[]

Çok Sıkıntı Çekmek

etrafınızda var mı böyleleri? hayatının maddi manevi, ailevi, mesleki, dostluk, aşk vs. tüm alanlarında uzun süre sıkıntı çekip düzelen? refaha kavuşan? gördünüz mü hiç? yoksa yıllardır aynı teraneler sürüp gidiyor mu?

kendi adıma konuşmak gerekirse pozitif/aktif bir insan olmama rağmen her işim ters gidiyor. Ve bunu ben abartmıyorum. üç beş yakın çevrem şahit. Yani 2-3 sene hadi eyvallah diyorsun, çevrenden umut veriyorlar, her şeyin bir zamanı var falan diye klişe laflara maruz kalıyorsun bekliyorsun ama yok. aradan 10 sene geçmiş değişen hiçbir şey yok. hayat seninle taşak geçiyor sanki. sanki değil geçiyor. anlayamıyorum artık. var mı sabredip düzelen?


 
2004 yilinda ahsap bir binanin merdivenlerine oturup ben ne zaman mutlu olacagim diye kendime sormustum. kac yil gecmis. ayni.


  • wolinska staniszewski  (29.06.14 17:52:32) 
şu satırları yazabiliyor olmanız, dünyadaki en şanslı üst %5'lik dilimde olduğunuzu gösteriyor. hadi %10 diyelim ama çok şanslısınız yani.

bi kere ordan başlayalım. çok sıkıntı çektiğinizi söylemeyin yani.

her işinizin ters gitmesinin asıl sebebi, Tanrı sizin daha iyi yetişmenizi istediği için olabilir. İleriki zamanlara daha iyi hazırlıyodur sizi. Ben geçmişime dönüp baktığımda, ağlamaklı hâle geldiğim olayların çoğunu, iyi ki yaşamışım diyorum. İyi ki başıma gelmiş ve tecrübesini kazanmışım. Onu yaşadım, şunu öğrendim, bunu yaşadım, onu öğrendim, çok sağlamlaştım diyorum yani.

Burada size düşen görev, pozitif, aktif olmaya devam etmek. Ama çok daha önemli bir püf noktası var: Sebatkâr olmak.
İşin sırrı bu. Sebat ederseniz, sabırlı olursanız, sonunda siz galip geliyosunuz.
  • compadrito  (29.06.14 17:52:35) 
compdrito ilk paragrafı acabilir misin ne alaka internete giren mi sanslı oluyor


  • partizan  (29.06.14 17:59:19) 
Her şeyi yoluna koymak sandığından daha kolay. Sadece durup biraz daha bekle


  • labanon  (29.06.14 17:59:54) 
neye karşı sabır gösterdiğimi bilmiyorum ki? yani sabrımın karşılığı ne olacak? bir başkası niye bu şekilde yaşamak zorunda değil ya da? elbette daha kötüleri görmüyorum gibi bir şey değil. ama daha kötüsü somut şeyler. savaş, büyük hastalık vs gibi. bizim ki bir kanser gibi.

o nasıl tavsiye anlamadım @labanon
  • oraletarya  (29.06.14 18:00:01 ~ 18:00:37) 
etrafindakilerin ve senin sagligin yerindeyse sukret. onun disinda her sey olacagina varir. bir de hic bir zaman cok buyuk hayallerin olmasin, gerceklesmediginde daha cok uzulursun.

nacizane tavsiyelerim bunlar
  • exlibris  (29.06.14 18:05:45) 
@compadrito nun ilk paragrafina istinaden soyle bir metin var yillardir dolasir internette.
cok klise olmakla birlikte dogruluk payi var diye dusunuyorum

