Giriş
(8)

bugün yeni mezun olmuş olan biri...

avatar is back
mezuniyetinin ertesi günü işe girdiğini düşünelim.başlar başlamaz maaşı 5000 lira. 1 sene sonra maaşı 6000 lira olacak, sonraki sene 7000. sonra da yavaş yavaş artmaya devam edecek 5-7 sene içerisinde maaşı 8500 civarlarında olacak diyelim. istanbul ankara vs yaşadığını ve ne çok tutumlu ne de çok s
mezuniyetinin ertesi günü işe girdiğini düşünelim.

başlar başlamaz maaşı 5000 lira. 1 sene sonra maaşı 6000 lira olacak, sonraki sene 7000. sonra da yavaş yavaş artmaya devam edecek 5-7 sene içerisinde maaşı 8500 civarlarında olacak diyelim. istanbul ankara vs yaşadığını ve ne çok tutumlu ne de çok savurgan olmadığını varsayalım.

bu arkadaşın benim kendi hesaplarıma göre ne araba alma, ne ev alma, ne de yılda 1 defa yurt dışı 1-2 defa yurtiçinde sağlam tatil.. hiç birini yapamıyor sanırım. ben bişey mi kaçırıyorum acaba?

insanlara bakıyorum 2000 lira kiraya bile az der olmuş, o fiyata orta halli bir apartman dairesi vs bulursun deniyor. (istanbulda yaşadığım sürede kira ödemedim, onun harici nispeten ucuz şehirlerde yaşadığım için fiyatları anlayamıyorum, sanki hong kong'tan bahsediliyor )

koca ülke kafayı mı yemiş acaba? insanlar nasıl tatil yapabiliyor? nasıl birikim yapıyor? nasıl ev, araba alabiliyor? bahsettiğim genç örneği de çok uçuk bir örnek. bugün yeni mezunların %99'u anlattığım senaryoya yaklaşamaz bile. bütün bir ayı yılı kirayı faturaları borcu krediyi vs ödemek için mi heba ediyor? nedir bu durum anlayamıyorum gerçekten
0
avatar is back
(06.11.20)
yeni mezun mu tatile çıkıyor, ev ve araba alıyor?

evlenip maaşları birleştirip uzun süreli krediyle ev, araba alıyorlar. aileden destek alıyorlar. benim zamanımda mezuniyetten sonra bir şeyler alıp yerleşenler hep mezun olur olmaz evlenenlerdi. bir de bekar adam ailesiyle yaşıyorsa, çok sağlam birikim yapabilir. bir arkadaşım var, maaşının %95'ini biriktiriyor, 15 senede milyonları oldu. hep de likit adam, ne araba var, ne ev.
0
stewie
(06.11.20)
Evlenenler eve giriyor, sonra 10 sene boyunca tek tarafın maaşını komple mortgagea yatırarak ev alınıyor.

Single çalışanlar ev arkadaşı buluyor. Kira vs. bölüşerek kalan parayla tatil yapabiliyor.

malesef aksi zor.


*Kira konusunda: 2 sene önceki deprem sonrasında yeni evlerin hepsi zamlandı. Yeni evde oturayım deniyorsa 1+1 evler ennn iyi ihtimalle 2500e bulunuyor. Ha ben Tuzla'da yaşarım diyen varsa durum değişir. Başıbüyük'teki yeni sitelerde bile 3+1lere 3800 civarı. Kimse bana "2000 az nerede deniyor?" demesin. Nerde denmiyor? onu bilelim de taşınalım.

10 senedir çalışıyorum. 40+ yaşında bir evde yaşıyorum tek varlığım da motorum.
0
lcha
(06.11.20)
kira meselesine katılıyorum. buradakilerine bakıyorum maşallah herkes kadıköy'de yaşıyor. bir ben miyim gop'ta sürünen diye düşünüyorum:)
0
nothing in my way
(06.11.20)
2000 lira kiraya az diyenler maalesef yüksek gelir grubunda değiller. son birkaç haftadır çok acayip konuşmalara denk geliyorum. spor salonunda soyunma odasında iki temizlik görevlisinin konuşmasına şahit oldum. 2000 liraya anca ev bulduklarından bahsediyordu. dün de migrosta iki çalışanın konuşmasına denk geldim. kadın 2500'e anca ev bulduğunu zar zor 2200'e indirdiğini anlatıyordu. bu insanların yüksek gelir grubunda olduğunu ya da gerçeklerden koptuklarını sanmıyorum. istanbul gibi bi yerde deprem tehlikesi de varken güvenilir bir ev arıyorlardır en fazla.

mezun olup aileyle yaşanıp birikim yapılmıyorsa ciddi anlamda para biriktirme ihtimaliniz 0.
0
la mort heureuse
(06.11.20)
lcha+
herkes istanbulda değil. devlet memuru olup küçücük şehirlerde/kasabalarda ucuza yaşayan üstelik ot gibi takılıp sıfır ekstra harcama yapanlar var.
evlilik ve sonrasında (düğün + çift olunca ekonomik yaşam vs) alanlar var.
2,5 k kira veriyorum o da aynı evde çok eski kiracı olduğum için.
ev almayı düşünmüyorum. ayrıca maaşlar öyle olmuyor. çok daha düşük başlıyorsunuz ama ilerleyen yıllarda bazen başka yatırımlar yapıp gelir elde ediyorsunuz vs. alınırsa öyle alınıyor, kuru kuru maaşım yatsın üstüne ev alacak gibi param kalsın devri yok artık. işin doğası gereği zaten maaşla çalışıyorsanız kendinizi değil başkasını zengin etmek için çalışıyorsunuz demektir.
0
jimjim
(06.11.20)
maas hesabi yanlis.

bugun 5000'e ise giren biri 5-7 sene sonra bugunku parayla 10-15 bin arasi kazanir en az.
0
lemmiwinks
(06.11.20)
öncelikle stewie+1

ailesiyle yaşayıp ilk 5-6 sene evlenene kadar çok ciddi para biriktirenler var. mesela 4 senedir beraber çalıştığım iş arkadaşım her ay maaşının %90'ı ile altın alır. %10 ona yetiyor da artıyor. altının inanılmaz yükselmesi ile 4 yıllık birikimi inanılmaz bir noktaya ilerliyor.


onun haricinde sizin örnek verdiğiniz gruba girdiğim için bir açıklama getirmek isterim. şanslı gruptanım, bir sene stajyerlikte asgari ücret ile çalıştıktan sonra bahsettiğiniz ücrete yakın bir ücretle işe başladım. geçen 3-4 yıllık süreçte:
2017 %12
2018 %15 + %15 (2018 krizi sağolsun)
2019 %12
2020 %12

olmak üzere zam aldım. 5-7 yıllık olsam kıdem vs. de alacağım için düşündüğünüz meblağın çok üstüne çıkmış olacağım. ama her ne kadar kazanırsam kazanayım bu şartlar altında bir ev alamam, bir araba alamam. tek yaşamak, günlük ihtiyaçlar, beyaz yakalılığın dayattığı kılık-kıyafet alışverişi sebebiyle bir ayda yapılabilecek maksimum birikim 1000 tl oluyordu, covid sonrası her şey zamlandığı için onu da yapamıyorum. tatile gitmedim mesela bu sene. kişisel zevklerime artık para harcamıyorum. ülkemizde bir görgüsüzlük kültürü olduğu için bir çok insan tatil için, telefon için kredi çekiyor ve en az bir yıl bu krediyi ödüyor. 1 hafta gidilecek tatil için 1 yıl kredi ödemek ne kadar mantıklı bilemiyorum.


biraz iç döküm gibi oldu, fakat durumu anlatmak istedim.
0
a darkness coming
(06.11.20)
Ben muhafazakar bir firmanın genel müdürlüğündeyim. Departmanda giriş maaşı ortalama 5bin. Sizin örneğe uyuyor diye düşünüyorum.
Burada bekarlar aile evinde kalıyor. Farklı şehirden gelenler de 1000 liraya ev tutup paylaşıyor biriyle. Şiket dağın başında kiralar uygun.
Tüm bekarların arabası var. 35 yaş altında kocadan-babadan zenginler harici Lacoste vs seviyesinde giyinen yok Mavi vs. marka seviyesi. Herkes yazın yurdışına tatile gidiyor ama hostel kadar olmasa da dandik otellerde pegasus kampanyaları ile tatile gidiyor.
Yemeğe gidiyorlar ama yıldönümü yemeği Lacivert değil de Kız kulesi mesela lüks seviyesi bu.
evlenenler üç beş senede ev taksidine giriyor. Genelde eşler çalışıyor çalışmayanlar da pozisyonu yüksek olanlar zaten. Çift çalışanlardan birinin maaşının büyük kısmı bu ev taksidine gidiyor.
Kadıköy’de oturan yok. Alınan evler max. 500k
Bu insanlar İstanbuldaki üniversitelerde mühendislik okumuş insanlar. Tatil mal mülk ediniyorlar ama tutumlu indirim araştıran kafayla. Hem moda sahilden evim olsun hem haftasonu boğazda yiyeyim diyeyim diyen adamlar böyle maaşlı işle o hayatı yaşayamaz yeni mezun hiç yaşayamaz. Yaşayan anca yüksek seviyede yönetici olur veya kendi işinin sahibi.
0
cilekli pasta
(06.11.20)
(9)

Corona bulaşma olasılığı?

nediyimkisimdi
Ablam ve eşinin sonuçları bu sabah pozitif çıktı. Dün ve önceki gün evlerindeydim birlikte yemek yedik. Hatta ortadan salata falan yedik. Bana da bulaşma olasılığı yüksek değil mi? Gidip test yaptırsam mı? Filyasyona ismimi vermişler ama arayan soran yok
Ablam ve eşinin sonuçları bu sabah pozitif çıktı. Dün ve önceki gün evlerindeydim birlikte yemek yedik. Hatta ortadan salata falan yedik. Bana da bulaşma olasılığı yüksek değil mi? Gidip test yaptırsam mı? Filyasyona ismimi vermişler ama arayan soran yok
0
nediyimkisimdi
(06.11.20)
kesinlikle yaptır ihtimal yüksek.
edit: ama birkaç gün bekle yoksa negatif çıkıp seni yanıltabilir bir süre mutlaka izole et kendini.
0
basond
(06.11.20)
hocam 14 gün karantinada kalacaksın. hemen test olduğunda false negative çıkma ihtimali %50. negatife de güvenme kendini takip et derim.
0
lcha
(06.11.20)
test yaptırmana gerek yok,
pozitifmiş gibi 14 gün karantinaya al kendini tamamdır.
0
ayin yazari
(06.11.20)
Once kendinizi karantinaya alin, daha dun olmus, is yogunlugunda hemen arayamayabilirler. Bilincli vatandas olarak kendinizi en az 10 gun izole edin ve gozlemleyin.
Belirti gosterirseniz o zaman diger adimlari atarsiniz.
0
kuehles blondes
(06.11.20)
yüksek. test yaptırın.

geçmiş olsun.
0
jimjim
(06.11.20)
Hes uygulamanıza bakin, sizi temasli bildirdilerse ve sisteme girildiysr 14 gun zorunlu karantinaniz baslamistir. Uygulamada yaziyor mu bu durum kontrol edin. Buna gore isiniz vs varsa rapor almanjz vs gerekecek evde bekleyin belirti cikarsa teste gidersiniz. Erken gittiginizde sonc alamayabilirsiniz.
0
red g
(06.11.20)
testin güvenilirliği düşük. devlet semptom yoksa test yapmıyor zaten.

bu şartlarda ancak özelde yaptırabilirsiniz. ama o da sizi yanıltabilir.

semptom göstermiyorsanız panik olmayın ve karantinada kalın. vitamin takviyesi almanız yerinde olur. D vitamini, magnezyum ve C vitamini. kendinizi çok yormayın, stres yapmayın.
0
fever
(06.11.20)
Test hemen sonuc vermiyor yaptirdiktan sonraki 5. Veya 6. Gunde tekrar yaptirin
0
eja
(06.11.20)
arkadaşım test yaptırdı negatif çıktı ama durumu kötüleşince akciğer filmi çektirdi.
film kovid ile uyumlu çıktı.
teste güvenmeyin yani.
0
aslindasorunumpsikolojik
(07.11.20)
(3)

Kasım Ayı Kampanyaları Bilgilendirme ve Yardımlaşma Başlığı

ananiyimioguz
Merhabalar, biliyorsunuz ki Kasım ayı indirimler zamanı. Her ne kadar bindiriyorlar-indiriyorlar lafları ortalıkta dolansa da, bazı ürünler için bu geçerli olsa da aramayı bilenler için, içinde donanımhaber ölücüsü yatan herkes için çoğu üründe gayet sağlam indirimler oluyor. Siteleri çökertecek kad
Merhabalar, biliyorsunuz ki Kasım ayı indirimler zamanı. Her ne kadar bindiriyorlar-indiriyorlar lafları ortalıkta dolansa da, bazı ürünler için bu geçerli olsa da aramayı bilenler için, içinde donanımhaber ölücüsü yatan herkes için çoğu üründe gayet sağlam indirimler oluyor. Siteleri çökertecek kadar yoğunlukla boğuşuyor firmalar. O yüzden söylentilere çok da kulak asmadan artan döviz kurları öncesi ne alsak kardır diyerek burada birbirimizi bilgilendirelim istiyorum. (Nasıl kapitalizm ağına düşürülür sdfjg)

Dün hepsiburada'da apple ve samsung marka ürünlerden ayakkabıya, çaydan, tuvalet kağıdından tutun da tv box'lara kadar çok güzel indirimler oldu. 6800'e Iphone 11, 7000'e note 10 plus gördü bu gözler, kaçırmadık. Belli bir saati kaçıranlar üzüldü çünkü az zaman sonra fiyatlar yükseldi. Kaçırmayalım diye de organize olmamız gerekiyor. İlla alın çılgına dönelim demiyorum, amaç herkes ihtiyacı olan ürünü alabileceği en uygun fiyata alsın.

Yakın zamanda trendyol ve n11 de başlayacak. Diğer sitelerdeki ürünleri de takip edenler, fiyatı güzel düşenleri paylaşırsa sevinirim.
0
ananiyimioguz
(06.11.20)
depremde bizim tv gitti. güzel bir tv kampanyası varsa takipteyim.
0
halanne
(06.11.20)
reklama giriyor diye başlık kaldırılabilir.
onun dışında 3aylık cambly indirim kodu arıyorum ben de.
thanks.
0
jimjim
(06.11.20)
@halanne, bütçe, boyut veya özellik belirtirseniz denk geldiğimde paylaşırım tabii ki herhangi bir siteden.
0
🌸ananiyimioguz
(06.11.20)
(5)

Nereden eve çıkayım?

ats
Merhaba, anadolu yakasında bostancı-kartal arasında bir eve çıkmayı düşünüyorum. Aradığım özellikler şöyle:- kira ve aidat toplamı en fazla 2800 olan, en fazla 10 yıllık 2+1- muhitin düzgün olması, karanlıkta yürürken tedirgin olmamak- depremde sahil daha riskli dedikleri için sahilden biraz uzak ol
Merhaba, anadolu yakasında bostancı-kartal arasında bir eve çıkmayı düşünüyorum. Aradığım özellikler şöyle:

- kira ve aidat toplamı en fazla 2800 olan, en fazla 10 yıllık 2+1
- muhitin düzgün olması, karanlıkta yürürken tedirgin olmamak
- depremde sahil daha riskli dedikleri için sahilden biraz uzak olması
- toplu taşımaya çok uzak olmaması
- araba park etmenin çok zor olmaması (otoparklı bina olmazsa)

Sizce bu durumda maltepe bağlarbaşı’nın e-5’e yakın tarafı, kartal atalar doğu caddesi civarı, huzurevi metro civarı nasıl? Veya bu kriterlere uyan başka bölgeler var mıdır? İdealtepe düşünüyordum aslında ama oranın büyük oranda doldurma olduğunu söyledi orada oturan bir arkadaşım, öyle olunca vazgeçtim
0
ats
(06.11.20)
Maltepe Huzurevi, Orhangazi, Cevizli hattı iyidir, her yere de yakındır. Bende araştırmamı bu yönde yoğunlaşırdım.
0
mahsus mahal
(06.11.20)
küçükyalı-bostancı.
belki yeni bulursanız göztepe-erenköy falan.

maltepeden doğusu düzgün muhit "sayılmaz" ben saymıyorum.
0
jimjim
(06.11.20)
@jimjim göztepe tarafı istemiyorum. Bi de küçükyalı bostancı çok geniş bi alan oldu, bahsettiğim özelliklerde bir ev ilanı yok zaten orada. mahalle falan söyleyebilseniz daha çok işime yarar
0
🌸ats
(06.11.20)
Maltepe: Altayçeşme mah. İdealtepe mah. Çınar mah. Girne mah. Bağlarbaşı mah. Altıntepe mah. sizin için ideal buralar.
0
jangbogo
(06.11.20)
jangbogo+1
minibüs yolu falan yeni bir çok ev var.
hava kirli demezsen, deprem açısından da belki daha güvenli olur o hatta biraz daha e-5e doğru çıkabilirsin.
0
jimjim
(06.11.20)
(3)

Ankara Antlaşması sadece İngiltere için mi geçerli?

seen sea
Sadece İNgiltereye gidenleri, ve sadece kendi işini kurmak için gidenleri gördüm. Bildiğim kadarıyla var olan bir işte maaşlı olarak çalışılamıyor.Ama Wikipedia'da şöyşe bir metin gördüm:The Agreement sought the free circulation of workers, establishment and services, including virtually total harmo
Sadece İNgiltereye gidenleri, ve sadece kendi işini kurmak için gidenleri gördüm. Bildiğim kadarıyla var olan bir işte maaşlı olarak çalışılamıyor.

Ama Wikipedia'da şöyşe bir metin gördüm:

The Agreement sought the free circulation of workers, establishment and services, including virtually total harmonisation with EEC policies relating to the internal market.


Peki bu işin doğrusu nedir?

Yani Ankara Antlaşması ile sadece İngiltereye mi yoksa tüm Avrupa Ekonomik Topluluğu üye ülkelerine mi gidilebiliyor? (Ben ikincisi de olabiliyor diye anlıyorum ama hiç kanlı canlı kanıtını görmedim)

Bir de sadece kendi işini kurma şeklinde mi, yoksa çalışan olarak da rahatça gidilebiliyor mu? (Bir yerde çalışmak üzere gidip kendi şirketini kurarak maaş almak yerine fatura kesenlerin dışında bu sorum)
0
seen sea
(06.11.20)
Bu duyuruda cairo nickli arkadas aciklamis biraz, ben de ordan ogrendim eksiduyu.ru Ankara anlasmasinda kendi isini kurmak zorundasin
0
neverletyougodown
(06.11.20)
Diğer ülkelerin İngiltere gibi uygulamadan kaçındıklarını, mahkeme vb. durumlar oldugunu duydum. Hollandaya gidenler oldugunu biliyorum Ankara Antlasması ile ancak İngiltereye kıyasla oldukca uzun suruyormus.
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(06.11.20)
teorik olarak ab üyeleri ancak uygulamada pek yanaşmıyor veya çok aşina olunmadığı için ilk akla gelen olmuyor diğerlerinde. süreç ağır işliyor vs.
evet, kendi işinizi kurup vergi verip, belirli periyotlarda (aldığınız çalışma sürelerine göre) kar ediyor olduğunuzu kağıt üstünde ispatlamanız gerekli. ankara antlaşması vizesiyle -başka bir kurumda iş bulsanız dahi- çalışamazsınız, vizenizi değiştirmeniz gerek.
0
jimjim
(06.11.20)
(4)

kyk peşin ödemeye ekstra bir indirim falan geldi mi en son?

proletarier aller lander vereinigt euch
öyle bişiler duymuştum ama bulamadım. nedir en son? bi bildiğim gecikme faizi silinmiş. başka bir olay yok mu?
öyle bişiler duymuştum ama bulamadım. nedir en son?

bi bildiğim gecikme faizi silinmiş. başka bir olay yok mu?
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(05.11.20)
Faiz falan silinmiyor hocam, kim diyor bunu ?
0
Avoiding The Puddle
(05.11.20)
Yapılandırma yürürlüğe girdikten sonra faizler güncellenip tekrar hesaplanacak ve peşin ödeme yapılırsa faizlerin %90'ı silinecek ana para sabit kalacak.
0
acebi
(06.11.20)
Faizlerin yuzde 90i gecikme faizi mi yoksa anaparaya eklenen enflasyon faizi mi?
0
🌸proletarier aller lander vereinigt euch
(06.11.20)
son soruya cevap:
gecikme faizi.
ana paraya eklenen çok az oluyor zaten.
0
jimjim
(06.11.20)
(4)

kendini geliştirme süreci

kondansator
kendimi şu konuda yetersiz hissediyorum diyemem ama kendime birşeyler katmak istiyorum. bu konuda nasıl ilerlemem gerek çözemedim. sizin benzer bir süreciniz oldu mu acaba? ya da kendinizi geliştirmek, birşeyler katabilmek adına neler yapıyorsunuz
kendimi şu konuda yetersiz hissediyorum diyemem ama kendime birşeyler katmak istiyorum. bu konuda nasıl ilerlemem gerek çözemedim. sizin benzer bir süreciniz oldu mu acaba? ya da kendinizi geliştirmek, birşeyler katabilmek adına neler yapıyorsunuz
0
kondansator
(05.11.20)
Yetersiz olduğumuz her konuda kendimize bir şeyler katalım diyemeyiz. sizin sevdiğiniz bir şey vardır ve o konuda yetersizsinizdir. onu bulun önce neyi sevdiğinizi.
0
olaylar olaylar
(05.11.20)
flu tv.
0
jimjim
(05.11.20)
Geziyorum, yeni insanlarla tanışma gayretindeyim. Her insan bi kitap.
0
antihero
(05.11.20)
duolingo
0
anyelios
(05.11.20)
(1)

İstanbul'da Almanca Kursu

hakiki ssg
Merhaba,Eşim için Almanca kursu bakıyorum. Pandemi dönemi olduğu için yüz yüze olmasına da gerek yok. Sertifikasyon yapsa yeter.Göthe'de kontenjan vew kurs yok. Alternatif olarak önerebileceğiniz bir yer var mıdır?Teşekkürler şimdiden.
Merhaba,

Eşim için Almanca kursu bakıyorum. Pandemi dönemi olduğu için yüz yüze olmasına da gerek yok. Sertifikasyon yapsa yeter.

Göthe'de kontenjan vew kurs yok. Alternatif olarak önerebileceğiniz bir yer var mıdır?

Teşekkürler şimdiden.
0
hakiki ssg
(05.11.20)
gothede online'larda kontenjan olabilir mi? hiç mi yok gibi cevap oldu ama :))

türk alman üniversitesinin kursları olabilir, sanırım sertifika da veriyorlardı gothe'deykiyle aynı.
boğaziçi ve gs üniversitesinin kurslarına bakın
belge aşırı acil değilse özel ders ve sonrasında gothe'de seviye belirleme sınavı olabilir.
0
jimjim
(05.11.20)
(22)

Almanya Blue Card Maaşı_Berlinde net 2300EUR nasıl

rewlack
blue card visayla yani "nitelikli çalışan" olarak alınan vizenin min. maaş şartı -aranan meslekler için- yıllık brüt 43,056EUR şeklinde belirlenmiş.Vergiler falan düşünce aylık 2.300'e geliyor. Tabiiki bu min.limit. Ancak hem nitelikli diyip hem de hükümetin böyle bir limit koyması bana az geldi ama
blue card visayla yani "nitelikli çalışan" olarak alınan vizenin min. maaş şartı -aranan meslekler için- yıllık brüt 43,056EUR şeklinde belirlenmiş.Vergiler falan düşünce aylık 2.300'e geliyor. Tabiiki bu min.limit.
Ancak hem nitelikli diyip hem de hükümetin böyle bir limit koyması bana az geldi ama tabiiki orada yaşayanlara sormak lazım.

Bu mesleklerden birine sahibim ve Berlin'de bir amerikan şirketiyle görüşme halindeyim. Bütçe belli değil ama aşağı yukarı böyle bir ücret teklif ederler gibi duruyor; daha çok "aşağı" :) ben de blue cardı bahane edip biraz pazarlık ederim belki diyorum ama 2300 bile az mı acaba diye düşündüm. Pozisyon senior gibi.. öte yandan daha fazlasını da teklif etmezler bence : / bu sadece benim fikrim.

net 2300eur Berlin için nasıl bir maaştır bunu danışmak istedim.
Berlinde kiralar malum. 1k falan. Yalnızım ve çocuğum yok, amacım başta manevi ama aynı zamanda maddi anlamda rahat bir hayat sürmek.

istanbulda yan kazançlarla net gelirim 10k şu an. yeni mezun değilim. işim rahat ama vasıflı süper kariyerli bi iş değil. burada da 2,5 k kira veriyorum ayrıca o da var.

bu şartlarda berlinde aylıkk net kaç euroya okey demek mantıklı olur? sadece bu şirket için sormuyorum, genel.
0
rewlack
(03.11.20)
istanbulda 10k kazanan biri icin almanyada 2.3k az. idealindeki iyi hayati surmek surada kalsin pisman olursun.
0
buenosdias
(03.11.20)
istanbul'da net 10 bin kazanana önerilecek para 2300 euro netten fazlası olmaz. ortalama normali 2000 euro'dur, 300'ü de ekstrası olmuş. ama bu demek değildir ki kabul et. istanbul'da 10 bin lira ile tutturduğun yaşam standardının yarısını zor yakalarsın berlin'de 2300 euro ile.
0
in a world of magnets and miracles
(03.11.20)
öncelikle cevaplar için teşekkür ederim
gelecek diğer cevaplara yönelik şunları hatırlatmak isterim.

bu ücret benim bu şirketten beklentim ya da tahminim. henüz netleşen bişey yok.
aylık 10k net değil, yan kazançlarla edindiğim ücret. 2,5kira. min. 1000 yemek/market alışverişi. faturalar, üst baş, beklenmedik giderler falan derken ay sonu zaten elime 1,5 -2 k falan kalıyor maks. hangi standart allaesen? :D

şirket amerikan şirketi ama konuşacak kadar almanca bilmiyorum,
aranan meslek kategorisinde olsam da deneyimlerim sebebiyle şu projeyi bana bırakın, sırtlar götürürüm, merak etmeyin diyecek bir durumda değilim ya da kendime az güveniyorum belki, bilmiyorum.

amacım 1 yıl içinde tr'den gitmiş olmak.
Ek olarak şu an doktora yapıyorum. Tez aşamasında gitmiş olmayı umuyorum. ha ama oralarda ünivde bir pozisyon kısa vadede bence zor.
bu soruyu da genel bir fikir alış verişi olsun diye açtım.
yani mesela hangi şartta hangi şehirde kaç liraya okey demeliyim?

mesela başka hangi avrupa ülkesine başvurabilirim.
us ve canada uzak.
iskandinavyaya iklim nedeniyle bakmıyorum.
uk'nin zaten kendi durumu belli değil, talibi çok ve diğer rakiplerle yarışacak potansiyelim var mı bilmiyorum.

NE YAPSIN BU KARDEŞİSİNİZ :D

Gelen her cevaba kalpten teşekkürler bu arada.
0
🌸rewlack
(03.11.20)
10 lira'dan kala kala ay sonuna 1.5-2 lira bırakabilen hayat standardından bahsediyorum zaten :) saving oranı yüzde 20'nin altında olan bir ekonomik birey için avrupa'nın hiçbir yerinde yaşamak kolay değildir. yaşanır, ama tüketime harcanan pek çok kalemin ya üstü direkt çizilir, ya da daha küçüğüne/kalitesizine ok denmek durumunda kalınır. naçinazene.
0
in a world of magnets and miracles
(03.11.20)
Berlin'den cok daha ufak bir fransiz sehrinden (300 bin kişi falan).
Bütün kariyerim 3.5 yıl falan. Net 2600 euro kazaniyorum.
Kısacası xportant gibi; seniora o parayı veren sirket dandiktir. Ha ya da senior degildir pozisyon?
Süper hayat olmaz da normal bir hayat olur. Iki uc sene disinizi sikip baska yere geçersiniz.
Yani Avrupa'ya kapağı atmak için dusunulur. Biraz parayi kullanmayi öğrenirseniz kenara para da kalir. Ben 2600 euro ile esimin masraflarini da karsiliyorum, araba kredisi, onun egitim kredisi, benim egitim kredim derken elime 200 euro civari kaliyor. Sizin aslında para bile ayirabilmeniz lazim ama senior dediginiz icin dedim az diye.
0
logisticsmanager
(03.11.20)
istanbul'da 10k kazanan adama niçin 2.3k euro net verilmesi normalmiş?

istanbul'da 10k net kazanarak;
iyi bir binada en az 2+1 (istersen 3+1) dairede yaşayabilirsin, üstüne araç kredisiyle araç da alabilirsin. kalan parayla da yaşarsın.

berlin'de 2.3k euro net maaşa;
1+0 daire bulursun, veya paylaşımlı bir evde kalırsın. araç taksidine falan da giremezsin.

hayat kaliteni dramatik bir şekilde düşürmüş olursun yani.

yurtdışına gidecekseniz, hayat kalitenizi artırmaya gidin. sürünmeye değil.
0
tchuck
(03.11.20)
2300 eur sana yeter. 700 paylaşımlı eve verirsin, 300 mutfak masrafin olur. 100 eur da faturaların olur. Kalanı senin ister biriktir ister harca. Türkiye de 2 bin TL kaliyorken burada 1000 eur atabilirsin kenara.

