Giriş
(9)

ist beyaz yakalı maaşı

jimjim
bir süredir beyaz yaka ve tr pazarından uzak kaldım.min 4yıl deneyimli beyaz yaka çalışan ücretleri ne düzeyde? elbette çok değişken bişey ama global firmalarda specialist ve üstü pozsiyonlar için durum ne üç aşağı beş yukarı bunu merak ediyorum.. örnek olsun diye pozisyon; -teknik- insan kaynakları
bir süredir beyaz yaka ve tr pazarından uzak kaldım.
min 4yıl deneyimli beyaz yaka çalışan ücretleri ne düzeyde?
elbette çok değişken bişey ama global firmalarda specialist ve üstü pozsiyonlar için durum ne üç aşağı beş yukarı bunu merak ediyorum..

örnek olsun diye pozisyon;
-teknik- insan kaynakları işi,
3-4 yıl genel iş deneyimi,
itü ve benzeri okullar
iş gereği akıcı yabancı dil
global firma (IT)
poz: specialist gibi
0
jimjim
(25.07.22)
Bir fikir verebilir www.kariyer.net
0
OrangeYellow
(25.07.22)
@OrangeYellow

Burası doğru fikir vermez. Maaşını bildiğim pozisyonlara baktığımda 3'te biri kadar gösteriyor ortalamayı. En üst maaş bile bildiğim maaşların yarısına yakın.
0
himmet dayi
(25.07.22)
ya evet işte,

hem şu ara zamlar, hem alım gücünün düşmesi.. sürekli değişen bir aralık oldu.. önceden junior maaşları için devlet işlerindeki uzman maaş skalasına göre karar veriyorduk şimdi eskisi gibi bir anlamı kalmadı : /

güncel teklif alan veya teklif veren vs varsa yazsa keşke
veya ikcılar falan varsa onlar bi fikir verir
kimsenin bireysel olarak maaşını merak etmiyorum, piyasa ne onu öğrenmek istiyorum.
teşekkürler.
0
🌸jimjim
(25.07.22)
Sorduğunuz pozisyonu anlamadım ben. Global it firmasında ik uzmanı maaşını mı soruyorsunuz?
0
selimcigimisik
(25.07.22)
min 10-14 arası olur diye tahmin ediyorum
ne ölçüde destek vereceğine, kime raporlama yapacağına vs göre değişebilir.
ama uzman rolü olması veya alan dışında deneyimi olması falan 20k'ya yaklaştırmaz diye düşünüyorum.
0
rewlack
(25.07.22)
bordrodan uzman diye aratıp liste çektim; brüt tutarlar.

ithalat uzmanı, 3-4 yıl tecrübe, 17 bin
finans uzmanı, 3-4 yıl tecrübe, 19 bin
muhasebe uzmanı, 10 yıl tecrübe, 24 bin
ik uzmanı, 10 yıl tecrübe, 25 bin
muhasebe uzmanı, 25 yıl tecrübe, 26 bin
marketing uzmanı, 15 yıl tecrübe, 28,5 bin
teknik satış uzmanı, 10 yıl tecrübe 29 bin

bu ay herkese %10 zam yapıldı bunların üstüne ekleyebilirsin.
0
gabe h coud
(25.07.22)
5 yıl tecrübe var bende IT sektörü satış/iş geliştirme işi 35-40ktl net maaşım var.
çevremden duydugum kadarıyla genelde 20-30k arasında maaşlar. üzerine yan haklar araba ulaşım vsvs
0
mhmtt
(25.07.22)
kariyer net. patron tarafı bir firma. çalışanların hakkını koruyan bir yer değil.
aynı pozisyonun devletteki karşılığını bile yazmıyorlar. bence ölçütünüz olmasın.
devlette 10 alıyorsanız özel sektörde bunun 1,5-2 katını almak çok normal.
0
ankarakecisi
(25.07.22)
Devlette alının 2 katını geçtim tecrübesiz bir özel sektör çalışanı devletteki maaşları alamıyor şu anda.
0
OrangeYellow
(25.07.22)
(2)

Seminer dersinden kalmak

sylow
Pandemide Rize tezli yüksek lisansa başlamıştım. Bi takım sebeplerden dolayı takip edemedim. Diğer dersleri verdim ama seminer dersinden kaldım. Şuan 2. Yıl bitiyo. Öğrenci işlerini aradığımda ilişiğiniz kesilecek dediler. Acaba bir yolu var Mıdır 3. Yılda da devam edebilmemin?
Pandemide Rize tezli yüksek lisansa başlamıştım. Bi takım sebeplerden dolayı takip edemedim. Diğer dersleri verdim ama seminer dersinden kaldım. Şuan 2. Yıl bitiyo. Öğrenci işlerini aradığımda ilişiğiniz kesilecek dediler. Acaba bir yolu var Mıdır 3. Yılda da devam edebilmemin?
0
sylow
(22.07.22)
aklınıza temmuz sonunda gelmiş olmasaydı yaz okulu değerlendirilebilirdi.
0
jimjim
(22.07.22)
Bunun mantığı şu yüksek lisans 2 yıllık bir program olduğu için maksimum 3 yılda bitirmelisiniz. Ders aşamasını bitirmeden de tez aşamasına başlayamazsınız. Haliyle sizin alttan bir dersiniz kaldığı için 3. yıl bu dersi alıp vermeniz gerek, 4. Yıl da tezi vermeniz gerek. Ancak 4. Yıl diye bir şey yok.

Tezinizi hazırlayın, bir kenara koyun ilerde bir zaman yine bir af çıkar o zaman verirsiniz malesef başka bir yol yok.
0
akhenaten
(22.07.22)
(8)

İsyerinde Diplomanın İstenmesi

xyzxyz
Merhaba, İsyerinden diplomam istendi ikinci ay sgkda kaydimin yapilamadigi gibi bi gerekceyle. Sonra neden getirmedin vs gibi hesap sorulunca goturmek zorunda kaldim ama asli gibidir de goturdum. Sonra aslı gibidiri vermek istedigimde diplomami istediler ne olur ne olmaz diyerek ve merak etme getire
Merhaba,

İsyerinden diplomam istendi ikinci ay sgkda kaydimin yapilamadigi gibi bi gerekceyle. Sonra neden getirmedin vs gibi hesap sorulunca goturmek zorunda kaldim ama asli gibidir de goturdum. Sonra aslı gibidiri vermek istedigimde diplomami istediler ne olur ne olmaz diyerek ve merak etme getirecegiz diye dalga gecti. Simdi diplomam iki gundur yok. Anlamadım ne yaptiklarini, imza yetkim yok zaten bir sey olur mu bunun icin diplomamin geri gelmemesi ihtimali dışında? Ben tesvik almaya calisiyorlar diye dusundum neden istenmis olabilir deneme sürecinin sonunda?
0
xyzxyz
(14.06.22)
Sizi keklemişler.
Diploma kimlik gibidir, ikisinde de kaybediyorsak ilan çıkartmak zorunda kalıyoruz.
Resmi bişey için aslı gibidir yeterli zira geçici mezuniyet belgesi sunmamışsınız noter veya kuru onaylı aslı gibidir sunmuşsunuz daha ne diploması.e devletten mezun belgesi bile yeterdi. Zira aynı şey.
Bir daha orijinali kimseye vermeyin, geri gelmezse hükümsüzdür ilanı çıkartıp okuldan yenisini alın kaybettim falan diyerek ama boşuna masraf.
0
rewlack
(14.06.22)
Bunlari biliyorum napabilirler diplomayla onu sorguluyorum. Vermek zorunda kaldim cunku ve hosuma gitmedi.
0
🌸xyzxyz
(14.06.22)
Teşvik için kullanılıyor. Size zarar verecek bir şey değildir, eminim.
0
6 yasimdan beri metal dinliyorum
(14.06.22)
Edevletten aldigin cikti tesvik icin yeterli, hatta onu bile vermeden yapabiliyorlardu tckn vererek.

Bi halt karistirmislar gibi geldi bana. Tonla arge sirketine girip ciktim diplomamin asli hangi evdeydi onu bile hatirlamiyorum kimse istemedi.

Sirkete ortak falan mi ettiler acaba.
0
divit
(14.06.22)
En basta e-devlet belgesi vermemistim, diplomamin taratilmis halini vermistim ondan olabilir mi acaba? Ben mimar oldugum icin imza yetkisi acisindan diploma riskli ama buro tescil belgem de yok bunun için.
0
🌸xyzxyz
(14.06.22)
Ondan olamaz.
Aslı gibidir fazlasıyla yeterli olmalıydı.
İk’ya sormadınız mı ne olacak diye böyle saçma şey mi olur? İki gündür neden yok peki? Diploma çok korkutularsa sizin yalam söylediğinizden bakılıp geri verilecek bişey.
0
jimjim
(14.06.22)
İk yok kucuk bir ofis. Adam bilmedigi icin almak istedi gibi anladim. Biraz gerildim yarin soracagim zaten.
0
🌸xyzxyz
(14.06.22)
tesvik icindir. bizde de herkes orijinalini getiriyor. 2 gun sonra falan vermislerdi benimkini.
0
Kittie
(14.06.22)
(15)

ev sahibi çıkmamı istiyor

nebukadnezarr
merhaba arkadaşlar. çok sinirli bir şekilde başlık açıyorum. ev sahibim arayarak %85 civarında zam istedi.aradığında ise kiracının 1 yılı dolmadan 3 ay önce ihtar çekerek çıkarabileceğini böyle bir hakkı olduğunu söyledi. araştırdım bir site dışında diğer siteler öyle hakkı olmadığını yazmış. bilgin
merhaba arkadaşlar. çok sinirli bir şekilde başlık açıyorum. ev sahibim arayarak %85 civarında zam istedi.

aradığında ise kiracının 1 yılı dolmadan 3 ay önce ihtar çekerek çıkarabileceğini böyle bir hakkı olduğunu söyledi. araştırdım bir site dışında diğer siteler öyle hakkı olmadığını yazmış. bilginiz var mı duyuru ahalisi ?
0
nebukadnezarr
(08.06.22)
Bildiğim kadarıyla ilk sene için böyle bir hakkı var. Bunu yapmazsa süresiz sözleşmeye dönüyor. Etraftaki evlere bakın %60 civarı bir şeye bağlayın derim. Taşınmak çok pahalı.
0
selimcigimisik
(08.06.22)
8 ay önceye göre herşey yüzde 200 zamlandı belki daha fazla. yüzde 85 zam sizce çok mu acımasız? ben olsam veririm zamlı kirayı, başka yerler çok daha fazla isteyecektir
0
monicapp
(08.06.22)
1000 lira kiranın %85 olması sorun değil. 4000 tl olan kiranın %85 artacak olnası sorun. Konu acımak ile ilgili olmasa da, evet acımasızca. Ve muhtemelen yasal da değil.

%85 i neye iatinaden belirlemiş? Neden %70 değil de 85?
0
mahone
(08.06.22)
@monicapp

ama benim maaşım o kadar zamlanmadı mesela? ne nalet zamanlar.
0
NightBringer
(08.06.22)
enivicivokke +1.
%25'i yapıp geçin.

@monicapp
Ev sahibi için bu bir yatırım kararıydı, son bir senede inanılmaz değer kazandı varlığı. Her ay enflasyonla oranlı düzenli gelir beklentisi varsa halden mal alıp pazarda satmayı deneyebilir eve yaptığı yatırım ederinde. Evin her an satıp parayı farklı bir şekilde değerlendirme lüksü elinde. "Hem ana varlığım enflasyonun çok üstünde değerlensin son bir senede hem onu kiralayıp enflasyon ile orantılı düzenli gelir elde edeyim." garantisi sunan bir yatırım değildir ev almak. Bu kadar güzel kazançlı bir finansal ürün olsa kimse alternatifine yönelmezdi zaten. Enflasyon ile karşılaştırmak o sebeple yanlış.
0
jack of hearts
(08.06.22)
bence üfe oranında anlaşmaya bakın. tabi eğer alternatif bir seçeneğiniz yoksa. başka bir ev bulabiliyorsanız çıkın tabii.
eski kiracı değilseniz sizi çıkartma hakkı var, evet. ama %85 yerine üfe oranında yapmalıydı yine de üfeyi sallamayabilir. anlaşabiliyorsanız orta yolu bulun derim.
geçmiş olsun.
0
rewlack
(08.06.22)
dava açarsa, o kadar uzun sürmeyebilir bir de haksız çıkarsanız işgal gibi bir sebepten falan dava masraflarını da size kitler. bir de o süreç boşuna sinir stresle geçer.
anlaşmaya bakın+1

"kiracının 1 yılı dolmadan 3 ay önce ihtar çekerek çıkarabileceği" de doğru. kesinlikle sizi destekliyorum, umarım kolayca çözerseniz ama kontrat sahibi olmak size evden çıkmamak gibi bir hak tanımıyor.
3 ay ihtardan başka, tadilat gerekçesiyle de sizi çıkartabiliyor veya satışa çıkarma gerekçesiyle. üstelik satış gerçekleşmek zorunda da değil. aynı anda hem satışa hem kiraya ilan çıkar. tabiiki kiralamayı tercih eder mesela.

şu ortamda gerilmeden çözmeye çalışmak en iyisi.
0
jimjim
(08.06.22)
%50 zamda anlaşmaya bak.
0
nvidia
(08.06.22)
Sayın Cumhurbaşkanımızı %25 derken, ev sahibi nasıl %85 diyebilir.
Yok öyle bir hakkı.
Siz de sert konuşmayın ona. Yumuşak yumuşak "yasal zorunluluk neyse o şekilde zam yapacağım" deyip geçin. Zamanı gelince de %25 zamlı şekilde yatırın.

Mümkün olduğunca iletişim kurmayın, canınızı sıkmayın.
0
michael_knight
(08.06.22)
yav bu ekşide de defalarca yazıldı ama sanırım tekrar etmek gerekiyor. Evet acımasızca hatta adice çünkü evi kiraya vermek bir yatırım yahu gönül işi değil. Evet her ev sahibi 50 tane evi olan zengin ötesi insan değil ama sonuç olarak yatırım yapacak bir şey var elinde ve bunu kiraya vermeyi tercih etmiş. tefe tüfe doğru açıklanmıyor evet ama sadece ev sahibine değil kiracıya da doğru açıklanmıyor. O da o yüzden normalde gereken zammını alamıyor işinde. Hükümet yıllardır doğru açıklamıyor enflasyon oranını ve bu riski alarak bu yatırımı tercih ettiniz. Dolar aralıkta 18a gittiği zaman 17den dolar almak bir yatırımdı, bir gecede saçma sapan bir programla 11e düştü o yatırımı yapanlar nasıl aldıkları risk doğrultusunda zarar ettiyse ev sahipleri de kendisi evi kiraya verdikten sonra kiraların 3 katına çıkacağını tahmin edemeyerek zarar etti. Bunun hıncını kiracıdan çıkartmak evet ahlaksızca. Sizi kandıran hükümet çünkü kiracı değil. Bununla birlikte kira düşük kaldı evet ama o ev senin evin ve satış fiyatı da manyakça arttı, evi satmak da kiracıya yüksek zam yapmaktan daha adil bir çözüm.

Neyse soruya cevap verememiş oldum bu konuyu uzatıp, yasal olarak isteyemez evet, tüfe oranında zam yapıp kirayı göndermeye devam edersen dava durumunda sen haklı olursun fakat ev sahibiyle ters düşmek de oturduğu evde insanı rahat ettirmeyecek durumların başında geliyor bence. O yüzden yeni eve çıkacak bir paranız yoksa orta yolda buluşmaya çalışmak, para varsa başka eve çıkmak en iyi seçenek gibi gözüküyor.
0
evandro roncatto
(08.06.22)
ortayı bulalım ya da ben yasal zam yaparım deyip bırakın. tabi ortayı bulmak istemiyorsanız o başka. ben bu tip durumlarda evinde huzurla oturan kiracı görmedim.
0
nuisance
(08.06.22)
öncelikle enflasyon %161 iken sadece %85 zam istediği için teşekkür etmelisiniz.
sizin o kadar zam alamamanız ev sahibini ilgilendiren bir konu değil.
siz onun için 8 milyar insandan herhangi birisiniz. diğer 8 milyar insanı finanse etmediği gibi sizide finanse etmesi beklenemez.

evin rayiç bedelini öğrenin. evi göstermelik eşine dostuna satsa, ödeyeceği vergi yeni kiracının getirisinden az ise evi satacaktır. bu durumda 6 ayda boşaltmanız lazım. yeni kiracı olduğunuzdan kiranızı öderseniz 10 sene boyunca çıkartamaz. 10 sene boyunca %25 zam yapmaktansa evi satmanın maliyeti kat kat ucuza gelecektir.
yeni kiracıdan tahliye taahütnamesi almadan vermeyip bir daha bu tongaya düşmeyeceği içinde evi satmayı düşünecektir.
0
aslindasorunumpsikolojik
(09.06.22)
Öncelikle civarda hatta aynı şehirde başka evi var mı onu bir inceden araştırın derim. Ben de benzer durumla karşı karşıyayım. Bu alanda uzmanlığı olan bir avukat ile görüştüm tanıdık aracılığıyla. Başka evi var ise aynı lokasyonda çıkaramıyor. Öyle kafasına göre 5 yıl önceden de zam yapamaz. 2 aya senesi doluyor sözleşmemin. Açık açık anlattım ses çıkmadı şimdilik, ihtarname falan bekliyorum. Eğer uzlaşma yoluna gitmezse süreçten haberdar ederim seni de.
0
lüzumsuz adam
(09.06.22)
ilk sene için, 3 ay kala ihtar çektiyse hakkı var.

diğer söylenenleri çok umursama.
0
tchuck
(09.06.22)
çıkarabilir diyenlerden keşke kaynak isteseydim. çünkü ben araştırıyorum öyle bir şeye rast gelmiyorum. özelden iletebilecek olan varsa sevinirim. teşekkürler
0
🌸nebukadnezarr
(09.06.22)
(12)

turkiye'de hersey neden bu kadar pahali ve zamlaniyor?

dokunmakalbime
kime sorsan herkesin dilinde bu pahalilik. herkesin de bir fikri var. bana siyasi yada kisisel cevaplardan ziyade gercek bilgi lazim. neden bu kadar pahali? mesela tecrubeli ekonomist'ler neye bagliyor bunu.
kime sorsan herkesin dilinde bu pahalilik. herkesin de bir fikri var. bana siyasi yada kisisel cevaplardan ziyade gercek bilgi lazim. neden bu kadar pahali? mesela tecrubeli ekonomist'ler neye bagliyor bunu.
0
dokunmakalbime
(02.06.22)
en basit hali ile,
ülkede üretilen her şey yurtdışından hammadde ile üretiliyor. dolar yükseldikçe hammadde yükseliyor ve fiyatlar artıyor. ayrıca her ürünün en önemli gider kalemlerinden birisi nakliyedir. dolar arttığı için akaryakıt fiyatları da artıyor. bu da fiyatı etkiliyor.
0
teritori
(02.06.22)
toplumsal histeriye benzer bir şekilde, bu olay, zamlar o kadar dillendirildi ki, tüm piyasalar benzer hareket ettiği için kartel etkisi yaratıyor. enflasyon artacak ya da düşmeyecek beklentisi malını satan için neden şimdi satayım, daha sonra daha yüksek fiyattan satarım baskısı oluşturuyor. bu da rekabet ile ters yönde çalışır, eğer günlük tüketmek zorunda olunan bir ürün değilse iş hacmi azalır, kendi içinde beslenen bir sistem. bu psikolojiden kendi kendine, müdahale edilmeden kurtulması çok zor.
0
gabe h coud
(02.06.22)
üretmiyoruz.
tarım bitti.
gazeteciler, sanatçılar içeride olduğu için hukuk konusunda dışarıdan yatırımcıyı korkutan, tekinsiz bir ülke olduk. yabancı yatırımcı güvenip bir iş kuramıyor.

bunun dışında ;
bizim sanayimiz tırto,
kültürel ve geleneksel yapı nedeniyle araştırmaya, sanatsal üretime, müzelere, ar-geye vs yi "gerçekten" destekleyen bir halimiz yok, yani bunlar zaten yoktu. bizim olay tarımdı. toprağından para kazanan bir ülkeydik. bitince komple bittik. etrafa bakınca en son işte doğal varlıklar, duran kıymetler kaldı. yani işletmecilik ve turizm. hizmet sektöründen besleniyoruz, o da bitince dank edecek. bence insanlar hala tam uyanamadı.
0
rewlack
(02.06.22)
her gün milyarlarca lira para basılıyor.

basılan her para enflasyona sebep oluyor çünkü para değersizleşiyor.

bu daha başlangıç, 3 sene boyunca %100 üzeri enflasyon yaşayacağız.
0
tchuck
(02.06.22)
Üretmiyoruz, üreteni değil ithal edeni destekliyoruz. Sıkıyı görünce hemen ithalatı serbest bırakıp fiyatın düşmesini bekliyoruz.

Saçma sapan bir mantıkla faiz-döviz-enflasyonu yönetmeye çalışıyoruz. Petrol fiyatları birazcık bile artsa bizim paramız sürekli değer kaybettiği için benzin fiyatları katlanıyor. Haliyle tüm lojistik ulaşım maliyetleri katlanıyor.

Nihayetinde de enflasyon çığ kütlesi gibi büyüyerek geliyor.
0
robin one persie
(02.06.22)
kur korumalı mevduatın ödemeleri, silinen vergi borçları, geçiş garantili yapılar için ödenekler neyle olur? parayla
para nerde? yok
olmayan parayla nasıl ödeme yapılır? vergiler artırılaral
nasıl yani? 5 liralık sigarayı 30 tl yap, 100 liralık içkiyi 350 tl yap, 5 liralık yakıtı 25 tl yap, elektriğe zam yap, doğalgaza zam yap, bunlardan gelen parayla öde.
elektrik, doğalgaz ve akaryakıta zam gelirse ne olur? 2 liralık sütün nakliyesi 10 tl, 100 liralık boyanın üretim maliyeti 600 tl, vs. vs. olur. plastik, cam, metal, gıda üretimi vs bunlar hep elektriğe, doğalgaza ve akaryakıta ihtiyaç duyarlar. tabi başka pek çok bileşen var ama basit haliyle böyle.
0
etna
(02.06.22)
Abi sen üretim yapmadığın için yeşil mercimeği Kanada'dan dolarla alıyorsun, gelen ürünü de haliyle dolar karşılığında bi fiyatla satıyorsun. Yani sen hem ülkedeki doları dışarıya satıp doları yükseltiyorsun hem de dolarla alışveriş yaptığın için yükselen dolar kuruyla ürün satıyorsun, haliyle bu içinden çıkamayacağın bir kısırdöngü oluşturuyor pahalılık anlamında.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(02.06.22)
başkanlık sistemi.
0
Leonardo~Da~Vinci
(02.06.22)
@etna,

zamların vergilerle en ufak bir alakası yok.

kkm'yi ödemek için vergileri artırmıyorlar. para basıyorlar. para bastıklarında da piyasda bir sürü para dolaşıyor bu da enflasyon yaratıyor.

ama sırf kkm'yi ödemek için değil tabi, çarkları döndürmek için de para basıyorlar. ve basmak zorundalar. basmadıkları noktada tüm çarklar duracak çünkü.

bunlar bastıkça enflasyon körükleniyor.
0
tchuck
(02.06.22)
1- iktidarın enflasyonu baskılamak için düşük faizden taviz vermemek adına herhangi bir rasyonel politika geliştirmemesi.
2- yüksek kur baskısı.
3- global tedarik zincirindeki sıkıntılar, rusya - ukrayna savaşının enerji maliyetini yükseltmesi.
4- mülteci akını sonrasında gıdadan gayrimenkule pek çok sektörde talep patlaması yaşanması.
0
zgrydn
(02.06.22)
radikal islam
0
grabbing hands
(02.06.22)
çünkü konserler yasaklanıyor.

insanlar sanıyor ki tek sebep fabrika yok, ar ge eksik vs. gündelik hayattaki baskıların ne alakası olabilir düşünemiyoruz. özgürlük yoksa, kölelik vardır. böyle düşünün. özgürlük olmazsa, güven olmaz. güvenin olmadığı yerde yatırım da üretim de gelecek planlaması da olmaz. köle gibi karın tokluğuna çalışan insanlar olur.


yarın yan baktın diye tutuklanabileceğin bir ortamda, ekonomik anlaşmalara neden güvenilsin ki?

bir de tabi daha basitinden şöyle bişey var; sen kumbaraya emeğinle para koyuyorsun ama paralar oradan bir iki sekiz eksiliyor. sonra neden paramız kalmadı diyorsun.
0
jimjim
(02.06.22)
(8)

Kredi kartıyla internetten altın almak

rewlack
İşçiliksiz bilezik veya gram, tam altın meselaYatırım amaçlı soruyorum. Hatta tl hesaplı kurtlarımızla taksit yapabileceiğimizi bile düşünürsek. 1.Neden mantıksız? 2.Neden mantıklı?
İşçiliksiz bilezik veya gram, tam altın mesela
Yatırım amaçlı soruyorum. Hatta tl hesaplı kurtlarımızla taksit yapabileceiğimizi bile düşünürsek.

1.Neden mantıksız?
2.Neden mantıklı?
0
rewlack
(26.05.22)
mantıklı çünkü enflasyondan iyi kötü koruyor uzun vadede. cds 800 e dayanacak fiziki candır böyle dönemlerde.
0
ehti
(27.05.22)
Mantiksiz kismi, kuyumcuda grami 950 iken kredi kartiyla 980e aliyorsun. Olasi bir 40 50tl'lik artista karin olmuyor.

1 yil 2 yil dokunmam, baska da alma sansim yok diyorsan mantikli.
0
brkylmz
(27.05.22)
@burak, Kuyumcu taksit yapmıyor ama?
0
🌸rewlack
(27.05.22)
valla hocam bi arkadaş yıllardır trendyoldan para oldukça çeyrek aldı. çeyreklerin hepsi sahteymiş. bu olaya da dikkat et.
0
al sana nick it
(27.05.22)
ben puanlarla altungold dan alıp havale yapıyorum. kayıp çok fazla olmuyor.
bu işin pirleri donanımhaber forumlarında en uygun nerede o nerede kampanya vs var o konuyu bul takip et derim.
0
Whily
(27.05.22)
Ben sahte olur diye kuyumcuya bile güvenmezken, internetten asla almam. Ki bakın yukarıda bir arkadaş sahte alınan altından bahsetmiş.

Yanlış anlaşılmasın, kuyumcu bana sahte satar demiyorum, kuyumcunun bile anlayamadığı sahte altın dolu piyasada. Kuyumcu bile sahte olduğunu anlamadan alıp da bize satabilir.

Google araması yapın, sahte altın satılan bir sürü mağdur kuyumcu var. Yani sahte altını kuyumcuya satmışlar, o da anlamamış test ettiği halde, o kadar kaliteli sahteler var.
0
John Bloor
(27.05.22)
Arkadaşlar internetten satış yapan bildiğimiz normal kuyumcular var. Elbette işin sahtekarları da vardır ama fişiyle faturasıyla satan yerlerden bahsediyorum.
0
🌸rewlack
(27.05.22)
Sahte riskini azaltabiliyorsanız gayet mantıklı. Tl borçalanıp ne alırsanız alın mantıklı olacaktır zaten.

Yukarıdaki yorumlara ek; yıllarca internetten altın alacaksanız sonsuz güvenmemeniz lazım zaten, bir zahmet arada bir kontrol ettirin.
Ayrıca kuyumcuların kendi bile anlamıyorsa zaten sorun nedir? El değiştiren bir emtia değil mi bu? Son olarak kuyumcular -veya taksitle altın satmayan kuyumcular diyelim- ekstradan böyle karalama söylemlerinde de bulunabilir.
0
jimjim
(27.05.22)
(7)

Hangi dönem gitmek mantiklidir?

walser
Merhaba. Yurtdisinda yuksek lisans icin kabul aldim. Guz doneminde baslasaniz iyi olur ancak bahar doneminde de baslama opsiyonu var dediler. Su an calistigim yerde ekim ayinda yonetici pozisyonu icin bana soz verdiler. Eger isler yolunda gitmezse tr’ye dondugumde en azindan bu title ile is aramis o
Merhaba. Yurtdisinda yuksek lisans icin kabul aldim. Guz doneminde baslasaniz iyi olur ancak bahar doneminde de baslama opsiyonu var dediler. Su an calistigim yerde ekim ayinda yonetici pozisyonu icin bana soz verdiler. Eger isler yolunda gitmezse tr’ye dondugumde en azindan bu title ile is aramis olurum. Baharda gidersem eger 5 ay daha para biriktirmis olucam. Ayrica almanca calismak icin de kendime vakit yaratirim dedim. Calistigim yeri de tamamen gozden cikarttim su an bile gidesim yok, 5 ay nasil sabrederim bilemedim. irregular ogrenci olmak beni zora sokar mi? Yoksa duzenli bir sekilde baslamak en iyisi midir?
0
walser
(04.05.22)
son bahar daha iyi hem psikolojik hem de teknik olarak.
0
jimjim
(04.05.22)
5 ay dişini sıkıp çalış ve harcamaları çok çok kısıp para biriktir. Oraya gittiğinde ihtiyacın olacak. Irregular olmanın birsürü negatif yanı var. Ben kesinlikle kışın giderdim.
0
mg3929
(04.05.22)
Bence gidilebilen en erken tarihte gitmek mantıklı. Almanya'ya gideceksen zaten 2-3 sene sürecek. Ne kadar erken, o kadar iyi.
0
seaman
(04.05.22)
güz dönemi.
işler yolunda gitmezse diye yola çıkmak çok mantıklı değil. halam erkek olsa amcam olurdu gibi saçma bir önerme. çalıştığınız yer olta atıyor da olabilir.
5 ay farkla almanca gibi bir dilde çığır açamazsınız. şimdiden başlayıp olduğu kadar diyin, okulda da bedava derslere gider devam edersiniz.
tl para biriktirme fikri iyice saçma, gidince hemen olmasa bile bir şekide part time iş bulursunuz. öyle garsonluk falan olmasa da olur, linkedin de workin student ilanlarından geçilmiyor. eur kazanmak üstelik orada çalışmak (para illa lazımsa yani) adaptasyon açısından daha mantıklı.
dersler, gelen öğrencilerle uyum, kalacak yer bulma vs vs öğrenci olarak göç ederken en mantıklısı güz dönemi bence. bir de bunun mezuniyeti var. tez, savunma vs bir dönem yerine yaz+bir dönem şeklinde sarkacak.
gerej yok, tatilinizi yapıp kafa rahat bir şekilde gidin.

hayırlı olsun ayrıca.
0
rewlack
(04.05.22)
İş > yüksek lisans bana göre. Sizin durumunuzda da bahar mantıklı. Yanlış anlamayın, hevesinizi kırmayayım, mutlaka emeğiniz vardır kabul almak için, ama burslu falan değilse hazır işi ve üst pozisyon fırsatını bırakıp gitmeyi mantıklı bulmuyorum ben.
0
dissendium
(05.05.22)
Dogrusu guz domeminde gitmek. Yukarida sebepleri yazilmis. Bahar bir cok acidan dezavantajli olur.

Illa para biriktirmen gerekiyosa 1 sene erteleyip sonraki guz domeminde gidebilirsin. Bazen okullar ertelemene izin veriyor. Vermeseler de tekrar kabul almak zor degil.
0
hot potato
(05.05.22)
burs olayı var mı bilemiyorum da, burs başvuruları - yurt başvuruları falan düz dönemde daha rahat olur, ara dönemde sıkıntı yaşama ihtimali var.

bir de bir dönemle başlayıp bitirmek daha güzel bence, yardımlaşma beraber eğlenme gezme tozma sosyalleşme vesaire vesaire.. gittiğin şehre okula göre değişir tabi de yine de olabilir.

kaç yıllık tecrübelisin bilmiyorum da, almanya'da da yeni mezun iş bulmak biraz zaman alıyor, tecrübeni katlaman iyi olur. title da zaten genelde insanlar daha düşük - ya da aynı pozisyona gidiyor gördüğüm kadarıyla. almanca da bariyer. para biriktir almanca kas 6 ay bişey değil.
0
kveldulv
(05.05.22)
(5)

pakistan'daki fakir-alt kesim ingilizce biliyor mu ?

dodonene
Ülke eski Britanya toprağı, resmî dilde de ingilizce var olarak gözüküyor ama pratikte işin aslı nedir ? Maddi durumu olmayanlar ingilizce eğitimi alıyor mu ?
Ülke eski Britanya toprağı, resmî dilde de ingilizce var olarak gözüküyor ama pratikte işin aslı nedir ? Maddi durumu olmayanlar ingilizce eğitimi alıyor mu ?
0
dodonene
(04.05.22)
Sorunuza tam yanıt değil ama izlediğim Urduca birkaç videoda Urdu dilinde konuşurken de çok fazla İngilizce söz kullanıyorlar. Benzeri bir durumu Hintlilerin videolarında da denk geldim. Gündelik konuşmada İngilizcenin Urducayla bu kadar karışmış olması belki bir fikre varmanıza yardımcı olur.
0
kurmaca
(04.05.22)
Valla soruya yanıt değil ama benimde gördüğüm paki,Afgan,Suri kim varsa baya baya ingilizce biliyor adamlar
0
primetime
(04.05.22)
Ben Pakistan’dan gelen göçmenlerle çalıştım bir süre. Göçmenlerin alt sınıf olduğunu varsayarsak büyük çoğunluğu yalnızca Urduca konuşuyorlar, İng bilmiyorlardı.
0
but that was just a dream
(04.05.22)
gerçi alt kesim sayılmaz ama
aklıma şu geldi;
www.youtube.com

: )
seviye açısından fikir verebilir diye düşündüm.
0
jimjim
(04.05.22)
benim bildigim kadarıyla da evet :) master yapıyorken hintli bi oda arkadaşım vard, çocuklutan ana dilimiz gibi biliyoruz dedi. hatta anneannesi, dedesi falan da konuşuyordu,o zaman çok şaşırmıştım :) ama tabii en ucra köylerinde durum nedir bilmiyorum.
0
e mice
(04.05.22)
(12)

Remote çalışmak

spacevan
Bu şekilde çalışanlar gerçekten nasıl çalışıyor anlamıyorum. Ben bir hafta evden çalışınca acayip verimin düşüyor. Şimdi bir fırsat geldi remote çalışma ile ilgili ama çok tereddütlerim var. Memnun musunuz gerçekten ?
Bu şekilde çalışanlar gerçekten nasıl çalışıyor anlamıyorum. Ben bir hafta evden çalışınca acayip verimin düşüyor. Şimdi bir fırsat geldi remote çalışma ile ilgili ama çok tereddütlerim var. Memnun musunuz gerçekten ?
0
spacevan
(19.04.22)
2016’dan beri full remote çalışıyorum, ara ara canımız istediğinde iş arkadaşlarımızla buluşuyoruz. İnanılmaz memnunum ve kesinlikle ofise geri dönmek istemem bundan sonra. Odamda özel pc ekran setupı vs varken ufacık laptopa hiç iş yapamıyorum zaten artık
0
roket adam
(19.04.22)
3 yılı aşkın süredir remote çalışıyorum.

- Alışması ve kendi çalışma düzenini oturtması biraz zor başlarda. Ama sonradan daha verimli hale geliyorsun.

- Trafik çekmemek mükemmel bi olay, gün resmen uzuyor.

- Sosyalleşme işi sıkıntılı, ama iş arkadaşlarını sevmiyorsan bi avantaj da olabilir.

- Yemek, uyku vs. düzenini daha istediğin gibi ayarlayabiliyorsun.

- İstersen başka şehirden çalışabiliyorsun.

Genel olarak aşırı memnunum ben. Bi tek biraz daha fazla sosyalleşebiliyor olsaydım daha iyi olurdu, ama o kadar yani.
0
plutongezegendegilmi
(19.04.22)
Yaklaşık 2 yıldır pandemi nedeniyle evden çalışıyorum. Pazartesi rutin şirkete çağırdılar normal mesaiye dönüyoruz. İnanın aklımın bir köşesinde istifa etsem mi var o kadar diyorum. Çok alıştım evden çalışmaya hiç gidesim yok.
0
koskoca kirpi
(19.04.22)
İşin eve uzaksa akşam dönüşü eziyet. Asosyallik sıkıyor ama işten dönüş yolunda şükrediyorum. Pandemi ilk başladığında geceleri uyuyamıyordum. Çünkü işten çok yolda yoruluyormuşum vücut yorulmayıp uyumamaya başladı :D
0
amusan
(19.04.22)
3 yıldır remote çalışıyorum, evde kendi duzenim oluştu, ister deniz kenarı ister dağ bayır gezerken çalışıyorum. İşimin sevmediğim kısımları olsa bile sırf uzaktan olduğu için katlandığım zamanlar oluyor. Bu daha asla ofise hayatına dönmem.
0
mirty
(19.04.22)
Coronayla remote calışmaya başladık, başlarda çok zor gelmişti ama şimdi acayip alıştım, hergün işe nasıl gidiyomuşum bilmiyorum. Her gün işe gitmek delilik
0
euteamo
(19.04.22)
Benim gözlemim memnun kalmayanlar ya yalnız yaşayanlar ( sevgiliye, eşe veya çocuğa vakit ayıramamanın tatsızlığını bilmeyenler, ayrıca yalnızlıktan sıkılanlar)
ya da evinde bir çalışma alanı yaratamayanlar. Mutfak masasından ofis verimi alamazsınız. Sadece iş için ayırdığınız/düzenlediğiniz ve kullandığınız bir masa, yüksek konforlu çalışma sandalyesi ve dağınık olmayan sade bir ortam gerekli. Oda bile şart değil ama böyle bir köşe lazım.

Mola vermek,
Arada bir kalkıp yürümek, imkan varsa öğle arasında ebin yakınında bir yürüyüşe çıkmak falan gerekli.

