Giriş
(4)

kurs tavsiyesi

kimsesiz
aramizda guzel sanatlara hazirlik kursu tavsiyesinde bulunabilecek olan arkadaslar var mi? tesekkur ederimedit: konum ve bolum eklemeyi unutmusum kusura bakmayin. (istanbul/resim veya grafik tasarim)
aramizda guzel sanatlara hazirlik kursu tavsiyesinde bulunabilecek olan arkadaslar var mi? tesekkur ederim

edit: konum ve bolum eklemeyi unutmusum kusura bakmayin. (istanbul/resim veya grafik tasarim)
0
kimsesiz
(07.06.20)
@kimsesiz, hangi şehir hangi bölüm?
0
chihirovekohaku
(07.06.20)
bölüm?
0
jimjim
(07.06.20)
Ben erart'ta hazirlanmistim.. heyy gidi asirlar oldu...
0
msb
(08.06.20)
Soruya cevap: O donemler iyiydi. Yaklasik 18-19 sene once. Yani sinavi kazandirmaya yonelik bi egitimi vardi. Diger ufak capli atolyeler gibi sanat sepet yapalim derdinden ziyade gel seni bi okula sokalim diyorlardi. Simdi ne durumda bilmiyorum, zorbay serif cok kafa adamdir ama.
0
msb
(08.06.20)
(6)

yazlık evi olanlar bir bakabilir mi?

spell of flame
selamlar,yazlık evde olmazsa olmaz dediğiniz şey nedir? ne çok sorun çıkartır ve baştan düşünmek gerekir? denize konumu, site içi veya dışında olmasının avantajı ne olabilir? fikir vermesi açısından neler önerirsiniz?
selamlar,

yazlık evde olmazsa olmaz dediğiniz şey nedir? ne çok sorun çıkartır ve baştan düşünmek gerekir? denize konumu, site içi veya dışında olmasının avantajı ne olabilir? fikir vermesi açısından neler önerirsiniz?
0
spell of flame
(07.06.20)
Eğer sadece yaz aylarında gidecekseniz ve kışın hiç uğramayacaksanız, yazlık bence site içi ve müstakil olmalı. Bodrum'da falan evler var mesela 3 katlı, alt kat 2+1 orayı flat daire diye ayrı satıyorlar; üstte de 3+1 dubleks var mesela. Saçma bir tatil evi planı bence. Müstakil ev, eğer her işi başkalarına yaptıracak olursanız, masrafları biraz fazla olur; fakat, eliniz tamirata, bahçe işlerine, temizliğe falan yatkınsa onu da dengelersiniz.
0
malheiros
(07.06.20)
ne sıklıkla gittiğinize bağlı. bizim bi yazlık var egede, yılda 1-2 kere 15er gün gidiyoruz. site içi olduğu için kışın su basarsa, camı penceresi kırılırsa, bi terslik olursa haber veren yaptıran bir yönetimi var sitenin. site dışı yazlığa çok sık gidemezsem almazdım herhalde.
0
roket adam
(07.06.20)
@malheiros,

evet doğru dediniz, kışın uğramama ihtimalimiz yüksek, site içinde olması sanki daha mantıklı gibi. teşekkür ederim yanıtınız için.

@roket adam,
teşekkür ederim yanıtınız için, site içi bakmak daha mantıklı sanırım :)
0
🌸spell of flame
(07.06.20)
kışın hırsızlık vakaları
havuz
önemsiz gibi dursa da fiber internet var mı? bazı bölgelerde telefon interneti bile az çekiyor.
aidatlar nasıl, uzun süre kalmayacaksanız anlamsız.
otopark
gürültülü barlara vs yakın mı?yazı herkes eğlenmeye geliyor gece hayat canlı ama uyurken bazı yerler çok gürültülü olabilir.
market,hastane, kargo gibi ihtiyaçlarınız için yakınlarda alternatif var mı?

site aidatlara dikkat etmek koşuluyla daha iyi gibi.
0
jimjim
(07.06.20)
çalıştığım yere yakın olduğu için 3 sene boyunca yaz-kış yazlık evimizde oturdum.

bir kere bitişik nizam evden kesinlikle ve kesinlikle kaçınmak lazım. bizim ev 95 yılında 2x2 kare şeklinde 4 ev olarak yapıldı, arada sadece tuğladan duvarlar var. giriş kapıları arkaya bakan iki ev için çok sorun olmuyor ama şansıma yan tarafı sattığımız kişiden satın alan dayı da kışlıkçı çıktı. haliyle ses geliyor/gidiyor, gerginlik oluyor. sonra vay efendim neden "o bağlamayı senin götüne sokarım" diye küfrettin? e gecenin 12sinde balkonda bağlama çalarsan üzerine de yürürüm kafa da atarım yani, canım burnuma gelmiş.

müstakil evin problemi çok oluyor. boya, bakım, bahçe, ağaç, ot, çöp işleri kışın pek olmasa bile sulaması, ilaçlaması, meyveleri toplaması falan baharın ve yazın çok zaman alıyor. bir sene boyunca yazdan yaza uğranan evin bahçesindeki otlar diz boyu oluyor.

ayrıca çatısına çok dikkat etmek lazım. eğer dam şeklinde düz bir yapısı varsa akışı nasıldır, içeriye sızdırma olayı ne alemde bunu bilmek gerekir. kiremitli bir çatıysa yine bir kontrol ettirmek gerekiyor. su baskını, nem, akma, damlama 7-8 ay gibi uzun süre uğranmayacak bir evin başına gelebilecek en kötü şeylerden biri, kuzeye bakan ve nem yapan odaların tavanları tahmin edemeyeceğin kadar siyah küfle kaplanıyor; işin yoksa bir haftasonunu küf temizleyip boya yapmaya ayır. yine bodrum katı/kiler gibi toprak seviyesinde bir oda varsa su alıp almadığına dikkat etmek lazım.

kışın uğranıp kalınacaksa ısınma durumu nasıl olur onu düşünmek gerekir. klima olabilir, soba olabilir. ben 3 sene boyunca soba yaktım, şikayet ettiğim söylenemez. bir keresinde zort diye baca tıkandı gerçi, canımı zor kurtardım.

deniz mevzusunda da araba varsa herhangi bir sorun olacağını sanmıyorum. bizim ev denize 900 metre falan. arada 3-4 km uzaktaki bir sahile de giderdik. kız arkadaşımla bira, votka, cin falan götürüp takılacağımız zamanlar harici de yürüyerek giderdik. bisiklet veya scooter da kullanılabilir. denize yakın yerlerde sabahtan akşama kadar bir hengame olur. insan kalabalığı, park eden arabalar, son ses müzik dinleyen tipler. ben gürültüye karşı biraz hassas olduğum için allahtan denize o kadar yakın değiliz diye arada dua ederim.
0
chezidek
(07.06.20)
Bitişik nizam olmasın mümkünse +1
Yoksa bütün tatilinizi komşu konseriyle geçirebilirsiniz.

Çok önemli diğer şey su konusu. Şebekeye bağlı olması çok iyi olur. Bazı kalabalık siteler kuyudan ya da tankerle dışardan su aldığı için, bayram seyran gibi kalabalık zamanda susuz kalıp tuvalete bile gidemeyebilirsiniz..
0
lambada
(08.06.20)
(9)

yasaksız ilk hafta sonu

Bruce
sevgili 15 şehir sakinleri, bu hafta sonu için bir planınız var mı evden çıkmayı içeren? ben hafta içleri evden çalıştığım için akşam 7'ye kadar, doğru düzgün yürüyüşe bile çıkmıyordum. yarın erken vapurla burgazada kalpazankaya'ya gidip temiz hava alıcam arkadaşımla, çok helecanlıyım. en son 15 mar
sevgili 15 şehir sakinleri, bu hafta sonu için bir planınız var mı evden çıkmayı içeren?
ben hafta içleri evden çalıştığım için akşam 7'ye kadar, doğru düzgün yürüyüşe bile çıkmıyordum. yarın erken vapurla burgazada kalpazankaya'ya gidip temiz hava alıcam arkadaşımla, çok helecanlıyım. en son 15 mart'ta gezmeye çıkmıştım, karantina kurallarına uyup hak ettiğimi düşünüyorum heheh.
0
Bruce
(06.06.20)
Böyle düşünen onlarca insan olacak sokakta. İşim var ama olmasa da çıkmayacaktım.
0
okannn
(06.06.20)
Hak etmişsindir mutlaks fakst sen gibi hak etmiş milyonlar olacak dışarıda. Balkondan izlemekle yetineceğim ben.
0
monseur thenardier
(06.06.20)
Ben de cikmayi dusunmuyorum. Bence milet olarak evelerde tikili kalmaktan sikildik ama bir yandan da evlere alistik gibi geliyor bana, disari cikinca kendimi guvensiz ve konforsuz hissetmeye basladim. Markete falan zorunda olmasam gitmeyecegim neredeyse
0
exlibris
(06.06.20)
Kısa çalışmada olduğum için benim için değişen bir şey yok. Geçen akşam bebek sahile gittik. Hayatımda hiç bu kadar barzoyu bir arada görmemiştim. Bir süre daha ev civarı kalmaya karar verdim.
0
catch the arrow
(06.06.20)
urla'ya bugün mü gitsem yarın mı diye düşünürken yağmur başladı, yarın gideceğim. bugün de alışverişe çıkarım. alışverişi hafta içi akşam işten dönünce yapmak zor oluyordu. bence ben de hakettim. aslında denize de girerim diye düşünüyordum hafta başında ama deniz daha çok soğuktur diye vazgeçmiştim, zaten hava da bozdu.
0
pati
(06.06.20)
muhtemelen mahalle turu atacağım.

geçen kartal merkeze ve sahiline indim biraz dolaştım. insanlar maskesiz ve mesafeye dikkat etmiyor. iç içeler. millet anında unuttu hastalığı. zaten sokağa çıkma yasağı hızla artan vakalar yüzünden alındı sonra vazgeçildi.

ben bir süre daha insanlardan uzak duracağım. mahallede yürüyüş yaparım yine. bakkala gitmek, asansöre binmek bile rahatsız ediyor.
0
tabudeviren
(06.06.20)
ben çıkmıyorum.
özellikle hafta sonları daha çılgın kalabalıklar olur.
hafta içi akşam çıkacağım.

vapur falan diyorsun :/ yine de dikkat et kardeşim.
maskesiz de çıkmasın kimse.
0
jimjim
(06.06.20)
Sabah 5'te yuruyuse ciktim, disarda kimseler yokken biraz disarda oturdum, 8de eve dondum ve bugun benim icin bitti, yani tabii ki gun bitmedi disarda olma durumu bitti, pandemi basindan beri gunlerim aşağı yukari boyle (tabi 5te cikamazdim ilk gunlerde, hem soguk hem karanlik).

Burgazada benim de burnumda tütüyor, arada aklimdan geciyor, 7 civari bir vapurla gitsem, biraz yuruyus yapip donsem mi diye ama donus vapurunun ve donus yolunun kalabaligini goze alamıyorum. Gectigimiz senelerde sabah 8'de vapurda tek yolcu olarak gittigimi bilirim cok defa ama bu sene dinamikler cok degisti, her saatte insan olabiliyor disarda.
0
(06.06.20)
Ben normalde 6 gün çalışıyordum yasaklardan dolayı haftasonu evde geçti.o yüzden bugün yine çalışıyorum. Beni pek etkilemedi bu süreç çalışmaya devam ettiğim için.

Ama yarın ailemin yanına gidebilirim bir kahve icmeyede olsa.cok uzun oldu bu kadar yakınken görüşememek.
0
brnbrs
(06.06.20)
(2)

Kisa donem ödeneği hakkında

all girls dream
Geçenlerde bi 500 lira yatmisti ama aradan zaman bu maaş yatmadi guya bugüne kadar yatacakti bilgisi olan var mi
Geçenlerde bi 500 lira yatmisti ama aradan zaman bu maaş yatmadi guya bugüne kadar yatacakti bilgisi olan var mi
0
all girls dream
(05.06.20)
Ayın 9unda yatıyor olmalı.
Geçen defa yattığı tarihi kontrol edin.
0
jimjim
(06.06.20)
benim çalıştığım yer mail atmış, yoğunluk nedeniyle haftaya gerçekleşecek ödemeler diye. benzer bir durum olabilir.
0
no ne na hayır
(06.06.20)
(11)

Sadece eyeliner varsa makyaj olarak o şekilde uyur musunuz?

damladamla
Yoksa rahat edemem mutlaka silerim mi?
Yoksa rahat edemem mutlaka silerim mi?
0
damladamla
(05.06.20)
Yüzümde hiçbir şey yoksa bile sabah akşam temizliyorum.
0
danbrownie
(05.06.20)
Birkaç saat sonra gözüm kaşınıp yanmaya başladığı için silerim. Çok yorgun/sarhoşken silmeden uyuyabilirim.
0
kobuzchu kiz
(05.06.20)
dışarıdan gelmiş olmam ya da hiç çıkmasam da evin içinde sabahtan akşama kadar zaman geçmesi yüzümü temizleyip nemlendirmem için yeterli.
0
jimjim
(05.06.20)
eyelinersa silmeden uyumamaya calisirim ancak kobuzchu kiz'in dedigi gibi uykudan ölüyor veya sarhosluktan bayiliyor olursam silmeye usenirim. gozkalemi ise bu durumlar disinda da bazen usenip istisna yapabilirim. ama bunlar disinda cok yapmasam da ten makyaji, rimel, far filan varsa mutlaka silip oyle yatarim.
0
in vino veritas
(05.06.20)
yattığım yeri bulamayacak kadar alkollü falan değilsem yüzümü her türlü temizlerim.
0
sanguine mcqaer
(05.06.20)
Makyaj yoksa da temizlemeden uyumam +1
Eyeliner, göz kalemi falan ten makyajı kadar temizlemesi çok zor değil zaten o yüzden üşenmem.
0
aquarium
(05.06.20)
Hicbir sekilde yuzumde makyajla uyumam. Ama bi kere asiri sarhos olup sizmistim. Tek istisnam.
0
matilda
(06.06.20)
Silerim. Makyajla uyumam asla.
0
ruhen hastayim ben
(06.06.20)
1-2 kere çok sarhoş ve yorgundum, sabah dilediğim kadar uyuyabilecektim, öyle olunca silmeden uyumuştum. Uyanınca hemen silmiştim çünkü gözüm acıdan açılmıyordu.
Ama normalde asla yapamam. Gözlerim mahvolur zaten.
0
megalomaniac
(06.06.20)
Silerim. Sadece eyeliner de olsa makyaj makyajdır. Cildime acımasam yastık kılıfıma acırım; o kadar sürtünmeyle illa gözden çıkıp bulaşır. Uykusuzluktan ölüyorsam bile pamuğa iki damla makyaj temizleyici döküp silmek vakit almıyor.
0
wish i could find a way to disappear
(06.06.20)
makyaj yapmiyorum. kirk yilda bir eyeliner surerim. eve gelir gelmez de silerim.
0
batlegolas
(06.06.20)
(2)

cinayet haberi gördünüz mü az önce

rose parks
evin önünde bir kadın öldürüldü yaklaşık 1 saat önce. bilgilere ulaşmak istiyorum ama haber olmadı herhalde, siz denk geldiniz mi? konum bağcılar.
evin önünde bir kadın öldürüldü yaklaşık 1 saat önce. bilgilere ulaşmak istiyorum ama haber olmadı herhalde, siz denk geldiniz mi? konum bağcılar.
0
rose parks
(05.06.20)
hayır,

bugün maltepede işine giderken evinin önünde 22 yaşındaki saplantılı komşusunu kabul etmediği için öldürülen bir kadın haberi gördüm.

bir de intihar etti denilen 17 yaşında bir genç kızın aile meclisi tarafından öldürüldüğü haberi vardı.
0
jimjim
(05.06.20)
haberglobal.com.tr

Twitter'a "bağcılar kadın" yazınca çıktı :(
0
austra
(06.06.20)
(7)

tamamen maskesiz hayata ne zaman döneriz?

sting
sb.
sb.
0
sting
(05.06.20)
1 sene
0
otopsicocugu
(05.06.20)
2 sene 11 ay sonra
0
hem şişko hem deli
(05.06.20)
gelecek yaz.
0
diffarentiationation
(05.06.20)
bu sene bu sekilde gecer,

bu arada sicak havalarda maske cok bunaltiyor ama kisin bence iyi olur. ben tercihen kisin kullanirim. cunku grip nezle gibi bulaslardan korur, iyi de olur
0
exlibris
(05.06.20)
min 1 sene .
0
jimjim
(05.06.20)
2 -3 ay sonra bence gecmis oluruz. bu azalan olum oranlariyla cok da zor degil bence.
0
lycoxin
(05.06.20)
Beklenen 2.dalga olmazsa herhalde "resmi olarak" bayağı gevşer. Gerçi şu an kimsenin umrunda değil maske falan. Otobüse binip koltuğa oturduktan sonra maskeyi çıkaran embesiller çok. Bugün girdiğim 2 ayrı markette de maskesiz dolaşanlar vardı, çalışanlar "maskeniz yok mu takar mısınız zorunlu" diyor, adam bakıyor "maskem yok" deyip alışverişine devam ediyor, görevliler de kendi işine bakıyor.
0
superfluid
(06.06.20)
(5)

dişlere lamine veneer kaplamak zararlı mı?

antikadimag
üst yüzeylerini aşındırıp lamine veneer yapmak kaçınılması gereken bir şey mi? tamamen estetik amaçlı. kendi dişimiz elbette daha iyi ama bu ne kadar zararlı bir eylemdir. zirkonyum kaplamanın zorunlu olmadıkça kaçınılması gereken bir durum olduğunu biliyorum örneğin.
üst yüzeylerini aşındırıp lamine veneer yapmak kaçınılması gereken bir şey mi? tamamen estetik amaçlı.

kendi dişimiz elbette daha iyi ama bu ne kadar zararlı bir eylemdir. zirkonyum kaplamanın zorunlu olmadıkça kaçınılması gereken bir durum olduğunu biliyorum örneğin.
0
antikadimag
(05.06.20)
ne açıdan zararlı?
sağlık açısından sunni olan her şey zararlı tabiiki. görüntü olarak estetik ve psikolojik olarak yararlı mesela.

hekim değilim, laminem var.
0
jimjim
(05.06.20)
@jimjim diş sağlığı açısından.
0
🌸antikadimag
(05.06.20)
yani yüzeyi aşındıran bi işlem.
işlemi yapabilmek için kabaca açıklarsak yüzeye zımpara yapılıyor, mineler tahrip oluyor.uzun vadede bu durum çürüme vs gibi olaylara açık kapı bırakır teorik olarak. ama iyi bakarsanız da korkunç problemler yaşayacağınızı sanmıyorum.
10 yıldan fazladır laminelerim var. yine yaptıracağım ama tamamen estetik kaygılardan. dişlerime iyi baktım, çürüğüm vs yok.
lamineyi de yine olsa yine yaptırırdım pişman değilim.
0
jimjim
(05.06.20)
porselen laminatelerde veneerlerde sadece diş ön yüzü bikaç mm'lik aşındırılarak üzerine tırnak şeklinde porselen yerleştiriliyor. Sadece minede aşındırma yapıldığı için(dentine dokunulmadığı için) pulpal bir reaksiyon beklenmez.
Zinkonyum veneerlerde diş tüm yüzeylerinden küçültülüyor. Doku kaybı daha fazla oluyor.
Diş dokunuz genel anlamıyla sağlamsa zirkonyum yerine genelde laminate tercih edilir.
Laminateler çene kapanışınız sağlıklı değilse(bruksizm vs varsa) kırılabilir.
Daha da konservatif bir tercih olarak Kompozit veneer yapılabilir. Yani bildiğiniz beyaz dolgu dediğiniz materyal ile minimal değişiklikler yapılır dişlerde. Kompozit veneerin eksi yanı ise zamanla renkleşebiliyor ama ufak bir cilayla kolayca düzeltilir.
not:diş hekimiyim, dişlerimde minimal asimetriler vardı, kompozit veneer tercih ettim.
0
fingers of fury
(06.06.20)
Kesinlikle kompozit veneer deneyin, cok memnun edecektir. Kendi dişinize hemen hemen hiçbir işlem inceltme olmayacak. 4-5 sene kullanırsınız, en az. İyi yapılmışsa. Sarardıkça polisaj(leke giderici işlem) yaptırırsınız tamamdır
0
Semi
(07.06.20)
(16)

en iyi polisiye dizisi hangisi

market_arabasıyla_terör_estiren_trafik_canava
sizce?görüntü yönet., senaryo, bir tutam dram ve anlaşılacak derecede tempo içeren.
sizce?


görüntü yönet., senaryo, bir tutam dram ve anlaşılacak derecede tempo içeren.
0
market_arabasıyla_terör_estiren_trafik_canava
(05.06.20)
Kiling ilk 2 sezon.
0
kljgslsdkjsd
(05.06.20)
arka sokaklar
0
hem şişko hem deli
(05.06.20)
The missing

Forbrydelsen veya yeniden cevrimi the killing

İlk iki bölümde tarzına ayak uydurduktan sonra bron/broen i cok seversiniz.

The fall

Broadchurch

Cardinal

Happy valley

Night of- muhteşemdir

The sinner

Black spot- gizem polisiye
0
deer hunter
(05.06.20)
the mentalist

Severim ben.
0
aslil
(05.06.20)
son zamanlarda izlediklerimden ilk aklıma gelen: gangs of london fena sayılmaz. koca bir bölümü, oldukça kaliteli bir çatışma sahnesi ayırmışlar.
0
scudman1
(05.06.20)
24
0
nothing in my way
(05.06.20)
Endeavour
0
uzunincemalbrodayim
(05.06.20)
bodyguard
0
blue eyes white dragon
(05.06.20)
neden yazılmamıs şoktayım.
behzat c?

hele ilk sezonu
0
blackgirl00
(05.06.20)
yukarda ki tüm diziler line of duty karşısında diz çöker tövbe ister.
0
glore
(05.06.20)
sanat yönetmenliği ve oyunculuk sebebiyle sherlock.
nasıl yazılmamış hayret.

yerli sorsaydın da karanlıkta koşanlar (2001) derdim.
0
jimjim
(05.06.20)
tabi ki the wire. konu kilit. ek olarak:

true detective (1. sezon)
the night of
mind hunter
0
argent dawn
(05.06.20)
Law and order svu.
Görüntü yönetmenliği için bir şey söyleyemesem de 20 yıl çekilen herhangi bir bölümü izlediğinizde yabancılık çekmiyorsunuz. Konu aynı, şiddet aynı, insanlar apaynı.
0
pudra
(05.06.20)
yerli: behzat ç

yabancı: southland
0
synche
(05.06.20)
Cold case benim bebegim.
0
hindistan cevizi
(06.06.20)
Behzat ç 1.sezon
0
Topalordek
(06.06.20)
(4)

amerikalılar ve dişleri

antikadimag
neden bembeyaz ve bakımlı dişlere sahip herkes? avrupa'da bu kadar gözüm kamaşmıyor. ingilizleri geçtim kıta avrupasında da böyle değil.
neden bembeyaz ve bakımlı dişlere sahip herkes?

avrupa'da bu kadar gözüm kamaşmıyor. ingilizleri geçtim kıta avrupasında da böyle değil.
0
antikadimag
(04.06.20)
ağız ve diş bakımı genel olarak bakım konularında daha iyi oldukları için bence.
kalsiyum protein ağırlıklı beslenmenin de etkisi var.
gelişmemiş ülkelerde proteince az beslenildiği gibi bir de tam tersine dişlere daha çok zarar veren; (asitli) karbonhidrat ağırlıklı beslenme mevcut. bunların da etkisi var.
bir de kemik sağlığını etkileyen çok şey var.
saçma gelebilir ama d vitamini (güneş) eksikliği dişi de etkiliyordur, genetik faktörlerin yanında.

romotolojik hastalıklarda bir numara olan ingiltereyi ve ingilizlerin dişlerini düşündüm de o kadar sağlıksız dişler sadece bira içmekten olmaz bence.
0
jimjim
(04.06.20)
Genetik ile alakalı bence. Dişleri kötü (meth vb. uyuşturucular kullananlar haricinde) amerikalı ile karşılaşmadım. Bunun dışında düzenli diş fırçalama ve diş ipi kullanımına baya önem gösteriyorlar. Avrupa’daki gibi sigara kullanımı çok yaygın değil. Ayrıca herhangi bir drug store bile girdiğinde envai çeşit diş beyazlatma ürünleri var, kullananlar var baya.
0
astrid
(05.06.20)
İyi beslenme + bakım + sağlıklı genler
0
okannn
(05.06.20)
@2econd, cogunun dısında bıraktıgım senin cevabındı zaten ama modlar silmiş cevabımı ne hikmetse:)
0
art vandaley
(06.06.20)
(5)

Beyoğlu Karaköy’e ne kadar uzak?

asaf
Yürüyerek ne kadar sürer? Karaköy’de işim var. Ama Karaköy’de uygun fiyatlı apart otel bulmak zor. Toplu taşıma işine hiç bulaşmadan işimi halletmek istiyorum.
Yürüyerek ne kadar sürer? Karaköy’de işim var. Ama Karaköy’de uygun fiyatlı apart otel bulmak zor. Toplu taşıma işine hiç bulaşmadan işimi halletmek istiyorum.
0
asaf
(02.06.20)
beyoglu'nun neresi, karakoy'un neresi? mesela sishane metrosu'ndan karakoy iskelenin oralara yokus inerek yuruyebilirsiniz keyifli bi yoldur hatta.
0
hjarteblod
(02.06.20)
10 dakikada yokuşu çıkarsın.
Haritadan da bakabilirsin fikir edinmek için.

