Bunla ilgili bir paylasim vardi bulundugum grupta. Su an saat gec, yarin editlerim bulursam.

Edit: Aşağıda ayrıntılı paylaşılmış. Benimki şuydu: İletişim Bilgilerimiz

Adres: Tunalı Hilmi Caddesi
No: 121 / A 
Çankaya / Ankara
Telefon: 0312 428 0884 - 0533 714 5665

instagram @yucelaydemir, Optiktunalı

Bir de ELvankent'te demetoptik varmış.

@Kahvedesu tamamdir, tesekkurler, bekliyor olacagim.

Sağlık İhtiyaçları / Ankara

Ücretsiz HASTANE hizmeti verenler:
PROF. DR. DENİZ ULAŞ Ankara’ya gelen hamile depremzedeler için ücretsiz muayene sağlamaktadır.
Çukurambar Kızılırmak Mahallesi 1443. Cadde No.25 1071 Usta Plaza B Blok Kat 6 No 48, 06530 Çankaya/Ankara
☎️İLETİŞİM NO: 0505 981 99 19

LÖSEV ve LÖSANTE HASTANESİ Lösemi ve kanser hastaları başta olmak üzere tüm depremzede vatandaşlarımıza ücretsiz hizmet vermektedir.
Kızılcaşar, 23 Nisan Cd. No:20, 06830 Gölbaşı/Ankara
☎️İLETİŞİM NO: 0(312) 666 7 666

OP. DR. TEVFİK SİPAHİ Hamile depremzede kadınların takipleri ve doğumlarını ücretsiz yapmaktadır.
Via Green İş Merkezi Mustafa Kemal Mahallesi 2079 Sokak No: 2/A-17 Çankaya/ANKARA
☎️İLETİŞİM NO: 0 (537) 858 28 18

DR. HAKAN BALTA Polikliniğinde depremzede bebek ve çocuklara ücretsiz muayene hizmeti vermektedir.
Mustafa Kemal Mahallesi 2118. Cadde Maidan İş Merkezi C Blok N0: 61, 06510 Çankaya/Ankara
☎️İLETİŞİM NO: 0552 503 44 31

PROF. DR. ALİ FUAT KARATAŞ Polikliniğinde depremzede bebek ve çocuklara ücretsiz muayene hizmeti vermektedir.
Çukurambar, Muhsin Yazıcıoğlu Cad. No : 31 Daire : 32 Kat : 8, 06510 Çankaya/Ankara
☎️İLETİŞİM NO: 0545 251 51 01

Deprem bölgesinden diğer illere gelen vatandaşlarımız TC kimlik nosu ile HASTANE ve SAĞLIK OCAKLARINA başvurdukları takdirde, otomatik olarak “doğal afet” provizyon sistemi içinde muayene edilip ve gerekli TETKİK ve İLAÇLARI reçetelenmektedir. Verilen e-reçete ile yine eczanelerden “doğal afet” provizyonu ile kronik ve diğer tüm ilaçlarını temin edebilirler.

Ankara'ya gelen depremzedelere LOKMAN HEKİM HASTANELERİ ücretsiz tedavi sağlamaktadır. Kişi randevu alarak kimliği ve AFAD kaydı ile giderek randevu aldığı bölümden muayene olabilir.
☎️İLETİŞİM NO: 444 9 911


Ücretsiz DİŞ hizmeti verenler:
DR. DİŞ HEKİMİ ŞEBNEM ŞİMŞEK Kliniğinde Ankara’ya gelmiş olan depremzedelerin acil diş çekimlerini ücretsiz olarak yapmaktadır.
Beytepe, Lotus, Kanuni Sultan Süleyman Blv. No:27, 06800 Çankaya/Ankara
☎️İLETİŞİM NO: (0312) 502 68 86

HOSPİTADENT Ağız ve Diş Sağlığı Merkezinde depremden etkilenen vatandaşların acil DİŞ tedavileri ücretsiz bir şekilde gerçekleştirilmektedir.
Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı Mahallesi, Anchor İş Merkezi, D:No:3 D Blok, 06810 Çankaya/Ankara
☎️İLETİŞİM NO: (0312) 468 41 44


Ücretsiz GÖZ hizmeti verenler:
PROF. DR. KORAY GÜMÜŞ Deprem bölgesinden Ankara’ya gelen ve gözleriyle ya da gözlükleriyle ilgili sorun yaşayan vatandaşlarımıza ücretsiz muayene ve gözlük temin edilmektedir.
Balgat, Balgat Mah. Mevlana Bulvarı, 1422. Sk. No: 4, MEMORIAL HASTANESİ, 06520 Çankaya/Ankara
☎️İLETİŞİM NO: (0312) 253 66 66


Ücretsiz PSİKOLOJİK destek verenler:
PSİKOSAYE AKADEMİ Ankara’ya gelen depremzede çocuk ve ailelere yüz yüze ücretsiz psikolojik ilk yardım desteği vermektedir.
Çukurambar, Kızılırmak Mah, 1443. Cd. No:31/6 K:2, Ankara
☎️İLETİŞİM NO: 0530 134 38 88

EVRE PSİKOLOJİ MERKEZİ Deprem Bölgesinden Ankara'ya gelen depremzedelere ücretsiz ruh sağlığı desteği vermektedir.
Mustafa Kemal Mahallesi, Dumlupınar Bulvarı, MAHALL Ankara, B Blok, No: 53 MAHALL, 06530 Çankaya/Ankara
☎️İLETİŞİM NO: 0542 557 11 78

ANKARA ÜNİ TIP FAKÜLTESİ Depremden etkilenen tüm afetzedelere psikososyal destek vermektedir.
Kızılay Kan Merkezi yanı, Mamak Caddesi, Dikmen Evi Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Cebeci Hastanesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı 06590, Mamak/Ankara
☎️İLETİŞİM NO: 0551 976 77 98

PSİKONEFES DANIŞMANLIK MERKEZİ Tüm depremzedelere ücretsiz psikolojik destek vermektedir.
PSİKONEFES DANIŞMANLIK MERKEZİ, YDA CENTER ÇUKURAMBAR- KIZILIRMAK MAH, 1443. Cd. No:5 D:KAT NO: 152, 06510 Ankara
☎️İLETİŞİM NO: 0533 498 33 13

Dr. GENCO USTA POLİKLİNİĞİ Depremden zarar gören ailelere psikolojik destek vermektedir.
Söğütözü, Beştepe Mahallesi, Yaşam Caddesi, No 13 Neorama İş Merkezi Kat:18 Ofis No:84, Yaşam Cd., 06560 Yenimahalle/Ankara
☎️İLETİŞİM NO: (0312) 466 38 00

ANKARA UFUK ÜNİ DR. RIDVAN EGE HASTANESİ Depremden etkilenen vatandaşlara psikolojik destek vermektedir.
Kızılırmak, Ufuk Ünv. Cd No:1, 06510 Çankaya/Ankara
☎️İLETİŞİM NO: (0312) 204 40 00

İDA PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK Depremden etkilenen çocuk, ergen ve yetişkinlere psikolojik destek vermektedir.
Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı, Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı Süleyman Bulvarı, Yeşilaltınkent Sitesi No: 36, 06810 Çankaya/Ankara
☎️İLETİŞİM NO: 0505 981 60 70

Diş için
Baran Talay
Zeliha Bektaş
Zeynep yetkin

onemli guncelleme: bilgileri aileye gonderdim, fakat ankara icin belirtilen pek cok yer ucretsiz hizmet vermiyormus, hatta cogunun isminin yazildigindan bile haberi yokmus.

anlasilan birileri bu yolla bedava reklam pesinde!

Hangileri hocam? Biz de mesaj atanlara bildirelim.

@Kahvedesu

sizin paylasiminiz degil de asagidaki paylasim listesinden sanirim, cunku bilgilendirdigim zaman sizinki yoktu. goz ve dis icin listedeki 5 yeri aradik (hatta 3 kisinin iletisim bilgisi yoktu biz bulduk dediler) ama hicbiri yardimci olmadi dediler. sanirim 3 kisi derken @elorelia 'nin yazdigi kisilerden bahsediyorlar. digerleri de genel listede bulunan @hayaletimsi'nin yazdiklari. memorial hastanesini de aramislar listedeki, onlar da durumdan haberdar bile degilmis ve ucretsiz yardim etmiyorlarmis.

bilkent sehir hastanesinin onunde 2 adet cadir kurulmus depremzedeler icin, kendileri direkt hastaneye ve buraya gidip yardim rica etmisler. oradaki arkadaslar tum ihtiyaclarin karsilanmasi konusunda yardimci olmuslar neyseki.

hocam benim yazdığım isimler ise -kesin olarak- paylaşılan grupta tekrar paylaşayım ben de işlerin bu şekilde olduğunu.

@elorelia evet bu 3 kisiymis, tekrardan sordum emin olmak icin, iletisim adreslerini bulup aramislar... cok yuvarlak konusmuslar, sanki listede bile olduklarindan haberleri yokmus gibi davranmislar, depremzede olduklarini israrla vurgulayinca dislere soyle bir genel bakariz ama eger bir sey gerekiyorsa sizin odemeniz gerekiyor demisler.

yani benim anladigim bu arkadaslar bedava reklam pesinde sadece, normal disciye normal zamanda da gitsem dislere bakip problemleri "bedava" sayabilirler zaten...

kendi bir saglik rpbolemim icin bir anahtar kelime ararken bu duyuru karsima cikti ve sastim kladim, buraki kurumlari kesnlile gidilmeyecekler listesine ekliyorum ben de o zman , yazilar olsun.

yukaridaki sabitlenmis deprem icin yardim kanallari duyurusuna yazmistim hataydan ankaraya ve istanbula giden bos otobusler var. ankara otobusleri kalkmissa da istanbula gecip ordan aktarma yapabilir eger sorun olmayacaksa.

@pide tesekkurler, o numaralari sozlukte gorup aradim ama acan olmadi. ama yukaridaki listeyi gormemistim, onlari deneyecegim, tesekkurler.

Cola zero, portakal suyu, vişne suyu olabilir.
Kokmayan derken neyi kastettiğinizi anlamadım. Alkol kokar.

Renk olarak belli olmayan demiş, vişne suyu vs ne alaka?

Schweppes tonik olabilir

Soda, buz ve limon ile gayet güzel oluyor. Görüntüsü su gibi, kokusu da görece az.

@elorelia , ben sonradan edit yaptım, mirket'in hatası yok :)

Sprite, 7up vs

Fazla kalori almamak icin suyla seyreltip icen arkadasim vardi.

Not yatirim tavsiyesi degildir.

vodka, diger temel alkollerin aksine tadi(aromasi anlaminda) ve kokusu olmayan ickidir. dolayisiyla aklina gelebilecek her sey ile karistirabilirsin.

pahali vodka ile ucuz vodkanin farkini kimse rahatca anlayamaz, ayrica sonrasinda agizda koku da birakmaz. eger koku birakiyorsa siz "flavored vodka" almis olabilirsiniz ve eklenen aroma kokuyor demektir...

ama kendi aromasi olmadigindan su ile karistirip icme fikri biraz garip :)

bana dogruluk payi var gibi geliyor

Mesele şu ki; İddialar karşısında cevap hakkını kullanabilecek biri yok. Mesele de burada patlak veriyor bana göre. Fakat ben de nedense doğruymuş gibi düşünüyorum.

bana baska turlu para kazanamayacak insanlarin cabasi gibi geliyor. olay resmen kapandi, zaten su an kendisi vefaat etti; fakat gecmis yillarda ortaya cikan #metoo hareketinin etkisiyle daha cok sempati kazanacaklarini dusunduklerinden ustune gidiyorlar kanimca.

Hatırladığım kadarıyla mj, hakkındaku davalardan anlaşma yoluyla kurtuldu. Bu çok şüphe uyandırıyor. Mahkemede aklansaydı daha iyiydi.

2 chapter varmış ben birincisini izledim. Yani bana bazı seyler tutarsız geldi ama evet MJ istismarcı olabilir belki de gerçekten, sadece bunu boyuyorlar gibime geliyor ailelerdeki tavır da cok tuhaf bu kadar kötü biriyse neden mesela hala eşya saklıyorsunuz ??? Ya da ondan iyi birsekilde bahsediyorsunuz.. Neydi o siyahi adam osbi mi cosbi mi ne ondan bekleniyor muydu ?? Hayır. Diyelim o ölmüş olsaydı ve arkasından insanlar konuşmaya başlasaydı... Yani aynı senaryo bence burda tek fark MJ ölü digeri yaşıyor ve bu yüzden cevap hakkı doğdu... bir de MJ cidden aşırı zengin biraz da para koparmakta var işin içinde.

hepsinin iftira olduğunu düşünüyorum, hatta eminim. adamcağızın üstünden rant sağlamak amaçlı hepsi. çok fazla haksızlık edildi. her şeyin bedeli vardır, o da dünyanın en çok tanınan insanı olmanın bedelini ödedi.

öncelikle belgeseli seyretmeden duyduklarınızla karar vermeyin. olayın geçmişini de biraz deşmek gerekiyor tabii. ürkütücü derecede tutarlı ve birçok çocukla tekrarlanmış bir aileleriyle birlikte şımartma, tepelere çıkarma, aşırı yakınlık ve sonra farklı bir çocuk yakın arkadaşla aynı şeyleri tekrarlama kalıbı var michael jackson'ın. bu bile yeterince rahatsız edici. ha onun yeteneği ve dehası apayrı bir konu.

+1 not dark yet. Üşenmiştim bunları da yazmaya.

Kendini savunamayan adama vururlar tabi.

Valla ben her insandan her şeyi bekler hale geldim. Bir insan %100 kötü ya da %100 iyi olmuyor. Ama şu durum hep beni düşündürmüştür "o yaştaki çocuğumu ben sırf ünlü diye birinin evine yalnız başına gönderir miydim". Cevap "göndermezdim". Sadece istismar değil burada sözkonusu olan, ebeveyn olarak sorumluluğumuz.

Muhattap yok. Adam öleli kaç sene oldu. Varsayalım gerçekten tacizci, bunun bedelini ödeyecek kimse yok artık. Yukarıda denildiği gibi bana da para kazanma çabasından başka bir şeymiş gibi gelmiyor.

Benim bildigim 25 senelik konular bunlar.Olumunden sonra cikmis konular degil

Hollywood'da halihazirda hayatta olan unlulerle ilgili taciz muhabbetleri gibi bos muhabbet oldugunu düşünüyorum.

Kanitlanmadigi surece sucsuzdur.
Suclu dahi olsa oludur.

olm ne ağladım izlerken. Çocuklar 7-8 yaşında ya. Aileler dağılmış, hayatlar kaymış. Yaşarken de bir tacizci oldugunu düşünüyordum, şimdi de düşünüyorum. Bu iki kisi sanırım mahkemede lehine tanıklik edenler. Yani aklanmasinı sağlayanlar. Eger mahkemede konuşsalardi ne iyi olurdu. Hem iktidardakinin tüm psikolojik orüntüsünü hem çocuk ve ailelerinkinj kolayca tespit ediyorsun izlerken. Çocuk tacizi ve kurbanları sanırım en etkilendiğim şey ya. Profesyinel olarak neyseki çocuklarla çalışmıyorum.

son kısmı hariç izledim belgeseli. ve olaylar garip gerçekten. taciz boyutunun yalan olma ihtimali olsa bile garip. koskoca starın o yaşlarda çocuklarla uzun süreli ve yakın arkadaşlık etmesi anormal bir durum bence.
ama ailelerin de işin içinde olduğunu düşünüyorum.

99-2010 arası aktif siyaset veya iş dünyasında bulunup gülen cemaatiyle temasa girmemiş giçbir parti/kurum/şirket olduğuna inanmıyorum.

akşener ise iftira bence.

iyi parti'ye fetö ile hiç alakası olmayan çok sağlam adamlar geçti. onlar böyle bir şey olsaydı geçmezdi. yanılmış olamazlar bence.

Velev ki zamaninda yan yana gelmis olsun beraber is cevirmis olsun. Sence Aksener mi yoksa RTE mi daha cok besledi Fetoyu? Eger aksener fetocuysa rte bin defa daha fetocu!?

@bos gezenin bos ustasi yok orasi oyle zaten.

@lucky strike'in mantiginda bir hata var. Gulen cemaati donemde cok yaygin ve etkiliydi bu dogru. Cogu kisi/kurum temastaydi bu da dogru. Ama herkes degil, bu yanlis. Ornegin Chp'nin buyuk cogunlugu temasta dahi degildi. Temasta olan herkes sempatizan degildi bu da yanlis. Aksener'in 97'de DYP'li bir ic isleri bakani olarak temasta olmama hatta en hafifiyle goz yummama ihtimali bana kalirsa yok. Sempatizani miydi, aktif iliskileri nasildi bilmem.

AKP -FETÖ kanlı bıçaklıyken Tayyip Akşener'e başbakan yardımcılığını teklif etmedi mi? Sence devlet,MİT her şey elindeyken Akşener gibi en az 20 senedir merkez sağda siyaset yapmış refahyol döneminde içişleri bakanlığı yapmış birinin Fetöcü olduğunu atlamış olablirler mi? Fetöcü olsa başbakan yardımcılığı teklif ederler miydi

www.naveedkashif.com

benim şaşırdığım bunu insanların yeni farketmesi. başka ülkelerde mi yaşıyorsunuz, haber mi okumuyorsunuz ya da çevrenizde hiç mi böyle ayrılan insan yoktu da haberdar olamadınız?

Askeri lise ve sonrasında harb okulu okuyan çok yakın akrabalarım vasıtasıyla ben de doğruluğuna şahitlik edebilirim ki saçma sapan sağlık nedenleriyle bir sürü gencin /çocuğun asker olması çok istemelerine rağmen engellendi ayrıca harb okulu sürecinde işkenceye varan fiziksel açıdan yıpratıcı eğitimlerle insanlar okulu bırakmaya zorlandı sürekli.

evet, arkadaslar... son 6 yildir turkiye'de yasamiyorum, haberleri duzenli takip ettigim de soylenemez :(

peki umutlu bir seyler soyleyebilir miyiz? TSK'dan bu insanlarin tamamen arindirilmasi ve o pozisyonlara hakedenlerin gelmesi mumkun olacak mi?

Üstte acemi link verince hatırladım. Şu an subay olan kuzenim de askeri lise sonrası harb okulu öncesi böyle bir kampa katıldı.10-15 gün boyunca dikenlerin üstünde,üstünde sadece kilot olmak üzere süründürmüşler.Kuzenim evi arayıp ben askerliği bırakıyorum demişti de annesi babası sakın gelme dayan deyip zor ikna etmişti.Eve delik deşik gelmişti.Bu adamların yatacak yeri yok.

Son soruna cevap. Bu ülkede hak etmek diye bir şey pek yok. Cemaat gider akp kadrolaşır. Yani umut yok. Akp giderse de başkası kadrolaşır.

Evet ayrıca bunları yeni fark etmek de üzücü. Yıllardır cemaat bok yiyor dendi. Akp ile beraber yürüdü, öncesinde de ekmeğini yedi herkes. Şimdi kandırıldık. Hadi oradan. Bu toplum yalaka bu toplum güç kimdeyse onun yanında, kim güce erişse ezebildiğini ezer, çalabildiğini çalar.

Az çalana az hayatımıza karışana razı olmak tüm derdim.

Bir de Tsk neden medari iftihar olmalı? Orduya bu abartılı saygı niye? Ortaçağda mıyız? Kurşun ata ata biter diye güzel bir laf var. Senin ordun süper güçlü olsa ne yazar. Al içi çürük dolu, her gün bir taraftan terör saldırısı, illa ki zayıflar. Eskidenmiş mertçe devlet savaşı, adamlar onu bunu kışkırtarak veriyor zararı.