Bütün artılarını geçtim, yolda geçen zaman ve kişisel bakım için harcanan -normal bakımın üstündeki kısım- zamandan tasarruf bile muhteşem.
0
jimjim
(20.04.22)
Remote çalışmanın en büyük avantajı yolda geçen zamanın cepte kalması sanılıyor ama öyle değil. Şirketteyken yapılan birçok şey remote çalışılırken yapılamıyor. Sigara molası, 15-15 30 dk oradan zarar, yemek molası, 1 saat de oradan zarar. E yolda geçen zaman da o kadardı zaten. 17 de babam gelse yapmayacağım işi remote iken 18-19 lara kadar yapmak zorunda bırakılıyorsunuz. Mouse idle durumdayken bile adamlar görüp napıyorsun bir sorun mu var diyor. Resmen esir gibi hissediyor adam kendini. Ben şirketten çalışmaya okeyim. İyice moronlaştık evde 3 yıldır.
0
Arthur Dayne
(20.04.22)
başta ben de zorlandım, ev benim konfor alanım kardeşim iş mi yapılır dedim. Ki öyle de oldu yani ofiste masaya oturuyosun herkesle birlikte işe başlıyorsun. Bir işi bitirmeden de kalmıyorsun. Veya iş arkadaşların, patronun ortalıkta olabiliyor ister istemez bir baskı hissediyorsun işler bitiyor. Ama evde o olmadı hiç. Arada uyuyorum, markete gidiyorum, içeriden biri sesleniyor. Gel şuna yardım et diyor, sohbet etmeye geliyor falan, anlatamıyorsun de derdini.

Ama bi 4 ay sonra falan yönetmeye başladım. Hem aile evinden çıktım o da rahat oldu. Yol çekmemek, istediğin an çalışmak, istediğin yerde çalışmak büyük lüks kesinlikle geçmelisiniz.
0
ananiyimioguz
(20.04.22)
pandeminin ilk gününden beri remote çalışıyorum.

trafik benim için dert değildi, 9 km mesafedeyim. motosiklet de vardı.
yemek için negatif ve uyku için pozitif bir durum.
dışardan çalışma gibi bir güzelliği var.

bence olması gerekendir.
0
baldan kaymak
(20.04.22)
evde bir odayı ofis haline getirmeden olmaz o iş. Kanepeden çalışmak olmaz. Remote çalışmanın avantajları dezavantajlarından fazla.
Verimlilik anlamında da cok daha iyi.

Yöneticiyim, şirket bir süredir ofise dönmeyi düşünüyor "remote verimi düşürdü" diye inanıyor çünkü yaşı büyük yöneticiler.

Oysa geçenlerde deneme için haftalık toplantılardan biri yüzyüze yapıldı. Online'da 20 dakikada biten bir toplantı yüzyüze 120 dakika sürdü. Çünkü goygoy, geç kalanlar, arada gündem dışı başka işler vs...

Bu çağda remote çalışmaya alışamayan şirketin de çalışanın da verimliliği sürdürmesi zor.
0
anten
(20.04.22)
Adı üzerinde evden çalışmak değil uzaktan çalışmak.

Sabah asıl focus gerektiren işleri hallettim, öğlen arasında spora gidip ardından işyerinden iki arkadaşla dışarıda buluşacağız. Bence mükemmel?


edit:

* İşyerinde aslında çoooook ölü zaman oluyor. Diğer insanların iki haftada yapabildikleri şeyleri aşırı ilham gelen iki saatte falan yapabiliyorum. İşyerinde reddit okumaktansa evde kitap okuyorum, hobilerime zaman ayırıyorum. Yanda laptop açık iş gelirse yapmak üzere kendime zaman ayırıyorum.

* Dandik işyeri giysileri yerine günlük hayatta giyilebilecek şeylere harcayabiliyorum paramı.

* Ulaşım sorunum zaten yoktu ama sabah o hazırlanma evresi çok zaman harcıyordu. Ondan kurtuldum.

* İşyerinde görmek istemediğim mecburen konuştuğum insanları ne gördüm ne duydum çooook güzel.

* İşyerindeki arkadaşlarımı tüm gün görüyoduk ama iş çerçevesinde oluyodu hep, şimdi akşamları çıkıp partiliyoruz falan.


daha bir sürü artısı var. kargo gelecek diye panik bile yapmıyosunuz zaten evdesiniz ya da ne bileyim bi işiniz olduğunda 15dk çıkıp halledip dönüyosunuz. bunlar birikiyor böyle pozitif şeyler.
0
aguen
(20.04.22)
(14)

Devlet neden tavan kira fiyat belirlemiyor?

maraz alinin sag kolu
En azından İstanbul için yapması lazım değil mi artık? 5 bin liraya 1+1 mi olur?
En azından İstanbul için yapması lazım değil mi artık? 5 bin liraya 1+1 mi olur?
0
maraz alinin sag kolu
(11.04.22)
Devlet neden benim sahibi olduğum bir evin kirası için tavan fiyat belirlesin ki istersem 100 bine kiralarım ev benim keyif benim.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(11.04.22)
Devlet kim ki özel bir bireyin sahip olduğu herhangi bir mala bedel biçsin?

Devlet kendi konut üretip satarsa kiralarsa bunu yapabilir tabii ki, ki yapıyor da zaten, bedavaya yakın paralara kiptaş üzerinden bir sürü ev dağıttılar geçtiğimiz yıllarda.
0
roket adam
(11.04.22)
www.youtube.com
26:07'den başlıyor.

ayrıca sadece kira artışıyla ilgili bir bölüm de yapmışlardı bakarsınız.

yapması lazım değil.
0
rewlack
(11.04.22)
eee bu zaten var, nasıl var.

tüfe oranı bunu saglamıyor mu, yok siz 1+1'ler her yerde aynı olsun isterseniz sokak sokak rayiç çıkarmak lazım bu oldukça zor.

devlet te normalde üfe olan zam oranını tüfe'ye çevirdi 2018 yılında.

yoksa evler kirada ucuza kalmayacaktı, %30 yerine %56 zam yapmalıydı kiracılar.
0
liberal
(11.04.22)
bir çözüm değilki?
ev sahipleri kiralamak istemezse ne olacak? top benim değil mi oynatmıyorum der.
ayrıca bu tip gerçek dışı kısıtlar çıktığında yasal olmayan yollara gidilir genelde, üst limit olsa da çok isteyen başka birine kontratsız kiraya verir. çözüm bu değil yani.

ayrıca kiralar yüksek değil, maaşlar çok düşük.
0
jimjim
(11.04.22)
Belirliyor zaten tefe tufe muhabbeti bunun icin var.
Su an o kiralara cikabilmen icin evi satman ya da icerdekini bunaltip cikarman gerekiyor.
6 ay sonra aldigin kira yine komik bi para olacak bu gidisle.

Su an istanbul'da deniz kenari yerde arkadasim 1800'e oturuyor mesela.
Bu devletin belirlemesi sayesinde.

Ama o evde sirkulasyon oldugu anda kiralar ucuyor.
Eleman ciksa 1800 dolara kiraya verirsin.
0
divit
(11.04.22)
Temel gıda ürünlerinde bile yapamıyorken, ev kirasında nasıl yapsın.

Hadi yaptı diyelim, bir hayal kurup hesap edelim. Devlet dedi ki;

"Kadıköy'de ev kiralarında metrekare tavan fiyatı 30 tl olmuştur"

Buna göre 100 metre kare evin aylık kira bedeli 3000 TL olur, peki kadıköy'de ev arzı sınırsız mı? Hayır tabiki, arz sınırlı ama talep çok çok fazla.

Ne olacak peki bu durumda, ev sahibi evini 3000 yasal orandan kontrat yapıp, 2-3 bin lira da elden kayıt dışı verecek olana kiraya verecek. Hatta ödemeleri sağlama almak için 12 adet senet yapmak isteyecek.

Devletin de vergi kaybı üstüne tuz biber.

"Ben vatandaş olarak bu maaşlarla barınma ihtiyacımı karşılayamıyorum, 1+1 eve nasıl 5 bin vereyim? Devlet olarak sen bu duruma çare bulmak zorundasın."

Dersek, devlet de bize der ki;

"merkezi ilçelerde ev tutmak anayasal zorunluluk mu? Gün itibari ile 2000 lira altında 705 tane, 3000 lira altında 1833 tane kiralık ev var İstanbul'da"

Tamam gerçekten kiralar çok uçtu, Allah kiracılara yardım etsin ama İstanbul büyük bir metropol, sürekli göç alıyor ve sürekli ev ihtiyacı var.

Buna rağmen yeni ev arzı talepleri karşılamıyor, yeni ev üretimi olsa da insanlar inatla şehir merkezinde oturmak ama şehir dışı kira bedeli ödemek istiyor.
0
John Bloor
(11.04.22)
Bir odaya 4000 istiyorlar, evi de geçtim.
0
geçerkenugradım
(11.04.22)
devlet sadece kriter belirler fiyat belirlemez

devletten önce insanların 5k'ya ev kiralamaması lazım. millet sağına soluna bakmadan her fiyata ev kiralıyor.
0
duyurukullanıcısı
(11.04.22)
Yani aslında dünyadaki çok metropolde böyle zaten.
Misal paris böyle.
Ha ama aradaki fark şu; Paris Fransa merkezi diye herkes orada iş kurmaya çalışmıyor, bütün firmalar orada değil. Insanlarin Paris dışında düzgün hayat bulma şansı paris'te bulmaktan fazla ama Türkiye'de böyle değil. Düzgün iş+ düzgün hayat bulmak için 2-3 şehir var yok, sorun da burada.

Kısacası bu böyle gidecek, zamanla insanlar İstanbul'da 3-4 saat yolda geçirmek istemeyecek, şirketler başka sehirlere açılacak vs ama bunun için bence temiz 10 yıl var.

Eskiden Türkiye ovulurken hep büyük m2ler için az kiralar ovulurdu, eh o dönem bitti şimdi işte.

Kısacası olay devletin el atıp atmamasi değil. Devlet enflasyon düzgün aciklasa hem kiralar düzgün artacak hem de maaşlar düzgün artacak ama deveye boynun neden eğri diye sormuslar hesabi...
0
logisticsmanager
(11.04.22)
bu işi yine devlet çözer ama bu şekilde değil.

Anadolu şehirlerinde iş kuranlara vergi avantajları, işçilere daha az vergi kesintisi vb. kolaylıklar sağlasa mesela bir şekilde buradaki işlerin bir kısmı taşınır. Uzaktan çalışmaya (farklı şehirden) izin veren şirketlere vergi avantajları sağlasın mesela yine.

Devlet tüfeyi doğru açıklasa bile tam çözülemez bence. Türkiye bir enflasyon batağına girdi şimdi herkes %100 zam alsa kiralar ürünler yine artacak. O zammı ödemek için şirketler fiyatları artırmak zorunda kalacak falan. Bunun tek çözümü Anadolu'ya yayılmak fırsat eşitliği yaratmak bence. Gerekirse sıfırdan beyaz yakalı şehri kurulsun bir sürü imkan ile. Mavi yakalılar zaten İstanbul'da nasıl yaşıyor bilmiyorum ama onlar da çevre şehirlere yönlendirilebilir (teşviklerle, İstanbul'da zaten ekonomi sopa görevi görüyor şu an)

edit: ek olarak, Fransa'da duyduğum kadarıyla ikinci üçüncü ev alıp kiralamak aşırı mantıksızmış çok acayip vergiler vermeleri gerekiyormuş. Bu da mantıksız değil ama Türkiye tam tersine ev alış satışıyla geçinen bir ülke. Devlet inşaatla yürüyor. Mesela Kanada bu işleri çözmek için 'ülke dışında olanlara' ev satışını kısıtlayacak galiba ama biz 250 bin dolar verip ev alana bi de vatandaşlık veriyoruz. O ev boş mu duruyor, kiralanıyor mu belirsiz. Yani yapmak isteyen devlet bir şekilde yapar, bizimkiler tam tersini yapıyor. Devleti boşverip serbest piyasaya bıraksan da iş çözülür ama biraz daha kaos ile çözülür. Şirketler bu maaşlara işçi bulamaz vs.
0
nhk ni youkosu
(11.04.22)
e böyle oldu diyelim. insanlar evini kiralamayı bırakırsa ne olacak mesela? devlet dese ki max. kira şu kadar olacak birçok insan uğraşmaz bile. ev arzı da azalır.
0
black mamba
(11.04.22)
Enflasyonun sebebi kim?
0
dunal
(11.04.22)
Devlet nasıl ki benim maaşımdan alıp 5 10 çocuk yapanların eğitim sağlık masrafını karşılıyorsa, gecekondu diken asalaklara imar barışı uyguluyorsa, benim gibi ülkeyi sırtlayan maaşlı özel sektör çalışanlarını da düşünmek zorunda.
0
🌸maraz alinin sag kolu
(11.04.22)
(9)

Napmak lazım? (apartman gürültüsü)

gokyuzu gibi
apartmanda sabah 6 ve gece 12 gibi birisi kapıları sürekli bam güm çarparak kapatıyor ve bu sese aylardır neredeyse her gün uyanıyorum. yönetici ile konuşup son derece nazik bir şekilde her kapıya not koyduk, biraz daha dikkatli davranılmasını rica ettik. dairelerden biri koyduğumuz notun üstüne 'sa
apartmanda sabah 6 ve gece 12 gibi birisi kapıları sürekli bam güm çarparak kapatıyor ve bu sese aylardır neredeyse her gün uyanıyorum. yönetici ile konuşup son derece nazik bir şekilde her kapıya not koyduk, biraz daha dikkatli davranılmasını rica ettik. dairelerden biri koyduğumuz notun üstüne 'sabah 5te işe gidip gece 12de döndüğümüz oluyor yardımcı olamayacacağız kusura bakmayın' diye yazıp apartmanın girişine bantla asmış aynı notu. notun altına cevap yazmak istedim (bu saatlerde işe gitmek size kapıları çarpma hakkı vermiyor diye, çünkü cevabı görünce çok sinirlendim) ama uzatmak istemedim. toplantıda dile getireceğim ancak siz olsanız napardınız?

Notu okumak isteyenler için:
Sayın Apartman sakinleri, sabah erken gece geç saatlerde daire iç (odalar) ve dış kapıları biraz daha dikkatli şekilde kapatmanız ve buna ek olarak özellikle 23:00 ve sonrası yüksek sesle müzik ve konuşma konusunda daha dikkatli davranmanız rica olunur. Hassasiyetiniz için teşekkürler.
0
gokyuzu gibi
(09.04.22)
Bu insanlara care bulunamadi ama change.org da evsel gurultu icin kampanya var. Siz de imzalayin.
0
geçerkenugradım
(09.04.22)
böyle insanlarla insanca bir çözüm bulunmaz maalesef
0
egokalp
(09.04.22)
Sanırım kapıların gürültülü kapatıldığının farkında değiller bu nottan da bunu anlamamış olabilirler. Bazı insanların hareketleri sert oluyor, kapıyı sert çarpar, masaya bişey bırakacaksa sert bırakır, oturması kalkması bile hep sesli gürültülü olur ancak ona normal geldiği için farkında bile olmaz rahatsız edici bir durum olduğundan.

Bence özellikle de gece olunca apartmanda küçük bir ses bile yankı yapıp büyüyor, kapı sesi çok şiddetli duyuluyor falan diye farkındalığına yönelik konuşma yapmak daha iyi olabilir
0
epitaf
(09.04.22)
Yıllarca türlü türlü gürültü probleminden muzdarip olup şu an kendi evimde (sıfır bina. bunu açıklayacağım) muhtemelen tam tersi duruma düşmüş biri olarak cevap veriyorum; eğer tam böyle bir durumsa pek bir şey yapamayabilirsiniz çünkü apartman.

Şimdi, magandalığı özendirdiğim sanılmasın. Kendi durumumu özetleyeyim, apartman bu kentsel dönüşüm rantında yapılmış, ısı yalıtımı vs gayet güzel olmasına rağmen ses yalıtımı epey kötü, duvarları oldukça net ses geçiren bir bina. Hele bir de karanlık odası olan, banyosu falan apartman boşluğuna bakınca her şey daha da direkt yankılanıyor. Evde halı kullanan biri değilim, kaba saba biri de değilim fakat kimi zaman 05:30 veya 06:00 gibi alarmla uyanıyorum; hatta zor uyanıyorum. Sonuçta o saatte - gecenin sessizliğinde- kalkıp evde tıkır tıkır sakince takılsam da çıt çıkmayan bir atmosferde “fazla” kaçabiliyor. Yani sizin için normal olan 3 birimlik bir sestir ama gece o saatte 1 birimlik ses çıksa 5lik gibi oluyor bazen. Bam güm kapı çarpmasam da alt katta adeta deli biri yaşıyor. Henüz sizin gibi nazik bir uyarı vs almamışken hatta merabam bile yokken sabah veya gece (ilkini şimdi hatırlamıyorum) “hayvaaann! Yeteeerrr!” falan diye bağrışlar duydum, muhtemelen bana veya rahatsız olduğu başkasına sesleniyordu. Bu hakaretli ikazların devamı da geldi/geliyor. Mesela geçen hafta böyle bi sesle uykumdan uyandım 4 gibi, muhtemelen bana yönelik fakat yan apartmanda sahura kalkan ailenin sesi yüzünden rahatsız oldu. Benim anlamadığımsa o saatte uykusundan rahatsız olup uyanan biri bu bağırış performansından sonra nasıl konforluca hayatına devam edebiliyor?!

Anyway, sizin durumun bambaşka olduğunun farkındayım ama devam edeceğim, aynı şahsın 0-5 yaş arası bir çocuğu var, benzer şekilde bizim katta da bu yaş grubun başka bir ferdi mevcut. Her iki dairede de gümbür gümbür koşturmalar çocuk bağırışları gece anne-babayla oyanan oyun gürültüleri eksik olmuyor. Tek temennim kendileri gibi birileri taşınsın benden sonra.

Ancak ben kendi adıma evinde tv bulunmayan hatta evi uyumadan uyumaya ve +/- 2 saat vakit geçirmek için kullanan biriyim. Duş alıp, saç kurutma makinesini açmam gerek, yapmıyorum ama başka ülkedeki veya yan sokaktaki biriyle telefonda konuşabilirim, açıp tvda veya işte başka bi cihazda bişeyelr seyretmek isteyebilirim. Demek istediğim özen göstermek şart elbette (insan olan bi zahmet dikkat etsin) fakat konuşmaları olduğu gibi aktaran duvarlı evimde hele bir de gece sessizliği başladığında her şey daha dikkat çekici şekilde duyuluyor. Ne yapayım?
Dangul dungul koşturan çocukları ne yapayım? Mesela ben de bazı günler gündüz uyumak istiyorum yani vardiyam gereği böyle belki, yan daireye gelen 7-8 kişilik grubu ne yapayım?

Özetle kendinizi harap etmemenizi, komşunuzla daha samimi bir diyalog geliştirip en azından kapıları ellerinden geldiğince yavaş kapatmalarını rica etmenizi öneririm. Ancak bunu yapsalar bile size iyi gelmeyebilir bu yüzden de uyku hassasiyeti nedeniyle slikon kulak tıkaçlarından alabilirsiniz.

Hepimiz müstakil eve çıkamadığımız fakirlikte ve hayat/iş koşullarında olduğumuz için apartmanda yaşıyoruz. Dolayısıyla katlanılabilir olduğu müddetçe bazı eksileri var diye düşünüyorum.
0
rewlack
(09.04.22)
hangi kapı bu
apartman kapısı değil heralde
evlerinin dış demir kapısı mı, öyleyse onlara çaktırmadan kapıları tam oturuyor mu diye bakardım, kapalıyken aralık varsa bi yapışkan keçe sokuştururdum kapı çerçevesiyle kapı arasına. evet
0
comp
(09.04.22)
Valla ben hiç umursamızdım. Özellikle kapıyı dan dun diye hani kavga olup çarpılmadıysa, bi ekstra organizasyon olup da çarpılmadıysa evimde açılıp kapanan kapıya ses eden bir komşum oldugunda güler geçerim. Tüm günün koşturmacası, kaos, sinir stres bitmiş evime gelmişim ve belki o stresi beraberinde getirmiş bi rahat edecem. Yani artık özel sınırlarım dahilinde kendimle başbaşa kaldıgım yerde "aman komşum" diyeceksem ne konforu kalacak bu işin. Kaldı ki cidden wc'den komşunun osorugunu duydugumuz nazik yalıtımlı evlerde ne hakka adamın konforuna rahatına limon sıkabilirim. Banane, ona ne. Rahatsız oluyorsa kulaklık taksın. Süpürge açmadıysam, özel bi gürültü çıkar adıysam hayvan mı terbiye ediyor, kapıyı dan-dun çarpmadım, nazik kulaklarına bu ses fazla geldi diye oldu paşam bunu düşüneyim. Ve evet, sizin için gün sonu ise, belki başkaları için gün yeni başlıyordur. Kime ne? Ben bi ara işimden dolayı gece 12 gibi telefonla konuşmak zorunda kalıyordum. Uyarıldım. Abicim, banane. Abicim size ne? En özel alanımda naptıgımdan size ne? Sen uyuyosun diye napayım? Bağırmadıgım sürece bence sorun yok. Sorun olan bu sese katlanamaman. O da beni zerrece alakadar etmez. Okul yurdu mu orası 12'den sonra telefonla konuşmak yasak desinler. Sizin de o misal, yurt mu orası, adamın evindeki kapılara karışıyorsunuz. Kavga gürültü yoksa sizi alakadar etmez. Bizim eski evdir, kapılarsa eski ahşap tip. Camlar illa en azından biri açıktır ve kapıyı hafifçene itsem bile çat siye kapanıyor. Evin içinde hane halkım rahatsız olup uyarmıştı. İyi de dedim ben nazikçe kapadım. Eski kapı, vurması bile o sesi çıkarıyor. Yani alalade doğal şekilde elimi vurup kapatıyorum. Osmanlı tokadı atar gibi kapıyı itmedim ya. Ama o ses çıkıyor. Kapıya yaklaşınca uçurumun kenarına gelmişim gibi bünyesel olarak bilinçsel uyarı vermek istemiyorum. Hayat yeterince zor, bi de bunu düşünemem, kusura bakmasınlar. Rahat edeceğim tek yer evim ve mezarım. Rahat bırakın la.
0
halboyle
(10.04.22)
Siz haklısınız ama bir noktaya kadar. Şeytanın avukatlığını yapmış gibi olacağım ama yukarıdaki cevaplar biraz doğru. Sesler eğer sistematik ve sürekli şekildeyse kavgada çarpılan kapılar gibi, veya kapı sesi harici bam güm kaba saba biriyse ikazınızda ısrar edilebilir. Ama gece geç saatte kapı kapatma sesiyle uyanıyorum diyorsanız kulak içi tıkaç falan takın. Komşunuzun gerçekten iş/yaşam düzeni bu olabilir.
Eve gelince 1 dakikalığına blender açabilir, sabah bulaşık makinesini dizebilir, dedikleri gibi duştan sonra saçını kurutabilir ve sadece 1-2 dakika süren bu seslerden de rahatsız olabilirsiniz o zaman. Hatta kıyaslayınca kapı çarpa sesi saniyelik bişey. Veya kısık sesle bişeyler seyredebilir ama gece dedikleri gibi her şey daha fazla çınlıyor, sokak sesleri falan kesildiği için. Tabii burada daha elzem ve kısa süreli şeylerden bahsediyorum. Ev süpürmek veya gece 3 te eve kalabalık misafir çağırmak gibi şeyler değil.
Bir de işim gereği çok fazla evde kısa/uzun süreli yaşadım. Yeni evlerin ses yalıtımları ayrı kötü eski binaların ayrı. İlla apartman tipi ortak yaşam alanı olacaksa sadece ultra lüks dap yapının iyi evleri veya varyap meridyen gibi ses yalıtımına ayrıca özen gösteren daireler farklıydı.
Dairelerin odaları arası düz örme duvar olan binalar var, bir de aradaki dış kapı alanındaki akustik eklenince aynı evdeki iki odadan daha fazla ve net ses geçiriyor, falan filan.
Komşunuzun uygun ve düzgün bi cevap verdiği için aşırı kaba ve kötü biri olmadığı fikrine kapıldım, kendince de haklı kulak tıkacı alıp rahat edin. Veya yukarıda saydığım gibi bir yere, olmadı müstakil evli sitelere falan taşının imkan olduğunda. Ha eğer komşu aşırı hödük biriyse zaten laftan anlamaz, bu yaştan sonra eğitilemeyecek. Sonuç olarak elden bişey gelmez.
0
jimjim
(10.04.22)
tüm yorumlar için teşekkürler. özellikle yapıcı olanlara alkış ama burası benim özel alanım istediğim gibi davranırım demeyi kendinde hak gören komşu sorunsalı ülkemizde bu mantalite ile asla bitmez... apartman gürültü yönetmeliği 19:00-07:00 saatleri arasında gürültülü hareketler yapılamaz der. nokta.

kapıyı bam güm çarpıyorlar diye yazmışım, biriniz çıkıp dan dun kapatmıyorsa sorun yok diye yazmış, güldüm. dan dun ile bam gün arasında bir fark var galiba, ben bilmiyorum. bildiğin birisiyle kavga edip de kapıyı çarpar gibi kapatıyor kapıyı daha nasıl tarif edeyim bilemedim. ve sürekli bu şekilde, sistematik yani.

gece seslerin daha çok gelmesi, binalarda ses yalıtımı, hareketlerinin gürültülü olduğunun farkında olmamak konularında da hepinize sonuna kadar katılıyorum, haklısınız. biz uyarı notunu koyarken kimseden 'yardımcı olmasını' istemedik aslında. bkz. apartman gürültü yönetmeliği.

olay kim daha haklı da değil, çünkü o yolun sonu yok. bkz. burası benim özel alanım, rahat edeceğim tek yer, aman komşumun 'nazik' kulakları rahatsız olmasın kafasını aynı mantıkla burası benim özel alanım ve rahat uyumak istiyorum noktasında buluşturmak çok mümkün. neyse uzatmaya gerek yok, notu yazan komşunun hangi daire olduğunu bilsem düzgünce gidip konuşacağım ama apartman toplantısına kaldı. bakalım.
0
🌸gokyuzu gibi
(10.04.22)
kulaklık takın
0
ehti
(10.04.22)
(17)

Tiyatronun elektriği kesilir mi hakkında ne düşünüyorsunuz ?

ceketimi alip cikcam
Moda sahnesinin artan fiyatlara tepki olarak / ya da bütçeleri olmadığı için faturalarını ödemeyecekleri açıklamasını duymuşsunuzdur.Bugün de elektriklerinin kesildiği haberini gördüm.https://twitter.com/BirGun_Gazetesi/status/1501842297536884738Bunun sorumlusu enerjisa mı ? sabancı mı ? da sabancıl
Moda sahnesinin artan fiyatlara tepki olarak / ya da bütçeleri olmadığı için faturalarını ödemeyecekleri açıklamasını duymuşsunuzdur.

Bugün de elektriklerinin kesildiği haberini gördüm.

twitter.com

Bunun sorumlusu enerjisa mı ? sabancı mı ? da sabancılar tiyatroyu karartıyor, tiyatro salonunun elektriği kesilir mi ? tarzında tepkiler veriyorlar. Sonuçta bir fatura gelmiş ödenemezse elbet kesecekler ? Sonuçta faturayı ödemekte zorlanan tek işletme onlar değiller. Tek onlar ödeyemiyorlar gibi davranıyorlar. Tamam sanat olduğu için öyle diyorlar da bana biraz fazla geliyor o tepkiler açıkcası.

Yanlış mı düşünüyorum, siz neler düşünüyorsunuz ?
0
ceketimi alip cikcam
(10.03.22)
abi hayat o kadar analitik değil.
aksanata veya benzer başka sanat etkinliklerine gırla para döküp reklam yapmaya çalışan bir ticari dev kurum, standart bir kobi/dükkan kadar masraf yapan ama tek başına tiyatro dünyasında epey önemli bir yere sahip kuruma bunu yaparsa kaşıkla kazandığı itibarı kamyonla kaybeder. kaldı ki sanat desteği vs altında zaten destek olan kurumun vergilerinden düşülüyor, hanelerine aynı oranda eksi bile yazılmayacaktı.

ha devamının geleceğinden, bunun suistimal edileceğinden korkumuş(!) olabilirler ama başka bir açından da şans kapılarına gelmiş ama görememişler. deseydiler ya %50sine (en azından) biz enerjisa olarak sponsor oluyoruz. biletlerde de adımız basılsın vs.


ad hominem yapacağım ama taşradan çıkıp holding olunca vizyon bu kadar oluyor.
ad hominem 2: sabancı, sanat yatırım diye evren'in tablolarını alıyordu, bir sahnenin faturasını mı ödeyemecek?

artigercek.com
0
rewlack
(10.03.22)
Faturaların yüksek olduğu bir gerçek, buna tepki verilmesi beklenen bir davranış. Tepki veren kişi ve kurumların bunu bir olay haline getirip kamuoyu yaratma çabası da beklenen ve olağan bir durum. Haliyle elektrik sağlayıcısının elektrik kesmesi de yine beklendik ve olağan bir durum.

Bu ve benzeri olaylar sonucunda olası iki şey yaşanacak; ya yeterli kamuoyu oluşturulup elektrik faturalarında düzenlemeye gidilecek ya da tepki veren taraf(lar) durumu kabullenip ya faturaları ödeyecek ya da işyerlerini kapatacak.

Yani ben anormal hiçbir taraf göremedim bütün bu olup bitenlerde.
0
akhenaten
(10.03.22)
Evet tepki göstermek normal, ben biraz , tiyatromuzu karartıyorsunuz gibi söylemlere ve bunun elektrik dağıtıcısının tasarrufundaymış gibi kısmına takılmıştım.

Sonuçta hükümet sorumlusu.

@rewlack dediklerin mantıklı.

ön not: bir art niyetim yok, karanlıkta otursunlar demiyorum sadece olaya farklı açılardan bakmak için fikirlerinizi merak ettim.
0
🌸ceketimi alip cikcam
(10.03.22)
Aslında konuyu etraflıca anlattılar tiyatro olarak, insanlar faturayı dayanışmayla ödeyelim dediler, tiyatro da bu tek aylık bir çözüm olur sorun burada daha sistematik, sadece bizim değil kültür sanat sektörünün devlet işbirliğiyle kalıcı çözüm bulunmalı diye

Tiyatrolar özel de olsa bunlar da birer kamu hizmeti görüyor, ben tiyatro sevmem fakat kültürel etkinlikler insanların ihtiyacı olan şeyler, yukarıda arkadaşın dediği gibi her şey analitik değil, ne gerek var diye başlayınca okulları da kapatalım hep masrafa kadar gider
0
freebird5406_2
(10.03.22)
moda sahnesi, faturaları ödememe kararı aldığında ne düşündü acaba? elektriklerin kesileceğini düşünmediler mi? ya da kesemezler, sosyal medyada linç başlatırız falan diye mi düşündüler?
0
co2s2
(10.03.22)
Cok guzel yapmislar, elektrigin bu kadar artma sebebi tam olarak sabanci sirketi zaten.
Ozellestirip sattiklari icin boyle oldu.

ilk defa insanlar dogru yerleri protesto etmeye basladi.
0
divit
(10.03.22)
rewlack+1
co2s2+1


bir tiyatro kurumu sadece bir ticari işletme olarak görülmemeli. kamusal bir hizmet var, hatta devletin yeterince sağlamadığı/sağlayamadığı bir kamu hizmetini üstleniyorlar. kaldı ki aynı emek, sermayeyle çok daha karlı iş yapabilecekken özel teşebbüsle bu işe kalkışmışlar neblim mandal satan bir dükkan muamelesi görmemeli.
0
jimjim
(10.03.22)
Kesilir niye kesilmesin? Faturasi odenmezse kesilir, bunda anormal bir durum yok. Burada sanat icra ediliyor buranin faturasoni biz karşılayalim dersen bunun sonu gelmez. Mutlaka bir nokta "o tiyatroya kiyak gectiler de buraya niye yapmadilar" elestirisi gelir.

Falanca kisinin tablolarını aldilar, efendim su kadar sanata destek yaptılar da bunu mu yapamiyorlar kiyaslamasi dogru degil. Nihayetinde bu ticari kuruluslarin sanata destek harcamalari da vergi avantaji ve prestij ile pasif getiri saglamasindan dolayi yapiliyor, duygusal bakmaya gerek yok.
Bu elestrileri gereksiz buluyorum.

Faturalarin yuksekliginin elestrilmesi lazım.
0
stavro
(10.03.22)
Tiyatroların "biz sanat yapıyoruz, herkes bize destek olmalı" düşüncesini hiçbir zaman anlayamadım.
Benim gözümde kebapçı, çilingir, terzi neyse tiyatro da odur. Para kazanma amaçlı kurulmuş bir şirket.

Bunda da ayıp bir şey yok. Her sabah neredeyse hepimiz uyanıp para kazanmak için bir şeyler yapıyoruz.

Eminim ki çok daha karmaşık bir hesap vardır ama salon yaklaşık 200 kişilik. Bilet fiyatları yaklaşık 100 lira.
Salonun tamamen dolduğu 2 saatlik bir oyun bu aşırı zamlı elektrik faturasını ödemeye yetiyor.

Hayırlısı olsun,
0
michael_knight
(10.03.22)
fırıncı,bakkal,manav,restoran,esnaf,halk paşa paşa ödesin ama tiyatro sanat yapıyor diye ödemesin yok öyle şey. keserler gözünün yaşına bakmazlar.
işin doğrusu önce ödersin sonra tepkini koyarsın .
0
jamswety
(10.03.22)
yukarıdaki yorumlardan da anlaşılacağı gibi -yorumum saygısızlık olarak anlaşılmasın-
tiyatro gibi kültür sanat aktiviteleri normal düz şirket işleyişi gibi algılanıyor. benim de dahil olduğum bir grup da diyor ki; hayır sağlık gibi eğitim gibi gerekli, şart bir kamu hizmetidir.

okuma yazma bilmeyen birinin niye ihtiyacım olsunki demesi gibi; toplumsal olarak neye ne için ihtiyacımız olduğunu bilmediğimizden ne olacak orası da bir işletme diyoruz. olmasa da ölmeyiz gibi algılıyoruz ama olmasa ölürüz aslında orası kaçırılıyor.

özetle, kesilmesi teorik olarak doğal, pratikte olmaması gereken birşey, tepki vermekte haklılar.
0
jimjim
(10.03.22)
Elektriği açmışlar bu arada.

twitter.com
0
🌸ceketimi alip cikcam
(10.03.22)
kamunun faydasına olmayan tek bir iş yok.
kamu faydası orada kalkarsa başkası temin eder.
tiyatro da -şart, elzem- bir kamu hizmeti değil,
ekmek fırını elzem mesela. su elzem. çöp toplamak elzem. kanalizasyon altyapı doğalgaz elektrik elzem. bunlar tiyatrodan daha kutsal.
üstünlük atfedip de hak aramanın Modası geçti
0
comp
(10.03.22)
Bilet fiyatları çok yüksek o yüzden ben de bilet almadan gelip tiyatrolarınızı izleyeceğim, para da vermeyeceğim diyenler gidip tiyatroyu izleyebiliyorsa buna hakları var.
0
syabk
(10.03.22)
Polemik olması için değil de merak ettiğimden sormak istiyorum: Bu işletme, yani Moda Sahnesi, (sevdiğim de bir yer bu arada) kar amacı gütmeyen bir işletme midir?

Hasılattan oyuncular ve masraflar için ödeme yapıldıktan sonra kalan kısım işletmecinin cebine gitmiyor mu? Vakıf ya da dernek statüsünde midir? Bugüne kadar hep zararına ya da ucu ucuna mı iş yapmıştır?

Eğer kamu yararına çalışan vakıf ya da dernek statüsündeyse, evet, yanlış bir iş yapılmıştır. Elektriği kesilmesin. Yok efendim ticari işletmeyse, ödesin faturasını.
0
kaptankedi
(10.03.22)
Elektrik dagitim sirketleri tekel olduklari icin eger protesto kanali da olmazsa fiyatlar maliyetlerden bagimsiz olarak mutlaka halkin dezavantajina olur. Ses cikardiklari icin bu acidan tebrik ederim kendilerini.
0
dunal
(10.03.22)
burada onemli olan ses cikaran biri olmasi.
Tiyatro falan sevmem ama bu adamlar olmasa herkes kuzu kuzu odemeye devam eder bunun sonu yok sonsuza kadar devam eder zamlar.

Bak adam sak diye dikkati cekti.
istese bagis yapin odeyemiyoruz da diyebilirdi.

Bunun gibi 3-5 kurum ciksa sirketler geri adim atar.

Les gibi internete 100 tl oduyoruz kimse sallamiyor.
Bu zamlari fransada yapsan internet sirketini yakarlar.
0
divit
(10.03.22)
(8)

iş bulabilmek için kurs önerileri alıyorum

hlot
30 yaşına girmek üzereyim. doğru dürüst bir iş deneyimim yok, ingilizcem iyi değil, dandik bir bölümden mezunum (lisans). neden böyle oldu diye sormayın, oldu bitti artık, biraz daha kötümser kalırsam hayatım bu şekilde bitecek zaten.1-2 kursa gidebilecek kadar para var (akraba destek çıkacak). 2 ku
30 yaşına girmek üzereyim. doğru dürüst bir iş deneyimim yok, ingilizcem iyi değil, dandik bir bölümden mezunum (lisans). neden böyle oldu diye sormayın, oldu bitti artık, biraz daha kötümser kalırsam hayatım bu şekilde bitecek zaten.

1-2 kursa gidebilecek kadar para var (akraba destek çıkacak). 2 kurs diyelim biz buna. şu an yaşımdan dolayı "şu sektör hoşuma gidiyor", "şuraya girmek isterim" gibi bir şey demeye hakkım olmadığını düşünüyorum (sektörlerden de bihaberim zaten) ama mümkün mertebe ofis işi, masa başı bir iş arıyorum.

sorum şu: hangi 2 kursa gidersem bu benim için "mevcut durumumda" en iyisi, en "efektifi" olur. hangi 2 kurs, benim işe girme ihtimalimi en çok arttırır? hatta hangi 2 kurs, beni bir işe sokar?

yardımcı olursanız çok çok çok sevinirim. çok teşekkürler.
0
hlot
(13.02.22)
Muhasebe veya muhasebede kullanılan programlarla ilgili bir kursa gidebilirsin. Büyük fabrikaların muhasebe departmanlarına kapak atıp emekli olursun. Çok getirisi olmaz, standart bir hayat.
0
kanlakarisikyagmur
(13.02.22)
Almanca
Sap, erp, saleforce
0
jimjim
(13.02.22)
Dil kurslarını geç. Kursla iş yapabilecek kadar dil öğrenemezsin. Kendi çabanla iş yapabilecek kadar dil öğrenmen bence 5 yılını alır. Tavsiyem muhasebe eğitimi.
0
dissendium
(13.02.22)
sap
0
kenarortay
(13.02.22)
30 yaştan sonra bir dil öğrenilir, ancak akıcı olması için sadece kurs değil pratik de lazım. illaki dili ilerletirsiniz, ancak onun yerine kpss'ye de hazırlanabilirsiniz. yüksek bir puan alırsanız daha rahat bir memurluk seçersiniz, daha sonra dildir, hobi amaçlı ve kendinizi geliştirecek şeylere eğilirsiniz bence. bir an önce ve rahat çalışmak için kpss'yi de düşünün derim. özel sektörde ilerlemek ve iş garantisi sıkıntı zaten.
0
lovemyself
(13.02.22)
Kursla masabaşı iş bulamazsın. Berberlik, kaynakçılık vb eğitimler alarak kendi işini yapabilirsin. Şu aralar gerçekten iş bulmak çok zor.

