Giriş
(3)

Yurt dışı yüksek lisans için dil belgesi

kay adams
Yurt dışından kastım UK + ABYa bunu kurumun mu göndermesi lazım illa ki?biz yükleyemiyor muyuz? illa orijinal kopya mı gitmeli? Üniversiteye göre değişiyor mu?Bir de IELTS adaylara sonuç yolluyor mu?Teşekkürler.
Yurt dışından kastım UK + AB

Ya bunu kurumun mu göndermesi lazım illa ki?

biz yükleyemiyor muyuz? illa orijinal kopya mı gitmeli? Üniversiteye göre değişiyor mu?


Bir de IELTS adaylara sonuç yolluyor mu?

Teşekkürler.
0
kay adams
(23.01.18)
Cok genel yazmissiniz. Ulkeden ulkeye kurumdan kuruma degisir.

Yani yurtdisi sozcugu 150 kusur ulkeyi kapsiyor.
0
Traveller
(23.01.18)
Birleşik Krallık + EU ülkeleri.
0
🌸kay adams
(23.01.18)
Avrupa sizin göndermenizi/yüklemenizi de kabul ediyor genellikle.
Ama hangi okullara başvuracağınızı ben bilemem, sitesinden okuyup ona göre davranırsınız.

Evet, ielts belge gönderiyor.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(23.01.18)
(5)

Dr dalin gözüyakmaz

yuvarlanantencereninkapagi
https://www.google.com.tr/amp/www.gunes.com/amp/gundem/feto-ve-pkkpyd-destekcisi-doktor-ozkan-bozdag-paylasimlari-nedeniyle-gozaltina-alindi-846504twitterda bir ' fenomen' bilen biliyordur. lisansının elinden alınacağı söyleniyor. ne düşünüyorsunuz bu konuda?
www.google.com.tr

twitterda bir ' fenomen' bilen biliyordur. lisansının elinden alınacağı söyleniyor. ne düşünüyorsunuz bu konuda?
0
yuvarlanantencereninkapagi
(22.01.18)
yani ne desem bilemedim açıkçası
0
bizansa karsi memleket takimi
(22.01.18)
tiyatro oyununun bile yasaklandığı türkiye'de normal olandır. şaşırtmadı..
0
hosein
(22.01.18)
işlediği suç ile doktor lisansı arasındaki bağlantıyı göremedim. böyle mi oluyor bu işler?
0
elorelia
(22.01.18)
Bence terörist olduğu için idam edilmedi, malesef teröristleri idam etmek yerine besliyoruz.
0
England
(22.01.18)
E adam terör destekçisi yani terörist. Neyi düşüneceğiz onu anlamadım ben. Hakettiği cezayı bulur umarım.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(22.01.18)
(2)

Güzel Türk Acapella Grupları Tavsiye?

gezegen olan pluton
Her türlü öneriyi dinlerim:
Her türlü öneriyi dinlerim:
0
gezegen olan pluton
(21.01.18)
Acapella Boğaziçi
Sesversus
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(21.01.18)
nocturness
(21.01.18)
(9)

internetteki arif v 216 övgüsü

sheeper
Film çıkalı uzun zaman oldu ancak yoğun dönemde gitmek istemediğimden filmi bugün izleyebildim. film üzerine emek verilmiş olsa da büyük oranda bir nostalji güzellemesi ve göndermelerden oluşan, pek de güldürmeyen bir filmdi. ancak youtube incelemeleri (geekyapar, hasan yalçın, filme gitmeden önce)
Film çıkalı uzun zaman oldu ancak yoğun dönemde gitmek istemediğimden filmi bugün izleyebildim. film üzerine emek verilmiş olsa da büyük oranda bir nostalji güzellemesi ve göndermelerden oluşan, pek de güldürmeyen bir filmdi. ancak youtube incelemeleri (geekyapar, hasan yalçın, filme gitmeden önce) gibi kanallar ve bir çok site film için hunharca övgüler düzmüşler. bunun sebebi nedir, sizce de film bu kadar iyi miydi? hayır Cem Yılmaz'ın da filmlerini (ali baba hariç) beğenirim genelde.

not: filmi anlamamışsın, gidin Cumali ceber izleyinciler yazmasın lütfen. göndermeler filmi iyi yapmaya yetmiyor maalesef.
0
sheeper
(20.01.18)
bence parasal konular var.
0
sutlu nescafe
(20.01.18)
Jimmy McNulty
(20.01.18)
ben de onu diycektim.
mantıksızca bir övgü var ekşide de.
iki kere gitmiş yine gidecekmiş falan.
bakiyorum övenlerin diğer entrylerine, normal gibi duruyor.
0
herhaltibiliyoring
(20.01.18)
@Jimmy McNulty
biraz önce onu izledim, bir tane eli yüzü düzgün eleştiri buldum diye sevindim hatta.

film tabi ki beğenilebilir, lafım yok ancak ölümüne övmeyi, olumsuz bir şey say(a)mamayı anlamıyorum.
0
🌸sheeper
(20.01.18)
Bana göre nostalji güzellemesi olduğu için güzeldi. Yani o yıllara olan özlemi ve saygıyı ifade biçimi olmuş bu film Cem Yılmaz için bence.

bu filmi kötü yapmıyor benim için nostaljik yaşayan herkesin beğeneceği bir film olmuş.

Hunharca gülsem ama bu öğeler olmasa daha az beğenirdim muhtemelen. Beğenisini ifade eden herkes de komik olduğu için beğenmememiştir diye düşünüyorum. Dediğim gibi nostaljik öğeler oldu benim beğenmemi sağlayan. Göndermeler ise bunu destekleyen uyarıcılardı sadece.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(20.01.18)
para alıyorlar, acayip reklam dönüyor ya da fanboylar.
0
pinkpeony
(20.01.18)
Ek olarak: çok beğendiğim bir entry de burada dursun.

eksisozluk.com
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(20.01.18)
mizah olarak hadi gora biraz daha farklı olabilir (ki gerçekten biraz yani zorlarsan ona da aynı denebilir) arog'la yahşi batı'yla baya aynı tarzda bi filmdi. (hemen her replikte ince veya kalın bi espri, bi şeylere gönderme vs.) onların mizahını sevmiş bi insanın bunu da sevmesi lazım. belki de sosyal medyada pek yakında'yla başlayan anti cem yılmazcılık seni de farkında olmadan içine almıştır o sebeple sevmemişsindir ya da doğru bi anında bi izlememişsindir. aklıma gelen son ihtimal olarak da zaman geçtikçe daha güzel gelicektir sana.
0
semaforo de medianoche
(21.01.18)
Bir filmden beklentim keyifli vakit geçirmek ve bu beklentimi fazlasıyla karşıladı. Zaten filmin acayip bir bilimkurgu ya da inanılmaz bi senaryo olmak gibi bir misyonu yok. Sabun köpüğü mantığında, bence çok güzeldi.

Bu arada göndermeleri falan anlamasam da aynı şeyi söylerdim, keyif aldım yani bu yeterli.
0
roket adam
(21.01.18)
(7)

ders çalışırken yemelik sağlıklı atıştırmalık

tejeve
merhabalar.ders çalışırken yemek yapmakla uğraşmamak ve vakit kaybetmemek adına masada bir şeyler atıştırmak istiyorum. lakin cips, çikolata, rafine şekerli besinleri hiç tüketmiyorum.bana önerebileceğiniz atıştırmalıklar nelerdir?ara ara fındık, kuru üzüm yiyorum. zayıf bireyim, yağ içermesi doğal
merhabalar.

ders çalışırken yemek yapmakla uğraşmamak ve vakit kaybetmemek adına masada bir şeyler atıştırmak istiyorum. lakin cips, çikolata, rafine şekerli besinleri hiç tüketmiyorum.

bana önerebileceğiniz atıştırmalıklar nelerdir?

ara ara fındık, kuru üzüm yiyorum. zayıf bireyim, yağ içermesi doğal olması halinde önemli değil (fındık örneğinde olduğu gibi).

teşekkürler.
0
tejeve
(20.01.18)
Kuru incir, tarhana, cevizli sucuk, kuru domates vs.
0
tahin pekmez yoğurt
(20.01.18)
Kuru incir, gün kurusu, ceviz,fındık, sütlü kahve vs.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(20.01.18)
fındıkla sınırlama diğer kuruyemişlerle karışık olabilir.
müsli falan olabilir, ilave şekersiz ve çok meyveli olmayan bir çeşidinden. yoğurda döküp yenebilir.
0
senolll
(20.01.18)
Ekmek üzerine sürülmüş fıstık ezmesi çayla ya da domates sosu zeytin ekmek zayıfsan kilo da verir. Tahin pekmez. Süt dokunmuyorsa corn flakes benzeri şeyler süt içinde. Kabak çekirdeği çinko ihtayacinı da karşılamiş olursun. Paran varsa pastirma.
0
for day to break
(20.01.18)
Ben yukardaki öneriler haricinde salatalık yanına yoğurt dip sos (nane, kekik vs de ekliyorum), bardakta limonlu havuç, firinda çıtır nohut (haşlanmış nohutları baharatlar ile harmanlayıp yağlı kağıt serilmiş tepsiye alıyorum. Üzerine biraz zeytin yağı gezdirip üstü kızarana kadar fırına pısırıyorum. Cips gibi oluyor), chia puding (yarım muz, kakao, yarım çay bardağı süt, 2 tatlı kasigi chia. Hepsini karıştırıp 3-4 saat buzdolabında bekletmek gerek) vs yapıyorum arada. Hem baya tok tutuyor hem de tamamen sağlıklı.
0
fraise
(20.01.18)
Ders çalışırken yemek yemeni tavsiye etmem. Beyninin çalışması gereken yerde sindirim sistemini çalıştıracaksın. Yemekten önce sağlam bir yemek ye, biraz dinlen ve ders çalışırken su haricinde hiçbir şey tüketme. İncir, fındık, fıstık senin enerjini artırır, bir süre sonra masada oturamaz hale gelirsin. Konsantrasyonun bozulur. Sadece arada bir küçük birkaç parça çikolata şeker sayesinde biraz işe yarar.
0
dissendium
(20.01.18)
Kahve + yagsiz kek

Kahve + kuru uzumlu vs kurabiye

Ya da kavrulmamis kuruyemis.zihni acar, mis.
0
bugun hava gunluk gureslik
(21.01.18)
(2)

Yıllar evvel izlediğim film

kendi kendine yasayan yavrucak
Yaklaşık 12-13 yıl evvel televizyonda izlemiştim. Tür olarak romantik-komedi belki sayılabilir ama ben romantik kısmını hatırlamıyorum.Lise (belki üniversite çağlarında) bir genç var. Futbolcu olmak istiyor. Ama yeteneği çok yok. Sonrasında sanırım bir kızı tavlamak için hırsla çalışıp bir futbol ta
Yaklaşık 12-13 yıl evvel televizyonda izlemiştim. Tür olarak romantik-komedi belki sayılabilir ama ben romantik kısmını hatırlamıyorum.

Lise (belki üniversite çağlarında) bir genç var. Futbolcu olmak istiyor. Ama yeteneği çok yok. Sonrasında sanırım bir kızı tavlamak için hırsla çalışıp bir futbol takımına giriyor. Bu futbol takımı gittiği okulun takımı da olabilir eyalet takımı da.

Başka aklımda kalanlar: çocuğun futbol çalışırken giydiği forma yeşil-beyazdı. Arkada hareketli bir müzik eşliğinde bolca futbol çalışma sahnesi kalmış aklımda.
Canlı renkler vardı kullanılmıştı filmde.
Film bittiğinde bende oluşan hissiyat "çok çalışırsak istediğimiz konuda başarılı olabiliriz" tarzı bir şeydi. O dönem ders çalışma noktasında beni gaza getirmişti sağolsun.

Senelerdir aklıma gelir ara ara ama adını hatırlamıyorum. Bir de buradan sormakla istedim. Bilen var mı acep?
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(20.01.18)
gol krali?
0
eksimeksi
(20.01.18)
Yok türk filmi değildi eksimeksi, yabancı.
0
🌸kendi kendine yasayan yavrucak
(20.01.18)
(3)

En iyi ingilizce altyazılı site

feldspar
Filmleri ingilizce altyazıyla izlemek istiyorum. Bu konuda önerebileceğiniz bi site var mı? Telif hakları sebebiyle site koymamışlar :/
Filmleri ingilizce altyazıyla izlemek istiyorum. Bu konuda önerebileceğiniz bi site var mı? Telif hakları sebebiyle site koymamışlar :/
0
feldspar
(19.01.18)
en iyisi olmayabilir ama benim bildiğim bu var: bmovies.is
0
yeteramadenedimherseyi
(19.01.18)
Fmovies var bir de.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(20.01.18)
Ben bsplayer kullanıyorum altyazıyı otomatik buluyor
0
nodrama
(20.01.18)
(4)

Erkek saci bakim

dedim dedim de kime dedim
Uzun sayilabilecek burnuma gelen sacim var berber bugun sana keratin bakimi yapalim sac toparlar guzel olur dedi. Boyle birsey surecekmis 30dk bekliycekmis sonra yikacakmis vs. Ben bi dusuneyim dedim fiyatini sormadim muhtemelen pahalidir. Amma velakin ise yarar birsey midir?
Uzun sayilabilecek burnuma gelen sacim var berber bugun sana keratin bakimi yapalim sac toparlar guzel olur dedi. Boyle birsey surecekmis 30dk bekliycekmis sonra yikacakmis vs. Ben bi dusuneyim dedim fiyatini sormadim muhtemelen pahalidir. Amma velakin ise yarar birsey midir?
0
dedim dedim de kime dedim
(19.01.18)
Gerek yok. No poo akimini bilir misin? Arada dene.

Haftada 3 kez dus aliyorsan.
1 kere sirke + karbonat.

4 kez dus aliyosan bi dusunda sampuan falan hicbisi kullanma.

Cok istiyosan sac kremi kullan.
0
imelih
(19.01.18)
Saçların yıpranmış ise keratin bakımı iyi diyorlar ama burna kadar gelen bir saçın yıpranacağını sanmıyorum ben. Bence boşuna para vermeyin.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(20.01.18)
virgul kullan sacin mi uzun burnun mu anlayamadim.
0
eksimeksi
(20.01.18)
pardon tabi virgül koymayınca anlam kayması olmuş düzelteyim burnum uzun
0
🌸dedim dedim de kime dedim
(20.01.18)
(6)

Kız Çocuğa Doğum Günü Hediyesi

mutekebbir
3 yaşına girecek kız çocuğuna ne alsam?Doğum günü yarın ama ben pazar günü arkadaşımla görüşünce hediyesini vereceğim.1. Yaş gününde mama sandalyesi almıştım.2. Yaş gününde de yine gidememiş sonrasında ahşap, renkli bir oyuncak almıştım sopası vardı renkli çubuklara vuruyordu sonra o sopayla annesin
3 yaşına girecek kız çocuğuna ne alsam?
Doğum günü yarın ama ben pazar günü arkadaşımla görüşünce hediyesini vereceğim.

1. Yaş gününde mama sandalyesi almıştım.
2. Yaş gününde de yine gidememiş sonrasında ahşap, renkli bir oyuncak almıştım sopası vardı renkli çubuklara vuruyordu sonra o sopayla annesinin dişini kırmıştı bu yüzden öyle oyuncaklar almam yasak.

İnternetten alamam vakit yok, bu akşam bir avm ye girip bakacağım.
Kıyafet mi almalı oyuncak mı bilemedim (lego ya da o tarz bir şey almal istemiyorum çünkü evde daha küçük bebek var yiyebilir).

Siz ne dersiniz?

Teşekkürler.

(Telefondan giriyorum hata olabilir daha sonra düzeltilecek)
0
mutekebbir
(19.01.18)
Şehir belirtmemişsiniz ama İstanbul Anadolu Hisarı'na yakınsanız şu dükkanı öneririm: www.brainshop.com.tr
0
fotrsapka
(19.01.18)
Ben olsam o yaş grubuna göre 2-3 farklı kitap alırdım. Yastık gibi olanlar var daha doğrusu yumuşak. İster ondan ister normal. Okuyacak başka kitaplar çıkar aile için de.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(19.01.18)
Ah evet şehir İstanbul (Avrupa Yakası)
0
🌸mutekebbir
(19.01.18)
(bkz: asi kızlara uykudan önce hikayeler)

Güzel bir anı olur, hem de yatmadan önce sanal yerine gerçek kahramanların hikayelerini dinleyebilir.
0
cakabo
(19.01.18)
1/4 keman, letgo'da dolu, 100 lira.
mikroskop, n11'de 35-40 lira.
suluboya seti, ikea'da 10-15 lira.
0
babilbaligi
(19.01.18)
Arkangel
0
Delay Fuze
(19.01.18)
(35)

25 yaşındayım, hiçbir şey yapmadım

nihilist at
Toplasan 3 ay çalışmışımdır, üniversitede ailemin yönlendirmesiyle istemediğim bir bölüm okudum, bitti, evde oturuyorum 1 yıldır psikolojim bozuldu..Ailemin durumu kötü değil. Bana bu bölümü okuttukları için çok üzgün ve pişmanlar keşke istediğin okula gitseydin diyolar ama ne çare, benim senelerim
Toplasan 3 ay çalışmışımdır, üniversitede ailemin yönlendirmesiyle istemediğim bir bölüm okudum, bitti, evde oturuyorum 1 yıldır psikolojim bozuldu..

Ailemin durumu kötü değil. Bana bu bölümü okuttukları için çok üzgün ve pişmanlar keşke istediğin okula gitseydin diyolar ama ne çare, benim senelerim çöp olmuş..

Daha onlardan da yemek istemiyorum, bu işi de yapmak istemiyorum. Onlar sorun etmiyolar istediğin başka bölüm oku kafana göre biz destek oluruz diyolar ama bu yaştan sonra ne okiyim ben ya bi de üniversite sınavı değişti etti bilgiler gitti..

kusa kusa okudum çalıştım her sınav dönemi sinir stresten mideme ağrılar kramplar girdi, okul arkadaşlarım iş güç peşinde kimi doktoraya başladı ben evdeyim malak gibi duruyorum..

ben de başarılı olmak istedim ben de hevesle okumak istedim, hiçbiri olmadı. Kız arkadaşım dereceyle bitirdi çok seviyordu, ben dönemin belki de en kötü ortalamasıyla bitirdim, az buçuk ingilizcem var başka da bir şeyim yok. lisedeki halim nerede şimdiki nerede..

soru yok ama cevap verin allah aşkına
0
nihilist at
(18.01.18)
aile desteği varsa yurtdışına git.
0
icim urperiyor
(18.01.18)
aile desteği var da öyle bir destek isteyemem utanırım. yurtdışı çok masraflı olur bana harcasınlar istemem o kadar. keşke 18 yaşına tekrar dönebilsem..
0
🌸nihilist at
(18.01.18)
+1 icim urperiyor

yurt dışına çık. sandığın kadar pahalıya mal olmuyor. hatta cepken delik git ki başını çaresine bakabil. ''çok masraflı olur'' işin bahanesi. durumu hiç de iyi olmayan bir aileden gelip çıkmış biri olarak diyorum. insan kendi kendine mazlum edebiyatı yapıyor, çok pahalı olur vs. diye. tembellik, bahane, anksiyete, yapmaya çekinme miksi bu.

kendini beğenmiyor ve değiştirmek istiyorsan aileden dışarı çık ve gerekirse başka işler yapıp kendi ayaklarının üzerinde durmaya çalış. yurt dışı güzel bir bahane bunun için. herkes yabancı, kimse yok. sike sike yapmak zorundasın.

keşke sağlığım yerinde, biraz da maddi ailevi desteğim olsaydı. bir dakika düşünmezdim kalmayı.
0
çaykovski
(18.01.18)
yurtdışında napacam ki? 3 ay ingilizce kursu ingiltere’de 50.000 liraya geliyor kalmasıyla yemeğiyle, az para mı bu..
0
🌸nihilist at
(18.01.18)
İstediğin bölümü oku. Zor bir şey değil.
0
dissendium
(18.01.18)
Yerinizde olsam sevebileceğim bir yüksek lisans programı bulmaya çalışırdım.
0
inawen
(18.01.18)
turist vizesiyle git. workaway yap. bulaşıkçılık yap, garsonluk yap.

istesen yapacak bir yığın şey bulursun. amerikaya başvur işte, çıkarsa senindir çıkmazsa hiç senin olmamıştır zaten... şu an sağlığım ve vizem olsa cebimde iki bin dolarla gidip iki ayda tüm düzenimi kurardım.

bunlar hayatı öğrenene kadar geçici yapacağın işler. hiç çalışmamışsın mesela, bunların sana ne öğreteceğini tahmin bile edemezsin. öncelikle ''napıyorum ben burada ya'' hissini tatmak bile bambaşka bir şey. bunları tadınca yolun belirginleşiyor zaten. okumakla bir yere varılmıyor gerçekten. o sadece kendini geliştirme yolunda bir araç. ha çok istiyorsan asıl okumak istediğin bölümün yüksek lisanslarına başvur orada. amerika bölüm dışı başvuru kabul etmede esnektir. ortalaman düşükse bir tık düşük kolejlere gidersin, onların feesini de çalışıp ödersin zaten.. çalışmak bir şey değil orada, çalışma iznini/ssn'i vatandaşı bile takmaz. okul rakamlarını da kafanda büyütme, ödenir.

böyle bir şey düşünürsen, bana yazabilirsin. bildiklerimi anlatıp yardımcı olmaya çalışırım.
0
çaykovski
(18.01.18)
Nihilist olmak başka depresyonda olmak başka.
At olmak başka at kafalı olmak başka.

Bahane herkeste bulunur.
Kendi hayatın için başkalarını suçlama.Suçluysalar bile suçlama çünkü bu sadece bugün olduğun kişiye zaman kaybı yaratır.

Umutsuzlanma. Evde oturma. Uykuyla günlerini geçirme.

Kafası çalışan bir iki arkadaşın varsa onlarla buluş. Çözersin.
0
kalemdefter
(18.01.18)
turkiyede ne okudunuz ?

amerikada community college araştır
0
oscar
(18.01.18)
31 yaşındayım, hiçbir şey yapmadım. Ben kendimde yeniden başlama gücü buluyorsam sen de bulursun. Şimdi "Keşke 25 yaşıma geri dönsem..." hoş mu? :) zaman geçiyor, zaman izafi. Siktiret yani.
0
femme vitale
(18.01.18)
istanbul hukuk mezunuyum.. hukukçuluğu hiç sevemedim, zaten bölüm iğrenç sıkıcı mesleği de görüyoruz etraftan.. diplomam çekmecede duruyor
0
🌸nihilist at
(18.01.18)
taşaklı bölümmüş, cv referans biraz şişirirsen bir tık aşağı okulda da değil iyi okullarda da master bulabilirsin.
hukuk zaten zor bir bölüm gpa nın düşük olmasına tolerans gösteren okullar var, zaten öğrenciyken ne yaptığına daha çok bakanlar da var.

ilgilendiğin bölüm ne? ne okumak isterdin, bulalım sana bir master program.
0
çaykovski
(18.01.18)
Çaykovski, ilgin için çok sağ teşekkürler..
2.21’le bitirdim, rezalet..
İlgilendiğim alan psikoloji sosyoloji felsefe gibi şeyler.. nasıl master buluruz ki? öyle çat diye bulunur mu?

Edit: Aslında tıp ve mühendislik de ilgi çekici, hukuk dışında hepsini yapabilirmişim gibi geliyor, hukuktan acaip nefret ettim..
0
🌸nihilist at
(18.01.18)
rica ederim. işim gücüm yok, yapabilecek birilerine motivasyon sağlayabilirsem ne mutlu bana.

psikoloji sosyoloji felsefe...

şimdi şöyle söyleyeyim. ben vaktinde psikolojide çap yapmak istedim. sonra bir kaç ders aldım, işin hiç de beni ilgilendirmeyen bir kısmı olduğunu gördüm. akademik psikoloji bana hiç verimli gelmedi hatta biraz kahvehane muhabbeti gibi geldi.
master psikoloji bir işe ne yazık ki yaramaz. doktora da yapmak gerek. ancak öyle hem akademide hem klinikte bir şeyler yapabilirsin lisansı başka olan bir kimse olarak. bunu vakit konusuyla eliyorum şimdilik.

felsefe. bir arakdaşım avrupada felsefe okudu berlinde doktroasını yapıyor. ben de felsefeyle ilgiliydim fakat yaptıkları tam olarak x kişinin felsefesi, kuramı üzerinden bokla oynamak. akademik felsefe tam bir yalan, en azından bence amerikada bu okunmaz.

bu durumda bana mantıklı gelen tek şey sosyoloji. kişinin kendini geliştirmesiyle akademide ilerlemeye çok müsait bir alan.
bu alandan baksak uygun olur mu?

bir de amerikada çok farklı özelleştirilmiş alanlara master var. hani uluslararası ilişkiler değil de mülteci ilişkileri gibi. atıyorum kafadan tabi ama tam nokta atışı bir konuyu ve alanı hedef alan veya daha genel bir dalın daha alt başlığı üzerine programlar var.

senin yapmak istediğin iş ne tarz bir iş olur. akademi seçeneklerinin dahilinde mi? düşündüğün ''şöyle yapsam hoş olurdu'' dediğin, yakın bulduğun bir çalışma alanı var mı?
0
çaykovski
(18.01.18)
akademi seçeneklerim dahilinde tabii..
soruya net cevap veremem de hoş olurdu diyebileceğim bir sürü iş var..

mesela ağaçların içinde, denizin üstünde belki de altında, havada, daha doğrusu doğanın içinde doğayla ilgili bir iş yapmak çok hoş olurdu. tek bildiğim bu. bir de alet kullanarak(cerrahın neşteri, aşçının bıçağı vs) ,hesap yaparak, çok insanla muhatap olmayarak bu tip işler isterdim...
0
🌸nihilist at
(18.01.18)
Ne yaparsan yap bi yerden başla bence. Durdukça daha kötü olacaksın.
0
femme vitale
(18.01.18)
stajını da yapmamışsın galiba, mesleğin içine girmeden ne olduğunu anlayamazsın hukuk öyle bir şey. okulda gördüğün dersler seni kusturmuş olabilir ama uygulamada belki kendine göre bir şeyler bulursun. sevdiğin bir alana yoğunlaşırsın, birkaç yıl içinde o alanda aranan avukatlardan biri olursun. sana benzer bir süreçten geçip iühf'yi 3 yıl uzatarak bitiren birinden tavsiye, stajını tamamla ruhsatını al, meslek sana göre mi değil mi anca o zaman anlarsın.
0
loser blueser
(18.01.18)
nihilist at

E hocam o zaman naturel tarım diye bir şey var onu yapsanza direkt? Ahım şahım bir para da gerekmiyor onun için. eksisozluk.com ekşi Sözlük’te matematik köyü nickli arkadaş bu işi yapıyor ve nasıl yaptığını anlatıyor. Entryleri nde bir incelersen ve biri aracılığıyla iletişime girersen belki sen de benzer şey yapabilirsin.
0
çaykovski
(18.01.18)
25 yaşımda istediğim bölümü okumaya başladım.
senin gibiydim ancak lise versiyonuydu. zorla istemediğim bi liseyi okuttular üstüne de 3-4 sene okuduğum bölümün mesleğini yaptım. sonra 2 sene yatıp bi yandan sınava tekrar hazırlandım.
benim istediğim bölümün üni sınavı puanıyla çok alakası yoktu yetenek sınavı istediği için o yüzden teorik ders yerine resim çizmeye ağırlık vermem gerekti.

valla istediğin bölümü okuman için hiç de öyle geç değil bu depresifliği üstünden atıp artık her şey için çok geç olduğunu düşündüğün kafa yapısından çıkarsan hoş şeyler olacak.
0
nolmus yani
(18.01.18)
Tek bişi dicem : aynı durumda olup 33 yaşındayım ve 25 olsam hiç durmam 2. Okul okurdum
Hemen yap bunu !
Ben maddi olarak 2. Okula bütçe ayıramazdım imkan varken hemen başla
0
isimmisimyok
(18.01.18)
Hazırlan, çalış, özel ders al ve İlgilendiğin alanlardan birini -psikoloji sosyoloji felsefe gibi- boğaziçi üniversitesinde kazanmaya uğraş. Benim de içimde kaldı. Benim yerime de okursun:)
0
koola
(18.01.18)
her şeyden üniversiteye kadar aynıyız bölüm farklı :)
0
nodrama
(19.01.18)
ales puani kasip YLSY'ye basvurabilirsin.
0
kimsesiz kimse
(19.01.18)
Avukat olma, biraz İspanyolca öğren gir Zara'ya mağaza müdür ol yükselirsin sonra. Tabii bunu örnek olarak verdim birçok şey yapılabilir bölümünle alakasız.

Ben de iki tane adı güzel okul bıraktım, senden biraz daha gencim, Fransa'ya gitmeye çalışıyorum, psikolojiyi okuyacağım gidersem. Asıl istediğim bu mu? Yoo ama maksat hem yurt dışına gitmek hem de az çok ilgim olan bir şeyi okumak. Bu sene gidemezsem seneye kesin giderim, o bir senede de girer bir yere çalışırım herhâlde bilmiyorum. Senin gibi çok insan var yani onun için anlattım.
0
i was made for you
(19.01.18)
Ne istediğinizi bilmiyorsunuz, temel sıkıntınız bu.

Ailenize hukuk okumak istemediğinizi söylediğinizde alternatif ne okumak istediğinizi söylüyor muydunuz? Öyleyse o istediğinize yönelebilirsiniz. Değilse ailenizi suçlamayın.

Psikoloji, sosyoloji, felsefe demişsin. Bu bile karambole bir cevap.