* Eger bu sabah saglikli uyandiysaniz, bu hafta ölecek olan 1 milyon kisiden daha sanslisiniz.
* Eger hiç savas görmemis, hapse düsmemis, iskence görmemis, açlik çekmemisseniz dünyadaki tam 500 milyon kisiden daha sanslisiniz.
* Eger evden çikinca bir belaya, tutuklamaya, iskenceye ugrama ihtimaliniz yoksa, 3 milyar kisiden iyi durumdasiniz.
* Eger dolabinizda yiyeceginiz, sirtinizda giysiniz, üstünüzde çatiniz ve uyuyacak yeriniz varsa dünyanin %75'inden daha zenginsiniz.
* Eger bankada ve cüzdaninizda paraniz varsa, birilerine yardim yapabiliyorsaniz, dünyanin ilk %8 zenginlerindensiniz.
* Eger anne babaniz sag ve evliyse çok ender kisilerdensiniz
* Eger bu yaziyi okuyabiliyorsaniz, 2 milyar okuma yazma bilmeyenden daha sanslisiniz !!!
  • exlibris  (29.06.14 18:08:57 ~ 18:09:33) 
partizan hemen açıyım:

internete giren değil,

okuma yazma bilen, Türkçe okuma yazma bilen, internete giren, çok büyük bir ihtimalle lise mezunu, büyük bir ihtimalle üniversite öğrencisi, bir ihtimal üniversite mezunu olup, Türkiye'de yaşayan, çok büyük bir ihtimalle başının üzerinde bir çatı olan, evinde buzdolabı, tuvalet ve banyo olan, az da olsa düzenli bir geliri olan, rahat nefes alabilen, kakasını ve çişini rahat yapabilen, rahat yürüyebilen, herhangi bir yeri ağrımayan, her gün cacık ve menemen yiyebilecek bir parası olan, elinin altında öğrenme ve gelişme imkânları olan, kaliteli sağlık hizmetlerine erişimi olan birisi. (Tahmin bunlar tabii).

Hele bir de analı babalı büyüdüyse o kişi, hele bi de o anne baba arıza kişiler değilse,

çok çok şanslıdır bu kişi, dünyada yaşayan diğer insanlarla karşılaştırıldığında...
  • compadrito  (29.06.14 18:09:23 ~ 18:15:23) 
bakalım artık, bu sene işleri yoluna koyarsam "ben varım" derim, koyamaz ve diyemezsem sesimin çıkabileceği bir mekanda değilimdir.


  • devilred  (29.06.14 18:18:19) 
@compadrito @exlibris bunlarla mutlu olabiliyorsanız saygı duyuyorum.

ancak çabanın karşılığını, mücadelenin sonucunu alamamak başka bir şey. yani ben oturduğum yerden şikayet eden biri olsam eyvallah. ama bazı şeyleri düzeltmek için çaba gösteriyorum, kendimi değiştiriyorum sıkıntı burada. karşılıksızlık. bir de senin kadar çaba göstermeyenler senden daha ileride, mutlu olduğu vakit bu söyledikleriniz işe yaramıyor işte.
  • oraletarya  (29.06.14 18:18:21) 
compadrito ve exlibris doğru şeyler söyleseler de söylenenler biraz klişe kalıyor, sonuçta kendi dertlerine yönelik algını dünya ortalaması üzerinden soyutlayabilsen bu duyuruyu sana açtıracak itki zaten oluşmazdı.
ben wolinska'nın dediğini kendime daha yakın buldum. bazılarımız hakikaten ahşap binanın merdivenlerine oturmaya daha meyilli oluyor, ben de öyleyim, sen de öyle olabilirsin.
referans verdiğim üç kişinin de ortak yönü -- evet, illa ki işin içinde biraz şımarıklık var. ama eğer buradaysan olmak zorunda zaten.

sana net bir şey söylemem de zor. on senedir ters giden işlerin nelerdir, neden on senedir ters gidiyorlar. bunların içini açmak, irdelemek, gerekirse deşmek gerekir sana anlamlı bir geri dönüş yapabilmek için.
  • inscrutable  (29.06.14 18:22:24) 
hayatının maddi manevi, ailevi, mesleki, dostluk, aşk vs. tüm alanlarında uzun süre sıkıntı çekip düzelen? refaha kavuşan? gördünüz mü hiç? yoksa yıllardır aynı teraneler sürüp gidiyor mu?

Soru bu. Bu soruda benim itirazım, refah içinde olmadığınızı düşünmeyin. Bulunduğunuz nokta çok iyi. Dünya nüfusunun %90'ından iyi durumdasınız. Ona dair bi şükredin bi kere. Şükretmeden bu işler yürümez.