İskele- istikal caddesi tünele yürümense 15 dakika gibi.

Uygun fiyatlı otel yerine; beyoğlu öğretmenevine bakabilirsin.
İskele -beyoğlu öğretmenevi yürüyerek 20 dakikadır yaklaşık.
0
jimjim
(02.06.20)
en yakın iki nokta arası yürüyerek 10 dakika, en uzak iki nokta arası 30 dakika.
0
orpheus
(03.06.20)
Beyoğlu ilçedir. Karaköy o ilçenin içindeki bir semt.
0
Sellim
(03.06.20)
google mapsten noktaların adresini girip mesafe alıp yürüme ile ne kadar süreceğini hesaplatabilirsin
0
delidiyorum
(03.06.20)
(2)

siperlik kullanıyor musunuz?

dali dili havali korna
sürekli maske satın almaktansa birkaç tane siperlik alayım birkaç ay işimi görsün diyorum. aslında uzun vadede daha ekonomik olduğu halde etrafta pek kullanan görmüyorum. siperlik kullanmak daha mantıklı ve aynı zamanda daha güvenli değil mi?
sürekli maske satın almaktansa birkaç tane siperlik alayım birkaç ay işimi görsün diyorum. aslında uzun vadede daha ekonomik olduğu halde etrafta pek kullanan görmüyorum. siperlik kullanmak daha mantıklı ve aynı zamanda daha güvenli değil mi?
0
dali dili havali korna
(02.06.20)
Siperlik yüzüne direkt gelecek damlacıkları engellemek için uygun. Elden yüze bulaşacak ya da siper altındaki seviyede kalan damlacıkları engellemiyor.

Dahası maskenin olayı bizi korumaktan çok başkalarını korumak, siperlik takan bir taşıyıcı etrafa damlacık yayabiliyor.

İnsanlarla surat surata kalmak zorunda değilsen maskeden daha koruyucu değil yani.
0
Bruce
(02.06.20)
evet yüyüşte bile maske+siperlik
0
jimjim
(02.06.20)
(4)

THY Yurtdisi ucuslarin baslayacagi tarihi anlayan?

hede hodo
ben anlamadim.hem 18 haziran'da baslayacak ucuslar diyor, hem de 10 haziran icin bilet aldiriyorlar. siz nasil yorumluyorsunuz?
ben anlamadim.
hem 18 haziran'da baslayacak ucuslar diyor, hem de 10 haziran icin bilet aldiriyorlar.
siz nasil yorumluyorsunuz?
0
hede hodo
(02.06.20)
yurtdisindan gelis icin tarih o. Yani ucak gitse de bile bos donecek 18 hazirana kadar.
0
fraise
(02.06.20)
simdi ben minskteyim. 10 haziran icin ucus gozukuyor istanbula. gonul rahatligi ile alabilir miyim?
0
🌸hede hodo
(02.06.20)
temmuzdan öncesine bilet almayın bence. thy keriz silkelemek için satıyor o biletleri. mayıs sonuna bile yurtdışı bilet sattıgı olmuştu. amaç sizden parayı erkenden almak. uçuş iptal olunca da 2 ay sonra ödemek. sıcak para ihtiyaçları var çünkü.
0
faaip de oiad
(02.06.20)
Ya ben de sizi tenzih ederim ama insanlar neden anlamıyor bunu anlamıyorum.
Yani Tr çıkışlı uçuşlar zaten satılsa bile hangi ülke kapısını açacak kime açacak o belli değilki. Ve bunu thy ya da sadece bizim idareciler nasıl belirlesin.

Sizin durum başka, dediğiniz gibi dönüşler 10 hazirandan itibaren mümkün
Çıkışlar için kimse zaten bilemez.
Satış varsa bile, ülkeler trden yolcu kabul etmezse biletler ertelenir, açığa alınır vs.

İyi yolculuklar şimdiden.
0
jimjim
(02.06.20)
(3)

Ücretsiz izin ve yeni iş

hayvanat
2 hafta önce işten çıkarıldım. Pandemi sebebiyle ücretsiz izinde sayılıyorum haliyle. Güzel bir iş fırsatı yakaladım ve hemen başlamamı isterler diye tahmin ediyorum. Ücretsiz izinde görünürken yeni bir işe başlayabilir miyim ve illa istifa etmem mi gerekir?
2 hafta önce işten çıkarıldım. Pandemi sebebiyle ücretsiz izinde sayılıyorum haliyle. Güzel bir iş fırsatı yakaladım ve hemen başlamamı isterler diye tahmin ediyorum. Ücretsiz izinde görünürken yeni bir işe başlayabilir miyim ve illa istifa etmem mi gerekir?
0
hayvanat
(01.06.20)
İşten çıkartıldıysanız ve çıkışınız verildiyse başka yerde çalışmanız sorun olmaz.

İşten çıkartılmayıp ücretsiz izne gönderildiyseniz yeni iş yerinizle anlaştıktan sonra istifa edip, çıkışınızı alır yeni işinize başlayabilirsiniz.
0
huzunbaz palyaco
(01.06.20)
@huzunbaz palyaco

işten çıkarmalar 3 ay süreyle durdurulduğu için resmi olarak çıkışı zaten verilemez.

o yüzden istifa etmeniz gerekiyor. bu durumda ihbar süresi oluşacak ama iş veren zaten kullanmanızı istemez. bu arada eğer kıdem tazminatı hakkınız varsa ondan da feragat etmeniz gerekecek.
0
himmet dayi
(01.06.20)
Arkadaşlar emin olduğumuz konularda yazalım.

Aynı anda iki ayrı yerde çalışabilir sgk kaydı yapabilirsiniz. Kaldı ki sizin sgk piriminiz de ödenmiyor şu aşamada. Yeni iş yeriniz kaydınızı bir şekilde görür de sorun ederse (kaçıp eski işinize dönersiniz diye) başka. Onun dışında teknik olarak bir problem yaratmaz. Oraya da zaten yasak yüzünden çıkışımı vermediler dersiniz.

Eski iş yerinden kçö ödeneği almayabilirsiniz belki*
0
jimjim
(01.06.20)
(10)

Tek yaşayanlar vücut geliştirmeciler

black mamba
Her gün yemek yapıyor musunuz? Alt tarafı tavuk pilav ama her gün yemek hazırlamak ve bulaşık yıkamak sıkıyor ve çok zamanımı alıyor. Siz ne yapıyorsunuz?
Her gün yemek yapıyor musunuz? Alt tarafı tavuk pilav ama her gün yemek hazırlamak ve bulaşık yıkamak sıkıyor ve çok zamanımı alıyor. Siz ne yapıyorsunuz?
0
black mamba
(31.05.20)
ben tek yaşarken 400 gram kıyma ve bir paket spagetti yerdim her akşam arada tavuk da yerdim tabi, yanında da soğan kızartırdım ve konserve sebzeler yerdim. ilk makarna yapıp aynı tavada soğan ve en son kıyma-köfte pişirilebilir.
0
diffarentiationation
(31.05.20)
tam buğday makarna ve haşlama tavuk, et
0
karahan01
(31.05.20)
Her gün yapmak zor olmuyor mu? Ne kadar zamanınızı alıyor?
0
🌸black mamba
(31.05.20)
her gün değil; bir kişiyim bir kere bi kaç çeşit yapıp 3gün idare ediyorum.

ayrıca tavuklar antibiyotikli değil mi ya :/
kanserojen falan?

tavuk pilav tercih etmiyorum. sebze+kırmızı et ya da balık fırınlamak kolay oluyor.
0
jimjim
(31.05.20)
Vücut geliştirmiyorum ama düzenli spor yapıp sağlıklı besleniyorum. Evet her gün taze yemek yapıyorum. Bulaşığı da makine yıkıyor zaten.

Ekleme: Yemek yapmak maksimum 1 2 saatlik iş.
0
ruhen hastayim ben
(31.05.20)
@ruhen her gün 1 2 saat ayırmak zor değil mi? Haftalık mı yoksa?
0
🌸black mamba
(31.05.20)
@black mamba, neden zor olsun ki? En basitinden tavuk göğsü alıp ızgarada pişirmek yanına da salata veya yoğurtlu bir meze yapmak maksimum 40 dakika. Kendi yemeğimizi de kendimiz yapamayacaksak olmaz hocam. En temel ihtiyaçlardan biri.
0
ruhen hastayim ben
(31.05.20)
her gün yapıyor musun? bana zor geliyor biraz. bulaşıkla falan 1 saatimi alıyor. :/
0
🌸black mamba
(01.06.20)
@black mamba, evet hocam her gün.
0
ruhen hastayim ben
(01.06.20)
game changers diye bir belgesel var onu mutlaka izle.
bitkisel ve hayvansal protein alan sporcular arasındaki farkı ortaya koyuyor.
0
yetkili birine benzeyen abi
(01.06.20)
(4)

yurt dışı uçuşları ne zaman açılır?

Sour
bugün pegasus'yan aldığım 15 haziran tarihli uçuşum iptal oldu. 1 temmuz'a ertelendi. thy'ye baktım 10 haziran biletleri var ve satışta. ama bir kesinlik yok gibi. gideceği ülkeye haziran ayında bilet alan ve sonradan iptal olan var mı?
bugün pegasus'yan aldığım 15 haziran tarihli uçuşum iptal oldu. 1 temmuz'a ertelendi. thy'ye baktım 10 haziran biletleri var ve satışta. ama bir kesinlik yok gibi. gideceği ülkeye haziran ayında bilet alan ve sonradan iptal olan var mı?
0
Sour
(30.05.20)
bu sorunun cevabı muamma.

zira shgm yurtdışı uçuşlara izin verdi diyelim. gidilecek yerin hükümeti türkiye'den gelecek uçuşlara meydanı açacak mı o kısmını kestiremeyiz.

şimdilik genel olarak 10 haziran sonrasında ülkelerin bazıları için uçuşların başlatılması planlanıyor. ama bu planlanan ülke "kardeş ben türkiye'den gelen yolcuyu ülkeye sokmam" derse bu planlar taca çıkacak.
0
levpontryagin
(30.05.20)
haziran henüz erken olur.bence temmuz gibi sürece dair planlama yapılır.

bir de gidilecek yer ne diyor o da önemli.
örneğin yunanistan açacak ama türkiyeden kimseyi almayacak şimdilik.
0
jimjim
(30.05.20)
Facebookta bir post görmüştüm, her ülke için farklı tarih vardı.
0
mirafiori
(30.05.20)
Dış hatlarda uçuşlar ilk olarak KKTC’ye olacak. Almanya ile karşılıklı uçak seferlerinin haziran ayının sonuna doğru, İngiltere ile temmuz ayında, Rusya ile ise ağustosta başlayabileceği öngörülüyor.
0
huzunbaz palyaco
(30.05.20)
(3)

İstanbulda Kiralık Ev - Anadolu Yakası -1500tl

amusan
Herkese iyi haftasonları,Ailemin yanından kiraya çıkma planım var. Durumum şöyle: -Şuan yaşadığım yer Beşiktaş. -İş outsource olduğu için sürekli değişiyor ama genelde Ataşehir-Maltepe civarında gidip geliyorum.-Tek yaşayacağım için max 2+1 büyüklük benim için yeterli olur-Ulaşım açısından toplu taş
Herkese iyi haftasonları,
Ailemin yanından kiraya çıkma planım var. Durumum şöyle:
-Şuan yaşadığım yer Beşiktaş.
-İş outsource olduğu için sürekli değişiyor ama genelde Ataşehir-Maltepe civarında gidip geliyorum.
-Tek yaşayacağım için max 2+1 büyüklük benim için yeterli olur
-Ulaşım açısından toplu taşımaya yakın bir yerde oturmak istiyorum özellikle metroya ulaşımım zor olmamalı. Araba alacağım ama yıl sonunu da bulabilir.

Bu yazdıklarıma göre sizce hangi ilçelerden veya semtlerden ev bakmalıyım? Sahibindene girdim de Anadolu yakasındaki ilçeleri pek eleyemedim. Bazen Avrupa yakasına da geçtiğim için Pendik tarzı çok uç bir noktada ev tutmamalıyım diye düşünüyorum. Onun dışında bir fikrim yok.

Siz ne dersiniz?
0
amusan
(30.05.20)
1500e zor olur düzgün 2+1
minübüs caddesi; maltepe-atalar hattına bakın.
egzos kirli hava çarpık kentleşme koymaz derseniz aynı semtlerin e-5 ve daha kuzeyine bakın.
kayışdağı küçükbakkalköy olabilir belki? sosyal yapıyı dert etmezseniz :/

ya da en iyisi daha küçük vs diyip bostancı minibüs, sahil hattında ev bakmak.
bu arada kartal-kadıköy beşiktaşa göre daha riskli deprem açısından. yeni ev bakın .(-15 yaş gibi)
0
jimjim
(30.05.20)
@jimjim
2+1 şart değil zaten 1+1 de işimi görebilirim.
Çarpık kentleşme, kirli hava vs sorun olmaz ama sosyal yapı sorun olabilir :/
Evet depreme dayanıklılık konusuna dikkat etmiyordum evet onu da düşünmek gerek

minübüs caddesi; maltepe-atalar hattı
bostancı minibüs, sahil hattı

Şimdilik bunları inceleyebilirim. Teşekkürler.
0
🌸amusan
(30.05.20)
Maltepe tarafı güzeldir. Küçükyalı, İdealtepe, Altayçeşme mahallelerine bakabilirsiniz.
0
jangbogo
(30.05.20)
(4)

Diş Hekimi Var mı

jimjim
merhaba,daha önce hep dişçimde beyazlatma yaptırıp, ondan satın alırım ama şu anda buna imkanım yok;opalescence alacağım güvenilir mi eczadeposu var mı interette? yoksa hepsiburadadan alayım, hepsi aynı mı diyorsunuz? 4lü şırınga tipindekilerden alacağım.teşekkürler.
merhaba,
daha önce hep dişçimde beyazlatma yaptırıp, ondan satın alırım ama şu anda buna imkanım yok;
opalescence alacağım güvenilir mi eczadeposu var mı interette? yoksa hepsiburadadan alayım, hepsi aynı mı diyorsunuz?
4lü şırınga tipindekilerden alacağım.

teşekkürler.
0
jimjim
(30.05.20)
diş hekimiyim. beyazlatma jelleri mutlaka soğuk zincir taşınması gerekir.
1. alacağınız yer kaçak sattığı için güvenebilir misiniz bilmiyorum. ultradent markasının ürünü o dediğiniz, türkiye satış müdürü ile sohbet ettiğimde, onların internette satış için ürün vermediği ama diş depolarının bazılarının sattığını ve önünü alamadıklarını söyledi.

2. hadi diyelim kaçak satan insanlar depolama koşullarına dikkat etti, soğukta tuttular. bunu kargoya verdikleri an soğuk zincir bozuldu.

ne olur hiç mi etki etmez? etki eder ama etkinliği azalır.

tercih sizin.
0
bir ileti paylastim
(30.05.20)
aaa evet yaa bunu unutmuşum :/
e nasıl satılıyor bunlar? diş hekimleri nasıl tedarik ediyor peki? aynı yerden tekli alamaz mıyım?
0
🌸jimjim
(30.05.20)
Ben diş deposuna söylüyorum buz aküsü ile kendileri getiriyor. Genelde böyle yürüyor işler.

Aynı yerden alırsınız bence. İlaç kategorisinden çıktı, kozmetik kategorisinde ev tipi olanlar. Satabilirler. Size yakın diş deposu bulabilirseniz neden olmasın.
0
bir ileti paylastim
(30.05.20)
assets.ctfassets.net

Burada bazı tiplerin 27 dereceye kadar saklanması uygun denmiş. Şanslıysanız.
0
bir ileti paylastim
(30.05.20)
(8)

şampuan tavsiyesi...

sanat guresi
saç dökülmesini geciktirmeye yönelik kullanıp memnun kaldığınız şampuan tavsiyelerinizi bekliyorum.
saç dökülmesini geciktirmeye yönelik kullanıp memnun kaldığınız şampuan tavsiyelerinizi bekliyorum.
0
sanat guresi
(30.05.20)
tek bildiğim şey şampuanla saç dökülmesinin engellenemeyeceği.
0
jelly bear
(30.05.20)
kanseri engelleyecek sigara sormak gibi olmus sizinkisi. sampuan kullanirsaniz saclariniz dokulur. defne sabunu tavsiye ederim.
0
ehti
(30.05.20)
Novocrin placenta bende baya işe yaramıştı.
0
aynenbencede
(30.05.20)
saçların dökülmesini elbette engelleyemezsiniz ama doğru tercihlerle süreci yavaşlatabilirsiniz. Biraz dikkat ederek 28'de gelinecek yere 33'te gelebilirsiniz mesela, bu da önemli bir şey.

ph değeri 5.5 olmayan şampuanları kullanmamak ve saçları her gün yıkamayıp yağlanmasına müsaade etmek lazım. ben sebamed anti-hair loss shampoo'ya başladım. etkiyi gözlemleyecek kadar uzun bir süre kullanmadım ama çevremdeki insanlar memnundu. market şampuanından iyidir en azından.
0
bruges
(30.05.20)
alpecin markasını tavsiye ederim
0
bir garip melek
(30.05.20)
prozinc
*seboreik dermatit kaynaklı dökülüyordu.
0
jimjim
(30.05.20)
@bruges, zaten bunu sormaya çalışmıştım. "geciktirmek" diyelim. düzeltiyorum.
0
🌸sanat guresi
(30.05.20)
Şöyle söyleyim hepsi bir dönem fazlaca döküyor benim kullandıklarım arasından en iyi gördüğüm zigavus forte gerçekten baya geciktiriyordu
0
madurumdamadurum
(30.05.20)
(5)

Otobüs mü uçak mı?

temasettin
Öncelikle soru tamamen covidle ilgili. Konfor, fiyat vs. degerlendirme dışı. Haftaya cumartesi günü izmir'den istanbul'a gelmem gerekiyor. Hangi ulaşım aracı daha guvenli olur sizce? Uçağın dezavantajı havaalanında kontroller, kuyruklar olması ve inişte eve gitmek için toplu taşıma kullanmak zorunda
Öncelikle soru tamamen covidle ilgili. Konfor, fiyat vs. degerlendirme dışı. Haftaya cumartesi günü izmir'den istanbul'a gelmem gerekiyor. Hangi ulaşım aracı daha guvenli olur sizce? Uçağın dezavantajı havaalanında kontroller, kuyruklar olması ve inişte eve gitmek için toplu taşıma kullanmak zorunda olmam. Otobüste sadece otobüsün içindeki kişilerle muhatap olacağım. İndiğimde kısa bir taksi yolculuğuyla evime varmış olacağım.
0
temasettin
(30.05.20)
aynı uçuşu gerçekleştireceğim. otobüsle o yol çekilmez. uçak tabii ki.
0
sting
(30.05.20)
kuyrukta bir şey olmaz da kapalı alanda kalacağınız süre sıkıntılı. otobüste kişi sayısı az olduğu için risk daha az olabilir.
0
antikadimag
(30.05.20)
uçakların havalandırması sterilizasyon açısından muhteşemdir. uçak havalandırma açısından çok daha uygun.
0
levpontryagin
(30.05.20)
covidi düşünerek ben de uçak kullanacağım. üstelik alternatifim otobüs değil; feribot+kısa süren otobüstü.
ben şöyle düşündüm -bilim kurulundan biri de söylemişti- risk süresi kısa olanı tercih edin. bu durumda uçak bana daha iyi. erken saatte bi uçuş bulup; hava alanınn tenha olduğu saati yakalayıp, inince de taksi veya benzeri bişeyle eve gidicem.
0
jimjim
(30.05.20)
bir kac yabanci haber kaynaginda (yani aviation haberleri filan degil, bildigin haberler'de) ucak ici havalandirmanin virusu yaymadigigindan bahsediyolardi. yani havalimaninda / kultuklarda risk olabilir ama ucaktaki havalandirmadan kaynakli bir bulasma olmaz deniyo.
0
lamartin
(30.05.20)
(4)

üzüldüm yani

durgunfoton
Arkadaşlar, geçen ekim ayında bizim kongre vardı. Mesela makina mühendisleri odasının yıllık kongre yaptığını düşünün ama uluslararası.bana orada genç bilim insanı ödülünü verdiler. gruptan arkadaşımda poster ödülünü aldı.neyse yılbaşına, christmas partisi yapıldı. parti dediğim yemek yedik. diğer g
Arkadaşlar, geçen ekim ayında bizim kongre vardı. Mesela makina mühendisleri odasının yıllık kongre yaptığını düşünün ama uluslararası.
bana orada genç bilim insanı ödülünü verdiler. gruptan arkadaşımda poster ödülünü aldı.

neyse yılbaşına, christmas partisi yapıldı. parti dediğim yemek yedik. diğer gruplardan gelen hocalar falan oldu. bizim grup başkanı tanıştırırken, poster ödülü alan kızı tanıttı, ödül aldı falan diye. 5 dk. sürdü. beni de Türk öğrencimiz diyip geçti.
o gün bozulmuştum yani ama kız alman hoca da alman, almanca konuştukları için belki ben almanca anlatamayacağım için geçiştirdi falan dedim. ödülünde değilim o konu da yanlış anlaşılmak istemiyorum.

neyse, duyuruyu açmamın sebebine geliyorum.
bizim epostamıza her ay mail gelir, araştırma merkezinde neler oldu gibisinden. ben hiç bakmazdım, biraz önce koronayla ilgili neler olmuş diye geçmişe kadar baktım. bu kızı haber yapmışlar. lab'ta falan fotoğraf çekilmiş, çalışmasını anlatmış.
benim haberim bile yok. benim çalışmam ve aldığım ödül daha ağır, 1 cümle bahseden de yok. sinir oldum. hem bu davranışlarına hem de bu kız olan biten herşeyi bilmeyi çok sever ve sorar ben de söylerim bana hiç haber vermedi.

