Giriş
(22)

son 3 erkek arkadaşımdan birini seçseydiniz?

disardayim
tam erkek arkadaşımdan ayrıldım bir kaç ons takılayım derken malum corona :(yalnızlıktan eski sevgililerimi düşünmeye başladım. arkadaşlarım arasında çok ciddi görüş ayrılığı var hangisinin daha iyi olduğuna dair. neredeyse verilen oylar eşit. şimdi sizlere soracağım hangisini seçerdiniz diye. merak
tam erkek arkadaşımdan ayrıldım bir kaç ons takılayım derken malum corona :(

yalnızlıktan eski sevgililerimi düşünmeye başladım. arkadaşlarım arasında çok ciddi görüş ayrılığı var hangisinin daha iyi olduğuna dair. neredeyse verilen oylar eşit.

şimdi sizlere soracağım hangisini seçerdiniz diye. merak ettim. oyun gibi düşünün yani :D


1. kişi

karizma 7/10 ( bir çok kişiye göre daha da yüksek ama bana değil)
seks 8/10
birlikte keyifli vakit 8/10
adamın zekası 3/10 ( ayrılık sebebim )
psikopatlık 1/10
ilişkideki entrika 1/10
adamın bana aşkı bence 6/10

2. kişi

karizma 9/10 (buna herkes bayılıyordu- son sevgilim dahil)
seks 5/10 ( ayrılma sebebim - aslında ilerde 7ye 8 e çıkabilirdi belki de )
birlikte keyifli vakit bazen 1/10 bazen 10/10 arası yok (2. ayrılık sebebi )
adamın zekası 10/10
psikopatlık 10/10
ilişkideki entrika ilişkinin başı 10/10 sonrası 1/10
adamın bana aşkı %100 10/10

son adamımız

karizma bazen 5/10 bazen 10/10 gidip geliyor
seks bazen 1/10 bazen 9/10
birlikte keyifli vakit 10/10 herzaman 10/10
adamın zekası 9/10
psikopatlık 9/10
entrika 10/10 full yalan aldatma ihanet gayrimeşru çocuk vs ama özellikle yalancının önde gideni ( ayrılık sebebi )
bana olan aşkı 9/10
0
disardayim
(21.04.20)
Sizin puanlar kac?
0
brkylmz
(21.04.20)
1

Psikopatlık yok, entrika yok, aşk idare eder. Diğerlerinde zeka var ama baksana onunla birlikte psikopatlık, entrika her şey var.

1 bas geç, temiz.
0
eazy
(21.04.20)
2.

Potansiyel var değerlenir gibi.

Sözlükteki en meşhur entryinden dolayı da bir coco vakası gibi geliyorsun ama neyse
0
okumakserbestbegenmeksart
(21.04.20)
benim entrika da 10/10 :(

1 numaranın düşük zekasına tahammül edemiyordum, edemem :(

2. numara resmen mucitti, aşırı yetenekli çok yetenekli ve elinden her şey gelen biri <3 <3 <3

3 numara ile olan ilişki çok masalsı, film olur. 2'den roman olur. 1 den bir bok çıkmaz
0
🌸disardayim
(21.04.20)
Hala mi aynı flört oyunları? On yılda ilişkilere yaklaşımının hiç olgunlaşmamış olması da ne bileyim.
0
deer hunter
(21.04.20)
Hepsi birbirinden kötü. Kötünün iyisini seçmem gerekirse düşük zekalı adamı psikopat bir kekoya tercih ederdim. Ama dediğim gibi mecburiyetten. Yoksa tüylerim ürperdi.
0
ruhen hastayim ben
(21.04.20)
puanlama çok iyi.

bence de 2

1 çok sakin sıkıcı bi tip gibi.
3 de sana fazla
0
asilyis
(21.04.20)
Entrikayı seviyormuşsun,3ü bırakma düş peşine.yalan rüzgarı gibi bir hayat yaşayın birlikte
0
astrid
(21.04.20)
en büyük hasarı 2 vermiş gibi, sanki daha farklı bir payeyi hakediyor...
0
inscrutable
(21.04.20)
Psikopatlık herkeste var bi nebze. 3. Güven verniyor, 1. Zekası ilgi çekmeli.
Ben 2. derdim .
0
damla sakızlı dondurma
(21.04.20)
2 tabii ki.
0
lata
(21.04.20)
ruhen hastayim ben +1.
Psikopatlik cok korkutucu, 2 ve 3'un asla oluru yok. Ucuncu sayfa haberlerine dusmektense yaptigim espriyi birkac kez aciklamayi tercih ederim.
0
pike
(21.04.20)
sence bu kişiler sana puan veriyor olsalardı böyle, kaç verirlerdi. Merakımdan soruyorum, oyun gibi :)
0
bobinhoo
(21.04.20)
1 - Zekasiz ama en azindan kötü bir insan degilmis.
0
chitosan
(21.04.20)
2 ve 3 psikopatmis 1in de zeka dusuk hicbirinden sevgili olmaz bunlarin. Yoklukta illa birini seçeceksen 1 diyorum sex puani istikrarlı ve yuksek.
0
hindistan cevizi
(21.04.20)
Bu kriterleri tam puanı alan arkadaşlar nasıl alıyor , psikopatlık 10 demişsiniz ben direk seri katil filan olmasa 10 vermezdim , zekada öyle tanıdığım en zeki insana 9 verirdim galiba 10 çok uçuk.

2 ve 3 seri katil olduğundan 1 numarayı seçerdim
0
bnmzz
(21.04.20)
Çok net 3.

1 sıkıcı, 2 yatakta kötü. İkisi de tolere edilebilir şeyler değil. 3ü kafanda doğru konumlandırırsan, 3 gün takılıp salma şeklinde, mis <3
0
galileo figaro magnifico o o o o
(21.04.20)
1 aşık değil.

2 seks (eğer bir sağlık sorunu yoksa) ve iyi vakit geçirme zamanla aşılabilir bence.

3 aldatıyor.

yani 1 ve 3'te devamlılık yok gibi. en fazla takılırsın işte. o nedenle 2 diyorum.
0
Sour
(21.04.20)
çok tanımlayamıyorm neden ama uzun zamandır bu kadar tiksinmemiştim. sonra entrylerini okudum nedenini anladım. Bence vizyonunu geniş tut üçünü de al.
0
guitarissimo
(22.04.20)
Beyinsiz biri nasıl karizmatik olur ben onu hayal edemediğim için birinci boş küme
İkinci bir tek sekste şey değilmiş. Onu da öğretirdin ne olacak. Tabi afedersin ufaktır ya da kalkmıyordur ona çok şey yapamazsın.
Üçüncü değişken onu daha tam olarak tanıyamadığın için bence. Böyle adamlarla bence sadece seks eylemek yeterli böyle aşk maşk boş işler. Sana aşık olsa ne fayda. Tabi farklı dünyalar...
0
Frederick Co
(22.04.20)
Daha da eskilere git
0
valentinov
(24.04.20)
Tabi ki 1.

Psikopatla hayat mı geçer allasan
0
noluyo yaa
(24.04.20)
(7)

horror jazz

QweAsdZxc
listelerimi size yaptırıyor gibi oldum duyuruyu bu şekilde bilmem kaçıncı kez meşgul ederek fakat ◕‿◕ 4 şarkılık ufak bir liste yaptım, çok aşina olduğum bir tür değil. şimdilik şunlar var listede:heroin and your veins - a hallucinationarne domnérus - melancholy lullabyangelo badalamenti & jimmy sco
listelerimi size yaptırıyor gibi oldum duyuruyu bu şekilde bilmem kaçıncı kez meşgul ederek fakat ◕‿◕ 4 şarkılık ufak bir liste yaptım, çok aşina olduğum bir tür değil. şimdilik şunlar var listede:
heroin and your veins - a hallucination
arne domnérus - melancholy lullaby
angelo badalamenti & jimmy scott - sycamore trees
bohren & der club of gore - karin

böyle, lynch/badalamenti kafalarında, siyah locada çalabilecek türden müzik önerilerinizi bekliyorum. bu dördünü halihazırda dinlediğim halde parçaları özenle seçtim, böyle hafiften bir uneasiness hissi versin, tür gereği korku/gerilim unsuru olsun yani. öyle şeyler arıyorum. teşekkürler şimdiden.
0
QweAsdZxc
(12.03.19)
türden ziyade farklı türden benzer hissi yaratan şarkılar olarak bikaç bişey önerebilirim. bu konuda en büyük kaynağın korku-gerilim filmi müzikleri olur. mesela son zamanlardan suspiria'nın yeniden çevrimindeki müzikler thom yorke imzalı ve albüm çok iyi. içlerinden en az bir kaçında aradığını bulacağını düşünüyorum.
open.spotify.com

ayrıca tekinsiz hissetmeyi seviyorsan filmi de kesin izle. izlemediysen orijinalini de izle tabii ki.

yine filmlerden gideceksek;
open.spotify.com
open.spotify.com
open.spotify.com
open.spotify.com

bunlar da seçmece
open.spotify.com
open.spotify.com
open.spotify.com
open.spotify.com
open.spotify.com
open.spotify.com
open.spotify.com
open.spotify.com
open.spotify.com
0
Jux
(12.03.19)
it follows ve inherent vice hariç filmleri izledim.
gy!be çok severim. diğerlerine kesinlikle bakacağım. teşekkürler. :)
0
🌸QweAsdZxc
(12.03.19)
şöyle bi soru vardı onu hatırlattı tam olmasa da (git: 1307701)

bunun dışında david lynch projesi bluebob'a bakabilirsin. beak>'in bazı şarkılarında böyle bi hava var. nico'nun böyle şarkıları var. mesela şu an bu çalıyodu bence bu da bir örnek.

www.youtube.com
0
tepedeki psychedelic adam
(12.03.19)
camera obscura'yı hep daha goth bulmuşumdur. gönderdiğiniz soruya bir nico albümü bırakacak olsam kesinlikle desertshore olurdu.
bluebob dinledim. aradığım şey değil. dinlemediğim beak> var, ona bakayım bi'. teşekkürler. :)
0
🌸QweAsdZxc
(12.03.19)
the mount fuji doomjazz corporation (ve bu projeyle ilintili diğer birkaç grup) hoşuna gidecektir.
0
inscrutable
(12.03.19)
siyah loca demişken, dale cooper quartet and the dictaphones'u da önereyim.
0
inscrutable
(12.03.19)
discogs drone/doom ve jazz olarak etiketlemiş, farklı olsa bile kesin beğeneceğim türde bir şeyler çıkar buradan. teşekkürler. :)
hatta succubus albümünü açtım, dinlemeye başladım şu an.

dale cooper quartet and the dictaphones'u biliyorum. listeye uygun bir şey bulamadım henüz ya da fazla seçiciyim. :D
0
🌸QweAsdZxc
(12.03.19)
(2)

Eski istanbul

helena
1930lar 40lar sularında istanbulda geçen polisiye vb kitap biliyor musunuz?
1930lar 40lar sularında istanbulda geçen polisiye vb kitap biliyor musunuz?
0
helena
(15.06.18)
Cingöz recai?
0
lata
(15.06.18)
eric ambler'ın bazı kitaplarında istanbul yer alıyor. tamamı istanbul'da geçen "journey into fear" vardı sanırım.
0
inscrutable
(15.06.18)
(3)

kişisel dayanıklılığı artırmak

terspeygamber
her insanın duygu değişimlerine, ortamdakileri değişkenlere tepkileri farklıdır ama bu tahammülsüzlüğü düzenlemenin en azından geliştirmenin bir yolu var mıdır? mesela ani fiziksel değişimlere uyum sağlamak için sıcak ve soğuk suyla şok antremanları yapmak bir süre sonra bunlara karşı tepkilerimizi
her insanın duygu değişimlerine, ortamdakileri değişkenlere tepkileri farklıdır ama bu tahammülsüzlüğü düzenlemenin en azından geliştirmenin bir yolu var mıdır?

mesela ani fiziksel değişimlere uyum sağlamak için sıcak ve soğuk suyla şok antremanları yapmak bir süre sonra bunlara karşı tepkilerimizi yönetebilmeyi kazandırır mı bize?

var mıdır bu konuda kişisel felsefesini geliştiren birileri?
0
terspeygamber
(10.03.18)
deneyim, duyarsızlaşma, farkındalık anahtar kelimeler.

deneyim kazandıkça beklentilerin daha isabetli olur.

maruz kaldığın durumlara bir süre sonra duyarsızlaşırsın.

farkındalığını artırdıkça kendini kaptırdığını fark etme şansın olur, bu durumda duygularına veya 'id'ine hakim olma şansın olur.
0
idexo
(10.03.18)
bahsettiğin dayanıklığı geliştirmenin en somut yolu bir şeyleri yaşamaktan geçiyor. ne kadar kötü ya da zorlayıcı olurlarsa olsunlar, yaşadıklarının aslında çok bir numarası olmadığını, ve çok büyük, özel olaylar dışında (fiziksel felaketler gibi), ne yaşarsan yaşa insan olarak seni dünkü halinden uzaklaştırmadığını, yaşamadan anlayamıyorsun. ancak bunun bir defa farkına vardın mı gelecekteki travmaları atlatmak daha kolaylaşıyor.

ayrıca insan olarak düşüncelerimizden teşkil değiliz, hatta düşüncelerimiz son tahlilde pek önemli de değil. duygu değişimlerini düzenlemenin yolu bu düzenlemeyi yapmak için özel bir düşünceyi sarfetmemekten geçiyor. bunu ne kadar fazla düşünürsen içinden çıkması da senin için zor olur. ne yapacağım diye düşünmek yerine, duygu değişimlerini sakin bir şekilde gözlemlemeye çalış. verdiğin tepkileri ölç, ama yargılamaya çalışma. içinden çıkılacak bir bataklık, çözülmesi gereken bir düğüm olarak görme. bırak üzerinden geçsinler. zor geliyorsa uyu biraz, uyandığında daha iyi olacaktır. bunu yapmayı bir alışkanlık haline getirdiğinde duygu durumundaki değişikliklerin seni eskisi kadar bağlamadığını hissetmeye başlayacaksın.

başka insanların da zamanında benzer şeyleri düşündüğünü bilmek seni rahatlatabilir. stoacı felsefeyi (epiktetos (enchiridion), seneca'nın mektupları, bunları seversen marcus aurelius) ve taoist felsefe (tao te ching) ilgini çekebilir, sana bir zemin sağlayabilir.

ani fiziksel değişimler ise ilk dediğinden biraz farklı bir konu, ama bahsettiğine benzer bir şeyi kendi hayatımda uyguladım ve devam ettirmeye çalışıyorum. soğuk (yağmurlu, karlı) havalarda normalinden bir hayli daha ince giyin ve ortalıkta gezinmeye başla. başlarda donacaksın ama zamanla, bunu tekrar ettikçe vücudunun adapte olmaya başladığını göreceksin

gerek vücudumuz, gerek zihnimiz ekstrem noktalardan ders çıkarıp kendini bir şekilde adapte edebiliyor. ekstremlerden kaçmamayı, onlara göğüs germeyi sağlayabildiğin sürece gelişirsin.
0
inscrutable
(10.03.18)
manevi olarak düşünürsek insana öyle ya da böyle bir şeyler öğreten yegane şey, arkadaşların da dediği gibi deneyim.
her insan hayatında çok büyük zorluklar yaşamıyor ya da üstesinden gelmesi gereken engellerle karşılaşmıyor, ama yine de empati yapabilmeyi insan hikayeleriyle öğrenmek ya da buna aşina hale gelebilmek mümkün.
bir de tabii "herkesin yaşadığı kendine zor gelir".
herkesin her şeyi kendine göre yaşadığını ve deneyimlediğini bilmek önemli.
bazısı kendini değiştirmeye açık olur, bazısı kinlenir.
bunda hem karakterin hem de ayakta kalmaya çalıştığınız ortamın yapısının önemi var.

ama şu da var ki, insan birçok şeyi öğrenip deneyim kazansa da öğrenmenin sonu yok.
hayat devam ettiği sürece her şekilde sürprizle karşılaşıyorsun.
unumu eledim, eleğimi astım, ben her şeyi gördüm demek doğru değil o yüzden.
0
blatta hiberna
(10.03.18)
(6)

hisler ve davranışlar

bir bucuk adana
sevgili ile yaklaşık 2 aydır beraberiz, bu süre zarfında hemen hemen hergünü beraber geçirdik.1 yıldan daha uzun bir süredir ciddi bir ilişkim yoktu, ve kendime dediğim şey; eğer birine birşeyler hissediyorsam o zaman başlayacağımdı.velhasıl bu kişiye karşı böyle hissettim ve normalde olmamama rağme
sevgili ile yaklaşık 2 aydır beraberiz, bu süre zarfında hemen hemen hergünü beraber geçirdik.

1 yıldan daha uzun bir süredir ciddi bir ilişkim yoktu, ve kendime dediğim şey; eğer birine birşeyler hissediyorsam o zaman başlayacağımdı.

velhasıl bu kişiye karşı böyle hissettim ve normalde olmamama rağmen hislerimi, düşüncelerimi, fikirlerimi herhangi bir neden vs düşünmeden gayet açık şekilde paylaştım, davrandım. mesela o an sarılmayı mı istedim. sarıldım. onu sevdiğimi söyleyesim geldi söyledim sardım sıkı sıkı. ki bunları yaparken kendime şaşıyorum ama istiyorum da.

ama ondan yana böyle şeyleri bazen göremiyorum, yani bana karşı hislerini anlıyorum ama bazen acaba mı? diyorum. çünkü birşey söylüyorum ve insan ister istemez bi karşılık bekler ya da salt ondan birşey bekler. ama bazen sanki duymamış gibi davranıyor.

ve ben bunu çözemiyorum , yani beni sevdiğini biliyorum ama kişiliği öyle mi? kuruntu mu yapıyorum. belentilerimin gereksiz fazla olması mı? yoksa kendince - iyi güzel gidiyor vs. bakalım durumunda mı? bilemiyorum
ve bu benim aklımı kurcalıyor.

geçen gün düşüncelerimi söyledim, istemiyorsan yapay bakıyorsan söyle olmasın o zaman dedim. ve genel olarak dediği - bize biraz zaman ver, yansıttığımız şeyler farklı ama hislerimiz aynı, sen benim hayatımdasın dedi.

ben de zaman bırakayım dedim. napayım?
0
bir bucuk adana
(09.03.18)
Zamana bırak.
0
cikmaz sokaktan cikagelen cocuk
(09.03.18)
Senin ilişkiden beklentilerine bağlı. Bence insanlar kendi beklentileri karşılanıyor mu diye düşünmek yerine karşı taraf beni seviyor mu yok hisleri ne ona takıyor boşuna. Bu baya gereksiz çünkü 1) başkasının hislerini asla tam olarak bilemezsin 2) bilsen ne olacak önemli olan sana ne hissettirdiği. Dolayısıyla biri beni seviyor olsa da ilgisizse dinlemiyorsa umrum dışıdır. Bu mantık dışında ilişkilerde tatminsizlik garanti bence.
0
selamun aleykum kitty
(10.03.18)
bahsettiğin bu durum genelde simetrik olmuyor; ilişkilerde taraflardan biri her zaman daha fazla şey ifade ediyor, daha fazla şey gösteriyor, daha fazla şey istiyor, beklentileri de daha büyük, daha belirgin, daha "hayati". bu ilişkide de bu konum sana ait gibi gözükmekte.
sanki kontrol etmek istiyorsun, sevgiline karşı bir şeyler hissediyorsun ve bu yüzden önüne bir tepside nazikçe dilimlenmiş bir şekilde gelsin istiyorsun. hayatı dar etmek anlamında söylemiyorum. kafanda bir ideal var ve yaşadığın şey bu ideale uysun istiyorsun.
ama uymayabilir, muhtemelen de uymayacaktır: bunu aklında bulundur. yazdığın kadarıyla sana gayet olgunca ifade etmiş kendini hem. bir şey yapmayıp, zamana bırakmanda fayda var.
0
inscrutable
(10.03.18)
Zamana bırakabilirsin, fakat şu noktada sana dair bir heyecanı yok gibi görünüyor. Seni kaybedene kadar da olmayacaktır. Belki kaybederken de olmayacaktır.

Aşk zamanla artan bir şey değildir. Normal ilişkiler aşkla başlar, sevgi zamanla aşkın yerine oturur ve ilişkinin ömrü böyle uzar. Sizin ilişkinizde aşk yok. Bana bu kişinin çevresindeki en mantıklı adaysın diye düşündürttün. Bu kişi sana meşhur karikatürdeki 'bedava ve ekstra bir gıda' gözüyle bakıyor da olabilir.

1.bp.blogspot.com/-RFRZtwDRlOA/T_YNQGPZi9I/AAAAAAABHf4/sEydEcCD_Tg/s640/ıb.jpg

Yani seni sevmesi bir tarafa ideal bir ilişkide sana aşık da olması gerekir. Çünkü sevgi bir arkadaşa duyulabilir, bir yemeği de sevebilir. Senin farkın nerede?

Bunun dışında maddi manevi sömürüldüğünü düşündüğün başka davranışları var mı?

Özetle insan elinin altındaki için çabalamayı bırakır, sen de böyle bir duruma düşmüşsün.

Sömürüldüğünü düşündüğün noktada muhtemelen sömürülüyorsun.

Kolay gelsin
0
idexo
(10.03.18)
benden bitane daha varmış.

yapman gereken şey beklemek. fakat beklerken kendini geri çekmemen lazım. yani "o ne zaman isterse o zaman" kafasına girersen o da senden uzaklaşır.

içinden geldiğinde istediğini söyle istediğini yap. yaptıkların şeylerin belki çok küçük bir yüzdeliğinin geri dönüşünü alacaksın. ama olsun. sonra beklemediğin bir gün o yapmaya başlayacak sonra dünyanın en mutlu insanı olursun.

beklentilerinin seni üzmesine izin verme.

bir de "artık çocuk değiliz susarak da konuşabiliriz"
0
kablelvuku
(10.03.18)
Aşkın 5 Dili diye bir kitap var. Orada dediğine göre insanlar aşağıdaki kriterlerden en güçlü ikis hangisiyse ona göre öyle severlermiş.
1. Dokunma: Kişi öıncıklaya mıncıklaya sever ve sevilmek ister.
2. Olumlama kelimeleri: Kişi sürekli sevildiği ile ilgili şeyler duymak veya sevdiğini söylemek ister
3. Kaliteli zaman: Kişi birlikte çok zaman geçirmek ister. Örmeğin, “Bu ne, haftada üç kere görüşmek kime yeter” gibi isyanlarda bulunur.
4. Hediye: Kişi sevdiğine hediyelerle ilgisini gösterir ve hediye bekler.
5. Hizmet/yardım hareketleri: Kişi sevgilisine sürekli bir şeyler yapmak ister, kendisine de bir şeyler yapılmasını bekler. (Ör. Sana kek yaptım, atkı ördüm)

Bir grup çalışmasında bizi en çok yansıtan iki taneyi istediler ve bir de sevgilimiz varsa onun iki tanesini de seçmemizi istediler. Sevgililerde o iki tane eşleşmiyorsa “”Acaba beni sevmiyor mu” soruları çok olurmuş. Örneğin, “Bana dokunmak istemiyor, sevmiyor mu” soruları.

Sevgiliyi tanıdıkça insan “O şunu sever, şunu sevmez” diyebiliyor ve hangisine ağırlık verdiğini biliyor. Örneğin, belki sürekli “Seni seviyorum” demiyordur da, sana sürekli bir şeyler yapıyordur. Bunların cevapları da zamanla ve tanıdıkça verileniliyor. Hiçbiri yoksa ya da hepsi yarım ağızla ve şevksizse o zaman telaşlanırdım ben ama benim beklediğim bir şeyi başka şekilde kompanse ediyor ve böyle olduğunda mutlu oluyorsa “O da öyle” diyrbilirim o zaman. Bunun cevabını da zaman veriyor. Tabii bu da kesin bir algoritma değil, %100 çalışan bir yöntem değil. Bunları formülize etmek de anlamlı değil bence ama en azından güzel bir yol haritası sunuyor. Böyle durumlarda içgüdülerime güveniyorum ve zamanın fikrimi oluşturmasını bekliyorum.
0
aychovsky
(11.03.18)
(14)

atıştırmalık

seksen9
sınav dönemi sürekli bişeyler yiyesim geliyor. ağustos ağustos ne sınavı demeyin 10 günlük sınavlarım var.bisküvi sevmem, cips mips ağır geliyor. meyve de asitli olduğundan stres ve kahve-kolayla birleşince midemi iyice kazındırıyor.yemek seçmem. önerebileceğiniz yükte, kaloride ve zararda hafif atı
sınav dönemi sürekli bişeyler yiyesim geliyor. ağustos ağustos ne sınavı demeyin 10 günlük sınavlarım var.

bisküvi sevmem, cips mips ağır geliyor. meyve de asitli olduğundan stres ve kahve-kolayla birleşince midemi iyice kazındırıyor.

yemek seçmem. önerebileceğiniz yükte, kaloride ve zararda hafif atıştırmalıklarınız var mıdır acaba? hazırlaması 10 dakikayı geçmezse çok ikrama geçer. örn: ızgara mantar.

şimdiden teşekkürler efenim. gızları öptüm.

ara butonuna baktım efenim, en uygunu beyaz leblebi. ama önümde daha çok gün hatta yıl var. arşiv yapsam fena olmaz.
0
seksen9
(08.08.14)
galeta? peynirle falan
0
damla cikolata
(08.08.14)
patlamış mısır. light olanı var, acayip güzel.
0
rock n roll
(08.08.14)
kuruyemiş ye. eğer kavrulmamış çiğ olarak fındık badem ceviz falan yersen diyete de uygun.
0
sta
(08.08.14)
+1 beyaz leblebi.

final haftalarımın kurtarıcısı
0
merkezefendi
(08.08.14)
akşamları kalorisi yüksek olan unlu malzemelerden uzak durmakta fayda var.
denediklerim içinde en iyisi moova light kaşar. protein tok tutar, yağsız olduğundan kilo alma sorunu da yaşamazsın. olmadı light yoğurda sarımsak ezip haşlanmış yumurta parçaları ekleyebilirsin. baharatla da lezzeti artar.
0
satafatli
(08.08.14)
İçecek olarak kakaolu muzlu süt güzel olur dokunmaz ama kalori filan anlamam yani kalorili dersen içme.

Ya düşünüyorum da aklıma gelen tüm atıştırmalıklar Zararlı ya.

Canın tatlı çekerse lokum ye dicem de onun da çikolatadan az kalır yanı yoktur.
0
eli
(08.08.14)
@satafatli önerilerin bana çok uygundu, çılbırı çok severim hatta iyi ara öğün olur ama yanlış anlaşılma olmuş. tok tutmasa daha iyi :) 1 saat geçmeden tekrar atıştırcam çünkü.

pek bi nazlıyım ben de :)
0
🌸seksen9
(08.08.14)
@eli atıştırma diyince insanın aklına abur cubur geliyor di mi. o yüzden ızgara mantar örneğini verdim. hazırlaması kolay, yemesi kolay, yağlı değil, doyurucu değil.
0
🌸seksen9
(08.08.14)
sen eylüle bir spor koy bence :)

acıkınca su içsen :)
0
EasyTiger
(08.08.14)
Eti form'un şeysileri çok hoş ya, limonlu yulaflı falan, mısır patlaklı. Depola derim bacım
0
mutlusismankedi2015
(08.08.14)
zaten tok olduğumdan paso su içiyorum @easytiger 10 dakkada bir tuvalete gidiyorum kalkmışken bi daha su içiyorum :)

kalorisi az olsun dediğim öyle 3-4 saat tok tutmasındı. şimdi galeta neyim yesem bi daha karnım acıkmaz. elim boş kalmasınlı canım sıkılmasınlı yiyecekler arıyorum.

@mutlusismankedi öyle püskevit neyim sevmiyom yav. hem onların mantığı da tok tutmak üzerine :) doymayacam ben yicem yicem tekrar yicem ama doymayacam. o yüzden yağsız, karbonhidratsız, protein ve lif ağırlıklı şeyler arıyorum.
0
🌸seksen9
(08.08.14)
patlamış mısır+1
az yağlı, az tuzlu. atıştırmalık en güzeli.
glutenli ürünler, bisküvi vs. yememeye çalışın bence. şişkinlik hissi çalışırken belki rahatsız edebilir.
0
retronology
(08.08.14)
light tonbalıklarını tercih edebilirsin. protein ağırlıklıdır, tok tutmaz. lezzetli (bence), sağlıklı, porsiyon boyutu zaten kendiliğinden küçük. light olunca ayçiçek (ya da her neyin ise) yağına bulanmış da olmuyor hem.
0
inscrutable
(08.08.14)
eti form'un patlamış mısırı. yuvarlak olan.
nesfit ballı bademli (light sütle)
vanilyalı dondurma üstüne eti burçak kır 1-2 tane. minik parçalar olsun.
puding üstüne 2-3 doğranmış çilek.
kıtır kıtır havuç.
0
harekatamiri
(08.08.14)
(23)

kadında kıllı bacak

lawist
http://nediyor.com/galeri/toplumun-estetik-yargilarina-meydan-okuyan-18-kadin/11/#foto bana çok itici geldi diğer erkekler ne diyor ?
nediyor.com bana çok itici geldi diğer erkekler ne diyor ?
0
lawist
(28.07.14)
e yani o kadarı benim bacağımda da yok.
benim ölçüm benim bacağım ve kolum, geçmediği sürece sorun yok:)
0
yalnux
(28.07.14)
bu kadar kıllı olabilmeleri şaşırtıcı. bir de estetik yargı demişler ama peki ya makyaj, oje?
0
devilred
(28.07.14)
çirkin bence, ama asıl sorun bunun müthiş bir duruşmuş gibi sergilenmesi. kıllı bacak bir tarz olabilir, ama buna "karşıtlık" yüklemek gereksiz çiğ bir hareket.
0
inscrutable
(28.07.14)
tabi ki itici. bundan daha iticisi yolunmis tavuk tipi bacaklar.
0
kutsalbok
(28.07.14)
fotoşok diyor
0
compadrito
(28.07.14)
O bacak kadın bacağı olamaz.
0
ay nov kung fu
(28.07.14)
linkteki bacaklar o kızın değil zaten. diğerlerine bakmadım sadece bi öncekine baktım ama itici gelmedi.

aklıma bi film geldi hatta 2 kadın vardı ormanda yaşayıp hiç almıyolardı, baya da seksi kadınlardı. alt katlarına inmeye çalışıyodu adamlar. ismini hatırlamıyorum.

olabilir yani neden olmasın.
0
seksen9
(28.07.14)
inscrutable +1.

erkek keyfi için kadın vücudunun bütünlüğünü bozmak, kadını değiştirmek farklı; benden daha kıllı bacakla meydana "karşıtlık" kisvesi altında çıkmak farklı. boş işler.
0
pescador
(28.07.14)
Killari almak temizliktir.tirnak kesmek, saclari kesmek/duzeltmek gibin.

dogalligi yanlis anlamislar.

Bos is.
0
cecilia
(28.07.14)
Şimdi diğer fotoğraflara da baktım da o kadar uzun kıl olması çok garip. Bir de gerçekten beynime kızdım ne kadar güzel bacak olsa da kıllı olunca estetik gelmiyor. Çok ilginç.
Biraz da karıncalı yayın izlemek gibi sanırım ya. Net görünmüyor bacak.
0
ay nov kung fu
(28.07.14)
e yok bi de gelmeyeydi :)

hadi ilki fotosop olsun, hepsi mi fotosop? hairylegsclub.tumblr.com

baya bildiğin harun abi bunlar.
0
ufukcel
(28.07.14)
erkek değilim ama cevaplama gereği duydum. bence itici ve yaptıklara şeye isim koyma çabaları daha da itici. bu tür şeyleri sevmiyorum ya, toplumun yargılarına karşı kıl uzatmak nedir? kim kendini sorguladı sen böyle yaptın diye?
ayrıca devilred+1, madem böyle bi hareket başlattınız toptan hareket edin ve toplumun kadına dayattığı estetik görünme rolüne tepki gösterin. fondöten de sürme mesela, veya oje, ruj. saçını tara ama fön çekme.yaman çelişki var
0
justamiracle
(28.07.14)
Bir kadının da erkek gibi kıllarını uzatmaya hakkı var. Bir sey diyemeyiz. Ben de tiksindim. İğrenç bir şey.

Ilk bende bi kadında bu kadar kil olabilecegine inanmamistim ama galiba uzun sure jiletle ya da makineyle falan almis sonra uzatmaya baslamis. Ondan fotoshop degil yani. Ağdanin canini yiyim.
0
turkce konusan uzayli
(28.07.14)
Bi kadinda bu kadar kil olmaz ama arkadaslarin oncesinde uzun bir jilet gecmisi var herhalde. Yoksa bu kadar olmaz.
0
p girl
(28.07.14)
özel olarak kılları daha uzun olsun diye jilet vurdukarını iddia etmiyorum bu arada. jilet vurulmuş o yüzden bu kadar bol kıllı diyorum. şaşıran insanlara açıklama getirmek için. yani o kadar kıllı bacak gördüm böylesini hiç görmedim, doğal olduğunu düşünmüyorum.
0
p girl
(28.07.14)
@octavarium, hakikaten bu olayın başlangıcı ne zamana dayanıyor şu an ben de merak ettim...
sanırım hatice'ye "hatice seninkiler daha az yav iki dakkada halledersin" denilmiş. "ben de yarın alırım olmazsa" demiştir xy. ve bir daha asla almamıştır:)
0
justamiracle
(28.07.14)
Bakamadım, erkekte bile o kadar kıla dayanamadığım oluyor ve ağdayla geceleri sinsice yaklaşmak istiyorum. Şu hatunları benim elime verseler ne zevkle yolarım ama kusmadan bakabilirsem. Resme +18 gibi bir +aychovsky, bir "Sen bakma ulan ayı" koysak olurmuş, beni çok aşıyor.

