Pervane miline önce WD-40 sprey sıkıp güzelce kirin süzülmesini bekleyin. Sonra aynı yere bu kez sıvı gres (bu da sprey) sıkın. Hem ses kesilir, hem pervane hızı (motor kaynaklı bir sorunu yoksa) ilk günkü haline döner.

fan olduğuna emin misiniz genelde kompresor çok ses yapar

yok eminim. hem sesin kaynağı yukarıda hem de zaten fişi çekip vidaları söküp pervaneye fön makinesiyle hava verince aynı ses çıktı.

az önce şöyle bir geçici çözüm buldum. bu fan motoru zaten arkada. onun üzerindeki dış plastiği çıkardım, pervaneyi döndüren kısma ince bir çubuk soktum. şimdi dönmüyor ve dolayısıyla ses yok. sabah evden çıkarken çubuğu çekerim. yine akşam uyurken çubuğu takıp durdururum.

Ama bu yöntemle pervane dönmeyecek ve sistem soğutulmayacaktır. Motoru yakma, sistemi bozma ihtimalin çok yüksek.

Hele bir de elektriklenen motor bobini pervaneyi çeviremediği için ısınması var ki o ayrı bir konu.

Bu yöntemi kullanmayın kesinlikle.

Geçici çözümünüz ne kadar geçici bilmiyorum ama aceleyle evden çıkmanız gerekir veya insanlık hali o çubuğu orada unutursanız en iyi ihtimalle dolabınız çalışmaz en kötü ihtimali söylememe gerek yok sanıyorum.

Bir an önce tamir edin/ettirin üçe beşe bakmayın hocam.

İlk olarak torik lens aldın değil mi?

Eğer öyle ise sorun şu olabilir; lenslerde her numara yok. Örneğin torik lenste derece 0,75 olarak başlıyor ve 0,5 artarak gidiyor. Yani 1 derece astigmat varsa 1,25 ya da 0,75 almak dumununda oluyorsun. Bu da az da olsa çift görmeye yol açıyor. Yalnız bulanıklık astigmatizm değil, miyopi ile alakalı. Yani miyop değeri de yanlış olabilir.

Son olarak yeni lens kullanmaya başlayınca göz hemen alışamıyor. Çünkü gözün önüne bir cisim koyuyorsun. Ayrıca yorgun olduğunda derecenin artması normal. Ona yapacak bir şey yok.

Hastane yanlış ölçüm yaptıysa bozukluk derecesinde yanlışlık yapmamıştır. Çünkü o kısımları sana sorarak yapıyor. Daha mi iyi daha mi kötü diye. Sen yanlış yönlendirmediysen ölçüm de yanlış değildir. Derece dışında göz çapı falan ölçülüyor. O da bulanıklık sebebinden çok lensin tam oturmaması ile ilgili.

Evet torik lens. Lensin kutusundaki numaralar reçetedekiyle aynı. Dediğinize göre biraz daha gözün alışmasını bekleyeyim o zaman. Yine devam ederse tekrar muayene olurum artık.

Doktor reçeteyi lense uygun olarak yazdı bir de değil mi? Lens reçetesi farklı olabiliyor. Numaralar değişmez gerçi ama dediğim gibi ara numaralar olmadığı icin bazen bir altını verilebiliyorlar. O durumda yeniden muayene ya da bir üst numaray geçmek daha mantıklı olabilir. Ama her durumda zaten lens mükemmel görüntü anlamına gelmeyebiliyor. Uzaktaki yazıları okuyabiliyorsan o kadar da müthiş görmenin önemi yok. Ben muayene olurken doktora yazıları okuyorum ama yan çizgi hala çift gibi geliyor demiştim. Daha ufak harfleri getirdi, onları da okudum, “bu pilot seviyesi, bundan daha iyisi de astronot seviyesi zaten” demişti.

Öncelikle geçmiş olsun :) Ancak geçiyor bunu da söylemek isterim, doğru tedavi/ müdahalelerle.
Yaşadığınız kaygı durum/ anksiyete, geçmişte bilinç altına yerleşen yanlış bir kodlamanın tetiklenmesi üzerine gelişiyor.
Bu kaygı sağlığınız üzerine bir kodlama olabilir, hijyen üzerine olabilir, başarı üzerine olabilir...çok fazla sebep olabilir. Çok basit bir örnek olacak ancak durumu tamamen somutlaştırmak adına. Diyelim ki çok hijyen odaklı bir ebeveyn ya da ebeveynler tarafından büyütüldünüz. O kadar ki hijyen ile ilgili size küçüklüğünüzde doğru olmayan mübalağalarda bulundular. Örneğin ebeveyn ''mutfak işleri asla sana göre değil, sen beceremezsin''ya da işte ''yeterince hijyenik davranmıyorsun'' dedi. Bazen bilinçaltı bazı cümleleri alıp arka planda, gelecekte önümüze çıkartmak üzere arka plana yerleştiriyor. Ve bu zamanla bizim gündelik hayattaki davranışlarımızı, alışkanlıklarımızı, iş hayatımızı kısaca her şeyimizi etkilemeye başlıyor. Bunun ilk yaşandığı an bizim hayatımızdaki en stresli olduğumuz (örneğin önemli bir sınava hazırlanmak) bir zamanda patlak verebiliyor.
Bir yerden sonra bununla savaşamayacak konuma gelebiliyoruz. Çünkü bahsettiğiniz örnekte, kendinize itiraf ettiğiniz ancak sebebini bir türlü çözemediğiniz aslında saçma olan kaygı kaynağınız arka planda siz farkında olmadan çalışırken aslında o içinde bulunduğunuz sahnede (mutfakta) geçmişe bir gönderme yapıyor bilinç. Yani aslında siz farkında olmadan o anda geçmişe gidip, yanlış kodlamanızı yaşıyorsunuz. İlk ne zaman kaygılandınız? Örneğin kodlamanız mutfakta yemek yapmak ile ilgiliydi. Ya da çok basit olarak belki de başkalarına kendinizi ispat etmek ile ilgili bir tetikleyiciydi. Belki de mutfakta olmamanız, bunun tehlikeli olacağı kodlanmıştı size zamanında.
Sıradan bir psikiyatriste gittiğinizde size ilaç vermek onun açısından zaman ve nakit anlamında doğru orantılı olacağından, işine gelecektir. Ancak doğru olan ilaçlarla maskelemek değil, çünkü bunlar uzun vadede çözüm değiller, doğru olan ana kaynağın bulunup elemine edilmesidir.
Her uzmanım diyen iyi değil, iyi bir araştırma yapmak gerekir ancak bunun en etkili yollardan biri ''emdr''. Şu dönemde biraz pahalı olabilir. Ancak size tavsiyem gerekirse bunun için para biriktirmeniz, ya da bütçenizi biraz zorlamak benim şiddetle tavsiyemdir.
Zira bu konuda gerçek anlamda tedavi olduğunuzda, iyi ki diyeceksiniz. Bu bilimsel yöntem sizin yanlış kodlama/ kodlamalarınızın tamir edilmesi üzerine çalışan bir yöntem. Seanstan sonra bilinç altında process çalışmaya devam ediyor ve en sağlıklı sonucu yine bir süre daha sonra alıyorsunuz. Kaç seansa ihtiyaç duyduğunuzu uzman terapist/ psikiyatrist ya da psikolog söylüyor. Belki ilk seansta çözeceksiniz bile. Bu yüzden maddi kısmı çözebilmenizi yürekten arzu ediyor, şimdiden şifa diliyorum.

Çok teşekkür ederim.

Salonun büyüklüğüne bağlı olmakla birlikte kişisel düşüncem ne olursa olsun yetmeyeceği yönündedir

aydinlatma icin yuksek yerde olur uzun abajur lazim tavana yansiyip evi aydinlatmasi icin. bu aydinlatmaz zaten girdigi ampul de kucuk olacaktir. yatak odasi icin ideal

Ne tarz bir aydınlatmadan bahsediyoruz? Başında değilse kitap okunmaz mesela, loş bir aydınlatma olur.

sorun abajur değil ki. lambanın gücü. abajuru alırsınız lambayı değiştirirsiniz. oki

ürünü aldım. salonum biraz küçük olduğu için heralde, gayet yeterli oldu. sonradan bakacak olanlar için not düşüyorum.

normal

adından emin değilim bağlantı ücreti, depozito ücreti vs bunlar taksite bölünüp faturaya yansıtılıyor. onlar da dahildir muhtemelen.

Güvence bedeli dahil mi?

150 m3 civarı 380 tl ödedim.
maalesef normal...

kaç derecede çalıştırdın kombiyi, kaç oda ev, tüm gün yandı mı?

edit: ben 1+1 evde, ortalama 40'ta 1 ayda bu kadar ödüyorum.
senin petek sayına bakınca normal maalesef.

açılıştaki ücretleri peşin verdim. zaten sitede birim fiyat üzerinden yaptığım hesap faturayla tutuyor.

kombiyi sabah 35'e akşam 42'ye alıyorum. artı 5 eksi 5 gidip geliyor. 5 kalorifer + banyodaki zımbırtı.