Biz 4 kişi mutfak masrafı 500 eur yapiyoruz maksimum. Dışarda yemiyoruz ve çok güzel para kalıyor kenara. Araba bile aldık hemen.
0
lion de la Turquie
(03.11.20)
yine herkes kendi söylemek istediğini söyleyip çıkmış.
soru Berlin'de ne kadar paraya yaşanır gibi birşey.
bence senin standardında biri için (yeni mezun değilsin, deneyim var, aranan mesleklerden) berlinde 3k-3,5k. ama gördüğüm 3k üzeri neti çok az kişinin alıyor olduğu.
bol şans.
0
jimjim
(03.11.20)
yani yasamasina yasarsin ama oyle bir yasam icin berlin'e gelmiyorsun, buna emin ol.

ben de almanya'ya ilk geldigimde minimum blue card ucretine gelmistim(o zamanlar 39k idi). ama ben dusseldorf'ta yasadim. mesela ev kiram 550 euroydu ve gayet rahattim.

su anda berlin'deyim. birisi bana 43k berlin teklif etse hayatta gelmem. bunu almanya'yi cok ama cok seven, berlin'den acayip mutlu biri olarak soyluyorum.

ustelik pozisyon senior gibi diyorsun. yani tipik yurtdisindan ucuz kalifiye eleman bulma hamlesi. yerinde olsam sirket 43k onerirse, berlin'e yetmeyecegi icin degil, bunu onerebilen bir sirket oldugu icin gelmezdim.

tecrubeni bilmiyorum ama minimum 55k'dan baslayan tekliflerle gel, kafan rahat olsun. hatta fintech filan olursa 60-65k bile isteyebilirsin.

berlin'de ev kiralari 1k ama o evlere basvuran binlerce kisi var. benim su anda esimin de geliriyle beraber iyi bir kazancim var ama 2 ay yeni bir ev aramakla gecti vaktim. kisacasi, ucuza evin talibi cok, pahali evler de cok pahali.

ayrica, cogu ev sahibi kira/maas oraninin 30%'ten(hadi 35% belki) fazla olmamasini istiyor.

gelmesine gelirsin ve yasarsin ama bundan ne kadar zevk alirsin emin degilim.

ayrica "istanbul'da net 10 bin kazanana önerilecek para 2300 euro netten fazlası olmaz. ortalama normali 2300 eurodur" diyen arkadasa da sevgilerimi yolluyorum. sanirim ben 4 yildir bambaska bir ulkede yasiyorum.
0
tannen
(03.11.20)
berlinde tercihine gore 800 ile 1300 arasi kira odersin. 400 euro market masrafi. 200 euro telefon internet elektrik ivir zivir. yani yasatir, orta halli tatilini de yapabilirsin, araba alabilirsin.

2300 berlinde orta halli bir maas. ne cok ne az.

burada bakman gereken potansiyel olarak ileride alacagin maas ne olacak. almanyaya disaridan gelen kalifiye kisiler icinde bu civarda rekabetci bir maasla calismaya baslayanlar oluyor. doktor bile olsa bu rakama calismaya baslayanlar var. ama bu potansiyeli yuksek kisiler biraz ortama adapte olunca, almanca ve ingilizcede kendini gelistirince, ve gerekli baglantilarini kurunca baska firmalara gecip hizla maasini 3000-4000 euro araligina cikartiyor. 4000 euro da berlinde iyi bir maas diyebilirim.
0
emrahday
(03.11.20)
Burada yazılanlara bakma, Berlin'de 2.3'e mis gibi yaşarsın. Kiralarda öyle dendiği gibi bin falan olmak zorunda değil. Benim kuzenim Berlin'de 1+1 daireye 450 euro veriyor. İlla Kruezberg'de Mitte'de yaşayacağım dersen tabi fiyatlar daha yüksek olur (ki benim arkadaşlarım Kreuzberg merkezinde (kotti) bile 1+1 daireye 1000 euro civarında para veriyorlar). İstanbulda illa Moda'da ya da cihangir'de yaşayacağım dediğinde de fiyatlar daha yüksek oluyor.

Üstelik Berlin'de hayat çok daha ucuz, yukarıda bir arkadaş Düsseldorf'la karşılaştırmış, iki şehre de her yıl düzenli gittiğim için çok rahat söyleyebilirim ki Berlin'de dışarı çıkıp yiyip, içmek çok daha ucuz Düsseldorf'a göre.

Fransa'da küçük yerde daha çok alıyorum diyene de bakma, Fransa'da süpermarketler nerden baksan %25 daha pahalı Almanya'ya göre, maaşlar da ona göre daha yüksek doğal olarak.

Ayrıca @emrahday'in dediği çok doğru. Bu teklife atla git. Senin için sıçrama tahtası olur, 1-2 seneye çok daha iyi maaşla çalışmaya başlarsın.
0
noluyo yaa
(03.11.20)
cok ozur dileyerek noluyo yaa'ya cevap vermek istiyorum, cunku soylediklerinin hic katilamadigim birkac noktasi var.

eger berlin'de 1+1 eve 450 euro veriyorsaniz bunun birkac nedeni olabilir. ya cok uzun yillardir ayni evde kaliyorsunuzdur ya orasi berlin degildir.

ayrica her ne kadar kreuzberg'i genel olarak cok sevsem de kotti'de 1+1 evin 1k olmasinda sanirim sadece ben bir absurdluk goruyorum.

kendisi de dusseldorf ile berlin'i kiyaslamis ancak bir ulkede yasamak ile turist olmak arasinda daglar kadar fark var. buyrun numbeo mesela: www.numbeo.com

kendisi turist oldugu icin tabii ki disaridan yemek yemis ve pahali oldugunu hissetmistir(ki kendisine katiliyorum). ama burada yasayinca disaridan bir turist gibi yemeyeceksiniz. ana gideriniz kira ve market alisverisi olacak ki berlin'de bariz daha pahali oldugu gozukuyor. ben dusseldorf ile berlin'i kiyaslarken hayat standardi vs maas ile kiyasliyorum ve ortalama alim gucunun birbirine yakin oldugunu soyluyorum. dolayisiyla dusseldorf'tayken ben o maasi alirken, ayni hayat standardina erismem icin berlin'de bir tik fazla almam gerektigini soyluyorum.

katildigim tek nokta da sicrama noktasi olmasi. gelirseniz eh iste bir hayatiniz olur, bir sonraki iyi maasli ise gecinceye kadar(psikolojik rahatlik, ozgurluk gibi kavramlara paha bicmiyorum tabii ki)
0
tannen
(03.11.20)
agresiflik derken beni kastetmiyorsunuz umarım :D hahaha
bence de henüz bişey net değil.
iş başvurusu yaparken güncel koşulları sağdan soldan takip edebiliyorum zaten o nedenle 1k kiralardan söz edebiliyorum.
amacım ortamı germeden olabildiğince çok sesli bir fikir alışverişi yapmak. herkesin farklı avrupa şehirlerinde farklı koşullarda yaşadıkları deneyimleri görmek.
0
🌸rewlack
(03.11.20)
@xportant bana mı agresif diyorsunuz bilmiyorum ama ben Paris'te yaşıyorum, üzerine Berlin'de hem yaşadım, hem çalıştım. Düsseldorf'ta da yılda toplam bir-iki ay kalıyorum annemin orada yaşamasından dolayı. Şu an ikinci evim diyebilirim. Bu yüzden üç şehir ve iki ülke arasında çok rahat karşılaştırma yapabiliyorum. Agresif bir şekilde yazmadım ama sizin diliniz bariz bir şekilde agresif.

@Tennen bana turist demişsiniz, ama "turist" en son olduğum şey buralarda :). Düsseldorf'ta birçok defa market alışverişi de yaptım, neredeyse Paris kadar pahalı geldi bana. En son daha Ekim ayında yaptım bunu. Berlin'deyse ne zaman alışveriş yaptıysam çok daha ucuza çıkıyorum. Kotti'deki bin euroluk(tam olarak 1100 euroluk) evde de ben kalıyordum, şu anda da eski ev arkadaşım kalıyor o yüzden birinci elden biliyorum.

Belki ben sürekli yaşamadığım için daha ucuz yerleri bilmiyor olabilirim Düsseldorf'ta, ama bunlar kişisel tecrübelerim.
0
noluyo yaa
(03.11.20)
@tennen, "istanbul'da net 10 bin kazanana önerilecek para 2300 euro netten fazlası olmaz. ortalama normali 2300 eurodur" görüşümde ısrarcıyım. 4 yıl önce 10 bin alıp 4 yıl önce 2.3 binin üstünde euro teklifi tabii ki alınabilirdi ama bugünün 10 bin tl'sini kazanan x meslek mensubu, avrupa'da 2 bin euro'nun üzerinde net teklifi alamaz. şöyle alabilir, sektörü buna uygundur. o sektör nedir IT ve mühendislik. bunun dışında beyaz yakalılar için diyorum, bugün 2300 euro'nun üzeri iş teklifini türkiye'de 10 bin üzeri alan senior'a önerirler.
0
in a world of magnets and miracles
(03.11.20)
@xportant, arkadaş sektörünü yazmış mı? "lafı çevirmek" filan çirkin bir ifade olmuş, saygılı olmaya davet ederim
0
in a world of magnets and miracles
(03.11.20)
Yalniz geliyorsaniz oldukca mantikli derim. 2.300 ile gayet iyi gecinilir. Iyi bir semtten kucuk bir daire 1.200 civari tutulur. Hayat cok daha ucuz oldugu icin, cok zorluk cekmeden gecinilir.Spora da gidersiniz, disarida da yer icersiniz, bir kursa da yazilirsiniz. Yiyeceginizi bio alirsiniz. Sosyallesmek vs. pahali degil zaten. Biriktirecek paraniz kalmayabilir ama.

(Cok genel konusmak gerekirse, 2.500 civari, master bitirmisler icin, giris seviyesindeki iyi isler icin verilir, aklinizda bir karsilastirma icin bu bilgi dursun. 2.300 ise Bachelor bitirenler icin diyebiliriz.)

Türkiye´nin durumunu goz onune alinca, dusuk de olsa buradan baslamak ve sonrasinda daha iyi kazandiran bir isi buradayken aramak mantikli.
0
buf-e kür
(03.11.20)
"Berlin'den cok daha ufak bir fransiz sehrinden (300 bin kişi falan).
Bütün kariyerim 3.5 yıl falan. Net 2600 euro kazaniyorum.
Kısacası xportant gibi; seniora o parayı veren sirket dandiktir. Ha ya da senior degildir pozisyon?"=Fransa'da küçük yerde daha fazla aliyorum...

Belki gaza gelip okumadan gectiniz ama yazdigim ile anladiginiz alakasız. Senior pozisyon icin benim gibi bütün kariyeri 3.5 yıl olan birinden 300 euro daha az alacaksa o pozisyon ya senior degildir ya da sirket kötüdur.
Denildiği gibi insanlara bir sey bilmiyorlar gibi davranirsaniz alacaginiz cevap bu basliktaki gibi olur.
0
logisticsmanager
(03.11.20)
Senior icin o para cok az. Cok cok az. Logistics manager+1
Tannen +1

Eger amac sadece kapagi atmaksa berlinde ancak paylasimli evde kalip 2-3 sene disinizi sikabilirsiniz, o sirkete katlanabilirsiniz. Ama ben sizin yerinizde olsam 50-55bin brutten asagi gitmem.
Soyle diyim, ben junior olarak ilk senemi bitirdim daha, brut olarak size teklif edilen maasin az daha dusugunu aliyorum.
Boyle sirketlere firsat vermeyin, almanya’da o paraya kimse calismaz, boyle ucuz isgucu avliyorlar.
0
kuehles blondes
(03.11.20)
Millet kafa kol dalmış. Ben Yurt dışında yaşamıyorum. Yazdıklarım hava gazı. kusura bakmayın.
Bütün arkadaşlarım Yurt dışına kaçtı. Bulgaristan vatandaşı oldukları için vize mize zorlanmadan gittiler.

Hepsinin İstanbul'da evi , arabası vardı. İyi kötü beyaz yakalı işlerde çalışıyorlardı.Türkiye şartlarında iyi kazanıyorlardı. Hepsi mavi yaka amelelik işlerine düştüler. Ama hepsi mutlu. Hepsi çoluğun çocuğun hayatı kurtuldu diyor.
2 aile aynı evde kalan insanlar oldu. Bu insanların Türkiye'de evi yoktu, Apartmanları vardı.

Fırsatım olsa bende giderim . 3-5 sene hayvan gibi yaşarım. Ama çocuklarım kurtulur. Ama o fırsat yok.

Sizin soruya gelince. 10 bin güzel para 2,3 bin € kötü para. Tek tabanca adamsınız.
Gitseniz kötü yaşarsınız. Kalsanız 3-5 sene sonra ülke ne olacak .
0
ycaycayca
(04.11.20)
ben cok daha başka bir yerden bakacagim duruma. kizim almanyada yasiyor ben de iş geregi yilda birkac kez almanyaya gidip geliyorum, en son gecen mart ayinda berlindeydim.

eger sehir merkezinde yasayayim mitte'de kalayim her yere yürüyerek gidip geleyim diyorsaniz söylediginiz kiralar dogru. kreuzberg son 10 yilda cok degisti, hipster mekanı oldu, oralarda da ucuza ev bulmak zor olur. 45 dk. 1 saat tren yolculugunu göze aliyorsaniz ki bence mantikli istanbul kosullarini düsününce, cok ucuza cok daha rahat yaşarsınız. 800 euro kira üst limiti koysaniz geri kalani sizi yaşatmaya yeter de artar bile. berlin yeme icme restoran konularinda diger alman sehirlerinden daha pahali ama secenek de cok, cok uygun fiyata yemek yiyip alisveris yapacaginiz yerler de var.

ama asil mesele şu, her sabah bugun dolar ne oldu, rte bugun ne söyledi, hangi arkadasim hapse atildi, hangi yolsuzluk yapildi da cebimden para cikti, depremde koca apartmanlar yikildi hangi arkadasim altında kaldi derdi yaşamayacaginiz bir hayatiniz olacak. sokaklarda esnaflar bagirmayacak, trafikte bisikletle rahatca gezebileceksiniz, markette gördügünüz insanlar sizi tanımasa bile selam verecekler, bir kadın olarak gecenin bir yarisi istediginiz yere gideceksiniz, kimsenin sizi takmadigi, ne yaptiginiza aldirmadigi bir yerde yasayacaksiniz.

buradaki kosullarin dörtte birini öneren bir iş olsa bile gidin lütfen. burasi bizi öldürmek isteyenlerin ülkesi, burada kaldikca hergün ölüyoruz.
0
proteus
(04.11.20)
@ycaycayca, @proteus
valla hay ağzınıza sağlık :D

diğer arkadaşlara da tek tek teşekkür ederim.
bu soruyu açma sebebim zaten herkesin deneyimlerini, fikrini öğrenmek.

gitme planında da amacım müthiş paralar kazanmak, bakmakla yükümlü olduğum birine para göndermek vs değil. bu maaş da şu an bir varsayımdan ibaret, piyasa nedir bunu öğrenmek istedim. kaldı ki yıllarca hep 2300 alacakmışım gibi bir durum olacağını da sanmıyorum. (ama bu da bir varsayım) almancam yok, yeni bir ülke; henüz network yok vs.

umarım daha iyi koşullar doğar, buradan yine konuşuruz.
0
🌸rewlack
(04.11.20)
(2)

Tez

karmaşık
Merhaba, Yüksek lisans bitirme projesi yazıyorum tezle aynı şey neredeyse. Çok fazla aktaran yapmamak gerekiyor yani orjinal kaynağa gitmek gerekiyor diye biliyorum ama ya bir ingilizce kitap çıkıyor orjinal kaynak ya da o da başkasından alıntılamış oluyor. İngilizce olduğu için zaten zorlanıyorum v
Merhaba,


Yüksek lisans bitirme projesi yazıyorum tezle aynı şey neredeyse. Çok fazla aktaran yapmamak gerekiyor yani orjinal kaynağa gitmek gerekiyor diye biliyorum ama ya bir ingilizce kitap çıkıyor orjinal kaynak ya da o da başkasından alıntılamış oluyor. İngilizce olduğu için zaten zorlanıyorum ve işin içinden çıkamıyorum. Ne önerirsiniz?
0
karmaşık
(30.10.20)
daha detaylı tarama yapabilirsiniz.
orijinal kaynak bulmaya çalışın.
ing için de güvendiğiniz birinden destek alın.
0
jimjim
(30.10.20)
eğer eserin türkçe çevirisi yok ve siz ingilizce bilmiyorsanız aktaran yapılabilir, ancak bu gerekten kaynağa ulaşamadığınız zamanlarda yapılması gereken bir şey. örneğin yalnızca kütüphanelerde olan bir bilgiyi kitabında yayınlayan birinden aktaran daha mantıklı bir y yaklaşım veya baskısı olmayan yabancsı bir kaynak aynı sekilde.
0
anti-kahraman
(30.10.20)
(7)

Cocuklukta olunan asilarin dokumu - asi karti nereden bulunur? (89 dogumlu)

samfisher
Merhabalar,Cocuklugumda, ilkogretim ve lisede yani kisaca hayatim boyunca oldugum asilarin bir dokumunu elde edebilir miyim? Bazi ulkelerde olan "asi karti" konsepti Turkiye'de mevcut mudur? Daha dogrusu, su an mevcut oldugunu biliyorum, ama 89 dogumlu biri olarak bu verileri elde edebilir miyim?E-d
Merhabalar,

Cocuklugumda, ilkogretim ve lisede yani kisaca hayatim boyunca oldugum asilarin bir dokumunu elde edebilir miyim? Bazi ulkelerde olan "asi karti" konsepti Turkiye'de mevcut mudur? Daha dogrusu, su an mevcut oldugunu biliyorum, ama 89 dogumlu biri olarak bu verileri elde edebilir miyim?

E-devlette bu bilgiler mevcut degil. Herhangi bir saglik kurulusunda olma ihtimali var midir?

Simdiden tesekkurer.
0
samfisher
(30.10.20)
yok.
bir kısmını okulda oldunuz zaten. ama sizin okul gerçekten katıldı mı vs bu da bilinmiyor.
0
jimjim
(30.10.20)
Bunu ben de merak ediyordum, demek ki öğrenme şansımız yok.
Aşı kartı da, süt kardeşliği kartı da olmalıymış.
0
epitaf
(30.10.20)
96'lıyım benim de yok.

devleti bilmiyorum ama özel hastanelerde +-100 küsür liraya kan testi yaptırıp aşı kartı alabiliyorsunuz.
0
avatar is back
(30.10.20)
Bizim var aşı kartımiz kardeşimle birlikte ama her anne baba saklamamis olabilir.
0
fraise
(30.10.20)
Ailenizde olması lazım.anne baba saklamamış olabilir.e devlette olan o zaman size yapılan aşılar.
Size tavsiyem olabileceğiniz aşı eğer geçirmediyseniz su çiçeği olabilir .bizim zamanımızda yapılmıordu 2000lerden sonra başlandı.
İnfluenza yani geip aşısını olabilirsiniz yıllık ama o covid sebebiyle şuan yok.riskli gruptaysanız pnömokok aşısı var.yaşınıza göre
Çocuklarınız varsa da onlara hpv yaptırabilirsiniz ergenliğe girmeden onu devlet ödemez.kız çocuklarına öneriliyor şiddetle .
0
birdposing
(30.10.20)
Hbv havın da duyarlılığına göre bakılabiliyor ama hav muhtemelen geçirmişsinizdir.hbv sağlık çalışanlarına yapılıyor .onun koruyuculuğu azalmış olabilir böyle genel olarak
0
birdposing
(30.10.20)
Ben de 89 doğumluyum, annemlerin evrakları içinde fiziksel bir tane kart var içine aile hekiminin işlediği ama onun dışında dijital bir kayıt yok.
0
peki madem
(30.10.20)
(13)

senior bir pozisyon ne demek

condom kurşunu
10 sene tecrübem var nerdeyse, senior mı olucam yani amele gibi yoksa bu bir tabir mi anlamadım.
10 sene tecrübem var nerdeyse, senior mı olucam yani amele gibi yoksa bu bir tabir mi anlamadım.
0
condom kurşunu
(27.10.20)
senior bir pozisyon, müdür demek :) hatta belki üst yönetim.

senior analist gibi bir pozisyondan bahsetmiyor, olsa gerek.

biseysoracaktım, "senior bir pozisyon" dediğin bahsettiğin senior anlamında değil. öyle olsa, pozisyon senior analist, senior advisor gibi bir şey derdi.

senior bir pozisyon denildiğinde, işin tecrübe gerektiren, yüksek seviyede bir konumu olduğu ifade edilir.
0
stewie
(27.10.20)
yani o işin uzmanı , ustası veya en tecrübelisi
0
koela
(27.10.20)
göreve ve işyerinin hiyerarşisinin nasıl işlediğine de çok bağlı, senior diyip yine amele işi yaptırılan yerler de az değil. altında junior varsa senior'luğun bir anlamı olabilir ama yoksa zaten ha junior ha senior.
0
gkhncnzdgn
(27.10.20)
uzman demek.
0
jimjim
(27.10.20)
junior değilsin yani tecrübesiz değilsin,
seniorsın demek.

Yani seni amele gibi çalıştırmayacağız demek.
Uzman demek isteseler specialist derlerdi, onda bile senior specialist diye senior titleı olan pozisyon var.

Özet geçersem: Titlelar karman çormandır, verilen maaşa ve pozisyon için kaç yıllık tecrübeli aradıklarına ve organizasyon şemasındaki yerine bakarak anlayabilirsin.
0
lcha
(27.10.20)
senior kidemli uzman olarak da geciyor bazi sirketlerde. yani uzmanin ustu yoneticinin alti. manager olarak ayri bir unvan varsa o senin ustun oluyor. senior'in devaminin ayni oldugu bir unvan varsa o da senin astin oluyor.
0
in vino veritas
(27.10.20)
şirketlerin belirlediği yıl sayısına göre(çoğunda 5 yıldır) "aynı görev pozisyonu" için o yılı doldurduktan sonra aldığın ünvandır. senior olmayınca junior da değilsin. hiçbir yeni başlayan mühendis junior engineer yazmaz titresine. 5 yıldan sonra titreye senior eklenir örnek veriyorum.
0
exitmusic
(27.10.20)
Dijital reklam ajansinda 10 seneden fazla tecrubeli senior arkadasim 3.5 bin maas aliyor. Bazi gunler de 10 12 saat calisiyor aylik raporlar bilmem ne bi seyler hazirliyoruz diye. Sektorune gore bu amelelik hali değişiyor sanirim.
0
hindistan cevizi
(27.10.20)
senior kıdem belirtir, direkt ünvan belirtmez. yukarıda dendiği gibi uzamanın da senior'ı olur, müdürün de. organizasyonel şemada aynı görevi yapan, aynı pozisyondaki çalışanların maaş ve sorumluluklarındaki farkları belirtmek için kullanılır genelde. title'ı senior accounting specialist olan bir çalışan ile accounting specialist olan çalışan özünde aynı işi yapıyordur ancak öbürü daha kıdemli olduğu için daha fazla para alıyordur, kendi aralarındaki sorumluluklar açısından daha fazlasına sahiptir.

yani senior pozisyon diyince müdür ya da yönetici olacaksın anlamına gelmek zorunda değil. mesela müdürün de senior'ı olur ama bu aynı işi yapan başka müdür var anlamına gelmez. local managerlar vardır, onların üstünde, bu local manager'ların raporlama yaptığı senior manager vardır.

yukarıdakilere uymayıp, o pozisyonda uzun zaman tecrübe sahibi olan birine title yükselmesi yapılmak istendiğinde de senior ünvanı verilebiliyor.

kısacası; işin kendisi amelilik içeriyorsa kıdemli amele olacaksın diyebiliriz. pozisyonu bilmeden bişey demek zor.
0
Bruce
(27.10.20)
En detaylı ve doğru Bruce anlatmış. Açık açık senior manager demedikçe müdür / direktör gibi anlamamk lazım
0
SiyamkedisiZorro
(27.10.20)
"senior bir pozisyon" dendiğinde, üst kademelerde bir pozisyon demek olur.

"o pozisyonun senior'ı" dendiğinde aynı işi yapanların eskilerinden demek olur.
0
co2s2
(27.10.20)
Uzman ile alakasi yok, kidemli demek iste.

Uzman / Specialist= bir konuda meslektaslarina gore daha bilgili, o konuda uzmanlasmis kisi

Senior= Kidemli, tecrubeli kisi. Uzman ile donusumlu kullanilacak bir sey degil. Hele mudur hic degil, alakasi yok.

Lakin "senior" bazen pek bir sey ifade etmeyebiliyor. Ben ne seniorlar gordum, evet adam/kadin 15 yildir yapiyor bu isi ama bir arpa boyu yol almamis olabiliyor.
0
fortisvita
(27.10.20)
Junior - Yeni baslamis
Senior - Deneyimli / Kidemli

Sektore ve firmaya gore senior tanimi degisir. Benim sektorde (Elektronik Tasarim) genelde 4-5 sene ustu senior sayilir.
0
cleric
(27.10.20)
(5)

üniversite ödev ve sunumu hazırlamak! ödev nedir?

haskoylu deli hasan
geçenlerde buradan paranın değeri konusunda bir soru sormuştum. kuzenim pandemi nedeniyle uzaktan eğitim yüksek lisans dersleri alıyor. fakat sınav yerine ödev ve sunum yapması istenmiş. ben yüksek lisans yaptığımda sunum vs hazırlıyorduk fakat bu sefer durum baya karışık geldi bana aklınıza fikrini
geçenlerde buradan paranın değeri konusunda bir soru sormuştum. kuzenim pandemi nedeniyle uzaktan eğitim yüksek lisans dersleri alıyor. fakat sınav yerine ödev ve sunum yapması istenmiş. ben yüksek lisans yaptığımda sunum vs hazırlıyorduk fakat bu sefer durum baya karışık geldi bana aklınıza fikrinize ihtiyacımız var.

konu basit aslında bu hocalar bizden ödev derken ne istiyorlar?

mesela kuzenime verilen konu "örgütsel adalet" isimli konu. hoca demiş ki ödevi hazırlarken yök tez arşivinden ve google scholar dan faydalanın oradaki makaleleri ve tezleri kaynak için kullanın.

buraya kadar söylenilenden anladığım tez ya da makaleleri özetleyin(şeklini bozmadan önemli bölümleri kendi cümlelerine dile getirmek şeklinde) sonra bunları powerpoint sunumu haline getirin oldu. yanılıyor muyum? zira ödevin 20-30 sayfa olması isteniyor tezler 100 sayfa ortalama.

rica ediyorum bir akıl verin ödevin teslimine 15 gün var ve hocalara sorduğumuzda ben ödev ve sunum istiyorum gerisi sşize kalmış diyorlar. buyuk ihtimalle okumayacaklar incelemeyecekler bile ama yinede duzgunce yapmak istiyor adam.

değerli zamanınızı ayırıp yönlendirebilirseniz seviniriz.
0
haskoylu deli hasan
(27.10.20)
benim anladigim hoca odev degil de 'assignment' vermis.

bu assignment aslinda literatur taramasi, i.e. teze hazirligin ilk asamasi. hem lisansta hem de yuksek lisansta benim de yaptigim bi assignment.

benden 20 sayfa istenmemisti ama (yuksek lisanta) en az 70 kaynak denmisti. format konusunda ozgurduk, ki anladigim kadariyla arkadasinda da boyle bir kisitlama yok. word'de uc sutunlu bir cizelge yapmistim. 1-kaynak adi, 2-alani, 3- icerigi.
0
lamartin
(27.10.20)
Valla benim anladığım ise kuzeninizin örgütsel adalet temalı bir makale/ ödev hazırlayacağı ve bu çalışmanın da pp sunumunu vereceği oldu.

Ben de nitekim öyle yapmıştım. Ancak bu konu ile ilgili iyi bir literatür taraması ve alan çalışması yapması gerek. Ayrıca başlığı sadece örgütsel adalet değil de bunu bir şey ile ilişkilendirip ele alması daha şık olur. Ne olabilir misal, atıyorum, Devlet Kurumlarında Yöneticilerin Örgütsel Adalet ve Örgütsel Güvene İlişkin Tutumları(tamamen salladım). Ödevde seçtiği spesifik konu ile ilgili yapılan araştırmalara ve varsa istatistiklere de yer vermesi şık olur.

Son olarak da yazma kısmı bittikten sonra ödevin hepsini değil ama ana akışını anlatan güzel hazırlanmış(resim, tablo, grafik ile desteklenmiş) bir sunum hazırlarsınız.

Edit: Makaleyi de okulunuzun tercih ettiği akademik yazım formatına uygun ve kaynakçasıyla yazarsınız(Apa6, Chicago vs)
0
Amaranta ursula
(27.10.20)
20 sayfalik bir essay yazacak, hocanın bakacagi zaten icindeki bilgi degil, daha cok düzgün kaynak arastirmasi yapmis mi, essay organizasyonunu basarili ile kurgulayip derdini/argümanını anlatabilmis mi bunlar, iyi bir kaynak arastirmasi ve organizasyon ile zaten kapsamli bilgi vermis olacak.