Kısacası ne istediğini net bulmaya çalış. Hala bulamazsan en iyisi bir yerden başlamaktır. I was made for you doğru demiş, ben senin yerinde olsam meslek hayatına girerdim zira okuyacağın ikinci bölüme de böyle tepki vermeyeceğinin garantisi yok.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(19.01.18)
Bence çalış.Boş ver okulu ..
0
sorunvar
(19.01.18)
yurtdışı konusunda parayı dert ediyorsan avrupa düşün, hem ilgilendiğin alanlarda iyi okullar var hem de okullar ücretsiz gibi bir şey. üstelik bir sürü burs var, dad yi araştır. kaldı ki misal berlinde hem okuyup hem çalışabilirsin türk şehri gibi. ingilizce programlar da vardır, ama otur bir sene almanca çalış hakkaten hevesliysen.

hukuka olan uzaklığın memlekette hukuka ilişkin mesleklerin ayağa düşmüşlüğünden dolayı ise bi daha düşün yine. fakültedeki ezber sınavlardan tiksinmiş olman hukuku sevmediğin anlamına gelmez. hukuk çok kapsamlı bi alan, felsefesi de var sosyolojisi de. felsefe sosyoloji seven bir insan hukuku da sever. fakültedeki hukuk felsefesi ve sosyolojisi dersini de düşünme bunları okurken :)

almanya konusunda niyetlenirsen mesaj at, programlar hakkında yardımcı olurum. ulaşması çok zor şeyler değil bunlar, ama içine girdikten sonra ne yaparsan yap yine çok çalışman gerekecek.

ayrıca türkiyede istediğin bölümü okuyacaksan da ailene yük olmak zorunda değilsin. hem çalış hem oku. yaşın bitirdiğinde problem olmaz çünkü hukuk diploman da ister istemez işine yarayacak, cvni dolduracak hangi mesleği yaparsan yap.
0
skayas
(19.01.18)
“hukuka olan uzaklığın memlekette hukuka ilişkin mesleklerin ayağa düşmüşlüğünden dolayı ise bi daha düşün yine”

abi hukukçu olmak şerefsiz olmak demek bu devirde, kimse sevmiyo herkes şerefsiz ahlaksız gözüyle bakıyor, insanların bakışı beni çok soğuttu sözlüğe avukat başlığı altına bakınca bile tanımadan etmeden ne küfürler hakaretler saydırmışlar.. ayıptır abi böyle iş mi olur zaten depresyonla anksiyeteyle boğuşuyorum bir de böyle şeyler bana çok ağır geliyor.. geçen bir ortamdaydım hukukçu olduğumu duyan dört kişi de saldırmaya başladı yok şöyle olurlar yok böyle paragözler yok hukuk olmayan memlekette saçma iş yapıyolar yok antipatikler ahlaksızlar vs vs ne biçim salladılar. ama sen üstüne alınma vs.. alınıyorum abi dedim ben de.. alınıyorum yani, neyin nefreti bu anlamıyorum..
0
🌸nihilist at
(19.01.18)
etraftaki insanlarin cahil cahil sacmalamalarini umursamamayi ogrenecek yasa gelmissiniz aslinda.

oyle kariyer yapacam, en mudur olacam, head of ceo olacam gibi bir derdiniz yoksa, girin devlete bir memuriyete. Sabah git, oglen adliyeye gidiyom ddiye cik, macka parkina git. hafasonu bos, gez dolas. 4'te isten cik, kurslara git neyi ogrenmek istiyorsan.
0
jimicik
(19.01.18)
psikoloji-sosyoloji ile ilgilenmene engel değil hukuk geçmişin.Hatta farklı bir disiplinden gelmen avantaj bile oluyor çoğu zaman.Bardağın dolu kısmına bak.Farklı bir bakış açısı getirmiş olursun yapacağın işlere
0
turkuaz
(19.01.18)
istediğin bölümün yüksek lisanslarına seri başvuru yap. güzel bir niyet mektubu hazırla, ottan boktan üniversiteler dahil her yere başvur.

25 yaş hiçbir şey için geç değil.
0
babilbaligi
(19.01.18)
Çalışma hayatıma 27 yaşında başladım. Tavsiye şu an için veremem, durumlar farklı fakat kendini kötü hissetme sadece. Yavaş yavaş da gerçekleşmedi yani birden işe girdim ve arkası geldi.
0
awareim
(19.01.18)
Ne istedigini bilmiyorsun. Ben de hukuk mezunuyum ve ben de hala ne istedigimi bilmiyorum. Okuli nefret ederek okudum. Ilk gunden burada olmamaliyim dedim ama tekrar sinava hazirlanmaya cesaret edemeyip koyverdim. Nefret ede ede okudum. Kafam hep bulanikti. Sonra staj yaptim yine nefret ettim. Staj bitince sansim yaver gitti ve iyi bir patronum oldu. Isi kitabina gore yapan, meslegi cok seven, heyecanli ve ahlakli biri. Calistikca ve insanlarin sorunlarini cozmeye basladikca isimi sevdigimi fark ettim. Bazen dellenip kafama sicayim dedigim oluyor tabi ama genel olarak mutluyum.

Baskalarinin meslek hakkinda atip tutmasina aldirma. Yozlasma bir tek hukukcularda degil tum toplumda var. Isini duzgun yapan insan sayisi cok az. Ben artik onlara yav he he diyorum. Sen de oyle yap. Baskalarinin dusunceleri senin hayatin icin belirleyici kriter olmamali. Muhtemelen aksini dusundugun icin bu bolumu sectin ama unutma millet olarak baskasini yermeye bayiliyoruz. Fiilen calisiyor olsan sen de muhtemelen adliyedeki memurlarin allah belasini versin falan diye gezerdin. Her yerde her zaman istisnalar vardir bunu unutmamak lazim.

Benim tavsiyem ise girip bir sans daha vermen yonunde olacak. Kendi deneyimimden yola cikarak soyluyorum bunu.

Eger boyle de olmazsa baska seyler denemekte fayda var. Ben fakultenin 5. Yilinda girip bir yerde baristalik yaptim. Yok bu degilmis dedim mesela. Isin icine girmeden ogrenemiyorsun gercegi.
0
rusyalı kozmonot
(19.01.18)
aşçılık kursu vb. ilgi alanına yönel, gencecik adamsın.
0
Apocalypse
(19.01.18)
benim avukat istanbul hukuk mezunu 12 yıl çalıştı sonra ben marangoz olucam dedi mesleği bıraktı. insan marangoz olucam derken böyle tahta at, aslan, gemi falan yapar değil mi? yok bu eleman ben mutfak dolabı yapıcam dedi. şu an kendisi mutfak dolapları yapıyor lşte masa falan. öyle mutlu ki oturup konuşmaya başla sana 5 saat mutfak dolaplarını anlatsın. sonra soluklanıp masalara geçiyor.

yani try try try and try again you will find your luck.
0
dedim dedim de kime dedim
(19.01.18)
(6)

depresyondan ölmek

dafuq
dolores oriordan ölümünü biliyorsunuz. uzun süredir depresyon vb sorunları varmış. ölümü ile ne kadar ilgilidir? psikolojik rahatsızlık vücutta bu kadar büyük hasara yol açabilir mi? yoksa intihar etti de söylemiyorlar mı?
dolores oriordan ölümünü biliyorsunuz. uzun süredir depresyon vb sorunları varmış. ölümü ile ne kadar ilgilidir? psikolojik rahatsızlık vücutta bu kadar büyük hasara yol açabilir mi? yoksa intihar etti de söylemiyorlar mı?
0
dafuq
(17.01.18)
Konuyu net bilmiyoruz ama depresyon tedavi edilmezse bedendeki yanlımaları ağırlaşan ve intihar bile ettiren bir rahatsızlık. Ya tedavi görmedi ya da eksin ve/veya yanlış tedavi gördü. Ölümüyle ilgisi varsa bu şekilde olabilir bence.
0
yaren
(18.01.18)
Bipolar oldugunu okudum ben dr. Bu durumda depresyon donemleri cok agir geciyor ve daha kronik bir durum oluyor.
Ama neden oldugu bilinmedigi icin baska bir hastalik mi bilemiyorum.
3cocugu olmasi sebebiyle onlarin iyiligi icin ayrintilar verilmiyor olabilir.
0
red g
(18.01.18)
Bununla doğrudan alakalı değil ama şunu araştırabilirsiniz: broken heart syndrome.
0
inawen
(18.01.18)
psikolojik rahatsızlık vücutta bu kadar büyük hasara yol açabilir mi?

Evet, açabilir. Zaten var olan fiziksel bir rahatsızlığı daha da ileriye taşıyabilir. Moralsizlik bile tedavi sürecini olumsuz etkilerken depresyonu düşünün bir de.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(18.01.18)
Kronik depresyon hastasıyım 15 senedir. Fakat sapasaglamim. Belki orta yaşlarda daha yıkıcı etkileri oluyordur, bilemiyorum tabii.
0
femme vitale
(18.01.18)
psikoloji çoğu hastalıkta büyük bir etken. depresyonda ölümcül olmaz ama kronik herhangi bir hastalığı çıkartıp tetikleyebilir. kanser,kalp hastalıkları vs.
0
mikahakkinen
(18.01.18)
(6)

Araştırma görevlisi sınavı

tequila rainbow
ağırlığı ve içeriği her okula her sınava göre değişiyor mu?ales ve yabancı dil puanlarım yüksek, aday sırasında ilk sıradayım. şimdi sınava hazırlanıyorum, alanla ilgili her şey olabilir dedikleri için biraz ümitsizliğe kapıldım, çalışacak milyon tane konu çıkar ordan. mülakat olup olmayacağı söylen
ağırlığı ve içeriği her okula her sınava göre değişiyor mu?

ales ve yabancı dil puanlarım yüksek, aday sırasında ilk sıradayım. şimdi sınava hazırlanıyorum, alanla ilgili her şey olabilir dedikleri için biraz ümitsizliğe kapıldım, çalışacak milyon tane konu çıkar ordan.

mülakat olup olmayacağı söylenmedi, sadece sınav duyurusu yapıldı.

ne yapmam lazım bilemedim, deli tavuk gibi eşeleniyorum şu an.
0
tequila rainbow
(17.01.18)
torpilin yoksa boşuna çalışıp kendini heba etme. muhtemelen alınacak personeller belirlenmiştir.
0
paudi
(17.01.18)
Evet her okula göre değişiyor. Ve yine evet konu dağılımı çok geniş.
Sanırım mülakat yok. Bizde yoktu yani.

Ve torpil olmayan okullar da var. Sözlükteki torpil mantığını ben hala çözemedim. Her şeye torpil var yazıyorlar. Torpil olduğunu düşündüğüm okullar baştan hem ales hem yds puanımız diğer başvuranlardan iyi olduğu halde bizi direkt sınava almayanlar.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(17.01.18)
Yine çalış ama çok da umutlanma çünkü çok çok büyük bir ihtimalle alacakları kişiye konu çoktan fısıldandı ya da onun tez konusu/çalıştığı alandan soru gelecek.

Halihazırda araştırma görevlisiyim, ben öyp ile girdiğim için torpillik bir durum olmamıştı çünkü merkezi yerleştirme ile atandık; ancak daha sonra başvurduğum üniversitelerde (Anadolu, Hacettepe, vb.) net olarak gördüğüm şey torpilin artık bir norm haline geldiği ve torpillerin yarıştığı oldu. Puanlarım 90 üzeri olduğu için nereye başvursam 1. adayım, yayınlarım, kitap bölümüm vs var ama benim yerime bir tane bile akademik çalışması olmayan (hatta birinde yüksek lisansın 3. senesinde olan) kişiler alındı. Demek ki dil, ALES, ortalama, yayın, vs önemsiz detaylar. Torpilin varsa kadroyu sana uyduruyorlar. Üzücü ama böyle. Kaldı ki Hacettepe ve Anadolu büyük üniversiteler, taşra kadrolarında kim bilir neler dönüyordur.
0
kayranin kedisi
(17.01.18)
torpil vardır mutlaka. onun için bu kadar çaresiz hissediyorum ve panik yaptım sanırım.

insan umutlanıyor yine de. =/
0
🌸tequila rainbow
(17.01.18)
şimdi şöyle durumlar olabiliyor;
1. torpil bazı okullarda aleni olarak yapılıyor, belirli bir kişiyi almak için açılan kadrolar oluyor.
2. adamlar kendi öğrencilerine öncelik tanıyor. çalışmasını bildiği, okulda çalışılan konulara hakim birini almak işlerine geliyor, aslına bakarsanız sırf kendi öğrencisi diye salak birini almadıkları sürece bu bana yanlış gelmiyor.
3. tamamen adayların arasında eleme yapıp sınav sonuçlarına göre alan yerler de var.
bunların hepsi başımıza geldi. hangi okul bilmiyorum ama başvurunu yapmışsın zaten çalışacak çok konu var deyip vazgeçme, hocaların alanlarına bak daha çok onlara göre yoğunlaş, çoğu yer mülakat yapıyor ama yapmayan da var işte ona takılma. kesin torpil vardır diyenlere de bakma, şu an yapacak daha önemli bir işin yoksa otur güzelce çalış, bu okul olmazsa başkası olur ne olacak öğrendiğin yanına kar kalsın. kendini negatif-pozitif etkilemeden git gir sınavına.
0
pamuk helvalar cebe
(17.01.18)
öncelikle herkese yanıtları için teşekkür ederim.

@yere dusup kirilan sarap kadehi söylediklerinde haklısın, öyle ya da böyle çalışıp gireceğim, zaten bugün son gün artık ne kadar yapabilirsem. özel sektörde de tecrübem var, yüksek lisans öğrencisiyim başvurduğum okulda. iş bulamadığım için başvurduğum bir alan değil, gerçekten çok istiyorum. iş istesem girerim ama hedefim o değil. sınava gireceklerden tanıdıklarım var, onlar aman bir iş olsun da derdinde. kimisinin yakın tanıdıkları da var okulda. iş böyle olunca gerildim ama toparlanmam lazım. ne çıkarsa bahtıma artık.
0
🌸tequila rainbow
(18.01.18)
(7)

yanlış mı yaptım?

babilbaligi
Selamlar.Sabah sabah canım çekti, gittim Köfteci Yusuf'ta iki yumurta gömdüm. Bir menemen, bir de peynirli yumurta. Öncesinde bir şey yememiştim. Yedikten 10-15 dakika sonra midem bulanmaya başladı, zor yetiştim. Bildiğiniz kustum.Sonra restoran müdürünü bulup itin götüne soktum afedersiniz. Millet
Selamlar.

Sabah sabah canım çekti, gittim Köfteci Yusuf'ta iki yumurta gömdüm. Bir menemen, bir de peynirli yumurta. Öncesinde bir şey yememiştim. Yedikten 10-15 dakika sonra midem bulanmaya başladı, zor yetiştim. Bildiğiniz kustum.

Sonra restoran müdürünü bulup itin götüne soktum afedersiniz. Millet buraya çoluk çocuğuyla geliyor falan diye bir güzel kaydım fırçayı.

Sonra uyku bastı biraz kestirdim, uyanınca aklıma geldi. Acaba başka bir sebeple olabilir mi? Adama boşuna fırça kaymış olma ihtimalim var mı?

Gidip hastanede kan falan versem neden olduğu ortaya çıkar mı?

Vicdan yatım biraz, boşuna mı acaba?

Teşekkürler.
0
babilbaligi
(17.01.18)
saman elinse samanlık senin diye bir laf var bildin mi

o kadar şeyi kim yese kusardı, abartmışsınız yemek işini.
0
hosein
(17.01.18)
Ben sabah kahvaltısında buna benzer yiyorum, kusmuyorum. Sadece 2 yumurtadan bahsediyoruz. Yemeğin fazlalığından değil ama şeker durumunuzda bir oynama olabilir mi, uyku bastı filan dediğiniz için.
0
SiyamkedisiZorro
(17.01.18)
o kadar şey dediğiniz bir menemen bir de peynirli yumurta. abartmak buysa siz yemek yememişsiniz.

neyse bence o yediklerinizde bir bokluk vardı yoksa öyle ani şekilde gelmez kusma hissi.
0
biergarten
(17.01.18)
Rutin kahvaltınız bu ağırlıkta değilse fazla gelmiş olabilir.
Kullanılan yağ miktarındaki fazlalık rahatsız etmiş olabilir.
Kustuktan sonra rahatladıysanız, su içtikten sonra bulantı hissetmiyorsanız, ateş de yoksa muhtemelen yediklerinizden kaynaklıdır. bir şey yemeyin. acıkınca da basit şeyler yiyin. (kuru ekmek, zeytin vs)
boğaz enfeksiyonu veya idrar yolu enfeksiyonu varsa da bulantı ve kusmaya sebep olabilir.
ilk bakışta bu şekilde.
0
xca1
(17.01.18)
cevaplar için teşekkür ederim. daha önce aynı yerde bu kadar yemişliğim çok, fazla gelmiş olması muhtemel değil. hatta bu sefer ekmek de yemedim, tıka basa doyma gibi bir durum da olmadı. akşam bozuk olabilecek herhangi bir şey yemedim, oradan kaynaklanması pek muhtemel değil. herhangi bir enfeksiyon şüphesi de görünmüyor şimdilik.

yani büyük ihtimalle orada yediklerimden kaynaklı. o zaman iyi olmuş fırçayı bastığım. yan masamda 6 aylık bebek ailesi ile yemek yiyordu. hadi ben neyse, o yavrucağın başına bir durum gelse ne olacak...
0
🌸babilbaligi
(17.01.18)
10-15 dakikada etkileyecek bakteri toksini yok. En hızlı olan Staf. Aureus enterotoksini, onun da etkisi yaklaşık 1 saatte başlıyor.

Zehirlenme durumunda restoran müdürü fırçalanmaz, itin götüne sokulmaz. Her türlü yanlış yapmışsınız. ALO174 var.
0
Lim5
(17.01.18)
??

Zehirlenme durumunun sebebi direkt restoran mı oldu oldu?

İçinde yumurta olan bir şeyin bozuk olduğunu daha ilk lokmada anlarsınız. Hepsini afiyetle yerken hissetmediğinize göre zehirlenme sebebiniz yemekler değil sizin biyolojik durumunuz. Kendi biyolojik durumundan dolayı restoranı suçlayan da bir sizi gördüm! Üstelik gidip fırça atmışsınız. Vicdanınızı rahatlatmak için de "el kadar bebeğe bir şey olsa" deyip duruyorsunuz.

Ayrıca yaşadığınız durum zehirlenme bile olmayabilir, o an için midenize fazla gelmiş olabilir. Kadın iseniz regl öncesi bir durum olabilir. Vertigo belirtisi olabilir hatta epilepsi bile olabilir yav.

Cahil cesareti ile sizin bu durumunuzdan sorumlu olmayan birine sert davranmışsınız. Ben olsam gidip özür dilerdim şimdi. Yapılan çok ayıp çünkü.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(17.01.18)
(8)

spiral mi, doğum kontrol hapı mı?

beef
şimdi spiralin egzersizlerden sonra oynayabileceğine ve böyle bir durumda hamile kalabileceğinize dair şeyler okudum. doğum kontrol hapı da bu durumda kullanımı daha rahat bir şey ama haşimoto tiroidim var ve zaten ömür boyu her sabah kullandığım bir hormon hapı var. bir de üstüne doğum kontrol hapı
şimdi spiralin egzersizlerden sonra oynayabileceğine ve böyle bir durumda hamile kalabileceğinize dair şeyler okudum. doğum kontrol hapı da bu durumda kullanımı daha rahat bir şey ama haşimoto tiroidim var ve zaten ömür boyu her sabah kullandığım bir hormon hapı var. bir de üstüne doğum kontrol hapı kullanmam mantıksız mı olur? bir türlü karar veremiyorum. hangisi daha iyi sizce?

not: kondom artık seçeneklerden kalktı. zaten patlayıp duruyor meretler.
0
beef
(17.01.18)
Vazektomi.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(17.01.18)
Ek olarak: vazektominin geri dönüşü var ancak çocuk sahibi olmak istendiğinde verimi düşürüyor sanırım.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(17.01.18)
ria
0
yuvarlanantencereninkapagi
(17.01.18)
hiç doğum yapmamış kadınlara spiral takılmıyor diye biliyorum. bence en mantıklısı bi doktora danışmak.
0
elorelia
(17.01.18)
Spiral çok rahat ama doğum yapmamış kadınlara önermiyorlar. Bu kısmı bilmediğimiz için bir şey diyemiyorum.
0
yirmisantim
(17.01.18)
Spiral çok rahat +1
Hayat kalitesinı arttırıyor. Varlığını hissetmiyorsun, gebelik riski aklının ucuna bile gelmiyor. İlacı unuttum yok, ilacın yan etkilerinin endişesi yok.
Egsersiz yaptım, atladım zıpladım, ağaçlara tırmanıp düştüm, bisikletten düştüm... 15 sene kadar kullandım hiç bi sorun yaşamadım.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(17.01.18)
Türkiye'de doğum yapmamış kadınlara spiral pek önerilmiyor. Rahim içine yabancı bir cisim koyuyorsunuz, ortamı bozabilir. İleide gebe kalmak isterse risk almaya gerek yok. Bir hocamız elim kırılsa takmam demişti.

İmplant veya depo iğneleri düşünebilirsiniz doğum kontrol hapı yerine. NuvaRing de yeni bir seçenek.
0
Lim5
(17.01.18)
Ben uc aylik depo igne yaptiriyorum. Eger spiral icin bir cekinceniz var ve kontraseptif haplari da duzenli kullanma gibi bir sorununuz varsa depo igneleri deneyebilirsiniz.
0
lamira
(17.01.18)
(2)

kötü olayın başa gelmiş olmamasının iki yüzlü sevinci

dahinnotha
bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?söz gelimi bir takımdasınız, bir grupta, ortak bir bütünün parçasısınız. bir iş yanlış yapılmış. bu yanlışı yapan siz de olabilirsiniz, bir arkadaşınız da. ama aranızdan biri yapmış.bu yanlışın sorumlusu için durum çok iyi olmayacak.olayı öğrenince siz birden endiş
bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?

söz gelimi bir takımdasınız, bir grupta, ortak bir bütünün parçasısınız.
bir iş yanlış yapılmış. bu yanlışı yapan siz de olabilirsiniz, bir arkadaşınız da. ama aranızdan biri yapmış.
bu yanlışın sorumlusu için durum çok iyi olmayacak.

olayı öğrenince siz birden endişe ediyorsunuz, acaba ben miyim, diye.

sonra ortaya çıkıyor ki o siz değilsiniz.

bu olayın sorumlusu siz olmadığınız için seviniyorsunuz.
ama öte yandan başkasının başına geldiği için herhangi bir üzüntü duymuyorsunuz, sevinmiyorsunuz da. sadece siz olmadığınız için bir oh çekme, rahatlama hissediyorsunuz.

bu bir bencillik midir? iki yüzlülük müdür? ne düşünürsünüz bu konu hakkında?
0
dahinnotha
(17.01.18)
radyoda tv'de filan birinin kendini zor duruma düşürdüğünü görürsem o kanalı anında değiştiririm. yapamıyorsam olay mahalini terk ederim. illa ki kalıp izlemem gerekiyorsa kesinlikle yüzüm kızarır "mnskm yapacağın işin" diye söylenir izlerken başka şeyler düşünmeye çalışırım.

sizin örnekteki gibi duruma düşsem, duyacağım hafif rahatlamanın hemen ardından o kişi adına aşırı utanma baskın çıkardı. sizin sevinç bence daha normal, çünkü suçluyu arayıp afişe etmelik bir çaba yok ortada, ama bir takım söz konusu olduğundan az biraz "çuvalladık pek hoş olmadı" gibi bi üzüntü de inceden eşlik edebilirdi. yine de açıktan "oley be" çekmiyorsa sıkıntı yok bence.
0
kaichi
(17.01.18)
Çok insani bir durum olarak görürüm. En içgüdüsel ve doğal tepki bu çünkü.

İkiyüzlü ya da bencil bir tavır olduğunu da düşünmüyorum.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(17.01.18)
(12)

film tavsiyesi

tabudeviren
en sevdiğim filmler:1. gone with the wind2. amelie3. bridges of madison countybu filmleri beğenen arkadaşların beğendiği filmler olabilir.savaş ve korku filmleri sevmiyorum.bittiğinde dünya klasiği okumuş gibi hissettiren, etkileyici film tavsiyelerinizi bekliyorum.
en sevdiğim filmler:

1. gone with the wind
2. amelie
3. bridges of madison county

bu filmleri beğenen arkadaşların beğendiği filmler olabilir.

savaş ve korku filmleri sevmiyorum.
bittiğinde dünya klasiği okumuş gibi hissettiren, etkileyici film tavsiyelerinizi bekliyorum.
0
tabudeviren
(17.01.18)
sanırım siz epik drama tarzı filmleri seviyorsunuz. o zaman pride and prejudice'ı önerebilirim.

iyi seyirler
0
noxell
(17.01.18)
izlemediyseniz cinema paradiso ya da big fish'i de beğeneceğinizi düşünüyorum.
0
gochebe
(17.01.18)
Mary and max
0
siyah giyen adam
(17.01.18)
the fall (2006)
0
kaichi
(17.01.18)
Being there.
0
a summer day
(17.01.18)
wayy biri being there demiş benden de being there
0
topkapiaksaray
(17.01.18)
Annie hall
Midnight in paris
Sevmek zamani
Muhsin Bey
0
biravekahve
(17.01.18)
Cinema paradiso+1
The fall+1
0
beetlejuice
(17.01.18)
Little miss sunshine.
Mr. nobody

Wes anderson filmleri özellikle:
Rushmore
The darjeeling limited
The grand budapest hotel

Ne kadar tarzı dediklerinizden olsa da Hitchock (typo olabilir ismin yazımında) filmleri, özellikle:
Vertigo
Psycho


Özel istek: lütfen duyuruyu silmeyin. Ben de sevdiğiniz filmleri seviyorum çünkü benim içinde güzel bir kaynak olur :)
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(17.01.18)
Nasıl unuturum editi: a serious man
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(17.01.18)
Atonement
0
EasyTiger
(17.01.18)
Sense & sensibility
Dangerous liaisions
I capture the castle
Monte kristo kontu
The emperor's club

Bunların biraz dışında kalan ama izlenmesi gereken :
Of mice and men 1992
Grapes of wrath 1940

Ayrıca cinema paradiso ve pride&prejudice ve being there +1
0
EasyTiger
(17.01.18)
(4)

şu nasıl bir kalıp

ovungec zeus
In this context, being of paramount importance for the Palestinian people's self-sufficiency, it is important that the issue is kept free from political considerations ... Being of paramount importance kısmı ne tür bir kalıp acaba?
In this context, being of paramount importance for the Palestinian people's self-sufficiency, it is important that the issue is kept free from political considerations ...

Being of paramount importance kısmı ne tür bir kalıp acaba?
0
ovungec zeus
(16.01.18)
Bu içerikte/konuda, olağanüstü önemli olan şey filistinli insanların kendi kendine yetebilmesidir,....olarak çevirdim hatam varsa affola.
0
bos gezenin bos ustasi
(16.01.18)
*Kendi kendine yetebilmesi

Diyecektin sanırım @usta


Bu bağlamda(?) Filistinliler için çok fazla önem arz eden şey kendi kendine yetebilmektir.

Ya da daha doğal bir cümle olarak;

Bu bağlamda kendi kendine yetebilmek filistinliler için çok fazla önem arz eder.

Ben de kendi bilgim kadarıyla çevirdim. Ama bence çeviri sormuyorsun. Sorunu tam anlamadım demek ki cevabı bilmiyorum.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(16.01.18)
being of paramount importance kısmı çok tuhaf geldi. Tam olarak çeviremedim. Sıkıntı o kısımda.
0
🌸ovungec zeus
(16.01.18)
"of paramount importance" yerine "extremely important" olarak düşünürseniz sorun kalmaz. "of x" kalıbı şekilli olsun diye kullanılıyor.

"Prior work experience is of prime importance for this job" mesela, "Prior work experience is very important for this job" da aynı şey, sadece dümdüz yazılmış hali. "büyük öneme sahiptir" denebilir.
0
cinsi kisi
(16.01.18)
(9)

Kış aylarında soğuk suyla yıkanmak

misterturist
Merhaba,İnternetten tanıştığım birinin bunu yaptığını öğrendim. Benim de daha önce üzerine düşündüğüm bir konuydu ama çok cesaret edemiyordum. O da yaptığını söyleyince artık bunu kuvveden fiile çıkarsam mı diye içimden geçirdim. O daha sıcak bir iklimde yaşıyor bana nazaran. Gerçi ben de İstanbul'd
Merhaba,

İnternetten tanıştığım birinin bunu yaptığını öğrendim. Benim de daha önce üzerine düşündüğüm bir konuydu ama çok cesaret edemiyordum. O da yaptığını söyleyince artık bunu kuvveden fiile çıkarsam mı diye içimden geçirdim. O daha sıcak bir iklimde yaşıyor bana nazaran. Gerçi ben de İstanbul'da ikamet ediyorum. Yani çok soğuk bir şehir değil ama yaşadığım yerin bodrum katı olması ve soba yakmamam normalden soğuk bir ortam yaratıyor.

Bu şartlarda soğuk suyla yıkansam şifayı kapar mıyım? Sonuçta bu eyleme geçme sebebim maddi kalemlerden birini ekarte etmek ve daha az kaynak sarf etmek. Hastalanırsam işin bir mantığı kalmaz.

Ve yapacaksam da Allah ne verdiyse girişeyim mi bu işe? Yoksa yaz aylarında başlayıp öyle mi devam edeyim? Çünkü düzenli denize girdiğim dönem boyunca (misal bu sene -aralıkta falan da denize girdiğim oldu da "düzenli olarak"- mayıs başı-ekim ortası arasıydı) soğuk suyla yıkanıyorum.