Kombi 38 derecede 6 metreküp 42 derecede 8 metreküp yer. 36 da 5 metreküp.
5 petek olan bir yer için söylüyorum.
Bunlardan fazla geliyorsa kombi eski veya ucuz maldır.

kombinin markası: NEWATHERM Dione 24 Kw Tam Yoğuşmalı

tarihini bilmiyorum da pek eski bi şeye benzemiyor. tuşları ekranı falan iyi

Saatte 0,5 günde 12 m3 ediyor sizin tüketim. İnternette 40 derece için saatte 0.42m3 yazmışlar ama kıyaslamak için yeterli bilgi değil bence.
Alt üst yan komşular kombi yakıyor mu ev güneş alıyor mu bunlar da oldukça etkileyen parametreler. Ben ev değiştirince çok net anladım.

Önceki evim giriş katı, altı garaj, üstü ve yanı iş yeri olan çok az güneş gören bir yerdi.
Isınmak için çok yakmam gerekiyordu.

Şimdi ise tam tersi. Üst komşu ve bir duvarın ortak olduğu komşu evden çalışıyor. Alt komşudan emin değilim. Ev güneş alıyor. Çok daha az yakma ihtiyacı hissettim.

158 metreküp harcadıysanız normal gelmiş. Önümüzdeki ay tahminen 800 üzeri göreceksiniz. Dogalgaz artık ucuz bir şey değil.

Güvence bedelini nasıl ödediniz? İçinde olabilir mi taksit taksit?

çankayada 3+1 içi çoook eskice ama muhiti iyi apartmanda pandemi öncesi eski kira 2400 tl pandemiden sonra taşınanlarda kira 4500 tl. aidat 1000 tl ama yakında 1500 olacakmış. burada 1+1ler 3+1lerden daha ucuz olmuyor genelde. onlar da en az 3000 ve üzeri.

Çayyolu 1.5+1, havuzlu otoparkli site içinde, 1.kat.
2000 kira
800 aidat

Ayrancı giriş kat içi temiz 3+1’e 2020 Kasım’da 1600’e girdim, Kasım 2021’de 1800 oldu. Aidat 350 idi 450 falan olacak galiba, bina eski. Sokakta da 2300-5000 arası değişiyor ev kiraları bina durumuna göre.

@aloha snackbar, iş durumları için sormak istedim. İlçe değişiyor maalesef. Her yer olabilir. O yüzden genel sordum.

eryaman şehrin çok dışı göl gören evler 4 bin tl 2 artı 1ler.

bölgeden bölgeye çok değişebiliyor ama her türlü istanbul'dan daha ucuz. ehonomi çohey olduğu için artık geçen senenin fiyatları bile anlamsız kalıyor ama yine de fikir vermesi açısından ben sana kendi yaşadığım yerler için yazayım,

sene 2017. gölbaşı'nda yeni yapılı binanın zemin katında eşyalı 1+1 daireye 800 lira veriyordum. hiçbir sorunu yoktu, tertemizdi. iki adım ötede hastane (abartı değil, cidden iki adım), hemen yanında restoran, 3-5 dakika mesafede durak ve süper market, 10-15 dakika mesafede de ankara üniversitesi'nin gölbaşı kampüsü ya da adı ne haltsa orası vardı. sokağın başına çıktığında mogan gölü'nü filan görüyordun, park vardı. duraktan geçen otobüslerle 40 dakikada kızılay'da olurdun.

sene 2018. cebeci'de 3+1 eşyalı ev 1000 liraydı. eski evdi doğal olarak ama benim gibi bir piremses bile mutlu mutlu yaşadı orada, hiç fena değildi. iki sokak altımız ana caddeydi, kızılay yürüyerek 30-35 dakikaydı.

sene 2021. yenimahalle'de kalıyorum şu an, yanında kaldığım arkadaş evin sahibi, benden tüm faturalar dahil toplam 700 lira istedi. evin anıtkabir'i, külliye'yi gören manzarası var. metro yürüyerek 10-15 dakika, oradan kızılay'a çıkayım dersen 3-4 durak filan.

***

son yıllarda piyasa değiştiyse bilmiyorum ama gördüğün gibi ankara aslında bence 5 milyon nüfuslu bir başkent için saçma derecede ucuz. istanbul'da 2012 senesinde dahi yurt odalarına 800-900 vermek zorunda kaldığımı hatırlıyorum. yemekhanesi bile olmayan, kendi yemeğini de pişiremediğin, başkasıyla paylaştığın ODA için kapıyı 600-700'den açıyordu adamlar, bak dokuz sene öncesi diyorum.

fiyat çok sayıda faktöre bağlı olarak muhakkak değişiklik gösterir, şimdi bağlum'da oturmakla eryaman'da oturmak aynı şey değil elbet ama diyeceğim o ki istanbul'la kıyas dahi kabul etmez ankara, çok daha rahat ve konforludur gayrimenkul açısından.

üstelik ankara'da "allah'ın unuttuğu yer" olarak kabul edilen yerlerden merkeze ulaşım sağlamak, istanbul'da mahalle değiştirmekten daha az vakit alır. ben ilk geldiğimde buraya "gölbaşı çok uzak ya, yarım saat sürüyor en az" dediklerinde afallamıştım, "anaaa herifler 40-50 dakika yola yakın diyo lan??" diye. istanbul'da o sürede sokaktan çıkamıyorsun.

Eskiden olduğu gibi, İstanbul'a göre ucuz. Eylül'den itibaren bariz bir artış oldu ama uygun yerler bulunuyor yine de. Cebeci-Kurtuluş civarında 2000-2500 liraya caddeye yakın sorunsuz 2+1, 3+1 evler bulmak mümkün. Tabiî bölgedeki evler genellikle eski, ama satılık değil kiralık arıyorsanız önemi yok. İstanbul'dan bahsettiniz diye yine onu ölçü alıyorum. Taksim'e, Boğa'ya, Beşiktaş Çarşı'ya falan 20 dakika yürüme mesafesi olan bir yerde bu paralara kiralık ev değil oda bulunur belki.

Kuzenim Ankaraya atandı. Cebeci'de 2+1 ev tuttu 2500 liraya.Ev merkezde,yakınından metro, tren vs geçiyor. Bence iyi bir rakam.

Demirlibahçe 1+1 (60m2) evi 600-TL ye kiraya verdi arkadaşım.

screenshottaki ip'nizi gizleyiniz.

kullandığınız alette ip'nizi değiştiren birşey olabilir mi?

vpn falan mı açık

@jelly bear, yukarıda bahsettiğim uzantılar arasında vpn de var, sonuç değişmiyor

Zombi olmuşsun

Çok büyük ihtimalle bilgisayara zararlı yazılım bulaşmış. Tüm uzantıları kaldırıp, (bkz: malwarebytes) kurup taratmanızı öneririm.

Edit: malwarebytes zaten varmış, aktif mi? Tarama yaptınız mı?

Edit 2: Aslında açıklamada size ipucunu vermiş, sıkıntı büyük ihtimalle bir eklentiden kaynaklanıyor.

programlarda birşey görünmüyor. size tavsiyem eklentileri iptal edin tekrar deneyin. ayrıca başka bir browser yükleyip ordaki ip'niz ile bu ss'deki browserdaki ip'nizle karşılaştırın.

eğer ip'lerde yine de aynıysa ve temiz browserda da aynı şey oluyorsa internetinizin müşteri hizmetlerini arayıp durumu anlatın ve size farklı bir ip vermesini isteyin.

herkes mal satmamaya başladı. bulursan al gitsin.

benim aklıma geleni alana kadar paranı dolarda beklet kaybın olmasın, belki kazancın bile olur. satış bulursan da bozar alırsın.

İkisi de 3 yıllık telefonlar, olmaması normal. Samsung da xiaomi de bunların üstüne 100'er yeni telefon çıkarmıștır, stokta yoktur. Olanlar da uçuk fiyattan koyan mahalle arası telefoncularıdır, ellerinde kalmıștır. Daha güncel modellere yönelmek lazım.

daha güncel modeller pahalı hocam. en fazla dört, dört buçuk verebilirim. ama durum dediğin gibiyse bunların ucuzlaması pek mümkün değil, bulmuşken alayım o zaman

Bu telefonlara 4 - 4.5 vermek saçma olur. O paralara güncel cihazlar var. A52 vs. bakın. Xiaomi redmi 10 pro da o fiyatlaraydı sanırım.

tip, 2017'de kuruldu, tkp'den ayrılan htkp'nin devamıdır.

özellikle gezi olayları sırasında partinin yeterli mücadeleyi göstermediği, "öncü parti" görevini yerine getirmediği gerekçesiyle ayrıldılar. kısaca tkp'nin "ağzımızın tadı bozulmasın" diye sen-ben-bizim oğlan takılıyor olmasını eleştirip ayrıldılar.

ek: "2017'de kuruldu" eklendi.