Ben de üstüne kadınlarda kıl almanın tarihine kadar gittim ve Antik Yunan’da Saphho’nun şiirlerinde ve oradan Romalı Ovidius’un bunun yapıldığını söyleyen kaynaklar buldum. Daha sonraları Orta Çağ Avrupa’sında her türlü kıl erotik sayıldığından, dinen yasak olarak belirlenip alınmış. Bu anlaşılabilir bir durum, çünkü Orta Çağ’ın güzellik anlayışında kadınların alınları çok geniş, saç neredeyse kafanın arkasından başlıyor ve kaşlar, kirpikler yolunmuş. Mona Lisa’ya bakın, o dönemin güzeli böyleymiş. O dönem hiç kıl yok.

www.123inspiration.com

Böyle kitlesel olarak kılsızlığın kötü olduğunun belirlenmesi 1915’i bulmuş. O sırada filmlerdeki ve daha sonraki savaşlarda pin-up girl’lerin kılsız olması milleti etkilemiş.

Bunun Antik Yunan’da olması şunu getiriyor: Antik Yunan ataerkilliğin temelinin güçlendiği dönemler. Artık yerleşik hayata iyice geçilmiş, yeni medeniyetler kurulmaya başlanmış. Ulus kavramları doğmuş, bu yüzden erkekler savaşıyor, kadınların görevi ise evde yün eğirmek. Dolayısıyla, ataerkilliğin güçlenmesi ile gelmiş olabilir. Bu klişe bir teori de olabilir ama öncesine götüren bir kaynak bulamadım. Doğru düzgün bir teori de bulamadım.
0
aychovsky
(28.07.14)
estetik yargılara meydan okuyor denmiş

doğru, meydan okuyor gerçekten.

ama her meydan okuyan kazanacak diye bir şey yok.

bence kaybetmeye mahkum.
0
neseranni
(28.07.14)
kol bacak tamamda madem estetik yargı falan konuşuyorlar almasınlar o kaşlarını, koltuk altını falan bıraksınlar göreyim ben o devrimci kadınların halini. e bunun tersi erkeklerde kaş alımı mesela. e hadi buyur al kaşlarını, kadınlar konuşmuyor mu arkasından?
0
herospower
(28.07.14)
travesti sandım kapattım o derece itici
0
zencipanda
(28.07.14)
aychovsky,

şu makaleye de rastlamış mıydın?

history.barnard.edu

Makaleden bir alıntı:

In July of 1915, the first Gillette razor for women came on the market. But where Gillette had responded to a clear void in the men’s hair removal market, he now faced the dilemma of promoting to a market that did not yet exist. Hence Gillette was responsible for introducing to American women the revolutionary concept of shaving. The Gillette women’s razor would trigger a relentless advertising campaign on the part of more than a dozen beauty care companies, all encouraging women to remove the suddenly “unsightly” body hair and all seeking to make a profit.

Bunu okuyunca, ''bi dakka yaa, bu tarihi benim gözüm ''bi yerden'' ısırıyo'' diyip şuna baktım:



Listerine was the first over-the-counter mouthwash sold in the United States, in 1915.

According to Freakonomics:

Listerine, for instance, was invented in the nineteenth century as powerful surgical antiseptic. It was later sold, in distilled form, as both a floor cleaner and a cure for gonorrhea. But it wasn't a runaway success until the 1920s, when it was pitched as a solution for "chronic halitosis"— a then obscure medical term for bad breath. Listerine's new ads featured forlorn young women and men, eager for marriage but turned off by their mate's rotten breath. "Can I be happy with him in spite of that?" one maiden asked herself. Until that time, bad breath was not conventionally considered such a catastrophe. But Listerine changed that. As the advertising scholar James B. Twitchell writes, "Listerine did not make mouthwash as much as it made halitosis." In just seven years, the company's revenues rose from $115,000 to more than $8 million.

Ah bu kapitalizm ah!
0
compadrito
(28.07.14)
herospower +1.

yaptıklarını destekliyorum fakat eksik buluyorum. koltuk altı kıllarını uzatacak halimiz yok tabi ama her zaman tertemiz koltuk altı beklentisi rahatsızlık verici. (koltuk altımdaki kıllar rahatsızlık veriyor ve benim için temizlik anlamı taşıyor, başkası böyle hissetmeyebilir tabiki de)

makyaj ve kaş alma da çok yapay ve toplum dayatması şeyler. bıyık alma da öyle. çocukluktan itibaren bilinçaltına nasıl yerleşmiş ise artık yapmayan garip geliyor.

destekliyorum o yüzden bu kızları, hem fikirsel hem eylemsel olarak.

ben karşıtlık içeren bi oluşum içerisinde değilim fakat o anlamda yapsalar bile haklı buluyorum. dayatılan estetik yargılara karşı aktivist olmak. güzel sey bence.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(28.07.14)
evet, kıl olayında ölçüt benim, çünkü belirttiğim gibi bu öznel bir ölçüt, kimseye bunu dayattığım yok. tercih etmem, olur biter.
bugüne kadar hiçbir sevgilimin ne bacaklarındaki ne kollarındaki ne de başka bir yerindeki kıla tek kelime laf etmedim. ağzımdan "kılların çok uzamış, alsana onları" gibi bir laf çıkmadı. buna karşın sevgililerimden böyle istekler geldi, ikna ettilerse istedikleri oldu.
bu konuda din kaynaklı bir takıntım olmadığı için avrupalılara daha yakınım. özel bir tercihim yok, ama traş olduğu için sivilceli bir görünüm olmasındansa veya yeni çıkan kılların öperken dudaklarımı tahriş etmesindense kıllı olmasını bile tercih edebilirim.
ayrıca kimse kıla tüye bayılmıyor diye bir şey yok. "döşü kıllı" erkek isteyen ablayla o kadar dalga geçtiniz ama pek çok kadın da kıllı erkek istediğini dile getirebiliyor. bunun altında hormonlardan tutun, toplumsal rollere kadar pek çok neden olabilir. onların kıllı erkek istemesini anladığım gibi, ben de daha az kıllı bir kadın isteyebilirim. bunun altında da benzer nedenler bulunabilir. ayrıca bu isteğimi kimseye dayatmam, sadece kendime eş seçerken ölçütlerden biri olur. üstelik ilk sıralarda gelmeyebilir bile.
buradaki ablaların da sadece bacakları kıllı oldukları için partner bulamayacaklarını söylemek de mümkün değil. tam da bu nedenle bile partner bulabilirler.
bıraksanız da, onlar da biz de, herkes kendi öznel tercihlerini yapsa.
0
yalnux
(28.07.14)
(10)

lisedeki hem paralı hem puanı yüksek okul durumu neden üniversitelerde yok

shafuck saiser
mesela bakıyorum robert-üsküdar-alman-avusturya vs hem puanları yüksek hem de hayvan gibi para alıyorlar ama iş üniversite sınavlarına gelince bu yok oluyor. Ancak burslu kontenjanlara yüksek puanla girilebiliyor. Sizce bu durum neden oluyor ? Bir diğer sorum da sizce 30-40 yıl sonra koç-sabancı-bil
mesela bakıyorum robert-üsküdar-alman-avusturya vs hem puanları yüksek hem de hayvan gibi para alıyorlar ama iş üniversite sınavlarına gelince bu yok oluyor. Ancak burslu kontenjanlara yüksek puanla girilebiliyor. Sizce bu durum neden oluyor ? Bir diğer sorum da sizce 30-40 yıl sonra koç-sabancı-bilkent gibi okulların burssuz kontenjanları iyi devlet okullarının puanlarını geçecek mi ?
0
shafuck saiser
(28.07.14)
Koc'ta boyle bı durum soz konusu degıl mı zaten? Tıp ıcın burssuz ogrencı kabul etmıyo mesela fıyatı da 55 bın.
0
benoyledemekistemedim
(28.07.14)
burslu öğrenci kabul etmiyor mu demek istediniz ?
0
🌸shafuck saiser
(28.07.14)
o universitelerin hangi bolumlerine bakiyorsun.
bilkent muhendislikler mesela 50 k en kotusu.
bir cok iyi devlet okulundan yuksek puanlarim
0
kutsalbok
(28.07.14)
Burssuz kabul etmıyor. En kotu yarı burslu dıye bılıyorum.
0
benoyledemekistemedim
(28.07.14)
bir boğaziçi-odtü-itü olabilir mi mesela ?
0
🌸shafuck saiser
(28.07.14)
@ben şunu soruyorum hem burssuz olacak hem de ilk 1000'den öğrenci alacak ?
0
🌸shafuck saiser
(28.07.14)
Bu mumkun degil, cunku universitelerde bolum sayisi ve kontenjan fazla. Ve bir özel üniversitenin kendini döndürmesi ve mantıklı işletilebilmesi için çok sayıda öğrenciden para alabilmesi gerekiyor. Yani çok başarılı olması, öğrencilerini en az ilk 5 bine girenlerden alması demek okulun çok butik kalması demek, bu da okulun kendine yetmez. Gördüğümüz kadarıyla sabancı ve koç da butik bir okul olma niyetinde değiller.
0
md hus
(28.07.14)
lise'de iyi puanla giren öğrenci iyi puanla çıkıp üniversiteyi kazanıyor. o öğrenciye çevresiyle ve okulun adıyla bir artı katmaya devam ediyor o lise. dolayısıyla iyi bir hayatın yolu iyi bir liseden geçiyor bu bir gerçek.
üniversitelere ise günümüzde sadece iş bulma sertifikasını veren yerler olarak bakılıyor. a üniversitesinden mezun olmakla b üniversitesinden mezun olana aynı diplomayı veriyorlar. hocası yok kütüphanesi yok üniversiteye dair hiçbir kültürel bilinç yok ama diplomayı verebiliyor. dolayısıyla üniversitede böyle bir denge de yok.
0
her giriste sifresini unutan adam
(28.07.14)
kontenjan önemli bir sebep. liseler 100-150 öğrenci alırken vakıf üniversiteleri bir dönemde 500 üstü, bazıları binlerce öğrenci alabiliyor.
ama bundan da ziyade üniversite eğitimine biçilen değer lise eğitiminden daha büyük, çünkü üniversite eğitimi "meslek/altın bilezik edinme" kavramıyla özdeşleşmiş. hatta yani biraz genellesek dünyada iyi eğitim verilen her yerde bu böyledir, tabii ki çok iyi, elit liseler vardır ancak nihai amaç üniversitelere yerleşmek olur (bazı avrupa ülkeleri bu noktada istisna oluyor, liseden sonra üniversiteye devam etmeyip işe başlayan insanlar, bunu destekleyici bir sistem var). talep bu kadar yüksek olunca vakıf üniversiteleri de parası olan kesmin daha liselere göre daha geniş bir kısmına açıyor, burssuz dahi olsa.
sorunun cevabı ise, bence hayır. üniversite eğitimi her geçen yıl daha da önemli olarak algılanıyor, çevresine "oğlum/kızım üniversitede okuyor :))" demek için çocuğunu vakıf üniversitelerine gönderen bir sürü aile var. dolayısıyla vakıf üniversitelerinin -- en sağlam olanların dahi -- daha fazla kişiye fırsat sunacağını, puanlarının düşme trendinde olduğunu ve böyle devam edeceğini düşünüyorum.
0
inscrutable
(28.07.14)
bence üniversite eğitimine çok kafa yoruyorlar, yoruyoruz. eğitim seviyesi, hoca kalitesi elbet değişir, aynı değildir ama işin özü öğrencinin neyi alabildiğinde. bölümden çok arkadaş tanıyorum verdiği dersle alakalı önemli şeyleri bile hatırlamıyor. ya da iş yerine cv-ler geliyor, her şey iyi güzel yabancı diller yazmış şu kadar seviye, bir şeyler eklemiş, ortalamam iyi diye söylüyor mülakatta ama adam daha İngilizceyi konuşamıyor, şu işi yapar mısın deyince anlamıyor vs.

alakasız oldu ama durum böyle.
0
ontheroad
(28.07.14)
(4)

comic-con haberlerini takip edebileceğim site?

disfori
comic-con haberlerini derli toplu bi şekilde yayınlayan bi site/sayfa arıyorum. türkçe böyle bir kaynak var mı? türkçe yoksa ingilizce de olur ama dediğim gibi derli toplu güzel bir şekilde sunması önemli.
comic-con haberlerini derli toplu bi şekilde yayınlayan bi site/sayfa arıyorum. türkçe böyle bir kaynak var mı? türkçe yoksa ingilizce de olur ama dediğim gibi derli toplu güzel bir şekilde sunması önemli.
0
disfori
(27.07.14)
the verge fena iş çıkarmıyor bence (ingilizce): www.theverge.com

ama bundan haberdar olman muhtemel. belki daha dedike bir site vardır, bilemiyorum, ilk aklıma gelen bu oldu.
0
inscrutable
(27.07.14)
geekyapar.com biraz bir şeyler yazıp çiziyor hakkında.
0
hamdim pistim dustum
(27.07.14)
22dakika.com videolar bölümü.
ingilizce olarak tvline.com
0
nec12
(28.07.14)
fb'ta io9 devamli olarak guncel haber paylasiyor gerci sitenin kendisinden de takip edebilirsiniz ama ben fb anasayfasindan aktif blgi aliyorum guzel oluyor
www.facebook.com
0
uzay receli
(28.07.14)
(5)

kimler senelerdir tatile çıkmadı?

false pretension
merak ettim ben 2009 eylülden beri evim dışında farklı bir yere bir kaç günlüğüne gitmedim, gidemedim daha doğrusu. ne deniz ne sahil gördüm. tatili evde yaptım hep. varmıdır benim gibi olanlar?
merak ettim ben 2009 eylülden beri evim dışında farklı bir yere bir kaç günlüğüne gitmedim, gidemedim daha doğrusu. ne deniz ne sahil gördüm. tatili evde yaptım hep. varmıdır benim gibi olanlar?
0
false pretension
(27.07.14)
ben de senin gibiyim ama ailemin evi deniz kenarında. ha ben tatil saymıyorum çünkü orada olmaktan zevk almıyorum.

divit+1
geçen sene yaz bittiğinde 1 gün ada
dün de 1 gün assos. o kadar.
0
kırmızıkaşekaban
(27.07.14)
vallahi bende uzun zamandır tatile çıkamadım. bu yıl şöyle 1 haftalığına avşa'ya gideceğim. memlekete falan gidiyorum ama onu tatilden saymıyorum.
0
yapma volkan
(27.07.14)
Sekiz senedir denize giremedim. (kafama zıçıyım, o ayrı)
0
compadrito
(27.07.14)
ben en son ne zaman (bir tatil beldesine, denize falan) gittiğimi hatırlamıyorum bile, en az 8 sene olmuştur. ergendim yani en son. ağustos'un ortasında bozacağım bu durumu : )
0
inscrutable
(27.07.14)
6 yıldır hiç tatile gitmedim, yazlığımız var, annemle babam gidiyorlar ama ben gitmiyorum. Hem Bodrum'u ve denizi sevmediğimden, hem de kedimi bırakmak istemeyişimden.
0
marcelle
(27.07.14)
(2)

-fy ile biten kelimeler

cancan
ne anlama geliyor?Mesela simple simplify olunca basitleştirmek mi oluyor?Eğer böyle ise bütün örnekler için aynı şey geçerli mi?
ne anlama geliyor?Mesela simple simplify olunca basitleştirmek mi oluyor?Eğer böyle ise bütün örnekler için aynı şey geçerli mi?
0
cancan
(25.07.14)
aynen öyle, farklılık göstermez.

gerçi nihayetinde sözlük değilim, kaçırdığım bir istisna falan olabilir. ama istisnadır o.
0
inscrutable
(25.07.14)
fransızcadan alınma kelimeler onlar. fransızca -fier sıfattan fiil yapan son ek, suffixe yani. clarifier, simplifier, purifier, fortifier falan. ingilizcedekiler de oradan apartma. -laştırmak gibi bi anlamı var
0
i ve been mistreated
(25.07.14)
(19)

"the wire" ya da "person of interest"

kehribar
hangisini seçersiniz?
hangisini seçersiniz?
0
kehribar
(24.07.14)
Poi
0
mukrime
(24.07.14)
Poi
0
fever
(24.07.14)
sorman bile hata, tabii ki the wire.
0
ufukcel
(24.07.14)
the wire.
0
geberix
(24.07.14)
poi +1
0
westblack
(24.07.14)
dünyanın en sıkıcı dizisi the wire'ı seçmem tabiki.
0
lionel andres
(24.07.14)
the wire.
0
inscrutable
(24.07.14)
hayatımda poi kadar boktan bir dizi görmedim. wire daha iyi. hatta arka sokaklar bile poi'den iyidir.
0
386 dx
(24.07.14)
Person of interest tabi ki. yutarcasına izlenir.
0
kablelvuku
(24.07.14)
poi ne lan the wire gibi efsane varken
0
alm est
(24.07.14)
The wire
0
monty python
(24.07.14)
valla ben the wire'a bir bölüm bile dayanamadım -sonradan açılıyor, diyenler için, o kadar vaktim yok açıkçası, o da kalsın, izlemeyivereyim. inanılmaz sıkıcı yani öyle böyle değil.- poi güzeldi ilk sezonlarda da ben son sezonda sıkıldım biraz. gene de poi.
0
pasp
(24.07.14)
the wire ne ya şaka mı, person of interest elbette.
0
xenophobe
(25.07.14)
the wire tabi ki, poi saka.
0
disq
(25.07.14)
Cevaplar neredeyse eşit geldiği için bir şey seçemeden uyuyakalmışım dün. Öyle iki dizi arasında kalmışım ki ben simdi ne izliyim biri bana bunun cevabını versin lütfen.
0
🌸kehribar
(25.07.14)
fargo izle :)

the wire izle pisman olmazsın.
0
ufukcel
(25.07.14)
the wire izle. POI kötü dizi olduğundan değil, ama o da nihayetinde tüketilen, tüketilecek bir şey, bugünün modası sadece. the wire'ın aksine, POI bittikten 5 sene sonra kimse POI seyretsem mi diye meraklanmayacak, heves etmeyecek.

bu arada the wire'dan alacağın keyif önemli ölçüde ingilizce hakimiyetin tarafından da belirlenen bir şey, aklında olsun.
0
inscrutable
(25.07.14)
Pre-interediate taze bitti, ingilizceye hakim olmak için daha cook yolum var:)

Bir de tek kriterim bağımlılık yaratması, bir şeyi yarım bırakmayı sevmiyorum.
Sanırım bu gazla the wire'a baslıcam.
0
🌸kehribar
(25.07.14)
The wire
0
35.spartalı
(25.07.14)
(11)

insana "sen değerlisin" mesajı veren şarkı biliyor musunuz?

m e b
başlık biraz dar olmuş; insana "sen değerlisin, takma kafana", "neden oturuyorsun, hadi kalk ve bir şeyler yap, istediğini elde et!", "neysen bununla mutlu ol", "ben elimden geleni yaptım/yapıyorum gerisi size kalıyor, sorun bende değil" mesajlı şarkı biliyor musunuz?benim veridğim örnekler popüler:
başlık biraz dar olmuş; insana "sen değerlisin, takma kafana", "neden oturuyorsun, hadi kalk ve bir şeyler yap, istediğini elde et!", "neysen bununla mutlu ol", "ben elimden geleni yaptım/yapıyorum gerisi size kalıyor, sorun bende değil" mesajlı şarkı biliyor musunuz?

benim veridğim örnekler popüler:

-beyoncé - i was here : www.youtube.com
-gülşen - ne düşünürsen o olur - www.youtube.com
-katy perry - firework: www.youtube.com
-kelly clarkson - stronger: www.youtube.com
-lady gaga&r. kelly- do what u want: www.youtube.com
-lady gaga - bad kids - www.youtube.com
-lady gaga - born this way -www.youtube.com
-madonna&nicki minaj - i don't give a: www.youtube.com
-mariah carey - almost home - www.youtube.com
-miley cyrus - we can'T stop - www.youtube.com
-naughty boy & s. smith - la la la: www.youtube.com
-nil - ben buraya çıplak geldim: www.youtube.com
-pinhani - yitirmeden - www.youtube.com
-sertab erener - aldırma - www.youtube.com
-sezen aksu - gidemem - www.youtube.com
-sıla - ...dan sonra - www.youtube.com
-sıla - kafa - www.youtube.com
-the script & will.i.am - hall of fame - www.youtube.com
0
m e b
(20.07.14)
ilk aklıma gelen:

mandalay - beautiful
www.youtube.com

bir tane daha:

jazzanova - let your heart be free
www.youtube.com

ok, bir tane daha (bu biraz daha dolaylı):

the cinematic orchestra - time and space
www.youtube.com

bu da hoş bence:
lamb - trans fatty acid
www.youtube.com
0
inscrutable
(20.07.14)
gripin- daha gençsin.

sözleri gerçekten mükemmel...
0
mutlusismankedi2015
(20.07.14)
Ergenliğimin şarkısı hala da severim.
Natasha Bedingfield - Unwritten
0
oranjlaturanj
(20.07.14)
@oranjlaturan
haha. ben bu şarkıyı bir reklamda (pantene olması lazım) duyup da çok beğenmiştim ama bulamamıştım kime ait olduğunu. bir taşla iki kuş, bravo ve teşekkür ederim :)
0
🌸m e b
(20.07.14)
mor ve ötesi - gül kendine
0
leni 09
(20.07.14)
Rica ederim ( : şampuan reklamıydı aynen. Güzel havaya sokar tam yaz şarkısı. Türkçe olarak da zaferlerim- demir demirkan önereyim o zaan.
0
oranjlaturanj
(20.07.14)
i was made for you
(20.07.14)
ceycey e
(20.07.14)
the beatles - hey jude :) başlığı okuyunca aklıma bu geldi direkt. en sevdiğim şarkılardan biridir, bağıra çağıra söylemesi de çok zevkli ^^

www.youtube.com
0
a gun and a pack of sandwiches and nothing
(20.07.14)
oasis - stop crying your heart out www.youtube.com
0
extranonino
(20.07.14)
christina augilera - beautiful geldi direkt aklıma.
yaklaşık amaçlara hizmet eden whitney houston - greatest love of all var bir de.
0
chopiano
(21.07.14)
(8)

Cevizli Bal Yemek

cagri
Ya diyeti bozdum gibi ama canım cok tatlı cekti sürekli sınanıyorum tatlılarla ve bu aksam yaklasık 40-50 gram cevizle 20 30 gram balı karıstırıp yedim, yanlıs mı yaptım? Amacım sadece tatlı isteğimi tekrar ötelemekti. Diyete başladığımdan bu yana herhangi bir şekilde istemiyordum ama bu akşam bi an
Ya diyeti bozdum gibi ama canım cok tatlı cekti sürekli sınanıyorum tatlılarla ve bu aksam yaklasık 40-50 gram cevizle 20 30 gram balı karıstırıp yedim, yanlıs mı yaptım? Amacım sadece tatlı isteğimi tekrar ötelemekti. Diyete başladığımdan bu yana herhangi bir şekilde istemiyordum ama bu akşam bi anda kriz tuttu...
0
cagri
(20.07.14)
kriz tuttuğu an dişlerinizi fırçalayın geçip gidecektir,sorunuza gelirse bence çikolata vb şeyleri yemektense krizinizi en iyi şeyle baştırmışsınız,bir şey olmaz vücudu her şeyden mahrum bırakmayın zaten
0
sytemofadownmanyagi
(20.07.14)
Tatlı isteğinizi ötelemek için naçizane önerim kuru meyve yiyin birkaç tane. Bal yemekle çikolata yemenin herhangi bir farkı yok teknik anlamda.
0
angelus
(20.07.14)
tabii ki öyle ölümcül bir hamle değil, ama bu "kriz tuttu" lafları falan biraz traş bence. seni kötülemek için söylemiyorum hani tabii ki böyle düşünebilirsin, ama asıl hedefin zaten böyle "kriz"lere kulak asmamak, onların üzerinde irade kurmak olmalı. olayı "diyetteyim" olarak düşünme, "beslenme alışkanlığımı değiştiriyorum" olarak düşün, çünkü bu "diyetteki" halin ne kadar işe yararsa yarasın, sonrasında da bunu devam ettirmen gerekecek ki sağlığının da devamlılığı olsun.
0
inscrutable
(20.07.14)
soad manyagı cok sag ol önerin icin :)

angelus teşekkür ederim, o zaman sabahları yulaf ezmesi-yogurta azıcık bal katıyorum katmayayım mı?

instructable evet krizden ziyade cok canım istedi cünkü son 3-4 gündür bulundugum ortamlarda sürekli tatlılar yenilirken inan hic suratına bakmadım o anlar fakat bi anda geldi böyle ben de dayanamadım :)

zaten bi 3-4 hafta isteyeceğimi zannetmiyorum öyle şeyler :)
0
🌸cagri
(20.07.14)
Bal yiyince gereksiz yere şeker almış oluyorsunuz, ne kadar ekstra karbonhidrat o kadar yağ birikimi. Ben kahvaltı yapmıyorum ama ideal kahvaltı benim için yumurta peynir zeytin domates salatalık yeşillikten oluşan bir kahvaltıdır. Bu anlamda yulafı da önermiyorum ama o kadar karışmayayım içişlerinize.
0
angelus
(20.07.14)
yulafın nesi var hocam
0
🌸cagri
(20.07.14)
Karbonhidrat.
0
angelus
(20.07.14)
Kriz tuttuğunda inat etmeyi öğrenmezsen sadece işini zorlaştırırsın. Hayatından karbonhidratı tamamen çıkarmadığın müddetçe bu tür açlık atakları yaşaman normal.
0
arnold schwarzeneger
(20.07.14)
(4)

LoL ve DotA gibi oyunların özetini geçebilecek olan var mı?

esenboga
gameplay vidyolarını falan izliyorum ama amacı anlamıyorum bir türlü. 2006 yılında bi kez dota oynamıştım. mal mal bişeyler kesiyorsun. çok bi esprisi yok gibi gelmişti. bu kadar patırtı neden kopuyor o zaman bunların etrafında? bunları eğlenceli yapan ne bu kadar?
gameplay vidyolarını falan izliyorum ama amacı anlamıyorum bir türlü. 2006 yılında bi kez dota oynamıştım. mal mal bişeyler kesiyorsun. çok bi esprisi yok gibi gelmişti. bu kadar patırtı neden kopuyor o zaman bunların etrafında? bunları eğlenceli yapan ne bu kadar?
0
esenboga
(19.07.14)
Takımın parçası olma, kendini bir yere ait hissetme, normalde yüzüne bakmayacak insanların orada sana abi/abla çekmesinin egosu, sürekli gelişen bir karakterin olduğu için hırslanman, online oyunların genelde bir sonuca ulaşmamasından kaynaklanan bir 'devam etmeliyim' takıntısı, orada oluşan çevre vb nedenler sayılabilir.
0
alaimisema
(19.07.14)
daha ziyade pek yetenek veya beceri gerektirmeyen bir şey gibi geldi bana onu soruyorum. karakterler falan var heralde çok fazla. e hiç mi imba yok? mantık olarak battlefield da aynı (takımlı işgal) ama strateji olarak çok fazla şey yapılabilir bu ve diğer bir sürü örnekte.
0
🌸esenboga
(19.07.14)
imba yok, karsisindakine gore hareket edemeyen takim var.

ayni mantikla futbol da 22 adamin topun pesinden kosmasi. dota da e-sport iste, 10 adamin mousea sag tiklamasi.
0
lanc
(19.07.14)
dota için konuşuyorum ve dota tecrübem benim de 2005-2006 ile sınırlı onu söyleyeyim. ama dota 2 fonksiyonel olarak pek farklı değil zaten.

öncelikle şu kritik, dota mutlak suretle bir takım oyunudur. dota'yı kimlere karşı oynadın bilmiyorum da "mal mal bir şeyler kesiyorsun" tepkisi verdirtmiş olması sanki kendi başına bir bakmışsın, ya da max 1-2 kişiyle oynamışsın izlenimi verdirtti. karşında oyunu bilen biri olsa böyle hissetmezdin sanki.

beceriye gelelim. mekanik (refleks, tepki hızı vs.) beceri olarak battlefield ve başka fps'lerin gerisinde kalır evet ama hem taktiksel hem de stratejik beceri olarak bu oyunların çok ilerisinde.

taktiksel olarak nasıl ilerisinde, şöyle: hem oynadığın hero'yu, hem takım arkadaşın olan heroları, hem de karşındaki heroları tamamıyla bilmen gerekiyor. her hero'nun belli cooldownlara sahip dört tane ability'si var (bazılarının daha fazla) ve bunların hiçbiri birbiriyle denk değil, hepsinin aşağı yukarı farklı işlevleri var. bir çatışmada hangi anda hangi ability'yi nerede/kime karşı kullanman gerektiği, komple bir bilgiye sahip olmadan verebileceğin bir karar değil, çünkü o anki çatışmanın katılanları tarafından belirlenen bir şey ve doğru hamleler oyunları belirliyor. bu kararları hızlı ve doğru verebilmek ise ancak yetenek ve tecrübeyle oluyor.

stratejik olarak da şöyle, bütün oyuna etki edebilen daha uzun vadeli seçimler var. takımların hero kompozisyonu (on "tip" hero var yani heroların uygun olduğu roller diyelim) ne agresiflikte bir oyun oynanacağını ve temposunu belirliyor. hangi heroların hangi itemlara yatırım yapacağını belirliyor. yine aynı şekilde hangi hero'ların hangi lane'de olduğu oyunu şekillendiriyor. lane control, creeping, jungling gibi süreçlerin akışını belirliyor.

oyunda yüzlerce item olduğundan ve hepsinin bir yeri, rolü olduğundan bahsetmiyorum bile. bunları bilmeyen biri başarılı olamaz. o yüzden düşünebileceğinin aksine dota içine girebilmesi zor bir oyundur.

sonuç olarak, aslında oyunda yeteneğin rolü gerçekten çok büyük. hatta o kadar büyük ki ve bir takımın düzgün işleyişi her oyuncunun iyi oynamasına o kadar bakıyor ki, dota 2'nin communitysi dünya üzerinde en zehirli, agresif, çirkinleşenlerden biri olarak bilinir. eğer kabul edilebilir bir seviyede oynamazsan sırf kendini değil herkesi aşağı çektiğin için ağzına itinayla sıçılır. bu boktan bir şey, hatta LoL bu kaygıyı azaltmak misyonuyla ortaya çıktı diyebilirim, o yüzden o çok daha anlayışlı, ısınması daha rahat bir oyundur, hiç oynamadım o ayrı.
0
inscrutable
(19.07.14)
(9)

dan bilzerian'in hayati hakkinda ne dusunuyorsunuz?

babamasoliimbananickaldirsin
olm ne kadar ilginc lan zenginlik. gerci bu gormemislik ama herif cok tasak gulduruyor fotograflara yazdigi seylerle. su hayat hic gercekci gelmiyor bana, aslinda ici cok bos gorunuyor ama merak ettim duyurucularin ne dusundugunu. Adam bildigin wolf of wall street.http://instagram.com/danbilzerian
olm ne kadar ilginc lan zenginlik. gerci bu gormemislik ama herif cok tasak gulduruyor fotograflara yazdigi seylerle. su hayat hic gercekci gelmiyor bana, aslinda ici cok bos gorunuyor ama merak ettim duyurucularin ne dusundugunu. Adam bildigin wolf of wall street.

instagram.com
0
babamasoliimbananickaldirsin
(19.07.14)
aynen, adamın o taşak halini çok tutuyorum ben ya. yoksa hayatından bana ne amk. "aslında ne kadar boş..." falan diyecek olanlara o batman'in robin'e dayak attığı çizgiroman karesiyle cevap veresim geliyor.
0
inscrutable
(19.07.14)
ya çok komik geliyor bana bu içi boş olayı. sanki kıskançlıktan söyleniyor gibi. bizim hayatlarımız çok anlamlı ve doluymuş gibi onunkini anlamsız bulmak ne ya. adamın parası çok ve nasıl harcayacağını iyi biliyor.
0
xenophobe
(19.07.14)
Her boku gosteriyor bu herif de sanirim pipisini hic gostermedi ( ben de gormemis olabilirim, zira kendisini takip etmiyorum, yine bir kac soru daha sorulmustu bu herif hakkinda, ordan gorduklerim kadariyla)

su an, pipisi pek gostermeye deger degil demek ki diye dusunuyorum, dan hakkinda.
0
cecilia
(19.07.14)
Adamın görgüsüz bir orospu çocuğu olduğunu düşünüyorum ama aynı şartlara sahip olsaydım ben de yapardım gibime geliyor.
0
angelus
(19.07.14)
adam kurmuş düzenini, kendi reklamını yapıp para kazanıyor.
bu adam bir açılışa gitse dünya para alır.
aynısını paris hilton da yapıyordu. partilere ücretle katılıp milyon dolarları indieiyordu cebe. sonra bıraktı.
bizden de erdal acar yapıyordu.
0
titiraprap
(19.07.14)
açık konuşmak gerekirse bu herifin sadece çok zengin, etrafında sürekli karı kız olan bir eleman olduğunu biliyorum. xenophobe'a kısmen katılıyorum ama yine de böyle bir yaşam tarzı bana fazla "boş" geldiği ve benim uzun vadede canımı sıkacağı için, "bu ne biçim yaşam amk" deyip geçiyorum.

tamam benim hayatım çok dolu değil, o kadar param olsa "vermeyin yaaaa çok zengin olursam boş hayat yaşarım" deyip reddedecek de değilim...

ama neblim yav ben 100 lira burs bulsam takla atıyorum. ya da birinden hoşlandığım, güzel bi kız gördüğüm zaman onun peşinden koşmak falan hoşuma gidiyor. boş yaşıyorum ama olsun, elde edemediğim ve uğruna uğraştığım şeyler var. "bir şeyler için" yaşamak bana çok saçma ancak aynı zamanda gerekli geliyor. hayata tutunabilmek için sebebe, motivasyona ihtiyaç duyan insanlardanım ben de.

o yüzden şu abiyle takılmak falan isterdim belki ama yaşam tarzını istemezdim. kendisi mutluysa ne güzel... ama hiç bakıp da özendiğim birisi değil.

