Giriş
(7)

web kamerasi renk sorunu... yok mu cozebilecekk?

la traviata
selamlar.oncelikle,monitorum : inca lcd (tak calistir, driver i yok)ekran kartim : geforce fx 5200 (az once guncelledim)kameram : everest ms-70 cift lens gayet guzel bisi, o da kurulusorunum : onceki kameram da (daha dogrusu ablamin kamerasi, gecici olarak kullanmaktaydim), bu yeni kamera da goruntu
selamlar.
oncelikle,

monitorum : inca lcd (tak calistir, driver i yok)
ekran kartim : geforce fx 5200 (az once guncelledim)

kameram : everest ms-70 cift lens gayet guzel bisi, o da kurulu


sorunum : onceki kameram da (daha dogrusu ablamin kamerasi, gecici olarak kullanmaktaydim), bu yeni kamera da goruntuleri renksiz gostermekte.

webcam ayarlarina girdim ve color bolumunun aktif olmadigini gordum. rgb ayarlari silik yani, o yuzden de renksiz.

sonra gittim xp'de, display properties-settings-advanced ordan da "color management" a.. bi baktim ki herhangi bir color profili yok..

current monitor : plug & play
default monitor profile : none !
color profiles : none

bunu gorunce ekliyim dedim bir profil, add dedim ve yaklasik 15 tane falan color profili seceneginden birini secmemi istedi "color" klasorunden. hangisini sectiysem ve restart ettiysem, sorunum degismedi.. kameralar hala renksiz ve rgb olayi hala silik.

nerde hata yapiyorum?
0
la traviata
(24.05.08)
sorunu önce de görmüştüm ama pek fikrim olmadığından cevap vermedim en azından şunu söyleyeyim: color profiles ile bir alakan yok. webcamin ayarları, muhtemelen sürücüsünün kendi ayarlarıdır. kendi ayarlarında renk opsiyonu gözükmüyor ise, sürücüsü ile ilgili bir problem vardır.
0
kurukafa
(24.05.08)
ilk defa duyuyuorum. google dan bakmanız sonuç vermedi de buraya şeetiniz zannedersem...
0
raj
(24.05.08)
degil google, her yerden arastirdim. bi kiside bile gormedim benzer sorunu, yanlis mi aradim nedir..

ama color profile ile alakasi yoksa.. dogru surucuyu de yuklediysem everest m-70 xp icin.. baska ne olabilir sorun?

(bi de, surucusuyle ilgili sorun vardir diyosun ama, onceki kamera da dahil olmak uzre dogru suruculerle yine ayni soruna neden olmustu. ama laptopta calisiyo.. allah allaaah)
0
🌸la traviata
(24.05.08)
sürücüyü kaldırın. restart. yine yüklemeyi deneyin derim. ya da yeni sürücü indireceksiniz, zaten yeni sürücü ise eski bir tane deneyecekseniz.
0
raj
(24.05.08)
Özel olarak eklemediysen laptopta da color profile yüklü değildir, dediğim gibi onun webcam ile bir alakası yok.

Webcami nerde deniyorsun? Eğer bir program ile deniyorsan, ve o program görüntüyü efekt olsun diye siyah beyaz göstermeye ayarlanmışsa, o yüzden öyle görüyor olabilirsin.
0
kurukafa
(24.05.08)
hayir hem kendi driver inin kurdugu exe ile deniyorum hem de msn vs gibi goruntulu programlarda deniyorum. her sekilde color ayarlari "deaktif" durumda..

baska bir driver ariyim..
0
🌸la traviata
(24.05.08)
ben önceki sorunuz için google'da kısıtlı bir araştırma yapmıştım. mac kullanan bir adam webcam'inden sadece siyah beyaz görüntü alabiliyordu. sorunun sebebinin, o webcam modelinin mac'lerde çalışmaması olduğu söyleniyordu.

hani, doğuştan bir uyumsuzluk da olabilir demek istiyorum.
0
actionary
(25.05.08)
(5)

Vize Sorunu

chaud
Arkadaşlar ben 10 haziranda Amsterdam'a bilet aldım.Malum pegasus saaolsun dağıttı bedavaya.Ama işlerim o kadar ters gitti ki ancak belgelerin bir kısmını toparlayabildim. Bugun Hollanda konsolosluğundan randevu aldım,en erken 3 hazirana verdiler.Pfff napcam ben yha.Randevu veren bayan belgelerim ta
Arkadaşlar ben 10 haziranda Amsterdam'a bilet aldım.Malum pegasus saaolsun dağıttı bedavaya.Ama işlerim o kadar ters gitti ki ancak belgelerin bir kısmını toparlayabildim. Bugun Hollanda konsolosluğundan randevu aldım,en erken 3 hazirana verdiler.
Pfff napcam ben yha.Randevu veren bayan belgelerim tamamsa 2 günde çıkar dedi ama sonra nasıl pasaport elime geçicek.
Malum Yunan Konsolosluğu randevu istemiyor.Sabahtan sıraya giriyorsun.Ona mı kassam acaba,girişte çok sorun olur mu?Bir bilgisi olan var mı?
0
chaud
(23.05.08)
giriste şansa bağlı. kandırabilirseniz pek sorun cikmaz gibime geliyor
0
kabizcik
(23.05.08)
belgelerin tam ise 3. iş gününde pasaportun kargo ile eline ulaşır, geçen yazdan beri değişmedi ise sistem.
0
kurukafa
(23.05.08)
çok saol kurukafa ben de kendimi rahatlatmaya çalışıyorum habire . Hollanda için değil mi?
0
🌸chaud
(23.05.08)
evet, hatta emin değilim ama istersen kargoya verdirtmeden bir gün erken olarak elden de alabiliyor olma ihtimalin de var, ama onu sorman gerekecek.
0
kurukafa
(24.05.08)
Şimdi ona baktım.Eğer kargo istemezsen pazartesi günü 12:00-12:30 arasında alabiliyormuşsun.
Sanırım bir vize danışmanlık şirketinden yardım alacağım.Gözümden kaçan belge varsa onlar görür,sonrası bol bol dua
0
🌸chaud
(24.05.08)
(4)

Mac ten Windows'a

sijwocaq
Elimde mac os da kullanılmış bir harici hdd var. Windowsa taktığım zaman diski sürücü olarak yüklüyor ama dosya sistemini tanıyamıyor. İçindeki bu çok önemli bilgilere windows altında yardımcı bir software ile ulaşmam mümkün müdür? Olur var müdür? nedir müdür?
Elimde mac os da kullanılmış bir harici hdd var. Windowsa taktığım zaman diski sürücü olarak yüklüyor ama dosya sistemini tanıyamıyor. İçindeki bu çok önemli bilgilere windows altında yardımcı bir software ile ulaşmam mümkün müdür? Olur var müdür? nedir müdür?
0
sijwocaq
(23.05.08)
hfsexplorer diye bişey var onu kullanıyorum ben gugıla bri bak bakalım.
0
kurukafa
(23.05.08)
linux live cd lerden bi tanesi de erisir sanırım.
0
bryan fury
(23.05.08)
MacDrive yüklerseniz HFS ve HFS+ formatlarını rahatça okuyabilirsiniz.
0
arche
(23.05.08)
live cd kullanarak ulaşabilirsiniz, ancak sadece okuma yapabilirsiniz. live cd ile yazım yapılmıyor maalesef.
0
tom riddle
(23.05.08)
(4)

Efekt Programi!

luke skywalker
Doga seslerni(yagmur,orman,kus, bortu bocek,ruzgar sesi... vb..)cikartan bir program ariyorum, aradim mamfih belesini yada crack'ini bulamadim. yagmur sesi duymam lazim acil :D
Doga seslerni(yagmur,orman,kus, bortu bocek,ruzgar sesi... vb..)cikartan bir program ariyorum, aradim mamfih belesini yada crack'ini bulamadim. yagmur sesi duymam lazim acil :D
0
luke skywalker
(19.05.08)
beyne dalga yollayan bi program vardı adını hatırlayan varsa onun içinde birsürü ses var rahatlatmak için.
0
sourlemonade
(19.05.08)
buldum "brainwave generator"
0
sourlemonade
(19.05.08)
beynime dalga degil hoparlore ses gondersin yeter :D dedigim gibi orman,ruzgar,yagmur felan... :D
0
🌸luke skywalker
(19.05.08)
Aradığın şey ne efekt ne de program. Kaydedilmiş ses arıyorsun anladığım kadarıyla. Şuraya bak: (bkz: freesound)
0
kurukafa
(19.05.08)
(7)

emule - bu nasıl iştir?

tabudeviren
emule sabahtan beri açık.emule'de dosya indirmek için sıra bekliyoruz, ona da tamam.fakat emuleyi kapatıp açtığımda normalde indiremediğim şeyi indirmeye başlıyorum.bu durumda sıraya bekleyenlere haksızlık olmuyor mu?sonuçta ben yeni biri gibi geliyorum ve tak diye indiriyorum.ama sıradayken, yani p
emule sabahtan beri açık.
emule'de dosya indirmek için sıra bekliyoruz, ona da tamam.

fakat emuleyi kapatıp açtığımda normalde indiremediğim şeyi indirmeye başlıyorum.

bu durumda sıraya bekleyenlere haksızlık olmuyor mu?
sonuçta ben yeni biri gibi geliyorum ve tak diye indiriyorum.

ama sıradayken, yani programı kapatıp açmamışken indiremiyordum?
0
tabudeviren
(18.05.08)
farklı servera bağlanıyor kapatıp açınca. Welcome to emule :)
0
thefirstfbli
(18.05.08)
farklı derken? başlangıçta nereye bağlanması gerektiğini ben seçiyorum?
0
🌸tabudeviren
(18.05.08)
serverla alakasi yok, emule serverdan bir sey almaz.

bazi durumlarda siraya yanlis atabiliyor emule. ondandir baska da bir sebep gelmiyor aklima. ozellikle bazen takilmalar oluyor, oyle durumlarda kapatip acmak devam etmesine yol acabiliyor.
0
entrapmen
(19.05.08)
sadece sıra değil ki, kredi de önemli...

o an upload yapan kişiye siz daha çok upload yaptıysanız sıradaki herkesi geçer ilk sıraya yerleşip daha önce upload yaptığınız o kişiden download yapmaya girer girmez başlayabilirsiniz...

hem takmayın böyle şeyleri kafanıza:)
0
forrestgump
(19.05.08)
bir de bildiğim kadarıyal açıp kapayınca sıranın arkasına falan atılmıyorsunuz.
0
kurukafa
(19.05.08)
sıranın arkasına atılmadığımız gibi, her bağlan dediğimizde potansiyel olarak farklı bir server a bağlandığımızdan orada kredimiz daha öne çıkabiliyor bence, yıllardır böyle düşündüm şimdi kim ne derse desin aksini kabul etmicem :)

çünkü bir şey ısrarla gelmeyince bağlantıyı kes, bağlan yapmak benim için artık el alışkanlığı bea.
0
thefirstfbli
(19.05.08)
tabudeviren, bağlanmak istediğin sunuculara sağ tıklayıp öncelik/yüksek dersen, emule başlangıçta onlara bağlanmayı dener.
0
baldur
(19.05.08)
(6)

Joomla ana sayfaya müzik eklemek

jesters cap
Joomla sitem var ana sayfasına otomatik çalacak bir mp3 eklemek istiyorum ama hala ilgili bot,modül vsyi bulamadım. Bi bulduruverin.
Joomla sitem var ana sayfasına otomatik çalacak bir mp3 eklemek istiyorum ama hala ilgili bot,modül vsyi bulamadım. Bi bulduruverin.
0
jesters cap
(18.05.08)
kendin ufak bir .swf de hazirlayip (transparan) sayfaya gomebilirsin. ki zaten arkaplanda calan muzikler genelde bu mantikla i$liyor.
google da "swf mp3 player" tarzi aramalar da i$ini oldukca gorur.
0
sourlemonade
(18.05.08)
Sorunun cevabını bilmiyorum ama konuyla alakalı, eklemek isterim: Açılınca otomatik müzik çalmaya başlayan siteleri yapan kişilerin, webmaster camiasında browseri otomatik resize edenlerden sonra en çok küfür edilen kişiler olduğunu biliyor muydunuz? Ben şahsen bir siteye girdiğimde orada otomatik müzik çalmaya başlıyorsa içimden şöyle bir küfreder ve kapatırım(hele ki o anda başka bir müzik ortamda halihazırda çalmaktaysa), müziği kapatma düğmesini bile aramam. Böyle yapan bir çok kişi olduğunu da biliyorum. Bence iyi bir fikir değil yani. Büyük bir play düğmesi koyup müzik ihtiyacını kullanıcıya bırakmak en iyisi der ve çekilirim.
0
kurukafa
(18.05.08)
geçici olarak kısa süreli tekrarsız müzik kullanacağım zaten. umarım küfredip kapatmazlar :)
0
🌸jesters cap
(18.05.08)
çoook kötü bir fikir. ve çoooook kolay uygulanan bir şey. o yüzden matahmış gibi tüm flash sitelerine koyuyorlar.
0
darknum
(19.05.08)
Yapacaksanız da en azından sesi kapatma düğmesini görülen bir yere koyun, sayfanın aşağılarına bir taraflarına gizlemeyin.
0
386 dx
(19.05.08)
hepinize teşekkürler de ben hala sorumun cevabı yerine bir torba nasihat aldım. allah razı olsun ben de biliyorum bunları, koyacağım müziği sitenin içeriğini bilmeden tavsiye verip duruyorsunuz.

not: assert h dışında tabi.
0
🌸jesters cap
(19.05.08)
(3)

ters telli gitar

tan vakti
roger waters konserinde gitaristin birisi solak ve ince mi telini üste koymuş şekilde bir gitar çalıyordu. bu durum solak gitarcılar için mormal midir? bu durumun özel bir adı var mıdır?
roger waters konserinde gitaristin birisi solak ve ince mi telini üste koymuş şekilde bir gitar çalıyordu. bu durum solak gitarcılar için mormal midir? bu durumun özel bir adı var mıdır?
0
tan vakti
(18.05.08)
(git: 3927)
0
kibritsuyu
(18.05.08)
o herifçioğlunun ismi "doyle bramhall II", babası da(doyle bramhall) ünlü bir gitarist ve sandığım kadarıyla babası solak değil. Muhtemelen bu çocuk solak ama babasının gitarlarına dadandı küçük yaştan beri, sonra da böyle oldu. Çalışını baya şaşırtıcı buluyorum şahsen, öyle çalan başka bir gitarist de görmedim.
0
kurukafa
(18.05.08)
Bülent Özdemir var türkiyeden bu şekilde gitar çalan.
0
luzumsuzadam
(19.05.08)
(4)

işgüzâr wireless router

neronas
Siemens marka wireless routerımız var. modeme bağlı olarak gayet güzel çalışmakta. Fakat download'a başlayınca şak diye kesiyor bağlantıyı. 5dk sürekli download yapılsın, internetimiz gidiyor. Wireless bağlı görünüyor ama internet olmuyor. Msn'de skype'ta yapılan görüşmelerde de kesiyor bağlantıyı.
Siemens marka wireless routerımız var. modeme bağlı olarak gayet güzel çalışmakta. Fakat download'a başlayınca şak diye kesiyor bağlantıyı. 5dk sürekli download yapılsın, internetimiz gidiyor. Wireless bağlı görünüyor ama internet olmuyor. Msn'de skype'ta yapılan görüşmelerde de kesiyor bağlantıyı. sürekli veri alışverişi durumunda yapıyor bunu. Nedir bunun olayı? servise gitti geldi, birşey yok dendi. Sorun devam ediyor dedik yenisini verdiler. hala aynı.

Not: Bağlanırken adsl'in şifre doğrulamasını wireless roter yapıyor bu arada. modeme direkt kablo takılınca bağlanılamıyor. anlayana bilgi olsun.
0
neronas
(17.05.08)
bana sorun modemdeymiş gibi geldi. modemi routersız tek olarak bir bilgisayara bağlanacak şekilde konfigüre etmeyi denediniz mi?
0
kurukafa
(17.05.08)
o şekilde ayarlarsam sorun çözülecek ama modemin menüsünde kullanıcı adı/şifre bölümü yok. wireless olmadan bağlanmak için modemi kabloyla bilgisayara bağlayıp bilgisayardan daha önce hazırlanmış bağlantıya tıklamak lazım. dial up gibi aynı.
0
🌸neronas
(17.05.08)
tamam işini görmeyeceğini biliyorum, ama modemde bir arıza olup olmayacağını denemek için bunu yapmalısın diyorum.

modemi direk bağla, nasıl oluyorsa artık, sonra downloada aban bakalım seni koparıyor mu hattan... sorunu anlamak için yani.
0
kurukafa
(17.05.08)
modemden direkt bağlanınca kopmuyor. wireless router'ı sonradan aldık o yokken sorunsuz bağlanıyorduk.
0
🌸neronas
(17.05.08)
(12)

ses kaydedici

SoLfej
bilgisayarım şöyle güzel şarkı kaydedebileceğim güzel bir program önerebilir misiniz ?
bilgisayarım şöyle güzel şarkı kaydedebileceğim güzel bir program önerebilir misiniz ?
0
SoLfej
(17.05.08)
şarkı kaydetmek derken sen mi söyLiycen?
0
babatema
(17.05.08)
elimde bir adet ibanez v70ce ve mikrofonlu kulaklığım var ama gitarımın bağlantı kablosu olmasına rağmen mikrofon girişi için küçükltücü yok onun için kulaklığımdaki mikrofondan alacağım sesi. windows'un ses kaydedicisinin süresini uzatamadım ve zaten etrafın sesini çok alıyor böyle uğultu içinde oluyo. bu şartlarda daha iyi kayıt yapabileceğim bir program var mı ?
0
🌸SoLfej
(17.05.08)
jack için converter bulursun çok zor değil. zor olan sawyer için bulmak. adobe audition işini görür.
0
babatema
(17.05.08)
(bkz: goldwave)
0
la traviata
(17.05.08)
jack için conventer bulurum evet ama şu an için nasıl kaydederim diye düşünmüştüm. bir de kristal audio engine diye bir program indirdim nasıldır ?
0
🌸SoLfej
(17.05.08)
reaper
0
kurukafa
(17.05.08)
goldwave nası birşey bilmiyorum ama audition ile bir kaç tıkla halledebilirsin.
0
babatema
(17.05.08)
@babatema, audiition'ı indereceğim ama çok büyük bir program sanırım baya beklemek zorunda kalacağız.

@la traviata, sen biliyor musun bu ortamın "tısss" sesini yok etmeyi goldwavede.
0
🌸SoLfej
(17.05.08)
300mb filan olması lazım.

yine de bak elindeki programa effect menüsünde "Noise Reduction" "Remove Noise" vs şeyler vardır belki. olmadı bas f1 e remove noise yazıp bi dene şansını
0
babatema
(17.05.08)
@babatema, evet gördüm noise reduction var ;) biraz karıştırırsam çözerim sanırım. çok sağol babatema ;)
0
🌸SoLfej
(17.05.08)
valla uzun zamandan beri şu alet elimde ama şu kayıt işinin bu kadar zevkli olabileceğini düşünmemiştim. sesleri çok iyi alıyorum ayrıca distortion ekleyebileceğimiz bişeyler var mı programdan yani gerçi elimde akustk gitar var ama =): ) pek bilmiyorum bu kayıt işleriyle ilgili bişeyler :d
0
🌸SoLfej
(17.05.08)
audition ses kaydı için mükemmel bir programdır. ayrıca noise reduction hadisesi de çok başarılı. hışırtı, cızırtı, fısıltı vs. gibi gürültüleri kolayca giderebilirsin.
0
actionary
(17.05.08)
(10)

youtube hâlâ açılmadı

baldur
30.04.08 tarihinde verilen kararla kapanan yutup halen açılmadı bende. istanbul anadolu yakasındayım.türk telekom'un dns adreslerini değil başka dns adreslerini kullanıyorum ki bunla alakası yok diye biliyorum. bölge bölge açıldığı için bekleyeme devam mı edeyim?
30.04.08 tarihinde verilen kararla kapanan yutup halen açılmadı bende. istanbul anadolu yakasındayım.türk telekom'un dns adreslerini değil başka dns adreslerini kullanıyorum ki bunla alakası yok diye biliyorum. bölge bölge açıldığı için bekleyeme devam mı edeyim?
0
baldur
(16.05.08)
açılma kararı çıkmış mı ki? takip edemez olduk
0
babatema
(16.05.08)
sözlükte geçenlerde açıldı deniyordu, hatta bölge bölge açıldığını da entrylerden öğrenmiştim. bugün veya dün de gene yutup'un engellenmesi ile yeni bir başlık açılmıştı. hakikaten takip edemez olduk.
0
🌸baldur
(16.05.08)
sourlemonade
(16.05.08)
ben de sorun yok giriyom catır catır ancak aynı şehir de bi arkadasım giremedigi soyluyor bilmiyorum. opendns kullanıyorum ek olarka.
0
rurouni
(16.05.08)
sanırım ip ban kalktı, dns ile erişilebiliyor. proxye ihtiyaç yok yani. fkat dns değiştirmeye ihtiyaç var.
0
kurukafa
(16.05.08)
evet sadece dns'ten gayette rahat giriyorum ben şu an ;)
0
SoLfej
(16.05.08)
@kurukafa, kendi atadığım dns ile girebiliyordum, şimdi onu kaldırdım modeme de reset attım, ama gene mahkeme yazısı beliriyor.