15 gün yeterli bir süre, hocayi kutluyorum, ödev de nereden cikti yiaaa diyen yüksek lisans ögrencileri beni korkutuyor.
0
proteus
(27.10.20)
kız yuh artık :D
oldu şlap şlap yapıştırsın geçsin daha neler.

kaynakları inceleyecek, fikir edinecek bu fikirle bir sunum hazırlayacak. "kendi" fikirlerini katmalı ama genel geçer tanımlar için elbette kaynaklardan açıklamaları alabilir.
kabaca örgüt nedir tanımını yaparken kendi fikrine ihtiyaç yok. açsın baksın, kaynak gösterecek nasılsa oradan tanımı alsın. ancak örgüt içi adaletten bahsederken hangi araştırma yöntemleri ya da yaklaşımlar vardır. hangi diğerine göre üstündür, değildir vs bunları kendisi yorumlayacak.
izleyeceğiniz yol şu olsun, ben örgütsel adalet nedir hiç bilmiyorum, bana bunu sunumla anlatabilir misiniz? orada geçen mesleğe has tanımlar vs varsa onları da bilmem, aralarda onlara da parantezler açabilir misiniz?
bir de sunum dışında yazılı ödev istediyse bir litaratür taraması gibi araştırma paper'ı olmalı. 4000kelime civarı bir yazı + sunum iş görür.

ayrıca hocaya da danışın biraz başladıktan sonra. arada feedback almak daha iyi oluyor, iki taraf da hayal kırıklığına uğramaz böylece.
0
jimjim
(27.10.20)
Lamartin ve amanda ursula tesekkurler.

Kuzene kendi fikrinizi sunmanizi isteyorum ya da istemiyorum diye bir cevap yazsalar ona gore davranacagiz. Sadece soyledikleri konu basligi bu, git yok ve google akademikten konuyla alakali makale ve tezleri bul bana odev hazirla diyorlar. Burada isteneni acikca soylemedikleri bizde bu formata uygun odev daha once yaomadigimiz icin kafamiz karisti. 16 kasjma kadar 4 tane yazmamiz lazim nail yetisecek bilmiyorum
0
🌸haskoylu deli hasan
(27.10.20)
(3)

Piyano kursu işlevi hk

cakmayazar
Selam bacaksızlar,Piyano kursuna gidiyoz 2 aydır, ama bunun seviyeleri okula katkısı vb diye kafamızı karıştırıyorlar.Çocuklar küçük diye hobileri olsun diye götürüyordum ki bi kurs %25 fazla ücret var ama ingilterede bilmem ne okulu hocaları gelip sınav yapıyor ve sonuçta yetenek bursu vb alabiliyo
Selam bacaksızlar,

Piyano kursuna gidiyoz 2 aydır, ama bunun seviyeleri okula katkısı vb diye kafamızı karıştırıyorlar.

Çocuklar küçük diye hobileri olsun diye götürüyordum ki bi kurs %25 fazla ücret var ama ingilterede bilmem ne okulu hocaları gelip sınav yapıyor ve sonuçta yetenek bursu vb alabiliyorlar dedi.
Şimdi devam ettiğimiz ise kayıtdışı oluyor, ilerde liseye girişteki puan + yönde etkilenebilir diyor ,söylenti tabi.
Çocuklar iyi vakit geçirsin derken bunları kafama sıkıştırdılar şimdi yapmazsam kötü mü olur diye düşünmeye başladım.
0
cakmayazar
(25.10.20)
london college ve başka okulların denkliğini veren programlardan bir tanesi ile karşı karşıya gelmişsiniz. oradan gelen öğretmenler değil, bilfiil türk öğretmenler o programlarda yetiştiriyor öğrencileri. ve eğer bana sorarsanız tamamen ticari bir sistem. gerçekten piyano öğrensin istiyorsanız konservatuvara verin. ayrıca konservatuvarın yarı zamanlı programı da var. yani sadece hobi amaçlı piyano öğreten ama bunu düzgün öğreten ve ücretsiz öğreten bir program. (ücretsiz kısmında emin olmamakla birlike kayıt ücreti vb adı altında ücret alıyor olabilirler, bilemem ama her halükarda özel ders kurs vbden daha uygun olacağını düşünmekteyim.) ayrıca kurs olarak baktığınız şeylerde çalışan eğitimciler eğer gerçekten iyi olsalardı, o kurslarda çalışmazlardı. genelde çok az ücret ödeniyor (saati 40-50TL filan..). şahsen ben çalışmıyorum.
0
jeanluc
(25.10.20)
@jeanluc
Evet london colloge ismi geçmişti.Çocuklar daha 8-9 yaşında ve sevdiler hobi edindiler. Bende ticari olduğunu düşünüyorum,bu şekilde kayıtsız devam edicez ve gelişmelere bakıcam. Şu an 40 dk ders 80 tl ödüyoruz. Memnunuz,meb kayıtlı vb olursa 100 oluyor. Çocuk gelecekte yurtdışı üni vb burs ihtiyacı olursa da gider sınavına girer rüştünü ispat eder .
0
🌸cakmayazar
(25.10.20)
oradaki piyano değil piano yalnız :D
*yavaş anlamında.
gıcıklık yapmaya geldim :)

cevaba gelecek olursak bu bahsedilen ticari bir olay. ayrıca 2 ay çok erken bir süreç, belki sıkılıp bırakacaklar. hatırı sayılır bir burs alacak kadar devam ettiklerinde başka yollar (sınav, sertifika vs) de mümkün.
0
jimjim
(25.10.20)
(8)

İstanbul gündelikçi ücreti

doras
Dostlar selam,09.30 - 17.30 arası temizliğe 250 tl normal midir acaba? Yemeği ayrıca dışardan söylüyoruz, kahvaltıyı da sabah hazırlıyoruz zaten. Teşekkürler :(
Dostlar selam,

09.30 - 17.30 arası temizliğe 250 tl normal midir acaba? Yemeği ayrıca dışardan söylüyoruz, kahvaltıyı da sabah hazırlıyoruz zaten. Teşekkürler :(
0
doras
(21.10.20)
250 fazla, şu aralar 200 civarı fiyatlar.
0
blatta hiberna
(21.10.20)
200 benim standartım. +Evden yemek ya da 30 lira veriyorum.
ama geçende memnun kaldığım biri geldi , bilmiyordum ücretini. 180 aldı. dışarıdan yemek sipariş ettim.
2+1 ev. evcil hayvan yok.

yani eviniz dublex vs değilse, hayvan dostunuz falan yoksa sizin hesapla 300e yaklaşıyor ,bu biraz çok.
0
jimjim
(21.10.20)
180-200
0
pass
(21.10.20)
2+1 ev için 150, 3+1 için 200 normal.
0
indifferent
(21.10.20)
200+ ev buyuklugune gore
0
eja
(21.10.20)
200+20 yol veriyoruz evde yemek kahve vs
0
monkey
(21.10.20)
Anadolu yakası
200 TL + yemek (kendisi yapıyor)
Önceki sene farklı bir kadın geliyordu, ona o zaman 220 veriyorduk (evet, yuh)
Ev 3+1, 130m2
Tutturabildiklerini istiyorlar, 250 biraz fazla geldi bana. Ben yeni yılda 220 vereceğim.
0
SiyamkedisiZorro
(21.10.20)
9-19 arası çalışıyor 200 +20 yol + öğlen yemek yiyor
Yeni yılda yolla birlikte 250 yapar muhtemelen
0
cilekli pasta
(21.10.20)
(17)

Yakın arkadaşın düğününe gitmemek

namidigerkokuc
Yaşadığımız şehirde sözü, kına gecesi oldu katıldım. Bugün de nikah olacak, ona da katılıcam. Haftaya düğün olacak fakat o farklı bir şehirde. Gitmezsem ayıp olur mu sizce:/
Yaşadığımız şehirde sözü, kına gecesi oldu katıldım. Bugün de nikah olacak, ona da katılıcam. Haftaya düğün olacak fakat o farklı bir şehirde. Gitmezsem ayıp olur mu sizce:/
0
namidigerkokuc
(11.10.20)
Hem de ne ayıp olur. En sevdiğim arkadaşlarımı (4 kişi birden) bu yüzden kaybettim. Birinin düğününe gitmedim. Hepsi defterden sildi. Hafifletici sebeplerim vardı ama dinlemediler bile.
0
stewie
(11.10.20)
Söz, kına, nikah hepsine kalmışsınız zaten. Düğüne katilmayinca anlayışlı olması lazım.

Ama kadınlar çok önem veriyor boyle şeylere. Kolay gelsin.
0
biseysorcaktim
(11.10.20)
Olur tabi git mutlaka.
0
msb
(11.10.20)
corona döneminde böyle şeyler için anlayışlı olması lazım.

hem corona olmasa bile söz kına ve nikaha katılmışsın. düğüne de gitmeyiver. ona bildir gidemeyecegini.
0
tabudeviren
(11.10.20)
Katilmamanin anlasilabilir olmasi gerekir ama buyuk bir ihtimal bozulur veya küser. Bu riski alabiliyorsan gitme.
0
ruby elixir
(11.10.20)
Aynı şey geldi başıma. Gitmedim corona sebebiyle. Açık açık da söyledim. Bozuldu belki ama anlayışlı olmak zorunda şu dönemde. Herkesin kendine göre sebepleri var. Size silecekse zaten yakın arkadaşınız değildir. Yok değilse bir şekilde düğün sonrası gönlünü alırsınız.
0
sacrilegious
(11.10.20)
Aslında ayıp olmaması lazım ama insanlar bu tip şeylere bozulmaya çok meyilli.
0
elorelia
(11.10.20)
bu dönemde düğün yapan insanlarla arkadaşlığını bitir derim.
0
basond
(11.10.20)
olmaz
pandemi var zaten şu an olağandışı bir durum.
bir de zaten diğer etkinliklere katılmışsınız daha ne.
0
jimjim
(11.10.20)
Ben bu tür şeylere bozulan insanlarla ilişkimi gözden geçiriyorum. Mutluluğu paylaşmanın bin bir türlü yolu var, düğüne katılmak sadece biri. Hele ki pandemi sürecinde herhangi bir etkinliğe katılmamanın kesinlikle ayıp olmadığını düşünüyorum.
0
fotrsapka
(11.10.20)
Annen, baban, çocuğun ölmediyse; İbrahim Tatlıses gibi headshot yemediysen hiçbir bahanen işe yarar bahane olamaz.

Öpe öpe G İ D E C E K S I N.
0
boray eris
(11.10.20)
Ben cevaplara inanamadım.

Korona varken zaten ne cesaret her organizasyona katılmışsınız. Asla gitmeyin düğüne, her birine gitmişsiniz o eşlik kalsın. Sizin ve sizin gibiler, bu pandemi döneminde nişan,kına,düğün yapanlar yüzünden bu hastalık bitmiyor. Cinayetten farksız bu.
0
Hallegadola
(11.10.20)
Cuma günü 15 kişilik bir nikah ile evlendim. Başka hiçbişey yapmadık sadece 10 dk nikah, şu an covid pozitifim. Düğün yapmaya cesaret edenlere hayretle bakıyorum. Gitmeyin tabiki.
0
tuborg yesili
(11.10.20)
pandemi döneminde söz, kına gecesi, nikah, düğün yapılır mı? bu dönemde düğün yapan insanlarla arkadaşlığını bitir +1
0
master of ceremonies
(11.10.20)
Sanırım covid oldum de. Gitme istemiyorsan ya. Keyfinden daha mı önemli. Takma.
0
elitoangelito
(11.10.20)
her şeye gidip tek şeye gitmedin diye tepki göstereceklerse boşver göstersinler. gitme
0
nadirendeolsa
(12.10.20)
Corona varken ne dügünü? Insan pazara giderken bile 10 kere düsünüyor.
Nikahta takarsin altinini. Bosver gitme dügüne falan.
0
chitosan
(12.10.20)
(18)

Yurtdışı yüksek lisans - Hayaller vs. hayatlar

benevolent sun
Merhaba duyuru sakinleri, benim için büyük insanlık için küçük bir konu hakkında değerli görüşlerinizi duymak isterim. Diyelim ki 32 yaşınızdasınız bekarsınız, İstanbul’da bankacılık sektöründe sevmediğiniz bir iş yapıyorsunuz ama aylık ortalama 15-16 bin TL gibi bir beyaz yakalı için TR ortalamasın
Merhaba duyuru sakinleri, benim için büyük insanlık için küçük bir konu hakkında değerli görüşlerinizi duymak isterim.

Diyelim ki 32 yaşınızdasınız bekarsınız, İstanbul’da bankacılık sektöründe sevmediğiniz bir iş yapıyorsunuz ama aylık ortalama 15-16 bin TL gibi bir beyaz yakalı için TR ortalamasının biraz üzerinde kazanıyorsunuz. Sağlık, sosyal haklarınız da iyi. Yalnız, başka bir firmaya geçerek bu ücretin yanından geçmeniz mümkün değil. Yaptığınız işin başka iş başvuruları için pazarlanabilecek bir tarafı da yok. Yalnızca bu firmadaki pozisyonunuz size bunu sağlıyor.

Bu durumdayken yurtdışına mesela İngiltere’ye yüksek lisans ile gidip sonrasında master sonrası vize yardımı ile yurtdışında sıfırdan iş aramaya, hayata sıfırdan başlama ve tutunmaya çalışma macerasına girer miydiniz? Yoksa kır kıçını otur gidip bu saatten sonra elindekileri bırakıp orada rezil olmanın alemi yok mu derdiniz?

Not: Yurtdışındaki 1 yıllık yüksek lisans okul ve yaşam masrafları sıfır, denklemde hiç yeri yok. Sonrasında da iş buluncaya kadar kendinizi idare edebileceğiniz bir miktar birikiminiz var.
0
benevolent sun
(11.10.20)
biri bana 16 bin lira maas verse ilk ucakla turkiye'ye donerim.
0
baldur2
(11.10.20)
sanirim şube müdürlüğü falan pozisyon
0
kreatin
(11.10.20)
sızın ne ıstedıgınıze baglı aslında. hayatınızı nerede devam ettırmek ıstıyorsunuz ve eger cevap yurt dısıysa butun ıhtımallerı goz onunde bulundurup konfor alanından cıkıp gıdebılecek mısınız? bunları cevaplamak lazım. kararlılık ve cesaret.
0
komorebice
(11.10.20)
Ben sürekli giden arkadaşlarımın gazına geliyorum ama burada sahip olduğum yaşam standartlarına beyaz yakalıya ortalama 2.5-3k veren Avrupa ülkelerinde sahip olamayacağım diye düşünüyorum. Hatta bir süredir "turkiyedekilere hava atacağım diye Avrupa'da mülteci mi olacağım?" diye düşünmeye başladım. Ki senin yarın maaş alıyorum:)

Not: bi de yurtdışı tecrübem oldu geçen sene.
0
prole
(11.10.20)
@komorebice cevabını aradığım soru tam olarak o zaten. sırf yurtdışında yaşayabilmek için bu konfor alanı bırakılır mı? ingiltere'de 2.500-3 bin pound net maaş verecek bir iş bulsam bugün düşünmeden giderim mesela ama iş bulmadan doğrudan yüksek lisansla gitmek tam bir sis bulutu.
0
🌸benevolent sun
(11.10.20)
@prole aylık net 2,5-3k maaş ile hiç bir batı avrupa ülkesinde mülteci gibi yaşamazsın. bekarsan kral gibi, evliysen eşin çalışmıyorsa da yine buradan kat be kat güzel bir hayat yaşarsın.
0
🌸benevolent sun
(11.10.20)
Valla geçen sene italya, fransa ve İsviçre'de bulundum. Türkiye'de kendi evim var. Senin gibi düşünmüyorum. Yalnızlık, toplumsal yalıtılmışlık ve bir oranda düşen refah seviyesi olacak o maaşa.
0
prole
(11.10.20)
1 yıl almanya'da yaşadım. hollanda, macaristan vb. bir kaç ülkede de kısa süreli bulundum. Evet avrupada genele sirayet eden bir yalnızlık, izolasyon söz konusu ama ben yalnızlığı buradaki kaosa tercih ederim. Normalde de kendimle vakit geçirmeyi seven bir insanım zaten. almanya'ya her gittiğimde orada yaşama fırsatım olmadığı için kafayı yiyip dönüyorum mesela.

Kısacası sosyal hayat anlamında bir hayal kırıklığı endişem yok. Gözümde büyüyen tek mesele standart bir beyaz yaka iş bulabilmek için 2-3 yıl tekrar debelenmek zorunda kalacak olmak.
0
🌸benevolent sun
(11.10.20)
@baldur2 hangi ülkedesin, hangi işle ne kadar kazanıyorsun mesela?
0
🌸benevolent sun
(11.10.20)
ıste gozunuzde buyuttugunuz ıcın harekete gecemıyorsunuz. ben bu ısı ınat edıp bulurum, pes etmem dıyorsanız gıdın deneyın. armut pıs agzıma dus olmayacak sonucta, mutlaka caba gostermenız gerekecek. buradan neden gıtmek ıstedıgınızı ıyıce dusunun ve orada ılk bırkac sene karsı karsıya kalacagınız zorlukları dusunup tartın. 5 - 10 sene sonra ulke daha da kotuye gıtmıs olursa ve sız burada kalmıs olursanız neden denemedım keske gıtseydım dıye pısman olabılırsınız. gıtmek ıstedıgınız bellı ama garantıcı olacak durumda degılsınız anladıgım kadarıyla. zaten bı mıktar sızı ıdare edecek paranız da var sonrası sızın azmınıze bakıyor. en sonunda ıyı kı yapmısım dıyebılırsınız.
0
komorebice
(11.10.20)
net 2500-3000 "birim" net maas bence rezillikten baska birsey degil, avrupa, amerika, asya, ortadogu, turk and caicos adalari, tazmanya vs fark etmez. eline boyle bir para gecenin turkiye'de cektigi sikintilar malum.

hali hazirda ulkende asgarinin 6 katini alip hala yurtdisina cikmaya calismak pek akil kari degil. yurtdisinda da asgarinin 5-6 katini alabileceksen cik tabii ama oyle bir maasi da allame-i cihan da olsan kolay kolay vermiyorlar.

ozetle, git bir cay demle sonra da otur bi soluklan diyorum.
0
cooperr
(11.10.20)
Sorunuzun cevabı çok kişisel. Aldığınız maaş düşünüldüğünde tr’de ekonomik olarak sıkıntı çekmiyorsunuz. Yurtdışında standartlarınızı düşürebilir misiniz? Dışa dönük/içe dönük hangi karaktersiniz? Aile bağlarınız nasıl? Daha bir çok etken var bence.

Tek kriter on sene sonra ülkenin geleceği hal olsa imkanı olan herkes çekip giderdi. O yüzden kafanızdaki bu soru işaretlerini sizi iyi tanıyan insanlarla değerlendirmeniz daha doğru olur. Yüzeysel olarak yanıt vermek gerekirse; yerinizde olsam gitmezdim. Çünkü on sene içinde ülkede zenginle fakir arasındaki uçurumun daha da açılacağını düşünüyorum.
0
sacrilegious
(11.10.20)
bu kadar para kazanıyorsanız ve eğer bir süredir kazanıyorsanız, yeni mezun çaylak gibi yüksek yapayaım sonra belki de iş bulurumdan daha iyi bir göç fikriniz olmalı.
ankara antlaşması olur, tr'de ya da yine gideceğiniz yerde size yedek gelir getirecek bir eticaret veya danışmanlık işi olur herhangi bir şey.

yoksa yaşınız master için geç değil, güzel olabilir.
yaşam kalitesi açısında da gittiğiniz yerde orta karar veya orta üstü iş bulmak yine de ve yine de sizi çok mutsuz etmez şu anki koşullarınıza göre. alım gücü, iş ilişkileri, yaşam koşulları, çevre, trafik vs vs çok fazla kriter var sizi oralarda iyi hissettirecek.

yalnız dediğim gibi tek aklınıza gelen master ve sonrası ise uk yerine kanada falan daha mantıklı.

bir de cidden 10 sene sonra şu ankinden daha çabuk aksiyon alıp gitmek isteyebilirsiniz bunları da düşünün. tr giderek dibe vuruyor.

dediğim gibi şimdiden iş arayın. ya da iş seçeneğiyle ilgili daha doğru gelir elde etmeyle ilgili daha başka alternatiflerle güçlendirin kozunuzu derim.

*** bir de 15k kazananın kafası çok rahattır algısına katılmıyorum, insanlar kendi az maaşları üzerinden değerlendiriyorlar. elbette buna da şükür ama herkesin yaşam niteliğine göre harcamaları değişiyor/artıyor. sizin biraz daha az kazanan versiyonunuzum. 3k kira veriyorum en basitinden.. hayat standardı sadece "ekonomik" faktörlerden oluşmuyor yani. avrupada nispeten az parayla (ama köle maaşı demiyorum) daha mutlu olabilirsiniz.
0
jimjim
(11.10.20)
türkiye'de 2 sene öncenin parasıyla ailece ayda senin iki katın civarı kazanıyorduk (şirket aracım c200d idi- odam 40 m2 civarıydı - özel çay kahve servisim ve şirket şöförüm vardı). konfor alanımızın çok konforlu olmasından 39 yaşına kadar bu hareketi yapamadık. sonra krizin geleceğini görüp 2 sene önce uk'e taşındım. şu an gayet mütevazi bir hayat yaşıyoruz aracımız bile yok.
0
ozdek
(11.10.20)
Avrupa'da (uk, almanya, fransa gibi) yerlerde asgarinin 6-7 katini kazanacak adam Türkiye'de 50 bin-100 bin kazanir, 15 degil. Buradaki maaş artışları ve siniflar arasi fark Türkiye kadar yüksek değil. Burada 7bin Euro ile bir tane dag manzaralı havuzlu villanın kredisine girersin, yanina istersen bir tane 3 serisi falan lease edersin ugrasmamak icin ayda 600 Euro. Geriye sana 3600 euro kalır. Paris'te olmaz tabi ama diğer her sehirde olur.

Bu Avrupa'daki maas konusunu netlestirdikten sonra; sormaniz gereken soru siz ne istiyorsunuz. Ben zamanında gelirken biriyle konusmustum Fransa'da, 3 arkadas zamaninda karar verip mezun olunca yl ile gelmisler farkli avrupa ülkelerine. Hepsi de cok mutluydu. Konustumuzda hepimizin aslinda Türkiye'den bikma sebebi; insanlari, kural tanımazligi, hukuksuzlugu, liyakatsizligi. Hala da öyle, haberleri okurken daraliyorum, tatile geldiğimde trafik direkt daraltiyor, değnekci diye bir kavramin olup hiç kimsenin iplememesi bile yetiyor beni sinirlendirmeye.

Bu sebepten amaciniz "ya para su gibi eriyor acaba yurtdisi mi yapsam" ise zorlanabilirsiniz çünkü ilk süre buldugunuz maas belki düşük gelir belki Türkiye'deki rahatliginiz olmaz. Ama "bu ülkede daraliyorum, ülkenin insanini sevemiyorum" ise mutlu olursunuz çünkü bu dertleriniz olmaz çoğu zaman. Misal Türkiye'de cok az kullanilan bir yolun yaninda yasardim, otobus saatte bir, yok eskicisi yok overlinkcisi dolmus donerken araba var mi diye uyarmak icin korna basmasi vs vs. Su an evimin yaninda cok kullanilan yol var, otobus falan geciyor vizir vizir, haftada 2-3 korna sesi anca geliyor. Bu arada ingilizceniz varsa yalniz kalmazsiniz, benim yaşadığım 400 bin kişilik sehirde yabancilar grubu var, toplaniyoruz, takiliyoruz vs. Tabiki arkadaslarimi özlüyorum ama bundan 20 sene onceki gibi degil artik. Özellikle büyük sehirde bunların peşinde kosarsaniz yalniz kalmazsiniz. Sizin gibi bir sürü insan var gene gelen.
0
logisticsmanager
(11.10.20)
@dumbest_man_alive mevzuyu çok iyi kavramışsın hocam. Sorunun ana kaynağı zaten esasen, talep gören, her yerde karşılığı olan bir mesleğimin olmaması. O yüzden mecburen yüksek lisansa yöneldim. Masterdan sonra alan değiştirmeyi de planlıyorum zira. Esas kaygı duyulan nokta iş bulma süreci zaten kısacası. Tr Avrupa arasında sosyal hayat vs. karşılaştırmaya gerek yok benim için. 2,5k aylık net maaşlı stabil bir iş bulduğum noktada gerisi benim için teferruat. Ama dediğin gibi bu corona hikayeyi çok bozdu.

2019 Nisandan beri nasıl çıkabilirim diye düşünüyorum. Geçen sene ne olursa olsun gideceğim modundayken, bu sene maddi açıdan çok daha rahat olmama rağmen tereddütte düştüm. Nedeni gerçekten covid mi yoksa konfor alanımı bırakmamak için bana bahane mi oldu bu covid ondan emin değilim işte.

@logisticsmanager yukarıda yapılan hesaba ben de katılmıyorum. TL’nin alım gücünün ne kadar düştüğünün hesaba katılmıyor. TR’deki asgari ücretle insani şartlarda yaşamak mümkün değildir. Avrupa’daki asgari ücretle ise (1.600 EUR diyelim) büyük şehirleri saymazsanız tek başınıza gayet insan gibi yaşar sosyal hayatınız falan bile olur. Avrupa’da master yapan bir çok insan gayet güzel bir öğrenci hayatı yaşayarak, makul düzeyde bir sosyal hayat sürdürerek aylık 900-1.000 EUR ile çok rahat geçiniyor.

@jimjim şu anki kalifikasyonlarımla avrupa’da doğrudan bir iş bulmam imkansıza yakın. Bankacılık sektörünün yazılım, IT gibi insan kaynağına ihtiyacı yok. Beni normal bir Avrupa vatandaşından öne çıkartacak ilave bir yeteneğim yok kısacası. O yüzden yüksek lisansa yöneldim. Kanada’yı zamanında araştırıp bana uygun bir yer olmadığına karar verdim.

@komorebice hocam yazdığınız zaten benim sorunun paraphrase edilmiş hali. Benim düşmeyi düşündüğüm yol sizin saydığınız gibi ben inat edip, pes etmeyeceğim demek. Ben de soruyorum ki buna gerek var mı.

Bu başlığı açmamın sebebi siz de görüyorsunuz ki cevabı basit değil. Yakın çevremde beni tanıyan bildiklerime sorduğumda kimisi komorebice gibi işin zorluğunu kabul edip yine de gaz veriyor yapmalısın diyor, kimileri ise elinde mis gibi işin var manyak mısın diyor. O yüzden bir de sizlerin görüşünü almak istedim.
0
🌸benevolent sun
(11.10.20)
"... sektöründe sevmediğiniz bir iş yapıyorsunuz"

Insanlarin %90'i sevmedigi bir isi yapiyor zaten. Baska bir ulkeye gitseniz gene buyuk ihtimalle secmediginiz bir isi yapacaksiniz. Zaten is bulmak gorece olarak zorlasacak dolayisiyla cok secici de olmayacaksiniz.

"hayaller vs hayatlar"

Acikcasi yazdiginiz duyuruda hayal gormedim. Yani "sunu istiyorum, o yuzden bu spesifik ulkeye gitmek istiyorum" elementi eksik. Burada devam edicem: Bence genel kural olarak gitmeyi dusundugunuz ulkeye kulturel olarak bir ilgi, ozentilik falan hissetmiyorsaniz, onunuze zorluklar ciktiginda pes etme, zora gelememe, mutsuz olma ihtimaliniz artar. hani (bkz: britanya'nın köpeğiyim ondan ingilizce yazıyorum) diye klasik bir baslik vardir ya, kopegi degilseniz arkadas olmamasindan tut markette normalde tukettiginiz urunlerin olamamasina kadar ufak tefek her sey gozunuzde buyur.

Kulturel ilgi olamadan da sadece ekonomik amacli goculmez mi? Goculur. Ancak sizin durumunuz bu degil, Turkiye'de iyi bir geliriniz var zaten. Dolayisiyla goctugunuz ulkeye asimile olmak icin ozel bir istek hisetmiyorsaniz Turkiye'deki hayatini baz alip memnuniyetsizlik/pismanlik hissedebilirsiniz.
0
hot potato
(11.10.20)
Bir tanidigimiz vardi hep Buyukada'da yasamanin hayalini kurdu, butun hayali oradan kucuk bir daire alip tasinmakti. Senelerce para biriktirdi, en sonunda emeklilik ikramiyesini de ustune koydu butun parasiyla gitti ordan bir tane kucuk daire aldi.
Ilk bir iki sene keyfi cok yerindeydi, evi yerlestirdi falan sikinti yok. Sonra baktik vapulardan falan sikayet etmeye basladi, vapurlar gecikiyor, firtina cikiyor iptal oluyor, haftasonlari les gibi kalabalik vs. Sonra pahaliliktan sikayet etmeye basladi, bir bidon su istanbul'un en pahali semtlerinden bile daha pahaliya patliyor vs. Sonra yastan dolayi artik siksik doktora gitmesi gerekti adamda isine yarayacak doktor yok falan derken satti eskiden yasadigi yere geri dondu.

Bu yurtdisi hayallerinde de ayni problem var. Oncelikle sunu bir kabullenmek lazim, asgari ucret civarinda takilan herkes dunyanin heryerinde surunuyor, kesin bilgi. Avrupa’da 2500 avro yapan krallar gibi takiliyor gibi birsey soz konusu degil, bunu direk kendi kardesimden biliyorum. Maaslar malesef hic ic acici degil oldukca kalifiye bir eleman olsan bile. Bildigin fakirsin iste bunu allayip pullayip iyi parymis gibi gostermenin kimseye faydasi yok.