çok zengin olsam daha mutlu olabilirdim belki evet ama dan bilzerian özel olarak ilgimi çeken, kıskanacağım, yerinde olmak isteyeceğim biri değil.

özümde sığırım çünkü ben o kadar param olsa açıp kitap okumam, duş muş bile almam aq ne uğraşıcam milyar dolarlık adamım, pisliğin teki olurum iyice. bu kadar zengin olmak, istediğin her şeye kavuşmak oyunda şifre açmak gibi... adamın ödül mekanizmasını, beynini falan bozar.

"elimizde olana şükretmeliyissss, bize verilenden fazlasını asla istememeliyiss, itaat etmeliyisss" demiyorum ama bu kadar zengin olmama da gerek yok ya. ayda 20-30 bin dolar işimi görür benim.

amaan amma çok konuştum. konuşunca zengin olcam sanki.
0
pescador
(19.07.14)
içi boş filan değil abicim, şu dünyada bir erkeğin asıl varoluş amacını yaşıyor adam: sınırsız seks yoluyla soyu sürdürme şansını artırmak. erkeğin yaptığı her şey zaten bunun için, başarı gelsin, en taş kızları sikeyim de soyum sağlıklı yürüsün, kondom takarak ilkel dürtünün yoluna taş koyuyordur ama bence adam ideal bir dünyada yaşıyor. yerinde olmak için bütün edebi, felsefi ve ruhani birikimimi verebilirim.
0
uzdeniz
(19.07.14)
o degil de o kadar memenin yatin at avrat silahin icinde abinin vucuda kitlendim bir de sakala ahaha. imrendim valla acaba kac senede olur oyle vucut en iyisi bi vucut gelistirme duyurusu da ben acayim.
0
🌸babamasoliimbananickaldirsin
(19.07.14)
Adam cemmat kursa muridi olunur :) adam bildiğin cenneti buraya taşımış. Ne istiyorsa onu yapiyor, içiyor, yiyor. Bunca insanin amaci cennette bunlari yapmak değil mi? ISID elemanlarini bunun yanına gondermek gerek sonuçta adamlar cennete gutmek için bu jadar savaş veriyor.
0
zaxurani
(19.07.14)
(16)

evi işine yakın olanlar

omer gibi
hatta yürüyerek gidenler var mı aramızda?işe yürüyerek gitmek nasıl bir duyguydu :)
hatta yürüyerek gidenler var mı aramızda?

işe yürüyerek gitmek nasıl bir duyguydu :)
0
omer gibi
(18.07.14)
servis sabah 7 dakikada akşam 25 dk sürüyor.
Yürünmez.
0
basond
(18.07.14)
2008-2009'da 4dk yürüme mesafesiydi. şimdi sabah 20 akşam 45 dk
0
[silinmiş]
(18.07.14)
eskiden yaya 7 dk gidiyordum. sonra iş değiştirince uzadı yol.
0
nodrap
(18.07.14)
evin kapisini kapatmamla isyerindeki odamin kapisini acmam arasinda gecen sure 7 dk. yuruyerek hem de. kih kih kih
0
halanne
(18.07.14)
Var, ben. Çok güzel bir duygu, iş değiştirip yürümeye ilk başladığımda yarı zamanlı çalışıyormuşum gibi geliyordu, diğer işimde 50 km yol gidip geliyordum.

Kendine daha çok zaman ayırıyorsun, millet trafikle boğuşurken sen evine gelmiş, yemeğini yemiş oluyorsun. Sabahları uyanamama sorunum hemen hemen hiç kalmadı, genişçe kahvaltımı da ederim, duşumu da alırım. Geç yattıysam 9'a kadar uyuyup işe öyle gidiyorum, artık nasıl bir duygu sen anla..
0
Lethe
(18.07.14)
İş ev arası 15 dk yürüyerek. Mevkii istanbul.
0
Son Müzakereci
(18.07.14)
yürüyerek 15 dakika ve işte bu yüzden yıllardır hep geç kalırım istemeden. İşte bunlar hep rahatligin verdiği etki.
08:00 mesaisine yetişmek için sabahın 5:30'unda uyanip yollara düşer kimi arkadaşim. Onların yolda olduğu saatte ben uyuyor oluyorum. 7:30 gibi uyanip uykulu gözlerle yolda yürürken onlar iki üç saatlik yoldan gelmiş ve çoktan enerjilerinin bi kısmını harcamış oluyorlar. Gerçekten zor bi durum.
0
sinerji
(18.07.14)
önceden 75 dakika civarı sürüyodu metrobüsle, şimdi 15 dakika metroyla. çok rahatladım!
0
asilyis
(18.07.14)
ofise yürüyerek 20-25 dakikada ulaşıyorum, güzel egzersiz oluyor sabah-akşam.
0
inscrutable
(18.07.14)
ev-iş arası "yakın" değil, başka bir şey. iş yerinde yaşıyor gibiyim.

iş: süreyya operası
ev: operanın alt sokağı
0
jeanluc
(18.07.14)
Sabah 20dk suruyor. Aksam farkli sekilde geldigim icin 1 saat suruyor.

jeanluc sansliymis, sureyyada bir temsilden cikip eve donmem 1,5 saat:)
0
delifaruk
(18.07.14)
istanbul 3 dk. tarifi imkansız.
0
bilirdisi
(19.07.14)
7-8 dakika arabayla
0
mirty
(19.07.14)
Bundan 3 ay öncesine kadar başka bir şehirde yaşıyordum, çalıştığım yer evime max.10 dk yürüme mesafesindeydi. o zamanlar bu yolu yürümeye bile üşeniyordum. şimdi ise İstanbul'da yaşıyorum işe 3 vesait ile gidiyorum. yaklaşık 2 saat sürüyor. kıymetini bilememişim eski işimin.
0
isyankar tosbaga
(19.07.14)
15 sene iş yerim hep uzaktaydı evime ve yürüyerek gidebileceğim bir işim olmasını dilerdim hep.Bu sene gerçekleşti dileğim yürüyerek 3 dakika, duşunu rahat rahat al, kahvaltını yap oh mis :)
0
bluepea
(19.07.14)
evimle işim arası 1.8 km :) yürümek güzel de yokuşu bol :)
0
sharon and hope
(19.07.14)
(23)

hiç tanımadığınız biri gelip size çok yalnızsınız derse?

kehribar
Bok gibi hissettim şu an. Yalnız başıma yemek yemekten de oturmaktan da dolaşmaktan da çok keyif alıyorum, doğru. Ama asosyal de değilim ya, dışarda bir sürü arkadaşım var.çok kısa bir süredir burada yaşamama rağmen bence çok fazla arkadaşlıklar kurdum. ama bu kafeteryada genelde tek başıma oturuyor
Bok gibi hissettim şu an.

Yalnız başıma yemek yemekten de oturmaktan da dolaşmaktan da çok keyif alıyorum, doğru. Ama asosyal de değilim ya, dışarda bir sürü arkadaşım var.çok kısa bir süredir burada yaşamama rağmen bence çok fazla arkadaşlıklar kurdum. ama bu kafeteryada genelde tek başıma oturuyorum ve az once garson gelip buralı degilsiniz heralde dedi. Ben de evet neden ki diye sordum. Cok yalnızsınız , sizi hep yalnız goruyorum burda dedi..

Sonra yan masadaki adam yeni mi başladınız, burdan mezun degilsiniz heralde diye sordu.

Bırakın lan beni kendi halime diyemedim tabi.

Siz de bozulmaz mıydınız ya?
0
kehribar
(18.07.14)
bana bu soruyu soramıyorlar.
0
gokhan atestepe
(18.07.14)
adama sarılıp ağlardım :))
çok gereksiz bir laf etmiş.
0
rock n roll
(18.07.14)
Hic hesapta yoktun kehribar. O degil de ayni seyi birkac kisi soyleyince insanin morali bozuluyor. Takma gecer.
0
rhollor
(18.07.14)
Sopayla dürtüp uzaklaştırmaya çalışırdım.
0
angelus
(18.07.14)
o ne ya öyle. orası belki özellikle yalnız gittiğin bir yer, öyle tercih ediyorsun? çok yalnızsın ne ya? sandığınız kadar yalnız değilim teşekkür ederim diye zırvalardım o an sanırım ben?!

aklı başındakileri tenzih ederim de, bu tür durumlarda kürk mantolu madonnadaki erkek küstahlığı tanımını anmadan edemiyorum.

edit: kadın olduğunuzdan ve garsonun yürümeye çalıştığından emin gibiyim de, kadınsınız dimi?
0
shiranai
(18.07.14)
bence sen kadınsın ve garson sana asılmaya çalışmış.
0
dafuq
(18.07.14)
tarzım böyle deseydin
0
rapon
(18.07.14)
Zarf atmış size!
0
gece lampulu
(18.07.14)
kadınsın. ben erkek olarak gidiyorum ve kimse sallamıyor.
0
kelepir
(18.07.14)
derin analizler yapma adam muhabbet açmak istemiş işte.
0
irsh92
(18.07.14)
Arkadaşlar buradaki sorun kadın olup olmamam değil. Asılma gibi bir amacı olduğunu da sanmıyorum, öyle olsaydı anlardım. Adam geldi resmen acıyarak çok yalnızsın dedi. Onun ne düşündüğü de umrumda değil aslına bakarsanız ama insan kötü hissediyor işte.
0
🌸kehribar
(18.07.14)
@freekara asabımı bozma benim. İnsan kotu hissediyor biri sana zank diye öyle söyleyince diyorum. Kotu etkilendigimi söylüyorumzaten. Burada önemliolan husus benim hakkimda ne düşündüğü değil pat diye yüzüme söylemesi. Anneye anlatır gibi anlattırdın illa.
0
🌸kehribar
(18.07.14)
bi bira ısmarlardım :) en azından soran çıkmış o da bişey
0
mirty
(18.07.14)
canım kehribar, sen de cidden anlamıyorsun bu işlerden:)
garsonun asılması gibi, buradakiler neredesin, tanışalım diyorlar aslında:)
kendini bu kadar yalnızlığa mahkum etme.
0
yalnux
(18.07.14)
Sana ne yapraam derdim.

Eleman sana direkt zarf atmış. Ben de öğlen genelde tek başıma yiyorum. Zaten hızlı yürüyen, hızlı yiyen bir insanım. Pıt pıt gidiyorum, elimde mutlaka okumalık bişeyler oluyo. 15-20 dk içinde de kalkıp dönüyorum. Hiçbi kimsenin daha böyle bişey demişliği yok. Gayet selamlaşıyoruz ve bitiyo. Bence tavırla da alakalı biraz. Buna üzüleceğine, vurdumduymaz ol :)
0
pandispanya
(18.07.14)
Dümdüz yürümüş işte.
0
arnold schwarzeneger
(18.07.14)
E sizde hata, sizde yani. Niye cevap veriyorsunuz ki? Niye evet neden ki diye soruyorsunuz? Gülümseyin ve yemeğinize dönün, çok mu zor? İnsanların her sorduğuna, her söylediğine cevap vermek zorunda değilsiniz. Dışarıdan gelen merak edilir, kimdir nedir, neyin nesidir didiklemek için esnaf tam kadro çıkar sahaya. Böyle sorulara cevap vermemeyi öğrenin. Nasıl olsa her gün ekmek aldığınız mahalle bakkalı gereken bilgi akışını sağlayacak :)
0
istinyede bekle
(18.07.14)
@istinyede bekle, 4 aydır her gün cıktığım kafeteryada calisan üstelik muhtemelen yasida benden küçük olan hatta benim de nisanlı olduğunu bilen birinin sorusuna cevap vermemek gibi bir kezbanlık yapmak istemedim. Üstelik bu olay benim çalıştığım yerde oldu. Gidip esnaf lokantalarında kimseyle muhabbet etmiyorum yani. Etsem de kimseyi ilgilendirmez. Kendinizi yormussunuz ama ben soruya bir cevap bulamadım.

Her soru soran her muhabbet açmaya çalışan insan da birilerine yürümeye çalışmıyordur. Bu nasıl bir zihniyet, bu nasıl bir özgüven?
0
🌸kehribar
(18.07.14)
Açık açık değil ama kapalı kapalı asılmış. Oranın çalışanı olduğu için açık açık söyleyememiş, yakında telefon istemece olur.
0
aychovsky
(18.07.14)
Karşınızdakini tanımıyorsunuz, ne diyeceği belli değil. Ve ummadığınız bir laf gelmiş, canınızı sıkmış. Siz kezbanlık yapmayayım derken, kamilliğin hasını görmüşsünüz. Bir insanın yüzüne "Çok yalnızsınız" demek çok çirkindir. Evet, siz yalnız değilmişsiniz, dışarıda arkadaşlarınız varmış, ne güzel. Ya gerçekten çok yalnız olan bir insana denk gelseydi? Siz yalnız olmadığınız halde bu kadar etkilenmişsiniz, gerçekten çok yalnız olan birisi denk gelse ne hissederdi, şöyle bir düşünün.

Ben size asılmıştır gibi bir şey yazmadım, ima da etmedim. Bana cevaben yazdığınız kısımda yaş ve nişanlılık durumlarını belirtmeniz gereksiz olmuş.

Ben esnaf lokantasına giderim, mesele iş yeri kafeteryası-esnaf lokantası değil. Sadece böyle damdan düşer gibi gelen sorulara cevap vermem, gülümseyip geçiştiririm. Siz yapmadınız da noldu; tadınız kaçtı, demek istediğim bu. Ben olsam çok bozulurdum ama tepki de gösterirdim.
0
istinyede bekle
(18.07.14)
bariz bir yürüme, iş atma durumu. özellikle olumsuz konuşmuş ki moralin bozulsun, özgüvenin sarsılsın, kendini eksik hisset. bir ihtimal sen ona git "niye öyle dedin" diye sor o sana söylesin, muhabbet açılsın. tam da "bırakın lan beni diyemeyiş"lerden beslenen bir durum, ecnebiler "negging" (nagging değil) diyor.
0
inscrutable
(18.07.14)
ben bozulmazdım. seni hep yalnız gördüğü için sorma gereği duymuş, sormasa daha iyi belki tabii. ama asıldığını falan zannetmiyorum. genelde gittiğin bir yermiş, hep yalnız görülüyormuşsun, yeni de birisin, o da bir nevi hal hatır sormak adına öylesine muhabbet etmeye çalışmış. buradakiler gereksiz tepki göstermiş bana kalırsa. aksine, birbirimize yabancılaştığımız şu ortamda gayet sıcak bir yaklaşım bence. bozulmana ya da üzerine düşünmene gerek yok.

ben de mesela şu an oturduğum eve ilk geldiğimde evin karşısındaki 24 saat çalışan şarküterinin sahibinden "sabaha kadar ışığınız açık, iyi uykunuz gelmiyor" gibi bir cümle işitmiştim. işimi söyleyip, "evde çalışan biriyim, evet" demiştim. "haa öyle mi? sizin de iş zor tabii ya, görüyordum da merak ettim sadece" demişti. abuk bir muhabbet yani, merak ediyorlar ne yapacaksın, türk insanı meraklı.
0
soso
(18.07.14)
(5)

automata theory sorusu

dodger
yarın okulu bitirme adına, mezuniyet sınavına giricem bu dersten. yok çakışmaydı, projeydi, geziydi derken bi tek bundan kaldık. zerre anlamıyorum dersten ve yarın sınavda geçmem için boş kağıt vermemem gerekiyor. yani hocalar geçirmeye niyetli baya ama boş kağıt vermemem lazım.bu sorulardan banko g
yarın okulu bitirme adına, mezuniyet sınavına giricem bu dersten. yok çakışmaydı, projeydi, geziydi derken bi tek bundan kaldık. zerre anlamıyorum dersten ve yarın sınavda geçmem için boş kağıt vermemem gerekiyor. yani hocalar geçirmeye niyetli baya ama boş kağıt vermemem lazım.

bu sorulardan banko gelecek ama notlara bakıyorum, videolar izliyorum, kimse de aga böyle böyle yapacaksın diye açıklamamış.

şu tip soruların yöntemi yordamı yok mu?

aynı sorunun tersten sorulmuş versiyonları da var. hadi şu çocuğu bi mezun edin be sözlük :(
0
dodger
(18.07.14)
dersi alalı üç sene oldu ben buraya zarfı atayım biri hatam varsa düzeltsin. terminolojiyi hepten unuttum zaten

panpa şimdi burada olay şu.
L = (a^n)(b^m) | n > 0, m >= 3n şu anlama geliyo: bulacağın dil a'yı takip eden b'den oluşan kelimeler oluşturmalı, en az bir a içermeli ve b sayısı a'nın en az üç katı olmalı. örneğin abbb, abbbb, aabbbbbbb vs. geçerli çıktılar oluyor burada.

çözüme gelelim. şimdi senin başlangıç jeneratörün yani S, ne demiş? S'ten aSA'ya ya da aA'ya gidebilirsin demiş. yani illa ki kelimeyi oluşturmaya devam edicen, ama başına a koyacan.
basit örnek olması açısından, mesela aA 'ya gidelim. elimizde şu an a kelimesi var. bu tamam. sonra A'ya bakıyoruz. ne demiş A? bbB demiş. oradan devam edelim. ne var elimizde? abbB. peki B nereye götürüyor bizi? orada dur, karar anı. bB | b. burada bB'yi seçersek elimizde abbbB olur. b'yi seçersek de abbb olur ve başka jeneratör kalmadığı için kelime sonlanmış olur, yani süreci düzgün bir şekilde terminate etmiş oluruz. farkettiysen üstteki kurala göre geçerli bir kelime. ama bB'den devam etseydin de, eninde sonunda bitiş noktasında abbbbbbbb.... b gibisinden bir şey olacaktı, gene geçerli olacaktı. ya da S'den aSA'ya gidecek olsaydın o zaman aabbbbbb gibi bir şey olacaktı. dene, gör.

"lan ben bunu nasıl anlayacam amk" diyeceksen eğer, zaten olay o. bu ders biraz bulmaca gibidir aslında. tanımı anladıysan kalıba uydurmak kolay, tanım sana zaten a'dan sonra b'nin geleceğini (ve sadece a'dan sonra gelebileceğini ve b'nin sonrasına a gelemeyeceğini), arasındaki sayısal ilişkiyi falan söylüyor.
0
inscrutable
(18.07.14)
inscrutable dogru demis. bu isin ezberi, formulu yolu yordami olmaz. bulmaca gibi aynen. yetenegin olmasi lazim. yetenek olduktan sonra da pratik. ben aslinda cok iyiyimdir bunlarda hic calismadan 90 ustu almistim tum sinavlardan ama nasil anlatirim bilemedim. dogaclama oluyor biraz. sorun varsa sor cevaplamaya calisayim ama soyle soyle yapican diyemem
0
crucio
(18.07.14)
@inscrutable anlatım için teşekkürler, yol gösterdi biraz da, altta ki S-> ile başlayan kısım çözümü oluyor sorunun. Soruda sadece tukarıdaki L kısmı var.
0
🌸dodger
(18.07.14)
@dodger, biliyorum öyle olduğunu, işte tam da yol-yordam olmadığı için biraz yol göstermekle yetinebiliyorum : ) şöyle anlatmaya çalışayım. mesela burada S jeneratörüne neye göre aSA | aA demiş, sen bunu nasıl düşüneceksin? L tanımının verdiği bilgiler şunlar

1) kelimeler a ile başlar
2) a'dan sonra b gelmesi zorunludur, öncesinde a'lar çoklanabilir.
3) b'ler a'nın en az üç katı olmalıdır.
4) kelimeler b ile biter.

şimdi ilk yapacağın şey S'i yazmak. kelimenin illa ki a ile başlayacağını biliyorsun. dolayısıyla S'ten nereye gidersen git a karakterini oluşturmak zorundasın ki o a kelimeye eklensin. (1. bilgi). ancak kelime a'lar ile bitemiyor o yüzden illa ki S'ten yine bir jeneratöre gitmen gerek, bu yine S olabilir, ya da yeni tanımladığın alakalı jeneratörler olur, mesela bu sorudakiler A, B ama istersen X, Y vs de dersin ismi farketmez.

onları nasıl tanımlayacan? bilgilere dönelim. 2. ve 3. bilgiye gelince, senin bunları sağlayabilmen için hem a'yı çoklayabilme seçeneğinin olması, hem de her a için en az üç b oluşturabiliyor olman gerekir. aSA sana a'yı çoklayabilme fırsatı tanır (S'e yeniden giderek), aA da "yeter bu kadar a oluşturduğum, artık b üretme modundayım" demeni sağlar (aSA'dan devam ettikçe elindeki kelime de aaaaaaAAAAAA olur zaten, yani çoklanmış a durumunu temsil eder). A ile her a için en az iki b'yi koymuş olursun ve B'ye gidersin. B ile de ya bir "b" daha deyip noktayı koyarsın (ve her a için üç b olmuş olur) ya da bB'ye gidip daha da fazla b üretip noktayı daha da ileride koyabilirsin. ama gördüğün üzere tek sonlandırıcı B'de, bu da 4. kuralı sağlıyor. yani kelimedeki her a için illa ki A'dan 2, B'den 1 adet b geliyor en az.

dediğim gibi cidden bir metodu yok bunun : ) ama işte L'den gerekli bilgileri alırsan o mantık dahilinde bir şeyler üretiyorsun. o mantığı biraz açıklamaya çalıştım burada da.
0
inscrutable
(18.07.14)
sınavdan döndüm. tam doğru yapamadım sanırım ama dediklerinden yola çıkarak yaptım birşeyler. geçerim herhalde. teşekkürler o/
0
🌸dodger
(18.07.14)
(9)

aynı anda iki yabancı dil & almanlıktan büyük tat almak

pescador
merhaba duyurunun bilardoseverleri,bir şey fark ettim. ben hala almanca bilmiyorum. bu dili öğrenmeden ölürsem kendime büyük ayıp etmiş olacağım. ancak almancaya büyük saygı duyduğum için internetten falan öğrenmekle uğraşmak istemiyorum hiç. kursa gidip adam gibi öğrenmek, hani 1-2 yıl falan çalışm
merhaba duyurunun bilardoseverleri,

bir şey fark ettim. ben hala almanca bilmiyorum. bu dili öğrenmeden ölürsem kendime büyük ayıp etmiş olacağım. ancak almancaya büyük saygı duyduğum için internetten falan öğrenmekle uğraşmak istemiyorum hiç. kursa gidip adam gibi öğrenmek, hani 1-2 yıl falan çalışmak istiyorum en az. bazı sorularım olacak,

1) aynı zamanda italyan dili edebiyatı birinci sınıf öğrencisiyim. aynı anda iki dil birden öğrenmek çok karıştırır mı kafamı? diller benzeşmiyor ama yine de almancayı önümüzdeki yıla saklasam mı diye düşünmüyor değilim.

2) yabancı dile yatkınlığım var. ingilizcem oldukça iyi seviyede. çabuk kaparım.

3) 12 yaşımdan beri, yaklaşık 8 yıldır, neredeyse her gün almanca müzik dinliyorum. anlamlarını bilmesem dahi dinlediğim şarkıdaki kelimeleri falan çok net ayırt ederim genelde. ama işte artikeller dativler mativler onları öğrenmem lazım. "anlıyorum ama konuşamıyorum"

4) övünmek gibi olsun, almanca telaffuzum çok iyidir.

5) almanca iş hayatında işime yarar mı? ne olacağım belli değil şu an tabii ama pilot olmayı istediğim için (thy edebiyat mezunlarını almıyor) dışardan işletme de okuyacağım. pilot olursam ne ala... olamazsam da eğer şu CV iş görür mü,


18 yaştan beri medya sektöründe çalışıyor, okulu en erken 24'te bitirebileceğim ve işten ayrılmayacağım/atılmayacağım varsayılırsa 6 sene,

ileri düzeyde ingilizcesi ve almancası var, italyanca sevişiyor, işletme diploması var.

iyi olur mu hoş olur mu? almanlık gerçekten anlatıldığı kadar güzel mi? bissürü para ve emek verip de hiç konuşmayacağım bir dili öğrenmek istemem açıkçası. ama hayat amacım almanya'ya yerleşmek desem yanlış olmaz.

son not: lisede almanca öğrenemememin sebebi, dersimize müdür yardımcısının girmesiydi. daha doğrusu girmemesi... boş geçti almanca derslerimiz hep, kimse gelmedi. rammstein'dan öğrendiğim almancayla duruyorum o yüzden. fransızca olsun, italyanca olsun bunları internetten bakarak da kapabiliyorum ama almanca yemiyor. yani şu almancayı öğrenmemem, öğrenemememem için hiçbir sebep yok ama ne bileyim çekiniyorum.
0
pescador
(17.07.14)
1- Referans veremeyeceğim okuduğum yeri ama bir araştırma aynı anda 2 yabancı dil öğrenmenin daha verimli olduğu sonucuna varmış. Google'dan bakılabilir. Belki yok öyle değil diyen araştırma da çıkmıştır. Gerçi dil öğrenmek ile o dilden üni okuyup sınavlara falan çalışmak farklı şeyler.
3- Zaten Almancanın derdi artikeller. Adamın ağzına sıçıyor gerçekten.
4- İleriki mesleğine göre değişir ama yabancı dil illa işe yarar. Devlete girsen dil tazminatı bile alırsın :) Fazla dil her zaman seçeneklerini çoğaltır.
5- Almanca çok güzel ama çok zor hakaten ve çok çabuk unutuluyor. O yüzden Almanya gerçekten bir opsiyon olmayacaksa öğrendiklerin ne kadar aklında kalır emin değilim. Ayrıca Rammstein'ın şarkı sözleri çok güzel olsa da basit Almanca, yani bir makaledeki kadar bağlaçlar, kompleks cümleler içermiyor haliyle :)
0
whoosie
(17.07.14)
1) niye karıştırsın olm mal mısın? : ) sempatik yaklaştım. şaka bir yana bence karıştırmaz hayır.

2) bu bir gösterge olmayabilir. gayet dobra konuşayım amk, ben almanca eğitim veren "iyi" bir lisede okudum zamanında, okulda her türlü sınavda ingilizcede olabilecek en yüksek puanları yaptım (literally, skalayı değiştirmedilerse daha yukarı çıkamaz) ama almancayı o kadar senede ingilizcemin yarısı kadar öğrenememişimdir. şu an gülünç konumdayım. seit sechs jahren habe ich kein wort deutsch gesprochen diyebilirim ancak. eğer ingilizceyi benim gibi "çabalamadan" öğrendiysen özellikle almanca için eşşek gibi çabalamaya, çalışmaya hazır ol. almanca öğrenmek için çabalamayan görmedim, ki bildiğin bazı cinyus insanlarla okudum aq. çabalamazsan benim gibi yarım yamalak olur.

3. aynen panpa. çalışacan onlara. ama müzik dinlemen falan artı tabii. eğer mümkünse windowsu, başka programları falan da almancaya geçir aşinalık olsun.

4. soruyu araya niye editliyon olm? almanlıktan alacağın keyif maximal.

5. yarar tabi yarraam.

seks gibi olursun genç adam, yürü.
0
inscrutable
(17.07.14)
ben almanca öğreneyim diye uğraşmaya kalktığım 1 senelik süreçte almanca öğrenemediğim gibi ingilizcem de zarar görmüştü. senin için aynısı olacka demek değil tabii.
yine de almanyaya gidip orada en azından 2-3 sene kalmadan ileri derecede almanca bilinmiş olunamıyor diye düşünüyorum. kurs ile temeli, belli şeyleri falan halledersin, kelime haznesi geliştirirsin bunlarda sorun yok. ileri derecede biliyor olmak, konuşabiliyor olmak ise apayrı bir konu.
senin yerinde olsam italyanca okurken bir de almanca "sokuşturmazdım" araya.
ama ben sadelikten yanayım malum :P
0
icemint
(17.07.14)
sende niye böyle bir alman hayranlığı var çözemedik pescador :) tamam güzel memleket ama ne bileyim kendi dilinde konuşmak çok güzel bir şey. hele bir de pilot falan olabilirsen istediğin zaman istediğin kadar yurtdışı tatili falan yapabilecek bir hayat kalitesine ulaşacaksın. kolay değil yurtdışında, hele almanya gibi ulus bilinci olan, türklerden bıkmış bir ülkede yaşam. güven bana.
0
fayfim
(17.07.14)
@fayfim, abi ben biraz takıntılı bir herifim. en basitinden, baktığım puan tablosunun tipine bile dikkat ederim. bu tip minik takıntılarımın en güzel çözümlerini almanlar sundu şu zamana kadar. bu adamların yaptığı puan tabloları, işler hep hoşuma gitti. ayrıca millet "soğuklar" diye sevmiyor ama ben soğuk, mesafeli ve düzenli insanları severim. ki koca memleketi soğuk diye genellemek de olmaz zaten.

bir de işte dilin kendisi çok güzel... düzen var, nizam var. ne bileyim yahu ben tam alman olması gereken bir adammışım. ne yalan söyliyim 94 değil de 14 doğumlu olsaydım hitler yerine pescador'dan nefret ediyor olurdunuz.

ama şunu da belirtmek istiyorum benimiksi 13 yaş hayranlığı değil. genel olarak memleketin havasını suyunu düzenini, dilini kültürünü vs. seviyorum.

almanya'da bir türk olarak yaşamanın ne kadar sıkıntılı olabileceğinin de farkındayım bir süredir :/ ama olsun ya ne yapalım, olur o kadar. bütün dünya almanın daşşağını yesin dedik yıllarca, biraz da alman bizimkini yesin.

velhasıl almanya benim için işleyen demirdir. ben işleyen demiri ve achtung, durch, aufstehen gibi kelimeleri acayip severim. volkswagen'i severim. yahu berlin sevilmez mi, düsseldorf sevilmez mi, niye anlattıysam bu kadar. almanlık gerçekten çok güzel. şunu canlı görmüş bir adamın alman hastası olmaması mümkün değil, olmamalı,

www.youtube.com
0
🌸pescador
(17.07.14)
çok soğuk değiller aslında. tanıştığım "çoğu" alman gayet canayakın insanlardı. ama oldukça mesafeli oldukları kesin. duygusal şeyler konuşmayacaksın adamlarla. bir lafı uzatmayacaksın. telefon açınca nasılsın demenin karşı tarafa zaman kaybına yol açtığı için nezaketsizlik olduğu bir memleketten bahsediyoruz:D

bir yaz tatilinde bir aylığına falan dil kursu için gelsen ya almanya'ya? hem kültürü direk kendin gözlemlemiş olursun hem de hayranlığın artar :D gördüğüm tek güzel alman şehri de berlin'di. ikinci dünya savaşından sonra çok zarar görmüş bu ülke. ruh kalmamış şehirlerde.
0
fayfim
(17.07.14)
@fayfim, çalışmama rağmen ay sonunu zor getirdiğim için almanya çok zor şu an. erasmus'la italya olur, o zaman gezmek için birkaç günlüğüne falan belki... ama dil eğitimi için almanya'ya gitme şansım sıfıra yakın maalesef, en az 1-2 sene sağlam birikim yapmam gerekir.

