[]

Yurtdışı yüksek lisans - Hayaller vs. hayatlar

Merhaba duyuru sakinleri, benim için büyük insanlık için küçük bir konu hakkında değerli görüşlerinizi duymak isterim.

Diyelim ki 32 yaşınızdasınız bekarsınız, İstanbul’da bankacılık sektöründe sevmediğiniz bir iş yapıyorsunuz ama aylık ortalama 15-16 bin TL gibi bir beyaz yakalı için TR ortalamasının biraz üzerinde kazanıyorsunuz. Sağlık, sosyal haklarınız da iyi. Yalnız, başka bir firmaya geçerek bu ücretin yanından geçmeniz mümkün değil. Yaptığınız işin başka iş başvuruları için pazarlanabilecek bir tarafı da yok. Yalnızca bu firmadaki pozisyonunuz size bunu sağlıyor.

Bu durumdayken yurtdışına mesela İngiltere’ye yüksek lisans ile gidip sonrasında master sonrası vize yardımı ile yurtdışında sıfırdan iş aramaya, hayata sıfırdan başlama ve tutunmaya çalışma macerasına girer miydiniz? Yoksa kır kıçını otur gidip bu saatten sonra elindekileri bırakıp orada rezil olmanın alemi yok mu derdiniz?

Not: Yurtdışındaki 1 yıllık yüksek lisans okul ve yaşam masrafları sıfır, denklemde hiç yeri yok. Sonrasında da iş buluncaya kadar kendinizi idare edebileceğiniz bir miktar birikiminiz var.

 
biri bana 16 bin lira maas verse ilk ucakla turkiye'ye donerim.


  • baldur2  (11.10.20 08:23:56 ~ 08:24:17) 
sanirim şube müdürlüğü falan pozisyon


  • kreatin  (11.10.20 08:29:41) 
sızın ne ıstedıgınıze baglı aslında. hayatınızı nerede devam ettırmek ıstıyorsunuz ve eger cevap yurt dısıysa butun ıhtımallerı goz onunde bulundurup konfor alanından cıkıp gıdebılecek mısınız? bunları cevaplamak lazım. kararlılık ve cesaret.


  • komorebice  (11.10.20 08:45:05) 
Ben sürekli giden arkadaşlarımın gazına geliyorum ama burada sahip olduğum yaşam standartlarına beyaz yakalıya ortalama 2.5-3k veren Avrupa ülkelerinde sahip olamayacağım diye düşünüyorum. Hatta bir süredir "turkiyedekilere hava atacağım diye Avrupa'da mülteci mi olacağım?" diye düşünmeye başladım. Ki senin yarın maaş alıyorum:)

Not: bi de yurtdışı tecrübem oldu geçen sene.
  • prole  (11.10.20 09:00:43 ~ 09:01:43) 
@komorebice cevabını aradığım soru tam olarak o zaten. sırf yurtdışında yaşayabilmek için bu konfor alanı bırakılır mı? ingiltere'de 2.500-3 bin pound net maaş verecek bir iş bulsam bugün düşünmeden giderim mesela ama iş bulmadan doğrudan yüksek lisansla gitmek tam bir sis bulutu.


  • benevolent sun  (11.10.20 09:04:38) 
@prole aylık net 2,5-3k maaş ile hiç bir batı avrupa ülkesinde mülteci gibi yaşamazsın. bekarsan kral gibi, evliysen eşin çalışmıyorsa da yine buradan kat be kat güzel bir hayat yaşarsın.


  • benevolent sun  (11.10.20 09:07:12) 
Valla geçen sene italya, fransa ve İsviçre'de bulundum. Türkiye'de kendi evim var. Senin gibi düşünmüyorum. Yalnızlık, toplumsal yalıtılmışlık ve bir oranda düşen refah seviyesi olacak o maaşa.


  • prole  (11.10.20 09:13:43) 
1 yıl almanya'da yaşadım. hollanda, macaristan vb. bir kaç ülkede de kısa süreli bulundum. Evet avrupada genele sirayet eden bir yalnızlık, izolasyon söz konusu ama ben yalnızlığı buradaki kaosa tercih ederim. Normalde de kendimle vakit geçirmeyi seven bir insanım zaten. almanya'ya her gittiğimde orada yaşama fırsatım olmadığı için kafayı yiyip dönüyorum mesela.

Kısacası sosyal hayat anlamında bir hayal kırıklığı endişem yok. Gözümde büyüyen tek mesele standart bir beyaz yaka iş bulabilmek için 2-3 yıl tekrar debelenmek zorunda kalacak olmak.
  • benevolent sun  (11.10.20 09:35:28) 
@baldur2 hangi ülkedesin, hangi işle ne kadar kazanıyorsun mesela?