@mrtksn, ta 30 nisan tarihli karar yüzünden kapalı bende, bugünkü kapatma yazmıyor.
0
🌸baldur
(16.05.08)
cache'i silince düzelmesi lazım. ccleaner deneyin olmazsa.
0
pispinti
(16.05.08)
bazen giriyor çatır çatır bazen de timeout veriyor bende.
0
kofteburger
(17.05.08)
Videolar Yasalara göre filtreleniyor, Videoları doğrudan indirebiliyorsun youtube linklerin değişmiyor watch?v.... şeklinde kullanabiliyorsun, login olabiliyorsun yorum yazabiliyorsun vs vs www.dinamiturk.com YouTube'a en hakiki çözüm :)
0
grove
(27.06.08)
(4)

Macintosh için FTP Client biliyonuz mu?

loststone
şu anda bu duyuruyu yazmakta olduğum makine bir adet MacBook2,1 olup, üzerinde intel işlemci var ve işletim sistemi de Max OS X Version 10.4.10buraya bir türlü filezilla'yı kuramadım. sonra opensourcemac.com'dan Cyberduck ve Fugu adlı iki adet ftp client indirip kurdum. Fugu'yu henüz tam olarak tes
şu anda bu duyuruyu yazmakta olduğum makine bir adet MacBook2,1 olup, üzerinde intel işlemci var ve işletim sistemi de Max OS X Version 10.4.10

buraya bir türlü filezilla'yı kuramadım. sonra opensourcemac.com'dan Cyberduck ve Fugu adlı iki adet ftp client indirip kurdum. Fugu'yu henüz tam olarak test edemesem de pek işime yaramadı. Cyberduck da randıman vermedi.

bilen var mı acaba güzelinden bi ftp client? bi buldurun be.
0
loststone
(16.05.08)
Classic FTP

wsidecar.apple.com&cat=11&platform=osx&method=sa/classicmac.zip
0
babatema
(16.05.08)
Transmit, Fetch ve Cyberduck.
0
ytsejam
(16.05.08)
firefox kullanıyorsan fireftp eklentisi candır.
0
kurukafa
(16.05.08)
transmit (transmission da var ama o torrent, karisiyo bazen, karismasin) oldukca basarili. onun yaninda scp/sftp kullaniyorsan expandrive cok leziz.
0
disq
(17.05.08)
(4)

görüntü cevirme

isttrab
baslik biraz sacma oldu farkindayim, olayi soyle ozetleyeyim: cektigim video goruntusunu hicbir bozulma olmadan 90 derece dondurebilecek program ariyorum. yardimci olursaniz sevinirim.
baslik biraz sacma oldu farkindayim, olayi soyle ozetleyeyim: cektigim video goruntusunu hicbir bozulma olmadan 90 derece dondurebilecek program ariyorum. yardimci olursaniz sevinirim.
0
isttrab
(16.05.08)
hiç bir bozulma olmadan yapamazsın, yani elindeki veri "sıkıştırılmamış" veri değilse. eğer sıkıştırılmışsa, bir şekilde recompress etmek zorundasın. sanırım virtualdub iş görür.
0
kurukafa
(16.05.08)
amacın sadece izlemekse güzel bir player bulup, ayarlarından "90 derece çevir" demek.
0
babatema
(16.05.08)
mesele çevirmekte de değil de sonradan alacağın çıktı da. şöyle ki DV çektiğin görüntü 720X576 dır. eğer sen bunu 90 derece çevirirsen 576X720 olur görüntü. composizyonun 720X576 olduğu için sonra export ederken bunu 720X576 alman lazım O zaman nolcak yanlardan boşluk, üstten ve alttan kaybın olcak. Videoyu biraz da küçültürsen yukarıyı kurtaracak şekilde yanları siyah olcak şekilde döndürmüş olursun. envai çeşit kurgu programında rahatlıkla halledebilirsin. illa isim diyosan premiere
0
sijwocaq
(16.05.08)
tesekkurler cevaplar icin...
0
🌸isttrab
(19.07.08)
(6)

Amerikadan Getireceğimiz Gitara Ne Kadar Gümrük Ödiyeceğiz?Lütfen Yardım

omer460
Merhabalar bir arkadaşıma amerikadan 2100 dolar değerinde bir fender getirtmeyi planlıyoruz.Tek problemimiz 2100 dolara ne kadar gümrük ödiyeceğimizi bilmediğimiz.Bizi aydınlatırsanız seviniriz.
Merhabalar bir arkadaşıma amerikadan 2100 dolar değerinde bir fender getirtmeyi planlıyoruz.Tek problemimiz 2100 dolara ne kadar gümrük ödiyeceğimizi bilmediğimiz.Bizi aydınlatırsanız seviniriz.
0
omer460
(15.05.08)
Tam oranını bilmesem de genel tecrübeden söyleyeyim: çok acıklı olabilir.

ve ayrıca, 2100$'lık gitar denenmeden alınmaz, her fender de bir değildir(genel kanının aksine). Ha arkadaşın sadece fenderim var diye mutlu olacak ise sorun yok, ama gitar konusunda ciddi ise, denemeden almayı düşünmemeli.

Yanında getirebilecek ve almadan deneyebilecek, gitardan anlayan biri ile sorunu daha mantıklı bir şekilde çözebilirsiniz sanıyorum.

Kolay gelsin
0
kurukafa
(15.05.08)
Sayın @kurukafa :)
Bu arkadaşımın abisinde ken smith bsr6mw elite var ondan öncede 5 telli ken smith vardı
Gitarı alıcak olan arkadaşımda bir tane telecaster 1 tanede malmsteen signature var.
Bu alacağı gitarda custom shop bir adet fender.
Hepsini yurt dışından getirdiler.sap ayarı dışında bir problemle karşılaşmadılar.
Fakat vahim olan 1500 dolarlık gitara 600 dolar gümrük verdikleri bile oldu.İşte bizimde problemimiz bu.
Ayrıca ben amerikadan son derece pahalı bir adet kontrabas aldım. ödediğim gümrük 2000 küsür dolardı.ama hadi aletin genel fiyatına fatura fiyatına bakınca değer de.
1500 dolarık gitarada 600 dolar gümrük vermek çok gereksiz.
İşte kanuni olarak bu işin yani gümrüğün yüzde kaç olduğunu öğrenirsek.belki diyorum düdüklenmeyiz.
ayrıca arkadaşımın 2 tane fenderi var ama bir tane de custom shop olursa mutlu olur fenderi var diye :)
valla bernart işini bilir diyorum gitar seçme konusunda ve şuda var abi.aslına bakarsan gitar diş fırçası gibi çok şahsi bişey.tüm enstrumanlarda olduğu gibi.senin hiç beğenmediğin gitarı birisi aşk ile uzun seneler kullanabilir.ee şimdi 765 euroda uçak biletine verilmez abi.
0
🌸omer460
(15.05.08)
eğer direk olarak elden birine getirtmeyi düşünmüyo olsanız bile kargo yoluylada pek tabi gümrük ücreti ödemeden amerikadan bir şeyler getirtilebiliyor.tabi ordan alıp ve yolluyacak kişinin bu işin yolunu yordamını bilmesi lazım.kısaca hediye adı altında gönderildiği zaman küçük de olsa bir risk ile gümrüksüz halledilebilir.risk in boyutu ordan yolluyacak kişinin gerekli formaliteleri yerine getirmesine bağlı.
turkrock.com/forum alım satım dada bu işlerle uğraşan insanlar var.onlara danışabilirsin.veya açılan başlıklarda açıklamalar var onlara bir bakmanı tavsiye edebilirim
0
jacksor
(15.05.08)
bir arkadaşım ingiltere'ye gitti, o da ordan almayı düşünüyordu hatta evet, fender american standard strata...
gitar gibi satılması garanti olmayan şeylerde problem olmuyormuş. hediye aldım filan hesabı.
0
supergirl
(15.05.08)
sayın @suti [ek$i sözlük yazari]
arkadaşımla irtibata geçip en kısa zamanda size dönücem.Ayrıca tüm cevaplar için teşekkürler.
0
🌸omer460
(15.05.08)
@supergirl :)

amerikada standart american staratocaster ebay da 600-700 dolar fakat burada 2100 dolar
yani diyebileceğim şu abi 700 dolara al 1500 e satmak iste.hemen şu gün satarsın. :D
gümrükçülerde uyandı güzel kardeşim :)
0
🌸omer460
(15.05.08)
(2)

proxy kullanınca google aramaz oldu

nihilanth
google hata veriyor proxy kullandıgımda bunun çözümü var mı?"Üzgünüz Ancak sorgunuz bir bilgisayar virüsü veya casus yazılım uygulamasına ait otomatik isteklere benziyor. Kullanıcılarımızı korumak için, talebinizi şu anda işleme koyamıyoruz.Erişiminizi elimizden geldiğinde hızlı bir şekilde yenileye
google hata veriyor proxy kullandıgımda bunun çözümü var mı?

"Üzgünüz Ancak sorgunuz bir bilgisayar virüsü veya casus yazılım uygulamasına ait otomatik isteklere benziyor. Kullanıcılarımızı korumak için, talebinizi şu anda işleme koyamıyoruz.

Erişiminizi elimizden geldiğinde hızlı bir şekilde yenileyeceğiz, bu nedenle kısa bir süre sonra tekrar deneyin. Bu arada bilgisayarınıza veya ağınıza virüs bulaştığından şüpheleniyorsanız, sisteminizde virüs ve diğer sahte yazılımların bulunmadığından emin olmak bir virüs denetimcisi veya casus yazılım kaldırıcısını çalıştırabilirsiniz.

Bu hatayı sürekli alıyorsanız, Google çerezinizi silerek ve Google'ı yeniden ziyaret ederek bu sorunu çözebilirsiniz. Tarayıcıya özel talimatlar için lütfen tarayıcınızın online destek merkezine başvurun.

Eğer tüm ağınız etkilenmişse, daha fazla bilgi için Google Web Araması Yardım Merkezine gidin. "

çerezleri temizlesem de düzelmedi.
0
nihilanth
(11.05.08)
bütün internet çıkışını proxy üzerinden almak kötü bir fikir, eğer sansürü delme amaçlı ise sadece youtube'a girince açın. çünkü, browser üzerinden yaptığınız bütün işlemler, başkasının sisteminden geçecektir(şifreler mifreler dahil), ve internet hızınız, proxy bilgisayarın/sistemin size ayırabileceği hız kadar olacaktır.
0
kurukafa
(12.05.08)
bu cevap daha fazla işime yaradı. sagol.
0
🌸nihilanth
(12.05.08)
(3)

ulaşmayan kısa mesajlar

deckard
diyelim ki cep telefonumuz kapalı. o esnada gelen bir sms, tel'imizi açtığımızda 1-2 dakika içinde geliyor, güzel. bunun sebebi teli açtığımızda tel'in şebekeye bağlanması ve gelen sinyalleri almaya başlaması. ama işte biz kasten kapamadığımızda, telefonun çekmediği bir yerde bulunup sonra tekrar çe
diyelim ki cep telefonumuz kapalı. o esnada gelen bir sms, tel'imizi açtığımızda 1-2 dakika içinde geliyor, güzel. bunun sebebi teli açtığımızda tel'in şebekeye bağlanması ve gelen sinyalleri almaya başlaması. ama işte biz kasten kapamadığımızda, telefonun çekmediği bir yerde bulunup sonra tekrar çeken bir yere geldiğimizde, tel çekmiyorken atılan bir mesaj saatler sonra geliyor (genellikle, ki bende hep öyle). yani telefonumuzu kapatıp açtığımızda vermiş olduğumuz "şebekeye bağlan" komutunu, bizzat vermediğimiz zaman mesajlar gelmiyor, işte soru da bu; kasten kapatıp açtığımızda mesajlar anında geliyor da çekmeyen bir yerden çeken bir yere geçtiğimizde neden mesajlar saatler sonra ulaşabiliyor? bağlantı protokolleri mi farklıdır nedir?
0
deckard
(11.05.08)
telefonu kapatma düğmesiyle kapattığında, telefon kapandığını şebekeye bildiriyor, hassas bi hoparlörün yanınd kapattığında son anda bi sinyal olduğunu görürsün.

direkt pilini çıkardığında ya da cekmeyen bi yerde, kısaca kapanıyorum sinyalini göndermediğinde öyle olabilir
0
efruz
(11.05.08)
mesela gözlemlediğim kadarıyla, telefonu çekmeyen birini aradığınızda, "aradığınız kişiye şu anda ulaşılamıyor" uyarısı biraz geç gelir. kişi eğer telefonunu kapamış ise direk ulaşılamıyor uyarısı gelir.

Tamamen sallıyorum ama muhtemelen: Telefonunu kapattığın zaman telefonun kapandığına dair sinyali iletiyor. Açıldığında da açılfığını söylüyor ve şebeke "ha açmış lan mesajı olacaktı yollayayım" diyor. Ancak telefonun çekmeyecek bir alana gidip ordan çıkınca bu "kapattım-açtım" durumu gerçekleşmiyor. Muhtemelen telefonun çekmediği zaman şebeke sana mesaj ulaştırmaya çalışıp başaramamışsa, bir sonraki yoklama zamanını bekliyor. Ulaşamadığı telefonlara sürekli durmadan ve inatla mesajı atmaya çalışsaydı büyük bir yük olurdu diye düşünüyorum.
0
kurukafa
(11.05.08)
telefonunuzun çekmediği durumdan çeker duruma geçtiğinde bi kapatıp açın.
kısa çözüm.
0
godless frog
(11.05.08)
(6)

emule eşşeği

kibritsuyu
bu emule eşşeği ve hatta eşşoğleşşeği niye 53253645 tane kaynaktan çattır çattır indirdiği dosya %98' falan gelince indirdiği 53253645 tane kaynağı sadece bir taneye indirip hepi topu kalan 110 kilobaytı bir türlü bitiremiyor? high id alıyorum üstelik.edit: ulan 1 bir tane de gitmiş. 108 kb kaldı d
bu emule eşşeği ve hatta eşşoğleşşeği niye 53253645 tane kaynaktan çattır çattır indirdiği dosya %98' falan gelince indirdiği 53253645 tane kaynağı sadece bir taneye indirip hepi topu kalan 110 kilobaytı bir türlü bitiremiyor? high id alıyorum üstelik.

edit: ulan 1 bir tane de gitmiş. 108 kb kaldı diyor, 13 saniye diyor, bekliyor diyor hey allahım yarabbim.
0
kibritsuyu
(10.05.08)
indiriğin şey film-müzik vs. falansa beklemene gerek yok aslında. temp klasörüne git, oradaki .temp uzantılı dosyayı kopyala, uzantısını değiştir, 110 kb için sinir krizi geçirme :)
0
babatema
(10.05.08)
emule için temel kural beklememek çünkü bekledikçe kafayı yiyorsun. atacaksın 10-15 tane dosya onlar indikçe yerine yenilerini koyacaksın. hep en az 10 dosya olacak ki tam hızda kullanabilesin. tek dosyada stabil bir hız için mecburen torrent.
0
montreal
(10.05.08)
belki de programlayanlar şöyle düşünmüştür:

"kullanıcı hepsini indirirse programı kapatır çeker gider. en iyisi az bir şey kala durdurup süründürelim. program açık kalsın. diğer kullanıcılar da faydalansın."

olur olur yani :)
0
tabudeviren
(10.05.08)
bu sipa her parçayı ayrı bir kaynaktan indiriyor son part da daha yavaş bir kaynağa denk gelmiş. Dedikleri gibi beklememek lazım aşında (zaten help file da da başında eklersen sinirlenir der). Ben böyle durumlarda restart ediyorum e mule u ama dikkat aynı dosya için 10 dakika içinde 1 den fazla query olursa 20 dakka banlıyor (bu indirdiğin dosyaları etkilemiyor ama yeni query yapamayor ban süresi içinde)
0
skipper
(10.05.08)
bir sürü kaynak var demek, kaynakların hepsinde indirdiğin dosyanın senin ihtiyacın olan partı bulunduğu manasına gelmiyor.
başında beklememek lazım dendiği gibi, kanser eder ama yine de bir kere yeniden başlatmak bazen işe yarayabiliyor.
0
kurukafa
(10.05.08)
kurukafa'ya katılmakla birlikte emule'nun en büyük zaaflarından birinin bu olduğunu düşünüyorum. torrent gibi seed ve leech diye ayırmak yerine ikisini toplayıp gösteriyor, hiç hoş değil.
0
frant1c
(11.05.08)
(6)

ACİL - bilgisayar sorusu: kasa fanı nasıl takılır

kibritsuyu
efendim cahilliğime verin, bilen için çok kolay, hatta çok salak bir soru bu.kasa fanı dışarıdan içeriye mi hava verir, içerideki havayı mı dışarı verir? hangisi daha sağlıklıdır? temizlemek için söktüm, salak gibi sökerken de bakmadım nasıldı diye. ters de takılabiliyor malesef.kasa açık vaziyet ya
efendim cahilliğime verin, bilen için çok kolay, hatta çok salak bir soru bu.

kasa fanı dışarıdan içeriye mi hava verir, içerideki havayı mı dışarı verir? hangisi daha sağlıklıdır? temizlemek için söktüm, salak gibi sökerken de bakmadım nasıldı diye. ters de takılabiliyor malesef.

kasa açık vaziyet yatıyor masada. acil cevap alabilirsem doğru şekle getirip kapatayım.

kasayı da tarif edeyim. işlemci, psu vs. fanlarını saymazsak tek bir kasa fanı var. o da arkada konuşlanmış. şu anda içeriden dışarı üflüyor. kasanın sol yanında, tam işlemcinin üstüne denk gelen yerde ızgara var ve içeride de huni gibi bir plastik parça var. tam işlemcinin tepesine dışarıdan taze hava girebiliyor yani.
0
kibritsuyu
(07.05.08)
fanin siyah kasa kisminin bir yerinde ok goreceksin. 4 bir yanina bak. ufleme yonunu gosterir o.
0
sourlemonade
(07.05.08)
cevab gelmedi. artık kapatmak zorundayım aleti. işlemci fanı, tepesindeki huni gibi şeyle dışarıdan temiz hava çekebiliyor elektrikli süpürge gibi. ben de kasa fanını, içerideki sıcak havayı dışarı verecek şekilde taktım. artık doğruysa da yanlışsa da naapalım.

bu arada fan mor :P ibne fanı gibi. ok da bulamadım abi. bu şekilde olsun bakalım. ısınır mısınırsa çeviririm sonra.
0
🌸kibritsuyu
(07.05.08)
tamamen mantığa dayalı söylüyorum sıcak havayı tahliye etmektense soğuk havayı içeri almak daha mantıklıdır.
0
darknum
(07.05.08)
sıcak hava dışarı verilince içeride bir vakum oluşamayacağına göre içeriye soğuk hava muhakkak bir şekilde gerecektir. Bugüne kadar gördüğüm bütün kasa havalandırma sistemleri sıcaklığı dışarı üflüyordu. işlemci fanı da dışarı üfler, power supply fanı da dışarıya, kasa fanları da. tersi yapılırsa ne olur bilmiyorum ama biz babamızdan böyle gördük.
0
kurukafa
(07.05.08)
dışarıya üfleteceksin. kasada hava alması için gerekli açıklık var zaten.
0
godless frog
(07.05.08)
içine kurt düştüyse fanı bir daha sök, ama bu sefer hangi yönde olduğuna bak. sonra diğer taraftaki vida deliklerine bak eğer vida izi yoksa eskisi gibi takmışsındır (doğru) yok eğer varsa ters çevrilmiştir. normalde fanlarda vida deliği bulunur fakat vida için diş bulunmaz.
0
vincenzo
(07.05.08)
(5)

Köpeğim ne yapıyor?

kurukafa
6-7 yaşında şu anda ama ufaklığından beri yapıyor. Mesela şu anda bir çorap oyuncağı var, eski bir çorabı düğüm düğüm edip verdik, çok seviyor, arada çekiştiriyoruz atıyoruz tutuyoruz falan karşılıklı.Ama bazen alıyor bu çorabı, ucunu ağzına doldurup meme gibi emmeye başlıyor. Bunu yaparken kendinde
6-7 yaşında şu anda ama ufaklığından beri yapıyor. Mesela şu anda bir çorap oyuncağı var, eski bir çorabı düğüm düğüm edip verdik, çok seviyor, arada çekiştiriyoruz atıyoruz tutuyoruz falan karşılıklı.

Ama bazen alıyor bu çorabı, ucunu ağzına doldurup meme gibi emmeye başlıyor. Bunu yaparken kendinden geçiyor, pek söylenenlere hareketlere aldırmıyor, transa geçiyor sanki. Böyle bir kenarını ağzına alabildiği yumuşak oyuncaklarıyla bunu ufaklığından beri yaptı.

Başka köpeklerin de böyle bir şey yaptığını tahmin ediyorum hatta sanki hayal meyal bir köpek daha gördüğümü hatırlıyorum.

Annem "ay canım benim annesini özlüyor herhalde meme sanıp emiyor" falan gibi düşünüyor ama bana pek mantıklı gelmiyor haliyle.