Danışman hocam amerikalı, grubu hiç umursamıyor. bu kızın hocası başka biri. moralim bozuldu yani. ama grup başkanı hakkında ekleyeceğim bi bilgi var. ben geldiğim de, ilk gelişim, bana bomba falan diyip durdu, Işid vardi o zaman onu kastediyor aklınca ama insan gibi sormak yerine aklınca dalga geçiyo sanırım. bir de benimle alakası yok birlikte çalışmadık hiç ama sürekli her toplantıda Durgun'un daha fazla çalışması lazım diye yerdi, her toplantıdan moralim bozuk şekilde çıktım.

ben mi alınganlık yapıyorum? yorumlarınızı gerçekten merak ediyorum.
0
durgunfoton
(29.05.20)
lafı koyacak kadar almanca öğrenmediğin sürece bu böyle gider. dil bilip iki kere ters yaparsan üçüncü her şey normale döner.

alıngalık mı yapıyorum'a cevap hayır.
0
helenart
(29.05.20)
Burada olsaydın XXX grubuna dahil olmadığın için bu tavrı görürdün (kürtlerin yaşadıkları gibi). Poster'ı sen alsaydın ve büyük ödülü XXX ulusundan biri alsaydı ve yer Türkiye olsaydı seni yerlere göklere sığdıramazlar, Reis bile yanına davet ederdi.
Kişiselleştirme bence olayı, milliyetçilik dünyanın her yerinde aynı.
0
rastinon
(29.05.20)
ne alınganlık yapıyorsun ne de hayır.
yani tüm bu olaylar; olaylar sırasında gelen "etkiler" avrupai bir ortamda oluyor. verdiğin "tepkiler" daha akdenizli/orta doğulu olursa sonuca yanlış yoldan gideriz.
yani yerinde bir fransız olsa ve aynı muameleyi görse kafasına beki takmaz bile zaten sallar gider.

ayrıca dil+1500 diyorum. hele de almanyada.
partide de almanca konuşuluyorduysa naapsınlar yani? bir de grup başkanı belki kızı daha iyi tanıyor senle olandan daha fazla kankalığı var falan?

moralini bozma,
ama algı konusunda da onları değiştiremezsin, kendini değiştirebilirsin sadece.
0
jimjim
(29.05.20)
alınganlık yapmıyorsunuz bence. ortamlar çok rekabetçi ve her ne kadar çok aydın görüşlü insanların olduğu akademik bir camiada olduğunuzu düşünseniz de ırkçılık maalesef var. helenart'ın dediği gibi dili geliştirip (olmadı ingilizce ile) iki ters yapmak gerekir bu tür insanlara. bu insanlar ırkçılık mevzusuna ilişkin yüzlerine dolaylı da olsa bir şey vuruldu mu da korkarlar çünkü biraz.

başarınız çok güzel, arkasında durun, sizi sindirmesinler böyle yaparak ya da size kendinizi başarısız hissettirmesinler. çok büyük bir şey değil belki tabii ki ama bu gerçek bir şey ve size doğal olarak kendinizi kötü hissettiriyor ve benim fikrimce sorun siz değilsiniz.

ek: benzer deneyimleri yurtdışında master/doktora yapmış arkadaşlardan da zamanında duyduğum için anthemisnobilis +1 demeden geçemeyeceğim.
0
nimberjack
(29.05.20)
(5)

İzdihamda ezilmek vs ne denir?

jimjim
yani bir kitlenin kaosta birilerini ezip geçmesiböyle bir ortamda ezilmeksoyut açıdan da düşünülebilir; bir topluluğun hayatta kalma iç güdüsüyle başkalarını ezmesi/dışlaması vsbunları karşılayan bir sözcük arıyorum.teşekkürler.
yani bir kitlenin kaosta birilerini ezip geçmesi
böyle bir ortamda ezilmek
soyut açıdan da düşünülebilir; bir topluluğun hayatta kalma iç güdüsüyle başkalarını ezmesi/dışlaması vs

bunları karşılayan bir sözcük arıyorum.

teşekkürler.
0
jimjim
(29.05.20)
can pazarı oluşmak
0
efruz
(29.05.20)
Fiziki olarak değil de fikirsel manada sanırım Mahalle baskısı kavramı kullanılabilir.
İnanç, gelenek ve toplumsal olarak yaygın kabul görmüş gerçeklerin dışında hareket edenler için bu kavram söz konusu.
Sonuçta çoğunluğun etkin olduğu bir durum var ortada.
0
Erva
(29.05.20)
filler ve çimen?
en zayıf halka?
0
silah taciri
(29.05.20)
o kalabalığın için telef oldu diyebilirsin sanki.
0
antihero
(30.05.20)
Telef, evet teşekkür ederim.
0
🌸jimjim
(30.05.20)
(3)

şirketin çalışanlarının ismini öğrenmek

diffarentiationation
satış müdürüyle görüşmüştüm bir şirkette. linkedin'den eklemek için adını bulmam gerekiyor. arasam söylerler mi yoksa sır falan mı bu? en kötü tekrar gidebilirim firmaya, gidince kime sorabilirim?şirket dediğim holding bu arada baya büyük.
satış müdürüyle görüşmüştüm bir şirkette. linkedin'den eklemek için adını bulmam gerekiyor. arasam söylerler mi yoksa sır falan mı bu? en kötü tekrar gidebilirim firmaya, gidince kime sorabilirim?

şirket dediğim holding bu arada baya büyük.
0
diffarentiationation
(29.05.20)
Linkedin'de firmaya bakınca linkedine üye çalışanlarını görebiliyorsunuz. Ordan resmi ve title'lı kişiyi bulmanıza yardımcı olabilir.
0
va
(29.05.20)
linkedin'den stalk.
instagramdan kurum heştegiyle stalk. kesin bi etkinlikleri falan olmuştur. satıştan birinin hesabından falan da didik didik bakarsanız bulursunuz.
en kötü ihtimale ikya arayıp sorun yaa ne olacak.
0
jimjim
(29.05.20)
satış departmanı olduğu için ismini söyleyebilirler. ara bence sor
0
dafuq
(29.05.20)
(1)

Pazartesi akşamüstü İstanbul trafiği

an engineer
Bir bayram havasında mı olur? Beşiktaş'tan yola çıkacağız 17:00 gibi.
Bir bayram havasında mı olur?

Beşiktaş'tan yola çıkacağız 17:00 gibi.
0
an engineer
(29.05.20)
kesinlikle olur diyorum.
son bir haftadır hatta şu an bile normal şekilde trafik olan yerler aynı, akan yerler aynı. covid diye bişey sanki hiç yaşanmamış, sokak tehlikeli değilmiş gibi bir hava var.

şehirler arası yasağın kalkmasını bekleyen bir sürü mağdur var, bir de onların yanında bu günü bekleyenler, ya bir daha yine yasaklanırsa hazır açılmışken kaçalımcılar vs.
0
jimjim
(29.05.20)
(4)

Bu şeyin tek kelimelik bir ismi var mı

encokbenisevinnolur
İki olgu/şey/varlık... var, etkileşime giriyorlar ve bundan ortaya yeni bir şey çıkıyor/doğuyor; ancak doğum/oluşum sona erdikten sonra evvelki iki olgu tamamıyla yok oluyor, ancak yeni şey önceki şeylerin özelliklerini de taşıyor.Bu olayın ve sonuçta ortaya çıkan şeyin, soyut/genel/kapsayıcı olarak
İki olgu/şey/varlık... var, etkileşime giriyorlar ve bundan ortaya yeni bir şey çıkıyor/doğuyor; ancak doğum/oluşum sona erdikten sonra evvelki iki olgu tamamıyla yok oluyor, ancak yeni şey önceki şeylerin özelliklerini de taşıyor.

Bu olayın ve sonuçta ortaya çıkan şeyin, soyut/genel/kapsayıcı olarak, Türkçe veya başka bir dilde, tek kelimelik bir ismi var mı?

Bir iki ornek:
Bakır+kalay -> Tunç
Aslan+keçi+yılan-> Kimera

Ama mesela sodyum + klor = tuz bu değil.
0
encokbenisevinnolur
(29.05.20)
Sentez, fuzyon?
0
dunal
(29.05.20)
melting pot?
0
neverletyougodown
(29.05.20)
alaşım,
bileşik

sosyal bilimlerde daha güzel bir karşılığı olmalı ama.
0
jimjim
(29.05.20)
terkip.
0
tabirimekruh
(29.05.20)
(11)

telefonlarınızı nasıl dezenfekte ediyorsunuz?

durme
ben üzerine kolonya sıkıyordum, sonra iki kere telefonun dokunmatik ekranı çalışmaz oldu, saatler sonunda düzeldi kendiliğinden. samsung'un servisini aradım, kolonyayı mikrofiber beze döküp öyle silin dediler. ancak ben yine bozulacağından korkuyorum. başka sağlıklı bir yöntem bilen var mı?
ben üzerine kolonya sıkıyordum, sonra iki kere telefonun dokunmatik ekranı çalışmaz oldu, saatler sonunda düzeldi kendiliğinden. samsung'un servisini aradım, kolonyayı mikrofiber beze döküp öyle silin dediler. ancak ben yine bozulacağından korkuyorum. başka sağlıklı bir yöntem bilen var mı?
0
durme
(28.05.20)
Rossmann’daki tuvalet temizleme mendilleri ile. O yoksa Activex’in ıslak mendilleri ile. Bozulmadı şimdiye kadar.
0
gayda
(28.05.20)
dezenfektanı minik fısfıslı bir şişeye koydum, bir kere sıkıp peçeteyle siliyorum.
0
tabirimekruh
(28.05.20)
Kağıt havluya sirke ya da kolonya döküp onunla siliyorum.
0
Amaranta ursula
(28.05.20)
jel kolonyayı peçeteye sıkıp siliyorum. sıvı olmadığı için öyle akma/fazla sıkma vs olmuyor.
0
neskafefincanindaturkkahvesi
(28.05.20)
Dışarı gideceğim zaman telefonu streç film ile sarıyorum. Eve geldiğimde de streç filmi çıkarıp, çöpe atıyorum.

Birkaç hafta önce dezenfektanla kolonyayı sprey şişe ile telefonun ekranına sıkarken içine kolonya kaçmıştı :( o günden beri üzerine sıkmıyorum. En kötü yüzey dezenfektanı almıştım. Peçeteye dezenfektan sıkıp, telefonun üzerini öyle siliyorum.
0
GoodMorningTeacher
(28.05.20)
Dezenfektanı peçeteye döküp onunla telefonu siliyorum. Ya da kolonya ile aynısını yapıyorum.
0
yarinyinegelicem
(28.05.20)
Etmiyorum. Daha doğrusu, 24 saat sürekli elimde olduğunu ve her temastan sonra silmenin anlamsız olacağını, daha seyrek yapmanın da kendimi kandırmak olacağını fark ettiğim an bıraktım. Onun yerine elimi sürekli temiz tutmaya çalışıyorum.
0
IncredibleMau
(28.05.20)
arkadaşlar benim aklıma az önce su geçirmez kılıflar geldi hani internette 20-30 tl'te satılan. onlardan alacağım. herkese teşekkürler.
0
🌸durme
(29.05.20)
etmiyorum. zaten sadece markete gidiyorum. yanına almıyorum giderken de.
0
violetsky
(29.05.20)
Hayatımda hiç telefonumu dezenfekte etmedim, alüminyum folyoya sarasım geldi burada yazılanları görünce.
0
paramolacak
(29.05.20)
genellikle streç filmle sarıp çıkıyorum evden.
sonra yine de kolonyalı pamuk, varsa dezenfektan.
ama en güzeli kolonyalı pamuk+pürelli pamuk. püreli sırf bu tip eşyalar için evde tutuyorum.
0
jimjim
(29.05.20)
(7)

İstanbulda kiralık eve çıkarken

adwokat
20 yaşın üstündeki binaları direkt elemeli miyim?Beğendiklerim ve cebime uygun olanlar genelde 20-25-30 yaşındaki binalardan çıkıyor.İlla yeni bina olması için çabalamalı mıyım? Depremde bu binalar öldürür mü? Yeni binalara göre çok büyük farklar yaratır mı?
20 yaşın üstündeki binaları direkt elemeli miyim?
Beğendiklerim ve cebime uygun olanlar genelde 20-25-30 yaşındaki binalardan çıkıyor.
İlla yeni bina olması için çabalamalı mıyım? Depremde bu binalar öldürür mü? Yeni binalara göre çok büyük farklar yaratır mı?
0
adwokat
(28.05.20)
Ben şuan 20yaş üstü bir binada oturuyorum ama binaya ve bölgeye güveniyorum. Sen de mesela fay hatları üzerindeysen çıkma derim eski binaya, zemine ve eve göre karar ver.
0
solenkol
(28.05.20)
deprem yönetmeliği 99 depreminden sonra değişti. mesela yapının depreme dayanımı konusunda en önemli etmenlerden biri olan nervürlü demir kullanımı veya mininum beton sınıfı gibi olan hususlar bu tarihten sonra zorunlu kılındı. bu tarihten önceki binalar da bu zorunluluklar olmadan yapıldı. isteyen düz demir kullandı ki çoğu da böyledir. yani işin aslı budur buna göre karar verin. öyle yapılırken başında durmuşlar, buranın zemini sağlam, yok bizim binaya bişey olmazlarla olmaz yani bu iş.

illa ki eski binaya çıkılacaksa, "en azından" deprem risk haritasına göre düşük riskli olan bölgeden seçilebilir. eski binalar arasında çok katlı bazı binalara güvenilebilir. yüksek katlı yapılar genelde perde beton sistemi ile yapılırlar ama yine de temeli nasıldır bilemezsiniz. kötünün iyisi bu şekilde bulunabilir.

ancak yine de gerekirse ufak bir ev ama 99 dan sonra yapılmış olması gözetilmeli.
0
belirsizlik
(28.05.20)
semtine göre değişir
nişantaşında ölünmez (fay tehlikesi yok)
avcılarda ölünür.
0
Corc
(28.05.20)
Nişantaşının zemini avcılar a göre iyi diye bişey olmayacağını zannetmeyin
Sırt sırta yapılmış o binaların çoğu birbirine hasar verecek. Merak eden "binalarda çekiçleme (hammering/ pounding damages) hasarları" diye aratabilir. Ayrıca malzeme kalitesi yerlerde olan eski binalarda korozyona bağlı bozulmalar da fazladır.

Eski eve çıkmaya mecbur kalırsan nişantaşı avcılara göre iyidir evet ama göktürk de nişantaşına göre iyidir. Yani kuzeyden bakmaya çalış. Az katlı ve kat yükseklikleri aynı olan (yani giriş katı dükkan falan olmayan) yanındaki bina ile balkon seviyeleri hizalı olan binalara bakmaya çalış.
0
sarcophagus
(28.05.20)
Depremlerde yan bina çökerken diğer yandaki binanın ayakta kaldığı örnekler varken, "buranın zemini sağlam" geyiği yapmak abesle iştigaldir.

Zeminin sağlam olmasının binanın yıkılıp yıkılmamasıyla alakası yoktur, bölge deprem bölgesiyse zemininiz sallanacaktır. Zemininiz kayalık (sağlam) ise toprak yarılıp binanın yan yatmaz belki, ama illa ki sallanacaktır.

Binaları yıkan bu sallantıdır (rezonans mıydı), yoksa uygun teknikle bataklığa bina yapsak yıkılmaz. Ama binayı çürük yaparsak kayalık alanda bile olsa sallantıda yıkılır.

Bu güne kadar bir çok binayı yıkıp kentsel dönüşüm kapsamında yeniden yaptım, hepsi de 90'lı yıllarda yapılmış görece genç binalardı, çalıştığım bölge İstanbul'un eski semtlerine göre daha genç semtler.

90'lı yıllarda yapılan binalar bile kağıt gibi yıkılırken ve tamamı yıkımdan önce testlerde çürük çıkarken, 70'li 80'li yıllarda yapılan binalara "buranın zemini sağlam" diye güvenmek çok saçma.

Eski binalar deprem olmadan kendi kendine yıkılmaya başladı, bir kaç örneği mevcut. Önümüzdeki yıllarda da maalesef çokça örneği olacak.

Hatta yıktığım binalardan birini mal sahibi zamanında kendisi için yapmıştı, zamanın kalfa/müteahhitlerinden. Kendi oturacağı için malzemenin iyisini kullanmış, çimentoyu bol demiri sık kullanmış.

Binadan numune için karot alınırken, betonun içinin ve demirin çürük halini gördüğünde şaşkınlığının fotoğrafını çekmek lazımdı.
0
John Bloor
(29.05.20)
binanın yeni ya da eski olması önemli ama asıl etken zemin.illa yeni bina değil de sağlam zemin diye çabalamak daha doğru olur.
1940 yapımı, sağlam zeminde malzemesinden çalınmamış bir bina (salak komşular müteaahite verdiler) çürük zeminde yapılmış, demirinden çimentosundan tırtıklanmış binadan kesinlikle daha iyidir.
0
tururo
(29.05.20)
evet elemelisiniz.
nişantaşında tarihi taş evlerden birine ya da nebilim galatada doğan apartmanına falan taşınmayacaksanız ki onlarda da deprem değilse bile tesisat vs problem yaratır sürekli.

evet, yeni bina; 0-15 yaş için çabalamalısınız.

evet, istanbulda eski binalar depremde öldürür. o evlerde depreme yakalanıp şans eseri ölmeseniz bile sizin enkaza, sokağınıza vs ulaşamaz ekipler(ekipler, hangi ekipler?) depremden sonra.

bişey olmaz diyenler ya 99 depremini yaşamamıştır, ya dümdüz akılsızdır ya da kendini kandırıyordur aksi mümkün değil.

sevgiler.
0
jimjim
(29.05.20)
(5)

Daire kanalındaki evler

ırene adler
>>Selamlar herkese,youtube'daki daire kanalını bilenler vardır.Buradaki evlerin bir çoğunu baya sevdim. Modern ile vintage karışımı yerleri beğeniyorum daha çok. Aşağıdaki ev mükemmel mesela.https://youtu.be/FJHnWtFa3LUSorum su. Mimar olanlar hariç,insanlar bu tarz evleri nasıl olusturuyor?Elime şim
>>Selamlar herkese,youtube'daki daire kanalını bilenler vardır.
Buradaki evlerin bir çoğunu baya sevdim. Modern ile vintage karışımı yerleri beğeniyorum daha çok. Aşağıdaki ev mükemmel mesela.

youtu.be

Sorum su. Mimar olanlar hariç,insanlar bu tarz evleri nasıl olusturuyor?Elime şimdi istediğim tarzda bir ev yapmak için para gecse ki geçebilir( çok büyük bütçelere gerek yok).Neyi nerden alıcam,aldıklarımın yanına dekor olarak koyabilcegim şeyleri nerden alırım,hiç bir fikrim yok.

Bu insanlar bu tarz evleri zaman içinde mı oluşturuyor? Bir koltuk,yatak vs beğeniyor mesela ,sonra tarzına uygun bir gardrop gibi temel esyalar. Ve bunlar alındıktan sonra dekoratif şeylerle süslemek mı kalıyor sonrasında? Tam anlatamadigim galiba sorumu ama para da olsa hemen bu tarz evler oluşturmak benim için zor gibi. O artistik bakış açım,vizyonum filan pek yok sanki. Bu durum için bir iç mimarla çalışmak gerekir mi ilk etapta? Sonra da düzenlemeleri ve dekoru zaman içinde zenginleştirmek mesela. Sizce nasıl süreçler bunlar? Biraz bu konudaki kültürü mü arttırmak gerekir?
0
ırene adler
(27.05.20)
yapı malzemelerini tanımanız ve yeni çıkan malzemeleri-çözümleri takip etmeniz gerekir. bunun için iç mimarlık-dekorasyon dergilerini okuyabilir ve fuarlara gidebilirsiniz. bir de bu konuda başarılı olabilmeniz için mümkün mertebe uygulanabilirliği kolay, detayları zor olmayan ama dayanıklı ve uzun ömürlü çözümler düşünmeniz/bulmanız istediğiniz şekilde bir evi yaptırabilmenize olanak kılabilir. diğer türlü mimar-mimarlık firması ile çalışmanız gerekebilir. yani siz istediğiniz imalatı bir usta çağırıp yaptırmanız mümkün olmayabilir.

bir de dekorasyon işinde mobilya-ahşap işi en önemlisi. iyi bir mobilyacı ile çalışırsanız yukarıda bahsettiğim, yaptırmak istediğiniz basit ev, mobilya eklenince göze hiç de basit görünmez..
0
malheiros
(27.05.20)
eskiden dergiler vardı. dergiden tasarımı alır eve bunu yap derdik hoop sana tasarım mobilya olurdu.

şimdi youtube var beğendiğin bir koltuk vs olursa gösterip aynısını yaptırabiliyorsun.

misal bu evi ve eşyalarını mı beğendin? buluyorsun bir usta sana aynısını yapıyor. ya da bunlara benzer şeyleri arıyor ve alıyorsun.

bu işi kurumsal olarak yaptığım için çok kolay olduğunu söyleyebilirim. mühendis olmama rağmen en az 5-6 özel patron odası ve yüzlerce örnek daire vs için eşya satın aldım. tasarımı da yoksa iç mimar bulup çizdirdim. çizdiremediysem kendim çizdim vs.

koleksiyon ile falan çalışıyorum genelde patron odaları için hiç kasmaya gerek yok para var huzur var.
0
ozdek
(27.05.20)
www.youtube.com burada bir kitaptan bahsediyorlar. Bir bak istersen.
0
sanguine mcqaer
(27.05.20)
bu evlerden birindeyim.
mimar değilim.
öncelikle güzel ışık alan bir daire aradım uzun süre.
evi dekore ederken yani henüz eşyalarım yokken/taşımamışken özellikle salona bakıp hangi duvara hangi köşeye ne gelecek planlamıştım.
ağırlıklı renkler ve geometrik etkisi belirliydi kafamda. mesela oval, elips hiçbir şey yok. genellikle karesel objeler, köşeli hatlı eşyalarım var.
bir de akım/trend açısından ana bir çizgim vardı. retro mu olacaksınız, romantik mi modern mi potmodern mi iskandinav mı vs bu da önemli.
büyük bir bütçem yoktu.
uzun bir süre her gün letgo ve bazı küçük parçlar için antikacılara gittim. örneğin yemek masası için aradığım parça belliydi ve ilan sahibi paylaşır paylaşmaz letgodan yazıp ertesi günü satın aldım.

bence ışık, ışığa göre yerleşim, eşyaların aynı dili ya da en azından aynı ana dili konuşması, kullanılan renkler vs önemli. evi ya da odayı yani dekore edilen bölgeyi bütün görmek gerekir. şu koltuk da ne rahatmış ya da ay rengine bayıldım diye düzeninizle tezat oluşturacak bişey sırıtıyor yani özellikle tezatlık amaçlanmıyorsa.
0
jimjim
(27.05.20)
aynı şeyi ben de düşündüm. evler çok güzel objeler, dekorlar, renkler, bitkiler. Bence uzun süren bir süreçtir bu parçaları birbirine uydurmak ya da yakıştırmak. ve genelde hepsi istedikleri parçaları uzun süre arayıp bulamayınca bir mobilyacıya falan yaptırdıklarını söylüyorlar.

bence işin para boyutu da çok önemli. çok büyük bir kısmının kendi evi ve cidden istedikleri gibi dekore edebiliyorlar. keza aldıkları ürünler, objeler, bitkiler bile baya iyi para. etiler'de çekilen bir bölümündeki mermer kitap tutacağına bayılmıştım, tekinin fiyatı 500 liraydı mesela... o upuzun makromeler, duvar kağıtları da o şekilde. bitkilerden hiç bahsetmiyorum bile. neyse gidip biraz pinterestten ev bakayım da bunalıma gireyim :/
0
livaist
(28.05.20)
(7)

istanbul'da maske takma zorunluluğu neden getirilmiyor ?

grigri
yaklaşık 30'a yakın şehir maskesiz dışarı çıkmanın yasak olduğunu duyurdu. bunu istanbul gibi virüsün merkezi olan şehirde neden ilan etmezler ?
yaklaşık 30'a yakın şehir maskesiz dışarı çıkmanın yasak olduğunu duyurdu. bunu istanbul gibi virüsün merkezi olan şehirde neden ilan etmezler ?
0
grigri
(27.05.20)
sen takabilirsin.takanlar da var.millet kendini düşünmmüyorsa devlet hangi biri ile uğraşsın?
0
since1907
(27.05.20)
abi bilim kurulu dediler, bu adamlar tvlerde boy boy çıktı anlattı durdu.

birisi a derken, diğeri b , ötekisi c , ötekisi d dedi.

bu adamlar kendi aralarında bile uzlaşamıyorken, bir de valilikler karar almaya başladı, zaten tek adam mevzuunu da biliyorsun.

şimdi bak üşenmeyip haber sitelerini araştırsak, maske takmak yasak, maske takmamak serbest diye yüzlerce haberle karşılaşırız.

ikincisi bu maske dağıtamama olayını da gördük hepimiz. üstelik satışı da yasaklandı.

millet gidiyor 5 liralık bez maske alıp, sabahtan akşama tak çıkar cebine koy yapıyor, zaten bir işe yaradığı da yok, kimsenin ben bu maskeleri yıkayacağını da sanmıyorum.

yani nerden tutsan elinde kalıyor.

ben aynı cerrahi maskeyi 25 gün üst üste taktım. çünkü yoktu, satışı yasaktı, devlet vermedi. maskesiz markete giremiyon bi yere gidemiyon, polis çeviriyor sana ceza yazıcam falan diyor. gittim medikalcilere dil döktüm o kadar satmadı adamlar yasak diye.
0
hem şişko hem deli
(27.05.20)
-kriz iyi yönetilemiyor; tutarsız açıklamalar, yetersiz hazırlık vs.
-sürü bağışıklığı hedefi yada deneyi!
-iç pazara sayıca yetersiz maske üretimi, istanbulun nüfusunu ve kullan at maskelerin kişi başı haftalık ihtiyacını düşünelim.
-zayıf denetim mekanizması
0
jimjim
(27.05.20)
16 milyon insanın her gün yenisini kullanacağı kadar maske tedariki olmaması şehirde. Gerçi yaşlılar ve çocuklar dahil değil, sayı azalır ama mantık aynı.
0
whoosie
(27.05.20)
işin idare kısmında sorunlar var haklısınız.

bu virüsün damlacık yoluyla bulaştığı kesin. en azından bu maskeyi kendimizi korumak değil de başkalarını hasta etmemek için kullanınca problemi azaltmış oluyoruz. bu kanıtlanmış.

istanbul kalabalık diye maske takmasınlar, devlet ne yapsın demek yanlış değil mi ? şu an neredeyse maskeye ulaşmak ekmek almak kadar basit. eğer bu dediklerim saçmaysa diğer 36 şehir neden yasak ilan etti ?
0
🌸grigri
(27.05.20)
Virüs haberlerinin en cafcaflı olduğu sayının pik olduğu zamanlarda bile maskesini indirip hönk hönk öksüren tiplerin ardı arkası kesilmiyordu kaç defa başıma geldi.

