanırım ayrıca. 40 gb hard disk kalmadı gibi birşey artık. ayrılmış olmasın o?
0
ben 30 gb boş sanmıştım, aşağı yukarı 10 gb yer kaplamıştı vista laptopta. zaten 40 gb hiç bir zaman gelmez, 2 gb falan sistem kendine ayırır. bence de bölümlenmiştir 10 gb gözüküyorsa.
0
clones
bilgisayarı alalı iki ay oldu fakat ne gariptir. girişte "smart status bad, replace and backup" uyarısı veriyor f1 basmadığım sürece devam etmiyor. bastığım zamanda sorunsuz bir şekilde hiç takılmadan çalışma özelliğine sahip. google'da çeşitli aramalar yaptım fakat sanki herkes anlaşmış gibi aynı ş
bilgisayarı alalı iki ay oldu fakat ne gariptir. girişte "smart status bad, replace and backup" uyarısı veriyor f1 basmadığım sürece devam etmiyor. bastığım zamanda sorunsuz bir şekilde hiç takılmadan çalışma özelliğine sahip. google'da çeşitli aramalar yaptım fakat sanki herkes anlaşmış gibi aynı şeyleri yazmış durum vahim. tabi kıllandım sonra kuzen bilgisayar müh. arkadaşına sordu. bios uyarısını kapatırsak uyarı çıkmazmış. nedeni sorunca "olurmuş böyle şeyler" diye cevaplamış. biraz bana memur cevabı geldi. bu durumda ne yapmak gerekir. bilgisayarı bu durumda kullanmak sakıncalı mıdır? ileri de aniden bir sorun çıkarır mı?
0
S.M.A.R.T. Status bad
S.M.A.R.T. (Self Monitoring Analysis and Reporting Technology) IBM tarafından geliştirilmiştir. Sabitdiskteki hataların, cihaz tamamen arızalanmadan tespit edilmesini mümkün kılar. Bu fonksiyon artık ATA/IDE standartları arasında yer alıyor ve bir dizi sabitdisk üreticisi tarafından destekleniyor. Eğer bilgisayarın açılışı sırasında “S.M.A.R.T. Status Bad, Backup and Replace Press F1 to Resume” (bu hata mesajı BIOS versiyonuna göre değişiklik gösterebilir) mesajı ile karşılaşırsanız, sabitdiskiniz yavaş ancak emin adımlarla ömrünü tamamlıyor demektir. Bu durumda ilk olarak sabitdiskinizin yedeğini alın ve eğer garanti süresi henüz bitmediyse, ürünün satın aldığınız bayii veya üretici tarafından değiştirilmesini isteyin. Bu mesaj ile karşılaştığınız zaman [F1] tuşuna bastıktan sonra uzun süre çalışmaya devam etmek ise riskli olacaktır.
İPUCU! S.M.A.R.T. fonksiyonunu bilgisayarınızın BIOS’undan etkinleştirin. Açılış sırasında sabitdiskinizde sorun tespit edilecek olursa, uyarı alırsınız. Bu sayede sabitdiskinizi yedeklemek için yeterli zamana sahip olabilirsiniz.
alintidir.
S.M.A.R.T. (Self Monitoring Analysis and Reporting Technology) IBM tarafından geliştirilmiştir. Sabitdiskteki hataların, cihaz tamamen arızalanmadan tespit edilmesini mümkün kılar. Bu fonksiyon artık ATA/IDE standartları arasında yer alıyor ve bir dizi sabitdisk üreticisi tarafından destekleniyor. Eğer bilgisayarın açılışı sırasında “S.M.A.R.T. Status Bad, Backup and Replace Press F1 to Resume” (bu hata mesajı BIOS versiyonuna göre değişiklik gösterebilir) mesajı ile karşılaşırsanız, sabitdiskiniz yavaş ancak emin adımlarla ömrünü tamamlıyor demektir. Bu durumda ilk olarak sabitdiskinizin yedeğini alın ve eğer garanti süresi henüz bitmediyse, ürünün satın aldığınız bayii veya üretici tarafından değiştirilmesini isteyin. Bu mesaj ile karşılaştığınız zaman [F1] tuşuna bastıktan sonra uzun süre çalışmaya devam etmek ise riskli olacaktır.
İPUCU! S.M.A.R.T. fonksiyonunu bilgisayarınızın BIOS’undan etkinleştirin. Açılış sırasında sabitdiskinizde sorun tespit edilecek olursa, uyarı alırsınız. Bu sayede sabitdiskinizi yedeklemek için yeterli zamana sahip olabilirsiniz.
alintidir.
0
hayır zaten google'da ilk gördüğüm şey bu oldu. alıntısı değil bilgisi olanlar cevap versin
0
smart denilen şey harddiskin göstergeleridir. burada alet sana harddisk nanayı yemiş hemen yedekle ve değiştir diyor. genelde insanlar bunu takmayarak bir süre daha kullanırlar (f1'e basıp geçtiğiniz gibi) sonra harddisk patlayıp bütün dosyaları gidincede ağlarlar. size tavsiyem garantisi de devam etmekteyken hemen götürüp baktırın alete.
0
harddiskin smart bilgilerinde bir kaç tane diagnostic performans bilgisi saklanır hd ile ilgili. bunları okuyan bir programla açıp harddiskin neresi hata vermiş öğrenebilirsin. hatalı yerin ne olduğunu söylersen belk idaha fazla yardım dokunabilir.
0
"Alintisi degil bilgisi olanlar cevap versin" ne demek yahu? Alinti internette bilmedigimiz birilerinden. Alinti degil de kendi bilgisini veren de internette bilmedigin biri. Arada fark yok. Google search'te cikan cevap gorel olarak daha guvenilir degil mi?
Diskinde sorun var diyor alet. Windows'tan diskin ustune sag tiklayip tools -> error checking yapabilirsin. Bilgisayar yeni ise garantiden diski degistirt dogrudan. Ya da sirketi ara.
Diskinde sorun var diyor alet. Windows'tan diskin ustune sag tiklayip tools -> error checking yapabilirsin. Bilgisayar yeni ise garantiden diski degistirt dogrudan. Ya da sirketi ara.
0
yuto
şimdi $ukela butonu entry'in puanını yükseltiyor çok kötü de düşürüyor peki oeh düşürüyor mu arttırıyor mu yoksa hiç bir etkisi yok mu?
şimdi $ukela butonu entry'in puanını yükseltiyor çok kötü de düşürüyor peki oeh düşürüyor mu arttırıyor mu yoksa hiç bir etkisi yok mu?
0
Valla bunun algoritmasını kimse bilmiyor ama bence ortalaması yüksekse biraz düşürüyor(çok kötü kadar değil), düşükse biraz yükseltiyor(şukela kadar değil) olsa gerek.