Napıyor bu hayvan? Ne anlıyor bu işten?
0
kurukafa
(06.05.08)
tabi burada önemli olan köpeğin diş sayısının tam olması ve/ veya diş yapısının sağlıklı olup olmadığıdır. bazen dişler eğri çıkabiliyor veya anomaliden dolayı sürekli damakta kaşıntı yapabiliyor. öncelikle köpeğinizin ağız içi ve dişlerinin sağlamlığını kontrol etmelisiniz. ancak tahminim sağlam olduğundan yana, bu sadece bir ihtimal.

neticede köpeğin oyun bilinci buna uygun gelişmiş, küçüklüğünden beri bunu yapması ve bunu tekrar edip hareketi pekiştirmesi normal, ha eğer çok rahatsız ediyorsa, bunu söndürebilmeniz mümkün. normal davranış, başkasının köpeği yapmasa bile normal, neticede köpek çiğneyip yutmuyor mesela, kendince oyun oynuyor.
0
galahad
(06.05.08)
Teşekkürler, hayır kesinlikle rahatsız olduğum bir durum değil, sadece empati yapmaya çalışıyorum. Bir oyun değil de ritüel gibi yapıyor çünkü, o anda oynamak istesen oynamıyor(ki çok oyuncudur), içleniyor, uyur gibi olup geri dönüyor, tuhaf bir huşu hali görülüyor yani.
0
🌸kurukafa
(06.05.08)
bence hayvanlarin boyle ilginc noktalari var. sizin kopeginizin de dilinde vardir belki bu noktadan.

ben de bir siyam kedisinin, kuyrugunun poposuna birlestigi yeri kasidiginizda kafasini cevirip dil atma hareketi yaptigini gormustum. o an tamamen refleks olarak o hareketi yapiyordu hayvancik. dunyada baska hicbirsey yok gibi, aynen transa gecer gibiydi.

belki kopeginizde de boyle birsey vardir? zamanla gecebilir, ayni da kalabilir. yemek yerken de yapiyor mu bunu?
0
safepassage
(06.05.08)
doğru bir genelleme mi bilmem ama annesinden çok erken ayrılan hayvanlarda oluyor bu
0
leylak sarabi
(07.05.08)
Bir arkadasimin yetiskin kedisi de yapardi bunu, daha dogrusu parmaklarinizi iki patisiyle kavrayip 10 parmayi emerdi cak cuk diye sirayla. Sokakta bulmustu cok kucukken, biz de annesini yeterince ememedi, sonra da takildi oyle aliskanlik tadinda diye dusunmustuk hep.
0
pyro clustic flow
(07.05.08)
(11)

Neden futbol fanatiği olunur?

actionary
Evet, ben futbolla pek arası olmayan biriyim, ama bir spor ve oyun olarak futbolun bu kadar sevilmesini garipsemiyorum.Takım tutma hadisesini de - çok doğal bulmasam da - garipsemiyorum esasında. Ama fanatizme varan futbol taraftarlığını anlamadım gitti. Fanatizmden kastım holiganlık değil, Sözlük't
Evet, ben futbolla pek arası olmayan biriyim, ama bir spor ve oyun olarak futbolun bu kadar sevilmesini garipsemiyorum.

Takım tutma hadisesini de - çok doğal bulmasam da - garipsemiyorum esasında. Ama fanatizme varan futbol taraftarlığını anlamadım gitti.

Fanatizmden kastım holiganlık değil, Sözlük'te de her gün örneklerini görebildiğimiz "kendisini hiçbir şekilde umursamayan bir varlık (işbu durumda futbol takımı) için tanımadığı insanlara hakaret edebilecek kadar gaza gelme" hali.

Nasıl oluyor da oluyor? "22 adam bir topun peşinde koşturuyor işte" boyutuna indirgemiyorum hadiseyi kesinlikle. Ama takım dediğin, futbolcusuyla, teknik direktörüyle, birkaç senede bir neredeyse tamamiyle değişiyor. Demek ki aktif kadrosuyla bir ilgisi yokmuş.

Takımın politikasını, oyununu, transferlerini belirleyen yönetim desen, yönetim de değişiyor? Hayır, zaten çok az taraftar tuttuğu takımın yönetimine küfretmiyor. Yani yönetim de değil takımı bu kadar sevdiren.

Başarı desek? Türk futboluna amatör bir gözle baktığımda, oldukça istikrarsız bir futbola sahip olduğumuzu görüyorum. Birkaç sene tüm dünyayı sallayıp, sonraki birkaç sene aynı başarıların onda birini gösteremeyebiliyor Türk takımları. Demek ki başarıyla da pek bir ilgisi yok.

Peki neyle ilgisi var? Gerçekten sadece o "renklere gönül verme" olayı mı her şey? Eğer öyleyse çok fena, çok fena... Ama öyle olmasa gerek. Taraftara gönül verme mi? E, hepsi Türk halkı işte? Aklımda her takım için bir taraftar stereotipi var, ama en nihayetinde hepsinin ortalaması, ortalama Türk insanı?

Nedir insanlara heyecandan (ve zamanla birbirini nötrleyen sevinç ve üzüntü) başka bir şey yaşatmayan bir takıma olan bu kökten bağlılığın sebebi? Takımı yenilince niye çok üzülür insanlar?

Nedir yahu?!
0
actionary
(06.05.08)
Her insan bir şeyler başarmak ister, düzen çok az kişiye bu fırsatı verir. Çoğu "pil" olarak kullanılır, birey dahi olamaz. Energizer tavşanı kadar anonim oluverir. Sonra mecburen insan o enerjiyi başka bir şeye yönlendirir, aklını kaçırır. Açıklaması budur bence. (Futbol/spor iyidir güzeldir, izlemesi de oynaması/yapması da. Burada neyi söylediğim anlaşılıyor umarım)
(bkz: #12988134)
0
kurukafa
(06.05.08)
Olay sadece "verili spor anlayışı" ile ilgili arkadaşlar. Birilerinin Gladyatör boşluğunu doldurması, her Türk gencinin kendini en az bir konuda uzman sanması gerek. Hep söylerler, ne demiş fakir bir Latin Amerika Ülkesinin başkanı: "3F yeter bu insanara, Futbol, Fiesta, Festival." Bizim durum daha vahim, bize sadece futbol yetiyor. Özetle: Futbol fanatiği olunmaz, futbol fanatiği oldurulur. Budur.
0
inatci kahraman aga
(06.05.08)
Bunun daha vahim bir yani ise toplumumuzda takim tutmayanalarin tam bir weirdo muamalesi gormesidir. ayrimciliktan iceri attirilmali bunlar vallahi.
(bkz: ayrimcilik sucu/1)
0
egotm
(06.05.08)
green street hooligans filmini izlemeni tavsiye ederim. orada taraftarlık olgusunu maç dışında anlatıyor.
"Bence Galatasaraylılık din gibi, mezhep gibi yerleşmiş, köklü bir inançtır. Galatasaray'ı işte bunun için tercih eder ve Galatasaraylılığımla her zaman gurur duyarım'' demiş mesela metin oktay eheh.
0
x factor
(06.05.08)
egotm
(06.05.08)
Efendi gibi takımını tutana saygım sonsuz ama abartan da çok fazla, holiganları da zaten Allah'a havale ediyorum...

Niye bu kadar çok para dönmesi gerekiyor bu işte ben de onu anlamıyorum, başka sporlarda da oluyor ama futbol abartı yani, bu kadar dengesizliğe kimse birşey demiyor mu, diyemediği içindir belki de...
0
ermanen
(06.05.08)
kesinlikle renklere gönül vermek ile alakalı. elbette sarı ve kırmızı rengi çok sevmek değil bu gönül vermek dediğim. bir şeye tutku ile bağlanmak.

ben de futbola, takımına tutku ile bağlı olmayanları anlamakta zorluk çekiyorum mesela. anlamadım, anlayamayacağım, anlamak için zorlamıyorum kendimi.neyi kaçırdıklarının farkında değiller.

ha kamyonla hobim var, bir o kadar da kitabım. sinema-müzik konusunda da allah'a şükür iki kelime edebiliyorum; siyasetle de ilgileniyorum, üstelik aktifim.

anlatmak istediğim kişiden kişiye, yapıdan yapıya, bakış açısına göre değişiyor.

ben maça gittiğimde, binbir zorluk çekiyorum, uzun yol katetmek zorunda kalıyorum (tekirdağ-mecidiyeköy), hele bir de yağmur-çamursa iyice eziyet haline dönüşüyor; girmesi ayrı, çıkması ayrı dert anlayacağınız. fakat ne zaman ki merdivenlerden çıkıyor, kafamı kaldırdığımda ali sami yen'in çimlerini görüyorum, o an dünyada başka bir yerde olmak istemediğimi fark ediyorum.

bunu anlatabilmem çok zor. bir insanın bana futbolu neden sevmediğini anlatabilmesi de.
0
guybrush threepwood
(06.05.08)
sebebi gayet acık bence..cocukken bir top bulursun yada bakkaldan 500 bin liraya alırsın.sonra bos bir arazi ve alsana spor.cocukken bı cok ınsanın bıldıgı spor seklıdır.voleybol oynayamazsın file yok, basketbol oynayamazsın pota yok gibi nedenlerden dolayı cocuklar sadece futbol a ılgı duymaya baslıyolar..ayrıca bunların dısında futbol gayet ucuz bır spordur.yanı cocuk aıleye deseki ben kayak yapmak ıstıyorum yuzmek ıstıyorum falan dıye.ailenin maddi imkanları cercevsınde gerceklesır bu olaylar..

okulda sadece futbol konusulur.arkadasları ben gs liyim sen hangı takımlısın dedıklerınde cocuk kendı kendıne dusunur ve takım tutması gerektıgını zanneder..o sen hangı takımlısın dıye soran cocukta babasının arkadaslarıyla muhabbettınde duymustur aslında futbol klublerını..

son olarak : bu ulkede hangı takımı tutuyosun sorusu tanısılan bı ınsana burcun ne soru cumlesınden önce sorulabılecek kadar önemlidir kimi cevrelerce..
0
isott
(06.05.08)
guybrush threepwood: işte, o "renklere gönül verme" durumunu biraz açar mısınız? rengin dalgaboyuyla ilgili olduğunu ben de düşünmüyorum, peki ama nedir bu?

ayrıca takım tutmayan birini anlamak kolay olmalı: futboldan uzak büyümüştür, ailesi futboldan hoşlanmıyordur, çocuk futbolu tanımaz, dolayısıyla takım tutmayı yersiz bulur.
0
🌸actionary
(07.05.08)
Aslinda futbol fanatikligi ile futbol takimi fanatikligini birbirinden ayirmak gerekir. Futbol fanatigi bir insan futbola asiri derecede ilgi duyar. Bu diger spor dallari icin de gecerlidir. Ornegin tenis fanatigi insanlar da vardir, F1 fanatigi insanlar da. Bu insanlar futbolla ilgilenmeyebilir ama tenis turnuvalari ya da F1 yarislari oldugu zamanlar televizyonun basindan kalkmazlar, maddi durumlari iyi olanlar bu sporlar icin ulke ulke dolasir. Ornegin bir cok arabanin vin vin vin son surat gidip de birbirini gecmeye calismasi bana sacma gelmesine karsin bunu buyuk bir heyecanla seyreden insanlar var. Yani bir spora ilgi duyuyorsun ve o sporun kurallari yapilis tarzi, yasattigi surprizler sana zevk veriyor ve o spor ile ilgili bir takim ya da sporcuya bir sekilde((bir zamanlar kazandigi buyuk bir basari, bir karsilasmada hakkinin yenmesi, sen cocukken cevrenin(abi, baba, dayinin) o takimi tutmasindan etkilenmek ya da yarattigi ters etki gibi nedenlerle) sempati duyup desteklemeye basliyorsun. Sevdigin bir yazari, sarkiciyi, aktoru, yonetmeni surekli takip edip onlarin yapitlarini seyrederken, dinlerken, okurken aldigin zevkten pek bir farki yok aslinda. Bir spor dalini seversin, o sporla ilgili bir takimi ya da sporcuyu desteklersin ve kazanilan basari ile sevinir, yenilgi sonrasi uzulursun.

Takim fanatikligi ise cok farkli. Futbol fanatigi oldugum ve destekledigim takimimin bir cok macina gittigim icin rahatlikla soyleyebilirim, takim fanatigi insanin aslinda yapilan sporla pek bir alakasi yoktur. Oraya kufur ya da kavga etmeye gider. Hayatta alinan bir cok yenilginin, basarisizligin telafisini destekledigi takimla yok etmeye calisiyordur. Daha fazla yenilgiye tahammulu olmadigi icin destekledigi takimin kazandigi basarilar onu sevindirmektedir ve bu basarinin kazanilmasi icin de gosterilen her yol mubahtir.
0
petekdoku
(07.05.08)
youtube'a erişebilsem fanatizm ve holiganizm hakkında çok iyi bir video linki yollayacaktım. yurtdışında olanlar, youtube'a erişebilenler vs. için söyleyim yine de; arama kutusuna cimbom old boys yazın, izleyin. karşınıza çıkan video holiganlık ile ilgili.

renklere gönül vermek küçük yaşlarda meydana gelen bir şey. 15-16 yaşına kadar futbolla ilgilenmeyip sonradan fanatik olan birini tanımıyorum. herkes kendi çocukluğunda incelenebilir. ben hatırlıyorum çocukken iki apartman arasındaki bahçede uygun ağaçları seçip kale yapardık ve mahallenin abileri ile birlikte burada futbol oynardık. o abilerden biri galatasaray altyapısında oynuyordu ve antreman olmadığı zaman vs. yanımıza gelirdi. bize de galatasaray formaları getirirdi (benim yaş 6-7), ne zaman sarı ile kırmızıyı yanyana görsem aklıma galatasaray gelirdi. evdekilerin de galatasaraylı olduğunu idrak ettiğimde o artık benim vazgeçemeyeceğim takımım olmuştu. şimdi elimden geldiğince maçlara gidiyorum.

uzun lafın kısası, çocuğun o yaşlarda başkalarından gördüğü her şeyi yapmak istemesi, bir şeye (bu durumda renklere) tutkuyla bağlanmak istemesinde yatıyor olay. ben kendim için bu sürecin nasıl geliştiğini anlattım, fenerbahçelisi de beşiktaşlısı da eminimki benzer süreçlere sahiptir. bir de şöyle bir şey var, her ne kadar taraftarları düşman olarak gösterilsele de üç büyüklerden biri bile olmasa, bu lig çok zevksiz olurdu.
0
deckard
(07.05.08)
(9)

Laptop ve ergonomi

kurukafa
Yamuk, kambur oturmak istemiyorum ancak laptop beni buna zorluyor. Şöyle ki; masamda ekranın seviyesi, göz seviyemin altında, yani kafamı aşağı eğmem gerekiyor, bu da pek hoş değil. Bunu önlemek için farkında olmadan iki büklüm oturuyorum. Bilgisayarı göz hizasına çekmek için altına bir şeyler koyup
Yamuk, kambur oturmak istemiyorum ancak laptop beni buna zorluyor. Şöyle ki; masamda ekranın seviyesi, göz seviyemin altında, yani kafamı aşağı eğmem gerekiyor, bu da pek hoş değil. Bunu önlemek için farkında olmadan iki büklüm oturuyorum. Bilgisayarı göz hizasına çekmek için altına bir şeyler koyup yukarı taşısam bu sefer de klavyesi çok yüksekte olacak. Kendi klavyesini kullanmaypı masaya başka bir klavye alsam, bilgisayarı ileri itelemem gerekecek.

Naapsam bilemedim. Yok mu bunun sağlılı bir yolu?

Dankeşön.
0
kurukafa
(06.05.08)
şu yüksekliği ayarlanabilir sandalyeler falan var belki onlardan bir tane alırsan sorunun çözülür.
0
alternatif
(06.05.08)
masa filan demişsin ama belki bu da işini görür
www.comfydesk.com.tr
0
supergirl
(06.05.08)
ne kadar enteresan,ben dün kurtuldum.hem bilgisayar başında saatler harcamaktan hem kambur durmaktan.sağımın solumun uyuşmasından.boyuma göre tam dik durmamı gerektirecek bir kitaplık ayarladım.süper.böyle değişikte oluyor hem.kitaplık olmaz dolap olur fartketmez.ayakta ama süper.
0
radikalherif
(06.05.08)
comfydesk tam aradığım şey gibi. sandalyemin yüksekliği ayarlanıyor ama temel sorun şu: ekranı göz hizana getirirsen kolların yanlış pozisyonda kalıyor, kollarını doğru pozisyona getirirsel ekran aşağıda kalıyor, zira klavye ile ekran birbirine bitişik. Comfydesk bunu çözmüş hem ellerini yukarı kaldırmana gerek kalmıyor hem de ekran göz hizanda, fakat çok para istiyor allahsızlar. Mobil olmasına gerek olmadığına göre benzer bir şey yapabilirim belki.

Teşekkürler.
0
🌸kurukafa
(06.05.08)
lap toplar için özel bi zımbırtı var aleti üzerine koyduğunuz. masa başında kullanmak için ideal bir alet epey rahat olduğunu biliyorum ama adını bilemediğim için ancak bu kadar yardımcı olabiliyorum.
0
sijwocaq
(06.05.08)
sijwocag, logitech alto'yu diyor olabilir. indragandi'de verilmisti oradaki linklerini yazayim. bazen iyi indirim oluyor. tekrar verilirse filan takip edersiniz belki.

www.indragandi.com
www.indragandi.com
0
ainothia
(06.05.08)
evet aynen o alet ainothia
0
sijwocaq
(06.05.08)
laptopi uzerine koyabildiginiz (yukaridaki linklerdeki gibi) standlardan ve ayrica bir klavye mouse seti (kablosuz sahane olur) ile rahata kavusabilirsiniz. basta aliskanliktan dolayi garip gelse de zamanla ekranin biraz geride olmasina da alisiyorsunuz. kambur durup sirt, boyun agrilari cekmekten iyidir her halukarda.
0
zakk
(06.05.08)
comfydesk aldım. pahalı mahalı ama versatil bir çözüm. memnunum şindilik. teşekkürler.
0
🌸kurukafa
(12.05.08)
(2)

powerball dunya rekortmeni akis videosu

haznedaroglu
bir teknolojik aleti yaklaşık bi 30 dakika presentation(sunum) yapacağım nitekim bir çok şeyi kendim yazdım bildiğimden, diğer yandan hoca kaynak da istemekte. sizlerden ricam youtube kapalı malum, video indiremiyorum oradan. metacafede var video fakat onu da indirmeyi bilemiyorum.akis'in videosu ge
bir teknolojik aleti yaklaşık bi 30 dakika presentation(sunum) yapacağım nitekim bir çok şeyi kendim yazdım bildiğimden, diğer yandan hoca kaynak da istemekte.

sizlerden ricam youtube kapalı malum, video indiremiyorum oradan. metacafede var video fakat onu da indirmeyi bilemiyorum.

akis'in videosu gerekiyor 16000küsür olan da olur 20000 küsür olan da.

çok önemlidir.
0
haznedaroglu
(05.05.08)
video.google.com
burada metal versiyonu ile yapılmış rekor var indirilebilir 13k küsür rpm ama bunda daha zor tabi.
0
kurukafa
(05.05.08)
badseed
(06.05.08)
(6)

Ney mi, klarinet mi?

actionary
Merhaba,İleride müzik kayıtlarımda kullanmak için büyülü bir üflemeliye ihtiyacım var, ve başkasının keyfini beklemeden kendim kaydedebilmek istiyorum. Dolayısıyla bu ikisinden birini az da olsa öğrenmem gerekiyor.Genelde ambiyans için kullanacağımdan, öyle taksime, soloya kalkmayacağımdan, ikisini
Merhaba,
İleride müzik kayıtlarımda kullanmak için büyülü bir üflemeliye ihtiyacım var, ve başkasının keyfini beklemeden kendim kaydedebilmek istiyorum. Dolayısıyla bu ikisinden birini az da olsa öğrenmem gerekiyor.

Genelde ambiyans için kullanacağımdan, öyle taksime, soloya kalkmayacağımdan, ikisini de yapabileceğime inanıyorum (ikisinden de ses çıkartmayı başardım, "ses çıkartma" mevzuunu hemmen geçelim (= ).