Medeniyet, kurallar, kaos olmamasi, insanlarin birbirine duzgun davranmasi vs ilk canim cicim yillarinda size duygusual olarak doyurabilir ama eninde sonunda butun bunlarin sizin karninizi doyurmadiginin farkina varacaksiniz. Is zaten o noktadan sonra karismaya basliyor ama kimse bunu konusmuyor, herkes “oraya bir kapagi atalim sonrasini dusunuruz” kafasinda. Sonunda - benim gordugum- cogunlukla husran yasaniyor.
0
cooperr
(11.10.20)
(3)

İngilizce yazma geliştirme

dissendium
Çeşitli konularda giriş, gelişme, sonuç şeklinde yazı yazabileceğim, kullanıcıların okuyunca "kardeş şunu yanlış demişsin" deyip hatamı gösterebileceği bir site var mı? Yazma geliştirmek için tavsiyeleriniz neler? Siz nasıl geliştiriyorsunuz? Teşekkür ederim.
Çeşitli konularda giriş, gelişme, sonuç şeklinde yazı yazabileceğim, kullanıcıların okuyunca "kardeş şunu yanlış demişsin" deyip hatamı gösterebileceği bir site var mı? Yazma geliştirmek için tavsiyeleriniz neler? Siz nasıl geliştiriyorsunuz? Teşekkür ederim.
0
dissendium
(11.10.20)
İlgilendiğim konularda İngilizce forumlarda ve Facebook gruplarında görüşlerimi yazıyorum, yazarken insan düşündüğü için gelişiyor.
Bunu yaparken grammarly kullanıyorum, grammarlyde otomatik önerinin ne olduğunu kendim takip etmeye çalışıyor.
Pandemi nedeniyle iş arayanlar çok, dersler uygun fiyatlı önerim özel hoca ile yalnızca yazma üzerine çalışabilirsiniz.
0
kaset
(11.10.20)
italki'de yazma kontrolü diye bir seçenek vardı diye hatırlıyorum..
0
tabudeviren
(11.10.20)
gramamerly diye bişey var. tam ihtiyacınıza yönelik mi bilmiyorum bir bakın.
0
jimjim
(11.10.20)
(7)

El yapımı çikolata alayım diyorum tavsiyesi olan var mı?

toucheamore
İnternetten sipariş vereceğim.
İnternetten sipariş vereceğim.
0
toucheamore
(09.10.20)
el yapımı sayılır. vakko'dan alın.
0
jimjim
(09.10.20)
www.alwaysfashion.com

butterfly serisi çok güzel :)
0
omonia
(09.10.20)
asuman
0
sting
(10.10.20)
geçen gün şu videoya denk geldim
youtu.be

fiyatlar biraz tuzludur büyük ihtimalle
0
boyle buyurdum
(10.10.20)
Micao
0
suicides underground
(10.10.20)
kendim yaptim mukemmel oldu.
0
tunaktunaktun
(10.10.20)
Hacışerif
0
sacrilegious
(11.10.20)
(5)

Piyasadaki en iyi çikolata hangisidir ?

ismim ibrahim
en iyiden kastım içinde glikoz şurubu olmayan, gerçekten kakaolu vs vs. kahve dünyasının çikolataları iyi diye biliyorum ama başka tavsiyeniz var mı ?
en iyiden kastım içinde glikoz şurubu olmayan, gerçekten kakaolu vs vs. kahve dünyasının çikolataları iyi diye biliyorum ama başka tavsiyeniz var mı ?
0
ismim ibrahim
(05.10.20)
iceriginde glikoz sr. var mi bilmiyorum ama cikolata tadi aklabildigim en iyi market cikolatasi ritter sport

nestle, milka ulker tam rezalet, eti'nin cikolatalari guzel ama
0
exlibris
(05.10.20)
Tadelle
0
halitkin
(05.10.20)
www.micaochocolates.com
Her yerde bulunmuyor, en son getir’de buldum mesela ama oldukça kaliteli ve lezzetli.
0
feliss
(05.10.20)
Vakko (yoğrulan çikolata hamuru* ve bekleme süresi daha farklı)
Divan (elbette migros için üretilen madlenlerini kastetmiyorum)
İstanbul’daysanız baylan gibi butik yerleri de öneririm.

Daha alt kalite için;
Pelit, özsüt, mado vs .


Market ürünleri için konuşursak; ülker ve godiva tamamen kimyasal. Şurup tadını dedem bile anlar.
Eti güzel fakat kullanılan yağ ve kakao kalitesinden kaynaklı, kakao kitle halinde kalıyor. Eritirseniz kakao tozları* (ya da başka bişeyler) yüzeyde erimeden kalacaktır. Aynı şey yerken de ortaya çıkıyor.
Magnum, mika (ve diğer mondelez ürünlerinde; twix vs) palm yağı var. Bazılarında ayrıca glikoz şurubu da mevcut.
Nestel; son dönemde (gramaj azalttıklarından beri) sakız gibi tuhaf bir yapıya büründü. Yine de bitter eski/retro seri ürünleri görece daha iyi.


*mabel yazan arkadaşa katılıyorum, fena değildir.
0
jimjim
(05.10.20)
bind çikolata da kaliteli diye biliyorum. bir araştırmanızı tavsiye ederim.
0
isyankar tosbaga
(05.10.20)
(4)

Fransızca / Almanca

mariposa
Sosyal bilimler alanında, doktora imkanlarının fazla olduğu ve ileride o ülkede yaşama olanaklarımı arttıracak bir dil öğrenmek istiyorun. Fransızca mı daha çok kapı açar yoksa Almanca mı?
Sosyal bilimler alanında, doktora imkanlarının fazla olduğu ve ileride o ülkede yaşama olanaklarımı arttıracak bir dil öğrenmek istiyorun. Fransızca mı daha çok kapı açar yoksa Almanca mı?
0
mariposa
(04.10.20)
Fransızca (almancaya göre) öğrenmesi kolaydır.
Soyal bilimler için ikisi de yararlıdır.
Ülkelerde yaşama olanaklarına bakarsak (eğer eu vatandaşlığınız yoksa) almanyaya daha kolay gidersiniz.
Dil tek başına kapı açmaz, zaten açılmış kapıdan daha hızlı geçmenizi sağlar.
0
jimjim
(04.10.20)
sosyal bilimlerin alanina gore ve (ebette) ileride yasamak istedigin ulkelere gore degisir.

eger politik bilimleri ile ilgili bi gelecek dusunuyosan kesinlikle fransizca (resmi diplomasi, UN, NATO dili ve AB enstitulerinde ingilizceden sonra en gecerli dil).

diger bolumlerle ilgili bi sey diyemeyecegim.
0
lamartin
(04.10.20)
bu dillerde duzgun bir sekilde sosyal bilim doktorasi yapacak kadar ogrenmeniz (hele ulkesinde degil de turkiye'deyseniz) 5 seneden fazla surer. ogrenmeye baslayin ama doktoranizi ingilizce yapacakmis gibi planlayin bence.
0
hot potato
(05.10.20)
Bien sur que si vous pouvez parler français, toutes les portes sera ouvertes devant vous.

Fransızca İngilizceden sonra Avrupa da en çok öğretilen 2. dildir.

Avrupa Birliği ülkeleri içindeki birlik kurumlarının çoğunda Fransızca geçerlidir.

UEFA, İmf etc etc
0
mech
(08.10.20)
(4)

altın hesabı

hooiken
merhaba,halihazırda kullanan ya da önceden altın hesabı kullanmış olan var mı?çok bi para değil eldeki fakat maksat vadesiz hesapta durmasın başına bi iş gelmesin. malum 10 lirayı bile kaybetsek üzülür durumdayız bu aralar.hangi bankadan açılmalı? bir vergi alıyorlar mı? mantıklı mı? altın birden pa
merhaba,

halihazırda kullanan ya da önceden altın hesabı kullanmış olan var mı?

çok bi para değil eldeki fakat maksat vadesiz hesapta durmasın başına bi iş gelmesin. malum 10 lirayı bile kaybetsek üzülür durumdayız bu aralar.

hangi bankadan açılmalı? bir vergi alıyorlar mı? mantıklı mı? altın birden pat diye düşer mi?
0
hooiken
(01.10.20)
herkes vergi alıyor
pat diye düşebilir ama dolar euro gibi düşmez ama korkma düşüyorsa hayvan gibi çıkacağı içindir. Altın döviz cinsi değildir kıymetli madendir. ve yer yüzünde rezervi sabittir. dolayısı ile türkiyenin yüzölçümü kadar bir alanda altın rezervi bulunmadığı sürece altın öyle pat diye düşmez. düşüyorsa da belli bir sebebi vardır geri yerine çıkacaktır.
hangi bankadar açılır kısmına gelirsek bankaların alım satım makas aralıklarına bak, gerçi al-sat yapılacak bir dönem değil ama yine de kur dışında baya bir üzerine ekleyen bankalar var, ben ıng kullanıyorum. alım satım kolay ve takibi güzel bence. aradaki makas piyasa kapalıyken yüksek ama piyasalar açıkken gayet makul gibi.
uzun süreli hesabımda dursun diyorsan hangi bankadan olduğunun bir önemi yok hatta git kuyumcudan hurda altın al ya da gram gram al koy bir kenara şeklinde de yapabilirsin.
0
erty_ksk
(01.10.20)
Geçen haftaya göre biraz yüksek, geçen hafta ortalama 465 lirayken faizin açıklandığı günün sabahı 458 liraya kadar düştü. Çok insan 460 liraya altın aldı o gün, gerçi vergiyle birlikte gramı 465 liraya gelir ama yine de iyi fiyat.

Bugün 474 lira, pek almak için mantıklı değil. Hafta başı tekrar kontrol edin, 470 altına düşerse ve uzun vadeli düşünüyorsanız alın bence.
0
John Bloor
(01.10.20)
Herkes kuveyt diyor.
Vergi alınır,
Vergiden kaçmak için ziraat bankasından altın endeksli fon alabilirsiniz.
Pat diye düşmez. Uzun vade için mantıklı.
0
jimjim
(01.10.20)
vadesiz mevduat hesabindan vergi almiyor bankalar ama altin alirken binde 2 kambiyo vergisi var onu almayan banka yok diye biliyorum. banka onerisi yapamam cunku tek bankayla calisiyorum digerlerini bilmiyorum. bir anda onlarca lira dusmesi mumkun degil (hatta bi mucize olmadigi surece uzun vadede bile degil artik bence). minik minik duser de cikar da en basitinden soyle ornek vereyim, dun altin alirken 469'dan aldim gramini yarim saat sonra baktigimda 474 olmustu. bugun 469lara geri dustu gun icinde sonra tam takip etmedim ama yine 473 civarina cikti saniyorum. gunluk boyle minik oynamalar olur mutlaka ama uzun vadede 50-100 lira dususler beklenmemeli (yukselis beklenebilir bittabii, birkac ay once 375ti grami misal).
0
in vino veritas
(01.10.20)
(3)

2000'lerde TRT'de yayınlanan yabancı dizi

jangbogo
Merhaba,Bulunması imkansız gibi ama aklıma fena takıldı soracağım. Bu bir aile dizisiydi. Ana-baba ve çocuklar falan vardı. Çocuklardan biri uzun saçlı yakışıklı bir oğlandı. Dizideki adı Simon veya Matt olabilir emin değilim. TRT'de yayınlanırdı. Tahminen 2000-2010 arasındaki yıllarda.
Merhaba,

Bulunması imkansız gibi ama aklıma fena takıldı soracağım. Bu bir aile dizisiydi. Ana-baba ve çocuklar falan vardı. Çocuklardan biri uzun saçlı yakışıklı bir oğlandı. Dizideki adı Simon veya Matt olabilir emin değilim. TRT'de yayınlanırdı. Tahminen 2000-2010 arasındaki yıllarda.
0
jangbogo
(30.09.20)
7th heaven mı?
0
blatta hiberna
(30.09.20)
@blatta

Doğru. Rahatladım valla.
0
🌸jangbogo
(30.09.20)
Türkçeye de “kalabalık ve mutlu” olarak çevrilmşti.
0
jimjim
(30.09.20)
(19)

kamuda eli yüzü düzgün bir maaş alan memur için...

avianthem
...istifa edip avrupa'da niteliksiz işçi olarak çalışmak ne kadar mantıklı?
...istifa edip avrupa'da niteliksiz işçi olarak çalışmak ne kadar mantıklı?
0
avianthem
(28.09.20)
duyduğum en mantıksız şey.
0
matilda
(28.09.20)
neden mantıksız olsun ki? danimarka'da mı yaşıyoruz?
0
nothing in my way
(28.09.20)
muhtemelen mutsuzdur o memur, mantıklı bir hareket olur. sabah zorla kalkıp mutsuz eve döneceğine, mutlu olduğun yerde yarı maaş alman daha değerli kendin için. hayat bir kere.
0
marlonbranda
(28.09.20)
Türkiye'de niteliksiz işçi olarak çalışmış ve bu yaşam tarzını benimseyebilecek ise (sadece iş ekseninde) mantıksız diyemeyiz.

"Gidebilmek" durumunun tamamen konu dışı olduğunu varsayıyorum.
0
himmet dayi
(28.09.20)
%2 mantıklı. Garsonluk mal eşya taşımacılık öyle kolay işler değil. Farkında değildir arkadaş ama daha bunun emeklilik planlaması var sağlık sigortası ıvır zıvırı var.

Türkiyeden çok fazla göç oluyor ama dönen de çok oluyor. Göçüp mutlu olan arkadaşlarım iyi şartları oluşturup gidiyor. Yurtdışına gitmek 3-0 geri de başlamak demektir. Öncelikle en az 3 şartta burdan iyi koşulları oluşturup gitmek olmalıdır amaç
0
avatar is back
(28.09.20)
Bu soruyu ancak sen yanıtlayabilirsin. Ben mesleğimi bırakıp beden işçiliği yapsaydım mutsuz olurdum çünkü yaptığım işi seviyorum ve aldığım para beni tatmin ediyor. Sen memnun değilsen niteliksiz bir işte çalışsan dahi mutlu olabilirsin. Bilemeyiz. Doğrusu veya yanlışı yok bunun. Tercih meselesi. Biraz bile şüphen varsa dene derim.
0
ruhen hastayim ben
(28.09.20)
10+ yildir almanyadayim.

bu sekilde gelen arkadaslarin 90% i geri dönüyor.

sadece memur degil, az bucuk plaza, iyi is yeri, devlette is tecrübesi olan arkadaslar gelip vasifsiz isler yapip tutunamiyorlar. dedigim gibi böyle hayallerle gelen kisilerin 90% i geri dönüyor.

Yapilir edilir diyen vasifsiz is yapmamistir büyük ihtimalle hayatinda.

vasifsiz calismak kolay degil. ben ögrenciligimde cok calistim almanyada, dönercide, firinda, depoda, fabrikada filan. iyiyi görmedigimden pek sallamadim ama simdi yapamam diyorum. ayni psikoloji ile türkiyede iyi isler yapmis arkadaslarda aynisini diyip mutsuz olup dönüyor.
0
duygusuzromantik
(28.09.20)
yurt dışında vasıfsız çalışacak birinin buraya kıyasla daha mutlu olacağını zannetmiyorum, hele ki memur ve düzgün maaşı varsa. özelde çalışsaydınız, maaşınız düşük olsaydı veya vasıfsız olsaydınız gidin diyebilirdim ama burası her türlü daha iyi. yurt dışında garsonluk yaparak mutlu olacağınızı zannetmiyorum, mutlu olsanız da 2 gün sürer.
0
rose parks
(28.09.20)
Memur olsam gitmezdim. Memurluktan kastım masa başı memurluk
0
OrangeYellow
(28.09.20)
bence gidilir, motivasyonla ilgili. mantıksız olduğunu sanmıyorum. türkiye'de en büyük problem ülkenin bir şey vaad etmiyor olması. geleceğe umutla bakabilen var mı çevrenizde? yarın bugünden daha iyi olacak, bugünleri atlatalım her şey düzelecek diye düşünen?

kazandığın paradan bağımsız bir umutsuzluk veriyor bu ülke özellikle belli bir düşüncedeki insanlara.o parayla güvenle, sağlıklı ve huzurlu bir çevrede yaşayamıyorsan neyleyeyim parayı diye düşünüyorum ben.
0
dahili meddah
(28.09.20)
Hangi ülke olduğuna bağlı. İskandinavya'ya gidilir.
0
elitoangelito
(28.09.20)
avrupa'da nereye gidecegine gore cok degisir. norvec de avrupa romanya da avrupa. daha once bu tarz bir iste calismamis el bebek gul bebek buyuduysen, cevap cok net: tutunamazsin, cok mutsuz olursun. bu sekilde olup work and travel yapamayan turkler var. ilk hafta ucaga binip geri eve donuyorlar.

biraz da kisiye bagli, daha once bu tarz islerde calismis bir memursa da neden olmasin.
0
ehti
(28.09.20)
10 yıllık katibim.

2 yıldır yeşil pasaportu kovalıyordum, geçen hafta cebime koydum. bu süre zarfında ehliyetimi yükselttim, src lerimi aldım, önümüzdeki hafta bi kaç iş görüşmesi yapıp olumlu olursa (uluslararası tır şoförlüğü) çat basıcam istifayı. mümkün olursa yurt dışında bir takım referanslar edinip oraya çökmeyi planlıyorum. becerebilirsek :)
0
lostys
(28.09.20)
Hic mantikli degil.

Avrupada is yapan birisi olarak yanit yazayim.italya limanda vasifsiz isciye 1800-2000 euro civarinda maaslar odeniyor.gencsen veya bunyen bu calisma modeline aliskinsa amenna ama 30 lu yaslarda agir iste calismamis,konforu yerinde olmus adamin bu tempoya ayak uydurabilme imkani yok.ki bizim iste gelen gemiyi karsila inen konteynerleri organize et,arac tamirlerine yardimci ol,yuk dengelemesi yap seklinde.bunu her gun yapiyorsun cogunlukla sigarayi tam icebilecek kadar bos vakitleri olmuyor.aksam is bitiminde paylasimli evlerine gidip yikanip bayiliyorlar.bu evler surekli sirkulasyon oldugu icin bakimsiz,insanca yasamaya uygun degil.

bu orta agirlikta bir is,daha kolayini soyleyeyim.lastik degistirmek.ne kadar zor olabilir ki.8-10 civata sokuyorsun,lastigi kenara cekip stepneyi takip olayi bitiriyorsun.hatta bu bijonlari sokmek icin sana kompresorlu tabancada veriliyor.bunu aksam serinliginde agacin altinda hobi olarak yaparsin.ama avusturya otobaninda viyadukte kar yagarken yapiyorsun bunu.sansina bijonlar kaynamis oluyor.elinde taslama aletiyle bijon kesiyorsun.içinden abidin bana üşümenin resmini çizebilirmisin duyguları geçiyor.

Herkeste bir kuzey avrupa rüyası var,uzaktan hoş görünüyor işte.güzel imkanla gidiyorsan başım üstüne ama ne iş olsa yaparımda bu iş depresyona çıkar.abartmadan söyeleyebilirim gelenlerin çoğu mutsuz,homesickler mi ararsın,arabeske bağlayanlar mı.bütün gün türk internet sitelerinde takılıyorlar,şekil 2a ben.gelmişsin işte zaten kurtulsam diyordun ne işin var türkiye deki siyasetle uğraşıyorsun hala,kapat o sayfayı ama olmuyor işte.sadece eksiduyuruda bile yurtdışına çıktıktan sonra duyuruda eskisine oranla daha fazla vakit geçiren bir sürü arkadas var.gelecem diyene gurbiler gibi köstek olmak yerine doğru yolu gösteriyor,yardımcı oluyorlar ,sor hepsine aynı şeyi söylerler vasıfsız gelme.
0
duptıs
(28.09.20)
Kimse dememiş neden vasıfsız işçilik diye?

Vasıfsızlık süresi ne kadar devam edecek? Bunun planı belli mi? 1-2 yıl dayanıp, dil veya iş niteliği kazanabilecek misiniz? Ömür boyu vasıfsız işçi mi olacaksınız? Yani her şeyi geçtim tamamen vasıfsız olarak başlasanız aynı işte devam edip yine öğrenirsiniz bişeyler.

Ama yukarıda yazanlara katılıyorum, ben trdeki gibi oturayım be ileri ne geri ööyle takılayım. Dil öğrenmeye de gönlüm yok, kültüre se adapte olamam derseniz olmaz.
0
jimjim
(28.09.20)
duygusuzromantik, dupts +1.

ben 23 yaşındayım, şuan aktif ılarak okulum devam ederken 4 aylığına ingiltereye geldim ( şuan londradayım ) tr’de el bebek gül bebek büyüyen, vakıfta okuyan, altında 400 bin tl’lik arabası olan biriydim, profili kafanda sen hesap et hayatımda zorluk görmedim desem yeridir.

burada vasıfsız iş yapıyorum ( 4 aylığına gelip tecrübe kazanma amacında olduğum için bunu bilerek geldim ) ilk hafta hiç yakıştıramadım kendime ve bol bol küfür ettim, ellerimi kir içinde görünce gözlerim bile doldu. ama şuan alıştım. iş vasıfsız evet ama ağır değil, çok rahatım çünkü akrabamın şirketindeyim. yaş olarak da en küçük ben olduğum için gocunmuyorum. diğer türlü kesinlikle ama kesinlikle çekemezdim, çalışma saatlerim çok rahat ve en az 1-1.5 saat molası oluyor işin.

Görece iyi şartları olmasına rağmen o işi yaparak hayatımı idame ettiremem, tek amacım bu sene mezun olup diplomayı aldıktan sonra burada kendi mesleğimi yapmak, ki yapabilirim. Diğer türlü yapmam, yapamam. Ama şöyle bir şey var, yaptığın işte gerçekten iyi olursan iyi paralar alıyorsun ve şansına bağlı rahat bi yer de bulabilirsin.

Bence önce mesleğine karar ver, ben ne yaparım ne yapmam de sonra yap. Yaşın varsa ki vardır 10x daha zor, uzaktan göründüğü gibi ne iş olsa yaparım sakın deme.
0
garavel
(28.09.20)
Yurtdisi memur zihniyetli, Turkiye'de kendince "duzgun" maasi birakip yurtdisinda cikip vasifsiz isci olacak adam icin hic de uygun bir yer degil. Benim tecrubem boyle tipler ya 5 seneyi goremeden kesin donus yapiyor, ya da balatayi siyirip yokolup gidiyorlar. Kosullar agir, hayata karafatma kontenjanindan girip yukselmeye calismak herkesin altindan kalkabilecegi birsey degil.
0
cooperr
(28.09.20)
Yurtdisinda hiç yaşam deneyimi olmayan insanlar genelde vasıfsız isçilerin bile 'kral gibi' yaşadığı bir izleniminde oluyor fakat iş öyle değil. Avrupa ülkelerinde de bir garson, temizlikçi ya da bulaşıkci olarak rahat bir yaşam suremezsiniz, para hesabı yaparsınız. Turkiye'deki vasıfsız isciye göre rahat yaşarsınız evet ama 'iyi ki avrupadayim, çok mutluyum' gibi bir şey olmaz. Üstelik ağır sartlarda çalışıyorlar gerçekten.
0
fraise
(28.09.20)
Tr de turizmci ile uğraşıyordum mis gibi işim güzel kazancım vardı ama tr’de mutlu değildim. Kaçtım gittim çok şükür işçilik yapıyorum ama mutluyum. Tamamen size bağlı olay mutsuzsanız artık gidip şartları umursamadan adapte olabilirsiniz.
0
Boris
(28.09.20)
(4)

Kartal'da oturulacak semt

art pepper
iki genç kadının beraber yaşayabileceği, güvenli, sessiz sakin, sokak hayvanlarına iyi davranılan bir semt önerisi olan var mı? Uğur Mumcu tarafı işlek bir yer olmasına rağmen düzenli, sakin bir yer mesela. Orada kiralık ev bulamadık. Uğur Mumcu'ya benzer mi Gümüşpınar tarafı, nasıldır?
iki genç kadının beraber yaşayabileceği, güvenli, sessiz sakin, sokak hayvanlarına iyi davranılan bir semt önerisi olan var mı? Uğur Mumcu tarafı işlek bir yer olmasına rağmen düzenli, sakin bir yer mesela. Orada kiralık ev bulamadık. Uğur Mumcu'ya benzer mi Gümüşpınar tarafı, nasıldır?
0
art pepper
(26.09.20)
Kartal denince akla e-5 altı gelir genelde. Uğurmumcu ve gümüşpınar.. bana çok uzak geliyor bu mahalleler. Petrol-iş, cevizli, çavuşoğlu, orhantepe.. buralara bakabilirsiniz.
0
IncredibleMau
(27.09.20)
karlıktepe mahallesi, erzincanlı alevilerin yoğun olduğu bir bölgedir. oraya da bakabilirsiniz.

çavuşoğlu mahallesi de güzel. çok sessiz şirin sokakları var.
0
tabudeviren
(27.09.20)
E5 altı, Petroliş mahallesi
0
ruhen hastayim ben
(27.09.20)
kartal sahile yürüme mesafesindeki yerler.
toprakyol, karlıktepe, çavuşoğlunun bazı sahile yakın yerleri, uzak ama belki havacılar.
9 palmiyelerden, evlendirme dairesine kadarki sahil şeridi ve aynı hattın minibüs yolu paraleli.

Uğur Mumcu ve Gümüşpınar, Kartal değildir. Uğur Mumcu ve Gümüşpınardır.
0
jimjim
(27.09.20)
(4)

İstanbul'da Goethe dışında Almanca kursu tavsiye lütfen

5671
2 haftadır arıyorum kurs bulamadım Goethe şuanda online eğitim yapıyor ve anlamsız pahalı geliyor. Çalışanların Google yorumlara işletme hakkında yorum yaptığı kaç yer gezdim sayamıyorum artık.İstanbul Lisan Merkez'inde daha önce kurs alan varsa iletişime geçerse sevinirim.Kadıköy ve çevresi veya va
2 haftadır arıyorum kurs bulamadım Goethe şuanda online eğitim yapıyor ve anlamsız pahalı geliyor. Çalışanların Google yorumlara işletme hakkında yorum yaptığı kaç yer gezdim sayamıyorum artık.

İstanbul Lisan Merkez'inde daha önce kurs alan varsa iletişime geçerse sevinirim.

Kadıköy ve çevresi veya vapurla gidilebilecek yerlerde olması tercih sebebidir.
0
5671
(09.09.20)
Daha önce de yazmıştım, yine yazayım. Gothe dışında para harcayacağınız her yer size pişmanlık getirecek.
Alternatif olarak boğaziçi üniversitesi ya da -varsa- gs üniversitesinin kurslarına bakabilirsiniz. Yalnız pandemi varken neresi yüzyüze eğitim yapar o da ayrı konu.

Bütçeniz sınırlıysa dişinizi sıkıp duolingo, memrise gibi uygulamalardan a1-a2 arasını olduğu kadar tamamlayın, özel dersle takviye edin, ilerleyen kurlarda da yine gotheyi tercih edersiniz.
0
jimjim
(09.09.20)
Ben de sizin gibi düşünüp,pahalı ve gereksiz bulup,örgün eğitimde pandemi sürecine girilince ,yani mart 10 gibi goetheyi bıraktım A2de.6 ay kadar alternatif kurs aradım,online özel ders vs...Bulabildiklerime güvenemedim ve tekrar goetheye döndüm istemeyerek.Şu an B1.1 bitiyor,bıraktığımdaki sınıf arkadaşlarım B2 ye geçtiler.Alternatif ararken zaman kaybettim yani.
0
arenas
(09.09.20)
GSÜ'nün kurslarında Almanca öğrenen arkadaşlarım olmuştu. Hatta birkaçı önce kursa gidip sonra daha ufak gruplarla hocayla özel ders şeklinde ilerlediler. Ama şu anda onlar da online kurs yapıyor.
0
wish i could find a way to disappear
(09.09.20)
Goetheye şuanda hem maddi güç yetmiyor hemde online eğitim yapıyorlar. Gsü de online eğitim yapıyor.