Maskeden öte bence eğitim şart. bu virüsün öksürük, hapşuruk yoluyla bulaştığını, o öksürük ile yanından geçen masum bir insanı riske attığını bilmeyen ya da bilmek istemeyen bir yığın tip var dışarda. Sorsan maskeyi korunmak için taktığını iddia eder.
0
joehigashi
(27.05.20)
Sosyal mesafenin korunamayacağı, temasın olabileceği ortamalarda maske takmak zorunlu zaten. Market, fırın vs. gibi. Marketlerde çok sıkı denetleme olduğu için maskesiz almıyorlar mesela.

Onun dışında sokaktaki adama sınır getirmek çok doğru değil. Amerika gibi örneklere bakılırsa, çok yasak bir yerden sonra ters tepiyor...



.
0
kartallar yuksek ucar
(27.05.20)
(3)

Guvenilir yardim kuruluslari?

vogojin
Daha cok uluslararasi calisan bir kurulus ariyorum. Afrika'da su kuyularini isletme uzerine, cesme gibi kaynaklar olusturan ve ihtiyac sahiplerinin ameliyatini karsilayan ekipler duydum. yeryuzu doktorlari diye bir olusuma rastladim ama islamci filtrasyonu ile hareket eden bir yapi.bagimsiz ve iyi n
Daha cok uluslararasi calisan bir kurulus ariyorum. Afrika'da su kuyularini isletme uzerine, cesme gibi kaynaklar olusturan ve ihtiyac sahiplerinin ameliyatini karsilayan ekipler duydum.

yeryuzu doktorlari diye bir olusuma rastladim ama islamci filtrasyonu ile hareket eden bir yapi.

bagimsiz ve iyi niyetli organizasyon tavsiyelerinizi bekliyorum.
0
vogojin
(26.05.20)
afrika'ı önce fetö parsellemişti. sanırım şu an devam edenler de onlardan devşirilenler.

yani sorunuza cevap bulamıyorum.
0
ozdek
(26.05.20)
neden uluslararası?

bir de lösev sonuçta uluslararası donör falan kullanıyor diye belki örnek verilebilir.kesin güvenebileceğimiz yer olarak burası var bildiğim.
0
jimjim
(26.05.20)
Dr. Banu Ciftci’yi arastirin derim. Afrika’ya duzenli olarak bizzat gidip kuyu actiriyordu bir ara, cok aydin ve duzgun bir insan.
0
mocha
(26.05.20)
(13)

Eldiven takıyor musunuz

condom kurşunu
Haftasonu hastaneye gidicem dezenfektan alıcam yanıma kolonya alıcam maske zaten var ama eldiven de takmalı mıyım bilemedim. Takarsam pudrasız eldiven takıcam. Siz takıyor musunuz.
Haftasonu hastaneye gidicem dezenfektan alıcam yanıma kolonya alıcam maske zaten var ama eldiven de takmalı mıyım bilemedim. Takarsam pudrasız eldiven takıcam. Siz takıyor musunuz.
0
condom kurşunu
(26.05.20)
Takmıyorum. Belli araliklarla elimi yıkıyorum. Disaridaysam bu araliklarin uzama olasılığı varsa dezenfektan kullanıyorum.
0
primetime
(26.05.20)
takmıyorum. eldiven işi zor ama elini 5 dk da bir kolonyalayabilirsin dışarda rahat rahat. hastaneye gidiyor olsam siperlik takardım ekstra önlem olarak bu arada.
0
barisa
(26.05.20)
sıcakta hiç oluru yok. ilk başlarda takıyordum ama şimdi imkansız. maskeye bile zor dayanıyorum.
0
anarsika
(26.05.20)
bazen takiyorum bazen takmiyorum. eldiven ile eger virus varsa ordan oraya yayiyormusum gibi geliyor. onun yerinde belirli araliklarla eli edezenfekte etmek daha koruyucu gibi ama markette filan takmayinca tuhaf tuhaf bakiyorlar. bir de ellerim yapis yapis oluyor, hic hoslanmiyorum o histen.
0
fraise
(26.05.20)
iş yerinde evet, ama eldivenin daha sağlıksız olduğunu düşünüyorum. çünkü o eldivenle telefonunuza dokunuyorsunuz, eldiveni çıkarıyorsunuz atıyorsunuz ama telefona dokunmuş oluyorsunuz. çıplak elle en azından yıkama ihtiyacı duyuyorsunuz
0
oekuklu
(26.05.20)
Evet mutlaka eldiven takıyorum. Hatta evden çıkarken asansör kapısı, düğmeleri, kapı kulpları için yanıma peçete/selpak alıyorum. Buralara eldivenle direkt temas etmiyorum. Mendil kullanıyorum.

Virüsün eldeki küçük yaralarla bulaşma ihtimali var. Üstelik dezenfektan, kolonya ve sabunun el temizliğinde gerçek anlamda koruma ve temizlik sağladığına inanmıyorum. Bu yüzden eldivensiz çıkmıyorum.
0
GoodMorningTeacher
(26.05.20)
markette veya bazı başka durumlarda takıyorum ama her zaman değil. taksam da kolonya kullanıyorum. genel olarak maske de eldiven de hatalı kullanılırsa yararlı olmayacaktır zaten, bu nedenle eldiven var diye rahat davranmamak lazım.
0
sanal uyku
(26.05.20)
hastaneye gitsem kesin takardım.
0
sizofren06
(26.05.20)
hastanede takmıyorum çünkü elle temasım çok az. ancak taksiye binerken kapıya dokunduğum için takıp taksiden inince çıkartıp atıyorum.
0
cilekli krep
(26.05.20)
Mutlaka takıyorum.
Eve gelince ellerimi de güzelce yıkıyorum.
Eldiveni ne olur ne olmaz, belki elime bulaşan bişeyi tam çıkaramam diye
0
jimjim
(26.05.20)
Normalde takmıyorum.Ama hastaneye gitsem takardım.
Ki gittim, taktım. Hastanenin hiçbir yerine normal zamanda bile temas etmek istemiyorum.
0
buff
(26.05.20)
Bir kutu eldiven almıştım. Takıyorum
0
cemallamec
(26.05.20)
Eldiven kullanmak çok önemli bir konu. Eldiven sadece takan kişiyi korur. Doğru kullanılmazsa çevre için bulaş kaynağıdır. Eldiven uzun süreli işlemlerde işi tamamlayana kadar eldivenle kalıp işimiz bittikten sonra tıbbi atığa atabiliyorsak ve elimizi yıkayabiliyorsak eldiveni kullanalım.  Kısa süreli bir işlemde mesela paraya değmemek için, kısa süreli bir iş yapıyorsak mükemmel. Ancak bunu yapmayacaksak ortak telefonu elleyecekseniz, ortak kullanım alanlarına dokunacaksanız bu bir mikro organizmanın başka bir yere taşınması anlamına gelecektir. Hijyen için taktığınız eldiven bir bulaş kaynağı olacaktır. Sağlık personelleri dışında bence kesinlikle eldiven takılmamalıdır.

Alıntıdır.
0
Kediyi üzdün
(26.05.20)
(5)

Annem için ilaç

douglas
Arıyorum. Romataid artrid hastalığı var ve türkiyede ilaç satılmıyormuş sanırım artık. Ben polonyada yaşıyorum. Avrupada, ordan burdan bir şekilde ilacı edinebilirsek veya bunun bir yolunu bulursak çok memnun olurum.İlacın ismi PlaquenilMümkünse moderatörlerin sabitlemesini istiyorum ilacı bulana ka
Arıyorum. Romataid artrid hastalığı var ve türkiyede ilaç satılmıyormuş sanırım artık. Ben polonyada yaşıyorum. Avrupada, ordan burdan bir şekilde ilacı edinebilirsek veya bunun bir yolunu bulursak çok memnun olurum.

İlacın ismi Plaquenil

Mümkünse moderatörlerin sabitlemesini istiyorum ilacı bulana kadar.
0
douglas
(24.05.20)
Raporu varsa, raporuyla beraber eczaneye gidip depodan istenilmesini talep etsinler. İlaç var ancak eskisi gibi gidip direkt alınamıyor.
0
efx
(24.05.20)
corona ya iyi geliyor denen ilaçlardan biri bulunmama nedeni bu.
0
sakli su
(24.05.20)
istanbul'da bulabilen eczane var. hangi il'desiniz.
0
addison
(24.05.20)
www.istanbuleczaciodasi.org.tr

Burda nasıl temin edildiği anlatılmış, raporsuz alamazsınız. Bakanlık önlem aldı.
0
Fritz-X
(24.05.20)
merhaba,
bu ilaç covid için de sıkça kullanıldığı için biraz daha kısıtlandı ama önceden de raporsuz satılmıyordu??
avrupada değil en kolay yine türkiyede bulursunuz. raporu varsa alabiliyor zaten, panik yapmayın.
geçmiş olsun.
0
jimjim
(26.05.20)
(14)

yurt dışında yaşanılacak şehir

bruges
merhaba arkadaşlar,aylık 2000 euro ile geçinilebilecek yaşam standardı en yüksek avrupa şehri hangisidir sizce? kira + yeme içme + faturalar gibi sabit giderleri düşünürsek sadece. sağlık, gezme tozma, tatil gibi masrafları hiç düşünmeden.teşekkürler.
merhaba arkadaşlar,

aylık 2000 euro ile geçinilebilecek yaşam standardı en yüksek avrupa şehri hangisidir sizce? kira + yeme içme + faturalar gibi sabit giderleri düşünürsek sadece. sağlık, gezme tozma, tatil gibi masrafları hiç düşünmeden.

teşekkürler.
0
bruges
(24.05.20)
Yaşam standardı yüksek bir şehir için 2000 Euro biraz düşük kalabilir bu saydıklarıni dahil edince.
0
pass
(24.05.20)
Berlin ucuz diyorlar, pek bilmiyorum yaşama konusunu ama. Bir sefer hamburger restoranında menüye 5 6 euro vermiştik. Benzer düzeydeki hamburger restoranları fiyatları isveç'te 12-20 euro arası değişiyor misal.
0
senolll
(24.05.20)
Küçük bir şehir ancak leipzig olabilir. Kendim birebir deneyimledim, hayat almanyadaki diğer yerlere göre ucuz.
0
kojonotsuki
(24.05.20)
Prag.
0
evrim halkasi
(24.05.20)
Almanyanın küçük şehirleri.
İtalya Bologna falan ya da yine nispeten küçük şehirlerri
.
2000 euroyu sabit gelir gibi düşünüyorum tabii*
Yani küçük şehirlerde daha az kazanılır falan o da var.
0
jimjim
(24.05.20)
dogu avrupanin (ozellikle euro zone disindaki ulkelerin) kucuk sehirlerinde gul gibi yasarsin.
0
in vino veritas
(24.05.20)
Budapeste(burada krallar gibi yasarsin ama ben hep turist icin gittigim icin cok da bir sey soylemeyeyim)


granada; ispanya'nin orta buyuklukte bir sehri, muthis bir yer, sehre entegre olursan tum avrupa'da en keyifli hayat bu cevrede yasanir gibime geliyor, sicak endulus insaniyla kaynasilir, yazin da kuzeye tatile gidersin... 2000 euro ile rahatca yasarsin


Montpellier/Toulouse : Guney fransa'nin iki guzel sehri, Montpellier'i aile varsa Toulouse'u yalnizsan oneriyorum. Toulouse da ciddi bir latin nufus da var, kozmopolit ve buyuk bir sehir. Toulouse fransa'nin muhtemelen 4. buyuk sehridir, montpellier de 7. filan. bu iki sehirde de tek kisi icin 2 bin euro rahat rahat yeter.


Lyon; Kocaman metropol istiyorsan baskentler disinda onerebilecegim bir sehir tam bir fransiz metropol hayati yasanir ilgin varsa. 2 bin euroya merkezde havali bir yer tutamazsin belki ama metroyla 2 3 durak otede makul bir ev tutup yasarsin, 2 bin in yarisi kiraya gidebilir ama keyifli yasanir.

Strasbourg: Burasi orta ufak buyuklukte bir Fransiz\alman sehri, sehrin cevresi dogal guzellikleriyle dagiyla bayiriyla cok hos, ucuz bir yer degil ama tramvaya binince son durak almanya, insanlar da alisverisi oradan yapiyorlar zaten...


Lille; Buraya entegre olamazsan sikici buyuk bir sehir, entegre olabilirsen muthis bir yer, ailen olur cikar. entegrasyon her sehir icin oldugundan daha onemli lille'de, siyah ile beyaz gibi ayiriyor, eger tam entegre olur, fransizca ogrenir yerlilerle takilirim diyorsan gayet guzel lokasyonu olan bir yer.


Krakow; Bir baska Krallar gibi yasanacak guzel sehir, ama polonya'nin baska yerlerine cok ugramamak gerek, yaramaz sanki, krakow da ise 1 2 yil yasanip oldukca keyifli vakit gecirilir, dinamik canli bir sehir.


not; bu sehirlerden bazilarini yahut cevrelerini sadece ziyaret ettim, bazilarindan 1 ay yahut daha uzun kaldim, bazilarinda ise uzun sureli yasadim.

kisisel not; ben olsam orta vadede ne kadar param olursa olsun paris'te yasamaya calisirim. 2 bin euroya da studyo bir daire tutup rahatca yasanir.
0
hewit
(24.05.20)
Fransa; 2000 euro gelir vergisi dusulmus net ise cok da güzel yasanir. Ile de france disinda geri kalan %80 yerde yasanir.
Ben 700 bin kisilik yerde pahalı güvenli bir bölgede is ev 10 dk mesafede 2+1 ici yeni yapilmis eve 810 euro veriyorum isinma dahil. Ustune 21 euro 1gb hizda internet, 20 euro sinirsiz internet ve arama paketi, 18 euro su , 30 euro gibi bir fiyat elektrik, 29 euro spor salonu, 30 euro yakit, 25 euro ev sigortasi, 70 euro araba sigortası. Bunlardan sana 1000 euro para kaliyor. Aylik yemek masrafimiz alkolu, italyan sarkuterisi vs dahil 700 euro. Benim esim olmasa ben her gun tavuk, salata yiyip gecinirim de kendisi yemekle ilgili oldugundan bilmemne soslu bilmemne yiyoruz genelde o yuzden daha pahalı. Sen benim gibi duz insansan max 400-500 max o da pahali marketten yoksa lidl falan gidersen daha da ucuz. Geriye sana kemiksiz 500-600 euro kalir. Bunun 400 eurosunu kenara atsan senede 4800 euro yapar. Iki sene para biriktirip misal 2015-2016 model araba alirsin rahat (ben alicam diye biliyorum 2018 ibiza 1.0 tsi xcellence 13bin euro 27bin km).

Ha eve esya dersen yatagi orta pahali aldim, televizyona okuz gibi para verdim iyi olsun diye (tl fiyati 7-8bin), evin kitapligi, koltugu, masasi, sandalyesi vs esyalari ikeadan, buzdolabi samsung a+++, camasir makinesi beko a+++ vs. Bunlarin hepsine ben 4000 euro odedim, 3bin kredi. kısacası sen benim gibi yapmazsan sirf televizyondan bile kurtarirsin.

Neyse cok uzun oldu ama 2bin euro kotu bir para degil. Kral gibi yaşamazsin ama " bu nasil hayat lan" hayatta demezsin fransa'da. Ama dedigim gibi ile de france olmaz. Ben orasi icin 1bin euro fazla isterim en az.

*Bahsettigim hesaplamalarda daire 2+1, asansorlu, ici yeni yapilma, otoparkli, karsisinda firin, kasap, pastane, veteriner vs var direkt. Manzaram daglar, yeşillik falan. Studio tutsan böyle yerlerde 600 civari olur heralde.
0
logisticsmanager
(24.05.20)
Acı Vatan Alamanyamızın küçük şehirleri +1 hatta zorlarsanız büyük sayılebilecek bilindik bir iki şehirde dahi yapabilirsiniz.

standart olarak diğer çoğu avrupa şehrinden daha iyidir.

çok çok az bir miktar değil
0
AlsterWasser
(24.05.20)
Berlin +1
0
chitosan
(24.05.20)
Viyana

Brastislava
0
kanlakarisikyagmur
(24.05.20)
2000€ net ise iskandinav ulkeleri ve paris haric her yerde yasanir.
0
kuehles blondes
(24.05.20)
+budapeste vs denmis evet yasanir ama oralarda bu maasi alacak adamin bize sormasına gerek yok. Ben su an 2600 euro net aliyorum, budapestede benzer pozisyonda 1300 anca oluyor. 2000 demek 10 yillik deneyimli muhendis/mudur olur.

2 bin Euro almanya, fransa, ispanya, italya gibi ortalama ustu avrupa ulkelerinde tek kisiye ünlü metropoller disinda pasalar gibi yeter para artar. Ha dendigi gibi İskandinav ülkelerinde digerlerine oranla bir tik zor olur hayat.
0
logisticsmanager
(24.05.20)
Lİzbon
0
durgunfoton
(24.05.20)
(18)

Kaç senedir aynı evde kiracısınız? Ev sahibiyle aranız nasıl?

hayaletimsi
Selamlar.7 senedir aynı evde oturuyorum, yedi senedir ayın 1'i dedi mi kirayı hiç sektirmeden ödüyorum.Ancak geçen yan komşuma hırsız girdi. Evin kapı ve pencerelerine pvc uyumlu mandal taktırdım. 250 lira gibi bir mebla tuttu. Bunu kiradan düşmek isteyince ev sahibi isterseniz yeni eve taşının bu m
Selamlar.

7 senedir aynı evde oturuyorum, yedi senedir ayın 1'i dedi mi kirayı hiç sektirmeden ödüyorum.

Ancak geçen yan komşuma hırsız girdi. Evin kapı ve pencerelerine pvc uyumlu mandal taktırdım. 250 lira gibi bir mebla tuttu.

Bunu kiradan düşmek isteyince ev sahibi isterseniz yeni eve taşının bu masrafları ben çekmek zorunda değilim gibisinden konuştu.

Benim gibi kiracıyı bok bulur diye düşünüyorum, ve böyle davranması sinirimi bozdu.

2k civarıda bir kira veriyorum. Sizde durumlar nasıl?

ps: ev sahibi ile yüz yüze hiç tanışmadık.
0
hayaletimsi
(22.05.20)
Muhtemelen oturduğunuz muhitte kiralar yükselmiş. Sizi çıkarıp daha yüksekten kiraya vermeyi düşünüyordur. Bu da bahanesi olabilir.
Son 7 yılda kiralar enflasyondan daha çok artmış olabilir
0
efruz
(22.05.20)
@efruz, enflasyondan 0,1 puan düşük zammı bile kabul etmedi şimdiye kadar, iinsanlar bu zamanlar zam bile yapmıyor, 1k kira ile girmiştim eve.
0
🌸hayaletimsi
(22.05.20)
siz ev sahibi olsanız mesela kiracınız böyle bir şey yapsa size bile sormadan belki de kabul eder miydiniz ki?
0
carpenic
(23.05.20)
Kirayı zamanında ödemek zaten görevin? İnsanların kirayı babalarının hayrına veriyormuş gibi davranması komik.

Belki anlayış gösterip ücreti almayabilirdi ama zorunda değil. Bir de sorup yaptırmanız gerekirdi.
0
black mamba
(23.05.20)
Ev sahibi ile konuşup mu yaptırdınız yoksa kendiniz karar verip yaptırıp sonra kiradan düşmek mi istediniz? Eğer haber vermeden yaptırıp sonra istediyseniz hata sizde bence ancak ev sahibinin tavrı da pek nazikçe değil. Ev değiştirmeyi planlıyorsanız -taşınma masrafı vs düşünerek- kontrat bitim tarihine göre çıkın derim.
Ben de 7 yıldır aynı evdeyim bu arada, özellikle son 3 yıldır yasal limitin altında zam yapıyor ev sahibi. Ben de hep düzenli ödüyorum.
0
efx
(23.05.20)
Kiracıların genel sorunu duygusal davranmaları bence.
Kirayı zamanında yatırmak bir lütuf değil,zaten olması gereken şey.

Ben 4 senedir aynı evdeyim. Geçen sene bir konuda itirazım oluştu bir şeye,adam bizim şartlarımız bu isterseniz çıkabilirsiniz dedi.

Duygusal davransam çıkıp başka yere gitmem gerekirdi belki veya bir süre kafama takmam gerekirdi bu durumu ama duygusallığı bir kenara bırakıp maliyet analizi yaptım. Aynı evde devam etmek daha mantıklı olduğu için kaldım.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(23.05.20)
Adamın yaptığı barzoluk net. 7 yıllık düzenli kiracıyı yaprak bulur. hırsızlık olsa daha mı iyi. ev sahibinin keyfine kalsa asla yaptırmaz.

''isterseniz uğraşın, bu bedeli eksik yatıracağım haberiniz olsun'' deyin.
0
alicandan
(23.05.20)
Evin ekstra güvenliği sizin sorununuz. Yani siz güvende hissetmiyor olabilirsiniz ama bu ekstra bir durum kilit vs.
Mesela kamera taktırsanız onu da isteyecek miydiniz? Ya da vermesi mantıklı mı?

Ha şu konuda empati yapıyorum, ben olsam evden çık vs demezdim de, kırmayacak şekilde reddederdim.
Ona güzel bi kiracı gelsin, 7 sene kira alamasın da görsün.
0
artci sarsinti
(23.05.20)
evet kirayi zamaninda vermeniz olmasi gereken ama bence bu bir artidir yine de.
ote yandan ev sahibi olmasi zengin oldugu anlamina gelmez. belki kendi evine kira oduyor belki kredi oduyor. yani beklemedigi bir masraf olabilir bu yaptiginiz. onceden soylemeniz gerekirdi.

bir de emin degilim evin icindeki esyayi ve yasayani korumak icin olan ekstra konulan bir kilit ev sahibinin odemesi gereken bir sey midir? hic ev sahibi olmadim, bilmiyorum.

ben 3.5 yildir yunanistan'da yasiyorum

tek istegim hasir nesir olmadigim bir ev sahibiydi. su an tam oyle birine denk geldim. ben de 13'unde odemem gerekirken 8-9'u gibi oduyorum ama mesela hic zamlanmadi kiram.

su faturasi birikmisti ben girdigimde onu odedim. 2 yil sonra gittigimde elime saydi parayi. buzdolabi bozuldu mesela alicam dedi 3 senedir almadi (buzlugu calismiyor sadece) ama bir sey diyemiyorum adamin kotu niyetli olmadigini bildigim icin. yani kiraya zam yapip bununla ilgilenmeseydi o zaman zorlardim. ama adam ilgisiz. ben de buzdolabi alip cikarken birakmayi dusunuyorum.
0
supergirl
(23.05.20)
Adamın yaptığı barzoluk ama sizin üslupta yanlış. Önce bilgilendirmeniz lazım, oldu-bitti'ye getirmek doğru değil.
0
KaraSakall
(23.05.20)
10 yıl 1 evde 6 yıldırda şimdi ki evde oturuyorum. 2 ev sahibimde ben evi böyle verdim yaptığın beni ilgilendirmez diyen kişiler. Hiç aksatmadan kirayı öderiz ve apartmanda herkesle aram çok iyidir. Her yıl istediği zammı aldı. Buna rağmen karşılamazdı.

4 yıldır benim de kiracim var.her masrafı bize kitliyor. Daha önce ki kiracı illallah dedirttigi için şimdikinden memnunuz ve o yuzden sesimizi çıkarmıyoruz. Kaldi ki ordan gelen kira bizim icin çok önemli.