Kpss çalışabiliyorsanız deneyin. Yoksa şöförlük, berberlik, kaynakçılık vb meslekler düşünülebilir. Üniversite okumuş biri bu işleri sevmez
0
garylineker
(14.02.22)
gördüğüm kadarıyla yazılmamış ve şaşırdım.

ben IT diyorum, bilişim sektörüne ucundan köşesinden girebileceğiniz bir şey. tutup bilgisayar mühendisliği okuyamazsınız ama belki kapsamlı bir programlama kursu olabilir, projeleri olur sonrasında da belki giriş seviye bir iş bulabilirsiniz o bilgilerinizle

ingilizce iyi değil demişsiniz ama şu tarz kurslar var
strive.school

başlangıçta 990 euro alıyor, kurstan sonra 12 ayda iş garanti diyor. Eğer işe giremezseniz kursa başka ücret ödemiyorsunuz ve o 990 euroyu iade ediyor. Girerseniz işe yavaş yavaş ödüyorsunuz.
Başka bir tane vardı, hiç ödenmiyordu sanki girişte.

yalnız türkçe ile türkiyedeki kursları bilemiyorum ama bence kod yazmalı bir şeyler olsun
0
senolll
(14.02.22)
kurs parani bi kenara ayir

bu kursa basla, grow.google bedava. 6 ay gunde 6-8 saat buna calis. 6 ay sonunda sana is bulma garantisi veriyorum
0
try again fail again fail better
(14.02.22)
(5)

salon takımı alırken neye dikkat edilir?

Gradient_tabanlı_mor
bir salon takımında olması istenen özellikler nelerdir? mesela aşırı rahat olması acaba oturunca hep uyku getirdiği için tercih edilmeyen bir şey mi?bir de koltuklar 3+3+1 olanlar mı daha kullanışlı yoksa 3+2+1+1 olanlar mı? tecrübelilerden tavsiyeleri bekliyorum, teşekkürler.
bir salon takımında olması istenen özellikler nelerdir? mesela aşırı rahat olması acaba oturunca hep uyku getirdiği için tercih edilmeyen bir şey mi?

bir de koltuklar 3+3+1 olanlar mı daha kullanışlı yoksa 3+2+1+1 olanlar mı?

tecrübelilerden tavsiyeleri bekliyorum, teşekkürler.
0
Gradient_tabanlı_mor
(06.02.22)
ayakları yerden yüksek olursa temizlemesi + robot süpürgenin girmesi kolay olur
bazalı olanlara ya da açılanları almadan önce ihtiyacınız var mı sorgulayın derim
0
roket adam
(06.02.22)
Çok misafiri gelen biri değilseniz köşe takım candır.

Takımı beğenip almaya karar verdiğinizde takımın tek tek ölçülerini alıp eve gidin. O ebatlarda gazete keserek salona yerleştirip bir bakın nasıl durduğuna.

Salona göre takımın ufak ya da büyük gelmesi büyük sıkıntıdır ve mobilya mağazaları 'Salonuma uymadı.' gerekçesiyle iadeyi kabul etmezler.
0
Mirket
(06.02.22)
Kirada isenin bence 3-3-1 daha mantıklı çünkü oturma yerleri arasında 3 lü ve 2 lilerde çok fark yok sadece kol kısımları çok yer kapladığndan taşınma durumunda diğer eve sığmayabilir üst üste gelebilir. Bir de üçlülerden birini yataklı şeklinde almıştık biz uzak misafirlerimiz olacağımdan dolayı.
Bir de oturduğunuzda sırt kısmı çoğu koltukta çok geride duruyor otururken çok rahat değil bu yüzden sırt kısmına da dikkat edebilirsiniz.
Temizlik açısından ise sökülüp yıkananilen minderlerinin olması önemli
0
esinikaybetmiscorap
(06.02.22)
2li koltuk çok gereksiz ya yer varsa. Misafir gelse uyuyamıyor bi kere. 2 kisi otursa dipdibe oluyor, rahatsiz edici.
0
westblack
(06.02.22)
Salona. Yani nasıl nir eve yerleştireceksiniz. Evin dekorasyonu ne stilde olacak? Minimal, iskandinav, geleneksel türk, oryantal arabik, osmanlı esintili? Buna göre renk desen ve tasarıma karar verin.

Zemin, duvarlar ve perdelerle renk uyumu olmalı.

Konfor önemli,
Tv mu baskın salond ayıksa kütüphane mi? Genelde tv olur, çok izliyor musunuz? misaifr çok geliyor mu? Geliyorsa nasıl tipler? Evli çocuklu aileler mi yoksa bekar arkadaşlar mı çoğunlukta? Yoksa genelde bu salonda sadece siz ve bir iki kişi mi olacak? Bunlara göre de üçlü/bacak uzatmalı veya TV, playstationa ayarlanmış bir dizilime karar verin.

Son olarak da bütçeye göre kaliteye bakın. Sert koltuklar hep daha iyidir, genelde bunlar kılıflı model olmaz, döşeme olur. Ancak kılıflı olanların (yastık, minderlilerin) da temizliği kolay olur. Eve temizlik için biri geliyor mu arada sırada? Yoksa sigara içmiyorsanız bile vücut yağı ve kafa kokan döşeme koltukları temizlemek zor oluyor. Evin ortasına ağır bi koku siner kalır öyle.
Deriler de bi alternatif ama evin geri kalanı başka dilden konuşuyorsa deri koltuk takımı fazla ingiliz kalabilir.
Yumuşak koltuk (özellikle hem döşeme hem yumuşaksa) çabuk çöker, fıtık yapar, anlamazsınız.

3, 3,1 veya 3, 2,1 güzel. Tekli koltuk olacaksa bir adeti geçmesin, vazgeçerseniz bi tane daha alırsınız .1 olanı apayrı bir model de seçebilir veya ikeanın poangı gibi/benzeri daha portatif minik birşeyle geliştirebilirsiniz hem yerden tasarruf olur.
0
jimjim
(07.02.22)
(9)

Aynı cümlede 2 kere "de/da" eki kullanmak

matrix
Selamlar;Bu konudan tam emin olamıyorum. Aynı cümlede 2 kere -de/-da eki kullanmak dil bilgisi açısından sorun yaratır mı? gözüme biraz anlam bozulması yaratıyormuş gibi geliyor ama bilemedim. misal;"bırakın da artık biraz da biz dürüm yiyelim sözlük."
Selamlar;

Bu konudan tam emin olamıyorum.

Aynı cümlede 2 kere -de/-da eki kullanmak dil bilgisi açısından sorun yaratır mı? gözüme biraz anlam bozulması yaratıyormuş gibi geliyor ama bilemedim.

misal;

"bırakın da artık biraz da biz dürüm yiyelim sözlük."
0
matrix
(04.01.22)
bu ek degil baglac.

yukaridaki ornekte "birakin da" ile biraz'dan sonraki "da" ayni anda kullaninca fazlalik olusturuyor, cunku ikisinin de verdigi his benzer. ama baska durumlarda kullanilabilir, teknik olarak sorun yok bence.
0
hot potato
(04.01.22)
reklam yazarı olarak konuşuyorum, ben tercih etmem. burada okuyunca bana bir düşüklük varmış gibi geliyor. yoksa aynı cümlede iki kere de-da kullanmakta sakınca yok. böyle bir kural yok yani. illa kullanacaksanız da aralarını açmak bir çözüm olabilir.

cümleyi atarsanız bakabilirim.
0
eurhka
(04.01.22)
aynı cümlede iki kere olur ancak bu cümle düşük bir cümle sebebi ilk da'nın gereksiz oluşu. çıkınca anlam değişmiyor.
0
rewlack
(04.01.22)
Kullansan da kullanmasan da sorun değil diye düşünüyorum
0
allah yazdiysa bozsun
(04.01.22)
ilk -da gereksiz degil bence cunku orada bir serzenis vurgusu katiyor. birakin, birak diye degistirilirse yeterli olacaktir.
0
Kittie
(04.01.22)
Bi anlatım bozukluğu yok, ama göze güzel gelmiyor hakkaten.

"Bırakın da, artık biraz da biz dürüm yiyelim sözlük." gibilerinden bir virgül kullanımı bi tık daha iyileştirebilir cümleyi.

Gereksizlik muhabbetine katılmıyorum, gereklilikten ziyade vurgu olayı var gibi burada.
0
plutongezegendegilmi
(04.01.22)
@kittie bırakının bırak olarak değiştirilmesi bence yanlış olur; çünkü orada belli ki samimiyeti olmadığı, mesafeli durulan birine birine sersenişte bulunuluyor. diğer bir deyişle askerlik arkadaşıyla konuşmuyor!
cümlede bir yanlışlık göremedim; lakin şöyle olsa daha bir albenili sanki:
"bırakın, artık biraz da biz dürüm yiyelim sözlük"
0
pangea
(05.01.22)
de bir bağlaçtır ve bu cümlede ilki gereksiz kullanılmış. iki farklı yüklem virgülle de bağlanabilir. yapı dışında anlam olarak bir katkısı yok.
0
jimjim
(05.01.22)
bırakın artık, biraz da biz dürüm yiyelim sözlük.
bırakın da artık biraz biz dürüm yiyelim sözlük.

demek varken çok anlamsız ayrıca fonetik olarak tırmalıyor. üstte yazdığım iki cümle de bende aynı etkiyi yaratıyor zaten.
0
guitarissimo
(05.01.22)
(3)

bu kıyafetin "tarzı" nedir?

architects creed
şu desenler, renkler. hani biliriz aslında. karşılaşmışızdır hayatın süreğenliğinde. kah önemsiz bir detayın arka planında, kah sevinçli bir ortamın tam göbeğinde. kendisine zihinlerimizin yollarında bir han misali yer bulmuştur. nedir bu kıyafetin tarzı? yoksa ürünü müdür tarihin sanat akımlarının?
şu desenler, renkler. hani biliriz aslında. karşılaşmışızdır hayatın süreğenliğinde. kah önemsiz bir detayın arka planında, kah sevinçli bir ortamın tam göbeğinde. kendisine zihinlerimizin yollarında bir han misali yer bulmuştur.
nedir bu kıyafetin tarzı? yoksa ürünü müdür tarihin sanat akımlarının? classic midir barok mu? ya da orta asya hun devletinin yerel motifleri mi?
nasıl seslenmeli bu kıyafete?
i.imgur.com
0
architects creed
(30.12.21)
ooo flucular toplansın : )

retro işte?
90lar?

motifi soruyorsanız;
şal desen veya (tr.de damla desen diye de geçer) diye bakabilrisiniz.
paisley iskoçya ve hindistan anahtar kelimeler olacak.
ayrıca etro markası çok kullanır, kimliği gibidir.
0
jimjim
(30.12.21)
etnik modern desek adına ve bu kelimelerle arasak benzer daha çok örnekle karşılaşabiliriz gibi geliyor bana. desen etnik ama kıyafet modern zira.

bu arada türkçe arattım ve karşıma neler çıktı, abv. hayatımda hiç bu kadar yanılmamıştım galiba ajdlkadsjdk.
0
evde liyakat kalmamis
(30.12.21)
"Şal desen" desenin adı.
Kıyafet tarzı biraz retro biraz folk gibi
0
SiyamkedisiZorro
(30.12.21)
(20)

"Ben evlenmeyeceğim" netliğinde olanlar var mı aramızda?

norules
30'lu yaşlarında bir erkeğim. Şahsen evlilik hadisesine sıcak bakan biri hiçbir zaman olamadım, evlenmek gibi bir yaşam hedefim ve hevesim de hiç yok ama eş dost akrabadan dönem dönem "Hayat hep böyle gitmez, yaşlanınca kalırsın bir başına bak" psikolojik baskısını yiyince de bir huzursuzluk çöküyor
30'lu yaşlarında bir erkeğim. Şahsen evlilik hadisesine sıcak bakan biri hiçbir zaman olamadım, evlenmek gibi bir yaşam hedefim ve hevesim de hiç yok ama eş dost akrabadan dönem dönem "Hayat hep böyle gitmez, yaşlanınca kalırsın bir başına bak" psikolojik baskısını yiyince de bir huzursuzluk çöküyor yani.

"Ben evlenmeyeceğim" netliğinde olanlar var mı aramızda? Yaşlanınca işlerin nasıl yürüyeceği konusunda bir endişeniz var mı, o dönemleriniz için motivasyonunuz ne şekilde?
0
norules
(29.12.21)
Ben öyleydim. Daha doğrusu ergenliğimde ve genç yetişkinliğimde öyleydim, sonrasında o kadar katı değildim (bu katılığı açacağım) ama evlilik hedefim de olmadı. Sonra evlendim çünkü hayata aynı baktığım, evlilik konusundaki çekincelerimi (ortalama Türk erkeği toksik cinsiyetçiliği) bünyesinde neredeyse hiç barındırmayan bir adama aşık oldum. 30'ların ortasında/ikinci yarısında evlendik.

O kadar katı olmak orta yaşlara gelmiş insanlar için biraz saçma geliyor bana, ergen inadı gibi geliyor. (Ha evlenmeden de çocuk yapabileceğiniz, devletin sizi çift olarak kabul ettiği, partnerinizle birbirinizin sağlığı, resmi işleri vs konusunda aile saydığı bir ülkede yaşıyorsanız o ayrı.) Evliliği ulaşılması gereken bir hedef sayıp önünüze çıkan ilk kadınla evlenin, sizi evlendirmek isteyen akrabalar temiz aile kızlarıyla tanıştırsınlar demiyorum. Fakat "olsa da olur olmasa da olur, bir gün bir sevgilimle evlenmek istersem bakarız" yaklaşımı daha sağlıklı sanki.

Ha bir de, evlenince yaşlılığınızın eşinizle huzur içinde geçeceğinin garantisi yok. Gayet huzurla evliyken eşi erken ölünce 40'larında, 50'lerinde yalnız kalan çok insan var. Ne yapmak lazım o zaman, yalnız kalmamak için hemen yeni birini bulup evlenecekler mi?
0
kobuzchu kiz
(29.12.21)
30 yaşındayım. Hayatımı birlikte geçirme niyetimin olduğu kadınla ilişkim geçen sene sonlandı. Uzun bir ilişkiydi. Bu da bana uzun vadeli plan yapmamın pek de anlamı olmadığını öğretti. Etrafımda evlenen çoğu insan da zaten bunu hedef edindiğinden değil öyle süregeldiği için evlendiler. O yüzden en fazla 8-9 gün sonrasını düşünüyorum galiba artık :)
Yalnızca kendi kontrolümüzde olmayan planların hayalkırıklığı hoş olmuyor.
0
lüzumsuz adam
(29.12.21)
bu baskının varlığı yalnızlığınızdan/düzenli bir ilişkinizin olmayışından mı yoksa bekar oluşunuzdan mı kaynaklanıyor?

@kobuzchu kiz+1

yakınlarınız hayat tek başına tatsız, birini sevince daha güzel demek istiyor da olabilir. yoksa tabiiki evlenmek bir hedef olmamalı, öyle olması saçma zaten.
çok küçük yaşlardan beri kendi kendine yetebilen biriyim, birey olmayı erken öğrenmiş biriyim. dolayısıyla "aile" ye aşırı anlam yükleyip ihtiyaç duymadığım gibi, aile olmak için evliliğe gerek olduğunu da düşünmüyorum. insanın tüm sosyal çevresi geleceğini şekillendiriyor aslında. sırf partneriz değil. motivasyonum bu konularda attığım, atacağım doğru adımlar. ancak yine de @kobuzchu kiz+1111
0
jimjim
(29.12.21)
20li yaşlarımda evlilik için aile ve toplumun da etkisiyle belki diyordum, okul biter evlenir çocuk sahibi olur aile kurarım klasik düşüncesi vardı.

30 lu yaşlarıma gelince evlenmeyi gerçekten istemediğimi fark ettim, bunda 18 yaşımdan itibaren aileden ayrı, kendi başıma yaşamaya başlayıp kendi istediklerimi yapma özgürlüğünün ve kendimi tanımanın da etkisi oldu. aklımda tek soru biyolojik saatim işlemeye başladığında çocuk istersem ne olur acabaydı. yine şanslıydım ki bu da bende olmadı. çocuklara aşık bir insanım, birlikte vakit geçirmeye bayılıyorum ama kendi çocuğumun olması düşüncesi beni çok rahatsız etti. bu arada ablam da evlenip çocuk yapınca ailenin evlen baskısı da yok oldu, ben de çocuk sevgimi bu şekilde giderebilir hale geldim.

40a yeni girmiş bir insan olarak evlenme ve çocuk yapma konusunda almış olduğum kararlardan asla pişman olmadım. hatta tersi bir durumda olsam ülkenin de malum durumu yüzünden anksiyete krizleri geçirirdim, şu an kararlarımı tek başıma alıyorum, hayatımı nasıl sürdüreceğime, ne yapmak istediğime tek başıma karar veriyorum.

yaşlanınca ne olacağını açıkçası pek umursamıyorum, son 2-3 yıldır yaşanılanlardan sonra anladım ki önümüzdeki ay bile ne olacağı belli değil. bu konudaki mottom "tanrı'yı güldürmek istiyorsan ona planlarından bahset" sanırım.

evlenip aile kurup çok mutlu olan insanlar da var, yalnız yaşayıp ileriki yaşlarda bu durumdan pişman olmayanlar var, çocuklarının bakmadığı yaşlılar var. emekli maaşını verip huzurevinde yaşamak, ya da elden ayaktan düşene kadar kendi başının çaresine bakıp, gerekirse bakıcı ile son zamanları yaşamak bana rahatsız edici gelmiyor. yaşayıp göreceğiz modundayım.
0
hypathia
(29.12.21)
Kritere bağlı olarak benim kriterlerime uyan biri olmadığında öyleyim.
0
garylineker
(29.12.21)
kobuzchu kiz +1

Hayatımın hiçbir döneminde evlenmeyi düşünmedim. Evlenmek, çocuk sahibi olmak hiç istemediğim şeylerdi. Ergenlik zamanında bu konuda çok keskin söylemlerim vardı ama insanların "aa öyle mi, peki" demek yerine sürekli seni ikna etmeye çalışmaları bi noktada o kadar bunaltıyor ki pes ediyorsun.

Son yıllarda "yoo düşünmüyorum" demekle yetiniyorum uzarsa da "bakalım hayat bu belli olmaz" diyorum.
33 oldum hala aynı fikirdeyim.

Yalnız kalma konusunda yine kobuzchu kiz +1 diyeceğim.
0
mutekebbir
(29.12.21)
Evlenmek ya da evlenmemek konusunda katı olmak gerektiğini düşünmüyorum. Bu kadar anlam yüklenecek bir şey değil evlilik. 34 yaşında bekarım, olursa evlenirim olmazsa meh dedim.. Hala da öyle diyorum. Evlenmem diye ciddi ciddi konuşanlar çocuk yapıyor şu an.
0
lcha
(29.12.21)
Evlenmeyeceğim değil ama çocuk doğurmayacağım netliğindeyim şahsen. Hoş, hayat bana "evlenemicen sen" netliği göstermeye başladı ama... bakalım.
0
muhayyer divan
(29.12.21)
hypathia +1

34 yasında, kadınım ne evlilik ne de cocuk isteğim var. buna katılık değil de soru baslıgındaki gibi "netlik" demek daha doğru. istemiyorsan istemiyorsundur, biri fikrimi değiştirirse evlenirim diyorsan ılımlısındır, istiyorsan da istiyorsundur. hiçbir zaman evlenmeyi dusunmedim ve istemedim.
0
suyin
(29.12.21)
34 yaşındayım, son ilişkimi “benimle gelecek yok” cümlesi yüzünden bitirmek durumunda kaldım. evlenme niyetinde değildim, ama birlikte yaşamak da dahil hiçbir gelecek düşünememek de geri kalan kısımları yolunda giden bir ilişkiyi bitirmeme yetti. evlenmek istememeye sonuna kadar saygı duyuyor ve hak veriyorum. ama 30+ yaşında olan birinin en basit ilişkiye başlarken bile bunu karşısındakine söylemesi gerektiğini düşünüyorum. zira mevzu sadece imza atmak değil. şu yaşımda hayatımda biri varsa hafta sonumu kimle geçireceğim, tatile kimle gideceğim vs. düşünmeme gerek kalmamalı. “birlikte” olmak karşılıklı sorumluluk alabilmek istiyorum. imza olması ya da olmaması bu durumu değiştirmiyor. belli bir yaşta insanların bunu önceden konuşup üstünde anlaştıkları takdirde ilişkiye başlamaları gerektiğini düşünüyorum. + yaşlanınca yalnız kalma durumundan korkuyorum ama korkunun da ecele faydası yok. yalnız kalmayacağım diye de evlenilmez ya da birlikte kalınmaz olmadım biriyle.
özetle: kısmet.
0
inanna
(29.12.21)
hypathia +1
0
olimpia
(29.12.21)
25 yaşındayım, biraz daha gençken "aman ya ne evlenicem" kafasındaydım ama şu an oturup düşününce çevrenizde her ne kadar arkadaş, aile, sevgili vs. olsa da bir yaştan sonra yalnız kalmak ve bu durumun üzmesi kaçınılmaz. o yüzden şu an daha sıcağım, asla evlenmem demiyorum illa da evleneyim de demiyorum. kısacası uygun birisi olursa neden olmasın kafasındayım.

ama çocuk konusunda kendimi bildim bileli istemiyorum. hamile kalmak, doğurmak, bir çocuğun sorumluluğunu üstlenmek bana aşırı korkutucu ve zor geliyor.
0
candide
(29.12.21)
Asla evlenmiş olmak için evlenilmemeli düşüncesinde biriyim. İnsanlar gerçekten birlikte yaşamayı ve aile kurmayı çok istediklerinde evlenmeliler bence. Yalnız kalmamak için yapılan evlilikler hep boşanmayla ve yalnız kalmayla sonuçlanıyor zaten.

Ek olarak 30 yaşına merdiven dayamış bir kadın olarak her zaman evliliği saçma bulmuştum. Şimdi sevdiğim insanla birlikte yaşamayı çok isteyen bir ruh haline büründüm.

Yani zaman ne gösterir bilinmez. Büyük büyük konuşmamak lazım hayatta.
0
alaimisema
(29.12.21)
%99: evlenmeyeceğim + %1: belki = kısmet ve olasılıklar.
0
neynep
(29.12.21)
Kesin ve net olarak evlenmeyeceğim(büyük çaplı bir felaket olmazsa), biriyle birlikte yaşayabilirim ama evlenmeyi düşünmüyorum. Yaşlanınca evli ve çocuklu olduğu halde eşi ve çocuklarının bakmadığı bir çok kişi biliyorum, üstelik bu kişiler çalışma hayatlarının tamamını eşi ve çocukları istediği gibi yaşayabilsin diye uğraşarak geçirdiler. Yaşlanınca eşiniz veya çocuğunuzun size bakacağının garantisi yok ama onlara harcayacağınız paraları kendinize ayırırsanız çok sağlam bir birikiminiz olabilir.
0
bartholomew87
(29.12.21)
ben varım. 28 yaşında adamım. yaşıtlarımın çoğu evlendi, çocuğu oldu. hiçbirine özenmedim, aklımdan bile geçmedi evlilik. bana çok sıkıcı ve sıradan geliyor evlilik. en sevdiğim insanla bile evlenmeyi kırk kere düşünürüm. belki ilerde evlenirim ama büyük ihtimalle boşanacağımı biliyorum:) yaşlılıkta yalnızlıktan ise hiç korkmuyorum.
0
nothing in my way
(29.12.21)
Yas ilerdeikce bir cok konuda kafa yapımının degistigini gordukce artik hemen hemen hicbir konuda o kadar kesin konusmuyorum kendimle ilgili. Yarın ne olacagi belli olmaz. Dolasiyla hiçbir zaman evlenme heveslisi biri olmamakla birlikte kesinlikle asla evlennem diye bir iddaam yok.
0
stavro
(29.12.21)
33 erkek kişisi.

Zaman zaman sevdiğim biriyle evlensem, kendi halimizde tatlı bir aile olsak, kızım olsa diye düşündüğüm oluyor ve zaman zaman gerçekten de istediğim olur ama işin içinde çocuğun sorumluluklarını da düşününce bir ürpeme geliyor. Evlilik zaten başlı başına bir zor süreç, çocuk apayrı bir süreç. İlla evleneyim diye tabii ki bir düşüncem yok. Bazen iyiyim ya böyle dediğim de oluyor.

Öbür taraftan sanki hiç evlenecekmişim gibi geliyor. Ben seviyorum sevmesine ama tek taraflı kalıyor. Bir karşılık alamıyorum. Dediğim gibi illa evleneyim diye bir düşüncem yok.

Kısaca bilmiyorum.
0
put it in your appropriate place
(29.12.21)
Benim evlenmem ülkemizde yasal değil. Açıkçası hayatım boyunca da bu durumun değişeceğini düşünmüyorum. Biraz da bu yüzden evlilik hiç gündemimde olmadı. Yanlızlığımı seviyorum, ama belki de tersini hiç yaşamadığım içindir onu bilemem. Yukarıdakilerin de dediği gibi hayatın ne getireceği bilinmez. Göreceğiz. Çocuk kesinlikle istemiyorum ama. Bu konuda kararımı asla değiştirmeyeceğimden adım gibi eminim.
0
peki madem
(29.12.21)
Erkek bakis acisindan bu evlilige direnme mevzusu da solculuk gibi, birisi parayi bulana kadar suruyor, oburu de dogru zamanda dogru hatunu.

Evlenmeyecegim kafasinda olan birsuru arkadas evlendi. Hemen evlenmeliyim diyenler evlenemedi hala bekliyor. Kimisi evlendi coktan bosandi, ikinciye evlendi. Hayat zaten cogunlukla sizin istediginiz kulvardan ilerlemiyor.

Ortada korkulacak birsey yok, uzerinde asiri dusunulup kafa yorulacak birsey degil. Herkes evlenmek zorunda da degil. Hayatin akisina birakin kendinizi, olursa olur, olmazsa olmaz.
0
cooperr
(29.12.21)
(14)

Kendine sarıp, durmak için duyuru cevaplamaya sarmak filan.

kaptankedi
sevgili duyuru insanları, nasılsınız? iyi misiniz? neden buradasınız? neden insanların sorularını cevaplıyorsunuz? bugünlerde biraz kendime sardığımdan, kendimden uzaklaşmak için duyuruda bildiğim her konuda cevap yazar oldum. size de oluyor mu böyle şeyler ve bir şeylere dadanıyor musunuz? sonra ke
sevgili duyuru insanları, nasılsınız? iyi misiniz?

neden buradasınız? neden insanların sorularını cevaplıyorsunuz?

bugünlerde biraz kendime sardığımdan, kendimden uzaklaşmak için duyuruda bildiğim her konuda cevap yazar oldum. size de oluyor mu böyle şeyler ve bir şeylere dadanıyor musunuz?

sonra kendinizi nasıl olup da tekrar düzene sokuyorsunuz? ya da bu döngüden çıkmak için teknikleriniz filan var mı?
0
kaptankedi
(28.12.21)
sıradan günlerde burst mode, bir giriyorum 3-4 soruya cevap, 3-4 saat sonra bir daha girip 3-4 soruya cevap, şakkadanak. bu süre zarfında fazla soru sorulmamışsa, ki artık duyuru eskisi gibi değil, sanki her soruya bir cevabım varmış hissi oluşuyor.

bunun dışında, önemli olayların öncesindeki sessizlik anlarında burada çok yazıyorum. sene kapanışı var 2 gün sonra. öncesinde biraz sakin zamanlardayız. kapanış zamanı 3-5 gün telsizleri kapatıp cebrail'e yol çekiyor, reks eyliyorum.
0
gabe h coud
(28.12.21)
canım sıkılıyor, tek sebep bu
0
passion rules the game
(28.12.21)
"Nasılsınız? iyi misiniz?"
Valla tiyatrodan çıktım keyfim yerinde az biraz, iyiyim, siz nasılsınız?

"Neden buradasınız? neden insanların sorularını cevaplıyorsunuz?"

Canım sıkılıyor bazen. Müzikle ilgili ya da bildiğim yerden soru gelirse cevaplıyorum. Artık gelenek haline getirdiğim üzere yılın ilk 6 ayı duyuruya girmiyor, ikinci yarısında sıkılmaya başlayınca tekrar giriyorum. Şimdi de malum yıl sonu diye yoğunluk başladı:D

"Kendinizi nasıl olup da tekrar düzene sokuyorsunuz?"

Kendimi isteyince düzene koyabiliyorum çok şükür otokontrol mekanizmam iyi seviyede:D

"Döngüden çıkmak için teknikleriniz filan var mı?"

Valla kendime biraz zaman tanıyorum boşlamak için, sonra zaten çok sürmüyor sıkılınca düzen arayışı başlıyor:D
0
Amaranta ursula
(28.12.21)
yoğun çalışıyorum, kafam dağılıyor. bir nevi kaçış noktası oluyor. çekirdek çitler gibi yazıyorum sonra işime dönüyorum.
0
roket adam
(28.12.21)
roket +1

ben yoğun çalışmıyorum gerçi. iki bilgisayar açık birinde işe bakıyorum, diğerinde binance'te trade yapıp arada buraya bakıyorum. her duyurunun altından çıkma sebebim bu.

saygılar.
0
himmet dayi
(28.12.21)
Roket +1
Benim için kafa dağıtmak demek dikkati başka şeye vermek demek. Kafam doluyken(genelde iş sebepli) pür dikkat buradaki sorulara odaklanmak tazeleyici oluyor. O yüzden okuyan için "yuh bu kadar detaylı cevap vermeye üşenmedin mi" dedirten cevaplarım var genelde. Bakınca işsizlik gibi duruyor ama aksine, soruyu soranın derdini dert ediniyor, empati yapıyor ve önemseyerek yaklaşıyorum; bu sayede dikkatimi başka şeylerden koparmış oluyorum. Burada verdiğim cevaplar için harcadığım vakti başka şeye harcayıp da bu kadar kısa sürede dikkat yoğunlaştıramıyorum.

Bi de işim gereği problem çözmek, çözüm üretmek, alternatif bulmak, başka açılardan bakmak standart düşünme şeklim, dürtü gibi bişey haline dönüştü. Bunu iş icabı değil kendi seçtiğim bir şey üzerine yapınca hem o dürtüyü tatmin etmiş hem de odağımı değiştirmiş oluyorum.
0
Bruce
(29.12.21)
Benim için paylaşım ve öğrenmek.

2000lerdeki forum dünyasının etkisinde kaldım sanırım.
Alışkanlık oldu.
0
Erva
(29.12.21)
Ya maalesef şu an buradan iyi bir yer yok türkçe interwebzde. Maalesef burayı sevmediğimden değil, aksine muadili yok diye. Eski internet ruhu hala burada bir parça yaşıyor bence.
0
aguen
(29.12.21)
yaklaşık 10 yıldır bağımlıyım.
müptela olmadan kurtulun. :)
0
jimjim
(29.12.21)
Roket +1, 8 yıldır kopamadım.
0
ananiyimioguz
(29.12.21)
can sıkıntısına iyi gelmesi ve forumların son mohikanı olması görüşlerine katılıyorum.
0
onemoremile
(29.12.21)
fena değilim, siz de iyisiniz umarım kaptankedi.

buradayım çünkü bir işe yarama konusunda iflah olmaz bir dürtüm var. boşa düştüğümde hep önce buraya bakıyorum. gerçi artık eskiden aldığım keyfi almıyorum ve çok az süre geçiriyorum burada ama olsun. bunun dışında bazen hakikatten objektif fikir almam gerekiyor bazı konularda, sorumu soruyorum cevabımı alıyorum yoluma bakıyorum.

ek olarak zayıf anlarımda buraya bakıp başka dertlerle, sorunlarla oyalandığım, çözüm sunarak rahatladığım oluyor. siz böyle bir şeyden mi bahsediyorsunuz? eğer böyleyse bu bir ihtiyaç, öğrendiğiniz bir kendinizi güçlendirme modeliniz ve o döngü kendi kendine kırılıyor bence yeterince güçlendiğinizde. bir metodum yok maalesef. kendime zaman veriyorum, düzene giriyor.
0
evde liyakat kalmamis
(29.12.21)
tamamen seninle aynı sebepten buradayım diyebilirim. yapacak işim olmadığı esnada kendime sarmamak için soru cevaplıyorum. Kendimi oyalamaya çalışıyorum internette. Sözlükte entry, birkaç twit, instagram ve burası arasında mekik dokuyorum. Filme diziye odaklanmak dahi zor geliyor çünkü bazen. Ama bu kafanın da kendinden başka yere gitmesi lazım, kendime döndüğünde sıkıntı çıkarıyor. :)
0
inanna
(29.12.21)
ben gecerken ugruyorum, ya da bir soru soracaksam.

ama internete sardiysan en güzeli disari cikmak
0
durgunfoton
(29.12.21)
(10)

ab ülkelerindeki maaş skalası

roket adam
it sektöründeyim malum sebeplerden bu ara kafamızı biraz kaldırıp sağa sola bakınmaya başladık. lakin yaptığım birkaç iş görüşmesinde görüyorum ki yönetici - direktör vs değilsen individual contributor olarak net 3000-3500 eur üzerinde bir maaş bulmak pek mümkün değil gibi. yönetici - direktörlere d
it sektöründeyim malum sebeplerden bu ara kafamızı biraz kaldırıp sağa sola bakınmaya başladık. lakin yaptığım birkaç iş görüşmesinde görüyorum ki yönetici - direktör vs değilsen individual contributor olarak net 3000-3500 eur üzerinde bir maaş bulmak pek mümkün değil gibi. yönetici - direktörlere de lokal adamları seçiyorlar genel olarak. eşi çalışmayan birinin 3000-3500 eur civarına ab'nin büyük şehirlerinde tamam yaşamak mümkün olmakla beraber kenara çok da bi para kalmıyor demek oluyor.

acaba bana bu kısa vadede denk gelen iş fırsatları mı düşük maaşlı, yoksa gerçekten de "evet abi maaşlar net 3000-3500 civarı, eşin de çalışacak anca öyle para biriktirirsin" mi demek lazım. çünkü bu şartlar altında tr şartlarında 25-30 bin kazanacak evli birinin taşınmakla uğraşmanın hiç bir manası yok gibi görünüyor.
0
roket adam
(01.12.21)
bence turkiye'de yasamak ekonomik zorluklarin yaninda orta dogu ulkesi olmasinin risklerini fazlasiyla tasiyor. yani savas durumu veya diger guvensizmsosyal ortam. sen zenginsin ama hirsizlik artar veya dusuk profilli insan sayisi artacak. su an dunyanin sonu geliyor ve siginacak yer bakalim hissi ve dusuncesindeyim. bu yuzden avrupada yasamak --ki avrupasever biri degildim- benim icin artik yuruyus yapilabilen, egitim alinabilen vs imkanlari iyi olan bir yer. ozellikle cocuk dusunen biri olsam kesinlikle dusunurdum rahatimi bozardim. kalmak icin gecerli sebepler; cevreye asiri baglilik, turkiye askiyla yanip tutusmak, ikinci sinif muamelesi gormek istememek, konfor alanini cok sevmek(bu malesfki benim)
0
ala09
(01.12.21)
Avrupa'da ev hanimi konsepti yok, maaslar boyle. Brut artsa da net olarak vergi dilimi nedeniyle maaslar 4 5 bin euro ustune cok nadir cikar. Bonuslar, hisse vs onemli o nedenle. Almanya ve etrafini bu sekilde yasanabilir kilan seylerin basinda da bu maas makasinin darligi geliyor. (bkz: sosyal demokrasi) ABD'de ozellikle bati yakasinda cok cok cok cok daha fazla kazanmak mumkun ama pahalilik ve sigorta vs isin icine girince her yerde (TR haric) yasam standartlari asagi yukari ayni. Palo Alto'da calisip Porsche'ye binersin belki ama 6000 dolar kira odersin les gibi daireye. Ayni isi Berlin'de yaparsan basit bir Audi A4 kullanirsin ama sigorta derdin olmaz cocugun okulu derdi olmaz. Her halukarda es calisacak yalniz, yoksa zor gecinirsin. Soyle ki sen ayda 10 bin euro brut de alsan eline gececek para karinla sen ikinizin 5 5 brut almasindan az olacak.
0
bana kedicik derdi
(01.12.21)
eş neden çalışmıyor?
eş olmak ve çalışma hayatı bağlantısı baştan hatalı bi düşünce biçimi sanırım. çalışmayan yetişkin birey ne alaka yani diye bakmak lazım. geçici bir durumsa (dil/vize vb nedeniyle) e zaten geçici demek lazım, yatırım da şart değil o süre zarfında.

bunlar dışında 3-4 k eur az buz değil çalışan biri için avrupada. yani kendi işini yapmayanlar için skala böyle, maaş skalaları daha genişliği bizim gibi gelişmekte olan veya gelişmemiş ülkelerde olan bişey. batı avrupa genelinde rahat yaşam ve biraz birikim için maaş verilir. büyük fırsatlar yaratmak daha bireysel bi mesele. yani maaşın ortalamanın 3 5 katına çıkması vs. herkes hayatını rahat ve mutlu geçirdiği için zaten rekabet az vs. konu biraz ekonomik ama bir o kadar sosyolojik.
neyse, özetle net 3eur oldukça iyi. net 2800-3000 de gayet iyidir. burada 5-10 yıl deneyimli, orta düzey bir yönetici/grup lideri potansiyeli taşıyan bir çalışan için.

son cümlenize istinaden de; göç etme ve yaşama amacınıız salt eknomikse başka tabi, bunu biz bilemeyiz. ancak her gün şiddet haberi, katliam, tecavüz, yangın, yolsuzluk, insan hakları ve adalet ihlali, her gün işlenen kadın cinayetleri, bu şiddete maruz kalmak, dengesiz gelir dağılımı ve bunun sonucunda artan toplumsal gerginlik, ahlaksızlık eğitimsizlik vs bunları da düşünmek lazım. daha doğrusu bugün olan bu olayların 10 sene sonraki etkisini.
0
jimjim
(01.12.21)
3-3,5 net zaten nitelikli göçmen vizesi aldırır size. dolayısıyla eşin çalışma vizesi otomatik çıkar. neden çalışmayacak diye düşündünüz?

bu maaşlar oldukça iyi. para için ekonomik alım gücünü değerlendirin, taşınmak için de yaşam standartını; tatiller, özgürlük, adalet, seyahat (oturum avantajı) kültürel deneyim, başka bir çalışma ekolü vb.
0
rewlack
(01.12.21)
hollanda'da vergi indirimi var yuksek nitelikli isciler icin. bkz: thetax.nl
diger avrupa ulkelerinden fazla kazanmak mumkun yani. senior bir pozisyon 72-75 bin civarina bulunabilir. 72 bin dersek 4800 yapar aylik. ben senior olmadigimdan daha az aliyorum ama 3500'den iyi yine. tabi hollanda almanya'dan daha pahali sanirim. ozellikle kiralar ucmus gidiyor. cocuk da varsa tek kisinin calismasiyla para biriktirilmez ama fena da yasanmaz gibi. cocuk yoksa bir miktar para da biriktirilebilir. es calisirsa zaten esin maasi biriktirilebilir cok harcamaniz yoksa.

eve giren para 25-30 bin tl ise maddi olarak ayni rahatlik avrupada da olur sanirim. ama eve giren daha fazla ve avrupada tek maas olacaksa maddi olarak avrupaya gitmek mantikli olmayabilir.

ben maddi olarak turkiye'de daha iyiyken hollanda'ya gelmeyi sectim. bazen pismanlik olsa da henuz yeni geldigimiz icin buranin tum potansiyelini kullanamiyoruz. zamanla daha iyi olacaktir ve muhtemelen maddi olarak da en azindan ayni seviyeye geliriz 1 sene icinde.
0
lemmiwinks
(01.12.21)
Kac yillik tecrube var? Uzmanliktan uzmanliga da maas degisebiliyor.