2017'de değil 2014'te ayrışma yaşandı.

kaba bir özet yapmak gerekirse: temel düşünsel konularda çok farklı değiller. ama kadro ve strateji olarak tkp daha geleneksel marksist, tip daha popülist. tip önceliği daha geniş kitlelere ulaşmaya veriyor, tkp ideolojik netliği bozup savrulmamaya özen gösteriyor. misâl fonculuk tartışmasında foncuları müdafaa eden ahmet şık'ı tkp'de göremezsin, tkp seçimde hdp'yi desteklemez. bir açıdan bakarsan tkp doğru çizgiden taviz vermiyor diye yorum yapabilirsin, bir açıdan bakarsan tip açılma stratejisi sayesinde meclise girdi, gündeme etki edebiliyor, kitleye ulaşabiliyor dersin. nereden baktığına bağlı.

Temel fark tip geniş kitlelere hitap etmeliyiz, en yakın solcu müttefikimiz hdpyle ilerleriz diyor, tkp ise geleneksel çizgimizden ayrılmayız, yarın bize “siz emperyalistlerle birlik oldunuz” derler bu yüzden kendi çizgimizde az insan dahi olsa bu yoldan vazgeçmeyiz diyor.

Baktığınız zaman hdp yardımıyla 2 milletvekili çıkartan tip sesini meclisten duyururken, tkp meclisi yıkılacak bir oluşum olarak görüyor.

semt pazarlarında olur

pazarlar dışında, istanbul için, şehir merkezlerinden uzakta kalan konut alanlarındaki ufak çaplı avm'lerde ve mahalle butiklerinde bolca bulabilirsiniz.

LC Waikiki'de var ama biraz daha 'modern' versiyonları. Ben aldım bi tane.

ekran goruntusu alip buradan sikayet edin: tiss.gtb.gov.tr biraz yavas isliyor ama sonunda ceza kesmeye basladilar.

Ben kara listeye ekleyip geçiyorum, uğraşmıyorum.

Tiss GTB bakmıyor.

"Bu Sistem üzerinden yalnızca ticari elektronik iletilere ilişkin başvurular kabul edilmekte olup bahis, kumar, cinsel sohbet ve dolandırıcılık amacıyla gönderilen iletilere ilişkin başvurular yapılmamalıdır."

Kelime bazlı kara liste özelliği yok mu telefonun? Bahis, bonus, bet vb. kelimeleri kara listeye ekleyin. Tek yolu bu şuan.

@lappuntamento, kelimeye göre spam filtresi olduğundan haberim yoktu, bu meseleyi çözer muhtemelen. teşekkürler

Xiaomi C1 Handheld aldık memnunuz. Eski tip borulu kocaman makina çok mantıklı değil gibi artık.

~Bir kaç ay oldu biz alalı tedarik bitmiş sanırım öyle eski bir alet de değil ilginç.

@hedep

bu model satılmıyormuş sanırım artık :/

Fakirin ayakta duran modeli sadece ses çıkarıyor bir şey çekebildiğini görmedik:)

Benimki de bekâr evi. Geçenlerde temizlik yaparken bozuldu, Letgo'dan alt sokakta bi tane buldum. 50 liraya aldım, işimi görüyor. Marka öneremem ama iş hızlı bitsin istiyorsan Letgo'dan bak derim

Eufy robovac

arnica tayfun. hem fiyatı çok uygun hem de performansı çok çok iyi. torbasız alırsan hazneyi temizleme durumun olacak bunu hesaba kat.

özel üniversitede yaparsın. hali hazırda bir işin varsa tezsiz düşün.

Okula enstitüye hatta hocaya, ayrıca çalıştığın yerdeki yöneticilere göre değişen şeyler. Geçen sene online eğitim varken işyerinden bir şekilde derse katılanlar, en kötü dinleme modunda takılanlar oluyordu. Hocalar da anlayış gösteriyordu. Şimdiki durumu bilmiyorum ama çok kolay olacağını sanmam.

1- Kesin olarak söylemek zor ancak kabloyu kolayca değiştirip deneyebilirsiniz. Bir de modem tarafında kablo bağlantısı kaç otudu bakılabilir. 10/100 olduğundan koşullara göre 10 da oturabilir 100 de.
2-Farketmez ISP ne verdiyse onu alırsınız.
3-Kablonet bilir taahhüt vs durumlarından dolayı. Yoksa teknik olarak mümkün.

Teşekkürler. 2. sorunun cevabı öyleyse boşa uğraşmayayım tarife değiştireyim o zaman.

kablonete nitro paketi var. onunla aylık olmasa da günlük 100mbit alabilirsiniz.

Her büyük şirket kâr katlamadı. Hatta zarar edenler de var. Örneğin THY 17,3 milyar lira zarar açıkladı. Kâr edenler büyük oranda hızlı tüketim ürünleri üreten firmalar, kargo şirketleri, perakende satışçılar vs.

Sebebi de çok açık. İnsanlar evlerinde daha çok vakit geçirdiği için hızlı tüketim mallarına olan talep arttı. Dolayısıyla satışlar patladı.

Spesifik bir örneğin varsa 'sıradışı' kâr eden bir şirket için onun da bilançosuna bakıp yorumlayabiliriz.

@himmet dayı, meselâ arçelik. insanlar evde çok durunca buzdolabını çamaşır makinesini yenileyeyim demedi ya, neden arçelik bu kadar kâr etti? www.paraborsa.net

arçelik için sallıyorum. ekmek, yoğurt yapma makineleri gibi ya da ufak ev aletleri sayılabilecek satışlarda patlama yaşamışlardır. çevremde kahve makinesi almayanı görmedim mesela pandemi sürecinde. "kahve bağımlıları" sayıyorlar kendilerini.

her sektör zenginleşmedi+1

ev ve eve dair ne varsa zenginleşti. mobilyada resmen mdf krizi yaşanıyor şuan. yada beyaz eşya. yada hırdavat, ev tamir tadilat ürünleri. yada kitap+puzlle vs. ayrıca bunların satışını yapan şirketler. ayrıca lojistik firmaları.

Yoo tam olarak insanlar evde çok durunca "buzdolabını çamaşır makinesini yenileyeyim" dedi. Sektörden bildiriyorum: 2020 yılında rekor satış gerçekleşti.

Not: Arçelik'te çalışmıyorum.

Küresel teknoloji ve yazılım şirketleri daha da zenginleşti. her istatistik bunu gösteriyor, uzmanlar da aynı şeyleri söylüyor. Hal böyleyken oyun kurucuların zarar etmemesi gerekiyor zaten. (Bir örnek olarak kumarhanelerde de zarar ettikten sonra kepenk kapatan hiç duymadık ne filmlerde ne de başka bir yerde.. kaybeden belki masa oluyor ama kasa her daim kazanır) Gerçek hayatımızda da kaybeden küçük ya da orta düzeyli esnaflar oluyor. Online alış veriş siteleri esnafları çok olumsuz etkiliyor. Dijital tekelleşme söz konusu
Dolayısıyla şirketler küresel aklın ticari bir yönü . Birilerinin zenginliklerinin artmasının yanında, hayatın bir çok yerinde dijitalleşmede de artışta söz konusu. Yaşananlar ve yapılması düşünülen diğer projeler bunu kanıtlar nitelikte. Yine en belirgin sonuçlarından biri zamanla bazı mesleklerin artık robotlar tarafından icra edilmesidir.

Salginda genel bir zenginlesme soz konusu degil ancak varlik fiyatlarinin dustukten sonra eski seviyelerin de uzerinde tekrar sismesi soz konusu. Dolayisiyla idarecilerin enflasyon ve dusuk faiz israri bu soruya cevap olabilir. Onun da temelinde asiri borclanma ve asiri para basimi var denebilir.

Girerdim tabii ki. Sınav ücretleri zaten olmuş kaç yüz TL. Sınav ücreti boşa gitmesin diye gerekirse iki maskeyle girerdim. ÖSYM'yi bedavadan zengin etmeye niyetim yok.

Bir de geçen yıl da bu yılın aynısı olduğu için 2020 KPSS'ye girmiştim. Bir şey olmadı.

şu çift taraflı koruyan, bir tık daha pahalı maskelerden alır girerdim ben. n90 sanırım.

covid hastalarıyla çalışıyor sağlık çalışanları aynı maskelerle sonuçta.

YKS sınavına girdim ben. Sınav sürecinde maskemi takmadım. Gözetmenler sürekli taktı ama öğrenciler olarak genelde takmamıştık. Bulaşmadı bana.

Sınıflar sürekli havalandırıldı. ÖSYM'nin verdiği mendil rezalet kokuyordu o yüzden kullanamadım ama kullanılır yine. Risk grubunda değilseniz ya da risk grubunda yer alan insanlarla aynı evde yaşamıyorsanız bence çok endişelenecek bir şey yok. YKS sınavından sonraki 3 haftalık süreci takip ettim sınavdan sonra vakalarda artış olmadı mesela. Ki üniversite sınavına insanlar yanında birileriyle geliyor. Ales sınavında hem bekleme yerlerinde hem sınavda daha az kişi olur belki.