Marmara Üniversitesi Ekim'de başlayabilir dedi Tömer de Ekimde diyor. İstanbul Lisan Merkezi var şuanda onuda öneren pek yok 2021 Mayıs'a kadar B1 almam gerek ne yapacağım bilmiyorum artık.
0
🌸5671
(10.09.20)
(30)

3buçuk Yıllık İlişkinin Uzak Mesafeyle Sonlanması

parcaliham
İkimiz de 30'lu yaşlarımıza yakınız. 3buçuk yıllık bir ilişkimiz vardı. Kendisi yüksek lisansa avrupa'ya gidince araya uzak mesafe girdi. En nihayetinde, 'sana karşı sorumluluk hissediyorum ve geleceğimi yalnız planlamak istiyorum. açıkçası başkalarını da deneyimlemek istiyorum.' diyerek terk edildi
İkimiz de 30'lu yaşlarımıza yakınız. 3buçuk yıllık bir ilişkimiz vardı. Kendisi yüksek lisansa avrupa'ya gidince araya uzak mesafe girdi. En nihayetinde, 'sana karşı sorumluluk hissediyorum ve geleceğimi yalnız planlamak istiyorum. açıkçası başkalarını da deneyimlemek istiyorum.' diyerek terk edildim.

bu 3buçuk yıllık ilişkide 2 yıl aynı evde yaşadık. o ise bu sürecin onu domestik/daha içe kapalı hale getirdiğini, yurtdışında olunca bir daha yaşayamayacağını düşündüğü hayatını yaşamak istediğini söyledi.

elbette bazı sorunlarımız vardı. son 6 ayda başlayan güven sorunlarına (ben bir nedenden dolayı güvenmiyordum) onun sürekli 'güvenini kazanacağım, bana inan' demesi ile son buluyordu. Nihayetinde, 'ben seni ikna etmeye çalışırken, bir baktım ki aslında ben de ikna değilim.' dedi ve her adımında beni de düşünmek zorunda oluşundan yorulduğunu ve geleceğini yalnız planlamak istediğini söyledi.

bu kararın kendi kişiseline dair bir karar olduğu için elimden bir şey gelmeyeceğini hissediyorum. ısrara yönelik, iknaya yönelik her adımım onu daha da uzaklaştıracak gibi hissediyorum. kendisine açıkça, onu sevdiğimi, kendimden emin olduğumu ve bir şekilde düzeltilebilecek bir şey varsa ilişki için elimden geleni yapabileceğimi söyledim. o kadar.

ey dostlar, sizce bu işin geri dönüşü var mı?

kasım başında, daha önceden planladığım, onun ülkesine (şehrine trenle 2buçuk saat) 3 aylık bir programım var. eli mahkum gideceğim ve 3 ay kalacağım.

en mantıklı düşünce, onu geri kazanmak istiyorsam 2 ay sessizliğe bürünmek ve aynı ülkeye seyahat ettiğimde, ben geldim, müsait olduğunda görüşmek ister misin? demek ve o noktadaki durumu değerlendirmek olduğunu düşünüyorum.

ancak bu da sadece boşa ümitlenmekten öte olmayacağını içten içe hissediyorum. canım yanıyor.

not. ben erkeğim.
0
parcaliham
(04.09.20)
@üğpoıuy+1

Geri dönüşü yok. Ben olsam onun şehrine gidince bile asla geldim/ görüşelim demezdim. Boşa ümitlenme derim ben.
0
Amaranta ursula
(04.09.20)
Duyurunun sonuna gelene kadar bunu bir kadın yazmış diye düşünüyordum. Çünkü genelde erkekler bir deneyimleme meraklısı oluyorlar. O yüzden üğpo+1 (kızım bu nasıl nick, yazması çok Zormuş)

Kız arkadaşını dürüstlüğünden dolayı takdir ediyorum. Sende hiç soru işareti bırakmamış böylece. Sana da başkalarını deneyimlemeni tavsiye ederim. Kasım başında kız arkadaşın aklına bile gelmeyecek. Belki 3 ay da orada deneyimlersin.

Ben olsam geri kazanmaya çalışmaZdım. Sessizliğin onu uzaklaştırmamak için değil kafanı dinlemek için olsun.
0
irene
(04.09.20)
ey dostlar, sizce bu işin geri dönüşü var mı?
cümlesini okuyunca cinsiyetini anladım, yanılmamışım.

geri dönüşü yoktur kardeşim.
güzel güzel bitirmişsiniz. ikiniz de durumu kabul edip yolunuza devam edin.
0
jimjim
(04.09.20)
6,5 senelik ilişki 6sı long distance olarak devam etti. Güven mevzusundan değil, ama atalet mevzusundan dolayı ayrıldım, kadın tarafıyım. Erkek tarafı, ayrılığı 6 ay kadar kabullenemedi, hatta geldi belki bi yerden döner diye işi evlilik konusuna dahi getirdi.

Arada ciddi bir sevgi ve ilişki varken bu kararlar kolay verilmiyor. Geçmiş olsun, zorlamayın yolunuza bakın.
0
lcha
(04.09.20)
erkek tarafı olduğunu hemen anladım ben. Geri dönüş olmaz gibi, araya hem mesafe hem de mutlaka başkaları girecek gibi duruyor. Geri dönüş olsa bile bu senin tarafından olmamalı. Sana düşen bundan sonra sessiz kalıp hayatına devam etmek. Olursa ancak öyle olur. senin çabanla tekrar başlasanız bile sağlıklı olmaz o iş.
0
aquarium
(04.09.20)
Hiç ayak yapmamis, açık açık söylemiş derdini. Peşinden gitmenin manasi yok. Bırak.
0
elorelia
(04.09.20)
Bence hiç deneme artık. Kız açık açık boynuz takmak istemiyorum deyip ayrılmak istemiş. Sende yeni yollara sapmaya başla
0
bigcaptain
(04.09.20)
Bence imkanın varsa gitme. Gidersen haber etme. Açıkçası başta okuyunca ben de kadın tarafı sandım seni.
Gidip de haber verirsen anca kızın ortamında “peşimi bırakmıyor yha pff” “aynen kızım xd” tarzı muhabbetlere konu olursun. (Ne kadar elit bir kız olsa bile kız muhabbetleri bu tarzdır)

Gururlu dur, o oldurmaya çalışsın bir şey olacaksa bile.

He bir de, hiç arayıp sormazsan, takmazsan kısacası egosu zarara görür iletişime geçmeye çalışır.
0
bugun hava gunluk gureslik
(04.09.20)
Sen oraya gidene kadar o başkalarını "deneyimler". Bence geri dönüş olsa bile dönmemelisin.
0
dissendium
(04.09.20)
Ayrılığın geri dönüşü olmaz. Bunu kabullen. Uzak mesafe kadar saçma bir şey yok. Önüne bakıp sağlıklı ilişkiler yaşamalısın.
0
ruhen hastayim ben
(04.09.20)
Tekrar bir ilişki için deneme +1
Mümkünse gitme +1
Gidersen de haber etme +1

Kız ayrılmak istemiş ve açık açık söylemiş her şeyi. Zorlamanın anlamı yok. Siz de kendi hayatınıza bakın. Sizden olmayacakmış demek ki. Nasip.
0
Hallegadola
(04.09.20)
bir insan en sorunsuz şekilde böyle terk edilir. yazan herkese katılıyorum. geri dönüşü yok, olmasın da zaten. en az güveneceğin insan gözü dışarda ve gözü aç insan modelidir. o arkadaşımız da tam böyle biri. sen onu ne yapıp edip ikna etsen bile asla mutlu bir ilişkin olamaz. çünkü o deneyimleme arzusunu bitiremezsin. bir şekilde o dediklerini yapar, aldatılırsın. çünkü ilk fırsatta yaptığı şey bu.

ilişkiniz çok da sağlam bir temele dayanmıyormuş. o kişi hayatını yaşamak istiyor, sen de öyle yap. o 3 aylık tatilini de imkanın varsa iptal et. kendine çile çektirme boşuna. oralarda tribe girersin. o zamana kadar belki de unutursun bile tekrar aklına getirme. bu süreçte en zararlı düşünceler "aynı evde yaşadık bir sürü şey yaptık beraber hayatımdan 3.5 yıl verdim" gibi şeyler. şunun farkına var, o bu tarz şeylere değer vermemiş. sen de olan oldu diyip başkalarını deneyimle.
0
siyahliadam
(04.09.20)
Bu arada arkadaşlara ek olurda dönerse sakın affetme olur mu
0
olaylar olaylar
(04.09.20)
Geri dönüşü yok bence de.

Ayrıca şu cümleye maruz kalmayı allah kimseye nasip etmesin, be ne yav "açıkçası başkalarını da deneyimlemek istiyorum"

Şu cümlede de bir itiraf var sanki.....
0
austra
(05.09.20)
"açıkçası başkalarını da deneyimlemek istiyorum"

Bütün olayın özeti bu hocam, hiç detaylarda kaybolup, şöyle miydi acaba yoksa böyle miydi deme. Tipik Erasmus hikayesiymiş sizinkisi.
0
Avoiding The Puddle
(05.09.20)
Valla çok ilginç ama .. yukarıdaki herkes+1
0
primetime
(05.09.20)
Bir de şu var. Gerçekten size geri dönse, sizin içiniz rahat edecek mi, onu eskisi gibi kabul edebilecek misiniz? Bence siz de affetmeyebilirsiniz içerlerde bi yerde kalır sanki.

İçiniz yanıyor olması o kadar normal ki, senelerin ilişkisi. Sizde bir şeyler bitmeden bitmiş bi durum, e illa ki acı olacak. Acı çekmeniz demek, ona geri dönerseniz acı çekmezseniz demek değil. Ayrılıkta acı sağlıklı bir şey, onu kabullenin lütfen.

Hayırlısı olsun.
0
kırmızıayakkabılıgargamel
(05.09.20)
@üğpoıuy +1

Sana saygılı ve dürüst bir şekilde başka kişilerle de tecrübe edinmek istediğini söylemiş. Senin de dediğin gibi ayrılık sebebi onun kendisiyle ilgili olan bir istek ve ben olsam kararına saygı duyardım. Onun ülkesine gidince de mesaj at ama bence fazla beklentiye girme.
0
chitosan
(05.09.20)
belli ki hayatındaki en önemli şey herhangi bir sevgili bulmak ve onla yatakta uzanıp sevişmek gibi basit şeyler değil. kendisini çok iyi anlıyorum. hehehe.
0
bohr atom modeli
(05.09.20)
Öncelikle aşırı bencil bir hareket. Bir o kadar da dürüst. Hani milletini bilmesem şu hareketi bir Alman falan yaptı derim yani. O kadar ruhsuz. Hipergamiye yenilmişsin, ağzınla kuş tutsan da fayda etmez. Kazanamazsın. Kadın kişisi seni artık alt seviye görmeye başlamış, mesele onun yurtdışına gidebiliyor oluşu, senin ise Türkiyeye mahkum kalmış oluşun. Hatun başka aşklara yelken açıp deneyimlemek istemiş çok net. Üzülme. Yıllardır yurt dışında yaşayan biri olarak TR'den gelenlerde default hareket oluyor bu, sonrasını kişisel deneyimlerimle söyleyeyim. Aradığını yabancılarda bulamayınca (ilgisizlik, romantizm eksikliği, özel hissedememe) sonucu kadın kişisi bunalıma giriyor. Bu gözler bir gece bunalıma girip ex'ine yalvar yakar önce ist ordan adanaya uçup evinin önünde alkolü basıp ağlama krizlerine gireni gördü. Rahat ol, next'e bas babacım. Şuan dediğim gibi ağzınla kuş tutsan kurtaramazsın, he midesizsen ilerde yine döner mi diyecek kadar gevşeksen, o next'e daha kuvvetli bas hatun kişisi ilerde o dediğim moda girince beyni rewire edip fabrika ayarlarına dönünce seni arayacaktır.
0
wiekannich
(06.09.20)
bence kilit nokta domestik kelimesi. bu rolleri istemiyor. istememe hakkı baki, kimse de yargılayamaz bunu. size de dürüstçe ve en yalın şekliyle söylemiş. bence çok rasyonel ve ayakları yere basan bir karar vermiş ve bunu sizinle paylaşmış, başka gerekçeler uydurup sahte davranmamış.

kararına saygı duymalısınız.
0
Phoebe
(07.09.20)
erkek milleti ne hale geldi ya, yazık valla :)
0
dafuq
(07.09.20)
kritik kısım: "geleceğimi yalnız planlamak istiyorum. açıkçası başkalarını da deneyimlemek istiyorum"

dönerse senindir, dönmezse hiç senin olmamıştır..

How I met your mother'da lily dönmüştü.. ama reelde oyle olmayabiliyor da o işler.. sen bitmiş say hayatını yaşa...asla ve asla ve asla armaya iletişim kurmaya da çalışma..
0
orion
(07.09.20)
yazan herkese çok teşekkür ederim.

zor bir yas sürecine girdim.

her şey zamanla geçer diyerek kendimi teselli ediyorum.

sağolun.
0
🌸parcaliham
(22.09.20)
BİR BUÇUK YIL SONRA GELEN EDİT:
Bu süreçte ayrılıktan sonra neredeyse hiç temas kurmadık. Bir iki mesajına ve aramasına kibarca arkadaş olmayacağımızı hatırlatarak, mesafe koyarak cevapladım.

6 ay önce uzun bir mail: mutsuz olduğunu ve her gün uyandığında yarattığı enkazı hatırladığını ve bunu düşünmekten bir türlü kurtulamadığını söylüyor. Sıklıkla ağladığını vs. söylüyor. Maile cevap vermedim.

Bir hafta önce uzun bir mektup: halen bu enkazla boğuştuğunu ve ne yapacağını bilemediğini söylüyor. başkalarının ilişkileri tekrar toparlayabiliyoruz, bizim ilişkimiz neden bu kadar katı ve net, neden tekrar bir araya gelemiyoruz? gibi cümleleri var.

Bu mektubu da şimdilik cevaplamadım.

Bazen gece uyurken, neden tekrar olmasın? diyorum. Sonra hemen bu düşünceleri aklımdan uzaklaştırıyorum. Çok üzücü yine de her şey.

Önerileriniz varsa dinlemek isterim. Siz, sizi terk eden ve geri dönen kişiyle tekrar denediniz mi? Sonuçlar nasıl oldu?
0
🌸parcaliham
(31.12.21)
öncelikle üğpoıuy duyuruya dönmüş baya sevindim. (Sonradan gelen edit: Şimdi de üzüldüm çünkü eski başlığı hortlatmışsın)

Cevabım ise bu işin geri dönüşü yok. Başkalarını da denemek istiyorum lafı mideni kaldırmıyor mu? Orada sevgi kalmamış bitmiş gitmiş bak ben 11 yıllık ilişki deneyimiyle buradayım 3 kere affettim. (Sonradan gelen edit: Bilmeden burada cevabı vermişim demek ki ileri görüşlüyüm.) Şu saatten sonra sana dönerse bile sebebi "denediklerinde" tutunamamış olması. Sal dostum ne olursa olsun geçecek ve sen bir başkasını daha çok seveceksin.

Abi sakın yapma aklına da düşmüş neden olmasın diye madem. Ex den next olmuyor muhterem. Hani olanı elbet var ama onlar böyle sonlanmıyor. Çok üzgünüm ama oradan güzel bir şey çıkmaz sal gitsin.

Denedim, canımı yakmak istediğinde kucağında zıplatan erkeklerle kıyaslandım bu oldu. Meğersem 20 cm ve duvarda seviyormuş. Bunu söyleyen kadınla ben hastane hastane dolaşmıştım babası için, ölüm haberini aldığına babasının benim kucağımda yatıyordu.
0
guitarissimo
(31.12.21)
Yapma dostum. Gerekirse kafanı buz dolu kovaya yok, kendine gel. Senden ayrılıp kimlere gittiyse yine onlara gitsin. Sen ağlama duvarı değilsin. Sana zehri veriyor yavaş yavaş. Zaten 3,5 yıl kaybetmişsin. 6 ay da yas ile kaybetmişsin. Şu an önündeki yıllarda olabilecek güzel şeylerin önünü kapatıyorsun.

Bu arada ayrılma gerekçesinde "başkaları" olmasa tekrar dene derdim ama başkaları olaya karıştıysa tekrar denememelisin.
0
dissendium
(31.12.21)
"başkalarını deneyimlemek istiyorum" çınnnn çınnnn çınnnn.
ne zaman (ne niyetle olursa olsun) seni şu kadar özlediğini, arkandan öyle böyle ağlamadığını yazsa, üstteki cümle kafanda çınlasın.

deneyimlemek, domestik. kalsın.
0
comp
(31.12.21)
"Başkalarını deneyimlemek istiyorum" gibi bir laf edebilen birisi hiçbir zaman sevmemiştir. Hiç aklınızı karıştırmayın hayatınıza bakın. Yoksa yine üzülürsünüz.
0
gmzo
(31.12.21)
Erkekleri anlamak zor! Benim ev arkadaşım yabancı, nişanlı gibi bir şeydi. Çocuğa tekmeyi bastı, muhtemelen onun da derdi; başkalarını deneyimlemek. www.eksiduyuru.com

Ben yakından her şeye şahit oldum. Kurtulduğuna dua etmelisin! Bu tarz bir insana nasıl güvenebilirsin ki?
0
barguzhale
(31.12.21)
(3)

açık öğretimde hangi bölüm

patronaj
selamlar.kaç senedir ertelediğim bir iş var, 7. seneye girdiğim uzatmalı okulumun yanında(mezun olmayı düşünmüyorum, 3 senedir sektördeyim zaten.) bir de hep alttan bir hobi kasayım, belki kendimi o alanlarda geliştireyim dediğim açık öğretim sevdam var.öğrenciliğimin devam ettiğini düşünerekten sın
selamlar.

kaç senedir ertelediğim bir iş var, 7. seneye girdiğim uzatmalı okulumun yanında(mezun olmayı düşünmüyorum, 3 senedir sektördeyim zaten.) bir de hep alttan bir hobi kasayım, belki kendimi o alanlarda geliştireyim dediğim açık öğretim sevdam var.

öğrenciliğimin devam ettiğini düşünerekten sınavsız şekilde kayıt yaptırabileceğimi düşünüyorum.

ilerlemek istediğim ve altyapımın olduğu iki konuda yavaş yavaş bir şeyler daha kapayım derdim var. (lütfen Youtube'dan ders izle demeyin.)

ilki web tasarımı ve kodlama, www.anadolu.edu.tr

diğeri fotoğrafçılık ve kameranlık. www.anadolu.edu.tr

yalnız ders programlarına baktığımda ikisi de çok aşırı yüzeyselmiş gibi geldi. bilgisi yorumu olan var mıdır acaba?
0
patronaj
(02.09.20)
aöf size bir şeyler katmaz.
ders materyalleri zaten online platformlarda mevcut. harç parası vermenize ya da 4 yıl beklemenize gerek yok.
ama bir yere sunacak diplomaya, kayıtlı belgeye ihtiyaç vardır, sadece o zaman mantıklı aöf.
0
jimjim
(02.09.20)
Web tasarım mezunuyum, aşırı yüzeysel uygulama filan yok ama diploması işime yaradı.
0
infernalcadre
(02.09.20)
ya aslında sadece hobi. yoksa bahsettiğim iki konuda da düzenli takip ettiğim YouTube kanalları, satın aldığım udemy dersleri, elimin altında olan kitapçıkları var.
bendeki maksat öğrenmeye devam edebilmek için bir motivasyon olsun. yoksa girdim ve harika fotoğrafçı harika kodcu olacağım gibi beklentim yok. önlisans olunca iki ay sonra sıkılıp bırakmam, motivasyon olur.

eğitim çok kalitesizse diploma ne işe yarar ki:/
0
🌸patronaj
(02.09.20)
(5)

almanca yada ispanyolca ogrenmek hk.

baldan kaymak
hangisi ve neden? kurs onerilerine de acigim.not: kisisel kazanim icin ogrenmek istiyorum.
hangisi ve neden? kurs onerilerine de acigim.

not: kisisel kazanim icin ogrenmek istiyorum.
0
baldan kaymak
(02.09.20)
Dil öğrenmeye başlamak kolaydır, başta zevkli gelir ama bunu sürdürmek zordur. Dil öğrenmeyi sürdürebilmek için öncelikle bir amaç olmalı. Amaç olmayınca ya da ihtiyaç olmayınca yeterince ilerleme gösterilmiyor. Bunun nedenine siz karar vermelisiniz. Her gün Der Spiegel okumak mı istersiniz yoksa El Mundo mu? Dil öğrenmekteki amacınız ne? Amaçsız gemiye hiçbir rüzgâr yardım etmeyeceği gibi amaçsız dil öğrenmek de bir yere varmayacaktır. Çünkü dil denen şey temelde bilgidir ve bilgi insanın doğası gereği kullanılmadıkça unutulur. Bu yüzden kullanacağınızı düşündüğünüz dili seçerseniz sizin için daha iyi olur. Yine de kendi görüşümü yazacak olursam Almanca tavsiye ederim. Zor bir dil olsa da İngilizceden sonra aranan bir dil.
0
dissendium
(02.09.20)
bir dili sıfırdan öğrenmek çok zor ya. almancayı iki yıl önce sıfırdan öğrenmeye başladım. bir yıldır almanya'dayım ve çevrem hep alman ama hala yeterli hissetmiyorum kendimi. en az iki yıl falan lazım bana. bunu da göz önünde bulundurmak lazım. o ülkede bulunmadan öğrenmek ne derece mümkün emin değilim. burada yaşamasaydım bu seviyenin yarısına bile gelemezdim gibi geliyor.

amaç bu dili etkin bir şekilde kullanmak değilse başlayın ama yoksa bir yerde disiplinli bir şekilde öğrenmekten vazgeçmek çok olası.

tercih edecek olsaydım fransızcayı seçerdim fakat şartlar böyle gerektirdiği için almanca oldu, ama sevdim ben. şimdilik çok akıcı olmasa da konuşabiliyor olmak tatmin edici.
0
bohr atom modeli
(02.09.20)
Ben olsam ispanyolcayı seçerdim. hali hazırda ingilizce biliyorsanız almanca daha zor ancak ingilizce bilen birine daha aşina gelebilecek bir dil. şu zamanlarda hit olmuş pek çok parça da ispanyolca + ingilizce, daha sık maruz kalma ihtimaliniz var almancaya nazaran. Almanca ve İngilizce Germanic gibi ortak bir kökten gelirken İspanyolca, Fransızca ve İtalyanca ise Latin kökenli.

Native speaker'ların haricinde ispanyolca konuşabilenlerin sayısı 1 milyardan fazla diyor wikipedia. Ne kadar işe yarar orası ayrı tabii.
0
iron
(02.09.20)
Ben ispanyolca ogrenmistim, turistik gezi haricinde bir ise yaramadi ne yazik ki.
Ispanyolcayi su kadar insan konusuyor, elbet is yapiliyordur yaaaani diyerek baslamistim hatta.
Italyanca ogrenmeyi tercih ederdim simdiki aklim olsa. Italyanlar ticaret, sanayide gozle gorulur sekilde varlar, yasadigim ulke sebebiyle is ortakligi vs de cok.

Almanca cok iyi biliyorum, ingilizceye en basta benziyor “aaa can-kann, come-kommen” filan diyorsun sonra geciyor dhajshs
Kulturu, ulkeyi, edebiyatini seviyorsaniz ogrenirsiniz ama hangi dili ogrenirseniz ogrenin o ulkede yasamadikca ya da o dili surekli kullanmaniz gereken durum olmayinca korelecek.
Ispanyolca ekonomi makaleleri okuyan kuehles’ten yemek siparis edip hobilerinden ote konusamayan kuehles oldum misal.
0
kuehles blondes
(02.09.20)
ispanyolca; öğrenmesi keyifli. dünyanın en çok kullanılan dillerinden biri. öğrenmesi hızlı olabildiği için çalışma motivasyonunuzu kaybetmiyorsunuz. bir tatilde vs de gidip 1,5 ay kalırsınız orada da kursa gidersiniz falan. ispanya pahalı olursa daha ucuz ülkelere bakarsınız.

almanca; öğrenmesi çok zor, ama göç edecekseniz mantıklı. yani almanya, avusturya gibi ülkeler türk göçmenlerin gitmesi açısından hem daha kolay hem de finansal sebeplerle göç edilesi yerler.

kişisel kazanım için mesleğiniz, gelecek planlarınız önemli. mühendisseniz almanca, ticari bir alanda çalışıyorsanız ispanyolca daha iyi olabilir gibi gibi.
0
jimjim
(02.09.20)
(7)

yüksek lisans – ingiltere vs. hollanda

mate soul
merhaba duyuru sakinleri,diyelim ki iyi bir bursa hak kazandınız, okul ücreti gibi bir derdiniz yok. hollanda veya ingiltere’deki (londra hariç) ortalama okullardan (ranking 50-250 arası) kabuller aldınız ve bir yıllık bir master programı yapacaksınız. yüksek lisans ile ulaşmak istediğiniz en önemli
merhaba duyuru sakinleri,

diyelim ki iyi bir bursa hak kazandınız, okul ücreti gibi bir derdiniz yok. hollanda veya ingiltere’deki (londra hariç) ortalama okullardan (ranking 50-250 arası) kabuller aldınız ve bir yıllık bir master programı yapacaksınız. yüksek lisans ile ulaşmak istediğiniz en önemli hedef, program bittikten sonra "post-graduate" çalışma izninden de faydalanarak makul bir süre içinde (6 ay-1 yıl) gittiğiniz yerde sponsorlu bir iş bulup kalabilmek.

böyle bir senaryoda iş bulma imkanları, dil gereksinimi, yaşam koşulları vs. göz önünde bulundurunca tercihiniz hangi ülkeden yana olurdu?
0
mate soul
(30.08.20)
ingiltere tabi ki. burada yasal olmamasına rağmen ot kokusundan tiksiniyorum. hollandada her yer ot.

oyy.
0
ozdek
(30.08.20)
@ozdek ironiyse anlamadım :/
0
🌸mate soul
(30.08.20)
Nihai hedef sponsorlu is bulup kalmaksa sponsor olma gucu olan pek cok sirketin Brexit sebebiyle Ingiltere ofislerinde kuculmeye gittiklerini de goz onune alin.

Ne kadar onemlidir bilmiyorum ama bir de Ingiltere'de yasiyorsaniz vizesiz Ingiltere disinda bir ulkeye gidemezsiniz. Ama Hollanda'da iseniz Schengen ulkelerine istediginiz gibi girip cikabilirsiniz. Ek olarak expat'lara Hollanda daha fazla imkan sunuyor (vergi avantajlari, esler icin calisma izni vb).
0
crown
(30.08.20)
Merhaba,

Yüksek lisans süreniz 1 yıl ile sınırlı ise UK seçmenizi tavsiye ederim. Hollanda’da 1 yıllık yl programları sonrasında doktoraya kabul almak biraz zor, nispeten rahat bir eğitim var. UK’de ise neredeyse bütün yl programları 1 yıl üzerine tasarlanmış durumda, aslında 4 aylık 3 dönem gibi. Fakat eğer Hollanda’da 2 yıllık research master programlarında okursanız mezuniyet sonrası hem akademide hem diğer sektörlerde iş bulmak çok daha kolay oluyor. İngiltere’de genel olarak kalite de biraz düşük zira öğrencilere müşteri gözüyle bakılıyor, sınıflar kalabalık oluyor genellikle vs.
0
but that was just a dream
(30.08.20)
ingiltere.
yabanc dil açısıdan hollandada ingilizce konuşmak sorun olmasa da ilerisi için hem entegrasyon hem de iş açısından zorluk.
türk göçmen profili açısından ingiltere.
genel göçmen profili açısından yine ingiltere.

ama aşırı spesifik bir alanınız nebileyim zaten iş bulması zor bir alanınız falan vardır, mühendissinizdir ve "daha" kısa yoldan vatandaşlık almak istiyorsunuzdur falan yani çok çok özel sebepleriniz varsa ancak o zaman hollanda bu versusta galip gelir.
0
jimjim
(30.08.20)
Cevaplar için çok teşekkür ederim! Benim kafamdaki parametreler de üç aşağı beş yukarı sizin dediklerinizle paralel.

UK’in en büyük avantajı dil sorunu olmaması (hiç yok değil tabi aksan mevzusunu düşününce). Dil mevzusu Hollanda’da başvurabilecek iş imkanlarını sınırlıyor. UK’in diğer avantajı avrupanın genelinde olan Türklere karşı önyargı Hollanda’ya göre daha az. UK’de bir de şöyle bir durum var, okulların eğitim kalitesi içeriği Hollanda’ya kıyasla üstün olsa veya olmasa da algı olarak dünya genelinde daha iyi bir konumda olması.

Hollanda’nın avantajları yaşam maliyetlerinin genel olarak UK’den bir tık daha uygun olması. Schengen’de olması nedeniyle vizesiz diğer avrupa ülkelerine rahatça gidebilmek ve bence daha rahat güzel bir sosyal hayat.

UK ile ilgili tek kestiremediğim husus iş piyasasındaki rekabetin Hollanda’ya göre kıyası ve Brexit’in iş bulma şansını genel olarak ne kadar olumsuz etkileyebileceği.
0
🌸mate soul
(30.08.20)
Ingiltere kolay kolay master'a burs vermez oyle cok uc basarilar olmadikca. Kabuller alindiktan sonra konusalim bence:)
0
neverletyougodown
(30.08.20)
(4)

İş görüşmesinde kçö sorusu sorulur mu

condom kurşunu
Bir şirket aradı benş gecende alman şirketi burda da fabrikaları var skype yapalım dediler ok dedim. Görüşmede kısa çalışma ödeneğinden faydalandınız mı diye sorsa. Olur mu? Benim şu an çalıştığım şirkette bu durum yoktu biz çatır öatır aldık maaşlarımızı bütün şirket olarak. Bunlara sorsam siz maaş
Bir şirket aradı benş gecende alman şirketi burda da fabrikaları var skype yapalım dediler ok dedim. Görüşmede kısa çalışma ödeneğinden faydalandınız mı diye sorsa. Olur mu? Benim şu an çalıştığım şirkette bu durum yoktu biz çatır öatır aldık maaşlarımızı bütün şirket olarak. Bunlara sorsam siz maaşları kesintili mi alıyorsunuz diye olur mu?
0
condom kurşunu
(29.08.20)
olur tabiiki.
ücretsiz izin ya da kısa çalışma yapan personeliniz oldu mu? ne kadar sürdü vs sorabilirsin, sormalısın.

hatta nisan sonrasında home-offic /online çalışma falan yaptınız mı bunları da sorman gerek. bu onların çalışana ne kadar değer verdiğini ve başka konularda da olası tutumlarını gösterir. pandeminin en korkulan zamanlarında (aslında şu an olmalı da neyse) bile köle gibi herkesi zorunlu ofise çağırdılarsa kötü mesela.
0
jimjim
(29.08.20)
bence hoş bir izlenim yaratmaz.kçö sorulmaz yani.ama pandemi dönemi çalışma şartlarını genel olarak sorabilirsiniz.sadece maddiyat değil işin manevi boyutuna da verdiğiniz önemi gösterir.
0
since1907
(29.08.20)
Mutlaka sor, korona döneminde çalışanlarınızda herhangi bir kesinti yaptınız mı diye de sorabilirsin. Cevap evetse, zaten bir cinslik oluşur, belki seni almazlar ama senin de hayatın kurtulur.
0
roket adam
(29.08.20)
Elbette sorabilirsin. Yalnız yeni alacakları birini kçö yaptırmak için almaz kimse. Zaten bir departmanda kçö varsa oraya yeni işe alım yapmak yasak.
0
kumulatifvergimatrahi
(29.08.20)
(10)

bu erkek ne demek istiyor?