Teşekkürler.
0
misterturist
(16.01.18)
Yapma, hasta olursun maazallah.

Bence hiç yapma ama yazın zaten yaptığından bahsetmişsin. Kış vakti yapma diyorum bir daha.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(16.01.18)
banyonun suyunun soguklugu degil, cıktıktan sonra korunmamak seni hasta eder. soguk su ile banyo yaparken nabzin cok yükselenilir, birden bire girme suya
0
eriksatie
(16.01.18)
Soğuk duştan sonra iyi ısınman lazım.

Yaşadığım yer kutba yakın. Burada bazı manyaklar önce saunaya girer terler, sonra donmuş göle delik açar girerler, çıkarlar bir daha saunaya girerler.

Sauna buradaki kilit kelime.
0
bos gezenin bos ustasi
(16.01.18)
@eriksatie evet, kalple ilgili olası sorunlar üzerinde durulmuş internette okuduğum yorumlarda da. o endişelendirdi beni de. teşekkür ederim yorumlarınız için. +@kendi kendine yasayan yavrucak

@bos gezenin bos ustasi yaşadığınız yerle mukayesesi olmaz elbette ama istanbul'da da aralıkta denize girdikten sonra birkaç set squat ve şınavla ısınma safhasını atlatmıştım. burada da yapmam halinde benzeri teknikleri denemeyi düşünüyorum.
0
🌸misterturist
(16.01.18)
tek seferde yaparsan sıkıntı. ama duş sonrası suyu yavaş yavaş soğutarak ve nefes kontrolü ile kısa bir soğuk duş yapabilirsin. hatta bağışıklık sistemini kuvvetlendirir.
0
orpheus
(16.01.18)
seni tanimadan,bunyeni bilmeden konusmak yanlis olur ama biIm cocuklugumuzdan beri dongumuz bahsettiklerinin tam tersi yonunde oldugu icin cok saglikli bir eylem olmaz.bodrum katinda soba yakmaman ve binanin geri kalaninin isinmasi muhtemelen rutubetli bir ortam yaratiyordur yasadigin yerde.ustune soguk banyo yapip bu ortama cikman usumeyi falan birak muhtemelen cigerleri orada birakacaksin.
Yokluk uzerine konusmak kesinlikle yanlis ama masraf kalemini yok etmek adina sagligini buyuk riske atiyorsun.
0
duptıs
(16.01.18)
@duptıs şu an ayıyla boğuşacak gibi hissediyorum kendimi ama bu muhtemelen "el yumruğu yemeyen kendi yumruğunu balyoz sanırmış" atasözüne örnek teşkil edecek bir durumdur. evet, ortam epey rutubetli.

aslında bütçe açısından şu an büyük bir sıkıntı yaşamıyorum -soğuk dışında- ama dün gece kestane yedim ve bu beni birtakım düşüncelere sevk etti. normalde öğün olarak tüketmemde sakınca çıkmıyor ama öğün dışı lükse kaçıyor. genel tüketimimden bir kalem azaltırsam 1-2 kilo daha alabilirim diye düşündüm ve kafamın arkasında bekleyen bu fikir alevlendi. zaten genelde bende oburluktan oluşuyor bu gibi düşünceler. "şunu kıssam 200 gram hurma daha alırım", "bunu yapmasam 1 şişe şarap daha alırım" gibi.

@acemi beklediğim gaza getirecek cevap buydu :)
0
🌸misterturist
(16.01.18)
Ben de yapıyorum bunu arada. Genelde hafif sıcak suyla duş alıp, çıkmadan suyu en soğuğa getirip 2-3 dk takılıyorum. İlk denediğimde oldukça zorlamıştı ama zamanla alışılınıyor. İlk sefer de tam soğuğa getirmeden deneyin. Nefesinizi kontrol edin. Buyuk ihtimalle zor nefes alacaksınız ama bir iki haftaya alışırsınız. Suyu yavaş yavaş soğutmak daha zor bana göre o yüzden direkt en soğuk suyun altina giriyorum. Duştan çıktığım gibi çorap+ terlik giyiyorum. Bu yüzden hiç hasta etmedi. Ayaklar önemli.

Not: Ankara
0
Depik
(16.01.18)
@orpheus ve @Depik'in dediği gibi yapıyorum. Sadece musluktan akan soğuk suyla mayıs ayında aldığım duş sonucu hasta olmuştum.(istanbul'da) Ama 2 yıldır yaz-kış ilk önce ılık suyla duş alır. Sonlara doğru suyu soğuk olmasa bile ılıktan soğuk hale getiririm. Çok soğuk olunca nefes zor alınıyor, hasta olmak ihtimali(ciğerleri üşütmek en kötüsü herhalde) insanı korkutuyor. Alışarak istediğin duruma gelmen zor da olmuyor.
0
ceyhan prensi adana
(16.01.18)
(4)

İlk defa twitter kullanıyorum

hadi ya la
> haber okumak,> güncel olayları öğrenmek,> yabancı basını takip etmek,> dünya çapındaki geyiklerden mahrum kalmamak,> biraz bilim, astronomi makalesi okumak> ve türkiye'de gelişen olayları bilal'e anlatır gibi (hani ekşi'de "bakın işin özünü anlatacağım" diye madde madde yazıp 1000 favori alan entr
> haber okumak,
> güncel olayları öğrenmek,
> yabancı basını takip etmek,
> dünya çapındaki geyiklerden mahrum kalmamak,
> biraz bilim, astronomi makalesi okumak
> ve türkiye'de gelişen olayları bilal'e anlatır gibi (hani ekşi'de "bakın işin özünü anlatacağım" diye madde madde yazıp 1000 favori alan entryler olur ya, onun gibi) tweetler okumak istiyorum.

Hangi hesapları takip edeyim?
0
hadi ya la
(16.01.18)
"biraz bilim, astronomi makalesi okumak" bence twitterdan olmaz. Yani o okunan makale olmaz. Ama bilimsel gelişmelerden azıcık haberdar olayım demek istiyorsanız iyi üniversitelerin hesaplarını takip etmenizi öneririm. Yeni gelişmeleri filan da basit bir dille anlatıyorlar çünkü.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(16.01.18)
haber&güncel olaylar: birgün, cumhuriyet, evrensel, ileri haber, sol haber, dokuz8haber
yabancı basın: bbc, cnn, sputnik
0
tabudeviren
(16.01.18)
cok fazla haber kanali takip etmeyin, sonra ayni haberi 10 kez okumak zorunda kaliyorsunuz. Ben de ayni amaclarla kullaniyorum twitteri, benim hesaba girip (@chonfleur) oradan takip ettiklerime goz atabilirsiniz.
oyle oyle dolasa dolasa artiyor zamanla. bilimsel makale okunan hesaplar da var, akademik olmasa da populer bilim.
0
honfleur
(16.01.18)
fatih yasli gundem yorumu.
0
tabudeviren
(16.01.18)
(14)

Koç Üniversitesi yüksek lisan

trouble in heaven
Merhabalar,Kararsız kaldığım bir konu hakkında bilgili, tecrübeli arkadaşların tavsiyesine ihtiyacım var. Endüstri mühendisiyim, 2 hafta önce mezun oldum. Koç Üniversitesi'nde öğrenim ücretinden muaf olarak master programına katılmaya hak kazandım. Ancak gerek ekşide gerekse diğer sitelerde Koç'ta
Merhabalar,

Kararsız kaldığım bir konu hakkında bilgili, tecrübeli arkadaşların tavsiyesine ihtiyacım var. Endüstri mühendisiyim, 2 hafta önce mezun oldum. Koç Üniversitesi'nde öğrenim ücretinden muaf olarak master programına katılmaya hak kazandım. Ancak gerek ekşide gerekse diğer sitelerde Koç'ta master öğrencilerinin öğretim, araştırma asistanlığı vs. derken canını çıkarıyorlar diye yazılar okuyunca "ya okulun cazibesine kapılıp yanlış mı karar veriyorum acaba?" diye düşünmeye başladım. Ortalamam da ingilizcem de iyi. Bu programa katılmazsam önümüzdeki eylül ayı için ya ales puanımı arttırıp Boğaziçi' yi zorlayacağım ya da Almanya'daki okullara başvuracağım. Bir yanım da Koç Üniversitesi bana her kapıyı açar ne kadar zorlasalar da değer daha da uğraşma başla koça diyor.

Ne yapmamı önerirsiniz sevgili ekşiciler? Tavsiye verirseniz çok memnun olurum.
0
trouble in heaven
(15.01.18)
Ekstra para verecekler mi? Bu sorunun cevabına göre cevaplayacağım.

Yani kafama göre değil koçtaki hocamın düşüncesine göre.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(15.01.18)
Öncelikle teşekkür ederim cevaplarınız için. Para vermeyecekler ama mülakat yaptığım hoca BSH'ta görüşme ayarladı bana. Görüşme olumlu geçerse orada bir proje kapsamında çalışıp yüksek lisans tezimi de o proje üstüne yapacağım ve maaş verecekler. Ne kadar verirler veya çalışma koşulları neler henüz bilmiyorum daha görüşmeye gitmedim.
Şirketin Çerkezköy' de olması da ayrı mesele. Okul rumelifenerinde ben Anadolu yakasındayım taşınmam gerekecek vs. Bu şirket olmasa da ya da para vermeseler de koça değer diyor bir tarafım ama emin olamıyorum bir türlü.
0
🌸trouble in heaven
(15.01.18)
Boğaziçi için bahar dönemini denediniz ve olmadı mı ?


Eğer Almanya olursa orayı zorlayın bence, o olana kadar Koç'u deneyip size uygun olup olmadığına karar verirsiniz. Tabii, Boğaziçi de güzel bir seçenek, eğer geçiş yapma planınız varsa ders alırken Boğaziçi'nde saydırabileceğiniz dersleri almaya çalışın. Zaten 8 ders 2 dönemde kolay bitmiyor, en azından yükünüz hafiflemiş olur.

BSH'taki pozisyonunuz tam olarak ne olacak acaba, maddi açıdan bakınca eğer project intern gibi bir şeyse onun yerine keşke bir Tübitak projesi olsa.
0
yaraticinick
(15.01.18)
başla hocam. olmazsa diğerlerine başvurursun. kazandığın hakkı kaybetme.
0
a darkness coming
(15.01.18)
Hmm,
Öncelikle industrial engineering bölümünde olacaksın benim alanımsa fizik. Bu farkı belirterek başlayayım.

Ben boğaziçi mezunuyum yine boğaziçinde devam ediyorum. Bir ayağım koçta gibi çünkü bir hocanın researchünde bulundum. Kendisiyle hala irtibat içindeyiz. Yüksek lisans için gaza gelip koç ve sabancıya da başvurmuştum.

Koç-Sabancı'nın avantajları:

Para veriyor. Bunun önemini ilk başvuru esnasında hiç anlamamıştım ama yaşıtların çalışmaya başlayıp sen hala aile eline bakınca ağır geliyor. Bu yüzden büyük avantaj. Ayrıca koçtaki hocam bölüm politikası olarak ekstra destek verilmeyen öğrenci kabul etmek istemediklerini çünkü destek verilen öğrencilerin okul bünyesinde ayrıcalıkları olduğunu (ofis gibi, yurtdışına sempozyuma filan gittiklerinde fon ayrılması gibi) bunun da ekstra burs almayan öğrencilerde motivasyon eksikliğine sebep olduğunu gözlemlediklerini anlatmıştı. Haklılar.

Senin durumunda burs yok ancak şirket maaşı var. Bu durumda teaching assistant olup olmayacağını sor çünkü fizik bölümünde burs yoksa (öğrenim bursundan bahsetmiyorum eline para verilmesinden bahsediyorum.) ta'lik şartı yoktu yanlış hatırlamıyorsa. Eğer size de yoksa sizin durumunuz çok daha avantajlı.

Dezavantajları:
Benim giden hiçbir arkadaşım memnun değil ve boğaziçini aradıklarını söylüyorlar. ve bize koçtan gelen hiçkimse tutunamadı, derslerden filan kaldılar. Yüksekleri yarım kaldı yani. Ben kendi adıma boğaziçi'nde devam ettiğime memnunum.

Bir de şu var koç/sabancı benim için bir yüksek basamak olmayacaktı, değişiklik ve fon sağlanan bir yer olacaktı. Yani bende hiç "koç'a değer" düşüncesi oluşmadı. Ama sizin için yükselmeye yardım edecek bir okul olacaksa öyleyse gidin derim.

Son olarak ben hem boğaziçi'ndeki hem koçtaki hocalarım ile konuştuğumda ortak karar düzen bozmanın (taşınmak, alıştığın arkadaşlarından ayrılmak) zor olduğu zaten yapılan değişikliğin değmeyeceği yönündeydi.

Şimdiki kararımdan oldukça memnunum. giden arkadaşların somut şikayetleri var çünkü. Ama dediğim gibi koç sizi ileriye taşımaya yardımcı olacaksa bence gidin hatta bir de ta'lik vazifesinden muaf olacaksanız çok şükela olur.

Kolay gelsin, başarılar!
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(15.01.18)
Cevaplarınız için çok sağolun tekrar. Boğaziçi' de mülakata gittim ama pek iyi geçti gibi gelmedi bana. Ales puanım 82, 90 üstü almadan da Boğaziçi'nin kabul edeceğini pek sanmıyorum. Henüz belli değil ama pek umutlu da değilim yani.

Pozisyonum ne olacak bilmiyorum perşembe günü görüştükten sonra buraya yazarım.

Başlayıp duruma göre yatay geçiş ya da Almanya başvurusu yapmak makul gibi hepinizin dediği gibi.Ancak öğrencilik, asistanlık, BSH derken bu başvurulara zaman bulamamaktan da korkuyorum. Okul tüm zamanımı da alabilir o nedenle kestiremiyorum ve bu durum geriyor baya açıkçası.
0
🌸trouble in heaven
(15.01.18)
kendi kendine yasayan yavrucak ayrıntılı açıklamanız çok yardımcı oldu sağolun varolun. YTÜ mezunuyum o nedenle beni ileriye taşır diye düşünüyorum. Zaten master yapma amacım okul etiketini iyileştirmek akademisyen olma gibi bir amacım yok. TA durumunu sorarım tekrar o görev baya sıkıntılı gibi geldi bana.
Siz olsanız elimdeki fırsatı kaçırmayayım başlayayım mı dersiniz yoksa boğaziçi ve Almanya için zaman ayırayım sakin kafayla ikisine de koşturayım mı dersiniz? ( ales, ielts ve gerekirse gmat için)
0
🌸trouble in heaven
(15.01.18)
İlk olarak:

Boğaziçinde ales dikkat edilen son şey olabilir. Önemli olan mülakatınız ve kendinizi lisansta ne derece geliştirdiğiniz. Ben kimsenin ales notu yüzünden reddedildiğini duymadım ki 73 ile kabul alan var, benim notum da 87 zaten sizden farklı değil yani.

İkinci olarak:

Başladığınız yükseklisans programını bitirmeye bakın. Ancak o zaman vakit kaybı olmayacak çünkü. Güzel bir tezle mezun olursanız yurtdışında doktoraya devam etme şansınız o kadar yüksek. Yarım bırakılan programlar iyi izlenim bırakmıyor.

Bunun yanisıra psikolojik olarak da yarım bırakma ihtimalinin olduğu düşüncesi elinizdeki işe olan motivasyonu azaltıyor. Kendim bizzat tecrübe ettim bunu kimseye tavsiye etmiyorum o yüzden :)

Bence en büyük sıkıntı ev-iş-okul konumlarının birbirinden uyluk olması. Bunu hocanızla konuşun muhakkak. Bunu çözdüğünüz sürece güzel olacağına inanıyorum ben. Yoğunluk konusundaki endişelerinizi de hocanızla açıkça paylaşın ki yol gösterebilsin size.

Tekrardan kolay gelsin, başarılar!
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(15.01.18)
Soruna cevap:

Koç'a başla çünkü boğaziçi olacağının garantisi yok. Almanya içinse şunu diyeceğim burs bulmak çok kolay değil, koç ise sana maaş teklif ediyor bsh aracılığ. başvuru beni yoran bir şey o yüzden başvurulara vakit ayırmak cidden yoruyor beni. Ayrıca yarım bırakma düşüncesi devam ettiğin okul adına demotive ediyor cidden.

Kısacası, koç'a başla ve yarım bırakma. bitir yani :) maaşın da olacak inşallah. Maddi geliri düşünmek hem boğaziçi hem de almanya için yoracak seni. Kendini yormaya değmez diyorum.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(15.01.18)
Kendi kendine yasayan yavrucak'ın da söylediği gibi ALES en az önemli olan şeylerden biri, çok yüksek olmayan ALES notlarıyla kabul alanlar var, herkes 90-100 aralığında değil.
Önemli olan mülakatta nasıl bir izlenim yarattığınız, hangi sorulara ne tür cevaplar verdiğiniz. (ve tabii ki mülakat jüriniz)

Eğer akademide kalmak istemiyorsanız sizi halihazırda iş dünyasıyla da buluşturacak olan Koç'u seçmeniz yararınıza olacaktır bence. Eğer hocanız da çalışmanızı uygun görüyorsa ne mutlu size. Çünkü Boğaziçi'nde hem yüksek lisans yapıp hem çalışmak biraz lüks ve hocalar tarafından desteklenmiyor.

Bence de öncelikle Boğaziçi'nin sonuçları açıklamasını ve Koç'un sizden asistanlık yapmanızı isteyip istemediğini detaylıca öğrenin, sonrasında size hangisinin uygun olduğuna beklentileriniz doğrultusunda karar verirsiniz.

Sonrasında Boğaziçi Endüstri ile ilgili kafanıza takılan bir şey varsa yardımcı olmaya çalışırım.
0
yaraticinick
(15.01.18)
hot potato çok teşekkürler. Dediklerinizde haklısınız Boğaziçi'nin garantisi yok. Benim derdim prestijli bir okulda master yapıp cv mi güçlendirerek iyi şirketlerde çalışmaya başlamak doktora yapıp yıllarca okumak istemiyorum şu an için. Yurtdışında burslu doktora yapma şansım olursa fikrim değişebilir belki. Koç'un bu konudaki imkanları da güçlü olur diye düşünüyorum. Dediğiniz gibi olmadı yatay geçiş, tekrar başvuru vs. başka şeyler düşünülebilir.
kendi kendine yaşayan yavrucak tekrar teşekkür ederim yapıcı yorumlarınız için. Başvuru süreci dediğiniz gibi insanı hem fiziken hem ruhen yoran birşey bunlara değmezse başlar devam ederim koça. asistanlık ve yurtta kalma durumunu halledersem şükela olur dediğiniz gibi:)

yaraticinick çok teşekkür ederim boğaziçi endüstriden biriyle tanışmak güzel:) BSH'a cv mi koçta mülakat yaptığım hoca gönderdi zaten destekliyor o nedenle güzel olur diye umut ediyorum.

Boğaziçi'ye gelince, hayatımda ilk defa bir mülakatta heyecanlandım ve kendimi ifade etmekte zorlandım. Elime bir tahta kalemi tutuşturdular ve olasılık dağılım grafikleri çizmemi istediler bir tanesini çizemedim. Çok teorikti, vizyon mantalite ölçen cinsten bir mülakat olmadı yani. çağrılan herkes İTÜ ya da boğaziçiliydi o nedenle benimle konuşurken pek yüzüme bile bakmadılar çirkin bir tavır vardı diyebilirim. O nedenle ümitsizim açıkçası:) hayırlısı olsun.

Genç insanlarız tabii ki çalışacağız yorulmaktan kaçmıyorum. Sadece ileride iş hayatında Koç Boğaziçi arasında reputasyon bazında ne derece fark olur onu bilemiyorum.

Ayırdığınız vakit için ayrı ayrı teşekkür ederim:)
0
🌸trouble in heaven
(15.01.18)
"akademi'de cok master doktora ogrencisi gordum yarida birakip daha prestijli bir okula gecen. hicbiri de ilerleyen donemde bir sorum yasamadi, kimse takmiyor yani."

Kabul aldıktan sonra bir sıkıntı olur demedim, kabul sırasında sıkıntı yaratabileceğine değindim ki ben de çok fazla böyle insan gördüm bu yüzden hocalar yarım bıraktığınız okulu söylemeyin der çünkü karşı taraftaki hocada şöyle bir izlenim yaratıyor "ben bu öğrenciye hem zamanımı hem de fonumu ayıracağım ama beni de bir projenin ortasında bırakabilir"
Sorun teşkil etmemesi ancak size fon sağlanmadığı ve yarım bıraktığınız bir projeniz olmadığı takdirde olur. Size sağlanan bir fon varsa bu sizin o projeyi bir noktaya getirmeniz karşılığında veriliyor.
Arkadaşın durumunda ise bsh'taki proje karşılığında bir maaş sunulacak ve bu maaş o projeyi bir noktaya getirmesi karşılığında sunuluyor. Yani hem bsh'a karşı hem de kendisine güvenip görüşmeyi ayarladığı için hocasına karşı sorumluluğu var.
Kısacası ortada bir gelir ve bağlayıcı bir proje söz konusu ise etik olan başladığı işi bitirmektir. Sonrasında ister endüstride devam etsin akademide ama akademinin içindeyken (master yapıyorken) akademik etik kurallarının gerektirdiği budur.

@trouble

Hem motivasyonun sağlıklı biçimde korunması açısından hem maddi kaygıları minimize etme adına hem de daha etik bir tavır sergilemiş olacağınızdan dolayı koç'ta başlayıp koç'ta bitirmenizin daha doğru olduğunu düşünüyorum hala.
Yolunuz açık olsun!
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(15.01.18)
Herkese tekrar merhaba, durumlar biraz değişti. Farklı bir başlık açmaktansa buradan devam etmeyi tercih ettim.
Beklemiyordum ancak Boğaziçi Üniversitesi'nden de kabul almış bulunmaktayım. Koç mu Boğaziçi mi diye düşünmekten helak oldum.

BSH ile görüştüm. Lojman yok, servis imkanı kısıtlı asgari ücrete de değmez o nedenle teklifi kabul etmeyeceğim. Kendimi finanse edebilme gücüm var çok şükür sonrasında burs falan kovalarım diyorum.

Öğretim asistanlığı ile alakalı hocadan henüz dönüş alamadım. Koçta okuyan bir tanıdık bana burs alsan da almasan da o görev var bildiğim kadarıyla dedi. Akademisyen olmak istemediğim için asistanlık yapmak ( sınav gözetmenliği, kağıt okuma, ofis saatleri vs.) pek istemiyorum açıkçası.
Koç'un Boğaziçi'ye karşı avantajı hocaların ilgisi, alakası. Boun'de tez aşamasında vs hocaların peşinden koşturacağım en nihayetinde. Beni düşündüren noktalardan biri bu.
Bir diğeri ise Boun seçtiğim takdirde evden okula gitmeye devam edeceğim, koçta ise yurda çıkıp düzenimi değiştireceğim. En önemli farklardan biri bu.
Daha önce de söylediğim gibi benim derdim iş hayatı için bu ikisi arasında prestiji en yüksek okulda master yapabilmek ve bana sunacağı yurt dışı imkanları.
Başlığı tekrar hortlatıyorum sevgili ekşiciler. Kararsızlıktan ölmek üzereyim. Endüstri mühendisliği master için Koç mu Boğaziçi mi? Yardımlarınızı bekliyorum.
0
🌸trouble in heaven
(20.01.18)
çok teşekkür ederim hot potato. karar alırken çok yardımcı olacak görüşler bunlar, sağol varol.
0
🌸trouble in heaven
(21.01.18)
(5)

Python - öğrenmece & tavsiye

bir bucuk adana
Selamlar, python öğrenmeye el atmak istiyorum ama birkaç sorum var.* önerdiğiniz IDE var mıdır, pyhton.org un sitesinde vs gördüm ama indirip kurcalamadım henüz.* internette baya döküman var, belirli bir yol izleyip öyle ilerlemek istiyorum.örneğin döngüler fonkisyonlar vs gibi. küçük küçük başlayıp
Selamlar, python öğrenmeye el atmak istiyorum ama birkaç sorum var.

* önerdiğiniz IDE var mıdır, pyhton.org un sitesinde vs gördüm ama indirip kurcalamadım henüz.

* internette baya döküman var, belirli bir yol izleyip öyle ilerlemek istiyorum.
örneğin döngüler fonkisyonlar vs gibi. küçük küçük başlayıp geliştirmece. bu bağlamda tavsiye ettiğiniz kaynaklar nelerdir?

* sürüm olarak 2.x ve 3.x var sanırım direkt 3.x ten başlasam sorun olur mu?

bunlardan başka önerisi olan varsa duymak isterim.
0
bir bucuk adana
(14.01.18)
Pycharm kullanıyordum ben.
Yeni başlıyorsan şurası baya faydalı: www.sololearn.com
3.x'den başla.
0
synesthesia
(14.01.18)
1- pycharm +1
2- pas
3- 3 iyidir, v2 kaldirilacak zaten: pythonclock.org
0
jedilance
(14.01.18)
Ben direkt Anaconda ile baslamistim. IDE olarak Spyder yuklu geliyor. Jupyter, bir suru paket, conda da cabasi. R da kullaniyorsan tadindan yenmiyor, cunku RStudio ve bazi paketler de yuklu geliyor. Herkes PyCharm diyor ama ben bir turlu isinamamistim en basta nedense. anaconda.com linkinden bakabilirsin. Tek bir arayuzden bir suru sey yapabilmek bence harika bir sey.

Yakin zamanda Veri Defteri diye bir olusum basladi. Temel python dersleri, ufak alistirmalar falan da yayinliyorlar. Isine yarayabilir. twitter.com
0
evrim halkasi
(14.01.18)
Teşeekkürler, pycharm üzerinden kolları sıvıyorum o zaman :)

@evrim halkası, R ile biraz ilgilendim ama bu ara python'da biraz gelişip sonradan R ile paralel gitmeyi hedefliyorum. anaconda'ya ve veri defterine bakacağım. Teşekkürler.
0
🌸bir bucuk adana
(14.01.18)
Ben de anaconda demeye geldim:)
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(14.01.18)
(2)

Evde internet önerisi

mertillopasha
Uzun zamandır uydunet kullanıyordum ancak taşındığım yerde altyapısı mevcut olmadığından yeni bir servis sağlayıcı arayışındayım. Sanırım ttnet veya superonline kullanacağım. Hangisini tercih etsem daha az sorun yaşarım?
Uzun zamandır uydunet kullanıyordum ancak taşındığım yerde altyapısı mevcut olmadığından yeni bir servis sağlayıcı arayışındayım. Sanırım ttnet veya superonline kullanacağım. Hangisini tercih etsem daha az sorun yaşarım?
0
mertillopasha
(12.01.18)
Ben türk telekom kullanıyorum ve şimdilik memnunum.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(13.01.18)
Dsl olacaksa bence Türk Telekom olsun zira altyapının sahibi o. Fiber ise superonline.
0
orient blue
(13.01.18)
(5)

ikinci üniversite

duyurunun bug'ı
Bu sene üniversiteden mezun olucam. Parlak olmayan bir üniversiteden mezun olmama rağmen önüme sürekli is geliyor. Yani bir yere girip de çalışabilirim. Fakat üniversite ortamı ve arkadaş cevresi hoşuma gitmediğinden üniversitenin keyfini pek cikartamadim. Bu yüzden içimde bir uktedir kaldı. Yüksek
Bu sene üniversiteden mezun olucam. Parlak olmayan bir üniversiteden mezun olmama rağmen önüme sürekli is geliyor. Yani bir yere girip de çalışabilirim. Fakat üniversite ortamı ve arkadaş cevresi hoşuma gitmediğinden üniversitenin keyfini pek cikartamadim. Bu yüzden içimde bir uktedir kaldı. Yüksek lisans gibi bir imkanım da olabilmesine karşın yüksek lisansa kabul alma sürecinin sancılı olduğu ortada. Acaba diyorum ikinci bir üniversiteye mi okusam? Yas 23 olacak. Bu saatten sonra çok mu geç bilemedim. Amacım yeni üniversiteyi bitirmek olmasa da en azından iyi bir üniversiteyi ve arkadaş ortamını deneyimlemek istiyorum. Ne dersiniz? Boşver çalış mi dersiniz yoksa ikinci üniversite mi?
0
duyurunun bug'ı
(12.01.18)
Zenginsen oku. Ben olsam üçüncüyü bile okurum. Ama biraz saçma yani. Hiç değilse ilgili olduğun bir alana yönel de ileride işine yarasın. Diğer türlü hepten turist gibi olur.
0
dissendium
(12.01.18)
@dissendium evet ilgili oldugum bir bolumu okumayi dusunuyorum.
0
🌸duyurunun bug'ı
(12.01.18)
Sen bilirsin ama 23 yaşındaki insanlar yüksek lisans seviyeSinde oluyor genellikle yani lisansta olanlar ve seninle aynı dersleri alacak olanlar 18 yaşındakiler olacak. Anlaşabilecek misin o yaş grubuyla?

Karar sana kalmış tabii ama ben işe girerdim sanırım.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(12.01.18)
Ben de okumayı düşünüyorum en kötü 1-2 sene kaybım olur. Bir insan hayatında nedir ki? Zaten hep çalışacağız. İleride keşke dememek için deneyip kendin görmelisin. Beğenmezsen bırakırsın hiçbir şey kaybetmezsin. Diğer türlü çok hoşuna gideceğini düşünürsek çok şey kaybedebilirsin.
0
powerpufgirl
(12.01.18)
Bence iyi üniden ziyade iyi bölüm oku. Boğaziçi odtü gibi sana prestij sağlayacak bir okul değilse okuduğun çok önemi yok.