Sonra o noktadan itibaren ne yapabiliriz, ona bakalım.

Allah etmiye, siz bunlardan şunlardan şikayet ederken, görünmezinden bi hastalık çıkar gelirse, bugünleri arar olurusunuz o zaman. 20 bin çeşit hastalık var hocam. Yanlış hatırlamıyosam böyle bir rakam yani. İnsan bu rakamları duyunca, hâline şükrediyor.

Farklı bi şekilde düşünün yani. Ben ilkokuldayken neden kan kanseri olmadım? diye sorun mesela. Hayat sizinle taşak geçtiği için mi kan kanseri olmadınız ilkokuldayken? (İlkokul 1. sınıf, kan kanseri ve bana karnesini gösterdi. Bak abi! Hepsi pekiyi!!!)
  • compadrito  (29.06.14 18:26:10 ~ 18:27:15) 
sayın klişe meraklıları. klişe ne demek?

ona bakarsanız 2+2=4. bu da çok klişe. çok banal hatta.
  • compadrito  (29.06.14 18:29:42) 
klişe meraklısı değilim, bu duyuruda klişenin anlamını bilmeyen yoktur diye tahmin ediyorum.


  • inscrutable  (29.06.14 18:31:53) 
başkalarının haline bakıp kendininkine şükretme zavallılığı ve iğrençliğine saplamanın, bu eksende tavsiyeler verenlerin peşinden gitmenin dışında her şey senin iyiliğine olabilir, ama o zavallılar değil; onları dinleme.

sorduğun soru son derece muğlak ve açık uçlu. ayrıntı veremiyorsan, diyebilirim ki beklentilerinin yüksek oluşu, ya da beklentilerini "american dream" eksenli şeylerin oluşturuyor olması da senin 1'i 2 gibi hissetmene neden olabilir. Ayrıntı verirsen daha bişy diyebilirim belki, yoksa dünyanın bin türlü hali var; böyle bir soruya ne desek yalan olacak.
  • dafaiss  (29.06.14 18:41:08) 
Şu an neden bahsettiğin hakkında pek bir bilgi olmayınca çok net bir şey söyleyemiyorum. "Dağına göre kar vermek" gibi bir konuşmaya da girmeye niyetim yok. Niyetim, hiç bir zaman hiç bir çabanın boşa gitmeyeceğini söylemek. Değerini bulmayabilir, yıllarını da geri getirmeyebilir ama boşa gitmez. Pislediği, ölüsü bile boşa gitmiyor insanın şu dünyada, gübre oluveriyor. Bambaşka bir alanda orada öğrendiği tecrübeden yararlanabiliyor insan. Şu an ihtiyacın olmayan, üzen, sıkıntı veren, anlamsız gelen herhangi bir şey, ileride ya zaman harcamaktan kurtarır, ya daha bilge yapar ya da daha deli, cesur, vb. yapar ya da öyle bir denk gelir ki kilit bir noktada günü veya daha fazlasını kurtarır. "Otur ve şükret bakayım" anlamında demiyorum bunu da, istersen küfret ama boşa gitmeyeceğini bil. Onları seni sen yaparken, büyütürken belki de seni bambaşka bir şeye hazırlıyor, bilemezsin; kimse bilemez. Belki de hazırlamıyor ama ileride zor durumlar için sana bir tecrübe kazandırıyor.