  • benevolent sun  (11.10.20 09:37:00) 
ıste gozunuzde buyuttugunuz ıcın harekete gecemıyorsunuz. ben bu ısı ınat edıp bulurum, pes etmem dıyorsanız gıdın deneyın. armut pıs agzıma dus olmayacak sonucta, mutlaka caba gostermenız gerekecek. buradan neden gıtmek ıstedıgınızı ıyıce dusunun ve orada ılk bırkac sene karsı karsıya kalacagınız zorlukları dusunup tartın. 5 - 10 sene sonra ulke daha da kotuye gıtmıs olursa ve sız burada kalmıs olursanız neden denemedım keske gıtseydım dıye pısman olabılırsınız. gıtmek ıstedıgınız bellı ama garantıcı olacak durumda degılsınız anladıgım kadarıyla. zaten bı mıktar sızı ıdare edecek paranız da var sonrası sızın azmınıze bakıyor. en sonunda ıyı kı yapmısım dıyebılırsınız.


  • komorebice  (11.10.20 09:56:03) 
net 2500-3000 "birim" net maas bence rezillikten baska birsey degil, avrupa, amerika, asya, ortadogu, turk and caicos adalari, tazmanya vs fark etmez. eline boyle bir para gecenin turkiye'de cektigi sikintilar malum.

hali hazirda ulkende asgarinin 6 katini alip hala yurtdisina cikmaya calismak pek akil kari degil. yurtdisinda da asgarinin 5-6 katini alabileceksen cik tabii ama oyle bir maasi da allame-i cihan da olsan kolay kolay vermiyorlar.

ozetle, git bir cay demle sonra da otur bi soluklan diyorum.
  • cooperr  (11.10.20 10:28:45) 
Sorunuzun cevabı çok kişisel. Aldığınız maaş düşünüldüğünde tr’de ekonomik olarak sıkıntı çekmiyorsunuz. Yurtdışında standartlarınızı düşürebilir misiniz? Dışa dönük/içe dönük hangi karaktersiniz? Aile bağlarınız nasıl? Daha bir çok etken var bence.

Tek kriter on sene sonra ülkenin geleceği hal olsa imkanı olan herkes çekip giderdi. O yüzden kafanızdaki bu soru işaretlerini sizi iyi tanıyan insanlarla değerlendirmeniz daha doğru olur. Yüzeysel olarak yanıt vermek gerekirse; yerinizde olsam gitmezdim. Çünkü on sene içinde ülkede zenginle fakir arasındaki uçurumun daha da açılacağını düşünüyorum.
  • sacrilegious  (11.10.20 10:49:29) 
bu kadar para kazanıyorsanız ve eğer bir süredir kazanıyorsanız, yeni mezun çaylak gibi yüksek yapayaım sonra belki de iş bulurumdan daha iyi bir göç fikriniz olmalı.
ankara antlaşması olur, tr'de ya da yine gideceğiniz yerde size yedek gelir getirecek bir eticaret veya danışmanlık işi olur herhangi bir şey.

yoksa yaşınız master için geç değil, güzel olabilir.
yaşam kalitesi açısında da gittiğiniz yerde orta karar veya orta üstü iş bulmak yine de ve yine de sizi çok mutsuz etmez şu anki koşullarınıza göre. alım gücü, iş ilişkileri, yaşam koşulları, çevre, trafik vs vs çok fazla kriter var sizi oralarda iyi hissettirecek.

yalnız dediğim gibi tek aklınıza gelen master ve sonrası ise uk yerine kanada falan daha mantıklı.

bir de cidden 10 sene sonra şu ankinden daha çabuk aksiyon alıp gitmek isteyebilirsiniz bunları da düşünün. tr giderek dibe vuruyor.

dediğim gibi şimdiden iş arayın. ya da iş seçeneğiyle ilgili daha doğru gelir elde etmeyle ilgili daha başka alternatiflerle güçlendirin kozunuzu derim.

*** bir de 15k kazananın kafası çok rahattır algısına katılmıyorum, insanlar kendi az maaşları üzerinden değerlendiriyorlar. elbette buna da şükür ama herkesin yaşam niteliğine göre harcamaları değişiyor/artıyor. sizin biraz daha az kazanan versiyonunuzum. 3k kira veriyorum en basitinden.. hayat standardı sadece "ekonomik" faktörlerden oluşmuyor yani. avrupada nispeten az parayla (ama köle maaşı demiyorum) daha mutlu olabilirsiniz.
  • jimjim  (11.10.20 11:40:13) 
türkiye'de 2 sene öncenin parasıyla ailece ayda senin iki katın civarı kazanıyorduk (şirket aracım c200d idi- odam 40 m2 civarıydı - özel çay kahve servisim ve şirket şöförüm vardı). konfor alanımızın çok konforlu olmasından 39 yaşına kadar bu hareketi yapamadık. sonra krizin geleceğini görüp 2 sene önce uk'e taşındım. şu an gayet mütevazi bir hayat yaşıyoruz aracımız bile yok.