Bence okunur.
0
neysene
(12.01.18)
(3)

Yurtdısında akdemisyen nasıl olunur ?

sorunvar
nasıl olunur bu ?
nasıl olunur bu ?
0
sorunvar
(12.01.18)
Önce bir doktora yapmak lazım tabii, soruyu öyle bir sormuşsunuz ki pazardan nasıl elma alıyoruz sanki mübarek :)

Akademik ünvanlarınız yeterli ise bildiğiniz iş başvurusu gibi. Pozisyona başvuru yapıyorsunuz zaten bu esnada yayın listenizi filan göndermiş olursunuz. Referanslarınız da sağlam kişilerden olursa çok büyük katkı. Hoşlarına giden 3-4 kişiyi çağırıp bir jobtalk verdirirler. En hoşlarına giden siz olursanız işi alırsınız.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(12.01.18)
Diğer bir alternatif, bir üniversitede hatrı sayılır miktarda ve özgün ve güvenilir ingilizce makaleler çıkarırsın, yurtdışındaki bir akademisyen seninle kontak kurar, gel benimlen burda çalış der, yani kabul alırsın. Üni de seni onaylarsa olursun. Tabi bu üstün başarılar ister. Benim babamın arkadaşı bu şekilde ottowa üni de hoca oldu.
0
neysene
(12.01.18)
En mantikli yolu o ülkede doktora yapmaktan geciyor tabii ki. sonrasinda akademisyen olmak istendigi taktirde postdoc yapip belli kriterleri doldurup prof unvani alinabilir. en sonunda da prof arayan bir üniversitede is basvurusu yapilir. (bati avrupa ulkelerinde boyle bir isleyis var) Haliyle gidilen ulkenin dilini iyi bilmek ya da bir kac sene icinde cok iyi ogranmek en onemli kosul.
0
lifeframe
(12.01.18)
(19)

Küçük şeyler..

firemanjonny
Merhaba dostlar, -dikkat biraz uzun olabilir-Yaklaşık 2 senelik evliyiz. Birkaç gün evvel evde oturuyoruz karım çay yapmıştı sağolsun içtik. Fincanı koltuğun elimi de zaman zaman dayadığım yanına bırakmıştım. Çay bitti, aradan bir saat kadar geçti, fincanı bıraktığım yeri tamamen unutmuşum, güzel b
Merhaba dostlar,

-dikkat biraz uzun olabilir-

Yaklaşık 2 senelik evliyiz. Birkaç gün evvel evde oturuyoruz karım çay yapmıştı sağolsun içtik. Fincanı koltuğun elimi de zaman zaman dayadığım yanına bırakmıştım. Çay bitti, aradan bir saat kadar geçti, fincanı bıraktığım yeri tamamen unutmuşum, güzel bir dirsek darbesiyle şangır diye koltuğun arkasına düşürüverdim. İçinde yarım yudum kadar çay vardı döküldü haliyle birazı duvara da geldi.
Buraya kadar normal (bence) sonrasında olanlar:
- Ya napıyosun aşkım yaa off.
- Tamam ya pardon, ben halledicem şimdi hemen.
- Ya hallet halletme zaten çok dikkatsizsin, o oraya koyulmaz, daha önce de söyledim sana.
- Kaza yahu, iki dakkaya tertemiz yapıcam koltukta bişi yok.
- Ama sana dedim dimi, bak dikkatsizsin nolcak şimdi orası, kendi bıraktığın yerden düşürdün.
Tansiyon artmaktadır. Mutfağa gidilir ıslak mendil alınır. Çünkü saten boyalı duvar ve parke harici bi yere gelmemiştir, yüzeysel yani.
- Ya bi insana söylersin de yine mi yapar, çocuk olsan neyse ya.
- Bak, kasten yapmadım, oldu bi kere.
- Takımda eksildi şimdi, varya bu kadar olunur yani.
Kaynama noktası aşılmıştır. Artık gelsin bağırmalar.
- Ben türkçe konuşmuyor muyum! Kaza. Neymiş kaza.
- Kaza üstüne kaza, bıktım artık.
- SENİN ŞUAN CANIN SAĞOLSUN DEMEN GEREKMİYOR MU? CANA MI KIYDIK YA.
- BIKTIM ARTIK ANLADIN MI ETRAFINA Bİ BAKMIYOSUN.
- YA ZATEN BENİM DE HOŞUMA GİTMEYEN BİŞEY AMA SEN KÖRÜKLÜYOSUN DAHA ÇOK.
- BAK SANA SÖYLEDİKLERİMLE İLGİLİ, SENİN EVLE İLGİLENMEMENLE İLGİLİ ÜST KATIN KAPI KİLİDİNİ TAMİR DEDİM ONUDA ÖTELEDİN. EVİ ÖNEMSEMİYOSUN.
- ALLAHIM YARABBİM, YAHU BARDAK BU BARDAK. NE EVİ NE KİLİDİ. AYRICA BAKTIM KİLİT SAĞLAM.
- BENDE İLGİLENMEYECEĞİM ARTIK ÇÖKSÜN EV.
- DOKTORA GİDELİM Mİ İSTERSEN?
- TEMİZLERKEN ZATEN İNSANIN CANINA YETİYOR, SENDE BATIR HER AKŞAM.
- FESUPANNALLAH.
Bu arada çoktan temizlik yapılmış bitirilmiştir, hatta ıslak mendile çaydan çok toz gelmiştir.
- SEN BENİM SEVMEDİKLERİMİ ÇOK İYİ BİLİYORSUN AMA BU KONUDA KENDİNİ HİÇ KASMIYOSUN.
- YETER YA ÇOCUK GİBİ AZARLANMAZ. OTUZ YAŞINDA İNSANIZ BU NEDİR BÜYÜTÜLECEK BU KADAR.
- EVET OTUZ YAŞINDASIN AMA ÇOCUKTAN BEKLENECEK HAREKETLER YAPIYOSUN.
(İç ses: elim kırılsın inşallah.)
- BAK BENİMDE DİKKAT EDİP SENİN ETMEDİĞİN ŞEYLER VAR AMA BÖYLE BÖYLE DİLE GETİRMİYORUM.
- NEYMİŞ ONLAR ACABA.
Hemen 2 güçlü iyi verilir. Savunma olarak mazeret sıralanması izlenir.
- DEMEK Kİ SÖYLEMEK VAR, BİDE AZARLAR GİBİ SÖYLEMEK VAR.
- DİKKATSİZSİN İŞTE HEMDE GENELDE.
- ALLAH BU AKŞAM SANA BİR KOZ VERDİ DİYE SON GRAMINA KADAR KULLANIYORSUN.

Söylememe gerek var mı bilmem ama erkek olan benim . Bu böyle yarım saat kadar daha gitti.

Netice: 24 saat küs kalma. Gün içinde hiç mesaj yazmama (karşılıklı). Nota verme. Stratejik derinlik.

Soru: Şimdi ne yapmak lazım gelir, o mu haklı, sussam daha mı iyi olurdu yoksa daha mı beter. Tekrarında ne halt etmeli. Bir işe girse psiko ruh haline faydası olur mu?

edit: 10 yıllık sağlık sektörü deneyimi var (laboratuvar teksnisyeni) çalışmıyor, çocuk yok.
0
firemanjonny
(11.01.18)
Yakın zamanda boşanmış biri olarak okurken güldüm doğrusu. Erkeklerin en büyük sorunu bu kavgayı çay bardağı ile ilgili sanıp onun üzerine savunma yapmak. Dolmuş kadın bir şekilde, konu bardak değil, çok daha fazlası. Yapmadığınız tüm şeyler ve sallamadığınız tüm uyarılar. Hele çalışmıyorsa daha da fena tabii (çocuk var mı yok mu bilmiyorum). Nasıl normale döneceğiniz beni aşar, ben bekarlığa döndüm :)
0
whoosie
(11.01.18)
İşe girsin acil, bu hayat böyle geçmez. Mesele bardak çanak değil belli ki, sıkıntı başka bir taraftan.

Sen haklısın.
0
cay koy geliyorum
(11.01.18)
Siz dolmussunuz birbirinize karsi, cay bahane. Hatta Memet Ali Alabora'nin deyimiyle "Olay bir iki cay degil kardes, hala anlamadin mi". O evle ve evlilikle ilgili bir seyleri biriktirmis biriktirmis icinde, bazi seylere sinir olmus halihazirda bol bol. Simdi caydan cikarmis. Bugun o cay devrilmese, yarin tabak dusecek ve ona sinir olacak.

Eger evde temizlik yapiyorsa, disari cikmiyorsa zaten "Butun gun ben temizliyorum, sen gelip dikkatli davranmiyorsun" demesi cok normal. Ben iki haftada bir derinli temizlik yapsam, koltuga popomu koymaya kiyamiyorum. Bir "Evden ben ciksam da, hic kullanmasam, hic kirlenmese" kafasi oluyor. Benim oturmaya kiymadigim yere birisi "Oooh, evim ne rahat" deyip oturursa sniper ile avlarim; ki titiz bir insan sayilmam. Yani, o psikoloji ile empati yapabiliyorum. O yuzden, ev islerini paylasmiyorsaniz, onlari paylasabilirsiniz Boylece o da evin her santimini sahiplenmek zorunda hissetmez. Ayrica calismiyorsa butun gun evde sizi bekliyor demektir. Siz de hakli olarak yorgun gelip "Soyle bir dinleneyim" deyip onun istedigi kadar ilgi gosteremiyorsaniz, ona da dolmustur. Ozetle calismak iyi gelebilir. Belki de su an size hizmet ediyor gibi hissediyor ve nasil bir karsilik bekliyorsa onu alamadigi icin daha fazla hizmet edesi gelmiyor da olabilir.

Tabii boyle boyle siz de doluyorsunuzdur. Yarin bir gun kucuk bir seye patlayan siz de olabilirsiniz. "Iki saattir seni bekliyorum, hala hazirlanamadin mi" olur yakinda mesela. Haklilik, haksizlik durumu yok ortada. Bir tane dirdir etmedigi surece duyulmadigina inanan bir kadin ile kadinin deveyi pire yaptigina inanan bir adam var. Bana gore ikisi de hakli. Ikisinin de sesi duyulmuyor. Bu haklilikta da bir kazanan yok.

Bir de bu isler yatakta da onemlidir. Bilmiyorum nasilsiniz; yatak alev aliyor da olabilir, bu ara isler kesat da olabilir. Oraya da dikkat.

Bunun otesinde bir cift terapistine gidebilirsiniz. O bu tarz kucuk seylerin kar topu gibi toparlanmasina engel olabiliyor. Daha sakince cozebiliyor aradaki meselenin derinini.
0
aychovsky
(11.01.18)
Bu olayda haklı haksız yok çünkü önceki olayları bilmiyoruz çünkü siz çift olduğunuz için sürekli berabersiniz ve sürekli anı-olay biriktiriyorsuz.
Kısacası iki taraf da dolmuş. İmkan varsa çift terapistine gidin.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(11.01.18)
kadın tarafı bence yeteri kadar dolmuş onu çok iyi anlayabiliyorum. sorun çayı dökmen değil yani. erkek olarak dümdüz bakıyorsunuz olaylara hiç empati yapmıyorsunuz. bence kadın haklı ama bir yerde patladığı için haksızmış gibi gözüküyor. aile terapisti +1
0
sta
(11.01.18)
Naclzane tavslyem, çocuk yapmayın. Ben yaptım ondan biliyorum. Ağzıma da sıçsa eyvallah demek zorundayım.
0
insomnia
(11.01.18)
İçip sarhoş olun öyle konuşmayı deneyin. Bağırmadan tartışmayı becerir, empati kurarsanız sorunlar ve çözümler daha gerçekçi olacaktır. Erkek tarafı alttan almalı asıl sorunu öğrenmeli. Erkek kavga kazanamaz, barış antlaşması tek çözümdür. Denendi %100 çalışıyor.
0
hasmetizm 2046
(11.01.18)
Evet, konu çay değil.
Pratikte ne yapacaksınız? Akşam gelince "Gel kouşalım şimdi, konu çay değil, biliyorum" diyerek konuya başlayacaksınız.
Eşiniz çalışıyor mu? Çalışmıyorsa kendini evin hanımı ve sizin eşiniz olaraka görmek istiyordur, evin hizmetçisi olarak değil. Her ne kadar öyle düşünmeseniz bile düşünmeden yaptığınız bazı hareketleri o bu şekilde yorumlamış olabilir. Kavganın haklısı haksızı yok, işin acı gerçeği kazananı hiç olmaz.
0
SiyamkedisiZorro
(11.01.18)
Şimdi şunu yapmak lazım gelir:
Fincanı bi daha koltukta bırakma. Evet, bu kadar basit bu işin çözümü.

Bu bir alışkanlık, değiştirme şansın olan bişey.
Fincanı koltukta bırakmamak sende bişey eksiltmez. Ona senin kendini, onu, evinizi önemsediğini hissettirir.
Kadınlara çoğunlukla iş ağır gelmez. Elinde olduğu halde yapmadığın şeylerin olması ağır gelir.

Benim eşim de fincanı masanın sehpanın en kenarına köşesine koyar. koltuğun kenarına da koyardı onu şimdi yapamıyor kolçak müsait değil. 36 yıldır nedenini çözemedim bunun. O kadar saçma ki. Anlayamıyorum bi türlü. Bi keresinde kucağında çocuğumuz varken dirseğiyle çarptı, çocuk sıcak çayla haşlandı. Yaz günü. Minicik daha. Adam ondan bile akıllanmadı, çocuk 20 yaşında, onun fincanı hâlâ sehpanın köşesinde. İp cambazı gibi dolaşıyorum evde, eteğim, elim kolum çarpmasın diye. Çocuğu ayrı kolla, kendini ayrı kolla, eşyayı ayrı kolla. İçimizden biri davranışını değiştirmeye gerek duymadı diye yaşananlara bak.
Olmama olanağı varken tüm bunları yaşamaya ne gerek var?

Daha önemlisi saygını, güvenini yitirmeye başlıyorsun. Basit bi neden sonuç mantığı bu. Nasıl göremez diyorsun. "Demek ki önemsemiyor"a geçiyorsun oradan. Zamanla "ne kendine ne bana ne evimize ne yaşamımıza saygısı var"a kadar gidiyor bunun ucu. Kavgaların ana nedeni işte bu. çayfincanı gitmiş, duvar kirlenmiş değil. Önemsenmek, önemsemek, onu rahatsız eden veya yaşamınızı olumsuz etkileyen davranışlarını iyileştirme yönünde çaba harcamamak.

Sen ona rahatsız olduğun konuları söylemiyormuşsun. Onu da yapma. Söyle ki bilsin, görebilsin. Değiştirme yoluna gitmezse tekrar hatırlat. İçinde biriktirme. Sonra böyle hiç olmadık bi zamanda sonuç alamayacağın tarzda dile getirirmeye başlarsın.

Evlilik emek istiyor. Ne kadar emek o kadar sağlıklı sürdürülebilir ilişki. Tek taraflı değil, her zaman iki taraflı emek.


@insomnia, yanlış düşünüyorsun. çok yanlış hem de.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(11.01.18)
daha önce bu tip sakarlıklar yapmış mıydın? yaptıysan eğer ben de sinir olurdum açıkçası.
0
elorelia
(11.01.18)
hayırlısı olmuş, boşver.

www.google.com.tr
0
naksidil
(11.01.18)
herkes sağolsun, epey güzel yapıcı yorumlar var, sorulan olmuş böyle sakarlıkları nadiren yaparım sık değil. çocuk yok ama istiyoruz, yapma diyen olmuş ama yapıcam sapına kadar derby. İkili ilişkimiz çok güçlü, tutku oranı kararında hatta bana göre bazen fazla, temizliği o yapıyor ama yardım etmişliğim vardır, hatta bi keresinde dışarıdaydı evi temizledim sürpriz mahiyetinde, istisnasız her akşam sarılıp ya kitap okuruz ya film izleriz, ya meyve yeriz. Yani demem o ki yazdıklarım çok olumsuz bir profil çıkarmış ortaya aslında iyiyizdir yani.
0
🌸firemanjonny
(11.01.18)
sorun çay değil, erkeklerin anlayamadığı şey bu zaten. sen kadını üzmüşün, evle ilgilenmiyorsun demiş ya eminim sallıyorsundur bir şeyleri, bıktırmışsın, onun da artık sabrı kalmamış. konuşma arasına not ekleyip bi çay yüzünden sana yaptığına bak dememizi istiyorsun anladığım kadarıyla ama onu sallama bunu sallama hareketlerin yüzünden kadını bezdirdiğini düşünüyorum.
0
pamuk helvalar cebe
(11.01.18)
heheh. sanıyorsun ki bir senin karın böyle yapıyor, bir sen talihsizsin. ama öyle değil. kadınların huyu böyle abicim. boşansanız ve kendine başka eş bulsan o da böyle olacak.

şimdi bir fıkra var. kadın doktora gitmiş demiş ki, "biz kocamla anlaşamıyoruz. kocam eve geldiği an tartışmaya başlıyoruz, bütün gece kavga ediyoruz. oysa onu çok seviyorum. buna çok üzülüyorum, var mı bir çaresi?"

doktor demiş ki, "çaresi basit. sen kocan eve gelince eline bir bardak su al. ne zaman ki tartışacak gibi olsanız onu yudum yudum içmeye başla. kocan seni öyle görünce birden yumuşayacak, hiç tartışmayacaksınız"

bir hafta sonra kadın tekrar doktora gelmiş. "doktor bey harikasınız. elime bardağı alıp ağır ağır içiyorum ve kocamın siniri hemen geçiyor. çok teşekkür ederim. suların şifasından ruhu dinleniyor kocamın sanırım. bu nasıl oluyor?"

doktor : "suyun pek bir etkisi yok aslında. sadece senin susmana yardımcı oluyor."

böyle seksist bir fıkra yazmak istemezdim ama gerçek bu. kadınlar konuşur. ben de kadınım ve bir şeye azıcık da olsa bozulduysam susmam. inan bunun farkında olduğum için kendimi çok dizginlemeye çalışıyorum ama yok yani. rahatlama aracı mıdır nedir bu konuşmak bilmiyorum ama, kendimi tutamıyorum ağzımdan istemsizce çıkıyor o kelimeler.

erkeklerin sorunu ise bunu kabullenememek ve her şeye bir cevap vermek. sevgilim böyle bardak kırsa ben de eşin gibi söylenirim. tabi asla kavgaya dönmez. ben biraz söylenirim, sevgilim cevap vermez ve konu kapanır. sorun senin hala ne yapılacağını bilmiyor olman. eşini bir şekilde susturman lazım. bir yandan ortalığı temizlerken bir yandan konuyu değiştirebilirsin, o konuşurken ani bir öpücük verebilirsin, onun o sinirli haline bir süre bakıp gülebilirsin, (sen gülünce daha çok sinirlenecek, o anda "ya çok güzelsin ondan gülüyorum" falan demek çok taktiksel ve muhteşem bir cümledir) ya da hiçbir şey demeyebilirsin. benim favorim ani öpücük :)

sevgiler, mutluluklar. ayrılmanızı gerektirecek bir durum yok bence, böyle devam.

tavsiye olarak, biraz psikanaliz okuyun. önce sen oku, faydalı bulduklarını "ya geçen de şöyle bir şey okudum" diye eşine de anlat. cinsiyet çatışmaları hakkında çok güzel şeyler demişler. ben bir kadın olarak kadın bilinçaltının ne olduğunu, tabi bir de nasıl düzeltileceğini öyle öğrendim. hala beni tam düzeltemedik ama bakalım işte çalışıyoruz :D

ayrıca o bardağı da koltuğa koymayıver, az dikkat et yani çok zor değil :)
0
istanbul kanatlarimin altinda
(11.01.18)
ayyyynı bizim kavgalarımız ayyynı. biz de iki senedir evliyiz. ben kadın tarafiyim. olay aslında şu, kadının kafasından geçenleri söylüyorum:
- çok dikkatsiz, halbuki dikkat etse ev daha az dağılacak, eşyalar sağlam kalacak. söylememe rağmen dikkat etmiyor, bana ve temizliğe verdiğim emeğe saygısı yok, eşyalarımıza saygısı yok.
- geçen kilide bakmasını istedim ama sallamadi, dikkat et dediğimde de sallamiyor. benim lafımı dikkate almıyor ama sonucunda bardak kırılıyor takım bozuluyor olan bana oluyor.
- haklısın dikkat etmeliydim demek yerine kazaydı işte diyerek bir de beni susturmaya çalışıyor. halbuki ne var haklısın karicim dikkat edeceğim dese sirinlik yapsa?

şimdi bu noktada kim haklı bilemiyorum çünkü diğer olayları bilemiyoruz. ama şunu kesinlikle diyebilirim ki çalışmıyor olmak insanı takıntılı hale getiriyor. kendisi dolmuş baya bir, yani o da aslında "tamam kirildiysa kirildi napalim önemli degil" diyebilirdi ama hem sizin tavirlariniza karşı çok dolmuş hem de bir başka meşgalesi olmadığı için evin düzenine takılmış durumda. bir de maddi durumunuz yeni bir takım almak için çok iyi değil ise ondan da gerilmiş olabilir, kendimde olduğu için diyorum.

biz eşimle bu kavgaları şöyle aştık, ben "önemli değil olur öyle" demeyi öğrendim, eşim de daha dikkatli özenli bir insan olmayı öğrendi. karşılıklı alttan alıyoruz.
0
who cares wins
(11.01.18)
Cevaplarin bir kismi yapici, mantikli olmus ama lütfen firsatini buldugu icin gelip mizojenik yorumlarini baslik altina kusan insanlari dinlemeyin.
0
chitosan
(11.01.18)
Bir de kadinlari anlamak zor derler; suraya hemen hemen her kadin hatta birkac erkek dahi ayni seyi yazdiysa derdimiz belli demek ki.

Azicik akli olan adam donunda sallar bizi de iste aklinizi kullanmiyosunuz. :)

4 senelik sevgilimle 2 senedir kavgamiz, kuslugumuz olmamistir (tartismalar disinda tabii). Sirri ne biliyor musun? Womanizer falan degil, hatta ikinci sevgilisi falanim. Adam sadece akilli. Cozdu beni.

Bagiriyorum; ozur diliyor, o hakliysa susup bagirdigima utandiriyor. Kusunce zorla gelip sarilip opuyor. Yapma dedigim, sitem ettigim seyler icin CABALADIGINI gosteriyor. Bunlar yani, atla deve degil.

Ha bu demek degil ki erkekler kadinlari hep pohpohlasin. Ama bizim kendimizi ifade etme seklimiz bu maalesef. Cok sey konusuyoruz ama asil problemi aciklamiyoruz. Bunun da sebebi su, biraz psikopatca ama; "beni azicik onemsiyorsa kendi anlar". Her seyi biz soyleyince de kiymeti kalmiyor cunku.

Neyse umarim cozersiniz, bence su an kendini baya onemsiz hissediyor.
0
piremses
(12.01.18)
@primses,
"Biz böyleyiz maalesef" demek, karşındakinden seni olduğun gibi kabul etmesini bekleyip, onun değişmesini beklemek doğru değil. O konuda hatalısın.

Onlar da ayrıntılı düşünmeyi yapamıyorlar. Yapıları müsait değil.
Ne oluyor; yanlış anlıyor, anlayamıyor, zorlanıyor. Bir-iki derken "öehh" diyor ipin ucunu bırakıyor.

Konuşmak en güzeli. Konuşup iki taraf için de olurunu bulmak en doğrusu, en güzeli.

Adam denklem çözer gibi bizim bilinmeyenlerimizi aramak yerine daha güzel şeylere vakit, enerji harcayabilir. madem seviyoruz neden bunu esirgeyelim ki onlardan değil mi?
Bizim açımızdan bakınca da; onun sevgisini bize değer verdiğini, söylemediğimiz ama anlamasını beklediğimiz şeylerle sınamak, ölçümlemek bizim için de sağlıklı bi durum değil.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(12.01.18)
@hayat, benim bahsettigim kendini degistirmek degil ki. Alttan alinca karakterinden odun vermek olmuyor bu. Ha surekli teror de estirmiyoruz ama sorunlarin cogu duyuru sahibininki gibi oluyor. Ben karsimdaki degissin demem ama zaten bahsettigim gibi biriyle birlikte olurum. Onu demek istedim.

Bu spesifik olay uzerinden gidersek, aksiyon almasi gereken taraf kesinlikle erkek tarafi. Bulasigi etrafa birakmak karakter degil ki degismesini istemek kotu olsun.

Bin kere de soylenmisse ya bunu yapmayacak, ya da takmayan biriyle birlikte olacak.

Burada diyebilirsin ki "kadin neden buna takilmayi birakmiyor?". Bu karakter iste, asil o degisim istemek oluyor bana gore.
0
piremses
(13.01.18)
(2)

İngilizce'deki ç sesindeki anlamlandıramadığım olay

speedy
Şimdi bu adamlar resimde de göreceğimiz üzere ses alfabelerinde ç sesini tʃ harfleri ile simgeliyorlar, buraya kadar ok. sadece UK telaffuzları için soruyorum:Mature kelimesi için /məˈtʃʊər/ demişler, tʃ'yi ç okumadı: https://dictionary.cambridge.org/dictionary/english/maturevirtual kelimesi için /ˈ
Şimdi bu adamlar resimde de göreceğimiz üzere ses alfabelerinde ç sesini tʃ harfleri ile simgeliyorlar, buraya kadar ok.

sadece UK telaffuzları için soruyorum:

Mature kelimesi için /məˈtʃʊər/ demişler, tʃ'yi ç okumadı: dictionary.cambridge.org

virtual kelimesi için /ˈvɜː.tʃu.əl/ demişler, tʃ'yi gene ç okumadı:
dictionary.cambridge.org

Tutor kelimesi için /ˈtʃuː.tər/ demişler, tʃ'yi gene ç okumadı:
dictionary.cambridge.org

ç = tʃ mi değil?
0
speedy
(11.01.18)
T ve ç arası bir ses. Sanırım vurguya göre hangisine daha yakın olduğu değişiyor.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(11.01.18)
çok enteresan. bu sözlük ideal okumasını veriyor büyük ihtimalle.

maçuur ve vörçuwıl olması gerekiyor her ikisinin de. tutor hadi neyse, onda ç yok.

ama ingilizler işte, fazla takmamak lazım :)
0
eindaclub
(11.01.18)
(13)

Insanlar neden erken yaşlarda ev alıp yıllarca aynı evde oturmayı seçer ki

sonhakan
Kira da farkli yerler görmek daha iyi degil mi
Kira da farkli yerler görmek daha iyi degil mi
0
sonhakan
(11.01.18)
kira = parayi cope atmak

ev = yatirim

eger evden sikilirsan kiraya verip baska yere tasinabilirsin sonucta.
0
fortisvita
(11.01.18)
Uc tasinma bi yangin eder de ondan en kisaca
0
allah yazdiysa bozsun
(11.01.18)
Ben 0-23 yaş arası aynı evde yaşadım Ankara'da. Konum idealse keyifli iş. Eski yerleşimli bir semtti, nedeyse tüm mahalleyi tanıyordum. Ne nerede bilmiyorum falan filan. Elimde olsa 50 yıl daha yaşardım.
0
doxanikee
(11.01.18)
Iyi değil. Ev taşımak kolay bir olay değil. Hele ki memur gibi sürekli yer değişikliği yapmaniz gereken bir işiniz yoksa sabit bir yerde ev sahibi olmak daha mantıklı. Evlilikler için ayrıca bir yatırım ev.bunun hastalığı var, çocuğun eğitimi var. Kira ise hic bitmiyor. Sürekli kendin olmayan bir ev için ödeme yapıyorsun.
0
cabiday
(11.01.18)
kirada otururken evin içini dilediğin gibi düzenleyemezsin, masraf edemezsin, etsen ev sahibine kalır giderken. ama kendi evini dilediğince kullanır, düzeltir, bozar yaparsın.

maddi bi talihsizlik yaşadığında da evin varsa en azından başını sokacak yerin vardır, en büyük masraftan kurtulmuş olursun.
0
skayas
(11.01.18)
11 sene kirada oturduğumuz evden, yine kiralık başka bir eve taşındık.

o evin toplanması, kolilenmesi (hadi bunları taşıma şirleti yaptı) ayrı dert, getirip yeni eve kolyile bırakılan eşyaşarın yerleşmesi ayrı dert, ayrı masraf. ev bulmak için emlakçısına ayrı, taşıma için nakliyeciye ayrı, evi kendine uyarlamak için ustaya, yapı malzemesine, hırdavata verilen paralar ayrı, harcadığın emek, hepsi ayrı ayrı dert. evet yeni bir heyecan belki ama aylardır anamız ağladı. üstelik yeni ev de kira olduğundan istediğimi yapamıyorum ve ev sahibi kontrat bittiği an çıkarabilir. onca emek ve para bir anda çöpe gidebilir.

keşke ev alabilsem, içine istediğim gibi tadilat yapıp dekore edebilsem, "kendi evim" diyerek rahatça yerleşsem. sıkıntı çıkıyorsa başkasının evini tamir ediyor gibi olmasa da, kendi evimi tamir etsem.
0
kibritsuyu
(11.01.18)
Taşınmak çok yorucu iş. bunun yanısıra yeni yere alışması var düzen oturtması var.