0
(( tamamen sallıyorum ))
ortalama alınırken şukela +1 çok kötü -1 oehh de 0 değerinde oluyor.
yani oehh, kötülenmiş entrylere iyi yönde etki ederken, şukelalanmış entrylere de kötü yönde etki ediyor.
olumsuz etki örneği:
4 şukela 2 çok kötü olsun.
ortalama (+4-2) / 6 = +1/3 eder.
iki tane de oehh gelsin (+4-2+0+0) / 8 = +1/4'e düşer.
olumlu etki örneği:
2 çok kötü olsun... -2 / 2 = -1 eder. sonradan iki oeeh gelsin (-2+0+0)/4 = -1/2'ye yükselir.
benim tahminlerim böyle... işin aslını bilemicem...
ortalama alınırken şukela +1 çok kötü -1 oehh de 0 değerinde oluyor.
yani oehh, kötülenmiş entrylere iyi yönde etki ederken, şukelalanmış entrylere de kötü yönde etki ediyor.
olumsuz etki örneği:
4 şukela 2 çok kötü olsun.
ortalama (+4-2) / 6 = +1/3 eder.
iki tane de oehh gelsin (+4-2+0+0) / 8 = +1/4'e düşer.
olumlu etki örneği:
2 çok kötü olsun... -2 / 2 = -1 eder. sonradan iki oeeh gelsin (-2+0+0)/4 = -1/2'ye yükselir.
benim tahminlerim böyle... işin aslını bilemicem...
0
bence; entry sukela aldiysa sukela'yi, cok kotu aldiysa cok kotu'yu destekliyor.
0
bence zamanın ötesi listesi oeh oylarıyla şekilleniyor, çok kötü den ziyade.
0
burdan da anlaşıluyor ki kimse oeh tuşunun işlevini bilmiyormuş bide biliyor gibi herkes başka amaç için kullanıyormuş. hehe
0
rivayet odur ki ssg oylama sistemini kodlarken kullandığı program belli sayıda buton koymayı destekliyordu. oylama için 3 buton koymak zorunda olan ssg birini şukela birini çok kötü yaptı fakat 3. tuşun bir işlevi olmayacaktı. ona da öeh dedi. yıllardır öeh tuşunun gizemi çözelemedi.
0
beğenilenler ya da başucu eserlerinizde istemediğiniz bir entry mi var, çok kötü verdirseniz listenizden çıkacak ama o zaman karmanız mı düşecek. göğüs/göğüs kıllarıyla nam salmış badinize söylüyosunuz oehliyo ve tatatam listeden çıkıyo. böyle bi işlevi var benim gözümde.
0
s e ff a f
ram i ters takıp çalıştırdığım için emektar pc allahına kavuştu biraz önce. o yüzden yeni 1 sistem toplamak istiyorum.evin karşısındaki bilgisayarcı şöyle 1 şey önerdi bana:işlemci: amd athlon 64x2 dual 6000+ (3.0Ghz) 2mb 940panakart: gigabyte ga-ma78gm-s2h 780g ddr2 s+v+gl pcix 940pbellek: 2 gb ddr
ram i ters takıp çalıştırdığım için emektar pc allahına kavuştu biraz önce. o yüzden yeni 1 sistem toplamak istiyorum.
evin karşısındaki bilgisayarcı şöyle 1 şey önerdi bana:
işlemci: amd athlon 64x2 dual 6000+ (3.0Ghz) 2mb 940p
anakart: gigabyte ga-ma78gm-s2h 780g ddr2 s+v+gl pcix 940p
bellek: 2 gb ddr2 800mhz a-data (kutulu-soğutuculu) 1 adet
hd: samsung 160gb 8 mb sata2 ncq 7200rpm (hd160hj)
kasa: aopen es55-b06 300w peak
adam bu sisteme 470 kaat istedi.
dediğine göre ekran kartı onboardmış 512 mb paylaşımsız ram i varmış ve 8600 ler kadar performansı var dedi adam.
bunun haricinde 500 ytl ye kadar sistem önerilerinizi bekliyorum. çok acil. teşekkürler.
not: 1 gerizekalıya anlatırmış gibi anlatıranız sevinirim.
evin karşısındaki bilgisayarcı şöyle 1 şey önerdi bana:
işlemci: amd athlon 64x2 dual 6000+ (3.0Ghz) 2mb 940p
anakart: gigabyte ga-ma78gm-s2h 780g ddr2 s+v+gl pcix 940p
bellek: 2 gb ddr2 800mhz a-data (kutulu-soğutuculu) 1 adet
hd: samsung 160gb 8 mb sata2 ncq 7200rpm (hd160hj)
kasa: aopen es55-b06 300w peak
adam bu sisteme 470 kaat istedi.
dediğine göre ekran kartı onboardmış 512 mb paylaşımsız ram i varmış ve 8600 ler kadar performansı var dedi adam.
bunun haricinde 500 ytl ye kadar sistem önerilerinizi bekliyorum. çok acil. teşekkürler.
not: 1 gerizekalıya anlatırmış gibi anlatıranız sevinirim.
0
oyun oynamak ya da çizim vs için program kullanmak niyetindeyseniz onboard ekran kartını unutun derim ben kısaca
0
after effects ve montaj programları kullanıyorum. performans lazım yani. bide photoshop tabi.
ama adam çok emin 1 şekilde performansının çok güzel olacağını söyledi. emin olamadım.
ama adam çok emin 1 şekilde performansının çok güzel olacağını söyledi. emin olamadım.
0
adam sene bikaç yıl önceki sistemi okumuş bu parçalara para vermeye değmez işlemciden kaybetmiş zaten amd ucuz ama fanları elektrik süpürgesi bellek diyince akla kingston gelir 160 harddisk bitti artık onboard ekran kartı ne olursa olsun 8600 performansı gösteremez bence koşarak uzaklaş o bilgisayarcıdan ayrıca bilgisayarında yeni pc aldırıcak sorun olduğunu sanmıyorum ama tabi dersen bahane arıyodum o başka:D ama bu sistemden uzak dur bende sana bişeyler önereyim
işlemci:celeron veya ucuz bi core 2
anakart:asus(80 ytlye bile sağlam anakartı var)www.vatanbilgisayar.com
bellek:2gb kingston(60 ytl)www.gold.com.tr
hdd:min 250 gb
kasa:git dışardan kafana yatan bi kasa al
power supply(gerçekten önemli)55ytl high power
ekran kartı:50 ytlye milyonlarca pci-e 512 veya güçlü 256lık
işlemci:celeron veya ucuz bi core 2
anakart:asus(80 ytlye bile sağlam anakartı var)www.vatanbilgisayar.com
bellek:2gb kingston(60 ytl)www.gold.com.tr
hdd:min 250 gb
kasa:git dışardan kafana yatan bi kasa al
power supply(gerçekten önemli)55ytl high power
ekran kartı:50 ytlye milyonlarca pci-e 512 veya güçlü 256lık
0
bilgisayara rami kolay kolay ters takamazsın, üzerinde sadece tek yönde yerine yerleşmesini sağlayacak bir çentik bulunur. Ancak onu kırarak falan belki... Veya bir tarafını sokup bir şekilde kısa devre ile falan ters bişeyelr yapmış olabilirsin belki. Ama ram yerine oturdu ise ters takmamışsındır kısaca.(bilgisayarcı sana bilgisayar satmak için "ohoo bunun rami ters, megabaytı yanmış" gibi bir şey söylemiştir belki diye yazıyorum)
0
bende kurukafaya katılıyorum en kötü ihtimalle anakartı yakmışsındır onuda 70-80 ytlye halledilir bilen bi arkadaşın falan varsa o baksın
0
celeron islemci ucuzdur ancak beklenen performansi vermez soyliyim dedimdi.