Burda iki gorus var bana kalirsa,

1- istedigim yuksek maasi bulana kadar gitmeyeyim.
2- istedigim kadar yuksek olmasa da kapagi bi oraya atim orda is daha kolay bulunur.

Ikisinin de kendi artilari eksileri var ama yurtdisinda yasarken is bulmak cok daha kolay, tabi evli olunca ve cocuk varsa belirli bir seviyenin ustunde maas da sart oluyor. Cogu arkadasim 1-2 yilda bir is degistiriyor, y.icinde de boyle y.disinda da. Bi sonraki iste maas/sartlar daha iyi oluyor haliyle. Ornegin 3500'un ilk yil icin yetecegini dusunuyorsan ve daha yuksek teklif simdilik gelmiyorsa bu teklifi kabul edip yurtdisinda bir sure tecruben olduktan sonra daha yuksek maasli bi yere bakabilirsin.

Benim durmumda ilk isimin maasi fena degildi, is degistirmeyo dusunmuyordum ama ilk senemin sonuna dogru baska bir yerden daha iyi teklif geldi, oraya geciyorum simdi.

Hollanda'nin ilk 5 yil maasin %30undan vergi almamasi ve almanyanin evli olanlara (esi calismayanlara) vergi acisindan baya bi kiyak cekmesinde var. yanlis hatirlamiyorsam berlin'de bekar 3000 alirken evli ve esi calismayan ayni brute 300-400euro daha fazla aliyordu.
0
fakyoras
(01.12.21)
İşlerin "çoğu" 3-3,5 civarı, ama hepsi değil. Ben fazla tecrübeli biri olmama rağmen 5-6 arası teklif aldım, arkadaşlardan da benzer teklifler alanlar var. Önceki şirkette senior'lar 6-7 arası alıyorlardı vs. En yüksek maaş alan tanıdığım 12 alıyor, düz developer. Bunların hepsi Avrupa (Hollanda ve İngiltere aslında) ve net maaş, bonuslar vs. hariç.

Yani sana ihtiyacı olan şirketi bulman lazım, onun da denk gelmesi için biraz bakmak gerekiyor. 3,3-5 "yarın gideyim" ile "çok tecrübem yok" maaşı aslında. Baz gibi düşünmek lazım. Bir de Almanya, İsveç vb. yerlerde düşük maaşlar cidden.
0
plutongezegendegilmi
(01.12.21)
Soylendigi gibi Avrupada maas makasi dusuk. IT sektorunde genelde 2.5K-5K arasi net olur ulkesi ve pozisyonuna gore. Asil onemli olan harcama ve tasarruf aliskanliklariniz olacaktir.

Esim ve benim toplam maasimiza yakin olan bir arkadasimiz para biriktiremezken, biz daha esim calismaya baslamadan once her ay kenara 600-700 koyabiliyorduk.
0
cleric
(01.12.21)
mesajlar için teşekkürler arkadaşlar. tabii ki herkes kendince yorumunda haklı. benim bakış açım göç etme şeklinde değil, daha çok expat şeklinde gitmek üzerine. zira ülkedeki ıvır zıvır olayları hayatımı etkileyecek kadar kafaya takmıyorum. bir avrupa ülkesine taşınmak için yaşam standartlarımı düşüreceksem bunu yapmam. artısıyla eksisiyle memnunum burada yaşamaktan yani, gitmemin tek sebebi büyük para kazanmak, kariyerde ilerlemek. macera aramıyorum yani. çocuk düşünüyoruz, eşim için de öyle uzun vadeli bir kariyer planı yok o sebepten, tek çalışıp yettirmem lazım.

bu teklifin olacağı ülke de malta idi bu arada, maltanın durum malum çok daha yüksek olur diye bekliyordum, ben almanya vs'de daha yüksek alırım diye düşünüyordum (c1 almancam da var) ama pek öyle değil gibi durum.

buradan anladığım üç seçeneğim var, ya mükemmel teklif gelene kadar bekleyeceğim, ya da bu tarz ortalama bir teklifi okeyleyip çalışma izni blue card vs halledince orada iş arayacağım (2-3+ sene demek bu da), ya da vergi vs avantajı olan körfez ülkelerine bakacağım. gulf tarafı daha mantıklı geliyor şu anda zira dubai'de bir iş görüşmesi yapmıştım şu anda çalıştığım firmanın bayisi olacak ayarda bi firmada, 27000 AED gibi bi rakam veriyorlardı net (vergi olmadığı için). 6500 EUR yapıyor + child support, education support, zart zurt ekledin mi hayvan gibi para yapıyor yani. avrupanın kara kaşına kara gözüne kalkıp gitmeye değmez gibi hissediyorum şu an böyle fırsatlar varken. hem de ırkçılıkla falan uğraşmak zorunda kalmam.

neyse biraz daha beklemek en iyisi gibi sanki.
0
🌸roket adam
(01.12.21)
aynı sektörden biri olarak şunu da ekleyebilirim, en azından gördüğüm kadarıyla "gitmem lazım" demeyen, herhangi bir sebepten dolayı kalmak durumunda olan ve işinde iyi olanlar remote olarak yurtdışına çalışıp döviz ile kazanıyorlar. bu arada freelance'ten bahsetmiyorum bildiğiniz o şirkette işe giriyor ancak full remote. böyle olunca çok daha hızlı para topluyorlar. illa gitmek veya kalıp tl kazanmak dışında bu ihtimal de düşünülebilir. (belki de düşünmüşsünüzdür ama duyuruda göremedim) özellikle amerika'daki şirketler bu tarz işe alımlar yapıyor.
0
ilgeru
(01.12.21)
(9)

Netflix Dizi Önerisi

mutekebbir
Merhaba, Özellikle Netflix'te olması indirme seçeneği için önemli yolda izliyorum çünkü.Modern Family'i bitirince boşluğa düştüm.Yine benzer tarzlarda yolda izlemelik dizi önerir misiniz?Bundan önce izlenenler;Gilmore GirlsThe Good PlaceHow to get away with murderGleeAfter LifeDix pour centAnne with
Merhaba,
Özellikle Netflix'te olması indirme seçeneği için önemli yolda izliyorum çünkü.

Modern Family'i bitirince boşluğa düştüm.
Yine benzer tarzlarda yolda izlemelik dizi önerir misiniz?

Bundan önce izlenenler;
Gilmore Girls
The Good Place
How to get away with murder
Glee
After Life
Dix pour cent
Anne with an "e"
Russian Doll
Bridgerton


Seinfeld, Better Call Saul, Pose telefondan değil televizyondan izlemeyi sevdiğim diziler.
Dün akşam The walking dead e devam etmek için indirdim ama olmadı.
Friends i birkaç kez izlemek istedim ama ilerleyemedim sarmadı.

Bu bilgiler ışığında neler önerirsiniz.
Popüler olan dizilerin çoğunu izledim bu arada, Haunting of hill house, Stranger Things, Dark, You vs vs


Teşekkürler.
0
mutekebbir
(09.11.21)
maid
on the verge
workin' moms
0
jimjim
(09.11.21)
workin' moms +1 (kanada)
rita (danimarka)
home for christmas (norveç)
0
gmzo
(09.11.21)
Friends'i en az 1 sezon zorlamanı öneririm. Ben 7 kere bitirdim 10 sezonunu da. Tv'den izlemen için umbrella academy olabilir. telefon için de mytho diye bir fransız yapım var. İlginç bir şekilde izlettiriyor kendini.
0
denizmaniaherif
(09.11.21)
Crashing, Workin’ Moms, The Politician, Please Like Me, The Letdown
0
chillbabe
(09.11.21)
Bence orange is the new black'i de izlediniz ama yazmayı unuttunuz.
0
pispinti
(09.11.21)
lillyhammer
ozark
dark
peaky blanders
the crown
bu tarz dizileri ben sevdim ama senin hoşuna gitmeyebilir.
0
mikahakkinen
(09.11.21)
Comedians in Cars Getting Coffee
You
The Kominsky Method
0
duster
(09.11.21)
Call my agent
0
old possum
(09.11.21)
The Kominsky Method
Lillyhammer
0
not sure if serious
(09.11.21)
(5)

Otelde çarşaf değişim isteği

ikikerekac
Çok sıradan bir istek değil mi? Beş gün kalsam üç gün istesem nolur?Ayrıca sevişince çarşaf değişmez mi zaten?
Çok sıradan bir istek değil mi? Beş gün kalsam üç gün istesem nolur?
Ayrıca sevişince çarşaf değişmez mi zaten?
0
ikikerekac
(01.11.21)
iste tabi gayet normal.
0
clones
(01.11.21)
5 gün kalsan 5 gün de değiştirirler zaten. Sen istemesende.
0
etna
(01.11.21)
Ben 5 gün kalınca 5 gün ben istemeden çarşaf değiştirdiklerini hiç görmedim. En 5 yıldızlısı bile biz söylemeden değiştirmedi o yüzden odamı temizleyin butonuna basın ya da yazısı vs ne varsa onu bırakın kapınıza.
0
matilda
(01.11.21)
her gün değiştirilmesi gerek siz aksini talep etmedikçe.
0
jimjim
(01.11.21)
türkiye'de ve yurtdışında uluslararası zincir otellerin neredeyse tümünde yatağına yanı başında vs. bir yerde "çarşafları değiştirin" kartı bulunur. odadan çıkmadan önce yatağın üzerine bırakırsanız çarşaflarınız da değişir.

çevreyi korumak, su israfını önlemek gibi sebeplerle bu kartı bırakmadığınız sürece çarşafınız her gün değiştirilmez. bunun yerine işletmenin belirlediği aralıklarda değiştirilir. bu 3 gün olabilir, 5 gün olabilir. otele göre değişir.
0
fever
(01.11.21)
(11)

Fransızca & Almanca

liberal
Merhaba arkadaşlar,size bir anket ile birlikte geldim.Şu an liseye yeni başlayacak olsanız ve imkanınız da olsa, veya yaşı büyükler çocukları için de bunu cevaplayabilir.1- Fransız liseleri ve sonrası Fransa'da üniversite ve orada bir yaşam.2- Alman&Avusturya lisesi veya almanca eğitim veren alev gi
Merhaba arkadaşlar,
size bir anket ile birlikte geldim.

Şu an liseye yeni başlayacak olsanız ve imkanınız da olsa, veya yaşı büyükler çocukları için de bunu cevaplayabilir.

1- Fransız liseleri ve sonrası Fransa'da üniversite ve orada bir yaşam.
2- Alman&Avusturya lisesi veya almanca eğitim veren alev gibi liseler ve sonrasında almanya'da üniversite ve orada bir yaşam.

Siz hangisini seçerdiniz, ayrıca yaşınızı da yazabilir ve anketime katılım gösterirseniz sevinirim.
0
liberal
(01.11.21)
Bu tamamen hangi alanda çalışma planlandığıyla alakalı bir şey. Fransa'nın A sektörü gelişmiştir, o alanda çalışan insanlar için Fransızca bilmek fayda sağlar. B sektöründe Almanya öncüdür, bu alanda çalışanlar için Almanca olmazsa olmazdır.

Yaşam kısmına gelince, bir ülke bir sektörde öncü olsa bile o alanda iş gücüne çok ihtiyacı olmayabilir.

Kısacası bu seçimi yapacak kişinin hangi alanda ilerleyeceği üzerine bir planı yoksa yaptığı seçimin de çok bir anlamı yok açıkçası. Kişisel zevkine göre bir seçim yapabilir.

27
0
akhenaten
(01.11.21)
cocugun neye egilimi olduguna gore degisir.

fen matematik ise almanca
sanat sepet ise fransizca

dil ile de bitmiyor, sonra sectigi universitenin de ekolu onemli, dikkat etmek lazim.

39
0
cooperr
(01.11.21)
Üniversitelerini düsünerek Almanca derim.

Fransiz sistemindeki hoca-ogrenci iliskisini hic sevmiyorum. Hoca gelir, anlatir, ona pek soru sorulmaz, seve seve ulasilmazlari oynar; Türkiye´dekiler gibi... Almanya´daki üniversite anlayisi cok farkli.

Almanya´da lise ve üniversitede ogrenci cok daha ozgur alana sahip, bununla birlikte tek basina hareket edecek ve tek basina kararlar verecek kadar da ozguvenli ve isini halledebilen biri olmasi sart.
0
buf-e kür
(01.11.21)
şu anda almanca çalışıyorum, akademideyim, özel sektörde de çeşitli ama çoklukla alman şirketlerinde çalıştım.
eğitimle ilgili danışmanlık destekleri de verdim. bununla birlikte; fransız liseleri diyorum. mümkünse orada yaşam diyorum.
bir de bi noktadan sonra yetişkinler, ebeveynler olarak daha fazla yönlendirme yapamıyorsunuz. en doğrusu/ideali diye bişey yok. fransada üniversite okuyup, ben rusyaya gitmek istiyorum da diyebilir. sizlik bir durum yok yani.
ısrarla fransız ekolü dememin sebebi (özellikle bu yaşta) alman eğitiminin konservatif, içkin yapısı. fransız eğitim sistemiyse -her şeye rağmen- daha liberal daha aşkındır. hayatta herhangi bir şeyden vazgeçerse alternatif bulma imkanı kolaylaşır diye düşünüyorum.

yaşım 30 civarı : )
0
rewlack
(01.11.21)
Türkiye'de Fransız liseleri Alman liselerine göre daha çok sayıda. Bu da seçeneğin artması demek. Bir de Fransız liseleri daha tanınmış. Ben Fransa'da yaşamayacak olsaydım bile Fransız lisesine giderdim. Yaşam konusu bundan bağımsız.

28
0
dissendium
(01.11.21)
Fransa mı kaldı, oldukça hantallaşmış, geri düşen ülke. Dahası Avrupa'nın birçok ülkesinde Almanca konuşuluyor. Kıyaslanamaz bile, doğrudan Alman lisesi, Almanca.
0
kullanilamayan ruhumuzlar
(01.11.21)
almanca eğitim veren bir anadolu lisesinde okudum. seçme şansım ve imkanım olsa kesinlikle direkt alman lisesinde okurdum. alman lisesi yetmiyorsa en azından abitur verebilen diğer almanca öğretim yapan liselere bakardım. o da olmuyorsa ennn azından sprachdiplom/dsd alabileceği bir lise arardım. ancak bunların hiç biri olmuyorsa fransız liselerine bakardım.

mühendis - 31
0
roket adam
(01.11.21)
cocuk ne okumaya meyilli? politika vs ise fransiz, bilim, mühendislik ise alman okulu.
30
0
Coma
(01.11.21)
eğitimi kendi normalarınızla değerlendirmeyin.
dil veya üniversite "meslek edindirme" için seçilemez.

eğitim, yaşam, gelişim, kazanım hepsinin toteline bakıldığında elbette fransız liseleri daha iyi bir seçenek.
alman lisesine de gitse pişman olmaz.
hem mühendis, hem sosyal bilimci/sanatçıyım.
30
0
jimjim
(01.11.21)
Fransiz mezunuyum, lisenin 1 kurus ekmegini yemedim verdigi ozguven disinda.

Gecmise donsem yabanci liseye zaten gitmem. en guzel zamanlarinda esek gibi calisip sabaha kadar odev yapiyorsun, en fazla 5 ustunden 2 almak icin.
Yazlarin falan okulda geciyor.
Hocalarin egosu kaprisi omrunu kisaltiyor.
Bir de parani aliyorlar.
O paraya 2 ev alsam su an yatardim.

Fransizi da almani da ayni.

Ha 2 okul arasinda kalsam is bulma acisindan almani secerdim.
Su an benim meslegimde(muhendis) almanlik iyi.
Ayrica almanlar disardan isciye daha acik.

Fransiz ik'si ile gorusmek yerine kafana sik daha az aci cekersin. Universite kaydi bile oyle, adamlar is yapmamak icin dogmus.

Is bulma derdi yoksa fransizca kulturu almani dover.
Fransizca egitim alinca tonla dile kulture asina oluyorsun.
0
divit
(01.11.21)
alman&avusturya. fransizcayi da fransayi da pek sevemedim

27
0
ala09
(01.11.21)
(10)

Bir evden başka bir eve "yemek transferi" işini nasıl halledebilirim?

burakinho
Selamlar.Çeşitli mecburiyetlerden dolayı şimdiye dek ailemle yaşamaya devam ettim ama artık yalnız başıma eve çıkmak istiyorum. Ve bu yalnız yaşamak noktasında halletmem gereken ciddi bir sorunum var, o da; YEMEK.Peki yemek mevzusu neden sorun? Şöyle sıralayayım;- Bu zamana kadar annem sağolsun yeme
Selamlar.

Çeşitli mecburiyetlerden dolayı şimdiye dek ailemle yaşamaya devam ettim ama artık yalnız başıma eve çıkmak istiyorum. Ve bu yalnız yaşamak noktasında halletmem gereken ciddi bir sorunum var, o da; YEMEK.

Peki yemek mevzusu neden sorun? Şöyle sıralayayım;

- Bu zamana kadar annem sağolsun yemeğim hep yapıldığı için, menemen ve makarna harici yapabildiğim bir şey yok.

- Düzenli beslenme alışkanlığım var ve bu benim için çok önemli bir ihtiyaç. İyi yemek yemezsem, net mutsuz olurum. Öğünleri iki çubuk kraker ile geçebilecek yapıda biri değilim yani. Yemek yemek çok önemli benim için.

- Fast food, dondurulmuş gıda tarzı sağlıksız şeyleri asla yemem, sevmiyorum. Dışarıdan yemek söylemeyi de seven biri değilim.

Benim en azından ilk aşamada yapmam gereken şu; annemin yaptığı yemekleri kendi evime transfer edebilmem lazım. Haşlarım yerim, ısıtırım yerim. Zeytinyağlı türlerini buzdolabına atar, yerim.

Peki ben düzenli bir şekilde o yemekleri nasıl annemlerden kendi evime transfer edebilirim acaba? Kendim gidip alamam sürekli, zaten arabam da yok. Aklıma bir tek kargo ile getirtmek seçeneği geliyor, başka önerisi olan var mı?
0
burakinho
(26.10.21)
aynı şehirdeyseniz banabikurye tarzı seçenekler bakılabilir.
0
sutlu nescafe
(26.10.21)
@sutlu nescafe Evet aynı şehirdeyiz, o detayı da eklemiş olayım. İstanbul'dayız.
0
🌸burakinho
(26.10.21)
Niye annenizi transfer etmiyorsunuz? Haftada bir gün gelip 3, 4 günlük yemek yapmasını isteyebilirsiniz.
0
dissendium
(26.10.21)
annen dondurma kabı tarzında kullan at tipi kaplara yemekleri dolduracak, banabikurye gibi bir şeyle getirteceksin.

ben de evden çıkana kadar yemeği hep önümde buldum ama şunu söyleyebilirim; kendi yemeğini yapmak düşündüğünden daha az efor gerektiriyor. google'dan arattığı tariflerle tencere yemeği yapmayı beceremeyen insanın akli melekelerinde sıkıntı vardır.
0
zgrydn
(26.10.21)
annen iki haftada bir gelecek ve sana yemek içi hazırlamayı öğretecek bitti gitti, çoğu yemeğin içi aynı, soğanı öldür, salça kavur, suyu ekle, diğer malzemeleri ekle (patates, kuru fasüyle, taze fasüyle, aklına ne gelirse işte) bitti gitti.

youtube üzerinde bir sürü video var yemek hakkında, yemektarifleri.com var ki ben çok başarılı buluyorum oradaki tarifleri.

yemek konusunda tüm olay baharatlar. baharatları iyi öğren, arada sırada baharatçıya git sor o ne bu ne neyde kullanıyoruz vs. gibi. çok lezzetli yemekler yaparsın.
0
selam
(26.10.21)
benim cevabım silinmiş
bisikletli kurye veya evde haftada bir yemek pişirecek birini önermiştim.
0
jimjim
(26.10.21)
Yemegi transfer icin harcanacak para ve eforu yemeği yapmaya harcamak daha mantikli duruyo. Soğanı kavur salcayi ve ana malzemeyi koy tuz biber oldu bitti iste. Diğerlerini de firinda yap. Zeytinyağlı sarmayı da hayatta karsina çıktıkça yersin bi sey olmaz.
0
instant crush
(27.10.21)
Başta anne gelsin, öğretsin +1
Hatta ayda 1-2 hafta sonunuzu ayırın, siz malzemeleri alın bol bol, anneye taksi ısmarlayın, annenizle beraber tencere tencere yemek yapın. Sonra o yemeklerin 1-2 günlüğünü ayırıp kalanını tek porsiyonluk kaplara bölüp buzluğa atın. Böylece hem evde bir sürü hazır yemeğiniz olur, hem siz yemek yapmayı öğrenirsiniz, hem de anneniz sizinle böyle vakit geçirdiği için mutlu olur. Win win win.
0
kobuzchu kiz
(27.10.21)
öncelikle yemek bu kadar önemliyse taşınmak mantıksız

-annende yemek yiyip kendi evine geçebilirsin
-annene yakın ev tutabilirsin

buzluğa atsan lezzeti kaçıyor, buzdolabında 2-3 gün dayanır
hafta içi 2 gün uğrasan yeter, taşıma işi eziyeti var

en önemlisi de ailen burası aşevi mi otel mi der birgün buna hazırlı ol
0
bir soru sorcam
(27.10.21)
annen öğretsin +1
0
gezegen olan pluton
(27.10.21)
(20)

otellerin aile cüzdanı istemesi

Wakatakakage
Bugün 3-4 yere sordum, ramada bile istedi. Fuhuş mekanlarına dönmesin diye mi istiyorlar? Hangi oteller istemez? Bide şehre göre değişir mi acaba?
Bugün 3-4 yere sordum, ramada bile istedi. Fuhuş mekanlarına dönmesin diye mi istiyorlar? Hangi oteller istemez? Bide şehre göre değişir mi acaba?
0
Wakatakakage
(25.10.21)
İstanbul'da çoğu düzgün yer istememeli.

Geçen yıl Eskişehir Dedeman'da kalmıştık istemedi mesela.

Daha yerel bir otelse ve isteyecek gibiyse tek kişi (erkek) giriş yapıp sonra akşam vs. sevgiliyle girse bir şey olmaz sanıyorum ama bilemem oteline göre değişir.
0
nhk ni youkosu
(25.10.21)
Şaşırdım. Genelde bu segmentteki oteller bu tarz şeylere gerek duymazdı.. Gece yarısı kanun falan mı çıkardılar yine acaba
0
kanlakarisikyagmur
(25.10.21)
Hicbiri isteyemez. Evli olmayanlarin otelde beraber kalmasini engelleyen bir duzenleme yok.
0
floydian
(25.10.21)
Normalde birçok otel istemez, ama oteli arayıp "evlilik cüzdanı istiyor musunuz" diye sorduysanız onlar da burada bi iş dönecek galiba diyerek "evet istiyoruz" demiş olabilirler.
0
anten
(25.10.21)
anten+1

isteyen yere evliysen de gitme zaten.
0
lcha
(25.10.21)
komik olan, evliyken hic evlilik cüzdanı tasidigimi hatirlamiyorum. hatta son 5-6 senedir biri sorsa evde bulamazdık sanirim. muhtemelen cogu yer gidince sormayacaktır.
0
helenart
(25.10.21)
anten +1

istemezler.
0
xdenizx
(25.10.21)
şaşırdım bimer cimere sonuç gelmese bile yazın.
sizden hoşlanmamışlardır.

anten+1
icha+1
0
jimjim
(25.10.21)
yoo istemiyorlar. @anten'in yazdıgı gibi siz sorduysanız onlar da işkillenip evet istiyoruz demiş olabilirler.
0
dafuq
(25.10.21)
10 yıldır evliyim. hiç bir otel istemedi.
0
co2s2
(25.10.21)
Türkiye'de hiç bir otel sizden ve eşinizden evlilik cüzdanı istemez. Evlilik cüzdanı alınır sandığa atılır ve ölüm ya da boşanma çiftleri ayırana kadar ortaya çıkmaz :)

Otellerin evlilik cüzdanı talep etmesi gibi bir durum söz konusu bile değil, sadece hem sizden hem eşinizden kimlik bilgileri istenir ve her gece bu bilgiler bağlı bulunan emniyet müdürlüğüne iletilir. Ama bunun da nedeni fuhuşu vs engellemek değil olası bir terör eylemeni, bir suçu vs önlemek ya da çözmek içindir.

Eğer otelleri arayıp evlilik cüzdanı istiyor musunuz diye soruyorsan gıcıklığına evet istiyoruz diyorlar muhtemelen çünkü hiç bir evli evlilik cüzdanımızı isteyecekler mi acaba diye düşünmez, rezervasyonunu yaptırır otele gider.
0
solo
(25.10.21)
son 3 yıldır evliyken, ondan önce de bekarken otele gittim hiç kimse istemedi zaten böyle bir hakları da yok.
0
matilda
(25.10.21)
kimse istemedi +1 üstelik hiçbirisi çok lüks yerler değildi.
0
biravekahve
(25.10.21)
Turizm Bakanligina bagli oteller teknik olarak isteyemez ve isterlerse sikayet edebilirsiniz. Sikayet ne olur, o gece ortada kalir misiniz vs... bunlar ayri sorular.

Polisevi, ogretmenevi vs... tarzi yerler teknik olarak isteyebilir ve istiyorlar da zaten. Gerci yazildigi gibi kimse evlilik cuzdani tasimiyor, nufus cuzdanina felan bakiliyor.
0
cleric
(25.10.21)
Telefonda sorarsan istiyoruz derler tabi, kim niye soruyor bilmiyor ki adam.

Gidince istemezler. Zaten evlilerin yaninda cuzdan olmaz.
0
divit
(25.10.21)
"evliyim ama yıllardır hiç bir otel istemedi" diye yazanlar soyadlarından evli olduğunuz anlaşılıyor niye sorsunlar :))
0
nuisance
(25.10.21)
@nuisance

evlenir evlenmez balayına gidiyorsun? hemen soy adın değişiyor mu? hayır ..
0
xdenizx
(25.10.21)
9.5 yıllık ilişkimiz sonunda geçen ay evlendik. Bu 9 yıl boyunca tatil nedeniyle 20den fazla otelde kalmisizdir herhalde; içlerinde butik oteller de var, lüks oteller de. Hiçbiri de istemedi.

Evlilik sonrası balayına gittik, yine yanımda goturmedim. Yine istemediler.
0
fraise
(25.10.21)
2 3 yıldızda kaldım. İstemediler. büyükleri bilmiyorum
0
ShadowOfMoon
(25.10.21)
Bu arada otellerin fuhusa mekan saglamamak gibi bir yukumlulukleri var ama Turizm bakanligi yazisina gore bunu evlilik cuzdani isteyerek yapamazlar. Eger bir kisinin surekli farkli kisilerle otele gelmesi gibi bir durum varsa en fazla ona hizmet vermeyi reddedebilirler.

2010lu yillarin baslarinda o donemki iliskilerim ve sartlarimdan oturu bol bol otel, kiralik ev, pansiyon vs... kullandim. Her seferinde oncesinde arayip evlilik cuzdani durumunu sordum ve isteyenlerden yer ayarlamadim ama bol bol isteyenlerle karsilastim. Su anki durumu bilmiyorum.
0
cleric
(26.10.21)
(3)

şiddet mağduru bir kadın öğrenciye eve dönmemesi için burs

sipsiyah
aile içinde şiddet gören bir kadın arkadaşım var, bunu belgeleyecek bir belgesi ya da başvurusu yok ve zaten böyle bir yola da başvurmak istemiyor çünkü bir süre önce evden ayrıldı ve eve dönmek istemiyor. fakat şimdi bulunduğu evden çıkmak zorunda kaldı ve ev bulmakta karşılamakta güçlük çekiyor, ü
aile içinde şiddet gören bir kadın arkadaşım var, bunu belgeleyecek bir belgesi ya da başvurusu yok ve zaten böyle bir yola da başvurmak istemiyor çünkü bir süre önce evden ayrıldı ve eve dönmek istemiyor. fakat şimdi bulunduğu evden çıkmak zorunda kaldı ve ev bulmakta karşılamakta güçlük çekiyor, üniversite öğrencisi çalışması çok zor. bir burs bulması gerek, bu tip insanlara burs veren kol kanat geren bi kurum var mıdır? lokasyon ankara.
0
sipsiyah
(22.10.21)
üniversitelerin kadın çalışmaları merkezleri veya kadın ve aile merkezlerine yazsın. her okulda yok ancak bi çoğunda mevcut. en azından doğru kanallara yönlendirirler.
0
jimjim
(22.10.21)
Mor Çatı'yla da iletişime geçin, burs değilse de kalacak yer konusunda destek olabilirler belki.
0
kobuzchu kiz
(22.10.21)
mor çatı sadece geçici sığınma için destek oluyor, onun dışında kendi potansiyellerini anlatıyolarmış.
0
🌸sipsiyah
(22.10.21)
(3)

İBB şehir tiyatroları

Çağa ayak uyduramayan
bileti başka birine versem oyuna girebilir mi? yarınki oyuna gidemeyeceğim, biletin yanmasını da istemiyorum. bir arkadaşıma ekran görüntüsü yollasam bileti, giriş yapabilir mi? yapan var mı daha önce acaba?
bileti başka birine versem oyuna girebilir mi? yarınki oyuna gidemeyeceğim, biletin yanmasını da istemiyorum. bir arkadaşıma ekran görüntüsü yollasam bileti, giriş yapabilir mi? yapan var mı daha önce acaba?
0
Çağa ayak uyduramayan
(22.10.21)
online biletse, fiziki bileti görmek istemezlerse sorun olmaz. ben kapıda gelemeyenlerin biletini başkalarına satanlardan çook bilet alıp girdim içeri.
0
matilda
(22.10.21)
evet, tabiiki.
0
jimjim
(22.10.21)
çok teşekkür ederim.

bu arada arkadaşım da gidemeyecek. yarın için ümraniye sahnesinde saat 15:00e "12.gece" oyunu için tek kişilik biletim var. gitmek isteyen olursa paylaşabilirim bilet bilgimi.
0
🌸Çağa ayak uyduramayan
(22.10.21)
(5)

Zeytinyağını hiç kullanmıyoruz

karayel
Bütün yemeklerde ayçiçek yağı kullanıyoruzHerhangi bir zararı olur mu?
Bütün yemeklerde ayçiçek yağı kullanıyoruz

Herhangi bir zararı olur mu?
0
karayel
(22.10.21)
zeytin yiyin siz de. zeytinyağı şöyle sağlıklı, böyle süper algısı tamamen zeytinyağı lobisinin işi.
0
Wakatakakage
(22.10.21)
Tadı kötü olur öncelikle:D Doğal sızma zeytinyağı ile ayçiçek yağının yemeğe kattığı lezzet bir olmaz.

Ayçiçek yağının vücuda etkilerini de buraya yazmışlar.

www.milliyet.com.tr
0
anten
(22.10.21)
e yani.
hastalıklara daha açık olursunuz.
iyi bişey değil.
0
jimjim
(22.10.21)
%100 olur - olmaz demek imkansız ama sağlıklı değil.

Bir de ayçiçekyağının da kalitesizi kalitelisi var. Ucuz olanlarına başka bir şey karıştırıyor olabilirler.
0
admiral
(22.10.21)
Fazladan omega6 almanın zararlarını bi araştır.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(22.10.21)
(4)

Çift terapisinde psikolog psikiyatr farkı

beni sen öldürme
Genel olarak psikolog ve psikiyatr farkı nedir? Biri doktor biri değil, biri ilaç yazabilir diğeri yazamaz kısmını biliyorum, merak ettiğim şu; izledikleri yol yöntem nedir? (Genel olarak, ekolleri oluyor, onu da biliyorum- davranışçı, bilişsel vs) ikisine de gittim zamanında, hatırladığım kadarıyla
Genel olarak psikolog ve psikiyatr farkı nedir?

Biri doktor biri değil, biri ilaç yazabilir diğeri yazamaz kısmını biliyorum, merak ettiğim şu; izledikleri yol yöntem nedir? (Genel olarak, ekolleri oluyor, onu da biliyorum- davranışçı, bilişsel vs)

ikisine de gittim zamanında, hatırladığım kadarıyla, psikolog çok az konuşuyor, psikiyatr en az benim kadar konuşuyordu terapide.
0
beni sen öldürme
(17.10.21)
www.youtube.com

psikiyatr hastalık teşhisi koyar, ilaç için ve genel olarak hastalıklarınız varsa daha çabuk teşhis koyar. psikiyatr sizin neye ihtiyaç duyacağınız konusunda daha pratik bir yönlendirme (psikologa doğrudan veya psikolgla birlikte paralel gitme) yapabilir. ilk adımı gibidir.
öte yandan her psikiatrist size uygun terapinin uzmanı olmayabilir. terapi uygulamıyor olabilir.
0
jimjim
(17.10.21)
Psikolog.

Aslinda terapist olmasi onemli. Benim de tam tersi psikiyatrist hic konusmuyordu, psikolog konuşuyordu
0
ruby elixir
(17.10.21)
Aile danışmanlığı alanında yüksek lisandı olan bir psikolog doğru seçim olabilir daha az riskli bir opsiyon seçmek isterseniz. Bireysel psikoterapide psikoterapi eğitimi almış bir psikiyatrist de seçenek olabiliyor fakat çift terapisi söz konusu olduğunda psikolog seçmek daha iyi bir opsiyon.
0
kullanıcıadımbuolsun
(17.10.21)
Aslında şu anda psikiyatra gidiyoruz ama pek memnun değiliz gibi. 5 haftadır gidiyoruz. İlk görüşme yüzyüze idi, pek memnun kaldım ben ama sonra online oldugu için mi bilmiyorum ama pek memnun değiliz. Çok profesyonel değil sanırım, özel hayatından örnekler verdi bir iki defa, pek belli etmese de sinirleniyor bize biraz.
0
🌸beni sen öldürme
(17.10.21)
(5)

Şu ev nasıl

dissendium
https://www.sahibinden.com/ilan/emlak-konut-kiralik-darica-istasyonda-super-lux-daire-956530268/detayEn önemli özelliği Marmaray'a çok yakın olması. 1250 TL eder mi?
www.sahibinden.com

En önemli özelliği Marmaray'a çok yakın olması. 1250 TL eder mi?
0
dissendium
(23.09.21)
Artık bu fiyatlar kira için çok düşük kaldı maalesef. Eder mi etmez miyi diğer ilanlarla karşılaştırıp görebilirsin ama bence yeni bina için 1250 kira kabul edilebilir uygun bir kira. 50 100 pazarlık payı da vardır onun içinde pazarlık edin bence.
0
mg3929
(23.09.21)
Kaçırma bence. Bedava.
0
roe
(23.09.21)
çok gürültülü, buz gibi ve de hırsızlık açısından tehlikeli olur.öte yandan bu fiyatlara ev yok zaten.
asansör var falan derken kiranın %10u kadar aidat dayamışlar oysa siz asansör kullanmayacaksınız.

parası olan için hobi evi falan yapmaya okey. yaşamak için konforsuz geldi.
0
jimjim
(23.09.21)
batman'da bir tanıdığımız yeni yapılmış olması dışında hiçbir özelliği olmayan bir daireyi aylık 2000 liraya kiraladı. daire eşyalı değil, sitede değil, güvenliği yok, asansörü yok. bildiğiniz dümdüz apartman dairesi. aylık 2000 lira. bunu düşününce 1250 lira bana çok ama çok makul geldi. belki bulunduğu yer biraz sapadır. uygun fiyatlı oluşunun sebebi bu olabilir.
0
the guy from batman
(23.09.21)
Harika ama cok ayak alti. Hem iyi hem kotu, sizin tercihinize bagli. Bir arkadasimin dedesinden dolayi giris daire tutmuslardi mesela. Sizin bu tarz bir sebebiniz varsa, kacirmayin.
0
my pink
(23.09.21)
(4)

marmaris'te yaşayan varsa bakabilir mi? kız öğrenci için yurt sorunu.