Hah, hangisine eğileyim? İkisini de birbirinden çok seviyorum, ama hangisi daha fiğzıbıl olur? Aradığım özellikler şunlar:

1. Ses aralıkları
2. Öğrenim kolaylığı
3. Performans / Fiyat
4. Kayıt kolaylığı (Mikrofonlama vs.)
0
actionary
(05.05.08)
tamamen bir müzik dinleyicisi olarak fikrimi belirtmek istiyorum naçizane. "ney" daha iyi gibime geldi.

ha calma-öğrenme zorluğudur, siz ne dersiniz bilemem. ama neyin daha zor öğrenildiğini duymuştum.
0
schimsonique chaiselongue
(05.05.08)
aralarindaki en basit 3 farki soyleyim:
1)klarneti bilmiyorum ama neyden ses cikarmak icin bir kac haftani vereceksin. temel notalari cikarmak icin ise bir kac ayini-belki de yilini- vereceksin; kendimden biliyorum. klarnette sesin bu kadar uzun ciktigini zannetmiyorum.
2) ney calmayi ogrenirken, karsina paso ilahiler gelecek, ilahileri calacaksin; gittigin kurslarda da mutaassip insanlar ve sohbetlerle karsilasacaksin. ben acikcasi bunu kaldiramadim, biraktim neyi filan, na orada duruyor ogrenciyken bok gibi para verdigim ensturman.
3)neyin bakimi zordur, sonucta bildigin su kamisi. cok hassas davranman gerekir, bi yere carptiginda onu mefta olacak; klarnette boyle bir sorun yok. bakimi da nasildir bilmiyorum.

edit: sorularina yanit vermemisim; vermeye calisayim.
1. ney icin ses araligiyla ilgili sunu soyleyebilirim, portenin en altindaki ve en ustundeki cizgilerden daha fazlasinin sesini cikartamiyordum ben-1 8-9 ay ugrastim yanilmiyorsam o ensturmanla.
2. ogrenim kolayligina yukarida deginmistim ama bir de ara sesler -diyez, bemol vs.- cikarmak icin kimi yerlerde deligin yarisini kapatiryorsun, kimi yerlerde basin ve baspare arasinda 90 derecelik egim vermen gerekiyor. bazen de dudagini saniyede bilmem kac titreteceksin falan filan...
3. iyi birsey almak istiyorsa, kafadan 200 dolleri gozden cikarmalisin. zaten daha sonra basladigin neyin yerine bir ust modelini almalisin. kiz ney den baslanur mansurla devam edilir genellikle vs..
4. bizim hoca studyoda kaydediyordu bunu, :S
0
egotm
(05.05.08)
xaphoon al, çal.
(bkz: xaphoon) (pocket sax olarak da bilinir, ufacık, taşınabilir ama klarinet gibi sesi olan bir enstruman)
youtube.com
youtube.com
0
kurukafa
(05.05.08)
çok teşekkürler. ney - klarinet arasında klarinet bana da daha mantıklı görünmüştü zaten.

ama kurukafa'nın önerisi de hiç fena görünmedi. dinledim, izledim, şahane sesi var xaphoon'un. türkiye'de bulunabilir mi? fiyatları nasıldır?
0
🌸actionary
(05.05.08)
kurukafa,
bir ekşi duyuru sorusuna verdiğiniz cevabın sonucunu hiç bu kadar kısa sürede almış mıydınız bilmiyorum ama, xaphoon siparişimi verdim amazon'dan :)
teşekkür ederim.

48$ alet, 17$ shipping, toplam 65$.
0
🌸actionary
(05.05.08)
benim daha iyi bir teklifim var; sifir maliyetle al sana ensturman:

youtube.com

adamin diger videolarinda da baska sebzelerden yapilmislari var.

kurukafa'da notalarin yerini bulur, al sana ev yapimi ensturman :P
0
egotm
(05.05.08)
(8)

Bir C++ sorusu.

kurukafa
Bir base class'ım var ve ondan inherit eden farklı classlarım var. Bu classlardan instanceları dinamik olarak yaratmak, bir vector içinde saklamak, ve daha sonra vector içinden bunlara ulaşıp üye fonksiyonlarını çağırmak istiyorum.-----------Mesela şöyle diyeyim, ana sınıfım "heyvan", inherit eden s
Bir base class'ım var ve ondan inherit eden farklı classlarım var. Bu classlardan instanceları dinamik olarak yaratmak, bir vector içinde saklamak, ve daha sonra vector içinden bunlara ulaşıp üye fonksiyonlarını çağırmak istiyorum.
-----------

Mesela şöyle diyeyim, ana sınıfım "heyvan", inherit eden sınıflarım sıpa, manda, domuz.

Bir vektör içinde bir sürü sıpa-manda-domuz pointerlarını saklıyorum. Şimdi vector elemanlarını baştan sona tarayıp, pointerların point ettiği objelerin üye fonksiyonlarını çağıracağım bir loop içinde.

Diyelim ki vektörün ilk elemanı olan pointerı aldım, bunu dereference ettim, şimdi doğru tipe(sıpa mı, manda mı, domuz mu) cast etmem gerekiyor.

Ama point edilen objenin tipini nasıl bulacağım?

Sanıyorum ki "typeid" bunun için var. Basitçe biri açıklayabilir mi nasıl kullanıldığını?

Teşekkürler
0
kurukafa
(01.05.08)
Sanırım heyvan'a cast edersen sorun olmayacaktır. Denedin mi? Ben denemedim :)
0
fredi
(02.05.08)
Hmm denemedim ama pek olabilir gibi de gelmedi. heyvanda bulunmayan değişkenler, üye fonksiyonlar falan olacak sonuçta hangisine eriştiğimi anlayaak mekanizma nereden gelecek?

Ya da diyelim ki vektörde farklı tip objeler var o zaman ne yapacağız? Belki daha iyi bir yöntem bulunabilir ama yine de bir yolu vardır diey tahmin ediyorum.
0
🌸kurukafa
(02.05.08)
onun nasıl kullanıldığını açıklarım ama dizaynında bir hata var gibi şöyle ki;

sen vektorden ilk elemanı aldın, hayvan* şeklinde sonra bir iş yapacaksın, bu iş öyle bir iş ki , sıpa manda ve domuz için ayrı ayrı tanımlı yani şöyle;

switch (type)
case manda:
mandaicinyap(ptr)
case sipa:
sipaicinyap...
case domuz:
domuzicinyap..

gibi. bunu yapmanın daha kolay yolu ise yine virtual method kullanmak. yani burdaki her bir case in içinde yapılan işi, kendi class ı içinde aynı isimle virtual function olarak tanımlarsan tipi dinamik olarak öğrenme gereksinimin kalkabilir.

yani şöyle bir yapı seni kurtarabilir;

class hayvan
{
virtual void func()=0;
}

class manda
{
virtual void func()
{mandaicinyap(this);} //üstteki switch içindeki fonksyon
}


class sipa
{
virtual void func()
{sipaicinyap(this);}
}

class domuz
{
virtual void func()
{domuzicinyap(this);}
}


//switch case yerine de bu alttaki;
foreach(ptr in vector) //foreach yok tabi built-in
ptr->func();


typeid içinse şöyle olcek;

hayvan *ptr=v[0];
if (typeid(*ptr)==typeid(sipa))
//...sipaiçin
else if (typeid(*ptr)==typeid(domuz))
//...domuzçin
else if (typeid(*ptr)==typeid(manda))
//...mandaiçin

ayrica vectorde pointer taşımak biraz riskli. boost kütüphanesinde pointer container diye ayrı bir şey var. bir de bir de pointer yerine boost tan shared_ptr kullanabilirsin ki bu da seni deallocation derdinden kurtarır hafif java tadı yakalarsın.

bir de unutmadan typeid kullanmak için compiler ayarlarından rtti yi açman gerekiyor.
0
rahan
(02.05.08)
rahan sağol aynen dediğin gibi. inherit edilmiş objectlerin instance larına base tipinde erişebileceğimizi bilmiyordum, sorun oradan kaynaklanıyormuş. sanıyorum virtual functionlar işimi görecek.
0
🌸kurukafa
(02.05.08)
cok gereksiz bir bilgi vereyim affiniza siginarak; derived classlardaki functionlarin virtual olmasina gerek yoktur diye biliyorum.

Bir de rahana bir soru yonelteyim; hocam bu boost kutuphanesini filan hangi sirkette kullaniyorsun turkiye'de cok merak ettim cidden :)
0
egotm
(02.05.08)
Rahan'ın önerisini denedim ve çalışıyor. egotm'in, dediği gibi, inherited sınıflarda virtual kullanmadım.
0
🌸kurukafa
(02.05.08)
derived class da aynı isimli aynı argümanlı fonksiyona virtual demesen de virtual gibi davranması lazım zaten. kısaca oraya virtual yazıp yazmamak çok mühim değil. virtual olmasa zaten hayvan* üzerinden dispatch edilip çağrılamaz.

egotm ufak bi şirket bizimkisi zaten bi ben kullanıyorum (hatta kıl oluyorlar hafif). ayrıca böyle düzgün cpp kullanan coderlarla ihtiyacı olan şirketlere de selam ederim.
0
rahan
(02.05.08)
@rahan, evet dedigin gibi sonucta bir degisiklik olmuyor ama manda dan baska bir sinif daha turetilse bu sefer fark ortaya cikar; hatta o derived class da virtual olarak tanimlanmis fonksiyon, vtable da bile yer alabilir-emin degilim-; kisaca, dynamic binding yapilirken sadece base class icin virtual keyword eklenmelidir.

@kurukafa, baska bir gereksiz ayrinti vereyim, simdi sen o programda derived typedan base type a casting yaptigin icin, base typedaki destructor in virtual olmalidir. virtual destructor-aksi taktirde memory leak i tutmus olursun :)

not: rahan la birlikte, ben de cpp i tercih eden firmalara selam cakar, anneme de buradan el sallarim.
0
egotm
(02.05.08)
(5)

Facedouble, Ünlü benzerlerim şu facebook muhabbeti.

alkolik imam
Aklıma takıldı. Özellikle facebook üzerinde popüler olan bu tür applicationların çalışma mantığı nedir ne değildir? Gözleri seçip gerçekten bu şekilde anlık bir benzerlik raporu bu kadar basit midir?Hayır bakıyorum harbi benzer şeyler de çıkarıyor :)
Aklıma takıldı. Özellikle facebook üzerinde popüler olan bu tür applicationların çalışma mantığı nedir ne değildir? Gözleri seçip gerçekten bu şekilde anlık bir benzerlik raporu bu kadar basit midir?
Hayır bakıyorum harbi benzer şeyler de çıkarıyor :)
0
alkolik imam
(28.04.08)
bu sistemlerin o kadar basit bir yapısı yok, çoğu uzunca yıllar araştırılmış resim işleme tekniklerine dayanıyor.
0
kurukafa
(28.04.08)
Çok kabataslak bir baktığımda gözlerin x-y koordinatlarına göre hesaplarını alıyor. ve ona göre veritabanından o verilere yakın olan bilgiyi çekiyor...
0
🌸alkolik imam
(28.04.08)
o kadar da zor birsey degil. bilmen gerekenleri soyleyim.

random processes
linear algebra
signal processing
machine learning
artificial intelligence
pattern recognition
machine vision
bir de bu yukarida saydiklarimin statistical olanlarini bilmen gerekir. kolay yani, zor degil. tabii ki bunlari bilmeden de yapabilirsin fakat yaptigin is kopyala yapistirla web sayfasi yapmak gibi birsey olur.

edit: image processing ve multivariable calculus u eklemeyi unutmusum netekim.
0
egotm
(28.04.08)
cevap değil ama myheritage.com var bir de bunun gibi. % şu kadar şuna benziyosun % bu kadar buna diyor. elin çenendeyse eli çenesinde olan ünlüleri gösteriyor. bazen gerçekten gülümseten sonuçlar veriyor :)
0
supergirl
(28.04.08)
@egotm

Aradığım cevaptı.

aklımda ki tahmine yönelik bir şey çıktı ;) Teşekkürler
0
🌸alkolik imam
(28.04.08)
(9)

Her gün belirli saatlerde gidip gelen internet

kurukafa
ttnet adsl 1mbit kotasız kullanmaktayım.son 1.5-2 aydır şöyle bir sorunum var: her akşam saat 7-8 arası modemim bağlantıyı koparmaya başlıyor. koparıyor, sonra bağlanıyor, 10 saniye falan bağlı kalıp yine koparıyor, yine bağlanıyor. bu durum saat 10-10:30 a kadar sürüyor, sonra düzeliyor.aynı şey sa
ttnet adsl 1mbit kotasız kullanmaktayım.
son 1.5-2 aydır şöyle bir sorunum var: her akşam saat 7-8 arası modemim bağlantıyı koparmaya başlıyor. koparıyor, sonra bağlanıyor, 10 saniye falan bağlı kalıp yine koparıyor, yine bağlanıyor. bu durum saat 10-10:30 a kadar sürüyor, sonra düzeliyor.

aynı şey sanırım sabah 10-12 arasında da oluyor ama o saatlerde pek bilgisayar başında olmadığımdan bilemiyorum fakat olduğum bir kaç zamanda başıma geldi.

aradım ttneti valla hattınız şıkır şıkır çalışıyor belki paralel vardır, belki telsiz vardır falan filan ayağı yaptılar ama tabi alakası yok. direk bağlıyorum yine aynı durum var.

bugün sözlükte birinin daha aynı şeyi yaşadığını görünce sorayım dedim, son zamanlarda benzer bir dertten muzdarip olan birileri var mıdır?
0
kurukafa
(27.04.08)
Aynısı bende de oluyor! Kesinlikle son 1-1,5 ay gibi her akşam buna rastlıyor ve sinir içinde pc başından kalkıyorum.
0
hlathguth
(27.04.08)
dediğiniz gibi son 1.5-2 aydır bende iki gün boyunca bağlanamadım. modemde servis sağlayıcının aktif olduğunu gösteren ışık yanmıyordu. ondan öncesinde uzun bir süre olmadı.
0
baldur
(27.04.08)
çok benzer bir dertle bir kaç ay boyunca cebelleştim, telekomdan kaç defa adam geldi, hattı kontrol etti sayısını unuttum, 4440375 dekilerle her telefonda kavga ediyordum sonra sorunun kaynağı modemin adaptörü çıktı. bunu değiştirdim çatır çatır çalışıyor artık. eğer deneme şansınız varsa başka bir modemle hattınızı kontrol edin. modeminiz philips ise, bi servise götürün.
0
s man chen
(27.04.08)
ayni dertten muzdaripler istanbul anadolu yakasi sakinleri mi?
0
theli
(27.04.08)
ben öyleyim evet.
0
🌸kurukafa
(27.04.08)
@theli
ben de anadolu yakasındanım.
0
baldur
(27.04.08)
baldur, son 1.5-2 aydır iki gün boyunca bağlanamadım ne demek? anlamadım da. :)
0
🌸kurukafa
(27.04.08)
yani son 1.5-2 aylık zaman dilimi içersinde 2 farklı gün boyunca giremedim nete:)
0
baldur
(27.04.08)
hah şimdi anladım. o başka bir sebeple olsa gerek ama. her allahın gnü belirli saatlerde giden bir interned beninkisi.
0
🌸kurukafa
(27.04.08)
(2)

Hard diski saçma sapan verilerle dolduran program

kimlanbu
Arkadaştan ödünç aldığım HDD'yi geri vereceğim, o diske önceden yazdığım dosyalarımı "recovery" programları ile kurtaramaması için hangi programı kullanıyorduk ? son çare ağzına kadar mp3 le doldurup öyle vericem.
Arkadaştan ödünç aldığım HDD'yi geri vereceğim, o diske önceden yazdığım dosyalarımı "recovery" programları ile kurtaramaması için hangi programı kullanıyorduk ? son çare ağzına kadar mp3 le doldurup öyle vericem.
0
kimlanbu
(26.04.08)
total commander ile silersen dosyaları sanırım o üzerlerine sıfır yazıp öyle siliyor.
0
kurukafa
(26.04.08)
bi' de şöyle bi' alternatifimiz var, akıllarda bulunsun;

fileshredder.org

kendisini kullanmadım ama serdar kuzuloğlu önermişti, kesin bi' bildiği vardır..
0
supercalifragilisticexpialidocious
(26.04.08)
(3)

bilgisayar için pratik ve ucuz veri depolama yöntemleri nelerdir?

dirk pitt
durmadan dvd alıp biriken verileri bunlara yazmaktan gayet sıkıldım ve şimdilik external disklere verebilecek pek param yok... bunların yanında ne şekil depolama yöntemleri mevcut?tabii usb stick gibi ufak depolama yöntemleri dışında...
durmadan dvd alıp biriken verileri bunlara yazmaktan gayet sıkıldım ve şimdilik external disklere verebilecek pek param yok... bunların yanında ne şekil depolama yöntemleri mevcut?
tabii usb stick gibi ufak depolama yöntemleri dışında...
0
dirk pitt
(26.04.08)
Externalları çözümün dı$ında bırakmak tüm cevapları baltaladı heralde (: Tum bunların dı$ında bi yerlere upload etmekten ba$ka bi$i gelmiyor aklıma.
0
durum serserisi
(26.04.08)
bir yerlere upload etmekte ne kadar kalici bir cozum sunar, o da tartisilir ayrica. bunlar disinda alip o dosyalari buzdolabinda saklayamayacagima gore, baska bir imkani yoktur.
0
trimpot
(26.04.08)
Eğer dvd ye önemli verilerini yedekliyorsan şu altın kuralı unutma bence: en az 2 kopyası olmayan dijital veri, aslında "yoktur". Kaybolması canını ciddi anlamda yakacak şeylerin kopyasını üçer beşer al.

Hele ki optik medyada durum daha vahim, kaliteli dvdler falan almıyorsan bir kaç senede dvdlerini okunamaz durumda bulman olası olabiliyor.

Tavsiyem: external disk alma, internal disk al(ki 160-200gb larını 60-80$ civarına almayanı dövüyorlar) bir de usb harddisk kutusu al 20-30$'a toplam maliyeti 100$ falan olur. Takside falan böldürsen, aylık boş dvd harcamandan daha ucuza gelebilir.
0
kurukafa
(26.04.08)
(7)

tuvalet ihtiyacı ?

mvp
şimdi sorum şu:- normal bir insan evladının büyük tuvaletini günde kaç kez yapması normaldir ?....benim gibi hem dışarıda tuvalete gidemeyen ve dışarda tuvaleti geldiğinde direk eve doğru yönelen hemde çok yemek yiyen biri için, sabah-öğle-akşam olmak üzere 3(üç) kere gitmek abartı mıdır ?....
şimdi sorum şu:

- normal bir insan evladının büyük tuvaletini günde kaç kez yapması normaldir ?....
benim gibi hem dışarıda tuvalete gidemeyen ve dışarda tuvaleti geldiğinde direk eve doğru yönelen hemde çok yemek yiyen biri için, sabah-öğle-akşam olmak üzere 3(üç) kere gitmek abartı mıdır ?....
0
mvp
(25.04.08)
bana anormal gibi geldi. zira ben günde bir kez yapıyorum bu işlemi. allah kolaylık versin ne diyim...
0
axijazz
(25.04.08)
sabah kalkınca ve akşam yatmadan önce bana kafi geliyor. tabii sindirim sisteminin işleyişiyle ve yediklerinle de bağlantılı olması lazım. fazla sıvılı veya püreli yiyecekleri tüketmezsen daha az tuvalete gitme ihtiyacı hissedersin. ama kabız olma tehlikesini gözardı etme derim.
0
insanimsi
(25.04.08)
Verdiğin sayıların anormal olduğunu sanmıyorum. Bünyeden bünyeye değişmekle birlikte, günde 2 kezin en sağlıklı olduğunu okumuştum. 3 niye olmasın ki? 13 değil sonuçta...
0
delikan76
(25.04.08)
ben haftada 1 yada 2 kez giderim .
0
manonflier
(25.04.08)
bence fazla yada ben anormalim
0
sourlemonade
(26.04.08)
normali diye bir şey var mıdır yok mudur bilmemekle beraber o sayıda endişe edecek bir şey yoktur bana kalırsa. ben de duruma göre günde birden fazla giderim tuvalete, duruma bağlıdan kastım da popomun rahatının yerinde olup olmadığı... evimdeysem 3-4'e bile çıkabiliyor bu sayı ama mesela ortaokul hazırlıkta bir sene yatılı okumuştum hafta içi komple yapmadığımı da bilirim (poponun da bir psikolojisi var yani, göt deyip geçmeyin).

bir diğer etken de su içme alışkanlığıyla ilgili olabilir (tamamen sallıyorum elbette, ama bu yanıldığımı göstermez), o da şöyle: malum kalın bağırsak pek kıymetli suyun geri emilimi için var, eğer benim gibi bol su içen biri iseniz bağırsak bünyenin su ihtiyacı olmadığı için bekleme yapma devam et diye yol veriyor olabilir bol bol. normalde aldığım sıvı miktarının altında kaldığım zamanlar tuvalet ziyaretlerimin insanlık ortalamasına yakınsadığını da gözlemlediğimi söyleyebilirim hatta.

bir de doktor görüşü ekleyip bitireyim: bebekliğimden beri durum böyle imiş, hatta annem bir ara endişelenip doktor olan dayıma sormuş dayımın verdiği yanıt da tam olarak şu: "bokun bi faydası yok bırak sıçsın".
0
hulleci
(26.04.08)
(bkz: spastik kolon)
0
kurukafa
(26.04.08)
(2)

image processing, elektronik, bilgisayar...

sourlemonade
öncelikle yazacak başlık bulamadım direkt konuya gireyim. şimdi biz yazılım konusunda zayıf donanım konusunda az buçuk deneyimli insanlarız. bi proje var kafamızda ama içinden çıkamadık biraz yardım lazım. şimdi güvenlik yazılımları var hani kameranın önünde görüntü varsa kamera çalışmaya başlıyor b
öncelikle yazacak başlık bulamadım direkt konuya gireyim. şimdi biz yazılım konusunda zayıf donanım konusunda az buçuk deneyimli insanlarız. bi proje var kafamızda ama içinden çıkamadık biraz yardım lazım. şimdi güvenlik yazılımları var hani kameranın önünde görüntü varsa kamera çalışmaya başlıyor bişey yoksa kapanıyor, bunların hassaslığı ayarlanıyor fln. bize öyle bişey lazım ki kameranın önünde insan büyüklüğünde bişey görürse bi yerden lojik 1 verecek veya led yakacak veya ses çıkaracak. çıkış yeri fark etmez yeter ki biz onu micrpprocessor'e alıp orda işleyebilelim. bu tarz işler için ufak kameralar var ama hayvan gibi pahalı, sensör kullansak insanı ayırt etmesi zor. insan deyince çok karmaşık bişey istemiyoruz ekranın 3/4 ünde hareket varsa uyarsın yeter. neyse çok uzun yazdım, anlatamadıysam sorun daha ayrıntılı yazarım.
0
sourlemonade
(25.04.08)
bu hareket sensörlerinin hassasları da var yanılmıyorsam,
çok ayrıntılı olarak bilmiyorum ama hayvanları falan ayırt edebiliyor olması lazım.
şöyle mesela
www.egsalarm.com
0
vincenzo
(25.04.08)
bu işi yazılım ile çok rahat yapabilirsiniz?
mesela 5fps ile görüntü alıyorsunuz diyelim. her x frame de, mevcut frame'i x önceki frame den sayısal olarak çıkartın(isterseniz piksel piksel, isterseniz çeşitli daha optimize yöntemlerle yapacağınız bir işlemle blok blok), eğer görüntüde bir hareket yoksa fark çok az olacaktır(görüntü sistemindeki gürültüyü elde edersiniz), ancak görüntüde bir fark varsa, ekrana biri geldi ise farkın sonucu büyük olacaktır bu büyüklük için bir ölçüt belirlersiniz kafanıza göre(görüntüde ne kadar farklılaşma olunca devreye girsin hesabı) ve bu tetiği istediğiniz şekilde işlersiniz.