after effects ve photoshop gibi programlar icin pci express ekran karti, 256mb iyi performans, 512mb cok iyi performans
islemci konusunda, cift islemcili bir intel ya da yine cift islemcili bir amd,
anakart ise lazim olabilecek her ozelligi desteklemeli. ornegin harddisk icin sata2, ram icin ddr3 gibi..
onboard ekran kartlari pci express kadar iyi olamazlar..
bi de, 2gb ram yeterlidir..
after effects ve photoshop gibi programlar icin pci express ekran karti, 256mb iyi performans, 512mb cok iyi performans
islemci konusunda, cift islemcili bir intel ya da yine cift islemcili bir amd,
anakart ise lazim olabilecek her ozelligi desteklemeli. ornegin harddisk icin sata2, ram icin ddr3 gibi..
onboard ekran kartlari pci express kadar iyi olamazlar..
bi de, 2gb ram yeterlidir..
0
hah, ben de tam öyle diyecektim. ram'i ters takmak deveye hendek atlatmaktan zordur valla. ben düz bile takamıyorum ahah...
ya anakart yanmıştır, ya psu. öyle kolay kolay zortlamıyor ki bilgisayar denen hödö?
ya anakart yanmıştır, ya psu. öyle kolay kolay zortlamıyor ki bilgisayar denen hödö?
0
ya valla bilgisayarcı beni kandırıyor olamaz çünkü baya baya yandı anakart. odayı duman doldurdu hala yanık kokusu var. nası başardım bilmiyorum ama rami ters taktım işte :) yeni sistem toplamaktan vazgeçtim eski anakartımın aynısından arıyorum şimdi. yardımlarınız için teşekkürler.
0
demlikposet
4yıllık bir programa yerleştirildim ama tercih etmediğim bir program(neden yazdın o zaman denyo tarzı yaklaşımları tasvip etmiyorum)evet biryere yerleştirildiğim halde ek kayıt olanağından yararlanabilir miyim??bir ara yararlanamıyorduk sonra yararlanmak serbest oldu şu anki durum nedir bilgisi olan
4yıllık bir programa yerleştirildim ama tercih etmediğim bir program(neden yazdın o zaman denyo tarzı yaklaşımları tasvip etmiyorum)
evet biryere yerleştirildiğim halde ek kayıt olanağından yararlanabilir miyim??
bir ara yararlanamıyorduk sonra yararlanmak serbest oldu şu anki durum nedir bilgisi olan var mı
evet biryere yerleştirildiğim halde ek kayıt olanağından yararlanabilir miyim??
bir ara yararlanamıyorduk sonra yararlanmak serbest oldu şu anki durum nedir bilgisi olan var mı
0
maalesef ilk yerleştirme sonuçlarına göre herhangi bir yere yerleştirildiyseniz ikinci bir tercih hakkınız kalmıyor.
0
ben emin değilim bundan, yani teknik olarak mümkün özellikle engellemedilerse. yetenek sınavıyla öğrenci alan bölümlere başvurn öğrenciler normal tercih yaparlar, bir yere yerleştirilirler, ama yetenek sınavlarını kazanırlarsa yerleştirildikleri yeri ittiredip yeni bölümlerine kaydolurlar. ama tabi ek kontenjan muhabbeti için bunu tamamen engellemiş olabilirler.
0
late viper
Belirtmem gerekirse uyku felcinden korkma gibi bir durumum yok, hatta öğrendikten sonra daha çok sırt üstü yatar oldum bakalım yine olacak mı diye. Neyse adını da burada öğrendiğim(git: 35488) bu meretle ara ara cebelleşiyorum(anlayacağınız üzere). Yine buradaki diğer uyku felci konulu sorulara da b
Belirtmem gerekirse uyku felcinden korkma gibi bir durumum yok, hatta öğrendikten sonra daha çok sırt üstü yatar oldum bakalım yine olacak mı diye. Neyse adını da burada öğrendiğim(git: 35488) bu meretle ara ara cebelleşiyorum(anlayacağınız üzere). Yine buradaki diğer uyku felci konulu sorulara da baktım ancak merak ettiğim bir kaç şey var; birincisi, bu meretin bünyeye zararı var mıdır?(fiziksel/ruhsal/sinirsel/vb)
Bir diğeri; ben bu uyku felci durumunda iken neredeyse tüm gücümle kendime gelmeye, hareket etmeye çalışıyorum ve bir müddet sonra da hareket ediyorum. Ancak merak ettiğim bunu yapmasam ne olur? Zira o anda bir yandan acayip bir ağırlık, uyku basması gibi bir durum oluyor, yani bıraksam öyle yatıp kalırım. Ama ben o durumdan çıkmak için kendimi zorluyorum, ancak bu durumdan çıkmaya kasmak mı gerek yoksa koyverip gitmek mi daha mantıklı? Bir de adında "felç" olduğunu görünce, koyversem öyle kalır mıyım diye bir tırsma da oldu, olmadı değil. Yani bu durumda iken hangisini yapmak daha doğrudur?
Son sorum ise; bu durumda iken biri bizi dürtse/sarssa ne olur? Uykudan uyandırılmış gibi mi oluruz? Yoksa tepkisiz mi oluruz? Çok istedim ama evde kimse denk gelmedi, bu durumdayken. Başına gelen ya da bilen vardır belki dedim.
Bir diğeri; ben bu uyku felci durumunda iken neredeyse tüm gücümle kendime gelmeye, hareket etmeye çalışıyorum ve bir müddet sonra da hareket ediyorum. Ancak merak ettiğim bunu yapmasam ne olur? Zira o anda bir yandan acayip bir ağırlık, uyku basması gibi bir durum oluyor, yani bıraksam öyle yatıp kalırım. Ama ben o durumdan çıkmak için kendimi zorluyorum, ancak bu durumdan çıkmaya kasmak mı gerek yoksa koyverip gitmek mi daha mantıklı? Bir de adında "felç" olduğunu görünce, koyversem öyle kalır mıyım diye bir tırsma da oldu, olmadı değil. Yani bu durumda iken hangisini yapmak daha doğrudur?
Son sorum ise; bu durumda iken biri bizi dürtse/sarssa ne olur? Uykudan uyandırılmış gibi mi oluruz? Yoksa tepkisiz mi oluruz? Çok istedim ama evde kimse denk gelmedi, bu durumdayken. Başına gelen ya da bilen vardır belki dedim.
0
Uyku felci diye adlandırılan şey halk arasında "karabasan" olarak bilinir. adının "felç" li olduğuna bakmamak lazım bence. Beyin REM uykusu sırasında gördüğün rüyalardaki hareketlerini yatakta tekrarlayıp kendini yaralamaman için kaslarını kullanmanı engeller, uykudan çıkınca ise kas kontrolünü geri verir. Uyku felci durumunda tam olarak belli olmayan sebeplerden dolayı uyanırsın ama beyin hala uykudaymışsın gibi seni paralize etmeye devam eder.