Phoebe
destek olmaya çalıştığımız kızlarımızdan biri marmaris'te bir bölüm kazandı ancak gündemde de çok yer aldığı gibi kalacak yer bulamıyoruz. apartlar fahiş fiyatlar veriyorlar, mümkün değil gönüllülerimiz de altından kalkamaz.kyk sadece muğla'da ana kampüste bölüm kazanan öğrencilerin kaydına açıkmış,
destek olmaya çalıştığımız kızlarımızdan biri marmaris'te bir bölüm kazandı ancak gündemde de çok yer aldığı gibi kalacak yer bulamıyoruz. apartlar fahiş fiyatlar veriyorlar, mümkün değil gönüllülerimiz de altından kalkamaz.

kyk sadece muğla'da ana kampüste bölüm kazanan öğrencilerin kaydına açıkmış, hani git gel yapar dedik ama olmadı. ailede kamu çalışanı yok, misafirhaneler de olmuyor sanırım bu durumda, bir de zaten turistik yer olduğu için genellikle dolu oluyormuş. airbnb falan zaten uçuk rakamlar.

bize önerebileceğiniz bir çıkış noktası, öneriler, internetten bulamadığımız bir kız öğrenci yurdu vesaire var mı? son birkaç günü kızımızın ve o çaresizlikten ağladıkça ben deliriyorum...
0
Phoebe
(22.09.21)
KYK'nin ana kampüs olayını ilk defa duydum. Emin misiniz? yine de basvursun yedek listesine girmesi de iyi olur. Yine kyk'da misafir öğrenci olarak kalabilir arayıp sorsun, kaldığı gece ve yemeğin ücretini vererek. En azından kalıcı bir yer bulana kadar
0
you and me in paradise
(22.09.21)
Komşumuzun çocugu da aynı sorunu yaşıyor. Marmaris turistik bir yer oldugu için aşırı pahalı. Çok iyi maddi durum yoksa bence gerçekci düşünmek lazım. Havalar hala sıcak oldugu için tatil gezi sebebiyle apartlarda kalan insanlar var ve dolu. Boş bulsanız bile aşırı pahalıdır. Komşumuz bu gerçekle yüzleşince geri dönüp vazgeçtiler.

Benim şahsi fikrim ulaşabiliyorsanız rektöre veya dekana ulaşıp durumu anlatıp. Bir ihtimal bu durumlarda ögrencileri için bir B planınları vardır
0
limonlu eksi
(22.09.21)
Sakin olun, olsun.
Kamu misafirhanelerinde kalmak için kamu çalışanı olmak mecburi değil. Öğretmenevi, polisevi vs’de kalınabilir.
Yurtlar dönem ortalarına doğru daha rahat oluyor, boşalan odalar mezun olanlar oluyor. Bi yer mutlaka çıkar. Fakülte dekanına ulaşmak güzel fikir.
0
jimjim
(22.09.21)
@jimjim, sakin kalmaya çalışıyorum ama o kadar zor koşullarda kazandı ki bölümü, gidememe ihtimaline deliriyorum.

rektör veya dekana ulaşmaya çalıştık bugün ama pek ilerleyemedik, o hattan diğerine aktarıldık durduk maalesef. İlk bir ayı bir organize edebilsek, sonrasında mutlaka daha sürdürülebilir çözümler buluruz diye düşünüyorum.
0
🌸Phoebe
(22.09.21)
(8)

Kimsenin devlet işleyişi ve türkçe bilmemesi

goklerdengelenkarar
Şu ara sık sık bürokratik işlemlerle uğraşıyorum. Veri işletmeninden tutun, şube müdürlerine kadar kimse ne devletin bürokratik işleyişini ne de anadilimizi biliyor. Resmen mantık yürüterek ilgili bürolratik işlemi ben ilerletiyorum. O işlemlerde yazılan resmi yazılara bakınca da kahroluyorum. Bunun
Şu ara sık sık bürokratik işlemlerle uğraşıyorum. Veri işletmeninden tutun, şube müdürlerine kadar kimse ne devletin bürokratik işleyişini ne de anadilimizi biliyor. Resmen mantık yürüterek ilgili bürolratik işlemi ben ilerletiyorum. O işlemlerde yazılan resmi yazılara bakınca da kahroluyorum.

Bunun x kurum, y kurum ile alakası yok. Bakanlık, müdürlük, x partili belediye, y partili belediye fark etmiyor (liyakate dayalı personel alınmıyor diyecekler için söylüyorum).

Canım sıkılıyor bu duruma. Peki yurtdışı tecrübesi olanlara soruyorum, oralarda da kalite bu kadar düşük mü?
0
goklerdengelenkarar
(29.08.21)
değil.
böyle dediğim için sallamış gibi olacak ama değil yani.
0
passion rules the game
(29.08.21)
değil tabiiki.

bu arada bonus bilgi türkiyeden yurt dışına giden müşavirlerin yabancı dil bilme şartı da kaldırıldı yakın zamanda :D
www.gazeteduvar.com.tr

türkiyede 0 dille hayata devam edebilirsiniz. teşekkürler.
0
jimjim
(29.08.21)
Her ulkenin asiri antika ve kullanissiz burokratik adetleri ve dilleri var. Bazilari Turkiye kadar kotu olmayabilir ama direkt "degil" demek yanlis.
0
hot potato
(29.08.21)
Bazı ülkeler çok daha vasat durumda, üzülme.
Hangi kurumlarda sorun yaşıyorsunuz bilmiyorum ama ben bişey yapmaya çalıştığımda genelde olabildiğince yardım etmeye çalışan, gereğinden fazla açıklama yapan insanlara denk geliyorum.
Üniversitelerden bahsediyorsanız orada henüz iyi memura denk gelmedim:)
0
megalomaniac
(29.08.21)
geçen bir mahkeme kağıdı gördüm. adam neredeyse her üç kelimeden sonra virgül koymuş. yersiz hem de. virgülün kullanımı bellidir. savcısından katibine çoğu aynı.

lgs'de noktalama ve yazımdan birer soru geliyor. geçen sene o da yoktu. ayt tyt dediğin benzer. eğitimi verilmiyor. ölçmelerde ağırlıkları çok çok az. öğretmenim oradan biliyorum.
0
ya ben lan neyse
(29.08.21)
Valla değil diyen tam olarak hangi ülkelerden bahsediyor bilemiyorum ama ben bizim kurumlara çok rahmet okudum yurtdışındayken. Çek konsolosluğuna vize başvurusu yaparken delirmiştim. Ülkeye taşındım, banka hesabı açtım, banka kartımı bir değil iki kez Türkiye'ye gönderdiler. Her seferinde Çek adresimi vermeme rağmen. En son adrese göndermeyi beceremeyince o ilde bulunan bankadan alın dediler de 1.5 ay sonra karta ulaşabildim. Almanya'da banka hesabı açmak için tam 45 dk yalvardım, ancak öyle açtılar. Sonra kartı ve internet şubesini kullanabilmem için 5 ayrı posta göndereceklerini söylediler. Meğer internet şifresi, kullanıcı adı, kart şifresi, kartın kendisi falan hep ayrı ayrı geliyormuş. En son kartı kullanmayı başarınca internet bankacılığının peşine düşmedim artık, zaten postalardan biri gelmedi.

Yine Almanya'da arkadaşıma ev tutmak için banka hesabına ihtiyacı olduğunu söylediler, banka da kalıcı ev adresi istediği için loop'a girdi durum. Aynı şeyi Fransa'da doktoraya başlayan arkadaşıma yaptılar. En son kızcağızın hocası kendi evine kaydettirdi de banka hesabı açıp, ev tutabildi. Bu sonuncu kişinin bir de AB vatandaşlığı vardı.

Vize uzatmaya gidersin, ayrı uğraştırır. Bankası ayrı, kayıt büroları ayrı. Bizde muhteşem demiyorum da bu sadece bizde kötü değil.
0
evrim halkasi
(29.08.21)
Bürokrasi işleri mantıkla ilişkisini kesmiş durumda, birçok arkadaşım Avrupa ülkelerinde de benzer sıkıntıları yaşadılar. Güncel bir elektronik platform ve veri tabanı ile bir şeyler çok kolay çözülebilecekmiş ama bu konuya gerekli ilgi yokmuş gibi geliyor bana.
0
laputa
(29.08.21)
Yurtdisinda bana gelen resmi belgelerin cogunlu standart hale getirilmis yazilar. Adam ayni mektubu herkese yolluyor, sadece isim adres, varsa rakamlar degisiyor.

Devletin isleyisini bilmeyen memurlar benim de cok karsilastigim bir problem disarida, adam sana papagan gibi internete bak orada yaziyor diyor, ya da link yolluyor yolladigi link bile calismiyor. Yaw orada yok diyorsun cevap vermiyor, veremiyor. Devlet kademeleri bir suru ise yaramayan adam dolu. Bir suru vasifsiz adama masa/sandalye vermisler fazla ses cikartmadan oturup emeklilik bekliyorlar.

Bu tarz sikintilar yurtdisinda yok demek utopik, uzun sureler disarida yasamadan bunlari gormeniz imkansiz zaten.

Yurtdisinda kesinlikle daha az olan sey burokraside rusvet. Alt kademelerde yok denecek kadar az, irtifa yukseldikce arttigina eminim ama ortalama bir vatandasin gorebilecegi seviyede degil.
0
cooperr
(29.08.21)
(2)

Kütüphane arayışım (Metroya yakın, akşam açık)

harmanyeri
Üzerime taksim metrosunun herhangi bir durağına yakın ve geç saatlere kadar açık bir kütüphane atar mısınız? teşekkür ederim
Üzerime taksim metrosunun herhangi bir durağına yakın ve geç saatlere kadar açık bir kütüphane atar mısınız? teşekkür ederim
0
harmanyeri
(29.08.21)
atatürk kitaplığı.
0
rose parks
(29.08.21)
itü maçka. fakat dışarıdan üyelik olayından emin değilim.
0
jimjim
(29.08.21)
(11)

Maske ve mesafeye çok dikkat ettiği halde korona olan var mı?

ya ben lan neyse
nasıl bir ortamda kaptınız?
nasıl bir ortamda kaptınız?
0
ya ben lan neyse
(28.08.21)
Bende (bkz: hipokondriazis) var.

Koronavirüs kardeşimden bulaştı, bu da hayatın ironisi :))
0
hayirsiz
(28.08.21)
İlginç bi şekilde maske/mesafeye dikkat edenler kaptı benim çevremde.
0
msb
(28.08.21)
ben evden hiç dışarı çıkmıyordum, birkaç aylık bebeğim vardı. eşim çalışıyordu ve oldum bir şekilde.
0
deartheodosia
(28.08.21)
Çift maske, siperlikle dolaşırken elim artık dezenfektan ve sabunlardan aşınmisken bulaştı. İşyerinden kaptım.
0
fraise
(28.08.21)
Biz. (4 kisilik aileyiz.) Gectigimiz ekim ayinda, evde hickimse disarida calismazken ve evdeki herkes full izole iken kaptik. Adamakilli markete bile cikmiyorduk, hep onlinedi. Nasil ve nereden kaptigimizi biz de bilmiyoruz. Ama dordumuz de evde atlattik sukur.
0
invictae
(28.08.21)
iyide dokunarak da alınabiliyor.
soruya cevap olmayacak ama eve gelen her şeyi ama herrr şeyi beyaz sabunla yıkadık. hala yıkıyoruz. online market olunca paketler büyük oranda tehlike zaten. laptop, telefon vs istisnasız dışarıdan geldiği her gün alkollü dezenfektan veya kolonyayla siliniyor. kıyafetler antrede hemen çıkıyor, temas olayını sıfıra çekmeye çalışıyoruz.
çok şükür şimdiye kadar olmadık. ki zaten aşılandık tamamen.
0
jimjim
(28.08.21)
@jimjim +1
Cevremde maske mesafeye dikkat ediyorum diyenleri gözlemlediğimde hemen hepsinin marketten alinan şeylere yıkamadan dokunduğunu, bir yere oturunca menuye masaya vs düşünmeden dokunduğunu, ellerini yüzlerine götürürken cekinmedierini görüyorum. Maske takınca bitmiyor ki olay.
0
her giriste sifresini unutan adam
(29.08.21)
jimjim -1

yuzeyel bulas yok. insanlar maalesef yanlis sekilde dokunarak hasta olacagini dusunuyor. Asil bulas aerosol ile oluyor. Yani ortamdaki hava ve nefes ile. Cok yeni detayli yapilmis bir calisma surda science.sciencemag.org Iyi havalandirilmamis ortamda bulunuyorsaniz ya da disarida ama kalabalik cok yakin mesafe ve maskesizseniz riskli durum. Ek olarak klimali kapali ortamlarda bulunmak yine riskli. Ozetle gittiginiz yerde risk analizi yapip bunu aliskanlik haline getirmeniz gerekiyor. Kalabalik yerlerde pencere yakininda durmak, taksiye binildiginde pencereyi acmak, mumkunse otobuse binmemek ya da n95 maske ile binmek vb. gibi
0
earthsean
(29.08.21)
Eşimin babası koah olduğu için neredeyse hiç dışarı çıkmıyor. Markete bile gitmiyor. Geçen hafta çifr maske ve dezenfektan ile hastaneye gitmişti bir tahlil için. Covid olup döndü. Nasıl oldu biz de anlamadık..
0
suicides underground
(29.08.21)
Pandeminin baslarinda ayni Jimjim gibiydik. Ilk sokaga cikma yasagi aciklandiginda sokaklarin marketlerin halini hatirlarsiniz. O gunden 15 gun sonra tum bu sacmaliklari biraktim. Henuz kapmadim. Belki de kaptim hissetmedim ama bildigim bi sey varsa jimjimin bahsettigi duzeyde bir yasam sekli corona kapip hastaneye dusmekten daha kotu. Sagligin her turlusu onemli ama akil sagligi mi yoksa beden sagligimi diye sorsalar ben Allah akil fikir versin derim.
0
Kirmizibavul
(29.08.21)
Jimjim gibi yaşıyorum. Eve gelen şeyler ya yıkanıyor ya da balkonda/bahçede bekliyor. Elektronik alet, anahtar vs.'yi corona öncesinde de alkolle siliyordum zaten.
Bir yıla yakın koronasız geçirdikten sonra kardeşim ziyarete geldi. İşyerinde maske takmadığı için uyarmışlar. Bana nasıl böyle bir şey yapabilirler diyor. Ahahaha... Gittikten 3-4 gün sonra aradı, aynı odada çalıştığı 2 kişi ve kendisi pozitifmiş. Ben de bir şaşırdım bir şaşırdım(!) Bana da bulaştırdı tabii.
0
ganbatte
(29.08.21)
(9)

kalantor çevre edinmek

roket adam
ilginç bir soru olacak ama soruyorum.diyelim ki iş bağlamanızı gerektiren bir işiniz var. sağda solda patronlarla ne kadar muhattap olursanız, o kadar çok para kazanma imkanınız var. istanbul anadolu yakasında merkezi bir semttesiniz ve evlisiniz. bu tarz bir senaryoda, karı koca ya da tek olarak so
ilginç bir soru olacak ama soruyorum.

diyelim ki iş bağlamanızı gerektiren bir işiniz var. sağda solda patronlarla ne kadar muhattap olursanız, o kadar çok para kazanma imkanınız var. istanbul anadolu yakasında merkezi bir semttesiniz ve evlisiniz. bu tarz bir senaryoda, karı koca ya da tek olarak sosyalleşmek ve çevre edinmek için nerelerde takılır, neler yapardınız? evli olarak ya da kadın - erkek tek olarak da öneride bulunabilirsiniz.

her türlü tavsiye uygundur, yani büyük kulüp de diyebilirsiniz, akp gençlik kolları da. ama başka önerilere de ihtiyacımız var.
0
roket adam
(28.08.21)
Golf kulübü
0
sydney
(28.08.21)
yeterli kültürel birikimin varsa mason ol
0
Corc
(28.08.21)
ne kadar paranız ve zamanınız olduğuna bağlı.
çeşitli klüplere katılın; anadolu yakasında merkezi bir semtteyseniz büyük klübe üye olmuşsunuzdur zaten?

ayrıca spor klüplerini de bütçeniz doğrultusunda eklemelisiniz; marmara yelken klübü, dalyan club çok para varsa gs fenerbahçe klüp üyelikleri alın.

düzenli spor yapmalı fit olmalısınız, tenis gibi takım sporları veya golf gibi sohbete açık sporlar bu nedenle benzer çevrede popüleridir.

çeşitli vakıflara katılıp burs verebilir, yardım /destek organizasyonlarında görev alabilirsiniz. fenerbahçe gönüllüleri vs gibi.

lions ve rotary'nin etkinliklerine katılın, yücel kültür vakfı, tev gibi kurumlara yaklaşın.

alınıp satılabilen sanat eserlerinden anlamalı ve galerilerle yakın ilişkide olmalısınız, para aktarımının en kolay yollarından biri sanat eseri ticaretidir. gezip gördükçe veya eğitim aldıkça çevre gelir zaten.

işinizle ilgili veya işiniz dışında uzman olduğunuz bir alan varsa danışmanlık verebileceğiniz kurumlarla iletişime geçebilirsiniz.

ayrı ayrı takım sporlarına yazılın,
düzenli olarak gittiğiniz güzel restoranlar olsun.
elden geldiğince ve ilgi alanınız arttığında müzayedelere katılın.
0
rewlack
(28.08.21)
Önemli fuarlara katılabilirsin.
0
dissendium
(28.08.21)
@rewlack hepsini saymış,
anadolu yakasında merkezi semtte oturmak yetmez. modada yapışık nizam evinizdeki komşuluk size uymaz, "xxxxx konakları", "yyyyy yaşam evleri" stili müstakil evlerin (de) olduğu, çok kalabalık olmayan butik sitelerde yaşamanız daha uygun olur.
0
jimjim
(28.08.21)
Kesinlikle particilik. Hangisi olduğunun cidden önemi yok. İlla akp olacak diye bir şey size en yakın olan hangisiyse orada çevre yapmaya, sorumluluk almaya çalışmak. Böyle böyle zengin olup, işini yoluna koyan çok fazla insan var.
0
anarsika
(28.08.21)
şirket sizinse iş konseylerine üye olun onlar bol bol buyukelcilerle kodaman is adamlarıyla bir araya geliyor.
0
sana bir sarki yazdim fernando
(28.08.21)
Gokturk,zekeriyakoy,kilyos civarina git.
Oranin esnafinin tanidiklarina inanamazsin.

Tabi ne tip adam ariyorsun ona gore degisir.
Zengin ama koylu tipler umraniye,cekmeyoy civari villada oturuyor.
Doblocu esnaf tipinde ama bankada 50 milyonu var.

Oyuncu kesimi beykozun oradaki villalarda.

Ilk dediklerim daha entel, c level yonetici tayfa.
Mesela onlar senden urun almaz cunku sirketi yoktur ama calistigi yere alabilir komisyon verirsen.
0
divit
(28.08.21)
Ortalamanın üstünde bir gelir sahibiyseniz rewlack'ın yol haritası uygundur bu çevre size sosyal bir servet kazandırır sırtınızı dayayabileceğiniz dostlar edinirsiniz.

Ortalama ve altı bir gelire sahipseniz particilik bu sizi sadece zengin eder her an sırtınızdan vurabilecek bir sosyal çevreniz olur.
0
apocalipy
(28.08.21)
(7)

ulkenin gidisati hk

müptezel dostoyevski
goz gore gore ulkenin demografik yapisini degistirmek icin adim atiyorlar, hicbir savci cikip sorusturma acamiyor. acmaya kalksa gorevden alinacak. vatana ihanet soz konusu. savasarak yapamadiklarini bu sekilde yapiyorlar.gercek turkler hayat sartlari ve aldiklari egitimden dolayi ya hic cocuk yapmi
goz gore gore ulkenin demografik yapisini degistirmek icin adim atiyorlar, hicbir savci cikip sorusturma acamiyor. acmaya kalksa gorevden alinacak. vatana ihanet soz konusu. savasarak yapamadiklarini bu sekilde yapiyorlar.

gercek turkler hayat sartlari ve aldiklari egitimden dolayi ya hic cocuk yapmiyor ya da az yapiyorlar. nufus azaliyor.

vatanini terk edecek biri degilim. lakin yol haritasi cizemiyorum hukuki noktalar tikandigi icin.
irak, irak, afganistan gibi olmasini istemiyorum ulkenin.

istanbul cok kotu durumda.

fatih ilcesinin demografik yapisi tamamen degismis ornegin.

polisler, devletin degil, hukumetin polisi.

pasif direnis bile sergilemek mumkun degil.

tek care 2023 secimleri mi sizce? bakis aciniz nedir
0
müptezel dostoyevski
(28.08.21)
2023'e kalmadan bazı planları olduğunu düşünüyorum, sözde kişi son zamanlardaki videolarında uykuya kalıyor, akıl sağlığı yerinde değilmiş gibi davranıyor. işleri bitince yargılanmasın diye dönen bir oyun hazırlığı olduğunu düşünüyorum. 2023'e kadar bekleyeceğiz gibi gözüküyor. ondan sonrası da önemli yani vatandaş mümkünse artık en çok hizmeti ben vereceğim, yok çiftçinin yanındayım nağmelerini geçsin. ben de bir istanbullu olarak çok üzülüyorum. şehrin anası ağladı yani. bundan sonra gelecek olanlar lütfen biraz vicdan sahibi ve insan odaklı işler yapsın.
0
evimin paspasi
(28.08.21)
Seçim sonuçlarından bağımsız 2023'ten sonra bir şey değişmeyecek, çünkü olay sadece TR ile ilgili değil.

O savaşları çıkaranlar da, göçten beslenenler de hala kendi ülkelerinde iktidarda. Şimdilik göç musluğunu biraz kısıyorlar, o yüzden bize patlıyor, yarın biraz açar, sonra yine kısarlar, bizi kurtaracak şey onların keyfini beklemek değil.

Yani göçü yalnızca iktidar istemiyor ki, Nevşin Mengü AKP'li mi mesela?

Rusya / Çin güçlü liderleri olduğu için şimdilik kendilerini bu olaylardan uzak tutabiliyorlar, ama tabi orada da milletin durumu çok iyi değil. Daha "demokratik" liderleri olsaydı bizim durumumuzda olurlardı muhtemelen.

Bizde de 2023 sonrası için "güçlü" bir aday yok. O yüzden göç olayı bitmez. Ha oldu diyelim, o zaman da Putin Rusya'sı oluruz, sadece göç sorunu çözülür, geri kalan aynen devam.
0
plutongezegendegilmi
(28.08.21)
Maalesef 2023 seçimlerinde bir şeyin değişeceğine çok ihtimal vermiyorum. Herkesin nefret ettiği berat albayrak bile düşük faizli kredi muhabbetinden ötürü toplumda büyük kabul gördü aslına bakarsan, yatırım yapanlar memnun yani. Ki bu enkazın kaldırılması için en az 2 dönem çok radikal kararların uygulanması lazım, o da koalisyon hükümetinde pek mümkün olmayacak. Bireysel olarak kendi yaşam standartlarını iyileştirebilecek max kararları verip, ona rağmen kurtarmıyorsa yurtdışı düşünmeni ya da durumu kabullenmeni öneririm. göçmen meselesi artık bu ülkenin bir gerçeği oldu maalesef.

Benim planım --> kariyere max yatırım, döviz kazanabilecek bir noktaya ulaşmaya çalışmak, eldeki parayı mantıklı yatırımlarda değerlendirmek, sonuç olarak istanbul'un merkezi semtlerinden uzaklaşıp şile, kilyos gibi yerlerde müstakil ev alıp oralarda izole bir şekilde yaşamak.
0
roket adam
(28.08.21)
Turizmin olduğu bölgelere mülteci sokmayacaklardır. Bu yüzden ege taraflarında ya da akdeniz'de bir yere yerleşmek iyi olabilir.

Bu duyarsızlık böyle giderse akp bir seçim daha kazanır. Ülkenin %10'u mülteci şu anda. Bunlar bir şekilde vatandaşlığa alınsa hepsi akp'ye oy verir.
0
roe
(28.08.21)
ben gidiyorum. çözüm veya çare göremiyorum. çözülse bile ömrüm yetmez, bi kere geldiğim hayatı burada çaresizce çabalayıp tüketemem.
0
jimjim
(28.08.21)
çok üzücü ama 2023 bile bazı şeyleri düzeltir, matematik yine ülkenin kötüleşmesinden yana. Dediğin gibi eğitimli insanlar daha az çocuk yaparken (bırak sığınmacıları, ülkenin içini düşün) bir grup insan düşünmeden 3-5 çocuk yapıyor. Üstüne bu göç dalgası da var tabii. Yani demokrasi devam edecekse matematik onların lehine işliyor ve yapacak çok bir şey yok.

Ülkenin içinde kaldıkça yavaş yavaş alışıyoruz o yüzden ilk başta kendimizi dışarı atıp zihnen sağlıklı kalmamız lazım. Türkiye'de herkes delirdi, herkes baskıya, dindarlaşmaya alıştı ve normal bu gibi geliyor. Gelmemeliydi ama içinde kaldıkça "yea akşam da şunu yapmayıverelim", "kanun böyle şunu da yapamayız artık" diyip duruyoruz git gide kısıtlanıyoruz haberimiz yok.
0
nhk ni youkosu
(28.08.21)
2017'den beri herkes bir sonraki bişeyde bişeyler düzelecek sanıyor. bi ara muharrem ince vardı, ikinci turda kesin kazanıp güzel günlere yelken açacaktık.

seçimlerle falan iş düzelmeyecek. avrupa müthiş şekilde bize bel bağlamış vaziyette şu mülteci meselesinden dolayı. biraz ekonomik yardım biraz vergi hafifletme vs ile doları bi 7 civarına çekmek demek akp'nin oylarını tekrar arttırması demektir. şu an oyları %30-32 görünüyor ama geçen sene kasım'da da böyleydi. sonra naci gelip doları 8,70'den 7,20'lere çekince erdoğanın da akp'nin de oyları 2018 sonuçlarına çıktı. bu dediğim senaryonun olması 2 ay ve 2-3 ülkenin desteğiyle olur biter.

ya da muhalefetin çılgınca işler yapması lazım. ben o ışığı da umudu da görmüyorum. herkesin çok bel bağladığı iki belediye başkanı ve bir parti lideri var, üçü de yabancı dil bilmiyor, dış politika ve ekonomiden anlamıyor. o yüzden bir umut yok diyebilirim rahatça.
0
avatar is back
(28.08.21)
(3)

İstanbulkart üniversite değişikliği nedeniyle yenileme

filipis
İstanbulkart öğrenci kartım var. Tanımlı üniversiteyi sildirip başka bir üniversiteye kaydoldum. Şu an kart öğrenci tarifesinde aktif fakat illa ki inaktif olacak bu yüzden(daha önce de olmuştu). Bu kartı yeniletmem gerekir mi? Gerekiyorsa En son ne zamana kadar değiştirmem lazım bu kartı?
İstanbulkart öğrenci kartım var. Tanımlı üniversiteyi sildirip başka bir üniversiteye kaydoldum. Şu an kart öğrenci tarifesinde aktif fakat illa ki inaktif olacak bu yüzden(daha önce de olmuştu). Bu kartı yeniletmem gerekir mi? Gerekiyorsa En son ne zamana kadar değiştirmem lazım bu kartı?
0
filipis
(28.08.21)
ya yöksis'teki okul bilgin değiştiği için, belediyenin istanbulkart server'ı kontrol eder etmez(ne zaman bilemem) inaktif olacak kartın ya da 2021 sonunda inaktif olacak.

bence değiştirmen gerekmeyecek. eskiden gerekmiyordu.

daha önce de olmuştu bunun farklı bir sebebi olabilir
0
comp
(28.08.21)
hayır gerekmez. ancak yeniden aktif hale getirmek için yeni öğrenci belgenizle gidip (ve aynı kartla) güncellemeye başvurmanız gerekir.
0
jimjim
(28.08.21)
@jimjim
Öğrenci belgesi devri kalktı diye biliyorum. Yöksis üzerinden bilgi çekiyorlar, belgeyle oluyor mu emin misiniz?
0
🌸filipis
(28.08.21)
(22)

bu durumda yurtdışında yaşar mıydınız?

buenosdias
istanbul'da yaşıyorum. 9000 tl maaşla istediğimi yapabiliyorum. kalan 3'de 1'ini de kenara birikim olarak atabiliyorum. portekiz'e gitme durumum var. maaş 1000 euro olacak. yine istediğimi yapabilirim. 500 euro kiraya gidecek. fakat birikim yapamayacağım. siz olsaydanız gider miydiniz?
istanbul'da yaşıyorum.

9000 tl maaşla istediğimi yapabiliyorum. kalan 3'de 1'ini de kenara birikim olarak atabiliyorum.
portekiz'e gitme durumum var. maaş 1000 euro olacak. yine istediğimi yapabilirim. 500 euro kiraya gidecek. fakat birikim yapamayacağım.

siz olsaydanız gider miydiniz?
0
buenosdias
(18.08.21)
Vatandaşlık için şans olacaksa gidebilirdim. Orada birikim yapmayı sağlayacak başka bir iş de bulunabilir belki ileride. Düzen varsa çok da gerek yok ama sırf gezip görmek için de gidilebilir bir süre.
0
dissendium
(18.08.21)
"maaş 1000 euro olacak. yine istediğimi yapabilirim. 500 euro kiraya gidecek" demişsiniz. Gerçekten yapabilecek misiniz istediklerinizi? Çok düşük değil mi Portekiz'de yaşamak için o maaş?
0
pispinti
(18.08.21)
beyaz yakali oldugunuzu varsayiyorum, 1000 eur avrupa icin baya baya baya dusuk bir maas. dogu avrupa ulkelerinde bile daha fazla aliyorlar.
0
do you remember me
(18.08.21)
Bir süre tecrübe kazandıktan sonra daha iyi gelirli bir iş için yatırım + yurtdışı deneyimi, eu çalışma izni fırsatı olacağı için ben ben kabul ederdim.

Hatta şuan bunun için kasıyorum fakat henüz yakalayamadım.
0
kismisolungac
(18.08.21)
TR'de 9000 alan Portekiz'de daha cok aliyor olmali. 1000 cok dusuk.
0
cleric
(18.08.21)
Portekiz'de maaşlar düşük ama 1000 euro net Portekiz standartlarına göre bile düşük.

Yurtdışındaki ilk iş için gelir-kira oranının 3'te 1'den düşük olmaması iyidir.

Yine de gittikten 1 yıl sonra maaşınızı %20-50 arttırabileceğiniz bir mesleğiniz varsa ve kenarda 3-4 bin euronuz varsa gidilebilir bence.

Okul için gidip part time çalışarak bu parayı kazanacaksanız yine gidilir.
0
yürümeyin
(18.08.21)
Eğer 500 euro tek başına daire kiralayıp ödeyeceğim kiraysa, ev arkadaşı vs gibi alternatiflerle kira ödememi düşürebiliyorsam deneyim için bile girerdim ben.

İleride gelirimi arttıramiyorsam dahi 2 - 3 sene hem hayat deneyimi hem de sırf yurtdisinda çalışmış olmaktan kaynaklı tr dönüşü açılacak yeni kapılar olur. Yurtdisinda okuyanı geçtim Erasmusla 6 ay gideni bile baya seviyor bizim işverenler, yurtdisi is deneyimi çok kapı açar diye düşünüyorum.
0
materyalist imam
(18.08.21)
1000 euro biraz düşük değil mi? ayda 500 euro ile her istediğinizi yapmak mümkün olmayabilir. en basitinden cep telefonu faturanızı, eve internet faturanızı düşündünüz mü?
0
co2s2
(18.08.21)
vatandaşlık ve veya "kalıcı" oturumu alma süreme bağlı evet.
0
jimjim
(18.08.21)
teşekkürler arkadaşlar. maaş türkiye'ye göre az görünebilir ama değil.
-portekizde asgari ücret 776 euro. çoğu insan bu paraları alıyor.
-intermediate portekizcem var.
-minimalist biriyim. lükse düşkün değilim. 500 euro bana yeter.
0
🌸buenosdias
(18.08.21)
asgari ücretten yüksekse -ki yazdığınıza göre yüksek- ben yaşardım hocam. giderdim yani. gerekirse bir öğrenci gibi yurtta falan yaşardım daha ekonomik olması açısından. önemli olan ilk aşamada kalıcı olarak gidebilmek. gittikten sonra hayatınız boyunca 1000 euro almayacaksınız zaten. orayı daha iyi öğrenecek daha iyi iş fırsatları bulacaksınız. oradaki şirketler de size karşı olumlu bir ön yargıya sahip olacaklar orada zaten bulunduğunuz için.
0
ilgeru
(18.08.21)
Siz İstanbul’da 9,000 den birikim yapabiliyorsanız, Portekiz’de de tutumlu olursunuz, ki Avrupa’nın en uygun ülkesi. Böyle Bi şansım olsa kaçırmazdım
0
euteamo
(18.08.21)
Avrupaya bir basamak olarak yeterli düzeyde bir fırsat bence. Gidip oralara alıştıktan sonra daha rahat bir iş kovalayabilirsin.
0
zimbirik
(18.08.21)
Hocam o paraları alan çoğu insanın hiç yoktan ya aileden kalan bir göz evi ya da yarısını ödediği mortgage'ı var. Kenarda duran 3-5 kuruş parası var. Maaşın düşük ama ekonominin göreceli olarak stabil olduğu ülkelerde varlık birikimi yaptıran kazanılan paranın miktarından ziyade orada geçirilen zaman.

Siz onlardan farklı olarak hem sıfırdan ev kuracaksınız, hem geçiminizi sağlayacaksınız hem de varlık birikimi yapacaksınız.

Bunu bilerek gidecekseniz bence Portekiz Türkiye'den fersah fersah iyidir.
0
yürümeyin
(18.08.21)
Yas, beklenti, deneyim onemli bu kararda.
Ben olsam gitmezdim, gitmek istiyorsam diger Avrupa ulkelerini ya da diger firsatlari degerlendirirdim.
Maddi kaygim yoksa, ani yasiyorsam, ileriye donuk planlar yapmayi tercih etmiyorsam giderdim ama.
0
yaraticinick
(18.08.21)
avrupa ülkelerinin ekonomik açıdan iyi olmasının sebebi alım gücünün yüksek olmasıdır. yani şuna dikkat çekmek istiyorum türkiye aslında avrupa ülkelerinden daha ucuz bir ülke ama maaşlar çok daha düşük olduğundan alım gücü daha düşük. burada 300 liraya 1 haftalık market alışverişi yapıyosan orada 60 euroya falan yapıcaksın (yani 600 lira) ancak normal avrupa ülkelerinde maaşlar en azından 2000 euro civarı olacağı için daha pahalı alışveriş yapmana rağmen alım gücün yükselmiş olucak. fakat sen portekiz'de gidip türkiye'de aldığın maaşı alıcaksın neredeyse ve üstüne euro harcıycaksın bu baya düşürüyor senin alım gücünü. basamak olarak kullanabileceğin bir işse bir süre çekilebilir bu ama çok öyle bir durum yoksa pek girilicek risk değil sanki.
0
semaforo de medianoche
(18.08.21)
her türlü yurtdışı.
0
mikahakkinen
(18.08.21)
bin euro çok düşük, istanbulda kalırdım.
0
rose parks
(18.08.21)
1000 Euro portekiz gibi bir ülke için bile çok yüksek bir ücret değil. Maaşın yarısını sadece kiraya vereceksiniz. Ki portekiz'de ortalama yaşam maliyeti aylık 1500 eurolarda dolaşıyor.

Gidecekseniz maaşı zorlayın derim.

portekiz'in kişi başı yıllık ortalama geliri 23bin dolar civarında. Siz 12-13bin dolar civarında neredeyse yarısı kadar bir kazançla gitmekten bahsediyorsunuz.

Sırf avrupa diye, ekonomisi çok da şahane olmayan bir ülkede iptidai şartlarda yaşamak ister misiniz?
0
anten
(18.08.21)
istanbulda kurulu düzen iyi maaş varsa risk almam.
turistik giderim anca
0
jamswety
(18.08.21)
vatandaş olacaksam kalırdım yoksa istanbul devam
0
basond
(18.08.21)
merhaba,
es durumundan portekizli oldugum icin her yil bir kac hafta gidiyorduk, pandemi sebebiyle uzaktan calisildigi icin son 2 yilda bunu bir kac aylik surelere cikardik. Bu yuzden Portekiz'deki genel yasam standartlari hakkinda iyi kotu bilgi sahibi oldugumu dusunuyorum.

Oncelikle Portekiz'de cogu insan asgari ucretle calisip o paralari almiyor. Median income 1800€ civari.

Yasam giderlerinizde en cok payi kira alacak. Lizbon'da yasamayi planliyorsaniz 500'e kiralik ev bulmak neredeyse imkansiz, belki oda bulabilirsiniz. Kucuk yerlerde dogal olarak sansiniz artacaktir. Geriye kalan 500 ile de malesef rahat bir hayat yasamaniz cok zor.

Mesleginiz nedir yazmamissiniz ama ileride daha iyi maas ile is bulabileceginizi dusunuyorsaniz ve birikiminiz varsa bir ihtimal gozunuzu karartip gidebilirsiniz.

Portekiz'de nitelikli meslek sahibi olanlar hatta olmayanlar dahi Avrupa'da refahin daha yuksek oldugu ulkelere goc etti, etmeye de devam ediyor. Bu yasam sartlari konusunda iyi bir gosterge olabilir.
0
whisky
(19.08.21)
(43)

evlilikte ekonomi

alex_pearson
yakın bir zamanda evleniyoruz. süreç şöyle gelişti. gelinliği, damatlığı ben aldım, düğün yerinin ücretini (yemekli) ben ödedim. bugün müzik işini konuştuk, caz grubu istedi. onu da ödedim. fotoğraf çekimini ben ödedim. nişanlım için unutulmaz ve keyifli bir hatıra olsun diye elimden geleni yapıyoru
yakın bir zamanda evleniyoruz. süreç şöyle gelişti. gelinliği, damatlığı ben aldım, düğün yerinin ücretini (yemekli) ben ödedim. bugün müzik işini konuştuk, caz grubu istedi. onu da ödedim. fotoğraf çekimini ben ödedim. nişanlım için unutulmaz ve keyifli bir hatıra olsun diye elimden geleni yapıyorum. kredi kartı borcum bu ay maaşımın 1,5 katı geldi. bütün birikimlerimi bu düğün için sonuna kadar kullandım. ama davetli sayısı anlaştığımız sayının üzerine çıktı. ek ödeme yapacağız. araba kiralama, düğün çiçeği, bahşişler falan gibi masraflar da olunca acaba kredi mi çeksem dedim. sonra sordum, kredi çeksem geri ödemede bana şu kadar destek olur musun diye. sorduğum rakam maaşının 1/10’u bu arada. suratını astı bana. çok bozuldum. bir yanım, bunu sorun ettiğim için beni suçluyor, diğer yanımsa para mevzusunu konuşmak ayıp değil, bunlar hayatın gerçekleri diyor. ne yapacağım bilemiyorum.

not: nişanlım balayı için uçak biletletini aldı ve kalacak yeri ayarladı. hiç masraf yapmamış gibi algılansın istemem. ama benim iki yıllık birikimim tamamen bitti. o ise bir aylık maaşının sadece bir kısmını harcadı.
0
alex_pearson
(16.08.21)
Hâlâ geç değil. Kıps. 1/10 için şimdiden surat asıyorsa evlendikten sonra da böyle devam eder.
0
dissendium
(16.08.21)
Yerler o işi, kimse kusura bakmasın valla ben bunu sorun ederdim
0
olaylar olaylar
(16.08.21)
ben de ediyorum, üzerine bir de sorun ettiğim için suçluluk hissediyorum
0
🌸alex_pearson
(16.08.21)
Hiç bir şey için geç değil kardeş.
0
lion de la Turquie
(16.08.21)
Destek olur musun dersen surat asar tabi.