Girme kararı alırsanız başarılar diliyorum. :)

Evde yaşlı biri yoksa sınava girin bence, yazık etmeyin.

linki yapıştırınca yarısı çıkmıyor. şöyle yazayım:

https: // web . archive . org/web/20130404010647/ http: //birgun . net/politics_index . php?news_code=1364804824&year=2013&month=04&day=01

mecbur değilsen, sokakta kalmayacaksan uzak dur.

oha neden

(bkz: fındıklı mahallesi) başlığı okumuşsunuzdur mutlaka.

uzun uzun yazacaktım ama vaktim yok, mecbur değilsen uzak dur ++

Ulaşımı kolay , kirası ucuz , insanı eğitimsiz ama geçinelemeyecek gibi değil.
GüZel yer, biraz dişli birisi isen Anadolu yakasında yaşanabilecek f/p olarak en iyi mahalle.
3-4 haftaya benimde taşınmayı düşündüğüm bir dönem yaşadığım ve bir çok arkadaşımın yıllardır sorunsuz bir şekilde yaşadığı bir yer ayrıca.
Not:kadın değilsen

bostancı ya yakın olması münasebetiyle gayet iyi bir konumdadır diyebiliriz.
toplu ulaşım biraz sıkıntılı ama e5 e yakın bir yerlerde oturacaksanız oda önemli değil.
evden işe işten eve takılacaksanız olumlu-ama dışarı çıkayım kafe de oturayım.çiçek böcek insan göreyim diyorsan çok da tavsiy etmem.

biraz da olsa pozitif yorum gormek rahatlatti... kadinim, home office calisiyorum zaten su sira. su an uskudar’in gobegindeyim de noluyo, bosuna 2000 basiyorum her ay, geregi yok. evin ici de iyi guzel, daha allahtan belami istemeyeyim bence ya

Ekşi'deki başlığı okuyup kendinizi korkutmayın. En yakın arkadaşlarımdan biri yıllardır orada oturuyor, çok şıkıdım, mini elbiseli filan biridir. Hiç sıkıntı yaşamadı ama oranın çarşısının yakınlarında oturuyor, belki alakalıdır. Yokuşları ölümcül bi de bence. Onun dışında yukarıdaki arkadaşın dediği gibi f/p oranı en yüksek yerlerden biri şu anda.

Ha bi de inanılmaz bir park sorunu var, insanlar neredeyse birbirini öldürecek park meselesi yüzünden. Arabanız varsa bu da aklınızda olsun.

merhaba, arabam yok, dümdüz toplu taşıma kullanıyorum, ben yavuz sokak tarafındayım, caddeye baya yakın. arkadaşınız neresinde acaba?

Sorunlu bir yer orası. Kültür ve eğitim seviyesi düşük bir yer biraz. Ama yaşadığınız apartman önemli derim. Ona göre değişiklik gösterecektir iyi mi kötü mü olacağı.

Fındıklı'da Yavuz Sokak bulamadı Google Maps, o yüzden bir şey diyemeyeceğim ama arkadaşım Hancığlu Caddesi üzerinde, muhtarlığa yakın oturuyor.

Orada oturan arkadaşım var. Sık sık giderdim İstanbul'dayken. Yokuşlu yolları bezdirir, onun dışında bir sıkıntısı yok. Tabiî ki bir Moda falan değil ama meselâ "gece dışarı çıkma tinerciler pıçaklar" vs. diye kötülenecek bir durumu da kesinlikle yok. Üsküdar'ın birçok yerinden de iyidir kültürel yapısı.

Kentsel dönüşümle birlikte eski muhafazakar ağırlığı kalmadı. Yeni yapılan binalardan birinde rahatlıkla oturursunuz. Gece sakindir ama öyle iti köpeği tinercisi yoktur, temiz mahalledir. Kadıköy'e Üsküdar'a gitmesi çok kolaydır.

sadece bel plan, omuz plan, baş plan çalışacaksanız çekilir.
(aydınlatmanızın iyi ve stabil olması gerek )
hareketli ve daha geniş planlar çekecekseniz olmaz.

evet kamera karşısında konuşacağım sadece. o zaman düzgün bi ışık ayarlayayım

şu videoda 4:44'ten itibaren adam bu kamera ile çekmiş gördüğüm kadarıyla. normal ucuz bi webcam görüntüsü veriyor, hani sizin için yeterliyse uyar tabii ama bütçeniz varsa daha iyi bir model alabilirsiniz: www.youtube.com

mubi kullanmadım hiç ama sen kendin cevap vermişsin gibi soruya. para ödediğim herhangi bir şey sürekli donup arıza çıkartıyorsa ona para vermem. donarak sinirimi bozacağına açar başka yollardan izlerim.

Üye olduktan yarım saat sonra çıktım. Gerçekten çok donuyor.

Bu tamamen film zevkinle alakali. Populer seyler izlemek istiyorsan netflix, daha festival tadında seyler izlemek istiyorsan mubi.

Ara yuzu netflix kadar atak olmasa da ben donma problemi yaşamıyorum...

İlk üç aylık denemenin başında ayda 4-5 film izledim ama sonlara doğru bıraktım. İngilizce ya da Gym üyelikleri gibi bir süreden sonra bırakınca o para boşa gidiyor.

Ders kitaplarıyla zaman kaybetmeyin. Gerçek İngilizceye odaklanın. Gerçek İngilizce dediğim BBC, CNN gibi sitelerde yer alan yazılar. Bu yazıları okuyun. Bilmediğiniz kelimeleri öğrenin. Grammar bilmiyorsanız tabii ki ilk olarak tüm grammar konularını bitirin. İngilizce gibi keyifli bir dili stres kaynağı hâline getirmek anlamsız. Hiçbir şey yapamıyorsanız Türkçe alt yazılı dizi, film izleyin. Dizilerden ve filmlerden de bir sürü kelime öğrenebilirsiniz.

üstteki cevaba ek olarak soru tipleri özelinde çalışmalısınız. tıpkı KPSS gibi bu sınavın da belli bir formatı ve kendi içinde bi mantığı var. 48 aldıysanız belli bi temeliniz vardır o yüzden sıfırdan başlamak yerine eksikleri tespit edip onları gidermeye yönelebilirsiniz.

ben de bu sıralar YDS çalışıyorum, size de önerim kendi çalışma sistemim olcak. soru çözüm videoları izleyin ve soru tiplerine ilişkin ufak tefek notlar alın mantığını kavramaya çalışın. daha sonra soru bankanızdan kendiniz çözün. bütün soru tiplerini öğrendikten sonra sadece denemelere odaklanın, yanı sıra akademik okumalarla destekleyin. tabii bu arada bilmediğiniz tüm kelimeleri not alın ve aralıklı olarak tekrar edin.

Güzel cevaplar verilmiş zâten. Ek olarak word'de tablo yapıp her gün karşınıza sık çıkan beş on kelimeyi eklemenizi ve yatmadan önce bi on dakika baştan sona okumanızı öneririm. Ben öyle yaptım, isim fiil sıfat ve diğer şeklinde 4 ayrı tabloyu sürekli güncelleyerek ve tekrarlayarak en sık kullanılan kelimeleri ezberledim. YÖKDİL'den 91 almıştım böyle, YDS'de de 70-75'lere falan tekâbül ediyordur.

Şimdi yüksek lisans derslerinde her hafta 100-200 sayfa İngilizce makale okuyorum, gönüllü değil zorunlu bir süreç olduğu için bir yerden sonra alışıyorsunuz ve hızlı gelişiyorsunuz. Bu paragrafı daha sonraki aşamalar için yazıyorum, kendinizi zorlarsanız veya okul/kurs gibi bir şeyde zorunlu olarak metin okumanız gerekirse daha da ilerletirsiniz.

Açıkcası sizle aynı durumda sayılırım. Ben de nereden başlayacağımı bilemedim. Benim Hocamda Hakkı Şahinin ders anlatımları var 120 video olması lazım oradan grammer ve genel bilgileri öğrenmeyi planlıyorum daha önceden deneyen oldu mu acaba o hocayı ?
Bununla birlikte odtünün hazırladığı reader at work ve more to read kitapları var paragraf için onları okumaya çalışıyorum çeviri için youtubede çeviren hocalar var takıldığımız yerde bakmak için. Ayrıca modadilin 60günde yds diye bir kitabı var ezberlenmesi gereken genelde çıkan kelimeleri listeledikleri.
Bu üçünü aslında bir düzen içinde devam ettirsek sanki başarı gelir diye düşünüyorum.
Tek düşündüğüm nokta grammer olayı. Sizin de dediğiniz gibi kaynaklar çok nereden nereye geçeceğini şaşırıyor ve bir yerde boğuluyor insan bilmediğinden ve yönlendiren olmadığı için. Bu yüzden düzenli olması açısından Hakkı Şahini mi izlesem diye düşünüyorum.

Bira iyi gider ama ucuz kaçar dersen şarap bence.

makarnayla beyaz şarap iyi gider.

Bira da güzel gider şarap da bence. Bazen kudurup turşu suyu bile çekiyorum makarnanın yanında her türlü gider içecekler bence

kola

Makarnanın yanına içecek gitmez, şimdi zorlamayalım. Zorlarsan da şekerli ya da tadı yoğun şeyler olmasın. Makarnanın tadını bozar.