Eğer takmıyorsan ve kendine gelmeden uyuyabileceğine inanıyorsan uykuna devam edebilirsin, zira vücudun zaten tam anlamıyla uykudan çıkmamış oluyor. Ve her gece o felci zaten yaşıyorsun, sadece bu durumda uyanıp farketmen söz konusu. Ancak çoğu kişi bu durumla karşı karşıya kalınca korku yaşadıkları için kendilerine gelmeye çalışıyorlar.
Bildiğim kadarıyla bir zararı yok, ancak sürekli bunu yaşıyorsan bir uzmana görünmende fayda var.
Eğer takmıyorsan ve kendine gelmeden uyuyabileceğine inanıyorsan uykuna devam edebilirsin, zira vücudun zaten tam anlamıyla uykudan çıkmamış oluyor. Ve her gece o felci zaten yaşıyorsun, sadece bu durumda uyanıp farketmen söz konusu. Ancak çoğu kişi bu durumla karşı karşıya kalınca korku yaşadıkları için kendilerine gelmeye çalışıyorlar.
Bildiğim kadarıyla bir zararı yok, ancak sürekli bunu yaşıyorsan bir uzmana görünmende fayda var.
0
ha bir de ses, veya uyuyanı dürtme gibi eylemler kişiyi genelde kendine getirir(normal uykudaki gibi).
0
bu "uyanmaya kasma"nın zararı var mıdır? Düzelince epeyce efor sarfetmiş gibi oluyorum, kas kontrolu geliyor ancak rahatsızlık hissi oluyor.
0
uyanmaya kasmamanızı tavsiye ederim. bir yıl öncesine kadar hemen hemen her gece 4-5 defa oluyordu bu bana. uyumaya korkar olmuştum (git: 8188). ben de kendimi uyanmak için zorluyordum sürekli (bu arada bu durumdayken uyanmanın en kolay yolu ayak parmaklarını oynatmaya çalışmak). dayanamayacak duruma gelince doktora gittim ve canım paxil ile sorunumdan kurtuldum. amma velakin zannedersem uyanmaya kastığım için (nefes alamayıp öleceğimden korkuyordum o yüzden kasıyordum kendimi) şimdi inceden klostrofobik (ya da nefes alamama boğulma korkusuna ne ad veriliyorsa artık)oldum sanırım . misal yorgan altına başımı sokamıyorum, boğaz çevreme dokunulduğunda çok rahatsız oluyorum, filmlerde falan hopidik hopidik denize batan çıkan insanlar gördüğümde daralıyorum.
oyh özet olarak kasmayın bence sakin sakin geçmesini bekleyin ya da böyle lucid dreaming olayını yapmayı deneyin.
oyh özet olarak kasmayın bence sakin sakin geçmesini bekleyin ya da böyle lucid dreaming olayını yapmayı deneyin.
0
@bulanti
Soruyu okumuştum(bahsettim de).
Sonrasında çok etkilenmesem de(zaten etkilensem tekrar olur mu diye denemeler yapmam) o esnada benzer sıkıntılar bende de oluyor, özellikle o uyku/ağırlık basması durumunda kendimi bıraktığım an gidecekmişim gibi oluyor, işte insan nereye gideceğini bilmeyince gitmemek için kasıyor doğal olarak;) Belki uykuya dalacağım ama şu ana kadar uykuya dalış anımı tecrübe edebilmiş biri olmadığımdan bilemiyorum elbet.
"lucid dreaming" ise çok istesem de yapamam, zira rüyaları gerçek olarak algılıyorum, zaten bu yüzden rüyadan çok kabus tadında geçiyor, bu nedenle kendimi şartladığımdan mıdır bilmem çok nadir rüya görürüm(yine de görünce çok fena olabiliyor).
Soruyu okumuştum(bahsettim de).
Sonrasında çok etkilenmesem de(zaten etkilensem tekrar olur mu diye denemeler yapmam) o esnada benzer sıkıntılar bende de oluyor, özellikle o uyku/ağırlık basması durumunda kendimi bıraktığım an gidecekmişim gibi oluyor, işte insan nereye gideceğini bilmeyince gitmemek için kasıyor doğal olarak;) Belki uykuya dalacağım ama şu ana kadar uykuya dalış anımı tecrübe edebilmiş biri olmadığımdan bilemiyorum elbet.
"lucid dreaming" ise çok istesem de yapamam, zira rüyaları gerçek olarak algılıyorum, zaten bu yüzden rüyadan çok kabus tadında geçiyor, bu nedenle kendimi şartladığımdan mıdır bilmem çok nadir rüya görürüm(yine de görünce çok fena olabiliyor).
0
demoniclewinsky
efenim bir adet ilan-ı aşk videosu var elimizde,amerikadaki bi vatandaşa izletilmek isteniyor.rapide yükledik ama dosyayı ya yükleyemediler ya da player açmadı vs.dosya 53 mb,13 dakika kadar sürüyor.youtube a eklenmiyor.uzunlugundan mı dosya boyutundan mı sitenin yasagından mı nedir bilmiyorum.yapam
efenim bir adet ilan-ı aşk videosu var elimizde,amerikadaki bi vatandaşa izletilmek isteniyor.rapide yükledik ama dosyayı ya yükleyemediler ya da player açmadı vs.
dosya 53 mb,13 dakika kadar sürüyor.youtube a eklenmiyor.uzunlugundan mı dosya boyutundan mı sitenin yasagından mı nedir bilmiyorum.yapamadık sonucta.
youtube benzeri bir site var mıdır ki su videoyu ekleyip link gönderelim adama??
hayrına cvplayın lütfen,sevenleri birleştirceksiniz sevaptır:P
dosya 53 mb,13 dakika kadar sürüyor.youtube a eklenmiyor.uzunlugundan mı dosya boyutundan mı sitenin yasagından mı nedir bilmiyorum.yapamadık sonucta.
youtube benzeri bir site var mıdır ki su videoyu ekleyip link gönderelim adama??
hayrına cvplayın lütfen,sevenleri birleştirceksiniz sevaptır:P
0
merope
Artık hemen hemen her meyve suyu vb. paketli ürünün üzerinde katkısız yazıyor. ama bazılarında da %100 dogal falan diyor. bu katkısız ne anlama geliyor ? içinde yine birsuru kimyasal var içerige baktıgımızda. özel koruyucu maddeler falan yok diye mi öyle yazıyor yoksa bu da bir aldatmaca mı?
Artık hemen hemen her meyve suyu vb. paketli ürünün üzerinde katkısız yazıyor. ama bazılarında da %100 dogal falan diyor. bu katkısız ne anlama geliyor ? içinde yine birsuru kimyasal var içerige baktıgımızda. özel koruyucu maddeler falan yok diye mi öyle yazıyor yoksa bu da bir aldatmaca mı?
0
"Koruyucu katkı maddesi içermez" yazar katkısız dediği. Koruyucu olmayan envai çeşit katkı maddesi katarlar.