çok güzelmiş bak nasılsın olayı! bence de tamamen gereksiz bir ritüel. diyorum ya çok iyi anlaşırım ben bu insanlarla haha. gidip görmediğim için şehirlerin güzelliği hakkında ahkam kesmem doğru olmaz tabii ama ben tarihi olan her yeri çok güzel buluyorum. sırf bu yüzden genel olarak avrupa kıtasını çok fazla severim amerika'ya kıyasla. benim görmeyi, yaşamayı en çok istediğim şehir düsseldorf. çocukluk aşkım, uktem. almancayı bir öğreneyim de :)
0
🌸pescador
(17.07.14)
Seviyorsan yapacaksin haci bu hayatta her seyi ilerde isime yarar mi lan diye yapmiyoruz benim de fransizca hic bir isime yaramayacak ama seviyorum iste ogreniyoruz :)

Fayfim +1 demeden edemeyecegim. Ben de diyordum katlanicaz artik bir sey olmaz ama oyle olmuyor kendini hayvan gibi hissettirdiklerinde. Turkum dediginde karsindakinin yuzunun burusmasi cok garip bir his. Egitimlisi akli basinda olan bile aynisini yapinca bunlar nasil insanlar bunlarin amina koyim diyor insan. Dillerini istedigin kadar iyi konus, istedigin kadar modern normal biri ol. Ama ben de dinlemedim bana diyenleri kendin gidip gormen lazim benim gibi. Git gor belki seversin belli olmaz :) ogren ekstra dilin zarari yok, faydasi var. Ingilizcem cok iyi deme bu arada, bilmiyorum tabi seviyeni ama hic zorlanmadan kuleyle akici bir sekilde anlasabilecek kadar iyi mi? Adamlarin dediklerini tekrarlattirmayacak kadar iyi mi dinleme skillerin? Havacilik icin ne kadar onemli oldugunu soylememe gerek yok. Bir cok kisinin onune gecersin ingilizceyi gelistirirsen iyice. Almanca ogrenirken de cok isine yarar tabi.
0
babamasoliimbananickaldirsin
(17.07.14)
Bu arada dusseldorf da bir sey yok olum :) Hamburg falan deseydin tamamdi da..
0
babamasoliimbananickaldirsin
(17.07.14)
(4)

Özel üniversitede burssuz okurken

archery
Özel ünide burssuz okurken belli bir ortalamanın üzerinde yapıp bursluya çevirme gibi bir imkan oluyor mu ?
Özel ünide burssuz okurken belli bir ortalamanın üzerinde yapıp bursluya çevirme gibi bir imkan oluyor mu ?
0
archery
(17.07.14)
oluyor.
0
harekatamiri
(17.07.14)
maks %50 genelde
0
zenciamacalismiyor
(17.07.14)
Bazı okullarda olmuyor sanırım, çünkü bir arkadaş tekrar sınava girip aynı bölümü kazandı yüksek bursa çıkmak için.
0
Lim5
(17.07.14)
olup olmaması da, miktarı da okuldan okula değişmekte (maks. 50% olmak zorunda değil).
0
inscrutable
(17.07.14)
(3)

bizim geleneklerimizde dudaktan öpüşmek yok başlığı

acccra
Ben mi bir şeyi kaçırıyorum? Bu mevzu sözlükte zamanında konuşulmuştu zaten bol bol. E haber de 2011 tarihli. Haberin en başında da gözüküyor tarih. An itibariyle 68 entry boyunca herkes olay yeni yaşanmış gibi yazmış. Hani sık sık oluyor bu da kimse mi hatırlamıyor önceki başlığı/tartışmayı? Cidden
Ben mi bir şeyi kaçırıyorum? Bu mevzu sözlükte zamanında konuşulmuştu zaten bol bol. E haber de 2011 tarihli. Haberin en başında da gözüküyor tarih. An itibariyle 68 entry boyunca herkes olay yeni yaşanmış gibi yazmış. Hani sık sık oluyor bu da kimse mi hatırlamıyor önceki başlığı/tartışmayı? Cidden bende mi bi problem var yoksa sözlük bu kadar mı aptallaştı?
0
acccra
(16.07.14)
Bu aptallasmak değil ki. Insanlar ilgilerini ceken başlığa girip yazıyor. "Ayni konu yillar once de baska bi baslikta vardı, o zaman ilkeli bi duruş sergileyip bu basliga yazmayayayim" dusuncesi biraz asiri ve gereksiz ciddiyet icermiyor mu? Sözlük o kadar da ciddiye alınacak, akademik, entelektüalitenin zirve yaptigi bi mecra değil ki. Eglen cos, iste kibos
0
nereye bu gidis
(17.07.14)
aptallaşma yok da millet tartışmak, geyik yapmak, "bazı orospu çocuklarına dert olmuştur" falan demek için mazeret arıyor. buna da bir nevi aptallaşmak denebilir tabii, ama sonuç olarak bilinçsizce yapılan bir hareket değil.
0
inscrutable
(17.07.14)
aga millet mala bağlamış.

burda herkes aman seks yapalım zabahlar olmasın modunda.
ama gerçek hayatta xhamster takılıyor belki.

2011 tarihli haberi hala tartışan tipler... modern görünmeye çalışmalar vb.

gerçekten rahatsız edici geliyor bana. aynı fikri savunduğum insanlardan tiksindim lan.
0
siradisi00
(17.07.14)
(13)

altın vuruşu bekliyorum

Hendrix'e tapan adam
öyle bir şey verin ki deprasif duygulardan şuracıkta öleyim genel olarak sanatçı değil, nokta atışı yapınnot: hope sandoval ile evliyim.
öyle bir şey verin ki deprasif duygulardan şuracıkta öleyim

genel olarak sanatçı değil, nokta atışı yapın

not: hope sandoval ile evliyim.
0
Hendrix'e tapan adam
(16.07.14)
tepedeki psychedelic adam
(16.07.14)
bass solo take one
(16.07.14)
angelus
(16.07.14)
ufukcel
(16.07.14)
kutsalbok
(16.07.14)
inscrutable
(16.07.14)
akare
(16.07.14)
Ağır Roman - Ağla Sevdam: youtu.be
0
nereye bu gidis
(16.07.14)
roket adam
(16.07.14)
hasmetizm
(16.07.14)
female demon
(16.07.14)
prenses serenity
(17.07.14)
hobarey
(18.07.14)
(10)

Sağlıkla ilgili sorular

dessy
Bugün iş yerinde vücut kitle endeksi hesaplaması yaptılar bana. Çıplak ayakla tartı gibi bir şeyin üstünde durdum. Kilo/boy hesaplaması verileri girildi bu zamazingoya. Sonra da değerler çıktı. Çıkan sonuçlar gerçeği yansıtıyor mu? Yani metabolizma yaşını, kemik ağırlığını vs. nasıl biliyor bu aygıt
Bugün iş yerinde vücut kitle endeksi hesaplaması yaptılar bana. Çıplak ayakla tartı gibi bir şeyin üstünde durdum. Kilo/boy hesaplaması verileri girildi bu zamazingoya. Sonra da değerler çıktı. Çıkan sonuçlar gerçeği yansıtıyor mu? Yani metabolizma yaşını, kemik ağırlığını vs. nasıl biliyor bu aygıt? Güvenmek gerekir mi? Mutlu olmam gereken bir tablo ile karşılaştım da boşuna sevinmiş olmak istemiyorum.

Bir de hormon testlerinde Prolaktin (PRL)'in referans değeri 4.79 - 23.3 aralığı iken 35.95'te çıkması ne anlama geliyor?
0
dessy
(14.07.14)
O aletle yağ oranına da bakılıyor. Tarti neyim işte. Kalibrasyonu varsa tabi ki doğru cevap verir.
0
rubiks cube
(14.07.14)
ek: aşağıdakileri herhangi bir uzmanlığa sahip olmadan yazdığımı belirteyim.

alet yağ oranına baksa da vücut kitle endeksi hesaplamak için boyunu ve kilonu bilmen yeterli, endeks yağ ve kas-kemik oranlarına bakan bir şey değil yani. doğruysa doğrudur. sevinebilirsin ancak şuna dikkat etmek lazım, endeks kendi başına sağlıklılık göstergesi değildir daha çok istatistiki bir araçtır.

prolaktin başka işlevlerinin yanında kadınlarda süt üretim işlemini regüle eden hormon. hamile olmadığını varsayarsak, kullandığın bir antidepresan var mı, bazıları yükselmesine sebep olabiliyor... bende olmuştu, ilacı bıraktıktan sonra normale döndüydü. başka ilaçlar da yükselmesine sebep olmuş olabilir. tiroid ya da başka bir iç organ rahatsızlığı ile bağlantılı olarak artmış da olabilir. kendiliğinden olmuş da olabilir. içine dert olursa doktoruna bir danış ama bir şey yoktur muhtemelen.
0
inscrutable
(14.07.14)
Vücut kitle endeksi çok saçma bir hesaplama sistemi, boy/kilo oranınıza göre size bir sonuç veriyor ama kas oranınız yüksekse bu sistemin hesabına göre obez oluyorsunuz. O nedenle çok da güvenilir bir sistem sayılmaz. Benim %8.4 yağ oranım var, vücut kitle endeksine göre obezim ama.
0
angelus
(14.07.14)
peki aynı kilo ve boy oranına sahip olan biriyle bu durumda nasıl oluyor da farklı kemik oranı, metabolizma yaşı vs. çıkıyor? Yağ oranını bu tartımsı şey mi ölçüyor biz onun üstündeyken?
0
🌸dessy
(14.07.14)
Bir başkasıyla aynı boy/kilo oranına sahip olmanız vücut değerlerinizin de aynı olacağı anlamına gelmez. Yağ oranı kas oranı kemik ağırlığı vücuttaki su oranı yaşınız gibi değişkenler, bahsettiğiniz sonuçlarda farklılık yaratır. Ayrıca o cihaz yağ oranınızı ve yağsız (kas ve kemik) ağırlığınızın da sonucunu verir evet.
0
angelus
(14.07.14)
işte ben de bunu anlamaya çalışıyorum. yani bu cihaz çıplak ayakla nasıl ölçebiliyor bunu? kan man vs. alınmadı bizden çünkü. çok sordum :( ama anlamak istiyorum.
0
🌸dessy
(14.07.14)
Tartıya çıktığınızda size küçük bir elektrik akımı veriliyor, o elektrik akımının kastan yağdan ve sudan geçiş hızlarının karşılaştırılmasına göre oranlarınız belirleniyor.
0
angelus
(14.07.14)
hiçbir şey hissetmemiştim. şimdi herşey oturdu :) çok teşekkürler!
0
🌸dessy
(14.07.14)
Boy/kilo^2 olacak doğrusu. Ve çok gerekli Dünya çapında kistas alınan bir skalasi vardır. Aralığı asarsan obez olursun vs...
0
rubiks cube
(15.07.14)
Prolaktin yüksekliğine neden olan bir sürü ilaç var. Bazı mide ilaçları, doğum kontrol ilaçları, antidepresanlar v.s.
Herhangi bri ilaç kullanıyor musunuz?
0
compadrito
(15.07.14)
(11)

Bir arkadaşın ruh hali

aychovsky
Bu akşam bir arkadaşım bende kalıyor. Kızcağızın bir durumu var ki, ne yapsam, bir şey yapsam mı, karar veremiyorum. Duyuru'ya danışayım dedim. Bu kişi 30 yaşına yakın ve hastalığı nedeni ile de obez. Hayatında hiç erkek arkadaşı olmamış ve şuradaki özellikleri aynen sağlıyor. http://eksisozluk.com/
Bu akşam bir arkadaşım bende kalıyor. Kızcağızın bir durumu var ki, ne yapsam, bir şey yapsam mı, karar veremiyorum. Duyuru'ya danışayım dedim.

Bu kişi 30 yaşına yakın ve hastalığı nedeni ile de obez. Hayatında hiç erkek arkadaşı olmamış ve şuradaki özellikleri aynen sağlıyor.
eksisozluk.com

Çocuk gibi saf. İnsanlar çocuk gibi kandırıyorlar kızı. Bilcümle saadet zincirlerine üye. Ayrıca Amway'le de uğraşıyor. 2 haftada bir kişisel gelişim toplantıları yapıyorlar. Bu toplantılarda da zincirin başındaki başarılı olanlar "Evliliğim yıkılyordu, mutsuzdum, ruhumda bir olmamışlık vardı, param yoktu. Amway'e girdim, şu anda uçak alıyorum güzel karımla beraber" gibi "Verdim gazı" temalı toplantılar yapılıyor. Ama sorun şu ki arkadaşım birini kandıracak veya birilerine ürünü beğendirecek kapasitede değil. Dolayısıyla sisteme insan kazandıramadığı ve satışları çok az olduğu için sürekli para kaybediyor. Kendi çalıştığı bir işi de var bir yandan. Buna rağmen, işini bırakmayı hayal ediyor, "20 yıl sonra çok gelişip Amway zincirinde elmas üye, platin üye ve altın başkan olacağım. Ben o konuşmaları yapacağım kişisel gelişim toplantılarında" diye kendini kaptırdı son birkaç yıldır. Kızcağızı ciddi ciddi sömürüyorlar ama o da buna inanmıyor. Tekrar tekrar söylememize rağmen inanmıyor. O yüzden üzülüyorum onun adına.


Bu akşam film izliyorduk, romantikçe gibi bir filmdi. Filmdeki 15 yaşındaki kızla kendini özdeşleştirdi. Biz İstanbul'dayız, arkadaşımın İzmir'de hoşlandığı biri var ama hoşlanmak az gelir, arkadaşım ölüyor ona. Ve ona ölmesinin sebebi de şu, ona iyi davranan tek erkek. O da sevdiği için öyle davranmıyor, sadece gerçekten iyi bir insan. Arkadaşımın ilgisini fark ettiği zamandan beri de kaçmaya çalışıyor kalp kırmadan. Zaten bir süredir başka biri ile birlikte ama arkadaşım hayatına devam edemiyor. Bu akşamki filmde de kızı kendi yerine, oğlanı da İzmir'deki adam yerine koydu. "Şimdi o da buradaki oğlan gibi kaçıyor ama filmdeki gibi olursak seneye falan birleşiriz. Bu kış geldiğinde bana çiçek getirir. Eninde sonunda içimdeki güzelliği görecek, sonsuza kadar kaçamaz ya" diye hesaplar yapıyor.

Kaç kere gerçek durumu anlatmaya çalıştım ama rüyasından kalkmak istemiyor. Dolaylı yoldan anlatmayı denedim sonra. Daha gerçekçi filmler izlettim ama onları da romantik olmadığı için gerçeğe benzememesi ile suçladı, gerçek hayatın çok romantik olması gerektiğinde diretti. Sadece romantik komedi ve animasyon izliyor, gerçekçi hiç bir şeye gelemiyor. Çok üzülüyorum, bilmiyorum üzülmekte haksız mıyım. O kendi dünyasında rüyaları ve hayalleri ile çok mutlu, o mutluluğu bozmak gerekir mi? Nasıl yaklaşmam gerekir? Bırakayım o da özgürlüğünün yolunu böyle mi bulsun?
0
aychovsky
(13.07.14)
borç batağına saplanmadığı sürece kendi haline bırakın. ne kadar mudahele ederseniz sizden de o kadar uzaklaşır. başkalarının yardımı ile böyle bi psikolojiden çıkabilen insan görmedim ben. insan ne yaparsa kendi yapar yani. eğer böyle mutluysa bırakın mutlu olsun. hayal kursun.
0
elorelia
(13.07.14)
bence profesyonel yardım gerekiyor. arkadaşının durum hafife alınacak bir durum değil. üzüldüm kendisi adına.
0
brkwashere
(13.07.14)
bence birakin ya ne guzel hayalleri var, ya onlar da olmasa ne etcek kızcağız. amway olayinda da para kaptirma durumu olmuyo bildigim kadariyla, bi girerken oduyosun o kadar
0
fatihdr
(13.07.14)
Acımasız olacaksın başka yolu yok.Mutluluğu bozacaksın. İleride daha çok sıkıntı çıkarır bu durum. Öncelikle her hastalığın tedavisi var, obezite problemini halledebilir.Bunun için yönlendirebilirsin. Zaten bu hayallerin çoğu bu fazla şişman olma durumundan kaynaklanıyor, gerçek hayatta bu tip ilişkilerde başarılı olamıyor bir çok insan, ondan sonra sürekli hayal dünyasında yaşamaya başlıyorlar. Yaşı baya ilerlemiş, gerçek dünya ile tanışması lazım. Kendine zırh yapmış kilolarını. Profesyonel yardım lazım.
0
Lola90
(13.07.14)
Belki para kaybettiği başka bir saadet zinciridir de, Amway satmak için çok uğraşıyor, yırtınıyor. Bazı insanlar "Üff yine mi" diye konuşmak istemiyorlar.
0
🌸aychovsky
(13.07.14)
böyle insanların ayakları yere asla basmıyor benim gördüğüm kadarıyla. Nasıl yaklaşırsan yaklaş uyarmaya çalıştığında ya onun kadar ileri görüşlü olamadığın için anlamıyor oluyorsun ya da kıskandığın için baltalamaya çalışıyor. Ve ne yazık ki musibetle falan giden bir şey de değil bu. Asla akıllanmıyorlar. 20 yaşında da var böyle tanıdığım 60a yaklaşan da. Profesyonel yardıma ikna edebilmekten başka bir şey yok yapabileceğin bence, üzgünüm.
0
mayaa
(13.07.14)
hatta yardım vs konusunu açtığında da dediğim tepkileri alırsın muhtemelen ve ikna edemezsin. Bazı insanlar hakikaten mantıktan yoksun doğuyorlar sanırım, çok üzücü..
0
mayaa
(13.07.14)
söyle o arkadaşına hep böyle saf ve temiz kalsın. yerim lan onu gece gece duygulandırdın şu öküzü bak.

kafa taksın ama takmasın. yani olayı düzeltmek için yapıcağı şeylere kafayı taksın. günümüz dünyasında iç güzellik palavraları yalan bunu artık biliyorz , herkes vücuda bakıyor maalesefki . beyin ve kalp sonradan geliyor kriterlerde. obezitede allah korusun tedavisiz hadtalıklardan biri değil. geçsin aynanın karşına ben bunu yenicen desin ve çbalasın. geçmişe değil geleceğe baksın .
0
cekingen fil
(13.07.14)
sanki tüm duyuru arkadaşının zavallılığının vurgusu üzerine kurgulanmış, linklediğin entry de buna dahil. "kendi dünyasında rüyaları ve hayalleri ile çok mutlu" olsaydı gerçekten, herhalde bu kadar üzülmezdin ona, değil mi? kelimelerinin ifade ettiği his bir acıma.
asıl niyetini anlayamadım o yüzden. aynı şekilde: "ne yapsam, bir şeyler yapsam mı" dedikten sonra halihazırda bir şeyler yapmış olduğunu ifade etmiş, yaptığın ve sonuç alamadığın şeyleri sıralamışsın. daha ne soruyorsun o zaman? duyuru "evet bir şeyler yap" dese ne yapmayı düşünüyorsun, onu sorayım.

böyle bir insan için, senin tabirinle özgürlüğünün yolunu bulma ise hakikaten çok boktan bir olay. özgürlüğünün onu götürdüğü yol psikoza, gerçeklik algısının yitişine de çıkabilir. o noktadan itibaren böyle şirin sorular sormak için zaten fazla geç kalınmış olur, herkes ondan kopacağı gibi sen de kopar, uzaklaşırsın ondan.

bu kadar şey yazdım, tavsiyem de olsun o halde... bence öncelikli olarak rahatlama getirilmesi gereken şey, obezite durumu. gerçekten yardım etmek istiyorsan, buyur, buna ikna et önce.
0
inscrutable
(13.07.14)
@inscrutable Haklısın, asıl niyetimi ben de bilmiyorum. Bir yandan "Ya ne güzel işte, mutlu" diyorum, bir yandan "Ama yazık" diyorum. Evet, bir acıma duygum var. Çünkü o geldiğinde insanlar "Yine mi bu geldi" bakışı atıyorlar, öfleyip püflüyorlar ve o bu insanları da çok seviyor. Sadece acıma da değil; şaşkınlık, eli ayağına dolaşma, belki kıskançlık da vardır. Duyuru "Bir şey yap" dese yapacağım bir şey zaten yok, ama "şunu yap" dese "Acaba yapabilir miyim, ne olur ki sonu, yapsam nasıl yaparım ki" diye düşünebilirim. Bir şey yapsam mı, yapmasam mı, gerek var mı, yok mu; hadi yapılmasına gerek varsa benim öyle bir hakkım var mı, yok mu; ben dış kapının mandalı mıyım kısmında da gidip geliyorum ki normalde "Arkadaşsan bırak istediğini yapsın, senin görevin o üzgünken veya beladayken yanında olmak" insanıyımdır. Burada da kendimle çelişiyorum deli gibi, ve belki de bu yüzden bu kadar takıldı kafama. Asıl demek istediğim "Böyle bir durum var, bu nedir, üzüldüm ama neden ve ne yapmalıyım". Bir yandan, aslında çoğumuzun hayalleri var, çoğumuz bu hayallerle motive oluyoruz. Bunun sınırını da sorguluyorum; gerçeğe sarılma boyutumuz ne olmalı, bunun bir ideali var mı, bunu da öğrenmeye çalışıyorum. İçimden bu sorulara da somut bir yanıt bulmaya çalışıyorum. Aslında bir nevi benim de ruh halim, arkadaşım kadar.

Obezlik konusunda yardım edemiyorum, çünkü hastalık kaynaklı bir obezite ve uzun süredir tedavi görmesine rağmen bu konuda bir ilerleme yok. Yoksa, spor yapmıyor ve yediklerine dikkat etmiyor değil.
0
🌸aychovsky
(13.07.14)
bir akrabam var naiftir, parasını yerler falan, akıllanmadı hiç, akıllanmazda artık 45 olcak neredeyse. ben bu herifin halini görüp (bir yumurta kırayım çay demleyeyim yok, evine çay çay ocağından söyleyecek o derecede beceriksiz) babama ayrı eve çıkıcam dediğimde baya bir dırdır etti, dedim ki bana bişi olsa sen varsın, sen öldüğünde ben ne bok yiyeceğim, başıma bişi gelse nasıl çözeceğim, benim bunları öğrenmem lazım dedim hıı mıı etti razı geldi.

demem o ki, yanında ol ama müdahil olma, başına bişi geldiğinde destek ol vs. ama kendi öğrenecek bazı şeyleri, keşke öğrenmek zorunda kalmasa tabii o ayrı bir mesele.
0
selam
(13.07.14)
(9)

Özgüvenli insanlar hoşa gidiyor mu? (Anket)

ferdinand griffonn
Karşı cins için dış görünüşten daha önemli bir şey varsa o da özgüvendir.1-Katılıyor musunuz?2-Özgüveni abartılan bir şey olarak görüyor musunuz? Neden?
Karşı cins için dış görünüşten daha önemli bir şey varsa o da özgüvendir.

1-Katılıyor musunuz?
2-Özgüveni abartılan bir şey olarak görüyor musunuz? Neden?
0
ferdinand griffonn
(12.07.14)
1-Katılmıyorum.
2-Dozunda iyidir.
0
oğlum çok zor lan
(12.07.14)
Özgüven; küstahlığa kendini beğenmişliğe bencilliğe doğru ilerlemediği sürece iyidir.
0
angelus
(12.07.14)
özgüvenin fazlası da laubali, ukalaca olabiliyor; o yüzden dengeli olmalı bence. gerektiğinde tevazu, hatta genel olarak tevazu sergileyip gerektiğinde tavır koyabilmeli insan. yine kendinden hem emin, hem de sorgulayıcı olmalı. özetle dengeyi tutturmak gerektiğini düşünüyorum.
0
neseranni
(12.07.14)
@mandalina kokusu

hocam geçen gün gördüm, kızın teki lisedeyken çirkinmiş sonradan güzelleşip serpilmiş ama çirkin olduğu zamanlardan kalan bir özgüvensizliği varmış, hala devam ediyormuş diye dert yanıyordu. böyle insanların azımsanmayacak miktarda var olduğunu düşünüyorum. erkek kısmında da zayıftır, sonradan kilo alır toparlar vücudu ama eskiden kalma özgüven sıkıntısı devam eder, gibi bir durum mevcut kanımca.
0
neseranni
(12.07.14)
katılıyorum. özgüvenli insanlar, özellikle kaynağı belirli, iyi temellendirilmiş bir özgüvene sahip olanlar, otomatikman daha çekici gelirler diye düşünüyorum. bu özgüvenin güzellikten gelmesi gerekmez.
0
inscrutable
(13.07.14)
dış görünüşe göre özgüven oluşuyor zaten. karsı cins tarafından hiç pas almamış etmemiş biriysen zaten özgüvenin flnda olmaz.
0
fransızkalanadam
(13.07.14)
içi farklıdır, dışa yansıttığı farklıdır bilmiyorum, ben öyle kimseden pas alan, ilgi odağı olan birisi değilim. elbette özgüvenimi etkiliyor bu durum, ama bir açıdan da kendime güveniyorum. özgüven salt gördüğünüz ilgiyle ve dış görünüşünüzle olan paralel bir şeydir diye indirgeme yapılamaz bence.
0
neseranni
(13.07.14)
dış görünüşe bağlı özgüvenin içi boş olduğunu düşünüyorum. çok güzel olmayıp özgüven sahibi olan pek çok insan var. yada çok güzel olup gerçek bir özgüvene sahip olmayan. onların sahip oldukları özgüven değil güzelliğe güven oluyor. güzellik ise geçici bir sey. bu kadar yaslanmaktan korkan insanların özgüven sahibi olduğunu düşünmem ben. kendine guvenmek ile etiketlerine guvenmek ayni sey degil.

tabi hem güzel hem özgüven sahibi olunabilir.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(13.07.14)
bugün tramvayda ben otururken tam önümde bir adam dikiliyordu, dar tişört giymiş ve balkon gibi göbeği sarkıyordu. özgüven bu işte dedim kendi kendime.:) gömlek veya daha bol bir şey giyse o göbek öyle sırıtmayacak ama o adam bunu siklemiyordu. şimdi bu adamın o spor salonundaki üçgen çıkartmak için kıçını yırtan adamlardan daha özgüvensiz olabileceğini mi düşünmemi istiyorsun. yo dostum yo.
0
juninho77
(13.07.14)
(16)

summertime

oxyqen
merhaba!elektronik/jazz gibi garip bir şarkı vardı.. youtube'da bundan 2-3 sene önce dinlemiştim.. ismi summertime olarak hatırlıyorum.. eski bir şarkıydı.. belki 80ler ya da 90lardı.. içinde vokal yoktu evet! ancak bir türlü bulamadım!"acaba şu olabilir mi?" diye önerileriniz olursa.. onlara da bak
merhaba!

elektronik/jazz gibi garip bir şarkı vardı.. youtube'da bundan 2-3 sene önce dinlemiştim.. ismi summertime olarak hatırlıyorum.. eski bir şarkıydı.. belki 80ler ya da 90lardı.. içinde vokal yoktu evet! ancak bir türlü bulamadım!

"acaba şu olabilir mi?" diye önerileriniz olursa.. onlara da bakacağım..

gece gece aklıma takıldı lanet olsun!
0
oxyqen
(12.07.14)
Shaggy?
0
nereye bu gidis
(12.07.14)
summerwine olabilir mi? elektronik jazz mı bilmem ama...
0
biyik
(12.07.14)
nwnd
(12.07.14)
www.youtube.com

Orijinali George Gershwin'in Porgy and Bess operasından. Ama onyüzbinmilyon versiyonu var.
0
compadrito
(12.07.14)
hayır shaggy ve summerwine değil.. ikisine de baktım.. dediğim gibi eski bir şarkıydı.. içinde summer geçtiğine eminim.. başka şeyler var mıydı bilmiyorum.. ancak ben summertime diye hatırlıyorum şarkının ismini.. grup/kişi ismi aklıma gelmiyor..
0
🌸oxyqen
(12.07.14)
80'ler 90'lar değil ama olsun bir şansımızı deneyelim, hem hoş şarkı:

www.youtube.com
0
inscrutable
(12.07.14)
janis joplin ve gershwin de değil maalesef.. inanıyorum sizlerin yardımıyla o şarkıyı bu gece dinleyeceğim! umarım..
0
🌸oxyqen
(12.07.14)
husky rescue de değil aynı şekilde.. heh! içinde vokal yoktu evet! bunu söylemeyi unutmuşum yukarı tekrardan düzeltme yapayım!
0
🌸oxyqen
(12.07.14)
bunun da jazzla çok alakası yok ama hem vokalsiz, hem güzel parça, hem de 90lar, hem de isminde summertime var.

bir de, biraz garip.

www.youtube.com
0
inscrutable
(12.07.14)
inscrutable uğraşın için minnettarım.. ancak maalesef future sound of london da değil.. :(
0
🌸oxyqen
(12.07.14)
hay amına koim ya. tamam, son deneme. artık niyet zaten tamamen güzel müzik paylaşmak. bunu kesin dinle çok şahane şarkı.

elektronik/jazz, vocal sample'ın da "summertime" dediği iddia edilir. hani diyorum belki...

www.youtube.com
0
inscrutable
(12.07.14)
nwnd
(12.07.14)
inanmıyorummm nwnd!!! harikasın ya! kocaeli ya da istanbul civarlarındaysan eğer gel bir kahve içek sohbet edek!

arkadaşlar çok teşekkür ederim hepinize teker teker!
ancak aradığım şarkıyı nwnd isimli arkadaşımız buldu!

şarkının adı "Booker T. & The MG's - Summertime(1966)"

emeği geçen herkese sonsuz teşekkürler!
0
🌸oxyqen
(12.07.14)
evet ben de +rep verdim, ne güzel şarkıymış o ya : ))

ek: olm adama tik at la bari
2. ek: bana niye attın : / adil olmadı
0
inscrutable
(12.07.14)
oxygen rica ederim :) linki paylaşırken bu biraz fazla eski oldu dedim ama demek ki buymuş :)
0
nwnd
(12.07.14)
iyi ki de paylaşmışsın! sadece beni değil buradaki bütün arkadaşları da mutlu etmiş oldun nwnd!

çok teşekkürler!
0
🌸oxyqen
(12.07.14)
(13)

Nasil yapiyosunuz?

jakkly
Cok ama cok kotu oldugunuzda nasil hayatta kaliyosunuz, sizi hayata ne bagliyo? Cevap olarak sevgili yazcak olanlar yazmasin nolursunuz aglarim.
Cok ama cok kotu oldugunuzda nasil hayatta kaliyosunuz, sizi hayata ne bagliyo? Cevap olarak sevgili yazcak olanlar yazmasin nolursunuz aglarim.
0
jakkly
(10.07.14)
annemi babamı düşünüyorum üzülürler diye, ya da kardeşimi düşünüyorum. Onun dışında alayının amk afedersin.
0
safepassage
(10.07.14)
aklıma daha kötü zamanlarımı getiriyor, onları atlattıysam bunları da bir şekilde atlatırım diyorum, o şekilde zihnime bir düzen getirmeye çalışıyorum.
0
inscrutable
(10.07.14)
yenilgiyi kabullenemeyecek kadar hırslı olmam.