Izmir'de makarna+bira yapan güzel bir mekân vardi o aklima geldi. O ortamda güzel gidiyordu ama ev başka. Makarna bittikten sonra beyaz şaraba geçerdim ben olsam. Birlikte güzel olmaz.

o diske virüs bulaşmış olabilir. klasör diye tıkladıkların da klasör görünümlü exe olabilir.

gizli dosyaları göster seçeneğini aç ve 'sistem dosyalarını gizle' seçeneğini de devre dışı bırak. eğer asıl klasörler görünüyorsa virüs yemiştir disk.

klasöre girebilmek için o klasöre çift tıklamak yerine adres çubuğuna dosya yolunu yazarak girmeyi dene

örnek:

E:\kullanicilar\ahmet

yazıp Enter'layın.

çalışan windowsdan çıkarılmış harddisk olduğu için muhtemelen klasör yetkileri çakışıyordur. sağ tuş özellikler güvenlik ordan da kendinize veya everyone adlı kullanıcıya tam yetki vermeyi deneyin veya aşağıdaki linkteki
regedit dosyasını çalıştırıp sağ tuş menüsüne eklenen Take ownership kısayolu ile bütün klasörün yetkisini üzerinize alın
www.tenforums.com

@himmet dayi, öyle enterladım aynısı oldu

@nahto, çift tıklayınca izin istiyor zaten, verdikten sonra dedigim gibi oluyor. Yine de deneyeyim

Klasörü masaüstüne sürükledim, kopayalanacak veriyi hesaplıyor şu kadar GB diye. Bu iyi bir şey sanırım. Bakalım kopyalayacak mı

Kopyalama sürerken klasöre tekrar girdim bu kez açıldı. Teşekkürler Türkiye

eski bir duyurunuz (2016) dikkatimi çekti. "kişisel gelişim kitapları da fayda etmiyor" demişsiniz.

bu kadar tekrar eden bir ruh hali içindeyseniz, hayatınızda değiştirmeniz gerek durumlar gerekebilir. bir uzmandan yol göstermesini düşünebilirsiniz.

Olduğunuz hayatı sürekli tekrar şeklinde hergün aynı şeyleri yaşıyorsanız, normal olabilir bu durumunuz yada hayatınızda istemediğiniz kişiler varsa ve ısrarla sizinleyse belki onlar sıkmış olabilir, sizin yaşadığınız ruh halini bende yaşadım ve yeni yeni kurtuluyorum gibi... Bendeki sebebi hayatımda aslında sevdiğimi sandığım ama sadece baskı altında bir sevgi duyduğum birinden Azad olarak özgürlüğümü elime almam oldu ve maalesef bunun benim açımdan yıkımı fazla oldu şimdiyse bu sorunumu aşmak için yeni insanlarla tanışmaya çalışıyorum yada ne bileyim hiç yapmadığım şeyleri yapıyorum örneğin;arabayla tek başıma yada arkadaşlarımla bir yerlere gitmek gibi, iyide gelmeye başladı... Kitapların bu tarz ruhsal sıkıntılara pek çare olduğunu düşünmüyorum, psikolojik yardım da alabilirsiniz...

Ayrıca konuşmak isterseniz de bazen yabancı bir insanla konuşmak size iyi gelebilir, konuşabiliriz.

Pek orijinal bir cevap değil ama bol bol yürüyün. Özellikle akşamları ortalık sakinken çıkın, yarım saat yürüyüp boş bir parkta oturun. Sizi seven ve sizin için fedakârlık yapan insanları düşünün veya aklınıza ne gelirse. Börtü böcek belki ordan geçen bir kedi tepenizdeki ağacın dalları. Sessiz ve sakin düşündükçe hayatın bir yönüyle zor ama bir yönüyle de basit olduğunu, mutluluğun ve başarmanın gayet mümkün olduğunu daha iyi kavrayacaksınız. En azından ben böyle yapıyorum

kimse yazdı mı?

henüz yazan olmadı.

Costa-Garvas - État de siège (1972)
www.imdb.com

(bkz: Hasta Siempre)

çok teşekkürler

<iframe width="560" height="315" src="www.youtube.com frameborder="0" allowfullscreen></iframe>

gibi bir kod text editörde işe yaramıyor mu?

yaramıyor maalesef. sayfanın en altında kod olarak çıkıyor

Bilesenlerde "ozel html" var, onun icine istediginiz kodu yazip anasayfaya ekleyin?

bileşeni anasayfaya ekleyemedim :(

Yonetim panelinde bilesenlere gidin, Anasayfada bulunan bilesenlerin bulundugu bi "sidebar" vardir. Onun icine surukleyin.

Eger yoksa kullandiginiz temanin sahibiyle iletisime gecebilirsiniz.

yanıtlar için teşekkürler. başka bir şekilde ekledim ama biraz biçimsiz durdu. biraz daha kurcalayayım olmadı idare ederim bunla. az önce temanın kendi sitesinden bakarak yaptım yine olmadı

metafizik olabilir mi

şu yardımcı olabilir: www.16personalities.com

post-truth

kutuphane.istanbul.edu.tr

şu anki gazeteler arasında başka yok diye biliyorum. eskiler için şurası var: dspace.ankara.edu.tr

Katılıyorum. Kibrinden bi kere bile bilmiyorum diyebilecek bir adam değil Celal Şengör.

Bir konuda yorum yapmak ya da birini yanlışlamak için illa o alandan diploma almayı gerektirmez.

Adam jeoloji mühendisi ama okuduğu kitapların haddi hesabı yok. tarih konusunda da evrim konusunda da ahkam kesebileceğini düşünüyorum. ancak kişisel olarak çok sevmediğimi de belirteyim.

@himmet dayi

Burada bana futbol sorarsan cevap veririm ama ortamda mehmet demirkol varsa biraz geri cekilirim. Sorum tam anlasilmadi saniyorum.

Bu ikisinin arasındaki hukuktan kaynaklanıyor, adamların 150 yıllık dostlukları var belli ki bunları çok umursamıyorlar, umursayacak olsalar zaten böyle bir şey yaşamazlar. Kaldı ki İlber Ortaylı birçok kez Celal Şengör'ün tarih bilgisine saygı duyduğunu ifade etti, ortada bir cahillik yok yani.

Üniversitelerin kalitesi ortada. Yetkinlik sâdece diploma üzerinden ölçülemez, alaylı tarihçinin mekteplilerden daha iyi olmasının önünde engel yok. Teorik olarak böyle. Söz kesme vs. kısmını bilemiyorum son programı izlemedim.

Ilber Ortayli'ya tanri muamelesi cekmeyi birakin, yok onun yaninda ondan once yorumlamayacakmis falan. Ilber Ortayli bildigini aktarma konusunda en cahil adamlardan biri bir kere. Daldan dala konusuyor, soruyla konuyla alakasiz sarhos gibi zirvaliyor. Celal Sengor bos laf etmez, her cumlesi anlamli, bilmedigi konu hakkinda da atip tutmaz, arastirmistir, okumustur. Ilber Ortayli yeni bir seyler ogrenmis ortaokul talebesi gibi metodolojiden, baglamdan uzak sacmaliyor. Ulkenin en overrated adamlarindan

Hayır soruyu anladım. Bir kere Mehmet Demirkol örneği tutarlı değil. Mehmet Demirkol'un icra ettiği şey çoğunlukla kendi yorumunda ibaret. Çıkıp televizyonda bilgi paylaşmıyor. Olayları yorumluyor.

Kaldı ki Mehmet Demirkol'un da bir çok konuda, mesleki anlamda ondan çok daha az tecrübeli kişiler tarafından eleştirildiği, yanlışlandığı vs. olmuştur.

Söylemeye çalıştığım şey şu aslında. İlber Ortaylı Türkiye'nin sayılı tarihçilerinden biri olabilir. Bu demek değildir ki İlber Ortaylı'nın söylediği her şey doğru kabul edilir ya da tarih konusunda sadece onun konuşması gerekir.

Bu biraz şuna benziyor; ortamda fizik mühendisi arkadaşım varken benim görelilik teorisi ile ilgili konuya atlamam ve ortamdaki diğer kişilere anlatmam, kısacası ahkam kesmem gibi bir şey. Ben böyle bir ortamda bunu yapabilirim. Fizik mezunu değilim ama görelilik ile ilgili birçok yayın okudum.

Celal Şengör'ün bilgisini küçümsediğinizi ya da bu konuda bilginiz olmadığını düşünüyorum.

hocam
önce bir pirinc yapın telefona 2 gün bekletin
olursa olur
olmazsa yaptirin
hele bunla hic ugrasmayın

pirince yatırdım ekran geldi sadece:( servise gittim çok para istedi. yenisini alacağım ama telefondaki dosyalara, vatsap'tan yazanlara filan bakayım dedim o yüzden soruyorum. attığım linkteki cihazı kullansam açılır mı acaba telefon?

reis sen yatir biraz daha
bir iki gün daha beklesin

valla tekrar denedim iki gün daha, olmadı

hocam
telefon vs. detayları bana yazarsan
telefoncudan fiyat alalım

ingilizcesi: 93.174.95.29

Bende var nereye upload edeyim?