0
Gıda güvenliği derneği diye bi yer var diyorlar ki üzerinde Tarım ve Köyişleri bakanlığının onayı varsa sağlığa zararlı olduğu bilinen hiç bir madde koyamıyorlar. Eğer varsa bişi olmazmış.
www.ggd.org.tr
www.ggd.org.tr
0
enter saltman
masaüstü pcyi kapatırken beklemede butonuna basınca 5 sn. içinde beklemeye alınıyo falan yazıp kapanıyor tekrar kasanın tuşuna bastığımda açılmıyor ancak fişi takıp çıkarınca açılıyor normal midir normalse bu buton ne işe yarar
masaüstü pcyi kapatırken beklemede butonuna basınca 5 sn. içinde beklemeye alınıyo falan yazıp kapanıyor tekrar kasanın tuşuna bastığımda açılmıyor ancak fişi takıp çıkarınca açılıyor normal midir normalse bu buton ne işe yarar
0
bekleme konumu, bilgisayarin en dusuk enerji seviyesinde calismasini saglar. bekleme konumundan cikmak icin klavye ya da mouse'un herhangi bir tusuna bastiktan sonra cikmasi gerekir (az önce kendi masaustu pc'mde denedim oldu).
eger ki nette kisa bir arama yaparsan goreceksin ki; kablosuz klavye ve mouse kullananlarda bu sorundan mustarip.
eger ki nette kisa bir arama yaparsan goreceksin ki; kablosuz klavye ve mouse kullananlarda bu sorundan mustarip.
0
beklemeye aldıktan sonra; kasadaki açma tuşuna basarsan otomatik olarak masaüstü açılır. windows baştan başlatılmaz yani. bende öyle oluyor.
0
bekleme biraz egzotik bir işlemdir, bekleme yapmaya kalkınca bilgisayarın kilitleniyor muhtemelen ve kapatıp açman gerekiyordur bilgisayarı. Fişi çekerek de yapabilirsin, power düğmesine basılı tutarak(3-4 saniye) kapattıktan sorna tekrar açabilirsin.
0
bu "bekleme" dediğiniz "uyku" modu ise, ben vista'da (desktop yine) onu kapatmak durumunda kaldım. sanırım vista'dakiyle xp'deki bire bir aynı şeyler değil, ama yarattıkları sonuç aynı.
bazı anakartlarda gıcıklık çıkartıyormuş uyku modu, öyle okumuştum.
bazı anakartlarda gıcıklık çıkartıyormuş uyku modu, öyle okumuştum.
0
raskolnikovvari
iki gündür devam etmekte olan ishale iyiş gelecek bir hap arıyorum.diyet fayda etmedi.doktora gitmekte öyle.klasik şeyleri söyledi.yok mudur içince zırt diye kesicek kimyasallar?
iki gündür devam etmekte olan ishale iyiş gelecek bir hap arıyorum.diyet fayda etmedi.doktora gitmekte öyle.klasik şeyleri söyledi.yok mudur içince zırt diye kesicek kimyasallar?
0
şimdi söyle, o ishal zırt diye geçerse, barsakta problem yaratan bakteri vb transit zamanı uzadığı için seninle daha çok beraber olur, işin sonunda gene ilacın etki göstermeyeceği duruma dönersin.
diyeti salla, ağır şeyler yeme sadece, patatese pirince dayanmanın anlamı yok, bolll su, bol meyve, maden suyu filan da olur, tuzlu ye bir de:)
diyeti salla, ağır şeyler yeme sadece, patatese pirince dayanmanın anlamı yok, bolll su, bol meyve, maden suyu filan da olur, tuzlu ye bir de:)
0
Doktora gitmek fayda etmedi demeyin. Tedaviniz hala devam ediyor. Tekrar gidip, durumunuzun değişmediğini söyleyin. Tedavinizi ona göre şekillendirsin. ishal ciddi bir hastalıktır.
Bende de aynı sey olmustu besin zehirlenmesi sonrasında. Bir hafta patates püresi, pirinç lapası yedim, ilaç kullandım ama fayda etmedi. Tekrar doktora gittim, bir kerede 4-5 tablet birden yutulan bir hap yazdı. 1 günde geçti. İlacın adını vermiyorum, tekrar doktora gidin, ihmal etmeyin.
Bende de aynı sey olmustu besin zehirlenmesi sonrasında. Bir hafta patates püresi, pirinç lapası yedim, ilaç kullandım ama fayda etmedi. Tekrar doktora gittim, bir kerede 4-5 tablet birden yutulan bir hap yazdı. 1 günde geçti. İlacın adını vermiyorum, tekrar doktora gidin, ihmal etmeyin.
0
eğer mikrobik bir ishal ise, onu kesecek bir ilaç almamalısın. doktorun antibiyotik falan verdiyse durum böyledir muhtemelen, yediğine dikkat edip antibiyotiğini alacaksın.
Eğer böyle bir durum söz konusu değilse reflor falan gibi bişey kullanabilirsin, yan etkisiz doğal özlü bir şeydir.
Eğer böyle bir durum söz konusu değilse reflor falan gibi bişey kullanabilirsin, yan etkisiz doğal özlü bir şeydir.
0
cola içebilirsin ya da bir çorba kaşığı türk kahvesinin üstüne biraz limon damlatıp yiyebilirsin. türk kahvesi kuru olmalı hatırlatmak gibi olmasın.
0
anlatılanın aksine bolbol su içmeniz gerektiğini unutmayın..
vücut kaybettiği suyu almalı
vücut kaybettiği suyu almalı
0
ne kadar sağlıklı olup olmadıgını bilmiyorum ve ben nerden duydum onu da hatırlamıyorum ama, bir bardak sade gazozun içine bir aspirin atılıp içilmesi genelde faydalı oluyor, ben denemiştim vaktiyle, işe yarıyor.
0
streptomagma
10 elmanin pektini (pektin bu afedersin boka kivamini veren lif oluyor) 1 hapta birlesmis vaziyette.
ayrica istesen de doz asamazsin, yemeklerden önce 2-3 tane cigne gecer.
ama unutma ishal durumu vücudun kendini savunma mekanizmalarindan biridir, cok da oynamamak lazim.
10 elmanin pektini (pektin bu afedersin boka kivamini veren lif oluyor) 1 hapta birlesmis vaziyette.
ayrica istesen de doz asamazsin, yemeklerden önce 2-3 tane cigne gecer.
ama unutma ishal durumu vücudun kendini savunma mekanizmalarindan biridir, cok da oynamamak lazim.
0
burada yazılmış olanların hemen hemen hepsi denenmiş ve işe yaramış tedavi yöntemleri olduğndan bunların hepsini birden uygulamaya kalkma. 2 gün sonra kabızla ilgili başlık açarsın. kendimden biliyorum.
0
bir avuç çayı yutunuz.iki avuç yutarsanız kabız eder, bir avuç yeterli.bu kadar ...