processing(processing.org) ile kolayca uygulanabilir bilgisayarda acısız dandirik webcam ile bile. daha fazla bilgi gerekir ise sağlayabilirim.
0
kurukafa
(25.04.08)
(2)

mac os x86 jas ve ati ekran kartı

shirakahn
şu çok övdükleri mac os bir de ben göreyim de nedir ne değildir anlayayım istedim işletim sistemi gayet rahat bir şekilde yüklendi. Herşey tamam yanlız ekran kartı kaldı, ekran kartının sürücüsünü de forum forum gezerek buldum .kext dosyasını ancak bu dosyayı nasıl yükleyeceğimi bulamadım
şu çok övdükleri mac os bir de ben göreyim de nedir ne değildir anlayayım istedim işletim sistemi gayet rahat bir şekilde yüklendi. Herşey tamam yanlız ekran kartı kaldı, ekran kartının sürücüsünü de forum forum gezerek buldum .kext dosyasını ancak bu dosyayı nasıl yükleyeceğimi bulamadım
0
shirakahn
(25.04.08)
içinden çıkan dosyaları söylersen yardımcı olabilirim. muhtemelen bir .sh scripti vardır onu çalıştırman gerekir. bu arada nedir ekran kartın?
0
kurukafa
(25.04.08)
ati radeon x1950 gt ya zaten ben bir salaklık ettim office 2008 yüklemek istedim upgrade gerekli dedi ben de upgrade ettim bir daha sistem açılmadı şimdi 10.5.2 versiyonunu çektim ama daha yüklemedim sistemebu arada bir de dalgınlıkla bir partition götürdük bakalım sonumuz hayır olabilecek ? mi :)
0
🌸shirakahn
(09.05.08)
(7)

emule - önizleme alternatifi

eskimo
önizleme yapabilmek için sanırım baya bi download yapması gerekiyor katırın. başka bi yolu var mı bunun? yani o kadar beklemeden önizleme yapmanın.
önizleme yapabilmek için sanırım baya bi download yapması gerekiyor katırın. başka bi yolu var mı bunun? yani o kadar beklemeden önizleme yapmanın.
0
eskimo
(23.04.08)
Tam hatırlamıyorum ama preview için gerekli parçaları önce çekmeye çalış gibi bir ayar olması lazım, ya da bir dosya için özellikle belirtilmesi gerekiyor da olabilir.

Baya bir download yapması gerekmiyor, başıyla sonunu çekmesi yeterli. Başı ve sonu her zaman ilk çekilebilen bölümler olmadığından preview özelliğinin açılması için "baya" bir zaman geçmesi gerekiyordur.
0
fredi
(23.04.08)
ben vlc kullanıyorum. avi, wmv, mpeg gibi film dosyalarının önizlemesini yapabilmek için başını mutlaka indirmiş olması gerekiyor, çok küçük bir parça da olsa. en baş indikten sonra diğer kısımlarda da inen fragmentler varsa oraya atlayabiliyor, avi dosyalarında "seeking" çoğu zaman çalışmıyor yalnız, dikkat.

bir de ..emule\temp klasöründeki .part dosyalarından önizleme yapılıyor ya, bunların emule arabiriminde sağ tıklayınca "önizleme" çıkmasa bile, çoğu zaman önizlemesi yapılabiliyor, o da aklınızda dursun.
0
lepidodendron
(23.04.08)
şimdi araştırdım da; vlc, gom'dan daha başarılı bu konuda.. ilginç ama öyle.
0
🌸eskimo
(23.04.08)
başını indirdiyse çok indirmesine gerek yok. önemli olan ilk chunkları indirmesi.
0
kurukafa
(23.04.08)
vlc'nin emule pluginı var ama olmasa da gösteriyor.
0
sourlemonade
(23.04.08)
temp dosyası oluştuğu andan itibaren önizleme yapabilirsin. tabi emule penceresinden dosya üzerine sağ tıkla değil, emule/temp klasörüne gidip, vlc ile açarak yapabilirsiniz. bu konuda vlc en iyisidir kesinlikle.
0
baldur
(23.04.08)
şimdi baldur'un söylemiş olduğunun üzerine atmış olmayayım ama eğer dosyanın header bilgisi inmediyse, vlc'nin(ki taştan bile video çıkartır biliriz) bile o dosyanın ne dosyası olduğunu bilmesine imkan yok. yani videonun ortasındaki bilgiyi nsıl yorumlaması gerektiğini öğrenmesi için header bilgisine ihtiyacı var, bu da dosyanın başında. dosyanın başı, muhakkak inmiş olmalı diye düşünüyorum.
0
kurukafa
(24.04.08)
(9)

Sözsüz, Konuşmasız, Senaryosuz

ermanen
Sözsüz, Konuşmasız, Senaryosuz filmler var mı? Kısa film vardır heralde uzun metrajlı var mı? Belki "sessiz"i de ekleyebiliriz varsa...
Sözsüz, Konuşmasız, Senaryosuz filmler var mı? Kısa film vardır heralde uzun metrajlı var mı? Belki "sessiz"i de ekleyebiliriz varsa...
0
ermanen
(23.04.08)
charlie chaplin in filmleri?
0
safepassage
(23.04.08)
sadece müzikli olsa? bronenosets potyomkin mesela.

www.imdb.com
0
deckard
(23.04.08)
senaryosuz nasıl olacak?
0
kurukafa
(23.04.08)
porno
0
ccompiler
(23.04.08)
baraka
edit: 10 x baraka
hatta baraka 1 ve 2
0
omer460
(23.04.08)
hmm fransız filmleri?

senaryosuz filmle ne kastediyorsun fikrim yok ama le dernier combat (son savaş türkçesi fransızcam yok ismi böyle bişiy) isimli luc besson 'un ilk filmi vardır sıfır konuşma içeren.
0
darknum
(23.04.08)
koyaanisqatsi
powaqqatsi
naqoyqatsi
0
audionaut
(23.04.08)
Senaryosuz film nasıl olur ben de bilmiyorum, olur mu yani?
0
🌸ermanen
(23.04.08)
Rica edin farklı yönetmenlerden cut-footageleri toplayın birleştirin izleyin. Başka bi alternatif gelmiyo aklıma. Senaryosuz film??
0
durum serserisi
(24.04.08)
(4)

ebay'den mac mini aldım. ama...

sangria
az önce ebay'den bir adet mac mini aldım, ayıptır söylemesi 675 $'a 2.0 ghz superdrive'lı model.şimdi sormak istediklerim var;1- gümrüğe takılır mı?2- varsayalım ki takıldı, çıkarmak ne kadara patlar?3- müşteri isterse faturayı düşük kesebiliriz ya da hediye paketi yapabiliriz demişler, biri ya da h
az önce ebay'den bir adet mac mini aldım, ayıptır söylemesi 675 $'a 2.0 ghz superdrive'lı model.

şimdi sormak istediklerim var;

1- gümrüğe takılır mı?
2- varsayalım ki takıldı, çıkarmak ne kadara patlar?
3- müşteri isterse faturayı düşük kesebiliriz ya da hediye paketi yapabiliriz demişler, biri ya da her ikisi işe yarar mı?
4- bunların dışında gönderi için tavsiyeniz var mı?
0
sangria
(21.04.08)
hemen iptal et:) veya adres değiştir yurtdısında tanıdıgın varsa oraya yonlendir kendi getirsin hediye değil altın sepete koysanız geçmez o gumrukten. tek ihtimal var gumrukte tanıdıgınız gorevli varsa halledebilir. gumrukten cıkarmak konusunda kaça patlar fikrim yok ama 200-300ytl gozden cıkarın derim ben.
0
rurouni
(21.04.08)
büyük ihtimalle takılır, ve 200-300ytl den baya fazlaya patlayabilir işlemler. faturayı 100$ altına keserse bri ihtimal ama elektronikte falan işkilleniyorlar.
0
kurukafa
(21.04.08)
biz 2-3 tane pantolon tshirt gelirken yusufluyoz gumlukte kalırmı aceba diye..hıc rıske gırmeyın derim..en mantıklısı yurt dısında bulunan bır tanıdıgın adresıne gondermek..oda artık bı sekılde getırır sıze..
0
isott
(21.04.08)
gümrüğe takılmama ihtimali diye birşey yok. tabiki takılacak , sonuçta gümrük mevzuatı ortada. bu fiyatlı bir ürüne de yaklaşık 400 lira civarı gümrük bedeli ödeyeceksiniz ne yazık ki. ödemezsiniz malınız hiç olur , alamazsınız.. faturayı düşük kesmek bu şekilde herkesin fiyatını tahmin edeceği bir üründe işe yaramayacaktır , çünkü orda çalışan insanlar da salak değiller, neyin ne kadar ettiğinden haberderlar.. en temizi bir başkasına getirtmek , ama gümrüklü fiyatı bile yurtiçindekinden ucuzsa neden almayasınız tabi bu şekilde de..
0
faideli bilgiler
(21.04.08)
(4)

Laktoz intoleransı ve keçi peyniri

kurukafa
laktozdan uzak durması gereken biri keçi peyniri yiyebilir di mi?
laktozdan uzak durması gereken biri keçi peyniri yiyebilir di mi?
0
kurukafa
(21.04.08)
laktoz sutun hammaddelerinden biri degil mi? peynirde de vardir illa ki. kaynak : sol lob
0
safepassage
(21.04.08)
laktoz tolerans sorunu olanlar icin keci peyniri daha iyi. ama bu %100 dogru degil. bazi kisilerin keci peynirine de alerjisi olabiliyor. uzmana danismak lazim elbette
0
kabizcik
(21.04.08)
tamam. bana kullanabilirsin dendi ama düşününce de biraz saçma gelmişti ondan sordum.
0
🌸kurukafa
(21.04.08)
beyaz renkli tum peynirlerin laktoz orani ayni civarda. yani keciymis koyunmus oyle fark yaratmaz
ama laktozun ne kadarinin dokundugu kisiden kisiye degisir. kimine bi yudum sut dokunur, kimi 2 bardak icince rahatsiz olur. peynir konusu da senin hassasligina bagli..
0
liptus
(26.04.08)
(3)

böyle insanlar gerçekten varmı

submariner
http://archive.chansluts.com/v/Motivational_Posters/computer+-+by+tina.jpg.html sabah sabah gülmekten kırıldım
archive.chansluts.com sabah sabah gülmekten kırıldım
0
submariner
(19.04.08)
yok öyle insanlar.
0
kurukafa
(19.04.08)
(bkz: rosie o donnell)

motivation posterlerinde gerçeküstü figürler kullanılmaz :p
0
nukleermalkav
(19.04.08)
nukleermalkav

anlamadım rossi o donnell'ın ne ilgisi var konuyla anlamadım açıklarsan sevinirim

not (rossie o donnel'ın lezbiyen olduğunu biliyorum)
0
🌸submariner
(19.04.08)
(3)

cv

lepidodendron
şimdi şöyle. ablam bir yere başvuracak, öğretmenlik için. kendi hazırladıkları cv formunu doldurması için vermişler. ancak iki-üç kısım için benden yardım istedi. ben de tecrübem olmadığı için bilen birine sorayım dedim. kısımlar şunlar:Öğretmenlik Yapmanızı Gerekli Kılan Üç Önemli SebepEğitim felse
şimdi şöyle. ablam bir yere başvuracak, öğretmenlik için. kendi hazırladıkları cv formunu doldurması için vermişler. ancak iki-üç kısım için benden yardım istedi. ben de tecrübem olmadığı için bilen birine sorayım dedim. kısımlar şunlar:

Öğretmenlik Yapmanızı Gerekli Kılan Üç Önemli Sebep
Eğitim felsefenizi birkaç cümleyle özetleyiniz.
Kendinizi 15 cümleyle anlatınız.

Bunların içerikleri elbette kendine özgü olacak ama formatı nasıl olursa daha etkileyici olur? örnek cümleler neler? bi yardımcı olunuz lütfen.
0
lepidodendron
(18.04.08)
yaratıcı, özgün ve en önemlisi anlaşılır olsun. biraz düşünmesi gerekecek bence. bunun için bir "herkes tarafından bilinen formül" olduğunu sanmıyorum.
0
kurukafa
(18.04.08)
ilk kısım için:
1. hayatım boyunca öğrenmeyi ve öğretmeyi sevdim. başkalarına da sevdirebileceğime inandığım için öğretmenliği seçtim.
2. aldığım eğitim doğrultusunda topluma en çok faydalı olacağıma inandığım alan öğretmenlik.
3. çocukluk hayalim.

ikinci kısım için:
şuradaki anahtar kelimeler kullanılabilir:
www.egitim.com
mesela kabaca bir paragraf generate edeyim:

kendine güvenen, yaratıcı, analiz yeteneği kuvvetli bireyler yetiştirmek için öncelikle bilgiye ulaşmayı ve öğrenmeyi öğretmek gerekir. bunun için de öğrenciye, araştırma tekniklerinin öğretilmesinin yanında doğru ve yanlış bilgiyi ayırt etmesini sağlayacak bir bilgi süzgeci de kazandırılmalıdır. öğretimin uygulanması aşamasında konu anlatımının dışında, soru-cevap, beyin fırtınası ve grup çalışması gibi tekniklerin yanında teknolojik ekipman da etkin olarak kullanılmalıdır.

üçüncü kısım için:
keywordler:
mutlu bir çocukluk, anlayışlı aile, iyi bir öğrencilik hayatı, sakin, rahat, uyumlu, paylaşımcı, müşfik, akılcı, araştırmacı, iyi okuyucu, insansever.

bu yazdıklarım aslında çok manasız da olabilir zira bayaa sarhoşum.
0
midesiz
(19.04.08)
cv okumaya ortalama 15-20 saniye ayırdıklarını düşünürsek kısa sürede ilgi çekecek bir şey olmalı. çok karışık cümleler olmasın. bir de online form ise bazı keywordlere göre eleme yapıp hiç okumayabiliyorlar.
0
leylak sarabi
(19.04.08)
(15)

Cep telefonu ve Uçak ilişkisi

merope
Pazar gecesi istanbul - izmir uçusunda hostesler panik içinde birinin cep telefonu açık lütfen herkes kontrol etsin kiminse, kapatsın seklinde 5 dk koşturduktan ve bizler altımıza işiyecek kıvama geldikten sonra sorma ihtiyacı hissettim.Cep telefonu yüzünden uçak düşer mi? Bu yüzde/binde/milyonda ka
Pazar gecesi istanbul - izmir uçusunda hostesler panik içinde birinin cep telefonu açık lütfen herkes kontrol etsin kiminse, kapatsın seklinde 5 dk koşturduktan ve bizler altımıza işiyecek kıvama geldikten sonra sorma ihtiyacı hissettim.
Cep telefonu yüzünden uçak düşer mi? Bu yüzde/binde/milyonda kaç olasılıktır? Daha önce yaşanmış örnegi var mıdır?

Cidden yolculuk ettigimiz insanların insafına/bilinçliliğine mi baglı hayatımız?

Lütfen kesin bilgi ile cevap verin şöyle biliyorum/ böyle duydum cevaplarını kabul etmem! böyle ciddi bir konmuda kaynak göstererek cevap verilmesi gerekir, herkes bişeyler duyuyor/biliyor. bilginin ispat edlmiş olması gerek,
tesekkur ederim.
0
merope
(15.04.08)
ornegin otobuslerdede cep telefonunu kapatın dıye uyarılar verılıyo..

bunun nedeni cep telefonun yaydıgı sinyallerin havalandırma sistemine vermiş oldugu zarardır.yok cep telefonu acık oldugu ıcın uçak falan dusmez..kaldıkı yakın gecmıste yasanan bı olay bıze bunu ıspatlamıstır..
ucak kacırma vakasında yolculardan bırısı cep telefonu ile haber bultenıne bıle baglanmıstı o derece..sanırım focus un ucagının kacırılması olayında..

herhangı resmı bı kaynak gostermeden yazdım bunları ancak ailemin otobus işletmecisi oldugu icin yasayarak ogrendıgım bır bılgıdır..
0
isott
(15.04.08)
milyondolarlık uçağın, yüzlerce hayatın, ve ardından verilecek yüzmilyonluk tazminatların akıbetinin bi cep telefonuna indirgeneceği saçma. illa ki önlemi alınmıştır. kimsenin insafına güveneceklerini sanmıyorum. bi efsane, bi temkindir belki de. hatta kroluktur.

ve dahi belli mesafeden yüksekte gsm çalışmıyor diye biliyorum.

hem zarar verilecek olsa güvenlik olarak içeri sokmazlardı
0
efruz
(15.04.08)
yahu hala havalandırma sistemi diyorsunuz amma...

cep telefonunuzu televizyona tuttuğunuzda nasıl görüntü garipleşiyorsa, aynı prensip ile uçağın navaid dediğimiz rotasını bulmada kullandığı çeşitli araçlar size olması gerekenden farklı bilgiler verecektir. airliners.net adresinde bir thy pilotunun başından geçenler çok güzel anlatılmıştı, başka bir duyuruda adresi var.
buyrun: www.airliners.net

kafanızdan uydurmayın. uçakta cep telefonunu kullanmak yanlış, zararlı ve hatta tehlikeli bir harekettir. otobüslerde anlatıldığı gibi havalandırma sistemine zarar vermez, ki bir otobüs bile normal şartlarda cep telefonu sinyallerine dayanabilecek ekipmana sahiptir.
0
tom riddle
(15.04.08)
gerçek: cep telefonu yüzünden "henüz" uçak düşmemiştir, ancak düşmeyeceği garantisi de verilemez.

gerçek: cep telefonundan yayılan dalgalara karşı işe yarayan bir önlem halihazırda mevcuttur; uçaklardaki gövde boyunca uzanan hassas iletim kabloları zaten bir yansıtıcı ile kaplanmışlardır, bu kaplama telefonlar düşünülerek değil, atmosferde karşılaşılabilecek manyetik diğer etkenler için yapılmıştır ama telefonlara karşı da işe yaradığı kanıtlanmıştır.

ancak bu kaplama sadece gövde boyunca ilerlyen iletim kablolarının güvenliğini sağlar, kabin bölgesindeki navigasyon sistemlerinin cep telefonu sinyallerinden ne şekilde etkilendiği kesin bilinmemektedir.

gerçek: cep telefonu uçak düşürür mü düşürmez mi kanıtlanmamıştır, bilimsel bir kesinlik yoktur iki durum için de.

bunların dışındaki her şey spekülasyondur. yani "kesin güvenli" veya "kesin güvensiz" değildir cep telefonu. ancak uçak şirketleri cep telefonu "kesin masum" olduğu kanıtlanıncaya kadar bunu yasaklayacaklardır ve bunda da haklıdırlar. cep telefonu sinyallerinin uçak navigasyon sistemlerine etkileri halen araştırılmaktadır ve cep telefonu firmalarına "yakın" gruplarca yapılan araştırmalar cep telefonlarınun uçaklarda kullanılmasının "güvenli" olduğunu işaret ederken, bağımsız araştırma grupları da "güvenilirliği kesin değil" demekteler.

bütün bunlar düşünüldüğünde, uçak şirketlerinin gerek yolcu can güvenliği, gerekse olası bir kazada olası ihmalkarlıklarından ötürü milyar dolarlar ödemek zorunda kalacağı bilgisi, cep telefonlarının "masumiyeti kanıtlanana kadar suçlu" sayılmalarını zorunlu kılmaktadır.
0
raj
(15.04.08)
peki uçakta o anda birinin cep telefonu kullanmakta olduğunu nasıl anlıyorlar?
0
kurukafa
(15.04.08)
@tom riddle senden rica ediyorum sehirlerarası yolculuk yaparken lutfen telefonunu ac ve konus..ondan sonra sıcaktan bunalma haline gir..
cep telefonunun tv ye verdigi goruntu bozuklugu yanına gelınce oluyo..sen kokpittemi ucuyosun? diye bi soru gelir insanın aklına..

kaldıkı ben kafamdan uyduruyorum yada boyle duydum demedım.yasadıgım seyı anlattım dedım..okumadan yazmayın bence..
0
isott
(15.04.08)
sallıyorlar ya tutarsa kesin tutar zaten.

bi ara bi haber okumuştum, pilotlar hava boşluğunda mı ne uçağı kontrolü becerememişler, baya bi sarsılmış, sonra hostoslere cep telefonu açık uçak kontrol edilmiyor diye söylemişler ve cep telefonlarını tek tek kontrol ettirmiş, türkiyede olmuştu daha geçenlerde.
0
efruz
(15.04.08)
konuyla ilgili olarak geçenlerde cep telefonuyla uçulabilecek diye bir haber vardı. orada da yazıyordu bir şeyler.
0
nihilanth
(15.04.08)
(git: 18161)
0
ermanen
(15.04.08)
@efruz, Evet uçakta cep telefonu çekmiyor, zaten kalkış ve inişte çekmeye başladıgı için o zaman ne olacaksa oluyor. anlattıgım bu olay da inerken oldu zaten.