Soruna cevap olarak sabredip düzelen çok tanıdığım oldu. Sonradan tekrar dağıtanı da oldu. Kimse Everest'e çıkıp tahtını kurmadı, kimse Mariana Çukuru'na düşüp orada da boğulmadı, arasında gittiler geldiler. Buna evsizler, hastalar da dahil. Tamamen kişinin olaya bakışı bu gerçekten hayatı tehdit edici şeyler dışında. Pozitif bir insan olduğunu söylüyorsun, bu da gelip geçen bir an olabilir, yarın burada söylediklerini düşünmeyecek bile olabilirsin.
  • aychovsky  (29.06.14 18:43:07 ~ 18:45:53) 
american dream gibi bir beklentim yok. ayakları yere basan birisiyim. tercihlerim var. sadece az ile yetinemiyorum. az ile yetinmek maddi olarak değil. misal mesleki olarak daha iyi daha büyük şeyler yapmalıyım. tasarımcıyım. ama buna ortamım yok. rahat bir hayat, doğru müşteri eğitim vs gerekiyor bunun için. sürekli meşgul olmak istiyorum. gezmek öğrenmek keşfetmek. bunlar zaman ve maddiyat tabi. okuma fırsatım olmadı lise mezunuyum. sırf okumak için okumak değil de üniversite bana çok fazla şey kazandıracaktı çevre, imkan vs. o yüzden eksikliğini hissediyorum. normal memur gibi bir iş hayatım da olmadığı için kendi ayaklarım üzerinde durduğum için okuma fırsatım yok. aslında o kadar fazla detay var ki işte neresinden başlasam diye düşünüyor insan. yani ideallerim ve imkanlarım arasında sıkışığım. bu sıkışıklık da bir de günlük işlerimin sürekli ters gitmesi, kendime özel alanlarımın olmaması daha da sinir bozucu. murphy yasaları işte. öbür tarafta arkadaş çevrem çok kısıtlı. doğru insan eksikliğim var. kafadar insan/eş. biraz da değişiğim bu yüzden. sözlükten bile hacı sen neyi savunuyorsun diye bir sürü mesaj geldi. aslında çok basit. saplantılı, milliyetçi, fanatik, faşist, değilim. hakkaniyetli olmaya çalışıyorum. az biraz elitistlik yok değil. ama gerektiği kadar. özgürlükçü, hümanistim. kemalizmle birlite osmanlı'yı islamı eleştiremezmişim gibi bir done ile geliyor insanlar. yani kısaca doğru yerde doğru insanlar arasında değilim ve ömür geçiyor. çok konuştum.


  • oraletarya  (29.06.14 18:54:54 ~ 18:57:24) 
Sorunuza cevap olmayacak ama size tavsiyem "x'im y'ninki gibi olsaydi boyle olmazdi" demekten kacinmaniz. Her durum kendi icinde degerlendirilir ve imkanlar dahilinde sonuclandirilir. Siz kendi imkanlarinizla en iyiye kosmaya calismalisiniz ve daima bulundugunuz durumun farkinda olmalisiniz. Farkindalik gercekten cok onemli.
Misal universite demissiniz, universitenin sizr katacagi kadar seyi (ki bu isi yaptiginiza gore bu ancak teorik bir katki olabilirdi) kendiniz de internetten ogrenebilirsiniz. Cok fazla bir katkisi olmayacakti inanin. Doktor, avukat olmadiginiz surece universite (buyuk harflerle) "ulkemiz icin" sadece etiket getirir.
Bu dedigimi yanlis anlamayin ama saydiklariniz biraz bahane bulmak oluyor. Kendim de surekli ayni hataya dustugum icin bunu soyluyorum.
  • ay nov kung fu  (29.06.14 19:09:48) 
tasarımcıdan kasıt web mi, grafik mi, moda mı, ürün tasarımı mı onu tam anlamadım ama, ingilizcede ''self-trained'' diye bir şey var ve alanında sadece kendi kendini eğiterek meşhur olmuş bir sürü insan var.

azimle sıçan taşı deler.

sağlık, gugıl, zaman, emek, kararlılık ve sebatkârlık. sizin bunlara ihtiyacınız var.

psikolojideki frustration yani köşeye sıkışmışlık hissine kapılmanıza gerek yok. siyasete kafa yormanıza, polemiklere girmenize hiç gerek yok. düşüne düşüne çözebileceğiniz bişey diil çünkü. sizi çıkmaz sokaklara sokar sadece.