2 ağlıyorum üzülüyorum sonra yenilen pehlivan güreşe doymaz usulü hemen kendime geliyorum.


try better fail better.
0
neferkitty
(10.07.14)
mp3 çalarımı takıp yürüyorum yürüyebildiğim kadar. Yorulduğumda da, oturuyorum bir yere; çocukluğumu, kazandıklarımı, kaybettiklerimi düşünüyorum. sonra da kendimle dalga geçip "devam et" diyorum.
0
velasco
(10.07.14)
inscrutable+1
0
kaputt
(10.07.14)
her şey gelip geçici.
0
bira sisesi kapagi
(10.07.14)
Ne kadar kötü şeyler yaşarsam yaşayayım, benden daha kötülerini yaşayanlar olduğunu biliyorum.
Kendimi dayanmaya zorluyorum. İş yerimde çok mu stres altındayım, biliyorum ki çok daha az paraya kendini nelere zorlayanlar var.
Şükrediyorum. (Tanrı kavramı olarak düşünmeyin bu şükretmeyi.. Daha farklı birşey diyebilirim.)
0
quaker
(10.07.14)
2 sene önce gurumu kıran, beni inanılmaz sinirlendiren bir olay oldu. geldim eve saatlerce ağladım. annemi aradım ona da ağladım. annem önce aman boşver falan dedi, iyice sinirlendim yine ağladım (okulda hocayla ilgiliydi)

bikaç ay önce benzer yine gurumu kıran bişey oldu. bu sefer az ağladım. (işle ilgiliydi)

dedim ki, nolcak yani? en kötü ne olabilir? ilk durum için 1 sene okul uzar. benim elimden gelen bişey yok. adam yapacağını yapmış. ağlayıp üzülünce kendime zarar veriyorum, gastrit oluyorum. bu adama değmez.

ikinci olayda da nolur en kötü, istifa ederim başka iş bulurum. sıçarım topunun ağzına, tüm binayı toplasan bi ben etmez (gerçekten de öyle, bulunduğum yerde en kalifiye benim). hiçbirine değmez

elbette başkalarının başına benim başıma gelenlerden daha kötü şeyler gelmiştir. kendi derdimi büyüterek göstermek istemem. ama ilk olay hayata bakışımı değiştirdi. artık daha az üzülüyorum

1 kere de sağlıkla ilgili bir şey geldi başıma. tahlil sonuçlarını alana kadar tüm kanser support gruplarına üye olmuştum. hem doktorum hem ben kötü haber bekliyoduk. hatta iyi çıkınca doktorum inanamadı. o 1 hafta grupları okudum hep. sonucu aldığımda nöbetteydim, gittim tuvalete sevinçten ağladım :)
0
la noix
(10.07.14)
Geberene kadar spor, seyahat, dağ-bayır ortamları.
0
arnold schwarzeneger
(10.07.14)
Götüm sıkıştığında ölmeyi düşünecek kadar şımarık değilim.
0
angelus
(10.07.14)
iyi düşünün iyi olsun. özgürlüğünüzü düşünün mesela. askerdeyken keşke şimdi istanbul'da olsam da trafğin en orta yerinde olsaydım derdim.

sonra bir de cezaevinde olanları düşünür askerlik yine iyi derdim. beterin beteri vardır.
0
neistediginibilmeyenadam
(10.07.14)
Bir hastanenin acil servisinde yarım saat otur çok kötü hissettiğinde.
0
sapkasiz cikmam abi
(10.07.14)
yazmak
0
oldtimer
(10.07.14)
(14)

uzun, çok uzun vadeli yatırım neye yapılır ?

proletarier aller lander vereinigt euch
öğrenciyim. ara sıra elimde fazladan para oldukça abuk sabuk yerlere harcamak yerine bir yerlere atayım dursun diye düşünüyorum ama ne alsam bilmiyorum tek bildiğim şey altın alabilirim veya iş bankası gibi büyük köklü sağlam bir bankadan hisse alabilirim veya başka büyük şirketlerden 30 tane büyük
öğrenciyim. ara sıra elimde fazladan para oldukça abuk sabuk yerlere harcamak yerine bir yerlere atayım dursun diye düşünüyorum ama ne alsam bilmiyorum tek bildiğim şey altın alabilirim veya iş bankası gibi büyük köklü sağlam bir bankadan hisse alabilirim veya başka büyük şirketlerden 30 tane büyük şirket mi ne varmış bi de öyle bi şey duydum. napayım ?

uzun vade derken de en az 4-5 yıl.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(10.07.14)
Saglam sirketlerden hisse senedi almak makul ama sadece hisse senedi almayin. sepet yapmayi ihmal etmeyin.
0
nereye bu gidis
(10.07.14)
hö. sepet yapmak derken ? hiç anlamıyorum açıkçası.
0
🌸proletarier aller lander vereinigt euch
(10.07.14)
Bireysel emeklilik fonu aç bir tane. Şu %25 devlet payı olanlardan. Kafadan %25 artış işte daha nolsun.
0
Haldamir
(10.07.14)
cok uzun vadeli diyorsan kesinlikle toprak
0
joy stick
(10.07.14)
65 yaşına kadar sen bekleyeceksen benim yerime olur haldamir :)

toprak nasıl olsun hocam elimdeki fazla ufak miktarları kullanıcam diyorum elime büyük para geçmez ki benim öğrenciyim diyorum.
0
🌸proletarier aller lander vereinigt euch
(10.07.14)
Sepet=biraz senet, biraz fon, biraz vadeli hesap

Evet, bireysel emeklilik de olabilir.
0
nereye bu gidis
(10.07.14)
bireysel emeklilik asla düşünmüyorum 65 yaşımdan sonra napayım ben o gelecek parayı.

peki neden sepet yapmalıyım ?
0
🌸proletarier aller lander vereinigt euch
(10.07.14)
sepet yapmak farklı yatırım araçlarına yönelip riski azaltmak demektir, sadece hisse alman durumunda borsa aşağı indiğinde paracıklarım ühü moduna girmeni önleyici bir yaklaşımdır. yani bi yatırım portföyün olur bunun 50% si hisse senedi olur 25%i tahvil olur 25%i de altın olur. ya da bir miktarını likitte (nakit para + vadeli mevduat) tutarsın. örneğin tarihsel veriye baktığımızda borsa düştükçe tahvillerin daha fazla kazandırdığı görülmüştür, arada ters bir ilişki vardır. bu sadece bir örnek.
0
inscrutable
(10.07.14)
sepet: farklı kaynakarlarda deperlendirmek biraz döviz biraz altın biraz fon gibi
çünkü birine bağlarsan sert bi düşüş olursa kötü olur ama sepetin hepsi birden -ekonomik büyük bişi olmadıkça- göçmez. borsa düşse döviz çıkar gibi.
0
niye ama
(10.07.14)
Bireysel emeklilik demek behemehal 65 yaş demek değildir. Arastiriniz.
0
nereye bu gidis
(10.07.14)
inscrutable, peki her zaman risk var mıdır atıyorum öyle kulaktan dolma bildiğim bir şey altın denen şeyin asla değer kaybetmediği bunca zamandır o zaman bu altını çok sağlam bir yatırım kapısı yapmaz mı yoksa böyle bir tarihsel veriye rağmen altında bile behemehal risk var mıdır ? behemehal gibi anladığım günlük dilden konuşursan sevinirim ayrıca paracıklarım ühü falan anlamıyorum ben :)

ha bir de bireysel emeklilik konusunda ne düşünüyorsun pek bir bilgim yok ama bu kadar kolay ve basit bir sistemse kesin çalışan halkın zararınadır gibi geliyor bana. çünkü hiçbir şey kolay ve faydalı olmaz halk için. sen ne düşünüyorsun ?
0
🌸proletarier aller lander vereinigt euch
(10.07.14)
Bireysel emeklilikte 4-5 senede hicbir sey yapamazsiniz. Koyulan kurallar var faizi alabilmeniz vs icin. Yoksa hangi akli basinda yer 4-5 yil icin % 25 faiz verir?
0
logisticsmanager
(10.07.14)
arsa hatta tarla.
0
seyduna6687
(10.07.14)
ah ulan ah öğrenci olmak vardı gene. günaydın panpa taptaze uyanış sonrası kendine gelememiş beynimle yazayım spor olsun:

öncelikle paracıklarım ühü meselesi, o benim üslupsal başarısızlığım. demek istediğim şudur, sen yatırımını sadece hisse senedine yaparsan bununla orantılı olarak büyük bir risk almış olursun çünkü başbakanın da dediği gibi, borsa (endeksi) iner çıkar, yani volatilitesi yüksektir. duyurunda dediğin gibi 30 en büyük şirketten almış olsan (buna endeks fonu deniyor [index fund], gayet tercih edilen bir yatırım seçeneğidir) sen bu iniş çıkışlardan birebir etkilenirsin mesela, yükselince para kazanmış, düşünce para kaybetmiş olursun. ancak sadece hisse değil de tahvil, altın, döviz de alırsan o zaman ne olur, iniş çıkışlardan gene etkilenirsin, ama daha az etkilenirsin, riski diğer enstrümanlara dağıtmışsındır çünkü. tabii bunun sonucu olarak potansiyel kazancın da biraz daha düşük olur çünkü tahvil, altın, döviz vs hisse kadar kazandırmaz.

gelelim kazanç mevzusuna. öncelikle kazanç olayını reel olarak düşünmen daha makul olur. reel nedir, enflasyonu da hesaba katan demektir. enflasyonun ne olduğunu açıklamayayım şimdi aq da paran her yıl enflasyon oranınca değersizleşir gibi düşün. dolayısıyla ortalama yıllık getirin enflasyon oranının üstüne değilse parana değer katmış olmazsın, anca paranı enflasyondan korumuş olursun. bunun altınla alakası şu: evet altın risksiz bir araç, evet "kazandırıyor", "güvenli liman", ama reel getirisi de düşük. neyin güveni amk bu o zaman diyeceksen, altın şahane bir enflasyondan koruma aracıdır, çünkü harcanmaz, tüketilmez, birincil işlevinin "parayı korumak" olduğuna dair bir konsensus vardır. dolayısıyla altın dediğin şeyin uzun vadedeki değeri büyük ölçüde aynı, "güvenli" kalmıştır. gene tarihsel olarak baktığımızda tahviller ve hisse senetleri her zaman altından fazla kazandırmıştır, reel bir yükseklikten bahsediyorum, örneğin hisselerin ortalama yıllık reel getirisi 6.5% falandı galiba. yani evet iner çıkar ama bakıyosun ki uzun vadede her türlü değerleniyor paran. zaten bu yüzden hisseler uzun vadeli bir seçenektir.

bireysel emeklilik konusunda çok da olumsuz bir şey düşünmüyorum bence makul bir sistem. burada bahsedilen her yatırım aracından bir oran seçiyorsun, sepet yapıyosun yani (ya da adamlar senin için yapıyo) ve atıyon paranı adamlar senin için alıyor. koyduğun anaparanın üstüne de devlet 25% ekliyor, makul lan işte. benim var hesabım mesela. senin düşüncene gelince, proleterler birleşin nickine sahip öğrenci bir arkadaşımızdan başka bir görüş beklemezdim, sıkıntı yok. ama gerçekten oturup bir değerlendir. o kadar büyütülecek dramatik bir şey yok ortada, olay insanları biraz olsun tasarrufa teşvik etmek.

bu arada ben borsacı, yatırımcı, bankacı vs değilim tamamen amatör olarak ilgileniyorum onu da söyliyim. yatırım tavsiyesi de vermiyom yani (zaten yassah). merak ede ede bi senelik bi finans yüksek lisansı yapacam eylülde, o kıvama geldim. ondan sonra fikirlerim biraz daha rafine olur herhalde.
0
inscrutable
(10.07.14)
(4)

Hayatı değiştirmek için ilk önce yapılması gereken şey nedir sizce

dahili meddah
Soru bu.Yani şu aslında; insanın kendini değiştirerek çevresini, çevresini değiştirerek de kendini değiştirir ya, işte bunun ikinci kısmında, çevrende neyi değiştirirsen sendeki değişiklik daha büyük olur?
Soru bu.

Yani şu aslında; insanın kendini değiştirerek çevresini, çevresini değiştirerek de kendini değiştirir ya, işte bunun ikinci kısmında, çevrende neyi değiştirirsen sendeki değişiklik daha büyük olur?
0
dahili meddah
(09.07.14)
seni engelleyen, duraksatan şeyi hayatından çıkarman lazım
0
neseranni
(09.07.14)
Bence herşeyden önce kişi kendi rutinlerini değiştirmeli. Otomatik olarak süreç başlıyor zaten.
0
dessy
(09.07.14)
panpa o dediğin tavuk yumurta dualitesine sebep olur. sen kendini bi değiştir çevren zaten değişir, kendini değiştirmenden çıkardığın sonuç kendini değiştirmek için çevreni değiştirmenin yollarını aramaksa zaten hiç değişme aq

üstteki sözlerimin geçerliliğine rağmen yufka yürekli ciddi cevap editi: özellikle heves ettiğin bir şey varsa hevesini aktif olarak paylaşacak insanları çevrende bulundurmak, paylaşmayanlardan da güvendiğin varsa onların feedback'ini almak sana somut fayda sağlayacaktır.
0
inscrutable
(09.07.14)
şifreni değiştir.

t.co
0
klassno
(09.07.14)
(13)

Oyunlar sarmıyor eskisi gibi

fatihdr
sn. duyuru ahalisi, bendeniz 99 yılından beri bilgisayar kullanan 31 yaşında bir birey olaraktan pc oyunlarını hep sevmiştim,hala severim. hatta sırf bu yüzden du bakalım neler dönüyor piyasada diyerekten geçenlerde sistemimi azcık güncelledim. 2007 den beri baya uzak kalmıştım piyasadan. şu an bf4
sn. duyuru ahalisi, bendeniz 99 yılından beri bilgisayar kullanan 31 yaşında bir birey olaraktan pc oyunlarını hep sevmiştim,hala severim. hatta sırf bu yüzden du bakalım neler dönüyor piyasada diyerekten geçenlerde sistemimi azcık güncelledim. 2007 den beri baya uzak kalmıştım piyasadan. şu an bf4 filan oynatacak bir sistem var elimde, lakin gelelim esas soruna. bir kamyon oyun birikmiş, ama ben oynayacak oyun seçemiyorum :( şimdiye kadar ki tercihlerimi şöyle anlatayım.

Half-Life efsanemdir, bir numaramdır. Üstüne oyun yapılmadı bence, yapılamayacakta. HL2 serisini büyük bir mallık yaparak bitirdim (ep2 yi ep1 den önce oynamışım)

Counter hastasıyımdır ama 1.5 ten beri o tadı alamadım, cs go satın aldım steam'den, tabiri caizse her oyunda elime alıyorum, millet ya wall açıyo, ya da aşmışlar

Quake III te o zamanlar çok çılgın oynardım, denemedim ama sonraki quakeler boktanmış

Age Of II yi severim, Warcraftı severim ama benim olayım Red Alert 2 dir. Bayılırım ölürüm ama bi yere kadar işte.Onun da 17 oyunluk packini originden satın aldım, ra2 ve yuri eyvallah ama sonrası sarmadı beni.

Football manager serisini hatmettim, bu aralar o da bıktırdı.

NFS underground 2 ve öncesini hatmettim, sonrasından ise bi most wanted denedim, o eski ruhu yakalayamadım. Grid mrid denedim ama sarmadı

Fifa 2000'den sonra fifaya küstüm, daha barışmadım. Pes serisine ise 2009 dan beri küsüm. fifa 13 denedim ama sarmadı..

NBA lere hiç bulaşmadım, çoook eskiden fox nba diye bi şey oynamıştım baya sarmıştı

MK tekken vs. zaten sürükleyici değil.

Bioshock oynadım, abi çok zor oyun ya, 3.5 atarak oynuyosun oyunu, bazı yerlerde götüm tavana vurdu, zaten sona yakın bi yerde little sisterı takip ederken kız durdu kaldı, hala bekliyoz. hata verdi, baştan başlamaya da yüreğim yetmiyor. eee o bitmeden de infinitiye filan geçilmez.

GTA vice city den sonra (ki aspirine le bitti her görev) hiç gta oynamadım. bilmem oynasam mı

Geçenlerde bi machiarium oynadım, half life kadar tat verdi şerefsizim, bitmesin diye kurban kestim..

Şimdi demem o ki bakın ben hep piyasa oyunları oynuyomuşum di mi? bana böyle hayvanlar gibi zevk alacağım, sürükleyici, pc de oynanabilen (gerçi elimde f710 var, ps tadı yakalarım gibi) oyun lazım gençler. show me your best pıliiiiz
0
fatihdr
(09.07.14)
rpg seviyorsan skyrim oyna mutlaka.

gta v geliyor sonbaharda diğer gtaları boşver ama bunu kesin oyna hayvani bir şey olmuş.

machinarium gibi bulmacalı bilmeceli şeylerden the bridge vardı geçenlerde oynadım.

şu anda humble bundle'da 2k işbirliğiyle kaliteli oyunlar çok ucuza satılıyor.

edit: kart oyunu seviyorsan da hearthstone var.
0
eksi sozlukte eksiyen adam
(09.07.14)
(git: 801846)
0
buzzlightyear
(09.07.14)
@nero

oynamadım ama bu meselea xxxxx 2 şeklindeki oyunların 1. sini oynamayınca 2.sini oynamak anlamsız gibi geliyor bana
0
🌸fatihdr
(09.07.14)
farcry 3
crysis 2-3
dishonored
pek oyun oynamayan biri olarak (zaten genelde fps oynuyorum belli oluyordur) en beğendiğim oyunlar.
0
edip
(09.07.14)
skyrim ?
0
vasilias
(09.07.14)
hacı oyun oynamamışsın, çalıya çırpıya sürtmüşsün sen diye bi giriş yapıp bütün pc fanboylarını bi toplayayım önce.

geyik bi yana, the last of us, uncharted 3, gta 5, red dead redemption, heavy rain diyorum başka bişey demiyorum. tabii bunlar için spot mağazalarından garantisiz sıfır kutusunda bi ps3 almalısın 500 tl civarında. ben de spectrum ile 1980'lerin sonuna doğru girdim oyun dünyasına, comodor, amiga, süpersonik pc'ler ile oynadım oynadım oynadım ama artık hacı bence bizim pc başında oyun oynama devrimiz kapandı bu yaşta. salonda üçlü koltuğa yayılıp birayı kültablasını yanıma koyup ayaklarımı uzatıp dev ekranda oynamak zevk veriyor.
0
prompter
(09.07.14)
dishonored oynamalısın. hikayesi de çok güzeldir.
0
anil
(09.07.14)
Strateji seversen rome total war 2
0
neidüğübelirsiz.
(09.07.14)
Abi gel beraber dayz oynayalım.

Cs go da beraber oynayabiliriz biraz ısınırsınız.

Gta vw mafia 2 oynayın kesinlikle.


Skyrim de bir harika.


Company of heroes.


Bu arafa bunlara o kadar para vermeyin steam den çok daha ucuza bundlelardan alın.

Güncel oyun lazım olursa da öneririm bir iki alınacak site
0
colorwithnotexist
(09.07.14)
Sen de benim kafadansın. Half-life, counter, quake, age of 2, vice city , red alert 2 falan hep benim en çok oynadıklarım. Şu ilkini oynamadan ikincisini oynamama hastalığında ve bioshock konusunda da aynı şekilde düşünüyorum. Şimdi şöyle bir reçete uygulayabilirsin: assassin's creed, batman, portal (hala oynamadıysan kesin sevmen lazım), crysis, max payne, prototype, prince of persia serileri; mirror's edge, medal of honor, tomb raider. Daha benim sevmediğim ama sevilen dead space, total war serisi, metro 2033 falan var. O da olmadı bir ton indie oyun var sevebileceğin: fez, ftl, limbo falan.
0
acccra
(09.07.14)
verilen cevaplardaki öneriler güzel, bir bak ama ben sana bi hotline miami takviyesi yazıyorum onu bi oyna bitir haberleşelim
0
inscrutable
(09.07.14)
beni de uzun zamandır oyunlar sarmıyordu. Assassin's creed (III) oynayım dedim kardeşim çok oynuyor diye bir hayli sardı. şimdi bırakamıyorum.

vice city'den sonra çıkan tüm gta'ları oynadım ama hiçbiri vice city kadar eğlenceli olmadı benim için.
0
pokerface
(09.07.14)
ana aynı ben. hele ra 2, vice city, quake 3, wc3 örnekleri falan duygulandırdı. valla ben de kaç zamandır dota'dan başka bir şey oynayamıyordum sarmıyordu çünkü otuz tane baba oyun yüklü tabii baba dediysem de piyasadaki top seller oyunlar yani ama ıhh. skyrim'e başladım güzel baya sonra amazon'da 5 dolara dark souls gördüm dur lan bi şans daha verem dedim demez olaydım acayip bağımlı yapıyor. yani bir dark souls bak derim ama biraz zor. sarmazsa skyrim oyna, assassin's creed 2, far cry 3, dishonored güzel.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(09.07.14)
(1)

Wolf among us episode 4

shejia
--- spoiler --------------------------------------------------------------Şimdi bu Lily'i kim öldürmüş anlamadım ben?
--- spoiler --------------------------------------------------------------







Şimdi bu Lily'i kim öldürmüş anlamadım ben?
0
shejia
(08.07.14)
spoiler olayı tam olmamış panpa.

onun dışında, sanırım belli değil. ancak metodoloji belli bir ablayı çağrıştırıyor...
0
inscrutable
(08.07.14)
(21)

Galatasaray Lisesi vs İstanbul Erkek lisesi

alpicann
Arkadaşlar ikisi arasında kararsız bir öğrencim var sayısal yetenekleri fazla ben İstanbul Erkek diyorum mezun arkadaşlar bir destek çıkıverin malum çok büyük bir karar...
Arkadaşlar ikisi arasında kararsız bir öğrencim var sayısal yetenekleri fazla ben İstanbul Erkek diyorum mezun arkadaşlar bir destek çıkıverin malum çok büyük bir karar...
0
alpicann
(08.07.14)
ben galatasaray diyorum ama neden desen bir şey diyemem. annen mi baban mı gibi bir şey.
0
a darkness coming
(08.07.14)
Tabiki Galatasaray.
0
joe dalton
(08.07.14)
Gsl. Daha köklü daha büyük ekol daha iyi yerde.
0
sen git ben geliyorum
(08.07.14)
galatasaray abi her türlü.
0
hermann karl hesse
(08.07.14)
Almanca mı Fransızca mı? Yapmak istediğin meslek ne ileride? Bu meslek için hangi dil sana daha çok yardımcı olur?

Ör: mühendis olacaksan, otomotiv sektörüne gireceksen Almanca, ne bileyim hukuk okuyacaksan, Fransızca.
0
pandispanya
(08.07.14)
ileride ne yapmak istediğine göre değişir, ama zeka olarak sayısal ağırlıklı ise istanbul erkek'i seçmeli.
0
md hus
(08.07.14)
istanbul erkek.
0
enkolaykullaniciadi
(08.07.14)
istanbul erkek
0
chemical dependency
(08.07.14)
isim olarak imaj olarak gsl öndedir ama alacağı sayısal ağırlıklı eğitimle istanbul erkek.
mühendisim, iş hayatında epey iel'liyle karşılaştım ve birbirimizi kollarız da. gsl mezunu 1 veya 2 kişiyle karşılaşmışımdır maksimum.
iş hayatında da almanca fransızca'dan epey geçerli bir dil, o yönde katkısı olur. yurtdışına gitmek istiyorsa da almanya'da inanılmaz teknik üniversiteler var. he tabi ki gsl kötü anlamına gelmez bu, oradan da çok iyi noktalara gelebilir.
çocuk bu iki okula da girebiliyorsa hayatı kurtulmuş zaten. hangisini seçerse başarılar diliyorum.
0
sleth
(08.07.14)
Galatasaraylilar cemiyetten yiyor. Kendi akranim tanidiklarimin yuzde 80i vasat insanlar. Misal kitap okuma aliskanligi olmayan gsl lisesi mezunu olsa nolur?
Ama yurtdisi universite egitimi icin ve ic sinav muhabbeti icin gidilebilir.
Ielliler saglam egitim aliyor. Onlardan da birkac vasat tanidim ama genelde daha zeki insanlardi.
0
ay nov kung fu
(08.07.14)
içine hangisi siniyorsa onu seçsin, bu iki okul arasında bir yanlış, bir doğru karar yok.
kendimce: sayısal yeteneğinin yüksek olması alman ekolüne biraz daha sıcak bakmamı sağlıyor. istemesi durumunda özellikle teknik alanlarda almanya'da sağlam bir lisans eğitimi alabilmesi açısından abitur diploması, yani istanbul erkek lisesi arkadaşa çok kapı açar.
ama böyle bir şey söylemek için daha çok erken, henüz daha da şekillenecek, öğrenecek, değer hiyerarşisi oluşturacak bir genç beyin var karşımızda. belki öss'nin (gerçi lys oldu di mi lan) amına koyar, belki sat'ye girer amerika'da okur, kimbilir.
0
inscrutable
(08.07.14)
Sayısal yetenekleri iyi diye İEL'e yönlendirmek bence mantıklı değil. Daha sınavdan yeni çıkmış ilköğretim mezunu bir insan. Görüşleri değişir, başka alanlara ilgisini keşfeder vs vs.
0
Şahin
(08.07.14)
her ikisi de universite gibi okul.

iel i tercih ederdim. ama gs ye de bos degilim
0
exlibris
(08.07.14)
almanca, mühendislik falan mı, o zaman direkt iel.
Ha yok sözelcilik, entellik, fransızca falansa direkt galatasaray.

Ben İEL'de okurdum mesela hiç düşünmeden.
0
roket adam
(08.07.14)
Istanbul erkek.
0
yine ve yine
(08.07.14)
iel öneririm. gsl ye göre analitik zekası yüksek daha fazla insan bir aradadır. Ayriyeten okuldan atılmak daha zordur ve yatılı olacaksa yatakhane kültürü daha güzeldir(ikisinin de kıymetini ilerde anlar).
0
yakuza123
(08.07.14)
ilk bakışta gsl gibi duruyor ama iel boru değil. yamuluyorsam düzeltin lakin üniversite başarı ortalaması en yüksek okul iel diye biliyorum. bu vesileyle zamanında iel yerine kabataşa giden kafama da köpekler işesin ayrıca :(
0
kuul
(08.07.14)
iel.
0
ayk
(08.07.14)
iel mezunu oldugum icin gsl hakkinda fazla bilgim yok ama hangisini secerse secsin yanlis yapmis olacagini düsünmüyorum.

genel olarak arkadaslarin dedigine katilsam da, bizim okuldan cikan sözel/esit agirlikci kadar eminim gsl'den de sayisalci mezun olmustur.

ikisi de cok iyi okullar neticesinde. iel hakkinda sormak istedikleriniz varsa cevap vermeye calisirim.

simdiden hayirli olsun ögrencinize.
0
ben de
(08.07.14)
sevgilimin kız kardeşi halen iel'de okuyor. hayatının en harika zamanlarını geçiriyor anladığım kadarıyla ve mezun olduğunda türkiyenin üni. sınavına girmek zorunda değil, almanyadan mezunmuş gibi bir alman üni.sinde okuma hakkı var. bişey deniyor ona ama unuttum. ayrıca kişinin fikri değişir de mühendislikle hukuk arasında bir karara genelde varılmış olur belirli döneme kadar.
0
shubulubapshubaptishaluva
(08.07.14)
arkadaşlar ilginiz ve fikirleriniz için çok teşekkür ediyorum... öğrencime hepsini aktaracağım her şey için çok sağolun
0
🌸alpicann
(09.07.14)
(13)

keskinoğlu organik yumurta?

enkolaykullaniciadi
harbiden organik midir?tanesi 1 liraya geliyor çünkü.
harbiden organik midir?
tanesi 1 liraya geliyor çünkü.
0
enkolaykullaniciadi
(08.07.14)
Biz alıyoruz ondan. En sevdiğimiz yumurta ailecek. Bir diğeri de Flotty'nin siyah kutulu, üstünde sport yazan yumurtaları. Başarılı tadı ama ne derece organik, hiç bilemeyeceğiz.
0
aychovsky
(08.07.14)
@want2die
ben anlayamam abi. yani yumurta işte. ben tadında değilim pek yani organikliğindeyim.
0
🌸enkolaykullaniciadi
(08.07.14)
fabrikasyon yumurtalarının hiçbiri doğal şartlar altında üretilmiyor bence. o tavuklar avuç içi kadar yerde patlayana kadar şişirilip, yumurtlamaları sağlanıyor. o yüzden hiçbirini almıyorum. köy yumurtası sattığını bildiğim bir iki küçük dükkan var evimin orada, yumurtaları oradan alıyorum.
0
dessy
(08.07.14)
daha böyle yumurta yumurta kokuyorsa organik oluyor. seri üretim olanlarda ağzın bile kokmuyor yedikten sonra. ama sonuçta market yumurtası. çok bir şey bekleme derim.
0
sir gawain
(08.07.14)
markayı bilmem de
genel olarak
tavuklara, koku ve renk verici özel katkı yedirildiğini duymuştum.
kapitalist dünya :)
0
titiraprap
(08.07.14)
organik yumurtanın kutusunun üzerinde Türkiye haritası olur. varsa organik.ama tavuklar antibiyotikle beslendikten sonra neyin organiği ?
hiç biri organik değil.
0
yaramazkediyim
(08.07.14)
ben yanlışlıkla aldım bundan sepete atıp. önümdeydi aa diyip koydum öyle. oha demek tanesine 1 lira verdim ha? oruçtan iyice kafa uçtu.

o kadar yedim normal bim yumurtasından hiç bi fark yoktu ya.
0
shiranai
(08.07.14)
organik var organik var...

şu an penceremin altına kadar gelip eşelenen tavuk en bi organiktir. sabahtan akşama kadar dışarıda böcek eşeliyorlar, akşamdan akşama yatmaya evlerine gidiyorlar..

ama büyük firmaların organik yumurta diyebilmesi için gerekli olan avrupa standardı tavukların kapalı ortamdayken çıkıp hava alabilecekleri bir alana kapılarının olmasından ibaret. yani o ortamda hayvanlar rahat değiller, üst üste tıkış pıkış.. eğer organik sertifika logosu varsa bu logonun tavuk yumurtacılığı standardını öğrenmelisiniz. yani minicik bir avluya çıkıyorlar diye serbest gezen organik tavuk mu oldular hemen? yoksa kafaları antibiyotik dayamaktan başka birşeye basmayan veterinerlerin elinde ayakları azıcık toprağa değdi de geri kalan herşey aynı mı kaldı?
0
warrior princess
(08.07.14)
zaten organik olup olmaması da pek bir şey ifade etmiyor, zira fabrikada bir üretim sürecinden geçip de organik ya da organik olduğu iddia edilen besinlerin organik olmayanlardan daha sağlıklı olduğuna dair bilimsel bir bulgu bulunmuyor bildiğim kadarıyla. "e ama nasıl": pazarlama.
0
inscrutable
(08.07.14)
Türkiye'de, yumurtanın kenarına bir parça tavuk boku sürünce yumurtanın organik olduğu intibası uyandırılıyor ama öyle değil tabii. En basit örneğini vermek gerekirse; tavuğun yediği yemin yüzde yüz doğal olması gerekirken bizde belli bir orana kadar işlenmiş, genetiği değiştirilmiş katkı maddesinin kullanılmasına izin veriliyor. Organiklik bir durum yok yani.
0
angelus
(08.07.14)
bu arada @titiraprap yumurtanın rengiyle oynamak için birşeyler yediriyorlar demiş,

@zikardo'da mermer tozu yediriyorlar demiş

1- yumurtanın rengini değiştirmek zaten yedikleri ile ilgili, organik sebest gezen tavuklar kadife çiceği yerlerse (ki faydalı) daha turuncu olur sarıları..

2- mermer tozu ise tavuklar için şart! hele hele fabrika ortamında steril bir ortamdalarsa mermer tozu benzeri (granit vs. de olabilir) taşçıkları almazlarsa o tavuklar yemeklerini sindiremezler. doğal ortamda toprağı eşeledikleri için kümesinizde mermer tozu granit tozu falan bulundurmak zorunda değilsiniz tabii. Ama bu zararlı sağlıksız bir şey değil bir gereklilik..
0
warrior princess
(08.07.14)
@inscrutable, o araştırmaları hangi firmaların finanse etiği üniversiteler yapıyor bi de ona bakmak lazım. bu yiyecek konularında ortada monsanto gibi canavar bir firma varken üniversitelerin (yurtdışında) bağışlarla ayakta durduğu bir sistemde bağımsız olduğunu düşünmek ve bu denli paranın döndüğü bir konuda bağışçıyı değilde halkın sağlığını koruyacaklarını düşünmek saflıktan öteye birşey değil.

son 20 senede bile nesildeki farklılık gözle görülür şekilde ortadayken organik pazarlama harikası demek safdilliktir.

evet tavuğun yumurtasında bir parça bok görse çamaşır suyuna yatıran, lafa geldimi sözde doğal organik beslenen ama yumurtanın tavuğun götünden çıktığı bilgisinin bile kendisinden çalındığı gerçeğinden habersiz olanları çok güzel yolan bir organik pazarı var doğru. ama bu organik gıda tüketiminin daha iyi olduğu gerçeğini değiştirmez.
0
warrior princess
(08.07.14)
@warrior princess, tam olarak nasıl benle ayrı düştüğünü anlayamadım bu konuda? aynı şeyleri söylüyoruz. kimse müşterinin sağlığını gözetmiyor evet, ama bak, bu duyuru dahi direk sağlık düşüncesiyle sorulmuş bir soruyu içeriyor. ve bu tek tük değil, toplumda organiğin daha sağlıklı olduğuna dair bir kanı var. yani evet, bir pazarlama harikası var ki insanlara böyle düşündürülüyor.
"daha iyi olduğu gerçeği"ni neyle temellendiriyorsun, zira sen dedin diye daha iyi olmuyor. o konuda daha sağlıklı bir dönüşü ancak bu şekilde sağlayabilirim sana.

ek: bu arada benim burada organik olarak referans verdiğim şey direk çiftçinin kendi üretip pazarda sattığı ürün değil de büyük firmaların organik olarak sunup sattığı ürünler. buna ilk cevabımda da referans vermiştim.
0
inscrutable
(08.07.14)
(16)

ODTÜ mü Almanya'daki iyi bir üniversite mi?

en lüzumlusundan feyizli bir abiniz
Bilgisayar mühendisliği / CS okuyacak olsaydınız hangisini seçerdiniz? Neden?Almanya'daki iyi bir üniversiteden kastım Humboldt, Aachen vs.edit: İstanbul'da okumak istemediğim için ODTÜ'den başka seçeneğim bulunmamakta.editin editi: ODTÜ de uzamaz mı ki? (Almanya'yı zaten 3 yıl lisans + 1 yıl da uza
Bilgisayar mühendisliği / CS okuyacak olsaydınız hangisini seçerdiniz? Neden?