Yeni yer görmek istiyorsan gezersin. Taşınmak neden?
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(11.01.18)
Eğer isterse daha sonra aldığı evi kiraya verip başka bir yere kiraya çıkabilir.
Duyuruda ev alanlara karşı bir tavır oluştu nedenini anlamıyorum.
0
uyusam iyi olur
(11.01.18)
Cunku ev sahiplerinin yuzde 90 i yavsaktir,

Bizim gibi sosyal guvencesi kuvvetli olmayan,gelecegi konusunda surekli belirsizlikler yasayan toplumlarda ev bir guvencedir,yatirimdir,emeklilik hedefidir.
0
duptıs
(11.01.18)
evi satın alıp ve kiraya verip istediğin yerde kiracı olarak yaşamak da olabilir.
0
merhum
(11.01.18)
Muhitini iyi seçip almışsan evi süperdir. Herkes anlatmış zaten, kira her ay yeni baştan, kuyuya para atıyormuşsun gibi. Bir de maaş artışı ile kira artış hızı aynı değil. Bize bu sene (çok çok iyi) %12 enflasyon artışı verdiler. TEFE/TÜFE %15. illa ki içeri giriyorsun.
Ev sahibini bırak komşular bile ayrımcılık yapıyor "kiracı" diye. Daire numarasına göre yerler ayrılmamışsa otoparkta en düdük yeri veriyorlar.
0
SiyamkedisiZorro
(11.01.18)
tercih meselesi; ben ev aldim ve kiraya verdim; kendim de baska evde kiraciyim :D
0
kamyonsans
(11.01.18)
Eğer ev taksidi öderken bir yandan rahat yaşayabiliyorsan ev almak mantıksız değil evet en kötü satarsın, kiraya verirsin vs. Ama ev taksidi ödeyeceğim diye Bim'den yiyip Waikiki'den giyiniyorsan boş iş. Zaten yaşayacağın 60-70 sene onu da taksit ödeyip sürünerek geçiriyorsun.
0
i was made for you
(11.01.18)
(2)

Fen liselerinde her yıl kaç sınıf açılabiliyor?

gijilti
En fazla beş sınıf açıldığına dair bir şey duydum, doğru mudur acaba?
En fazla beş sınıf açıldığına dair bir şey duydum, doğru mudur acaba?
0
gijilti
(10.01.18)
Benim zamanımda 4tü.

24×4=96 idi maksimum kontenjan.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(10.01.18)
benim zamanımda da 4 tü. 24x4=96
2003-2006 arası.
0
teyzem teyfik
(10.01.18)
(4)

sar değerlerini üretici firmalar mı açıklıyor?

jepa
sar değeri ile ilgili biraz araştırdım ancak net bilgi bulamadım. sar değerlerini telefon üreticileri ne kadar açıklarsa o mu kabul ediliyor ? denetleyen, kontrol eden bir kurum vs..var mı?baş ve gövde olarak iki ayrı değer var. baş değeri düşük olan telefonun vücut değeri çok yüksek olabiliyor. baş
sar değeri ile ilgili biraz araştırdım ancak net bilgi bulamadım. sar değerlerini telefon üreticileri ne kadar açıklarsa o mu kabul ediliyor ? denetleyen, kontrol eden bir kurum vs..var mı?

baş ve gövde olarak iki ayrı değer var. baş değeri düşük olan telefonun vücut değeri çok yüksek olabiliyor. baş telefon görüşmesi sırasında, vücut ise normal cebimizde taşırken olan değermiş. vücudun yüksek olması pek önemsenmiyor galiba.

her ne kadar telefondaki radyasyon değerinin zararları konusunda kesin bir yargı olmasa da insan çekiniyor biraz.
0
jepa
(10.01.18)
Ben bu değerleri önemsiyorum açıkçası. Özellikle baş için verilen değerin 0.5ten düşük olmasına dikkat ediyorum.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(10.01.18)
etrafta yüksek gerilim hatları, hele hele de mikrodalga fırınlar varken cep telefonları devede kulak kalır.
sen 0,5 sar'a takılmışsın, evindeki kablosuz modemin sar'ından haberin var mı? tam 18!

o sebeple çok takılmayın derim.
0
hosein
(10.01.18)
dogru dusunuyorsun
sar cok kotu bir deger samsung tercihimin sebebi de budur biraz
kablosuz modem demisler de kafada tutmak baska bir şey
0
kingcyrax
(10.01.18)
www.fcc.gov

Şöyle bir link buldum. Ölçüm bunlar tarafından yapılıyor olabilir.

@hosein

Emin ol haberim var. Bu değerlerin etkisinin uzaklıkla ters logaritmik oranda arttığından da haberim var.
İki farklı sar değerine sahip telefonda konuşurken vücudumun farklı tepkiler verdiğini de herhalde sizden iyi bilirim.

Herkesin farklı sağlık sıkıntıları, farklı hassasiyetleri var. Sar değerini araştıran biri elbette başka şeyleri de araştırmıştır ve belki hatta yaşam alanını ona göre oluşturma gayreti içindedir.

Cahil muamelesi yapmadan bunları düşünmekte fayda var.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(10.01.18)
(25)

çok sinirlendiğinizde..

MandMs
kendinize ve başkalarına zarar vermeden kendi halinizde; eşyaları kırıp dökme, fırlatıp atma veya sağa sola vurmak gibi huylarınız var mı? varsa normal mi?
kendinize ve başkalarına zarar vermeden kendi halinizde; eşyaları kırıp dökme, fırlatıp atma veya sağa sola vurmak gibi huylarınız var mı?
varsa normal mi?
0
MandMs
(10.01.18)
ben çok sinirlenince iki şey yapıyorum. çocukluktan kalma alışkanlık. biri dizimi yumrukluyorum. çünkü çocukken dizimde bir sorun vardı. dizimi yumrukladıkça canım yanardı.

bir de kolumu ısırıyorum.

en son bir önceki iş yerinde klavyeyi duvara vura vura kırmıştım, eski kız arkadaşımla kavga ederken arabaya yumruk atmıştım.

iyi geliyor gibi o an ne bileyim. sinirlenmeyeli baya oldu.
0
kablelvuku
(10.01.18)
Ben sinirlendiğimde kırıp dokmem ama sinirimi de tam olarak atamam. Içimde patlamış gibi hissederim.
0
femme vitale
(10.01.18)
Kesinlikle yok. Normal olduğunu da düşünmüyorum. Çok sinirlendiğimde çok yüksek sesle müzik dinlerim ben. Beni sakinleştiriyor.
0
windowsguvenlikduvari
(10.01.18)
çok sinirlenirsem evet. normal mi bilemem. başkasına veya kendimize fiziksel zarar vermediğimiz sürece eh.
0
elorelia
(10.01.18)
hocam bunlar hep şiddete meyletmek.. Ben çevremde bu şekilde davrananlardan uzak duruyorum. bugün eşya kıran yarın beni dövmeye kalkar.
0
lcha
(10.01.18)
Normal olup olmadığını bilemem ama eşyalarıma zarar veririm. Ama sinirlendiğim şeyler genelde kırdığım şeyler oluyor. Örneğin fare tutukluk yapıyorsa kırıyorum. Tıraş makinem sakalımı kesmeyip canımı yaktıysa parçalarım. Kulaklık Kulağımdan düşüp duruyor ya da dolanıp duruyorsa kopartırım. Bilgisayar saçmalıyorsa yumruk atarım. Saçlarım bir türlü düzen almıyor, sakalım tıraş olurken canımı yakıyorsa kendime vururum. Ama en başta tahammül gösteririm, durum hala devam ediyorsa sinirlenirim. Böyle işte.
0
m e b
(10.01.18)
Yok.
0
i m cool with that
(10.01.18)
kırasım geliyor ama kırmıyorum.
0
lonelyman
(10.01.18)
Sinirden gozlerim doluyor benim. Bagiriyorum bazen. Bisi vurup kirmiyorum ama iyi gelmiyor o. Eger arabadaysam bos yol bulup gaza basiyorum. Ani gaz/fren yapiyorum. O kadar, yarim saate geciyor zateb.
0
mor oje
(10.01.18)
ergenlik çağında birey için normal sayılabilir, ama yetişkin birey için normal değil bence.
0
evde liyakat kalmamis
(10.01.18)
amma manyaklar varmış duyuruda yahu tırstım
0
benaslindayohum
(10.01.18)
Yok bir gun hissedersem de psikologa gorunurum
0
Traveller
(10.01.18)
Yok.

Zaten sinirlenen biri değilim de sinirlenirsem kendime haksızlık ettiğimi düşündürecek en ekstrem hareketim gözlerimin dolması/ağlamak oluyor.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(10.01.18)
Uzun zamandir olmadi ama kendimi kaybedip yapmisligim var. Yatak yumrukluyordum, anlik sakinlesme sagliyordu.
0
voyager 1
(10.01.18)
Yok, yapmıyorum.
Ergenlikte bi kez yapmıştım. Babamın haksız bi ithamı olmuştu, o sözü hem ona hem kendime yakıştıramadım, bişey de diyemedim. Öfkelendim. Evin taraçasına çıkıp anneannemin saksı altı yaptğı metal bi tepsiyi dizimden yardım alıp ikiye katladım. Sonra yaptığımı çok anlamsız bulup gülmeye başladım. Tepsiye bakıp bakıp güldüm. O oldu bidaha sinirlenip bi eşyaya zarar vermedim.

Çok ve kolay sinirlenen biri değilim yine de olmuyor değil. Olduğunda müzik açıp satranç oynmak gibi sinirli halimi geçirecek kafa dağıtacak şeylere yöneliyorum. Normal duygu durumuna geçince de sinirlendiğim şeyle ilgili ne yapmam gerektiğine bakıyorum.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(10.01.18)
Duyuruda ne manyaklar varmis hakikaten. :O

Ben cok sinirlenirsem elimde olmadan gözlerim dolar, aglarim.

Bir de galiba stresli zamanlarimda dislerimi cok sıkıyorum. Disciye gece kalibi yaptirdik bu yüzden, aksamlari yatarken onu takiyorum. Onu kullanmaya basladiktan sonra farkettim, cenemdeki sürekli agrinin ve basagrisinin sebebi de dislerimi sıkmam galiba.
0
chitosan
(10.01.18)
Ben çok sinirlendiğimde genelde kitleniyorum tepki veremiyorum.
0
powerpufgirl
(10.01.18)
Kimseye zarar vermedim ama tartışma anında çok sinirlendiysem rahatsız edici derecede bağırmışlığım olmuştur. Telefonumu kırmışlığım da oldu. Sakinleşince ne gerek var , niye bu noktaya gelecek tartışmalara giriyorum diye kızarım kendime.
0
dyg*dyg
(10.01.18)
2-3 kez oldu.

Birinde lise hazirliktayken babamla kavga etmistik cok fena. Ben de o sinirle biseylere zarar vermek istedim ama etrafimda zarar verebilecegim bir obje yoktu. Sadece kendim vardim. Rotring uclu kalemle kendime faca attim resmen. Izi haal duruyor.

Bir kez de cok cok hoslandigim cocuk bana inat olsun diye gozumun icine baka baka baskasiyla flortlesti beraber gittigimiz partide. Sinirle partiyi terkettim sonra sokakta camli reklam panosuna 2 yumruk attim o sinirle. Cama bisey olmadi da parmaklarimin ustu kanadi ve acidi biraz.
0
kuehles blondes
(10.01.18)
Sinirlendiğimde dışarıdan anlaşılmıyor bile.
Eğer çok mantıksız, saçma veya tartışılamayacak bir durumsa, şu klasik gözleri yumup, dudakları kısarak "ya sabır" der gibi olan harekete benzer şekilde nefes alıp veririm biraz.
Kalkıp gidebileceğim bir durumsa "ben bir sakinleşip gelirim" diyerek gider bir iki dakika uzaklaşırım.
Çok yakın bir arkadaşım var, bazen öyle şeyler yapıyor ki oklava ile dövmek istiyorum, bir ona biraz sert çıkıyorum sanırım.

Onun dışında, dediğiniz gibi huylarım yok. Olan kişiyle de mesafemi korurum.
0
sopiro
(10.01.18)
işim gereği sürekli sinirleneceğim ortam oluşuyor, ama o sakin durup birden patlayan insanlar gibi değilim, zaten çabuk sinirlenirim, çabuk sönerim, çok sinirlenirsem imkanlar dahilindeyse(evdeysem vs.) kırıp dökecek bir şey ararım. telefon kırmışlığım da vardır. ama kırıp dökerken bile kontrolü kaybetmiş hissetmem. çok rahatlatıyor beni. biraz da pasif agresiflik var. kum torbası alma hayalim var eve de komşuları naparız bilmiyorum :/
0
olutaklidi
(10.01.18)
Normal değil, bu öfke kontrolü yok demektir ve bir gün duvara vurmak yetmeyebilir, ki yetmez.
0
mslny
(10.01.18)
hayir, yok. normal bulmuyorum...
0
e haliyle
(10.01.18)
Ben başkalarına zarar vermek istiyorum kendime ve etrafıma zarar vermem. Ama yapamıyorum bir şey tabii.
0
jazzabel
(10.01.18)
beni aşırı sinirlendiren ve bu yüzden zarar verdiğim tek şey teknolojik aletler. gerçi onu da hayatım boyunca bi kez yaptım. laptop'ın hard diskini kırmıştım kalsjdaskdf yıllar oluyor.

onun dışında çok sinirlenirsem tüm vücudum titremeye başlar ve ağlarım. sonra gülerim. yorganın altına girer geçmesini beklerim. kimseye bulaşmam.
0
nice tnetennba
(10.01.18)
(11)

mahalle baskısı yaşama durumum!

allaccess
muhafazakar bi aileden geliyorum. akrabalarımın %95i kapalı gibi de düşünebilirsiniz. ama ben öyle değilim. iş hayatım, okul hayatım, eşim vs gayet alkol tüketen muhafazakarlıkla alakası olmayan insanlar... Ben de bi noktaya kadar yaptığım paylaşımlara vs dikkat ediyordum ama son zamanlarda açıkcası
muhafazakar bi aileden geliyorum. akrabalarımın %95i kapalı gibi de düşünebilirsiniz.
ama ben öyle değilim. iş hayatım, okul hayatım, eşim vs gayet alkol tüketen muhafazakarlıkla alakası olmayan insanlar... Ben de bi noktaya kadar yaptığım paylaşımlara vs dikkat ediyordum ama son zamanlarda açıkcası saklamamaya karar verdim.
Paylaşımlarımı gören akrabalarım ve yurtdışındaki abim aralarında konuşuyorlarmış ve benim durumuma çok üzülüyorlarmış. ben de bunu ablamdan duydum. (babam vefat ettiği için 13 yıl önce, abim babamın kemikleri sızlıyor diye konuşuyormuş bi yandan da GÜNAHKAR olduğumu düşündüğü için üzülüyordur diye düşünüyorum)
Hatta bi kuzenim allaccess'in evine girmem ben falan diyormuş.Daha düne kadar kakara kibiri olduğumuz bi kişi. işte kızları orda burda konuşuyomuş vs.
Ablam da -asla benim yaptığım hiçbir şeye karşı değil- geçen gün bana telefon açtı bu şekilde konuşuluyormuş. saklalamamakta haklısın. sadece annem üzülür diye korkuyorum dedi duyarsa.

annem de yaşlı olduğu için tabi ki ben de üzülmesini istemiyorum. o yüzden bazı fotoğraflarımı sildim. storylerimden akrabaları engelledim. artık içkili story atmıyorum.

Annem görmesin diye endişeleniyorum ama saklanmak, bu baskıya yenilmek de istemiyorum.

Siz olsanız nasıl davranırdınız?

Not:: Annem insanların ne düşündüğünü çok önemser
0
allaccess
(10.01.18)
umrumda bile olmazdı kimse. neysem oyum beni böyle kabul etsinler.
0
sta
(10.01.18)
Belliki tek takdığınız anneniz. O halde baskı bunun neresinde? Milletin ağzı torba değil ki büzesin. İçki içiyorsun diye görüşmek istemezse bir akraban seninle istemez yani. Hem görüşmek isteyip hem hayatına müdahele etmesi baskıdır ama iletişimi kesmek ona kalmış bir tercih.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(10.01.18)
Akrabalar her türlü dedikodu yapacak zaten. Takma derim. Annen de zaten akrabalarının bu huyunun farkında ise problem yok. Yani senin fotoğrafları kaldırmanla onların arkandan konuşmaları dinmeyecek.
Ben devam diyorum
0
helena
(10.01.18)
@helena hayır annem akrabaların o özelliğinin farkında değil, hemen onların etkisi altında kalıp üzülebilir
0
🌸allaccess
(10.01.18)
Ben de bir benzerini yaşıyorum. Arkadaşlarıma aileme vs inançlı olmadığımı veya bazı konularda açık fikirli olduğumu belirtemiyorum çünkü benim de başıma sizin yaşadığınız şeyler gelecek diye korkuyorum.
Bazı insanlar bu tür şeylere aşırı derecede kapalıdır. Ya bu çevrenizden vazgeçiceksiniz ya da bazı şeyleri saklamaya devam ediceksiniz.
Mesela bazı insanlar vardır içki içer ama 'ramazan bayramınınız mübarek olsun' şeklinde paylaşımlarda da bulunur. Bunun iki yüzlülük olduğu apaçık bellidir ancak böylece o taraftan da prim sağlarlar. Anlatabildim umarım. Böyle yapın demiyorum ki bence böyle yapmak iğrenç bir davranış ama bunu belirtmek istedim şu an.

Bazı insanlar ne yaparsa yapsın böyle davranışlarla karşılaşmaz. Bu insanların belirli bir ağırlığı ya da bir havası falan filan vardır. Demek ki o sizde yok.
0
uyusam iyi olur
(10.01.18)
yani böyle bir şeyi asla otorite olarak alıp, saygı duymayacak bi kesimden bahsediyorum. şimdiye kadar onlar tarafından hiçbir akrabaya onların karşı görüşüne bi saygı gösterdiklerini görmedim.
0
🌸allaccess
(10.01.18)
cok da fifi! basarim engeli olur biter.
0
jimicik
(10.01.18)
Öncelikle şunu belirteyim, benim öyle aman aman inançlı bir ailem yok. Muhafazakar değil kimse sülalede. Ama ben yine de içkili s.çkılı fotoğraf paylaşmıyorum sosyal medyada. Bana ayıp geliyor. Bu benim düşüncem. Ailem kıyafetime bir gün bile karışmadığı halde öyle dekolte giyimli bir fotoğraf da paylaşmam mesela. Neden? Çünkü gerek yok.

Neyse, senin tercihin tabii bana laf düşmez ama ben olsam yaşadığım hayatı insanların gözüne böyle sokmazdım. Böylelikle millete laf da vermemiş olurdum, dolayısıyla annem de üzülmemiş olurdu. Öte yandan hayatımı istediğim gibi yaşar, bildiğimi okurdum. Yine alemlere akardım vs. bu konuda kimseyi umursamazdım.
0
i m cool with that
(10.01.18)
Bir defa konusmaya baslamis akrabalariniz, bunun ardini almak kolay degil zaten. Hatta belki mumkun degil. Annenizin kulagina bir sey gitmeden once siz ifade ederseniz ya da ablaniz alistira alistira soylese ufak ufak bazi seyleri daha iyi olur gibi. Annenizi uzmek dolayli olarak sizi de uzecegi icin bunu engelleyici hareket etmekte fayda var ama kendinizi baskilamak pasif agresif ofke biriktirebilir onu yapmamak lazim, akrabayi hic umursamamak lazim. Abiniz de ablaniz gibi destek olmadigina gore bizzat ondan bile gidebilir annenize
0
haykorsamdunyaya
(10.01.18)
Valla beni işte, ailede, mahallede falan kesin bellemişlerdir :D

çok da umrumda değil, beni eleştirecek donanıma veya yetkinliğe sahip değiller
0
passion rules the game
(10.01.18)
Dindar olsan bu kez de dinci olmadigin icin dedikodu yapacaklar. Bu nedenle akraba dedikodusundan kacis yok kendi hayatini yasa
0
Traveller
(10.01.18)
(7)

Arkadaşlık vefa sorusu? Sıkıntı bende mi?

mikahakkinen
Artık 30'lu yaşları devirdim ve hayatım değişmeye başladı. Böyle olacağını biliyordum, ancak benim için arkadaşlık çok önemli. Bir arkadaşlığa yıllar harcar ve arkadaşlığımı pekiştiririm. Evlendim arkadaşlarım da evlendi. ama genel olarak çoğunda vefasızlık görüyorum sıkıntı bende mi onu bilmek isti
Artık 30'lu yaşları devirdim ve hayatım değişmeye başladı. Böyle olacağını biliyordum, ancak benim için arkadaşlık çok önemli. Bir arkadaşlığa yıllar harcar ve arkadaşlığımı pekiştiririm.
Evlendim arkadaşlarım da evlendi. ama genel olarak çoğunda vefasızlık görüyorum sıkıntı bende mi onu bilmek istiyorum.
1. arkadaşım 4 aylık yeni evli. aynı sitedeyiz ancak benle ve eşimle takılmıyor. teklif bile etmiyor. bu arkadaşa yıllarımı verdim. yeni evli diye sıkıştırmıyorum ancak hiç de umursadığını sanmıyorum.
2. arkadaşımın 2 sene önce evlenmesine ben vesile oldum. eşide arkadaşım ancak 1 sene geçti. arayıp sorup napıyon nasılsın dahi demedi. 2 farklı şehirdeyiz.
3.arkadaşıma sitem ettim oda bir başka şehirde sitemden sonra geldi. aramada sıkıntı yok.

sıkıntı bende mi? çok mu kafaya takıyorum? arkadaşlık sürdürmek bu kadar zor mu? bir arama yapmayı geçtim, hal hatır dahi sormayı unutuyorlar. ya da ben çok ince düşünüyorum galiba.
0
mikahakkinen
(10.01.18)
okurken kör oldum, dahi anlamındaki de ayrı yazılır. ben bu kadar yazım hatası yapan bir arkadaşla değil buluşmak aramam bile :)

gelelim sorunuza. sorun sizde diyeceğim ama sorun aslında modern insanın yalnızlığında :) istanbul'da yaşıyor isen bırak aynı şehri aynı sitede bile görüşemeyebiliyorsun. iş yoruyor yol yoruyor, aslında hayat yoruyor.

bir de şu var, bazı arkadaşlıklar vardır, 2 yılda bir görüşürsün ama o iki yıl sanki hiç geçmemiş gibi kaldığın yerden devam edersin. bu tarz kişiler de ya 1 ya 2'dir. 3 kişi olmaz böyle insanlar.

sana önerim takma kafana, aramak istediğin ara, istemediğini sallama bu kadar basit.
0
hosein
(10.01.18)
sıkıntı evlilikte sanırım.
0
elorelia
(10.01.18)
arkadaslariniz turkce kullanimina daha cok dikkat eden biriyle arkadaslik kurmak istemis olabilirler. belki de bu yüzden sizden uzaklasiyorlardir.
0
for the record
(10.01.18)
@hosein acele yazdım. @for the record madem bana sallıyorsun Türkçe yaz turkçe değil. iyi türkçe yazmak gibi bir iddaam yok alelacele sıkıntımı belirttim.
0
🌸mikahakkinen
(10.01.18)
genel olarak böyle artık arkadaşlıklar. çok takılmayın. eşinizle ve yalnız olduğunuz zamanlarda mutlu olacağınız aktiviteler yapın. insanlara takılıp üzüldüğünüze değmiyor asla.
0
dedim ben sana
(10.01.18)
Ortadaki sıkıntı arkadaşlığa atfedilen önem farkında. Benim anladığım onlar sizi sizin onları önemsediğiniz kadar önemsememiş. belki de hep alıcı taraf olmaya alışmışlardır.

Sizin bundan dolayı canınızın sıkılması çok normal. Ama kafaya takmayın lütfen. Sıkıntınızı kibar bir üslupla ama net bir biçimde (örnek: arayıp sormanızı bekliyoruz ama siz aramayınca üzülüyoruz çünkü sizi önemsiyoruz) dile getirin çünkü farkında bile olmayabilirler. Ondan sonra da aynı tavır devam ederse enerjinizi harcamazsınız.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(10.01.18)
Ayrıca kurduğunuz cümleler şurada yazanların yüzde 95'inden daha düzgün ve akıcı. Ne kadar ezberci bir zihniyetle karşı çıkılıyor...
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(10.01.18)
(7)

sorunlu aileler ve çocukları..

mehmed resad
hani bazı aileler, anneler babalar vardır.çocuğuna vatan haini (uygun bi sıfat bulamadım tam?!) gibi davranır, ağzına sıçar, sevgi göstermez, araları iyi değildir, çocuk da ona bunun üzerine çok annecim babacım moduna girmez, giremez.fakat yine de çocuk okutulur, kıyafet bilmem ne alınır.. yani imka
hani bazı aileler, anneler babalar vardır.

çocuğuna vatan haini (uygun bi sıfat bulamadım tam?!) gibi davranır, ağzına sıçar, sevgi göstermez, araları iyi değildir, çocuk da ona bunun üzerine çok annecim babacım moduna girmez, giremez.

fakat yine de çocuk okutulur, kıyafet bilmem ne alınır.. yani imkanlar yine çocuk için seferber edilir. neden?! bir zorunluluk hissi mi, vicdan mı yoksa seviyor ama gösteremiyor durumu mu?
0
mehmed resad
(09.01.18)
Çünkü senden sorumlu. Sevmese bile sorumlu. Bakmak (buna eğitim de dahil) zorunda. ki bence sorun yanlış.

Soru şu olmalı "bakacak kadar sorumluluk duygusu olan ebeveyn niçin çocuğuna yeteri kadar sevgi veremez"
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(09.01.18)
üreme zorunluluğu. çocuk olmazsa olmaz mantığı. böyle olunca da çocukları zorla büyütüyorlar.
0
xvyz
(09.01.18)
çevre baskısı. ben iyi babayım, anneyim imajını çevreye vermek istiyorlar ya da vermek zorunda hissediyorlar en kolay ve mecburi yolu da bu tür harcamaları yapmak.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(09.01.18)
Aha benim ailem. Elalem ne der. Ele gune rezil olmayalim. Cocuklarina bakmiyor demesinler. Bizde ki cevabi.
0
durgunfoton
(09.01.18)
Dışarda hayat zor kendini savunmayı evde öğrensin diyen de var, elalem ne der diyen de, sevgi gösterilmez biz öyle gördük diyen de, üzerinde hiç düşünmeden çevresinden gördüğünü yapan da, eşine, kayınvalidesine, parasızlığa vb kızıp öfkesini gücü yettiğinden çıkaran da..
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(09.01.18)
Bazısının sevgi anlayışı biz şimdiki zamandan ötürü anlayamasak da inanın imkânlarını çocukları için seferber etmektir. Ben bazen aile büyüklerine sorarım ve aldığım cevap biz sevgi görmedik ki gösterelim, nasıl göstereceğimizi bilmiyoruz, bişey eksik etmiyoruz daha ne yapalım diyorlar. Yapamayacaklarını, insanların değişemeyeceğini bilmeme rağmen o zaman bilmiyordunuz ama şimdi biliyorsunuz diyorum.
0
mslny
(09.01.18)
Yaslaninca bana baksin, soyumu surdursun kafasi. Kendinde nefret ettigini cocukta gormece ayni zamanda kendini gordugu icin “bana imkan verilseydi olurdum” diye de imkan sunmak ve beklentiye girmek. Beklenti karsilanmayinca bari bi seye yarari olsun diye bu sefer torun beklemek, torundan da ayni seyleri istemek. Kisir donguye girmek, herkesin hayatina sicmak.

Diye dusunuyorum.
0
beriberi
(10.01.18)
(3)

Ne yapmalı? -kariyer planlamali soru-

yaraticinick
Ozel bi universitede araştırma gorevlisiyim su an, akademiyi seviyorum ama bulundugum ortamı ortamdaki kisilerden dolayi sevmiyorum. Baska bir universitede yuksek lisans yapiyorum ve en kotu ihtimalle eylule mezunum diye düşünüyorum. Aslinda yurtdisi doktora planlarim var ama artik katlanamaz hale g
Ozel bi universitede araştırma gorevlisiyim su an, akademiyi seviyorum ama bulundugum ortamı ortamdaki kisilerden dolayi sevmiyorum. Baska bir universitede yuksek lisans yapiyorum ve en kotu ihtimalle eylule mezunum diye düşünüyorum.
Aslinda yurtdisi doktora planlarim var ama artik katlanamaz hale geldim ve çıkar yol arıyorum. Cok oznel bir soru olsa da siz olsaniz napardiniz merak ediyorum.

Seceneklerimden ilki daha uzak bir yerde daha az maasla işe girmek. Aslında beni ileride mutlu edebilecek bir şey, su an emin olmasam da.

Ikinci seçeneğim, bulundugum il dışında devlet universitesi kadrosu kovalamak.

Son seçeneğim bu ortama haziran-eylul bir şekilde katlanip, sonrasinda yurtdisinda doktoraya devam etmek.

Ne yapmali, karar veremiyorum.

~ basvurmayi planladigim ulkeler almanya ve/veya ingiltere
0
yaraticinick
(09.01.18)
Akademisyen olmak istemiyorsun gibi algıladım. Eğer öyleyse hiç doktorayla vakit kaybetme. Beş yılda iyi bir şirkette iyi bir pozisyona gelebilirsin yüksek lisansı bitirdiğin takdirde. Ben akademisyenlik istediğim için İngilizce konuşulan bir ülkede doktora yapabilirdim ancak. Yurt dışı çok genel bir ifade. Bir de doktora sonrasında Türkiye'ye dönmeyi düşünüyorsam yurt içinde yapardım doktorayı macera peşinde değilsem.
0
dissendium
(09.01.18)
Son seçeneğim bu ortama haziran-eylul bir şekilde katlanip, sonrasinda yurtdisinda doktoraya devam etmek.

Budur. Hepimizin memnun olmadığı şeyler var. Biraz sabret. Sonra doktora ile yeni bir rota çizersin kendine.