0
sangria
bu mu?http://www.hepsiburada.com/productDetails.aspx?categoryid=98&productid=bd72161yoksa bu mu?http://www.istanbulbilisim.com.tr/MacBook_MB402-2GB-APPLE-DUNYASI,5755.htmlfiyatlara aldanmayınız, asus'u 100 ytl kadar daha ucuz kabul ediniz.
bu mu?
www.hepsiburada.com
yoksa bu mu?
www.istanbulbilisim.com.tr
fiyatlara aldanmayınız, asus'u 100 ytl kadar daha ucuz kabul ediniz.
www.hepsiburada.com
yoksa bu mu?
www.istanbulbilisim.com.tr
fiyatlara aldanmayınız, asus'u 100 ytl kadar daha ucuz kabul ediniz.
0
gösterdiğin asus malesef bir macbook ile değil ancak bir macbook pro ile karşılaştırılabilir. macbook pro ise türkiyeden alınmaz.
Amerikadan gelen birine macbook pro aldır derim. Ne amaçla kullanacağını söylememişsin ama macbook üzerindeki bütünleşik intel ekran kartı ile hiç bir şey yapamazsın. Ama amerikadan 7200rpm disk opsiyonu ile bir macbook pro alırsan(2000$ civarına malolur) her türlü işini görür.
İlle türkiyeden alıcak isen, tabii ki asus pcyi al. performansı macbooktan 2 kattan daha fazla yüksek olacaktır.
edit: hmm baktım da işlemcileri aynıymış ben yanlış gördüm. ekran kartı ile işin yok ise macbook o zaman.
Amerikadan gelen birine macbook pro aldır derim. Ne amaçla kullanacağını söylememişsin ama macbook üzerindeki bütünleşik intel ekran kartı ile hiç bir şey yapamazsın. Ama amerikadan 7200rpm disk opsiyonu ile bir macbook pro alırsan(2000$ civarına malolur) her türlü işini görür.
İlle türkiyeden alıcak isen, tabii ki asus pcyi al. performansı macbooktan 2 kattan daha fazla yüksek olacaktır.
edit: hmm baktım da işlemcileri aynıymış ben yanlış gördüm. ekran kartı ile işin yok ise macbook o zaman.
0
ben dusunmeden macbook derim size, ekran karti da daha iyi islemcisi de, sadece hard diski yari yariya kucuk ama artik externallar cok ucuzladi :)
0
hanioluryabazen
youtube ve türevi sitelerdeki görüntüleri firefox ile izlemekte sıkıntı yaşıyorum. video.google.com'da arama yaptıktan sonra izlemeye çalıştığım bütün sitelerde aynı sorun var. oynat dedikten 1-2 saniye sonra donuyor. aynı sorun opera'da da var. internet explorer da böyle bir sorunla karşılaşmadım.
youtube ve türevi sitelerdeki görüntüleri firefox ile izlemekte sıkıntı yaşıyorum. video.google.com'da arama yaptıktan sonra izlemeye çalıştığım bütün sitelerde aynı sorun var. oynat dedikten 1-2 saniye sonra donuyor. aynı sorun opera'da da var. internet explorer da böyle bir sorunla karşılaşmadım.
nedir derdi kızıl tilkimin?
nedir derdi kızıl tilkimin?
0
deckard
bugün üşengeçliğimi bir kenara atıp aylar önce aldığım tuğla görünümlü duvar kağıtlarını odanın bir duvarına yapıştırdım. şimdi bir sorunla karşı karşıyayım (kararsızlık daha çok). öncelikle fotoğrafa bir bakın, son durum bu;http://img220.imageshack.us/img220/5083/dumadumadumls5.jpggörüldüğü üzere b
bugün üşengeçliğimi bir kenara atıp aylar önce aldığım tuğla görünümlü duvar kağıtlarını odanın bir duvarına yapıştırdım. şimdi bir sorunla karşı karşıyayım (kararsızlık daha çok). öncelikle fotoğrafa bir bakın, son durum bu;
img220.imageshack.us
görüldüğü üzere bilgisayarın arkasındaki devasa ayna, o duvara duvar kağıdı yapıştırmama engel oluyor. o kadar girinti çıkıntı varken de kes-biç-yapıştır ile uğraşacak değilim. ben bu duvara ne yaparsam daha hoş gözükür? düşündüklerim şunlar;
- tavsiye edebileceğiniz herhangi bir renk ile boyamak
- üşengeçliğimi bir kenara atıp ölçüp biçip duvar kağıdı ile kaplamak
- direkt olarak tuğla örmek (yok artık)
aklınıza gelen bir başka fikir varsa yine yazın, şu kararsızlığıma bir çare eyleyin.
img220.imageshack.us
görüldüğü üzere bilgisayarın arkasındaki devasa ayna, o duvara duvar kağıdı yapıştırmama engel oluyor. o kadar girinti çıkıntı varken de kes-biç-yapıştır ile uğraşacak değilim. ben bu duvara ne yaparsam daha hoş gözükür? düşündüklerim şunlar;
- tavsiye edebileceğiniz herhangi bir renk ile boyamak
- üşengeçliğimi bir kenara atıp ölçüp biçip duvar kağıdı ile kaplamak
- direkt olarak tuğla örmek (yok artık)
aklınıza gelen bir başka fikir varsa yine yazın, şu kararsızlığıma bir çare eyleyin.
0
aynanın alt ve üst kısmındaki yerlere duvarkağıdı yapıştır
3-4 tane babayiğit bulup aynayı yerinden çıkar duvarkağıdını yapıştır tekrar as
bi tanede sorum olacak o aynayı nasıl temizliyorsunuz
3-4 tane babayiğit bulup aynayı yerinden çıkar duvarkağıdını yapıştır tekrar as
bi tanede sorum olacak o aynayı nasıl temizliyorsunuz
0
bence ayna duvar kagidiyla gitmemis. kenarlarindaki cerceve kagitla uymuyo -- kagitta koseler on planda, aynanin cerceve ust kismi yuvarlakimsi.
illa ayna seviyosan o aynayi iptal edip duvari komple ayna yapabilirsin (yapan bi arkadasim vardi)
ama bence oluru aynayi sokup duvara ayni kagittan kaplamak.. sonra ustune koseli modellerde ufak aynalar asabilirsin, IKEA'da cok model var oyle.
illa ayna seviyosan o aynayi iptal edip duvari komple ayna yapabilirsin (yapan bi arkadasim vardi)
ama bence oluru aynayi sokup duvara ayni kagittan kaplamak.. sonra ustune koseli modellerde ufak aynalar asabilirsin, IKEA'da cok model var oyle.
0
aynayı çıkarmam söz konusu değil. evde koyacak başka yer yok, hem odayı geniş gösteriyor.
@enter saltman, bu aynayı temizlemekte ne var yav :)
@enter saltman, bu aynayı temizlemekte ne var yav :)
0
tuglalarin renginde veyahut bir ton koyusu bir boya ile boyardim ben olsam.
"kiremit rengi" diye geciyor sanirim.
"kiremit rengi" diye geciyor sanirim.
0
aynayı indir,çerçevesinden kurtul,bir camcı çağır eve,aynayı ölçüsü minimum değişecek biçimde dikdörtgen haline getirsin,sen o arada duvarkağıdını yapıştır.aynayla uğraşamam dersen aynanın dışında kalan sarı kısımları tuğlanın rengine yakın bir renkle boya ki,bari kopuk durmasın çok.