Almanya'daki iyi bir üniversiteden kastım Humboldt, Aachen vs.

edit: İstanbul'da okumak istemediğim için ODTÜ'den başka seçeneğim bulunmamakta.

editin editi: ODTÜ de uzamaz mı ki? (Almanya'yı zaten 3 yıl lisans + 1 yıl da uzatma payı diye düşünmüş idim.)
0
en lüzumlusundan feyizli bir abiniz
(07.07.14)
aachen tercih ederdim. çünkü çok çok iyi ve iş bulabilmen daha olası olurdu herhalde
0
anil
(07.07.14)
almanya
0
varg
(07.07.14)
lisans icin bahsediyor isek kesinlikle odtü.

en basta gercekten gitmek istiyor isen yurt disina lisansi türkiyede oku, master a git, hem daha hizli olur, hem daha güzel insanlarla arkadasligin olur hem odtü amerikan sisteminden oldugundan daha iyi egitim alirsin.

ek olarak maalesef diplom sisteminden bachelor+master sistemine yeni gecen alman üniversiteleri sisteme ayak uyduramadi, ondan dolayidir ki master daha kolay ve daha efektif ilerliyor.
0
serabetan
(07.07.14)
mesela odtüde daha kafali, bir sey yapmak isteyen insanlarla beraber okuyacaksin, almanyada ise üniversiteye girmek türkiyedeki gibi olmadigindan daha az istekli insnalar olucak ek olarak almanca bilmiyor isen bosuna 1 sene kaybedip dersleri anlayamayacaksin bi süre.
0
serabetan
(07.07.14)
serabetan'ın dediklerine birebir katılıyorum desem yeri. ne genç dimağlar gördüm almanya'ya lisans için "bunu var ya asıl yerinde öğreneceksin :)" deyip tu münchen'lere, rwth'lara, karlsruhe'lere gidip bir şekilde göt olup ya okul ya da bölüm değiştirdiler ya da ülkeye döndüler.
almanya'da lisans çok ciddi azim ve iş etiği gerektirir. "çok ciddi" ifadesi aklında ne canlandırıyosa karesini al öyle düşün. serabetan'ın dedikleri ve bunlar sende "challenge accepted" havası yaratıyorsa bünyen müsait olabilir o halde.
0
inscrutable
(07.07.14)
almanca seviyesine ve ne kadar agir calismak istediginize bagli. serabetan hocam 1 sene demis ama 1 senede hallederseniz gayet iyi bence. sadece almanca sinavini verip universiteye baslamak degil olay orada basliyor asil, 4 senede bitiren cok az aachen gibi yerlerde. almanca anadiliniz olmadigi icin iyice zor olacak, tabi bilgisayar icin ne kadar almanca lazim olur onu bilmem. bir de numerus clausus olayini arastirdiniz mi lise ortalamaniz iyi mi giremeyebilirsiniz o okullara? girerseniz sistemi biliyorsunuz bir ton insan giriyor her sene siniflar iyice kuculuyor herkes biraktigi/atildigi icin. Aachen diye plan yapip sonra sinavi veremeyip baska okula gecen orada da yapamayip hochschule okuyan bir suru insan var.

Amac kesinlikle avrupa'da kalmaksa almanya'ya gidilebilir ama gorundugunden cok daha zor almanca okul okumak. odtu'deki amerikan sistemi bence de daha iyi.
0
babamasoliimbananickaldirsin
(07.07.14)
tayyipçi değilsen almanya'ya git kesinlikle.
0
bana jacob diyolar
(07.07.14)
almanya'da okulun uzamasi ihtimali cok yüksek, ayrica sosyal cevre acisindan sikintili. aachen güzel üniversite fakat sehirde sikilirsin.

lisans odtü, master almanya diyorum ben de.
0
ben de
(07.07.14)
not:

odtülü olunca bir zümreye dahil oluyorsun. yani hangi yilda hangi bölümden mezun olursa olsun odtülü odtülüyü korur, sever, yakin bulur.

ben hic bir aachen linin aachenliyi tuttugunu görmedim :)) ach benim schön aachenli arkadasim filan olmaz, alman sevmez öyle seyi :) hatta yarin bgun mezun olunca aachenli birine rastlayinca "aaa bende ordan mezunummmm" dersen alman tip tip bakar ne diyo la bu diye.

alman sisteminde ayricaliklilik yoktur, aachen a gitmeyen istemediginden gitmez yoksa isterse gider, türkiyede calisir hakkini kendin kazanirsin bu da degerli kilar bazi kavramlari.
0
serabetan
(07.07.14)
makina mühendisliği deseydin kesinlikle ama kesinlikle almanya derdim. Bilgisayarda da çok farklı olacağını sanmıyorum almanyaya gidin.
Avantajları

Almancanız olur. İngilizce bildiğinizi ve varsayarsak iki yabancı dil. Hmm süper.

Alman mühendislik eğitimi baya baya sağlam. Tabi gideceğiniz üniversite hakkında bir bilgim yok ama gidip mühendislik okuyanlardan öğrendiğim kadarıyla Türkiye'de çok ütopik o seviyede bir eğitim almak.

Türkiye'de işe girecek olursanız bizim ik cılar yurt dışında okumuş adamlara bayılıyor. İşe girişiniz de kolaylaşır.

Yurt dışında çalışacak olursanız Alman üniversitesinden mezun olarak EU bölgesinde iş imkanlarına kavuşabilirsiniz.


Dezavantajı

belki masraflı olur. başka dezavantaj bulamadım.
0
maxhoper
(07.07.14)
aklima bi sey daha geldi. yurt disinda calisma niyetin varsa is arama faslinda kimse de demez bu cocuk lisans+master almanya'da mi okumus yoksa master icin mi gelmis diye.

hatta iki farkli ülkede okumus olman avantaj bile olabilir.

master'a almanya'ya gelip de keske lisansi da burda yapsaymisim diyen görmedim hic. ama liseden sonra gelip keske direkt master'a gelseydim diyenler dolu.
0
ben de
(07.07.14)
ODTÜ daha fazla kapı açar
0
asuturias
(07.07.14)
aachen'da okuyacam dersen 1 sene almancayı üstüne 2-3-4 sene okul uzatmayı göze al. çok ciddi uzatıyor insanlar -bırakmayanlar tabi- bırakıp gelip burda okulu ordakilerden erken birtireni biliyorum.
ODTÜ'de oku almancaya kas, staja filan git gel ayağını alıştır. masterda gidersin.
0
niye ama
(07.07.14)
ben ileride ne yapmak istediğinle alakalı diyorum. Türkiye'de bir şirkette çalışacaksan kesinlikle odtü, sağolsun türkiye'deki ik'lar kalın kafalı olduğu için etikete çok kanarlar ve odtü boğaziçi onlar için büyük etiketlerdir, aachen'ın adını bile duymamıştır büyük kısmı. ama avrupada çalışacağım ya da tr'de kendi işimi kuracağım diyorsan aachen'a git, daha iyi bir vizyon alırsın. Ama illa tr diyorsan vee istanbul olmasın diyorsan bilkent'i de bir kenara atma derim.
0
noluyo yaa
(07.07.14)
kesinlikle odtü. neden mi?

Almanya, isviçre gibi ülkeler üniversite bazında bizden kat kat öndeler ona sözüm yok. Tu münchen ayarında, o ayarı geçtim 1 gömlek altı üniversitemiz yok. Karlsruhe'deki KIT de aynı. Fakat sorun şu. Almanya'da üniversiteye girişte çok seçilim yok (almanlar için az da olsa lisede seçilim var). Fakat üniversitenin kendisi tamamen seçilim üzerine. Yani almanya tek atışlık bir şans ise odtü birkaç şanslık bir serüven. Almanya'da çoğu üniversite'de 3. defa tekrardan okuldan atılırsın. Ama şöyle oldu böyle oldu, ben yabancıydım adapte olamadım falan yok. Atarlar. Atıldığında sıfırdan burada ya da almanya'da başlaman gerekecek her şeye. Eğer kendinde o potansiyeli görüyorsan (çalışmayı değil çok çalışmayı) git derim. Almanya daha iyi bir fırsat. Benim 4 arkadaşım lisans okudu almanya'da. 2'si 2. senenin sonunda geldi. biri 4. senesinde geri geldi. 1 tanesi çok iyi bir dereceyle (okul birincisi bile olabilir yalan olmasın şimdi) mezun oldu. Yani yapan var. Sen de eğer çok çalışırım sorun yok diyorsan yaparsın. Ama Almanca eğitim işi biraz dil yüzünden ekstra zorluk getirecek.

ODTÜ'yü seçersen yüksek lisansta ingilizce bir projede almanya'da kendine yer bulabilirsin. Yüksek lisans öğrencisinin çalışacağı projeler genelde lisans öğrencilerinkinden çok daha iyi. Ben de DLR'ın bir projesine inşaat mühendisi olarak başvurmuştum. Bilgisayar mühendisi aramalarına rağmen bayağı mülakatlara falan girdim ama projeye kabul edilmedim (bilgisayar mühendisi birini aldılar). Proje de bayağı sağlam bir projeydi. DLR dediğim de almanya'nın NASA benzeri bir kurumu. Yüksek lisans ve doktora öğrencilerinin oraya girmesi daha olası.


Özet: Eğer çok çalışırım diyorsan, kendinde almanca o eğitimi çok sıkı bir disiplinde tamamlayabilecek güven görüyorsan Almanya'ya git. Ama yok görmüyorsan ODTÜ + yüksek lisans (almanya da olmak zorunda değil, isveç, hollanda, amerika da olabilir) daha mantıklı.
0
godsparticle
(07.07.14)
almanya
düşünme bile
0
kedidir o kedi
(08.07.14)
(2)

İngilizce bir cümle kurmaca

the kene
tam cümle bile değil. "Oral olarak verilen glukozun aynı miktardaki kan glukoz yükselmesine neden olacak kadar intravenöz glukoza göre daha belirgin insülin yanıtı oluşturması inkretin etkisi olarak bilinir."bu cümledeki "aynı miktardaki kan glukoz yükselmesine neden olacak kadar intravenöz glukoz
tam cümle bile değil.

"Oral olarak verilen glukozun aynı miktardaki kan glukoz yükselmesine neden olacak kadar intravenöz glukoza göre daha belirgin insülin yanıtı oluşturması inkretin etkisi olarak bilinir."

bu cümledeki "aynı miktardaki kan glukoz yükselmesine neden olacak kadar intravenöz glukoz" kısmı ingilizce nasıl denir acaba?
0
the kene
(07.07.14)
Haydi gardaşlarım bir yardım. Aranızda bunu şıp diye söyleyebilecek kapasitede insanlar var biliyorum :)
0
🌸the kene
(07.07.14)
tüm cümleyi çevirejem :)))))

The phenomenon where orally administered glucose results in a more prominent insulin response than the the equivalent amount of intravenous glucose stimulating the same level of increase in blood glucose is called the incretin effect.

yani senin kısım "the equivalent amount of intravenous glucose stimulating the same level of increase in blood glucose" oluyor bu durumda.
0
inscrutable
(07.07.14)
(2)

ingilizceye kısa bir çeviri yardımı ricası :)

patos64
selamlar. kolay ama aşağılamayın :) karşı tarafın cevap verme sıkıntısı olduğundan tek şeyde doğru şeyleri yazmamız lazım. o yüzden...----kabul mektubunu mail yoluyla aldım. şuan orjinali posta yoluyla geliyor mu?geliyorsa veya gelecekse hangi adrese yollanacak? başvuru belgelerinde yazdığım adrese
selamlar.
kolay ama aşağılamayın :) karşı tarafın cevap verme sıkıntısı olduğundan tek şeyde doğru şeyleri yazmamız lazım. o yüzden...

----

kabul mektubunu mail yoluyla aldım. şuan orjinali posta yoluyla geliyor mu?
geliyorsa veya gelecekse hangi adrese yollanacak? başvuru belgelerinde yazdığım adrese mi yollanacak?

son olarak,
yurt başvurusu yapmıştım, sonucunu ne zaman öğreneceğim?


---

yardımcı olduğunuz için teşekkürler.
0
patos64
(07.07.14)
I received the acceptance letter via e-mail. Is the actual document being delivered by post?
If so, what's the delivery address? Is it the one I provided in my application?

Also, I had applied for dormitory placement -- when will I be able to check the results?

---

hayırlı olsun bro
0
inscrutable
(07.07.14)
I have received acceptance letter via mail/e-mail? (elder postaysa mail yani) Is the original one on the way? If so, which address will it be sent, the address that I filled in the application form?

finally,
I have applied for dormitory, when could I be informed about that?
0
naelektrisan
(07.07.14)
(25)

abi bu olay bi tek bana mı acayip saçma ve bir nevi sazan.avi geliyor

proletarier aller lander vereinigt euch
demek istediğim şu 1112211 olayı. https://eksisozluk.com/1112211-com--4457656?p=1arkadaş adam bildiğin saçma sapan yazıyor millet de off çok zeki deyip duruyor. ulan bunu savunanınız varsa bi tane abi bak bu çok zekice dediğiniz bir lafını gösterin tartışalım. resmen uyuz oldum lan adam bildiğin sal
demek istediğim şu 1112211 olayı. eksisozluk.com

arkadaş adam bildiğin saçma sapan yazıyor millet de off çok zeki deyip duruyor. ulan bunu savunanınız varsa bi tane abi bak bu çok zekice dediğiniz bir lafını gösterin tartışalım. resmen uyuz oldum lan adam bildiğin salak salak bi şey yazıyor ekşi'nin entelleri de ayılıp bayılıyor neden çünkü aslında bi bok değil o kadar sığ ki altında çok derin anlamlar var sanıyorlar lan olum bi anlam falan yok altında uyanın.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(06.07.14)
böyle aniden popüler olan kisi/site görünce girip bakiyorum, bazen sözlüge paralel takip etmek komik geliyor bazen de bayiyor.

ama uyuz olmadim hic, editlerim fikrim degisirse.
0
ben de
(06.07.14)
uyuz olma sebebim herkesin bu kadar yüceltmesi. yoksa normalde görsem hmm lise öğrencisi site yapmayı öğreniyor sanırım ya da öyle hobi gibi yapmış galiba der çıkarım. yoksa siteyle bir sorunum yok benim de.
0
🌸proletarier aller lander vereinigt euch
(06.07.14)
şu an sayende öğrendim de sözlükte bayağı gündem olmuş. bir anda nereden çıktı, nasıl bu kadar duyuldu bu kişi ve blog?

tam inceleyemedim o yüzden yorum yapamıyorum ama gördüğüm kadarıyla farklı bir şey yapmış olması hoşuna gitmiş olmalı beğenenlerin. en azından bana farklı, ilginç geldi de içeriği tam kavrayamadım inceleme fırsatım olmadığından.
0
uzunuzunilgi
(06.07.14)
abi bu daha çok sözlüğün seni hayal kırıklığına uğratması ile alakalı bir durum. sözlüğün görünen kısmına çok kulak asma, tam bir embesil yuvası aq. sözlükte tanımaya değen insanlar sessiz olanlar, onları o gerzek başlıklarda göremezsin, belki denk gelirsin tek tük entry'lerine başka başlıklarda, çok yazmazlar zaten. geçen vermicem vermicem başlığına dair buna benzer bir duyuru açıldı onunla aynı şey.
0
inscrutable
(06.07.14)
sozlukten biri yapmistir, grup halinde birkac entry yazinca zaten zeki falan diye koyunlarda izlemistir, klasik eksisozluk iste.
0
lutah
(06.07.14)
şu herkes x yapıyor o yüzden x yapmayı sevmiyorum mantalitesinden kurtulun bence.
herkes ekşi duyuruya,ekşi sözlüğe giriyor.girmeyin o halde?
0
rakicandir
(06.07.14)
klasik sözlük abartması. birkaç güne unutulacaktır.
0
piramitleri kimin yaptigini biliyorum
(07.07.14)
Bakıyorum da burada cevap yazanların hiç biri olayın tam olarak ne olduğunu bilmiyor ama lafını esirgememiş. Siteyi yapan eleman ciddi ciddi psikolojik rahatsız, otistik gibi bir şey. Yazdıklarını uzun uzun okursanız zihni bir bebeğin zihninden hallice. Ve bu zihinle kendi kendine gayet iyi seviyede programlama öğrenebilmiş, özellikle uzaylılar ve evren üstüne zihni bu kadar farklı olduğu için üretebildiği oldukça orjinal fikirleri var. Mesela bilgisayarların bir biri ile iletişi için ortak protokollerin önemini bebeğe anlatır gibi anlattıktan sonra, rüyalarımızın aslında uzaylıların bize gönderdiği sinyaller olduğu ve bizim protokolleri bilmediğimiz için veriyi yanlış yorumladığımızdan bahsettiği ilginç bir teorisi vardı. Bence bu takdir edilmesi gereken bir şey. Beğenmeyebilirsiniz ama sallamadan önce bi okuyup anlayın en azından. Embesil öyle herkese denecek bir laf değil.
0
yakuza123
(07.07.14)
abi sazan.avi de olabilir gerçek de ama ben şu "çok farklı bir adam... olsun be sümer abi, senin gibi değiliz diye dışlıyorlar seni..." edebiyatı yapanlara hastayım. bu herifle ben de tanışmak, kafa yapısını öğrenmek isterdim ama hadi eğri oturup doğru konuşalım, kimse sümer gibi kankası arkadaşı olsun istemez lan.

adam çok değişik bi kişilik ama bu her boku entelliğe dantelliğe bağlama olayı da sıktı artık. bak sen. bizden olmadığı için dışlanıyormuş. olm memlekette herkes sümer gibi olsaydı, bu sefer proletarier'i dışlayacaktık. bunun oluru, doğalı, doğası budur zaten amk. tamam sümer abimiz belki deli değil, belki hepimizden daha zeki ama bu güzellemeler, "yalnız kovboyum..." tripleri çok salak.

ekşi'nin salak yazarlarından biri olarak, ekşi'nin embesil yuvası olduğu fikrine de katılıyorum. tabii ki tüm yazarlar ya da entry'ler değil. ama çoğunluk öyle. bazen kendimden tiksiniyorum ben neler yazmışım böyle, niye yazmışım ne gerek varmış diye. çok aptal şeyler var.

bi de şey geldi aklıma bak, hiçbir uzmanlığı olmadığı halde adamın mental durumunu zihnini okumuşçasına yorumlayanlar... post travmatik bozukluk, otizm, bilmemnoid şizofreni falan sayıyolar böyle ciddi ciddi ahaha
0
pescador
(07.07.14)
kesinlikle ama kesinlikle sazan avi olmadigini dusunuyorum. dun baya takipteydim. adamin gecmisine dair yabanci forumlarda dahi yazilar var.
abartilma kismina katiliyorum. cok zeki falan degil, sadece akil hastasi. website kodlamasini az cok bildigi icin millet super zeki vs guzelliyor...
0
geyikkosandede
(07.07.14)
@yakuza123, ilgimi çekti işte bunu merak ediyorum. tek tek entry okumak şu an zor geliyor. akıl hastalığı ya da bu tür bir şeyi var mı? ya da twitter hesabı? kim bu adam sorusuna cevap olabilecek bir yer/yazı?

eğer psikolojik/akıl/ruhsal bir durumdan söz ediyorsan takip edeceğim bakacağım. inanmayanları gördüm senin yorumu okuyana kadar çünkü.

edit: kaptırdım gidiyorum. otizm desem ne dersiniz, aslı var mı bu çıkarımımın? o akıl hastanesinde yatmasının sebebi neymiş bilen var mı?
0
uzunuzunilgi
(07.07.14)
duyurunun ve sözlüğün müthiş zeki insanları komplo teorilerine başlamış hemen. yok viralmiş de yok sözlükçünün biri yapmış kankalarıyla altını doldurmuş koyunlar izlemiş de yok sazan.aviymiş de.

olayın sözlüğe taşınma noktası reddit'te bir yabancının bu adam hakkında yazacağı bir yazı için yardım istemesiyle başlamış büyük ihtimal.

aha burada: www.reddit.com

yabancı birisi sümer'in bir videosu ile ilgili çeviri yardımı istiyor 4-5 gün önce. yani sözlüğe taşınmadan önce. muhtemelen bunu gören birisi de sözlüğe taşıyor ve olaylar gelişiyor.

burada da kendisi hakkında mart'ta yazılmış ingilizce bir yazı: www.fscomeau.com

bunlar da devamı:
www.fscomeau.com
www.fscomeau.com
www.fscomeau.com
www.fscomeau.com
www.fscomeau.com
www.fscomeau.com

bu yazıları yazan adam işte sümer hakkında başka bir yazı hazırlıyormuş onun için çeviri yardımı istemiş. adam hakkında taa 2009'da falan yabancı forumlarda yazılmış yazılar var.

he sözlükçü amk kankalarını almış sözlükte viral yaptırmış çok zekisiniz.

ayrıca akıl hastalığı olup olmadığını merak edenlere: adam 1 sene akıl hastanesinde yatmış
0
localhost
(07.07.14)
"tam olarak ne olduğunu bilmiyor" lafına yönelik: ben adamın sayfasına baktım, önemli bir kısmını okudum da. örneğin yakuza'nın referans verdiği örnek 199, buyrun kendiniz bakın adamın müthiş teorisine, kendiniz değerlendirin.

ben müthiş bir zeka görmüyorum adamın yazdıklarında, çizdiklerinde.
ben zavallı, zavallı bir insan görüyorum. ve bu insan yüzde yüz psikotik, gerçeklik algısını yitirmiş birisi. hayır zihni "bebeğin zihninden hallice" değil, bu insan hep böyle değildi, bir şey olmuş ve bu hale gelmiş.
bunun böyle olduğunu düşünüyorum, çünkü sözlükteki güzellemeci çoğunluğun aksine olduğunu tahmin ettiğim bir şekilde, benim başka psikotik insanlarla etkileşimim oldu. gerçeklik algısının nasıl hepten yokolduğuna, nasıl uç, nasıl kopuk düşüncelere, teorilere sahip olduklarını görmüş biriyim.
inanın, görmek, bilmek isteyeceğiniz şeyler değil bunlar.

sümer kolçak'ın yazdıkları bunları da düşününce bana olağan geliyor. olağan, ama psikoz için olağan... ama asla güzellenecek bir şey değil. takdir edilecek bir şey değil. bunu güzelleyene de dolayısıyla saygım yok. kusura bakmayın.
0
inscrutable
(07.07.14)
beylerrr saf olmayınn! mahalle dedikodusu denen bi şey var teyzeler günlerde konuşsa küçümsersiniz ahahaha ayten teyzenin torunundan sizene yaa diye neden çünkü siz modernsiniz di mi ? nah modernsiniz bu da internet dedikodusu lan işte hiçbir sağlam kaynağı yok kaldı ki bu kadar boş ve işsiz bir adamsa pek tabii her şeyi organize edip kurgulayabilir bile bu arkadaş gayet kolayca. kurgulamıştır demiyorum sadece ihtimali göz önünde bulunduruyorum ben. ama gerçekten hiçbir temelli dayanak olmadan da orada böyle yazıyor ahanda kaynak demek çok komik ya aynı teyzelerin günlerde, ben fatma'dan duydum ona da ayşe anlatmış ayşe'ye de nebahat söylemiş; hangi nebahat ? ya ayşe'nin bi komşusuymuş işte...
0
🌸proletarier aller lander vereinigt euch
(07.07.14)
tutunamayanları oku .. o zaman hak verirsin belki... sözlükteki bir çok insan ondan farklı değiliz bence. herkes kendinden bir parça buldu adamda.. ciddi anlamda ben de tarzını çok beğendim. yalan sallama sazan avi yse değeri azalmaz ben de. güzel karakter güzel işleyiş...
0
mormormorius
(07.07.14)
@proletarier, abi ben baya adil yaklaşmaya çalışan biriyim genel olarak, o yüzden acımam sana da "embesil aq" yaftası yapıştırırım bu son cevabın yüzünden, çok net : ) iki dakika araştır, verilen linklere bak, google'da sümer kolçak diye arat. araştırmamışsın, belli. internet dedikoduluk bir durumu yok adamın. gerçekten yok.
adamın yaşadığı kafayı güzellemek kadar senin tutumun da hatalı burada. benim eleştirdiğim şey de bu bilmeden, anlamadan konuşma durumu. yapma etme, seni de kaybetmeyelim.
0
inscrutable
(07.07.14)
İki baktım çıktım, sarması beni. Yazacak olsam bende yazarım amk. İlla bi şey okuyacaksam gider kitap okurum.
0
sevgili sen masada değil yatakta güzelsin
(07.07.14)
dedikodudan ne anladığına bağlı linkler çok da derin bir yere yönlendirmiyor zaten açtım baktım ne olduğuna dedikodudan kastım şu ki olan bir olay var, kişi veya kişiler var bu olaylara dahil ama birilerinin uydurduğu bir takım rivayetler olayı çok başka bir yere götürüyor ha eğer söylenen her şeyin özellikle daha uçuk şeylerin de kanıtı varsa tamam hata etmişimdir ama hak ver ki böyle bir şeye de çok vaktimi ayırmadım ayırmam da.
0
🌸proletarier aller lander vereinigt euch
(07.07.14)
Baya ürktüm ben. Yazık adama. Fazla zekadan aklı gitmiş. Çok yakından tanıyorum böyle birini.
Derin anlam yok, her şeyi sorguladığınızda çok orjinal sonuçlara varıyorsunuz. Su arıtma cihazını çay suyuyla deneyip süzmüyor bu demek salaklık değil mesela. Böyle delirmenin eşiğinde yaşayan insanlar var. Kötü bir olay sonrası da kopabiliyorlar.
0
ay nov kung fu
(07.07.14)
knowyourmeme.com

hacı şu yukarıda verdiğim konuda üretilen meme'lere bakıp gülüyoruz da gerçekten bu kafada insanlar da varmış sayende onu görmüş olduk teşekkürler. insan her gün yeni bir şey öğreniyor keanu kardeşim.
0
localhost
(07.07.14)
@proletarier, ben de rivayetlerden tam kastettiğinin ne olduğunu bilmiyorum ama hakkını veririm dediğinin, eyw. sözlükçülerin dediği şeyleri pek siklememek lazım bu noktada çünkü localhost'un dediği gibi olay sözlükten değil reddit'ten çıktı. onun verdiği linkler makul bir başlangıç noktası olur neyin ne olduğunu tartabilmek için. onun dışında adamın farklı farklı twitter hesaplarında tc kimliğinin tertemiz resmini bile görebiliyon aq, tam saçmalık.
0
inscrutable
(07.07.14)
çok zeki olduğunu iddia edenler adamın youtube yorumlarına da baksın ayrıca lütfen. hani çok iyi bildiği ingilizceyle yazdığı. adam full caps lock, FUCK AMERICA. DEATH TO ALL OF THEM. falan yazmış. çok tutarlı, çok dengeli, hesaplı diyorlar mesela sırf tereyağı fiyatı yazdı diye ama 1 dakika boyunca hiçbir şey yapmadığı halde suyu kapatmıyor adam, aynanın karşısında garip garip hareketlerle poz kesiyor.

zeki ama mental sorunları olan, dolayısıyla çok da "normal" olmayan bir adam bence. alışveriş yapabilmek, yalnız başına yaşayabilmek çok sağlam psikoloji gerektirmiyordur sanırım.
0
pescador
(07.07.14)
@inscrutable gayet haklı olabilirsin, akıl sağılığı konusunda pek bir bilgim yok. B hale sonradan gelmiş olabilir, bu durum psikoz hastaları arasında sıradan olabilir. Ama bence bunlar adamın ilginç bir zihne sahip olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Ben o başlıkta kimsenin ah sümercim keşke senin gibi olsam dediğini görmedim. Ki adamın bildiğin deli olduğu , kendi içerisinde tutarsız olduğu vs bir sürü post var. Önemli olan bu değil ki, önemli olan adamın normal hayatımızda görmeyeceğimiz biri olması ve yine normal hayatımızda hiç rastlayamayacağımız bir şekilde zihnini ortaya dökmesi. İşin zevki zaten bütün postları okuyunca çıkıyor. Böyle ilginç birinin zihninde dolaşmak çok acayip bir deneyim bence. Derin anlamlar aramaya gerek yok, entelektüellikle ilgisi hele hiç yok.
0
yakuza123
(07.07.14)
Adamin bahsettigi/ugrastigi islerin herhangi birinden azicik anlayan bir insan zekasinin da normal olmadigini anlar. Zirvaliyor diye zeki demiyoruz.
0
ay nov kung fu
(07.07.14)
Neden zeki diyorsunuz iste onu soruyorum henuz tek ornek gelmedi.
0
🌸proletarier aller lander vereinigt euch
(07.07.14)
(2)

İngilizce Çeviri

alpermete
Biz tedarikçilerimizden AZO boyar madde içermediğine dair belge alıyoruz.çevirisine ihtiyacım var, yardımcı olabilen olursa teşekkür ederim.
Biz tedarikçilerimizden AZO boyar madde içermediğine dair belge alıyoruz.

çevirisine ihtiyacım var, yardımcı olabilen olursa teşekkür ederim.
0
alpermete
(06.07.14)
We obtain documents from our suppliers certifying that they are Azo dye-free.

cümledeki "içermediğine"'nin neye referans verdiği çok belli değil, benim de konu ile ilgili bilgim yok, "they" deyip geçtim.
0
inscrutable
(06.07.14)
we take document from our suppliers which shows doesn't include AZO colorant.

çok basit durdu :)
0
allahinadiylaoku
(06.07.14)
(3)

ingilizce karışık geldi edilgen vs 1 cümle

alm est
İzmir dahilinde saflaştırılması ve çoğaltılması istenen küçükbaş ırklarının damızlık seçimlerini yapmak, bu konuda çiftçilere teorik ve fiziksel yardımda bulunmak.can you translate plaese? (iş tanımım bu, garipseyenler için)terimleri yazayım en azındanküçükbaş : ovinedamızlık : broodstocksaflaştırm
İzmir dahilinde saflaştırılması ve çoğaltılması istenen küçükbaş ırklarının damızlık seçimlerini yapmak, bu konuda çiftçilere teorik ve fiziksel yardımda bulunmak.

can you translate plaese? (iş tanımım bu, garipseyenler için)

terimleri yazayım en azından

küçükbaş : ovine
damızlık : broodstock
saflaştırmak : purify olur sanki
ırk : species
0
alm est
(06.07.14)
to select broodstocks for the ovine species that are wanted to be purified and breeded, to help the farmers on the subject in theorical and physical ways.
0
tepedeki psychedelic adam
(06.07.14)
tabii ben yapmak yazdım ama ayenci kullansak daha mı doğru

selecting broodstocks for the ovine spicies that are wanted to purified and breeded and helping the farmers on this issue in bla bla

ne diyorsunuz efendiler?
0
🌸alm est
(06.07.14)
selecting breeding stock for the ovine species designated for purification and breeding within İzmir, and providing theoretical and practical assistance pertaining to this activity to farmers.

---

broodstock balık çiftlikleri/balıkçılık dahilinde kullanılıyor o yüzden küçükbaşlar için geçerli olamıyor, o yüzden "selecting breeding stock" dedim. "bu ne aq iki defa breeding demiş olduk" dersen direk "selecting stock" yap
0
inscrutable
(06.07.14)
(2)

Türkçe bi oyun vardı

fanila
İstanbul'da geçiyordu, Emre'ydi sanırım karakterin ismi. Daha çok videolarla ve diyaloglarla geçen bi oyundu. Yerebatan sarnıcına falan giriyodu. hatta ilk bölümlerde bi saldırıdan kurtulmak için bi fotoğraf makinesinin flashını falan kullanıyordu vs vs. 6 cd'den oluşuyordu diye hatırlıyorum. var mı
İstanbul'da geçiyordu, Emre'ydi sanırım karakterin ismi. Daha çok videolarla ve diyaloglarla geçen bi oyundu. Yerebatan sarnıcına falan giriyodu. hatta ilk bölümlerde bi saldırıdan kurtulmak için bi fotoğraf makinesinin flashını falan kullanıyordu vs vs. 6 cd'den oluşuyordu diye hatırlıyorum. var mı adını hatırlayan?
0
fanila
(06.07.14)
Lale savascilari,

Dedim ama bu daha fantastik biseylerdi..

Byzantine turkce miydi? Benim akilda ingilizce kalmis o.
0
nwnd
(06.07.14)
byzantine: the betrayal

nwnd, zamanında bir dergi (level muhtemelen) türkçe halini "sırlar labirenti" mi ne öyle sikkotik bir isimle vermişti. türkçeydi ama yani. orjinali ingilizcedir muhtemelen
0
inscrutable
(06.07.14)
(34)

İnternetten tanışılan Erkekle Buluşmak.. ??

Özlen_06
ilk defa gönül işiyle alakalı bir duyuru açıyorum, kafam o kadar karışık ki..6 senelik ilişkim 3 sene önce bitti, kazık yedim ve ilişki bitti. 3 senedir yalnızım; 2 sene yaralarımı sarmakla geçti. 1 yıldır artık hayatımda biri olsun istiyorum, başımı omzuna yaslayabileceğim, bana destek olacak biri
ilk defa gönül işiyle alakalı bir duyuru açıyorum, kafam o kadar karışık ki..

6 senelik ilişkim 3 sene önce bitti, kazık yedim ve ilişki bitti. 3 senedir yalnızım; 2 sene yaralarımı sarmakla geçti. 1 yıldır artık hayatımda biri olsun istiyorum, başımı omzuna yaslayabileceğim, bana destek olacak biri istiyorum ama yok, bir türlü olamadı.