83746428
Sahiplenme korkusu mu denir bilmiyorum. Ben keyif almak istiyorum, gerisinin kendiliğinden gelişebileceğini düşünüyorum. Üstüne alınma ama bu toplumun bir bireyi olarak bana dayatılan şeylerden çok sıkıldım artık.sbilişki (sex + süper vakit geçirme + 3 keredir görülüyor + kafalar uyuşuyor)
Sahiplenme korkusu mu denir bilmiyorum. Ben keyif almak istiyorum, gerisinin kendiliğinden gelişebileceğini düşünüyorum. Üstüne alınma ama bu toplumun bir bireyi olarak bana dayatılan şeylerden çok sıkıldım artık.

sb

ilişki (sex + süper vakit geçirme + 3 keredir görülüyor + kafalar uyuşuyor)
0
83746428
(29.08.20)
anı yaşıyorum plan mlan yapmıyorum yarın ola hayrola gibi anladım ben.
0
fezagezgini_4
(29.08.20)
Valla kişiye göre değişiyor anlam. Bana da söyle geldi, klasik anlamda sevgililik yaşamak istemiyorum. Mesela Kıskanmam gereken yerde Kıskanmam gerektiği dayatılıyor, güzel söz söylemem gereken yerde iltifat etmem gerekiyor bunu yapmayacağım.. ama tüm bunlar demek değildir seni sevmeyeceğim
0
olaylar olaylar
(29.08.20)
Takiliyoz ama ipleri bana birak olaylarin akisini ben yoneteyim gelip de iliskiyi bir sonraki seviyeye kalkma o isi bana birak diyor.

İtaat et diyor ozetle
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(29.08.20)
sevgililik ve veya şu an yaşadığımız şeyin uzun süreceği sözünü veremem. seninle mutluyum eğleniyorum, sorumluluk yükleme, çok anlam çıkartma, böyle devam edelim.
0
jimjim
(29.08.20)
Tercümesi: seninle ciddi bir ilişki düşünmüyorum.
0
medusa
(29.08.20)
Medusa +1
0
Hallegadola
(29.08.20)
goc etmek istiyor, mevsimi gelmis.
0
ateistanbul
(29.08.20)
Sahiplenme korkusu mu denir bilmiyorum.
> tasmalanmak istemiyorum. gencim güzelim daha başkalarıyla takılacağım.

Ben keyif almak istiyorum,
> kadehler vurulsun, arzular şelale olsun, sabahlar olmasın, ben takılmak istiyorum keyfimi bozma

gerisinin kendiliğinden gelişebileceğini düşünüyorum.
> evlilik falan olursa zaman içinde düşünürüz veya düşünmeyiz (düşünmeyecek). şimdilik darlama.

Üstüne alınma ama bu toplumun bir bireyi olarak bana dayatılan şeylerden çok sıkıldım artık.
> evlilik falan bunlar çok banal şeyler. ne güzel takılıyoruz.

kısaca medusa +1

bu arada ciddi ilişkiyi seninle düşünmüyor. yarın başka biri denk geldiğinde hemen düşünebilir hatta hemen evlenebilir de böyle tipler..
0
tabudeviren
(29.08.20)
takılıyoruz, sevgililik modunda değilim ilerde olmaz demiyorum ama bir sey vaadedesim de yok (bi kenarda dur gibi bir sey kabaca)
0
ruby elixir
(29.08.20)
@medusa cılar

ümidi kessin mi bu durumda?
0
🌸83746428
(29.08.20)
(13)

Anne ve Babanın Çok Yorması

namidigerkokuc
Eğer benzer durum yaşayan kişiler varsa, nasıl bir yol izlediklerini söylerlerse çok sevinirimAnnem çok dağınık birisi. Mesela yıkanan bulaşıkların arasından çanak alırken diğerlerini tutmuyor, direkt çekiveriyor, diğer dağılan çanakları geri yerine koymuyor. Dolaptaki katlanmış çamaşırlara da bunu
Eğer benzer durum yaşayan kişiler varsa, nasıl bir yol izlediklerini söylerlerse çok sevinirim

Annem çok dağınık birisi. Mesela yıkanan bulaşıkların arasından çanak alırken diğerlerini tutmuyor, direkt çekiveriyor, diğer dağılan çanakları geri yerine koymuyor. Dolaptaki katlanmış çamaşırlara da bunu yapıyor. Bir şey arayacağında en olmadık yerlere bakıyor, deşiyor oraları, sonra geri toplamıyor. Ama bütün gün boş da durmuyor, evi toplamak, düzenlemek dışındaki diğer işlerle uğraşıyor genelde, mesela bayağıdır kışlık hazırlamakla uğraşıyor. ama bunları yaparken bu saydığım sebeplerden dolayı ev bir yandan da dağılıyor. Yav evde çoluk yok çocuk yok ev bedavadan dağılıyor. Mesela biz abimle şehir dışında okuyorduk, eve gelince bizim kitaplık bile dağılmış oluyordu. En önemlisi de hatasını kabullenmiyor. Dıkı dağılıyor dıkı toplanıyor işte öyle öyle hayat geçiyor falan diyor. Kafayı yiyecem. Sen topla diyor bana. Yav ben hergün senin dağıttığın yerleri tespit edip orayı toplamak zorunda mıyım. Ama kadının yaşı da 60'a yaklaştı yani başka eve çıkmak istemiyorum. Zaten ilerde evlendikten sonra ne kadar görebilcem ki diye düşünüyorum. Ama bunlar da beni acayip yoruyor. Bir hayat ev toplama muhabbetiyle geçer mi yaa. Kendimi bildiğimden beri ev toplamak muhabbeti. Eskiden babamla da çok kavga ederlerdi bu yüzden. O kavga etmeye yer arıyordu gerçi o da başka, uzun bir mevzu. Neyse çok uzattım nolur bana yardım edin ben napıcam. Toplu bir yaşama alanı istiyorum artık:'(
0
namidigerkokuc
(27.08.20)
Başlığı anne ve baba olarak açtım ama annemi yazarken yoruldum, babam için de başka başlıkta yardım isterim
0
🌸namidigerkokuc
(27.08.20)
Soyleyince kabullenmiyor demissin yani 60 yasindaki kadinin bu huyunu degistiremezsin gibi ama... zor :(
0
invictae
(27.08.20)
Anneniniz siz çocukken de böyleydi büyük ihtimalle; yani bu düzensizliğin içine doğdunuz. Bu saatten sonra değiştirmeniz güç olacaktir, bir de kadının kendi yaşam alanı. Sizin yaşamınıza mudahale de etmiyor, toplama filan demiyor anladığım kadarıyla. Çok rahatsız oluyorsanız kendi odanızı toplayın ama diğer bölümler için tartışmanın bir yararı yok, boşu boşuna üzersıniz. O da öyle mutlu demek ki.

Bir de annesi benim gibi aşırı titiz olan insanlar ara sıra sizinki gibi bir anne isterler; ben senede birkaç kere annemin yanında vakit geçiriyorum. Kendi evim de gayet düzenli olmasına rağmen bu evde diken üstündeyim resmen. 'Anne beni bir sal' diye çığlık atasım geliyor. O yüzden çok da şey yapmayın bence.
0
fraise
(27.08.20)
Ev işlerini paylaşın. Siz ortalığı toplayın, o temizlik, mutfakta yapılacaklara baksın. Zaten evdeki diğer işlerle kendisi uğraşıyormuş, kışlık hazırladığına göre mutfakla arası iyi. Siz de ortalığı toplarsınız. Bazı ev işleri kimileri için çok zor, sinir edici geliyor. Anneniz zaten yaşlanmış. Herhalde evde kocaman çocukları varken tüm işleri anneninizin yapmasını beklemiyorsunuzdur?
0
GoodMorningTeacher
(27.08.20)
rahat bırak kadını. bırak ev dağınık kalsın. toplu bir yaşam alanı istiyorsan ayrı eve çık (gerçi okulun bitmiş diye anlıyorum, bu konudan bağımsız olarak ayrı eve çık zaten). inan ki annen de senin dırdırından yoruluyordur.
not: dağınık.
0
pati
(27.08.20)
dün bu saatlerde yazan başka bir arkadaş vardı sen misin o?

"Sen topla diyor bana. Yav ben hergün senin dağıttığın yerleri tespit edip orayı toplamak zorunda mıyım"
değilsin, ne işin var o evde?

yetişkin insansınız başka yetişkinlerle anlaşamadığını zaman; ev arkadaşı, ebeveyn, eş ya çözer ya da ayrılırsınız.

ya da haftalık (ya da daha sık) düzenli gelecek biriyle anlaş.

annen bir yetişkin kendi evinde istediği gibi yaşar, karışamazsın. aynı şey senin için de geçerli tabiiki.
0
jimjim
(27.08.20)
Kadının kendi evi öyle ya da böyle. Yaşı da ileri. Bu saatten sonra bence kimse için kendini değiştirmek zorunda değil.

Evde kendi kişisel alanına onu sokma, odanda kendi düzenini kur.

İleride de ilk fırsatta kendi evine çık. Ailene tahammülün kalmamış. Haklı olman ya da haksız olman aranızdakini çözmeyecek.
0
denizgonen
(27.08.20)
Kendine ev aç ve ailenin yanında da kalmaya devam et. Bir gün kendi evinde bir gün annenlerde kal. Dengeyi sağla yani bir şekilde. Kendi dengeni de sağla.
0
pass
(27.08.20)
Dağınık kalsın, kadın rahasiz olmuyor demek ki. Şenlik bir durum yok, aynı evde bile yaşamıyorsun.
0
elorelia
(27.08.20)
Aşırı titiz bir anneye sahip olup diken üstünde oturdu /oturuyorum +1

Şimdi de ama çocukluğumda daha çok şey derdim: keşke annem her gün ev temizlemese, keşke bizimle daha çok ilgilense, keşke ev dağılıyor diye bize kızmasa, evde kavga çıkmasa.

Benim yaptığım işi de hiç beğenmez annem. Ben de hiç ev işlerine karışmam. Böyle bir düzen kurduk. Bazen korkuyorum ileride evlenince annem gibi titiz mi olacağım, eşimi ve çocuklarımı yoracağım diye.

Kendi evinizi açın, arada annenize gidin takılın bence.
0
Hallegadola
(27.08.20)
bir de marie kondo kitapları al, belki uygulamaz ama sever, bir iki şeyi alıp dener falan.
0
jimjim
(27.08.20)
Kadının kendi evi istediği gibi dağıtır. Bir yetişkinin(her ne kadar ailesi dahi olsa) başka bir yetişkinin evinde kalması ağır sıkıntı. Başka eve çıkın ne işiniz var o evde.
0
sta
(28.08.20)
Benim annem de böyleydi. Geçen yıl kendi evime çıktım. Rahat ettim. Annenizi düzeltmeye harcayacağınız zamanı ve enerjiyi kendi eviniz için harcayın.
0
ruhen hastayim ben
(28.08.20)
(3)

Covid bulaştırma ve etkisi

lion de la Turquie
Asemptomatik ise bulaştıran, bulaşan kişi de hafif mi atlatır?
Asemptomatik ise bulaştıran, bulaşan kişi de hafif mi atlatır?
0
lion de la Turquie
(27.08.20)
Bulaştıran kisiyle alakası yok bildigim kadarıyla. Bulasan ayni virus. Bünyeden bünyeye tepkiler değişiyor sadece.
0
pass
(27.08.20)
Aynen bulaştıran kişi ile hastalığın sertliği ilişkili değil. Her bünye farklı tepki veriyor. Bulaşan kişide ağır seyredebilir veya o da hiç belirti göstermeyebilir.
0
superfluid
(27.08.20)
hayır ne ilgisi var.
virüsü kapan kendi kaderine terk.
0
jimjim
(28.08.20)
(14)

Düğüne klasik bir şort ve gömlek ile gidilir mi?

ananiyimioguz
Arkadasin kır düğününe gidecegim ama diğer arkadaslarim bu olaydan bahsedince hunharca yerdiler :(Gidilir diyenler örnek kombin atarlarsa sevinirim.Ben nedense daha önce gördüğümü hatirliyorum ve normal olduğunu düşünüyorum ama örnek de bulamadim şimdi :D
Arkadasin kır düğününe gidecegim ama diğer arkadaslarim bu olaydan bahsedince hunharca yerdiler :(

Gidilir diyenler örnek kombin atarlarsa sevinirim.

Ben nedense daha önce gördüğümü hatirliyorum ve normal olduğunu düşünüyorum ama örnek de bulamadim şimdi :D
0
ananiyimioguz
(27.08.20)
herkes takım giyerken düz siyah/koyu lacivert (Mavi'den mi ne almıştım) pantolon ve üstüne şık ama yine sporca(smart casual) gömlek giyip gittiğim oldu. Bana ne takım falan yok ve giyemem.

Şort abartı kaçabilir ama.
0
nhk ni youkosu
(27.08.20)
Normalde mayıs ayından eylül sonuna kadar hiç pantolon giymeden şortla yazı geçiren biriyim ama düğüne gideceksem giyeceğim en spor kıyafet şort olmazdı herhalde en azından bi kanvas pantolon bi keten gömlek giyilir.
0
angelus
(27.08.20)
düz bir şort üstüne gömlekle gidilir.
niye gidilmesin?
0
oz suser
(27.08.20)
gidilmez. umursamaz olursunuz.
0
gameofannen
(27.08.20)
Gidersin tabii. Kendine, arkadasina ve onun düğününe ne kadar saygı duyduğunla alakalı bir şey.
0
pass
(27.08.20)
gidilmez.
şortla herhangi bir davete gidilmez zaten.
görgüsüzlüktür.
0
rewlack
(27.08.20)
gidilmez tabiiki. dress code denen şey bu yüzden var. düğün gibi artık herkesin bu dress code'u bileceği(?) etkinliklere yazmıyorlar.
rahat bir keten pantolon olur, şık bir yazlık pantolon olur. ama şort veya kot/jean olmaz. aykırı ve cool olacağını düşünmeyin sakın.

kot, jean dress code mantığından bağımsız olarak; şort aslında erkek çocuklarına has bir kıyafet olarak tarih sahnelerine girdiği için yetişkinlerde ve böyle zaman/mekanlarda iyice saçma oluyor.
ayrıca bknz: kısa pantolon. ve/veya hala uk'de yaz kış küçük erkek çocukların şort giymesi, baknz:royal family. falan filan.

sakın şortla gitmeyin. 15 yaşın üstündeyseniz tartışmak bile saçma. kır veya plaj düğünü olması bunu değiştirmez.
0
jimjim
(27.08.20)
Kır düğünü de olsa gidilmez bence
0
elorelia
(27.08.20)
hocam hollywood filmleri sahnelerindeki yakışıklı adam gibi sanıyoruz ve kendimize yakışacağını düşünüyoruz bazen böyle durumlarda, ama burası Türkiye ve malesef şortla gidilirse garipsenir ve önemsememiş yaftası yersiniz. Benim düğünüme şortla gelen olsaydı öyle düşünürdüm.
0
bugisme
(27.08.20)
Parmak arası terlikte giy oldu olacak :)
0
all girls dream
(27.08.20)
gitmemek doğru olanı ama illa gideceksen keten gömlek keten bi dizshort alttan dexter/ timberland olsa olur. bakayım nette var mı öyle bi tip. shortun lacivert olmak zorunda.
aha buldum. www.trendyol.com
0
turbo sadık
(27.08.20)
Yabancı düğünlerde görmüş olmayasınız?
0
Unde bach canim
(28.08.20)
@Unde bach canim, evet sanırım @bugisme nin de bahsettiği kareler canlandı gözümde
0
🌸ananiyimioguz
(28.08.20)
Ben son 1-2 yildir sort ve gomlek ile gidiyorum dugunlere. Dugunler de esimin kuzeni, arkadaslar falan. Sadece benim kuzenin dugune pantolon gomlek gittim onu da halam ozellikle istedigi icin.
0
lemmiwinks
(28.08.20)
(16)

Dışarıda yemek yiyor musunuz?

Sonsuzluk ve Bir Gün
Koronadan dolayı merak ettim bu soruyu. Bir çok insan görüyorum dışarıda bir şeyler yiyen. Ayrıca işe gidenler öğle yemeklerinde bir değişiklik yaptı mı?
Koronadan dolayı merak ettim bu soruyu. Bir çok insan görüyorum dışarıda bir şeyler yiyen. Ayrıca işe gidenler öğle yemeklerinde bir değişiklik yaptı mı?
0
Sonsuzluk ve Bir Gün
(27.08.20)
Yiyorum ve ne kadar riskli olduğuyla ilgili bir fikrim yok.
0
pass
(27.08.20)
Dışarda değil de eve sipariş veriyoruz artık. Kendi tabaklarimiza koyuyoruz ve isitiyoruz fırında. Yenmeklerle ilgili bir sürü araştırma yapıldi, sürekli okuyorum. Ve bulaş görüldüğüne dair bir şey yok henüz. Cafedeki tabak çanak kısmını bilemiyorum tabii. Kurye ile temas etmeme, kutuları ev dışında bırakma vs konularından bahsetmiyorum bile.
0
fraise
(27.08.20)
yiyorum. bir sorun yaşamadım.
0
black holes in the sky
(27.08.20)
Evet yiyoruz ama avm'ler eskisi gibi kalabalik degil.
0
Avoiding The Puddle
(27.08.20)
son altı aydır, bi kere lahmacun gömdüm, bildiğim tanıdığım bi yerde. onun dışında hayır.
0
scudman1
(27.08.20)
Mart 15’ten beri disaridan sadece 1 kere yedim. O 1 kere haric disarida veya eve siparis seklinde hic yemedim. Yemem de.
0
invictae
(27.08.20)
Mart agustos arasi toplamda dort kere filan yedim. Eskiden cok fazla idi sayı. Bu dort gidisimde de cok pahali geldi zaten. Bu ne ya dedim. Artık eskisi gibi gideceğimi sanmam.
Is yerinde de oturma duzenini degistirdik. Ayni anda yemiyoruz filan onun disinda bir degisiklik olmadi. Uc ay filan cesitlerde kisitlama olmuştu. Simdi o da eskisi gibi.
0
a perfect lie
(27.08.20)
Çok yedim, yiyorum, keşke yemesem.
0
Hallegadola
(27.08.20)
Marttan beri dışarda ne yiyorum ne içiyorum. Açık ya da sebze posetine konulmuş ekmek bile almadım. Ama bu tamamen benim pinpirikligim. Anneannemler teyzemler falan fırından hep aldı mesela neyseki bi durum yok.
0
superfluid
(27.08.20)
Yiyorum. Şirkete gittiğimde mecburum. Evde de haftada bir dışarıda yiyoruz. Bu korkunun sonu yok maalesef.
0
kumulatifvergimatrahi
(27.08.20)
genelde dışarıdan besleniyorum. virüs sürecinde de böyle devam etti.
0
spirit crusher
(27.08.20)
sadece aşırı pişmiş yani komple fırınlanan; pide, lahmacun gibi şeyleri.
ve paket veya eve siparişle mecbur kalınca yiyorum.
dışarıda herhangi bir cafe/restorana oturmuyorum bile.
0
jimjim
(27.08.20)
Disarida bir kez oturdum onda da lahmacun yedim. Ama gitmem bir sure daha

Eve siparis verdim iki uc kez

Hic avnye gitmedim bu surecte
0
exlibris
(27.08.20)
Hemen her gün çiğköfte/börek yiyorum. Bazen dışarıda, bazen evde.
0
ryhmer
(27.08.20)
Yiyorum, restaurantin icine girmiyorum. Bahcesi, terasi olanlari seciyorum ve kalabalik gunlerde ya da saatlerde maalesef gitmiyorum. Sali aksami gidiyoruz mesela, masalar zaten bos oluyor.

Öglen yemegini es geciyorum, ilk büyük ogunu 5-6 gibi yiyorum. Calistigim yerin yakininda hep iceri girip oturmam gereken mekanlar var, o nedenle es geciyorum ogle yemegini.
0
buf-e kür
(27.08.20)
Avm'lerde yemedim ama dışarıda olan mekanlarda yemişliğim var. Daha bugün yedim hatta.
0
put it in your appropriate place
(27.08.20)
(3)

Üniversite kaydı yaptırdıktan sonra Güzel Sanatlara kayıt yaptırmak?

redsolocup
Merhaba.Bu sene özel yetenek sınavlarına girdim ama covid nedeniyle tarihler şaştığı için bazı okulların sonuçlarının açıklanması YKS ile kazandığım bölümün kayıt tarihlerinden sonraya kalıyor. Bu noktada kafama takılan şeyler var:1. YKS ile yerleştiğim bölüme kayıt yaptırırsam, kaydımı daha sonra y
Merhaba.

Bu sene özel yetenek sınavlarına girdim ama covid nedeniyle tarihler şaştığı için bazı okulların sonuçlarının açıklanması YKS ile kazandığım bölümün kayıt tarihlerinden sonraya kalıyor. Bu noktada kafama takılan şeyler var:

1. YKS ile yerleştiğim bölüme kayıt yaptırırsam, kaydımı daha sonra yetenek sınavını kazandığım okula geçirmem mümkün olur mu?

2. Bir hafta önce yapılan yetenek sınavlarında kazandığım bir bölüm var. Bu bölüme kayıt yaptırırsam, kaydımı sonuçlarını daha sonraki haftalarda açıklayacak olan başka bir okulun Güzel Sanatlar bölümüne geçirmem mümkün olur mu?

Durum biraz karışık olduğu için sorular da biraz öyle oldu. Umarım anlaşılmıştır. Cevaplarınızı hasretle bekliyorum. Öptüm.
0
redsolocup
(27.08.20)
Yaptırdığın kaydı taşımak diye bir şey olduğunu sanmıyorum. Hele alakasız bölümlere.
0
Unde bach canim
(28.08.20)
Kaydınızı yaptırdıktan sonra, diğer yerden onay gelirse kaydınızı sildirseniz ve diğer yere kayıt yaptırsanız olmuyor mu?

Kayıt silme işlemi bir günde halloluyorsa, tarihler dolayısıyla bir sekteye uğramazsa en mantıklı yol bu yol gibi geliyor bana.
0
kırmızıayakkabılıgargamel
(28.08.20)
gsf normal lisanslardan farklı prosedürlere sahip değil. her yer yök'e bağlı.

1.geçirmek diye bir şey yok; sildireceksiniz yetenek sınavıyla yerleştiğiniz yere kaydolacaksınız.
2.aynı şekilde, önce birine kayıt sonra diğeri açıklanınca ilkinden sildirip ikincisine kayıt.
0
jimjim
(28.08.20)
(9)

"Hi guys'

bagcivan
Cinsiyetçi bir kullanım mı? Yani bazı durumlarda kadınlar için kullanılıyor ama genelde erkekler arasında gibi. Siz ne düşünüyorsunuz
Cinsiyetçi bir kullanım mı? Yani bazı durumlarda kadınlar için kullanılıyor ama genelde erkekler arasında gibi. Siz ne düşünüyorsunuz
0
bagcivan
(26.08.20)
günlük konuşma dilinde guys ifadesi (çoğul) genelde gender free olarak kullanılıyor. ama tabii bir yandan da öyle değil ama günlük konuşmada artık ihtiyaçtan mıdır bilmem bu şekilde kullanımında sorun yok gibi.

tabii bir yandan da günlük söylevlerimizde bile ne kadar erkek merkezciyiz diye bakanlar olabilir. ona da çok lafım yok. çok da şey etmemek lazım.
0
AlsterWasser
(26.08.20)
Bana gore cinsiyetci. Non native biri ilk ogrendiginde sasiriyor zaten nasi yani biz bunu kizli erkekli grup icin de kullanabiliyoruz mu hadi ya falan oluyor. Ingilizce o konuda biraz fakir kalmis, gerci you plural da oluyor you all, you lot, y'all falan var ama you guys hepsinden daha iyi agza oturuyor sanki gruba hitap ederken
0
neverletyougodown
(26.08.20)
yabancılarda bildiğim kadarıyla, özellikle Fransa'da, bir topluluk eğer kadın-erkek karışıksa, hem kadınlara hem erkeklere hitap edilebildiği gibi yalnızca erkeklere de hitap edilebiliyor.
fakat toplulukta yalnızca kadınlar varsa o zaman sadece kadınlara hitap ediliyor.

bunu ben şuna benzetiyorum, mesela bir çift yemekteyken garson sadece erkekle muhatap olur ya? bu da onun gibi bence, kadınların yanındaki erkeklere hitap ediliyor.
0
attirmayin makedonun kafasini
(26.08.20)
Her iki cins icin de kullaniliyor gunluk dilde ama evet kok itibariyle cinsiyetci oluyor.
0
invictae
(26.08.20)
Günlük hayatta kullanılan bir kalıp, çoğu zaman bir itirazla karşılaşmazsınız ama yine de dilin cinsiyetçi tarafını yansıtan bir kalıp o yüzden sevmeyenler de var. Hey all gibi daha nötr hitaplar daha şık oluyor. Hem sonuçta değişim dilde başlar. Ayrıca y'all'ı da yazılı olarak kullanmayı çok sevmiyorum, özellikle Amerikanlar ile konuşurken çünkü belli bir yöresel bir kesim tarafından kullanılan bir kalıp o yüzden biraz yapmacık hissettiriyor.
0
Haldamir
(26.08.20)
hem erkek hem kadınlara istinaden kullanılıyor doğru; zaten kelimeyi cinsiyetçi yapan da bu.
tıpkı
"adam gibi" yapmak sözünün herkese ithafen kullanılması ama sözün son derece cinsiyetçi olması gibi.

*guys, adam gibinin yanında daha naif bu arada
0
jimjim
(26.08.20)
hey ladies dediği için bir arkadaşım soruşturma geçiriyor şu an pandemiden dolayı 6 aydır soruşturuluyor. dolayısıyla hi guys da gayet sıkıntılı.

sene 2020 artık gender native kelimeler kullanmalıymışız çünkü kimin ne olduğunu bilemezmişiz. bunun için 1 gün eğitim aldık.
0
ozdek
(26.08.20)
ortamina gore unisex bir hitap, bence cinsiyetci degil ama takintili tiplerin hi guys & gals seklinde kullandigina sahit oldum.

Hitap konulari enteresan, "guys"'dan dolayi kimse bana cikismadi ama ilk yurtdisi is deneyimimde "dear xx" diye email yolladigim bir eleman bana "please don't dear me" diye cikistiktan sonra "dear"i kestik :) bu da boyle bir animdir..
0
cooperr
(26.08.20)
Unisex olarak kullanılıyor ama özü guys old için Hey people şeklinde kullanan da var, ben arada böyle kullanmaya çalışıyorum.
0
kaset
(27.08.20)
(5)

bedava olan her şey özgürlüğünüz kadar pahalıdır gibi bir söz

semaforo de medianoche
bunun gibi bir söz vardı sanki veya tutmuş bir tweet de olabilir emin değilim. bi ara çok geyiği de yapılıyodu sanki ama keywordleri googleladım hiçbir şey bulamadım. neydi bu sözün kaynağı?
bunun gibi bir söz vardı sanki veya tutmuş bir tweet de olabilir emin değilim. bi ara çok geyiği de yapılıyodu sanki ama keywordleri googleladım hiçbir şey bulamadım. neydi bu sözün kaynağı?
0
semaforo de medianoche
(19.08.20)
if you don't pay the product you are the product ??
0
freebird5406_2
(19.08.20)
@freebird evet bu sözü de hatırladım şimdi sen yazınca ama benim aklımdaki cümlede özgürlükle kıyaslama vardı kesinlikle. birinin uydurduğu bi şey miydi acaba, nasıl arattıysam bulamadım çünkü.
0
🌸semaforo de medianoche
(19.08.20)
şimdi şöyle bir tweet buldum twitter.com 10 takipçili daha önce hiç görmediğim bir hesap, kaynak bu arkadaş değil o yüzden ama en azından delirmediğimi kanıtlar bu, gerçekten de böyle bir söz var bir şekilde.
0
🌸semaforo de medianoche
(19.08.20)
en pahalı harcama zamandır.
balzac demiş olabilir,içinde özgürlük yok ama benim aklıma bu geldi farklı olarak.
0
jimjim
(19.08.20)
Belki de sözü ingilizce gördün; if it's free then you're the product. Ve akılda kalan free'nin ikinci anlamı oldu?
0
the coon
(19.08.20)
(6)

ielts 7.5

meyve parcacikli kadin
Bilkent mezunuyum, ingilizcem iyi, okuma anlama hızım da iyi turkce netlerim hep full olurdu. Biraz ornek bakiyorum sinav 2 hafta sonra Min 7.5 almam lazim yapabilir miyim sizce?
Bilkent mezunuyum, ingilizcem iyi, okuma anlama hızım da iyi turkce netlerim hep full olurdu. Biraz ornek bakiyorum sinav 2 hafta sonra Min 7.5 almam lazim yapabilir miyim sizce?
0
meyve parcacikli kadin
(19.08.20)
Çözmediysen öncelikle şu Cambridge deneme setlerinin hepsini süre tutarak çöz. Yanlışlarını incele, bilmediğin kelimeleri kullanımları not et.