Sanayi ve teknoloji olmamalı mı iftihar edeceğimiz? Falan. Neyse.

askeriye zordur herkes dayanamaz diye düşündüğümüz için içerdeki örgütün uguladığı mobbing anlaşılamadı bence.
ben sadece bu çocuklar neden korunmadı tüm ordu mu cemaatin elindeydi bunu anlamıyorum.
ayrıca diğer sorduğuna cevap olarak bunlardan temizlenir belki ama kimler gelir yerine onu da düşünmek lazım. maalesef kadrolaşma kısmını bir kenara bırakamıyoruz, gerek burada gerek diğer işlerde.

bu konuda daha detaylı bilgi için (bkz: ağacın kurdu )

duyuyorduk bir şeyler de çevremde böyle bir örnek de olmadığı için işin vahametini ve devletin her kurumuna ve tsk gibi bir yere bu derece sızdıklarını düşünemedik şerefsizlerin. Çalınan sorular, yapılan işkenceler... Geriye dönük hakkı yenen çocukla riçin yapılacak bir şey herhalde ama yargılanmaları sırasında bu durumlar için de ayrı bir dava açılabilir. Ya da hakkı yenen bu çocuklar tazminat davası falan açabilirler mi acaba? İnş balyozdu ergenekondu diye kumpaslarla içeri alınan atatürkçüler orduya geri dönebilirler. Ama bu adamları temizlemek çok zor gibi en az yüzde 60-70 sızmış diyorlar, 40 bin fetöcü varmış ve muhtemelen hala da çok var, üst kademeler de bile. Umarım temizlenir hepsi

@bir ileti paylastim , Gerci bu baska bir tartismanin konusu ama keske bilim, kultur, sanat ya da teknolojimiz ile iftihar edebilsek :( orta cagda degiliz; ama bati ulkelerinin girdigi millenyum ya da internet caginda da (ya da adina ilerde ne denilecekse) degiliz maalesef :( ulkede ugrastigimiz sorunlar middle age sorunlari...
Bizim gibi modern dunyanin temel ayaklari olan alanlarda uretim yapamayan ulkelerin ayakta kalabilmesi icin guclu bir ordusu olmasi sart. Yoksa parca pincik oluruz ve/veya guclu devletler/sirketler tarafindan acikca somuruluruz. Gerci o bile yetmez, teknoloji de bunu follow up etmeli... Bunlarin yaninda daha da onemlisi, bu ulkenin en parlak ogrencilerinin gittigi yerlerin basinda askeri liseler geliyor. bu kadar parlak ve yetenekli bireylerin bulundugu yer sence ulkenin medar-i iftihari olmamali mi?

Ne olacak ki? TSK dediğin kurum hep kendinden olanı kayıran, tek tipleştirmeye dayalı bir kurumdu. Fetocular ele geçirince kendi tiplerine benzetmelerinden doğal ne var?

www.radikal.com.tr

burada adamlar anlatmış, fabrika gibi tek tip çıkartır, çıkmayanı da ayıklarlar demişler.

Bu ülkede kütükten kürt veya alevi olduğun anlaşıldığında tek tipleştirme ihtimali azaldığından TSK'nın kapıları yüksek oranda kapanırdı, Ermeni Rum veya Yahudiysen zaten geçmiş olsun, zorunlu askerlikte bile silah vermezler %90.

Böyle bi kurum tipini değiştirirken eski tipleri bir şekil postalayacak tabi. Şaşırılacak bir şey yok ortada.

Cevap medya, devletin ideolojik aygıtları, kahvehanedeki idol dayı, Ocak ve aile kelimelerinde gizli bence.

Bu soru çarşıyı karıştırır... Şunu atıp kaçayım ben :) pbs.twimg.com

Türkiye cumhuriyeti 100 yıl önce değil de günümüzde kurulsaydı evet Anadolu cumhuriyeti uygun bir isim olabilirdi fakat ben sanmıyorum ki o dönemlerde Kürt nüfusu bu kadar bölgeye hakim olsun. ha ismi bu şekilde olsaydı beni bir ulusalcı olarak da rahatsız etmez, fakat Türkiyeli kelimesine kılım, çok yapay ve samimiyetsiz duruyor.

ırk falan hikaye. genetik olarak bize en yakın olanlar, yıllarca birbirimizi kestiğimiz yunanlılar - ermeniler. ırk, millet, din hikaye.

Ulusal bir devlet var (Türk ulusunun devleti) ve bunun içerisinde bulunan doğurganlık hızı çok yüksek olan azınlıklar var diye ve dışarıdan gelen mülteciler adapte olsun diye, bu topluluklar Türk isminden rahatsız olmasın diye Ülke ismi TürkiKurdi, TurkiKurdiArapic vs. vs. şeklinde değiştirilecekse olaya çok saçma sapan bi bakış açısından bakıyorsunuz demektir.
Bu ülke Türk ulusunun egemenliği için bağımsızlığı için kurulmuştur. Türk ve Türkiye kavramlarından rahatsız olanlar adepte olmak zorunda değildir.
Ne demiş Atatürk; "Kendini Türk hisseden herkes Türk'tür". Bunda Irkçılık yok. Kafatasçılık yok. Herkesi kucaklama var. Beğenmeyen gidebilir.

Genlere bakıldığında Anadolu insanının orta Asya Türk'leriyle bağının çok az olduğu görülüyor zaten.

Ama yine de fenotip araştırmacıları Türkiye de yaşayan sıradan tiplere baktıklarında kimin Türk genlerine daha yakın olduğunu anlayabiliyorlar.

Yani 2000 olsun 5000 olsun gen kalıcıdır.
Senin gözlerin çekikse, Asyalı olduğun anlaşılabilir. Ki çekik gözler arasında da ayrımlar var. Çinlilerin başka Türklerin başka...
Celal Şengör Türklerin gözlerinin çekikliğini Sibirya soğuğuna bağlar mesela.
Ya da sakallarının seyrek olduğundan bahseder.
Bunları inceleyenler İlber Ortaylı nın yüz hatlarını da eski Türk bakmalarına benzetirler mesela ki kendisi de buna benzer fikirleri kendi yüz hatlarını örnek vermese de destekler ve örnekler.

Evet, Nasıl ki annemizle ortaklıklarımız varsa binlerce yıl önceki atalarımızla da ortak yanlarımız var. Bu geleneklerden genlere kadar birçok şeye yansıyor.

Ama mesele şu; bazıları tamamen değişmediklerini düşünüyorlar. Yani saf ırk olduklarını iddia ediyorlar. İşte burada zeka devreye giriyor. :)

Kısacası Genlerimizde Anadolu'da yaşamış birçok ırkın etkisi olduğunu düşünüyorum. Kazaklar ya da Kırgızlar gibi saf değiliz. Onların da toprağına birçok kişi yerleşmiş olsaydı Koreliler de kendilerine ait olan tipten uzaklaşmış olacaklardı.

2 - türkiyeli tanımını desteklemiyorum ama çok da emin değilim bu konuda.
İlber Ortaylı bir ırkı böyle tanımlayamazsınız der. Yani Nasıl ki Almanyalı ya da Fransalı denmiyorsa Türkiyeli de denmemeli
ahsenokyar.com

Türk'ler de yıllarca Almanya da yaşadıktan sonra "ya merkel kardeş artık şu Almanya ismine bi el atmasak mı" dese ne düşünülür acaba?

Mesele Mezopotamya mı? O da ayrı bir tartışma konusu.


Telefondan yazdığım için imla vb şeylere dikkat etmedim.

*ilber Ortaylı konusunda eski Türk balbalları diyecektim.

Turkiyeli nedir yahu uzayli gibi turkum demenin ne zararini gordumki birkac bolucuyu memnun etmek icin turkiyeli diyeyim.

@dirty pussy and cock
peki turk kelimesi sence su anda yasayan insanlari mi temsil ediyor? Yoksa gecmiste kendini turk olarak adlandiran kisilere de goz kirpiyor mu? Eger gecmis ile alakaliysa, sence bu kelimenin anlamini acikca ortaya cikarmak daha dogru olmaz mi?

@rapon
turk ulusunu tanimlar misin lutfen?
Bir de "herkesi kucaklama var" ve "bir grup adapte olmak zorunda degil" demek celiski barindirmiyor mu?

@kupigometa
sence anadolu turklere ait mi bir toprak ve diger yasayanlar buraya sonradan mi geldiler?

kanimca Ilber Ortayli sadece uzmanlik alani oldugu tarih cizgisinde kalmali :) irk antropolojik ve biyolojik bir kavramdir, nasil kanser ile ilgili bilgi edinmek icin bir tarihciye gitmeyeceksem, irk ile ilgili de bilgi edinmek icin tarihcilere danismam. (Biyolog oldugum ve zaten genetik arastirmalarla cok icli disli oldugum icin boyle bir cumle kuruyorum, ilber ortayli'nin bilgisini kucumsedigimden degil... fakat sunu da unutmamak lazim, butun tarihcilerde milliyetcilik vardir.)

@efsane
turk kelimesini tanimlar misin lutfen?

1-) Öncelikle ırka bakış açın çok saçma. Tamamen kafatasçı bir zihniyetle yaklaşmışsın. O şekilde bakarsan Kürt diye bir ırk da yok senin bakış açına göre. Hatta işin doğrusu yaratılış hikayesine inanmıyorsan hepimizin şu an asimile olmuş Etiyopyalı olduğumuzu düşünmen lazım. Milletleri bir araya getiren konu gen tabanında kültürel birlikteliktir. Artık kapalı, kavimler, ülkeler halinde bir yaşam yok. Elbette ki çeşitli milletler ile etkileşime geçilecek ve gen aktarımı yaşayacak. Bu beni "daha az" Türk yapmaz.

Kaldı ki Türk de aynı Kürt gibi bir soy değil, kültürel bir birlikteliktir. Türk diye bir "ırk" yoktur. Türkler orta asya'da yaşayan kavimlerin birleşmesi ile oluşmuş kültürel bir birlik ve ondan gelenler demek. Eğer yaratılışa inanıyorsan tanrının "hmm şuraya şöyle çekik gözlü kısa boylu insanlar koyalım. adları Türk olsun. Şuraya koyu tenli zayıf insanlar koyalım. Nijeryalı olsun adları" dediğini düşünüyorsan tamam. Hayır düşünmüyorsan zaten ırkların uzun süreli ortak kültürlü ve yakın gen havuzlu insanlar olduğunu biliyor olman lazım. Aynı şekilde Kürt diye bir ırkın olmayıp, İranlı göçmenlerden (Med) oluşan bir kavim(ler topluluğu). Şu bağlamda Kürt de en az Türk kadar bir ırktır. Geçmişinin Türkler ya da Orta-Asyalı Türki kavimler kadar eskiye dayanmıyor olması onları "aşağı" ırk yapmaz. Milliyetçilik ile kafatasçılığı, ırkçılığı karıştırmamak gerekir.

2-) Türkiyeli çok saçma bir kelime. Anadolu Cumhuriyeti de çok yanlış bir yaklaşım. Şimdi Kürdistan diye ülke kurma gayesinde olanlara nasıl "Kuzey Orta Doğu Cumhuriyeti" kavramını kabul ettiremezsen, Türkiye Cumhuriyeti'ne de Semih Cumhuriyeti gibi isim değiştirtemezsin. Bunun yanında Şu bir gerçek ki Türkiye'nin kuruluş yıllarında bölge o kadar yoğun bir kürt nüfusa sahip değildi. Çoğunluk Türk olduğu ve ülkeyi kuranlar Türk olduğu ve "Türk Devlet Kültürü" parçası ve devamı olarak kurulduğu, o zaman ülkeyi bir arada getiren, Kurtuluş Savaşı'nın da temelindeki kavramlardan biri milliyetçilik olduğu için devlet adı bu şekilde seçilmiş. Daha sonrasında bölgedeki nüfus yoğunluğunun değişmesi, ülke ismi değişmesine yol açmamalı.

Bu noktada bir diğer sorun ise Türkiye Cumhuriyeti topraklarının belki %70'inin Anadolu olması sorunu. Doğu, Güney-Doğu ve Trakya, tarihsel olarak Anadolu değil. Onun Anadolu olması çok ama çok daha yakın bir döneme ait. 120 yıl önceye kadar Ermeni yoğun bölgelerde gerek tehcir yüzünden gerek de orada artan Kürt nüfusu ile Ermeniler inanılmaz oranda azaldı ve şimdi oralar Kürt şehirleri olarak biliniyor. Yani bölgede Kürt tarihi de çok eski değil. Türkiye'nin doğusu ve güneyi ile Suriye ile Irak'ın kuzeyi demografik yapısı asla sabit olmamış bir bölge. son 100 yıl ve Kürdistan göndermesi yapmıyorum. 15000 yıllık bir süreçten bahsediyorum.

Haliyle bölgenin coğrafi adı da sürekli değişiyor. Türkiye'de ayrı, Devlet-i Aliyye Osmaniye'de ayrı, Timur ile ayrı, Moğollar döneminde ayrı, İlhanlılar döneminde ayrı, Safeviler döneminde ayrı, Beylikler döneminde ayrı, Rumeli(/Anadolu) Selçuklu'da ayrı, Büyük Selçuklu'da ayrı, Doğu Roma'da ayrı, Roma'da ayrı, Büyük Ermeni İmparatorluğu sırasında ayrı, Abbasiler'de ayrı, Emeviler'de ayrı, Makedon hükümdarlığı sırasında ayrı, Pers imparatorluğu sırasında ayrı... Şlk çağlara doğru devam etmeyeyim. İnanılmaz bir değişime sahip bölge demografisi. Yani bundan 100-150 sonra bölge adının ne olacağı da bölge halkının kimlerden oluşacağı da belli değil. O yüzden şu noktada coğrafyaya göre hem de değişen demografik yapı yüzünden isim değiştirmek mantıksız.

Türkiyeli de uygun değil. Bir milyarıncı defa Rusyalı, Almanyalı, Fransalı vs. örneklerini vermek istemiyorum.

-------------------------------------------

Diğer soruna gelecek olursak. "Türküm woo hoo süperiz" demeyi de tarihi ile övünüp geçmişe dönme, Osmanlıcılık aşkını da ahmakça buluyorum. Bence milliyetçiysen, "Türküm, Türk olmak süper" diyorsan Arap asimilasyonuna, sunni mezhebine elinde tuzluk ile koşmayacaksın. Milletini seviyorsan, vergi kaçırmak, dolandırmak, %50'yi zor tutmak yerine bu ülkenin "süper" bir ülke olması dünyada sayılı ülkeler arasında olması için kıçını yırtman lazım. Turnike başında kimse yokken atlamamalı vatandaşlık görevi olarak biletini vermeli/akbilini basmalı öyle geçmelisin mesela en basitinden.

Bununla birlikte Osmanlıcılık yapıyorsan, uff şöyle süper tarihimiz var 700 yıl şov kafasındaysan da asla ilerleyemezsin zaten. Hep geçmişte yaşayanlar asla geleceğe yetişemezler. Gerçi geçmişe de hakim değil Osmanlıcılık oynayanların en az %80'i 16. yy'dan sonrası hakkında bilgiye sahip değil. O aradaki 400 yıl boyunca Osmanlı yine ilk 200 yıl kadar güçlü sanıyorlar mesela. Komik.

Bir diğer konu da Kürt meselesi. Kürtlerin varlığını yok saymak, onları bilinçli ve sistemli bir şekilde asimile etmeye çalışmak kesinlikle kabul edilebilir bir şey değil. Öte yandan da birlikte yaşadığın toplum ile içinde yaşadığın ülkenin yaşam sistemine, kültürüne karışmamayı gururlanacak bir konu sanmak mağara adamı kafası. Küreselleşmenin gereği bu. Yeniyi kabul edip, uyum sağlayacaksın. "Almanya'da 20 yıldır yaşıyorum 1 kelime Almanca öğrenmedim keh keh" demekle hatta Almanya'ya gidip Oktoberfest'i yasaklatmaya çalışmakla ve hatta İsveç'e gidip üstünde haç var diye İsveç bayrağını indirmek istemeleri ve de okullardan kaldırılmasından bir farkı yok bence topluma uyum sağlamama inadının. Çok salakça geliyor bana. Kimse kültürünü yok et, yoksay demiyor tabii.

@nawar
ben yukarida insanlar anlasin diye "irk"kavramini kullandim, yoksa Turk ya da Kurt ya da herhangi baska bir sekilde -bilimsel anlamda- irk olmadigini biliyorum, fakat halk arasinda "soy" baglantisiyla tanimlanan bir "irk" kavrami var. Oysa orada bahsedilen kultur ortakligi, zaten yukarida " irk (zannedilen ama kultur) anlamindaki..." derken buna dikkat cekiyordum.

illaki asimile olmus Etiyopyali olmana gerek yok, evrilmis desek daha dogru olur.

Sen Turk derken tam olarak neyi kastediyorsun? ulkeyi kuranlarin ya da o zamanki insanlarin cogunun Turk oldugunu iddia etmissin? Bu iddia dogru degil. Bu topraklarda Turk kulturunden cok daha baskin kulturler var... Sadece devlet gelenegi icin Turk diyebiliriz, onun disinda cok az sey Turk kulturune ait... Cogunlukla Anadolu ve Orta Dogu (Mezopotamya) kulturu hakim...
Senin hayalindeki kulturu yasamayan ama Anadolu yasayan kisiler de var, ve bu insanlar cogunluk. Sadece bunun bilincinde degiller.

Ben Anadolu Cumhuriyeti ornegini oylesine verdim, uzerinde cok dusundugum bir sey degildi... ama yine de yorumun icin tesekkurler.

Ulke ismi degismemeli demissin... neden? ben sorunun ne oldugunu anlamiyorum. Biz ulkece anlamlardan cok kavramlara takiliyor gibiyiz?

Bir afrikali Fransa'da ben Fransizim dedigi zaman kimse donup bakmaz, ama ayni kisi Turkiye'de Turkum derse, sen Turk degilsin ki cevabiyla karsilasir cok cok buyuk ihtimal. Bu nedenle Fransali, Almanyali ornegin benim acimdan konuyla ilgisiz...