Bende para bitti haci bundan sonrasi finito diyeceksin. Oyle her seyi al al diyemeyecek.
Dugun isinin sonu yok ki, sonsuza kadar ekleme yapabiliyorsun durmasinu istiyorsan ona odeteceksin.

Mesela damatligi ona aldiracaktin, kendi alyansini, cicegini...

Davetli sayisi mi cok mu geldi 5 benden 5 senden kesiyoruz de.
0
divit
(16.08.21)
Geç değil +1

Bu kadar borcun altına sırf o istediği için girdin ve hesaplar tutmadığı için fazladan ödeme gerekti. Maaşını vermeyecekse takılacakları versin, ama bunu sormaya bile çekinirsin eminim.
0
1bir1bir1
(16.08.21)
Neden herşey yarı yarıya yapılmıyor? O kız diye mi?

Caz grubu ha?

Geç değil+1
0
sorularimicinfeykhesap
(16.08.21)
Düğün masrafını erkeğin yapması gayet normal. Yarın siz kredi öderken o da mutfak masrafını ödeyecek zaten
0
photo85
(16.08.21)
Düğünü siz yapıyorsanız siz ödeyeceksiniz burada sıkıntı yok. Sıkıntı bütçeniz neyse orada duramamanızda. Para bitti bunu aşmayalım dersiniz. Ayrıca bu hatun maaşı müzeye koymayacak ya :) kredi ödenirken o da eve harcama yapacak elbet.
Kendi ailesi nişan yaptı da sizin aileniz düğünde elini cebine atmıyorsa benden isteyene kadar ailenden iste de demiş olabilir içinden.
0
cilekli pasta
(16.08.21)
Olay evlilik sürecinde ekonomi değilki? Hele bir dur soluklan yeğenim. Gereksiz kaygı yapmışsınız paralar azalınca (muhtemelen şimdiye kadar hiçbişeye -kendiniz için bile- bu kadar para harcamadınız diye iyice stres oldunuz)

1. Her şeyi yaparım ona da koşarım bunu da alırım modunda bütçenizin çok üstüne açıldıysanız böyle olur tabi. Ne kadar fakir veya zengin olduğunuzu karşı tarafa net hissettirmelisiniz. Siz benim birikimim var düğünü de yaparım krallar gibi yaparım bi tanem diye hava atarken kimse ayy yazık kredi kartı esktresi noldu acaba, telefon faturasını ödeyebilecek mi bu ay diye düşünmez. Bu kadar açılmadan önde konuşsanız daha iyiydi. Hayatım müzik istiyorsun da bizim veya “benim” maaşım belli bunu yaparsak şundan kısmanız şart gibi..

2. Açık iletişimin (hem siz hem karşı tarafı kastediyorum) olmadığı ilişkiler zorluk yaşar. Ayrıca sizin şu aşamada eşlerden biri olarak finansal dengeyi/planlamayı tutturamadığınız görünüyor. İleride ne olacak? Hep böyle kötü finansal yönetimler mi yapacaksanız siz veya eşiniz?

3.canım destek olur musun yanlış. Ben bu kadar harcadık, gelecek altınlardan da şu kadarını öderiz artık daha doğru. Veya en baştan bu düğün bütçesi beni çok aşıyor şimdi veririm ancak ve ancak düğün sonrası şu kadar krediyi şöyle şöyle öderiz demek en doğrusu idi.

Sakin olup empati yapın belki o da sizi tahmin ettiğinden daha beceriksiz daha çulsuz buldu ve buna kırıldı?
Yani olduğunuz gibi görünün, gerçekçi olun ikiniz de.
Mutluluklar.
0
rewlack
(16.08.21)
+1 rewlack adam her şeyi özetlemiş zaten. Yalnız arkadaşlar iyimser yaklaşmış. Sen bu kafayla devam edersen o kız ev geçim masrafına filan da katılmaz, maaştan koklatmaz; trendyol alışverişini de senin karttan geçer.
Durumunu anlat, planlamalarını açık bir şekilde yap o da bilsin. Böyle kredilerle filan başlarsan patlar o iş. Kızın bunlardan haberi yok bence. Bu ekonomi işi senin darmadağın eder, ne cazdan ne balayından zevk alamazsın.
Şimdi duygu yoğunluğu yüksek tamam ama gerçekte her evlilik bir proje gibi. Böyle değerlendir lütfen.
0
adivar
(16.08.21)
Düğün için çekilen krediye destek olmayacaksa evlendikten sonra da elini cebine atmayacak mı geçinmek için? Sordunuz mu?
0
elorelia
(16.08.21)
Hiçbir şey için geç değil. +1
0
allah yazdiysa bozsun
(16.08.21)
Nişanlınız, nişan için harcama yaptı mı?
0
buffy de vampir sayılır
(16.08.21)
sonradan senelerin gittikten sonra ağlamaktansa şimdiden üzülmek daha iyidir, kaç.
0
orpheus
(16.08.21)
maaşlardan bahsetmemişsiniz?
kız 15 bin alırken siz 3k alıyorsunuz belki biz ne bilelim?

maaşınızdan ve birikiminizin tutarından haberi var mıydı kız arkadaşınızın?
yoksa yiğitlik yapıp hallederim dediniz ve sonra da içiniz mi acıdı harcadığınız paraya? yani neye söz verdiniz? davetli sayısını arttıramayız deyin açıkça. son param buydu deyin yani ne var?

siz söz verdiniz ve asla destek talep etmediniz de sonradan kredi çekecem bana maaşından verirsin artık diye emrivaki yaptıysanız çok haklı sayılmazsınız. gidin ailenizden isteyin+1 ama yok her şey açık herkes herkesin bütçesini biliyor da kız arkadaşınız bunu da isterim şunu da isterim diyorsa o haksız.

yani nasıl söz verdiniz kim sözünden caydı? davetli sayısı sizin aileden dolayı mı çıktı mesela? bütün bunlar belirsiz..

bu işler veya bu kızın dünyası size uygun değilse bence de ayrılmayı düşünün. o da belki istemez çünkü.

bi de son olarak düğün sanki sizin düğününüz değilmiş, müzisyenler sizi neşelendirmeyecekmiş gibi bir tavırda yazmışsınız. ha eğer öyleyse daha kötü. yani sanki sırf o istiyor diye yapıyorsunuz gibi. bu sonradan işler yolunda gitse bile onun kafasına kakacağınız sinyalini veriyor. balayını falan da e sen istedin benim için hava hoştu gitmezdim diyecek gibi yani.

zorlamıyorlar yani, ayrılın o zaman.
0
jimjim
(16.08.21)
of içim sıkıldı okurken, iki yetişkin insan evleniyor ama evlilik masraflarına ilişkin aralarında konuşmuyor (en azından biz o izlenimi ediniyoruz) sonra da her üç evlilikten biri boşanmayla sonuçlanıyor. kardeş, evlilik her şeyden öte tek bir ev ortak bir bütçe demek, siz ve nişanlınız bunun farkına varamıyorsanız gerçekten mutsuz olursunuz bak. en kısa zamanda konuşun, düğün unutulmaz bir hatıra olsun diye beraber bir yaşam ziyan edilmez.
0
evde liyakat kalmamis
(16.08.21)
tüm parayı tüketmişsin. evlenince taş mı yiyeceksiniz? hayat arkadaşı olacak insanlar birbirlerini bütçeyi aşan masraflara sokmamalı. bencillik yapıyorsa onunla hayat arkadaşı olunmaz.
0
lazpalle
(16.08.21)
Birbirinizi ne zamandır tanımıyorsunuz siz?
0
ckgoneforawhile
(16.08.21)
Güven,özveri, samimiyet uoksa diğer ilişkilerin de bir anlamı yok.
Neden evlilik için büyük masraf yapılır spor yük altına girilir hiç anlamam. Başkasını taklit etmek ve özenmek bize yaramaz yaramıyor.

Anladığım kadarıyla karşı tarafın, yakın zamanda ailesinden birinin kredi borcuna destek olma zamanı da yaklaşıyor gibi.
Hani hiç sözü edilmesiyle ben etmiş olayım yine de.

Bu arada ayrıca eşi olacak kimse maaşlı diye evlenen erkek hata yapar.
Geçim yükü erkeğe aittir.
Kadının kazandığı kadınındır.
Hayat müşterek dendiğinde de kadının ömürlük nafaka konusunda diretmesi çok anlamsız kalıyor.
0
Erva
(16.08.21)
öncelikle bence sen kadının maaşına göz dikmişsin. nasılsa onun maaşı var, onun maaşının şu kadarı gibi hesaplamaları kadın yapsa onun yaptığı da göz dikmek olurdu. fakat sana sürpriz son: evleneceğin kişi maaşına seni ortak etmek istemeyecek. bana kalırsa para konusunda tartışmalı olacaksınız evlilikte. ayrıca kafın hiçbir şey yapmamış da değil, her şeyi erkek yapar kafasında olsaydı balayını halletmezdi. şu an düşünüyor ki “düğün için bile benden istiyor”.
0
anais
(16.08.21)
yanıtları okudum, jimjim +1
düğün ikinizin düğünü, istemiyorsanız açıkça istemiyorum diyecektiniz. damdan düşer gibi krediye ortak edilmek herkesi rahatsız eder.
0
anais
(16.08.21)
üstad kusura bakma da hata sende. kendi boyunu ölçünü bilmeden fazla açılmışsın, sonra da senin karşılaman gereken bir şey için para istemişsin. düğün gibi şov bir şey için kredi çekmek zaten saçma bir hareket. kızın bunu paylaşmak istememesi de ofsayt ama ilk baştakiler daha büyük problem. yeterince paranız yoksa caz grubu, araba kiralama, ıvır zıvır işlere girmeyecektiniz bu kadar basit. düğünü baştan sona erkek tarafı yapar, yani düğün gibi şov bir şey yapacaksan ben düğün yerinin ücretini ödedim gibi bir lafın anlamı yok çünkü zaten ödemen gerekiyor.

daha evlenmeden kızın maaşına ipotek koydurmak saçma bence, ve senin bu parayı yönetememe durumunun evlilikte problem olacağı %100 kesin. iki yıllık birikimini şova harcayıp, yeni evli olarak eşine kredi borcu yükleyen bir adam birkaç seneye ya iflas eder ya da boşanır.
0
roket adam
(16.08.21)
jimjim +1
anais +1
roket adam +1

paranız her şeye yetiyor, artıyor ve evi de geçindirebiliyorsa parayı konuşmazsınız.
ama borç harç, kredi, kredi kartı işlerine girecekseniz parayı konuşmalısınız.
şu anda sizin birikiminizin sıfırlandığından ve kredi borcuna girmeye bir anlamda mecbur kaldığınızdan haberi var mı?
çünkü bu durumda borçlar bitinceye kadar evi kadın geçindirecek demektir zaten.
bence haberdar olması lazım bu durumdan.
belki de muhtemelen bozuluğu şey bu ve buna bozulmakta da sonuna kadar haklı.

benim de karşımdaki adam her şeye tamam dese, karşılanabiliyor demek ki sorun yok diye düşünür ve sonra birden bire bana kredi borcu falan derse "ne yapıyor bu adam?" diye tedirgin olur, bozulurum.
iletişiminiz yok gibi.

bence bu konuyu oturup etraflıca konuşun ve geri alabileceğiniz ödemeler varsa alıp, masrafları biraz kısmaya ve yeniden düzenlemeye çalışın.
0
blatta hiberna
(16.08.21)
divit gibi düşünüyorum.

yani yancı gibi değilde doğrudan söylemeniz daha iyi olur.

ayrıca herkesi olduğu gibi kabul etmek lazım, bazı kadınlar bu tip para muhabbetlerini sevmez, yapabiliyorsan yaparsın yapamıyorsan benden bu kadar dersin.

kafaya takacak bir şey yok. bir sonrakinde daha net olun.
0
nuisance
(16.08.21)
yol yakınken +1
0
lcha
(16.08.21)
Adam düğün için bütün masraflara göğüs gelmiş zaten. Ekstra çıkan misafir sayısı için destek istemiş. Bu ekstra misafirler gerçekten ekstra ise ve kız tarafındansa adam tabi ki soracak nişanlısına bunu. Yahu evlenecek iki insan bunu konuşmayacaksa zaten neyi konuşacak. Eve giren para da ortak değil mi zaten.
0
bigcaptain
(16.08.21)
evlilik krediye "yardımcı olmak" değil, o krediyi "birlikte ödemek"tir.

evlilik eşim çektiği krediyi nasıl öderse ödesin demek değil, o krediyi nasıl ödeyeceğini dert edinmektir.
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(16.08.21)
evlenmeden böyleyse evlendikten sonrasını sen düşün..

hala geç değil + 100
0
foolrules
(16.08.21)
Senden ders alıp , benimde bu işi halledip bırakmam gerekiyor.
0
kleider
(16.08.21)
ayrıl coco.

evlendikten sonra daha da boka batabilirsin.bir de çektiğin kredi de üstüne kalır.

ya da benden bu kadar de çekil.ben okurken sinir oldum.
0
drako
(16.08.21)
ben anlamıyorum ki, insanlar birbirleri hakkında hiç bir şey bilmeden mi evlenmeye karar veriyorlar. nişan, düğün mevzuları açılınca herkes bir şoklara giriyor. birinin gelirini, gösterişle lüksle olan ilişkisini, para harcama eğilimlerini, geleneklere bağlılığını vs ilişki sırasında anlarsınız.

düğün kadının delicesine şımardığı, adamın tokat manyağı olduğu, paraların anlamsızca saçıldığı saçma sapan bir etkinliğe dönüyor herkeste. yazık valla.

okurken fenalık geldi. aranızda çok büyük bir iletişimsizlik var bence. kadın sizi çok zengin sanıyor olabilir, istiyordur da istiyordur etraftan ne duyduysa. yine de kredi çekeceğinizi duyunca mahcup olmasını beklerdim ben zorlandığınızı anlayıp. siz de son ana kadar hiç bir şey çaktırmayıp birden destek istediyseniz o da acayip. niye konuşmuyorsunuz her şeyi açık açık. ben şiştim valla.
0
şarkı güzel ama ingilicce
(16.08.21)
Çoğu kişi aynı şeyi söylemiş zaten; maddi durumunuz konusunda müstakbel eşinize açık olun. Biz nişanı evde yapmıştık, hali,yle düğünü de ortak bütçeyle yaptık. Benim (kız tarafı) düğün davetli sayımız biraz daha fazla olunca sadece o kısmı benim ailem ödedi. Anne-babama dedik ki bizim bütçe 100 kişilik, 120 kişi istersen davetli başına şu kadar ilave. Onlar da buna uydu.
Eşim benim gelinliğimi aldı, ben onun damatlığını. Sınır belirtmeyip hesabı sonradan çıkartırsanız güven kırıcı olur. Ancak yine de geç değil. Evlilik öncesi bu gibi gerginlikler maalesef hep olur. Beraber çıkıp oturun bir yerde, konuşun bu durumu. Ama sakın "senin maaşının bu kadarı, benim maaşımın şu kadarı karşılaştırmasına girmeyin.
0
SiyamkedisiZorro
(16.08.21)
nasıl boyun eğiyorsunuz anlamıyorum. bu kız ilerde paran olmazsa seni bırakır başını ağrıtır ben söylim. sen sormadan teklif etmesi lazımdı. maaşının 1/10unu vermeyen evlilikte her şeyi sana harcattırır. şimdi de nerdeyse her şeyi harcatmış zaten.
0
jelly bear
(16.08.21)
kaç yaşındasın?
madem paran yok niçin bu kadar açılıyorsun, niçin bu kadar gereksiz harcama yapıyorsun?
para mevzusu konuşmak niçin ayıp olsun?
böyle davranman çok yanlış.
0
dafuq
(16.08.21)
yol yakınken +1
0
since1907
(16.08.21)
Vazgeçerim.
0
hayirsiz
(16.08.21)
Millete nasıl kocalar rastlıyor, ben benim nişanlıma asla böyle uçan kaçan şeylerin masrafını yaptırmazdım yaptıramazdım. Yemekli düğündür caz grubudur abi ben anlamıyorum herkes mi milyoner biz mi fakiriz. Özellikle klipli fotoğraf albümü aşırı komik oluyor inş yaptırmamışsınızdır. Annem gelinliğini zamanında sattığı için kayınvalidemin gelinliğini yaptırıp giyeceğim. Düz nikah yapıp geçmeyi düşünüyorum Türk Japon vakfında. İkimizde kariyer memuruyuz ailelerimizin de durumu iyi sayılır bu arada.

Nişanlımla ikimiz şimdiden ekonominin birliğini uyguluyoruz bazı zamanlarda. Yeni evli çifte en büyük zulümdür kredi borç ödemek. İkiniz tekrar her şeyi konuşun kimse olmadan iletişim çok önemli bu zamanlarda. Yoksa Trendyol masraflarını da size ödetir +1
0
Hallegadola
(16.08.21)
ayrıl, çekilecek çile değil, yakma geleceğini.
0
bugisme
(17.08.21)
Evlilik oncesi mali islerin nasil yurutulecegini cok detayli konusmak gerekir. Bir felakete suruklenmeden mali isleri nasil halledeceginizi iyi planlayin.
0
cleric
(17.08.21)
muhtemelen evlenir evlenmez nişanlının kredi borçları olduğu ortaya çıkacak. muhtemelen ufak ev aletleri senetleri ödemeye başlayacaksın ..
yüz ekşitme varsa bu işe girmeden bir caz kulube git ve biraz viski iç .. bu saçmalığı bitir
0
taylor durden
(24.08.21)
Öncelikle yorum yazan herkese teşekkür ederim. Çok geç yazdığımın farkındayım ama cevapsız kalmasını istemediğim için yine de bir şeyler yazmak istedim.

Bir anlık moral bozukluğu ile yazdığım entrye dönüp tekrar baktığımda kendimi haklı çıkarmaya çalıştığımı ve birçok detayı aktarmadığımı görüyorum. Sanıyorum hafif bir sırt sıvazlaması ve "para mevzusunun canını sıkması seni kötü biri yapmaz" gibi bir onay bekliyordum bu mesajı yazarken. Ama bugün bu mesajı yazmış olmaktan utanıyorum. Para mevzusunun can sıkmasının sebebi, birçok yazarın belirtiği gibi para planlamasını iyi yapmamış olmak. Bu işin altına ben girdim, yaparım dedim ve sonra panikledim. Oysa para ve maddi meseleler, kolay çözülebilecek meseleler, yeter ki sağlıklı olalım, çalışıp ayaklarımızın üzerinde durabilelim. Gerekirse kredi çekerim ve paşa paşa öderim. Benim hatam ben bu düğünü yaparım dedikten sonra hesabım şaşınca bundan şikayet etmek oldu.

Nişanlımla daha sonra oturup konuştuk. Hesabım şaştığı için paniklediğimi söyledim. O da gece gösterdiği tavır için özür diledi. Bu meseleyi unutup birlikte iyi vakit geçirmeye odaklanmaya karar verdik.

Herkese sevgiler...
0
🌸alex_pearson
(29.08.21)
sizin adınıza sevindim, bazen iç dökmek te gerekiyor. sonuç iyi olmuş önemli olan bu.
0
nuisance
(01.09.21)
(12)

Tutumlu olmak tamamen göreceli bir kavram değil mi?

buffy de vampir sayılır
iki yakın arkadaşım var, biri borç içinde, ona rağmen taksiye biner, eşini bir yerden alacağı zaman birinden araba ister, arabaya yakıt atar (çocuklar eşiyle değilken de bunu yapar, çocuklar varken araba ve taksi normal bence. Çocuklarına her gün lüks meyveler yedirir. Ekmek alırken paketli UNO ekme
iki yakın arkadaşım var, biri borç içinde, ona rağmen taksiye biner, eşini bir yerden alacağı zaman birinden araba ister, arabaya yakıt atar (çocuklar eşiyle değilken de bunu yapar, çocuklar varken araba ve taksi normal bence. Çocuklarına her gün lüks meyveler yedirir. Ekmek alırken paketli UNO ekmek alır vs. Diğeri de dört beş yıl öncesine kadar milleti aramaz çaldirirdi, biz donerdik ona. Taksiye binmisligi yoktur belki de. Şimdi zamanında kontor bile almadığı için şimdi evinin kredisini bitirmek üzere.

Şimdi bu iki arkadaş da kendini tutumlu olarak ifade ediyor :) müsrif olana baya karışıyorum ben, zamanında iyi para kazandın ama tutamadığın için borç içindesin biraz tutumlu ol diyorum, hiç ekstra bir şeyim yok ki, bir tane bile müsrifligimi sayamazsin diyor. Satınca da hepsine bir mazeret buluyor :)

Bu ne biçim arkadaşlik, ne karışıyorsunuz diyebilirsiniz ama biz doğduğumuzdan beri kankayiz resmen. Normal bir kankalik değil, aşırı berbat badireler atlatırken birbirimize destek olduğumuz için yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmedi hiç. Bu topa girmesek iyi olur
0
buffy de vampir sayılır
(15.08.21)
ilk arkadaşınız için verdiğiniz örnekler borç içinde olup ev sahibi olamamak (?) için mazeret değil.
insan belirli bir yaşam standardında yaşayabilir ya da hayatındaki bazı alanlarda konfora önem verebilir.
veya bir şeye para harcamaz ama yediğinden içtiğinden asla kısmaz.
yediğinden kısar ama asla toplu taşımaya binmez vb.

kimse taksiye bindi diye ev alamıyor değil.
"lüks meyve" ve "uno ekmek" falan komik detaylar.
sizin dediğiniz gibi dostluklarım var, biri bana yediğim ekmeğin markasıyla konuşsa rahatsız olurum.
sınırlar önemli.

diğer arkadaşınızsa vizyonsuz, tutumlu değil cimri ve muhtemelen de bir hayatı yok.

karşılaştırmak gerekirse, insanları çaldırıp kapatmak falan gibi sakil davranışlar çok rahatsız edici ve görgüsüzce.
arkadaşının arabasını aldığında yakıt koymak da doğru olan davranış.
yani elmalar, armutlar.
konu bence tutumluluk değil burada.
0
blatta hiberna
(15.08.21)
ilk arkadas tutumlu degil zaten, ayrani yok icmeye atla gider cesmeye hesabi onunki. borcum olsa ilk onu kapatmak icin ugrasirdim sahsen.

ikincisi de tutumlulukla cimrilik arasinda ama cok detay olmadigi icin bilemeyiz. gereksiz harcamalari kisip asgari yasiyorsa tutumlu, sinegin yagini cikariyorsa cimri derdim. ama caldirip kapattigi icin ibreyi cimrilige donduruyorum :D
0
chezidek
(15.08.21)
Valla ben uyarirken ekmek meselesine vs değinmiyorum, sadece taksiye binmesine laf ediyorum. Ama günü gününe geçinen biri için ekmek markası da önemli bence. Yarın parası olacağının garantisi yokken marka ekmek alana kadar git halkekmekten ekmek al üç gün ekmek almayı garanti et en azından. Eline geçen paralarla gününü lüks yaşadığı için borcunu ödeyemiyor bu adam. Borç veren adamlar demez mi; kardeşim arabanın lambası azıcik çizildi diye niye değiştiriyorsun ki? Once bir borçlarını öde. işte borç hesabı kitabı yapmadığı için arabasını da satmak zorunda kaldı. Birkaç ay önce.

Diğeriyle de çok dalga geçtik zamanında, niye caldiriyon olm, ergen mısın diye :)
0
🌸buffy de vampir sayılır
(15.08.21)
Hangi topa girmeseniz iyi olur? Anlaşılmamış.

1. arkadaşın arabası yoksa bu yaptıkları pek savurganlık değil; dediği gibi ekonomik bile olabilir. Aracı olsa bir dolu masraf, kasko benzin, park vs vs. Yalnız uno ekmekler aşırı glikozlu ve koruyuculu çocuğuna yedirmesin. Ekşi mayalı bişeyler falan daha iyi.

2. arkadaşın yaptığı tutumluluk değil biraz görgüsüzlüğe kaçıyor. 2000lerin başında öğrencilikte falan çağrı bırakmak ehh tamam denen bişeydi de yetişkin bir insan bunu yapmamalı.


Bir de sizin bu kadar karışıp fikir beyan etmeniz pek hoş değil. Yakınlıkla ilgisi yok anne baba kardeşleri bile ilgilendirmemeli. Size ne oluyo? Bi de en az biri evli barklı çoluğu çocuğu olan adam. Size ne pardon?
Yani sizi bunaltan, rahatsız eden bir durum varsa -borç istemek, ekonomik açıdan taciz etmek gibi- bundan rahatsız olduğunuzu ve karşılık veremeyeceğinizi belirtin. Siz ne kadar iyi niyetli de olsanız, yargılamak veya sorulmadıysa bu tip konularda fikir beyan etmek hem hoş değil hem gereksiz hem de kaba bi davranış.
0
rewlack
(15.08.21)
Borcu sizden istemiyorsa sizlik bi durum yok bence?
0
jimjim
(15.08.21)
Sizin karışmaniz uygun değil topuna girmeyin demek istemiştim. Onlar bana, ben onlara karışıyoruz. Kardeşten oteyiz. Hatta ben eskisi kadar karışmak istemiyorum ama tutamıyorum kendimi. Bu arada bana da borcu var ama borcu yokken de karışırım, bu tarz müdahaleci arkadaşliklari doğru bulamayabilirsiniz ama var böyle arkadaşlıklar.

Edit: araba alsın demiyorum ki, toplu taşıma diye bir şey var sonuçta değil mi?
0
🌸buffy de vampir sayılır
(15.08.21)
Aynı arkadaş grubu bende de var, çok benzer durumlar, bizde müsrif olan dededen gelecek paraya güveniyor bence :)
0
beni sen öldürme
(15.08.21)
ilk arkadas bu arkadas grubundan ciksin bence.
borcu var diye cocuklarina yemek yedirmesin mi, cop gida mi yedirmeli size gore?.. esinin konforunu dusunmesin mi..

ne guzel kendine, evine bakiyor adam. odunc aldigi araca benzin koyacak kadar da dusunceli..

diger kisi ise tutumlu falan degil, tek kelimeyle cimri. biraz feyz almali diger arkadastan.
0
Kittie
(15.08.21)
Kittie, hocam bu üçlü çok yakın arkadaş. Atlattığımız badireleri anlatsam sasarsiniz. Birbirimize her zaman çok destek oluruz. Atladığınız nokta şu, cebinde para yok, borç para ile dondermeye çalışıyor düzenini, ilk karısını da bolluk içinde yuzdurdu ama sıkışınca karısı kolaya kaçıp bıraktı adamı. Aynı hatayı ikinci esinde de yapıyor. Yokluk içinde varlık yaşatıyor, kadın da varlıklı bir hayatları var sanıyor ama yok öyle bir şey.

Parası olsa gitsin limuzin tutsun, kime ne.
0
🌸buffy de vampir sayılır
(15.08.21)
ben ekmek markası verirken demek istediğini anladım aslında. babam da böyle böyle 2 çocuk okuturken 2 ev aldı tek maaşla. ben de derim yemedi, yedirmedi de, yatırım yaptı diye :) bigün halamda, annemle babam bi ıslak mendili bölüştüler meyve yedikten sonra. halam takılmıştı evler böyle böyle alınıyor demek diye. bahsettiğin şey yaşam standardının yüksekliği. insan samimi arkadaşının yaptıkları hakkında yorumda da bulunabilir. o tamamen arkadaşlığınızın dinamikleriyle alakalı. rahatsız olsaydı bunu belirtir, bi yerde de iletişimi keserdi diye düşünüyorum.

sorulara gelirsek; ilk arkadaş tutumlu değil. kötü bir şeymiş gibi bahsetmeyelim bundan. çoluğuna çocuğuna darboğazda olduğunu hissettirmemesi güzel ama çevresindeki insanlar bu durumu pek tabii lehine kullanabilir. sen dışarıdan bir göz ve ona değer veren biri olarak bu durumdan endişe duyabilirsin. bu da normal. eşe dosta borcu varken bu yüksek yaşam standartlarını bir tık kısabilir. kısılınca ölünmüyor. bu da benim naçizane fikrim.

ikinci arkadaş ise anlattığın kadarıyla cimrilik sınırlarında geziniyor. net konuşmak için daha fazla bilgi gerekiyor. ama ne kadar karara bağlanırsa bağlansın arkadaş cimri olduğunu düşünmüyorsa elinize hiçbir şey geçmeyecek :)
0
olutaklidi
(15.08.21)
Hocam beni hakikaten anlamışsınız. Galiba en çok taktığım şeylerden biri, kendini tutumlu zannetmesi. Tutumluluk böyle bir şey değil abi. Ben tutumluyum demese aklıma ne ekmeğin markası gelir ne de çocuklarına yedirdigi lüks meyveler.
0
🌸buffy de vampir sayılır
(15.08.21)
bir de su var: birisi bakkala 10 lira borcu olsa o da bakkalin sucu olsa (bozugu yoktu mesela) gece uykulari kacar 10 lira borcumu unutmayayim vereyim diye.

kimisinin ise yuzbinlerce lira borcu olur, nasil odeyecegi konusunda hic bir fikri olmaz ve aklina bile gelmez. birine borclu oldugunda mahcup hissetmez. o kisi borcunu acil geri isterse ciddi olarak kendine haksizlik yapildigini dusunur vs.

gelecegi konusunda anksiyete yasamayan bir insan tipi var, evet. ben anlamiyorum, oyle de degilim ama goruyorum orda burda. cok dogal geliyor onlara.

dogru yanlis falan demiyorum ha, sadece boyle bir kafa var. 1 saat sonrasindan otesini asla dusunemiyorlar, beyinleri oyle calismiyor. X almak icin para biriktireyim, kendimi garantiye alayim falan gibi kaygilari asla yok. ele gecen para fazlasiyla aninda harcaniyor. elde tutmanin hic bir mantigi yok akillarinda.

sen ben boyle dusunmeyiz cunku aman paramiz biterse ne olur, borc almak cok zor olur, borclu olmak da cok zor bir yuk vs. diye dusunerek kaciniyoruz - onda boyle korkular olmadigi icin rahat rahat harcayabiliyor. borclu olmakta bir zorluk gormuyor vs.

o kaygilari yasamayan bir insan formu perspektifinden hareketlerine bakinca biraz daha anlasilir oluyor boyle davranislar.
0
robokot
(15.08.21)
(9)

Emekli maaşının asgari ücretten düşük olması

anarsika
Ne tarz bir rezalet ya. Asgari ücretle zaten geçinilmiyor. evi olan biri bile 2500 lirayla geçinemez. Ev sahibi olmayanları saymıyorum bile. Yaşlı başlı insanlar çocuklarından maddi yardım almadan yaşayamıyorlar. Bazıları da çalışanlar zaten 2800 alıyor, normal diyor. Siz ne düşünüyorsunuz?
Ne tarz bir rezalet ya. Asgari ücretle zaten geçinilmiyor. evi olan biri bile 2500 lirayla geçinemez. Ev sahibi olmayanları saymıyorum bile. Yaşlı başlı insanlar çocuklarından maddi yardım almadan yaşayamıyorlar. Bazıları da çalışanlar zaten 2800 alıyor, normal diyor. Siz ne düşünüyorsunuz?
0
anarsika
(08.08.21)
Bahsettiğiniz emekli maaşı 2500 sanırım. 1500 alanda var. Yardım almadan geçinmeleri mümkün değil.
0
meraklitursucu
(08.08.21)
Emekli maasi, emekli kisinin calistigi 40+ sene boyunca baska birikim yaptigi ve/veya ev aldigi varsayimi uzerinden dusunulen bir kavram genelde.
0
hot potato
(08.08.21)
Eli yuzu duzgun ulkelerde bile bu emeklilik maasi asgari ucret civarinda. Kanada, Almanya, vs 2 dakikalik arastirmayla zaten rakamlar cikiyor. Sadece emeklilik maasina kaldiysan, oturdugun ev senin degilse arti sagdan soldan ufak tefek de olsa bir para gelmiyor ise buyuk sikinti cekersin.

Emeklilik balonu patlamis vaziyette, 80 sonrasi doganlarin ezici cogunlugu geberene kadar calisacak.
0
cooperr
(08.08.21)
@hot potato
iyi de adam 40 sene boyunca birikim yapabilecegi parayi prim olarak odemiyor mu zaten? 40 sene devlete verecegine hisse senedi veya altin alsa 1 degil 2 tane ev alirdi 40 sene sonunda.
0
baldur2
(08.08.21)
ben sgk'yi savunmuyorum, genel konustum.
"40 sene devlete verecegine hisse senedi veya altin alsa 1 degil 2 tane ev alirdi 40 sene sonunda" o parayla iki ev alir mi alamaz miydi matematigini yapmadan bilemeyiz. prim odemeseydi olene kadar maas alamazdi ama mesela.
0
hot potato
(08.08.21)
@baldur’u haksız bulmamak birlikte biraz acımasız bir cevap vereceğim;
Kabaca şöyle düşünüyorum bu bahsettiğin ücret alan emekli grubunun çalışırken katma değeri ne oldu ülkeye? Sizin ebeveynleri tenzih ederim ama hem kısa süre çalışıp hem niteliksiz işlerde çalışıp yıllar sonra alacağı emekli maaşını da tahmin ederek (etmesi gerekirken) hazırlık yapmayan (birikim, ek iş vs) bir grup var. Bu durum çok sürpriz mi gerçekten? Yani alım güçlerinin düşük olması. Bence benim bakış açımdaki tek eksik ciddi enflasyon ve alım gücümüzün çok düşmesi.. ondan da hepimiz etkileniyoruz aynı anda.

yani emeklinin bu kadar düşük ücret alması bence sorun olmamalı. Alım güçlerinin çok düşmesi, bu ücretlerle yaşayamamaları sorun. Eleştiri yapacağımız odak başka bence. Aynı şey 12 bin kazanan doktor için de geçerli. Mesela arada bu kadar bi fark olması anormal değil bence ama ikisinin de alım gücü düşük, biri huzursuz şekilde geçinebilir diğeri hiç geçinemez. İkisi de adil değil.
0
rewlack
(08.08.21)
Emekli maaşı tabiri yanlış aslında
emeklilik bir hizmet değil, bunun karşılığında da benden maaş almıyor olması lazım.

Emekli maaşı çalıştığı sürece yatırdığı primlerin, devlet tarafından işletilip, kar ettirilip, ona geri verilmesi sistemine dayanıyor.

amerikada avrupada aldığın maaşın 3de1 i kadar emekli maaşı alman normal gözüküyor.
Burada da keşke öyle olsa, son aldığın maaşın 3de1 ine fiksleseler.

Ülkenin %70i vasıfsız
%70i asgari ücretle çalışıyor, sonra da asgari kadar emekli maaşı bekliyor.
Hem üretme, bi derde derman olma, asgari ücretle çalışacak kadar vasıfsız ol
sonra da sırf yaşlandın diye, aynı parayı almaya devam et
e o zaman çalışmanın ne farkı var? Sırf yaşlandın diye, bu sefer karşılığında hiç birşey yapmadan aynı parayı istemek/hakkın görmek nedir?
NEDEN?
sana böyle bir iyilik/ayrıcalık neden yapıyoruz ki?

Gelişmiş ülkelerdeki, gelişmiş sistem şöyle işliyor.
Sağlık/Eğitim gibi mecburi şeyler bedava.
Emekli maaşı, normal maaşının 3de1i
Evin falan yoksa, ayrıca sana belediye/devlet ucuza toplu konut veriyor.

Çalışırken/kazanırken biriktir, evini al, çoluğunu çocuğunu okut
emekli olunca da ev senin, çocuk yok
Karnını doyuracak kadar paran olsun
sistem bu
0
Corc
(08.08.21)
Bir de türkiye ve türk insanı suistimal'in kralı.

Bugün devlet her eve 10bin tl maaş bağlasa
2 ay sonra, aynı evde yaşadığı anasını babasını kardeşini ayrı evde oturuyor gibi gösterip ek maaş alan insanlar türer.

Bunun sonu yok
İstanbulda baba reklam ajansları 8 9 10 bin maaş alıp, asgariden ssksı yatan adam kaynıyor. Herkes kendince akıllı.
Sistem böyle olunca da, dönüşü bu oluyor.

20 milyonluk benzinliği olan adam, kendini en az primden emekli ediyor bağkur'da sonra
1500 lira emekli maaşı alınca "vooovv"
0
Corc
(08.08.21)
2,5 veya daha az alan emekli muhtemelen çok nitelikli bir meslekte çalışmadı. üstelik pek çoğu çok erken yaşta, kısa sürede emekli oldu. Eee ne kadar alması gerekiyor?