Ayrıca bak söylediklerin hep varsayım, yani kimse b işey bilmiyor sanki bu konuda.

ben inanılmaz korktum o an yolcuların ve hosteslerden birinin panigi bana da bulastı.ciddi ciddi bi daha ucaga binmemeyi düşünüyorum ya. bu kadar kapattırdıklarına göre kesin bişey varmış gibi geliyo ve mal insanlar yüzünden tehlike yasamak istemiyorum

bi yandan da evet düşürme riski olsa, mesela ucaga binerken telefon kontrolu falan yapılır dimi, yani girişte bırakır çıkışta alırsın gibi, insan hayatı bu boru degil ki.
0
🌸merope
(15.04.08)
sevgili tom riddle verdigin linke basınca

Sorry, the post you are trying read does not exist (could have been deleted or you followed a faulty link). Click here to return to the forum

diye bi ibare görüyorum, tekrar gönderirmisin acaba
0
🌸merope
(15.04.08)
peki cevap gelmemiş madem deminki soruma ekleyeyim: uçakta cep telefonu kullanmak tehlikelidir, arabayla ters şeride girmek kadar büyük bir tehlike oluşturmasa da bir hata "ihtimalini" doğurur.

Fakat uçakta birinin cep telefonu kullandığını anlamanın bir yolu (benim bildiğim kdarıyla) yoktur, "biri telefon kullanıyor" diye koşturuyorsa birileri, muhtemelen saçmasapan bir talimat almışlardır.
0
kurukafa
(15.04.08)
Gectigimiz hafta icinde Avrupa Birligi 3000 feet üzerinde cep telefonlarının açılabilmesine olanak veren bir bildiri yayınlamış.
0
skipper
(15.04.08)
Avrupa Birliği'nden onay çıktı, evet. uçaklara baz istasyonu koyacaklarmış, konuşmaya izin veren sistemi de devre dışı bırakabileceklermiş.
iniş, kalkış ve türbülans anında gene yasak olacakmış.
0
supergirl
(15.04.08)
pilotlar uçakta açık cep telefonu varlığını nasıl biliyorlar? tecrübe. aynı uçaklarla yüzlerce ez uçan bu adamlar uçağın verdiği tepkilerin sebeplerini az çok öğreniyorlar haliyle. tom riddle'ın verdiği linkteki yazının sahibi pilot da zaten 10 yıllık TK trahinde MCP panelini etkileyen tek şeyin cep telefonu olduğunu yazmış.

evet bilimsel bir kanıt, doğrudan görülmüş bir bağ olmayabilir fakat uçuş ekibi tecrübeleri açık cep telefonlarının uçaktaki yüzlerce uçuş enstrumanını etkileyebildiğini gösteriyor.
0
carc
(16.04.08)
(9)

.nrg formatındaki filmi oynatmaca

insanimsi
durum biraz karışık dostlar: şimdi bir internet kafedeyim. kasada duran eleman bir şeyden anlamıyor ya da anlamıyor gibi yapıyor bilmiyorum; deamon tools kurdum lakin etkin olması için yeniden başlatmam lazım ama deepfreeze olduğundan onu da yapamıyorum (elemana bir seferlik kapat dedim, şifresini b
durum biraz karışık dostlar: şimdi bir internet kafedeyim. kasada duran eleman bir şeyden anlamıyor ya da anlamıyor gibi yapıyor bilmiyorum; deamon tools kurdum lakin etkin olması için yeniden başlatmam lazım ama deepfreeze olduğundan onu da yapamıyorum (elemana bir seferlik kapat dedim, şifresini bilmiyormuş).
gom player açmıyor, k-lite açmıyor ne yapsam?
0
insanimsi
(14.04.08)
(git: 24761)
0
sourlemonade
(14.04.08)
nero ile cd'ye yazın, öyle izleyin. nrg bildiğim kadarıyla nero'nun image dosyası.
0
karapolisnas
(14.04.08)
alchol denedim gene restart istiyor.
0
🌸insanimsi
(14.04.08)
nero kullanmalısın dendiği gibi, neronun disk imageıdır çünkü. restart istemeden halledebilirsin sanırım.
0
kurukafa
(14.04.08)
deepburner kullanabilirsin.
0
rimednac
(14.04.08)
7-zip ile açmayı deneyebilirsin, olmadı "*.iso"ya çevir o zaman kesin açıyor 7zip.
iso yapmak için:
www.google.com

"Kurma ve yeniden başlatma derdi olmayan programlar(misal 7-zip) gerekli" dersen, şu iki siteye göz at:
portableapps.com
www.portablefreeware.com
0
late viper
(14.04.08)
late viper: iso yaptım, 7-zip indirdim. olmadı: arşiv hasarlı ya da tanınmıyor.
0
🌸insanimsi
(14.04.08)
e dosya sağlam mı peki? Ben isoları açıyorum 7-zip ile.
Emin olmak için, hazır da "*.iso" yapmışken, deamon tools dene, onunla da açamazsan ya senin dosya bozuk ya da "*iso"ya çevirme işlemin başarısız.
0
late viper
(14.04.08)
dosya bozuk olmadigi surece winrar, 7-zip nrg uzantilari acar. uzantisini rar yapmaniz ve buryaa cikart demeniz yeterlidir.
0
entrapmen
(14.04.08)
(12)

insan sesini diğer seslerden nasıl ayırt edebiliriz?

hanioluryabazen
elektronik dersinin projesi olarak vumetre yapacağız. (bkz: vumetre)ama istenen özellikler arasında entegre kullanmamak ve insan sesini de ayırt edebilmek var. hadi entegrenin verisayfasından içine bakıp yapabiliriz de insan sesini nasıl ayırabiliriz?insan sesinin ayırt edici özelliklerini nerden na
elektronik dersinin projesi olarak vumetre yapacağız. (bkz: vumetre)

ama istenen özellikler arasında entegre kullanmamak ve insan sesini de ayırt edebilmek var. hadi entegrenin verisayfasından içine bakıp yapabiliriz de insan sesini nasıl ayırabiliriz?

insan sesinin ayırt edici özelliklerini nerden nasıl bulabiliriz? ya da bilen eden var mıdır?
0
hanioluryabazen
(13.04.08)
insan sesini ayırdetmek derken, karmaşık bir ses içinden insan sesini çıkarıp almaktan mı bahsediyorsun? eğer öyle bir şey isteniyorsa, şu anda böyle bir teknoloji mevcut değil, yaparsanız baya zengin olabilirsiniz.:)

istenen şeyi daha açık yazarsan belki bilgim dahilinde biraz yol gösterebilirim. tam olarak ne yapması gerekiyor? ve tamamen analog mu olacak?
0
kurukafa
(13.04.08)
öyle bir şey isteyemezler o zaman :) sanırım insan sesiyse ve ya başka bir ses ise ayrı tepki vermeli.

tamamen analog olmalı. ama mantıksal kapılara izin var.

Projenin açıklaması şöyle :

VU Meter
• Indicates the sound level
• Includes display
• Indicates human/other
0
🌸hanioluryabazen
(13.04.08)
edindiğim bilgilere göre insan konuşması yaklaşık 40 db - 60 db arasındaymış. bunu analog olarak nasıl karşılaştırabiliriz?
0
🌸hanioluryabazen
(13.04.08)
Şimdi elektronik bilgim yok denecek kadar az. Fakat dijital olarak bir şeyler düşünebiliyorum bu iş için. Sen bunları elektroniğe çevirebilirsin belki. Burada - Indicates human/other olayının bir limiti olmalı. Yani insan sesi diğer seslerden farklı bir ses değildir, mesela insan bir -aaaaaaaaaaa veya -ooooooooo diye çığırdığı zaman iki harfte de formantlar(baskın frekanslar) farklı olsalar bile, spektral olarak bunların içeriğine bakmak bize o sesin insan sesi olduğunun garantisini vermez, benzer formantlı sesler enstrumanlardan da çıkabilir. Ve böyle bir yaklaşımı pratiğe öyle veya böyle pratiğe dökebilmek için, vumetre yapma becerisinin yaklaşık bin katına falan ihtiyaç vardır diye düşünüyorum, bu durumda ödev dengesiz bir ödev olur, böyle bir şey olduğunu sanmıyorum.

Human/other kavramını "insan konuşma sesi" ve "başka sesler" olarak limitlersek, işler çok değişir ve kolaylaşır. Ve ödevin görülür doğasına daha uygun bir hal alabilir. Çünkü insan konuşması hakikaten doğadaki diğer seslerin büyük bir çoğundan ayrılır özelliklere sahiptir, ve bunları algılamak çok çok daha kolay.

Ben dijital olarak böyle bir şey uygulayacak olsam iki özelliğe bakardım.

1- Konuşma sesinin genliği kısa zamanda büyük değişiklikler gösterir. Yani vumetre, konuşma esnasında sürekli bir yukarı bir aşağı oynayacaktır ve tepe noktası ile taban noktası arasındaki fark yüksek olacaktır. Çünkü kelimeler arasında sessizlik, özellikle p, ç, t gibi harfleri söylerken de yüksek genlikli sesler çıkacaktır. Eğer vumetredeki değişimin frekansını bir şekilde takip edebilirseniz, değişim frekansı ve genliği yüksek ise, en azından bir ödev uygulaması için "bu bir insan sesidir" demek için yeterli sayılabilecek delil elde etmiş oluruz.

2- Bu öncekinden daha belirgin bir etki: Konuşma sesi armonik ve inarmonik-gürültülü sesler arasında çok sık ve hızlı değişimler içerir. ş, s, ç, h, f, j, belki biraz k(atağı) ve z harflerinin geçtiği yerler daha çok "noise" içerir ve insan sesinin normalde çıkamayacağı frekanslarda(2-3kHz ve üzeri) gürültüler meydana getirirler. Bunu kendi kendine aaaaaaaa ve sssssssss diyerek de deneyebilirsin. Ve işin güzel yanı, konuşma esnasında armonik ve inarmonik sesler arasındaki geçişler çok çok hızlı olur. Yani sen "ahmet mete ışıkara" derken h, t, t, ş, k harflerinde yüksek frekanslı gürültüler, diğer harflerde de düşük frekanslı armonik sesler çıkarıyorsun. Beyin bu karmaşayı decode etmekte çok iyi bir iş yapıyor.

Her neye, bu armonik ses - gürültü arasındaki değişimin hızını da bir şekilde ölçebilirsen, ve bunu da 1. madde ile beraber dikkate alırsan, insan konuşma sesini algılama konusunda bence büyük bir isabet elde edebilirsin. 2. maddede söylediğim şeyi ölçmek için basit bir "zerocrossing" ölçümü yapman yeterli. Yani aldığı nses sinyalinin, dalganın, 0 noktasından geçmesinin frekansını ölçmelisin. Gürültülü harflerde zerocrossing filtresi yüksek dereğler verecek, armonik harflerde ise düşük değerler verecektir, fakat bu değerler büyük bir alan içinde hızlıca hareket edeceklerdir. Bu hız ve genlik belli bir değerden büyük ise, bir insan konuşması dinliyoruz demektir. İkisini de dijital olarak uygulamak çok basit, analog olarak da o kadar zorluk çıkaracaklarını sanmıyorum. zaten birincisini vumetre yaparken yapacaksın. ikincisi için ise basit bir zerocrossing filtresi ekleyip onun çıkışındaki dalgalanmanın genliğini ve değişimin hızını ölçeceksin. analog olarak nasıl yapılır çok fikrim yok ama kolaydır diye umuyorum.

umarım işinize yarar, kolay gelsin.
0
kurukafa
(13.04.08)
insan konuşmasının 40-60db arasında olması senin için fazla bir şey ifade etmez. Aynı şiddette bir sürü ses bulabilirsin, mikrofona aaaaaaa demek ile çello ile la notası vermek arasında şiddet açısından çok fark olmayacaktır(veya flüt çal). Yani bu ölçümleri "anlık" veriler ile yapamazsın, biraz buffer'a ihtiyacın var. Vumetrenin bile çılgınca yukarı aşağı oynamaması için atıyorum son 0.2 saniyeyi dikkate alman gerekecek. Diğer ölçümler için de böyle bir uygulamaya gitmen gerekiyor.

not: egotm, db frekans domaininde bir değer değildir, sesin şiddetini(iki referans noktası arasındaki farkı) belirler. bandpass filtre ise belirli bir frekans aralığını filtreler. biri dikey biri yatay yani. 40-60hz olsaydı dediğin olurdu, ancak insan aklınıza gelebielcek hemen her sesle aynı frekans aralığını paylaşıyor bu yüzden filtreleyerek bir yere varmanın pek mümkünü yok.
0
kurukafa
(13.04.08)
insan sesini araştırdım, sopranonun aralığı 240-1152Hz imiş. Yalnız insan sesi 80Hz lere kadar inebiliyormuş sanırım.

www.baktabul.com

Bir adet lowpass filtre koy, 1152hz cutoff olsun, üstü insan sesi değil dersin, genliğe göre de vu metrenin kademelerini arttırırsın.
0
kimlanbu
(13.04.08)
240-1152Hz arasında ses veren binlerce, hatta milyonlarca ses kaynağı sayabilirim. Çevrenizde günlük hayatta duyduğunuz hemen her ses o frekans aralığında ses içerecektir.

Dediğim gibi, insan sesi frekans aralığı olarak günlük hayatta duyabildiği hemen her ses ile aynı aralığı paylaşır. Bu yüzden gelen frekans aralığı ile lineer bir ölçüm yapmak hiç bir yere vardırmaz, yani verdiğiniz her seste ışık yanar.
0
kurukafa
(13.04.08)
@kurukafa çok mantıklı diyor ama analog olarak bunu nasıl yapabiliriz ki? frekans ve genlik değişimini analog olarak nasıl takip edebiliriz?
0
🌸hanioluryabazen
(13.04.08)
Tamamen atıyorum, dijital olarak yapsam şöyle yapardım: sonuçları hipass filtreden geçiririm. cutoffunu dene yanılla makul bir seviyeye ayarlarım. değişim hızlı ise, çıkan değerin frekansı yüksek demektir. bu da hipass çıkışında değer gözükmesine sebep olur. değişimler yavaş ise, hipass fazla değer çıkarmaz.

Kıt elektronik bilgimden devam: Daha önce bahsettiğim "buffering" olayı elektronikde kondansatörler ile sağlanıyor bildiğim kadarıyla. yani yükü depolamalı ve belirli durumlarda boşaltmalısın. Bu durumda basit rc devreli filtreler ile iş göreceksin. hipass için bir direnç(cutoff noktasını belirlemek için) ve bir de kondansatöre ihtiyaç var. belirlediğin cutoff noktasına göre değişimin frekansını bunlarla bir highpass devresi yaparak elde edebilirsin diye düşünüyorum.

Yani önce vumetreyi yap, snra vumetreyi süren sinyalini highpassten geçir değişim hızlı ise frekansı yüksektir, highpass makul bir çıkış verir, yoksa bir şey veremez, kondansatör yeterince hızlı boşalamaz.

Aynı şekilde zerocrossing filtresinin sonuna da bir highpass koy, onun a değişimi hızlı isedeğişimin frekansı yüksektir, bu durumda highpass makul bir değer verir.

şayet ikisi de belli bir değerin üstünde ise, konuşma dinliyoruzdur falan diyebiliriz bence.
0
kurukafa
(13.04.08)
İnsan sesi mi değil mi ayırt etmek spektrum analizi gerektiriyor, benim önerim duyulan ses insan sesinin bant aralığı içinde mi onu bulur. Elbette tencere/tabak sesi yanlış alarmlara sebep olabilir, hatta olur.

Ses tespitini iyileştirmek için bir adet highpass filtre ile konuşma esnasında insan sesine ait olmayan frekanslar var mı kontrol edilebilir.
0
kimlanbu
(13.04.08)
kimlanbu, abi yine biraz muhalefet edeceğim kusuruma bakma ama: spektral analizin otomatik yorumlanması için gerekli know-how çok büyük, muhtemelen hiçbirimiz işin içinden çıkamayız, dijital bir implementasyon ile fft kasmak gerekir.

spektrum analizinden kastettiğin şey basit bir filtreleme ise, o başka fakat neden işe yaramayacağını anlatayım; insan sesi özellikle konuşma işin içine girdiğinde, çok ama çok karmaşık bir hal alıyor. biz konuşmayı kolay anladığımız için bu karmaşayı çoğu zaman es geçiyoruz ama insanları konuştuklarını anlamaya çalışmadan sadece çıkardıkları seslerle dinlemeye çalışın, anlamdan soyutlanarak, ne demek istediğim daha belirgin olacaktır.

Şimdi senin araştırıp insan sesi şu şu hz ler arasındadır diye vardığın sonuç, insanın ses tellerinin üretebileceği maksimum titreşimi tanımlıyor, fakat insan sesi direk ses tellerinden çıkmıyor, ağız boşluğundan geçiyor ve biz ses tellerinden iletilen sese ağız hareketleriyle karmaşık filtreler uyguluyoruz, konuşma da böyle oluşuyor zaten. ve bu ağızdaki rezonant filtreleme sonucu ses, ses tellerinin ürettiğinden çok daha yüksek frekans içeriğine sahip bir şekilde ağızdan dışarı çıkabiliyor.

bir mikrofona en kalın sesinle sesssss diyip fft graph de spektrum analizini incelersen 5-6khz ve üstüne kadar titreşim ürettiğini göreceksin. 100hz den oraya kadar alacaksak, pratikte aslında ödevi denemek için kullanılabilecek bütün sesler o aralığın içindedir. bu yüzden bu bize ekstra bir fayda sağlamaz.

şimdi dersen ki madem öyle 6-7khz in üzerine bakalım. çok yukarısı varsa kabul etmeyelim, olabilir ama bize yarattığı baş ağrısı kadar ekstra bri fayda da sağlamaz. mesela çok yüksek frekanslar üreten bir zil(ride olur crash olur splash olur) ile deniyoruz diyelim, 10khz üzerisi dolu, ama çok yüksek frekanslı ses üreten araçlar da insan konuşmasına benzer özellikler göstermeyeceklerinden, demin belirttiğim iki yöntemin bileşkesinden zaten geçemeyeceklerdir. böyle durumda bize yine ekstra bri fayda sağlamayacaktır.

bahsettiğin yöntem akla ilk gelişinde mantıklı gibi gözükse de insan sesini yakından incelediğimizde bize herhangi bir faydalı veri(ayrıştırma konusunda) sağlamayacağı çabucak belli oluyor.
0
kurukafa
(13.04.08)
@kurukafa, niye kusura bakayım ahajasdlh yanlışlarımı görüyorum (: analiz kısmının uygulanabilir olduğunu düşünmüyorum zaten. bir ödev için imkansız seviyesinde. Örnek vereyim, speech to text olayını biliyorsundur, hatta yerli versiyonu var :

www.dikte.com.tr

sesi tanımakla kalmıyor, yazıya çeviriyor :P özetle öğrenci adamı aşar.

Basitçe nasıl halledilir başka bir fikrim yok ne yazık ki (:
0
kimlanbu
(14.04.08)
(7)

istatistik sorum var... meraktan, cevabı ben de bilmiyorum...

huzursuz
merhaba, www.dailygammon.com sitesinde motd olarak şu soru çıktı, lakin düşündüm çözemedim... fikri olan ?Two coins. One gives heads 60% of the time, the other 40%. Pick one at random. Flip it twice. What is your probability to get two heads?Türkçesi:İki bozuk paranız var, bir tanesi %60 ihtimalle t
merhaba, www.dailygammon.com sitesinde motd olarak şu soru çıktı, lakin düşündüm çözemedim... fikri olan ?

Two coins. One gives heads 60% of the time, the other 40%. Pick one at random. Flip it twice. What is your probability to get two heads?