çirkin biri olduğumu düşünmüyorum ama belki kısmetsizlik, belki şanssızlık bilemiyorum.. belki de sosyal çevre eksikliği.. işten eve, evden işe monoton bir hayatım var ve kimseyle tanışamıyorum. arkadaşım pek yok; aslında bir zamanlar vardı, ama bazısı vefasız çıktı, bazısının çıkarı varmış ondan arkadaşmış ben sonradan anladım, bazısını bilinçli canımı yakmaya çalıştığı için ben çıkardım. sonuç: yalnızım ve boğuluyor gibi bir his..

bu karmaşık düşünceler arasında birkaç ay önce bir arkadaşlık sitesine üye oldum. e-postama reklamı düşmüş, pek bir beklentim yoktu öylesine üye oldum. normal hayatta bile bir erkeğe zor ısınabilen ben, bir monitor arkasından bunun zor olacağını tabi ki de biliyordum.

beklediğim gibi de çıktı: "slm tanışabilirmiyiz", "meraba hayat nasıl gidiyor" mesajları inbox'ı doldurdu ve ben nefret ettim. birine ısınacak oldum, "haftasonları boş zamanlarımda karı kız kesiyorum" diye yazınca buz kestim ve hayalkırıklığına uğradım.

ama sonra başka biri mesaj attı, son derece düzgün cümleler, profilimde yazanlarla ilgili hafif esprili bir üslup.. ben de cevap yazdım.. ağırdan almak için, onun 1-2 paragraflık uzun mesajlarını 4-5 gün sonra 2-3 cümleyle cevaplıyordum. yüzyüze olsak uzun uzun sohbet edebiriz hissini veriyordu bana. yakışıklılık derseniz yakışıklı biri değil, ama hayat bana yakışıklılığın önemli olmadığını acı bir şekilde öğretti.

en son 1 ay önce bana çok uzun bir mesaj atmıştı, sonuna da sitem eder gibi "kıymetli vaktinizi almayım özlen hanım, sınavlarınızdan sonra kendinizi daha detaylı anlatmanızı bekliyoruz" yazmış.. bu arada o dönem yüksek lisans mülakatına hazırlanıyordum ve çok yoğun bir dönemimdi. cevap yazamadım. 15 gün önce bir mesaj daha yazmış: "ben hesabımı kapatabilirim" diyerek e-postasını yazmış..

şimdi konu şu ki ben bu kişiyle tanışmak isterim aslında ama korkularım var: sonuçta internet ortamından, arkadaşlık sitesinden tanışıyor olacağız, anlayacağınız hafife alınmak korkusu.. sonra beni beğenmezse, bir daha aramazsa ben bunu kafama çok takarım, aşırı üzülürüm. tamam çirkin sayılmam, ama işte başta belirttim şanssızım. son 1 sene o kadar çok, benimle ilgilenip ümit verip sonra bir daha beni aramayan erkekle karşılaştım ki ! ve hepsinde o kadar üzülüp yaralandım ki ! bu nedenden ötürü, 1 buluşmalık birşey olur diye çok korkuyorum.

bu konudaki düşüncelerinizi, yorumlarınızı merak ediyorum. siz olsaydınız ne yapardınız ? şimdiden vakit ayırıp yazan herkese teşekkür ederim.
0
Özlen_06
(03.07.14)
biraz viral reklam kokuyor sanki
0
mr.goodcat
(03.07.14)
arkadaşlık sitesi olmasa internetten tanışma etme pek tabii ki olurdu ama arkadaşlık sitelerine hiç iyi gözle bakamıyorum. sana da pek iyi gözle bakamadım dolayısıyla, kusuruma bakma.
0
devilred
(03.07.14)
Saçma sapan bir şey bu
0
rubiks cube
(03.07.14)
@mr. goodcat hayır kesinlikle değil, sildim sitenin adını.

@devilred, sana iyi gözle bakamadım derken ne anlamda, arkadaşlık sitesine üye olmam mı ?
0
🌸Özlen_06
(03.07.14)
adam leş, değerli zamanınızı çalmayayım diye trip atan erkek 3. buluşmada öpmeye kalkar, öpmeyince daha büyük trip atar. hiiiiç girme bu işe.

adam leş, trip atan erkek olmaz
0
GibsonRulesv2
(03.07.14)
"işten eve, evden işe monoton bir hayatım var ve kimseyle tanışamıyorum."

"son 1 sene o kadar çok, benimle ilgilenip ümit verip sonra bir daha beni aramayan erkekle karşılaştım ki ! ve hepsinde o kadar üzülüp yaralandım ki !"

hmmmm... monoton takılmaya devam et, illa biri tutar.
0
earthangell
(03.07.14)
öncelikle:

"ama sonra başka biri mesaj attı, son derece düzgün cümleler, profilimde yazanlarla ilgili hafif esprili bir üslup.. ben de cevap yazdım.. ağırdan almak için, onun 1-2 paragraflık uzun mesajlarını 4-5 gün sonra 2-3 cümleyle cevaplıyordum."

bu ne abi ya -____-

asıl cevap: günümüzde o kadar fazla insan internet'ten tanışıyor ve sevgili oluyor ki... her tarafımızdalar, hatta bunu neden yazıyorum, çünkü ben de nispeten uzun sayılabilecek bir ilişkiyi (2 yıl) internet aracılığıyla başlatmıştım. ha sonra bitti ama internet'ten başlaması bu konuda belirleyici değildi.
o yüzden o kadar da olumsuz bakmamanı tavsiye verebilirim. hafife alınmak senden ziyade karşıdakinden kaynaklı bir durum, eğer böyle bir şey yapacağını düşünüyorsan tabii buluşma kararını gözden geçir. aynı şekilde tek defalık bir buluşma ile kalması da internet ile çok alakalı değil.
bunca sene yalnızlığı seçmişsin ve şimdi aksine niyet ediyorsun, ne güzel, bence bu fırsatı değerlendir. tek defalık bile olsa ve sonrasında üzülsen bile "keşke yapsaydım" demenin pişmanlığından çok daha hafif kalacaktır bu.
0
inscrutable
(03.07.14)
Çoğul konuştuğuna göre sonunda gangbang çıkabilir dikkat et.
0
pandispanya
(03.07.14)
O sitelerde takılandan hayır gelmez bence. Sen en iisi aç bi tvittee hesabı bi de güzel çıktıın bi pp koy. Muhabbet falan doğal doğal takıl tvitterda. Bi süre sonra ortamın olur zaten sana da dm den muhabbet açarlar. Muhabbeti hoşuna giden biriyle de buluşursun falan. Oluruna bırak yani.

O siteden hayır gelmez bence.
0
akşemsettin
(03.07.14)
buradan,sözlükten,twitter'dan,face'ten falan olsa yine bir şey demezdim ama arkadaşlık sitelerine üye olanların normal insanlar olduklarını düşünmüyorum.tabi ki istisnaları vardır,siz de bunlardan biri gibi duruyorsunuz hatta ama dediğim gibi naçizane fikrim o.
0
mesa
(03.07.14)
@inscrutable, aslında yalnızlığı ben seçmedim, ama yalnızlık beni seçti. çok derin bir duygusal boşluğun içindeyim. bu boşluk beni her geçen gün daha dibe çıkıyor, artık çıkmak istiyorum.
0
🌸Özlen_06
(03.07.14)
arkadaşlık sitesindeki erkeklerden hayır gelmez...
ben bu konuda olumlu dşünemiyorum... sizin de çaresizliğiniz olarak görüyorum... kısmet gelecektir mutlaka ..
0
inanmazsan inanma
(03.07.14)
olabilir tabii, çok düşük bir ihtimal de olsa düzgün biri olabilir.

senin kezbanlığına dayanmasına bile bir şans vermelisin.
0
[silinmiş]
(03.07.14)
Büyük olasılıkla böbrek.avi değildir ama blöf yiyor da olabilirsin, hesabını kapattığını sanmıyorum. Büyük olasılıkla sadece beklediği ilgiyi bulamadı. Eğer hassassanız ve kötü bir buluşma olursa üzülecek, yıpranacaksanız baştan hiç buluşmayın. Kötü geçen buluşmamayı kaldırabilecekseniz de buluşun.
0
aychovsky
(03.07.14)
Arkadaş sitesinden hayır gelmez diyenlere bakma.

git merkezi bir yerde buluş işte, orada anlaşılır zaten sağlam ayakkabı mı değil mi.

edit: Bu konuda ciddiyim, duyuru Kezbanlarını ciddiye alırsan ohooo...
0
doxanikee
(03.07.14)
@inanmazsan inanma, tabi ki, bunun hepsi çaresizlik. başka bir alternetifim olsa hiç internetten biriyle tanışmayı düşünür müydüm?

ben ilişkim olduğu zamanlarda internetten tanışanlara burun kıvırır, dalga geçerdim. ama şimdi o duruma ben düştüm. hayatta büyük konuşmamak lazımmış.
0
🌸Özlen_06
(03.07.14)
ağırdak almak için 2-3 gün sonra cevap yazmak ne amk. Bu yüzden yalnızdın işte.
0
oğlum çok zor lan
(03.07.14)
@aychovsky evet, hesabını kapatmamış sanırım, yeni bir profil fotoğrafı var profilinde.

buluşma kötü geçerse kaldırabileceğimi kesinlikle düşünmüyorum. zaten 3 sene önce darbe yedim, 2 yılım anti depresanlarla geçti. kendimi yeni yeni toparlıyorum, hassas bir yapım var. eğer beni bir daha aramazsa bunu kaldıramam.
0
🌸Özlen_06
(03.07.14)
çocuk bu kadar ısrar ettiğine göre güzelsin.

selam, naber? kaave?
0
[silinmiş]
(03.07.14)
sana ufak bir tavsiye dinleyip dinlememek sana kalmış.

1- buluşma-
2- sakın buluşma-
3- kendine yeni bir sosyal çevre oluştur evde durma illa ki bir tanıdığın vardır onun aracılığı ile birileriyle tanış(kız olsun erkek olsun fark etmez)
4-tanıştığın kişiler içinden biri olabilir, olmayabilirde o çevreyi kullanarak(kaldıraç etkisi) bir arkadaş bul.

5-sakın o buluşmaya gitme
0
the knight of the apocalypsy
(03.07.14)
belki çok önyargılı ama arkadaşlık sitelerinde takılan bir erkekle ben asla görüşmezdim açıkçası, bence siz de görüşmeyin.

ha mesela, sözlük olur, facebook-twitter olur buradan tanışılabilir, görüşülebilir; ki evlenenleri bile var.

bol şans.
0
istenmeyen evlat
(03.07.14)
Mümkün. Bazen hayattan yarraa yemiş kimseler yalnızlıklarına dayanamayıp bazen sex bazen duygusal ilişkiler kurmak için bu tarz sitelere üye oluyor. Tabii çoğunluğun amacı sex.

Yine de bi tanış bakalım, olmadı bi telefonla görüş.
0
Solem
(03.07.14)
arkadaslik sitesi ne ya. birde universite okumussun ablacim yapmayin etmeyin boyle seyler. ben derim ki burdan bol bol duyuru acin. otu boku herseyi sorun.(trollemeden) kutunuzu yesillendirenlere sans verin.

ayrica iki uc gun sonra cevap vermelere devam ederseniz hayatinizin geri kalaninda basinizi anca kanepeye yaslarsiniz.
0
camiroquay
(03.07.14)
bence arkadaşlık sitesiyle olmaz uzak dur +1
0
basond
(03.07.14)
Ekşiden bul bence, sana paragraflar yazan eleman başka kıza hafta sonu karı kız kesiyorum, bi tane var yakında düşer diyebilir. Arkadaşlık sitesinde düzgün insan bulma ihtimali çok düşük.
0
rhan
(03.07.14)
''ben ilişkim olduğu zamanlarda internetten tanışanlara burun kıvırır, dalga geçerdim. ama şimdi o duruma ben düştüm. hayatta büyük konuşmamak lazımmış.''

bak o kadar öteliyorsun, küçümsüyorsun ki bu ''durumu'' adam dünyanın en düzgün erkeği çıksa bile sen içine sindiremeyeceksin, çıkan en ufak sorunu bile internetten tanışmış olmanıza bağlayacaksın. ha yürürken karşına çıkmış ha internette rastgelmişsiniz ne farkı var? ha sen tutup arkadaşlık sitesine üye oluyorsan bambaşka bir hal alıyor durum ama madem bunu yapıyorsun normalleştirmen lazım içinde. ya da kapat hesabını git yani gayet basit.

bence hiç mail falan atma. bi nane olmaz sizden, adam da pek hoş bi insan gibi değil zaten. üzerime vazife değil tabi ama hayatında biri istemekten önce değiştirmen gereken başka şeyler var gibi duruyor sanki.
0
mayaa
(03.07.14)
bence arkadaşlık sitesiyle olmaz uzak dur +1

kendini küçük gorme +1
0
delifaruk
(03.07.14)
"buluşma kötü geçerse, beni bir daha aramazsa kaldıramam" ne demek ya. o kadar sinirlendim ki, nedir yani dünyanın sonu mu? alt tarafı internetten tanıştığın adam aramayacak seni. eeeeee?? ne olur yani? neyini kaldıramayacaksın ki bunun. bu kadar çıtkırıldım bu kadar naif olmayın yahu. tamam zamanında bir darbe almışsınız eyvallah da hemen hemen hepimiz bir kere aldatılmışızdır, uzun ilişkiden yara alarak çıkmışızdır yani ölünmüyor. biraz cesur olun, cengaver olun. çok istiyorsanız kalabalık bir yerde buluşun, konuşun. aramazsa da aramasın. belki de siz hiç beğenmeyeceksiniz ve bir daha aramak istemeyeceksiniz. napsın adam ölsün mü?
0
rahvanatlargibi
(03.07.14)
@rhan, aslında arkadaşlık sitesindeki erkekler normal hayatta normal olabiliyorlar. ama arkadaşlık sitesindeki kızları hafife alıyorlar, değer vermiyorlar, karşılarındaki kızın duyguları olduğunu, hafif biri olmayabileceğini hesaba katmıyorlar.

duyurumda aynı arkadaşlık sitesinde daha önce mesajlaştığım ama "haftasonu karı kız keserim" diyen bir erkekten bahsetmiştim. bu erkeğin facebook hesabını görmüştüm, 5-6 yaşlarındaki kız yeğenini büyük, kocaman bir sevgiyle seven amcaydı o. annesine sultanım diye hitap eden bir erkekti, birçok arkadaşı olan, sevilen bir insandı o profildeki. yakışıklıydı da.

ve dediğim gibi ısınmıştım.. ama "haftasonları karı kız kesiyorum" dedi bana. o an anladım ki kendi hayatındaki insanlara normal, kendi annesine, kız yeğenine ve iş arkadaşı kadınlara sonsuz saygı var. ama ben değersizim onun gözünde çünkü arkadaşlık sitesinden tanışılan biriyim, onun gözünde.
0
🌸Özlen_06
(03.07.14)
kısa ve net; gitme...
0
bu iste bir yalnizlik var
(03.07.14)
Arkadaş ben de sandım buluşursam başıma bir şey gelir mı, böbrekler gider mi, tecavüze kalkılır mı falan sorusu gelecek.

İnternette tanıştığın adam sen onla buluşunca sorun edecekse orada işi ne? Ayrıca "ciddi" bur şey arayan biri olsaydı arkadaşlık sitesinde olmazdı diye düşünüyorum.

Tabii sosyal çevreyi kaybetmiş ya da çevresinde ışık görmeyen ya da sosyalleşemeyen ya da pek zamanı olmayan insan da bol. Sanırım sitesine göre değişiyor.
0
nawar
(03.07.14)
@Özlen_06 sanal alem diğer arkadaşların ve senin dediği gibi ciddi düşünülen bir yer değil. 60 yaşındaki adamın internette kızlara yazdığını gözümle gördüm, ya tutarsa durumu. ha var mıdır vardır muhakkak, yüzde 1-2.
o yüzden aile etrafından, iş, arkadaş çevresinden takılmak daha güvenilir olur.
0
rhan
(04.07.14)
nası yapıyosunuz olm internetten bi ben mi kaldım netin faydalarını göremeyen
0
mirty
(04.07.14)
Bacım çok ağır kezbansın, yakma adamı.
0
arnold schwarzeneger
(04.07.14)
(8)

Version Control Software Tavsiyesi

titiraprap
Bir dolu program var, github, cvs, svn, mercurial.hangisini kullanmak lazım: *tek kişilik ev kullanımı. amacım yedekleme ve change history. *herşeyiyle local olacak * elbette ücretsiz olacak. * windows da çalışacak.
Bir dolu program var, github, cvs, svn, mercurial.
hangisini kullanmak lazım:
*tek kişilik ev kullanımı. amacım yedekleme ve change history.
*herşeyiyle local olacak
* elbette ücretsiz olacak.
* windows da çalışacak.
0
titiraprap
(02.07.14)
yerelde olacaksa git kullanabilirsin zaten illaki github'a falan push etmene gerek yok.

yok uzak makinede de bir yedeğim olsun, ama kimse göremesin diyorsan bitbucket'dan bir hesap açıp özel depo oluşturabilirsin.
0
selam
(02.07.14)
git, private repository e paralı diyor?
uzak server istemiyorum. herşey lokal olmalı.
0
🌸titiraprap
(02.07.14)
git ile github aynı şeyler değildir, github git repositorylerinin online saklanabilmesini, organize edilebilmesini vs sağlayan bir platformdur, git'in kendisinden bağımsızdır. dolayısıyla git kurup local'inde takılmanın önünde engel yok git beleştir.

sorunun daha spesifik cevabı, cvs'ten uzak dur, diğer üçü senin tercihine bakar. svn de git de kullandım, ikisiyle de aşinalık kazanabilirsin, ikisi de senin faydana olur.
0
inscrutable
(02.07.14)
git, tek kullanıcı için optimal değil denmiş.
0
🌸titiraprap
(02.07.14)
Neden optimal olmasın ya, öğrendikten sonra çok efektif bir source control sistemi. Uzakta dursun istemiyorsunuz ama yedekli çalışmak iyidir, bitbucket'ta hesap önerisine katılıyorum.
0
montreal
(02.07.14)
titiraprap, açıkcası ben o tarz bir düşünceden haberdar değilim, nerede denk geldin merak ettim?
öyle bir şey olsa bile senin kullanım senaryon için verdiğim tavsiyeyi değiştirmiyor, seç birini. için daha rahat edecekse svn seç yani, bir kaybın olmaz.
hatta şimdi aklıma geldi, windows olduğun için svn ile daha rahat da edebilirsin, tortoisesvn gibi bir istemciyle.
0
inscrutable
(02.07.14)
@instructable
özel bir durumda sorun cıkıyormuş sanırım. gerci bende o durum olmaz.

şöyle denmiş:
As there is no centralized server, Git does not lend itself to single developer projects or small teams as the code may not necessarily be available when using a non-repository computer.
0
🌸titiraprap
(02.07.14)
ha anladım. evet bu senin kullanım senaryonu (tek kişilik ev kullanımı, local) pek alakadar etmiyor.
burada bahsedilen durum github'ın varolma sebeplerinden biri, insanlara bedavaya (herkesin görebileceği, public şekilde) o uzak depolama alanını sağlıyor. istediğin bilgisyardan github hesabına bağlanıp pull ile çekebiliyorsun kod tabanını.

ama genel olarak garip bir cümle olmuş çünkü sen svn'i local olarak çalıştırsaydın da aynı kısıtlama olacaktı. kafanı kurcalamasın o yüzden.
0
inscrutable
(02.07.14)
(28)

İyi misiniz?

acccra
Cidden yani. Herkese verdiğiniz samimiyetsiz cevaplara gerek yok. Nasılsınız gerçekten?
Cidden yani. Herkese verdiğiniz samimiyetsiz cevaplara gerek yok. Nasılsınız gerçekten?
0
acccra
(02.07.14)
son dört yıldır toplasan on gün iyi olmadım. sürekli depresyon halindeyim. yaşanacak bir hayatım yok ama; sabrediyorum işte.
0
lafıolmaz
(02.07.14)
keyfim yok ya, ne yalan söyleyeyim.
0
kırmızıkaşekaban
(02.07.14)
Kafam karisik, sinirliyim, hic iyi degilim.
0
headbanger face rip
(02.07.14)
vasilias veya john sandım bir an, kan beynime sıçradı hehe. sakinim.

değilim. mümkünse 17 yaşıma geri döneyim, bir daha da hiç gelmeyeyim. birkaç arkadaşım vardı daha 19 yaşında olmasına rağmen "geçmiş çok güzeldi..." tribi atan, öldürmek istiyordum. onlardan farkım yok şu an.
0
pescador
(02.07.14)
keyifsizim
0
rock n roll
(02.07.14)
valla b.k gibiyim.
0
pandispanya
(02.07.14)
Iyiyim. Biraz sıkıldım ama bulup bunamamak lazım.
0
Lim5
(02.07.14)
abi ben genelde dengeli bir ruh halinde oluyorum ne çok iyiyim ne çok kötü. bugün de öyle. ama bu aralar iş hayatı özellikle darlıyor, mizacımın da halt etmesinden ötürü default bir gerginlik halindeyim.
onun dışında genel bir tatminsizlik var ama hayata yönelik değil de boş zamanlarımı boşa harcamayı çok sevdiğimden kendimle ilgili. pek üretken biri değilim. bu da karakterimin bir parçası oldu sayılır zaten.
al sana gerçeklik, al sana samimiyet bro
0
inscrutable
(02.07.14)
ya aslında iyiyim de belirsizlik olayları sıkıntıya sokuyor aslında şımarıklık yapıyorum farkındayım.
0
stunky
(02.07.14)
Of iyi olmak istiyorum cidden degilim sanirim.
0
barbara herhalde barbara manken olan
(02.07.14)
Bu aralar iyiyim ya, değişik aktivitelere katılıp bir sürü eğlenceli güzel insanla tanıştım. Evde durduğum akşam yok gibi. İşler çok yoğun değil. İyi yani. Tek şikayetim her akşam bir şeyler yapmaktan uykusuz kalıyorum.
0
r_u_h
(02.07.14)
gerçeği bu işte. kimse iyi değil. arkadaş ortamını bırakıp akşam eve dönen adamın bile suratına çöker bu huzursuzluk.

işte tam da bu yüzden nasılsın sorusundan nefret ediyorum. hiç nasılsın diyene şu yukarıdaki cevapları veren oluyor mu.. nezaketen iyim diyorsun sen de soruyorsun falan. saçma bi saçmalık işte.
0
sttc
(02.07.14)
bok gibiyim
0
en lüzumlusundan feyizli bir abiniz
(02.07.14)
değilim. mutsuzum. en son ne zaman mutlu hissettim kendimi bilmiyorum.
0
lionel andres
(02.07.14)
hayallerimde iyiyim.
0
koseli cember
(02.07.14)
boktan hallice bokumsu :) smiley kullanmayi severim ama.
0
she was my baby
(02.07.14)
Iyiym. Geyet keyfim yerinde.
0
yaramazkediyim
(02.07.14)
afedersin ama bu amk ülkesinde kim iyiki?

cevap : özellikle son 5 senedir iyi değilim.
0
false pretension
(02.07.14)
değilim.hiç iyi değilim.
0
proustun bir aski
(02.07.14)
Acayip kotuyum, bir yandan bitmek bilmeyen bel agrilarim, bir yandan su aptal tercihler. Rahatlamami saglayan, iyi hissetmemi saglayan bir sey bile yok neredeyse
0
Idonthaveausername
(02.07.14)
lan cevaplari okudum kendimi kotu hissettim. cok mutluyum ben, niye herkes bu kadar mutsuz?
he ulke bok durumda. hayatta napicagmi bilemiyorum, kayibim bu aralar. sevgilim binlerce kilometre otede, 3 haftadir gorusmuyoruz onumuzdeki bir bucuk ay gorusemiycez. vs. vs. derdim yok diil ama cok da mutluyum yani. bende sorun heralde.
0
gerard
(02.07.14)
Hayalini kurduğum herşeyi yaptım ama baktım mutlu değilim.. Günde 2 öğün antidepresan almasam dipteyim. Yaklaşık 1 haftadır kıta değiştirdim. Ne TV ne gazete ne internet var hayatımda. Sonra düşündüm ki bu ülke bizi bu kadar mutsuz eden. Her gün her öğün televizyonda höyküren adamlar. Gerdiler ve yordular bizi. Onlar cep doldururken biz mideyi antidepresanlarla doldurmaya başladık..
0
hakikibulut
(02.07.14)
gerard, dalga geçmiyorsan, o nasıl bir mutluluk anlayışı lan?
ha ama sonuçta ben de mutsuz değilim, biri sorsa iyiyim derim, gerçeği de yansıtır. ama özellikle çok mutluyum demeyi hakeden bir durum yok, o yüksek mutluluk "high"ları geçiyor zaten aq.
0
inscrutable
(02.07.14)
nötr. kötü değilim ama iyiyim de diyemem.
0
harekatamiri
(02.07.14)
İyiyim. Allah bu günümüzü aratmasın.
0
Son Müzakereci
(02.07.14)
iyi değilim aslında. ama daha kötüsü etrafımdaki insanlar da iyi değiller.
0
zvonimir
(02.07.14)
@inscrutable. yok dalga gecmiyorum. hayatimda sikayet edecek hic birsey goremiyorum. yani istedigim herseye sahip olabilicegimi soylese biri, hayatimda birseyler degistiririm de, bu haliyle de mutluyum. sabah kalkiyorum mutluyum, sevgilimle telefonda konusuyorum mutluyum, ne biliyim ben genel olarak mutlu bir insanim sanirim. yarin iyi bir haber alsam tabi ki daha mutlu olurum, o "high"lardan biri olur bu evet. ama su anda biri gelip bana sorunca cok mutluyum lan hayat super diyorum iste ne biliyim.

deliyim belki de :)
0
gerard
(02.07.14)
Degilim, 6 aydir basvurdugum tek bi isten bile olumlu donus olmadi. Ki iyi bi uni.den ve bolumden fena olmayan bi ortalamayla mezunum. Ozguvenim yerlerde. Oyle.
0
saçdemeti
(03.07.14)
(7)

şövalyeli FPS

KidLazer
selam bildiğiniz krallık dönemlerinde geçen FPS var mı Chivalry gibi. yalnız bu oyunu pek sevmedim karakterler çok fazla saçmalıyor vs. bir de adamın boğazı kesilince ölsün lütfen az biraz realizm sdf tşk
selam

bildiğiniz krallık dönemlerinde geçen FPS var mı Chivalry gibi. yalnız bu oyunu pek sevmedim karakterler çok fazla saçmalıyor vs. bir de adamın boğazı kesilince ölsün lütfen az biraz realizm sdf

tşk
0
KidLazer
(02.07.14)
War of the Rose var Chivalry'den de kötü, sanırım bunların en iyisi yerli malı yurdum malı Mount & Blade serisi...
0
Tutesh
(02.07.14)
ben de onu diyecektim mount and blade warband iyidir.
0
acccra
(02.07.14)
www.bundlestars.com

bundlestars'da indirimde şuan.
0
klakie
(02.07.14)
Hexen ve Hexen II vardır, en eskilerden ama en güzeli. Tabii 15-20 senelik oyun grafikleri pek tatmin etmeyecektir.

Yine aynı zamanlardan Witchaven vardır. Aksiyon FPS aradığınızı düşünüyorum.

Bunların dışında Elder Scrolls serisi var, fps perspektifi ama RPG elbette. Might and Magic var...biraz ucundan Thief var.

aklima bunlar geliyor.
0
kuja
(02.07.14)
"baya aşırı eski" ekolünden oyun önereceksek die by the sword'u da atlayamayız, onu da ben ekleyeyim.
0
inscrutable
(02.07.14)
chivalry, war of the roses ve m&b işte. bu üçlü sanıyorum bayrağı taşıyorlar ama aralarından en iyisi bence de m&b.

yalnız bir kickstarter projesi olarak başlayan Kingdom Comes: Deliverance var. ne zaman çıkar diye gün saymak lazım cidden. bunu da paylaşmış olalım.
www.kickstarter.com
0
advice duck
(02.07.14)
aralarında en iyisi m&b durmasına rağmen pek sarmadı açıkcası. sanırım ben Kingdom Comes: Deliverance'ı bekleyeceğim eğer dedikleri kadar başarılı iş çıkarırlarsa çok sağlam sallarlar oyun piyasasını izlemeyen varsa mutlaka izlesin
0
🌸KidLazer
(03.07.14)
(12)

İnsanların değişmeyeceğine inanan var mı?

kamera motor
şimdi facebookta gördüm bu arkadaşı yine hatırladım ve yüzüme bir gülümseme oturdu. birkaç önyargı kırmak için açıyorum başlığı da. (ben de feci önyargılı bir insanımdır)lisede feci serseri bir eleman vardı. biz lisenin yda kısmındaydık, o düz lise kısmında. gerçekten aşırı serseriydi, çevresindeki
şimdi facebookta gördüm bu arkadaşı yine hatırladım ve yüzüme bir gülümseme oturdu. birkaç önyargı kırmak için açıyorum başlığı da. (ben de feci önyargılı bir insanımdır)

lisede feci serseri bir eleman vardı. biz lisenin yda kısmındaydık, o düz lise kısmında. gerçekten aşırı serseriydi, çevresindeki insanlar hep adam bıçaklayan, kavgalara giren tiplerdi. o da onlardandı esasında ama biraz daha ılıman biriydi. öbürleri gibi kökten it kopuk değildi. aynı zamanda kendisi ağır ülkücüydü de. derslerle zaten ilgisi olmadığını söylememe gerek bile yok.

neyse. lisede, tiyatro çalışması başlıyordu sene sonunda sahnelenmek üzere. ciddi bir iş, öyle ilkokul piyesi tarzında değil. 1 sene hazırlanılacak vs. ben girdim, bir kaç arkadaş daha seçildi ve girdi. tüm bunlardan belli bir süre sonra da, hocamız zorla bu elemanı aldı tiyatronun başrolü yaptı.

ilk başta çekingendi eleman hani tiyatro nasıl yapıcam diye. ama rol yeteneği olan biriydi, taklitler vs. yapardı. kiloluydu da, biraz ata demirere benzetebilirim :)

çalışmalara başladık, baya komik ve makara biriydi sokaktaki ve arkadaş grubunun arasındaki it kişiliğinin yanında. baya eğlene eğlene çalışıyorduk, bol bol da çileler çekiyorduk geri kaldığımız zamanlar. okul bitiyor biz tiyatro kasıyorduk akşama kadar. eleman zaten çok kez çıkıp gitmek istedi ama başrol yükü onun sırtında olduğu için elbette izin vermedik.

hayatında okumadığı kadar şeyi sırf o tiyatro tekstini okuyarak okumuştur.
ve ilginç bilgi: lisedeki hocamız da kürttü ve bdp'li biriydi. hani elemana ülkücü demiştim ya ilginç bilgi olarak aklınızda kalsın.

hem hoca bize güvendi, hem o elemana güvendi. feci çileler çektik, çok sevdiğim de biri oldu eleman giderek kötü huyları törpüleniyordu. diğer it kopuk arkadaşlarıyla daha az vakit geçirdiği için.

ilginç bir şekilde düşünceleri de değişiyordu. "tabu" diyeceğimiz şeyleri konuşuyordu vs.

neyse. bu elemanın üniversite kazanmaya yaklaşma ihtimali bile yoktu. ihtimal bile diyemiyorum yani: im-kan-sız.

ama noldu biliyor musunuz? hayatında ilk kez bu elemanın elinden birisi tutmuştu, hocamız sayesinde bu tiyatroda olağanüstü başarılı bir rol çıkardı. yani o kadar iyiydi ki size burada anlatamam. profesyonel seviyeye çok yakın belki de o seviyede bir performans sergiledi.

düşünceleri değişti, hoca da elinden tuttuğu için geleceğine daha farklı açıdan baktı. önce bir tiyatro okuluna girdi, ardından oranın aracılığıyla bir konservatuvar. şimdi bakıyorum, entelelktüel biri olmuş resmen. arkadaş çevresi çok daah düzgün insanlarla bezeli, okuduğu kitaplara filmlere bakıyorum. çok acayip amk.

ilk tanıdığım günkü elemanla bunun arasında en ufak bir ortak nokta yok.
şimdi facebooktan gördüm yine, yüzüme bir gülümseme oturdu. yanlış yönlendirmelerle, ilgisizlikle neredeyse yoldan çıkacak biriydi. esrarkeş biriydi, belki tiner bile çekiyordur orasını bilmiyorum. ama şuan çok başka biri. niye? çünkü biri elinden tuttu. hem de elinden tutan kişi, bu elemanın siyasi olarak "nefret ettiği" kanatta biriydi :)

ülkücülükten eser yok zaten, sola yatkın paylaşımları olmuş.
adamın hayatı değişti amk. demek peri masalı diye bir şey var.

belki de normal şartlarda bugüne kadar hapise düşecek ya da bıçaklanacaktı kim bilir.
0
kamera motor
(02.07.14)
marjinal biriymis, normalde degismez insan.
0
nawres
(02.07.14)
insanlar değişmiyor.
0
orpheus
(02.07.14)
seni atomu parçalamaya davet ediyorum.
0
vendorth
(02.07.14)
bu hikayedeki insanın da karakteri değişmemiş. değişen çevre ve koşullara bağlı olarak yeni ortama uyum sağlamış.
0
orpheus
(02.07.14)
İnanırım. Ama değişimi insanın istemesi lazım. Özellikle 20'li yaşlara kadar çok daha kolay gerçekleşiyor bu değişim. o çocuk da kurtulmayı, bir işe yaramayı zaten istiyormuş ve hocası ona vesile olmuş. Sevgi çok önemli bir anahtar; ama sadece değişimi gerçekten isteyen bir insan için.
0
pandispanya
(02.07.14)
insan ve herşey değişir. sadece değişim biraz uzun sürer. kendi iradesi ile değişmeyen ise aşınır ve çürür.
0
dutyemişbülbül
(02.07.14)
insanların değişip değişmeyeceğine örnek olarak lise seviyesini vermek bence tam doğru değil. lise seviyesinde henüz insanların karakteri oturmamış oluyor, bilakis ergenliğin etkisiyle o yıllarda büyük bir kendini-keşif sürecinde olduklarından değişmeye, farklı yollara girmeye her zamankinden daha eğilimli oluyorlar.
0
inscrutable
(02.07.14)
toplum değişir, insan değişir.

bazı şeyler bizim gözlemleyemeyeceğimiz bir hızda değişir sadece.

yaşasın toplumsal evrime olumlu katkıda bulunan insanlar.
0
sanxis
(02.07.14)
insanlar dahil her bir şey bal gibi değişir.