0
bence çıkartıp başka bir renge boyayın duvarları. zira bu duvar kağıdıyla bir hafta yaşanmaz,iç sıkıntısından ölür insan
0
duvar kagidini cok begendim cok guzel ama ayna hic uymuyor imkaniniz varsa o aynayi baska bir yere tasiyin belki daha ufak ebatlarda baska bir ayna alin
ha o ayna orada kalacaksa o zaman olcup bicip duvar kadigiyla kaplayin yada aynayi cikarin duvari kaplayip aynayi tekrar koyun
ha o ayna orada kalacaksa o zaman olcup bicip duvar kadigiyla kaplayin yada aynayi cikarin duvari kaplayip aynayi tekrar koyun
0
Öncelikle aynanın evi geniş göstermesine hasta oldum...
Ayna illaki kalacak diye düşünüyorsanız, aynanın bulunduğu duvarı farklı bir duvarkağıdı ile kaplayın. Böylelece aynanın bulunduğu duvarla tuğlalı duvarlarınız arasındaki geçiş biraz daha yumuşak olabilir. Bahsedenler olmuş ama başka ayna düşünürseniz İkeada 20 lira civarına satılan aynalardan alabilirsiniz.
Bir de duvarkağıtları vinil mi? Rulosunu ne kadara aldınız acep ben de bu aralar duvar kağıdı araştırıyordum tesadüf oldu.
Ayna illaki kalacak diye düşünüyorsanız, aynanın bulunduğu duvarı farklı bir duvarkağıdı ile kaplayın. Böylelece aynanın bulunduğu duvarla tuğlalı duvarlarınız arasındaki geçiş biraz daha yumuşak olabilir. Bahsedenler olmuş ama başka ayna düşünürseniz İkeada 20 lira civarına satılan aynalardan alabilirsiniz.
Bir de duvarkağıtları vinil mi? Rulosunu ne kadara aldınız acep ben de bu aralar duvar kağıdı araştırıyordum tesadüf oldu.
0
aynanın olduğu duvarı kaplama, aynen öyle kalsın, derinlik veriyor ve oda daha geniş görünüyor bence. öteki türlü tüm duvarlar uniform, göz yorar, aydınlanmaz o oda istediğin gibi
0
kesip biçme dediğiniz 5-6 kere üstünde bi o kadar da altında uğraşacaksınız. altı düz zaten üstü biraz uğraştırır. sabit gardrop vs.lerin arkası zaten kaplanmaz. altakki platformu çekseniz 2 saatlik işi var. bence üşenmeyin. renk falan da o kadar abes değil. gözünüz alışır kısa sürede.
0
aynı duvar kağıdından bende de var, malesef bir süre sonra darlamaya başladı beni (gerçi yaklaşık 9-10 ay sonra)
en iyisi uygun bir boya ile boyamak olacaktır, zira kesip biçseniz bile muhtemelen tam oturmayacaktır.
en iyisi uygun bir boya ile boyamak olacaktır, zira kesip biçseniz bile muhtemelen tam oturmayacaktır.
0
herseyi biraktim kesinlikle beyaz isik kullanmayin. kullandirmayin. duzgun bir lamba ile odanin aydinlatmasini degistirin.
0
darashikoh
Salonun dış pervazına bir sürü saksı koydum artistik olsun diye. Bir tanesinin içine bir gün bi güvercin oturdu. Aa dedim çok şirin. Sonra baktım ufak ufak etraftan benim çiçeklerden falan dal topluyor. Kendine yuva yapıyor. İyi dedim yapsın, misafirim olsun. Sonra bir gün bir baktım iki tane yımırt
Salonun dış pervazına bir sürü saksı koydum artistik olsun diye. Bir tanesinin içine bir gün bi güvercin oturdu. Aa dedim çok şirin. Sonra baktım ufak ufak etraftan benim çiçeklerden falan dal topluyor. Kendine yuva yapıyor. İyi dedim yapsın, misafirim olsun. Sonra bir gün bir baktım iki tane yımırta var altında.
Geçen haftalarda yımırtalar açıldı, içinden iki çirkin güvercin yavrusu çıktı. Sarı siyah tüyleri, kafası kadar gagaları falan. Neyse çok seviyorum onları tabi de. Yalnız bu arada saksının etrafı güvercin boku doldu. Dediler ki sakın dokunma insan kokusu alırsa annesi onları beslemeyi bırakır. Ama böyle de bok içinde kaldılar afedersin. Ne yapmalı?
Geçen haftalarda yımırtalar açıldı, içinden iki çirkin güvercin yavrusu çıktı. Sarı siyah tüyleri, kafası kadar gagaları falan. Neyse çok seviyorum onları tabi de. Yalnız bu arada saksının etrafı güvercin boku doldu. Dediler ki sakın dokunma insan kokusu alırsa annesi onları beslemeyi bırakır. Ama böyle de bok içinde kaldılar afedersin. Ne yapmalı?
0
saksıya çok güzel gübre olur o boklar
bir de yakında kargalar keşfederse o yavruları yerler. bizimde aynı durum olduydu oradan biliyorum
bir de yakında kargalar keşfederse o yavruları yerler. bizimde aynı durum olduydu oradan biliyorum
0
valla tecrübeme göre alıp temizlersen bişey olmaz. arkadaşın cam kenarındaki kültablasını yuva yapmıştı biri içine de adetten 3 5 dal koyup, kültablası içinde boktan boğulmak üzerelerdi o yzüden değiştirip ferah bri kutuya aldılar bişey de olmadı.
0
o boklardan değil saksıya, tarla olsa tarlaya gübre çıkar. neyse şimdi anaları geliyo iki de bir. bi süre daha rahatsız etmeyeyim. sonra zaten kesip yemeyi düşünüyorum.
0
delidir yakalayin
selam, sadece mac üzerinde çalışan bir programı kullanabilmek için normal pc ye mac kurmaya çalışıyorum http://www.cagatayca.com/2007/06/osx-gnl-blm-2-kurulum-vakti.html sayfasını baz alarak kurulumu yaptım fakat açılıştaki meşhur elma çıkmakta ardından tam sistem açılacağı vakit ekrana sinyal gitm
selam, sadece mac üzerinde çalışan bir programı kullanabilmek için normal pc ye mac kurmaya çalışıyorum www.cagatayca.com sayfasını baz alarak kurulumu yaptım fakat açılıştaki meşhur elma çıkmakta ardından tam sistem açılacağı vakit ekrana sinyal gitmiyor ve ekran kararıp led i yeşilden turuncuya dönüyor sanki windows ta karşılaştığımız refresh rate hatası gibi ekranım 19" lcd ekran kartım ATI x550 konu hakkında fikri olan arkadaş varsa inanın çok yardımcı olacak şimdiden teşekürler.
0
hangi osx i yükledin?(tiger mı leo mu öncelikle ve hangi distro kalyway, jas, iatkos falan...)