Ülkece fakiriz, ciddi fakiriz. Her hafta temel ihtiyaçlara zam geliyor bakın her yıl her ay demiyorum resmen on günde bir artış oluyor pek çok kalemde. Yaşayamamalarının sebebi emekli maaşının düşüklüğü değil ülke çok fakir. Daha doğrusu gelir adaletsizliği ve aptallık boyutunda bir enflasyon var.
0
jimjim
(08.08.21)
(9)

yangınlar

black mamba
gündemi çok takip etmiyorum. birçok da bilgi kirliliği var. bir pkk yanlısı bir grup açıklama yaptı dediler sonra yalan dediler. nedeni nedir yangınların? pkk mı yoksa küresel ısınma mı? net bir bilgi var mı? hem antalya hem karadeniz'de yangın var çünkü.
gündemi çok takip etmiyorum. birçok da bilgi kirliliği var. bir pkk yanlısı bir grup açıklama yaptı dediler sonra yalan dediler. nedeni nedir yangınların? pkk mı yoksa küresel ısınma mı? net bir bilgi var mı? hem antalya hem karadeniz'de yangın var çünkü.
0
black mamba
(03.08.21)
www.theguardian.com

Yunanistan'da da var. Sıcaklık fazla bu yıl. Bir de yangına müdahalede sınıfta kaldığımızı düşünüyorum.
0
dissendium
(03.08.21)
ben egede yaşıyorum. burada (nazilli) bir kaç boş otluk arazi durduk yere yandı. sıcaklık çok yüksek, buradaki çamlardan düşen kuruyan yapraklar çıtırdıyor, her an alev almaya müsait. zaten küresel ısınma olacağı yıllardır söyleniyor. kundaklama da arada vardır ancak denizli buldan, güney. aydın karacasu, bozdoğan vb ilçelerde yangın var. tanıdıklarımla konuştuğumda kendiliğinden çıktığını söylüyorlar.bu bölgeler ranta dayalı bölgeler değiller.
28 temmuzda meclisten cbnına truzim bölgelerine yapılaşma yetkisi verilmişti.marmariste kundak olabilir, çünkü marmariste imarlaşacak alan kalmadı,bir grup kundakçı yakıp olayın bu raddeye geleceğini düşünmemiş olabilir. tamamen subjektif yorum.
bence küresel ısınma. bir sürü milli park vb. bölgelere insanlar bayramda, bayramdan önce gidip mangal yaptı, deniz girdi ve kirletti. yani tetiklediler bu durumu.
0
mikahakkinen
(03.08.21)
Yanması değil söndürülmemesi problem.
0
rewlack
(03.08.21)
Kuresel isinma boyle bir sey degil arkadaslar.
0
dunal
(03.08.21)
"Özellikle en sıcak günler seçiliyor ki sıcaklık ne kadar çoksa tutuşma ve yayılma o kadar çabuk olsun diye" diyenler var.
0
1bir1bir1
(03.08.21)
Miha’ya katılıyorum (nik zor geldi gecenin bu vakti gözüm iyi görmüyor, yaşlanmışız:)
Bence de sıcaklar, ihmal daha ön planda. Her tan yanıyor çünkü. Bölgeleri bilerek yazmıyorum ama insanlar artık çok yaygın alanlara giriyor, kamp, gezi vs derken özellikle cam ya da yanmaya müsait atıklar bazında ihmal diyorum. Sıcaklıkla da birleşince küçük bir kıvılcım alır gider.

Blr kıvılcımla başlayıp çevreye kozalak, rüzgâr vs ile sıçramalar da kontrol edilmez boyuta getiriyor.

Bir ihtimal de az bir yerde belki kasıtlı yakanlar olmuştur, sonrası yine kontrolden çıkmıştır, yani sırayla bir çizgide falan yakmaya devam edildiği gibi şeyleri düşünmüyorum.

Genel olarak da işte toplu bir saldırı var, yakıyorlar her tarafta saldırı var falan kafasında değilim. Ama bu bazıları tarafından o kadar dillendirildi ki, yakacağı olmayan da gaza gelir nerdeyse, adını duyurmak için, örgütüne güç falan diye. Lokal bir yerde olduysa bile bütün yangınları bu şekilde etiketlemek ikna etmiyor. Şu ana kadar da bildiğim kadarıyla somut bir delil yok diye biliyorum.
0
epitaf
(04.08.21)
küresel ısınma böyle bir şey arkadaşlar
www.c2es.org
www.edf.org
www.carbonbrief.org
0
Bruce
(04.08.21)
Kürsel ısınma okeyse bu hafta içinde resmi gazetede yayınlanan yeni turizm kanunu ne alaka? Bu da mı küresel ısınma?
Diyeceklerim bu kadar.
0
jimjim
(04.08.21)
Küresel ısınma ya da sıcak havalardan ötürü gece 3 farklı yerde yangın çıkar mı ? hayır.
0
denizmaniaherif
(04.08.21)
(19)

Eşim çok tembel

yirmibir
Evle ilgili hiçbir şey yapmak istemiyor. Herhangi bir olayın sorumluluğunu üzerine almaktan kaçıyor. İkimiz de çalıştığımız için ev işi sorumlulukların hepsini üstüme almam mümkün değil o da bunu istemiyor zaten ama kendi üzerine düşen sorumlulukları da yerine getirmiyor. Gerekçesi ise genelde çok y
Evle ilgili hiçbir şey yapmak istemiyor. Herhangi bir olayın sorumluluğunu üzerine almaktan kaçıyor. İkimiz de çalıştığımız için ev işi sorumlulukların hepsini üstüme almam mümkün değil o da bunu istemiyor zaten ama kendi üzerine düşen sorumlulukları da yerine getirmiyor. Gerekçesi ise genelde çok yorgunum,uykusuzum vb şeyler oluyor. Yapması gereken bir şeyi hatırlattığımda ise hem o işi yapması gerektiği için hem de o işi sallamayıp hatırlattığım için mutlaka surat asıyor. Temizlik yapacağımız günler mutlaka kavga ediyoruz. Artık gücümün ve vaktimin yettiğince gereken ne varsa tek başıma yapayım yeter ki söylenmesin, surat asmasın diye düşünürken buldum kendimi ama biliyorum ki bu da çözüm değil. Hem çalışıp hem de evin işlerini tek başına halleden biri olmamı tercih edebileceğini, eğer evdeki düzenimiz bu şekilde olsaydı bunu adaletsiz bulacağını ama değiştirmek için herhangi bir çaba harcamayacağını söylediğinde ne kadar acımasız bir insan bu karşımdaki diye düşündüm. Ne yapmam gerektiğini gerçekten bilemiyorum ve karamsar düşünmeye başladım artık çünkü tembelliğinden de ziyade vicdan problemi var gibi geliyor artık. Değişebilir mi durum? Var mıdır bana bir tavsiyeniz?
0
yirmibir
(03.08.21)
Değişeceğini sanmıyorum.
Uzun yıllar böyle bir evlilik sürdürdüm, hem çalışıp hem ev işlerine yetişmeye çalıştım.
Bence kişilik bozukluğu vardı.
Sonra da ben tükendim ve sona erdi.
Pek bir tavsiye olmadı ama.
0
pro9it9is9
(03.08.21)
Para versin kadın tutsun sorumluluklarını o halletsin. Parasına güveniyorsa tabi. Değilse kesinlikle iş yapma ve "biz" bilincini yaşatma. Bak bakalım ne yapacak.
0
1bir1bir1
(03.08.21)
Gündelikçi parasını o ödesin. Siz de gizli gizli para biriktirin benden söylemesi.

Arada iş yıkın. Yapmazsa yemek vermeyin.
0
photo85
(03.08.21)
böyle insanlar iş yapan tarafı sömürürler deyim yerindeyse, değişmezler

"Artık gücümün ve vaktimin yettiğince gereken ne varsa tek başıma yapayım yeter ki söylenmesin, surat asmasın diye düşünürken buldum kendimi"

şimdiden kendini hayatını feda etmeye, suçlu hissetmeye başlamışsınız, 20 yıl sonra baktığınızda hayatınızın çalındığını farkedersiniz

babam böyle bir insandır, iyi de bir insandır fakat çok tembel keyfine düşkün ve sorumsuzdur, keşke annem yıllar önce ayrılsaydı hayatını yaşasaydı hizmetçilik yapmak yerine
0
grimavi
(03.08.21)
Esinizi cok gec tanimissiniz, cogu erkek ona annesi gibi bakacak kadin ariyor. Gecmis olsun. Annesi oldunuz.
0
howfaristhesky
(03.08.21)
Temizlikçi tutun eğer cocuk yoksa haftada 2 gün bile yeter cocuk varsa 3-4.. Biz de temizlikçi oluyor cocuk içinde bakıcı önerdim kabul etmedi esim. Halim kalmıyor işten dolayı. iki tarafta haklı sizin durumda ikiniz de çalışıyorsunuz aksi halde evliliğiniz çok yıpranır. Bu arada iyi bir abla bulursanız yemekte yapar 2-3 gün yersiniz.
0
monkey
(03.08.21)
bence kişilik bozukluğu olabilir eşinizde. yoksa bile dediğiniz gibi vicdani bir sorun var ortada. sizin için fedakarlık yapması gerektiğinde yapar mı acaba? hayat bu, ev işi gibi basit bir şeyde bile böyle yapıyorsa, ben hiçbir konuda güvenemezdim sanırım. bekara karı boşamak kolay derler, o yüzden ayrılın diyemem, hele siz değiştirmeyi ümit ederken. Ama insanlar değişmiyor :/ ben olsam şahsen, ayrılırdım.
0
Mossy
(03.08.21)
siz çalışıp yoruluyorsanız, o da çalışıp yoruluyor.
erkekler genelde kadınlar kadar titiz olmadıklarından veya bu işleri önemsemediklerinden, sizin söylediğiniz işlerin büyük kısmı kendisine angarya geliyordur.
siz bir yeri silmesini söylediğinizde, "ne gerek var? kirli değil ki" diyordur içinden.

diğer yandan, iki kişi çalışıyorsanız, haftada bir gündelikçi çağırın, eviniz düzene girsin.
zaten iki kişi çalışıp boş zamanlarında da birlikte temizlik yaparsa o evlilikten hayır gelmez ki, ev arkadaşı olursunuz.

kişilik bozukluğu falan değil bu, adam yalnız da yaşasa kendi evini temizlemeyecek.
illa durumu ataerkilliğe falan çekmeye lüzum yok.

orası adamın evi, yuvası.
işten gelip bir de sürekli kendisine iş buyuran birini görmek, bir süre sonra sizden soğumasına neden olur.
huylarınız farklı ama adama ev yaşantısını da zehir etmeyin.
işten gelip ayağını uzatıp oturmak istiyor olabilir, bundan doğal bir şey yok.
üstelik sürekli iş hatırlatmak falan...
çok can sıkıcı, evliliğinizi bitirirsiniz.

bu sizin için çok önemli bir şeyse, boş zamanlarında diş fırçasıyla derz temizleyen adam da var, öyle biriyle evlenmeliydiniz.
yani bunu o ya da bu sebeple yapmak istemeyen insana sürekli ısrarda bulunursanız ilişkiniz bozulur.

benlik iddiasına girmeden, dediğimi yaptıracağım hırsına kapılmadan ve konuyu kişiselleştirmeden bir an önce çözüm bulun derim.
0
blatta hiberna
(03.08.21)
Blatta +1
0
epitaf
(04.08.21)
İki kişi çalışıp eve temizlik için düzenli destek almalısınız bu ayrı mesele. Ancak eşinizin tembel ve sorumluluklarını yerine getirmeyen,iş bölümü yapmayan hatta öz bakımını yapmama potansiyeli taşıyan biri olmaması ayrı mesele.
Bunun içinde hastalığı sağlığı var, alışverişi eve insanın kendine çeki düzen vermesi var. Bişey arızalansa ilgilenmez, hayatın akışını bozacak bi problem çıksa insiyatif almaz, üstüne başına dikkat etmez, spor yapmaz vs sonsuza kadar biri bana baksın benim yerime karar versin diye gezinen insanlarla ortak yaşam kurulmuyor ne yazıkki.
Flört dönemi, evlilik öncesi ortak yaşam alanı paylaşma falan bunlar için önemli işte.

Doğrudan değiştirmeye kalkmak yerine sonuçları görmesini sağlayacak şekilde ilerlemeniz daha iyi olabilir. Ne yapacağınız konusunda uzun soluklu profesyonel destek alın. Bu durumun öncelikle kendisi ve evliliğiniz için ne kadar zararlı olacağını farketmesi lazım. Yine de ha ben böyle iyiyim derse hayat kısa, yapacak bişey yok, kendine göre birini bulur veya yalnız kalır.
0
rewlack
(04.08.21)
Eşinizdir, seviyorsunuzdur şimdi kırıcı olmak istemem ama bu bir gerçek tespit. Tek başına hayatta kalacak kadar eğitimi, görügüyü disiplini edinemeden yetişkinlik yaşına gelen erkekler var. Ha olabilir ama evlenip başkalarına sırtılarına dayanmaları kabul edilemez. Bu insanlar baba oluyor sonra bi de.. kendileri gibi aynı model ilkel nesiller yetişiyor. Nasıl örnek olacak? Onu geçtim zaten çocukla nasıl ilgilenecek? Ne kadar ilişki kurabilecek?

Konu ev işi veya temizlik değil. Kendine yetme, empati yapma, hayatı müşterek yaşamaktan “keyif alma” . Yoksa nedem evleniyoruz? Ha keyif almıyordur hayhay, zorla mı evlendirildi?

Terapiye gidip durumu onun anlayabileceği dilden kafasına kakın . Olmuyorsa salın gitsin.
0
jimjim
(04.08.21)
Blatta + 1 + temizlikçi

Erkeklerin büyük çoğunluğu öyle, nasıl itiraf etmiş ona hayret ettim sadece.
0
SiyamkedisiZorro
(04.08.21)
kendi adıma bu kadar basit şeyleri kotaramayan "yetişkin" bir erkeğe karşı duygularım bir noktadan sonra çocuk bu ya, koskoca yetişkin bunu nasıl düşünemez, yuh artık hepi topu süpürgeyi açacak, ben hastalansam demek ki bu bana bakmayı bile beceremez, e bu baya sahtekar hem temel haklarla ilgili ağzı dolu konuşuyor ama eşit sorumluluk konusuna gelince yan çiziyor noktasına geliyor ve ne saygım, ne sevgim, ne de cinsel isteğim kalıyor. zira çocuk avutuyor, vicdansız bir sahtekarla birlikteymişim gibi hissediyorum kendimi, aradaki yetişkin denkliği bozuluyor.

temizlikçi tavsiyeleri vesaire bir noktaya kadar işe yarayabilir, deneyebilirsiniz. sonrasında ise kadınlar ikiye ayrılıyor, bu durumu kabullenenebilenler ve kabullenmeyenler.
0
Phoebe
(04.08.21)
sen de yapma ciddiyim. çünkü hazır geldiği müddetçe rahatsızlanacağı bir şey yok.
temizlik için kadın tut, yemek için de atıştır peynir ekmek vs.
0
lcha
(04.08.21)
tarafları tanımadan, ev işinden kastedilenin ne olduğunu bilmeden, kadın-erkek, haklı-haksız muhabbeti yapmayı doğru bulmuyorum.

kendimden bahsedecek olursam etrafta biraz toz olması benim için çok dert değilken yığılmış kirli bulaşık veya sokakta giyilmiş kıyafetle yatağa oturmak gözlerimden alev fışkırtabilir. evde kedilerim var mesela, anneme göre kaka yaptıklarında hemen almak gerekiyor ama bence zaten kum bunun için var, kumu günde 1 kere temizlemenin yeterli olduğunu düşünüyorum.
bunun gibi kim neyi yapılması gereken iş olarak görüyor, ne sıklıkta istiyor vs çok değişken. belki eşiniz aşırı tembeldir ama belki de siz çok takıyorsunuzdur. haftada 1 temizlik için yardımcı alsanız belki ikiniz de rahatlarsınız. bilemedim.
0
şarkı güzel ama ingilicce
(04.08.21)
Kocanız sizi düşünse, ben ev işleri yapamıyorum, sen çok yoruluyorsun, eve bir yardımcı alalım derdi, ya da size "Yorma kendini gel otur ev işleri beklesin" derdi. Adam hem suçlu, hem yapması gereken işi yapmıyor, hem söyleniyor, hem surat asıyor. Tek yapacağınız ailelerinde haberi olacağı büyük bir kavga etmek. Bu tip insanlar fırça yiyip, başkalarına rezil olunca adam oluyorlar. Hiç öyle ailemi karıştırmamayım diye düşünmeyin, bu adamın size böyle kötü davranmasında kendi ailesinin de suçu var. Eğer eşiniz sizi gerçekten seviyorsa, size değer veriyorsa davranışlarına çeki düzen verecektir. Hele böyle çocukça davranan birine en doğrusu ailesine anlatmak. Ya bugün uğraşır eşinizin düzelmesini sağlarsınız, ya da 2-3 yıl sonra kendi işiniz, ev işleriniz arasında yorgunluktan bitmiş halde ağlarsınız. Evde ne iş yapıyorsanız, hem eşinizin hem eşinizin ailesinin gözüne sokun. Ben yerinizde olsam eşimizin kirli çamaşırlarını, bulaşıklarını toplar, hem ailesinin evine götürürdüm hem de iş yerine. Bana saygı duymayana, bende saygı duymam.

Eşiniz sizi hizmetçi gibi görüyor, artık onun için ev işlerini yapması gereken birisisiniz. Nasıl yetiştiyse öyle gider diye bir şey yok, insanın karakteri ile, karşısındaki insana duyduğu saygı ve sevgi ile alakalı. Haksız olduğu için birde surat asıyor. Enerjinizi düşürüyor. Yarın çocuğunuz olursa ne olacak, ya da siz hasta olsanız, bir kaza geçirseniz? Bu adam kalkıp size bir bardak su vermez. Siz o haldeyken bile sizden 'hizmet' bekler. O kadar okul okumuşsunuz, işe girmişsiniz, kendinize bunca zaman emek vermişsiniz, yazık değil mi size, bence çok yazık.

Duyuruyu açan kullanıcının kocası eğer tek yaşıyor olsaydı mecburen bakın mecburen kendi çamaşırını yıkamak, bu çamaşırları makineden alıp asmak, ütülemek, ardından dolaba yerleştirmek zorunda kalacaktı. Kullandığı tuvaleti temizlemesi, bitmiş tuvalet kağıdını yenisi ile değiştirmesi gerekecekti. Adam çalıştığı için zaten evde düzenli ev işi yapmak zorunda kalacaktı. Ev arkadaşı ile ayrı eve çıkanlar bile evin sorumluluklarını paylaşıyor, ev arkadaşına saygı duyuyor. Sırf evlendi diye eşine ev işlerini kitlemek nedir? Bu kadını kendisine hizmetçi yapmak için mi evlendi? Yarın öbürgün çocukları olunca çocuklar annelerini evin hizmetçisi olarak mı görecekler? İnsanlar isterlerse değişirler. "erkekler böyledir" diyerek bu soruna böyle yaklaşılır mı, yapılması gereken ev işinin cinsiyeti mi olur? Tek başına yaşasa böyle tüm işleri kendisi yapacak adam evlenip keyfinden ev işi yapmayınca "erkekler böyledir" lafının arkasına sığınılıyor. Sanki adamın eşi, kalk koltukları temizle, halıları sil diyor.
0
GoodMorningTeacher
(04.08.21)
kisilik bozuklugu falan degil bu.

ben yalniz yasayan bir kadinim. butun temizlik ve yemek isleri bana zulum gibi geliyor. kirk yilda bir yapiyorum. umrumda degil. evlensem de bu degismez. esim rahatsiz olursa temizlikci tutariz. parasini da veririm. yeter ki ben is yapmayayim.

esinizin de bu isleri hic sevmedigini anladim ben. herkes titiz ve duzenli olmak zorunda degil.

iste bu yuzden evlenmeden once beraber yasamak lazim.

madem sen daha rahat ve daginik olmayi dene. az ev isi yap. buna alis. yapabilir misin? hayir. o halde kim neyden rahatsiz oluyorsa onunla ilgili bir sey yapsin.

cozum temizlikci tutmak. ikiniz de rahat edersiniz. kavga da etmezsiniz.
0
batlegolas
(04.08.21)
hakli haksiz muhabbeti yapmak istemeden tavsiye vereyim.
yarimsar gunden haftada 2 ya da 3 gun temizlikci alin. boylelikle hem ev isleri yapilir (camasir -yikama-toplama-, bulasik, yatak toplama, hatta yemek) hem de ev temiz ve duzenli kalir.
0
65 derece
(04.08.21)
bende bu konularda çok tembel bi kadınımdır. Zaten ev işlerinin kadının sorumluluğu ya da kadının becerisi olduğunu kesinlikle düşünmüyorum. Kadın sadece evi düşünmeye programlanıyor çocukken, Erkek ise evi düşünmemeye. Bu nedenle evde yapılacak işleri yalnızca düşünmek, evi yönetmek bile ekstra bir sorumluluk.

bende bu konularda eşimle çok tartıştım zamanında. Eşim ben söyleyince yapan, ama "benim için" yapan bir insandı. Sanki benim bir ricamı yerine getiriyormuş gibi hissediyordu kendini. Bu nedenle yorgun olduğunda, canı istemediğinde "benim için" iş yapmak ona yorucu geliyordu ve tepkisel davranıyordu. ilişkimizin en başından beri, 4 senesi iş hayatı olmak üzere 6 senedir aynı evi paylaşıyoruz. ben ilişkimizin en başından beri şu şekilde davranıyorum:

Kesinlikle cinsiyetçi tüm kalıplara karşıyım. Feministim. ama bunu yaparke tepkisel değil bir öğretmen gibi açıklayarak, empati uyandırarak yapıyorum. Eşim başlarda bu cinsiyetçilik problemlerinden bir haberken şuan çoğunlukla benimle aynı düşünüyor. Bazen uygulamada eksiklikleri oluyor o kadar.

Ev işini benim için yapmadığını üzerine basa basa söylüyorum. Bu ev ikimizin, bu sorumluluklar ikimizin, yapılacak işleri senden daha fazla farkettiğim için sana söylemek durumunda kalıyorum bu da sanki benim ricamı yerine getiriyormuş hissi yaratıyor sende diyorum. Ama asıl beklentimin ben nasıl evin tüm işlerinin farkındaysam onun da tümünün farkında olması olduğunu özellikle belirtiyorum. Çünkü evi yönetmek daha büyük sorumluluk. Sürekli arka planda toplanması gereken çamaşırlar falan dönüyor. Ben nasıl farkındaysam bunun o da farkında olsun istiyorum ve bunu anlatıyorum.

Evi yönetmenin iş yapmaktan daha zor olduğunu ifade ettim ona. Evde işlere yardımcı değil sorumluluk paylaşan bir partner olması gerektiğini falan belirttim. Evde gözüne çarpan işleri bizden başka kimsenin yapmayacağına, gördüğü her işi onun sorumluluğu olduğunu falan ifade ettim bolca.

Yapmadığı her işi benim yapmam için bırakmış oluyor. Bu durumun adaletsiz olduğunu söyledim. Ben evden çalışıyorum o işe gidiyor. yani akşam salonda bıraktığımız bardaklar benim sorumluluğum haline geliyor. Bu nedenle bardakları mutfağa götürmeyi ben ertelersem yarınki işlerimin arasına erteliyorum ama sen direk bana kakalamış oluyorsun dedim. Bu durumu ben diyene kadar farketmemiş, üzerine düşünmemiş. O zamandan beri ortalıkta bir şey bırakmıyor vs.

Yani ben bu konuda çok net oldum. Beklentim iş yapması değil, beklentim evi benim kadar yönetmesi oldu. bu nedenle tam eşit almasak bile eşit sorumluluk alma kavramına yakınız. Bunu sürekli anlatarak, empati kurmasını sağlayarak, evi yönetmenin iş yapmak kadar büyük bi sorumluluk olduğunu bazen yumuşak dille, bazen de ciddiyetle tekrar tekrar anlattım.

Ama benim için surat asmaması, söylenmemesi için işleri kendim yaptığım bir dünya asla yoktu. Yani opsiyonlardan birinin o olmadığının o da farkında. bence bunun etkisi büyük.

Ayrıca: karşımdaki iş yapmak istese, bana bir şey demese bende sevmediğim işleri yapmayı teklif etmem. Ama zorlandığını ifade ederse yardım ederim. Yani talep edilirse yaparım. Ama talep edilmediği durumda yapmaktan hoşlanmadığım şeyi yapmaya uğraşmam.

Eşinize net şekilde bunları anlatıyorsanız ve ona rağmen bunları görmüyorsa, yapmıyorsa o zaman bence kendinizi yormayın. Temizlikçi de çözüm değil bu arada. Çünkü ortak yapmanız gereken her işte bu davranışı sergilerse çok büyük problem.
0
zimbirik
(04.08.21)
(8)

Yangınlardan dolayı kendinizi savaşta gibi hissediyor musunuz?

İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
Merhaba arkadaşlar,Ülke cayır cayır yanıyor. Yangın bölgelerinden izlediğim videolar dehşet verici. Sanki gerçek anlamda bir savaş var. Oralarda yangınların söndürülmesi için varını yoğunu koyan herkes cephe hattında savaşan askerler gibi. Yangınların söndürülmesi için hava desteği istiyorlar ama ge
Merhaba arkadaşlar,

Ülke cayır cayır yanıyor. Yangın bölgelerinden izlediğim videolar dehşet verici. Sanki gerçek anlamda bir savaş var. Oralarda yangınların söndürülmesi için varını yoğunu koyan herkes cephe hattında savaşan askerler gibi. Yangınların söndürülmesi için hava desteği istiyorlar ama gelen giden yok. Akın akın gelen yoğun düşman dalgaları karşısında telsizden destek istemelerine rağmen hiç kimse gelmediği için tek başına savaşan askerler gibi. Diyorum kendi kendime "Gerçek bir savaş olsa manzara bunun tıpa tıp aynısı olacak belki de."
Savunmasız ve çaresiz olduğumuz hissi hiç böylesine tokat gibi çarpmamıştı yüzüme. Kurtarmaya gelecek kimse yok gibi.

Yarın gerçekten bir savaş olsa ne yapacağız ki biz? Siz ne düşünüyorsunuz? Fikirlerinizi belirtirseniz sevinirim.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(02.08.21)
Uzun bir zamandir memleketin isgal altinda oldugunu dusunuyorum.
0
rm
(02.08.21)
Yangınlar telafi edilir de önümüzdeki yıllarda iklim değişikliği türkiye'yi ciddi şekilde etkileyecek. Bu iktidar gitmezse gıda enflasyonu,susuzluk ve mülteciler yüzünden çok değil 20 seneye Pakistan seviyesine gelebiliriz. Ülkeyi yöneten İslamcılar için Afganistandaki Sünni taliban teröristi, Sünni olmayan komşusundan daha değerli. Elinde olsa komşusunu öldürüp talibancıları alırlar.
0
potsdamer
(02.08.21)
uzun yıllardır işgal ediliyoruz.
0
ayseee
(02.08.21)
ülkemizin işgal edilmiş olduğunu ve bifiil savaşta olduğumuzu düşünüyorum.

son 1 aydır en çok hissettiğin duygu neydi diye sorarsanız dehşet ve korku derim.

tüm doğamız mahvoldu. ormanlarımız yandı, denizlerimiz bitti. ırmaklarımız hes'ler ile tarumar edildi.
tarım ve hayvancılık bitti.
fabrikalarımız, kara yollarımız, madenlerimiz satıldı.
kadınlar her gün tecavüz ve cinayet korkusu ile yaşıyorlar. sokaklar güvenli değil. hırsızlık, kapkaç, taciz gibi bir şeye uğrarsam polise güvenim yok.
ekonomiyi ve işsizliği söylemiyorum bile.
daha da kötüsü, ülkede hukuk kalmadı. bu gündelik hayatlarımıza bile yansıyor. trafikte başıma bir şey gelse adamın yanına kalacak. hukuk ve güvenlik yok.

bunların işgal ve savaş şartlarından bir farkını göremiyorum.
çok umutsuzum.
0
la lykia
(02.08.21)
Zaten işgal altındayız +1

Maalesef işgal komutanı olsa malum şahsın yerinde yeminle daha insaflı olurdu. Yok lan bu kadar da yapmayalım yazık derdi. İliğimizi kurutana kadar sömürdüler, o altında ezildiğimiz ağır vergiler ise bu gibi zamanlarda işe yarayacakken kim bilir kimin cebinde şu an.

Büyük İstanbul depremi falan olursa bunlar bizi canlı canlı gömer o İstanbul'a.

En kısa zamanda kurtuluruz umarım ama onlar gittiğinde de bir anda her şey toz pembe olmayacak maalesef. Çok kalıcı, bazısı düzeltilemeyecek, bazısı uzun yıllar alacak çok fazla yaramız var.

Allah yardımcımız olsun.
0
chicha_v2
(02.08.21)
yangınları umursamıyorum.
yangını söndürcek kurumlar belli ülkede, onlar söndürür yada söndürmez, benim için haber değeri yok bu konunun.
siz dert edecekseniz küresel ısınma, çevresel kirlilik, insanlığın %80'inin boğaz tokluğuna çalışması, temiz enerji üretemememiz gibi konuları dert edin.
0
aslindasorunumpsikolojik
(02.08.21)
Hissetmiyorum düşünüyorum hatta eminim.
Az önce de aşağıdaki duyuruya yazdım. Daha değerli hangi toprağımız var? Bunu ciddi soruyorum. “Gerçek savaş” tan kastettiğiniz ne tam olarak? insanların silahla, 2021 de süngüyle öldürülecekleri bir senaryo mu canlanıyor?
Şu anda işgal edilmiş hatta işgalden beter edilmiş durumda değil mi yani yanan yerler. İnsanlar yaşam alanlarından memeleketlerinden oldu.
Gitti güzelim topraklar, geçmiş olsun.
0
jimjim
(03.08.21)
nasil bir nefretse hadi bizi yaktilar tamam, sira dagdaki keklige, domuza geldi. heralde Atatürk'ün dedigi son yörük cadirini da yakma pesindeler.
0
durgunfoton
(03.08.21)
(9)

Neden vaka sayilarini yuksek açıklıyorlar?

Mehmet Ersoz
normalde 5000 gibi sayilarda sabitleyip turizm sezonu boyunca fix rakam açıklarlardi.şu anda turizm sezonundayiz ama 20bin gibi rakam açıklıyorlar? bu biraz garip değil mi onlar için?neden rakamlari saklamak yerine yüksek açıklıyorlar? (ha şu andaki gerçek vaka sayılari da daha çok biliyorum ama 20b
normalde 5000 gibi sayilarda sabitleyip turizm sezonu boyunca fix rakam açıklarlardi.

şu anda turizm sezonundayiz ama 20bin gibi rakam açıklıyorlar? bu biraz garip değil mi onlar için?

neden rakamlari saklamak yerine yüksek açıklıyorlar? (ha şu andaki gerçek vaka sayılari da daha çok biliyorum ama 20bin gibi bir rakami turizm sezonunda açıklamalari çok garip)
0
Mehmet Ersoz
(27.07.21)
Açıkladıkları rakamlar ya doğruysa?
Yani neye göre yalan olduğuna inanıyorsunuz da doğru olduğuna inanmıyorsunuz?
Gevşetilirse önlemler, millet dikkat etmezse yükselir.
0
ikikerekac
(27.07.21)
millet korksun, yasakların geri gelmesinin gerekçesi olsun diye.

ayrıca olduğundan yüksek açıkladıklarını düşünmüyorum. tatil yerleri tıklım tıklım. maske takan yok. sayılar az bile. allahtan aşı var.
0
jelly bear
(27.07.21)
Gerçekte daha yüksek olduğu muhtemel. Ancak bu kadar az gösteriyor olabilirler.
Pandemi başında olduğu gibi bu süreçte de -belki hasta sayısına bağlı- ödenek bekleniyor olabilir.
Bir de zaten turizm tek taraflı değil artık. Yani neredeyse tüm avrupa ülkeleri geri dönüşte daha kısıtlayıcı tedbirler dayatıyor, gelen yabancı turist oranı zaten eskisi gibi değil.
0
rewlack
(27.07.21)
olası tepkileri azaltmak ve vatandaşı yasaklara alıştırmak için yapıyor olabilirler. sayıların yanlış olduğunu düşünmüyorum ben ama istedikleri zaman manipüle edebildikleri doğru tabii ki. tatil yapacak adam zaten covid'e bakmıyor. umursamıyordur, inanmıyordur, aşısını olmuştur vs... gelen yine gelir. hatta çoğu insanda "yasaklar gelmeden eğlenelim" düşüncesi var, hazır bir şeyler yapabiliyorken yapalım diyorlar. kendilerince onlar da haklı.

vaka sayısı eskisi kadar önemli değil ayrıca. normalde günlük 10 bin vaka hastaneleri kilitlerdi, şimdi 20 binde hiçbir şey yok aşılama sayesinde. aşılama hala yeterli olmadığı için belki kapanma gelir ama bunun için bence en az 50-60 binlere ulaşılması gerek. kapatmak istiyorlarsa onun yolunu yapıyorlardır işte, "iş tehlikeli noktalara geliyor" diyemezler pat diye bugün. yavaş yavaş. şimdi 20 bin, pek sorun yok. tam ağustos sonu gibi sezon kapanacağı vakit hooop 60-70 olur, kış boyu yine kilitlerler bizi.
0
der meister
(27.07.21)
Çünkü yasaklar is coming. Şunun şurasında eylül ekime ne kaldı. Sayıları ancak normal (yüksek değerlerine) getirirler.
Turizm sezonu tamamlansın, okul kayıt paraları alınsın. Ünivlere öğrenciler kaydolsun. Bir iki hafta da yok bişey iyiyiz normaliz payı var, eh ancak işte.
0
jimjim
(27.07.21)
Soylediklerinden de yuksektir muhtemelen. Hatta 4 gun once M.Ceylanin bi aciklamasi vardi aktif vaka 100bini gecmis olabilir diye (git: www.sozcu.com.tr)
0
e mice
(27.07.21)
Kız arkadaşım acil serviste hekim olarak çalışıyor vaka sayılarının doğru olduğuna inanıyorum, 5000'lere düştüğünde gerçekten azalmıştı covid nedeniyle gelen hasta sayısı, şimdi yine artışta. Pandeminin başında açıklanan sayılar sorunluydu, en büyük olay hasta-vaka sayısı hilesiyle yapılmıştı, o durum duzeldikten sonra doğruca açıkladıklarını düşünüyorum. Millet bu tam kapanmada da 5000 olacak diyordu 17 mayısta, 5000 falan olmadı.
0
signore
(27.07.21)
Yanlış açıkladıkları dönemde tabip odaları sayıların doğru olmadığını ifşa etti. Sadece İstanbul mezarlıklar müdürlüğü verileriyle hastalık tahmini ölüm sayıları tespit edilebiliyor, bilimler akademisi sürekli açıklıyor. Salgının bir matematiği var. Dolayısıyla reddemezler artık. O nedenle gerçeğe yakın sonuçlar açıklanıyor.
0
evrim halkasi
(28.07.21)
vaka sayisinin bir onemi yok ki. vefat sayisi 50 civari. vaka sayisi cok daha azken daha fazla vefat vardi. artik vaka sayisini cok da sallayan oldugunu sanmiyorum.
0
lemmiwinks
(28.07.21)
(15)

Elit insanlarla bir arada bulunmak?

ir mania
Napayım mason locasına mı kaydolayım ilber ortaylı gibi oldum cahillere tahammülüm kalmadı ilber gibi tiplerle takılmak için ne yapmam gerekir bu ülkede?
Napayım mason locasına mı kaydolayım ilber ortaylı gibi oldum cahillere tahammülüm kalmadı ilber gibi tiplerle takılmak için ne yapmam gerekir bu ülkede?
0
ir mania
(23.07.21)
yüksek lisans, doktora, akademi
0
diffarentiationation
(23.07.21)
kisa
(23.07.21)
@diffar haklısın ama orda bile seviye tam istediğim gibi değil
0
🌸ir mania
(23.07.21)
@klsa kimse kusura bakmasın konusunda iq düşüren tiplerle muhatap olmaktansa yalnızlığı severim
0
🌸ir mania
(23.07.21)
Burdayiz işte kardeş ;))
0
abuzer
(23.07.21)
Bu ülkede dediğin için yazıyorum. Cevabı akademide olmayandır. Belki 70lerde falan öyleymiştir sorry but not now.
Öncelikle türkiyenin yetiştirdiği bir “elit” grup yok, uzun zamandır olmadı. Uzun uzun anlatmayacağım sosyolojik bir sonuç merak eden bakar neden olmadığına. Ha yani cumhuriyetin ilk yarılarında vardı belki onlar da dağıldı gitti, göç etti, çoğalmadı, asimile oldu vs vs.

Öncelikle çok paranız olması gerek. Neden? Sırf bu arayışa zaman ayırmak için bile gerekli. Zaman her şeyden pahalı bişey sonuçta. Bir de 30 dan sonra böyle bir gruba girmeniz zor, aile önemli veya ilk gençlikten gelen arkadaş çevresi. Ha evlendiğiniz insan şans eseri böyle bir basamak olur o başka ama bknz ylne aile.

Çok parayla bu grubun ilgisini çekecek konulara finansör olabilir veya yapımcılık, yayıncılık yapabilirsiniz. Hem hiyerarşik olarak sizi direkt kabul edilebilir bir pozisyona getirir hem de zaten yakın olursunuz istediğiniz insanlara.

Göç edip batı avrupada bir eğitim alabilirsiniz.
Nispeten fakir bir yöntem olarak workawayle atıyorum fransız markizlerin yazlık şatolarında getir götür işi yapabilirsiniz. En azından bi arkadaşlık, sohbet ortamı doğar.

Türkiyede hem sanat hem akademi ortamı ne yazıkki pert. Popülistler linçlemesin ama avamlıktan yıkılıyor.
0
rewlack
(23.07.21)
@ir mania, estağfurullah, yalnızlık da güzeldir tercih olduğunda da, demek istediğim anlaşılmamış diye düşünüyorum.
İlber gibi tiplerle muhatap olmak için İlber gibi tipler denmemeli diye düşünüyorum.
Aynı yukarıdaki linkte, büyük insan Hugh hafner in dediği gibi.
Onun dışında 3 üniversite konusu da var tabi.
0
kisa
(23.07.21)
@rewlack benim derdim de öyle biriyle evlenmek ama bulamadım. Arkadaslardan zaten öyle biri çıkmadı yeni nesilde öyle birileri çıkacağını da düşünmüyorum çıksa da tanışmamız zor olacaktır kendini böyle görenlerle tanışmak konuşmak isterim
0
🌸ir mania
(23.07.21)
Mason locası sizi beklemiyor ne yazıkki : )
Haklısınız, kendi çemberinin dışındaki bireyler için katlanması zor bir durum ama aile +1
Siz birden elit zümreye dahil olamazsınız aileniz dahil değilse ki bu soruyu sorduğunuza göre sanırım değil. Fakat torunlarınız dahil olabilir. Konuşup, yazıp çeviri yapacak kadar iyi min iki yabancı dil bilmeniz gerek . Çok gezmeniz sizin gibi flanöz/flanör hayatı yaşayan insanlarla karşılaşmanız gerek. Bunu da cafe neroda kahve içerken değil nebileyim budapeştede london cafed ekahve içerken yapmanız şansınızı arttırır ye düşünüyorum.
Elitizm her ne kadar içsel birşeymiş gibi görünse de aynı zamanda tüm bir estetik ve kültürel (davranışsal) biçimleri de kapsar. Çok kitap okumak kadar estetikten anlamak ve hayatına katabilmek gerekir. Evinizden yaşadığınız yerden önce kendinizi de dönüştürmek gerek bunu da ayy elitler beni görsün diye değil ben de öyle olayım diye yapmalısınız zaten.