Türkçesi:
İki bozuk paranız var, bir tanesi %60 ihtimalle tura geliyor, diğer %40 ihtimalle. Bir tanesini şansınıza seçin ve 2 kere atın, 2 atışın da tura gelmesi ihtimali ne kadardır ?
0
huzursuz
(13.04.08)
oncelikle bu olasilik sorusu, istatistik degil :)

ihtimal de
(1/2)*(60/100)*(60/100) + (1/2)*(40/100)*(40/100) = 13/50

sonucun dogru olmasi gerekiyor.
0
egotm
(13.04.08)
şöyle bir mantıkla gidersek:
%60 ihtimalle tura gelen parayı seçtik diyelim. iki kere atarsak ikisinde de tura gelme olasılığı (60/100 * 60/100) = 0.36

öbür parayı seçtik diyelim, iki kere tura gelme olasılığı (40/100) * (40/100) = 0.16

İhtimalin 0.16 den fazla, fakat 0.36 dan az. paralardan birini seçme ihtimalimiz eşit olduğuna göre, ikisinin ortalaması(yani ikisine de 1/2 ihtimal) genel olarak ihtimalimizi verecektir diye düşünüyorum. bu da (0.36 + 0.16) / 2 = 0.26 yani %26 olmalı diye düşünüyorum ama emin de değilim hani.
0
kurukafa
(13.04.08)
13/50 de aynı orana denk dusuyor.
0
bryan fury
(13.04.08)
@kurukafa, ustteki i$lem dogru, 0.26 cikiyor onun da cevabi :) zaten farkindaysan ayni $eyi yapiyorsunuz :)
0
safepassage
(13.04.08)
safepassage, önce %40'ı 50 olarak görmüştüm yanlışlıkla farklı bir sonuç çıkmıştı, sonra düzelttim. neyse sonuç olarak mantığını da anlatmış oluyorum değil mi? burada en önemli önemli olan şey sonuç değil diye düşünüyorum.
0
kurukafa
(13.04.08)
afedersiniz fakat bir para nasıl %60 ihtimalle tura gelebilir? ya da nasıl %40 ihtimalle yazı gelebilir?
0
deckard
(14.04.08)
sofistike maymun -> bu olasılık sorusu için sorulmuş paralar... hileli gibi düşün :) sanal yani...

cevaplar için teşekkür ederim arkadaşlar :)
0
🌸huzursuz
(14.04.08)
(6)

fobi

kahvegibi
Merhabalar,insanların saçma sapan fobilerini yenmeleri için nasıl bir yol izlenir bilen var mı? ya da daha önce fobi sahibi olup da, bunu yenebilenler, hangi yolları denemişler?hipnoz işe yarıyor mu?örnek vermek gerekirse:kedi-köpek: acayip seviyorum, içim gidiyor ama yanıma yaklaştıklarında inanıl
Merhabalar,

insanların saçma sapan fobilerini yenmeleri için nasıl bir yol izlenir bilen var mı? ya da daha önce fobi sahibi olup da, bunu yenebilenler, hangi yolları denemişler?
hipnoz işe yarıyor mu?

örnek vermek gerekirse:
kedi-köpek: acayip seviyorum, içim gidiyor ama yanıma yaklaştıklarında inanılmaz korkuyorum. hiç birşey yapmayacaklarını bilsem bile tedirgin oluyorum. sevmek için elimi uzatıyorum ama hayvan hareket ettiği anda şimşek hızıyla kaçırıyorum. bu yüzden onlar da benden tedirgin oluyorlar ve uzak duruyorlar. aynı evde yabancı gibi oluyoruz... (not: annem ve babamın böyle bir korkusu yok, beni de korkutmuş filan değiller)

iğne(enjeksiyon): iğne olacağım zaman deli gibi korkuyorum. hatta iğneyi olduktan sonra daha da kötü oluyor, tansiyonum 4-5 seviyelerine düşüyor. sorun canımın yanması değil ama ne bilmiyorum. hatta, başkasına iğne yapıldığını bile görsem kötü oluyorum.
0
kahvegibi
(08.04.08)
Fobi tedavilerinde benim bildiğim en iyi yöntem destekle veya kendi başına fobinin üzerine gitmektir, korkulan şey birkaç kez yüzleştikten sonra genelde anlamını yitirir. www.youtube.com
0
jolietjake
(08.04.08)
merhaba. eskiden sahip olup da artık zerre mrumda olmayan tek korkum ufolardı (yaa yaa) et ile ba$ladı, sonra o atvde ellerini iki yana açıp ıslıkla angut bi melodi tutturarak ileti$ime geçen omlet kafalı uzaylılarla tavan yaptı benim bu korkum. ama nasıl olduysa yendim bunu ben ortaokuldu sanırım :/ yani bu ufoların kurgusal oldugunu algılayamadıgım kimi zamanlardan büyümeye giden yolda ya$anmı$ bir geli$me de olabilir bilemem.

not: korkularımın üstüne gitmedim =/
edit: ya $imdi tekrar okudum da... sanki artık ufolara olan inancımı yitirdim, köpek uzaylılar gibi bi tandans yakaldım yazdıklarımda. yok öyle bi$i, ufoperver bi insanım.
0
durum serserisi
(08.04.08)
ben de direk damardan tahlil için kan vermekten falan sapıkça bir zevk alıyorum, insanoğlu çeşit çeşit.

fobilerle yüzleşme meselesi sadece şu durumda geçerli bence: evet insan irrasyonel korkularından onlarla yüzleşerek kurtulabilir fakat bunu yapması için, korkunun, kişinin hayatını onu korkuyla yüzleşmeye mecbur bırakacak kadar etkiliyor olması gerekiyor. benim de bir fobim var(her türlü haşerattan ekseriyetle uzak dururum), belki en iğrencinden bir çokbacaklıyı elime alsam sevsem okşasam geçecekama bu benim için büyük bir iş, gerçekten ormanda yaşamam gerekse ciddi ciddi düşünürdüm bunu yapmayı. bir sonraki aşama böceği içime kaçırmak falan olurdu heralde. ama dedim ya, o kadar önemsiyor olmak gerekli belli ki.

kedilerden hiç korkmadım, fakat ufakken köpeklerden de inanılmaz korkardım. bir gün en büyük kabusum gerçekleşti ve bir duvarın üzerinde oyun oynarken, kapalı ve köpekli bir bahçeye düştüm. hayvan bana yapmadığını bırakmadı ama sonra korkum ciddi derecede azaldı, daha sonra da geçti. hatta şimdi evde köpeğim var, falan filan. "yüzleşme işe yarıyor ama yüzleşir misin bakalım?" gibi bir mesele sanıyorum.
0
kurukafa
(08.04.08)
fobi denmisken thy ucus fobisi olanlar icin egitime basladi. ilgilenen olursa diye ilgili duyuru soyle:
Duyuru
Uçuş Fobisi ile Başa Çıkma Eğitimleri Başladı

3 Aşamadan oluşan programın;

Birinci aşamasında yapılan teorik sınıf eğitimi ile katılımcıların öncelikle uçuş ile ilgili bir takım teknik bilgiler edinmesi ve fobiyi yenmeye yönelik teknikler hakkında bilgi sahibi olması amaçlanıyor.

İkinci aşamada kabin simülatöründe gerçekleştirilen sanal uçuş ile uçuş korkusuna karşı duyarsızlaşma sağlanıyor
Üçüncü aşamada ise gerçek bir uçuş yapılarak fobinin tamamen ortadan kalkması amaçlanıyor.
Detaylı Bilgi İçin:

THY Havacılık Akademisi
Atatürk Havalimanı, B Kapısı, 34149 Yeşilköy / IST
Tel: +90 212 463 63 63 (7702/7985/7463)
E:mail: [email protected]
0
pyro clustic flow
(08.04.08)
; )

Çok kısa kısa geçerek, herhangi bir karmaşık terim kullanmadan şunları söyleyebilirim:

Bir korkunun altında illa ki, geçmişte bize korku sağlayan şeyle tehdit edilmiş olmak yatması gerekmez. Mesela köpekten korkuyorsak eğer, illa ki bir köpek tarafından korkutulmuş olmamız ya da peşimizden bir köpek koşmuş olması gerekmez, bunun başka nedenleri de vardır. Evet, fobiler düşününce insana saçma gelebilirler ama, insan fobisiz olmaz!

örnekleyeyim: köpek olduğunu bildiğim bir yerden geçmemek için 2 kilometre yürüdüğüm zamanlar olmuştur. Neden? Çünkü köpek var! Ama bunu çoktaaan aşmış bir insanım, arada cinsinden hoşlandığım köpek olursa kafasını okşayıp sevebilirim, sarılabilirim ama beni yalamasına asla izin vermem! müstakil bir evim olursa kesinlikle köpek edineceğim,, görüldüğü üzere nerden nereye.

Kedilerden tek kelimeyle iğreniyorum, tiksiniyorum! Kedi sevenlere de şüpheyle yaklaşırım, çok açık bu! Bu konumuz dışında.

Konumuza dönelim.

1 – “İlaç tedavisi”

Öncelikle ilaç tedavisi gibi bir şeyden, ne olursa olsun uzak durulması elzem. Yani ola ki sağda solda söyleyen olursa inanmayalım, itibar etmeyelim. Psikiyatrik ilaç demek, aşağı yukarı beyne balyozla vurup tedavi etmek demektir! Şizofreni filan vardır, adını herkes bilir. Gerçi şimdilerde bipolar bozukluk filan diyorlar çok moda. 80’li yıllarda adı depresyondu bunun, çok modaydı, sonra hafif yollu şizofreni moda oldu, sonra panik atak ve şimdilerde bipolar bozukluk. Ben demiyorum ki böyle hastalıklar yoktur ama bunlar ağır süreçlerdir. Misal, bir şizofren kakasını yapar, sonra onu yatağına götürür yanı başına alır ve onunla sohbet eder. Ya da bir bipolar hasta durup dururken hınçla oturduğunuz cafede ayağa kalkıp masayı devirip eline geçirdiği bir camla kolunu keser ve ardından oturup bir köşede ağlarsa, işte o zaman ki onun cidden hasta olduğuna hükmedilebilir. Psikiyatrik ilaç dediğimiz korkunç şeyler böyle zamanlarda (o da çok dikkatli bir surette) kullanılmalıdır. Yoksa, ilaç piyasasında neler döndüğünü, doktorların kimlerden ne gibi ilişkilerle çıkar sağladıkları; represantlar – eczacılar arasındaki maalesef kokuşmuş hukuk ve elbette ki dev şirketlerin yüksek çıkarları. Bunları es geçmemek gerekir. Bu ilişkilerin varlığı, sizin daha çok ilaç tüketmeniz içindir! Mümkün mertebe en ufak bir şeyde ilaç almayın, ilaçlardan uzak durun!

2 – “Korkuyla yüzleşme”

Bu biraz da söylenişi basit bir şey. Yani şimdi “hacım yüzleştin mi olay tamamdır denilebilir. Evet konu da burada başlıyor zaten, kişi yüzleşmekten çekiniyor, o korkusuyla baş başa kalmaktan. Yani ben köpekten korkarken kalbimin harbiden titrediğini biliyorum. Her ne kadar çevremdeki insanlar seferber olmuşlarsa da, hiçbir şey fayda vermemişti, bunun yanında kalp bile kırmışlığım vardır, kafa kırma noktasından çok zor döndüm. Yani yüzleşmek evet yüzleşmek,, yüzleşmek, bik bik bik! Laf çok icraat yok! Bu konuyu şahsen doğru bulmuyorum. Bir aşağıdaki konuya geçelim.

3 – “Korkunun Kökeni”

Şimdi köpekten korkuyoruz ya, işte illa peşimizden köpek koşmuş olması gerekmez, ya da köpekle korkutulmuş olmamız da.. ‘uzan da şöyle sedire senin bir geçmişine inelim’ gibi bir şeyi asla kabul etmek mümkün değil. Peki bunu nasıl çözeceğiz?
Çok basit ;)

Korkunun kökeninden önce, bilinmesi gerekenler de var.

a) Daha önce yaşadığınız hastalık varsa bilinmeli. Böbreklerle ilgili bir şey ya da vajinal kökenli bir rahatsızlık veya hormonal değişiklikler ve ama elbette ki psikolojik süreçte bir şey yaşanıp yaşanmadığı önemlidir.

b) Korkunuzu ne zamandan beri hissediyorsunuz? Bu çok çok çok önemli!!!!!!!!

c) Korku duyduğunuz nesne ya da canlıyla karşı karşıya kaldığımızda ya da karşı karşıya kalma durumu ortaya çıktığında hissettiklerimiz fevkalade önemlidir.

d) Korkulan nesneye yüklenen simgesel anlam da çok çok çok önemlidir!

e) genel bir takım veriler (bu uzun bir konu, asla içinden çıkılamaz)

Şimdi diyelim ki biz bunları çözdük. Yani soruların cevaplarını şöyle bulduğumuzu farz edelim:

a) Yaşadığımız tıbbi ya da psikolojik bir rahatsızlık yok

b) 7 yaşından beri köpekten korkuyoruz

c) Köpekle (ya da başka bir şeyle) karşılaştığımızda kalbimiz çok hızlı çarpıyor, kan beynimize sıçrıyor ve o an bütün dünyayı yok etmek istiyoruz ki köpek de o dünya ile birlikte yok olsun. Avuçlarımız terliyor, alnımızdan soğuk terler akıyor, dua filan okuyoruz, nooolur kurtulayım şundan diyoruz vs.

d) Köpek benim için bir bekçi gibi, ama dişlerinin ve ağzının yapısını araba parçalayan makinalara benzetiyorum.


İşte bu örnekler çok önemli veriler. Bunlar işlenecek ve köken bulunacak ancak, bu kökeni tutup da “ay şekerim sende elektra kompleksi varmışşşşşş” diyen bir kişiyle tartışmaya bile yanaşmayın, çantayla kafasına vurup kafasının pekmezini akıtın ve ortamdan uzaklaşın.
Köken bulunmalı ancak geleceğe getirilişi de tespit edilmeli..
Ben çok fazla uzun anlattım, yani süreci anlatmaya çalıştım çok kısacık.
İnan ol ki korkunun gidişi bundan daha kısa..
çok basit bir olay bu ;)
0
gozupek
(09.04.08)
(7)

TV'de ilk kez

ermanen
Bazı kanallar bazı filmleri TV'de ilk kez yayımladıklarını iddia ediyorlar ama ben daha önce başka kanalda görmüş oluyorum. Benden başka kimse farketmiyor mu? Bu kanalın hukuksal bir yaptırımı yok mudur?
Bazı kanallar bazı filmleri TV'de ilk kez yayımladıklarını iddia ediyorlar ama ben daha önce başka kanalda görmüş oluyorum. Benden başka kimse farketmiyor mu? Bu kanalın hukuksal bir yaptırımı yok mudur?
0
ermanen
(07.04.08)
türk kanallarını kastediyorlardır. yani ulusal kanallar. yerel ya da uydudan yayın yapan, ya da kabloluları kastetmiyorlardur. sanmıyorum başkası yayınladığı halde ilk diyeceklerini
0
efruz
(07.04.08)
İkisi de yerel kanaldı yamulmuyorsam
0
🌸ermanen
(07.04.08)
cok nadir olsa da iki ulusal kanalın aynı film e tv de ilk kez dedigi cok iyi hatırlıyorum. hukuki bir yaptırım olması gerekir ama gozden kacmıs olması yuksek bir ihtimal. her zaman olan bir şey değil nede olsa.
0
rurouni
(07.04.08)
bu türden reklamvari söylemleri dikkatre almamanızı tavsiye ederim. Filmi izleyip izleyemeyeceğinize karar verin yeter. hak hukuk gah guguk bo$ i$ler bunlar. keyfinize bakın.
0
robinbook
(07.04.08)
aynı kanal 2. kez yayınladığı film için bile tv'de ilk kez diyebilio. çok iyi hatırlıorum, atv deve dönüşen bi bebek vardı o film için yapmıştı. takmamak lazım, tv'de ilk kez diye sırf o filmi izleyen bir kitle varsa zaten müstehak.
0
erostrada
(07.04.08)
o da bir şey mi.. star tv on sene falan önce "dna" isimli marc dacascos filmini "evrende ilk kez" şeklinde lanse etmişti.
0
weeping guitar
(07.04.08)
bazı kanallar da tv olarak sadece kendilerini sayıyorlar. yani bizim kanalda ilk kez durumu da olan bişey heheh.
0
kurukafa
(07.04.08)
(3)

partition kurtarma

kabizcik
partition table'i tarumar olan bir harddisk icin alernatif cozum yontemleri ariyorum.soyle ki: bir tanesi sakat olan iki partition birlesmis durumda gozukuyor. win fdisk ile dosyalarin hala saglam oldugunu gordum. ntfs-3g sacmaliyor. advanced recovery yontemi onerebilecek olan var mi?
partition table'i tarumar olan bir harddisk icin alernatif cozum yontemleri ariyorum.
soyle ki: bir tanesi sakat olan iki partition birlesmis durumda gozukuyor. win fdisk ile dosyalarin hala saglam oldugunu gordum. ntfs-3g sacmaliyor. advanced recovery yontemi onerebilecek olan var mi?
0
kabizcik
(06.04.08)
beni zamanında kurtarmış bir yazılım olarak: (bkz: partition table doctor)
umarım işine yarar.
0
kurukafa
(06.04.08)
(bkz: getdataback)
0
crown
(06.04.08)
cevaplar icin tesekkurler. denemeye basliyorum
0
🌸kabizcik
(06.04.08)
(3)

Epox anakart nerden bulunur

kurukafa
İş yerinde bir bilgisayarın anakartı mefta olmuş. Aynısından sadece hipernex'de bulabildim. Bunu elden almak istesem nerde bulurum bir fikriniz var mı?Anakart şu: http://www.hipernex.com/Pro.aspx?CID=434&IID=28191#
İş yerinde bir bilgisayarın anakartı mefta olmuş. Aynısından sadece hipernex'de bulabildim. Bunu elden almak istesem nerde bulurum bir fikriniz var mı?

Anakart şu: www.hipernex.com
0
kurukafa
(04.04.08)
socket 754 ddr1 ve agp8x özellikli başka bir anakart bulabilirsin bilgisayarcılardan veya vatan-gold gibi yerlerden.
0
yuto
(04.04.08)
teşekkürler yuto, en kötü ihtimal öyle olacak, ama xp kurulu makinada, lisanslı programlar bok püsür... takayım çalışsın direk istiyorum. epox da batmış... tüh
0
🌸kurukafa
(04.04.08)
anakartı değiştirince format atman şart değil diye biliyorum yani eski anakart driverlerini silip yeni anakartınkini yükleyerek format atmadan kullanabilirsin zannedersem.
0
yuto
(04.04.08)
(4)

ekşi duyurunun saati ileri mi?

efruz
yoksa benim saatim mi geri.
yoksa benim saatim mi geri.
0
efruz
(02.04.08)
1 saat ileri, evet.
0
sourlemonade
(02.04.08)
şimdi beklenen soru: neden?
0
kurukafa
(03.04.08)
yaz saati yüzünden olabilir dicem ama biz 1 saat ileri aldık galiba.
0
thalamus
(03.04.08)
serverlar daha doğuda bi yerde galiba. geri olsa avrupa diycem ama
0
🌸efruz
(03.04.08)
(10)

Yanlis hesaba EFT

no christ requiress
Arkadasima hesap bilgilerimi yollarken hesap numarasinin bir rakamini yanlis yazmisim ve o da o hesaba EFT yapti -650ytl-. Ertesi gun -yani bugun- ikindiye kadar bekledim, o zaman farkettim. Arkadasim bankasini aradi -isbank- yanlis oldu iptal edilmesini istiyorum diye. Bugun mesai 6-7 gibi %80 done
Arkadasima hesap bilgilerimi yollarken hesap numarasinin bir rakamini yanlis yazmisim ve o da o hesaba EFT yapti -650ytl-. Ertesi gun -yani bugun- ikindiye kadar bekledim, o zaman farkettim. Arkadasim bankasini aradi -isbank- yanlis oldu iptal edilmesini istiyorum diye. Bugun mesai 6-7 gibi %80 doner hesabiniza ama donmeyedebilir, o zaman subenize gelip form doldurmalisiniz ya da fax cekmelisiniz demisler. Bir kac ayni tecrubeden okudum googleda, hesabina yatan kisi ile muhattap oluyormus insanlar, banka bir sey yapamiyormus. Hesabina yatan kisi de uzlasmaz ise anca ilamsiz icra takibi yaptirmak gerekiyormus, sebepsiz zenginlesmeden oturu. Bir tanecik rakamdan dolayi bu kadar sey olabilir mi ya, sinir krizi geciriyorum. Basina boyle bir sey gelen var mi, yolu yordami nedir ? Ad soyad bilgisi istemiyor mu bu EFT, ne bicim sey de direk gidiveriyor hesaba poff!
0
no christ requiress
(02.04.08)
Hesabına para yatan kişi parayı dilediği gibi çekip yiyebilir ve banka (tabii dava açmak haricinde siz de) bu durumda ona hiç bir şey diyemezsiniz. Banka adama yatan parayı geri sizin hesabınıza aktarırsa çok büyük problem aslında, çünkü birinin hesabına kendi rızası dışında müdahale ediyor ve bildiğim kadarıyla bu yasak. Bazen bankalar durumu çözmek amacıyla böyle işlemler yapıyorlar, ama ben o adam olsam ve bankaya dava açıp "bunlar benim hesabıma müdahale etti" desem kazanırım. Banka işi çözerse ne ala, çözmezse karşı tarafın iyi niyetine kaldınız.
0
sui
(02.04.08)
peki eft yaparken hesap bilgileri yaninda ad soyad sorulmuyor mu ?
0
🌸no christ requiress
(02.04.08)
bankatik üzerinden yapılmışsa sorulmuyor sanırım.
0
insanimsi
(02.04.08)
iki üç kere yaptım ben bunu (evet dikkatsizlikten) sonradan kendi şubemi aradım "şu hesabın sahibiyim, şu hesaba havale-eft yapmaya çalışırken sehven şu hesaba gönderdim. bu işlemin iptalini ve paranın hesabıma iadesini talep ederim" şeklinde bir talimat geçtim. bunu yaptığınızda karşı tarafın hesabında bu paranız bloke ediliyor ve yanlışlıkla hesabına para geçen kişi o parayı alıp yiyemiyor. sonrasında yanlışlıkla havale yapılan kişinin şubesi ile irtibata geçiliyor (sizin şubenizdekiler tarafından) onlar da o şahsa ulaşıyorlar v.s.. neticede para iade ediliyor. 2 gün içinde almıştım ben en geç, sürekli takip etmek gerek ama durumu, kendi şubenizi veya yanlışlıkla havale yapılan şubeyi arayıp "ne oldu bizim iş?" demek gerekiyor. hiç icra takibine falan gerek kalmadan çözüldü benim hatalı işlemlerim, muhtemelen sizinki de çözülecektir.
0
kantelem
(02.04.08)
sevgili kantalem, senin musterisi oldugun bankayi ve havaleyi yolladigin bankayi da belirtir misin ? bankadan bankaya fark ediyor davranis malum.
0
🌸no christ requiress
(02.04.08)
genelde eft lerde isim ve soyisim girmek zorunlu. böyle aksiliklerde ordan karşılaştırıp mağduriyetleri gideriyorlar.

bankamatiklerden eft değil havale yapılır. ve havalede isim ekranda çıkar. numarayı yanlış girdiğinde farklı bir isim çıkar ve onu onaylayan da artık nası yanlışlık yapar bilemem
0
efruz
(02.04.08)
@nochristrequiress
garanti bankası ve akbank'tan ayrı ayrı birkaç kez yanlış hesaplara eft ve havale yaptım(internet şübelerinden yaptım havale/eft'leri) hangi bankalar olduğunu hatırlamıyorum ancak bir faks ve sürekli diyalogla çözdüm tüm problemleri sonrasında.