Kurt meselesi konusunda da guzel noktalara deginmissin ama sorunun "Turk" kelimesine yuklenen anlam farklarindan kaynaklandigi farkedemeyecek kadar sarhossun gibi geldi bana? Dogru mu dusunuyorum?

bak güzel kardeşim;

1- türkiyeli diye bir kelime yok bir kere onda anlaşalım. türkiyeli kelimesini tedavüle sokabilmek için diretmek, birlerinin etnik ezikliğini hoş tutmak için yapılan, ne etimolojik ne bilisel hiç bi anlamı olmayan aptalca ve nafile bi çabadan ibarettir. bu meselenin sürekli çekiştirilmesinin tek nedeni kürtçülerin duyduğu etnik eziklik. başka hiç bir sebebi yok. istiyor ki kendi olmayan tarihiyle türk tarihini bir tutalım, aman kürtçüler huysuzlanmasın diye bütün tarihi çöpe atıp onlara tatlı yalanlar söyleleylim, yanlarında hiç bir şeyi dillendirmeyelim.

bu iş temsiliyet meselesidir. dünyada sayılı fatih milletler vardır. farsı, ingilizi, ispanyolu vs.vs. temsiliyetler de bu kimliklerle olur. ha sen dersin ki ulan ingilizi, franszı, ispanyolu varken bana türk mü denk geldi, ben istemiyorum bunu, e yapacak bir şey yok. senin güzel gönlün hoş olsun diye ne tarihi ne devleti değiştirebiliriz. gidip başka devletin vatandaşı olma hakkın da vardır.

bugün almanyada yaşayan 4. nesil türk sapına kadar türk müdür? evet, tıpkı kürtler gibi. e peki bu adam almanyadan ingiltereye giderken pasapotrunda ne diyor? sapına kadar almansın diyor. bitti. sen alman temsiliyetinde yaşayan, alman olan sapına kadar türksün. alman, cezayirli, faslı, iskoç olman bir şeyi değitirmiyor, sen alman devletine vergi ödüyor, alman pasaportu taşıyorsan almansın. alt kimliğin seni bağlar. istersen ugandalı ol.

türkiyede yaşana kürtler sapına kadar kürttür, ama devlet bana kürtçe öğretsin gibi bi talepte bulunursa bunun adı etnik ırkçılıktır. bak senin tü kaka gördüğün milliyetçilik bile değil, ırkçılık. sen ya hakim kimliksindir ya da değilsindir bu kadar basit. kurucu kimlikten az aşağı, bozulmuş daha al kimlikten az yukarı gibi bi sınıflandırma olmaz. bizim aşağı mahallede yaşayan türk vatandaşı senegalliler hangi haklara sahipse, sen de kürt olarak bu eşitlikte o haklara sahipsin. devlet oturup senegallilere zulu dili öğretmez, bu devletin işi değil. hele hele seneagallilere özel zulu dili hiç hiç öğretmez.

devlet sana ve bütün etnik azınlıklara kültürlerini yaşamaları için alan açar, dilinin yasaklamaz, yayınını yasaklamaz, hapse atmaz, ayrımcılık yapamaz, ama özel muamele de yapamaz. senin en kalabalık etnik grup olman seni kuştepede yaşayan 1500 senegalliden daha ayrıcalıklı kılmaz.

bunun yanında ülkelerin kendine has jeopolitik şartları vardır. ortadoğuya komşu olan türkiye cumhuriyetinin sosyo-ekonomik-toplumsal şart ve dinamikleri farklıyken, batı sahradaki bi devletin toplumsal ve siyasi şartları farklıdır.

eğer senin kürtlere istedikleri ayarda bi özerklik vermen yarın yozgatta ışid vari yapının ortaya çıkmasına neden olacaksa, kurulu devletin değer ve temellerini sarasacksa kusura bakma, kimse sana "türk devletini boşver ya, masat kürdün işi görülsün" demez. 2016 yılında milenyum çağında dünya tarihinde eşi benzeri olmayan bi şekilde silahla bunu dayatmak safi gerizekalılıktır.

işte demokrasi vikvikvik, cahile demokrasi verilmez, verirsen ilk seni siker. bu türk için de geçerli kürt içinde. kaldı ki kürtler bugün ülkedeki en geri etnik azınlık kimse kusura bakmasın. cahil demokrasiyle terbiye edilmez. sen yozgata kendi kararını kendin al dersen, çat dite bu fırsatı verirsen ilk karma eğitimi yasaklar, 20 sene sonra taksiybindi diye kadınları krıbaçlar. aha başımızdaki adam bunu net örneği. peki pkk bunu bilmiyor mu? bal gibi biliyor. gerçekten ilk amacı kürtleri cağdş müreffeh bi toplum halin getirmek için mi uğraşıyor :)))) hatrı sayılı kısmı islamcı olan kürtlerde islamcı güruh işi ele aldığında pkklılar demokrasi bu saygı gösterlim mi diyecek? :)) yoksa çoğulculuk ayağına kendini ebedi kılabilmek için diğer dinamikleri mi törpüleyecek? :)))

bunun ço bi güzel bi örneği halihazırda ülkemizde var; ermeniler. problemleri var mı? elbette. bu adamlar çoğunlukla nerede yaşıyor, şişli-osmanbey vs. peki buralar nereler? ulusalcılığın kalesi olan yerler. yani bak ulusalcılar milliyetçiler hiç öyle öcü değilmiş. iki tarafta medeni sınırlarda kaldığında orta yol gayt güzel bulunuyormuş. hiç öyle devletin adı değişsin yoksa karakol patlatırım, türk demeyin canı bomba olurum, bana dilimi öğret yoksa okul yakarım vs. olmuyormuş.

sen kendini medeni sınırlara çek ki karşıdakini de terbiye et. kürtçüye sorsan ermenilerin hepsi asimile olmuş, türk devletinin sömürdüğü piyonlar :)))) e bana göre de sen pkklı olarak 50 kromozomlu medeniyetsiz bir maymunsun, hangimiz daha haklı :)))?

velhasıl, kimsenin ırkı, kimsenin milleti diğerinden üstün değildir, sen sapına kadar kürt olabilirsin, ben sapına kadar türk olabilirim, ama tarih diye de bir şey vardır, bu da malesef kimsenin etnik ezikliğine göre eğilip bükülecek bi olgu değil :( ha sen 30 yıldır kimliğin için silaha başvurmuş bi insan olarak kazandığın bütün edinimleri, bütün toplumsal ferahlamayı çatışmasızlığa borçlu değilmiş gibi 2016 yılında milenyumun harman olduğu yerde hala silahla çözüm alacağını sanıyorsan sana geçmiş olsun kanka, hayırlı hendekler sana. sen gerizekalısın diye ben kendimden fedakarlık edememe kusura bakma, önce sen asgari zeka seviyesi ve medeniyet olurunu sağla.

ben bugün ermeniyle öyle ya da böyle, eksik ya da fazla her şeyi demokratik şekilde müzakere edebilecek durumdayken senle bir araya gelmek için neden 40 tane maymundan icazet almak gerektiğininin sebebi bi hallet sonra konuşalım.

***

bunun yanında ırk-din-millet gibi aidiyetlerin olmayabilir, bunu da savunabilirsin ama japonla-senegalli aynıdır biz hep biriz diyorsan da allah sağlık sıhhat versin yani, hangi bilgisayar proramını kullanıyorsan söyle biz de ona geçelim :))

@cembacemba
turkiyeli kelimesi etimolojik olarak isimden sifat yapan -li yapim ekiyle bir cografik alani ifade eden turkiye kelimesinin birlesimi olur. Dolayisiyla bu kelimeye "aptalca ve nafile bir caba" demek biraz cehalettir.

bugun almanyada yasayan kisiyi neye dayanarak (daha dogrusu nasil bir mantik ile) 'sapina kadar turk' olarak tanimliyorsun? bir kisinin annesi turk , babasi alman ise sence bu insan turk mudur? alman midir? peki onun farkli milletler ile evlenen cocuklari sence hala turk mu?

turk vatandasi senegalli demissin... bu durumda kurt de turk vatandasi kurt mu olmus oluyor? Eger oyleyse bir insan hem Kurt hem Turk nasil oluyor? senin turk tanimin nedir? cunku soruda bahsettigim anlam karmasasini iliklerine kadar (hatta daha fazlasiyla) yasiyor gibisin?

sence su anda turkiye'de yasanan olaylar "hiç öyle devletin adı değişsin yoksa karakol patlatırım, türk demeyin canı bomba olurum, bana dilimi öğret yoksa okul yakarım vs. " gibi nedenlerden dolayi mi oluyor? Yoksa bu isin cok daha derin bir tarihsel gecmisi olabilir mi?

en son kisisel fikrimi sormussun sanirim... bu devirde millet kavrami hala gecerliligi olan bir kavram olsa da, irk ve din kavramlari oyle degil...
japon ve senegalli ne bakimdan aynidir diyecegim onu tam anlamadim? bu iki insan farkli kulturlere ait iki insandir, fakat bir bilim adami olarak 'x ve y aynidir' demem icin x=y olmasi gerekiyor, herhangi iki insan da ayni cisim ya da deger olamayacagina gore boyle bir cumle kuramam. eger sen bu iki kisinin spesifik bir ozelligini (Z diyelim) kiyasliyorsan ancak o sartlar altinda Z(sub-x)=Z(sub-y) gibi bir karsilastirma yapabilirim.

@arap

güzel kardeşim teknik olarak mümkün olabilir, ama anlam olarak saçmalık. ilber ortaylının güzel bi cümlesi var bu konuda. "laikci-kürtçü" gibi -ci eki almış kelimeler yanlıştır, bu kelimeleri yabancı dile çeviremezsin, edirneden ötede bir geçerliliği yoktur, böyle bi türetme olmaz der. yani senin teknik olarak bunu türetebilmen, bu cümlenin etimolojik mantığa uygun olduğu ve kabul göreceği anlamına gelmiyor. italyalıyım, türkiyeliyim, ilgiltereliyim.. bu kelimelerin bi karşılığı yok. osuruktan, zorlama, iç piyasaya yönelik çabalar. fazlası değil.

bugün almanyada yaşayan insan için "sapına kadar türk" derken, bu aidiyetinin yüksek olması, kendi kültürüne bağlılığının şiddeti anlamında söyledim. yani senin alt kimliğine duyduğun aidiyetin dereceği üst kimliğe, hakim/kurucu alman kimliğine mensubiyetini etkilemiyor. evini kırmızı beyaza boyattın diye pasaportunda "o kadar da alman değildir" yazmıyor. sen kurucu alman kimliğinin mensubusun bitti. gerisi medeni şartlar ve demokratik ölçüler içinde seni bağlar. aynı şey, türk vatandaşı, türk mensubiyetine dahil bütün etnik kimlikler için de geçerli.

türk kimliği, kendi devletini kurmuş, bu anlamda bi tarih sahibi bir çok millet gibi üst kimliktir. senin faslı olman bir şey değiştirmiyor. pasaport kontrolünde sorulduğunda "ee biz aslen fastan geldik, benim annem faslı babamın dedesi almanyada doğmuş" diye hayat hikayesi anlatmıyorsun. ben aslen faslıyım diyince non-eu'ya almıyorlar seni. ayem from cörmeni. bitti. aidiyetin bu olmayabilir ama mensubiyetin bu. "ben niye alman oluyorum, hem faslı hem alman olamam" diyorsan da e al mensubiyetini siktir git kimin vatandaşı oluyosan ol der, bu kadar basit. herif senin şizofren kavram kargaşalarına sebep dünya tarihini baştan mı kurgulasın.

bunu anlamamakta, kabul etmemekte diretmenin mantığını da anlamıyorum.

**

son yazdığım sana değildi.

Kürtler kendilerine ayrıcalık istemiyor, Kürtler demokratik özerklik ve özyönetim talebinde bulunuyor ve bunu bütün ülke için istiyor. Kürt olarak tutup da Lazlar adına konuşamayacakları için de öncelikle kendi bölgeleri için böyle bir talepleri var. Buna ırkçılık demek kadar komik bir şey yok. Dünya nereye gidiyor, biz hala 20. yüzyıldan kalma, tarihi 300 seneden öteye gitmeyen ulus kavramına tapınarak Kürt sorununa yaklaşıyoruz. Dünyada birden fazla dilin konuşulduğu, birden fazla yönetimin olduğu, birden çok bayrağın olduğu ülkeler var. Dünyanın evrileceği nokta kaçınılmaz olarak budur. Barcelona sonsuza dek benim İspanyol kardeşimin memleketi olarak kalamayacak. Hatay dediğin yer az kalsın vatanımızın kutsal bir toprağı olamıyordu mesela, hatırlayın. Toprak, sınırlar, isimler, ülkeler, hepsi geçer, hepsi değişir. Fazla da şey yapmayın. Evrim üzerine bir iki bi şey okuyunca milyonlarca yıllık insanlık tarihinde şu ulus, Türklük, Kürtlük, devlet gibi şeylerin ne kadar büyük bir zırva ve ne kadar modern yalanlar olduğunu anlıyorsun zaten.

hayaller isveç hayatlar suriye :)

@cembacemba
anladim, peki senin tanimlamana gore ust kimlik olan turk kelimesi ile alt kimlik olan turk kelimesinin acik bir sekilde ayriminin yapilmasi sence var olan sorunu cozmez mi?

olayin cozumu cok basit aslinda, fakat bu iki ayri kavrami neden israrla bir anlam gibi kullaniyorsunuz, anlamiyorum? Bunun dunya tarihini tekrar yazmakla bir alakasi yok. Sey gibi dusunelim... Osmanli hanedani soy olarak turk mu? Bu soruya evet dersen millete kendini guldurursun... Sadece devlet gelenegi turk. Bugun kendini israrla turk olarak tanimlayan insanlar, sadece bu kelimeden anlamina bakmadan kopmak istemiyor gibi geliyor bana...

I am Turkish ile I am Turk diye iki ayri kullanimi olabilir. Bana Edirne'den otede gecerliligi olmama savi cok akla yatkin gelmiyor, cunku bence var... ingilizcedeki "Turk" kelimesini de ilk defa burada ben kullaniyor degilim. Bu var olan bir kullanim.

bir de baskalarina satasmayalim lutfen :D

@Sour
soru duyup duymamasi degil, "neden duyar?" seklinde...

bence oyle bir seye gerek yok, yerel yonteimler guclendirilip, merkezi yonetim zayiflatilirsa cok daha kisa surede sonuc alinabilir gibi geliyor bana. hem baskanlik gelse, baskan kim olacak? tum dunyanin alay ettigi ve kimsenin kaale almadigi, belge sahteciligi ile kendini universite mezunu gibi gosteren, hukuku her firsatta cigneyen, cahil, beceriksiz, ulke yonetmekten anlamayan, hirsiz, dinci, mezhepci, katil, tutarsiz, yalanci, kadin dusmani biri mi?

@arap

sıkıntı biraz burada başlıyor zaten. türklüğü etnisiteye hapsetmek en büyük hata. tarihi baştan yazmaya çalışmak dediğim şey bu. mesela ya da aidiyet duyulan şey o kimlik, kültür. sen şu kadar türksün osmanlı hanedanı şu kadar türk değil. öyle ya da böyle 2 bin yıllık süregelen bi şey var ortada. 2 bin yıl önce orta asyada yazılmış şeyleri sen bugün çat pat da olsa okuyabiliyorsun. bu devamlılığı bu kadar üst perdeden devam ettirmeyi başarabilen az sayıda millet biri türkler. askeri olarak devam etmiş, yönetim olarak devam etmiş. bugün şaman kültürüne dair yaşayan onlarca adet gelenek varsa ortada bi kimlik bi devamlılık var demektir. bunu inkar edecek halimiz yok. bu kimlik içinde onlarca etnisite var. balkanlardaki müslümanlara türk deniliyor. balkan savaşı sırasında avrupadan def edilmeye çalışılan toplulukların hepsi safkan türk müydü? ama türkleri defedecez dedikleri zaman hepsini ettiler.

kurtuluş savaşında kimse ağzına etnisite almadı, türkleri balkanlardan atacaz, türkleri ortadoğudan silecez, türklerin kuzey afrikadaki varlığına son verecez, türkleri anadoluda göt kadar yere hapsedecez... hep bu kimlik üzerinden yürüdü. en sonunda da yine bu kimlik üzerinden, büyük bi mutabakatla yeni bi devlet kuruldu.
bu dvlet kurulduğu zaman, bütün etnisiteler "biz bağımsızlık hakkından vazgeçiyoruz, bizler türkiye cumhuyetinin eşit yurttaşlarıyız" diye mektup imzaladı. türkler bizim de temsilcimizdir dediler.

velhasıl, türklük kavramı kurucu iradedir. dili devletin dilidir, ismi halkın ismidir. vatandaşlık tanımı 1924 anayasasında gayet iyi ve açıkca yapılmıştır. türkiye cumhuriyetini kuran halka türk halkı denir.

bunla kavga etmek, bunu silmeye çalışmak falan yani, ne diyim, hiç bi karşılığı olmayan, provakasyondan başka hiç bişey olmayan boş beleş işler


bunun dışında devlet kimseye dilini dinini kültürünü öğretmekle mükellef değildir. devlet sana "mümkün olduğunca" alan açar. demokratikleşme silah zoruyla olmaz. çat diye bi gecede demokratikleşmez. cahile her hak verilmez. bu bi süreçtir, ne kadar şiddetten uzak kalırsa o kadar sağlıklı ve çabuk ilerler.

bla bla bla


**

bi de ulus devletlerin devri geçti deniyor da nasıl geçiyor ben anlamıyorum. ispanyada katalanlar devlet istiyor, ingiltere keza, ortadoğuda kürtler zaten malum, rusyanın falan geleceği allah kerim, çini falan var bunun. devletleşme safi etnisite ve din/mezhep üzerinden yürür olmuş, ulus devletin devri bitti deniyor. allahtan bitti yani

@cembacemba

anladim. fikirlerin icin tesekkurler... bir sorum daha olacak.
simdi 2000 yillik gelenek vs.den bahsediyorsun, senin yazdiklarini okuyunca bu gelenegi en cok Turkiye sahipleniyor gibi bir izlenim ediniyorum, oysaki ayni gelenekten gelen cok daha fazla kisi var ve onlarin ulke isimlerine bakinca su isimleri goruyorum:
Azerbaycan
Kazakistan
Kirgizistan
Ozbekistan
Turkmenistan
KKTC
Simdi bu insanlarla Turkiye'de yasayanlar arasinda bence cok fark yok, o insanlar da ayni ya da benzer geleneklere ve turk devlet gelenegine sahipler bu nedenle Turki cumhuriyetler olarak geciyorlar zaten. Fakat Turkiye'ye bakinca duz "Turkiye" ismini goruyoruz. Bunun yerine daha spesifik bir isim olsaydi (X turkleri gibi), gecmiste yasayan ve kendini turk olarak adlandiranlarla hem baglanti kurulmus olurdu, yani senin kaybetmeyi istemedigin tarihi kaybetmezdik, hem de kendimizi yasadigimiz bir cografyaya gore bir etnisite ismi ile tanimlamis olurduk. Boylece milliyet adi ile, irk ya da kultur adi arasinda da fark olurdu ve sorun cozulurdu (tam cozulmese de su durumdan cok daha iyi olurdu).

Buna da hayir kelime "turk" olarak kalacak dersen :) o zaman sorum su olacak, sen kazakistanda yasayan turkten daha mi turksun? (Bence bu sorunun cevabi kesinlikle evet degil...) Amac burada kendi geleneklerinden vazgecmek degil, bir millet olarak toplu sekilde yasayabilmek ve ulkeyi ileriye tasimak ama su anki haliyle cahil cuheyla takimin ekmegine yag surmenin disinda bir ise yaramiyor bu durum. Ancak bu sekilde gelisebiliriz. ABD, milliyete bakmadan nerden geldigine bakmadan seni kabul ediyor ve burada dogan hintli, cinli, filipinli insanlar kendini amerikan olarak tanimliyor. TAbii, ABD'nin durumu biraz daha farkli, kabul ediyorum(gocmen ulkesi) ama adamlar almis basini gitmis, her alanda cok iyiler, keza Kanada da oyle... bence insanlar ulus devletlerin devri gecti derken, bunu demek istiyorlar. Almanya mesela neden egitimli olan multecileri almak istiyor? Mukemmel bir ulus yaratmak icin, ama biz hala tanimlara takilip ayrilik cikartma derdindeyiz. Almanya ya da ABD de bilir irkcilik/milliyetcilik yapmayi...


Bence biz tanimlara takilmayi birakmaliyiz. Biz kendi ayagimiza sikiyoruz su an... Turkiye kapasitesi yuksek olan bir ulke ama bu yonetimle bir yere gelemez... Bizans kendine Rum diyordu, ama bugun tarihciler devlete Bizans diyor. Mesela Osmanli, o zaman anadolu'nun ismi yine "turkiye" idi (avrupa kaynaklarinda oyle geciyor), Osmanli da kendine devleti aliye diyordu ama su an kimse o devlete ne turkiye, ne de devleti aliye diyor... Osmanli devleti diyor... Buyuk bir ihtimalle su anki TC'ye ilerde turkiye disinda bir sey diyecekler. Peki biz bu isimlerle hala neden kavga ediyoruz? Sana ben X desem ne olur Y desem ne olur? Sen kendi devlet tarihini bildigin surece ben bir sorun olacagini sanmiyorum. Sence?

(Sanirim son dediklerime katilacaksin, en azindan oyle hissediyorum :D ama en son diyeceksin ki 'turk halki' kavrami zaten bu anlami karsiliyor... bence senin bu dedigin dusuncelere sahip insanlar da turkiye'nin ilerlemesinin onunde bir engel... biz milliyetleri, irklari konusup insanlari ayristiracagimiza.... bilim, kultur, sanat, teknoloji vs. gibi konulardan konusup toplumu kalkindirmaliyiz, bizim kurtlerle aramiza 50 tane fark varsa, emin ol 5000 tane de benzerlik var... Peki buna ragmen neden farkliliklara odaklaniyoruz?)