Bi de artiz ne arar la pazarda demek istiyorum size. Elit insanın orta doğuda ne işi var? Türkiyede ne yapsın hem türk hem elit olsa çoktan başka bi yere göç etmiş olmalı bence.
Çok okuyun, çok (güzel) müzik dinleyin. Elit bulduğunuz birileri varsa bu gruptan mesela direkt kendileriyle tanışın, msj atın mail atın gittiği yerlerde yüzyüze bir selam verin falan yürüyün yani. (Tabi gerçekten öyle bulduğunuz birileri varsa)

Bir de evlenme, flört olayı demişsiniz. Evet, umarım zaten denginiz biri çıksın. Ama yani bunu da zor buluyorum, öyle biri sizi naapsın der gibi olacak : ) ama aslında çevresinde yöresinde değilsiniz ya karşınıza çıkması zor demek istiyorum.



Edit: bu gruptan derken sanatçı, yazar tayfasını kastettim.
Edit 2: dil öğrenmeyi hobi amaçlı değil, çeviri yapmak (kitap/makale), seyahat etmek, bir süre yurt dışında yaşamak için söyledim.
Edit3: hepsi için çok para gerek tabiiki. Sonuç olarak elitizim de özünde sınıfsal bi mesele zaten.
0
jimjim
(23.07.21)
Türkiyeden rahatça çıkıp avrupada elit tabakaya hitap eden bir sanat etkinliğine katılacak kadar (avusturyada bir opera sahnesini izleyip anlayabilmek) bir kültüre sahip değilseniz, yaşayan ünlü ressamların sergilerine gidip eleştirmenleri takip etmiyorsanız, klasik eserleri orijinal dilinde okuyup anlayamıyorsanız(en azından 2-3 dil) ve en önemlisi bunları finanse edecek kadar (eğitim, seyahat ve diğer giderleri) zengin değilseniz, elit zümreye dahil olamazsınız. Ancak kültürlü insanlara dahil olursunuz.
0
neysene
(23.07.21)
Ben doğuştan elitim aslında fakat yeşerip meyve verecek ortam bulamıyorum
0
🌸ir mania
(23.07.21)
iyi üniversitelerin akademik alanları hala az da olsa elitizm vaat ediyor ama o da sınırlı, şans biraz, çok odtülü, bilkentli cahil gördüm çünkü. bu ülkede muhalif olduğu için, popüler semtlerde oturduğu için kendini aydın zanneden çok büyük bir popülist yarı-cahil kitle var, aradığın gerçek entellektüelizm ise burada da bulamazsın.

tek bir yerden ziyade bu biraz da kaliteli ortamlarda sürekli bulunarak belirli bir çevre elde edilebilir, mesela çok köklü derneklerde, popülist olmayan hobi gruplarında, doktora yapan ya da yapmış insanların arasında
0
gezegen olan pluton
(23.07.21)
Mümkün olduğunca öyle gruplara girmeye çalışıyorum. Senin de müze gezdiğini biliyorum plüton ama hep bi avamlık yani yapmacık oluyor bizim ülkenin entelektüel geçinenleri. Müze gezip tavla atan okey oynayan tipe ben elit demem
0
🌸ir mania
(23.07.21)
ilk once para problemini cozmen lazim, sonra gerisi gelir.
mason locasina uye bir tane orta direk bulamazsin, bu rastlanti degil herhalde. :)
0
cooperr
(23.07.21)
@copper mason locası yazdığıma bakmayın ben orayı da beğenmem bence zira düşünce özgürlüğü yok bir nevi tarikat gibi. Aidat ücretlerini de bilmiyorum ama begendigim biyer olsa karşılarım
0
🌸ir mania
(23.07.21)
(22)

Kız arkadaşım beni çok kırdın, güvenimi kaybettim sana diyor

noluyo yaa
Geçen saçma sapan bi yorum yapmıştın hastalığıyla alakalı (çok sıradan bir cinsel hastalık çıktı kendisinde ve ilaç almasına rağmen tekrar pozitif geldi test, ve yine ilaç kullanıyor). Çok kızdı, sonra üstüne konuşmamız gerekti sonraki günlerde vs. Cumartesi günü yürürken ben destek olma manasında b
Geçen saçma sapan bi yorum yapmıştın hastalığıyla alakalı (çok sıradan bir cinsel hastalık çıktı kendisinde ve ilaç almasına rağmen tekrar pozitif geldi test, ve yine ilaç kullanıyor). Çok kızdı, sonra üstüne konuşmamız gerekti sonraki günlerde vs.

Cumartesi günü yürürken ben destek olma manasında bir şey söyledim, hala pozitif olmasına çok üzgünüm dedim. Çok feci patladı, yeter artık bundan bahsetmenden bıktım, anlamıyor musun beni kötü hissettirdiğini dedi, sayende kendimi kirli hissediyorum dedi ve git dedi (birlikte konser gibi bir şeye gidiyorduk).

Sonra ellerimde çiçeklerle gittim özür diledim, gönlümü aldım gibi oldu. Sonra eve gitti vs. Dün aradık konuştuk 1 saat, beni çok kırdın. Sana nası güveneceğimi bilmiyorum sanki aramızda bir şeyi kırdın diyor. Bize bir şans daha ver, güvenini geri kazanıcam dedim o da düşünmem lazım dedi.

Ne yapayım ben şimdi? bu kıza çok feci aşığım, ve böyle saçma bir şeyden dolayı aramızdaki her şey bitsin istemiyorum. Ağlayacak gibi oluyorum sürekli.
0
noluyo yaa
(19.07.21)
eger cok özel degilse hastaligi neydi ve siz nasil bir yorum yapmistiniz?

biraz daha detay verme sansiniz olursa daha saglikli bir yorum yapilabilir diye dusundum nacizane.
0
la lykia
(19.07.21)
@la lykia, güncelledim.
0
🌸noluyo yaa
(19.07.21)
Güvenimi kırdın diyorsa hakkaten tekrar kazanmak imkansız bence. Yaptığın şey nolursa olsun o laf çıktıysa ağızdan geri dönüşü yok. Kadınlar sildi mi tam siler
0
mezarkabul
(19.07.21)
Abartmış ya, ne kadar kadın tanıdıysam %80 i böyle. Sen elinden geleni yap ve alttan alan taraf olma. Yeter abarttın artık sen benim de sabrım var gibisinden sert çıkış.
0
phiphi
(19.07.21)
Bunda üzülecek ne var ya?HIV mi kapmış? Ya da siğil mi var? Destek olmuşsunuz, neye alınmış? Kendi bilinç altında biriyle ilişki yaşayıp, ondan kaptıysa, bunun pişmanlığı vardır. Ama siz ne yapmışsınız anlamadım. Ben de kadınım.
0
gelmeistemem
(19.07.21)
@gelmeistemem, yok sadece antibiyotikle geçen bir şey. Bana sırılsıklam aşık olan kız birden değişti şu son yorumumun üzerine.

Bence ikimizi de yordu bu süreç. O yüzden artık her gün bunu mu konuşucaz, bana kendimi kirli hissettiriyorsun anlayamıyor musun bunu dedi.
0
🌸noluyo yaa
(19.07.21)
Bence aldatti seni. Bu kadar abartmasinin baska anlami yok
0
sen nasıl bir insansın
(19.07.21)
ben hala neye kırıldığını tam anlamadım sanırım, saçma sapan bir yorum olarak dediğiniz şey "hala pozitif olmasına çok üzgünüm" demeniz mi yoksa başka bir yorum da yapmış mıydınız?

ne kadar süredir birliktesiniz?

bence ihtimaller:

ya size tamamen gerçekten sadık ve sizin yorumunuzdan onu aldattığınıza dair bir ima sezdi, çok kırıldı.
ya sizin onu aldattığınızı ve sizden geçtiğini düşünüyor ama açıkça söyleyemiyor.
ya da sizi aldattı.
0
la lykia
(19.07.21)
Olaya muhtemelen göremediğiniz şu açıdan bakın; karşı taraf bir dertle, hastalıkla uğraşıyor üstelik tedaviden umutlanmasına rağmen bu da işe yaramıyor, en yakınındaki destek olup moral falan vereceğine patavatsız bi laf ediyor.

Hastalık ne? Siz ne kadar kırıcı, dangalakça bişey söylediniz biz bilmiyoruz.

Kadınların yakalandığı birçok cinsel hastalık hormon kaynaklı veya hormonlara etki edecek şeyler, havasının modunun değişmesi çok normal. Aynı andan hem fiziksel muhtemelen hem psikolojik bir etkiyle başa çıkarken hastalıkla (eğer kadınlara has bi hastalıkla) hiçbi fikri olmayan biri kalkıp saçma bi yorum yapıyor. Ne düşünmüş, nasıl hissetmiştir kız arkadaşınız bir düşünün.
Bu kadar insani bir olayda öyle yorum yapan günlük kriz anlarında veya çok ciddi problemlerde nasıl davranır kim bilir? Nasıl güveni kırılmasın?
0
rewlack
(19.07.21)
@la lykia, aldatma durumu yok. Pozitif olmana çok üzgünüm, bu haftasonunu çok farklı hayal ediyordum senle dedim. 1.5 aydır falan birlikteyiz kızla. Ve bi ay önce ilk testi yapmıştı. Beni aldatma veya onu aldattığımı düşünme veya onun beni aldttığını düşündüğümü düşünmesi ihtimali 0 o yüzden.

@rewlack, biliyorum bence de haklısın. Ama bi an eşeklik ettim. Onun uğraştığını bildiğim için yanında olduğumu belli etmek istedim. Maalesef yanlış şeyler söylemiş oldum ve bunu düzeltmek istiyorum, o kadar.
0
🌸noluyo yaa
(19.07.21)
Bence senden ayrılmak için bahane arıyor 2 haftaya kalmaz ayrılacak senden.
0
komando kani var bende
(19.07.21)
@ komando kani var bende, yalan olmasın mantıksız gelmiyor. Ama 2 gün önceye kadar sana aşığım deyip buraya dönmesi beni çok şaşırtıyor.
0
🌸noluyo yaa
(19.07.21)
Bir ihtimal de şöyle olabilir: Siz, seninle bu hafta sonu çok farklı hayal ediyordum diyince, o da ben hastayım, moralim bozuk, senin aklında cinsellik var gibi düşünmüştür.
0
gelmeistemem
(19.07.21)
gelmeistemem +1

eger hastalik konusu konusulurken tam olarak dediginiz gibi bir cumle kurduysaniz gercekten kirici.

bir kadin olarak dusunuyorum, hastalik zaten yeterince stres sebebi cunku antibiyotige ragmen gecmemis, kafada bir ne olacak endisesi var. siz de o cumleyi kurunca biraz "sagligin ve sen pek de umurumda degilsiniz, haftasonu ne guzel keyif yapacaktik" seklinde cinsellik derdine dusmus gibi olmussunuz, bu da kirici olmus tabii.

bence tekrar bir konusun, cumlemi boyle anladiysan cok uzgunum bakis acim asla bu degildi, ben de cok uzuldum ve senin icin bir sey yapamanin verdigi caresizlik hissi ile sacmaladim, benim icin cok degerlisin vs gibi.
0
la lykia
(19.07.21)
yaptığında hatalısın fakat kız arkadaşının hpv kaptığını tahmin ediyorum o da önceki ilişkisindeki bu bilgisizliğinin öfkesini senden çıkarıyormuş gibi geliyor
0
grimavi
(19.07.21)
@la lykia, dedim neredeyse hepsini. Çaresiz hissettiğimi söylemedim onu da söyleyeyim bi daha beni arayınca. Düşünmem lazım falan deyince biraz rahat bırakayım istedim.
0
🌸noluyo yaa
(19.07.21)
@playing star again, haklı zaten. Haklı olduğunu, hata yaptığımı biliyorum. Gerçekten ona yardım etmek için bir şeyler yapmak istiyordum, böyle saçma bir şey söyledim.

Düzeltmek istiyorum durumu sadece. Çırpınıyorum bunun için.
0
🌸noluyo yaa
(19.07.21)
rewlack+1
Ayrıca daha zaten ilişkinin başı, eğer direkt cinsellik odaklı bi beklenti varsa öyle bi ilişki bulsaydı demiştir kız. Siz normal ilişkimiz olsun, sevgili olalım modundasınız karşılıklı böyle anlaşılmış ama yani ciddi bir durum, hastalıkta bile adam şeyinin derdinde llaya bak demiştir kız.

Neyse, bence sakinleşince bir şekilde geri dönüşü olur. Ancak ısrarla inadı karıştırmayın. İnsan gibi gidip “özür dileyin” gevelemeden yok şöyle oldu da böyleydi de ık mık demeden. Şu an aynen bizim karşımızda kabul ettiğiniz gibi;
tam bir öküzlük yaptım, ya ben nasıl öyle bi halde bu tepkiyi verdim kendime çok kızıyorum deyim açıkça net bir şekilde özür dilerim deyin. Aranızdaki duruma ve kızın ilişki ve insanlık takdirine göre affeder veya affetmez artık.

“ böyle saçma bir şeyden dolayı aramızdaki her şey bitsin istemiyorum.” sen istemiyorsun diye bitmeyecek değil.
0
jimjim
(19.07.21)
@jimjim, yaptım onları ellerimde çiçeklerle gittim özür diledim. Eşeklik yaptım, yaptığım yorum çok kötüydü dedim, seni asla kırmak istemiyordum dedim, kendime çok kızgınım dedim. Dedim de dedim. O anda öptü barıştık gibi olduk. Sen hem iyi hem de kötü anlamda inanılmaz bir adamsın dedi bana.

Ertesi gün güvenemiyorum dedi.
0
🌸noluyo yaa
(19.07.21)
Vajinal enfeksiyon herhalde. Vajinit yani. Sana göre önemsiz bir şey de onunla ugraşmak sahiden cok yorucu oluyor. Bir de sahiden geçmezse başka testler bilmem neler yapılacak. Daha da sinir bozucu bir durum. Ayılık etmişsin. Bekle bence bir şey yapma. Biraz süre geçsin. Sonra da bu konuyu hiç açmadan ve cinsellikten hiç bahsetmeden devam et. Kendisi açana kadar.
0
velvetmorning
(19.07.21)
üzerine gidip aynı konuda konuştuğun için şımarmış

çiçek vs almayacaktın sen de soğuk yapacaktın

bir daha konu açılınca sen kapat, bu konudan bahsetme

'' güvenini mi kaybettim aşkım '' vs diye sorular sorma.
0
megacracker
(20.07.21)
@velvetmorning, dün aradım bi 5 dakka konuştuk falan. Bakalım, umarım geri kazanırım kendisini.
0
🌸noluyo yaa
(20.07.21)
(19)

Bu insanlar cocuklarini nasil yetistiriyor?

demirr
5 yasinda bi oglum var. Sabit bir arkadas cevresi yok. Malum buyuk sehir. Ne zaman parka gitsek oglum birileriyle tanismak istiyor. Biz onu elimizden geldigince kibar ve naif yetistirmeye calisiyoruz. Ama ne zaman biriyle tanismak istese cocuklar cevap vermiyor bön bön yuzune bakiyor. Az once kendi
5 yasinda bi oglum var. Sabit bir arkadas cevresi yok. Malum buyuk sehir. Ne zaman parka gitsek oglum birileriyle tanismak istiyor. Biz onu elimizden geldigince kibar ve naif yetistirmeye calisiyoruz. Ama ne zaman biriyle tanismak istese cocuklar cevap vermiyor bön bön yuzune bakiyor. Az once kendi aralarinda oynayan bikac cocugun yanina gitti "merhaba arkadaslar benim adim mustafa, beraber oyanaybilir miyiz" diye sordu. Cocuk "hayir biz senle oynamayiz, sus git" gibi seyler soyledi. Bazen ayrilirken gorurusur arkadaslar yarin yine gelirim diyor istisnasiz cocuklarin hepsi de cevap vermiyor bön bön bakiyorlar. Bu sanirim ailelerin yetistirmesinden kaynaklaniyor. Uzucu bir durum. Siz ne diyorsunuz
0
demirr
(11.07.21)
Bence herkes çocuk sahibi olmamalı. Denyo denyo tipler çocuk yapıyor sonuç bu işte. Bu çocukların anneleri babaları da aynı apartmanda yaşayıp asansörde karşılaşınca iyi akşamlar diyince bön bön yüzüne bakan tiplerdir kesin.
0
suicides underground
(11.07.21)
Valla elit bir semtte yaşamıyorsanız eğer bu şekilde bir tanışma/selamlaşma olayı çocuklar arasında olmuyor pek. Genelde direkt oyuna müdahil olma şeklinde oluyor. Yani evet sizin tavriniz olması gereken şekilde ama ben çocuklar arasında hiç böyle bir diyaloğa şahit olmadım sanırım. Görece iyi bir semtteyiz yeğenimi genelde parka götürürüm ama olay genelde doğrudan oyuna girme şeklinde oluyor. Ya topu olana yanliyorlar, ya kaydirakta yarış yapıyorlar vs.

Üzücü bir durum cidden. Umarım kendi gibi çocuklar ile karşılaşır.
0
Amaranta ursula
(11.07.21)
Tabletin icine alismislar gercek insan gorunce sasiriyorlar :)
0
divit
(11.07.21)
Beş yaşında bir çocuğa göre fazla olgun ve nazik cümleler bunlar. çocuk yetiştirmekten hiç anlamam ama ben ne çocukken böyle şeyler gördüm ne de etrafımda böyle çocuklar gördüm. hem de erkek çocuğu.
0
dafuq
(11.07.21)
Muhitle ilgili bir probleminiz de olabilir. İstanbul için örnek verecek olursam; bağcılar esenler çocuğuyla bakırköy beşiktaş kısmen bahçelievler çocukları bir değil çünkü çocuk ailenin aynası oluyor bence. Malesef bir çok aile çocuğu doğuruyor ama gelişimini takip edtmiyor sizin gibi üzerinde titremiyor hal böyle olunca sonuçlar ortada
0
goodyes
(11.07.21)
Üzüldümmustafaya +1 ancak eskidende benzer durumlar vardı yaş gereği olan şeyler sizde bir sorun yok dünya hep böyleydi hep böyle devam edecek
0
basond
(11.07.21)
pek ilgili değil ancak, dün misafirliğe gelen 5 yaşında bir misafir oradan oraya canhıraş koşarken orta sehpanın üstüne çat diye düştü. orta sehpanın birbirine çember şeklinde puntalanmış ayakları vardı. masa kırılarak katlanarak dümdüz oldu. aklımız çıktı bir şey oldu diye. baktık hiç bir şeyi yok, annesi hiç bir şey demeden aldı oğlunu içeri geldi.
mesele masanın kırılması vs. değil ancak insan bir kusura bakmayın çocuk işte eheh der. biz olsak yerlere kapaklanırız özür dilemekten. tutar sanayi sanayi gezdiririz. hiç bir şey olmamış gibi çıktı odadan. inanılmaz :)
tabi şimdi bunun yetiştirdiği çocuktan kibarlık ve naiflik ne kadar beklenebilir, siz tahayyül edin.
0
o kadar da degil aga
(11.07.21)
@dafug bakınız aslinda olmasi gereken seyler elit sayilacak bu mecrada bile tuhaf karsilanabiliyor. Bunun olgunlukla alakasi yok ki. birisinden talebin varsa bunu kibarca anlatirsin ya da sorarsin. Anladim ki gercekten cografya kaderimiz. Ve anladim ki gercekten dünya hassas insanlar icin cehennem
0
🌸demirr
(11.07.21)
ailesinden ne gorurse onu gosteriyor. eminim annesine bu sekilde tanisma cumleleri kursaniz arkanizdan ehehe kibarcik diye dalga gecer.
goodyes'in yazdigi gibi yetistirmiyor, doguruyorlar.
siz yine de yolunuzdan sasmayin ama hakkini aramasini da ogretin mutlaka.

kolay gelsin
0
65 derece
(11.07.21)
Ben ustteki arkadaslarin aksine daha elit semtlerde, beyaz yakalinin buyuttugu cocuklarda gozleniyor diye dusunuyorum o cocuklarin davranisini. Cunku ailesi demistir ki yabanciyla oynama falan, nasil ki o ebeveyn kendi arkadas grubuna birini almiyorsa kolay kolay cocugunu da oyle yetistiriyor. Ben yakin zamanda izlemistim, o yuzden saniyeli link verebiliyorum, kanadali anne de kanada'da oarkta cocuguna arkadas bulamamaktan sikayetciymis: youtu.be programin tamamini izlemenizi tavsiye ederim
0
neverletyougodown
(12.07.21)
Aynı yaş aynı model evlattan bende de var :) parka girer girmez kaydırağa tırmanırken benim adım Ali diye kendini tanıtır. Daha karşılık veren olmadı.
Yolda giderken gördüğü insanlara selam verir, bakkalda markette konuşmaya başlarken kendisini tanıtır meramını sonra anlatır, kolay gelsin der, iyi çalışmalar diler... Büyüklerden de selamını alan çok az insan var. Sadece çocuklar değil, büyükler de selamlaşmayı, bir merhabayı bilmiyor maalesef...
0
balik kraker
(12.07.21)
Bizim apartmandaki hodukler de boyle. Ogretmen bunlar ustelik. Cocugunuz 6 yasina gelince tegv egitim parkina goturun. Pandemi nedeniyle online etkinlikler de var. Sizin gibi saygili ailelerin, saygili cocuklari var.

Yurtdışında tanimadigin insana selam veriyorsun, medeniyet ne guzel.
0
gelmeistemem
(12.07.21)
Buna bende çok rastlıyorum. Hanzo insanların hanzo çocukları. semtten semte fark ediyor. ona eminim ama çayyolunda büyüyen yetişen iki kardeşiz biz. kardeşim şimdi 21 yaşında gerçi ama anaokulunda iri kıyım bir çocuk kardeşime salça olmuştu. ki kardeşim de o kadar minnoştur ki aliye'deki arda gibi falan. her neyse hanzo çocuğun anasıyla anaokulu öğretmeni arkadaşmış olan benim kardeşime oldu. tabi annem hepsinin üstesinden geldi, şikayet etti kardeşimi başka okula aldı. ama nedense o zamanda beri çocuk okullardan nefret etti hep. neyseki besyocu oldu da zevk alıyor artık okumaktan.

demem o ki hep var böyle hanzo ailelerin hanzo çocukları. her dönem var, eğitim, zenginlik, iyi semt vs fark etmiyor. o yüzden sallamayın zamanla herkes kendisi gibi insanları buluyor. mustafaya da kıyamam yerim onu ben.
0
Hallegadola
(12.07.21)
Merhaba,
Kendi denginiz bir muhitte kalırsanız böyle şeylerle daha az karşılaşırsınız
Bunların haricinde, çocuklar kendi aralarında olası kabalıklara, hilelere vs alışmalılar yani min düzeyde deneyimlemeli bunları. Yarın öbür gün o çocuklar büyüyecek çevrede böyle insanların olduğunu bilmeli mustafa
Ayrıca 5 yıl önce doğan çocuğa neden mustafa adını verdiniz abi yaa :D
Neyse, önerim bi takım sporuyla vs veya sanatsal bişeyle ilgilensin minik. Kreş falan derken daha da iyi olur.
0
jimjim
(12.07.21)
Haklısınz tabi ama fazla da steril yetiştirmemek lazım çocuğu. Hayatı boyunca böyle insanlarla muhattap olacak.
0
westblack
(12.07.21)
İnsanlar çocuklarını özgüvensiz yetiştiriyor, bizim toplumda atılgan davranışlar pek onaylanmaz çekingen davranışlar aferin alır. Çocuğu özgüvenli şekilde yetiştirmeyince de kendini ifade etmede güçlük yaşıyorlar. Ya suskun kalarak ya da agresif davranarak kendilerini ifade ediyorlar. Bunun haricinde insanlar televizyondan oradan buradan duyduğu kötü haberler yüzünden çocukların dışarıdaki tüm insanları tehlikeli olarak etiketlemesine neden oluyor. Bu gibi nedenlerle çocuklar sosyal iletişimde zorluklar yaşıyor.
0
Josephine.
(12.07.21)
hissettiklerinizi anlıyorum. benim ufaklık da böyle şeyler yaşarsa fazla müdahil olmamaya ve durumu dramatize etmemeye çalışıyorum. çünkü gerçek hayat da tam olarak böyle olacak. büyüyünce her istediği olmayacak reddedilecek vs. bunlara ne kadar erken alışır normalleştirir ve takılmazsa o kadar iyi. semtin elitliği ile de alakası yok. artık her seviyeden çocuk kaba ve saldırgan olabiliyor. elitler daha bile fazla kaba olabilir yukarıdaki arkadaşın dediği gibi
0
iwillsee
(12.07.21)
30 yaşındayım, çocukken ne kadar çok kişi oynarsak o kadar iyi olur diye düşünüyordum. Sabah mahalledeki herkes toplanır, sokakta oynardık. Doğrusu budur. "Sen oynama, sen git", vb bunlar ilkel insan davranışı.

Çocukları yanlış yetiştirmişler, sizin çocukta sorun yok. Çocuğum olmadığı için daha ayrıntılı yorum yapamayacağım malesef.
0
hayirsiz
(12.07.21)
izmirdeymişsiniz istanbul olsa mustafa ile oğlum tanışsın isterdim. Benim oğlum da inince arabaya bile by by yapar 2 yaşında. Abi abla hemen gördüğü çocuğa selam verir oynamak ister kimi oynar kimi kaçar. Tersleyenler felan oluyor..
Yapacak şey yok her kesimden var böyle insanlar büyüdükçe daha beterlerini görecekleri için hiç dramatize etmeden oyununa devam etmesini sağlıyorum ben.
0
cilekli pasta
(12.07.21)
(4)

orijinal parfumu nereden aliyorsunuz?

Lusid*
internetten alacagim ama hangi site ya da magaza guvenilir bilmiyorum
internetten alacagim ama hangi site ya da magaza guvenilir bilmiyorum
0
Lusid*
(11.07.21)
sephoraya gidip fiziksel aliyorum
0
eksi sozlukte eksiyen adam
(11.07.21)
sephora ya da beymen.com'da indirim yakaladığımda.
0
theseachange
(11.07.21)
Artik her sey amazon.com.tr
0
howfaristhesky
(11.07.21)
Boyner
Morhipo
0
jimjim
(11.07.21)
(15)

Hâlâ aşı olmayanlar

dissendium
Aşı hakkı olup hâlâ aşı olmayan var mı? Aşı hakkı geleli bayağı oldu ama aşı olmaya daha karar vermedim. Aile hekimliği 50 metre uzakta ama erteliyorum sürekli. Aşı karşıtı da değilim. Sadece kalp iltihabı riski korkutuyor biraz. Siz ne zaman yaptırmayı düşünüyorsunuz? "Gençleştim resmen, bu kadar m
Aşı hakkı olup hâlâ aşı olmayan var mı? Aşı hakkı geleli bayağı oldu ama aşı olmaya daha karar vermedim. Aile hekimliği 50 metre uzakta ama erteliyorum sürekli. Aşı karşıtı da değilim. Sadece kalp iltihabı riski korkutuyor biraz. Siz ne zaman yaptırmayı düşünüyorsunuz? "Gençleştim resmen, bu kadar mı fark eder" diyen var mı? Kol ağrısı gibi etkiler hemen geçiyor mu?
0
dissendium
(09.07.21)
kalp iltihabı olayı 26 yaşından küçük erkeklerde görülmüş, onun da bir oranı vardı.

Ben yarın sabah ikinci dozu yaptıracağım. İlk aşının etkisi iki günde geçmişti, ikinci dozu göreceğiz. Öyle gençleştim diyecek bir şey yok ki :D vücudumun virüse karşı bişeyler geliştirebildiğini tahmin ediyorum sadece, o biraz rahatlatıyor.

Bu arada covid geçirenlerde de uzun vadeli nefes problemleri, bilinç bulanıklıkları vs. var, bizzat 33 yaşında bir arkadaştan duydum kendisi covidi nefes sıkıntısı çekerek atlattı, sonrasında da işime odaklanamıyorum diyordu. 3 ay falan geçti şu an daha iyi ama hastalığın da fena etkileri olabiliyor yani.
0
nhk ni youkosu
(09.07.21)
Kol ağrısı gibi etkiler kişiden kişiye değişiyor. Ben aşıdan birkaç saat sonra aşılı kolumun üstüne yatıp uyudum sabaha kadar, koluma biraz şiddetli bastırmadıkça ağrı falan yoktu.

Etrafımda en az 6-7 kişi öldü, hepsi de yaşlı ve/veya hasta değillerdi. Arkadaşımın arkadaşı, sağlık sorunu olmayan 30'lu yaşlarında biri öldü. Ben bilime güveniyorum ama onu geçelim, 38 yaşımda koronadan ölmek mi, 50-60 yaşımda bugünkü aşının uzun vadeli yan etkilerini görmek mi diye tartınca aşıyı tercih ederim :)
0
kobuzchu kiz
(09.07.21)
kalp iltihabı riski milyonda 12 gibi bi orandaydı. Hastalığı asemptomatik geçirenlerdeki kalp hastalığı ya da ileride yaşanan nefes darlığı gibi sorunların oluşma ihtimali bile çok daha fazla. Aşı yine daha kârlı yani bu durumda.

Ayrıca faz 3 çalışmaları bitmedi diye sağa sola yazanlar var, buraya da gelirler belki birazdan. Aşıların faz 3 çalışmaları geçen sene yapıldı ve sonuçları yayınlandı. Girip bakabilirsiniz. Denek falan olmuyorsunuz aşı olunca.

Yan etkisi olarak da bende sadece kol ağrısı oldu ama benim birkaç arkadaşımda bi iki günlük hafif ateş, halsizlik falan oldu. Ama bu dediklerim hep doktor ve birkaç ay önce iki doz sinovac olmuşlardı, 3. doz aşısında oldu yani. Benim de 3. doz aşısıydı ama işte kol ağrısı dışında olmadı. Çok da şiddetli değil tabi yan etkileri ama bi iki gün halsizlik, hafif kas ağrısı falan olabilir aklınızda olsun.
0
nundu
(09.07.21)
Hala sinovac var alman olmak zorunda degilsin.

Asi benim icin de asiri gereksiz, bulasacak bir ortamim yok. Hatta normal nezleden,alerjiden de kurtuldum maske ve kolonya sayesinde.
0
divit
(09.07.21)
Annemle babam olmadi, ben oldum ilk doz biontech. Seeettiiiimin kol agrisi haric tum yan etkileri gosterdim. Ilk gun ates max 37C ye yukseldi ve ilk 3 gun grip olmus gibiydim. Sonra gecti. Ama kalp ritminde bi bozukluk var gibi hissediyorum, dinlenme durumunda bile bi carpinti oluyor ara sira ve bazen ani bi saplanma oluyor geciyor. 2. doz hakkim temmuz sonunda ama oncesi ekg cektirsem mi bilemedim.
0
e mice
(09.07.21)
ben acayip sagliksiz biri olarak aynen senin gibi kalp iltihabi veya hik diye dusup olme korkusu yasadim. sonucta asi olmanin olmamaktan daha iyi olacagini dusunup oldum.

ilk gun belli belirsiz kol agrisi, sorun yok. ikinci ve ucuncu gun kas agrilarindan belimi oynatamiyordum, hasta sayilmaz ama keyifsizdim ve enerjim dusuktu. kademeli olarak duzeldi.

saka yapmiyorum, anksiyetemin de etkisiyle ben "birazdan kalbim durabilir ve olebilirim" korkusuyla gecirdim ilk gunleri. anneme demistim sabah ise gitmeden falan kontrol et nefes aliyor muyum diye, o da ciddi ciddi etmis fjdkdod.

simdi asi oldugumu bile unutmus durumdayim yani hicbir sey olmadi. haaa uzun vadede yan etkisi cikarsa da bilim sehidi sayarim kendimi, asi olup olsek kimse bahsetmez bile asi karsitlarina koz vermemek icin, oyle sessiz sedasiz gideriz.

bence bir sey olmaz ama ya baksana İsrail butun ulkeyi asilayali aylar oldu, bir sey cikmadi. kalp kasi iltihabi da cogu kisi icin zaten tedavi edilen bir sey sanirim.
0
der meister
(09.07.21)
Aşı olmanın faydaları aşı olmayıp covid geçirmekten daha iyi. Fayda zarar oranı böyle. Aşınızı olun, amerika tüm herkesi biontech’le aşıladı bir b*k çıksa orada çıkar olay olurdu infial yaratırdı zaten. 3 doz aşı oldum ben, zımba gibiyim yani, yan etki falan yaşamadım :D
0
helena
(09.07.21)
Ben de aynı kaygılarla erteledim de erteledim. Tam da az önce "artık alayım şu randevuyu, ne olacaksa olsun!" derken duyuruya denk geldim. Güvendiğim tek şey Amerika'da ve Avrupa'da insanların biontech ile aşılanmış olması. Kendi devletime güvenmiyorum ama herhalde onlar kâr-zarar, yan etki hesabını iyi yapıp öyle vurmuşlardır aşıyı diye kendimi ferahlatıyorum.
0
Mossy
(09.07.21)
neden gençleşeyim aşı bir virüs için sonuçta.
yan etki olmadı.

doğru dürüst dışarı çıkabiliyorum. biraz daha kapalı ve endişeli kalsaydım ruh sağlığımı tamamen kaybedecektim. hareketsizlikten zaten akciğerler küçüldü, yağlandık, eklemler güçsüzleşti vs.bu saatten sonra salgına tahammül edebilmek ve ölmemek için başka seçenek göremiyorum.
0
jimjim
(09.07.21)
yalnızca 2 gün kol ağrısı oldu. yumruk yemişim gibiydi.

Kalp iltihabı riski kovid sonrası daha yüksek. Yani aşı olduğunda bu riski düşürmüş oluyorsun.
0
zimbirik
(09.07.21)
kol ağrısı olayına millet neden bu kadar takılıyor? tetanoz aşısı da sağlam ağrı yapar. yapılan çalışmalarda aşının doğrudan kalple alakalı sıkıntı yarattığı tespit edilemedi. aşı öncesi-sonrası kalp hastalıklarında anlamlı bir fark yok.
0
silah taciri
(09.07.21)
2.5 ay önce Corona gecirmis biri olarak 19 temmuzda asilanabiliyordum en erken; 19 temmuz sabahına randevu aldım. Aynı şekilde Avrupa ülkelerinden birinde vatandaşlığım var; burada henüz covid gecirenlere üç ayda bir aşılama gelmemisken diğer ülkede bu sistem başlamıştı, orda da 23 temmuza moderna için randevu almıştım.

Ben hastalığı çok hafif atlattım; koku ve tat duyularım gitti, 5. gunde tat duyum geri gelmişti, iki hafta sonunda hiç Corona olmamış gibiydim. Buna rağmen en hafif hali bile emin olun ki çok hem psikolojik hem de fiziksel olarak insani çok yoruyor. İkinci defa geçirmiş olma fikri bile beni ürkütüyor.

Dolayısıyla hastalığa karşı elimizdeki tek silah asiyken, aşının yayınlanan sonuçları çok büyük oranda guvenilirken (evdeki herhangi bir ilacın prospektusunu okuyun, çok daha ağır yan etki ihtimallerini orda da goreceksiniz) ben aşı olmamayı düşünemiyorum.
0
fraise
(09.07.21)
ortopedi ameliyatı olduğum için şu an ekstradan eklem ağrısı çekmek istemediğim için olmuyorum ben.
0
jepa
(09.07.21)
Zatürree aşısı ile kıyaslarsak onun 4te 1i kadar yorgunluk yaptı. Ailecek çürük dnalı olmamıza rağmen çook hafif sıkıntılar verdi. Bence mutlaka olun
0
photo85
(09.07.21)
olmak istemeyen iş arkadaşlarım var. kendisine 6 metre yaklaştığımda maskesini yüzüne çeken iş arkadaşım da var. ben uzun uzun okuduktan sonra mrna aşısı olmaya karar verdim, öncesinde kararsızdım. normal enerji seviyelerime gelmem birkaç günden fazla sürdü, yalnız. aşıyla böyle oluyorsam, dedim... bana aşılanmamak biraz sorumsuzca geliyor. benim fikrim sadece, tabii...
0
e haliyle
(09.07.21)
(3)

almanca kursu için nereyi tercih ettiniz? memnun kaldınız mı?

jimjim
goethe bana uygun seviyede yüzyüze eğitime başlayıncaya kadar gitmeyeceğim. yoksa tercihim orası. (şu an sadece a1 var o da ileri tarihte başlayacak)istanbulda mümkünse yüzyüze önerilerinizi alayım.danke.
goethe bana uygun seviyede yüzyüze eğitime başlayıncaya kadar gitmeyeceğim. yoksa tercihim orası. (şu an sadece a1 var o da ileri tarihte başlayacak)
istanbulda mümkünse yüzyüze önerilerinizi alayım.
danke.
0
jimjim
(08.07.21)
goethe biraz para tuzağı haberiniz olsun, anadolu yakasındaysanız marmara üniversitesinin kursları oluyor onlar yüzyüze kurslara başlarsa tavsiye ederim orayı
0
nahtoderfahrung
(08.07.21)
ya goethe'yi biraz da son kurlara doğru gidip, belge alabilmek için (düz sertifikadan bahsediyorum, ekstra sınav değil) tercih ederim kafasındayım. sonuçta daha geçerli uluslararası açıdan. ancak dediğiniz gibi özellikle ilk kurlarda ben de mantıklı bulmuyorum ancak saçma sapan halk eğitim stili hobi olarak dil öğreten yerlere de uğramak istemiyorum. acelem var :D
0
🌸jimjim
(08.07.21)
Para tuzağı +1
Pandemiden önce Goetheye başlamıştım yüzyüze.B1 e kadar yüzyüze geldim, memnundum(iyi 1-2 hocaya denk geldim) ,pandemide B1 i online aldım.Onlinedan hiç memnun kalmadım,bıraktım.Özel ders ile devam ettim.Bence belli bir seviyeden sonra iyi bir hoca ile özel ders ile max 2-3 kişilik grup dersleri daha faydalı olur.Sertifika için zaten Goethe sınavına girilecek her türlü.
0
arenas
(08.07.21)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.