Writing ve Speaking kritik zaten diğer ikisi denemeleri çözdükce iyice oturuyor. Writing için bol bol örnek incele internetten. Speaking için de yine bol bol örnek izle ve kendini sınava al. Konusmani kaydet dinle, hatalarını ve kulağını tırmalayan yerleri fark edeceksin.

Ben de 2 hafta kadar bir çalışma süresine sahiptim ve bunları yaparak zorlanmadan 7.5 almıştım, benzer bir profil ile.
0
leben
(19.08.20)
Ielts 7.5 aldım. L: 8.5 R: 8.5 W:6.5 S:7.0

Ben de iki hafta hazırlandım sadece. İlk hafta reading ve listening çalıştım, 9.0 aldığım birçok deneme oluyordu ama yine karşınıza gelecek örneklere bağlı olarak 9 alamama ihtimaliniz var. İkinci hafta writing çalışmaya başladım, keşke sadece writing çalışsaymışım, belirleyici bazı kriterler var onlara dikkat ederek yazmak gerekiyor ona alışmak da zor biraz. Speaking'te de biraz o an sorulara vereceğiniz cevaplara bağlı performansınız değişiyor, bana denk gelen konu çok hoşuma gitmemişti pek de konuşasım gelmedi açıkçası. Writing çalışın. Bol şans.
0
icomefromanatolia
(19.08.20)
ielts simon'a bakmak şart.
0
jimjim
(19.08.20)
Ben de 2 haftada hazırlanıp 7.5 aldım.

Cevaplara katılıyorum. Sınavın belli bir formatı var ona alışkın olmak önemli.

Zaten iyi olduğunuz kısımlar için formatı ve soru tiplerini öğrenin gerisi hallolur. ben ilk bir iki örnekten sonra listening ve speaking kısımları için zaman harcamayıp genel olarak writinge çalıştım ve de readingleri okudum, çıkabilecek garip konular hakkında fikir ve vocabulary kazandırıyor.
0
bluetack
(19.08.20)
bilkentliyim, taşra lisesi çıkışlıyım. hazırlıktaki 2.dönemimde 7 aldım. öttürürsünüz.
0
owaki
(19.08.20)
Bilkent Felsefe mezunuyum. Hiç çalışmadan girdim ve 8 aldım. Alabilirsiniz ama yine de girmeden önce bir bakın derim. Özellikle writing kısmı istedikleri gibi yazmayınca düşük gelebiliyor. Benim en düşük aldığım kısımdı.
0
synthetic a priori
(20.08.20)
(3)

ev eşyası paket teklif

baldan kaymak
bir sürü yer var topluca nereden alınabilir?moda life vs oluyor düğün paketi falan. çok da uğraşmaya gelmez diyorum tek bir yerden alınsa nereyi önerirsiniz?
bir sürü yer var topluca nereden alınabilir?

moda life vs oluyor düğün paketi falan. çok da uğraşmaya gelmez diyorum tek bir yerden alınsa nereyi önerirsiniz?
0
baldan kaymak
(19.08.20)
Abi nasıl zevksiz nasıl hevessiz olunabilir yaşayacağın yerin atmosferini belirlemek için.
Tek bi yerden alınmasını önermem.

Bir de ev eşyasından kast ettiğiniz ne? Beyaz eşya mı? Bardaktan perdeye tam detaylı eşya mı?
Hiç tek başınıza yaşamadınız mı yani? İkea, koçtaş, istda modoko ya da internetten (instagrama da bakın) bu tip ev dekorasyon/ürün satışı yapan siteler var onlara bakın.
0
jimjim
(19.08.20)
Enza fena degil. (Yemek-yatak-salon)

Mutfagindan lambasina olsun dersen ikea'da hepsi var.
0
brkylmz
(19.08.20)
Hicbir avantaji yok gunumuzde toplu alisveris yapmanin. Ha modalifea dusersen zevk ve kaliteden odun vererek kazancli cikabilirsin
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(19.08.20)
(18)

Beleşçilik ya da dilencilik olduğunu düşünmekte haksız mıyım?

anneterligi
arkadaşlar son zamanlarda bazı facebook gruplarına üye oldum.Bunlar kalabalık ve mahalle çevresinde dayanışma amacı ile kurulmuş gruplar. mahalle ise kira bedeli olarak ülke ortalamasından pahalı bir mahalle. Paran yoksa oturma sığlığında değilim. Oda kiralama, ev paylaşma kültürünü son derece makul
arkadaşlar son zamanlarda bazı facebook gruplarına üye oldum.

Bunlar kalabalık ve mahalle çevresinde dayanışma amacı ile kurulmuş gruplar.

mahalle ise kira bedeli olarak ülke ortalamasından pahalı bir mahalle.

Paran yoksa oturma sığlığında değilim. Oda kiralama, ev paylaşma kültürünü son derece makul buluyorum.

Üniversite eğitimi olarak ise dağ başında bir bölüm okumaktansa gençlerin gerçekten büyük bir şehre gelip hayatı tanımalarını savunuyorum.

ikinci el eşya sorabilirsin, sürekli değiştirilen ürünleri sorabilirsin (tabaktır vesairedir) anlayabiliyorum.

Fakat x kişisi geliyor y sokağında ev açtım (en pahalı popüler sokak)

maddi durumum olmadığından aşağıdakilere ihtiyacım vardır:

aşağıdakiler ise çamaşır makinesi bulaşık makinesi ocak fırın bildiğin ev düzmemizi istiyor paşam. Perdesinden ütü masasına kadar.

bu tarz bir başlığa tepki gösterdim ve bildiğin linç yedim.

Şehrin öte yanında bir sürü arkadaş birleşip ucuza ev açan gençlere ayıp olmuyor mu bu tarz şeyler?

x semtinde y sokağında ev açma sen de, z semtinde yarı kiraya otur eve çıktığında ocağın yatağın olsun en azından. Yanlış mı düşünüyorum allasen? bu tarz olay sergileyen bir sürü insan var.

bir de bu tipler bu tarz sağdan soldan kendilerini acındıracak ilanlar açıyor, ev topluyor sonra da oda ilanı veriyor kira+ masraflar deyip 500-600 lirayı cepliyor.

siz ne düşünüyorsunuz acaba? bir sürü şey var böyle.

klima isteyen gördüm, klima.
0
anneterligi
(17.08.20)
Eğer kimsenin malını gasp etmiyorlarsa haksızsın. İnsanların bir şeyleri isteyebilme özgürlüğü var, senin de vermeme.
0
fobfilm
(17.08.20)
bunun adı sanal dilencilik ve bu dilenciler linkedin'e kadar gelmiş. geçen biri linkedin'de işsizim ayağına milletten para topluyordu. adama bakıyorsun daha önce beş firmada çalışmış. ulan ne yaşadın ki milletin yirmi lirasına tamah edecek noktaya geldin, ilginç.

letgo'ya ilan veriyorum üç kişiden biri hayrına bağışlamamı istiyor. bütün gün letgo'da beleş eşya peşinde koşan, buna mesai harcayan insanlar var.

facebook'ta instagram'da her yerde bir yardım kampanyası. her yerde birileri eğitimi, kirası, eşyası otu boku için para istiyor.

bunun adı dilencilik ama sanal ortamda yazınca dilencilikmiş gibi gelmiyor kimseye. o yüzden dilenirken utanmıyorlar.

ben cebimde perde alacak para yokken tek başıma ev tutmam ama millet tutuyor. ne de olsa keriz bol. biz mi çok onurluyuz bunlar mı yüzsüz anlamadım.
0
sir gawain
(17.08.20)
Bence de dilencilik. Net yüzsüzlük. Ben böyle şeylere cidden karşıyım. Ama son zamanlarda milletten bir şeyler dilenmek moda oldu.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(17.08.20)
bence de dilencilik. vicdanları rahatsa, ve insanları kandırmıyorlarsa diyecek bir şey yok. insanlar oturduğu sokağı göre göre veriyorlar sonuçta.
0
fezagezgini_4
(17.08.20)
ne acırım ne yardımcı olurum. ben de zor sartlarda okudum. kimseden bir şey istemedim.
çok haklısınız bu konuda, direkt ölücülük bu.
0
motley crue
(17.08.20)
kesinlikle haklısın ama insanların büyük bir kısmı pek düşünmüyor. topluluk nasıl hareket ederse o şekilde hareket ediyor ve böyle mantıklı bir eleştiride bile linç yemen normal maalesef.
0
black mamba
(17.08.20)
seninkiler gene iyi, uk de yasadigim icin ordaki turk toplumunun facebook gruplarina falan uyeyim. Tr'den surekli ogrenciler yazip duruyor, yok bilmem ne universitesinden kabul aldim, maddi durumum yok, duygu somurusu falan yapiyorlar, patreon bilmemne acmis bagis bekliyormus. Profiline bakiyorsun pelinsu, berkecan. Kardesim ingiltereye basvuruyorsun okul zaten senelik 10-12 pound okul ucreti var+ kalacak yer+ ulasimi, yemegi falan ciddi rakam, buraya basvururken bunlari goze alacaksin, bunlari bileceksin. kabul almayi cok buyuk basari olarak sunuyorlar bir de. Top okullar haric kabulu alirsin zaten onemli olan ucreti odeyebilmek. ciddi ciddi bagis yapanlar faan da cikiyor saka gibi. Bir laf soylesen kiskanmayin, biz okuyamadik onlar okusun. yok ulkemize yararli gencler yetissin falan gibi demogoji yapanlar cikiyor lince ugradiginla kaliyorsun
0
neck_and_neck
(17.08.20)
Dilencilik.net
0
le jeune turc
(17.08.20)
Gasp etmek zaten istemekle olmaz, çalmakla olur. Soru sahibi onu sormamış ki...

Bence dilenciliktir, belesçiliktir.
0
elorelia
(17.08.20)
nesi var bunun? insanlar taşınıyor başka ülkeye ya da şehre ama eşyalarını götürmek istemiyorlar eski olduğu için ya da taşınma masrafı yenisini almaktan daha pahalı olacak diye. o an satmak istemeyen biri ona verebilir.
0
sonsuz
(17.08.20)
Böyle geçinen bir arkadaşım var. 32 yaşında ama hayatında toplamda 6 ay ya çalışmıştır ya çalışmamıştır. Çalışası yok. Aynen böyle birilerinden geçinerek yaşıyor, lüks de yaşıyor. Bir de ibb'nin sosyal destek mi ne o yardımına başvurup aldı. Öğrenciyken de birilerinin evinde kira vermeden yaşıyordu.

Öğrencilikte ufak tefek temel eşya vs ihtiyacı olur o ok yine de, lüks için dilenmeleri ayıp. Ben de zor koşullarda öğrenci oldum, geçsinler bunları. Yüzsüzlüğü beleşçiliği hiç sevmem. Bahsettiğim arkadaşım gibi çalışmayı sevmediği için birilerinin sırtından geçineler zaten asalak, onlara acıyanlar da azıcık enayi.
0
pati
(17.08.20)
@elorelia Ben grupta verdiği tepkiyle ilgili haksız olduğunu söyledim. Sürekli birilerinin yardımlarıyla geçinen tiplerden ben de nefret ederim, konu onların yaptığı şeyin yanlış olduğunu düşünmek veya tasdiklemek değil. Eğer bu kişiler kimseye kasıtlı olarak zarar vermiyorsa veya yasal olarak suç teşkil edecek bir eyleme kalkışmıyorsa, onlara kamusal alanda tepki vermek çok anlamsız. Ahlaki ve hukuki olarak neyin doğru neyin yanlış olduğunu evrensel hukuk kuralları ve normlar belirler, başlığı açan kişi değil.
0
fobfilm
(17.08.20)
selam,
moda grubundan mı geliyorsunuz :))

hayır, beleşçilik olarak görmüyorum. bu tip taleplerden bazıları kimi zaman yersiz ve abartıya kaçmış olarak paylaşılsa da böyle ilanların olması, olabilmesi bile güzel. isteyen verir isteyen vermez. kaldı ki cevap veren yani talepleri karşılayan da çok insan çıkıyor. öte yandan bazen sizin çok lüks sayabileceğiniz kimi eşyaları insanlar isteseler de elden çıkartamıyor, nereye vereceğini bilemiyor vs.

tepki vermeniz anlamsız. sizin hoşunuza gitmiyor diye herkesin sizin gibi düşünmesini bekleyemezsiniz. böyle bir ağ var ve olsun, olmaya devam etsin yani.

"Şehrin öte yanında bir sürü arkadaş birleşip ucuza ev açan gençlere ayıp olmuyor mu bu tarz şeyler?"
neilgisi var? bu tamamen safsata olmuş.
bir de şöyle bakın, çok para harcayıp bu tip paylaşımların olduğu bir semtte yaşıyorsa insanlar yani bir bedel ödüyorsa; mükafat olarak bu tip paylaşımlardan da yararlansın denebilir?
her yerde olacağını savunacak yerde hiçbir yerde olmasın demek tuhaf değil mi?
ben gençken yoktu ya da haberim yoktu ama ben süründüm şimdi onlar da çeksin çileyi demeye ne gerek var yani? kimse benim elden düşme eşyalarımla zengin de olmaz bişey de olmaz yani.

kira cepliyor kısmına da cevabım; bence hoş değil ama gencecik insanlar neden böyle ucuz hesaplara düşsün neden bu kadar fakiriz? alım gücü, paranın değeri neden yok diye sormak lazım asıl. o evlere çıkanlar da salak olmasın yani :D ya da onların yanlarına taşınmaktansa sıfırdan eve çıkmanın fayda/zarar analizini yapıp ona göre karar versinler.

fobfilm+1 diyorum.
not: modaspor,gençlere yardım eden bi abla :)
0
jimjim
(17.08.20)
Haklısın. Sosyal medyada dilenen insanların asalak olduğunu düşünüyorum.
0
ruhen hastayim ben
(17.08.20)
@jimjim

merhaba,

evet doğru tahmin ettiniz moda grubundan geliyorum.

daha farklı semtlerde oturan insanlar da benzeri yardımlardan faydalanabilir. Moda grubunu örnek olarak verdim. Başka gruplarda da istanbul genelinde bu tarz istekler oluyor. Tabi ki arada beleşçisi de olsa da moda grubundan farklı olarak gerçekten ihtiyacı olan insanların moda grubununa kıyasla daha fazla olduğunu düşünüyorum.

Ayrıca burada kastımın sürünmek ya da çile olmadığı bence çok belli. Cebinde telefon var ne fakirliği diye konuşan dayılardan değilim hiç merak etmeyin.

Fakat gelip de ev ihtiyaç listesine kaktüs, bitkiler, süsler dahil eklemezsin. Biraz da sen emek ver değil mi?

yoksa tabi ki ikinci el buzdolabı vesaire soracak, spotçu kan emicilerdense oradan bulsun dayanışma olsun güzellik yapılsın bu başka şeyler.

fakat ben ısrarla ikinci el klima satan var mı diye sormak ile ihtiyaç listesine klima eklemek arasında çok fark olduğunu ısrarla düşünüyorum.

Hayrına verilmiş bir eşyaya talep olmakla millete hayrına ev düzmek arasında da çok ciddi bir fark olduğunu düşünüyorum.

ek olarak kira cepliyor kısmının da maddi koşullardan dolayı olduğunu da düşünmüyorum. Milyonları olan insanlar da cepliyor. Bununla ilgili güzel bir alıntı yapacağım her ne kadar tamamını hatırlamasam da,

"ihaleye fesat karıştırmamanızın sebebi kötülüğe karşı olmanız değil, ihaleye fesat karıştıracak konumda olmamanız, yoksa gündelik hayatınızda ufak ufak dolandırıcılıkları zaten yapıyorsunuz"

evet düşüncem bu yönde. Aynı semtteyiz bir gün güzelcene oturup tartışabiliriz de, ilk bira benden.
0
🌸anneterligi
(17.08.20)
evet ya,
ikinciler de benden olur o zaman :)
bakış açına katılıyorum ama dünya tek tek bu böyle olmaz, şunu da şöyle yapmak gerekir diyerek düzelecek bir mekanizmaya sahip değil. bırakmak lazım. bizim doğrularımız bize, başkalarının doğruları başkalarına kalmalı. tabii ortada bir hak yeme, özgürlük ihlali yoksa. yoksa başkası da gelip sizin yaptıklarınıza bunu böyle yapmamalısın diyerek sizden linç yiyebilir. falandır, filandır.
0
jimjim
(17.08.20)
Bence de dilencilik. Benim şartlarım hadddinden zor olduğu için okulu bırakmak zorunda kalmıştım, bunları gördükçe üzülüyorum.

Öyle bir hayat yok.

Bir lira vermem.
0
hayirsiz
(17.08.20)
@ dumbest_man_alive

Golf sopası hoş cidden, farklara bak.

Şaka maka benim kastım şu;

Mesela siz ilan açarsınız buyrun alın hayrını görün yeter ki evimden çıkarın dersiniz. Son derece makul, bir tür win-win durumu.

Bir öğrenci yazar, kışın ortasında kombisi bozulur, der ki elinde atmayı düşündüğü kombi olan, ya da değiştirmeyi düşündüğü kombi olan. Aynı şey buzdolabı, çamaşır makinesi vs için de geçerli

Benim kızdığım nokta a kişisinin elinde hiç bir şey olmadan gayet pahalı bir semtte ev açıp, gelecek bu yardımlara güvenmesi. Yani bu kişi ev açtım ocağım eksik kaldı, yok mu çıkaracak ocağı olan demiyor. Bütün bir ev listesi hazırlıyor, milletin ona ev düzmesini bekliyor.

Kastım budur. Yoksa bu freecycle kültürünü sonuna kadar destekliyorum.
0
🌸anneterligi
(17.08.20)
(5)

eski eşyaları elden çıkarmak

bugisme
uzun zamandır dkkat ediyorum toplam 10 parça kıyafet giyiyormuşum. Ama dolabımda 10 yıldır aldığım ve almaya devam ettiğim ancak gerek alınan/ verilen kilolar sebebiyle, gerekse eskimesi/ sıkılmam sebebiyle giymediğim 100den fazla alt üst ya da takım kıyfetlerim var. bunları internetten satmakla vak
uzun zamandır dkkat ediyorum toplam 10 parça kıyafet giyiyormuşum. Ama dolabımda 10 yıldır aldığım ve almaya devam ettiğim ancak gerek alınan/ verilen kilolar sebebiyle, gerekse eskimesi/ sıkılmam sebebiyle giymediğim 100den fazla alt üst ya da takım kıyfetlerim var. bunları internetten satmakla vakit ve sabır harbine girmek istemiyorum. Bir günde kurtulmak ve biraz para kazanmak istiyorum. Böyle çuvala tıkıp maltepe tarafına pazara gitsem yere sersem gel kardeşim 20-50 lira arasına satsam nasıl olur? bazı ürünler iyi marka ve yeni sayılır ve bence para eder yani. ama tek korkum kamu personeliyim ve zabıta enseme yapışıp topla kardeşim diyip sorun çıkarır mı? Daha önce deneyen oldu mu böyle bir şeyi?
0
bugisme
(17.08.20)
3 kuruş için rezillik yaşama bence. ihtiyacı olan birine ver gitsin.
0
mg3929
(17.08.20)
selam, yukarıdaki arkadaşa tam katılmıyorum.
yani mesele para kazanıp kar elde etmek değil ama tr'de bu tip geri dönüşüm, yeniden kullanım kültürünün oturması için 2.elde ücret alıp vermek bence yaygınlaşmalı.

letgo, dolap, gardrop benzeri uygulamalar var bu iş için ama bazıları gerçekten sabır törpüsü olabiliyor çok eşyanız varsa. çünkü çoklu fotoğraflar vs.
pazarda size tezgah ya da işte yer açma izni vermeyebilirler emin değilim :)
ama feriköydeki gibi 2.el pazarlarında nasıl oluyor işler bilmiyorum.
bulunduğunuz semtte örneğin kadıköy-beşiktaştaki gibi facebook grupları varsa oralarda paylaşabilirsiniz.

tamamen hibe içinse mahalle muhtarınız ihtiyaç sahiplerine ulaştırabilir.
0
jimjim
(17.08.20)
dolap sizin işinizi görür, fiyatı uygun tutup güzel fotograflarla hızlıca satabilirsiniz
0
delidiyorum
(17.08.20)
dolap işinizi görür, aynı durumdaydım, 2 yıldır ayda 10-15 ürün satılıyor dolap hesabımda, ama uğraşmak gerekiyor, düzgün forograf çek, ölçüleini yaz vs..
0
benaslinda
(17.08.20)
Dolap'a koy.
0
lcha
(17.08.20)
(12)

Terapi ücretleri neden bu kadar pahalı ?

halen
Hayır çözmem gereken sorunlar da var ama seans ücretini duyunca başımdan aşağı kaynar sular boşalıyor. 300TL dediler seansına. 2 haftada bir gitsem 600TL ayda ki iki haftada bir gitmek işe yarar mı onu da bilmiyorum. Kendi içimde biraz haklılandırırsam vericem bu parayı ama sizce de pahalı değil mi
Hayır çözmem gereken sorunlar da var ama seans ücretini duyunca başımdan aşağı kaynar sular boşalıyor. 300TL dediler seansına. 2 haftada bir gitsem 600TL ayda ki iki haftada bir gitmek işe yarar mı onu da bilmiyorum. Kendi içimde biraz haklılandırırsam vericem bu parayı ama sizce de pahalı değil mi veya daha makulünü bulabilir miyim,piyasaya çok hakim değilim? Ya da nasıl bakmak gerekiyor bu olaya ?

Teşekkürler
0
halen
(17.08.20)
ne ucuz ki.
0
baldur2
(17.08.20)
orası değil ruh sağlığı hizmeti almak genel olarak pahalı pandemi öncesi de orta halli bir yerde 200-250 civarıydı

Bildiğim kadarıyla haftalık art arda 5 seans öneriyorlar başlayınca, sonra psikolojik ekonomik durumuna göre sıklığını belirleyebiliyorsun

Her yer bu şekilde mi öneriyor onu da bilmiyorum
0
freebird5406_2
(17.08.20)
300 liraya bulduysanız kaçırmayın bence.
iki haftada bir değil, haftada bir isteyecektir muhtemelen ama ona göre bir düzenleme de yapılabilir belki.

pahalılığı tartışılır.
psikolojiniz hayatınızdaki en önemli şeyiniz ve bunun da bir bedeli var.
bu insanların o güne kadar aldıkları eğitimin, deneyimin, o muayenehaneyi ya da kliniği işletmenin de bir bedeli var.
hayatınızı etkileyen sorunu 5-10 seansta çözüp hayatınızı bir anlamda düzeltmenin de bir bedeli var muhakkak.
baktığınızda sadece karşınızda oturup dinliyor olabilirler ama yaptıkları iş kolay değil.
kolay olsa kendi başınıza halledebilirdiniz.

diğer yandan, bu insanların da sizin derdinizi dinlerken "kirayı bu ay nasıl ödeyeceğim?" diye düşünmemesi gerekiyor.
yani verdikleri hizmet karşılığında belli bir refah seviyesinde yaşamak istemeleri ve ona göre bir ücret talep etmeleri normal.

belediyelerin ya da devletin bazı kurumlarının da psikolojik destek hizmeti sunduğunu duymuştum ama detayını bilmiyorum.

edit:
bir de tabii 50 lira verilen şeyle, 300 lira veya daha fazlası verilen şeye karşı hastaların ve danışanların da ilgi gösterme şeklinde fark oluyor.
o da bir faktör.
0
blatta hiberna
(17.08.20)
Dertliyim.
Ucuz olanları güvenilir değil, ciddiyim. Arkadaşım gitti olanı da bozdular gibi oldu.

Sana 300 dedilerse çok şanslısın geçen sene bana 500 dediler bi de ayda 4 kez gelen kişilerle ilgileniyolarmış sadece.

Özetle ayda 2000 tl verecek parayı bulmak da kolay olmadığından gitmedim tabi. Sonra da gelip herkes gitsin diyolar. Saçma sapan işler. psikologlar kirasını nasıl ödeyeceğini düşünmesin tabi ama bi şeyleri düzeltelim diye giden bizler de kiramızı düşünmeyelim.

Loop gibi.
0
lcha
(17.08.20)
pahalılığı tartışılabilecek bir konu değildir. hayvan gibi pahalıdır.ülkede bu kadar iyileştirilmesi gereken ruh hastası varken her seans için 600 lira istemek biraz insafsızlık bence , bunların belli bir piyasası olmadığı için ne kadar iyi gibersem o kadar iyi olur düşüncesiyle o fiyatlar belirleniyor.Bana gelip de yok kirayı nasıl ödeyeceklerini düşünmemeleri lazımmış gibi saçma sapan şeyler söylemeyin.
0
uzunincemalbrodayim
(17.08.20)
geyik muhabbeti yapmak icin 300 lira,bugüne kadar herhangi bir sorun cozen psikolog gormedim,psikatrist ayri tabi o tedavi icin ilac yaziyor
0
kreatin
(17.08.20)
pahalılığı elbette tartışılır.
seansı bin lira olan da var, 200 lira olan da.
birinden birini karşılayabilirsen karşılayabilirsin.
sonuç olarak özel bir hizmet alıyorsunuz.
bir bedeli de olacak elbet.
keşke olmasaydı ama var.
özel hizmet veren kimse kamu yararına çalışmak zorunda değil.
isterse seansını beş bin lira yapar, o parayı verebilenle ilgilenir.
devletin sunduğu seçenekler keşke daha iyi olsa, o ayrı konu.
kendi yerinde hizmet veren insanı bu bağlamaz ki.

ayrıca hiç dinlemeden, anlamadan ilacı yazıp hiçbir sorunu çözmeyen psikiyatr da var, hatta çoğunluğu böyle.
bunun dışında, terapiyle de ilaçla da iyileşen veya en azından sorunlarının büyük kısmını çözen fazla sayıda insan var.
herkes kendine uygun yolu bulup şartları izin verdiği sürece oradan devam etmeli.
sorunu olan ve yardım almayı düşünen insanların motivasyonlarını "aman zaten işe yaramıyor" diye bozmanın anlamı yok.

edit:
Acream +1
burada psikologun geçim derdiyle verilen örneğin ne demek olduğunu şöyle açıklamam lazım iyice anlaşılması için herhalde:
psikologun değil, devletin bunu düşünmesi lazım.
belki devlet bünyesinde çalışan psikologların şartları iyileştirilmeli ki, yönelim daha fazla olsun.
ya da belki belli düzeyde bir sigorta kapsamı gibi bir şey olsun falan filan, detayını bilemem.
ama evet, bu insanlar da kendilerini düşünmek zorundalar.
kendisine göre, kendine değer gördüğü fiyatı belirlemekte özgür.
ve evet, kamu hizmeti verecek diye aç da kalmaması lazım çünkü sorumluluğu bu değil.

tam tersine, her yıl telefon değiştirmeye, on tane spor ayakkabı almaya, tatile gitmeye ona buna para bulunurken, kredi çekilirken, insanın psikolojik sağlığı için jimjim'in dediği gibi bir miktar belirleyip, bununla hareket etmiyor oluşu sorun.
gerekirse fedakarlık edip gitmek lazım.
ama destek aldığınız yeri para vermeye değer görmüyorsanız zaten oradan ne kadar verim alabilirsiniz, bu da ayrı bir tartışma konusu.
herkes bu harcamaları yapmıyor elbette ama bunları yapıp, "gitmem lazım ama parama kıyamıyorum" diyen bir kitle de mevcut.
bu noktada psikolog neden fedakarlık yapması gereken taraf olsun ki?
0
blatta hiberna
(17.08.20)
antalya'da bir terapist ayda 8 kere gelmezsen ilgilenmem, parayı da peşin alırım dedi (bu üslupla söylemedi tabi). parayı peşin almalarının sebebi de sürekli gelmelerini sağlamak içinmiş (yersen).

gerçekten çok pahalı, benimde çözemediğim sorunlarım var, beynimin içinde düşünceler kaynıyor resmen ama gidemiyorum.

iç dökmüş oldum biraz, kusuruma bakmayın.

edit: lcha +1. psikoloğa ayda 2bin vereceksek biz nasıl ödeyeceğiz kirayı diye düşüneceğiz bu seferde.
0
mrtkp1234
(17.08.20)
yani yine biz fakiriz diyeceğim ama linç yerim herhalde.
her şey pahalı +1
bir de tartışılır, sağlık ve daha önemlisi ruh sağlığı ucuza kaçılabilecek bir konu değil. ayrıca yetişmiş, bu alanda gerçekten tedavi sağlayabilecek uzman sayısı az.
bunları göz önünde tutarsak, piyasayı da bilen biri olarak 300 iyi bile diyorum.
bir de şöyle bakın bu tedavi sürecine, diş yaptırmak gibi ya da nebileyim bir şeyi tamir ettirmek gibi. toplu halde düşünün.muayene ücreti olarak değil de 5-10k verip kurtulacağınız bir ihtiyaç gibi.
dalga geçmiyorum ama eski mutfak dolaplarını değiştirmek için 10k bütçe ayırmak gibi yani.
0
jimjim
(17.08.20)
"diğer yandan, bu insanların da sizin derdinizi dinlerken "kirayı bu ay nasıl ödeyeceğim?" diye düşünmemesi gerekiyor."

güldüm buna. kira derdi çeken psikolog/psikiyatr/terapist var mı bu ülkede ya da dünyada? en yeteneksizi bile orta üst sınıf hayatı yaşıyor. gözü açık olanlar direkt zengin statüsünde zaten. ben henüz geçim sıkıntısı çeken psikolog görmedim.

bilakis terapiye ihtiyaç duyan insanın derdini anlatırken "kirayı bu ay nasıl ödeyeceğim?" diye düşünmemesi gerekiyor. bir meseleye ancak bu kadar tersten yaklaşılır.

sonuç: evet pahalı. orta gelirli biri olarak, delirmeme ramak kalmadıkça asla içime sinerek psikoloğa terapiste vs. bu parayı vermem.
0
sir gawain
(17.08.20)
Yukarıda bir cevap yazmıştım; buraya da yazayım.