Sen çok haklısın ama malesef her ev sahibi aynı anlayışa sahip değil.
0
brnbrs
(23.05.20)
+1 efruz. bir de;
1. normalde bu tür harcamaları kiradan düşebilirsiniz ama 250 tl için mahkeme filan uğraşılmaz. atılan taş ürken kurbağaya değmiyor.
2. kirayı sektirmeden ödeyin bir zahmet.
3. benzeri bir ev sahibinden iki ay kadar önce kurtuldum. artık ev sahibim yok.
0
tururo
(23.05.20)
Ev sahibinin teklifi kabul etmemesi normal bir davranis ama cevabindaki yaklasim karakterinin cok ta normal olmadiginin göstergesi. 7 yillik kiraciya uyguladigi zam politikasi da itici. Duzgun adamlarin/kadinlarin bu tarz adamlara para kazandirmasina ayar olmuyor musunuz? Benim gordugum efendi ev sahiplerine hep sorunlu kiracilar denk geliyor. Kalitesiz ev sahiplerine de tam tersi. Birisi duygusal olmamaktan bahsetmiş yukarida. Allah askina ic huzurunuzu nasil sagliyorsunuz siz? ilginc.
0
Kirmizibavul
(23.05.20)
7 senelik sikinti cikartmamis kiracim benden boyle birsey istese sikinti cikartmam. ev sahibin bence okuzun teki.
0
cooperr
(23.05.20)
ben öncelikle kirasını düzenli ödeyen ve 7 yıldır kalan kiracıma jest olsun diye bu harcamayı kabul ederdim. fakat bu yaptığınızın bir cinslik olduğu gerçeğini değiştirmiyor. ev sahibi gerçekten bu masrafları çekmek zorunda değil, fakat 7 yıllık kiracımın da bu kadarlık nazına katlanırdım.

fakat insanların kira ödemeyi bir olay sanması da ilginç. ortada bir hizmet verme ve hizmet alma var. bir sözleşme var. o sözleşmede yazan kirayı zamanında ödemek senin görevin zaten, insanların bundan dolayı tebrik beklemesi ve ev sahiplerinin böyle kiracı bulunca şükretmesi de üzücü bir şey. gene de düzenli bir müşteriye yardımcı olunur, ben de 7 yıllık kiracıya olabildiğince az zam yapmaya çalışır gerekirse yapmazdım. (kira bedeli ortalamadan çok da düşük olmadığı sürece)

yani burada ev sahibi bence bir öküzlük yapmamış, fakat bu yaptığı 250 lira için de değmezmiş.
0
anneterligi
(23.05.20)
@anneterligi +1

Siz keske önceden haber verip sorsaymissiniz, daha güzel olurmus.
Ama adamin yaptigi da öküzlük. 2000 lira kira aldigi eve hepi topu 250 lira masraf yapilmis. Kirayi düzenli ödüyorsaniz, tolere edilebilirdi bu. 100 liranin bozuk para muamelesi gördügü zamanda hepi topu 250 lira eksik gececek eline.
0
chitosan
(23.05.20)
3 senedir kiracıyım
düzenli öderim,
2kdab fazla kira veriyorum ama oturduğum semt gereği ev sahibim ben çıksam daha yüksek ücrete birini bulabilir.

evle ilgili en ufak bişeyde kendilerinin gelip ilgilendiği bile oldu. ücreti zaten üslendiler. bu civarda su tesisatı vs tamir harcamalarında yarısını ödemeyi teklif edip direkt düşük kirayı yatırıp açıklama yaptığımda oldu.

ev sahibinizin tavrını kaba ve saçma buldum.
inadına ev değiştirirdim herhalde :D
0
jimjim
(23.05.20)
bu evde 9. yılım. ilk sözleşmeyi yaparken gördük birbirimizi. evime hırsız girdi ev sahibim pencerelere demir yapılmasını halletti hızlıca, (bütün bina aynı kişinin) üst komşum bir manyak çıktı 2 yıl önce, 3 kere ev sahibiyle konuştum gönderdi adamı.

bugüne kadar hiç kira/zam problemimiz olmadı, ben geç yatırmadım, o bazı yıllarda zam yapmadı, baya iyi geçiniyoruz :)
0
benaslinda
(23.05.20)
(3)

Corona nedeniyle ozel okul indirimi

Olric
Merhaba. Kardesim aydin universitesinde okuyor. Bildiginiz gibi coronadan dolayi derslerin devam edemegi haftalar oldu, devaminda da bazi dersler online seklinde devam ediyor. Fakat ozel okullara odenen ucret sonucta yuzyuze egitim icin odenen bir ucret. Bu surec dolayisiyla ders basina odenen ucret
Merhaba. Kardesim aydin universitesinde okuyor. Bildiginiz gibi coronadan dolayi derslerin devam edemegi haftalar oldu, devaminda da bazi dersler online seklinde devam ediyor. Fakat ozel okullara odenen ucret sonucta yuzyuze egitim icin odenen bir ucret. Bu surec dolayisiyla ders basina odenen ucrette herhangi bir indirim olma ihtimali var mi?
0
Olric
(20.05.20)
Universiteleri bilmiyorum ama ozel okullar birligi servis ve yemek ucreti disinda bir geri odeme olmayacagi yonunde aciklama yapti. Bu tarz alinamamis bir hizmet (yurt, yemek vs) varsa belki alinir ama egitim ucretinin geri odenecegini sanmam.
0
brkylmz
(20.05.20)
Tüketici Hakem Heyetine başvurmalısınız
0
giovanne
(20.05.20)
Online eğitim normalde daha pahalı olduğundan (online master, diğer uzaktan eğitim programları vs) bunu makul karşılayacaklarını sanmam.

Bu dediğiniz bakış açısı için yök öğrencilere dönem “dondurma” hakkı tanıdı zaten.
0
jimjim
(20.05.20)
(4)

İstanbul'da 2 aylık kiralık ev

godknows
Merhaba EkşiDuyuru kullanıcıları, bu yaz Pendik tarafında staj yapacağım ve kalacak yere ihtiyacım var. Sahibinden gibi siteleri inceledim ancak ilanlar hiç güven verici durmuyor. Daha önce kısa dönemli (1-2 ay) eşyalı ev kiralayan oldu mu? Kiraladıysanız nasıl bir yol izlediniz?
Merhaba EkşiDuyuru kullanıcıları, bu yaz Pendik tarafında staj yapacağım ve kalacak yere ihtiyacım var. Sahibinden gibi siteleri inceledim ancak ilanlar hiç güven verici durmuyor. Daha önce kısa dönemli (1-2 ay) eşyalı ev kiralayan oldu mu? Kiraladıysanız nasıl bir yol izlediniz?
0
godknows
(20.05.20)
nasıl bir güvence istiyorsunuz? gündelik ev sektörünün gelişimi aşağı yukarı pavyonların gelişimiyle aynı ülkemizde. yani nasıl bir atılım yapalım kurumsal yapı mı istiyorsunuz?

bir emlakçı bulun genelde onlar yapar bu işleri. bilindik ve dükkanı olan birisiyse rezil de olmazsınız. telefonda konuşur anlaşırsınız.
0
ozdek
(20.05.20)
ben bu durumu öğrenci yurdu gibi bir yer kiralayarak çözdüm. yaz dönemi olduğundan da öyle yerlerde yer bulunabilir. fakat bir ev kirası kira çıkarıyorlar.

ayrıca pandemiden dolayı özellikle kadıköy gibi ev paylaşımının yaygın olduğu bölgelerde ev arkadaşlıklarının bayağısı işten çıkarmalar dolayısı ile bozuldu, facebook gruplarından rahatlıkla 1-2 ay eve ortak olabilirsin bence (pendikte nerede olduğunu belirtmemişsin, metroya ya da marmaraya yakın bir yer olduğunu varsayıyorum.
0
denizgonen
(20.05.20)
Pendikte eşyalı daire çok zor bulunuyor. Emlakçıya direkt böyle anlatırsanız yardımcı olur.
0
ruhen hastayim ben
(20.05.20)
Airbnb??
Ya da daha büyük bi konfor isteyip az para veririm diyorsanız kamu misafirhanelerine bakın . uzun dönem konaklamada indirim olur belki.
0
jimjim
(20.05.20)
(11)

Duş alma sıklığı

valarmurgulis
Corona döneminde duş alma sıklığınız azaldı mı?Ben hiç dışarı çıkmadığım için azalttım. Sizde durumlar nedir? Azalma var ise kaçtan kaça düştünüz haftalık bazda?
Corona döneminde duş alma sıklığınız azaldı mı?
Ben hiç dışarı çıkmadığım için azalttım. Sizde durumlar nedir? Azalma var ise kaçtan kaça düştünüz haftalık bazda?
0
valarmurgulis
(19.05.20)
eeah normalde kışın iki günde birdi, yazın her gün. korona olunca dışarı daha az çıktığım için 3-4 günde bir olmaya başladı. fakat havalar ısınınca tekrar günde bire döndüm.
0
aziz dostum jack
(19.05.20)
Değişmedi. Yine her gün duş alıyorum. Çünkü her gün spor yapıyorum. Spor yapmadığım nadir günlerde de bunaldığım için yine duş alıyorum. Kendimi iyi ve temiz hissetmek moral oluyor.
0
ruhen hastayim ben
(19.05.20)
Şu ara günde 2-3 normalde 1
0
garavel
(19.05.20)
benimde azaldı, normal bir hayat sürememekten, corona vb, psikolojimin depresif bir hal alması olarak düşünüyorum.

normalde en az 1 defa duş alırım, sıcaklarda 2 bazen sırf serinlemek aamcıyla 4 5 defa ama temizlik olarak söyledim yukarıdakini.
0
hem şişko hem deli
(19.05.20)
Maksimum 2 günde bir ki 2 günün sonunda kendimi lağımdan çıkmış gibi hissediyorum. Normalde de her gün alırdım, şu anda da genelde öyle gidiyor.
3-4 gün nasıl dayanıyorsunuz lan...
0
anatomik
(19.05.20)
normalde her gün alırım, şuan kokana kadar bekliyorum.
0
owaki
(19.05.20)
Benim değişmedi, her gün almaya devam ediyorum. Güne başlarken iyi geliyor. Önceki alışkanlıklarımı olabildiğince değiştirmemeye çalışıyorum.
0
fotrsapka
(19.05.20)
kışın dahi her gün işten dönünce duş alırdım, şu aralar 2 günde 1'e düşürdüm; ama korona dolayısıyla değil. kafa derim çok kurumaya başlamıştı, toparlansın diye azalttım.
0
chezidek
(19.05.20)
Aynen normalde her gun alirdim şimdi 2-3 günde bir
0
Tam1Hi0n3
(19.05.20)
2 günde bir, coronadan önce de bu şekildeydi. hava soğukken ve corona varken bi ara 3 günde bire dönmüştüm
0
ayin yazari
(19.05.20)
pek değişmedi.
0
jimjim
(19.05.20)
(3)

Sanal market alışverişi

condom kurşunu
Yarına gün veriyor diye ilk defa migrostan bişeyler aldık. Eksik getirirlerse adamı kapıda bekletip poşetlere bakmak mı lazım eksik var mı diye nasıl işliyor süreç? Bir de tam saat aralığında ve gününde getiriyorlar mı?
Yarına gün veriyor diye ilk defa migrostan bişeyler aldık. Eksik getirirlerse adamı kapıda bekletip poşetlere bakmak mı lazım eksik var mı diye nasıl işliyor süreç? Bir de tam saat aralığında ve gününde getiriyorlar mı?
0
condom kurşunu
(18.05.20)
eksik getirirse kartınıza iade oluyor. o sistemi çok iyi kurmuşlar. kontrole gerek yok.

edit: yani eksik getirme şöyle, markette olmayan ürünleri getirmiyorlar. ama ayrı bir fiş oluşturup sistemdeki fişinizden düşüm yapıyorlar en geç 3 günde kartınıza iade yapılıyor.. karşılaşacağınız en büyük olumsuzluk ülker çubuk istersiniz eti gönderirler.
0
iddaaci
(18.05.20)
Muadil ürün koyabiliyorlar. Sürprizle karşılaşmamak için “ muadil ürün istemiyorum, olanı getirin” diye not yazabilirsiniz.
0
jimjim
(18.05.20)
hocam eksik gelme ihtimali zaten çok yüksek.
ne geldiyse kredi kartından onu çekiyor merak etmeyin.
0
aslindasorunumpsikolojik
(18.05.20)
(4)

Saç Dökülmesi

ipmus90
Full Derma Roller - Derma Pen ile çözüm alan var mı?minoxidil yada finasterid kullanmaktan başka yöntem arıyorum. minoxidil kalp çarpıntısı finasterid aşırı baş ağırısı yapıyor.
Full Derma Roller - Derma Pen ile çözüm alan var mı?

minoxidil yada finasterid kullanmaktan başka yöntem arıyorum. minoxidil kalp çarpıntısı finasterid aşırı baş ağırısı yapıyor.
0
ipmus90
(18.05.20)
Reklam gibi olacak ama ben bir firmanın ürettiği şampuanlarla hem dökülmemin durduğunu gördüm hem de hayatımda ilk defa saçlarım bu kadar uzadı ve gayet sağlıklılar. İstersen özelden yazarım markayı.
0
muhayyer divan
(18.05.20)
Biçok şey denemiş biriyim
Evde standart trendyoldam aldığım dermoroller uyguladım sanırım en etkili çözüm bu oldu.
Alıp en azından denemiş olun, 2 ayda falan görülüyor etkisi

Çinko ve biotin için (dr.a yine de bi danışarak) yanında.
0
jimjim
(18.05.20)
loreal serioxyl hair denser. kullanıp çok faydasını görmüş biriyim, ama ben minoxil ile birlikte kullanmıştım. yorumlar genelde pozitif.
0
mehmed resad
(18.05.20)
Doktor bana şöyle bir serum vermişti; 300 cc bedem yağı, bemiks ampul, bepanten ampul, evigen ampul. İçeriği bunlardan oluşan serumu eczacı yapıyor. Haftada 1 saça uyguluyorsun, 3-4 saat bekletiyorsun.
0
kedikumunaiseyenadam
(18.05.20)
(4)

Kitap kurtları, Ahmet Ümit'i seviyor musunuz?

playing star again
Daha önce okumamıştım, bugün "Aşkımız Eski Bir Roman" isimli kitabını bitirdim ve hayret ettim nasıl bu kadar övüldüğüne. Polisiye kurgusunu ayrı tutuyorum ama karakterler, kullanılan ifadeler ve edilen beylik laflar bana çok klişe ve bayağı geldi. Sanki bu hikayeleri acemi ve genç birine anlatsam v
Daha önce okumamıştım, bugün "Aşkımız Eski Bir Roman" isimli kitabını bitirdim ve hayret ettim nasıl bu kadar övüldüğüne. Polisiye kurgusunu ayrı tutuyorum ama karakterler, kullanılan ifadeler ve edilen beylik laflar bana çok klişe ve bayağı geldi. Sanki bu hikayeleri acemi ve genç birine anlatsam ve bunla ilgili 50-100 sayfalık bir öykü yaz desem o da bu şekilde yazar. Üstelik yazarın bazı konularda bilgi eksikliği olduğu da görülüyor bu kitapta (ilk önce ben yanlış anladığımı düşündüm ama ekşi'deki başlıkta da biri aynı konuyu dile getirince biraz daha emin oldum). Gerçi şunu da biliyorum çok sevdiğim bazı romancıların öykü kitapları berbattı gerçekten. Bu kitapta da öyle bir durum mu var sizce? Yoksa Ahmet Ümit hep böyle bir yazar mı?
0
playing star again
(17.05.20)
Ninatta’nin Bileziği ve sonrasında yazdıklarını okumadım, çünkü çok sert bir şekilde düşüşe geçmişti kalemi. O zamana kadar yazdıklarını okumamızı tavsiye ederlerdi edebiyat fakültesinde, popüler edebiyatı da takip etmemiz şart olduğu için.

Özetle nötrüm. Küçük yaştaki okuyucuya ilk kitapları tavsiye edilmeli bence. Okumaya S. King kitapları ile takıntı derecesinde bağlanmıştım ilkokuldayken. “Ahmet Ümit okudum ve hayatım, edebiyata bakışım değişti.” değil, ama yazın çıtır çerez niyetine okunur kitapları, o kadar da kötü değiller.
0
buf-e kür
(17.05.20)
ahmet ümit hep böyle. kitapları cok basit. polisiye okumak istiyosan dan brown tek geçerim.
0
sizofren06
(17.05.20)
Bayılmıyorum,
Yazlıkta okurum ama.
0
jimjim
(17.05.20)
Hayır asla. Çok da sevdiğim bir tür fakat insan Patricia Highsmith, Agatha Christie, Graham Green gibi yazarlardan sonra okuyunca olmuyor. Yarıda bıraktım kitaplarını.
0
old possum
(17.05.20)
(39)

Tavuk yiyor musunuz?

msb
Doktor bir tanidigim evine dahi sokmuyor. O denli olmasa da ben de mumkun oldugunca az tuketmeye calisiyorum fakat bu davranisim belli bir bilimsel arastirma sonucuna vb dayanmiyor, tamamen esten dosttan duydugum.Sizde durum nedir? Ayda kac porsiyon tuketiyorsunuz?
Doktor bir tanidigim evine dahi sokmuyor. O denli olmasa da ben de mumkun oldugunca az tuketmeye calisiyorum fakat bu davranisim belli bir bilimsel arastirma sonucuna vb dayanmiyor, tamamen esten dosttan duydugum.

Sizde durum nedir? Ayda kac porsiyon tuketiyorsunuz?
0
msb
(16.05.20)
yiyorum. abartıldığını düşünüyorum. doktorları da bu tür konularda pek ciddiye alamıyorum. doktor ne anlar tavuktan veya onun yetiştirilme şeklinden dolayı vücuda verebileceği zararlardan.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(16.05.20)
çok sağlıklı olmadığını düşünmeyi geçtim biliyorum. mutfakta önemli bir yeri var. kırmızı etle kıyaslamıyorum ama kırmızı etede çok güvenmiyorum. düzenli balık yeme işin sağlıklı kısmını oluşturuyor.
tavuğuda belli yerlerden alarak süper oynanmamış ürün alıyorum diye kendimi kandırıyorum:)
0
qxgviper
(16.05.20)
Her gün 500g
0
shredd
(16.05.20)
Her gün 300 gr.
Sanırım bu tavuklara kolajen enjekte edilmesinden bahsediyorsunuz.
0
Unde bach canim
(16.05.20)
TR de ki herseyini içine bişey koydukları için tavuk pek sıkıntı yaratmıyor.
0
paramolacak
(16.05.20)
Antibiyotik muahbbeti var. Onlardaki antibiyotik yedigimiz icin bize geciyor, oyle oyle insandaki bakteriler antibiyotige daha fazla maruz kala kala Bagisiklik kazaniyormus bakteriler. Sonra superbug dedikleri antibiyotigin etki etmedigi bakteriler oluyormus falan filan. Ayda 2-3 kez yiyorum
0
neverletyougodown
(16.05.20)
Ben pek yemiyorum. Kurbandan kalan et var. Kırmızı et daha sağlıklı, besleyici. Tavuk bana ot gibi geliyor. O yüzden nadiren yerim.
0
prole
(16.05.20)
En az haftada bir kere yerim. paramolacak+1
0
black holes in the sky
(16.05.20)
Gunde 300-400 gr.
Şimdi markette en ucuz tavuk var, üstüne orta seviye var, üstüne yüksek kalite var üstüne organik var.

Ben orta-yuksek kalite arasinda gidip geliyorum.

Yalniz o kadar üründe katki, antibiyotik vs var ki ac kalirsiniz. Bu kadar insani dogal üretimle kim nasil doyuracak?
0
logisticsmanager
(16.05.20)
Abicim antibiyotik tavuğu büyüten, şişiren bir şey değil, bakteri öldürücüdür. Ürününü yediğimiz bütün canlı hayvanlara yapılır, hasta olmasın, mikrop kapmasın diye. Yani et ineğine de, süt ineğine de, et tavuğuna da, yumurta tavuğuna da hatta belki çiftlik balığına bile uygulanan bir ilaç. Yumurtada da, sütte de, hepsinde var antibiyotik. Antibiyotik istemiyorsanız vegan olacaksınız.

Ha hormon derseniz, yok efendim gdo'lu yem derseniz, sağlıksız yetiştirme şartları derseniz onlara eyvallah, yemiyorsanız o yüzden yemeyin.
0
kibritsuyu
(16.05.20)
Abi tavuk yemeyip ne yiyeceksin? Hayvansal protein almak istiyorsun ve bunun kaynakları belli. Günlük 100gr protein almak istesen 500gr et yemen lazım. Tavuk ve hindiyi çıkartınca balık ile kırmızı et kalıyor. Balık dört mevsim taze bulunmuyor. Çiftlikte yetiştirilenlerine de zararlı diyorlar. Kırmızı et pahalı. Karides, kalamar vs. ayda yılda bir yersin zaten. Yemeyelim de, alternatifini sunmuyorlar. Vejetaryen falan olmak istemiyorum. Ne yapalım bu durumda?
0
synesthesia
(16.05.20)
balık civalı, tavuk hormonlu, sebze meyve simsiyah suları olan derelerden sulanıyor. satın alınan her gıda kadar kötü olduğunu düşünüyorum.
0
renegade
(16.05.20)
Ne tavuk ne yumurta.Balık ve eser miktarda kırmızı et yiyorum.
0
guitarissimo
(16.05.20)
Tavuk eti bence kırmızı etten daha lezzetli. Yetişirip yemeyen ise bence tavuk çifliklerinin çok pis kokması ama öyle böyle değil
0
yeliz adeley
(16.05.20)
yemiyorum.

eskiden yediğim zamanlar için de pişmanım.

(biraz önce yumurta sorusuna cevap verince bunu da boş geçmeyeyim dedim.)
0
AlsterWasser
(16.05.20)
@kibritsuyu antibiyotik tavugu buyuten bir sey degil derken? Tavukcunun sitesine girip mi okuyorsunuz bu bilgileri. Antibiyotigin temel verilme sebebi hayvana hizli kilo aldirmak. Gunluk dozda her gun antibiyotikle besleniyor bu hayvanlar. Antibiotic resistance diye bir kavram varsa bu gida endustrisinin ciftliklerinin bir urunu
0
neverletyougodown
(16.05.20)
yaklaşık 4 senedir yemiyorum. işyerinde "pilavda tavuk bulyon var mı şef?" diye sormaktan bıktım.
yeri gelmişken tatlıya tavuk eti koyan zihniyeti buradan kınıyorum :)
akdeniztoros.com.tr
akdeniztoros.com.tr
0
g7mor
(16.05.20)
haftada 2-3 kere yiyorum genelde. tadı balığa veya kırmızı ete göre çok daha lezzetli.
0
pearson
(16.05.20)
Solduğumuz havaya kadar her şey bozukken konu tavuğa gelene kadar evden uzaklaştırılması gereken çok daha fazla şey olduğunu düşünüyorum. Haftada 3-4 gün tavuk, 3-4 gün ton balığı, ayda 1-2 defa kırmızı et tüketiyorum. Genel manada beslenmenizi tüm gıdalarla orantılı bir şekilde paylaştırıyorsanız tavuk yiyorsunuz diye size bir şey olmaz. Onlarca parametreye bağlı yaşıyoruz. Bu kadar detaycılık bizi daha uzun ömürlü yapmayacak maalesef :)
0
desdenova34
(16.05.20)
Yaklaşık 20 yıldır ben, ailem ve yakın akrabalar yemiyoruz.
Yılda 1-2 köy tavuğu falan denk gelirse ancak. Ama öyle bir durumda da kaz/ördek gibi seçenekleri tercih ediyoruz.

Aynı durum yumurtada da geçerli. Ben çok sevdiğim için her gün yumurta tüketiyorum ama “organik” olanlardan. Gezen tavuk değil organik.
0
jimjim
(16.05.20)
tavuk sektörüde bir çok sektör gibi kirli. kasaptan aldığınız etler çok mu sağlıklı? hayvan hangi yemleri yiyor? bilmiyoruz. sektörlerin hepsi kirli ama tavuk sektörü diğerlerine göre çok kirli. normal köyde gördüğünüz tavuklardan markette paketli şekildeki etler çok zor çıkar hatta yumurtaları falan küçüktür. 3 ay da bir yerin onu da eşimin canı çekerse.
0
mikahakkinen
(16.05.20)
bir mazbut ben miyim anlamadım. tavuk yerim. etrafımda tavuk yemeyen insan da yoktur.

ucuza lezzetli yemek. tavuğa karşı böyle bir lobiden haberdar değildim açıkçası.
0
antikadimag
(16.05.20)
İki yıldır hiç tavuk yemedim. Öncesinde de tadını sevmediğim için zaten pek yemezdim.
0
legolasin son oku
(16.05.20)
Doktor tanıdığınız neden evine dahi sokmuyor bir söyleseniz de öyle tartışsak. Siz atıyorum bamya neden sevmiyorsanız, o da o yüzden sokmuyordur evine.