Öncelikle bu amaçta karşılaşacağın en büyük sorun ekran kartını tanıtmak olacaktır. Ekranına görüntü gitmemesinin sebebi büyük ihtimalle yükleme esnasında customization yaparken yanlış ekran kartı sürücülerini seçmendir. Bazı dağıtımlar direk Natit yüklüyor ve ekranının edidi falan uymuyorsa ordakine böyle bir sorunla karşılaşıyorsun. Tüm bunlar tarzanca geldiyse de sorun değil. Deneyebileceğin iki şey var:
Bilgisayar boot ederken, elma ekranından hemen önce f8 e aban, -s yaz ve yazıların bitmesini bekle.
Sonra sırasıyla şunları yap:
/sbin/fsck -fy
/sbin/mount -uw /
rm -rf /System/Library/Extensions.mkext
rm -rf /System/Library/Extensions/atiinject.kext
rm -rf /System/Library/Extensions/natit.kext
reboot now
bu aşamadan sonra bilgisayar yeniden başlayacak. Eğer gerçekten dediğin gibi bilgisayar düzgün olarak açılıyor fakat ekranı kapatıyorsa artık görüntü alman lazım. Fakat burada ekran kartının hızlandırmasını kullanmayan varsayılan sürücüleri kullanıyro olacaksın ve çözünürlüğün 1024x768 olacak. Böyle yaşayabilirsen, yani kullanacağın program için bu yeterli ise böyle devam edebilirsin. Ancak ille ekran kartını tanıtıp native çözünürlüğe ulaşmak zorundayım diyorsan insanelymac.com forumlarında uzun aramalara hazır ol derim. Ekran kartını kurup tanıtman mümkün ama araştırması ve doğru sürücüleri bulması vakit alabilir.
Bu işine yaramazsa, osx i tekrar kur bu sefer customization altında ekran kartıyla ilgili herşeyi kaldır, hiçbişey kurmasın. Bu durumda da görüntü alman gerekir.
Kolay gele.
Öncelikle bu amaçta karşılaşacağın en büyük sorun ekran kartını tanıtmak olacaktır. Ekranına görüntü gitmemesinin sebebi büyük ihtimalle yükleme esnasında customization yaparken yanlış ekran kartı sürücülerini seçmendir. Bazı dağıtımlar direk Natit yüklüyor ve ekranının edidi falan uymuyorsa ordakine böyle bir sorunla karşılaşıyorsun. Tüm bunlar tarzanca geldiyse de sorun değil. Deneyebileceğin iki şey var:
Bilgisayar boot ederken, elma ekranından hemen önce f8 e aban, -s yaz ve yazıların bitmesini bekle.
Sonra sırasıyla şunları yap:
/sbin/fsck -fy
/sbin/mount -uw /
rm -rf /System/Library/Extensions.mkext
rm -rf /System/Library/Extensions/atiinject.kext
rm -rf /System/Library/Extensions/natit.kext
reboot now
bu aşamadan sonra bilgisayar yeniden başlayacak. Eğer gerçekten dediğin gibi bilgisayar düzgün olarak açılıyor fakat ekranı kapatıyorsa artık görüntü alman lazım. Fakat burada ekran kartının hızlandırmasını kullanmayan varsayılan sürücüleri kullanıyro olacaksın ve çözünürlüğün 1024x768 olacak. Böyle yaşayabilirsen, yani kullanacağın program için bu yeterli ise böyle devam edebilirsin. Ancak ille ekran kartını tanıtıp native çözünürlüğe ulaşmak zorundayım diyorsan insanelymac.com forumlarında uzun aramalara hazır ol derim. Ekran kartını kurup tanıtman mümkün ama araştırması ve doğru sürücüleri bulması vakit alabilir.
Bu işine yaramazsa, osx i tekrar kur bu sefer customization altında ekran kartıyla ilgili herşeyi kaldır, hiçbişey kurmasın. Bu durumda da görüntü alman gerekir.
Kolay gele.
0
simultane eksi oy veren ibne
arkadaşlar sabah bilgisayarı açmamla karşılaştığım bir sorun var. sol frame açılmıyor. gece öküz gibi sağlam olan site yamuldu :/ 3 adet farklı tarayıcı ile denememe rağmen açılmıyor. ve sorun sanırım bir tek bende. ne yapabilirim, ne edebilirimi sorun ne olabilir sizce?http://img396.imageshack.us/i
arkadaşlar sabah bilgisayarı açmamla karşılaştığım bir sorun var. sol frame açılmıyor. gece öküz gibi sağlam olan site yamuldu :/
3 adet farklı tarayıcı ile denememe rağmen açılmıyor. ve sorun sanırım bir tek bende. ne yapabilirim, ne edebilirimi sorun ne olabilir sizce?
img396.imageshack.us
img255.imageshack.us
img135.imageshack.us
not: klon sözlüklerde böyle bir sorun çıkmıyore.
3 adet farklı tarayıcı ile denememe rağmen açılmıyor. ve sorun sanırım bir tek bende. ne yapabilirim, ne edebilirimi sorun ne olabilir sizce?
img396.imageshack.us
img255.imageshack.us
img135.imageshack.us
not: klon sözlüklerde böyle bir sorun çıkmıyore.
0
bu sorunun aynısı dün soruldu ama gelen cevaplar doğrultusunda duyuru silinmiş. o soruda avg'nin javascript'i engellediğinden bahsedilmişti. avg yüklü mü sisteminizde?
0
metal lord
Bilgisayara iki tane webcam bağlayıp ikisini ayni ekranda görüntüleyebilmek için önerebileceğiniz bir program var mı arkadaşlar? Malum webcam'lerin içinden çıkan programlar yetersiz biraz. Cam'lerin ikisini ayni anda sağlıklı olarak nasil kullanabiliriz?
Bilgisayara iki tane webcam bağlayıp ikisini ayni ekranda görüntüleyebilmek için önerebileceğiniz bir program var mı arkadaşlar? Malum webcam'lerin içinden çıkan programlar yetersiz biraz. Cam'lerin ikisini ayni anda sağlıklı olarak nasil kullanabiliriz?
0
ikisini aynı anda ne yapmak için kullanacağın önemli. Yani sadece ekranda ikisi aynı anda gözüksün eğleneyim mi istiyorsun, yoksa ikisinden simultane capture yapmak mı istiyorsun, yoksa efenime söyliyim msn de stereo gözlükle bakılacak şekilde görüneyim falan mı istiyorsun? Yani kullanmak ama neye kullanmak...
0
amaç sadece görüntülemek yani capture veya msn le alakalı bi durum düşünmüyorum.
0
Tamam o zaman kaynak seçebildiğin herhangi bir görüntüleme programından iki tane çalıştırıp kaynaklarını farklı olarak seçip görüntüleyebilirsin sanıyorum. Yanlarında gelen yazılımların bile bunu yapabiliyor olması lazım. Bir ayarlarını falan kurcala... Mesela benim eski bilgisayarımda bir tv kartı bri webcam vardı ve webcam yazılımı inputu direk Tv kartından alıp tv gösteriyordu, ben onun ayarlarından inputu webcam olarak seçmek zorunda kalıyordum.
0