@Dissendium

Yurtiçinde kadro alabilmek için yurtdışı tecrübesi epey mühim. Yani doktora sonrası yurda dönecekse bile makul olan gitmesi.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(09.01.18)
her türlü yurtdışı.
0
passion rules the game
(09.01.18)
(5)

bu kuşun türü nedir?

vacigok
https://hizliresim.com/nOYmmV
0
vacigok
(09.01.18)
Çok güzel <3

Bilmiyorum ama serçeyle aynı familyadan gibi duruyor :)
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(09.01.18)
House Finch diye geçiyor: goo.gl
0
chicha
(09.01.18)
teşekkürler.:)
gaga, kafa yapısı olarak baştankara türüne daha yakın gibi ama house finch'e de benziyor aynı zamanda
0
🌸vacigok
(09.01.18)
"huş isketesi" veya "kuzey ketenkuşu" olarak tanınıyor..
latince ismi: Acanthis flammea

ayrıca şuradan da ayrıntılı bilgi alabilirsiniz:
www.trakus.org
0
sahlanankoc
(09.01.18)
ne tatlı kuş yaa tutup o kırmızı - gri tüylerinden öpesim var <3
0
tabudeviren
(09.01.18)
(15)

Basit tiyatro senaryo

valarmurgulis
MerhabalarOkulda değerler eğitimiyle ilgili en fazla 10 dklık bir tiyatro yapmamız istendi. Ben de yapıyorsak güzel yapalım 10 yıl sonra da öğrencilerin akıllarında kalsın istiyorum. Şöyle yaratıcı güzel bi seneryo yazsak bunu nasıl yapacağımı ablatsanız yardımlaşsak buradan güzel olurdu. Yardım ede
Merhabalar
Okulda değerler eğitimiyle ilgili en fazla 10 dklık bir tiyatro yapmamız istendi. Ben de yapıyorsak güzel yapalım 10 yıl sonra da öğrencilerin akıllarında kalsın istiyorum. Şöyle yaratıcı güzel bi seneryo yazsak bunu nasıl yapacağımı ablatsanız yardımlaşsak buradan güzel olurdu. Yardım eder misiniz?
Not: öğrenciler 3. sınıflar
0
valarmurgulis
(09.01.18)
Eleştirel bir şey yapsanız okul yönetiminin ve velilerin tepkisi nasıl olur kestirebiliyor musunuz?
0
rahip janick
(09.01.18)
@rahip
Kestirme değil direk biliyorum.
Öyle bi şansımız yok. Kesinlikle sorun olur
0
🌸valarmurgulis
(09.01.18)
İçimden "yapılmasın daha iyi o zaman." demek geçiyor. Öylesi tiyatro kültürüne ters çünkü.

Biraz daha detay verirseniz, bir arkadaşımla bunun üzerine konuşup fikir beyan edebilirim belki.
0
rahip janick
(09.01.18)
@rahip

Değerler eğitimi deyince aklına ne geliyor bilmiyorum ama "sevgi, sorumluluk, saygı, konuşan insanın lafını bölmeyelim, temizlik, hayvanlara iyi davranalım" temalı şeyler. Eleştirel olunmasını gerektirecek şeyler değil yani.

Yetişkin tiyatrosu anlayışı ile çocuk tiyatrosu anlayışı da farklı takdir edersin ki :)

@valarmurgulis

Bir öğretmen olarak değerler eğitimini siz benden daha iyi açıklarsınız diye düşünüyorum.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(09.01.18)
@yavrucak

ahaha ya, çok geniş bir kavram bence, o yüzden detay istedim. Eğer senin örneklediğin şeylerse, doğru, eleştirel yaklaşılacak şeyler değil.

ben çocukken sahtekar bir şeyhi oynamıştım, o geldi aklıma.

edit: yarım bırakmışım. "bu da böyle bir anımdır" gibi bitmiş. Sanırım fazla ciddiye aldım ben olayı. :B

edit 2: gerçek bir cahilim.
0
rahip janick
(09.01.18)
Her dönemin kendine göre propagandası var ve çocuk tiyatro metinleri bunların en somut örnekleri oluyor senin de bahsettiğin üzere. Ama "değerler eğitimi" dediğimiz eğitim asgari insani değerleri kapsıyor :)
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(09.01.18)
Kısaca anlatayım. Okullarda değerler eğitimi veriliyor. Bu yıl da seçtiğimiz bir değer ile ilgili 5 10 dklık tiyatro yapacağız. Herhangi bir değer seçebileceğimiz gibi bir kaç değeri de karmanlayıp bi tiyatro yapabiliriz. Örnek olması açısından şöyle bir video buldum.youtu.be
0
🌸valarmurgulis
(09.01.18)
Değerlerden arkadaş bahsetmiş. Ekleyeceğim tek şey bir ülke de değerler eğitimi diye bir şey olması ülkenin ne kadar berbat durumda olduğunu gösteren bir detaydır.
0
🌸valarmurgulis
(09.01.18)
Bi ormanda geçsin. Ağaçlar konuşsun, hayvanlar konuşsun. Birlikte ve tek olabilmeyi görecekleri bi oyun güzel olur.
Orman kurgusunda sevgi, sorumluluk, saygı, konuşanı dinleyelim, temizlik, hayvanlara iyi davranalım... hepsi bir arada verilebilir.
Hem ağaçları da tanırlar ufaktan. Güzel oluyor. Biz yapmıştık, çocuklardan olumlu geri dönüşler aldık.
Bizim oyun süremiz daha uzundu, ormanın insan yaşamına etkilerini, katkılarını da vermiştik.

Nacizane bi tavsiyem olacak; konuşanın sözünü kesmemek yerine konuşanı dinleme söylemi sonucu olumlu yönde değiştiriyor.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(09.01.18)
@valarmurgulis

Bu dediğine itiraz edeceğim çünkü argümanının sebep-sonuç ilişkisi yanlış kurulmuş vaziyette. Zira değerler eğitimi her ülkenin eğitim sisteminde olan bir şey. Pedagojiyi benden da iyi bilmesi gereken kişi olarak çocuğa değerlerin öğretilebildiğini/ pekiştirilebildiğini ve bundan dolayı bunların müfredatta olduğunu daha iyi biliyorsundur muhakkak.
Yani bu ülkeye bağlı bir eğitim değil.

www.unesco.org

@rahip

Estağfurullah.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(09.01.18)
Ek olarak senaryo düşünüyorum, içime sinen bir şey gelirse aklıma paylaşacağım :)
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(09.01.18)
@yavrucak
değerler eğitimi olmalıdır tabi ama böyle hiç değerimiz yokmuş gibi değer verilmesi ne kadar kötü durumda olduğumuzu gösteriyor. ki gerçekten de o kadar kötü durumdayız.
0
🌸valarmurgulis
(09.01.18)
Tabii çocuklarla uğraşan sizsiniz, kolay gelsin :(

Son senelerde ailelerin çocuklarını eskiye nazaran çok daha bencil büyütmeye başladığının farkındayım, gözlemliyorum. Sizlere de kolay gelsin dediğim gibi.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(09.01.18)
Teşekkür ederim. Fikirleri hala bekliyorum.
0
🌸valarmurgulis
(09.01.18)
Boyle bir pasaj nasil olur sizce? Tabii ki direkt pasaj alinmayacak ama uyarlama yapilabilir. Gayet insani degerleri savunan bir bolum cunku.

"Sevginin ustunlugu", 1. korintliler, 13. bolum

incil.info
0
lamira
(09.01.18)
(6)

Kısa saç modası

senolll
Bir tane reklam gelmiş maile, bakınca fark ettim.Ya şu kısa saç olayı çok kötü değil mi? Hala yok herhalde ama neden küçük kızların saçlarını böyle kestiriyordu yani yetişkinler? Çok kötü görünmüyor mu? Tam bir facia bencehttps://i.hizliresim.com/762oYW.jpg
Bir tane reklam gelmiş maile, bakınca fark ettim.

Ya şu kısa saç olayı çok kötü değil mi? Hala yok herhalde ama neden küçük kızların saçlarını böyle kestiriyordu yani yetişkinler? Çok kötü görünmüyor mu? Tam bir facia bence

i.hizliresim.com
0
senolll
(09.01.18)
Fotoğraf 90'larda çekilmiş sanırım. O dönem facia değildi demek ki. Moda zaten dönemsel bir şey değil mi?
0
amortisman
(09.01.18)
Bence cok tatli.
0
imelih
(09.01.18)
O donem facia degildi +1 ve okul kurallari geregi kestirmek zorundaydik. Bir de o donemlerde benim yasadigim yerler "Uzun sac koylu saci gibi" derler ve asagilarlardi. Bilmiyorum, her yerde o onyargi var miydi. Upuzun, prenses model saci olan yoktu pek.

Bir de o donem kisa saca kuyruk modasi vardi. Saci erkek gibi kipkisa kestirip arkadaki bir tutam sac uzun birakilirdi, Hatta basligi var (bkz: kuyruk birakmak) Hepimiz adeta bir Anakin Skywalker idik. Varsan baksan o fotograftaki kizlarin bir kisminin saclarinin arkasinda kuyruk vardir.

Bir de Bendeniz vardi, onun saci da kuyruklu degil ama boyle bir degisikti.
img01.alkislarlayasiyorum.com
imgkelebek.hurriyet.com.trüzelim/814/BENDENİZ%202009/06.jpg
Onun da arkasinda ucgen seklinde bir cikintisi var. Duz kut sac degil yani. Surada klibinde var.
www.youtube.com
www.sekeryapim.com
Bu asiri moda olmustu. Cok vardi Boyle kestiren.

Ayni donemden. Sezen Aksu'dan Bendeniz saci.
i.hurimg.com

Ilk ve orta okullarda at kuyrugu falan hep yasakti bizim sehirde (ozel okullar disinda). Sacin uzunsa tekli orgu yapilmak zorundaydi, sacin orulemeyecek kadar kisa ise kulak memesi hizasi ya da daha kisa kestirilecek.
Ben yazlari uzatirdim "Ne olur uzasin da, okul basladiginda oreyim ve kestirmek zorunda kalmayayim" diye. Diyelim ki yazin kestirdim ve Eylul ayinda ancak omuzlarima kadar uzadi, hoop kuafore, kulak memesi hizasina. Bir de ben Genclik Ruzgarlari dizisindeki Joanna'yi cok begenirdim (Yasitlarim bilir, o donem cok populer bir diziydi)
i.skyrock.net
O sac da cok cabuk uzardi ve sekli cabuk bozulurdu. Her ay kisaltmaya giderdim. Annem Bendeniz saci kestirirdi, ben Johanna saci.

Lisede at kuyruguna izin verdiler, ara sac boyu yoktu. Diyelim, kulak memesindan uzun ama at kuyrugu da olmuyor. Kafama gelin saci gibi uc milyon firkete saplayarak zorla at kuyrugu yapardim.
0
aychovsky
(09.01.18)
Bu modadan ziyade ailenin çocuğun saçıyla uğraşmak istemeyişinden kaynaklanıyor.

Bir de arkadaşlar yazınca aklıma geldi, ben de tekrarlayayım, bit mevzuları da önemli etken.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(09.01.18)
Soruma ek;

Bilmediğim için soruyorum, şu anda var mı böyle ilkokullarda kısa saç olayı? Sonuçta bitlenme falan hala olabilecek bir risk değil mi? Ya da aileler yine uğraşmak istemiyordur?
0
🌸senolll
(09.01.18)
Ben çok hoş bu modeli yapması için kız kardeşime ve karıma çok yalvardım yapmadılar, kesmiyorlar arkadaş kadınların saç olayı erkekteki bıyık gibi bişey heralde. ama şunu söyliyim herkese gitmez, bütün yüz tipleri uygun değil.

şunun gibi gülüyorsanız çok asil duruyor www.hateaudesteau.com
0
firemanjonny
(09.01.18)
(15)

beyin göçü

eriksatie
gecenlerde yabanci bir gazetede türkiye'den avrupa ve amerika/kanada'ya beyin göcünden bahsediyorlardi. cidden bu kadar cok mu sayi? etrafinizda son 1 senede tası taragi toplayip giden kac kisi var? ne is yapiyorlardi, nereye gittiler?söyle de bir tablo buldum meraklisi icin. https://buyukgoc.github
gecenlerde yabanci bir gazetede türkiye'den avrupa ve amerika/kanada'ya beyin göcünden bahsediyorlardi. cidden bu kadar cok mu sayi? etrafinizda son 1 senede tası taragi toplayip giden kac kisi var? ne is yapiyorlardi, nereye gittiler?

söyle de bir tablo buldum meraklisi icin.

buyukgoc.github.io
0
eriksatie
(08.01.18)
Abim İngiltere'ye gitti, proje yöneticiliği yapıyordu bir firmada
Arkadaşım çift yeni zelanda'ya gitti, erkek tarafı oyun tasarımcısıydı
eski eşimin çevresinden başka bir oyun tasarımcısı polonya'ya gitti, onun yazılım tayfasından birileri Hollanda'ya, bir yerlere daha gittiler.
0
whoosie
(08.01.18)
2016'da giden tanıdığım iki kişi var. Bir marketingçi baya uzak bi ülkeye gitti, Bosch'ta çalışan makina mühendisi bir arkadaşım da ALmanya'ya gitti.
0
roket adam
(08.01.18)
bence insanlar kendilerini nimetten sayiyorlar. benim degerlendirmeme gore bir oyun tasarimcisinin ya da proje yoneticisinin yurtdisina gitmesi beyin gocu kapsamina girmez.
0
neumann
(08.01.18)
benim cevremde kimse gitmedi, gidemedi. biz maliz herhalde. ayrica bence adam yurtdisina gidebilecek durumdaysa beyin gocu sayilir bence. sonucta hollanda beni degil de onu seciyorsa bu o ise yaradigi icindir. durumcu degil ki adam oyun tasarimcisi. ben gitsem beyin gocu olmaz mesela cunku niye, lise mezunuyum. uzman oldugum bi alan yok. beyin gocu icin once beyin lazim hehe
0
der meister
(08.01.18)
Neumann, insanlar oyun tasarimcisinin ya da proje yoneticisinin nimetten sayildigi yerlere gocuyor zaten. Nitelikli isgucunun isini daha iyi yapacagi yere gitmesi beyin gocudur.
0
dunal
(08.01.18)
Son 8 yılda 30'a yakın, geçen sene ise 4 kişi yurtdışına gitti.

Otomotiv sektörü.
0
anarche
(08.01.18)
yakın bir arkadaşım san fransiscoda şuan iş teklifi aldı gitti baya sağlam bir yazılımcıydı
0
docrivers
(08.01.18)
Neumann +1

Sizin için söylemiyorum ama "beyin göçü" kavramının kalifiye eleman ya da daha yaygın kullanımı ile "beyaz yakalı işçi göçü" ile karıştırıldığını düşünüyorum.

Bir de yüksek lisans/doktora'ya gidenlerin beyin göçü yaptıklarını iddia edenleri var ki onlar ayrı komik. Eğitim için gitmek ile tüm bu basamakları geçip gitmek arasında ciddi fark var.

Aziz sancar, Nuri Dağdeviren beyin göçü yapanlara örnektir.

Kritik bir bilim projesinde (aselsan, roketsan, bilgem gibi yerlerde) proje yöneticisi olan birinin gitmesi de beyin göçüne örnektir. Büyük ihtimal bu kişi phd'si filan olan biri zaten. Ama kapitalizm odaklı bir şirketin proje yöneticisi buna örnek teşkil etmez. Gerçi otomotiv, elektronik ve bilişim sektöründe de ciddi projeler var ve bu alanlarda da ciddi işler yapılıyor. Eğer o işten anlayan sayılı kişilerdenseniz bu da beyin göçüdür.

Benim çevremde pozitif bilim alanında doktoraya giden çok oldu ama kendilerini beyin göçüne gidenlerden saymiyorlar. ben de saymıyorum zira "beyin" olmak bir doktora eğitimi ile de olmuyor. Biz (ben ve çevrem) bunun farkındayız.

Kısacası gidenlerin beyin göçünü artırdığını düşünmüyorum.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(08.01.18)
Benim çevremde beyin göçü niteliğinde gidip şimdi geri dönen iki prof. var. Bir de mühendis geri döndü.

Gidenler de epeyce var ama @neumann'ın dediği gibi çoğu beyin göçü sayılmaz. Yazılım ağırlıklı, inşaat, telekomikikasyon vs. Bir çift de vicdani ret nedeniyle zorunlu göç etti.
Gidilen ülkeler; Amerika, Brezilya, Dubai, İngiltere, Fransa...
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(08.01.18)
Arkadaslar goc edenlerin iyi egitimli olmasi, beyaz yaka bir iste uzmanligi olmasi, doktorali veya yuksek lisansli olmasi tanim geregi beyin gocudur. Bunun pek tartisilacak yonu yok acikcasi.
0
dunal
(08.01.18)
Ortalamanın üzerinde eğitimi ve qualification'u olan kim giderse gitsin bu beyin göçüdür ki türkiye'de eğitim ortalaması yanlış hatırlamıyorsam orta son. A Haber ve akp tayfası tabii ki "lan gidenler zaten neydi ki, çok büyük bi kayıp sayılmaz" diyecekler :)
0
roket adam
(08.01.18)
ya bu beyin göçü var diyeni de tutup skmeli, Avrupa'ya çıksın bi baksın bakalım: Türklerin yüzde90ı , 95i dönerci kebapçı, boktan işlerde çalışan niteliksizler sürüsü. Bi zahmet nitelikli adamlar göç edip, iyi yerlere gelsin sağlam bir diaspora oluşsun, türk imajı düzelsin yurt dışında, beyin göçü bilmemne gak guk edilmesin. Sözlükte olsam "expatı dönerci olan sikik ülke" diye başlık açıcam yeminle
0
freedonia
(08.01.18)
2017 nin mart veya nisan ayında bir barda toplanan 21 kişilik arkadaş grubumdan şu anda göçen 8 kişi. bu gidenlerin hepsi hakikaten bu ülke için değerli insanlardı. kendi dallarında çok başarılı ve uluslararası çalışan insanlar. bankacı, mühendis, üst düzey yönetici, televizyoncu, antikacı gibi çok değişik mesleklere sahipler. almanyta, hollanda, ingiltere göçülenyerler. ben de plan dahilinde önümüzdeki 6 ay içinde göçmeyi planlıyorum.
0
trick style
(08.01.18)
iş gereği teknokent, ar-ge merkezi gibi yerlerdeyim.

kalanları saysam daha kolay.

p.s. @yavrucak: aziz sancar da giderken eğitim için gitmişti. nobeli alıp gitmedi.
0
babilbaligi
(08.01.18)
Genetik okuyan arkadaşım gitti. Burada iş bulamadı bir daha da dönmeyecek. Diğer tannıdıklarım yüksek lisansı yurtdışında yapıp orada kaldılar.
0
jazzabel
(08.01.18)
(7)

istanbulda nerede oturmalı?

mojiziku
şu anda maltepede cevizlide oturuyorum, güzel bir ilçe, güzel bir semt. yürüyerek deniz kenarına gidiyorum falan ama ev değiştiresim var. ilçe de değiştirebilirim, işimi ayarlayabilirim. peki ama nereye geçeyim? 3 ile 5 kat arasında, yeşil ve maviye yakın olabileceğim yerler düşünüyorum. sarıyer man
şu anda maltepede cevizlide oturuyorum, güzel bir ilçe, güzel bir semt. yürüyerek deniz kenarına gidiyorum falan ama ev değiştiresim var. ilçe de değiştirebilirim, işimi ayarlayabilirim.
peki ama nereye geçeyim? 3 ile 5 kat arasında, yeşil ve maviye yakın olabileceğim yerler düşünüyorum. sarıyer mantıklı geldi, bakınca hoşuma gitti; peki başka nereler var? istanbul'u çok bilmiyorum da :)

bu arada 2000'e kadar kira verebilirim ama tabi ne kadar az versem o kadar iyidir :)
0
mojiziku
(08.01.18)
Sariyer su an oturdugunuz yere cok uzak.
Isiniz nerede?
0
chitosan
(08.01.18)
büyükçekmece mimarsinan veya mimaroba parlayan yıldız.

onun dışında istanbulda oturlacak yer kalmadı. izmir yobazlar kırolar ve araplar tarafından çooook fazla işgal edilmeden önce oraya yerleşmek isterim.
0
charlotte blanc
(08.01.18)
Bir Sarıyerli olarak +1 diyorum. Yeşil-deniz başka yerlerde de var tabii ama oralar pahalı, Sarıyer'de kiralar daha uygun.
0
peggy
(08.01.18)
tek kıstasın yeşil ve mavi ise tuzlanın mercan bölgesi
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(08.01.18)
adalar
0
for the record
(08.01.18)
Memnunsan hiç değiştirme bence ki memnun olduğundan bahsetmişsin.

Yani sarıyer de ucuz değil. En azından ben 2500'ten ucuza ev bulamamıştım. Tabii bakılacak olan muhit farklı olabilir ama memnunsanız inanın o telaşeye değmez.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(08.01.18)
Değiştirme, hiç macera adama memnunsan.
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(08.01.18)
(38)

haksız mıyım, abartmış mıyım?

for day to break
kasaba gittim, karısı vardı. 10 liralık et alacağım dedim. önceden kocası hiçbir sorun çıkarmadan verirdi. kadın hönk 10 lira mı der gibi harekette bulundu. ben de birazını kıyma yapar mısınz dedim. kadın böyle yüzüme çok çirkin baktı. ben bu sefer sesimi yükselttim, evet kıyma yapın ben az az yemek
kasaba gittim, karısı vardı. 10 liralık et alacağım dedim. önceden kocası hiçbir sorun çıkarmadan verirdi. kadın hönk 10 lira mı der gibi harekette bulundu. ben de birazını kıyma yapar mısınz dedim. kadın böyle yüzüme çok çirkin baktı. ben bu sefer sesimi yükselttim, evet kıyma yapın ben az az yemeklere katıyorum ne var ki bunda dedim. bu sefer kadın bana bağırdı, ne bağırıyon diye. ben de paramı aldım hışımla geldim. böyle bu durumu şikayet etme hakkım var mı, bana az et vermek istemedi sanki. yoksa ben kendi kendime hüsnü kuruntu mu yapmışım?

.
0
for day to break
(08.01.18)
belediyeye, zabıtaya yaz, ondan takmasalar elbet takacak bişey bulurlar.

ben müşteriyim, istersem 10 liralık alırım istersem 20 liralık, kismeyi bağlamaz verecekse verir, vermeyecekse de insan gibi söylemesi gerekir.

bu sigara değilki tekelden paket açtırıp 2 tane alacaksın içinden.

kimisi de kemik falan almak istediğinde atar yapıyor.

ne var arkadaşım? etler tatsız, kıyma alıyorsun sinir içinde, ben kemik suyuna çorba yapıcam? belki köpeklerime vericem, parasıyla değil mi?
0
killerbee
(08.01.18)
abartmamışsınız. kadın orada yaptığı terbiyesizlik.
0
charlotte blanc
(08.01.18)
Haklısınız da keşke sakin kalıp sakinliğinizle dövseydiniz. Ben de olsam sinirlenirdim, ayrı.

Tüketici hakem heyetleri de vardı.
0
monogram
(08.01.18)
Anlattığınız kadarıyla ortada somut bir şey yok? Kadın vermem dememiş. Sadece bir yüz ifadesinden sesinizi yükseltmeniz?

Bir de; kendinizi anlatırken "sesimi yükselttim" ondan bahsederken "bağırdı".

Kötü bir gün müydü?
0
rahip janick
(08.01.18)
kötü bir gün değildi o kadar mutluydum ki hava da güzeldi, ama şu an sinirden ağlayabilirim. evet vermem demedi.
.
0
🌸for day to break
(08.01.18)
rahip haklı.
0
cedex
(08.01.18)
Söz konusu kıyma olunca 10 TL'ye denk gelecek 250 gr etin bir kısmının kıyma makinesinden geçmemesi gibi bir durum oluşabilir.

Tavrı her ne olursa olsun çok çirkin ama bunu dile getirmek isteyip söylememiş olabilir.
0
cakabo
(08.01.18)
Abartmışsın.
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(08.01.18)
tamam haksızım, kasaplara gittiğinizde 10 liralık et almayın sizler de. keşke vermem deseydi, o zaman şikayet ederdim demedi ama demekten beter etti. başına gelmeyen anlamaz.
0
🌸for day to break
(08.01.18)
Sevgili @for day to break, bu, abartılacak bir durum değil sanıyorum. Orada sesinizi yükseltmek yerine, bir sorun olup olmadığını sorabilir, beklediğiniz yanıt geldikten sonra da "Eşinizden alıyorum, bir sorun olmuyor." diyebilirdiniz.

Hala daha buna takılmanız da sağlığınıza zarar, devam edin efendim. Size kasap mı yok?

Eklemesem ölürdüm: "Haklisin, cok haklisin da alacagin yok."
0
rahip janick
(08.01.18)
Geçen Instagram da doğal ürünler satan bir kadın var, yarım kilo zeytin istedim az olur falan vs dedi ama gönderdi. Bildiğin poşete koymuş göndermiş kargo ile. Elime geçti zeytin herhangi bir koruyucu olmadan direk poşet içinde ezile ezile suyu aka aka gelmiş. Mesaj attım işte yarım kilo az olduğu için kap bulamadim vs. Bende dedim ki tadına bakmadan 5-10 kilo alacak hâlim yoktu aslında deneme için aldım beğenirsem 10 kilo alırdım annemler ve kaynana için ama ezik zeytin gönderen birinden zeytin meytin almam dedim sonra özur diliyor vs iş içten geçti. Tepkinizi koyun alışverişi kesin ama bilsin bu insanlar.
0
Fritz-X
(08.01.18)
Abartmamışsın, kadın abartmış. Boşver bi daha uğramazsın olur biter.
0
yaren
(08.01.18)
Kadin ayip etmis ama senin de Tepkin yanlış olmuş. Kadinin ters bakislarini hissetmişsin sadece, bunun karsiligi ses yükseltmek olmamali. Bi sorun mu var diyebilirdin ciddi bir ifadeyle. Karsilikli bagiracak bir durum degil, gereksiz olmus.
0
aquarium
(08.01.18)
kaç yaşındasın merak ediyorum. hoş bir şey yaşamamışsın ok da "başına gelmeyen anlamaz" nedir ya sldflkdgjldf.

hassas anına denk gelmiş, takılma boşver. başka yerden alırsın etini bundan sonra.
0
piremses
(08.01.18)
Ben bu tavrı esnaflardan sürekli görüyorum. Bir keresinde sarımsak yüzünden pazarcıyla sorun yaşamıştim. Iki kisiyiz o yüzden az alıyorum. Onlar da az almamdan hoşlanmıyor.
0
🌸for day to break
(08.01.18)
abartmışsınız
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(08.01.18)
Sen daha çok haksızsın.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(08.01.18)
Yazdığını okudum da "başına gelmeyen anlamaz" nedir ya? Gülsem mi ağlasam mı bilemedim. Buna benzer şeyleri hepimiz hergün yaşıyoruz ama senin gibi olay çıkarmıyoruz. Böyle durumlarda nasıl alıngan olunmayacağını, nasıl "bağırmadan" durumu idare edeceğini öğrenmelisin o halde.

"Keşke vermem deseydi de şikayet etseydim" demişsin. Çok çirkin ifade. Sen kadına bilenmişsin. Senin kötü bir gün geçirme ihtimalin var da onun yok mu? Ayrıca orası özel bir ticarethane ise isterse "10-20 liradan aşağı satmıyoruz" bile diyebilir. Buna hakkı var yani. Senin bir yüz ifadesinden bağırmaya hakkın yok asıl. Evet onun da anlattığına göre surat yapmaya hakkı yokmuş (memnun kalmayabilir ona karışamazsın) ama sen çok daha haksızsın.

Kimse bizi mutlu etmek için yok. Böyle mesele bile denmeyecek şeylerden etkilenmemek senin elinde. Dünya senin, benim etrafımda dönmüyor yani.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(08.01.18)
@kendi kendine yasayan yavrucak, o fiyata satmıyoruz deseydi. öyle bir şey deme hakkı var mı yok mu bilmiyorum. yoksa şikayet ederdim. kadına bilenmedim. bu yaşadıklarımdan sonra kurdum o cümleyi. ayrıca şikayet etmek gayet güzel olurdu.

ayrıca başına gelmeyen anlamaza, niye gülsem mi ağlasam mı bilemedin ki. keşke ağlamayı tercih etseydin beraber ağlardık.
0
🌸for day to break
(08.01.18)
1- olayı tek taraflı anlatıyorsun.
2- hiçbir kasap 10 liralık et istedi diye vermem demez.
3- tane ile meyve bile alıyoruz yeri geliyor.
4- muhtemelen haksızsın çünkü bu tür olaylar hep mi senin başına geliyor? biraz kendine dönüp bakmalısın.
5- bunları da eleştirmek için değil kendini sorgulaman için yazdım.
0
naksidil
(08.01.18)
@naksidil, evet bu tür olaylar başıma çok sık geliyor dedim ya az kişi olduğum için fazla tükenmiyor. az almam da esnafın işine gelmiyor. niye herkes küfreder gibi yazıyor ki.
0
🌸for day to break
(08.01.18)
@sycu "o" dükkana gitmeye mecbur değilsin?

ayrıca; nezaketsizlik suç değildir?
0
rahip janick
(08.01.18)
bu olayda haksız olabilirim sorun değil zaten öfkem geçti. ben beni haksız buluyorsunuz diye size kızmıyorum. esnafların az ürün vermeye yanaşmamaları çok saçma. başına gelmeyen anlamaz evet. umarım gelir başınıza.
0
🌸for day to break
(08.01.18)
"Keşke vermem deseydi de şikayet etseydim"

"bu karıyı parçalamak istiyorum şuan"

Ve çelişkilerle dolu ifade geliyor:

"kadına bilenmedim. bu yaşadıklarımdan sonra kurdum o cümleyi. ayrıca şikayet etmek gayet güzel olurdu."