Tavuk etini bulgur pilavının üzerine(pirinç de olur) küçük küçük parçalar halinde atıp yemeyi seviyorum. Gerçi her türlü güzel bir tadı var. Üzerine de pul biberi. Oh mis.
0
bitchesaintshit
(16.05.20)
istemezdim ama mecbur yiyorum. kırmızı eti güvenli bulmadığım için protein almam lazım. haftada 2 kere yiyorumdur herhalde. banvit bulursam onu alıyorum. en azından tavuklara tavuk eti yedirmediğini söyleyen tek firma. "brezilyalılara satıldıktan sonra değiştirmedilerse..."
0
ya ben lan neyse
(16.05.20)
@neverletyougodown: tavukçunun sitesine girip okumuyorum. tavuklara hiçbir şey verilmiyor, tavuk sağlıklıdır, yiyin bir şey olmaz gibi bir iddiam da yok. söylediğiniz "Antibiyotigin temel verilme sebebi hayvana hizli kilo aldirmak. Gunluk dozda her gun antibiyotikle besleniyor bu hayvanlar" şeklindeki saçmalığı düzeltmeye çalışıyorum.

antibiyotiğin temel verilme sebebi tavuklara hızlı kilo aldırmak değil. antibiyotiğin kilo aldırıcı bir etkisi yok. antibiyotikle beslenemezler, çünkü antibiyotiğin besleyici bir özelliği de yok.

antibiyotik bakteri öldürücüdür. mikrop öldürür. faranjit olduğunda aile hekimine gidiyon augmentin yazıyo ya, aha hayvanınki de aynı. sen augmentin içince büyüyüp kilo alıyor musun, karnın doyuyor mu?

bin çeşit hayvan hastalığı var. bunların bilmemkaçyüz çeşidi de mikrobik. salmonellası var brucellası var. bin çeşit bakteri var. sen bu antibiyotiği vermezsen hayvanın bakteri kapar. ya ölür, ya bakterili ürün verir. sen dayarsın hayvana antibiyotiği, adamın vücudunda bakteri üreyemez.

ürün veren her canlı hayvanın vücudunda bakteri üreyemesin diye antibiyotik verilir. direkt ineğin memesinin içine basılanı bile var. memesi büyüsün, sütü artsın diye değil, sütteki bakteriler varsa ölsün, yoksa da üremesin diye. sağlıksız mıdır, evet sağlıklı değildir. sonuçta bakteri ölmesin diye ilaç yapılmaktadır, üründe bakteri ürememekle birlikte ilaç katkısı kalmaktadır. o yüzden, ya bakteri üremiş olması yüksek ihtimal olan ürün tüketeceksiniz, ya antibiyotikli ürün tüketeceksiniz, ya da vegan olacaksınız. antibiyotikten korkuyorsanız hayvansal ürün tüketmeyeceksiniz.

tavuğa hızlı kilo aldıran şey katkılı yemlerdir, gdo'lu yemlerdir. ne bileyim hormondur. kilo aldırıcı, çabuk büyütücü ilaç da veriyorlardır. ama bu verdikleri ilaç bir antibiyotik değildir. tavuk yerken çekinecekseniz bunlardan çekinin.
0
kibritsuyu
(17.05.20)
@kibritsuyu valla uzatmak istemiyorum, ama antibiyotik sadece ciftlik hayvanlarini hastaliklardan korumak icin degil hizli buyumeyi, gelismeyi sagladigi icin de kullaniliyor temel olarak. Antibiotic resistance diye basit bir Google aramasi yaparsaniz ya da antibiotic resistance ile random bir yazi secerseniz guardianlardan tutun tedlere, bbclere, whol'ya yuzlerce yerde bahsediliyor antibiyotigin ciftlik hayvanlarini hizli buyutme etkisinden. Komplo teoristcilerin, dunya duzculerin iddiasi falan degil bu
0
neverletyougodown
(17.05.20)
Antibiyotikler hormonlar gibi büyümeyi doğrudan uyaran maddeler değil. Tavukların büyümesini dolaylı olarak destekliyor.

Antimicrobial Growth Promoters
Antimicrobial growth promoters (AGPs) are antibiotics added to the feed of food animals to enhance their growth rate and production performance. The mechanism by which AGPs work is not clear. AGPs reduce normal intestinal flora (which compete with the host for nutrients) and harmful gut bacteria (which may reduce performance by causing subclinical disease). The effect on growth may be due to a combination of both fewer normal intestinal flora and fewer harmful bacteria.
wwwnc.cdc.gov


According to the National Office of Animal Health (NOAH,
2001), antibiotic growth promoters are used to “help growing
animals digest their food more efficiently, get maximum benefit from
it and allow them to develop into strong and healthy individuals”.
Although the mechanism underpinning their action is unclear, it is
believed that the antibiotics suppress sensitive populations of bacteria
in the intestines. It has been estimated that as much as 6 percent of the
net energy in the pig diet could be lost due to microbial fermentation
in the intestine (Jensen, 1998). If the microbial population could be
better controlled, it is possible that the lost energy could be diverted
to growth.

www.fao.org


Antibiotic resistance apayrı bir şey ve büyüme ile bir ilgisi yok.
0
synesthesia
(17.05.20)
6 senedir tüketmiyorum.
Benim yememe başlangıcım şöyle oldu bir gün köy tavuğu yedim. köy tavuğunun etini biraz sert buldum ama köy tavuğu ile diğer market tavuklarını karşılaştırınca vay anasını biz ne yiyormuşuz dedim. kemik boyutu, yağ oranı vs. ondan spnra soğudum ne köy tavuğu ne normal tavuk yedim.
0
fosforlu cevriye
(17.05.20)
@synesthesia "Antibiotic resistance apayrı bir şey ve büyüme ile bir ilgisi yok." Ben ikisi alakali demedim zaten. Antibiyotik resistance ile alakali rasgele bir yazi secmeniz yeterli. Antibiotic resistance olusmasinin temel sebeplerinden birini gida sektorune bagliyorlar, cunku gida sektoru hayvanlari hastaliktan uzak tutmak ve hizli buyume gelisim icin antibiyotikleri asiri kullaniyor. www.theguardian.com
youtu.be
0
neverletyougodown
(17.05.20)
Aslında demişsiniz ama çok sorun değil. Prensip olarak aynı noktadayız :)

"Antibiotic resistance diye basit bir Google aramasi yaparsaniz ya da antibiotic resistance ile random bir yazi secerseniz guardianlardan tutun tedlere, bbclere, whol'ya yuzlerce yerde bahsediliyor antibiyotigin ciftlik hayvanlarini hizli buyutme etkisinden."
0
synesthesia
(17.05.20)
@never E iyi de buna hızlı büyüme demeniz mantıksız o halde. Büyüme sürecini sekteye uğratmamak için demelisiniz. Hızlı büyüme deyince yanlış algılanması normal. Sanki hormon, takviye gıda veya kolajen gibi algılanmış.
0
Unde bach canim
(17.05.20)
haftada en az 1 defa yiyorum ki 4-5 bile oluyor
0
basond
(17.05.20)
@ Unde bach canim antibiyotigi verince hayvanin vucudu kas yapiyor buyuyor, gelisiyor diyor adamlar iste makalelerde. Hayvanin sindirim sistemini, bagirsak populasyonunu degistiriyorsun sonucunda daha az yag, daha fazla protein oluyor, semiriyor hayvan diyor.(Hastaliktan koruma yan faydasi isin)

Büyüme sürecini sekteye uğratmamak falan bu kelimeler gida endustrisinin politik dogruculugu olur, dolayli falan degil apacik mudahale var hayvana
0
neverletyougodown
(17.05.20)
Farklı türde hayvansal proteinlere ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Tavuk eti sağlıksız, dana eti doğal değil, sebze meyve gdo'lu dersek yiyecek hiçbir şey bulamayız. Bence yememek daha büyük eksiklikler doğurabilir.
0
Boğazlıkazak
(17.05.20)
Hocam hangi makalede antibiyotik kullanımı hayvanlarda kas yapımına sebep olur diyorsa gösterin lütfen. Öyle bir şey yok.
Sizin dediğiniz "antibiyotik insan ömrünü uzatır" demek gibi oluyor. Ömrü uzatır da, bunu hastalandığımızda başa çıkamayacağımız bakterileri kolayca yok ettiği için yapar. Yani dolaylı bir etkisi var.
0
synesthesia
(17.05.20)
Erkekler yemeyin, erkekliğinizi kaybedersiniz mazallah :((

www.drtus.com
0
yedek
(17.05.20)
hala aynı şeyi söylemek istiyorum. ben zaten antibiyotik kullanılmıyor, antibiyotiğin zararı falan yok demedim. SADECE tavukta değil, çiftlik hayvanlarının HEPSİNDE kullanılıyor dedim.

he tamam hadi onca makalenin hatırına antibiyotik büyütüyor olsun. o zaman ineği de büyütüyor, kuzuyu da büyütüyor, tavuğu da büyütüyor.

yani "tavukta antibiyotik olduğu için yemiyorum, onun yerine dana yiyorum" diyorsanız zoooorrttt yine antibiyotiği aldınız. "yumurta yiyom" diyorsanız zooorrt yine aldınız. "süt içiyorum" dediniz, zooort yine antibiyotik.

velhasıl-ı kelam antibiyotik veriliyor evet. zararlı mı evet. büyütüyor mu, hadi güzel hatırınız için büyütüyor olsun. ama bu zıkkım zadece tavuğa verilmiyor, cümle alemin hayvanına veriliyor.

korkunuz antibiyotikse hayvansal ürün hiç tüketmeyeceksiniz. hepsinde var çünkü tavuğa özgü bir şey değil.

şunu da üçüncü kere yazdırıyorsunuz ya yani.
0
kibritsuyu
(17.05.20)
@ synesthesia www.nhs.uk ordaki rapor: amr-review.org
www.ncbi.nlm.nih.gov
www.ncbi.nlm.nih.gov

Herkes ozgur istedigini de yesin. Sadece antibiyotik hastaliklari onluyor romantikliginizi onlemek icin yazdim, tartisma oldugu icin de uzadikca uzadi, baska da yazmiyorum.
1- hasta hayvana : treatment of disease
2- saglikli hayvana: hasta olmamasi icin onleyicilik
3- saglikli hayavana: growth promotion: increased feed-to-gain efficiency (zurnanin zirt dedigi yer)
0
neverletyougodown
(17.05.20)
(14)

Satış danışmanları hitap sorunu

Esinsin
Satış danışmanları size senli benli konuşunca tepki gösteriyor musunuz.? Atıyorum poşet istiyor musun dese mesela hayırdır senli benli konuşmak ne alaka gibi tepki veriyor musunuz ? Bugün böyle bir olay yaşandı da ben takmıyorum ama kasada kadın resmen olay çıkarttı. Acaba ben takmayarak yanlış bir
Satış danışmanları size senli benli konuşunca tepki gösteriyor musunuz.? Atıyorum poşet istiyor musun dese mesela hayırdır senli benli konuşmak ne alaka gibi tepki veriyor musunuz ? Bugün böyle bir olay yaşandı da ben takmıyorum ama kasada kadın resmen olay çıkarttı. Acaba ben takmayarak yanlış bir şey mi yapıyorum senli benli konuşunca aklınca beni aşağılamış mı oluyor ki ? Tanımadığı biriyle senli benli konuşması kendi nezaketsizliğidir benle alakası yoktur diye düşünürüm genelde. Siz böyle birşeyden kavgaya tutuşur musunuz mesela ?
0
Esinsin
(15.05.20)
dozunu abartmadiklari surece cok sallamayacaksin bu tur seyleri. ortadoguda yasiyorsun, katil olursun her seyi kafaya takarsan.
0
müptezel dostoyevski
(15.05.20)
@müptezel dostoyevski ben de böyle düşünüyorum orda kavga etmek daha enerji düşürücü bir şey bence zaten karşındaki senli benli konuşabiliyorsa kavgada da ağzı durmaz yani durduk yere gerilmeye gerek yok diye düşünürüm.
0
🌸Esinsin
(15.05.20)
Tanımadığı biriyle öyle konuşmak kendi nezaketsizliği, bunu dev olaya çevirip milletin vaktini alıp ruh halini bozmak da karşı kişinin nezakttsizliği. Arada boşvermek lazım uyuz olunsa da, sürekli gördüğün ve rahatsız olduğun atıyorum iş arkadaşı falan değilse.
0
whoosie
(15.05.20)
beni çoluk çocuk yerine koyup çoğunlukla senli benli konuşuyorlar. 30'umu geçtim, hala böyle. alıştım, sallamıyorum. kendi nezaketsizliği.
0
pati
(15.05.20)
ailem ve çok yakın arkadaşlarım hariç kim olursa olsun sinirim tepeme çıkıyor. çünkü bu saydıklarım dışında kimseye sen demem.
0
ya ben lan neyse
(15.05.20)
sen de haklısın bu örnekteki kadın da haklı.

çok büyütüp kafaya takmam ama bazen tersler ya da uyarırım. bu hiyerarşi meselesi değil nezaket ve iş ahlakı meselesi bence.

ayrıca herhangi bir konuda olay çıkarıp çirkeflik yapmak da ayrı tür bir nezaketsizlik olabilir. nasıl ikaz edileceği önemli.
0
jimjim
(15.05.20)
hayatımda bir daha görmeyeceğim bir insanın bana sen demesini önemsemem. yeryüzündeki herkes nezaketli olacak ya da işini doğru yapacak diye bir şey yok; hayatta yanlış giden her şeye tepki gösterenler erken yaşlanıp çöküyor, bi faydası yok yani.

sürekli muhatap olacağın biridir ya da seni anlık değil sürekli nezaketsizliğe maruz bırakacaktır; o zaman mantıklı tepki göstermek. ama örnekteki durumu önemseyen insan kendine yazık ediyor diye düşünürüm.
0
Bruce
(15.05.20)
müşteri senli benli konuşursa çalışanın da bu şekilde konuşma hakkı var. kimse kimseden üstün değil. kavgaya tutuşmam aksine hoşuma gider zira muhtemelen genç göründüğüm için bana sen diyordur.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(15.05.20)
Genelde sadece cümlenin gelişini "sen" olarak kurduysa abartmıyorum. Zaten eğitimleri vs. belli. Ben "siz" demeye devam ediyorum. Bazıları anlayıp dilini düzeltiyor. Laubalilik ilerlerse "hayırdır hanımefendi / beyefendi, ne zaman samimi olduk bu kadar" dediğim iki durum oldu. "Yani şey ben samimi olmak için diye eveleyip geveledi". Dediğim gibi bana sadece "sen" dedi diye takmam kimseye. Royal değiliz sonuçta. Ama laubalilik yaparsa bir çizgi çekmek gerekiyor.
0
SiyamkedisiZorro
(15.05.20)
Kendi nezaketsizliği.
Poşet ister misin ilk lafsa biraz fazka nezaketsiz olmuş. Bazen ürün bakarken, şu dene istersen falan şeklinde samimi olabiliyorlar da biraz daha yaşlılara yapılmasın yani bu da.

Bu arada şu sen siz olayı bizde güzel nezaket belirtisi ama böyle sorunlar ortaya çıkarıyor :(
İngilizce'de ve isveççede yok böyle şeyler pek. İsveç'te hocalara, patronlara, müdürlere bile vs adıyla hitap ediliyor.
Adam 60 yaşında bölüm başkanı adıyla hitap ediyorsun, sen siz zaten yok ama kimse de buna takılmıyor. Elbette nazik konuşma var, bu dillerde de. Gidip yo bro what's up demiyorsun. Neyse öyle
0
senolll
(15.05.20)
millet kafayı yemiş, tezgahtar sana sen dediği için pulların mı döküldü? siz dese boyun mu uzayacak? ama insanlar bu negatif enerjiden besleniyorlar. çünkü ne özel hayatlarında, ne iş hayatlarında yaptıkları ile saygı göremiyorlar, saygıyı hak edecek bir şey yapmıyorlar çünkü. sonrasında 3 kuruş mal aldıkları yerin tezgahtarına afra tafra yapıyorlar.

bir tanıdığımızın tanıdığı, bir araba alacakmış. alacağı araba belli. fiyatı belli. galeri de bunun evin altında mıymış, yan binada mıymış neymiş. bu da üşenmiş, ev haliyle çıkmış gitmiş galeriye. yalan olmasın jaguar alıyor. galeride kimse bunu ciddiye almamış. bu da temizlik yapan görevliyi çevirmiş, al bu parayı, şu arabanın kaporası demiş çıkmış. yarın dönmüş herkes buna bir ilgi alaka tabii. bu da demiş ki, ben bu arabayı alırım ama primini bu temizlikçiye vereceksiniz.
0
co2s2
(15.05.20)
Vallahi şöyle diyeyim. Doçentim. Bildiğin doçentliği aldım yani, Turkiye'de yaşamıyorym. Fakat cok spor giyinirim ve gerkemeyen bir şekilde mütevaziyim.Sıradan olmak isterim hep, kendi seçimim. Türkiye'de Markete gittiğimde kasiyer annenin çocuğuna "annecim" demesi gibi "şunlar indirimli, istiyor musun ablacım?" diyor. Hata arkadaşımı ziyarete gitmiştim. Karşı komşuyla karşılaştık, muhtemelen benden 7,8 yaş kücük, bana diyor ki " a bu kim, sen benimle tanıştın mı bakayım? ? (0.o) Bende şu oluyor. Üniversite herkes Dr. diyor herkes, ya da isimle sesleniyor fakat o isimle sesleniş bile saygılı. Konuşmalarda o saygıyı ve mesafeyi görüyorsun. Ona alıştıktan sonra buradaki tavrı garipsiyorsun. Kavga falan elbette çıkarmam, garipsemekle kalıyorum bir tek. Bir de tabi statu simgesi şeylerla karşılaşınca gösterilen saygının tersini yaşıyorsan, kılıf kıyafetinden dolayı diyelim, küçümseniyorsan, o da kültürel davranışsal bir kalıp, yapılacak bir şey yok.
0
velvetmorning
(15.05.20)
ilk defa gittiğim bir market ise ve senli benli konuşursa bozulurum yalan yok ama tepki vermem ne diyecem ki ne gerek var diye düşünürüm zaten bin tane dert tasa var kafayı ona mı takarım. ama sürekli gittiğim bir markette kasiyere görüşürüz dediğimde iyi günler demesine yerine bana samimice görüşürüz demesi daha çok hoşuma gider. esasında seni insan yerine koymuş gibi olmuyor mu robot gibi aynı kelimeleri kullanacağına
0
carpenic
(15.05.20)
ben de kıyafet ayakkabı gibi mağazalara girdiğimde eğer peşime biri takılırsa ki genelde ayakkabıcılarda oluyor sürekli ya kardeşim ya abicim diyorlar ama tavır hep aynı hep mal yerine koymaya çalışıyorlar ben de sesimi çıkarmıyorum bilmiyor gibi dinliyorum falan iyi oluyor. satış danışmanlığı hizmet sektörünün dibi ülkenin de yarısı hizmet sektöründen para kazandığına göre pek eğitimli düzgün tipler olmalarını beklememek lazım.

yine de kavgaya falan tutuşmam tabii hatta bana kalırsa hizmet sektöründe hiç çalışmamış biri biraz eksiktir çünkü her gün muhatap olduğun sana hizmet eden insanların ne yaşadığını, olayların arka yüzünü hiç bilemezsin demek oluyor bu.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(15.05.20)
(7)

sekerli parfum - 15 yas icin

the end of time
merhaba, 15 yasindaki ergenimiz icin parfum arayisindayim. sekerli kokulari seviyor, victoria's secretlarin body mistlerinden hangisini onerirsiniz? baska hangi parfumlere bakayim? bakayim derken, magazaya gitmeden online alacagim icin yorumlara dayanarak hareket edecegim.tesekkurler.
merhaba,

15 yasindaki ergenimiz icin parfum arayisindayim. sekerli kokulari seviyor, victoria's secretlarin body mistlerinden hangisini onerirsiniz?

baska hangi parfumlere bakayim? bakayim derken, magazaya gitmeden online alacagim icin yorumlara dayanarak hareket edecegim.

tesekkurler.
0
the end of time
(15.05.20)
Bütçe nedir?
Bütçeniz uygun ise vera wang princess çok güzel şekerli bi parfüm, ağır da değil.
0
bir nick var benden iceri
(15.05.20)
@bir nick var,
vera wang'in fiyati oldukca uygun geldi, ancak gordugum kadari ile uc cesidi var, "princess", "princess flower" ve "rock princess", klasigi en iyisidir diye dusunuyorum, hatta amazondaki yorumlar o kadar iyi ki neredeyse kendime alacagim :D

tesekkur ederim.
0
🌸the end of time
(15.05.20)
lolita lempicka kesinlikle.
mavi/mor, elma gibi şişesi olan.
0
jimjim
(15.05.20)
Ck euphoria demiş adam ya. Ne garip adamlarsınız.
Bu koku hem erkek hem de limon kolonyasından hallice.
0
Unde bach canim
(15.05.20)
Euphoria nin kadin versiyonu da var ve oldukca hos bir koku, sakin olun lutfen.

www.amazon.de
0
🌸the end of time
(15.05.20)
ben de burberry demeye gelmistim. ergenligimin bayik seker kokusu geldi aklima :) o yasta seviliyor ama :)
0
kalemiticeyn
(15.05.20)
@the end of time 26 yaşındayım ben ara ara kullanıyorum, o parfümü sıktığımda insanlar durdurup parfümün neeaağ diye soruyorlar, cidden çok hoş bi kokusu var.
Evet klasik olanı en güzeli, bi tane de kendinize alın pişman olmayacaksınız :)
0
bir nick var benden iceri
(16.05.20)
(7)

Bir emlakçı hikayesi

Sellim
Önceki soruyu hatalı yere açmışım. Uyaran arkadaşlara teşekkürler. Dün bir eve bakmaya gittim. Kirası 2500 TL. Beğendim evi ve aynı gün akşam üstü ikinci kez baktım. Beğendiğimi söyleyip fiyatla ilgili kararı bildireceğimi söyleyip ayrıldım. Bir durum olursa konuşalım dedim.Bugün 2250 TL'ye kiralaya
Önceki soruyu hatalı yere açmışım. Uyaran arkadaşlara teşekkürler.

Dün bir eve bakmaya gittim. Kirası 2500 TL. Beğendim evi ve aynı gün akşam üstü ikinci kez baktım. Beğendiğimi söyleyip fiyatla ilgili kararı bildireceğimi söyleyip ayrıldım. Bir durum olursa konuşalım dedim.

Bugün 2250 TL'ye kiralayabileceğimi söylemek için öğlen saatinde gittiğimde daha lafa başlamadan 'yaa orası için 2400 teklif verdi biri' dedi. Yani imkansız bu çünkü benim eve bakmamla fiyat teklifi için gitmem arasında 18 saat falan var. Bu kadar hızlı ev görülüp fiyat teklif edilemez yani. Hayırlı olsun deyip kalktım ama ilan hala duruyor

Doğru söylüyor mudur? Ne yapmalı sizce?
0
Sellim
(15.05.20)
Bence başka bi numaradan arayıp bilgi al bakalım ne diycek.
0
izmitcan
(15.05.20)
Bugün yazmaya çalışmıştım;
Sabah sahibindende gördüm, oglen gezdim, cikisinda kiraladim. Totalde 4-5 saat sürmüştür. Ayni ev ben bosaltirken sahibinden uzerinde sadece 1 gun kaldi ve tutuldu.

Kısacası olabilir
0
logisticsmanager
(15.05.20)
popüler ve genellikle eski evlerin bulunduğu semtlerde bakımlı ve normal fiyattan kiraya çıkarılmış evler bekara ya da kefilsiz insanlara verilmiyor. böyle evlerin hemen kiralanması için genellikle ilan bile açılmasına gerek kalmıyor çünkü, illa arayanı çıkıyor.

arada sırada eli yüzü düzgün kirası normal bir ev çıktığı zaman da böyle kapışılıyor.