  • ozdek  (11.10.20 13:11:13) 
Avrupa'da (uk, almanya, fransa gibi) yerlerde asgarinin 6-7 katini kazanacak adam Türkiye'de 50 bin-100 bin kazanir, 15 degil. Buradaki maaş artışları ve siniflar arasi fark Türkiye kadar yüksek değil. Burada 7bin Euro ile bir tane dag manzaralı havuzlu villanın kredisine girersin, yanina istersen bir tane 3 serisi falan lease edersin ugrasmamak icin ayda 600 Euro. Geriye sana 3600 euro kalır. Paris'te olmaz tabi ama diğer her sehirde olur.

Bu Avrupa'daki maas konusunu netlestirdikten sonra; sormaniz gereken soru siz ne istiyorsunuz. Ben zamanında gelirken biriyle konusmustum Fransa'da, 3 arkadas zamaninda karar verip mezun olunca yl ile gelmisler farkli avrupa ülkelerine. Hepsi de cok mutluydu. Konustumuzda hepimizin aslinda Türkiye'den bikma sebebi; insanlari, kural tanımazligi, hukuksuzlugu, liyakatsizligi. Hala da öyle, haberleri okurken daraliyorum, tatile geldiğimde trafik direkt daraltiyor, değnekci diye bir kavramin olup hiç kimsenin iplememesi bile yetiyor beni sinirlendirmeye.

Bu sebepten amaciniz "ya para su gibi eriyor acaba yurtdisi mi yapsam" ise zorlanabilirsiniz çünkü ilk süre buldugunuz maas belki düşük gelir belki Türkiye'deki rahatliginiz olmaz. Ama "bu ülkede daraliyorum, ülkenin insanini sevemiyorum" ise mutlu olursunuz çünkü bu dertleriniz olmaz çoğu zaman. Misal Türkiye'de cok az kullanilan bir yolun yaninda yasardim, otobus saatte bir, yok eskicisi yok overlinkcisi dolmus donerken araba var mi diye uyarmak icin korna basmasi vs vs. Su an evimin yaninda cok kullanilan yol var, otobus falan geciyor vizir vizir, haftada 2-3 korna sesi anca geliyor. Bu arada ingilizceniz varsa yalniz kalmazsiniz, benim yaşadığım 400 bin kişilik sehirde yabancilar grubu var, toplaniyoruz, takiliyoruz vs. Tabiki arkadaslarimi özlüyorum ama bundan 20 sene onceki gibi degil artik. Özellikle büyük sehirde bunların peşinde kosarsaniz yalniz kalmazsiniz. Sizin gibi bir sürü insan var gene gelen.
  • logisticsmanager  (11.10.20 14:04:59 ~ 14:07:32) 
@dumbest_man_alive mevzuyu çok iyi kavramışsın hocam. Sorunun ana kaynağı zaten esasen, talep gören, her yerde karşılığı olan bir mesleğimin olmaması. O yüzden mecburen yüksek lisansa yöneldim. Masterdan sonra alan değiştirmeyi de planlıyorum zira. Esas kaygı duyulan nokta iş bulma süreci zaten kısacası. Tr Avrupa arasında sosyal hayat vs. karşılaştırmaya gerek yok benim için. 2,5k aylık net maaşlı stabil bir iş bulduğum noktada gerisi benim için teferruat. Ama dediğin gibi bu corona hikayeyi çok bozdu.

2019 Nisandan beri nasıl çıkabilirim diye düşünüyorum. Geçen sene ne olursa olsun gideceğim modundayken, bu sene maddi açıdan çok daha rahat olmama rağmen tereddütte düştüm. Nedeni gerçekten covid mi yoksa konfor alanımı bırakmamak için bana bahane mi oldu bu covid ondan emin değilim işte.

@logisticsmanager yukarıda yapılan hesaba ben de katılmıyorum. TL’nin alım gücünün ne kadar düştüğünün hesaba katılmıyor. TR’deki asgari ücretle insani şartlarda yaşamak mümkün değildir. Avrupa’daki asgari ücretle ise (1.600 EUR diyelim) büyük şehirleri saymazsanız tek başınıza gayet insan gibi yaşar sosyal hayatınız falan bile olur. Avrupa’da master yapan bir çok insan gayet güzel bir öğrenci hayatı yaşayarak, makul düzeyde bir sosyal hayat sürdürerek aylık 900-1.000 EUR ile çok rahat geçiniyor.