"insanlar değişmez" duyduğum en saçma sözlerden biridir.
0
Lorik Cana
(02.07.14)
siyasi fikirleri değişebilir, huyları değişebilir ama ben bunu dönemlere ayırıyorum... lisedeki bir çocuğun her şeyi değişebilir. ama 40 yaşından sonraki insanların ne huyu ne suyunun değişmesi çok kolay değildir... en fazla namaza niyaza başladıklarını görüyoruz içkiyi bırakıp ama paragözlükleri değişmiyor...
0
inanmazsan inanma
(02.07.14)
hikayeyi okumadım
başlığa cevap olarak; insanlar değişir kesinlikle
0
gaza gelen
(02.07.14)
orpheus+1
0
Eccentric
(03.07.14)
(8)

çakma xbox 360 controller mağduriyeti

proletarier aller lander vereinigt euch
7 ay kadar önce 50 küsür liraya çakma bir xbox 360 controller aldım çakmaydı ama hiç fena sayılmazdı ara sıra stickler sorun çıkarıyordu ama iki evirip çevirince düzeliyordu ta ki bugüne kadar sanırım vadesini doldurdu şimdi ben bilemiyorum orijinal alsaydım ne kadar giderdi bu gamepad'ler benim içi
7 ay kadar önce 50 küsür liraya çakma bir xbox 360 controller aldım çakmaydı ama hiç fena sayılmazdı ara sıra stickler sorun çıkarıyordu ama iki evirip çevirince düzeliyordu ta ki bugüne kadar sanırım vadesini doldurdu şimdi ben bilemiyorum orijinal alsaydım ne kadar giderdi bu gamepad'ler benim için kablolu kablosuz fark etmez hatta kablolu daha bile iyi olur pili bitti vs derdi olmaz nasıl olsa ufak ekrandan oynuyorum uzaklaşma şansım yok pek fazla. ne önerirsiniz ne alayım orijinal kablolu xbox 360 controller mı yoksa başka bi şey mi yoksa xbox 360'ın çok kaliteli bir çakması mı ?
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(01.07.14)
logitech wireless gamepad f710 gayet iyidir.
0
inscrutable
(01.07.14)
evet herkes iyi diyor ama xbox 360'daki tuş dizilimi çok daha rahat geliyor bana öyle değil mi ?
0
🌸proletarier aller lander vereinigt euch
(01.07.14)
2 senedir xbox 360'ımla beraber kullanıyorum sağa sola fırlattım sıkıntı yok.
0
mattiadestro
(01.07.14)
Peki piller ne kadar dayaniyor ?
0
🌸proletarier aller lander vereinigt euch
(01.07.14)
pil çok değişken abi ama duracell'le bir ay civarı gidiyor.
0
mattiadestro
(01.07.14)
yakınsan ekrana, kabloludan şaşma derim ben. 90 liraya bimeksten aldım sorunsuz kullanıyorum.
0
kafadanbacakli
(01.07.14)
urun.gittigidiyor.com

arkadaşlar sizce böyle bi şey mümkün mü bu paraya?! wireless controller üstelik en ufak bir ihtimal bile vermiyorum ama bir de sizin fikrinizi almak istiyorum.
0
🌸proletarier aller lander vereinigt euch
(01.07.14)
amazonda 45 dolar, çok çok zor orjinal olması.

www.amazon.com
0
mattiadestro
(01.07.14)
(5)

Gerilim filmi önerisi istiyorum.

djarwi
14 yaşındaki kuzenimle izleyeceğim için, cinsel içeriğin abartılmadığı filmleri tercih ederim.
14 yaşındaki kuzenimle izleyeceğim için, cinsel içeriğin abartılmadığı filmleri tercih ederim.
0
djarwi
(30.06.14)
sanal hayvan
(30.06.14)
inscrutable
(30.06.14)
(bkz: case 39)

dün izledim ve gerildim. konu klasik olsa da oyunculuk dehşet.
0
devilred
(01.07.14)
Rec
0
cemlemikonusuyorsun
(01.07.14)
prisoners
www.imdb.com
0
koyusiyah
(01.07.14)
(24)

Çok Sıkıntı Çekmek

oraletarya
etrafınızda var mı böyleleri? hayatının maddi manevi, ailevi, mesleki, dostluk, aşk vs. tüm alanlarında uzun süre sıkıntı çekip düzelen? refaha kavuşan? gördünüz mü hiç? yoksa yıllardır aynı teraneler sürüp gidiyor mu? kendi adıma konuşmak gerekirse pozitif/aktif bir insan olmama rağmen her işim ter
etrafınızda var mı böyleleri? hayatının maddi manevi, ailevi, mesleki, dostluk, aşk vs. tüm alanlarında uzun süre sıkıntı çekip düzelen? refaha kavuşan? gördünüz mü hiç? yoksa yıllardır aynı teraneler sürüp gidiyor mu?

kendi adıma konuşmak gerekirse pozitif/aktif bir insan olmama rağmen her işim ters gidiyor. Ve bunu ben abartmıyorum. üç beş yakın çevrem şahit. Yani 2-3 sene hadi eyvallah diyorsun, çevrenden umut veriyorlar, her şeyin bir zamanı var falan diye klişe laflara maruz kalıyorsun bekliyorsun ama yok. aradan 10 sene geçmiş değişen hiçbir şey yok. hayat seninle taşak geçiyor sanki. sanki değil geçiyor. anlayamıyorum artık. var mı sabredip düzelen?
0
oraletarya
(29.06.14)
2004 yilinda ahsap bir binanin merdivenlerine oturup ben ne zaman mutlu olacagim diye kendime sormustum. kac yil gecmis. ayni.
0
wolinska staniszewski
(29.06.14)
şu satırları yazabiliyor olmanız, dünyadaki en şanslı üst %5'lik dilimde olduğunuzu gösteriyor. hadi %10 diyelim ama çok şanslısınız yani.

bi kere ordan başlayalım. çok sıkıntı çektiğinizi söylemeyin yani.

her işinizin ters gitmesinin asıl sebebi, Tanrı sizin daha iyi yetişmenizi istediği için olabilir. İleriki zamanlara daha iyi hazırlıyodur sizi. Ben geçmişime dönüp baktığımda, ağlamaklı hâle geldiğim olayların çoğunu, iyi ki yaşamışım diyorum. İyi ki başıma gelmiş ve tecrübesini kazanmışım. Onu yaşadım, şunu öğrendim, bunu yaşadım, onu öğrendim, çok sağlamlaştım diyorum yani.

Burada size düşen görev, pozitif, aktif olmaya devam etmek. Ama çok daha önemli bir püf noktası var: Sebatkâr olmak.
İşin sırrı bu. Sebat ederseniz, sabırlı olursanız, sonunda siz galip geliyosunuz.
0
compadrito
(29.06.14)
compdrito ilk paragrafı acabilir misin ne alaka internete giren mi sanslı oluyor
0
partizan
(29.06.14)
Her şeyi yoluna koymak sandığından daha kolay. Sadece durup biraz daha bekle
0
labanon
(29.06.14)
neye karşı sabır gösterdiğimi bilmiyorum ki? yani sabrımın karşılığı ne olacak? bir başkası niye bu şekilde yaşamak zorunda değil ya da? elbette daha kötüleri görmüyorum gibi bir şey değil. ama daha kötüsü somut şeyler. savaş, büyük hastalık vs gibi. bizim ki bir kanser gibi.

o nasıl tavsiye anlamadım @labanon
0
🌸oraletarya
(29.06.14)
etrafindakilerin ve senin sagligin yerindeyse sukret. onun disinda her sey olacagina varir. bir de hic bir zaman cok buyuk hayallerin olmasin, gerceklesmediginde daha cok uzulursun.

nacizane tavsiyelerim bunlar
0
exlibris
(29.06.14)
@compadrito nun ilk paragrafina istinaden soyle bir metin var yillardir dolasir internette.
cok klise olmakla birlikte dogruluk payi var diye dusunuyorum

* Eger bu sabah saglikli uyandiysaniz, bu hafta ölecek olan 1 milyon kisiden daha sanslisiniz.
* Eger hiç savas görmemis, hapse düsmemis, iskence görmemis, açlik çekmemisseniz dünyadaki tam 500 milyon kisiden daha sanslisiniz.
* Eger evden çikinca bir belaya, tutuklamaya, iskenceye ugrama ihtimaliniz yoksa, 3 milyar kisiden iyi durumdasiniz.
* Eger dolabinizda yiyeceginiz, sirtinizda giysiniz, üstünüzde çatiniz ve uyuyacak yeriniz varsa dünyanin %75'inden daha zenginsiniz.
* Eger bankada ve cüzdaninizda paraniz varsa, birilerine yardim yapabiliyorsaniz, dünyanin ilk %8 zenginlerindensiniz.
* Eger anne babaniz sag ve evliyse çok ender kisilerdensiniz
* Eger bu yaziyi okuyabiliyorsaniz, 2 milyar okuma yazma bilmeyenden daha sanslisiniz !!!
0
exlibris
(29.06.14)
partizan hemen açıyım:

internete giren değil,

okuma yazma bilen, Türkçe okuma yazma bilen, internete giren, çok büyük bir ihtimalle lise mezunu, büyük bir ihtimalle üniversite öğrencisi, bir ihtimal üniversite mezunu olup, Türkiye'de yaşayan, çok büyük bir ihtimalle başının üzerinde bir çatı olan, evinde buzdolabı, tuvalet ve banyo olan, az da olsa düzenli bir geliri olan, rahat nefes alabilen, kakasını ve çişini rahat yapabilen, rahat yürüyebilen, herhangi bir yeri ağrımayan, her gün cacık ve menemen yiyebilecek bir parası olan, elinin altında öğrenme ve gelişme imkânları olan, kaliteli sağlık hizmetlerine erişimi olan birisi. (Tahmin bunlar tabii).

Hele bir de analı babalı büyüdüyse o kişi, hele bi de o anne baba arıza kişiler değilse,

çok çok şanslıdır bu kişi, dünyada yaşayan diğer insanlarla karşılaştırıldığında...
0
compadrito
(29.06.14)
bakalım artık, bu sene işleri yoluna koyarsam "ben varım" derim, koyamaz ve diyemezsem sesimin çıkabileceği bir mekanda değilimdir.
0
devilred
(29.06.14)
@compadrito @exlibris bunlarla mutlu olabiliyorsanız saygı duyuyorum.

ancak çabanın karşılığını, mücadelenin sonucunu alamamak başka bir şey. yani ben oturduğum yerden şikayet eden biri olsam eyvallah. ama bazı şeyleri düzeltmek için çaba gösteriyorum, kendimi değiştiriyorum sıkıntı burada. karşılıksızlık. bir de senin kadar çaba göstermeyenler senden daha ileride, mutlu olduğu vakit bu söyledikleriniz işe yaramıyor işte.
0
🌸oraletarya
(29.06.14)
compadrito ve exlibris doğru şeyler söyleseler de söylenenler biraz klişe kalıyor, sonuçta kendi dertlerine yönelik algını dünya ortalaması üzerinden soyutlayabilsen bu duyuruyu sana açtıracak itki zaten oluşmazdı.
ben wolinska'nın dediğini kendime daha yakın buldum. bazılarımız hakikaten ahşap binanın merdivenlerine oturmaya daha meyilli oluyor, ben de öyleyim, sen de öyle olabilirsin.
referans verdiğim üç kişinin de ortak yönü -- evet, illa ki işin içinde biraz şımarıklık var. ama eğer buradaysan olmak zorunda zaten.

sana net bir şey söylemem de zor. on senedir ters giden işlerin nelerdir, neden on senedir ters gidiyorlar. bunların içini açmak, irdelemek, gerekirse deşmek gerekir sana anlamlı bir geri dönüş yapabilmek için.
0
inscrutable
(29.06.14)
hayatının maddi manevi, ailevi, mesleki, dostluk, aşk vs. tüm alanlarında uzun süre sıkıntı çekip düzelen? refaha kavuşan? gördünüz mü hiç? yoksa yıllardır aynı teraneler sürüp gidiyor mu?

Soru bu. Bu soruda benim itirazım, refah içinde olmadığınızı düşünmeyin. Bulunduğunuz nokta çok iyi. Dünya nüfusunun %90'ından iyi durumdasınız. Ona dair bi şükredin bi kere. Şükretmeden bu işler yürümez.

Sonra o noktadan itibaren ne yapabiliriz, ona bakalım.

Allah etmiye, siz bunlardan şunlardan şikayet ederken, görünmezinden bi hastalık çıkar gelirse, bugünleri arar olurusunuz o zaman. 20 bin çeşit hastalık var hocam. Yanlış hatırlamıyosam böyle bir rakam yani. İnsan bu rakamları duyunca, hâline şükrediyor.

Farklı bi şekilde düşünün yani. Ben ilkokuldayken neden kan kanseri olmadım? diye sorun mesela. Hayat sizinle taşak geçtiği için mi kan kanseri olmadınız ilkokuldayken? (İlkokul 1. sınıf, kan kanseri ve bana karnesini gösterdi. Bak abi! Hepsi pekiyi!!!)
0
compadrito
(29.06.14)
sayın klişe meraklıları. klişe ne demek?

ona bakarsanız 2+2=4. bu da çok klişe. çok banal hatta.
0
compadrito
(29.06.14)
klişe meraklısı değilim, bu duyuruda klişenin anlamını bilmeyen yoktur diye tahmin ediyorum.
0
inscrutable
(29.06.14)
başkalarının haline bakıp kendininkine şükretme zavallılığı ve iğrençliğine saplamanın, bu eksende tavsiyeler verenlerin peşinden gitmenin dışında her şey senin iyiliğine olabilir, ama o zavallılar değil; onları dinleme.

sorduğun soru son derece muğlak ve açık uçlu. ayrıntı veremiyorsan, diyebilirim ki beklentilerinin yüksek oluşu, ya da beklentilerini "american dream" eksenli şeylerin oluşturuyor olması da senin 1'i 2 gibi hissetmene neden olabilir. Ayrıntı verirsen daha bişy diyebilirim belki, yoksa dünyanın bin türlü hali var; böyle bir soruya ne desek yalan olacak.
0
dafaiss
(29.06.14)
Şu an neden bahsettiğin hakkında pek bir bilgi olmayınca çok net bir şey söyleyemiyorum. "Dağına göre kar vermek" gibi bir konuşmaya da girmeye niyetim yok. Niyetim, hiç bir zaman hiç bir çabanın boşa gitmeyeceğini söylemek. Değerini bulmayabilir, yıllarını da geri getirmeyebilir ama boşa gitmez. Pislediği, ölüsü bile boşa gitmiyor insanın şu dünyada, gübre oluveriyor. Bambaşka bir alanda orada öğrendiği tecrübeden yararlanabiliyor insan. Şu an ihtiyacın olmayan, üzen, sıkıntı veren, anlamsız gelen herhangi bir şey, ileride ya zaman harcamaktan kurtarır, ya daha bilge yapar ya da daha deli, cesur, vb. yapar ya da öyle bir denk gelir ki kilit bir noktada günü veya daha fazlasını kurtarır. "Otur ve şükret bakayım" anlamında demiyorum bunu da, istersen küfret ama boşa gitmeyeceğini bil. Onları seni sen yaparken, büyütürken belki de seni bambaşka bir şeye hazırlıyor, bilemezsin; kimse bilemez. Belki de hazırlamıyor ama ileride zor durumlar için sana bir tecrübe kazandırıyor.

Soruna cevap olarak sabredip düzelen çok tanıdığım oldu. Sonradan tekrar dağıtanı da oldu. Kimse Everest'e çıkıp tahtını kurmadı, kimse Mariana Çukuru'na düşüp orada da boğulmadı, arasında gittiler geldiler. Buna evsizler, hastalar da dahil. Tamamen kişinin olaya bakışı bu gerçekten hayatı tehdit edici şeyler dışında. Pozitif bir insan olduğunu söylüyorsun, bu da gelip geçen bir an olabilir, yarın burada söylediklerini düşünmeyecek bile olabilirsin.
0
aychovsky
(29.06.14)
american dream gibi bir beklentim yok. ayakları yere basan birisiyim. tercihlerim var. sadece az ile yetinemiyorum. az ile yetinmek maddi olarak değil. misal mesleki olarak daha iyi daha büyük şeyler yapmalıyım. tasarımcıyım. ama buna ortamım yok. rahat bir hayat, doğru müşteri eğitim vs gerekiyor bunun için. sürekli meşgul olmak istiyorum. gezmek öğrenmek keşfetmek. bunlar zaman ve maddiyat tabi. okuma fırsatım olmadı lise mezunuyum. sırf okumak için okumak değil de üniversite bana çok fazla şey kazandıracaktı çevre, imkan vs. o yüzden eksikliğini hissediyorum. normal memur gibi bir iş hayatım da olmadığı için kendi ayaklarım üzerinde durduğum için okuma fırsatım yok. aslında o kadar fazla detay var ki işte neresinden başlasam diye düşünüyor insan. yani ideallerim ve imkanlarım arasında sıkışığım. bu sıkışıklık da bir de günlük işlerimin sürekli ters gitmesi, kendime özel alanlarımın olmaması daha da sinir bozucu. murphy yasaları işte. öbür tarafta arkadaş çevrem çok kısıtlı. doğru insan eksikliğim var. kafadar insan/eş. biraz da değişiğim bu yüzden. sözlükten bile hacı sen neyi savunuyorsun diye bir sürü mesaj geldi. aslında çok basit. saplantılı, milliyetçi, fanatik, faşist, değilim. hakkaniyetli olmaya çalışıyorum. az biraz elitistlik yok değil. ama gerektiği kadar. özgürlükçü, hümanistim. kemalizmle birlite osmanlı'yı islamı eleştiremezmişim gibi bir done ile geliyor insanlar. yani kısaca doğru yerde doğru insanlar arasında değilim ve ömür geçiyor. çok konuştum.
0
🌸oraletarya
(29.06.14)
Sorunuza cevap olmayacak ama size tavsiyem "x'im y'ninki gibi olsaydi boyle olmazdi" demekten kacinmaniz. Her durum kendi icinde degerlendirilir ve imkanlar dahilinde sonuclandirilir. Siz kendi imkanlarinizla en iyiye kosmaya calismalisiniz ve daima bulundugunuz durumun farkinda olmalisiniz. Farkindalik gercekten cok onemli.
Misal universite demissiniz, universitenin sizr katacagi kadar seyi (ki bu isi yaptiginiza gore bu ancak teorik bir katki olabilirdi) kendiniz de internetten ogrenebilirsiniz. Cok fazla bir katkisi olmayacakti inanin. Doktor, avukat olmadiginiz surece universite (buyuk harflerle) "ulkemiz icin" sadece etiket getirir.
Bu dedigimi yanlis anlamayin ama saydiklariniz biraz bahane bulmak oluyor. Kendim de surekli ayni hataya dustugum icin bunu soyluyorum.
0
ay nov kung fu
(29.06.14)
tasarımcıdan kasıt web mi, grafik mi, moda mı, ürün tasarımı mı onu tam anlamadım ama, ingilizcede ''self-trained'' diye bir şey var ve alanında sadece kendi kendini eğiterek meşhur olmuş bir sürü insan var.

azimle sıçan taşı deler.

sağlık, gugıl, zaman, emek, kararlılık ve sebatkârlık. sizin bunlara ihtiyacınız var.

psikolojideki frustration yani köşeye sıkışmışlık hissine kapılmanıza gerek yok. siyasete kafa yormanıza, polemiklere girmenize hiç gerek yok. düşüne düşüne çözebileceğiniz bişey diil çünkü. sizi çıkmaz sokaklara sokar sadece.

günlük işlerin sürekli ters gitmesinden, arıza müşterileri, zor işleri, beğenmeyen müşterileri kastediyosanız, bu olumlu bişey. çünkü öyle ortamlarda çok iyi gelişir insan. gavurcada ''hands-on practice'' deniyo buna ve iş hayâtında çok geçer akçe. en boktan sorunları çöze çöze, sonunda en usta siz olursunuz. size daha çok iş gelir.
0
compadrito
(29.06.14)
arayüz, geleneksel ikisi de var. sanat yönetmeni olarak çalışıyorum. arkadaşlar insanın belli sınırları belli yetenekleri vardır. mesleğimde sekizinci senem. zaten bu noktaya eğitimsiz kendi çabalarımla geldim. yani bahane bulup köşeye sıkışmışlık hissiyle bekleseydim lise mezunu bir işsiz olarak kahvelerde sürtüyor olurdum. ilkokul mezunu esnaf bir babanın oğluyum. liseden beri kendi ayaklarım
üzerinde duruyorum. mesele sarf ettiklerime karşın isteklerime kavuşamamış olmam onca sene. siyasete hususu da kafa yormak değil örnek amaçlı verdim. kalıplaşmış insanların fazlalığından.

klişe tabirle relax bir tip değilim. detaycı araştırmacı dikkatli disiplinli. ama bunların karşılığını alamıyorum olumsuz alıyorum.
0
🌸oraletarya
(29.06.14)
bu kadar büyük bir adım atabilmiş olmanız, potansiyelinizin çok yüksek olduğunu gösteriyor. demek ki hiç bozmadan bu tempoda 10 sene daha çalışırsanız, özlediğiniz refaha kavuşacaksınız.

size american dream'den bir örnek vereyim. AT&T gibi bir şirketin Ar-Ge laboratuarından emekli 75 yaşında elektronik mühendisinin, 2 bin dolar aylık maaş için, yerde dizlerinin üstünde sürünerek bilgisayar kurduğunu gözlerimle gördüm.

maaş hakkında bir fikir vermesi bakımından,

www.eksiduyuru.com
0
compadrito
(29.06.14)
bence senin sorunun, ne yalan söyleyeyim, biraz da bulunduğun ülke. yani sadece sana bakmıyor.
zaten kolay olmayan ve çok efor isteyen bir işi kendi çabalarınla öğrenmiş ve yürütüyorsun. seni tebrik ederim bunun için. ancak anladığım kadarıyla istediğin şeyler için sana lazım olan şey bir network. yani burada o sığ, kartvizit-değiştokuşu üzerinden ilerleyen networkingden bahsetmiyorum tabii ki... birlikte iş yaptığın, bu süreç dahilinde yardımının dokunduğu insanlardan oluşan bir network, ki yapılacak bir işleri, ya da onların yakınındaki insanların işleri olduğunda sana gelsinler, önce sana danışsınlar.

bunları sen de biliyorsun. ne var ki türkiye'de böyle bir şeyi sağlamak eminim bir avrupa ya da amerikaya kıyasla daha da zor, yani en azından senin alanın için böyle olduğunu tahmin ediyorum. ama şundan eminim, maalesef yüzde yüz haklısın ki doğru okul ve bölümde edinilmiş üniversite eğitimi bu konuda sana çok fayda sağlardı.
ama o konuda da yapılacak bir şey yok (o üniversite eğitimini almak dışında).
açıkcası önerebileceğim şeylerin senin zaten bilmediğin şeyler olduğunu düşünemem. tek somut önerim şu şekilde olur... hani diyorsun ya "gezmek, öğrenmek, keşfetmek" diye... işte öğrenmek ve keşfetmeyi bir yana bırak, daha fazla gez. ama gezmekten kastım şu, daha fazla iş kovala, daha fazla insanla tanış. gene sanatla ilgili, ancak farklı alanlardan insanlarla tanışmaya odaklan, konfor alanının dışına çıkmaya çalış.

biliyorum biraz etkisiz bir tavsiye. ama problemin de kolay bir problem değil.
0
inscrutable
(29.06.14)
@inscrutable, iyi bir çözümleme gerçekten. ben de böyle düşünüyorum ama şartlar. misal bunu süper bir projeye dönüştüren çağrı çankaya var. designer on the road diye. ama iki üniversite artı dili var.
0
🌸oraletarya
(29.06.14)
dil dediğiniz ne ki? şu sizin yapabildiğinizden daha kolay, sizin işinize yarayacak kadar İngilizce öğrenmeniz.
0
compadrito
(29.06.14)
(2)

Yüksek Lisans Mülakatı

pet sise
Merhaba,Bu sene İTÜ metalurji ve malzeme mühendisliğinden mezun oldum. Yakın zamanda Galatasaray Üniversitesi'nde endüstri mühendisliği, finansman yönetimi ve lojistik ve bilgisayar mühendisliği için mülakata gireceğim. Açıkçası daha çok finansla ilgilenmek istiyorum. Ancak bölümlerin disiplenleri i
Merhaba,

Bu sene İTÜ metalurji ve malzeme mühendisliğinden mezun oldum. Yakın zamanda Galatasaray Üniversitesi'nde endüstri mühendisliği, finansman yönetimi ve lojistik ve bilgisayar mühendisliği için mülakata gireceğim. Açıkçası daha çok finansla ilgilenmek istiyorum. Ancak bölümlerin disiplenleri ile benim mezun olduğum alan çok farklı. Bu bir dezavantaj mıdır?

Mülakatta, lisans döneminde ekonomi hakkında çok az şey öğrendiğimizi, analatik düşünme yetimi (breh breh breh) edindiğim bilgiler sayesinde geliştirirken bütünsel düşünmekten uzak kaldığımı falan söylemeyi planlıyorum. Sizce mantıklı mı? (Bilgisayara başvurduğum için biraz pişmanım, maymun iştahlı bir imaj çizdim. Onun mülakatında bilgisayarda kullanılan malzemelerden ilerlemeyi düşünüyorum)

Bir de sanırım bölüm hakkında fikrim olduğunu biraz belli etmem lazım. Birkaç şey araştıracağım gitmeden ama konu olarak bir tavsiyeniz olursa ona da bakarım.

Teşekkür ederim.
0
pet sise
(29.06.14)
ek: bu yazdıklarımın galatasaray üni ile alakası yok onu söylememişim, söylemiş olayım.

abi dezavantaj değil de breh breh breh kafası sıkıntılı. güçlü bir motivasyonunun olması mülakatta seni öne çıkarır, bahsedeceğin bir şeyler olur, en azından adamlar nereden gelip nereye gitmek istediğini görürler.
ben mesela bilgisayar müh. mezunuyum, finans yüksek lisans yapacam ama başvurumun bir sene öncesinde yatırım, portfolyo oluşturma gibi şeylere merak salmıştım, okumuştum falan. bunu da kendimi övmek için söylemiyorum mülakatta konu da bunlar üzerinden ilerledi (dedim işte hobi olarak iyi güzel ama ilgi duydum, daha sistematik bir şekilde öğrenmek istiyorum finans nedir ne değildir) lisans eğitimimin konusu açılmadı resmen ondan diyorum.

bu arada gene bir bilgisayar mezunu olarak söyleyeyim öyle bilgisayarlarda kullanılan malzemelerden falan giremezsin abi, adamlar "ok grşrz:))" moduna girer hayal kırıklığı olabilir senin açından. lisans eğitiminde böyle simulasyon programı falan kullandıysanız en azından o damardan gir hani ilgimi çekti bunlar nasıl çalışıyor, yaratılıyor, nasıl bir düzen var vs. daha anlamlı olur en azından adamlar açısından da. matematik temelin sağlamsa ondan da bahsedebilirsin, bilgisayar bilimleri matematikle bayağı akrabadır aslında. sistem modelleme damarından girebilirsin.
0
inscrutable
(29.06.14)
meslektaş olarak söyleyeyim, bilgisayar müh. mülakatında malzeme diye girersen hakkaten ok, bye derler, hiç alakası yok -hardware olayı farklıdır. bak belki elektrik elektroniğe girecek olsan, orada da bir ihtimal atıyorum semiconductor olur, süperiletken olur, onda çalışan bir adam olsa mülakat kurulunda, belki işine yarar, bilmem anlatabildim mi? tamam bizim bölüm çok disiplinlerarası da, abartmayalım canım?! :D

o değil de, böyle hardcore mühendisliklerden mezun olup da finansa yönelmen kötü ya :/ tabi gene sen bilirsin de, ben mesela uluslararası bir bilişim firmasında çalıştım lisanstan mezun olduktan sonra, hardware-software desteği verdim -eğitim falan aldık şirkette- dedim anasını avradını öpiyim ne s...ko yermiş yeter lan YETEEER! diyerek, ayrılıp yükseğe başladım. sonra da mal gibi doktoraya başladım -sen yapma diye diyorum- yani nerden başladım bu doktoraya bilmiyorum allah belamı vermesin çok zor lan :( tamam sen en iyisi finansa devam et boşver (yazdığımın başı kıçı tutmadı alsdkasd) neyse yani bizim alanımızı seviyorum da, şimdi alışık olduğun konudan değil de, farklı konudan devam edeceksin, bence inscrutable'ın dediği gibi, önceden hobi/ilgi alanı gibi bile olsa ilgilenseydin iyi olurdu -sınavı son geceye bırakıp sabah erken kalkar çalışırım mantığı ile olmaz ama şimdi, söyleyeyim :/ - alan dışısın ama bir parça da olsa bir şeyler bilsen iyi olur, gerçi bilimsel hazırlık gibi bölüme geçmeden ders alman gerekebilir bir kaç tane, finansa geçersen. ayrıca bizim lisanstaki ekonomi tırt, söyleyeyim. hani genelde mühendislikte okuyanlar iibf'yi yerin dibine sokar ama gerçekten karmaşık aslında ekonomi, iktisat, işletme konuları. yaparsın, yapamazsın değil tabi de, biraz temelden girmiş olman lazım en azından, diye düşünüyorum. bütünsel düşünmekten uzak kaldığını söyleme bu arada, pek artı bir nokta değil bence mülakatta söylemek açısından. disiplinlerin farklı olması tabi ki bir dezavantaj ama seni yıldırmamalı. endüstri mühendisliği için bir nebze daha şansın olabilir, finansman yönetimindense. lojistiği bilemedim, alakam yok.

@inscrutable: benim zamanımda ve bizim okulda simülasyon falan filan yoktu -lisansım itü değil, yükseğim itü- ama autocad, solidworks falan vardı üni.lerde, çizim programları yani. matlab vardır ya bi de işte mühendisliklerde, ama öyle çok derine inilmemişti mesela bizde. ha @pet sise: belki matlab'dan falan girebilirsin. hesaplamalı bilimlerde çalıştıysan -yani kimyasal-fiziksel hesaplamalı teorik tasarımlar falan yaptıysan lisansta, atıyourm bir ısıl işlem sırasında -karbürleme mesela- malzemenin kristal yapısındaki oktahedral-tetrahedral boşluklara giren karbonun difüzyon katsayısını hesapladım, falan filan diye girersen ya da ne bileyim, bazı kalitatif analiz programları kullandıysan -mesela atıyorum, elinde bir PVAc vardır da, sen bunun hidroliz oranını bilmek istiyorsundur, bilinen PVAc'lerle bir calibration curve oluşturursun, göreceli hesap yaparsın, falan gibi. öyle şeylerle uğraştıysan, yani matematik yeteneğinin mi diyeyim bilemedim, olduğunu görürlerse, belki bilgisayar müh.e girebilirsin? bilemedim şimdi ben biraz fazla geniş açıdan bakmış olabilirim ama, ben bilg. müh. hocası olsam, karşıma senin gibi bir öğrenci gelse, ıncık cıncık isterim yani, oraya kabul edilmen için. çünkü yüksek lisansın hiç bilmediğin bir konuda yapmak -ya da fikrinin çok az olduğu bir konu diyeyim, sen üstüne alınma ama, senden bahsetmiyorum, yani en azından sen nerede iyisin, nerede bilgin az, biliyorsun, bunu hiç bilmeyen insanlar geliyorlar bazen mülakatlara- çok da mantıklı değil. karşı taraf da almayabilir seni.

mesela birkaç üniversitede tanıdık hocalar var, sosyal bölümlerden. bazen sayısal bölümlerden gelip okumak isteyenler oluyormuş, yapılan mülakatta muhakkak kendi alanları ile ilgili sorular soruyorlarmış. tabi alan dışı olanları gene çok zorlamıyorlarmış ama, tamamen ilgisiz ise almıyorlarmış. o yüzden finans işine gireceksen özellikle, gitmeden en kötü biraz okuma yap. ya da ne bileyim, temel ders kitaplarına bak en azından iibf'nin -ben de çok bilmiyorum, iibf'ci kardeşler, yardım edin! :D -

kolay gelsin. ha bir de, en önemlisi kendine güven aslında, çok da önüne gerisine berisine bakma. mühendisliklerden biri olur en azından, diyorum, en kötü end. müh. olur bence. ona kassan aslında ilerde fikrini değiştirip de fabrikada falan çalışmak istersen, işletme kısmında işine yarar mesela çok -bence tabi-
0
pasp
(29.06.14)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.