Tekâlif-i Milliye aslında kânun değil. Meclis bir kânunla belirli bir süre için başkumandanlık diye bir makam kuruyor, Mustafa Kemâl Paşa'yı bu makama getiriyor ve kendi yetkilerini bu kânunla başkumandana devrediyor.

Başkumandan da bu kânundan aldığı yetkiyle Tekâlif-i Milliye Emirleri'ni yayınlıyor. Birkaç kere uzatılan bu süre bittiği zaman bu yetki de ortadan kalkıyor. Dolayısıyla Tekâlif-i Milliye bugün geçerli değil.

Covid-19 ilerlerse Tekâlif-i Milliye'ye benzer bir düzenleme yapmak için Cumhurbaşkanlığı Kararnâmesi çıkarılabilir. Anayasa'ya aykırı olması hâlinde (ki olmaması mümkün değil) Anayasa Mahkemesi iptal edebilir. Ama burası Türkiye belli olmaz. Gerçi Anayasa'da istisnaî hallere yer verilmiş ama onun da sınırı var, hukukçu arkadaşlar daha iyi bilir.

(Bu arada Anayasa'da kânun olmaz.)

Cumhuriyet öncesi bir uygulama. Zaten bu ve benzeri uygulamaları yapmak üzre, yoğun tartışmaların ardından yasam ve yürütme yetkilerini 3 ay boyunca üstüne almıştır Gazi Paşa. Her uzatılmasında da tartışmalar yaşanmıştır.

Ailenin sağlık sorunu yoksa evine dön.

ben olsam şu arabayla giderken yanına yolcu alınmasını sağlayan uygulamalara bakardım. blablacar mıydı neydi. denk getirirseniz en azından 1 kişiyle gitmiş olursunuz. hatta maske takabilirsiniz

Avis ile araba kiralayıp başka şehirde teslim edebiliyorsun bi bak istersen

güzergâhta bla bla ilanı yok, ehliyetim yok araba kiralayamam :(

Taksi ile git havaalanına

benim çok pimpirikli bir arkadaş var geçen cuma gecesi hatay a uçağını kaçırdı.. ertesi sabah adana üzerinden bir de otobüse binerek hataya gitti. maske eldiven ve güneş gözlüğü takmış. üzerine de yağmurluk gibi bir şey giydi..

ben tedirgin olurdum açıkçası.. ama eve de dönmek isterdim..

taksi tutup yani araç kiralayıp git, maske eldiven falan tak
orada harcayacağın paranın çok küçük bi kısmını arabaya verirsin işte.

@rewlack, bildiğim kadarıyla maske virüs kapmanızı değil saçmanızı engelliyor...

Yanıtlar için teşekkür ederim. Sanırım en azından dört beş gün daha bekleyeceğim karar verebilmek için. Pek umudum yok ama inşallah ülke genelinde durum kötüye değil iyiye gider

Evet riskli. Günlerden beri bütün yetkililer evden çıkmayın çağrısı yapıyor mümkünse 2 -3 haftalık aile ziyaretinizi öteleyin ve bulunduğunuz yerden ayrılmayın. Hem belki siz veya ailenizden biri virüsü taşıyordur lütfen bulunduğunuz yerden ayrılmayın dışarı çıkmayın. Resmi makamların çağrılarına uyun son pişmanlık fayda etmez.

polemik yaratmak seni incitmek istemem ama şöyle diyesim geldi;

bravooo doktorlar falan neden takıyor tam yüz koruma maskesi acaba?
gardaşım;
1.hasta olan adam maske takıyor mu sence bizim ülkemizde? hadi toplumun kafasını geçtim, hasta adam farkında da olmayabilir.
2.hadi etrafta hiç virüs hiç yok, yüzüne damlacık yoluyla da geçmeyecek. en azından elini yüzüne götürmemiş olursun. o işe yarar.

zor konu ama ya allah diyerek önlemini alıp memlekete gitmende fayda var. aylarca ankara'da kalmam sorun değil diyorsan takıl tabi. ama durum iyiye gitmiyor gibi. belki hiç evden çıkamayacak belki seyahat kısıtlanacak onları da düşünerek karar ver.

ama yine de sorumluluğunu takdir ettim. annenle babanla da konuş bunu yolda kapabilirim size geçebilir de ne diyecekler bir bak. (bir baba olarak ben gel evladım derdim. öleceksen senden öleyim. heyyt.)

Onlar da dönmemden yana:) Ama virüs ve riskler konusunda çok fazla bilgi sahibi değiller, haber kanalında uzmanları dinleyeyim internetten de araştırayım gibi bir alışkanlıkları yok. O yüzden benim söyleyeceklerim kritik, "bi' şey olmaz"cılık yapıp sonra pişman olmaktan korkuyorum

aramaya
from:leo1905 galatasaray
yazarak

veya twitter arşivi'ni indirebilirsin ayarlardan. indirilen rar'da html dosyası var ondan arama yapabilirsin. ilk yöntem daha kolay tabiî

twitter.com

En özet haliyle dogal dinamikler nedeniyle. Cinsiyetler arasi fiziksel farkliliklardan hormon farkliloklarina kadar.

Elbette biyolojik farklılık etkili olmuştur, ama zâten soru bunun nasıl, ne şekilde gerçekleştiği.

@scheherazade, Şimdi "Ailenin...kökeni" kitabını açtım bakıyorum

Avrupa'da neolitik çiftçilerin Indo-European dili konuşan işgalciler tarafından soyunun kurutulmasıyla.

Dünyanın başka birçok yerinde zaten çoktan egemen olmuştu.

Yani olay o kadar eski ki bununla ilgili yapılan tüm söylemler fal bakmak gibi bir şey oluyor.

Engels falan da sallıyor tamamen.

@scheherazade, bilinen bir kitap olduğu için pdf'i kolay bulunuyor yahu. Yalnız öyle bir iki saatte sonuç çıkarılabilecek bir kitap değil daha geniş bir zamanda okuyayım bunu. Bahsettiğin anaerkil yapıya da bakayım teşekkürler.

erkekler baktıkları çocuğun kendilerinin olduğundan emin olmak istiyor. diğer hayvanlarda da var bu. ama insanlar bunun için daha kompleks sosyolojik şeyler üretmişler. namus gibi mesela. sonra bu namus kavramının yerini sağlamlaştırmak için dinler çıkmış. vs...

eğer kadınlar çocuklara kendileri bakabilecek güçte olsaydı ataerkillik de çıkmazdı. o zaman erkeklerin önceliği olabildiğince çok kadını döllemek olurdu. tek eşli yaşamda erkekler niteliği niceliğin önüne koyuyorlar. çok sayıda döllenme olup bunların akıbeti belirsiz olacağına az sayıda döllenme olsun ama bunun akıbeti garanti olsun.

Demek istedigim su: cinsiyetler arasi biyolojik farkliklar, hormon dengeleri gibi degiskenler dogal olarak davranisa yansiyor. Bu bireysel davranis bicimleri genel olarak kadin ve erkek genelinde ayrisiyor ve toplum yapisina yansiyor.

Yani zamaninda birileri kursuye cikip, biz ataerkil olalim, kadinlar soyle takilsin erkekler de boyle takilsin diye konulmus suni kurallar uzerinde sekillenmis degil ataerkil toplum yapisi. Dogal bir olusum. Yani insan iradesinden ote, tabiat kontrolunde.

Şu kitabı önermek isterim:

The Story of Man; HOW MAN BECAME A GIANT. By M. Ilin and E. Segal. (1965)

Eskiden anaerkil toplummuşuz mesela.

ataerkinin kökenlerine dair bir cok iddia var ama hicbiri tam aciklayici degil, bunun önemli bir sebebi de insan topluluklarının aynı zamanda ve cizgisel bir bicimde gelismiyor ilerlemiyor olmasi. ama yine de bir kac mesele var, yukaridaki yanıtlarda da deginilmis.

1- mülkiyet ve miras meselesi, tekeşlilik ve soyun erkekten devam etmesi fikri, mülke kimin sahip olacagi ve mirasin kime kalacagini netlestiriyor.
2- düzenli ordu ve militarist gücün yönetime dahil olmasi, özellikle antik yunan ve roma örnekleri önemli.
3- devlet yapısının kurumsallaşmasi ve kendisini belirli tarihsel, "bilimsel", ve kutsal güclere dayandiracak bir genealogy olusturma ihtiyaci. bu devlet anlatisinin temelde ekonomik ve askeri gücü elinde bulunduran erkekler tarafından kurgulaniyor olmasi.