@efruz
havalede onay veriyor haklısın ancak otomatiğe almış bir biçimde tıklayınca insan isme-cisme bakmıyor; kısa bir süre içerisinde iki kere yaptım bunu. olmaz olmaz deme olmaz olmaz.
0
kantelem
(03.04.08)
bunun tam ve kesin bir çözümü var ise şöyleb ir risk doğmuyor mu? misal ben birine bir şey sattım, adam parasını eft ile yolladı, hesabıma baktım, kargomu verdim o arada. sonra adam bankasını aradı yanlışlık yaptım dedi... uğraşıp duracak mıyız?
0
kurukafa
(03.04.08)
Bir keresinde de bir arkadaş bana eft yapacaktı, gereksiz diye isim kısmını tam doldurmamış. Para arkadaşın hesabından çıkmış gözükmesine rağmen elime ulaşmadı. Bankayı aradık hatalı isimli eft lerde para 1-2 gün içinde hiç bir işlem yapmadan göndericinin hesabına iade edilir dediler. Gerçekten de öyle oldu para geri döndü. O yüzden isim yanlışsa endişe edilecek bir şey yok diye düşünüyorum...
0
selimse
(03.04.08)
hallettim cok sukur az once. yaziyim nasil oldugunu da basina gelen olursa ornek alsin:

isim tutmadigindan oturu para ykb nin havuzunda bekletiliyormus. parayi hesabima aktarmak icin is bankasinin onlara fax cekmesi gerekliymis. neyse arkadasim 3-4 kere soyledi is bankasini arayarak, anca bugun haber verdiler. el .kiyle gerdege girmek bu olsa gerek. gittim bankadaki kadina yalvar yakar -hesap babamin adina ve kendileri sehir disinda yasiyorlar- hesaba aktarttim. uzun, burokrasisi bol, yorucu, sinir bozucu bir surec, cok dikkat edin yollarken bir yerlere bir seyler. bir de soyle bir sey var, call center ile hic ugrasmayip direk subeye gidin. call center da 3 kere yonlendirilirsiniz bir yere, 4.de teli kaparlar. is bankasinda da ykb de de aynen bu surec yasandi 6-7 kere. eskiden call center da calisan bir arkadasin dedigine gore, bu tip durumlarda yonlendirirn bir yerlere sonra kapatin diyorlarmis. neyse, bu kadar iste. dikkat edin.
0
🌸no christ requiress
(04.04.08)
(3)

brainwave generator ne ayaktır, zararlı mıdır?

ravioli
sözlükte bi entryde fazla kullanılmasının beyin kanamasına neden olabileceğinden filan dem vurulmuş, bi de birkaç sayfada kalp ve epilepsi hastalarının kullanmalarının sakıncalı olabileceği yazılmış, net bir bilgisi olan var mı?sabaha kadar açık kalsa kulağımda bir şey olur mu?
sözlükte bi entryde fazla kullanılmasının beyin kanamasına neden olabileceğinden filan dem vurulmuş, bi de birkaç sayfada kalp ve epilepsi hastalarının kullanmalarının sakıncalı olabileceği yazılmış, net bir bilgisi olan var mı?
sabaha kadar açık kalsa kulağımda bir şey olur mu?
0
ravioli
(02.04.08)
binaural beats olayıysa(stereo ses ile yapılan nane), bildiğim kadarıyla tıbbi olarak kanıtlanmış bir zararı veya yararı yok.
0
kurukafa
(02.04.08)
Kullanmıştım. Sabaha kadar dinlemeyi hiç denemedim Ama şöyleki; dinleyeceğiniz 'preset'lerin belli bir süresi var [15-20 dk gibi]. Frekans olarak 15Hz. ten başlayıp 5Hz. e doğru gidiyor diyelim, bu geçiş zaten preset süresi içinde oluyor ve bitiyor. Repat 10 kez olarak ayarlanmışsa diyelim bu döngü sürekli tekrarlanıyor. Baş ağrım olduğu zaman bir kaç dakika içinde rahatlatıyordu beni "headache treatment" adlı preset. Bir de 15 dakikada inanılmaz uyku getiren/mayıştıran bir meditasyon uygulaması vardı. İyi kulaklıklarla kullanılmalı bir de. Sizde de işe yarar mı bilmem. Bendeki psikolojik midir bilmem ve fakat uyku ve baş ağrısı konusunda işe yarıyordu.

www.bwgen.com şurda farklı amaçlara yönelik uygulamarları indirip deneyebiliyorsunuz. Bi zararını da görmedim. Kendimi çok kaptırıp uzun süreli kullanmadım.

Epilepsi hastaları için sakıncalı deniyor, mantıklı da ses ve ışığa karşı hassas olduklarından.
0
sıkay
(02.04.08)
ben aylarca kullandım, faydasını gördüm uygun preset'i kullanınca. kulaklıkla değil de uygun yerleştirilmiş hoparlör sistemi kullandım. bu programla üretilen sesler kulağınıza zarar vermezler, çünkü zaten algı sınırlarınız içindedir bu sesler ve makul bir desibelde dinlediğiniz sürece sıkıntı yaşamazsınız.
0
raj
(03.04.08)
(10)

sevilen kişinin yüzünü hatırlayamamak

toxxicfox
bahsettiğim eskiden aşık olunan veya hala sevilen eski sevgili falan gibi bir şey değil, şu anda hoşlandığı kişinin yüzünü unutabilir mi insan? size de oluyor mu en azından. olay tam olarak şu şekilde cereyan ediyor, gerçeğini haftada bir görebilsek de, fotoğrafları var sonuçta..ama bir düşüneyim di
bahsettiğim eskiden aşık olunan veya hala sevilen eski sevgili falan gibi bir şey değil, şu anda hoşlandığı kişinin yüzünü unutabilir mi insan? size de oluyor mu en azından.

olay tam olarak şu şekilde cereyan ediyor, gerçeğini haftada bir görebilsek de, fotoğrafları var sonuçta..ama bir düşüneyim diyorsunuz yüzünü, 10 dakkada bir, aslında aklınıza geliyor bayaa, ama yetinmiyor aptal kafa, tüm ayrıntılarıyla gözümün önüne getireyim diyor, onun için kastıkça ilk görüntü de gidiyor.. fotoğrafa bakıyorsun haa diyorsun 5 dakka sonra yine aynı döngü..

yaşayamıyorum lan bu yüzden adam gibi.. normal midir bu? bir de bilimsel açıklaması var mıdır, mesela daha çok kastıkça hafıza hücreleri mi yoruluyor da gidiyor görüntü ne oluyor, var mıdır bilimsel bir şey? şimdiden okuduğunuz için teşekkürler:)
0
toxxicfox
(01.04.08)
yüzleri hatırlayamama vardı bi hastalık olarak ama adını zerre hatırlıyosam allah da belamı versin.
0
myriamonde
(01.04.08)
önce şöyle bir düzeltme yapılması kanaatindeyim:
unutma, bir süreç olarak yok olma değildir.
yani unutulan bir veri (bir kişinin yüzü ya da olay vs) yok olmaz,
bu teknik olarak imkansız.

bu ne demektir?
hafızada olan her şey yerli yerinde kalır ve doğru yol bulunursa,
hiçbir şeyin unutulmadığı görülür.
bunun içindir ki ya kullanılmayan ya da bastırılan bilgilerin unutulduğu söylenebilir ama onlar belirli bir şekilde zihinde yer işgal etmeye devam ederler ya da şekil değiştirerek bize semptom olarak geri dönebilirler.

"gösteren" ile "gösterge" arasındaki ilişkide yaşanan kopukluktandır bu. yani işin türkçesi ise, aşıksın işte, hepsi bu.

hastalıklı bir durum değil, bence sağlıklısınız.
0
gozupek
(01.04.08)
evet var böyle bir şey. hani görsem tanırım ama görmediğim zamanlarda kesinlikle aklıma getiremem yüzünü.
0
deckard
(01.04.08)
genel bir cevap öncelikle, sadece hoşlandığım kişilere oluyor, mesela 2 senedir görmediğim arkadaşımı 1000 kişinin arasından 10 sn de bulurum, eğer hoşlanmıyorsam:)

benim bilimsel olarak sorduğum bir verinin yok olması değil, düşünmeye, ayrıntılandırmaya çalıştıkça görüntünün yok olmaya başlaması, ya da ayrıntılarının azalmasıydı..

ayrıca evet, aşık olmamdan ve beraberinde gelen dalgınlık hallerinden olabilir, muhtemeldir..
0
🌸toxxicfox
(01.04.08)
sade ve düz anlatacağım,
elbette konunun uzmanı olduğumu iddia edemem.

**

sevmediğiniz kişileri daha çabuk/sık hatırlamanız da hastalıklı bir durum değildir!
nefret ve cinsellik fevkalade güçlü duygudurlardır,
bazen birbirlerinin yerine geçerler.

mesela ihtirasla (ve tabii ki cinsellikle) arzulanan bir şeye erişememek,
eğer o kişinin engellemesinden kaynaklıysa,
cinsellik tabanlı sevgi nefrete dönüşür ve nefret duyguların doruğudur!
ondan daha keskini yoktur!

misal bir kadının/erkeğin peşindesiniz,
hem çok seviyor ve hem de arzuluyorsunuz.
sürekli reddedilirseniz,
bilincinizin altı ile bilinç çatışacaktır.
üstad rainer funk buna acı adını verecek ve
nefretin bu acından kaynağını aldığını söyleyecektir!

elbette yapılacak yorumlar falcılık olabilir,
o yüzden çok genel yazmağa çalışıyorum.
arzulanan bir şeye kavuşulamaması ya da ele geçirilmeye/üzerinde tahakküm kurulmaya/geçilmeye çalışılan bir şeye karşı belirli bir hırs duyulabilir.
bu duygu yoğunlaşırsa nefrete dönüşür.

**

arzuladığınız kişiyi (âşık olduğunuz diyelim) tam olarak gözünüzün önüne getirememeniz, bir çeşit kaçış.
çünkü son derece arzuluyorsunuz kendisini, olsun istiyorsunuz.
"eğer olmazsa" korkusundandır o kişinin hayaline alışmayı yadsıyor olabilirsiniz.
ama nefret ettiklerinize dair herhangi bir beklentiniz olmadığı için ve nefret son derece güçlü bir duygu olduğu için diğerlerini hatırlıyorsunuz! diyebilirim.

ama tabii ki kesin % 100 şeyler değiller.
0
gozupek
(01.04.08)
ermanen
(01.04.08)
prosopagnosia değildir problemim..
0
🌸toxxicfox
(02.04.08)
evet bende de böyle birşey vardı.yüzünü unutuyordum sevdiğim kızın.resmini veya kendisini görene kadar nasıldı ki diye kıvranıyordum.işin garibi alakasız insanların yüzünü unutmazken onun yüzünü unutmaktı tabi.
0
aynali
(02.04.08)
yüzlerin tuhaf bir durumu var. ben kendi yüzümü bile hayal edemiyorum bazen. ama aynaya bakınca şaşırmıyorum da. çevremdeki insanların yüzünü de hayal edemediğim çok oluyor gel gör ki bir kere gördüğüm yüzü, bir daha gördüğümde daha önce görmüş olduğumu asla unutmam(yani tanıştıysam falan). neden olur nasıl olur pek bilgim yok.
0
kurukafa
(02.04.08)
bana hep ilk buluşmadan sonra olur. ama ikinci bir defa daha gördüğümde bir daha unutmam. sanırım beyin amcıklamasıyla ilgili bir şey.
0
insanimsi
(02.04.08)
(15)

YazıLarın arasında görüLen büyük L harfi

o midas
Nedendir? Bir çok forumda görüyorum. Hatta ekşi duyuruda bile rastLayabiLirsiniz. İsteyerek yaptıkLarını sanmıyorum. HerhaLde bu yazarLar benim şimdi yaptığım gibi bir parmakLarı Caps Lock'ta yazmıyorLar. Ne pratik ne de güzeL.
Nedendir? Bir çok forumda görüyorum. Hatta ekşi duyuruda bile rastLayabiLirsiniz. İsteyerek yaptıkLarını sanmıyorum. HerhaLde bu yazarLar benim şimdi yaptığım gibi bir parmakLarı Caps Lock'ta yazmıyorLar. Ne pratik ne de güzeL.
0
o midas
(01.04.08)
Sordumdu, kimi şekil olsun(?) diye kimi de daha okunabilir olduğunu düşündüğü için(ki bence okunulurluğun içine ediyor, kimseninki okunmuyor da seninki mi okunuyor be adam) yapılıyormuş.

not: caps lock ile değil shift ile yapıyorlardır. :)
0
kurukafa
(01.04.08)
turkce karakter kullanmayan kisilerde gorulur bu.

cunku kucuk "l" yi genelde "ı" yerine "i" kullanamadigimiz zamanlarda kullaniriz.

ornek vereyim pekissin:
"sikildim" yerine "sıkıldım" yazamiyoruz (tr karakter kullanmamak adina). ozaman "kucuk "ı" yerine "l" kullaniyoruz. e ozaman kucuk "l" yerine ne kullancaz? buyuk "L" tabiki.

bu benim sahsi buyuk "L" kullanma tarihcemdir. yakin zamanda kurtuldum bu aliskanliktan. baskalarinin amaci baska bi aliskanliktan geliyor olabilir.
0
theli
(01.04.08)
Valla ben bu şekilde büyük L yazanların hepsinin daha çocuk olduğunu, kendilerine bir şekilde dikkat çekmek istediklerini düşünüyorum. Aslında bi psikolog bunu daha iyi açıklar sanırım. Haa bu arada ekşi duyuru da filan böyle yazılmış sorulara cevabı bilsem de yazmıyorum...
0
selimse
(01.04.08)
Teşekkür ederim. İçimden bir ses bu cevApları AlAcAğımı söylüyordu dA yine de bir türlü kondurAmıyordum sırf şekil olsun diye yApıldığınA. Ben de bundAn sonrA şekil olsun diye öyle yApAcAğım hem de dAhA dA mArjinAl olmAk AçısındAn A hArflerini büyük yAzAcAğım. HAdi bAkAlım.
0
🌸o midas
(01.04.08)
ne yalan söyleyeyim ben de kıl oluyorum bunlara...
özellikle divx forumlarında falan karşılaşıyorum böyleleriyle...
bunlar ş yerine sh ç yerine ch yazıyolar..
selimsenin de dediği gibi çocuk bunlar...yeğenim var ordan biliyorum
0
undarist
(01.04.08)
"1" rakamı ve "I" ile karıştırılmaması için olabilir
0
ermanen
(01.04.08)
Ş yerine $ kullanmak bir zamanlar gerekiyordu, daha doğrusu tercih meselesi diyebilirdiniz(yalaka mode on). Bir çok internet ortamında ş harfi tanınmadığı için bazen işe yarıyordu. O zamanlar ı yerine l, kullanılması da (devamı olarak l yerine L kullanılması da) anlaşılabilirdi. Ama sadece şekil olsun diye kullanılması bence biraz garip. Açıkçası bu soruyu sorduğumda "belki de bazı programların bazı fontlarla bir derdi vardır, bu arkadaşlar da bu programları kullandıkları için paso istemeden böyle yazmak zorunda kalıyorlardır" gibi şeylerin çıkabileceğini ümit ediyordum.
0
🌸o midas
(01.04.08)
benim klavye bazen ing.e geçiyor durduk yere daha önce sorulmuştu burda birçok kişiye oluyormuş msn bug'u yüzünden galiba. neyse bazen tr'ye çevirmeye üşeniyor insan, yani ben yapmıyorum da bu yüzden yapan olabilir.
0
sourlemonade
(01.04.08)
nickim de bu kapsama giriyor sanki, kendimden utandım birden.
ayrıca ; (bkz: entryde 99 tadı) başlığında ş yerine sh, ç yerine ch yazmak gibi örnekleri görülebilir.
0
frant1c
(01.04.08)
sms'lerde belki olabilir. ben mesela bi aralar ı'ları ve l'leri büyük yapardım. ILImLI mesela. fekat sonraları okumayı zorlaştırdığını kendim farkettim. senelerce de ş yerine $ yaptım klavyede, güzel göründüğünü düşünüyodum ama öyle deilmiş.

bi metni okurken ı ile l'yi karıştırmak pek mantıklı gelmedi bana. aşağıda var işte bi tane, adam(tanıyorum kendisini) "üretim pLanLama" yazmış başlığa.

anlayamadığım, neden R deil de L? karışması çok çok mantıksız.(bunu mantlkslz diye okuyan var mı allasen?)
0
infernal majesty
(01.04.08)
ek$i engine sçtığında altta yazan yazı;

"Bu olu$an hatanIn tum haklarI Sourtimes Entertainment'a aittir. Izinsiz aynI hata olu$turulamaz aynI $ekilde sicilamaz. (c) 2500-4900 SourTimes."

mesela burada I'lar sadece geyik olsun diye büyük sanırım.
0
deckard
(01.04.08)
küçük L ile karışmasın diye zannediyorum. Mesela "Illustration" kelimesinin başındaki üç adet dikey çizgi okumayı zorlaştırıyor. veya ingilizce "hasta" anlamına gelen "Ill" sözcüğü bu şekliyle üç dikey çubuktan ibaret kalıyor. bunlar uç örnekler tabii. zannadersem ki biraz daha anlaşılabilir kılabilmek için küçük L yerine büyük L kullanılıyor. "ILLustration" yazılıyor, "ILL" yazılıyor. daha okunabilir oluyor.
0
kibritsuyu
(01.04.08)
çocukluktan yapıyorlar başka bir şey değil.

sıkıldım demek isterken "sikildim" yazarım diye de korkmayalım artık mümkünse. "hiohhaha sikildin mi hohoha" diye gülen adamlar olmasın hayatımızda zaten.

asabiyim bu ara...
0
pispinti
(01.04.08)
turkce klavye kullanmayan birisi icin normal karsilanacak bir durumdur. yazilarimin anlasilmasi icin s'den sonra gelen s harfi icin de kimi zaman $ kullaniyorum. 30'unu geckin biri olarak bunun cocukluk ile bir alakasi oldugunu du$unmuyor, aksina yazilarin daha anla$ilabilir olmasini sagladigini du$unuyorum.en azindan kendi yazdiklarim icin.
0
cukutak
(01.04.08)
theli ben çocukluğu dünyada yaşadığın yılla ölçmüyorum, benim bahsettiğim çocuk olma durumu yaş ile bağlantısız. Ayrıca ben çocukların sorularını cevaplamıyorum diye bir şey yazmadım, ben kendilerine bir şekilde dikkat çekmek isteyen insanların sorularına kıl olduğum için cevap yazmıyorum. En son da şunu ekleyeyim $ işareti ekşi de S yerine değil Ş yerine kullanılıyordu. Bunları aynı görmemek lazım. ı,ç,ğ,ü,ö yerine bir şey kullanılsa bunu anlardım fakat "L" bence direk ço-cuk-luk...

Yanlış anlamaları kaldırmak için yazayım:

Çocuk :(mecaz)Büyüklere yakışmayacak biçimde düşüncesizce davranan kimse:
"Otuz yaşında ama hâlâ çocuk."
Çocukluk: (mecaz)Çocukça davranış:
"Onun nazını çekerek bütün çocukluklarına katlanıyorum."- A. H. Tanpınar.

Kaynak TDK...
0
selimse
(02.04.08)
(1)

Intel® Celeron® M İşlemci 530 1,73 GHz, 1 MB L2 önbellek, 533 MHz FSB

tabudeviren
başlıktaki türde bir işlemcinin core duo ve core2 duo ile karşılaştırmasını yapabilir misiniz? yapılabilir mi?
başlıktaki türde bir işlemcinin core duo ve core2 duo ile karşılaştırmasını yapabilir misiniz? yapılabilir mi?
0
tabudeviren
(31.03.08)
teknik bir karşılaştırma istemiyorsan şöyle diyebilirim: kıyas kabul etmez.

core mimarisi apayrı bir mimari, burada clock speed merkezli bir karşılaştırma yapmak zaten yanlış olur. ancak yapacağın işlemlere göre(misal salt cpu ve memory performansına dayanan işlemler) 4mb cacheli 2ghz bir mobil c2d 4, yerine göre 5-6 kat fazla performans gösterebilir. c2d bir işlemcide burada bahsettiğin işlemciden çok daha kuvvetli bir çekirdekten 2 tane beraber bulunduğunu hatırltmakta yarar var.
0
kurukafa
(31.03.08)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.