özetle iyi bir mahallede, iyi bir konumda bakımlı bir ev ise 18 saat hiç de uzun bir süre değil, büyükşehir koşullarında düzgün bir ev bulmak kolay değil.
0
anneterligi
(15.05.20)
6 saatle kaçırdığım ev oldu.
Popüler bir yerde normal bir ücretse bu, hemen aramış olabilirler.
0
jimjim
(15.05.20)
Ha bu arada 6 ay ev aradıktan sonra,
Şu an kaldığım evi internette sabah görüp öğlen gezip bir saat düşündükten sonra emlakçıya kapora vermiştim. Ertesi gün de tuttum.
0
jimjim
(15.05.20)
oturmuş bir muhit ise 18 saatte teklif gelmesi çok normal, hatta o sürede kiralanabilir bile.
0
nuisance
(15.05.20)
Kiraya vermiş... ilanı da kaldırmış. Çok üzgünüm.
0
🌸Sellim
(15.05.20)
(7)

Aşık olma mekaniği

ya ben lan neyse
mümkünse bilimsel cevaplar arıyorum.hayatımda hiç karşı cinsle bir gönül ilişkim olmadı. (32e) sanırım kimseye de aşık olmadım. hiç ilgi duymadım yani o konulara. birkaç teklifi reddettim hepsi o kadar. tüm aşk serüvenim budur. aşk konusunda şu 3 konuyu merak ediyorum:1. ben aşık olmayı yıllardır il
mümkünse bilimsel cevaplar arıyorum.

hayatımda hiç karşı cinsle bir gönül ilişkim olmadı. (32e) sanırım kimseye de aşık olmadım. hiç ilgi duymadım yani o konulara. birkaç teklifi reddettim hepsi o kadar. tüm aşk serüvenim budur. aşk konusunda şu 3 konuyu merak ediyorum:

1. ben aşık olmayı yıllardır ilk görüşte olan bir şey sanıyordum. sanki herkesin bir ruh eşi var, onla karşılaşınca otomatik kilitleniliyor gibi. iki kişinin aynı anda birbirine aşık olması imkansıza yakınken bu kadar kişi nasıl "birbirine aşık" olarak geziyor ortalıkta? çiftlerden biri kendini şartlandırıyor mu? mantık evliliğinden falan bahsetmiyorum.

2. erkeklerde "aşık olunan kişiye karşı şehvet duyamama" diye bir olay vaki oluyor bazen değil mi? bu evrime aykırı değil mi? yani aşık olursun, şehvet duyarsın ve soyun ürer. acaba erkeklerdeki bu durumun sebebi nedir? yoksa bu anlattığım aşık olma hali aslında aşk falan değil midir? bu durumda olan arkadaşlarım olmuştu. bende de önceki yıllarda çok güzel bulduğum kadınlara karşı bu hiş oluşmuştu.

3. aşık olmanın nasıl bir kimyası var? insanı depresyona mı sürüklüyor yoksa psikiyatrik olarak bir bug durumu mu? depresyondan ziyade tam aksi aşırı mutluluğa mı sürüklüyor? burada da insanların neler hissettiğinden ziyade bilimsel-tıbbi bir cevap arıyorum.

dinlediğiniz için çok teşekkür ederim.
0
ya ben lan neyse
(14.05.20)
1. İlk görüşte olanı daha çok cinsel çekim bence, ilk görüşte aşık olduğunu iddia edenler de var tabii. Aşk karşıdakini tanıdıkça olan ve güçlenen bir şey.

2. O (yine bence) cinselliğe yaklaşımı sorunlu olan milletlere özgü bir şey. Nasıl ülkemizdeki kadınlar birsürü cinsel tabuyla büyüyorsa erkeklerde de aynı şey var. Seks kötü, seks ayıp olunca da "insan sevdiğini s.ker mi" çıkıyor ortaya.

3. pas.
0
kobuzchu kiz
(15.05.20)
bu soruların net cevabı olsaydı "aşık olmak" bu kadar abartılan bir şey olmazdı.

mesela birinci soru kişinin ne tarz bir sevgi ve ilgiye ihtiyaç duyduğu ile alakalı. aynı zamanda kendini ne kadar açtığı, neye zaafı olduğuyla da. ilk görüşte aşkın buna dönük zaafları olan insanların başına geldiğini söyleyebiliriz. ben insanlar hakkında kolay yargıya varmayan, herkese kolayca güvenemeyen biri olma zaafına sahibim(bak zaaf konusu bile ne kadar öznel, bazıları bunu zaaf değil kuvvet olarak görüyordur eminim). bu sebeple ilk görüşte aşık olmadım, sanmıyorum ki olayım.

ikinci sorunun cevabının aşkla uzaktan yakından alakası yok; tamamen ahlaki temele dayanıyor. bizde şehvet ayıp ve günah, aşk gibi pozitif bir duyguyu negatif nosyonlarla bağdaştırmamak için kendimizi kandırıyoruz. halbuki en iyi seks karşındakinin ruhunu da becerebildiğin zaman yaşanır. (hooop yine öznellik, bu söylediğime karşı çıkıp fikrini çatır çatır savunabilecek insanlar da çok var)

üçüncünün cevabına psikolojik olduğu kadar biyolojik cevap vermek de mümkün. feromon konusundan girip "aşk aslında insanın soyu devam ettirmek için gereken dna yapısını koku yoluyla seçen atalarımızdan kalan dürtünün medeniyetteki kılıfıdır" diye yorumlayabiliriz. öte yandan yukarıdaki zaaf konusunu, insanın sevgi ve ilgi ihtiyacını uhrevileştirerek dışa vurması olarak psikolojik açıdan da değerlendirebiliriz. yani burada da bir netlik yok.

aşk çok kişisel bir şey olduğu için bu kadar özel geliyor insanlara bence, hiçbir aşk tanımı bir diğerine benzemiyor. herkesin kendi aşkı var ve bu durum bir insana kendini en özel hissettiren şey. mesela bence aşk insanın kendini sevme ve sevdirmesinin en garanti yoludur. bu kendine haslığın en büyük kanıtı da şıpsevdi sakızlarıdır diyip konuyu kapatıyorum.
0
Bruce
(15.05.20)
1. ilk görüşte birbirine aşık olup da sevgili olan kişi sayısı az zaten. insanlar genelde dur şununla bir tanışayım deyip sevgili oluyorlar. yani ortads öyle büyük bir aşk olmuyor.

2. kadın olduğum için pas geçiyorum.

3. bu aslında kişiden kişiye değişiyor ama genel olarak dopamin, oksitosin vs değişimler oluyor, bağışıklık sisteminin güçlenmesinden tutun da kalp sağlığına kadar pek çok olumlu etkisi oluyor.
0
rose parks
(15.05.20)
aşk rasyonalizmle açıklanamaz.(lütfn bknz: rasyonalizm ve veya modernizm)
dolayısıyla bir mantığı ve "mekaniği" olamaz.

1.hayır, çünkü illa ilk görüşte olmak zorunda değil. ayrıca birden fazla ruh eşiniz de olabilir.
2.bu toplumsal cinsiyet ve muhafazakar toplumların demografisyle ilgili. bir çeşit baskıdan (yine rasyonalizme ve modernizme geliyoruz) ve kural, sınıflandırma aramaktan oluyor. aşkın her türlüsünün temelinde bilinç altında bazen cinsellikle bir bağ vardır. (bknz: freud veya freudu çok sevmeyenler için bknz: jung) buna anneye babaya maneviyata duyulan "aşk" da dahil.
3.kokainle aynı etkiyi yarattığına dair (beyindeki rezonansı) bir bilimsel çalışma var, sağda solda bulunabilir bi kaynak.bknz vermiyorum o yüzden :)
0
jimjim
(15.05.20)
Eski enerjim olsa uzun uzun yazardım ama kısaca şöyle. Aşk diye adlandırdığımız şey 3-4 yıllık bilemedin 5 yıllık ömrü olan bir duygu. Bunun nedeni ise soyumuzu devam ettirebilmek için yaptığımız yavrunun gereksinimlerini karşılamak için bize yeterli gelecek minimum yılın bu olması. Sanıldığı kadar romantik bir şey değil yani. Soyumuzun üremesi için evrimleşmiş bir duygu.
0
ruhen hastayim ben
(15.05.20)
Ben cevap veremem bu konulara fakat 303 filmi biraz cevap arıyor gibi. Aşkın ne kadarı kimyasal, bir ilişkiyi yürütmek için biraz kafaların da uyuşması gerekmez mi gibi tartışmalar var. Tavsiye ederim.
0
black holes in the sky
(15.05.20)
m.youtube.com Bu videoda kafanızdaki soruların bir çoğuna cevap bulabileceğinizi düşünüyorum. Biraz uzun ama izlemeye başlayınca su gibi geçecek. Ben Lacan’a yakın bir insan olarak Agah Bey’i ilk dinlediğimde bayılmıştım.

Kimseye aşık olmadım dediğiniz için de bu konuşmayı izlemenizi öneririm : m.youtube.com
Burada hem hiç aşık olmamak ne demek, hem aşk tanımı kişiden kişiye nasıl değişiyor onu anlatır.

İki konuşmasından birinde şehvet duygusundan da bahsediyor olması lazım. Bahsetmiyor ise kısaca üzerinden geçmiş olayım, toplumsal yapı ve ahlaki anlayışa geçmeden önce fallik dönemde başlar bu karmaşalar. 4 yaştan bahsediyorum. Daha ahlak kelimesini duymadığımız, toplumu algılayamadığımız bir dönem. Erkekler için karmaşık hatta. Siz erkek olduğunuz için o cinsiyetten örnek vereyim. Hem evdeki babanın hem de kendisinin aynı meme üzerinde hakkı vardır çünkü. Düne kadar kendisine ait olduğunu sandığı memenin başkasına ait olduğunu da bu dönemde fark eder. Bu dönem ile ilişkilidir gelecekteki aşk-şehvet ilişkileri.

3 için de şunu ayırt etmek lazım. “Aşık olmak” değil vücuttaki kimyayı değiştiren. Aşık olduğunuz kişi size aşık ise farklı bir kimya peydah olur aşık olmazsa farklı. Bunun sebebi de “tamamlanma” hissidir. Tamamlanma hissediyorsanız eğer mutlu olursunuz elbette. İnsanın arayışı budur. Nihayete kavuşma hissini yaşarsınız. Ama eğer karşınızdaki insandan sizi tamamlayamayacağına veya kendisinin sizle tamamlanmayacağına dair bir beyan alırsanız eğer -bu sözlü olmak zorunda da değil- bu noktada hayal kırıklığı veya karşılıksız aşk denilen hissi tecrübe etmiş olursunuz. O da sizi mutsuz eder.
Siz hiç aşkı karşılıksız kalıp da bu konu ile alakalı yine de mutlu olan insan gördünüz mü? İnsanın kendi, doğal yaşamının kendisine verdiği mutluluktan bahsetmiyorum ama onu düşünmeyin. X’i seviyorum ama o beni sevmiyor, benim x’e olan aşkım bile beni mutlu etmeye yeter demez kimse. İnsanın doğası bu değil çünkü. Attığımız her adım tamamlanma için. İnsanlara karşı da, nesnelere karşı da bu böyle. Bilimsel yaklaşımın tamamı için de Lacan okuyunuz :) soruların cevapları orada.
0
irene
(15.05.20)
(33)

evlenince yaşanılacak ev tercihi

yazar yazmaz yazan yazar
1. seçenek: ailemin üst katında (çatı katı) gayet geniş, ferah, harika bir terası olan, istediğiniz gibi iç dizaynını değiştirebileceğiniz, üzerine faturaları alma, depozito, emlakçı haracı ve kira derdi olmayan istediğiniz zaman son ses müzik, sinema keyfi yapabileceğiniz, yaz akşamları terasta püf
1. seçenek: ailemin üst katında (çatı katı) gayet geniş, ferah, harika bir terası olan, istediğiniz gibi iç dizaynını değiştirebileceğiniz, üzerine faturaları alma, depozito, emlakçı haracı ve kira derdi olmayan istediğiniz zaman son ses müzik, sinema keyfi yapabileceğiniz, yaz akşamları terasta püfür püfür şarap keyfi yapabileceğiniz ev. tek sıkıntısı (benim gördüğüm) sevişme seslerinizin alt katta ananızın babanızın kulağında çınlayacak olması.

2. seçenek: aynı semtte, hatta aynı mahallede, aileye uzak, depozito, fatura işlemleri, emlakçı haracı vereceğiniz, ne idüğü belirsiz komşu riskleri olan, kira olduğu için bir çivi dahi çakamayacağınız ve muhtemelen yabancı gibi evde yaşayacağınız, azıcık müziği açsan "birader bebek uyuyor" diye kapında bitme ihtimali olan alt komşulu ev. şayet bu ev tutulursa kira 1.seçenekteki evden gelecek. yani kira yok gibi düşünebilirsiniz.

sizin tercihiniz ne olurdu? cinsiyet belirtirseniz çok makbule geçer.

erkeğim.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(14.05.20)
2. E

son ses müzik ailemi de rahatsız etmeyecek mi ? niye son ses açayım. depozito fatura işlemleri bir kere uğraşılacak şeyler. komşu riski var, evet ona bir şey diyemem.
0
fezagezgini
(14.05.20)
Şimdilik 1 diyorum ortam kötü riske gerek yok, hem ekonomik hem de malum olaylar. Emlakci parasına en azından bir odanın yalıtımını arttırabilirsin. Fakat fırsatınız olursa aileden biraz uzak yere tasının derim, akla hayale gelmeyecek sorunlar çıkabilir bir de özlersiniz birbirinizi daha tatlı olur her şey.
0
monkey
(14.05.20)
İkisi de aynı semt, aynı mahalle. Ailemin yanı. Diğer kişinin ailesi de olur arada derin problem yoksa. Cinsiyet kadın.
0
gayda
(14.05.20)
aileye yakın olmaz.
tabiki2.
hiç mi kirada kalmadınız? bu kadar insan nasıl yaşıyor? dediğiniz şeylerin olmayacağı/daha az rastlanacağı semtleri tercih edin o zaman.

kadın.
0
rewlack
(14.05.20)
1'i denemek risksiz ve rahat. 2'yi hayatınızın her dönemi yaşayabilirsiniz.

ilk sene yurtta kalın. beğenmezseniz eşinizle eve çıkarsınız :D

erkeğim.

edit: yalnız 1'de annenizin evinize müdahalesi ortamı duman edebilir. dikkatli ve hazırlıklı olun, önlem alın :)
0
tabudeviren
(14.05.20)
2. k

özellikle yeni evli çift (iki tarafınki de fark etmez) aileyle altlı üstlü yaşamamalı.

depozito, fatura işlemleri bir gün +1
son ses müzik aileyi de rahatsız etmeyecek mi? +1

düzgün bir muhitse size özel olarak denk gelmesi dışında komşular genelde normal olur.
en kötü ihtimalle selam falan vermeyen tipler olabiliyorlar.
alt-üst dairede çocuk var mı, katta tek daire mi, değilse komşular kimdir nedir diye sorun, öyle tutun.

bir de bu "kira olduğu için bir çivi dahi çakamayacağınız ve yabancı gibi yaşayacağınız ev" kafasını da hiç anlamıyorum.
gayet güzel çivini de çakıyorsun, evin olarak da benimsiyorsun.
0
blatta hiberna
(14.05.20)
ahahah ne güzel anlatmışssınız. tabii ki ikinci seçenek. K.
0
sadakatsiz
(14.05.20)
kendi açınızdan öyle olabilir ama eşiniz nerede yaşamak istiyor önemli olan o. 7/24 kayınvalide, kayınpederle iletişim halinde olmak istemeyebilir. eve gelen giden, sizin nereye gittiğiniz vs hep gözlem altında olacak. kiracı durumundan daha fazla eleştiriyle karşılaşabilirsiniz, standart bir aile için konuşuyorum. 1'in avantajı bol olsada, ben 2'yi tercih ederdim.
0
anarsika
(14.05.20)
önceki ailenizin evinde kendi ailenizi var edemezsiniz.
üste para verseler de olmaz.

elbette 2.

ailesinin evi aynı şehirde, kendi kirada yaşayan kadın.
0
jimjim
(14.05.20)
çocuk düşünülüyorsa 1.E
düşünülmüyorsa 2.E
o çocuğa kim bakacak? kimse ahkam kesmesin. adres belli. çift çalışıyorsa büyükanne büyükbaba.
0
cliquot
(14.05.20)
asla 1.de kalmam. hele yeni evliyken.

milyonlarca insan kirada kaliyor. kirada kalmak yuksek hir risk degil. madem o evi satin, ailenize veya baskasina.

oradan gelecek paraya biras daha koyup icinizin rahat edecegi bir yerde ailelere yakin olmayan bir yerde ev alin.

2. secenekte harcanacak paralar gozunuzde buyuyor olabilir.

gayet de istediginiz gibi doser civi cakarsiniz. sanki herkes de kendi evini ic mimara verip tasarla bakalim diyor. alt tarafi tv monteler, saat asarsin.

tek sorun ailenin sevisme sesinizi duymasi olmayacak.

o kadar yakiniz oglum neden aksamlari bize yemege gelmiyorsunuz?? neden bizi evinize cagirmiyorsunuz? dun gece cok bagristiniz ne oldu anlatin??

catkapi gelmeler, surekli bir sey istemeler, kendi evinde rahatca sevisememek, ailenin haberi olmadan eve girip cikamamak...


Kadinim.
0
batlegolas
(14.05.20)
2
0
elorelia
(14.05.20)
Eslerinin anne babalarina tahammul edemeyenler olduklerinde miraslarini catir catir yiyorlar. Hatta bunun icin kavga bile ediyorlar. Insan anne, babasini hic sirtindan indirmese bile azdir.

Sevisme sesleriniz yabancilara gidecegine anne babaniza gitsin. Her halukarda 1.secenek. E.
0
Kirmizibavul
(14.05.20)
2.
1. De eve girip çıkan takip ediliyor, zamanla ortak kullanım daha fazla artıyor. Evliliğin başında iki aileden de uzak olmak lazım. Sizin gönlünüz 1den yana ama 1’i seçip pişman olan tanıdıklarım var.
0
damla sakızlı dondurma
(14.05.20)
Eşiniz karar versin. Net.
Ve sakın bu konuda kendisine baskı yapmayın. 5 sene sonra eğer isterseniz çatı katına yerleşirsiniz. O zamana kadar (umarım) kendi ailenizin temellerini atmış & sağlamlaştırmış olursunuz. Ailenin yanı başında oturmanın tek dezavantajı "sevişme sesleri" değil. Hatta zaten bu konu izolasyonla gayet çözülebilecek bir şey. Erkek kafası "ev ev üstüne kurulmaz" sözünü genelde yanlış anlıyor. El kızı anamla babamla geçinemezse zaten ..irsin gitsin diyenler çok büyük bir grup. Kendi ayaklarınızın üzerinde durun önce bir, sonra isterseniz yakına gelirsiniz.

Kadın
0
SiyamkedisiZorro
(14.05.20)
Siz birinciyi seçmek istiyorsunuz gibi görünüyor öyle anlatmişsınız eşiniz ne diyor bu işe?

Umarim evlendigimde kocamin ailesinin ust katinda yasamak zorunda kalmam. Kesinlikle ikinci seçeneği seçerim.

İkinci seçenek de bu kadar gözünde büyümesin evleniyorsun bu dediğin kira fatura depozito komşu olaylarını 19 yaşında yaşamaya başladım ben bunlar zor şeyler değil.

Kadın
0
turkce konusan uzayli
(14.05.20)
2
Kadın

Ananem hayatımız boyunca bizimle yaşadı ve asla aile ile ilgili şeylere karışmadı. Annen baban bilir dedi.

Kendi annem de dahil eşimin annesinin ananem gibi olacağını düşünmüyorum. Aileye yakın olmak iyi değil.

Siz sanırım ailenizin yanında kalmak istiyorsunuz, işler karışınca buraya ailem ve eşim arasında kaldım duyurusu açarsınız.
0
tessera
(14.05.20)
Kesinlikle 2.
Aksi halde her markete gittiğinizde, her gezmeye çıktığınızda onların haberi olacak, çağırsa mıydık diye düşüneceksiniz. Misafir geldiğinde de acaba onları da çağırmak gerekir mi diyeceksiniz. Anneniz yemek yaptığında hep getirmek isteyecek, almazsanız küsecek.
Aynı mahallede olun, yardıma ihtiyaçları olduğunda hemen koşup gidersiniz. Yemek yapar evinize çağırırsınız, akşam çaya gider sonra kalkıp evinize gelirsiniz. Ama aynı apartman asla.
0
megalomaniac
(14.05.20)
2. Seçenek.

1.'nin ne kadar cazip olduğu önemsiz.

Kadın
0
Sonsuzluk ve Bir Gün
(14.05.20)
2. K

Nedenini yazılanlarla benzer olacağından belirtmeme gerek yok sanırım.
0
bitse de gitsek
(14.05.20)
kesinlikle 1. e

eşinin ailesine tanımadan öcü muamelesi yapan kadınla da evlenilmez bu da 2. :)

gül gibi kafamın rahat olacağı evim varken neden kirada zorluk çekeyim? kiralanan eve uygun eşya alırsın sonra evden çıkarılırsın uğraş dur. evin varken kiraya çıkmak maddi manevi kayıptır. annen baban her şeye karışan manyak tipler değilse kesinlikle evinde otur.
0
Pertev nail
(14.05.20)
Aklını mı yedin arkadaşım. Erkek de olsan bunun olumsuzluklarını düşünüyor olman gerek. Dünyanın en iyi annesine de sahip olsan eşin hakkında muhakkak bir şeyler gözüne batacaktır. Bu da bir süre sonra eşine ve sana da yansımaya başlayacak. Çok yakın olmaya gerek yok ama seçeneklerden 2. diyorum, erkeğim.
0
mavi gri
(14.05.20)
kesinlikle bir degil. artik yeni bir aile kuruyorsunuz, ozel alan olusturmaniz sizin faydaniza
0
foster
(14.05.20)
dag dag ustunde olur ev ev ustunde olmaz demis eskiler. bi bildikleri vardir muhtemelen. yepyeni evliyken aileyle ic ice yasamak biraz rahatsiz edici olabilir. dunyanin en muthis insanlari bile olsalar bir arada yasamak sıkıntı yaratabilir. mutlaka daha rahat olacak pek cok yonden ama sorun olacak da cok yonu var biraz riskli bi durum. ben olsam tercih etmezdim mecbur degilsem. cinsiyet kadin.
0
in vino veritas
(14.05.20)
Önce 2 sonra duruma göre her zaman 1 geçme şansınız var zaten.

Kesinlikle 2.