Pambıkkale. <3
Kapanacak diyorlardi, kapanmadi hala. Umarim kapanmaz.

ekşiciler pamukkale'yi sever ama iç işleyişini bilseniz önünden geçmezsiniz. aile şirketidir. izmir'de maaşları müdür elden veriyordu ve patronu geçmişte güzergah kapma çatışmaları sırasında vurulduğu için topaldır, daha çok şey var da yazmak zor geliyor. tabi atatürkçülükten yürüyüp puanları topladı orası ayrı.
benim favorim yok şahsen, ulusoy 15 sene önce iyiydi ama şu an öyle bir firma halen var mı onu bile bilmiyorum.

pamukkale iyi. ulusoy'dan ayrılan ali osman ulusoy da iyi gibi. kamil koç çoğundan iyi ama çok da güven vermiyor.

yaklaşık 10 yıldır hiç otobüs kullanmadım ama yarın kullanacak olsam tek tercihim olur: varan.

Yerel firmalardan sürpriz çıkabilir favorim Niğde aydoganlar turizm

2009-2015 arası hep Kamil Koç kullanıp memnun kalmıştım ama son zamanlarda bozduğunu duyuyordum, sonra bu yangın olayı oldu... Ekonomi yüzünden bir yerlerden kısa kısa canımıza kasteder hale geldiler sanırım.

Ben Kamil Koç sanırdım otobüsleri konforluydu hizmetinde de hiç rahatsız edici bir şey görmedim ama geçen yanmış aracı duyunca şaşırdım üzüldüm nasıl böyle bir ihmale izin verirler. Artık ona da güvenmiyorum sanırım bu anlamda güven veren şirket yok hepsi Allah'a emanet gidiyor. Pamukkaleden genel olarak memnun insanlar onu duyuyorum.

hepsi birbirinden kötü ama mecbur kalınca pamukkale kullanıyorum.

Vivalines ama sadece İzmir ve Bodrum'a gidiyor

Varan'ın Varan, Ulusoy'un Ulusoy olduğu zamanlarda Varan'ı tercih ederdik ailece.
nasıl battı anlamıyorum, ama diğer yandan anlamak zor da değil tabii.
şu anda o zamanlardaki kaliteye yaklaşan bir firma yok bence.
denk gelirsem Ulusoy kullanmaya çalışıyorum.

metro, pamukkale, kamil koç, vb. hepsi birbirinden kötü.

nilüfer turizm. biraz da mecburiyetten çünkü alternatifleri de kötü.

kamil koç asla değil, zorunlu olarak kullandığım zamanlarda bir kere bile çalışan emniyet kemeri görmedim, hepsi bozuk ya da yok. denetim sıfır.

bonus: üniversiteye gittiğim yıllarda ben de kamil koç ile kaza geçirdim bu da burada dursun. inegöl - mezitler'de karlı yolda sollama yaparken sol tekerleği su kanalına daldırıp 60-70 kms hızla istinat duvarına girdi. yan camlar patladı ama allahtan kimseye bir şey olmadı.

sadece gözler ve u şeklinde ağızdan oluşanlar kullanılıyor genelde.

Normal cümle kurmayı denemelisin. Emojiler bebek işi bence çok.

o kadar önemseme ya gülücük şeysi sonuçta. gerçekten yürümüyorsan emoji yüzünden yürüdüğünü zannetmez. konuştuğun kişi ihtiyar heyeti azası değilse çocuksu emoji kullanmakta da bi sakınca yok. ha ben şahsen pek emoji kullanmıyorum, tuştakımıyla yazılmış ":D"den şaşmıyorum.

"en son twitler" modun aktif iken "daha fazla göster"e basınca hepsini gösteriyor, kaybolmuyor hiçbir tweet. zamanın kaymaması için de basmadan önce ekranı en son yukarı kaydırmış olmak gerek. ne taraftan geliyorsan o taraftan başlatayım gibi bir mantığı var sanırım.

3 saat bakmayınca atıyorum, ona tıklasan bile her twiti göstermiyor gösterse bile bi noktaya kadar iniyor. 3 saatin tüm twitlerini göstermiyor ki sorum bu.

Celal Bayar - Ben de yazdım.
Bir de nacizane görüşüm cumhuriyet tarihini daha iyi anlamak, milli mücadelede ve sonrasında ön plana çıkan karakterlerin kimliklerini, bağlantılarını daha iyi kavramak için ikinci meşrutiyet öncesinden okuma yapmakta fayda var. Yoksa geçen isimlerin ya büyük kısmı manasız gelecek ya da milli mücadelede çok emeği bulunan bazı zevata vay bunlar şerefsizmiş, neden böyle yapmışlar demenize sebep olacaktır.

Türkiye'de çağdaşlaşma - niyazi berkes
Türkiyenin düzeni - doğan avcıoğlu
Türkiye üzerine tezler - yalçın küçük

100 yıl için kitap tavsiyesi istiyorsunuz :) Çok derinlere girmese de tamamını kapsasın diyorsanız Sina Akşin - Kısa Türkiye Tarihi. Yok dönem dönem ayrıntılı bilgi lâzım diyorsanız Şevket Süreyya Aydemir'in Tek Adam-İkinci Adam-Menderes'in Dramı serileriyle 1960'a kadar gelirsiniz. Orada da Ömer Sami Coşar-Abdi İpekçi - İhtilâlin İçyüzü meselâ. Sonrası için kapsamlı kitap aklıma gelmiyor, örneğin 12 Mart için Celil Gürkan'ın 12 Mart'a 5 Kala kitabı okunabilir. Yâni baya uzun bir liste yapmak gerek buna. Tanıl Bora'nın Cereyanlar'ına da dönemi ideolojiler üzerinden okumak için bakılabilir.

cevabini tam bilmiyorum ama ayni sorunun lisans icin olanini duymustum sanki.
x lisansina kayitliyken y lisansini kazandiniz y lisansina kayit olabilmek icin x'ten kayit sildirmeniz gerekiyor.
sistem benzerdir diye dusunuyorum ama emin degilim malesef.

bana oldu bu. mülakatta ne yapacaksın dediler, bu programa kabul alırsam kaydımı sildireceğim, buraya kayıt olacağım dedim. kabul aldım. tezli iki programa aynı anda kayıt yaptırılmıyor. eğer kayıt yaptırmazsan hakkın bitiyor yedek adaylara geçiyor denildi.

kayıtta sorun oluyor diye biliyorum zira e-devlet üzerinden nerede nasıl öğrenci olduğunuz görünüyor. mülakat sınavı varsa ve orada -başka üniversitede özellikle aynı alanda yl yapıyorsanız- bunu öğrenirlerse alanın istenirlik durumuna göre eleyebilirler. mesela atıyorum uygulamalı psikoloji ya da pdr yl yapıyorsunuz, buralar çok talep gören ve başvuran kişi sayısının çok olduğu yerler, bu durumda ikinci ünviersitenin sizi elemesi yüksek ihtimal. aynı alansa yatay geçişi deneyebilirsiniz. kolay gelsin.

Hali hazirda yl ogrencisiysen diger okulun mulakatinda baskasinin hakkini gasp ettigin icin basarisiz olabilirsin.
Bir arkadasim bu sebeple elenmisti.
Ama bu asamalari gecmissen ve kabul almissan once obur okuldan iliski kesmen gerekir.

halihazırda yl öğrencisiyken başka bir okulda yl mülakatına girildiğinde mevcutta kayıt olduğu bir okul olup olmadığını nasıl anlayabiliyorlar?
sonuçta ales/dil ve lisans diploması/transkripti gerekmiyor mu sadece? yani yl in mülakata gidilen okul mevcutta nerede yl okuduğunu nasıl sorgulayabilirki?

İzleyebilirsiniz. Tanıdığım iki kişi tam olarak böyle yaptı.

kimse yüksek lisansta torpil falan yaptırıp yer kapmadıysa başkalarının hakkını gasp etmiyor. kayıt yaptırmazsa hakkı zaten başkasına geçiyor. mülakatta söylemezse de anlaşılmaz, belli olmuyor. ben cv olarak yazmıştım o bir yılda ne yaptığımla ilgili, yüksek lisansa alınmazsam zaten kaydımı sildirecektim.

anaia+1
söylenmezse nerden bilebilirlerki yüksek lisansa kayıtlı olduğunuzu?

teşekkür ederim, seçim telâşından dönemedim buraya

Niye elesinler ki? Iclerine mi dogacak basvuru sirasinda? Ayrica bunun elenme sebebi oldugu da nerden cikti? Secim telasiyla ne alakasi var bunun?

yahu nereden bileyim enstitü sekreterliği yapmadım ki, yöksis üzerinden öğrenci bilgilerine erişimleri vardır belki dedim. aynı anda birden fazla tezli yl yapılamaz sebep o olabilir.

ertesi gün seçim vardı sandıkta görevliydim. gündemi takip etmek, seçim mevzuatına bakmak, müşahit eğitim videoları izlemek gibi işlerle meşguldüm. onu o anlamda dedim.

yüzde 52 ekrem

53 imam 46 binali

52 Binali Yıldırım
48 Ekrem İmamoğlu

51 eko basgan

ekrem 52-47

şimdiye kadar erol mütercimlerin her dediği çıktı e m e i nun kazanacağını söylüyor bu tahmini de gerçekleşecektir.

iyice bol keseden sallamaya başlamışsınız 52'ler 55'ler havada uçuyor hey maşallah. 17 senede fikri değişmemiş akp'liler 1 ayda döndüler evet :)

fark 100-120bin olacak. yani yüzde 1.2-1.5 fark. o da 48.2'ye 49.5 gibi olacak gibi.