Irkla övünmek gerizekalılıktır. Kürdüm diye Türküm diye ayrıcalık bekleyen de övünen de dibine kadar gerizekalıdır. Hepimiz Afrika kıtasından türedik. İstisnası olan insan yok. Alın 100 dolara dna'nızı çıkarsınlar. %1 de olsa hepimiz zenciyiz.

Ne fantazisi?

Fantezi değil gerçek.

rapcinin biri kafayi cekti, balkondan bakti, lan bu nassi yuvarlak dedi. her modern cagin yitik insani gibi, fikirlerinin degerli, baskalari tarafindan okunmaya deger oldugunu sanip internette paylasti.

sonra artik yaptiklari ile vs anilmayan, aksine son dönemde bilim adami diye popüler kültürce benimsenmis neil, cevap verip diss atma geregi duydu, cevabi yapistirdi.

*drops the mic*

sonra internette "apply cold water to the burned area" seklinde paylasila paylasila uzadi.

son dönem seysi bu. baska da varsa bilmiyorum demek.

edit:edition.cnn.com

genel olarak google'a "world flat neil" yazarsan milyon sey geliyor güncel tarihli.

ek olarak adam bunu neden yapmis diyorsan,
ihtimal 1 - uyusturucu kötüdür cocuklar.
ihtimal 2 - prntscr.com

@bigbadabum dunyanin duz oldugu fantazisi
@angelus neden duz oldugunu dusunuyorsunuz?

@aynadakiyabanci tesekkurler... nedeni bu olsa gerek...

www.youtube.com

Burada ispatlamış adam, tartışmak anlamsız.

Hee fantazi diyince benim aklım ikiz yatağa gitti ya... Olur öyle arada, fazla şeyyapmamak lazım.

www.youtube.com
düz abi düz.

Amerikalilar da ayni Turkler gibi cahillige feci bir ovgu var. Kafaya takmamak lazim.

hatırladığım kadarıyla beşiktaş, demirören yönetiminde iken uefa'ya futbolcularıma borcum yok diye imza attrıyıro. sonra o imzaların sahte olduğu ortaya çıkyor. bir bunla ilgili ceza aldı beşiktaş diye hatırlıyorum, bir de belediye kupa maçında şike yapıldığı iddiasıyla.

yalnız sallıyor olabilirim, biri gelip beni düzeltir şimdi, öğreniriz :)

beşiktaş da şikeden men edildi. fenerbahçe de. ikisinin de şike yaptığına hükmettiler. tabii bu türkiyede karşılık bulmadı. buna rağmen cemaatin kumpası olduğu iddia edildi. ne kumpasmış 19 maçta birden şike süsü vermişler :)

iki takım da şike yaptı. biri kupa finalinde diğeri ligde. fenerbahçe ayrıca pek çok maçta teşvik primi de verdi. beşiktaş 1 sene şike cezasına ek olarak 1 sene de sahte belge düzenlemekten dolayı ceza aldı.

@fayfim besiktas, kupa finalinde mi sike yapti?

evet türkiye kupası finali. serdar adalı falan tutuklandı bu nedenle. sonra da şike yapan kulübün başkanını şike sürecini yönetmesi için federasyon başkanı seçtiler. burası türkiye, burda her şey gerçek.

ibrahim akın da cezaevine girmişti, hatırlarsan. imam ile helal mı değil mi telefon görüşmeleri ortaya çıkmıştı.

hesapta sahtecilikten men edildi

anti silence +1

ben de şikeden değil mali usulsüzlükten diye biliyorum

www.bbc.co.uk

ister pound olarak ister lira olarak, senin isteğine kalmış.

bankadan çekerken söylüyorsun x olarak ya da türk lirası olarak almak istiyorum diye.

aslinda senin istegine degil, karsi tarafin nasil gonderdigine bagli.

Bir gonderi ucreti var ve o gonderi ucreti gonderilen paranin pound mu yoksa tl mi olduguna gore degisiyor. Bu eskiden boyle degildi (yani gonderi ucreti tl ya da foreign currency icin farkli degildi) ama son bir yildir boyle.

Pound olarak gondermesi cok daha mantikli, cunku WU'nun conversion rate'i genelde piyasaninkinden daha kotu oluyor. Tabii gonderi ucreti biraz daha fazla oluyor ama yine de daha karli oluyor senin icin.

Simdi WU ile sana pound gonderilmis diyelim... o 100 pound bankada duruyor, eger sen bankaya TL olarak istiyorum dersen banka o 100 pound'u alip kendi conversion rate'ine gore (ki bankalarin rate'i piyasaninkinden daha kotu) TL'e cevirip sana veriyor. Eger pound istersen, direkt 100 pound veriyor. Eger TL olarak gonderilmisse ve sen pound olarak istersen senin alacagin 100 pound olmaz, misal 94 pound olur. (94'u salladim, biraz daha dusuk ya da biraz daha yuksek de olabilir)

Fakat sen onu pound olarak iste (eger pound olarak gonderilmisse) sonra da git sarraflarda bozdur. Daha karli olur.

Ben Western Union'in internet sitesini surekli kullanip, ABD'den TR'e surekli dolar yolluyorum. Bence gayet uygun.

Umarim yukarida bahsettigim olayi anlatabilmisimdir... biraz karmasik oldu sanki... Ama olay arkadaslarin dedigi gibi senin istegine kalmis degil.

Western Union epey komisyon alıyor diye biliyorum, soygun resmen. Vaktiyle İtalya'da kalan bir arkadaşım için duyuru açmıştım, belki fikir verebilir: www.eksiduyuru.com

riamoneytransfer.com

karsi taraf kredi karti, banka hesabi ya da debit kart ile online olarak gonderebilir. alici turkiye'deki butun vakifbank subelerinden para cekebiliyor.

ay üzerinize afiyet azıcık nezleyim/gribim galiba, bulaşmasın meh meh..
şeklinde?

"Ay hiç öpmeyeyim, hastayım! :("

grip bahanesi yetmez, "bize bir sey olmaz yegenim" deyip yine sapur supur operler arkadaslar... :(

Bağışıklık sistemim zayıflamış doktor insanlarla yakın temasa girme dedi.

Şapur şupurcular olursa kolunu şöyle avucunun içini şapur şupurcunun yüzüne gösterecek şekilde dümdüz uzatıp, kendini de geri çekiverirsin. Sonra da tuvalete koşarsın.

Bunu yazdım ama yazarken aklıma başka fikir geldi. Tam bu öpüşme faslı sırasında çok önemli bir telefon gelmiş yapıp ortadan kayboluver. Öpüşme faslı bitince, herkes yerleşince de aralarına katıl. O sırada öpmeye yeltenen olursa da yine hastayım kartını oynarsın. Olmadı avucunu gösterirsin yine.

gafayı geri geri çektir böyle:

i0.kym-cdn.com

Annem kemoterapiden sonra gribe falan yakalanmamak için kimseyi öpmüyordu. Ona bile bozulanlar oluyordu. Türk insanı öpmek ister. Kaçışınız yok; öptüreceksiniz.

Ben direk sarılıyorum onlar öpemeden ya da tokalaşıyorum, arkadaşlara sıkıntı olmuyo da akrabalara biraz ayıp oluyo

dudak-yanak temasına imkan tanımayacak kadar ileri uzat kafayı.

canli yasaminin bir tek dunya'da oldugunu bilmiyoruz. bana sorarsan evrenin baska noktalarinda var bir dolu canli yasami, sadece cok uzaklar.

bizim gunes sistemimizde 9 (artik 8 gerci ama pluton benim nazarimda her zaman gezegendir) gezegen var. evrende bunun milyarlarca, katrinyolarcasi, zibilyonlarcasi var. 9 gezegenden 1inde yasam varken, katrilyon tanede 1 tane bile olmamasi mantikli mi sence? :)

bizim gibi canlilarin ysamasi icin standard kosullar var tabi ki. gunese uzaklik, atmosfer, su, dunyanin yuzeyi ile ilgili kosullar vs. vs. ama bu demek degil ki farkli bir gezegende farkli kosullara ayak uydurmus canlilar olamaz..

Yaşam bir tek Dünya'da var diyemeyiz; bizim yaşamamıza uygun şartlar -şu an için- yalnızca Dünya'da var. Yoksa başka gezegenlerde en azından bakteri düzeyinde de olsa bir yaşamın olmadığını bilemiyoruz. Yaşamsa o da yaşam.

@sl78 evet orası öyle de dünyada ilk yaşam formu sanırım dünyanın oluşumdan 1.5 milyar yıl sonra meydana gelmiş. Bunun sebeplerini de oksijene, hidrojene, güneş ışıklarına, ısıya vs. bağlıyorlar. Şimdi dünyada farklı iklim, bölge ve koşullarda yaşamını sürdüren canlılar var. Kutup ayısı çöl sıcağında yaşamını sürdüremez ve ya balık sadece suda yaşayabilir vs. Bir şekilde doğaya adapte olup yaşamını sürdürme durumu var. Evrim teorisinin bize anlattığı şey bir bakıma canlılık için belli bir standart ve düzenin olmamasıdır. O zaman canlılığı neden bir takım koşullara tabi tutuyorlar evreni anlatırken? Mars'ta neden o atmosfere uygun yaşam formları meydana gelip evrimleşmemiş? Ve ya dünyada neden suyun oluşumundan sonra canlı varlıklar ortaya çıkmış da ondan önce 280 derece iken alevle falan beslenen canlılar ortaya çıkıp evrilmemiş?

oralarda abartılı manyak iklim koşulları nedeniyle yaşam oluşamamış. o nedenle sadece burda var yaşam.

La olm biliyoruz evrenin sadece güneş sisteminden ibaret olmadığını. Güneş sistemindeki gezegenlerde neden o gezegenlerin atmosferine uygun yaşam formları meydana gelip evrimleşmemiş, onu soruyoruz.

Olmadığını bilmiyoruz ki, araştıramıyoruz. Araştırabildiklerimizde de bazı yaşamsal faaliyetler bulunmuş eskiye dair. Misal Mars'ta eskiden okyanus olduğuna dair bazı bulgular var, su yolları nehir yatakları gibi izler var. Bu da eskiden bir yaşamın olabileceğini anlatıyor. Ama onun dışındaki gezegenleri zaten bilmiyoruz. Varsa da haberimiz yok yani.

Yaşam formunun oluşması için en temele inersek "kendini kopyalayabilen molekül" bulmamız lazım. Bunun detaylı açıklaması için "Kör Saatçi"nin son kısımlarına bakabilirsiniz. Buna göre biz kendini kopyalama peşindeki nükleik asitlerin yan ürünüyüz bile diyebiliriz. Herhangi bir gezegende kendini otomatik kopyalayabilen (mesela kristalleşme) başka bir molekül/bileşik var ise pekala yaşam imkanı da olabilir.

Üstte denenlere katılıyorum ve rakamlarla konuşuyorum :)

Evrende 100 ile 200 MİLYAR arası galaksi var ve sadece Samanyolu, bizim galaksimiz için 400 MİLYARa yakın yıldız var.
150.000.000.000 x 400.000.000.000 = 60 000 000 000 000 000 000 000 yıldız var demek ve her yıldızın da etrafında en az 3-5 gezegen olsa, bu yukarıdaki rakamı onla çarp ve kaç gezegen olduğunu bul :)

www.collective-evolution.com
www.space.com

Ayrıca şunu da atlamayalım, aangelus da değinmiş:
www.collective-evolution.com

Nereden biliyosun ölçtün mü? :) Standartdı yok onu bende anlamıyorum. Diyorlar ki bilmemnerde su bulundu yaşam da olabilir. Yahu belki suya ihtiyacı olmayan bir yaşam formu var. Sonsuz bir sistemden bahsediyoruz. Bir de hep uzaylılar çok gelişmiş/teknolojiye ulaşmış varlıklar olarak betimleniyor. Onu da garip buluyorum. Belki trilyonlarca ışık yılı ötesinde onlar da bizim gibi ve bizi arıyorlar. O kadar çok değişken var ki sadece bizim açımızdan bakıyoruz. Belki çok yüksek sıcaklıklara dayanabilen bir kabuğu olan canlı var. Belki suya ihtiyacı olmayan?! Ya da su bulunan gezegenler de var. Bilemeyiz.

Güneş sistemindeki gezegenler için soruyorsan sadece onu da bilmiyoruz ki? Hepsine uzaktan bakıyoruz zaten.

(Ne olur tik ver, yalvarırım)

bu soruyu ben de sorarım sık sık. mesela marsa gönderilen araçta, ancak bildiğimiz anlamda atom ve molekül arayan, analiz eden bir alt yapı var.

karadeliklerin, egzotik parçacıkların, higgs'in bile çözülememiş sırları, anlaşılamamış yanları bulunurken; belki bizim bildiğimiz anlamda ışık ve maddenin ötesinde başka şartlarda ve henüz çözemediğimiz sırlarla oluşmuş bir 'hayat' mevcut. öyle ki bildiğimiz analiz teknikleri işe yaramıyor mesela, ya da ışıkla etkileşime geçmiyor mesela.

soruna cevap değil, daha da derinleşmiş başka bir soru oldu gerçi.

abi soruyu öyle soruyorsun ki sanki kuralları biz yarattık gibi hesap sorar haldesin. bi aciz dünyalılarız.
bilinen yaşam bizim eşleyicilerimizin dışına çıkmamış. daha alt ya da üst bi mekanizma yok. dna ve rna bu gezegenin gerçek ve tek sahipleri.

şunu izle:
www.youtube.com
çok sorgulama kafayı sıyırırsın.

Gunumuze gore en dogru bilgi olarak kabul edilen bazi gercekleri hatirlayalim...

evrim icin uzun bir surec ve uygun sartlar gerekir.

Su anda bildigimiz tek yasam cesidi dunyadaki butun canlilari da olusturan 'carbon temelli yasam'... Carbon'un bu surecte temel rol oynama nedeni, kucuk ve manageable olmasi, son enerji duzeyinde 4 elektron olan bir atom olmasi (ki bu da 4 farkli elementle ayni anda kovalent bag olusturabilmesi demek) ayrica kendiyle de cok rahat bir sekilde double bond ya da triple bond yapip, saglam molekuller olusturabilmesi icin kendisini ideal kiliyor... Eger karbon bu kadar esnek ozelliklere sahip olmasaydi degisik kosullara ayak uyduramayip bugune gelemeyebilirdi (buyuk ihtimal gelemezdi).

Peki ayni tur bir canlilik icin carbon sart mi? Bugunku bilgilerimiz dogrultusunda evet Carbon sart... Bu ozelliklere en yakin diger element Silikon ki o da Carbon kadar saglam molekuller olusturabiliyor fakat Carbon gibi uzun chain'li molekuller yerine kristal olusturuyor bu da cesitli atomlarla degisik baglar yapmasina engel olacak bir sey... Bu konuda carbon kadar esnek olmadigi icin, Silikon based bir yasam biraz daha zor bir ihtimal...

"Su"ya gelecek olursak.... su neden onemli diye sorarsak, benim aklima gelen ilk sey, suyun hucrenin olusmasini saglayan temel molekul olmasi. neden temel molekul? cunku bir molekulun suyu sevmeyen (hydrophobic) kisimlarinin sudan kacmasi ve biraraya gelme cabasi, tam tersi suyu seven (hydrophilic) kisimlarinin da suya dogru yonlemesi ile bir ortami disaridan(sudan) ayiran bir ceper olusmasina olanak sagladi...

Bu nedenle bizim su anda bildigimiz tek tur canliligi diger gezegenlerde ararken, toprakta bulunan elementler incelenir...

Tabii baska turlu canlilik mumkun mu? Mumkun tabii, ama suanki bilgimiz kadariyla bu canliligin nasil olabilecegini tam kestiremiyoruz... Fakat diger gezegenelerde de olabilecek/olan elementleri bildigimiz icin ne tur kimyasal molekuller olusabilecegini az cok kestirebiliyoruz (Burada insan gibi canlilar olusmasini saglayan bir surecten degil de, carbon temelli yasam olusmasini saglayan olaylardan bahsediyorum)...

DNA, RNA ve protein gibi yasamimizi saglayan molekuller calismak icin belirli kosullara ihtiyac duyarlar (ozellikle proteinler), bu kosullardan biri sicaklik. Bu molekuller dusuk sicakliklarda cok cok yavas calisan/calismasi duran, yuksek sicakliklarda ise parcalanan/bozulan molekuller... Dolayisiyla canliligi saglayabilecegini dusundugumuz bu elementlerin olusturdugu molekullerin calismasi cin belirli bir sicaklik araligi sart.

Ayrica soruda gezegenlerin atmosferinden bahsetmissin ama her gezegende atmosfer olmadigini hatirlatmak isterim.

Son olarak da bazi gezegenler dunya gibi kayac degildir, mesela Jupiter gazdan olusan bir gezegendir. Dolayisiyla o gezegenlerde dunyadaki benzer bir yasamdan bahsedemeyiz gibi, ancak gaz temelli bir yasam olabilir, o da nasil olacak olsa bile biz nasil bunu anlayacagiz? ya da anlayabilecek miyiz? tartisilir :)

@angelus Mars icin sonradan o nehir yataklarini vs. ruzgarlarin da yapabilecegini soylediler. Yani aslinda eskiden yasam var miydi o kadar da emin degiliz hala...

edit:
Carbondioksit ile ilgili soruyu unutmusum, dunyada su an tum canlilarda gerceklesen olaylar icin enerji gerekir... bu enerji de kolay elde edilebilen bir sey degil. Mesela dunyada canlilarin cesitliliginin bir anda artmasinin en onemli nedenlerinden birinin -su an icin- oksijenin varligi oldugu dusunuluyor. daha fazla bilgi icin en.wikipedia.org

eksisozluk.com

the great filter olmadı, fermi paradoksu linki verelim

eksisozluk.com

@icince bokunu cikaran arap atmosfer'den kastım havadaki tabakalar değil, koşullar, ortamdı. Koşul yerine atmosfer kelimesini kullanmayı tercih ettim.

eğer istediğin buysa, güneş süpernova aşamasına geldiğinde titanda dünyanın ilkel koşullarına uygun bir yapıda olacak ve bizdekine benzer bi evrim için birkaç milyar yılı olacak diyorlar.
istediğin bu değilse ne istiyosun mna koym?
bi sitokrom c kolay mı evimleşiyor sanıyorsun?
oksijen oksitleyici işte. karbon enerji bağlayıcı.
bunların ikisi yerine de bir şeyler koymazsan bildiğimiz enerji taşıma mantığını uygulayamazsın.
bildiğimiz solunumun bir üstü ancak florun son safhada reaksiyona girmesiyle oluyor diyor ali demirsoy. oksijene mecburuz çoğu konuda.
millet atmosfere göe cevap vediğinde de "yeaaa ben iklimi suyu amonyağı hepsini kastettim" diye çevirme lafı sinir bozuyorsun.
eğer ortamın tüm şartlarını sayacaksan önce eşleyici mefhumunu bilmelisin. bildiğini sanmıyorum. yüksek enerjili dış faktörlerin yarattığı düzeni anladınsa bunun için elde ne kadar az "mobilize" molekül tipi olduğunu da bilirsin. ama bunu da bildiğinni sanmıyorum.

burada ali ağaoğlu gibi bu değil bu değil bu hiç değil kapisi yapman sinir bozucu.

@namus ninjası ben atmosfer konusunu yanlış anlaşıldığı için düzelttim, atmosfer kelimesini koşul, ortam manasında kullandığımı belirttim.

Senin açıkladığın, dünyadaki canlı hayatı için gerekli olan bileşenleri esas alarak kurulan mantığın dışında bir evrim süreci 5 milyar yıldır neden oluşmamış? "Oluşmuşsa da henüz insanlık bunu keşfedemedi" cevabına aklım yatar. Ama bizim dünyamız için geçerli olan mantığa dayanan bir cevaba aklım yatmıyor. Yani bu evrende her şey kaosla, tesadüfi bir şekilde oluştuysa, canlılık için illa oksijene, suya ihtiyaç duyulmamalı.

mountaincat ben anladım seni tamam, sorun yok. Sen diyorsun ki; Dünya'daki hayatın başlamasına neden olan evrimin bir benzeri, kendi ortamında kendi şartlarına göre diğer gezegenlerde neden başlamadı. Bu olay neden bir tek Dünya'da oldu. Misal Andromeda Galaksisi'ndeki bir gezegende, kendi çevresel koşullarına göre bir evrim neden oluşmadı. Bu evrim bir tek bize mi işledi diye soruyorsun anladığım kadarı ile?