@jimjim şu anki kalifikasyonlarımla avrupa’da doğrudan bir iş bulmam imkansıza yakın. Bankacılık sektörünün yazılım, IT gibi insan kaynağına ihtiyacı yok. Beni normal bir Avrupa vatandaşından öne çıkartacak ilave bir yeteneğim yok kısacası. O yüzden yüksek lisansa yöneldim. Kanada’yı zamanında araştırıp bana uygun bir yer olmadığına karar verdim.

@komorebice hocam yazdığınız zaten benim sorunun paraphrase edilmiş hali. Benim düşmeyi düşündüğüm yol sizin saydığınız gibi ben inat edip, pes etmeyeceğim demek. Ben de soruyorum ki buna gerek var mı.

Bu başlığı açmamın sebebi siz de görüyorsunuz ki cevabı basit değil. Yakın çevremde beni tanıyan bildiklerime sorduğumda kimisi komorebice gibi işin zorluğunu kabul edip yine de gaz veriyor yapmalısın diyor, kimileri ise elinde mis gibi işin var manyak mısın diyor. O yüzden bir de sizlerin görüşünü almak istedim.
  • benevolent sun  (11.10.20 20:06:03) 
"... sektöründe sevmediğiniz bir iş yapıyorsunuz"

Insanlarin %90'i sevmedigi bir isi yapiyor zaten. Baska bir ulkeye gitseniz gene buyuk ihtimalle secmediginiz bir isi yapacaksiniz. Zaten is bulmak gorece olarak zorlasacak dolayisiyla cok secici de olmayacaksiniz.

"hayaller vs hayatlar"

Acikcasi yazdiginiz duyuruda hayal gormedim. Yani "sunu istiyorum, o yuzden bu spesifik ulkeye gitmek istiyorum" elementi eksik. Burada devam edicem: Bence genel kural olarak gitmeyi dusundugunuz ulkeye kulturel olarak bir ilgi, ozentilik falan hissetmiyorsaniz, onunuze zorluklar ciktiginda pes etme, zora gelememe, mutsuz olma ihtimaliniz artar. hani (bkz: britanya'nın köpeğiyim ondan ingilizce yazıyorum) diye klasik bir baslik vardir ya, kopegi degilseniz arkadas olmamasindan tut markette normalde tukettiginiz urunlerin olamamasina kadar ufak tefek her sey gozunuzde buyur.

Kulturel ilgi olamadan da sadece ekonomik amacli goculmez mi? Goculur. Ancak sizin durumunuz bu degil, Turkiye'de iyi bir geliriniz var zaten. Dolayisiyla goctugunuz ulkeye asimile olmak icin ozel bir istek hisetmiyorsaniz Turkiye'deki hayatini baz alip memnuniyetsizlik/pismanlik hissedebilirsiniz.
  • hot potato  (11.10.20 21:21:12 ~ 21:23:37) 
Bir tanidigimiz vardi hep Buyukada'da yasamanin hayalini kurdu, butun hayali oradan kucuk bir daire alip tasinmakti. Senelerce para biriktirdi, en sonunda emeklilik ikramiyesini de ustune koydu butun parasiyla gitti ordan bir tane kucuk daire aldi.
Ilk bir iki sene keyfi cok yerindeydi, evi yerlestirdi falan sikinti yok. Sonra baktik vapulardan falan sikayet etmeye basladi, vapurlar gecikiyor, firtina cikiyor iptal oluyor, haftasonlari les gibi kalabalik vs. Sonra pahaliliktan sikayet etmeye basladi, bir bidon su istanbul'un en pahali semtlerinden bile daha pahaliya patliyor vs. Sonra yastan dolayi artik siksik doktora gitmesi gerekti adamda isine yarayacak doktor yok falan derken satti eskiden yasadigi yere geri dondu.

Bu yurtdisi hayallerinde de ayni problem var. Oncelikle sunu bir kabullenmek lazim, asgari ucret civarinda takilan herkes dunyanin heryerinde surunuyor, kesin bilgi. Avrupa’da 2500 avro yapan krallar gibi takiliyor gibi birsey soz konusu degil, bunu direk kendi kardesimden biliyorum. Maaslar malesef hic ic acici degil oldukca kalifiye bir eleman olsan bile. Bildigin fakirsin iste bunu allayip pullayip iyi parymis gibi gostermenin kimseye faydasi yok.

Medeniyet, kurallar, kaos olmamasi, insanlarin birbirine duzgun davranmasi vs ilk canim cicim yillarinda size duygusual olarak doyurabilir ama eninde sonunda butun bunlarin sizin karninizi doyurmadiginin farkina varacaksiniz. Is zaten o noktadan sonra karismaya basliyor ama kimse bunu konusmuyor, herkes “oraya bir kapagi atalim sonrasini dusunuruz” kafasinda. Sonunda - benim gordugum- cogunlukla husran yasaniyor.
  • cooperr  (11.10.20 21:40:29) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.