%50.9 ekrem imamoğlu , %49.1 binali yıldırım.

@hepkosturmaca,

iyi sallamışsın. nereye çıktı erol mütercimler’in her dediği. geçen sene dolar fırlarken 10 tl’ye çıkacak, 7,5’ta çapalayacaklar dedi, daha 7,5’a bile çıkmışlığı yok 1 senedir :)

2019’da iç savaş çıkacak, herkes birbirini kesecek dedi. millet türkiye ittifakını konuşmaya başladı bu sene, 15 yıllık kutuplaşmanın ardından. belki bu seçim sonrası gerçekten gerçekleşecek bile öyle bir ittifak. cüppeli bile atatürkçü oldu başımıza.

ortaya 10 tane şey söyleyip 2 tanesi tuttuğunda oo işte müneccim reyiz diye milletin goygoy yaptığı birisi. mantıklı konuştuğu konular var, direkt havaya salladığı, ya çıkarsa diye söyledikleri var. zaten senin dediğin doğru olsa, adam peygamberliğini ilan ederdi beolum.

% 50 ile imamoğlu kazanır, diyorum.
Hdp'li kararlı bir şekilde oy kullanır.
Mhp'de kafalar karışık son olaylardan rahatsız olanlar sandığa gitmez.
31 mart'ın kahramanı Kürt seçmendi.
Bu sefer, bir oydan birşey olmazcılar seçime dahil olurlarsa, çok güzel şeyler olabilir.

Totem tuttu, iyi.

burada 7/24 binali algısı kasan troller nerede bakayım:)

ligin beşincisi gidiyor.

Peki size ek soru. Akhisar şampiyon olursa, zamanında ankaragücü'nün kümede tutulması gibi bi durum yaşanır mı sizce :D

lig beşincisi diye biliyorum ben de. 2014-15'te galatasaray hem ligi hem kupayı aldı. ertesi sezon uefa'ya finalist bursa değil 5. trabzon gitmiş.

@nundu kesinlikle yasanir. Boyle uluslararasi basarilar toplumsal olarak heyecan yaratmistir hep. Bir de istanbul takimi olmadigi icin herkes sempati duyar, kamuoyu olusur. Tabi teoride yasanir. Kupa falan imkansizdan da ote:D

Ben doktor degilim. Psikolog degilim. Biz de bu yollardan gectik. Sadece sunu bil bu durum kalici degil, geçiyor. Duzelmesi icin bircok faktor olabilir cevap burada degil bir uzmanda.

böyle durumlarda ''kazandığının farkında olmak'' tek çıkış yol gibi görünüyor bana. Aklıma da hep şeytan'ın avukatı filmi gelir.

filmin sonuna doğru alpacino'nun şeytan olduğu belli olmuştur ama matrixdeki neo onunla pazarlık yapmaya devam eder.


1 tane arkadaş edinebilirsen seni sosyal şartlarda destekleyecek çok kolay atlatırsın, onun dışında ise telkinle çözmen lazım. En kötü ihtimal ise kendi kendine telkinle -ki bu hakikaten çok zordur.

bir de bu tür işler biraz yetenekle alakalı; yani adam var mesela/ya da kadın, girdiği her ortamda parlar ışık saçar. büyüleyici bi' tarafı vardır, bu da genetik ve sosyal mirasla ilgili, yani ya vardır ya da yoktur. Yoksa eğer ona yapacak birşey yok.

Konumunun farkında olup, önce ''elit'' olduğun konularda insanlarla iletişim kurmaya çalışman işe yarayabilir. Yani zaten iyi olduğun bir konuda konuşacağın iletişim kuracağın için özgüven problemi çekmezsin. Böyle böyle çemberi genişletebilirsin.

zaten 1-2 kez başardığını gördüğünde ''i love this game'' nidalarıyla gezersin, hallolur bu iş. Kolay bi' mesel.

doğru teşhisi koyması için bir psikiatri uzmanına görünmeniz önemli. avoidant personality disorder (Kaçıngan kişilik bozukluğu) veya sosyal fobi mi sorununuz, ya da her ikisi birlikte mi bunun teşhisi önemli. bilişsel davranışçı terapi ve doktorunuz gerek görürse ilaç takviyesi ile aşmanız gereken bir problem gibi duruyor.

@mete kudur, yetenekli/başarılı olduğum konularda zaten çok sıkıntı yaşamıyorum. ama iletişim/ilişki derken illa yoğun bir muhabbeti kastetmiyorum. mesela otobüste ineceğin yere gelirken yanında oturan dayıyla göz göze gelmek ve izin istemek de bir iletişim. dar kaldırımda karşıdan gelenle çarpışmamaya çalışmak veya bir yerin (okul vs.) kapısında sigara içerken birilerinin yanından geçmesi o anki sağa sola bakma vs. de.

yani bunlar en küçük örnekler, ortak arkadaş masadan kalktığında "yabancı" kişiyle baş başa kalmak gibi daha orta seviye durumlar da var. hep "iyi olduğum yerden gireyim" mantığını işletemiyorsun maalesef.

Emrivaki

emrivaki?

tabiî ya... teşekkürler :)

belgeselin adını veya linkini paylaşabilir misiniz?

1- internet download manager
2- ctrl+u yapın, açılan sekmede ctrl+f yapıp "mp4" yazın. (bâzen mp4 olmuyor, "file" diye de aratılabilir.) http ile başlayıp mp4 ile biten linki kopyalayıp seni sekmede açın. ya kendi iner ya video açılır altta bir yerde indirme düğmesi vardır.

ikinci yol her zaman işe yaramaz.

ülker link?

Burda arkadaş anlatmış en basit yol budur idmye gerek kalmayabilir.
m.youtube.com

bir sürü video download eklentisi var chrome ve firefox için. yüksek puanlı olanlardan deneyin

çok abartmamak lâzım etkisini ama bence şu var: fiziksel temastan uzak bir şekilde hattâ anonim kalarak bir şeyler yazabildiğiniz için normalden daha cesur veya daha "az ihtiyatlı" olabiliyorsunuz. dolayısıyla muhtemel tepkileri önemsemeden ahlakî kıstasları devre dışı bırakabiliyorsunuz. işte sosyal ortamda okulda vs. söylese tepki görecek veya dışlanacak ama sosyal medyada bu risklerin ortadan kalktığı durumlar var.

3 cildin pdf'si var. "kudretli" diye arattım öyle bir paragraf çıkmadı.

@istambul

yalnız adam diye aratır mısınız?
pdfyi paylaşma imkanınız var mı?

edit. buldum, buraya da ekleyelim dursun;

Enver Paşanın temmuz 1908’de Makedonya dağlarında parlayan
yıldızı, 1922 ağustosunda Tacikistan’ın Pamir eteklerinde sönecektir. Ve
tarih, kendi kucağında yarattığı Enver Paşa isimli bir kahramanını da,
böylece o topraklarda, gene kendi sinesine çekecektir. Gerçi 1914’ten sonra
Enver Paşa, bu gök kubbe altında, artık son kozunu oynayan, inandığı
bahtını arayan, ama bir yalnız adam Ait. Fakat yalnızlık, umumî tarihte bu
gibi talih arayıcıları için, çevreleri ihtişamla sarılı oldukları zamanlarda
bile, ayrılamadıkları, içinde yaşadıkları bir dramdır. Yani her kahraman
aslında, hatta en ihtişamlı devrinde bile, bir yalnız adamdır...(1).

anca özel öğrenci olursun. o da mezun olmadan mümkün mü emin değilim.

Nereye başvurmak istiyorsanız ilgili programın sitesinde yazar, yazmazsa sorarsınız. Bu durumlarda şartlı kabul verirler ve belirledikleri bir tarihe kadar diplomanızı atmazsanız kabul almamış sayılırsınız. Benim baktığım okulun mesela 31 Temmuz.

master başvuruları eylül'de başlıyorsa mesela, yaz okulunu bitirip notların kendi okulunda girilip de diplomayı alırsan başvurursun. tarihlerle alakalı.
ben türkiye'de şartlı kabul veren var mı bilmiyorum.

Online başvuru bile olsa mezuniyet belgesini yüklemeniz gerekiyor. Çoğu iyi okul haziran-temmuz'dan başvuruları alıyor. Birkaç okulunki ağustosta oluyor. Siz ales-yds alın bu süreçte. Bide ortalamanızı ne kadar yükseletebilirseniz o kadar iyi. Aralık-ocakta 2. Döneme başvurursunuz.

Sanırım öyle, tarihlerle ilgili tamamen. Artık nasıl denk gelirse. Ocak'a kalma ihtimâlimiz yüksek. Afedersiniz böyle okulun vâlidesini sinkaf eyleyeyim. Teşekkürler.

Hattusa.org

karmaşık biraz. bâzı linkler de ölmüş. ama çok geniş www.cokiiya.com