Benim tahminim, ki bir önceki cevabımda da söyledim; olup olmadığını bilmiyoruz, zira uzak yerler gitmemize veya uydu göndermemize imkan yok. Yani bizim ahir ömrümüz yetmez bunun bilimsel cevaplarını almaya. Onun dışında geriye bir tek o galaksilerdeki gezegenlerde yaşayan canlıların kendilerini göstermesi seçeneği kalıyor ama onların da o teknolojik imkanlara sahip olup olmadıklarını bilmiyoruz. Belki de bizden daha geri bir medeniyete sahiptirler. Ne bileyim, belki de bakterilerdir henüz. Uzaylı diye illa süper olacaklar diye bir kural yok. O yüzden bu konuları bu tip sorunlar nedeniyle şu an açığa çıkaramıyoruz ne yazık ki.

tesadüf diye bir şey yok. rastlantı ve zorunluluk var. sınırsız rastlantı zorunluluğun katı kalıplarında bugüne getirdi bizi. öncelikle bunda bi anlaşalım.

"Yani bu evrende her şey kaosla, tesadüfi bir şekilde oluştuysa, canlılık için illa oksijene, suya ihtiyaç duyulmamalı."

bu yazdığın sadece vasayım. ve maalesef bu bir non sequitur.

anliyorum...

oncelikle "Evrim bi tek bize mi evrim amk" gibi bir yaklasimin cok yanlis oldugunu belirteyim. Evrim akilli bir surec degildir, evrim bir sonuctur. Rastlantisal gelisen bir takim olaylardan sonra olusan bir sey, neden baska sekilde olusmadi ya da neden baska yerlerde de olusmadi diye sormak cok rasyonel durmuyor kanimca...

vucudumuzda bulunan bir polimeraz enzimi -farazi konusuyorum- iki DNA bazini bilmemkac saniyede bir araya getirebiliyor diyelim, bu enzim olmadan bu olayin gerceklesmesi milyonlarca yili bulabilir. Bu nedenle enzimler onemli. Bunlar olmadan dedigin milyarlarca yilin pek anlami kalmamis oluyor. Tabii bu dedigimi herhangi bir baska enzim icin de soyleyebilirsin...

Bu enzimlerin olusmasi icin su ya da bir sivi neden cok onemli? Cunku sivida ya da suda bulunan molekuller cok daha hizli hareket edip (kati ortamda bulunan molekullere gore), baska molekullerle temasa girme ve tepkimeye girme sansini arttiriyor. Bu nedenle suyun/sivinin olmadigi kayac olan gezegenlerde yanyana duran iki tane kayaya bakip 'hadi canli olusturun' demek cok realist olmasa gerek?

Ayrica "yasam formu" demissin ama bunun tanimini yapabilir misin?
Dunyadaki gibi carbon temelli bir yasamdan mi bahsediyorsun? Yani C, O, H, N gibi molekulleri icinde barindiran virusler bile canli olarak kabul edilmiyor. Bu nedenle 'yasam formu' derken, hollywood'un aklimiza soktugu insana benzeyen kafasi gozleri, iki kolu, iki bacagi vs. olan bir uzaylidan bahsediyorsak, bunun gerceklesme ihtimali biraz dusuk gibi...

Tabii gaz devi gezegenler de var, ve gazin su gibi akiskan bir yapisi var, molekuller diffuzyonla yayilabilir. Misal Jupiter'e bakarsak, atmosferinde dunyada bulunan molekuler de var, peki bu molekuller neden bir araya gelip bir seyler yapmiyor? Bunun bir nedeni sicaklik olabilir? Her ne kadar Jupiter'in iclerinde, merkezinde kayac olusumu var mi bilinmese de (en azindan ben boyle biliyorum) oyle olsa bile bu kayacin cok yuksek bir basinca ve sicaklik altinda oldugunu tahmin etmek zor olmasa gerek? Ve bu sicaklik bu molekulleri parcalayacak kadar yuksek. Bildigim kadariyla -eger varsa- Jupiter'in ust atmosfer katmanlarinda bir canlilik vardir diye dusunuyorlar.

Buradan alip, son vurgulamak istedigim noktaya geleyim... "yaşam formları meydana gelip evrimleşmemiş" demissin... nereden biliyorsun meydana gelmedigini? Belki gelmistir de biz daha kesfedememisizdir... Gunes sistemindeki tum gezegenlerin ve onlarin tum uydularinin tamamen kesfi ve incelemesi yapildi mi?

metal müzik adına WACKEN var..

rock werchter

en iyi 5 muzik festivali:

1) Coachella, LA
2) Glastonbury
3) Sziget
4) Fuji Rock
5) Rockwerchter

wacken.

t in the park
reading
lollapalooza

Müzik festivali dersen Rock Werchter, festival dersen Sziget.

sadece banka hesabı için söyleyeyim, gecen yaz benim hazırladığım hiçbir evraka bakmadılar, bankonun önüne gittim, ne zaman gideceksiniz, nereye, kiminle diye sordu ( amerikalıydı ama Türkçe) sonra da 10 senelik vizeniz onaylandı, pasaportunuzu karşı bankoya bırakın" dedi. Ne gideceğim adresi verdim ne bir evrak. Adamlar sen gitmeden herseyini ( artık ne ise ) inceliyor ama baktıkları para degil tek kıstas ( bende oyle bir para yoktu zaten )

@salem330 yanlis okudunuz heralde duyuruyu arkadas turist vizesine basvurmuyor? alakasi yok sizin dediginizle.

rahmi hocam sorunun cevabini bilmiyorum ama yonlendirebilirim.

www.eksiduyuru.com surada onerilen yesilkart.gen.tr cok iyi. forumun green card basligina sor mutlaka cevap verirler. ilk cevaptaki sitelere de sorabilirsin garanti olsun.

oncelikle tebrikler.

gocmen olmayan vizelerle gocmen vizeler arasinda daglar kadar fark var.

evin tapusu cok saglam degil bence, cunku sen o tapuyu ben abd'ye gitmeden bunu satacam oyle gidecem anlaminda gosteriyorsun ki senin durumunda bu cok inanilir degil, ki zaten ayni zamanda kardesininmis de orasi...

re-entry permit alabilirsin 2 yil icin, ABD'ye girdikten sonra. bundan bahsetsen de sorun olmaz bence ama yine de sorduklarinda buradaki universitem biter bitmez, oraya yerlesmeyi dusunuyorum demen lazim. Eger ABD'ye hem gitmek istemiyorsan, hem de orada calismak istemiyorsan zaten ne sen basvuruya devam edip kendini yor, hem de maddi olarak bu ise para harcama...

eger is ve kalacak yer bularak gorusmeye gidersen, isteyecekleri paranin miktari daha dusuk olacaktir ama istedikleri kadar para gostermezsen vizeni basamazlar. Para gostermenin disinda tek yol, ABD'den bir sponsor bulmak...
Sponsor ya da para yoksa dosyan da reddedilmez, sadece eksik dokuman kagidi alirsin, ve ABD'den bir sponsor bulana kadar vizenin basilmasi ertelenir.

Kısacası hayır. Antibiyotikler genelde biyolojik sistemlere etki eder, antikorlar bu kapsamın dışındadır.
(Biyolojik sistemlerden kastım bakteri vb.)

ilac olarak kullanilan antibiyotikler(yani eczanelerden alinanlar) sadece bakterilere zarar verip, insanlara zarar vermeyen antibiyotiklerdir.

Teorik olarak hem bakterileri hem de insan hucrelerini olduren antibiyotikler var. misal zeocin, ama bunlarin etki mekanizmasi ve zarar verdigi sistemin antikor'da olup olmadigi da onemli. sonucta insan vucudundaki tum hucreler birbirinin aynisi degil.

hayir antibiyotik anti-biyotiktir. yani yasayan seyleri oldurur. virusleri de oldurmez.

antikorlar proteindir. vucudunun savunma amacli urettigi, sonra kana saldigi proteinler. antibiyotiklerin ne senin hucrelerine, ne antikorlarina bir etkisi olur. faydali bakterilere zarari vardir cunku faydali bakteriyle zararli bakteri arasindaki farki analyamaz antibiyotik; bakteri bakteridir der oldurur. ama senin okaryotik hucrenle prokaryotik bakteri arasindaki varki algilayabilir.

antibiyotik ile antikor tamamen alakasız.

antikorlara herhangi bir zarar vermez ama insan vücudundaki normal hücrelere zarar verebiliyor. yan etkiler neden ortaya çıkıyor sanıyorsunuz?

and için evet öyle. abd vatandaşı oluyor. bildiğim kadarı ile de bi tek abd'de bu kural var.

avustralya'da da var galiba bu kural.

ilk başta kolay gibi geliyor ama benim bildiğim 7-8 aydan sonra uçağa binmeye izin verilmiyor,doğum olduktan sonra da ilk 1 aylık (yanlış olabilir) bebekler uçağa alınmıyor böyle olunca en az 2-3 ay amerikada kalmanız lazım ve birinin de haliyle yanınızda olması lazım.

ayrıca orda hastaneler çok çok pahalı bir gecelik yatışlar için 1000-2000-5000 dolar istenebiliyor

son olarak çocuğunuz orda doğdu ve amerikan vatandaşı oldu diyelim çalışmaya türkiye devam ederse amerikan develetine de vergisini ödemek zorunda,türkiyede yaşaması sonucu değiştirmez.eğer ödemezse de vatandaşı olduğu amerikaya giderken de vergi kaçakçılığından kesin başı ağrır.

löplöpçülerin egesi: www.loplopculer.com
ve tunası: www.loplopculer.com

aramaniz gereken kelime jus soli

tr.wikipedia.org

Su an oss cocugu olarak cevapliyorum ki bana gore ezber yetenegini olcuyor. Ezberleyyince catir catir yapiyosun her seyi.

ineklemeyi.

@proletarier aller lander vereinigt euch

peki Ahmet ve Mehmet gunde esit surelerde calisiyorsa ve esit miktarlarda soru cozuyorsa sence sinavdan alacaklari sonuc benzer mi olacak? Yoksa Ahmet veya Mehmet de hali hazirda bulunan bir yetenege bagli olarak sinav sonuclari cok farkli olabilir mi?

(bkz: ne ka ekmek o ka kofte)

Ayrica palve'ye yazdigin cevab bircok parametreye bagli, kapasiten, calistigindan anladigin vb.

Palve +879

farklı olacak tabii ki. ama bir insan ne kadar salak da olsa ineklerse kazanır bu sınavı ya da ne kadar zeki olsa da ineklemese bile çok çalışmazsa kazanamaz.

kazanmaktan kastımı anladın işte.

@Idonthaveausername

"kapasite" kelimesini acabilir misin?

memleketin en iyi lisesinin öğrencileriydik. bizim en iyilerimiz en yüksek puanları alıp en iyi üniversitelerin en iyi bölümlerini kazandılar. şu an da güzel konumlardalar. sınav at yarışıdır tamam kabul ama sınavda bi bok yapamayıp aslında ineklesem yapardımcılık da teselliden başka bişey değil.

Ornekle aciklayayim. Benim bu yil ikinci yilim. Gecen yil dershanede bir kiz vardi. 4 dersten ozel ders + dershane + etut ve evde surekli ders calisma seklindeydi hayati. Ya birinci ya ikinvi gruptaydi. Ben dorduncu gruptaydim ve onun kadar cok calismiyordum. Sinav sonucunda 90-100 bin falan ondeydim ondan.

Ki sinavda bir terslik de yasamamis, yapamadigi icin yapamamis.

Demem o ki bazen ne kadar calissan da kapasiten yoksa yapamiyorsun. Ki o kiz derslerde de ne kadar calissa da hic karsiligini alamiyordu. Oyle yani kapasite meselesi derler ya. (bkz: kapasite)

ygs zeka%60 + çalışma%40 lys %10 zeka + %90 çalışma
çalışma da körü körüne inekleyip ezberleme değil, bilgiyi kullanma. o kısım da cidden zekana kapasitene bağlı.

@Idonthaveausername
yani kapasite derken, ogrenebilme becerisi anlaminda kullandin, dogru mu anlamisim?

@proletarier aller lander vereinigt euch
peki zeki olan bir insan ve salak olan bir insan ayni derecede 'inekledi' diyelim, alacaklari sonuc ayni mi olur sence?

@Coyote
"gercek hayatta hicbir sey yapamayan" derken sosyal olarak mi hicbir sey yapmayan ya da yapamayan demek istedin?

Gibi gibi dogruya yakin anlamissin.

Ama tabii ki zekinin ineklemesiyle, salak demeyelim de daha az zeki (bkz: swh) olanin ineklemesi ayni olmaz. Ya da zekinin tek seferde anladigini digeri iki uc seferde anlar, bir yerden sonra basmaz filan.

tabii ki zeki olan inekler daha 500 puan yapar salak inekler 470 yapar. ayrıca ygs nispeten zeka ölçüyor denebilir kesinlikle tamamen olmasa da zeka ve ayrıca zaman kontrolü stres hakimiyeti falan. ama çok farklı faktörler var her ne kadar kendime zeki demek istemesem de çok çabuk anlayan biriydim ama tek kelime çalışmazdım ikinci sene bir daha hazırlandım aşırı çalışmasam da eskiye göre daha fazla çalışıyordum ama daha da önemlisi dersleri falan dinliyordum gerçekten çok çok daha iyi bir sonuç beklerken ki ondan önceki senedeki sonucum o kadar da kötü değildi aslında bana göre kötüydü bir ygs'ye girdim o ikinci kez hazırlanmanın verdiği stres ile çok afedersin osura osura çözdüğüm ygs denemelerinden bile kötü yaptım moral bitti asılmaya çalıştım lys'ye ama ygs zaten kötü gerginliği matematikte olmasa bile edebiyat sınavımı acayip etkiledi yine aynı şekilde osura osura yaptığım denemelerden bile kötü yaptım ve sonuç geçen seneki ile küsuratı atarsan tamamen aynı sonuç.

bu da böyle bi anımdır.

Öncelikle istikrarlı bir biçimde çalışabilme kapasitesini ölçüyor. Sınavda başarılı olabilen arkadaşların ortak yönü, aylar hatta yıllarca sınava yönelik istikrarlı biçimde çalışmış olmaları. Öte taraftan problemleri çözerken yüksek konsantrasyon ile dikkatini dağıtmadan probleme odaklanma ve çözme becerisini ölçtüğünü de düşünüyorum.

Kendi adıma, o zamanki adıyla ÖSS'ye 2 kez girdim, ilk girdiğim sınavda yanlış hatırlamıyorsam 30-32 tane matematik neti yaparken, 2. girişimde 41 matematik neti yapmıştım 45 soru üzerinden. 1 sene içinde zekamda müthiş bir yükselme mi oldu, tabi ki hayır ancak iyi hazırlanmıştım. İşin zeka ve ezber tarafı da var tabi ama geri planda kalıyor bence.

Her iki sınavın da tamamen zeka ölçümü veya bilgi ölçümü gibi bir amacı olduğunu zannetmiyorum. Benim gözlemlediğim kadarıyla YGS kısmı daha çok size verilen bilgiyi kısıtlı zamanda, stres altında ne kadar iyi kullanabildiğinizi ölçüyor. Aynı zamanda soruların çoğu sadece bilgi üzerine değil akıl yürütme üzerine soruluyor, bu açıdan değerlendirirsek aslında YGS'nin bir miktar zeka ölçtüğünü söyleyebiliriz. LYS ise %90 oranında bilgi isteyen bir sınav. Zaman konusunda da problem oluşmadığı için kişi konular üzerinde yeterli bilgiye sahipse LYS'de üstün başarı göstermek oldukça kolay.

Fakat şurası su götürmeyen bir gerçek, sınavın ismi ÖSS, ÖYS, OKS, SBS, YGS, LYS, KPSS olsa bile değişmeyen tek şey çalışan insanların başarılı olması. İstediğiniz kadar zeki olun, günlük yaşantınızda üst düzey yetenekler gerektiren şeyleri çocuk oyuncağı gibi uygulayın, tüm zeka testlerinde süper zeki çıkın yine de eğer düzenli şekilde ders çalışamıyorsanız sınavın hakkını veremezsiniz.

usa-turk.com iyidir. direkt konu açmadan arama yaparsan daha iyi olur. yıllardır her şeyi cevapladıkları için artık aynı şeyleri tekrar tekrar soranları tersleyebiliyorlar :)

mezun.com da var ama orayı kullanmadım hiç.

tebrikler :)

surasi da var: yesilkartforum.com

bir de su paket: app.box.com

Vize görüşmesine gideceksin. Diyor ki; seçilen aday sayısı vize kontenjanımızdan fazla o yüzden garantiledin demek değil diyor. Sana mail atıcaz biz bilgileri diyor.

büyük ihtimalle evet, hayırlı olsun :)
ama bu kesin olarak alacağınız anlamına gelmiyor, görüşmeye falan gideceksiniz.

Tebrikler :)

eğer istemiyorsan neden çekilişe girip gerçekten gitmek isteyen insanların hakkını yedin diye sorarlar adama

congratz bro. hadi gene iyisin :D

Hadi sen git de tatile buraya geri gelirken haber et, iphone 6 çıkmış olur sana sipariş ederim artık :)

hadi hayırlı olsun. vize sürecinde bir problem yaşamazsan amerikalı oldun sanırım :)

hayırlı olsun lan :)

laan be :) tebrikler dostum, mezun forumda takıl oradan her şeyi kaparsın.

dostum seçilmiş değilsin henüz. ama adaylar arasındasın. tamamını anlamadım daha uzman birileri gelir mutlaka yorum yapar belki ama armaganın dediği gibi "seçilmiş olman vize alacağın anlamına gelmiyor." muhtemel vize verme işlemlerinde şansını artırmak için bundan sonra direktifleri çok dikkatli takip etmen gerekir diyor. instructionlar verdiği linkteymiş. işlemleri yaparken online ds 260 immigrant tırıvırısını kullanman gerekir elden verilecek kağıtlar kabul edilmeyecektir diyor.

vize numaran olana kadar vize görüşme tarihin düzenlenmeyecektir diyor. başlangıç kaydını yaptıktan sonra görüşme tarihin mail adresine gelecekmiş.

durumunla alakalı kentucky consular center'la iletişime geçmen gerekirse ismin ve case number'ın üzerinden yürüyecekmiş işler. bu kentucky şeysine ola ki göndermen gereken belgeler varsa o numarayı sağ üste yazacakmışsın.

bir de istersen verilen numaradan bu kentuckyli amcalarla iletişime geçebilirmişsin.

evet mükemmel olmasa da yaklaşık olarak böyle diyor. ben de sanki sen marstan gelmişsin gibi davrandım sanırım kusuruma bakma.

bol şans :))

hayırlı olsun. hayvan gibi prosedürlerle uğraşacaksın eğer gitmeyi düşünüyorsan :)

ben şimdi yeşil kart ile amerikaya gidip üniversite okuyabiliyor muyum?

veya burada okuduğum okulu bıraktım gittim oraya orada da okuyamadım bir iş tutturdum çalışmaya başladım, vatandaşlığı alana kadar en fazla iki kere mi türkiyeye dönebileceğim?

herkese teşekkür ederim sağolun varolun :)

surada asamalarla ilgili bilgiler var: yesilkart.gen.tr

5 yilin en az 30 ayini ABD'de gecirmen gerekiyor ve 6 aydan daha uzun sure ABD disinda olmaman lazim. bu sartlari saglarsan 5 yil sonra vatandasliga basvurabilirsin.