-for day to break
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(08.01.18)
@kendi kendine yasayan yavrucak, bunun neresi çelişkili, ben mutlu bir şekilde kasaba girdim. eti alıp çıkacaktım. çelişkiyi nerde gördün anlayamadım? ayrıca böyle alt alta madde madde yazınca anlatmak istediğin gerçekten çok etkileyici olmuş. :D
0
🌸for day to break
(08.01.18)
@scyu fikrim değişmedi, hala nezaket göstermek zorunda olmadığını düşünüyorum. Kimse kimseye nazik olmak zorunda değil; olsa güzel olurdu evet. Zaten 2000 yıl önce "birbirimize daha hoşgörülü olmalı ve nazik davranmalıyız." diyen adamı ağaca çiviledik.

nazik değilse ve senin aradığın şeylerden biri nezaketse bir daha gitmezsin. Nezaket arayan başkaları da gitmezse o dükkanın olduğu yerde artık "kaba bir kasap" olmaz.

Karısının ehliyetinin olup olmaması başka bir konu, bununla ilgili şikayette bulunabilir, bulunmalı da bence.

Genel nezaket kuralları yasa değildir. Bir insana, "Bu adam bana kaba davrandı" diyerek yaptırım uygulatamazsın.

Toplumda yazılı olmayan normlar ve bunlara uyulmadığı takdirde uygulanan yaptırımlar vardır, onlar uygulanır, oradan alışveriş yapmamak bunlardan biridir.

(Baş selamı) Arz ederim!
0
rahip janick
(08.01.18)
Abartmışsın, hala abartmaktasın.

"... der gibi harekette bulundu, çirkin baktı" vs bunlar ne demek anlamadım. Bir bakıştan, bir mimikten bu kadar anlam çıkarma.

"Yan baktı" cinayetlerinin fazlasıyla yaşandığı bir ülkedeyiz zaten, bu kadar gergin olmayın...
0
peggy
(08.01.18)
eşim de beni haksız buldu. rahibin dediği gibi kimse sana kibar davranmak zorunda değil dedi. ben hala düşündükçe kendimi haklı görüyorum. yasaları ben koysaydım onu cezasız bırakmazdım. umarım bir daha karşılaşmam.
0
🌸for day to break
(08.01.18)
@for day to break

Beni ürkütüyorsun, çok ciddiyim. Ne demek ya hu, bir mimikten dolayı insan cezalandırmak?
0
rahip janick
(08.01.18)
- haksız mıyım, abartmış mıyım?
+ abartmışsın
- hayır abartmıyorum başına gelmeyen anlamaz
0
nrmnm
(08.01.18)
@rahip, başına gelmeyen anlamaz.
0
🌸for day to break
(08.01.18)
@for day to break

Gerçekten burada kimsenin böyle bir muameleye maruz kalmadığını mı düşünüyorsun? Muhteşemsin! Zihnin hep böyle pırıl pırıl kalır umarım.
0
rahip janick
(08.01.18)
Bir de başına gelmeyen anlamaz demişsin ama mesela ben en çok taksicilerden görüyorum bu hareketi. Kısa mesafe beğenmezler, uzun mesafe hiç beğenmezler, trafiğe girmek istemezler. Yüzüme karşı of puf yapan, cıkcıklayan çok gördüm. Ama hiçbir zaman sinirlenip taksiden inmedim. Binmişim, götürmek zorunda. Hahah sıkıyorsa götürmesin.
Ha bazısı bahane bulup hiç arabaya almıyor, onların da plakasını alıp direkt şikayet edip tatmin oluyorum.
Bir daha karşılaştığında sakin ol ve bırak işini yapmak zorunda kalsın.
0
peggy
(08.01.18)
Sevgili for day to break,

Mesele sadece bu olay değil ama yazdıklarından yaptığım çıkarım şu: başkasının keyfini kaçırmasını istemiyorsun hatta belki gönlünü hoş tutsun istiyorsun. Önceki cevabımda yazdığım şeyi tekrarlayacağım, dünya kimsenin (senin de) etrafında dönmüyor. Kimse kimsenin gönlünü hoş tutmak zorunda değil. Muhtemelen bu beklentin hayatının her alanında seni zora sokuyor. Seni zora soktuğunu kadar yakınları da yıpratır.

Kendini üzmemek senin elinde, kimseye bağlı değil bu. Kendini haklı görmeyi bırakıp hayatındaki beklentilerini buna göre oluşturursan hem sen hem yakınların çok daha rahat edersiniz diye düşünüyorum.

Bundan önceki cevaplarım daha direkt cevaplardı ve sıkıntının sende olduğunu farketmeni istediğim için öyle yazmıştım. Bir de böyle yazıyorum ki belki bu senin ve senin egon için daha kabul edilebilir olur.

Kolay gelsin, iyi günler.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(08.01.18)
@rahip, bu tür şeyler yaşıyorsan ne güzel işte, yarana parmak basılmış. ayrıca zihin, beyin karıştırma olur mu çirkinleşmeyelim?

@pegy çok haklısın aslında ne yaparsa yapsın iyi günler dileyip eti alıp çıkmalıydım.
0
🌸for day to break
(08.01.18)
@for day to break, tavrım belki nefret ettiğim "ya sev ya terk et" iğrençliğine geldi (belki de gelmedi) ama ne olur yaşadığın toplumun farkına var. Bu insanlar senden çok uzak değiller, akrabaların, arkadaşların bunlar. Bu da ancak sen çocuklarını, yeğenlerini, arkadaşlarının çocuklarını nazik olmaya yönlendirirsen değişebilir.

Ben, bana kibar davranan esnafı buldum, alışverişimi onlardan yapıyorum. Ben teşekkür ediyorum, onlar da rica ediyorlar, mutlu mesut yaşıyoruz birlikte.

Öğrenciyken akşamları üç tane domates, iki tane soğan, iki tane salatalık vs. alıp salata yapardım ev arkadaşımla. Aylarca böyleydi bu. Bir defa olsun kimse bana "ya ama bunlar çok az" demedi. Var böyle esnaflar. Bulacaksın, inanıyorum!
0
rahip janick
(08.01.18)
kadının tepkisini yanlış anlamış olabilirsiniz, o sizde bir şeyi yanlış algılamış olabilir. yani söz konusu tepki ve mimikler olunca, olayın subjektifliği "haklı-haksız" ayrımını ortadan kaldorıyor.
0
nice tnetennba
(08.01.18)
bana kendi gerginliğinin kurbanı olmuşsun gbi geldi. zaten az aldığın için kendi içinde rahatsız olmuşsun. kadının belli belirsiz ifadesi üzerine tepki göstermişsin.
0
orpheus
(08.01.18)
(3)

Avrupada ücretsiz master

sorunvar
Avrupada eğitim için para almayan veya düsük olan yabancıları da çok zorlamayan hangi şehre gitsem eğitim almak için ? Aynı sürede bir lisans eğitimi almak bir yandan da yüksek lisans sonra da doktora yapmayı hedefliyorum.Şu an gördüğüm kadarıyla genelde almanya ucuz ..Sizce nereye gitsem ? 5 yıl
Avrupada eğitim için para almayan veya düsük olan yabancıları da çok zorlamayan hangi şehre gitsem eğitim almak için ?
Aynı sürede bir lisans eğitimi almak bir yandan da yüksek lisans sonra da doktora yapmayı hedefliyorum.

Şu an gördüğüm kadarıyla genelde almanya ucuz ..Sizce nereye gitsem ?
5 yıl sonra tr ye geri gelicem ama ..
0
sorunvar
(08.01.18)
"Aynı sürede bir lisans eğitimi almak bir yandan da yüksek lisans sonra da doktora yapmayı hedefliyorum."

? Bunu hiç anlamadım. Hem lisans hem yüksek lisans eğitimini aynı anda almaktan mı bahsediyorsunuz? İlk olarak bu mümkün mü? İkinci olarak yüksek lisans eğitimini basit bir şey mi sanıyorsunuz?

Her sırasıyla, acele etmeye gerek yok.

Sorunuza cevap olarak:bence de almanya.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(08.01.18)
Almanya'da ayni anda iki farkli bolum okuyabilmeniz biraz mucizevi bir istek.
Almanca anadiliniz degilse ya da neredeyse ana diliniz kadar iyi degilse, alman egitimine hakim degilseniz, sosyal hayatiniz varsa pek memkun degil bu.

Biraz alman uni egitimlerini arastirin derim bu tip hayallerden once. Iflahi kesilmeyen cok as ki ayni anda iki bolum okumaktan bahsediyorsunuz.
0
kuehles blondes
(08.01.18)
@kuehles blondes in da dedigi gibi alman egitim sisteminde hem lisans hem yuksek lisansi ayni anda yapmak ciddi zor bir hedef. sadece lisans egitimi icin bile ogrenciler dersin disinda zamanlarini tam bir alman disipliniyle geciriyor, sosyal hayat icin cok kati programlar yapiyorlar, kutuphanede ciddi zaman harciyorlar. Bunun disinda hem lisans derslerinin hem de yuksek lisans derslernin takvimini ayarlaman da zor. bence bu kadar kati hedefler yerine daha uygulanabilir hedefler koy kendine.
0
emrahday
(08.01.18)
(13)

Ekşi'yi bırakmak isteyen var mı?

hadi ya la
Uyandığımda hemen gündeme bakıyorum. Yatarken de. Gün içinde belki 100 kez ekşiye giriyorum. Okulda, yolda, evde. Sıkıntı şu ki artık çok kayboluyorum. Eskiden müthiş entrylere denk gelir, yeni şeyler öğrenirdim; son yıllarda mantık yoksunu o kadar entry okuyorum ki zamanımı boşa harcadığımı ve kend
Uyandığımda hemen gündeme bakıyorum. Yatarken de. Gün içinde belki 100 kez ekşiye giriyorum. Okulda, yolda, evde. Sıkıntı şu ki artık çok kayboluyorum. Eskiden müthiş entrylere denk gelir, yeni şeyler öğrenirdim; son yıllarda mantık yoksunu o kadar entry okuyorum ki zamanımı boşa harcadığımı ve kendimi çöp içerikle çevrelediğimi hissediyorum.

Alternatif ne olabilir?
Genelde bbc world news uygulamasından popüler haberleri okuyorum,
Arada reddit'e giriyorum ama ekşi alışkanlığımdan dolayı tekrar ekşi'ye giriyorum.
Youtube'da bilgilendirici ne varsa boş zamanlarımda onları izliyorum.

Eskiden clickbait'in az olduğu dönemlerde rastgele güzel makaleler okurdum. Her konuda. Ama şimdi çoğu içerik çöp.

Bu konuyu yarınki finale hazırlanmamak için açtım. Derse dönüyorum.
0
hadi ya la
(04.01.18)
9gag
0
facebook
(04.01.18)
10+ senedir sıkılmadığım, hala işe yarar, güzel, yaratıcı içerikler sağlayan tek şey var. stumbleupon. muhtemelen sen de bi bakıp bu ne ya diyip uğraşmayacaksın. nasıl istersen, sözlükte zaman öldürmeye devam edebilirsin.
0
washe
(04.01.18)
9gag ve stumbleupon iyidir. sakin ola ki internetin kara deligi olan r...t e bulasmayin.
0
charlotte blanc
(04.01.18)
ben facebook'ta tonlarca ingilizce sayfa beğendim. hep facebook'a giriyorum. yeni haberler görüyorum, hem de ingilizcem gelişiyor.

ekşiyi de bırakamıyorum. on dört senedir buradayım. ama isteğim büyük oranda gitti.
alternatif ve yazmaya değecek bir yer bulursam oraya geçerim. ekşi sözlük baydı.
0
tabudeviren
(04.01.18)
Bİr zamanlar yazarken, bırakmak istemezdim. Yine yazar olsam yine bırakmak istemem. Az da olsa kaliteli içerik üretiliyor.
0
simderun
(04.01.18)
Tarihte bugünü kullanın o halde. Eskiden harika entryler yazılmış onları okuyorum ben. O an ne yapıyorsam ya da ne yiyorsam o şeyi yazıp şükela modunda okuyorum. Mandalina hakkında bile harika yazılar yazılmış veya incir (sallıyorum)

Gardrop diye bir öykü dizisi vardı mesela, fena değildi...
0
mezarkabul
(04.01.18)
Quora da takiliyorum ben de.
0
durgunfoton
(04.01.18)
Ben de nefret ediyorum, maalesef elim yine arada ekşisözlüğe gidiyor. Bunun dışında takip ettiğm yerler:

quora
reddit (netsec ve homelab gibi süper kısımlar var)
hackernews
verge, arstechnica, vs.vs
0
roket adam
(04.01.18)
ekşişeyler?
0
bir sevgi faresi jamal
(04.01.18)
Yine çıkıyor arada dediğin gibi entriler.
0
[GODDARD]
(04.01.18)
güzel bir badi listesinden sonra, badiler/badinin favladıkları.
0
idris amil zula
(04.01.18)
Bırakmak istiyorum ama ben de yapamadım. Senin kadar sık olmasa da benim de elim gidiyor alışkanlıkla ve yerine ikame edecek bir şey koyamadım ben de.

Her ne kadar uygulayamasam bile tavsiyem blog açmak. Tüketmekten ziyade üretici olmak yani.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(04.01.18)
reddit varken ekşi'ye ne gerek var?
0
pangea
(04.01.18)
(7)

Biyofizik soru?

Lozturkmen
Merhabalar attığım linkteki formulden hoca soru soracağını söyledi fakat formulde neyin ne olduğunu bile anlamadık. Ornek bir soru yazar mısınız? Yani bu formulun sorusu nasil oluyor?http://dosya.co/cja2tmbihz6v/Screenshot_20180103-095108.png.html
Merhabalar attığım linkteki formulden hoca soru soracağını söyledi fakat formulde neyin ne olduğunu bile anlamadık. Ornek bir soru yazar mısınız? Yani bu formulun sorusu nasil oluyor?
dosya.co
0
Lozturkmen
(03.01.18)
Bir virüs linki çıkıyor.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(03.01.18)
Çok ozur dilerim, daha güvenilir bir site linki ekliyorum hemen.
0
🌸Lozturkmen
(03.01.18)
🌸Lozturkmen
(03.01.18)
Yani şimdi hangi seviyede olduğunuzu bilemiyorum elbette ama bu çok basit ve düz bir formül. Zaten 4 değişken var denklemde ve bence bu formül için 3 değişkeni verir ve 4. bilinmeyeni ister. Buna ekstra olarak iyon akışının yönünü isteyebilir.

Formülü anlamak içinse içine dielektrik katsayısı farklı olan bir madde konulmuş kapasitör düşünün. Klasik C.deltaV=Q formülünü yani. Formülün bundan farkı yok. Kolayca analoji kurabilirsiniz.

*deltaV= potansiyeller arası fark
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(03.01.18)
Bu arada meraktan soruyorum: bu hangi ders için? lise mi üniversite mi?
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(03.01.18)
Tıp- biyofizik dersinde gördük. Haklisiniz cok kolaydir eminim fakat problem cozmedigimiz icin ya da neyin ne oldugunu anlayamadigimiz icin boyle oldu galiba :))
0
🌸Lozturkmen
(03.01.18)
Anladım. Dediğim gibi lise bilgileriyle analoji kurarak kolayca halledebilirsiniz :)

Kolay gelsin, başarılar!
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(03.01.18)
(3)

Eyes Wide Shut'tan bir bok anlamadım. - spoiler -

roket adam
Evet sorunum başlıkta. 120 küsür dakika harcadıktan sonra mal gibi ekrana bakınca gerçekten sinirim bozuldu. Sonra birkaç sayfa entry okudum bir de sikkofield'ın yazısını okudum daha da ayar oldum zira yine kafamda bir ampül yanmadı.Film "kadın erkek ilişkileri"ni anlatmak için çok detaylı ve uzun,
Evet sorunum başlıkta. 120 küsür dakika harcadıktan sonra mal gibi ekrana bakınca gerçekten sinirim bozuldu. Sonra birkaç sayfa entry okudum bir de sikkofield'ın yazısını okudum daha da ayar oldum zira yine kafamda bir ampül yanmadı.

Film "kadın erkek ilişkileri"ni anlatmak için çok detaylı ve uzun, bence bu işin yan hikayesi.
İlluminati abi işte demek de öyle gazı verip geçmek gibi oluyor. Bir esprisi olmalı.

Aslı nedir? Siz izleyince ne düşündünüz, ne anladınız? Neyi kaçırdım?
0
roket adam
(02.01.18)
Hatunun adamı aldatma potansiyeli, balayında yaşadıklarını sonradan anlatması ilişkiler konusunda bence ilginçti. Gizemli ayin vs filmin içinde kayboldum resmen. Ayrıca açılış sahnesi en güzel filmlerden biri bence.
0
[GODDARD]
(02.01.18)
şahsi görüşüm:

nicole kidman balayında geçen olayı anlattıktan sonra tom cruise inanılmaz bir kıskançlık krizine giriyor ve kafasında bir fantazi dünyası kuruyor. daha sonra o fantazi dünyasına çok fazla daldığı için gerçek yaşamına zarar verecek dereceye geliyor, en sonda da itiraf edip bir nevi nicole kidman ile terapi yaparak durumdan kurtuluyor.

film fantaziyle gerçekliği iç içe vermiş, o yüzden karışık biraz. mesela babası ölen ve tom cruise'a aşık olan kadın, birlikte olmaya çalıştığı hayat kadını gerçek karakterler (zaten bu karakterle birliktelik yaşayamıyor). ama piyanist eleman, maskeci dükkanında geçenler, ayindeki kişiler falan fantazi (sydney pollack hariç). karısını kıskandığı ve kendini ezik durumda hissettiği için karısının yaşadıklarına benzer bir hayal dünyası kurmaya çalışıyor bir nevi. ancak beceremiyor.

ayin sahnesindeki kişiler hayal meyal açılış partisinden hatırladığı karakterler. hatta sydney pollack "that was a sham" minvalinde laflar ediyor bilardo sahnesinde, yani "onlar kurmacaydı, gerçek değil" diyor, "hayal dünyanda yarattın sen onları" demeye getiriyor. ayinde de "bayım şifrenin fidelio olduğunu bilmiyorsan soyun ve gerçeğe dön yoksa senin yerine biz yapacak noktaya gelirsek kötü olur" falan diyorlar.

bence filmin özü şundan ibaret: fantaziler bir dereceye kadar ilişkiye zarar vermez, herkes bir ilişkideyken hayalinde başkasını arzulayabilir (ha, zaten bunlar oluyor, bilesin) ama bunu bir rekabete çevirirsen o zaman ayvayı yersin. yalnızca fidelio'nun (sadakatin) ne olduğunu biliyorsan fantazi dünyasına girebilirsin vs. vs. vs.
0
lesmiserables
(02.01.18)
İlluminati deyince niçin gazı verip geçmek oluyor? Kafanızdaki fikri algılayamadım.

Bence de illuminatiyle ilgili bazı şeyleri anlatıyor. Ki kendisinin örgüte mensup olduğu bilinen bir şey. O dönem sıkça olan "aşırı dozdan manken/model ölümleri" haberlerine direkt hedef gösterme. Çocuk ölümleri ve pedofili kaynaklı kurban seçme. İçlerinde neler dönüyor? Vs vs.

Sikkofield ayrıntılıca yazmış evet ve ben katılıyorum kendisine. Kubrick hiçbir ayrıntıyı boş yere koyan bir adam değil. Sıkça geçen rainbow bile anlamlı yani. Rainbow örneğini verdim çünkü filmi uzun süreden beri izlemememe rağmen ilk aklıma gelen sembol/metafor bu.

Kadın erkek ilişkileri bakımından değerlendirmek filme haksızlık olur ama illa değerlendirecekseniz son cümle özetliyor zaten "couples have to fuck each other otherwise something may go wrong." Bu açıdan bakınca fazlası değil ve yetersiz kalıyor film. Kısacası asıl amacın kadın-erkek ilişkisi üzerine verilmek istendiğine katılmıyorum ben.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(02.01.18)
(9)

İkinci el kitapta hijyeni sorun ediyor musunuz?

vonkhar
Selam, iyisiniz umarım.Sevdiğim kitapların eski, yıpranmış basımına denk geldikçe alıyorum. Şimdiye dek dışını kolonyalı mendil yardımıyla silip geçmekte beis görmedim. Ancak çevremde bunu sorun edenlerin varlığını keşfettim.Sizdeki durumu merak ediyorum evet.
Selam, iyisiniz umarım.
Sevdiğim kitapların eski, yıpranmış basımına denk geldikçe alıyorum.
Şimdiye dek dışını kolonyalı mendil yardımıyla silip geçmekte beis görmedim. Ancak çevremde bunu sorun edenlerin varlığını keşfettim.
Sizdeki durumu merak ediyorum evet.
0
vonkhar
(02.01.18)
Silmiyorum bile.
0
038576
(02.01.18)
Kitapta küf ya da mantar lekesi yoksa sıkıntı yapmam, ama bu ikisinden biri varsa kitaplığına bile koyma derim. Gözle görülür bir pislik barındırmadığını varsayıyorum tabi :)
0
koskoca kirpi
(02.01.18)
Aslında sorun ediyorum ama bir yandan da bazı kitapların sadece sahaflarda bulabileceğim baskılarına sahip olmak istiyorum. Kitaptan da çok 80 ve 90'ların müzik dergilerini biriktiriyorum.

Sahaftan aldığım kitapları önce ben de siliyorum ve asla diğer kitaplarımla yan yana koymuyorum. Onlar için ayrı bir yer ayırıyorum kitaplığımda. Okurken de hiçbir yere değdirmeden hatta çoğu zaman gazetenin üzerine sererek falan okuyup gazeteyi atıyorum. O arada okurken hiçbir yere elimi sürmüyorum, kitabı ikinci el kitap rafına kaldırır kaldırmaz elimi yıkıyorum falan böyle şeyler var yaptığım ama bende biraz manyaklık var bu konularda.
0
ms brownstone
(02.01.18)
@ms, şu an kötü hissettim kendimi evet.
0
🌸vonkhar
(02.01.18)
ediyorum. kirli geliyorlar. insanların bayıldığı koku beni rahatsız ediyor. dokunmak da hoşuma gitmiyor. çok titiz biri de değilim.
0
pinkpeony
(02.01.18)
Rahatsız oluyorum. Yaladığı parmağı ile sayfayı değiştirdiği düşüncesi, kitabı koyduğu kirli yüzeylerden daha rahatsız edici. Sonuçta aşırı düzenli olmayan her insan okuduğu kitabı başucuna koymuştur okurken. Baş ucuna kitap koyacak insan da çok kirli yerlere bırakmaz kitabı. O yüzden kapak çok büyük bir karar mekanizması değil. Daha bunun sayfalar arası mikrobu, kitap kurdu falan var. O yüzden sıfır alırım hep.
0
nawar
(02.01.18)
Şimdi sen söyleyince böyle bir sıkıntı olabileceğini fark ettim :) Pis bi insanım sanırım.
0
roket adam
(02.01.18)
üniversitenin kütüphanesinde kitap duşu var (anadolu).
muhtemelen başka yerlerde de vardır, o şekilde dezenfekte edebilirsiniz.
0
kayranin kedisi
(02.01.18)
Böyle bir şey olabileceği aklımın ucundan dahi geçmedi.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(02.01.18)
(3)

Kartpostal Gönderiyorum - Ocak

desdenova34
Merhaba arkadaşlar,Herkese mutlu yıllar!Geçen aylarda diğer kullanıcılarla karıştırıldığım için ön bilgilendirme yapayım. Duyuruda kartpostal gönderen birkaç kişi var. O yüzden yanlış kişiye yanlış mesajlar göndermeyin, sonra tuhaf oluyoruz :) 9. kez tekrar sizlerleyim. Posta ve kartpostal kültürünü
Merhaba arkadaşlar,

Herkese mutlu yıllar!

Geçen aylarda diğer kullanıcılarla karıştırıldığım için ön bilgilendirme yapayım. Duyuruda kartpostal gönderen birkaç kişi var. O yüzden yanlış kişiye yanlış mesajlar göndermeyin, sonra tuhaf oluyoruz :)

9. kez tekrar sizlerleyim.

Posta ve kartpostal kültürünü yaşatmaya çalışan insanlardan biri olarak ekşiduyuru üzerinden kartpostal göndermek istiyorum.

Çok basit 5 kural var;

1- Bir aksilik olmazsa her ay 3 kişinin posta kutusuna karşılıksız birer sürpriz göndereceğim. Eğer karşılık vermek isterlerse seve seve kabul ederim :)

2- Saat 22:00'a kadar, belirlenmiş temadaki bilgilendirici kısa bir yazı veya konu başlığı yazmanızı isteyeceğim.

3- Kartpostal gönderdiğim kişilerin kullanıcı adlarını bir dosyaya kaydedeceğim ve daha fazla kişiye gönderebilmek için aynı kişiye senede yalnızca 1 defa kart göndereceğim.

4- Darılmaca gücenmece olmaması, "ya benim yazdığım daha güzeldi" gibi kıyaslamalar yapılmaması için kişileri kendi zevkime göre değil, duyuruya girdikleri cevap sırasını kullanarak random.org üzerinden belirleyeceğim. Tabii ki bu kişiler yalnızca belirlenen tema hakkında cevap yazanlar olacak. Belirlediğim kişilerin cevaplarına "tik" atacağım ve kendilerine özel mesaj yoluyla ulaşacağım.

5- Kart elinize ulaştığında bana mesaj göndermenizi rica edeceğim.

Hazırsanız Ocak temasını söylüyorum.

Bugün (1 Ocak 2018) saat 22:00'a kadar bu duyuruya cevap olarak bu yıldan ve gelecekten beklentilerinizi öğrenmek istiyorum. Tekrar hatırlatayım, sadece temaya uygun cevap yazan arkadaşlar arasından seçeceğim.

Not: Daha önce kart gönderdiğim arkadaşlar arasından kartı henüz ulaşmamış olanlar mesaj atarak durumu belirtebilir. Bir şeyler ayarlarız :)

Akşam 10'dan sonra görüşmek üzere :)
0
desdenova34
(01.01.18)
Verimli ve huzurlu bir yıl geçirmek.

Verimli ve huzurlu bir ömür geçirmek.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(01.01.18)
Sıfır beklenti, sonsuz mutluluk demektir. Bu sebeple, bir değişiklik yaparak, 2018'den hiçbir şey beklemiyorum. Yeni yılın omuzlarına, 2017'den kalan sorunları ve umutları yükleyerek, boynunu bükmüyorum. Beklentilerin bittiği yerde, özgürlüğün başladığını anladım artık. Bu sebeple, artık tek dileğim, özgür bir gelecek, ailem ve benim için sağlık ve bolca şans :) Bu üçlü benim yanımda olduğu sürece, mutluluğu yaratmak, benim elimde...
0
agluna
(01.01.18)
Sabır istiyorum. Eylül'e doğru erkek arkadaşım yurt dışında yüksek lisans kovalayacak. Dün gece kendi kendime "2018e hazır değilim" diyerek ağladım. Çok korkuyorum ben bu seneden. Sene sonuna kadar aralıksız çalışmam, kendimi,dilimi sürekli geliştirmem ve sabırlı olmam gerekiyor. Eğer her şey planlandığı gibi giderse 2019 bizim yılımız olabilir. Ama 2018 arafta olacak. O yüzden kendisinden canımı çok acıtmamasını, bana biraz sabır ve psikoloğumla olan seanslardan fayda getirmesini bekliyorum. Söylerseniz sevinirim :(
0
dedi ayca
(01.01.18)
(20)

dindar erkekler maaşını neye harcıyor

qazedcsrfvtyhngujmkol
içkisi kumarı çapkınlığı kısaca gece hayatı olmayan. evden iş işten eve gelen ailesiyle yaşayan bekar biri. takım elbise dışında maaşını neye harcar.
içkisi kumarı çapkınlığı kısaca gece hayatı olmayan. evden iş işten eve gelen ailesiyle yaşayan bekar biri. takım elbise dışında maaşını neye harcar.
0
qazedcsrfvtyhngujmkol
(30.12.17)
Yemege cok para harciyorlar. Basortulu kadinlar genelde obezler ornegin. Kendilerine hic bakmiyorlar. Erkekler de parayi ikinci eve ucuncu eve harciyor. Disaridan bakinca culsuzlar ama aslinda zenginler. Zaten belediyeler de yatirim yapmalarinda onlara torpil sagliyor.
0
Traveller
(30.12.17)
eve aksesuar, sürekli mobilya değişimi, termal tatiller vs
0
cedex
(30.12.17)
araba. hani para biraz birikince o araba değişiyor mesela ya da işte kılıflar jantlar vs.

bir de yemek evet. sen dışarı çıkıp içki içiyorsun adam evde kilo kilo kaju yiyor aynı hesap zaten.
0
kljgslsdkjsd
(30.12.17)
Yani ben bahsettiğin şekilde yaşayan bir adamım ama ateistim. Genelde param teknolojik ürünlere gidiyor. Oyunlar steam psn falan maaşın bir kısmını alıyor gidiyor. RC araçlar falan var arada aldığım oyun figürleri falan derken gidiyor öyle para. İçki kumar gece hayatı hiç haz ettiğim konular değil.
0
gozu acik sevisen yahudi
(30.12.17)
Profili o kadar daraltmışsın ki adamın yapabileceği bişey kalmamış zaten. Dindar adamın senin hayal ettiğin gibi bir yaşantısı olduğunu zannetmiyorum.