günlük işlerin sürekli ters gitmesinden, arıza müşterileri, zor işleri, beğenmeyen müşterileri kastediyosanız, bu olumlu bişey. çünkü öyle ortamlarda çok iyi gelişir insan. gavurcada ''hands-on practice'' deniyo buna ve iş hayâtında çok geçer akçe. en boktan sorunları çöze çöze, sonunda en usta siz olursunuz. size daha çok iş gelir.
  • compadrito  (29.06.14 19:24:52 ~ 19:29:45) 
arayüz, geleneksel ikisi de var. sanat yönetmeni olarak çalışıyorum. arkadaşlar insanın belli sınırları belli yetenekleri vardır. mesleğimde sekizinci senem. zaten bu noktaya eğitimsiz kendi çabalarımla geldim. yani bahane bulup köşeye sıkışmışlık hissiyle bekleseydim lise mezunu bir işsiz olarak kahvelerde sürtüyor olurdum. ilkokul mezunu esnaf bir babanın oğluyum. liseden beri kendi ayaklarım
üzerinde duruyorum. mesele sarf ettiklerime karşın isteklerime kavuşamamış olmam onca sene. siyasete hususu da kafa yormak değil örnek amaçlı verdim. kalıplaşmış insanların fazlalığından.

klişe tabirle relax bir tip değilim. detaycı araştırmacı dikkatli disiplinli. ama bunların karşılığını alamıyorum olumsuz alıyorum.
  • oraletarya  (29.06.14 19:52:25 ~ 19:52:42) 
bu kadar büyük bir adım atabilmiş olmanız, potansiyelinizin çok yüksek olduğunu gösteriyor. demek ki hiç bozmadan bu tempoda 10 sene daha çalışırsanız, özlediğiniz refaha kavuşacaksınız.

size american dream'den bir örnek vereyim. AT&T gibi bir şirketin Ar-Ge laboratuarından emekli 75 yaşında elektronik mühendisinin, 2 bin dolar aylık maaş için, yerde dizlerinin üstünde sürünerek bilgisayar kurduğunu gözlerimle gördüm.

maaş hakkında bir fikir vermesi bakımından,

www.eksiduyuru.com
  • compadrito  (29.06.14 19:59:02 ~ 20:00:07) 
bence senin sorunun, ne yalan söyleyeyim, biraz da bulunduğun ülke. yani sadece sana bakmıyor.
zaten kolay olmayan ve çok efor isteyen bir işi kendi çabalarınla öğrenmiş ve yürütüyorsun. seni tebrik ederim bunun için. ancak anladığım kadarıyla istediğin şeyler için sana lazım olan şey bir network. yani burada o sığ, kartvizit-değiştokuşu üzerinden ilerleyen networkingden bahsetmiyorum tabii ki... birlikte iş yaptığın, bu süreç dahilinde yardımının dokunduğu insanlardan oluşan bir network, ki yapılacak bir işleri, ya da onların yakınındaki insanların işleri olduğunda sana gelsinler, önce sana danışsınlar.

bunları sen de biliyorsun. ne var ki türkiye'de böyle bir şeyi sağlamak eminim bir avrupa ya da amerikaya kıyasla daha da zor, yani en azından senin alanın için böyle olduğunu tahmin ediyorum. ama şundan eminim, maalesef yüzde yüz haklısın ki doğru okul ve bölümde edinilmiş üniversite eğitimi bu konuda sana çok fayda sağlardı.
ama o konuda da yapılacak bir şey yok (o üniversite eğitimini almak dışında).
açıkcası önerebileceğim şeylerin senin zaten bilmediğin şeyler olduğunu düşünemem. tek somut önerim şu şekilde olur... hani diyorsun ya "gezmek, öğrenmek, keşfetmek" diye... işte öğrenmek ve keşfetmeyi bir yana bırak, daha fazla gez. ama gezmekten kastım şu, daha fazla iş kovala, daha fazla insanla tanış. gene sanatla ilgili, ancak farklı alanlardan insanlarla tanışmaya odaklan, konfor alanının dışına çıkmaya çalış.

biliyorum biraz etkisiz bir tavsiye. ama problemin de kolay bir problem değil.
  • inscrutable  (29.06.14 20:09:33 ~ 20:10:42) 
@inscrutable, iyi bir çözümleme gerçekten. ben de böyle düşünüyorum ama şartlar. misal bunu süper bir projeye dönüştüren çağrı çankaya var. designer on the road diye. ama iki üniversite artı dili var.


  • oraletarya  (29.06.14 20:40:03) 
dil dediğiniz ne ki? şu sizin yapabildiğinizden daha kolay, sizin işinize yarayacak kadar İngilizce öğrenmeniz.


  • compadrito  (29.06.14 20:44:01) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.