Green Card'la ABD'de yasama ve calisma hakkina sahip oluyorsun, eger istersen orada da universite okuyabilirsin tabi.

bugün yeni pasaport çıkardım. eskisinin süresi dolmuştu. emniyette, eski pasaportundaki vizeyi kullanmaya devam edebilirsin dediler. delik deşik ediyorlar yalnız eski pasaportu dikkat et vizenin üzerine bişey yapmasınlar.

bir de fikir yürütüyorum sadece, konsoloslua eski pasaportunla birlikte başvursan yeni pasaportuna vizeyi işleyebilirler

vizeni hala kullanabilirsin. eski pasaport ile yeni pasaportunu beraberinde tasiman gerekecek ABD'ye girerken. Vizeyi eskisinden kontrol edecekler ama damgayi yenisine basacaklar.

çok teşekkürler, başka bir işlem gerekmiyor değil mi?

hayir gerekmiyor. sadece emfuzi'nin dedigi gibi vizeye zarar vermemeleri icin uyar da uzerindeki yazilar, numaralar felan okunur olsun.

Hayır, sadece 2 pasaportla geziyorsunuz ve ülkeye girerken ikisini de gösteriyorsunuz. İlki delik olacak ve geçerliliğini yitirecek, ama içindeki vize süresi bitene kadar geçerliliğini koruyacak. Gayet standart bir prosedür.

Geçerli pasaportunuz yenisi olacak ama, unutmayın. Uçakta giriş formunu falan doldururken yeni pasaporttaki bilgilerinizi kullanın.

kalite olsa gerek.

bahsettigin sey su olabilir mi www.qualitylogoproducts.com

çoktan aza doğru sırasıyla chandler, phoebe, ross, monica, joey, rachel.

1-ross
2-phoebe
3-x
4-chandler
5-x
6-monica-rachel-joey

çoktan aza doğru
chandler(çok severdim de gülerdim de)
phoebe (smelly cat hala gülüyorum)= ross
joey
monica
rachel(en az sevip de en az güldüğüm)

1.chandler
2.geri kalanı

chandler
joey
ross
phoebe

ross
phoebe
chandler
joey
rachel
monica

Chandler ve joey bitirir isi.

joey, chandler, phoebe, rachel, ross, monica

çoktan aza.

ross(her şey bir yana, dişleri bir yana:D)
phoebe
joey
kalan üçünü ayıramadım

chandler rulz ulann!

1-chandler
2-ross
3-joey
4-phoebe
5-rachel
6-monica

1-chandler
2-joey
3-phoebe
4-gerisi (gülemedi)

1-joey
2-rachel
3-chandler
4-ross
4-phoebe
5-monica
(ulan şimdi görünce özlediğimi farkettim. 3.kez başlıyorum amk)

1-chandler
2-joey
3-ross
4-monica
5-phoebe
6-rachel

joey
phoebe
ross
rachel
monica
chandler

phoebe
chandler
joey
ross
rachel
monica

1-chandler
2-joey
3-ross
4-monica
5-phoebe
6-rachel

1 Ross
2 Phoebe
3 Chandler
4 Joey
5 Rachel
6 Monica. Hiç gülmedim bu kadına ya. Sevmiyom da zaten.

Phoebe'yi hiç sevmedim bana çok yapay ve gerçek dışı gelir o karakter

1- Chandler
2- Joey
3- Ross

1-joey
2-chandler/ross (birine diğerinden daha çok gülüyorum diyemem)
3-chandler/ross
4-phoebe
5-rachel
6-monica

seçenekler arasında olmasan da seni unutmadık marcel reyiz.

1.chandler
2.ross
3-4.phoebe-joey
5.monica
6.rachel

öğrencilerin tecilini okul yapıyor.

senin yapmana gerek yok. okulun zaten gerekli belgeyi yolluyor...

yanlis hatirlamiyorsam bir yas siniri vardi, tam emin olamadim sanirim 19'du. Eger 19 yasindan once universiteye basladiysan universite otomatik olarak yapiyor, ama eger universiteye basladiginda 18+ yasindaysan senin kendin yapman gerekiyor ilk tecili...

tam olarak yaptirimini bilmiyorum ama yoklamani gec yapmis olacagin icin para cezasi verebilirler, riske atmaya degmez... istersen bi ogrenci isleri ile gorus.

artık kolundan tutup askere götürme yok bu yüzden içi rahat olsun oradaki çalışma süresiyle çoktan muaf olmuş durumdadır.

bu bilgiye yasal/resmi olarak ulaşabilirsem -kanun,karar vs.- kendisine ileteceğim ve büyük ihtimalle avukata danışma gibi masraflardan kurtaracağım. askerlik kanununa bir göz attım ama göremedim daha detay düzenlemelerde yer alıyor olabilir.

40 yaş gibi genel bir hüküm yok mevzuata genel itibariyle baktım, çetrefilli biraz, genelleme yapılması zor, bir de işin içine çfte vatandaşlık girmesi olasılıkları artırıyor gibi geldi bana.

teorik olarak yapilmasi gereken tanidiginin yakinindaki konsolosluga gidip 6000 Euro odeyip askerligi, dovizli askerlik olarak yapmasi gibi geliyor...

bu arada askerlik yapmadan ne vatandasliktan cikma ne de mavi kart almak mumkun degil. (cifte vatandaslar diger ulkede askerlik yaparsa askerlik muafiyeti kalkiyor ama sen zaten yapmadigini soylemissin)

ama bunlari yapmazsan yaptirimi ne olur basina ne gelir ben de tam bilmiyorum, monkey'in dedigi gibi artik kolundan tutup askere goturme yok (en azindan oyle diyorlar), belki yoklamaya gec gelenler gibi para cezasi felan veriyorlardir? ki devlete borclu olmak da ilerde onune zorluklar cikarabilir...

ek olarak bir yasal düzenleme yapilmisti sanirim, askerligin dövizli kisminin maliyeti cok artti biliyorsunuz, artik millet yurt disinda askerlik yapmadan vatandaslik degistiremesin diye(cogu ülke o ülkenin vatandasligina gecebilmek icin eski vatandasligin iade edilmesini istiyor) , türk vatandasligini geri verebilmek icin askerlik yapma sartini öne sürüyordu.

bu benim almanyada calisirken duydugum bi olaydi ordaki türklerden, arastirmadim hic.

aynen ben de gordum 52 yasinda bir asker. @fuskiye nerdeydin askerde? van?

@ içince bokunu çıkaran arap
askerlik yapmadan vatandaşlıktan çıkamıyorsun veya mavi kart alamıyorsun diye bişey yok. 2009'da 18'ine girer girmez vatandaşlıktan çıkıp mavi kart alabilen, çok yakınım birini tanıyorum. böyle bir şart yok yani.
@candanag sizin tanıdık da bi denesin vatandaşlıktan çıkmayı, türk vatandaşlığını doğumla kazandıysa mavi kart da alabilir, istediği gibi giriş çıkış yapar ülkeye, istediği kadar kalır, malk mülk edinme falan birçok hakkı devam eder ama askerlik yapmaz.

ha değişmiş olabilir şu an, ben 4 yıl öncesinde olanı anlattım.

teşekkürler cevaplar için, kendisine ileteceğim.

@trikotilomanyak
senin dedigin eskidendi. artik oyle uygulamiyorlar. 4 ay once ABD'de cifte vatandas bir tanidigim konsolosluktan geri dondu, bu sekilde size mavi kart veremeyiz diye... o da askerligini yapmamak icin cikmak istiyordu vatandasliktan ama artik yeni dovizli askerlik yasasiyla 6000 euro verip kurtulacak bu beladan...

Zaten askerligi hallettikten sonra mavi karti dusunmeye de gerek yok. TC vatandasligini koruyabilir tanidigin kisi.

@icince bokunu cikaran arap ama adam o kadar parayı biriktirememiş olabilir veya vermek istemeyebilir, bu durumda ülkeye giriş yapmaması daha hayırlı duruyor gibi.

haklisin. o da mumkun, ama asker kacagi olmanin sonu ya hapis cezasi ya da para cezasidir diye tahmin ediyorum.

gerci akil vermek istedigimden degil ama taksitle de halledebiliyorlar sanirim (gerci o 38 yasina mi kadardi emin olamadim).

esed diktatör. halkı tarayarak, bombalayarak, kimyasal silah kullanarak vs türlü yollarla öldürüyor. halk da onu doğal olarak istemiyor.
esed'i rusya, iran ve çin destekliyor. güya onlar abd'nin karşısında gibi göründüğünden abd esed'in gitmesini istiyor gibi görünüyor. türkiye gibi maşalar varken elini ateşe uzatası yok tabii.

1) muhaliflerin bir kısmı esad nusayri olduğu için, bir kısmı demokratik ya da batılı anlamda demokratik bir yönetim olmadığı için, bir kısmı ılımlı islam denen nanenin ülkede hakim olmayışı yüzünden, bir kısmı selefi anlamda bir islam devleti arayışından, bir kısmı iran/şii nefretinden gayrımemnun. olaylar bu gayrımemnun kitlenin abd, türkiye, israil, ürdün eli, katar ve suudi arabistan parası ile silahlandırılmasından oluyor.

yalnız suriye'deki iç savaşta terörist grubun asıl vurucu gücünü suriyeli muhalifler değil mobilize selefi cihadçılar oluşturuyor. bunlar libya, çeçenistan, afganistan, ırak gibi coğrafyalarda bulunmuş iyi savaşçılar, şehir/kır gerillası tipler.

2) çünki israil öyle istiyor. çünki israil'e aktif muhalefet eden ve israil'in varlığını gayrımeşru addeden tek güruh hizbullah. hizbullah ise iran tarafından suriye üzeri destekleniyor. esad bu anlamda, toprağı olan golan tepeleri israil tarafından işgal edildiği için, varlık olarak israil yanlısı olamayacağı için hizbullaha bu desteği veriyor. üstelik mezhep yakınlığı da var. şii/nusayri benzerliği çokça olmasa da.

ek: yalnız son dönemde işler değişti. cihadçıların hiperaktivitesi israili korkuttu. suriye'de türkiye benzeri ılımlı sünni ve israil dostu bir yönetim hedeflerken kontrol edilemez cihadçıların yönetimi ele geçirme ihtimali de ciddileşti. israil 3 günde esadı devirip yerine işte bu sünni muhalifleri getirecekti hesapta. iş uzayıp olay esad/cihadçı savaşına dönünce şu aşamada israil sadece iç savaşın devam etmesini istiyor. her kim kazansa kendisi kaybedecek korkusu ile.

hiçbir şey ne tam beyaz ne de tam siyah. esed acımasız bir adam ve bir katil. evet. ama diktatör mü? bilemiyorum.

konu şu ki filler kavga ederken çimenler eziliyor. abd öso'yu desteklerken iran ve rusya'da esed'i destekliyor. kim niçin hangi tarafı destekliyor olayına girersek de bunlar hep reel politik tabii. çıkarlar...onu da uzmanı yanıtlasın. =)

2- abd kendi dediklerini yapmayan ülkeleri düşman beller. suriye de bunlardan biri. o yüzden yönetimde söz sahibi olmak istiyor.

1) turkiye'deki insanlarla kiyaslama yaparak konusacak olursak....
muhalifler esad'dan memnun degiller, cunku ulkedeki azinliklarin onlarla ayni derecede ozgur yasamasini istemiyorlar. digerlerinden daha iyi yasayip, digerlerinden daha ustun olmak istiyorlar turkiye'deki akp'lilerin cogu gibi dusunebilirsin (su an bildigim kadariyla suriye'de devletin onemli yerlerinde azinlar da iyi oranda temsil ediliyor).... esad her ne kadar toplumun diger kesimlerine ozellikle de azinliklara tehdit olan insanlari oldurmus olsa da, bu esad'in oldurdugu kisilerin %95+'nin terorist oldugu gercegini degistirmez.

Ulkede laik bir duzen var, her ne kadar islamiyet kurallarina gore yonetiliyor olsa da gunluk hayattaki duzen cok laik bir duzen. yobazlar da bu duzenden rahatsiz (ki hristiyan alimlerin, alevilerin kafalarini kesmelerinden anlayabilirsin ne kadar bu duzeni savunduklarini). Bunlari da Turkiye'deki ateistlerin varligindan rahatsiz olan gerici yobazlar gibi dusunebilirsin...

ben de esad'in diktator olduguna katilmiyorum. bu arada arkadas halki olduruyor demis de... halk dedigi, eli silahli teroristler. aralarinda silahli kadin ve cocuklar da var. bu nedenle teroristleri oldurunce kadin ve cocuklari oldurdu diye lanse edip, insanlarin beynini yikamaya calisiyorlar. ki boyle de oluyor sekil a'da goruldugu gibi. Bunu da turkiye'de silahsiz, baris icinde gosteri yapan halka saldirip onlari olduren daha sonra da oluleri vatan haini ilan edenler gibi dusunebilirsin... birinde kotu insanlar iyi gibi gosterilmeye calisiliyor, digerinde ise iyiler kotu... irtica meraklisi yobazlar isine geldigi gibi yorumluyor her seyi...

2) ABD yeni bir ortadogu istiyor, cikarlarina uygun olan bir ortadogu... iran-suriye ve lubnan da bu ortadoguya buyuk bir engel. tabi arabistan, katar ve turkiye sadece birer kukladan ibaret. ABD Esad'i devirebilmek icin bu kukla ulkeleri ve oso'yu kullaniyor. zaten haberlerde de gormussundur. bu oso'ya egitim veriliyor, silah yardimi yapiliyor felan...

katukatu'nun da dedigi gibi suriye'deki bir takim insanlar once Esad'in gitmesini istedi fakat sonra gordu ki, eger Esad giderse cok buyuk bir degisim olacak (gerici yonde) ulkede bu nedenle suriye'deki laik kesimin nerdeyse tamami + azinliklarin nerdeyse tamami su an Esad'i destekliyor ki her ne kadar turkiye, avrupa ve abd basininda cok yer bulmasa da suriye'nin buyuk sehirlerinde yuzbinlerin, hatta milyonlarin katildigi pek cok esad'a destek yuruyusu duzenlendi savas basladigindan beri. Ki en son okudugumda, su an Esad ulkenin yarisindan fazlasini teroristlerden temizledigi soyleniyordu...yavas yavas savasin sonuna geliniyor yani. Cok buyuk bir dis mudahale yapilmadigi surece de sonucun degisecegini sanmam.

duştayken dış kısmını parmakla hallediyorum. deliğin içini kurcalamıyorum.

duşta su ve serçe parmağını kullanarak harikalar yaratabilirsin. kulak çubuklarının kiri daha da içe ittiği doğrudur (doktordan az kullanılmış temiz bilgi).

2 sene önce gittim doktora temizlettim. senin gibi düşünüyordum bağımlılık yapar diye, sonunda kulaklarım tıkandı mecburen gittim :) 2 senedir öyle bir ihtiyacım kalmadı, doktorda yalanlamıştı o bilgiyi. kulak çubuğu kiri iterse parmak hayli hayli iter diye düşünüyorum, kulak çubuğunu çok derinlere inmeden kullanmanı tavsiye ediyorum. ayrıca ara sıra eczaneden 2-3 liraya alacağın gliserin yağından damlatarak içeride birikenlerin yumuşayıp kolayca temizlenmesini sağlayabilirsin.

yanlis sekilde soylenmis, duzelteyim... kulak cubuguyla dis kulak sivisini daha da iceri ittiriyorsaniz cok yanlis kullaniyorsunuz bu cubugu demektir.

kulak cubugunun cok iyi bir sey yapmadigi dogrudur ama bu "kiri daha da iceri itme" seklinde degildir. bunu soyleyen doktorun ya yeterli bilgisi yok, ya da karsisindaki kisiye aciklama zahmetinde bulunmamis...

dis kulak ceperindeki killar, periyodik hareketlerle kulak sivisina yapisan kirleri/tozlari (ki bu sari sivi kir degildir, kulak sivisidir) disari dogru iterler, eger kulak cubugu kullanilirsa bu killar gorece dik durup normal gorevini yapmaktansa ceperdeki siviya yapisiyor. bu da kulak killarinin gorevini yapmasini geciktiriyor. yani denildigi gibi bu sivi ve siviya yapisan kirler daha da iceri itilmiyor, sadece killarin aktif olarak calismasini bir sure engelleniyor...

ayrica r_u_h'un da ima ettigi gibi, parmakla temizlik kulak cubugundan kesinlikle daha iyi degil.

kulak çubuğunun yanlış kullanıldığı ve bu yüzden parmağın daha garanti olduğunu öğrenmiştim. kulak çubuğu ile genelde kir içe doğru itilecek biçimde bir kullanıma gidiliyor çünkü, parmakla ise gidebileceğin yer belli. eksik bilgilendirme de yok değil hani, bunun hesabı sorulacaktır! şu kulak kılı olayını yeni duyuyorum mesela.

1/6 * 1/5 * 1/4 * 1/3 = 1/360

sanki?

@herp +1

(3*4*5*6)/(6*6*6*6)=5/18

3*4*5*6 / 6*6*6*6 'ya katiliyorum....

herp 3*4*5*6 yaparak her bir katin farkli renkte oldugu sayiyi buluyor, olasiligini bulmak icin bir de bunu evrensel kumeye bolmek lazim. o da 6*6*6*6...

yani sonuc 5/18 oluyor.

Turkiye 1980 den sonra serbest piyasanin gelismesi ile oldukca hizli bir buyume yakaladi. AKP zamaninda yapisal anlamda bir cok is yapildi ancak bu onlardan once hicbir is yapilmadi manasina gelmiyor. En az AKP donemi kadar isler yapildi. Mesela GAP projesi, dogal alanlari koruma kanunlari, kurtce yayinlarin serbest birakilmasi gibi buyuk capli isler AKP doneminden once yapildi. AKP hem teknolojinin hemde globallesmenin dunya capinda genislettigi buyumeye acik pazar ruzagrini arkasina alarak bir cok is yapti. AKP gunesli ve ruzgarin guclu oldugu bir gunde yelken yapmaya cikmis sansli bir adam gibi. Burada onemli olan AKP'nin bu yelkenliyi en kisa yoldan en iyi hedefe goturup goturemedigini tartismak.

şu hastane/sağlık mevzuu. bunun neresi iyi/olumlu bir iş akp hakkında? muayene ücreti 8 tl oldu kardeşim. devlet hastanesi 8. özel hastaneler 15 tl. a.s.m.'ler ise 3 tl muayene ücreti. 4 kalem ilaçtan sonra, ayrıca ilaç başı 1 tl ödüyorsun güzel kardeşim. evvelden sağlık raporunu ücretsiz olarak asm'lerden alabiliyordun ama artık özel hastaneler 50 tl karşılığı veriyor. zorunlu sigorta var bir de. gelir durumuna göre kitliyorlar bir şeyler.

zorunlu sigorta olayını biraz açabilir miyiz? ben bunla uğraşmadığım için pek bilgi sahibi değilim. bildiğim eğer 18'den büyüksen ve ssk sahibi değilsen bi nevi primini kendin ödüyorsun.

akp ekonomik anlamda kalkinmayi saglamadi. ekonomik krizlerden sonra 2001'de davet edilen Kemal Dervis cok iyi programlar izledi, MErkez bankasi bagimsizlasti ve kendi kararini vermeye basladi tabi bunun da ekonomiye etkisi 3-5 yil sonra gorulmeye baslandi. (Bir gunde ekonomiyi duzeltemezsin zaten).

AKP de bunun kaymagini yedi.