Çevremde pek tanıdığım yok ama başörtülü kadınların obez ve bakımsız olması, erkeğinin çulsuz gibi görünüp aslında zengin olması, belediyeden yatırım için yardım almaları.. çok sakat anlayışınız var bence. Sağlıklı bi kafanın ürünü olamaz bu.
0
IncredibleMau
(30.12.17)
Düşünceniz ne kadar sığ. Var böyle tanıdıklarım, parayı tatile, gezmeye, kaliteli giyinmeye, kaliteli yemeye harcıyor. Sen gece kulübünden zevk alırsın bu adam uzak doğu kültürünü bizzat gidip görmekten zevk alır.
0
cabiday
(30.12.17)
ooo yine salakça tespitler kasıp dindar insanlara karşı ne kadar tahammülsüz olduğunu göstermeye başlamış birileri.

ben mesela gece hayatını sevmem, dindar da sayılmam çok ama içkim kumarım yoktur. karıya kıza para yedirmeyi de sevmem.

tatile gidiyrum evet, dünyada pek çok ülkeyi gördüm. her yıl değişik ülkelere gidiyorum. ülke içinde de bol bol geziyorum.

dışarıda güzel restoranlar keşfedip güzel mekanlarda yemek yemeyi seviyorum.

yeğenimin okul masraflarını karşılıyorum mesela.

kaliteli giyinmeyi sevdiğim için üste başa para harcıyorum.

bunları yapınca zaten bir şey kalmıyor geriye.

ayrıca; başörtülü kadınların obez ve bakımsız olduğunu söyleyenin çocukluğunda bir sorun aramak lazım bence.
0
peace.on
(30.12.17)
ruslara harcar. tabi sadece rus olması şart değil, ırk ayrımı yapmadan para karşılığı yatabileceği kadınlara harcar. hem de hunharca harcar.

p.s. based on multiple true stories
0
babilbaligi
(30.12.17)
Evden işe, işten eve derken sadece gece hayatı olmamasını kast ettiğinizi, adamın asosyal olmadığını varsayıyorum. Arkadaşlarıyla zırt pırt evde buluşamayacağı için yeme-içmeye çok para gider. İki kelime sohbet edeyim, bir maç izleyeyim deyince bu adam dışarıda takılmak durumunda. Dışarıda sık sık çay-kahve içmenin bile maliyeti kendini hissettirmeden sağlam birikiyor. Ayrıca tatile gidebilir. Bir de teknolojiye de para harcayabilirler sanki; her sene telefon/tablet/bilgisayar/televizyon ve otomobil değiştiriyorlar. Bozulana kadar kullanayım anlayışı yok. Çoğu yeni model teknolojik ürünü bahsettiğiniz profildeki adamların elinde görmüşümdür; yurtdışı tatilindeyken alıyorlar.

Sadece gece hayatı olmayınca maaş hiç bitmese ne güzel olurdu :(
0
wish i could find a way to disappear
(30.12.17)
onları da düdükleyenler böyle düdüklüyor: www.youtube.com

edit: www.youtube.com
0
idexo
(30.12.17)
Sığ cahiller doluşmuş.
Açıklıyorum;

Aylık lüks bir salon üyeliğim var, yıllık vip üyelik aldım, ful paket, hamam, aauna vb.

Kenara koyup üst sınıf bir araca geçtim.

Düzenli şehirdışına çıkıp grzip tozuyorum. Alkol sigara masrafı olmayınca ekonomik sınıf oluyor pek çok şey.

Bir miktar parayı düzenli olarak Aselsan, Petkim vb uzun vade de temettü getiren hisselere yatırıyorum. Az az birikip 20-30 yıla sağlam emeklilik getirir.

Kitap tüketimim sağlam, okumadıklarımı dahi alıp kitaplığa koyuyorum kaliteli bir kitapsa.

Kalanı da ufak tefek lüksler, kız arkadaşlar filan falan.

Tabi yukarıdaki örnekler çok, en büyük eğlenceli nargile kafe olan veya evlenince +15 kg alan kadın erkek dindarlar fakat o kadar genellenebilir mi zannetmem.

Belediye bana yatırım torpili geçmiyor hatt belediyeden tek adam tanımam. Halil buhur’un listesine göre yapıyorum yatırımları.
0
KaraSakall
(30.12.17)
dindar erkeğin de sevgilisi olabilir.
dindar erkek de ayrı eve çıkmak ister.
dindar erkek de sevgilisiyle evlenir.
dindar erkek de tatile çıkar.
dindar erkek de sosyalleşir.
dindar erkeğin de hobileri olabilir.
dindar erkek de ev/araba alır.
dindar erkek de yatırım yapar/şirket kurar.

hayat içki ve seksten ibaret değildir.
0
nickini degistiren yazar
(30.12.17)
moruk gerçekten "dindar" ise (yani "dinci" değil ise) infak etmesi gerekir. biriktirme islam'da belli bir nisapta tavsiye edilmiştir. misal bir evin, bir bineğin, bir yıllık da yiyeceğin olmalı. onun dışındakini başkalarıyla (fakir fukara, garip gureba ile) paylaşman gerekir ki zekat gibi vergiler ile fıtr sadakası gibi kurumsal düzenlemeler bunun için vardır. bu nedenlen dindar bir müslümanın yapması gereken lüks yaşamak vs değil, aksine komşusu aç iken kendi tok olan benden değildir diyen peygambere layık olmaya çalışmaktır.
gördüklerin, duydukların, okudukların bunun dışında bir şey gösteriyorsa, salla gitsin. o, allahu alem bissavab, dindar değil, dincidir.
0
fempusay
(30.12.17)
Benim çevremdekiler gezmeye harcıyor. (Genç yaş grubu) yeni yerlere gitmek güzel şey. Bu cinsiyetten bağımsız olarak böyle. ayrıca yakında evlilik planı filan olanlar birikim yapıyor ailelerinden para almamak için.



Köydeki ninesinden yola çıkarak yorum yapanları dikkate almamak lazım sanırım, hayatı o kadar.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(30.12.17)
Valla çok hastalıklı bi kafa yapın var. Bi kesmi bu kadar kalıba sokman sorunlu birşey. Neyse gelelim sorunun cevabına dindar değilim ve ailemin yanında yaşayan bir bekar olarak şöyle söyleyeyim evin alışverişini genelde ben yaparım 5 kişiyiz evde ona göre düşün. Gece hayatım yok genelde cafe tarzı mekanlara arkadaşımla gidersem hesap ödetmeyi sevmediğim için ben karşılarım ayrıca maket gibi uğraşlarım olduğu için ona da sağlam para gidiyor haftasonlari istanbula maça gittiğim için ona da iyi para gidiyor acikcasi haricinde aklıma gelen bişey yok.
0
tociess
(30.12.17)
dindarlara laf soktun diye ofkelenen insanlara takma sen isin dogrusu o.

bu adamlarin ekseriyeti paralarini kariya kiza yedirir. tr deki cinsel acligin birincil sebebi evli sunni tr erkekleridir. evlenmelerine ragmen piyasaya saldirdiklari icin arz talep dengesi onune gecilemeceyecek bir kirilmaya ugrar.

burada muhafazakar dindar erkekler uzak doguya gitmek ister, kaliteli yasar vb diyenlerin alayi asosyal. hayati bilmiyor. turbanli kadinlar da evet ekseriyeti sagliksiz yasar ve obezdirler. millet burada politik dogruculuk kasmaya calisiyor anlamadim gitti.
0
charlotte blanc
(30.12.17)
@charlotte benim zorum ne de size yalan söyleyeceğim? Siz kimsiniz oturmuş görmediğimiz insanlara asosyal diyebiliyorsunuz ?
Muhafazakar veya değil kalitesiz insanlarla yaşıyorsaniz bu sizin probleminiz. Kafanizda bi şablon var herkes öyle.
Biraz parası olan genç nesil insanlar dindar olsun olmasın gayet iyi yaşıyor. Evet parayı kariyla kızla değil arkadaşlari ve ailesi ile gezerek yaşayan genc muhafazakarlar veya muhafazakar olmayan insanlar biliyorum. Bizzat da iş hayatında görüyorum. Bunların cok absurt meslekleri yok, avukat, mühendis ışte. Bence siz biraz ortam değiştirip kafanızı değiştirmeye çalışın.
0
cabiday
(30.12.17)
istanbul için yazıyorum. hüsn'ü ala diye bir cafe var ağa kapısında... chilai'nin (ortam pek aynı değil aslında ashdfd) muhafazakar hali. oraya gidiyorlar bol bol. tophanede nargileye abanırlardı eskiden, şimdi de değişen birşey yok yüksek fiyatlı semt kafelerinde takılıyorlar nargileli margileli... (bu ikisi gece hayatından sayılmaz galiba) tespih, ve dar kesim kıyafetlere gidiyor birde paranın büyük kısmı. birde işte konsere gidenler var,deli gibi ceceli takip eden, nereye giderse peşinden giden erkek tanıdıklarım var. birde at gibi araba merakı var. hepsinde spor veya spor/klasik model otomobiller var. audi'den aşağı binen görmedim bahsettiğin profilde. yani hepsi zengin.
0
Tears of Devil
(30.12.17)
yuh ahahaha uzak doğu kültürünü bizzat gidip görmekten 'zevk' alır. dindar lütfen. konu olan profilin hepimiz farkındayız, dinci güzellemesi yapan da kötü niyetlidir. net.

araba-hayat kadını-yemek
0
air
(30.12.17)
Dindar olmayanla arasinda pek bir fark yok para harcama konusunda. Dindar olmayan erkegin is disindaki hayati gece hayati, icki, rus kizlari vs. kisacasi dinde gunah olan urun ve hizmetlerden mi ibaret sanki bu nasil soru:)
Yani dindar ve din odakli yasiyorsa gece hayatina ickiye falan harcamiyordur geri kalan aynidir. Soru tuhaf biraz. Cevremde dindarlikla alakasi olmayan tonla erkek var, gel masrafini ben karsilayacam desem eglenmeye gelmeyecek olanlar var iclerinde.

He dersen ki sosyal hayati olmayan, ev-is-ev ucgeninde yasayan erkek neye harcar;
Otmobilin kredisi, otombile benzin, otomobile bakim ve onarim, otomobile aksesuar zart-zurt, cep telefonu, pahali hd televizyon, bi daha cep telefonu, fkari-kiz falan filan.
0
stavro
(30.12.17)
(8)

Akademinin guruları ve expat abilerim ablalarım

kendi kendine yasayan yavrucak
Size ülke ve okul danışmaya geldim. Yanlarına da aylık gelir miktarını yazdım.Fransa-Paris-Ecole Polytechnique (1000 euro)Almanya- Heidelberg Uni (1400 euro)Singapur- National uni of Singapore (yaklaşık 2300 euro)Doktora için hangisi makul gözüküyor size? Maddi açıdan bakarsam Singapur en makulu. Ay
Size ülke ve okul danışmaya geldim. Yanlarına da aylık gelir miktarını yazdım.

Fransa-Paris-Ecole Polytechnique (1000 euro)
Almanya- Heidelberg Uni (1400 euro)
Singapur- National uni of Singapore (yaklaşık 2300 euro)

Doktora için hangisi makul gözüküyor size? Maddi açıdan bakarsam Singapur en makulu. Ayrıca oradaki kabul eden hoca için de sıralaması diğerlerine nazaran iyi olduğu için ileri de kadrolu iş bulma olasılığı çok çok daha yüksekmiş.
Bu arada alanım fizik.

Sosyal yaşamı çok sevdiğimi ve ingilizce dışında yabancı dilim olmadığını da ekleyeyim.

Siz olsanız hangisine giderdiniz?
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(30.12.17)
Singapura gidersen ingilizce yeterli olacaktir, ayrica kara kasin kara gozunden dolayi da irkciliga maruz kalmazsin. Diger seceneklerde malesef irkcilikla karsilacaksin.
0
gormemisin oglu
(30.12.17)
acetaminophen + 1
Paralarını karşılaştırma çok fazla, çünkü doktora öğrencisi ya da araştırma görevlisine verilen para çoğu yerde hemen hemen aynı alım gücüne denk geliyor. Singapur çok pahalı bir yer, oranın 2300'ü Fransa'nın 1000'i ile aynı olabilir.

Söylediklerinin yanında ben olsam dünya üniversite sıralamalarına bakardım. Mezun olunca senin adına konuşacak olan renkli sosyal yaşamın değil, üniversitenin ve hocanın adı. Sosyal yaşamı seven insan her yerde bulur.

Genel sıralamada - QS sıralamasına göre baktığımızda
15. Singapur- National uni of Singapore
59. Paris - Ecole Polytechnique
68 (ya da hiç yok) Almanya- Heidelberg Uni

Times Sıralamasına bakarsak
22. Singapur- National uni of Singapore
45 (ya da hiç yok) Almanya- Heidelberg Uni
115. Paris - Ecole Polytechnique

QS'te Fizik sıralamasına bakarsak
25. Singapur- National uni of Singapore
28. Paris - Ecole Polytechnique
35. Almanya- Heidelberg Uni

Times'ta Fizik sıralamasına bakarsak
16. Singapur- National uni of Singapore
32. Almanya- Heidelberg Uni
36. Paris - Ecole Polytechnique

Alan bazında sıralamalar yakın olsa da, genel sıralamada kazanan net Singapur. Başka nedenler de sayayım:
- Singapur'daki üniversite dünyada isim yapmış bir üniversite. Zaten hoca da iyiymiş.
- Fransa'da İngilizce bilen oranı az. Fransızca öğrenmeden yaşayamazsınız günlük hayatı çok. Bir arkadaşım Ecole Central Paris de doktorasını yaptı. Normalden 6 ay önce başladı dil kursuna gitmek için. Fransızca öğrenmek istiyorsanız güzel bir fırsat ama 'Yok şimdi, uğraşamam' diyorsanız da Fransa çok anlamlı değil. Tunceli'li arkadaşım ırkçılık yaşamadığını söylüyor pek, ben de bir iki ilk gidişte karşılaşmıştım ama Almanya için yorum yapamam. Singapur'dakiler İngilizce biliyor. En azından okuldakiler iyi biliyor. Benim birlikte proje yaptığım Fransızlarda, üniversitede bile İngilizce bilen laboratuvarda üç kişiydi.
- İleride Amerika'da çalışmak istediniz diyelim. Amerikan üniversiteleri Avrupa'daki üniversiteleri beğenip saygı duymuyor. Avrupa'daki üniversitelerden birinden gelirseniz Afrika'nın Hotantot kabilesinden yeni çıkmış gibi muamele görürsünüz ama Uzak Doğu'nun eğitimine ve disiplinine her daim güven var. Özetle Avrupa'dan alacağınız doktora ile dünyanın her yerinde çok rahat olamayabilirsiniz ama Singapur'la çok daha fazla yerde güvenilir olur.
0
aychovsky
(30.12.17)
@acetominophen Tabii ki her tarafın iyisi kötüsü var; her iki taraf birlikte çok güzel yayınlar çıkartıyor. Benim danışmanım İngiltere'de bir üniversitedeki bir hoca ile çalışıyor. Demek istediğim noktalar şunlar:

Avrupa'dan yeni mezun bir doktora öğrencisinin Amerika'da kendini kanıtlaması daha zor. Daha birkaç hafta önce yaşadığımız durum şu: Ecole Normal Superieure'li (sıralaması ilk 50'de olması lazım) ve bol yayınlı biri yerine sıralamada 450-500 civarı olan bir Amerikan üniversitesinden mezun olmuş, az çok aynı sayıda yayını olan birini 'Bu şimdi 'Cuma akşamı briç oynayacağım, bana ders vermeyin' diye tutturur. Özel hayatımdı, hobilerimdi falan diye çalışmaz. Onun yerine, çalışacağına emin olduğumuz Amerika'dan tasdiği olan birini alalım. Haftasonu şunu yap desek yapsın. Keşke Hintli ya da Çinli olsaydı' diye diğerini aldılar. Bunu yapan üniversite de, ilk 100'de. Fransıza da okulunun yüzü suyu hürmetine şans verildi. Atıyorum, Heidelberg olsa, onu pek sallamazlardı sanıyorum. Sonrada hocamla konuştuğumda 'Politics, ne yaparsın' gibi bir şeyler söyledi. Bir de bunlar cici cici yayınları olan insanlar.

İşbirliğine gelince sorun yok da, yeni mezuna tenure track vermeye gelince sorunmuş hakkaten. Çok çok yakın bir arkadaşım da Supelec'ten mezun. Maryland'de NIST'te iş buldu; 'Üniversiteler iş vermiyor, ne yapayım' diyor. (Dediğim kişi bir doktora + post-doc yaptı. 3 sene yurt içi tecrübeden sonra, ikinci doktora yaptı komşu bir alanda Supelec'te. Artık tenure-track olmasa bile kadro arıyor)

Tabii, ben iki örnekten yola çıktım. O yüzden çok da genellenebilir mi bilmiyorum. Daha da eskiden çok yeniyim ama ilk yılda bunları gördüm. Avrupa deyince bir 'Onlar tatil yapıyor', 'Onlar salak zaten' havası oluyor sürekli. Burun kıvırıyorlar. Birlikte çalıştığı insanlar artık kendini kanıtlamış olanlar.
0
aychovsky
(30.12.17)
singapur ev kiralarını kontrol etmeni öneririm...
0
binder dandet
(30.12.17)
Hepiniz emek verip güzelce yazmışsınız. Çok çok sağolun.

Singapur'da bir proje için 4 ay bulundum. Kampüs dışı yaşam pahalı olsa da kampüs içi yaşam epey uygun ve çeşitli. Yurt fiyatları filan hakeza öyle. Alım gücü kıyası yaptığımda singapur açık ara farkla önde. Almanya ideal geliyor ama paris için 1000 bence az. Neyse bunu bir kenara koyalım.

Aychovsky'nin dediği avrupadan olan doktoranın açıkça belirteyim "küçümsenmesi" olayını ben singapurda gördüm açıkçası. Bizim grupta Leiden'dan gelen birkaç postdoc vardı ve kendi hocam "keşke amerikaya filan gitselermiş. Avrupada doktorayı nasıl aldıkları belli değil." gibi bir cümle kurma gafletinde bile bulundu. Tabii cambridge, oxford gibi okullar için durum farklı ama genel olarak böyle bir durum var. Katılıyorum yani sana.

Çalışkan olduğum dönemlerde var olmadığım/olamadığım zamanlarda.

Akademik getiri en fazla singapurda olacak gibi ama hem maddi hem manevi rahatı durumunda bana en makulu almanya geliyor şu anda. Asıl yaşadığım ikilem "doktora sırası rahatlık vs. doktora sonrası iş imkanı" şeklinde sanırım.

Tekrardan çok sağolun. Anladığım kadarıyla buradan Singapur birinci çıkmış :)
0
🌸kendi kendine yasayan yavrucak
(30.12.17)
@mavijojoba

Aynen iş imkanı dışında bakınca ben de avrupa istiyorum aslında:) singapur hem küçük oluşuyla hem de ortak kültür oluşturamayışıyla bana çok sentetik geldi ve 4 ayda çok bunaldım açıkçası. Akademik durumuna elbette laf edemem ama mesele 5 yıllık bir yaşam planı olunca bunları da düşünüyorum.

Heidelberg'i neden elediniz? Ben onu da çok beğeniyorum. Göremediğim bir taraf mı var acaba?
0
🌸kendi kendine yasayan yavrucak
(30.12.17)
yüksek müsaadenizle kaynak yapacağım, ben de heidelberg'e niye çöp muamelesi yapıldığını merak ettim. dil & edebiyat öğrencisi olarak şahsen heidelberg'de doktora yapabilsem mutluluktan aklımı kaybederdim muhtemelen. singapur ve paris'e kıyasla mı kötü? alan farklılığı dolayısıyla (yani fizikte) tercih edilebilirliği mi düşük? ben heidelberg lafını duyduğumda saygı duruşuna geçiyorum yahu, ben mi yanlış bilmişim bu üniversiteyi? lütfen "senlik bi şey yok aga sen devam et, fizik için konuşuyoruz biz" deyin.
0
der meister
(30.12.17)
@der meister

Fizikte de gayet iyi. Arkadaş almanlara karşı olan önyargısından mütevellit elediğini açıklamış.

Mileva Maric'in çok uzun dönem olmasa da okulu :) daha ne olsun :)
0
🌸kendi kendine yasayan yavrucak
(30.12.17)
(6)

iyi amerikan üniversitelerinde yüksek lisans

antikadimag
bir burs bulup amerika'ya gitme imkanım var. ama konu mba, management vb bir konu olmalı.şimdi ben bayağı büyük ve önemli bir projede yaşıma göre büyük bir sorumluluğa sahibim (4 yıldır çalışıyorum). makine mühendisliğinde yüksek lisans derecesine sahibim. proje mühendisi olarak çalışıyorum elbette
bir burs bulup amerika'ya gitme imkanım var. ama konu mba, management vb bir konu olmalı.

şimdi ben bayağı büyük ve önemli bir projede yaşıma göre büyük bir sorumluluğa sahibim (4 yıldır çalışıyorum). makine mühendisliğinde yüksek lisans derecesine sahibim. proje mühendisi olarak çalışıyorum elbette teknik bir iş yapmıyorum yani.

çok iyi ingilizcem var, o konuda bir sıkıntım yok. ales'te de yüksek puan alıyorum. gmat ne kadar benzer net bir bilgi sahibi değilim. teknik okullarda okudum ve lisans 2,9 yüksek lisans da 3,1 (maalesef düşük cgpa)

şimdi mit, harvard gibi okullar hayal midir? parasını verip gireceğim için ne kadar esneyebilir? yüksek gmat yaparsam çalıştığım projenin ehemmiyetinden bir şansım olur mu?
0
antikadimag
(28.12.17)
konu hakkında bilgi sahibi değilim de, şunu demeye geldim;

modlardan ricam bu duyuruyu sabitlesinler, bakıp bakıp ibret alır silkelenir kendimize geliriz.
0
mete kudur
(28.12.17)
Zor biraz ama denemeden bilemezsin.

www.hbs.edu
mitsloan.mit.edu

Harvard 3.71, MIT 3.6 ortalamayla almış. 2.9 ile girebilen var mıdır bilmiyorum ama belki de vardır, başvur en kötü birkaç yüz dolar gider almazlarsa.
0
i was made for you
(28.12.17)
1) iş tecrüben ve önemli bir poz.da olman çok, çok, çok büyük avantaj. bunun referanslarını çok iyi ayarla, alabiliyorsan ceo'ya kadar çık (mektubu kendin yaz bi imzasını al)

2) gpa abartı düşük de değil. hali hazırda master yapmış olman artı. diğer maddeler ile örtülebilir durumda.

3) mba ve denki bölümlere gireceksen gmat pek önemli... 700 üstü alabilmen durumunda, ilk 20 okula başvurabilirsin.

4) ingilizcenin iyi olması iyi bir artı. ancak bunu kullanabilmek için abd'ye gidip müalakatlara katılman veya en azından video call yapman şart.

hepsini toplayınca: mit, harvard vs "hayal" denemez. yurtdışı master hedefleyen gençlerin %98'inde olmayan 1 nolu maddeye sahipsin ki, önemini anlatmak zor. şu an başvurunda 2 tane önemli kısım var:

a) referans yazılarını ballandırarak yaz ama birbirinden farklı tarzda olsun. (bana çok karamelize bir ref. yazacak müdürüm var zaten diyorsan, ballı kaymaklı pandispanya)

b) gmat çalış. saatlerce. günlerce. aylarca... toefl değil bu. çalışmadan en ufak şansın yok. en iyi ihtimalle 600 alıp oturursun. iyi bir gmat ise seni istediğin her okula sokar neredeyse. 780 al demiyorum elbette ama 700 üstünü görebilmen yukarıdaki maddelerin hepsini parlatır. ilk 10 okulda zaten 700 altına çok da şans verilmez.

sonradan aklıma geldi... yazacağın "sop"un önemini belirtmek çok gereksiz geldi yazmamıstım ama, baskaları da okur diyerek ekleyeyim. güzelce bir sop yaz :) akademik ve profesyonel yaşamdaki artılarının yanına mutlaka 2-3 tane de "sosyal" şeyler ekle. şiir kitabı yazmak veya polo oynamak, yapılan gönüllü işler vs... ilk 10 okul için neredeyse "must".

ek 2: bursu yurtiçinde bulacaksın ve okullardan da maddi destek istemeyeceksin diye anladım. bu bursu aldıgını da sop içine yaz, "işte benim zeki müren" diyebileceğin hiçbir kelimeyi, cümleyi ıska geçme.

/ hem mba yapan, hem de başvuruları kabul eden graduate ofiste 1.5 yıl asistanlık yapan biri olarak yazdım.
0
507
(29.12.17)
@507

Referans alacağı kişiler mektubu kendisinin yazmasina izin verecek mi? Ayrıca bu etik mi?

Bunu ben hocalarıma teklif etsem yüzüme "akademinin yüzkarası" der gibi bakarlar hani.

Soruna cevap olarak: senin durumunda birinin red aldığını biliyorum gpa'den ötürü. Ama dene yani denemeden bilemezsin.

Gmat/gre subject sonucu epey mühim denildiği üzere. Ona ağırlık vermeni öneririm.

Kolay gelsin.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(29.12.17)
Bu tür şeylerde tam profili bilmeden konuşmak çok abartı olur ama harvard, wharton, stanford vs hayale yakın, zaten hemen hemen hiçbiri öyle %100 burs vermez. Türkiye'den gidenlere linkedin'den bakın isterseniz.

Büyük ve önemli proje mckinsey'de 100 milyonluk dolarlık projeyse çok şey değişir tabi.

Ama yine de başvurun, gidecek hepi topu 300-500 dolar ve bu 3-5 okul dışında da iyi okul çok.
0
noluyo yaa
(29.12.17)
@kendi kendine yasayan yavrucak:

evet etik değil ama dünya böyle işliyor. en azından yabancı ülkelerden gelen öğrenciler için... nota da ekledim. ref.i verecek kişi yazarsa elbette çok daha iyi olur ama tr'de genel alışkanlık "sen yaz ben okur imzalarım" yönünde olduğu için "pratiğe" yönelik tavsiye verdim. "Sahte imzayla CEO yazmış gibi kendin hazırla" demedim. İmzalayacak adam okuyacak ve olur verecek sonuçta. Bu da genel etik anlamında çok da büyük delik açmaz.
0
507
(29.12.17)
(5)

Akademiye Girme Kararı

sanguine
Okuduğu bölümün/edindiği mesleğin açtığı çoğu seçeneği deneyip umduğunu bulamadıktan sonra biraz da 'son çare' olarak araştırma görevlisi olan var mı? Akademinin son seçenek olarak görülmemesi gerektiğini, yaşam boyu üstlenilecek bir görev olduğunu, böyle düşünenlerin girmemesi gerektiğini vs. biliy
Okuduğu bölümün/edindiği mesleğin açtığı çoğu seçeneği deneyip umduğunu bulamadıktan sonra biraz da 'son çare' olarak araştırma görevlisi olan var mı? Akademinin son seçenek olarak görülmemesi gerektiğini, yaşam boyu üstlenilecek bir görev olduğunu, böyle düşünenlerin girmemesi gerektiğini vs. biliyorum.

Sadece bir şekilde seçeneksizlikten, normalde aklının bir köşesinde akademi olup da bu önceliği değilken artık seçeneği haline gelen ve bu yola giren insanlar var mı merak ettim. Sonradan sevdiniz mi, başarılı oldunuz mu veya tersi mi vs.?
0
sanguine
(28.12.17)
Yani bu kişi ben değilim ama şöyle diyeyim akademi sevilmeden daha doğrusu sana motivasyon yaratan bir şey olmadan çekilecek dert değil.

Ama öyle kişiler tanıyordum ki ne yapacağını bilemedigi için akademide devam edip doktorasını aldılar.
Bu örnekten ötürü neden olmasın diyorum ama mezuniyetle arayı çok açmamak lazım.

Ek olarak benim bölümümde anlattığınız duruma benzer biri var. Uzun süre şirketlerde çalışıp beğenmeyip doktoraya "tekrar" baştan başlamış. Verdiğiniz örnekle uyuşmayan yön ise şu: bu abimiz vakti zamanında genç iken stanford'a doktoraya gidiyor ve 2-3 yıl içinde bunalıma girip yüksek lisans diplomasi alarak ve phd'yi yarım bırakıp yurda dönüyor. Arada çalışıyor dediğim gibi ve ona uygun olmadığına karar verip tekrar başlıyor.

İstenirse her şey mümkün diyorum son olarak ama akademi içine girdikten sonra alternatif düşünmemek gerek çok. Dikkatin dağılabilir.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(28.12.17)
hazırda bir gelirin falan yoksa türkiyede o işler yaş. benim para kazanmak için çalışmam gerekiyor. okul bana para vermezse ben okulun kadro açmasını nasıl bekleyeyim? ya da doktoram bittikten sonra ilişiğimi kesecekleri bir araştırma görevlisi işine girip neden düzen kurmaya çalışayım ki?
0
alperz
(28.12.17)
Ben lisansta da akademi diyordum, ancak içine girince benim bile burnumdan fitil fitil geldi. Gönülsüz girenlerin halini düşünemiyorum, işkence olur.
0
kayranin kedisi
(28.12.17)
başka var mıdır?
0
🌸sanguine
(28.12.17)
ben lisansın son senesine kadr hiç akademi demedim
son sene akademisyen olayım ya ben sürekli öğrenirim aktif olurum dışarıda sabit kalacağım en fazla dr. ünvanına sınavla sahip olabiliyorsun dr. olup piyasada ne yapçam ya diye düşündüm kendimce sürekli aktiflik olduğu için akademisyenlik istedim.
akademisyen miyim henüz hayır.
inşallah olcam.
0
antik depresan
(28.12.17)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.