Günde çok fazla danışan alamıyorsun zaten; zihinsel olarak yuk bir durum. Her seans öncesi dosya okuma, seans sonrası kendin için ufak rapor yazma, seanslar arasına az da olsa ara koyma vs gibi durumlar oluyor. 'Haydi bakalım sıradan alalım sizi' gibi bir durum olmuyor yani. Odaklanabilmek ve kaliteli seanslar geçirebilmek için aralıklı çalışmak şart.

Sonrasında terapistlerin (hem psikolog hem psikiyatrist) terapi eğitimleri bayağı maliyetli ve hiç bitmeyen, sürekli kendini revize eden bir süreç. Bu yda seans ücretlerine etki ediyor haliyle. İnsanlar 15000 lira yüksek lisansa pahalı derken terapistlerin bir eğitimi o kadar nerdeyse.

Üçüncü olarak da terapiye giderken biraz zorlanarak gitmelisiniz zaten (seans basi 1000 lira olsun demiyorum) seansı 50 lira olan bir terapist sizi maddi olarak çok zorlamaz; bu yüzden ayırdığınız zamanı da çok onemsemeyebilirsiniz. Sadece turkiye'de değil, tüm dünyada böyle.

Seansı 500-600 lira olan psikolog az zaten; psikiyatrist var. Psikolog o kadar yüksek ücretle seans yapıyorsa gerçekten ekstra bir durumu vardır. Istanbul'da genelde 300-350 lira arasında değişiyor; 250ye kadar düşen yerler var.

Ha bana kalırsa buna devletin el atması lazım. Seans ücretinin yarısını sigorta karşılasa bu kadar sorun olmaz. Onun dişinda durum bu. 50-100 liraya danışan alamazsınız.
0
fraise
(17.08.20)
11 yıldır devlette çalışan bir psikolog olarak soruları alabilirim. hastanede terapi başvuruları olabiliyor. ancak her hastanede oda sıkıntısı var. bakanlık doktor bakanlığı, psikolog tehdit unsuru gibi görülüyor. personel dağılım cetveline göre her ilçe hastanesinde bile ortalama en az iki psikolog bulunuyor. onları da hasta haklarına vb benzer yerlere atabiliyorlar. sevk zinciri de şöyle ilerliyor. mhrs'den psikiyatriye başvuruyorsunuz. görüşme ihtiyacınız varsa, psikiyatrist de halden anlayan biriyse psikolog yönlendirmesi yapıyor. alacağınız hizmet ise hastanenin ortamı, psikologun motivasyonu gibi değişkenlerce belirleniyor. konuyla ilgili soruları olanları alabilirim.
0
margi kleinjan
(26.03.21)
(5)

Gürültücü Üst Komşu

jimjim
Göçmen (yurt dışında çalışıp tr’ye dönmüş) 30 ların başında ya da 20 lerin sonlarında tek yaşayan bir üst komşum var. Haykırarak yaptığı telefon konuşmaları, dehşet gürültülü kahkahalarına, sumo güreşçisi yürüyormuşçasına gümbürdeten adımlarına şimdi bir de en az kendi kadar gürültücü siyahi (üzgünü
Göçmen (yurt dışında çalışıp tr’ye dönmüş) 30 ların başında ya da 20 lerin sonlarında tek yaşayan bir üst komşum var.
Haykırarak yaptığı telefon konuşmaları, dehşet gürültülü kahkahalarına, sumo güreşçisi yürüyormuşçasına gümbürdeten adımlarına şimdi bir de en az kendi kadar gürültücü siyahi (üzgünüm gürültü sevdiklerini düşünerek belki de ırkçılık yapıyorum, farkındayım) misafir(ler)i eklendi.
Bir de bozuk kombilerinin dış ünitesi aşırı gürültü yapıyor.
Bir iki defa uyarmayı denedim, az önce de çıktığımda kendi yok arkadaşı vardı, klimayı kapatırım dedi ama kapatmadı. Hatta biraz abartıp su sızdırıyor dedim ama inanmamış ya da geçiştirmiş olabilir.
Home office çalıştığımız şu günlerde artık tahammül eşiğimin sonlarına geldim.
Polis o esnada “yeterince” ses yoksa pek bir ikazda bulunmuyor.
Ben bunların ev sahibinin numarasına nasıl ulaşırım? Direkt bu kiracı adamdan istemenin bir yolu olmalı, şüphelenmeden benle paylaşmalı ama ne?
0
jimjim
(15.08.20)
apartman yöneticisiyle görüş onda vardır. diğer komşulara sor. Ya da üst kattaki kiracıya sor apartanla ilgili bir durum vardı de. Egm online, cimer, sonuc alamazsan acıkkapı.gov.tr, kamu denetçiliği hepsini deneyebilirsin. Yazılı şikayette bulunursan polis ya da zabıta telefonu suratına kapatmamış olur.

Ben pek bir sonuç alamadım ama sen yine de dene.
0
banacevaplazım
(15.08.20)
Benim alt komsum benzer sorunlar çıkardı. Anirarak bilgisayar oynayan ve 31 çeken bir üniversite öğrencisiydi. Kibarca konuştum önce. Işe yaramadi. Sonra tekrar kibarca konuştum azaldı. Üçüncü konuşmadan sonra kesildi. Kibarlık işe yaradı sanırım.
0
howfaristhesky
(15.08.20)
Benim alt katta oturan kızdan sürekli şak şak seks sesleri geliyordu. özellikle kucak pozisyonunda gürültü çıkararak seks yapıyodu. birkaç defa rahatsız olduğumu belli ettim. hala devam edince pozisyonu değiştirin diye bağırdım evin içinde. hala devam edince kapısına dayandım çok ses geliyor dedim. hatta sesi kaydetmiştim. onlara da dinlettim. sonra ses kesildi.
0
kickboxer
(15.08.20)
Bağırma, yürürken ses çıkarma kesinlikle haklısın da klimaya takıldım. Ne yapsın sen kullanmıyorsun diye sıcaktan erisin mi?
0
kumulatifvergimatrahi
(16.08.20)
@kumulatifvergimatrahi

kombileri bozuk diye belirtmiştim oysaki.
tamir ettirebilirler?
gündüz bile traktör gibi ses çıkartıyor, gecenin sessizliğinde sabaha kadar bu sesle uyumaya çalıştığınızı düşünün bir de.
üstelik az ses duymak için ben pencerelerim kapalı duruyorum evde :/
0
🌸jimjim
(16.08.20)
(11)

Halhal takan erkekler

hayaletimsi
hakkında ne düşünüyorsunuz?
hakkında ne düşünüyorsunuz?
0
hayaletimsi
(14.08.20)
Hiç görmedim ama bacakları ince uzun, hafif kaslı ve ayak bilekleri inceyse, üzerine keten ya da sile bezinden bir pantolon giyecek kadar bir karizmaya sahipse hoş olabilir. Ten renginin de kumral olması lazım. Erkek için riskli yani.
0
epistemic_regress
(14.08.20)
Benden daha dişi olduğunu düşünürüm, erkeksi bulmam.
0
pati
(14.08.20)
Halhal takmayı sevdiklerini düşünürüm
0
elorelia
(14.08.20)
Feminen bulurum.
0
kostüm çok güzel prenses misiniz
(14.08.20)
Son zamanlarda sık karşılaşıyorum henüz bir anlam arama çabasına girmedim, haber verin girince ona göre gömelim;)
0
olaylar olaylar
(14.08.20)
Sünnet değil mi ya :))

Yakıştırırım, sempatik bulurum aşırı kalın bilekli değilse.
0
jimjim
(14.08.20)
Hiç görmedim ama güzel olabilir sanki.
0
ruhen hastayim ben
(14.08.20)
Erkeğe de kadına yakıştıramıyorum ama beni ilgilendirmez, takan dışında kimseyi de ilgilendirmez - bu en onemlisi
0
howfaristhesky
(14.08.20)
varos bulurum. gereksiz bir stil yaratma cabasi.
0
hot potato
(14.08.20)
eşcinsel kimlik sahibi
0
KaraSakall
(15.08.20)
gokkusagi renginde kemerle hos olur kanaatindeyim. bana ters.
0
tunaktunaktun
(15.08.20)
(4)

Apartmana test için gelinmesi

mekaniker
4 bloklu her blokta 48 dairenin olduğu bir sitede oturuyorum. 2 gün sonra askerliğimi yapmak üzere birliğime katılış yapacağım. Bu arada askerlik öncesi virüs testimi yaptırdım ve negatifim. Bir an önce gitsem mi? Apartmanı karantinaya alırlar mı? Hangi durumlarda alıyorlar?
4 bloklu her blokta 48 dairenin olduğu bir sitede oturuyorum. 2 gün sonra askerliğimi yapmak üzere birliğime katılış yapacağım. Bu arada askerlik öncesi virüs testimi yaptırdım ve negatifim. Bir an önce gitsem mi? Apartmanı karantinaya alırlar mı? Hangi durumlarda alıyorlar?
0
mekaniker
(06.08.20)
Apartmanı niye karantinaya alsınlar?
0
elorelia
(06.08.20)
@elo ne bileyim. Millet bayramda birbirine gidip gelmiştir. Temaslılara test yaparlar falan. Kafamda kurdum sanırım :)
0
🌸mekaniker
(06.08.20)
Evet kafanda kurmuşsun. Pozitif çıkan kişinin aynı.evde yaşayan eşine çocuğuna bile yapmıyolar şu an belirti yoksa.
0
elorelia
(06.08.20)
Durum şu an içleri acısı.
Belirtilerin tamamını gösterseniz hatta bir şekilde siz test yaptırıp pozitif sonucu alsanız bile ailenize test yapmıyorlar. Apartman ne alaka?
Keşke öyle bişey olsa.
0
jimjim
(06.08.20)
(6)

İstanbulu yaşamak

ırene adler
>> Herkese selam, pandemiden dolayı nispeten bu sıralar izole bir hayat yaşamak zorunda kalsakta, ileriki günler için soruyorum bu soruyu daha çok.İstanbulda yaşamaktan çok memnunum. Biraz daha keyifli hale getirmek istiyorum. Bunun için neler yapabilirim? Tiyatro ve bazı konserlere gidiyorum. Tiya
>> Herkese selam, pandemiden dolayı nispeten bu sıralar izole bir hayat yaşamak zorunda kalsakta, ileriki günler için soruyorum bu soruyu daha çok.


İstanbulda yaşamaktan çok memnunum. Biraz daha keyifli hale getirmek istiyorum. Bunun için neler yapabilirim? Tiyatro ve bazı konserlere gidiyorum. Tiyatro oyunu bakımından çok zengin ve potansiyeli olan bir şehir. Bu beni baya mutlu ediyor.

Gastronomiye ilgim var. Bunun neticesinde her yiyecek için iyi yerlere gitmeyi seviyorum. 2'de servisi biten esnaf lokantasından tutun da şık bir bistroya veya kaliteli bir otelde brunch'a kadar her şeye varım. O kadar çok mekan var ki keşfedilecek, bu konuda daha yolum var. Mekanları araştırmak, denediğim yerlere eşi dostu götürmek en keyif aldığım aktivitelerden biri. İyi bir simit için ilçe değiştirdiğim bile olmuştur.Fine dining olayına henüz girmedim, bir kaç mekan var aklımda.

İstanbulda yapılacak aktiviteler özelinde bir çok yere gittim. Korular, müzeler, sanat galerileri, tarihi mekanlar. Semt semt İstanbul turlarına katıldım rehberle birlikte. Henüz daha katılmadığım turlar var. Onlara da gidicem. Daha gitmediğim bir kaç müze var,onlar da listemde.


Bu yazdıklarım benim bu zamana kadar yaptıklarım. Bunlar haricinde İstanbulda geçen yaşantımı daha zevkli kılacak neler yapabilirim? Sizler neler yapıyorsunuz?

Aklıma bazı atölyelere katılmak geldi. Çikolata, cheseecake, pizza yapımı atölyeleri gibi. Kısa süreli katılabileceğim atölyeler olarak başka neleri ekleyebilirim?
Şu mekanda şu aktiviteyi kesin yap gibi tavsiyelere de açığım. Maddiyat konusu önemli tabi ama deneyimi daha çok önemsiyorum,bütçe sınırlaması pek yok şu aşamada.
0
ırene adler
(02.08.20)
Bir çevre edinin, keşifleriniz farklı yerlere ziyaretlerinizin yanında sürekli gittiğiniz bir iki cafe/bar da olsun.

Salt, ist modern sinema günleri gibi (yeniden başladığında) takip edebileceğiniz programlar oluyor. İst modern için halk günü var ama sinema için üyelik de alabilirsiniz.

Dil klüplerine katılabilirsiniz. Sembolik ücretlerle dil pratiği için toplanan gruplar oluyor bunlara bir bakın.

Adaları kışın da -hatta sadece kışın- ziyaret edin.

Sanat, yaratıcı drama ya da tamamen ilgi alanıza yönelik atölyelere katılın. Özellikle vakıfların ( yky, aksanat, yine salt, iksv vs) günlük ya da haftalık ücretsiz veya ücretli atölyeleri oluyor bir bakın.

Fotoğrafa ilginiz varsa başlayın, grupla hem gezer hem teknik öğrenirsiniz.

Müzayedelere (mesela kitap müzayedelerine) almayacaksanız bile katılın. Buralarda bulunmak bedava eğitim gibi.

Deniz sporlarına ilginiz varsa; yelken, rüzgar sörfü vs. ist iyi bir seçenek olabilir. Ya da ilginç sporlar için; su altı hokeyi, bünicilik vs.

Vaktiniz varsa gönüllük projelerine katılabilirsiniz. Stk ya da daha küçük oluşumlarda.

Akut’tan eğitim alabilirsiniz. Pek çok alanda lazım ama en başta deprem ülkesi.

Akmerkezin bahçesinde temel tarım eğitimleri oluyor ücretsiz. Orada bi sera yaptılar hatta, bir bakılabilir.


Yani sadece şehrin kendine has kültürel ve tarihi etkinliklerinin dışında bir metropolde olup başka yerlerde bulamayacağınız alanlarda uğraşabilirsiniz.
0
jimjim
(02.08.20)
Eğer kendi ilgi alanlarınızı söylerseniz ona göre bir öneride bulunabilirim, yoksa istanbul çok geniş bir memleket, ne zaman yeter ne ömür içindekileri yapmaya
0
paramolacak
(03.08.20)
tarzınıza göre müzik festivallerine gidin, tabi pandemi nedeniyle festival olmadı bu yıl ama keşke olsa da gitsek. (+18 olanlardan bahsediyorum, onelove vs..)

tiyatro ve bazı konserler demişsiniz daha yakından takip edin, d10 yıldır devlet ve şehir tiyatrolarının bütün oyunlarına gitmişimdir, maddi açıdan da özel gibi zorlamıyorlar.

aynı şekilde devlet opera ve balesini takip edin, cemal reşit rey salonu size yakınsa sezonda her tarza uygun çok güzel etkinlikler ve konserler oluyor, fiyatlar yine üzmeyecek seviyede, mutlaka bir göz gezdirin.

sosyal etkinlik olarak sadece biletix e bakmaktan ziyade bana yakın olan mekanlarda hangi etkinlikler var diye bakıyorum ben genelde, bana yakın olan devlet şehir tiyatro sahneleri, küçükçiftlik park ya da cemal reşit rey salonu gibi.

yeme içmeyi seviyorsanız zomata gold öneririm, biz hemen hemen 2 yıldır pandemiye kadar çok kullanıp çok memnun kaldık, normalde ya biz buna bu parayı vermeyiz dediğimiz bir çok yerde farklı yemek yedik zomato gold ile.

içki seviyosanız çok güzel kokteyl atölyeleri var, farklı farklı onlara bakabilirsiniz.

mesela bu ay başlayıp 2 ay daha sürecek olan kadıköy belediyesinin sosyal mesafeli sanat festivali var, aylin aslım konserine bilet aldık, gözümüze kestirdiğimiz bazı oyunlar ve konserler daha var, haftalık olarak açılıyor biletler, açıldığında onları da alacağız, bütün biletler 25 tl.

aklıma gelirse editlerim daha. şimdilik bu kadar.
0
benaslinda
(03.08.20)
(bkz: murat belge)'yi hic sevmem ama:

(bkz: istanbul gezi rehberi)

yalniz dikkat et bunu okuyunca gezmene, yasamana gerek kalmayabilir, oylesine muazzam.
0
baldur2
(03.08.20)
Tavsiyeler gelmiş benzer şeyleri yazmaya gerek yok o yüzden kendimden birkaç not paylaşayım.

Ben yürüyorum. Genellikle korular, boğaz kenarı yerleşim yerleri veya eski İstanbul denilecek evlerin olduğu yerleri seçerek ve her seferinde farklı sokaklara girmeye çalışarak uzun yürüyüşler yapıyorum. "Aaa burada bu mu varmış? Bu yeni mi ya? Bura nereymiş acaba?" iç sesleri ile güzel yürüyüşler yani.

Atölye kısmına yorum yapayım bir de. Yemek konusunda benim de merakım vardır. Aynı kafayla bir kez Eataly italyan yemekleri atölyesine gittim adam gibi Cannoli öğreneyim diye. Sonuç ise hüsran :( Yaptırdıkları şeyin uzaktan yakından Cannoli ile alakası yoktu. Yani yemek yemenin yanında zaten yapmaya da meraklıysanız biraz boş gelebilir. Ev ortamında rahatça kat kat güzelleri yapılabiliyor. Daha profesyonel atölyeler daha güzel olabilir tabi bilemiyorum.

Bir de bi ara Internations etkinliklerini takip ediyordum. Son zamanlarda pek sarmasa da değişik ve hoş mekanlara gittim sayelerinde.

Soruyu da izninizle takibe alıyorum. Yazmışken biraz da faydalanalım :)
0
bartman
(03.08.20)
İstanbulun karadeniz kıyıları pek el değmemiş, bir çok kişinin bilmediği köylerle dolu. Arabaya atlayıp turlamanı öneririm hiç yapmadıysan.
0
roket adam
(03.08.20)
(11)

Dışarda dondurma yalaya yalaya gezenler

condom kurşunu
Ben evden dışarı maskesiz çıkmıyorum bir kere bile çeneme çekmedim sadece restorana gittiğimde çıkarıyorım maskemi ama bakıyorum millet elinde dondurma maske kolunda yalaya yalaya havadaki bütün covid bonuslarını toplaya toplaya yürüyorlar. Bir tek bana mı garip geliyor şu zManda dışarda bir şey yiy
Ben evden dışarı maskesiz çıkmıyorum bir kere bile çeneme çekmedim sadece restorana gittiğimde çıkarıyorım maskemi ama bakıyorum millet elinde dondurma maske kolunda yalaya yalaya havadaki bütün covid bonuslarını toplaya toplaya yürüyorlar. Bir tek bana mı garip geliyor şu zManda dışarda bir şey yiyip içmek?
0
condom kurşunu
(02.08.20)
bir yere oturup yiyorsa normal karşılıyorum yaymıyorlar diyorum. birde ağzımızdaki maske bizi dışarıdaki mikrobu yutmaktan çok da fazla korumuyor sadece yaymamızı engelliyor diye biliyorum yanlışım varsa düzeltin.
0
basond
(02.08.20)
Restoran derken restoranın dışarı kısmında yani daha kapalı alanda restorana gitmedim :)
0
🌸condom kurşunu
(02.08.20)
Restoranın açık alanında çıkarman ile açık havada yürürken çıkarmak arasındaki farkı anlamadım ben. Açık havada dondurma yemesinde bence sakınca yok.
0
bayc
(02.08.20)
cok evhamlisiniz.
0
müptezel dostoyevski
(02.08.20)
Dışarıda sinek ilacı gibi havaya virüs sıkan araçlar mı var nedir bu korku.

Senin gibi bir sürü tip var merak etme tek değilsin.
0
catch the arrow
(02.08.20)
Size garip geliyor, bana disarida dondurma yemek garip gelmedi.

Acik alanda virusu kapmak ve bunu yiyecek uzerinden kapmak cok cok dusuk bir risk.

Siz takiyorsaniz maskenizi, iyi yapiyorsunuz. Kendinizi guvende hissetmeniz, baskalarini dusunup bu konuya dikkat etmeniz onemli.
0
buf-e kür
(02.08.20)
Ben de aşırı titizlenenlerdenim. Dışarıda yemek yemekten ziyade. Mesafenin korunmaması en büyük tehlike diye düşünüyorum.
Yani ağzı açık insanlar bomboş alanda çok küçük bir tehditken sıkış tepiş halde yemek yiyip içmeleri çok çok daha tehlikeli.

Dışarıda dondurma yemek değil aptal gibi etrafında onlarca insan dururken maskeyi indirip bişey yemek vs tehlikeli.
0
jimjim
(02.08.20)
Yani mesafe varken bir dondurma yemelerini çok da garip karşılamıyorum ben. Yukarıda biri yazmış 'virüs yayan araçlar yok' diye, hakikaten öyle. Siz açık terasta yemek yiyorsaniz onlar da etrafında insan yoksa yiyebilir diye düşünüyorum. He dip dibe yerlerden geçerken yemesinler tabii bir zahmet, kendileri için de tehlikeli. Hatta direkt kalabalik yerlerden uzak durulmalı zaten.


Bu arada Avrupa ülkelerinin şu anki durumlarını görseniz sanırım histeri atağı geçirebilirsiniz zira burda açık havada dondurma da yiyorlar, bir şeyler de içiyorlar. Yan yana da oturuyorlar. Gol kenarları vs hep dip dibe ve kalabalık.
0
fraise
(03.08.20)
Son derece haklısınız
Yabancı makaleleri takip ediyorsanız virüsün havadan da bulaşabildiğini biliyorsunuzdur.
Dondurma yalarken havaya bulaşır + maskesini çıkaran biri de o havayı solur

Bu cinayetin ta kendisi
0
photo85
(03.08.20)
Yanılıyorsunuz virüs havada asılı kalmıyor. Gereksiz evham yapıyorsunuz.

www.sozcu.com.tr
0
himmet dayi
(03.08.20)
Ben dışarıda hiçbirşey yemedim 3 ay sonra Antalya da gördüm dondurma yalayanları. Sadece su içiyorum onu da şişeden. Sıcak içecekler neyse 60 derece üstü yıkanırsa bardak sorun olmuyor yazıları var. Ama soğuk su verse komşum elinden içmem. Çinden abd ye.dönen kadın aynı apartmanda ki 71 kişiyi enfekte etmiş hiç yüz yüze görüşme yok. Asansörden kaynaklı olduğunu bulmuşlar
0
gatherer
(03.08.20)
(9)

aöf neden psikoloji bölümü açtı?

jimjim
yani çıkar ne burada?çok mu talep var bölüme ya da çalışana? yani psikologların seans ücretleri yüksek biliyorum da iş bulmaları, hasta/danışa vs bulmaları kolay mı ki?neyse talep falan fazlaysa bile sırf bu yüzden; yani insanlar istedi, iyilik olsun diye açtıklarını sanmıyorum.peki neden?
yani çıkar ne burada?

çok mu talep var bölüme ya da çalışana?
yani psikologların seans ücretleri yüksek biliyorum da iş bulmaları, hasta/danışa vs bulmaları kolay mı ki?

neyse talep falan fazlaysa bile sırf bu yüzden; yani insanlar istedi, iyilik olsun diye açtıklarını sanmıyorum.
peki neden?
0
jimjim
(02.08.20)
Öyle çok kazandıkları filan yok psikologların; yeni mezunların çoğu işsiz. Öyle ha deyince de terapist olunmuyor; mezun olunduktan sonra bir sürü eğitim, yüksek lisans ve gerekiyor ki psikologların çalıştığı tek alan klinik değil. Her bir alan için kendini geliştirmek gerekiyor.

Mantıklı bir nedeni yok bana kalırsa; aşçılık bölümü de varmış. Açıköğretimde ascilik okumanın nesi mantıklı? Hatta türkiye için konuşursak ben herhangi bir bölümün okunmasını mantıklı bulmuyorum. Üniversiteler için ise açık öğretim gelir kapısı. Dışardan okunabilir gibi gördükleri her bolumu ekliyorlar. Üniversite kendi psikoloji bölümü akademisyenlerine sormamış, fikir almamış bile. Nasıl bir mantık olabilir ki bunda? Yakında hukuk fakültesi de açacağız derlerse ki o psikolojiye göre uygulaması daha az bir bölümdür, hiç şaşırmam.

Edit: psikolojinin bu kadar olay olmasının nedeni ise psikologların zaten alan ihlali ve meslek yasası yüzünden dertli olması, üstüne bir de bu eklenince örgütlü bir şekilde hareket etmeleri. Yoksa kimsenin ruhu duymazdi bunu da.
0
fraise
(02.08.20)
ülkede psikolog olmak isteyen yığınla ev kadını, yaşı geçkin teyze, hevesli ergen, 30lu yaşlarında olup plazada çalışan abla abi var. belli bir kitlesi yok. belki aöf psikolojiyi 3 katı ücretle açarlar, yine yığılma olur. insanlar psikolog etiketini istiyorlar. açanlar da iyilik olsun diye açmadı elbette, kasaya para girmesini istedikleri için açtılar.
0
anais
(02.08.20)
Vakıf üniversitelerinin neredeyse hepsinde psikoloji bölümü olmasıyla aynı sebep: Maliyeti az. Goygoyla doldurulmuş programlarla psikoloji açtık diyorlar. Bir de adı havalı geliyor insanlara. Herkes üniversite okuduğunu sansın diye yapılan hamlelerden biri. Ortamlarda eğitime önem veriyoruz, ülkedeki üniversite mezunu sayısını arttırdık diyecekler sonra. Hiçbir bölümün mezununa da talep yok.
0
wish i could find a way to disappear
(02.08.20)
psikolog olmak toplumda revaçta, derdini anlatıyorsun dinleyen biri olmak için hevesleniyor insanlar.

bir de kolay yoldan para kazanılıyor zannediyorlar galiba, hop psikolog olup seans başı 250 TL alacaklarını sanıyorlar. Rahat meslek gibi görünüyor dışarıdan. Özel üniversitelerin hepsinde var arkadaşın dediği gibi neredeyse. Yüksek lisans ücretleri diğer yüksek lisans ücretlerinin neredeyse 2 katı. Eğitimlerin ücreti almış başını gitmiş durumda.

Psikoloji bitirdim ben de bu sene. Midem bulanıyor alandan, sektörden. Devam etmeyi düşünmüyorum bu şekilde ticarethanelerin arasında...
0
damba
(02.08.20)
seneye hukuk da açılacak.
psikologlar öyle çok kazanmıyor.
bu ülkede her an her şey olabilir.
sadece kamuda çalışanların işine yarayacak, diğerleri kendine okumuş sayılacak.
0
seyduna6687
(02.08.20)
psikoloji, sosyoloji, ve felsefe bölümleri görece olarak daha "seküler" bölümler türkiye'de. dindar kesimin üniversitede nüfuz edemedigi bölümler bunlar. felsefe ve sosyolojinin zaten acik ögretimi vardi, psikoloji de acilmis oldu. böylelikle bir breach yaratip oradan alana sizacak dini bütün tayfa.

bir de söyle bir ihtimal var, saglik kurumlarında, üniversitelerde medikolarda, sosyal hizmetler birimlerinde, devlete bağlı anaokullarında ve kreslerde psikolog kadrosu acarsiniz, var olan kadrolari artirirsiniz. sonra bu kadrolara acik ögretim mezunu dini bütün psikologlari alirsiniz. sonra üniversitede psikolojik danismana ihtiyac duyan ögrenciye "namaz kil gecer yavrucum" denir, anaokullarinda dini bütün egitim icin bir adim daha atilir, sosyal hizmetlerde, yetimhanelerdeki cocuklara dini bütün psikologlar yardimci olur.
0
proteus
(02.08.20)
aöf tamamen para basma makinası, açıköğretim psikoloji rabet göreceği için gelecek görüp açıyorlar. instagramda bazı gerizekalı influencer bozuntularu psikoloji diplomaları olmadan millete terapistim diye yalan söylüyordu onların işine yarar.

(bkz: socialmom13)
(bkz: çağla düvenci sönmez)
0
nahtoderfahrung
(02.08.20)
@ proteus
En olası cevabı vermiş bir iki kişiden daha gelen açıklayıcı cevaplarla birlikte.

Sadece aöf’ün paraya ihtiyaç duyması değildi sorduğum. Yani konu paraysa bile insanların bunu çok talep edeceklerini nerden biliyorlar diye sormak istedim.
Psikolog olmak neden havalı olsunki diye düşünüyordum ama anladığım kadarıyla havalı bir algısı varmış :D

Herkese teşekkürler cevaplar için.
0
🌸jimjim
(02.08.20)
aöf sürekli bölüm açıyor. sosyolojiyi neden açtıysa o nedenle açtı. çeşitlilik, daha çok kişiyi mezun etme, para kazanma vs.
0
Sour
(03.08.20)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.