Su an pek cok kisinin agzindaki yalan akp'nin ekonomiyi duzelttigi palavrasi. akp'nin yaptigi tek sey sagi solu satarak ulkeye sicak para akisi saglamasi oldu, ki bu da uzun surede ulkeye yarar saglamaz. Uretmeyen ulkenin ekonomisinin gelecegi yer bellidir, turkiye de o sinira yaklasti. Samani bile yurtdisindan ithal etmeye basladik. AKP'nin turkiye'ye verdigi zarari basimizdan gittikten sonra daha iyi anlayacagiz.

ayrica bugun devletin kurumlardaki sistem iyilesmesi, her seyin elektroniklesmesi AKP sayesinde degil internet ve bilisimdeki gelismeler sayesinde olmustur. Bunun AKP doneminde gerceklesmis olmasi, AKP'nin icraati oldugu anlamina gelmez.

akp öncesine dair;

elbette taraflılığı olan görüntü ve anlatımlar. ancak yine de sorunuza ışık tutabilir.

www.youtube.com

bunun dışında, birandın 10 bölümlük son darbe-28 şubat belgeseli de işe yarar. www.youtube.com

akp sonrası tr için en iyi kaynak youtube a redhack halk tv yaz herşeyi dinleyebilirsin

Bankaya da sahip olan grubun son olaylara tümüyle duyarsiz! kalmasi.

benden hersene 59 tl kart aidatı alıyor benım tepkım bundan.

(bkz: ferit şahenk)
(bkz: ntv)
(bkz: vatandaşın caddelerde gösterici avına çıkması)

@tadutadu
akbank öğrenci olmayandan 6 ayda bir 50 lira kesio amk. öğrenciden 6 ayda 5 lira kesiyo.

doğuş holdingin sahip olduğu ntv nin yandaşlık yapması, direnişi yansız bir şekilde göstermemesi.

garanti de doğuşun.

dogus grup halkin yaninda yer almadigi icin boykot ediliyor.

#garantidenparanicek ile twitter'dan destek olabilirsin.

ben çook önceden boykot etmiştim, hesap işletim ücreti yüzünden yatırmam gereken bir harçtan olduğum için.
ayrıca, bir şubesindeki bir güvenlik görevlisi bir müşteriye sinirlenip müşteri temsilcisiyle ver bana onun adresini göstericem gününü şeklinde söylemlerde bulunduğu için.
aylar önce bütün hesaplarımı kapatıp ilişiğimi kestiğim için şimdi o zevki tadamıyorum.

m. ali alabora'yı iş bankası besliyor. ben onu çok sevdiğim içim tepki koyuyorum.

eger yanlis hatirlamiyorsam sureyya onder oldugunu paylasmisti, filistin kokenli "turk vatandasi" diye hatirliyorum.

bilmemekle birlikte öldüğünü düşünüyorum. fotoğraflardan göründüğü kadarıyla yaşama ihtimali çok düşük.

sanırım kadını makineye bağladılar, uyandıramıyorlar. belki beyin ölümü gerçekleşmiştir ama kimse öldü demiyor şimdilik.

ölse de kimse öldü demez. arada kaynatırlar. bu işin raconu böyle.

dün "iki gün uyutulacak" deniyordu.

yazik oldu o kadina gercekten. Durumu resimde cok kotu gorunuyordu. umarim bir an once iyilesebilir.

lobna al lamii

durumunun kritik olduğu söyleniyor.

dun gece 4 itibariyla bir doktorun yaptigi aciklamada fas asilli turk vatandas dedi. yogun bakimdaymis. teyit edilmis bir olu yok cok sukur

hatay 2 yildir sayisiz yuruyus yapti. olaydan once defalarca binlerce insan yurudu hukumetin politikasini protesto etti. terorist kapmlari kapatilsin dedi... bir gun sonra 10.000 kisi hukumet istifa diye bir daha yurudu. bunlardan kacini duydun?

medya hukumet yalakasi olmus. isine gelmeyenleri yazmiyor.

reyhanlı halkı 2 yıldır kan kusuyor.
www.youtube.com

nasıl çıkıp açıklamasını bekliyorsun ki. hastanelere getirilen ölü sayıları biliniyor ama yandaş medya tarafından hiç bir zaman bu konuya değinilmedi. ulusal kanal ile yürekli bir kaç televizyon hastane kayıtlarını yüreklilikle açıklayabildi. 50 ölüden bahsedilirken her an yeni cenazelere ulaşılıyordu o alanda. tarihin en büyük terör saldırısıdır..

şimdi tayyeap amca 19 mayısta olacakları bildiği için amerika gezisini 2 gün daha uzattı. haber ajanslarına abd'den düşen fotoğraflar malumunuzdur. ailece tatile gidildi. ülkede milli yas uygulamak bir yana, sanki saldırı papua yeni gine'de olmuş gibi davranıldı. etrafa gülücükler saçıldı. televizyonlarda eğlence programları tavan yaptı..

hatay halkı 2. sınıf vatandaş, sığınmacılara sınırsız imtiyaz. mültecilere baktığımız kadar bu ülkede gelir düzeyi düşük halka yardım edilseydi emin olun aç insan kalmazdı. sınır kapıları o*ospu oldu, giren çıkan belli değil..

BU ŞEREFSİZLER ANITKABİR'İN RÜZGÂRINDAN KAÇIP WASHINGTON'UN YAĞMURUNA SIĞINANLAR...

fbcdn-sphotos-c-a.akamaihd.net

tabi ki saklayamazlar o kadarını, böyle dönemlerde insanlar bir şeylere inanıyor sürekli.

bana da kolpa geliyor o rakamlar. kayıp sayısı da bellidir kimsesiz bile olsalar reyhanlı halkı farkeder adamın kayıp olduğunu bir haftada.

tren kazasında da önce 150 deniyordu sonra 40a düsmüstü.
kopan parcaları ayrı ceset torbalarına koymuslardı. bu yüzden hastanelerden yanlıs bilgi gelmisti.

allahım neler konusuyoruz

hatay halkı böyle söylüyorsa demek ki kabul edilmesi gereken durumlar var...

"18/05/2013: reyhanlı'da öso katliamının birinci haftasında gerçekleştirilmek istenen protesto eylemine polis barikat kurarak engel olmaya çalıştı.

halk barikatları yıktı, polis Reyhanlılara biber gazı, gaz bombası ve joplarla saldırdı. bazı eylemciler polisin plastik mermi kullandığını belirtiyor."

18/05/2013 bugünün resmi ( sayıya dikkat ) kabul etmeyenlere;
pbs.twimg.com

99 depreminde de çok saklandı böyle ölümler , çünkü Marmara bölgesine vergi affı getiriyordu belli sayıyı aşması halinde ölüm sayısı,bunu Kızılay başkanı bile söledi zamanında

antik.eksisozluk.com

hayır cv'de de aynı şeyler var zaten ondan merak ettim.

wiki.answers.com

@Nick The Chopper

bak bu daha mantıklı geldi.

cv ve resume ayni sey degil. CV uzundur, her turlu ayrintiyi icine yazabilirsiniz.
resume ise genelde 1 sayfayi gecmez, her seyi cok kisaca yazarsiniz ozellikle egitiminizi ve calistiginiz yerleri vurgularsiniz.

.. ne desem bos. dusundum uzun uzun ne yaziyim diye bulamadim bir sey.

emlak ve polis hakkinda bir sey diyemecegim emlak.. cok sinir bozucu olsa da beklenen bir sey ve polisten zaten umudumuz kalmadi.

ama o doktoru oracikta.. neyse.. suriyelilere oncelik ne la? bunlar yemin etmiyor mu hipokratta suriyelilere oncelik taniyacagiz diye bir kisim mi var ben mi atladim? suriyelilerin cok ozel bir sigortasi mi var da oncelik taniniyor.. kendi vatandasina su muameleyi yapan ulke.. neyse devam edersem gg olacak

mobese olayını biri açıklaması lazım zira sikerim böyle işi.
aynı şekilde hastanelerde öncelik verilmesi nedir ulan?
ama bizim türk halkı da az değil.
400 liralık kirayı 800 yapıp, oğlum gelecek almanya'dan diyerek daha fazla para kazanma telaşı da güzelmiş.

sInIri kapatip asker yigacaktik, kimseyi de gecirmeyecektik. insanlar yaraliymis, oluyomus... esad acimasiz, ama isyan etmeyene de dokunmaz. isyan cikarana da bisey demiyorum, o da hakli, ama olmeyi, sakat kalmayi goze almiryosan isyan cikarmayacaksin. pa$a pa$a oturacaksin. sokaklara dokul, sonra turkiye bize baksin. oldu...
olan turkiyeye oldu. bu adamlar basimiza bela. hepsinin acil sInIrdisi edilmesi lazim.

el desaparecido ya katilmiyorum.. insanlik gorevidir multecileri almak.. turkiye kotuye kullanmiyor demiyorum.. kesinlikle ve kesinlikle kullaniyor ama kurunun yaninda yasin da yanmasi yanlis.
mesela simdi almanya'da bir kisim turk cinlik yapiyor devleti sikiyor vergi kaciriyor diye butun turkleri sinirdisi mi etselerdi..
avrupa da turklere bir sey yapilinca agliyoruz biz aynisini suriyelilere mi yapacagiz? vatandasligina bakmayip yaptiklarina bakmak lazim. vatandaslik ne lan o insan o ulkede dogdu diye olmek zorunda mi ya da zulum gormek zorunda mi.. ya da ayni ulkede dogan bir grup yavsak kanunlara uymuyor, kendini baskalarindan ustun goruyor vs. diye bunlari yapmayan ve tek sucu o yavsaklarla ayni ulkede dogmus olmasi olani da mi cezalandirmak gerekiyor ?

Hükümet mülteci kampları konusunda yeterli önlemi almayarak hatalı olabilir. Zaten içişlerinde bir türlü bakanlık tam arzu edilen şekilde idare edilemedi yıllardır. Ama hicbişey binlerce sivili sınırın öbür tararına attırmaya sebep değil.

Boyle bir millet degiliz biz. En kötü huyumuz da işte birbirmize yaptığımız pislikler, senin anlattıkların...:/

mültecilere acıyorum ben de evet yazık,insanlık ..

ama suriyeli kardeşlerimiz yüzünden kendi hiçbir ama hiçbir suçu olmayan öz kardeşlerimiz ölüyorsa orada bir dur derim.

suriyeli kardeşlerimiz yüzünden kendi milletim kendi kardeşlerim mağdur oluyorsa sınırdışı edin demeye dilim razı olur.
(yaşamalısınız arkadaşlar anlamalısınız.suriyeli her bireye aylık maaş verilirken,onlar kendi halkımızdan zengin rahat ve özgürken,daha emniyetliyken sorulur böyle şeyler,söylenir böyle sözler.)
insanlık ,vicdan evet bende de var burada yaşayan herkeste de var ama yaşanınca bazı şeyler tak ediyor,zorunuza gidiyor.

@babamasoliimbananickaldirsin:

bence almanya'daki türklerle türkiye'deki suriyelileri karşılaştırmak çok saçma.
bir kere geliş-gidiş nedenleri farklı, yaşama ve çalışma koşulları farklı vs vs.
biri iş gücü olarak gidiyor ve orada kendi başının çaresine bakıyor, diğeri sığınıyor ve devletten maaş alarak yaşıyor vsvsvs daha bir sürü şey.

---

hümanistliğin de çok suyunu çıkarmamak lazım bence.
sonuçta uygulanan dış politikalarda belirgin bir dengesizlik ve istikrarsızlık varken ve hükümetin bunu sırf insanlık adına yapmamış olduğu her halinden belliyken, böyle sevgi kelebeği görünümüne bürünmeye çalışması komik oluyor.

yani müslümanlıksa, her müslüman ülkenin yardımına koşacaksın o zaman.
madem bu kadar kol kanat gerecek gücün vardı, o zaman bunu ırak için de yapsaydın.
doğrusunu yanlışını tartışmıyorum.
sadece işine geldiği zaman müslümanlık yapıp, işine geldiği zaman yardımseverlik ediyorsan, bunu her zaman yapıyormuşsun da, bu senin görevinmiş falan gibi davranma.
çünkü herkes bunun böyle olmadığını biliyor.

üstelik sen daha kendi halkını o insanlardan koruyamıyorken, yani bu süreci ve bu insanları yönetemediğin belliyken üstüne vazife mi elin ülkesinin vatandaşını sığındırmak.
elbette her gelen pislik, terörist, iğrenç vs demiyorum.
ama sen isviçresindir, hadi yardım eli uzatırsın anlarız.
zaten ülke dört bir yandan çalkalanıyor.
sınırı da, sınırdan aldığın adamı da kontrol edemiyorsun.
eh senin etin ne budun ne o zaman?

niyetin iyi bile olsa, altından kalkamayacağın şeye bulaşmayacaksın.
bu iş böyle kasımpaşalı halleriyle, dayılıkla olmuyor.
onlar işin pozu.
koptu işte milletin kolu, bacağı, kafası.
koruyabildiler mi?
sen bırak hatay'ı, istanbul'daki halkının güvenliğini kendi ülken içinde zaten günlük hayatta sağlayamıyorsun neredeyse.
ondan sonra kalkıp dünyanın en medeni ülkesiymiş gibi "biz onları korur, sahip çıkarız" havaları falan.

neredeyse biz yardıma muhtaç haldeyiz.
bu ne perhiz bu ne lahana turşusu yani.

@blatta hiberna almanya ornegi o acidan olmadi ben de farkettim evet ama benim kastettigim sey suriyelilere damga vurmak. hani suriyeli multeci deyince &100 u terorist olarak dusunmek.. bu yanlis diyorum.. suriyelilik degil olay.. savastan kacan grupla hatay da silahla poz veren, lokantaya gidip hesabi odemeyen grubu bir tutmamak lazim diyorum..

evet diger dediklerinize katiliyorum
yemisim muslumanligi ben insanligi dusunuyorum daha cok.. ben suriyeli olsam ben de turkiye'ye gelirdim muhtemelen multeci olarak

"sınırı da, sınırdan aldığın adamı da kontrol edemiyorsun." edemiyor degiller bence etmiyorlar. ulkede polis mi kalmadi sinir guvenligi o kadar zor bir sey olmasa gerek.. istedikten sonra her turlu olur.

hukumetin dusunce yapisini biliyorum ama onlar yuzunden masum insanlarin olmeye birakilmasi yanlis.. dogru daha kendi vatandaslarini korumuyorlar da.. oyle diye o kadar insanin olmesine goz mu yumulsun
ha bana kalsa maasa baglamak, oturma izni vatandaslik vermek yerine bindiririm ucaga multecilere sicak bakan ulkelere yollarim..kanada vs. proseduru bilmiyorum tabi oyle bir sey mumkun mu.. mumkun olsa ne yazar gerci niyet belli

@babamasoliimbananickaldirsin:

ama işte o zaman hükümet kendi halkını korumamış/koruyamamış oluyor.
yani madem koruyamayacaksın, neden alıyorsun?
"koruyamıyor değil, korumuyor"sa zaten bizim başımıza daha çok gelecek var.

ben sadece bu durumda böyle şeylerin altına girebilecek kadar güçlü bir ülke olmadığımızı kabul etmemiz gerektiğini düşünüyorum.
biz zannettiğimiz ülke değiliz.
kendimizi almanya'nın avrupa'nın 1-2 adım gerisinde zannediyoruz, ama aslında olduğumuz yer suriye'nin 1-2 adım ilerisi.

evet, görüntüde belki çok fark var, ama biz sadece kendi bulunduğumuz bölgede diğer ülkelere göre biraz üstünüz.
ve geleceğimiz de onlarınkinden çok farklı olmayacak.
zaten dünyanın gözünde şimdi bile onlardan hiçbir farkımız yok.

dediğiniz doğru, suriye'de ben de olsam ben de buraya sığınırdım.
ama biz kendi kendimize yetemiyorken ve neredeyse ülke kendi içinde birçok konuda çatışıyorken buna kalkışmak kendini bilmemektir.

yani eğer sen de açsan, yan komşun aç diye ona ne götürebilirsin ki?
bir götürürsün, iki götürürsün, sonunda sen de açlıktan hastalanır perişan olursun.
olan hem sana hem komşuna olur.
bu durum bence bundan ibaret.

ha, bazı şeyleri biliyorken bunlara kalkışmak kötü niyetten başka bir şey değil.
ki milletin ayağa kalktığı şey de bu zaten.
ben de iyi niyet olduğunu düşünmüyorum.
yarın istanbul'da, ankara'da bunun gibi bir olay olsa, (oranın insanları daha kıymetli diye demiyorum) bunun 3-5 katı daha çok ölen insan olsa kafalarını çevirip bakmayacak, hariçten gazel okuyacaklar, millet de öldüğüyle kalacak.

şu anda hatay'da olan da bu.
bir kere zaten bu olaylar olmadan önce hatay halkının yaşanan yağma vs gibi olaylardan rahatsız olduğu biliniyorken sen nasıl olur da kendi halkını korumazsın?

gidersin orada bir takım güvenlik önlemlerini arttırır, gerekirse bir takım sınırlandırmalar yaparsın.
ha, işine gelmeyip giden kendi bilir.

bu yapılan yarım mardım değil, sadece gövde gösterisi.
ayran ve taht-ı revan meselesi işte.

nereden tutsan elinde kalıyor.
sonuçta hepimiz allaha emanet yaşıyoruz.

@blatta hiberna

dogru.. haklisiniz
bakalim zaman gosterecek olacaklari.. gidisat hic iyi degil

bir hatayli olarak dediklerine harfi harfiyen katiliyorum, cogunlukla ayni duygularimi yasiyorum.

Suriyeli teroristlere de "multeci" gozuyle bakmiyorum. Sen karisina cocuguna bakiyorsun adamin, adam nerde sinirin karsisinda devletine karsi kursun atip, oradaki masum insanlari olduruyor. OSO'nun suriye teroristlerinden olusan, suriye'deki esad yanlisi ozellikle de alevi halka nefret sacan bir ordu oldugu cok acik. Son karin desme videosunu herkes gormustur diye dusunuyorum. Boyle insanlara hala hukumet destek veriyor.

Bu nedenle bunlarin hepsini alip sinir disi etmek lazim diye dusunuyorum, bunun tek yolu budur. Eger yok ama onlar da insan diyenler varsa bir zahmet kendi evlerini acsinlar onlara... Hatay/Kilis/Gaziantep turkiyenin coplugu degildir! tum multeci adi altindaki terorirstleri bu illere yikmaya da kimsenin hakki yoktur. Baska milletlerin derdi icin benim halkim olemez. (Ki reyhanli'li pek cok arkadasim olu sayisinin 100'un cok uzerinde oldugunu dogruluyor. 100+ vatandasini koruyaman onurlu bir hukumetin yapmasi gereken sey bellidir!)

2 yil onceki hatay ile suanki hatay arasinda daglar kadar fark var. bir gun bir hafta bir ay degil ki cekilsin... 2 yil oldu dile kolay 2 yil... 2 yil boyunca aksam hava karardiktan sonra ayni ilde yasamadigimi hissettigim gunden beri 2 yil gecti.

Burda farazi konusup, onlari birakmak olmaz diyen bi zahmet kendi mahallesinde onlara yer bulsun, onlarla 2 yil yasasin sonra konussun. Oturdugu yerden ne olacak canim demek kolay...

@icince bokunu cikaran arap ben de mersinliyim. mersin de yasamiyorum 1 2 senedir ama sik sik gidiyorum kaliyorum goruyorum degisimleri mersinde'de.. suriyeli sayisinda anormal artis var.. ben de benzer seyler hissediyorum tabi ki hatay kadar olamaz ama..
ki suriye davasindan once de dogudan cok goc aldi mersin; pkk yuvasi oldu resmen nasil hissettiginizi tahmin edebiliyorum

"Hatay/Kilis/Gaziantep turkiyenin coplugu degildir! tum multeci adi altindaki terorirstleri bu illere yikmaya da kimsenin hakki yoktur."
Bu cumleye katiliyorum ama o kadar masum erkek, kadin ve cocugu sinir disi etmeye gonlum el vermezdi benim sahsen. dedigim gibi mesela mumkunse bir kismi baska ulkelere gonderilebilir multeci kabul eden bir suru ulke var..
hukumet zaten iyi niyetli olsa teroristleri ayirir sinirdisi eder, elimine eder vs. bir sey yapar masum insanlar da ya suca karismadiklari surece kalir ya da baska ulkelere gonderilir
teroristleri multecilerle karistirmamak lazim diyorum ben..
ama dedigi gibi .. hukumette bitiyor.. sorun suriyelilerde degil bizim hukumetimizde hinci -tum- suriyelilerden cikarmak yanlis

@babamasoliimbananickaldirsin ama kimsenin tum suriyelileri teker teker izleyip gozleyip sen iyisin / sen kotusun diye ayirabilecegini zannetmiyorum. Bu nedenle benim icin hepsi bir.