Erkek.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(14.05.20)
çok zorda kalmadıkça 2. K
çocuk bile olsa aynı mahallede olacaksa 1.yi tercih etmem, kendi ailem bile olsa.
0
wendyangelamoiradarling
(14.05.20)
evlendikten sonra 1. tercih ederseniz dert etmeniz gereken en son şey sevişme sesleri olabilir.

anne-baba-siz-eşiniz hepiniz 4 bilinmeyenli denklemsiniz. anne nasıl bir kaynana, nasıl bir anne, ne kadar karışacak kıza, ev işleyişine, eve giren çıkana. baba da aynı şekil. siz ne kadar ana kuzusu bir tipsiniz. bunu eşinize nasıl yansıtacaksınız? eşiniz ailenizle ne derece geçinebiliyor olacak.

hepsi uyum içindeyse bile büyük ihtimal ilk 1 ya da 2 yılın ardından boşanma hakkında bilgi duyurunuzu girersiniz buraya.

aklı olan, evlenecekse 2'den şaşmaz.
0
elestirman
(14.05.20)
Abim evlendiğinde tam da aynı şartlardaydı. 1. seçenekle devam etti. Ben o zaman yaşça küçüktüm ama şunu kesin söyleyebilirim. Büyüklerinizin sağlığı için uzakta olun. Abim ve yengem tartıştıklarında anne-babam diken üstünde olurdu ve tabi ben de. Abim öfkeli biri olduğu için de anne babam yatak odalarının kapısını dahi kapatmadan, endişe içinde uyudular hep, ya tartışmaları büyürse diye.
Gelin-kaynana arasında huzursuzluk olmadı. Yıllar geçti boşanmaya karar verdiler. Yengem başka biriyle evlendi, abim başka biriyle evlenip gitti. Annemle babamın o zamandan beri daha rahat olduklarını fark etsem de huzursuz, endişeli halleri kalıcı oldu. Hatta annemin şu an yaşadığı sağlık sorunlarının bu durumla da ilişkili olduğuna inanıyorum.
Demem o ki, sadece kendiniz için değerlendirmeyin şartları. Siz bu süreci iyi yönetebilecek misiniz? Komşulara karşı sorumluluğunuzun çok daha fazlası gerekiyor aile yanında yaşayınca. Malum şartlarda, sağlıklı ve iletişime açık bir aile ve partnerle 1. seçenek iyi de olabilir. Ama değerlendirirken ailenizin sağlığını, huzurunu da en az kendi kuracağınız aile için düşündüğünüz kadar düşünmenizi tavsiye ederim.
0
dediysem dedim
(14.05.20)
burada aile olayına benim kadar mesafeli insan az bulursun gerçekten öyle aile de aile aman da ailemsiz asla tarzı bir insanı bırak 2 senede bir görsem fazlasıyla yetiyor.

bu bilgiyi verdikten sonra şunu söyleyeyim, aile var aile var. benim annem beni aşırı üstüme düşerek büyüttü hala da öyle o yüzden hayatta yakın bir yeri bırak aynı şehirde bile yaşamam amaaaa bazı aileler de hiç böyle değil karnım aç desen kalk yap der ki olması gereken de bu. şimdi eğer ki ailen benimki gibiyse büyük ihtimalle üstte de otursan aynı mahallede de otursan her türlü rahatsız ederler. olay biraz sizin mesafe koymanızda bitiyor. tabii senin hanım ne düşünüyor o en önemlisi. içine sinmiyorsa her şeyi siktir et uzakta bi ev bul. hatta 2. seçeneği de sitret mümkünse 3. seçenek olarak daha uzaklardan bi ev bul.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(14.05.20)
2 tabii ki.

ama yok 2 olmasın diyosanız, direkt aileyle yaşayıp 1. opsiyonun kirasını cebe atın. zira bir farkı yok.
0
lcha
(14.05.20)
Tabiki uzak olan
0
basond
(14.05.20)
1'in bir seçenek olarak düşünülmesini aklım almıyor.
eğer 3. seçenek şansı varsa 3, yoksa 2. sebeplerini yukarıda açıklamışlar, tekrar etmiyorum.

3. seçenek: başka semtte, iki tarafın ailesinden uzak bir yerde ..... devamı 2 ile aynı, ama ölmezsiniz merak etmeyin.

yazmadan duramayacağım, eşin de tek sıkıntının sevişme seslerinin aşağı gitmesi olduğunu mu düşünüyor? evetse emin misin, konuştunuz mu? ona da evetse ailenin evinde yaşayıp 1'deki evin kirasını alın, hem eşin de çalışmaz, evinin kadını olur. hem anneciğinin yemeklerini yemeye devam edersiniz, hem çocuğunuz olursa anneciğin bakar.

kadın.
0
pati
(14.05.20)
ben özgürlüğüme düşkünüm, kontrol sevmem. benim için 2.

halamlar, kuzenim bu şekilde, hiçbir özelleri yok. çok rahatsız edici. yani aile içini geçtim misafirliğe bi komşu gelse ya da uzak akraba evde olup biteni biliyor.

iyi yanları da var tabi ki. yemek yapanları, eve bakanları var.
ya da halamların yaşı ileri olduğu için alışverişleri vs. yapılıyor.
0
wishmaythşngs
(14.05.20)
(11)

Hamilelik sonrası saç dökülmesi (evet evet ağlıyorum )

yansitmayan ayna
doğum yaptıktan 4 ay sonra saçlarım dökülmeye başladı. Hani bu dökülme değil resmen akıyor saçlarım. Önlerim baya baya seyreldi. Çok üzgünüm. Nasıl durdurabilirim bilmiyorum. Emzirdiğim için ilaç tarzı şeyler alamıyorum. Hamilelik öncesinde de bir dönem dökülmüştü çok ama hamilelikte durmuştu. Onun
doğum yaptıktan 4 ay sonra saçlarım dökülmeye başladı. Hani bu dökülme değil resmen akıyor saçlarım. Önlerim baya baya seyreldi. Çok üzgünüm. Nasıl durdurabilirim bilmiyorum. Emzirdiğim için ilaç tarzı şeyler alamıyorum.
Hamilelik öncesinde de bir dönem dökülmüştü çok ama hamilelikte durmuştu. Onun polikistik overden olduğunu düşünmüştük ama bu sanırım hamilelik dökülmesi.

Ne yapmam lazım, yardım edin lütfen!! doktorlara gidemiyoruz. Gitsek de zaten bir şey yapmıyorlar. (daha önce gittim de)
0
yansitmayan ayna
(14.05.20)
Merhaba, marka bu:
instagram.com

Bebek şampuanı bu:
www.instagram.com

Markanin hiçbir ürününü denemedim fakat mühendisinoglu sayfasini uzun zamandir guvenerek takip ediyorum. O bir ara hamilelik sonrasi anneler için paylasmisti ve teşekkür mesajlari yağmıştı.
0
cthy
(14.05.20)
@cthy hemen deniyorumm. teşekkürler.
0
🌸yansitmayan ayna
(14.05.20)
haha sakin ol yaa ne ağlaması :)
öncelikle prolaktin yüksekliğindendir. işler biraz düzelince mutlaka kadın doğum doktorunda kan ver, hormonları kontrol etsinler ama prolaktine de baksınlar.

dermoroller tavsiye ederim trendyoldan falan 50-100 liralık uygun uçlu modelini bul. dandik gibi duran mucizevi bişey.
prozinc benzeri bi şampuan kullan.

doktora danışarak; çinko ve biotin takviyesi alabilirsin solgardan.
0
jimjim
(14.05.20)
Demir eksikliği de olabilir.

Doktora gitmeden yapabileceğiniz dermoroller.

Losyonlar falan var ama emzirme döneminde hangisi kullanılır kullanılmaz bilemiyorum.
0
hair freak
(14.05.20)
bu işlerden anlamam ama saçlarınızı kısaltıp belki rahatlamasını sağlayabilirsiniz.
0
vizivozo
(14.05.20)
@jimjim: evet bu dermoroller iyi fikir onu da alayım.

@hair freak : eczaneci tavsiyesi ile oyle bir takviye kullanıyordum ama bu ilaç tarzı kimyasallara alerjim var. bir süre sonra kaşıntı döküntü yapıyor. mecbur bırakıyorum
şu virüsler biterse hastaneye de giderim sanırım


@geçerkenugradım belki sarımsağı deneyebilirim. zararsız en azından.

@vizivozo geçen sene ki dökülmem de denedim, hiçbir işe yaramadı. bir de çirkin oluyorum kısa saçla :) pişmanlık. bu dönemde uzaması da yavaşladığı için. saçlarımın boyu ancak yoluna girdi. kestiremem. :)
0
🌸yansitmayan ayna
(14.05.20)
7. Aydan bildiriyorum, aynı dertten muzdaribim ama çok takmıyorum. Hamilelikte saç dökülmesi azalıyormuş doğumdan sonra da dökülmeyenler topluca dökülüyormuş. Yani zamanla azalma olasılığı var. Halallesi ben de duydum ama saç dökülmesi için birşey kullanmadım. Benim sorunum saç derisinde kabuklanma, ilber ortaylı gibi kepeklerimi döke döke yaşıyorum.
0
curukturpkokusu
(14.05.20)
saçlar yeni yeni dökülüyorsa loreal'in hair denser adlı bir ürünü var. 3 ay kullanımda henüz ölmemiş saç köklerinden yeni saçlar çıkarıyor, tavsiye ederim. ilaç değil, sadece saç serumu ama yine de hamilelik sonrası dönemde bir etkisi olup olmadığını araştırarak almanızı tavsiye ederim. geçmiş olsun.
0
mehmed resad
(14.05.20)
@curukturpkokusu
keşke kepeklenme olsa dicem. Önden bakınca kafa derim görünüyor ve hiç hoş bi görüntü değil.

@ ahmed resad
araştıracağım teşekkürler.
0
🌸yansitmayan ayna
(14.05.20)
geri çıkacaktır merak etmeyin. çokta kozmetiğe para harcamayın yazık olmasın paranıza
0
avatar is back
(14.05.20)
geçiyor merak etmeyin ama o dönemde psikolojiyi çok etkiliyor biliyorum. Ben de halalles i duydum almayı düşündüm ama henüz denemedim. şuan bebeğim 2 yaşında dökülme normal seviyede. stres yapmayın. Sürecin normali bu, ama tabiki eksik vitaminlerinize falan uygun bir vakitte baktırırsanız süreci kısaltmanız mümkün olabilir.
0
i am a legal alien
(14.05.20)
(6)

2.dünya savaşı ve doğu/batı almanya hakkında sorularım var?

kayanyıldız
Merhaba, Bu konuda gerçekten çok bilgisizim ve yeni yeni bir şeyler öğrenmeye başladım. 1-) Şimdi 2.dünya savaşı sonrasında almanya doğu batı diye ayrılıyor. Bu durum 1990'a kadar devam ediyor ve gerçekten çok uzun bir süre, hani uzak bir tarihte değil insanın aklı almıyor. Yani o kadar zaman doğu a
Merhaba,
Bu konuda gerçekten çok bilgisizim ve yeni yeni bir şeyler öğrenmeye başladım. 1-) Şimdi 2.dünya savaşı sonrasında almanya doğu batı diye ayrılıyor. Bu durum 1990'a kadar devam ediyor ve gerçekten çok uzun bir süre, hani uzak bir tarihte değil insanın aklı almıyor. Yani o kadar zaman doğu almanya sovyet kontrolünde mi kalmış?

2-)Eğer öyleyse bu kadar zaman sovyet etkisinde kalmaları almanların ruslara karşı bakış açısını nasıl etkiledi?

3-)Bazı yerlerde batı almanya'da yaşayan insanların doğu almanya'daki insanları küçümsediğini okudum. Böyle bir şey nasıl olabiliyor, sonuçta bir savaş oldu ve yenildiler. Başka bir devlet onlar adına karar verdi. Yani insanlar ben doğu almanyada kalmak istiyorum ben batı almanya'da kalmak istiyorum diye kafalarına göre şehir değiştirmemişlerdir diye düşünüyorum. Yani nüfusun bir kısmı istese de istemese de sovyet etkisi altında yaşamak zorunda kaldı. Batı almanyadaki insanlar doğu almanyadakiler için üzülmediler mi, hiç değilse ilk yıllarda.

4-)Araya zaman girmesi ve farklı ideolojiler de yaşayan iki alman toplumu zamanla birbirine ciddi anlamda yabancılaştı mı?
Doğulu bir alman ile batılı bir alman arasındaki en belirgin fark ne sizce?
0
kayanyıldız
(13.05.20)
3. çok başka konseptlerde olsa da fikir versin diye söylüyorum; istanbuldakiler güneydoğudakilere nasıl bakıyor? orada yaşayanların tercih ederek değil mecbur kalarak yaşadıkları imkansızlıklar hakkında ne düşünüyor türkiyenin batısındakiler mesela? üzülüyorlar mı mesela?
bu arada berlinde hala böyle bir sosyal bakış;küçümseme durumu var.
0
jimjim
(13.05.20)
Good bye Lenin filmi doğulunun batıya bakış açısı hakkında fikir verebilir size.
0
kedikumunaiseyenadam
(14.05.20)
1- evet. rusların kontrolündeki ülkelere nasıl baktığına bir örnek olarak 1956 macaristan ve 1968 çekoslovakya var.
2- bunu bir ossi (doğu alman yani. merkel bile olabilir) daha iyi bilir.
3- olay tamamen duygusal (!). almanlar zaten avrupayı finanse ediyordu. bir de doğu almanya ağır geldi.
4- 2. yanıt :)
0
tururo
(14.05.20)
1) evet. görünürde bağımsız ülke olsa da sovyet uydusundan farksız konumdaydılar. doğu almanya'da kalan fabrikalar falan sökülüp sovyetlere götürülmüş mesela. yanılmıyorsam o dönemde okullarda rusça da okutulurmuş. haliyle batı'dan daha farklı durum.

2) bu mesele çok karışık. sanılanın aksine almanlar genel olarak rusya'dan avrupa'nın geri kalanına kıyasla daha az nefret eder. kültürel bağlar olsun (bkz. volga almanları), ticari ilişkiler olsun vs. rusya ile almanya'nın arası genel olarak iyi olmuştur. doğu almanlar, birleşmeden sonra fazlaca ihmal edildiklerini ve batı tarafından hakir görüldüklerini düşünüyor. bu ayrım bugün bile mevcut. dolayısıyla rusya'dan çok da nefret ettiklerini zannetmiyorum. hatta maalesef bugün almanya'nın doğusunda ırkçı/faşist düşünceler daha yaygındır, putin yahut genel olarak sovyet-rus yanlılığı daha fazla görülür. doğu almanya'da yaşayıp "böyle ülkenin allah belasını versin, duvar yıkıldı da insanlık/demokrasi gördük" diyen insan da var, o zamanların daha iyi olduğunu düşünenler de.

3) doğu almanya çok daha baskıcı, dışa kapalı bir rejimdi. ne olursa olsun batılıların o taraftaki insanları kendilerine denk görmesi zor. şey gibi düşün işte, batı almanların gözünde doğuluların büyük bölümü akp'li dayı gibi.

4) yabancılaştı tabii, 30 küsür yıl olmasına rağmen hâlâ pek çok alanda "doğu almanya"yı görebilirsin. bir harita görmüştüm, gece almanya'nın uzaydan görüntüsü mü neydi... ampul farklılığından dolayı eskiden doğu almanya sınırları içinde kalan şehirleri seçebiliyorsun. o kadar yani. işsizlik olsun, siyasi görüş olsun vs. çoğu haritada keskin bir ayrım söz konusu hala. almanlar 30 yıldır bunu azaltmak için çalışmalar yapıyor tabii, durum eskisi gibi değil ama yine de farklılık yok değil. misal şu an 30 yaşında olan iki kişi için doğu-batı farkı pek yoktur ama almanya zaten genç nüfusu yüksek olan bir ülke değil, ehtiyarlar hala dövüşüyo doğu-batı diye.
0
der meister
(14.05.20)
2.soru için iki anket verisi var:

eski doğu almanya topraklarında yaşayan insanların %58'i rusya ve ukrayna arasında meseleye abd ve ab'nin karışmaması gerektiğini düşünüyor.
aynı kişiler, serbest piyasa ekonomisini %82 oranında 'sömürü' olarak görüyor, ama batı almanya topraklarında yaşayanlarda bu oran sadece %43.

keza diğer birçok araştırmada da doğu almanya topraklarında yaşayan almanların rusya ya karşı batı'dakilere göre çok çok çok çok açık farkla sempati beslediği görülüyor.

öte tarafta şunu söylemek istiyorum, birtakım yaşam şartları verileri: kadınların işgücüne katılım oranı, verimlilik, fakirlik, gönüllü çalışma arasındaki fark genellikle %3-5 arasında değişiyor. iki ülke arasında öyle filmlerdeki gibi bir taraf uçarken diğer taraf sıçıyordu durumu da yok. fakat, refah kısmında yanılmıyorsam sadece büyük bir fark olsa da -fakat bu gelir açısından olduğu için yanıltıcı olabilir-, komünist rejimin sosyal yardımları çok geniş çapta olduğu için gelirle karşılaştırmak ne kadar doğru bilemiyorum.
0
mehmed resad
(14.05.20)
Doğu almanya'daki insanlar nasıl rusya'ya sempati besleyebiliyor anlayamıyorum gerçekten. Sonuçta 2.dünya savaşında ruslarla savaştılar, bu adamları düşman bellediler. Sonra savaşı kaybettiler ve sovyet rusya'sının egemenliği altına girdiler.
Ruslarda savaş bittiğinde almanlara güllerle gelmedi sonuçta 2MN sovyet askeri tarafından tecavüze uğrayan alman kadın var öncesinde hitler 20MN rus askerini öldürdü.
Aralarındaki durum baya kanlı bıçaklı. Rusların almanlara çok iyi davrandığınıda düşünmüyorum. 50 yıl bu şekilde nasıl yaşamışlar anlaması zor.
Ayrıca rusya'nın almanya'yı böyle idare etmekten çıkarı ne oldu?
0
🌸kayanyıldız
(14.05.20)
(6)

2 yaşındaki yaramaz erkek çocuğuna ne hediye alabilirim?

ayseee
250 tl ye kadar..
250 tl ye kadar..
0
ayseee
(13.05.20)
elle şekillendirebileceği bişeyler.
oyun hamuru, kil vs gibi eminim benim bilmediğim benzer şeyler vardır.

top dışında ona hareket sağlayacak bişeyler de olabilir. ya da hareket eden şeyler; raylı tren sistemi gibi ama o paraya zor olabilir.

*bir de oyuncak seçerken lütfen toplumsal cinsiyet normlarına göre seçmeyin. bu erkek oyuncağı bu kız gibi. hele hele bu yaşta. başlıkta cinsiyet belirttiğiniz için böyle söyledim.
0
jimjim
(13.05.20)
hamur kil gibi şeyler annelere biraz temizlik derdi katar :)
Benim 2 yaşındaki yeğen lego gibi şeyleri ve küçük metal arabaları ve topları seviyor, belki oradan yüryebilirsiniz
0
The_Lollok
(13.05.20)
Yutamayacağı bir şey olsun.
0
mehmettekin
(13.05.20)
Büyük parçalı mıknatıs, renkli olursa saatlerce oynayabilir.
büyük parçalı Lego da olur.
0
neymis
(13.05.20)
allah aşkına ses çıkaran bişi olmasın çünkü karantinada yeterince ses çıkarıyo bu veletler.

cevap olarak oyumu arabadan yana kullanıyorum. klasik ama her zaman isabetli oluyor.
0
superfluid
(14.05.20)
Ev tipi salıncak.

Geçen hafta kendi kızıma aldım.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(14.05.20)
(14)

Kardes payi- Isler gucler mizahi

neverletyougodown
Youtube'da kisa videolarini izleyim dedim. Adamlar adina utandim resmen. O kadar zorlama espriler, karaktere uyusmayan sozler, konu monu yok, sacma sapan alakasiz espri denemeleri, asiri oyunculuklar falan. Espri yapacak diye tahtaya cikmis ilkoul cocugu gibi hareketler reaksiyonlar. Ciddi ciddi izl
Youtube'da kisa videolarini izleyim dedim. Adamlar adina utandim resmen. O kadar zorlama espriler, karaktere uyusmayan sozler, konu monu yok, sacma sapan alakasiz espri denemeleri, asiri oyunculuklar falan. Espri yapacak diye tahtaya cikmis ilkoul cocugu gibi hareketler reaksiyonlar. Ciddi ciddi izleyen var miymis bunlari?
0
neverletyougodown
(13.05.20)
tamam hacı sen çok farklısın
0
carpenic
(13.05.20)
Evet, ciddi ciddi izliyordum. Ben herkes seviyor sanıyordum lan, demek sevmeyen de varmış :DD
0
eazy
(13.05.20)
Eğer yeni izlemeye başladıysan ve alt metinlerini anlayacak kapasiten yoksa böyle düşünmen normal. Söylediğinin aksine çok ince ve altı dolu mizahı vardır.
0
lafacukur
(13.05.20)
Espriler, karakterler dogal degil. Dizide herkes Cem Yilmaz olmus anasini satayim. Karakterlerin hepsi cok asiri hazir cevap. Aha replik sirasi bana geldi, komik olayim espri yapayim zorunlulugu icerisindeler. Asiri uzun replikler var bazen asiri sacmaliyorlar. Bir insan o kadar uzun konusup arka arkaya 7-8 espri, gonderme yapamaz. O yuzden dogal degil, respliklerin ustune uzun uzun dusunulup yazildigi cok bariz. Itici geliyor o yuzden, dogal degil yani. Bir de hic beklenmedik karakterdeki adam entelektuel seviyede espri yapiyor, Picassoya, Gaussa gonderme yapabiliyor falan asiri zorlama, kusturan cinsten. Olmedilerse sizde vurun:)
0
speedy
(13.05.20)
diziyi ölesiye eleştiren iki suserden birisi diziyi izlememiş, sadece ufak kesitler izledim diyor, diğeri doğal değil diyor.

ufak kesitler izleyerek bir film/dizi hakkında eleştiri yapmayı ben oldukça cesur buluyorum. konu olup olmadığını 5-15 dakikalık video'dan nasıl anlıyorsunuz? sanırım ben o kadar zeki olmadığım için bu durumu henüz çözemedim...

doğal olmadığı eleştirisine gelecek olursak, doğal gelmemesi çok normal. burada absürd mizah yapılıyor. herkes her şeyi sevmek zorunda değil, dünyanın en iyi işi olsa da bu böyle, sevmeyebilirsiniz. ancak o entellektüel espriler arızi değil. dizinin her yerinde bir sürü gönderme var, ilgilisine göre bu göndermelerin hepsini yakalamak mümkün olmayabilir. bana kalırsa dizinin en güzel yönlerinden biri bu göndermeler mesela, bir başkasının hoşuna gitmeyebilir. bunu sinematografik bir eleştiri yapıyor gibi, hikaye kopukmuş gibi anlatmak bu dizi için anlamlı değil...
0
her giriste sifresini unutan adam
(13.05.20)
herkes aynı tip şeye mi gülsün?
recep ivedik de, kardeş payı da, fleabag de, 7 numara da hepsi başka kitlelere hitap ediyor.
soru ne tam anlamadım, reytinglere bakıp görebilirsiniz zaten kim ne kadar seyrediyormuş diye.
0
jimjim
(13.05.20)
Kardeş payı gelmiş geçmiş en komik Türk dizisidir bana göre. Baştan sona hiç durmadan espri yapılan bir dizi. Karakterler de çok iyi. İşler Güçler'i izlemedim. Sadece depoya kızın geldiği sahneyi biliyorum. O da çok komik bir sahne gerçekten.
0
mehmettekin
(13.05.20)
kardeş payını izlemedim ama işler güçler mizahı bayağı iyiydi ya.
0
we are floating in space
(13.05.20)
Yok boolum o kadar da değil. Gelmiş geçmiş en iyi dizi fazla iyimser bir tutum. Bazı diziler vardır senaryo gereği komiktir. Bunlar sırf espri için senaryo yazmış. TV için uygun tabi böyle işler bişi diyemezsin de olaya uluslararası düzeyde bakarsanız çöp
0
olaylar olaylar
(13.05.20)
Valla ben bu adamlari belki severim diye cok sans verdim ama bana gore degil. Daha cok nefretim dogdu izlemeye calistikca: Repligi gelen makineli tufek gibi takir takir esprisini okuyor, lafi yiyen altta kalir mi? O da aninda takir takir makineli tufek gibi espriyi yapiyor. Bir yerde gulmemiz lazim nerde bilmiyorum? Bir karakter 10 saniyede 10 farkli ruh haline giriyor, espri oraya uymus, uymamis, karaktere uymus uymamis, konuya uymus uymamis onemli degil, absurt mizah deyip geceriz kafasindalar, dakika espri sayisi uzerinden anlasmislar anlasilan.
0
freedonia
(14.05.20)
mizah göreceli bir şey evet ama bu işler o kadar da kötü değiller yine de. senin sevdiğin çok iyi bulduğun mizah örneği nedir mesela?
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(14.05.20)
Valla bende sevmiyorum nedense. Zaten o ikilinin yaptığı her iş bana çok yapay ve saçma geliyor. Absürd mizah diye kaktırıyorlar saçma sapan birşeyi. Absürd mizah görmesek inanıcaz
0
bigcaptain
(14.05.20)
Geri aldim yazdiklarimi. Epey agir olmus. Adamlar farkli bir sey yapiyorlar ve asiri komik espriler, saglam tespitleri de varmis. Oturup izlemem sifirdan da youtube'da kisa kisa iyi gider yemek yerken, pineklerken falan. Cevaplar icin tesekkurler
0
🌸neverletyougodown
(16.05.20)
absürt diye bişi var ya hani, işte konu olay o, herkesin anlaması gerekmiyor misalen feride'ye amran comran söyle bana demesi senin için bir şey ifade etmeyebilir ama bana cartel'i ve cartel'in çıktığı yılı o zamanki anılarımı getiriyor gözüme, gülümsetiyor.


Öte yandan absürt zaten saçma demek, saçma olan bir şeye gülüyoruz, oradaki abartıya o abartının saçmalığına gülüyoruz, sen hiç e=m2c ye gülen biri gördün mü?
0
selam
(16.05.20)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.