Ben hic gormedim ama o kadar fazla birinci agizdan duydum ki yasananlari, yasandigina zerre suphem yok... Adamlar dolmuslarda otobuslerde gaz cikariyorlar, ucretlerini odemeyip tayyip versin biz misafiriz diyormus. Restoranlarda hesabi gidip tayyipten alin, bizi o cagirdi diyorlarmis. Hatay'daki alevi halka suriyeyi temizledikten sonra sira size de gelecek diyorlarmis. antakya'daki alevi dernegi baskaninin evine gidip camlari asagi indirip tehdit etmisler.

Bunlar 1 degil, 5 degil 10 degil... cok fazla insandan degisik olaylar duydum bu nedenle ben suriyelilerin iclerinden bir kac tanesinin surekli ayni olayi yasattigini dusunmuyorum. Adamlarin cogunlugunun boyle oldugunu ve surekli ayni seyler yasattigini dusunuyorum. Reyhanli'da da milletin karisina bacisina sarkiyorlarmis, rakip is kurup ucuz mal satip benim halkimin rizkini da ellerinden almislar... onun disinda uzunuzunilgi'nin dedikleri de var...

Her nasil ben tayyibe oy vermeyip, tayyibin hala o koltukta olmasini sineye cekmek zorundaysam. Hepsi de kendi vatandaslarinin yaptiklarindan sorumludurlar. Eger adam gibi burada yasamayi ogrenseler di neyse ama 2 yildan sonra hala bu olaylar yasaniyor. Hepsi geri gonderilmeli. Benim dusuncem budur, bunu ancak 2 yil boyunca o insanlarla beraber yasamak zorunda olan insan anlar. Bu nedenle hani hatay hosgoru sehriydi, 2 multeciye bile konukseverligimizi gostermedi diyen gerzeklere (sozum meclisten disari) kulak asmiyorum... Eger bu multecilerin suriye'ye gonderilmesini istemeyen varsa, dedigim gibi evinin ya da mahallesinin kapisini acsin o zaman.

Dusununce dogru tabi.. hak vermemek de zor. ben de yazdiklariniz gibi seyler yasasam benzer dusunurdum muhtemelen.. ama hepsini bir tutamiyorum, basima gelmesi lazim sanirim bir cok kere o sinira gelmesi icin
mahallemizdeki yazlik site full suriyeli diyebilirim ama mersin'de o hatay'da yasanan tatsiz olaylara tanik olmadim henuz

onun disinda kuzenim hatay'da okuyor o da benzer seylerden bahsetti..

Ekim-Kasim'da oluyor basvuru. genelde gidis tarihi 1,5 - 2 yil sonrasina denk geliyor.

hadi ya 1.5-2 yıl baya uzun bir süre.ben bu sene başvurursam dv2015 için başvurmuş sayılıyorum ?

yeah

bu ülkeden kaçmayı planlıyorsan daha farklı metodlar dene. şansa bırakma işini.


başvurularını buradan doğru zamanda yapabilirsin ücretsiz olarak
www.dvlottery.state.gov

kaçma demiyelimde kısmende olsa hmm evet kaçmayı planıyorum çıkarsa dönmemek en iyi çözüm olur.

gitmeden biraz ingilizce öğren. yeah evet demek oluyor mesela.

buldumbuldum.com

www.iwantoneofthose.com
www.thisiswhyimbroke.com

(bkz: sleep cycle alarm clock)

sana olayın özetini geçeyim.

şimdi, her insanın uyku döngüsü farklı uzunluklarda oluyor. beş evreden oluşan bir döngü ortalama olarak 90 dakikada tamamlanıyor. buna göre kendin deneye deneye döngüyü kaç saatte tamamladığını anlayabilirsin, ondan sonra da kaç saat uyuman gerektiğini bu döngünün süresinde yola çıkarak bulabilirsin. döngüyü tamamlamadan, yarıda uyanınca kendini yorgun hissedersin, dolayısıyla bu döngüyü tamamlaman ve başka bir döngüye girmeden önce uyanman gerek. bunu otomatik yapan iphone uygulaması varmış, denemedim ama iphone'un varsa sen deneyebilirsin, hakkında iyi yorumlar var.

arkadaslarin da dedigi gibi uyku suren 1:30 saatin kati olmali. uykunu toplamda 6 saat ya da 7.5 saat olacak sekilde ayarlamaya calis.

abi çok uzun ya, göt ağrıması dışında bence güzel.

müzikal izlemediysen daha önce tuhaf gelebilir. oyunculuklar mükemmel ama. izle derim.

müzikal seviyor musun sevmiyor musun buna karar verip izle.

ben normalde müzikal izlemeyi severim.

ama les miserables'i hiç sevmedim. bunun sebebi de, müzikalden ziyade "opera" olmasıydı.

"bu makası verir mi siiiiiiiiiiiiiiiiiiinnnn" tarzında bir film.

yani chicago gibi müzikal değil, kesinlikle opera.

look down ve i dreamed a dream'i dinle, yarısında çık, alışık olmadığımız şey mi ki?

eger muzikal seviyorsan ya da sevip sevmedigini bilmiyorsan izle. Yanliz burada stage show'dan cok bir film oldugunu unutma...

Muzikali herkes dinleyemez, az cok bir background gerektirir (kotu anlamda soylemiyorum, bu pek cok sanat dali icin oyledir).

Ayrica les miserables filmi bir muzikal-filmdi, icinde cok fazla dans olmamasi bazi arkadaslarin dedigi gibi onu opera yapmaz :) sozsuz sadece muzikle hicbir sey anlatamazdi bu film.. bu da onu muzikal kategorisine koyar. Gercekten muzikal seven birinin bu filmi sevmemesi cok zor.

internet bağlantı problemi yüzünden yarısına kadar izleyebildim ama izlediğim kadarıyla güzeld, merak ediyorum, akşam izlicem ben de. oyunculukları ben de beğendim. müzikal de bazı yerlerde saçma geliyor ama bazı yerlerde o kadar iyiki bence diğer yerleri unutturuyor. look down ve i dreamed a dreami ben de çok beğendim.

vallaha ben kendi adıma beğenmedim. armonisiz şarkılar, görkemli sahneler ama kötü ve kopuk bir yönetmenlik, yüzeysel işlenen bir konu... kafam ağrımıştı film bittiğinde.

pofudus'un dediği gibi, vücut içinde bir flora var. pek çok farklı canlı(bakteri, mantar) vücudunda bulunan kaynakları ortaklaşa tüketiyor. eğer bakterileri öldürürsen, mantarlara daha çok besin kalıyor, onlar da ihya oluyorlar.

ayrica antibiyotik canliligi olduren ilac degil, isimden gitmemen gerekiyor yoksa yanilirsin :)

antibiyotikler sadece bakterileri oldurur (hucrelerinin metabolizmasini durdurur diyelim...). Insan bakterisiz yasayamaz, insanin vucudundaki hucrelerin %90'i bakteri hucresidir ve insan bu bakterilerle evrimlesmistir ve bu bakterilere ihtiyaci vardir. Bu nedenle antibiyotik son derece dikkatli kullanilmasi gereken bir ilactir.
Ayrica antibiyotiklerin cogunu mantarlar bakterilerden kurtulmak icin salgiliyorlar, yani elimizdeki antibiyotiklerin cok buyuk bir kismini zaten mantarlardan elde ediyoruz, bu nedenle antibiyotiklerin cogu mantarlara kotu anlamda etki etmezler.

karbonhidratı bilmem de göte sokarak bazı şeyleri emdirmek mümkün.

(bkz: fitil)

Yok, benim amacım farklı da cidden fitil aklıma gelmemişti. Zaten bağırsaklarda emilim oluyor da ben cinsel organı çok merak etmiştim.

"karbonhidrat" cok genel bir terim, ne surdugune bagli olarak ceker. eger kucuk molekullu seyler koyarsan ceker. Deri bile cekiyor, dedigin yer de dis deriden daha ince; vucudun her yerine de kan damarlari gittigi icin cevredeki hucreler tarafindan alinmayan molekuller damara gececektir.

(bkz: organize işler bunlar)

bunlar hep amerikanin oyunlari

beta.eksisozluk.com

sektordeki buyuk baslara davetiye gonderirler her sene. 14 dalda uyesi var. yonetmeninden, senaristine kadar. bunlar oy veriyor. davetiye harici uye olunamiyor. uye olunduktan sonra cikarilma gibi bir durum yok. omur boyu uyesin. bir defa film cekmis sonra bir daha cekmemis adamlar bile hala uye olabiliyor.

en.wikipedia.org

Academy of Motion Pictures Arts and Sciences adinda bir organizasyon/kurum var (her cikanin "I wanna thank academy" cumlesindeki akademi) 16 dalda 5000+ uyesi var, uye olmak icin sinema dunyasina buyuk katkida bulunmak gerekiyor ve sadece davetiye ile uye olabiliyorsun. Akademi'nin sadece %33'u onceden oscar kazanan ya da aday olan kisilerde olusuyor.

Herkesin bir dali var, ve o dalda oy kullaniyor sonra oy cokluguna bakilip odul veriliyor.

biraz bekleyip kuzu ve danaları yemişlerdir.

aşure.

superapple

öyle olsa dünya'da yaşam olmazdı. hem çocuklarını ye ye nereye kadar? dünya uzunca süre su altında kaldı, yani etoburların yiyebeleceği hiçbir şey yoktu sel bitince.

Balik yemistir bol bol, life of pi izlemedin mi hic?

ulen, devasa bir gemiye yeryüzündeki hayvanlardan çift çift doluşup selden kurtulduklarına inandın da, bu mu aklına yatmadı?

tavşanlar çok hızlı ürüyor onları yemişlerdir.

yani etoburlar derken cogunlukla panter turlerinden bahsettigini zannediyorum... Nuh'un Mezopotamya civarinda yasadigi dusunuluyor, hatta geminin durdugu yer de Agri dagi...

mezopotamya bolgesine baktigimizda, orada ne aslan ne kaplan ne jaguar ne de puma yasiyor... panterlerden sadece pars o bolgede yasiyor ama parsin yasadigi da cok buyuk bir cografya var, bu nedenle pars'lar gemiye alinmamis olabilir.

Alinmislarsa bile, dunyadaki her yerin sular altinda kalmadigi bariz (kara bulduklarina gore) o karada yasayan baska hayvanlari yemis olabilirler.

Bu arada "sel"in tum dunyada olduguna inanmadigini farzediyorum tabi...

tüm dünyayı(genelde inanılan ve söylenen bu) kaplayacak kadar sele sebep olacak yağmurun yağabileceğine inanan, tahtadan yapılmış basit bir gemiye tüm hayvanlardan birer çiftin sığabileceğine, o tahta geminin o ağırlıkla o kadar süre yüzebileceğine inanan ve bunda mantık aramayan birisi bu soruyu neden soruyor anlayamadım.

olay gerçek olmadığından böyle bir sorun da olmamıştır.

edit:sayfa saatlerdir açıktı yazmadan önce de yenilemedim. "douchebag" de benzer bir cevap vermiş o arada... kontrol etmedimdi verilen cevapları. yazınca bi baktım üstte cevap dolmuş.

scam sanirim...
soyle seyler buldum:

Facebook does not allow any profile color change officially diyor...

www.hoaxorfact.com

www.hyphenet.com

carte dor (nasıl yazılıyor bakmadım) direk cookie seti satıyor komple alıyorsun evde yapıyorsun büyük marketlerde kek reyonuna bak

ben şuna benzer bir tarif kullanıyorum, gayet güzel oluyor

www.canyoustayfordinner.com

bu cookie'lerin abd'de genel olarak yapilaninin icinde karamel yok. yag ve seker cok un olmadan pistigi icin, sana karamel gibi gelmis bence... gerci zaten karamel dedigin sey de cok sekerin az suyla pismis hali :)
yani buldugun genel bir tarifi bence rahatlikla kullanabilirsin.

bi de bunlarin double chocolate chip cookie sekli var. hem hamura kakao katiyorsun, hem de uzerine chocolate chip onlar regular'lara gore daha lezzetli oluyor bence.(ben kakaolu hamurun uzerine hem cikolata chip hem de beyaz cikolata chip koyuyorum hem goze, hem de mideye hitap ediyor. tavsiye ederim...)

o karamelimsi dokuyu elde etmek için esmer şeker ya da pekmez konuyor kurabiye hamurunun içine.

bildiğin süt içince motoru bozma hadisesi mi bu intolerans? memelilerin çoğu bebeklik çağından sonra laktozu sindiremez zaten, normal olanı da budur.

laktoz için ilaç filan kullanmayı düşünüyorsan kesin git doktora. yoksa büyük ihtimalle vardır dikkatli tüket.

kendinizi gozleyerek de anlayabilirsiniz ama kesin anlamanin yolu genetik test'ten gecer. Turkiye'deki doktorlar nasil bunu yapiyorlar bilmiyorum ama yanak icine surulerek alinan dna orneginden bile rahatca anlasilabilir.(tabi bu deneyi siz tek basiniza yapamazsiniz; laboratuar sonucuyla belli olur)

Bu arada yanlis olmasin, bebeklik cagindan sonra "insanlar" (memeliler demek haksizlik olur) laktozu degil kazein'i (bir baska sut proteini) sindiremezler. Yoksa laktozu sindirebilen kisiler, ozellikle mandira urunleri tuketerek yasamlarini surduren kuzey ulkelerde cok sayidadirlar...

bazı gerçekleri tekrarlayayım, bazı yeni gerçekleri ekleyeyim, bazı yanlışları düzelteyim:
evrim gereksizi eler.
hiçbir memeli canlı anne sütünden kesildikten sonra bu tür beslenmeye dönmez. süt dişleri gider, süt şekeri (laktoz) sindirilmez olur. inanmıyorsanız alın bi kedi, besleyin. annesi yeni yavru doğurmak için yavrusunu terk ettiğinde yavru da bir daha asla emzirilmeyeceğini bilirmiş gibi süt emme alışkanlıklarından vazgeçmeye başlar.
laktoz bir protein değildir, iki monomerli bir şekerdir. "kazein gibi bir başka süt proteini" de değildir dolayısıyla.
"çoğu memeli" derken kastettiğim azınlıklardan biri de yoğun süt tüketebilen kuzeyli insanlardı zaten. süt üretimi dünyadaki medeniyetler arasında en çok kuzey avrupada gelişmiştir. bunun doğal sonucu, sütü zorlanmadan sindirebilen kuzeylilerin sağladığı avantajla son derece yaygın bi laktoz toleransı geliştirmeleridir. fakat olayın süt proteinleriyle alakası yok pek.

herhangi bir meselede "memeliler" diye ayırmak yerine "insanlar" demek memelilere haksızlık olur, zira insan memelidir. bende var mesela bir çift meme. memelilerin olayı budur zaten, süt verir, süt emer, sütü sindiremez.

mayıs-haziran gibi gitsen?

nasıl olsa vizeye başvuracaksın..pasaportta lazım olur ilerde..al bi pasaport git temiz iş..amerikalıları da ikilemde bırakma :))

2 pasaport olmuyor, yesili iptal edip bordo (eskileri lacivert) cipli pasaportlardan alman gerekiyor. madem yenileyeceksin, temiz olsun 10 yillik al, onunla bosvur. yesil yada bordo farketmiyor vize icin ne de olsa.. her ikisinde de alman gerekiyor.
ayrica 6 aydan az kalmissa vermeme ihtimalleri cok yuksek, riske degmez,

dedigin tarihlere gore vizeyi sorunsuz alirsin, sinirdan da cevrilmezsin. Fakat pasaportun tarihi bitmeden turkiyeye geri donecegini gosteren/kanitlayan belgeleri her zaman yaninda bulundur.

Ayrica vizeyi aldiktan sonra yeni pasaporta basvurup iki pasaportu yaninda bulundurabilirsin. Vizenin eskisinde olmasi onemli degil.

vize abd'ye girebilecegin tarih araligini gosteriyor. MEsela subatta basvuru yaptin diyelim, 1 yillik vize verdiler, bu demek oluyor ki abd'ye girisini subat 2014 ayina kadar gerceklestirmen gerekli. Eger iyi huylu bir vatandas olduguna hukmederlerse multiple girisli uzun yilli vize verirler. Eger multiple girisli verirlerse vizen bitene kadar istedigin kadar giris cikis yapabilirsin. Eger multiple girisli degil de 1 girisli verirlerse o zaman sadece bir kere giris yapabilirsin. Bunu secme hakkin yok, onlar ne verdiyse idare edeceksin..

edit: vizeyi sorunsuz alirsin demisim ilk cumlede, burdan kastim vize basvurun pasaport tarihi dolayisiyla reddedilmez. Yoksa baska nedenlerle reddedebilirler...

Çok teşekkürler arkadaşlar cevaplar için.

@interview mayıs haziran gibi sınavlarım olduğu için gidemiyorum. üniversitede okuyorum.
@ekyil yeşili iptal etmek istemiyorum çünkü ondan sonra da bir kere daha avrupa'da bir yere gitme ihtimalim var. hayalim diyeyim ya da :) bu arada şimdi aklıma o takıldı, örneğin pasaport bitmesinden 1 ay önce vize gerektirmeyen bir yere gitsem, sorun çıkar mı acaba.

@icince bokunu cikaran arap, çok sağol rahatlattın içimi. konsolosluktaki adam benim ilgili sorum üzerine demişti ki "onlar da size zaten en az 6 aydan önce giriş yapabileceğinizi söylerler, hem de sınırda amerika'da söylerler" demişti. gerçi ben "söylerler mi?" diye sorunca o da öylesine onaylamış da olabilir.

Yani sonuç olarak, ben şöyle yapsam, şubat'ta başvursam, mart-nisan gibi sonuçlansa, adamlara da mayıs'ta gideceğim ben desem. Bunların verdiği minimum vize geçerlilik süresi 3 ay falan mı acaba? eh sonra da temmuz'da gitsem. Bu durumda tek ordaki kapıdaki memur sorun yapar mı oluyor. Bunu da önceden öğrenmemiz için bir yol yok. Dediğiniz gibi 2 pasaportla da gidebilirim, fakat bu durumda lacivert çıkartırken yeşilin iptal olması zorunlu mu?

Gerçi bu durumda da onlar bana en fazla pasaportun bitiş tarihine göre vize verirler herhalde. Hatta 6 ay öncesine kadar da verebilirler kimbilir, yani 1-2 aylık.

Yani arkadaşlar kısaca her zaman duyduğum yeşil pasaportun amerika ingiltere vs. vize başvurusunda avantajını kullanmak istiyorum. Yoksa lacivert ile başvururum başvurmasına hiç düşünmeden ve sizleri de yormadan. Gerçi inşallah alabilirim ve hatta uzun süreli alabilirim de rahat rahat giderim kafamda dert olmadan diyordum. Fakat bu durumda zaten yeşil biteceği için bana yeşilden uzun süreli vermezler herhalde.

Çok teşekkürler tüm bilgiler için :)

yeni pasaport cikarirken eskisini iptal etmen zorunlu ama pasaportun iptal olmasi, icindeki vizeleri kullanamayacagin anlamina gelmiyor. Iki pasaportu beraber tasimalisin.
1 yillik pasaportlarina 10 yillik vize alanlar var, vizeleri pasaportun tarihlerine gore vermiyorlar. Senin durumuna ve guvenilirligine gore veriyorlar.
Bir de senin yeni alacagin pasaport lacivert degil bordo olan.
Eger universiteden bu yil mezun oluyorsan cok buyuk ihtimalle vize alamazsin. bilgine.

ne verirler peki, bira, şarap votka ile sınırlı mı?

ne yazık ki bokunu çıkarmak benim huyumdur.